NEOKLASİK K ve MODELLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "NEOKLASİK K ve MODELLERİ"

Transkript

1 NEOKLASİK K ve YENİ İÇSEL BÜYÜME MODELLERİ

2 TEK SEKTÖRL RLÜ NEOKLASİK BÜYÜME MODELİ

3 Burada anlatılan temel neoklasik büyüme modeli, Robert 3 Solow un (1956) çalışmasına dayanmaktadır. Modelin Temel Varsayımlar mları 1. Ekonomide tek mal üretilmektedir: Y() t 2.Tasarruflar, GSMH nin doğrusal bir fonksiyonudur: S = sy, 0< s< 1 3. İşgücü dışsal bir oranda artmaktadır: L L = 4. Ekonomide tam rekabet piyasa yapısı vardır. n

4 4. Makro üretim fonksiyonu iyi huylu, doğrusal homojendir: 4 Y Y = F( K, L) y = f( k), y, k L K L Üretim fonksiyonuna ilişkin Inada koşulları da şöyledir: f ( k) > 0 f ( k) < 0 lim f ( k) = 0 k lim f ( k) = k 0 f(0) = 0, f( ) =

5 Şekil 4.1. Neoklasik Büyüme Modelinde Üretim Fonksiyonu 5 y y = k α 0 k

6 Modelin Temel Yapısı 6 İlk olarak üretim fonksiyonunu yoğunlaştırılmış biçimde yazalım. α α 1 α Y K α Y = F( K, L) = K L = y = k L L Ayrıca ekonomideki her firma, maliyetlerini üretim kısıtı altında minimize etmeye çalışacaktır. Bu problemin çözümü, üretici denge koşulunu tanımlar: Y L FL w = = Y K F r K

7 Sermaye Birikimi: K K Y = K = sy dk = s d t K K 7 İşgücü İstihdam Artışı nt ln L L Lt ( ) = Le 0 ln L= ln L0 + nt = = n t L Şimdi bu bilgileri kullanarak, Solow büyüme modelinin temel eşitliğini elde edelim.

8 8 K ln k ln K ln L k = ln k = ln K ln L = L t t t k K L k Y Y K = = s d n k = s k( n d) k K L k K K L + k = sy k( n+ d) Ulaştığımız bu denklem, Solow büyüme b modelinin temel dinamik denklemidir. Henüz teknolojik düzey indeksini (A) modele katmadığımıza dikkat edin.

9 9 Ekonomi durağan durumda gelişme gösterirken, işgücü başına k sermaye birikimi ( ) sıfır olur. Çünkü durağan durum dengeli gelişme sürecinde tüm makro büyüklükler (Y, K, C, L) aynı hızda artış gösterirler. Bu nedenle, işçi başına GSYİH (y), işçi başına sermaye (k), işçi başına tüketim (c) sabit kalır. k = sy k( n+ d) = 0 sy = k( n+ d)

10 10 Bu sonuç şunu söylemektedir: Ekonomi durağan durum dengesindeyken, gerekli yatırımlar (sy), fiili yatırımlara (k(n+d)) eşittir. Bu durumda tasarruf yatırıma, arz talebe eşit ve tam istihdam vardır. Ekonomiye katılan her yeni işgücünü istihdam etmeye ve amortize olan sermayeyi yenilemeye yetecek kadar yatırım yapılmaktadır.

11 Ekonominin üretim fonksiyonunun Cobb-Douglas olarak tanımlandığını varsayalım. Buna göre, modelin temel dinamik denklemini yeniden yazarak, denge işçi başına GSYİH düzeyini y ** ( ) ve sermaye miktarını ( ) bulalım. k ** 11 α * s sy = k( n + d) sk = k( n + d) k = n+ d 1 1 α α y = k y = n+ d * s α 1 α

12 Şekil 4.2. Neoklasik Modelde Dengeli Gelişme 12 y kn ( + d) E sy = sk α 0 k 0 k * k

13 Şekil 4.3. Neoklasik Modelde Dengeli Gelişme 13 y sy y * * Tüketim kn ( + d) y sy = = k α sk α k 0 k * k + k k 0 * k k

14 14 Şimdi işçi başına sermaye stoku k 0 olan bir ekonomi düşünelim (Şekil 4.2). Bu durumda işçi başına yatırım miktarı, işçi başına sermayeyi sabit tutmak için gereken miktarı aşarsa, işçi başına sermaye miktarı artar, yani sermaye derinleşmesi yaşanır. Bu sermaye derinleşmesi, k * noktasına kadar sürer. Yani ekonomi durağan durum dengeli büyüme oranında gelişmesini sürdürür.

15 15 Yani ekonomi durağan durum dengeli büyüme oranında gelişmesini sürdürür. Göreli olarak oranının düşük olması k * nedeniyle, işçi başına sermayenin marjinal verimliliği ve dolayısıyla kâr oranı yüksek olur ve bu, sermaye derinleşmesine (yani ekonomideki girişimcilerin, işçi başına daha çok yatırım yapmasına) yol açar.

16 16 İşçi başına sermaye stoku k * düzeyinden daha yukarıda olsaydı, bu süreç ters yönde işleyerek, ekonomi aynı noktaya ulaşacaktı. Yani işçi başına sermaye verimliliğinin düşmesi, işçi başına yatırımların azalmasına yol açar. Sonsuz sayıda üretim tekniği kullanımının olanaklı olması, ekonomide kararlı dengenin oluşmasını sağlamaktadır. Şekil 4.3 de işçi başına denge GSYİH düzeyi, tüketim düzeyinin belirlenişi ve kararlı dengeye geliş süreci gösterilmektedir.

17 Yatırım m Oranlarındaki ndaki Bir Artışı ışın n Dengeli Gelişme Sürecine Etkileri Durağan durumda gelişme gösteren bir ekonomi düşünelim. Bu ekonomideki tasarruf oranı s 0 dan s 1 e çıkarsa, işçi başına yatırım, işçi başına sermayeyi tutmak için gereken miktarı aşar, ekonomi sermaye derinleşmesi sürecine girer. Bu süreç, ekonomide daha yüksek işçi başına sermaye (k ** ) ve işçi başına GSYİH düzeyinin (y ** ) oluşmasıyla sonuçlanır. 17 y α α 1 α * * 1 1 α s y α s α y = n d = s 1 = > s n d 1 + α + α s 0

18 Şekil 4.4a. Yatırım m Oranlarındaki ndaki Bir Artışı ışın Dengeli Gelişme Sürecine S Etkileri 18 y kn ( + d) E 0 E 1 sy 1 sy 0 0 * k k ** k

19 Şekil 4.4b. Yatırım m Oranlarındaki ndaki Bir Artışı ışın Dengeli Gelişme Sürecine S Etkileri 19 X 0 E E 1 0 * k ** k k sy 0 sy k 1 ( n+ d) = k = s k s k 0 1 α 1 α 1

20 Nüfus Artış Hızındaki Bir Artışı ışın n Dengeli Gelişme Sürecine S 20 Etkileri Durağan durumda gelişme gösteren bir ekonomi düşünelim. Bu ekonomideki nüfus artış hızı n 0 dan n 1 e çıkarsa, işçi başına yatırım, işçi başına sermayeyi tutmak için gereken miktardan düşük hale gelir.

21 21 Ekonomide yatırımlar azalır, sermaye-işgücü oranı düşer. Bu süreç, ekonomide daha küçük işçi başına sermaye (k ** ) ve işçi başına GSYİH düzeyinin (y ** ) oluşmasıyla sonuçlanır. Bu değişimi Şekil 4.5 de görebiliriz. y * α 1 * * s y y α α = n d = n < 1 + α n+ d 0

22 Şekil 4.5. Nüfus N Artış Hızındaki Yükselmenin Y Dengeli Gelişme Sürecine S Etkileri 22 y E 1 kn ( + d) 1 E 0 kn ( + d) 0 sy 0 n < n * k ** k k

23 Dengeli Büyümeye B Geçiş Süreci 23 Şekil 4.6 da, durağan durum dengeli gelişme sürecinin uzağında yer alan bir ekonominin, durağan duruma geçiş süreci gösterilmiştir. Örneğin ekonominin işçi başına sermaye miktarı düzeyinin (k * ) altındaysa, işçi başına sermaye verimliliği o ölçüde yüksek olacak, sermaye derinleşmesinin etkisiyle ekonomi hızlı büyüyecektir.

24 24 Ancak k * nin yükselmesi sonucunda azalan verimlerin çalışması, işçi başına GSYİH büyüme oranını sıfıra yaklaştırır. Ekonomi durağan durum değerine ulaştığında, büyüme hızları sıfır olur. Ancak işçi başına sermaye ya da GSYİH değerlerinin sıfır büyüme göstereceğine dikkat edin. Öyle ki, sermaye ya da GSYİH, pozitif büyümesini sürdürecektir.

25 Şekil 4.6. Dengeli Büyüme B Sürecine S Geçiş Dinamiği 25 E k k = Durağan durum: 0 ( n+ d) 0 * k sy k = k sk α 1

26 26 Teknoloji ve Solow Modeli Yukarıda geçiş süreci dinamiğinde gördüğümüz gibi, ekonomiler kaçınılmaz olarak kendilerine özgü olan durağan duruma geçiş yapmaktadırlar ve bu noktada işçi başına GSYİH büyüme oranı sıfır olmakta, yani ekonominin uzun döneminde büyüme etkisi görülmemektedir.

27 Solow a göre işçi başına büyüme oranlarının uzun dönemde 27 pozitif olabilmesi için, teknolojik gelişmeye ihtiyaç vardır. Bu nedenle yukarıdaki modele teknolojik düzey indeksini (A) katarak inceleme yapalım. Üretim fonksiyonunu Harrod nötr teknolojik gelişmeye göre tanımlayalım. α Y = F( K, AL) = K ( AL) 1 α

28 Solow büyüme modeli teknolojik gelişmeyi dışsal kabul 28 etmektedir. Yani tamamen zamanın bir üstel fonksiyonudur. Teknolojiyi elde etmek için özel bir çabaya gerek yoktur. gt ln ln 0 0 A = Ae A= A + gt dln A A = = g dt A

29 Teknolojiyi dikkate aldığımız bu modelin sonuçlarını 29 görebilmek için, öncelikle üretim fonksiyonunu yoğunlaştırılmış (işçi başına değerlerle) biçimde yazalım ve sermaye birikim denklemini de kullanarak, temel dinamik denkleme ulaşalım. α 1 α α α Y = K ( AL) = K ( AL)( AL) α Y K = y = ( AL) ( AL) k α

30 30 K k = ln k = ln K ln L L ln k ln K ln L = t t t K K Y = s K d k K L k Y = = s d n k K L k K Y K k = s kn ( + d) k = sy kn ( + d) K L

31 K k = ln k = ln K ln L ln A AL ln k ln K ln L ln A = t t t t k K L A k Y = = s d n g k K L A k K 31 Y K k = s k ( n g d) K AL + + k = sy k ( n+ g+ d)

32 Ekonomi durağan durum dengeli gelişme sürecindeyken, ( ) 32 k = 0 olacağından; k = sy k ( n+ g+ d) = 0 sy = k ( n+ g+ d) α sy = k ( n + g + d) sk = k ( n + g + d) k 1 α 1 * s α * s 1 α = y n g d = + + n+ g+ d

33 Şekil 4.7. Harrod-nötr Teknolojik Gelişme Altında NBM de Dengeli Gelişme 33 y kn ( + g+ d) E sy = sk α 0 k 0 k * k

34 Harrod-nötr Teknolojik Gelişme Altında Yatırım Oranlarındaki ndaki Bir Artışı ışın n Dengeli Gelişme Sürecine Etkileri Durağan durumda gelişme gösteren bir ekonomi düşünelim. Bu ekonomideki tasarruf oranı dan e çıkarsa, etkin işçi başına yatırım, işçi başına sermayeyi tutmak için gereken miktarı aşar, ekonomi sermaye derinleşmesi sürecine girer. Bu süreç, ekonomide daha yüksek etkin işçi başına sermaye (k ** ) ve etkin işçi başına GSYİH düzeyinin (y ** ) oluşmasıyla sonuçlanır. s0 s1 34

35 35 Ancak Şekil 4.8 de görüldüğü gibi, yatırım oranlarındaki artış, etkin işçi başına büyüme oranını geçici bir süre artırmakta, ekonomi uzun dönemde yeniden eski büyüme oranına geri dönmektedir. Buna göre, yatırım oranlarındaki artışın Solow büyüme modelinde yalnızca düzey etkisi yarattığını, büyüme etkisine yol açmadığını söyleyebiliriz.

36 36 Yatırımın denge etkin işçi başına GSYİH düzeyini (y * ) nasıl etkilediğini görmek için, s ye göre kısmi türevini alırız: y * α α 1 α * 1 α s y α 1 s = = n+ g+ d s 1 α s n+ g+ d y s α y = > 1 α s * * 0

37 Şekil 4.8a. Yatırım m Oranlarındaki ndaki Bir Artışı ışın Dengeli Gelişme Sürecine S Etkileri 37 y kn ( + g+ d) E 0 E 1 sy 1 sy 0 0 k * k ** k

38 Şekil 4.8b. Yatırım m Oranlarındaki ndaki Bir Artışı ışın Dengeli Gelişme Sürecine S Etkileri 38 X 0 E E 1 0 * k ** k ( n + g + d) sy 1 = s1k k sy 0 = s0k k k α 1 α 1

39 Şekil 4.9. Yatırım m Oranlarındaki ndaki Bir Artışı ışın Büyüme Oranına na Etkileri 39 yy g 0 t 0 Zaman () t

40 Şekil Yatırım m Oranlarındaki ndaki Bir Artışı ışın GSYİH H Düzeyine D Etkileri 40 ln y Düzey Etkisi 0 * t t

41 Yatırım oranının etkisini incelediğimiz gibi, nüfus ve 41 teknolojideki değişmelerin de denge etkin işçi başına GSYİH düzeyi üzerindeki etkilerini bakalım. Nüfus artış hızının n etkin işgücüi birimi başı şına gelire etkisi: * * y α y = < n 1 α n+ g+ d 0

42 Teknolojik gelişmenin işgücüi başı şına gelir üzerine etkisi: 42 s = = + + * ( *) α 1 α * y k A y A n d g α 1 α α s 1 α 1 * (( α )( n+ d) A+ A ) y n+ d + g = > A α n+ d A+ A ( ) ( 1 ) ( ) 0

43 Yakınsama HızıH 43 Yakınsamanın ya da durağan durum değerine hangi hızda yaklaşıldığının belirlenmesi, nin, etrafındaki birinci sıra Taylor açılımıyla yapılmaktadır. k k * k k k sy = n+ g + d = sk n+ g + d k (1 α) ( ) ( ) k dlnk k = [ (1 α )( n+ g+ d) ] ln * k dt k β

44 Bu sonuca göre, etkin işçi başına sermaye kendi durağan durum değerine ( ), durağan durumdan uzaklığına orantılı bir hızda yakınsar. k * 44 Yukarıdaki diferansiyel denklemi çözersek, anında ekonominin durağan duruma uzaklığını buluruz (Bu konunun ayrıntılı incelemesi, yakınsama ana başlığı altında yapılmaktadır). ( β t) * lnk = 1 e lnk + e βt lnk t 0

45 45 Aynı yöntemle etkin işçi başına GSYİH yakınsaması da belirlenebilir: ( βt) y e y e y * βt ln t = 1 ln + ln 0 ( * ) βt ( * ln y ln y = e ln y ln y ) t 0

46 46 Görüldüğü gibi, yakınsama hızı (β) ne tasarruf oranından ne de teknolojik düzeyden etkilenmemektedir. Cobb-Douglas üretim fonksiyonunun örnek alırsak, s deki değişme iki yönden birbirinin etkilerini ortadan kaldıran bir etkiye yol açar.

47 k Birincisi veri bir düzeyinde tasarruf oranının (ve dolayısıyla 47 yatırımın) artışı, hızlı büyümeye yol açar. Diğer yandan k * tasarruf oranındaki artış, düzeyini yükselterek, durağan durum değerinin yakın komşuluğundaki ortalama sermaye verimliliğini azaltır. Bu iki ters yönlü işleyen etkiler birbirini ortadan kaldırarak, tasarruf oranının yakınsama süreci üzerindeki etkisini ortadan kaldırır.

48 48 y t nin, başlangıç dönemi GSYİH değeri ile durağan durum GSYİH değeri arasındaki uzaklığın ortasında olduğunu kabul edelim. Buna göre, bu yarı yolun kat edilebilmesi için geçecek süre (t) :

49 49 ( * ) ( * y y = y y ) 2 ln ln ln ln t 0 1 ln ln ln ln 2 ( * ) βt ( * y y = e y y ) βt ln2 0.7 = e t = 2 β β

50 50 Aşağıdaki değerlere sahip bir ekonominin, her yıl durağan duruma hangi hızla yakınsayacağını bulalım. n=%1=0.01, g=%1=0.01, d=%3=0.03, a=1/3 β= (1 α )( n+ g+ d) = %3.3 Yakınsama hızı t = ln β β = 21.2 Yarılanma Süresi

51 51 YENİ İÇSEL BÜYÜME MODELLERİ

52 Mankiw-Romer Romer-Weil Büyüme Modeli

53 53 Gregory Mankiw, David Romer ve David Weil (1992) çalışmasında, K ve L girdilerinin yanına beşeri sermayeyi (H) katarak, Solow büyüme modelini genişletmişlerdir. Bir ekonomide nihai ürünün (Y) Cobb-Douglas üretim fonksiyonu ile, K ve H girdileri kullanılarak üretildiğini varsayalım. Y = K α ( AH) 1 α

54 54 Beşeri sermaye üretimi de şöyledir: H = e ψu L Buna göre, bireyler sahip oldukları toplam zamanın u kadarını bilgi (beceri) birikimi yapmak için kullanmaktadırlar. L, niteliksiz (ham) işgücünü göstermektedir. ψ pozitif bir sabittir. Beşeri sermayenin u ya göre değişimine bakalım. ln H ln H =ψ u+ ln L =ψ> 0 u

55 Diğer yandan fiziksel sermaye birikimi: 55 K Y K = sky dk = sk d K K Harrod nötr teknolojik gelişmeye göre yazdığımız üretim fonksiyonunu, yoğunlaştırılmış (yani işçi başına) biçimde yazalım: = ( ) 1 y Y, k K, h H L L L α y k Ah α ya da y Ah α k = y = Ah k α

56 Temel Solow modelinde yaptığımız gibi, biçimini kullanarak, bir dizi işlem yaptıktan sonra, genişletilmiş Solow modelinin temel denklemine ulaşalım: 56 k ( K L) ( ) k = ln k = ln K ln L+ ln L ln A ln H A H L dln k dln K dln A dln H = dt dt dt dt g n ψu H = e L ln H =ψ u+ ln L d ln H d ln L = = dt dt n

57 57 k K A H K n k = K + = + A H K g n ( g) k k Y = sk n+ g+ d K ( ) k = s y k ( n+ g+ d) K

58 Ekonomi durağan durumdayken, ve nin değerleri, k = 0 durum dengesi: k y 58 durağan durum alınarak belirlenebilir. Buna göre, durağan s y = k ( n+ g+ d) K Durağan durumdaki y ve k değerleri de şöyle olacaktır: y α * sk α * s α K =, k = n+ g+ d n+ g+ d

59 59 Bu modeli kullanarak, ülkeleri zenginlik açısından karşılaştırabiliriz. Bunun için ABD yi referans ülke olarak alalım. ABD ile karşılaştırılacak ülkenin durağan durumdaki işçi * başına GSYİH değerine y diyelim. Buna göre; * * y * sˆ K yˆ = yˆ = ha ˆˆ * y ˆ ˆ ˆ ABD n+ g+ d

60 60 Karşılaştırılan iki ülke farklı oranlarda büyüyorlarsa, değeri sabit kalmaz. Ülkelerarasındaki teknolojik farklılıkları hesaba ŷ * katabilmek için, nihai mal üretim fonksiyonundan A yı çekeriz ve bunu her ülke için tahmin ederiz. α 1 α y 1 α y y k ( Ah) = α A= k h

61 61 Aşağıdaki şekiller, yukarıdaki model kullanılarak elde edilen tahmini Y/L ile göreli Y/L arasındaki bağı göstermektedir. Örneğin Mozambik (ya da benzer konumdaki ülkeler) düşük yatırım oranı, düşük eğitim faaliyeti ve düşük teknolojik düzeye sahip olduğundan dolayı daha yoksuldurlar.

62 62 Solow büyüme modeline göre, aynı durağan duruma (yani aynı yatırım oranlarına, beşeri sermaye birikimine, nüfus artış hızına ve teknoloji düzeyine) sahip ülkeler, farklı kişi başına durağan durum değerlerine yakınsarlar. Bu anlamda, OECD ülkeleri arasında bir yakınsama süreci gözlemleyebiliriz.

63 MRW Modeline Matematik Ek: 63 α β ( ) 1, 0, 0, 1 α β Y = K H AL α> β> α+β< y = k α h β k α β = s y ( n+ g+ d) k = s k h ( n+ g+ d) k K h α β = s y ( n+ g+ d) h = s k h ( n+ g+ d) h K k = 0 ve h = 0 için K K s k α h β α β = ( n+ g+ d) k, s k h = ( n+ g+ d) h K K

64 64 k sk = ( n+ g+ d) 1 1 α h β 1 α k = 0 durumu için k β sk = h 1 α ( n+ g+ d) 1 1 α β 1 1 α h k h 2 k > 0, < 0 2 h Şekil 4.11 de mavi eğri

65 65 k ( n+ g+ d) = sh 1 α h 1 β α h = 0 durumu için k 1 β ( n+ g+ d) = h α sh 1 α h 1 β 1 α k h 2 k > 0, > 0 2 h Şekil 4.11 de kırmızı eğri

66 Şekil MRW Büyüme B Modelinde Dengeli Büyümeye Geçiş Sürecinin Dinamiği 66 k h = 0 k = k * E 0 0 h * h

67 ve h = 0 k =h 0 durumlarında ekonominin sahip olacağı k 67 ve değerleri sırasıyla şöyledir: k * 1 1 β s β 1 α β K H s = ( n+ g+ d) h * 1 α 1 α 1 α β K H s s = ( n+ g+ d)

68 68 1 β β 1 1 α β 1 α β 1 α β * ln k = ln sk + ln sh ln( n+ g+ d) α 1 α 1 1 α β 1 α β 1 α β * ln h = ln sk + ln sh ln( n+ g+ d) α β α+β = α β 1 α β 1 α β * ln y ln sk ln sh ln( n g d)

69 Yaratıcı Düşünce Kavramı ve BüyümeB

70 70 Paul Romer 1986 daki çalışmasında, yeniliklerin oluşmasına yol açan yaratıcı düşüncenin (ideas) büyümeye etkisini şöyle tanımlamıştır: Yaratıcı Düşünce Rekabetçi Olmama Durumu Artan Getiri Aksak Rekabet

71 71 Burada yaratıcı düşüncenin ürününün (düşünce bazında) rekabetçi olmaması, bu düşüncenin herkese açık olduğunu, yani eşzamanlı olarak herkesin bundan yararlanabileceğini ifade etmektedir.

72 72 Buna karşın, örneğin CD çalıcısı, bilgisayar gibi ürünler belirli bir anda yalnızca bu araçların sahiplerince kullanılabilirler. Yani diğer bireylerin o an için bu araçları kullanması dışlanmaktadır. Bilgisayar yazılımı, şarkı gibi ürünler ise eşzamanlı kullanım dışlamasına tabi değildir. Bu tür ürünleri aynı anda çok sayıda birey kullanabilir.

73 Yeni bir düşünce, yaratıcısı tarafından patent yoluyla koruma 73 altına alınabilir. Buna dışlama adını veriyoruz. Düşünce ürünleri (yani tasarımlar), daha çok rekabete konu olmayan özelliktedirler. Bu tür ürünlerde asıl tartışma, bunların ne ölçüde dışlama derecesi taşıdıklarıdır. Dışlama derecesinin düşük olduğu tasarımlar, kolayca ekonomiye yayılarak dışsallık yaratırlar.

74 Şekil Romer de Ürünlerin SınıflanmasS flanması 74 Yüksek Dışlamanın Derecesi Rekabete Konu Olabilen Nitelikteki Ürünler Avukatlık Hizmeti CD Çalıcısı Bilgisayar Rekabete Konu Olmayan Nitelikteki Ürünler Şifreli TV Yazılım Şifresi Kamusal Ürünler Düşük Denizdeki Balıklar Ulusal savunma Temel AR-GE

75 Dışlama etkisinin düşük olduğu tasarımlarda en çok dikkat 75 çeken nokta, sabit maliyetlerin çok yüksek oluşudur. Buna karşın, bu tasarımların üretilmesi sürecinde karşılaşılan marjinal maliyetler çok küçüktür. Örneğin MS Office XP yazılımı tasarlandıktan sonra, bunun milyonlarca kopyasının üretilmesi, çok küçük bir marjinal maliyetle yapılmaktadır.

76 76 Bu durumu, şöyle bir üretim fonksiyonuyla gösterebiliriz: y = f( x) = 100( x F) Burada F, tasarımın oluşturulması aşamasındaki AR-GE sabit maliyetlerini; y, tasarımın kopya sayısını; x, işgücü girdi miktarını göstermektedir.

77 İlk katlanılacak maliyet F dir. Bu sabit maliyet büyüktür. 77 Örneğin sese duyarlı bir kelime işlemci tasarladığımızı ve bunun için saatlik bir işgücü harcadığımızı varsayalım. Bu yazılım bir kere tasarlandıktan (yaratıldıktan) sonra, kopyaları düşük bir maliyetle üretilebilir. Bu örnekte 100 kopyanın üretilebilmesi için gereken işgücü bir saattir. Sabit maliyeti hangi ölçüde artırırsak artıralım, çıktı (y) bunun 100 katı artmaktadır. Yani ölçeğe göre artan getiri çalışmaktadır.

78 78 Bu tür ürünlerde tam rekabetçi etkin (Pareto optimal) fiyatlamaya (P=MC) gidilecek olursa, AC>P=MC olacağından zarar oluşur. Bu nedenle, yeni tasarımlar piyasaya ilk çıktıklarında, P>MC olacak şekilde fiyatlama yapılır (Şekil 4.13).

79 Şekil Yaratıcı Düşünce Üretiminde Sabit Maliyetler ve Ölçek İlişkisi 79 y Maliyetler y = f( x) F AC MC 0 F x 0 1 y

80 Paul Romer in Büyüme Modeli: AR-GE Yoluyla Teknolojinin İçselleştirilmesi

81 Burada sunulacak içsel büyüme modeli, Paul Romer in 81 çalışmasına dayanmaktadır. Modele göre üretim fonksiyonu şöyledir: α Y = K ( AL ) Y 1 α A terimini (teknolojik düzey) tasarımlar olarak dikkate alırsak, ölçeğe göre artan getiri oluşacaktır. Sermaye birikim süreci ve işgücü artış hızı da sırasıyla şöyledir: K L = s Y dk n K L =

82 82 Bu modelin Solow modelinden temel farkı, A teriminin modele içsel olarak katılışında ortaya çıkmaktadır. Solow büyüme modelinde A dışsaldır ve sabit bir oranda artmaktadır. Romer e göre A, bilgi stokunu ya da tasarım sayısını göstermektedir. Belirli bir dönemde üretilen yeni tasarımlar, A ile gösterilmektedir.

83 83 A üretim fonksiyonu şöyledir: A = δl A δ : yeni tasarım bulma oranı L A : AR-GE deki işgücü (bilim adamı, mühendis, teknisyen) istihdamı

84 84 Ekonomideki toplam işgücü (L) AR-GE sektöründe (L A ) ve nihai sektörde (L Y ) istihdam edilmektedir. L= L + L A Yeni tasarım bulma oranı ( ) bazı durumlarda sabit kalmayabilir. Örneğin geçmiş zamanda yapılmış buluşlar, yeni buluşları hızlandırıcı bir görev görebilir. Bu nedenle, geçmiş buluşların bir fonksiyonu olarak yazılabilir: δ δ =δa f Y δ

85 85 f > 0 ise, önceki buluşlar, sonraki buluşların verimliliğini artırmaktadır. f=0 ise, önceki ve sonraki buluşlar arasında bağ yoktur. f<0 ise, yeni ürünlerin buluşu giderek zorlaşmaktadır.

86 86 AR-GE sektöründeki istihdamı da, teknolojik gelişmenin bir belirleyicisi olarak düşünebiliriz. A =δ A f L λ, 0<λ< 1 A Bu son durumu da dikkate aldığımızda, teknolojik gelişme yukarıdaki biçimiyle yazılmış olacaktır.

87 87 Romer in modelinde firma bazında ölçeğe göre sabit getiri olmasına karşın, yeni buluşların tüm ekonomiye yayılarak pozitif dışsallık yaratması sonucu, makro düzeyde artan getiri A f oluşabilecektir. terimi, bu gelişmeyi temsil etmektedir. f > 0 olduğunda, pozitif dışsallık oluşur.

88 Solow büyüme modelinde olduğu gibi, Romer modelinde de ekonominin durağan durum dengeli gelişme sürecinde g = g = g Y K A AA ( ) olacaktır. Romer modelinde de teknolojik gelişme ( )büyümenin ana kaynağıdır. Teknolojik gelişme hızını bulmak için, ifadesinin her iki yanını A ile bölelim. A f =δa L λ A 88 A A λ A 1-f L =δ = A g A

89 89 Durağan durum gelişme sürecinde sabittir. Buna göre, bu denklemin sağındaki pay ve payda aynı hızda değişir. g A d ln ga d ln( δ) dln LA dln A = +λ (1 f) dt dt dt dt L A A A A λ 0 =λ (1 f) = L A L L 1 f A A A

90 Ekonominin durağan durum gelişme sürecinde, AR-GE 90 sektöründeki araştırmacı (bilim adamı, mühendis, teknisyen) istihdamındaki artış, nüfus artış hızına eşit olmalıdır. ( L L ) > n t LA A A > ise, iken anlamsızlığı oluşur. L ( L A LA) < n t LA ekonomik büyüme durur. L ise, iken sıfıra yaklaşacağından,

91 91 ( L L ) = n A A olacağını dikkate alarak, teknolojik gelişme hızı denklemini yeniden düzenleyerek yazalım: A A λ A λn L = = L 1 f A 1 f A A Bu sonuca göre, ekonominin teknolojik gelişme hızı, üretim fonksiyonu parametreleri ile AR-GE sektöründeki istihdamın artış hızına bağlı olmaktadır.

92 92 λ= 1 ve f = 0 alırsak, araştırmacıların verimliliği (δ) sabit kalacaktır. Yani araştırmacılar yeni buluş sürecinde, geçmiş bilgi stokundan yararlanmamaktadırlar. AR-GE sektörünün üretim fonksiyonu şu biçime dönüşmüş olur: A = δl A

93 93 Buna göre, AR-GE sektörü her dönem sabit oranda buluş yapmaktadır. t iken yeni buluşların toplam bilgi stokundaki payı sıfıra yaklaşır. Ancak ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi, bu oranın genişlemesiyle olanaklıdır. Bunun yolu, L L = L L= n A A olmasıdır.

94 Paul Romer in (1990) tarihli çalışmasında, yeni buluş sürecinin var olan bilgi stokundan yararlandığı varsayılmıştır. Bu varsayımı dikkate alırsak, AR-GE üretim fonksiyonunu şöyle yazabiliriz: A A =δlaa =δla, λ= 1, = 1 A ( f ) 94 Charles I. Jones (1995) tarihli ampirik çalışmasında, f<1 durumunun oluştuğunu belirlemiştir.

95 95 Romer in sonucu, Solow büyüme modelinin sonucuyla benzerlikler taşımaktadır. Her iki modelde de teknolojik gelişme, ekonomik büyümenin ana dinamiğidir. Solow modelinde hükümet müdahalelerinin ekonomik gelişme sürecine etkileri yoktur. Benzer şekilde, yatırım oranındaki değişmenin de büyüme etkisi yoktur. Bu değişkenler yalnızca düzey etkisi yaratırlar.

96 Romer modelinde hükümet, AR-GE sektörüne yönelik iktisat 96 politikalarıyla büyüme oranını değiştirebilir. Buna büyüme etkisi diyoruz. Romer benzeri diğer büyüme modellerinde de (örneğin Grossman ve Helpman, 1991; Aghion ve Howitt, 1992) f>1 durumunda, AR-GE ye yönelik iktisat politikaları uzun dönemli büyümeyi artırmaktadır.

97 97 A nın büyüme hızı sabit alınırsa, bu türden içsel büyüme modelleri, Solow büyüme modeline dönüşür. Dolayısıyla, yatırım oranı gibi makro değişkenleri etkileyebilecek iktisat politikaları yalnızca düzey etkisi yaratacaktır.

98 98 Şimdi AR-GE sektöründe istihdam edilen araştırmacı sayısının sabit kaldığını varsayalım. Ayrıca λ=1 ve δ=0 kabul edelim. Buna göre teknolojik gelişme hızı: g A A L = =δ A = s L R A A A s R = L A L

99 99 s Aşağıdaki Şekil 4.14, den ne doğru bir artış olduğunda R s R (yani ekonominin toplam istihdamı içindeki AR-GE sektörü istihdam payı yükseldiğinde), teknolojik gelişme hızının ne olacağını göstermektedir.

100 Şekil AR-GE İstihdamındaki Artışı ışın n Dengeli Gelişme Sürecine S Etkisi 100 A A X A A =δ L A A ga = n E 0 srl ga A = s RL δ A 0 0 L A A

101 101 s R L artış gösterirse, oranı yükselir. Yani AR-GE deki A A istihdam artışı, AR-GE deki üretimi de artırır. Bu artış, Şekil 4.14 de X noktasıyla gösterilmiştir. Bu düzeydeki bir teknolojik ( A A) > ( L ) A LA gelişme hızı, nüfus artış hızından (dolayısıyla ) L büyüktür. Zamanla oranı ok yönünde azalarak, ekonomi A A yeniden E noktasına geri döner.

102 102 Şekil 4.15 ve 4.16, AR-GE de istihdam edilen araştırmacı sayısının toplam istihdamdaki payı (s R ) sürekli yükseldiğinde, uzun dönemde geçici bir teknolojik atılıma yol açacağını göstermektedir. Bu biçimiyle Romer in modelinde durağan durumdan uzaklaşma ve yeniden durağan duruma dönüş, Solow modelindeki gibidir. Romer in modelinde de kişi başına gelirin teknolojik düzeye oranı, durağan durum dengeli gelişme sürecinde sabit kalmaktadır.

103 Şekil AR-GE İstihdamındaki Artışı ışın Teknolojik Gelişme Hızına H Etkisi 103 A A ga = n 0 t 0 Zaman () t

104 Şekil AR-GE İstihdamındaki Artışı ışın Teknolojik Gelişme Düzeyine D Etkisi 104 lna 0 t 0 t

105 105 α * 1 α y s K A = n+ ga + d ( 1 s ) R ( s ) L Y 1 R = L Solow modeli ile Romer modeli arasındaki tek fark, (1 s R ) teriminden kaynaklanmaktadır. Dengeli gelişme sürecinde: g A A s L δsrl A A g R = =δ A= A Bunu nihai sektör üretim fonksiyonundaki yerine yazalım.

106 106 y * α 1 s α K δ ( 1 ) R = sr n+ ga + d ga s L Buna göre, Romer modelinde kişi başına gelir, ekonominin nüfus büyüklüğünün bir fonksiyonudur. Yani bir ölçek etkisi vardır. Nüfus ne kadar büyük olursa, kişi başına gelir de o ölçüde büyük olur. Bunun nedeni, buluşların rekabetçi olmama özelliğine sahip olmasıdır.

107 107 Nüfus artışı piyasa genişlemesi yaratır, AR-GE ye olan talep artar. Bunun sonucunda teknolojik gelişme yükselir, düzey etkisi oluşur. Yukarıdaki son eşitliğin sağ yanındaki ilk parantez Solow modeli ile aynıdır.

108 108 Eşitliğin sağında yer alan s R teriminin y* üzerindeki etkisi iki yolla gerçekleşmektedir. Birincisinde s R artarsa nihai sektördeki istihdam azalacağından, y* azalır. İkincisinde s R nin artışı, AR-GE de teknolojik gelişmeyi yükselterek y* değerini artırır.

109 Paul Romer in Büyüme Modelinin Genişletilmesi: Teknolojinin Yayılmas lması ve Beşeri eri Sermaye

110 110 Romer büyüme modeli, teknoloji olanakları eğrisinin ve teknolojinin zaman içinde neden büyüdüğüne ilişkin mikro temelleri açıklamaktadır. Bu bölümde Romer modelini temel alarak, bazı ülkelerde teknolojinin neden daha ileri düzeylerde olduğunu ve teknolojinin nasıl yayıldığını incelemekteyiz.

111 111 Romer modelindeki gibi, ekonomiler işgücü (L) ve bir dizi sermaye (x j ) malı kullanarak nihai çıktı elde etmektedirler: h 1 α Y = L xj () t dj 0 Üretimde kullanılan sermaye mallarının toplamı, ham sermaye arzı toplamına eşittir: ht ( ) Kt () = xj () tdj 0

112 112 Tüm j ler için, x j =x olduğunu varsayalım. Bu varsayımı dikkate alarak, nihai sektör üretim fonksiyonunu yeniden yazalım: α Y = K ( hl) 1 α Ekonominin sermaye birikimi: K = s Y dk K

113 113 Beceri düzeyi (h) basitçe bireyin okulda harcadığı zamanın bir fonksiyonudur: h =µ e A h ψu γ 1 γ u : Beceri (beşeri sermaye) birikimine ayrılan zaman A : Dünya teknoloji düzeyi

114 114 Beceri (beşeri sermaye) birikim hızını şöyle yazabiliriz: h h A =µ e ψu h γ İlgili ülkedeki beceri düzeyi (h) ne kadar dünya teknoloji hh düzeyine (A) yakınsa, (A/h) oranı çok küçüleceğinden, de küçülür.

115 Teknoloji olanakları eğrisi (A), dünyanın gelişmiş ekonomilerinin AR-GE faaliyetlerinin sonucunda, sabit bir hızda 115 ilerlemektedir: A A = g Bu modelde, dünyanın bir yaratıcı fikir havuzuna sahip olduğunu, tüm ülkelerin bu havuza kolayca erişebildiğini ve ayrıca önceki modellerde olduğu gibi, bu modelde de yatırım oranıyla, u yu dışsal ve sabit varsayıyoruz.

116 116 Durağan durum büyüme sürecinde h nin büyüme oranı sabit olmalıdır. Ayrıca y, k, A ve L de aynı ve sabit bir oranda büyüyeceklerdir: g = g = g = g = g = g y k n A h hh Ekonominin büyüme oranı, beşeri sermaye birikim oranı ( ) tarafından belirlenmektedir.

117 117 Durağan durum gelişme sürecinde sermaye hasıla katsayısı: * s K K = Y n+ g+ d Bunu, nihai sektör üretim fonksiyonundaki yerlerine yazalım: y α * s K 1 α * = n+ g+ d h

118 118 Ayrıca, * h µ ψu = e A g 1 γ Bu son denklem, bireyler becerilerini geliştirmek için ne kadar çok zaman harcarlarsa, o ekonominin dünya teknolojik düzeyine (teknoloji olanakları eğrisine) o ölçüde yaklaşacağını söylemektedir. Bu denklemden h* değerini çekerek, y* daki yerine yazalım

119 119 α 1 1 * s K α µ γ ψu * y = e A n+ g+ d g Bu modeldeki çözüm ile, genişletilmiş Solow büyüme modelinin (MRW modeli) sonucu çok benzerdir. Buradaki model, teknoloji transferi ve yaratıcı fikrin önemini vurgulayarak, Solow büyüme modeline yeni bir içerik katmaktadır. Yani bireyler, dünyada keşfi yapılmış olan yaratıcı fikirlerin nasıl kullanılacağını öğrendikçe, ekonomiler büyüyecektir.

120 Yukarıdaki son denklemin sağında yer alan ilk terim, fiziksel sermayeye fazla yatırım yapan ve az nüfus artışına sahip ülkelerin zenginleşeceğini söylemektedir. 120 İkinci terim, beceri (beşeri sermaye) birikimini yansıtmaktadır. Beşeri sermaye birikimi için fazla zaman harcayan ülkeler, dünya teknoloji düzeyine daha yakın ve daha zengin olacaklardır. Bu modelde beceri (beşeri sermaye), ileri teknolojiye sahip sermaye mallarını kullanabilme anlamına gelmektedir.

121 121 Bu denklemin son terimi (A*), dünya teknoloji düzeyidir. Bu değişken, işçi başına GSYİH büyüme oranını sağlamaktadır. Yani ekonomik büyümenin lokomotifi A dır. Bu model, yüksek beşeri sermaye düzeyine sahip ülkelerin, gelişmiş teknolojileri kullanabildiğini öne sürmektedir. Ülkelerin teknolojik düzey farklılıklarını, beşeri sermaye düzeylerindeki farklılıklara dayanarak açıklamaktadır.

122 122 Teknoloji transferi, bireylerin daha ileri teknolojiye sahip sermaye mallarının nasıl kullanılacağını öğrenmesiyle gerçekleşmektedir. Tüm ülkeler aynı uzun dönem büyüme oranını paylaşmakta ve bu süreci, dünya teknoloji düzeyindeki (teknoloji olanakları eğrisindeki) genişleme belirlemektedir.

123 AK Tipi İçsel Büyüme Modeli

124 124 Dışsal teknolojik gelişmenin olmadığı ( ) ve α=1 g = A A= 0 varsayımlarına dayanarak, nihai sektör üretim fonksiyonunu yazalım. Y = AK Ekonominin fiziksel sermaye birikimi: K = sy dk

125 125 Aşağıdaki Şekil 45 de s>d dir. Örneğin K 0 noktasında bulunan bir ekonomide sermaye birikimi, α=1 olması nedeniyle hiç azalan verim yaşanmayacağından, sürekli sy>dk olacak ve büyüme hiç kesilmeyecektir.

126 Şekil AK Tipi Büyüme B Modeli 126 sy dk 0 K 0 K

127 127 Büyüme sürecinin uzun dönemde yatırıma bağlı biçimde sürekli olacağını matematiksel olarak görelim: Y = AK lny = ln A+ ln K dlny dln A dln K = + dt dt dt dln A Y K = 0 = dt Y K K Y K Y = s d = sa d = = g K K K Y

128 128 Yukarıdaki sonuç şunu söylemektedir: Ekonominin büyüme oranı, yatırım oranının artan bir fonksiyonudur. Bu nedenle, ekonominin yatırım oranını sürekli olarak artıracak iktisat politikaları, ekonominin büyüme oranını da sürekli artıracaktır.

129 129 α, sy eğrisinin eğiklik derecesini ölçmektedir. Bu anlamda, α terimini Solow büyüme modeli çerçevesinde değerlendirebiliriz. Solow modelinde α<1 dir ve ne kadar sıfıra yaklaşırsa, durağan durum değerleri o ölçüde düşük değerler alacaktır. Bu durumda ekonomi, durağan duruma daha kısa sürede geçiş yaşar.

130 130 AK tipi büyüme modelinde, kişi başına sürekli büyümenin var olması için ne teknoloji ne de nüfus gibi bir değişkenin dışsal olarak büyümekte olduğunun varsayılması gerekli değildir. AK modeli diferansiyel denklemde temel doğrusallık içerdiğinden, içsel büyümeye olanak sağlamaktadır. Solow büyüme modelindeki sermaye birikim denklemini kullanarak bunu görebiliriz.

131 K α = sak dk 131 α=1 ise, bu diferansiyel denklem doğrusaldır ve büyüme modelde s ye bağlı olarak oluşmaktadır. α<1 ise, bu diferansiyel denklem K ye göre doğrusallıktan küçüktür ve sermaye birikimine göre azalan getiri vardır. Ekonomi daha çok sermaye birikimi yaptıkça, sermaye stoku büyüme hızının gittikçe düştüğünü görebiliriz:

132 132 K 1 = sa 1 α d K K d K K ( ) dk 1 = ( α 1) sa < 0 2 α K

133 John Lucas ın Büyüme Modeli

134 134 Doğrusallık kavramı çerçevesinde bakacağımız bir başka büyüme yaklaşımı, Robert E. Lucas tarafından (1988) oluşturulan beşeri sermaye olgusuna dayalı modeldir. Lucas modeli, MRW modelindekine benzeyen bir nihai sektör üretim fonksiyonu varsaymaktadır. α Y = K ( hl) 1 α

135 Burada h, kişi başına beşeri sermayedir. Lucas beşeri sermayenin şu şekilde birikim gösterdiğini varsaymaktadır: 135 h = (1 u) h u, çalışmaya ayrılan zamanı; 1 u, beşeri sermaye birikimine ayrılan zamanı göstermektedir. Beşeri sermaye birikim denkleminin her iki yanını h terimine bölerek, beşeri sermaye birikim hızına ulaşırız. h (1 ) h = u

136 136 Görüldüğü gibi Lucas modelinde beşeri sermaye, Solow modelindeki işgücü tasarruf eden teknolojik gelişmeye benzer şekilde nihai üretim fonksiyonuna girmektedir. Bu nedenle Lucas modeli, A nın beşeri sermaye ve g=1 u diye nitelendiği bir Solow büyüme modeli gibi çalışır. Bireylerin beceri kazanmaya ayırdıkları zamanı sürekli artırıcı iktisat politikaları, işçi başına çıktı büyüme hızını da artırır.

137 Dışsallıkların n Varlığı ve AK Modellerine Yeniden Bir Bakış

138 138 Daha önce gördüğümüz yaratıcı fikirlere dayalı büyüme yaklaşımlarında, ölçeğe göre artan getiri beraberinde aksak rekabet varsayımını da getirmekteydi. Şimdi aynı duruma tam rekabetçi bir piyasa yapısı altında bakalım.

139 139 Bu durumda bilgi birikiminin bir tesadüfi yan ürün olarak ortaya çıktığı varsayılırsa, sermaye ve işgücüne marjinal verimlilikleri ölçüsünde ödeme yapıldığında, ortada dağıtılacak ürün sorunu kalmayacaktır. Yani bilgi birikimi pozitif dışsallık yayarak, gelişme süreci tam rekabetçi çerçevede durağan durum dengeli biçimde sürdürülebilir.

140 140 Örnek bir firmanın şu üretim fonksiyonuna sahip olduğunu varsayalım: Y = α BK L 1 α Bu fonksiyonda K ve L ye göre sabit getiri vardır. B içsel olarak biriktiriliyorsa, üretim artan getirili olur.

141 141 Firmaların B yi veri aldıklarını ve B nin şu şekilde belirlendiğini varsayalım: B = 1 AK α Bunun anlamı şudur: Teknolojik ilerlemeler, firmaların sermaye birikiminin bir yan ürünüdür. Ancak bireysel firma tam rekabetçi piyasa yapısında atomize olduğundan, tek başına bu gelişmeyi algılayamaz.

142 142 Bu anlamda B firmaya dışsaldır. Firmalar sermaye birikimini, teknolojik ilerleme sağlayacağı için değil, üretim sürecinde gerekli bir girdi olduğu için kullanırlar. Sermayeye marjinal verimliliği ölçüsünde ödeme yapılsa da, sermaye B gibi bir yan ürün ortaya koyar. Bu yaklaşım ilk olarak 1962 de Kenneth Arrow tarafından yaparak öğrenme modeli biçiminde ele alınmıştır.

143 143 Şimdi B yi nihai üretim fonksiyonundaki yerine yazıp düzenleyelim: Y = AKL 1 α Nüfusu bire normalleştirirsek, üretim fonksiyonunun yukarıdaki son biçimi şu hale dönüşür: Y = AK

144 144 Bu, AK büyüme modelindeki üretim fonksiyonunun aynısıdır. Bu sonuca göre, bilgi birikimi içselleştirilmek istendiğinde, ölçeğe göre artan getiriden kaynaklanan sorunu çözmenin iki temel yöntemi vardır: Aksak rekabet Dışsallıklar

145 145 Tam rekabet piyasası varsayımı modelden çıkarılarak, bilgi birikimi AR-GE faaliyetlerinin bir sonucu olarak modellenebilir. Bu durumda aksak rekabet varsayımını modele katmak gerekir.

146 146 Diğer alternatif, bilgi birikiminin sermaye birikiminin ya da bir başka iktisadi faaliyetin tesadüfi yan ürünü olduğunu varsayarak, tam rekabetçi yapıyı koruruz. Örneğin AR-GE sektörünü dikkate aldığımız modelde, λ=1 durumunda dışsallıklar önemli bir yere sahip olur. Bunu görebilmek için AR-GE üretim fonksiyonunu ( ), λ=1 durumu için A =δl A λ A f yeniden yazalım. ( A f =δla) A

147 147 Bu üretim fonksiyonunda f > 0 olursa, AR-GE sektöründeki araştırmacıların, geçmişteki bilgi birikiminden yararlandıklarını, yani bir dışsallığın oluştuğunu söyleyebiliriz. Isaac Newton bunu, devlerin omzunda durmak deyimiyle tanımlamıştır. Böyle bir durumda üretim fonksiyonu ( A f =δla) A ölçeğe göre artan getiriyle çalışır. Ölçeğe göre 1+f getiri, dir.

148 İçsel Büyüme B Modellerinin Değerlendirilmesi erlendirilmesi

149 149 Son yıllarda hızla çoğalan iktisadi büyüme literatürünün bir kısmı, iktisat politikalarının uzun dönemli büyüme sürecini etkilediği yönündeki tezlere karşı çıkarak, düzey etkilerinin oluşabileceğini öne sürmektedir. Bu düşüncenin birinci nedeni, diferansiyel denklemlerin doğrusal olduğuna ilişkin yeterince ampirik kanıt olmadığının kabul edilmesidir.

150 150 α =1 Örneğin AK tipi modelde kabul edilmiştir. Bunun yanında AR-GE destekli içsel büyüme modelinde de benzer bir durum λ =1 f=1 vardır. ve durumunda, AR-GE sektörü üretim fonksiyonu şöyle yazılabilir: A A= δl A

151 151 Ancak yukarıdaki son denklemle çelişen çok sayıda bulgu elde edilmiştir. Son kırk yıllık dönemde AR-GE sektörlerindeki araştırmacı istihdamındaki artış hızının yüksekliğine rağmen, GSYİH büyüme hızları %2 nin altında seyretmiştir.

152 152 f<1 Bu tür bulgular durumunu, yani doğrusallıktan küçük diferansiyel denklemli modelleri onaylamaktadır. Ayrıca eğitim yatırımlarındaki hızlı artışlara rağmen, büyüme oranlarının bunun gerisinde kaldığını söyleyebiliriz.

153 YAKINSAMA

154 154 Yakınsama olgusu, büyüme literatürünü özellikle son yirmi yılda oldukça meşgul etmiştir. Bu konunun temel sorusu ve sorunsalı şudur: Yoksul ülkelerin kişi başına gelir düzeyleri, zengin ülkelerin gelir düzeylerine yakınsamakta mıdır ve eğer yakınsama gerçekleşiyorsa, ne kadar süreyi kapsayacaktır?

155 155 Neoklasik büyüme modeline göre, sermayenin azalan verimlilikle çalışması, ülkelerarasında bir yakınsamaya yol açacaktır. Ancak 1980 li yılların ortalarındaki ilk çalışmalar, tüm ülkeleri kapsayan bir yakınsama sürecinin gerçekleşmediğini ortaya koyunca, yeni içsel büyüme modellerinin belirmesinde bir neden ortaya çıkmış oldu.

156 156 Günümüzde yakınsama tartışmaları basitçe ülkelerarası yakınsama kavramının ötesine geçmiş, büyüme literatürüne yeni yakınsama biçimleri katılmıştır. Bunun temel nedeni, sermayedeki azalan verim varsayımının dışında, başkaca varsayımların da araştırmacılar tarafından yapılmış olmasıdır. Varsayımlardaki bu çeşitlenme, aşağıdaki yakınsama tartışmalarına yol açmıştır.

157 Ülke içi ve ülkelerarası yakınsama. 2. Büyüme oranlarının ve kişi başına GSYİH düzeylerinin yakınsaması 3. β-yakınsama ve σ-yakınsama. 4. Mutlak yakınsama ve koşullu yakınsama 5. Küresel yakınsama ve bölgesel (gruplar) yakınsama. 6. Gelir yakınsaması ve TFV yakınsaması. 7. Deterministik ve stokastik yakınsama.

158 158 Yukarıdaki yaklaşımların dışında, yakınsamanın ampirik analizlerindeki yaklaşımlarda da farklılıklar görebiliriz: 1. Panel veri yaklaşımı. 2. Yatay kesit veri yaklaşımı. 3. Zaman serisi yaklaşımı. 4. Dağılım yaklaşımı.

159 Panel veri, yatay kesit veri ve zaman serisi yaklaşımları, mutlak ya da koşullu β-yakınsama üzerinde çalışmaktadır. Bu yaklaşımlar ülkelerarası yakınsama ve gelir düzeyleri 159 yakınsaması konusunda da ortak noktalara sahiptir. Yatay kesit ve panel veri yaklaşımları kulüp-yakınsama ve TFV yakınsama; yatay kesit analiz, σ-yakınsama konularında kullanılmaktadır. Dağılım yaklaşımı σ-yakınsamanın ötesine geçerek, dağılımın şekli ve dağılımlararası dinamikler üzerine yoğunlaşmıştır.

160 Neoklasik büyüme modellerindeki azalan verimler durumuna, 160 yeni içsel büyüme modellerinden yöneltilen eleştiriler çerçevesinde, ilk olarak Robert Barro (1991) regresyonda standart neoklasik büyüme modelinin ötesine geçerek fiziksel sermaye ve nüfus dinamiğinin yanında beşeri sermayeye de yer vermiştir. Barro nun bu yaklaşımı büyüme literatüründe Barro regresyonları olarak anılmaktadır.

161 Standart modele göre yapılan regresyonda (98 ülke) mutlak 161 yakınsama reddedilmiş ve bulgular yeni içsel büyüme modellerinin desteklendiği yönünde yorumlanmıştır. Standart neoklasik modele beşeri sermaye eklendiğinde, β katsayısı negatife dönmekte ve istatistik olarak da anlamlı bulunmaktadır. Barro bu sonucu, neoklasik modelin desteklenmesi olarak yorumlamıştır.

162 162 Barro regresyonları yoluyla koşullu yakınsama kavramı kullanılmaya başlanmıştır de DeLong ve Summers, makine, araç-gereç tipi sermaye yatırımının büyüme üzerinde önemli pozitif etkileri olduğunu ve bu etkinin de eğitim altyapısına bağlı olmadığını öne sürmüşlerdir. Bu sonucu da, bu türden sermaye yatırımlarının önemli dışsallıklar yaymasına bağlamaktadırlar.

163 Ancak sonraki çalışmalardan bir kısmı DeLong ve Summers ın 163 çalışmasını eleştirmiştir. Auerbach (1994), DeLong ve Summers ın kullandığı veri setindeki ülkelerin homojen olduklarını, buna karşın sermaye malları yaklaşımının teknolojik yayılmayı içerdiğini öne sürmüştür. Blomstorm, Lipsey ve Zejan (1996) ise nedensellik ilişkisinin sermaye mallarından büyüme oranına değil, tersi yönde olduğunu belirlemişlerdir.

164 164 DeLong ve Summers ın çalışması ülkelerarası gelir düzeylerinin değil, TFV düzeylerinin yakınsamasını incelemişlerdir.

165 165 Yakınsama Hızının H n Belirlenmesi Solow büyüme modelinin temel denklemi şöyleydi: k = sf k n+ g + d k ( ) ( ) k * Bu denklemi, k nin durağan durum değeri ( ) etrafında birinci sıra açılımını yaparız: k = sf k n+ g+ d k k ( * ) ( ) ( * )

166 166 Açılımın nasıl yapıldığını daha ayrıntılı görelim: k = sf k n+ g+ d k + sf k n+ g+ d k k ( *) ( ) * ( *) ( ) ( * ) Durağan durumda 0 a eşittir. k = sf k n+ g+ d k k ( * ) ( ) ( * )

167 * k = Durağan durumda olacağını dikkate alarak, açılımı yeniden düzenleyelim ve buradan s yi çekelim. * * * k = sf k n+ g+ d k = ( ) ( ) 0 = + + = ( ) ( ) * * sf k n g d k s n g d k f ( + + ) ( * k ) * ( ) * n+ g+ d k k = f k n+ g + d k k ( * f k ) ( *) ( ) ( * )

168 ( *) * f k k k = 1 n+ g+ d k k ( * f k ) ( )( * ) 168 Üretim fonksiyonu olarak Cobb-Douglas ı dikkate aldığımızda, ( *) * ( *) f k k f k sermayenin payı ( ), α olacaktır. Bu durumu dikkate alarak yukarıdaki denklemi yeniden yazalım: [ ]( )( * = α ) ( * ya da k =λ k k ) k n g d k k

169 169 Bu son denklemde, λ = [ α 1]( n+ g+ d) olarak dikkate alınmıştır. λ, kişi başına sermayenin cari değeri ile durağan durum değeri arasındaki açıklığın kapanma hızını verir. Buna büyüme literatüründe yakınsama hızıh denilmektedir. Sermaye için türettiğimiz bu ifadeyi, kişi başına gelir düzeyinin yakınsamasını belirlemek için de türetelim.

170 İlk olarak üretim fonksiyonunu yazalım. ( ) y = f k 170 Üretim fonksiyonunun durağan durum değeri etrafında birinci sıra Taylor açılımını yapalım ve ayrıca zamana göre türevini belirleyelim. y = f k + f k k k ( *) ( *)( * ) = ( ) ( )( ) * * * y y f k k k y = f k k

171 171 y = f ( * k k ) y * y = k ve f ( k) ( * k ) * y y = y = k ( *) ( * k k k k ) y y k y ( * )

172 172 Bunları sermaye yakınsama denklemindeki yerlerine yazar ve yeniden düzenlersek kişi başına gelir yakınsamasına ulaşırız. k =λ y k ( y * ) y ( * ) y =λ y y

173 Yakınsaman nsamanın n SınanmasS nanmasında nda Kullanılan lan 173 Denklemlerin TüretilmesiT Yukarıda belirlediğimiz yakınsama hızı denklemleri, birinci sıra ve birinci dereceden bir diferansiyel denklemdir. Bu denklemi çözersek, şunu elde ederiz (tüm değişkenleri doğal logaritmaya göre tanımlıyoruz): ( λt )( * ) ln y ln y = 1 e ln y ln y t 0 0

174 Yakınsama sürecini ekonometrik analize uygun hale getirmek için, daha önce Solow modeli içerisinde belirlediğimiz terimini, yukarıdaki denklemde yerine yazalım. y * 174 y * s = ( n g d) + + α 1 α α α ln y * = ln s ln n+ g + d 1 α 1 α ( )

175 175 ( λt ln ln 1 ) α α y ln ln( ) t y = e s n+ g+ d ln y 1 α 1 α 0 0 ( λt) α ( λt ln ln 1 ln 1 ) α ln( ) ( λt y 1 ) t y = e s e n+ g+ d e ln y 1 α 1 α 0 0 Bu, büyüme oranı ile başlangıç gelir düzeyi arasındaki denklemdir. Denklemdeki diğer terimler, Solow büyüme modelinin yapısal parametreleridir.

176 β= 1 e λt varsayımını yapalım ve denklemi yeniden yazalım 176 ln y ln ln ln( ) t y α α =β s β n+ g + d βln y 1 α 1 α 0 0 Bu denklem, bir ekonominin kendi durağan durum değerine yakınsaması sürecini değerlendirmektedir. Ülkelerarası yakınsama süreci konusunda bir şeyler söylememektedir. Dolayısıyla, bu denklemde yer alan λ terimi, ülke içi durağan duruma yakınsama parametresini göstermektedir ve ülkelerarası karşılaştırmalarda kullanılamaz.

177 177 Mutlak yakınsama çerçevesinde bakıldığında, yukarıda belirttiğimiz konu bir sorun olmaktan çıkar. Ancak farklı gruplar altında değerlendirilebilecek ülkeleri bir yakınsama araştırması içine aldığımızda (yani ülkelere özgü yapısal parametreleri dikkate almadığımızda), λ terimi sorun oluşturur. Bu sorunu dikkate alan çalışmalardan biri MRW (1992) dir.

178 178 β-yakınsamasının belirlenmesine ilişkin bir başka yaklaşım Barro ve Sala-i-Martin e (1992) aittir. Bu çalışmada ABD nin bölgeleri arasında yakınsama süreci araştırılmış, mutlak yakınsamayı destekleyen bulgulara ulaşılmıştır. Ayrıca Sala-i- Martin (1996) çalışmasında da bazı gelişmiş ülkeleri kapsayan analizler, yakınsama hızının %2 ye yakın olduğunu ortaya koymuştur.

179 179 Durlauf ve Johnson (1995), yakınsama analizlerinin, ülkelerin alt gruplara ayrılarak yapılmasının (alt-grup yakınsaması) doğru bir yaklaşım olacağını önermişlerdir.

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12

Detaylı

B. Sermaye stoğunun durağan durum değerini bulunuz. C. Bu ekonomi için altın kural sermaye stoğu ne kadardır?

B. Sermaye stoğunun durağan durum değerini bulunuz. C. Bu ekonomi için altın kural sermaye stoğu ne kadardır? A.Ü. SBE 2015-2016 Bahar Dönemi Makro İktisat - II Çalışma Soruları - 2 1. Nüfus artışı veya teknolojik ilerlemenin olmadığı Solow Modeli nde bazı parametreler şu şekilde olsun: s = 0.2(tasarruf oranı)

Detaylı

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Ekonomide Uzun Dönem Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Neden bazı ülkeler zengin bazı ülkeler fakir? Bilgin Bari İktisat Politikası 2 Bilgin Bari İktisat Politikası 3 Bilgin Bari İktisat Politikası 4 Bilgin

Detaylı

İktisat bilimi açısından optimizasyon, amacımıza en uygun olan. seçeneğin belirlenmesidir. Örneğin bir firmanın kârını

İktisat bilimi açısından optimizasyon, amacımıza en uygun olan. seçeneğin belirlenmesidir. Örneğin bir firmanın kârını OPTİMİZASYON İktisat bilimi açısından optimizasyon, amacımıza en uygun olan seçeneğin belirlenmesidir. Örneğin bir firmanın kârını maksimize edecek olan üretim miktarının belirlenmesi; bir bireyin toplam

Detaylı

yapılmalıdır ki, t anında H nin değeri maksimum yapılabilsin. H nin maksimizasyonu için birinci

yapılmalıdır ki, t anında H nin değeri maksimum yapılabilsin. H nin maksimizasyonu için birinci 58 3.. Lucas ın Modeli 3... Model Bu modelde Lucas (988), tek sektörlü bir ekonomide fiziksel sermaye ile birikim ilişkileri üzerinde yoğunlaşmaktadır. üfus dinamiği dışsal olarak alınmakta, ayrıca paraya

Detaylı

2. REGRESYON ANALİZİNİN TEMEL KAVRAMLARI Tanım

2. REGRESYON ANALİZİNİN TEMEL KAVRAMLARI Tanım 2. REGRESYON ANALİZİNİN TEMEL KAVRAMLARI 2.1. Tanım Regresyon analizi, bir değişkenin başka bir veya daha fazla değişkene olan bağımlılığını inceler. Amaç, bağımlı değişkenin kitle ortalamasını, açıklayıcı

Detaylı

Teknolojik İlerleme ve Gelir Dağı

Teknolojik İlerleme ve Gelir Dağı Teknolojik İlerleme ve Gelir Dağı ğılımı 2 Teknolojik İlerleme ve Gelir Dağı ğılımı Faktör fiyatlarındaki değişmenin, faktör kullanımını, faktör paylarını ve gelir dağılımını nasıl etkileyeceğine bakalım.

Detaylı

6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN 6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM Yazan SAYIN SAN SAN / İKTİSADİ MATEMATİK / 2 A.5. Doğrusal olmayan fonksiyonların eğimi Doğrusal fonksiyonlarda eğim her noktada sabittir

Detaylı

Teknolojik Gelişme ve Ekonomik Büyüme:

Teknolojik Gelişme ve Ekonomik Büyüme: B.E.A. Teknolojik Gelişme ve Ekonomik Büyüme: Daha önce üretim fonksiyonunda yalnızca fiziksel sermaye (K) ve insan (N) girdisi bulunmakta idi. Şimdi üretim fonksiyonuna teknolojiyi eklemekteyiz: Y=F(K,N,A)

Detaylı

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ Bu bölümde Fiyatlar genel düzeyi (Fgd) ile MG dengesi arasındaki ilişkiler incelenecek. Mg dengesi; Toplam talep ile toplam arzın kesiştiği noktada bulunacaktır.

Detaylı

MATEMATiKSEL iktisat

MATEMATiKSEL iktisat DİKKAT!... BU ÖZET 8 ÜNİTEDİR BU- RADA İLK ÜNİTE GÖSTERİLMEKTEDİR. MATEMATiKSEL iktisat KISA ÖZET KOLAY AOF Kolayaöf.com 0362 233 8723 Sayfa 2 içindekiler 1.ünite-Türev ve Kuralları..3 2.üniteTek Değişkenli

Detaylı

Üretim Girdilerinin lması

Üretim Girdilerinin lması Üretim Girdilerinin Fiyatlandırılmas lması 2 Tam Rekabet Piyasasında Girdi Talebi Tek Değişken Girdi Durumu İlk olarak firmanın tek girdisinin işgücü () olduğu durumu inceleyelim. Değişken üretim girdisi

Detaylı

KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ

KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ Ricardo, bir ülkenin hiçbir malda mutlak üstünlüğe sahip olmadığı durumlarda da dış ticaret yapmasının, fayda sağlayabileceğini açıklamıştır. Eğer bir ülke her malda mutlak

Detaylı

K ve L arasında ikame yoktur. Bu üretim fonksiyonu Şekil

K ve L arasında ikame yoktur. Bu üretim fonksiyonu Şekil MALİYET TEORİSİ 2 Maliyet fonksiyonunun biçimi, üretim fonksiyonunun biçimine bağlıdır. Bir an için reçel üreticisinin, bir birim kavanoz ve bir birim meyve toplayıcısı ile bir birim çıktı elde ettiği

Detaylı

= 2 6 Türevsel denkleminin 1) denge değerlerinin bulunuz. 2) Bulmuş olduğunuz dengenin istikrarlı olup olmadığını tespit ediniz.

= 2 6 Türevsel denkleminin 1) denge değerlerinin bulunuz. 2) Bulmuş olduğunuz dengenin istikrarlı olup olmadığını tespit ediniz. Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü Matematiksel İktisat Ders Notu Prof. Dr. Hasan Şahin Faz Diyagramı Çizimi Açıklamarı = 2 6 Türevsel denkleminin 1) denge değerlerinin bulunuz. 2) Bulmuş olduğunuz

Detaylı

OPTIMIZASYON Bir Değişkenli Fonksiyonların Maksimizasyonu...2

OPTIMIZASYON Bir Değişkenli Fonksiyonların Maksimizasyonu...2 OPTIMIZASYON.... Bir Değişkenli Fonksiyonların Maksimizasyonu.... Türev...3.. Bir noktadaki türevin değeri...4.. Maksimum için Birinci Derece Koşulu...4.3. İkinci Derece Koşulu...5.4. Türev Kuralları...5

Detaylı

İNTEGRAL İŞLEMLER LEMLERİ

İNTEGRAL İŞLEMLER LEMLERİ İKTİSADİ DİNAMİKLİK K VE İNTEGRAL İŞLEMLER LEMLERİ 2 İktisat biliminde dinamiklik kavramı, değişkenlerin değişim süreçlerini, dengeye geliş ya da uzaklaşmalarını içeren bir analiz tipidir. Daha önce karşılaştırmalı

Detaylı

2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN 2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM Yazan SAYIN SAN SAN / İKTİSADİ MATEMATİK / 2 C.1.2. Piyasa Talep Fonksiyonu Bireysel talep fonksiyonlarının toplanması ile bir mala ait

Detaylı

Kapalı bir ekonomide yatırım tasarruf eşitliği aşağıdaki gibidir; I = S + ( T G) I = S

Kapalı bir ekonomide yatırım tasarruf eşitliği aşağıdaki gibidir; I = S + ( T G) I = S B.E.A. Tasarruf, Sermaye Birikimi ve Üretim Bir ülkede fiziksel sermaye üretim fonksiyonuna bir girdi olarak girmektedir. Fiziksel sermayedeki artış üretime (aynı zamanda gelire) neden olmaktadır. Gelirde

Detaylı

Ekonometri I VARSAYIMLARI

Ekonometri I VARSAYIMLARI Ekonometri I ÇOK DEĞİŞKENLİ REGRESYON MODELİNİN VARSAYIMLARI Hüseyin Taştan Temmuz 23, 2006 İçindekiler 1 Varsayım MLR.1: Parametrelerde Doğrusallık 1 2 Varsayım MLR.2: Rassal Örnekleme 1 3 Varsayım MLR.3:

Detaylı

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI BÖLÜM 10 TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI IS-LM Modelinin Oluşturulması Klasik teori 1929 ekonomik krizine çare üretemedi Teoriye göre çıktı, faktör arzına ve teknolojiye bağlıydı Bunlar ise

Detaylı

Matris Cebiriyle Çoklu Regresyon Modeli

Matris Cebiriyle Çoklu Regresyon Modeli Matris Cebiriyle Çoklu Regresyon Modeli Hüseyin Taştan Mart 00 Klasik Regresyon Modeli k açıklayıcı değişkenden oluşan regresyon modelini her gözlem i için aşağıdaki gibi yazabiliriz: y i β + β x i + β

Detaylı

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE (1987-2007) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) NE YAPILDI? ÖZET - Bu çalışmada, işgücü verimliliği

Detaylı

TAM REKABET PİYASASI

TAM REKABET PİYASASI TAM REKABET PİYASASI 2 Bu bölümde, tam rekabet piyasasında çalışan firmaların fiyatlarını nasıl oluşturduklarını, ne kadar üreteceklerine nasıl karar verdiklerini ve piyasadaki fiyat ile miktarın nasıl

Detaylı

İçindekiler kısa tablosu

İçindekiler kısa tablosu İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM

Detaylı

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015 28.Eylül.2015 1 Giriş Temel Kavramlar Politika Etkilerinin Analizi 2 nın Yürütülmesi Tanımlar Giriş Temel Kavramlar Politika Etkilerinin Analizi İktisat kıt kaynakların etkin dağılımı üzerine çalışır.

Detaylı

EKONOMİK BÜYÜME. Ekonomik Büyüme ile İlgili Kavramlar

EKONOMİK BÜYÜME. Ekonomik Büyüme ile İlgili Kavramlar Ekonomik Büyüme ile İlgili Kavramlar EKONOMİK BÜYÜME Bir ülkede kişi başına düşen reel millî gelirin her yıl artmasına ekonomik büyüme denir. Ekonomik büyüme, üretim ölçeğinin ve üretimin artmasını yani

Detaylı

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ DERS NOTU 06 IS/LM EĞRİLERİ VE BAZI ESNEKLİKLER PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ TOPLAM TALEP (AD) Bugünki dersin içeriği: 1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ... 1 2. LM EĞRİSİ VE PARA TALEBİNİN

Detaylı

EKO 205 Mikroiktisat. Kar Maksimizasyonu Profit Maximization

EKO 205 Mikroiktisat. Kar Maksimizasyonu Profit Maximization EKO 205 Mikroiktisat Kar Maksimizasyonu Profit Maximization Tartışılacak Konular Tam Rekabet Piyasaları Kar Maksimizasyonu Marjinal Hasıla, Marjinal Maliyet ve Kar Kısa Dönemde Çıktı Düzeyinin Belirlenmesi

Detaylı

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS A. ANALZ A.. Analizi (Mal Piyasası) (Investment aving) (atırım Tasarruf) Eğrisi, faiz oranları ile gelir düzeyi arasındaki ilişkiyi gösterir. Analizin bu kısmında yatırımları I = I bi olarak ifade edeceğiz.

Detaylı

1. Yatırımın Faiz Esnekliği

1. Yatırımın Faiz Esnekliği DERS NOTU 08 YATIRIMIN FAİZ ESNEKLİĞİ, PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİKLERİ, TOPLAM TALEP (AD) EĞRİSİNİN ELDE EDİLİŞİ Bugünki dersin içeriği: 1. YATIRIMIN FAİZ ESNEKLİĞİ... 1 2. PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ

Detaylı

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER Önsöz BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR 1.1.İktisat Bilimi 1.2.İktisadi Kavramlar 1.2.1.İhtiyaçlar 1.2.2.Mal ve Hizmetler 1.2.3.Üretim 1.2.4.Fayda, Değer ve Fiyat

Detaylı

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir)

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir) IKTI 02 20 Mart, 202 DERS NOTU 04 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI - III Bugünki dersin içeriği:. AÇIK BİR EKONOMİDE DENGE ÇIKTI (GELİR)... A. DENGE İÇİN SIZINTILAR/ENJEKSİYONLAR YAKLAŞIMI... 5 B. DEVLET

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6 1. LM eğrisini oluşturan noktalar neyi ifade etmektedir? LM eğrisinin nasıl elde edildiğini grafik yardımıyla açıklayınız. 2. Para talebinin gelir esnekliği artarsa LM eğrisi nasıl değişir? Grafik yardımıyla

Detaylı

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir)

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir) DERS NOTU 4 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI (3) Dersin içeriği:. AÇIK BİR EKONOMİDE DENGE ÇIKTI (GELİR)... A. DENGE İÇİN SIZINTILAR/ENJEKSİYONLAR YAKLAŞIMI... 5 B. DEVLET HARCAMALARI ÇARPANI... 7 C. DIŞ

Detaylı

7.Ders Bazı Ekonometrik Modeller. Đktisat (ekonomi) biliminin bir kavramı: gayrisafi milli hasıla.

7.Ders Bazı Ekonometrik Modeller. Đktisat (ekonomi) biliminin bir kavramı: gayrisafi milli hasıla. 7.Ders Bazı Ekonometrik Modeller Đktisat (ekonomi) biliminin bir kavramı: gayrisafi milli hasıla. Kaynak: TÜĐK dönemler gayri safi yurt içi hasıla düzeyi 1987-1 8680793 1987-2 9929354 1987-3 13560135 1987-4

Detaylı

2009 VS 4200-1. Gayri Safi Yurt içi Hasıla hangi nitelikte bir değişkendir? ) Dışsal değişken B) Stok değişken C) Model değişken D) kım değişken E) içsel değişken iktist TEORisi 5. Kısa dönemde tam rekabet

Detaylı

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ CEVAP ANAHTARI 1.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ 1.(e) 2.(d) 3.(a) 4.(c) 5.(e) 6.(d) 7.(e) 8.(d) 9.(b) 10.(e) 11.(a) 12.(b) 13.(a) 14.(c) 15.(c) 16.(e) 17.(e) 18.(b) 19.(d) 20.(a) 1.BÖLÜM BOŞLUK DOLDURMA 1. gereksinme

Detaylı

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ Bugünki dersin içeriği: 1. MALİYE POLİTİKASI VE DIŞLAMA ETKİSİ... 1 2. UYUMLU MALİYE VE

Detaylı

IKT Kasım, 2008 Gazi Üniversitesi, İktisat Bölümü. DERS NOTU 5 (Bölüm 7-8) ÜRETİCİ TEORİSİ

IKT Kasım, 2008 Gazi Üniversitesi, İktisat Bölümü. DERS NOTU 5 (Bölüm 7-8) ÜRETİCİ TEORİSİ DERS NOTU 5 (Bölüm 7-8) ÜRETİCİ TEORİSİ Bugünkü ders planı: 1. Kârını Maksimize Eden Firma Davranışı...1 2. Üretim Fonksiyonu ve Üretici Dengesi...5 3. Maliyeti Minimize Eden Denge Koşulu...15 4. Maliyet

Detaylı

MATRİS İŞLEMLER LEMLERİ

MATRİS İŞLEMLER LEMLERİ MTRİS İŞLEMLER LEMLERİ Temel matris işlemlerinin doğrudan matematik açılımını 2 yapmadan önce, bir eşanlı denklem sisteminin matris işlemleri kullanılarak nasıl daha kolay ve sistematik bir çözüm verdiğini,

Detaylı

8. DERS: IS/LM MODELİ

8. DERS: IS/LM MODELİ 8. DERS: IS/LM MODELİ 1 Mal Piyasası ve Para Piyasası...2 2. Faiz Oranı, Yatırım ve IS Eğrisi...2 A.IS eğrisi nin özellikleri:...3 B.Maliye Politikası IS Eğrisini Nasıl Kaydırır?...5 3. Para Piyasası ve

Detaylı

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

2018/1. Dönem Deneme Sınavı. 1. Aşağıdakilerden hangisi mikro ekonominin konuları arasında yer almamaktadır? A) Tüketici maksimizasyonu B) Faktör piyasası C) Firma maliyetleri D) İşsizlik E) Üretici dengesi 2. Firmanın üretim miktarı

Detaylı

SORU SETİ 10 MALİYET TEORİSİ - UZUN DÖNEM MALİYETLER VE TAM REKABET PİYASASINDA ÇIKTI KARARLARI - TEKEL

SORU SETİ 10 MALİYET TEORİSİ - UZUN DÖNEM MALİYETLER VE TAM REKABET PİYASASINDA ÇIKTI KARARLARI - TEKEL SORU SETİ 10 MALİYET TEORİSİ - UZUN DÖNEM MALİYETLER VE TAM REKABET PİYASASINDA ÇIKTI KARARLARI - TEKEL Problem 1 (KMS-2001) Bir endüstride iktisadi kârın varlığı, aşağıdakilerden hangisini gösterir? A)

Detaylı

Uzun Dönem Ekonomik Büyüme. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

Uzun Dönem Ekonomik Büyüme. Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Uzun Dönem Ekonomik Büyüme Bilgin Bari İktisat Politikası 1 Neden bazı ülkeler düşük büyüme oranlarına sahip ve fakir kalırken, bazıları yüksek büyüme oranlarına ve yüksek refah düzeyine sahip? Bilgin

Detaylı

4. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

4. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN 4. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM Yazan SAYIN SAN SAN / İKTİSADİ MATEMATİK / 2 B.3.2. Taban Fiyat Uygulaması Devletin bir malın piyasasında oluşan denge fiyatına müdahalesi,

Detaylı

TARIM VE KALKINMA. Doç.Dr.Tufan BAL. Not: Bu sununun hazırlanmasında, Prof.Dr. Murat Ali DULUPÇU nun ders notlarından faydalanılmıştır.

TARIM VE KALKINMA. Doç.Dr.Tufan BAL. Not: Bu sununun hazırlanmasında, Prof.Dr. Murat Ali DULUPÇU nun ders notlarından faydalanılmıştır. TARIM VE KALKINMA Doç.Dr.Tufan BAL Not: Bu sununun hazırlanmasında, Prof.Dr. Murat Ali DULUPÇU nun ders notlarından faydalanılmıştır. Tarım neden kritik bir sektördür? Nüfusu beslemesi (beşeri sermaye

Detaylı

İKT 207: Mikro iktisat. Faktör Piyasaları

İKT 207: Mikro iktisat. Faktör Piyasaları İKT 207: Mikro iktisat Faktör Piyasaları Tartışılacak Konular Tam Rekabetçi Faktör Piyasaları Tam Rekabetçi Faktör Piyasalarında Denge Monopson Gücünün Olduğu Faktör Piyasaları Monopol Gücünün Olduğu Faktör

Detaylı

3 x = ax a by b cet ce (1) t y = rx r + sy s qe q x = ax by (2) y = rx + sy x = ax bxy (3) y = rx + sxy

3 x = ax a by b cet ce (1) t y = rx r + sy s qe q x = ax by (2) y = rx + sy x = ax bxy (3) y = rx + sxy Daha önce beşinci bölümde denklemlerini ele almıştık. Burada tek değişken durumunda fark değişken sayısının iki ya da daha fazla olduğu diferansiyel denklemlerden oluşan bir sistemin çözümü üzerinde duracağız.

Detaylı

TÜRKİYE DE BÖLGELER ARASI GELİR FARKLILIKLARI VE YAKINSAMA

TÜRKİYE DE BÖLGELER ARASI GELİR FARKLILIKLARI VE YAKINSAMA T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI TÜRKİYE DE BÖLGELER ARASI GELİR FARKLILIKLARI VE YAKINSAMA Yüksek Lisans Tezi Dicle Özdemir Ankara - 2003 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

İktisadi Analiz Ders Notu: Doğrusal Üretim Modelleri ve Sraffa Sistemi

İktisadi Analiz Ders Notu: Doğrusal Üretim Modelleri ve Sraffa Sistemi N. K. Ekinci Ekim 2015 İktisadi Analiz Ders Notu: Doğrusal Üretim Modelleri ve Sraffa Sistemi 1. Tek Sektörlü Ekonomide Gelir Dağılımı Tek mal (buğday) üreten bir ekonomi ele alalım. 1 birim buğday üretimi

Detaylı

1. Mal Piyasası ve Para Piyasası

1. Mal Piyasası ve Para Piyasası DERS NOTU 06 IS/LM MODELİ Bugünki dersin içeriği: 1. MAL PİYASASI VE PARA PİYASASI... 1 2. MAL PİYASASI İLE PARA PİYASASININ İLİŞKİSİ... 1 3. FAİZ ORANI, YATIRIM VE IS EĞRİSİ... 2 IS EĞRİSİNİN CEBİRSEL

Detaylı

Bir girişimde bulunulan işin maliyeti, o işi yapmak için. diyoruz. Örneğin bir girişimci meyve toplama işinin 1

Bir girişimde bulunulan işin maliyeti, o işi yapmak için. diyoruz. Örneğin bir girişimci meyve toplama işinin 1 ÜRETİM TEORİSİ Bir girişimde bulunulan işin maliyeti, o işi yapmak için vazgeçilen diğer işlerin getirisiyle ölçülür. Buna fırsat maliyeti diyoruz. Örneğin bir girişimci meyve toplama işinin 1 saatinden

Detaylı

Tekelci Rekabet Piyasası

Tekelci Rekabet Piyasası Tekelci Rekabet iyasası 1900 lü yılların başlarında, ürünlerin homojen olmaması, reklamın giderek 2 artan önemi, azalan maliyet durumlarının yaşanması tam rekabet piyasasına karşı yapılan tartışmaları

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...

Detaylı

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT 2 1. A malının fiyatındaki bir artış karşısında B malına olan talep azalıyorsa A ve B mallarının özellikleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? A) A ve B

Detaylı

meydana gelen değişmedir. d. Ek bir işçi çalıştırıldığında sabit maliyetlerde e. Üretim ek bir birim arttığında toplam

meydana gelen değişmedir. d. Ek bir işçi çalıştırıldığında sabit maliyetlerde e. Üretim ek bir birim arttığında toplam A 1. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi eş-ürün eğrisi ile ilgili değildir? a. Girdilerin pozitif marjinal fiziki ürüne sahip olması b. Girdilerin azalan marjinal fiziki ürüne sahip olması c. Girdilerin

Detaylı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ Bu bölümde faiz oranlarının belirlenmesi ile faizin denge milli gelir düzeyinin belirlenmesi üzerindeki rolü incelenecektir. IS LM modeli, İngiliz iktisatçılar John

Detaylı

MATEMATİK-II dersi. Bankacılık ve Finans, İşletme, Uluslararası Ticaret. Bölümleri için FİNAL Çalışma Soruları

MATEMATİK-II dersi. Bankacılık ve Finans, İşletme, Uluslararası Ticaret. Bölümleri için FİNAL Çalışma Soruları MATEMATİK-II dersi Bankacılık ve Finans, İşletme, Uluslararası Ticaret Bölümleri için FİNAL Çalışma Soruları ] e d =? = u d= du du d= udu u u e d= e d= e = edu= e + c= e + c ] e d =? = + = e + c e d e

Detaylı

Türkiye de Uzun-Dönem Verimlilik Büyümesi Patent, Marka ve Endüstriyel Tasarımların Etkisi Üzerine Değerlendirmeler

Türkiye de Uzun-Dönem Verimlilik Büyümesi Patent, Marka ve Endüstriyel Tasarımların Etkisi Üzerine Değerlendirmeler Türkiye de Uzun-Dönem Verimlilik Büyümesi Patent, Marka ve Endüstriyel Tasarımların Etkisi Üzerine Değerlendirmeler M. Aykut Attar Hacettepe Üniversitesi 5. Ulusal Verimlilik Kongresi 7 Ekim 2015 İçsel

Detaylı

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ 1. YIL GÜZ DÖNEMİ İleri Makroiktisat I IKT801 1 3 + 0 6 Makro iktisadın mikro temelleri, emek, mal ve sermaye piyasaları, modern AS-AD eğrileri. İleri

Detaylı

1. Toplam Harcama ve Denge Çıktı

1. Toplam Harcama ve Denge Çıktı DERS NOTU 03 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI - I Bugünki dersin içeriği: 1. TOPLAM HARCAMA VE DENGE ÇIKTI... 1 HANEHALKI TÜKETİM VE TASARRUFU... 2 PLANLANAN YATIRIM (I)... 6 2. DENGE TOPLAM ÇIKTI (GELİR)...

Detaylı

Karşılaştırmalı Durağan Analiz ve Türev kavramı. 6. Bölüm :Alpha Chiang,Matematiksel İktisadın Temel Yöntemleri

Karşılaştırmalı Durağan Analiz ve Türev kavramı. 6. Bölüm :Alpha Chiang,Matematiksel İktisadın Temel Yöntemleri Karşılaştırmalı Durağan Analiz ve Türev kavramı 6. Bölüm :Alpha Chiang,Matematiksel İktisadın Temel Yöntemleri 1 Karşılaştırmalı durağan analiz 6. Karşılaştırmalı Durağanlıklar ve Türev Kavramı 6.1 doğası

Detaylı

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI 1. Maliye Politikası ve Dışlama Etkisi...2 A. Uyumlu Maliye ve Para Politikaları...4 2. Para Arzı ve Açık Piyasa İşlemleri...5 3. Klasik Para ve Faiz

Detaylı

BÜYÜME TEORİLERİNE GENEL BAKIŞ

BÜYÜME TEORİLERİNE GENEL BAKIŞ BÜYÜME TEORİLER LERİNE GENEL BAKIŞ Klasik Büyüme B Modelleri Adam Smith in in Büyüme B Sürecine Bakışı 4 Adam Smith sistematik bir büyüme modeli ortaya koymamakla beraber, ulusların zenginleşme sürecinde

Detaylı

Dengede; sızıntılar ve enjeksiyonlar eşit olacaktır:

Dengede; sızıntılar ve enjeksiyonlar eşit olacaktır: Sızıntılar: Harcama akımından çıkanlar olup, kapalı ekonomide tasarruflar (S) ve vergilerden (TA) oluşmaktadır. Enjeksiyonlar: Harcama akımına yapılan ilaveler olup, kapalı bir ekonomide yatırımlar (I),

Detaylı

Reel GSYH deki yani mal ve hizmet üretim kapasitesindeki artışa ekonomik büyüme denir.

Reel GSYH deki yani mal ve hizmet üretim kapasitesindeki artışa ekonomik büyüme denir. EKONOMİK BÜYÜME Reel GSYH deki yani mal ve hizmet üretim kapasitesindeki artışa ekonomik büyüme denir. Ekonomik büyüme teorisinde şu sorulara cevap ararız: 1. Ülkelerin uzun dönem ekonomik büyüme performanslarını

Detaylı

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA) 1- Bir ekonomide işsizlik ve istihdamdaki değişimler iktisatta hangi alan içinde incelenmektedir? a) Mikro b) Makro c) Para d) Yatırım e) Milli Gelir

Detaylı

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI

GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI GENEL EKONOMİ DERS NOTLARI 1. BÖLÜM Öğr. Gör. Hakan ERYÜZLÜ İktisadın cevap bulmaya çalıştığı temel amaçlarını aşağıdaki sorular ile özetleyebiliriz; Hangi mallar/hizmetler ne miktarda üretilmelidir? Hangi

Detaylı

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI 1. John Maynard Keynes e göre, konjonktürün daralma dönemlerinde görülen düşük gelir ve yüksek işsizliğin nedeni aşağıdakilerden

Detaylı

Regresyon Modelinin Uzantılar

Regresyon Modelinin Uzantılar Bölüm m 6:İki Degişkenli Dogrusal Regresyon Modelinin Uzantılar ları İki degişkenli modellere paralel olarak Sıfır r noktasından ndan geçen en regresyonu yani β 1 yok iken... Ölçü birimleri sorunu ve Y

Detaylı

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş BÖLÜM 9 Ekonomik Dalgalanmalara Giriş Çıktı ve istihdamdaki kısa dönemli dalgalanmalara iş çevrimleri diyoruz Bu bölümde ekonomik dalgalanmaları açıklamaya çalışıyoruz ve nasıl kontrol edilebileceklerini

Detaylı

BASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI

BASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI BASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI İzak Atiyas Sabancı Üniversitesi ve Rekabet Forumu Ozan Bakış Rekabet Forumu 29 Kasım 2011 Büyüme performansı 2000 li yıllar,

Detaylı

Ekonomi. Doç.Dr.Tufan BAL. 3.Bölüm: Fiyat Mekanizması: Talep, Arz ve Fiyat

Ekonomi. Doç.Dr.Tufan BAL. 3.Bölüm: Fiyat Mekanizması: Talep, Arz ve Fiyat Ekonomi 3.Bölüm: Fiyat Mekanizması: Talep, Arz ve Fiyat Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 Fiyat Mekanizması:Talep,

Detaylı

ÇOKLU REGRESYON MODELİ. Bir bağımlı değişkene etki eden çok sayıda bağımsız değişkeni analize dahil ederek çoklu regresyon modeli uygulanabilir.

ÇOKLU REGRESYON MODELİ. Bir bağımlı değişkene etki eden çok sayıda bağımsız değişkeni analize dahil ederek çoklu regresyon modeli uygulanabilir. ÇOKLU REGRESYON MODELİ Bir bağımlı değişkene etki eden çok sayıda bağımsız değişkeni analize dahil ederek çoklu regresyon modeli uygulanabilir. Y=b 1 + b X + b X + u Y=b 1 + b X + b X +...+ b k X k + u

Detaylı

IKTI 101 (Yaz Okulu) 04 Ağustos, 2010 Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü DERS NOTU 05 ÜRETİCİ TEORİSİ

IKTI 101 (Yaz Okulu) 04 Ağustos, 2010 Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü DERS NOTU 05 ÜRETİCİ TEORİSİ DERS NOTU 05 ÜRETİCİ TEORİSİ Bugünki dersin işleniş planı: 1. Kârını Maksimize Eden Firma Davranışı... 1 2. Üretim Fonksiyonu ve Üretici Dengesi... 5 3. Maliyeti Minimize Eden Denge Koşulu... 15 4. Eşürün

Detaylı

SORU SETİ 2 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI

SORU SETİ 2 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI SORU SETİ 2 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI Problem 1 (KMS-2001) Bir ekonomiyle ilgili olarak aşağıdaki bilgiler verilmiştir: Y net milli geliri, Ca tüketimi, In net yatırımı, Xn net ihracatı, G hükümet

Detaylı

Bölüm 13: Yapı, Yönetim, Performans, ve Piyasa Analizi 2. Sağlık Ekonomisi

Bölüm 13: Yapı, Yönetim, Performans, ve Piyasa Analizi 2. Sağlık Ekonomisi Bölüm 13: Yapı, Yönetim, Performans, ve Piyasa Analizi 2 Sağlık Ekonomisi 1 Tam rekabetçi piyasa özelliklerini kısaca hatırlayalım: Çok sayıda alıcı/satıcı. Homojen ürün. Giriş ve çıkışlar serbest. Tam

Detaylı

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2.

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. Ekonominin Tanımı... 3 1.3. Ekonomi Biliminde Yöntem... 4 1.4.

Detaylı

Modern Konjonktür Teorileri ve İktisat Politikası

Modern Konjonktür Teorileri ve İktisat Politikası Modern Konjonktür Teorileri ve İktisat Politikası Giriş Modern konjonktür teorileri : - Reel iş ÇevrimleriTeorisi - Yeni Keynesyen Model Modern konjonktür teorileri iktisat politikası analizlerine neler

Detaylı

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir.

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir. 1 BÖLÜM 8: HASILA VE FİYAT DÜZEYİ: ALTERNATİF MAKRO MODELLER Bu bölümde AD ve farklı AS eğrileri birlikte ele alınarak farklı makro modellerde P ve Y düzeylerinin nasıl belirlendiği incelenecektir. 8.1

Detaylı

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz? 7. MALİYETLER 193 Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz? 7.1. Kısa Dönem Firma Maliyetleri 7.1.1. Toplam Sabit Maliyetler 7.1.2. Değişken Maliyetler 7.1.3. Toplam Maliyetler (TC) 7.1.4. Marjinal Maliyet (MC) 7.1.5.

Detaylı

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu 2009 BS 3204-1. şağıdakilerden hangisi dayanıksız mal veya hizmet grubu içerisinde ~ almaz? iktiso GiRiş 5. Gelirdeki bir artış karşısında talebi azalan mallara ne ad verili r? ) Benzin B) Mum C) Ekmek

Detaylı

3.Bir malın daha fazla üretilmesi için diğer maldan artan miktarlarda vazgeçilmesine artan fırsat maliyeti denir

3.Bir malın daha fazla üretilmesi için diğer maldan artan miktarlarda vazgeçilmesine artan fırsat maliyeti denir AÖF İKTİSAT İKTİSADİ BÜYÜME 2013 VİZE 1.Mevcut üretim faktörleri ve üretim teknojisi veri iken belirli bir dönemde ekonominin maksimum düzeyde üretebileceği çeşitli çıktı bileşimlerini gösteren eğriye

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1 MATEMATİKSEL İKTİSADA GİRİŞ 11 1.1.İktisat Hakkında 12 1.2.İktisatta Grafik ve Matematik Kullanımı 13

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1 MATEMATİKSEL İKTİSADA GİRİŞ 11 1.1.İktisat Hakkında 12 1.2.İktisatta Grafik ve Matematik Kullanımı 13 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MATEMATİKSEL İKTİSADA GİRİŞ 11 1.1.İktisat Hakkında 12 1.2.İktisatta Grafik ve Matematik Kullanımı 13 Bölüm 2 STATİK DENGE ANALİZİ 19 2.1 İktisatta Denge Kavramı 20 2.1.1.

Detaylı

Normallik Varsayımı ve Ençok Olabilirlik Yöntemi

Normallik Varsayımı ve Ençok Olabilirlik Yöntemi Normallik Varsayımı ve Ençok Olabilirlik Yöntemi EO Açıklayıcı Örnekler Ekonometri 1 Konu 14 Sürüm 2,0 (Ekim 2011) UADMK Açık Lisans Bilgisi İşbu belge, Creative Commons Attribution-Non-Commercial ShareAlike

Detaylı

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR 13 1.1.İktisadın Konusu ve Kapsamı 14 1.2. İktisadın Bölümleri 15 1.2.1.Mikro ve Makro İktisat 15 1.2.2. Pozitif İktisat ve Normatif İktisat

Detaylı

Diferansiyel denklemler uygulama soruları

Diferansiyel denklemler uygulama soruları . Aşağıdaki diferansiyel denklemleri sınıflandırınız. a) d y d d + y = 0 b) 5 d dt + 4d + 9 = cos 3t dt Diferansiyel denklemler uygulama soruları 0.0.3 c) u + u [ ) ] d) y + = c d. y + 3 = 0 denkleminin,

Detaylı

TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ: AD-AS MODELİ

TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ: AD-AS MODELİ TOLAM TALE VE TOLAM ARZ: AD-AS MODELİ AD-AS IS LM ve IS LM B modellerinde fiyatlar genel düzeyinin sabit olduğu varsayılırken, bu analizde fiyatlar genel düzeyi () ile reel milli gelir (Y) arasındaki ilişkiler

Detaylı

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI Soru KPSS 2001 Otonom tüketim harcamalarının artması aşağıdakilerin hangisine neden olur? a) Denge üretim düzeyinin artmasına, LM eğrisinin sağa doğru kaymasına b) Denge üretim

Detaylı

9. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

9. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN 9. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM Yazan SAYIN SAN SAN / İKTİSADİ MATEMATİK / 2 A.8. TAM REKABET PİYASALARI A.8.1. Temel Varsayımları Atomisite Koşulu: Piyasada alıcı ve satıcılar,

Detaylı

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...

Detaylı

MIT Açık Ders Malzemeleri Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Koşulları hakkında bilgi almak için

MIT Açık Ders Malzemeleri  Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Koşulları hakkında bilgi almak için MIT Açık Ders Malzemeleri http://ocw.mit.edu Bu materyallerden alıntı yapmak veya Kullanım Koşulları hakkında bilgi almak için http://ocw.mit.edu/terms veya http://www.acikders.org.tr adresini ziyaret

Detaylı

2009 S 4200-1. Değeri zamanın belirli bir anında ölçülen değişkene ne ad verilir? ) Stok değişken B) içsel değişken C) kım değişken D) Dışsal değişken E) Fonksiyonel değişken iktist TEORisi 5. Yatay eksende

Detaylı

10. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

10. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN 10. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM Yazan SAYIN SAN SAN / İKTİSADİ MATEMATİK / 2 A.9. TEKEL (MONOPOL) Piyasada bir satıcı ve çok sayıda alıcının bulunmasıdır. Piyasaya başka

Detaylı

BÖLÜM 1: MADDESEL NOKTANIN KİNEMATİĞİ

BÖLÜM 1: MADDESEL NOKTANIN KİNEMATİĞİ BÖLÜM 1: MADDESEL NOKTANIN KİNEMATİĞİ 1.1. Giriş Kinematik, daha öncede vurgulandığı üzere, harekete sebep olan veya hareketin bir sonucu olarak ortaya çıkan kuvvetleri dikkate almadan cisimlerin hareketini

Detaylı

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 PLANLAMAYI GEREKTİREN UNSURLAR Sosyalist model-kurumsal tercihler Piyasa başarısızlığı Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma sorunları 2

Detaylı

14 Ekim Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi

14 Ekim Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi GİRİŞ Hüseyin Taştan 1 1 Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge 14 Ekim 2012 Ekonometri I: Giriş - H. Taştan 1 Ekonometri

Detaylı

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi

Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Ödemeler Bilançosunda Denge: BP Eğrisi Dışa açık bir ekonomide ekonomi politikalarını ve çeşitli şokların etkilerini inceleyebilmek için IS-LM modelinin kapalı ekonomi için geliştirilen versiyonu yeterli

Detaylı

7. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

7. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN 7. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM Yazan SAYIN SAN SAN / İKTİSADİ MATEMATİK / 2 A.7. MALİYET TEORİSİ: YENİDEN Sabit Maliyetler (FC): Üretim miktarından bağımsız olan maliyetleri

Detaylı