Psikanalizin temel kavramları

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Psikanalizin temel kavramları"

Transkript

1 On5yirmi5.com Psikanalizin temel kavramları Aktüelpsikoloji.com da Psikanalizin kavram haritasını açıklayan bir inceleme yayınlandı. İşte o yazı Yayın Tarihi : 16 Haziran 2014 Pazartesi (oluşturma : 2/17/2017) Psikanalitik kuram denilince, zihinsel işleyiş ve bunun insanda gelişimi ile ilgili bir varsayımlar topluluğunu anlıyoruz. Ego psikolojisi (Hartmann), nesne ilişkileri ve kendilik psikolojisi konusundaki derinleşmelerle psikanalitik kuram bugün değişmelere uğramıştır. Freud un insan sorunlarının oluşumunda cinselliğe verdiği önem ve bu görüşlerin dinsel inançlarla çatışıyor olması, diğer yandan gelişim kuramında kültür farklılıklarına yeterince önem vermemiş olması önceleri Freud la çalışmaya başlayan Carl Gustav Jung, Alfred Adler, Otto Rank ve Karen Horney in ondan ayrılmalarına neden olmuştur. Adler, insanoğlunun temel sorununu, doğuştan var olan bir aşağılık hissine karşı, bir kudret ile çekişme olarak görmüştür. Ona göre nörozun esası, kişilerin karakter yapısı ve ego dürtüleri ile ilgili bir sorundur. Jung, insanoğlunun cinsellikten çok, daha yüksek bir takım kuvvetler tarafından etkilendiğini ve insanın hayvani yapısının, yaratıcılık kudreti ile bir bağdaşma hali yaşamak zorunda olduğunu ileri sürmüştür. Libidoyu da yeniden tarif ederek onu genel bir hayat enerjisi olarak nitelendirmiştir. Jung insanın kendisini yenilemeye çalıştığını ve yaratıcı bir gelişim içinde olduğunu savunmakta ve kişiliğin ırksal ve soy gelişimsel yönlerine önem vermektedir. İnsanları içe ve dışa dönük olmak üzere iki gruba ayırmıştır. Bu grubun her bölümünün hislere, düşlere, düşünceye, içgüdüye ve duygusal bölümlere ayrıldığını belirtmiştir. Otto Rank e göre duygular ve düşünceler, insan davranışlarının başlıca belirleyicileri ve denetimcileridir. İnsanların tepki getirecekleri olayları ve görecekleri tepkileri kendilerinin seçtiğini ve çevrelerini yine kendilerinin yarattığını, insanın dünyaya bazı eğilimlerle birlikte geldiğini savunmuştur. Karen Horney, bozuk davranışların aile içi ilişkilerdeki aksaklıklar sonucu ortaya çıktığını savunmuştur. Horney ayrca oedipus karmaşasının çocukla ana-baba arasındaki cinsel saldırgan türde bir çatışma olmadığını, bu karmaşanın ana-babanın çocuğa karşı geliştirdiği ret etme, aşırı koruma ve cezalandırma gibi kusurlu tutumlar sonucu, çocukta oluşan anksiyete sonucunda ortaya çıktığını belirtmiştir. Ayrıca, Freud un kadın psikolojisini belirleyici en önemli etmenin, erkek üreme organına imrenme olduğu biçimindeki görüşüne şiddetle karşı çıkmıştır. Kadın psikolojisinin

2 temelinde güvensizlik duygusunun varlığını kabul etmiştir; ancak bunun cinsel organların anatomik farkları ile pek ilgisinin olmadığı görüşünü savunmuştur. Ego Analistleri Psikanalitik kuramda en önemli değişiklikler ego analistleri ya da neo-freudçular olarak bilinen bir grup tarafından yapılmıştır. Bu hareketin öncüleri arasında Anna Freud, Eric Ericson, David Rapaport ve Heinz Hartmann ı sayabiliriz. Egoanalistleri, Freud un tasarladığı insan modelinin içgüdüsel hareketlere aşırı bağımlı olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ayrıca Freud organizmanın çevre ile olan etkileşimini göz ardı etmediği halde, bu model insanın zihninde gelişen dürtülerle harekete geçirildiği bir dürtü modelidir. Ego analistleri insanın çevresini kontrol etme ve bazı içgüdüsel hareketlerini gerçekleştirmesini sağlayacak zaman ve araçları seçme yetenekleri üzerinde daha fazla durmuşlardır. Bunlar davranışların tarihsel sebeplerini araştırmak yerine, mevcut yaşama koşulları üzerinde durmuşlar, insanı bir taraftan doğuştan gelen enerjilerle, bir taraftan da dış olaylarla şuraya buraya itilen, sürekli olarak bu çatışan etkiler arasında uzlaşma sağlamaya çalışan statik bir varlık olarak görmemişlerdir. Onlara göre davranış, sağlıklı bir şekilde gelişiyorsa insan hem bu davranışı hem de diş olayların etkisini kendi seçtiği tepkilerle kontrol etmektedir. İnsanın kaderi doğal enerjilerin ya da dış olayların elinde değildir. Normal uyum özelliği gösteren davranışlar üzerinde durduklarından, davranış bozuklukları hakkında geliştirdikleri teorik formülasyonları da buna oranla azdır. Bununla beraber ana düşünce, ego kontrolü tehlikeye girdiğinde davranışın patolojik bir duruma dönüştüğü şeklindedir. Bu nedenle ego fonksiyonları haz enerjilerini ya da çevreden gelen istekleri kontrol edemediğinden ya da idare edemediğinden ruhsal bozukluklar görülebilmektedir. İd psikolojisi egonun bütün enerjisini id den aldığını söylerken, ego psikolojisi ise id den ayrı olarak hafıza, algılama ve motor koordinasyonu gibi doğuştan gelen ego süreçleri üzerinde durmuştur. İlgilenilen konular, kimliğini bulma, içtenlik ve ego bütünlüğüdür. Nesne İlişkileri Teorisi Nesne ilişkileri dış dünyaya ait bir kişiyi değer verilen bir bütünlük olarak ve bu kişinin özne ile ilişkisini içermektedir. Ayrılma-bireyleşme evresine ilişkin tartışmalar sırasında, Mahler kişi ile dış dünya arasındaki içe alınmış nesneler ile bilinçdışı arasındaki sürekli karşılıklı değişimlere dikkat çekmiştir. Fairbairn, Kernberg ve Kohut gibi nesne ilişkileri teorisyenleri, kişiler ve objeler arasındaki ilişkilerin insan yaşamındaki organize rolünü incelemişlerdir. Nesne ilişkileri, kişiler arasında değil, zihinde oluşan olaylardır. Nesne ilişkileri, insanın yaşamının ilk dönemlerinde diğer insanlarla kurduğu ilişkilerden oldukça etkilenir ve bunun sonucu olarak sonraki ilişkileri etkiler.

3 Yaşamın ilk birkaç ayında benlik ya da obje yoktur. Bu döneme saplanıp kalmak, bu çocukta içe dönüklüğün şiddetli bir patolojiye dönüşmesine sebep olur. Bunun sonucunda ise kişide, kendine ait bir imaj oluşmadığı için mental organizasyon oluşturmaması ve ayrıca objelerle ilişki kuramaması durumları görülür. Çocuk daha sonra ayırt etme dönemlerine girer. Bu dönemde objeleri diğerinden ayırabilir. Ayırt etme yeteneğinin çalışmaması ise sembiyoz saplanma olarak görülen bir sembiyoz psikozuna sebep olabilir. Kendilik psikolojisi Kohut a göre ideal kimlik tipi, kendine saygılı ve kendine güvenen bağımsız kişiliktir. Kimliğinden aldığı güvenle, kişi başkalarına aşırı derecede bağlanmaz ve anne babalarının kopyası olmaz. Kişilik gelişimi dönemlerinde ebeveynler, çocuğun yansıtılma ve idealize edilme ihtiyaçlarını karşılayamazlarsa, çocuk problemli bir kimlik geliştirir. Kohut yansıtılma ve idealize edilme ihtiyaçları tam olarak karşılanamamış ve bu yüzden narsist kişilik geliştirmiş farklı tipler üzerinde durmaktadır. Örneğin yansıtılma eksikliği hisseden kişilikler beğenilmeye ve taktir görmeye açtırlar. Sürekli olarak her şeyin merkezi olmak isterler. Bu tür kişiler dikkat çekmek için, ilişkiden ilişkiye, performanstan performansa geçerler. İdealize olmak isteyen kişiler ise prestijleri ve güçleri için istedikleri kişiyi sonsuza kadar arama çabası içindedirler. Saygı duyabilecek birini bulabilirlerse, bu aramanın her şeye değdiğini düşünürler. Temel kavramlar Psikanalitik kuramın temelini oluşturan iki temel ilke vardır. Bunlar; 1-Nedensellik-Psişik determinizm 2-Bilinçdışının insanın ruhsal hayatında çok daha dominant bir rol oynadığıdır. 1-Nedensellik-Psişik Determinizm Hiçbir şeyin ya da olayın şansa bağlı ya da rast gele olmadığıdır. Her ruhsal olay ondan öncekiler tarafından belirlenmiştir. Zihinsel yaşamımızdaki olayların öncekilerle ilintisiz ve rast geleymiş gibi olmaları sadece görünüştedir. Her unutma ya da yitirmeye, olayla ilgili kişinin bir niyet veya isteğinin neden olduğu gösterilebilir. İster normal ister patolojik olsun, günlük hayatımızda her yaptığımız işin ve söylediğimiz sözcüğün bir anlamı, bir geçmişi ve bir de geleceği vardır. 2-Bilinçdışının (Unconscious) Varlığı Psikanaliz, zihnimizden geçen süreçlerin çoğunun bilinçdışı olduğunu ilk kez iddia eden disiplin olmuştur. Bir düşünce, bir his, bir rüya, hatırlanan veya hatırlanmayan bir anı, o anlarda artık bilincimizde olmayan bir takım süreçlerle kendilerinden evvel gelen düşünce ve hislerden devamlılıklarını koparmışlardır.

4 Yıllar boyu sorulmuş olan klasik soru şudur; bilinçdışının varlığını nasıl kanıtlarız? Cevap: rüyalar, hipnoz, hipnoz sonrası telkin, günlük hayatımızın dil sürçmeleri, unutkanlıklar, otomatik yazma. Tüm bunlarda bilinçsel kontrol ortadan kalkmıştır. Mental Enerji: Doğada tek bir enerji vardır ve değişik görünüm almalarından ibarettir. Enerji ortadan kaybolmaz, fakat birikebilir, saklanabilir, kanalize edilebilir, bloke edilebilir veya kullanılabilir. Bir alandan başka bir alana kaydırılabilir. Devamlılık Prensibi ve Tekrar Dürtüsü: Konstantlık Enerji dağılımı Freud un kuramında en başta gelen prensiplerden biridir. Organizma bir uyaran karşısında kalınca bir gerilim ve denge bozukluğu ortaya çıkar. İşte organizma bu denge bozukluğunu düzeltmek ve gerilimi ortadan kaldırmak için tepkilerde bulunur ve tekrar dengesini elde etmeye çalışır. Ekonomi Prensibi: Enerji yok olmaz. Bir şeye, olaya enerji yüklendiğinde o şey mental enerji ile dolar. Buna katheksis denir. Enerji yüklenen nesneler, olaylar veya organizmanın kendisi kathekde olur. Bu enerji yok olmayacağına göre şekil değiştirebilir veya başka alana kaydırılır. Zevk ve Haz Prensibi: Organizma dengede olduğu zaman mutludur. Doyum bulduğu zaman haz duyar ve bunu yaşam boyunca hep arar. Gerilim doyumsuzluğun ve bazı şeylerin eksik olduğunun işaretidir. İşte organizma bunu kapatmaya çalışır. Gerilim sonucu biriken enerjiyi boşaltma ve huzura kavuşma savaşındadır. İnsan davranışlarında görülen bozukluklar mental enerjinin yeterince kullanılamaması, bloke olması, saplanması, dolayısıyla kişinin gerginliğinin huzursuzluğunun sonucudur. Freud un Temel Kuramları 1-Topografik Kuram 2-Yapısal Kuram 3-Libido Kuramı 4-Ruhsal-Cinsel (psikoseksüel) Gelişme Kuramı 5-Ruhsal Çatışma, Savunmalar ve Belirti Oluşumu Kuramı 6-Sağaltım ve Araştırma Yöntemi Olarak Psikanaliz 1-Topografik Kuram Freud un bölmesel varsayımında zihinsel işlemlerin bu üç bölgesi, hiçbir zaman beyinde anatomik bir yapıya ve bölgelere karşılık olarak düşünülmemiştir. Zihinsel işlemlerin tümü birden kavramsal

5 olarak bölmelere ayrılmış ve bunlara bilinç, bilinçöncesi, bilinçdışı adları verilmiştir. Bilinç: gerçekle uyumu önde tutan, mantıksal düşüncenin egemen olduğu bölmedir. Bilinçlilikte düşünce, duygu ve anılardaki neden-sonuç, zaman, yer bağlantıları gerçeğe uygun olarak kurulur ve bunlara dayanan eylem uyumludur. Gerçeği değerlendirme yetisi ile dış gerçekte olanla zihinde olan birbirinden ayırt edilir. Çocukluğun ilk yıllarında düşünce biçimi böyle mantıksal ve dış gerçeğe uyumsal nitelikte değildir. Çocukluğun ilk dönemlerindeki ilkel ve gerçeği tanımayan düşünce biçiminden, zamanla olgunlaşma ve öğrenme ile ayrışarak gelişen bilinçli mantıksal düşünceye ikincil süreç (secondary process) adı verilir. İşte bilinçte egemen olan düşünce biçimi ikincil süreç niteliğini taşır. Bilinçöncesi: Kişinin belirli bir anda bilincinde ayırt edemediği birçok düşünceleri ve anıları vardır. Bazıları bilinçli bir çaba ile çağrılabilir. İşte bu çeşit düşüncelere bilinçöncesi düşünceler adı verilir. Bunlar bilincimizde o an bulunmadığı halde özel bir çaba ile bilince çağrılabilir. Örneğin; bir süre önce karşılaştığımız bir olayı artık bilincimizden tümüyle silmiş olabiliriz. Bu olay ile ilgili bir çağrışım, bir uyaran tüm olayın yeniden bilince dönmesini sağlayabilir. Bilinçaltı: Kişinin özel bir çabası ile bilince çağrılamayan, farkına varılamayan saklı olduğu ruhsal bölmedir. Bu yaşantılar ancak özel yöntemlerle; hipnoz, serbest çağrışım, düşlerin, anormal ruhsal belirtilerin incelenmesi ile açığa çıkarılabilir. 2-Yapısal Kuram Freud un düşüncelerindeki sürekli değişme ve gelişmeler giderek topografik kuramı terk etmesine ve yapısal bir kişilik modeli geliştirmesine yol açmıştır. Kişilik üç ana sistemden oluşmaktadır. Bunlar; id, ego, süperego dur. Davranışlar bu üç sistemin etkileşiminin bir ürünüdür ve bu sistemlerden biri diğerinden bağımsız olarak çalışamamaktadır. İd (altbenlik): Kalıtımla geçen, doğuştan varolan, yapıda yerleşmiş bulunan her şeyi içerir. Bedenden kaynağını alan içgüdüsel dürtüler ruhsal anlatımlarını ilk olarak altbenlikte bulurlar. Tümden bilinçdışıdır ve bilinçdışı süreçlerdeki kurallar, daha doğrusu kuralsızlıklar geçerlidir. Dış dünya ile bağlantısı yoktur. Zaman ve yer kavramı tanımaz. Birbirine karşıt dürtü ve eğilimler yan yana bulunabilirler. Cinsel ve saldırganlık dürtülerin boşalımı sağlanabilir. Ego (benlik): Düzenleyici dizge adını da verebileceğimiz benliğin özellikleri ve işlevleri; *İçerden dürtüsel gereksinimlerin algılanması, *Dış dünyadan koşulların ve durumların algılanması, *Bütünleştirme ve birleştirme yetisi ile dürtülerin birbirleriyle, üstbenliğin istekleri ile düzenlenmesi ve çevresel koşullara uyabilecek bir niteliğe sokulması, *Yürütme yetisi ile istemli davranışın eyleme geçirilmesi benliğin temel işlevi uyumdur. Bu uyumu

6 yaparken benlik, bir yandan organizma içindeki ilkel dürtüsel güçlerle; bir yandan çevresel koşullar ve gereklerle; bir yandan da üstbenliğin istekleriyle bağdaşmak, bunlar arasındaki bir uzlaşma sağlamak zorundadır. Benliğin görevi organizmayı acıdan korumak ve doyum sağlamaya çalışmaktır. Altbenlikte egemen olan doyum ve haz ilkesine (pleasure principle) karşılık, benlikte egemen olan gerçeklik ilkesidir. Gerçeği değerlendirme yetisi bireyin ruhsal dünyasının içinde ve dışında olup bitenlerin ayırt edilebilmesidir. Neyin düşünce, neyin eylem ve olay, neyin imge, neyin gerçek olduğunun bilinmesidir. Bu bir benlik işlevidir. Benliğin içerden gelen uyaranlarla, dışarda bulunan koşullar arasında bir denge kurmaya çalışması, bir yandan organizmanın doğal gelişme yetileri (bellek, algılama, zeka) bir yandan da engellenme ve çatışmalara karşı geliştirdiği savunma yolları ile gerçekleştirilir. Süperego (üstbenlik): Bireyin uzun çocukluk yıllarında benliğin bir parçası giderek ana-baba ve toplumsal değer yargılarını içeren bir yapı olarak ayrışır. Bu özel yapıya üstbenlik denir. Çocukluğun ilk yıllarında çocuk yanlış ile doğruyu, iyi ile kötüyü yalnız kendi dürtüsel doyumuna göre değerlendirir. İkinci yaştan başlayarak çocuk çevreden gelen iyi-kötü, yanlış-doğru değer yargılarını anlamaya başlar. Anne-baba ya da başka önemli kişilerin neyi onayladıklarını, neyi beğendiklerini ayırt edebilir. Onaylanmayan bir davranış yapınca dışardan bir acı geleceğini (sevginin azalması, azarlanma, belki dayak) sezebilmektedir. Giderek çocuk başkalarının gözü önünde neyin yasaklandığını öğrenir ve bu yasağı başkalarının önünde yapınca korku ve utanç duygusu duyar. Bu duygular üstbenlik gelişiminin öncüleridir. Psikanalitik kuramda üstbenliğin gelişmesi genellikle oedipus karmaşasını çözmek için yapılan özdeşime bağlanmakla birlikte, çocuğun daha sonraki dönemlerinde de toplumsal ilişkilerle sağlanan özdeşimlerin de üstbenlik gelişiminde yer aldığını unutmamak gerekir. Yargılayıcı dizge adını da verebileceğimiz üstbenliğin insan yaşantısındaki belirtisi suçluluk duygusudur. Kimi bireylerde üstbenlik çok katı ve özür tanımaz, bağışlamaz bir güçte gelişmiş olabilir. Benlik katı bir üstbenliğin baskısı altında ezilebilir. Böyle ağır cezalandırıcı, suçlayıcı üstbenlik gelişimi birçok ruhsal bozukluğun doğuşuna neden olabileceği gibi, çok gevşek bir üst benlik gelişimi de bireylerin toplum içinde önemli uyuşmazlıklarla karşılaşmasına yol açabilir. Güdüleme(Motivation) Güdü (motive) deyince, organizmayı belli ve düzenli bir davranışa yönelten herhangi bir durumdur. Bu organizmanın fizyolojik bir gereksiniminden doğabileceği gibi (açlık güdüsü), psikososyal gelişme sürecinde öğrenme ile de doğabilir (başarı güdüsü). Açlık güdüsü deyince açlığı karşılayan ve onu ortadan kaldırmak için gerekli davranışları başlatan bir durum, başarı güdüsü deyince başarı gereksinimini karşılayacak davranışı başlatan bir durum. Dürtü (drive): Bir eksiklik ya da hoş olmayan bir uyaranın etkisi altında dengesi değişmiş olan

7 organizmanın eski durumunu alabilmesi için bir itme, bir canlandırmadır. Bu tanımlamalardan güdü ile dürtü arasında önemli bir ayrım olmadığı görülmektedir. Her iki terim birbirinin yerine kullanabilirse de, genel olarak dürtü terimi biyolojik gereksinimleri belirleyen itici güç için (açlık, susuzluk, cinsel dürtüler) kullanılmakta; güdü de dürtü anlamını da içine alan, fakat daha çok yaşam deneyimleri belirleyen daha genel ve kapsayıcı bir terim olarak kullanılmaktadır (güven, korunma, onuru koruma güdüsü). İçgüdü (instinct): Değişmeyen türe özgü kalıplaşmış davranış örüntülerini doğuran ve sürdüren güçlerdir. Dürtüler, güdüler özlerini, amaçlarını, nesnelerini değiştirebilmelerine, gelişebilmelerine, öğrenme ile ortaya çıkabilmelerine karşılık; içgüdüler, türe özgü davranış örneklerini başlatan değişmeyen ve doğal olarak bulunan güçlerdir. Kuşların göç etmeleri, balıkların özel yerlerde yumurtlamaları gibi. 3-Psikanalitik Dürtü Kuramı (Libido Kuramı) Canlı organizmalardaki yapım ve yıkım süreçlerini başlatan iki temel dürtü, ölüm dürtüsü ve libidodur. Ölüm dürtüsü yıkıcı davranışları başlatan güçtür. Böyle bir dürtünün doğal varlığı tartışma konusudur. Saldırgan yıkıcı dürtülerin doğuştan var olan bir temel dürtü olmadığını, engellenme ve çatışmalarla ortaya çıkan, gelişen bir güdü olduğu görüşü benimsenmiştir. Libido kuramı çok eleştirilmiş olmakla birlikte genellikle daha çok kabul görmüştür. Freud a göre libido cinsel haz veren herhangi bir nesne ya da uyarana yönelme anlamında kullanılmaktadır. Bu anlamda, sevilen, hoşlanılan her nesnenin cinsel niteliği vardır. Libido aslında cinsel dürtünün dinamik belirtisidir. Genellikle libido ile cinsel dürtü eş anlamda kullanılmaktadır. Libidonun temel özellikleri; *Libido karmaşık başka öğe, dürtülerden oluşur ve bunlar parçalanabilir (oral, anal, genital dürtüler) *Her öğe dürtü kendi kaynağının özelliğini taşır ve kaynaklar libididinal bölgeler olarak bilinir (oral, anal bölgeler) *Her dürtünün bir amacı ve nesnesi vardır. Amacı boşalma ve doyumdur. *Bir öğe dürtü öbüründen bağımsız ya da birlikte bulunabilir. Örneğin; cinsel doyum için ağız ve eşeysel organ hem birlikte, hem de ayrı kullanılabilir. *Dürtüler birbirleriyle yer değiştirebilirler. Birine bağlı enerji yüklemi öbürüne aktarılabilir. Örneğin; yüceleştirme ile cinsel dürtü amaç ve nesnesini tümden değiştirerek cinsellikten sıyrılmış bir güdü durumuna gelebilir. Libido başlangıçta bedene yatırılmıştır ve bu duruma birincil narsizm denir. Benlik yapısı gelişirken ve çevredeki nesnelerle ilişkiler, bağlar kurulurken bu nesnelerin ruhsal aygıt içindeki tasarımları üzerine libididinal yüklenim ve buna nesne libidosu denir. Ancak kişideki libidonun bir bölümü

8 sürekli olarak benlikte yatırılmıştır (birincil narsizm). Bireyin kendi benliğini sevmesi, ona bağlı olması anlamına gelen birincil narsizm, yaşayabilmek için gereklidir. Yetişkin çağlarda olumsuz koşullarda, ağır güvensizlik durumlarında bireyin nesnelere yüklenen libidosunu geri kendi bedenine ve benliğine çekmesi ikincil narsizmdir. Bu durumda birey dış nesnelere olan sevgi ve ilgi bağlarını kendi bedenine ve benliğine yöneltir. Çevredeki uyaran ve nesnelerle ilgileri, bağları azalır; içine kapanır ve giderek iç dünyası ve kendi bedeninin uyaranları ile ilgilenir, onlardan doyum arar. Bu ikincil narsizm durumu hipokondriazis ve içe kapanım (şizofreni gibi) durumlarda belirgindir. 4-Ruhsal-Cinsel Gelişme Kuramı (Psikoseksüel Kuram) Gelişim dönemleri: Oral Dönem (0-1 Yaş): Bu dönemde egemen olan haz ilkesidir; doğal dürtülerin hemen doyurulması, gerginliğin hemen giderilmesi çocuğun en başta gelen beklentisidir. Bu döneme oral dönem deyişinin nedeni; bu çağda ağız ve dudakların özel haz bölgesi olarak kullanılması ve tüm yaşamın bu bölge aracılığıyla sürdürülebilmesi gerçeğidir. Ağız ve dudaklar eşyaların tanınmasına yaramaktadır. Her eline geçen şeyi ağzına götürerek eşyayı, dünyayı tanıma yolunda gelişmeler sağlamaktadır. Tam bir narsizm içinde bulunan çocuk zihninde yavaş yavaş annenin ve başka haz veren nesnelerin imgeleri oluşur. Narsistik libido, giderek artan derecelerde, dışardaki doyum veren nesnelerin zihnindeki imgelerine yatırılır (nesne libidosu). Böylelikle oto-erotizm yavaş yavaş azalır; doyum, nesne ilişkilerinden sağlanmaya başlanır. Bu dönemde çocuk için haz ve doyum veren nesne iyi, bekleten gereksinimini hemen karşılamayan nesne kötüdür. Çocuk iyi nesneleri kendince iyi yanlarını kendi içine atar (introjection). Böylelikle iç alım ve içe atım düzenekleri daha sonraki yıllarda başvurulacak olan özdeşim düzeneğinin öncüleri olurlar. Bu dönemin sorunları; ayrılma anksiyetesi, çocuğun aşırı doyurulması ya da doyurulmaması nedeniyle oral döneme saplanma ve bağımlı kişilik oluşur. Anal Dönem (1-3 Yaş): Çocuğun yürümeye, konuşmaya, kendi benliğini çevresinden ayrı algılamaya başladığı; yavaş yavaş bağımsızca isteme ve davranma gibi ruhsal yetilerin yapı taşlarını geliştirdiği çağdır. Psikanalitik kurama göre anal, üretral bölgeler cinsel haz bölgeleri olmuştur. Çocuğun dışkısını, idrarını tutabilmesi, annenin istediği zaman, istediği yerde yapması çevreden büyük ilgi görür. Böylelikle çocuk artık toplumun iyi-kötü, doğru-yanlış ve ayıp gibi yargıları ile karşılaşır. Bu dönemde çocuk ters, inatçı, dağınıktır. Dışkısını inatla tutabilir ya da olmadık yerde bırakabilir. Bu nedenle bu döneme anal sadistik dönem adı da verilir. Bu dönemde çocukta ambivalans duygular yoğundur. Çocuk bu dönemde her eylemin olumlu,

9 olumsuz yanı arasında bocalar. Çocuk anal-sadizm, kirlilik, ambivalans tutumlara karşı savunma düzenekleri oluşturur. Bunlar karşıt tepki kurma, yalıtma ve yer değiştirmedir. Bu savunmaların yerleşmesi ile anal kişilik gelişir. Bu dönemin sorunları; ailenin yanlış yaklaşımlarından dolayı anal saplanma va anal kişilik özellikleri oluşabilir. Anal kişilikte, aşırı titizlik, cimrilik, inatçılık, aşırı düzenlilik, kararsızlık gibi özellikler vardır. Fallik Dönem (3-6 Yaş): 3 yaşından başlayarak artık eşeysel organın kendisi cinsel haz bölgesi olmuştur. Bu dönemin en önemli iki sorunu; iğdişlik (kastrasyon) korkusu ve oedipus karmaşasıdır. Çevreden ve başka insanlardan ayrı bir kişi olduğunu bilen çocuk, artık nasıl bir kişi olacağını araştırmaktadır. Kendi bedenine, cinsel ayrılıklara, çevredeki her şeye karşı derin, bitmek bilmez sorma ve öğrenme eğilimi gösterir. Bu döneme bu nedenle bilme tutkusu dönemi de denir. Çocuk cinsel ayrımını yapar, cinsel yasakları ve değerleri hızla öğrenir. İğdişlik (kastrasyon) korkusu: Erkek çocuk bu dönemde penisin bütün insanlarda var olduğunu sanarken, kız cinsel organını görmesi ile düşüncesinde cinsel organların başına gelebilecekler bakımından korkular gelişir. Çocuk için penis üstünlüğünün kabul edildiği dönemde, penisi olamayan kişileri görmekle çocuk, penisinin yok edilebileceği, kesilebileceği korkusuna kapılır. Çocukta gelişen bu korkuya iğdişlik korkusu denir. Bu dönemde çocuğun masturbasyon yapmasına, gece işemelerine karşı aileden ya da herhangi bir kimseden gelen ve penisinin kesilip koparılacağı biçimindeki korkutmalar iğdişlik korkusunu uyaran dış etkenlerdir. Kızda, erkek çocukta olduğu gibi bir penis olmadığından, kız çocuğun cinsel yaşamdaki ilk duygusu penisi olmadığını keşfetmesi ile ilgilidir. Derin bir eksiklik duygusu altında kız çocukta penise imrenme, yani kendisinde de penis olma isteği belirir. Erkekteki iğdişlik korkusunun kızdaki karşılığı penise imrenme duygusudur. Oedipus kompleksi: Freud bu dönemde erkek çocuğun annesine özel bir sevgi ile yönelerek babasıyla yarışmaya girmesi ve ondan nefret etmesi, kız çocuğunda babaya sevgi duyması ve annesinden nefret etmesidir. Kız çocuğundaki bu duruma elektra karmaşası denilmiş fakat tutulmamıştır. Cinsel gelişim yönünden bir çocuğun oedipal aşamasına gelip çatışmaya girmesi için, ilk kez, kendisinde cinsel kimlik yerleşmesi gerekir. Oedipus kompleksi ve özdeşim: Özdeşim bir başkasının özelliklerini, duygu, davranış, değer ve inançlarını benimseyerek kişinin kendi benliğine alması, kişiliğin bir parçası durumuna getirmesidir. Bu genellikle bilinçdışı bir süreçtir. Klasik psikanaliz kuramında erkek çocuk babası, kız çocuk annesi ile özdeşim yaparak iğdişlik korkusundan ve oedipus karmaşasının çelişkili duygularından kurtulur. Latent Dönem(6,7-12,15) Bu dönemde çocukta daha önce geçirilmiş olan ruhsal-cinsel çalkantılar ve çatışmalar yatışma,

10 uyuklama durumuna geçer. Yeni uğraşlar geçmiştir. Ana-baba özdeşimin yanı sıra başka kişilerle de özdeşimler önem kazanmıştır. Toplumsal kurallar ve kurumlarla yüzyüze geldikçe süperegosu daha da gelişir. Aslında bu dönemde bütün cinsel dürtülerin ve ilgilerin uykuya yattığı söylenemez. Bu yaştaki çocuklarda da cinsel meraklar, cinsel oyunlar görülür. Ergenlik ve Delikanlılık Dönemi(12,15-20): ergenlik çağı bedensel, cinsel ve ruhsal olarak önemli değişikliklerin olduğu bir dönemdir. Erkekte ve kızda delikanlılık ergenliğin ardından genç erişkinlik çağına dek uzanan dönemdir. 5-Ruhsal Çatışma, Savunmalar ve Belirti Oluşumu Kuramı Engellenme Dürtünün amacı boşalım ve gerginliğin ortadan kalkması, doyum ve hazdır. Bu amacın gerçekleşmesi için organizmanın yöneldiği doğrultuda bir engelin bulunması; bu nedenle boşalım ve doyumum olmaması durumuna engellenme denir. Organizmanın doyurulma gereksinimi süregeleceğinden, bu gereksinimin ortaya çıkardığı gerginlikte sürecektir. Bu durum hoş olmayan, istenmeyen bir durumdur. Organizma doğal olarak kendisine acı veren bir durumdan kaçacak ya da böyle durumları, etkenleri ortadan kaldırmaya yönelecektir. Engellenmeyi Doğuran Etkenler İçten gelen etkenler: Bedensel güçsüzlükler, hastalıklar, suçluluk duyguları, korkular, kişinin benliğine sinmiş yasaklar. *Dıştan gelen etkenler: Doğal afetler, ekonomik çöküntüler, savaşlar, aşırı toplumsal yasaklar. Engellenme bilinçli bir süreç değildir, bilinçdışı birçok etkenlerle engellenme durumları ortaya çıkabilir. Çatışma Organizma birbiri ile bağdaşmayan birçok dürtü ya da dürtü nesnesi ile karşı karşıya kalınca çatışma durumu ortaya çıkar. Türleri; yanaşma-yanaşma çatışması, uzaklaşma-uzaklaşma çatışması, yanaşma-uzaklaşma çatışması. Çatışmada bir engellenme durumudur ve gerginliğin artmasına yol açar. Anksiyete Dışarıdan gelen bir tehlikeye karşı olan duygusal tepkiye korku denir. Korku benliğe, varlığa yönelik bir tehlike durumunda kaçma davranışlarını başlatan bir duygudur. Korku bulunmasa organizma tehlikeli durumlardan kendisini hemen kurtarma, kaçma durumuna giremezdi.

11 Kişi için tehlikeler yalnızca dışarda var olan nesnel tehlikeler değildir. Çoğu kez, insan kendi içindeki dürtülerden, eğilimlerden, geçmiş yaşantıların anılarından da korkabilir. Kişiyi hoş olmayan bir duruma sokan herhangi bir şey tehlike olarak algılanır. Bilinçli tehlikeye karşı tepki korku ise; bilinçdışı olan ve nesnesi kişice tanınmayan içten tehlikelere karşı tepki de bunaltıdır. Freud a göre normal insanın duyduğu anksiyete ile nevrotik anksiyete birbirinden mantık ve anlaşılır olması bakımından ayrılmaktadır. Günlük yaşamda herkesin yaşadığı anksiyete gerçekçi anksiyetedir. Bunun yanısıra özellikle süperegonun vicdan diye bilinen bölümünün tehlikeli saydığı durumlarda ortaya çıkan anksiyete ise ahlaksal anksiyetedir. Egonun, içgüdülerin birden boşalma istemlerini engelleyememesi korkusu sonucu oluşan anksiyete ise nevrotik anksiyetedir. Anksiyetenin kaynakları Anksiyetenin birincil kaynakları: -Çaresizlik hisleri, -Ayrılma veya ayrılma tehdidi, -Yoksunluk ve kayıp, -Düş kırıklığı, -Anksiyetenin özellikle ebeveynlerden önsezi ve özdeşleşme ile geçmesi veya iletişimi: bebekten doğuştan annenin veya anne figürünün kendinin yaşantıları olabilecek sıkıntı, ilgisizlik, nefret duygularını sezebilme yeteneğine sahiptir. -Onaylanmamak veya önemli bir ergin tarafından onaylanmamak korkusu -Fiziksel tehditler: dış çevre, iç çevre (açlık, susuzluk, hastalık, fizyolojik durumlar), gerçek-aktüel fiziksel ve ruhsal taciz. -Şartlandırılmış cevaplar: bir bebek eğer seri halinde fiziksel ve ruhsal yoksunluğa ve acıya maruz bırakılırsa, ilerde ergenlikte kişi buna uyumlu olarak aşırı bir anksiyete reaksiyonu gösterebilir. Anksiyetenin ikincil kaynakları Ergenlikte görülen anksiyete türleridir. Bilinç-süperego çatışması, Önemli kişilerin onaylarını alamama,

12 Sosyal çatışma, Kendini korumada tehditler, Şartlanmış cevaplar: Kişi anksiyete yaratacak olaylara tanık olmuşsa bunun sonucunda fobik veya kompulsif nörotik tabloların oluşumuna neden olabilir. Düş kırıklığı ve düşmanlık, Çocukluktan kalan artıklar: ayrılma, özdeşleşme, yetersizlik, bağımlılık, Üzüntülü beklentiler. Psikanalitik kuramda nöroz Freud represe edilmiş cinsel dürtülerin, ergenlik dönemindeki düş kırıklığın ardından bastırmanın etkisinden kurtularak nörotik semptomların geliştiğine inanmıştır. Nöroz represe edilmiş materyalin geri dönüşüdür. Yeni görüşlerinde Freud dan farkı yoktur: İçten gelen dürtüler, kişide bir tehlike ve suçluluk hissi yaratırlar. Dürtüler ya agresif ya da cinsel kökenlidirler. Çatışma tümüyle veya gerçekçi olarak çözülmemiştir. Tekrarlanan psişik travmalarla, yetersiz kalan represyon mekanizmasının yardımına koşan diğer savunma mekanizmaları ile olan işbirliği sonucu semptomlar oluşur (symptom formation). Semptom oluşurken seçilen temalar, yani neye özel bir çeşit fobi veya obsesyon kliniğinin oluşumu ise semptom seçeneği olarak adlandırılır. Depresyon kuramı Kaybolmuş bir sevgi nesnesi, Kaybedilmiş nesneye esasında bir ikilem, Kaybedilmiş nesne içselleştirilmiştir, İçselleştirilmiş sevgi nesnesi özdeşleşilmiştir, Temelde kayıp nesneye karşı hissedilmiş ikilem ve onun içerdiği şiddet, şimdi kişinin kendine yönelmiştir.

13 Psikoz kuramı Freud a göre psikozlarda benlik bütünlüğü çatışma ile ego içinde kaybolur. Şizofreniyi ego mekanizmalarının bozulup hastanın regresyona girmesine bağlarlar. Klinik tabloya hakim regresyona karşın hasta, kopmuş olduğu gerçek dünya ile semptomları yoluyla bir ilişki kurmaya çabalar. Paranoyayı da bilinçötesinden gelen eşcinsellik hislerinin bilinç yüzeyine çıkması, bir yandan iğdişlik anksiyetesini tehdit etmesi olarak nitelendirmiştir. Sapkınlıklar Çocukluk çağının cinsel gelişmesi sırasında libididinal kompleksler karşısında üç çözüm yolu söz konusudur: Birey kendini sapkınlığa kaptırır Birey onu zorlayan cinsel eğilimi, noksan bir şekilde bilinçaltına iter ve bastırarak nevrotik olur Birey gerçek olaylarla olumlu bir savunma mekanizması geliştirir ve normal cinsel yaşam oluşur. Psikanalitik kuramda sapkınlık kişinin cinsel kimliğine karşı tehdit ve tehlikelere karşı oluşur. Pregenital ve fallik dönemdeki anksiyeteler iki cinslilik identifikasyonları sapkınlıklara neden olmaktadır. Benliğin Savunma Düzenekleri Benliğin savunma düzenekleri, çatışma ve bunaltıya karşı kullanılan benlik işlemleridir. Genellikle bilinçdışı süreçlerdir ve birey, ne tehlikenin ne de kullandığı savunma düzeneğinin bilincinde değildir. Bunlar ; Bastırma, yadsıma, yansıtma, içe atım, yer değiştirme, kendine yöneltme, mantığa bürüme, karşıt tepki kurma, döndürme, yapma-bozma, saplanma, gerileme, düş kurma, yüceleştirmedir. Rüya Kuramı Freud rüya imgelerinin bilinçdışındaki istek ve düşüncelerin simgeleştirme sürecinden geçmiş biçimleri olarak açıklamıştır. Böylece bilinçdışındaki isteklerin, bilinç düzeyine çıkmasına engel olunur. Uyku süresinde sansür gevşer ve bilinçdışındaki bazı duygu ve düşüncelerin önce biçim değiştirdikten sonra bu sınırı aşmasına olanak verilir. Rüya gören kişinin algıladığı imgeler, sınırı aşmış olan bilinçdışı duygu ve düşüncelerin, maskelenmiş biçimleridir. Rüyanın uyandıktan sonra hatırlanabilen kısmına, rüyanın belirgin içeriği adını vermiştir. Bilinçdışı ve kabul edilemeyecek olan içeriğine ise rüyanın gizli içeriği demiştir.

14 KAYNAKLAR 1-Len Sperry,M.D. (1994). Psikiyatrik Olgu Formulasyonları. Çev: Levent Küey. İzmir. 2-Karahan, F. Sardoğan,M.E. (1994). Psikolojik Danışma Kuralları. Eren Ofset/İstanbul. 3-Öztürk,M.O. (1998). Psikanaliz ve psikoterapi. Bilimsel Tıp Yayınevi/Ankara. 4-Freud,S. (1993). Davranış Bozuklukları ve Tedavisi. İstanbul. 5-Freud,S. (1993). Psikanalize Giriş. Gümüş Basımevi/Ankara. 6-Brenner.C. (1998). Psikanaliz, Temel Kavramlar. Ankara. 7-Yanbastı,G. (1996). Kişilik kuramları. Ege Üniversitesi Basımev./İzmir. 8-Ersevim,İ. (1997). Freud ve Psikanalizin Temel İlkeleri. Nobel Tıp Kitabevleri/İstanbul. Bu dökümanı orjinal adreste göster Psikanalizin temel kavramları

Psikanalizin Kavram Haritası

Psikanalizin Kavram Haritası On5yirmi5.com Psikanalizin Kavram Haritası Psikanalitik kuram denilince, zihinsel işleyiş ve bunun insanda gelişimi ile ilgili bir varsayımlar topluluğunu anlıyoruz. Yayın Tarihi : 7 Şubat 2012 Salı (oluşturma

Detaylı

Psikanalitik Kuram. Gökhan tarafından yazıldı. Pazartesi, 19 Mart :07 -

Psikanalitik Kuram. Gökhan tarafından yazıldı. Pazartesi, 19 Mart :07 - Psikanalitik kuram denilince, zihinsel işleyiş ve bunun insanda gelişimi ile ilgili bir varsayımlar topluluğunu anlıyoruz. Ego psikolojisi (Hartmann), nesne ilişkileri ve kendilik psikolojisi konusundaki

Detaylı

Psikanaliz Sigmund Freud

Psikanaliz Sigmund Freud Psikanaliz Sigmund Freud Sigmund Freud (1856 1939) 6 Mayıs 1856, Moravya (Çek Cumhuriyeti) 1881, Viyana Tıp Fakültesi mezunu Maartha Bernays ile evlilik, üç çocuk sahibi bir baba Ernst Brücke ile fizyoloji

Detaylı

K İ Ş İ L İ K. Kişilik kavramı Kişilik kuramları Kişiliğin ölçülmesi. Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ154 - PSİ162

K İ Ş İ L İ K. Kişilik kavramı Kişilik kuramları Kişiliğin ölçülmesi. Doç.Dr. Hacer HARLAK - PSİ154 - PSİ162 K İ Ş İ L İ K Kişilik kavramı Kişilik kuramları Kişiliğin ölçülmesi KİŞİLİK Personality Persona=maske Bireyin özel ve ayırıcı yanlarını içerir. Özel en sık ve en tipik Ayırdedici bireyi diğerlerinden ayırır.

Detaylı

Psikanaliz Kuramı. Sigmund Freud

Psikanaliz Kuramı. Sigmund Freud Psikanaliz Kuramı Sigmund Freud İnsan davranışlarını ortaya çıkaran nedenlerin neler olduğu tarih boyunca insanların ilgisini çekmiş, birçok araştırmanın yapılmasına yol açmıştır. 20. yüzyıla kadar özellikle

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler

Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler Bireysel Farklılıklar, Kişilik, Tutum, Duygu ve Değerler 1 KİŞİLİK Tutarlı davranışlar ortaya çıkmasına neden olan özellikler Doğuştan mı, sonradan mı? Çevresel etmenler.. (aile, okul, arkadaş, sosyal

Detaylı

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ ------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ ------------------------------------------

Detaylı

Temeller, Bölüm I: Freud. Psikolojiye Giriş. Değerlendirme. Temeller, Bölüm I: Freud Ders 3. Arasınav (%30) Final (%35)

Temeller, Bölüm I: Freud. Psikolojiye Giriş. Değerlendirme.   Temeller, Bölüm I: Freud Ders 3. Arasınav (%30) Final (%35) Psikolojiye Giriş Temeller, Bölüm I: Freud Temeller, Bölüm I: Freud Ders 3 2 Değerlendirme Arasınav (%30) Final (%35) https://classesv2.yale.edu/ Haftalık okuma raporları (%15) Kitap inceleme (%20) Deneye

Detaylı

Kişilik kuramları psikoloji tarihi içinde başkaldırıcı bir özellik taşır. Kişilik kuramcıları bulundukları çağın yenilikçileri olmuşlardır.

Kişilik kuramları psikoloji tarihi içinde başkaldırıcı bir özellik taşır. Kişilik kuramcıları bulundukları çağın yenilikçileri olmuşlardır. Kişilik Gelişim Kuramları KİŞİLİĞİN TANIMI Kişilerden söz ederken "hoş" "canlı" "mutlu" "mutsuz" "iyilik yapan" "güçlü" gibi tanımlamalar kullanırız. Burada anlatılmak istenen, bireyin gösterdiği davranış

Detaylı

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Tanrı Tasavvuru Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir? Peker e göre: Kişinin bebekliğinden itibaren, zeka gelişimine, edinmiş olduğu bilgi ve yaşantısına göre, Tanrı yı zihninde canlandırması, biçimlendirmesi

Detaylı

GÜDÜLENME. Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I

GÜDÜLENME. Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I GÜDÜLENME Dersin konuları Güdülenme ile ilişkili kavramlar Güdülenme kuramları Biyolojik kuramlar İçgüdü Dürtü-azaltma Uyarılma Psikososyal Kuramlar Özendirici Bilişsel Biyopsikososyal kuram Maslow un

Detaylı

Kişilik Gelişimi Doç. Dr. Tülin Şener

Kişilik Gelişimi Doç. Dr. Tülin Şener Kişilik Gelişimi Doç. Dr. Tülin Şener Psiko-analitik Gelişim Kuramı (Sigmund Freud) Freud birey davranışlarının altında yatan nedenleri ve kişiliği oluşumunu birtakım kavramlara göre açıklamıştır. Freud

Detaylı

PSİKANALİTİK TEORİ - PSİKANALİZİN TEMEL KURAMLARI

PSİKANALİTİK TEORİ - PSİKANALİZİN TEMEL KURAMLARI PSİKANALİTİK TEORİ - PSİKANALİZİN TEMEL KURAMLARI 1800 lerin ikinci yarısında bilim dünyasında hakim olan görüş yapısalcılıktır. Bu yaklaşıma göre bir sistemi, bütünü araştırırken onu oluşturan yapıyı-

Detaylı

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Eylemin psikolojisi Kadının psikolojik olarak eyleme ve doğuma uyumu ile ilgilidir. Bu da doğrudan doğum sürecinin seyrini etkiler. Bu faktörlerden herhangi birinin

Detaylı

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ ÇOCUK PSİKOLOJİSİNDE GELİŞİM MODELLERİ... 3 ÖĞRENME TEORİSİ MODELİ... 4 BİLİŞSEL GELİŞİM MODELİ... 5 İNSAN GELİŞİMİNİ VE PSİKOLOJİSİNİ AÇIKLAYAN TEMEL KURAMLAR...

Detaylı

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME (Eye Movement Desensitization and Reprossesing) Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Panik Atak ve Sınav Kaygısı ndan Kısa Sürede Kurtulmanın

Detaylı

Duygu Düzenleme sorununun bir çok psikolojik belirtinin arka planında yer aldığı tespit edilmiştir.

Duygu Düzenleme sorununun bir çok psikolojik belirtinin arka planında yer aldığı tespit edilmiştir. Duygu Düzenleme sorununun bir çok psikolojik belirtinin arka planında yer aldığı tespit edilmiştir. Duygu düzenleme, başlangıçta duygulanımın düzenlenmesi YA DA kendiliğin düzenlenmesine bağlı olarak gelişen

Detaylı

Toplumsal Cinsiyetle İlgili Kuramlar

Toplumsal Cinsiyetle İlgili Kuramlar Toplumsal Cinsiyetle İlgili Kuramlar Kuramlar neden önemlidir? Psikanalitik kuram Libido: «biyolojik ve toplumsal cinsiyeti organize eden, biyolojik temelli cinsel enerji» «yaşam içgüdüsünü (eros) çalıştıran

Detaylı

Sigmund Freud Anna Freud Carl Jung Alfred Adler Karen Horney Erik Erikson

Sigmund Freud Anna Freud Carl Jung Alfred Adler Karen Horney Erik Erikson Psikanaliz Sigmund Freud'un çalışmaları üzerine kurulmuş bir psikolojik kuramlar ve yöntemler grubunun genel adı. Psikodinamik kuram olarak ta isimlendirilir. Sigmund Freud Anna Freud Carl Jung Alfred

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU Yaş Dönem Özellikleri BÜYÜME VE GELİŞME Gelişme kavramı düzenli, sürekli ve uyumlu bir ilerlemeyi dile

Detaylı

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Huriye Tak Uzman Klinik Psikolog Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi Sağlık ve Psikososyal Destek Programı Asistanı İÇERİK

Detaylı

Freud ve Psikanaliz Topografik (Yerbetimsel) Kuram... 21

Freud ve Psikanaliz Topografik (Yerbetimsel) Kuram... 21 BÖLÜM 2 KİŞİLİK KURAMLARI Freud ve Psikanaliz... 20 Topografik (Yerbetimsel) Kuram... 21 Bilinç... 22 Bilinçaltı... 22 Bilinçdışı... 23 Yapısal Kuram... 25 İlkelbenlik... 26 Benlik... 26 Üstbenlik... 30

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii BÖLÜM I GELİŞİM 1. ÜNİTE GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ VE GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER... 1 GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...

Detaylı

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Stres Nedir? Stres bir insan için baskı, gerginlik, rahatsız edici çevresel faktörler veya duygusal tepkiler anlamında gelmektedir. Kişinin bedensel

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI 1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin

Detaylı

Birey ve Çevre (1-Genel)

Birey ve Çevre (1-Genel) Birey ve Çevre (1-Genel) Prof. Dr. Turgut Göksu PA GBF Öğretim Üyesi tgoksu@hotmail.com Turgut Göksu 1 DAVRANIŞ NEDİR? İnsanların (ve hayvanların) gözlenebilen veya herhangi bir yolla ölçülebilen hareketlerine

Detaylı

KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU 6 Kasım 2014 Kriminolojide Pozitivist Okul İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU 6 Kasım 2014 Kriminolojide Pozitivist Okul İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 6 Kasım 2014 Kriminolojide Pozitivist Okul İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİNİN TARİHÇESİ Doğaüstü Güçlere Dayalı Perspektif

Detaylı

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenin kötüye kullanımını üç ana başlıkta ele

Detaylı

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I 20-21 Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc PSİKOTERAPİ-DER Telefon: 0(532) 160 23 78, 0(541) 963 89 87 Email: psikoterapider@gmail.com www.psikoterapiegitimleridernegi.org

Detaylı

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...

Detaylı

Kişilik Gelişimi. Yrd.Doç.Dr.Banu YÜCEL TOY 2/10/2016

Kişilik Gelişimi. Yrd.Doç.Dr.Banu YÜCEL TOY 2/10/2016 1 Kişilik Gelişimi 2 Psikoseksüel Gelişim Sigmund Freud 3 Freud un Psikoseksüel Gelişim Kuramının Özellikleri Freud a göre, ilk çocukluk yıllarında geçirilen yaşantının kişilik gelişiminde önemi büyüktür.

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15 Bilimin Anlamı ve Özellikleri...17 Psikoloji...18 Gelişim Psikolojisi...25 Öğrenme Psikolojisi...26 Psikolojide Araştırma Yöntemleri...26

Detaylı

Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu. Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu. Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kimlik Bilgileri 53 yaşında, Kadın Evli 3 çocuğu var Ev hanımı Eşiyle Ankara da yaşıyor Yakınmaları

Detaylı

Yard. Doç. Dr. Aybala SARIÇİÇEK İzmir Katip Çelebi Üniversitesi 2012

Yard. Doç. Dr. Aybala SARIÇİÇEK İzmir Katip Çelebi Üniversitesi 2012 Yard. Doç. Dr. Aybala SARIÇİÇEK İzmir Katip Çelebi Üniversitesi 2012 İnsanda ruhsal gelişim olgunlaşma (maturation) ve bireyleşme ve toplumsallaşma süreçlerinin birbirini etkilemesi ile olur. Olgunlaşma:

Detaylı

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. GELİŞİM İLKELERİ GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. Kalıtım bireyin anne babasından getirdiği gizil güçleri anlatır. Bu gizil güçlerin üst düzeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma

Detaylı

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu İÇERİK Rehberlik Birimi Tanıtımı Gelişim Dönemleri ve Okula Uyum Süreçleri Öğrencilerimizin; Zihinsel, bedensel, sosyal ve

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 : DAVRANIŞ BİLİMLERİ VE YÖNETİM SÜRECİ YÖNETİM

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 : DAVRANIŞ BİLİMLERİ VE YÖNETİM SÜRECİ YÖNETİM İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 : DAVRANIŞ BİLİMLERİ VE YÖNETİM SÜRECİ YÖNETİM SÜRECİ... 1 Klasik Yönetim Anlayışı (1900-1930) İKTİSAT... 2 Neo-Klasik Yönetim Anlayışı (1930-1960) İNSAN... 2 Modern Yönetim Yaklaşımları

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v İÇİNDEKİLER Önsöz... v BÖLÜM 1 SPOR VE SPOR PSİKOLOJİSİ Spor... 1 Spor Psikolojisinin Gelişmesi... 2 Spor Psikolojisinin Alanları... 5 Spor Psikologları... 6 Spor Psikologlarının İşlevleri... 7 BÖLÜM 2

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Davranış Bilimleri I. Fizyobiyolojik Sistem A Biyolojik Yaklaşım II. Psikolojik Sistem B. Davranışçı Yaklaşım C. Gestalt

Detaylı

Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi

Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi Asistanlıkta Psikoterapi Eğitimi Neden Önemlidir? Doğan Şahin İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Sosyal Psikiyatri Servisi Başta ABD olmak üzere birçok ülkede tıp ve uzmanlık eğitiminde (psikiyatri dışı)temel

Detaylı

Eğitimin Psikolojik Temelleri

Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitim sürecinin daima iki boyutu olmuştur. Bunlardan birincisi yukarıda değindiğimiz toplumsal ya da sosyal boyut, diğeri ise bireysel boyuttur. Eğitim ne kadar sosyal amaçlarla

Detaylı

Savunma Mekanizmaları

Savunma Mekanizmaları Savunma Mekanizmaları Kişilikte oluşa gelen değişiklikler,beş koşulun sonucu ortaya çıkar. * Olgunlaşma * Dış dünyadan kaynaklanan ve düş kırıklığı ile sonuçlanan üzüntü verici uyarılar * Kişisel yetersizlikler

Detaylı

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI Üç Gelişim Alanı Gelişimsel rehberlik modelinin nihai amacı yaşam kariyeri gelişimini desteklemektir. Gelişimsel PDR nin ilkesi: Rehberlik

Detaylı

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Nedir? Günlük rutin işleyişi bozan, Aniden beklenmedik bir şekilde gelişen, Dehşet, kaygı ve panik yaratan, Kişinin anlamlandırma

Detaylı

Çetin Özbey

Çetin Özbey Analitik psikoloji, Carl Gustav Jung tarafından geliştirilmiş bir psikoloji kuramıdır. Jung, 1907 yılında Sigmund Freud ile birlikte çalışarak, psikanaliz kurama birçok katkı sağlamıştır; daha sonra bazı

Detaylı

KPSS'de 4 soru hatalı iddiası

KPSS'de 4 soru hatalı iddiası On5yirmi5.com KPSS'de 4 soru hatalı iddiası Yargı Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Can OKTAYLAR, 6-7 Temmuz 2013 tarihinde yapılan KPSS'de 4 sorunun hatalı olduğunu iddia etti. Yayın Tarihi : 18 Temmuz

Detaylı

Sigmund Freud un Eserinde Nesne İlişkileri

Sigmund Freud un Eserinde Nesne İlişkileri UYARI: Aşağıdaki ders notu sadece, Sigmund Freud un yüzlerce makalesi içinde nesne ilişkisi kavramını nasıl kuramsallaştırdığını anlatmaktadır ve Freud un insan psikolojisini anlamaya yönelik teorik çabasının

Detaylı

Kasım Rehberlik Bülteni VELİ EĞİTİM REHBERİ. Okul Öncesi Dönemde Cinsel Gelişim

Kasım Rehberlik Bülteni VELİ EĞİTİM REHBERİ. Okul Öncesi Dönemde Cinsel Gelişim Kasım 2016 Rehberlik Bülteni VELİ EĞİTİM REHBERİ Okul Öncesi Dönemde Cinsel Gelişim OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE CİNSEL GELİŞİM Küçük çocuklar, kendi bedenleriyle çok ilgilidirler. Okul öncesi çocuk, çevredeki

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu DAVRANIŞ (Behavior): Organizmanın doğrudan veya dolaylı olarak gözlenebilen tüm etkinlikleridir. Duygular, tutumlar, zihinsel süreçler

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1 PSİKANALİTİK KURAMLAR...1

İÇİNDEKİLER 1 PSİKANALİTİK KURAMLAR...1 İÇİNDEKİLER Bölüm 1 PSİKANALİTİK KURAMLAR...1 A. FREUD VE PSİKANALİZ...1 GİRİŞ...1 FREUD UN KISA YAŞAM HİKÂYESİ...1 KURAMIN ANAHATLARI...3 Topoğrafik Kuram...3 Yapısal Kişilik Kuramı...4 Cinsellik...6

Detaylı

Gereksinme. Amaç. Amaca yönelmiy. Doyum. Doğal, endojen, belli bir eylemde bulunmak ya da nesneye ulaşmak için duyulan istektir.

Gereksinme. Amaç. Amaca yönelmiy. Doyum. Doğal, endojen, belli bir eylemde bulunmak ya da nesneye ulaşmak için duyulan istektir. Gereksinme Doğal, endojen, belli bir eylemde bulunmak ya da nesneye ulaşmak için duyulan istektir. İçgüdü Bilgi veya eğitime bağlı olmadan ve düşünmeyi gereksindirmeden kendiliğinden ortaya çıkan, amaca

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU Çocuğun Adı- Soyadı: Cinsiyeti: TC Kimlik No: Görüşmecinin Adı- Soyadı:

Detaylı

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI Okul öncesi dönem genel anlamda tüm gelişim alanları açısından temellerin atıldığı

Detaylı

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler 1 1. Gelişim ve Değişim Gelişim, organizmanın doğum öncesi dönemden başlayarak (döllenme) bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden

Detaylı

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ Yaşamımızın her alanında sürekli olarak gelişim ve değişim yaşarız. Yaşanan gelişim, biyolojik kültürel ve bireysel faktörlerin ortak ürünüdür. Gelişimsel değişimin bir parçası olarak

Detaylı

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir. Konversiyon bozukluğu, altta yatan organik bir neden bulunmaksızın ortaya çıkan, bayılma, felç olma ve duyu kaybı gibi nörolojik belirtilerdir. Hastalar

Detaylı

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak OYUN VE ÇOCUK Oyun oynamak çocukluk çağına özgü psikolojik, fizyolojik ve sosyal içerikli bir olgudur. Oyun hem zihinsel gelişimin aynası olan hem sosyal becerilerin öğrenildiği hem de duygusal boşalımın

Detaylı

Rehabilitasyonda Sanatın Kullanımı. Doç.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Rehabilitasyonda Sanatın Kullanımı. Doç.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Rehabilitasyonda Sanatın Kullanımı Doç.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: Yok Danışman: Yok Konuşmacı: Yok Şizofreni Hastaları

Detaylı

Ergenlikte Kimlik Gelişimi. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi

Ergenlikte Kimlik Gelişimi. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Ergenlikte Kimlik Gelişimi Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Ergenlik ruhsal bir süreç olmasına karşın, bu süreci başlatan olgu bedensel, başka bir deyişle fizikseldir. Hipotalamustan

Detaylı

H. S. Sullivan ve Kişilerarası İlişkiler Kuramı

H. S. Sullivan ve Kişilerarası İlişkiler Kuramı H. S. Sullivan ve Kişilerarası İlişkiler Kuramı Harry Stack Sullivan (1892 1949) Norwick de (New York / ABD) doğdu Babası Timothy Suulivan içe kapanık, utangaç bir kişiliğe sahip. Annesi Ella, aşırı koruyucu

Detaylı

Doç. Dr. Tülin ŞENER

Doç. Dr. Tülin ŞENER Doç. Dr. Tülin ŞENER AHLAK GELİŞİMİ Bireyde var olan değerler sistemi, gelişimsel bir süreç içinde ortaya çıkmaktadır. Bu sürece AHLAK GELİŞİMİ denir. Toplumun kendinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilmesi

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ 3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ GELİŞİM NEDİR? Gelişim, Çocuğun hareket etmeyi, Düşünmeyi, Hissetmeyi, Başkalarıyla ilişki kurmayı öğrendiği, ileriye doğru giden bir değişim sürecidir. Gelişim ana rahminde

Detaylı

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ Değerli Velimiz; Meslek seçiminin öneminin anlatıldığı ve siz değerli velilerimize yönelik önerileri

Detaylı

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 21 Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ GELİŞİMSEL YAŞAM BOYU TEORİLERİ Geleneksel olarak kriminolojideki

Detaylı

Rehberlik Bilgi Bülteni. Mart 2014 IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ ÇOCUĞUM YARAMAZ MI? ÇOCUKLUK DÖNEMİ ÖFKE YÖNETİMİ

Rehberlik Bilgi Bülteni. Mart 2014 IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ ÇOCUĞUM YARAMAZ MI? ÇOCUKLUK DÖNEMİ ÖFKE YÖNETİMİ Rehberlik Bilgi Bülteni Mart 2014 IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ ÇOCUĞUM YARAMAZ MI? ÇOCUKLUK DÖNEMİ ÖFKE YÖNETİMİ 1 Sevgili Velilerimiz, Çocuğun doğal gelişim evresinde önemli bir yeri olan öfke güdüsü zaman

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU 2013-2014 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ Bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçerken biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden geliştiği bireyselleştiği, toplumsallaştığı

Detaylı

ÜNİTE SOSYAL HİZMET KURAM VE YAKLAŞIMLARI İÇİNDEKİLER HEDEFLER PSİKANALİTİK KURAM. Prof. Dr. Veli DUYAN

ÜNİTE SOSYAL HİZMET KURAM VE YAKLAŞIMLARI İÇİNDEKİLER HEDEFLER PSİKANALİTİK KURAM. Prof. Dr. Veli DUYAN HEDEFLER İÇİNDEKİLER PSİKANALİTİK KURAM Psikanalitik Kuram'ın Temelleri İnsan Doğası (İçgüdüler) Topografik Model Yapısal Model Benliğin Savunma Mekanizmaları Psikoseksüel Gelişim Dönemleri Psikanalitik

Detaylı

UYKU ADLİ TIBBI. Psk. Çiğdem Ünlü Çeber

UYKU ADLİ TIBBI. Psk. Çiğdem Ünlü Çeber UYKU ADLİ TIBBI Psk. Çiğdem Ünlü Çeber Adli Psikoloji Günleri 21-22 Mart 2013 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi 50. Yıl Amfisi ANKARA Uyku nedir? Uyku, organizmanın çevreyle iletişiminin,

Detaylı

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU A R A Ş. G Ö R. Z E Y N E P K I R I K K A L E L İ Gebelik dönemi fizyolojik olduğu kadar kalıcı psikolojik değişikliklere de neden olmaktadır. Anne karnında gelişen

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ Psikolojik bozukluklar nasıl iyileştirilir? Tedavi için uygun kişi kimdir? En mantıklı tedavi yaklaşımı hangisidir? Bir terapi biçimi diğerlerinden daha iyi midir? Herhangi

Detaylı

SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ. 6. Hafta: Rasyonalizm Sorunu II: Freud ve Kapitalizm Sorunu-I: Polanyi

SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ. 6. Hafta: Rasyonalizm Sorunu II: Freud ve Kapitalizm Sorunu-I: Polanyi SOSYAL DÜŞÜNCELER TARİHİ 6. Hafta: Rasyonalizm Sorunu II: Freud ve Kapitalizm Sorunu-I: Polanyi UYARI Bu bir dinleyici notudur ve lütfen ders notu olarak değerlendirmeyiniz. Bu slaytlar, ilgili ders kitabındaki

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri

UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ UDA nın Kökenleri İnsanlar neden davrandıkları gibi davranırlar? Neden bazı insanlar toplumun onayladığı gibi davranırken, bazıları toplum tarafından onay görmeyen davranışlar

Detaylı

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ Özgüven Nedir? Özgüven en basit tanımıyla kişinin kendisine güvenmesidir. Daha geniş anlatımla, kişinin yapabildikleri ve yapamadıklarıyla, olumlu

Detaylı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı YÖNETİM Sistem Yaklaşımı Prof.Dr.A.Barış BARAZ 1 Modern Yönetim Yaklaşımı Yönetim biliminin geçirdiği aşamalar: v İlk dönem (bilimsel yönetim öncesi dönem). v Klasik Yönetim dönemi (bilimsel yönetim, yönetim

Detaylı

YENİ FREUDÇU KİŞİLİK KURAMLARI

YENİ FREUDÇU KİŞİLİK KURAMLARI YENİ FREUDÇU KİŞİLİK KURAMLARI Freud ile birçok temel fikirde aynı ama bir ya da daha önemli noktalarda farklıdırlar. Carl Jung un Kollektif Bilinçaltı Alfred Adler in Üstünlük için uğraşma Karen Horney

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 İçindekiler Giriş Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 Kafamızın içindeki bariyer Hiçbir şeyi hak etmediğini sanan kadın Yanlış bir hayata çakılıp kalan adam

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ Oyun bir çocuğun en önemli işidir. Çocuklar oyun ortamında kendilerini serbestçe ifade edip, yaşantılarını yansıtırlar ve dış dünyaya farketmeden hazırlık yaparlar.

Detaylı

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI Ders İzlencesi 2016 2017 Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI Dersin adı: Genel Psikoloji Dersi veren öğretim görevlisi: Gözde AKKAYA Dersin veriliş şekli: Yüz yüze Dersin genel

Detaylı

BÖLÜM 2 1.5. Organizma ve Çevre İlişkileri 1.5.1. Organizma, Davranış ve Zihinsel Süreçler. 1.5.2. Çevre. 1.5.3. Fizik Çevrenin Organizmayı Etkilemesi

BÖLÜM 2 1.5. Organizma ve Çevre İlişkileri 1.5.1. Organizma, Davranış ve Zihinsel Süreçler. 1.5.2. Çevre. 1.5.3. Fizik Çevrenin Organizmayı Etkilemesi BÖLÜM 2 1.5. Organizma ve Çevre İlişkileri 1.5.1. Organizma, Davranış ve Zihinsel Süreçler İnsan davranışının temelini oluşturan zihinsel süreçleri açıklamadan önce davranış terimini iyi anlamamız gerekir.

Detaylı

daha önceki gelişim dönemlerine gerileme eğilimleri ve çoğu kez sanrılar ve hezeyanlarla belirlenir.

daha önceki gelişim dönemlerine gerileme eğilimleri ve çoğu kez sanrılar ve hezeyanlarla belirlenir. ŞİZOFRENİ Blakiston a göre şizofreni, genellikle ergenlik döneminin sonlarında ya da genç yetişkinlikte görülen, çeşitli oranlarda ve biçimlerde; duygusal, davranışsal ve zihinsel bozukluklarla karakterize

Detaylı

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM Jean Piaget ve Jerome Bruner Biliş ne demektir? Biliş; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir. Bilişsel gelişim neleri kapsar? Bireydeki akıl yürütme, düşünme, bellek ve dildeki

Detaylı

4/16/2010 İÇERİK. Kişisel Rehberlik? Geleneksel vs Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik? KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME

4/16/2010 İÇERİK. Kişisel Rehberlik? Geleneksel vs Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik? KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME İÇERİK KİŞİSEL REHBERLİK Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik Açısından Etkili Öğretmenlik Farklı Eğitim Dönemlerinde Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik? GELİŞİMSEL YAKLAŞIMA

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR... v KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI... vii YAZAR HAKKINDA... ix 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE 1.1. ÜSTÜN YETENEKLİLİĞE TARİHSEL BAKIŞ...

Detaylı

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL 1 Birleşmiş Milletler Örgütünün yaptığı tanıma göre adölesan; 15-25 yaşları arasında öğrenim gören, hayatını kazanmak için çalışmayan

Detaylı

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA NEDİR? Çocuk ile bakım veren kişi arasında gelişen ilişkide, çocuğun bakım veren kişiyle

Detaylı

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI

YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI YÖNETİMDE SİSTEM YAKLAŞIMI Sistem yaklaşımı veya sistem analizi diye adlandırılan bu yaklaşım biyolog olan Ludwig Van Bertalanffy tarafından ortaya atılan ve modern yönetim teorisinin felsefe temelini

Detaylı

Okul Dönemi Çocuklarda

Okul Dönemi Çocuklarda Okul Dönemi Çocuklarda Fiziksel ve motor gelişim Bilişsel açıdan gelişim Psikososyal gelişim Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Hasan Kalyoncu Üniversitesi Okul Dönemi Çocuklarda (7-11 yaş) Gelişimin Görevleri

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM Zihinsel engelli çocukların cinsel gelişim aşamaları normal çocukların cinsel gelişim aşamaları ile aynıdır. Cinsel eğitimin en büyük amacı,çocukluktan yaşamın

Detaylı