TÜRK VERGĠ SĠSTEMĠ ĠÇERĠSĠNDE YOL VERGĠSĠNĠN YERĠ VE CUMHURĠYET DÖNEMĠNDEKĠ UYGULAMALARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRK VERGĠ SĠSTEMĠ ĠÇERĠSĠNDE YOL VERGĠSĠNĠN YERĠ VE CUMHURĠYET DÖNEMĠNDEKĠ UYGULAMALARI"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ TARĠH ANA BĠLĠM DALI ATATÜRK ĠLKELERĠ VE ĠNKILÂP TARĠHĠ BĠLĠM DALI TÜRK VERGĠ SĠSTEMĠ ĠÇERĠSĠNDE YOL VERGĠSĠNĠN YERĠ VE CUMHURĠYET DÖNEMĠNDEKĠ UYGULAMALARI Arzu KAYA YÜKSEK LĠSANS TEZĠ DanıĢman Prof. Dr. Osman Akandere KONYA-2011

2 i ÖNSÖZ Anadolu, coğrafi konumu itibariyle her dönem bir ticari geçit koridoru olmuģ, özellikle de Ġpek Yolu nun da önemli bir bölümünü teģkil etmiģtir. Osmanlı Devleti, kuruluģunda Anadolu Selçukluları ndan teslim aldıkları ulaģtırma ağını uzunca bir süre kullanmıģtır. Askeri ihtiyaçları karģılamak için geliģtirdikleri karayolu ağları yükseliģ döneminde, hem askeri hem de ticari ihtiyaçları karģılamıģtır. Bu yollara ilave olarak pek çok han, saray ve kervansaray da inģa edilerek, güzergâhlarda ticaretin geliģmesi ve ahenk içinde iģlemesi için her türlü kolaylık sağlanmaya çalıģılmıģtır. YükseliĢ döneminde inģa edilen karayolu ağı Devletin son dönemine kadar ihtiyacını karģılamıģtır. Ancak son dönemde yollara olan ihtiyacın arttığı, bunları inģa edecek finans kaynaklarının bulunamadığı görülmektedir. Bununla birlikte yaģanan uzun süreli savaģların Osmanlı Devleti nin ekonomisine olumsuz etkilerinin yanı sıra Anadolu nun bizzat savaģ alanı haline gelmesi mevcut yolların da imhasına neden olmuģtur. Böyle bir dönemin bakiyesi üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti nin kurucularının omuzlarına düģen yük Ģüphesiz büyük olmuģtur. Yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin bayındırlık politikası ve çalıģmaları Millî Mücadele döneminde baģlamıģ ve Cumhuriyetin ilanıyla hız kazanmıģtır. Bu çalıģmaların odağında da karayollarının yeniden yapılandırılması öncelik kazanmıģtır. ÇalıĢmam esnasında fikirleriyle bana yol gösteren değerli tez danıģmanım Sayın Prof. Dr. Osman AKANDERE ye, desteğini hiç esirgemeyen sevgili anne ve babama sonsuz Ģükranlarımı sunarım. Arzu KAYA Konya-2011

3 ii

4 iii

5 iv

6 v

7 vi

8 vii

9 viii ĠÇĠNDEKĠLER ÖNSÖZ... i AMAÇ VE YÖNTEM... 1 GĠRĠġ... 2 BĠRĠNCĠ BÖLÜM... 5 KAVRAMSAL ÇERÇEVE BAĞLAMINDA VERGĠ KAVRAMI VE OSMANLI DEVLETĠ NDE VERGĠ YAPISI Vergi Kavramı Osmanlı Vergi Sisteminin Temel Ġlkeleri Osmanlı Devleti nde Uygulanan Vergiler ġer î Vergiler Örfi Vergiler Tekâlif-i Adiye Tekâlif-i ġakka Avarız Vergileri Muafiyet Esasları Yol Meselesi Osmanlı Devleti nde Yol Meselesinde Zorunlu ÇalıĢmayı Getiren Ġlk Yasal Düzenleme ĠKĠNCĠ BÖLÜM... iv CUMHURĠYET ÖNCESĠ VE TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ NĠN ĠLK YILLARINDA VERGĠ POLĠTĠKASI... iv 2.1. Osmanlı Devleti nde Vergi Uygulamaları... vi Tanzimat ve MeĢrutiyet Döneminde Vergileme Zihniyeti... xii 2.2. Cumhuriyetin Ġlk Yıllarında Vergi Uygulamaları... xv Tek Parti Döneminde Vergileme Zihniyeti... xix Anayasası nda Vergileme... xix 2.3. Tek Parti Döneminde Vergi Uygulamaları... xxiv Dönemi Vergi Uygulamaları... xxv Dönemi Vergi Uygulamaları... xxx ÜÇÜNCÜ BÖLÜM...xxxii YOL VERGĠSĠ YOL MÜKELLEFĠYETĠ UYGULAMASI...xxxii 3.1. Osmanlı Devleti Zamanında Yol Meselesi ve Vergi Bağlantısı... xxxiii I. MeĢrutiyet Döneminde Yol Uygulamaları... xlix II. MeĢrutiyet Döneminde Yol Uygulamaları... liii Millî Mücadele Yıllarında Yol Uygulamaları... lv 3.2. Cumhuriyet Dönemi BaĢında Yol Uygulamaları... lxi

10 ix TBMM nde Yol Mükellefiyeti YaklaĢımı... lxiv Yılında Kabul Edilen Yol Mükellefiyeti Kanunu... lxvi Millî ġoseler Düzenlemesi... lxx Dönemi Yol Mükellefiyeti Uygulaması...lxxiv ġose ve Köprüler Kanunu nda Yapılan DeğiĢiklik ve Uygulamalar...lxxiv 3.3. Yol Mükellefiyeti Uygulamasının Sona Ermesi... lxxviii II. Dünya Harbi Yıllarında ve Sonrasında Yol Mükellefiyeti Uygulamaları...lxxix SONUÇ... lxxxiii KAYNAKLAR... lxxxv

11 1 AMAÇ VE YÖNTEM Osmanlı Devleti nin ilk dönemlerinde önemli geliģmelerin sağlandığı bayındırlık iģleri devletin son yıllarında imkânsızlıklar nedeniyle ihmal edilmiģtir. Milli Mücadele döneminde de tek düģüncenin yurt savunması olması nedeniyle ülke oldukça harap bir hale gelmiģti. Dolayısıyla Birinci Dünya Harbi ve sonrası Milli Mücadele ile Osmanlı Devleti bakiyesi üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti dönem itibariyle zor Ģartlarla karģı karģıya kalmıģtır. Ülkemizle ilgili olarak son yıllarda iktisadi ve siyasi konularla ilgili olarak bir kısım araģtırma ve incelemeler yapılmıģsa da Bayındırlık ve UlaĢtırma konularında yapılan çalıģmaların yetersiz olduğunu görmekteyiz. Yeni Türkiye Devleti nin bayındırlık politikası ve çalıģmaları ulusal mücadele döneminde baģlamıģ ve Cumhuriyetin ilanıyla hız kazanmıģtır. Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren 1950 li yıllara kadar ülkemizde ulaģtırma sektöründe demiryolları tek baģına bir ulaģtırma aracı görülmüģtür. UlaĢtırmanın diğer kolları olan kara, deniz, hava yolları ve diğer alanların ikinci planda kaldığını görmekteyiz. Diğer ülkelerle kıyaslandığında, demiryolu asrı batılı ülkelerde yerini 1920 li yıllardan sonra karayollarına bırakırken bu süreç bizde biraz daha devam etmiģtir. Cumhuriyetle birlikte karayolları konusunda da önemli kararların alınması, programların hazırlanması ve kanunların çıkarılmasına rağmen arzu edilen seviyeye ulaģılamamıģtır. Ġktisadi ve sosyal alandaki çalıģmalar hızla devam ederken karayollarına gerekli kaynak ayrılamamıģtır. O dönemde yaģanılan ekonomik sıkıntılar, lu yıllarda bütün dünyayı etkileyen Dünya Ekonomik Buhranı ve Ġkinci Dünya SavaĢı devletimizin içinde bulunduğu Ģartları ağırlaģtırmıģtır. Osmanlı Devleti nde baģlatılmıģ olan ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti nde de 1950 li yıllara kadar devam eden yol vergisi uygulaması tez konusu olarak ele alınmıģtır.

12 2 GĠRĠġ Osmanlı Devleti döneminde vergilendirmenin önemi hayli büyüktü ve görülen ayaklanmaların birçoğunun nedeni de vergilendirmeye dayanıyordu. Tanzimat öncesi dönemde vergiler Ģer-i vergiler ve örf-i vergilerden oluģuyordu. Vergi gelirlerinin idaresi toprak düzenine bağlıydı. Toprak sisteminde devlet toprakları mülkiyeti devlette kalmak Ģartıyla dirliklere ayrılmıģ, taģra yönetimi de tımar sistemine bağlı olarak ĢekillendirilmiĢti yılında kabul edilen Sened-i Ġttifak ile padiģahın otoritesi sınırlandırılmıģ ve mahalli otoritelerin varlığı yasallaģmıģtır. ÇağdaĢ anlamda bir kamulaģtırma hareketi Tanzimat la baģlamıģ, vergi hukuku dönem içinde batı etkisinde geliģmiģtir. Dönem içinde Gülhane Fermanı nın ardından 1856 yılında Islahat Fermanı ilan edilmiģtir tarihinde ise Adalet Fermanı ilan edilmiģtir. Bu üç fermanda yazılı olan vergisel ilkeler uygulamaya pek aktarılamamıģ, iltizam usulünün uygulanmasına son verilememiģtir. Tanzimat döneminin ardından I. ve II. MeĢrutiyet dönemi, demokrasi hareketleri yönünden siyasî tarihimizde önemli derecede yer tutan olaylar olmuģtur tarihli Kanun-i Esasi ile bir Anayasa ilk defa kamu hukukumuza girmiģtir. Bu anayasa, yetki kullanımını kanunilik ilkesi ile sınırlandırmıģtır. Parlamento gerçek anlamda bir yasama organı haline gelmiģ, siyasi rejim parlamenter bir nitelik kazanmıģtır. Ġmparatorluk döneminde vergilendirme yetkisine sadece kapitülasyonlar ve ticaret antlaģmalarıyla değil, borçlanma yoluyla da büyük ölçüde sınırlandırmalar getirilmiģtir. Bu borçlanmalar devletin mali alandaki egemenliğini kaybetmesinde büyük bir paya sahip olmuģtur. Duyûn-u Umumiye Ġdaresi nin kurulmasıyla bazı vergilerin tahsil ve idare yetkileri bu idareye bırakılmıģtır. Misak-ı Milli ile adli, mali ve diğer konularda geliģmemizi önleyecek sınırlamalara karģı çıkılarak tam bağımsızlık anlayıģı benimsenmiģtir. 23 Nisan

13 de TBMM nin açılmasıyla, vergilendirme yetkisi yasama yetkilerinden biri olarak parlamentoya geçmiģtir ve meclisin açılmasından sonra ilk çıkan kanun vergi kanunu olmuģtur. 20 Ocak 1921 yılında yeni Türk devletinin ilk Anayasası kabul edilerek Ulusal Vergi Buyrukları adıyla anılan gelir artırıcı kanunlar yürürlüğe konulmuģtur. Lozan AntlaĢmasıyla Düyûn-u Umumiye Ġdaresi ne son verilmiģ ve vergilendirme yetkisi meclise geçmiģtir. Dönemin özelliklerine ve kullanılan ulaģım araçlarına göre Ģekillenen karayolu sistemi 19. yüzyılda makineli araçların ulaģımda kullanılmasına kadar önemli bir nitel değiģim geçirmeden gelmiģtir 1. Makinenin kullanılması özellikle taģımanın otomobil ve kamyonla yapılmasıyla beraber karayolu kavramı tamamen değiģmiģtir. Bugünkü karayolu anlayıģı da bu tarihten sonra dünya gündemine girmiģtir. Osmanlı Devleti nin ilk dönemlerinde önemli geliģmelerin sağlandığı bayındırlık iģleri devletin son yıllarında ihmal edilmiģtir. Milli mücadele zamanında da tek düģüncenin yurt savunması olmasından dolayı ülke oldukça harap bir hale gelmiģti. Son dönemde yollara olan ihtiyacın arttığı, fakat bunları inģa edecek finans kaynakları ve organizasyonun bulunmadığı görülmektedir. Bununla birlikte yaģanan uzun süreli savaģların Osmanlı Devleti nin ekonomisine olumsuz etkilerinin yanı sıra Anadolu nun bizzat savaģ alanı haline gelmesi mevcut yolların da imhasına neden olmuģtu. Genç Türkiye Cumhuriyeti böyle bir yol sistemini devir almaktaydı 2. GeliĢmiĢ ülkeler, karayolu sorununu teknolojinin geliģmesine paralel olarak zamana yayarak çözerlerken diğer devletler bu sorunu gecikmiģ olarak ele almak ve çözmek durumunda kalmıģlardır. Diğer konularda olduğu gibi bu alanda da geç kalan Osmanlı Devleti halka yükümlülükler getirerek bu sorunu çözme yoluna gitmiģtir. Bu yolla belli yaģtaki kiģilere getirilen zorunlu yol çalıģmasıyla ulaģım sorununu çözülmeye çalıģılmıģtır. Genellikle metinlerde Yol 1 Yüksel Ülken, İzmir İktisat Kongresi ve Ekonomide Yön Arayışları, Türk Ekonomisinin 100 Yılı ve Ġzmir ve Ġzmir Ticaret Odası Sempozyumu, Kasım 1985, s Korkut Boratav, Türkiye Ġktisat Tarihi ( ), Ġmge Kitabevi, Ankara 2003, s. 45

14 4 Mükellefiyeti (Vergisi) adı altında geçen bu yükümlülük, biraz değiģerek Ulusal KurtuluĢ SavaĢı nda ve daha sonra Cumhuriyet döneminde 1950 lere kadar devam etmiģtir. Cumhuriyet le birlikte getirilen Yol Mükellefiyeti Kanunu yla, her yıl binlerce kiģi karayolu yapım ve onarımında zorunlu olarak çalıģtırılmıģtır. Bunun sonucunda ulaģım alanında önemli geliģmeler olmuģ, sosyal ve ekonomik alanda büyük değiģmeler sağlanmıģtır. YaklaĢık olarak otuz yıl süren yol mükellefiyeti uygulamada çeģitli sorunlar yaratmıģtır. Bu dönemin en önemli özelliği ulaģımda nitel bir değiģimin yaģanmasıysa, diğer önemli bir sorun da yükümlünün içinde bulunduğu Ģartlar ve hukukunun korunup korunmadığıdır. Dönemin Meclis tartıģmalarında halkın bu konuda çok sayıda Ģikâyeti olduğu anlaģılmaktadır. Yol çalıģmasıyla ilgili çıkarılan yasalarda bu Ģikâyetler dikkate alınmaya çalıģılmıģtır. Fakat uygulamalarda görülen aksamalar ve her bölgedeki yetkilinin farklı uygulamaları nedeniyle bu Ģikâyetler hep devam etmiģtir. Birinci bölümde kavramsal çerçeve bağlamında vergi kavramı ve Osmanlı Devleti nin vergi yapısı incelenmiģtir. Ġkinci bölümde Türkiye Cumhuriyeti nin ilk yıllarında vergi politikası ele alınmıģtır. Üçüncü ve son bölüme ise, yol vergisi veya dönemi itibariyle kullanılan yol mükellefiyeti uygulamasına yer verilmiģtir.

15 5 BĠRĠNCĠ BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE BAĞLAMINDA VERGĠ KAVRAMI VE OSMANLI DEVLETĠ NDE VERGĠ YAPISI Devlet kurmak, insan olmanın vazgeçilmez özelliklerindendir. Evrensel bir olgu olarak devlet, tarihin insan üzerine bir gereklilik olarak dayattığı etkinlik türüdür 3. Kamusal finansmanı karakterize eden en önemli özellik cebir unsurudur. Devletler, kamusal hizmetler Ģeklinde somutlaģan ürünlerini ortaya koyabilmenin gerektirdiği harcamaları esas itibariyle zorunlu ödetmeler yolu ile karģılamaktadır. BaĢka bir deyiģle kamu kesimi muhtaç olduğu gelirini, esas itibariyle zorunlu ödemeler yolu ile karģılamaktadır. Kamu yönetim sistemindeki örgütsel değiģiklikler, bir ülkenin yönetim sistemi ile sosyo-ekonomik yapısı ve siyasal düzeni arasında karģılıklı ve yakın bir iliģkinin, onun da ötesinde bir etkileģimin varlığından kaynaklanmaktadır. Devlet teģkilatı, tarihî süreç içerisinde, basitten karmaģığa doğru bir geliģme göstermiģtir. Fakat bu süreçte geliģmeye hâkim olan esas merkezileģme ve ferdileģme olayıdır. Her zaman toplumun sosyal düzen ihtiyacını karģılayan kolektif düģünceler, merkezileģme ve ferdileģme çekirdeği etrafında yoğunlaģır ve buna bağlı olarak devlet, gittikçe daha karmaģık ve geniģ bir Ģekil alarak geliģir 4. Vergi sistemini oluģturan çeģitli kaynakların sistemin bütünü içindeki yeri ve önemi zamana göre değiģmektedir. Bunun yanı sıra ülkelerin siyasal rejimi ile ekonomik seviyeleri de vergi sisteminin yapısını etkilemektedir. Bu kapsamda, piyasa ekonomisi düzeninin uygulandığı ülkelerde, çağdaģ kamu gelirleri sisteminin temeli de vergi gelirine dayanmaktadır 5. 3 David Miller vd., Siyasal DüĢünce Ansiklopedisi, (Çev.: Bülent Peker ve Nevzat Kıraç), Ankara 1995, s Yahya Kazım Zabunoğlu, Kamu Hukukuna GiriĢ, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No: 328, Ankara 1973, s Halil Nadaroglu, Kamu Maliyesi Teorisi, Beta Basım Yayım Dağıtım A.ġ., Ġstanbul 2000, s. 192

16 6 Devlet, bir kamu tüzel kiģisi olarak, tüm kamusal yetkileri elinde tutmakta olup, söz konusu yetkileri bizzat kullanabileceği gibi yetki devrinin genel kurallarına uyarak devredebilmektedir Vergi Kavramı Vergi, çağdaģ devlet gelirlerinin en önemlilerindendir. Kaynağı, gelir vergisi, kurumlar vergisi, bina ve arazi vergisi gibi milli gelir ve servettir. En önemli özelliği ise karģılıksız oluģudur. Kamu gelirlerinin toplam hacmi ve bileģimi ile her bir gelir türünün yapısı, maliye politikasının amaçları göz önünde bulundurularak devletçe karsılaģtırılır. ÇağdaĢ devletin mali sistemini oluģturan bu çeģit kaynakların en önemlisi vergilerdir. Her ülkenin mali sisteminin bileģimi, siyasi ve iktisadi koģullar, iktisadi sistem ve üretim tarzı ile sıkı iliģki halindedir. Piyasa ekonomisine dayanan kapitalist ve karma ekonomi düzenindeki toplumlarda vergi gelirlerinin toplam devlet gelirlerine oranı % 70 i aģmakta, hatta ileri derecede sanayileģmiģ batılı ülkelerde bu oran % 90 lara ulaģabilmektedir 6. Vergi, devletten sağlanan faydaya yani karģılık esasına göre değil, ödeme gücüne yani iktidar ilkesine göre alındığı için devletten sağlanacak yararın saptanması mümkün değildir. Zira vergi, bir kamu tüzel kiģisi olan devletin egemenlik hakkı dolayısıyla tek taraflı irade ile ihdas edilen parasal bir yükümlülüktür. Verginin bir diğer özelliği de, kamu hizmetlerinin bölünemez olması nedeniyle, kamu hizmetlerinden faydalanma derecesine göre bölünemez ve ferdileģtirilmez olmasıdır 7. Günümüzde verginin tarafsız olması, kiģilerin davranıģlarını ve tercihlerini etkilememesi gibi klasik amaçlarının yanında, vergilerin düzenleyici rolü de önemli hale gelmiģtir. Vergiye mali anlamının yanında sosyal ve düzenleyici 6 Salih Turhan, Vergi Teorisi ve Politikası, Filiz Yayınları, Ġstanbul 1993, s Akif Erginay, Kamu Maliyesi, SavaĢ Yayınları, Ankara 1998, s. 19

17 7 anlamlar yüklenmesinin en önemli nedeni, günümüzde devlet anlayıģının eskiden olduğundan farklı olması ve yüklenen görevlerde değiģikliklerdir Osmanlı Vergi Sisteminin Temel Ġlkeleri Ġslâm devletlerinde hükümdarlar, toplumsal gereklilikler ve faydalar için Ģeriatın kendilerine tanımıģ olduğu alanlarda kanun koyma ve uygulama Ģansı bulmuģlardır. Devlet yaģamında hemen her zaman ortaya çıkan yeni gereksinmeler Ġslâm hukukunun dondurulmuģ kalıplarıyla doğrudan doğruya ilgili değilse de yeni hukuk kuralları ile birbirlerine uyarlanmıģlardır. Bu durum neredeyse bir zorunluluk halini almıģ ve Ģeriatın özüne aykırı olmamak koģuluyla ulema, egemenlik hakkına sahip olan sultanlara bu konuda istedikleri gibi davranmak yetkisini vermiģtir. Bu konuda ulemanın düģüncesi Ģu Ģekildedir: ġeriat düzeni ebedidir. Her vakit var olacaktır. Bu düzeni Ġslâm topluluğunda yaģatmak ise siyasal güce sahip olan hükümdarın görevidir. Ġlahi olan Ġslâm sistemini hükümdarın akıl yoluyla koyacağı kurallar geliģtirebilir ve koruyabilir. Ġlâhi hukuka dokunmamak ve ona aykırı olmamak koģuluyla Osmanlı hükümdarının hukuk yapma yetkisi vardır. Osmanlı hükümdarının bu yetkisine dayanarak koyduğu hukuka örfi hukuk adı verilmiģtir. Örf; padiģahın Ģeriat dıģı alanda aklına dayanarak Ġslâm yararına koyduğu kurallar anlamına gelmektedir 9. Osmanlı hükümdarları kamu zarureti ve iyi geleneklere uymak mülahazası ile Ģeriatın açıkça karģı gelmediği hususlarda herhangi biri kurala bağlı kalmadan kanun çıkarma yetkisine sahiptirler. Bu yetkinin kullanılıģında müdahaleye açık olmayan Ģeriatın açık bıraktığı kapı kullanılmıģtır. Bu kapı örfi hukuk olarak adlandırılmıģtır. Burada kullanılan örf kelimesi gelenek değil, hükümdarın kendi yetkisine baģvurularak çıkartılan kanun anlamına gelmektedir. Osmanlı Devleti örfî sultani geleneği ile Ģeriatın var olduğu ve bunların taraftarlarının devlete ve devletin hukukuna egemen olmak için verdikleri mücadelenin öyküsü içinde ortaya çıkmıģtır. Bu süreçte Osmanlılar devraldıkları 8 Meshure Koçak, Türk Vergi Sistemi, Atatürk Üniversitesi Basımevi, Erzurum 1994, s. 1 9 CoĢkun Üçok ve Ahmet Mumcu, Türk Hukuk Tarihi, Ankara 1985, s. 186

18 8 töre ve eski devletlerin geçiģ tecrübelerinden yararlanmak suretiyle kendilerine has bir hususiyet kazanmıģlardır 10. Osmanlı Devleti, kuruluģ döneminden itibaren kendine özgü yapısı ve kurumları ile Ortadoğu ve Ön Asya da yükselen devletlerden farkını ortaya koymuģtur. Osmanlılar, Bizans ve Ġran devlet geleneklerini kendi uygulamaları içerisine dâhil ederek ve yeni bir kimlik kazandırarak çağın gerektirdiği Ģekillere dönüģtürmüģlerdir. Osmanlı Devleti gücünün zirvede olduğu klasik dönem ve sonrasında geliģtirdiği toprak ve devlet sistemi ile ileri bir devlet yönetim geleneğine sahip olduğunu ortaya koymuģtur. Osmanlı Devleti, çok geniģ topraklar üzerinde yüzyıllarca hüküm süren bir devletti. Dolayısıyla bu geniģ coğrafyada çeģitli ırk, din, dil, örf, adet ve kültürlere bağlı toplulukları bünyesinde barındırıyordu. Devlet her yönü ile birbirinden çok farklı ve değiģik görüntüler sergileyen halkının durumunu gözden geçirmek durumundaydı. Devlet bağlı bulunduğu hukuk sisteminin normlarına uygun olarak onları yönetmek ve onlardan bazı mükellefiyetleri yerine getirmelerini istemek durumundaydı. Bu beklentilerinin ilk ve en önde geleni devlet ve kamu faaliyetlerinin devamlılığını sağlamak amacıyla halkına vergiler yüklemesidir. Osmanlı tarihinde vergi konusunun nasıl bir önem taģıdığını daha iyi kavrayabilmek için bütün devlet kuruluģlarının vergi iģi ile doğrudan doğruya iliģkili olduğunu vurgulamak gerekir. Kamu hizmetinde çalıģan bütün memur ve askerler hazineden nakit para almak yerine, reayanın üzerinde bulunan vergileri kendilerinin maaģları olarak belirleyen bir sisteme dâhil olduklarından dolayı Osmanlı sistemi diğer Türk -Ġslâm devletlerinin yönetim anlayıģlarından farklılık arz eder. Osmanlı Devleti vergi toplama sistemini iki prensip üzerinde inģa etmiģtir. Bunlardan birincisi Ġslâm hukuku diğeri ise örf hukukudur. Tekâlif-i Ģeriyye vergi gurubu (cizye, zekât, öģür, haraç) tamamen Ġslâm hukuku esaslarına göre 10 Ümit Hassan, Osmanlı, Örgüt- Ġnanç- DavranıĢtan Hukuk Ġdeolojiye, ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul 2001, s. 20

19 9 belirlenmiģtir. Osmanlı Devleti nde Ģer i vergilerin esasını teģkil eden vergilerin toplanması ve sarf edilmesi gibi hükümler fıkıh kitaplarında tafsilatlı olarak anlatıldığı Ģekildedir. Tekâlif-i örfiyye vergi grubu (imdadiye-i seferiye, imdadiye-i hazeriyye, avarız akçesi, bedel-i nüzül, zahire baha, kürekçi bedeli, kaftan baha, menzil malı vesaire) ise tamamen geleneklere bağlı kalınarak reaya üzerine yükümlenmiģtir. Bu vergi grubu her döneme, devlete, topluma ve ihtiyaca göre değiģiklikler gösterebilmektedir 11. Osmanlı Devleti, Müslüman bir toplumun ana unsurunu oluģturduğu bir devlettir. Dolayısıyla Ģer î hukuku hem nazarî olarak hem de amelî olarak her konuda uygulamaya koymaktan uzak kalmamıģtır. Tabi bu uygulamayı diğer Türk-Ġslâm devletlerinin metotlarından yararlanarak yapmıģtır 12. Osmanlı Devleti diğer Türk Ġslâm devletleri gibi örfi vergileri hayata geçirirken dayanak olarak uzun süren savaģları ve Ģer i vergilerin bu savaģların maliyetini karģılamaktan uzak olmasını göstermiģtir. Büyük bir ordunun beslenmesi, donatılması ve savaģa hazır hale getirilmesi ayrıca donanmanın da ihtiyaçlarının karģılanması gibi zorunluluklar devleti bu çeģit vergiler vücuda getirmeye mecbur bırakmıģtır 13. Osmanlı Devleti Ģer i vergilerin yanında örf i vergiler vücuda getirmek suretiyle ayrıca vergi kaynaklarının potansiyelinin de kaybolmaması için kontrol mekanizmasını devamlı canlı tutmak metoduyla miri arazi rejiminin hayatiyetini ortaya koyuyordu 14. Osmanlı Devleti nde Ģer i vergilerin yanı sıra örfi vergiler vücuda getirilmesinin arkasında Ġslâm hukukunun oluģum biçimiyle ve Osmanlı Devleti nin içinde bulunduğu siyasi, idari ve hukukî Ģartlarla olan iliģkinin rolü büyüktür. Devletin içinde bulunduğu ekonomik, askerî ve idarî Ģartlar yeni 11 Erol Özbilgen, Osmanlı Hukukunun Yapısı, Nihal Kitabevi, Ġstanbul 1985, s Mehmet Akif Aydın, Türk Hukuk Tarihi, Beta Basım Yayın Dağıtım A.ġ., Ġstanbul 1999, s Mustafa Akdağ, Türkiye nin Ġçtimai ve Ġktisadi Tarihi I, Ankara 1959, s Halil Ġnalcık, Osmanlı da Devlet, Hukuk ve Adalet, Eren Yayıncılık, Ġstanbul 2000 s. 28

20 10 düzenlemeler yaparken bu esasları dikkate almasını gerektirmiģtir. Tekâlif-i ġer iyye grubunda olan zekât, öģür, cizye, haraç gibi vergiler devletin mevcut harcamalarını karģılamaktan uzak olunca devlet de örfi vergiler adı altında yeni vergileri uygulamaya koymuģtur. Bu uygulama tarım alanlarının güçlü toprak sahiplerinin ortaya çıkmasına neden olacak Ģekilde tek elde toplanmasını ya da vergi tahsilini güçleģtirecek Ģekilde parçalanmasını engelleyecek bir yöntemle çiftçilere dağıtılmasını ve arazilerin de bu yapıyı bozmayacak Ģekilde düzenlenmesini gerektirmiģtir. GeniĢ bir coğrafyaya yayılmıģ bulunan devlette sükûnet ve asayiģin güçlükle sağlanması ağır bir ceza politikasını, devletin ekonomik darlık içinde bulunduğu dönemlerde para cezalarının, donanmadaki kürekçiye ihtiyaç bulunduğu dönemlerde de kürek cezalarının ağırlık kazanmasını gerekli kılmıģ devlet de ihtiyaca dayalı olarak bu düzenlemeleri yapmaktan geri kalmamıģtır. Osmanlı vergi sisteminin temel özelliklerinden birisi tebaasından aldığı vergilerin tebaayı ekonomik ve hukukî yönden rencide etmemesine dayanan uygulama anlayıģıdır Osmanlı Devleti nde Uygulanan Vergiler ġer î Vergiler Ġslâm vergi hukukunun kaynakları Kur an, sünnet, icma ve kıyas a dayanmaktadır. Zekât, cizye, öģür ve haraç adı verilen vergiler bu dört temel unsura dayandırılmıģtır. Ġslâm hukukunun temel kaynağı kurandır. Kur an ilk baģvuru kaynağıdır. Kur an dıģındaki kaynaklar Kur anı açıklayan ve yorumlayan normlar durumundadır. Ancak Kur an da tartıģma konusu olan durum ile ilgili bilgiler bulunmazsa diğer kaynaklara baģvurulmaktadır. Osmanlı maliyesinin gelirini teģkil eden vergiler dört çeģittir. Bunlardan birincisine zekât adı verilir. Belli bir gelire sahip olan zenginlerin Allah ın rızasını kazanmak amacıyla malının kırkta birini fakirlere vermesidir. Zekât ın farz olarak değerlendirilmesinde iki prensip gözetilmiģtir. Birincisi nefsi cimrilikten kurtarmak, ikincisi ise ihtiyaç içinde bulunanlara yardım etmektir. Zengin Müslümanların vermekle yükümlü kılındığı zekât bir yönüyle de malî bir ibadet

21 11 görünümündedir. Bir diğer vergi Müslümanlardan alınan âģardır. Genellikle arazinin verdiği ürün miktarı üzerinden aynî olarak alınırdı. Miktarı onda bir ile ikide bir arasında değiģebilmekteydi. Reaya ve sipahi arasındaki iliģkiyi belirleyen vergidir. ġer i vergilerin bir diğeri gayrimüslimlerin tasarruf ettiği topraklardan alınan haraçdır. Fetihden sonra gayrimüslimlerin tasarrufunda bırakılan arazilerden alınan vergidir. Harac-ı Muvazzaf ve harac-ı Mukasseme olarak ikiye ayrılmaktadır. Harac-ı Muvazzaf da vergilendirme arazinin büyüklüğüne göre yapılmaktadır. Harac-ı Mukasseme de ise elde edilen ürünün 1/10 ile 1/2 arasında değiģen oranıdır. Diğer bir Ģer i vergi ise cizyedir. Gayrimüslimlerin askerlik hizmetleri yapmamaları karģılığı, korunmalarının bedelini devlete ödemeleridir 15. Bunun yanı sıra devlet; farklı din, dil ve milletlere mensup kiģileri de ülke sınırları içerisinde tebaa olarak kabul ettiğinden dolayı tekâlif-i Ģer iyye grubu vergiler de çeģitlenmiģtir. Osmanlı Devleti ilhâk ettiği toprakları hemen tımar sistemine dahil etmeyip, bir müddet eski gelenek ve prensiplere bağlı kalarak verilendirmektedir. Bölge halkının Osmanlı sistemine uyumunu sağladıktan sonra tahrir iģlemini gerçekleģtirmekte ve yeniden kendi vergilendirmesine tabi kılmaktadır 16. Temelde zekât, öģür, cizye ve haraç gibi vergiler esas olmak üzere bunlara bağlı olarak sayıları sekseni bulan Ģer i vergilerden bahsedebiliriz Örfi Vergiler Osmanlı Devleti nde Ģer i vergilerin yanı sıra temeli ihtiyaçlardan doğan ve örfe dayanan bir diğer vergi türü de tekâlif-i örfiyyedir. Osmanlı Devleti kendisinden önceki diğer devletlerde olduğu gibi, örfî vergileri belirleyip koymak zorunda idi. Çünkü dönemin özelliği diyebileceğimiz savaģlar durmaksızın devam etmekte ve de Ģer î vergiler bu savaģların maliyeye getirmiģ olduğu ek külfetleri karģılamada yetersiz kalmakta idi. Zamanın Ģartlarına göre büyük bir orduyu beslemek, donatmak ve sürmekte olan savaģlara hazırlamak gibi gereklilikler Osmanlı devletini örfi vergiler koymaya mecbur bırakmıģtır. Bu vergilerin konulmasında izlenen sistematik yol ise Ġslâm hukukunun devlet baģkanına olağan 15 Ziya Kazıcı, Osmanlı da Vergi Sistemi, Bilge Yayınları, Ġstanbul 2005, s Halil Ġnalcık, Osmanlı Ġmparatorluğu, Toplum ve Ekonomi, Eren Yayıncılık, Ġstanbul 1993, s. 110

22 12 dıģı durumlar için kanun koyma konusunda tanımıģ olduğu yetkiyi Ģer i Ģerife uygun olarak harekete geçirmesidir. Bu uygulamanın Ġslâmi dayanaklı olması devletin vilayet kanunnamelerinin baģına bu ibareyi eklemesinden anlaģılmaktadır. Örfi vergiler devamlı gelir kaynağını oluģturan olağan vergilerdir. Her sancağa ait kanunnamede, Osmanlı mali iģlem birimi olan akçe üzerinden miktar ve cinsleri ayrıntılı olarak tarif edilmiģtir. Devlet bu gelirleri dirlik olarak verdiğinden dirliğin sahibi de sahib-i raiyyet olarak anılmaktadır. Dirlik üzerindeki vergileri toplamakla mükellefdir. Osmanlı devleti uzayıp giden savaģlar ve buna bağlı olarak ekonomisinin içerisine düģtüğü darboğazları Ģer i vergiler ile karģılayamadığından örfi vergiler tahsis etmek durumunda kalmıģtır Tekâlif-i Adiye Tekalif-i adiye, savas giderlerini karsılamak için alınmaktaydı. ġer î hukuka göre mali bir terim olarak ca l adı da verilen bu vergi türü, aralıksız devam eden savaģlar ve bunların doğurmuģ olduğu mali krizlerin sonucu olarak ortaya çıkmıģtır. Ġslâm hukukunun müsaade ettiği bu çeģit vergilerin devlet tarafından toplanmasında bir sakınca görülmediği gibi bu vergi daha peygamber döneminde hayata geçirilerek Ģehir halkına harp masraflarının yüklendiğini ayrıca kıtlık ve umumi afet gibi toplumsal hayatın varlığını tehdit eden durumlarda mal sahiplerinin mallarına el konulduğu ve bunların topluluk üyeleri arasında bölündüğünü görmekteyiz Tekâlif-i ġakka Bu vergi grubu savaģlar, mali krizler ve doğal afetler gibi zorunluluklara bağlı olmaksızın, tekâlif kaidelerine uymaksızın konulmuģ vergilerdir. Belli bir hukuksal dayanağı ve toplanma esasları olmadığından dolayı bu vergi grubu 17 Bahaeddin Yediyıldız, Osmanlı Toplumu, Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi I, Ġstanbul 1994, IRCICA Yayınları, Ġstanbul 1994, s Salih Tuğ, Ġslâm Vergi Hukukunun Ortaya ÇıkıĢı, M.Ü. Yayınları, Ġstanbul 1984, s. 87

23 13 toplanılırken adalet anlayıģının ve hukukî hak kavramlarının dikkate alınması söz konusu olmamaktadır. Özellikle 17. yüzyıldan itibaren bu çeģit vergilerin ortaya çıktığı ve hükümdarların da bu çeģit vergilerin reaya üzerine yüklenmesini engellemek için adâletnameler yayınladıklarını görmekteyiz. Ayrıca tekâlif-i Ģakka yı eyalet, liva ve kazalarda hizmet eden idarecilerin halktan aldıkları kanunsuz teklif olarak değerlendiren araģtırmacılar bu verginin muaf olan yer ve kiģilerden alınıyor olmasının Ģakka türü olarak algılandığını vurgulamıģlardır. Bu çeģit vergilerin sayılarının artmasında devlet idaresinin zayıflamasını ve de paranın dönemin ekonomik göstergelerine bağlı olarak değer kaybetmesini gerekçeler arasında sayabiliriz 19. Tekâlif-i örfiye aslında esas itibariyle geçici ve olağandıģı durumlarda dıģ savaģlar ve iç sorunların çözülmesi için bir teklif olarak konulmuģ bir vergi grubudur. Ancak bu tekliflerin daha sonra tekâlif kavaidine aykırı olarak halka yükletilmesi ile birlikte artık bu vergiler Ģakka olarak anlam bulmuģtur. Devletin güçlü olduğu dönemlerde, Hazine-i Amire nin olağanüstü durumlar için bünyesinde nakit para ve sefer masrafları bulundurduğu bilinmektedir. Ancak ani ve sıkıntılı dönemler baģ gösterince hazinenin hazırlıksız yakalanması söz konusu olmaktadır. Böylece seferler için bu suretle bir teklif konulması durumu ortaya çıkmaktadır. Devletin sınırlarının geniģlemesine bağlı olarak ayrıca XVI. yüzyıl ile birlikte güçlü rakiplerin ortaya çıkması sonucu savaģların maliyeti artmaya baģlamıģtır. Tabi ki bu zorunluluk devleti yeni vergiler tesis etmeye yöneltmiģtir. Bu yeni vergi grubunu devlet aynî olarak, nakit olarak ve hizmet olarak talep etmektedir. Dolayısıyla konulma amaçlarına uygun bir hüviyet kazanmaktadır. Çünkü bu vergi grubunu Ġslâmi açıdan yasallaģtıran anlayıģ tebaanın gaza ve cihad için gücü oranında fedakârlıklarda bulunmasıdır. Tebaa bu fedakârlığı 19 Salih Tuğ, age., s. 88

24 14 bedenen bir hizmet görerek veya bir ürün ihtiyacını sağlayarak ya da bunların karģılığı olan nakit parayı ödeyerek yerine getirmektedir. 16. ve 17. yüzyıl ulaģım teknolojilerinin ve risklerinin etkisiyle devlet daha çok bu vergi grubunu nakit olarak tebaasından talep edebilmektedir. Osmanlı Devleti daha önceki Müslüman-Türk devletleri gibi siyasi birliğinin devamını sağlamak için bir takım örfi vergileri yürürlüğe koymak durumundaydı. Özelikle klasik dönem ve sonrasında uzun süreli savaģların yaģanıyor olması devleti Ģer i vergiler dıģında bir takım örfi vergiler vücuda getirmeye zorunlu kılıyordu. Büyük bir ordunun iaģe ve ikmal kaynakları ile donatılması ve savaģa hazır bir konuma getirilmesi gerçeği devleti örfi vergileri hayata geçirme noktasında dayanak aramaktan kurtarıyordu. Devletin savaģ için ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri, herhangi bir nakdi ödeme yapmadan bu mal ve hizmetleri üreten gruplardan vergi Ģeklinde aynî olarak tahsil etmesi; Osmanlı Devleti nin savaģ ekonomisine uygun bir mali ve askeri örgütlenme içerisinde olduğunu göstermektedir 20. Osmanlı Devleti olağanüstü durumların gerektirdiği masraflar ile bu olağanüstü durumlarda ihtiyaç duyduğu çeģitli niteliklere sahip gıda maddelerini, savaģ alet-gereç ve masraflarını belirli vergi kaynaklarından karģılayamayacağını anladığı zaman yerinde müdahaleler ile ülkenin bütün olanaklarını seferber kılmaya karar verirdi. Alınan bu karar doğrultusunda kendisine gerekli olan para, hizmet, eģya ve ürün miktarları tespit edilerek çeģitli mıntıka ve mahallere bu yükümlülük paylaģtırılırdı Mehmet Genç, 18. Yüzyılda Osmanlı Ekonomisi ve SavaĢ, Osmanlı Ġmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi, Ötüken Yayıncılık, Ġstanbul 2002, s Halil Ġnalcık, Osmanlı Ġmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Cilt: I, Eren Yayıncılık, Ġstanbul 2000, s. 60

25 Avarız Vergileri Osmanlı vergi literatüründe salgun ya da salma olarak adlandırılan avarız-ı divaniye vergileri çeģitli Ģekillerde (aynî, bedenî, nakdî ve hizmet olarak) tahsil edilirdi. Fakat zamanla tamamen nakdi bir vergiye dönüģmüģtür. Reayanın çeģitli imkânları kullanmasına bağlı olarak avarız-ı divaniye farklı isimlerle anılmaktaydı. Bunlara menzil malı, bedel-i nüzül, zahire baha, han kirası ve çayır kirası gibi isimleri örnek olarak sayabiliriz. Avarız vergisini bazı araģtırmacılar beledi masrafların kaldırılmasına bağlı olarak oluģturulan yeni gelirler arasında saymaktadırlar. Bazıları ise vergi ve bütçe terimi olarak birbirine bağlı anlamlarına iģaret ederek avarızın arızî özelliği üzerinde durmuģlardır 22. Osmanlı vergi sisteminin hukuksal dayanağı Ģeriattır. Ancak Ģer iat diğer bütün alanlarda olduğu gibi vergi konusunda da ulu l-emr e kural koyma veya bu kurala uygun, reayadan aynî veya nakdî talepte bulunma yetkisi vermiģtir. Ancak bu yetkinin kullanılabilmesi için reayaya bir hizmet götürülmesi ön koģulu bütün alanlar için geçerlidir. O yüzden Osmanlı vergi sisteminde vergilerin bir bölümü doğrudan Ģer i niteliklidir. Örfi vergiler ise doğrudan statü vergileri ve niyabet türü vergilerdir. Statü vergilerinin en belirgini raiyyet rüsumu diye adlandırılan vergilerdir. Reayanın evli veya bekâr oluģuna, tasarruf ettiği toprak büyüklüğüne göre alınan bu vergilerin miktarı, ne zaman toplanacağı hükümdar tarafından belirlenir. Salgun veya salma türü vergilerin genel kökenine gelince; ordunun herhangi bir bölgeye gelmesi ve konuģlanması sonrası köylülerden erzak ve hayvan yemi talep edilmesi adettendi. Zamanla bu gelenek salarlık ve salariye adıyla dirlik sahibinin Ģer i öģür e ek olarak tahsil edeceği düzenli bir vergiye dönüģtürüldü. Bu vergi yükünün reaya için daha esnek bir orana indirilmesi ancak çok geniģ bir yelpazeden talep edilmesi ile sağlanabilirdi. Yalnız bu durum 22 Halil Ġnalcık, Osmanlı Ġmparatorluğunda Klasik Çağ, Yapı Kredi Yayınları, Ġstanbul 2003, s. 49

26 16 buğday ve arpa gibi ürünlerin toplanıp orduya intikali sorununu beraberinde getiriyordu. UlaĢım teknolojileri ve maliyetleri de devreye girince Osmanlı bürokratları pratik çözümler üreterek uzak mahallerden aynî vergileri nakdî vergilere dönüģtürüp elde edilen nakit paraları ordunun sefer güzergâhına yakın alanlardaki yerel pazarlar üzerinden alım yaparak, bu çevrelerdeki kalelere yığınak yapmak suretiyle çözüme kavuģturuyorlardı. Bu yeni organizasyon sefer güzergâhı çevresindeki alanlar için önemli bir gelir ve refah kaynağı idi yüzyılın sonlarında yaģanan uzun süreli savaģlar ve bu savaģların yaratmıģ olduğu ekonomik darboğaz, nakdi karģılıkların düzenli vergiler haline gelmesine neden olmuģtur. Eski örf ve adetlerin uygulaması sonucu yeni vergiler vücuda getirmek Osmanlı vergi sisteminin tekrarlana gelen bir yöntemidir. Avarız vergileri avarız hanesi denilen birimler üzerine tarh edilirdi. Muaf olanlar çıkarıldıktan sonra geri kalan köy veya mahalle nüfusu tespit edilip belirli sayıda gerçek hane bir avarız hanesi olarak kaydedilirdi. Bir avarız hanesinin üç ile on gerçek hane arasında değiģtiği bilinmektedir. Avarız hanesinin gerçek hane ile ilgisi yoktur. Hane; genel olarak ev demektir. Osmanlı vergi sisteminde ki anlamı ise bir evde oturan evli çifttir. Tahrir defterlerinde hane (evli) ve mücerred (bekâr) tabirleriyle kaydedilen nüfus, askeri hizmetler için muafiyet tanınanlar dıģındaki aile reisleri ve aileye kazanç sağlayabilecek durumda olan erkek fertleri esas almaktadır. Avarız hanesi üç, beģ, yedi, on, on beģ evden oluģan bir vergi birimidir. Ġmparatorluğun her yeri için standart bir avarız hanesi birimi de yoktur. Her kaza için farklı ölçüler esas alınmıģtır. 16. yüzyıldaki tahrir defterlerinde avarız ile ilgili bazı kayıtlara rastlanmaktadır. Bundan avarız için ayrıca bir tahririn yapılmadığı tımar ve zeametleri belirlemek ve devletin baģtan beri ala geldiği vergileri tespit etmek amacıyla yapılan genel tahrirler sırasında avarız hanelerinin de tespit edildiği anlaģılmaktadır 24. Periyodik olarak ayrıntılı nüfus sayımları artık yapılmamaktadır. Ayrıca mevcut kaynaklarda kıt ve yetersiz durumdadır. Bu dönemde Osmanlı yöneticileri kırsal ve kentsel alan halkına yeni 23 Halil Ġnalcık, Osmanlı Ġmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Cilt: I, s Mehmet Ali Ünal, Osmanlı Müesseseleri Tarihi, Kardelen Kitabevi, Konya 1998, s. 194

27 17 vergiler yüklemektedir. Bu yeni vergiler avarız diye adlandırılmaktadır. Bu amaçla yapılan incelemelerde hane sayıları tespit edilmek istenmiģtir. Devlet ihtiyaç duyduğu zamanlarda divanın teklifi ve padiģahın tasdiki ile tespit olunan avarız vergilerini, avarız hanelerine zenginlik ölçülerine göre taksim etmekteydi. Bu taksim sonucu olarak hane baģına 50 akçeden 1000 akçeye kadar para, bunun karģılığı kadar ot, saman veya zahire, haneden bir kürekçi yada bedenen çalıģacak cerahor olarak her bir haneye bu yükümlülükler yüklenmekteydi. Askeri sınıflar, ilmiye sınıfı, idari hizmet görenler yuvacı 25, kayacı, çadırcı, derbendci, köprücü, çeltikçi gibi ağır sınıflar ile kereste, zift, yelken bezi, ok, yay, saray mutfağı için çeģitli yiyecek, yeniçeri çuhası gibi aynî mükellefiyetler vermek yükümlüğünde olanlar ayrıca serhat bölgelerinde bulunanlar ile vakıf reayası avarızdan muaftırlar Muafiyet Esasları Avarız vergileri bir muafiyet anlayıģını da beraberinde getirmiģtir. Bu muafiyetler ferdi ve toplu olarak iki guruptur. Ferdi muafiyetler çavuģ, sipahi gibi askeri hizmetlerde bulunanlarla imam, hatip, kayyum, zaviyedar, tekkeniģin gibi dini hizmette bulunanlar ile muhassıl, amil adları ile anılan vergi memurlarını ve herhangi bir Ģekilde çalıģamayacak durumda olup faal nüfusun dıģında kalanları kapsıyordu. Toplu muafiyet sağlama konusunda ise devlet; Ģu Ģekilde bir yöntem izlemektedir. Ülke çapında ulaģtırma ve ticaret güvenliğini sağlayan derbend ve menzil teģkilatı içerisinde yer alan mahallerin reayası, sağladıkları hizmetlerden dolayı avarız-ı divaniyeden muafiyet elde etmektedirler. Bunun yanı sıra devlet, bir takım hizmet gruplarını da yaptıkları iģlerden dolayı avarız vergilerinden muaf tutmaktadır. Mesela, posta teģkilatı içerisinde yer alanlar sundukları hizmetlerden dolayı muafiyet elde etmiģlerdir. Ayrıca devlet için önem arz eden tuzla ve maden 25 Mithat Sertoğlu, Osmanlı Tarih Lügati, Enderun Kitabevi, Ġstanbul 1986, s. 370, Saray avcıları için lazım olan Ģahin, atmaca ve doğanları yetiģtirmek için bunları yavru halinde iken yuvalarından çıkaran kimselerdir. Bu hizmetlerine karģılık eģkinci ocağı Ģeklinde tımara sahip olurlar ve bazı divani vergilerden muaf sayılılardı.

28 18 ocakları gibi ünitelerin üretim faaliyetleri için iģçi olarak ve yakıt temin etme iģinde görevli olanlar da bu muafiyetten yararlanmaktadırlar. Osmanlı Devleti çeltik tarımı ile uğraģanları da bu muafiyet grubu içinde değerlendirmiģtir. Pirinç tarımı devletin savaģ ekonomisi içerisinde önemli bir yer tuttuğundan dolayı bu faaliyet ile uğraģanları da avarız-ı divaniyeden muaf tutmaktadır. Ayrıca göç ve salgın hastalık gibi özel durumlarda vergi ödeme gücünü zorlaģtıran olaylar karģısında ve divana yapılan arzlar sonucunda avarız hanesi düzeyleri düģürülebiliyordu 26. Devletin muafiyet tanıdığı ve karģılığında bir bölgenin korunması hizmetini verdiği derbendciler ile ilgili Gurre-i Receb 1122 (26/08/1710) tarihli belgede Saruhan Sancağına bağlı Marmara kazasının valide sultan evkafı köylerinden MusabeĢe, Katıkçı ve Selendinin maktua olarak yılda kuruģ malı olduğu anlatılmaktadır. Aynı zamanda bu köylerin AlaĢehir geçidi denilen mevkiin ki, bu mevkii tüccarların ve gelip gidenlerin devamlı olarak kullandıkları bir bölgededir, korunması ve eģkıya saldırılarından arındırılması yolunda derbendci olma istekleri bulunmaktadır. Bu vakıf köyleri avarız ve bedeli nüzül vergilerini ödemeye devam edeceklerini ancak tekâlif-i örfiyeden muaf olmak karģılığında derbendci tayin edilmek istediklerini Bâbü ssâade ağası aracılığı ile arz etmiģler ve bu arzları gereği deftere kaydedilmiģlerdir. Avarız-ı divaniye vergi gurubu, aynî olarak alınan, hizmet olarak alınan, bedel olarak alınan adıyla sınıflandırılabilir. Aynî olarak alınan avarızın baģında ordunun ihtiyacı olan zahirenin temini gelir. Bunlardan nüzul asker için gerekli un ile hayvanlar için arpadan ibaret olup karģılıksız olan gerçek bir vergi hüviyetindedir. Kadılar tarafında toplanıp belirtilen menzilde nüzul eminine teslim edilirdi. Sefer güzergâhından uzak olan yerlerde bedel olarak da alınabilirdi. Ordu için gerekli erzakın bir yere nakli manasına gelen sürsat ise miri fiyattan da olsa karģılığı ödendiği için hakiki manada bir vergi değil sadece un, ekmek, arpa, koyun, bal vs. maddelerin kadılar tarafında toplanıp belli menzillerde bulunmasını gerektiren bir mükellefiyettir. Devletin sefer hazırlıkları 26 Ġsmet Miroğlu, Kemah Sancağı ve Erzincan Kazası, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1990, s. 38

29 19 sırasında merkezi yerlerdeki ambarlara zahire depolamak veya sefere giden yahut dönen orduların ihtiyacını temin etmek üzere bedeli mukabilinde satın aldığı zahireye iģtira zahiresi denir. Hizmet olarak alınan avarız vergilerinden birisi kürekçi diye adlandırılır. Donanmada kürek çekmek mükellefiyeti karģılığında avarız-ı divaniyeden muafiyet elde eden gruplar vardır. Osmanlı donanmasındaki kürekçi hizmeti için çeģitli kaynaklardan kürekçiler temin edilmekteydi. Ocaklık kürekçi Osmanlı Devleti nde uygulanmakta olan örfî tekâlifler, daha doğrusu avarız karģılığında toplanan bir vergi idi. Kürekçi avarız hanesi hesabına göre toplanmakta ve bunun miktarı zaman, mekân ve iktisadi faktörler sebebiyle değiģmekteydi. Bir kürekçi vermekle yükümlü tutulan avarız hanesi aynı zamanda o kürekçinin masraflarını da karģılamak mecburiyetindeydi. Dolayısıyla bu masraflar için tespit edilen belirli miktar akçeyi aralarında zenginlik derecelerine göre toplamaktaydılar. Avarız vergisi, avarız akçesi veya avarız bedeli akçe adıyla nakit olarak da toplanırdı. Avarız akçesi adıyla anılan bu maktu ve nakit vergi zaman içerisinde paranın değer kaybına bağlı olarak artırılmıģtır. Önceleri savaģ giderleri için talep edilirken, sonradan her yıl düzenli olarak toplanan bir vergi hüviyeti kazanmıģtır. Avarız akçesi veya bedeli, vali ve voyvodaların haslarından karģılayamadıkları masraflarını çeģitli isimlerle halktan usulsüz olarak toplamak anlamına gelen imdadiye vergi gurubu olarak da adlandırılır. Bu vergi sadece savaģ masraflarını karģılamak için değil aynı zamanda barıģ dönemlerinde ortaya çıkan bazı ihtiyaçların karģılanması amacıyla da toplanıyordu. Hatta bu vergilerin bir kısmı bütçe açıklarının kapatılması için düzenli vergiler haline de getirilmiģtir Yol Meselesi Osmanlı Devleti nin kuruluģ ve yükselme dönemlerinde ekonomik, toplumsal ve siyasal sistemin Ģekillenmesinde fetih ideolojisi etkin bir iģlevselliğe sahipti. Bu ideoloji, güçlü ve dinamik bir askeri teģkilatlanmayı gerektiriyordu. Bu nedenle klasik Osmanlı sisteminde fetih ideolojisi ve bu ideolojinin taģıyıcısı 27 Ġdris Bostan, Osmanlı Bahriye TeĢkilatı, (XVII. Yüzyılda Tersane-Ġ Amire), Türk Tarih Kurumu, Ankara 1992, s. 188

30 20 olan askeri teģkilatlanma, özellikle de kapıkulları, siyasal sistemin Ģekillenmesinde hayati bir rol oynamıģlardır. 15 ve 16. yüzyıllar boyunca kapıkullarının en önemli kaynağını devģirme uygulaması oluģturmuģ, sadrazamlığa kadar uzanan çok önemli idari makamlar bu kaynaktan gelenlerce doldurulmuģtur. Klasik sistemde önemli bir yere sahip olan bu uygulama, 17. yüzyılda Osmanlı kurumlarının yeni biçimlere evrilmesi sürecinde iģlevsizleģme nedeniyle ortadan kalkmıģtır. 17. yüzyıla kadar özgün savaģ ekonomisi, Osmanlı nın siyasal ve toplumsal düzeninde belirleyici olmuģtur. Bu döneme kadar bir taraftan, ülkenin her tarafında vergi tahsili ve mahkemelerin iģleyiģi gibi uygulamalar miri toprak rejimi temelinde merkezi yapılanmayı pekiģtirirken; diğer taraftan, toplumsal sistemdeki farklılıkların varlıklarını sürdürmelerine hoģgörü ile yaklaģılması adem-i merkeziyetçi bir niteliği yansıtmaktaydı. Bu anlayıģa koģut olarak yeni fethedilen topraklardaki sosyal kurumların iģleyiģi ve hatta toprak sistemi, çok yumuģak bir geçiģle Osmanlı sistemine uydurulmuģtur 28. Osmanlı da toprağın mülkiyet hakkı devletindi, ancak bazı ekonomik ve askeri yükümlülükler karģılığında kullanım hakkı belirli niteliklere sahip olan kimselere verilmekteydi. Tımar denilen bu sistem, ortaçağ ekonomik Ģartları altında büyük bir ordunun varlığını sürdürebilmesi endiģesinden doğmuģ, Osmanlı Devleti nin siyasî yapılanması, ekonomik örgütlenmesi ve toplumsal politikalarının Ģekillenmesinde etkili olmuģtur 29. Tımar sistemi, temelde, eğitim ve donanımı sağlam, güçlü bir ordunun devlet bütçesine yük getirmeden varlığını ve devamlılığını sağlayan bir teģkilatlanmaya dayanıyordu. Bu ordu, özellikle kuruluģ ve yükselme dönemlerinde Osmanlı Devleti nin en dinamik ama en az maliyete sahip askeri varlığını oluģturmuģtur. Tımara dayalı askeri düzenin Klasik Osmanlı dönemindeki önemini Koçi Bey çeģitli gözlemleriyle ortaya koymuģtur. O, baģlangıçta (geleneksel dönem) 28 Ġsmail Cem, Türkiye de Geri KalmıĢlığın Tarihi, Can Yayınları, Ġstanbul 1999, s Halil Ġnalcık, Osmanlı Ġmparatorluğu Klasik Çağ ( ), (Çev.: RuĢen Sezer), Yapı Kredi Yayınları, Ġstanbul 2003, s.111

31 21 tımar ve zeamet ehlinin çokluğundan, güçlerinden, ne kadar önemli hizmetler gördüklerinden ve ne kadar sağlam asker olduklarından söz ederken, onlar sayesinde fetihler elde edildiğini, dünyanın her tarafındaki din ve devlet düģmanlarının onlara karģı gelmeye güçlerinin yetmediğini, ezanın her yerde okunmasını, her memleketin sultanlarının itaatinin sağlanmasını gerçekleģtirdiklerini ve iyi Ģöhretlerinin her tarafta yayıldığını ifade eder. Tımarın savaģta yararlılık ölçütüne göre dağıtıldığını, dağıtımın usulsüz olması durumunda beylerbeyinin devlet nezdinde Ģikâyet edilerek usulsüzlüğün önlendiğini belirtir. Ancak, tımarın usulüne uygun olarak dağıtılmaması ileride sistemin çökmesinin önemli bir nedeni olacaktır 30. Tımarların dağıtımında gözetilen kıstas, ancak yüksek askeri yeterliliğe sahip olanların tımar, özellikle de zeamet sahibi olabileceğini gösteriyor. Bu durum, tımarlı sipahilerin eğitimlerinin mükemmelliğini açıklamaktadır. Osmanlıdaki toprak sistemi ve siyasi idare yapılanması sipahilerin bir ekonomik sınıf ve asalet yapılanması Ģeklinde geliģmesine imkân vermemiģtir. Bu anlamda, Osmanlı toprak sistemi feodal bir yapılanma olarak görülemez. Devletin sipahiye vermiģ olduğu yetkiler, toprak üzerindeki sıkı devlet denetimini sağlayan memuriyetten fazla bir anlam taģımamaktaydı. Tımar rejimi, devletin toprak sisteminin olduğu gibi köylünün sosyal konumunun da temel belirleyicisiydi. Devlet, sipahi vasıtasıyla vergilerini merkezi hazinesinde toplar, oradan maaģ olarak dağıtırdı 31 Osmanlıda sipahiye sahib-i arz yani toprağın sahibi denilmesine karģın, sipahilerin toprağı kendi mülkiyetlerine geçirmeleri söz konusu değildi. Sipahi, Devletin toprak yasalarını uygular, boģ toprakları, sözleģmeyle ve peģin ödenen bir kira, tapu resmi karģılığında talep eden köylünün tasarrufu altına verirdi. Köylü ise, toprağı sürekli iģlemeyi ve zorunlu vergileri ödemeyi üstlenirdi. Ekinlik, bostan ya da çayır olarak aldığı toprağın kullanımını değiģtiremezdi. Toprağı üç yıl boyunca bir neden olmaksızın boģ bırakırsa, sipahi toprağı baģkasına verebilirdi. Osmanlı da feodal bir toprak 30 Yılmaz Kurt, (Yay. Haz.) Koçibey Risalesi, Akçağ Yayınları, Ankara 1998, s , 47-50, Orhan Türkdoğan, Sosyal Hareketlerin Sosyolojisi, BirleĢik Yayıncılık, Ġstanbul 1997, s.177, 178

32 22 düzeninin olmayıģı, Batıdaki gibi bir burjuva sınıfının ortaya çıkmasını zorlaģtırırken, değiģimin merkeziyetçi niteliğine güç kazandırmıģtır. 16. yüzyıldan sonra toprak düzeninde ve askeri düzende ilk değiģmeler kendini göstermeye baģlamıģtır. Karpat ın ifadesiyle, Aslında, sipahilerin ve eski tarz tımarların çöküģü klasik dönemin sonuna iģaret eder 32. Bu çözülmede, Koçi Bey in gözlediği gibi, tımarların dağıtılmasında gözetilen ehliyet ölçütlerinden uzaklaģma etkili olmuģtur 33. Aynı konuya vurgu yapan Lütfi PaĢa, tımar ve zeametlerin iģletebilecek kiģilere verilmesi ve vezirlerin kendi emrinde bulunan kimselere zeamet vermemesi gerektiğine ve sipahiye verilecek olan tımarların birleģtirilmemesi gereğine dikkat çekmiģtir 34. Tımar dağıtımının bozulmasında etkili olan diğer bir neden ise, tımar kayıtlarının tutulduğu devlet dairelerindeki karıģıklıktır. Bu karıģıklılar, seferlerde büyük bir dikkatle yapılması gereken tımar sahiplerinin yoklamalarının düzenli yapılamaması ve yoklama kayıtlarının bir sonraki tımar dağıtımına kaynaklık etmek üzere itina ile korunamamasından kaynaklanmıģtır. Kayıtlar o kadar karıģık bir hal almıģtır ki, boģ kalan veya sahibi ölen tımarları tespit etmek çoğu kez mümkün olmamıģtır. Bu durum usulsüzlüklere yol açmıģtır 35. Tımara dayalı toprak sistemindeki çözülmeye daha sonra dıģ ve iç ekonomik geliģmelere bağlı yeni sorunlar eklenmiģtir. Yeni ticaret yollarının bulunmasıyla Osmanlı nın nüfuz alanındaki yolların önemlerini yitirmeleri, hammadde ve hububat kaçakçılığının yaygınlaģması, paranın sürekli değer kaybetmesi, fethedilen toprakların yeni ve büyük masraflara yol açması, hububat kaçakçılığının ordunun iaģesinin karģılanmasını daha masraflı bir hale getirmesi, yeniçerilerin maaģlarındaki artıģlar gibi nedenlerle Osmanlı devleti çok büyük bir mali krizle karģı karģıya kalmıģtır. Daha önce memur askerlere dağıtılan toprak, geliri devlete ödemeyi garanti eden mültezimlere ihale 32 Kemal H. Karpat, Osmanlı ModernleĢmesi, (Çev.: Akile Zorlu Durukan-Kaan Durukan), Ġmge Kitabevi Yayınları, Ankara 2002, s Yılmaz Kurt, age., s Mübahat S. Kütükoğlu, (Yay. Haz.), Lütfi PaĢa Asafnamesi -Yeni Bir Metin Tesisi Denemesi, Prof. Dr. Bekir Kütükoğlu na Armağan, Edebiyat Fakültesi Basımevi, Ġstanbul 1991, s Ömer Lütfi Barkan, Timar Maddesi, Ġslâm Ansiklopedisi, Mili Eğitim Bakanlığı Yayınları, Cilt: XII/I, EskiĢehir 1997, s. 321

33 23 edilmeye baģlanmıģ, garanti altına alınan para ile devlet, ekonomik bir rahatlama sağlamayı amaçlamıģtır. Böylece, sipahi ordusu tedricen sahneden çekilirken, Osmanlı geleneksel düzenini sonlandıran süreç baģlamıģtır 36. Tımarların en çok para getiren mültezimlere verilmeye baģlanmasının iki önemli sonucu vardır: mültezimler, devlete ödediklerinden daha fazla vergiyi halktan toplamak için baskıcı bir yönteme baģvurmuģlar ve kendilerine verilen toprakları kendi mülkleri haline getirmeye çalıģmıģlardır. Zaten iģlerliğini kaybetmiģ olan tımar sistemi Tanzimat la birlikte ortadan kalkmıģtır 37. Ekonomik alanda ortaya çıkan geliģmeler tımar sisteminin sonunu hazırladığı gibi, diğer geleneksel Osmanlı kurumları üzerinde de derin etkiler bırakmıģtır. Fetihlerin durması, Avrupa teknolojisi karģısında gerileme gibi nedenlerden kaynaklanan ekonomik alandaki altın ve gümüģ sıkıntılarının etkisiyle tımarların dağıtımında yeterlilik kriterleri, yerlerini kısa sürede bol nakit sağlama kriterine bıraktı. Bu duruma tımarların dağıtımında etkili olan hediye ve rüģvet iliģkileri de eklenmiģtir. Tımar sisteminin bozulmasına, toprak düzeni ve onunla iliģkili olan diğer kurumların çözülmeleri ve yeniden yapılanmaları eģlik etmiģtir. Büyük ve derin iç değiģimler yaģayan klasik Osmanlı sistemi 17. yüzyılın sonunda çözülmeye baģlamıģ, buna savaģ yenilgileri de eklenince yönetim ve toplumun yeniden yapılandırılması çabaları hız kazanmıģtır. Bu süreç... merkezi yönetimin sıkı kontrolü altında, katı bir Ģekilde yapılanmıģ toplumsal düzenden toplumsal grupların farklılaģtığı ve kendilerini piyasa güçlerinin baskı-sına uydurdukları, daha esnek bir sisteme geçiģten ibarettir. SavaĢ yenilgilerinin yanında Batıdaki ekonomik geliģmelerin etkisinin hissedildiği bu dönem, değiģim dinamiklerinin geliģmesinde yeni bir evreyi temsil etmekteydi. Batı etkisi, Osmanlı ekonomisini Batıya yakın kentlerinden baģlamak üzere küresel ekonomik 36 Ġsmail Cem, age., s Halil Cin, Osmanlı Toprak Düzeni ve Bu Düzenin Bozulması, Selçuk Üniversitesi Yayınları, Konya 1992, s. 82

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL KARARIN ÖZÜ : Sivil Savunma Uzmanlığı nın Görev ve ÇalıĢma Yönetmeliği. TEKLİF : Sivil Savunma Uzmanlığı nın 31.03.2010 tarih, 2010/1043 sayılı teklifi. BAġKANLIK MAKAMI NA; Ġlgi: 18.03.2010 tarih ve 129

Detaylı

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR 1. Osmanlı Devleti nde Yeniçeri Ocağı nı kaldırmak isteyen ilk padişah II. dır. Osman 2. Genç Osman saray ile halk arasındaki kopukluğu

Detaylı

İktisat Tarihi I

İktisat Tarihi I İktisat Tarihi I 25.10.2017 Toplum, Ekonomi ve Maliye Klasik Dönem olarak da adlandırılan 16. yy Osm. Devleti nin en parlak dönemidir. TOPLUMSAL YAPI: Artığı yaratanlarla artığa el koyanları birbirlerinden

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14 Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453) 1. OSMANLI'DA DEVLET ANLAYIŞI Türkiye Selçuklu Devleti

Detaylı

ÜNİTE:1. Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2. Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3. Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2. Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3. Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Vergi Hukukuna İlişkin Genel Bilgiler ÜNİTE:2 Vergi Hukukunun Kaynakları ÜNİTE:3 Vergi Kanunlarının Uygulanması ÜNİTE:4 Vergi Hukukunda Yorum ÜNİTE:5 1 Vergi Mükellefiyeti ve Sorumluluğu ÜNİTE:6

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA 6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA 14.09.2017 1-Genel Olarak Borçlar Kanunu nda kusursuz sorumluluk halleri, kusursuz

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

T.C. B A ġ B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG.0.12-010-06/14200 3 ARALIK 2009 GENELGE 2009/18

T.C. B A ġ B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG.0.12-010-06/14200 3 ARALIK 2009 GENELGE 2009/18 I. GİRİŞ GENELGE 2009/18 2007-2013 döneminde Avrupa Birliğinden Ülkemize sağlanacak hibe niteliğindeki fonlar Avrupa Konseyinin 1085/2006 sayılı Katılım Öncesi Yardım Aracı Tüzüğü ve söz konusu Tüzüğün

Detaylı

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat EKONOMĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat EKONOMĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ Erdem ALPTEKĠN Türk finans sistemi incelendiğinde en büyük payı bankaların, daha sonra ise sırasıyla menkul kıymet yatırım fonları, sigorta

Detaylı

Türkiye'nin ulusal gelirinden eğitim iģlerine ayırabildiği para, geliģmiģ ülkelere bakarak çok azdır. Bu yüzden eğitimde para kıttır.

Türkiye'nin ulusal gelirinden eğitim iģlerine ayırabildiği para, geliģmiģ ülkelere bakarak çok azdır. Bu yüzden eğitimde para kıttır. Türkiye'nin ulusal gelirinden eğitim iģlerine ayırabildiği para, geliģmiģ ülkelere bakarak çok azdır. Bu yüzden eğitimde para kıttır. Bu kıt kaynaklarla eğitimi yönetmek yöneticinin çok becerikli olmasını

Detaylı

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Amaç ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR Madde 1- Ankara Çocuk Dostu ġehir Projesinin amacı Ankara yı; Çocuk Hakları SözleĢmesini

Detaylı

VERGİ TEORİSİ NEDİR? Vergilendirmede dört temel: -Vergi teorisi -vergi hukuku -vergi tekniği -ulusal ve uluslararası vergi sistemi

VERGİ TEORİSİ NEDİR? Vergilendirmede dört temel: -Vergi teorisi -vergi hukuku -vergi tekniği -ulusal ve uluslararası vergi sistemi VERGİ TEORİSİ NEDİR? Vergilendirmede dört temel: -Vergi teorisi -vergi hukuku -vergi tekniği -ulusal ve uluslararası vergi sistemi Vergi, tüm gerçek ve tüzel kişilerin doğal ortağı olan devletin ekonomik

Detaylı

İDARE VE İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

İDARE VE İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER Önsöz Bölüm 1 İDARE VE İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR 1.1.İdare Kavramı 1.1.1.İdare Kavramının Tanımı 1.1.2.İdare ile Yasama, Yürütme ve Yargının İlişkisi- Organik Anlamda İdare 1.1.3. İdari

Detaylı

KONU : Sermaye Piyasası Kurulu nun Seri : VIII, No:39 Sayılı Tebliği uyarınca yapılan açıklamadır.

KONU : Sermaye Piyasası Kurulu nun Seri : VIII, No:39 Sayılı Tebliği uyarınca yapılan açıklamadır. ÖZEL DURUM AÇIKLAMA FORMU Tarih 29 Ocak 2009 Ortaklığın Ünvanı / Ortakların Adı : TAT KONSERVE SANAYĠĠ A.ġ. Adresi : Sırrı Çelik Bulvarı No:3 34788-TaĢdelen ĠSTANBUL Telefon ve Fax No. : 0216 430 00 00

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016 İktisat Tarihi I 8/9 Aralık 2016 Kredi, Finans ve Servetler İslam dinindeki faiz yasağının kredi ilişkilerinin gelişmesini önlediği sık sık öne sürülür. Osmanlı kredi ve finans kurumları 17. yüzyılın sonlarına

Detaylı

TARİH: REVIZYON: 0 SAYFA : 1/7 ISPARTAKULE KOZA EVLERĠ-2 01 MAYIS MAYIS 2017 AYLIK FAALĠYET RAPORU

TARİH: REVIZYON: 0 SAYFA : 1/7 ISPARTAKULE KOZA EVLERĠ-2 01 MAYIS MAYIS 2017 AYLIK FAALĠYET RAPORU SAYFA : 1/7 PROJE ADI KONU ve TARİH ISPARTAKULE KOZA EVLERĠ-2 01 MAYIS 2017 30 MAYIS 2017 AYLIK FAALĠYET RAPORU 1. GİRİŞ Ġstanbul ili, Avcılar Ġlçesi, Tahtakale Mahallesi Petunya Sokak üzerinde kurulu

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ

Detaylı

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XV KISALTMALAR...XXIII TABLOLAR LİSTESİ... XXV GİRİŞ...1 Birinci Bölüm Vatandaşlığın

Detaylı

1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ

1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MALİYE BİLİMİNİN ESASLARI VE DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ 11 1.1. Kamu Sektörü Ekonomisi 12 1.1.1. Kamu Maliyesinin Tanımı 13 1.1.2. Kapsam ve Konusu 14 1.1.3. Kamu Maliyesinin

Detaylı

d. Devlet anlayışında meydana gelen değişmeler e. Savaş ve savunma harcamalarındaki artış b. Sivil toplum örgüt a. Tarafsız maliye b.

d. Devlet anlayışında meydana gelen değişmeler e. Savaş ve savunma harcamalarındaki artış b. Sivil toplum örgüt a. Tarafsız maliye b. Aşağıdakilerden hangisi kamu harcamalarının gerçek artış nedenlerinden biri değildir? a. Nüfus artışı b. Teknik ilerlemeler c. Bütçede safi hasılat yönteminden gayrisafi hasılat yöntemine geçilmesi d.

Detaylı

İktisat Tarihi I. 15/16 Aralık 2016

İktisat Tarihi I. 15/16 Aralık 2016 İktisat Tarihi I 15/16 Aralık 2016 16. yüzyılda Osmanlı da para kullanımında büyük bir artış gerçekleşmiştir. Madeni sikkelere dayanan para sistemlerinde tağşiş işlemlerinin değişik amaçları olabiliyordu.

Detaylı

T.C. BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI

T.C. BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI KONU : 2019 Mali Yılı Tahmini Bütçenin görüģülmesi. İNCELEME : Belediye Meclisimizin 01.10.2018 günlü birinci BirleĢiminde Plan ve Bütçe Komisyonuna havale edilen Mali Hizmetler Müdürlüğünün 24.09.2018

Detaylı

T.C. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU BAġKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik ĠĢlemleri Daire BaĢkanlığı

T.C. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU BAġKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik ĠĢlemleri Daire BaĢkanlığı T.C. SOSYAL GÜVENLĠK KURUMU BAġKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik ĠĢlemleri Daire BaĢkanlığı Tarih: 16/05/2008 Sayı : B.13.2.BKG.0.11.00.02/364114 Konu : 2022 sayılı Kanunun

Detaylı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu v TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ÖNSÖZ Yirmi birinci yüzyılı bilgi teknolojisi çağı olarak adlandırmak ne kadar yerindeyse insan hakları çağı olarak adlandırmak da o kadar doğru olacaktır. İnsan

Detaylı

İktisat Tarihi I

İktisat Tarihi I İktisat Tarihi I 07.12.2017 İltizamın Yaygınlaşması 16. yüzyılın ikinci yarısında başlayan mali bunalım, 17. ve 18. yüzyıllarda da sürdü. Merkezi devletin taşradaki etkinliğini yitirmesi tarımsal artığı

Detaylı

GÜMRÜK MÜSTEġARLIĞI. HARĠÇTE ĠġLEME REJĠMĠ

GÜMRÜK MÜSTEġARLIĞI. HARĠÇTE ĠġLEME REJĠMĠ GÜMRÜK MÜSTEġARLIĞI HARĠÇTE ĠġLEME REJĠMĠ 1 REJĠMĠN TANIMI Serbest dolaģımdaki eģyanın daha ileri safhada iģlenmek, tamir edilmek veya yenilenmek üzere Türkiye Gümrük Bölgesinden geçici olarak ihracı ve

Detaylı

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. HAFTA: OSMANLI ANAYASAL GELİŞMELERİ [Türk Anayasa Hukukukun Bilgi Kaynaklarının Tanıtımı:

Detaylı

TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI

TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI Nevzat Ġhsan SARI / Tapu ve Kadastro MüfettiĢi TaĢınmazların arsa vasfını kazanması ancak imar planlarının uygulanmasıyla mümkündür. Ülkemizde imar planlarının uygulanması

Detaylı

T.C. SĠLĠVRĠ BELEDĠYE BAġKANLIĞI ĠNSAN KAYNAKLARI VE EĞĠTĠM MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIġMA YÖNETMELĠĞĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Ġlke ve Tanımlar

T.C. SĠLĠVRĠ BELEDĠYE BAġKANLIĞI ĠNSAN KAYNAKLARI VE EĞĠTĠM MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIġMA YÖNETMELĠĞĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Ġlke ve Tanımlar T.C. SĠLĠVRĠ BELEDĠYE BAġKANLIĞI ĠNSAN KAYNAKLARI VE EĞĠTĠM MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIġMA YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Ġlke ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu yönetmeliğin amacı Silivri Belediye BaĢkanlığı

Detaylı

TANZĠMAT TAN CUMHURĠYET E HÜKÜMET KONAĞI BĠNALARI. (Karadeniz Bölgesi Örneği)

TANZĠMAT TAN CUMHURĠYET E HÜKÜMET KONAĞI BĠNALARI. (Karadeniz Bölgesi Örneği) TANZĠMAT TAN CUMHURĠYET E HÜKÜMET KONAĞI BĠNALARI (Karadeniz Bölgesi Örneği) Proje No: 200908 Bitirme Raporu Yrd. Doç. Dr. Nurcan YAZICI ĠÇĠNDEKĠLER ÖNSÖZ...II ÖZET (Türkçe/Ġngilizce)...III I. GĠRĠġ...1

Detaylı

T.C. TOPRAK MAHSULLERĠ OFĠSĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURUM ĠDARÎ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI NĠSAN 2013

T.C. TOPRAK MAHSULLERĠ OFĠSĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURUM ĠDARÎ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI NĠSAN 2013 T.C. TOPRAK MAHSULLERĠ OFĠSĠ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KURUM ĠDARÎ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI NĠSAN 2013 TOPLANTI TARĠHĠ : 17.04.2013 TOPLANTI SAATĠ : 10:00 TOPLANTI YERĠ : TMO Genel Müdürlüğü Toprak Mahsulleri Ofisi

Detaylı

Konu Başlığı: Türk Vergi Sistemindeki Vergilerin Ekonomik Kaynağına Göre Tasnifi

Konu Başlığı: Türk Vergi Sistemindeki Vergilerin Ekonomik Kaynağına Göre Tasnifi GENEL VERGİ TEORİSİ IV Konu Başlığı: Türk Vergi Sistemindeki Vergilerin Ekonomik Kaynağına Göre Tasnifi Kavramlar: Gelirden Alınan Vergiler, Servetten Alınan Vergiler, Harcamalardan Alınan Vergiler Kavramlara

Detaylı

DEVLET BÜTÇESİ KISA ÖZET KOLAYAOF

DEVLET BÜTÇESİ KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DEVLET BÜTÇESİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2

Detaylı

T.C. KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERS KATALOĞU

T.C. KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERS KATALOĞU TARİH ANABİLİM DALI 9103500 Yüksek Lisans Uzmanlık Alanı Zorunlu 6 0 0 6 9103300 Yüksek Lisans Uzmanlık Alanı Zorunlu 6 0 0 6 9103129 Tarih Araştırmalarında Yöntem ve Teknikler Zorunlu 9103500 Yüksek Lisans

Detaylı

YÖNETMELİK. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE. ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

YÖNETMELİK. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE. ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ 3 Temmuz 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28342 YÖNETMELİK Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç,

Detaylı

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/02/2012-29/02/2012)

AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/02/2012-29/02/2012) T.C. ADALET BAKANLIĞI KANUNLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 14/03/2012 AYLIK FAALĠYET RAPORU (01/02/2012-29/02/2012) İÇİNDEKİLER 1- DĠĞER FAALĠYETLER... 3 1.1- TÜRKĠYE BÜYÜK MĠLLET MECLĠSĠNDE YAPILAN TOPLANTILAR...

Detaylı

İktisat Tarihi I. 10/11 Kasım 2016

İktisat Tarihi I. 10/11 Kasım 2016 İktisat Tarihi I 10/11 Kasım 2016 Ortaçağ toplumlarında loncalar Ortaçağ toplumlarında kentlerde yaşayan nüfusun bir bölümü kendi tüketimlerini karşılamak için üretim yapıyordu. Ortaçağ toplumlarının durağan

Detaylı

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET Birinci Kısım ANAYASA HUKUKUNUN GENEL ESASLARI Bölüm 1 ANAYASA HUKUKUNUN BİLGİ KAYNAKLARI I. Anayasalar II. Anayasa Mahkemesi Kararları III. Bilimsel Eserler IV. Kaynak Tarama Bölüm 2 ANAYASA HUKUKU KAVRAMI

Detaylı

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ulusal ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Konseyinin kuruluģ amacını,

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

YÖNETMELİK. Siirt Üniversitesinden: SĠĠRT ÜNĠVERSĠTESĠ YABAN HAYVANLARI KORUMA, REHABĠLĠTASYON UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Siirt Üniversitesinden: SĠĠRT ÜNĠVERSĠTESĠ YABAN HAYVANLARI KORUMA, REHABĠLĠTASYON UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM 2 Şubat 2015 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 29255 Siirt Üniversitesinden: YÖNETMELİK SĠĠRT ÜNĠVERSĠTESĠ YABAN HAYVANLARI KORUMA, REHABĠLĠTASYON UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç,

Detaylı

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf KAY 361 Türk İdare Tarihi Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf. 81-122. Osmanlı İmparatorluğu: Genel Bir Bakış 1243 Kösedağ Savaşı sonucunda İran İlhanlıları n tabi

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX BIRINCI BÖLÜM ANAYASA HUKUKUNUN KISA KONULARI 1. 1961 Anayasası ile 1982 Anayasası nın Hazırlanış ve Kabul Ediliş Süreçlerindeki Farklılıklar...1 2. Üniter, Federal ve Bölgeli

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE Başkan, Nebojša Vučinić, Yargıçlar, Paul Lemmens, Egidijus Kūris, ve Bölüm Yazı

Detaylı

T.C. ĠZMĠR ĠLĠ URLA BELEDİYESİ MECLİS KARARI

T.C. ĠZMĠR ĠLĠ URLA BELEDİYESİ MECLİS KARARI Karar No :136 KARAR 136 : Meclis Üyesi AyĢın AKYARLI SAVATLI, Okan ĠRGE, Günseli ÇELĠK in mazeretinin kabulüne iģaret oylamayla oy birliği ile karar verildi. Karar No :137 KARAR 137 : 5393 Sayılı Belediye

Detaylı

1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1

1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1 bölüm 1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1 1. Kavramsal Çerçeve: Yönetim-Yerinden Yönetim...2 1.1. Yönetim Kavramı...2 1.2. Yerinden Yönetim...4 2. Yerel Yönetimlerin Önemi ve Varlık

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

II GELĠR VERGĠSĠ KANUNU KAPSAMINDA ĠNCELEME:

II GELĠR VERGĠSĠ KANUNU KAPSAMINDA ĠNCELEME: Turist Rehberliği mesleği; 6326 sayılı Yasa ile disiplin altına alınmıģtır. Bir baģka deyiģle, meslek, yasal statüye kavuģturulmuģtur. Bu yasa sonrası, mesleğin icrası belirli koģullara bağlanmıģtır. Konunun

Detaylı

TARİH: REVIZYON: 0 SAYFA : 1/7 ISPARTAKULE KOZA EVLERĠ-2 01 NĠSAN NĠSAN 2017 AYLIK FAALĠYET RAPORU

TARİH: REVIZYON: 0 SAYFA : 1/7 ISPARTAKULE KOZA EVLERĠ-2 01 NĠSAN NĠSAN 2017 AYLIK FAALĠYET RAPORU SAYFA : 1/7 PROJE ADI KONU ve TARİH ISPARTAKULE KOZA EVLERĠ-2 01 NĠSAN 2017 30 NĠSAN 2017 AYLIK FAALĠYET RAPORU 1. GİRİŞ Ġstanbul ili, Avcılar Ġlçesi, Tahtakale Mahallesi Petunya Sokak üzerinde kurulu

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI TABLOLAR

Detaylı

Bu makale Mayıs 2003 tarihinde Vergi Sorunları Dergisi nin 176 numaralı sayısında yayımlanmıştır.

Bu makale Mayıs 2003 tarihinde Vergi Sorunları Dergisi nin 176 numaralı sayısında yayımlanmıştır. Bu makale Mayıs 2003 tarihinde Vergi Sorunları Dergisi nin 176 numaralı sayısında yayımlanmıştır. 4842 SAYILI KANUNLA YATIRIM İNDİRİMİ UYGULAMASINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER M. Aykut KELECĠOĞLU Gelirler Kontrolörü

Detaylı

5951 Sayılı Torba Kanun Neler Getirdi?

5951 Sayılı Torba Kanun Neler Getirdi? 5951 Sayılı Torba Kanun Neler Getirdi? Ömer BENOKAN 05.02.2010 tarih ve 27484 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan, 28.1.2010 tarih ve 5951sayılı AMME ALACAKLARININ TAHSĠL USULÜ HAKKINDA KANUN ĠLE BAZI KANUNLARDA

Detaylı

İŞLETME İLE ORTAKLARI ARASINDAKİ PARASAL TRAFİĞİN BANKALAR ARACILIĞIYLA TEVSİKİ ZORUNLU MU?

İŞLETME İLE ORTAKLARI ARASINDAKİ PARASAL TRAFİĞİN BANKALAR ARACILIĞIYLA TEVSİKİ ZORUNLU MU? İŞLETME İLE ORTAKLARI ARASINDAKİ PARASAL TRAFİĞİN BANKALAR ARACILIĞIYLA TEVSİKİ ZORUNLU MU? Yrd. Doç. Dr. Yusuf İLERİ 19 * * 1.GİRİŞ Vergi Usul Kanunu nun Mükerrer 257 maddesinin birinci fıkrasının (2)

Detaylı

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI (2012-2014) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ 1. Sosyal yardımlar hak temelli ve önceden belirlenen objektif kriterlere dayalı olarak sunulacaktır. 1.1 Sosyal Yardımların hak temelli yapılmasına yönelik, Avrupa Birliği ve geliģmiģ OECD ülkelerindeki

Detaylı

2017 NİSAN AYI YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

2017 NİSAN AYI YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU PROJE ADI KONU ve TARİH BEYLİFE CİTY KONUTLARI YÖNETİCİLİĞİ 01 NİSAN 2017-30 NİSAN 2017 1. SİTE TANITIMI, VE ORGANİZASYON ŞEMASI Ġstanbul ili, Beylikdüzü Ġlçesi, Cumhuriyet Mahallesi Söğüt Sokak No:2 813

Detaylı

Av. MAHCEMAL SEYHAN VERGİ MÜKELLEFLERİNİN DEFTER TUTMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Av. MAHCEMAL SEYHAN VERGİ MÜKELLEFLERİNİN DEFTER TUTMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ Av. MAHCEMAL SEYHAN VERGİ MÜKELLEFLERİNİN DEFTER TUTMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII GİRİŞ...1 Birinci Bölüm DEFTER TUTMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNE İLIŞKIN GENEL ESASLAR

Detaylı

Esas Birim :Teknik Hizmetler Kurulu BaĢkanlığı Tarih:04.03.2013 Genelge No:25 Özeti : YAS Hak.Kanunda DeğiĢlik Hk

Esas Birim :Teknik Hizmetler Kurulu BaĢkanlığı Tarih:04.03.2013 Genelge No:25 Özeti : YAS Hak.Kanunda DeğiĢlik Hk Esas Birim :Teknik Hizmetler Kurulu BaĢkanlığı Tarih:04.03.2013 Genelge No:25 Özeti : YAS Hak.Kanunda DeğiĢlik Hk ZĠRAAT ODASI BAġKANLIĞI NA... 01/03/2013 tarihli ve 28574 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan

Detaylı

Isparta Kule Koza Evleri Yönetim Kurulu tarihinde Yönetim ofisinde toplanıp aģağıdaki kararı almıģlardır.

Isparta Kule Koza Evleri Yönetim Kurulu tarihinde Yönetim ofisinde toplanıp aģağıdaki kararı almıģlardır. SAYFA : 1/7 PROJE ADI KONU ve TARİH ISPARTAKULE KOZA EVLERİ 1 OCAK 2017 01 MART 2017 YILLIK FAALİYET 1. GİRİŞ Ġstanbul ili, Avcılar Ġlçesi, Tahtakale Mahallesi Petunya Sokak üzerinde kurulu tekbir toplu

Detaylı

Değerli Basın Mensupları, Değerli Basın Mensupları,

Değerli Basın Mensupları, Değerli Basın Mensupları, Değerli Basın Mensupları, Basın toplantımıza hoş geldiniz. Sizleri saygıyla selamlıyorum. Bu toplantıda sizleri ana hatları itibarıyla Yeni Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı hakkında bilgilendirmek istiyorum.

Detaylı

Ġnternet ve Harekât AraĢtırması Uygulamaları

Ġnternet ve Harekât AraĢtırması Uygulamaları Ġnternet ve Harekât AraĢtırması Uygulamaları Cihan Ercan Mustafa Kemal Topcu 1 GĠRĠġ Band İçerik e- Konu\ Mobil Uydu Ağ Genişliği\ e- e- VoIP IpV6 Dağıtma Altyapı QoS ticaret\ Prensip Haberleşme Haberleşme

Detaylı

10/11/2014 22/11/2014 TARĠHLERĠNDE YAPILACAK ADAY MEMUR TEMEL EĞĠTĠMĠ UYGULAMA ÇĠZELGESĠ

10/11/2014 22/11/2014 TARĠHLERĠNDE YAPILACAK ADAY MEMUR TEMEL EĞĠTĠMĠ UYGULAMA ÇĠZELGESĠ 10/11/2014 22/11/2014 TARĠHLERĠNDE YAPILACAK ADAY MEMUR TEMEL Ġ UYGULAMA ÇĠZELGESĠ ĠN ADI : Aday Memur Eğitimi UYGULANACAĞI YER :Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ZAMANI : 10/11/2014 21/11/2014 (Temel

Detaylı

A- KOOPERATĠFLERĠN KURUMLAR VERGĠSĠNDEN MUAF OLABĠLMELERĠ ĠÇĠN GEREKLĠ ġartlar. 1- Kurumlar Vergisi Kanununa ve Kooperatifler Kanununa göre

A- KOOPERATĠFLERĠN KURUMLAR VERGĠSĠNDEN MUAF OLABĠLMELERĠ ĠÇĠN GEREKLĠ ġartlar. 1- Kurumlar Vergisi Kanununa ve Kooperatifler Kanununa göre I- KOOPERATİFLERDE VERGİ MUAFİYETİ A- KOOPERATĠFLERĠN KURUMLAR VERGĠSĠNDEN MUAF OLABĠLMELERĠ ĠÇĠN GEREKLĠ ġartlar 1- Kurumlar Vergisi Kanununa ve Kooperatifler Kanununa göre 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi

Detaylı

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler 1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler 4. Birinci Kuşak Haklar: Kişi Özgürlükleri ve Siyasal Haklar

Detaylı

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR BaĢvuru no. 24886/07 Abdurrahman YABAN / Türkiye Başkan, Helen Keller, Yargıçlar, Egidijus Kūris, Jon Fridrik Kjølbro, ve

Detaylı

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır. T..C.. SSAYIIġġTAY BAġġKANLIIĞII EDĠĠRNE ĠĠL ÖZEL ĠĠDARESSĠĠ 22001122 YIILII DENETĠĠM RAPPORU HAZİRAN 2013 T.C. SAYIġTAY BAġKANLIĞI 06100 Balgat / ANKARA Tel: 0 312 295 30 00; Faks: 0 312 295 40 94 e-posta:

Detaylı

2010 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ

2010 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ MADEN TETKĠK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Sondaj Dairesi Başkanlığı 21 Yılı Ocak-Haziran Dönemi Faaliyet Raporu 21 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ 1 ÜST YÖNETĠM SUNUMU SONDAJ DAĠRESĠ BAġKANLIĞI 21 YILI 1. 6 AYLIK

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARE HUKUKU

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARE HUKUKU Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARE HUKUKU İçindekiler IX 3. Tekliflerin Sunulması ve Değerlendirilmesi...100 4. İhale Kararının Alınması...100 5. Sözleşme Yapılması...101 D.

Detaylı

T. C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ İÇ KONTROL (İNTERNAL CONTROL) TANITIM SUNUMU

T. C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ İÇ KONTROL (İNTERNAL CONTROL) TANITIM SUNUMU T. C. ORTA ANADOLU KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ İÇ KONTROL (İNTERNAL CONTROL) TANITIM SUNUMU HAZIRLAYAN: MUSTAFA KARAKAYA İÇ DENETÇİ Eylül 2011 SUNUM PLANI GiriĢ 25 adet sunu bulunmaktadır. Kısaca

Detaylı

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI 2014 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI 2014 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI 2014 YILI SAYIŞTAY DENETİM RAPORU Ağustos 2015 İÇİNDEKİLER 1. KAMU İDARESİNİN MALİ YAPISI VE MALİ TABLOLARI HAKKINDA BİLGİ... 1 2. DENETLENEN KAMU İDARESİ YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU...

Detaylı

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi www.mevzuattakip.com.tr Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi 1 Kasım 2015 seçimleri için partiler seçim beyannamelerini açıkladılar. Adalet ve Kalkınma

Detaylı

ÜNİTE:1. Devlet ve Ekonomi ÜNİTE:2. Kamu Maliyesinin İşlevleri ÜNİTE:3. Türkiye de Kamu Kesimi ÜNİTE:4. Kamu Maliyesinde Karar Alma ÜNİTE:5

ÜNİTE:1. Devlet ve Ekonomi ÜNİTE:2. Kamu Maliyesinin İşlevleri ÜNİTE:3. Türkiye de Kamu Kesimi ÜNİTE:4. Kamu Maliyesinde Karar Alma ÜNİTE:5 ÜNİTE:1 Devlet ve Ekonomi ÜNİTE:2 Kamu Maliyesinin İşlevleri ÜNİTE:3 Türkiye de Kamu Kesimi ÜNİTE:4 Kamu Maliyesinde Karar Alma ÜNİTE:5 1 Kamu Harcamaları ÜNİTE:6 Kamu Gelirleri ÜNİTE:7 Devlet Bütçesi

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU

2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU 2016 YILI OCAK-HAZĠRAN DÖNEMĠ KURUMSAL MALĠ DURUM VE BEKLENTĠLER RAPORU Kamuda stratejik yönetim anlayıģının temelini oluģturan kaynakların etkili ve verimli bir Ģekilde kullanılması ilkesi çerçevesinde,

Detaylı

Yaklaşım Dergisinin 252 Sayısında Yayınlanmıştır.

Yaklaşım Dergisinin 252 Sayısında Yayınlanmıştır. Yaklaşım Dergisinin 252 Sayısında Yayınlanmıştır. Zihni KARTAL 1 İTHALATTA ÖDENEN EK MALİ YÜKÜMLÜLÜKLERİN KAYDI I. GENEL BİLGİ İthalat aşamasında Gümrük Vergisi haricinde; KKDF, Toplu Konut Fonu, Antidamping

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

YÖNETMELİK ĠçiĢleri Bakanlığından: YATIRIM ĠZLEME VE KOORDĠNASYON BAġKANLIĞI GÖREV, YETKĠ. VE SORUMLULUKLARI ĠLE ÇALIġMA USUL VE ESASLARINA

YÖNETMELİK ĠçiĢleri Bakanlığından: YATIRIM ĠZLEME VE KOORDĠNASYON BAġKANLIĞI GÖREV, YETKĠ. VE SORUMLULUKLARI ĠLE ÇALIġMA USUL VE ESASLARINA 4 Nisan 2014 CUMA Resmî Gazete Sayı : 28962 BĠRĠNCĠ BÖLÜM YÖNETMELİK ĠçiĢleri Bakanlığından: YATIRIM ĠZLEME VE KOORDĠNASYON BAġKANLIĞI GÖREV, YETKĠ Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam VE SORUMLULUKLARI

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

ÜNİTE:1. Gelir Vergisi: Konu, Gelir Kavramı, Mükellefiyet, Ticari Kazançlar (Bilanço Esası) ÜNİTE:2

ÜNİTE:1. Gelir Vergisi: Konu, Gelir Kavramı, Mükellefiyet, Ticari Kazançlar (Bilanço Esası) ÜNİTE:2 ÜNİTE:1 Gelir Vergisi: Konu, Gelir Kavramı, Mükellefiyet, Ticari Kazançlar (Bilanço Esası) ÜNİTE:2 Ticari Kazançlar (İşletme Hesabı Esası, Basit Usul, Esnaf Muaflığı), Zirai Kazançlar ÜNİTE:3 Ücretler,

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

Emrah URAN TÜRKİYE DEKİ BAĞIMSIZ İDARİ OTORİTELERİN İDARİ YAPTIRIM YETKİSİ

Emrah URAN TÜRKİYE DEKİ BAĞIMSIZ İDARİ OTORİTELERİN İDARİ YAPTIRIM YETKİSİ Emrah URAN TÜRKİYE DEKİ BAĞIMSIZ İDARİ OTORİTELERİN İDARİ YAPTIRIM YETKİSİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX GİRİŞ...1 Birinci Bölüm EKONOMİK KAMU DÜZENİ EKSENİNDE BAĞIMSIZ İDARİ

Detaylı

T.C. GEBZE BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV TANIMLARI. Karar Tarihi : 07/03/2008 Karar No: 84 Sayfa No: 1/10 BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ:

T.C. GEBZE BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV TANIMLARI. Karar Tarihi : 07/03/2008 Karar No: 84 Sayfa No: 1/10 BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ: GÖREV TANIMLARI Karar Tarihi : 07/03/2008 Karar No: 84 Sayfa No: 1/10 AMAÇ: BİRİNCİ BÖLÜM Madde 1) Bu yönetmeliğin amacı 5393 Sayılı Belediye Kanunu nun 48 nci maddesi, ISO 9001-2000 kapsamında, Görev,

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI MALİ DÜZENLEME YASASI. 1. Bu Yasa, Yükseköğretim Kurumları Mali Düzenleme Yasası olarak isimlendirilir.

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI MALİ DÜZENLEME YASASI. 1. Bu Yasa, Yükseköğretim Kurumları Mali Düzenleme Yasası olarak isimlendirilir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 30 Mart 2009 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Yükseköğretim Kurumları Mali Düzenleme Yasası Anayasa nın 94 üncü maddesinin

Detaylı

T.C. SAKARYA SERDĠVAN BELEDĠYE MECLĠSĠ

T.C. SAKARYA SERDĠVAN BELEDĠYE MECLĠSĠ Karar No :105 Özü: 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı Tadilatı. Karar Trh : (Ġlçemiz, Arabacıalanı Mahallesi, 1895 ada, 2 no lu Parsel) (PĠN: 6010,38) Belediye Meclisi, ın BaĢkanlığında, seçilmiģ Zeynep

Detaylı

AVUKATLIK HİZMETLERİNDE KARŞI TARAF VEKALET ÜCRETLERİNİN KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

AVUKATLIK HİZMETLERİNDE KARŞI TARAF VEKALET ÜCRETLERİNİN KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ AVUKATLIK HİZMETLERİNDE KARŞI TARAF VEKALET ÜCRETLERİNİN KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ I-GİRİŞ : Gelir Vergisi Kanunu yönünden, serbest meslek faaliyetlerinde vergiyi doğuran olay,

Detaylı

ORMAN VE ARAZİ MÜLKİYETİ UYUŞMAZLIKLARI

ORMAN VE ARAZİ MÜLKİYETİ UYUŞMAZLIKLARI Prof. Dr. Dr. YUSUF GÜNEŞ İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Çevre ve Orman Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ORMAN VE ARAZİ MÜLKİYETİ UYUŞMAZLIKLARI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR...

Detaylı

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya başlamıştır. Böylelikle Türk-İslam devletlerinde Hukuk

Detaylı

TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ GÜMRÜK VE TĠCARET BAKANLIĞI TARAFINDAN HAZIRLANMIġTIR.

TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ GÜMRÜK VE TĠCARET BAKANLIĞI TARAFINDAN HAZIRLANMIġTIR. TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ GÜMRÜK VE TĠCARET BAKANLIĞI TARAFINDAN HAZIRLANMIġTIR. A) BAZI TANIMLAR VE GENEL AÇIKLAMALAR. B) İTHALATTAKİ İŞ AKIŞINA İLİŞKİN İŞLEMLER 1) TaĢıtların Türkiye Gümrük Bölgesine GiriĢi

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ ANAYASA HUKUKU HAKKINDA GENEL BİLGİLER BİRİNCİ BÖLÜM DEVLET

İÇİNDEKİLER GİRİŞ ANAYASA HUKUKU HAKKINDA GENEL BİLGİLER BİRİNCİ BÖLÜM DEVLET İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III GİRİŞ ANAYASA HUKUKU HAKKINDA GENEL BİLGİLER I-ANA YASA HUKUKUNUN KONUŞU VE ÖNEMİ...1 II-ANAYASA HUKUKU VE SİYASİ KURUMLAR...2 III-ANAYASA HUKUKUNUN METODU VE KAYNAKLARI...4 1-

Detaylı

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir.

Örgütler bu karmaģada artık daha esnek bir hiyerarģiye sahiptir. Durumsallık YaklaĢımı (KoĢulbağımlılık Kuramı) Durumsallık (KoĢulbağımlılık) Kuramının DoğuĢu KoĢul bağımlılık bir Ģeyin diğerine bağımlı olmasıdır. Eğer örgütün etkili olması isteniyorsa, örgütün yapısı

Detaylı

SUNUŞ. Sabri ÇAKIROĞLU Ġç Denetim Birimi BaĢkanı

SUNUŞ. Sabri ÇAKIROĞLU Ġç Denetim Birimi BaĢkanı SUNUŞ Denetim, kurumsal iģ ve iģlemlerin öngörülen amaçlar doğrultusunda benimsenen ilke ve kurallara uygunluğunun belirlenmesidir. ĠĢlem ve hata tespit odaklı denetim/teftiģ uygulamaları zamanla süreç

Detaylı

87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ

87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ 87 NO LU SENDİKA ÖZGÜRLÜĞÜ VE SENDİKALAŞMA HAKKININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİ ILO Sözleşmesi 18 Haziran 2015 Perşembe ILO Kabul Tarihi: 17 Haziran 1948 Kanun Tarih ve Sayısı: 25 Kasım 1992 / 3847 Resmi Gazete

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ Ayrıntılı Bilgi ve On-line Satış İçin www.hukukmarket.com İSMAİL KÖKÜSARI Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...ix

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? İdare nedir? Organik anlamda idare-fonksiyonel Anlamda İdare Hukuk devleti İdare teşkilatı İdari davalar İDARE HUKUKU Devletin 3 fonksiyonu vardır:

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. MERAM BELEDİYESİ İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE

Detaylı

Kamu Gelirleri. Hazırlayan. Doç. Dr. M. Oğuz Arslan

Kamu Gelirleri. Hazırlayan. Doç. Dr. M. Oğuz Arslan Hazırlayan Doç. Dr. M. Oğuz Arslan Kamunun Zorla Elde Ettiği Gelirler Vergiler Kamu gelirleri içinde önemli yeri olan vergi gelirlerinin, toplumların ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel ve demografik yapısıyla

Detaylı