Pseudomonas aeruginosa

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Pseudomonas aeruginosa"

Transkript

1 PNOMONİLER Dr. Füsun Alataş Eskişehir Osmangazi Üniversitesi TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ Toplum kökenli pnömoni (TKP), toplumda günlük yaşam sırasında ortaya çıkan pulmoner parankimin akut infeksiyonu olup, akut infeksiyon bulgularından en az birini, akciğer grafisinde infiltrasyon bulgusunu veya oskültasyon bulgularını içerir. Son yıllarda bir çok infeksiyon hastalığından ölümler belirgin şekilde azalırken ve kimi infeksiyöz etkenler küresel olarak eradike edilirken pnömonilerden ölümler artmaktadır. ABD ve İngiltere de ölüm nedenleri arasında 6. sıradadır. Hijyen ve yaşam koşullarındaki olumlu değişmeler, çok sayıda etkin antibiyotiklerin bulunması, yoğun bakım ve destek tedavilerindeki gelişmelere rağmen, TKP halen hekim başvurularının, antibiyotik kullanımının en öncelikli nedenleri arasında yer almaktadır. ABD de yılda 5.6 milyon kişide TKP oluştuğu ve bunların 1.1 milyonunun hastanede tedavi gerektirdiği hesaplanmaktadır. TKP olgularının %22-42 sinin hastaneye yatırıldığı ve %6 sının yoğun bakımda tedavi gerektirdiği bildirilmektedir. Ayaktan tedavi edilen hastalarda mortalite %1-5 arasında iken; hastanede tedavi edilen olgularda ortalama mortalite %12'ye; özellikle de yoğun bakım desteği gerektiren hastalarda ise %40'a ulaşmaktadır. Yıllık insidans % 0,5-1,1 olarak bildirilmektedir. Yaşla birlikte insidans artmaktadır. TKP, erişkinlerde en sık yaşları arasında görülmektedir. İnsidansı kış ayları ve ilkbahar başında artmakla birlikte her zaman karşımıza çıkmaktadır. İleri yaş grubunda (65 >yaş) ve temelde KOAH, diabetes mellitus, böbrek yetmezliği, konjestif kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, kronik nörolojik hastalık, kronik karaciğer hastalığı ve malignite gibi ek hastalığı olanlarda daha sık görülmekte ve daha ağır seyretmektedir. Pnömoni tanısı klinik olarak konulabilmektedir. Ancak, pnömonili bir hastada etyolojik tanıya ulaşmak, her türlü invazif tanısal yaklaşımların uygulanabildiği merkezlerde, olguların yarıdan azında mümkün olabilmektedir. Bu süreç zaman almakta oysa ki ilk 6 saatte doğru antibiyotik tedavisine başlamak prognoz üzerine en etkili faktörlerden birisidir. Bu nedenle bir pnömoni olgusunda antibiyotik seçerken, hekim her zaman empirik olarak karar vermek zorundadır. Klinik: TKP de klinik tablo ve olası etkenler empirik tedavi yaklaşımı açısından iki farklı kategoride değerlendirilmektedir. Tipik bir pnömoni olgusu, ani olarak başlayan, üşüme titremeyle dereceye kadar yükselen ateş, terleme, nefes alırken veya öksürürken batma şeklindeki plöretik tip göğüs ağrısı, öksürük ve pürülan balgam çıkarma yakınmalarıyla hekime başvurur. Eğer, pnömoni birden fazla lopta ve yeterince yaygınsa, altta kalp ve akciğer hastalığı varsa, hasta yaşlı ise solunum sıkıntısı da bulunabilir. Tipik pnömoni, akciğerle sınırlı bir hastalık tablosundadır. Ancak, hastaların çoğunda halsizlik, iştahsızlık eşlik edebilir. Bazen, bulantı, kusma veya kas, eklem ağrıları da bulunabilir. Fizik muayenede inspiryum sonu ince raller, konsolidasyon bulguları saptanır. Radyolojik olarak sıklıkla lober konsolidasyon, laboratuar bulgularında da lökositoz mevcuttur. Atipik pnömonilerde ise başlangıç ani ve gürültülü değil, sinsidir. Daha çok genç kişilerde ortaya çıkan atipik pnömonide prodromal dönemin ardından klinik belirginleşir. Ateş vardır ancak üşüme-titreme ile yükselmez. İnatçı, kuru öksürüğe rağmen, hasta balgam çıkarmayabilir veya balgamı az miktarda ve mukoid karakterde olabilir. Solunumsal yakınmalar yanında, sistemik semptomlar da tabloda belirgindir. Baş ağrısı, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı, meninks irritasyon bulguları gibi SSS infeksiyonunu düşündüren bulgular, boğaz ağrısı, yutkunma güçlüğü, postnazal akıntı, bulantı, kusma, diyare gibi GİS semptomları, eklem ve kas ağrıları, cilt bulguları sıktır. Genellikle bilateral yamalı infiltrasyon görülür. Fizik muayene ve radyolojik bulgular arasında çoğu kez uyumsuzluk olan bu olgularda belirgin lökositoz saptanmaz.

2 Tipik pnömoniyle gelen hastalarda etken mikroorganizmalar S. pneumoniae başta olmak H.influenzae, M.catarrhalis, anaeroplar ve GNEB dir. Başlıca atipik pnömoni etkenleri ise, Mycoplasma pneumoniae, Chlamydia pneumoniae, Legionella pneumophila ve viruslardır. Klinik tablodan yola çıkarak etkeni tahmin etmek ve empirik tedavide ilaç seçimini buna göre karar vermek, her olguda yeterince güvenilir olmayabilir. Ancak, genç, altta yatan başka bir hastalığı olmayan bir hastada, tipik-atipik ayrımına dayalı empirik tedavi yaklaşımı göz ardı edilmemelidir. Etiyoloji: TKP de tüm tanısal olanakların kullanılmasına rağmen %50 ye yakın olguda etken izole edilebilmektedir. Bunun nedeni tüm potansiyel patojenleri değerlendirebilen bir tanı testi olmaması ve her testin bazı eksiklerinin bulunmasıdır. S. pneumoniae %16-60 oranında görülmekte ve halen en sık bildirilen patojendir. Özellikle yaşlı ve eşlik eden hastalığı olanlarda daha sık görülürken 50 yaşın altında, eşlik eden hastalığı olmayan, fizik muayene bulgularında patoloji olmayan olgularda M. pneumoniae sık görülmektedir, görülme sıklığı %30 lara kadar çıkmaktadır. H. influenzae %3-15 olguda olguda karşımıza çıkarken, %40 olguda betalaktamaz salgıladıkları unutulmamalıdır. S. aureus %5 oranında, Legionella pneumophila %1-30 oranında, C. pneumoniae %6-34 oranında saptanmaktadır. Özellikle Mikoplazma ve Klamidya infeksiyonlarına miks patojen olarak sık rastlanılmaktadır. TKP olguları arasında miks infeksiyon oranı %2-11 olarak bildirilmektedir. Tablo 1 de bazı patojenlerle infeksiyonu kolaylaştıran özel risk faktörleri gösterilmiştir. Tablo 1: Bazı patojenlerle infeksiyonu kolaylaştıran özel risk faktörleri Penisiline dirençli pnömokok Yaş > 65 Son 3 ayda beta-laktam antibiyotik kullanımı Alkolizm Bağışıklığı baskılayan hastalık (Kortikosteroid tedavisi dahil) Birden fazla eşlik eden hastalık Kreş çocuğu ile temas Pseudomonas aeruginosa Yapısal akciğer hastalığı (bronşektazi, kistik fibroz, ağır KOAH) Kortikosteroid tedavisi (prednizon >10 mg /gün) Geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi (son bir ayda 7 günden daha uzun) Malnütrisyon Gram-negatif enterik bakteriler Huzurevinde yaşama Eşlik eden kardiyopulmoner hastalık Birden fazla eşlik eden hastalık Yakın geçmişte antibiyotik kullanımı Staphylococcus aureus Huzurevinde yaşama Yakın zamanda grip geçirmiş olma IV madde bağımlılığı Legionella pneumophila İleri yaş, malignite, KOAH, kortikosteroid tedavisi Sigara kullanımı öyküsü Yakın zamanda konaklamalı seyahat, otel, ofis ortamında kalma Ev su tesisatında değişiklik Anaerop bakteriler Periodontal hastalık, kötü ağız hijyeni Aspirasyon kuşkusu IV madde bağımlılığı Tıkayıcı bronş patolojileri

3 H. influenzae Sigara kullanım öyküsü, KOAH Chlamydia psittaci Kuş besleme Coxiella burnetii Gebelik, çiftlik hayvanı ile temas Tanı: Radyolojik incelemeler: Tek başına görüntüleme yöntemlerinin infeksiyon etkenini belirlemedeki yetenekleri sınırlıdır. Bu sınırlılığa rağmen önceden sağlıklı bir kişide, akut başlangıçlı olarak ortaya çıkan ateş>4 gün, dispne, takipne gibi bulgularda, pnömoni varlığını ortaya koymada, yerleşimini ve yaygınlığını belirlemede düz akciğer grafileri temel yöntemdir (Kanıt düzeyi C1). Komplikasyonun saptanması ve tedaviye yanıtın izlenmesinde de yardımcıdır. Önceden sağlıklı bir kişide, akut başlangıçlı olarak ortaya çıkan bu klinik tablo, pnömoni tanısı koymak için yeterlidir. Röntgenogramda lober veya segmenter konsolidasyon, tipik pnömoni bulgusudur. Grafilerde bazen fissürle sınırlı, ama çoğu zaman sınırları net olarak tayin edilemeyen; içinde hava bronkogramlarının izlendiği; homojen bir opasite şeklinde izlenir. Pnömokok pnömonisinde konsolidasyon ve hava bronkogramları sıktır. Genellikle tek lobu tutar ama bazen birden çok lob da tutulabilir. Pnömokok pnömonisinde kavitasyon nadirdir. Plevral sıvı olguların %57 sinde görülebilir. Klebsiella pnömonilerinde görülen genişleme haricinde, tutulan lopta volüm değişmez. Bazen aynı tarafta serbest plevral effüzyon eşlik edebilir. Stafilokok pnömonisinde bronkopnömonik infiltrasyon sıktır. Erişkinde hastalık çoğunlukla bilateraldir. Abse, ampiyem sıktır. Özellikle çocuklarda daha sık bildirilen pnömatoseller görülebilir. Atipik pnömoniler radyolojik olarak, daha çok interstisyel pnömoni veya bronkopnömoni (yamalı infiltrasyonlar) şeklinde görülür. Pnömonili bir hastada akciğer grafisinin, pnömoninin ilk 24 saatinde, dehidratasyon durumunda, Pneumocystis carinii pnömonisinde (%10-30 oranında) ve ciddi nötropeni varlığında normal görünümde olabileceği unutulmamalıdır. Pnömonide tümör gibi diğer patolojilerle ayırıcı tanısı gereken, rezolüsyonu geciken olgular dışında toraks bilgisayarlı tomografisi gerekli değildir. Rutin laboratuar incelemeleri: Hafif olgularda koşullar uygunsa ama diğer olgularda yapılması önerilen tetkiklerdir. Tam kan sayımı, serum elektrolitleri, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri hastalığın prognozunun belirlenmesinde, hastaneye yatış kararı vermede, tedavi seçiminde ve antibiyotik dozlarının ayarlanmasında yararlıdır. Tipik pnömonilerde lökositoz, polimorfonükleer lökosit (PNL) artışı, sola kayma, eritrosit sedimentasyon hızı ve transaminazlarda, BUN ve kreatinin değerlerinde yükselme, elektrolit dengesizliği görülebilir. Arter kan gazları analizinde hipoksemi ve bazen beraberinde hiperkapni olabilir. Mikrobiyolojik incelemeler: Pnömoni tanısı doğrudan mikrobiyolojik etyolojik etkenin kültür yöntemleri ya da etkene karşı oluşan yanıtın dolaylı mikrobiyolojik tanı yöntemleriyle araştırılmasına dayanmaktadır. Balgam pnömoni kuşkusunda alınan ilk örnek olmakla birlikte, üst solunum yoluna ait flora bakteriyle kontamine olması, önceden antibiyotik kullanımı balgamın tanısal değerini azaltmaktadır. Yine de örnek verebilen olgularda alınmalı ve Gram boyama ile değerlendirilmelidir (Kanıt düzeyi A3). Ancak, her olgu balgam veremez. Bu olgularda balgam indüksiyonu denenebilinir. Balgam alınmadan önce ağız çalkalanmalı, dişler fırçalanmalı, öksürerek steril bir kaba konmalıdır. Alınan örnek, bekletilmeden incelenmelidir. Mikroskopide küçük büyütmeli objektifle (10x) görülen yassı epitel hücre sayısı 10 dan az ve PNL sayısı 25'in üzerinde ise, kaliteli bir balgam olarak kabul edilir. Gram boyamada, tüm alanlarda Gram-pozitif diplokokların veya Gram-negatif çomakların ağır basması ve özellikle bu bakterilere, PNL in sitoplazmaları içerisinde de rastlanması, uygun klinik tablosu olan bir hastada pnömokoksik pnömoni veya Gram-negatif çomak pnömonisi tanısını önemli ölçüde destekler. Balgam örneğinde bol PNL varlığına karşın mikroorganizma görülmemesi, M. pneumoniae, C. pneumoniae, solunum yolu virusları ve Legionella türleri gibi Gram yöntemiyle boyanmayan patojenleri düşündürür. TKP olgularında rutin balgam kültürlerinin tanıda yararı düşüktür. TKP olgularında, etkenin saptanması için bronkoskopi, transtorasik girişimler ve diğer invazif işlemler rutin olarak kullanılmaz; ancak tedaviye yanıt alınamayan, kliniği ağır seyreden veya kötüleşen hastalarda uygulanması gerekebilir.

4 Kan kültürleri özellikle hastaneye yatırılan olgularda ateş olsun ya da olmasın, tercihan antibiyotik tedavisi başlanmadan önce ve en az iki kez alınmalıdır (Kanıt düzeyi A3). Kan kültürleri uygun tetkikler yapıldığında bakteriyemik olguların yaklaşık %50 unda pozitif sonuç verebilmektedir. CRP, prokalsitonin ve IL-6 bağımsız prognostik belirteçler olarak bildirilmektedir. Ancak pahalı olmaları nedeniyle sadece CRP bakılması önerilmektedir. CRP klinik durumu yansıtan bir parametredir. Ancak bakteriyel ve bakteriyel olmayan pnömoni arasında bir ayrım sağlamamaktadır. Ağır pnömonili, beta-laktam tedavisine yanıtsız, özel risk faktörleri olan olgularda viruslar ve atipik mikroorganizmalar için akut ve konvelesan dönemde (10-15 gün sonra) alınan serum örneklerinde serolojik incelemeler yapılabilir, ancak rutin önerilmemektedir (Kanıt düzeyi A3). Erken ve iyileşme döneminde alınan serum örneklerinde dört kat titre artışının veya serokonversiyonun gösterilmesi, retrospektif tanıda yararlıdır.. Mycoplasma, Chlamydia, Legionella ve Coxiella infeksiyonlarında akut dönemde IgM antikorlarının gösterilmesi ya da sınır değerin üzerindeki yüksek IgG titresinin saptanması tanıyı destekler. Pnömokoklar için idrar, balgam ve kanda pnömokok antijenleri aranabilir. Legionella pnömonisi için idrarda Legionella antijen testi, balgam ve solunum yolu sekresyonlarında Legionella kültürü, direkt fluoresan antikor (DFA) testleri yapılabilir. İnvazif örnekleme yöntemleri (bronkoskopi, BAL, korunmuş fırça örneklemesi ve akciğer biyopsisi gibi invazif girişimler TKP olgularında rutin olarak önerilmez. Ancak bağışıklık sistemi baskılanmış olgularda, yaşamı tehdit eden ve progresyon gösteren olgularda, infeksiyon dışı etyoloji düşünülen tedaviye yanıt vermeyen olgularda kullanılmalıdır (Kanıt düzeyi A3). TKP olgularında hangi laboratuar testlerinin hangi olgularda yapılması gerektiği tablo 2-3 de görülmektedir. Tablo 2: TKP tanısında laboratuvar incelemelerin yeri Birinci Basamak Poliklinik/Acil Servis Yatan Hasta Akciğer grafisi ± + + Kan sayımı ± + + Biyokimya ± + + Balgamın Gram boyaması ± + + Balgam kültürü Kan kültürü Seroloji - - ± İdrarda Legionella antijeni - - ±* Torasentez - - +** Oksijen satürasyonu ölçümü Gereksiz + Yapılmalı ± Koşullar elverişli ise yapılmalıdır * Legionella infeksiyonu kuşkusu varsa, ** Plevral sıvı varlığında yapılmalıdır Tedavi: Antibiyotik seçimi ideal olarak etken mikroorganizmanın saptanması ve etkenin antibiyotik duyarlılığına göre yapılmasıdır. Ancak TKP olgularının %50 sinde tanı konulabildiğinden öncelikle empirik tedavi başlanmaktadır. Tedavi başlanmasında 8 saati aşan gecikmelerde prognoz kötüleşmektedir, bu nedenle tedavi en kısa sürede başlamalıdır (Kanıt düzeyi A3). Başlanacak tedavinin olası etkenlere etkili olmasının yanı sıra, direnç paternleri, yan etkileri ve maliyeti düşünülmelidir. Başlangıç tedavisine karar verirken klinik olarak tipik-atipik ayrımı; konakçının bazı patojenlere yatkın olduğunun bilinmesi; balgamın Gram boyaması ve hastada risk veya ağırlık faktörlerinin varlığı ya da yokluğu yol göstericidir. Özel risk faktörlerinin varlığında genel empirik tedavi önerilerinden daha farklı bir tercih gerekebilir. Tablo 1 de özel risk faktörleri gösterilmişti.

5 Pnömoni oluşumunu kolaylaştıran risk faktörleri; pnömoni mortalitesini artıran ağırlık faktörleri ve hastanın yoğun bakıma yatışını gerektiren kriterler tanımlanmıştır. Tedavi kararında göz önünde tutulması gereken bu kriterler, Tablo 4-5 te görülmektedir. Hastada bu kriterlerden biri yada bir kaçının varlığı empirik tedavinin etki spektrumunu genişletilmesine neden olur. Ayrıca hastanın ayaktan mı (birinci basmakta-poliklinikte) yoksa yatırılarak mı (serviste-yoğun bakımda) tedavi edilmesi gerektiğini belirler. Tablo 3: Spesifik etken tespitinde en sık kullanılan tanı yöntemleri Örnek Hızlı test Klasik test S. pneumoniae Kan Kan kültürü (İlk 4 gün içinde değerlendirildiğinde olguların %4-18 inde pozitif sonuç) Balgam Gram boyama Kültür (Olguların %35-40 ında örnek edilebiliyor; Gram + diplokok görülmesi) BAL, PSB Gram boyama Kantitatif Kültür Plevral sıvı Gram boyama Kültür İdrar Antijen testi (Bakteriyemik vakalarda duyarlılığı %50-80) H. influenzae Kan Kan kültürü Solunum sekresyonları Gram boyama Kültür Diğer Gram + ve bakteri Solunum sekresyonları Gram boyama Kültür Legionella spp. İdrar Antijen testi (Duyarlılığı %66-95) Solunum sekresyonları NAAT Kültür Serum Seroloji C. pneumoniae M. pneumoniae Solunum sekresyonları NAAT Kültür Serum IgG,M Virüsler Solunum sekresyonları NAAT Direkt antijen test Virüs izolasyonu Tablo 4: Yoğun bakım birimine yatırılma ölçütleri MAJOR Mekanik ventilasyon gerektiren solunum yetmezliği veya PaO 2 /FIO 2 <200 mmhg Septik şok tablosu MİNÖR PaO 2 /FIO 2 < 300 mmhg Konfüzyon Kan basıncı: sistolik <90 mmhg, diyastolik <60 mmhg Solunum sayısı >30/dak. İdrar miktarının < 20 ml/saat veya 80 ml / 4 saat olması veya diyaliz gerektiren akut böbrek yetmezliği Akciğer filminde bilateral veya multilober tutulum, 48 saat içinde opasitede % 50'den fazla artış Tek major veya en az iki minör ölçütün var olması koşulu aranmalıdır Tablo 5: TKP de risk ve ağırlık faktörlerı Risk faktörleri Ağırlık Faktörleri *

6 5 yaş ve üzeri Eşlik eden hastalık o KOAH o Bronşektazi o Kistik fibroz o Diyabet o Böbrek hastalığı o Konjestif kalp yetmezliği o Karaciğer hastalığı o Malignite o Serebrovasküler hastalık Bir yıl içinde pnömoni tanısı ile yatış Aspirasyon şüphesi Splenektomi Alkolizm Malnütrisyon Huzurevinde yaşama FİZİK MUAYENE Bilinç değişikliği Ateş<35 o C veya >40 o C (oral) Kan basıncı (sistolik<90 mmhg diyastolik<60 mmhg) Solunum sayısı >30/dakika Siyanoz LABORATUVAR Beyaz küre <4000/mm 3 ; veya >30.000/mm 3 Nötrofil <1000/mm 3 Kan gazları (oda havasında) PaO 2 <60 mmhg; PaCO 2 >50 mmhg; SaO 2 <%92; ph<7,35 BUN>30 mg/dl (10.7 mmol/l) Na<130 meg/l Akciğer filminde multilober tutulum, kavite, plevral efüzyon, hızlı progresyon Sepsis veya organ disfonksiyonu bulguları (metabolik asidoz, uzamış PT, aptt, trombositopeni, fibrin yıkım ürünleri>1:40) *Ağırlık faktörlerinden bir veya daha fazlası olan olgular hastaneye yatırılarak tedavi edilmelidir. Risk ve ağırlık faktörlerinden hiçbirisine sahip olmayan hastalar ayaktan tedavi edilebilir. Risk faktörlerinden birisine sahip olan bir hasta, birinci basamakta ayaktan tedavi edilmemeli, mutlaka bir uzman hekim tarafından değerlendirilmek üzere hastaneye gönderilmelidir. Ancak, birinci basamaktaki hekim hastasını kategorize edip, Tablo 6 de gösterilen önerilere göre uygun antibiyotiğin ilk dozunu vermeli ve daha sonra hastayı sevk etmelidir. Poliklinik ortamında gerekli tetkikler yapılmalı ve ağırlık faktörlerinden birisine sahip olduğu belirlenen hastalar, hastaneye yatırılarak tedavi edilmelidir. Hastaneye yatırılan olgularda Tablo 4 de gösterilen major kriterlerden birisi veya minör kriterlerden ikisi varsa, hasta yoğun bakım desteğine alınmalıdır. Tablo 6 de Toraks Derneği tarafından önerilen Erişkinlerde toplum kökenli olgularda pnömoni tedavisi görülmektedir.

7 Risk ve ağırlık faktörü yok Etkenler S.pneumoniae M.pneumoniae C.pneumoniae (tek başına veya mikst infeksiyon şeklinde) H.influenzae Viruslar Diğerleri Tablo 6: TKP'de etkenlerin gruplara göre dağılımı ve önerilen başlangıç tedavisi Grup I Grup II Grup III Grup IV Risk faktörü var, Ağırlık faktörü var ağırlık faktörü yok a) Risk faktörü yok Etkenler S.pneumoniae M.pneumoniae C.pneumoniae Mikst infeksiyon H.influenzae Enterik Gramnegatifler Viruslar Diğerleri b) Risk faktörü var Etkenler GRUP IIIa: S.pneumoniae, M.pneumoniae C.pneumoniae, Mikst infeksiyon, H.influenzae, Legionella sp., Viruslar GRUP IIIb: S.pneumoniae (PDSP* dahil) H.influenzae, M.pneumoniae C.pneumoniae, Mikst infeksiyon, Enterik Gramnegatifler, Anaeroplar, Viruslar, Legionella spp. Diğerleri, S.aureus Yoğun bakım ölçütleri var a) Pseudomonas riski yok b) Pseudomonas riski var Etkenler GRUP IVa: S.pneumoniae (PDSP* dahil), Legionella spp., H.influenzae, Enterik Gram-negatifler, S.aureus, M.pneumoniae, Viruslar, Diğerleri GRUP IVb: P.aeruginosa + Grup A' daki patojenler, (S.pneumoniae: PDSP* dahil, Legionella spp. H.influenzae, enterik-gram negatifler, S.aureus, M.pneumoniae, solunumsal viruslar, diğerleri) AYAKTAN TEDAVİ * POLİKLİNİKTE TEDAVİ KLİNİKTE TEDAVİ YOĞUN BAKIMDA TEDAVİ Empirik tedavi Penisilin (amoksisilin, Empirik tedavi 2. kuşak sefalosporin Empirik tedavi GRUP IIIa Makrolid veya penisilin Empirik tedavi GRUP IVa 3. kuşak anti-pseudomonas prokain penisilin) veya beta- laktamaz GRUP IIIb olmayan sefalosporin veya ya da Makrolid veya Doksisiklin inhibitörlü aminopenisilin ± Makrolid veya Doksisiklin 2. veya 3. kuşak anti- Pseudomonas olmayan sefalosporin veya beta- laktamaz inhibitörlü aminopenisilin + Makrolid veya Doksisiklin ya da Tek başına yeni fluorokinolon Φ beta- laktamaz inhibitörlü aminopenisilin + Makrolid ya da Tek başına yeni fluorokinolon GRUP IVb Anti-Pseudomonas beta-laktam + Siprofloksasin, ofloksasin veya aminoglikozid + Makrolid PDSP : Penisiline dirençli Streptococcus pneumoniae Mikst infeksiyon (bakteri+bakteri/atipik patojen ) Pseudomonas riski Tablo-5 de, risk ve ağırlık faktörleri Tablo-2 de, yoğun bakım birimine yatırılma ölçütleri Tablo-3 te gösterilmiştir. * 3 günlük antibiyotik tedavisine rağmen ateşin düşmemesi halinde, hastaneye sevk edilmelidir Tedavinin oral ya da İV olarak seçilmesine ilişkin karar için metne bakınız. Φ Pnömokoklara etkili kinolonlar, penisilin dirençli pnömokoksik pnömoni riskini artıran faktörlerin varlığında; önerilen antibiyotiklerin etkisiz kaldığı veya bunlara karşı allerji varlığında uygulanmalıdır. Kinolon kullanılan hastalarda makrolide gerek yoktur. Yoğun bakım biriminde tüm ilaçlar parenteral uygulanmalıdır.

8 Grup 1: Genç, ek hastalığı olmayan, risk ve ağırlık faktörleri olmayan bu hastalar birinci basamakta, ayaktan tedavi edilebilirler. Klinik tablo tipik pnömoniye uyuyorsa öncelikle pnömokoksik pnömoni düşünülmelidir ve aşırı duyarlılık öyküsü yoksa, penisilin (prokain penisilin, yüksek doz amoksisilin) tedavisi ilk seçenek olmalıdır. Tablonun atipik pnömoniyle uyumlu olduğu olgularda veya penisilin allerjisi olanlarda, makrolid grubundan bir antibiyotik veya doksisiklin seçilmelidir. Tipik/atipik pnömoni ayırımının yapılamadığı olgulara da makrolid veya doksisiklin başlanmalıdır. Bu olgularda bakteriyemi olasılığı nedeniyle, serum düzeyi düşük olduğu için azitromisin kullanımı önerilmemektedir. Empirik tedavi başlanan hastalarda 3 gün içerisinde cevap alınmaz ise, hasta bir uzman tarafından değerlendirilmek üzere hastaneye sevk edilmelidir. Değişik ülkelerde yayınlaşmış rehberlerde bu grubun tedavisinde makrolidler, doksisiklin veya yeni kinolonlar tek başına önerilmektedir. Yeni kinolonların hastane dışı tedavide kullanımı IDSA da önerilirken, Kanada Solunum Derneği kullanımı aspirasyonla sınırlandırmış, ERS ve CDC alternatif seçenek olarak önermiştir. İngiliz Solunum derneği hastane dışı tedavide önermez iken, ATS modifiye risk faktörleri olanda önermektedir. Ülkemizde ise yüksek penisilin direncinin sık olmaması nedeniyle hastane dışında kullanımı önerilmemektedir. Grup II: Yaşlı veya komorbiditesi olan, ancak pnömonisi ağır olmadığı için ayaktan tedavi edilebilecek olgular bu grupta yer almaktadır. Önerilen tedavi 2. kuşak sefalosporin (sefuroksim, sefprozil, sefaklor) veya beta-laktamaz inhibitörlü aminopenisilin (amoksisilin/klavulanik asid) dir. Oral tedaviye uyum sorunu varlığında, günde tek doz kullanım avantajı dolayısıyla seftriakson uygun bir seçenek olabilir. Atipik etken düşünülen olgularda (tek başına veya mikst infeksiyon) tedaviye bir makrolid veya doksisiklin eklenmelidir. Önceden beta-laktam antibiyotik kullanılıp yanıt alınamayan hastalarla Gramnegatif enterik çomaklar için risk grubunda olmayan hastalarda, tek başına makrolid (H.influenzae ye etkin olması nedeniyle azitromisin veya klaritromisin) kullanılabilir. Beta-laktam + makrolid tedavisi planlanan hastalarda, gastrointestinal intolerans riski varsa veya ilaç allerjisi söz konusu ise, tek başına yeni fluorokinolon (moksifloksasin, levofloksasin) bir seçenek olabilir. Grup III: Bu olgularda ağırlık faktörleri mevcut olduğundan yatırılarak tedavi edilmelidirler. Bu olgular sorumlu risk faktörlerinin olup olmamasına göre iki alt gruba ayrılabilir. Grup IIIa: Ek hastalığı olmayan, penisiline dirençli pnömokok ve Gram-negatif aerop enterik çomaklar açısından risk faktörlerini taşımayan, genç hastalardır. Önerilen tedavi, parenteral makrolid (azitromisin veya klaritromisin) ya da tipik pnömoni tablosu ile göğüs radyografisinde lober konsolidasyon mevcutsa parenteral penisilinlerdir. Grup IIIb: Hastaneye yatırılması gereken, ek hastalığı ya da penisilin dirençli pnömokok ve Gramnegatif aerop enterik çomaklar açısından risk faktörlerini taşıyan veya yaşlı hastalardır. Parenteral 2. kuşak sefalosporin (sefuroksim) veya anti-pseudomonal olmayan 3. kuşak sefalosporinler (seftriakson, seftizoksim, sefodizim, sefotaksim) veya beta-laktamaz inhibitörlü aminopenisilinler (ampisilin/sulbaktam, amoksisilin/klavulanik asid) önerilen tedavidir. Bu grup hastalarda, Legionella pnömonisi ve polimikrobik etyoloji olasılığı göz ardı edilemeyeceğinden, tedaviye bir makrolid (IV veya oral) veya doksisiklin eklenmelidir. Eğer Legionella infeksiyonu kanıtlanmışsa, tedaviye rifampisin eklenmelidir. Legionella pnömonisi atipik veya tipik bulgular verebilir, ya da atipik tabloyla başlayıp tipik pnömoni tablosu özellikleri gösterebilir. İlk saat içinde halsizlik, kırıklık, kas ağrıları ve şiddetli baş ağrısıyla ortaya çıkan, daha sonra ani yükselen ateş, göğüs radyografisinde yamalı infiltrasyon, kuru öksürük, bazen yan ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi belirtilerin saptandığı pnömoni tablosunda Legionella düşünülmelidir o C nin üstünde ateş, rölatif bradikardi, konfüzyon, hiponatremi varlığı, ekstrapulmoner belirtiler ve beta-laktam antibiyotik tedavisine yanıtsızlık Legionella pnömonisi için diğer ipuçlarıdır. Kesin tanı kültür, seroloji ve antijen saptama (idrarda) yöntemleriyle konulabilir. Başlangıçtaki antibiyotik tedavisine yanıt alınamamışsa, bu antibiyotiklere karşı allerji söz konusu ise, pnömokoklarda yüksek düzeyde penisilin direnci riskinin yüksek olduğu durumlarda yeni kinolonlar (moksifloksasin, levofloksasin) IV veya oral tek başına kullanılabilir.

9 Grup IV: Yoğun bakım desteğine ihtiyacı olan olgular Pseudomonas infeksiyonu riski taşıyanlar (Grup IVa) ve taşımayanlar (Grup IVb) olarak iki alt gruba ayrılmıştır. Grup IVa: Parenteral olarak anti-pseudomonal olmayan 3. kuşak sefalosporinler (seftriakson, seftizoksim, sefodizim, sefotaksim) veya beta-laktamaz inhibitörlü aminopenisilin (ampisilin/sulbaktam) önerilir. Bu grup hastalarda Legionella pnömonisi ve polimikrobik etyoloji olasılığı göz ardı edilemeyeceğinden tedaviye bir makrolid eklenmelidir. Eğer Legionella infeksiyonu kanıtlanmışsa, tedaviye rifampisin eklenmelidir. Klinik ve radyolojik olarak Staphylococcus infeksiyonu düşünüldüğünde (grip sonrası gelişen, bilateral tutulumlu, hızlı seyirli, apse, pnömatosel ve ampiyem gibi komplikasyonlarla seyreden olgular), empirik tedavide sefalosporinler yerine, beta-laktamaz inhibitörlü aminopenisilin (ampisilin/sulbaktam) seçeneğine yer verilmelidir. Grup IVb: Pseudomonas infeksiyonu riskini artıran durumlar söz konusu olduğunda, antipsödomonal spektrumu içeren tedavi şeması uygulanmalıdır. Önerilen tedavi yaklaşımı, anti-pseudomonl bir betalaktam antibiyotiğe aminoglikozidler veya kinolonların (siprofloksasin veya ofloksasin) eklenmesidir. Kinolon kullanılmayan hastalarda tedaviye makrolid eklenmelidir. Pnömonide hastaneye ve yoğun bakım ünitesine yatış indikasyonlarını ve olguların prognozlarını belirlemek için skorlama sistemleride geliştirilmiş ve IDSA rehberinde bu veriler kullanılmıştır. Pnömoni ciddiyet indeksi olarak adlandırılan bu skorlama sistemine göre olgular risk sınıfına göre 5 gruba ayrılmıştır. Tablo 6 da bu skorlama sistemi görülmektedir. Risk sınıfı 1 olan hastaların ayaktan, risk sınıfı II olanların ayaktan, risk sınıfı III olanların ayaktan veya kısa süreli yatırılarak, risk sınıfı IV olanların hastaneye yatırılarak, risk sınıfı V olanların ise yoğun bakım ünitesine yatırılarak takip edilmesi önerilmektedir. Böyle matematiksel kurallar geliştirilmesine karşın bu kurallarn hekimin kararına yardımcı olması gerektiği, hekimin yargısından üstün olmadığı belirtilmektedir. Hasta puanlama sistemine göre ayaktan tedavi edilebilecek olgu gibi görülebilir ancak hastaneye yatışı gerektiren medikal ve psikososyal sorunları olabilir. CURB indeksi de prognozu belirlemede önerilen skorlamalardan birisidir. Pnömoni ciddiyeti indeksine göre iki avantajı vardır. Hem hesaplaması kolaydır hem de yaş ve eşlik eden hastalıktan bağımsız olarak pnömoninin ciddiyeti ile ortaya konmaktadır. Pnömoni ciddiyet indeksine göre risk grubu IV,V olanlar, CURB indeksi 2 olanların yatırılarak tedavi edilmesi önerilmektedir. Tablo 7-8 de bu indeksleri oluşturan parametreler görülmektedir. Tablo 7 : CURB İndeksi Başvuru sırasında değerlendirilen kriterler (Her biri için 1 puan verilir); Solunum sayısının 30/dk Diastolik kan basıncı 60 mmhg BUN >7 mmol/l Bilinç bulanıklığı

10 Tablo 8: Pnömoni şiddeti indexi (PSİ) Puanlama sistemi Yaş Erkek Kadın Huzurevinde yaşama 10 Eşlik eden hastalık Malignite 30 Karaciğer h. 20 KKY 10 CVO 10 Renal hastalık 10 Fizik muayene bulguları Bilinç bulanıklığı 20 SS>30/dk 20 Sistolik kan basıncı 20 <90 mmhg Ateş<35, >40 derece 15 Taşikardi ( 125/dk) 10 Laboratuar bulguları BUN> 30mg/dl 30 Na<130 mmol/l 20 Glikoz 250 mg/dl 10 Htc < %30 10 Radyolojik değişiklikler Plevral sıvı 10 Oksijenasyon parametreleri Arteriyel ph<7,35 30 P a O 2 <60 mmhg 10 S a O 2 <%90 10 Gerçek yaş yaş-10 Risk skoruna göre sınıflama Risk sınıfı I: <50 yaş altı, eşlik eden hastalığı olmayan, fizik muayene bulguları olmayan Risk sınıfı II: 70 puan Risk sınıfı III: puan Risk sınıfı IV: puan Risk sınıfı: >130 puan Tablo 9 da etkene yönelik tedavi yaklaşımları görülmektedir. Antibiyotik seçimi sırasında bazı durumların varlığında ortya çıkabilecek yan etkiler açısından da dikkatli olunmalıdır (Tablo 10).

11 Tablo 9 : Spesifik patojenin izole edildiği durumlarda tedavi önerileri Orta düzeyde S. pneumoniae rezistansı 2mg/dl Yüksek doz amoksisilin, 3. kuşak sefalosporin Solunum yolu kinolonları, Telitromisin Yüksek düzeyde S. pneumoniae rezistansı>2mg/dl Solunum yolu kinolonları, Vankomisin, Teikoplanin, Linezolid MSSA MRSA Ampisilin rezistan H. influenzae 2. kuşak sefalosporin, Klindamisin, Solunum yolu kinolonları Vankomisin,Teikoplanin± rifampisin,linezolid Aminopenisilin ± Betalaktamaz inh Solunum yolu kinolonları M. pneumoniae Doksisiklin, Makrolid,Telitromisin Solunum yolu kinolonları C. pneumoniae Doksisiklin, Makrolid,Telitromisin Solunum yolu kinolonları Legionella spp Azitromisin, Makrolid ± Rifampsisin Solunum yolu kinolonları Tablo 10: Antibiyotiklerin bazı risk durumlarındaki toksisiteleri Antibiyotik Risk faktörü Toksisite Betalaktam Penisilin alerji öyküsü Alerji Makrolid Yaş Ototoksisite QT uzaması Flurokinolonlar Kalp yetmezliği, Aritmi elektrolit dengesizliği QT uzaması SSS hastalığı olanlarda SSS etkilenimi Eş zamanlı steroid alanlarda Tendinit Aminoglikozidler Yaş, eş zamanlı diüretik Nefrotoksisite Yaş Ototoksisite Son yıllarda kullanıma giren ketolid grubu antibiyotikler tipik ve atipik patojenler ile penisilin ve eritromisine dirençli pnömokoklarıa etkili ancak, Gram negatif enterik basillere etkili değildir. Bu nedenle makrolid ve doksisikline bir alternatif olarak düşünülmesi şu an için önerilen yaklaşımdır. Diğer ilave tedaviler: Akut solunum yetmezliği olan hastalara düşük moleküler ağırlıklı heparin önerilmektedir (Kanıt düzeyi A3). Ciddi sepsis ve septik şokda solunum destek tedavisi gerekebilir. Septik şok olmayan olgularda ise steroid uygulamasının tedavide yeri yoktur (Kanıt düzeyi A3).

12 Tedavi Süresi: TKP de tedavi süresi hastalığın başlangıçtaki şiddetine, sorumlu etkene, uygulanan tedaviye, bakteriyeminin ya da eşlik eden bir hastalığın veya komplikasyonların olup olmamasına ve konağın bireysel yanıtına göre değişebilir. Çabuk yanıt alınan pnömokoksik pnömonili bir olguda, ateş düştükten sonra 7 gün tedaviye devam edilmesi (başlangıçtan itibaren ortalama 7-10 gün) yeterlidir. Tedavi süresi, Mycoplasma ve Chlamydia pnömonisinde 10-14; Legionella pnömonisinde ise gün olmalıdır (Kanıt düzeyi C4). Azitromisinle daha kısa süreli (5 gün) tedavinin güvenilir ve etkin olduğu yönünde veriler vardır. Etkeni saptanamayan ağır pnömonilerde, tedavi süresi 2-3 haftadan az olmamalıdır. Hasteneye yatırılan olgularda parenteral başlanan tedavi daha sonra oral tedaviye geçilir. Tablo 11 de ardışık tedaviye geçilmesi için gereken kriterler, Tablo 12 de ise ardışık tedavide önerilen tedavi uygulamaları görülmektedir. Tablo 11: Ardışık tedavide tercih edilen antibiyotik uygulamaları Parenteral/oral aynı antibiyotik ile Sefuroksim Amoksisilin-klavulonik asit Ampisilin/sulbakatam Klaritromisin Levofloksasin Klindamisin Moksifloksasin Siprofloksasin Metranidazol Parenteral/oral aynı antibiyotik ile Sefotaksim/sefuroksim aksetil Sefotaksim/Sefiksim Seftriakson/sefiksim Seftazidim/siprofloksisin Sefepim/siprofloksasin Ampisilin-sulbaktam/Amoksisilin-klavulonat Tablo12: Parenteral tedaviden oral tedaviye geçiş endikasyonları: 24 saatlik ateşsiz dönem Kliniğin stabilleşmesi Lökosit sayısının normale dönmesi Oral ilaç alınımına engel durumun olmaması Gastrointestinal emilim bozukluğunun olmaması Çoğul dirençli patojenlerle infeksiyon olmaması Öksürük gibi semptomların kaybolması-azalması Lökosit sayısının normale dönmesi Tedaviye Yanıt Değerlendirmesi: Klinik yanıt ateş, solunum ve hemodinamik parametrelerin monitörizasyonu ile değerlendirilir. Aynı parametreler hastaneden taburcu edilmesinde de kullanılır (Kanıt düzeyi A3). Risk faktörü taşımayan ve komplikasyon gelişmemiş pnömonili hastalarda ateş, genellikle 2-3 günde düşer. Bu nedenle, klinik olarak kötüleşme olması ve kullanılan tedavinin etkili olmadığı M.tuberculosis, fungus gibi bir etkenin izolasyonu söz konusu değilse, ilk 72 saatte başlangıç tedavisi değiştirilmemelidir. TKP de semptomlar ortalama bir haftada gerilemektedir. Bir haftalık tedaviye rağmen olguların %20-40'ında fizik muayene bulguları kaybolmayabilir. Ancak bu durum tedavi şekli ve süresini etkilememelidir. Göğüs radyografisindeki bulgular klinik belirti ve bulgulara oranla çok daha geç silinir. Olguların %90 da 4 hafta içinde radyolojik rezolüsyon

13 olmaktadır. Radyolojik rezolüsyon, yaşlı, alkolik, sigara kullanan kanser veya kalp yetmezliği, KOAH gibi kronik bir hastalığı olanlarda 6-8 haftaya kadar uzayabilmektedir (Kanıt düzeyi C3). Bu nedenle, erken grafi kontrolüne gerek yoktur. Ancak, tedavi sırasında klinik kötüleşme ile birlikte radyolojik bulgularda artma varsa tedavinin etkin olmadığını gösterir, tanı ve uygulanan tedavi yeniden gözden geçirilmelidir. Tedaviye Yanıtsız Hastalar: Başlangıçta uygulanan empirik antibiyotik tedavisine rağmen, hastanın klinik durumunda düzelme yoksa veya kötüleşme varsa, uygunsuz antibiyotik kullanımı (etkinlik, doz, doz aralığı); ilaç direnci; hastanın tedaviye uyumsuzluğu; komplikasyon gelişmesi (apse, ampiyem, endokardit, dekübit yarası, kateter infeksiyonu gibi); beklenmedik bir etkenle infeksiyon (tüberküloz, P. carinii, C. burnetii); önceden bilinmeyen bir immünosüpresyon durumunun veya infeksiyon dışı bir nedenin varlığı (bronş kanseri, pulmoner emboli, konjestif kalp yetmezliği, bronşiolitis obliterans organize pnömoni, Wegener granülomatozu ve eozinofilik pnömoni) gibi bazı olası nedenlerin araştıtılması gerekebilir. Tedaviye yanıtsız olgularda, bilgisayarlı tomografi, bronkoskopi, akciğer biyopsisi gibi ileri tanısal yaklaşımlar değerlendirilmelidir. TKP lerin önlenmesi: İleri tanı yöntemleri, etkin antibiyoterapi ve yoğun kardiyopulmoner destek tedavisi olanaklarına rağmen, TKP mortalitesi giderek artmaktadır. Sık görülmeleri, yüksek mortalite ve morbiditeleri, önemli ekonomik kayıplara yol açmaları ve tedavide ilaç direnci gibi sorunların varlığı nedeniyle korunma önemlidir. Tablo 13 de önerilen korunma yöntemleri görülmektedir. Tablo13 : TKP'lerin Önlenmesi A. Konak savunmasının düzeltilmesi 1. Altta yatan patolojilerin kontrolü 2. Uygun beslenme 3. Hijyenik çevre ve barınma koşullarının sağlanması 4. Tütün, alkol ve ilaç bağımlılığının kontrolü 5. Aspirasyona neden olan faktörleri azaltma 6. Konak bağışıklık sistemini güçlendirme *Yıllık influenza aşıları *Pnömokok aşıları *IgG eksikliğinde pasif immünoterapi B. Konak dışı alınacak önlemler 1. İnfluenza epidemileri sırasında kalabalıkla teması kısıtlama 2. Kamu hizmeti görenlere influenza aşılama C. Kemoprofilaksi 1. İnfluenza A için amantadine veya rimantadine 2. Kronik bronşit, bronşektazi, fonksiyonel aspleni için antibiyoterapi Lokal veya sistemik savunma mekanizmalarındaki sorunların giderilmesi önemli basamaklardan birisidir. Kronik hastalıkların uygun şekilde takip ve tedavisi, dengeli beslenme ve hijyenik barınma koşullarının sağlanması, alkol, tütün ve ilaç bağımlılığının kontrolü ile aspirasyona yol açan risk faktörlerinin azaltılması gerekir. Konakcının spesifik immünitesinin artırılmasına yönelik olarak, yıllık influenza aşıları, pnömokok aşıları ve IgG eksikliklerinde pasif immünoterapi uygulamaları korunma stratejileri arasında yer almaktadır.

14 İnfluenza epidemileri sırasında kalabalıkla temasın azaltılması, maske kullanımı ve özellikle kamu hizmeti görenlerin influenza ile aşılanması, korunma için önerilmektir. İnfluenza A ya karşı yüksek risk gruplarının, salgınlar sırasında amantadin veya rimantadin gibi antiviral ajanlarla korunması, yine bronşektazi, kronik bronşit veya fonksiyonel asplenili hastaların antibiyotiklerle korunması, tartışmaya açık diğer korunma yöntemleridir. İnfluenza Aşısı: Her yıl dünya nüfusunun %10-20 sini tutan infeksiyona yol açan grip, yılda bir görülen pandemilerle milyonlarca kişinin ölümüne neden olmaktadır. İnfluenzaya bağlı mortalite, asıl olarak sekonder bakteriyel pnömoniler ve kalp yetmezliğinden kaynaklanmaktadır. İnfluenza sonrası gelişen pnömonilerden sorumlu bakteriler; S.pneumoniae, H.influenzae ve S.aureus tur. Bu nedenle İnfluenza infeksiyonundan dolayı komplikasyon gelişebilecek risk gruplarına aşı önerilmektedir (Kanıt düzeyi A1). Tekrarlanan aşılar güvenlidir ve immun cevap azalmasına yol açmaz (Kanıt düzeyi B1). Erişkinlerde canlı aşı yerine ölü aşı tercih edilmektedir (Kanıt düzeyi A1). Tablo 14 de influenza aşısının önerildiği risk grupları görülmektedir. Tablo 14 : İnfluenza aşısı yapılması önerilen gruplar A. İnfluenza ile ilgili komplikasyonlar için yüksek risk taşıyanlar yaş kişiler, 2. Kronik akciğer hastalığı olanlar 3. Kronik kalp hastalığı olanlar 4. Kronik böbrek hastalığı olanlar 5. Hastalık veya tedaviye bağlı immünsüpresyonu olanlar 6. Hemoglobinopatisi olanlar 7. DM 8. Huzurevi sakinleri ay arası sürekli aspirin kullanan ve Reye Sendromu gelişme riski olan çocuklar, B. Yüksek risk grubu kişilere influenza taşıyabilecek olanlar 1. Sağlık personeli 2. Huzurevi personeli 3. Evde risk grubu kişilerin bakıcıları veya bunlarla aynı evde kalanlar C. Diğerleri 1. Genel populasyondan isteyenler 2. Toplum hizmeti görenler (posta, itfaiye,emniyet mensupları) 3. Aşılama mevsiminde 2-3. tremesterde olan gebeler 4. Grip mevsiminde sık seyahat etmesi gerekenler İnfluenza aşıları, her yıl ölü virus aşısı şeklinde ve o yıl içinde epidemi yapan suşlardan trivalan (iki tip-a ve bir tip-b suşu içeren) olarak hazırlanmakta ve eylül-kasım aylarında tek doz 0.5 ml (15mg), ancak çocuklarda (yaş<13) bir ay ara ile iki doz halinde uygulanmaktadır. Aşının 2-8 C da dondurulmadan, karanlıkta tutulması gereklidir gün içinde bağışıklık oluşturmakta ve bir yıl süreyle devam etmektedir. Aşının koruyuculuğu aşıda bulunan suşlarla, epidemi yapan suşlar arasındaki antijenik benzerliğe ve aşılanan kişinin immün cevap yeteneğine bağlıdır. Hemaglütin-inhibitör titrasyonunun 1:40 olması influenzaya karşı koruyuculuğun belirlenmesinde önemli bir ölçüttür. Erişkinlerin % ünde İnfluenza A ve B ye karşı bu titrasyona ulaşılırken, yaşlılarda oran daha düşüktür. Yaşlıların %30-70 inde

15 istenilen titrasyona ulaşılmaktadır. Bu gruba çift doz, booster doz aşı uygulaması ile IgG konsantrasyonunda %15 kadar artış olamaktadır. İnfluenza aşısı pnömoniyi ve hospitalizasyonu önlemede %50, ölümleri önlemede %80 etkindir. 65 yaşın üstündekiler ve huzurevinde yaşayanlarda da etkin olduğu bildirilmektedir. 65 yaş üzerindeki hastaları kapsayan 20 kohort çalışmayı irdeleyen bir meta-analizde, hastalığı önlemede %56, pnömoniyi önlemede %53, hastaneye yatışları önlemede %50 ve mortaliteyi önlemede ise, %68 etkili bulunmuştur. Ölü ve canlı virüs aşıları genellikle güvenlidir, sistemik reaksiyon yaklaşık %6 olguda görülmektedir. Yumurta allerjisi olanlara ve akut ateşli hastalık geçirmekte olanlara aşı yapılmamalıdır. Minör lokal reaksiyonlar (1-2 gün içinde endurasyon ve kızarıklık) ve daha az sıklıkla 6-12 saatte başlayıp 48 saatte kaybolan ateş, halsizlik ve kas ağrıları şeklindedir. Yaşlılarda yan etkiler daha fazla değildir. Astımlılarda aşı bronşiyal hiperreaktiviteyi tetikleyebilmektedir. Canlı virüs aşıları, deneysel olarak ölü virüs aşılarına göre, daha uzun süreli koruma ve lokal immüniteyi daha iyi stimüle etmelerinden dolayı uygulanmaktadır. Cold-adapted aşılar intra-nazal verilmekte ve özellikle çocuklarda daha etkin olmaktadırlar. Aşıya bağlı %40 olguda lokal reaksiyon oluşabilmektedir. İnce barsaklarda açılan oral aşılar ile antijen delivery sistemlerle reformüle edilmiş aşılar üzerinde çalışılmaktadır. Antiviral Kemoprofilaksi: İnfluenza A ya etkin ancak İnfluenza B ye etkili olmayan amantadin ve rimantadin ile kemoprofilaksi, influenza aşısının kontrendike olduğu yüksek riskli kişilere, aşıya antikor cevabı yetersiz olan immun yetmezlikli kişilere, yüksek riskli kişilere hizmet veren aşılanmamış kişilere epidemi süresince, aşılamanın geciktiği durumlarda antikor oluşumu için gereken aşı sonrası 2 haftalık sürede ve epidemi yapan suşların aşıdaki suşlar ile aynı olmadığı durumlarda aşılanmış kişilere, bölgede influenza salgını başlar başlamaz uygulanmalı ve 4-8 hafta kadar (200 mg/gün) devam edilmelidir. Tedavi %70-90 oranında korunma sağlamaktadır. Bu iki ilaç, tedavi amaçlı da kullanılmakta ve hastalığın şiddetini azaltmaktadır. Rimantadinin santral sinir sistemi yan etkileri daha az olduğundan, konvülsiyon anamnezi olan çocuklarda, epileptiklerde, böbrek yetmezliğinde tercih edilir. 60 yaş üzerinde amantadin dozu azaltılmalıdır, yaşlılarda düşük dozlarda da etkin bulunmuştur. Gebelerde kullanılmamalıdır. Antinörominidaz ilaçlar (zanamivir, oseltamivir) ise, hem influenza A hem de B ye karşı etkindir. Gribin başladığı ilk iki gün içinde başlanmak koşuluyla tedavi ve profilaksi amaçlı kullanılmaktadırlar. Zanamivir, inhalasyonla günde iki kez 10 mg, Oseltamivir ise oral olarak, günde iki kez 75 mg dozda, 5 gün boyunca alınır. Bu yeni grup ilaçlar, nörolojik yan etkilerinin olmaması ve rezistansın düşük olması nedeniyle avantajlıdırlar. Günümüzde antiviral tedavi sadece belirli durumlarda önerilmektedir (Kanıt düzeyi A1) Pnömokok Aşısı: Pnömokoklara bağlı enfeksiyonların önlenmesinde, pnömokokların kapsüler polisakkarit antijenlerini içeren aşı uygulanmaktadır. ABD de bakteriyemik pnömokok pnömonilerinin %85-90 dan fazlasından sorumlu olan 23 pnömokok tipini içeren aşı, sadece bu tiplerle oluşacak enfeksiyonlara karşı spesifik koruma sağlamaktadır. IM veya SC olarak tek doz uygulanır ve 15 yaş yapılmalıdır. İnfluenza aşısı ile eş zamanlı olarak, ancak farklı bölgelerden uygulanabilir. Aşılama sonrası oluşan antikorlar, pnömokokların opsonizasyon, fagositoz ve öldürülmelerini sağlar. Oluşan antikorlar 7-10 yıl, koruyucu düzeylerde kalmaktadır. Aşılama sağlıklı genç erişkinlerin %80 den fazlasında, antikor titrelerinde 2 kat ve daha fazla bir artışa neden olur. Yaşlı, diabetik, KOAH lı veya alkolik sirozlu hastalarda antikor titreleri daha düşüktür. Ancak, koruma için yine de yeterli seviyelerdedir. Oysa 2 yaşın altındaki çocuklarda, lösemi, multipl myelom, lenfoma, böbrek yetmezliği, aspleni gibi immün yetmezlik durumlarında antikor yanıtı yetersiz olabilmektedir. Serum antikor titrelerinin, koruyucu etkiyle her zaman paralellik göstermeyebileceği de, gözardı edilmemelidir. Asplenik çocuklar ve hemodializ hastaları gibi, aşılama sonrası oluşan antikor titrelerinin hızla düştüğü ve enfeksiyon riskinin devam ettiği hastalara, ayrıca daha önce 14 valan aşı uygulanmış kişilere en erken 5 yıl arayla revaksinasyon önerilmektedir.

16 Revaksinasyon rutin olarak önerilmemektedir, çünkü reaksiyon insidensi yüksektir. Aşı, akut infeksiyon, gebelik ve emzirme dönemlerinde de uygulanmamalıdır. Aşının hastalıktan koruyucu etkisi, aşılanan kişilerin antikor yanıtı oluşturma yetenekleri ile ilişkili olarak değişkenlik gösterir. Yaşlı kişilerde altta yatan başka bir hastalık yoksa aşının %60-80 koruduğu rapor edilmektedir. Aşılama için endikasyon oluşturan, ancak immun yetmezliği bulunmayan erişkinlerde korumanın %61; immun yetmezlikli kişilerde ise %21 dolaylarında olduğu saptanmıştır. Bir kohort çalışmada pnömokok aşısı yapılan KOAH lı yaşlı hastalarda pnömoniden dolayı hastaneye yatış oranı %43 azaldığı saptanmıştır. Aşı 65 yaş üzerindekileri bakteriyemiden korumada cost-efektif bulunmuştur. Yaşlılarda birinci aşılamadan 5-10 yıl sonra 2. doz tekrarlanılabilinir (Kanıt düzeyi B3). Bir meta-analiz çalışmasında yüksek risk grubu kişilerde etkin olmadığı, aşının bakteriyemik pnömoni insidensini azalttığı, ancak pnömokoksik enfeksiyon veya pnömoniye bağlı mortaliteye karşı etkili olmadığı bildirilmiştir. Kronik hastalıklı risk altındaki hastalara, hastaneden taburcu olma aşamasında, aşının rutin uygulanması önerilmektedir. İnfluenza aşısı kadar güçlü kanıtlar olmamasına rağmen riskli kişilere pnömokok aşı önerilmektedir (Kanıt düzeyi B4). Yüksek risk taşıyan kişiler tablo 15 da gösterilmiştir. Aşılama yapılması gereken kişilerin genellikle immun yetmezlikli kişiler olması ve bu kişilerde aşıya antikor yanıtının yetersiz olacağı konusuda ayrı bir tartışmayı getirmektedir. Tablo 15 : Pnömokok aşısı önerilen kişiler ERİŞKİNLER Kronik hastalığı (Kardiyovasküler hastalık, akciğer hastalığı, bronşektazi, DM, alkolizm, siroz, beyinomirilik sıvı kaçağı olanlar) nedeniyle pnömokoksik hastalık veya komplikasyonlarına duyarlılığı artmış ancak immun yetmezliği olmayan kişiler Pnömokoksik hastalık riskinin fazla olduğu immun yetmezlikli kişiler (Fonksiyonel veya anatomik aspleni, Hodgkin hastalığı, lenfoma, multipl myeloma, kronik böbrek hastalığı, organ transplantasyonu olguları) Semptomatik veya asemptomatik HIV (+) erişkinler 65 yaş kişilerin tümü ÇOCUKLAR Kronik hastalık (akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, orak hücre hastalığı, nefrotik sendrom, anatomik veya fonksiyonel aspleni, BOS kaçağı, immunsüpressif durumlar) nedeniyle pnömokoksik hastalık veya komplikasyonları açısından yüksek risk taşıyan 2 yaşından büyük çocuklar (benzer durumdaki 2 yaşından küçüklere ise konjüge aşı önerilir) 2 yaş asemptomatik veya semptomatik HIV (+) çocuklar Pnömokok aşısı güvenlidir. Olguların yaklaşık yarısında lokal ağrı, kızarıklık görülür. Ateş ve kas ağrıları sık değildir. Yüksek risk taşıyan kadınlar gebelik öncesi aşılanmalı veya ilk tremestirin geçmesi beklenmelidir. Yeterli yanıt alınması için splenektomiden, kemoterapiden, organ transplantasyonundan en az 2 hafta önce aşının uygulanması önerilmelidir. Sadece 7 serotip içeren protein-conjugated pnömokok aşıları, daha uzun süreli immunolojik bellek oluşturulabildiklerinden, yaşlılarda aşılanma sonrası azalmış immun yanıt sorununu çözebilecekleri ileri sürülmüş ancak polisakkarid aşılara göre bir avantaj taşımadıkları gösterilmiştir. Başta çocuklar olmak üzere polisakkarit aşıya bağlı komplikasyonlar açısından yüksek risk taşıyan gruplarda önerilmektedir.

17 Diğer Yaklaşımlar H. influenza ölü aşısı ile yapılan oral immünizasyonun, akut bronşit epizotlarının sayısını ve sıklığını azaltmaktadır. Günümüzde kronik bronşit ve KOAH da önerilmemektedir (Kanıt düzeyi B1). Kronik bronşit, bronşektazi gibi hastalıklarda profilaktik antibiyotik kullanımının egzesarbasyonların süresini kısalttığı, akciğer fonksiyonlarında daha çabuk geri dönüşe neden olduğu, viral enfeksiyonları izleyen bakteriyel süper enfeksiyonların daha çabuk tedavisini sağladığı gösterilmiştir. Ancak, bu tür bir profilaksi günümüzde uygulanmamaktadır (Kanıt düzeyi A1). Daha dirençli suşlarla enfeksiyon riskini artırdığı düşünülmektedir. Asplenide profilaktik penisilin kullanımı önerilmektedir. Konjenital veya akkiz total ve spesifik Ig G eksikliği olan hastalarda tekrarlayan alt solunum yolu enfeksiyonlarını önlemek için Ig replasmanı önerilmektedir. Bu kişilerde S. pneumoniae ve H. influenzea gibi kapsüllü bakteri enfeksiyonlarının sıklığı artmaktadır. IgG eksikliği, KLL, MM ve AIDS gibi diğer immun yetmezlikler ile birlikte de görülebilir, ancak bunlarda replasmanın sonuçları açık değildir. Her 4 haftada bir, mg/kg önerilmektedir. KAYNAKLAR 1) Angus DC, Marrie TJ, Obrosky DS; et al. Severe community-acquired pneumonia: use of intensive care services and evaluation of American and British Thoracic Society diagnostic criteria. Am J Respir crit Care Med 2002; 166: ) ALAT Work Group. Update to the Latin American Thoracic Society Recommendation on community-acquired pneumonia. Arch Bronconeumol 2004; 40: ) Alves DW, Kennedy MT. Community-acquired pneumoniae in casualty: etiolgy, clinical features, diagnosis, and management. Curr Opin Pulm Med 2004; 10: ) Alvarez-Lerma F, Torres A. Severe community-acquired pneumonia. Current Opinion in Critical Care 2004; 10: ) Arseven O, Özlü T, Aydın G ve ark. Toraks Derneği Erişkinlerde Toplum Kökenli Pnömoni Tanı ve Tedavi Rehberi Toraks Dergisi 2002 (3): (Ek 3): ) ATS. Guidelines for the management of adults with community-acquired pneumonia. Am J Respir Crit Care Med 2001; 163: ) Bartlett JG, Dowell SF, Mandell LA, et al. Guidelines from the Infectious Diseases Society of America. Practice guidelines for the management of community-acquired pneumonia in adults. Clin Infect Dis 2000; 31: ) Bohte R, van Furth R, van den Broek PJ. Aetiology of community-acquired pneumonia: a prospective study among adults requiring admission to hospital. Thorax 1995; 50: ) BTS Guidelines for the management of community-acquired pneumonia in adults. Thorax 2001; 56 (Suppl IV):iv ) Burke AC. Empiric theraphy of community-acquired pneumonia. Guidelines for the perplexed. Chest 2004; 125: ) Campbell GD. Overview of community-acquired pneumonia: prognosis and clinical features. Med Clin North Am 1994; 78: ) CDC. Premature deaths, monthly mortality and monthly physician contacts: United States. MMWR Morb Mortal Wkly Rep 1997; 46: ) Clark JP, Langston E. Ketolides: a new class of antibacterial agents for treatment communityacquired respiratory tract infections in a primary care setting. Mayo Clin Proc 2003;78:

18 14) Corcoles AV, Ochoa-Gondar O, Lior C, et al. Protective effect of pneumococcal vaccine againts death by pneumonia in elderly subjects. Eur Respir J 2005; 26: ) Davidson R, Cavalcanti R, Brunton JL, et al. Resistance to levofloxacin and failure of treatment of pneumococal pneumonia. N Engl J Med 2002; 346: ) Dominguez J, Gali N, Blanco S, et al. Detection of Streptococcus pneumoniae antigen by a rapid immunochromatographic assay in urine samples. Chest 2001; 119: ) ERS. Guidelines for the management of adult lower respiratory tract infections. Woodhead M, Blasi F, Ewig S, et al. Eur respir J 2005; 26: ) Ewig S, Seifert K, Kleinfeld T, et al. Management of patients with community-acquired pneumonia in a primary care hospital: a critical evaluation. Respir Med 2000; 94: ) Ewig S, Roux A, Bauer T, et al. Validation of predictive rules and indices of severity for community acquired pneumonia. Thorax 2004; 59: ) Farr BM, Kaiser DL, Harrison BDW, et al. Prediction of microbial aetiology at admissionto hospital for pneumonia from the presenting clinical features. Thorax 1989; 44: ) Fedson D, Henrichsen J, Makela PH, Austrian R. WHO recommendations on pneumococcal vaccination. İnfection 1989; 17: ) Fine MJ, Stone RA, Singer DE, et al. Processes and outcomes of care for patients with community-acquired pneumonia: results from the Pneumonia Patient Outcomes Research Team (PORT) cohort study. Arch Intern Med. 1999; 159: ) File TM, Garau J, Blasi F, et al. Guidelines for empiric antimicrobial prescribing in communityacquired pneumonia. Chest 2004; 125: ) File TM. Community-acquired pneumonia. Lancet 2003; 362: ) Garibaldi RA. Epidemiology of community-acquired respiratory tract infections in adults: incidence, etiology and impact. Am J Med 1985; 78:32S-7S. 26) Gleason PP, Meehan TP, Fine JM, et al. Associations between initial antimicrobial therapy and medical outcomes for hospitalized elderly patients with pneumonia. Arch Intern Med 1999; 159: ) Gordon GS, Throop D, Berberian L, et al. Validation of the therapeutic recommendations of the American Thoracic Society (ATS) guidelines for community acquired pneumonia in hospitalized patients. Chest 1996; 110:55S. 28) Guest JF, Morris A. Community-acquired pneumonia: the annual cost to the the National Health Service in the United Kingdom. Eur Respir J 1997; 10: ) Halm EA, Fine MJ, Marrie TJ, Coley CM, Kapoor WN, Obrosky DS, Singer DE. Time to clinical stability in patients hospitalized with community- acquired pneumonia: implications for practice guidelines. JAMA 1998; 279: ) Halm EA, Teirstein AS. Management of community-acquired pneumonia. N Engl J Med 2002; 347: ) Hedlund J, Hansson LO. Procalcitonin and C-reactive protein levels in-community-acquired pneumonia:correlation with etiology and prognosis. Infection 2000; 28: ) Irmen KE, Kelleher JJ. Use of monoclonal antibodies for rapid diagnosis of respiratory viruses in a community hospital. Clin Diagn lab Immunol 2000; 7: ) Jay SJ, Johanson WG, Pierce AK. The radiographic resolution of Streptococcus pneumoniae pneumonia. N Engl J Med 1975; 293: ) Juven T, Mertsola J, Waris M, et al. Clinical response to antibiotic therapy for communityacquired pneumonia. Eur J Pediatr 2004; 163:

19 35) Levin KP, Hanusa BH, Rotondi A, et al. Arteial blood gas and pulse oximetry in initial management of patients with community-acquired pneumonia. J Gen Intern Med 2001; 16: ) Lim WS, Lewis S, Macfarlane JT. Severity prediction rules in community-acquired pneumonia: a validation study. Thorax 2000; 55: ) Mandell LA, File TM. Short-course treatment of community-acquired pneumonia. Clin Infect Dis 2003;37: ) Mandell LA, Marrie TJ, Grossman RF, et al. Canadian guidelines for the initial management of community-acquired pneumonia: an evidence-based update by the Canadian Infectious Diseases Society and the Canadian Thoracic Society. Clin Infect Dis 2000; 31: ) Marcos RJ, Torres Marti A, Ariza Cardenal FJ, et al. Recommendations for the treatment of severe nosocomial pneumonia. Arch Bronconeumol 2004; 40: ) Marrie TJ, Poulin-Costello, Beecroft MD, Herman-Gnjidic Z. Etiology of community-acquired pneumonia treated in an ambulatory setting. Respiratory Medicine 2005; 99: ) Marston BJ, Plouffe JF, File TM, et al. Community-Based Pneumonia Incidence Study Group. Incidence of community-acquired pneumonia requiring hospitalizations: results of a populationbased active surveillance study in Ohio. Arch Intern Med : ) Metlay JP, Atlas SJ, Borowsky LH, Singer DE. Time course of symptom resolution in patients with community-acquired pneumonia. Respir Med 1998; 92: ) Metlay JP, Fine MJ, Schulz R, et al. Measuring symptomatic anf functional recovery in patients with community-acquired pneumonia. J Gen Intern Med 1997; 12: ) Metlay JP, Kapoor WN, Fine MJ: Does this patient have community-acquired pneumonia? Diagnosing pneumonia by history and physical examination. JAMA 1997; 278: ) Mittl RL Jr, Scwab RJ, Duchin JS, et al. Radiographic resolution of community-acquired pneumonia. Am J Respir Crit Care Med 1994; 149: ) Monto AS, Fleming DM, Henry D, et al. Efficacy and safety of the neurominidase inhibitor zanamivir in the treatment of influenza A and B virus infections. J Infect Dis 1999; 180: ) Monto AS, Hornbuckle K, Ohmit SE. Influenza vaccine effectiviness among elderly nursing home residents : a cohort study. Am J Epidemiol 2001; 154: ) Ortiz CR,La Force FM. Prevention of community-acquired pneumoniae. Med Clin North Am 1994; 78: ) Özlü T. Yaşlılarda pnömoni. In: Numanoglu N, Willke A, eds Güncel Bilgiler Işığında Pnömoniler. Ankara: Bilimsel Tıp Yayınevi, 2000: ) Prevention of pneumococcal disease: recommendations of the Advisory Committee on ımmunization practices. MMWR Recomm Rep 1997; 46: ) Reinert RR. Clinical efficacy of ketolides in the treatment of respiratory tract infections. J Antimicrob Chemother. 2004;53: ) Schwartz DB. Community-acquired pneumonia-optimizing antibiotic usage. Current Opinion In Pulmonary Medicine 2004; 10 (Suppl 1) S4-S8. 53) Skerrett SJ. Diagnostic testing for community-acquired pneumonia. Clin Chest Med 1999; 20: ) Shelly MA, Jacoby H, Riley GJ et al. Comparison of pneumococcal polysaccharide and CRM197- conjugated pneumococcal oligosaccharide vaccines in young and elderly adults. Infect Immun 1997; 65: ) Sisk JE, Moskowitz AJ, Whang W, et al. Cost-effectiveness of vaccination against pneumococcal bacteremia among elderly people. JAMA 1997; 278:

20 56) Tang CM, MacFarlane JT. Early management of younger adults dying of community acquired pneumonia. Respir Med 1993; 87: ) Toraks Derneği. Toplum kökenli pnömoni: tanı tedavi rehberi.toraks Bül 1998; 3(1; Ek 1): ) Treanor JJ, Hayden FG, Vrooman PS, et al. Efficacy and safety of the oral neurominidase inhibitor osetamivir in treating acute influenza: a randomized controlled trial. JAMA 2000; 283:

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI Prof. Dr. Abdullah Sayıner Akut bronşit Beş günden daha uzun süren öksürük (+/- balgam) Etkenlerin tamama yakını viruslar Çok küçük bir bölümünden Mycoplasma, Chlamydia,

Detaylı

ERİŞKİNLERDE TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ TANI VE TEDAVİSİ. Dr.Sedat ÖZBAY

ERİŞKİNLERDE TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ TANI VE TEDAVİSİ. Dr.Sedat ÖZBAY ERİŞKİNLERDE TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ TANI VE TEDAVİSİ Dr.Sedat ÖZBAY Giriş Toplum Kökenli Pnömoni (TKP), kişinin günlük yaşamı sırasında ortaya çıkan, risk gruplarında mortalite ve morbiditesi yüksek bir

Detaylı

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi Prof. Dr. Necla TÜLEK Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Streptococcus pneumoniae H. influenzae M.catarrhalis

Detaylı

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER Dr. Kaya Süer Near East University Medical Faculty Infectious Diseases and Clinical Microbiology Pnömoni : Akciğer parankiminde inflamasyon ve konsolidasyon ile seyreden yangısal

Detaylı

ÇIKAR ÇATIŞMALARI. Antibiyotik / aşılarla ilgili konuşma, danışmanlık Abdi İbrahim Bayer GlaxoSmithKline Pfizer Sanofi Pasteur

ÇIKAR ÇATIŞMALARI. Antibiyotik / aşılarla ilgili konuşma, danışmanlık Abdi İbrahim Bayer GlaxoSmithKline Pfizer Sanofi Pasteur ÇIKAR ÇATIŞMALARI Antibiyotik / aşılarla ilgili konuşma, danışmanlık Abdi İbrahim Bayer GlaxoSmithKline Pfizer Sanofi Pasteur Araştırma desteği Türk Toraks Derneği GlaxoSmithKline 32 yaşında hasta, beş

Detaylı

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ: KİMİ AYAKTAN VE NE İLE TEDAVİ EDELİM?

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ: KİMİ AYAKTAN VE NE İLE TEDAVİ EDELİM? İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 129 TOPLUMDAN EDİNİLMİŞ ENFEKSİYONLARA PRATİK YAKLAŞIMLAR Sempozyum Dizisi No:61 Şubat 2008; s. 129-134 TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ: KİMİ AYAKTAN

Detaylı

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER: TANI TEDAVİ ve KORUNMA Tevfik ÖZLÜ

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER: TANI TEDAVİ ve KORUNMA Tevfik ÖZLÜ TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER: TANI TEDAVİ ve KORUNMA Tevfik ÖZLÜ 1. GİRİŞ Pnömoni, akciğer parankiminin inflamasyonudur. Nadiren fiziksel ve kimyasal nedenlerle böyle bir inflamasyon oluşabilirse de; pnömoni

Detaylı

KLİMİK UZLAŞI RAPORU: SOLUNUM SİSTEMİ İNFEKSİYONLARI

KLİMİK UZLAŞI RAPORU: SOLUNUM SİSTEMİ İNFEKSİYONLARI KLİMİK UZLAŞI RAPORU: SOLUNUM SİSTEMİ İNFEKSİYONLARI SELCAN ARSLAN ÖZEL SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ DERİNCE EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ KOCAELİ, 2017 TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİ UZLAŞI RAPORU Kaya Süer Tuba

Detaylı

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Prof. Dr. Çağrı BÜKE E.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 07.02.2015 (2) Çağrı BÜKE 1 Olgu 70 yaşında erkek hasta. Üşüme-titreme ile yükselen ateş, öksürük,

Detaylı

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD Neden? Daha az yan etki Ekonomik veriler DİRENÇ! Kollateral hasar! Kinolon Karbapenem Uzun süreli antibiyotik baskısı Üriner Sistem

Detaylı

Türk Toraks Derneği. Erişkinlerde Toplumda Gelişen Pnömoni Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

Türk Toraks Derneği. Erişkinlerde Toplumda Gelişen Pnömoni Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Erişkinlerde Toplumda Gelişen Pnömoni Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı www.toraks.org.tr Editörler HAZIRLAYANLAR

Detaylı

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ NECLA TÜLEK, METİN ÖZSOY, SAMİ KıNıKLı Ankara Eğitim Ve Araştırma HASTANESİ İnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji GİRİŞ Mevsimsel influenza

Detaylı

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 12/o4/2014 Akılcı antibiyotik kullanımı Antibiyotiklere

Detaylı

PNÖMONİLER. Dr. Tevfik ÖZLÜ Karadeniz Teknik Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD 1. GİRİŞ

PNÖMONİLER. Dr. Tevfik ÖZLÜ Karadeniz Teknik Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD 1. GİRİŞ PNÖMONİLER Dr. Tevfik ÖZLÜ Karadeniz Teknik Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD 1. GİRİŞ Pnömoni, akciğer parankiminin inflamasyonudur. Nadiren fiziksel ve kimyasal nedenlerle böyle bir inflamasyon oluşabilirse

Detaylı

İNFLUENZADA KORUNMA. Uz. Dr. Öznur Ak KEAH

İNFLUENZADA KORUNMA. Uz. Dr. Öznur Ak KEAH İNFLUENZADA KORUNMA Uz. Dr. Öznur Ak KEAH İnfluenzaya bağlı komplikasyonların önlenmesi, hastalığın hafif geçirilmesi, hastaneye yatışın azaltılmasında en etkili yol AŞI ile korunmaktır. Antiviral ilaçlarla

Detaylı

Toplumda Gelişen Pnömoni

Toplumda Gelişen Pnömoni Toplumda Gelişen Pnömoni Dr. Ayşın Şakar Coşkun Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD aysins@hotmail.com Sunum planı Tanım Epidemiyoloji Tanı Tedavi Olgular ve tartışma Tanım

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Uluhan Sili Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Yrd. Doç. Dr. Uluhan Sili Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Yrd. Doç. Dr. Uluhan Sili Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 24-11-2015 Toplum kökenli pnömoniyi (TKP) tanımlayabilmek TKP de yatış

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM? ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM? Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Giriş İnfluenza sendromu genellikle ani başlangıçlı

Detaylı

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur. Dr.Armağan HAZAR ZATÜRRE (PNÖMONİ) Zatürre yada tıbbi tanımla pnömoni nedir? Halk arasında zatürre olarak bilinmekte olan hastalık akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Tedavi edilmediği takdirde ölümcül

Detaylı

Toplum Kökenli Pnömoni

Toplum Kökenli Pnömoni Toplum Kökenli Pnömoni Doç. Dr. Aykut Ç LL Akdeniz Üniversitesi T p Fakültesi, Gö üs Hastal klar Anabilim Dal, ANTALYA e-mail: acilli@akdeniz.edu.tr Toplum kökenli pnömoni (TKP) s k görülen, özellikle

Detaylı

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım Klinik-Radyolojik İpuçları Çalıştığınız bölüm? 1-İnfeksiyon Hastalıkları 2-Hematoloji 3-Onkoloji 4-Göğüs Hastalıkları 5-Radyoloji 6-Diğer Bağışıklığı

Detaylı

GH MODÜL 5 TÜBERKÜLOZ VE TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ HASTALIKLARI HARİÇ SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI:

GH MODÜL 5 TÜBERKÜLOZ VE TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ HASTALIKLARI HARİÇ SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI: GH MODÜL 5 TÜBERKÜLOZ VE TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ HASTALIKLARI HARİÇ SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI: Dr. Cenk Babayiğit Mustafa Kemal Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı YAKLAŞIM: Solunum sistemi

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

Pnömonilerde Ak lc Antibiyotik Kullan m

Pnömonilerde Ak lc Antibiyotik Kullan m .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Çocuklarda Ak lc Antibiyotik Kullan m Sempozyum Dizisi No: 33 Aral k 2002; s. 35-39 Pnömonilerde Ak lc Antibiyotik Kullan m Prof. Dr. Necla

Detaylı

TOPLUMDA GELİŞEN PNÖMONİ TANI ve TEDAVİ UZLAŞI RAPORU 2008 TÜRK TORAKS DERNEĞİ

TOPLUMDA GELİŞEN PNÖMONİ TANI ve TEDAVİ UZLAŞI RAPORU 2008 TÜRK TORAKS DERNEĞİ TOPLUMDA GELİŞEN PNÖMONİ TANI ve TEDAVİ UZLAŞI RAPORU 2008 TÜRK TORAKS DERNEĞİ Tevfik ÖZLÜ (Başkan) Yılmaz BÜLBÜL (Sekreter) Füsun ALATAŞ Orhan ARSEVEN Ayşın Şakar COŞKUN Aykut ÇİLLİ Numan EKİM Hakan ERDEM

Detaylı

Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji HKP Prognostik Faktör Tedavi Önceden antibiyotik kullanımı (90 gün içinde), 5 gün

Detaylı

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 3. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 43 yaşında erkek hasta, çiftçi Yakınması: Öksürük, balgam, balgamla karışık kan tükürme, nefes darlığı Hikayesi: Yaklaşık 5 aydır öksürük ve balgam yakınması olan

Detaylı

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu olan grip, hastaneye yatışı gerektirecek kadar ağır hastalık tablolarına neden olabiliyor. Grip ve sonrasında gelişen akciğer enfeksiyonları

Detaylı

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 30.06.2018 » İnfluenzanın Tanımı» İnfluenza Bulaş Türleri» İnfluenza Nasıl Bulaşır?» Konak Seçimi» Klinik

Detaylı

INFLUENZA 2016. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi

INFLUENZA 2016. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi INFLUENZA 2016 Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi İnfluenza pandemileri; 1918-1919 İspanyol gribi H1N1 1957-1958 Asya gribi H2N2 1968-1969 Hong Kong

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ. Mehmet Ceyhan 2016

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ. Mehmet Ceyhan 2016 ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ Mehmet Ceyhan 2016 PNÖMONİ Akciğer parankiminin inflamasyonudur Anatomik olarak; Lober pnömoni Bronkopnömoni İnterstisiyel pnömoni Patolojik olarak: Alveollerde konsolidasyon ve/veya

Detaylı

Güncel bilgiler ışığında yaşlıda bağışıklama. Doç.Dr. Yalçın Önem

Güncel bilgiler ışığında yaşlıda bağışıklama. Doç.Dr. Yalçın Önem Güncel bilgiler ışığında yaşlıda bağışıklama Doç.Dr. Yalçın Önem 02.11.2018 1 Tanım Aşılama(bağışıklama) patojenlerden veya tümörden elde edilen immünolojik materyalin verilmesiyle kişide yeterli bir immünolojik

Detaylı

Türk Toraks Derneği. Erişkinlerde Hastanede Gelişen Pnömoni (HGP) Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

Türk Toraks Derneği. Erişkinlerde Hastanede Gelişen Pnömoni (HGP) Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Erişkinlerde Hastanede Gelişen Pnömoni (HGP) Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı www.toraks.org.tr Editörler HAZIRLAYANLAR

Detaylı

PNÖMONİLER. Dr. Oğuz KILINÇ (Toraks Derneği Solunum Sistemi İnfeksiyonları Çalışma Grubu adına)

PNÖMONİLER. Dr. Oğuz KILINÇ (Toraks Derneği Solunum Sistemi İnfeksiyonları Çalışma Grubu adına) PNÖMONİLER Dr. Oğuz KILINÇ (Toraks Derneği Solunum Sistemi İnfeksiyonları Çalışma Grubu adına) Pnömoniler, oluştukları yere ve hasta özelliklerine göre 3 ana grupta incelenirler. Bu gruplar; 1- Toplum

Detaylı

Solunum Problemi Olan Hastada İnfeksiyon. Hastane Kaynaklı Solunum Sistemi İnfeksiyonlarında Antibiyoterapi

Solunum Problemi Olan Hastada İnfeksiyon. Hastane Kaynaklı Solunum Sistemi İnfeksiyonlarında Antibiyoterapi Solunum Problemi Olan Hastada İnfeksiyon Hastane Kaynaklı Solunum Sistemi İnfeksiyonlarında Antibiyoterapi Tansu YAMAZHAN* * Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Detaylı

TGP YÖNETİMİ. Dr. Tevfik ÖZLÜ

TGP YÖNETİMİ. Dr. Tevfik ÖZLÜ TGP YÖNETİMİ Dr. Tevfik ÖZLÜ TGP Konakçı Hospitalize değil Bilinen immün yetmezliği yok Etken Toplumdan edinilmiş TGP Tanısı Enfeksiyöz bulgular Üşüme, titreme, ateş ( 38 C), terleme, halsizlik, iştahsızlık,

Detaylı

Birinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım

Birinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım Birinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım 1 Çocuk Sağlığında Eşitsizlikler (DSÖ verileri 1999) Yılda 10 milyon çocuk 5. yaşlarını kutlayamadan ölmektedir 2020 e kadar aynı Geri kalmış-gelişmekte olan ülkelerde

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

American Thoracic Society (ATS) 2001 Erişkin Toplum Kökenli Pnömoni Tanı-Tedavi Rehberi

American Thoracic Society (ATS) 2001 Erişkin Toplum Kökenli Pnömoni Tanı-Tedavi Rehberi American Thoracic Society (ATS) 2001 Erişkin Toplum Kökenli Pnömoni Tanı-Tedavi Rehberi 1993 te İlk Yayınlanan Rehber ile Benzerlikler-Farklılıklar-Yenilikler Elif ŞEN*, Uğur GÖNÜLLÜ* * Ankara Üniversitesi

Detaylı

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER 1. Vankomisin Vankomisin, Nocardia Orientalis in (eskiden Streptomyces orientalis olarak bilinen) belli suşlarından elde edilen amfoterik

Detaylı

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753.

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753. ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753. Eylül 2018) Özeti yapan: Dr. Ahmet Erol ÖZET: Gebeler ve postpartum kadınlar, mevsimsel

Detaylı

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 KLİMİK İZMİR TOPLANTISI 21.11.2013 OLGULAR EŞLİĞİNDE GÜNDEMDEKİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Olgu E.A 57 yaşında,

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

Sepsiste Tanımlar Olgulara Klinik Yaklaşım ve Antimikrobiyal Tedavi Dr. A. Çağrı Büke

Sepsiste Tanımlar Olgulara Klinik Yaklaşım ve Antimikrobiyal Tedavi Dr. A. Çağrı Büke Sepsiste Tanımlar Olgulara Klinik Yaklaşım ve Antimikrobiyal Tedavi Dr. A. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 11/o4/2014 Giriş Her yıl 13 milyon kişide

Detaylı

INFLUENZA. Dr Neşe DEMİRTÜRK. Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları AD

INFLUENZA. Dr Neşe DEMİRTÜRK. Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları AD INFLUENZA Dr Neşe DEMİRTÜRK Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları AD İnfluenza virusları Orthomyxoviridea ailesinden Zarflı RNA virusları Üç farklı influenza

Detaylı

Akılcı Antibiyotik Kullanımı. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu 25 Nisan 2014, Muğla

Akılcı Antibiyotik Kullanımı. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu 25 Nisan 2014, Muğla Akılcı Antibiyotik Kullanımı Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu 25 Nisan 2014, Muğla 1 Tanım Akılcı (rasyonel, doğru) Antibiyotik Kullanımı; Klinik ve lab.la doğru tanı konmuş Gerekli olduğuna karar verilmiş Doğru

Detaylı

Febril Nötropenide Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Tanı ve Tedavi Kılavuzu

Febril Nötropenide Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Tanı ve Tedavi Kılavuzu Febril Nötropenide Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Tanı ve Tedavi Kılavuzu Dr Uğur Özçelik Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Ünitesi Nötropeninin düzeyi ve süresi akciğer enfeksiyonlarını

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ Sağlık hizmeti veren, Doktor Ebe Hemşire Diş hekimi Hemşirelik öğrencileri, risk altındadır Bu personelin enfeksiyon açısından izlemi personel sağlığı ve hastane

Detaylı

AKUT BRONġĠT VE PNÖMONĠ. AKUT BRONġĠT TANI AYIRICI TANI TEDAVĠ TEDAVĠ

AKUT BRONġĠT VE PNÖMONĠ. AKUT BRONġĠT TANI AYIRICI TANI TEDAVĠ TEDAVĠ .01. AKUT BRONġĠT AKUT BRONġĠT VE PNÖMONĠ Yrd.Doç.Dr.Özgür SÖĞÜT Harran Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Acil Tıp Anabilim Dalı Trakeobronşial ağacın inflamasyonu ile karakterize Solunum yolu enfeksiyonlarının

Detaylı

Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD OLGU 1 53 yaşında kadın hasta Multiple Miyelom VAD 5 kür Kemoterapiye yanıt yok (%70 plazma hücreleri)

Detaylı

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD İnhaler uygulama İntraventriküler/intratekal uygulama Antibiyotik kilit tedavisi Antibiyotik içerikli

Detaylı

PNÖMONİLER DR LÜTFÜ KIRDAR KEAH ACİL TIP KLİNİĞİ DR BORA KAYA

PNÖMONİLER DR LÜTFÜ KIRDAR KEAH ACİL TIP KLİNİĞİ DR BORA KAYA PNÖMONİLER DR LÜTFÜ KIRDAR KEAH ACİL TIP KLİNİĞİ DR BORA KAYA PNÖMONİLER Pnömoni, alveolar veya gaz değişimi yapılan kısımların enfeksiyonudur İleri yaş kişilerde 6. önemli ölüm sebebidir Tipik ateş öksürük

Detaylı

Kronik Hastalığı Olanlarda ve İmmünsüpresif Hastalarda Bağışıklama. Dr. Hüsnü Pullukçu Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Kronik Hastalığı Olanlarda ve İmmünsüpresif Hastalarda Bağışıklama. Dr. Hüsnü Pullukçu Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Kronik Hastalığı Olanlarda ve İmmünsüpresif Hastalarda Bağışıklama Dr. Hüsnü Pullukçu Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Bağışıklığın Baskılanması Birincil İkincil B hücre hastalıkları

Detaylı

Dr.Önder Ergönül. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Dr.Önder Ergönül. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Nozokomiyal Pnömoni Dr.Önder Ergönül Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Nozokomiyal Pnömoni Hastane enfeksiyonlarının 2. en sık nedeni Görülme

Detaylı

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Nocardia Enfeksiyonları Nocardia insanlarda ve hayvanlarda lokalize veya dissemine enfeksiyonlardan sorumlu olabilen

Detaylı

Soğuk algınlığı ve Grip. Dr. Hayati DEMİRASLAN ENFEKSİYON HASTALİKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ

Soğuk algınlığı ve Grip. Dr. Hayati DEMİRASLAN ENFEKSİYON HASTALİKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ Soğuk algınlığı ve Grip Dr. Hayati DEMİRASLAN ENFEKSİYON HASTALİKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ Anlatım planı 1. Giriş 2. Etken 3. Neden önemli 4. Bulaş 5. Klinik 6. Komplikasyonlar 7.Tanı 8. Tedavi 9. Korunma

Detaylı

Vaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı

Vaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5 Şimdi KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı Yaşlılık Düşük bağışıklık Hırıltılı öksürük Kirli ortam Pasif içicilik Zamanı Tekrarlayan

Detaylı

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış Viral Hepatitler İnfeksiyöz Viral hepatitler A NANB E Enterik yolla geçen Dr. Ömer Şentürk Serum B D C F, G, TTV,? diğerleri Parenteral yolla geçen Hepatit Tipleri A B

Detaylı

Ulusal verilerle toplum kökenli pnömoniler

Ulusal verilerle toplum kökenli pnömoniler Ulusal verilerle toplum kökenli pnömoniler Tevfik ÖZLÜ, Yılmaz BÜLBÜL, Savaş ÖZSU Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Trabzon. ÖZET Ulusal verilerle toplum kökenli

Detaylı

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar Prof.Dr.Halit Özsüt İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Detaylı

Staphylococcus Pyogenes Aureus

Staphylococcus Pyogenes Aureus The American Journal of Medical Sciences: March 1918 - Volume 155 - Issue 3 pp 380-391 Three Cases of Infection of the Upper Respiratory Tract With Staphylococcus Pyogenes Aureus Presenting the Symptom

Detaylı

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ *Bahar Kandemir, *İbrahim Erayman, **Sevgi Pekcan, ***Ümmügülsüm Dikici, *Selver Can, ***Mehmet Özdemir, *Mehmet Bitirgen *

Detaylı

PNÖMONİLER. Dr. M. Sezai Taşbakan Ege ÜTF Göğüs Hast. AD.

PNÖMONİLER. Dr. M. Sezai Taşbakan Ege ÜTF Göğüs Hast. AD. PNÖMONİLER Dr. M. Sezai Taşbakan Ege ÜTF Göğüs Hast. AD. Anatomik yerleşimlerine göre 1. Nonsegmental alveoler (lober) pnömoni 2. Bronkopnömoni (lobüler pnömoni) 3. İnterstisyel pnömoni Etyolojilerine

Detaylı

Meme Kanseri ve Ateş. Dr. Ömer Fatih Ölmez Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

Meme Kanseri ve Ateş. Dr. Ömer Fatih Ölmez Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı Meme Kanseri ve Ateş Dr. Ömer Fatih Ölmez Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı VAKA-1 52 yaş, kadın hasta Meme kanseri nedeni ile 1 hafta önce aldığı adjuvan kemoterapi sonrası ateş

Detaylı

Pnömokok Aşılarında Güncel Durum. 1. ULUSAL ERĠġKĠN BAĞIġIKLAMASI SĠMPOZYUMU, 19 OCAK 2014, ESKĠġEHĠR

Pnömokok Aşılarında Güncel Durum. 1. ULUSAL ERĠġKĠN BAĞIġIKLAMASI SĠMPOZYUMU, 19 OCAK 2014, ESKĠġEHĠR Pnömokok Aşılarında Güncel Durum 1. ULUSAL ERĠġKĠN BAĞIġIKLAMASI SĠMPOZYUMU, 19 OCAK 2014, ESKĠġEHĠR Polisakkarit konjuge aģılar (PCV) Polisakkarit aģı (PPSV23) Bu aģı 14 değerli polisakkarit aģının yerine

Detaylı

Hastane kökenli pnömonide antibiyotik kullanımı endikasyonunun konulması ve seçimi

Hastane kökenli pnömonide antibiyotik kullanımı endikasyonunun konulması ve seçimi Hastane kökenli pnömonide antibiyotik kullanımı endikasyonunun konulması ve seçimi Doç. Dr. Akın KAYA Ankara Ün. Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Sunum Planı Tanım ve Epidemiyoloji Tanı Yöntemleri

Detaylı

FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ

FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Tanımlar / Ateş Oral / Aksiller tek seferde 38.3 C veya üstü Bir

Detaylı

Türk Toraks Derneği. Çocuklarda Hastanede Gelişen Pnömoni Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

Türk Toraks Derneği. Çocuklarda Hastanede Gelişen Pnömoni Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Çocuklarda Hastanede Gelişen Pnömoni Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı www.toraks.org.tr Editörler HAZIRLAYANLAR

Detaylı

PNÖMONİ. Prof. Dr. Kürşat Uzun SÜMTF Göğüs Hastalıkları AD Yoğun Bakım Ünitesi

PNÖMONİ. Prof. Dr. Kürşat Uzun SÜMTF Göğüs Hastalıkları AD Yoğun Bakım Ünitesi PNÖMONİ Prof. Dr. Kürşat Uzun SÜMTF Göğüs Hastalıkları AD Yoğun Bakım Ünitesi Tanım Terminal bronşiyollerin distalindeki akciğer parankiminin akut enfeksiyonu ile birlikte klinik ve radyolojik olarak akciğerin

Detaylı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi Uzm. Dr. Sinem AKKAYA IŞIK Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi AIDS CMV; nadir ölümcül İlk vaka 1983 Etkili ART sıklık azalmakta, tedavi şansı

Detaylı

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI)

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI) KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI) Dr.Gülbin Bingöl Karakoç Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi K.İnci 1: Bebek K, 2 günlük kız hasta Meme emememe, morarma yakınması

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Bağışıklığı baskılanmış hastaların akciğer komplikasyonları sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açan önemli sorunlardır.

Detaylı

Pnömonilerin Ġzlemi-Yönetimi. Lütfiye Mülazımoğlu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ġnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji ABD

Pnömonilerin Ġzlemi-Yönetimi. Lütfiye Mülazımoğlu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ġnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji ABD Pnömonilerin Ġzlemi-Yönetimi Lütfiye Mülazımoğlu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ġnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji ABD 46 yaşında kadın hasta, öğretmen, 10 gün önce üst solunum yolu infeksiyonu

Detaylı

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi Prof. Dr. Volkan Korten Marmara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi İnfeksiyon Hastalıklar kları ve Klinik Mikro. ABD. Risk? Başlangıç tedavisine yanıtsızlık değil. Ciddi

Detaylı

Türkiye de Yoğun Bakım Gerektiren Toplum Kaynaklı Pnömonide Mortalite Belirteçleri

Türkiye de Yoğun Bakım Gerektiren Toplum Kaynaklı Pnömonide Mortalite Belirteçleri Türkiye de Yoğun Bakım Gerektiren Toplum Kaynaklı Pnömonide Mortalite Belirteçleri Hakan Erdem, Hulya Turkan, Aykut Cilli, Aysun Yalçı, Turker Turker, Zuhal Karakurt, Uğur Bilge, Ozlem Yazicioglu-Mocin,

Detaylı

TOPLUM KÖKENLİ VİRAL ve BAKTERİYEL PNÖMONİLER

TOPLUM KÖKENLİ VİRAL ve BAKTERİYEL PNÖMONİLER TOPLUM KÖKENLİ VİRAL ve BAKTERİYEL PNÖMONİLER Prof.Dr.Ergin ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD www.erginciftci.com Giriş HAMLE YAPMAK HAMLE YAPMAK Giriş EDİP CANSEVER

Detaylı

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D.

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D. İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D. OLGU 1 23 yaşında kadın hasta Ateş, yorgunluk ve anemi Lökosit: 6.800/mm3, %8 nötrofil, %26 blast,

Detaylı

DİYALİZ HASTALARINDA ENFEKSİYON. Dr. Alpay Azap Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

DİYALİZ HASTALARINDA ENFEKSİYON. Dr. Alpay Azap Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD DİYALİZ HASTALARINDA ENFEKSİYON ve BAĞIŞIKLAMA Dr. Alpay Azap Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Neden önemli? Mortalite Maliyet Yaşam kalitesi KBY hastalarında

Detaylı

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü Prof. Dr. Neşe Saltoğlu İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Detaylı

Febril nötropenik hastada tanı ve risk değerlendirmesi. Doç Dr Mükremin UYSAL Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji

Febril nötropenik hastada tanı ve risk değerlendirmesi. Doç Dr Mükremin UYSAL Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Febril nötropenik hastada tanı ve risk değerlendirmesi Doç Dr Mükremin UYSAL Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Giriş Nötropeni genellikle malign bir hastalık tedavisi sırasında kemoterapinin

Detaylı

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD KRONİK HİPERSENSİTİVİTE PNÖMONİSİ Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD OLGU 58 y E hasta 10.01.2017 de son aylarda eforla artan nefes darlığı, öksürük, yorgunluk Özgeçmiş: 10 yıldır

Detaylı

Prof.Dr. Ayşe Willke Topcu KLİMİK 2017 Antalya

Prof.Dr. Ayşe Willke Topcu KLİMİK 2017 Antalya Prof.Dr. Ayşe Willke Topcu KLİMİK 2017 Antalya 1 Mikrobiyal çevreyi bozmayacak En uygun fiyatla En etkin tedavinin sağlanması temeline dayanır. 2 Klinik ve lab.la doğru tanı konmuş Gerekli olduğuna karar

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon SEPSİS S VE TANI KRİTERLER TERLERİ Orhan ÇINAR Yrd.Doç.Dr..Dr. GATA Acil Tıp T p Anabilim Dalı XI. Acil Tıp Güz Sempozyumu Samsun 2010 Epidemiyoloji ABD de yılda 750.000 hasta Her gün 500 ölüm %20-50 mortalite

Detaylı

Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Erken Komplikasyonları Akciğer absesi,pnömatosel ve Ampiyem. Dr.Fazilet Karakoç

Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Erken Komplikasyonları Akciğer absesi,pnömatosel ve Ampiyem. Dr.Fazilet Karakoç Alt Solunum Yolu Enfeksiyonları Erken Komplikasyonları Akciğer absesi,pnömatosel ve Ampiyem Dr.Fazilet Karakoç Çocuklarda Akciğer Absesine yatkınlık: Şiddetli enfeksiyonlar: Menenjit, Septisemi Osteomyelit,Septik

Detaylı

TÜRK TORAKS DERNEĞİ ERİŞKİNLERDE TOPLUMDA GELİŞEN PNÖMONİ TANI VE TEDAVİ UZLAŞI RAPORU. www.toraks.org.tr ISSN 1302-7808

TÜRK TORAKS DERNEĞİ ERİŞKİNLERDE TOPLUMDA GELİŞEN PNÖMONİ TANI VE TEDAVİ UZLAŞI RAPORU. www.toraks.org.tr ISSN 1302-7808 ISSN 1302-7808 Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society Türk Toraks Derneği nin yayın organıdır. Official journal of the Turkish Thoracic Society Cilt 10 Ek 9 Haziran 2009 Volume 10 Supplement 9 June

Detaylı

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş 12.06.2010. Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE): Pulmoner Emboli Profilaksisi Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD m Pulmoneremboli(PE): Bir pulmonerartere kan pıhtısının yerleşmesi Distaldeki akciğer parankimine kan sağlanaması Giriş Tipik

Detaylı

Toplumsal Kaynaklı Pnömoniye Acil Yaklaşım

Toplumsal Kaynaklı Pnömoniye Acil Yaklaşım Acil Tıp Uzmanları Derneği (ATUDER) Acil Tıp Okulu (ATOK) Solunum Acilleri Eğitimi, 11 Kasım 2017, Ankara Toplumsal Kaynaklı Pnömoniye Acil Yaklaşım Uz. Dr. Sinan GENÇ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

SAĞLIK PERSONELİNİN BULAŞICI HASTALIKLARA YÖNELİK TARAMA PROTOKOLÜ

SAĞLIK PERSONELİNİN BULAŞICI HASTALIKLARA YÖNELİK TARAMA PROTOKOLÜ SAĞLIK PERSONELİNİN BULAŞICI HASTALIKLARA YÖNELİK TARAMA PROTOKOLÜ Çalışanların hastane ortamında bulaşıcı hastalıklardan korunmasını sağlamak, bulaşıcı hastalıklara maruziyet durumunda alınması gereken

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK 1 AŞILAMADA AMAÇ Aşı ile korunulabilir hastalıkları engellemek Enfeksiyon kaynaklı mortaliteyi azaltmak Enfeksiyon kaynaklı morbiditeyi azaltmak HİÇBİR AŞININ HERKES İÇİN TAMAMEN ETKİN VE GÜVENİLİR OLMASI

Detaylı

Dr.Müge Ayhan Doç.Dr.Osman Memikoğlu

Dr.Müge Ayhan Doç.Dr.Osman Memikoğlu Dr.Müge Ayhan Doç.Dr.Osman Memikoğlu Bakterilerde antimikrobiyal direncinin artması sonucu,yeni antibiyotik üretiminin azlığı nedeni ile tedavi seçenekleri kısıtlanmıştır. Bu durum eski antibiyotiklere

Detaylı

PNÖMOKOK ENFEKSİYONLARINDA SON DURUM. Doç.Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ 20 Ocak 2014 Eskişehir

PNÖMOKOK ENFEKSİYONLARINDA SON DURUM. Doç.Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ 20 Ocak 2014 Eskişehir PNÖMOKOK ENFEKSİYONLARINDA SON DURUM Doç.Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ 20 Ocak 2014 Eskişehir Amaç: Hastalıkları oluşmadan Önlemek!!!! PNÖMOKOK Streptococcus pneumoniae Gram pozitif diplokok Polisakarid kapsül

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı Ar. Gör. Dr. Abdullah Heybeci Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Saime Tuncer Prof.

Detaylı

Hazırlayanlar: Doç. Dr. Yasemin ZER Mikrobiyoloji AD Öğrt. Üyesi

Hazırlayanlar: Doç. Dr. Yasemin ZER Mikrobiyoloji AD Öğrt. Üyesi ANTIBIYOTIK DUYARLILIK Yürürlük i: 10.02.2014 TEST SONUÇLARININ Revizyon i: - KISITLI BILDIRIMINE YÖNELIK KURALLAR Sayfa: 1/5 Revizyon Açıklaması Madde No Yeni yayınlandı KAPSAM: Teşhis ve Tedavi Birimleri

Detaylı

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR SPONDİLODİSKİTLER Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR Vertebra Bir dizi omurdan oluşur Vücudun eksenini oluşturur Spinal kordu korur Kaslar, bağlar ve iç organların yapışacağı sabit bir yapı sağlar. SPONDİLODİSKİT

Detaylı

Pnömonilerin Ġzlemi-Yönetimi. Lütfiye Mülazımoğlu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ġnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji ABD

Pnömonilerin Ġzlemi-Yönetimi. Lütfiye Mülazımoğlu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ġnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji ABD Pnömonilerin Ġzlemi-Yönetimi Lütfiye Mülazımoğlu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ġnfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji ABD AT; 46; kadın; öğretmen 25/3/2001 10 gün önce ÜSYĠ Son 4 günden beri

Detaylı