REÇETE DEFTERİ İLAÇ İSİMLERİNDE YA DA DOZLARDA HATA BULURSANIZ DÜZELTİLMESİ İÇİN LÜTFEN HABER VERİNİZ.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "REÇETE DEFTERİ İLAÇ İSİMLERİNDE YA DA DOZLARDA HATA BULURSANIZ DÜZELTİLMESİ İÇİN LÜTFEN HABER VERİNİZ."

Transkript

1 REÇETE DEFTERİ MECBURİ HİZMETE GİDECEK PRATİSYENLER İÇİN ÇEŞİTLİ KİTAPLARDAN, İNTERNET SİTELERİNDEN VE DİĞER HEKİMLERİN DENEYİMLERİNDEN DERLENEREK HAZIRLANMIŞTIR. İLAÇ İSİMLERİNDE YA DA DOZLARDA HATA BULURSANIZ DÜZELTİLMESİ İÇİN LÜTFEN HABER VERİNİZ. 1

2 ACİLLER anafilaksi...4 angina pectoris...4 akciğer ödemi...5 akut batın...5 aort diseksiyonu/ aort anevrizması...5 astım atağı...6 ateş...6 burun kanaması...7 bradikardi...7 baş ağrısı...7 çocukta solunum sıkıntısı...8 döküntülü çocuk...8 diabetik ketoasidoz...8 düşme...9 febril konvülziyon...9 GİS kanaması...9 glokom krizi...10 hematüri...10 hipertansiyon...11 hipoglisemi...11 hipotansiyon...12 hiperglisemi...12 infantil kolik...12 konvülziyon...12 KOAH alevlenmesi...13 KİBAS...14 menenjit...14 MI...15 migren...15 preeklampsi / eklampsi...15 pulmoner emboli...16 renal kolik...16 sıvı elektrolit tedavisi...17 SVO...18 sepsis...18 senkop...20 status epilepticus...20 şok...20 şuur bozuklukları...20 taşikardi...21 travma...21 ürtiker...21 vaginal kanama...22 yanık...22 POLİKLİNİK anemi...24 allerjik rinit...24 akut gastroenterit...25 arpacık (hordeolum)...27 aft...27 akut romatizmal ateş...27 anal fissür...27 bel ağrısı (lumbalji)...28 baş ağrısı...28 böcek sokması...28 burkulma...28 bulantı...29 buşon...29 bronşiyolit...29 bit...29 blefarit...30 bası yarası...30 d vit eksikliği...30 diz ağrısı...30 dental apse dismenore...31 dakriosistit...31 diaper dermatit...31 derin ven trombozu...31 disk hernisi...31 egzema...32 eklem ağrısı...32 farenjit...32 follikulit...32 fasiyal paralizi...32 fronkül / karbonkül...33 FMF atak...33 gastrit...33 gaz (flatus)...33 gonartroz...33 genital ülser / siğil...34 genital akıntı...34 göz kuruluğu...34 güneş yanığı...34 gebe / emziren reçeteleri...35 hemoroid...36 hibernasyon / saldırganlık...36 hiperhidroz...36 hipotiroidi koması...36 impetigo...36 iştahsızlık...36 idrar yolu enf (üst)...37 idrar yolu enf (Alt)...37 idrar inkontinansı...37 intertrigo...37 kesi...38 konstipasyon...38 konversiyon...38 kornea yaralanması / yabancı cisim...38 kum düşürme...38 kaynak ışığına maruziyet...39 konjunktivit...39 kronik bronşit...39 kronik gut...39 kızamık / kızamık.ık / kabakulak myalji mantar zehirlenmesi melasma meme başı çatlağı otitis media otitis interana otitis eksterna oksiyur / askaris osteoporoz orbital sellülit pnömoni pamukçuk (moniliazis) paronişya puerperal mastit peptik ülser reflü raşitizm...43 replantasyon...43 seboreik dermatit...43 uyuz...44 vertigo...44 verrü...44 varis...44 yumuşak doku travması...44 yumuşak doku enf...44 yenidoğan konjuntiviti...45 yenidoğan sarılığı...45 zona zoster...45

3 ACİLLER 3

4 ANAFİLAKSİ: Hasta hemen uzandırılır, ayakları havaya kaldırılır. Hayat kurtarıcı ilaç adrenalindir. Hemen yapılmalıdır. Allerjiyi azaltmak için antihistaminik de hemen yapılır. Ve geç reaksiyonların oluşmasını engellemek için de steroid yapılır. Erişkin: Çocuk: 1.) 1 amp adrenalin (SC) 0,5 mg 2.) 1 amp avil (IM) 3.) 1 am dekort (IV) 4.) 1000 cc SF 1 saatte gidecek, TA>100 mmhg olmalı (sistolik) 5.) Oksijen 6.) Hasta düzeldikten sonra 5 gün daha oral avil kullanacak avil tb 1x1 (5 gün) 1.) ½ amp adrenalin (SC) 0,25 mg 2.) ½ amp avil (IM) 0,25 mg/kg 3.) ½ amp dekort (IV) 5 mg/kg 4.) 500 cc SF 1 saatte gidecek, TA> 50 mmhg olmalı (sistolik) 5.) Oksijen 6.) Hasta düzeldikten sonra 5 gün daha oral avil kullanacak avil şurup 1 mg/kg ( yemekten sonra) (5 gün) Adrenalin dozu hasta düzelmezse 15 dk da bir tekrarlanabilir. Gerekli şartlarda CPR yapılmalıdır. Eğer sadece çok hafif bulgular varsa yani hastada allerji belirtilerinden kaşıntı vb varsa adrenaline hemen gerek yoktur, sadece avil dekort yapılır. hasta gözlenir, belirtiler ilerler ve hastanın genel durumu biraz daha kötüleşirse adrenalin yapılır. (Not: Her türlü yiyeceğe ve ilaca karşı anafilaksi gelişebilir. En ufak bir ağrı kesiciye, kas gevşeticiye, hatta anafilaksiyi engellemek için yapılan ilaçlara karşı da gelişebilir. Bu nedenle en azından tüm enjeksiyonlar gözümüzün önünde yapılmalı ve hastalar acil servisten en az yarım saat önce gönderilmelidir. Bu sırada da boğazında kaşıntı, vücudunda kaşıntı ve kabarmalar, dudaklarda şişlik, nefes almada güçlük olursa hemen anafilaksi tedavisine başlanmalıdır. ) ANGİNA PECTORİS: MI benzeri göğüs ağrısı olur. MI dan farkı ağrısnın 15 dk dan kısa sürmesidir. Daha uzunsa MI gibi düşünülüp tedavi edilmeli. Anjina olduğundan emin olunduğunda; 1.) İsordil 5 mg dilaltı tb verilir. (bir seferde en fazla 3 tb, bir günde en fazla 9 tb) hastanın tansiyonu düşükse verilmez. 2.) 300 mg aspirin 3.) Oksijen verilir. 4.) Hasta düzeldikten sonra kardiyoloji polikliniğine sevk edilmelidir. İsordil tansiyonu çok düşürebilir, dikkat edilmelidir. Düşük tansiyonda verilmemelidir. 4

5 AKCİĞER ÖDEMİ / AKUT KALP YETMEZLİĞİ: Akciğerde ral duyulur, solunum sıkıntısı olur. Tansiyon düşer. Hasta otursun. 1.) 100 cc SF içine 2 amp desal koy, yaptır. Yavaş infüzyon ile. 2.) Kapril 25 mg tb ver 3.) Tansiyonu düşük değilse morfin amp IV yaptır. 4.) Oksijen ver. 5.) Sevk et. AKUT BATIN: Akut batından emin olunduğunda yani defans, rebound, ani başlangıçlı çok şiddetli karın ağrısı varsa; 1.) Oral alımı kes. 2.) Damaryolu açarak 1000 cc SF tak. ( çocukta 500 cc 1/3 izomix) 3.) Ağrı kesici yapma. Sevk edilecek hekimi yanıltır. 4.) Hemogram, biyokimya, CRP, sedimantasyon iste. 5.) TİT, ADBG, PAAC ve gebelik testi (bhcg) iste. 6.) Eğer yukardaki bulgular olmadan, yavaş başlangıçlı ağrı, kostovertebral açı hassasiyeti, TİT te eritrosit, grafide taş varsa renal kolik ihtimali yüksektir. Bu durumda 100 cc SF içine 1 amp buscopan koyup IV olarak ver. Ağrısı devam ederse 1 amp dikloron (IM) yaptır. Ateşi varsa idrar yolu enf olma ihtimali nedeniyle antibiyotik ver. Şu reçeteyi yazarak gönder : 1- Zinnat 500 mg tb 2x1 2- Buscopan tb 3x1 3- Parol tb 3x1 AORT DİSEKSİYONU / AORT ANEVRİZMASI: Bu hastalarda şiddetli sırt ağrısı, hipotansiyon, parapleji görülebilir. Sağ kol ile sol kol arasında 20 mmhg dan daha fazla tansiyon farkı varsa şüphelenilmelidir. 1.) Hemen vitalleri kontrol edilerek stabil hale getirilmelidir. 2.) Entübasyona hazır olunmalıdır. 3.) Transfüzyon için kan hazırlanmalı, kan yoksa SF takılmalı ve hemen sevk edilmelidir. Bu hastalarda MI olduğu sanılabilir. Fakat EKG de MI bulguları olmaz. Hastada sorun olmadığı sanılarak bekletilmemelidir hemen sevk edilmelidir. 5

6 ASTIM ATAĞI: 1.) Hemen ventolin + pulmicort verilir. 2.) Oksijen verilir (2 L/ dk) 3.) Düzelme olmazsa ventolin 20 dk sonra tekrarlanabilir. En fazla üç doz tekrarlanabilir. Daha fazla verilmez çünkü fazlası ters etki yaparak solunum sıkıntısını arttırabilir. 4.) Hastanın solunum sıkıntısı düzeldikten sonra pürülans enfeksiyon bulguları varsa antibiyotik verilerek taburcu edilir. 1- Tipikse: Zinnat 500 mg tb 2x1 (10gün) 2- Atipikse: moxitec 400 mg tb 1x1 (5 gün) Solunum sıkıntısı başka sebeplere de bağlı olabilir. Mesela pulmoner emboli olabilir. Veya anemi nedeniyle olabilir. Bu durumlarda ventolin pulmicort ile hasta rahatlamaz. Dikkat edilmelidir. Her hastada EKG görülmesi iyi olur. ( ÖRN: Solunum sıkıntısıyla bir hasta geldi. Ventolin pulmicort oksijen verdik ve nerdeyse hiç rahatlamadı. Sonra hemogram istedim her ihtimale karşı. Hastanın hemoglobini 6,1 geldi. Yani solunum sıkıntısı anemi nedeniyleymiş. Ve sorguladığımda birkaç gündür vaginal kanaması olduğunu söyledi. Derin anemi tanısıyla hastayı sevk ettim. Yani anemi de akılda tutulmalı. ) ATEŞ: Erişkin: 1 amp dikloron (IM) Çocuk: 5 yaş altında paranox fitil ver. Veya calpol ve pedifen ver.) 5 yaş üstünde calpol ve pedifen ver. Mümkünse Ilık duş ile periferik soğutma yaptır (soğuk duş değil kesinlikle. Vazokonstriksiyonla ateşin düşmesini daha çok engeller.) parasetamol (calpol) 1 ölçekte 120 mg var mg/kg/doz verilir her dozda (pratik hesap olarak: her 10 kilo için 1 ölçek ver. Yani mesela 15 kg bi çocuğa 1,5 ölçek ver) İbuprofen (pedifen) 1 ölçekte 100 mg var mg/kg/doz verilir her dozda (pratik hesap olarak: her 10 kilo için 1 ölçek ver. Yani mesela 15 kg bi çocuğa 1,5 ölçek ver) Ateşle gelen çocuk ateşi düşürülmeden eve gönderilmemelidir. (calpol ün calpol-6-plus şeklinde olanı da var. Bunda bir ölçekte 250 mg parasetamol var. Yani 20 kg çocuğa 1 ölçek verilmelidir.) Ateş düşürmek için novalgine ilçelerde çok tercih ediliyor. Gerçekten de çok etkili ve hastalar çok rahatlıyor. Ama ciddi yan etki ihtimali var. Bu nedenle ben hiç tercih etmiyorum çok zor durumda kalmamışsam. ) 6

7 BURUN KANAMASI: 1.) 5 dk boyunca elle bastırsın. Ve öne eğilsin. 2.) TA ölç. 3.) Kanama çoksa ve önceden kanama öyküsü varsa kanama zamanı, PZ, APTZ bak.. 4.) Durmazsa dekonjestanlı (jetokain) tampon koy. Tampon 1-2 gün kalabilir. Fakat enfekte olmasın diye antibiyotik ekle: 1- Amoksina 500 mg tb 3x1 (7 gün) BRADİKARDİ: Nabzın 60 ın altında olmasıdır. 2 mg atropin i 10 cc ye sulandırılarak 1 dakikada gidecek şekilde yavaş yavaş IV olarak verilir. Hastanın nabzı takip edilmelidir. (not: 2 mg dan daha az ya da daha fazla atropin verilmemelidir, ters etki yaparak nabzın daha da düşmesine sebep olabilir. Kullanılacak doz tek seferde 2 mg dır) BAŞ AĞRISI (ŞİDDETLİ): 1 amp dikloron yaptır. Bulantısı varsa 1 amp dramamine ekle. Reçete olarak da: 1.) Majezik tb 2x1 2.) Dramamine tb 2x1 Ülser öyküsü varsa parol ve dramamine ver Şu durumlarda hasta hemen sevk edilmelidir. Ateş, ense sertliği varsa Konvülziyon varsa Bilinç bulanıklığı varsa Görme bozukluğu varsa Nörolojik bulgu varsa Travma sonucu oluşmuşsa ve rinore otore bulantı eklenmişse Ani başlangıçlı ise 1 haftadan uzun sürmüşse Gittikçe artmış ve karakteri değişmişse Öksürükle artıyorsa (KİBAS olabilir) 1 aylık tedaviye rağmen düzelmiyorsa 7

8 ÇOCUKTA SOLUNUM SIKINTISI: 1.) Ventolin verilir. (2 yaş altında verilmez) 2.) 500 cc SF içine 1 mg/kg prednol katılarak verilir. 3.) Oksijen verilir. 4.) Ateş vb enfeksiyon bulgusu varsa 6 yaş üstüne Amoklavin 400 mg süsp 2x1, 6 yaş altına Amoklavin 200 mg süsp 2x1 reçete edilir. Calpol ile pedifeni dönüşümlü kullanması söylenir. Çocuk polikliniğine yönlendirilir. DÖKÜNTÜLÜ ÇOCUK: Öncelikle allerji olup olmadığından emin olunmalıdır. İlaç öyküsü veya böcek sokması olup olmadığı sorulmalıdır. İlaca bağlı olduğu düşünülüyorsa ilaç kesilmeli ve yarımşar amp avil + dekort yapılmalı ve oral avil yazılarak gönderilmelidir. Kızamık kızamıkçık vb gibi viral hastalıklar düşünülüyorsa ateş kontrolü dışında verilecek tedavi yoktur. Hastada scabies (uyuz) da olabileceği akla gelmelidir. Çevrede benzer öykü varlığı, daha çok gece kaşıntının olması, parmak aralarında genital bölgede kaşıntı varlığı ihtimali arttıran bulgulardır. Uyuz tedavisi verilmelidir. 1.) Kwellada losyon --- temiz deriye boyundan aşağıya tüm vücuda sürülür, 10 saat sonra yıkanılır, 1 hafta sonra tekrarlanır. > 12 yaş: 30 ml, 6-12 yaş : 15 ml, 1-5 yaş: 7,5 ml, 1 yaş altı: 3,75 ml DİABETİK KETOASİDOZ: 1.) İlk 1 saatte gidecek şekilde yetişkin için 1000 cc SF tak, çocuk için 10 cc / kg SF tak. Bir saat boyunca insülin vermeden önce sadece SF ver. 2.) Bir saat sonunda şekeri ölç ve 0,1 Ü/kg/sa dozunda insulini hesapla. Bunu 4 le çarp (4 saatlik solüsyon hazırlamak için. 4 satten fazla olursa insulin şişeye yapışır. Yani insulin solusyonları 4 saatte bir yeniden hazırlanmalıdır. ) hesaplanan insulini o kadarlık SF içine koy (yani örn olarak 12 Ü insulin hesaplandıysa bunu 120 cc SF içine koy.. 25 Ü ise 250 cc SF gibi...) ayrı koldan hastaya ver. Hazırlanan solüsyonu 4 saatte gidecek hızda ayarla ve 4 saat sonra gerekirse yeni bir solüsyon hazırla. 3.) Saatlik şeker takibi yap. Şekerin saatte mg kadar düşmesi gerekiyor. Daha hızlı düşerse iyi değil. 4.) Sonda takarak saatlik idrar takibi yap. 5.) Şeker <250 olunca satte 100 ml gidecek şekilde %5 dekstroz tak 6.) Aynı zamanda meq KCl infüzyonu yap (hastayı monitorize ederek) 7.) ph < 7.1 olmadıkça bikarbonat verilmez. 7.1 olursa 1 amp bikarbonat, 7.0 olursa 2 amp bikarbonat ver. 8.) Parenteral antibiyotik ver. İlçe hastanesinde diabetik ketoasidozdan şüphelenilen hastalara sadece 1000 cc SF takılarak hemen sevk edilmelidir. İnsülin yapılmamalıdır. Diğer tedaviler daha ileri bir merkezde yapılmalıdır. Çocuk ise 10ml/kg olarak SF takılmalıdır. 8

9 DÜŞME: Nörolojik muayenesini yap. Aileyi tanıyıp tanımadığını, uykuya eğilimini sorgula. Bulantı kusma sorgula. eğer normalse 6-8 saat gözle. 6 saat sonunda sorun olmazsa aileye 24 saat aynı şekilde gözlemesini söyleyerek taburcu et. Bulantı-kusma-uykuya eğilim-nörolojik bozukluk olursa damaryolu açarak entübe edilebilecek şartlarda hemen sevk et. FEBRİL KONVÜLZİYON: 1.) Yan yatırarak aspire etmesini engelle, kasılırken kolları bacakları tutma, açmaya çalışma, bir yerlere çarpmasını engelle. 2.) %100 oksijen ver. 3.) 5 yaş altı: tek dozda max 5 mg rektal diazem yap. Düzelmezse 5 dk sonra tekrar 5 mg olabilir. Yine durmazsa 1 mg dormicum u 10 cc ye sulandırarak yavaş olarak IV yap. 4.) 5 yaş üstü: tek dozda max 10 mg rektal diazem yap. Geçmezse 2 mg dormicumu yine sulandırarak yap. 5.) Basit FK ise ateşini düşürüp enfeksiyon odağını bularak antibiyotik vererek 12 saat gözledikten sonra gönder. Basit FK da kızlarda 2. nöbete kadar, erkeklerde 3. nöbete kadar beklenir. Bunlardan daha fazla olursa profilaksi alması gerekir, bunun için sevk et. (basit FK: 15 dk dan kısa süren, gün içinde sadece bir kez olan, jeneralize yani tüm vücutta kasılmaların olduğu nöbet) 6.) Komplike FK ise sevk edilmelidir (komplike FK: 15 dk dan uzun, gün içinde tekrarlayan, fokal) 1 yaşından küçük tüm bebekler, nörolojik bulgunun bulunduğu tüm çocuklar, nöbet sırasında ateş yüksekliği olmayan çocuklar, son 18 ayda FK öyküsü olan, komplike FK olan çocuklar mutlaka SEVK EDİLMELİ. GİS KANAMASI: Treitz ligamanının üstünden kaynaklanan kanamalar üst GİS kanaması, altında kalan kanamalar alt GİS kanaması olarak adlandırılır. Kanamalarda önemli olan bu kanamanın hastanın hemodinamik durumunu bozup bozmadığıdır. Eğer hastada volüm açığı meydana getirmişse yani tansiyonda nabızda değişime sebep olmuşsa, baş dönmesi, göz kararması, ellerde ayaklarda soğuma, ortostatik hipotansiyon olmuşsa, iki tane büyük damar yolu açılır ve 1000 cc ringer laktat veya kolloid takılır. Foley sonda da takılır, üst GİS kanaması ise nazogastrik sonda takılır, mide oda sıcaklığında SF ile yıkanır (NG sonda takılırken sorun yaşandıysa bu basamak ihmal edilebilir, amacı tanıyı kesinleştirmektir) ve en kısa zamanda tam kan veya eritrosit süspansiyonu takılabilecek bir merkeze sevk edilmelidir. Eğer hastadaki kanama rektal kanama ise ve kanamanın rengi eğer kırmızı yani taze kan ise (hematokezya) ve damla damla ise büyük ihtimalle hemoroiddir, gerekli tedavi verilir. Miktarı fazlaysa ringer laktat veya kolloid takılarak hasta sevk edilir. Kan koyu renkte ise yani melena ise kanama GİS in üst kısımlarından gelmiş ve sindirilmiş demektir, melena çok koyu renkli ve çok kötü kokuludur. Hasta ringer laktat takılarak üst merkeze sevk edilir. YALANCI MELENA: Demir, bizmut, organik kömür melena görünümüne yol açar. 9

10 GLOKOM KRİZİ: 1.) Pilosed damla 4x1 (5 dk ara ile) 2.) Diazomid 250 mg tb 4x1 3.) Hemen göz hekimine sevk HEMATÜRİ: Eğer hastada anemiye ve volüm kaybına sebep olmamışsa acil serviste acil tedaviye gerek yoktur. Taş nedeniyle olmuşsa ağrı kesici, enfeksiyon nedeniyleyse antibiyotik verilerek gönderilir. Hematüri ile ilgili genel bilgiler: Hematüride ayırıcı tanıda yardımcı olacak belirti ve bulgular: 1- Hematüri yanında idrar sıklığında artma ve idrar yaparken yanma (disüri) sıklıkla idrar yolu enfeksiyonu varlığını düşündürür. Piyüri ile birlikte hematüri bulunduğunda daha çok üriner sistem enfeksiyonu akla gelir. 2- İdrar yapmaya başlamada zorluk olması (hesitancy), idrar akımının yetersiz, zayıf olması, idrarın damla damla gelmesi (dribbling) bir taş, tümör veya büyümüş bir prostat aracılığı ile mesane çıkışının obstrüksiyonunu akla getirir. 3- Yan ağrısı yakınmasının varlığında eğer kolik şeklindeki bu ağrı kasıklara ve uyluğa doğru yayılıyorsa sıklıkla üreteral bir taş veya üreter içerisinde pıhtı olabilir. 4- Bilateral, yanlarda, bazen karın sağ ve sol üst ve orta kadranda da hissedilebilen ağrı akut glomerülonefrit, renal infarktüs, renal ven trombozu gibi durumlarda da hematüri ile birlikte oluşabilir. 5- Hematüri yanında artralji, artirit, ciltte döküntü gibi yakınma ve bulguların olması Henoch-Schonlein purpurası SLE ve sistemik vaskülitler gibi hastalıkları düşündürür. 6- Hematüri öncesinde kanlı ishal ile seyreden bir hastalığın geçirilmiş olması hemolitik üremik sendromu akla getirir. 7- Makroskopik hematürinin ortaya çıkmasından yaklaşık 2 hafta önce boğaz ağrısı, akut üst solunum yolu enfeksiyonu veya cilt enfeksiyonu gibi bir rahatsızlığın geçirilmiş olduğunun öğrenilmesi poststreptokoksik glomerülonefrit varlığını akla getirir. 8- Hematürisi olan bir olguda işitme kaybının olması, ailede hematüri, böbrek yetmezliği, sağırlık gibi özelliklerin bulunması Alport sendromunu düşündürür. 9- Ekzersiz gibi ağır fiziksel aktivite sonrası ortaya çıkan geçici (24-48 saat) hematürilerin olabileceği hatırlanarak anamnezde bu durum sorgulanmalıdır. 10- Nefrolitiyazisin ailesel özellik göstermesi nedeni ile ailede böbrek taşı hikayesinin varlığı hematürik olgularda sorgulanmalıdır. 11- Hematürinin özellikle hastanın sağ veya sol yanının belirli bir travmaya maruz kalmasından sonra ortaya çıkması böbrekte arteriovenöz malformasyon gibi doğumsal vasküler anomalilerin varlığını hatırlatmalıdır. 12- Tropikal bölgelere seyehat sonrası hematüri gelişmesi mesanenin Shistosoma haematobium enfeksiyonunu akla getirir. 13- Persistan mikrohematürisi olan bir olguda zaman zaman ataklar şeklinde makroskopik hematürinin görülmesi ön planda glomerüler hastalığı düşündürürken, devamlı veya intermittant asemptomatik mikrohematüri bulunan veya gros hematüri atakları dışında hematürisi olmayan olgularda glomerüler bir patoloji olasılığı daha azdır. Özellikle IgA nefropatisinde hafif bir üst solunum yolu enfeksiyonu ile makroskopik bir hematüri 10

11 atağının gelişmesi sık karşılaşılan durumlardandır. Kahverengi veya kola renginde bir hematürik idrar orijin olarak böbrekleri akla getirirken pembe veya kırmızı renkli bir idrar öncelikle böbrek dışı nedenleri düşündürür. Hematüriye eşlik eden proteinüri varlığında glomerüler hastalık düşünülür. Proteinüri gibi eritrosit silendirlerinin de varlığı glomerüler orijinli hematüriler lehinedir, ancak eritrosit silendirlerini ortaya koymak her zaman kolay olmamaktadır. 14- Dismorfik eritrositlerin varlığı renal parenkimal hastalık, yokluğu ise ekstra renal kaynaklı hematürileriler lehine değerlendirilmektedir. İkinci basamakta ayırıcı tanı yapılarak hastanın hematürisinin glomerüler mi yoksa nonglomerüler mi olduğuna karar verilir. Glomerüler hastalıkların tanısını koymak için bazı serolojik testlerden yararlanılmakla birlikte en değerli test böbrek biyopsisidir. Nonglomerüler hematürilerin nedenini ortaya koyarken idrar kültürü, IVP, renal ultrason, renal anjiografi, kanama diatezi testleri, hemoglobin elektroforezi, sistoskopi, günlük idrarda kalsiyum, ürik asit tayini ve idrar sitolojisi gibi testler yapılır. HİPERTANSİYON: Tansiyonu yükselen hastanın başağrısı, bulantı kusması, görme bozukluğu, göğüs ağrısı, dispnesi, bilinç bulanıklığı olabilir. <140 / 90 normal >140 / 90 ise önce 25 mg kapril ver. Hasta böylece bir kaç kez miksiyon ihtiyacı hisseder. Yarım saat sonra tansiyona bak. Düşmezse tekrar 25 mg kapril ver. Yine düşmezse 1 amp lasix yap. Yine düşmezse 1 adet nidilat kapsülü açarak ağzına damlat. Bu sırada ani hipotansiyona karşı dikkatli ol. Yine düşmezse perlinganit tak. Perlinganit takılı hasta yakından gözlenmelidir. - Kapril bir ACE inhibitörüdür - Nidilat bir kalsiyum kanal blokeridir - Perlinganit bir nitrattır. HİPOGLİSEMİ: Genelde insülin kullananlarda ya da uzun süreli açlıkta olur. 1.) 20 cc % 10 dekstroz puşe olarak ver. 2.) Ardından %5 dekstroz da 1 saatte gitsin. 3.) 15 dkda bir kan şekeri takibi. 4.) Düzelmezse tekrar 20 cc %10 dektroz puşe. 11

12 VEYA... 1.) 1000 cc %5 dekstroz takılır. Veya 100 cc %20 dekstroz takılır. 2.) Bilinci açıksa şeker yedirilebilir. 3.) Duruma göre gerekirse Glukagon 1 amp IV / IM yaptırılabilir. HİPOTANSİYON: Diastolik > 60 mmhg olmalı. Hastada MI? AV blok? Diseksiyon? İhtimali göz önünde bulundurulmalıdır. EKG çekilir, damaryolu açılarak 1000 cc SF takılır. Düzenli aralıklarla tansiyon ölçülür. Gerekirse 500 cc SF daha takılabilir. Muayene edilerek ipucu aranır. Duruma göre CPR gerekebilir. En kısa zamanda sevk edilmelidir. HİPERGLİSEMİ: Önce hidrasyon yapılır, insülin yapılmaz. 1 saat kadar 1000 cc SF verilir. Ardından kan şekeri ölçülür, 200 ün üstündeyse 0.1 ünite/kg dozunda insülin subkutan olarak yapılır. Hasta hipoglisemi riski nedeniyle kontrol altında tutulmalıdır. Hipoglisemiye girerse hemen 20 cc % 10 dekstroz puşe olarak yapılır. Çok belirgin bir glukoz yüksekliği yoksa ertesi gün polikliniğe gelmesi önerilerek tedavi verilmeden gönderilebilir. İNFANTİL KOLİK: Genelde ağlayan huzursuz bebeklerdir. Genel muayene yapılır. Muayene ve tahliller normalse ilaç verilmez. Aileye gazını çıkartması öğretilir. Gönderilir. (metsil isimli ilaç infantil kolikte sık verilmesine rağmen prospektüsünde infantil kolikte verilmez diye yazıyor.) KONVÜLZİYON: 1.) % 100 oksijen verilir. 2.) Mümkünse 10 mg diazem sulandırılarak IV olarak yaptırılır. IM olarak yapmak daha pratik olsa da kas içine yapıldığında diazemin vücuda salınımı düzensiz olur. Ve ani bir salınım solunum depresyonuna neden olabilir. Zorunlu hallerde seçilmelidir. 3.) Düzelmezse 1 mg dormicum sulandırılarak yapılabilir. 12

13 KOAH ALEVLENMESİ: 1.) Mümkünse hemen kan gazı ölçümü yapılmalıdır. Mümkün değilse onun yerine pulse oksimetre ile de oksijenlenme durumu değerlendirilebilir. Tedavinin amacı SaO2 değerini %90, PaO2 değerini ise 60 mmhg üzerine çıkarmaktır. Çok şiddetli ve kronik hiperkapnik hastalarda PaO2 daha düşük seviyede (55 ile 60 mmhg arasında) tutulabilir. 2.) Hemen ventolin + pulmicort verilir. 3.) Oksijen verilir (2 L/ dk) daha fazla değil. (sebebi aşağıda yazılı.) 4.) Düzelme olmazsa ventolin 20 dk sonra tekrarlanabilir. En fazla üç doz tekrarlanabilir. Daha fazla verilmez çünkü fazlası ters etki yaparak solunum sıkıntısını arttırabilir. 5.) Düzelmezse 100 SF içine 1 amp aminokardol (etken maddesi teofilin) katılarak 30 dk da verilir. Teobag (bunun da etken maddesi teofilin) şeklinde hazır solüsyon halinde varsa o da takılabilir. Teofilin takılıyken hasta gözlem altında tutulmalıdır. Çünkü ilacın terapötik aralığı çok dardır. Olası bir yan etkide ilaç durdurulmalıdır. (Doz aşımı belirtileri: Bulantısı, kusma, titremeler, huzursuzluk, düzensiz kalp atışları, nöbet olabilir.) 6.) Hastanın solunum sıkıntısı düzeldikten sonra pürülans, ateş gibi enfeksiyon bulguları varsa antibiyotik verilerek taburcu edilir. Çoğu KOAH alevlenmesinin altında enfeksiyon vardır. Bu bulguların olmadığı hafif ve orta ataklarda antibiyotik tedavisi gereksizdir. Ancak ağır ve sık tekrarlayan tüm KOAH akut ataklarının tedavisine antibiyotik eklenmesi iyi olur. 1.) Tipikse: Zinnat 500 mg tb 2x1 (10gün) 2.) Atipikse: Moxitec 400 mg tb 1x1 (5 gün) Solunum sıkıntısı başka sebeplere de bağlı olabilir. Mesela pulmoner emboli olabilir. Veya anemi nedeniyle olabilir. Bu durumlarda ventolin pulmicort ile hasta rahatlamaz. Dikkat edilmelidir. Her hastada EKG görülmesi iyi olur. (Not: Normalde beyin sapındaki solunumu yöneten merkez, solunum sayısını ve derinliğini kandaki karbondioksit miktarına göre ayarlar. Karbondioksit artınca solunum da arttırılarak kandaki karbondioksit miktarı azaltılmaya çalışılır. Fakat KOAH lı hastalarda kronik karbondioksit birikimi olduğu için solunum merkezinde karbondioksite duyarlılık azalmıştır. Bu hastalarda karbondioksit ne kadar artsa da solunumu hızlandıramaz. Bu nedenle solunumun devamı oksijen miktarına göre ayarlanmak zorunda kalır. Bu hastalarda oksijen azlığı solunumun artmasına sebep olur. Yani sağlıklı insanlarda solunumun devamı karbondioksit artışına göre ayarlanırken KOAH lı hastalarda oksijenin azlığına göre ayarlanır. Fazla oksijen verilmesi solunumu deprese edebilir.) 13

14 KİBAS: Başağrısı, papilödem, fışkırır tarzda kusma olur. KİBAS serebral iskemiye ve herniasyona neden olur. Acildir. Bu nedenle tanınması önemlidir. 1.) %20 mannitolden 1-2 gr/kg IV hızlıca ver. 2.) Lasix 1 mg/kg (IV) ver. 3.) Hemen sevk et. MENENJİT: Erişkinde ense sertliği, başağrısı, ateş, bilinç bulanıklığı, iştahsızlık, halsizlik, konvülziyonlar olur. Muayenede 3 ay üstündeki çocuklarda meninks irritasyon bulguları olur, fakat 3 ay altında olmaz. 3 ay altında fontanel kabarıklığına ve yenidoğan reflekslerinin kaybına bakılır. ERİŞKİN: 1.) Öncelikle maske ile kendini ve çevredekileri koru! 2.) Rocephin (içinde seftriakson yani 3. kuşak sefalosporin var) 1 gramlık flakondan iki flakonu birden ( toplam 2 gr) IV olarak ver 3.) Oksijen ver 4.) 500 cc SF 2 saatte gidecek şekilde ver 5.) Kasılma olursa 10 mg diazem sulandırılarak IV olarak yaptırılır. 6.) Sevk et 7.) Hastaya yakın temasta olanlara profilaksi ver: erişkin için rocephin ¼ flk (IM) 0,25 gr veya cipro 500 mg tb 1x1 (tek doz), allerji varsa: kemicetine 1gr flk 1x1 IV, çocuk için: rocephin 1/8 flk (IM) 0,125 gr allerji varsa kemicetine 25 mg/kg 1x1 IV ÇOCUK: 1.) Öncelikle maske ile kendini koru! 2.) Rocephin 50 mg/kg 1x1 IV ver 3.) Oksijen ver 4.) 20 ml/kg SF 1 saatte gidecek şekilde ver 5.) Kasılma olursa 5 mg diazem sulandırılarak IV olarak yaptırılır. 6.) Sevk et 7.) 1x1 (tek doz), allerji varsa: kemicetine 1gr flk 1x1 IV, çocuk için: rocephin 1/8 flk (IM) 0,125 gr allerji varsa kemicetine 25 mg/kg 1x1 IV 14

15 MI: 1.) EKG çek, kardiyak markerlar ve elektrolitler için kan örneği gönder. 2.) Oksijen ver 3.) 300 mg aspirin çiğnet 4.) Tansiyonu < 110 mmhg değilse İsordil 5 mg dilaltı tb ver. (10 dk da bir tkr verilebilir. Max 9 tb. İsordil hipotansiyon yapabilir, dikkatli ol.) 5.) Ağrısı için morfin 10 mg (subcutan) yapılabilir. Çünkü ağrının fazla olması hemodinamik durumu daha fazla bozabilir. Yapılırken dikkatli olunmalıdır. Solunum depresyonu yapabilir. Pupillerde simetrik bir şekilde daralma görülür (iğne ucu pupil). Bu durumda hemen nalokson yapılmalıdır. Morfin inferior MI da verilmemelidir. 6.) Damaryolu açık kalacak şekilde anjio yapılabilecek bi merkeze sevk et. 7.) MI gibi ağrısı olan fakat EKG normal çıkan hastalara yarım saatte bir EKG ve kardiyak enzim kontrolü yapılmalıdır. MİGREN: Hastalarda bulantı, ışığa gürültüye hassasiyet olur. Hastanın GİS ülseri yoksa dikloron IM yaptır Reçete olarak: 1.) Avmigran tb 1x1 (ilk 3 gün) 2.) Devamında sandomigran 1x1 Avmigran sadece migren ataklarını geçirir. Atakların oluşmasını engellemez yani profilakside yeri yoktur. Sandomigran ise atakları geçirmez, sadece profilaksi için kullanılır. PREEKLAMPSİ / EKLAMPSİ: Bir gebede tansiyon yüksekliğine ek olarak proteinüri ve ödem saptanırsa bu hastaya preeklampsi tanısı konur. Bunlara ek olarak bir de konvülziyon varsa eklampsi tanısı konur. Eklampside hasta hemen doğurtulmalıdır. Tansiyonu yüksek olmasına rağmen 220 mmhg yi geçmedikçe antihipertansif verilmemelidir. Diüretik kontrendikedir. 10 mg diazem ve 6 gr MgSO4 yapılmalı (hastada idrar çıkış yoksa Mg yapılmamalıdır.) Preklampsi / eklampsinin ilçe acilinde tedavisi ve takibi pek mümkün değildir. İmkanlar kısıtlıysa preeklampside hasta sadece damaryolu açılarak sevk edilmelidir. Kasılması varsa mümkünse diazem ve MgSO4 yapılarak sevkedilmelidir. 15

16 PULMONER EMBOLİ: Hastada DVT bulguları da olabilir. Yani bacakta ağrı, şişlik, homans bulgusu (ayak dorsifleksiyonunda ağrı). Pulmoner damarlarda emboli olan hastada ani başlangıçlı nefes darlığı olur. Öksürük ve hemoptizi olur. Göğüs ağrısı olur. MI gibi sanılabilir. Fakat EKG de MI a özgü bulgular olmaz. Akciğer grafisinde pek bir bulgu olmaz. Ancak üzerinden uzun zaman geçmişse infarkta bağlı tabanı periferde olan beyaz çadır gibi görüntü olur. 1.) Oksijen verilir 2.) 1 flakon nevparin veya ünite clexan yapılır. 3.) Sevk edilir. RENAL KOLİK: Renal kolikte önemli olan şey, bulguların akut batınla ayrımının yapılmasıdır. Çünkü akut batın acil cerrahi gerektirir fakat renal kolik için cerrahi gerekmez. Anamnez, muayene ve tahlil sonuçlarında ani başlangıçlı ağrı, defans/ rebound varlığı, lökositoz, grafide hava sıvı seviyesi, diafram altı serbest sıvı varlığı akut batını destekler. IV sıvısı takılı şekilde ve nazogastrik sondayı da takıp mideyi biraz boşaltarak hiç bir ilaç vermeden sevk et. NG takılmakta zorluk çekiliyorsa bu basamak atlanabilir. Eğer yukardaki bulgular olmadan, yavaş başlangıçlı ağrı, kostovertebral açı hassasiyeti, TİT te eritrosit, grafide taş varsa, kramp tarzında gelip geçen ağrı varsa renal kolik ihtimali yüksektir. Bu durumda 100 cc SF içine 1 amp buscopan koyup IV olarak ver. Yarım saat sonra ağrısı devam ederse 1 amp dicloron (IM) yaptır. Ateşi varsa idrar yolu enf eklenmiş olması ihtimali nedeniyle antibiyotik ver. Şu reçeteyi yazarak gönder : 1-Amoklavin 1000 mg tb 2x1 (7gün) 2-Buscopan tb 3x1 3-Parol tb 4x1 16

17 SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ: SIVI TEDAVİSİ: Sıvı tedavisinde kullanılan çözeltiler içindeki moleküllerin büyüklüğüne göre ikiye ayrılır: 1. Kristalloid (küçük partiküllü) 2. Kolloid (büyük partiküllü) Kristalloidler yani SF, RL ya da dekstroz çözeltileri gibi küçük partiküllü sıvılar daha çok hem sıvı hem elektrolit kayıplarının birlikte görüldüğü durumlarda tercih edilir. Elektrolit içerikleri ve oranları farklı olan isolyte M, isolyte S, isolyte P gibi solüsyonlar da kristalloiddir. Kolloidler ise büyük partiküllü olduğu için bulundukları yere suyu çekerek damar içi volümün artmasına daha çok yardımcı olur. Yani büyük kan kayıplarında kullanımı volüm kaybının dengelenmesini sağlar. Bunlar dekstranlar (örn: macrodex), jelatinler (örn: gelofusine), veya kısaca HES denilen hidroksietil nişastalardır (örn: hemohes). Kan kayıplarında kristalloid de kolloid de verilebilir fakat 1000 cc kolloidin yaptığını ancak 4000 cc kristalloid yapabilir. Yani aynı etki için fazla miktarda kristalloid verilmesi gerekir. Bu hem pratik değildir hem de doku ödemine yol açabilir. Bu nedenle ciddi kan kayıplarında kolloidler tercih edilmelidir. Ciddi olmayan sıvı elektrolit kayıplarında ise SF gibi kristalloidler seçilmelidir. Not: 15 yaş altındaki çocuklara solüt yükü daha az olan sıvılar verilir. Örneğin 1/3 izomix. (izomix = dekstroz ve SF karışımıdır. İçinde %3 dekstroz ve % 0,3 SF vardır.) Yetişkinlere SF verilir. Ayrıca içinde dekstroz ve SF in değişik oranlarda karışım halinde bulunduğu sıvılar da hazır olarak vardır. SF izotoniktir. %5 dekstroz hipotoniktir. ELEKTROLİT BOZUKLUKLARI: Na arasında ise normaldir. Normal sınırlar dışına çıkarsa nörolojik bulgular ön plana çıkar. Hiponatremi ya da hipernatremi gibi durumlar hızlı bir şekilde düzeltilmemeli, tedavi saatlere yayılmalıdır. Yoksa sinir sistemine ciddi zararı olur. K 3,5-5,1 arasında ise normaldır. Normal sınırlar dışına çıkarsa kardiyolojik ve kas iskelet sistemiyle ilgili bulgular ön plana çıkar. Potasyum düşüklüğünde eğer düşüklük hafifse yani 3.0 ın altına inmemişse oral potasyum tercih edilmelidir. Oral alımın mümkün olmadığı durumlarda ya da 3 ün de altına inen durumlarda paranteral potasyum verilir 17

18 Ca 8,5-11,5 arasında ise normaldır. Normal sınırlar dışına çıkarsa kardiyolojik ve kas iskelet sistemiyle ilgili bulgular ön plana çıkar. SVO: Nörolojik yönden anormallik (görme alanında ani bozulma, kas güçsüzlüğü, bilinç kaybı, ani konuşma bozukluğu vb) olan her hastada beyin damarlarında tıkanma veya yırtılma ihtimali akla gelmelidir ve hemen nörolojik muayene yapılmalıdır. Nörolojik muayenede saptanan anormallikler ve vücudun sağ ve sol yanı arasında farklı muayene bulgularının olması SVO ihtimalini arttıran bulgulardır. Hastanın en kısa zamanda büyük bir hastaneye sevki yapılmalıdır. Damar yolu açılıp gerektiğinde entübasyon yapabilecek ekip eşliğinde sevk edilmelidir. Hastada hemoraji ya da tromboz olduğu konusunda kesin ayrım yapılana kadar aspirin veya clexane gibi pıhtı engelleyici ilaçlar verilmemelidir. Durumu daha da kötüleştirebilir. Beyin perfüzyonunun bozulduğu durumlarda bu durumun düzelmesi amacıyla tansiyon biraz yükselir. Bu nedenle SVO da hafif yüksekliklerde tansiyon düşürülürse beyin perfüzyonu daha da kötüleşir, yani tansiyon düşürülmemelidir çok yüksek değilse. SEPSİS: Vücuttaki bazı durumlarda bağışıklık sistemi tamamen uyarılarak yaygın bir inflamatuar yanıt oluşabilir. Kalp hızlanır, solunum hızlanır, hastanın ateşi çıkabilir veya vücut sıcaklığı normalden daha düşük olabilir. Hipoksi olur, hastanın idrar çıkışı azalır. Bu duruma sistemik inflamatuar yanıt sendromu yani SIRS denir. Yukarıdaki belirtiler kesin SIRS tanısı koydurmaz fakat şüphelendirir. Enfeksiyon, travma, yanık veya akut pankreatit SIRS nedeni olabilir. Eğer SIRS in nedeni herhangi bir enfeksiyon ise bu duruma sepsis denir. Sepsisten şüphelenmek için bakılacak belirtiler: Kanıtlanmış veya şüphelenilen bir infeksiyon varlığı ve aşağıdakilerden bir kısmının varlığı: Genel kriterler 1.) Ateş (> 38.3 C) 2.) Hipotermi (< 36 C) 3.) Kalp hızı > 90/dakika 4.) Takipne 5.) Bilinç değişiklikleri 6.) Belirgin ödem veya pozitif sıvı dengesi (24 saatte > 20 ml/kg) 7.) Hiperglisemi (diyabeti olmayan bir hastada plazma glikoz düzeyi > 120 mg/dl) 18

19 İnflamasyon belirteçleri 1.) Lökositoz (> /mm3) 2.) Lökopeni (< 4000/mm3) 3.) CRP artışı Hemodinamik belirteçler 1.) Hipotansiyon (sistolik kan basıncı < 90 mmhg, veya sistolik kan basıncında 40 mmhg dan fazla düşme) Organ fonksiyon bozuklukları 1.) Arteryel hipoksi (PaO2/FiO2 > 300) 2.) Akut oligüri (idrar çıkışı < 0.5 ml/kg/saat) 3.) Kreatinin artışı > 0.5 mg/dl 4.) Koagülasyon bozuklukları (INR > 1.5 veya aptt > 60 saniye) 5.) İleus (bağırsak seslerinin olmaması) 6.) Trombositopeni (trombosit sayısı < /mm3) 7.) Hiperbilirubinemi (plazma total bilirubin > 4 mg/dl) Doku perfüzyonu 1.) Kapiller geri dolumda azalma (tırnak yatağına bastırılıp çekilerek kanın geri doluşuna bakılı. 2 saniyeden fazla olmamalıdır. İlçelerde acil servislerde enfenksiyon bulgusu varlığında yukardaki bulgulardan bazıları varsa sepsisten şüphelenilmeli ve hastanın vital bulguları desteklenerek iki tane damaryolu açılarak sevk edilmelidir. Hipotansiyon eklenir ve sıvı verilmesine rağmen tansiyon normal değerlere gelmezse hasta septik şoka girmiş demektir. Sevk ederken yapılacaklar: 1.) Solunum yolları açık tutulur gerekirse oksijen verilir ; Oksijen verilmesine rağmen hipoksi düzelmiyor veya solunumsal asidoz gelişiyorsa mekanik ventilasyon uygulanmalıdır. 2.) Hipovolemi varsa replasman kristalloidler veya kolloidlerle yapılabilir. 3.) Kalbin pompa fonksiyonunun ve dolaşımın sağlanması için sempatomimetikler kullanılır. Bunlar kalbin kasılma gücünü arttırarak ve vasokonstrüktor etkileri ile hayati organlara uygun kan akımını sağlarlar. Bu gruptaki ilaçlar adrenalin, dopamin (Dopaminin damar dışına infüzyonundan kaçınılarak büyük venlere infüze edilmelidir. enfüzyon sırasında cilt ve ekstremitelerin ısı ve renklerindeki değişmeler dikkatle izlenmelidir. Bu gibi durumlarda enfüzyona devam edilmesine yarar/zarar oranının iyi değerlendirilmesiyle karar verilir.) ve dobutamindir. Bu ilaçların etkili olabilmesi için öncelikle hipovoleminin düzeltilmesi gereklidir. 4.) Bunlar tüm diğer şok türlerinde de yapılacak ilk müdahalelerdendir. 19

20 SENKOP: Hipoglisemi hipotansiyon, aritmi, MI, epilepsi nedeniyle olabilir. 1.) Kan şekeri ve tansiyon bakılmalıdır. 2.) EKG çekilmelidir. 3.) Nörolojik muayene yapılmalıdır. 4.) Hemogram biyokimya ve kardiyak enzimler için kan gönderilmelidir. 5.) Kan şekeri düşükse 10 cc %10 dekstroz bolus olarak yapılmalı ve ardında 100 cc %5 dekstroz infüzyon şeklinde yapılmalıdır. 6.) Hipotansiyon varsa cc SF yapılmalıdır. 7.) Genç hastaysa, vitalleri, tahlilleri ve EKG normalse kendisini iyi hissediyorsa dahiliye polikliniğine gelmek üzere taburcu edilebilir. STATUS EPİLEPTİCUS: 1.) 10 mg diazem sulandırılarak IV olarak yapılır. (mümkün değilse IM de yapılabilir.) 2.) 500 cc % 5 dekstroz içine 5 mg diazem katıp IV infuzyon olarak ver. 3.) Oksijen ver 4.) Diazeme rağmen düzelme olmazsa 2 mg dormicum u 10 ccye sulandırarak ver. ŞOK: Dokuların yeterince perfüze olamamasıdır. Tansiyon düşer veya yükselir, solunum sayısı artar. Hastaların dolaşım ve solunumu değerlendirilmelidir. Dolaşım için şunlara dikkat edilir: Eğer el ve ayaklarda nabız normalse diğer organlarda da dolaşım var demektir. Tırnağa bastırılarak kapiller dolaşım zamanına bakılması da iyi bir göstergedir. Kapiller dolum zamanı en fazla 2 saniye olmalıdır. Eğer 2 saniyenin üstündeyse yeterli kardiak output yok ve beyin kanlanmıyor demektir, hasta nöbet geçirebilir. Solunum değerlendirilmesi için: Periferik siyanoz olup olmadığına bakılır. Bunun için tırnak yatağına bakılır. En belirgin göstergedir. Mor ise oksijen yetersiz demektir. ŞUUR BOZUKLUKLARI: Akla hipoglisemi, SVO, zehirlenme, travma, hipotansiyon gibi durumlar gelmeli ve ayırıcı tanı yapılmalıdır. Sebebi bilinmeyen tüm şuur bozuklukları adli vakadır ve adli rapor tutulmalıdır. 20

21 1.) Kalp ve akciğer kontrol edilmelidir. 2.) Bilinç bozuksa aspirasyon olmasın diye dikkat edilmelidir. 3.) Solunum kötüyse entübe edilmelidir. 4.) Oksijen ver. 5.) 50 ml %20 dekstroz IV puşe olarak yap. 6.) Hastada alkolizm veya beslenme yetersizliği düşünülüyorsa dekstrozla bilrlikte 100 mg tiamin (B1 vitamini) IV olarak yapılmalıdır. Yoksa hastada Wernicke enselapatisi gelişebilir. 7.) 0,4-0,8 mg IV nalokson yap. (narkotik ilaç aşırı dozuna bağlı bilinç bozukluklarını düzeltir.) TAŞİKARDİ (SUPRAVENTRİKÜLER) : 1.) EKG çek. 2.) 100 cc SF içine yarım amp diltizem katılır. Monitorize ederek ver. 3.) Düzelmezse doz tekrarlanabilir. 4.) Yine düzelmezse 5 mg beloc IV olarak 5 dakikada gidecek şekilde yapılır. 5 dakika sonra tekrarlanabilir. TRAVMA: Hastanın solunumu dolaşımı kontrol edilir, pupillerine bakılır. Gerekli muayene yapıldıktan sonra eğer kafa travması varsa hasta en az 6 saat gözlenir. Bulantı kusma uykuya eğilim nörolojik muayenede anormallik olursa damaryolu açılarak sevk edilir. Eğer multipl travmalı hasta ise, mesela ciddi bir trafik kazası ise veya ciddi kafa travması varsa erişkine 1000 cc SF, çocuğa 20ml/kg sıvı takılır, belirgin bir kanama odağı varsa önce basınçlı tampon yapılır, yeterli gelmezse turnike uygulanabilir. Turnike her yarım saatte bir gevşetilmelidir. Ve hemen sevk edilir. Trafik kazaları ve diğer şüpheli olan travmalar adli vaka olarak kabul edilmelidir ve adli rapor tutulmalıdır. ÜRTİKER: Avil + dekort amp IM olarak yapılır (erişkine 1 er amp, çocuğa yarımşar amp, çok küçük çocuğa çeyrek amp) Reçete olarak erişkine; Çocuğa; 1.) Xyzal tb 1x1 1.) Avil şurup 1 mg/kg günde bir kez Hastanın bulguları ilerleyip solunumda soruna neden olursa hasta anafilaksiye giriyor demektir. Adrenalin hazır tutulmalıdır. 21

22 VAGİNAL KANAMA: Öncelikle hastanın gebe olup olmadığı önemlidir. Gebe ise meydana gelen kanama düşük tehdidi nedeniyle olabilir. USG yapılabilecek bir merkeze hemen sevk edilmelidir. Gebe değilse kanamanın miktarı önemlidir. Eğer sızıntı şeklindeyse hasta rahatlatılarak polikliniğe yönlendirilir. Kanama fazla ise damaryolu açılarak hastaya 1000 cc ringer laktat takılır. Hemogram takibi yapılır ve anemiye yol açmışsa veya kanama kontrol altına alınamaz ve volüm açığına sebep olursa sevk edilir. YANIK: Eğer sadece kızarıklık varsa bu 1.derece yanıktır. Tedaviye gerek yoktur, ağrısı varsa ağrı kesici verilir. Eğer bül oluşmuşsa, epidermiş dermis hasarlanmıştır, 2.derecedir. Büller kesinlikle kaldırılmamalı, doğal pansuman olarak kullanılmalıdır. Böylece daha hızlı iyileşir ve daha az iz kalır. Anestol ve furacin krem gazlı beze emdirilerek nemli bir pansuman hazırlanır ve pansuman yapılır, hastaya pansumanını iki günde bir yeniden yaptırması söylenir. Çocuklardaki pansumana silverdin sürülmez, sadece yetişkinlere sürülür. Pansumana rifampin ampul de kırılarak gazlı beze eklenebilir. Hastaya mutlaka tetanoz aşısı yapılmalı ve antibiyotik reçete edilmelidir. (amoklavin 625 mg tb 2x1-7gün, çocuksa 6 yaş altında amoklavin 200 mg 2x1-7gün, 6 yaş üstüne amoklavin 400 mg 2x1-7gün) Eğer hastada 3.derece yani ağır yanık varsa kas tabakasına kadar hatta daha derinlere kadar etkilenme var demektir. Hastada sinir uçları yanmış olduğu için ağrı olmaz. Çok su kaybeder. Hemen damaryolu açılarak ringer laktat takılır. Yanan ekstremite elevasyona alınır ve hasta hipotermiden korunmaya çalışılır. Foley sonda takılıp tetanoz aşısı yapılarak hemen sevk edilir. Sıcak su dökülmesiyle oluşan yanıklar 2. derecedir. Güneşte kalmayla oluşan kızarıklık 1. derecedir. Fakat bül oluşmuşsa 2.derece olmuş demektir. Alev yanıkları 3. dereceye kadar ilerleyebilir. 22

23 POLİKLİNİK REÇETELERİ 23

24 ANEMİ: Hamilelik ve laktasyonda olan bayanlara demir tedavisi ver. Fakat genç bayanlara, postmenapozdakilere ve erkeklere tedavi vermeden önce GİS te, GÜS te kanser ve kanama taraması yapılmalıdır, çünkü bu kişilerde normalde demir eksikliği olmaz. Bu durumlarda demir tedavisiyle hastayı oyalamak hastalıklarının geç evreye ulaşmasına neden olur. Çay, kahve, yumurta ve antiasitler demir emilimini bozar. Demir hapıyla birlikte kullanılmaması gerekir. Demir preparatları dışkıyı koyulaştırır, hastaya hatırlatılmalıdır. Çocukların meyve suyuna katılarak verilebilir. Yetişkin: Çocuk: 1.) Ferrosanol duodenal cap 1x1 (tok), eğer anemi derinse 2x1 1.) Ferrosanol damla veya şurup günde 3 eşit doza bölünerek ilk iki ay günde 4-6 mg/kg, sonraki dört ay günde 2-3 mg/kg --- toplam altı aylık tedavi. Şurupta 1 ölçekte 20 mg var, damlada 1 damlada 1 mg var. Eğer hastanın anemisi demir tedavisi ile düzelmiyorsa talasemi taşıyıcılığı yönünden incelenmesi amacıyla hasta sevk edilmelidir. ALLERJİK RİNİT: Gözlerde sulanma, burunda seröz akıntı, hapşırık olabilir. Genelde bahar aylarında olur. Bahar ayları dılında da olabilir. Yetişkin : 1.) Zyrtec tb 1x1 2.) Nasonex sprey 1x2 puf (semptomlar geçince 1x1 puf) çok uzun süre kullanılamamalı. 3.) göz yaşarması varsa Patanol % 0,1 oft sol 2x1 damla Çocuk : 1.) Ritin 5 mg şurup 1x1 (aç) 2.) Nasonex sprey 1x1 puf ( 2 yaş altında kullanılmaz ) çok uzun süre kullanılamamalı. 3.) göz yaşarması varsa Patanol % 0,1 oft sol 2x1 damla 24

25 AKUT GASTROENTERİT: Elektrolitlere dikkat edilmeli. Ve ağır dehidratasyon varsa çocuğa 20 mg/kg izomix, yetişkine cc SF verilmelidir. % 90 ına antibiyotik verilmez. 1.) Reflor saşe 2x1 2.) Georal poşet (her dışkıdan sonra 1 çay bardağı. Kusarsa beklenir, sonra tekrar verilir.) 3.) Anne sütüne devam etmelidir, muz şeftali pirinç gibi posalı besinleri azar azar sık sık yemelidir. İki haftayı geçen ishale kronik ishal denir, araştırılmalıdır. Ateş, dışkıda kan veya mukus, tenesmus, > 4 gün süren ishal varsa antibiyotik gereklidir. Etken önce bakteri olarak düşünülür, tedavi ile düzelme olmazsa parazit düşünülür. YETİŞKİN: (bakteriyelse) 1.) Cipro 500 mg tb 2x1 (5gün) 2.) Buscopan tb 2x1 3.) Reflor saşe 2x1 (paraziterse) 1.) Flagyl 500 mg tb 2x1 (10 gün) 2.) Buscopan tb 2x1 3.) Reflor saşe 2x1 ÇOCUK: (bakteriyelse) 1.) Bactrim süsp 40/100 mg süsp 6yaş altı için 2x1 ölçek, 6-12 yaş arası için 2x2 ölçek, >12 yaş için 2x2 tb (5 gün) 2.) Georal poşet (her dışkıdan sonra 1 çay bardağı) 3.) Calpol ve pedifen dönüşümlü olarak verilecek. ***** iki günde düzelmezse bactrim yerine zinnat verilir. zinnat 40 mg/kg/ gün olacak şekilde 2 eşit dozda (5 gün) 125 ve 250 mg lık süspansiyonları var. ***** iki günde düzelmezse zinnat yerine flagyl verilir. flagyl 125 mg süsp 40 mg/kg/gün dozunda olacak şekilde 3 eşit dozda (10 gün) 25

26 (paraziterse) 1.) Flagyl 125 mg süsp 40 mg/kg/gün dozunda olacak şekilde 3 eşit dozda (10 gün) 2.) Georal poşet ( her dışkıdan sonra 1 çay bardağı) 3.) Calpol ve pedifen dönüşümlü olarak verilir. Antibiyotiğe bağlı bir ishalse 1.) Antibiyotiği kesilir. 2.) Hafifse Flagyl yukarıdaki dozlarda verilir 3.) Ağırsa sevk edilir. Georal bulunamıyorsa evde oral rehidratasyon sıvısı (ORS) hazırlatılarak elektrolit dengesi korunabilir. ORS: - 1 lt kaynamış soğumuş su - 20 gr şeker (4 yemek kaşığı) - 3,5 gr tuz (3/4 çay kaşığı) - 2,5 gr karbonat (1 çay kaşığı) - 1 bardak portakal suyu (potasyum için) Hepsi karıştırılır ve her ishalli dışkıdan sonra 1 bardak içirilir. Normalde ORS nin tadı çok kötüdür. Yani sağlıklı bir insan içmek istemez. Fakat elektrolit dengesi bozulan bir insan büyük bir istekle ORS yi içmek ister. Ve içtikten sonra elektrolitleri düzelince kendiliğnden bırakır içmeyi, tadı acı gelmeye başlar. Yani eğer hasta oral alabiliyorsa ORS miktarını hastaya bırakmakta fayda vardır. Kendi ihtiyacını karşıladıktan sonra bırakacaktır zaten. 2 ayın altındaki bebeklerde dışkıda kan varsa mutlaka sevk edilmelidir. Tüm ishallerde bebekler anne sütüne devam etmelidir, daha büyük çocuklar ve yetişkinler muz, şeftali, pirinç gibi posalı besinleri azar azar sık sık yemelidir. 26

27 ARPACIK (HORDEOLUM): AFT: Veya... 1.) Gentagut damla 4x4 2.) Terramycin pomad 1x1 (yatmadan) 3.) günde 3 kez sıcak pansuman 4.) ağrı kesici de eklenebilir Parol tb 4x1 1.) Andorex gargara 4x1 (6 yaş altında kullanılmaz) 2.) Calgel jel 3x1 (yemekten 15 dk önce sürülecek) 3.) Kenacort orobase pomad 3x1 (yemekten sonra sürülecek) 1.) Pyraldin sol. 3x1 yemekten sonra sürsün, yarım saat bişeyler yiyip içmesin. Hastada sık sık aftlar çıkıyorsa behçet hastalığı yönünden incelenmesi için sevk edilmelidir. AKUT ROMATİZMAL ATEŞ (ARA): 1.) Deposilin 1,2 flk 27 kg altına yarım flakon, 27 kg üstüne 1 flakon (IM) ayda bir yapılacak (mutlaka en az 5 yıl boyunca yapılacak. Ve hasta 5 yıl dolduğu halde 21 yaşına henüz gelmemişse 21 yaşını doldurana kadar yapılmaya devam edilecek. Kardit varsa ömür boyu yapılacak) 2.) Artrit varsa aspirin 90 mg/kg/gün dozunda 4 eşit dozda verilecek (15 gün) daha sonra azaltılarak kesilecek. Aspirin mideye zarar vermesin diye yanında mutlaka lansor da verilecek. 3.) Kardit varsa prednol 2 mg/kg/gün dozunda 4 eşit dozda verilecek. Prednol mideye zarar vermesin diye yanında mutlaka lansor da verilecek. 4.) Kore varsa sevk edilecek (tek başına ARA tanısı koydurur) 5.) Hastanın penisilin allerjisi varsa eritromisin (Erythrocin süsp) 40 mg/kg/gün dozunda 3 eşit doza bölünerek verilmelidir (10 gün). Aylık tekrarlanacak. ANAL FİSSUR: 1.) Anestol pomad 2x1 2.) Madecassol pomad 2x1 3.) Osmolac şurup 2x1 Her akşam sıcak suda otursun. Posalı yiyecekler yesin. 27

28 BEL AĞRISI (LUMBALJİ) Nörolojik bulgu yoksa Dikloron + muscoril yaptır. (IM) Reçete: 1.) Dicloron tb 1x1 2.) Muscoril cap 1x1 BAŞ AĞRISI: Ense sertliği ve ateş kontrolü yapılmalıdır. Primer başağrısı olduğundan emin olunursa Dikloron amp yaptırılır (IM) Reçete : 1.) Parol 500 mg tb 4x1 2.) Bulantısı varsa, bu bulantı migrene bağlı ise, kusmaya ishale bağlı değilse Dramamine mg tb 3x1 BÖCEK SOKMASI: Yetişkin: Çocuk: 1.) Xyzal tb 1x1 2.) Nerisona C krem 2x1 3.) Klinik ilerlerse enfekte olursa Cipro 500 mg tb 2x1 1.) Avil şurup 1 mg/kg dozunda (yemekten sonra) 2.) Nerisona C krem 2x1 3.) Klinik ilerlerse Amoklavin süsp 2x1 BURKULMA: 1.) Fastjel jel 2x1 (soğutucu NSAİİ) 2.) Muscoril jel 2x1 (kas gevşetici) 3.) Lasonil jel 2x1 (kızarıklık giderici) 4.) Parol tb 4x1 28

29 BULANTI: Metpamid (veya dramamine) + ulcuran yaptır. Reçete : 1.) Dramamine tb 2x1 ** bulantı kesiciler akatizi yapabilir. Akatizi kaslarda gerginlik, yerinde duramama, adımlama hareketleridir. Tekrar tekrar oturup kalkmaya neden olabilir. Yanlışlıkla psikotik ajitasyon sanılabilir. Tedavisinde akineton amp uygulanır. ** dramamine akatizi yapmaz. Bu nedenle mümkünse metpamid yerine dramamine tercih edilmelidir. BUŞON: 1.) Glyserin damla 4x3 (5 gün) sonra kulak yıkatılacak. Aslında kulak yıkatmak iyi bir şey değil fakat ilçe şartlarında mecbur kalındığında yapılabilir. Doğrusu hastayı gliserin damla kullanımından sonra bir kulak burun boğaz uzmanına yönlendirmektir. BRONŞİYOLİT: Etken genelde viraldir. Tekrarlıyorsa sebep astım olabilir. 3 aylıktan küçükler sevk edilmeli. Diğer yaştakilere: 1.) Ventolin süsp (2 yaş altında kullanılmaz) 6 yaş altında 3x ½ ölçek, 6-12 yaş arasında 3x1 ölçek, 12 yaş üstünde 3x2 ölçek (5 gün) 2.) Asist şurup 6 yaş altında 3x ½ ölçek, 6-12 yaş arasında 3x1 ölçek, 12 yaş üstünde 3x1 cap 3.) Calpol ve pedifen dönüşümlü olarak 4-6 saatte bir dönüşümlü olarak verilir. BİT: 5 gün boyunca çarşaflar kaynatılmalı ütülenmeli. Tüm aile tedavi edilmeli. 1.) Kwellada şampuan önce sabunla yıkan. Sonra 10 ml şampuan alarak köpürterek yıkan, 5 dk bekle ve durulan. Ertesi gün tekrar et. 2.) Yumurtaları dökmek için seyreltilmiş sirke ile saçlar taranır. 29

30 BLEFARİT: 1.) Blefamide gtt 3x1 2.) Terramycin pomad 1x1 BASI YARASI: Bası olan yere novuksol pomad tabaka halinde sürülür. Yeni açılmış yüzeyel yara ise batticon solüsyon ile günde iki kez temizlik yapılır, nekrotik yara ise hasta plastik cerrahiye sevk edilir. D VİT EKSİKLİĞİ / PROFİLAKSİSİ: Eksiklikte: 1.) Ca laktat poşet 4x1 ( bir poşet ilaç mama veya meyvesuyuna karıştırılarak içirilecek) (10 gün) 2.) Devit-3 amp 1x1 (tek doz) (kalsiyumun 5. Gününde 1 amp devit kırılıp içirilecek.) 3.) Devit-3 damla 1x3 damla (sabah tek seferde ağza damlatılacak) (2yıl) Sadece profilaksi amacıyla ise: 1.) Devit-3 damla 1x3 damla DİZ AĞRISI: 1.) Fast jel 2x1 2.) Dikloron tb 2x1 3.) Lansor 1x1 DENTAL ABSE: Dişte çürüğün yanısıra şişlik de vardır. 1.) Amoklavin 1 gr tb 2x1 (5 gün) 2.) Sonra mutlaka diş hekimine gidecek. Diş çürüklerinin ve abselerinin sadece antibiyotikle tedavi olmayacağı mutlaka hatırlatılmalı. Çünkü hastalar daha kötü bir şekilde gelip ilaç kullandım ama geçmedi diyorlar. 3.) Dikloron tb 3x1 4.) Lansor 1x1 5.) Çocuksa dikloron ve lansor yerne calpol ve pedifen dönüşümlü verilmeli. 30

31 DİSMENORE: Dikloron + buscopan yaptır (IM) Reçete: 1.) Dikloron tb 2x1 2.) Buscopan 2x1 Veya; 1.) Magnesium diasporal saşe 2x1 ( mensten iki gün önce başla, mens boyunca devam et) DAKRİOSİSTİT: 1.) Gentagut damla 4x1 2.) Amoklavin tb 3x1 3.) Günde 3 kez sıcak pansuman 4.) Pomad verilmez, gözyaşı drenajını bozar. DİAPER DERMATİT (PİŞİK): 1.) Bepanthene pomad 3x1 2.) Mantar varsa Mycospor pomad 2x1 (1ay) 3.) Diare de varsa Tiocell krem 2x1 DERİN VEN TROMBOZU: Hastada homans bulgusu pozitiftir, yani ayak dorsifleksiyonunda ağrı olur. 1.) Clexane 6000 veya 8000 ünite yapılır. Ve sevk edilir. DİSK HERNİSİ: İlerleyip nörolojik sorunlara sebep olabileceği için beyin cerrahisi polikliniğine sevk edilir. Nörolojik bulgu varsa hemen sevk edilmelidir. Kronik hastalara dikloron + muscoril yapılarak biraz rahatlaması sağlanabilir. 31

Örnek Reçeteler. Enes Başak

Örnek Reçeteler. Enes Başak Örnek Reçeteler Örnek Reçeteler Yasal Uyarı! Değerli arkadaşlar Örnek Reçeteler isimli bir başlık altında hekimlik hayatınızda en çok karşılaşabileceğiniz hastalıkların acil ve poliklinik tedavilerinde

Detaylı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı Çalışan açısından, yüksekte güvenle çalışabilirliği belirleyen etkenler:

Detaylı

Hemşire Sevgi YATARKALKMAZ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Allerji ve İmmünoloji BD

Hemşire Sevgi YATARKALKMAZ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Allerji ve İmmünoloji BD Hemşire Sevgi YATARKALKMAZ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Allerji ve İmmünoloji BD 55y, erkek Retinal ven trombozu nedeniyle düzenli Coraspin ve depresyon nedeniyle Cipralex kullanmakta Daha

Detaylı

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım Prof. Dr. Çağrı BÜKE E.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji 07.02.2015 (2) Çağrı BÜKE 1 Olgu 70 yaşında erkek hasta. Üşüme-titreme ile yükselen ateş, öksürük,

Detaylı

DEHİDRASYON: Vaka Temelli İnteraktif Tartışma

DEHİDRASYON: Vaka Temelli İnteraktif Tartışma DEHİDRASYON: Vaka Temelli İnteraktif Tartışma Prof. Dr. Ergin ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD DEHİDRASYON SINIFLAMASI Hafif sıvı açığı Orta düzeyde sıvı açığı

Detaylı

Hekimliğe İlk Adım. Hekimler ve tıp öğrencileri için Rehber Kitap

Hekimliğe İlk Adım. Hekimler ve tıp öğrencileri için Rehber Kitap Hekimliğe İlk Adım Hekimler ve tıp öğrencileri için Rehber Kitap 1 Hekimliğe İlk Adım Hekimler ve tıp öğrencileri için Rehber Kitap Editör: Dr. Enes Başak Medikal Akademi Yayıncılık ve Prodüksiyon Tic.

Detaylı

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hemşirelik Protokolleri Adem Aköl Sinan Özyavaş Hazırlama Komitesi Kalite Konseyi Başkanı Kalite Koordinatörü 1/5

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROMLAR Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013 NEFRİTİK SENDROM NEDİR? Akut böbrek yetmezliği bulguları ile gelen bir hastada gross hematüri, varsa tanı nefritik sendromdur. Proteinürü

Detaylı

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA)

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI }EDOKSABAN (LİXİANA) 1 EDOKSABAN (LİXİANA) pıhtıönler ilaç grubundadır. Halk arasında kan sulandırıcı ilaç olarak bahsedilen ilaçlardan bir tanesidir. Kan damarları içerisinde pıhtı oluşmasını ve oluşan pıhtının büyümesini

Detaylı

13.15-14.00 Yenidoğanda respiratuvar distres R. ÖRS 14.15-15.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS 15.15-16.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS

13.15-14.00 Yenidoğanda respiratuvar distres R. ÖRS 14.15-15.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS 15.15-16.00 Yenidoğan muayenesi R. ÖRS ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI 1. GÜN 08.15-09.00 Pediatri stajı hakkında bilgilendirme R. ÖRS 09.15-10.00 Hasta dosyası hazırlama H.YAVUZ 10.15-11.00 Hikaye alma H.YAVUZ 11.15-12.00 Fizik muayene H.TOKGÖZ

Detaylı

Temel Cerrahi Aciller: Akut batın Travma

Temel Cerrahi Aciller: Akut batın Travma ABDOMİNAL TRAVMALAR Temel Cerrahi Aciller: Akut batın Travma AKUT BATIN Nedenleri > Kanama > Perforasyon > İnflamasyon > Obstrüksiyon > Diğer (karın dışı) Belirtiler Ağrı Bulantı / Kusma İştah durumu Kabızlık

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı Olan Hasta Dr. Ö.Faruk AYDIN / 06.04.2016 Göğüs Ağrısı??? Yan ağrısı? Sırt ağrısı? Mide ağrısı? Karın ağrısı? Boğaz ağrısı? Omuz ağrısı? Meme ağrısı? Akut Göğüs Ağrısı Aniden başlar-tipik

Detaylı

Akut Karın Ağrısı. Emin Ünüvar. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. eminu@istanbul.edu.tr

Akut Karın Ağrısı. Emin Ünüvar. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. eminu@istanbul.edu.tr Akut Karın Ağrısı Emin Ünüvar İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı eminu@istanbul.edu.tr 28.07. Acil ve Yoğun Bakım Kongresi 1 AKUT Karın ağrısı Çocuklarda karın ağrısı

Detaylı

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2016-2017 ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Dekan Dekan Yardımcıları Başkoordinatör Prof. Dr. Ali BORAZAN Prof. Dr. Şehmus

Detaylı

Hipoglisemi Tedavisi. Dr. Ömer Salt. Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye

Hipoglisemi Tedavisi. Dr. Ömer Salt. Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye Hipoglisemi Tedavisi Dr. Ömer Salt Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye Hipoglisemi sınıflaması Hafif hipoglisemi adrenerjik bulgular kan şekeri

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

Hazırlayan: Hatice Şentürk Acıbadem Bursa Hastanesi Klinik Eğitim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 01/08/2016

Hazırlayan: Hatice Şentürk Acıbadem Bursa Hastanesi Klinik Eğitim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 01/08/2016 http://mahsunprenses.com/uploads/images/kahve-fal%c4%b1nda-ters-kalp%5b1%5d.jpg Hazırlayan: Hatice Şentürk Acıbadem Bursa Hastanesi Klinik Eğitim Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 01/08/2016 1.Kardiyak Arrest

Detaylı

Hipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul

Hipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Hipoglisemi-Hiperglisemi Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Diabetin Acil Sorunları Hipoglisemi Diabetik Ketoz ( veya Ketoasidoz) Hiperosmolar Nonketotik Durum Laktik Asidoz Hipoglisemi

Detaylı

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta Kan Gazı Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta Normal Değerler ph 7.35-7.45 (ort. 7.40) ph 7.35 ise Asidoz 7.45 ise Alkaloz ph

Detaylı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı 1 Ameliyat Yapılmadan İlgilendiği Konular: Sıvı ve Elektrolit tedavisi Şok Yanık tedavisi 2 Travma Hastaları Kesici karın travmaları: Karın bölgesini içine alan kurşunlanma,

Detaylı

PIHTIÖNLER(KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI DABİGATRAN(PRADAXA)

PIHTIÖNLER(KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI DABİGATRAN(PRADAXA) DABİGATRAN (PRADAXA) NE İÇİN KULLANILIR? Dabigatran (PRADAXA) pıhtıönler ilaç grubundadır. Halk arasında kan sulandırıcı ilaç olarak bahsedilen ilaçlardan bir tanesidir. Kan damarları içerisinde pıhtı

Detaylı

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon SEPSİS S VE TANI KRİTERLER TERLERİ Orhan ÇINAR Yrd.Doç.Dr..Dr. GATA Acil Tıp T p Anabilim Dalı XI. Acil Tıp Güz Sempozyumu Samsun 2010 Epidemiyoloji ABD de yılda 750.000 hasta Her gün 500 ölüm %20-50 mortalite

Detaylı

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit NEFRİT Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Genel Bilgiler Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM Prof. Dr. Hayri Ermiş İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hast. Ve Doğum A.B.D. Perinatoloji B.D. Gebeliğin kriz sıklığına etkisi? Gebelerin 1/3 ünde kriz

Detaylı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Arter Kan Gazı Değerlendirmesi Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Asit-Baz Dengesine Farklı Yaklaşımlar Seifter JL: N Engl

Detaylı

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI 1. GÜN 08.15-09.00 Pediatri stajı hakkında bilgilendirme R. ÖRS 09.15-10.00 Hasta dosyası hazırlama H.YAVUZ 10.15-11.00 Hikaye alma H.YAVUZ 11.15-12.00 Fizik muayene H.TOKGÖZ

Detaylı

AKUT ADRENAL YETMEZLĐK TEDAVĐ PROTOKOLÜ

AKUT ADRENAL YETMEZLĐK TEDAVĐ PROTOKOLÜ AKUT ADRENAL YETMEZLĐK TEDAVĐ PROTOKOLÜ GĐRĐŞ Aşağıdaki hastalarda adrenal kriz olabileceği düşünülmelidir. Bilinen primer adrenal yetmezliği olanlar Hipopituitarizm (herhangi bir hipofizer hormon eksikliği)

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 27 Mart 2017 Salı Uzman Dr. M. Tuğba Çöğürlü Alerji-İmmünoloji Bilim Dalı 27.03.2018 Prof.

Detaylı

Çocuklarda sıvı ve elektrolit tedavisi. Prof. Dr. Aydın Ece Dicle Üniv. Tıp Fak. Çocuk Sağ ve Hast AD

Çocuklarda sıvı ve elektrolit tedavisi. Prof. Dr. Aydın Ece Dicle Üniv. Tıp Fak. Çocuk Sağ ve Hast AD Çocuklarda sıvı ve elektrolit tedavisi Prof. Dr. Aydın Ece Dicle Üniv. Tıp Fak. Çocuk Sağ ve Hast AD Dehidratasyonda sıvı tedavisi Tedavinin amaçları Şoku önlemek için dolaşan sıvı hacmini düzelt (%10-%15

Detaylı

Şok hastasına yaklaşım, kan ve sıvı resüsitasyonu. Dr. Murat ORAK Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Şok hastasına yaklaşım, kan ve sıvı resüsitasyonu. Dr. Murat ORAK Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Şok hastasına yaklaşım, kan ve sıvı resüsitasyonu Dr. Murat ORAK Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Şok; kan dolaşımı ve doku perfüzyonunun azalması sonucu, Oksijen ve diğer hayati

Detaylı

PEDİATRİK İLAÇLAR / 1. DOLAP / 1. RAF SÜSPANSİYONLAR / 1. DOLAP / 1. RAF 1. DOLAP / 2. RAF

PEDİATRİK İLAÇLAR / 1. DOLAP / 1. RAF SÜSPANSİYONLAR / 1. DOLAP / 1. RAF 1. DOLAP / 2. RAF İLAÇ ADI MIN Calpol Şurup 1 1 2 Pedifen Şurup 1 1 2 Sefagen 1 gr Flk. 1 1 2 İLAÇ ADI MIN MAX ADET S.K.T. ADET S.K.T ADET S.K.T ADET S.K.T Talcid Süspansiyon 1 1 2 Duphalac (Osmolak) Şurup 1 1 2 Asist Şurup

Detaylı

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal

Detaylı

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ Dr. Lale Sever Intradiyalitik Komplikasyonlar Sık Kalıcı morbidite Mortalite Hemodiyaliz Komplike bir işlem! Venöz basınç monitörü Hava detektörü

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları Sunum planı Olgularla Kan Gazı Değerlendirilmesi Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER Acil Tıp Uzmanı Diyarbakır Devlet Hastanesi Neden Arteryel Kan Gazı ( AKG)? Değerlendirilen Parametreler Neler? Asit-Baz Dengesi

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Kübra Öztürk Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

Romatizma BR.HLİ.066

Romatizma BR.HLİ.066 Nedir? başta eklemler olmak üzere, birçok organ ve dokunun doğrudan ya da dolaylı olarak zarar görmesine yol açabilen hastalıklar grubudur. Kanda iltihap düzeyinde yükselmeye neden olup olmamasına göre

Detaylı

PEDİATRİDE GÜNCEL DİYABET TEDAVİSİ. Dr. Ömer Tarım

PEDİATRİDE GÜNCEL DİYABET TEDAVİSİ. Dr. Ömer Tarım PEDİATRİDE GÜNCEL DİYABET TEDAVİSİ Dr. Ömer Tarım PLAN Tanı Hipoglisemi Enfeksiyon sırasında yönetim Ketoasidoz Yenilikler DİYABETLİ HASTADA YANLıŞ TANıLAR Üriner enfeksiyon ÜSYE Enurezis nokturna Ensefalit

Detaylı

β Bloker ve Kalsiyum Kanal Bloker Zehirlenmeleri Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Tıp Fak. Acil Tıp Ad

β Bloker ve Kalsiyum Kanal Bloker Zehirlenmeleri Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Tıp Fak. Acil Tıp Ad β Bloker ve Kalsiyum Kanal Bloker Zehirlenmeleri Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Tıp Fak. Acil Tıp Ad Sunu planı Sunu hedefleri Olgu örneği Genel yaklaşım Spesifik tedavi yöntemleri Yatış taburculuk

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM YOĞUN BAKIMA HASTANIN KABULÜ Açık kalp ameliyatı yapılan hastaların ameliyathaneden yoğun bakıma transferi entübe

Detaylı

SEPSİS OLGULARI. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

SEPSİS OLGULARI. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı SEPSİS OLGULARI Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı OLGU 1 30 yaş, erkek, Ateş, bilinçte kötüleşme FM: bilinç bulanık, ateş 37.5C,

Detaylı

Tıbbın Temelinde İç Hastalıkları; Olgularla (Tıbbın) Hasta Yönetimi

Tıbbın Temelinde İç Hastalıkları; Olgularla (Tıbbın) Hasta Yönetimi Tıbbın Temelinde İç Hastalıkları; Olgularla (Tıbbın) Hasta Yönetimi Dr. Emine Binnetoğlu Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD/ Genel Dahiliye B.D Sunum planı Olgu 1 Olgu

Detaylı

Yılan-akrep Zehirlenmeleri

Yılan-akrep Zehirlenmeleri Yılan-akrep Zehirlenmeleri Dünyada 2500 kadar yılan türü olduğu tahmin edilmekte, 1/3 ü insanlar için tehlikeli Türkiye deki 41yılan türünden 28 i zehirsiz, 1/3 ü zehirlidir. Zehirli yılanların; 10 türü

Detaylı

Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU

Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU AD SOYAD DOĞUM TARİHİ ADRESİ Sporcu 18 yaş altında ise ANNESİ BABASI VASİSİ DOKTORU Sporcunun tıbbi öyküsü hakkındaki soruların doğru olan yanıtlarına

Detaylı

TRİAJ UYGULAMA TALİMATI

TRİAJ UYGULAMA TALİMATI 1. AMAÇ: Bu talimatın amacı; ciddi yaşamsal tehlikesi olan hastanın zaman geçirmeden değerlendirilmesini ve müdahalesini sağlamak için hastanın ilk değerlendirmesini yaparak hasta akışını sürdürmek, birim

Detaylı

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2011 2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 4. SINIF DERS PROGRAMI

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2011 2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 4. SINIF DERS PROGRAMI ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2011 2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 4. SINIF DERS PROGRAMI TARİHLER 05/09/2011 24/10/2011 01/11/2011 14/11/2011 02/01/2012 09/01/2012 16/01/2012 30/01/2012 19/03/2012

Detaylı

ACİL SERVİS TRİYAJ TALİMATI

ACİL SERVİS TRİYAJ TALİMATI REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 07.11.2012 Renk kodlaması yerine (Kırmızı, Sarı, Yeşil) numaratik 01 (1-2-3) triyaj kodlaması olarak belirlendi. Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Yrd.

Detaylı

Zehirlenmelerde İlkyardım. Zehirlenmeler. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın Acil Tıp AD

Zehirlenmelerde İlkyardım. Zehirlenmeler. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın Acil Tıp AD Zehirlenmelerde İlkyardım Zehirlenmeler Doç. Dr. Şule Akköse Aydın Acil Tıp AD Zehirlenmeler Zehirlenmeler 1 Zehirlenme nedir? Zehirlenme hangi yollarla meydana gelir? Vücuda zehirli (toksik) bir maddenin

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Bölüm 25 Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Dr. Fevzi DEMİREL Nefesle Alınan Kortizonlu İlaçların Yan Etkileri Astım tedavisinde kullanılan

Detaylı

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ GÜLDER GÜMÜŞKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ONKOLOJİ HASTANESİ TROMBOSİT NEDİR? 1 Kemik iliğinde yapılan kan hücrelerinden biridir. Pıhtılaşma hücreleri olarak bilinir. 1mm 3 kanda

Detaylı

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ ANAFLAKSİ Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ Hayatı tehdit eden birçok hastalığın ilk tanı ve tedavisi Acil Servis te yapılıyor Anafilaksi gibi, bu hastalıkları içeren kılavuzlar diğer kliniklerce

Detaylı

Yenidoğanda respiratuvar distres R. ÖRS Yenidoğan muayenesi R. ÖRS Yenidoğan muayenesi R. ÖRS

Yenidoğanda respiratuvar distres R. ÖRS Yenidoğan muayenesi R. ÖRS Yenidoğan muayenesi R. ÖRS ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI 1. GÜN 08.15-09.00 Pediatri stajı hakkında bilgilendirme R. ÖRS 09.15-10.00 Hasta dosyası hazırlama H.YAVUZ 10.15-11.00 Hikaye alma H.YAVUZ 11.15-12.00 Fizik muayene H.TOKGÖZ

Detaylı

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler Anestezi Uygulama II 2017-2018 Bahar / Ders:9 Anestezi ve Emboliler Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI Emboli Nedir? Damarlarda dolaşan kan içerisine hava ya da yabancı cisim girişine bağlı olarak, dolaşımı engelleyen

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D. Sunu Planı Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi ve fizyolojisi Etiyoloji Klinik Tanı Tedavi Tanım ve Epidemiyoloji

Detaylı

YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1

YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1 YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1 BAŞVURU ÖZELLİKLERİ 28 yaşındaki gebe suyunun gelmesi nedeniyle acil servise başvurdu. İlk gebelik, gebelik takipleri yok Gebelik yaşı 39 hafta Amniyon

Detaylı

ÇOCUKTA AĞIZDAN SIVI TEDAVİSİ

ÇOCUKTA AĞIZDAN SIVI TEDAVİSİ ÇOCUKTA AĞIZDAN SIVI TEDAVİSİ Prof. Dr. Ergin ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD DEHİDRASYON SINIFLAMASI (IV) Hafif sıvı açığı Orta düzeyde sıvı açığı Ağır sıvı

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

Anestezide Sıvı Tedavisi, Hesaplamalar ve Temel İlkeler

Anestezide Sıvı Tedavisi, Hesaplamalar ve Temel İlkeler Anestezide Sıvı Tedavisi, Hesaplamalar ve Temel İlkeler Anestezi yönetiminde hemodinamik anlamda stabilizasyonun en iyi şekilde sağlanmasının yolu, doğru sıvı tedavisinin uygulanmasından geçer. Hangi aşamada

Detaylı

6. GÜN Tiroiditler ve endemik guatr B. S. EKLİOĞLU Diyabet ketoasidoz B. S. EKLİOĞLU PRATİK

6. GÜN Tiroiditler ve endemik guatr B. S. EKLİOĞLU Diyabet ketoasidoz B. S. EKLİOĞLU PRATİK ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI 1. GÜN 08.15-09.00 Pediatri stajı hakkında bilgilendirme D. ODABAŞ 09.15-10.00 Boy kısalığı M.E.ATABEK 10.15-11.00 Turner sendromu M.E.ATABEK Rikets M.E.ATABEK 13.15-14.00

Detaylı

International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock: Dr. Merve Gü eş Öza dı

International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock: Dr. Merve Gü eş Öza dı International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock: 2012 Dr. Merve Gü eş Öza dı 03.11.2015 Ta ı Sepsis; keli e olarak Yu a lıları kulla dığı putrid kokuş a de türetil iştir. The

Detaylı

HASTA DÜŞME RİSKİ VE BAKIM PLANI FORMU HEMŞİRELİK BAKIMLARI

HASTA DÜŞME RİSKİ VE BAKIM PLANI FORMU HEMŞİRELİK BAKIMLARI Sayfa No 1 / 5 ERİŞKİN PEDİATRİK TARİH: ADI SOYADI : HEMŞİRELİK BAKIMLARI El- yüz bakımı VARDİYA 08-16 16-24 24-08 Ağız bakımı Ο2 li SPO 2 / Ο2 siz SPO 2 Aile eğitimi Sıcak uygulama Dudak bakımı ( thiocilline

Detaylı

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Dokuların oksijen ve besin ihtiyacını karşılayan, kanın vücutta dolaşmasını temin eden, kalp ve kan damarlarının meydana getirdiği sisteme dolaşım

Detaylı

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: I- TEMEL BİLİMLER Anesteziye Giriş: Anestezide Fizik Kurallar Temel Monitörizasyon Medikal Gaz Sistemleri Anestezi Cihazı Vaporizatörler Soluma sistemleri,

Detaylı

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Bölüm 9 Astım ve Gebelik Astım ve Gebelik Dr. Metin KEREN ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde astım görülme

Detaylı

MİLLİ SPORCU SAĞLIK MUAYENE FORMU

MİLLİ SPORCU SAĞLIK MUAYENE FORMU MİLLİ SPORCU SAĞLIK MUAYENE FORMU Ek- 1 (İlk Muayene) Federasyon Lisans No :.../.../... T.C.Kimlik No : Adı Soyadı : Doğum Yeri ve Tarihi : Kan Grubu : Cinsiyeti : Spor Dalı : Spor Kulübü : Antrenör Adı

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite Fizyopatolojisi İmmün sistem kemoterapötik ya da biyoterapötik

Detaylı

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan

Detaylı

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Kan Kanserleri (Lösemiler) Lösemi Nedir? Lösemi bir kanser türüdür. Kanser, sayısı 100'den fazla olan bir hastalık grubunun ortak adıdır. Kanserde iki önemli özellik bulunur. İlk önce bedendeki bazı hücreler anormalleşir. İkinci

Detaylı

SIVI GEREKSİNİMİ ÇOCUKLARDA SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ. Dr. Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 25/05/2010. Vücut Sıvılarının Dağılımı

SIVI GEREKSİNİMİ ÇOCUKLARDA SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ. Dr. Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 25/05/2010. Vücut Sıvılarının Dağılımı ÇOCUKLARDA SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ Dr. Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 25/05/2010 Doğumda vücut ağırlığının %75 i su iken, büyük çocuklarda bu oran %60 dır Yaşla birlikte HDS azalırken HİS artar Akut dehidratasyon

Detaylı

ALIM ÇIKIM TAKİBİ PROTOKOLÜ REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

ALIM ÇIKIM TAKİBİ PROTOKOLÜ REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hemşirelik Protokolleri Hazırlama Komitesi Adem Aköl Kalite Konseyi Başkanı Sinan Özyavaş Kalite Koordinatörü 1/6

Detaylı

Kan Kaybı Sonrası Volüm Replasmanı

Kan Kaybı Sonrası Volüm Replasmanı Kan Kaybı Sonrası Volüm Replasmanı Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Volüm replasmanı solüsyonu endikasyonları Hipovolemi ve

Detaylı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes Mellitus Akut Komplikasyonları Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı Diyabetes mellitus akut komplikasyonlar Hipoglisemi Hiperglisemi ilişkili ketonemi

Detaylı

1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 1. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 49 yaşında kadın hasta, ev hanımı Yakınması: Öksürük, balgam Hikayesi: Yaklaşık 2 aydır şikayetleri olan hasta akciğer grafisinde lezyon görülmesi üzerine merkezimize

Detaylı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ KANAMALARDA İLKYARDIM BU EĞİTİMDE NELER PAYLAŞACAĞIZ? Kanama

Detaylı

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 3. OLGU Tüberküloz Kursu 2008 Antalya 43 yaşında erkek hasta, çiftçi Yakınması: Öksürük, balgam, balgamla karışık kan tükürme, nefes darlığı Hikayesi: Yaklaşık 5 aydır öksürük ve balgam yakınması olan

Detaylı

ACİL HEMŞİRELER DERNEĞİ

ACİL HEMŞİRELER DERNEĞİ ACİL HEMŞİRELER DERNEĞİ İÇERİK Acil nedir? Acil Hasta nedir? Acil hemşireliği nedir? Riskli hasta nedir? Acil serviste riskli hastalar hangileridir? Neler risk düşündürmeli? Ne yapılmalı? ACİL NEDİR? Acil

Detaylı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ 20.05.2010 Giriş I Renovasküler hipertansiyon (RVH), renal arter(ler) darlığının neden

Detaylı

YANIK ALGORİTMASI I.DERECE YANIKLAR I.DERECE YANIKLAR II.DERECE YANIKLAR

YANIK ALGORİTMASI I.DERECE YANIKLAR I.DERECE YANIKLAR II.DERECE YANIKLAR YANIK ALGORİTMASI I.DERECE YANIKLAR I.DERECE YANIKLAR KÜÇÜK YANIKLAR VE ORTA YANIKLAR BÜYÜK YANIKLAR - Birinci derece yanıklar genellikle açık bırakılır, kapalı pansuman yapılmaz - Nemlendirici kremler

Detaylı

İlk Değerlendirme İşlemleri

İlk Değerlendirme İşlemleri Doç. Dr. Onur POLAT İlk Değerlendirme İşlemleri Mutlak yaşamı (ya da ekstremiteyi) kurtaracak tüm terapötik prosedürlerin oluşturduğu travma resüsitasyonu ile birlikte yapılmalıdır. 2 Uygun Travma Bakım

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etken madde: 10ml lik ampul de 0,75g Potasyum Klorür içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etken madde: 10ml lik ampul de 0,75g Potasyum Klorür içerir. KULLANMA TALİMATI İE Potasyum Klorür ampul %7,5 Damar içine uygulanır. Etken madde: 10ml lik ampul de 0,75g Potasyum Klorür içerir. Yardımcı madde: Enjeksiyonluk su Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce

Detaylı

Kafa Travmalarında Yönetim

Kafa Travmalarında Yönetim Kafa Travmalarında Yönetim Dr. Uğur YAZAR Karadeniz Teknik Üniversitesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Genel Bilgiler Kafa travması basit bir baş ağrısından ölüme kadar değişik sonuçlara yol açan

Detaylı

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik

Detaylı

5.) Aşağıdakilerden hangisi, kan transfüzyonunda kullanılan kan ürünlerinden DEĞİLDİR?

5.) Aşağıdakilerden hangisi, kan transfüzyonunda kullanılan kan ürünlerinden DEĞİLDİR? DERS : KONU : MESLEK ESASLARI VE TEKNİĞİ KAN VE KAN ÜRÜNLERİ TRANSFÜZYONU 1.) Kanın en önemli görevini yazın : 2.) Kan transfüzyonunu tanımlayın : 3.) Kanın içinde dolaştığı damar çeşitlerini yazın : 4.)

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

AKUT BATIN da ANALJEZİ. Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi

AKUT BATIN da ANALJEZİ. Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi AKUT BATIN da ANALJEZİ Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi KARIN AĞRISI Karın bölgesinde bölgesel olarak hissedilen ağrıların tamamına karın ağrısı diyoruz. Bu ağrılar; bazen karın

Detaylı

SEPSİS VE SEPTİK ŞOK. Prof.Dr.Figen ESEN Anesteziyoloji Anabilim Dalı Yoğun Bakım Bilim Dalı

SEPSİS VE SEPTİK ŞOK. Prof.Dr.Figen ESEN Anesteziyoloji Anabilim Dalı Yoğun Bakım Bilim Dalı SEPSİS VE SEPTİK ŞOK Prof.Dr.Figen ESEN Anesteziyoloji Anabilim Dalı Yoğun Bakım Bilim Dalı 1513 Hummalı ateşi başlangıcında fark etmek zordur ama tedavi etmek kolaydır; eğer ilgilenilmezse fark edilmesi

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

İLK YARDIM DENEME SINAVI Aşağıdakilerden hangisi yaşam bulgusu değildir? A) Bilinç. B) Solunum ve dolaşım. C) Vücut ısısı kan basıncı

İLK YARDIM DENEME SINAVI Aşağıdakilerden hangisi yaşam bulgusu değildir? A) Bilinç. B) Solunum ve dolaşım. C) Vücut ısısı kan basıncı İLK YARDIM DENEME SINAVI 4 1. Aşağıdakilerden hangisi yaşam bulgusu değildir? A) Bilinç B) Solunum ve dolaşım C) Vücut ısısı kan basıncı D) Boşaltım 2. Aşağıdaki hastalardan hangisine ilk önce ilkyardım

Detaylı

Giriş. Yaşlılarda Karın Ağrısı. Genel Bilgiler. Genel Bilgiler. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü

Giriş. Yaşlılarda Karın Ağrısı. Genel Bilgiler. Genel Bilgiler. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü Giriş Yaşlılarda Karın Ağrısı Dr. Mutlu Kartal Şubat 2010 ABD de 2000 yılında 600 binden fazla yaşlı karın ağrısı başvurusu var 2030 yılında toplumun %20 si yaşlı olacak!!! 25 milyondan fazla acil servis

Detaylı

DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/ /01/2019) 14/11/2018 Çarşamba

DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/ /01/2019) 14/11/2018 Çarşamba DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/2018-18/01/2019) Saat 12/11/2018 08: 30 10: 20 Pediatri Stajının İşleyişi 13/11/2018 14/11/2018 15/11/2018 16/11/2018 Poliklinik ve servis Poliklinik

Detaylı

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media)

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media) Orta Kulak İltihabı (Otitis Media) Orta Kulak Neresidir : Kulak; Dış, Orta ve İç kulak olmak üzere 3 kısma ayrılarak incelenir.dış kulak yolunun sonunda kulak zarı bulunur. Kulak zarı dış ve orta kulağı

Detaylı

Kurtarıcılar önceden eğitilmeli ve maruziyet alanına girmeden önce giydirilmelidir. Uygun ekipman yoksa

Kurtarıcılar önceden eğitilmeli ve maruziyet alanına girmeden önce giydirilmelidir. Uygun ekipman yoksa TTD - HAVA KİRLİLİĞİ GÖREV GRUBU SÜLFÜR DİOKSİT GAZI MARUZİYETİ HAKKINDA HEKİMLERE BİLGİ NOTU Sülfür dioksit gazına maruz kalan insanlar başka insanlar üzerinde sekonder bir risk oluşturmazlar. Ama deri

Detaylı

Giresun İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi

Giresun İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi Sayfa No 1 / 5 1. AMAÇ: Yatan hastaları bakım veya tedavinin amaçlanmayan sonuçlarından korumak amacıyla ilaç uygulamaları ve operasyon sonrası hasta vital bulgularının takibinin nasıl ve ne sıklıkla yapılacağını

Detaylı

47 yaşında erkek hasta YBÜ e KOAH+ Tip 2 solunum yetmezliği nedeni ile yatırılıyor.

47 yaşında erkek hasta YBÜ e KOAH+ Tip 2 solunum yetmezliği nedeni ile yatırılıyor. 47 yaşında erkek hasta YBÜ e KOAH+ Tip 2 solunum yetmezliği nedeni ile yatırılıyor. Entübe edilen hastaya SVK+ arter katateri takılarak hemodinamik olarak monitorize ediliyor. Ekstübe edilen hasta NIMV

Detaylı