DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ SİSTEMİ SONRASINA BİR BAKIŞ 1 A LOOK TO THE AFTERMATH OF DIRECT INCOME PAYMENTS SYSTEM

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ SİSTEMİ SONRASINA BİR BAKIŞ 1 A LOOK TO THE AFTERMATH OF DIRECT INCOME PAYMENTS SYSTEM"

Transkript

1 Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi (9) 2005, DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ SİSTEMİ SONRASINA BİR BAKIŞ 1 A LOOK TO THE AFTERMATH OF DIRECT INCOME PAYMENTS SYSTEM ÖZET Özgür BOR * Ülkemizde arım sekörü sosyal ve ekonomik önemini hala korumakadır. Ancak uygulanmış ve uygulanan poliikalara bakıldığında sekörün geleceğine ilişkin pek çok soru akla gelmekedir. Bu nedenle çalışmamızda şu an arım kesimine uygulanan Doğrudan Gelir Ödemeleri sisemi sonrasında arım kesiminde oluşabilecek sosyal ve ekonomik ekiler incelenmeye çalışılmışır. Bu amaçla buğdayı ele alan bir arz epkisi modeli ile üreimi belirleyen fakörlerin esneklikleri bulunmuş ve bu esneklikler kullanılarak Doğrudan Gelir Ödemeleri sisemi sona erdiğinde arım seköründe meydana gelmesi olası çözülmenin ekileri oraya konulmaya çalışılmışır. Üreimin, fiya ve girdi deseklerinin kaldırılması ve arım piyasaların libere edilmesi ile üreicilerin brü gelirlerindeki azalmalara bağlı olarak düşeceği ahmin edilmişir. Üreimdeki azalmalar ise arım seköründe demografik kırılmalara yol açarak kırsaldan kene göçü hızlandırabilecek ve yüksek oplumsal maliyelere neden olabilecekir. Anahar Sözcükler: Buğday, arz epkisi modeli, doğrudan gelir deseği. ABSTRACT The agriculural secor in Turkey sill reains is social and economic imporance. However when he previous policies and pracises are considered here exiss some quesions on he fuure of he secor. For ha purpose in his paper he elasiciies deermining he producion of whea are esimaed by a whea supply response model and hese elasiciies are used o evaluae he possible impac of Direc Income Suppor on Turkish agriculure. I is esimaed ha producion and agriculural income could decline. In addiion, he decrease in producion may cause a high social cos in he urban areas, due o he increase in migraion. Keywords: Whea, supply response model, direc income paymens 1 Bu makale 8.Ulusal Sosyal Bilimler Kongresinde sunulan ebliğin gözden geçirilmiş halidir. Değerli kakılarından dolayı Prof. Dr. Sinan Sönmez, Doç.Dr.Ahme Bayaner ve Mehme Tarakçıoğlu na eşekkür ederim. * Aılım Üniversiesi İşleme Fakülesi İkisa Bölümü Araşırma Görevlisi

2 Doğrudan Gelir Deseği Sisemi Sonrasına Bir Bakış GİRİŞ IMF ye verilen 9 Aralık 1999 arihli niye mekubunda ana haları çizilen program çerçevesinde Dünya Bankası nın deseği sağlanarak Tarımsal Reform Uygulama Projesi oluşurulmuşur. Tarımsal Reform Uygulama Projesi, Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı nda yer verilen arımsal reform düzenlemelerinin de emelini oluşurmakadır. Bu programda arımsal deseklemelerin GSMH ın % 3 ü gibi yüksek bir maliye oluşurduğu, bu nedenle deseklemelerin aşama aşama kaldırılarak doğrudan gelir sisemine geçileceği, 2000 yılı için yapılacak pilo uygulamalarının sonuçlarına göre bu sisemin 2001 yılında ülke çapında yaygınlaşırılacağı belirilmişir. Özellikle arımsal KİT ler vasıası ile yürüülen desekleme alımlarının, üreimin serbes piyasa koşullarına göre genişlemesini engellediği, üreici gelirlerinde isikrarsızlık yaraığı, yüksek soklara neden olduğu, deseklemelerin yükünü ükeicilerin üslendiği, sağlanan deseklerin üreiciye yeeri kadar ulaşmadığı ve kamu kaynaklarına önemli ölçüde yük geirdiği (Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2000; Hazine Müşeşarlığı, 2001) belirilerek, yeni bir reformun gerekçeleri oraya konulmuşur. Yapısal değişimin gerekliliği VII. Beş Yıllık Kalkınma Planında da yer almış ve IMF ye verilen niye mekubunda da ana haları çizilen program çerçevesinde, Dünya Bankasının eknik ve finansal deseği ile arımsal poliikaların değişirilmesi için arım reformuna gidilmişir. Bu uygulama ile piyasanın işleyişini bozduğu ve sürdürülemez boyulara ulaşığı varsayılan desek siseminin oradan kaldırılması, daha basi ve şeffaf bir poliika aracı olan Doğrudan Gelir Deseği (DGD) sisemine geçilerek piyasa mekanizmasına işlerlik kazandırılması, arımsal deseğin dağılımındaki ekinsizliğin önlenmesi, arz fazlası olan ürünlerin üreicilerine alernaif ürünlere geçmeleri için imkan anınması ve reform çalışmalarının halka açıkça anlaılması amaçlanmakadır. Tarım reformunun önemli gerekçelerinden biri olarak deseklemelerin yol açığı ağır mali yük göserilmeke ve sekörün sahip olduğu geri kalmış yapının bunun en önemli nedeni olduğu belirilmekedir. Ancak belirilen arım reformu bir neden-sonuç ilişkisi aramaksızın yapısal probleme eğilerek, bu yapıyı düzelmekense yıkıp yeniden kurmak eğilimindedir. Uygulamalar ise kısa dönemde özellikle kamu maliyesinin üzerindeki yükleri azalacak çözümler aşımaka ama uzun dönemde karşılaşılacak sosyal ve ekonomik problemler göz önüne alınmamakadır. Her ne kadar uygulamanın ön şarları olan apu kadasro çalışmaları ve çifçi kayı siseminin yerleşirilmesinde başarıya ulaşılması arımsal yapı için olumlu adımlar olsa da, arım sekörü önemli problemlere sahip olmaya devam emekedir. Bu nedenle bu çalışmada öncelikle ülkemizdeki mevcu arımsal yapıya ilişkin gösergeler (dış icare ve fiyalar, özelleşirme, isihdam, işleme büyüklükleri ve sermaye birikimi) ele alınarak, eoride geçiş dönemi 34

3 Özgür BOR uygulaması olan doğrudan gelir ödemeleri sisemi sona erdiken sonra arım seköründe meydana gelmesi olası çözülmenin ekileri oraya konulmaya çalışılmışır. TARIMSAL YAPI Dış Ticare ve Fiyalar Küçülülen devle, daralan iç pazar ve alep kısıcı poliikaların doğrudan ve dolaylı ekilerinden arım sekörü de payını almış ve özellikle 1990 sonrası amamen finansal piyasalara yönelen dikkaler diğer sekörlerde olduğu gibi arım sekörünün de ancak siyasi kaygılar ile gündeme gelmesine yol açmışır sonrasında uygulanan ihracaa dayalı büyüme poliikalarının bir sonucu olarak sekörde çalışanların alım gücü olabildiğince düşmüş ancak gerçekleşeceği umulan üreim ve ihraca geliri arışı sağlanamamış, ne var ki arımsal yapı giderek bozulmuşur. Bu dönem boyunca ana ürünlerin oralama desekleme fiyaları durağan bir seyir izlemekedir (Şekil 1). Ayrıca 1979 dan sonra ürün eslimi ile bedelinin ödenmesi arasında bazen bir yılı aşan süreler olması, yüksek enflasyon, yükselen girdi maliyeleri ve yüksek faizler üreicilerin gelirlerinde azalmaya yol açmış, bunun yanı sıra düşen ücre ve maaşlar büyük bir kesimin arımsal ürün alebini de azalmışır. Büün bu şarlar üreimde durağanlığa haa azalmaya neden olmuşur. Oralama yıllık % 1,5 lik bir nüfus arışı göz önüne alındığında, üreimde sağlanamayan aynı orandaki arış, arımsal ürün ihiyacının ihala ile karşılanmasına yol açmış ve bu dönemde gelişmiş ülkelerde gözlemlenen verimlilik arışının dünya piyasalarında yol açığı fiya düşüşleri ihala yoluyla ikameyi kolaylaşırmışır Şekil 1. Oralama Ürün Desekleme Fiyaları (Reel) Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Buğday Pamuk Çay Ş.Pancarı Ayçiçeği 35

4 Doğrudan Gelir Deseği Sisemi Sonrasına Bir Bakış 1980 lerde uygulanan ihraca deseklerinin de ekisiyle arımsal ürünler yurdışı piyasalara aran mikarlarda ihraç edilmiş ancak aran üreim maliyeleri, dünya piyasalarında düşen fiyalar ve pek çok üründe sandar kalienin sağlanamaması bu ihraca arışının olumlu ekisinin çabuk sona ermesine neden olmuşur (Şekil 2). Özellikle 1985 en sonra arımsal ürün dış icare hadleri devamlı olarak aşağı yönde seyir izlemişir. Dış icare hadleri 1990 başlarında eşilenmeke ancak 1993 le birlike ihala fiyaları ihraca fiyalarına göre daha ucuzlamakadır (Şekil 3). Mikar olarak bakıldığında ise 1990 lara kadar fazla veren arımsal dış icare bu dönemle birlike eksi değer almaka ve makas giderek açılmakadır. Bu dönemde işlenmiş arım ürünlerinin dış icareindeki durağanlık dikkae alındığında (Şekil 4) ihala arışının emel arımsal ürünlerde gerçekleşiği söylenebilir. İhraca İhala Şekil 2. Tarımsal Ürün Dış Ticarei (Mikar) Kaynak: TCMB Elekronik Veri Dağıım Sisemi ( İhala İhraca Şekil 3. Tarımsal Ürün Dış Ticare Fiyaları (Endeks) Kaynak: TCMB Elekronik Veri Dağıım Sisemi ( 36

5 Özgür BOR İhala İhraca Şekil 4. İşlenmiş Tarım Ürünleri Dış Ticarei (Mikar) Kaynak: TCMB Elekronik Veri Dağıım Sisemi ( İsihdam Sekördeki isihdam ve işlemelerin yapısı yapısal sorunların önemli kaynakları arasında yer almakadır. İsihdam ve işleme yapılarındaki değişmeler ek başına bir anlam ifade emeyebilir. Bu nedenle Türkiye ve Avrupa Birliği nin isihdam ve işleme yapısındaki değişiklikler arasındaki karşılaşırma durumu daha iyi açıklayacakır. AB-9 larda (Danimarka, İrlanda, İngilere, Belçika, Almanya, Fransa, Lüksemburg ve Hollanda) yılları arasında arımsal işgücü % 43 azalmış ve verimsiz işlemeler kapanmışır. Sanayi ve arım sekörleri işgücü dağılımı yılları arasında gerilemiş, özellikle arım seköründe yarıya yakın azalmışır (Tablo 1). Bu yıllar arasında arım ve sanayi sekörlerinde meydana gelen isihdam fazlasını hizmeler seköründe meydana gelen büyüme emmişir yılı iibariyle oplam akif nüfusun ancak % 4.5 i arım ile uğraşmakadır. İsihdamın yapısına bakıldığında, arımda isihdam edilen nüfusun yaş seviyesinin giderek yükseldiği gözlemlenmekedir da AB-15 lerde aile iş gücü, arımsal işgücünün % 79 unu oluşurmakadır ve oplam arımsal işgücünün % 40 ı 55 yaş ve üzeridir. Kadın nüfusu ise sekörün % 31 ini oluşurmakadır de 11,7 milyon olan aile işlemesi sayısı 1997 de 7,9 milyona düşmüşür. Bu % 33 lük azalma aile işlemelerinden profesyonel işlemelere geçişin bir gösergesidir. Ancak bu dönem boyunca arımsal işgücü verimliliği de 2.5 ka armışır. Söz konusu arış eknik ilerleme, fiya desekleri ve pek çok eşvik ile sağlanmışır ( Vidal, 2001). 37

6 Doğrudan Gelir Deseği Sisemi Sonrasına Bir Bakış Tablo 1. AB-9 lardaki İşgücünün Sekörel Dağılımı Sekörler 1975 (milyon) 1999(milyon) Değişim(Milyon) Değişim(%) Hizmeler % Sanayi % Tarım % Toplam % Kaynak: Vidal ( 2001). Ülkemizde ise arımda isihdam edilen nüfus oldukça gençir arım sayımına göre 54 yaş üsü, arımsal işgücünün yaklaşık % 25 ini oluşurmakadır ve kadınların arımsal isihdamdaki oranı yaklaşık % 46 dır. Ayrıca 1999 genel nüfus sayımı sonuçlarına göre arım kesiminde işgücünün yalnız % 0,18 i yüksekokul ve faküle, % 1,6 sıda lise ve dengi okulu biirmişir. Bu rakamlar bize arım kesiminde nielikli işgücünün çok sınırlı olduğunu gösermekedir. Tarımda isihdam edilen nüfus 1999 da oplam işgücünün % 43 ünü oluşurmakadır (Tablo 2) yılına göre payın azalmış olduğu gözlenmeke ancak AB deki gibi isihdamda önemli düşüşler sağlanamamışır. Tablo 2. Türkiye de Tarımsal İsihdamın Yapısı İsihdam Bin Kişi % Pay Bin Kişi % Pay 1- Tarım, Ormancılık , ,0 - Ücreli,Yevmiyeli 444 2, ,5 -Kendi hesabına, , ,5 İşveren -Ücresiz aile işçisi , ,0 2- Tarımda Kadın İsihdamı ,9 Kaynak: DİE Genel Tarım Sayımları (1991, 2001) İşleme Büyüklükleri ve Tarımsal Sermaye İşleme büyüklükleri ele alındığında, özellikle ülkemizde uygulanan poliikalara ers düşen şaşırıcı sonuçlar ile karşılaşılmakadır arasında AB-6 larda büyüklüğü 50 dekardan küçük 1,3 milyon işleme kapanmışır. Bu rakam kapanan oplam işleme sayısının yaklaşık yarısıdır. Toprak büyüklüğü dekar olan işlemelerin % 63 ü kapanmış ancak dönem boyunca 500 dekardan büyük işleme sayısı da iki kaına çıkmışır (Tablo 3). Bu sayılar bize arazilerin oplulaşığını ve büyük işlemelerin hakim hale geldiğini gösermekedir. Ölçekleri ve üreim mikarları nedeni ile yüksek eknoloji masraflarını karşılayamayan küçük işlemeler kapanmaka ve büyüyen ölçeğin geirdiği imkanları kullanan işleme sayısı armakadır. 38

7 Özgür BOR Azalan işleme sayısı ise arımsal nüfusun aran ekinliğinin ve verimliliğinin bir gösergesidir. Tablo 3. AB-6 larda Tarımsal İşleme Büyüklüklerindeki Değişme Büyüklük(dekar) (%) Yıllık Değişim(%) < 50-37,0 % - 1,5 % ,0 % - 3,3 % 200 > - 6,0 % - 0,2 % Toplam -42,0 % - 1,8 % Kaynak: Vidal (2000a). Türkiye de ise 1980 arım sayımına göre 50 dekardan küçük işlemeler oplam işlemelerin % 60 ını, 1991 sayımına göre % 67,04 ünü ve 2001 sayımına göre de % 64,81 ini oluşurmakadır. Bu rakamlar bize küçük işlemelerin Avrupa Birliği nin ersine arığını gösermekedir. 50 dekardan küçük işlemeler yaygın olmasına rağmen bu işlemeler oplam alanların 1981 de %19,54, 1991 de %22,12 ve 2001 de % 21,34 ünü işlemekedirler. 200 dekardan küçük işlemeler ise oplam işlemelerin 1981 de % 93,68 i, 1991 de % 94,68 ve 2001 de % 94,18 ini oluşurmakadırlar. 200 dekardan küçük işlemelerin işledikleri oplam alan ise 1981 de % 64,94, 1991 de % 63,05 ve 2001 de % 65,83 ür. Oralama arazi büyüklüğünün 2001 arım sayımına göre 61 dekar olduğu göz önüne alındığında 100 dekardan küçük işlemeler, oplam işleme sayısının yaklaşık % 84 ünü oluşururken, işledikleri alan oplam işlenen alanın ancak % 42 sine eşi olmakadır. 100 dekardan büyük işlemeler ise % 16 lık işleme sayısı paylarına rağmen oplam arazinin % 58 ini işlemekedirler. Öze olarak işleme büyüklükleri dikkae alındığında son 20 yıllık zaman diliminde küçük ölçekli işlemelerin egemen olduğu ve küçük üreicilike işleme büyüklüğünün daha da azaldığı anlaşılmakadır (Tablo 4). Tablo 4. Tarım İşlemelerinin Ölçeği İşleme Büyüklüğü (Dekar) İşleme% Arazi% İşleme% Arazi% İşleme% Arazi% < 5 7,23 0,20 6,34 0,28 5,88 0, ,70 0,69 9,61 1,07 9,61 1, ,13 2,96 18,96 4,28 17,86 4, ,56 15,69 32,13 16,49 31,46 16, ,07 21,42 17,98 19,94 18,54 20, ,99 23,98 9,66 20,99 10,83 23, ,46 22,73 4,38 19,82 5,09 22, ,77 8,04 0,61 6,39 0,58 6, ,007 1,59 0,26 5,91 0,15 2, ,01 0,55 0,05 2,79 0,01 0, > 0,001 2,16 0,01 2,04 0,00 1,91 Kaynak : DİE Genel Tarım Sayımları ( 1980, 1991, 2001 ). 39

8 Doğrudan Gelir Deseği Sisemi Sonrasına Bir Bakış 1994 Hane Halkı Gelir Dağılımı Ankeine göre arım seköründe mevcu hane halklarının en yoksul % 20 si oplam arımsal gelirin % 5 ini, en üs % 20 si gelirin % 48 ini almakadırlar. 100 dekardan küçük işlemeler oplam işleme sayısının % 84 ünü oluşurmalarına rağmen oplam rakör sayısının % 64 üne, oplam biçerdöver sayısının % 41 ine ve elekrikli su pompalarının ise % 70 ine sahipirler. Toplam makine sayıları göz önüne alındığında küçük ölçeke üreim yapan üreicilerin yeerli sayıda makineye sahip olmadıkları anlaşılmakadır (Tablo 5). Tablo 5. Mekanizasyon 2001 İşleme Trakör (%) Biçerdöver(%) Su Pompası(%) Büyüklüğü (dekar) < 5 1,30 0,60 7, ,50 0,70 7, ,90 3,50 11, ,00 19,40 25, ,90 16,80 18, ,00 32,10 15, ,00 15,40 10, > 2,40 11,50 3,00 Kaynak: DİE Genel Tarım Sayımı, 2001 TARIM REFORMU Azalan işleme sayısına rağmen değişmeyen nüfus, nieliksiz işgücü yoğunluğu, yeersiz eknoloji kullanımı ve arımsal gelirlerdeki farklılık sekörün büyük yapısal sorunlara sahip olduğunu gösermekedir. Bu açıdan bakıldığında arım seköründe gerçeken bir reforma ihiyaç duyulmakadır. Niekim 1999 yılı ile beraber IMF ye verilen niye mekubunda arımsal deseklemede Doğrudan Gelir Ödemesi uygulamasına geçileceği bildirilmişir. Doğrudan Gelir Deseği genel olarak piyasa çarpıklıklarını azalarak küresel icarei serbesleşirmek amacı ile önerilmekedir. Bu uygulama eoride hedef kileye, üreim mikarı, girdi kullanımı ve gelir düzeylerinden bağımsız olarak yapılacak doğrudan büçe ödemeleridir. Amacı üreimi fiyalardan ayrışırmak, üreim, ükeim, icare ve fiyalar arasındaki piyasa çarpıklığını azalmakadır (Demirci, 2000). Türkiye de 2000 yılında pilo bölgelerde başlayan bu projede 199 dekara kadar olan arazi mikarına, dekar başına 5 ABD doları karşılığı TL olarak ödenmesi kararlaşırılmış, 2001 ve 2002 yıllarında ise uygulama üm illeri kapsamına almışır. Bu dönemde uygulanan girdi desekleri kaldırılarak 2003 yılı ile beraber hem ödemeye konu olan arazi mikarı hem de ödeme mikarı 40

9 Özgür BOR arırılmış ve çifçilere yıl içerisinde işledikleri arım arazisi büyüklüğü dikkae alınarak 500 dekara kadar dekar başına 13,500,000 TL doğrudan gelir ödemesi yapılmış, ayrıca 500 dekara kadar dekar başına 3,900,000 TL mazo deseği verilmişir. Düşük arımsal gelirler göz önüne alındığında, üreicilerin gelir akarımları ile deseklenmesi oldukça akılcıdır. Ancak bu uygulamanın yeerliliği, sonuçlarının ne olacağı ve uygulama sona erdiken sonra arımın nasıl bir profile sahip olacağı çok fazla irdelenmemekedir. DGD üreicinin oprak mülkiyei dışında hiçbir değişkene ourulamamakadır. Bu oralama oprak büyüklüğünü arırmak için önemli olmasına rağmen, DGD den oprağı işleyenin değil oprak mülkiyeine sahip olanın faydalanacak olması ve büyük işlemelerin uygulamadan daha fazla yararlanması gelir dağılımının daha da bozulmasına yol açabilecekir. Uygulamalarda çifçi kayı sisemine rağmen uygulamaya konu olan arazi büyüklüğünün üzerinde araziye sahip olan üreicilerin, arazilerinin ümü için ödemelerden yararlanmak amacı ile yakın akrabalarına arazilerini devreikleri de gözlemlenmekedir. Bu nedenle akif olarak arımsal üreim yapan işleme sayısı kesin olarak bilinmemekedir (Bayaner, 2003; Aydoğuş, 1999; Gençler ve Arukoğlu, 2003). Tüm bölgelere ve ürünlere aynı oranda desek verildiği için bölgeler arası verimlilik ve gelişmişlik farklarının dikkae alınmadığı açıkır. Örneğin yoğun girdi ihiyacı bulunan seracılık ile benzer girdilere ihiyacı olmayan arla bikileri aynı deseği almakadırlar. Ayrıca işleme başına yararlanılan deseğin oplam gelirin çok düşük bir kısmına denk geldiği dolayısıyla önemli bir kakısının olmadığı da açıkır. Üreicilerin DGD ye başvuru nedenlerinin en önemlisi bu ödemelerin karşılıksız ve naki olarak yapılmasıdır (Gençler ve Arukoğlu 2003). Böylelikle üreicilerin verimliliği, rekabei ve karlılığı düşünmeden sadece DGD için üreimde bulunmaları ehlikesi belirmekedir (Bayaner, 2003). Doğrudan arım desekleri büçeye önemli yük geirmesine rağmen, diğer deseklere kıyasla kırsal alanı daha fazla eşvik eiği ve isihdamı arırdığı, uygulamadan vazgeçilmesi durumunda sekörde bulunanların gelirlerinde meydana gelen azalma nedeni ile diğer sekörlere doğru bir isihdam akışının oraya çıkacağı savunulmakadır (Kilkinny, 1993). DGD uygulanmasının sona ermesiyle birlike özellikle kenlere göçün ehlikeli bir hal alabileceği varsayılabilir. Aran göçün zaen yüksek olan işsizliği körükleyebileceği ve bu işsizliğin oplumsal maliyelerinin ise ağır olabileceğini de (kensel şidde, aran suç oranı, oplumsal ve poliik huzursuzluk) varsaymamız (Sigliz,2003:79) yanlış olmaz. Bahsedilen nedenlerden dolayı uygulanmaka olan DGD sona erdiken sonra arım seköründe oraya çıkabilecek sosyal ve ekonomik ekilerinin belirlenmesi amacı doğrulusunda çeşili ürünlerin üreimini belirleyen ekenlerin incelenerek, farklı ürün gurupları için öngörüler yapılması 41

10 Doğrudan Gelir Deseği Sisemi Sonrasına Bir Bakış gereklidir. Bu nedenle çalışmanın devamında arımsal üreimin gösergesi olarak kabul edilmiş buğdayın üreimini belirleyen değişkenler bir üreim modeli ile belirlenmiş ve DGD sonrası arımın sahip olabileceği profil ahmin edilmeye çalışmışır. MODEL DGD sisemi sonrasında arım kesiminde oluşabilecek sosyal ve ekonomik ekilerin incelenmesi için buğdayı ele alan bir arz epkisi modeli kullanılmışır. Bu nedenle öncelikle neden buğdayın örnek olarak ele alındığı açıklanmışır. Üreim fonksiyonu belirlenirken kullanılan varsayımlar ve denklemler açıklanarak gerekli ahminler yapılmış ve belirlenen esnekliklere bağlı çıkarımlar yapılmışır. Buğday Modelimizde buğday hem üreim hem de ükeim deseninde aldığı önemli yer nedeni ile seçilmişir. Buğday oplam ekim alanlarının yaklaşık % 50 sinde ve ülke içinde büün bölgelerde üreilmekedir (Tablo 7). Bu nedenle buğdayın arım sekörünün eknoloji seviyesini ve girdi kullanımını yansıığı söylenebilir. Sekörde isihdam edilen nüfusun büyük bir kısmının da buğday üreicisi olduğu göz önüne alındığında, bu ürünün üreici davranışlarını da yansıığı mulakır. Buğdaydan elde edilen ürünler (makarna, irmik, bulgur, un), ülkemizin ükeim deseni içinde de önemli yer umakadır. En önemli buğday ürünü olan ekmek en çok ükeilen besin sayılmaka ve ülkemizde yaşayanlar proein ihiyaçlarının % 50 sini bu üründen sağlamakadırlar. Makarna yine önemli bir ihraç ürünü olarak karşımıza çıkmaka, un üreiminden arakalan kepek ve buğdayın bir kısmı besicilike hammadde olarak kullanılmakadır yılları arasında oralama 8,152,000 hekarda buğday ekilirken, % 13 lük bir arışla bu rakam de oralama 9,400,000 hekara çıkmışır. Aynı dönem boyunca buğday ekilen oplam arazinin ekilen araziye oranı çok fala dalgalanmamışır. Ancak ile arasında % 10 genişleyen ekilebilir arazi mikarına rağmen buğday ekilen arazi ancak % 3 genişlemiş ve oplam arazi büyüklüğü içindeki oranı % 53,7 den % 50,3 e düşmüşür yılına kadar aran verimlilik ise bu yıl sonrasında durağan bir seyir izlemişir (Tablo 7). 42

11 Özgür BOR Tablo 7. Buğday Ekilen Alanlar (Hekar) Yıllar Toplam Ekilen Alan (1) Toplam Buğday Ekilen Alan (2) Oran (Yıllar Oralaması) (Yıllar Oralaması) (2/1) , , , , , , , ,4 Kaynak: DİE Tarımsal Gösergeler, 2001; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı,2003. Buğday sadece ülkemizde değil diğer ülkelerde de önem verilen bir üründür. AB-9 larda yılları arasında ahıl üreimine ayrılan arazi % 7 azalmasına rağmen üm ürünlerde bu azalma gözlemlenmemişir. Buğday ekimine ayrılan arazi yılları arasında +2,4 milyon hekar, mısır ekilen arazi bin hekar genişlemiş, arpa ekilen arazi ise 2,9 milyon hekar daralmışır de 155 milyon on ahıl üreimi 1997 de 176 milyon ona ulaşmışır. AB-15 de 1999 yılı iibariyle 17,5 milyon hekarda buğday ekilmekedir (Vidal, 2000b). Ayrıca buğday dış piyasalarda da önemli bir değişim ürünüdür. FAS a (Amerikan Tarım Bakanlığı Yabancı Tarım Servisi) göre çekirdek ülkelerin - Lain Amerika, Oradoğu, Güneydoğu Asya ve Pasifik Kıyılarının (Çin, Hindisan, Rusya ve Sovye Cumhuriyeleri hariç) ihala hacmi 2007 yılında 110 milyon ona ulaşacakır. Bu büyük pazarı ele geçirmek için başa ABD olmak üzere Kanada, AB ve Avusuralya yarışmakadırlar (U.S Grain Council, 1999). Varsayımlar Buğdayın üreim fonksiyonunu belirlenirken Nerlove un (1957) gelişirdiği arazi mikarına dayanan arz epkisi modeli kullanılmışır. Ancak üreiciler üreim kararlarını araziden çok elde edecekleri ürünün mikarına göre ayarlamayı ercih eiklerinden (Askari ve Cummings, 1977) üreim mikarı bağımsız değişken olarak ele alınmışır. Tek bir ürünün arz eğrisi, veri fiya ve diğer değişkenlerin ışığında incelenebilir. Üreim genel olarak arımsal sermaye, ürün fiyaı, girdi fiyaları ve doğal çevre koşullarına göre belirlenir. Ancak fiyalar kullanıldığında anlamsız sonuçlar ile karşılaşılmışır. Bu ür sonuçlar şaşırıcı değildir çünkü fiyaların pek çok ülkede arımsal üreime ani ve doğrudan ekisi bulunmamakadır. Sadece eknoloji ve girdi fiyaları üreimi ve girdi kullanımını ekilemekedir (Mundlack, Larson ve Buer, 2000). Ayrıca küçük üreicilerin yoğun olduğu sekörde üreiciler pazar ve fiya sinyallerini dikkae almamakadırlar. Bu nedenle üreicilerin 43

12 Doğrudan Gelir Deseği Sisemi Sonrasına Bir Bakış brü gelirleri açıklayıcı değişken olarak kullanılmışır. Üreicilerin gerçek üreim değerinden ziyade elde eikleri brü gelirleri dikkae almaları, arım seköründeki görece düşük gelir seviyeleri göz önüne alındığında şaşırıcı değildir (Bayaner, 1996; Koç ve diğ.,2001). Üreicilerin, üreim kararlarını verirken buğdaydan elde eikleri brü gelirlerinde meydana gelen değişmeleri dikkae aldıkları ve -1 zamanında elde eikleri dekar başına brü gelirlerinin zamanındaki üreimi ekilediği öngörülmekedir. Özellikle buğday, arpa ve pamuk gibi arla bikilerinde üreim kararları bir önceki yıla dayandığından ve üreimde kullanılan kaynaklar o yılın üreiminde ekili olduğundan gecikmeler ile karşılaşılmamakadır. Gelir dışında bir çok değişken bir ürünün üreimini belirlemekedir. Hava koşulları, sulama, kullanılan ohumluk, zirai mücadele bunların en önemlilerindendir. Buğday ekilen alanların ne kadarının sulandığı ile ilgili bir bilgi mevcu değildir. Fiziksel çevre ve doğal koşullar da üreim üzerinde ekili olmalarına rağmen, özellikle zaman serisi çalışmalarında basi çevre özelliklerinin sabi ve zaman içinde değişmelerinin geçici olması nedeni ile dikkae alınmamakadırlar (Mundlack ve Hellinghausen, 1982). Bu nedenle çevre koşulları ve sulama modele alınmamışır. Keza arımsal mücadele ile ilgili bilgiler de mevcu değildir. Girdi kullanımında verimlilik üzerinde önemli bir ekisi olan kimyasal gübre alebi değişken olarak modele alınmışır. Bikilerin gelişmesi ve ürün vermesi için beslenmeleri gerekmekedir. Azo, fosfor ve poasyum bikilerin en fazla ihiyaç duydukları besin maddeleri olup, ülkemizde poasyum dışında arım opraklarında yeerli mikarda bulunmadıklarından gübreleme yolu ile sağlanmakadırlar (Türkiye Gübre Rehberi, 1999). Buğday üreiminde en yoğun olarak kullanılan azolu gübre % 33 N Amonium Niraır ve % 21 N Amonium Sülfaır. İçinde azo, fosfor ve poasyumu bir arada bulunduran ve kompoze olarak adlandırılan ve biki büyümesinde önemli yer uan gübrelerden di- amonium fosfa (DAP) yoğun olarak kullanılmakadır. Kullanılan gübre mikarları Gübre İsaisikleri Kaaloğu ve Tarım Bakanlığı verilerinden elde edilmiş, çifçinin ödediği deseklemelerden ayrışırılmış fiyalar deflae edilerek kullanılmışır. Sermaye ve eknolojinin ekisi ise mevcu biçerdöver sayıları alınarak ahmin edilmeye çalışılmışır. Her ne kadar rakör sayısındaki arışın eknoloji ve sermaye için bir göserge olduğu kabul edilse de, rakörün üreim dışında pek çok kullanım alanı olması ve neredeyse büün işlemelerde bulunması nedeniyle buğday üreiminde dikkae alınmamış ve özellikle arla bikileri hasadında kullanılan biçerdöver göserge olarak kullanılmışır. Teknolojinin bir maliyei olduğu varsayımı alında deflae edilmiş mazo fiyaları da modele alınmışır. 44

13 Özgür BOR Denklemler Q a a2bg a3gübre = a Mek + u ( 1 ) bugday bugday bugday BG = ( Q / Dekar ) * 1 1 P ( 2 ) 1 Gübre Q 1 P + Q P + Q P as as an an dap dap as an = * * * / + + Q Q Q dap ( 3 ) mazo Mek = Biçer * ( 4 ) P Q = zamanında ki oplam buğday üreimi. BG 1 gelir. P bugdau 1 = -1 zamanında buğday üreiminden elde edilen dekar başına brü = -1 zamanında çifçinin eline geçen deflae edilmiş oralama buğday fiyaı. Q as mikarı. Q an = zamanında buğday üreiminde dekara kullanılan amonium sülfa = zamanında buğday üreiminde dekara kullanılan amonium nira mikarı. Q dap = zamanında buğday üreiminde dekara kullanılanılan di amonium fosfa mikarı. P dap an, as Biçer, = Çifçinin ödediği deflae edilmiş dap, as ve an fiyaı. = zamanında mevcu biçerdöver sayısı. P mazo = zamanında deflae edilmiş mazo fiyaı. Uygulamada büün değerlerin doğal logariması alınarak En Küçük Kareler yönemi ile ahminde bulunulmuşur. Yapılan Augmened Dickey- Fuller durağanlık eslerinde * serilerin seviyede durağan olduğu görülmüşür. İncelenen dönem yılları arasıdır. * Q, BG, Gübre ve Mek için es sonuçları sırasıyla 3.31, -3.83, -3.27ve 3.72 dir. Trend ve inercep ile kriik değerler %1 için 4.32, %5 için 3.57, %10 için 3.22 dir. 45

14 Doğrudan Gelir Deseği Sisemi Sonrasına Bir Bakış Tahmin Sonuçları Tablo 8. Buğday Arz Fonksiyonunun Tahmin Sonuçları Kareler oplamı df F Regresyon ,03 Kalını Toplam 1, R Kare Adj. R Kare Tahminin Durbin-Wason Sandar haası Model Paramereler Sd.Haa Sabi BG Mek Gübre yılları için ahmin edilen regresyon aşağıdadır; Q = BG 0.19 Gübre Mek (0.55) (0.13) (0.06) (0.06) = (37.74) ( 2.55) ( -2.89) (5.44) (5) Kasayıların alında paranez içindeki değerler sandar haalardır. Sandar haaların alında ise değerleri verilmişir. Paramereler % 5 düzeyinde anlamlıdır. F esi sonucuna göre modeldeki değişkenlerin birlike kullanıldığı regresyon denklemi anlamlıdır. Durbin-Wason es sonucu ise ookorelasyon problemi olmadığını gösermekedir. Sonuç olarak yapılan çalışma isaisiki olarak uarlıdır. Tablo 8 deki ahmin sonuçları ele alındığında üreicinin elde eiği gelire ilişkin 0,30 lik kasayı ile beklenilerimiz uyumludur. Bu sonuç kendi ükeimine yönelik bir üreim şeklinin hakim olduğunu, gelirdeki değişmelerin üreimi çok ekilemediği ve üreicilerin fiya sinyallerine yeerince epki vermediklerini gösermekedir. 0,19 olan girdi parameresi üreicilerin verimlilike girdi kullanımının önemini anladıklarının bir gösergesidir. Gübre kullanmak zorunda olduğunun farkında olan üreici, üreim kararını verdiği akdirde girdi maliyelerini karşılamayı göze almakadır. Tarımsal sermaye ve eknolojinin ekisi ise düşükür. 46

15 Özgür BOR Çıkarımlar Bu üreim fonksiyonunun ışığı alında doğrudan gelir sisemi 2005 yılında sona ereceği varsayıldığında, bu sisem sonrasında buğday üreiminin seviyesi öngörülebilir. Piyasalar amamen serbesleşeceğinden buğday ihalaında ürün spesifikasyonları dışında herhangi bir kısı olmayacağı varsayılmışır. Oralama fabrika eslim fiyaı ise üreicilerin elde edecekleri fiya olarak kullanılmışır. Zira daha ucuz olan ihal buğday ercih edileceğinden üreicinin de bu fiyaı kabul edeceği varsayılmışır. Öngörüde ve 2008 fuure piyasalarında işlem görmeke olan buğday saış fiyaları oralaması kullanılmışır (www. Fapri.org ). Amerikan menşeli buğday 134,95 Usd/mon-dökme FOB Amerika Limanları. Avrupa menşeli buğday 122,16 Usd/mon-dökme FOB Avrupa Limanları. Fob fiyaların üsüne sigora ve navlun konularak Türkiye limanları eslim fiyaları elde edilmiş ve gümrük, %1 KDV, liman, iç nakliye ve ihalaçı karı konularak fabrika eslim fiyaları hesaplanmışır. Buğdayın ülkeye girişinde alınan vergi ve gümrükler için 6 ayrı senaryo yaraılmış ve ihala fiyalarını yuriçi fiyalara eşileyecek % 50 gümrük vergisi ve am liberilizasyon kapsamında sıfır gümrük vergisi arasında yer alan % 40, 30, 20 ve 10 gümrük vergi oranları kullanılmışır. Fiyalar ABD doları olarak hesaplanmış, 2003 oralama kuru alınarak * Türk Lirasına çevrilmiş ve deflae edilmişir. Gümrük Vergisi (%) Amerikan orijinli buğday(usd) Avrupa orijinli buğday (USD) Girdi kullanımında deseklemeler kaldırıldığı için Tügsaş ın 2002 oralama saış fiyaı deflae edilerek kullanılmış ve aynı serinin uarlı olarak devam edeceği varsayılmışır **. Gübre kullanım mikarı ise son 10 yıllık * Oralama ABD dolar kuru TL olarak hesaplanmışır. ** As, Can ve Dap için sırasıyla TL, TL ve TL dir. 47

16 Doğrudan Gelir Deseği Sisemi Sonrasına Bir Bakış oralamalardır. Gübre fiya esnekliğinin çok düşük (Şener ve Koç, 1999) olduğu ve üreicilerin ekim kararı verdiklerinde, gübre kullanımının verimlilik üzerindeki ekisini dikkae aldıkları ve kullanımını azalmadıkları varsayılarak bu oralamalar kullanılmışır. Buğday verimliliğinde ise çevre koşullarında bir değişme olmayacağı ve verimliliğin son 10 yıllık oralamasının süreceği varsayılmışır ***. Teknoloji ve sermaye kullanımında ise hernekadar düşen gelirlerin üreicinin eskimeke olan makine parkını yenilemesini zorlaşıracağı düşünülmekeyse de, son 10 yıllık oralamaların devam edeceği varsayılmışır. Bu varsayımlar alında, ahmin edilen üreim fonksiyonu kullanılarak buğday üreimi mikarları elde edilmişir (Tablo 9). Tablo 9. DGD Sonrasında Öngörülen Buğday Üreimi Buğday fiyaı Üreim 238 Usd/Mon 18,499,769 Ton 204 Usd/Mon 17,626,167 Ton 223 Usd/Mon 18,090,425 Ton 192 Usd/Mon 17,286,149 Ton 207 Usd/Mon 17,707,854 Ton 178 Usd/Mon 16,923,349 Ton 192 Usd/Mon 17,305,164 Ton 166 Usd/Mon 16,541,624 Ton 177 Usd/Mon 16,879,569 Ton 153 Usd/Mon 16,138,376 Ton 162 Usd/Mon 16,427,614 Ton 140 Usd/Mon 15,710,393 Ton Tablo 8 den de görüldüğü gibi kullanılan varsayımlar ışığı alında DGD sonrasında düşen üreici gelirlerine bağlı olarak buğday üreiminde önemli bir azalma gözlemlenmekedir. Son 10 yıllık üreimin oralama 19,5 milyon onda olduğu düşünüldüğünde üreim 1 milyon on ile 3,8 milyon on arasında azalacakır. Her iki durumda da meydana gelen azalışlar önemli mikarlara ekabül emekedirler. Üreim % 6-20 oranında azalacakır. Verimlilike bir değişme olmadığı varsayımı alında bu azalma, üreicilerin üreim yapmayacaklarını veya farklı ürün grupları üreimine yöneleceklerini gösermekedir. Ancak alernaif ürün seçeneğinin çok kısılı olması ve yapılan öngörünün üm üreim desenini göserdiği varsayımı alında belli bir grup üreici üreim faaliyelerine son verecekir. Verimliliğin değişmediği varsayımı alında buğday ekilen arazi genişliği 5,000,000-19,000,000 dekar azalacakır. Toplam işlemelerin % 75 inde buğday üreildiği, işlemelerin % *** Buğday verimliliği dekara 201,86 kilo olarak hesaplanmışır. 48

17 Özgür BOR 32,13 ünün dekar ve % 17,98 inin dekarlık alanda buğday üreimi yapığı (Türkiye Buğday Sempozyumu s:2,38) dikkae alındığında gelir azalmasından küçük işlemelerin ekileneceğini varsayarsak, bu azalma yaklaşık 65, ,000 işlemenin üreime son vereceğini gösermekedir. Bu rakam arım seköründe üreim yapan oplam işleme sayısının % 3-9 una eşiir. Buğday üreimindeki azalmanın işsiz bırakacağı nüfusu işleme sayısı olarak düşünürsek ve her işlemeyi de bir hane halkı olarak varsayarsak bu 65, ,000 hanehalkına denk gelmekedir. Tek bir kişilik isihdam yaramanın maliyeinin 70,000 dolar olduğu düşünüldüğünde (Cömer, 2000) oraya çıkacak işsizliğin oplumsal maliyei 4,6-17,5 milyar dolar olarak hesaplanmakadır. SONUÇ DGD diğer desekler kalkıkan sonra üreicilerin gelir kayıplarının önlenmesi amacı ile uygulanmakadır. Ancak sonuçlardan görüldüğü üzere DGD ek başına arım sekörünün sorunlarını çözebilecek bir uygulama değildir. DGD sonrasında fiyalarda meydan gelecek bir düşme üreimde ve ürün seçeneklerinde bir azalmaya neden olacakır. Bu ise arım seköründe demografik kırılmalara neden olarak kırsaldan kene göçü hızlandırabilecekir. Bu göç ise özellikle kırsal ve ken arasındaki geleneksel yapıyı bozarak kenlerde yoğunlaşacak nüfusun - eğer sosyal programlar uygulanarak isihdam yaraılmayacaksa karşı karşıya kalacağı işsizlik, düşük gelir, eğiim ve sağlık sorunlarının yol açacağı aile ve ken içi şidde, kapkaç gibi adli olayların ve poliik isikrarsızlığın ülkenin külürel ve sosyal yapısında kırılmalara yol açabilecek ekilerini doğurabilecekir. Tarım sekörünün yapısal problemleri edaviye muhaçır. Ancak bu sadece seköre yönelik poliikalar ile aşılamaz. Sekörde gözlemlenen problemler ülkenin genelinde görülenlerden farklı değildir. Öncelikle yoğun bir nüfus ve GSMH ye düşük kakı, isihdamı azalacak ve modern işlemeleri eşvik edecek uygulamalar ile ersine çevrilebilir. Bu ise eğiim, sağlık ve sosyal güvence problemlerine çözüm yaraacak, kurumsallıka sürekliliği, sekörler arası geçişliliği ve ekileşimi koordine edecek uzun dönemli yapımıza uygun ulusal poliikaların ele alınması ve uygulanması ile mümkün olacakır. Tarım sekörünün dünya piyasalarına açılması planlanarak bir anlamda kaderine erk edilmesinden ne gibi bir geiri beklendiği belirsizdir. Türkiye de yaşanan finansal krizlerin yol açığı olumsuzluğun öesinde bir sosyal krizin ohumlarının ekildiğini söylemek olanaklıdır. Giderek aran yoksulluğun ve eşisiz gelir dağılımının bugüne kadar bir şekilde koruyabildiğimiz ve ken ile kır arasındaki geleneksel sosyal yapıyı bozması kaçınılmazdır. Bu nedenle ek bir el arafından koordine edilecek poliikalar ile ürün bazında üreimin planlanması, farklı desekleme sisemlerinin yanında DGD nin alernaif ürünlere geçişe meydana gelecek gelir kayıplarını karşılamak için bölgesel ve 49

18 Doğrudan Gelir Deseği Sisemi Sonrasına Bir Bakış ürüne bağlı farklı ödemeler ile uygulanması gerekmekedir. Ayrıca deseklerin üreiciye am olarak yansıması için gereken kurumsal yapının düzenlenmesi ve konrol edilmesi arımda gelişmiş ülkeler ile rekabe için gereken verimlilik, fiya ve ürün sandarlarının sağlanması açısından gereklidir. Bu şarlar sağlanmadan uluslar arası piyasalar ile büünleşmek doğrulusunda yapılacak uygulamalar zayıf olan arımsal yapımızın amamen yıkılmasına neden olacakır. KAYNAKÇA ASKARI, H. ve CUMMINGS J. T. (1997) Esimaing Agriculural Supply Response wih he Nerlove Model: A Survey Inernaional Economic Review, 18(June), AYDOĞUŞ, O. (1999) Buğdayda Alernaif Desekleme Poliikalarının Refah ve Dağılım Ekileri: Desekleme Alım, Fark Ödeme ve Gelire Doğrudan Desek Poliikalarının Karşılaşırmalı Analizi, İşleme ve Finans. Nisan 1999:39-51 BAYANER, A. (1996) Supply Response for Major Crops in Turkey, Universiy of Reading Deparmen of Agriculural Economics and Managemen (2003) Doğrudan Gelir Deseği: Nedir? Pilo Uygulamadan Ne Öğrendik, Yayınlanmamış Çalışma. CÖMERT F. (2000) İsihdam Sorunu ve Yabancı Sermaye, Hazine Dergisi, Sayı 13, Ocak DEMİRCİ S. (2000) Doğrudan Gelir Sisemi ve Uygulamalar: Lieraür İncelemesi, Tarımsal Ekonomi Araşırma Ensiüsü, Ankara. DİE, (2001) Tarımsal Gösergeler , Ankara: Devle İsaisik Ensiüsü Mabaası, Ocak DİE Genel Tarım Sayımı Tarımsal İşlemeler Araşırma Sonuçları, hp:// DİE Genel Tarım Sayımı Sonuçları, Ankara: Devle İsaisik Ensiüsü Mabaası GENÇLER F., ARTUKOĞLU M. (2003) Türk Tarımı Açısından Doğrudan Gelir Deseği Siseminin Değerlendirilmesi: Akhisar İlçesi Örneği, İzmir Ticare Borsası Yayınları, No:79. GÜBRE ÜRETİCİLERİ DERNEĞİ (2001) Gübre Tükeim İsaisikleri Kaaloğu ( ), Ankara. HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI (2001) Tarım Seköründe Reform, Nedir- Niçin Gereklidir?, hp:// 50

19 Özgür BOR KEPENEK, Y. ve YENTÜRK, N. (2000) Türkiye Ekonomisi, 11. Baskı. İsanbul: Remzi Kiapevi. KOÇ, A., V. UZUNLU ve A. BAYANER (2001) Türkiye Tarımsal Ürün Projeksiyonları , Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Ekonomi Araşırma Ensiüsü, Ankara. NERLOVE, M. (1958) The Dynamics of Supply: Esimaion of Farmers Response o Prices, John Hopkins Universiy Press. MUNDLACK, Y., D. LARSON ve R. BUTZER (1988) The Deerminans of Agriculural Producion: A Cross-Counry Analysis, World Bank- RPO, No: OYAN, O. (1998) Türkiye Ekonomisi Nereden Nereye?, İkinci Baskı, İmaj Yayınevi, Ankara. SENER A., KOÇ A. (1999) Türkiye de Kimyasal Gübre Talebi. Tarımsal Ekonomi Araşırma Ensiüsü, Ankara. STIGLITZ E. J. (2002) Küreselleşme Büyük Hayal Kırıklığı, İsanbul. TANRIVERMİŞ H., GÜNDOĞMUŞ E., CEYHAN V., FİDAN H., ÖZÜDOĞRU H. (2000) Türkiye de Özelleşirme Uygulamalarının Tarım Kesimine Ekilerinin Değerlendirilmesi, Tarımsal Ekonomi Araşırma Ensiüsü, Mayıs 2000, Ankara. TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI Veri Dosyaları, (2003). TÜRKİYE GÜBRE ve GÜBRELEME REHBERİ, (1995) 4.Baskı T.C Başbakanlık Köy Hizmeleri Genel Müdürlüğü Toprak ve Gübre Araşırma Ensiüsü Müdürlüğü Yayınları, Ankara. TÜRKİYE DE TARIMSAL DESTEKLEME POLİTİKALARI (2000) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Mayıs 2000, Ankara. KEPENEK Y., YENTÜRK N. (2000) Türkiye Ekonomisi, 11. Baskı İsanbul. U.S GRAINS COUNCIL NEWS (1995) Sayı:115 (Nisan-Mayıs). VITAL, C. (2000a) Arable Land, Increased Size of Holdings and Changes in Crop Roaion, Eurosa: Saisics in Focus, Agriculure and Fisheries, Theme 5-12/2000, European Communiies (2000b) Farm Numbers Declining as Farms Grow in Size, Eurosa: Saisics in Focus, Agriculure and Fisheries, Theme 5-1/2000, European Communiies (2001) Changes in Agriculural Employmen, Eurosa: Saisics in Focus, Agriculure and Fisheries, Theme 5-14/2001, European Communiies. 51

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ Yrd.DoçDr. Halil FİDAN Doç.Dr. Erdemir GÜNDOĞMUŞ rof.dr. Ahme ÖZÇELİK 1.GİRİŞ Şekerpancarı önemli arım ürünlerimizden

Detaylı

Effects of Agricultural Support and Technology Policies on Corn Farming in Çukurova Region

Effects of Agricultural Support and Technology Policies on Corn Farming in Çukurova Region MPRA Munich Personal RePEc Archive Effecs of Agriculural Suppor and Technology Policies on Corn Farming in Çukurova Region Erkan Akas and Oğuz Yurdakul Universiy of Cukurova Dep. Agriculural Economics,

Detaylı

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ,, 15(),71-79 AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ Selim Adem HATIRLI Vecdi DEMİRCAN Ali Rıza AKTAŞ Süleyman Demirel Üniversiesi Ziraa Fakülesi Tarım

Detaylı

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region MPRA Munich Personal RePEc Archive A Sudy on he Esimaion of Suly Resonse of Coon in Cukurova Region Erkan Akas Faculy of Economics & Admin.Sciences a BIGA 2006 Online a h://mra.ub.uni-muenchen.de/8648/

Detaylı

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler Dolar Kurundaki Günlük Harekeler Üzerine Bazı Gözlemler Türkiye Bankalar Birliği Ekonomi Çalışma Grubu Toplanısı 28 Nisan 2008, İsanbul Doç. Dr. Cevde Akçay Koç Finansal Hizmeler Baş ekonomis cevde.akcay@yapikredi.com.r

Detaylı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası Sayı: 2010-8 / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI TCMB Faiz Kararlarının Piyasa Faizleri Ve Hisse Senedi Piyasaları Üzerine Ekisi Mura Duran Refe Gürkaynak Pınar Özlü Deren

Detaylı

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.urkjans.com Türkiye nin Kabuklu Fındık Üreiminde Üreim-Fiya İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi Şenol ÇELİK*

Detaylı

SON YILLARDA ÎÇ TİCARET HADLERİ YÖNÜNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN DURUMU

SON YILLARDA ÎÇ TİCARET HADLERİ YÖNÜNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN DURUMU SON YILLARDA ÎÇ TİCARET HADLERİ YÖNÜNDE TARIM SEKTÖRÜNÜN DURUMU Uzman Ergün ŞİMŞEK* Prof. Dr. Halil ÇİVİ* Yrd. Doç. Dr. A. Zafer GÜRLER* Genel olarak ekonomik gelişme, uzun vadede göreceli olarak, sanayi

Detaylı

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: selma@kayalak.com. Geliş Tarihi/Received:30.05.2012

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: selma@kayalak.com. Geliş Tarihi/Received:30.05.2012 Türkiye de Fındık Üreim Alanlarının Armasında Deseklemelerin Ekisi Selma KAYALAK 1 Ahme ÖZÇELİK 2 1 Çanakkale Onsekiz Mar Üniversiesi Ziraa Fakülesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Çanakkale 2 Ankara Üniversiesi

Detaylı

Tarım Ekonomisi Dergisi

Tarım Ekonomisi Dergisi Tarım Ekonomisi Dergisi Turkish Journal of Agriculural Economics ISSN 1303-0183 hp://journal.arekoder.org ve AB Ülkelerinde Kırmızı E Üreiminde İşgücü Verimliliğinin Karşılaşırılması Ergün ŞİMŞEK1 1 Amasya

Detaylı

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ İsmail KINACI 1, Aşır GENÇ 1, Galip OTURANÇ, Aydın KURNAZ, Şefik BİLİR 3 1 Selçuk Üniversiesi, Fen-Edebiya Fakülesi İsaisik

Detaylı

ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ

ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ ELEKTRİK DAĞITIM BÖLGELERİNDE UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar ve Kısalmalar Amaç ve kapsam MADDE 1- (1Bu Tebliğ, 4628 sayılı

Detaylı

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ Cenral Bank Review Vol. 10 (July 2010), pp.23-32 ISSN 1303-0701 prin / 1305-8800 online 2010 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ

Detaylı

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? Ehem ESEN, Zekeriya YILDIRIM, S. Faih KOSTAKOĞLU FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI? Ehem ESEN Yrd.Doç.Dr. Anadolu Üniversiesi,

Detaylı

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME 42 Bu bölümde, büyüme sürecini uzun dönemde ekileyebilecek ikisa poliikalarınıı (vergileme,

Detaylı

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ Şenkan ALDEMİR (*) Öze: Döviz kuru değişimlerinin TÜFE ve ÜFE bazlı yuriçi fiyalara geçiş süreci, son yıllarda üzerinde önemle durulan konulardan

Detaylı

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI

T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI AVRUPA BİRLİĞİ ORTAK TARIM POLİTİKASI VE ÜYE ÜLKELERİN TARIM POLİTİKALARININ YAKINSAMASI:POLONYA ÜLKE ÖRNEĞİ Harun UÇAK DOKTORA

Detaylı

PAMUK BORSALARINDA OLUŞAN FİYATLARIN ETKİNLİĞİ ÖZET

PAMUK BORSALARINDA OLUŞAN FİYATLARIN ETKİNLİĞİ ÖZET D.E.Ü.İ.İ.B.F.Dergisi Cil:17 Sayı:2, Yıl:2002, ss:55-74 PAMUK BORSALARINDA OLUŞAN FİYATLARIN ETKİNLİĞİ Erdinç Telaar * Şadiye Türkmen ** Özgür Teoman *** ÖZET Bu çalışmada pamuk borsalarında oluşan fiyaların

Detaylı

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI Arş. Gör. Furkan EMİRMAHMUTOĞLU Yrd. Doç. Dr. Nezir KÖSE Arş. Gör. Yeliz YALÇIN

Detaylı

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%) 2016/17 Global İhracat-Büyüme Tahminleri Kaynak : EDC Export Credit Agency - ÜLKE ANALİZLERİ BÜYÜME ORANLARI ÜLKELERİN YILI BÜYÜME ORANLARI (%) Avrupa Bölgesi; 1,5 % Japonya; 0,50 % Kanada ; 1,30 % Amerika;

Detaylı

ÜSTEL VE LOGARİTM FONKSİYONLAR

ÜSTEL VE LOGARİTM FONKSİYONLAR ÜSTEL VE LOGARİTM TMİK FONKSİYONLAR Şekil 5.1a Üsel Fonksiyonlar 2 y 10 8, 1 y = f = b b> 6 4 2-3 -2-1 1 2 3 Şekil 5.1b Üsel Fonksiyonlar 3 y 50 2 y = f = 2 40 30 20 y = f = 2 10-2 -1 1 2 3 4 Şekil 5.1c

Detaylı

Öğr. Gör. Selçuk ŞİMŞEK İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Eğitim Fakültesi.Pamukkale Üniversitesi

Öğr. Gör. Selçuk ŞİMŞEK İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Eğitim Fakültesi.Pamukkale Üniversitesi PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ 2. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ ve OYUN DERSİNİ SAĞLIK ve SAĞLANAN OLANAKLAR AÇISINDAN DEĞERLENDİRMELERİ Öğr. Gör. Selçuk ŞİMŞEK

Detaylı

GEÇİŞ EKONOMİLERİ VE TÜRK TARIM SEKTÖRÜNDE ETKİNLİK VE TOPLAM FAKTÖR VERİMLİLİĞİ ANALİZİ (1992-2004)

GEÇİŞ EKONOMİLERİ VE TÜRK TARIM SEKTÖRÜNDE ETKİNLİK VE TOPLAM FAKTÖR VERİMLİLİĞİ ANALİZİ (1992-2004) Ege Akademik Bakış / Ege Academic Review 8 (2) 28: 843-86 GEÇİŞ EKONOMİLERİ VE TÜRK TARIM SEKTÖRÜNE ETKİNLİK VE TOPLAM FAKTÖR VERİMLİLİĞİ ANALİZİ (1992-24) THE ANALYSIS OF EFFICIENCY AN TOTAL FACTOR PROUCTIVITY

Detaylı

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: 1975 2005 VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: 1975 2005 VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ * İşsizlik ve İnihar İlişkisi: 1975 2005 Var Analizi 161 İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: 1975 2005 VAR ANALİZİ Ferha TOPBAŞ * ÖZET İşsizlik, birey üzerinde olumsuz birçok soruna neden olan karmaşık bir olgudur.

Detaylı

Bölüm 3 HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME YÖNTEMLERİ

Bölüm 3 HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME YÖNTEMLERİ Bölüm HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME ÖNTEMLERİ Bu bölümde üç basi öngörü yönemi incelenecekir. 1) Naive, 2)Oralama )Düzleşirme Geçmiş Dönemler Şu An Gelecek Dönemler * - -2-1 +1 +2 + Öngörü yönemi

Detaylı

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama EGE AKADEMİK BAKIŞ / EGE ACADEMIC REVIEW Cil: 3 Sayı: 2 Nisan 203 ss. 9-208 Türkiye nin İhala ve İhraca Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama Dependency of Impor and Expor of

Detaylı

GÖRÜNMEZ AMA HĐSSEDĐLMEZ DEĞĐL: TÜRKĐYE'DE ÇIKTI AÇIĞI

GÖRÜNMEZ AMA HĐSSEDĐLMEZ DEĞĐL: TÜRKĐYE'DE ÇIKTI AÇIĞI Cenral Bank Review Vol. 11 (July 211), pp.15-28 ISSN 133-71 prin / 135-88 online 211 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ GÖRÜNMEZ AMA HĐSSEDĐLMEZ DEĞĐL: TÜRKĐYE'DE

Detaylı

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract Ekonomik ve Sosyal Araşırmalar Dergisi, Bahar 20, Cil:7, Yıl:7, Sayı:, 7:53-65 TÜKETİCİ GÜVENİ VE HİSSE SENEDİ FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ * Yusuf Volkan TOPUZ ** THE CAUSALITY

Detaylı

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Yrd.Doç.Dr. Cüney KILIÇ Çanakkale Onsekiz Mar Üniversiesi Biga İ.İ.B.F., İkisa Bölümü Yrd.Doç.Dr. Yılmaz BAYAR Karabük Üniversiesi

Detaylı

A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır. Temel olarak ortaya çıkış nedenleri üçe ayrılır:

A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır. Temel olarak ortaya çıkış nedenleri üçe ayrılır: A. ENFLASYON VE İŞSİZLİK A.1. Enflasyon ve Tanımı: Fiyalar genel düzeyindeki sürekli arışlardır. Temel olarak oraya çıkış nedenleri üçe ayrılır: Birincisi, Maliye Enflasyonu üreim girdilerinin fiyaları

Detaylı

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN: Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araşırmaları Dergisi ISSN:2148-9963 www.asead.com Dr. Merer MERT Gazi Üniversiesi, İİBF, İkisa Bölümü merermer@gazi.edu.r

Detaylı

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY Journal of Yasar Universiy 22 26(7) 4392-444 TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY M. Ali Bilginoğlu

Detaylı

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıılmış Gecikme ve Ooregresiv Modeller 1 Zaman serisi modellerinde, bağımlı değişken Y nin zamanındaki değerleri, bağımsız X değişkenlerinin zamanındaki cari

Detaylı

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5

Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5 Araşırma ve Para Poliikası Genel Müdürlüğü Çalışma Tebliğ No:09/5 Para Poliikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler K. Azim ÖZDEMİR Temmuz 2009 Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası

Detaylı

STRUCTURAL CHANGE AND PRODUCTIVITY IN THE SERVICE SECTOR OF TURKEY TÜRKİYE HİZMET SEKTÖRÜNDE YAPISAL DEĞİŞİM VE ÜRETKENLİK

STRUCTURAL CHANGE AND PRODUCTIVITY IN THE SERVICE SECTOR OF TURKEY TÜRKİYE HİZMET SEKTÖRÜNDE YAPISAL DEĞİŞİM VE ÜRETKENLİK STRUCTURAL CHANGE AND PRODUCTIVITY IN THE SERVICE SECTOR OF TURKEY Zühal Yursızoğlu 1 Cumhuriye Universiy, Turkey. yursiz@gmail.com Yılmaz Kılıçaslan, Anadolu Universiy, Turkey. ykilicaslan@anadolu.edu.r

Detaylı

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir. YAPISAL DEĞİŞİKLİK Zaman serileri bazı nedenler veya bazı fakörler arafından ekilenerek zaman içinde değişikliklere uğrayabilirler. Bu değişim ikisadi kriz, ikisa poliikalarında yapılan değişiklik, eknolojik

Detaylı

Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller. Mehmet Vedat PAZARLIOĞLU

Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller. Mehmet Vedat PAZARLIOĞLU Dağıılmış Gecikme ve Ooregresiv Modeller Mehme Veda PAZARLIOĞLU Saik Model Nedir? Saik Model, Y ve X arasında aynı dönemde yani döneminde oraya çıkan ilişkiden gelmekedir. Y = b 0 + b 1 X + u, (=1,2,,n.)

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

Para Politikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler. K. Azim Özdemir

Para Politikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası Gelişmeler. K. Azim Özdemir Cenral Bank Review ISSN 1303-0701 prin / 1305-8800 online 2009 Cenral Bank of he Republic of Turkey hp://www.cmb.gov.r/research/review/ Para Poliikası, Parasal Büyüklükler ve Küresel Mali Kriz Sonrası

Detaylı

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2009 yılında ülkemiz halı ihracatı % 7,2 oranında düşüşle 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk çeyreğinin sonunda

Detaylı

BANKA KREDİ PORTFÖYLERİNİN YÖNETİMİNDE ÖDEMEME RİSKİ ANALİZİ: KALMAN FİLTRESİNE DAYANAN ALTERNATİF BİR YÖNTEM ÖNERİSİ

BANKA KREDİ PORTFÖYLERİNİN YÖNETİMİNDE ÖDEMEME RİSKİ ANALİZİ: KALMAN FİLTRESİNE DAYANAN ALTERNATİF BİR YÖNTEM ÖNERİSİ BANKA KREDİ PORTFÖLERİNİN ÖNETİMİNDE ÖDEMEME RİSKİ ANALİZİ: KALMAN FİLTRESİNE DAANAN ALTERNATİF BİR ÖNTEM ÖNERİSİ K. Bau TUNA * ÖZ Ödememe riski banka kredilerini ve bankaların kredi porföylerini ekiler.

Detaylı

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü Ekonomik Analiz ve Değerlendirme Dairesi Küresel Ekonomik Görünüm Çin Ekonomisi Nisan-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı

Detaylı

Kamu Borçlanması, Sermaye Stoku ve Tüketim İlişkisinin Belirlenmesi: Bir Ardışık Nesiller Modeli

Kamu Borçlanması, Sermaye Stoku ve Tüketim İlişkisinin Belirlenmesi: Bir Ardışık Nesiller Modeli Kamu Borçlanması, Sermaye Soku ve Tükeim İlişkisinin Belirlenmesi: Bir Ardışık Nesiller Modeli Kamu Borçlanması, Sermaye Soku ve Tükeim İlişkisinin Belirlenmesi: Bir Ardışık Nesiller Modeli İler ÜNLÜKAPLAN

Detaylı

Türkiye de Tüketim Eğilimi ve Maliye Politikası

Türkiye de Tüketim Eğilimi ve Maliye Politikası Türkiye de Tükeim Eğilimi ve Maliye Poliikası Oya S. Erdogdu * Leven Özbek ** *Ankara Üniversiesi Siyasal Bilgiler Fakülesi İkisa Bölümü, Cebeci, Ankara ** Ankara Üniversiesi Fen Fakülesi İsaisik Bölümü,

Detaylı

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 yılına iyi başlayan ülkemiz halı ihracatı, yılın ilk dört ayının sonunda bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla % 23,1 oranında artarak

Detaylı

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY / www.sosyalarasirmalar.com Issn: 1307-9581 hp://dx.doi.org/10.17719/jisr.2018.2860 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC

Detaylı

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk iki ayının

Detaylı

İSTATİSTİK ANABİLİM DALI

İSTATİSTİK ANABİLİM DALI ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Adnan KARAİBRAHİMOĞLU İNDEKS SAYILARIN KULLANIMI İSTATİSTİK ANABİLİM DALI ADANA, 27 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNDEKS

Detaylı

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI ÇOKLU DOĞRUSALLIĞIN ANLAMI Çoklu doğrusal bağlanı; Bağımsız değişkenler arasında doğrusal (yada doğrusala yakın) ilişki olmasıdır... r xx i j paramereler belirlenemez hale gelir.

Detaylı

TARIMA MÜDAHALE ŞEKİLLERİ

TARIMA MÜDAHALE ŞEKİLLERİ TARIMA MÜDAHALE ŞEKİLLERİ 1.Doğrudan Gelire Yönelik Müdahaleler a. Fark ödeme sistemi (FÖS) b. Doğrudan gelir ödemesi (DGÖ) 2. Fiyata Müdahale a. Destekleme alımı b. Müdahale alımı 3. Girdi Destekleri

Detaylı

DÖVİZ KURU POLİTİKALARI VE TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLEŞİMLERİ

DÖVİZ KURU POLİTİKALARI VE TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLEŞİMLERİ ARAŞTIRMA RAPORU (Kamuya Açık) DÖVİZ KURU POLİTİKALARI VE TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU OYNAKLIĞININ ETKİLEŞİMLERİ DR. MUSTAFA ÖZÇAM BAŞUZMAN ARAŞTIRMA DAİRESİ 27.02.2004 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ... 1 2. DÖVİZ KURU

Detaylı

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması Ahu Soylu, Mein Türkay* Koç Üniversiesi Endüsri Mühendisliği Bölümü Sarıyer, İsanbul ahusoylu@ku.edu.r,

Detaylı

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama EGE AKADEMİK BAKIŞ / EGE ACADEMIC REVIEW Cil: 3 Sayı: 2 Nisan 203 ss. 9-208 Türkiye nin İhala ve İhraca Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama Dependency of Impor and Expor of

Detaylı

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01) June 7-9, 2009, Eskişehir, Turkey. Tükeici Güveni ve Hisse Senedi Fiyaları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004:0-2009:0) Yusuf Volkan Topuz * İkisadi İdari Bilimler Fakülesi, İşleme Bölümü,

Detaylı

Türk Turizm Sektöründe Büyüme Göstergelerinin Turizm İşletmelerinin Finansal Performansına Etkisinin İncelenmesi

Türk Turizm Sektöründe Büyüme Göstergelerinin Turizm İşletmelerinin Finansal Performansına Etkisinin İncelenmesi Dokuz Eylül Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü Dergisi Cil 10, Sayı: 1, 2008 Türk Turizm Seköründe Büyüme Gösergelerinin Turizm İşlemelerinin Finansal Performansına Ekisinin İncelenmesi Serkan Yılmaz

Detaylı

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Cil 3, Sayı 6, 2007, ss. 8 88. TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ Arş.Gör. Erman ERBAYKAL Balıkesir Üniversiesi

Detaylı

TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TEPGE

TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TEPGE TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ TEPGE TÜRKİYE DE TARIMSAL ARAŞTIRMA GELİŞTİRME YAYIM POLİTİKALARI VE TARIMSAL BÜYÜME İLİŞKİLERİ Dr. O. Seda SUBAŞI Prof. Dr. M. Neca ÖREN Çukurova Üniversiesi

Detaylı

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ EKONOMİK MODELLER VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Dairesi Mayıs 2014 Tem.05 Oca.06 Tem.06

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM ABD Merkez Bankası FED, 18 Aralık tarihinde tahvil alım programında azaltıma giderek toplam tahvil alım miktarını 85 milyar dolardan 75 milyar

Detaylı

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler

DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġstenecek Veriler DOĞAL GAZ DEPOLAMA ġġrketlerġ ĠÇĠN TARĠFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BĠRĠNCĠ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Ġsenecek Veriler BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam Madde

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Ağustos 2017 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME Yılın İlk 7 Ayında

Detaylı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015 Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer AB ve Uluslararası Organizasyonlar Şefliği Uzman Yardımcısı IMF Küresel Ekonomik

Detaylı

Prof. Dr. A. Ayşen Kaya - Berna Canlı

Prof. Dr. A. Ayşen Kaya - Berna Canlı Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi Anadolu Universiy Journal of Social Sciences Türkiye ye Yönelik Uluslararası Turizm Talebinin Belirleyenleri: Panel Veri Yaklaşımı The Deerminans of Inernaional

Detaylı

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıılmış Gecikme ve Ooregresiv Modeller 1 Saik Model Y = b 0 + b 1 X + u, (=1,2,,n.) Saik Model, Y ve X arasında aynı dönemde yani döneminde oraya çıkan ilişkiden

Detaylı

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Türkiye Ekonomisinde Enerji Tükeimi ve Ekonomik Büyüme Mehme MUCUK * Doğan UYSAL ** Öze Genel olarak enerji, ekonomik ve endüsriyel kalkınma için önemli bir girdi kabul edilmekedir. Ancak enerjinin bazı

Detaylı

TÜRKİYE ELEKTRİK PİYASASİNDA RÜZGAR ENERJİSİ

TÜRKİYE ELEKTRİK PİYASASİNDA RÜZGAR ENERJİSİ TÜRKİYE ELEKTRİK PİYASASİNDA RÜZGAR ENERJİSİ Musafa ŞEKKELİ Kahramanmaraş Süçü İmam Üniversiesi, Fen Bilimleri Ensiüsü, K.Maraş, msekkeli@ksu.edu.r Ceyhun YILDIZ Kahramanmaraş Süçü İmam Üniversiesi, Fen

Detaylı

GEFRAN PID KONTROL CİHAZLARI

GEFRAN PID KONTROL CİHAZLARI GEFRAN PID KONTROL CİHAZLARI GENEL KONTROL YÖNTEMLERİ: ON - OFF (AÇIK-KAPALI) KONTROL SİSTEMLERİ: Bu eknik en basi konrol ekniğidir. Ölçülen değer (), se değerinin () üzerinde olduğunda çıkış sinyali açılır,

Detaylı

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ

İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ T. C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANA BİLİM DALI İÇSEL BÜYÜME VE TÜRKİYE DE İÇSEL BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN AMPİRİK ANALİZİ DOKTORA TEZİ DANIŞMAN YRD.DOÇ. DR. AHMET AY HAZIRLAYAN

Detaylı

YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DOĞALGAZ TÜKETİM TAHMİNİ

YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DOĞALGAZ TÜKETİM TAHMİNİ Aaürk Ü. İİBF Dergisi, 0. Ekonomeri ve İsaisik Sempozyumu Özel Sayısı, 20 463 YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DOĞALGAZ TÜKETİM TAHMİNİ Oğuz KAYNAR Serkan TAŞTAN 2 Ferhan DEMİRKOPARAN 3 Öze: Doğalgaz emini nokasında

Detaylı

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI Ekonomeri 8 Ocak, 0 Gazi Üniversiesi İkisa Bölümü SORU SETİ 0 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI PROBLEM Aşağıda verilen avuk ei alebi fonksiyonunu düşününüz (960-98): lny = β + β ln X + β ln X + β ln X +

Detaylı

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ 45 ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ Zehra ABDİOĞLU * ÖZET Bu çalışma Türkiye için 2005-2012 dönemi iibariyle ara malı, dayanıklı ükeim malı, dayanıksız ükeim malı, enerji ve sermaye malı

Detaylı

TÜRKİYE DE İNŞAAT SEKTÖRÜ VE PARA POLİTİKALARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ

TÜRKİYE DE İNŞAAT SEKTÖRÜ VE PARA POLİTİKALARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ TÜRKİYE DE İNŞAAT SEKTÖRÜ VE PARA POLİTİKALARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ Eem Hakan ERGEÇ Eskişehir Osmangazi Üniversiesi Mura TAŞDEMİR Eskişehir OsmangaziÜniversiesi Öze İnşaa sekörü çıkısının

Detaylı

BELİRSİZ FİYAT VE TALEP KOŞULLARI ALTINDA SATINALMA POLİTİKALARI. Ercan ŞENYİĞİT*

BELİRSİZ FİYAT VE TALEP KOŞULLARI ALTINDA SATINALMA POLİTİKALARI. Ercan ŞENYİĞİT* Erciyes Üniversiesi Fen Bilimleri Ensiüsü Dergisi 24 (1-2) 165-176 (2008) hp://fbe.erciyes.edu.r/ ISSN 1012-2354 BELİRSİZ FİYAT VE TALEP KOŞULLARI ALTINDA SATINALMA POLİTİKALARI ÖZET Ercan ŞENYİĞİT* Erciyes

Detaylı

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama Kocaeli Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü Dergisi (6) 2003 / 2 : 49-62 Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama Hüdaverdi Bircan * Yalçın Karagöz ** Öze: Bu çalışmada geleceği

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Kasım 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu Hayvansal Üreim 53(): 3-39, 01 Araşırma Türkiye de Kırmızı E Üreiminin Box-Jenkins Yönemiyle Modellenmesi ve Üreim Projeksiyonu Şenol Çelik Ankara Üniversiesi Fen Bilimleri Ensiüsü Zooekni Anabilim Dalı

Detaylı

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL Çalışmanın Amacı Finansal serbesinin başladığı 1990 sonrası dönemini kapsayan süreçe Türk Lirası nın değerlenmesinin Balassa- Samuelson

Detaylı

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : 1308-7444 scavdar@yildiz.edu.tr 2010 www.newwsa.com Istanbul-Turkey

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : 1308-7444 scavdar@yildiz.edu.tr 2010 www.newwsa.com Istanbul-Turkey ISSN:1306-3111 e-journal of New World Sciences Academy 2011, Volume: 6, Number: 4, Aricle Number: 3C0085 SOCIAL SCIENCES Received: May 2011 Acceped: Ocober 2011 Şeyma Çalışkan Çavdar Series : 3C Yildiz

Detaylı

TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ

TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ UZMANLIK TEZİ Selim DAĞLIOĞLU EKİM - 010 ANKARA T.C. KÜLTÜR

Detaylı

Türkiye İmalat Sanayinde Yapısal Değişim ve Üretkenlik: Dönemi*

Türkiye İmalat Sanayinde Yapısal Değişim ve Üretkenlik: Dönemi* Anadolu Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi Anadolu Universiy Journal of Social Sciences Türkiye İmala Sanayinde Yapısal Değişim ve Ürekenlik: 1980 2008 Dönemi* Srucural Change and Produciviy in Manufacuring

Detaylı

YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İstenecek Veriler

YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İstenecek Veriler YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA ŞİRKETLERİ İÇİN TARİFE HESAPLAMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve İsenecek Veriler BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde

Detaylı

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ 2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ Ülkemiz halı ihracatı 2009 yılını % 7,2 oranında düşüşle kapanmış ve 1 milyar 86 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. 2010 yılının ilk ayında ise halı

Detaylı

DEMĐRYOLLARINDA TOPLAM FAKTÖR ÜRETĐM ANALĐZĐ

DEMĐRYOLLARINDA TOPLAM FAKTÖR ÜRETĐM ANALĐZĐ DEMĐRYOLLARINDA TOPLAM FAKTÖR ÜRETĐM ANALĐZĐ Yasemin MENEKŞE Eylül 2006 DENĐZLĐ DEMĐRYOLLARINDA TOPLAM FAKTÖR ÜRETĐM ANALĐZĐ Pamukkale Üniversiesi Fen Bilimleri Ensiüsü Yüksek Lisans Tezi Đnşaa Mühendisliği

Detaylı

NL lmk : NU t k : Y t lmk : TEF t : E ijmlk : Q t mlk :

NL lmk : NU t k : Y t lmk : TEF t : E ijmlk : Q t mlk : TİMAK-Tasarım İmala Analiz Kongresi 26-28 Nisan 2006 - BALIKESİR OTOMATİK YÖNLENDİRİCİLİ ARAÇ SİSTEMLERİNİN YENİDEN TASARIMI İÇİN BİR MATEMATİKSEL MODELLEME YAKLAŞIMI KALENDER, Yeşim, TÜRKBEY, Orhan Gazi

Detaylı

GDP and openness while it is negatively effected by labour cost and inflation variables.

GDP and openness while it is negatively effected by labour cost and inflation variables. GDP and openness while i is negaively effeced by labour cos and inflaion variables. Türkiye de Doğrudan Yabancı Sermaye Yaırımlarının Temel Belirleyicileri: 1990-2006 Dönemine İlişkin Ekonomerik Analiz

Detaylı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 6.56 Altın (USD) 1,202 Ağustos 18 EUR/TRY 7.65 Petrol (Brent) 77.4 BİST - 100 92,723 Gösterge Faiz 24.5 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.36% 2.9% 17.9% 9.7%

Detaylı

TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU KANALININ İŞLEYİŞİ: VAR MODELİ İLE BİR ANALİZ. Seyfettin ERDOĞAN * Durmuş Çağrı YILDIRIM **

TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU KANALININ İŞLEYİŞİ: VAR MODELİ İLE BİR ANALİZ. Seyfettin ERDOĞAN * Durmuş Çağrı YILDIRIM ** 95 İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakülesi Dergisi No:39 (Ekim 2008) TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU KANALININ İŞLEYİŞİ: VAR MODELİ İLE BİR ANALİZ Seyfein ERDOĞAN * Durmuş Çağrı YILDIRIM ** Öze Para poliikası kararlarındaki

Detaylı

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü Ekonomik Analiz ve Değerlendirme Dairesi Küresel Ekonomik Görünüm OECD 6 Mayıs ta yaptığı değerlendirmede 2014 yılı için yaptığı

Detaylı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı DEĞERLENDİRMENOTU Nisan2011 N201127 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Ayşegül Dinççağ 1 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri Hasan Çağlayan Dündar 2 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri 2008 Krizinin

Detaylı

2 TEMMUZARAL I K

2 TEMMUZARAL I K 4 TEMMUZ-ARALIK 2 8 2 TEMMUZARAL I K 2 0 1 2 2TEMMUZARAL I K MART2 0 1 2 4 2 2 2 2012y ı l ı Oc a k, Ş uba ta y l a r ı nday a pı l mı ş t ı r. 223 Dör dünc ü 2011y ı l ı bi r i nc i y a r ı s ı i l e2011y

Detaylı

Türkiye de İktisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürprizler Gerçekten Kaçınılmaz mı?

Türkiye de İktisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürprizler Gerçekten Kaçınılmaz mı? Türkiye de İkisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürrizler Gerçeken Kaçınılmaz mı? Hazırlayan ve Sunan: Eren Ocakverdi* eren.ocakverdi@yaikredi.com.r Boğaziçi Üniversiesi Finans Mühendisliği 26 Ekim

Detaylı

Türkiye`de Hububat Alanları

Türkiye`de Hububat Alanları BUĞDAY DOSYASI Türkiye, birçok ürünün yetiştirilmesine imkan veren iklim ve ekolojik özellikleri nedeniyle tarımsal üretim açısından avantajlı bir ülke olup, toplam istihdamın %24,6`sı tarım sektöründe

Detaylı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER 1.KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM 2013 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 oranında büyüyen ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,6 oranında büyümüştür. ABD de 6 Aralık 2013 te

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU HAZİRAN 2018 İTKİB HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU HAZİRAN 2018 İTKİB HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU HAZİRAN 2018 İTKİB HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ İçindekiler Yılın İlk Beş Ayında %9,8 Artış Gerçekleşti... 2 Yılın İlk Beş

Detaylı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015 Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 215 BÜYÜME DÜŞMEYE DEVAM EDİYOR Zümrüt İmamoğlu* ve Barış Soybilgen ** 13 Nisan 215 Yönetici Özeti Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (SÜE)

Detaylı

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18 ÖZET GÖSTERGELER Piyasalar USD/TRY 4.90 Altın (USD) 1,221 Temmuz 18 EUR/TRY 5.75 Petrol (Brent) 74.3 BİST - 100 96,952 Gösterge Faiz 20.6 Büyüme Sanayi Üretimi Enflasyon İşsizlik 7.36% 7.0% 15.8% 9.6%

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Aralık 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 32 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya 1 DenizBank Ekonomi Bülteni

Detaylı

Araş. Gör. Dr. Serkan Yılmaz Kandır * Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özmen* Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt Önal*

Araş. Gör. Dr. Serkan Yılmaz Kandır * Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özmen* Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt Önal* Dokuz Eylül Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü Dergisi Cil 9, Sayı: 2, 2007 TÜRK TURĐZM SEKTÖRÜNDE BÜYÜME GÖSTERGELERĐNĐN TURĐZM ĐŞLETMELERĐNĐN FĐNANSAL PERFORMANSINA ETKĐSĐNĐN ĐNCELENMESĐ Araş. Gör.

Detaylı