- HAFTALIK KULÜP BÜLTENİ

Transkript

1 Sakuji TANAKA U.R. Başkanı Murat ÖZ U.R Bölge Guvernörü Oya GALİ 3. Grup Guvernör Yardımcısı - HAFTALIK KULÜP BÜLTENİ Adres: İnönü Cad. Önen Pasajı Antakya, Hatay Tel/Faks: (326) E-Posta: defnerotary@hotmail.com WEB: Toplantı Yeri, Günü, Saati: Antakya Şehir Kulübü, Salı, Nezahat KÖSEOĞLU (Başkan) Perihan SEFEROĞLU (Asbaşkan) Serkan SOLAK (Kulüp Sekreteri) Macit BİLEN (Sayman) Melisa KARA (Üye) Hüseyin MURSAL (Üye) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Üye) Fevzi GÜNAL (Üye) Refet ATAYURT (Üye) TOPLANTI BİLGİLERİ TARİH : TOPLANTI SAYISI : 868 BÜLTEN SAYISI : 42 YER : Şehir Kulübü KULÜP ÜYE SAYISI : 39 İLK GELEN ÜYEMİZ : Cem Mertayak MUTLU GÜNLERİMİZ 01 Mayıs - Süleyman Uçar ın eşi Gülhan Uçar ın doğum günü KONUKLARIMIZ Beyin Cerrahi Uzm.Dr.Atilla Yılmaz ve eşi İrem Yılmaz Cem Mertayak ın misafiri Aykut Özbuğday,eşi Türkmen Itır ve çocukları Sarp,Doruk Cem Mertayak ın oğlu Emir Tuncay Haytoğlu nun kızı Öykü Yavuz Tosyalı nın oğlu Ömer Melisa Kara nın oğlu İsmail Jan Samim Cereb in kızı Defne ve oğlu Cem 1

2 BAŞKANIN MEKTUBU NEZAHAT KÖSEOĞLU DEFNE ROTARY KULÜBÜ DÖNEM BAŞKANI Sevgili Rotary Ailem, Hem basketbol, hem de tenis turnuvamızın tarihleri belli oldu. Tenis turnuvamız Mayıs tarihleri arasında oynanacak. Basketbol turnuvamız için de 10 Mayıs a kadar başvuruları alacak ve turnuvayı da 13 Mayıs ta başlatacağız. Zamanı müsait olanların her iki turnuvaya da katılımlarını rica ediyorum. 14 Mayıs taki toplantımızda döneminin ilk asamblesini gerçekleştireceğiz. Ben bu vesileyle Perihan Serferoğlu ve yönetim kuruluna başarılar dilerken, hepinizin önümüzdeki haftaki toplantıda yapacağımız asambleye katılmanızı bekliyorum. Hayatımız boyunca gerçekleştirmek istediğimiz tek şey KENDİMİZ olmuştur. Bu yüzden de bebeklikten itibaren en çok BEN diyerek hayata devam ederiz. Yemeği önce BEN bitireceğim, tenefüse önce BEN çıkacağım, o kıyafeti önce BEN alacağım Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Hayatımızın her alanında sürekli ÖNCE BEN dediğimizi fark edemiyoruz belki de sadece bir alan hariç Sadece anneler ÖNCE BEN demiyor, sadece onlar ÖNCE BEN DEMEDEN ÖNCE ANNEYİM diyebiliyor. Belki de sadece anneler karşılıksız sevmeyi biliyor. Can Yücel'e sormuşlar: Babana şiir yazdın da annene niye yazmadın? diye. O da cevap vermiş: Ben anneme şiir yazabilecek kadar şair olamadım daha. Bu güzel tanımdan sonra ben de Önce Ben Demeden Önce Anneyim diyen tüm annelerin ANNELER GÜNÜ nü kutluyorum. Saygıyla, sevgiyle, daha iyiye hep beraber. GÜLÜMSEMEK İÇİN 2

3 3

4 4

5 Renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş. Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasına gitmiş. Ustası genç ressama üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış.usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş,fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış.. Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş.usta ressam şöyle demiş: "İlkinde insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.ikincisinde onlardan yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenler ile de tartışma... Hayatımız aslında bu ressamın anlatmaya çalıştığı olaylarla doludur.bizi anlamayanlara anlatmak için, sevmeyenlere kendimizi sevdirmek için, yetersiz insanlara aslında ne kadar becerikli ve yetenekli olduğumuzu kanıtlamak için, istemediğimiz bir şeyleri istiyormuşuz gibi davranmak için ömrümüzü harcarız. Sonra bakarız ki boşa harcanmış, yok olmuş gitmiş bir hayatın posasıyla kalakalmışız. O nokta başlangıçlar için bazen çok geç olabilir, yorgun düşmüş yürek yeni heyecanları göze alamayabilir. Biz hayatımızı bu anlamda boşa harcamadan fark etsek ne güzel olurdu, hayatın sadece bize sunulmuş bir armağan olduğunu ve bu armağanın en iyi bizim tarafımızdan kıymetinin bilineceğini, başkalarına bu kadar kolayca sunmamamız gerektiğini, doya doya yaşadığımız hayatımızın keyfini sürmenin de sadece bize ait olacağını ve kimsenin bizi sevmek zorunda olmadığını, sevmedikleri için de dünyanın sonu olmayacağını bir bilseydik ne güzel olurdu... Hayatlar kişiye özeldir ve sadece bir kişiliktir. Başkalarına kullandırmayın, başkalarını kullanmayın... Siz her şeyin başının eğitim olduğunu bilin yeter, eğitim dediğimiz şey de kişisel olgunluk ve farkındalıktır. Ne olduğumuzun, kim olduğumuzun, kim olamayacağımızın farkında olmaktır. 5