Otistik Bozukluğu Olan Çocuklarda Bağlanma

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Otistik Bozukluğu Olan Çocuklarda Bağlanma"

Transkript

1 Türk Psikiyatri Dergisi 2004; 15(1):56-63 Otistik Bozukluğu Olan Çocuklarda Bağlanma Dr. Berna PEHLİVANTÜRK 1 ÖZET Otistik bozukluk, yaflam n ilk y llar nda bafllayan sosyal iliflki, iletiflim ve biliflsel geliflimde gecikme ya da sapma ile kendini gösteren, yineleyici-s n rl davran fl ve ilgilerin oldu u nöropsikiyatrik bir bozukluktur. Otistik çocuklar n sosyal iliflki alan nda belirgin güçlük yaflamalar nedeni ile anne-babalar na ya da bak m veren kifliye ba lanmalar n n olmad düflünülmektedir. Fakat yap lan çal flmalarda otistik çocuklarda bak m veren kifliye yönelik ba lanma davran fllar oldu u gösterilmeye bafllanm flt r. Bu yaz da otistik çocuklarda ba lanma davran fl n inceleyen araflt rmalar n gözden geçirilmesi amaçlanm flt r. Normal geliflim gösteren, psikiyatrik bozuklu u olan, zihinsel özürlü ya da Down sendromu olan çocuklar ile karfl laflt r ld klar nda otistik çocuklar n da benzer ba lanma davran fllar gösterdikleri, anneyi yabanc lara tercih ettikleri ve yak nl k aray fl içinde olduklar görülmektedir. Ancak, otistik çocuklar iflaret etme ya da ilgilendi i nesneleri gösterme gibi ortak dikkat davran fllar n yapamamakta, yüz ifadelerini ve duygunun sözel olmayan ifadesini anlayamamaktad rlar. Otizm, güvenli ba lanmaya engel olmamakta, fakat ba lanma geliflimini geciktirmekte ve güvenli ba lanmaya iliflkin davran fllar de ifltirebilmektedir. Sonuç olarak anne-babalar n ve klinisyenlerin bu konuda fark ndal k kazanmalar n n, otistik çocuklarda görülen ba lanma davran fllar n n sürdürülmesi ve gelifltirilmesine yönelik tedavi seçenekleri sunmaya yard mc olaca düflünülmüfltür. Anahtar Sözcükler: Otistik bozukluk, ba lanma, sosyal geliflim SUMMARY: Attachment in Autistic Children Autistic disorder is a neuropsychiatric disorder which begins in the first years of life with delays and deviance in social, communicative and cognitive development and with restricted repertoire of activities and interests. It is thought that autistic children do not form attachments to parents or caregivers because of their difficulties in social interaction. Yet, the findings of the studies demonstrate evidences for the existence of attachment between autistic children and their caregivers. The aim of the present study is to review the studies that examine the attachment behaviors in autism. Autistic children show similar attachment behaviors when compared to children with normal development, children with other psychiatric disorders, children with Down syndrome and mentally retarded children. Children with autism prefer their mothers to strangers and attempt to remain close to them as much as other children. However they do not engage in attention sharing behaviors such as pointing or showing objects. They also do not seem to recognize the meaning of facial expressions and emotions. Although autism does not exclude the development of secure attachment relationships, it may delay the development of secure attachment and change the behavioral patterns related with attachment security. It is concluded that the awareness of the parents and the clinicians might help to establish treatment alternatives that preserve and improve the attachment behaviors of autistic children. Key Words: Autistic disorder, attachment, social development 1 Yrd. Doç., Hacettepe Ü T p Fak., Çocuk Ruh Sağl ğ ve Hastal klar AD., Ankara. 56

2 GİRİŞ Yayg n gelişimsel bozukluklar, sosyal ilişki, iletişim ve bilişsel gelişimde gecikme ya da sapma ile kendini gösteren, yaşam n ilk y llar nda başlayan nöropsikiyatrik bozukluklard r. Otistik bozukluk, yayg n gelişimsel bozukluklar içinde en iyi tan nan ve en çok araşt rma yap lan bozukluktur. Bu bozuklukta sosyal ilişki ve iletişim alanlar nda belirgin güçlükler, yineleyici-s n rl - olağan d ş davran ş ve ilgiler vard r ve belirtilerin üç yaş ndan önce başlamas gerekmektedir (Amerikan Psikiyatri Birliği 1994). Yap lan epidemiyolojik araşt rmalar sonucunda genel olarak yayg nl k oran 4-5/10000 olarak kabul edilmektedir y llar aras nda yap lan epidemiyolojik araşt rmalar n gözden geçirildiği 2 yaz da, son dönem araşt rmalarda daha yüksek yayg nl k oranlar saptand ğ ve ortalama oran n 1/1000 olduğu bildirilmektedir (Fombonne 1999, Gillberg ve Wing 1999). Medline taramas nda yaln zca başl ğ nda otizm ya da otistik bozukluk sözcüğünün bulunduğu araşt rma say s 4500 ün üzerindedir. Bu çal şmalar n büyük çoğunluğunun son 10 y l içinde yap ld ğ görülmektedir. Sosyal ilişki güçlüğü, otizmi en iyi tan mlay c bulgudur (Volkmar ve ark. 1993). Bu bozuklukta sosyal gelişim alan ndaki güçlükler belirgindir ve dil ya da zihinsel gelişim alan ndaki gecikme ya da sapmalardan bağ ms zd r. Erken bebeklik otizmini ilk tan mlayan kişi 1943 y l nda Leo Kanner olmuştur. Kanner otizmi ilk tan mlad ğ zaman bu çocuklar n aş r yaln z olmaya eğilimli olduklar n, d şar dan gelen her tür uyar ya kendilerini kapatt klar n, ald rmad klar n ve anne-babalar ile yabanc lar ay rt etmediklerini söylemiştir (Kanner 1943). Kanner in bu tan m otistik çocuklar n anne-babalar na bağlanma yeteneğine sahip olmad klar düşüncesini doğurmuştur. Fakat yap lan çal şmalarda otistik çocuklarda bak mveren kişiye yönelik bağlanma davran şlar olduğu gösterilmeye başlanm şt r. Bu yaz da otistik çocuklarda bağlanma davran ş n inceleyen araşt rmalar n gözden geçirilmesi amaçlanm şt r. Bu amaçla otizm ve bağlanma anahtar sözcükleri girilerek MEDLINE ve Türk T p Dizini taranm ş, otistik çocuklarda bağlanma davran şlar n değerlendiren tüm araşt rmalar al nm şt r. Yaz da önce bebek ve çocuklarda bağlanma ve sosyal gelişimin normal özellikleri ve otizmde bağlanma çal şmalar ele al nacak, son bölümde de bulgular yorumlanarak önerilerde bulunulacakt r. BAĞLANMA ve SOSYAL GELİŞİM Bağlanma, çocuk ve bak m veren kişi aras nda gelişen; ilişki kurma, çocuğun bak m veren kişiyi arama ve yak nl k aray ş davran şlar ile kendini gösteren, özellikle stres durumlar nda belirginleşen, dayan kl ve devaml l ğ olan duygusal bir bağ olarak tan mlanmaktad r. Yaşam n erken dönemlerinden itibaren çevreyle olan etkileşim sonucu gelişir (Thompson 2002). Bağlanma yaln zca çocukluk ile s n rl olmay p yaşam boyunca sürer. İlk temel ilişki olan anne çocuk ilişkisi, sonraki yaşam dönemlerindeki bağlanmalar için örnek olur. Bowlby nin (1969, 1979, 1986) bağlanma kuram na göre yenidoğan bebekler, yaln zca onlara bakmaya ve korumaya istekli bir yetişkinin varl - ğ nda yaşamlar n sürdürebilirler. Bebekler bak m veren kişi ile etkileşimi sağlamaya yard mc davran şlar (emme, izleme, gülümseme, ağlama, dokunma) ile donan ml olarak dünyaya gelirler. Bebeğin doğuştan getirdiği bu özellikleri, bak m veren ile düzenli ve tutarl bir etkileşim sonucu giderek gelişir. Bağlanma sürecini dönemlere ay rd ğ m zda; doğumdan 8-12 haftaya kadar olan bağlanma öncesi dönemde bebek annenin uyaranlar ile hareketlenir. Çevresindeki kişilere yönelme davran ş gösterir ancak kişileri ay rt edebilme yetisi yoktur ya da çok k s tl d r. Bağlanman n ilk işaretleri 8-12 haftadan 6 aya kadar uzanan ikinci dönemde ortaya ç kar. Bu dönemde bebek anneyi yabanc lardan ay rt etmeye ve dikkatini daha çok anneye yönlendirmeye başlar. Bağlanman n tam olarak gözlendiği üçüncü dönem 6-24 ay aras d r. Bağlanma davran ş yak nl k aray ş ile kendini gösterir ve küçük çocuklarda bağlan lan kişilerden ayr lma ile belirginleşir. Annenin yokluğunda gerginlik-huzursuzluk, varl ğ nda ise rahatl k duygusu olur. Bowlby e göre, dünya ile daha iyi başa ç kt ğ düşünülen bir kişi ile yak nl ğ koruma (yak nlarda kalma ve ayr - l klara direnme) bağlanman n tan mlay c özelliğidir. Bağlanman n temel işlevi ise tehlikelerden korunmad r. Bağlanma davran ş ile keşfetme, araşt rma davran ş aras nda karş l kl bir ilişki vard r. Çocuklar güvenli bağlanma ilişkisinin olduğu durumda, stres yaratan koşullarda da güvenlik duygusunu koruyabilir ve araşt r c davran şlarda bulunabilir (güvenli üs). 57

3 Bowlby (1969) taraf ndan ilk tan mlanan bağlanma kuram, Ainsworth ve arkadaşlar (1978) taraf ndan geliştirilmiştir. Ainsworth yabanc durum testi ile güvenli ve güvensiz bağlanma örüntülerini (attachment patterns) değerlendirmiştir. Normal gelişmekte olan çocuğun bağlanma davran ş iki çeşit gözlem ile yap lmaktad r. Bunlardan birincisi, bebeğin sosyal tepkilerini diğer kişilerden çok bak m veren kişiye yönlendirmeyi tercih etmesi, ikincisi bebeğin bak m veren kişiden ayr lma ve yeniden birleşmeye anlaml tepki göstermesidir. Güvenli bağlanma gösteren çocuklar, annelerinin her zaman yanlar nda olup, stres durumlar nda yard mc olacaklar ndan emin olan çocuklard r. Anne ayr ld ğ nda tepki göstermelerine karş n döndüğünde kolayl kla yat ş rlar. Güvenli bağlanman n gelişmesi için çocuğun kesintisiz, tutarl tepki veren, duyarl ve her zaman ulaş labilir bir bak m verene sahip olmas gerekir. Kayg l -karars z bağlanma örüntüsü olan çocuklar, çağ rd klar nda annenin yan t vereceğinden ya da yard mc olacağ ndan emin olamayan çocuklard r. Bu nedenle ayr l ğa direnirler ve anne döndüğünde yat şmazlar. Araşt r c davran şlarda bulunmaya ilişkin kayg lar vard r. Bu anneler tepkilerinde tutarl olmayan ve kontrol amaçl terketme tehditinde bulunan annelerdir. Kayg l -kaç nan bağlanma örüntüsü olan çocuklar ise annelerinin yard mc olacağ na ilişkin hiç güveni olmayan çocuklard r. Sürekli olarak çocuklar n geri çeviren ya da reddeden anneleri olan bu çocuklar ayr l ğa tepkisiz kal p anne döndüğünde yak n durmazlar. Güvenli, kayg l -karars z ve kayg l - kaç nan bağlanma örüntülerine daha sonra Main ve Solomon taraf ndan dağ n k bağlanma örüntüsü (disorganised/disoriented attachment pattern) eklenmiştir (aktaran Lamb ve ark. 2002). Stres ile başetmede organize bir davran ş göstermeme, yabanc durum testinde stereotipik, asimetrik ve zamans z hareketlerin varl ğ, donup kalma ya da hareketlerde yavaşlama dağ n k bağlanma ölçütü say lmaktad r. Bu çocuklar n annelerinin fiziksel taciz ya da ihmalde bulunan, psikiyatrik bozukluk oranlar yüksek olan ya da kendi bağlanma nesneleri ile olan sorunlar n çözememiş anneler olduğu bildirilmektedir. Dağ n k bağlanma örüntüsünün alt nda yatan nedenin bak m verenden korkma olduğu belirtilmektedir (Barnett ve Vondra 1999). Gelişimi normal olan bebekler, çevreleri ile ilgili ve anneleri ile karş l kl uygun etkileşim içinde olan bebeklerdir. Anneler bebekleri ile ses tonlar n değiştirerek, beden dili ya da yüz ifadelerini kullanarak konuşurlar. Bebekler de doğuştan donan ml olduklar sözel olmayan iletişim davran şlar ile yan t vermeyi öğrenir, göz ilişkisi kurar, gülümser ve yüz ifadelerini taklit edebilirler (Field ve ark. 1982, Szajnberg ve ark. 1989). Gülümseme ilk zamanlar çevresel uyaranlar ile ilişkili değilken, 4 ayl ktan sonra özellikle bak mveren ile ilişkili olmaya başlar. Anne-bebek sesli etkileşimi, bebek 18 haftal k iken karş l kl olmaya başlar. Bir yaş nda iken annelerinin yüz ifadelerinden (neşe, korku ya da öfke) ne yapmalar gerektiğini anlamaya başlarlar. Anne-babalar na duygusal tepki verirler. 18 ay civar nda isteklerini işaret ederek göstermeye başlarlar. Yine ayn dönemde hayali evcilik oyunlar başlar. Hoşlar na giden nesneleri getirip gösterirler. İlgi çekmek isterler. Yaş ile birlikte duygusal yüz ifadelerini tan ma ve çizme becerilerinde de olumlu yönde gelişme olduğu görülmektedir (Say l 1996). Bebeklik dönemindeki bu davran şlarda farkl l k gözlenmesi, çocuğun gelişiminde bir aksama olduğunu düşündürmelidir (Baron-Cohen ve ark.1992, Osterling ve Dawson 1994, Akçak n 2001). OTİZMDE BAĞLANMA Otizmde en önemli belirtinin sosyal ilişki, sosyal etkileşim güçlüğü olduğu bilinmektedir. Otistik çocuklar, çevrelerinde olan olaylara ilgisiz görünürler. Sosyal gülümseme ya da kucağa al nma isteği göstermezler. İnsan yüzü, otistik çocuğun ilgisini çekmez. Göz ilişkisinin olmamas, yaş tlar ile gelişimsel düzeylerine uygun ilişkiler geliştirememe sosyal etkileşim alan ndaki en önemli belirtilerdir. İlgilerini çevrelerindeki kişiler ile kendiliklerinden paylaşmazlar ve duygusal karş - l k veremezler. Zaman içinde özellikle yüksek fonksiyonlu otistiklerin ilişki kurmalar nda art ş olmas na karş n sosyal davran şlar uygunsuz ve olağand ş olmaya devam eder (Tanguay 2000, Volkmar ve Klin 2000, Volkmar ve ark. 2002). Otistik çocuklar cans z nesnelere daha çok bağlanan, cans z nesneleri insanlara tercih eden çocuklar olarak tan mlanmaktad rlar. Fakat son y llarda otistik çocuklar n sosyal davran şlar n değerlendiren araşt rmalar artm şt r. Otistik çocuğun kendini sosyal ilişkilerden uzak tutmas, değişkenlik göstermekte ve ergen ya da erişkinler ile karş laşt r ld ğ nda çocuk yaş grubunda daha belirgin olduğu görülmektedir (Sigman ve Mundy 1989). 58

4 Sigman ve arkadaşlar (1984, 1986, 1989), otistik çocuklar n bak m veren kişiye bağland klar n ilk gösteren araşt rmac lard r y l nda yapt klar ilk çal şmalar nda, zihinsel aç dan eşleştirilmiş 14 otistik ve 14 normal gelişim gösteren çocuğu hem serbest oyun s ras nda hem de anneden ayr lma ve birleşme s ras nda gözlemişler ve çocuklar n davran şlar n (anneden ayr lmaya tepki, bakma, gülme, ses ç karma, birleşme s ras nda yak n durma) değerlendirmişlerdir. Otistik çocuklar n ayr l k s ras nda gerginlik yaşamasalar da yeniden birleşme s ras nda annelerine yönelik sosyal davran şlar n n olduğunu, yabanc ya göre anneyi tercih ettiklerini, anneye yak nl k aray ş n n ve fiziksel temas n olduğunu bildirmişlerdir. Bu davran şlar n bağlanman n varl - ğ n gösterdiğini belirtmişlerdir (Sigman ve Ungerer 1984). Bu çal şma, klinisyenler aras nda otistik çocuklarda bağlanma davran ş olduğuna ilişkin fark ndal ğ n artmas na yol açm şt r. Otizmde Bağlanma Davran şlar n n Zihinsel Gelişim İle İlişkisi Otizm tan s konan çocuklar n %70 inde zeka geriliği olduğu bilinmektedir. Otistik çocuklar n sosyal davran şlar ndaki farkl l ğ n zihinsel gelişim geriliğine mi yoksa otizme mi özgü olduğunu anlayabilmek için Sigman ve arkadaşlar (1986, 1989) daha sonraki çal şmalar nda, otistik çocuklar hem normal gelişim gösteren hem de zihinsel özürlü çocuklar ile karş laşt rm şlard r. Otistik çocuklar n hemen hepsi annelerine bağlanma davran ş (bak m veren kişiye yönelik bakma, ses ç karma ve yak n durma) göstermişlerdir. İki aşamal değerlendirmede ilk aşamada tepki vermeyenler, ikinci aşamada tepki vermektedirler (Sigman ve Mundy 1986, 1989). Sonuç olarak otistik çocuklar n bak m verene tepkisiz kalmad klar, fakat anne-çocuk etkileşiminin niteliğinde anlaml farkl l klar olduğu anlaş lmaktad r. Otistik çocuklar nesneleri işaret etme ya da gösterme gibi "ortak dikkat" davran şlar n göstermemektedirler. Otistik çocuklar n annelerine bağlanabildikleri görüşü, ayn dönemde Shapiro ve arkadaşlar n n (1987) çal şmas nda da desteklenmiştir. Otistik çocuklar diğer yayg n gelişimsel bozukluk, zihinsel özür ve konuşma gecikmesi olan çocuklar ile karş laşt r lm şt r. Otistik çocuklar n yar s ndan çoğunda, ayr l k s ras nda olumsuz duygulan m gözlendiği, güvenli bağlanman n olduğu ve bağlanman n niteliği ile tan ya da zeka düzeyinin ilişkili bulunmad ğ belirtilmiştir. Otizmde Bağlanma Örüntüleri İlk çal şmalarda vurgu, öncelikle bağlanma davran ş olup olmad ğ üzerine iken, daha sonra yap lan çal şmalarda otistik çocuklar n bağlanma ilişkisinin niteliği ve bağlanma örüntüleri değerlendirilmeye başlanm şt r (Rogers ve ark. 1991,1993, Willemsen-Swinkels ve ark. 2000). Otistik çocuklar, ağ r sosyal etkileşim sorunlar yaşad klar için güvensiz bağlanman n yüksek oranda olacağ varsay lm şt r (Rogers ve ark. 1991). Fakat çal şmalarda bu varsay m doğrulanamam ş ve uyarlanm ş yabanc durum testi ile yap lan çal şmalarda, otistik çocuklarda güvenli bağlanman n diğer bağlanma örüntülerine göre yüksek olduğu anlaş lm şt r. Diğer psikiyatrik bozukluğu olan çocuklar (Rogers ve ark. 1991), gelişimsel konuşma bozukluğu olan ve normal gelişim gösteren çocuklar ile (Willemsen-Swinkels 2000) karş laşt r ld klar nda otistik çocuklar n da güvenli bağlanma gösterdikleri görülmektedir. Normal gelişim gösteren çocuklarda güvensiz bağlanman n, anne-çocuk aras ndaki ilişkinin niteliğini belirgin olarak etkilediği görülmektedir. Sosyal geriçekilme, sald rgan davran şlar ve iletişimde azalma olmaktad r (Lyons-Ruth 1996). Yayg n gelişimsel bozukluğu olan çocuklarda güvensiz bağlanman n etkisinin az olacağ varsay lm şt r. Fakat güvenli ve güvensiz bağlanan otistik çocuklar aras nda davran ş fark olduğu bildirilmiştir. Güvenli bağlanan otistikler, güvensiz bağlanan otistiklere göre annelerine yönelik daha çok sosyal girişimde bulunmaktad rlar (Willemsen- Swinkels 2000). Otistik çocuklarda dağ n k bağlanman n değerlendirildiği bir çal şma vard r (Willemsen- Swinkels 2000). Dağ n k bağlanma ölçütleri, yayg n gelişimsel bozukluklar n klinik belirtileri ile benzerlik gösterdiği için ay r c tan n n güç olacağ düşünülmüştür. Fakat yazarlar dağ n k bağlanmay otistik belirtilerden ayr değerlendirebildiklerini belirtmekte ve dağ n k bağlanman n düşünülenin aksine otistik çocuklarda az olduğunu söylemektedirler. Yayg n gelişimsel bozukluk ve zihinsel özür birlikte olduğu zaman dağ n k bağlanma oran daha yüksek olmaktad r. Otizmde Bağlanmay Etkileyen Diğer Değişkenler Otistik çocuklar n anneye yönelik bağlanma davran şlar, farkl sosyal ve fiziksel ortamlarda değerlendirildiğinde ortam n etkili olduğu görülmektedir (Dissanayake ve Crossley 1996,1997). 59

5 3-6 yaş aras otistik çocuklar, Down sendromlu ve normal gelişim gösteren çocuklar ile üç ayr ortamda bağlanma davran ş aç s ndan karş laşt - r lm şlard r. Boş bir oda, duvarlar nda posterler as l bir oda ve hem posterlerin hem de oyuncaklar n olduğu bir odada bağlanma davran şlar incelendiğinde, oyuncaklar n olduğu ortamda tüm çocuklarda yak nl k aray ş n n azald ğ, yabanc - n n olduğu ortamda ise yak nl k aray ş n n artt ğ görülmüştür. Oyuncaklar n çok güçlü uyar c olduklar anlaş lmaktad r. Sigman ve Ungerer (1984), ayr l k s ras nda otistik çocuklar aras nda gerginlik yaşanmad ğ n söylemelerine karş n, bu çal şmalarda annenin d şar ç kmas na izin vermeyen otistik çocuklar n da olduğu saptanm şt r. Otistiklerde kontrol gruplar na göre annelerine uzun süreli bakma ve gülümsemenin olmad ğ, oyun oynarken diğer çocuklar n aksine bu deneyimlerini anneleri ile paylaşmad klar görülmektedir. Ayr ca normal çocuklar her üç ortamda benzer yan tlar verirken otistik ve Down sendromlu çocuklar n tepkileri değişebilmektedir. Bağlanma oluşabilmesi için, bebeğin anneyi diğerlerinden ay rt edebilmesi, nesne sürekliliğinin olmas gerektiği ve sembolik oyun yetisinin (oyunda nesneleri ve kişileri simgesel olarak temsil edebilme) önemli olduğu düşünülmektedir. Sigman ve Ungerer (1984) nesne sürekliliğinin, otistik çocuklarda bağlanma davran ş üzerinde etkisi olmad ğ n fakat sembolik oyun yetilerinin daha belirleyici olduğunu bulmalar na karş n, daha sonraki araşt rmalar nda otistik çocuklarda oyun yetilerinin bağlanmaya olan etkisini gösterememişlerdir (Sigman ve Mundy 1989). Dil gelişimi ile bağlanma davran ş aras nda ilişkinin değerlendirildiği çal şmalarda, sözel olan ve olmayan otistikler karş laşt r ld ğ zaman anneden ayr lmaya gösterdikleri tepkilerin benzer olduğu fakat yeniden birleşmeye tepkilerinin farkl olduğu görülmektedir (Dissanayake ve Crossley 1996, 1997). Sözel olan otistikler yeniden birleşme s ras nda anneye daha fazla yan t vermişlerdir. Otistik çocuklarda güvenli bağlanma ile dil gelişimi aras nda ilişki bulan (Rogers ve ark. 1991, 1993) ve dil gelişimi ile bağlanma davran ş aras nda ilişki bulmayan (Shapiro ve ark. 1987, Sigman and Mundy 1989) çal şmalar vard r. Otistik çocuklarda, güvenli bağlanman n otizmin şiddeti ile ilişkili olmad ğ, fakat gelişim düzeyi ile (zeka yaş, takvim yaş, dil gelişimi) ilişkili olduğu bulunmuştur. Otizm, çocuklarda güvenli bağlanmaya engel olmamakta, fakat bağlanma gelişimini geciktirmekte ve güvenli bağlanmay ifade eden davran şlar değiştirebilmektedir (Rogers ve ark. 1993). Otistik çocuklar kontrol gruplar ndaki çocuklara benzer şekilde bağlanma davran şlar (anneyi yabanc ya tercih etme, yak n durma) göstermelerine karş n, sosyal anlay şlar n n (social comprehension) bozuk olduğu görülmektedir. Oyuncaklar n paylaşma, gösterme, birinin ilgi alan na getirme gibi paylaş lm ş sosyal yaşam n en basit kurallar na uyamamaktad rlar. Başka bir deyişle otistik çocuklar sosyal etkileşimlere nispeten yan t verebilmekte fakat dünyaya bak ş aç lar n anne-babalar ile paylaşamamaktad rlar. Sosyal anlay ş güçlüğü büyük oranda duygusal karş l k verememe ya da farkedememeyi içermektedir (Shapiro ve Hertzig 1991). Otistik çocuklar, ayn yaş ve zeka düzeyindeki kontrollere göre resimleri, yüzleri ay rt edebilmektedirler. Fakat yüz ifadesinin duygusal içeriğini ve anlam n, duygunun sözel olmayan ifadesini tan yamamaktad rlar (Hobson 1986, Klin ve ark. 1999). Bu çocuklar n başar s z olduklar diğer alan, belirli bir nesne ya da kişiyi işaret etme ve başkas n n dikkatini belirli birşeye yöneltme davran ş olarak tan mlanan ortak dikkat (joint attention) davran ş d r (Buitelaar ve ark. 1991, Loveland ve Landry 1986, McArthur ve Adamson 1996). Otizmin erken bulgular ndan biri olan ortak dikkat ile ilgili bozukluğun, hem doğal seyirde hem de özel eğitim uygulamalar nda, prognoz üzerinde de etkili olduğu görülmektedir (Charman 2003). Otizmde bağlanma davran şlar n n varl ğ ve niteliği ile ilgili çeşitli kuramsal bak ş aç lar oluşmuştur (Rogers ve ark. 1993). Bir görüşe göre birincil sorun başkalar ile ilişkiye girmeye engel olan sosyal duygusal bozukluğun güvenli bağlanma gelişmesine engel olmas d r. Bu görüşe göre otistik çocuklar, anneyi tercih etmemekte ve cans z nesnelere daha çok bağlanma göstermektedirler. Bir başka görüş otizmi genel bir sosyal bozukluk olarak görmemekte, s kl kla zihinsel özürün karmaş klaşt rd ğ sosyal alanda özel güçlük olarak görmektedir. Roger ve arkadaşlar na göre (1991), otistik bebekler anne ile erken dönemde biyolojik bir uyum yaşamakta ve annenin duyusal-motor şemas n oluşturmaya başlamaktad rlar. Fakat kendiliği ve anne-baban n içşel çal şma modelini (internal working model) oluşturma aşamas s ras nda otistik çocuk diğer kişilerin duygu ifadelerini ya da içsel durumlar n yorum- 60

6 lama yeteneğine sahip olmad ğ için, diğer kişileri farkedebilmekte fakat duygusal karş l kl l k geliştirememektedir. Bu görüşe göre otistik çocuklar güvenli bağlanabilmekte fakat bağlanma ilişkileri çok yavaş gelişmekte ve s n rl davran şlar ile kendini göstermektedir. TARTIŞMA ve SONUÇ Otistik çocuklar, sosyal etkileşim alan nda belirgin güçlükler yaşamaktad rlar. Fakat bu bak m veren kişilere bağlanma davran ş göstermedikleri anlam n taş mamaktad r. Normal gelişim gösteren, psikiyatrik bozukluğu olan, zihinsel özürlü ya da Down sendromu olan çocuklar ile karş laşt r ld klar nda otistik çocuklar n da benzer bağlanma davran şlar gösterdikleri, anneyi yabanc - lara tercih ettikleri ve yak nl k aray ş içinde olduklar görülmektedir. Fakat annelerine uzun süreli bakma, sosyal gülümseme, işaret etme ya da ilgilendiği nesneleri getirme, gösterme davran şlar n yapamamaktad rlar. Duygunun sözel olmayan ifadesini anlayamamaktad rlar. Bu çocuklar n as l başar s z olduklar alan, belirli bir nesne ya da kişiyi işaret etme ve başkas n n dikkatini belirli birşeye yöneltme davran ş olarak tan mlanan ortak dikkat davran ş d r. Anne-babalar ve klinisyenler otistik çocuklar n bağlanma davran şlar n görememe eğiliminde olabilirler. Bu konuda fark ndal k kazanmalar, otistik çocuklar n k r lgan bağlanmalar n korumaya ve geliştirmeye yönelik tedavi seçenekleri sunmaya yard mc olacakt r. Otizmde erken tan bu bozukluğun tedavisinde çok önemlidir. Ancak, otistik belirtilerin ilk bebeklik döneminde tan nmas ya da değerlendirilmesi zor olduğu için tan konmas da gecikebilmektedir (Akçak n ve Kerimoğlu 1993, Howlin ve Asgharian 1999, Baghdadli ve ark. 2003). Otizm belirtilerinin daha ayr nt l tan nmaya başlamas erken tan y kolaylaşt racakt r. Kanner in otizm tan m, günümüzde geçerliğini korumuş fakat soğuk-uzak anne babalar n çocuklar nda görüldüğü görüşü günümüzde geçerliğini yitirmiştir (Rutter 2000, Volkmar ve ark. 2002) li y llarda bozukluğun nörobiyolojik kökeni olduğuna ilişkin veriler de toplanmaya başlanm şt r. Otizm etyolojisinde anne çocuk ilişkisinin rol oynamad ğ kabul edilmekle birlikte, aile içindeki tutumlar n otistik çocuklarda olumlu gidiş üzerine etkili olduğu bilinmektedir (Akçak n 2000). Bu nedenle otistik çocuklarda bağlanma davran şlar üzerine anne çocuk ilişkisi ve annenin bağlanma biçimlerinin etkisinin araşt r lmas uygun olacakt r. Otizm etyolojisini ayd nlatmaya yönelik yap - lan son dönem araşt rmalarda genetik, beyin işlevleri, nörokimyasal ve immunolojik etkenler incelenmektedirler (Trottier ve ark. 1999). Kromozom çal şmalar otistik bozukluğa yatk nl ğ yaratan çok say da gen olduğunu düşündürmekte ve bu olas odaklar tan mlamak amac ile araşt rmalar yap lmaktad r (International Molecular Genetic Study of Autism Consortium 1998, Risch ve ark.1999, Shao ve ark. 2002, Korvatska ve ark. 2002). Fakat hangi davran şsal ya da bilişsel bulgular n kal t msal yatk nl k sonucu olduğu bilinmemektedir. Çal şmalar otizmin heterojen bir bozukluk olarak görülmesi gerektiğini ve sosyal ilişki, iletişim ve davran ş alanlar nda daha hafif belirtileri içeren geniş bir fenotipe sahip olduğunu göstermektedir (Dawson ve ark. 2002, Lauritsen ve Ewald 2001, Klin ve ark. 2002). Otizm fenotipindeki belirsizlikler, etyolojiye yönelik çal şmalar güçleştirmekte; bu çal şmalar aras nda birbiri ile çelişen sonuçlar n bulunmas na yol açmaktad r. Sosyal iletişim güçlüğü, otizmin ana bulgusu olduğuna göre bu alanda görülen belirtilerin daha ayr nt l ve net değerlendirilebilmesi nörobiyolojik çal şmalara da ş k tutacakt r. Bağlanma, evrensel bir kavram olarak kabul edilmekle birlikte, güvenli ve güvensiz bağlanma oranlar kültürler aras farkl l klar gösterebilmektedir (Thompson 2002). Ülkemizde normal gelişim gösteren alt ve oniki ayl k bebeklerde bağlanman n değerlendirildiği bir çal şma bulunmuştur. Bu çal şmada bebeklerin bağlanma davran ş gösterdikleri ancak, takvim yaşlar ile birlikte değerlendirildiklerinde beklenen yabanc durum tepkisi göstermedikleri saptanm şt r. Anne bebek ilişkisinin d ş nda bebek ile doğrudan iletişime giren kişilerin say s art kça yabanc kayg s azalmaktad r (Atasoy 1997). Kültürel bir farkl l k olup olmad ğ n anlamak için otistik bozukluğu olan çocuklarda da bağlanma davran ş ile ilgili çal şmalara gereksinim vard r. 61

7 KAYNAKLAR Ainsworth MDS, Blehar MC, Waters E ve ark. (1978) Patterns of attachment: a psychological study of the strange situation. Hillsdale, NJ: Lawrence Erlbaum. Akçak n M, Kerimoğlu E (1993) Otistik bozuklukta tan koyma ve belirti dağ l m. Ankara Üniversitesi T p Fakültesi Mecmuas, 46: Akçak n M (2000) Otizmi olan çocuklar n izleme çal şmalar n gözden geçirme. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağl ğ Dergisi, 7: Akçak n M (2001) Otizm el kitab. Ankara Üniversitesi Bas mevi, Ankara. Amerikan Psikiyatri Birliği (1994) Mental Bozukluklar n Tan sal ve Say msal El Kitab, dördüncü bask (DSM-IV) (Çev.ed.:E.Köroğlu) Hekimler Yay n Birliği, Ankara, Atasoy Z (1997) Alt ve oniki ayl k bebeklerde bağlanma. Türk Psikiyatri Dergisi, 8: Baghdadli A, Picot MC, Pascal C ve ark. (2003) Relationship between age of recognition of first disturbances and severity in young children with autism. Eur Child Adolesc Psychiatry, 12: Barnett D, Vondra JI (1999) Atypical attachment in infancy and early childhood among children at developmental risk. I. Atypical patterns of early attachment: theory, research and current directions. Monogr Soc Res Child Dev 64:1-24. Baron-Cohen S, Allen J, Gillberg C (1992) Can autism be detected at 18 months? The needle, the haystack and the CHAT. Br J Psychiatry, 161: Bowlby J (1969) Attachment and Loss. Vol. 1. Attachment. London, The Hogarth Press. Bowlby J (1979) The Making and Breaking of Affectional Bonds. London, Tavistock Publications Limited. Bowlby J (1986) The nature of the child s tie to his mother. Essential Papers On Object Relations, 1. Bask, Buckley P(Ed.) New York University Press, s Buitelaar JK, Van Engeland H, Kogel KH ve ark. (1991) Differences in the structure of social behaviour of autistic children and non-autistic retarded controls. J Child Psychol Psychiatry, 32: Charman T (2003). Why is joint attention a pivotal skill in autism? Phil Trans R Soc Lon B, 358: Dawson G, Webb S, Schellenberg GD ve ark. (2002) Defining the broader phenotype of autism: genetic, brain and behavioral perspectives. Dev Psychopathol, 14: Dissanayake C, Crossley SA (1996) Proximity and sociable behaviours in autism: evidence for attachment. J Child Psychol Psychiatry, 37: Dissanayake C, Crossley SA (1997) Austic children s responses to separation and reunion with their mothers. J Autism Dev Disord, 27: Field TM, Woodson R, Greenberg R ve ark. (1982) Discrimination and imitation of facial expression by neonates. Science, 8: Fombonne E (1999) The epidemiology of autism: a review. Psychol Med, 29: Gillberg C, Wing L (1999) Autism: not an extremely rare disorder. Acta Psychiatr Scand, 99: Hobson P (1986) The autistic child s appraisal of emotion. J Child Psychol Psychiatry, 27: Howlin P, Asgharian A (1999) The diagnosis of autism and Asperger syndrome: findings from a survey of 770 families. Dev Med Child Neurol, 41: International Molecular Genetic Study of Autism Consortium (1998) A full genome screen for autism with evidence for linkage to a region on chromosome 7q. Hum Mol Gen, 7: Kanner L (1943) Autistic disturbances of affective contact. Nerv Child 2: Klin A, Sparrow SS, Bildt A ve ark. (1999) A normed study of face recognition in autism and related disorders. J Autism Dev Disord, 29: Klin A, Jones W, Schultz R ve ark. (2002) Defining and quantifying the social phenotype in autism. Am J Psychiatry, 159: Korvatska E, Van de Water J, Anders TF ve ark. (2002) Genetic and immunologic considerations in autism. Neurobiol Dis 9: Lamb ME, Teti DM, Bornstein M ve ark. (2002) Developmental phases: infancy. Child and Adolescent Psychiatry, 3.bask, Lewis M (Ed.) Philadelphia. Lippincott Williams and Wilkins, s Lauritsen M, Ewald H (2001) The genetics of autism. Acta Psychiatr Scand, 103: Loveland KA, Landry SH (1986) Joint attention and language in autism and developmental language delay. J Autism Dev Disord, 16: Lyons-Ruth K (1996) Attachment relationships among children with aggressive behavior problems: the role of disorganized early attachment patterns. J Consult Clin Psychol, 64: McArthur D, Adamson LB (1996) Joint attention in preverbal children: autism and developmental language disorder. J Autism Dev Disord, 26: Osterling J, Dawson GJ (1994) Early recognition of children with autism: a study of first birthday home videotapes. Autism Dev Disord, 24: Risch N, Spiker D, Lotspeich L ve ark. (1999) A genomic screen of autism: evidence for a multilocus etiology. Am J Hum Gen, 65: Rogers SJ, Ozonoff S, Maslin-Cole C (1991) A comparative study of attachment behavior in young children with autism or other psychiatric disorders. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 30: Rogers SJ, Ozonoff S, Maslin-Cole C (1993) Developmental aspects of attachment behavior in young children with pervasive developmental disorders. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 32: Rutter M (2000) Genetic studies of autism: From the 1970s into the millennium. J Abnormal Child Psychology, 28:3-14. Say l M (1996). Okul öncesi dönemdeki çocuklar n duygusal yüz ifadelerini tan ma ve çizme becerileri. Türk Psikoloji Dergisi, 11: Shao Y, Wolpert CM, Raiford KL ve ark. (2002) Genomic screen and follow-up analysis for autistic disorder. Am J Med Genet, 114: Shapiro T, Sherman M, Calamari G ve ark. (1987) Attachment in autism and other developmental disorders. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 26: Shapiro T, Hertzig ME (1991) Social deviance in autism: a central integrative failure as a model for social nonengagement. Psychiatr Clin North Am, 14: Sigman M, Ungerer J (1984) Attachment behaviors in autistic children. J Autism Dev Disord, 14: Sigman M, Mundy P, Sherman T ve ark. (1986) Social interactions of autistic, mentally retarded and normal children and their caregivers. J Child Psychol Psychiatry, 27:

8 Sigman M, Mundy P (1989) Social attachments in autistic children. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 28: Szajnberg NM, Skrinjaric J, Moore A (1989) Affect attunement, attachment, temperament and zygosity: a twin study. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 28: Tanguay PE (2000) Pervasive developmental disorders: A 10- year review. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 39: Thompson RA (2002) Attachment theory and research. Child and Adolescent Psychiatry, 3.bask, Lewis M(Ed.) Philadelphia. Lippincott Williams and Wilkins, s Trottier G, Srivastava L, Walker CD (1999) Etiology of infantile autism: a review of recent advances in genetic and neurobiological research. J Psychiatry Neurosci, 24: Volkmar FR, Carter A, Sparrow SS ve ark. (1993) Quantifying social development in autism. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 32: Volkmar FR, Klin AK (2000) Pervasive developmental disorders. Comprehensive Textbook of Psychiatry, 7.bask, Sadock BJ, Sadock VA (Eds.) Philadelphia. Lippincott Williams and Wilkins, s Volkmar FR, Lord C, Klin A ve ark. (2002) Autism and the pervasive developmental disorders. Child and Adolescent Psychiatry, 3.bask, Lewis M (Ed.) Philadelphia. Lippincott Williams and Wilkins, s Willemsen-Swinkels SH, Bakermans-Kranenburg MJ, Buitelaar JK ve ark. (2000) Insecure and disorganised attachment in children with a pervasive developmental disorder: relationship with social interaction and heart rate. J Child Psychol Psychiatry, 41: TÜRK YE S N R VE RUH SA LI I DERNE Prof. Dr. Mualla Öztürk Çocuk Ruh Sa l Ödülü konulu çal flmalar ile Kazanm fllard r. 63

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD 58. Türkiye Milli Pediatri Kongresi 25 Ekim 2014 TANIM Otizm Spektrum

Detaylı

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD BAĞLANMA NEDİR? Çocuk ile bakım veren kişi arasında gelişen ilişkide, çocuğun bakım veren kişiyle

Detaylı

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD 1943 2013 70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: Yok Danışman: Yok Konuşmacı: 2012 Janssen Cilag

Detaylı

O s k Bozukluk ve Gelişim Geriliğinde Bağlanmaya Yönelik Sosyal Davranışların Karşılaş rılması

O s k Bozukluk ve Gelişim Geriliğinde Bağlanmaya Yönelik Sosyal Davranışların Karşılaş rılması Türk Psikiyatri Dergisi 2009; 20(2):105-117 O s k Bozukluk ve Gelişim Geriliğinde Bağlanmaya Yönelik Sosyal Davranışların Karşılaş rılması Dr. Devrim AKDEMİR 1, Dr. Berna PEHLİVANTÜRK 2, Dr. Fatih ÜNAL

Detaylı

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. OTİZM NEDİR? Otizm, sosyal ve iletişim Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. GÖRÜLME SIKLIĞI Son verilere göre 110 çocuktan birini etkilediği kabul edilmektedir

Detaylı

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım 1961 yılında Malatya da doğdum. İlk-orta ve lise öğrenimimi Malatya da tamamladım.1978 yılında girdiğim Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni 1984 yılında bitirdim. 1984-1987 yılları arasında Çanakkale ve

Detaylı

Bağlanma Nedir? Bağlanma, kişinin kendisi için önemli gördüğü bir başkasına (bağlanma figürü) karşı geliştirdiği güçlü duygusal bağlardır.

Bağlanma Nedir? Bağlanma, kişinin kendisi için önemli gördüğü bir başkasına (bağlanma figürü) karşı geliştirdiği güçlü duygusal bağlardır. BAĞLANMA KURAMI Bağlanma Nedir? Bağlanma, kişinin kendisi için önemli gördüğü bir başkasına (bağlanma figürü) karşı geliştirdiği güçlü duygusal bağlardır. Çocukluktaki bağlanma Çocuk ile bakım veren kişi

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL Kurum ve kuruluşlarla ilişki bulunmamaktadır CEZA SORUMLULUĞU KALDIRILAN OLGULARDA ZORUNLU AYAKTAN TEDAVİYE UYUMU ETKİLEYEN ETMENLER Dr.Sena Yenel Özbay CEZA SORUMLULUĞUNUN KALDIRILMASI Suç eyleminin gerçekleştiği

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri Otizm Spektrum Bozukluğu Özellikleri Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların büyük bir bölümünde duyusal uyaranlara karşı abnormal tepki (örn. aşırı hassasiyet ya da tepkisizlik) gözlemlenmektedir. Yaygın

Detaylı

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar Geç-dönem Bozukluklar Depresyon Kaygı Bozuklukları Yeme Bozuklukları Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nörogelişimsel Bozukluklar Otizm Dikkat Eksikliği Hiperaktivite

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: 15.01.1969 3. UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: 15.01.1969 3. UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4. ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: 15.01.1969 3. UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4. ÖĞRENİM DURUMU: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi 9 Eylül Üniversitesi

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Giriş 1 Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 Normal Dışı Davramışları Belirlemede Öznellik 2 Gelişimsel Değişimlerin Bir Bireyin Davranışsal ve Duygusal Dengesi Üzerindeki

Detaylı

Otizm Spektrum Bozukluğu. Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler

Otizm Spektrum Bozukluğu. Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler Otizm Spektrum Bozukluğu Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler Otizm Spektrum Bozukluğu OSB nöro-gelişimsel bir bozukluk ve bir özel eğitim kategorisidir. Otistik olarak da nitelendirilirler. OSB na sahip çocukların

Detaylı

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM 1. Açıklama 1.1.Proje Ortaklarının Adları: Uzman Klinik Psikolog Özge Yaren YAVUZ ERDAN, Uzman Klinik Psikolog Elvan DEMİRBAĞ, Uzman Klinik Psikolog Nilay KONDUZ 1.2.Nihai

Detaylı

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6) over kanseri taramas ndaki yetersizli ini göstermektedir. (1) Transvaginal ultrasonografinin sensitivitesinin iyi olmas na ra men spesifitesinin yeterli olmamas kullan m n k s tlamaktad r. Son yay nlarda

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım 2009 04:29

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım 2009 04:29 Dünyanın Derdi Depresyon Dünyada 120 milyon kişi depresyonda. 185 ülkenin verilerine göre 2020 yılında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada depresyon olacak. İSTANBUL - Türkiye psikiyatri Derneği'nin

Detaylı

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. OYUNCA IN ADI Akl nda Tut YAfi GRUBU 4-6 yafl OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. GENEL KURALLAR Çocuklar n görsel belle inin

Detaylı

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Gelişim psikolojisi, bireylerin yaşam boyunca geçirdiği bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

TOTEK Beşinci Dönem UZMANLIK EĞİTİMİ GELİŞİM SINAVI (UEGS) RAPORU Dr. Semih Aydoğdu Uzmanl k Eğitimi Gelişim S nav Koordinatörü

TOTEK Beşinci Dönem UZMANLIK EĞİTİMİ GELİŞİM SINAVI (UEGS) RAPORU Dr. Semih Aydoğdu Uzmanl k Eğitimi Gelişim S nav Koordinatörü 86 Ölçme Değerlendirme Komisyonu UZMANLIK EĞİTİMİ GELİŞİM SINAVI (UEGS) RAPORU Dr. Semih Aydoğdu Uzmanl k Eğitimi Gelişim S nav Koordinatörü 29 May s 2010 tarihinde Türkiye deki bütün uzmanl k dallar aras

Detaylı

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM BENİ KOŞULSUZ SEVİN! OTİZM NEDİR? O Bireyin sosyal iletişimini, dil

Detaylı

Erken Çocuklukta Müdahale Programı (ETEÇOM) İle İlgili Bilimsel Çalışmaların Be?msel Analizi

Erken Çocuklukta Müdahale Programı (ETEÇOM) İle İlgili Bilimsel Çalışmaların Be?msel Analizi Arş.Gör. D. Merve Tuna, Arş.Gör. Gözde Tomris, Prof.Dr. İbrahim H. Diken Erken Çocuklukta Müdahale Programı (ETEÇOM) İle İlgili Bilimsel Çalışmaların Be?msel Analizi Amaç Bu çalışmanın amacı, Erken Çocuklukta

Detaylı

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI Sporculara Zihin antrenmanları, tüm çalışanlara ekip ruhu içerisinde sporcu motivasyonuna katkı sağlama, teknik ekibe psikolojik yönetim tarzları konusunda destek olamyı amaçlayan

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri

Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri TRAKYA ÜN V TIP FAK DERG 2005;22(2):88-92 KL N K ARAfiTIRMA Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri Demographic Characteristics

Detaylı

2011-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BÜLTEN 5

2011-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BÜLTEN 5 2011-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BÜLTEN 5 OTİZM NEDİR? Kendi dünyalarında yalıtılmış (izole) otizmli bireyler, farklı ve uzak görünürler ve başkaları ile duygusal bağlar oluşturmazlar. Bu şaşırtıcı beyin

Detaylı

OT ST K BOZUKLU UN ERKEN BEL RT LER VE TANISI

OT ST K BOZUKLU UN ERKEN BEL RT LER VE TANISI OT ST K BOZUKLU UN ERKEN BEL RT LER VE TANISI fiahin BODUR*, A.fiebnem SOYSAL**, Elvan fier ***, Selahattin fienol**** ÖZET Amaç: Otizm iletiflim, sosyal etkileflim ve davran fl alanlar n etkileyen nörogeliflimsel

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Hasan Kalyoncu Üniversitesi 2016 www.gunescocuk.com NÖROGELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR

Detaylı

Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog

Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog EĞİTİMİ Lisans : İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi,Psikoloji Bölümü Tezi : Nörotiklik,zaman tahmini ve seçici dikkat 1982 Yüksek Lisans (M.A) : Marmara Üniversitesi

Detaylı

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi : 2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ Anayasa nın 49. Maddesi : A. Çalışma Hakkı ve Ödevi Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek,

Detaylı

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) Dersin Kodu Türü Türkçe Adı İngilizce Adı T U Kredi AKTS ATA101 Z

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) Dersin Kodu Türü Türkçe Adı İngilizce Adı T U Kredi AKTS ATA101 Z 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) ATA101 Z Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I History of Turkish Revolution and Ataturk's Principles I 2 0 2 2 TDL101 Z Türk Dili I Turkish Language I 2 0 2 2 İNG101

Detaylı

YGB olgularında infantil spazm, tuberoskleroz, serebral libidozis ve frajil X kromozom anomalisi en yaygın görülen tıbbi bozuklardır.

YGB olgularında infantil spazm, tuberoskleroz, serebral libidozis ve frajil X kromozom anomalisi en yaygın görülen tıbbi bozuklardır. TARİHÇE 1930 da Heller, bebeklik demansını, ağır gerilemeye stereotipilerin,huzursuzluğun ve konuşma kaybının eşlik ettiğini belirterek tanımlamıştır. 1943 te Kanner, bebeklik otizmi 1944 de Asperger otistik

Detaylı

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe 1. ofsport Sciences 2004, 15 (1),49-64 Dave/li Derleme EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi Ziya KORUÇ, Perlearı BAYAR Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN. sevginarvatan@gmail.

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN. sevginarvatan@gmail. ÖZGEÇMİŞ SEVGİNAR VATAN E-Posta: sevginarvatan@gmail.com Telefon: 2978325 Adres: Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Beytepe/Ankara Eğitim Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2006 Lisans Psikoloji Orta

Detaylı

Ailedeki Madde Bağ ml l ğ n n Ergenin Sapm ş Davran şlara Yönelmesindeki Etkisi: Lise Son S n f Gençliği Örneği

Ailedeki Madde Bağ ml l ğ n n Ergenin Sapm ş Davran şlara Yönelmesindeki Etkisi: Lise Son S n f Gençliği Örneği Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi 2006 / Cilt: 23 / Say : 1 / ss. 119-129 Ailedeki Madde Bağ ml l ğ n n Ergenin Sapm ş Davran şlara Yönelmesindeki Etkisi: Lise Son S n f Gençliği Örneği

Detaylı

Bazı araştırmacılar, zihinsel engelli olan ve olmayan çocukların oyun türü ve düzeylerini karşılaştırmışlardır.

Bazı araştırmacılar, zihinsel engelli olan ve olmayan çocukların oyun türü ve düzeylerini karşılaştırmışlardır. Engelli Çocuklar Ve Oyun Zihinsel Engelli Çocuklar Zihinsel Engel Doğum öncesinde, doğum anında ve sonrasında çeşitli nedenlere bağlı olarak merkezi sinir sisteminde, daha doğrusu beyinde meydana gelen

Detaylı

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar. Cerebral palsi gibi hareket ve postüral kontrol bozukluklar na yol açan hastal klar olan çocuklar, hastal klar n n derecesine ba l olarak yürüme güçlü ü çekmekte veya hiç yürüyememektedir. Hart Walker,

Detaylı

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman Ö RETMEN ÖZ DE ERLEND RME FORMU K fi L K ÖZELL KLER flimi seviyorum. Sab rl y m. Uyumluyum. fl birli ine aç m. Güler yüzlüyüm. yi bir gözlemciyim. yi bir planlamac y m. Çocuklara, ailelere, meslektafllar

Detaylı

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ Dr.ERHAN AKINCI Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ Ekim 2010, İZMİR Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok GREGOR MENDEL

Detaylı

ORTAÖĞRETİM BAŞARI PUANLARININ ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE İKİ AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖYS, ÖSS VE TEK AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖSS İLE İLİŞKİLERİ*

ORTAÖĞRETİM BAŞARI PUANLARININ ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE İKİ AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖYS, ÖSS VE TEK AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖSS İLE İLİŞKİLERİ* Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 24 : 70-78 [2003] ORTAÖĞRETİM BAŞARI PUANLARININ ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE İKİ AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖYS, ÖSS VE TEK AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖSS İLE İLİŞKİLERİ*

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Telefon : +90 (312) FOTOĞRAF : Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 06800, Beytepe Ankara

ÖZGEÇMİŞ. Telefon : +90 (312) FOTOĞRAF : Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 06800, Beytepe Ankara ÖZGEÇMİŞ Arş. Gör. Yasemin Kahya E-Posta : yaseminoruclular@hacettepe.edu.tr Telefon : +90 (312) 297 8325 FOTOĞRAF Adres : Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 06800, Beytepe Ankara

Detaylı

ENERJĠ DAĞITIMI-I. Dersin Kredisi 4 + 0 + 0

ENERJĠ DAĞITIMI-I. Dersin Kredisi 4 + 0 + 0 ENERJĠ DAĞITIMI-I Dersin Kredisi 4 + 0 + 0 Açma-Kapama Cihazları Elektrik enerjisinin açılması, ayrılması, kesilmesi veya kapatılması işlevlerini yapan cihazlardır. Alçak Gerilim Ayırıcı Nitelikli Orta

Detaylı

Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2

Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2 Ç NDEK LER Bölüm 1 Giri 1 Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2 Normal D Davram lar Belirlemede Öznellik 2 Geli imsel De i imlerin Bir Bireyin Davran sal ve Duygusal Dengesi Üzerindeki Etkileri

Detaylı

SAMSUN RUH SAĞLIĞI HASTALIKLARI HASTANESİ UZM.DR UMUT MERT AKSOY Açıklama 2008 20092009 Araştırmacı: olmamıştır Danışman: olmamıştır Konuşmacı: olmamıştır TARİHÇE: Canik sancağı nda 1895 yılında alınan

Detaylı

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi izmir@maden.org.

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi izmir@maden.org. 719 İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ Alpaslan ERTÜRK Maden Yüksek Mühendisi izmir@maden.org.tr Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi izmir@maden.org.tr

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari 4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari Mustafa CER T* I. G R fi Bu yaz da 1479 say l yasaya göre yafll l l k, malullük ve ölüm

Detaylı

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö G R ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö rencilerin Türkçe ö renirken yapt anla malardan dolay,

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme 1.0. Girifl 1.1. Bu K lavuz Notunun amac ; Uluslararas De erleme Standartlar Komitesine (UDSK) üye tüm ülkelerde,

Detaylı

AİLELERİN YAŞADIKLARININ BETİMLENMESİ

AİLELERİN YAŞADIKLARININ BETİMLENMESİ 134 AİLELERİN YAŞADIKLARININ BETİMLENMESİ ÇİZELGE 122 Ailelerin Çocuğunuzda Bazı Sorunlar Olduğunu Nasıl Anladınız? a) Yürümede gecikme olduğunda 8 16 b) Görme bozukluğu fark edildiğinde 1 2 c) Hastanede

Detaylı

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem V : 5 iş günü : Cebeci Hastanesi : Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları

Detaylı

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 Sunum Planı Giriş I)Literatür Uluslararası Literatür Ulusal Literatür II)Karşılaştırmalı Analiz III)

Detaylı

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Orta kolayl kta okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri

Detaylı

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANNEANNE ANNE BEBEK BAĞLANMASININ İNCELENMESİ KADIN SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANNEANNE ANNE BEBEK BAĞLANMASININ İNCELENMESİ KADIN SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANNEANNE ANNE BEBEK BAĞLANMASININ İNCELENMESİ KADIN SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ Arş. Gör. Selma ŞEN TEZ

Detaylı

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; PROLAKTİNOMA Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; Prolaktinoma beyinde yer alan hipofiz bezinin prolaktin salgılayan tümörüdür. Kanserleşmez ancak hormonal dengeyi bozar. Prolaktin hormonu

Detaylı

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 10 Kasım 2015

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 10 Kasım 2015 ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 10 Kasım 2015 3 Kasım 2015 tarihli Alpha Altın raporumuzda paylaştığımız görüşümüz; RSI indikatörü genel olarak dip/tepe fiyatlamalarında başarılı sonuçlar vermektedir. Günlük bazda

Detaylı

ALGILAMA - ALGI. Alıcı organların çevredeki enerjinin etkisi altında uyarılmasıyla ortaya çıkan nörofizyolojik süreçler.

ALGILAMA - ALGI. Alıcı organların çevredeki enerjinin etkisi altında uyarılmasıyla ortaya çıkan nörofizyolojik süreçler. ALGILAMA Duyum Algı ALGILAMA - ALGI Duyum Alıcı organların çevredeki enerjinin etkisi altında uyarılmasıyla ortaya çıkan nörofizyolojik süreçler. Algılama Duyu verilerini örgütleyip yorumlayarak çevredeki

Detaylı

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU Bir çocuk 3 yaşına geldiğinde konuşma yetisini kaybediyor, diğeri ellerini kuş gibi çırpıyor ve dakikalarca oyuncak arabasının sadece tekerleğini döndürerek oyun oynuyor. Diğer

Detaylı

Emine Sevinç Tok. İzmir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü. Gürsel Aksel Bulvarı No: 14 35350 Üçkuyular İzmir

Emine Sevinç Tok. İzmir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü. Gürsel Aksel Bulvarı No: 14 35350 Üçkuyular İzmir Emine Sevinç Tok İzmir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Gürsel Aksel Bulvarı No: 14 35350 Üçkuyular İzmir sevinc.tok@izmir.edu.tr EĞİTİM 2009-devam Klinik Psikoloji Doktora Programı

Detaylı

BÜYÜME HORMONU EKS KL

BÜYÜME HORMONU EKS KL Hasta Rehberi Say 2 BÜYÜME HORMONU EKS KL Kolay okunabilir rehber Büyüme Hormonu Eksikli i - Say 2 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü, Reading,

Detaylı

OT ST K BOZUKLUK ETYOLOJ S : GENET K ETKENLER

OT ST K BOZUKLUK ETYOLOJ S : GENET K ETKENLER OT ST K BOZUKLUK ETYOLOJ S : GENET K ETKENLER Berna Pehlivantürk*, Betül Bakkalo lu**, Fatih Ünal*** ÖZET Amaç: Bu yaz da otizm etyolojisinde önemli rolü oldu u düflünülen genetik etkenler ile ilgili son

Detaylı

Ci C n i s n e s l e l iş i l ş e l v e v bo b z o u z k u l k u l k u l k a l r a r y l y a l a il i g l i g l i i l P i a P r a i r s i s t e t

Ci C n i s n e s l e l iş i l ş e l v e v bo b z o u z k u l k u l k u l k a l r a r y l y a l a il i g l i g l i i l P i a P r a i r s i s t e t Kadınlarda cinsel işlev bozukluğu Parlak buluş! Cinsel işlev bozukluklar yla ilgili Paris te düzenlenen büyük bir toplant ilaç satanlar için milyar dolarl k pazarlar yaratabilecek yeni bir hastal ğ tan

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

Tasarım Psikolojisi (SEÇ356) Ders Detayları

Tasarım Psikolojisi (SEÇ356) Ders Detayları Tasarım Psikolojisi (SEÇ356) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Saati Saati Saati Tasarım Psikolojisi SEÇ356 Seçmeli 2 0 0 2 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 26 Ocak 2016

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 26 Ocak 2016 ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 26 Ocak 2016 19 Ocak 2016 tarihli Alpha Altın raporumuzda paylaştığımız görüşümüz; Kısa dönemde 144 günlük ortalama $1110.82 trend değişimi için referans takip seviyesi olabilir.

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Telefon: Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017 Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

ÖZGEÇMİŞ. Telefon: Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017 Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi ÖZGEÇMİŞ Arş. Gör. Dr. E. Helin Yaban E-Posta: hyaban@hacettepe.edu.tr Telefon: 312 297 83 25 Adres: Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 06800 Beytepe/ANKARA Eğitim Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.1. GİRİŞ... 2 1.2. NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.1. GİRİŞ... 2 1.2. NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2 İÇİNDEKİLER 1. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.1. GİRİŞ... 2 1.2. NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2 1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.3.1. ÖRNEK OLAY (DURUM ÇALIŞMASI) YÖNTEMİ...

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I

B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I İLİŞKİSEL PAZARLAMA 31 MAYIS 2014 K O R A Y K A R A M A N

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü,

Detaylı

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır? 1. Depresyon nedir? Depresyon ruh halinizi, hislerinizi, davranışlarınızı, ve ruh sağlığınızı etkileyen bir hastalıktır. Depresyonun bir halsizlik kendi kendinize çözebileceğiniz bir sorun olmayıp, biyolojik

Detaylı

OT ZM OLAN ÇOCUKLARIN ZLEME ÇALIfiMALARINI GÖZDEN GEÇ RME

OT ZM OLAN ÇOCUKLARIN ZLEME ÇALIfiMALARINI GÖZDEN GEÇ RME OT ZM OLAN ÇOCUKLARIN ZLEME ÇALIfiMALARINI GÖZDEN GEÇ RME Melda Akçak n* ÖZET Amaç: Otizm tan s konmufl çocuklarla yap lan araflt rma bulgular incelendi inde bu çocuklar n topluma uyum sa lamak ve ba ms

Detaylı

Çocuk Psikiyatrisi Giriş

Çocuk Psikiyatrisi Giriş Çocuk Psikiyatrisi Giriş Dr Genco USTA Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı gencousta@yahoo.com www.cocukpsikiyatri.org Tarihçe 1835- İngiltere- Çocuk ve yetişkin mahkumların ayrı yerlerde tutulması 1854-

Detaylı

nsan Kaynaklar Geli imi

nsan Kaynaklar Geli imi nsan Kaynaklar Geli imi Motivasyon, Görev devri ve De erlendirme 1 Faaliyet yönetimi Faaliyet yönetimini sa lamak için a a daki yollar takip edilebilir: - Beklentilerin örneklendirilmesi - Tüm proje organizasyonu

Detaylı

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 18 Aral k 1979 da Birle mi Milletler Genel cinsiyet ayr mc l n yasaklayan ve kad n haklar n güvence alt na alan

Detaylı

BETÜL MAZLUM -Özgeçmiş. Kişisel Bilgiler. Doğum Tarihi: 1977 Medeni Hali: Eğitim

BETÜL MAZLUM -Özgeçmiş. Kişisel Bilgiler. Doğum Tarihi: 1977 Medeni Hali: Eğitim BETÜL MAZLUM -Özgeçmiş Kişisel Bilgiler Doğum Tarihi: 1977 Medeni Hali: Konuştuğu Diller: Evli İngilizce Eğitim 1995-2001 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 2001-2007 Hacettepe Üniversitesi Çocuk ve

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015 Anaokulu /aile yuvası anketi 2015 Araştırma sonucu Göteborg daki anaokulları ve aile yuvaları ( familjedaghem) faaliyetlerinde kalitenin geliştirilmesinde kullanılacaktır. Soruları ebeveyn veya veli olarak

Detaylı

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland. 21 OCAK-MART DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 21 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 1 Nisan 21 tarihinde

Detaylı

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER Editörler Prof. Dr. Ömer Aydemir - Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu in De erli Türk Hekimlerine Arma an d r. HYB Bas m Yay n 226 PS KOLOJ VE PS K YATR D Z S 36 PS K YATR

Detaylı

Öğretim planındaki AKTS 313052200001410 2 0 0 2 5

Öğretim planındaki AKTS 313052200001410 2 0 0 2 5 Ders Kodu Teorik Uygulama Lab. DÜNYA SİYASETİNDE ÇEVRE SORUNLARI Ulusal Kredi Öğretim planındaki AKTS 313052200001410 2 0 0 2 5 Ön Koşullar : Bu dersin ön koşulu ya da yan koşulu bulunmamaktadır. Önerilen

Detaylı

KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER

KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 www.insanbilimleri.com 17.09.2004 KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER Dr. Ay e Okanlı Özet: Kadının sa lı ını tehdit eden, a rılı vücut de i

Detaylı

Otistik Spektrum Bozuklukları

Otistik Spektrum Bozuklukları Otistik Spektrum Bozuklukları Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Psikiyatristi www.gunescocuk.com TANIM: Toplumsal etkileşim ve iletişimde problemlere neden olan nörobiyolojik bir bozukluktur.

Detaylı

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı X, Y, Z KUŞAĞI TÜKETİCİLERİNİN YENİDEN SATIN ALMA KARARI ÜZERİNDE ALGILANAN MARKA DENKLİĞİ ÖĞELERİNİN ETKİ DÜZEYİ FARKLILIKLARININ

Detaylı

Ayrıntılı bilgi aşağıdaki sayfalarda.

Ayrıntılı bilgi aşağıdaki sayfalarda. Ayrıntılı bilgi aşağıdaki sayfalarda. Kimlerle, nerede, nasıl ve ne için çalışıyoruz? OyaKamp, Gökova daki meşhur Okaliptuslu Yol un bitiminde Akçapınar köyünde Akçapınar, Gökova da, Ula/Muğla ya bağlı

Detaylı

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet Keziban Uçar Karabulut Şiddet; aşırı duygu durumunu, bir olgunun yoğunluğunu, sertliğini, kaba ve sert davranışı, beden gücünün kötüye kullanılmasını, bireye ve topluma

Detaylı

Bahar Keçeli-Kaysılı, Ph. D. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Özel Eğitim Bölümü (0312) 363-3350/7104 bkaysili@ankara.edu.

Bahar Keçeli-Kaysılı, Ph. D. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Özel Eğitim Bölümü (0312) 363-3350/7104 bkaysili@ankara.edu. Bahar Keçeli-Kaysılı, Ph. D. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Özel Eğitim Bölümü (0312) 363-3350/7104 bkaysili@ankara.edu.tr Uzmanlık Alanları İletişim, dil gelişimi ve sosyal etkileşim

Detaylı

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER I MURAT YÜKSEL FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER III DR. MURAT YÜKSEL Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö retim Görevlisi FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER IV Yay

Detaylı

Lisans ODTÜ Psikoloji 1979. Öğretim Üyesi Ufuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 2012-halen

Lisans ODTÜ Psikoloji 1979. Öğretim Üyesi Ufuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 2012-halen Yrd. Doç. Dr. G. Zeynep Akabay Gülçat Klinik Psikoloji Tel: (312) 586 74 17 e-posta: zeynep.gulcat@ufuk.edu.tr gulcatz@gmail.com Adres: Kızılcaşar mahallesi İncek Bulvarı 06830 Gölbaşı Ankara / TÜRKİYE

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı