Otizm Nedir? Nasıl Fark Edilir?
|
|
- Ediz Batuk
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 On5yirmi5.com Otizm Nedir? Nasıl Fark Edilir? Otizm nedir? Otizmde tanısal özellikler nelerdir? Nasıl fark edilir? Yayın Tarihi : 27 Mart 2012 Salı (oluşturma : 10/9/2015) Kanner 1943 yılında, yaşamın ilk yıllarında görülen, sosyal ilişki ve iletişim alanlarında bozukluk ve olağan dışı çevresel tepkilerle karakterize, şizofreniden belirli çizgilerle ayrılabilen bir bozukluk olarak "erken bebeklik otizmini" tanımlamıştır. DSM I ve II'de (DSM: İstatistiksel tanı elkitabı) genel bir tanı olarak "çocukluk şizofrenisi" terimi kullanılmış, ancak "infantil otizm" tanısı 1980'de DSM III'e bir sınıflandırma tanımı olarak girmiştir. En son olarak DSM IV'de ise "yaygın gelişimsel bozukluklar" başlığı altında otistik bozukluk olarak sınıflandırılmıştır. Tanısal Özellikler: Otistik bozukluğun temel özellikleri; toplumsal etkileşim ve iletişimin önemli ölçüde bozuk ve anormal gelişimi, ilgi ve etkinliklerin belirgin sınırlı oluşudur. Bozukluğun görünümleri bireyin kronolojik yaşı ve gelişim düzeyine bağlı olarak büyük değişimler gösterir. Karşılıklı toplumsal etkileşimdeki bozulma çok belirgin ve süreklidir. Toplumsal etkileşim ve iletişimi düzenleyen sözel olmayan davranışların (örneğin gözgöze gelme, takınılan yüz ifadesi, alınan vücut konumu, yapılan el-kol hareketleri) kullanılmasındaki bozulma çok belirgindir. Özellikle göz göze ilişki kurmamaları çok temel belirtilerdendir ve bebeklikten beri bulunur. Yaşıtlarıyla gelişim düzeyine uygun ilişkiler kurmada başarısızdırlar. Erken yaşlarda arkadaşlık kurma istek ve ilgileri yoktur ya da çok azdır. Daha geç yaşlarda ise arkadaşlığa ilgi gösterebilirler ancak toplumsal etkileşimin gereklerini anlamada eksiklikleri vardır. Sevinçlerini, ilgilerini ya da başarılarını diğer insanlarla kendiliğinden paylaşma arayışında değildirler. Toplumsal ya da duygusal ilişkilere girmede zorlukları vardır (örn. basit sosyal oyunlara etkin biçimde katılmama, tek başına olduğu etkinlikleri yeğleme, başkalarının etkinliklerine sadece robot gibi katılma). Yaşı ilerlese de hayali ya da taklitlere dayanan oyun oynamada büyük güçlükler yaşarlar, örneğin hayali bir fincandan "hüüp" yapıp çay içme oyununu kavrayamaz, eliyle hoşçakal şeklinde işaret yapmakta zorlanır. Çoğu zaman başkalarının etrafında olduğunun farkında değil gibidir. Diğer insanlara karşı ilgisizdir, başkalarının gereksinimlerinin ve sıkıntılarının farkında olma ve anlamada zorlukları vardır. İletişimdeki bozulma belirgin ve kalıcıdır, ve bozukluğun en önemli özelliklerindendir. Hem sözel hem de sözel olmayan becerileri etkiler. Konuşma hiç gelişmemiştir ya da gecikme vardır. Konuşabilenlerde ise başkalarıyla konuşmayı başlatma ya da sürdürme becerilerinde belirgin bir bozukluk vardır. Konuşma gelişiminin olduğu durumlarda konuşma hızı, tonlaması, sıklığı, ritmi ve vurgusu anormal olabilir. Örneğin ses tonu tek düze olabilir ya da düz bir cümle soru vurgusuyla bitebilir. Sterotipik konuşmaya da (amaca yönelik olmayan, sık tekrarlanan) sık rastlanır. Bu kelime ya da cümle şeklinde olabilir. Dilbilgisi kurallarını çoğu kez öğrenmede güçlükleri olur. Dili kavramada zorluk basit şaka, soru ve emirleri anlayamama şeklinde ortaya çıkar. Zamirleri
2 kullanmada güçlüğü olurken, özellikle "ben, benim" gibi kendiyle ilişkili anlatımları yapamaz. Kendisinden söz ederken, örneğin "benim kalemim var yerine Ahmet'in kalemi var" diye kendisinden 3. kişiymiş gibi söz eder. Otistik bozukluğu olan bireyler sınırlı, yineleyici ve sterotipik davranış, ilgi ve etkinliğe sahiptir. Olağandışı sayılabilecek bir ya da birden fazla sınırlı ilgiler içine kapanıp kalırlar. İletişimin gerekmediği tek ve dar bir ilgi alanında çok yetenekli olabilirler (örn. takma-sökme işlerindeki beceri, futbol istatistikleri ile ilgili detaylı bilgileri). Alışageldiği üzere yapılan gündelik işlere ya da etkinliklere esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya uyarlar, aynılıkta ısrar ederler ve önemsiz değişikliklere direnirler (örn masada aynı yara oturma, aynı kazağı giyme, yolun aynı yerinden yürüme). Belirli oyuncaklarla aynı şekilde ve tekrar tekrar oynama görülebilir. Belirli bir eşyanın bütününden çok parçalarıyla ilgilenirler (elbisenin düğmesi, oyuncağın bir parçası). Cansız eşyalara (örn. bir ip, yastık) aşırı ve tuhaf bağlanmalar gösterebilirler. Sterotipik beden hareketleri bedenin bir kısmında ya da tümünde görülebilir (sallanmak, eğilmek, el çırpma, parmak şıklatma), çocuk koşarken her iki elini kanat çırpar gibi sallayabilir. Bozukluk 3 yaşından önce etkileşim-iletişim ya da dil gelişimi ya da hayali oyun işlevlerinde belirlenecek bulgularla başlamış olmalıdır. Tanı ölçütlerinin bir parçası olarak gelişimde normal bir dönem varsa bile bu 3 yaşın ötesine gitmez. Eşlik eden özellikler Bir çok olguda eşlik eden mental retardasyon tanısı vardır, çoğunluğu orta düzeydedir (IQ 35-50), ancak normal düzeylerde de olabilir. Otistik bozukluğu olan çocukların yaklaşık % 75'i işlevsel olarak geridir. Bilişsel gelişim genelde geridir, genel zeka düzeyinden bağımsız olarak bilişsel becerile yelpazesinde dengesizlikler vardır (örn. otistik bozukluğu olan 4.5 yaşındaki bir çocuk okuyabilir=hiperleksi). Yüksek işlevsellik düzeyi olan otistik çocuklarda dili algılama becerisi, sözel anlatımdan daha geridir. Otistik bozukluğu olan çocuklar hiperaaktivite, dikkat eksikliği, dürtüsellik, saldırganlık, kendine zarar verme ve özellikle küçük çocuklarda öfke nöbetleri gibi davranışsal belirtiler gösterebilirler. Duyusal uyaranlara uygunsuz yanıt verebilirler. Örneğin yüksek ağrı eşiğinin olması, ses ve konuşmaya karşı duyarlılık, ışığa ve renklere abartılı tepkiler. Yeme ve uyku alışkanlığında sorunlar, duygudurum ve duygulanımında oynamalar olabilir. Değişik derecelerde kendine zarar verici davranışları olabilir (örn kafa vurma, parmak, el ya da bilek ısırma). Ergenlik dönemlerinde bilişsel yeterlilikleri olan otistik bireyler sorunlarını fark ettiklerinde depresyona girebilirler. Otistik bozukluk bir sendromdur ve başka bir tıbbi hastalık ile birlikte bulunabilir, bu durumda tıbbi hastalık II. Eksen tanısı olarak kodlanır. Otistik bozukluk genel bir tıbbi durum ile ilişkili ise bu genel tıbbi durumla ilişkili laboratuar bulguları gözlenebilir. Serotonerjik aktivite ölçümlerinde gruplar arasında farklılık olduğu bildirilmiştir, ancak bulgular Otistik bozukluk için tanı koydurucu değildir. Bazı olgularda görüntüleme çalışmaları normal olmayabilirse de net olarak hiçbir özel görünüm tanımlanmamıştır. Konvülsiyon bozukluklarının yokluğunda bile EEG bozuklukları yaygındır. Otistik bozuklukta bir çok özgül olmayan nörolojik belirti ya da bulgu eşlik edebilir (örn ilkel
3 refleksler, el dominansı gelişiminde gecikme). Bozukluk bazen nörolojik ya da tıbbi durumlarla ilişkili olarak ortaya çıkabilir [örn ansefalit, fenilketonüri, tüberoskleroz, frajil X sendromu (otistik bozuklukta frajil X oranı % 7.7 olarak bildirilmektedir), doğum sırasında anoksi, doğumsal rubella]. Olguların % 25'ine yakın bir kısmında özellikle ergenlerde, epileptik nöbetler görülebilir. Ağır mental retardasyon ile epilepsi riski artar. Çocuklukta en sık infantil spazm bildirilirken, epilepsi olmada EEG bozukluğunun %50-80 oranında görülebildiği bildirilmektedir. Yaşa ve cinse bağlı özellikler Otistik bozuklukta toplumsal ilişkilerdeki bozukluğun doğası zaman içinde değişebilir ve çocuğun gelişim düzeyine göre değişkenlik gösterebilir. Bebekler sarılma, kucaklaşma gibi davranışları sergileyemezler. Göz ve fiziksel temastan kaçınırlar, sevgi, şefkat gereksinimi duymazlar. Sosyal gülümseme yoktur, yüz ifadesi ile katılım gelişmemiştir. Ana-babanın seslenişine karşılık vermede yetersizlik vardır ve aile çocuğun sağır olduğunu düşünebilir. Daha büyük çocuklar yakınlık ya da yabancı ayırımı yapmadan yetişkinlere ya da özel bir kişiye karşı anlamsız, mekanik tarzda bir asılma, yapışma davranışı gösterirler. Gelişim dönemi içerisinde çocuk toplumsal etkileşimlere edilgen bile olsa katılım gösterebilir. Ancak yine de ilişkilerinde uygunsuzluk ve olağandışılık vardır. Uzak belleği içeren beceriler (tren tarifeleri, tarihi olaylar, yıllar önce duyulan şarkı sözü gibi) kusursuz olabilir ancak uygunsuz ortamlarda sürekli yinelenir. Bozukluk erkeklerde kızlara göre 4-5 kat fazla görülür. Mental retardasyonun görülme sıklığı ve şiddeti kızlarda daha yüksektir. Sıklık ve Epidemiyoloji Otizmde epidemiyolojik çalışmalar oldukça sınırlıdır. Sendromun heterojen oluşu, tanımlama ve metodolojik sorunlar ve Ciddi Mental Retardasyonu olan çocuklarda otizm benzeri belirtilerin sıklığı da karışıklığı arttırmaktadır. Epidemiyolojik araştırmalar sıklığının 'de 2-5 arası olduğunu göstermektedir. Son zamanlarda sıklığın aslında çok daha yüksek olabileceği düşünülmektedir. Türkiye'de yapılmış bir sıklık çalışması yoktur. Etyoloji Otizmin etyolojisinde henüz rol oynayan etmenler henüz tam olarak bilinmemektedir. Son 20 yıldır yapılan çalışmalar sonucunda bu sendromda medikal bozuklukların ( Ör. Epilepsi, mental retardasyon vb.) insidansının yüksek oluşu göz önüne alındığında, biyolojik bir etyolojinin daha uygun bir açıklama olacağı düşünülmektedir. Son yıllarda özelllikle beyin görüntüleme tekniklerindeki gelişmelere bağlı olarak otizmin etyolojisiyle ilgili çalışmalarda nörobiyolojik etkenlerin rolü giderek önem kazanmaktadır. Gidiş
4 Tanı gereği otistik bozukluğun başlangıcı 3 yaşından öncedir. Bozukluğun bebeklerdeki tanımı, belirtilerin hafif ve gizli olmasına bağlı olarak, 2 yaş sonrasına göre zordur. Olguların az bir kısmında gelişimin ilk yılı (hatta ilk iki yılı) normal olabilir. Konuşma ve zeka düzeyi gidişi değerlendirmede önemli belirleyicilerdir. Otistik bozukluk kronik gidişlidir. Zeka düzeyi 60'ın altında olan düşük fonksiyonlu otistiklerin yaklaşık %60'ı yaşam boyu koruyucu bir çevreye bağımlıdırlar. Okul çağı çocuklarında ve ergenlerde bazı olumlu gelişmeler olabilir (örneğin çocuğun toplumsal etkileşime ilgisinde artış). Dil gelişimi ve becerileri ve genel zihinsel düzey sonlanımın en önemli belirleyicisidir. Zeka bölümünün 70'in üzerinde olan ve 6 yaşına dek dil gelişimi olan "yüksek fonksiyonlu otistik" olarak tanımlanabilecek çocukların daha iyi gidiş gösterdikleri bildirilmektedir. Olguların ancak 1/3'ü kısmen bağımsızlığını kazanmaktadırlar. Otistik bozukluğu olan ve yüksek işlevsellik gösteren erişkinlerde bile toplumsal etkileşim ve iletişim ile ilgi ve etkinliklerde yetersizlikler devam etmektedir. Ailesel özellikler Otizm ile ilgili aile ve ikiz çalışmaları, otizmin zaman zaman aile içinde dağılım gösterdiğini, otistik kişilerin ailelerinde dil ve kognitif işlev bozukluklarına sık rastlandığını bildirmişlerdir. Bunun yanında otistiklerin ailelerinde ciddi ruhsal bozuklukların görülme oranının normal popülasyondan yüksek olduğu vurgulanmıştır. Otistik bozukluğun olan çocukları kardeşlerinde de bu bozukluğun görülme olasılığı yüksektir ve genel populasyona göre kat daha fazla görülebilir ve özellikle monozigot ikizler arsında otizmin konkordans gösterdiği değişik araştırmaların ortak bulgularıdır. Doğan bir kardeşten sonra otizmin yineleme riski % 8.6 olarak bildirilmektedir. Otistik bozukluğun orta ve üst sosyoekonomik düzey ailelerde görüldüğü düşüncesi artık kabuk görmemektedir. Ayırıcı tanı Normal gelişim sırasında gelişimsel gerileme dönemleri görülebilir. Ancak bunların hiçbiri otistik bozukluktaki gibi ciddi ve uzun süreli değildir. Yapılan çalışmalar otistik semptomların ay arasında daha belirgin hale geldiğini göstermiştir. Otistik bozukluklar diğer yaygın gelişimsel bozukluklardan ayırd edilmelidir. Rett Bozukluğu yalnızca kızlarda tanımlanmaktadır ve doğumda normal olan kafa çevresi ve ilk 5 ayda normal olan psikomotor gelişimden sonra 5-48 aylar arası baş büyümesi yavaşlar ve daha önce kazanılan amaçlı el hareketleri kaybolur ve düzensiz yürüme ve gövde hareketleri ortaya çıkar... Çocukluğun Dezintegratif Bozukluğunda en azından 2 yıllık normal bir gelişimden sonra 10 yaşına kadar olan bir dönemde; sözel anlatım-dili algılama, toplumsal beceriler, idrar-dışkı kontrolü, oyun ve motor beceriler alanlarında gerileme görülür. Asperger Bozukluğu dil gelişiminde bir gecikme beklenmez ve otistik bozukluk ile arsındaki en önemli farklılık budur. Otistik bozukluk tanısı ile birlikte asperger bozukluğu tanısı konulmaz. Çocuklukta başlayan şizofreni tanısı normal ya da normale yakın gelişim dönemlerinden sonra ortaya çıkar. Otistik bozukluğun yanı sıra belirgin varsanılar ya da sanrılar gibi şizofreniye özgü aktif
5 dönem belirtilerinin en az bir ay süreyle bulunması durumunda ek olarak şizofreni tanısı düşünülebilir. Özellikle ağır mental retardasyonu olan çocukla otistik bozukluk bir arada bulunabilir. Ancak yalnız mental retardasyon olduğunda, çocuk kuralları tam bilemese de sosyal ilişkiye girer, göz teması kurar. Tedavi En önemli ilke erken tanıdır. Ne kadar erken tanı konulur ve tedaviye alınırsa gidiş o kadar iyidir. Birbirinden çok farklı özellikleri, farklı derecede öğrenme güçlükleri nedeniyle her otistik çocuğun kendi gereksinimleri temel alınarak Bireysel Eğitim Programları hazırlanmalıdır. Son yıllarda yüksek ve düşük fonksiyonlu olarak iki grup altında toplanmaya çalışılan otistik çocuklar için birçok eğitim, terapi ve tedavi yaklaşımları benimsenmekte, ve eğitim yöntemi geliştirilmektedir. Anne, baba ve çocuk arasındaki duygusal bağı kuvvetlendirmeyi hedefleyen kucaklama terapisi, fiziksel egzersiz ve grup eğitimini esas alan günlük yaşam terapisi, çocuğu işitsel uyarıcılar kullanarak tedavi etmeyi amaçlayan yöntemler, sosyal iletişime girmesini sağlayıcı oyun terapi teknikleri ve en önemlisi de çevreyi kontrol ederek çocuğun davranışlarını değiştirmeyi, yeni davranışlar ve beceriler kazandırmayı hedefleyen davranış değiştirme teknikleri otistik çocukların tedavi ve eğitim sürecinde kullanılmaktadırlar. Son yıllarda yapılan çalışmalar, davranışçı terapi tekniklerinin özellikle problem davranışların azaltılması için, söndürme ve geri çekme (fading), ara verme (timeout), görmezlikten gelme, ortam dışı bırakma ve aşırı düzeltmenin etkili olduğu görülmüştür. Bunun yanında biçimlendirme, şekil verme (shaping) ve model olmanın (modeling) otistik çocuklara birtakım yeni becerilerin kazandırılması ve geliştirilmesi yönünde kullanılan etkili davranışçı teknikler olduğu belirtilmektedir. Çocuğun özel eğitim kurumlarından yararlanması da sağlanmaya çalışılır.. Öncelikle çocukla bireysel çalışılır, daha sonra grup ortamına alınabilir. Teknik yaklaşımlar aileye de öğretilerek terapinin bir seansla sınırlı kalması yerine tüm günü kapsaması sağlanmaya çalışılır. En önem verilen konulardan biri dil gelişimi olurken, hiç yüze ve göze bakmaması, sterotipik davranışlarının olması, nesneleri dağıtması, atması ve çığlık atması gibi diğer davranışlar da ele alınır. Otistik bozuklukta çok yönlü olarak sürdürülen tedavi programı içinde ilaç tedavisi de önemli bir yer tutmaktadır. Etyolojisi bilinmeyen bütün hastalıklarda olduğu gibi otizmde de ilaç tedavisi semptoma yönelik yaklaşımdır. Eşlik eden uyku düzeni bozukluklarında uyku düzenleyiciler (antihistaminikler) denenebilir. Nöroleptiklerden özellikle haloperidolün otizm yanında zaman zaman görülen belirtilerdeki alevlenmelerde etkili olduğu bildirilmektedir. Nöroleptiklerin terapotik dozlarda aşırı sedasyon yapmadan hiperaktiviteyi, yıkıcı zarar verici davranışları ve stereotipik hareketleri azaltıcı etkilerinin olduğu bildirilmiştir. Haloperidolün stereotipileri kontrol altına aldığını, öğrenmeyi arttırdığını bildiren yayınlar vardır. Araştırmalarda önerilen günlük doz 2 mg 'dır. Ayrıca düşük doz uyku, sersemlik, aşırı sedasyon da yapmaz. Aşırı sedasyon yapmadığı için öğrenmeye de fazla olumsuz etki göstermez. Tiyoridazin ve klorpromazin ile distonik ve parkinsoniyen yan etkilere daha az rastlanmakla birlikte bu ilaçların daha fazla sedasyon yapmaları kullanımlarını sınırlamıştır. Antipsikotiklerin kullanımında genelde % 16 oranında tardiv diskinezi bildirilmiştir. Bunu en aza
6 indirmek için ilaç kullanımına 4-6 aylık dönemlerle ara verilmesi önerilmektedir. Otizm ile epilepsinin %30 oranında birlikte görülmesi nedeniyle antipsikotikleri kullanırken dikkatli olunmalıdır. Fenfluramin, antiserotoninerjik etkili bir sempatomimetik ajan olup otizmde kullanımı ile ilgili araştırmaların sonuçları çelişkilidir. Naltrekson, opium antagonisti olup, yeni yapılmakta olan bazı çalışmalarda endojen opioidleri (ß endorfin gibi) azaltarak otistik belirtileri düzelteceği umut edilmektedir. Son yıllarda otizm tedavisinde ACTH-9 'un sosyal davranışı ve bilgi işleme fonksiyonunu düzeltme açısından olumlu olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Çalışmalarda diğer tedavilere cevap vermeyen saldırgan otistik bozukluklarda lityum denenmesi de önerilmektedir. Dikkat azlığı ve hiperaktivite belirtileri çoğunlukta ise MSS uyarıcılarının kullanılabileceği söylenmektedir (10-50 mg/g). Antiseratonerjik özellikleri tanımlanmış olan buspiron ile olumlu değişmeler gözlenmiştir. Klomipramin ve desipramin karşılaştırılmış ve klomipraminin otistik çocuklarda kızgınlığı, ritüelleri desipramin ve plaseboya göre anlamlı düzeyde azalttığı görülmüştür. Ancak aşırı hareketlilik üzerindeki etkilerinde ise fark bulunamamıştır. Şimdiye kadar vitamin B6, magnezyum, diğer B grubu vitaminleri de denenmiştir. Ancak genel kanı bunların rutin kullanımının uygun olmadığıdır. Çünkü yüksek doz vitamin B6'nın (200 mg/g) sensoriyal nöropatiye, fenfluraminin nörotoksisiteye yol açtığı bilinmektedir. Yapılacak öncelikli yaklaşımlardan biri de aileye rehberlik ve danışmanlık vermektir. Ailede suçluluk duygusu uyandırmamaya çalışılmalı, gelecekle ilgili umut dozu ayarlanmaya çalışılmalı, çocukların gösterdiği bireysel farklılıkların ve farklı gelişim hızlarının üzerinde durulmalı, çocuğun özellikleri dikkate alınarak bilgilendirilmeli, çocuğun olumlu özellikleri gösterilmeli, ailenin çocuğu ile çalışma konusunda hevesini arttırmaya çalışılmalıdır. Ailede sağlıklı olan kardeşler de değerlendirilmeli ve kardeşlerde gelişebilecek psikopatoloji yönünden dikkatli olunmalıdır. AktüelPsikoloji Bu dökümanı orjinal adreste göster Otizm Nedir? Nasıl Fark Edilir?
70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD
1943 2013 70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD Açıklama 2012-2013 Araştırmacı: Yok Danışman: Yok Konuşmacı: 2012 Janssen Cilag
DetaylıT.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM
T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM BENİ KOŞULSUZ SEVİN! OTİZM NEDİR? O Bireyin sosyal iletişimini, dil
DetaylıZeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri
Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından
DetaylıYGB olgularında infantil spazm, tuberoskleroz, serebral libidozis ve frajil X kromozom anomalisi en yaygın görülen tıbbi bozuklardır.
TARİHÇE 1930 da Heller, bebeklik demansını, ağır gerilemeye stereotipilerin,huzursuzluğun ve konuşma kaybının eşlik ettiğini belirterek tanımlamıştır. 1943 te Kanner, bebeklik otizmi 1944 de Asperger otistik
DetaylıOTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD
OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD 58. Türkiye Milli Pediatri Kongresi 25 Ekim 2014 TANIM Otizm Spektrum
Detaylı2014
2014 DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU (DEB) ve MentalUP İçerik DEB e Klinik İlgi DEB Nedir? DEB in Belirtileri DEB in Zihinsel Sürece Etkileri DEB in Psikososyal Tedavisi MentalUP tan Faydalanma MentalUP İçeriği
Detaylı2011-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BÜLTEN 5
2011-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BÜLTEN 5 OTİZM NEDİR? Kendi dünyalarında yalıtılmış (izole) otizmli bireyler, farklı ve uzak görünürler ve başkaları ile duygusal bağlar oluşturmazlar. Bu şaşırtıcı beyin
DetaylıOtizm Spektrum Bozukluğu. Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler
Otizm Spektrum Bozukluğu Tarihçe, Yaygınlık ve Nedenler Otizm Spektrum Bozukluğu OSB nöro-gelişimsel bir bozukluk ve bir özel eğitim kategorisidir. Otistik olarak da nitelendirilirler. OSB na sahip çocukların
DetaylıOtizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri
Otizm Spektrum Bozukluğu Özellikleri Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların büyük bir bölümünde duyusal uyaranlara karşı abnormal tepki (örn. aşırı hassasiyet ya da tepkisizlik) gözlemlenmektedir. Yaygın
DetaylıÇocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül
Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Hasan Kalyoncu Üniversitesi 2016 www.gunescocuk.com NÖROGELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR
DetaylıZihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları
Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin
DetaylıBu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.
Psikiyatrinin en önemli hastalıklarından biridir. Bu hastalıkta gerçeği değerlendirme yetisinde bozulma, acayip tuhaf davranışlar, hezeyanlar ( mantıksız, saçma, olması mümkün olmayan veya olması mümkün
DetaylıTANIM. Aşağıdaki gelişim alanlarının bir kaçında ağır ve yaygın yetersizlik ile karekterize edilir;
OTİZM TANIM Aşağıdaki gelişim alanlarının bir kaçında ağır ve yaygın yetersizlik ile karekterize edilir; Sosyal etkileşim becerileri, İletişim becerileri Basma kalıp ilgiler, aktiviteler ya da davranışların
DetaylıKANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.
KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal
DetaylıCinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar
Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar Geç-dönem Bozukluklar Depresyon Kaygı Bozuklukları Yeme Bozuklukları Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nörogelişimsel Bozukluklar Otizm Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
DetaylıDİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN DEHB başlıca 3 alanda bozulmayı içerir: 1) Dikkat eksikliği 2) Hiperaktivite 3) Dürtüsellik Dikkat eksikliği
DetaylıZihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler
Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel yetersizlik üç ölçütte ele alınmaktadır 1. Zihinsel işlevlerde önemli derecede normalin altında olma 2. Uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme 3. Gelişim
DetaylıOtistik Spektrum Bozuklukları
Otistik Spektrum Bozuklukları Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Psikiyatristi www.gunescocuk.com TANIM: Toplumsal etkileşim ve iletişimde problemlere neden olan nörobiyolojik bir bozukluktur.
DetaylıHAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ
HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ SUNUM PLANI: Hareketli çocuk kime denir? Klinik ilgi odağı olması gereken çocuklar hangileridir?
DetaylıERGOTERAPİ ve OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUKLARI
ERGOTERAPİ ve OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUKLARI 1 Otizm Nedir? Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Otizm genellikle yaşamın ilk 2 yılında ortaya çıkar. Otizmli
DetaylıDİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU Dahili Servisler Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHP) Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), her 10 çocuktan birinde görülmesi, ruhsal, sosyal
DetaylıEpilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;
Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak
DetaylıERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM
9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot
DetaylıYETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ
YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler
DetaylıKLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ
İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ ------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ ------------------------------------------
DetaylıANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ
A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve
DetaylıDoç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji
Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Şizofreni, çocuklarda ender görülen bir bozukluktur. On sekiz yaşından önce başlayan şizofreni erken başlangıçlı şizofreni (EBŞ), 13 yaşından
DetaylıZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR
ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM
DetaylıÖZEL ELLER E-BÜLTEN Nisan 2017
ÖZEL ELLER Değerli okurlarımız; ÖZEL ELLER E-BÜLTEN Nisan 2017 EMEĞİ GEÇENLER Fatma ÜSTÜNDAĞ Mustafa ÇİFTCİ Hilal DOĞAN ALANYA ÖZEL EĞİTİM MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ(OKULU) Kadıpaşa Mahallesi İkizler Sokak
DetaylıYetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR
Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları
DetaylıGöz teması kuramazlar, biriyle göz göze geldiklerinde sanki boşluğa bakıyor gibi dururlar ya.
OTİZM Genç Gelişim Kişisel Gelişim Gelişimsel bozuklukların en yaygın olanlarından biri otistik bozukluktur. Otistik çocuklarda oyunlarda, sosyal etkileşimde ve sözel iletişimlerinde bozukluklar ve basmakalıp
DetaylıObsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Sınıf Dersi Sunum Akışı Tanım Epidemiyoloji Klinik özellikler Tanı ölçütleri Nörobiyoloji
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III
İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III Ünite:I Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 Psikoloji ve Eğitim Psikolojisi 15 Eğitim Psikolojisi ve Bilim 17 Eğitim Psikolojisi ve Bilimsel Araştırma
DetaylıEĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER
İÇİNDEKİLER 1. Bölüm ÖZEL EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER Giriş... 3 Türkiye de Özel Eğitim Gerektiren Bireylerle İlgili Sayısal Bilgiler...10 Özel Eğitimde İlkeler...11 Türkiye
DetaylıUYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ. UDA nın Kökenleri
UYGULAMALI DAVRANIŞ ANALİZİ UDA nın Kökenleri İnsanlar neden davrandıkları gibi davranırlar? Neden bazı insanlar toplumun onayladığı gibi davranırken, bazıları toplum tarafından onay görmeyen davranışlar
DetaylıKarşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır.
Tanım Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) En az 6 ay devam eden, Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır. KO-KGB fiziksel saldırganlık
DetaylıBazı araştırmacılar, zihinsel engelli olan ve olmayan çocukların oyun türü ve düzeylerini karşılaştırmışlardır.
Engelli Çocuklar Ve Oyun Zihinsel Engelli Çocuklar Zihinsel Engel Doğum öncesinde, doğum anında ve sonrasında çeşitli nedenlere bağlı olarak merkezi sinir sisteminde, daha doğrusu beyinde meydana gelen
DetaylıYaygın Gelişimsel Bozukluklar
Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Yard. Doç. Dr. Emrah SONGUR GOÜ Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Otistik Bozukluk Diğer Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Asperger Sendromu
DetaylıSon 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.
Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal
DetaylıMimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz
Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz İşitme Kayıplı Çocuğun Sosyal Çevresiyle Olan uyum Problemleri Tüm çocuklar okul döneminden önce, yaşıtlarıyla sınırlı bir etkileşim
Detaylıiçindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86
içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri
DetaylıÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ
ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde
DetaylıÇocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.
Konuşma gecikmesi Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir. Aylara göre konuşmanın normal gelişimi: 2. ay mırıldanma, yabancılara
DetaylıPsikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi
Psikofarmakolojik Tedavilerin Bilişsel İşlevler Üzerinde Etkisi Yavuz Ayhan, Ayşe Elif Anıl Yağcıoğlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Araştırmacı Danışman Konuşmacı
DetaylıİÇİNDEKİLER. GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN. I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1
İÇİNDEKİLER GİRİŞ GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE DAİR Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN I. Gelişim Psikolojisine Kuramsal Bakış...1 BÖLÜM 1 GELİŞİM PSİKOLOJİSİNDE KURAMLAR VE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Çare SERTELİN MERCAN I.
DetaylıUZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER Otizm Otizm uzun yıllardır kullanılan bir terimdir. Otistik olarak tanımlanan çocukların genellikle başkalarıyla iletişim kurmakta zorlandıkları, konuşmadıkları, kendi
DetaylıGELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.
GELİŞİM İLKELERİ GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. Kalıtım bireyin anne babasından getirdiği gizil güçleri anlatır. Bu gizil güçlerin üst düzeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma
DetaylıÇocukluk çağındaki fiziksel ve ruhsal gelişimin uygunluğunu bilecek, Doğru ebeveynlik becerilerinin aile içi ilişkilerde nasıl olması gerektiğini
Dönem 1 Dersleri: Konu: Çocuk, Anne ve Aile Amaç: Bu dersin sonunda Dönem I öğrencilerinin aile yapısı, çocukluk çağı psikolojik gelişim süreci ve anne-çocuk ilişkisinin çocuğun ruhsal gelişimi üzerindeki
DetaylıDoğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??
Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem Sıklığı?? Klinik seyir?? Çocuğun ilk travmatik yaşam olayı emzirme bağlanma olumsuz sağlık koşulları yetersiz bakım Doğum Değişim İyi anne olabilecek
DetaylıA. A. A. Tanı Süreci: Haziran 2015 doğumlu A. nın 18. Aya gelindiğinde var olan kelimeleri kullanmayı bırakmış olması ailenin ilk dikkatini çeken
A. A. A. Tanı Süreci: Haziran 2015 doğumlu A. nın 18. Aya gelindiğinde var olan kelimeleri kullanmayı bırakmış olması ailenin ilk dikkatini çeken nokta olmuştur. Aile, bir çocuk ve ergen psikiyatristine
DetaylıYAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy
YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek
DetaylıÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu
ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ Tanımı Görme yetersizliği, görme gücünün kısmen ya da tamamen yetersizliğinden dolayı bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu
DetaylıDERS: ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ
DERS: ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ NEDİR? DOÇ. DR. CEVRİYE ERGÜL Tarihçe Öğrenme güçlüğü spesifik olarak ilk kez Samuel Orton ve Alfred Strauss isimli nöropsikiyatristler tarafından tanımlanmıştır.
DetaylıÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI
ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Psikoloji Lisans www.gunescocuk.com Tanım Kişinin genel duygu durumundaki bir bozulma, dış şartlara ve durumlara göre uygunsuz bir
DetaylıERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI
ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli
DetaylıK. Ç. Tanı Süreci: ABA Programı: /Algiozelegitim
K. Ç. Tanı Süreci: Nisan 2013 doğumlu K. Ç. ın yerinde sallanması, 1,5 yaşına geldiğinde etrafı ile iletişimi kesmesi, eve gelen misafirlerle hiç etkileşime geçmemesi ailenin çocuğunda bir farklılık olduğunu
DetaylıAçıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.
Açıklama 2008 2010 Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Gençlerde DEHB nin Öğrenim Hayatı Üzerine Etkileri Dr Aytül Karabekiroğlu Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma
DetaylıREHBERLİK VE İLETİŞİM 2
REHBERLİK VE İLETİŞİM 2 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com İletişim, Davranış değişikliği meydana getirmek üzere düşünce, bilgi, duygu, tutum ve becerilerin paylaşılması sürecidir.
DetaylıHisteri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.
Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir. Konversiyon bozukluğu, altta yatan organik bir neden bulunmaksızın ortaya çıkan, bayılma, felç olma ve duyu kaybı gibi nörolojik belirtilerdir. Hastalar
DetaylıPsikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar
Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindekipayı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 Akılcı İlaç Kullanımı;
DetaylıŞizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu
Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Ass. Dr. Toygun Tok İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği
Detaylı1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR 13 1.1. Özel Gereksinimli Bireyler 16 1.2. Özel Eğitimin Amacı ve İlkeleri 18 1.3. Özel Eğitimin Önemi 19 1.4. Engelliliğin Genel
DetaylıDr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği
Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği Olgu-1 Olgu-1 12 yaşında, kız Hasta alt bezi raporu için kliniğimize yönlendirilmiş. Değişik 3. basamak merkezler ve üniversite hastanelerinde
DetaylıEĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME ASSESSMENT Ders 1: Tarihsel, Felsefi ve Yasal Boyutları. Prof. Dr. Tevhide Kargın
EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME ASSESSMENT Ders 1: Tarihsel, Felsefi ve Yasal Boyutları Prof. Dr. Tevhide Kargın Tarihsel, Felsefi ve Yasal Boyutları Tanım: Kabaca değerlendirme bir birey hakkında
DetaylıÇocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.
Çocuklar, yetişkinler gibi kaygılanabilir ve stres yaşayabilirler. Ölüm, hastalık, boşanma, taşınma gibi hayat değişimleriyle başa çıkmaya ek olarak özgüven ve aidiyet duygularıyla mücadele ederler. Herkes
DetaylıBebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji (PSY 319) Ders Detayları
Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji (PSY 319) Ders Detayları Ders Adı Ders Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Kodu Saati Saati Saati Bebeklikten Ergenliğe Gelişimsel Psikopatoloji PSY
DetaylıTRSM de Rehabilitasyonun
TRSM de Rehabilitasyonun Yeri Dr. Ayla Yazıcı BRSHH Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü 7.10.2010 Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım
DetaylıDikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Giriş DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), çocukluk çağının en sık görülen
Detaylı1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ
İÇİNDEKİLER 1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ ÇOCUK PSİKOLOJİSİNDE GELİŞİM MODELLERİ... 3 ÖĞRENME TEORİSİ MODELİ... 4 BİLİŞSEL GELİŞİM MODELİ... 5 İNSAN GELİŞİMİNİ VE PSİKOLOJİSİNİ AÇIKLAYAN TEMEL KURAMLAR...
DetaylıRuhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN
Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler Osman SEZGİN 1 0 Psikiyatrik hastalıklar kalp, şeker gibi gerçek tıbbi hastalık değildir! Ruh hastalığı olanlar olsa olsa deli dirler.
DetaylıKRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 21 Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ GELİŞİMSEL YAŞAM BOYU TEORİLERİ Geleneksel olarak kriminolojideki
DetaylıÇocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler
Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenin kötüye kullanımını üç ana başlıkta ele
DetaylıZİHİNSEL ÖĞRENME YETERSİZLİĞİ
Ö N E R İ L E R Akademik etkinliklerde yavaş olabilirler ancak yinede kendi yeteneklerini ve yetersizliklerini anlayabilecek düzeye gelebilirler. İlköğretim okullarında, normal yaşıtlarıyla aynı sınıflarda
DetaylıY.C. Tanı Süreci
Y.C. Tanı Süreci Y nin yaşıtlarına göre geç konuşmuş olması, ellerini sürekli olarak çırpması, rutinler konusunda ısrarcı davranışları aile tarafından ilk dikkati çeken belirtiler olmuştur. Aile ilk olarak
DetaylıO Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme
BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın
DetaylıYAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM
YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,
DetaylıVYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI
İÇİNDEKİLER KISIM I VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI BÖLÜM 1 Vygotsky nin Yaklaşımına Giriş Zihnin Araçları... 4 Zihnin Araçları Niçin Önemlidir... 5 Vygostky Yaklaşımının Tarihçesi...
DetaylıPalyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları
Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,
DetaylıBipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017
Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 AÇIKLAMA 2012-2017 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok Olgu 60 yaşında kadın, evli, 2 çocuğu var,
DetaylıOTİZMLİ ÇOCUĞA SAHİP OLAN EBEVEYNLERİN, ÇOCUKLARININ HAREKET EĞİTİMİYLE SOSYALLEŞME DÜZEYLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ
OTİZMLİ ÇOCUĞA SAHİP OLAN EBEVEYNLERİN, ÇOCUKLARININ HAREKET EĞİTİMİYLE SOSYALLEŞME DÜZEYLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ Elif ÜNAL, Cüneyt İNCE, Yeşim BULCA Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği
DetaylıHastalarla Ortaklık. Dikkat Eksikliği Sendromu. ESOGÜ Tıp Fak. Psikiyatri A.D. Dr.Ş.Soner ÖZDEMİR
Hastalarla Ortaklık Dikkat Eksikliği Sendromu ESOGÜ Tıp Fak. Psikiyatri A.D. Dr.Ş.Soner ÖZDEMİR Psikiyatrik sınıflandırma tanımlayıcıdır Yani hastalığın sebeplerine göre değil de görünümlerine, bulgularına
DetaylıPsikomotor Gelişim ve Oyun
Psikomotor Gelişim ve Oyun Oyun? Çocuğun, kendini, diğer insanları, doğayı ve nesneleri tanıma etkinliğidir. Çocuğun kendi deneyimleriyle öğrenme yoludur. Düşünülmeden, eğlence amacıyla yapılan hareketlerdir.
Detaylı10 Mayıs 2009 tarihinde uygulanan Pep-r Gelişimsel Ölçeği Değerlendirme Sonuçları: Kronolojik Yaş : 3 yaş 9 ay
C. C. 17 Ağustos 2005 doğumlu bir erkek çocuğudur. Eylül 2008 yılında Londra da bir anaokuluna başlamıştır. Annesi, yaşıtlarıyla kıyasladığında aynı iletişim becerilerini gösteremediğini düşündüğünden
DetaylıKlinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları. Psikolojiye Giriş. Günümüz Kriterleri. Anormallik nedir?
Psikolojiye Giriş İşler Kötüye Gittiğinde Olanlar: Zihinsel Bozukluklar 1. Kısım Ders 18 Klinik Psikoloji: Ruh Hali Rahatsızlıkları Susan Noeln-Hoeksema Psikoloj Profesörü Yale Üniversitesi 2 Anormallik
Detaylı( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz)
ÇOCUKLARDA BİPOLAR DUYGULANIM BOZUKLUĞ ( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz) Bipolar duygulanım bozukluğu ; iki uçlu duygulanım bozukluğu, manik depresif psikoz
DetaylıFarklı Gelişen Çocuklara Yönelik Pedagojik ve Psikolojik Danışmanlık
Farklı Gelişen Çocuklara Yönelik Pedagojik ve Psikolojik Danışmanlık Psikodünya Danışmanlık farklı gelişen çocuğumuzun gelişimine, bireysel farklılıklarına, eğitim ihtiyaçlarına ve yaşadığı zorluklara
DetaylıPsikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar
Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı Doç.Dr.Vesile Altınyazar Tüm dünyada ilaç harcamalarının toplam sağlık harcamaları içindeki payı ortalama %24,9 Ülkemizde bu oran 2000 yılı için %33,5 DSÖ tahminlerine
DetaylıAyrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.
Alzheimer hastalığı nedir, neden olur? Alzheimer hastalığı, yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır.
DetaylıOtizmin ortaya çıkma sıklığı 30 aylıktan önce görülmektedir.
OTİZM NEDİR? Erken çocukluk döneminde görülmeye başlayan, sosyal etkileşim, iletişim bozukluğu ile ilgisizlik ve etkinliklerde belirgin sınırlılıklarla kendini gösteren yaygın gelişimsel bozukluktur. Bir
DetaylıÇocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor.
Çocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor. Sağlıklı çocuk izlemi: Çocuğun yaşına uygun ruhsal, fiziksel
DetaylıRUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU
RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU Yaşam boyu ruh sağlığı ile ilgili riskler Ruhsal hastalıklara yatkınlık ve dayanıklılık Prognoz Olumsuz etkenler Koruyucu etkenler Bireysel
DetaylıDİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK Prof. Dr. Sirel Karakaş Neurometrika Medikal Tıp Teknololojileri Ltd. Şti Nöropsikoloji ve Psikofizyoloji Derneği Başkanı Uslarası Kıbrıs Üniversitesi
DetaylıP.Y. Tanı Süreci: Temmuz 2014 doğumlu P. nin 2,5 yaşını geçmesine rağmen konuşmaması, yerinde sallanması ailenin çocuğunda bir şeylerin yolunda
P.Y. Tanı Süreci: Temmuz 2014 doğumlu P. nin 2,5 yaşını geçmesine rağmen konuşmaması, yerinde sallanması ailenin çocuğunda bir şeylerin yolunda gitmediğini gösteren ilk işaretler olmuştur. Aile, bir çocuk
DetaylıEditör İbrahim H. Diken ÜNİTE 11 ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLER. Prof. Dr. Rüya Güzel Özmen
Editör İbrahim H. Diken ÜNİTE 11 ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLER Prof. Dr. Rüya Güzel Özmen Hazırlayan: Gizem Yıldız Öğrenme güçlüğü: okuma, yazma, bilgileri işlemleme, konuşma dili, yazı dili veya düşünme
DetaylıÖğr. Gör. Özlem BAĞCI
Öğr. Gör. Özlem BAĞCI Çocuğun kas gelişimini sağlayan, enerjisinin boşalmasına yol açan oyun, arkadaşları ile iletişimi ve işbirliğini de sağlayarak onun dünyasını biçimlendirir. Piaget e göre oyun, çocuğun
DetaylıBÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.
BÜYÜME Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. 2 BÜYÜME Örneğin doku büyümesi gerçekleşerek vücut ağırlığı ve boy uzunluğunda
DetaylıKOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir."
KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir." KİŞİSEL BİLGİLER Doğum Tarihi Cinsiyet Okulun Adı Sınıf İl İlçe Uygulama Tarihi Formu Dolduran 8.6.2011 ERKEK
DetaylıŞİZOFRENİDE TOPLUMSAL BECERİ EĞİTİMİ ve BİLİŞSEL İŞLEVSELLİK
ŞİZOFRENİDE TOPLUMSAL BECERİ EĞİTİMİ ve BİLİŞSEL İŞLEVSELLİK Prof. Dr. Mustafa YILDIZ Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi 46. Ulusal Psikiyatri Kongresi, Ekim 2010
DetaylıBİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI UYGULAMA ÖRNEĞİ. Neşe EKŞİ, Meryem DEMİRTAŞ TSK Sağvak Güvercinlik Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi / Ankara
BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI UYGULAMA ÖRNEĞİ Neşe EKŞİ, Meryem DEMİRTAŞ TSK Sağvak Güvercinlik Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi / Ankara güvercinlikozelegitim@yahoo.com ÖZET Bu uygulamanın
Detaylı