AVRUPA B İRLİĞİ'NDE DEMOKRAT İK MEŞRUİYET SORUNU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "AVRUPA B İRLİĞİ'NDE DEMOKRAT İK MEŞRUİYET SORUNU"

Transkript

1 Ankara Avrupa Çal ışmalar ı Dergisi Cilt:2 No:4 (Bahar: 2003) s AVRUPA B İRLİĞİ'NDE DEMOKRAT İK MEŞRUİYET SORUNU Ar ş. Gör. Sinem AKGÜL AÇIKME ŞE* ABSTRACT: The European Union has long been criticized for its lack of democratic legitimation. Most of the scholarly work on the democratic deficit in the EU focuses on the institutional remedies such as empowering the European Parliament as the only directly democratically legitimized European decision-making Body, ensuring the transparency of the working methods of the EU institutions and simplifying the decision-making mechanism. The main aim of this article is to explore the origins of the democratic deficit in the EU, with a view to clar ıfy the impossibility of enhancing democratic legitimation in Europe through institutional means. Rather than seeing the institutional solutions as a panacea, the underlying assumption of this article is that the democratic character of the European political system depends on its capacity to achieve the European peoples' goals and solve their problems. Anahtar Kelimeler: Demokrasi aç ığı, demokratik me şruiyet, Avrupa Konvansiyonu, Avrupa Parlamentosu, Şeffafl ık Keywords: Democratic deficit, democratic legitimacy, European Convention, European Parliament, Transparency GİRİŞ "Avrupa Birli ği 21. yüzy ıl Avrupa demokrasisi için hem en büyük umudu hem de en büyük tehlikeyi temsil etmektedir"'. Avrupa Birli ği'ne üyeliğin uzun y ıllar boyunca anti-demokratik kurallarla yönetilen Orta ve Do ğu Avrupa ' Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. I Richard Katz, "Models of Democracy: Elite Attitudes and the Democratic Deficit in the European Union," European Union Polit ıcs, Vol. 2, No. 1 (Şubat 2001), s. 54.

2 24 S İNEM AKGÜL AÇIKME ŞE ülkeleri için demokratik istikrar ın sağlanmas ın ın teminat ı olarak de ğerlendirilmesi umudu simgelerken; son on y ıld ır bütünle şme sürecinin yap ı s ına ve i şleyi şine ili şkin olarak ve sosyo-kültürel faktörlere dayan ılarak söz konusu sürecin demokratik temellerinin sorgulanmas ı Avrupa demokrasisi aç ıs ından tehlike çanlar ın ı çalmaktad ır. Horeth'e göre, 1990 öncesinde, Toplulu ğun yetki alanlar ındaki sinirlilik entegrasyon sürecinin me şruiyeti ve demokratik temelleri bak ım ından herhangi bir tart ışma zemini yaratmam ışt ır.2 Bir ba şka deyi şle, 1980'lerin sonlar ı ve 1990'lar ın ba şlar ında bütünle şme sürecine damgas ını vuran Topluluk yetkilerindeki art ış ve derinle şme eğilimine kadar bir demokrasi sorunu Avrupa gündeminde yer almam ışt ır. Avrupa Tek Senedi ve Maastricht Antla şmas ı ile birlikte, özellikle ulus-devletlerin egemenlik yetkilerini münhas ıran kulland ıklar ı baz ı politika alanlar ın ın Avrupal ıla şt ır ılmas ı; daha aç ık bir ifadeyle bir tak ım yetkilerin - örne ğin para basma - ulusal düzeyden Avrupa düzeyine aktar ılmas ı entegrasyon sürecinin demokratik karakterinin sorgulanmas ı gereksinimini do ğurmu ştur.3 Kısaca, 1990 öncesinde gündemde öncelikli bir yere sahip olmayan bir demokrasi sorunu, bu tarihten itibaren bütünle şme sürecinin temel dinamiklerini tehdit etmeye ba şlamışt ır. Bu çerçevede, literatürde "demokrasi aç ığı" ya da "demokratik me şruiyet sorunu" olarak adland ırılan konu, Avrupa entegrasyonuna ili şkin akademik çal ışmalar ın gözdesi olmu ş ve çe şitli akademik, hukuki ve siyasi platformlarda yo ğun bir biçimde tart ışılmışt ır. Avrupa Tek Senedi'nden günümüze kadar gelen süreç içinde Avrupa Birli ği'nin öncelikli hedefleri aras ında demokrasi aç ığı= giderilmesi bulunmaktad ır. Örneğin, Topluluğun karar alma prosedüründeki demokrasi sorununun çözülmesi Avrupa Tek Senedinin amaçlar ı aras ında yer alm ıştır. Laeken Zirvesi kararlar ı ışığında 28 Şubat 2002'de çal ışmalar ına ba şlayan; Avrupa'daki bütünle şme hareketinin gelece ğini şekillendirecek olmas ı bak ımından büyük ilgi uyand ıran; kurucu antla şmalar ın basitle ştirilmesi, Temel Haklar Şart ı'n ın hukuki statüsünün belirlenmesi, Birlik içinde yetki dağılımın ın somutla şt ır ılmas ı ve ulusal parlamentolar ın AB içindeki durumunun tespit edilmesi gibi önemli misyonlar üstlenen Avrupa Konvansiyonu da mevcut demokrasi aç ığın ın kapatılmas ına ili şkin çözüm yollar ın ı tartışmaktad ır. 4 2 Marcus Horeth, "No Way Out for the Beast? The Unsolved Legitimacy Problem of European Governance," Journal of European Public Policy, Vol. 6, No. 2 (Haziran 1999), s Ibid., 4 Avrupa Konvansiyonu ve tart ışılan konular hakk ında ayr ınt ıl ı bilgi için bkz. Füsun Arsaya, `Kurucu Antla şmalar ın Avrupa Birli ği Anayasas ına Dönü şmesi', ATAUM Bülteni, Y11.2, Say ı.2 (Bahar 2002), s.2-3; Sanem Baykal, 'Avrupa Birli ğinin Gelece ği Kurultay ı,' ATAUM Bülteni, Y ıl.2, Say ı.2 (Bahar 2002), s.3-5_ Jens-Peter Bonde, The Convention-on the Futures of Europe, online book:

3 AVRUPA B İRLİĞİNDE DEMOKRAT İK MEŞRUİYET SORUNU 25 Yukar ıda belirtilen bu perspektif ışığında, "Avrupa Birli ği'nin Demokratik Me şruiyet Sorunu" ba şlıklı bu çalışman ın temel hedefi Avrupa bütünle şmesine ili şkin demokratik me şruiyet sorununun kavramsal çerçevesini ortaya koymak suretiyle sorunun kökenlerini ve ana unsurlar ın ı belirlemek; Konvansiyon çal ışmalar ı çerçevesinde demokrasi aç ığı= giderilmesine yönelik önerilerin kapsam ın ı ve yeterliliklerini analiz etmektir. Çal ışma, "Avrupa Birli ği'nin sui generis bir yap ıya sahip oldu ğu ve bir ulus-devlet karakteri ta şımadığı ; dolay ıs ıyla ulus-devlet benzeri bir demokratik nitelikle donat ılmadığı" varsay ım ı üzerine in şa edilecektir. Söz konusu varsay ıma, Alman Anayasa Mahkemesi'nin 1993 tarihinde Toplulu ğun ulus-devlet yap ısında olmadığına ve bir devletler birli ği niteliği ta şıdığına ilişkin karar ında yer verilmi ştir.' Zweifel, klasik siyasal teoride ulus-devlete özgü kuvvet kullanma yetkisinin bulunmamas ı ve bütçe yetkilerinin s ınırl ı olmas ı aç ılar ından AB'yi bir ulusdevlet olarak nitelendirmemektedir. 6 Dolay ısıyla; Avrupa Birli ği'nde ulusdevlet benzeri bir demokratik model aramak do ğru bir sonuç vermeyecektir. Yukar ıda belirtilen bu varsay ım ın s ın ırlamalar ı dahilinde bu makalede demokratik me şruiyet sorununun toplumsal niteli ğinin birincil önemi haiz olduğu; Avrupa'n ın Gelece ğine Ili şkin Konvansiyonun yap ı s ı ve genel karakterinin de bu toplumsal sorunun giderilmesinde belirgin bir ad ım olduğu tart ışmas ı temel problematik olarak ele al ınacakt ır. Bu çerçevede birinci bölümde demokrasi aç ığı= kurumsal ve toplumsal kökenleri, ikinci bölümde de Konvansiyon ekseninde bu sorunun ele alm ış biçimi incelenecektir. I. DEMOKRASI AÇIĞI SORUNUN BOYUTLARI VE NEDENLERI ÜZERINE GENEL B İR DEĞERLENDIRME Avrupa Parlamentosu'nda görev yapan Karlheinz Neunreither'e göre Avrupa bütünle şmesini tehdit eden demokrasi aç ığı sorunu temel olarak kurumsal bo şluklardan, özele indirgendi ğinde ise me şruiyetin esas sembolü olarak gerek Avrupa Parlamentosu'nun gerekse ulusal parlamentolar ın sisteme yetersiz kat ılımından kaynaklanmaktad ır.' Neunreither'in savundu ğu ve literatürde kurumsal, formel ya da hukuki me şruiyet sorunu olarak da an ılan bu görü ş, Joseph Weiler taraf ından "kamuoyu verileri, politikac ılar ın bildirileri ve bas ında yer alan bilgiler" çerçevesinde olu şturulan ve demokrasi aç ığı 5 Söz konusu karar, Maastricht Antla şmas ını antla şmalar ın efendisi olarak varl ığın ı sürdüren ve egemenlik haklar ın ı Birliğe devretmeyen egemen devletler aras ındaki bir uluslararas ı antla şma olarak nitelendirmi ştir. Maastricht karar ı için bkz. Decision of the Bundesverfassungsgericht, BverfGE, No. 89, 1993, s. 155 vd. Maastricht karar ın ın değerlendirmesi hakk ında bkz. J.H.H Weiler, "Does Europe Need a Constitution? Reflections on Demos, Telos and Ethos in the German Maastricht Decision" Peter Gowan ve Perry Anderson (eds.), The Question of Europe, London, Verso, 1997, s Thomas Zweifel, "Who is Without Sin Cast the First Stone: the EU's Democratic Deficit in Comparison," Journal of European Public Policy, Vol. 9, No. 5 (Ekim 2002), s Karlheinz Neunreither, "The Democratic Deficit of the European Union: Towards Closer Cooperation between the European Parliament and the National Parliaments," Government and Opposition, Vol. 29, No. 3 (Yaz 1994), s. 299.

4 26 S İNEM AKGÜL AÇIKME ŞE problemini klasik veriler ışığında inceleyen "Standart Versiyon" olarak adland ır ılmaktad ır.8 Weiler'e göre kurumsal sorunlar ın giderilmesi ile Avrupa bütünle şmesini olumsuz olarak etkileyen demokrasi aç ığın ın giderilmesi mümkün de ğildir; zira demokratik me şruiyet sorununun toplumsal bir boyutu da bulunmaktad ır. Demokrasinin özünde halk ın kendisini kararlar ı alan siyasal sistemin bir parças ı olarak hissetmesi bulundu ğundan, varl ığı üzerinde yo ğun tart ışmalar ın yap ıldığı Avrupa halk ın ın "Avrupa demosu" entegrasyon sürecine kat ı l ımı ve bu süreci desteklemesi sistemin demokrasi sorunundan kurtulmas ın ın tek çaresi olarak de ğerlendirilmektedir. Özet olarak, demokrasi aç ığı kurumsal ve toplumsal konular ı kapsayan iki boyutlu bir sorunu ifade etmektedir. A. KURUMSAL MEŞRUİYET BOYUTU: STANDART VERS İYON Tüm demokratik sistemlerde halk taraf ından do ğrudan seçilen, halk ı temsil eden ve halk ad ına hareket eden parlamentolar me şruiyet sembolüdür. 9 ısıyla, literatürde geleneksel olarak gerek Avrupa Parlamentosu'nun Dolay gerekse ulusal parlamentolar ın bütünle şme sürecindeki marjinal rolleri demokrasi aç ığın ın kayna ğı olarak gösterilmektedir. Bu geleneksel görü ş d ışında Avrupa yöneti şiminin bir tak ım kurumsal gerekçelere dayanarak demokratik sorunlar ya şad ığı da genel olarak kabul edilmektedir. Tüm bu verilerin toplam ında da demokrasi aç ığın ın kurumsal boyutu ortaya ç ıkmaktad ır. 1. Demokrasi Aç ığın ın Kurumsal Boyutuna ili şkin Geleneksel Görü ş : "Parlamentolar Demokrasinin Teminat ı m ıdır?" Shackleton'a göre kurumsal ya da formel me şruiyet "varolan yetki yap ılanmas ın ın demokratik olarak seçilmi ş parlamentolar taraf ından onaylamas ın ı" ifade etmektedir. m Uzun y ıllar boyunca akademik çal ışmalara, doğrudan halk oyu ile seçilen tek AB kurumu olan Avrupa Parlamentosu'nun bütünle şme sürecindeki marjinal rolünün demokrasi aç ığına neden oldu ğu tart ışmas ı damgas ın ı vurmu ş ; federalist görü şü savunanlar Avrupa Parlamentosu'nun gerçek bir ulusal parlamentonun sahip oldu ğu yetkilerle donat ılmas ı suretiyle demokrasi aç ığın ın giderilece ğini savunmu şlard ır. Buna kar şı l ık, me şruiyetin dayana ğının ulus-devlet halklar ı olduğu görü şünü ta şıyan realistlere göre bütünle şmenin demokratik me şruiyetini yaln ızca ulusal parlamentolar sağlayabilecektir. Standart Versiyon hakk ında ayr ınt ıl ı bilgi için bkz. J.H.H Weiler, Ulrich R. Haltern ve Franz C. Mayer, "European Democracy and its Critique," West European Politics, Vol. 18, No. 3 (Temmuz 1995), s Wolfgang Wessels ve Udo Diedrichs, "A New Kind of Legitimacy for a New Kind of Parliament: The Evolution of the European Parliament," European Integration Online Papers, Vol.1, No. 6 (1997), s. 1 ( 0 Michael Shackleton, "Democratic Deficit," Desmond Dinan (ed.), Encyclopedia of the European Union, London, Macmillan, 2000, s. 133.

5 AVRUPA BIRLIĞINDE DEMOKRATIK ME ŞRUIYET SORUNU 27 a. Federalist Yakla şım: "Me şruiyetin sembolü Avrupa Parlamentosu mudur?" Federalistlere göre Avrupa bütünle şmesinde me şruiyetin dayana ğı Avrupa halkın, me şruiyetin sembolü de Avrupa Parlamentosu'dur. Avrupa halk ı, Avrupa Parlamentosu arac ılığıyla dileklerini aç ıklayabilecek ve karar alma sürecine do ğrudan kat ılacakt ır. Bu durum, yetkileri ulusal parlamentolar ın görevlerine benzer "supranasyonel bir parlamenter demokrasi modelinin" olu şumunu gerektirmektedir. Federalistlere göre bu çerçevedeki en iddial ı ad ım Avrupa Parlamentosu'nun 1979 y ılından itibaren do ğrudan seçimlerle i şba şına gelmesidir. Halk kendi ç ıkarlar ın ı savunacak Parlamentonun temsilcilerini bizzat kendisi seçecektir. Federalistler, demokrasi aç ığının Avrupa Parlamentosu'nun gerçek bir ulusal parlamento yetkileri ile donat ılmamas ından kaynakland ığın ı savunmaktad ırlar. 12 Wessels'in yapt ığı tan ımlama uyar ınca, demokrasi aç ığı, yürütme üzerinde Avrupa Parlamentosu'nun denetimi güçlendirilmeksizin karar alma yetkisinin ulusal düzeyden ulusüstü düzeye aktar ılmas ından kaynaklanmaktad ır. 13 Wessels, Avrupa Parlamentosu'nun "politika olu şturma, sistem geli ştirme ve halkla kar şıl ıklı etkile şim" i şlevleri çerçevesinde ulusal parlamentolar gibi yetkilendirilmesinin demokrasi aç ığının kapat ılmas ındaki önemli ad ımlardan biri olduğunu ileri sürmektedir. Federalistler, bütünle şme sürecinde karar alma ve al ınan kararlar ı denetleme i şlevleri olarak an ılan politika oluşturma faaliyetleri bak ım ından Avrupa Parlamentosu'nun iki ana yetkiye sahip olmas ı gerekti ğini vurgulamaktad ırlar. Bu çerçevede, Avrupa Parlamentosu Komisyonun atanmas ı ve denetlenmesinde münhas ıran yetkili olmal ı, gerçek bir yasama gücü ile donat ılmal ı ve bu gücü üye devletleri temsil eden bir Meclis gibi görev yapan Bakanlar Konseyi ile payla şmal ıdır. 14 Her ne kadar federalistlerin savlar ı kadar iddial ı olmasa da Avrupa Parlamentosu yakla şık elli y ıll ık geçmi şinde a şamal ı olarak politika olu şturma i şlevleri çerçevesinde yeni bir tak ım yetkilere sahip olmu ştur. Nitekim 1972 tarihli Vedel Raporu'nda "demokratik bir sistemin, Toplulu ğun yetkilerinin artmas ı sebebiyle ulusal düzeyde azalan parlamenter yetkilerin Avrupa düzeyinde telafi edilmesini gerektirdi ği" anlay ışına dayan ılarak Avrupa Parlamentosu'nun yasama gücünün artt ır ılmas ı ve Komisyonun Parlamentoya hesap vermesinin daha sistematik hale getirilmesi konusunda önerilerde bulunulmu ştur ve 1975 tarihli II Avrupa halk ının varl ığı yani demos tart ışmalarına "Toplumsal Me şruiyet Boyutu" ba şl ığı alt ında yer verilecektir. 12 Federalistlerin bu görü şleri için bkz. Frank Decker, "Governance Beyond the Nation State: Reflections on the Democratic Deficit of the EU," Journal of European Public Policy, Vol. 9, No. 2 (Nisan 2002), s Wessels, op.cit., s. 3. Idem. 15 European Commission, "Report of the Working Group Party Examining the Problem of Enlargement of the Powers of the European Parliament (Vedel Report)" Bulletin of the European Communities, Supplement 4/72.

6 28 S İNEM AKGÜL AÇIKME ŞE düzenlemelerle Avrupa Parlamentosu Topluluk bütçesi üzerinde bir tak ım yetkiler elde etmi ş"; Avrupa Tek Senedi ile işbirliği, Avrupa Birli ği Antlaşmas ı ile de ortak karar olarak an ılan prosedürler çerçevesinde yasama alan ında bir tak ım yetkilerle donat ılmış; Avrupa Birli ği Antlaşmas ı ile de Komisyon ba şkan aday ı hakkında görü ş bildirme ve bir heyet olarak Komisyonun atanmas ında güvenoyu verme hakk ın ı kazanm ışt ır. Tüm bu kazan ımlarına rağmen Avrupa Parlamentosu günümüzde gerçek bir ulusal parlamento gibi faaliyet gösterememektedir. Yasama fonksiyonu bak ımından ikincil bir öneme sahip olan Avrupa Parlamentosu'nun" yürütme üzerindeki denetim yetkileri de bir hayli s ınırl ıdır. 18 Federalistler, siyasal sistemin i şlevsel, sektörel ve co ğrafi olarak şekillendirilmesine kat ıl ım olarak tan ımlanabilecek sistem-geli ştirme fonksiyonu çerçevesinde Avrupa Parlamentosu'nun entegrasyon sürecinin itici gücü olarak tüm anayasal konulara ili şkin onay yetkisiyle donat ılmas ını savunmaktad ırlar. 19 Bir ba şka deyi şle, Avrupa Parlamentosu kurucu antla şma değişikliklerinde son sözü söyleyen aktör olmal ıd ır. Avrupa Parlamentosu'nun bütünle şmenin itici gücü fonksiyonunu yerine getirme bak ımından asl ında iyi bir sicile sahip oldu ğunu söylemek pek de yanl ış olmayacakt ır. Örne ğin, Maastricht Antla şmas ı ile sonuçlanan Hükümetleraras ı Konferans öncesinde bu sürecin yaln ızca Ekonomik ve Parasal Birlik konular ın ı değil, ayn ı zamanda siyasal birlik konular ını da kapsamas ı konusunda ısrar eden Avrupa Parlamentosu ne ölçüde bir gündem belirleyici oldu ğunu ispat etmi ştir.2 Ancak, Avrupa Birliği Antla şmas ı'nın Amsterdam metninin 48. maddesinde öngörülen prosedür çerçevesinde kurucu antla şma de ğ i şikliklerinde Avrupa Parlamentosu'nun son sözü söyleme yetkisinin bulunmad ığı aç ıkt ır. 21 Bu çerçevede, Parlamento'ya yaln ızca kurumsal reform yap ılmas ı amac ıyla bir konferans toplan ıp toplanmamas ı konusunda dan ışılacak; yap ılan deği şiklikler üzerinde Avrupa Parlamentosu herhangi bir söz söyleme yetkisine sahip olamayacakt ır. Dolay ı s ıyla, Avrupa Parlamentosu'nun sistem-geli ştirme ve 1975 tarihli bütçe hükümleri içeren antla şmalar hakk ında ayr ınt ıl ı bilgi için bkz. P.S.R.F. Mathijsen, a Guide to European Union Law, 6. B., London, Sweet&Maxwell, 1995, s Birinci sütun çerçevesindeki karar önerilerinin münhas ıran Komisyon tarafından haz ırlanmas ı ve yasama i şlevinin esas olarak Bakanlar Konseyi taraf ından yerine getirilmesi Avrupa Parlamentosunu yasama sürecinde ikinci plana itmektedir. 18 Horeth, s Avrupa Parlamentosu'nun yürütmenin iki aya ğı üzerindeki denetim yetkilerinin sinirlili ği konusuna Avrupa yöneti şiminin diğer kurumsal sorunlar ı ba şl ığı erçevesinde yer verilecektir. Wessels, op. cit., s.3. 2 Neunreither, op. cit., s <,... Eğer Konsey, Avrupa Parlamentosu'na ve gerekti ği takdirde Komisyon'a dan ıştıktan sonra, Üye devlet hükümetlerinin temsilcilerinden olu şan bir konferans toplanmas ı yönünde görü ş bildirirse, bu konferans ortak olur ile söz konusu Antla şmalar'da yap ılacak de ğişiklikleri belirlemek amac ıyla Konsey ba şkan ı tarafından toplan ır...de ği şiklikler üye devletlerin kendi anayasal usullerine uygun olarak onayland ıktan sonra yürürlü ğe girer." Bkz. ikti sadi Kalk ınma Vakfı, Amsterdam Antla şmas ı: Bütünle ştirilmiş Haliyle Avrupa Birli ği Kurucu Antlaşmaları, İstanbul, 2000, s. 110.

7 AVRUPA BIRLIĞINDE DEMOKRATIK MEŞRUIYET SORUNU 29 fonksiyonu bak ımından da yetenekleri s ın ırl ı kalm ış ; federalistlerin hedefleri gerçekle şmemiştir. Avrupa Parlamentosu halkla karşı lıkl ı etkile şim i şlevi bak ımından da federalistlerin dü şlediği noktaya ula şamam ıştır. Federalistler, halk ın ulusal parlamentolar ı ile olan ba ğlann ın yerine Avrupa Parlamentosu ile olan bağlar ın ın geçmesini istemektedirler. Üye devletlerde Parlamento'nun faaliyetlerinin yak ından izlenmesini sa ğlamak amac ıyla enformasyon büroların ın kurulmas ına, çe şitli gruplar ın Genel Kurul oturumlar ın ı izlemek üzere Strasbourg ve Brüksel'e davet edilmesine ve Kosova krizi gibi uluslararas ı güncel sorunlardan AB'nin düzenleme yapt ığı pek çok alana uzanan geni ş bir yelpaze içindeki konular ın ele al ındığı halka aç ık oturumlar yap ılmas ına ra ğmen Avrupa Parlamentosu halkla kar şıl ıkl ı ileti şimi sağlayamam ıştır.22 Bir ba şka deyi şle, halk kendini Avrupa Parlamentosu ile özde şle ştirememi ştir; çünkü üye devletlerin halklar ı sınırl ı parlamenter yetkileri bulunan Avrupa Parlamentosu arac ılığıyla kendi ç ıkarların ın temsil edilece ğine inanmamaktad ır. Bu durum üye devlet halklar ın ın Avrupal ılık bilincine sahip olmamas ıyla da yak ından ilintilidir. Dolay ıs ıyla, kar şıl ıkl ı etkile şim işlevi bak ımından da Avrupa Parlamentosu'nun geli şim karnesi pek iyi değildir. Sonuç itibarıyla, Avrupa Parlamentosu federalistler taraf ından dü şlenen ve demokrasi aç ığın ın giderilmesi için tek yol olarak de ğerlendirilen ulusdevletlerdeki parlamenter demokrasi modeline benzer supranasyonel bir yap ıya dönü şümü gerçekle ştirememi ştir. Zaten Avrupa Parlamentosu federalistlerin ideali olan bu modele tam anlam ıyla uygun hale gelse bile, demokratik me şruiyet sorunu çözümsüz kalabilecektir; zira demokrasi aç ığı çok boyutlu bir perspektif içinde ele al ınmas ı gereken bir problemi ifade etmektedir. b. Realist Kuram: "AB'nin Me şruiyetinin Dayana ğı Ulusal Parlamentolar mıdır?" Realist kurama göre me şruiyetin dayana ğı ulus-devletlerin halklar ı, me şruiyetin sembolü de ulusal parlamentolard ır. Bir ba şka ifadeyle, Avrupa bütünle şmesini demokratik aç ıdan me şru k ılacak olan ulusal parlamentolar eliyle ulus-devletlerdir. John Major, Eylül 1994'te verdi ği bir demeçte şunları söylemi ştir: "Avrupa Parlamentosu kendisini demokrasinin odak noktas ı olarak görmektedir; ancak AB bir devletler birli ğidir ve demokratik me şruiyetin dayana ğı ulusal parlamentolard ır. AB'nin demokratik me şruiyetini temin edecek olan ulusal parlamenter demokrasilerdir." 23 Realistlere göre ulusal parlamentolar ın bütünle şme süreci çerçevesindeki rolleri geni şledikçe, 22 Neunreither, op. eit., s J. Major'un konu şması için bkz. Desmond Dinan, An Ever Closer Union: An Introduction to European Integrat ıon, 2. B., New York, Palgrave, 1999, s.298.

8 30 S İNEM AKGÜL AÇIKMEŞE bütünle şmeyi gerçekle ştiren siyasal sistemin herhangi bir demokrasi sorunu kalmayacakt ır.' Kurucu antla şmalarla ulusal parlamentolara orijinal olarak verilen yetkiler antla şma de ğişikliklerinin onay ı, bütçe yetkileri, uluslararas ı antla şmalar ın yürürlü ğe giri şi ve ikincil mevzuat ın iç hukuka aktar ılmas ı ile s ınırl ı tutulmu ştur. Buna kar şıl ık ulusal parlamentolar bütünle şme sürecinin ba şlarında iki aç ıdan dolayl ı olarak sisteme dahil olmu şlard ır. İlk olarak, 1979 y ılında Avrupa Parlamentosu'nun halk taraf ından do ğrudan seçilmesi ilkesinin benimsenmesine kadar Avrupa Parlamentosu temsilcileri ulusal parlamentolar ın milletvekillerinden olu şmu ştur. Bu suretle, milletvekilleri s ınırl ı da olsa Topluluğun kurumsal mekanizmas ı içinde temsil edilebilmi ş ve Bakanlar Konseyi'nin üyeleri olan ulusal hükümetlerinin temsilcilerini etkileyebilmi ştir. Doğrudan seçim sistemine geçilmesi ile bu durum ortadan kalkm ışt ır. İkinci olarak, Avrupa Tek Senedi'nin yürürlü ğe girdiği 1987 tarihine kadar kararlar ın neredeyse tümünün oybirli ği ile al ın ıyor olmas ı ulusal parlamentolar ın kendi hükümetlerinin faaliyetlerini denetleyebilmesini sa ğlamışt ır. Örneğin, ulusal parlamentolar hükümetlerini Topluluk düzeyinde bir karar ı veto etmesi ya da veto etmemesi nedeniyle sorgulama hakk ına sahip olmu ştur. Tek Senet ve AB Antla şmas ı ile oybirliği prensibinden nitelikli ço ğunluk yöntemine geçi ş ulusal parlamentolar ın sahip oldu ğu bu yetkinin önemini yitirmesi ile sonuçlanm ıştır; zira veto yetkileri ortadan kalkan üye devlet hükümetlerinin oyçoklu ğu ile al ınan bir karar çerçevesindeki tutumlar ı nedeniyle ulusal parlamentolar tarafından denetlenmesi olana ğı kalmamıştır 'lar ın ba şından itibaren demokrasi aç ığı sorununun tart ışmaya aç ılmas ıyla birlikte ulusal parlamentolar ın bütünle şme sürecindeki rolünün de gözden geçirilmesi gereksinimi do ğmu ştur. Bu gereksinim ışığında, Maastricht Antla şmas ı'na "Ulusal Parlamentolar ın AB 'deki Rolüne İli şkin Deklarasyon" ad ını ta şıyan bir bildiri eklenmi ştir. Söz konusu bildiri uyar ınca ulusal hükümetlerin, Komisyonun mevzuat önerilerini bilgi edinmesi veya bir değerlendirme yapabilmesi amac ıyla en uygun zamanda ulusal parlamentolara iletmesi öngörülmü ştür. 26 Amsterdam Antla şmas ı ile söz konusu bildirinin kapsam ı biraz daha geni şletilerek, Komisyonun mevzuat önerilerinin yan ı s ıra Komisyonun dan ışma belgeleri olarak adland ırılan Ye şil ve Beyaz Kitaplar ile tebliğlerin de üye devletler taraf ından ulusal parlamentolara iletilmesi hükme 24 Ulusal parlamentolar arac ılığıyla demokratik me şruiyetin nas ıl sağlanacağına ili şkin görüşler hakk ında ayr ınt ılı bilgi için bkz. Eivind Smith (ed.), National Parliaments as Cornerstones of European Integration, London, Kluwer, Andreas Maurer, "National Parliaments," Desmond Dinan (ed.), Encyclopedia of the European Union, London, Macmillan, 2000, s ze AB Antla şmas ı 'n ın Maastricht metnine eklenen "Ulusal Parlamentolar ın AB'deki Rolüne İli şkin Deklarasyon" için bkz.nigel Foster, EC Legislation, 7.B., London, Blackstone, 1996, s.132.

9 AVRUPA BIRLIĞINDE DEMOKRATIK MEŞRUIYET SORUNU 31 bağlanmıştır.27 Her iki metinde de hedeflenen ulusal parlamentolar ın üye devlet hükümetlerinin bütünle şme süreci dahilindeki faaliyetlerini denetleyebilecek bir yap ıya kavu şturulmas ıd ır. Bunun için de öncelikle ulusal parlamentolar ın Topluluk tasarruflar ına ili şkin olarak kendi hükümetleri taraf ından bilgilendirilmesine yönelik bir mekanizman ın olu şturulmas ı gerekmektedir. Maastricht ve Amsterdam'da olu şturulmaya çal ışılan bu mekanizman ın yarataca ğı hukuki etkiler bak ım ından bir tak ım sorunlar bulunmaktad ır. Daha farkl ı bir ifadeyle, baz ı parlamentolar yaln ızca bilgi sahibi olup, ulusal hükümetlerin Avrupa politikas ın ı etkileyemezken; baz ı hükümetler özellikle Danimarka, İngiltere ve Fransa kendi parlamentolar ı söz konusu tasarrufu incelemeden Bakanlar Konseyi'nde herhangi bir söz söyleyememektedir. Örne ğin, Fransa Parlamentosu hükümet taraf ından kendisine ula şt ırılan ve Komisyon taraf ından haz ırlanan bir yasa önerisini inceleyecekse, Bakanlar Konseyi'nde bu yasa önerisi görü şülürken Frans ız temsilci Frans ız Parlamentosu'nun görü şünü almaks ız ın hareket edemeyecektir 'ların başında demokrasi sorununun bertaraf edilmesi amac ıyla ulusal parlamentolar ın birbirleriyle ve Avrupa Parlamentosu ile ba ğlantı kurmaların ı sağlayacak ve ulusal parlamentolara hükümetlerinin AB politikalar ın ı denetleme konusunda di ğer parlamentolar ın deneyimlerinden yararlanma imkan ı tan ıyacak mekanizmalar olu şturulmu ştur." Bu mekanizmalardan ilki, y ılda iki kez toplanan Parlamento Ba şkan ve Sözcüleri Konferans ı; ikincisi Avrupa Parlamentosu ve ulusal parlamentolar ın Avrupa İşleri Komiteleri Konferans ı olarak adland ırılan COSAC; üçüncüsü AB'nin siyasal yönelimleri konusunda dan ışılacak Parlamentolar Konferans ı ve sonuncusu da Avrupa Parlamentosu ve ulusal parlamentolar ın uzman komiteleri aras ında yap ılan toplant ılardır." Ulusal parlamentolar için bütünle şme süreci çerçevesinde öngörülen bu s ınırl ı roller realistlerin idealleri ile tam olarak örtü şmemektedir. Realist kuram ın savunucular ı ulusal parlamentolar ı temsil edecek ve üyeleri aras ında e şitlik ilkesi gözetilecek bir Senatonun kurulmas ını istemektedirler. Bir ba şka deyi şle, ABD siyasal sisteminde oldu ğu gibi eyaletleri temsil eden bir Senato'nun Topluluk kurumsal yap ı s ı içine entegre edilmesi ile ulusal parlamentolar bütünle şme süreci içinde etkili bir rol oynayabilecek; kendi ulusal parlamentolar ı arac ılığıyla her üye devlet tek oy hakk ına sahip olacakt ır. Neunreither'e göre özellikle Hükümetleraras ı Konferans ı'nda hararetle tart ışılan bu olu şum, demokrasi sorununun çözülmesinden çok, bu sorunun Z7 AB Antla şmas ı'n ın Amsterdam metnine eklenen "Ulusal Parlamentolar ın AB'deki Rolüne Dair Protokol" için bkz. Iktisadi Kalk ınma Vakfı, op.cit.,s Mauer, op.cit., s Neunreither, s Söz konusu mekanizmalar hakk ında ayrınt ıl ı bilgi için bkz..1o1 Rideau, "National Parliaments and the European Parliament: Cooperation and Conflict," Eivind Smith (ed.), National Parliaments as Cornerstones of European Integration, London, Kluwer, 1996,s ve Philip Norton, "National Parliaments in Western Europe," Smith, op.cit., s

10 32 SİNEM AKGÜL AÇIKMEŞE içinden ç ık ılmaz bir hale gelmesi ile sonuçlanacakt ır31 ; zira bir yanda bir Kongre gibi faaliyetlerini sürdürecek olan Avrupa Parlamentosu'nun ve bir yanda da Senatonun bulundu ğu ikili bir temsil sistemi Topluluk kurumsal yap ı s ını daha da karma şık hale getirecektir. Ayr ıca bu olu şumun sisteme daha fazla hükümetleraras ı bir nitelik ekleyerek bütünle şmenin sulanmas ına neden olacağı aç ıkt ır. Dolay ıs ıyla; ulusal parlamentolara do ğrudan doğruya Topluluk kurumsal yap ıs ı içinde yer verilmesinin pek çok sak ıncas ı bulunmaktad ır. Hiç bir sak ınca doğurmasa bile yaln ızca ulusal parlamentolar üzerinden demokratik me şruiyetin temin edilmesi mümkün de ğildir; çünkü Avrupa bütünle şmesine ilişkin demokrasi aç ığı sorunu çok boyutlu bir yakla şım içinde ele al ınmalıdır. 2. Kurumsal Me şruiyet Boyutuna ili şkin Diğer Görü şler: "Demokrasi Sorununun Kaynağı Avrupa Yönetişiminin Genel Karakteri midir?" Günümüzde demokratikle şmenin esas unsurlar ın ın parlamentolar olmad ığı evrensel düzeyde kabul edilmektedir. Bir ba şka deyi şle parlamenter sistemin varl ığı ve bu sistemin etkili i şlemesi demokrasi sorunlar ının giderilmesi için önemli bir gerekliliktir; ancak tek ba şına yeterli de ğildir. Bir siyasal sistemin demokratik olarak nitelendirilebilmesi için parlamenter modelin varl ığının yan ı s ıra söz konusu sistemin bir tak ım özelliklere de sahip olmas ı gerekmektedir. Bu çerçevede, öncelikle demokrasinin bir tan ım ı yap ılmalıdır. Decker'e göre demokrasi, halk ın bir şekilde siyasal kararlar ı etkileyebilmesini sa ğlayan bir yönetim şeklidir.32 Weiler de demokrasiyi benzer bir yakla şım çerçevesinde tan ımlamakta; demokrasinin halk taraf ından ve halk için yetki kullan ılmas ını ifade eden bir kavram oldu ğunu belirtmektedir. 33 Her iki yazar ın yaptığı tan ım uyar ınca demokrasinin iki temel ölçütünün bulundu ğunu söylemek yerinde olacakt ır. Bu ölçütlerden ilki, halk ı yönetecek olan hükümetin halk taraf ından atanmas ı ve ikincisi de bu hükümetin halka kar şı sorumlu olmas ıdır.34 şkin olarak yapt ığı tan ımlama bu iki ölçütü de Alvarez'in demokrasiye ili içermektedir. Bu çerçevede, demokratik bir rejimin temel unsurlar ı, yürütme ve yasama organlar ın ın dolayl ı ve doğrudan seçimlerle i şba şına gelmesi ve seçmenlere kar şı sorumlu olmas ıd ır.35 Demokrasinin temel ölçütü olarak halk ın bir şekilde siyasal kararlar ı etkileyebilmesi için o sistemin idaresine dair bir tak ım genel prensiplerin kabul edilmesi gerekmektedir. Yöneti şim yap ıs ın ın şeffaf, sade, adem-i merkeziyetçi olmas ı halk ın siyasal kararlar ı etkileyebilmesi için rahat bir ortam haz ırlayan unsurlard ır. Avrupa yöneti şiminin şeffaf bir nitelik ta şımamas ı, sade olmayan yap ıs ı ve karar alma prosedürünün karma şıklığı, halkla al ınan karar aras ına 3' Neunreither, op.cit., s Decker, op.cit., s.260. B Weiler et al., op.cit., s Christopher Lord, Democracy in the European Union, Sheffield, Sheffield Academic Press, 1998, s Alvarez'in tan ımlamas ı için bkz. Zweifel, op.cit., s

11 AVRUPA BIRLIĞINDE DEMOKRATIK MEŞRUIYET SORUNU 33 çe şitli katmanların dahil edilmesini ifade eden merkeziyetçi bir karaktere sahip olmas ı gibi nedenlerle bütünle şmenin demokratik temelden yoksun oldu ğu iddia edilmektedir. 36 Ayr ıca, yürütme organ ı olarak Komisyonun bürokratik ve teknokratik yap ısı ile bu kurumun atanmas ı ve demokratik denetiminde halk ın, yani halk ı temsil eden Avrupa Parlamentosu'nun kat ıl ımın ın yeterli oranda sağlanamamas ı Avrupa yöneti şiminin demokratik aç ıdan eksikliklerini ortaya koymaktad ır. a. Şeffafl ık Sorunu Avrupa yöneti şiminin en büyük özelli ği gizlilik içinde yürütülen bir mekanizmaya sahip olmas ıdır. Özellikle Bakanlar Konsey'nin oturumlar ı büyük bir gizlilik içinde yürütülmektedir. Oturumlar ın kapal ı yap ılmas ı büyük bir güvensizlik ortam ı yaratmakta ve belirli ç ıkarlar ın ve gruplar ın kararlar ı yönlendirebilmesi imkan ını; en az ından şüphesini yaratmaktad ır.37 Ekim 1993'te Konsey, Komisyon ve Parlamento kurumlar ın çalışmalar ın ın şeffaf hale getirilmesi konusunda anla şmışlard ır. Bu çerçevede Konsey toplant ı tutanaklar ının yayınlanmas ı, Komisyonun çal ışmaları hakkında halk ı daha fazla bilgi sahibi yapmak amac ıyla daha fazla Beyaz ve Ye şil Kitap haz ırlamas ı öngörülmü ştür. Hatta, the Guardian gazetesi, baz ı toplant ı tutanaklar ını gizli tutmas ı gerekçesiyle Konsey'e kar şı ATAD nezdinde dava açm ış ; Divan da gazete lehine karar vermi ştir. Komisyon taraf ından 2001 tarihinde haz ırlanan "Avrupa Yöneti şimi Hakkında Beyaz Kitap"da şeffafla şma ya da saydaml ık konusunda çe şitli öneriler içermektedir. 38 Beyaz Kitap önerileri çerçevesinde üzerinde hassasiyetle durulan hususlar ın kurumlar ın aç ık bir biçimde faaliyet göstermesine ve AB'nin çal ışmalar ına ilişkin tüm bilgilerin tüm Topluluk resmi dillerinde halka iletilmesine yönelik oldu ğu gözlenmektedir. Tüm bu çabalara kar şın Avrupa yöneti şiminin şeffafla şmas ı tam anlam ıyla sağlanamamaktad ır. Al ınan kararlar ın Konseyin formel oturumlar ı çerçevesinde de ğil de, koridorlarda şekillendiğini söylemek pek de yanl ış olmayacakt ır. Dolay ısıyla, Bakanlar Konseyi tutanaklar ın ın yay ınlanmas ı, hatta halk ın bu oturumlara kat ılımın ın gerçekle şmesi bile sistemin şeffafla şmas ını sağlamayacakt ır. b. Merkeziyetçilik: Tersine Bölgeselcilik Halkla siyasal düzeyde al ınan bir karar aras ına ne kadar fazla katman yerle ştirilirse sistem o derece demokratik özellikten uzakla şmaktad ır. Avrupa bütünle şmeyi çerçevesinde bir tak ım yetkilerin ulusal düzeyden Avrupa 36 ShacIdeton, op.cit., s Zweifel, s European Commission, European Governance: A White Paper, COM(2001) 428, Brussels,

12 34 S İNEM AKGÜL AÇIKME ŞE düzeyine aktar ılmas ı, halkla al ınan siyasi karar aras ına yeni bir katman eklemektedir, ki bu da ulusüstü otoritedir. Bir ba şka deyi şle desantrilizasyon, yani adem-i merkeziyetçilik demokratik olma iddias ı bulunan bir siyasal sistem için önemli bir gerekliliktir. Weiler, yukar ıda anlatılan bu durumu "tersine bölgeselcilik" olarak tan ımlamakta ve Avrupa bütünle şmesinin demokrasi açığının kaynaklar ından biri olarak de ğerlendirmektedir. 39 Avrupa Birli ği Antlaşmas ı ile kararlar ın halka en yak ın şekliyle al ınmas ın ı ifade eden yetki ikamesi "subsidiarite" prensibinin benimsenmesi ile birlikte bu sorun k ısmen çözülmeye çal ışılmıştır. Bu kapsamda Toplulu ğun münhas ıran yetkili olmad ığı alanlarda bir eylemin Topluluk taraf ından gerçekle ştirilmesi için gereklilik ve etkililik şartlar ı aranmaktad ır. Aksi takdirde yetki vatanda şa en yak ın düzeyde, yani yerel ya da ulusal düzeyde kullan ılacakt ır.4 Yetki ikamesi prensibinin Toplulu ğun münhas ıran yetkili olmad ığı alanlarda kullan ılmas ı bu ilkenin s ın ırlar ını ortaya koymaktad ır; dolay ısıyla tersine bölgeselcilik sorununu tam olarak çözememektedir. c. Sadelik Sorunu: Karar Alma Prosedürünün Karmaşıklığı Decker'e göre Avrupa bütünle şmesine ili şkin demokrasi sorunun özünde hükümetleraras ı ve supranasyonel i şleyi ş tarz ı bulunmaktad ır. Yaln ızca intergovernmentalizm hakimiyeti olsa, bütünle şme ve al ınan kararlar üye devletlerin onay ına bağlı olacak; ulusal parlamentolar ın ve dolay ıs ıyla halk ın denetimi garanti alt ına al ınacakt ır:il Nitekim Weiler de benzer bir argüman ileri sürerek; önemli ulusal ç ıkarlar ın söz konusu olduğu durumlarda üye devletlere veto hakk ı tan ıyan 1966 tarihli Lüksemburg uzla şı s ın ı bütünle şmenin demokratik me şruiyetini sa ğlayan bir ad ım olarak değerlendirmi ştir.42 Aslında, AB 'nin uluslarüstü karakteri demokrasi sorununu daha karma şık hale getirmektedir. Kararlar ın oyçoklu ğu ile al ınmas ın ı gerektiren uluslarüstü yap ı, ulus devletlerin egemenlik yetkilerini s ın ırlay ıp, bu devletleri al ınan kararlar ı uygulamakla yükümlü hale getirir. Nitelikli ço ğunlukla karar al ınan alanlarda ulusal parlamentolar ın hükümetlerini denetleme imkan ı kalmamas ın ı Dinan demokrasi aç ığını derinle ştirecek bir faktör olarak de ğerlendirmektedir. 43 Ancak nitelikli ço ğunluk yöntemi ile karar al ınmas ı bütünle şmenin do ğal bir uzant ıs ıdır; yaln ızca oybirli ğinin geçerli oldu ğu bir modelde bütünle şmeden değil işbirliğinden söz edilebilecektir. Dolay ıs ıyla; Avrupa bütünle şmesinin sui generis yap ısı göz önüne al ındığında, demokrasi aç ığına ili şkin esas sorun kararlar ın oyçokluğu ile al ın ıyor olmas ından değil, oyçokluğu ile alınan kararlar nedeniyle Bakanlar Konseyi'nin denetlenmesine imkan verecek mekanizmalar ın eksikliğinden kaynaklanmaktad ır. ' Weiler et.al, op.cit., s ') ShacIdeton, op.cit., s Decker, op.cit., s Weiler'in 1991 tarihinde yay ınladığı makalesindeki bu görü şü için bkz. Zweifel, op.cit., s Dinan, op.cit., s. 263.

13 AVRUPA BIRLIĞINDE DEMOKRATIK MEŞRUIYET SORUNU 35 Oybirliği ya da oyçoklu ğu ilkelerinin yaratt ığı genel sorunlar d ışında karar alma usulleri ve kurucu antla şmalar bak ımından söz konusu olan karma şıklık halk ın Avrupa'daki yöneti şim yap ıs ın ı anlayamamas ına neden olmaktad ır.' Sistemi anlamayan halk ın siyasal kararlar ı etkilemesinin ve bütünle şme sürecini desteklemesinin beklenemeyece ği aç ıktır. d. Yürütme i şlevine ili şkin Sorunlar Yukar ıda belirtilen tan ımlar çerçevesinde demokrasinin özünde yürütmenin halk taraf ından atanmas ı ve yürütmenin halka kar şı sorumlu olmas ı bulunmaktad ır. Bir ba şka deyi şle, hükümet do ğrudan ya da dolayl ı seçimlerle görev ba şına gelecek ve seçmene kar şı sorumlu olacakt ır. Bu kapsamda öncelikle bütünle şme dahilinde yürütme i şlevinin hangi kurum tarafından yerine getirildiği saptanmal ıd ır. Hayes-Renshaw ve Wallace'a göre her ne kadar Bakanlar Konseyi de yürütmeye ili şkin bir tak ım i şlevleri yerine getirmekteyse de esas sorumlulu ğu yürütme fonksiyonuna yönelik de ğildir. Topluluk sisteminde as ıl yürütme organ ı Komisyondur; dolay ı s ıyla Komisyon bir hükümet gibi faaliyet göstermektedir. 45 Komisyonun atanmas ında "bütünle şme çerçevesinde halk oyu ile seçilen tek kurum olan Avrupa Parlamentosu" taraf ından temsil edilen halk ın kat ıl ım ının sağlanamamas ı demokrasi aç ığın ın önemli bir kayna ğı olarak nitelendirilmektedir." Komisyonun atanmas ında AT Antla şmas ı 'n ın 214. maddesi ışığında şu prosedür izlenmektedir: "Üye devlet hükümetleri, Komisyon ba şkan ı olarak tayin etmek istedikleri ki şiyi ortak mutabakatlar ıyla aday gösterirler; adayl ık Avrupa Parlamentosu taraf ından onaylan ır. Üye devlet hükümetleri, Ba şkan aday ın ın da ortak mutabakat ıyla, Komisyon üyeleri olarak atamak niyetinde olduklar ı di ğer ki şileri aday gösterirler. Bu şekilde belirlenen Komisyon Ba şkan ı ve diğer üyeler, birlikte Avrupa Parlamentosu'nun güvenoyuna sunulurlar. Avrupa Parlamentosu'nun onay ını ald ıktan sonra Komisyon Ba şkan ı ve diğer üyeler, üye devlet hükümetleri taraf ından ortak onay ile atan ırlar." Yukar ıda belirtilen prosedür çerçevesinde Komisyonun atanmas ındaki ağırl ıkl ı rolün üye devlet hükümetleri taraf ından yerine getirildi ğ i gözlenmektedir. Avrupa Parlamentosu, ba şkan aday ın ın onaylanmas ı, bir heyet olarak Komisyona güvenoyu verilmesi ve tüm heyetin üye devletlerin hükümetleri taraf ından atanmas ı öncesinde görü şünün al ınmas ı ile s ın ırl ıd ır. 44 Shackleton, op.cit.,s Topluluk sistemindeki yürütme faaliyetleri hakk ında ayr ınt ı l ı bilgi için bkz. Fiona Hayes- Renshaw ve Helen Wallace, "Executive Power in the European Union: the Functions and the Limits of the Council of Ministers," Journal of European Public Policy, Vol. 2, No.4 (1995), s Baykal, op.cit.,s. 5.

14 36 S İNEM AKGÜL AÇIKME ŞE Avrupa Parlamentosu, ulus-devlet sisteminde hükümetlerin atanmas ı konusunda ulusal parlamentolar ın sahip oldu ğu münhas ır yetkiye sahip de ğildir. Dolay ıs ıyla; kendisini temsil eden Avrupa Parlamentosu'nun sisteme yetersiz kat ılım ı nedeniyle halk hükümetin atanmas ında söz sahibi olamamakta ve bu da demokrasinin zedelenmesine yol açmaktad ır. AT Antla şmas ı 'n ın 201. maddesi uyar ınca Avrupa Parlamentosu'nun Komisyonu feshetmesi yetkisi bulunmaktad ır; bir ba şka ifadeyle Parlamento Komisyon üzerinde denetim sa ğlayabilmektedir. Ancak, entegrasyon sürecine zarar verece ği endi şesi Avrupa Parlamentosu'nun bu yetkisini hiç kullanmamas ına yol açm ışt ır. Simon Hix'e göre Avrupa Parlamentosu'nun Komisyon üzerindeki atama ve feshetme yetkisi siyasal bir nitelikten çok, ka ğıt üzerindeki bir prosedürü ifade etmektedir. 47 B. TOPLUMSAL MEŞRUIYET BOYUTU: REV İZYONİST VERS İYON Avrupa bütünle şmesinin demokratik temellerini derinden sarsan demokrasi aç ığı, halk ı temsil eden parlamentolara Avrupa düzeyinde ya da ulusal seviyede- verilen yetkilerin art ırılmas ıyla, yöneti şim yap ı s ın ın şeffafla şt ır ılmas ıyla, kararlar ın halka en yakın seviyede al ınmas ını sağlayacak mekanizmalar ın benimsenmesiyle ve sistemin basitle ştirilmesiyle çözülecek bir sorun de ğildir. Bir ba şka deyi şle, demokratik me şruiyet sorunu salt kurumsal eksikliklerden ve yetersizliklerden kaynaklanmamaktad ır. Dolay ı s ıyla, Weiler'in de belirtti ği gibi bu sorunu tam anlam ıyla aç ıklayamayan "Standart Versiyon"un yerine daha revizyonist bir yakla şım benimsenmelidir. Daha aç ık bir ifadeyle, demokrasi aç ığı sorunun bir de toplumsal (sosyal) boyutu bulunmaktad ır. Demokrasi halk için ve halk taraf ından yetki kullan ılmas ı olduğuna göre demokrasinin birinci şart ı kendisi için ve kendisi taraf ından yetki kullan ılan bir halk ın varl ığıdır. Dolay ı s ıyla, Avrupa halk ın ın- demos'unun- varl ığı ya da eksikliği demokrasi sorunu tart ışmalar ında dikkat edilmesi gereken en önemli noktad ır. Bir sistemin demokratik olabilmesi için demos'un o sisteme destek vermesi gerekmektedir. K ısaca, e ğer bir Avrupa halk ı- Avrupa halk ı bilincivarsa ve söz konusu halk bütünle şme sürecine destek veriyorsa Avrupa düzeyinde bir demokrasi bo şluğu sorunu ya şanmayacakt ır. 1. Me şruiyetin Dayanağı Olarak "Avrupa Halk ı"n ın Varlığına ili şkin Tartışmalar 1993 tarihli Maastricht karar ında Alman Anayasa Mahkemesi "No Demos" olarak bilinen tezi çerçevesinde Avrupa halk ın ın varl ığından söz edilemeyece ğini belirtmi ştir. Anayasa Mahkemesine göre, halk demos, "volk", bir siyasal sistemin bireyleri- objektif, organik kökenli ve subjektif unsurlar ı 47 Simon Hix'in bu görü şü için bkz. Decker, op.cit., s.261.

15 AVRUPA BIRLIĞINDE DEMOKRATIK ME ŞRUIYET SORUNU 37 olan bir kavramd ır. Subjektif unsurlar, sadakat, kader birli ği, kollektif kimlik ve sosyal birliktir. Bu subjektif unsurlar ı sağlayacak olan objektif ö ğeler ise ortak dil, tarih, kültürel al ışkanl ıklar, etnik köken, din ve hassasiyetler olarak tan ımlanan etno-kültürel kriterlerdir. Subjektif ve objektif unsurlar ın yan ı s ıra organik bir durum da söz konusudur; örne ğin ki şi anne ve babas ın ın kökenlerini ta şıyacakt ır." Alman Bundesverfassungsgericht, bu kriterler bak ım ından bir Avrupa demos'undan söz edilmesinin mümkün olmad ığını belirtmi ştir. Demos olmaks ızın Avrupa düzeyinde bir demokratikle şme olmayacakt ır. Demos'u olmayan bir sistem hem imkans ızd ır, hem de despottur. 49 Federalistler Mahkemenin bu karar ına kar şı ç ıkarak, Maastricht karar ında belirlenen kriterlere uygun bir Avrupa demos'u oldu ğunu savunmaktad ır. Etnokültürel ö ğelerle tan ımlanabilecek bir Avrupa halk ın ın varl ığından bahseden federalistlerin bu görü şlerinin gerçe ği yans ıtmad ığı çok aç ıkt ır; zira kollektif bir Avrupal ıl ık bilincinden ve bir kader birli ğinden söz etmek mümkün de ğildir. Buna kar şılık, Mahkeme karar ına kar şı ç ıkan, yani bir Avrupa demos'unun varl ığın ı savunan; ancak bu demos'un Mahkemenin tan ım ına uymad ığını söyleyen bir grup bulunmaktad ır. Bir ba şka deyi şle, "ethnos" etno-kültürel ö ğeler- ve organik unsurlar olmaks ız ın bir araya gelen Avrupa halk ından söz edilmektedir. Zweifel'in de belirtti ği gibi Avrupa demos'u sonradan olu şturulan yapay bir kavramd ır.5 Weiler, Avrupa halk ı kavram ın ın dayanağın ın etnokültürel ö ğeler olmad ığını, bunun yerine yurtta şl ık temeline dayal ı bir halk ın olu şturuldu ğunu ifade etmi ştir. Dolay ısıyla, Avrupa demokrasisinin bir demos sorunu bulunmamaktad ır. Burada önemli olan husus, bütünle şmesin sui generis yap ı s ı göz önünde tutularak, Avrupa halk ı kavram ından Alman halk ı kavram ın ın ifade etti ği unsurlar ın beklenmemesi gerekti ğidir; zira AB bir ulusdevlet karakteri ta şımamaktad ır. Avrupa halk ı kavram ı da bu s ınırlama içinde değerlendirilmeli; ulusal düzeydeki halk kavram ı ile Avrupa düzeyindeki halk kavram ı birbiriyle kar şılaştırılmamal ıdır. 2. Avrupa Halk ın ın Bütünle şme Sürecine Deste ğinin Varl ığı Üzerine Tart ışmalar Bir siyasal sistemin demokratik olmas ın ı sağlayacak yegane unsur kendisini söz konusu siyasal sistemin bir parças ı olarak hisseden halk ın sisteme verece ği destektir. Ba şlang ıçta bir elitist hareket olarak ortaya ç ıkan Avrupa bütünle şmesi süreci halk deste ğini arkas ına almadan yola koyulmu ş ; söz konusu deste ğin bu sürecin yararlar ı halk taraf ından anla şıld ıktan sonra gelece ğ i dü şünülmü ştür. 5' Avrupa bütünle şmesinin Avrupa halk ın ın deste ğini al ıp almadığı konusunda tart ışmalar halen devam etmektedir. Weiler, op.cit., s av Ibid., Idem. Zweifel, op.cit., s Baykal, op.cit., s.5.

16 38 S İNEM AKGÜL AÇIKME ŞE Avrupa halk ının entegrasyona destek vermedi ği Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki mütevazi kat ıl ımdan, kurucu antla şma de ği şikliklerine ili şkin referandumlardaki olumsuz havadan kolayca anla şılmaktad ır. Karar süreçleri şeffaf olmayan, karma şık bir yöneti şim yap ısına sahip olan bu sisteme halk destek vermemektedir; çünkü halk bu süreci anlayamamaktad ır. Ayr ıca, halk kendisine en yak ın düzeyde kararlar ın al ınd ığı bir sistemle kendini özde şle ştirecektir. Ancak; bir sistem şeffaf, yerinden yönetim ilkesine dayal ı, basit ve kolay anla şılır olsa bile halk deste ği alamayabilir; bu nedenle de demokratik me şruiyete ili şkin bir tak ım sorunlar ya şayabilir. Halk yaln ızca kendisine yarar sa ğlayan bir siyasaya destek verecektir. Literatürde bu anlay ış, ç ıkt ı-output- me şruiyeti ya da yararcı utalitarian- görüş olarak tammlanmaktad ır. 52 Beetham ve Lord'a göre bu faydac ı zihniyet bütünle şme sürecinin tümünde kar şımıza ç ıkmaktad ır.53 Bu görü ş çerçevesinde bir siyasal sistemin me şruiyeti halk ın hedeflerine ula şmas ını sağlamas ıyla ilintilidir. Bir ba şka deyi şle, siyasal sistem halk ın tercihleriyle do ğru orant ılı bir output vermelidir. Halk ancak kendisine i ş imkan ı, ekonomik gönenç ya da siyasal e şitlik gibi bir tak ım ç ıkarlar sa ğlayan olu şuma destek verecektir. Avrupa bütünle şmesinin en büyük sorunu halk ın entegrasyonun kendisine sa ğlayacağı yararlar ı bilmemesinden kaynaklanmaktad ır. Ayr ıca, Avrupa bütünle şmesinin de vaadettiklerini gerçekle ştirmekte çok ba şarılı olmad ığın ı söylemek yanl ış olmayacakt ır. Halk, AB'nin i şsizlik, suç, çat ışmalar ve AB'nin dünyadaki yerine ili şkin olarak etkili bir rol oynamad ığı kanaatindedir. 54 Dolay ısıyla, Avrupa halk ının hem kurumsal bir tak ım gerekçelere dayanarak, hem de kendisi için herhangi olumlu beklenti içinde bulunmad ığından entegrasyon sürecine destek vermemesi Avrupa bütünle şmesine ili şkin demokrasi aç ığın ın esas nedenidir. II. DEMOKRASI AÇI ĞI SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR?: AVRUPA BIRLI ĞI'NIN GELECEĞI KONVANS İYONU ÇALI ŞMALARI ÇERÇEVESINDE B İR DEĞERLENDIRME Yöntemi, amaçlar ı, yap ıs ı, organizasyonu ve içeri ği bak ım ından demokrasi sorununun çözümüne ili şkin pek çok ipucu veren Avrupa Birli ği'nin Gelece ği Konvansiyonu'nun temelleri Aral ık 2000 tarihli Nice Zirvesi kararlar ı ile at ılm ışt ır. Zirvede geni şleme öncesinde kurumsal reform yap ılmas ı gereken alanlar olarak nitelendirilen "kurucu antla şmalar ın basitle ştirilmesi, Birlik içindeki yetki da ğım ının somutla ş t ır ılmas ı, ulusal parlamentolar ın AB nezdindeki rollerinin tespiti ve Temel Haklar Şart ı'n ın hukuki statüsünün sz Horeth, op.cit., s.251. Söz konusu yakla şım Neil Walker tarafından performans me şruiyeti olarak da tan ımlanmaktad ır. Bkz. Neil Walker, "The White Paper in Constitutional Context," Jean Monnet Working Papers, No.6/01, 01/ html, " David Beetham ve Christopher Lord, Legitimacy and the European Union, London, Longman, 1998, s European Commission, European Governance: A White Paper, op.cit.,

17 AVRUPA BIRLIĞINDE DEMOKRATIK ME ŞRUIYET SORUNU 39 belirlenmesi" konular ında 2004 y ıl ında bir Hükümetleraras ı Konferans toplanmas ı; ancak bu konferans öncesinde yukar ıda belirtilen konular ın daha geni ş bir tart ışma platformu çerçevesinde derinlemesine incelenmesi kararla ştırılm ıştır.55 Aral ık 2001 tarihli Laeken Zirvesi'nde de Nice'de önerilen bu tart ışma platformunun olu şumu somutla şt ırılmış ; 2004'teki hükümetleraras ı konferansa haz ırl ık niteliği ta şıyacak şekilde ve AB'nin gelece ğini tartışmak amac ıyla geni ş katılıml ı bir Konvansiyon olu şturulmas ı öngörülmü ştür. 56 Resmi olarak "Avrupa'n ın Geleceği Konvansiyonu" olarak adland ır ılan bu olu şum Fransa eski cumhurba şkan ı Valery Giscard D'Estaing ba şkanlığında, iki ba şkan yardımc ıs ı" ve 105 üyesi ile 28 Şubat 2002'de çal ışmalar ına ba şlamıştır. 58 Konvansiyon'da Nice Zirvesi ile tart ışılmas ı öngörülen dört temel konunun yan ı s ıra, AB'yi yurtta şlarına yak ınlaşt ırma, Topluluk kurumlar ının yetkileri ve genel olarak yap ılarına ili şkin reformlar, küreselle şen dünyada AB'nin rolü ve en önemlisi de bir Avrupa anayasas ının haz ırlanmas ı gibi AB'nin geleceği ile ilintili pek çok konu tart ışılmaktad ır. Bu çerçevede; Avrupa Birli ği'nde demokratikle şmenin nas ıl sağlanaca ğı da üzerinde hassasiyetle durulan bir husustur. Konvansiyonun genel karakteri ve kapsam ı demokrasi aç ığı sorununun toplumsal ve kurumsal boyutlar ı bak ımından somut detaylar içermektedir. A. KONVANS İYONUN YAPISI VE IÇERI ĞI ÇERÇEVESINDE DEMOKRASI AÇIĞININ TOPLUMSAL BOYUTUNUN ELE ALINI Ş Biçimi Konvansiyon amaçlar ı, yöntemi, organizyonu ve genel karakteri ile kapsam ı itibarıyla demokrasi aç ığı sorununun esas kayna ğına, yani toplumsal me şruiyet sorununun çözümüne ili şkin bir i şlevi yerine getirmektedir. Daha iddial ı bir ifadeyle, Avrupa'n ın Gelece ği Konvansiyonu Birli ğin demokrasi hastal ığının kaynağı olan halk deste ğinin eksikliği virüsünü ortadan kald ırmayı amaçlamaktad ır. Zaten aç ıkça ifade edilen toplan ış amaçlar ı aras ında Aral ık 2000 tarihli Nice Zirvesi karadan için bkz. Nice European Council, Bulletin of the European Union, No. 12/2000, Luxembourg, Office for Official Publications of the European Communities, 2001, s Avrupa Birli ği'nin Gelece ği Hakk ındaki Laeken Bildirgesi için bkz."laeken European Council," Bulletin of the European Communities, No. 12/2001, Luxembourg, Office for Official Publications of the European Communities, Giuliano Amato ve Jean Luc Dehaene ba şkan yard ımcılandır. 58 Konvansiyon'a on be ş üye Devletin ve on üç aday ülkenin hükümet temsilcileri kat ılmakta; tüm üye ve aday devletlerin ulusal parlamentolar ı iki şer milletvekilince temsil edilmekte; Avrupa Parlamentosu'nun on alt ı, Avrupa Komisyonu'nun ise iki temsilcisi bulunmaktad ır. Böylece Konvansiyon ba şkan ve yard ımcılar ı dışında 105 üyeden olu şmaktadır. Aynca, diğer Topluluk kurumlar ından temsilciler de gözlemci statüsüyle Konvansiyon'a kat ılmaktad ırlar. Avrupa Ombudsman ı 'na ek olarak Ekonomik ve Sosyal Komite'nin üç, Bölgeler Komitesi'nin alt ı, Sosyal ortaklann üç gözlemcisi toplant ılarda haz ır bulunmaktad ır. Laeken Deklarasyonu'na göre aday ülkeler görü şmelere üye ülkeler gibi tam olarak kat ılmakla ve e şit şekilde temsil edilmekle birlikte, Üye Devletler aras ında olu şabilecek oyda şmalan engelleme hakk ına sahip de ğildirler. Konvansiyonun olu şumu ve yap ı s ı hakk ında bkz. /organisation.asp?lang=en.

18 40 S İNEM AKGÜL AÇIKME ŞE demokratikle şme ve Birli ğin yurtta şlara daha yak ın hale getirilmesi bulunmaktad ır. Dolay ıs ıyla, Konvansiyon öncelikle amaçlar ı itibar ıyla demokrasi aç ığını giderici bir i şlevi yerine getirmektedir. İkinci olarak; Konvansiyonun yöntemi, örgütlenme yap ıs ı ve kat ılımcıları bak ımından demokratik me şruiyet sorununu ortadan kald ırmaya yönelik bir nitelik ta şıdığı söylenebilir. Kurucu antla şma deği şikliklerinin, kurumsal ve anayasal konular ın onaylanmas ın ın yaln ızca üye devletlerin yetkisine bırakılmas ı anlay ışına son veren Konvansiyon, örgütlenme yap ıs ı itibar ıyla çok geni ş bir tabana yay ılmıştır. Üye ve aday ülkelerin halklar ı kendi seçtikleri parlamenterleri arac ıl ığıyla ve do ğrudan seçimle i şba şına gelen Avrupa Parlamentosu delegeleri arac ılığıyla Birli ğin gelece ğine ili şkin söz söyleme hakk ına sahip olmu şlard ır. Bağlay ıc ı karar alma yetkisine sahip olmasa da Konvansiyon çal ışmalar ı sonucunda var ılacak uzla şın ın 2004 Hükümetleraras ı Konferans ına şekil verecek olmas ı itibar ıyla halk ın AB 'nin gelece ğinin belirlenmesinde dolayl ı da olsa bir katk ıs ının olacağı aç ıkt ır. Halk yukarıda belirtilen ve parlamenterler arac ılığıyla uygulama bulan bu formel ve dolayl ı mekanizma d ışında informel ve do ğrudan i şleyen bir mekanizma dahilinde Konvansiyon çal ışmalar ı içindeki yerini almaktad ır. Halk ın Avrupa Birli ği'nin gelece ğine yönelik dilek ve beklentileri sivil toplum kurulu şları arac ılığıyla dile getirilmektedir; zira Konvansiyon tart ışmalar ına paralel olarak siyasi ve kamu otoritelerini, i ş çevrelerini, akademisyenleri, think-tank kurulu şların ı, hükümet dışı organizasyonlar ı kapsayan sivil toplum unsurlar ın ın da tart ışmanın geni ş bir tabana yay ılmas ın ı sağlayan bir Forum vas ıtas ıyla Birli ğin gelece ği tart ışmalar ına kat ılmalar ı ve üzerinde uzla şma sağlad ıklar ı metinleri Konvansiyona sunmalar ı öngörülmü ştür.5 Bu sivil toplum kurulu şları dışında, kendini Demir Perdesiz ya şayan ilk nesil olarak tan ımlayan Avrupa gençli ğinin temsil edildi ği bir forum Konvansiyon modeli esas al ınmak suretiyle 9-12 Temmuz 2002 tarihleri aras ında toplanm ış ve bu toplant ı sonucunda 28 ülkeden gelen 210 genç temsilcinin ortak görü şleri doğrultusunda benimsenen nihai metin Konvansiyona bir katk ı olarak sunulmu ştur. 6 Sonuç itibanyla halk ın gerek parlamentolar arac ıl ığıyla dolayl ı olarak, gerekse de sivil toplumu olu şturan ögeler vas ıtas ıyla do ğrudan kat ıldığı bu tart ışmalar çerçevesinde bütünle şmenin mevcut yap ıs ın ı ve gelece ğini şekillendirmek konusunda söz sahibi olmas ı kendili ğinden sisteme halk deste ğinin sağlanmas ı ile sonuçlanacak; demokratik sorunlar da bu suretle bertaraf edilecektir. Üçüncü olarak; Konvansiyon içeri ği itibar ıyla da demokrasi aç ığın ı giderebilecek nitelikte bir olu şumdur. Örne ğin; Konvansiyonun çok say ıdaki i şlevlerinden birisi; hatta en önemlisi olan anayasa haz ırlanmas ı i şlevi 59 Ayr ı nt ı l ı bilgi için bkz. Forum web sayfas ı. convention/ doc en.htm b Gençlik Forumu taraf ından haz ırlanan Nihai Metin için bkz. The European Convention, Final Text Adopted by the European Youth Convention, CONV 205/02, Brussels, 2002,

19 AVRUPA BIRLIĞINDE DEMOKRATIK MEŞRUIYET SORUNU 41 psikolojik nedenlerle ve prosedürel bir tak ım sonuçlar do ğurmak suretiyle AB'nin demokratikle şme sorununa bir ölçüde çözüm getirebilecektir. 28 Ekim 2002 tarihinde haz ırl ıklar ı tamamlanan, bugüne kadar ilk 16 maddesi kesinle ştirilen ve çe şitli hassasiyetlere istinaden "Anayasal Antla şma" olarak adland ırılan AB Anayasas ı 'nın taslak metninin alt ınc ı başlığı "Demokrasi ve AB" ba şlığın ı taşımaktad ır.6' Söz konusu metin Birlik vatanda şlar ı aras ında e şitlik prensibinin uygulanmas ı, kat ıl ımc ı demokrasi ilkesinin benimsenmesi ve Birlik faaliyetlerinin aç ık olmas ı gerekliliğini ortaya koymaktad ır. Yasama faaliyetlerinin şeffafl ığı üzerinde de duran bu hükümler çerçevesinde taslak metin Konsey ve Parlamento taraf ından birlikte yürütülen yasama faaliyetlerinin halka aç ık olmas ın ı öngörmektedir. Dolay ı s ıyla; Birlik düzeyinde demokratikle şme her ne kadar çok somut yakla şımlarla desteklenmese de anayasal bir garanti alt ına al ınmaktadır. Tek bir anayasa metninin kabul edilmesinin demokratikle şme aç ısından iki temel neticesi bulunmaktad ır. İlk olarak tüm kurucu antla şmaların, değişiklik ve protokollerin basitle ştirilme sürecinin bir parças ı olarak tek bir anayasa metnine dönü ştürülmesi halk ın bütünle şme sürecini anlamas ına, kendini AB 'ye daha yak ın hissetmesine ve bunlara dayanarak da bu sürece destek vermesine sebep olacakt ır. İkinci olarak bir Avrupa Anayasas ı'n ın varlığı psikolojik aç ıdan da bir etki do ğuracak; AB ile halk aras ında bağ kurulmas ını sağlayacakt ır. "Bir devletin kurulu şunu, örgütleni şini, iktidar ın el deği ştirmesini ve bireylerin hak ve özgürlü ğünü düzenleyen kurallar bütününü" 62 ifade eden anayasalar ın varlığı bile halkın kendini o anayasal sistemin bir parças ı hissetmesi için yeterlidir; zira bu anayasa çerçevesinde halk ın temel haklar ı garanti altına al ınacakt ır. Temel özgürlükleri korunan halk kendisini gerçek anlamda bir Avrupa vatanda şı gibi hissedebilecektir. Burada önemli olan husus Konvansiyonun gündem maddelerinden birisi olan Temel Haklar Şartı'n ın haz ırlanan anayasa metnine ne şekilde entegre edilece ğinin belirlenmesidir. Henüz hukuki bir ba ğlay ıc ılığı bulunmayan Temel Haklar Şartı'nın herhangi bir şekilde anayasa metnine dahil edilmesi gerekir. Bu suretle, Avrupa anayasas ı gerçek bir anayasa niteli ği taşıyacak63; temel haklar ının anayasal güvence alt ına al ındığın ı gören halk da bütünle şme sürecine destek verecektir. 61 "Avrupa için Bir Anayasa Kuran Antla şma" adl ı taslak metin önsöz ve üç bölümden olu şmaktad ır. On Ba şlık ve 46 madde halinde düzenlenen birinci bölüm anayasal yap ıyı ortaya koymaktad ır. Bu bölümün ilk 16 maddesinin içeri ği doldurulmuştur. Henüz maddesel olarak detayland ınlmayan ikinci bölüm, Birlik Politikalar ı ve bu politikalar ın uygulanmas ına yöneliktir. Üçüncü bölüm ıse Genel ve Nihai Hükümler ad ını ta şımaktad ır. Ayrıntıl ı bilgi için bkz. European Convention, Preliminary Draft Constitutional Treaty, CONV 369/02, Brussels, Erdoğan Teziç, Anayasa Hukuku, İstanbul, Beta Yay ıncılık, 1996, s AB'nin anayasalla şmas ı tart ışmalan için bkz. John Erik Fossum, "Constitution-Making in the European Union," Erik Oddvar Eriksen ve John Erik Fossum (eds.), Democracy in the European Union: Integration Through Deliberation, London, Routledge, 2000.

20 42 S İNEM AKGÜL AÇIKMEŞE B. KURUMSAL AÇIDAN DEMOKRASI SORUNUN G İDER İL- MESİNE YÖNELİK KONVANS İYON ÖNERİLERİ Her ne kadar birincil öncelikli olmasa da kurumsal bir tak ım sorunlar ın demokrasi aç ığına yol açtığı daha önce belirtilmi şti. AB'nin karma şık yap ısı ve saydam olmayan i şleyi ş mekanizmas ı, parlamentolar ın -ulusal ya da Avrupa düzeyinde- bütünle şme sürecindeki marjinal rolleri, yürütmenin atanmas ı ve denetlenmesine ili şkin problemler ve kararlar ın halka uzak biçimde al ınmas ı gibi demokrasi aç ığın ın kaynağına ili şkin sorunlar ın giderilmesi Konvansiyon gündeminde yer almaktayd ı. Konvansiyonun, yukar ıda belirtilen çerçeve dahilinde bütünle şme sürecini tehdit eden demokratik me şruiyet sorununun giderilmesine yönelik olarak ele aldığı önlemlerden ilki sistemin basitle ştirmesine ili şkindir. AB'nin karma şık kurumsal yap ısı ve bunun sonucunda olu şan daha da kar ışık karar alma usullerinin basitle ştirilmesi; bir ba şka ifadeyle anla şılır hale getirilmesi demokratikle şmenin temel unsurlar ından biri olarak de ğerlendirilmektedir. Konvansiyonda bu sorun "Basitle ştime Çal ışma Grubu" olarak adland ır ılan bir mekanizma çerçevesinde ele al ınmaktad ır.64 Söz konusu Çal ışma Grubu tarafından 29 Kas ım 2002'de haz ırlanan nihai raporda şu önerilere yer verilmi ştir: İlk olarak yasama araçlar ının yeniden adland ırılmas ı, etkinliğine zarar vermeksizin say ılar ın ın azalt ılmas ı ve bağlay ıc ı araçlar ve ba ğlay ıc ı olmayan araçlar şeklinde ikili bir ayr ıma tabii tutulmas ı önerilmi ştir. Bu çerçevede; 'AB yasas ı ' ad ını alacak tüzükler, 'AB çerçeve yasalar ı' ad ın ı alacak direktifler ve kararlar ba ğlay ıc ı araçlar olarak nitelendirilirken; tavsiye ve görü şler de ba ğlay ıc ı olmayan araçlar kategorisinde yer alacakt ır. 65 "Basitle ştirme Çal ışma Grubu" ayr ıca, karar alma süreçleri bak ım ından da bütünle şmenin i şleyi şini kolayla şt ırıcı bir tak ım hususlara de ğinmi ştir. Bu çerçevede, i şbirliği prosedürünün kald ırılmas ı, onay prosedürünün yaln ızca uluslararas ı antla şmalarla s ın ırland ırılmas ı ve genel kural olarak kararlar ın nitelikli oyçoklu ğu ile al ınmas ı önerilmi ştir.66 Konvansiyon Topluluk kurumlar ının çal ışmalar ın ın şeffaf hale getirilmesini de demokrasi aç ığın ı kapatacak bir unsur olarak ele almaktad ır. Ancak; gerek çe şitli çal ışma gruplar ı raporlar ında gerekse anayasa tasla ğı 64 Haziran 2002'de, Genel Kurul'da detayl ı bir biçimde incelenmesi mümkün olmayan konulan tartışmak üzere, Yetki İkamesi, Avrupa Temel Haklar Şart ı, Birliğin Hukuki Statüsü, Ulusal Parlamentolar, Tamamlay ıc ı Yetkiler ve Ekonomik Yönet ışim ba şl ıklan alt ında 6 Çalışma Grubu olu şturulmu ştur. Konvansiyonun gerekli görmesi durumunda yeni Çal ışma Grupları tesis edebilmesi prensibine istinaden Eylül 2002 tarihinde, D ış İli şkiler, Savunma, AB 'nin I şleyi şinin Basitle ştirilmesi ve son olarak da Ozgürlük, Güvenlik ve Adalet ba şl ıklan alt ında 4 yeni Çal ışma Grubu kurulmu ştur. Çal ışma Gruplar ı ve Konvansiyonun i şleyi şi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. ean-convention.eu.int/or anisation.as?lan =EN. European onvent ıon, mal eport o IT orking roup IX on Simplification, CONV 424/02, Brussels, Ibid.,

21 AVRUPA BIRLIĞINDE DEMOKRATIK MEŞRUIYET SORUNU 43 metninde Konsey ve Parlamento'nun yasama tasarruflar ının yay ınlanmas ı d ışında herhangi bir öneriye yer verilmemi ştir. Bir ba şka ifadeyle, as ıl şeffafla şma göstergesi olarak halk ın kararlar ın al ındığı toplant ılara kat ılımı öngörülmemi ştir. Topluluk kurumsal yap ısında yürütme görevini esas olarak üstlenen organ olan Komisyonun atanmas ı ve denetiminde halk ın daha etkili kat ıl ım ını öngören Konvansiyon, özellikle Komisyon ba şkan ın ın atanmas ı konusunda hararetli tartışmalara sahne olmu ştur. Komisyon ba şkan ını doğrudan halk taraf ından, Valey Giscard D'Estaing'in hararetle savundu ğu bir olu şum olan Avrupa Kongresi taraf ından ya da Avrupa Parlamentosu'nun halen sahip oldu ğu atanmay ı onaylamak i şlevi arac ılığıyla de ğil de, Parlamentonun isimleri kendisinin belirlemesi suretiyle seçilmesi sunulan öneriler aras ındadır. Bu önerilerden en gözdesi ise Avrupa Parlamentosu'na bu alanda daha fazla yetki verilmesine ili şkindir. Konvansiyon'da genel olarak halk taraf ından doğrudan seçimle i şbaşına gelen ve Avrupa halk ının esas temsilcisi olan Avrupa Parlamentosu'nun daha fazla yetkilendirilmesine ili şkin öneriler de tart ışılmıştır. Konvansiyonun federalizmi savunan üyeleri Avrupa Parlamentosu'nun gerçek bir yasama organ ı olarak faaliyet göstermesi konusunda hemfikirdir. Bu çerçevede yukar ıda da belirtildiği gibi Avrupa Parlamentosunu yasama sürecinde Bakanlar Konseyi ile bir ölçüde e şit duruma getiren ortak karar usulünün genel kural olmas ı konusunda uzla şılm ış t ır. Ayr ıca Topluluk bütçesi bak ımından da Parlamentonun artan yetkilerle donat ılmas ı öngörülmü ştür. Konvansiyon çal ışmalar ı kapsam ında demokratik me şruiyet sorununu giderecek ve Birli ği yurtta şlara daha yak ın hale getirecek bir mekanizma olarak ulusal parlamentolar ın bütünle şme süreci içindeki rolünün art ırılmas ı konusu da gündemde yer alm ıştır. "Ulusal Parlamentolar ın Rolüne Ili şkin Çal ışma Grubu"nun haz ırlad ığı nihai rapor67 çerçevesinde en çok dikkati çeken husus, ulusal parlamentolar ın bütünle şme sürecine ili şkin olarak bilgilendirilmesine yöneliktir. Bu bağlamda, Konseyin yasama faaliyetlerine ili şkin belgelerin Komisyon tarafından ulusal hükümetlerle ayn ı zamanda ve en geç on gün içinde Avrupa Parlamentosu'na ve ulusal parlamentolara gönderilmesi öngörülmü ştür. Ayrıca, Komisyonun dan ışma nitelikli belgeleri aras ında say ılan Ye şil ve Beyaz Kitaplar d ışında bu kurumun y ıll ık çal ışma program ının ve politika stratejilerinin ulusal parlamentolara iletilmesi suretiyle bir bilgilendirilme mekanizmas ı olu şturulmu ştur. Dolay ısıyla; Topluluk faaliyetleri hakk ında bilgi sahibi olan ulusal parlamentolar üzerinden demokrasi aç ığının kapat ılmas ı da Konvansiyona hakim olan dü şünceler aras ındad ır. Bu bilgilendirme sistemi d ışında Konvansiyon, ulusal parlamentolar ın temsilcileri ile Avrupa 67 European Convention, Final Report of Working Group IV on the Role of National Parliaments, CONV 353/02, Brussels, 2002.

22 44 SİNEM AKGÜL AÇIKMEŞE parlamenterleri aras ındaki ilişkileri geli ştirecek ve ulusal parlamentolara daha çok yetki verilmesini sağlayacak yeni bir olu şumun temellerini atm ıştır. Avrupa Kongresi ad ını taşıyan ve Giscard D'Estaing 68 tarafından hassasiyetle üzerinde durulan bu olu şum bir kurum de ğil, bir forum niteli ğini taşıyacak; yasama alan ında herhangi bir yetkiye sahip olmayacakt ır. Söz konusu Kongre COSAC'a alternatif nitelik ta şımayacak, dan ışsal nitelikli bir i şlev üstlenecektir. "Ulusal Parlamentolara Ili şkin Çal ışma Grubu" ayr ıca, COSAC' ın yaln ızca Avrupa İşleri Komitelerini bünyesinde toplamas ını değil, aynı zamanda ulusal parlamentolar ın sektörel komiteleri aras ında bir bilgi de ği şimi sağlamas ın ı öngörmektedir. Sonuç olarak Konvansiyon tart ışmalar ı çerçevesinde kurumsal aç ıdan demokratik me şruiyet sorununun çözümüne ili şkin olarak yukar ıda en önemlilerine de ğinilen pek çok öneri gündeme gelmi ş; kurumsal reform konusunda önemli a şamalar kaydedilmi ştir. Buna kar şılık bu kurumsal önerilerin gerçekle şip gerçekle şmeyece ği, demokrasi sorununun çözümünde etkili olup olamayaca ğı hususları ancak Hükümetleraras ı Konferans sonras ında AB Konseyi taraf ından nihai bir karar verilmesinin ard ından zaman içinde aç ıklık kazanacakt ır. Söz konusu süreç içinde mükemmel i şleyen bir kurumsal mekanizma tesis edilse bile demokrasi sorunu toplumsal sorunlar çözülmedikçe baki kalacakt ır. SONUÇ Amerika Birle şik Devletleri de dahil olmak üzere demokratik nitelik ta şıma iddias ında olan tüm siyasal sistemler demokrasileri aç ıs ından bir tak ım sorunlar yaşamaktad ır. 1950'lerde ba şlayan ve Avrupa k ıtas ını kapsayan bir siyasa tesis edilmesini öngören bütünle şme hareketi de yeni yetki alanlann ın sisteme dahil edilmesi ve sistemin daha da derinle şmesi ile birlikte demokratik temelleri aç ı s ından sorgulan ır hale gelmi ştir. Kimileri Avrupa bütünle şmesinin demokrasi aç ığı olarak nitelendirilen hastal ığının kaynağın ı kurumsal nitelikli bir tak ım virüsler olarak de ğerlendirirken; kimileri de me şruiyet sorununun daha geni ş bir perspektifte sosyolojik faktörleri de içerecek şekilde ele al ınmas ı gereksinimi üzerinde durmu şlard ır. Bu çal ışmada da demokratik me şruiyet sorununun temelinde toplumsal unsurlar ın a ğırl ığın ı hissettirecek şekilde etkili olduğu; bunun da halk ın entegrasyon sürecine destek vermemesinden kaynakland ığı yaklaşımı benimsenmi ştir. Örne ğin, Nice Antla şmas ı'n ın Irlanda'da yap ılan ilk referandumla reddedilmesinin alt ında halk ın AB sistemini yeterince tan ımamas ı, bir üstyap ı olarak AB ile ileti şim kuramamas ı ve en önemlisi de bütünle şmenin kendisine ne getirece ğini bilememesi nedenleri yatmaktad ır. Kimi yazarlara göre Avrupa bütünle şmesinin demokratik sars ınt ıs ının özünde halklar ın zihninde Avrupa kimliği bilincinin yerle şmemi ş olmas ı, yani bir Honor Mahony, "Giscard's Determined Plan for A European Congress",

23 AVRUPA BIRLIĞINDE DEMOKRATIK ME ŞRUIYET SORUNU 45 Avrupa demos'unun bulunmamas ı durumu bulunmaktad ır. Üye devlet vatanda şlarının kendi ulusal kimliklerini terkederek Avrupa kimli ğini kişisel benliklerinin bir parças ı olarak benimsemeleri elbette ki demokrasi sorununun kökünden çözülmesini sağlayacakt ır; ancak bütünle şme sürecinin sui generis yap ıs ı, AB'nin bir ulus-devlet karakteri ta şımamas ı böyle bir kimlik transferinin imkans ızlığın ı ortaya koymaktad ır. Dolay ısıyla; bütünle şmenin kendine has karakteri çerçevesinde demokratik me şruiyet sorununun ele al ınmas ı gerekmektedir. Bir ba şka deyi şle; ulus-devlet karakteri ta şımayan AB'nin demokrasi sorununun giderebilmesi için ulusal kimlikleri bypass eden bir Avrupa üst kimliğinin olu şumu değil, ulusal kimliklerle birlikte var olan bir Avrupal ıl ık bilincinin yerle ştirilmesi gerekmektedir. Bu bilinç olu şumu da şeffafl ık, yerinden yönetim, aç ıkl ık, sistemin pratikli ği gibi halkın sistemi anlamas ını sağlayacak kurumsal bir tak ım reform paketlerine de ğil; halk için i ş imkanlar ı yarat ılmas ı ve temel haklar ın ın anayasal garanti alt ına al ınmas ı gibi doğrudan yarar sa ğlayacak bir tak ım mekanizmalar ın tesis edilmesine ba ğlıdır. Ç ıkarlar ına ve beklentilerine uyan bir bütünle şme sürecine halk otomatik olarak destek verecek; sistemin demokratik yap ıs ının me şruiyeti de bu suretle temin edilecektir. 28 Şubat 2002'de çal ışmalar ına ba şlayan Avrupa'n ın gelece ğine dair Konvansiyon yap ıs ı, yöntemi, organizasyonu ve bünyesinde tart ışılan konular itibar ıyla demokrasi aç ığını giderme hedefine yönelik pek çok yenilikle karşımıza ç ıkmaktad ır. Konvansiyon tart ışmalarında özellikle sorunun kurumsal boyutu derinlemesine ele al ınmış ; çal ışma gruplarının raporlar ı çerçevesinde ve ilk 16 maddesi kesinle ştirilen Anyasa Tasla ğının hükümleri dahilinde pek çok yeni öneri ortaya at ılmıştır. Bu önerilerin 2004 Hükümetleraras ı Konferans ı'na ne şekilde yans ıtılacağı; nihai karar ı alacak olan AB Konseyi'nin gündeminde ele al ın ıp al ınmayaca ğı ve tüm Konvansiyon tavsiyelerinin benimsenmesi halinde zaman içindeki uygulaman ın bizi nas ıl bir sonuca ula ştıracağı henüz belli de ğildir. Bir ba şka deyi şle, Konvansiyonun bu a şamadaki ba şarıs ını değerlendirmek yerinde olmayacakt ır. Buna kar şılık; Konvansiyon bugün için demokrasi sorununun giderilmesinde önemli bir ad ım olarak nitelendirilecek bir ba şar ıya imza atm ıştır. Konvansiyonun geni ş bir tabana yay ılan bir tart ışma platformu niteli ği taşımas ı ile birlikte halk, bütünle şme tarihinde ilk kez AB'nin geleceğine ilişkin olarak sesini duyurabilme hakk ını kazanm ışt ır. Bir siyasal sistemin gelece ğinin halk taraf ından belirlenmesi de demokrasinin sine qua non bir unsurudur.

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: ) SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN:2587-1587) Economics and Administration, Tourism and Tourism Management, History, Culture, Religion, Psychology, Sociology, Fine Arts, Engineering, Architecture,

Detaylı

AB ve sosyal politika: giri. Oturum 1: Roma dan Lizbon a

AB ve sosyal politika: giri. Oturum 1: Roma dan Lizbon a AB ve sosyal politika: giri Oturum 1: Roma dan Lizbon a AB entegrasyonu Gönüllü süreç Ba ms z Devletler ortak politikalar tasarlamak ve uygulamak amac yla uluslarüstü yap lara Uluslararas Antla malar yoluyla

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ İLKER GİRİT 04.11.2015 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ AVRUPA BİRLİĞİ ANABİLİM DALI İÇERİK Birliğin Kuruluşu Birliğin Gelişimi Antlaşmalar

Detaylı

T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve Kapsam MADDE 1- (1)

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ Bilindiği üzere; Belçika, Federal Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg tarafından, 1951 yılında Paris te imzalanan bir Antlaşma ile Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT)

Detaylı

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler 1. AB Hukuku ve Tercüman ve Çevirmenler için Metotlar Eğitimi (Ankara, 8-9 Haziran 2010) EIPA tarafından çeşitli kamu

Detaylı

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun 141 Türkiye Büyük Millet Meclisinin Dış İlişkilerinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (Resmî Gazele ile yayımı : 6.4.1990 Sayı : 20484) Kanun No. Kabul Tarihi Dış ilişkiler - MADDE 1. Türkiye Büyük Millet

Detaylı

IHALE ILAN İ KORKUTEL İ ILÇESI KÖYLERINE HIZMET GÖTÜRME B İRLIĞI BAŞKANLIĞINDAN

IHALE ILAN İ KORKUTEL İ ILÇESI KÖYLERINE HIZMET GÖTÜRME B İRLIĞI BAŞKANLIĞINDAN IHALE ILAN İ KORKUTEL İ ILÇESI KÖYLERINE HIZMET GÖTÜRME B İRLIĞI BAŞKANLIĞINDAN Korkuteli İlçesi Köylerine Hizmet Götürme Birli ği Başkanl ığınca Korkuteli Cumhuriyet İlkö ğretim Okulu Onar ım İşi Köylere

Detaylı

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR A V R U P A B İİ R L İİ Ğ İİ H U K U K U 1)) AVRUPPA TOPPLLULLUK HUKUKUNU OLLUŞŞTURAN TEEMEELL ANTLLAŞŞMALLAR BİRİNCİ İL HUKUK 1951-Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Antlaşması 18/3/1951 de Paris'de imzalandı.

Detaylı

AVRUPA'NIN GELECEĞINE ILIŞKIN KONVANSİYON*

AVRUPA'NIN GELECEĞINE ILIŞKIN KONVANSİYON* Ankara Avrupa Çal ışmaları Dergisi Cilt: 2 Say ı:4 (Bahar: 2003) s. 163-191 AVRUPA'NIN GELECEĞINE ILIŞKIN KONVANSİYON* M. Gülce KUMRULU ** ABSTRACT As the 2000 Intergovernmental Conference(IGC) failed

Detaylı

AB ve sosyal politika: giri

AB ve sosyal politika: giri AB ve sosyal politika: giri Oturum 2 : AB nin Lizbon Atnla mas Çerçevesinde leyi i: Kurumlar, yeterlilikler ve düzenleyici araçlar AB Kurumlar Roma Antla mas Bakanlar Konseyi Avrupa Konseyi Avrupa Parlamentosu

Detaylı

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu : ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1 Konu : Hükümetlerarası Konferans Nihâi Senedi ne ek Bildirgeler ve Nihâî Senet NİHÂÎ SENET NS / Anayasa 1 30

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI TABLOLAR

Detaylı

AVRUPA BĐRLĐĞĐ HELSĐNKĐ ZĐRVESĐ ve TÜRKĐYE. Helsinki Zirvesi

AVRUPA BĐRLĐĞĐ HELSĐNKĐ ZĐRVESĐ ve TÜRKĐYE. Helsinki Zirvesi AVRUPA BĐRLĐĞĐ HELSĐNKĐ ZĐRVESĐ ve TÜRKĐYE Helsinki Zirvesi 10 ve 11 Aralık 1999 tarihlerinde Helsinki de toplanan Avrupa Birliği (AB) Konseyi Binyıl Bildirgesi ni kabul ederken genişleme sürecinde yeni

Detaylı

Avrupa Birliği AVRUPA BİRLİĞİ -67- Bu bölümde Avrupa Birliği hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Avrupa Siyasi Haritası

Avrupa Birliği AVRUPA BİRLİĞİ -67- Bu bölümde Avrupa Birliği hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Avrupa Siyasi Haritası AVRUPA BİRLİĞİ Bu bölümde Avrupa Birliği hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Avrupa Siyasi Haritası A -67- İkinci dünya savaşından sonra Avrupa'daki altı ülke sosyal, kültürel ve ekonomik birliği sağlamak

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2014 2015 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.09.2014 TANIŞMA DERSİ TANIŞMA DERSİ 17.09.2014 22.09.2014

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI Hazırlayan: Ömer Faruk Altıntaş Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Daire Başkanı ANKARA 5 Nisan 2007 Birincil Kurucu Antlaşmalar Yazılı kaynaklar

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ GENİŞLEMESİ DOĞRULTUSUNDA YASAMA USULLERİNDEKİ DEĞİŞİMLER

AVRUPA BİRLİĞİ GENİŞLEMESİ DOĞRULTUSUNDA YASAMA USULLERİNDEKİ DEĞİŞİMLER ARALIK 2015 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ AVRUPA BİRLİĞİ ANABİLİM DALI AVRUPA BİRLİĞİ GENİŞLEMESİ DOĞRULTUSUNDA YASAMA USULLERİNDEKİ DEĞİŞİMLER İLKER GİRİT Ders Avrupa Birliği nin Genişleme

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995 Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nın Kurduğu Hükümet Rejimi (1998)

ÖZGEÇMİŞ. 1995 Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nın Kurduğu Hükümet Rejimi (1998) ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı Oktay Uygun 2. Doğum Tarihi 18. 01. 1963 3. Unvanı Profesör 4. Öğrenim Durumu Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hukuk Fakültesi İstanbul Üniversitesi 1985 Yüksek Lisans Kamu Hukuku

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX BIRINCI BÖLÜM ANAYASA HUKUKUNUN KISA KONULARI 1. 1961 Anayasası ile 1982 Anayasası nın Hazırlanış ve Kabul Ediliş Süreçlerindeki Farklılıklar...1 2. Üniter, Federal ve Bölgeli

Detaylı

İlker Gökhan ŞEN. Doğrudan Demokrasi: Kurumlar, Hukuki ve Siyasi Sorunlar

İlker Gökhan ŞEN. Doğrudan Demokrasi: Kurumlar, Hukuki ve Siyasi Sorunlar İlker Gökhan ŞEN Doğrudan Demokrasi: Kurumlar, Hukuki ve Siyasi Sorunlar İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ VE TEŞEKKÜR...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 Birinci Bölüm Temel Kavramlar ve Teorik Çerçeve

Detaylı

REFORM ANTLAŞMASI VE GET İRDİKLERİ : KURUMSAL YAPI ÇERÇEVESINDE GENEL B İR DEĞERLENDIRME *

REFORM ANTLAŞMASI VE GET İRDİKLERİ : KURUMSAL YAPI ÇERÇEVESINDE GENEL B İR DEĞERLENDIRME * Ankara Avrupa Çal ışmalan Dergisi Cilt: 7, No: 1 (Güz: 2007), s.45-67 REFORM ANTLAŞMASI VE GET İRDİKLERİ : KURUMSAL YAPI ÇERÇEVESINDE GENEL B İR DEĞERLENDIRME * Sanem BAYKAL ** özet Bu çalışmada Avrupa

Detaylı

4> ilçe Yaz ı İşl. Müd. /Oh,. ol2_ 77

4> ilçe Yaz ı İşl. Müd. /Oh,. ol2_ 77 T.C. GAZ İPA ŞA KAYMAKAMLIĞI Gazipa şa Köylere Hizmet Götürme Birli ği Say ı : M.07.9.GAK.0.00.00.00-755.02-2523 29/06/2012 Konu :ihale İlan ı Birliğimiz tarafından yap ılacak olan ; 1-09.07.2012 Pazartesi

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ATILIM ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCESİ YÖNERGESİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1 Bu Yönergenin amacı Atılım Üniversitesinin eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idarî

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU, AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU VE AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU, AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU VE AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU, AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU VE AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU I. AVRUPA DA BİR B İR LİK YARATILMASI FİK R İN İN DOĞUŞU... 1 II. 9 MAYIS 1950 BİLDİRİSİ

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

Türkiye Barolar Birli ğ i Ba ş kanl ığı

Türkiye Barolar Birli ğ i Ba ş kanl ığı DANI ŞTAY BAŞKANLI ĞI'NA YÜRÜTMENIN DURDURULMASI İSTEMLİDİ R. DAVACI Türkiye Barolar Birli ği Ba şkanl ığı VEK İLLER İ : Av. Özge KÖKSAL MUTLU, Av. Ekim ERGÜN Ayn ı Adreste. DAYALI T.C. Ba şbakanl ık KONU

Detaylı

Bilgilendirme Politikası

Bilgilendirme Politikası Bilgilendirme Politikası Şirketin bilgilendirme politikası kurumsal internet sitesinde yayınlanmakta olup, bilgilendirme politikası ile ilgili işlerin izlenmesi, gözetimi ve geliştirilmesi sorumluluğu

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 KURAMSAL BAKIŞ BÖLÜM 2 TEMEL KAVRAMLAR, KURUMLAR VE İLKELER

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 KURAMSAL BAKIŞ BÖLÜM 2 TEMEL KAVRAMLAR, KURUMLAR VE İLKELER İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 KURAMSAL BAKIŞ 1. 'Parlamento' sözcüğünün anlamı ve kökeni nedir? Parlamentolu her siyasal rejim için parlamentarizm geçerli midir? 1 2. Dünya parlamentolarını bir laf üretme makinesi

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2015 2016 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 28.09.2015 30.09.2015 05.10.2015 07.10.2015 12.10.2015 TANIŞMA

Detaylı

AB'DE EKONOMIK BÜTÜNLE ŞME VE TÜRKİYE'NİN ENTEGRASYONU

AB'DE EKONOMIK BÜTÜNLE ŞME VE TÜRKİYE'NİN ENTEGRASYONU Ankara Avrupa Çal ışmalar ı Dergisi Cilt: 5, No:2 (K ış: 2006), s. 39-45 Prof Dr. Ahmet Gökdere'ye Arma ğan AB'DE EKONOMIK BÜTÜNLE ŞME VE TÜRKİYE'NİN ENTEGRASYONU Nurettin KİLİCİ * ÖZET Bu çalışmada, Avrupa

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/03/201203... 1 of 5 6 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28225 Atatürk Üniversitesinden: YÖNETMELİK ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ASTROFİZİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Detaylı

Tıp Fakültesi Dönem Temsilcileri Grubu Yönergesi

Tıp Fakültesi Dönem Temsilcileri Grubu Yönergesi KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Tıp Fakültesi Dönem Temsilcileri Grubu Yönergesi Amaç MADDE 1 Bu yönergenin amacı, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi ne kayıtlı öğrencilerin eğitim, sağlık, spor

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri Mikroekonomik Analiz I IKT701 1 3 + 0 6 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih, Talep, Maliyet, Üretim, Kar, Arz.

Detaylı

TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI. Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı 24.10.2008

TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI. Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı 24.10.2008 TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı 24.10.2008 Rekabet Politikası Teşebbüslere uygulanan anti-tröst kurallar Devlet yardımlarının kontrolüne ilişkin

Detaylı

AB Çevre Müktesebatı Semineri Avrupa Birliği Kurumsal Yapısı, Temel Belgeler ve AB Müktesebatı

AB Çevre Müktesebatı Semineri Avrupa Birliği Kurumsal Yapısı, Temel Belgeler ve AB Müktesebatı AB Çevre Müktesebatı Semineri Avrupa Birliği Kurumsal Yapısı, Temel Belgeler ve AB Müktesebatı Hazırlayanlar: Kerem Okumuş- Gülün Egeli 25 Kasım 2010, Ankara AB Çevre Müktesebatı Yapısı Avrupa Antlaşmaları

Detaylı

E-PARLIAMENT. Mete Yıldız 2017

E-PARLIAMENT. Mete Yıldız 2017 E-PARLIAMENT Mete Yıldız 2017 E-Parlamentonun İşlevleri 1. Yasama-Bilgilenme 2. İletişim-Temsil 3. Yasama Sürecine Katılım 4. Denetim E-Parlamentonun İşlevleri-2 1. Yasama-Bilgilenme Bilgilenme Yönü Tek

Detaylı

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI Sayı: 42 BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI Gazi Erçel Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 22 Aralık 2000 Ankara 2001 yılında uygulanacak para ve kur politikasının çerçevesi, uygulama prensipleri

Detaylı

CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi CEZA HUKUKU Öğrenme Hedeflerimiz CEZA HUKUKUNUN KONUSU SUÇ VE CEZALARIN KANUNÎLİĞİ SUÇ VE CEZALARIN GEÇMİŞE YÜRÜMEZLİĞİ CEZA

Detaylı

Avrupa Birliği Maddi Hukuku

Avrupa Birliği Maddi Hukuku Avrupa Birliği Maddi Hukuku Avrupa Birliği nde Yetki Avrupa Birliği nde Karar Alma Avrupa Birliği Hukukunun Kaynakları -3. Ders- Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Lisans Programı 2012-2013 Güz Dönemi

Detaylı

AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLE ŞMES İ 'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NSAN

AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLE ŞMES İ 'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NSAN AVRUPA İ NSAN HAKLARI SÖZLE ŞMES İ 'NE GÖRE ÇEVRE VE İ NSAN t ıda, uyu şmazl ığın yanlar ına uygun bir çözüme ulaşabilmeleri için yaln ızca öneriler getirilmektedir. Toplant ının, uyuşmazl ığın çözümü

Detaylı

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı Avrupa Komisyonu SCHUMANN Roma Antlaşması Brüksel Almanya - Avrupa Parlamentosu Đktisadi Kalkınma Vakfı Adalet ve Özgürlükler AB - AVRO Politikaları AB Konseyi Bakanlar Kurulu Schengen Alanı Üye Devlet

Detaylı

Ulusal ve Küresel Perspektifte KAMU YÖNETİMİ. Teori ve Pratik. Prof. Dr. Bekir PARLAK Uludağ Üniversitesi, İ.İ.B.F., Kamu Yönetimi Bölümü

Ulusal ve Küresel Perspektifte KAMU YÖNETİMİ. Teori ve Pratik. Prof. Dr. Bekir PARLAK Uludağ Üniversitesi, İ.İ.B.F., Kamu Yönetimi Bölümü Ulusal ve Küresel Perspektifte KAMU YÖNETİMİ Teori ve Pratik Prof. Dr. Bekir PARLAK Uludağ Üniversitesi, İ.İ.B.F., Kamu Yönetimi Bölümü Yrd. Doç. Dr. Zahid SOBACI Uludağ Üniversitesi, İ.İ.B.F., Kamu Yönetimi

Detaylı

Danışma Kurulu Tüzüğü

Danışma Kurulu Tüzüğü Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Otel Yöneticiliği Bölümü Danışma Kurulu Tüzüğü MADDE I Bölüm 1.1. GİRİŞ 1.1.1. AD Danışma Kurulu nun adı, Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu ve Otel

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Avrupa Birliği Hukukuna Giriş İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX TABLOLAR CETVELİ... XIX KISALTMALAR...XXI BİRİNCİ BÖLÜM

Detaylı

T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES

T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES 1 2 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl Tel: (286) 218452 Faks: (286) 218451 E-posta: strateji@comu.edu.tr http://strateji.comu.edu.tr/

Detaylı

JEAN MONNET BURS PROGRAMI 2016-2017 AKADEMİK YILI FARKINDALIK ARTIRMA TOPLANTILARI

JEAN MONNET BURS PROGRAMI 2016-2017 AKADEMİK YILI FARKINDALIK ARTIRMA TOPLANTILARI Burs Programı Türkiye nin Avrupa Birliğine tam üyelik sürecinde kamu kurum ve kuruluşlarından özel sektöre, sivil toplum örgütlerinden üniversitelere önemli görevler düşüyor. Bu sebeple, toplumun her

Detaylı

9 ~ 9 T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DA İRESİ BAŞKANLIĞI MALALIMLARİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI LİAKKINDAYÖNERGE

9 ~ 9 T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DA İRESİ BAŞKANLIĞI MALALIMLARİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI LİAKKINDAYÖNERGE T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DA İRESİ BAŞKANLIĞI MALALIMLARİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI LİAKKINDAYÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve Kapsam MADDE 1- (1) Bu

Detaylı

Prof. Dr. Serap Yazıcı

Prof. Dr. Serap Yazıcı Prof. Dr. Serap Yazıcı syazici@bilgi.edu.tr ; Kurtuluş Deresi Cad. Yahya Köprüsü Sok. No:1 Dolapdere 34440 Beyoğlu-İstanbul; Ofis No: 0212 311 52 67 Akademik Özgeçmiş - 1984 de, Ankara Üniversitesi Hukuk

Detaylı

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. HAFTA: OSMANLI ANAYASAL GELİŞMELERİ [Türk Anayasa Hukukukun Bilgi Kaynaklarının Tanıtımı:

Detaylı

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI CİFT BASLILIK BİTİYOR Cumhurbaşkanı ile Başbakanın yetkileri birleştiriliyor. Cumhurbaşkanı yürütmenin başı oluyor. Yönetimde çift başlılık ortadan kalkıyor. Cumhurbaşkanları

Detaylı

DERS PROFİLİ. POLS 260 Bahar 4 3+0+0 3 6

DERS PROFİLİ. POLS 260 Bahar 4 3+0+0 3 6 DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS Avrupa Birliği Politikaları POLS 260 Bahar 4 3+0+0 3 6 Ön Koşul Yok Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı

Detaylı

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL "Sivil Toplum, Yerel Yönetimler ve Gençlik AB Üyeli i Yolunda Sivil

Detaylı

Avrupa Birliği ÇevrePolitikası. Kerem Okumuş REC Türkiye Direktör Yardımcısı 5 Ocak 2010, İstanbul

Avrupa Birliği ÇevrePolitikası. Kerem Okumuş REC Türkiye Direktör Yardımcısı 5 Ocak 2010, İstanbul Avrupa Birliği ÇevrePolitikası Kerem Okumuş REC Türkiye Direktör Yardımcısı 5 Ocak 2010, İstanbul AB Çevre Müktesebatı Yapısı Avrupa Antlaşmaları (..., Maastricht, Amsterdam, Nice) İkincil Hukuk Yönergeler

Detaylı

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi, 27 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28246 Bingöl Üniversitesinden: YÖNETMELİK BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK ARAŞTIRMA VE REHBERLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

Avukat Atilâ SAV (*) HUKUK ÖĞRENİMİ - MESLEK EĞİTİMİ (**) (*) Ankara Barosü Avukatlarından. (**) Açık oturum metninden.

Avukat Atilâ SAV (*) HUKUK ÖĞRENİMİ - MESLEK EĞİTİMİ (**) (*) Ankara Barosü Avukatlarından. (**) Açık oturum metninden. w HUKUK ÖĞRENİMİ - MESLEK EĞİTİMİ (**) FA Avukat Atilâ SAV (*) GİRİŞ Konuşmamı "hukuk öğrenii" ile "meslek e ğitimi" ilişkisine yöneltmemin nedeni, "hukuka dayal ı meslekler" için öngörülen hukuk öğretiminin,

Detaylı

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i Parti içi disiplin mekanizması (cinsel taciz, aile içi şiddet vs. gibi durumlarda işletilen) AKP CHP MHP BBP HDP Parti içi disiplin

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı

Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci

Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci Türkiye nin İyi Toplum İmgesi Var mı? Ersin Kalaycıoğlu Sabancı Üniversitesi İyi Toplum İmgeleri ve Anayasa 1. 1982 Anayasası: Güçlü Yürütmenin Vesayeti altında Yarı Parlamenter

Detaylı

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti. ARAŞTIRMA RAPORU ÖZEL ARAŞTIRMA--AVRUPA BİRLİĞİ TÜRKİYE KRONOLOJİSİ 20/06/2005 1959 1963 1964 1966 1968 1970 1971 1972 1973 31 Temmuz: Türkiye, AET ye ortaklık için başvurdu. 11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi,

Detaylı

2..1.. ra AB Anayasas nda-2 2..2.. Jean Monnet Burs Program (Lisansüstü Ö rencileri için) 3.1. KV den Yeni Bir Yay n Daha

2..1.. ra AB Anayasas nda-2 2..2.. Jean Monnet Burs Program (Lisansüstü Ö rencileri için) 3.1. KV den Yeni Bir Yay n Daha NDEK LER 1.. AB TÜRK YE SON DAK KA 1..1.. Son Uyum Paketi de Yürürlü e Girdi 1..2.. TRT Kürtçe Yay na Ba lad 1..3.. Güneyden KKTC ye Pasaportsuz Geçi 1..4.. Müzakere Tarihi Öncesi AB den Yard m 1..5..

Detaylı

Lizbon Antlaşması Sonrasında Avrupa Birliği nde Ulusal Parlamentoların Rolü ve TBMM Açısından Bir Değerlendirme

Lizbon Antlaşması Sonrasında Avrupa Birliği nde Ulusal Parlamentoların Rolü ve TBMM Açısından Bir Değerlendirme Lizbon Antlaşması Sonrasında Avrupa Birliği nde Ulusal Parlamentoların Rolü ve TBMM Açısından Bir Değerlendirme Bahar Varlı * 1. Giriş Avrupa Birliği (AB) nin demokratik meşruiyetinin ve etkinliğinin güçlendirilmesi

Detaylı

onur kırıcı uygulama oldu ğunu kabul etmemi ştir. Sonuçta 8. madde, çevreye yönelik ağır sald ırılara karşı, "korunma

onur kırıcı uygulama oldu ğunu kabul etmemi ştir. Sonuçta 8. madde, çevreye yönelik ağır sald ırılara karşı, korunma Güney D İ NÇ İABAKHANELERLE mıştır. Mahkeme buna rağmen, Lopez Ostra ailesinin bir- KOMŞULUK kaç y ıl boyunca ya şadığı koşullar ın 3. madde anlam ında onur kırıcı uygulama oldu ğunu kabul etmemi ştir.

Detaylı

T.C. ZONGULDAK VAL L ÇEVRE VE EH RC L K L MÜDÜRLÜ Ü mar skan ve Kooperatifler ube Müdürlü ü H ZMET STANDARTLARI TABLOSU BA VURUDA STEN LEN BELGELER

T.C. ZONGULDAK VAL L ÇEVRE VE EH RC L K L MÜDÜRLÜ Ü mar skan ve Kooperatifler ube Müdürlü ü H ZMET STANDARTLARI TABLOSU BA VURUDA STEN LEN BELGELER T.C. ZONGULDAK VAL L ÇEVRE VE EH RC L K L MÜDÜRLÜ Ü mar skan ve Kooperatifler ube Müdürlü ü H ZMET STANDARTLARI TABLOSU SIRA NO VATANDA A SUNULAN H ZMET N ADI BA VURUDA STEN LEN BELGELER H ZMET N TAMAMLANMA

Detaylı

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR AVRUPA BİRLİĞİ AVRUPA BİRLİĞİNİN KURULUŞ NEDENLERİ Tarihin en kanlı iki dünya savaşını yaşamış Avrupa Kıtasında sürdürülebilir bir barışın tesisi, Daha yüksek yaşam standartları ve tam istihdamın sağlanmasını

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü AVRUPA BİRLİĞİNEDİR? Hukuki olarak: Uluslar arası örgüt Fiili olarak: Bir uluslararası örgütten daha fazlası Devlet gibi hareket

Detaylı

Araştırma Notu 11/113

Araştırma Notu 11/113 Araştırma Notu 11/113 29 Nisan 2011 MİLLETVEKİLİ DAĞILIM SENARYOLARI VE YENİ ANAYASA Seyfettin Gürsel 1 Yönetici Özeti 12 Haziran milletvekili seçimlerinden çıkacak yeni TBMM nin bileşimi sadece iktidarı

Detaylı

Avrupa Birliği nde Yargısal Koruma Ders Planı

Avrupa Birliği nde Yargısal Koruma Ders Planı Avrupa Birliği nde Yargısal Koruma Ders Planı Avrupa Birliği ( AB ) hukuku, bir kısım aktörlere hak bahşederken, bir kısmına da yükümlülük vazetmektedir. Bu aktörler ise, üye devletler, AB kurumları ile

Detaylı

TÜRKiYE BAROLAR B İRLİĞİ T.B.B. REKLAM YASAĞI.. _,. YONETMELIGI

TÜRKiYE BAROLAR B İRLİĞİ T.B.B. REKLAM YASAĞI.. _,. YONETMELIGI TÜRKiYE BAROLAR B İRLİĞİ T.B.B. REKLAM YASAĞI.. _,. YONETMELIGI ANKARA - 2001 TÜRK İYE BAROLAR B İ RLIĞI T.B.B. REKLAM YASAI.. '. YONETMELIGI ANKARA - 2001 Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasa ğı Yönetmeliği

Detaylı

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı,

Detaylı

RAY S GORTA A.. DENET MDEN SORUMLU KOM TE YÖNERGES

RAY S GORTA A.. DENET MDEN SORUMLU KOM TE YÖNERGES EK I RAY S GORTA A.. DENET MDEN SORUMLU KOM TE YÖNERGES 1.AMAÇ VE DAYANAK Ray Sigorta A. nin ( irket ),Denetimden Sorumlu Komite Yönergesi ( Yönerge ), Sermaye Piyasas Kurulu nun Seri: X, No: 22 Sermaye

Detaylı

Türk Parlamento Hukuku (LAW 256) Ders Detayları

Türk Parlamento Hukuku (LAW 256) Ders Detayları Türk Parlamento Hukuku (LAW 256) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Türk Parlamento Hukuku LAW 256 Güz 2 0 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

ANAYASA HUKUKU DERSİ

ANAYASA HUKUKU DERSİ ÇOKTAN SEÇMELİ SORULAR HİTİT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT BÖLÜMÜ (İÖ) ANAYASA HUKUKU DERSİ ARA SINAVI (11 Kasım 2010 Saat 19:00) 1- Amerikan modeli anayasa yargısı için aşağıdakilerden

Detaylı

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür. Mahkememizin yukarıda esas sayısı yazılı dava dosyasının yapılan yargılaması sırasında 06.05.2014 günlü oturum ara kararı uyarınca Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ndan sanık... kullandığı... nolu,

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Cafer EMİNOĞLU Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Yrd. Doç. Dr. Cafer EMİNOĞLU Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Cafer EMİNOĞLU Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi (Dekan Yardımcısı) KİŞİSEL BİLGİLER Adres : Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi,

Detaylı

Brüksel, 18 Temmuz 2003 SEKRETERLİK

Brüksel, 18 Temmuz 2003 SEKRETERLİK AVRUPA KONVANSİYONU Brüksel, 18 Temmuz 2003 SEKRETERLİK CONV 850/03 KAPAK NOTU kimden : Sekreterlik kime : Konvansiyon Önceki belge no: CONV 820/1/03 REV 1, CONV 847/03, CONV 848/03 Konu : Avrupa için

Detaylı

Avrupa Birliği Maddi Hukuku

Avrupa Birliği Maddi Hukuku Avrupa Birliği Maddi Hukuku Avrupa Birliği nin Kurumsal Yapısı: Asli Kurumlar -2. Ders- Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Lisans Programı 2012-2013 Güz Dönemi Yrd. Doç. Dr. İlke GÖÇMEN Kurumsal Yapının

Detaylı

ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. ADALET BAKANLIĞI ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İnsan Hakları Daire Başkanlığı ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İnsan Hakları Daire Başkanlığı AVRUPA İNSAN

Detaylı

BİLGİ SİSTEMLERİ YÖNETİMİ TEBLİĞİ

BİLGİ SİSTEMLERİ YÖNETİMİ TEBLİĞİ BİLGİ SİSTEMLERİ YÖNETİMİ TEBLİĞİ Dr. Emre ERDİL Bilgi İşlem, İstatistik ve Enformasyon Dairesi İstanbul Nisan 2018 1/15 Gündem Giriş Tarihçe Düzenlemenin Niteliği Tebliğin Bölümleri 2/15 Giriş 5 Ocak

Detaylı

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...v GİRİŞ... 1 Birinci Bölüm Antik Demokrasi I. ANTİK DEMOKRASİNİN

Detaylı

PARLAMENTO HUKUKUNDAK İ İŞLEVSELLİĞİ BAKIMINDAN GENEL GÖRÜŞME YÖNTEM İ

PARLAMENTO HUKUKUNDAK İ İŞLEVSELLİĞİ BAKIMINDAN GENEL GÖRÜŞME YÖNTEM İ hukemui ınakaleler Cem Caöatay ORAK PARLAMENTO HUKUKUNDAK İ İŞLEVSELLİĞİ BAKIMINDAN GENEL GÖRÜŞME YÖNTEM İ Avukat Cem Çağatay ORAK Giriş Modem demokrasilerde devletin i şlevlerinin, üstlendi ği görevlerin

Detaylı

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) 2014 2015 GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00 A. ANLATIM SORUSU (10 puan) Temsilde adalet yönetimde istikrar kavramlarını kısaca açıklayınız. Bu konuda

Detaylı

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜZÜĞÜ

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜZÜĞÜ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜZÜĞÜ (3.2.2015 - R.G. 20 - EK III - A.E. 107 Sayılı Tüzük) TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DAİRESİ

Detaylı

AB nin Kurumları 26. AB kurumları 27. Birliği Yöneten Kurumlar; 02: Avrupa Birliği nin Yapısı ve Yöne6mi. otonus@anadolu.edu.tr

AB nin Kurumları 26. AB kurumları 27. Birliği Yöneten Kurumlar; 02: Avrupa Birliği nin Yapısı ve Yöne6mi. otonus@anadolu.edu.tr AB nin Kurumları 26 İKT461 AB Türkiye İlişkileri 02: Avrupa Birliği nin Yapısı ve Yöne6mi AT larını kuran Paris ve Roma Antlaşmaları, bir ulusal devleke olduğu gibi yasama, yürütme ve yargı görevlerini

Detaylı

AVRUPA BİRLIĞI VE TÜRKİYE'DE BÖLGESEL KALKINMA BAĞLAMINDA DEVLET YARDIMLARI

AVRUPA BİRLIĞI VE TÜRKİYE'DE BÖLGESEL KALKINMA BAĞLAMINDA DEVLET YARDIMLARI Ankara Avrupa Çal ışmaları Dergisi Cilt:3, No:1 (Güz: 2003), s. 93-111 AVRUPA BİRLIĞI VE TÜRKİYE'DE BÖLGESEL KALKINMA BAĞLAMINDA DEVLET YARDIMLARI Yrd. Doç. Dr. Abuzer PINAR. İNCE ARIKAN - Sibel ABSTRACT

Detaylı

KAPSAMLI İÇERİK SADELEŞTİRİLMİŞ ARAMA MOTORU YENİLİKÇİ BİLGİ İŞLEME TEKNOLOJİSİ PRATİK GÖRÜNTÜLEME ARAÇLARI MOBİL ERİŞİM

KAPSAMLI İÇERİK SADELEŞTİRİLMİŞ ARAMA MOTORU YENİLİKÇİ BİLGİ İŞLEME TEKNOLOJİSİ PRATİK GÖRÜNTÜLEME ARAÇLARI MOBİL ERİŞİM BAŞLANGIÇ REHBERİ KAPSAMLI İÇERİK SADELEŞTİRİLMİŞ ARAMA MOTORU YENİLİKÇİ BİLGİ İŞLEME TEKNOLOJİSİ PRATİK GÖRÜNTÜLEME ARAÇLARI MOBİL ERİŞİM LEXPERA Yeni Nesil Hukuk Bilgi Sistemi, hukuki araştırmalarınızı

Detaylı

SPONSORLUK DOSYASI. SPONSORLUK DOSYASI

SPONSORLUK DOSYASI. SPONSORLUK DOSYASI SPONSORLUK DOSYASI. SPONSORLUK DOSYASI TAKDİM SPONSORLUK DOSYASI. On üç yıl önce STK tüzel kişiliğinde bir düşünce kuruluşu olarak çalışmalarına başlayan TASAM Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi,

Detaylı

KOSOVA CUMHUR YET PR ZRENBELED YE MECL S ba lay arak, Belediy e Meclisin y eni binas nda SMK ot ur Kat l mc lar Nijazi Kryeziu, SMK Ba kan, Afrim Avdaj, Besnik Krasniqi, Di er kat l mc lar Ramadan Muja

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ Metin ÖZ Samsun, 2017 S E Ç İ M S İ S T E M L E R İ N İ N S E Ç M E N İ R A

Detaylı

ÜLKER BİSKÜVİ SANAYİ A.Ş. / ULKER [] 08.11.2013 11:48:38

ÜLKER BİSKÜVİ SANAYİ A.Ş. / ULKER [] 08.11.2013 11:48:38 / ULKER [] 08..203 :48:38 Özel Durum Açıklaması (Genel) 08..203 :47:25 Ortaklığın Adresi Kısıklı Mah. Ferah Cad. No: Büyük : Çamlıca Üsküdar İstanbul Telefon ve Faks No. : (022) 567 68 00 / (022) 30 28

Detaylı

ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ

ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ Yrd. Doç. Dr. Taylan BARIN Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...

Detaylı

FARKLI AB ÜLKELERİNDE GÖÇMEN POLİTİKALARINDAKİ GENEL YAKLAŞIMLAR

FARKLI AB ÜLKELERİNDE GÖÇMEN POLİTİKALARINDAKİ GENEL YAKLAŞIMLAR FARKLI AB ÜLKELERİNDE GÖÇMEN POLİTİKALARINDAKİ GENEL YAKLAŞIMLAR AB Göç politikalarında uyum ve koordinasyon için: Amsterdam Anlaşması 2.10.1997 Tampere Zirvesi 15-16.10.1999 GÖÇ VEGÖÇMEN POLİTİKALARININ

Detaylı

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ Yazar : Erdem Denk Yayınevi : Siyasal Kitabevi Baskı : 1. Baskı Kategori : Uluslararası İlişkiler Kapak Tasarımı : Gamze Uçak Kapak

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Lisans : Hukuk Fakültesi, İstanbul Üniversitesi, 1987. Üniversitesi, 1990. : Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku, Marmara

ÖZGEÇMİŞ. Lisans : Hukuk Fakültesi, İstanbul Üniversitesi, 1987. Üniversitesi, 1990. : Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku, Marmara ÖZGEÇMİŞ Prof. Dr. Sibel İnceoğlu e-posta: sibel.inceoglu@bilgi.edu.tr Öğrenim Durumu Ortaöğrenim ve Lise : İtalyan Lisesi, 1983. Lisans : Hukuk Fakültesi, İstanbul Üniversitesi, 1987. Yüksek Lisans Doktora

Detaylı

1. Adı Soyadı: Mehmet GENÇ. 2. Doğum Tarihi: 07.07.1949

1. Adı Soyadı: Mehmet GENÇ. 2. Doğum Tarihi: 07.07.1949 CV 1. Adı Soyadı: Mehmet GENÇ 2. Doğum Tarihi: 07.07.1949 3. Unvanı: (16.04.2014 tarihi itibariyle kendi isteği ile Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesinden emekli- Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Üniversitesi

Detaylı

Türkiye Ve Avrupa Birliği Açısından Serbest Bölgelerin İncelenmesi Ve Değerlendirilmesi Ülkemizde Damping- Anti Damping Vergisinin

Türkiye Ve Avrupa Birliği Açısından Serbest Bölgelerin İncelenmesi Ve Değerlendirilmesi Ülkemizde Damping- Anti Damping Vergisinin Adı Soyadı:S. BİNNUR ÇELİK Doğum Tarihi:02.10.1958 Ünvanı:Prof. Dr. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hukuk Ankara Üniversitesi 1980 Doktora Mali Hukuk Gazi Üniversitesi 1988 Doçentlik

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I KOMİSYON BAŞKANI: OSMAN FEYZİ BOYNER Amaç: Küresel ekonomik trendler çerçevesinde gelişen dış ticaret ve yatırım olanaklarını takip ve analiz etmek, Doğrudan yabancı

Detaylı

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ Ünite 4 Doç. Dr. Nuray ERTÜRK KESKİN Türkiye deki kamu politikası belgelerinin tanıtılması amaçlanmaktadır. Kamu politikası analizinde görüş alanında olması gereken politika belgeleri altı başlık altında

Detaylı