18 Mart 2014 Salı. TESK Genel Başkanı Palandöken, yemek kartlarından yüzde 7 ila 11 arasında komisyon kesildiğini söyledi.

Transkript

1 Çameli'de konuşan AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan, "Denizlimiz de 10 yılda yaptığımız hizmetlere baktığımızda, geleceği hayal etmek çok da zor olmuyordur diye düşünüyorum. Sizler dünyanın en kaliteli şehrini, dünyanın en güzel hizmetlerini, dünyanın en iyi belediyesini hak ediyorsunuz. Bu da yalnızca AK Parti belediyeciliği ile mümkün. Çünkü AK Parti millete hizmetin tek adresidir. 15 gün sonra da Çamelimiz de Cengiz Arslan kardeşimle birlikte Ak hizmetlere devam edeceğiz" şeklinde konuştu. 11 de 18 Mart 2014 Salı Güvenlik-İş Genel Başkanı Ankaralı, "Bugün itibariyle 282 bin civarında özel güvenlik görevlisi çalışıyor. Valiliklerin belirlediği sayıya göre yaklaşık 500 bin özel güvenlik görevlisinin olması gerekiyor" dedi TESK Genel Başkanı Palandöken, yemek kartlarından yüzde 7 ila 11 arasında komisyon kesildiğini söyledi. devamı 5 te Adnan Menderes Havalimanı terminal binası açılışında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, "Güzel İzmir demekle güzel olmuyor, bal bal demekle ağız tatlanmıyor. Güzel eserler inşa ederseniz şehirler modernleşir. İnşallah biz İzmir i böyle yapacağız. Çünkü biz laf değil icraat üretiyoruz diye konuştu TOKİ'nin Kadifekale'yi biz düzelttik' açıklamasına tepki gösteren Kocaoğlu, "Sayın Başbakan'a sesleniyorum. Kadifekale'de, Uzundere konutlarında, dikilen fidanda, böcekte para değil yanmış bir kibrit çöpü kadar bile katkınız yok. Yalan söyleyerek, iftira atarak yapmadıklarınızı yapmış gibi yaparak insanları kandırabilirsiniz ama İzmir'in namuslu, şerefli insanlarını ne kandırabilirsiniz ne de parayla oyunu alabilirsiniz" dedi. 6'da Adnan Menderes Havalimanı Dış hatlar terminal binasının açılışını da 2006 yılında kendisinin yaptığını söyleyen Başbakan Erdoğan, yılda 20 milyon yolcu kapasitesi ile hizmet verecek terminal binasının İzmir'e yakışan bir eser olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, "Gerek dış hatlar gerek iç hatlar binası yapılmadan önce buradaki İzmir Havaalanı binasını lütfen düşünüverin. Hiç o havalimanı İzmir e yakışıyor muydu? Gelir gelmez bu işe el attık ve kısa sürede İzmir e modern bir havalimanı yaptık. Bizim iktidarımız bir huzur iktidarıdır bir mutluluk iktidarıdır bunu da eserlerimizle ortaya koyuyoruz. Güzel, modern İzmir'e bu yakışırdı bunu yaptık laf değil icraat ürettik" dedi. Erdoğan, belediye başkanlığı için birçok ilin Binali Yıldırım'a talip olduğunu ancak İzmir'i isteyen Yıldırım'ın toplam bin 414 projeyle İzmirlilerin karşısına çıktığını belirterek "Artık inşallah hava kirliliği, olan, susuz, kanalizasyonların aktığı, çirkin yapılaşmanın olduğu bir İzmir görmeyeceğiz" temennisinde bulundu yılında 35 dev proje açıkladıklarını hatırlatan Erdoğan, "Bizde söz namustur, biz 2004'te ne söz verdiysek 2009'da tekrarlayan, onu da tutmayıp şimdi yeniden gündeme getirenlerden değiliz. Biz bir defa sözü verir onu tutarız. 35 projemizden 18'inde çalışmalara başladık" dedi. devamı 14 te

2 SAYFA 2 S AH 18 Mart 2014 Salı Çanakkale cephesinde, 18 Mart 1915'te Kilitbahir Goncasuyu Telsiz Telgraf Telefon İstasyon Merkezi'nde yedek subay olarak görev yapan elektrik mühendisi Tevfik Rıza Bey'in, sansüre takılmamak için Fransızca kaleme aldığı, eşine yazdığı mektuplar ve o günü anlattığı notlar, savaşta yaşananlara ışık tutuyor Güzelbahçe Belediyesi'nin yaptırdığı kültür merkezi inşaatı hızla devam ediyor. Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, yoğun geçen seçim maratonuna ara vererek 200 gün önce temeli atılan Güzelbahçe Kültür Merkezi inşaatında incelemelerde bulundu Çanakkale cephesinde, 18 Mart 1915'te Kilitbahir Goncasuyu Telsiz Telgraf Telefon İstasyon Merkezi'nde yedek subay olarak görev yapan elektrik mühendisi Tevfik Rıza Bey'in, sansüre takılmamak için Fransızca kaleme aldığı, eşine yazdığı mektuplar ve o günü anlattığı notlar, savaşta yaşananları tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Esenkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 99 yıl önce çok geniş bir panoramaya sahip Kilitbahir Goncasuyu'ndan 18 Mart 1915 gününü kare kare seyredip, satır satır Fransızca olarak kaleme alan Tevfik Rıza Bey ve günlüğünün, "o kutlu günü" aktardığını söyledi. Esenkaya, böyle kıymetli bir hatıratın gün yüzüne çıkmasına ve yayımlanmasına izin veren Tevfik Rıza Bey ile eşi Belkıs Tansuğ Hanım'ın torunları Belkıs Oya Tommas ile Yasemin Yücetürk'e, Kırklareli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç ile aynı üniversitede öğretim üyeleri Yrd. Doç. Dr. Türkan Dingiloğlu Doğruöz ve Yrd. Doç. Dr. Raşit Gündoğdu'ya teşekkür etti.elinde geçmişe ışık tutacak pek çok hatıratın hala varislerde olabileceğini belirten Esenkaya, küçük bir emekle onların da tarihteki saygın yerini alabileceğine işaret etti. Esenkaya, Tevfik Rıza Bey'in 1889'da İzmir'de doğduğunu, orta eğitimini Beyrut Rahipler Okulunda, üniversiteyi Paris'te tamamlayıp Dört bin yıllık Türk zeka ve strateji oyunu "Dokuz kumalak", satranca rakip oldu. Kahramanmaraş Ticaret Meslek Lisesi öğretmenleri tarafından hazırlanan "Dokuz taşla büyüyorum" çalışması, Avrupa Birliği (AB) Gençlik Projeleri kapsamında desteklendi. elektrik mühendisi unvanıyla mezun olduğunu, 13 Aralık 1916'da Davos Sanatoryumu'nda tedavi görürken vefat ettiğini ve mezarının İsviçre'nin Davos kasabasında bulunduğunu bildirdi.tevfik Rıza Bey'in, Çanakkale Savaşları'nda 15 Kasım Şubat 1916'da Kilitbahir Goncasuyu Telsiz Telgraf Telefon İstasyon Merkezi'nde yedek subay olarak görev yaptığını, 4 cep defteriyle eşiyle paylaştığı yüzlerce mektubu sansüre takılmamak için Fransızca kaleme aldığını aktaran Esenkaya, "Tevfik Rıza Bey, 3'üncü defterinin hemen ilk sayfalarına 18 Mart gününü bizzat Goncasuyu gibi Çanakkale Boğazı girişine çok hakim noktadan hem seyreder hem de bir bir not etmeye başlar" diye konuştu.tevfik Rıza Bey'in, Çanakkale Deniz Savaşı'nın yaşandığı 18 Mart 1915'te kaydettiği notların ilk bölümünde şu ifadeler yer aldı: "Bir haftadır hava çok güzel. İlkbahar geldi. Hem de ne bahar. Hayallerimi kırlar, ormanlar arasında özgürce dolaştırıyorum. Sabahları bir, iki, bazen 3 saat bayram görünümündeki sakin doğada yürüyüş yapıyorum. Ağaçlar ne güzel çiçek açtılar. Küçük vadilerde, kırlarda hatta kayaların üzerinde sarı kırmızı renkli çiçeklere yeşil yaprakların eşliğinde rastlamak mümkün. Bu güzel çiçekler sanki insana gülümsüyorlar. Dağınık bir şekilde doğada bayram yapıyorlar. Tek başına dolaşmak... Akdeniz'in bize getirdiği bu taze havayı ciğerlerinde hissetmek... Bir haftadan bu yana düşman bizimle uğraşmıyor. Gelecek zorlu günler için dinleniyoruz."aynı gün saat 10.00'da Karanlık Liman'a doğru 11 düşman gemisinin ilerlediğinin telefonla haber verildiğini aktaran Tevfik Rıza Bey, yaşananları şöyle kaleme aldı:"saat Önce iki torpido ve bir kruvazör ilerliyor. Daha sonra 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve nihayet 10'uncu, diğerlerini takip ediyor. Mecidiye, Hamidiye ve Dardanos'a (tabyalar) ateş açıyorlar. Bir mermi ikinci havan topunun üstüne düşüyor. Mecidiye'nin yakınına sayısız mermi düşüyor. İkinci topun zarar görmesinden endişeleniyorum.saat Korkunç bir patlama. 3 mermi arka arkaya Çimenlik mevkisine düşüyor. Levazım deposu ateş alıyor. Beyaz bir duman yükseliyor. Çanakkale'yi ateş sarıyor. Rum mahallesi yanıyor.saat Şimdilik 10 civarındalar. Yangın korkunç. 3'üncü mermi yanımıza düşüyor. Küçük bir parçası yanıma düşüyor. Elimi sıyırıyor. Hareket etmiyorum. Neye yarar ki... Olduğum yerde kalıyorum, korkmuyorum. Diğerleri kaçıp fare gibi saklanıyorlar. Bu esnada 10 kadar topçu koşarak yanımıza geliyor... Geri dönüyorlar. Korkunç bir an.saat Allah'ım bu ne böyle? Bir gemi ateş alıyor. Batıyor. İki mermi isabet etti ufak bir patlama. Diğer yüzlercesinin arasında fark edilmiyor. Gemi mayına çarpıyor. Titanic'in buz dağlarına çarpması misali, 16 bin tonluk koskoca gemi sulara gömülüyor. Önce burnu batıyor. Sonra kıç kısmı su yüzüne çıkıyor ve suya gömülüyor. Küçük siyah bir noktayken kısa sürede tamamen suya gömülüyor. Deniz avını yutuyor.saat Hala korkunç duman her yeri kaplıyor. Duman, her taraf duman, zemin dumanlarla kaplı fakat öldürücü duman bize ne kadar hoş geliyor. Onun nefis bahar çiçeklerini, havasını koklarken bilmem ne leziz bir şey duyuyor idik. Düşman bizi görüyor. Birbirini takip eden mermiler yakınımıza düşüyor. Biri makinelerin bulunduğu yere, diğeri benim 10 adım ilerime. Oh, evet, o. Benim koruyucu meleğim beni koruyor. Taşlar üstüme geliyor, büyük bir parça ayaklarımın dibine düşüyor.saat Şimdi kruvazörlerin sayısı 11 oldu. Korkunç şekilde ateş açıyorlar. Mecidiyede'deki ikinci ve dördüncü top şu an için çalışmıyor. Diğer ikisi ateşe devam ediyorlar. Dardanos'tan ateş edilmiyor. Yoksa teslim mi oldu? Genel karargah telefon bağlantısı yapılamıyor. Zira bir havan topu isabet etti. Rum Mahallesi yanıyor. Kilitbahir'deki Namazgah da yanıyor.saat Telefon geldi. Boğaz girişinde yara almış bir gemi batıyor. Bu ikinci oluyor. Dardanos sessizliğini koruyor. Mecidiye sert darbeler alıyor. Kilitbahir ateş içinde, yanıyor.saat Mecidiye gemilerden birine mermi atıyor. İki bacasından beyaz bir duman yükseliyor. Duruyor. Torpidolar imdadına yetişiyorlar. Çok ciddi bir şey olmalı. Giderken mermilere hedef oluyor. Yıl: 3. Sayı: Mart 2014 Salı

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Mart Şubat Salı Perşembe Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: Zirve Davası tahliyelerini öngöremedik Protestan Kiliseler Derneği heyeti ve Malatya da Zirve kitabevinde öldürülen Tilman Geske nin eşi Suzanna Geske, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile görüştü. Uzun tutukluluğun 5 yıla indirilmesinin yasalaşmadan önce serbest bırakılacaklar arasında Malatya Zirve Yayınevi davasından yargılanan kişilerin adlarının olmadığını belirten Bozdağ, tahliyelerin öngöremedikleri bir karar olduğunu ifade etti Protestan Kiliseler Derneği, Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir görüşme talebinde bulunmuştu. Bu talebe ilk olarak Adalet Bakanı yanıt verdi. Bugün saat civarında başlayan görüşme yaklaşık yarım saat kadar sürdü. Protestan Kiliseleri Derneği, görüşmeye ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada Bozdağ ın gittiği y- erlerde, 'Eli kanlı katilleri neden serbest bıraktınız?' sorusuyla çok karşılaştığını ifade ettiği vurgulandı. Görüşmeye ilişkin yapılan açıklama şöyle: "Gittikleri yerlerde, 'Eli kanlı katilleri neden serbest bıraktınız?' sorusuyla çok karşılaştıklarını ifade etti. Bunu asla istemediklerini ve beklemediklerini söyledi. Söz konusu sanıkların tahliyesinin kendilerini yaraladığını, öngörmedikleri bir karar olduğunu, zira cinayet davasından dolayı 5 yılla sınırlanan tutukluluk süresi kararından faydalanabileceklerini, ancak devam eden Ergenekon örgütü davasından dolayı tutukluluklarının devam etmesi gerektiğine inandıklarını söyledi. Tutukluluk kararının yasalaşmasından önce serbest bırakılabilecekler arasında Malatya Zirve Yayınevi davasından yargılanan 5 katil zanlısının adlarının listede olmadığını, onların zaten faydalanamayacağını düşündüklerini sözlerine ekledi, ancak tahliyeler gerçekleştikten sonra rahatsız olduklarını dile getirdi. Kamuoyu baskısı ve kendilerinin de bu tahliyeleri içlerine sindirememeleri için hemen elektronik kelepçe takılmasını istediklerini, birkaç gün önce de savcılığında zanlıların yeniden tutuklanmaları için harekete geçtiğini bildirdi." Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın davayı yakından takip ettiğini ifade ettiği belirtilen açıklamada, yapılan itiraza yakın bir zamanda yanıt geleceğini söylediği kaydedildi. Açıklamada şunlar dile getirildi: "Davayla ilgili gerçekleşebilecek olumsuz sonuçlardan en başta Türkiye nin zarar göreceğini, bir insan olarak en adil yargılamanın gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Bu arada eğer davaya bakan heyet değişse bile örgüt davasından dolayı yeniden tutuklanmaları davanın sağlıklı ve tedirginlikten uzak bir şekilde devam edebileceğini ifade etti." Dernek görüşmeye katılan Suzanna Geske in ise aile o- larak yaşadıkları tedirginliği, çocuklarının yalnız evde kalamamalarını, Malatya yı sevdiklerini ifade ettikten sonra 2 yıl önce yaptığı vatandaşlık başvurusuna halen yanıt gelmediğini söyledi. Bekir Bozdağ bu konuyla bizzat ilgileneceğini aktardığını bildirdi. (CİHAN) Savcılığa iade edilen Gezi Parkı iddianamesi kabul edildi Öğrencisini korumak isteyen öğretmene saldırı iddiası Lise öğretmenin, öğrencisinin darbebilmesini önlemek istediği sırada iki kardeşin saldırısına uğradığı iddia edildi. Alınan bilgiye göre, merkez Seyhan ilçesi Onur Mahallesi'ndeki Şakirpaşa Anadolu Lisesi öğretmenlerinden Mehmet Y, okulun eski öğrencisi F.Ş ve aynı okulda eğitim gören kardeşi M.Ş'nin, öğrencisi O.A'yı tehdit edip tartakladığını gördü. Olaya müdahale eden Mehmet Y, iki kardeşin okuldan uzaklaşmasını istedi. Bu sırada iki kardeşin, öğretmene tepki gösterip tekme ve yumrukla saldırdığı iddia edildi. Yöneticilerin ve diğer öğretmenlerin araya girmesiyle iki kardeş okuldan uzaklaştırıldı. Olayı haber alan polis ekipleri, şüpheli iki kardeşi okul civarında yakaladı. Gözaltına alınan i- ki kardeş, Şakirpaşa Polis Merkezi'ne götürülürken, darbedilen öğretmenin şüpheliler hakkında şikayetçi olacağı belirtildi. Eğitim-Sen Adana Şubesi Hukuk Sekreteri Güven Boğa, olaya tepki göstermek amacıyla Mehmet Y. ve diğer öğretmenlerle okulun önünde bir araya gelerek, basın açıklaması yaptı. Öğretmenlerin can güvenliğinin tehdit altında olduğunu savunan Boğa, önlem alınması için yetkilileri göreve davet etti. Okulların daha güvenlikli hale dönüştürülmesi gerektiğini ifade eden Boğa, şunları söyledi: "Öğretmenlerimizin can güvenliğini tehdit eden unsurların ortadan kaldırılması için rehberlik, rehabilitasyon ve güvenlik merkezleri yeniden tesis edilsin. Bu anlamda bugün Şakirpaşa Anadolu Lisesi'nde yaşanan, yarın başka bir okulda yaşanacaktır. Öğretmen arkadaşlarımız, kendilerine yönelecek şiddetin sıkıntısını yaşamakta, rahat eğitim verememekte. Bu anlamda eğitim yuvalarının şiddetten arındırılması gerekmektedir. Bunun için de Milli Eğitim Müdürlüğü, Valilik ve Bakanlığın bu konuda acil çözüm üretmesi gerekmektedir." Taksim Dayanışması üyelerinin de aralarında bulunduğu 26 şüpheli hakkında hazırlanan ve mahkemece savcılığa iade edilen iddianame, eksikliklerinin giderilmesinin ardından kabul edildi İstanbul Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş'un hazırladığı ve gönderildiği İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi'nin eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle savcılığa iade ettiği, bunun üzerine savcı Okumuş tarafından örgütlü suçlara bakan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne sevk edilen iddianameyi savcı Mesut Erdinç Bayhan yeniden hazırladı. İddianame, gönderildiği 33. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, Taksim'deki Gezi Parkı'nın, yaşanan olayların ardından 8 Temmuz 2013'te İstanbul Valiliği'nin kararıyla yeniden açılması sonrasında meydana gelen olaylar ve bunda Taksim Dayanışma Platformu üyelerinin de aralarında bulunduğu bazı kişilerin sorumlu olduğu belirtildi. Önceki iddianameden farklı olarak AK Parti İstanbul İl Başkanlığı ile Mustafa Aksu ve Muhittin Akat "şikayetçi" olarak yer almazken, şüphelilerin de "suç örgütü üyeliği" ve "kamu görevlisine direnme" suçlarından cezalandırılmaları talep edilmedi. İddianamede, Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, HDP Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek, Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Beyza Metin ve Halkların Demokratik Kongresi üyesi Haluk Ağabeyoğlu'nun, ''suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçundan 2 ile 6 yıl, "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılmak, dağılmamak" suçundan 1 yıl 6 ay ile 3 yıl, "halkı kışkırtma" suçundan da 1 yıl 6 ay ile 4 yıl olmak üzere toplam 5 ile 13 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması istendi. Diğer 21 şüphelinin ise "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılmak, dağılmamak" suçundan 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilmesi talep edildi. İddianameyi kabul eden İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi, hazırladığı tensiple ilk duruşma gününü 12 Haziran o- larak belirledi. İddianamenin kabul edilme süreci İstanbul Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş tarafından hazırlanan 6 sayfalık iddianame, geçen ay İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. İddianameyle ilgili iade kararı veren mahkeme, gerekçesinde, bazı şüpheliler hakkında ''örgüt kurmak ve yönetmek'' suçundan cezalandırılma istendiğine dikkati çekerek, ''şüphelilerin hangi kanundaki hangi suç veya suçları işlemek için örgüt kurdukları veya yönettikleri anlaşılmadığından, şüphelilerin savunmalarının alınabilmesi için iddianamede açıklanması gerekir'' ifadesine yer vermişti. Mahkemenin iade gerekçesinde, "iddianamede bazı şüphelilerin, 'memura karşı mukavemet' suçundan cezalandırılması istendiği ancak şüphelilerin hangi memura mukavemet ettiği ve bu memurların müşteki olarak iddianamede yer almadığı, müşteki AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın aracına zarar verildiğinin belirtildiği ancak hangi şüpheli veya şüphelilerin söz konusu araca zarar verdiğinin gösterilmediği" de kaydedilmişti. İddianameyi yeniden yazması için teslim alan savcı Okumuş, "örgütlü suçlar" ilgili daha kapsamlı bir iddianame yazılması ve eksikliklerin tamamlanması a- macıyla iddianameyi örgütlü suçlarla ilgilenen İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne sevk etmişti. Başsavcıvekilliğince belirlenen savcı Mesut Erdinç Bayhan da hazırladığı yeni iddianameyi mahkemeye göndermişti. Çocuk gelinin ölümüyle ilgili dava başladı Pervari ilçesinde 12 yaşında evlendirilen ve evinde av tüfeğiyle vurulmuş halde bulunan 14 yaşındaki Kader Ertem'in ölümüyle ilgili anne ve babası, birlikte yaşadığı Mehmet Atak ile Atak'ın anne ve babası hakkında 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçlarından cezalandırılmaları için açılan davanın görülmesine başlandı Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Ertem'in kayınpederi Tahir Atak ve kayınvalidesi Sabriye Sivil ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan maktül avukatı Hülya Yazar Günay katıldı. Duruşmaya katılmayan sanıklar Kader Ertem'in babası Musa Ertem ve annesi Suna Ertem'in savunmalarının Çatak Asliye Ceza Mahkemesince talimatla alınmasına karar verildi. Sanık Atak, savunmasında suçlamaları kabul etmeyerek, oğlu Mehmet Atak'ın olaydan 2 yıl önce Kader ile evlendiğini söyledi. Kader ve oğlu Mehmet'in arasında herhangi bir sorun olmadığını anlatan Atak, şöyle dedi: "Kader bizimle yaşıyordu. Evimizde 10 nüfus var. Kader eşime yardım ederdi. Gelinim ikinci çocuğunu kaybettikten sonra biraz bunalıma girmişti. Eşi de askere gidince bu durum ona daha fazla etkiledi. Çünkü eşinin askere gitmesini istemiyordu. Hatta bana çok sıkıldığını, Mehmet'i askerden çağırmamı söylemişti. Ben de Mehmet'i aradım ancak bana 7 gün izin alabileceğini söyleyince ben de 7 gün için izne gelmemesini söyledim. Çünkü yollar karla kaplıydı. Ayrıca iki yıl boyunca Kader ailesiyle sadece bir kez görüştü. Onu da ben görüştürdüm, Kader'in cep telefonu yoktu. Fakat ailesi ev telefonuyla ara sıra ararlardı. Daha doğrusu Kader'in ailesi Van'ı terk edene kadar gidip geliyordu. Çünkü benim kızım da Kader'in ailesindedir. Berdel yapmıştık. Yaklaşık 1 yıl Kader ailesini göremedi. Kader ile bizim aramızda herhangi bir sorun yoktu. İki yıl boyunca Kader ailesiyle sadece bir kez görüştü. Çocuğunun ölmesi, eşinin askere gitmesi ve ailesini de uzun süre görememesi nedeniyle bunalıma girip intihar etmiş olabilir. Ben Kader ve Mehmet'i evlendirmeden önce yaşını bilmiyordum ve kimseye de sormadım. Kader'in evlilik yaşına geldiğini düşünüyordum. Suçlamaları kabul etmiyorum bu nedenle beraatime, aksi taktirde lehime olan hükümlerin uygulanmasına karar verilmesini talep ediyorum." Sanık Sivil ise Kader'i istemeye gittiklerinde yaşını sormadıklarını ileri sürdü. Sivil, Kader'in evlenme yaşına gelmiş gibi göründüğünü savunarak, "Evlilikte herhangi biz zorlama olmadı. Kader'in 15 yaşından küçük olduğunu bilmiyordum. Kader ile Mehmet birbirlerini sevdikleri için biz onlara müdahale etmedik. Kararlarına saygı gösterdik. Mehmet, açıktan lise sınavları için Van'ın Çatak ilçesine gidip gelirken tanışmışlardı. Birbirlerini seviyorlar diye Kader'i istemeye gittiğimizde Kader'in ailesi bize, 'bir kız vermezseniz, size kızımızı vermeyeceğiz' dedi. Bunun üzerine biz de kızım Zozan'ı Kader'in abisine verdik" diye konuştu. Sivil, suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istediğini söyledi.

4 SAYFA 4 SONDAKiKA GAZETESİ >>4 KONOM 18 Mart 2014 Salı 5 yılda 8,3 milyon yerli turist 'erken rezervasyon'dan faydalandı Erken rezervasyoncu turistler Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından hazırlanan Türkiye Erken Rezervasyon 2014 Raporu'na göre, 5 yılda 8,3 milyon yerli turist erken rezervasyon kampanyasından faydalandı TÜRSAB, Türkiye Erken Rezervasyon 2014 Raporu'nu yayımladı. Buna göre Tatil herkesin hakkı sloganı ile ilk kez 29 Nisan 2009'da Turizm Bakanlığı ve TÜRSAB'ın da aralarında bulunduğu turizm örgütlerinin önderliğinde başlatılan erken rezervasyon kampanyası, 5 yılda 8 milyon 300 bin yerli turisti "erken ve ucuz" tatil ile tanıştırdı. Rapora göre bu yıl 3 milyona yakın k- işinin erken rezervasyon ile tatile gitmesi bekleniyor. Bu yıl kurdaki artışın da etkisiyle aynı tarihlerde erken rezervasyon yaptıran bir Türk ile Avrupalı turist arasında ciddi fiyat farkı oluştu. Bugün itibarıyla 1-8 Ağustos tarihleri arasında İstanbul'dan Antalya'ya tatile gidecek olan bir Türk uçak dahil 2 bin 467 lira öderken, bu rakam Alman bir turist için 3 bin 992 lira, İngiliz bir turist için ise 4 bin 320 liraya çıkıyor. İsviçreli turist ise 7 bin 900 lira ile neredeyse Türk turistin üç katı kadar fazladan para ödüyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, erken rezervasyon sistemi ile büyük bir başarıya imza atıldığını belirtti. ürklerin planlı, programlı tatil alışkanlığı edindiğini kaydeden Ulusoy, tatil sigortası sisteminin oturduğunu ve sezona göre yüzde 40-50'lere varan fiyat farkı ile daha ucuz tatil imkanına kavuşulduğunu bildirerek, "Turizm sektörünün nihai hedefi Cumhuriyet'in 100. yılında yani 2023'te erken rezervasyonla birlikte yerli turist sayısını 35 milyon kişiye, iç turizmden ekonomiye katkıyı da 35 milyar liraya ulaştırmak" dedi. TÜRSAB'a üye seyahat acentaları, Türkiye İstatistik Kurumu, Bankalararası Kart Merkezi ve Turizm Bakanlığı verilerine göre hazırlanan raporda şunlar da kaydedildi: "Erken rezervasyonda yerli turistin yüzde 60'ı Antalya'yı tercih ediyor. Kalan yüzde 40'ı Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Fethiye ve Çeşme'de tatil yapıyor. Yerli turistin büyük çoğunluğu tatil kararını nisan-mayıs aylarında veriyor. Tatil ödemelerinde taksitli seçenek kullanılıyor. En çok tercih edilen taksit sayısı ile 6-9 ay. Türklerin tatilde kalış süresi ortalama 4-5 gün arasında değişiyor. K- işi başına harcama tatil süresince doları buluyor. Türkiye'de tatil yapan yabancıların yüzde 70'i erken rezervasyonla geliyor. Türkiye'yi tercih eden yabancı turistler arasında en erkenci İngilizler. İspanyollar ve İtalyanlar ise son dakikacı. Antalya'da 5 yıldızlı bir otelin fiyatlarından hareketle yapılan h- esaplamaya göre, İtalyan turist erken rezervasyon yapan bir yerli turiste göre yüzde 28, Alman yüzde 61, İngiliz yüzde 75, İsviçreli yüzde 320 fazla para ödüyor. Bu yıl hedefler tutarsa son 6 yılda erken rezervasyon yapan yerli turist sayısı 11 milyon 300 bine ulaşacak." Yerli turistin yüzde 50'si 4 ay ve öncesinden rezervasyon yaptırıyor Türkiye Erken Rezervasyon 2014 Raporu'na göre, erken rezervasyon yaptıran yerli turist sayısı 6 yılda 10'a katlanırken, 6 yıllık toplam erkenci yerli turist sayısının ise 11 milyon 600 bine yükselmesi bekleniyor. Türkiye'deki yurt içi seyahat sayısının 2013 yılında 69.5 milyona çıkacağı öngörülüyor. Turizm tesislerinde konaklayan yerli turistin sayısını TUİK geceleme ve seyahat sayısı olarak hesapladığı için yerli turistin sayısı net rakamlarla ortaya çıkmıyor. Ancak sektör üyeleri Türkiye'de turizm tesislerinde tatil amaçlı konaklayan yerli turist sayısının 7-8 milyon kişi düzeyinde olduğunu tahmin ediyor. 3 milyon kişiye dayanan erken rezervasyon rakamları da yerli turistin neredeyse yarısının artık erkenci olduğunu gösteriyor. Rapora göre yerli turistin yüzde 50'si 4 ay ve öncesinden rezervasyon yaptırırken, yüzde 35'i 1-4 ay öncesinden, kalan yüzde 15'i ise halen 'son dakika'da rezervasyon yaptırmayı tercih ediyor. Erken rezervasyon yaptıranların yüzde 60'ı Antalya ve Antalya'nın beldelerini tercih ediyor. Kalan yüzde 40 ise Bodrum, Fethiye, Çeşme ve Marmaris'i tercih ediyor. Yurtdışına giden Türklerin erken rezervasyonla en çok tercih ettiği nokta ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Kıbrıs'ı İspanya, İ- talya, Fransa, Orta Avrupa, Balkanlar ve Benelüx ülkeleri izliyor. Erken rezervasyon kampanyalarından en çok yararlanan illerin başında ise İstanbul, Ankara ve İzmir gelirken; bu illeri Bursa, Eskişehir, Antalya, Kayseri, Adana, Gaziantep ve Kocaeli i- zliyor. Kampanyanın başladığı kasım-aralık aylarında erken rezervasyon yaptıran tatilciler yüzde 50'ye varan tasarruf elde edebiliyor. Kampanyanın son döneminde ise bu oran yüzde 15'lere iniyor. - Yurt içindeki seyahatin oluşturduğu ciro 6-7 milyar lira Rapora göre, bu yıl önceki yıllardan farklı olarak kurdaki hareketlilik turizmci için avantaj oluşturdu. Avro son 5 ayda yaklaşık yüzde 14 değer kazanırken, bu da ağırlıklı turisti Avrupa'dan çeken Türkiye'de erken rezervasyon ödemesini avro üzerinden alan turizmcinin yüzünü güldürdü. TÜİK'in hane halkı iç turizm rakamlarına göre yılda milyon düzeyinde seyahat yapılıyor. Türk halkının büyük bölümü tatilini yakınlarının yanında yapmayı tercih etse de, rakamlar turistik tesislerde tatil yapanların sayısının giderek arttığını gösteriyor. Buradan hareketle yurt içindeki seyahatin oluşturduğu cironun 6-7 milyar lira seviyesine dayandığı tahmin ediliyor. Erken rezervasyon verileri, erken tatil rezervasyonu yaptıranların yüzde 85'inin sigorta desteği kullandığını da ortaya koyuyor. Erken rezervasyon yaptırıp da daha sonra bundan vazgeçenlerin oranı ise sadece yüzde 10'lar düzeyinde. Türkiye 2013 yılında toplam 34.9 milyon turisti ağırladı. Yurt dışında yaşayan Türklerle birlikte dışarıdan gelen turist sayısı geçen yıl 39 milyonu buldu. Türkiye'deki otellerde tatil yapan yabancıların yüzde 60'ı, hatta bazı yıllarda yüzde 70'i erken rezervasyon ile yerini çok önceden ayırdı. İspanya ve İ- talya gibi Akdeniz ülkelerinin Türkiye rezervasyonlarını son dakikaya bıraktığı göze çarparken, İngiliz ve Almanların ise 6 ay ve öncesinden rezervasyon yapma eğilimi gösterdiği dikkat çekiyor. Erken rezervasyonun en çok revaçta olduğu alanlardan birisi de kiralık yatlar yazı için yapılan yat rezervasyonları yüzde 40'ı geçmiş durumda. Bu oran İspanya, Hırvatistan, Yunanistan ve İtalya gibi diğer Akdeniz ülkelerini geride bırakıyor. - FIFA Dünya Kupası erken rezervasyona doping etkisi yapacak Raporda dünya trendlerine bakıldığında, internet üzerinden yapılan rezervasyonlar kadar seyahat a- centaları üzerinden yapılan rezervasyonların da payını artırdığı yer aldı. Seyahat acentalarının erken rezervasyondan aldığı pay yüzde 24, yakaladıkları büyüme oranı ise yüzde 4 olurken; internet üzerinden yapılan erken rezervasyonun payı ise yüzde 65'e yükseldi. Bu yıl erken rezervasyona doping etkisi yapan unsurların başında Güney Amerika'da gerçekleşecek olan FIFA Dünya Kupası geliyor. 12 Haziran-13 Temmuz tarihleri arasında Brezilya'da oynanacak Dünya Kupası nedeniyle ülkeye 1 milyon 462 bin ek yabancı turistin geleceği hesaplanıyor. Resmi hesaplara göre, Dünya Kupası, normalde 6 milyon 18 bin olan 2014 yabancı turist beklentisini 7 milyon 480 bine çıkaracak. Özellikle Avrupa'- dan Brezilya'ya Dünya Kupası izlemeye gidecekler, erken rezervasyon talebini önceki yıllara göre artırmış durumda. İngiltere'den gelen haberler, erken rezervasyon talebinin Dünya Kupası nedeniyle önceki yıllara göre yüzed 10 artış kaydettiği yönünde. Benzer şekilde İspanya'da yüzde 20, Fransa ve Almanya'da da yüzde 10'a yakın talep artışı olduğu belirtiliyor. Türkler yurt dışı için de artık büyük bir turizm potansiyeli oluşturuyor. TÜİK'in rakamlarına göre 2013 yılında yurt dışına çıkan vatandaşların sayısı bir önceki yıla göre yüzde 27,7 artarak 8 milyon kişiye ulaştı yılında en fazla seyahat edilen ülke 1,1 milyon kişi ile Gürcistan oldu. Bu ülkeyi 653 bin kişi ile Bulgaristan, 598 bin kişi ile de Yunanistan izledi. Türk vatandaşlarının en önemli yurt dışına çıkış nedenini 'gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler' oluşturdu. Buna göre 8 milyon Türk vatandaşın yüzde 37'sinin yurtdışına çıkış amac gezi, eğlence için yüzde 20'si ise iş amaçlı seyahat yapıyor. Guatemala Büyükelçisi Mersinli iş adamlarını yatırıma davet etti Mersin i ziyaret eden Guatemala Büyükelçisi Lars Pira, çeşitli temaslarda bulundu. Program kapsamında, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi ni (MTOSB) ziyaret eden Büyükelçi Pira ve ASİAD yönetimi, M- TOSB Başkanı Sabri Tekli ve yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi. Guatemala Büyükelçisi Lars Pira, iş adamlarını yatırıma davet etti Toplantıda konuşan ve bölge hakkında bilgi veren Tekli, ASİAD ın Mersin ve Türkiye ekonomisine çok önemli katkılar sunan çalışmalara imza attığını dile getirdi. ASİAD ın, özellikle ihracatın gelişmesi anlamında nokta atışı niteliğinde işletmelerin yurt dışına açılımını sağladığını belirten Tekli, başarılı çalışmalarından dolayı ASİAD yönetimine teşekkür etti. Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (MIP) ve Mersin Serbest Bölgesi ni de (MESBAŞ) ziyaret eden Büyükelçi Pira, Mersin in üretim ve ihracata odaklı büyük bir ticari potansiyeli olduğunu dile getirdi. Pira, Mersin in limanı, serbest bölgesi ve organize sanayi bölgesiyle dünya ticaretine açılması noktasında önemli bir merkez konumunda olduğunu kaydetti. Fabrika ziyaretleriyle temaslarına devam eden Pira, ilerleyen yıllarda üretim ve sanayi yönüyle Mersin in öneminin giderek artacağına dikkat çekti. Mersin in, uluslararası ticarete açılma noktasında büyük önem taşıdığını vurgulayan Pira, Mersin üzerinden Guatemala ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğini ifade etti. ASİAD Dernek Merkezi'nde düzenlenen ülke tanıtım toplantısında konuşan Pira, ASİAD üyelerine Guatemala yı anlattı. Mersin e ilk kez geldiğini ve burada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Pira, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine büyük katkı sağlayacak olan bu organizasyonları düzenleyen ASİAD a teşekkür ederek, Guatemala da, Mersin den bir ticaret ve yatırım heyetini ağırlamak istediklerini belirtti. Araştırmaları neticesinde, ASİAD ın Mersin in lokomotif bir sivil toplum kuruluşu niteliğinde olduğunun bilgisini veren Pira, ASİAD üyeleri ile birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi Guatemala nın, yapılan yatırım ve teşvik programlarıyla gelişen bir ekonomiye sahip olduğunu belirten Pira, ülkesinde tarım, giyim ve tekstil, imalat ve montaj, turizm, enerji, madencilik ve petrol sektörü alanlarında önemli yatırımlar yapılabileceğini vurguladı. Ülke ekonomisinde ve ticari ilişkilerde ithalatın büyük paya sahip olduğunu ifade eden Pira, Gelinen noktada gerekli düzenlemelerle yabancı yatırımcıya doğrudan teşvik ve destek sağlanabilmektedir. Son yıllarda Guatemala da doğrudan yabancı yatırımların artırılmasına yönelik çeşitli adımlar atıldı. Bu nedenle y- atırımlar için ülkemiz büyük fırsatlar sunmaktadır. dedi. Pira, Guatemala nın stratejik konumu itibariyle Orta Amerika dan tüm kıtaya açılma imkanını da sunduğunu, bu nedenle yatırımların kısa sürede gelişme sağlayacağı bir ortamın olduğuna dikkat çekti. Guatemala nın, Kuzey Amerika ve Meksika pazarlarına yakın ve bu pazarlara erişimi bulunduğunu, aynı zamanda Orta Amerika pazarının da giriş noktasında yer aldığını dile getiren Pira, Mersin ASİAD üyelerini y- atırım için ülkesine davet etti. Mersin ASİAD Başkanı Emin Rıdvan Oğuz ise "Mersin, stratejik konumu ve bulunduğu bölge dolayısıyla ülke ekonomisinin gelişmesi açısından vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Mersin Akdeniz Sanayici ve İşadamları Derneği olarak biz de kurulduğumuz 2003 yılından bugüne Mersin in ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda gelişmesi adına çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. diye konuştu. (CİHAN)

5 SAYFA 5 SONDAKiKA GAZETESİ >> 5 EKONOMİ Salı 17 Mart Şubat 2013 Perşembe Otomotiv sektörünün umudu hurda desteğinde KPMG Türkiye Otomotiv Sektörü Lideri ve Denetim Bölümü Şirket Ortağı Ergün Kış, yüksek vergilerin satışlarda yarattığı olumsuz etkiyi karşılamak için hurda araç programı gibi satış desteklerinin sektör yöneticilerinin gündeminde ön sıralara yükseldiğini söyledi KPMG Türkiye tarafından bu yıl ikincisi "Türkiye Otomotiv Sektöründe Sürdürülebilir Büyüme" temasıyla hazırlanan "KPMG Türkiye 2014 Otomotiv Yöneticileri Araştırması nın detayları düzenlenen bir toplantıyla paylaşıldı. Araştırmaya göre, yöneticiler Türkiye otomotiv sektörüne pazar ve sanayi tarafından olumlu bakarken, bir önceki seneye göre büyümenin yavaşlayacağı yönünde görüş bildirdi. KPMG Türkiye Otomotiv Sektörü Lideri ve Denetim Bölümü Şirket Ortağı Ergün Kış, toplantıda yaptığı konuşmada, otomotiv sektörünün Türkiye'de önemli değişimlerle karşı karşıya olduğunu belirterek, gelecek 5 yıllık dönemde öncelikli olacak konular arasında geçen sene de en önemli konu olarak belirtilen "otomotiv satış vergilerinin yeniden düzenlenmesi"nin bu yıl yine ilk sırada yer aldığını vurguladı. İç pazarın büyümesi için öncelikle satış vergilerinin yeniden düzenlenmesi ve kişi başına düşen milli gelirin yükselmesi gerektiğine işaret eden Kış, sadece ihracata odaklanıp iç pazarı dar tutarak Türkiye otomotiv sektörünün sürdürülebilir büyümesinin mümkün görünmediğini söyledi. Otomotiv sektöründe satışlar üzerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) gibi dolaylı vergilerin yüksekliğinin yıllardır sektör yöneticilerinin gündemindeki en önemli konuların başında yer aldığını aktaran Kış, "Yeni yılla birlikte BDDK nın krediler üzerindeki yeni düzenlemeleri ve döviz kurlarındaki yükselmenin üzerine gelen ÖTV artışlarını dikkate aldığımızda, sektörün dolaylı vergiler sorununun giderek ağırlaştığı bir gerçek. ÖTV'nin sıklıkla artırılması, pazar ve satış tarafında yeni araçlara olan talebi daraltmakta, yerli ve yabancı otomotiv sektörü yatırımcılarının yatırım kararlarını olumsuz yönde etkilemekte, tüketici tercihlerini nispeten düşük ÖTV li araçlara ve ikinci el araçlara yönlendirmekte ve sektörü geleceğe dair orta ve uzun vadeli planlama yapamaz hale getirmektedir" diye konuştu. - "Hurda araç programı dönemsel değil sürdürülebilir olmalı" Ergün Kış, mevcut vergi yükü ve kredi düzenlemelerinin 2014 te otomotiv iç pazarı üzerinde olumsuz bir etki yaratmasının araştırmada öngörülenler arasında olduğunu dile getirdi. Yüksek vergilerin satışlarda yarattığı olumsuz etkiyi karşılamak için hurda araç programı gibi satış desteklerinin sektörde daha çok gündeme geldiğini ve geçen yıl açıkladıkları araştırmada altıncı sırada yer alan bu konunun önem açısından bu sene ikinci sıraya yükseldiğini vurguladı. Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı"nda ömrünü tamamlamış araçların hurdaya ayrılması için gerekli hukuki düzenlemelerin oluşturulması yönünde çalışmalar yapılmasının öngörüldüğüne değinen Kış, "Bu program sadece belirli ticari araçlar için uygulanıyor, ancak otomobiller için uygulanmıyor. Dünyada hurda programını büyük başarıyla uygulayan ülkeler var; hem hurda karşılığı para veriliyor hem de yeni araç satın alınmak istendiğinde teşvik verilerek otomobil satışlarında önemli oranda artış yakalanıyor. Hurda araç programı dönemsel değil, sürdürülebilir bir politika haline gelebilir" ifadelerini kullandı. Kış, Türkiye'deki yaklaşık 9,3 milyon otomobilin yüzde 25 inin 20 yaş ve üzerinde olduğu dikkate alındığında, hurda teşvik programının pazarı ve sanayiyi canlandırması dışında topluma ve ekonomiye de önemli katkıları olacağını kaydetti. - BRIC, Avrupa'ya yatırım için Türkiye'den çok Doğu Avrupa ya bakıyor Son dönemde piyasa üzerinde karlılık baskısı oluşturan gelişmeler neticesinde küresel trendlere benzer yönlü konsolidasyon sürecine girilmesinin muhtemel olduğu öngörüsünde bulunan Kış, birleşme sürecinin yerel bayilikleri büyütüp güçlendireceğini ifade etti. Bunun daha önce ABD ve Almanya gibi gelişmiş pazarlarda, hatta Çin gibi gelişmekte olan pazarlarda örnekleri görülmüş bir eğilim olduğuna işaret eden Kış, "Almanya'daki bağımsız bayilerin sayısı 2000 ile 2012 yılları arasında, yüzde 50 azalarak 18 binden 8 bin seviyelerine geriledi ile 2012 yılları arasında ABD'deki otomotiv bayii sayısı ise yüzde 25 düştü ve aynı zamanda bayii başına düşen ortalama satışlar yüzde 86 arttı" dedi. Araştırmaya göre, BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) üreticilerinin Avrupa'ya yatırım yapmasını bekleyenlerin sayısının bu yıl artış gösterdiğini aktaran Kış, şunları kaydetti: "Türkiye, otomotiv sektörünün sürdürülebilir büyümesi, özellikle yeni yatırımcı çekmek için kritik bir dönemden geçiyor. Araştırmamızın sonuçlarına göre BRIC otomobil üreticilerinin Avrupa pazarına girmelerine kesin gözle bakılıyor ve bunun kısa süre içinde gerçekleşmesi bekleniyor. Son gelişmelere baktığımızda bu sürecin başlamış olabileceğini söylemek mümkün. Türkiye, otomotiv sektörünün tüm artılarına rağmen katılımcıların BRIC yatırımları için Doğu Avrupa'yı avantajlı görmeleri ve geçen sene ile karşılaştırdığımızda Türkiye nin rakip ülkelere göre puan kaybetmesi Ticket firmaları esnaftan daha çok kazanıyor Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yeme içme piyasasında yoğun bir şekilde kullanılmaya başlayan yemek kartlarından (ticket) yüzde 7 ila 11 arasında komisyon kesilmesine tepki gösterdi. Palandöken, Yemek kartlarından alınan komisyonlar lokantacı, büfeci, pizzacı, pastacı gibi 10 binlerce esnafımızı isyan ettirdi. Kazanmadığı parayı komisyona veriyorlar. Ticket firmalarının elleri esnafın cebinde. Komisyonlar mutlaka aşağıya çekilmeli. dedi. Ankara Hamburger, Pizza ve Piknik İşletmecileri Odası'nı ziyaret ederek Başkan Mustafa Keskinbaşoğlu ile görüşen Bendevi Palandöken, piyasada 4 milyar lirayı aşan miktarda ticket fişi kullanıldığını söyle- di. Pazarda hızla büyüyen birkaç yabancı şirketin tekelleşmeye giderek komisyonları yüksek tuttuğunu söyleyen Palandöken, şöyle devam etti: Ortalama yüzde 7-8 lerden yüzde 11 lere kadar çıkan yüksek komisyonlar alınıyor. Yemek kartı piyasasında esnafın hakkı yeniyor. Bu kadar yüksek komisyonlarla esnafımızın emeğine ortak olunuyor. Esnaf yüzde 11 kazanamazken, yemek kartı firmalarına aşırı oranda komisyon olarak ödüyor. Bu esnaf nasıl geçinsin, faturasını, vergisini, işçi maaşlarını ve sigorta giderlerini nasıl ödesin? Ticket firmaları şu an esnafımızdan daha çok kazanmaktadırlar. Yemek fişlerinin amacı dışında da kullanıldığını kaydeden Bendevi Palandöken, Piyasayı ele geçirmiş büyük yemek kartı şirketleri arasında komisyon oranlarında bir rekabet olmadığı gibi ödemeler de keyfi olarak geciktirilerek esnafımıza ikinci darbe vuruluyor. Yemek kartları kullanıcı sayısı arttıkça, komisyonların düşmesi beklenirken, bizde aksine oranlar yükseliyor. Ayrıca yemek kartlarının üye iş yeri dışında yani amacının dışında kullanılmasına müsaade ediyorlar. Giyim kuşam, hatta kontör alımında bile kullanılan yemek çekleri sistemde kaçağa yol açıyor. Çalışanlarına yemek kartı dağıtan firmalar da çalışanlarının yemek yemeyerek veriminin düşmesine neden olduğu için kartların başka alışverişlerde kullanılmasına karşı çıkıyor. Ayrıca kart firmalarının alt yapı eksiklikleri, sık sık bozulan POS makineleri, yüksek servis ücretleri, habersiz yapılan sigorta ve ekstra kesintiler esnafın kazancını daha da düşürmektedir. Avrupa Birliği ülkelerindeki oranlar dikkate alınmalı. Mutlaka alınan komisyonlara bir sınırlama getirilerek, kullanımına yönelik yasal düzenleme yapılmalıdır. diye konuştu. (CİHAN) Türkiye otomotiv sektörü için bir uyarı olarak da algılanabilir. Bu sonuçların özellikle üç ihtiyaca işaret ettiğini düşünebiliriz; birincisi, Türkiye otomotiv pazarının daha cazip kılınması, ikincisi yatırım ortamının daha etkin hale getirilmesi ve üçüncüsü de yatırımcılar için öngörülebilirliğin artırılması." - "Üretimin 4 milyona nasıl çıkacağı sorusu düşündürücü" Ergün Kış, gelişmiş pazarlarda 2035 planları tamamlanmış durumda iken Türkiye otomotiv sektörünün Strateji Belgesi'nin yenilenmesi gerektiğini vurgulayarak, "KPMG Türkiye 2014 Otomotiv Yöneticileri Araştırması, Türkiye otomotiv sektörünün 2018 öngörülerini yansıtıyor. Üretim tarafından baktığımızda katılımcıların büyük çoğunluğu üretim rakamlarının en fazla 1,5 milyona çıkabileceğini düşünüyor hedeflerinde yer alan üretim rakamı ise 4 milyon. Rakamlar beklendiği gibi gerçekleşirse arasındaki beş yıllık dönemde üretimin 1,5 milyondan 4 milyona nasıl çıkacağı sorusu ise düşündürücü" yorumunu yaptı. Araştırmanın sonuçlarına göre yan sanayi için Ar-Ge'nin yine büyük bir farkla en önemli konu olarak belirtildiğini aktaran Kış, diğer yandan stratejik planlamanın da önemli bir artış gösterdiği göz önünde bulundurulduğunda katılımcıların daha geniş bir bakış açısıyla pozisyonlarını ve atacakları adımları değerlendirmek istediklerinin görüldüğünü ifade etti. Teknolojinin büyük bir değişim içinde olduğu bu dönemde stratejik yaklaşımın önemli olduğunu vurgulayan Kış, "Gerçekten popüler olan yeni bir teknoloji, endüstriyi gözle görülür şekilde değiştirebilir. Şu anda gündemde olan hibrit araçlar, elektrikli araçlar gibi endüstri üzerinde büyük bir etki yaratacak trendlere göre kendinizi konumlandırmazsanız kaybedersiniz. Dünyada tedarik sanayisinin odaklandığı alan inovasyon. Türkiye nin de stratejisi, bu yetkinliğe ulaşabilmek için inovasyona daha çok odaklanıp katma değeri artırarak daha bağımsız bir otomotiv üssü haline gelmek olmalı" değerlendirmesinde bulundu. Kuyumculardan BDDK'nın kredi kartı uygulamasına tepki Trabzon Kuyumcular ve Saatçiler Odası Başkanı Ali Yazıcı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) yeni mevzuatı ile kredi kartına taksitli alışverişin yasaklanmasının kuyumculuk sektöründe ciddi sıkıntılar yaşanmasına neden olduğunu söyledi. Ali Yazıcı yaptığı açıklamada, bir süre önce göreve geldiğini ve gelir gelmez görev dağılımı yaptıklarını anlatarak, vadettikleri projeleri yaparak başarılı işlere imza atacaklarını ifade etti. Kuyumculuk sektörünün önündeki engelleri kaldırmak ve Trabzon'un tanıtımına ve ekonomisine katkı sağlayabilecek el sanatlarının öne çıkması için çaba sarf edeceklerini anlatan Yazıcı, BDDK'nın 1 Şubat 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe soktuğu kredi kartı mevzuatının, 5 yıllık geçmişe dayanan ve dünyada liderliğe doğru ilerleyen Türkiye kuyumculuk sektöründe büyük bir yara açtığını savundu. Yazıcı, Türkiye nin dünya arenasında liderliğe oynayan tek sektörünün kuyumculuk olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bu durum göz önünde bulundurulduğunda BDDK nın yeni mevzuatı ile kredi kartına taksitli alışverişin yasaklanması, sektörümüzde ciddi sıkıntılar yaşanmasına neden olmuştur. Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan ÖTV yükünün kaldırılması için yıllarca mücadele eden sektör oyuncuları, BDDK nın yeni kararıyla ciddi bir sarsıntıya uğradı. Yıllık 12 milyar lira hacmi olan kredi kartıyla altın satışlarının yüzde 23,5 i taksitli olarak gerçekleşiyordu. Bu bağlamda sektör ciddi anlamda satış kaybı yaşamıştır ve vatandaş da altın alabilmek için alternatif yöntemlere başvurmaya başlamıştır." BDDK yetkililerinin taksit miktarını cari açığı önlemek amacıyla yasakladıklarını söylediklerini belirten Yazıcı, şunları kaydetti: "Üreten, istihdam sağlayan, ihracatla ekonomiye katkı sağlayan kuyumcuların cari açıkla hiçbir ilgisi olamaz. Cari açığı düşürmek için ekonomimizi büyüten alışverişi kesintiye uğratacak yasaklar yerine, bitmiş mücevher ithalatını azaltacak vergi düzenlemelerine gidilmesi daha doğru olur. Bu anlamda BDDK yı göreve davet ediyoruz ve bu yanlıştan bir an önce vazgeçmelerini istiyoruz. Bu anlamda mücadelemiz sonuna kadar sürecektir."

6 SAYFA 6 SONDAKiKA GAZETESİ >>6 SİYASET Mart Şubat Salı Perşembe Kocaoğlu: Kadifekale'de yanmış bir kibrit çöpü kadar katkıları yok! Yeşilyurt seçim ofisi açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, TOKİ'nin "Kadifekale'yi biz yaptık. Heyelan bölgesinde binaları biz taşıdık, biz kamulaştırdık. Oraya park, kent ormanı yaptık" açıklamasına tepki gösterdi Kocaoğlu, " Buradan TOKİ Başkanı'na, Sayın Başbakan'a ve adaya, hükümetin temsilcilerine s- esleniyorum. Kadifekale'de, Uzundere konutlarında, dikilen fidanda, böcekte para değil yanmış bir kibrit çöpü kadar bile katkınız yok. Yalan söyleyerek, iftira atarak yapmadıklarınızı yapmış gibi yaparak insanları kandırabilirsiniz ama İzmir'in namuslu, şerefli insanlarını ne kandırabilirsiniz ne de parayla oyunu alabilirsiniz. Kocaoğlu, Binali Yıldırım'ın "Rakılı-Körfezli" açıklamasına da, "Sayın aday rakıyı ne yapar onu bilmem. Ama bu kente Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmaya kalktığın zaman Körfez'in kokmadığını bileceksin. Bilmiyorsan öğreneceksin. Yalan, yanlış, düzmece propaganda yapmayacaksın" diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Büyükşehir Başkan adayı Aziz Kocaoğlu, Yeşilyurt seçim bürosunun açılışını gerçekleştirdi. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği açılış törenine CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile CHP Gençlik Kolları Başkanı İrfan İnanç Yıldız da katıldı. Bilmiyorsan öğreneceksin Konuşmasına Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm'e 5 yıl boyunca yaptıkları hizmetlerden ötürü teşekkür ederek başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, seçim sürecinde milletin kafasını karıştırmak için yalan propaganda yapıldığını belirtti. AKP adayı Binali Yıldırım'ın "İzmir'in Körfezi'ni temizleyeceğiz. Kordon'da rakı içen vatandaşlarımız Körfez'in pis kokunu çekmeyecek, temiz kokacak sözlerine sert çıkan Başkan Kocaoğlu, "Sayın aday rakıyı ne yapar onu bilmem. O kendi bileceği bir iş. Ama bu kente Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmaya kalktığın zaman Körfez'in 2002 yılından bu tarafa kokmadığını bileceksin. Bilmiyorsan öğreneceksin. Yalan, yanlış, düzmece propaganda yapmayacaksın" diye konuştu. Kadifekale gerçekleri Gazetelerde Ankara kaynaklı TOKİ haberini de eleştiren Başkan Kocaoğlu, "Haberde 'Kadifekale'yi biz yaptık. Heyelan bölgesinde binaları biz taşıdık, biz kamulaştırdık. Oraya park, kent ormanı yaptık' diyorlar. Buradan TOKİ Başkanı'na, Sayın Başbakan'a ve adaya, hükümetin temsilcilerine sesleniyorum: Kadifekale'de, Uzundere konutlarında, dikilen fidanda, böcekte para değil yanmış bir kibrit çöpü kadar katkınız yok. Yalan söyleyerek, iftira atarak yapmadıklarınızı yapmış gibi yaparak insanları kandırabilirsiniz ama İzmir'in namuslu, şerefli insanlarını ne kandırabilirsiniz ne de parayla oyunu alabilirsiniz. Bunu bileceksiniz. Önce İzmirli'yi bileceksiniz. Kurtuluşun ve kuruluşun kentini bileceksiniz" dedi. Tekin, "Sizin tapu güvenceniz Aziz Kocaoğlu, Muhittin Selvitopu" CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de bir konuşma yaparak İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kentsel dönüşüm konusunda hassasiyetle çalıştığını belirtti. Kentsel dönüşüm yasası çıkarılarak tapu güvencesinin yok edildiğini kaydeden Tekin, " İzmir'de sizin tapu güvenceniz Aziz Kocaoğlu, Muhittin Selvitopu olacak. Başka türlü tapu güvenceniz olamaz" diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve bürokratlarına yapılan operasyona değinen Tekin, konuşmasına şöyle devam etti: " Yargı karar verdi. İzmir'de operasyon yapıldı. Hiçbir İzmirlinin ağzından Sayın Kocaoğlu ile ilgili negatif bir kelime çıktı mı? Niye hırsız Aziz Kocaoğlu demediniz? Ne dedi Aziz Kocaoğlu? Aslanlar gibi 'buradayım' dedi. Ne dedi Genel Başkanımız? 'Sonunu kadar gitmezseniz namertsiniz' dedi. Siz hiçbir şey bulamazsınız. Çünkü CHP tarihindeki hiçbir lidere hiç kimse hırsızlık, yolsuzluk yaptı diyemez. Bir ülkenin Başbakanı'nın Türkiye coğrafyasında 'hırsız' diye anılması beni çok rahatsız ediyor. İzmir'deki operasyonun benzeri bakanların oğluna yapıldı. Aziz Kocaoğlu 'oğlum paraları götür, sıfırla' demedi. Aslanlar gibi arkadaşlarının yanında oldu. Sizin İzmir'e Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuş zatın çocuklarının 10 yıl önceki servetlerine bir bakın, bir de bugünkü servetlerine bakın. 30 Mart'ta sadece Aziz Kocaoğlu'nu seçmeyeceksiniz. Türkiye'nin geleceğine karar vereceksiniz. Ya bakan evlatlarını ya da pırıl pırıl vatan evlatlarını tercih edeceksiniz. Tercih sizin. Bu tercih konusunda İzmir'in ne yapacağını çok iyi biliyorsunuz" Karabağlar'da destan yazacağız CHP Gençlik Kolları Başkanı İrfan İnanç Yıldız, yerel seçimlerin önemine vurgulayarak, "Bu seçimde 7 milyon genç oyunu kullanacak. Genç kardeşlerimin öldüğü bir ülkede umudun adı gençlerle beraber iktidara yürüyen Cumhuriyet Halk Partisi olacaktır" dedi. CHP Karabağlar Belediye Başkan adayı Muhittin Selvitopu sesinin kısık olması nedeniyle konuşma yapmazken CHP Karabağlar ilçe Başkanı Polat Manduz ise, AKP iktidarını eleştirerek Cumhuriyet Halk Partisi'nin Karabağlar'da destan yazacağını söyledi. 5 yıl önce hükümetin hiçbir alt yapısı hazır olmadığı halde seçim kazanmak için Karabağlar'ı Konak'tan koparttığını söyleyerek, 35 İzmir Projesi'nden bir tanesinin bile Karabağlar'da bulunmadığını söyledi. Törende ayrıca AKP'den CHP'ye geçen 100 gence parti rozeti takıldı. Kocaoğlu ndan zafer halayı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Harmandalı daki CHP seçim bürosu açılışında halay çekti. Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak, Çiğli Belediye Başkan Adayı Hasan Arslan ve vatandaşların da katıldığı halay, renkli görüntülere sahne oldu. Vatandaşlar, Şimdiden zafer halayı çekiyoruz diyerek, Başkan Kocaoğlu na desteklerini ifade ettiler. (HABER MERKEZİ) Zeybekci: Artık Cotorelli bu memlekete giremez! Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Muhalefet partilerinin herhangi birisinin iktidara gelme şansı var mı? İktidar diye bir ümitleri var mı? Bu umutsuzluktan dolayı bunlar zaten sapkın yollara düşüyorlar. Bu umutsuzluktan dolayı zaten önlerine çıkan her türlü demokrasi dışı kim çıkarsa onun peşine düşüyorlar" dedi Zeybekci, Merkez Efendi Kapalı Pazaryeri'nin açılışında yaptığı konuşmada, belediye başkanlığı döneminde pazar yerlerini sağlıklı hale getirmek için gayret ettiklerini, kapalı pazar yerleri açtıklarını belirtti, Denizli'de belediyenin son yılda yaptığı hizmetleri anlattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 Mart'taki Denizli mitinginde 2 saat gecikilmesine rağmen, akşamın saatine rağmen, yağmura rağmen emniyetin kayıtlarına göre 52 bin sevdalı olduğunu ifade e- den Zeybekci, şöyle konuştu: "Tabii birilerinin aklı ermediği için diyor ki: montaj yaptılar. Adamın aklı fikri montajda. Pazar yerinin açılışında da maşallah montaj yapmışsınız, bayağı bir montaj yapmışsınız. Görseler buna da montaj derler. Hayatları sahte. Kendi hayatları sahte olduğu için bizimkini de öyle zannediyorlar. Ne yapsalar boş. Bu memlekette onlar alışkın oldukları gibi eskiden istiyorlar ki faizler tavan yapsın. Bu memlekette faizler artık tavan yapmayacak. Onlar istiyorlar ki enflasyon tavan yapsın. Onlar istiyorlar ki IMF'nin memuru o Cotorelli gelsin, Türkiye'de ekonomiyi yönetsin istiyorlar. Artık Cotorelli bu memlekete giremez. Giremezler. Onlar hala bekliyor kendilerinden ümit olmadığı için. Dünya Bankası onlara yeni bir Derviş göndersin istiyorlar. Artık Derviş de yok. Memleketin artık ekonomi bakanı var. Bu memleketin artık başbakanı var. Bu memleketin artık milletin sevdalı olduğu AK Parti iktidarı ve hükümeti var. Onun için artık onların istedikleri olmayacağı için ortalık birbirine giriyor." "Kendilerine göre bir iktidar göremeyenlerin 2013 Mayıs'ında Türkiye'yi karıştırdığını" ifade e- den Zeybekci, şöyle devam etti: "Baktılar gördüler ki pabuç pahalı. Erdoğan Afrika'dan geldi İstanbul'da millet havaalanına koştu. Ankara'ya gitti millet havaalanına koştu. Türkiye'yi dolaştı millet alanlara koştu. Kazlıçeşme'ye gitti İstanbul'da 2 milyon kişi gitti alana. Şimdi 17 Aralık geldi, yalanla dolanla iftirayla montajla çamur atmakla ahlaksızlıkla her şeyi deniyorlar. Yetmedi en son bir çocuğumuz 14 yaşındaki bir çocuğumuzun cenazesini de suistimal ettiler, onu da istismar ettiler. Yine yollara çıktılar O sebepten bir tane kardeşimizi silahla vurdular. Vuranlar üstlendi suçlarını çıkıp da Allah rızası için kınamadılar bile, lanetlemediler bile. Çünkü istiyorlar ki millet sokaklara dökülsün, istiyorlar ki kardeş kanı dökülsün. İstiyorlar ki bu memleketin analarının gözyaşları yeniden aksın. İstiyorlar ki Doğu, Güneydoğu'da yeniden şehit cenazeleri gelsin. Allah korusun artık o günler geçti bir daha olmayacak." "Kim nereden ne uydurursa uydursun boştur yalan söyleyecekler iftira atacaklar başka yapacakları hiçbir şeyleri yok" diyen Zeybekci, sözlerine şöyle sürdürdü: "Dönelim şöyle Türkiye'yi dolaşalım bu muhalefet partilerinin herhangi birisinin iktidara gelme şansı var mı? İktidar diye bir ümitleri var mı? Bu umutsuzluktan dolayı bunlar zaten sapkın yollara düşüyorlar. Bu umutsuzluktan dolayı zaten önlerine çıkan her türlü demokrasi dışı kim çıkarsa onun peşine düşüyorlar. Gelin yeni bir anayasa yapalım dedik. Yeni demokratik bir anayasa yapalım. Sarı: Bayraklı'ya hak ettiği değer verilmiyor! Bayraklı Belediye Başkan Adayı İsmail Sarı Osmangazi mahallesinde düzenlenen mitingte partililerle ve vatandaşlarla buluştu.ibrahim Galip caddesinde düzenlenen mitinge katılım y- oğun oldu.bayraklı İlçe Başkanı Yakup Gülcan,İzmir Milletvekili Aydın Şengül,Eski milli futbolcu Tanju Çolak katıldığı mitinge gelen vatandaşlar yoğun tezahüratlarıyla büyük bir sevgi gösterisinde bulundu. Miting alanına yürüyerek gelen ve mahalle sakinleriyle konuşan Sarı daha sonra İlçe başkanı Yakup Gülcan ve diğer partililerle birlikte platforma çıkarak vatandaşa hitap etti.bayraklının artık makus talihinin değişeceğini ifade eden Sarı konuşmasında şunlara değindi;gittiğimiz her yerde konuştuk.ve her yerde şunu gördük Hasan Karabağ her yere hizmet etti de biz mi bilmiyoruz?5 yıldır ne yaptı her taraf aynı.700 milyon Tl nereye harcandı?bu millete nasıl hesap vereceksiniz?hangi Hüzmeti yaptınız diyoruz?koskoca bir 0.Şu çocuklar için bir şey yapıldı mı?spor yapacakları alan yok.ama neler yaptılar milletin parasını şarkıcı türkücü ve deve güreşleriyle bitirdiler.peki biz neler yapacağız?biz sizin karşınıza projelerle çıkıyoruz.ve biz size hizmet için varız.biz karış karış her yeri geziyoruz.size nasıl faydalı olacağız bunun derdindeyiz.ama inşallah 3o mart a kadar destek sizden 30 marttan sonra hizmet bizden diye konuştu. İlçe Başkanı Yakup Gülcan ise;artık beklediğimiz ana yavaş yavaş yaklaşmaktayız.30 marttan sonra güneş bir başka doğacak.aydınlık yarınlara atacağımız o mühürler bizleri çok güzel günlere götürecek.bayraklıda bunları içimizden biri yapacak.bayraklıların yakından tanıdığı isim İsmail Sarı yapacak. diye konuştu.bayraklı Belediye başkan Adayı İsmail Sarı yı bir sürpriz bekliyordu. Bağımsız Bayraklı Belediye Başkan Adayı Atilla Ayar Bağımsız olarak sürdürdüğü a- daylığından İsmail Sarı ya destek olmak için ayrıldı.osmangazi mahalle mitinginde bu düşüncesini dile getiren Ayar; Ben bir bayraklı sevdalısı olarak çok güzel projeler üreterek yola çıktım İsmail sarı benim projelerimden daha iyi projelerle karşıma çıktı.ve beni ikna etti.ve benden onun için adaylığımdan çekiliyorum. dedi Seçim çalışmalarına dur durak bilmeden devam eden Bayraklı Belediye Başkan Adayı İsmail Sarı destek karşısında ise son derece mutlu olduğunu ve amaçlarının sadece çalışmak olduğunu dile getirdi. (HABER MERKEZİ) Proje ve tecrübemizle Dikili yi çağ atlatacağız Yerel seçim çalışmaları kapsamında vatandaşlarla bir araya gelen ve Dikili için hazırladığı vizyon projelerini anlatan CHP Dikili Belediye Başkan Adayı Mustafa Tosun, Dikili yi gerçek anlamda sosyal demokrat ve de sosyal ve kültürel belediyecilikle tanıştıracaklarını dile getirerek bu onurlu görev için hazır olduğunu söyledi. Dikili Belediyesi nde yürüttüğü Veteriner Hekimlik görevinde istifa ederek CHP Dikili Belediye Başkan Adayı olan Mustafa Tosun, aktif bürokratlık görevi süresi boyunca kazandığı tecrübeler neticesinde elde ettiği birikimle Belediye Başkanlığı nda çok başarılı olacağını ve projeleri ile Dikili nin tüm sorunlarını çözerek ilçeyi huzur ve mutluluğun adresi yapacağını ifade etti. Salimbey, İsmetpaşa ve Gazipaşa Mahallelerinde gerçekleştirdiği ev ziyaretleriyle vatandaşların nabzını tutarak onların sorunlarını dinleyen CHP li Tosun, ilçe merkeziköy ayrımı yapmaksızın ilçedeki tüm sıkıntılarını yakından bildiğini ve belediyenin bağrından gelmesinden dolayı da sorunların çözümünde tecrübesi açısından büyük bir avantaj olduğunu savundu. Omuz Omuza Çalışacağız CHP Dikili Belediye Başkan Mustafa Tosun, göreve geldiklerinde çalışma arkadaşları ve Dikilili hemşerileri ile ilçenin tüm toplumsal yapılarıyla omuz omuza vererek ilçeyi çağ atlatacaklarını ifade ederek, şunları söyledi: Ben ve arkadaşlarımız Dikili ye ve Dikililere değer katacak, tüm sorunları ortadan kaldıracak projeler ürettik. İlçe merkezimizde altyapı, üst yapı, imar, ulaşım, istihdam, turizmin önündeki engeller başta olmak üzere tüm sorunları çözeceğiz. Köylerde tarım ve hayvancılığın her zaman destekçisi olacağız. Organik tarımı çok önemsiyoruz. Tüm köylülerimizde organik tarıma teşvik edeceğiz. Üretici kardeşlerimiz yetiştirdikleri ürünleri kolayca pazarda satmalarını sağlayacağım. Gençlerimize yönelik iş kurslarını açacağız. Engelli vatandaşlarımızın sosyal yaşama katılmalarının önündeki tüm engelleri Dikili de ortadan kaldıracağız. (HABER MERKEZİ)

7 SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >>7 SİYASET Mart Şubat Salı Perşembe Kul hakkı yemeyen iktidar için 30 Mart'ta sandıklara! CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kul hakkı yemeyen iktidar olsun istiyor muyuz, yurttaşın cebi para görsün istiyor muyuz? O zaman ayın 30'unda sandığa gideceğiz, yeni bir Türkiye'nin kapısını açacağız" dedi Kılıçdaroğlu, Ereğli ilçesi Yunus Emre Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Ereğli'de gördüğü ilgiden memnun olduğunu söyledi. İlçedeki programıyla ilgili, 'Kılıçdaroğlu nun Ereğli mitingi iptal edildi' şeklinde mesajlar atıldığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Bir söz verirsem sözün arkasında dururum. Herkesin emin olmasını isterim. Emin olun, kar yağdı gittim, yağmur yağdı gittim. Her yere giderim. Yeter ki; söz verelim, sözümüzün arkasında dururuz" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın bugün İzmir'de miting yaptığını hatırlatarak, "Biliyorsunuz Başbakanlık koltuğunda oturan zat İzmir'e gitmiş yine CHP ye çatmış. Ne yaparsan yap. Kimse kusura bakmasın onu adam yerine koymuyorum. Haramdan beslenen kişiye adam denmez. Adamın boğazından helal lokma inmediği sürece onu adam yerine koymayacağım, size söz veriyorum" şeklinde konuştu. "Güzel bir Türkiyemiz var, güzel insanlarımız var. Bu ülkede barış içinde yaşamak istiyor muyuz? Huzur içinde yaşamak istiyor muyuz?" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Kul hakkı yemeyen iktidar olsun istiyor muyuz, yurttaşın cebi para görsün istiyor muyuz? O zaman ayın 30'unda sandığa gideceğiz, yeni bir Türkiye'nin kapısını açacağız. 'Yeniden Kuvay-ı Milliye, yeniden büyük Türkiye' diyeceğiz. Ereğli'de oy kullanacak bütün yurttaşlarıma sesleniyorum; temiz bir Türkiye'nin yolunu açmaya hazır mısınız? Güzel bir Türkiye'nin yolunu açmaya hazır mısınız, huzur içinde yaşayacağımız bir Türkiye'nin yolunu açmaya hazır mısınız? Kul hakkı yemeyen siyasetçilerin iktidara gelmesinin yolunu açmaya hazır mısınız? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerden hesap sormaya hazır mısınız? Ben de hazırım oyunuzu bekliyorum. Tarih var; 30 Mart sandığa gideceğiz. Omuz omuza kol kola bayram havası içinde yeni bir Türkiye'nin yolunu açacağız, güzel bir Türkiye'nin yolunu açacağız, barış içinde yaşayan bir Türkiye'nin yolunu açacağız." Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Şimdi o bakanların hikayesini anlatacağım size. Ayın 19'unda TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırdık, bakanların fezlekelerini görüşmek üzere. Bakalım kim helalden yana, kim haramdan yana. Onu gayet net göreceğiz. Bu bakanların rüşvet aldıklarını çok iyi biliyoruz. Zafer Çağlayan, Ekonomi Bakanı... Allah'ı var, ekonomisi çok iyi. 28 defada 52 milyon dolar götürmüş. Bu 52 milyon dolara 700 bin dolarlık kol saati dahil değil, bu rakama haram parayla umre seyahati dahil değil. İçişleri Bakanı Muammer Güler, aynı bu da sabah 7.30'da oğlunu arıyor, 'Oğlum ne var' diyor. 'Babacığım polisler bastı'... 'Ne var evde' diyor. 'Babacığım sen biliyorsun'... 'Evladım kaç lira para var' diyor. 'Birkaç kuruş para var babacığım' diyor. 'Kaç lira var', 1 trilyon civarında bir para var babacım' diyor. Ereğli'nin vicdanına sesleniyorum. Bir İçişleri Bakanının oğlunun evinde 1 trilyon nakit para nasıl bulunur. Hangi vicdan ve ahlak kabul eder bunu?" Kılıçdaroğlu, miting alanından; ''Başbakan Bilal'i ekmek almaya gönder'' sloganı atanlara, "Ekmek Bilal'i kesmez, o havyar bekler. Pasta yer. Ekmek garip gurabanın işi, bizim işimiz ekmek. Herkesin evine alın teriyle ekmek götürmesini isteriz. En büyük arzumuz zaten bu" diye karşılık verdi. Partisinin Ereğli Belediye Başkan adayı Köksal Filorinalı ya destek isteyen Kılıçdaroğlu, partisine katılan 20. ve 21. dönem milletvekili Hüseyin Arı'ya da CHP rozeti taktı. Baykal: Yolsuzluklar karşısında devlet aciz kaldı, hesabını soramadı CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, kendisini mahcup eden, utandıran, yüreğini asıl ezenin yapılan yolsuzluklar karşısında devletin aciz kalması olduğunu belirtti. Baykal, "Bu yolsuzluklara devlet teslim olmuştur. Bunun hesabını soramamıştır. dedi. Aydın ın Koçarlı ilçesinde seçim çalışmalarında konuşan CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet olaylarını konuşmaktan utanç duyduğunu söyledi. "Hırsızlık yağ gibidir. Varsa sınırlayamazsınız her yere sızar" diyen Deniz Baykal, Hırsızlık yağ gibidir. Varsa sınırlayamazsın, varsa her yere sızar gider. Bu tablo bize yakışan, kabul edebileceğimiz, görmemezlikten gelebileceğimiz bir tablo değildir. Ne oluyoruz diye sormamız lazım." dedi. CHP'lilere seslenen Baykal, "Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanmamış, bir başka ülkede yaşandığına dair benim hiçbir bilgim olmayan bir tablo ile karşı karşıyayız. Acı, bir tablo içinde milletin karşısına çıkıyor. Gerçekten böyle bir manzarayı bizim içimize sindirmemiz mümkün değil. Bu olayı konuşmaktan hiç hoşlanmıyorum. Olanları dile getirirken ben mahcup oluyorum. Ülkemin en yetkili en sorumlu, en yukarı noktalarında görev yapan insanların içine girdiği o tabloyu konuşmaktan ben utanıyorum." diye konuştu. Bu sırada bir partili 'Arlıyız da ondan' diye bağırdı. Baykal, sözlerine şöyle devam etti: "Her ülkede yolsuzluk olabilir. Başka ülkelerde de olabilir. Beni başımı öne eğdiren, utandıran mahcup eden sadece ülkemizde yolsuzluk yapılması değil. Hatta ülkemizdeki yolsuzluğun, ülkemizin şerefini onurunu bir bayrak gibi dalgalandırması gereken en yüksek makamlarda yapılıyor olması da değil. O da olabilir. İnsanoğlu çiğ süt emmiş, olabilir. Beni mahcup eden, beni utandıran, benim yüreğimi ezen olay, yapılan bu yolsuzluklar karşısında Türkiye de devletin aciz kalmasıdır. Bu yolsuzluklara devletin teslim olmasıdır. Bunun hesabını soramamasıdır. 17 Aralık sonrası yaşananların özel olmadığını, yolsuzluk olduğunu belirten Baykal, Adalet yok demek, eşitlik yok demektir. Demokrasi, mutlak eşitlik demek. Sadece yargı, sadece kanun hükmedecek demek. Devletin en yüksek kademelerinde bulunan insanlar en utanç verici suçları işledikleri halde kendi özel yaşamlarıyla ilgili değil, öyleyse bizi ilgilendirmez onla meşgul değilim. Aile mahrumiyetini, özel hayatı konuşmuyorum. Yolsuzluğu konuşuyorum yolsuzluğu. Yolsuzluk suç. şeklinde konuştu.baykal ın Koçarlı ziyaretine Aydın milletvekilleri ve partililer ile CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar da katıldı. (AA-CİHAN) Destici: Biz Rusya dan, Putin den hesap soracak başbakan istiyoruz Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Kırım Türkleri için Rusya ve Putin den hesap soracak bir başbakan istediklerini söyledi. Destici, Ben öyle cumhurbaşkanı, öyle başbakan isterim ki dönecek Rusya ya, dönecek Putin'e sen neden bahsediyorsun, sen soykırım yaptın, işgal yaptın, benim soydaşlarımı, dindaşlarımı öldürdün ve oraya Rusları yerleştirdin, al Rusları oradan defol git, sen eğer Kırım'da yanlış bir adım atarsan biz bedeli ne olursa olsun iki doğru adım atmaktan geri durmayız diyecek başbakan istiyoruz. dedi Seçim çalışmaları kapsamında, Kayseri mitinginin ardından Kahramanmaraş a gelen Destici, partisinin Şekerdere yolu üzerindeki seçim bürosunun açılışına katıldı. Burada partililere seslenen Destici, hükümetin dış ve iç politikada başarısız olduğuna dikkat çekti. Destici, Kırım konusuna dikkat çekerek şunları söyledi: Kırım bir Türk yurdu, Sovyetler Birliği geldi işgal yaptı, bir milyondan fazla Kırımlıyı katletti. On binlercesini Sibirya ya sürgüne gönderdi, orada da ağır madenlerde, soğukta dondurarak öldürdü. Onların yerine Rusları getirdi ve şimdi Rusya devlet başkanı Putin ne diyor? Orada Ruslar var, onun için ben oraya müdahale ederim, gerekirse işgal ederim diyor. Ben öyle cumhurbaşkanı, öyle başbakan isterim ki dönecek Rusya ya, dönecek Putin'e; Sen neden bahsediyorsun, sen soykırım yaptın, işgal yaptın, benim soydaşlarımı, dindaşlarımı öldürdün ve oraya Rusları yerleştirdin, al Rusları oradan defol git, sen eğer Kırım'da yanlış bir adım atarsan biz bedeli ne olursa olsun iki doğru adım atmaktan geri durmayız diyecek başbakan istiyoruz. Hükümeti, milleti ayrıştırmakla suçlayan Destici şöyle konuştu: Ama onlar kendi dertlerindeler, onlar seçim meydanlarında milleti ayrıştırarak, kamplaştırarak, bölerek, çatıştırarak nasıl oy alırız bunun derdindeler. Kırım da olup bitenleri umursamıyorlar. Suriye de Türkmen kardeşlerimiz sahipsiz kaldı, Doğu Türkistan daki Uygur Türkü kardeşlerimiz sahipsiz kaldı, 2 gün önce yüzlercesi Kızıl Çin in zulmünden kaçarak Taylan da sığındı Tayland polisi yakaladı, şimdi Çin e iade edilmeyle karşı karşıyalar. Ben Dışişleri'ne Kahramanmaraş tan da sesleniyorum; Eğer oradaki yüzlerce kardeşimizin Çin e iade edilmesine seyirci kalırsanız onların akıbeti belli, bu vebalin ortağı ilan ederim sizi. Ama onların bunları duyacak derdi yok, onların derdi oy. Türkiye de eleştiri özgürlüğünün yok edildiğini savunan Destici, Konuştuğumuzdan da rahatsız oluyorlar, çıkıyor bir milletvekili diyor ki; Kardeşim bu ülkede haram işleme özgürlüğü de var haram işleme özgürlüğü var, ama eleştirme hem de pozitif eleştirme özgürlüğü yok. Şimdi sizin bu hukukta yaptığınız hukuksuzlukları, adalet sistemini itibarsızlaştırmanızı, şaibe altında bırakmanızı, yolsuzluklarınızı, hırsızlıklarınızı, rüşvetinizi, yanlışlarınızı, dış ve iç politikada partizanlığınızı daha vahimi milli irade hırsızlığı yapıyorlar diyor, sandık diyor, evet sandık ama niye sandığı demokratikleştirmiyorsun, niye seçim kanununu demokratikleştirmiyorsun? 20 parti seçime giriyor da 315 trilyonu niye sen alıyorsun? Niye 3 parti alıyor? Bu adalet mi? Sayın Başbakan bu hak mı? şeklinde konuştu. SENDE EMEK HIRSIZISIN Seçim meydanlarında milli irade hırsızlığından bahsedenlerin bir gecede binlerce kişinin hakkını hiçe saydığını kaydeden Destici, Bakın milli irade hırsızlığından bahsedenler bir gecede 10 binlerce idarecinin Milli Eğitim Bakanlığı'nda kazanılmış hakkını yok ettiler. Onlar nasıl okudu? Aileler çocuklarını ne yoklukta okuttular, sınava girdiler müdür yardımcısı oldular, müdür oldular, şube müdürü oldular. Sen bir gecede 10 binlere yüz binlere varan insanın bir kararname ile bütün emeklerini çaldın. Sende emek hırsızın. eleştirisinde bulundu. Başbakan Erdoğan a, Türkiye cumhuriyeti siz ebedi iktidarda kalın diye mi kuruldu sorusunu yönelten Destici, ağabey ve ablaların önceki seçimlerde vatandaştan AK Parti için oy istediğini anımsattı. Milletin kime isterse ona oy vereceğini kaydeden Destici şunları söyledi: Başbakan diyor ki; Ağabeyler-ablalar ev ev gezip oy topluyorlarmış peki siyasete bulaşmasınlar güzel. Ama Sayın Başbakan 2011, 2010 ve 2009 yılında bu ağabeyler bu ablalar ev ev gezerek 1 e 20 senin için, senin partin için oy isterken Türkiye nin en iyi ablalarıydı, en faziletli ablalarıydı. Peki bugün ne oldu Sayın Başbakan? Sana olunca iyi, sana olmayınca kötü. Bu memleket her şeyi sana göre mi dizayn edecek? Bu Türkiye Cumhuriyeti siz iktidar olun ve siz ebedi iktidarda kalın diye mi kuruldu? Bu millet kimi isterse onu seçer. Herkes de ona ram olmak zorunda. Adalet geciktirilmemeli tez verilmeli. YEREL SEÇİMDEN SONRA ÖZERKLİĞİ İLAN EDECEĞİZ DİYORLAR Bölücü terör örgütü ve siyasi uzantılarının seçim çalışmalarında doğu ve güneydoğu bölgelerinde özerklik söylemini dillendirdiğine işaret eden Destici, oy peşinde koşan iktidar kanadının bu söylemelere sessiz kalmasını eleştirdi. Destici şöyle konuştu: Bölücü terör örgütünün siyasi uzantıları her gün televizyon ekranlarında ne diyor? Bu bir yerel seçim değil, peki ne, referandum, neyin referandumu? Özerkliğin referandumu diyorlar. Yerel seçimden sonra özerkliği ilan edeceğiz diyorlar. Onlar iş, aş ekmek, su vadetmiyorlar, öz yönetim diyorlar, neyin öz yönetimi, işte özerklik olacak, kendi güvenlik güçlerimizi oluşturacağız, eğitimi kendimiz yapacağız, vergi sistemimizi kendimiz kuracağız diyorlar. Türkiye yi yönetenlerden de, ana muhalefetiyle, diğer muhalefetiyle bunlara tek bir söz yok. Konuşmasının ardından partisinin belediye başkan adaylarını halka tanıtan Destici, karayoluyla Gaziantep e hareket etti. (CİHAN)

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESi >>8 GÜNCEL 1718 Şubat Mart Salı Perşembe SONDAKiKA GAZETESi >>9 GÜNCEL Şubat Mart Salı Perşembe Üniversitelerin temel eğitim Ali GÜRBÜZ YGS denemesi gerçeğini aratmadı Hükümetin dershaneleri kapatmak için hazırladığı yasa yürürlüğe girmesine rağmen İzmir'de Körfez Dershaneleri'nin düzenlediği üniversiteye giriş sınavları öncesi gerçekleştirdiği deneme sınavı büyük ilgi gördü Ege Üniversitesi Kampüsü'nde gerçekleştirilen ve Son prova ismi verilen sınava 12 bin öğrenci ter döktü. ÖSYM tarafından yapılan sınav standartlarının uygulandığı sınavda, öğrenciler gerçek sınav heyecanı yaşadı. Sınava katılmak için erken saatlerde yola çıkan binlerce öğrenci ve velileri trafikte uzun kuyruklar oluşmasına sebep oldu. Bornova ilçesindeki Ege Üniversitesi'ne araçlarıyla giden aileler uzun kuyruklar oluşturdu. ÖSYM'nin sınav kurallarının aynen uygulandığı sınavda, bina girişinde üst araması yapıldı. Öğrenciler, giriş kartı ve kimlik kontrolleri yapılarak salonlara alındı. Yasak olan cep telefonu, küpe, yüzük, bilezik, saat, bozuk para, müsvedde kâğıt gibi materyallere izin verilmedi. Öğrenciler için kalem, silgi, kalemtıraş ve şekerden oluşan sınav seti masalarda hazır bulunduruldu. Deneme kitapçıkları, öğrencinin ismine düzenlenmiş sınav kağıtları, gözetmenlik sistemi gerçeğini aratmayacak şekilde planlandı. Gözetmenlerin kuralları hatırlatmasından sonra sınav başladı. Sınava geç kalan kimi öğrenciler panik yaptı. Sabırsızlıkla çocuklarının dışarı çıkmasını bekleyen öğrenci velileri, yanlarında getirdikleri dua kitaplarını çocukları için okudu. Kızının sınava girerken heyecanlı olduğunu belirten anne Hamide Aydın, Zaten dershanelerde denemelere giriyorlar. Ama dershanemiz bu işi ciddiye alıyor. Son prova sınavı adı gibi olacak. Oğlum da devlet okuluna gidiyor, onun için endişeleniyorum. Devlet okullarındaki eğitim de malum. Dershanelerin kapatılması taraftarı değilim. diye konuştu. Gelecek haftaki sınav için tecrübe kazandıklarını belirten Gönül Birinci, Kızım 6. sınıftan beri dershaneye gidiyor. Dershanelerin kapandığı zaman özel derslere ağırlık verilecek. Ben tamamen dershanesiz yürüyeceğini zannetmiyorum. Kızım bugün gerçek bir sınav deneyimi yaşadı. dedi. Dershanelerden memnun olduklarını söyleyen veliler, "Çocuklarımızın prova da olsa iyi bir sonuç almasını diliyoruz." şeklinde konuştu. Körfez Dershaneleri Genel Müdürü Hakkı Erten, 'Son prova' adıyla gelecek hafta yapılacak olan gerçek YGS sınavının provasının yapıldığını söyledi. Bu sınavı geçen yılda yaptıklarını ve çok olumlu tepkiler aldıkları için aynısını yaptıklarını belirten Erten, "Şu anda Ege Üniversitesi'ndeki yoğunluk görülüyor. Sınav 23 Mart'ta yapılacak YGS sınavının birebir aynısı. Bu sınavın başından sonuna kadar gerçek YGS gibi olmasını istedik. Bunu yapmaktaki amacımız, öğrencilerimizin heyecan ve kaygılarını yenmelerine destek olmak ve YGS sınavının nasıl olacağını gerçek ortamda yaşayarak görmelerini sağlamaktı.'' ifadelerini kullandı. Erten, Geçtiğimiz yıl 10 bin 400 öğrencinin katıldığını bu yılda İzmir genelinde 12 bin öğrenci son prova sınavlarına giriyor. Bir hafta sonra yapılacak olan YGS sınavının, kalemi kalem tıraşı kitapçığı, kapıda görevliler tarafından aranması, gözetmeni, soru sayıları ve süreleri ile bire bir aynısı. dedi. ÖĞRENCİLER SİYASETE MALZEME EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR Öğrencilerin siyasete malzeme yaptırılmaması gerektiğini söyleyen Erten, şöyle devam etti: Dershanelerimiz, eğitim kurumlarımız maalesef okullarda okuyan sınıfların sıralarında oturan öğrencilerimiz eşi benzeri görülmemiş siyasete malzeme edilmeye çalışılıyor. Bu da biz eğitim camiamızı üzüyor ve tedirgin ediyor. Tabi çocuklarınızı dershanelere göndermeyin demek, çok makul gelmiyor, Neden makul gelmiyor gördüğünüz gibi her taraf öğrenci dolu veli dolu dolayısıyla ortada bir ihtiyaç varken insanların bu ihtiyacını ortadan kaldırmadan insanların ihtiyaçlarına eğitim taleplerine böyle meydanlardan yasak getirme koşulu ile veya boykot uygulama şekliyle maalesef bizi derinden üzüyor. Fakat bu söylemlere rağmen körfez dershaneleri olarak bütün şubelerimizde öğrenci kayıt artışlarımız var. Geçen yıl buraya aldığımız öğrenci sayısı 10 bin 400 iken bu yıl 12 bin öğrenci ve 3 gün öncesinden kayıtları kapatmamıza rağmen. Dolayısıyla Türk halkının bunlara itibar etmediğini gördük. Kurumsal kimliği olan eğitim kurumlarının böyle meydanlardan oraya göndermeyin söylemleri ile zayıflatılamayacağının göstergesi. Bizim gecemizi gündüzümüze katarak öğrencilerimizi çalıştırdığımızı herkes görüyor. (CİHAN) mezunlarına hibe burs müjdesi YURTTAŞTAN VEFA BORCU AK parti milletvekili Dr.muzaffer Yurttaş,doğduğum köye vefa borcunu ödüyorum dedi. Doğum yeri olan kula ilçesinin Eroğiu köyün de yapımına başlanan Eroğlu sulama göleti inşaat sahasında incelemelerde bulundu.22.dönem Uşak millet vekili Dr.Alim Tunç,Kula Belediye Başkanı selim aşkın,kula Ak parti ilçe başkanı Nejat gülmez ve çok sayıda köy halkı ve muhtarların katılımı ile gerçekleşen inşaat inceleme gezisinde duygulu anlar yaşandı. Manisa Milletvekili Dr.Muzaffer yurttaş 1970 li yıllarda bu köyde yollar çamur içinde idi.bu derenin üzerine Ak parti iktidarı baraj yapıyor.köyümüz sulu tarıma kavuşacak.her türlü tarım imkanı olacak. Burada inşaallah balık avlayacağız.1110 dekar araziyi sulayacak olan bu gölet 6 ay içinde tamamlanacak ve yıl sonuna kadar hizmete girecek.700 bin metreküp su tutacak tl ye mal olacak olan göletin hayırlı olmasını diliyorum dedi. Yurttaş açıklamasında kırk yıldır hayal edilen ve türküsü söylenen Ahmetli kelebek barajının temellerini attık.23 milyon metreküp su depolayacak olan baraj TLye mal olacak.6 Eylül 2015 tarihinde (Ahmetli nin kurtuluş gününde) tamamlanarak açılacak olan baraj dekar araziyi sulayacak.alahıdır,gökkaya,dereköy ve Ahmetli arazileri sulu tarıma kavuşacak.bu baraj bölge halkı için önemli bir umut ışığıdır dedi. Ahmetli Belediye Başkanı Ahmet Alhan Bölgemiz için çok önemli olan bu barajın temellerini atmak bizlere büyük sevinç verdi.sayın bakanımız Prof.Dr.veysel Eroğluna,DSİ Genel müdürüne,dsi Bölge müdürlüğü ve çalışanlarına,milletvekilimiz sayın Muzaffer Yurttaşa katkılarından dolayı ilçem ve bölge halkı adına teşekkür ediyorum" dedi (HABER MERKEZİ) Gezi heykeli Narlıdere ye çok yakıştı Törene Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, CHP İzmir il başkan yardımcısı Celal Yıldız, CHP Narlıdere İlçe başkanı Cafer Esen, partililer, Narlıdere Belediye meclis üyesi adayları ve vatandaşlar katıldı. Gezi heykeli açılış töreninde ilk konuşmayı gerçekleştiren CHP Narlıdere İlçe Başkanı Cafer Esen gezi olayları sırasında hayatını kaybedenlerin boş yere ölmediğini ve onlara sahip çıkmamız gerektiğini söyledi. Esen Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Ali İsmail Korkmaz ve evine ekmek almak için sokağa çıktığı sırada polisin attığı gaz fişeği ile komaya giren Berkin Elvan. Aramızda 16 kiloya düşerek ayrılan minik Berkinin cenazesine bile sahip çıkmadılar. Ailesine bir sabır ve başsağlığı dilemeyi bile çok gördüler. Yürü bre Hızır paşa, senin de çarkın kırılır, güvendiğin padişahın oda bir gün devrilir dedi. Antalya'nın tarihi Kaleiçi bölgesi ve Sinan Mahallesi'ndeki çöp konteynerlerini kaldıran belediye ekipleri, çöpleri küçük kamyonlarla Vivaldi'nin "Dört Mevsim" konçertosu ve Mozart'ın "Türk Marşı" eşliğinde topluyor. Muratpaşa Belediyesi, tarihi Kaleçi'nde çöp konteynerleri nedeniyle oluşan görüntü kirliliği ve kötü kokuları engellemek amacıyla konteynerleri kaldırıp bölgedeki küçük sokaklardan geçmesi amacıyla iki küçük Üniversitelerin temel eğitim bölümlerini seçen öğrencilere 2 bin liraya kadar burs desteği vereceğini açıklayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, "Desteğimiz devam edecek. Bundan sonra işini daha da geliştirmek, büyütmek isteyen gençlerimizi de TÜBİTAK'ın 1512 kodlu Girişim Sermaye Programı'na alacağız. Orada da 550 bin liraya kadar yüzde 75'i hibe olmak kaydıyla destek vereceğiz" dedi Berkinin yaşatılmamış gençliğinin hesabını sandıkta soracağız Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur Türkiye ye gezi parkından yayılan ve etkisi altına alan demokrasi arayışının Narlıdere de olan yansımasının bu heykel olduğunu söyleyerek Türkiye nin olanları unutmayacağını söyledi. Batur Gezi olayları, artık Türkiye de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının bir işaretidir. 17 Aralık süreci ile birlikte Türkiye nin geldiği nokta içler acısıdır. Hükümetin Başbakanı yakın çevresi ile birlikte neler yaptığını maalesef okuyor ve görüyoruz. Tapelerde meğer Türkiye nasıl bir derya denizmiş yiye yiye bitirememişler onu görüyoruz. 15 gün sonra yapılacak olan yerel seçimler artık sadece bir yerel seçim değil. Sadece bir belediye başkanı ve meclis üyelerini seçmekten çok, Türkiye nin kaderini belirleyecek bir yol ayrımı haline geldi. İktidar değişikliği için artık harekete geçme zamanıdır. Narlıdere nin devrimci, yurtsever ve cumhuriyetçi halkı tek bir adreste büyük çınarın gövdesinde Cumhuriyet Halk Partisinin gövdesinde birleşmelidir. Hükümet Narlıdere de öyle bir hale geldi ki mitingleri için Narlıdere den sadece iki otobüs adam bulabildi. Bugün burada toplanmamızın asıl nedeni olan gezi heykeli açılış için bir araya geldik. Narlıdere birlik beraberliğin ve demokrasinin örnek bir şekilde yaşandığı bir ilçemiz. İki binli yılları hatırlayın. O yıllarda yine hiç kimse cesaret edemezken, direnişin ve mücadelenin simgesi Pir Sultan Abdal heykelini de Narlıdere mizin en güzel yerine diktik. Bazen yaşadığımız birçok şeyi acılarımız unutuyoruz. Ama gezi direnişinde kaybettiğimiz canlarımızı hiçbir zaman unutmayacağız. Daha gençliğini ve çocukluğunu yaşayamayan Berkin Elvan kardeşimizi unutmayacağız. Berkin birçok şeyi değiştirdi. Gezi olaylarına gözlerini kapayan medya küçük berkinin cenazesine katılan milyonlarca gezi ruhu ile dolu kalabalıkları canlı yayınlarla vermek zorunda kaldı. Analarımız, babalarımız, kardeşlerimiz ve vicdan sahibi tüm halkımızdan tek bir isteğimiz var. Oda Berkinin yaşatılmamış gençliğinin hesabını sandıkta sormak. Birileri 15 yıl yaşar sonsuz olur, birileri 60 yıl yaşar soysuz olur. Narlıdere nin aydınlık ve güzel insanları. Gezi heykelimiz kim ne derse desin bu meydana çok yakıştı. Asıl adı denizlerin dalgası olan bu heykel, ezilen halkların bir gün bu heykelde anlatıldığı gibi dirileceğinin simgesidir dedi. Bu ölümden üzüntü duymayanın vicdanı yoktur CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu Narlıdere Gezi heykeli açılış töreninde yaptığı konuşmada; artık hiç birimizin evine dönüp dönemeyeceğinin bilemediği bir dönemi yaşıyoruz dedi. Moroğlu Berkin Elvanın nasıl öldürüldüğünü dünya âlem biliyor ve dünya âlemde Berkin Elvan için ayağa kalktı. Bütün diktatörler gibi bu ayağa kalkıştan korkan bir diktatör Antep ten seslendi. Hem de bir anayı belediye başkan adayı gösterdiğin kentten seslendi. Nerden bilelim ekmek almaya gittiğini dedi. Mezarına o bilyaları koymakla ne mesajı veriyorsun dedi. çöp toplama aracı aldı. Çöp toplama aracının oluşturduğu gürültüyü de engellemek isteyen belediye ekipleri, araca koydukları minik bir hoparlör ile çöp topladıkları sırada Vivaldi'nin 1723 yılında bestelediği ünlü eseri "Dört Mevsim" konçertosunu çalmaya başladı. Kaleiçi bölgesindeki çöpleri "Dört Mevsim" eşliğinde toplayan ekipler, uygulamanın sevilmesi üzerine yine Antalya'nın en eski mahallerinden olan turistik Üniversitelerin temel eğitim bölümlerini seçen öğrencilere 2 bin liraya kadar burs desteği vereceğini açıklayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, bu üniversitelerden mezun genç girişimcilere, teknolojik ürün fikirlerini gerçekleştirmeleri ve pazara sunmalarını sağlamak amacıyla 100 bin lira hibe desteği verecek. Işık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayata geçirdikleri "Teknogirişim Sermaye Desteği Programı"nın ülkenin ekonomik geleceğini gençlere emanet etme projesinin adı olduğunu belirtti. Bunun aynı zamanda genç girişimcilerin teknolojik ürün fikirlerini gerçekleştirmeleri ve pazara sunmalarını sağlamak üzere "cansuyu" niteliğinde olduğunu anlatan Işık, söz konusu programla gençlere karşılıksız ve teminatsız olarak destek verdiklerini söyledi. Bakan Işık, bu destek programından üniversitelerin sosyal bilimler hariç teknik bölümlerin son sınıfında okuyan, master, doktora yapan veya mezuniyetleri üzerinden 5 yıl geçmemiş gençlerin yararlanabileceğini anlattı. Katılımcıların Bakanlığın Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğünün internet sitesinden online olarak proje fikirlerini göndermelerinin yeterli olduğunu dile getiren Işık, iş fikirlerinin, bakanlığa sunulmuş projeler alanlarında uzman öğretim üyelerinden oluşan panellerde değerlendirildiğini, proje sahiplerine bu panellerde sunuş yaparak interaktif bir değerlendirme ortamı sunulduğunu kaydetti. Teknogirişim Sermaye Desteği Programı kapsamında projesi kabul edilen her gence 100 bin lira hibe verdiklerini vurgulayan Işık, proje başarılı olsa da olmasa da bu parayı geri istemediklerini anlattı. "Programa yaklaşık bin 700 müracaat olmuştu" Amaçlarının gençlerin teknoloji üretmesinde onlara Benim burada ağzıma bile almaya utandığım sözler ile Berkin Elvanın mezarını tekmeledi. Peki, kimleri yalanlamış oldu. Gazetelerden okumuşsunuzdur. Bülent Arınç, Mehmet Şimşek, İsmet Yılmaz, çeliği, çülüğü hepsi. Milyonlar ve Dünya Berkin Elvanı katleden diktatöre karşı ayağa kalktığı için Bu ölümden üzüntü duymayanın vicdanı yoktur diyen kendi bakanlarını yalanladı. 30 Martta haramilerin saltanatını yıkmak için yola çıktık bu uğurda her şeyimizi feda etmeye hazırız dedi. Ranta değil devrim şehitlerine Gezi heykeli açılışında bir konuşma gerçekleştiren CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam; böyle bir meydanda gezi heykeli anıtını gerçekleştirilmesini sağlayan Belediye başkanımızı ve meclis üyelerini kutluyorum dedi. (HABER MERKEZİ) yardımcı olmak, cesaretlendirmek ve özgüven kazandırmak olduğuna dikkati çeken Işık, söz konusu destek programıyla ilgili 2008 yılından bu yana 1034 gence sermaye desteği verdiklerini kaydetti. Bakan Işık, 2014 yılı çalışmalarını tamamladıklarını ifade ederek, "Programa yaklaşık bin 700 müracaat olmuştu, bunlardan 284 gencimize Teknogirişim Sermaye Desteği olarak 100'er bin lira vereceğiz. Bunu bugün itibariyle internet sitemizde yayınlamaya başlıyoruz. Gençlerimiz kendi isimlerini TC kimlik numaralarıyla girecekler ve görecekler" diye konuştu. "İşini geliştirmek isteyene 550 bin liraya kadar destek" Desteklenen 284 gencin 15 gün içerisinde şirket kurmasını istediklerine dikkati çeken Işık, şunları kaydetti: "Şirket kurduktan sonra bize müracaatlarını yapacaklar. Bu şirket kurulduktan sonra biz onlara avans olarak 50 bin lira nakit vereceğiz. 6 aylık bir izleme sürecinden sonra proje başarılı yürürse, ikinci 50 bin liralık dilimi de altıncı ayın sonunda vereceğiz ve bir yıl içinde gençlerimize 100 bin lira destek sağlayacağız. Yalnız bu, burada da kalmayacak. Bundan sonra işini daha da geliştirmek, büyütmek isteyen gençlerimizi de TÜBİTAK'ın 1512 kodlu Girişim Sermaye Programı'na alacağız. Orada da 550 bin liraya kadar yüzde 75'i hibe olmak kaydıyla destek vereceğiz. Arzu ediyoruz ki burada fikirden pazara kadar gençlerimizi hiçbir aşamada yalnız bırakmayalım." Işık, fikrin ürüne dönüşmesi sürecinde de teknolojik ürün desteği verdiklerine işaret ederek, "Orada da KOBİ'lere 10 milyon liraya kadar hibe desteğimiz var. Arzu ediyoruz ki 'benim uygulanabilir bir fikrim var, teknoloji geliştireceğim ve bunu ülkemizin katkısına sunacağım' diyen her bir gencimizi fikir aşamasından satış aşamasına kadar her aşamada destekleyelim, şirketlerinin kurumsallaşmasını ve onların ülkeye hizmet eder noktaya gelmesini sağlayalım. Burada hiçbir girişimcimiz kendini yalnız hissetmesin" ifadesini kullandı. Her yıl teknogirişim desteği alan gençlerden 10'unu Amerika'daki Silikon Vadisi'ne gönderdiklerini belirten Işık, girişimcilerin projelerini burada uluslararası yatırımcılara tanıttıklarını ve orada ortak yatırımcı bulmaya çalıştığını dile getirdi. Narlıdere Belediyesi Gezi olayları sırasında hayatını kaybedenler anısına yaptırdığı heykelin açılışını gerçekleştirdi. Narlıdere Demokrasi meydanında gerçekleştirilen açılışa Narlıdereliler yoğun ilgi gösterdi. Narlıdere Ahmet Piriştina Demokrasi Meydanı, gezi olaylarında hayatını kaybeden gençlerimizin anıtlaştırıldığı büyük bir açılış törenine ev sahipliği yaptı Sinan Mahallesi'nde de Mozart'ın "Türk Marşı" eşliğinde çöpleri toplamaya başladı.belediyenin bu uygulaması hem turistlerin hem de esnafın büyük beğenisini kazandı. Vivaldi ve Mozart'ın eserlerinin sesini duyan vatandaşlar ve esnaf çöp aracının geldiğini anlayıp çöplerini sokağa çıkartıyor. Belediye temizlik işçisi Kadri Tekin, bu uygulama ile Vivaldi'nin "Dört Mevsim" eserini ezberlediklerini söyledi. Klasik müziğin Bilinçsiz kaplıca tedavisine dikkat Gediz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi nden Yrd. Doç. Dr. Özgür Bozan uyardı: Eş dost tavsiyesiyle kaplıcaya gidenler büyük risk altında. Doktora danışmadan termal sularla şifa aramak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kronik rahatsızlığı bulunanlar ile yaşlılar özellikle dikkat etmeli. Gediz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgür Bozan, kaplıcalardaki tehlikeye işaret etti. Yrd. Doç. Dr. Bozan, kimilerinin şifa bulmak, kimilerinin de güzelleşmek için termal sulardan ve çamurlardan bilinçsizce yararlandığını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Bozan, çoğu kişinin de ağrılarından kurtulmak için eş dost tavsiyesiyle kaplıcalara gittiğini, özellikle kronik rahatsızlığı olanlar ile yaşlıların çeşitli risklerle burun buruna geldiğini dile getirdi. İyileşmek ya da ağrılarınızdan kurtulmak isterken sağlığınız daha da bozulabilir diye uyaran Gediz Üniversitesi Öğretim Üyesi, şu bilgileri verdi: Çeşitli mineraller, gazlar içeren sıcak kaplıca suları, doktor önerisiyle ve fizyoterapist kontrolünde uygulandığında ancak romatizmal hastalıklar, dejeneratif eklem hastalıkları (kireçlenmeler), bel-boyun ağrıları ile ortopedik, nörolojik hastalıklarda faydalı olabilir. Bu yararın uzun sürmesi için de kaplıca tedavisi sonrası fizyoterapist tarafından planlanan egzersiz programının uygulanması gerekir. Ölümcül bile olabilir Kulaktan kulağa yayılan bilgilerle kaplıcalara gidilirse birçok sağlık sorunuyla karşı karşıya kalınabilir, hayati risk bile ortaya çıkabilir diyen Yrd. Doç. Dr. Özgür Bozan, doktora danışmadan kesinlikle kaplıca tedavisi görmemesi gerekenleri şöyle açıkladı: Ağır kalp-damar, akciğer, böbrek, karaciğer hastalıkları olanlar, akut enfeksiyon geçirenler, organ yetmezliği çekenler, kanser, diyabet (şeker) ve hipertansiyon (yüksek tansiyon) rahatsızlığı bulunanlar ile yaşlılar. (HABER MERKEZİ) ZEKİ LER YAMAN- LAR DA YARIŞTI Yamanlar Eğitim Kurumları İzmir deki ilkokul ve Ortaokul öğrencileri arasında ZEO düzenledi. Yamanlar Okullarının sıralamaya dahil edilmediği yarışma 89 okul dan 403 öğrencinin katılımı ile Yamanlar Eğitim Kurumları Bornova kampüsünde bu yıl 7. defa yapıldı. Yarışmada bireysel sıralamada ilk 15 a giren öğrencilerle okul sıralamasında ilk 3 e giren okullar ödüllendirildi. Test yöntemiyle yapılan birinci aşamada üç bölümden oluşan zeka sorularını cevaplandırmaya çalışan yarışmacılar, ikinci aşamada 4 er kişilik takımlar halinde kendilerine materyal olarak verilen oyunları zamana karşı yarışarak tamamlamaya çalıştılar. Kafanızı çalıştırın! sloganı ile hazırlanan bu yarışmada, hedeflerinin, hafıza ölçmek olmadığını vurgulayan Yamanlar Eğitim Kurumları Genel Müdürü Sebahattin Kasap Düşünen, sorgulayan, muhakeme yapabilen, düşünme yeteneğini pratiğe dökebilen bireyler yetiştirmeyi amaçladıklarını belirtti. Sebahattin Kasap, Türkiye için dünyayla yarışma misyonuyla hareket eden Yamanlar Eğitim Kurumları nın, bu amaca ulaşabilmek için ülkenin tüm gençlerinin doğru eğitilmesi ve yeteneklerinin keşfedilip geliştirilmesi gerektiği düşüncesiyle MAFETYA, SEPTO, 4x4 yarışmalarıyla birlikte ZEO yu geleneksel olarak her yıl tekrar edeceklerini, amaçlarının eğitim ve öğretime derinlik kazandırmak olduğunu söyledi. ZEO DA OKULLARIN SIRALAMASI ŞU ŞEKİLDE OLUŞTU: İLKOKULLAR: 1. Kaymakam Özgür Azer İlkokulu 2. Tire Özel Bilgi İlkokulu 3. Çamlık İlkokulu ORTAOKULLAR: 1. Konak Özel Fatih Ortaokulu 2. Özel Olgun Ortaokulu 3. Sıdıka Akdemir Bilim Sanat Merkezi (HABER MERKEZİ) gurbuzali2014@gmail.com SÖYLEMLER Yerel seçimlerin stresi artmaya başladıkça, belediye başkan adaylarıda vaatlerinde sınır tanımaz hale gelmeye başladılar.mustafa Sarıgül İstanbul da tapusunu almayan kalmayacak ve bu işlemi bir yılda bitireceğiz demiş.ankara ise kuleler yapanlar,suyu sudan ucuz bedelden verecek olanlar,bisiklet tunelleri yapanlar,bedava evleri öğrencilere sunacak olanlar. *** Tabiki seçmeni etkilemek için vaatlerde bulunulması gerekir ama sallamakla olmaz ki. Kılıçdaroğlu genel seçim havasında çıktığı meydanlarda, mazotu 1.5 TL den vermeyi bağıra bağıra söylüyor,umarım başbakan olunca sözünü yerine getirir. Demirel bir zamanların vaat rekortmeni, meydanlarda iki anahtarla halkı uyuttu, hatta ödünç oy istemişti ama sonuç ortada. *** TV ekranlarında haber olan konulara bir bakın,haber yapanlara bir bakın,haberi sunanlara bir bakın. Kepazelik paçalardan akıyor. Kullandıkları söylemler o kadar basit ki, anlatmaya zaman yetmez. Köşelerde mevzi alan bazı yazar kadrosunun ortaya koymaya çalıştığı fikirleri yüz yıl önce yazı yazan gazetecilerin seviyesinden geri. Hangi kesime hitap ediyorlarsa ve onları etkileyecek bir konu bulmuşlarsa bas gaza. *** Kaç gündür gösterilerde ölen çocukların cenazesinden nasıl bir pay alırız diye yaraları kanatmanın gayretlerindeler. Araştırma yapmak,global bazda haber oluşturmak,tüm kitlelere haber yapabilmek,görüşlerinden feyz almayı sağlamak, bunlar için çapları yetmeyince, kendi kafalarından kıraat hane muhabbeti yaparak haber yaptıklarını sanmaktalar. Hangi şehrin meydanlarına hangi siyasetçi giderse gitsin, aynı kalabalık hepsini alkışlayıp diğer tarafa yuhh çekmekte. *** Meydanlara toplanan halk, kendisini ileri yüzyıla taşıyacak,çoluk çocuğuna gelecek sağlayacak,insan haklarında çığır açacak,kalkınmayı sağlayacak lider bekliyorlarmı?. Kendilerine ulusal kalkınma yolunda plan ve proğram sunan lider arıyorlarmı?. Meydanlarda her lider karşı taraf hırsız,yalancı,cemaatçi,genel müdür gibi söylemler söyleyerek meydanların bobinlerine ateşleme yapıyorlar. Bu halk bu şekilde meydanlara toplanırsa, bu liderlerden aynı mavalı dinlerse vay halimize. *** Halk liderlere bu şekilde konuşmaya geldiyseniz dinlemiyoruz diye meydanları terk ederse,söylemlerinizin ülkemizin geleceğine en ufak katkısı yok, kesin boş söylemleri derse, bu siyaset gevçekliği ve alaycılığı biter. Sözüm ona meydanlarda halkına hitap ettiğini sanan liderler,ağızlarından çıkan söylemlere çoğu zaman kendileri dahi inanmıyorlar. O gün o meydanda günü kurtarmışsa iş tamam,ne söylersen söyle bu halk hepsini itirazsız dinliyor. Bu ülke bu kadar basit siyaset mitinglerine maruz kalıyorsa,bu halk bunları dinlemek için meydanlara akın ediyorsa,belediye başkan adayları salladıkça sallıyorsa,halk partileri için birbirini boğazlıyorsa,bu ülkede söylenecek söz yok. *** Avrupa kapılarına dayanarak himmet bekleyen ülkem, AB standartlarında siyaset yapacak liderlerinin olmadığının farkında değiller. İnanın AB devletleri liderlerimizin söylemlerinden,gazetecilerimizin üsluplarından,halkın bu kadar kolay tahrik olmasından,bu şekilde siyaset yapılmasından,belediye başkan adaylarının tavırlarından dolayı kesinlikle bir AB karnesi hazırlamışlardır, kime derseniz elbette bize yani ülkemize. Siyasiler ağızlarının terazi ayarlarını düzeltmeleri lazım.liderler torunlarıyla çıktıkları meydanlarda diğer liderlere karşı kullandıkları söylemlerden dolayı önce kendi torunlarından, sonra atıp tuttuğu liderlerin torunlarından utanmaları gerekir. *** Başbakan çok hırçın,aşırı öfkeli,oldukça stresli söylemlerini bir kenara bırakarak, halkımızı sakinleştirmesi gerekir,muhalefet özellikle Kılıçdaroğlu ağzından çıkan hırsız söylemini yumuşatması ve hakaret boyutundan çıkarması lazım. Mezheplerden ve halkın ırkından bahsedilmemesi lazım. Ağzı olan bu şekilde söylemlerde bulunmaması lazım. Seçime gidiyoruz harp yapmaya değil. Kardeşliği esas alan dağıtan değil topalayan liderler olalım. Kazanan ve kaybeden yine bu ülkenin vatandaşı,yine bu ülkenin siyasetçisi olarak kalacaktır,bunları unutmayalım. ÇÖPLER ViVALDi VE MOZART BESTELERİ EŞLİĞİNDE TOPLANIYOR sustuğu anlarda diğer işçilerle dört mevsimin melodisini söylediklerini anlatan Tekin, "Klasik müziği sevmeye başladık. Uygulamadan sadece biz değil vatandaş ve turistler de çok memnun. Çöp kamyonundan klasik müzik sesini duyan turistler bizi kameralarıyla görüntülüyorlar. Vatandaşlarda bu müziği duyar duymaz çöplerini evlerinden indiriyor" dedi. Muratpaşa Belediyesi Temizlik İşleri Şube Müdürü Kaleiçi Sorumlusu Levent Tosun ise Kaleiçi'nin tarihi dokusundan dolayı konteynerleri kaldırıp doğrudan poşetle toplama uygulamasına başladıklarını söyledi. Tosun, klasik müziğinin özellikle turistlerin çok hoşuna gittiğine dikkati çeken Tosun, "Bu müzik hem esnafa hem de vatandaşa huzur veriyor. Çalışanların motivasyonu da bu müzik sayesinde artıyor" diye konuştu.

9 SAYFA 10

10 SAYFA 11 SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 GÜNCEL7 18 Şubat Mart Perşembe Salı ÇAMELİ AK HİZMETLERLE GÜÇLENECEK AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan ın kent merkezindeki programlarının yanı sıra, çevre ilçelerdeki mitingleri de tüm hızıyla devam ediyor. Bu kapsamda Çameli ilçe merkezinde ilçe halkıyla bir araya gelen Zolan ın coşkulu mitingine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de katıldı Pek çok ilçede Kez vatandaşlarla bir araya gelen AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan, bir kez daha Çamelililer ile buluştu. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci nin de Zolan ı yalnız bırakmadığı mitingde, AK Parti Çameli Belediye Başkan Adayı Cengiz Arslan ile AK Parti Denizli İl Başkanı Avni Örki de hazır bulundu. Vatandaşların Bakan Zeybekci, Osman Zolan ve Cengiz Arslan ı büyük bir sevgi gösterisi içinde karşıladığı mitinge ilçe merkezi ve köylerden 5 bine yakın AK Parti sevdalısı katıldı. İlçe merkezinde düzenlenen miting alanına yürüyerek gelen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan ve AK Parti Çameli Belediye Başkan Adayı Cengiz Arslan, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. İlerlemekte güçlük çeken Bakan Zeybekci ve beraberindekiler, k- endilerine sevgi gösteren herkesle tek tek ilgilendiler. Bakan Zeybekci ve belediye başkan adaylarının konuşmaları da sık sık vatandaşlar tarafından yapılan tezahüratlar ile kesildi. HAYRİ DEV DE ORADAYDI AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan ı her fırsatta yalnız bırakmayan Denizli nin uluslar arası halk sanatçısı Hayri Dev, Çameli mitinginde de Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile beraberindekileri ayakta karşıladı. Bakan Zeybekci ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Zolan ile bir süre sohbet eden Hayri Dev, 30 Mart seçimlerinde Denizli nin tüm ilçelerinde AK Parti nin kazanmasını istediğini belirterek, Sizler bizim için varsınız, biz de dualarımızla sizin yanınızdayız. Allah hepinizden razı olsun. İnşallah seçimler milletimiz için hayırlı olur, inşallah D- enizli nin her yerinde AK Parti bayrağı dalgalanır dedi. BAKAN ZEYBEKCİ: MİLLETİ KÖR VE CAHİL YERİNE KOYANLAR 30 MART TA BİR KEZ DAHA BU MİLLETTEN TOKAT YİYECEK Konuşmasına Çameli gibi güzide bir ilçede böylesine coşkulu bir kalabalıkla karşılanmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, vatandaşlara kardeşlerim diye hitap etti. AK Parti nin Türkiye nin siyasi tarihinde gelmiş geçmiş en büyük aile olduğunun altını çizen Bakan Zeybekci, şunları söyledi: AK Parti yerel siyasetin bağrından kopup gelmiş büyük bir ailedir. Bugün Sayın Başbakanımıza baktığınızda bundan yıl önce İstanbul gibi bir kentte görülmemiş belediyecilik hizmetleri verdiğini görürsünüz. Keza bakanlarımız ve pek çok milletvekilimiz de aynı şekilde. AK Parti; pek çok mensubunun yerel siyasetin içinden gelmesi nedeniyle siyaseti millete hizmet etme sanatı o- larak gören bir topluluktur. İşte bundan dolayı Denizlimiz yalnızca Türkiye nin değil, dünyanın en güzel şehirlerinden biri haline geldi. Bundan dolayı Türkiye de AK Partili belediyeler diğer belediyelere daima örnek oluyor. Bundan dolayı da sizler AK Parti ye, AK Partili belediye başkanlarına ve belediye başkan adaylarına bu kadar sevdalısınız. Sizler bire bir size verilen hizmetleri yaşayan kişilersiniz. Dolayısıyla kimin Ak, kimin kara olduğunu çok net bir şekilde görebiliyorsunuz. Ancak AK Parti nin karşısında öyle komik bir topluluk var ki, bu milletin kör ve cahil olduğunu sanıyorlar. Yıllarca bu milletin kanını emdiklerini unutup, hala yalan sözlerle, boş vaatlerle milleti kandırmaya çalışıyorlar. Ben bugünkü coşkuyu görünce şundan bir kez daha emin oldum ki, 30 Mart ta benim sevgili kardeşlerim, benim aziz milletim kendilerini kör ve cahil sananlara bir kez daha tokadı vuracak. Ben sizlerin de bir kardeşi, bir ağabeyi olarak 30 Mart Yerel Seçimleri nde bu birliğimizi bozmamanızı rica ediyor, Osman Zolan ve Cengiz Arslan kardeşlerimi sizlere emanet ediyorum. AK PARTİ MİLLETE HİZMETİN TEK ADRESİDİR Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci nin ardından sahneye çıkan AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan, kendilerini yalnız bırakmayan Bakan Zeybekci ve binlerce Çamelili ye teşekkür etti. AK Parti Çameli Belediye Başkan Adayı Cengiz Arslan ile birlikte Çameli yi bambaşka bir şehir haline getirmek için yola çıktıklarını ifade eden Osman Zolan, şunları kaydetti: Bugüne kadar sizlerle birkaç kez bir araya geldik. Ancak bugün bir başka coşkulu, bir başka güzel. Bugün Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci, Çameli Belediye Başkan Adayımız Cengiz Arslan ve siz değerli kardeşlerimle birlikte daha bir güçlüyüz. Buradaki muhteşem tablo, 30 Mart seçimlerinin sonucunun en net i- fadesidir. Çameli de Ak belediyeciliğin daha güçlü devam etmesine sadece 15 gün kaldı. Denizlimiz de 10 yılda yaptığımız hizmetlere baktığımızda, geleceği hayal etmek çok da zor olmuyordur diye düşünüyorum. Sizler dünyanın en kaliteli şehrini, dünyanın en güzel hizmetlerini, dünyanın en iyi belediyesini hak ediyorsunuz. Bu da yalnızca AK Parti belediyeciliği ile mümkün. Çünkü AK Parti millete hizmetin tek adresidir. 15 gün sonra da Çamelimiz de Cengiz Arslan kardeşimle birlikte Ak hizmetlere devam edeceğiz. Yeni hizmet dönemimiz şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun. 154 DEV PROJEMİZLE GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYORUZ Çameli için aylar öncesinden AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan ile çalışmalara başladıklarını belirten AK Parti Çameli Belediye Başkan Adayı Cengiz Arslan, Bu noktada hem Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Osman Zolan hem de Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci tecrübeleri ile bizlere yol gösterip, her konuda destek oluyorlar. Bizler bu kadro ile çok güçlü bir şekilde Çamelimiz e hizmet etmeye geliyoruz. Biz bu ilçeye sevdalıyız, gönülden bağlıyız. Bunun için de 154 Dev Projemiz ile gümbür gümbür geliyoruz. İnşallah 15 gün sonra hiç vakit kaybetmeden sizlerle birlikte bu projelerimizi hayata geçirmeye başlayacağız. Aziz milletimize hizmet etmenin nasıl bir şey olduğunu herkes görecek dedi. (HABER MERKEZİ) Korsan sadece kasetçilikte ve Cd cilikte değil, fotoğrafçılıkta da boy gösteriyor! Denizli fotoğrafcılar odası başkanı İ- brahim Karabacak 27 ŞUBAT 2014 tarihli denizli fotografçılar odası genel kurulunda başkan olarak seçildikten sonra ilk yönetim kurulu toplantısında 1. madde olarak korsanla mücadele, 2.madde olarak fiyat listesinin uygunlanması rekabeti enaz seviyeye indirmek, 3.madde meslektaşlar arasında iletişimi arttırmak, 4.madde olarak ise her geçen gün daha çok gelişen Denizli ye yakışan fotoğraf stüdyolarını hayata geçirebilmesi için ne gerekiyorsa yapacaklarının kararını aldıklarını ifade etti. Yapılan tüm belgeli çalışmaların hakkını belgesiz çalışan korsanların hak yemesine artık göz yumulmamalıdır. Vergisini düzenli bir şekilde ödeyen fotoğraf stüdyolarının son zamanlarda yaşanan korsan çekim yapılmasıyla düzenli ödenen vergiler ödenememekte ve çalışan işçi sayısının her geçen gün daha da gerilediği ve fotoğraf stüdyolarının zor şartlarda mücadele verdiklerini dile getiren D- enizli fotoğrafçılar odası başkanı İbrahim Karabacak bunlarla ilgili acilen yasal düzenleme yapılması konusunda mücadele vereceklerini ifade etti.. İNTERNET ÜZERİNDEN MÜŞTERİ BULUYORLAR Ustalık belgesi olmadan fotoğraf ve video çekim işlerini kendi bünyelerinde kurdukları stüdyolarda yaptıklarını aktaran Karabacak, şunları kaydetti: Buna paralel internet üzerinden müşteri bulanlar da var. Yani ustalık ve vergi kaydı olmayan kendini fotoğrafçı diye tanıtan birçok kişi düğün, nişan, doğum gibi açık havada ve sosyal aktivitelerde çok büyük vaatlerle fotoğraf çekimi yapıyorlar. Korsanlara video ve fotoğraf çekimi yaptıran vatandaşlarımızın büyük bir mağduriyete de uğradıklarını tüketici hakları derneklerine vermiş oldukları şikayetlerle gözlemleyebiliyoruz,tüketici haklarında unutulmamalıdır ki esas olan belgesi ve evrağı olanlarla ilgili yasal işlem yapıldığını bilmekteyiz mağduriyet yaşanılmaması için düğün yapacak vatandaşların düğün tarihlerinden önce fotoğraf stüdyolarına gidip yaptıracakları çekimlerle ilgili yetkili kişilerden bilgi almaları ve mutlaka çekim yaptıracakları stüdyolarla yaptıracakları çekimlerle ilgili sözleşme yapmaları tüm mağduriyetleri ve olumsuzlukları ortadan kaldıracaktır. YÜZ BİNLERCE MAĞDUR ayaklaşık 20 bin fotoğrafçı esnaf ve iş y- erlerinde istihdam edilen birçok çalışan ve personel de bu durumdan olumsuz etkilenerek işsizler ordusuna katılacaklardır. Türkiye genelinde aileleri ve çalışanları ile 100 binleri bulan fotoğrafçının mağduriyeti söz konusudur. İşsizler ordusuna yeni katılımlar olmaması için devlet eliyle kurulan fotoğraf kabin ve stüdyoları kaldırılmalı ve korsana karşı acilen önlemler alınmalıdır. (HABER MERKEZİ)

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehitliğin daha önceki yıllarda belirli bir kapsam içerisinde olmadığını, son 2 yıl içerisinde çıkarılan iki torba yasayla bunun kapsamının belirlendiğini söyledi. Kumartaşlı, 2012 yılında çıkarılan 6353 sayılı torba yasa ve 2013 yılında çıkarılan 6495 sayılı yasayla, "kendi kusuru olmaksızın askerlik hizmetini yaparken trafik kazası, silah kazası veya herhangi bir iş kazası sonrasında hayatını kaybetmiş olan askerlerin 'şehit'lik kapsamına alındı"ğını anımsatarak, şehit askerlerin anne, babası ve varsa eşlerinin de kanun kapsamını girdiğini ve maaş bağlandığını ifade etti. "Daha önceden maalesef mevcut kanunlarımızda askerlik hizmetini yaparken trafik kazası veya silah kazasında sonrasında şehit olmuş olan askerlerimizin anne ve babalarından muhtaçlık şartı isteniyordu" diyen Kumartaşlı, şöyle konuştu: "Anne babalarına şehitlik aylığı altında bağlanacak olan dul ve yetim aylığı için bir takım şartlar isteniyordu. Tabi bunlar bizim toplumsal olarak vicdanlarımızı yaralıyordu. Çünkü devletimiz terörist etkenlerden dolayı çocukları şehit olmuş anne babaya hiçbir şey sormadan bir takım haklar veriyordu. Öbür tarafta kendi kusurları olmaksızın görevleri başındayken emir dışı hareket etmemişlerse ve rahmetli olmuşlarsa onlarda bizim açımızdan, bizim gözümüzde ve Allah katında şehitti ancak kanunlarımız buna müsaade etmiyordu. Bazı durumlarda biz dava açarak aylık bağlatma yoluna dahi gidiyorduk. Ama bu SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe son 2 yıl içerisinde çıkan torba yasalarla beraber artık ülkemizde bu problem bitmiş oldu. Biz de dernek olarak zaten bu anne babaları tanıyorduk. Mevcut kanunlarda uygulama yönetmelikleri çıktıktan sonra müracaatlarımızı yaptık ve şehit sayılmalarını sağladık. Şehitlerimizin ailelerinin çoğunu ilk defa 18 Mart Şehitleri Anma Günü'nde, şehit ailesi, şehit annesi babası olarak ağırlayacağız. Devlet törenlerinde onları da misafir edeceğiz. Yasaların çıkmasıyla birlikte bugüne kadar devletimiz ve biz, size maalesef şehit annesi, babası diyememişiz. Ama 'bugünden sonra artık siz de şehit annesi ve şehit babasısınız' diyeceğiz." Kumartaşlı, 29 yıl sonra "şehit" sayılan askerler olduğunu belirterek, "İstikam Er Mustafa Siner, 1985 yılında Kırıkkale'de Artık O'nlar da şehit sayılacak -Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel Mart 2014 Salı Şehit ailesi olarak törenlere ilk defa bu yıl katılacaklar Vatani görevlerini yaparken, geçirdikleri kazalar sonrası hayatlarını kaybeden ve şehit sayılmayan askerlerin aileleri, yapılan düzenlemeler sonrasında 18 Mart Şehitleri Anma Günü'ndeki resmi törenlere "şehit ailesi" olarak ilk kez katılacaklar Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı Kumartaşlı, "Yasayla, kendi kusuru olmaksızın askerlik hizmetini yaparken trafik kazası, silah kazası veya herhangi bir iş kazası sonrasında hayatını kaybetmiş olan askerler 'şehit'lik kapsamına alındı. Şehitlerimizin ailelerinin çoğunu ilk defa 18 Mart Şehitleri Anma Avşar Palmiye Cinebonus Cinebonus Cinebonus (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center görev başında iş makinasıyla duvar arasında rahmetli olmuş. Yaklaşık 29 yıl olmuş. Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) müracaatlarını yaptık, anne ve babasına şehit ailesi olarak aylık bağlattık. Sonrasında şehit kapsamına alındılar. İlk kez 18 Mart Şehitleri Anma Günü'nde şehit aileleri olarak törenlerde misafir edeceğiz. Şu ana kadar 10 şehidimizin ailesini şehit ailesi olarak saydırdık" diye konuştu. Devlet adına kamu yararına çalışan bir dernek olduklarını vurgulayan Kumartaşlı, şehit ailelerinin geçte olsa şehit anne, babası sayıldıklarını, dünya gözüyle oğullarının "şehit" olduğunu gördüklerini sözlerine ekledi. Şehit aileleri de geçte olsa "şehit ailesi" sayıldıklarını, ilk defa resmi törenlere "şehit ailesi" olarak katılacaklarını vurguladı. Günü'nde, şehit ailesi, şehit annesi babası olarak ağırlayacağız. Devlet törenlerinde onları da misafir edeceğiz. Yasaların çıkmasıyla birlikte bugüne kadar devletimiz ve biz, size maalesef şehit annesi, babası diyememişiz ama 'bugünden sonra artık siz de şehit annesi ve şehit babasısınız' diyeceğiz" dedi. Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 18 Şubat Mart Salı Perşembe Rusya'nın başkenti Moskova'daki özel kliniklerde zihinsel ve bedensel engelli çocuklar, özel eğitimli köpeklerin yardımıyla tedavi ediliyor. Terapist Grişina, ''Köpekler, çocuklara kendi dünyalarıyla, onlara hastalığını yenmesi için yardımcı olacak kişiler arasında köprü oluyor. Tedavimizde başarı oranı çok yüksek'' şeklinde konuştu Rusya'nın başkenti Moskova'daki bazı k- liniklerde, zihinsel ve bedensel engelli çocukların tedavisinde, özel eğitimli köpekler kullanılıyor. Kanisterapiya adı verilen yöntemle, engelli çocukların köpeklerle değişik şekillerde etkileşim girerek tedavi sürecine katkı sağlanması hedefleniyor. Tedavi kapsamında, çocuklar köpeklerle oyunlar oynuyor, geziyor, sarılıyor ve iletişime geçmeye çalışıyor. Böylelikle, hastaların fiziksel, mantıksal, sosyal ve duygusal gelişimine katkı sağlanmaya çalışılıyor. Bu yöntem, ayrı bir tedavi olarak kullanıldığı gibi, rehabilitasyon sürecine katkı olarak da uygulanıyor. Uzmanlar, Rusya'da giderek yaygınlaşan bu tedavinin, yüksek oranda başarılı neticeler verdiğini belirtiyor. Uzman terapistler eşliğinde uygulanan seanslar süresi 20 ila 40 dakika arasıda. Özel eğitimli ve yumuşak tüylü köpeklerin seçildiği seanslarda çocuklar tek tek ve gruplar halinde tedavi ediliyor. Kanisterapiya yönteminde, çocukların köpeklerle iletişime geçmesi, oyunlar oyması, sarılması, gezmesi gibi faaliyetlerde bulunması isteniyor. Köpeklerin kullanıldığı tedavide çok farklı yöntemler izlenebiliyor. Yaz aylarında çocuklar açık alanda köpeklerle gezip, koşup ya da cisim fırlatırken, kış aylarında kapalı alanlarda, oyuncaklarla oynayıp, sarılıp, kaydıraktan kayabiliyor. Uzmanlar, çocukların tedavi esnasında, içgüdüsü kuvvetli hayvanlar olan köpeklerle çok kolay iletişime geçtiğini vurguluyor. İlk olarak 1970'lerde kullanılmaya başlanan bu yöntemin, son yıllarda Rusya'da gittikçe yaygınlaştığı dile getiriliyor.moskova'daki bir özel kliniğin sahibi terapist İrina Grişina, 5 yıldır bu alanda hizmet verdiklerini, hastalarının çoğunlukla gelişim göstermekte zorlanan çocuklar olduğunu söyledi. Grişina, çocuklarda bu tür hastalıkların tedavisinin zor olduğunu ifade ederek, "Bazı durumlarda Kanisterapiya tek tedavi yolu oluyor. Köpekler, çocuklara kendi dünyalarıyla, onlara hastalığını yenmesi için yardımcı olacak kişiler arasında köprü oluyor. Tedavimizde başarı oranı oldukça yüksek'' dedi. Köpeklerin engelli çocukların sosyal gelişimine katkı sağladığını anlatan Grişina, "Çocuklar köpeklerle oyun oynuyor, onlara sarılıyor, onlarla iletişime geçiyor. Sosyal hayatta karşılarına çıkabilecek sosyal rolleri köpeklerin yardımıyla öğreniyorlar. Köpeklere sarılan çocuklar, o sıcaklığı hissederek gülmeye başlıyorlar. İletişime geçerek bazı sesler çıkartıyorlar'' diye konuştu.çocuğunun iki yıldır bu tedaviyi almasını sağlayan Yelena isimli anne, "Çocuğumda bu süre zarfında gelişim gözlemliyorum. Zaten bu yüzden buradayız. Gördüğünüz gibi oldukça pozitif, neşeli bir ortam, bu da çocuğumun hayatına olumlu yansıyor'' değerlendirmesinde bulunda. Tedavi gören başka bir çocuğun babaannesi İnna Verpalovna da "Torunum pozitif gelişim gösteriyor. Pedagoglar ve köpeklerle severek bir araya geliyor. Nefes darlığı, yorgunluk gibi durumlarda uygulanan egzersiz tedavisi ile hastanın rahatladığını söyleyen Türk Toraks Derneğİ'nden Prof. Dr. Gemicioğlu, "Egzersiz ile kas kuvveti artar, kalbin çalışması iyileşir, nefes darlığı azalır" diye konuştu Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Cevit, üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren çocuklarda burun tıkanıklığına ve yenilen yiyeceklere bağlı olarak kurdeşen görülebileceğini bildirdi.

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 18 7ubat Mart Perşembe Salı İzmir, en büyük hizmeti bizim iktidarımızda aldı Adnan Menderes Havalimanı terminal binası açılışında konuşan Başbakan Erdoğan, "Güzel İzmir' demekle güzel olmuyor, bal bal demekle ağız tatlanmıyor, balı yerseniz ağız tatlanır, bu güzel eserleri inşa ederseniz bir şehri modern hale getirirsiniz. Burası bizden önce nasıldı şimdi ne hale geldi" diye konuştu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim iktidarımız bir huzur iktidarıdır bir mutluluk iktidarıdır bunu da eserlerimizle ortaya koyuyoruz" dedi. Erdoğan, Adnan Menderes Havalimanı yeni iç hatlar terminal binasının açılış töreninde yaptığı konuşmada, İzmir'in Türkiye'ye ve dünyaya açılan kapısı Adnan Menderes Havalimanı yeni iç hatları binasının hayırlı olmasını diledi. Havalimanının dış hatlar terminal binasının açılışını da 2006 yılında bizzat kendisinin yaptığını söyleyen Başbakan Erdoğan, yılda 20 milyon yolcu kapasitesi ile hizmet verecek terminal binasının İzmir'e yakışan ve İzmir'i temsil eden bir eser olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Gerek dış hatlar gerek iç hatlar binası yapılmadan önce buradaki İzmir Havaalanı binasını lütfen düşünüverin. Acaba bu güzel İzmir'e öyle bir havaalanı yakışıyor muydu? Nereden geliyor nereden çıkıyordu, adeta gecekondu gibi, öyle mi? Öyle bir yapı içindeydi ama biz buna tahammül edemedik. Dedik ki hemen adım atalım yeni bir kaynak meydana getirmek suretiyle Yap-İşlet-Devret ile adım attık ve süratle dış hatlar binasından başlamak üzere o zaman dış hatların terminal binasını gerçekleştirik. 110 bin metrekarelik kapalı alana sahipti o bize yetmezdi o mevcut gecekonduyu da yıkmamız gerekiyordu. Bu defa da onun adımını bir müddet sonra atmamız gerekiyordu. Dış hatlar terminal binasının yaklaşık 2 büyüklüğünde burayı böylece bitirmiş olduk. Şuradaki huzuru, refahı görüyorsunuz. Bizim iktidarımız bir huzur iktidarıdır bir mutluluk iktidarıdır bunu da eserlerimizle ortaya koyuyoruz. Güzel, modern İzmir'e bu yakışırdı bunu yaptık laf üretmedik icraat ürettik." - "Modern İzmir"- Çalışmalarda emeği geçen AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'a teşekkür eden Başbakan Erdoğan, "Yol arkadaşım sayın Yıldırım'ı bizler gönderirken istedik ki modern İzmir artık yerelde de moderniteyi yakalasın. 'Güzel İzmir' demekle güzel olmuyor, bal bal demekle ağız tatlanmıyor, balı yerseniz ağız tatlanır, bu güzel eserleri inşa ederseniz bir şehri modern hale getirirsiniz" diye konuştu. Terminaldeki bir diğer iftihar vesilesinin de binanın Türk mimar tarafından yapılması olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, bunun da ayrıca bir gurur vesilesi olduğuna dikkati çekti. Erdoğan, bu nedenle yüklenci firma TAV ve ortaklarını tebrik ederek, "Bundan sonra da ulusal ve uluslararası boyutta nice isimlerde nice ülkelerde inşallah bu markanın büyümesi bizleri de gururlandıracaktır. İzmir'e yapılan diğer pek çok yatırım gibi milletvekilimiz, büyükşehir belediye başkan adayımız eski Ulaştırma ve Haberleşme Bakanımız Binali Bey'in katkısını unutmamız mümkün değil. Bundan dolayı kendisini kutluyorum. İnşallah 31 Mart'tan itibaren 1414 eserin İzmir'e kazandırılması için şimdiden hayırlı olsun diyorum. Laf değil hizmet üretme şiarımızın en somut örneği olan Binali Bey'e başarılar diliyorum." - Dünyanın en büyükleri arasında yer alacak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye'nin geçen yıl 76 milyonu iç hat olmak üzere 150 milyon yolcuyu ağırladığını bildirerek, alanda en fazla büyüyen dünyanın üçüncü, Avrupa'nın ise birinci ülkesi olduğunu bildirdi. Elvan, TAV tarafından Adnan Menderes Havalimanı nda "Yap-İşlet-Devret" modeliyle yapılan yeni iç hatlar terminalinin açılışında yaptığı konuşmada, İzmir e Avrupa nın en büyük terminallerinden birini kazandırmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın "havayolu halkın yolu ocak" talimatının Türkiye'de havacılıkta yeni bir çığır açtığını, Bakanlık olarak bu hedefler doğrultusunda çalıştıklarını ifade eden Elvan, şunları söyledi: "Anadolun un dört bir yanında 16 havalimanı inşa ettik. Neredeyse mevcut bütün havalimanlarını yeniledik, modern hale getirdik yılında 60 noktaya gerçekleştirilen seferler 236 noktaya çıktı. Geçen yıl havalimanlarımız 76 milyonu iç hat olmak üzere 150 milyon yolcu ağırladı. Türkiye, dünyada yolcu sayısını en hızlı artan üçüncü ülke, Avrupa da ise birinci ülke konumuna geldi. Havacılık 11 yıl boyunca, her yıl ortalama yüzde arasında büyüme gerçekleştirdi. Havacılık sektörü 170 bin kişiyi istihdam eder hale geldi." Terminalin ihale ve inşa sürecinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevinde bulunan AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ise yeni iç hatlar terminalinin 16 ay gibi bir sürede tamamlandığını ve hizmete hazır hale geldiğini belirtti. Havacılıkta Türkiye nin giderek merkez konumuna geldiğini, bunun geçmişte havacılıkta tekel konumunda olanları rahatsız ettiğini ifade eden Yıldırım, şunları söyledi: "Dünyada 1971 yılında havacılığın merkezi ABD idi e gelindiğinde merkez Avrupa nın batısı haline geldi. Günümüzde ise Türkiye oluyor. Onun için dünyanın en büyükleri arasında yer alacak 3. havalinamanı önemli bir ihtiyaçtı. Ama bu alanı tekeline almış olanlar bundan rahatsız oldu ve akamete uğratmak için çok büyük uluslararası faaliyetlerin olduğunu biliyoruz. Geçen yıl yaşanan olayların asıl arka planındaki nedeni de Türkiye nin havacılığın merkezi olmasının önüne geçmektir." - Çevreci havalimanı TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener de açılışı yapılan terminalin, daha önce yine işletmeleri tarafından yapılan dış hatlar terminaliyle birlikte bölgenin en önemli havalimanı terminal binalarından birisi olacağını söyledi. Terminalin yapım ve işletmesinde öne çıkan en temel özelliklerin çevre ve bilgi sistemlerinin olduğunu ifade eden Şener, şu bilgileri verdi: "Bu binanın yerinde bulunan mevcut binanın yıkımı sırasında yüzde 98 oranında geri dönüşüm sağladık. Beton, beton demiri, kablolar geri dönüştürüldü. Yalıtım malzemeleri, ampuller, tehlikeli atıklar, yasal mevzuat çerçevesinde imha edildi. Bu geri dönüşüm çalışmasıyla 2013 yılında Sürdürülebilir Kalkınma Derneği nin 'En iyi uygulama' ödülünü aldık." Binanın ayrıca güneş ışınlarının girişi sağlanarak minimum enerji kullanımına destek olacak şekilde dizayn edildiğini anlatan Şener, yağmur suyu ve lavaboda kullanılan suların depolanarak gerekli işlemlerin ardından bahçe sulaması ve temizlikte kullanılmasının sağlandığını kaydetti. Şener, terminal girişindeki saçaklara yerleştirilen fotovoltaik panellerle 397 kilowatt saat elektrik üretimi de elde edileceğine işaret ederek, "Çevre dostu ve bilgi sistemlerinin yoğun kullanıldığı bir havalimanının ülkemizin kalkınmışlığına çok iyi bir örnek olacağına inanıyorum" dedi. Açılışa, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir Valisi Mustafa Toprak, DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal, TAV Havalimanları Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın da katıldı. - "İzmir'in ışığını güçlendirmek istiyoruz"- Erdoğan, İzmir'e 11 yılda 24 milyar lira yatırım yaptıklarını kaydederek "Bu ne demektir, ortalama yılda 2 katrilyon (milyar) biz İzmir'e yatırım yaptık. Soruyorum: Ey CHP sen tek partili dönem dahil, ondan sonraki dönem dahil, acaba şu İzmir'e yatırım olarak ne yaptın? Yok yok, İşte 30 Mart'ta bunun hesabını verin. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar böyle bir yatırımı buraya yapabilir mi? Hangi yüzle geliyorlar da burada bunu söylüyorlar" diye konuştu. Erdoğan, "İzmir'in ışığını daha da güçlendirmek istiyoruz. İzmir'e hak ettiği değeri vermek istiyoruz. İzmir'i 2023'e hazırlamak istiyoruz" dedi yılında 35 dev proje açıkladıklarını hatırlatan Erdoğan, "Bizde söz namustur, biz 2004'te ne söz verdiysek 2009'da tekrarlayan, onu da tutmayıp şimdi yeniden gündeme getirenlerden değiliz. Biz bir defa sözü verir onu tutarız. 35 projemizden 18'inde çalışmalara başladık, ciddi ilerlemeler kaydettik" diye konuştu. Erdoğan, belediye başkanlığı için Türkiye'nin birçok ilinin Binali Yıldırım'a talip olduğunu ancak İzmir'i isteyen Yıldırım'ın toplam bin 414 projeyle İzmirlilerin karşısına çıktığını belirterek "Artık inşallah hava kirliliği, olan, susuz, kanalizasyonların aktığı, çirkin yapılaşmanın olduğu bir İzmir görmeyeceğiz" temennisinde bulundu. CHP'nin 80 kilometrelik Egeray projesini yapamadığını anlatan Erdoğan, Egeray'ın Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca tamamlandığını ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile açtıklarını hatırlattı. Erdoğan, Cumaovası-Torbalı arasını da bu projeye eklediklerini, ihalesi tamamlanan 26 kilometrelik Torbalı-Selçuk kesiminde yakında inşaata başlayacaklarını, 50 kilometre uzunluğundaki Aliağa-Bergama kesiminin projesinin tamamladıklarını ve 35 kilometrelik Menemen-Manisa kesiminin ise proje çalışmalarını sürdüğünü aktardı. Böylece Aliağa'dan başlayıp Manisa'ya kadar uzanan 191 kilometre uzunluğunda bir kent içi banliyö sistemini hayata geçireceklerini bildiren Erdoğan, İzmir Ankara arasını 3,5 saate düşürecek, İzmir, Manisa Uşak, Afyonkarahisar, Ankara yüksek hızlı trenin yapımına Afyonkarahisar'dan başladıklarını kaydetti. Türkiye nin en büyük iç hatlar terminali DHMİ tarafından 17 Kasım 2011 de yapılan ihale sonucunda 2032 sonuna kadar 610 milyon avro artı KDV karşılığında TAV tarafından işletilecek terminalin temeli, 15 Haziran 2012 de atılmıştı. TAV İnşaat tarafından hayata geçirilen yeni iç hatlar terminali, yaklaşık 200 bin metrekare kapalı alan büyüklüğüyle Türkiye nin en büyük iç hatlar terminali olma özelliğini kazandı. Terminal, 64 check-in kontuarı, 40 asansör, 30 yürüyen merdiven, 66 metre yürüyen bant ve saatte 5 bin bagaj işleme kapasitesi ile 2 bin 537 araçlık kapalı ve 3 bin araçlık açık otoparka sahip bulunuyor. - "Lafla modern Türkiye olmaz"- Erdoğan, 4 gün önce lojistik ve demiryolu taşımacılığı için önemli bir hat olan 27 kilometrelik Kemalpaşa-Turgutlu demiryolunu açtıklarını da anımsatarak, İzmir metrosunun mevcut 12 kilometrelik hattını 71 kilometreye çıkardıklarını dile getirdi. "12 yılda İzmir'e 238 kilometre bölünmüş yol yaptılar. 4 bin 255 kilometre asfalt yol ve 26 köprü yaptık" diyen Erdoğan, İzmir-Aydın, İzmir- Çeşme otoyollarını İzmir çevre yolunu tamamladıklarını mesafeyi 3,5 saate indirecek İzmir-İstanbul otoyolunun bu işin tacı olacağını belirtti. Başbakan Erdoğan, "Lafla modern Türkiye olmaz, lafla modern İzmir olmaz, hizmetle olur" diyerek otoyol bittiğinde İzmir-Bursa arasının 2,5 saatte alınacağı, İzmir Körfezi ile Çeşme arasında deniz ulaşımını 3 saat kısaltacak deniz otoyolunun yanı sıra İzmir'deki diğer tünel, yol çalışmalarını ve projelerle ilgili bilgi verdi. Antik Efes Limanı projesine de dikkati çeken Erdoğan, sahilden 7 kilometrelik boru hattıyla taşınacak su sayesinde limanın hayat bulacağını belirterek "Dünyanın 10 büyük limanı arasında yer alacak Çandarlı Limanı İzmir'e bambaşka bir hava katacak. Bu liman, demiryolu ve otoyol bağlantılarıyla İzmir'in, Ege bölgesinin ve Türkiye'nin küresel pazarlara açılan önemli bir kapısı olacak. Çalışmalar tamamlandığında, limana 300 metre uzunluğunda 6 gemi yanaşabilecek" bilgisini verdi. Erdoğan, sağlıkta da İzmir'e 2 bin 22 yataklı yeni sağlık tesisleri kazandırdıklarını, İzmir'in iki yakasına modern iki dev sağlık kampüsü çalışmalarına başladıklarını kaydetti. -"Çok sömürdüler"- Erdoğan, hükümet olarak sağlık, ulaştırma, eğitim ve diğer alanlarda İzmir'de yapılan yatırımlara ilişkin bilgi verdi. Alandakilere AK Parti İzmir büyükşehir belediye başkan adayı Binali Yıldırım için, "Binali kardeşimi size emanet ediyorum. Bin 414 projeyi istiyorum ki beraber hayata geçirelim" diye konuştu. Seçime kalan günlerde alandakilerden çok çalışmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Bu Pensilvanya'nın dershanelerinde okuyanlar varsa veya çocukları oralarda okuyanlar varsa çocuklarımızı oralardan çıkaralım, okullarında okuyanlar varsa çıkaralım. Şimdi Milli Eğitim olarak bir adım atıyoruz kızlarımıza, çocuklarımıza hafta sonlarında ücretsiz olarak biz ders vereceğiz, Milli Eğitim Bakanlığı ders verecek. Anne, baba ne istiyorsa onlara biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu dersi vereceğiz. Çok sömürdüler. Bazen hani söyleniyor: 'sülük gibi emdiler' deniyor ya fakat sülük zararlı kanı emer, bunlar faydalı kanı emdiler. Bunlar böyle. Şu anda biz seferberliğimizi yaptık, her türlü hazırlığımızı yapıyoruz. Bunların yayın organlarını da evlerinize sokmayın, bunların gazetelerini de evlerinize sokmayın. Bunlara gereken dersi hep beraber milletçe verelim. Neyin ne olduğunu anlasınlar." "30 Mart akşamı sizden müjdeyi bekliyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, alandakilerle "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını söyledi. -AK Parti İzmir büyükşehir belediye başkan adayı Yıldırım- AK Parti İzmir adayı Yıldırım, miting alanındakileri, vapurla geldiği Gündoğdu Meydanı'nda selamladıktan sonra, platforma çıkarak konuşmasını yaptı. Yıldırım, İzmir'in tarihi bir gün yaşadığını, bugün Gündoğu Meydanı'nda sadece İzmir'in değil Türkiye'nin kalbinin attığını söyledi. İzmir'in, 30 Mart'ta destan yazacağını ifade eden Yıldırım, "İzmir Çakobey'in şehri İzmir, Mustafa Kemal Atatürk'ün şehri, bu şehir Zübeyde Hanım'ın şehri. Bu şehir, İstiklal Mücadelesi'nin tarihinin yazıldığı şehir. Dağlarından yağlar ovalarından ballar akan şehir. Bu şehrin güzel insanları, İzmir, artık hizmetsizliğe, İzmir artık yoksulluğa son vermeye hazırlanıyor. İzmir, AK belediyecilikle buluşmaya hazırlanıyor, hayırlı uğurlu olsun" şeklinde konuştu. İzmir'in, demokrasinin başladığı ve hoşgörünün şehri olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: "İzmir birlikte yaşama kültürünün geliştiği şehir. İzmir, bu şeh hizmet yakışır. Bu şehre, 35 İzmir, 35 proje yakışır. Bu şehre, hayat İzmir, 1414 proje yakışır. Bu şehrin artık çöp dağlarından kurtulma zamanı geldi. İzmir'in artık çamurdan çukurdan, gecekondudan, trafikten ulaşımdaki zorluklardan kurtulma zamanı geldi mi? Gündoğu Meydanı'nı dolduran 100 binler bir şey söylüyor, diyor ki artık İzmir ayağa kalk, İzmir artık Türkiye'nin, Akdeniz'in, dünyanın incisi olmayı, marka şehir olmayı çoktan hak etti. Artık bunun gereğini yapmaya hazırdır." Yıldırım, İzmir'i yöneten yerel yöneticilerin üzerlerine düşen görevi yapamadığını, hep söz verdiklerini ifade ederek "Ama sözün namus olduğunu unuttular. Söz verdiler, yapamadılar. Biz insanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin anlayışıyla 12 yıl boyunca çalıştık, milletimizin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için her türlü projeyi gerçekleştirdik. Bugün 30 Mart'ta, İzmir'de, yerel kalkınmayı başlatmak için karşınızdayız. İzmir büyükşehir belediyesi başkan adayı olarak ben 30 ilçedeki belediye başkanı adaylarımıza beraber İzmir'in aydınlık yarınları için 4 milyon hemşehrimizin refahı için kalkınması için hizmet etmeye hazırız" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir mitingi öncesinde de Gündoğdu Meydanı yakınında ve Bayraklı ilçesinde toplanan gruplar protestoda bulundu. Bornova Caddesi'nde toplanan grup, miting alanına giden AK Partililere sözlü sataşmada bulundu. "Berkin Elvan ölümsüzdür" sloganı atan ekibi bölgeye sevk edilen çevik kuvvet ekibince alandan uzaklaştırıldı. Gruplara, çevredeki apartmanlardan kimi vatandaşlar tencere çalarak kafede oturanlar da alkışlarla destek verdi. Bayraklı ilçesinde de AK Parti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine slogan atarak izinsiz gösteri yapan gruba polis müdahale etti. Uyarılara rağmen taş, şişe ve sopa atan gruba tazyikli suyla müdahale edildi. Bu arada mitingin ardından alandan ayrılan bazı vatandaşlara Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde toplanan bazı gruplar, sözlü sataşmada bulundu. Çevrede bulunan polislerin çembere aldığı partililer bölgeden uzaklaştırıldı. Mitingin yapıldığı alanın yakınındaki kafede oturan bir kadın ise çevik kuvvet ekibine tepki gösterdi. Bir polis memuruna fiziki müdahalede bulunan kadını, diğer güvenlik görevlileri uzaklaştırdı. -Bu ses kayıtları bizi yıldırmadı İzmir mitingi sonrasında bir televizyon programında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim şu anda kamuoyu araştırmalarında, hamdolsun görünen o ki bandında bir neticeye ulaşıyoruz. Yani bu ses kayıtları falan varya, onların hepsi lehte netice veriyor" dedi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mahkemelerin cumhurbaşkanı, başbakan ya da Genelkurmay başkanını dinleme kararı veremeyeceğini belirterek "Bunu yapacak kadar alçaklaşmışlardır, adileşmişlerdir. Sen nasıl dinlersin bir başbakanı? Ondan sonra kalkıp bize İslami ahkam kesme, bunun merci neresi olursa olsun, böyle bir şeyi anlamak, anlatabilmek mümkün mü?" dedi. Erdoğan, Kanal 7 televizyonunda katıldığı "İskele Sancak" programında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bugün ilk olarak Manisa'da AK Parti'nin düzenlediği mitinge katıldığını ve orada bugüne kadarki siyasi hayatında, Manisa'da gördüğü en büyük katılıma şahit olduğunu belirten Erdoğan, o motivasyonla İzmir'e geldiklerini, burada da aynı coşku, heyecanı gördüklerini, özellikle de kadınların coşkusunun Manisa, İzmir ve tüm yurtta çok yüksek olduğunu söyledi. İzmir mitingine ilişkin emniyetin katılım rakamını 180 bin olarak belirttiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, Manisa ve İzmir'de mülki sınırlar içerisindeki tüm ilçelerin büyükşehir için oy kullanacağını, bunun da çok büyük bir yerel hizmet alanı oluşturacağını ve bu yüzden buralarda bir değişim, dönüşümün gerekli olduğunu vurguladı. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, "Bu değişim, dönüşüm İzmir'in güzelliği için lazım, İzmir şu andaki verilen hizmete hakikaten layık değil, yanlış bir uygulama var. Belediyecilikte ne ararsanız İzmir'de bu yok, İzmir bunu hak etmiyor, İzmir'e yerel yönetim açısından çok büyük haksızlık var, bu haksızlığın başında da maalesef beceriksiz, başarısız bir CHP belediyeciliği var" değerlendirmesinde bulundu. İzmir'in su sıkıntısını Büyükşehir Belediyesinin çözememesi üzerine, merkezi hükümet olarak Gördes Barajı'nı inşa ederek çözdüklerini dile getiren Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde de CHP'den devraldıkları İstanbul'un su sıkıntısını, 180 kilometre uzaklıktaki Istranca Dağları'ndan su getirerek çözdüklerini anlattı. CHP yönetimindeki İstanbul'da Yalova'dan tankerlere su getirmek ya da yağmur bombalarıyla sorunu çözmek gibi projeler üretildiğini bildiren Erdoğan, "Bunların hiçbiriyle de bu işi çözemediler, İzmir'de de maalesef etkin adımlar atılmadı, biz hemen Gördes Barajı'nı inşa ettik, oradan İzmir'e suyu bağladık. İzmir'in şu andaki mevcut su potansiyeli bizim merkezi hükümet olarak getirdiğimizdir" diye konuştu. Erdoğan, İzmir'in altyapı, kanalizasyon yapısının sağlıklı olmadığını, çöp sorunu bulunduğunu kaydederek şöyle devam etti: "Çöpte felaket bir durum var. Hala İzmir gibi vilayet, bunca yıldır CHP'dedir, burada hala vahşi depolamadan modern depolamaya geçemediler. Bunların modernizm neresinde, bu nasıl bir modernite veya nasıl bir modern yaklaşım. İzmir'e bu yakışıyor mu, İzmir buna layık mı, bunu hak ediyor mu? Önce bunu çözmemiz lazım ama çözmek için de buradaki zihniyeti değiştirmek lazım, ideolojiyle bir şeyi çözemezsiniz, eser siyasetiyle bunu çözmek zorundasınız. Eğer ideoloji siyaseti bu işe egemen olursa İzmir bu çileyi daha çok çeker. İstanbul'da ta benim dönemimde biz modern depolamaya geçtik.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Mart Şubat Salı Perşembe CEV Şampiyonlar Ligi ikincisi Vakıfbank yurda döndü CEV Şampiyonlar Ligi Dörtlü Final'in final maçında Avrupa ikincisi olan Vakıfbank yurda döndü. Birinciliklere alıştıklarını aktaran sporcular, Sonuç olarak gümüş madalya aldık. Hala kürsüdeyiz bunun başarısızlık olarak yansıtılması bizi mutsuz ediyor. dedi. CEV Şampiyonlar Ligi Dörtlü Final'in final maçında, Dinamo Kazan'a 3-0 yenilen VakıfBank, sezonu Avrupa ikincisi olarak tamamladı. SPORCULAR: BAŞARISIZLIK OLARAK YANSITILMASI BİZİ MUTSUZ EDİYOR Vakıfbank takımı oyuncusu Bahar Toksoy, ikinciliği başarısızlık olarak görmediklerini söyledi. Sonucu bir kayıp olarak görmediklerini aktaran Bahar, Çünkü elimizde bir gümüş madalyamız var. Hala o kürsüdeyiz. Bununla da gurur duyuyoruz. Karşımızdaki Rusya takımı inanılmaz güçlüydü. Zorlu bir maç olacağını biliyorduk. Onlar çok daha iyi hazırlanmıştı. Kazandılar. Kendilerini tebrik ediyoruz. Biz de eksikliklerimizi gördük daha iyi olmak için çalışmaya başlayacağız. Vakıfbank her sezon beş kupaya da gözünü dikip çalışmaya başlar. Dolayısıyla biz esasında her seferinde final oynamak için başlıyoruz. Amacımıza bir nebze ulaştık. Bizde birinciliklere alıştık, sonuç olarak gümüş madalya aldık. Hala kürsüdeyiz bunun başarısızlık olarak yansıtılması bizi mutsuz ediyor. Birinciliklere alışmış olabilir herkes ama gümüş madalya da bir başarıdır. diye konuştu. Takımın başarılı oyuncularından Naz Aydemir ise şampiyonluklara alışmış bir takım olarak ikinciliğin kendileri için de üzücü olduğunu aktardı. Sezonun devam ettiğini kaydeden Naz, Antrenmanlarımız devam edecek, tekrar Türkiye kupası ve ligini kazanmak için mücadele edeceğiz. Evet, bir final kaybettik ama önümüzde üç final daha var. Bir an önce toparlanıp yola devam edeceğiz. ifadesini kullandı. (CİHAN) Fikret Orman'dan ses kaydı açıklaması: Ne zorluklar çektiğimi herkes görsün Ne çektin be FİKRET Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, "Gezi Parkı eylemleri sırasında Çarşı'nın eylemlerine kızan Başbakan'ın stad inşaatını durdurma mesajı verdiği" iddiaları hakkında konuştu. Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, kendisi ve yapım aşamasında olan Vodafone Arena ile ilgili Başbakan Tayyip Erdoğan ve Hasan Gürsoy arasında geçtiği iddia edilen konuşmaları içeren ses kayıtları hakkında konuştu. Başkan Fikret Orman, ses kaydında geçen 'Gezi Parkı eylemleri sırasında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı'ya kızan Başbakan ın, stat inşaatını durdurma mesajı mı verdiği' iddialarına yönelik olarak, yaptığı açıklamada, "Biz bu stadı yapmak için her şeye göğüs gerdik. Ne zorluklar çektiğimi de herkes görsün. Her şeye rağmen ben bu stadı bitire- ceğim." dedi. NE ZORLUKLAR ÇEKTİĞİMİ HERKES GÖRSÜN Habertürk ün haberine göre, Başkan Orman, "Biz bu stadı yapmak için her şeye göğüs gerdik. Ne zorluklar çektiğimi de herkes görsün. Her şeye rağmen ben bu stadı bitireceğim. Biz bu yola baş koyduk." diye konuştu. Ses kaydının yayınlanmasının ardından kendisine yönelen tepkiler için ise "Bilip bilmeden konuşuluyor, tenkit ediliyor." diyen Orman, internete sızan tapelerdeki iddialar konusunda da "Bizim hakkımızda kimin ne düşündüğü önemli değil, biz işimize bakıyoruz." değerlendirmesini yaptı. SES KAYDINDA YER ALAN İDDİALAR İnternette yayınlanan ses kayıtlarında Beşiktaş 'ın Çarşı Grubu'nun Gezi eylemlerine katılmasından dolayı hükümetin rahatsızlık duyduğu ve Başkan Fikret Orman'a baskı uygulandığı iddia ediliyor. Ses kaydında yer alan iddialar şöyle: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğu iddia edilen kişinin, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ın yakın dostu Hasan Gürsoy olduğu ileri sürülen kişiye, Beşiktaş Başkanı'nın, Gezi Parkı eylemlerinde öncü rol üstlenen Çarşı Grubu'nu eleştirdiği konuşmasını kulübün internet sitesinden yalanladığını belirtiyor ve bu durumun doğru olup olmadığının kendisiyle konuşulmasını istiyor. Başbakan Erdoğan olduğu ileri sürülen kişinin, bu açıklamanın doğru olması halinde, Beşiktaş'a verdiği sözlerden vazgeçeceğini belirtiyor Ḃaşbakan Danışmanı Mustafa Varank olduğu iddia edilen kişi ile görüşen Hasan Gürsoy, Beşiktaş Başkanı nın yanında olduğunu, Orman ın Çarşı Grubu nu öven ifadeler kullanmadığını anlatıyor. Başbakan tarafından dile getirilen kulüp internet sitesindeki açıklamayı da kaldırtacağını aktarıyor. KİPTAŞ Genel Müdürü ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü Başkan Vekili İsmet Yıldırım ile Belediye eski meclis üyesi Ahmet Hamdi Çamlı arasında olduğu iddia edilen konuşmada; Çamlı, Başbakan Erdoğan ın Gezi Parkı eylemleri nedeniyle çok öfkeli olduğunu "Reis barut gibi" sözleriyle aktarıyor. Görüşmeyi gerçekleştiren iki ismin, Fikret Orman hakkında kullandığı ağır küfür ve hakaretler yer alıyor. BEŞİKTAŞ'TAN 23 TEMMUZ 2013'TE YAPILAN AÇIKLAMA Bu arada tartışmaya konu olan ve ağır hakaretlerin yeraldığı tartışmaya neden olan Beşiktaş'ın resmi interet sitesinde yer alan 23 Temmuz 2013 tarihli açıklama ise şöyleydi: "Sabah ve Fotomaç gazetelerinde yer alan haberlerde Başkanımız Fikret Orman'ın söylemediği sözlere yer verilmiştir. Başkanımız Fikret Orman'ın basın mensupları ile gerçekleştirdiği sohbet toplantısında, Çarşı Grubunun Gezi Parkı eylemlerine katılmasını yanlış bulduğunu söylediği ve eleştirilerde bulunduğu şeklinde Sabah ve Fotomaç gazetelerine yansıyan haberdeki sözler, Başkanımız Fikret Orman'a ait değildir. 1Kaynak belirtilmeden haberleştirilen bu cümleler bütünüyle hayal mahsulüdür. Başkanımız basın mensupları ile gerçekleştirdiği sohbet toplantısında Cumhuriyet gazetesi spor müdürü Arif Kızılyalın'ın, kulübün Gezi Parkı eylemlerinden etkilenip etkilenmediği şeklinde yönelttiği bir soruya, bu konuda konuşmak istemediği yanıtını vermiştir. Ve bu konuyla ilgili başka bir cümle ne başkanımız ne de basın mensupları tarafından dile getirilmeden konu kapanmıştır. Söz konusu toplantıda konuk bulunan basın mensubu birçok canlı tanığa rağmen böylesine bir yalanın uydurulması ve yayınlanması son derece manidardır." (CİHAN) Aliağa Petkim'de umutlar azalıyor Beko Basketbol Ligi'nde deplasmanda Uşak Sportif'e mağlup olan Aliağa Petkim, ligde son 8 haftaya 3 galibiyetle son sırada girdi. Bu sezon yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle istikrar yakalayamayan Aliağa Petkim'de son olarak ligin en skorer isimlerinden Sean Marshall takımdan ayrıldı. Kulüp başkanı Uğur Eren'in istifa ettiği Aliağa Petkim, Uşak Sportif mağlubiyetiyle 22. haftayı da 3 galibiyetle son sırada tamamladı. Labovic'in de sakatlığı nedeniyle forma giyemediği Aliağa Petkim'de yabancı oyuncuların kendilerine teklif gelmesi halinde takımdan ayrılabileceği öğrenildi. Gelecek hafta Aykon TED Ankara Kolejliler'i konuk edecek İzmir temsilcisi daha sonra Olin Edirne (D), Mersin Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Efes (D), Beşiktaş İntegral Forex, Royal Halı Gaziantep, TOFAŞ (D) ve Türk Telekom'la karşılaşacak. Göztepe 10 hafta sonra mağlup oldu Spor Toto 2. Lig Beyaz Grup'ta deplasmanda Giresunspor'a 1-0 yenilen Göztepe'nin liderliğe yükselen rakibiyle puan farkı 7'ye çıktı. Ligde en az yenilgiye sahip ekiplerden biri olan Göztepe, deplasmanda Giresunspor'a 1-0 yenilerek 10 hafta sonra sahadan puansız ayrıldı. Bu süreçte 4 galibiyet ve 6 beraberlik alan Göztepe, 26. haftayı 44 puanla lider Giresunspor'un 7 puan gerisinde tamamladı. Sarı kırmıızlı ekip play-off barajının hemen altında yer alan 6. sıradaki İnegölspor'un 3 puan önünde yer alıyor. Teknik direktör Zafer Turan'ın görevden ayrılmasının ardından antrenör Tacettin Bakacak yönetimindeki ikinci müsabakasında da galibiyet alamayan Göztepe, gelecek hafta 22 Mart Cumartesi günü Sarıyer'i konuk edecek. Sarı kırmızılı ekip Sarıyer maçının ardından sırasıyla Gümüşhanespor (D), Tokatspor, Aydınspor 1923 (D), Kırklarelispor, Tarsus İdmanyurdu (D), Pendikspor (D), Turgutluspor ile karşılaşacak. Judo Avrupa Kupası'nı 13 madalya ile kapattı Judoda 21. Nazım Canca Ümitler Avrupa Kupası, yapılan final maçlarıyla tamamlanırken Türk sporcular turnuvayı 13 madalya ile kapattı. İlk gün yedi madalya kazanan Türk sporcular, turnuvanın son gününde de altı madalya ile günü tamamladı. Türkiye nin tek altın madalyası Semanur Erdoğan ile geldi. Judoda ümitler yaş kategorisi için takvimin en önemli uluslararası sınavlarından olan Nazım Canca Avrupa Kupası, sekiz sıklette yapılan maçlarla sona erdi. Türkiye, Antalya Kemer deki organizasyonun son gününde altı madalya aldı ve toplam madalya sayısını 13 e çıkardı. 16 ülkeden 389 judocunun yarıştığı kupada Türkiye nin beklediği altın madalya son gün geldi. 70 kiloda mindere çıkan Türkiye Şampiyonu Semanur Erdoğan, dört maç kazanıp ulaştığı finalde Rus Ekaterina Tokareva yı yendi. Son gün ayrıca 57 kiloda Minel Akdeniz ve +90 kiloda Ahmet Yıldırım Gümüş madalya kazandı. Şeyma Özerler, Çiğdem Bora ve Hilal Zaman da bronz madalya almayı başardı. Geçen yıl bu kupada 12 madalya toplayan Türkiye, bu yıl 13 madalya topladı ve Rusya nın birinci olduğu ülkeler sıralamasında dördüncü oldu. (CİHAN) İzmir Büyükşehir Belediyesi "Avrupa" hedefine ulaştı Bayanlar Hentbol Süper Ligi play-off ilk turunda Maltepe Belediyesi'ni saf dışı bırakarak yarı finale yükselen İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin antrenörü Celal Gençoğlu, "Ligdeki yüksek bütçeli ve yabancı oyuncuları bulunduran bir çok takımı geride bırakarak yarı finale kalmamız, kulübümüzün misyonu açısından güzel bir örnek oldu" dedi. Gençoğlu, yaptığı açıklamada, sezon başında koydukları Avrupa kupalarına gitme hedefine şimdiden ulaştıklarını, "1 yıl aradan sonra İzmir'i ve Türkiye'yi Avrupa'da temsil edeceklerini söyledi. Bunu başardıkları için çok mutlu ve sevinçli olduğunu kaydeden Gençoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Maltepe Belediyesi karşısında oynanan iki karşılaşmada da takımımızdaki tüm sporcular sahaya katkılarını koydular ve istediğimiz hentbolu oynayarak son 4'e kalmayı başardık. Şimdi yarı finalde Türkiye Kupası şampiyonu Muratpaşa Belediyesi ile oynayacağız. Bu maçlarda da elimizden gelen tüm mücadeleyi sahaya yansıtmak amacındayız. Bu sezon genç bir ekiple mücadele ettik. Ligdeki yüksek bütçeli ve yabancı oyuncuları bulunduran bir çok takımı geride bırakarak yarı finale kalmamız, kulübümüzün misyonu açısından güzel bir örnek oldu. Bizlere güvenen yöneticilerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Daha iyisini yapmak için çok çalışıyoruz." Toplam 3 galibiyete ulaşacak ekibin finale yükseleceği yarı finalde İzmir Büyükşehir Belediyesi, Muratpaşa Belediyesi ile karşılaşacak. Seride ilk maç İzmir'de ikinci ve üçüncü maçlar Antalya'da oynanacak. Gerekirse diğer karşılaşmalar ise İzmir'de yapılacak. Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden Yasemin Güler, Aslı İskit ve Esin Sağdıç'ın 2014 Avrupa Bayanlar Hentbol Şampiyonası grup elemelerinde İtalya ile karşılaşacak A Milli Bayan Hentbol Takımı aday kadrosuna davet edildiği bildirildi.

15 SAYFA 16 Sağlık Bakanlığı yüzbinde 15,4'e kadar düşürülen anne ölümlerini daha da aşağı çekmek için gebelik öncesi ve sonrasına ilişkin bir dizi önlem aldı. Normal doğum yapan anne; herhangi bir problem gelişmemişse en az 24, sezaryenle doğum yapmışsa 48 saat hastanede kalacak, riskli gebelikler yakından izlenecek 18 Mart 2014 Salı Doğum yapan anneyi erken taburcu etmek yok Sağlık Bakanlığı yüzbinde 15,4'e kadar düşürülen anne ölümlerini daha da aşağı çekmek için bir dizi önlem aldı. Normal doğum yapan anne; herhangi bir problem gelişmemişse en az 24, sezaryenle doğum yapmışsa 48 saat hastanede kalacak, riskli gebelikler yakından i- zlenecek. Taburcu edilen lohusalının takibi ise 42. güne kadar sağlık kuruluşunda veya evde devam edecek. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, 2002'de yüzbinde 62 olan, 2012'de ise yüzbinde 15,4'e düşürülen anne ölüm oranının daha da aşağı çekilmesine yönelik, doğum öncesi ve sonrasına ilişkin bazı önlemleri devreye sokma kararı aldı. Doğum öncesi ve sonrası bakım hizmetlerinde niteliğin artırılması ve belirli bir standart sağlanması amacıyla önceki yıllarda uygulamaya konulan "Doğum Öncesi Bakım Yönetim Rehberi" ve "Doğum Sonrası Bakım Yönetim Rehberi" u- lusal ve uluslararası güncel literatür bilgileri ışığında bilim komisyonları tarafından gözden geçirilerek revize edildi. Buna göre, anne adayına gebeliğin 4. ayından itibaren doğumdan sonraki 3. ayın sonuna kadar demir desteği verilecek, 12. hatadan itibaren D vitamini desteği alması sağlanacak, bağışıklığı yoksa Hepatit-B, grip sezonuysa ve 3. ayı geçmişse grip aşısı ve 12. haftadan itibaren tetanos aşısı önerilecek. "Doğum Öncesi Bakım Yönetim Rehberi"ne göre izlenen her gebenin doğumunu hastanede yapması sağlanacak, doğum sonrasında herhangi bir problem gelişmediği takdirde anne, normal doğumda en az 24, sezaryende ise 48 saat hastanede izlenecek. Lohusalının izlemi taburculuk sonrasında da 42. güne kadar sağlık kuruluşunda veya evde yapılmaya devam edilecek. Riskli gebelikler Önlenebilir anne ölümlerine neden olan risklerin tespit edilerek bunların yönetilmesi için de "Riskli Gebeliklerin Önlenmesi Programı" başlatıldı. Program kapsamında oluşturulan bilim komisyonunca risklerin yönetimine ilişkin gebelik öncesinde, gebelikte, doğumda ve sonrasında yapılması gerekenleri içeren "Riskli Gebelikler Yönetim Rehberi" hazırlandı. Rehberde, kalp ve damar hastalıkları, şeker, astım ve sara hastalığı bulunanlarda gebelik takiplerinin nasıl yapılması gerektiği ayrıntısıyla yer aldı. "Türkiye'de 218 bin özel güvenlik görevlisi açığı var" Güvenlik ve Savunma İşçileri Sendikası (Güvenlik-İş) Genel Başkanı Bolat Ankaralı, Türkiye'de 218 bin civarında özel güvenlik görevlisi açığı bulunduğunu belirterek, "Toplu sözleşmeler imzalanmaya, ekonomik koşullar güzelleşmeye başladığı zaman güvenlik sektörüne talep de fazlalaşacak" dedi. Ankaralı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de özel güvenlik sektörünün çok gelişmesi gereken bir sektör olduğunu, bugün sektörün milyon dolarlarla ölçüldüğünü vurguladı. "Türkiye'de bugün 282 bin civarında özel güvenlik görevlisi çalışıyor. Valiliklerin belirlediği sayıya göre yaklaşık 500 bin özel güvenlik görevlisinin olması gerekiyor" diyen Ankaralı, bunun, iki özel güvenlik görevlisinin yapacağı işi bir kişinin yaptığını anlamına geldiğini söyledi. Sektörün geleceğinin flu göründüğünü ama umutsuz olmadığını dile getiren Ankaralı, şöyle devam etti: "Türkiye'de özel güvenlik görevlileri ve sektörde çalışan insanlar, birlikte mücadele azmini gördükleri takdirde yüzde 90 bu sektör çok daha ileriye gidecek, çok daha gelişecek, çok daha iyi noktalara gelecek. Günümüzde belki sarsıntılar geçiriyoruz ama toplu sözleşmeler imzalanmaya, ekonomik koşullar güzelleşmeye başladığı zaman güvenlik sektörüne talep de fazlalaşacak. Özel güvenlik görevlileri daha iyi koşullarda çalışmaya başlayacaktır." "Kamuda 120 bin civarında özel güvenlik görevlisi çalışıyor" Ankaralı, Türkiye'deki özel güvenlik görevlilerinin en büyük avantajının yaşları olduğunu vurgulayarak, üyelerinin yüzde 90'ının 40 yaş altı, genç ve dinamik olduğunu kaydetti. Özel güvenlikte en büyük sıkıntılardan birinin taşeron sistemi olduğunu ifade eden Ankaralı, alt işveren ile işveren ilişkisi düzgün bir şekilde kanunda düzenlenmediği için sektörde çalışanların mağdur edildiğini savundu. Türkiye'de kamuda çalışan 120 bin civarındaki özel güvenlik görevlisinin tamamının taşeron şirketler kanalıyla çalıştırıldığına işaret eden Ankaralı, bunların sayısının, kim olacağının ve maaşının işverenler tarafından belirlendiğini söyledi. Otomobil fiyatına vazo Balıkesir ve Kırşehir'deki maden ocaklarından çıkarılan, ışık geçirme özelliğiyle bilinen oniks taşına 40 yıldır şekil veren Bergamalı Hasan Menteşe, yüzlerce çeşitte hediyelik eşya yapıyor. Üretilen eşyaya göre değeri artan oniks taşından yapılan elma 10 liraya satılırken, 2.25 metre boyundaki vazo 25 bin liraya alıcı buluyor. İzmir'in Bergama ilçesindeki atölyesinde oniks taşından ürettiği hediyelik eşyaların tanıtımı ve satışı için Balıkesir'e gelen Hasan Menteşe (57), AA muhabirine yaptığı açıklamada, baba mesleğini yaklaşık 40 yıldır icra ettiğini belirterek, oniks taşının "Işık geçiren taş, huzur taşı, bereket taşı" olarak da bilindiğini anlattı. Oniks taşının en büyük özelliğinin ışık geçirmesi olduğunu vurgulayan Menteşe, "Taşın içinde mum yanar ve tüm ışık, dışarıya yansır. Mesela gül desenli Balıkesir taşının kalınlığı, her hangi bir sorun teşkil etmiyor, içinde ışık olsun kesinlikle dışarı yansıtıyor. Mermer ışık geçirmez ama oniks geçirir" dedi. Menteşe, oniks taşının doğada hazır halde bulunduğunu ve kendileri gibi birkaç ustanın elinde şekillendiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Oniksin en serti, gül dediğimiz kırmızı renkli taş. Kendinden desenli, çok güzel bir renge sahip ve işlemesi en zor taşlardan. Biz bu taşları doğadan kaya şeklinde alıyoruz. Oniks taşıyla ne yapacaksak önce onun ölçüsüne uygun kesiyoruz. Sonra torna, cila gibi çeşitli aşamalardan geçirip satışa hazır hale getiriyoruz. Bu taştan, vazo, kül tablası, el havanı, masa, şekerlik, hayvan figürleri, tespih, tavla pulu, misket, plaket, süs meyve gibi yüzlerce çeşitte hediyelik eşya yapıyoruz." Ellerinde 10 lira ile 25 bin lira arasında değişen ürünler bulunduğunu ifade eden Menteşe, "Ürünlerin fiyatı tabi kalite ve büyüklüklerine göre değişiyor. Elma şekilli taş 10 lira iken 2.25 metre boyundaki vazomuz 25 bin lira. dedi.