ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ. Mehmet Demir KAYA ANKARA Her hakkı saklıdır

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ. Mehmet Demir KAYA ANKARA Her hakkı saklıdır"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ FARKLI GELİŞME DÖNEMLERİNDE UYGULANAN SULAMALARIN AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.)' NDE VERİM VE VERİM ÖGELERİNE ETKİLERİ Mehmet Demir KAYA TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ANKARA 2006 Her hakkı saklıdır

2 Prof. Dr. Özer KOLSARICI danışmanlığında Mehmet Demir KAYA tarafından hazırlanan bu çalışma 14/07/2006 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oybirliği ile Tarla Bitkileri Anabilim Dalı nda Doktora tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan: Prof. Dr. Halis ARIOĞLU Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Üye: Prof. Dr. Özer KOLSARICI Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Üye: Prof. Dr. Nilgün BAYRAKTAR Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Üye: Prof. Dr. A. Tanju GÖKSOY Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Üye: Prof. Dr. Bilal GÜRBÜZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tezin Adı: Farklı Gelişme Dönemlerinde Uygulanan Sulamaların Ayçiçeği (Helianthus annuus L.) nde Verim ve Verim Öğelerine Etkileri Yukarıdaki sonucu onaylarım Prof.Dr. Ülkü MEHMETOĞLU Enstitü Müdürü

3 ÖZET Doktora Tezi FARKLI GELİŞME DÖNEMLERİNDE UYGULANAN SULAMALARIN AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.) NDE VERİM VE VERİM ÖGELERİNE ETKİLERİ Mehmet Demir KAYA Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Özer KOLSARICI Bu araştırma, Ankara koşullarında değişik gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeğinde verim ve verim öğeleri ile tane yağ ve protein oranı üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Araştırma 2002 ve 2003 yıllarında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü deneme tarlalarında kurulmuştur. Tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre üç tekrarlamalı olarak yürütülen denemelerde Sanbro, Tarsan-1018 ve Özdemirbey hibrit ayçiçeği çeşitleri materyal olarak kullanılmıştır. Sulama konuları, R 0 = susuz (kontrol), R 1 = vejetatif gelişme başında bir sulama, R 2 = tabla oluşumu başlangıcında bir sulama, R 3 = tabla oluşumu sonu veya çiçeklenme başında bir sulama, R 4 = R 1 + R 3 olarak iki sulama, R 5 = R 1 + R 2 + R 3 olarak üç sulama ve R 6 = R 1 + R 2 + R 3 + tane dolumu döneminde olmak üzere dört sulama şeklinde düzenlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, farklı büyüme devrelerinde uygulanan sulama ile incelenen çeşitlerin bitki boyu, tabla çapı, bin tane ağırlığı ve bitkide tane verimi gibi verimle ilişkili özellikleri farklı şekilde etkilemiştir. Çeşit ve sulama uygulamalarına göre çiçeklenme tarihi gün, bitki boyu cm, tabla çapı cm arasında değişmiştir. Susuz (R 0 ) yetiştirmeye göre her dönemde sulama (R 6 ) konusu tane veriminde 2002 yılında %43.1, 2003 yılında %77.2 lik artış sağlamıştır. Yağ oranı sulama yapılmayan uygulamada yüksek değer göstermesine rağmen, protein oranı sulamayla artmıştır. Bulgular ayçiçeğinin vejetatif gelişme, tabla oluşumu ve çiçeklenme başlangıcı olmak üzere üç kez sulanması gerektiğini ortaya koymuştur. Sulama kaynaklarının kısıtlı ve sulama masraflarının da fazla olması nedeniyle bir sulama yapılması gerekiyorsa, çiçeklenme başlangıcında sulama önerilmektedir. 2006, 95 sayfa Anahtar Kelimeler: Ayçiçeği, Helianthus annuus, sulama, su stresi, çeşit, yağ oranı ve protein oranı i

4 ABSTRACT Ph.D. Thesis THE EFFECTS OF IRRIGATION APPLIED AT DIFFERENT GROWING PERIODS ON YIELD AND YIELD COMPONENTS OF SUNFLOWER (Helianthus annuus L.) Mehmet Demir KAYA Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Field Crops Supervisor: Prof. Dr. Özer KOLSARICI This research was carried out to determine the effects of irrigation applied at different growing periods on yield and yield components of sunflower under Ankara conditions. The experiment was conducted at the experimental field of Department of Field Crops, Faculty of Agriculture, University of Ankara in 2002 and Sanbro, Tarsan-1018 and Özdemirbey cvs. were used as seed materials in the experiment which was designed in a split plots of randomized complete blocks with three replications. Seven irrigation schedules as R 0 = non-irrigated (control), R 1 = irrigation at vegetative growth stage, R 2 = irrigation at heading stage, R 3 = irrigation at flowering stage, R 4 = R 1 + R 3 two irrigations, R 5 = R 1 + R 2 + R 3, three irrigations, and R 6 = R 1 + R 2 + R 3 + irrigation at milking stage were applied. According to the results of the research, yield and yield components such as plant height, head diameter, one thousand seeds weight and seed yield per plant were significantly affected by irrigation applied at different growing periods. Days to flowering, plant height and head diameter by cultivars and irrigations were found between days, cm and cm, respectively. Irrigations at all growing stages increased seed yield as 43.1% and 77.2% in 2002 and 2003, respectively. Protein ratio was enhanced with irrigation while oil ratio was higher at no irrigated application. The results revealed that three irrigations scheduled as vegetative + bud formation + flowering stages should be applied. If only one application of irrigation was necessary due to limited water source and cost of irrigation, irrigation at flowering stage should be advised. 2006, 95 pages Key Words: Sunflower, Helianthus annuus, irrigation, water deficit, cultivar, oil ratio, protein ratio. ii

5 TEŞEKKÜR Çalışmalarımı yönlendiren, araştırmalarımın her aşamasına bilgi, öneri ve yardımlarını esirgemeyerek akademik ortamda engin fikirleriyle yetişme ve gelişmeme katkıda bulunan danışman hocam sayın Prof.Dr. Özer KOLSARICI ya, çalışmalarımı titizlikle inceleyerek yol gösteren Tez İzleme Komitesi üyeleri Prof.Dr. Nilgün BAYRAKTAR ve Prof.Dr. Halis ARIOĞLU na, çalışmalarım süresince maddi manevi desteklerini esirgemeyen değerli bölüm başkanımız Prof.Dr. Cemalettin Yaşar ÇİFTÇİ ye, bilgi ve tecrübesiyle bana yol gösteren, zaman ayıran ve denemenin planlanmasında yardımcı olan sayın Prof.Dr. Osman YILDIRIM a, gerek doktora çalışmamda gerek diğer bilimsel çalışmalarımda gerekse de özel hayatımda yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen, fedakar arkadaşlarım Araş.Gör. Arif İPEK, Doç.Dr. Serkan URANBEY ve Araş.Gör. Güray AKDOĞAN a, bilgi ve deneyimlerinden yaralandığım sayın Prof.Dr. Bilal GÜRBÜZ, Prof.Dr. Sebahattin ÖZCAN, Prof.Dr. Cengiz SANCAK a, çalışmalarımın her aşamasında desteklerini esirgemeyen değerli arkadaşlarım Dr. Ercüment O. SARIHAN ve Dr. Mehmet ATAK a, arazide birlikte çalıştığım tarla teknisyeni Arslan ÖKSEL e, çalışmalarım süresince birçok fedakârlıklar göstererek beni destekleyen sevgili eşime ve aileme en derin duygularımla teşekkür ederim. Bu tez çalışması, Ankara Üniversitesi Araştırma Fonu Müdürlüğü, Bilimsel Araştırma Projeleri (Proje No: ) tarafından desteklenmiştir. Mehmet Demir KAYA Ankara, Temmuz 2006 iii

6 İÇİNDEKİLER ÖZET... i ABSTRACT... ii TEŞEKKÜR... iii SİMGELER DİZİNİ... v ŞEKİLLER DİZİNİ... vi ÇİZELGELER DİZİNİ... vii 1. GİRİŞ KAYNAK ARAŞTIRMASI MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Deneme alanının toprak özellikleri Deneme yerinin iklim özellikleri Yöntem Verilerin elde edilmesi Verilerin değerlendirilmesi BULGULAR VE TARTIŞMA Çiçeklenme Tarihi Fizyolojik Olum Bitki Boyu Tabla Çapı Hasat Nemi Bin Tane Ağırlığı Kabuk Oranı Bitkide Tane Verimi Hasat İndeksi Dekara Tane Verimi Yağ oranı Protein Oranı SONUÇ KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ iv

7 SİMGELER DİZİNİ V.K. S.D. K.O. Varyasyon kaynakları Serbestlik derecesi Kareler ortalaması v

8 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 3.1 Çiçeklenme döneminde çeşitlerin tarladaki durumu Şekil 3.2 Çiçeklenme döneminde çeşitlerin tarladaki genel görünümü Şekil yılında deneme alanından çıkış döneminde bir görünüm Şekil yılında deneme alanında çıkış döneminde bir görünüm Şekil 3.5 Deneme alanında sulama sisteminin yerleştirilmesine ilişkin bir görünüm Şekil 3.6 Su miktarını ölçmede kullanılan su sayacının tarladaki görünümü Şekil 3.7 Sulama suyu miktarının ölçümü yapılırken bir görünüm Şekil 3.8 Vejetatif gelişme döneminde yapılan sulamadan bir görünüm Şekil 3.9 Tabla oluşum başlangıcında yapılan sulamadan bir görünüm Şekil 3.10 Çiçeklenme başlangıcı döneminde yapılan sulamadan bir görünüm Şekil 3.11 Çiçeklenme sonunda yapılan sulamadan bir görünüm Şekil 3.12 Çiçeklenme sonunda tablaları kuş zararından korumak için kese kâğıdı ile kapatılması vi

9 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 3.1 Deneme alanı toprak örneklerinde yapılan bazı fiziksel analiz sonuçları Çizelge 3.2 Deneme alanı toprak örneklerinde yapılan bazı kimyasal analiz sonuçları Çizelge 3.3 Vejetasyon süresi boyunca deneme yerine ait 2002 ve 2003 yılları ile uzun yıllar ortalamasına ilişkin Meteoroloji Rasat Cetveli Çizelge yılı vejetasyon dönemindeki günlük yağış miktarları Çizelge yılı vejetasyon dönemindeki günlük yağış miktarları Çizelge yılı vejetasyon dönemindeki günlük ortalama sıcaklıklar Çizelge yılı vejetasyon dönemindeki günlük ortalama sıcaklıklar Çizelge 3.8 Sulama konularının gelişme dönemlerine göre uygulanması Çizelge 3.9 Çeşitlerin gelişme dönemlerine göre 2002 yılında yapılan sulama tarihleri ve sulama suyu miktarları Çizelge 3.10 Çeşitlerin gelişme dönemlerine göre 2003 yılında yapılan sulama tarihleri ve sulama suyu miktarları Çizelge 3.11 Çeşitlere göre farklı gelişme dönemlerinde uygulanan toplam sulama suyu miktarı (mm) ve verim (kg/da) değerleri Çizelge ve 2003 yıllarında yapılan gözlem ve bakım işlemlerinin tarihleri Çizelge 4.1 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin çiçeklenme tarihine ilişkin varyans analiz sonuçları.. 47 Çizelge 4.2 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılındaki çiçeklenme tarihi (gün) ortalamaları.. 48 Çizelge 4.3 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılındaki çiçeklenme tarihi (gün) ortalamaları.. 49 Çizelge 4.4 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin fizyolojik olum tarihine ilişkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.5 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılındaki fizyolojik olum tarihi (gün) ortalamaları Çizelge 4.6 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılında fizyolojik olum tarihi (gün) ortalamaları vii

10 Çizelge 4.7 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin bitki boyuna ilişkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.8 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılında bitki boyu (cm) ortalamaları Çizelge 4.9 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılındaki bitki boyu (cm) ortalamaları Çizelge 4.10 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin tabla çapına ilişkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.11 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılındaki tabla çapı (cm) ortalamaları Çizelge 4.12 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılındaki tabla çapı (cm) ortalamaları Çizelge 4.13 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin hasat nemine ilişkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.14 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılındaki hasat nemi (%) ortalamaları Çizelge 4.15 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılındaki hasat nemi (%) ortalamaları Çizelge 4.16 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin bin tane ağırlığına ilişkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.17 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılındaki bin tane ağırlığı (g) ortalamaları Çizelge 4.18 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılındaki bin tane ağırlığı (g) ortalamaları Çizelge 4.19 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin kabuk oranına ilişkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.20 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılındaki kabuk oranı (%) ortalamaları Çizelge 4.21 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılındaki kabuk oranı (%) ortalamaları Çizelge 4.22 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin bitkide tane verimine ilişkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.23 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılındaki bitkide tane verimi (g/bitki) ortalamaları Çizelge 4.24 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılındaki bitkide tane verimi (g/bitki) ortalamaları viii

11 Çizelge 4.25 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin hasat indeksine ilişkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.26 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılındaki hasat indeksi (%) ortalamaları Çizelge 4.27 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılındaki hasat indeksi (%) ortalamaları Çizelge 4.28 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin dekara tane verimine ilişkin varyans analiz sonuçları 70 Çizelge 4.29 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılındaki dekara tane verimi (kg/da) ortalamaları Çizelge 4.30 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılındaki dekara tane verimi (kg/da) ortalamaları Çizelge 4.31 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin ham yağ oranına ilişkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.32 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılındaki içte yağ oranı (%) ortalamaları Çizelge 4.33 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılındaki içte yağ oranı (%) ortalamaları Çizelge 4.34 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin protein oranına ilişkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.35 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2002 yılındaki içte protein oranı (%) ortalamaları Çizelge 4.36 Farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların ayçiçeği çeşitlerinin 2003 yılındaki içte protein oranı (%) ortalamaları ix

12 1. GİRİŞ Temel besin maddelerinden olan ve insan beslenmesinde önemli bir yere sahip olan yağlar, insanların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli olan ana besin maddelerinden birisidir. Bitkisel yağlar, doymamış yağ asitleri oranının düşük olması nedeniyle insan sağlığına katkıları, yüksek besin değerine sahip olmaları, insan vücudu için gerekli olan A, D, E, K vitaminlerinin yağda çözünebilmeleri ve sadece yağlarla alınabilen oleik, linoleik ve linolenik yağ asitlerini içermeleri gibi sebeplerden dolayı beslenmede ayrı bir öneme sahiptir (Gürbüz vd. 2003). Yetişkin bir insan günlük aktiviteleri için kaloriye gereksinim duymaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dengeli ve sağlıklı beslenmenin gereği olarak bu miktarın 1/3 ünü yağlardan karşılanması gerektiğini bildirmektedir (Kolsarıcı vd. 2000). 1 g yağın 9.3 kalori verdiği dikkate alındığında, bir insanın 1 günde yaklaşık 95 g yağ tüketmesi gerekmektedir. Bu miktar yağın 1/3 ü sıvı olarak yemeklerle, 1/3 ü katı yağ olarak kahvaltılarda, geriye kalan 1/3 ü ise peynir, süt vb. gıdalardan karşılanmalıdır. Bu hesaba göre doğrudan alınması gerekli toplam yağ miktarı 63 g dır. Bu ise kişi başına yılda 23 kg yağ tüketilmesi demektir (Arıoğlu 2000). Avrupa normlarında yılda yaklaşık 24 kg yağ tüketildiği takdirde sağlıklı bir beslenmeden söz edilebileceği vurgulanmaktadır. Ülkemizde kişi başına yıllık toplam yağ tüketimi konusunda değişik kaynaklarca çok farklı veriler bulunmakla birlikte, bu değerin bugün için kişi başına 17 kg/yıl olduğu kabul edilmektedir (Kolsarıcı vd. 1995). Farklı kullanım alanları da dikkate alındığında yeterli beslenme koşuluyla ülkemizin toplam yağ gereksinimi bin ton arasında görülmektedir (Kolsarıcı vd. 2005). Ancak Türkiye'nin yıllık ham yağ ithalatı ile yağlı tohum ithalatı her geçen yıl artmaktadır yılı verilerine göre ton bitkisel ham ve rafine yağ ve ton yağlı tohum ithalatı yapılmıştır (Anonymous 2004) yılında yağlı tohum işleyen fabrikaların birçoğunun kapanması sebebiyle ham yağ ithalatında önemli bir artış olmuştur. Ülkemizde bitkisel yağ üretiminde ayçiçeği, çiğit (pamuk tohumu), soya, susam, haşhaş, yerfıstığı, kolza ve aspir ile birlikte zeytin ve mısır da önemli bir yer almaktadır. Yıllara 1

13 göre değişmekle beraber, 2005 yılında yağ bitkilerinin (zeytin ve mısır hariç) ha ekim alanı bulunmaktadır. Aynı yıl yağ bitkileri üretimi ise ton civarında gerçekleşmiştir. Toplam bitkisel yağ üretimi ise 2003 yılında ton olmuştur (Anonymous 2005). Ülkemizde ayçiçeği bin ha lık bir ekim alanına sahiptir. Buna karşılık üretim ise bin ton civarında değişmektedir (Anonim 2003). Ayçiçeği ekiminde ve üretiminde yıllara bağlı olarak daha büyük bir değişim söz konusudur. Bunun en önemli nedeni ülkemizde ayçiçeğinin ağırlıklı olarak yağışa dayalı tarımının yapıldığı Trakya Bölgesinde yoğunlaşması olarak gösterilebilir. Nitekim son 10 yılda ayçiçeği verimleri kg/da ile kg/da arasında değişmiştir. Bu durum, ülkemiz ayçiçeği üretiminde önemli bir verimlilik sorunu olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye de ayçiçeğinin yetiştirildiği alanların % 75.9 u Trakya-Marmara, % 10.2 si Orta Anadolu, % 4.2 si Karadeniz, % 4.9 u Ege, % 3.3 ü Akdeniz ve % 2.5 i Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde yer almaktadır (Kaya 2003). Ayçiçeği verimi bakımından Türkiye ortalaması 125 kg/da iken, bölgeler arasında en düşük verim 79.8 kg/da ile Orta Anadolu Bölgesi nden elde edilmektedir. Bunun nedeni bölgede entansif ayçiçeği tarımı yapılmaması ve kurak koşullarda yetiştirilmesidir. Ayçiçeği üretiminin artırılmasında Orta Anadolu Bölgesi potansiyel olarak görülmektedir. Bu bölgede, iklimin ayçiçeği yetiştirilmesine uygun olması, şeker pancarına kota uygulanması ve şeker pancarında uygulanan üçlü ekim nöbeti yerine dörtlü ekim nöbetine geçilmesi gibi nedenler, bu bölgede sulanan alanlarda çiftçileri alternatif ürün arayışına yöneltmektedir (Kaya 2003). Bu nedenle, hem ülkemiz yağ açığının kapatılmasında önemli bir yeri olan, hem de bölge şartlarında daha yaygın yetiştirme imkânı olan ayçiçeği, bölge üreticilerine rahatlıkla önerilebilir (Yüksel 2003). Ancak, bölgede ayçiçeği veriminin artırılması için bölge şartlarına uyumlu ve yüksek verimli hibrid çeşitlere modern yetiştirme teknikleri uygulanmalıdır (Kolsarıcı vd. 1995). Hibrid ayçiçeği çeşitlerinin üstün performansını gösterebilmesi için yetiştirildiği alanlarda toprağın gübrelenmesi, yağış yetersizliğinin sulamayla kapatılması, yabancı otlarla mücadele gibi kültürel işlemlerin yapılması gerekir (Kolsarıcı vd. 2000). Çeşitli kültürel önlemlerin alınması ve üretim tekniklerinin geliştirilmesi ile verimlilik sorunu 2

14 bir ölçüye kadar çözümlenebilir. Fakat verim düşüklüğünün esas sebebi ayçiçeğinin kurak koşullarda yetiştirilmesidir. Ayçiçeği bitkisi genel olarak oluşturduğu güçlü kök sistemi nedeniyle kurağa dayanıklı olarak bilinmekte ve kuru koşullarda yetiştirilmektedir (İlbaş vd. 1996, Gürbüz vd. 2003). Ancak yağışlarla alınan su miktarı yeterli değilse, yüksek verim alınması için sulama yapmak gereklidir. Bitkinin büyüme dönemlerinde ortaya çıkan uzun süreli kuraklıklar tablanın küçülmesine, tabladaki tane sayısının azalmasına ve bunun sonucu olarak da tane veriminin düşmesine neden olmaktadır (Kadayıfçı ve Yıldırım 2000). Gerek ülkemizde ve gerekse dünyada ayçiçeğinin sulama zamanını belirlemeye yönelik çalışmaların çoğunda, belirgin üç fenolojik devrede (tabla oluşumu, çiçeklenme ve tanelerin süt olum dönemi) yapılan yeterli sulamaların hemen hemen en yüksek verimi verdiği belirlenmiştir (Demirören 1978, Unger 1982, Sevim 1984, Karaata 1991). Ancak, uygulamada çoğunlukla kurak koşullarda yetiştirilen ayçiçeği bitkisini suyun kısıtlı olması nedeniyle yeterli düzeyde (her üç dönem için) sulamak mümkün olmamaktadır. Bu nedenle, kuru koşullara göre önemli düzeyde verim artışı sağlayabilecek dönem veya dönemleri belirleyerek su uygulamaları konusunun araştırılmasının gerekli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte, ayçiçeğinin değişik gelişme dönemlerinde gereksinim duyduğu su miktarı farklı olmaktadır. İlk gelişme döneminde istediği su miktarı, hava sıcaklığı henüz çok yüksek olmaması ve kış yağışları ile toprakta depo edilen sudan faydalanması gibi nedenlerle karşılanmaktadır. Tane verimi için kuraklık açısından kritik periyot çiçeklenmeden 20 gün öncesi ve 20 gün sonrası arasındaki 40 günlk dönemdir (Robelin 1967, Robinson 1973, Rollier 1975, Rollier and Pierre 1975). Rollier and Pierre (1975), kuraklık stresinin tane veriminde azalmaya neden olabilmesi için bu kritik dönemde yaklaşık 5 haftalık kurak dönem olması gerektiğini bildirmiştir. Robinson (1973), aşırı kuraklıkların tozlanmayı durdurduğunu, Rollier (1975) yağ veriminin çoğunlukla çiçeklenmeden 20 gün sonra meydana gelen kuraklık stresinden etkilendiğini bildirmişlerdir. İlbaş vd. (1996) Van koşullarında yaptıkları araştırmada, sulama sayısının armasıyla tanedeki yağ oranının arttığını, değişik çeşitlerin sulama uygulamalarına farklı tepkiler gösterdiklerini bildirmişlerdir. 3

15 Bu çalışmanın amacı, Ankara koşullarında değişik gelişme dönemlerinde uygulanan sulamaların farklı ayçiçeği çeşitlerinin verim ve verim öğeleri ile tanenin yağ ve protein oranı üzerine etkilerini belirlemektir. Bu çalışma ayçiçeği üretiminde önemli bir potansiyel olan Orta Anadolu ve Geçit Bölgeleri yetiştiricileri için önemli bir kaynak olacaktır. 4

16 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI Ayçiçeği dünyada kurak alan bitkisi olarak tanınmasına rağmen, sulu koşullara çok iyi tepki vermesi nedeniyle ayçiçeği yetiştirilen ülkelerde sulanmasıyla ilgili çok sayıda çalışmaya rastlamak mümkündür. Dünyada ve ülkemizde ayçiçeğinde sulamayla ilgili yapılan araştırmaların bazıları alfabetik ve tarih sırasına göre özet olarak sunumuştur. Al-Ghamdi et al. (1991), 1986/87 ve 1987/88 yıllarında kışlık olarak Suudi Arabistan da yürütülen tarla denemelerinde Kay Sham ayçiçeği çeşidi 5, 10 ve 15 gün aralıklarla ve %40, 60 ve 80 su kısıntısı uygulanarak kumlu tınlı toprak koşullarında denenmiştir yılında en yüksek bitki boyu ve tane verimi, 15 gün arayla sulama yapılan parsellerde 10 gün arayla yapılan parsellere göre daha düşük olarak belirlenmiş; 100 tane ağırlığı ve tane ağırlığı/tabla ağırlık oranı sulama aralıklarındaki artışla azalmıştır yılında tane verimi 5 gün arayla sulama yapılan uygulamada 3.11 t/ha iken 10 gün arayla yapılan sulamada 2.37 t/ha olmuştur yılında en yüksek bitki boyu, kuru madde verimi, 100 tane ağırlığı ve tane/tabla ağırlığı oranı sulamalar arasındaki sürenin uzamasıyla azalmış ve tane verimi 2.32 t/ha ile en düşük 15 gün arayla yapılan sulama uygulamasından elde edilmiştir. Ali et al. (1998), Pakistan da farklı sulama rejimlerinin kışlık ekilen ayçiçeğinin verimi ve gelişimi üzerine etkilerini inceledikleri bir çalışmada, SF-100 ve Pioneer-6480 ayçiçeği çeşitleri 2, 4 ve 6 kez sulanarak denenmiştir. Her iki çeşitte de tabla çapı, tablada tane sayısı ve bin tane ağırlığının sulama sıklıklarından önemli derecede etkilendiğini, bununla birlikte SF-100 çeşidinin daha yüksek tane verimi verdiğini belirlemişlerdir. Ayrıca, ortalama tane veriminin en yüksek 3119 kg/ha ile 6 kez yapılan sulamadan elde edildiğini saptamışlardır. Andani et al. (1998), Hindistan da yürütülen çalışmada, BSH-1 ayçiçeği çeşidi 0.4, 0.6 ve 0.8 sulama suyu / toplam buharlaşma miktarı olacak şekilde sulanmış ve değişik fosforlu gübre formları uygulanarak kırmızı kumlu tınlı topraklarda incelenmiştir. Tane ve yağ verimiyle birlikte toplam su kullanımı artan sulama oranı ile artmış; fosfor formları içerisinde de en yüksek tane verimi diamonyum fosfat uygulamasından elde 5

17 edilmiştir. Ayrıca su kullanım etkinliği de diamonyum fosfat uygulamasında en yüksek bulunmuştur. Angadi and Entz (2002), kısa boylu ayçiçeği çeşitlerinin kurağa dayanıklılık bakımından standart boylu çeşitlerle karşılaştırılması amacıyla yıllarında Kanada da yürüttükleri çalışmada, kurağa tolerans bakımından kısa boylu çeşitlerin daha avantajlı olduğunu, sulu şartlarda ise uzun boylu çeşitlerin daha yüksek verimliliğe sahip olabileceğini bildirmişlerdir. Anwar et al. (1995), yıllarında Pakistan da yaptıkları araştırmada Record ve NK-212 ayçiçeği çeşitleri 1, 2, 3, 4 ve 5 kez sulanmış, araştırma sonunda tüm verim öğelerinin sulama sayısından etkilendiklerini, olgunlaşma gün sayısı, tabla çapı, bitki boyu, bin tane ağırlığı, tane ve sap veriminin artan sulama sayısıyla arttığını, tanenin yağ içeriğinin 4 sulamaya kadar arttığını daha fazla yapılan sulamanın yağ oranını azalttığını, Record çeşidinin NK-212 çeşidine göre daha yüksek performans gösterdiğini, NK-212 çeşidini sulamadan daha az etkilendiğini ve bu nedenle kurak alanlarda tavsiye edilebileceğini bildirmişlerdir. Ashoub et al. (2003), sulama sıklığı (7, 14 ve 21 gün aralıklarla) ve magnezyumlu gübrelemenin G101 ayçiçeği çeşidinin gelişimi, verim ve kimyasal kompozisyonu üzerine etkilerini inceledikleri araştırmalarında; 7 gün arayla yapılan sulama uygulamasıyla yaprak gübrelemesi olarak %1 magnezyum sülfatın 35 günlük fidelere uygulanmasının en yüksek tane verimi, verim komponentleri (tane, sap, biyolojik verim, bitkide tane verimi, tabla çapı ve yüz tane ağırlığı) ve tanenin kimyasal kompozisyonunu (yağ, protein ve karbonhidrat) verdiğini belirlemişlerdir. Ayla (1984), Orta Anadolu koşullarında yetiştirilen ayçiçeğinin azot-su ilişkilerinin saptanması amacıyla yürüttüğü araştırmada, en iyi sonucun 0-90 cm toprak derinliğindeki nemin, elverişli kapasitenin %5 ine düşünce sulama ve 6 kg N/da uygulanan konudan elde edildiğini, bu konuda sulama suyu sayısı 5, sulama suyu gereksinimi 640 mm ve yıllık su tüketimi 815 mm olarak saptanmış olup, ortalama kg verim alındığını bildirmiştir. 6

18 Bayrak (1978), Bafra Ovası koşullarında ayçiçeğinin en uygun sulama zamanını, mevsimlik su tüketimini ve sulama suyu miktarlarını saptamak amacıyla yıllarında yürüttüğü çalışmada, tabla oluşumunda bir sulama yapılması gerektiğini ( mm) ve su tüketiminin mm olduğunu belirlemiştir. Beyazgül (1993), Söke Ovası nda ikinci ürün ayçiçeğinin su tüketimini belirlemek amacıyla 1989, 1991 ve 1992 yıllarında yaptıkları araştırmada, Güneş H1 ayçiçeği çeşidine farklı sulama konuları A- susuz, B- tabla oluşumu başlangıcında sulama, C- çiçeklenme dönemi başlangıcında sulama, D- süt olum dönemi başlangıcında, E- tabla oluşumu + çiçeklenme dönemleri başlangıcında, F- tabla oluşumu + süt olumu dönemleri başlangıcında, G- çiçeklenme + süt olumu dönemleri başlangıcında, H- tabla oluşumu + çiçeklenme + süt olumu dönemlerinde sulama olmak üzere 8 sulama konusu, 0-90 cm toprak katmanı tarla kapasitesine getirilecek şekilde uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, bölge şartlarında ikinci ürün ayçiçeğine H konusundaki sulamanın yapılması gerektiğini, bu konuda tane veriminin kg/da, yağ veriminin kg/da olarak en yüksek değerleri verdiğini, yüz tane ağırlığı ve yağ oranının sulamadan etkilenmediğini, 0-90 cm kök derinliğini tarla kapasitesine getirecek su uygulamasından sonra yıllık sulama suyu gereksinimi mm, mevsimlik su tüketiminin de 470 mm olduğunu bildirmiştir. Bharambe et al. (1997), sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı değerleri bakımından farklı sulama uygulamaları ile yetiştirilen yazlık ayçiçeğinin bitki su kullanım etkinliği, verim ve kalitesi üzerine azot uygulamalarının etkisini belirlemek amacıyla iki yıl yürüttükleri çalışmada, en yüksek verimin 0.75 ve 1.0 oranlarında ve 10 gün aralıkla uygulanmasından elde edildiği ve 100 kg N/ha dozunun verimi artırdığını bildirmişlerdir. Ayçiçeğinde su kullanım etkinliğinin artan sulama sıklığı ve azot dozuyla arttığı, 10 gün aralıklarla uygulanan sulamanın ve 50 kg N/ha azot dozunun en yüksek yağ oranını verdiği belirlenmiştir. Bikas et al. (2002), 1998 ve 1999 yıllarında Hindistan da yaptıkları çalışmada, ayçiçeği üzerine sulama (tabla oluşum ve tane gelişim dönemlerinde; tabla oluşumu, çiçeklenme ve tane gelişimi dönemlerinde; ve vejetatif, tabla oluşumu, tane oluşumu ve tane gelişim dönemlerinde birer sulama ve her sulamada 70 mm su olmak üzere) ve gübre dozlarının 7

19 (80 kg N; 80 kg N + 40 kg P; 80 kg N + 40 kg P + 40 kg K; and 80 kg N + 40 kg P + 40 kg K + 30 kg S/ha, azotun yarısı ile P, K ve S ün tamamı ekimle birlikte, arta kalan azotu ekimden 30 gün sonra uygulayarak) etkilerini inceledikleri çalışmalarında; kuru madde birikimi ve toplam su tüketiminin artan sulama sıklığı ile arttığını, tabla oluşumu, çiçeklenme ve tane gelişiminde uygulanan sulamanın en yüksek su kullanım etkinliği ile N, P, K ve S alımını verdiğini bildirmişlerdir. Calvino et al. (2004), ayçiçeği çeşitlerinin su kısıntısı ve dar sıra aralığında (52 ve 70 cm) verime tepkilerinin belirlenmesi amacıyla yürüttükleri araştırmalarında, kısa (Zenit) ve uzun (Paraiso 20, Surcoflor ve CF 11) vejetasyon sürelerine sahip çeşitleri çiçeklenmeden 30 gün önce (S1), ilk çiçeklenme (S2) ve çiçeklenmeden 30 gün sonra (S3) olmak üzere sulama yapmışlardır. Kısa vejetasyon süresine sahip Zenit çeşidi dar sıra aralığında daha iyi sonuç vermiş, erken gelişim döneminde su kısıntısı olması durumunda dar sıra aralığının kısmen daha faydalı olduğunu belirlemişlerdir. Chaniara et al. (1989), sulama, azot ve fosforun ayçiçeğinin verimliliği üzerine etkisini incelemek amacıyla yılları arasında Hindistan da kışlık olarak yetiştirilen ayçiçeğine 40, 60 ve 80 kg/ha azot, 40, 60 ve 80 kg/ha P 2 O 5 ve 0.5, 0.7 ve 0.9 (sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı) oranlarında 4, 6 ve 8 sulama yapılarak denemeye alınmıştır. Araştırma sonucunda, en yüksek tane verimi 0.9 sulama suyu/toplam buharlaşma oranında sulama yapılan parsellerden 1.37 t/ha ile elde edilmiş, artan azot dozları 4 ve 6 sulama yapılan parsellerde verimi artırmasına rağmen 60 kg N/ha dozu en yüksek verimi 8 sulama yapıldığı uygulamada verdiğini saptamışlardır. Charanjit et al. (1998), ekim zamanı, ekim yöntemleri ve son sulama zamanının hibrit ayçiçeğine etkisini belirlemek amacıyla 1992/1993 yılında Hindistan da yürüttükleri tarla denemelerinde, MSFH 8 ayçiçeği çeşidini 30 Aralık, 30 Ocak ve 2 Mart tarihlerinde sıraya veya serpme olarak ekmişlerdir. Sulamaya tam çiçeklenme veya çiçeklenmeden 10, 20 ve 30 gün sonra son verilmiştir. Araştırma sonucunda tane verimi sırasıyla üç ekim zamanı için 2.24, 2.13 ve 1.28 t/ha; sıraya ekimde 2.04 t/ha, serpme ekimde 1.73 t/ha olmuş; sulama uygulamaları içerisinde de en düşük verim tam çiçeklenmede kesilen sulamadan (1.6 t/ha), en yüksek verim de çiçeklenmeden 30 gün sonra kesilen sulamadan (2.02 t/ha) elde edildiğini bildirmişlerdir. 8

20 Demirören (1978), Vniimk-1646 ayçiçeği çeşidinin sulama zamanları ve su tüketimini saptamak amacıyla Tokat ta yıllarında yaptığı araştırmalarda sekiz sulama konusunu denemiştir. Tabla oluşumu, çiçeklenme ve süt olumu dönemlerinde olmak üzere 3 kez sulama yapılan uygulamanın en yüksek ürünü verdiğini, bu uygulamadan elde edilen ortalama tane veriminin kg/da; mevsimlik sulama suyu gereksiniminin mm; su tüketiminin mm olduğu bulunmuştur. Dorsan vd. (1994), II. ürün ayçiçeğinde su-verim fonksiyonlarının irdelenmesi amacıyla yıllarında Menemen de yaptıkları çalışmada, sulama dönemleri olarak vejetatif gelişim dönemi (1. sulama) çiçeklenme dönemi (2. sulama) ve tane doldurma dönemi (3. sulama) olmak üzere üç sulama 0-90 cm lik toprak katmanındaki su ihtiyacının tamamı (A), %80 i (B), %60 ı (C), %40 ının (D) karşılandığında ve sulama yapılmadığında ayçiçeğinin performansını belirlemişlerdir. Araştırma sonucunda, uygulanan sulama suyu miktarı azaldıkça mevsimlik bitki su tüketimi, verim, tabla çapı ve yüzde yağ oranı değerlerinin azaldığını ancak, sulama suyunda tasarrufun gerekli olduğu koşullarda sulama suyu ihtiyacının %80 inin uygulanabileceğini bildirmişlerdir. El-Din et al. (1994), yıllarında farklı azot (15, 30 ve 45 kg/ha) ve fosfor dozları (15 ve 30 kg P 2 O 5 /ha) ile 9, 18 ve 27 gün aralıklarla yapılan sulamaların Mayak ayçiçeği çeşidine etkilerini belirlemek amacıyla yürüttükleri çalışmada; en yüksek bitki boyu ve sap kalınlığı her iki yılda, tabla çapı ve bin tane ağırlığı 1991 yılında 9 gün arayla yapılan sulamada, bitkide tane verimi ise 1990 yılında 18 gün 1991 yılında ise 9 gün arayla yapılan sulamalarda belirlenmiş, parseldeki tane veriminin ise sulamalardan etkilenmediği belirlenmiştir. El-Hafez et al. (2002), yıllarında Mısır da yaptıkları araştırmada, yağmurlama sulama sistemiyle yapılan üç sulama aralığının (4, 6 ve 8 gün) ayçiçeğinin verim ve verim öğelerine etkilerini incelemişler, sonuçta 4 günden 8 güne uzayan sulama aralığı bitki boyunu %5.57, sap çapını %11.50, tabla çapını %15.67, yüz tane ağırlığını %7.09 ve tane verimini %11.14 oranında azalttığını bildirmişlerdir. 9

21 El-Naggar (1991), ayçiçeğinin sulama ve azotlu gübreye tepkisini belirlemek amacıyla yıllarında Mısır da Mayak ayçiçeği çeşidi ile yaptıkları araştırmada, susuz, 7, 14 ve 21 aralıklarla sulama yapılmış ve 0, 35, 85, 107 ve 143 kg/ha azot dozu uygulamışlardır. Bitki gelişimi ve tane verimi tüm sulama uygulamaları ile artmış ve en iyi sonuç 14 gün aralıklarla yapılan sulamalarda belirlenmiştir. Tane verimi ve bitki gelişimi artan azot dozlarıyla artarken, yağ oranı azalmıştır. Erdem and Delibaş (2003), Tekirdağ şartlarında ayçiçeğinin su stresine tepkilerini belirlemek amacıyla 1998 ve 1999 yıllarında yaptıkları çalışmada, erken vejetatif (1a), geç vejetatif (1b), çiçeklenme (2) ve tane oluşumu (3) dönemleri olmak üzere dört dönemde ve sulama suyu ihtiyacının %50, %75 ve %100 nün karşılandığı sulamalar yaparak toplam 25 sulama zamanı kombinasyonunu denemişlerdir. Araştırma sonucunda, çiçeklenme döneminin su stresine en hassas dönem olduğunu ve çiçeklenme, toplam vejetatif ve tane dolumu dönemlerinde, erken ve geç vejetatif dönemlere göre su stresine daha hassas olduğunu bildirmişlerdir. Erdem et al. (2006), bitki su stresi indeks değerlerinin ayçiçeğinin sulama zamanının planlanmasında kullanımını belirlemek amacıyla 2003 yılında Tekirdağ da sanbro ayçiçeği çeşidini kullanarak yürüttükleri çalışmada, bitki su indeks değerini hesaplamada yüzey sıcaklığı, hava sıcaklığı ve buhar basıncı açığını kullanarak hesaplamışlar ve bu değer 0.2, 0.4, 0.6, 0.8 ve 1.0 a (susuz) ulaştığında sulamaya başlamışlardır. Araştırma sonucunda, en yüksek tane veriminin 4.38 t/ha ile 0.2 deneme konusundan elde edildiğini, ancak 0.4 ve 0.6 deneme konularının aynı istatistiksel grupta yer almasından dolayı bitki su indeks değerinin 0.6 ya ulaştığında sulamaya başlanmasının daha uygun olacağını belirlemişlerdir. Erdemoğlu et al. (2003), ayçiçeğinde sulamanın yağ içeriği ve yağ asitleri kompozisyonu üzerine etkilerini incelemek amacıyla Ekiz I, VNIIMK 8931 ve üç hattan oluşan bir sentetik çeşidi kullanarak yıllarında Ankara da yürüttükleri çalışmada, çiçeklenme başlangıcında 1 kez sulama yapmışlardır. Sulamanın tane verimi, yağ verimi ve yağ oranını artırdığını, oleik ve linoleik asit miktarını artırmadığını ancak, VNIIMK 8931 çeşidinin oleik asit miktarı ile sentetik çeşidin linoleik asit miktarını azalttığını bildirmişlerdir. 10

22 Flagella et al. (2002), ekim zamanı ve sulamanın (susuz ve sulu) yüksek oleik asit içeren ayçiçeği çeşitlerinde (Platon ve Vyp 70) verim ve yağ asitleri kompozisyonundaki değişimlerini incelemek amacıyla 1996 ve 1997 yıllarında İtalya da yaptıkları araştırmada, iki ekim zamanında ekilen çeşitlerde sulama yapmadan veya tabla oluşum dönemi ve çiçeklenme döneminde sulama yapmışlardır. Araştırma sonucunda, verim ve verim öğelerinin sulamadan ve erken ekimden olumlu yönde etkilendiklerini, sulama yapılan parsellerde daha yüksek tane verimi, bin tane ağırlığı, tablada tane sayısı ve yağ oranı elde edilirken, yağ asitleri bakımından sulamayla birlikte oleik ve stearik asitte azalma ile linoleik ve palmitik asitte artış belirlenmiştir. Flagella et al. (2004), oleik asit içeriği yüksek olan ayçiçeği çeşidinin yağ verimi ve kalitesi üzerine tuzlu suyun etkisini inceledikleri araştırmalarında 2 sulama rejimi (1 ve 1.5 evapotranspransyon oranı) ve 5 sulama suyu tuz seviyesi (0.6, 3, 6, 9 ve 12 ds/m) uygulamışlardır. Araştırma sonucunda, sık sulanan bitkilerin yağ içeriği ve yağ verimi ile birlikte arachidic asit oranının daha yüksek olduğunu, linoleik asitin ise daha düşük olduğunu; sulama suyundaki tuz oranının artmasıyla tohumdaki yağ oranının ve yağ veriminin azaldığını, yağ asitlerinden de linoleik asidin azaldığını belirlemişlerdir. Gajendra and Giri (2001), Hindistan da ve döneminde farklı ekim zamanları (19 ekim-17 kasım 1995 ve 16 ekim-18 kasım 1996) ile sulama (hardalda tam çiçeklenme, ayçiçeğinde tabla oluşumu ve çiçeklenme dönemi) ve azot dozlarının (40 ve 80 kg/ha) hardal ve ayçiçeğinin performansı üzerine etkilerini inceledikleri çalışmalarında, erken ekimin geç ekime üstünlük sağladığını, sulamanın her iki bitkide de verim öğelerini etkilemediğini ancak ayçiçeğinde kuru madde birikimini artırdığını saptamışlar ve azot dozunun tane veriminde meydana getirdiği değişikliklerin önemli olmadığı sonucuna varmışlardır. Göksoy et al. (2004), farklı gelişme dönemlerinde uygulanan sulamayla verim arasındaki ilişkinin ve ayçiçeği için en kritik dönemin belirlenmesi amacıyla yürüttükleri araştırmalarında, sanbro ayçiçeği çeşidine tam (360mm) ve kısıtlı sulama (%40 ve %60) dan oluşan 13 farklı sulama (tabla oluşumu (H), çiçeklenme (F), süt olum (M), HF, HM, FM, HFM, H 60 FM, H 40 FM, HF 60 M, HF 40 M, HFM 60, HFM 40 ) kombinasyonu uygulamışlardır. Evapotranspirasyon un sulama suyu miktarının 11

23 artmasıyla arttığını, en yüksek mevsimsel evapotranspirasyon ve tane veriminin (4056 t/ha) HFM uygulamasından elde edildiğini, en uygun sulamanın HFM olduğunu ancak, su kaynaklarının kısıtlı olduğu yerlerde sulama programı yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ve çiçeklenme döneminde sulama uygulamasının sınırlandırılmaması gerektiğini bildirmişlerdir. İlbaş vd. (1996), sulama sayısının bazı ayçiçeği çeşitlerinde verim ve önemli bazı tarımsal özellikler üzerine etkilerini incelemek amacıyla 1991 yılında Van koşullarında yürüttükleri çalışmada; (susuz, tabla oluşum döneminde 1 kez sulama, tabla oluşumu ve çiçeklenme başlangıcı dönemlerinde olmak üzere 2 kez sulama, tabla oluşumu, çiçeklenme başlangıcı ve olum dönemlerinde olmak üzere 3 kez sulama) sulama konuları ve (IS-3312, IS-3320, IS-3330, IS-8101, H-1, Türkay-1 ve Edirne -87) ayçiçeği çeşitleri deneme konularını oluşturmuş, her sulamada 70 mm su uygulaması yapılmıştır. Araştırma sonucunda, sulama sayısının bitki boyu, sap kalınlığı, tabla çapı, yaprak sayısı, bin tane ağırlığı, tane verimi, yağ verimi ve sap verimini artırdığını, yağ oranını değiştirmediğini, 1 kez sulama yapıldığında IS-3312 ve Türkay-1 çeşitleri, 2 kez sulama yapıldığında IS-3312, IS-3320, IS-3330 çeşitleri, 3 kez sulama yapıldığında ise IS-8101 çeşidinin yüksek tane ve yağ verimi verdiklerini bildirmişlerdir. Jana et al. (1982), yürüttükleri çalışmalarında farklı gelişme dönemlerinde yapılan sulamaların ayçiçeği verimi, su tüketimi ve su kullanma randımanına etkilerini incelemişlerdir. Araştırma sonucunda, sulama ile tabla çapı, tablada tane sayısı, 1000 tane ağırlığı, tane ve yağ verimleri ile yağ oranını arttığını; en yüksek su kullanma randımanının kg/tane/mm, çiçeklenme ve tane oluşumu dönemlerinde olmak üzere iki kez sulanan konudan elde edildiğini ve su tüketiminin ise mm olduğunu belirlemişlerdir. Jhorar et al. (1999), ayçiçeğinin evapotransprasyon ihtiyacına yer altı suyunun katkısının incelendiği çalışmada, 0.3 ve 0.6 oranında sulama suyu / toplam buharlaşma miktarı ekimden sonra sulama yaparak veya yapmadan 60, 90 ve 120 cm derinliklerde ayçiçeğinin evapotranspirasyon ihtiyacı 1995 ve 1996 yıllarında lisimetreler kullanılarak tahmin etmeye çalışmışlardır. Her iki yılda da toprak derinliği, 90 ve 120 cm ile karşılaştırıldığında, 60 cm olarak alındığında daha yüksek tane ve sap verimi elde 12

24 edilmiş, tane verimi ekim sonrası sulama sıklığı arttıkça artmıştır. Evapotranpirasyon a katkıda bulunan yeraltı suyu ekim sonrası sulama yapılmayan ve toprak derinliği 60 cm olarak alındığında elde edilmiştir. Artan toprak derinliği yeraltı suyunun katkısını azaltmıştır. Kadayıfçı ve Yıldırım (2000), 1994 ve 1995 yıllarında Haymana/Ankara da yaptıkları araştırmalarında, toplam büyüme mevsimi boyunca su ihtiyacının tam ve eksik karşılandığı koşullar ile erken vejetatif gelişme, geç vejetatif gelişme, toplam vejetatif gelişme, çiçeklenme ve tane oluşumu periyotlarında sulama suyu uygulanmayan koşullarda tane ve yağ verimi ile topraktaki nem eksikliğine duyarlı dönemi belirlemeyi amaçlamışlardır. Araştırma sonucunda en yüksek tane ve yağ verimi bitki su ihtiyacının tam karşılandığı uygulamada, nem eksikliğine en duyarlı periyodun ky (su-verim ilişkisi faktörü)= arasında bulunduğu çiçeklenme periyodu olduğunu bildirmişlerdir. Kakar and Soomro (2001), Hysun-33 ayçiçeği çeşidinin gelişme, verim ve yağ içeriği üzerine farklı sulama aralıklarının etkisini belirlemek amacıyla Pakistan da yürüttükleri tarla çalışmalarında, farklı sulama aralıkları (T1: ekimden 45 gün sonra 1 sulama, T2: ekimden 60 gün sonra 1 sulama, T3: ekimden 45 ve 60 gün sonra olmak üzere 2 sulama, T4: ekimden 45, 60 ve 70 gün sonra olmak üzere 3 sulama ve T5: ekimden 40, 50, 60 ve 70 gün sonra olmak üzere 4 sulama) uygulamaları yapmışlar ve araştırma sonucunda, T5 uygulamasının en yüksek tane verimini 931 kg/ha ile verdiğini, bunu T4 uygulamasının 918 kg/ha ve T3 uygulamasının 620 kg/ha ile izlediğini, T5 uygulamasında tane yağ içeriğini %41.81 olarak belirlemişlerdir. Karaata ve Aran (1998), ayçiçeğinin Ankara-Kesikköprü Ovası koşullarında su-üretim fonksiyonlarının belirlenmesi amacıyla yıllarında yürüttükleri çalışmada, su stresi olmayan ve üç kez sulanan tanık konudan ortalama 310 kg/da ile en yüksek ürünü almışlar, bu konudaki mevsimlik su tüketimini 733 mm olarak bulmuşlar, kısıntıların uygulandığı dönemlere göre veri etmeni (ky) değerlerini; tabla oluşumu döneminde 1.78, çiçeklenme başlangıcında 1.54, süt olumunda 0.69; mevsimlik ky değerini ise 0.86 olarak belirlemişlerdir. 13

25 Karaata (1991), Kırklareli koşullarında ayçiçeğinin su-üretim fonksiyonunun belirlenmesi amacıyla iki yıl süre ile yaptığı çalışmada, ayçiçeğinin suya duyarlı olduğu tabla oluşumu, çiçeklenme başlangıcı ve süt olum dönemleri esas alınmış olup, en yüksek tane verimini (390 kg/da), tabla oluşumu, çiçeklenme başlangıcı ve süt olum dönemlerinde olmak üzere 3 kez yapılan sulamadan elde ettiğini, tabla oluşum dönemindeki sulamanın bitkini vejetatif gelişmesinde, çiçeklenme başlangıcındaki sulamanın hem vejetatif hem de tane oluşumunda, süt olumundaki sulamanın vejetatif gelişmede etkili olmadığını ancak, tane verimini artırdığını bildirmektedir. Kazi et al. (2002), su stresinin Hysun-33 ayçiçeği çeşidinin gelişimi, verimi ve yağ içeriğine etkisini araştırmak amacıyla Pakistan da yürüttükleri araştırmada, beş farklı sulama uygulamaları (T1= Ekimden 45 gün sonra bir sulama, T2=ekimden 60 gün sonra bir sulama, T3= ekimden 45 ve 60 gün sonra olmak üzere iki sulama, T4= ekimden 45, 60 ve 75 gün sonra olmak üzere üç sulama ve T5= ekimden 40, 50, 60 ve 70 gün sonra olmak üzere dört sulama) yapmışlar, sonuçta bitki gelişimi, verim öğeleri ve tanenin yağ içeriğinin su stresinden oldukça etkilendiğini, en yüksek değerlerin T5, en düşük değerlerin de T1 ve T2 uygulamalarından elde edildiğini, T3 ve T4 uygulamaları arasında önemli bir fark belirlenmemiştir. Khade et al. (1989), kışlık olarak Hindistan da yetiştirilen ayçiçeğinin verimi üzerine antitranspirant (%6 lık Kaolin ekimden 20, 40 ve 60 gün sonra) uygulamasının ve toplam buharlaşma miktarı 40, 60, 80 ve 100 mm olduğunda yapılan sulamaların etkilerini inceledikleri araştırmada, tane veriminin sulama aralıklarına göre sırasıyla 1.15, 1.03, 0.90 ve 0.79 t/ha olduğunu, kaolin uygulaması ile birlikte yapılan sulamalarda ise sırasıyla 1.32, 1.12, 0.94 ve 0.83 t/ha olduğunu bildirmişlerdir. Khot and Patil (2002), ayçiçeğinin gelişme ve verimi üzerine sulama suyu miktarlarının (0.3, 0.5, 0.7 ve 0.9 oranlarında sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı) ve azotlu gübre dozlarının (0, 40, 80 ve 120 kg/ha) etkilerinin belirlemek amacıyla yılları arasında Karnataka Hindistan da yürüttükleri çalışmalarında; bitki boyu, tabla çapı, kuru madde ve tane veriminin artan sulama suyu miktarı ve azot dozuyla arttığını, ortalama su kullanım etkinliğinin artan sulama suyu miktarıyla 14

26 azaldığını ancak, artan azotla arttığını, yüz tane ağırlığı üzerine her iki uygulamanın da etkili olmadığını bildirmişlerdir. Kumar et al. (1991), beş sulama konusu (0.4, 0.6, 0.8, 1.0 ve 1.2 oranında sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı) ve dört azot dozu (0, 40, 80, 120 kg N/ha) uygulayarak Peredovik ayçiçeği çeşidinde yağ oranı ve besin maddesi alımını belirlemek amacıyla Hindistan da yürüttükleri araştırmada; sulama miktarının artmasıyla tanenin yağ oranının arttığını, protein oranında önemli bir azalmanın olmadığını, azot uygulamasının protein oranını arttırdığını, yağ oranını da azalttığını, bunun da protein ve yağ oranı arasında ters ilişki olduğunu gösterdiğini; sonuç olarak, yüksek besin alımı, yüksek yağ ve protein oranı elde etmek amacıyla 80 kg N/ha azotun 1.0 sulama suyu / toplam buharlaşma oranında sulama yapılmasıyla elde edildiğini bildirmişlerdir. Kumar and Rao (2001), ve yıllarında Hindistan da kumlu tınlı topraklarda, farklı gelişme dönemlerinde (vejetatif dönem, çiçeklenme, tane oluşumu ve tane doldurma) uygulanan evapotranspirasyon eksikliğinin ayçiçeği üzerine etkilerini inceledikleri çalışmalarında; en yüksek tane verimi (2762 kg/ha) her dönemde yapılan sulamadan elde edildiğini, vejetatif gelişme dışında uygulanmayan sulamalar tam sulamaya göre tane verimini azalttığını, bitkilerin çiçeklenme, tane oluşumu ve tane doldurma dönemlerinde oluşturulan evapotransprasyon eksikliklerine daha hassas olduklarını bildirmişlerdir. Mahal et al. (1998), ayçiçeğinde azot dozlarının ve toprak su stresinin etkilerini incelendiği iki yıllık araştırmalarında, toprak nem kapasitesinin %40 azaltılarak uygulamasının %20 oranında su azaltılarak uygulamaya göre, verim ve gelişmede herhangi bir ters etkiye neden olmadan %12.2 oranında su tasarrufu sağladığını, en yüksek su kullanım etkinliği de (31.2 kg/ha/cm) yine bu uygulamadan elde edildiğini bildirmişlerdir. Bitki boyu, kuru madde birikimi, sap çapı, tabla çapı ve bin tane ağırlığının azot dozlarıyla önemli derecede arttığını ve tane veriminin 40 kg N/ha dozuna kadar arttığını, en yüksek su kullanım etkinliğinin de 40 kg N/ha dozunda elde edildiğini belirlemişlerdir. 15

27 Mahender et al. (2000), 1994 ve 1995 yıllarında Hindistan da yürüttükleri çalışmalarında, EC68415 ve MSFH 8 ayçiçeği çeşitlerinin sulama ve azotlu gübrelemeye tepkisini belirlemek amacıyla, 0.3, 0.6 ve 0.9 sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı oranlarında sulama ve 0, 40, 80, 120 ve 160 kg/ha dozlarında azot uygulayarak yetiştirmişler; MSFH 8 çeşidinin EC68415 çeşidine göre daha yüksek su kullanımı ve su kullanım etkinliğine sahip olduğunu, en yüksek tane veriminin kg/ha ile 0.9, en düşük ise 0.3 oranında, 120 ve 160 kg/ha dozunda uygulanan azotun da en yüksek tane verimi, su kullanım etkinliği ve su kullanımı ile sonuçlandığını bildirmişlerdir. Artan sulama sıklığı mevsimsel su kullanımını artırmış ancak, su kullanım etkinliğini azaltmıştır. Mozaffari et al. (1996), su stresinin 8 ayçiçeği çeşidinin verim öğeleri ile bazı morfofizyolojik özellikleri üzerine etkilerini araştırdıkları çalışmada, su stresinin tane veriminde, topraküstü aksam ve vejetatif gelişmede büyük azalmalara neden olduğu, Golshid çeşidinin hem su stresinde hem de normal sulamalarda en yüksek tane verimini (sırasıyla 728 kg/ha ve 3401 kg/ha) gösterdiğini, su stresinde Golshid çeşidi diğer çeşitlerle agronomik özellikler bakımından karşılaştırıldığında yapraklarının küçük, kök/topraküstü oranının yüksek, tabla çapının yüksek, kök uzunluğu ve ağırlığının fazla, yaprak alanı indeksi, sap çapı ve bitki boyunun orta düzeyde olduğunu bildirmişlerdir. Nagavani et al. (1997), 1994/95 sezonunda Tirupati/Hindistan da kumlu tınlı topraklarda yaptıkları çalışmada 0.5, 0.75 ve 1.0 oranlarında (sulama suyu / toplam buharlaşma miktarı) sulama ve 0, 50 ve 100 kg N/ha azot uygulamışlar, en yüksek tane veriminin 100 kg N/ha azot uygulamasından ve 1.0 oranın da sulama yapılan şartlarda elde edildiğini bildirmişlerdir. Nandhagopal et al. (1996), ayçiçeğinin verimi ve kalitesi üzerine kritik dönemlerde yapılan sulamaların etkisini incelemek amacıyla yıllarında BSH-1 çeşidi ile Hindistan da yazlık olarak yaptıkları araştırmada, çimlenme, vejetatif gelişme, tabla oluşum başlangıcı, çiçeklenme, tane doldurma ve tane olgunlaşma dönemlerinde sulama yapılarak denemişlerdir. Tabla oluşumu başlangıcı, çiçeklenme ve tane dolum dönemlerinde sulama yapılmadığı uygulamalarda optimum sulama yapılan uygulamalara göre verimin sırasıyla %19.6, %31.2 ve %9.4 oranında azaldığını, 16

28 çiçeklenme döneminde sulama yapılmadığında en düşük tane yağ oranı elde edildiğini bildirmişlerdir. Narayana and Patel (1997), ayçiçeği verimine sulama, azot ve fosforun etkilerini incelemek amacıyla ve dönemlerinde Hindistan da yürüttükleri tarla denemelerinde, tane verimi ve verim özellikleri 0.8 sulama suyu / toplam buharlaşma miktarı oranı ve 80 kg N/ha azot dozu ile önemli derecede artırdığını, fosforun ise incelen özellikleri etkilemediğini bildirmişlerdir. Oylukan (1974), Eskişehir koşullarında ayçiçeğinin sulama suyu ihtiyacını belirlemek amacıyla yaptığı çalışmada, ayçiçeğinin mevsimlik su tüketimini 620 mm, sulama suyu ihtiyacını ise 385 mm olarak saptamıştır. Araştırmacı aynı zamanda, günlük en fazla su tüketimine temmuz ayında ulaşıldığını, bitki boyunun cm olduğunda, tabla teşekkülünde, çiçeklenme başlangıcında ve süt olumunda olmak üzere 4 kez sulama yapılması gerektiğini de belirlemiştir. Patil and Gangavane (1990), yıllarında yerfıstığı ve ayçiçeğinin verimi üzerine değişik gelişme dönemlerinde uygulanan su streslerinin etkilerini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmalarında; BSH-1 ayçiçeği çeşidine 1.0 ve 0.5 sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı oranlarındaki sulama suyunu ekimden 0-30, ve gün sonra uygulamışlardır. Her üç dönemde de yapılan 0.5 oranındaki sulamalarda verimin %41 daha az olarak belirlendiğini, erken ve geç büyüme dönemlerinde uygulanan su streslerinin (0.5 oranında sulamaların) verimi azaltmadığını belirlemişlerdir. Prasad et al. (2001), ve kış sezonunda Hindistan da yürütülen çalışmada Arun ayçiçeği çeşidinin tane ve yağ verimi üzerine sulama ve azot dozlarının etkilerini inceledikleri çalışmada susuz, 0.4, 0.6 ve 0.8 sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı oranlarında (1, 2 ve 3 kez sulama yaparak) dört sulama ve 0, 20, 40 ve 60 kg/ha olarak dört azot dozu uygulamışlardır. Araştırma sonucunda 0.8 oranında 3 kez yapılan sulamaların verimde önemli artışlar yaptığını, azot dozları içerisinde de 40 kg/ha dozuna kadar bitkiler önemli tepkiler verdiğini, yağ verimi ve su kullanım etkinliğinin 1 sulamada daha yüksek olduğunu, 0-60 cm deki topraktaki nem azalmasının

29 cm den daha yüksek olduğunu, ancak cm deki nispi azalmanın toprak nemini bulmak için köklerin derinlere inmesi nedeniyle sulamasız uygulamada daha fazla olduğunu bildirmişlerdir. Quattar et al. (1992), Record ayçiçeği çeşidiyle yıllarında sulama rejiminin ayçiçeğinin yağ içeriğine ve verimliliğine etkilerini inceledikleri araştırmalarında, sulamasız, tabla oluşumu, çiçeklenme başlangıcı, çiçeklenme sonunda ve her üç dönemde de 50 mm sulama suyu vermişlerdir. Sulama yapılmayan uygulamalarda t/ha arasında, 3 dönemde yapılan sulamada ise t/ha tane verimi elde edilmiştir. Çiçeklenme başlangıcında yapılan bir sulama üç sulama kadar etkili olmasına rağmen tabla oluşumu veya çiçeklenme sonunda yapılan bir sulamanın daha az etkili olduğu belirlenmiştir. Çiçeklenme sonunda yapılan sulamanın olgunlaşmayı geciktirdiği, tane protein içeriğinin en yüksek susuz parsellerden, tane yağ içeriğinin ise sulanan parsellerde daha yüksek olduğu, çiçeklenme sonunda yapılan bir sulamanın en yüksek tane yağ içeriğini verdiğini bildirmişlerdir. Raghavendhran (1994), farklı sulama programlarına ayçiçeğinin tepkisini belirlemek amacıyla 1985 yılında Hindistan da yürüttüğü çalışmada, dört sulama programı (kontrol, 50, 100 ve 200 mm toplam buharlaşma miktarı) içerisinde en yüksek verim (1188 kg/ha) kontrolden %138 daha fazla verim veren 50 mm uygulamasından elde edilmiş, bunu sırasıyla %38 ve %95 lik artışla 200 ve 100 mm uygulamalarının izlediği bildirilmiştir. Razi and Assad (1999), Badigah/İran da 1996 yılında sekiz hibrit ve altı açıkta tozlanan ayçiçeği çeşitlerini kullandıkları çalışmada normal ve kısıtlı sulama uygulamalarını incelemişlerdir. Tane verimi ve yağ oranı da dahil bir çok karakter genotipik ve fenotipik değişimler göstermiştir. Su stresi tane verimi ve verim komponentlerini azaltmış ancak yağ oranını değiştirmemiştir. Normal ve sınırlı sulama şartlarında, tane verimi ile çiçeklenme gün sayısı, fizyolojik olgunluk, tabla çapı, bitki boyu, bin tane ağırlığı, yağ verimi arasında pozitif korelasyon belirlenmiştir. Reddy et al. (1995), farklı ayçiçeği çeşitlerinin su stresindeki performanslarını incelemek amacıyla yıllarında yaptıkları araştırmada, susuz ve ekimden 35 18

30 gün sonra sulama yapılarak yetiştirilen bitkilerde, bitkide yaprak alanı, tane verimi ve toplam kuru madde üretimini incelemişlerdir. Su stresi ile yaprak alanında ve toplam kuru madde üretiminde azalmalar belirlemişler, genelde düşük verimli çeşitlerde su stresi ile incelenen özelliklerdeki azalmaların daha düşük olduğu sonucuna varmışlardır. Reddy et al. (1998), yıllarında MSFH 8 ayçiçeği çeşidiyle kumlu tınlı topraklarda yaptıkları çalışmalarda, tane doldurma ve çiçeklenme döneminde 12 günden fazla süren su stresinin olumsuz etkilerinin olduğunu ve verimi azalttığı bildirmişlerdir. Su stresine maruz kalmayan ayçiçekleri %51-54 oranında verim artışı sağlamıştır. Rushdei (1997), 1995 yılında İran da yürüttüğü çalışmada, sulama suyu miktarı ve azotlu gübre dozlarının ayçiçeğinde kök gelişimi ve kök yoğunluğu üzerine yaptığı çalışmada dört sulama seviyesi (0.45, 0.55, 0.65 ve 0.75 oranlarında sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı) ve 0, 50, 100 ve 150 kg/ha azot dozlarını uygulamıştır. Araştırma sonucunda 0.65 oranının ve 100 kg/ha azot dozunun optimum kök ağırlığı, kök yoğunluğu ve en yüksek verimi verdiğini bildirmiştir. Sakthivel and Iruthayaraj (1997), yılında Hindistan da MSFH 8 ayçiçeği çeşidi kullanılarak, sulama suyu / toplam buharlaşma miktarı oranları 0.45, 0.60 ve 0.75 olarak ve fosfat bakterili veya bakterisiz olarak 67.5 ve 90 kg P 2 O 5 /ha dozunda fosfor uygulayarak yürüttükleri çalışmada; en yüksek tane veriminin 0.75 sulama oranından elde edildiğini, fosfor dozları içerisinde de 90 kg P 2 O 5 ile birlikte fosfat çözücü bakterilerin uygulanmasının en yüksek tane verimi verdiğini bildirmişlerdir. Sefa (1977), sulu koşullarda ayçiçeği ekiminde uygulanacak sıra arası ve sıra üzeri mesafenin saptanması üzerine yılları arasında Eskişehir de yaptığı araştırmada, ayçiçeğine verilecek sıra arası ve sıra üzeri mesafenin eldeki alet ve ekipman durumuna göre 60x25 cm veya 70x25 cm olduğunu bildirmiştir. Sezgin vd. (1993), ayçiçeğinde değişik ıslatma derinliklerinde kısıtlı su uygulamasının su-verim ilişkileri üzerine etkilerini incelemek amacıyla yıllarında Menemen de yürüttükleri çalışmada, vejetatif gelişmenin ilk yarısında (1), vejetatif gelişmenin ikinci yarısında (2), çiçeklenme dönemi (3) ve tane doldurma döneminde (4) 19

31 sulama olmak üzere toplam 4 kez su uygulanmış, her sulamada 0-40 cm(a), 0-60 cm (B), 0-90 cm (C) ve cm (D) lik toprak katmanı tarla kapasitesine getirilerek dört farklı sulama konusu uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, ıslatma derinliğindeki artışa bağlı olarak uygulanan toplam sulama suyu, mevsimlik bitki su tüketimi, % yağ değeri ve tane veriminde artış meydana geldiğini; ıslatılan toprak derinliğinin 90 cm den daha fazla olması durumunda verimde meydana gelen artışların istatistiksel olarak önemli olmadığını ve 90 cm derinliğin optimum düzey olarak belirlemişlerdir. Sharma (1994), ayçiçeğinin verimi üzerine sulama programının etkisini incelemek amacıyla 1991/1992 döneminde Hindistan da kışlık olarak yetiştirilen EC68415 çeşidi ile yürütülen araştırmada, sadece ekim öncesinde yapılan sulama ile verim 1.19 t/ha olurken, ekim öncesi, 3-4 yapraklı dönem ve çiçekleneme döneminde yapılan üç sulama ile verimin 1.58 t/ha olduğunu bildirmişlerdir. Shinde et al. (1990), farklı sulama seviyelerinin (75, 100 ve 125 mm) ayçiçeği çeşitlerinin gelişimine etkilerini inceledikleri araştırmalarında, bitki boyu, bitkide toplam kuru madde ve hektara tane verimi arasında farklı sulama seviyeleri ile önemli bir farklılık olmadığını, çeşitler arasındaki farklılıkların önemli olduğunu ve Surya çeşidinin kısıtlı su uygulamasında en iyi sonucu verdiğini bildirmişlerdir. Singh et al. (1997), yazlık olarak yetiştirilen ayçiçeğinin gelişmesi ve verimi üzerine ekim zamanı (15, 30 Ocak ve 15 Şubat) ve 0.4, 0.6 ve 0.8 sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı oranlarında sulama uygulamalarının (ekimden 25 gün sonra (I) + tabla oluşum başlangıcı (II), çiçeklenmeden 35 gün sonra + II + tam çiçeklenmede, I + II + tane dolumunda, I + II + tam çiçeklenme + tane dolumu dönemi) etkilerini incelemek amacıyla yıllarında MSFH-8 ayçiçeği çeşidi ile yaptıkları araştırma sonucunda; Ocak ayında yapılan ekimlerden daha yüksek tane verimi, tane yağ içeriği ve su kullanım etkinliği elde edildiğini, sulama konuları içerisinde de ekimden 25 gün sonra + tabla oluşum başlangıcında + tam çiçeklenme + tane dolum döneminde 0.6 ve 0.8 oranlarında yapılan sulamaların yüksek tane verimi ve su kullanım etkinliği ile sonuçlandığını, tane yağ içeriğinin sulama uygulamalarıyla etkilenmediğini bildirmişlerdir. 20

32 Stone et al. (1996), yılları arasında mısır, sorgum ve ayçiçeğinin sulamaya tepkilerini belirlemek amacıyla Kansas ta milli tınlı topraklarda yaptıkları araştırmalarında, ekim öncesi (1), ekim öncesi + tabla oluşumu (2), ekim öncesi + çiçeklenme (3), ekim öncesi + tabla oluşumu + çiçeklenme (4) olmak üzere 4 sulama programı uygulamışlar, toplam sulama suyu miktarının 100 mm den 200 mm ye, 200 mm den 300 mm ye, 300 mm den 400 mm ye çıkartıldığında, ayçiçeği veriminin sırasıyla 0.53, 0.43 ve 0.37 t/ha miktarında arttığını bildirmişlerdir. Taha et al. (1999), yılları arasında Orissa/Hindistan da kumlu tınlı topraklarda yürütülen sulama ve azotun ayçiçeğinde etkilerini araştırdıkları çalışmalarında, dört sulama sıklığı (0.6, 0.8, 1.0 ve 1.2 sulama suyu / toplam buharlaşma miktarı oranı) ve dört azot dozu (0, 30, 60 ve 90 kg N/ha) uygulamışlardır. Araştırma sonucunda 1.0 oranında sulama uygulaması ve 60 kg/ha azot dozunun tane verimini ve tanedeki N alımını önemli şekilde artırdığını; bitkinin azot kullanım etkinliğinin de 1.0 oranında sulama ve 30 kg/ha azot uygulamasıyla arttığını bildirmişlerdir. Taha et al. (2001), yıllarında Hindistan da yürütülen çalışmada, sulama ve azot dozlarının ayçiçeği üzerine etkisini değerlendirmek üzere Morden ayçiçeği çeşidine dört sulama programı (sulama suyu / toplam buharlaşma miktarı oranı 0.6, 0.8, 1.0 ve 1.2 olmak üzere) ve dört azot dozu (0, 30, 60 ve 90 kg/ha) uygulanmıştır. En yüksek tane ( kg/ha) ve sap verimini ( kg/ha) sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı 1.0 ve 60 kg/ha azot dozundan elde etmişlerdir. Araştırıcılar bitki boyu, tabla çapı, tablada tane sayısı ve tane veriminin sulama suyu miktarı ve azot dozuyla doğrusal ilişkili bulunduğunu bildirmişlerdir. Tan vd. (2000), farklı gelişme devrelerinde uygulanan sulamanın ana ürün ayçiçeğinde verim ve kalite üzerine etkilerini inceledikleri iki yıllık çalışmalarında, Super-25 ve Trakya-129 çeşitlerine: 1- sulamasız, 2- tabla oluşumunda bir sulama, 3- çiçeklenme başında bir sulama, 4- süt olum döneminde bir sulama, 5- tabla oluşumu başında ve çiçeklenme başlangıcında iki sulama, 6- tabla oluşum başında ve süt olumu dönemlerinde iki sulama, 7- çiçeklenme başında ve süt olum döneminde iki sulama, 8- tabla oluşumu başında, çiçeklenme başında ve süt olum döneminde olmak üzere üç 21

33 sulama olacak şekilde sulama uygulamaları yapılmış, en yüksek tane verimi üç sulama uygulanan parsellerde (1996 yılında 427 kg/da, 1997 yılında 373 kg/da), en düşük verim de sulama uygulanmayan kontrol parsellerinde belirlenmiştir. Genelde kullanılan iki çeşidin de sulamaya olumlu tepkiler verdiği saptanmıştır. Tedeschi et al. (1997), yıllarında İtalya da yürütülen çalışmada, suni olarak tuzlandırılmış sulama suyu dozlarının (kontrol, %0.25, 0.5 ve 1) ayçiçeğinin verimi, yağ içeriği ve fotosentezi üzerine etkileri incelenmiştir. 40 cm toprak derinliğindeki tarla kapasitesi kullanılarak yapılan sulamalar sonucunda, kontrolle karşılaştırıldığında %1 tuzlu su uygulamasında verimde % oranında azalmaların olduğunu ancak, fotosentez üzerine etkisinin önemsiz olduğunu, orta düzeyde uygulanan tuz seviyeleri arasında farklılık belirlenmediğini ve kuru madde birikiminin artan tuz seviyeleriyle azaldığını bildirmişlerdir. Tomar et al. (1996a), ayçiçeğinin yağ ve protein içeriğine sulama suyu miktarı (0.4, 0.6, 0.8 sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı oranlarında), azot (40, 80 ve 120 kg/ha) ve fosfor (0, 40 ve 80 kg P 2 O 5 /da) dozlarının etkilerini incelemek amacıyla Hindistan da yıllarında yürüttükleri çalışma sonucunda, artan sulama suyu miktarı ile tane veriminin arttığını, en yüksek yağ oranı (%42.57) 0.8 oranında sulama uygulamasında saptanmıştır. Protein oranının da artan su miktarı ile azaldığı belirlenmiştir. Aynı zamanda 80 kg P 2 O 5 /ha hem yağ hem de protein oranını artırmış fakat artan azot dozlarının yağ oranını azalttığı gözlenmiştir. Tomar et al. (1996b), 1992 ve 1993 yıllarında 3 sulama suyu miktarı (0.4, 0.6 ve 0.8 sulama suyu / toplam buharlaşma miktarı oranları), azot (40, 80 ve 120 kg N/ha) ve fosfor dozlarının (0, 40 ve 80 kg P 2 O 5 /ha) ayçiçeğinin verimi, su kullanım etkinliği, sulama ihtiyacı ve su tüketimi üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yapılan çalışma sonucunda; su kullanımının artan sulama suyu miktarı, azot ve fosfor dozuyla arttığını, su kullanım etkinliğinin de artan azot ve fosforla arttığını ancak, sulama suyu miktarı ile azaldığını saptamışlardır. Sulama ihtiyacının artan sulama suyu miktarından etkilendiğini fakat azot ve fosforun sulama ihtiyacını değiştirmediğini de bildirmişlerdir. 22

34 Tomar et al. (1997a), sulama, azot ve fosforun ayçiçeğinin verimine etkisini belirlemek amacıyla 1992 ve 1993 bahar döneminde Hindistan da tınlı toprak şartlarında yürüttükleri çalışmalarında, 0-90 cm toprak derinliğinde gravimetrik yöntemle toprağın nem miktarını belirlemişlerdir. Araştırmada 0.8 oranında sulama suyu / toplam buharlaşma miktarında yapılan sulamanın yüz tane ağırlığı, tabla ağırlığı, kabuk oranı, boş tane yüzdesi üzerine olumlu ve önemli etkisi belirlenirken, hasat indeksinin 0.4 oranında yapılan sulama ile daha iyi sonuçlar verdiniği bulmuşlardır. Tomar et al. (1997b), ayçiçeğinde kök özellikleri ve su kullanımı üzerine sulama suyu miktarı (0.4, 0.6 ve 0.8 oranlarında sulama suyu / toplam buharlaşma miktarı), azot (40, 80 ve 120 kg N/ha) ve fosforun (0, 40 ve 80 kg P 2 O 5 /ha) etkilerini belirlemek amacıyla 1992 ve 1993 yıllarında Morden ayçiçeği çeşidiyle yürüttükleri çalışmada, etkili kök derinliği 0-90 cm olarak alınmıştır. Araştırma sonucunda çiçeklenme ve hasat dönemlerindeki en fazla kök uzunluğu 0.6 oranındaki sulama suyu miktarı ile 120 kg N/ha ve 80 kg P 2 O 5 /ha uygulamasından elde edildiğini; sulama ve azotun farklı toprak derinliklerindeki kök yoğunluğunu önemli şekilde etkilediğini, kök / topraküstü oranının artan sulama suyu miktarı ile azaldığını; bitkilerin 30 cm derinlikteki suyu daha fazla kullandığını ve bu derinlikteki en fazla su kullanımının 0.8 oranında sulamadan elde edildiğini bildirmişlerdir. Tomar et al. (1999), ayçiçeğinde optimum azot, fosfor ve sulama seviyelerinin belirlenmesi için yaptıkları çalışmada, 0.8 sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı oranı, 120 kg/ha azot ve 80 kg/ha P 2 O 5 uygulamasının en uzun bitki boyu, yaprak sayısı, hasatta bitki kuru ağırlığı ve ekimden 90 gün sonra yaprak alanı indeksini verdiğini belirlemişlerdir. Çalışmada 0.6 oranındaki sulama suyu/toplam buharlaşma miktarının 0.4 oranına göre daha fazla tane verimi (2283 kg/ha), tabla çapı (17.2 cm), tablada tane sayısı (628) ve tablada tane ağırlığını (32.4 g) verdiğini, en yüksek tane verimi (2503 kg/ha), tabla çapı (17.4 cm), tablada tane sayısı (640) ve tablada tane ağırlığının ise (33g) 0.8 oranında sulama uygulamasından elde edildiğini, tabla çapı, tablada tane sayısı ve ağırlığı ve tane veriminin artan azot ve fosforla arttığını belirlemişlerdir. Unger (1983), sulamanın ayçiçeğinin büyüme, gelişme ve su kullanımına etkilerini araştırmak amacıyla ABD de yaptığı çalışmada; tabla oluşumu, çiçeklenme başlangıcı 23

35 ve çiçeklenme sonunda yapılan sulamaları incelemiştir. Araştırma sonucunda, tabla oluşumu döneminde yapılan sulama ile bitki boyu 19 cm daha uzun, yaprak ve sap kuru madde oranının da daha fazla olduğunu, çiçeklenme başlangıcında ve çiçeklenme sonunda yapılan sulamaların tabla, özellikle tane gelişmesinde önemli rol oynadığını, en yüksek tane ve toplam kuru madde veriminin her üç dönemde de sulama yapılmasıyla elde edildiğini, sulama uygulamalarının tanedeki yağ birikim oranını etkilediğini ve yağ oranı üzerine nispeten az fakat olumlu etkisi bulunduğunu bildirmiştir. Verma et al. (1999), 1996/97 yıllarında Raipur/Hindistan da yürütülen tarla denemesinde 0.6 sulama suyu / toplam buharlaşma miktarı uygulamasının 1.56 t/ha tane verimi, 29 kg/ha protein verimi, kg/ha N alımı ve kg/ha yağ verimi sağladığını ve bu uygulamanın 0.8 oranı ile benzer sonuçlar verdiğini bildirmişlerdir. Verma et al. (2000), döneminde kışlık olarak yürütülen denemede, farklı gelişme dönemlerinde ve sulama suyu / toplam buharlaşma miktarı oranına göre sulama uygulamaları ile çeltik artıklarıyla malçlama ve 60 kg/ha azotla nitrifikasyon önleyici uygulamaların ayçiçeğinde verim ve verim öğelerine etkilerini inceledikleri çalışmada, tüm gelişme döneminde en yüksek kuru madde birikiminin 0.8 oranında sulama suyu/toplam buharlaşma miktarı uygulamasından elde edildiğini, yaprak sayısı, yaprak alanı ve tane verimi bakımından 0.8 ve 0.6 oranlarının benzer sonuçlar gösterdiğini bildirmişlerdir. Yakan ve Kanburoğlu (1989), Kırklareli koşullarında ayçiçeğinin su tüketimini belirlemek amacıyla yılları arasında VNIIMK 8931 ayçiçeği çeşidini kullanarak yürüttükleri çalışmada, beş sulama konusu (I 0 : susuz, I 1 : tabla oluşumunda 1 su, I 2 : çiçeklenmede 1 su, I 3 : tabla oluşumu ve süt olumunda olmak üzere 2 su ve I 4 : 0-90 cm toprak derinliğindeki elverişli nem %30 a düşünce sulama) 0-30, ve cm derinliklerdeki nem tayini yapmışlardır. Araştırma sonucunda, sulamanın verimi önemli derecede etkilediğini, I 4 konusunun en yüksek verimi ( kg/da) verdiğini ve bu konuda bitki su tüketiminin mm, sulama suyu ihtiyacının mm olduğunu, su kaynağının yetersiz olduğu durumda ise çiçeklenme devresinde 1 kez sulama yapılması gerektiğini ve bu konuda sulama suyu ihtiyacının mm, mevsimlik su tüketiminin mm ve verimin ise kg/da olduğunu bildirmişlerdir. 24

36 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1 Materyal Araştırma 2002 ve 2003 yıllarında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü araştırma ve uygulama tarlasında yürütülmüştür. Deneme alanı engebesiz olup, deniz seviyesinden yüksekliği 860 m, 39 57' kuzey enlem, 32 52' doğu boylam dereceleri arasında bulunmaktadır. Bu çalışmada materyal olarak Ülkesel Yağlı Tohumlar Adaptasyon Projesi çerçevesinde hazırlanan ve Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü nden temin edilen Sanbro, Tarsan ve Özdemirbey (TR-3080) çeşitlerine ait tohumlar kullanılmıştır. Sanbro çeşidi, Syngenta firması tarafından geliştirilmiş, tek melez, özellikle kurak ve sıcağa dayanıklı, adaptasyon kabiliyeti ve kendine döllenme yeteneği yüksek, orta boylu, iri tablalı, bin tane ağırlığı yüksek, tablaları aşağı doğru eğik, erkenci, kök çürüklüğüne hassas, orobanşın eski ırklarına toleranslı, pas (Puccinia ssp.) ve solgunluk (Sclerotinia sclerotiorum) hastalıklarına karşı dayanıklı bir çeşittir. Tarsan-1018 çeşidi, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen tek melez bir çeşittir yılında tescil edilen çeşidin özellikleri; çimlenme oranı yüksek, hızlı büyüme karakterli, ince kabuklu ve yüksek yağ oranına (%48-52) sahip, erkenci, kuru ve sulu iklim şartlarında yüksek verim verebilen, tablaları aşağı doğru eğik olan, orobanşın yeni ırklarına toleranslı bir çeşittir. Özdemirbey çeşidi, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen ve 2000 yılında tescil edilmiş, SAPEKSA A.Ş. tarafından üretilerek çiftçilerin hizmetine sunulan, uyum kabiliyeti yüksek, orta boylu, kurağa dayanıklı, çıkış ve sürme gücü yüksek, tablaları eğik, kendine döllenme özelliği yüksek, yüksek tane ve yağ verimine sahip, ince kabuklu, orobanşın eski ırklarına dayanıklı, yeni ırklarına diğer çeşitlere göre daha toleranslı bir çeşittir. 25

37 3.1.1 Deneme yerinin toprak özellikleri Deneme alanının farklı toprak derinliklerinden alınan örneklerde toprak yapısı, tarla kapasitesi, solma noktası, hacim ağırlığı, su tutma kapasitesi Çizelge 3.1 de gösterilmiştir. Çizelge 3.1 Deneme alanı toprak örneklerinde yapılan bazı fiziksel analiz sonuçları* Toprak Derinliği Toprak Yapısı Tarla Kapasitesi Solma Noktası Hacim Ağırlığı Kullanılabilir Toplam Su Tutma Kapasitesi cm % mm/30cm % mm/30cm g/cm 3 % mm/30cm 0-30 Killi-tın Killi-tın Killi-tın Killi-tın *: A.Ü.Z.F. Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü analiz sonuçları Çizelge 3.1 de görüldüğü gibi, deneme alanı toprağı killi-tınlı yapıya sahip olup, 0-90 cm toprak derinliğindeki toprağın tarla kapasitesi mm/90 cm, solma noktası mm/90 cm ve su tutma kapasitesi mm/90cm dir. Araştırmanın iki yılında da deneme alanı topraklarının iki farklı derinliğinden alınan toprak örneklerinde sulama yönünden önemli bazı kimyasal özelliklerin analizi yapılmıştır. Farklı derinliklerden alınan topraklarda yapılan toprak analiz sonuçları Çizelge 3.2 de özetlenmiştir. Çizelge 3.2 Deneme alanı toprak örneklerinde yapılan bazı kimyasal analiz sonuçları* Yıllar 2002 Derinlik Su ile doymuşluk Toplam tuz Su ile doymuş toprakta Kireç CaCO 3 Bitkilere yarayışlı besin maddeleri kg/da Organik madde cm % % ph % P 2 O 5 K 2 O % *: T.C. Başbakanlık Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü 26

38 Çizelge 3.2 incelendiğinde, deneme alanının toprağı hafif alkali, kireçli, toplam tuz düzeyi zararsız, fosforca orta, potasyumca zengin ve organik maddece yetersizdir. Ayrıca deneme alanının drenajı iyi ve taban suyu sorunu yoktur Deneme yerinin iklim özellikleri Araştırmanın yürütüldüğü 2002 ve 2003 yıllarına ait ayçiçeğinin vejetasyon dönemindeki aylık sıcaklık ( o C), nispi nem (%) ve yağış (mm) değerleri ile bunların uzun yıllar ortalamaları Çizelge 3.3 de gösterilmiştir. Çizelge 3.3 Vejetasyon süresi boyunca deneme yerine ait 2002 ve 2003 yılları ile uzun yıllar ortalamasına ilişkin Meteoroloji Rasat Cetveli* Sıcaklık ( C) Yıllar Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Uzun Yıllar Nispi nem (%) Uzun Yıllar Yağış (mm) Uzun Yıllar *: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Aylık Klimatoloji Rasat Cetveli (2003) Çizelge 3.3 de görüldüğü gibi, 2002 ve 2003 yıllarındaki aylık ortalama sıcaklıklar birbirine yakın değerler göstermiş, o C arasında değişmiştir. Nispi nem bakımından 2003 yılı haziran, temmuz ve ağustos aylarında bir önceki yıla göre ortalama %7 lik bir farklılık belirlenmiştir. Ortalama yağış bakımından, 2002 yılında hem uzun yıllar ortalamasından hem de 2003 yılından oldukça fazla yağış alındığı belirlenmiştir. Özellikle 2002 yılının temmuz ayında alınan 35.3 mm lik yağış dikkat çekmektedir. Araştırma konusunu yakından ilgilendiren 2002 ve 2003 yıllarına ait günlük yağış değerleri Çizelge 3.4 ve Çizelge 3.5 de verilmiştir. 27

39 Çizelge yılı vejetasyon dönemindeki günlük yağış miktarları* Günler NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL ** Toplam *: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Aylık Klimatoloji Rasat Cetveli (2002) **: Yağış miktarının 0.0 mm olduğu günler; yağışın olduğunu ancak miktar bırakmadığını göstermektedir (hafif yağmur). Çizelge 3.4 incelendiğinde, 2002 yılında ekim tarihi olan 24 Nisan dan sonra 25 ve 26 Nisan tarihlerinde toplam 3.1 mm yağış alınmıştır. Mayıs ayı içerisinde yağışlı gün sayısı 10 olurken, en yüksek yağış miktarı 23.0 mm ile 24 Mayıs; haziran ayında yağışlı gün sayısı 13 gün olup, en yüksek yağış miktarı 14.0 mm ile 12 Haziran; temmuz ayı içerisinde en yüksek yağış miktarı 16.2 mm ile 14 Temmuz da gerçekleşirken, yağışlı gün sayısı 6 gün olmuş; ağustos ayında 4.3 mm ile en yüksek yağış miktarı 18 Ağustos tarihinde kaydedilmiş ve 10 gün yağış alınmıştır. Eylül ayında ise 16.0 mm ile en 28

40 yüksek yağış miktarı 04 Eylül tarihinde alınmıştır yılı vejetasyon döneminde günlük yağış miktarları Çizelge 3.5 de gösterilmiştir. Çizelge yılı vejetasyon dönemindeki günlük yağış miktarları* Günler NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL ** Toplam *: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Aylık Klimatoloji Rasat Cetveli (2003) **: Yağış miktarının 0.0 mm olduğu günler; yağışın olduğunu ancak miktar bırakmadığını göstermektedir (hafif yağmur). Çizelge 3.5 de görüldüğü gibi, 2003 yılında ekim tarihi olan 01 Mayıs tan sonra 06 ve 12 Mayıs tarihlerinde toplam 1.0 mm yağış alınmıştır. Mayıs ayı içerisinde yağışlı gün sayısı 15 olurken, en yüksek yağış miktarı 6.2 mm ile 25 Mayıs tarihinde alınmıştır. Haziran ve Temmuz aylarında yağışlı gün sayısı 1 gün; Temmuz ayı içerisinde alınan yağış miktarı 3.0 mm olarak gerçekleşmiştir. Ağustos ayında 3 gün yağış alınmış ve 29

41 alınan yağış miktarı 0.2 mm olarak ölçülmüştür. Eylül ayında ise 9.1 mm ile en yüksek yağış miktarı 06 Eylül tarihinde alınmıştır. Denemenin yürütüldüğü 2002 ve 2003 yıllarına ilişkin ortalama günlük sıcaklık değerleri Çizelge 3.6 ve Çizelge 3.7 de özetlenmiştir. Çizelge yılı vejetasyon dönemindeki günlük ortalama sıcaklıklar* Günler NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL Ort *: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Aylık Klimatoloji Rasat Cetveli (2002) Çizelge 3.6 da görüldüğü gibi, 2002 yılı vejetasyon dönemi içerisinde en yüksek aylık ortalama sıcaklık 24.8 o C ile temmuz ayında belirlenmiştir. Ekim tarihi olan 24 Nisan da ortalama hava sıcaklığı 10.4 o C olarak belirlenmiştir. En yüksek günlük hava sıcaklığı 29.7 o C ile 20 Temmuz tarihinde ölçülmüştür. 30

42 Çizelge yılı vejetasyon dönemindeki günlük ortalama sıcaklıklar* Günler NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL Ort *: Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Aylık Klimatoloji Rasat Cetveli (2003) Çizelge 3.7 incelendiğinde, 2003 yılı vejetasyon dönemi içerisinde en yüksek aylık ortalama sıcaklık 24.3 o C ile ağustos ayında belirlenmiştir. Ekim tarihi olan 01 Mayıs ta ortalama hava sıcaklığı 17.4 o C olarak ölçülmüştür. En yüksek günlük hava sıcaklığı 30.2 o C ile 04 Temmuz 2003 tarihinde ölçülmüştür yılına göre 2003 yılında mayıs, haziran ve ağustos aylarında daha yüksek aylık ortalama hava sıcaklıkları ölçülmüş, nisan, eylül ve temmuz aylarında az da olsa daha düşük gerçekleşmiştir. 31

43 Şekil 3.1 Çiçeklenme döneminde çeşitlerin tarladaki durumu Şekil 3.2 Çiçeklenme döneminde çeşitlerin tarladaki genel görünümü 32

44 3.2 Yöntem Araştırma, tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak kurulmuştur. Denemede kullanılan üç ayçiçeği çeşidi (Sanbro, Tarsan-1018 ve Özdemirbey) ana parsellere, farklı sulama dönemleri; R 0 = susuz (kontrol), R 1 = vejetatif gelişme başında bir sulama, R 2 = tabla oluşumu başlangıcında bir sulama, R 3 = tabla oluşumu sonu veya çiçeklenme başında bir sulama, R 4 = R 1 + R 3 olarak iki sulama, R 5 = R 1 + R 2 + R 3 olarak üç sulama ve R 6 = R 1 + R 2 + R 3 + tane oluşumu başında olmak üzere dört sulama, alt parsellere gelecek şekilde yerleştirilmiştir. Sulama konularının gelişme dönemlerine göre uygulamaları Çizelge 3.8 de verilmiştir. Çizelge 3.8. Sulama konularının gelişme dönemlerine göre uygulanması Sulama Konuları Büyüme dönemi R 0 R 1 R 2 R 3 R 4 R 5 R 6 Çimlenme ve çıkış Vejetatif gelişme Tabla oluşumu Çiçeklenme başlangıcı Tane oluşumu : sulama yapıldığını, -: sulama yapılmadığını göstermektedir. Deneme toplam 21 konudan oluşmuş ve 3 tekerrür ile 63 parsele ayrılmıştır. Alt parsel alanı 4.2m x 3.5m=14.7m 2 olarak belirlenmiştir. Parseller arasındaki olası su sızmalarını önlemek için iki parsel arasında 1.4 m lik boşluk bırakılmış ve yaklaşık 40 cm yüksekliğinde toprak seddelerle çevrilerek sulama tavaları oluşturulmuştur. Bloklar arasında ise 2.4 m lik mesafe bırakılmıştır. 33

45 Sulama konularını oluşturan değişik gelişme devrelerinin belirlenmesinde Doorenbos and Kassam (1979) tarafından verilen esaslardan yararlanılmıştır. Bu devreler; Vejetatif Gelişme: Bitkilerin 6-10 yapraklı olduğu dönem vejetatif gelişme dönemi olarak alınmıştır. Tabla Oluşumu Başlangıcı Dönemi: Bu dönem, bitkinin hızlı bir şekilde büyümeye başladığı ve büyüme ucunda tablayı oluşturacak küçük tablanın yıldız şeklini aldığı dönemdir. Denemede, büyüme ucuna üstten bakıldığında yıldız şeklinde görüldüğünde sulama yapılmıştır. Çiçeklenme Başlangıcı: Tabla çevresindeki steril çiçekler görüldükten sonra, tablanın içerisindeki fertil çiçeklerin (kenardan 2 sıra) görülmeye başladığı dönem çiçeklenme dönemi başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Tane Dolumu: Tabla üzerindeki tüm fertil çiçeklerin tozlanıp döllenmesini tamamladıktan sonra oluşan tanelerin içi, iki parmak arasında sıkıldığında içinin tamamen beyaz, süt görünümü kazandığı devre tane dolum dönemi olarak değerlendirilmiştir. Sulama uygulamalarında, her sulama döneminde toprak burgusu ile alınan toprak örneklerinde, gravimetrik yöntemle toprak nemi belirlenmiş ve eksik olan su, toprak tarla kapasitesine çıkarılacak şekilde verilmiştir. Gravimetrik yöntemin uygulanmasında toprak burgusu ile 0-30, ve cm toprak katmanın yaklaşık ortasından g civarında toprak örnekleri alınmıştır. Bu toprak örnekleri, nemin buharlaşması engellenecek biçimde, daha önce darası alınmış alüminyum kaplara konarak laboratuara taşınmıştır. Toprak örneklerinin yaş ağırlıkları belirlendikten sonra alüminyum kapların ağızları açık şekilde kurutma fırınında 105 o C de 24 saat bekletilmiştir. Tekrar tartılarak kuru ağırlıkları saptanmış ve aşağıdaki eşitlikten yararlanılarak toprak katmanlarındaki nem miktarı belirlenmiştir. 34

46 W - Ws Pw = x 100 eşitlikte; Ws Pw= Kuru ağırlık cinsinden topraktaki nem miktarı (%) W= Toprak örneğinin yaş ağırlığı (g) Ws= Toprak örneğinin kuru ağırlığı (g) Araştırma konularını oluşturan sulama uygulamalarının yapılmasında, sulama suyunun kontrollü olarak parsellere aktarılması işlemi şu şekilde yapılmıştır: Sulama suyunun su kaynağından (derin kuyu) motopomp ile parsellere kadar taşınmasında plastik sulama boruları kullanılmış, sulama boruları üzerinde yağmurlama başlıkları yerine Baylan marka 1'' çapındaki su sayacı takılarak bloklar arasına yerleştirilmiştir. Su sayaçlarının uçlarına 15 m uzunluğunda 1'' çapında bezli su hortumu bağlanarak suyun parsellere kadar taşınması sağlanmıştır. Gerekli olan sulama suyu miktarı, su sayacından geçen su miktarı ölçülerek parsellere verilmiştir. Gravimetrik yöntemle 0-90 cm lik toprak katmanındaki nem tayini yapıldıktan sonra her parsele verilecek sulama suyu miktarı aşağıdaki eşitlik yardımı ile hesaplanmıştır (Güngör vd. 1996). I = d.a (TK-P w ) d= γ t. D 100 I = Uygulanacak sulama suyu miktarı (L) A= Parsel alanı (m²) d = Her sulamada uygulanan eş değer derinlik olarak su miktarı (mm) TK= Tarla kapasitesi (%) P w = Kuru ağırlık cinsinden topraktaki nem miktarı (%) D= Islatılacak toprak derinliği (mm) γ t = Toprağın hacim ağırlığı (g/cm 3 ) 35

47 Çeşitlerin gelişme zamanlarına göre 2002 ve 2003 yıllarında yapılan sulama tarihleri ve sulama suyu miktarları Çizelge 3.9 ve Çizelge 3.10 da özetlenmiştir. Çizelge 3.9 Çeşitlerin gelişme dönemlerine göre 2002 yılında yapılan sulama tarihleri ve sulama suyu miktarları Tarih Çeşit Sulama zamanları Sulama suyu miktarı (L) Ç 1 - Ç 2 - Ç 3 * R 1, R 4, R 5, R Ç 1 - Ç 2 - Ç R R 5, R R Ç 1 R R 5, R R Ç 2 R R 5, R R Ç 3 R R 5, R Ç 1 - Ç 2 R Ç 3 R *: Ç 1 : Sanbro, Ç 2 : Tarsan-1018, Ç 3 : Özdemirbey Çizelge 3.10 Çeşitlerin gelişme dönemlerine göre 2003 yılında yapılan sulama tarihleri ve sulama suyu miktarları Tarih Çeşit Sulama dönemleri Sulama suyu miktarı (L) Ç 1 - Ç 3 R 1, R 4, R 5, R Ç 2 R 1, R 4, R 5, R Ç R R 5, R Ç 2 - Ç 3 R R 5, R R Ç 1 R R 5, R Ç 2 - Ç R R R 5, R Ç 1 R Ç 2 - Ç 3 R *: Ç 1 : Sanbro, Ç 2 : Tarsan-1018, Ç 3 : Özdemirbey 36

48 Çizelge 3.11 Çeşitlere göre farklı gelişme dönemlerinde uygulanan toplam sulama suyu miktarı (mm) ve verim (kg/da) değerleri Çeşitler Sanbro Tarsan-1018 Özdemirbey Sulama Konuları Toplam sulama Verim Toplam sulama Verim suyu (mm) (kg/da) suyu (mm) (kg/da) R R R R R R R R R R R R R R R R R R R R R *: Gelişme dönemlerindeki sulama suyu miktarları, sulama suyu ve yağış toplamını göstermektedir. Çizelge 3.11 de görüldüğü gibi, en yüksek toplam sulama suyu ve dekara tane verimi her iki yılda da tüm dönemlerde ve tane dolum döneminde yapılan sulama (R 6 ) uygulamalarında belirlenmiştir yılında sulama yapılmayan (R 0 ) kontrol uygulamasında 2003 yılına göre daha yüksek verim elde edilmesinin nedeni, vejetasyon dönemi içerisinde alınan toplam mm lik yağış gösterilebilir. Sulama suyunda tuzluluk ve ph yönünden yapılan incelemelerde, 2002 yılında EC=1190 ds/m (WTW Cond 315i) ve ph= 6.95 / 25 o C, 2003 yılında EC= 1250 ds/m ve ph= 7.02 / 25 o C olarak ölçülmüştür. Bu analizler sonucunda, sulama suyunun tuzluluk bakımından yüksek, asitlik bakımından nötr olduğu belirlenmiştir. 37

49 Toprak işleme Deneme alanı sonbaharda pullukla derin bir toprak işleme ve erken ilkbaharda kazayağı ve tırmık geçirilerek ekime hazır hale getirilmiştir. Ekim Deneme her iki yılda da toprak yapısında bir farklılık olmaması amacıyla aynı alan üzerinde yürütülmüştür. Ekim, her parsel içerisine 2002 yılında 24 Nisan, 2003 yılında 1 Mayıs tarihlerinde 70 x 30 cm bitki sıklığı ile beş sıra halinde ocak usulü yapılmıştır. Ekimde her ocağa 3 tohum atılmış ve ekimden sonra merdane ile toprak yüzeyi bastırılmıştır. Çıkış tamamlandıktan sonra her ocakta normal ve sağlıklı görülen bir bitki kalacak şekilde tekleme yapılmıştır. Gübreleme Ekimle birlikte tüm parsellerde 6 kg P 2 O 5 /da ve 4 kg N/da olacak şekilde gübreleme esas alınmıştır. Uygulanacak gübre miktarları toprak analizleri ile belirlendikten sonra (Çizelge 3.2), 2002 yılında yeterli miktarda fosfor bulunduğu için fosforlu gübre uygulanmamış, 2003 yılında ise 2 kg/da saf P 2 O 5 gelecek şekilde triplesüperfosfat (TSP %42 P 2 O 5 ) ekimle birlikte verilmiştir. Her iki yılda da tabla oluşumu başlangıcında 9 kg/da azot, amonyum nitrat (%33 N) gübresi olarak verilmiştir. Bakım Yetiştirme dönemi boyunca parsellerde normal bakım işlemleri yapılmıştır. Bitkilerin toprak yüzeyine çıkışından yaklaşık iki hafta sonra tekleme ve el çapası, bitki boyu cm olduğunda boğaz doldurma ve karıkların oluşturulması işlemi yapılmıştır yılında ekim döneminde görülen aşırı kuş yoğunluğu nedeniyle deneme etrafına rafya gerilmiştir. Yapılan bakım işlemlerinin tarihleri yıllara göre Çizelge 3.12 de gösterilmiştir. 38

50 Çizelge ve 2003 yıllarında yapılan gözlem ve bakım işlemlerinin tarihleri Gözlemler ve işlemler Yıllar Ekim 24/04 01/05 Çıkış 01/05 14/05 Tekleme 06/05 20/05 I. çapa 20/05 24/05 II. çapa ve boğaz doldurma 05/06 05/06 Karık ve Tavaların oluşturulması 05/06 05/06 Çizelge 3.12 de görüldüğü gibi, 2003 yılında ekimden sonra geç gelen yağmurlar nedeniyle çıkışta yaklaşık bir haftalık gecikme olmuştur. Ekimin de 2002 yılına göre bir hafta geç yapılması sonucunda iki yıl arasındaki çıkış süresi bakımından yaklaşık 15 günlük bir fark meydana gelmiştir. 39

51 Şekil yılında deneme alanından çıkış döneminde bir görünüm Şekil yılında deneme alanında çıkış döneminde bir görünüm 40

52 Şekil 3.5 Deneme alanında sulama sisteminin yerleştirilmesine ilişkin bir görünüm Şekil 3.6 Su miktarını ölçmede kullanılan su sayacının tarladaki görünümü 41

53 Şekil 3.7 Sulama suyu miktarının ölçümü yapılırken bir görünüm Şekil 3.8 Vejetatif gelişme döneminde yapılan sulamadan bir görünüm 42

54 Şekil 3.9 Tabla oluşumu başlangıcında yapılan sulamadan bir görünüm Şekil Çiçeklenme başlangıcı döneminde yapılan sulamadan bir görünüm 43

55 Şekil 3.11 Çiçeklenme sonunda yapılan sulamadan bir görünüm Şekil 3.12 Çiçeklenme sonunda tablaları kuş zararından korumak için kese kâğıdı ile kapatılması 44

ÖZET ANKARA KOŞULLARINDA FARKLI GELİŞME DÖNEMLERİNDE UYGULANAN SULAMALARIN AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.)' NDE VERİM VE VERİM ÖGELERİ İLE YAĞ VE PROT

ÖZET ANKARA KOŞULLARINDA FARKLI GELİŞME DÖNEMLERİNDE UYGULANAN SULAMALARIN AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.)' NDE VERİM VE VERİM ÖGELERİ İLE YAĞ VE PROT T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU FARKLI GELİŞME DÖNEMLERİNDE UYGULANAN SULAMALARIN AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.) NDE VERİM VE VERİM ÖGELERİ İLE YAĞ VE PROTEİN ORANINA

Detaylı

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ HAŞHAŞ (Papaver somniferum L.) BİTKİSİNİN VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE GİBBERELLİK ASİDİN (GA 3 ) FARKLI DOZ VE UYGULAMA ZAMANLARININ

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GİRİŞ Sulamanın amacı kültür bitkilerinin ihtiyacı olan suyun, normal yağışlarla karşılanmadığı hallerde insan eliyle toprağa verilmesidir. Tarımsal

Detaylı

EDİRNE KOŞULLARINDA DESTEKLEME SULAMANIN AYÇİÇEĞİNİN SU KULLANIMI ve VERİMİNE ETKİLERİ 1

EDİRNE KOŞULLARINDA DESTEKLEME SULAMANIN AYÇİÇEĞİNİN SU KULLANIMI ve VERİMİNE ETKİLERİ 1 http://fenbil.trakya.edu.tr/tujs Trakya Univ J Sci, 6(2): 59-66, 2005 ISSN 1305-6468 DIC: 176TETT620512050106 Araştırma Makalesi / Research Article EDİRNE KOŞULLARINDA DESTEKLEME SULAMANIN AYÇİÇEĞİNİN

Detaylı

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE FARKLI EKİM SIKLIKLARININ VERİM VE VERİM İLE İLGİLİ ÖZELLİKLERE ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA* An Investigation

Detaylı

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU (21.05.2018) Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2017-2018 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamdan daha

Detaylı

Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim Zamanlarının Belirlenmesi

Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim Zamanlarının Belirlenmesi U. Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2012, Cilt 26, Sayı 1, 1-16 (Journal of Agricultural Faculty of Uludag University) Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI YEMLİK PANCAR (HAYVAN PANCARI)

Detaylı

ÖZET Doktora Tezi Ankara koşullarında yerli ve hibrit çerezlik ayçiçeği (Helianthus annuus L.) genotiplerinde farklı sıra üzeri aralığı ve azot dozlar

ÖZET Doktora Tezi Ankara koşullarında yerli ve hibrit çerezlik ayçiçeği (Helianthus annuus L.) genotiplerinde farklı sıra üzeri aralığı ve azot dozlar ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ANKARA KOŞULLARINDA YERLİ VE HİBRİT ÇEREZLİK AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.) GENOTİPLERİNDE FARKLI SIRA ÜZERİ ARALIKLARI VE AZOT DOZLARININ VERİM

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.. TRIM VE KÖYİŞLERİ KNLIĞI KORUM VE KONTROL GENEL MÜÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESİL VE SERTİFİKSYON MERKEZİ MÜÜRLÜĞÜ TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ TEKNİK TLİMTI KOLZ (rassica napus oleifera L.) 2001 TRIMSL EĞERLERİ

Detaylı

Doktora Tezi Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Enver ESENDAL

Doktora Tezi Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Enver ESENDAL ÇEREZLİK AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.) NDE SULAMA, AZOT (N) DOZLARI VE BİTKİ SIKLIĞININ VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ Veli PEKCAN Doktora Tezi Tarla Bitkileri Anabilim

Detaylı

2015 Ayçiçeği Raporu

2015 Ayçiçeği Raporu 2015 Ayçiçeği Raporu İçindekiler 1.AYÇİÇEĞİ EKİM ALANI... 2 1.1. Türkiye de Ayçiçeği Ekim Alanı... 2 1.2. TR83 Bölgesinde Ayçiçeği Ekim Alanı... 5 1.3. Samsun da Ayçiçeği Ekim Alanı... 6 1.3.1. Samsun

Detaylı

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ Hazırlayan Handan KAVAKOĞLU (ATB AR-GE, Gıda Yüksek Mühendisi) Yasemin OKUR (ATB AR-GE,

Detaylı

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

SAMSUN KOŞULLARINDA GELİŞTİRİLEN BAZI TEK MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR

SAMSUN KOŞULLARINDA GELİŞTİRİLEN BAZI TEK MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2005, 18(2), 229-234 SAMSUN KOŞULLARINDA GELİŞTİRİLEN BAZI TEK MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR Ahmet ÖZ Halil KAPAR Karadeniz Tarımsal Araştırma

Detaylı

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Türk Tarım Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 1(1): 17-22, 2013 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi İç Anadolu Bölgesinde Yağ Bitkilerinin Mevcut

Detaylı

YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Türkiye 10. Tarla Bitkileri Kongresi, Konya-2013, Kitap2, sayfa 350-357 YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN

Detaylı

Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi

Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 5 (1):44-49, 2010 ISSN 1304-9984, Araştırma M. ÖZ, A. KARASU Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi

Detaylı

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ HAZIRLAYAN YALÇIN YILMAZ ZİRAAT MÜHENDİSİ UZMAN TARIM DANIŞMANI Ülkemizde buğday yaklaşık 9.5 milyon hektar alanda ekilmekte, üretimde yıldan yıla değişmekle birlikte 20 milyon ton

Detaylı

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN- 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU (12.06.2017) Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2016-2017 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamı koruyacağı hatta

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Kolza

Detaylı

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Mahmut Tepecik 1 M.Eşref İrget 2 ÖZET Düzce ili merkeze bağlı Otluoğlu köyünde çiftçi koşullarında yürütülen bu denemede K un farklı

Detaylı

Farklı Soya Fasulyesi (Glycine max L. Merr.) Hatlarının Bursa Ekolojik Koşullarında Bazı Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Farklı Soya Fasulyesi (Glycine max L. Merr.) Hatlarının Bursa Ekolojik Koşullarında Bazı Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi U. Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2008, Cilt 22, Sayı 1, 55-62 (Journal of Agricultural Faculty of Uludag University) Farklı Soya Fasulyesi (Glycine max L. Merr.) Hatlarının Bursa Ekolojik Koşullarında Bazı

Detaylı

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Korunga Önemli Bir Bitkidir Korunga, sulamanın yapılamadığı kıraç alanlarda, verimsiz ve taşlık topraklarda yetiştirilecek

Detaylı

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN AHUDUDU Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Ahududu, yurdumuzda son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmektedir. Taze tüketildikleri

Detaylı

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Soğan insan beslenmesinde özel yeri olan bir sebzedir. Taze veya kuru olarak tüketildiği gibi son yıllarda kurutma sanayisinde işlenerek bazı yiyeceklerin hazırlanmasında da

Detaylı

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ TÜRKĠYE NĠN BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÇERÇEVE SÖZLEġMESĠ NE ĠLĠġKĠN ĠKĠNCĠ ULUSAL BĠLDĠRĠMĠNĠN HAZIRLANMASI FAALĠYETLERĠNĠN DESTEKLENMESĠ PROJESĠ ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Detaylı

Humik Asit Uygulama Zamanı ve Dozlarının Kışlık Kolzada Verim ve Verim Öğelerine Etkileri

Humik Asit Uygulama Zamanı ve Dozlarının Kışlık Kolzada Verim ve Verim Öğelerine Etkileri Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2016, 25 (Özel sayı-2):131-136 Araştırma Makalesi (Research Article) Humik Asit Uygulama Zamanı ve Dozlarının Kışlık Kolzada Verim ve Verim Öğelerine

Detaylı

AYÇİÇEĞİ VE YAĞLI TOHUMLAR POLİTİKASI

AYÇİÇEĞİ VE YAĞLI TOHUMLAR POLİTİKASI AYÇİÇEĞİ VE YAĞLI TOHUMLAR POLİTİKASI Türkiye de tarımı yapılan yağlı tohumlar; ayçiçeği, çiğit, susam, kolza, soya, yerfıstığı ve haşhaştır. Ancak bu yağ bitkileri içerisinde tohumundan ortalama % 38-50

Detaylı

Determination of Seed Rate on Winter Lentil (Lens culinaris Medik.) cv. Kafkas

Determination of Seed Rate on Winter Lentil (Lens culinaris Medik.) cv. Kafkas Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2008, 17 (1-2): Araştırma Makalesi Kafkas Kışlık Kırmızı Mercimek (Lens culinaris Medik.) Çeşidinde Tohum Miktarının Belirlenmesi Derya SÜREK 1, Erol

Detaylı

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 8 65 Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme 8.1 Gübreleme Çayır-Mer alarda bulunan bitkilerin vejetatif aksamlarından yararlanılması ve biçme/otlatmadan sonra tekrar

Detaylı

İkinci Ürün Mısırda Farklı Potasyum Doz ve Su Stresi Koşullarının Kaldırılan N, P, K Miktarlarına Etkileri

İkinci Ürün Mısırda Farklı Potasyum Doz ve Su Stresi Koşullarının Kaldırılan N, P, K Miktarlarına Etkileri İkinci Ürün Mısırda Farklı Potasyum Doz ve Su Stresi Koşullarının Kaldırılan N, P, K Miktarlarına Etkileri Özlem Gürbüz Kılıç 1 Nevin Eryüce 2 ÖZET Çalışma, farklı su stresi koşullarında potasyumun farklı

Detaylı

Van Gevaş Ekolojik Koşulların Da Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinin İkinci Ürün Olarak Yetiştirilmesi

Van Gevaş Ekolojik Koşulların Da Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinin İkinci Ürün Olarak Yetiştirilmesi TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.turkjans.com Van Gevaş Ekolojik Koşulların Da Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinin İkinci Ürün Olarak

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.. TRIM VE KÖYİŞLERİ KNLIĞI KORUM VE KONTROL GENEL MÜÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESİL VE SERTİFİKSYON MERKEZİ MÜÜRLÜĞÜ TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ TEKNİK TLİMTI HŞHŞ (Papaver somniferum L.) 2005 İÇİNEKİLER Sayfa

Detaylı

AYÇİÇEĞİNDE (Helianthus annuus L.) GENETİK ERKISIR HATLARIN SEÇİMİ VE VERİM ÖGELERİNİN TOHUM VERİMİNE ETKİSİ

AYÇİÇEĞİNDE (Helianthus annuus L.) GENETİK ERKISIR HATLARIN SEÇİMİ VE VERİM ÖGELERİNİN TOHUM VERİMİNE ETKİSİ Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi (6).1,1997 AYÇİÇEĞİNDE (Helianthus annuus L.) GENETİK ERKISIR HATLARIN SEÇİMİ VE VERİM ÖGELERİNİN TOHUM VERİMİNE ETKİSİ Nilgün BAYRAKTAR 1 Belgin COŞGE

Detaylı

DUFED 4(2) (2015) 77-82

DUFED 4(2) (2015) 77-82 DUFED 4(2) (2015) 77-82 Dicle Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi dergi anasayfa: http://www.dufed.org Tek melez mısır genotiplerinin Diyarbakır şartlarındaki performanslarının belirlenmesi Determination

Detaylı

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM ÇELTİK DOSYASI Bileşiminde az miktarda protein bulundurmasına karşın beslenme için gerekli amino asitlerce zengin olması nedeniyle çeltik, insan beslenmesinde buğdaydan sonra en çok kullanılan tahıl ürünüdür.

Detaylı

Yerfıstığında Gübreleme

Yerfıstığında Gübreleme Yerfıstığında Gübreleme Ülkemizin birçok yöresinde ve özellikle Çukurova Bölgesi nde geniş çapta yetiştiriciliği yapılan yerfıstığı, yapısında ortalama %50 yağ ve %25-30 oranında protein içeren, insan

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ KOŞULLARINDA DEĞİŞİK KIŞLIK MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE VERİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

KAHRAMANMARAŞ KOŞULLARINDA DEĞİŞİK KIŞLIK MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE VERİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2005, 18(2), 285-290 KAHRAMANMARAŞ KOŞULLARINDA DEĞİŞİK KIŞLIK MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE VERİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Detaylı

Prof. Dr. Özer KOLSARICI danışmanlığında Neslihan Duygu ÜSTÜNER tarafından hazırlanan bu çalışma 01/02/2006 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından Tarla

Prof. Dr. Özer KOLSARICI danışmanlığında Neslihan Duygu ÜSTÜNER tarafından hazırlanan bu çalışma 01/02/2006 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından Tarla ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ FARKLI GELİŞME DÖNEMLERİNDE UYGULANAN AZOTLU GÜBRE FORMLARININ KIŞLIK KOLZA (Brassica napus ssp. oleifera L.) NIN VERİM VE VERİM ÖGELERİNE

Detaylı

Kuru ve Sulu Koşullarda Farklı Bitki Sıklıklarının Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinde Verim ve Verim Öğelerine Etkileri

Kuru ve Sulu Koşullarda Farklı Bitki Sıklıklarının Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinde Verim ve Verim Öğelerine Etkileri TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2005, 11 (4) 417-421 Kuru ve Sulu Koşullarda Farklı Bitki Sıklıklarının Bazı Nohut (Cicer arietinum L.) Çeşitlerinde Verim ve Verim Öğelerine Etkileri Necat TOĞAY 1 Yeşim TOĞAY

Detaylı

ASPİR (Carthamus tinctorius L.)'DE İLK GELİŞME DEVRESİNDE KÖK VE TOPRAKÜSTÜ ORGANLARIN DURUMU

ASPİR (Carthamus tinctorius L.)'DE İLK GELİŞME DEVRESİNDE KÖK VE TOPRAKÜSTÜ ORGANLARIN DURUMU Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi (2004) ASPİR (Carthamus tinctorius L.)'DE İLK GELİŞME DEVRESİNDE KÖK VE TOPRAKÜSTÜ ORGANLARIN DURUMU M. Demir KAYA 1 Arif İPEK 1 Özer KOLSARICI 1 Gamze

Detaylı

AYÇİÇEĞİ (Helianthus

AYÇİÇEĞİ (Helianthus AYÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.) Bitkisel Özellikleri Ayçiçeği; gündöndü, günebakan ve şemsiamer gibi isimlerle de anılan bir yağ bitkisidir. Kuzey Amerika nın; Meksika ve Peru nun doğal bitkisi olup 16.

Detaylı

Farklı Hasat Dönemlerinin Ayçiçeği Populasyonlarında Silajlık Verim ve Bazı Özelliklere Etkileri

Farklı Hasat Dönemlerinin Ayçiçeği Populasyonlarında Silajlık Verim ve Bazı Özelliklere Etkileri Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2016, 25 (Özel sayı-2):272-277 Araştırma Makalesi (Research Article) Farklı Hasat Dönemlerinin Ayçiçeği Populasyonlarında Silajlık Verim ve Bazı Özelliklere

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI ZAMANLARDA EKİLEN KETENCİK [Camelina sativa (L.) Crantz] İN VERİM VE BAZI AGRONOMİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ Nur KOÇ YÜKSEK LİSANS TEZİ Tarla

Detaylı

ÖZET. İlhan TURGUT * Arzu BALCI **

ÖZET. İlhan TURGUT * Arzu BALCI ** Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16(2): 79-91 Bursa Koşullarında Değişik Ekim Zamanlarının Şeker Mısırı (Zea mays saccharata Sturt.) Çeşitlerinin Taze Koçan Verimi İle Verim Öğeleri Üzerine Etkileri

Detaylı

Tarım Konferansı 25 Nisan 2011 Hassa_HATAY

Tarım Konferansı 25 Nisan 2011 Hassa_HATAY Bağ Sulaması Tarım Konferansı 25 Nisan 2011 Hassa_HATAY Prof. Dr. Sermet ÖNDER Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü (Biyosistem Mühendisliği Bölümü) sermetonder01@gmail.com

Detaylı

Yeni Geliştirilen Nohut Hatlarının Bornova Koşullarında Verim ve Bazı Tarımsal Özellikleri Üzerinde Araştırmalar

Yeni Geliştirilen Nohut Hatlarının Bornova Koşullarında Verim ve Bazı Tarımsal Özellikleri Üzerinde Araştırmalar Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2001, 38(2-3):39-46 ISSN 1018-8851 Yeni Geliştirilen Nohut Hatlarının Bornova Koşullarında Verim ve Bazı Tarımsal Özellikleri Üzerinde Araştırmalar Metin ALTINBAŞ 1 Hasan SEPETOĞLU

Detaylı

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir?

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir? Macar Fiği Neden Önemlidir? Macar fiği, son yıllarda ülkemizde ekimi yaygınlaşan beyazımsı-sarı çiçekli bir fiğ türüdür (Resim 1). Bitkinin önemli olmasını sağlayan özellikler; yerli fiğe nazaran soğuklara

Detaylı

Bazı Çerezlik Ayçiçeği (Helianthus Annuus L.) Çeşitlerinin Tekirdağ Koşullarında Verim ve Verim Unsurları

Bazı Çerezlik Ayçiçeği (Helianthus Annuus L.) Çeşitlerinin Tekirdağ Koşullarında Verim ve Verim Unsurları Bazı Çerezlik Ayçiçeği (Helianthus Annuus L.) Çeşitlerinin Tekirdağ Koşullarında Verim ve Verim Unsurları Y. Ergen C. Sağlam T.Ü.. Tekirdağ Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü, TEKİRDAĞ Araştırma;

Detaylı

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8 Ayvalık(Edremit Zeytini) Yağı altın sarısı renginde, meyve kokusu içeren, aromatik, kimyasal ve duyusal özellikleri bakımından birinci sırada yer alır. Son yıllarda meyve eti renginin pembeye döndüğü dönemde

Detaylı

MISIR BİTKİSİNİN BİTKİ SU TÜKETİMİ VE KISITLI SULAMA UYGULAMALARI

MISIR BİTKİSİNİN BİTKİ SU TÜKETİMİ VE KISITLI SULAMA UYGULAMALARI OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 2006,21(1):140-146 J. of Fac. of Agric., OMU, 2006,21(1):140-146 MISIR BİTKİSİNİN BİTKİ SU TÜKETİMİ VE KISITLI SULAMA UYGULAMALARI Çiğdem BİBER Tekin KARA Ondokuz Mayıs Üniversitesi,

Detaylı

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16(2): 127-136 Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri Mehmet SİNCİK*

Detaylı

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Akide ÖZCAN 1 Mehmet SÜTYEMEZ 2 1 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Afşin Meslek Yüksekokulu,

Detaylı

AYÇİÇEĞİ TARIMI TOPRAK İSTEKLERİ Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma

AYÇİÇEĞİ TARIMI TOPRAK İSTEKLERİ Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma AYÇİÇEĞİ TARIMI TOPRAK İSTEKLERİ Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi iyi topraklarda verim daha yüksek olmaktadır.

Detaylı

YAĞ HAMMADDELERİ VE YAĞLI TOHUMLARA DEĞER BİÇİLMESİ

YAĞ HAMMADDELERİ VE YAĞLI TOHUMLARA DEĞER BİÇİLMESİ YAĞ HAMMADDELERİ VE YAĞLI TOHUMLARA DEĞER BİÇİLMESİ Yağ Hammaddeleri İklim ve toprak koşullarının uygun olması nedeni ile ülkemizde ayçiçeği, pamuk tohumu (çiğit), susam, haşhaş, kanola (kolza), keten,

Detaylı

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI:

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI: COLFIORITO Başakları orta uzunlukta, kılçıklı ve beyaz 1000 tane ağırlığı 19.1-36.5 gr arasındadır. Yatmaya dayanımı iyidir. Kahverengi pas ve sarı pasa orta hassastır. DEMİR 2000 Sağlam saplı ve uzun

Detaylı

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR Gözde SEVİLMİŞ Giderek artan nüfusa paralel olarak gıda maddeleri tüketimi ve dolayısıyla bitkisel yağ tüketimi artmaktadır. Diğer yandan artan gıda

Detaylı

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Âlim Çağlayan 1 Ertan Demoğlu 1 Besinlerin rolü Yeterli bir gübreleme programı sadece bütün besinlerin temel görevleri açık bir

Detaylı

Bazı Yazlık Kolza (Brassica napus ssp. oleifera L.) Çeşitlerinde Fosforlu Gübrelemenin Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi

Bazı Yazlık Kolza (Brassica napus ssp. oleifera L.) Çeşitlerinde Fosforlu Gübrelemenin Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2008, 14 (3) 259-266 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Bazı Yazlık Kolza (Brassica napus ssp. oleifera L.) Çeşitlerinde Fosforlu Gübrelemenin Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi

Detaylı

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1) Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.), 2004, 14(1): 47-51 Geliş Tarihi: 08.09.2003 Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

Detaylı

Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri

Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri Kanola, kolza bitkisinden geliştirilen ve şifalı özellik gösteren yağa verilen isimdi. Daha sonra, kolza bitkisinin istenmeyen özelliklerini elemeye yönelik bazı bitki

Detaylı

Türkiye`de Hububat Alanları

Türkiye`de Hububat Alanları BUĞDAY DOSYASI Türkiye, birçok ürünün yetiştirilmesine imkan veren iklim ve ekolojik özellikleri nedeniyle tarımsal üretim açısından avantajlı bir ülke olup, toplam istihdamın %24,6`sı tarım sektöründe

Detaylı

Ankara Koşullarında Kışlık Kolzada Uygun Ekim Zamanının Belirlenmesi

Ankara Koşullarında Kışlık Kolzada Uygun Ekim Zamanının Belirlenmesi Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2015, 24 (2):96-102 Araştırma Makalesi (Research Article) Ankara Koşullarında Kışlık Kolzada Uygun Ekim Zamanının Belirlenmesi *Mehtap GÜRSOY 1 Farzad

Detaylı

Yazlık Kolza (Brassica napus ssp. oleifera L.) Çeşitlerinin Van Ekolojik Koşullarında Verim ve Verim Özellikleri Yönünden Karşılaştırılması

Yazlık Kolza (Brassica napus ssp. oleifera L.) Çeşitlerinin Van Ekolojik Koşullarında Verim ve Verim Özellikleri Yönünden Karşılaştırılması TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2005, 11 (1) 78-85 Yazlık Kolza (Brassica napus ssp. oleifera L.) Çeşitlerinin Van Ekolojik Koşullarında Verim ve Verim Özellikleri Yönünden Karşılaştırılması Murat TUNÇTÜRK 1 İbrahim

Detaylı

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA LİF BİTKİLERİ PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA Ön bitki pamuk ise toprak işlemesine çubuk kesme ile başlanır. Sap kesiminden sonra toprak pullukla 20-30 cm derinden sürülür. Kışa doğru tarlanın otlanması

Detaylı

YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER ÜRETİMİ

YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER ÜRETİMİ YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER ÜRETİMİ Özer KOLSARICI 1 Atilla GÜR 2 Dilek BAŞALMA 3 M. Demir KAYA 4 Necmi İŞLER 5 ÖZET: Dünyada giderek artan nüfus artışına paralel olarak gıda maddeleri tüketiminin de arttığı

Detaylı

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya Çeşitlerinin Önemli Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya Çeşitlerinin Önemli Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2016, 25 (Özel sayı-2):125-130 Araştırma Makalesi (Research Article) İkinci Ürün Koşullarında Yetiştirilen Bazı Soya Çeşitlerinin Önemli Agronomik ve

Detaylı

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2016-2017 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamı koruyacağı hatta çok azda olsa özellikle İç Anadolu Bölgesinde artış olacağı tahmin edilmektedir.

Detaylı

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:1 ANKARA NIN ASPİR BİTKİSİ PROFİLİ

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:1 ANKARA NIN ASPİR BİTKİSİ PROFİLİ ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:1 ANKARA NIN ASPİR BİTKİSİ PROFİLİ Hazırlayan Handan KAVAKOĞLU (ATB AR-GE, Gıda Yüksek Mühendisi) Yasemin OKUR (ATB AR-GE, Kimya Mühendisi)

Detaylı

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale Ekrem Yüce Dr. Turgay Turna Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Ali Kabaoğlu Safiye Pınar Özer Gökhan Tanyel ÇAYKUR Atatürk

Detaylı

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Derim Dergisi, 2008, 25(1):40-47 ISSN

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Derim Dergisi, 2008, 25(1):40-47 ISSN Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Derim Dergisi, 2, 25(1):-7 ISSN 13-396 OĞULOTU (Melissa officinalis L.) NDA FARKLI BİTKİ SIKLIĞI VE AZOT DOZLARININ DROG VERİMİ VE UÇUCU YAĞ ORANI ÜZERİNE ETKİLERİ

Detaylı

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) 1 Önemi, Kökeni ve Tarihçesi 1850 li yılara kadar dünya şeker üretiminin tamamı şeker kamışından elde edilmekteydi. Günümüzde ise (2010 yılı istatistiklerine

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ. ASPİRDE (Carthamus tinctorius L.) FARKLI EKİM SIKLIKLARININ VERİM VE KALİTE ÜZERİNE ETKİSİ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ. ASPİRDE (Carthamus tinctorius L.) FARKLI EKİM SIKLIKLARININ VERİM VE KALİTE ÜZERİNE ETKİSİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ASPİRDE (Carthamus tinctorius L.) FARKLI EKİM SIKLIKLARININ VERİM VE KALİTE ÜZERİNE ETKİSİ Oğuzhan AYDIN YÜKSEK LİSANS TEZİ Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ i T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FARKLI BİTKİ SIKLIĞI VE YABANCI OT MÜCADELESİ UYGULAMALARININ ASPİRDE VERİM VE KALİTEYE ETKİSİ Hasan DALGIÇ YÜKSEK LİSANS TEZİ Tarla Bitkileri Anabilim

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.. TRIM VE KÖYİŞLERİ KNLIĞI KORUM VE KONTROL GENEL MÜÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESİL VE SERTİFİKSYON MERKEZİ MÜÜRLÜĞÜ TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ TEKNİK TLİMTI YÇİÇEĞİ (Helianthus annuus L.) 2001 TRIMSL EĞERLERİ

Detaylı

Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 5 (2): , 2012 ISSN: , E-ISSN: X,

Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 5 (2): , 2012 ISSN: , E-ISSN: X, Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 5 (2): 126-130, 2012 ISSN: 1308-3945, E-ISSN: 1308-027X, www.nobel.gen.tr Kızıltepe Ekolojik Koşullarında Bazı Macar Fiğ (Vicia Pannonica CRANTZ.) Genotiplerinin Ot Verimi,

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

ENDÜSTRİYEL PATATES ÜRETİMİ

ENDÜSTRİYEL PATATES ÜRETİMİ Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Antakya/HATAY ENDÜSTRİYEL PATATES ÜRETİMİ Patates, yüksek nişasta içeriğinden dolayı insan beslenmesinde rolü olan karbonhidratların

Detaylı

Bazı Soya Fasulyesi [Glycine max (L.) Merill] Çeşitlerinin Bursa Koşullarına Adaptasyonu Konusunda Bir Çalışma

Bazı Soya Fasulyesi [Glycine max (L.) Merill] Çeşitlerinin Bursa Koşullarına Adaptasyonu Konusunda Bir Çalışma Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16(2): 25-34 Bazı Soya Fasulyesi [Glycine max (L.) Merill] Çeşitlerinin Bursa Koşullarına Adaptasyonu Konusunda Bir Çalışma Abdullah KARASU * Mehmet ÖZ ** A. Tanju GÖKSOY

Detaylı

T.C. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

T.C. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ FARKLI TABAN GÜBRESİ UYGULAMALARININ ASPİR (Carthamus tinctorius L.) in TOHUM VERİMİ VE BAZI KALİTE ÖZELİKLERİNE ETKİSİ Zeynal ÇELİK Yüksek Lisans Tezi Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr.

Detaylı

Farklı Ekim Zamanı ve Potasyum Uygulamasının Aspirde (Carthamus tinctorius L.) Tohum Verimi ve Bitkisel Özelliklere Etkisi

Farklı Ekim Zamanı ve Potasyum Uygulamasının Aspirde (Carthamus tinctorius L.) Tohum Verimi ve Bitkisel Özelliklere Etkisi Farklı Ekim Zamanı ve Potasyum Uygulamasının Aspirde (Carthamus tinctorius L.) Tohum Verimi ve Bitkisel Özelliklere Etkisi Fatih Kıllı 1 Ayşe H. Küçükler 2 ÖZET Ekim zamanı ve potasyum gübrelemesinin aspirde

Detaylı

AYÇİÇEĞİNDE (Helianthus annuus L.) TANE VERİMİNİN OLUŞUMUNDA ROL OYNAYAN ÖNEMLİ VERİM ÖĞELERİNİN KATKI ORANLARININ BELİRLENMESİ

AYÇİÇEĞİNDE (Helianthus annuus L.) TANE VERİMİNİN OLUŞUMUNDA ROL OYNAYAN ÖNEMLİ VERİM ÖĞELERİNİN KATKI ORANLARININ BELİRLENMESİ ANADOLU, J. of AARI 17 (2) 2007, 35-50 MARA AYÇİÇEĞİNDE (Helianthus annuus L.) TANE VERİMİNİN OLUŞUMUNDA ROL OYNAYAN ÖNEMLİ VERİM ÖĞELERİNİN KATKI ORANLARININ BELİRLENMESİ Yalçın KAYA Göksel EVCİ Sezgin

Detaylı

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi.

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi. Korunga Tarımı Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi. Osman Dilekçi - Ziraat Mühendisi Teknik İşler Şube Müdürü 0248

Detaylı

Makarnalık Buğdayda (Triticum durum L.) Sulama ve Azotlu Gübrelemenin Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi*

Makarnalık Buğdayda (Triticum durum L.) Sulama ve Azotlu Gübrelemenin Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi* TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2008, 14 (4) 341-349 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Makarnalık Buğdayda (Triticum durum L.) Sulama ve Azotlu Gübrelemenin Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi* H. Hüseyin

Detaylı

Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi

Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi Anadolu Journal of Agricultural Sciences http://dergipark.ulakbim.gov.tr/omuanajas Araştırma/Research Anadolu Tarım Bilim. Derg./Anadolu J Agr Sci, 30 (2015) 68-73 ISSN:

Detaylı

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22 S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22 KONYA YÖRESİNDE FARKLI EKİM ZAMANLARINDA YETİŞTİRİLEN BAZI HAVUÇLARDA KALİTE Tahsin SARI 1 Mustafa PAKSOY 2 1 Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü,

Detaylı

Antepfıstığında Gübreleme

Antepfıstığında Gübreleme Antepfıstığında Gübreleme Tam verime çok geç yatan (8-10 yıl) antepfıstığı uzun ömürlü bir meyve ağacıdır. Hiçbir meyve ağacının yetiştirilemediği kıraç, taşlık ve kayalık arazilerde bile yetişebilmektedir.

Detaylı

Araştırma Makalesi (Research Article)

Araştırma Makalesi (Research Article) Araştırma Makalesi (Research Article) Yaşar Tuncer KAVUT Hikmet SOYA Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü, 35100 İzmir/Türkiye e-posta: tunver.kavut@ege.edu.tr Alınış (Received):26.03.2013

Detaylı

BİTKİ SU TÜKETİMİ 1. Bitkinin Su İhtiyacı

BİTKİ SU TÜKETİMİ 1. Bitkinin Su İhtiyacı BİTKİ SU TÜKETİMİ 1. Bitkinin Su İhtiyacı Bitki, yapraklarından sürekli su kaybeder; bünyesindeki su oranını belirli seviyede tutabilmesi için kaybettiği kadar suyu kökleri vasıtasıyıla topraktan almak

Detaylı

Bazı İki Sıralı Arpa (Hordeum vulgare conv. distichon) Çeşitlerinde Farklı Azot Dozlarının Verim, Verim Unsurları ve Kalite Üzerine Etkileri *

Bazı İki Sıralı Arpa (Hordeum vulgare conv. distichon) Çeşitlerinde Farklı Azot Dozlarının Verim, Verim Unsurları ve Kalite Üzerine Etkileri * Uludag.Üniv.Zir.Fak.Derg., (2005) 19(2): 1-11 Bazı İki Sıralı Arpa (Hordeum vulgare conv. distichon) Çeşitlerinde Farklı Azot Dozlarının Verim, Verim Unsurları ve Kalite Üzerine Etkileri * Emine BUDAKLI

Detaylı

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İncirin iklim İstekleri İncir bir yarı tropik iklim meyvesidir. Dünyanın ılıman iklime sahip bir çok yerinde yetişebilmektedir. İncir

Detaylı

Archived at http://orgprints.org/21162

Archived at http://orgprints.org/21162 MARMARA BÖLGESİNDE BAZI BİTKİ BESLEME UYGULAMALARININ ORGANİK MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULLANIMI (ÇİLEK) Dr. Burhan ERENOĞLU 1 burhanerenoglu@hotmail.com, Dr. Erol YALÇINKAYA 1 erolyalcinkaya@gmail.com,

Detaylı

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA BAZI Crambe TÜRLERİNİN VERİM ve YAĞ ORANLARININ SAPTANMASI *

ÇUKUROVA KOŞULLARINDA BAZI Crambe TÜRLERİNİN VERİM ve YAĞ ORANLARININ SAPTANMASI * ÇUKUROVA KOŞULLARINDA BAZI Crambe TÜRLERİNİN VERİM ve YAĞ ORANLARININ SAPTANMASI * The Determination Of Yield And Oil Content Of Some Crambe Species Under The Cukurova Conditions Özlem KÖYBAŞI Tarla Bitkileri

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Muhittin BAĞCI ORTA ANADOLU KOŞULLARINDA MACAR FİĞ İNDE (Vicia pannonica Crantz. cv. TARMBEYAZI-98) SIRA ARASI VE TOHUM MİKTARININ OT VERİMİNE

Detaylı

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO BUĞDAY PİYASALARI ve TMO 01.04.2016 1 DÜNYA BUĞDAY DENGE TABLOSU Dünya buğday üretimi üç yıl üst üste rekor seviyelerde gerçekleşti, stoklar yükseliyor (Milyon Ton) 800 700 600 500 400 300 200 100 0 699

Detaylı

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü SUSAM HASADI TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu (30-125 cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylüdür. Ülkemizde tarımı yapılan yağ bitkileri

Detaylı

GÖREV YERLERİ(Tarih/Unvan/Kurum) 1996-2000 Araştırma Görevlisi Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi

GÖREV YERLERİ(Tarih/Unvan/Kurum) 1996-2000 Araştırma Görevlisi Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı Unvan Arzu KÖSE Doktor Telefon 222-32403-00 E-mail Doğum Tarihi - Yeri arzu.kose @gthb.gov.tr Ankara-1972 EĞİTİM BİLGİLERİ Yüksek Lisans Akademik Birim/ Mezuniyet Yılı Lisans

Detaylı