HATTATI İSTANBUL UN DR. SÜLEYMAN BERK İSTANBUL UN YÜZLERİ 00

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "HATTATI İSTANBUL UN DR. SÜLEYMAN BERK İSTANBUL UN YÜZLERİ 00"

Transkript

1 İSTANBUL UN HATTATI DR. SÜLEYMAN BERK İSTANBUL UN YÜZLERİ 00 Bu kitap İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı nın katkılarıyla hazırlanmış ve basılmıştır.

2 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Yayınları İSTANBUL UN YÜZLERİ 00 İSTANBUL UN 1OO HATTATI Süleyman Berk Genel Yayın Yönetmeni Kültür A.Ş.Genel Müdürü Sabri Dereli Yayın Koordinatörü Kültür A.Ş. Kültürel Projeler ve Tanıtım Müdürü Fatih Yavaş Yayın Danışmanı Şinasi Acar Konsept Yönetmeni Dündar Hızal Danışma Kurulu Ahmet Kot Ömer Faruk Şerifoğlu Fotoğraflar Mustafa Yılmaz Mahmut Enç Grafik Tasarım Tuğrul Peker Yasemin Özdemir Nihat Sönmez Kapak Görseli İstanbul'un Meşhur Hattatlarından Bazıları (10 Haziran 1932) Ayakta Bulunanlar (Soldan sağa): Türk ve İslâm Yazıları Mütehassısı Osman Fevzi Olcay, Hattat Hâmid Aytaç, Hattat Üsküplü Halil Efendi, Mustafa Halim Özyazıcı Oturanlar: Necmeddin Okyay, Kâmil Akdik, İsmail Hakkı Altunbezer (Bilâl Sütcü Arşivi) Baskı Yılı 2012 Proje Yapım Kristal Reklam Hiz. Ltd. Şti. Tel: Fax: info@kristalreklam.net Copyright Kültür A.Ş ISBN Yayınevi sertifika no: Matbaa sertifika no: Maltepe Mahallesi Topkapı Şehir Parkı Osmanlı Evleri Topkapı - Zeytinburnu / İstanbul T F / kultursanat@kultursanat.org

3

4 İ ÇERİK 07 Sunuş 08 Takdim 10 Giriş 35 Hasan Üsküdârî 36 Kâsim Gubârî 38 Hâlid Erzurûmî 61 İbrâhim Bîzebân 62 Mehmed B. Mustafa (Hezârfen) 64 Hüseyin B. Ramazan (Hablî) 14 Ali B. Yahyâ Sûfî 39 Derviş Abdi 65 Enîsî Dede (Mevlevî) 16 Şeyh Hamdullah 18 Şehzâde Korkud 40 Beşir Ağa (Dâru s-saâde Ağası, Moralı) 41 I. Derviş Ali 66 Mustafa B. İbrahim (Cihangîrî) 67 Şekerzâde Seyyid Mehmed Efendi 19 Tâcizâde Cafer Çelebi 43 Ramazan B. İsmail 68 Eğrikapılı Mehmed Râsim Efendi 20 Hüseyin Şah Çelebi (Hüsâmeddin) 44 Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbî Efendi 70 Yahya Fahreddin Efendi 21 Mustafa Dede (Şeyh Hamdullah ın Oğlu) 22 Şükrullah Halîfe 46 Teknecizâde İbrahim Efendi 48 Hâfiz Osman Efendi 71 Şeyhülislâm Veliyyüddin Efendi 73 Kâtipzâde Mehmed Refi' Efendi 23 Ahmed Karahisârî 25 Ferhad Paşa 51 Ağakapılı İsmail Efendi 53 Durmuşzâde Ahmed Efendi 75 Müstakimzâde Süleyman Sadeddin Efendi 77 Emin Efendi (Edirneli) 27 Muhyiddin Amâsî 55 Derviş Mehmed (Kevkeb Hâfiz) 78 Hâfiz Yusuf Efendi 28 Abdullah Kırîmî 56 Çinicizâde Abdurrahman Efendi 79 Yesârî Mehmed Es ad Efendi 30 Hasan Çelebi 57 Sultan III. Ahmed 82 İsmail Zühdî Efendi 32 Mîr İmâd El-Hasenî 59 İsmail Zühdî (Eski) 85 Mehmed Sâlih Efendi (Çemşir Hâfiz) 33 Demircikulu Yusuf Efendi 60 Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi 86 Mustafa Râkım Efendi

5 90 Mahmud Celâleddin Efendi 92 Esmâ İbret Hanım 93 Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendi 95 Sultan II. Mahmûd 97 İbrahim Sükûtî Efendi 98 Arapzâde Mehmed Sadullah Efendi 99 Mehmed Hâşim Efendi 100 Mehmed Tâhir Efendi 101 Yesarîzâde Mustafa İzzet Efendi 103 Sultan Abdülmecid 105 Mehmed Şevket Vahdetî Efendi 106 Mehmed Şâkir Recâî Efendi 108 Mehmed Hulûsî Efendi 109 Vehîc Efendi 110 Mustafa Vâsıf Efendi (Çömez) 111 Ali Haydar Bey 112 Kazasker Mustafa İzzet Efendi 115 Abdullah Zühdî Efendi 117 Mehmed Şefik Bey 119 Mehmed Şevkî Efendi 122 Çarşambalı Mehmed Ârif Bey 123 Kayışzâde Hâfiz Osman Efendi 124 Hâfiz Abdulahad Vahdetî Efendi 125 Abdülfettah Efendi 128 Muhsinzâde Abdullah Bey 130 Çırçırlı Ali Efendi 131 Yahyâ Hilmi Efendi 133 Filibeli Bakkal Ahmed Ârif Efendi 136 Sâmi Efendi 140 Mehmed Nazif Bey 142 Mehmed Fehmî Efendi 143 Ârif Hikmet Bey 144 Ömer Fâik Efendi 145 Hâfiz Hasan Tahsin Hilmi Efendi 146 Hasan Rıza Efendi 148 Ömer Vasfi Efendi 150 Mehmed Nuri Sivâsî 151 Mehmed Aziz (Aktuğ) Efendi 153 Mehmed Hulûsî Efendi 155 Ahmed Kâmil Akdik 157 Neyzen Emin (Yazıcı) Efendi 159 İsmail Hakkı Altunbezer (Tuğrakeş) 162 Mustafa Halim Özyazıcı 165 Beşiktaşlı Hacı Nuri Korman 167 Mahmud Bedreddin Yazır 168 Mâcid Ayral 170 Necmeddin Okyay (Hezârfen) 172 Hâfiz Kemal Batanay 173 Hamid Aytaç 176 Emin Barın 177 Sadi Belger 178 Ali Alparslan

6

7 S UNUŞ Sevgili İstanbullular, Kıtaların ve kültürlerin buluşma noktasında yer alan İstanbul üç imparatorluğa başkentlik yapmış bir şehirdir. Tarihinin her döneminde bir dünya kenti olan İstanbul siyasî, iktisadî ve kültürel bir merkez olma niteliğini halen korumaktadır. Küreselleşmenin etkilerinin güçlü olarak hissedildiği ve şehirlerin büyüyüp dünyanın küçüldüğü zamanımızda önemini ve cazibesini korumaya devam etmektedir. İstanbul un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmesi bunun açık bir göstergesidir Avrupa Kültür Başkenti sürecinde birçok etkinliği başarıyla gerçekleştirdik. Bu faaliyetler arasında İstanbul ile ilgili yayınlarımız önemli bir ağırlık taşımaktadır. Şehrimizin tarihi, kültürel ve edebi değerleri üzerine yazılmış eserleri okuyucularla buluşturmaya önem veriyoruz. Bu eserlerin hem İstanbul un dünya ile diyaloğunun zenginleşmesine hem de İstanbul da kentlilik bilincinin gelişmesine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Tarih, kültür, bilim, sanat, edebiyat gibi pek çok sahada İstanbul un farklı yüzlerini tanıtan İstanbul un Yüzleri serisini de İstanbul kent kültürüne bir katkı olarak yayınlıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak İstanbul ile ilgili nitelikli yayınları bundan sonra da sizlerle buluşturmaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz dönemde yeni müzeleri, tiyatro salonları ve sanatsal aktiviteleri ile dinamik bir kültürel merkez haline gelen ve kültür-sanat alanında uluslararası bir cazibe merkezi olan İstanbul u her geçen gün daha ileriye taşıyacağız. İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi nedeni ile başlattığımız İstanbul un Yüzleri serisinin yayına hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bu vesileyle tüm İstanbullulara sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Kadir TOPBAŞ İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı

8 T AKDİM İstanbul Hat tının ustaları!.. Geleneksel sanatlarımızın izini belki de son yüzyılda biraz kaybettik. Özellikle uzun bir unutu(lu)ş döneminin ardından, bu sanatların ustaları da yalnız laştı. Modern tabir edilen arayışların gölgesinde kalan ve dini kimliklerinden ötürü sanat sal değerleri dönemin hâkim sanat çevrelerince gölgede bırakılan bu sanatlarımız, bugüne biraz küskün ve kırgın olarak geldiler. Günümüzde icracılar ve sanat eleştirmenleri tarafından hakkı teslim edilse de geçmiş inkıta dönemi, ciddi tahribatlar oluşturmuş, bu kadim sanatların yeni nesil ile irtibatını da koparmıştır. Bu mevzu uzun ve geniş bir hat oluşturur zira bilincimizde İstanbul, siluetine nakşedilmiş camileri ve bu mabetlerin iç ve dış yüzeylerine kaderî bir levha gibi kazınmış hat sanatının en nadide eserleri ile haklı bir gururun kaynağıdır. Zarf/mazruf dengesinde, bu sanatın en rengin ve zengin örneklerine sahne olan bu mimari eserlerin yanı sıra farklı yüz(ey)lerde gerçekleştirilen uygulamalar, dünya literatüründe büyük öneme haizdir. Ayrıca bu sanatın ustaları, üstatları da İstanbul durağında, uğrağında, bu sanata Dünya ölçeğinde şan, itibar ve saygınlık kazandıracak denli ömürlerini vakfetmişlerdir.

9 Hat, tezhip konusunda bir İstanbul geleneğinden, klasiğinden bahsetmek mümkündür. Bu gelenek, İstanbul da bu sanatın altın çağına şahit olmuşluğun kadim hatırası ile birlikte günümüze dek önemli ustaların elinde varlığını sürdürmüştür. Bugün de İstanbul, pek çok İslam sanatı gibi bu ince sanatın da varlığını sürdürdüğü bir kenttir ve hat sanatı nesilden nesile kuşaktan kuşağa usta çırak ilişkisinin yanı sıra açılan kurslar ile canlılığını korumaktadır. İstanbul un 100 Hat Sanatçısı, İstanbul un Yüzleri çerçevesinde bu derunî sanatın ustalarına bir selam ve hürmet ifadesi olarak telakki edilebilir. Sanatın genç temsilcileri, duayenlerinin hayat hikâyelerini öğrenip, isimlerini yâd ederken, geçmişin birikimine de sahip olmak için bu kitabın rehberliğine ihtiyaç duyacaktır. Sözkonusu rehberlik, geçmişte yaşanan kırılma nın oluşturduğu açı farkını kapatmak ve bu kadim sanatlarımızla daha yeni ve taze buluşmaları sağlamak açısından da bir başlangıç olacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. olarak, İstanbul un Yüzleri Projesi çerçevesinde İstanbul umuzun değerlerini geleceğe taşıma hassasiyetimiz, İstanbul un 100 Hattatı ile devam ediyor. İstanbul hat tında yeni ve kadim olanı yakalamak ve geleceğin kültür ve medeniyetini inşa etmek bakımından bu serinin belleğimizi tazeleyeceğine inanıyorum. İyi okumalar Kültür A.Ş.

10 G İRİŞ İstanbul, bir medeniyet merkezi olarak birçok sanata merkezlik yaptığı gibi, hüsn-i hatta da beşiklik yapmıştır. Kur ân Mekke de indi, Kâhire de okundu, İstanbul da yazıldı sözünü söyletecek şekilde hat sanatında bir üslûbun merkezi olmuştur. Birçok sanatkâr bu yolda ellerinden gelen gayreti göstermiş, bayrağı daha yükseklere çıkarma hedefi içerisinde olmuşlardır. Amasya, Edirne ve Bursa da yeşeren filizler İstanbul da koca bir çınara dönüşerek dünyanın her yerine dallarını uzatıvermiştir. İstanbul da ilgi ve destekle oluşan yeni üslûp büyük hüsnü kabulle ve hızla dünyanın diğer bölge ve şehirlerinde geniş mâkes bulmuştur. Bu zengin birikime katkı sağlayan 100 İstanbul Hat sanatkârını, İstanbul un 100 leri projesi çerçevesinde ele alırken epeyce zorlandığımı belirtmeliyim. Çünkü mahdut sayıda kişinin kitaba alınacak olması elemede büyük sıkıntı meydana getirmiştir. Kitaba, İstanbul doğumlu yahut İstanbul da sanatını icrâ etmiş sanatkârlar yanında, İstanbul dışında yaşamakla birlikte İstanbul a sanatlarıyla tesir etmiş birkaç sanatkârı da dâhil ettik. Üstadları tasnife tutmak, bazılarını dışarıda bırakmak haddimize değil ama yukarıda da belirttiğimiz gibi, plan gereği sayının mahdut olması, bizi böyle bir tercihe yönlendirmiştir. İstanbul gibi bir yer, hele hat sanatı olunca önümüze çok zengin bir malzeme sunmaktadır. Hattat Yahya Sûfîler, Ali Sûfîler, Şeyh Hamdullahlar, Ahmed Karahisârîler, Hâfız Osmanlar, İsmâil Zühdîler, Râkımlar, Mahmud Celâledinler, Sâmi Efendiler, Yesârîler, Şevkîler, Şefikler ve daha binlerce isim bu sanatın öncüleri olmuşlardır. Bu öncü isimlerin etrafında yüzlerce isimden oluşan halkalar teşekkül etmiştir.10.

11 Kitapta sanatkârlarımızın yaşadıkları asırlara göre sıralanmış biyografilerini kısaca ve ana hatlarıyla bulacaksınız. Kıymetli hattatlarımızın çalışmalarından az da olsa örnekler vererek, okuyucunun rahat bir şekilde konuyu takip etmesini amaçladık. Kitaba son olarak, 2006 yılında kaybettiğimiz Hattat Prof. Dr. Ali Alparslan ı aldık. Yaşayan sanatkârlarımıza kitapta yer vermedik. Kitapta bulunan sanatkârlarımızla ilgili daha geniş malumat edinmek isteyenler için Kaynakça yol gösterici olabilecektir. Kitaba aldığımız sanatkârlarımızı rahmetle ve minnetle anıyorum. Eserlerinden istifade ettiğim ve kaynakçaya isimlerini dercettiğim müelliflere teşekkür ederken, Rahmet-i Rahmân a kavuşmuş olanlara da eserlerinin sadaka-i câriye hükmünde bol sevap getirmesini Cenâb-ı Hak tan niyaz ediyorum. Bundan başka, kitabın hazırlanması esnasında koleksiyonlarını cömertçe istifadeye açan kıymetli dostlarım Sami Tokgöz, Mehmet Çebi, Ahmet Avlanmaz, Bilâl Sütçü, Abdurrahman Depeler beylere; Türk ve İslâm Eserleri Müzesi nden kıymetli dostlarım Sevgi Kutluay ve Ali Serkander e minnettârım. Bu arada kitabı baştan sona dikkatle okuyarak, sabırla tashih eden kıymetli araştırmacı Şinasi Acar Bey e, zengin fotoğraf arşivinden istifade ettiğim fotoğraf sanatkârı kıymetli dostum Mustafa Yılmaz a; kitabın tasarımını yapan Yasemin Özdemir Hanım'a kitabın koordinasyonunda yer alan Nihat Sönmez e de sabrından dolayı teşekkür ediyorum. Kitaptan istifade edilmesi ve hatalarımızın mazur görülmesi temennimizdir. Dr. Süleyman BERK İstanbul

12 Ali B. Yahyâ Sûfî Şeyh Hamdullah Şehzâde Korkud Tâcizâde Cafer Çelebi Hüseyin Şah Çelebi (Hüsâmeddin) Mustafa Dede (Şeyh Hamdullah ın Oğlu) Şükrullah Halîfe Ahmed Karahisârî Ferhad Paşa Muhyiddin Amâsî Abdullah Kırîmî Hasan Çelebi Mîr İmâd El-Hasenî Demircikulu Yusuf Efendi Hasan Üsküdârî Kâsim Gubârî Hâlid Erzurûmî Derviş Abdi Beşir Ağa (Dâru s-saâde Ağası, Moralı) I. Derviş Ali Ramazan b. İsmail Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbî Efendi Teknecizâde İbrahim Efendi Hâfiz Osman Efendi Ağakapılı İsmail Efendi Durmuşzâde Ahmed Efendi Derviş Mehmed (Kevkeb Hâfiz) Çinicizâde Abdurrahman Efendi Sultan III. Ahmed İsmail Zühdî (Eski) Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi İbrâhim Bîzebân Mehmed b. Mustafa (Hezârfen) Hüseyin B. Ramazan (Hablî) Enîsî Dede (Mevlevî) Mustafa b. İbrahim (Cihangîrî) Şekerzâde Seyyid Mehmed Efendi Eğrikapılı Mehmed Râsim Efendi Yahya Fahreddin Efendi Şeyhülislâm Veliyyüddin Efendi Kâtipzâde Mehmed Refi' Efendi Müstakimzâde Süleyman Sadeddin Efendi Emin Efendi (Edirneli) Hâfiz Yusuf Efendi Yesârî Mehmed Es ad Efendi İsmail Zühdî Efendi Mehmed Sâlih Efendi (Çemşir Hâfiz) Mustafa Râkım Efendi Mahmud Celâleddin Efendi Esmâ İbret Hanım Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendi Sultan

13 II. Mahmûd İbrahim Sükûtî Efendi Arapzâde Mehmed Sadullah Efendi Mehmed Hâşim Efendi Mehmed Tâhir Efendi Yesarîzâde Mustafa İzzet Efendi Sultan Abdülmecid Mehmed Şevket Vahdetî Efendi Mehmed Şâkir Recâî Efendi Mehmed Hulûsî Efendi Vehîc Efendi Mustafa Vâsıf Efendi (Çömez) Ali Haydar Bey Kazasker Mustafa İzzet Efendi Abdullah Zühdî Efendi Mehmed Şefik Bey Mehmed Şevkî Efendi Çarşambalı Mehmed Ârif Bey Kayışzâde Hâfiz Osman Efendi Hâfiz Abdulahad Vahdetî Efendi Abdülfettah Efendi Muhsinzâde Abdullah Bey Çırçırlı Ali Efendi Yahyâ Hilmi Efendi Filibeli Bakkal Ahmed Ârif Efendi Sâmi Efendi Mehmed Nazif Bey Mehmed Fehmî Efendi Ârif Hikmet Bey Ömer Fâik Efendi Hâfiz Hasan Tahsin Hilmi Efendi Hasan Rıza Efendi Ömer Vasfi Efendi Mehmed Nuri Sivâsî Mehmed Aziz (Aktuğ) Efendi Mehmed Hulûsî Efendi Ahmed Kâmil Akdik Neyzen Emin (Yazıcı) Efendi İsmail Hakkı Altunbezer (Tuğrakeş) Mustafa Halim Özyazıcı Beşiktaşlı Hacı Nuri Korman Mahmud Bedreddin Yazır Mâcid Ayral Necmeddin Okyay (Hezârfen) Hâfiz Kemal Batanay Hamid Aytaç Emin Barın Sadi Belger Ali Alparslan

14 1 Ali Sûfî, Osmanlı celî sülüs hattının Mustafa Râkım öncesi önemli isimlerindendir. Özellikle Topkapı Sarayı Bâb-ı Hümâyun üzerinde bulunan kitâbe yazısı önemlidir. Celî sülüs yazının temellerini atmış, eserleri XVIII. asrın sonuna kadar örnek alınmıştır. Fatih Camii'nde Hattat Ali Sûfi Yazılarından Ali Sûfî'nin Fatih Camii Kitâbesi ALİ B. YAHYÂ SÛFÎ Fâtih devrinin en önemli hattatlarından olan Ali B. Yahya Sûfî'nin doğum tarihi bilinmemektedir. Hayatı hakkında fazla bir bilgi yoktur. Babası Yahyâ Sûfi de devrin önemli hattatlarındandır. Osmanlı celî sülüs hattının Mustafa Râkım öncesi önemli isimlerindendir. Özellikle Topkapı Sarayı Bâb-ı Hümâyun üzerinde bulunan kitâbe yazıları önemlidir. Celî sülüs yazının temellerini atmış, eserleri XVIII. asrın sonuna kadar örnek alınmıştır. Hattat Ali Sûfî nin Topkapı Sarayı Bâb-ı hümâyun kitâbesi, kitâbe üstü müsennâ âyet, sağ kapı yuvasındaki âyet ile sol kapı yuvasındaki Ketebe yazıları şüphesiz Râkım a kadar Celî Sülüs ün en güzel örnekleri olarak kabul edilmektedir. Bu kitâbelerde, harf yapısı olarak çok mükemmel bir seviye yakalanmıştır. Fâtih Camii kitâbesine göre harflerde kalem hakkının halâvetini görmek mümkündür. Bâb-ı hümâyun kitâbelerinin istifi girift olmakla birlikte başarılıdır; özellikle müsennâ âyet, istif olarak mükemmeldir. Bâb-ı Hümâyun da celî sülüs müsennâ yazının alt kısmında bulunan tarih kitâbesi, satır istifi ve devrine göre harflerin yapılarındaki güzellikle dikkat çekmektedir. Bu kitâbe, harf yapısı ve istifi ile bütünüyle değerlendirildiğinde, XIX yüzyılın celî sülüs hattatı Mustafa Râkım öncesinin mükemmel bir örneği olarak kabul edilebilir. Aynı dönemde sülüs ve nesih yazıda hattat Yâkut el-musta sımî üslûbu hâkimdir. Kaynaklarda, Ali b. Yahya Sûfi nin mezarının, Üsküdar da Karacaahmet Kabristanı nda, Hattat Şeyh Hamdullah ın medfun bulunduğu ve Hattatlar Sofası olarak bilinen alanda olduğu kaydedilmekle birlikte, şu an mezar taşı kitâbesi mevcut değilir..14.

15 .15. Bâb-ı Hümayun Üzerinde Alî Sûfi Yazıları (Tuğra Mustafa Râkım imzalıdır)

16 2 Şeyh Hamdullah ile birlikte Mushaf yazımında Reyhâni hat yerine nesih yazı kullanılmıştır. Yâkut mektebinde Mushaf kitâbetinde Aklâm-ı sitte nin karışık olarak kullanımı da terk edilerek sadece nesih yazıya öncelîk verilmiştir. Karacaahmed'de Şeyh Hamdullah Kabri Şeyh Hamdullah Hattı İle Sülüs Nesih Bir Kıt'a ŞEYH HAMDULLAH Osmanlı hat ekolünün kurucusu olan Şeyh Hamdullah 833/1429 tarihinde Amasya da dünyaya geldi. Babası, Buhâra Türklerinden olan ve Amasya ya göç eden Mustafa Dede'dir. Babası aynı zamanda Sühreverdiyye tarikatinin şeyhidir. Şeyh Hamdullah, imzalarında daima babasına izafeten İbnü ş-şeyh sıfatını kullanmıştır. Şeyh Hamdullah ın isminin başında bulunan Şeyh sıfatı, Okçuluk Tekkesi Şeyhi olduğundan verilmiştir. Osmanlı yazı ekolündeki öncülüğünden dolayı kendisine Kıbletü l-küttâb: Hattatların kıblesi, Kıdvetü ehli l-hatt: Hattatların en büyüğü gibi sıfatlar verilmiştir. Şeyh Hamdullah Amasya da ilim tahsili yanında, Hayreddin Maraşî den Yâkut yolunda Aklâm-ı sitte'yi meşk etmiştir. Yâkut el-musta sımî yazıları üzerinde uzun süren çalışmalar yapmıştır. Şeyh Hamdullah yazıları incelendiği zaman, Yâkut harflerinden seçmeler yaparak ekolünü oluşturduğu anlaşılır. Şehzâdeliği döneminde Amasya da vali olan II. Bâyezid ile dostluk kurdu ve ona hat dersleri verdi. II. Bâyezid tahta çıktıktan kısa bir süre sonra, Şeyh de İstanbul a gelerek saraya intisap etti. Şeyh in sanat hayatındaki gerçek terakkî İstanbul a gelişinden sonra başlamıştır. Padişah kendisine, yazı yazarken hokkasını tutacak kadar saygı göstermiş ve kendisini devamlı desteklemiştir. Kaynaklarda Şeyh Hamdullah ın ömrü boyunca kırkyedi Kur ân-ı Kerîm, sayısız En âm ve Kur an cüz ü yazdığı kaydedilmiştir. İstanbul Bâyezid, Sultanahmed Firuzağa, Davud Paşa camileri; Edirne Bâyezid Camii celî sülüs kitâbeleri, Şeyh Hamdullah ın hattı iledir. Sultan II. Bâyezid, Şeyh Hamdullah tan Yâkut üslûbu dışında Osmanlı ya has bir tavır geliştirmesini arzu etmiş, ayrıca kendisine saray hazinesinde bulunan Yâkut yazılarını vermiştir. Uzun araştırmalardan sonra Şeyh, Yâkut un yazılarından seçmeler yaparak Osmanlı hat mektebinin temellerini atmıştır. Şeyh Hamdullah ile birlikte Mushaf yazımında Reyhâni hat yerine nesih yazı kullanılmıştır. Yâkut mektebin-.16.

17 de Mushaf kitabetinde Aklâm-ı sitte nin karışık olarak kullanımı da terk edilerek sadece nesih yazıya öncelik verilmiştir. Aklâm-ı sitte, Şeyh Hamdullah mektebi ile olgunluk kazanmış, koltuklu kıt a yazımı da Şeyh Hamdullah ile başlamıştır. Şeyh Hamdullah nesih yazıda, Yâkut taki durgunluk ve donukluğu kaldırarak canlılık ve kıvraklık getirmiştir. Harflerin yapısına büyük değişiklik getirmiş, harflerin satıra oturuşu düzelmiştir. Hareke ve harfler birbirleriyle uyumlu hâle gelmişlerdir. Yazı bütünüyle uyumlu bir hüviyet kazanmıştır. Şeyh Hamdullah mektebinde Aklâm-ı sitte'de gösterilen başarı maalesef celîde gösterilememiştir. Harfler hâlâ küt ve basit, istif de karışıktır. Yine de celî ile yazdığı kitâbeler, celî sülüs yazının tarihî gelişimi içerisinde önemli bir yere sahiptir. 926/1520 tarihinde vefat eden Şeyh Hamdullah ın cenâze namazını, devrin meşhur Şeyhülislâmı Zenbilli Ali Efendi Ayasofya Camii nde kıldırmıştır. Şeyh Hamdullah, Üsküdar Karacaahmed Kabristanı na defnedilmiştir. Kabri hâlâ ziyaret edilmektedir. Şeyh Hamdullah Tarafından Yazılan Mushaf 'ın Serlevhası (TİEM 402).17.

18 3 Dedesi Fâtih Sultan Mehmed in himayesinde sarayda yetiştirilen Şehzâde Korkud bu sayede yalnızca hattat olarak değil, bilgin, şâir, bestekâr, sâzende ve hânende olarak da nam salmıştır. Şehzade Korkud'un Yazmış Olduğu Mushaf 'tan İki Sahife ŞEHZÂDE KORKUD Sultan II. Bâyezid in sekiz oğlundan ikincisidir. 874/1470 yılında Amasya da doğan Şehzâde Korkud, babası Sultan Bâyezid gibi hat sanatına ilgi duymaktaydı. Babasının hocası ve dostu olan Şeyh Hamdullah a talebe oldu. Uzun süren çalışmaların ardından icâzetini aldı ve hat sanatı vadisine adım attı. Dedesi Fâtih Sultan Mehmed in himayesinde sarayda yetiştirilen Şehzâde Korkud bu sayede yalnızca hattat olarak değil, bilgin, şâir, bestekâr, sâzende ve hânende olarak da nam salmıştır. Aynı zamanda Dîvan sahibi bir şâir olan Şehzâde Korkud, Osmanlı şehzâdeleri arasında en mâhir isimlerden birisi olarak yer almıştır. Kur ân-ı Kerîm yazan tek şehzâdedir. Şehzâde Korkud'un yazmış olduğu bu Kur'ân-ı Kerim bugün Sakıp Sabancı Müzesi Hat Koleksiyonu'nda bulunmaktadır. 919/17 Mart 1513 tarihinde şehit edilen Şehzâde Korkud un kabri, Bursa da Orhan Gazi Türbesi içerisindedir..18.

19 4 TÂCİZÂDE CAFER ÇELEBİ Amasya'da dünyaya gelen Cafer Çelebi, şair ve hattat olan babası Tâci Bey den dolayı Tâcizâde olarak anılmıştır. II. Bâyezid Şehzâdeliği yıllarında Amasya da vali iken onun idarî işlerini yürüten Tâcizâde, II. Bâyezid in padişah olup İstanbul a gelmesiyle Defterdar olarak hizmetine devam etti. Tâcizâde Cafer Çelebi ilk eğitimini babasının yanında aldıktan sonra, Hocazâde Muslihiddin ve Hatipzâde Muhyiddin ve Kestelli Muslihiddin Mustafa gibi kudretli âlimlerden ders alarak genç yaşta müderris olmuş ve Sultan II. Bâyezid tarafından Mahmud Paşa Medresesi ne müderris olarak atanmıştır. Bir müddet sonra da Divân-ı Hümâyun a nişancı olmuştur. Tâcizâde Cafer Çelebi yazı dersini Şeyh Hamdullah tan almıştır. Dîvân-ı Hümâyun dan çıkan yazıları tertip ve ıslah etmiş, ayrıca tuğra ve divânî yazıda yenilikler ortaya koymuştur. Altı çeşit yazıya hâkim olduğu bilinmektedir. Tâcizâde Cafer Çelebi nin divânı dışında Hevesnâme, Mahrûse-i İstanbul ve Farsça dan tercüme Enîsu l-ârifîn isimli eserleri bulunmaktadır. Düzyazıda usta ve inşasıyla tanınmış, yazım ve imlâsının üstünlüğüyle bilinmiştir. Sultan II. Bâyezid döneminden sonra Yavuz Sultan Selim devrinde de önemli görevlere getirilen Tâcizâde Cafer Çelebi, Yavuz Selim zamanında Amasya da yeniçeri ayaklanmasına sebep olduğu gerekçesiyle idam edilmiştir. Sonraları, Yavuz un bu idama çok pişman olduğu bilinmektedir. 921/1514 yılında elli dört yaşında iken idam edilen Tâcizâde Cafer Çelebi, Fâtih Çarşamba da bulunan ve kendi yaptırdığı mescidin hazîresine defnedilmiştir Tâcizâde Cafer Çelebi yazı dersini Şeyh Hamdullah tan almıştır. Dîvân-ı Hümâyun dan çıkan yazıları tertip ve ıslah etmiş, ayrıca tuğra ve divânî yazıda yenilikler ortaya koymuştur. Altı çeşit yazıya hâkim olduğu bilinmektedir. Tâcizâde Cafer Çelebi'nin Fatih Çarşamba'da Tevkiî Cafer Çelebi Camii Haziresi'nde Bulunan Mezarı.19.

20 5 Şeyh Hamdullah tan hutût-ı mütenevviayı öğrenmiş ve Şeyh in en gözde talebeleri arasında yer almayı başarmıştır. Birçok kimse, yazısını hocası Şeyh in yazısından ayırmakta güçlük çekmiştir. HÜSEYİN ŞAH ÇELEBİ (HÜSÂMEDDİN) Şeyh Hamdullah ın önemli talebelerinden olan Hüseyin Şah Çelebi Amasya da dünyaya gelmiştir. Babasının adı Mustafa, kendi lakabı ise Hüsâmeddin dir. Şeyh Hamdullah tan hutût-ı mütenevviayı öğrenmiş ve Şeyh in en gözde talebeleri arasında yer almayı başarmıştır. Birçok kimse, yazısını hocası Şeyh in yazısından ayırmakta güçlük çekmiştir. Şeyh Hamdullah ın oğlu Mustafa Dede nin arkadaşı olan Hüseyin Şah, bu vesileyle her zaman hocasına yakın oldu ve hocasından daha fazla istifade etme fırsatını yakaladı. Başarısı ile kendini kabul ettirip kısa sürede icâzetini aldı. II. Bâyezid tahta geçince, o da hocası Şeyh Hamdullah ile beraber İstanbul a geldi. Sırasıyla Divân-ı Hümâyun kâtipliğine, Hazîne-i Âmire kâtipliğine tayin edildi. Yavuz Sultan Selim tahta çıkınca, hocasıyla birlikte inzivaya çekildi ve hayatının son demlerini Alemdağı nda geçirdi. Kabri, Şeyh Hamdullah ın yanındadır. Hayatı boyunca büyük bir gayretle çalıştı. Birçok eser verdi ve talebe yetiştirdi. Eserlerinden en önemlileri İstanbul da Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi ne kayıtlı En âm-ı şerîf ile Türk ve İslâm Eserleri Müzesi nde bulunan nesih kıt alarıdır. Ayrıca Sabancı koleksiyonunda nesih hattıyla yazılmış dua mecmuası mevcuttur. Hüseyin Şah Çelebi'nin Nesih Hatla Yazdığı En'am-ı Şeriften İki Sahife. (M. Serin'den).20.

21 6 MUSTAFA DEDE (ŞEYH HAMDULLAH'IN OĞLU) 900/ 1495 yılında Amasya da doğmuştur. II. Bâyezid tahta çıkınca babası Şeyh Hamdullah ile birlikte İstanbul a geldi. Aklâm-ı sitte'yi babasından öğrendi. Babasının vefatından sonra dönemin hattatlarından Abdullah Amâsî den yazı meşkine devam etti. Bir müddet Kahire de bulundu, oradan Mekke ye geçerek hac görevini ifa etti. Kahire de, babası Şeyh Hamdullah ın murakkaaları üzerinde titiz çalışmalar yaparak yazının incelîklerini kavramaya çalıştı. Ayrıca, Mısır da Şeyh üslûbunun temellerini attı. Anadolu nun en büyük hattatları arasında gösterilen Mustafa Dede b. Hamdullah İstanbul a döndükten sonra Üsküdar da talebe yetiştirmeye başlamıştır. Bunların arasında Derviş Mehmed b. Mustafa Dede, Hasan b. Hamza, Pîr Mehmed b. Şükrullah ve Hasan Üsküdârî gibi hattatlar yer almaktadır. Hattat Mustafa Dede nin yazılarına babasının üslûbu hâkimdir. XIX. asrın en önemli hattatlarından Filibeli Bakkal Ahmed Ârif Efendi ( ) nin Mustafa Dede nin hattatlığından bahsederken, onun bir yazısındaki ketebe satırına işaret ederek Eğer şöyle bir Mustafa yazabilse idim, kendime hattat derdim dediği rivayet olunmaktadır. Birçok eser bırakan Mustafa Dede nin en önemli yazıları müze ve kütüphanelerdedir. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphane sinde kıt a, murakkaa, Mushaf-ı şerîf ve En âm-ı şerîf gibi eserleri bulunmaktadır. Ayrıca, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi ve Konya Koyunoğlu Müzesi nde de eserleri yer almaktadır. 945/1538 yılında vefat eden Mustafa Dede Karacaahmed Kabristanı nda babasının yanına defnedilmiştir. Tâcizâde Cafer Çelebi yazı dersini Şeyh Hamdullah tan almıştır. Dîvân-ı Hümâyun dan çıkan yazıları tertip ve ıslah etmiş, ayrıca tuğra ve divânî yazıda yenilikler ortaya koymuştur. Altı çeşit yazıya hâkim olduğu bilinmektedir. Şeyh Hamdullah'ın Oğlu Mustafa Dede'nin Hattı (Artı Mezat ).21.

22 7 Şükrullah Halîfe, hocası Şeyh Hamdullah gibi hayatını hat sanatına adamış ve onun kadar şöhret kazanmıştır. Şeyh Hamdullah ekolünü devam ettiren önemli isimler arasında yer almıştır. ŞÜKRULLAH HALÎFE XVI. asra damgasını vuran Şeyh Hamdullah ın öğrencileri arasında yer alan Şükrullah Halîfe, Şeyh Sevindik in oğlu, aynı zamanda Şeyh Hamdullah ın da damadıdır. Doğum tarihi bilinmemektedir. Hattat Şükrullah Halîfe küçük yaştan itibaren Şeyh Hamdullah ın yanında bulunarak önceleri onun çobanı, sonra da hizmetkârı olarak çalıştı. Şeyh Hamdullah ondaki azim ve kabiliyeti farkederek hüsn-i hattı öğretti. Kısa sürede yazıyı öğrenerek hocasının takdirini kazandı. İstanbul a Şeyh Hamdullah ile gelerek çalışmalarını burada devam ettirdi. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi nde bulunan ve hocasını takliden yazdığı bir murakkaa ve yine aynı yerde En âm-ı şerif ile Fetih Suresi ni yazdığı eserler Hattat Şükrullah Halife nin sülüs ve nesih yazıdaki kudretini açıkça ortaya koymaktadır. Kanûni Sultan Süleyman döneminin en çok talebe yetiştiren hattatıdır. Şükrullah Halîfe, hocası Şeyh Hamdullah gibi hayatını hat sanatına adamış ve onun kadar şöhret kazanmıştır. Şeyh Hamdullah ekolünü devam ettiren önemli isimler arasında yer almıştır. Ölüm tarihi tam olarak bilinmeyen Şükrullah Halîfe nin kabri, Karacaahmed Kabristanı nda hocası Şeyh Hamdullah ın kabrinin hemen yanındadır. Hattat Şükrullah Halîfe'nin Nesih Hatla Yazdığı Bir Eseri.22.

23 8 AHMED KARAHİSÂRÎ Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Ahmed Şemseddin Karahisârî nin, Afyon da doğduğu imzalarından anlaşılmaktadır. Yazılarına attığı imzalarında Esedullâhi Kirmânî nin talebesi olduğunu kaydetmiştir. Esedullahi Kirmâni, Yâkut ekolüne bağlı bir hattattır. Hattat Karahisârî, Şeyh Hamdullah ın yazı talebelerinden İshak Cemâleddin Halvetî ye intisab ederek tasavvuf yoluna da girmiştir. Kaynaklarda uzun boylu, zayıf yapılı, temiz giyimli; nur yüzlü, Arapça ve Farsça ya vâkıf, üç dille şiir söyleyebilecek kadar kültürlü bir zat olduğundan bahsedilir. Çocuğu olmadığından, yazı talebesi ve kendinden sonra yolunu devam ettiren Hasan Çelebi yi evlatlık almıştır. 963/ 1556 yılında doksan yaşları civarında vefat etmiş, Sütlüce de İshak Cemâleddin Halvetî nin yanına gömülmüştür. Mezar taşı kitâbesi şu an mevcut değildir. Karahisârî nin özellikle celî sülüste terkip kabiliyeti vardır. Karahisârî, celî yazıda istif ve terkip bakımından Şeyh Hamdullah tan ileridir. Karahisârî, Aklâm-ı sitte de Yâkut ekolüne yeni bir güzellik kazandırmıştır. Tasarımlarındaki üstün başarı ile dikkat çeken Karahisârî ekolü, sonraki hattat nesli tarafından devam ettirilememiştir. Hattat Karahisârî nin müze, kütüphane ve özel koleksiyonlarda eserleri mevcuttur. İstanbul Türk ve İslâm Eserleri Müzesi nde bulunan bir En âm daki müselsel besmelesi ve ma kılî kompozisyonu, Karahisârî nin sanattaki farklı konumuna işaret etmektedir. Özellikle, müselsel besmeledeki duruş güzelliğiyle birlikte harflerdeki metin tavırlar dikkat çekici güzelliktedir. Topkapı Sarayı Kütüphânesi Hırka-i Saadet Dairesi nde 5 numarada kayıtlı büyük boy mushafı, onun sanatını aksettiren önemli bir şâheserdir. Kaynaklarda, Mimar Sinan Türbesi kitâbesi Hattat Karahisârî ye atfedilirse de, bu tarih olarak mümkün değildir. Zira Mimar Sinan, Hattat Karahisârî den otuz iki yıl sonra vefat etmiştir. Talebeleri arasında Hasan Çelebi (ö ten sonra), Ferhad Paşa (ö. 1574) ve Derviş Mehmed (ö. 1591) sayılabilir. Karahisârî, Aklâm-ı sitte de Yâkut ekolüne yeni bir güzellik kazandırmıştır. Tasarımlarındaki üstün başarı ile dikkat çeken Karahisârî ekolü, sonraki hattat nesli tarafından devam ettirilememiştir. Hattat Karahisâri'ye izafe edilen Yedikule Uşşakî Tekkesi Çeşmesi Kitâbesi.23.

24 İstanbul Türk ve İslâm Eserleri Müzesi'nde Bulunan Albümde Karahisâri Hattı İle Yazılar.24.

25 9 FERHAD PAŞA Ferhad Paşa 932/1526 tarihinde İstanbul da doğdu. Asıl ismi Mehmed olup Ferhad lakabı ile anılmıştır. Babası, Kıbrıs fâtihi Lala Mustafa Paşa dır. Enderun da yetişmiş, ikinci kapıcıbaşı ve 960/1553 te Yeniçeri Ağası ve 965/1557 de Kastamonu Sancağı ile Beylerbeyi olmuştur. 974/1566 da Kanûnî Sultan Süleyman ın oğlu Şehzâde Mehmed in kızı Hümâşah Sultan la evlendirildi. Aynı sene padişahla beraber Zigetvar seferine katıldı. Düğün hediyesi olarak kendileri için Bâyezid Camii haremine nâzır bir saray inşa edildi. 982/6 Şubat 1575 tarihinde, babasından altı sene evvel vefat etti. Kabri, Eyüpsultan Camii civarında ve Beybaba Sokağı nın sol köşesine yakın bir yerdedir. Lahdi mevcuttur. Ferhad Paşa sülüs ve nesih yazılarını meşhur hattat Ahmed Karahisârî den öğrenmiş ve birçok Kur ân-ı Kerîm yazmıştır. Karhisâri nin en önemli talebelerindendir. Saraya mensub olmasına rağmen kendisini sanata vermiş ve birçok Kur ân-ı Kerîm yazmıştır. Kendisinin cenâze masraflarının, yazdığı bu mushaflardan kazandığı para ile karşılanmasını vasiyet etmiştir. Büyük oğlu Mîr Mustafa da hattattır. Ferhad Paşa sülüs ve nesih yazılarını meşhur hattat Ahmed Karahisârî den öğrenmiş ve birçok Kur ân-ı Kerîm yazmıştır. Karhisâri nin en önemli talebelerindendir. Eyüpsultan'da Bulunan Ferhad Paşa'nın Kabir Kitâbesi Ferhad Paşa Hattı İle Nesih Kur'ân-ı Kerîm'in Serlavhası.25.

26 Ferhad Paşa Tarafından Yazılan Mushaf 'ın Ferağ Sahifesi.26.

27 10 MUHYİDDİN AMÂSÎ Fâtih döneminin önemli hattatlarından olan Muhyiddin Amâsi, Şeyh Hamdullah ın dayısı olan Celâleddin Amâsî nin oğlu ve Cemâl Amâsî nin kardeşidir. Muhyiddin Amâsî'nin doğduğu yıl bilinmemektedir. Aklâm-ı sitte'yi babasından öğrendi. Kaynaklarda yüz sene yaşadığı ve Kânûnî Sultan Süleyman devrinde hayatta olduğu kayıtlıdır. Kânûnî Sultan Süleyman, Kur ân-ı Kerîm yazdırmak için Şeyh Hamdullah ı huzuruna davet etti. Şeyh ilerleyen yaşına rağmen davete icabet etti ve huzura geldi. Şeyh in çok yaşlandığını fark eden padişah ona samur bir kürk giydirip gönlünü aldıktan sonra: Bir Kur ân-ı Kerîm yazdırmak istiyorum kime yazdırmamı uygun görürsünüz? diye sordu. Şeyh Hamdullah da hemen Muhyiddin Amâsî yi işaret ederek onun yazmasının uygun olacağını söyledi. Padişah şükranlarını sunup Muhyiddin Amâsî ye bu vazifeyi verdi. İstanbul a gelerek Kur ân-ı Kerîm i yazan Muhyiddin Amâsî, mushafı padişaha takdim etti ve padişahın beğenisini kazanan bu eser için ona bin altın hediye edildi. Bu vazifeden sonra Amasya ya dönen hattat orada vefat etti. Amasya da bulunan II. Bâyezid Camii nin kubbe göbeğine Fetih Suresi ni yazdığı bilinmektedir. Gelibolulu Mustafa Âlî tarafından telif edilen Menâkıb-ı Hünerverân isimli eserde, Muhyiddin Amâsî için şu beyitler yazılmıştır: Fâtih döneminin önemli hattatlarından olan Muhyiddin Amâsî, Şeyh Hamdullah ın dayısı olan Celâleddin Amâsî nin oğlu ve Cemâl Amâsî nin kardeşidir. Kaynaklarda yüz sene yaşadığı ve Kânûnî Sultan Süleyman devrinde hayatta olduğu kayıtlıdır. Muhiddin Amâsî'nin Nesih Hattı ile yazdığı Kasîde-i Bürde'nin Baş Kısmı (Ayverdi'den) Celâloğlu ki hattât-ı cihândır Nazîri gelmemiş nesh u celîde Ana hatm oldu bu nesh u celî bil Nitekim kûfi hatm oldu Alî de Eğerçi cidd u cehd etmiş velîkîn Sunulmuştur ana kâalû belîde.27.

28 11 Vefatına yakın kendi mezar taşı kitâbesini hazırlayarak, tarih kısmına iki tane dokuz rakamını koymuştur. Üçüncüsünün ne olacağı sorulunca Elbet bu kadar talebemin içinde bir dokuz yazacak kimse bulunur demiş ve söylediği gibi 999/1590 senesinde vefat etmiştir ABDULLAH KIRÎMÎ Doğum tarihi kesin olarak bilinemeyen Abdullah Kırîmî, Kırımlı olup Tatar Kâtip olarak tanınmıştır. Sülüs ve nesih yazıda, Abdullah Amâsî den sonra, muasırı hattatlar içerisinde önde gelen sanatkârlardandır. Kırîmî, Şeyh Hamdullah ın torunu Derviş Mehmed b. Mustafa Dede den sülüs ve nesih yazılarını meşketmiş ve icâzet almıştır. Şeyh Hamdullah yolunda ilerleyerek bir süre sonra, üslup bakımından İkinci Şeyh diye anılmaya başlanmıştır. Fakat daha sonra farklı üslup arayışlarına girerek yazısını bozmuştur. Kânûnî Sultan Süleyman, II. Selim ve Sultan Murad ın kâtiplerinin başı olarak görev yapmıştır. Abdullah Kırîmî, Yavuz Sultan Selim in saltanatı zamanında İstanbul a geldi ve buraya yerleşti. Abdullah Kırîmî nin günümüze ulaşan çok fazla eseri olmamakla beraber, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi nde bir Kur ân-ı Kerîm i mevcuttur. Vefatına yakın kendi mezar taşı kitâbesini hazırlayarak, tarih kısmına iki tane dokuz rakamını koymuştur. Üçüncüsünün ne olacağı sorulunca Elbet bu kadar talebemin içinde bir dokuz yazacak kimse bulunur demiş ve söylediği gibi 999/1590 senesinde vefat etmiştir. Mezar taşı kitâbesi İstanbul Türk ve İslâm Eserleri Müzesi nde bulunmaktadır. Adullah Kırîmî'nin Bugün İstanbul Türk ve İslâm Eserleri Müzesi'nde Bulunan Mezar Taşı Kitâbesi Abdullah Kırîmî Tarafından Yazılan Mushaf 'ın Serlevhası (TİEM 385).28.

29 Abdullah Kırîmî Tarafından.29. Yazılan Mushaf 'ın Ferağ Sahifesi (TİEM 385)Yazılan Mushaf 'ın Serlevhası (TİEM 385)

30 12 Ahmed Karahisârî nin en önemli talebelerinden olan Hasan Çelebi'nin doğum tarihi bilinmemektedir. Önceleri Karahisârî nin kölesi olan Hasan Çelebi, daha sonra onun mânevî evlâdı oldu. HASAN ÇELEBİ Ahmed Karahisârî nin en önemli talebelerinden olan Hasan Çelebi'nin doğum tarihi bilinmemektedir. Önceleri Karahisârî nin kölesi olan Hasan Çelebi, daha sonra onun mânevî evlâdı oldu. Kendisi Çerkes asıllıdır. Hasan Çelebi'nin Edirne Selimiye Camii İçerisinde Çini Üzerinde Bulunan Bir Yazısı Süleymaniye Camii Mihrabının Sağ ve Solunda Çini Üzerinde Bulunan Yazılar Hasan Çelebi, Karahisârî nin yanında yazı dersi gördü; üstün kabiliyetiyle Aklâm-ı sitte'yi kısa zamanda öğrendi. Özellikle celî yazıda başarı gösterdi. Onun, Karahisârî ekolünün yegâne temsilcisi olduğu bilinmektedir. Bu sebeple Hasan Halîfe olarak da tanınmıştır. Hocasının vefatından sonra Şeyh Hamdullah yolunda yazan Hattat Hasan Çelebi, bu vadide de önemli eserler vermiştir..30.

31 Hattat Hasan Çelebi Hattıyla Süleymaniye Camii Mihrab Yazısı Hayatı boyunca hocasını çok iyi temsil eden bir talebe, hem de çok kudretli bir hattat olarak takdir kazanan Hasan Çelebi nin önemli eserleri arasında Süleymaniye Camii kitâbesi ve çini üzerindeki celî sülüs yazıları gelmektedir. Edirne Selimiye Camii nin çini üzeri ve mermere mahkûk celî sülüs yazıları da ona aittir. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi nde bulunan muhakkak ve nesih hatla yazdığı Evrâd ı görülmeye değer güzellikte bir şâheserdir. Hattat Hasan Çelebi Hattıyla Süleymaniye Camii Kitâbesi Hattat Hasan Çelebi nin gözüne Selimiye Camii kubbe yazılarını kontrol ederken kireç kaçmış, bu kireci yanlışlıkla, kalemlerini temizlediği su ile yıkayınca da gözlerini kaybetmiştir. Bunun üzerine vefakârlık gösteren Sultan II. Selim ömrünün sonuna kadar onu maaşa bağlamıştır. 1002/1594 yılında vefat eden Hasan Çelebi, Sütlüce de hocasının mezarı civarına defnedilmiştir. Maalesef, mezarı ve taşı şu an mevcut değildir. Karahisari Talebesi Hasan Çelebi'nin Süleymaniye Camii Mihrab Duvarında Bulunan Yazısı.31.

32 13 Sanatıyla İstanbul a tesir eden en önemli isimlerdendir. Osmanlıda XVI. asrın ikinci yarısında gelişmeye başlayan Ta lik yazı, Osmanlı ya İmad ın talebesi Derviş Abdi aracılığıyla gelmiştir. MÎR İMÂD EL-HASENÎ Sanatıyla İstanbul a tesir eden en önemli isimlerdendir. Kazvinlidir. 961/1554 de doğduğu kabul edilir. Genellikle Mîr İmâd olarak anılmaktadır. Osmanlı hattatları devamlı olarak kendisi gibi yazmaya çalışmışlardır. Osmanlı'da XVI. asrın ikinci yarısında gelişmeye başlayan Ta lik yazı, Osmanlı ya İmâd ın talebesi Derviş Abdi aracılığıyla gelmiştir. Hattat Mîr İmâd, yazıyı gençliğinde Molla Mehemmed Hüseynî den öğrendi. İcâzetnâmesini aldıktan sonra hacca gittiği ve sonra Osmanlı ülkesine geldiğinden bahsedilir. İran a döndükten sonra Isfahan a yerleşmiştir. Burada Safevî Hükümdârı Şah Abbas ın hizmetine girerek büyük iltifatlara mazhar olmuştur. İmâd, yazıda önceleri Mîr Ali Herevî nin yolunu takip etmiştir. Fakat Isfahan da Baba Şah ın kıt alarını ele geçirerek onun üslûbunu benimsedi. Hayatının son on yılında Ali Herevî ve Baba Şah ın üslûbunu mezcederek kendine has bir tavır ortaya koymayı başarmıştır. Böylece ortaya İran nesta lik mektebi çıkmıştır. İmâd, İslâm dünyasında büyük şöhret yapmış kıt aları elden ele dolaşmıştır. Hattatlar onun kıt alarına bakarak yazılarına yön vermeye çalışmışlardır. Mîr İmâd el-hasenî, maalesef 1024/1615 yılında Isfahan da feci bir şekilde öldürülmüştür. Hattat Mîr İmâd El-Hasenî Hattı İle Ta'lik Bir Kıt'a Hattat Mîr İmâd El-Hasenî Hattı İle Ta'lik Bir Kıt'a.32.

33 14 DEMİRCİKULU YUSUF EFENDİ İstanbul un Tophane semtinde dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi belli değildir. Demircikulu olarak tanınmıştır. Abdullah Kırîmî den sülüs ve nesih dersi almış, Şeyh Hamdullah yolunda yazmıştır. Tophane Karabaş Camii hazîresinde bulunan mezar taşı kitâbesinde Karahisârî talebesi Derviş Mehmed in talebesi olduğu yazılıdır. Buradan, Derviş Mehmed den de ders aldığı anlaşılmaktadır. Celî yazıda Karahisârî, nesihte ise Muhyiddin Amâsî tavrını benimsemiştir. Divânî ve celî divânî yazılara da hâkim olan DemircikuluYusuf Efendi nin bu yazıları hangi hocadan öğrendiği belli değildir. Eserlerinin arasında en önemlisi Tophane de bulunan Kılıç Ali Paşa Camii nin celî sülüs yazılarıdır. Kaynaklarda belirtilen, Fâtih Camii duvarındaki Fetih hadisi ile Paşmakçı Ali Dede Tekkesi Mezarlığı nda bulunduğu bahsedilen yazıları günümüze ulaşamamıştır. Hattat Yusuf Demircikulu nun en önemli talebeleri arasında Gülzâr-ı Savâb isimli kitabın yazarı Nefeszâde İbrâhim Efendi ve Abdullah Feyzi b. Dursun yer almaktadır. Karahisârî ekolünün son temsilcisi olan Hattat Yusuf Efendi, 1020/1611 tarihinde vefat etmiştir. Tophane Karabaş Tekkesi Camii hazîresinde bulunan mezar taşı kitâbesini, vefatından önce kendisi hazırlamış; vefat tarihini ise Hattat Hasan Üsküdârî atmıştır. Abdullah Kırîmî den sülüs ve nesih dersi almış, Şeyh Hamdullah yolunda yazmıştır. Tophane Karabaş Camii hazîresinde bulunan mezar taşı kitâbesinde Karahisârî talebesi Derviş Mehmed in talebesi olduğu yazılıdır. Demircikulu Yusuf Efendi Kabir Kitâbesi Demircikulu Yusuf Efendi'nin Celî Sülüs Yazılarını Yazdığı Tophane Kılıçali Paşa Camii Mihrab Kısmı Yazılarından Bir Görünüm.33.

34 Demircikulu'nun Kılıçali Paşa Camii Kapı Üzerinde Bulunan Celî Sülüs Müsennâ Yazısı.34.

35 15 HASAN ÜSKÜDÂRÎ Şeyh Hamdullah ın torunu Pîr Mehmed b. Şükrullah ın akrabası olan Hasan Üsküdârî, yazı dersini de ondan aldı. Hasan Üsküdârî, İstanbul un Üsküdar semtinde doğduğu için Üsküdârî olarak tanınmaktadır. Asıl adı Hasan b. Hamza dır. Şeyh Hamdullah üslûbunu benimsedi ve onun yolundan devam etti. Üsküdar da bulunan Atik Valide Camii nin celî yazıları ona aittir. 1023/1614 yılında vefat eden Hasan Üsküdârî birçok öğrenci yetiştirdi ve güzel eserlere imza attı. Hakkındaki malûmat çok az olmakla birlikte, kıymetiyle anılan hattatlar arasındadır. Karacaahmed Kabristanı nda Şeyh Hamdullah ın yakınında bulunan kabri, sonradan yol geçmesi nedeniyle, 1917 yılında devrin hattatları tarafından Çiçekçi Camii bahçesine nakledilmiştir. Mezar taşı kitâbesi, talebesi Hattat Halid Erzurûmî tarafından yazılmıştır. Üç beyit halindeki ibâre Bursalı Hâşimî Efendi nin olup tarih mısraı şöyledir: Üsküdârî Hasan ın yârab ola yeri cinân (1023/1614) Şeyh Hamdullah üslûbunu benimsedi ve onun yolundan devam etti. Üsküdar da bulunan Atik Valide Camii nin celî yazıları ona aittir. Hattat Hasan Üsküdârî'nin Üsküdar Atik Vâlide Camii Çini Üzeri Yazıları Hattat Hasan Üsküdârî'nin Celi Sülüs Yazılarını Yazdığı Üsküdar Atik Valide Camii İçinden Görünüş.35.

36 16 KÂSIM GUBÂRİ Hattat Kâsım Gubâri Tarafından Yazılan Sultanahmed Camii Kitâbesi Aslen Diyarbakırlıdır. Şerif Abdullah isminde bir hattattan sülüs ve nesih meşk etmiştir. Kendisi medresede hocalık da yapmıştır. Küçük bir pirinç tanesi üzerine İhlâs Sûresi ni yazdığı için kendisine Gubârî denmiştir. Sultanahmed Camii'nde Hattat Kâsım Gubâri Tarafından Yazılan Celî Sülüs Bir Kitâbe Sultanahmed Camii nin celî sülüs yazıları Kâsım Gubârî nindir. Bu yazılar, Osmanlı celî sülüs yazısının tarihi seyrinde önemi olan yazılardır. Bu câminin mermere mahkûk celî sülüs yazıları Osmanlı da, Selçuklu tesiri altında yazılan son celî sülüs örnekleri olarak kabul edilir. Sultanahmed Camii nin celî sülüs yazıları Kâsım Gubârî nindir. Bu yazılar, Osmanlı celî sülüs yazısının tarihi seyrinde önemi olan yazılardır. Bu câminin mermere mahkûk celî sülüs yazıları Osmanlı da, Selçuklu tesiri altında yazılan son celî sülüs örnekleri olarak kabul edilir. Hattat Kâsım Gubâri nin Sultanahmed Camii kitâbesi dikkatle incelendiğinde, harflerde Osmanlı nın başlangıcına göre epeyce mesafe alındığı görülür. Zaten bu yazının, Selçuklu celîsi ne benzeyen tek yönü dik harflerin yan yana dizilmiş olmasıdır. Seyyid Kâsım Gubârî 1034/1625 yılında vefat etmiştir. Sultanahmet Camii Mermere Mahkûk Celî Sülüs Yazılar.36.

37 .37. Sultanahmed Camii İç Görünüşü

38 17 Hâlid Erzurûmî, Osmanlı hat sanatı ekolünün kurucusu olan Hattat Şeyh Hamdullah Efendi nin yolundan hiç ayrılmayarak onun en önemli temsilcilerinden biri olmuştur. Yetiştirdiği öğrencileri ve eserleriyle de Şeyh Hamdullah tavrının canlı kalmasını sağlamıştır. Hâlid Erzurûmî Hattı İle Nesih Bir Kıt'a HÂLİD ERZURÛMÎ Hattat Şeyh Hamdullah ekolünün önemli temsilcilerinden olan Hâlid Erzurûmî, İsmail Efendi nin oğludur. İstanbul a gelerek Hasan Üsküdârî den sülüs ve nesih yazılarını meşk etti. Devrin önemli hattatlarından olan Halid Erzurûmî daha sonra Hâfız Osman Efendi ye hocalık yapacak olan I. Derviş Ali ye hocalık yapmıştır. Hâlid Erzurûmî, Osmanlı hat sanatı ekolünün kurucusu olan Hattat Şeyh Hamdullah Efendi nin yolundan hiç ayrılmayarak onun en önemli temsilcilerinden biri olmuştur. Yetiştirdiği öğrencileri ve eserleriyle de Şeyh Hamdullah tavrının canlı kalmasını sağlamıştır. Bu noktada gelecek nesillere de yol açmış oldu. Hayatı boyunca hat sanatı ile meşgul olmuş ve tüm gücünü öğrenci yetiştirmeye harcamıştır. Hâlid Erzurûmî nin yetiştirdiği talebeler arasında Teknecizâde İbrahim Efendi, Nefeszâde Seyyid İsmail Efendi, Abdülkadir Bosnavî, Diyarbekirli Abdülkerim Şânî Efendi, Sarı Abdi Efendi (Şârih-i Mesnevî) ve Mehmed Ahlâkî gibi hattatlar yer almaktadır. Tuhfe-i Hattâtîn isimli kitabın müellifi Müstakimzâde Süleyman Sadeddin Efendi, Hâlid Erzurûmî nin ölüm tarihini ebced hesabı ile Hatm kelimesinin karşılığı 1040/1631 olarak vermektedir..38.

39 18 DERVİŞ ABDİ Ta lik yazının İstanbul a gelmesine vesile olan Derviş Abdi aslen Buhâralıdır ve asıl adı Abdullah tır. Mevlevî tarikatına mensup olduğu için döneminde Derviş Abdi olarak tanınmıştır. İranlı büyük hat üstadı Mîr İmâd el-hasenî den ta lik yazıyı öğrenerek İstanbul a geldi ve burada Yenikapı Mevlevihânesi nde bir odaya yerleşti. Osmanlı ta lik yazısının gelişiminde çok önemli rol oynayan Hattat Derviş Abdi, zarif eserlerin altına imza attı. İstanbul da yaşadığı dönemde hocasını ziyaret etmek amacıyla Isfahan a gittiğinde, hocasının katledildiğini öğrendi ve buna çok üzülerek gözyaşları içerisinde hocasının evine gitti. Evde Mîr İmâd el-hasenî nin yakınları, ona bırakılmış bir yazı altlığı teslim ettiler. Derviş Abdi bir müddet sonra bu yazı altlığının normalden daha kalın olduğunu fark etti ve altlığın yüzlerini tek tek çıkarmaya başladı. Yüzlerin her birisinin arasına itina ile yerleştirilmiş İmâd kıt alarını görünce hem şaşkına döndü hem hüzünlendi. İmâd ın titizlikle hazırladığı on adet kıt a, talebesi Derviş Abdi ye hediyesiydi. Derviş Abdi kıt aları da beraberine alarak İstanbul a döndü ve bu kıt alar hattatlar arasında Altlık kıt aları olarak şöhret buldu. Bugün bu kıt aların âkıbeti maalesef bilinmemektedir. Hattat Derviş Abdi İstanbul a döndükten sonra, Sadrazam Damad Hâfız Ahmed Paşa nın isteği üzerine Firdevsî nin Şahnâme adlı eserini ince ta lik ile yazmaya başladı. Dört yılda tamamlanan bu eser, onun sanatkârlığını en ince teferruatıyla gözler önüne sermektedir. Hayatının geri kalan kısmını Medine de geçirmek için Padişah tan izin alan Derviş Abdi, Medine ye büyük bir izzet ve şerefle uğurlandı. Burada 1057/1647 yılında vefat etti ve Cennetü l Baki Kabristanı'na defnedildi. Ta lik yazının İstanbul a gelmesine vesile olan Derviş Abdi aslen Buhâralıdır ve asıl adı Abdullah tır. Mevlevî tarikatına mensup olduğu için döneminde Derviş Abdi olarak tanınmıştır. Derviş Abdi'nin Mâil Ta'lik Kıt'ası (Ali Aplarslan'dan).39.

40 19 BEŞİR AĞA (DÂRU S-SAÂDE AĞASI, MORALI) Hattat Moralı Beşir Ağa'nın Ayasofya İmareti Giriş Kapısı Üzerinde Bulunan Celî Sülüs Kitâbesi Beşir Ağa'nın yazılarında Harfler insicamlı,istif de yerli yerindedir. Kendisi kitâbelerine imza atarken saray hazinedârı olduğunu hâzin-i hazret-i şehriyâri şeklinde belirtmiştir. Hattat Beşir Ağa, Mora vergi tahsildârı Ahmed Paşa nın kölesi iken saraya girmiştir. Enderûn-i Hümâyûn da yetişmiştir. I. Mahmud a şehzâdeliğinde hizmet etmiş, padişah olması ile de önce musâhib sonra hazînedâr, 1746 yılında da Kızlarağası olmuştur. Beşir Ağa sülüs ve nesih yazıyı önce Hâfız Mustafa Efendi den meşketmiş daha sonra ise Mumcuzâde'den icâzetnâme almıştır. Celî sülüs yazı ile eser vermiştir. İstanbul da Ayasofya İmâretinde, Beşir Ağa Camii nde ve birkaç çeşme üzerinde kitâbeleri mevcuttur. Yazıları celî sülüs yazının tarihi seyrinde önemli bir yere sahiptir. Harfleri insicamlı, istif de yerli yerindedir. Kendisi kitâbelerine imza atarken saray hazinedârı olduğunu hâzin-i hazret-i şehriyâri şeklinde belirtmiştir. Hattat Moralı Beşir Ağa 1166/1752 de azledilerek idam edilmiştir. Üsküdar da Nasuhi Efendi Tekkesi civarına defnedilmiştir. Hattat Moralı Beşir Ağa'nın Beşir Ağa Medresesi Giriş Kapısı Üzerindeki Celî Sülüs Kitâbesi Beşir Ağa'nın Bursa Emir Sultan'daki Bir Çeşmede Bulunan Kitâbesinin İmza Kısm.40.

41 20 I. DERVİŞ ALİ İstanbullu olan Derviş Ali, Karahasanoğlu Hüseyin Ağa ailesinden terbiye alarak büyümüş son derece bilgili bir kişiydi. Kendisinden sonra gelen diğer iki Derviş Ali den ayırmak için Büyük Derviş Ali yahut ekseriya I. Derviş Ali olarak anılmaktadır. Gençlik yıllarında Yeniçeri Ocağı nda Karakullukçu olarak görev yaptı. Yazıyı, Hattat Halid Erzurûmî den öğrendi ve bu hocadan sülüs ve nesih yazılarından icâzetnâme aldı. Hat silsilesi Halid Erzurûmî, Hasan Üsküdârî, Pîr Mehmed b. Şükrullah ve Şükrullah Halîfe yoluyla Şeyh Hamdullah a ulaşmaktadır. Zamanının önemli hattatları arasında gösterilen I. Derviş Ali birçok talebe yetiştirmiştir. Yetiştirdiği talebeler arasında ünlü devlet adamları da bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi sadrazamlardan Köprülü Fazıl Ahmet Paşa dır. Elliden fazla Kur ân-ı Kerîm yazma lutfuna mazhar oldu. Ayrıca, birçok evrad, En âm, kıt a ve murakkaa yazdı. Kaynaklarda Şeyh Hamdullah ekolünün ikinci kurucusu olarak da zikredilen I. Derviş Ali, Şeyh in yazılarını tedkik ederek onun yolunu Zamanının önemli hattatları arasında gösterilen I. Derviş Ali birçok talebe yetiştirmiştir. Yetiştirdiği talebeler arasında ünlü devlet adamları da bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi sadrazamlardan Köprülü Fazıl Ahmet Paşa dır. Derviş Ali Tarafından Yazılan Mushaf 'ın Serlevhası (TİEM 410).41.

42 Derviş Ali Tarafından Nesih Hatla Yazılan Mushaf 'tan İki Sahife yeniden aydınlattı ve bu yolda eserler verdi. Onu methetmek için söylenen bir şiirde, ustalığı şu mısralarla ifade edilmiştir: Harfine bir kimse nokta koyamaz Fazlı dânişle olursa bu Ali Bir eser kaldı söyünmez haşre dek Fenn-i hat içre ziya-yı meş ali 1084/1673 yılında vefat eden Derviş Ali nin kabri Topkapı dışında, Sarı Abdullah Efendi nin mezarı yanında bulunmaktadır. Kabri üzerinde ölüm tarihini işaret eden şu beyit yazmaktadır. Şeyh-i vakt üstadı kül Derviş Ali Gitti ukbâya ana imdâd ola Attı meydân-ı fenâda menzilin Dikdi menzil taşını tâ yâd ola Pes dua idüp didim tarihini Menzilin firdevs ve ruhun şâd ola.42.

43 21 RAMAZAN B. İSMAİL XVII. yüzyıl hattatlarından Ramazan b. İsmail in doğum tarihi belli değildir. İstanbul da Hasodabaşı Çarşısı yakınında bulunan Yayak Camii imamı idi. Sülüs ve nesih yazı çeşitlerini Abdullah b. Cezzâr dan meşk ederek icâzetnâme aldı. Sülüs yazıya nazaran nesih yazıda daha fazla kabiliyet gösterdi. Hattat Ramazan b. İsmail imamlık görevinin dışında bütün vaktini Kur ân yazmakla geçirdi. Her gün yarım cüz mushaf yazdığı bilinmektedir. Ramazan b. İsmail in hayatı boyunca 400 mushaf-ı şerif yazdığını Müstakimzâde Süleyman Sadeddin Efendi Tuhfe-i Hattâtîn isimli eserinde aktarmıştır. Çevresinde sevilen ve hoşsohbet bir sanatkâr olan Ramazan b. İsmail Efendi, çalışma saatleri dışında yüksek mevki sahibi insanlarla, devlet adamlarıyla ve hattatlarla zaman geçirir; kendisini ziyarete gelenlere ikramda bulunurdu. En sevdiği dostları hattat, I. Derviş Ali, Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbî ve Hâfız Osman Efendi idi. Hasta olup da o gün başladığı cüz ü tamamlayamayacak olsa arkadaşları yardımcı olurlar ve cüz ü tamamlarlardı. Ramazan b. İsmail Efendi bir ramazan ayının kadir gecesi günü vefat etti. Ebced hesabı ile "Ramazan" kelimesi ölüm tarihi olan 1091/1680 e tekabül etmektedir. Cenazesi, Yenikapı Mevlevîhânesi dışına defnedilmiştir. Hattat Ramazan b. İsmail imamlık görevinin dışında bütün vaktini Kur ân yazmakla geçirdi. Her gün yarım cüz mushaf yazdığı bilinmektedir. Ramazan b. İsmail in hayatı boyunca 400 mushaf-ı şerif yazdığını Müstakimzâde Süleyman Sadeddin Efendi Tuhfe-i Hattâtîn isimli eserinde aktarmıştır. Ramazan b. İsmail Tarafından Yazılan Mushaf 'ın Serlevhası.43.

44 22 Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbî Efendi nin, Şeyh Hamdullah yolunun takipçileri arasında yer aldığı bilinmekle beraber, Hâfız Osman Efendi nin yetişmesinde de çok önemli bir yere sahiptir. SUYOLCUZÂDE MUSTAFA EYYÛBÎ EFENDİ Suyolcuzâde veya Eyyûbî diye meşhur olan Mustafa Efendi, İstanbul un Eyüp semtinde doğdu. Doğum tarihi belli değildir. Ömer isimli bir zâtın oğlu olan Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbî Efendi, Devhatü l-küttâb isimli eserin yazarı Mehmed Necib Efendi nin büyükbabasıdır. Hat sanatını önce Dede adında bir zattan, sonra da ünlü hattat I. Derviş Ali den meşk etti. Kısa sürede aklâm-ı sitteyi öğrenerek icâzetnâmesini almıştır. Kâdirî tarikatına intisap ederek tasavvuf terbiyesi alan Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbî Efendi, elliden fazla mushaf, yüz adet En âm ve pek çok kıt a yazmıştır. Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbî Efendi nin, Şeyh Hamdullah yolunun takipçileri arasında yer aldığı bilinmekle beraber, Hâfız Osman Efendi nin yetişmesinde de çok önemli bir yere sahiptir. I. Derviş Ali nin müsaadesiyle Hâfız Osman a hocalık yapmıştır. Celî sülüsün büyük hattatı Sâmi Efendi ( ), Hâfız Osman Efendi nin Suyolcuzâde den istifâdesiyle ilgili şu tespitte bulunmuştur: Benim itikadımca Hâfız Osman, Mustafa Eyyûbî ile tanıştıktan sonra yazının sırlarına vâkıf olmuştur. Hattat Eyyûbî Mustafa b. Ömer in eserleri kadar birçok öğrencisi de vardır. Onun yetiştirdiği talebeler arasında Abdurrahman el-müzehhib, Mehmed Azîzî b. İsa, Mehmed Enverî, Feyzullah b. Mehmed, Ahmed Efendi (Kurşuncuzâde), Mustafa Hâfız, Süleyman Âhenin Kalem gibi önemli hattatlar yer almaktadır. 1097/1686 yılında vefat eden Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbî Efendi, Eyüpsultan Kabristanı na defnedilmiştir. Mezar taşı, torunu Suyolcuzâde Mehmed Necip Efendi tarafından yazılmıştır. Mezar taşı kitâbesi, İstanbul Türk ve İslâm Eserleri Müzesi nde bulunmaktadır. Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbi Efendi'ni Mezar Taşı Kitâbesi Suyolcuzâde'nin Sülüs Nesih Kıt'ası.44.

45 .45. Suyolcuzâde Mustafa Eyyubî'nin Nesih Yazısı

46 23 Teknecizâde nin celî sülüs yazıları, bu tür yazının tarihi seyri içerisinde bir merhaleyi temsil etmesi bakımından önemlidir. Osmanlı da, celî sülüs yazının terakkî ettiği ve harflerin güzelleşme yolunda olduğu, onun yazılarından anlaşılmaktadır. Eminönü Yeni Cami Hünkâr Mahfili Çini Üzeri Celî Sülüs Yazılarından TEKNECİZÂDE İBRAHİM EFENDİ İstanbullu olan sanatkâr Tekneci lakabıyla meşhur olmuştur. Sülüs ve nesih yazıları Halid Erzurûmî den meşk ettiği bazı kaynaklarda belirtiliyor olsa da bu bilgi kesin değildir. Teknecizâde İbrahim Efendi, daha çok celî yazı ile meşgul olmuştur. Teknecizâde nin celî sülüs yazıları, bu tür yazının tarihi seyri içerisinde bir merhaleyi temsil etmesi bakımından önemlidir. Osmanlı da, celî sülüs yazının terakkî ettiği ve harflerin güzelleşme yolunda olduğu, onun yazılarından anlaşılmaktadır. Belli harflerde bir ölçü yakalanmış gibidir. İstifte de yer yer bir merhaleye ulaşıldığı görülmektedir. Teknecizâde İbrahim Efendi, Eminönü Yeni Cami ye yazdığı celî yazılar için İznik e gitmiş ve yazılarını çini üzerine bizzat kendisi nakşetmiştir. Çiniler koyu mavi olup yazılar beyazdır. Caminin bitişiğinde bulunan Hünkâr Kasrı için söylenen yirmi dört beyitlik medhiyeyi de Teknecizâde büyük bir mahâretle yazmıştır. Ayasofya Camii içerisinde Kazasker Mustafa İzzet Efendi ye ait olan İsm-i Celâl, İsm-i Nebî, Cihar Yâr-ı Güzîn ve Hasaneyn levhaları asılmadan önce, onların yerlerinde Teknecizâde nin eserleri bulunmaktaydı. Sultan Abdülmecid döneminde, Fossati tarafından yapılan restorasyondan sonra Kazasker Mustafa İzzet Efendi ( ) nin levhaları asılmıştır. Bâyezid Camii ndeki Cevrî nin tarihi, Hasköy deki IV. Mehmed ve Kasımpaşa daki Emin Efendi Çeşmesi nin tarihleri de onundur. Kaynaklarda, İbrahim Teknecizâde nin 1100/1688 tarihinden önce vefat ettiği kayıtlıdır. Eminönü Yeni Cami Hünkâr Kasrı İçinde Teknecizâde Yazıları.46.

47 .47. Eminönü Yeni Cami Celî Sülüs Yazılarından

48 24 Hattat Hâfız Osman ın yazıda yeni üslûp oluşturmasından başka yaptığı diğer önemli bir yenilik, hilye-i şerif formu oluşturmasıdır. Hz. Peygamber in beşerî ve ahlâki vasıflarının yazıyla anlatılma şekli olan hilyenin, bugün de en çok kullanılan formu, ilk defa Hâfız Osman tarafından geliştirilmiştir HÂFIZ OSMAN EFENDİ Hattat Hâfız Osman Efendi 1052/1642 yılında İstanbul Haseki de dünyaya gelmiştir. Babası, Haseki Sultan Camii müezzini Ali Efendi dir. Küçük yaşta Kur ân-ı Kerîm i ezberlediği için kendisine Hâfız lakabı verilmiştir. Köprülü Fâzıl Ahmed Paşa ( ) himâyesinde öğrenim görmüş ve bu esnada yazıya ilgi duymuştur. Yazıyı, önce Hattat I. Derviş Ali den meşk etmiştir. Derviş Ali o sıralar çok yaşlı olduğundan, bu kabiliyetli genci, önde gelen talebelerinden olan Suyolcuzâde Mustafa Eyyûbî Efendi ye gönderdi. Hâfız Osman, Suyolcuzâde den 1070/1686 tarihinde, onsekiz yaşında iken icâzetnâme aldı. Hattat Hâfız Osman Efendi, Şeyh Hamdullah yazı ekolünün inceliklerini öğrenmek için Nefeszâde Seyyid İsmâil Efendi den yeniden meşke başladı. Bu meşkle, Şeyh vadisinin bütün özelliklerini öğrendi ve 1090/1678 den sonra tamamen Şeyh Hamdullah üslûbunda yazmaya başladı. Şeyh Hamdullah üslûbunu elde etmek için onun eserlerini tetkik ettiği gibi, sarayda bulunan bir Şeyh mushafını da takliden yazmıştır. Sultan II. Mustafa, Hâfız Osman Efendi ye çok hürmet gösterir, yazı yazarken hokkasını tutardı. Bir ders esnasında padişah Artık Hâfız Osman gibi bir hattat yetişmez deyince, Hâfız Osman Efendi nin Efendimiz gibi hocasına hokka tutan padişahlar geldikçe, daha çok Hâfız Osmanlar yetişir hünkârım cevabını verdiği meşhurdur. Bir gün hocası Suyolcuzâde ile Sadrazam Fâzıl Ahmed Paşa ( ) nın bulunduğu bir mecliste sadrazam, Hâfız Osman dan bir mushaf yazmasını ister; bu arada hocasının kim olduğunu sorar. Hâfız Osman, hocası Suyolcuzâde yi işaret ederek Efendi hazretlerinden me zûnum cevabını verir. Hafız Osman Efendi'nin Kabir Kitâbesi Hattat Hâfız Osman Efendi'ye Ait Sülüs Nesih Kıt'a.48.

49 Bu cevaptan çok mütehassis olan Suyolcuzâde, dışarı çıktıklarında talebesinin alnından öper ve ona hayır dua eder. Yine karlı bir kış günü Haseki den Eyüpsultan a yalınayak derse gitmesi, hocasının takdir ve sevgisini kazanmasına vesile olmuştur. Ağakapılı İsmail Efendi nin Hüsn-i hattı biz bildik, Osman Efendimiz yazdı sözü çok meşhur olmuştur. Sünbüliye tarikatine mensup olan Hâfız Osman, Sünbül Efendi Dergâhı şeyhi Seyyid Alâaddin Efendi den mânevî eğitim almıştır. Ölümünden üç yıl kadar önce felç geçiren Hâfız Osman Efendi, tedavi sonucu rahatsızlığını hafif geçirmiş, fakat bu durum yazılarına olumsuz tesirde bulunmuştur. Hastalığı esnasında, kalem açma hizmetini talebesi Çinicizâde Abdurrahman Efendi görmüştür. Hattat Hâfız Osman Efendi, genç denilebilecek bir yaşta, ellisekiz yaşında 29 Cemâziyelevvel 1110/ 3 Aralık 1698 tarihinde vefat etmiştir. Kabri, Kocamustafapaşa Sümbül Efendi Camii haziresindedir. Hattat Hâfız Osman Efendi, sülüs, nesih, muhakkak, reyhâni ve tevkiî (rikaa ) yazı çeşitleriyle eser vermiştir. Sülüsleri, ileride celî sülüste büyük atılım yapacak olan Hattat Mustafa Râkım ( ) a örnek olan Hâfız Osman, celî Sülüs'le de eser vermiştir. Bugün kolaylıkla görülebilecek Hattat Hâfız Osman Efendi'ye Ait Sülüs Nesih Kıt'a.49.

50 Hafız Osman'ın Sülüs Yazısı Üsküdar, Doğancılar Şehit Süleyman Paşa Camii çeşmesi kitâbesi ile Karacaahmed Mezarlığı ndaki Siyavuş Paşa mezar taşı kitâbesi, Hattat Hâfız Hâfız Osman hattı iledir. Hâfız Osman ın yazıda yeni üslûp oluşturmasından başka yaptığı diğer önemli bir yenilik, hilye-i şerif formu oluşturmasıdır. Hz. Peygamber in beşerî ve ahlâki vasıflarının yazıyla anlatılma şekli olan hilyenin, bugün de en çok kullanılan formu, ilk defa Hâfız Osman tarafından geliştirilmiştir. Hattat Hâfız Osman Efendi, Kur ân-ı Kerîm, En âm-ı şerîf, delâil-i hayrât, kıt a, murakkaa, karalama, hilye ve kitâbe şeklinde pek çok eser vermiştir. Kaynaklarda, hayatı boyunca yirmibeş Kur ân-ı Kerîm yazdığı kayıtlıdır. Eserleri, İstanbul da Topkapı Sarayı Müzesi, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, Vakıf Hat Sanatları Müzesi, Süleymaniye Kütüphanesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi Kütüphanesi, Sadberk Hanım Müzesi, Sakıp Sabancı Müzesi, Bursa Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi ve birçok özel koleksiyonda görülebilir. Hattat Hâfız Osman Efendi birçok talebe yetiştirmiştir. Bunların içinde en çok tanınanları, Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi, Rodosizâde Abdullah Efendi, II. Derviş Ali ve Hasan Üsküdârî dir..50.

51 25 AĞAKAPILI İSMAİL EFENDİ Ağakapısı (Yeniçeri ağalarının oturduğu merkez bina) Mektebi nde hoca olduğu için Ağakapılı olarak tanınan İsmail b. Ali nin doğum tarihi bilinmemektedir. Ağakapılı İsmail Efendi, yazıyı I. Derviş Ali den meşk ederek icâzetnâme aldı. Kendisi Şeyh Hamdullah vadisinde eser vermiştir. Sülüs ve nesih yazılarda bir hayli eser vermiş ve sayılı hattatlar arasına girmiştir. Ağakapılı İsmail Efendi, I. Derviş Ali nin öğrencileri arasında bulunan Hâfız Osman Efendi yi her zaman gıpta ile anmış ve ondan övgüyle bahsetmiştir. Hattı biz bildik Osman Efendimiz yazdı dediği meşhurdur. Kırkı aşkın Kur ân-ı Kerîm ve pek çok En âm yazmış olan Ağakapılı İsmail b. Ali nin, ayrıca Fâtih Feyzullah Efendi Medrese ve Kütüphanesi üzerinde de yazıları mevcuttur. Hâfız Osman Efendi nin kabir kitâbesini de Ağakapılı İsmail Efendi yazmıştır. Ağakapılı 1118/1706 yılında vefat etmiştir. Hattat Hâfız Osman Efendi nin kabir taşına kendisinin yazdığı kitâbe, sadece Hâfız Osman ın adı çıkarılarak kendi kabir kitâbesine hâkkedilmiştir. Mezarı, tersane arkasında Darıderesi denilen mevkide idi; bu mezarlık bugün maalesef mevcut değildir. Ağakapılı İsmail Efendi, I. Derviş Ali nin öğrencileri arasında bulunan Hâfız Osman Efendi yi her zaman gıpta ile anmış ve ondan övgüyle bahsetmiştir. Hattı biz bildik Osman Efendimiz yazdı dediği meşhurdur. Ağakapılı İsmail Efendi'nin Nesih Yazısı.51.

52 Ağakapılı İsmail Efendi'nin Celi Sülüs Yazılarından.52.

53 26 DURMUŞZÂDE AHMED EFENDİ 1076/1665 de İstanbul da dünyaya geldi. Babasının ilgisiyle gençliğinde iyi bir tahsil gördü. İlkyazı meşkini Kırîmî Camii imamı Ahmed Efendi den aldı. Daha sonra Siyâhî Ahmed Efendi den ta lik yazıyı meşkederek icâzetnâme aldı. Ayrıca devrin hattatları Rodosîzâde ve Kazasker Abdülbâki Ârif Efendilerden istifade etti. Çarşıkapı Çorlulu Ali Paşa Medresesi'nin Durmuşzâde Ahmed Efendi Tarafından Yazılan Celî Ta'lîk Kitâbesi Üsküp Yakup Paşa Medresesi nde müderrislik yaptı. Feyzullah Efendi nin Şeyhülislâm olmasından sonra İstanbul a geldi ve imtihanı kazanarak Bâb-ı Meşîhat ketebesi arasına girdi. Daha sonraları Galatasarayı Mektebi müderrisliğine tayin olundu. Sultan Ahmed Medresesi müderrisliğinden sonra İzmir Kadılığı na tayin olundu. İstinsah ettiği bir eseri Sadrazam Çorlulu Ali Paşa tarafından padişaha arz olunmuştur. Hattat Durmuşzâde Ahmed Efendi ta lik yazının öncü isimlerindendir. İstanbul da pek çok kitâbesi vardır. Hattat Durmuşzâde, kitâbelerine pek imza atmamıştır. Ancak Topkapı Sarayı Silahhâne girişinde bulunan celî Ta lik bir kitâbede imzası bulunmaktadır. Feyzullah Efendi Medresesi Çeşmesi, Çorlulu Ali Paşa Medresesi, Üsküdar Gülnûş Emetullah Vâlide Sultan Camii ve çeşmesi celî ta lik yazıları eserlerinden bazılarıdır. 1129/ 1717 de İstanbul da vefat eden Durmuşzâde nin kabri Topkapı dadır. Hattat Durmuşzâde Ahmed Efendi ta lik yazının öncü isimlerindendir. İstanbul da pek çok kitâbesi vardır. Hattat Durmuşzâde, kitâbelerine pek imza atmamıştır. Ancak Topkapı Sarayı Silahhâne girişinde bulunan celî Ta lik bir kitâbede imzası bulunmaktadır. Durmuşzâde Tarafından Yazılan Fatih Feyzullah Efendi Medresesi Çeşmesi Celî Ta'lik Kitâbesi.53.

54 Üsküdar Gülnuş Emetullah Valide Sultan Çeşmesi.54.

55 27 DERVİŞ MEHMED (KEVKEB HÂFIZ) Genç yaşında Anadolu dan gelip Edirne ye yerleşen Derviş Mehmed'in doğum tarihi bilinmemektedir. Zamanın büyük hattatı Hâfız Osman Efendi den sülüs ve nesih yazılarını öğrenerek icâzetnâme aldı. Kevkeb denilmesinin nedeni, gözü ile kulağı arasındaki deri üzerinde doğuştan bir tik bulunmasındandır. Bu tik sürekli surette oynar ve hattatı rahatsız ederdi. Yıldız manasına gelen Kevkeb bu sebeple onun lakabı haline geldi. Fakat, bu lakabı kendisi kabullenmemiş, yazılarının altına attığı imzalara bu lakabı hiç koymamıştır. Hocası Hâfız Osman Efendi tarzında yazı yazabilen usta bir hattat olarak tarihe geçen Derviş Mehmed, yetiştirdiği talebelerle de hat sanatına hizmet edenler arasında yerini almıştır. Halvetiyye tarikatına mensup olan hattatın sesi çok güzel olduğu için, onu Kur ân-ı Kerîm okurken dinleyenler mest olurlar ve kendilerinden geçerlerdi. Namı İstanbul da da bilinmiş ve Halvetiyye tarikatı şeyhlerinden Mustafa Efendi ye intisap ederek hilâfet almıştır. Hattat Derviş Mehmed 1129/1717 yılında Edirne de vefat etmiş ve burada defnedilmiştir. Kevkeb denilmesinin nedeni, gözü ile kulağı arasındaki deri üzerinde doğuştan bir tik bulunmasındandır. Bu tik sürekli surette oynar ve hattatı rahatsız ederdi. Yıldız manasına gelen Kevkeb bu sebeple onun lakabı haline geldi. Hattat Derviş Mehmed'in Sülüs Nesih Bir Kıt'ası (Rado'dan).55.

56 28 Sülüs ve nesih yazıyı Ramazan b. İsmail den öğrenmiştir. Hattat Hâfız Osman Efendi ye hayatının sonlarına doğru kalemlerini açarak hizmet etmiştir. ÇİNİCİZÂDE ABDURRAHMAN EFENDİ İstanbulludur. Çinicizâde olarak tanınmıştır. Sülüs ve nesih yazıyı Ramazan b. İsmail den öğrenmiştir. Hattat Hâfız Osman Efendi ye hayatının sonlarına doğru kalemlerini açarak hizmet etmiştir. Derviş tabiatlı bir zat olduğu, musikîyle ilgilendiği kaynaklarda yazılıdır. Padişahın mevlid okuyucularındandır. Gubârî yazıyı sevdiği nakledilir. Nesih yazı ile on Kur ân-ı Kerîm yazmıştır. Mushafları, Baruthâneli Abdullah tarafından tezhiplenmiştir. 1137/1725 tarihinde vefat etmiştir. Çinicizâde Abdurrahman Bey Tarafından Yazılan Mushaf 'tan Bir Sahife (TİEM 476).56.

57 29 SULTAN III. AHMED Sultan III. Ahmed hattat padişahlar içerisinde önemli bir yere sahiptir. Güzel sanatlarla ilgili ve sanatla uğraşan bir padişahtı. Hattat Hâfız Osman Efendi den meşk aldığı ve hocasının hokkasını tutacak kadar ona saygı duyduğu bilinmektedir. Hattat Hâfız Osman Efendi yanında, Ta lik yazıyı Şeyhulislâm Veliyyüddin Efendi den öğrenmiştir. Kendisi celî sülüs üzerinde daha fazla durmuş ve bu yazıyla levhalar meydana getirmiştir. Üsküdar da annesi adına yaptırdığı Gülnûş Emetullah Vâlide Sultan Camii ve Ayaosfya Camii nde levhaları bulunmaktadır. Padişahın, kendi çektiği tuğralardan oluşan albümü de Topkapı Sarayı Müzesi ndedir. Hırka-i Saadet giriş kapısı üzerinde bulunan celî sülüs Kelime-i Tevhîd ve tuğralar Sultan III. Ahmed imzalıdır. Kezâ, Topkapı Sarayı Arz Odası üzerinde bulunan celî sülüs Besmele Sultan III. Ahmed hattı iledir. İmzası üsluplaşmış bir şekildedir ve Ahmed bin Mehmed Hân ibaresini içermektedir. Üsküdar meydanında ve Topkapı Sarayı girişinde kendi adına yaptırdığı çeşmeler üzerinde bulunan celî sülüs kitâbeler Sultan III. Ahmed hattı iledir. Bâb-ı Hümâyun önünde bulunan çeşmenin üzerindeki celî sülüs kitâbede şu beyit yer almaktadır: Tarihî Sultan Ahmed in cârî zebân-ı lûleden; Aç besmeleyle iç suyu, Hân Ahmed e eyle duâ 1149/1736 yılında vefat eden Sultan III. Ahmed in kabri Eminönü Yeni Cami yakınında bulunan türbededir. Sultan III. Ahmed güzel sanatlarla ilgili ve sanatla uğraşan bir padişahtı. Hattat Hâfız Osman Efendi den meşk aldığı ve hocasının hokkasını tutacak kadar ona saygı duyduğu bilinmektedir. Topkapı Sarayı Hırka-i Saadet Giriş Kapısı Üzerinde Sultan III. Ahmed Hattı İle Yazılar.57.

58 Ayasofya III. Ahmed Çeşmesi.58.

59 30 İSMAİL ZÜHDÎ (ESKİ) İstanbullu olup doğum tarihi belli değildir. Asıl mesleği kunduracılıktı. İsmail Zühdî Efendi yazı dersine önce meşhur hattat Hâfız Osman Efendi nin gözde talebelerinden Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi ile başladı; sonraları hocasının çok uzakta oturduğunu bahane ederek, Ambarizâde İmam Derviş Ali (II. Derviş Ali) den uzun bir süre ders gördü. Hocası ona icâzet veremeden vefat ettiği için hocasının yakın arkadaşı Devhatü l-küttâb müellifi Suyolcuzâde Mehmed Necip Efendi ye yazılarından birisinin altına icâzet izin cümlesi yazması için ricada bulundu. Kaynaklarda, Eğrikapılı Mehmed Rasim in de bu icâzet merasiminde bizzat bulunduğu kayıtlıdır. İstanbul sur kapılarından, Ahırkapı civarındaki surun kapı kitâbesi Hattat İsmâil Zühdî tarafından yazılmıştır. Bu kitâbenin tarih beyti ve imza satırı şöyledir: "Hükm-i Sultan Ahmed-i vâlâ-cenâb Hısn-ı İstanbul u âbâd eyledî Harrarahu İsmail ez-zühdî Sene Taklid yazı kabiliyetinin fazla olduğundan bahsedilir. 1144/1731 tarihinde vefat ettiğinde Üsküdar da Miskinler Tekkesi civarına defnedilmiştir. En önemli eserleri kıt alarıdır. Mezar taşı kitâbesi serhalifesi Kâtipzâde Mustafa Efendi tarafından yazılmıştır. İstanbul sur kapılarından, Ahırkapı civarındaki surun kapı kitâbesi Hattat İsmâil Zühdî tarafından yazılmıştır. İsmail Zühdi Tarafından Yazılan Sur Kapı Kitâbesi.59.

60 31 Yedikuleli, çok sür atli yazar ve görenleri kendine hayran bırakırdı. Yazıda çok ileri bir seviyede olduğu kaynaklarda aktarılan Yedikuleli hakkında anlatılan bir rivayete göre zamanın ileri gelenlerinden bir zatın sorması üzerine Hâfız Osman Efendi, Yedikuleli yi göstererek, Seyyid Efendi budur. Benden güzel yazar dediği dillerde dolaşmıştır. YEDİKULELİ SEYYİD ABDULLAH EFENDİ Seyyid Hasan Hâşimî isimli hattat bir babanın oğlu olarak İstanbul Yedikule de 1081/ 1670 de dünyaya geldi. Yedikule de doğduğu için Yedikuleli olarak anılmıştır. Babası İmrahor Camii nin imamı idi. Babasının vefatından sonra onun yerine geçerek vefatına kadar devraldığı imamlık vazifesini yerine getirdi. Devrin büyük hattatlarından Hattat Hâfız Osman Efendi den Aklâm-ı sitte yi meşk ederek icâzetnâmesini aldı. Sultan III. Ahmed in emriyle iki adet, toplamda ise yirmi dört adet Kur ân-ı Kerîm yazmıştır. Çok sayıda En am, evrad, murakkaa, kıt a ve hilye-i şerîfe yazmıştır. Hattat Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi, III. Ahmed tarafından sık sık iltifata mahzar oldu ve bu arada Sakazâde Mustafa Efendi den boşalan Yeni Saray hat hocalığına tâyin edildi. Halvetiye tarikatına mensup olduğu bilinen Yedikuleli, çok sür atli yazar ve görenleri kendine hayran bırakırdı. Yazıda çok ileri bir seviyede olduğu kaynaklarda aktarılan Yedikuleli hakkında anlatılan bir rivayete göre zamanın ileri gelenlerinden bir zatın sorması üzerine Hâfız Osman Efendi, Yedikuleli yi göstererek, Seyyid Efendi budur. Benden güzel yazar dediği dillerde dolaşmıştır. Bu cevap üzerine orada bulunan Yedikuleli Seyyid Abdullah ın Utancımdan nerede ise kalem gibi ikiye bölünecektim dediği rivayet olunur. Bu mahcûbiyetin nedeni Hâfız Osman Efendi nin daha önce kimse için böyle bir şey söylememiş olmasıdır. Üstadı Hâfız Osman Efendi nin yazmaya başladığı bir mushafı sonradan h. 1134/1721 yılında Yedikuleli tamamlamıştır. (TİEM Env. No. 399) Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi 1144/1731 yılında vefat etmiştir. Kabri Eyüp tedir; maalesef baş ve ayak şâhideleri ayrı ayrı yerlerdedir. Hattat Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi'nin Mezar Taşı Kitâbesi Ayak Şâhidesi Hattat Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi'nin Sülüs Nesih Bir Kıt'ası.60.

61 32 İBRÂHİM BÎZEBÂN XVIII. asır sanatkârlarından olan İbrahim Bîzebân, Girid in Hanya şehrinde dünyaya geldi ve dilsiz olduğu için Bîzebân lâkabıyla tanındı. Doğum ve İstanbul a geliş tarihi belli değildir. Sultan III. Ahmed zamanında hat sanatına yatkınlığı tesbit edilerek Enderûn-ı Hümâyun a alındığı ve çok iyi bir eğitim gördüğü bilinmektedir. Topkapı Sarayı meşk hocası Seyyid Mehmed Nûrî-i Mısrî den sülüs ve nesih yazılarını öğrenerek icâzetnâme almıştır. Ağa ünvanı taşıyan İbrâhim Bîzebân, bir müddet saray hizmetinde bulundu. İbrâhim Bîzebân, pek az hattata nasip olan yazı taklidi kabiliyetine sahipti. Hattat Şeyh Hamdullah ın açtığı yolda ilerleyen usta hattatların yazılarını aslından ayırt edilemeyecek seviyede taklid edebilen bu hattatın bilinen eserleri arasında Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi nde mevcut bir kıt a ve Dârü l-kütübi l Mısrıyye de kayıtlı sülüs nesih bir levha sayılabilir. Ekrem Hakkı Ayverdi koleksiyonunda 273 varaktan ibaret bir mushafı mevcuttur. Şeyh Hamdullah ekolünün temsilcileri arasında gösterilebilecek İbrâhim Efendi, Çapa da Dilsizçeşmesi Mahallesi nde vefat etmiştir. Ölüm Tarihi 1154/1741 olarak bilinmektedir. Onun ölümüne düşürülen tarih şöyledir: Olup püf-kerde şem -i rûhu oldu Bîzebânım lâl. Şeyh Hamdullah ekolünün temsilcileri arasında gösterilebilecek İbrâhim Efendi, Çapa da Dilsizçeşmesi Mahallesi nde vefat etmiştir. Hattat İbrahim Bîzebân Tarafından Yazılan Sülüs Nesih Esmâ-i Hüsnâ (M. Serin'den).61.

62 33 Sülüs ve nesih yazıları Hâfız Osman Efendi nin talebelerinden Kürdzâde İbrahim Efendi den öğrendi. Yazının incelîklerine vâkıf olmak için Hattat Hâfız Osman Efendi ile sayısız müzakerelerde bulunmuş ve yazısını geliştirmiştir. Bursalı olduğu için imzalarında el- Bursevî sıfatını da kullanmıştır. Mehmed b. Mustafa el-bursevi Hattı İle Topkapı Sarayı Has Ahırlar Kitâbesi MEHMED B. MUSTAFA (HEZÂRFEN) Mehmed b. Mustafa Bursa da doğdu. Birçok alanda marifet ve bilgi sahibi olduğu için Hezârfen sıfatını alan Mehmed b. Mustafa, sülüs ve nesih yazıları Hâfız Osman Efendi nin talebelerinden Kürdzâde İbrahim Efendi den öğrendi. Yazının incelîklerine vâkıf olmak için Hattat Hâfız Osman Efendi ile sayısız müzakerelerde bulunmuş ve yazısını geliştirmiştir. Bursalı olduğu için imzalarında el-bursevî sıfatını da kullanmıştır. Sarayda hat hocalığı yapan Mehmed b. Mustafa Efendi, Üsküdar da Gülnûş Emetullah Vâlide Sultan Camii nin celî sülüslerini yazdı. Cami bitişiğinde bulunan üstü açık türbenin paftalar halindeki celî sülüs Âyetü l-kürsî yazıları, Şehzâdebaşı nda Damad İbrahim Paşa Darülhadisi ve Topkapı Sarayı Has Ahırlar ın celî Ta lik kitâbeleri onundur. İstanbul da bulunan her iki III. Ahmed çeşmesinin celî ta lik yazıları da Mehmed b. Mustafa el-bursevî nindir. Kaynaklarda her türlü yazıyı yazdığı, tezhib yaptığı ve kâğıtlardaki lekeleri kapatabilecek maharette renk bilgisine sahip olduğu aktarılmıştır. Bunun yanında her cins vazonun çatlaklarını tamir etme, süsleme ve motiflerini çizme maharetleri de anlatılmıştır. Mehmed b. Mustafa 1153/1740 tarihinde vefatetmiştir..62.

63 Mehmed b. Mustafa'nın Üsküdar III. Ahmed Çeşmesi Üzerinde Bulunan Celî Ta'lik Yazısı Mehmed b. Mustafa'nın Gülnûş Emetullah Türbesi'nde Bulunan Celî Yazısı Mehmed b. Mustafa'nın Gülnûş Emetullah Camii'nde Bulunan Celî Sülüs Yazısı ve İmzası.63.

64 34 Hüseyin b. Ramazan, Zindankapısı nda ipçilikle meşgul olduğu için Hablî olarak anılmıştır. Güzel sanatlara olan merakı sebebiyle devrin ünlü hattatlarından II. Derviş Ali den sülüs ve nesih yazılarını meşk ederek 1120/1708 de icâzetnâme almıştır. HÜSEYİN B. RAMAZAN HABLÎ Hüseyin b. Ramazan, Zindankapısı nda ipçilikle meşgul olduğu için Hablî olarak anılmıştır. Güzel sanatlara olan merakı sebebiyle devrin ünlü hattatlarından II. Derviş Ali den sülüs ve nesih yazılarını meşk ederek 1120/1708 de icâzetnâme almıştır. Başarısı ve ahlâkı sebebiyle hocası onu kendisine damat yaptı. İcâzetini aldıktan sonra Eski Saray da meşk hocalığına başladı; bir müddet bu görevi ifâ ettikten sonra 1145/1732 de Kâtib-i Saray-ı Sultânî ve Vâlide Sultan Camii ne ikinci imam olarak tayin edildi. Pek çok talebe yetiştiren Hüseyin Hablî, Ayasofya Mektebi nde de hat hocalığı yaptı. Bu özellikleri sebebiyle hat sanatı tarihinde yer alan önemli şahsiyetler arasında yer aldı. Hüseyin b. Ramazan, zaman zaman perşembe günleri Yenikapı Mevlevîhânesi civarında bir meydanda yapılan güreşlere katılırdı. Hattat Hâfız Osman Efendi de güreş meraklısı idi ve her hafta bu güreşleri seyretmekten zevk alırdı. Bir perşembe günü Güreşçiler Tekkesi dervişlerinden Çuhadar Velî adında bir pehlivan ile güreşe tutuşan Hüseyin Hablî, hasmını kapan denilen bir oyunla bir hamlede yere yıktı. O gün orada bulunan Hattat Hâfız Osman Efendi çok heyecanlanıp bu zorlu pehlivanın kim olduğunu merak etmişti. Hattat Hâfız Osman Efendi evinde yazı müzâkere ederken sohbet arasında Bu hafta güreş seyrine vardım. İpçi Hüseyin adında bir pehlivan ile Çuhadar meydana gelip bir hamlede Çuhadar ı yendi deyince II. Derviş Ali: Hüseyin Çelebi benim talebelerimdendir demiştir. Bunun üzerine Hâfız Osman, Bir daha geldiğinde beraberinde Hüseyin i de getir diye tembih etmiş, ama bir türlü Hüseyin Hablî ile Hâfız Osman ı görüştürmek mümkün olmamıştır. 1157/1744'de vefat eden Hattat Hüseyin Hablî Efendi Üsküdar'da hocasının kabri yanına defnedilmiştir. Hattat Hüseyin b. Ramazan Hablî Hattı İle Sülüs Nesih Bir Kıt'a.64.

65 35 ENÎSÎ DEDE, MEVLEVÎ Edirne de dünyaya gelen Enîsi Dede nin asıl adı Abdullah tır. Doğum tarihi bilinmemektedir. Medrese tahsilinin ardından Edirne Mevlevîhânesi şeyhi olan Enîs Receb Dede ye intisap ettiği için Enîsî Mevlevî olarak tanınmıştır. Şeyhinden hilâfet aldıktan sonra Mısır a giderek Kahire Mevlevîhânesi şeyhi oldu. Mısır ın meşhur hattatlarından olan Muhammed Nûrî el-mısrî ile tanışan Enîsî Dede, ondan sülüs ve nesih yazılarını meşk ederek icâzetnâme aldı. Bu sıralarda hac vazifesini de yerine getirdi. Öğrendiği hat çeşitlerinde başarılı olan ve şöhret kazanan Enîsî Dede, çeşitli ülkelerden gelen müslüman talebelere hat sanatını öğreterek, Osmanlı hat üslûbunun diğer İslâm ülkelerine yayılmasına hizmet etti. Türk ve İslâm Eserleri Müzesi nde bir mushafı (no: 398) bulunmaktadır. Ayrıca Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi nde ve Kubbealtı Kültür Sanat Vakfı Ekrem Hakkı Ayverdi Hat Koleksiyonunda eserleri bulunmaktadır. 1159/1746 yılında vefat eden Enîsî Dede, Kahire Mevlevîhânesi ne defnedildi. Onun vefatı üzerine Müstakimzâde şu tarihi düşürmüştür: Yazar bâbâ-yı kalem levh-i kabre tarihin Enîs Dede m ede bâkîde hüsn-i hattı celîs Öğrendiği hat çeşitlerinde başarılı olan ve şöhret kazanan Enîsî Dede, çeşitli ülkelerden gelen müslüman talebelere hat sanatını öğreterek, Osmanlı hat üslûbunun diğer İslâm ülkelerine yayılmasına hizmet etti. Hattat Enîsi Dede'nin Mushaf 'ından Serlevha.65.

66 36 MUSTAFA B. İBRAHİM (CİHANGİRÎ) Hattat Mustafa Cihangirî Hattı İle Hekioğlu Ali Paşa Camii Kitâbesi Hattat Mustafa b. İbrahim in bilinen en önemli eseri Hekimoğlu Ali Paşa Camii nin celî yazılarıdır. Anlatıldığına göre, bu yazılardan umduğunu alamayınca yazıdan soğumuştur. XVIII. yüzyıl sanatkârlarından olan hattat, Tophane civarında bulunan Cihangir semtinde doğdu. Bu nedenle Cihangirî olarak anıldı. Doğum tarihi bilinmeyen hattatın, kaynaklarda türlü ustalıkları olduğu belirtilse de hayatı hakkında bugüne ulaşmış fazla bir bilgi yoktur. Mustafa b. İbrahim in bilinen en önemli eseri Hekimoğlu Ali Paşa Camii nin celî yazılarıdır. Anlatıldığına göre, bu yazılardan umduğunu alamayınca yazıdan soğumuştur. Hattat Mustafa b. İbrahim 1166/1753 tarihinde vefat etmiştir. Hattat Mustafa Cihangirî Hattı İle Hekimoğlu Ali Paşa Camii Kitâbesi.66.

67 37 ŞEKERZÂDE SEYYİD MEHMED EFENDİ Şekerzâde Seyyid Mehmed Efendi'ye Ait Sülüs Nesih Bir Kıt'a Manisa da dünyaya geldi. Abdurrahman isimli bir şeker satıcısının oğlu olduğu için Seyyid Mehmed Efendi, Şekercizâde lakabıyla tanındı. Fakat yazılarına Şekerzâde olarak imza atmıştır. Hattat Şekerzâde Seyyid Mehmed Efendi sülüs ve nesih yazılarını İbrahim Kırîmî den, icâzetini ise Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi den almıştır. Nesih yazıda tatlı bir üslûb sahibidir. Sultan III. Ahmed in musahibi Çavuş Ahmed Efendi nin teşviki ve padişahın emriyle Medine ye giderek orada bulunan Şeyh Hamdullah tarafından yazılmış Kur ân-ı Kerîm i aynen yazmaya memur edildi. Bu sırada Hac farîzasını da yerine getiren Şekerzâde, Şeyh Hamdullah ın mushafını aynen yazarak mahâretini gösterdi. Bir yıl gibi kısa bir sürede tamamladığı eseriyle İstanbul a dönüp, dönemin en iyi mücellidlerine cildini ve tezhibini yaptırdı. Mushafı yeni padişah olan I. Mahmud a hediye olarak arz etti. Padişah bu hediyeden çok memnun kalarak, kendisinden bir Kur ân-ı Kerîm daha yazmasını istedi. Seyyid Abdullah da kısa sürede bir tane daha yazarak padişahın ihsanına nâil oldu. Şekerzâde Seyyid Mehmed Efendi nin Şeyh Hamdullah a taklîden Medine de yazmış olduğu Kur ân-ı Kerîm, Süleymaniye Kütüphanesi (Yenicami nr. K 3) nde bulunmaktadır. Bu Kur ân-ı Kerîm, Sultan Abdülaziz devrinde 1291/1874 tarihinde devletin ileri gelenlerine hediye edilmek üzere yetmiş nüsha olarak aharlı kâğıda bastırılmıştır. 1166/1753 tarihinde vefat eden Şekerzâde Seyyid Mehmed Efendi, Karacaahmed Kabristanı nda Şeyh Hamdullah ın kabri yakınına defnedilmiştir. Manisa da dünyaya geldi. Abdurrahman isimli bir şeker satıcısının oğlu olduğu için Seyyid Mehmed Efendi, Şekercizâde lakabıyla tanındı. Fakat yazılarına Şekerzâde olarak imza atmıştır. Hattat Şekerzâde Mehmed Efendi'nin Kabir Kitabesi.67.

68 38 EĞRİKAPILI MEHMED RÂSİM EFENDİ Hattat Mehmed Râsim Efendi'nin Sülüs Nesih Bir Kıt'ası Hoca Mehmed Râsim Efendi'nin, yazılarını ayırt edilmesi mümkün olmayacak kadar hocasının yazılarına benzetebilmesi, ustalığıyla alâkalı önemli bir ayrıntıdır. 1099/1688 yılında İstanbul un Eğrikapı semtinde dünyaya geldi. Babası Molla Aşkî Camii imam ve hatîbi Hattat Yûsuf Efendi olduğu için Eğrikapılı Çelebi veya Hoca Mehmed Râsim diye tanındı. Önceleri babasından hat dersleri alan Mehmed Râsim, daha sonra Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi den altı çeşit yazıyı öğrenerek onsekiz yaşında 1118/1705 yılında icâzetini aldı. Genç yaşına rağmen Galata da açılan Saray-ı Hümâyun un meşk hocalığına tayin edildi ve sık sık Sultan III. Ahmed in övgülerine mazhar oldu. Bir hadîs-i şerîfe dayanarak derslerini pazartesi günleri veren hattat Eğrikapılı Mehmed Râsim Efendi, 1737 yılında Yeni Saray hat hocalığına tayin edildi ve Saray kâtibi oldu. Hoca Mehmed Râsim Efendi'nin, yazılarını ayırt edilmesi mümkün olmayacak kadar hocasının yazılarına benzetebilmesi, ustalığıyla alâkalı önemli bir ayrıntıdır. Bu hususta kaynaklarda aktarılan bir rivayete göre, Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi ye yazması için bir Kur ân-ı Kerîm siparişi verilmişti. O da bu işi talebesi Eğrikapılı Mehmed Râsim e havale etti. Mehmed Râsim Efendi hemen işe koyuldu, üç ay gibi bir sürede yazıyı tamamladı ve imza yerine hocasının adını yazarak teslim etti. Hattat Mehmed Rasim Efendi'nin Mezar Taşı Kitâbesi Mehmed Râsim Efendi'nin Saliha Sultan Çeşmesi Üzerinde Bulunan Celî Sülüs Yazısı.68.

69 Hattat Mehmed Râsim Efendi'nin Sülüs Nesih Bir Kıt'ası Eğrikapılı Mehmed Râsim Efendi altmış Kur ân-ı Kerîm, bin kadar En am, delâil-i hayrât, evrad, vakfiye ve altı çeşit yazı ile murakkaa ve kıt alar yazmıştır. Galata Azapkapı da Saliha Sultan ın yaptırdığı meydan çeşme ve sebîlinin kitâbelerini o yazmıştır. Ayrıca Eyüp civarında medfûn olan Hekimbaşı Mustafa Efendi nin mezar taşı da Hattat Mehmed Râsim Efendi ye aittir. Hattat Mehmed Râsim Efendi'nin Sülüs Nesih Bir Kıt'ası 14 Şaban 1169/14 Mayıs 1756 tarihinde vefat eden Hattat Mehmed Râsim Efendi nin kabri Eyüp Savaklar dadır..69.

70 39 Bir gün Karabaş Tekkesi mihrabının ön kısmındaki hazîrede bulunan Hattat Demircikulu Yusuf Efendi nin kabrini temizlerken, toprak içinde bir kamış kalem bulur ve bunu kendisi için hayırlı bir ikaz sayarak hemen Alaca İmamı Ambarizâde II. Derviş Ali Efendi den hat dersleri almaya başlar. Yahya Fahreddin Efendi'nin Tophane-i Âmire'de Bulunan Celî Sülüs Kitâbesi YAHYA FAHREDDİN EFENDİ Yahya b. Osman Tophaneli dir. Tophane Karabaş Tekkesi Şeyhi Hüseyin Efendi nin akrabasıdır. 1600'lü yılların sonlarında doğmuştur. Bir gün Karabaş Tekkesi mihrabının ön kısmındaki hazîrede bulunan Hattat Demircikulu Yusuf Efendi nin kabrini temizlerken, toprak içinde bir kamış kalem bulur ve bunu kendisi için hayırlı bir ikaz sayarak hemen Alaca İmamı Ambarizâde II. Derviş Ali Efendi den hat dersleri almaya başlar. İcâzet alma vakti geldiğinde, hocasının vefatı üzerine, hocasının damadı Hattat Hüseyin b. Ramazan Efendi (Hablî) den bir süre daha derslere devam eder ve 1138/1725 tarihinde büyük bir ziyafetin tertip edildiği törenle icâzetini alır. İcâzet merasimine devrin ünlü hattatları olan Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi, Eğrikapılı Mehmed Râsim Efendi, Suyolcuzâde Mehmed Necîb Efendi, Zühdî İsmail Ağa ve Mustafa Vefâî katılmış ve takdirlerini beyân etmişlerdir. On beş adet Kur ân-ı Kerîm yazdığı ve Nuruosmaniye Camii nin yan kapıları içinde, eşiğin üst başındaki âyetlerin de hattatı olduğu bilinmektedir. Bu âyetleri yazmak için çok titiz çalışmalar yürütmüş, yazıyı harf harf, kelime kelime çalışmış; yazdığı harfleri iğneleyerek kömür tozuyla silkip çizmek suretiyle tashih ettiği bilinmektedir. 1169/1755 tarihinde vefat etmiş ve Eyüp Nişanca da bulunan Şeyh Murad Tekkesi karşısına defnedilmiştir. Bu mezarlık, maalesef bugün mevcut değildir..70.

71 40 ŞEYHÜLİSLÂM VELİYYÜDDİN EFENDİ Osmanlı nın yetmişbeşinci şeyhulislâmı olan Veliyyüddin Efendi, Silivrikapı da Yaylak Mahallesi'nde dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi belli değildir. Babası Solakbaşı Hacı Mustafa Ağa dır. Ta lik yazıyı Hattat Durmuşzâde Ahmed Efendi den öğrenmiştir. İlk resmî görevi, babası Mustafa Ağa nın Silivrikapı Arabacı Bâyezid Mahallesi'nde yaptırdığı medresede Hâric rütbesi ile müderrislik yapmak olmuştur. Müderrislik yıllarından sonra birara Evkâf-ı Harameyn Müfettişliği yapmış, 1729 yılında da Kadılığa tayin edilmiştir. 1169/ 1756 yılında Anadolu, 1171/1758 de Rumeli kazaskerliğine getirildi. H. 1173/1760 tarihinde Şeyhulislâm olan Veliyyüddin Efendi, ondokuz ay bu vazifede kaldıktan sonra 6 Eylül 1761 tarihinde görevden azledilmiştir. Altı yıl sonra tekrar, ikinci defa olarak 1180/ 1766 da şeyhulislâmlığa tayin edilmiş ve vefatına kadar bu görevde kalmıştır. Devrinin çiçek meraklılarından olan Veliyyüddin Efendi, özellikle değişik cins ve ayrı vasıflarda yeni lâleler yetiştirmiş ve onlara isimler vermiştir. Bâyezid Camii nde bir kütüphane kurarak birçok kitap bağışlamıştır. Ayasofya Camii nde celî ta lik zerendûd levhası bulunan Veliyyüddin Efendi, İstanbul da Ayazma Camii kitâbesi ile Hekimoğlu Ali Paşa sebîli, Nevşehirli Damad İbrahim Paşa sebîli, Şehzâdebaşı Dâru l-hadis çeşmesi kitâbelerini yazmıştır. Kendi tesis ettiği Bâyezid Camii nde bulunan kütüphane içerisinde, Ayasofya Camii nde bulunan zerendûd levhanın taşa mahkûk olanı bulunmaktadır. 18 Cemâziyelâhir 1182/25 Ekim 1768 tarihinde vefat eden Şeyhulislâm Veliyyüddin Efendi, Eyüp Nişanca da bulunan Şeyh Murad Dergâhı nda toprağa verilmiştir. Devrinin çiçek meraklılarından olan Veliyyüddin Efendi, özellikle değişik cins ve ayrı vasıflarda yeni lâleler yetiştirmiş ve onlara isimler vermiştir. Bâyezid Camii nde bir kütüphane kurarak buraya birçok kitap bağışlamıştır. Şeyhulislâm Veliyyüddin Efendi Kabir Kitâbesi Ayasofya Camii Mihrâb Nişinde Bulunan Veliyyüddin Efendi Hattı İle Zerendûd Celî Ta'lik Levha.71.

72 Şeyhülislâm Veliyyüddin Efendi Hattı İle Üsküdar Ayazma Camii Kitâbesi.72.

73 41 KATİPZÂDE MEHMED REFÎ' EFENDİ Ta lik yazıda zamanının İmâd ı kabul edilen Kâtipzâde Mehmed Refi' Efendi, İstanbul da dünyaya geldi. Doğum tarihi belli değildir. Babası Mustafa Efendi, Divân-ı Hümâyun çavuşları kâtibi olduğu için Mehmed Refi Efendi ye Kâtipzâde denilmiştir. Sülüs ve nesih yazılarını Kevkeb Hâfız Mehmed Efendi den öğrendi. Daha sonra Eğrikapılı Mehmed Râsim Efendi den meşk ederek icâzetnâmesini aldı. Ta lik hattını, Kazasker Abdülbâki Ârif Efendi den öğrendi; yazının incelîklerini kavramak için Hattat Durmuşzâde Ahmed Efendi ye de devam etti. Sülüs ve nesih hocası Mehmed Rasim Efendi ye ta lik yazıyı öğretti. Yani hocasının hem talebesi hem hocası oldu. Aynı zamanda hekimlik de yapan Kâtipzâde, Sultan III. Mustafa nın hekimbaşılık görevini de yerine getirdi. Sonraları Anadolu ve Rumeli kazaskerliği görevlerini üstlendi. Kendisi birçok talebe yetiştirmiştir. Taşa mahkûk eserleri arasında Zeyrek de Mehmed Emin Tokâdî hazretlerinin kabir kitâbesi, Saraçhanebaşı nda Amcazâde Hüseyin Paşa Darülhâdisi kapısında bulunan kitâbe, Eyüp Babahaydar da Şeyhülislam Mustafa Efendi Tekkesi şadırvan kapısı ve çeşme kitâbeleri, Kasımpaşa Camii avlusunda Feyzullah Efendi Çeşmesi inşâ kitâbesi ve Nuruosmaniye Camii Medresesi inşa kitâbesi sayılabilir. 7 Cemâziyelevvel 1183/8 Eylül 1769 tarihinde Boğaziçi nde bulunan yalısında vefat etmiştir. Fâtih Kovacı Dede Türbesi haziresine defnedilmiş ise de, bugün bu mezarı mevcut değildir. Ta lik hattını, Kazasker Abdülbâki Ârif Efendi den öğrendi; yazının incelîklerini kavramak için Hattat Durmuşzâde Ahmed Efendi ye de devam etti. Sülüs ve nesih hocası Mehmed Rasim Efendi ye ta lik yazıyı öğretti. Yani hocasının hem talebesi hem hocası oldu. Katipzâde Ketebeli Eyüp Şeyhulislam Mustafa Efendi Tekkesi Kitâbesi.73.

74 Hattat Kâtipzâde Mehmed Refî' Efendi Tarafından Yazılan Mehmed Emin Tokadi Kabir Kitâbesi.74.

75 42 MÜSTAKİMZÂDE SÜLEYMAN SADEDDİN EFENDİ Hattatlarla ilgili önemli biyografik eser olan Tuhfe-i Hattâtîn isimli kitabın müellifidir. Müderris Hacı Mehmed Emin Efendi nin oğludur. Doğum tarihi belli değildir. Büyük babası Hacı Mehmed Müstakim Efendi sebebiyle Müstakimzâde olarak anılmaktadır. Müstakimzâde Süleyman Sadeddin Efendi İstanbul da Atikalipaşa da dünyaya geldi. İlk olarak babasından ilim öğrenmeye başlayan Müstakimzâde, sonraları devrin ünlü bilim adamlarından çeşitli dersler gördü. Sülüs ve nesih yazıyı Eğrikapılı Mehmed Râsim den, ta lik yazıyı Fındıkzâde İbrahim, Kâtipzâde Mehmed Refi ve Dedezâde Seyyid Mehmed efendilerden öğrendi. Son derece çalışkan bir zat olan Müstakimzâde nin 150 den fazla eseri bulunmaktadır. Bu eserlerinin birçoğu biyografilerden oluşmaktadır. En önemli eserlerinden biri de Tuhfe-i Hattâtin'dir. Bu eserinde 375 ta lik hattatı ile birlikte toplam 2079 adet hattatın biyografisi yer almaktadır. Bu tanıtım alfabetik sıra ile yapılmış ve hattatların nerede doğdukları, nerede yaşadıkları ve öldükleri ile eserlerinin nerelerde bulunduğuna yer verilmiştir yılında Harf inkılâbı sonrası, Devlet Matbaası nın son bastığı Osmanlıca kitap, Müstakimzâde nin Tuhfe-i Hattâtîn isimli kitabıdır. Kaynaklarda belirtildiğine göre uzun boylu, seyrek sakallı, zayıf yapılı, iyi huylu bir kişi olan Müstakimzâde Süleyman Sadeddin Efendi 1202/1787 tarihinde vefat etmiş ve Zeyrek te hocası Mehmed Emin Tokâdî'nin kabri yanına defnedilmiştir. En önemli eserlerinden biri de Tuhfe-i Hattâtin dir. Bu eserinde 375 ta lik hattatı ile birlikte toplam 2079 adet hattatın biyografisi yer almaktadır. Bu tanıtım alfabetik sıra ile yapılmış ve hattatların nerede doğdukları, nerede yaşadıkları ve öldükleri ile eserlerinin nerelerde bulunduğuna yer verilmiştir yılında Harf inkılâbı sonrası, Devlet Matbaası nın son bastığı Osmanlıca kitap, Müstakimzâde nin Tuhfe-i Hattâtîn isimli kitabıdır. Müstakimzâde'nin Kabir Kitâbesi.75.

76 Müstakimzâde'nin 1928'de Basılan Eserinin İç Kapak Sahifesi.76.

77 43 EMİN EFENDİ (EDİRNELİ) Hattat Emin Efendi Tarafından Yazılan Beykoz Çeşmesi Kitâbesi Emin Efendi, H. 1142/1729 yılında Edirne de dünyaya geldi. Babası Halil Efendi dir. Hattat Emin Efendi, İstanbul a gelmeden önce Edirne de Haffafzâde Hüseyin Efendi den sülüs ve nesih yazıları öğrendi. Çok erken yaşta icâzetnâme almaya muvaffak oldu. Genç yaşta İstanbul a yerleşen Hattat Emin Efendi, Sultan I. Mahmud zamanında Gümrük Emîni İshak Ağa tarafından himâye edildi ve Baltacılar koğuşuna alındı. Bir müddet sonra yazısındaki güzellik dolayısıyla Dîvân-ı Hümâyûn a girdi ve burada yazısını güzelleştirme cihetine gitti. Özellikle celî yazılara merakı olan Emin Efendi, bu vâdide birçok eser vermeye muvaffak oldu. Hattat Emin Efendi nin bilinen eserleri arasında Beykoz çayırında bulunan İshak Ağa nın yaptırdığı çeşme kitâbesi, Beykoz ve Kireçburnu İshak Ağa çeşmeleri kitâbeleri ile Edirne Sarayı nda yapılan binaların tarih kitâbeleri sayılabilir. 1198/1784 yılında vefat eden Emin Efendi Edirnekapısı Kabristanı na defnedilmiştir. Hattat Emin Efendi nin bilinen eserleri arasında Beykoz çayırında bulunan İshak Ağa nın yaptırdığı çeşme kitâbesi, Beykoz ve Kireçburnu İshak Ağa çeşmeleri kitâbeleri ile Edirne Sarayı nda yapılan binaların tarih kitâbeleri sayılabilir Hattat Emin Efendi'nin Beykoz Çayırı Çeşmesi Kitâbesi Edirneli Emin Efendi'nin Arab Camii'nde Bulunan Celî Sülüs Kitâbesi.77.

78 44 Hasan Paşa damadı Abdi Ağa nın istek ve desteğiyle bir mushaf yazdı. Nuruosmaniye Camii ne vakfedilen mushafı yazarken Hoca Mehmed Râsim Efendi den sülüs, nesih yazının incelîklerini öğrenerek yazısını güzelleştirdi ve zamanının önde gelen hattatları arasında yer aldı. Hâfız Yusuf Efendi Sülüs Nesih Bir Kıt'ası HÂFIZ YUSUF EFENDİ XVIII. yüzyılda İstanbul da doğmuş olan Hâfız Yusuf, Kırkçeşme yakınında peştamal ticareti yapan bir zâtın oğluydu. İlköğreniminin yanında Hasırcılar imamı ve Zülüfler Ocağı nın meşk hocası Mustafa Efendi den hâfızlığa çalıştı ve kısa sürede hıfzını tamamladı. Sülüs ve nesih yazılarını Mustafa Efendi den meşk etti. Bir müddet sonra bilinmeyen bir nedenle hocası ile arası açılan Hâfız Yusuf, hat eğitimine İbrâhim Rodosî ile devam ederek sülüs nesih yazıdan icâzetnâme aldı. Hasan Paşa damadı Abdi Ağa nın istek ve desteğiyle bir mushaf yazdı. Nuruosmaniye Camii ne vakfedilen mushafı yazarken Hoca Mehmed Râsim Efendi den sülüs, nesih yazının incelîklerini öğrenerek yazısını güzelleştirdi ve zamanının önde gelen hattatları arasında yer aldı. Kendi arzusu üzerine Tayyibî Efendi nin yaptırdığı mektebe hat hocası oldu. Daha sonra, Dâimî İbrâhim Efendi nin görevinin Galatasaray dan Enderun Mektebi ne nakledilmesi üzerine boşalan kadroya Hâfız Yusuf Efendi Hoca-i sânî olarak tayin edildi. Eyyüplü Ahmed Tevfikî, Ahmed Nazîm, Abdullah b. Sâlih efendiler yetiştirdiği öğrencileri arasında meşhur olanlarıdır. Her iki mektepte de pek çok hevesli talebeye yazı öğretti. Daha sonra görevi Enderun Mektebi hat hocalığına yükseltilmiştir. 30 Zilhicce 1201/14 Eylül 1787 tarihinde vefat etmiştir..78.

79 45 YESÂRÎ MEHMED ES AD EFENDİ XVIII. asrın en önemli ta lik ustaları arasında yer alan Hattat Mehmed Esad Yesârî İstanbul da dünyaya geldi. Kara Mahmud Ağa isimli bir zâtın oğludur. Mehmed Es ad, vücudunun sağ tarafı tamamen felçli olarak doğdu. Bu sebeple sağ tarafını hiç kullanamadı ve yazıyı sol eliyle yazdı. Kendisine bu sebeple Yesâri lakabı verilmiştir. Devrin önemli ta lik hattatı ŞeyhulislâmVeliyyüddin Efendi den yazı dersi almak istediyse de Veliyyüddin Efendi çocuğun haline bakıp Bu çocukta istidat gözükmüyor diyerek talebi reddetti. Daha sonra Hattat Seyyid Mehmed Dedezâde den yazı dersi almak istedi. Derviş tabiatlı olup kimseyi incitmeyi sevmeyen Hattat Dedezâde, istemeyerek de olsa Mehmed Es ad Yesarî'ye bir meşk verdi ve Oğlum işte buna benzet, getir dedi. Mehmed Es ad Efendi, meşk üzerinde iki ay çalıştı ve birtakım yazılarla hocasının yanına döndü. Yazıları gören hocası Dedezâde, Yesârî'nin kopya çektiğini düşündü ve gözünün önünde bir kere daha yazmasını istedi. Es ad Efendi eli titreyerek hocanın yanında yazıları tekrar yazdı. Hocası Oğlum bu sana Allah ın bir hediyesidir, çalışırsan bu yazıyı kısa zamanda başarırsın diyerek ona yeni dersler verdi. Mehmed Es ad, vücudunun sağ tarafı tamamen felçli olarak doğdu. Bu sebeple sağ tarafını hiç kullanamadı ve yazıyı sol eliyle yazdı. Kendisine bu sebeple Yesâri lakabı verilmiştir. Mehmed Es'ad Yesârî'nin Ta'lik Kıt'ası (Artı Mezat ).79.

80 Kısa sürede icâzet alacak seviyeye gelen Yesârî Mehmed Es ad Efendi nin icâzetnâme merasimine devrin ünlü hattatları da katıldılar. Bunlar arasında, Es ad Yesârî ye yazı dersi vermeyi kabul etmeyen Şeyhülislâm Veliyyüddin Efendi de bulunuyordu. Veliyyüddin Efendi'nin, Es ad Efendi nin yazılarını görünce Bu çocuğun hocası olmak şerefi bana ait olacaktı, ama bilemedim diyerek yakındığı rivayet edilir. Yazı meşkettiği dönemde medrese tahsilini de tamamlayan Mehmed Yesârî, bir süre kadılık görevi de yaptı. Asrın İmâd ı lakabıyla anılan Veliyyüddin Efendi bir keresinde Cenâb-ı Hak bu zâtı bizim kibrimizi kırmak için göndermiş diyerek onun ne kadar güçlü bir hattat olduğunu ifade etmiştir. Hattat Yesâri Mehmed Es ad Efendi nin tarihe bıraktığı eşsiz eserler arasında sayısız kitâbe, kıt a, murakkaa ve meşkler vardır. Hattat Kıbrısîzâde İsmail Hakkı Efendi, ders günleri Yesârî nin evinin önünde âdeta yazı pazarı kurulduğunu söylemiştir. Onun bu dünyaya bıraktığı en önemli eser şüphesiz yine kendisi gibi büyük ta lik hattatı olan oğlu Yesarîzâde Mustafa İzzet Efendi dir. Yesârî nin hat sanatındaki yeri, Osmanlı ta lik mektebinin zemînini hazırlamasıdır. 11 Recep 1213/ 19 Aralık 1798'de vefat eden Yesârî Mehmed Es ad Efendi nin kabri Fâtih Türbesi hazîresinde bulunmaktadır. Mehmed Es'ad Yesârî Efendi'nin Mâil Ta'lik Kıt'ası.80.

81 .81. Hattat Mehmed Es'ad Yesârî'nin Mâil Ta'lik Bir Kıt'ası

82 46 Celî Sülüs te eski tarza bağlı olan Hattat İsmâil Zühdî Efendi, sülüs ve nesih yazılarında, Şeyh Hamdullah ve Hâfız Osman dan sonra harf ve kelimelere zarif bir görünüş kazandırmıştır. Sülüs ve nesih yazılarında Hâfız Osman yolunu en güzel şekilde İsmâil Zühdî geliştirmiştir. İSMAİL ZÜHDÎ EFENDİ Ordu ya bağlı Ünye kazasında dünyaya geldi. Doğum tarihi belli değildir. Genç yaşta, takriben 1750 yıllarında babası Mehmed Kaptan tarafından İstanbul a getirildi. İlim tahsili yanında, Ahmed Hıfzı Efendi den sülüs ve nesih yazılarını meşk etti. Bu arada Mehmed Emin isimli bir başka hattattan da istifade ederek icâzetini ve Zühdî mahlasını aldı. İcâzeti zamanımıza kadar gelmediğinden, hangi tarihte icâzetnâme aldığı bilinmemektedir. Kendisinden önce yaşamış ve aynı ismi taşıyan Hattat İsmail Zühdî (ö. 1144/1731) den ayırmak için Yeni, İkinci ve "Zühdî-i Sâni olarak da anılmıştır. Sultan III. Mustafa devrinde Enderûn-i Hümâyun a yazı hocası oldu, vefatına kadar bu görevde kaldı. Kırk Mushaf, birçok Hilye-i saadet, murakkaa, kıt a ve levha yazdı. Bugün müze ve özel koleksiyonlardaki eserlerinden başka, Eyüp Defterdar da Şah Sultan Türbesi ndeki celî yazılar, Ortaköy sırtlarında talebesinden Şânizâde Atâullah Efendi nin yaptırdığı çeşmenin h. 1198/1784 tarihli celî kitâbesi ile Fâtih, Nişancı Camii haziresinde h. 1219/1804 tarihli Hatice Hanım mezartaşı kitâbesi İsmail Zühdî nin önemli eserlerindendir. İsmail Zühdî Kabri Baş Taşı Kitâbesi İsmail Zühdi Efendi'nin Sülüs-Nesih Bir Kıt'ası.82.

83 Celî Sülüs te eski tarza bağlı olan Hattat İsmâil Zühdî Efendi, sülüs ve nesih yazılarında, Şeyh Hamdullah ve Hâfız Osman dan sonra harf ve kelimelere zarif bir görünüş kazandırmıştır. Sülüs ve nesih yazılarında Hâfız Osman yolunu en güzel şekilde İsmâil Zühdî geliştirmiştir. İsmâil Zühdî Efendi'nin Sülüs Bir Karalaması Hat sanatı tarihinde İsmâil Zühdî Efendi'nin önemi, özellikle sülüs ve nesih yazıda, Şeyh Hamdullah ve Hâfız Osman'dan sonra bir atılım gerçekleştirmiş olmasıdır. Kendisinden evvel yaşamış bu iki hattatın eserleri üzerinde uzun süre çalışıp tetkiklerde bulunduktan sonra, beğendiği harf ve kelimeleri seçerek, kendi üslûbunu ortaya koymuştur. Fakat sülüs ve nesih yazıdaki üslûbu Hâfız Osman a daha yakındır. Elinden tashihsiz harf çıkarmadaki mahareti, onu hattatlar arasında öne çıkaran bir diğer özelliği olmuştur. İsmâil Zühdî Efendi yazıdaki üslûbuyla kendinden sonra gelen hattatları derinden etkilemiştir. Hattat İsmail Zühdî Efendi'nin Sülüs- Nesih Kıt'ası.83.

84 Vakit bulduğunda mesire yerlerine giden İsmâil Zühdî Efendi, buralarda boş durmamış ve yazdığı kıtaların altına, mekânın adını da kaydetmiştir. Veliefendi Çayırı, Sâdâbâd, Yedikule Bostanı ve Çeşme Meydanı gibi mahallerin isimlerini belirttiği yazıları bulunmaktadır. Kuş formu şeklinde besmele istifi, yaşadığı devre göre yenilik sayılabilecek terkip ve tertiptedir Enderun daki yazı hocalığı dolayısıyla imzalarında Kâtib-i Saray-ı Sultâni, Hâce-i Enderûn-i Hümâyun sıfatlarını da kullanmıştır. 1 Şevval 1221/12 Aralık 1806 tarihinde vefat eden İsmâil Zühdî Efendi, Edirnekapı kabristanına defnedilmiştir. Celî sülüs baş şahidesi ile celî ta lik ayak şâhidesi, kardeşi Hattat Mustafa Râkım Efendi tarafından yazılmıştır. Manzum ayak taşı yine kardeşi tarafından nazmedilmiştir. Bilinen en meşhur talebesi, aynı zamanda kardeşi olan Hattat Mustafa Râkım Efendi ( ) dir. İsmail Zühdî'nin Celî Sülüs Bir Levhası.84.

85 47 MEHMED SÂLİH EFENDİ (ÇEMŞİR HÂFIZ) Mehmed Sâlih Efendi, yazısının ve kaleminin kuvvet ve kudreti dolayısıyla Çemşir Hâfız olarak anılmıştır. Doğum tarihi belli değildir. Hat sanatını Akmolla Ömer Efendi den öğrendi ve mahir bir hattat olarak kabul gördü. Aynı zamanda Enderûn-i Hümâyun hat hocalarındandır. Kendini Kur ân-ı Kerîm yazmaya adayan Mehmed Sâlih Efendi, hayatının sonuna kadar bu işle meşgul olmuştur. Hayatı boyunca 366 mushaf yazdığı rivayet edilse de, Hattat Muhsinzâde Abdullah Bey in 454. mushafını gördüğü Habib in Hat ve Hattâtân isimli kitabında kayıtlıdır. 1236/1820 tarihinde Kur ân-ı Kerîm yazarken ruhunu teslim etmiştir. Kendini Kur ân-ı Kerîm yazmaya adayan Mehmed Sâlih Efendi, hayatının sonuna kadar bu işle meşgul olmuştur. Hayatı boyunca 366 mushaf yazdığı rivayet edilse de, Hattat Muhsinzâde Abdullah Bey in 454. mushafını gördüğü Habib in Hat ve Hattâtân isimli kitabında kayıtlıdır. Çemşir Hâfız'ın Bir Hattı (Sami Tokgöz Koleksiyonu) Mehmed Salih (Çemşir Hâfız)'ın Sülüs Bir Yazısı.85.

86 48 Râkım ın sanat hayatı genel hatlarıyla 1221/1806 ya kadar başlangıç yılları, 1221/ /1815 arası gelişme dönemi, 1230/1815 den sonrası ise olgunluk dönemi olmak üzere üç kısma ayrılabilir. MUSTAFA RÂKIM EFENDİ Celî sülüs hattının önemli hattatı Mustafa Râkım Efendi, bugün Ordu iline bağlı olan Ünye ilçesinde 1171/1758 yılında dünyaya geldi. Babası Mehmed Kaptan dır. İlköğrenimini memleketinde tamamladıktan sonra, tahsilini ilerletmek maksadıyla İstanbul a geldi. İstanbul a kaç yaşında geldiği belli değildir. İstanbul da ağabeyi İsmâil Zühdî nin himayesinde ilmî tahsiline başladı. Ayrıca sanata, bilhassa hüsn-i hatta karşı merak ve kabiliyeti sebebiyle önce ağabeyi İsmâil Zühdî den sülüs ve nesih meşk ederek icâzetini 1183/1769 da on iki yaşındayken aldı. İcâzet aldığında kendisine Râkım mahlası verildi. Hattat III. Derviş Ali den de yazı meşk etti. Bu arada ilmî tahsilini tamamlayarak ilmiye icâzetnâmesini aldı. Mustafa Râkım Efendi, hâfız ve müderrislik unvanlarını imzalarında kullanmıştır. Hattat Mustafa Râkım Efendi'nin Nakşidil Sıbyan Mektebi Kapısı Üzerinde Bulunan Celî Sülüs Yazısı Râkım Efendi nin resme karşı da alâkası vardı. Yaptığı bir resim, Reisü l-küttâb Râtip Efendi vasıtasıyla III. Selim'e takdim edildiğinde resim çok beğenildi ve padişahın resmini yapması emredildi. Resmi yapıp padişaha takdim ettiğinde, 1203/1789 tarihinde kendisine müderrislik pâyesi verildi. Yine bu vesile ile Hattat Râkım Efendi ye sikke ressamlığı ve tuğrakeşlik görevi verildi. Devrin ileri gelenleri ile olan münasebeti dolayısıyla, onların çocuklarına yazı dersleri vermiştir. Hattat Râkım ın, Sultan II. Mahmûd a yakınlığı ve ona hat dersleri vermesi, padişah olmasından sonradır..86.

87 Hattat Mustafa Râkım Efendi, Râtib Efendi ye intisabı ile devlet ileri gelenleriyle münasebet kurdu. Yazıcı Mehmed Münîf Efendi ve Reisü l-küttâb Reşîd Efendi münasebet kurduğu kişilerdendir. Yazıcı Mehmed Münîf Efendi vasıtasıyla Padişah III. Selim ile tanışır. İlk resmî görevini de bu vesile ile otuz yaşında müderris olarak alır. Bu arada kendisine sikke-i hümâyûn ressamlığı ve tuğra tanzimi görevi verildi. 1224/1809 da İzmir mevleviyeti, 1229/1814 te Edirne pâyesi, 1231/1816 da Mekke pâyesi, 1233/1818 de İstanbul pâyesi, 1235/1820 de Anadolu pâyesi verildi ve nihayet 1238/1822 de Anadolu sadâretine atandı. 4 Rebîulevvel 1239/ 8 Aralık 1823 Pazartesi gününe kadar bu görevde kaldı. Kendisi saraya intisabı dolayısıyla çok rahat bir hayat geçirmiştir. Özellikle Sultan II. Mahmud devrinde epey rağbet gören Râkım Efendi devamlı saraya davet edilir, padişah kendisiyle yazı meşk ederdi. Saraydan ayrılırken de kendisine, bohçalar içinde kumaşlar ve altınlar ihsan olunurdu. Sultan II. Mahmud, Râkım Efendi'yi saraylısı Emine Hanım ile evlendirmiş, fakat çocukları olmamıştır. Mustafa Râkım celî sülüste harflerin bünyesini ıslâh etmiş, harf kalınlığı ile kalem kalınlığı arasındaki ideal ölçüyü yakalamıştır. Ayrıca, celî sülüsün istifinde olağanüstü başarı sağlamıştır. Hattat Mustafa Râkım'ın Çektiği IV. Mustafa Tuğrası.87.

88 Mustafa Râkım Hattı İle Hilye-i Şerîfe.88.

89 Mustafa Râkım a gelinceye kadar hattatlar, celî sülüs harflerinde, yapı olarak tenâsübü bir türlü sağlayamamışlardır. Aynı harfin yazımında bile standart tutturulamamış, yazı sadece kalın yazılabilmiştir. Fâtih devrine kadar celî sülüs mimarî de bir süs unsuru olarak görüldüğü için, başlı başına ele alınmamış, bu sebeple de celî sülüste gerek harf yapısı, gerek istif yönünden Aklâm-ı sitte derecesinde başarı sağlanamamıştır. Râkım ın sanat hayatı genel hatlarıyla 1221/1806 ya kadar başlangıç yılları, 1221/ /1815 arası gelişme dönemi, 1230/1815 den sonrası ise olgunluk dönemi olmak üzere üç kısma ayrılabilir. Hayatının sonlarına doğru felç geçiren Mustafa Râkım Efendi, 15 Şaban 1241/25 Mart 1826 Cumartesi günü vefat etmiştir. Vasiyeti üzerine Fâtih-Karagümrük te Vasat Atikalipaşa Camii yanındaki arsaya defnedilmiştir. Sonradan mezarının üzerine hanımı tarafından bir türbe ve yanına da medrese inşa olunmuştur. Mustafa Râkım Efendi'nin Ta'lik Hatla Yazdığı Fâtiha Suresi.89.

90 49 Sülüs ve nesih yazıda kendine has güzel bir tavra sahip olmuş ve çok kuvvetli ve kudretli eserler ortaya koymuştur. Celî sülüste ise aynı başarıyı gösterememiştir; celî sülüs harfleri donuk ve küt kalmıştır. MAHMUD CELÂLEDDİN EFENDİ Aslen Dağıstan lı olan Mahmud Celâleddin Efendi, babası Şeyh Mehmed Efendi ile birlikte İstanbul a gelmiştir. Doğum tarihi belli değildir. İlkyazı derslerini Ak Molla Ömer Efendi ve Hoca Râsim Efendi nin talebelerinden Abdüllatif Efendi den almıştır. Yamakzâde Sâlih Efendi ve Ebubekir Râşid Efendi ye yazı dersi almak için yaptığı müracaatlar ise, dik başlılığı sebebiyle reddedilmiştir. Bunun üzerine, Hâfız Osman Efendi ( ) nin eserlerine bakarak kendi kendini yetiştirmiştir. Sülüs ve nesih yazıda kendine has güzel bir tavra sahip olmuş ve çok kuvvetli ve kudretli eserler ortaya koymuştur. Celî sülüste ise aynı başarıyı gösterememiştir; celî sülüs harfleri donuk ve küt kalmıştır. Celî nin istifinde de harfler birbirinden bağımsız gibi kalmış, hareke ve tezyinat işaretlerini başarılı bir şekilde dağıtamamıştır. Aynı asırda yaşayan celî sülüs üstâdı Hattat Mustafa Râkım ın celî sülüste yaptığı atılım ve değişimin yanında, Mahmud Celâleddin in celî anlayışı tutunamamıştır. Mahmud Celâleddin Efendi'nin Eyüp Şeyh Murad Efendi Dergâhı Hazîresi'nde Bulunan Mezar Taşı Kitâbesi (Fotoğraf: Fazıl Ayanoğlu) Mahmud Celâleddin Hattı İle Celî Sülüs Levha.90.

91 Mahmud Celâleddin Hattı İle Celî Sülüs Levha Sultan Abdülmecid in, Mahmud Celâleddin in talebesi Mehmed Tâhir Efendi (?-1846) nin talebesi olması sebebiyle birara hattatların çoğu, padişahın sevkiyle Mahmud Celâleddin Efendi yolunda eserler vermişseler de, padişahın ölümü ile bu yol terk edilmiştir. Hattat Necmeddin Efendi, Hattat Mustafa Râkım ile Mahmud Celâleddin arasındaki farkı, dinlerdeki mezhep ayrılığına benzetmiştir. İkisinin kaynağı da Şeyh ve Hâfız Osman a varır. Mahmud Celâleddin Efendi nin, mushaf ve dua kitapları yanında, hilye ve kıt a şeklinde eserleri mevcuttur. Eyüp, Mihrişah Sultan Türbesi celî sülüs iç kuşak yazısı Mahmud Celâleddin Efendi ye aittir. 1245/1829 yılında vefat etmiş ve Eyüp Nişancı Şeyh Murad Dergâhı na defnedilmiştir. Mahmud Celaleddin İmzalı Celi Sülüs Zerendûd Bir Levha (Hüsnü Kılıç Koleksiyonu).91.

92 50 Yaşadığı dönemde hanımlar arasında hattatlık yaygın olmadığı halde, kendisi yazıya büyük emek vererek belli bir merhaleye gelmiştir. Yazmış olduğu yazılardaki âhenk ve estetikten dolayı İbret sıfatını kazanmış ve böylece anılmıştır Esmâ İbret Tarafından Yazılan Sülüs Nesih Hilye-i Şerîfe ESMÂ İBRET HANIM Celî sülüs hattında farklı bir ekolün sahibi Mahmud Celâleddin in eşi olan Esmâ İbret Hanım ın 1194/1780 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Babası, Serhasekiyân-ı Hâssa Ahmed Efendi dir. Yazı sanatını kocasından öğrendiği için üslubu da ona benzemektedir. Yaşadığı dönemde hanımlar arasında hattatlık yaygın olmadığı halde, kendisi yazıya büyük emek vererek belli bir merhaleye gelmiştir. Yazmış olduğu yazılardaki âhenk ve estetikten dolayı İbret sıfatını kazanmış ve böyle anılmıştır. Henüz on beş yaşında iken yazmış olduğu bir hilye-i şerîfe bugün Topkapı Sarayı nda bulunmaktadır. Döneminde III. Selim e hediye edilen bu eserden dolayı mükâfatlandırılmıştır. Kaynaklarda aktarılan bir rivayete göre yüksek mevki sahiplerinden biri, bir Ramazan günü Mahmud Celâleddin Efendi den kendi el yazısı ile bir En am ister. Fakat hattatın elinde hazır bir En am yoktur. Akşam evinde üzgün bir halde otururken eşi Esmâ Hanım neye keder ettiğini sorar. Mahmud Celâleddin Efendi olan biteni anlatınca Esmâ Hanım, Gerçi ben sizin yazınızı taklid ederek bir En âm yazdım ama herhalde sizinkiler kadar güzel ve sanatlı olmamıştır diyerek yazmış olduğu En âm ı gösterir. Yazıyı inceleyen Mahmud Celâleddin Efendi eşinin nesih hattındaki gücüne hayran kalır. Eserin birkaç yerini tashih ettikten sonra, ertesi gün En âm ı isteyen kişiye takdim eder. Hangi tarihte vefat ettiği bilinmemektedir. Kabri, Eyüp Nişancı da bulunan Şeyh Murad Tekkesi nde kocası Mahmud Celâleddin in kabri yanındadır..92.

93 51 KEBECİZÂDE MEHMED VASFÎ EFENDİ Lâleli III. Mustafa Türbesi Giriş Kapısı Üzerinde Kebecizâde'nin Celî Sülüs Kitâbesi Hattat padişahlarımızdan Sultan II. Mahmud un, Mustafa Râkım dan önceki hocasıdır. Doğum tarihi belli değildir. Kendi hazırladığı Silsile-i Hattâtîn e göre sülüs ve nesih yazıyı Hattat Ebûbekir Râşid Efendi den meşk ederek 1181/1767 de icâzetnâme almıştır. Hat sanatında gösterdiği üstün başarılarından dolayı Galatasaray İkinci Hat Hocalığı na tayin edildi. Hocasının vefatından sonra, onun yerine hoca olma şerefine erişti. II. Mahmud a Şehzâdeliği zamanında hat hocası olarak tayin edilen Mehmed Vasfi Efendi, talebesine icâzet de verdi. İcâzet cümlesini Türkçe olarak yazan hattatlarımız arasındadır. Yine "Silsile-i Hattâtîn" isimli eserinde yirmi Kur ân-ı Kerîm, üç şifâ, 150 kadar delâilü l-hayrât ve En am, 1150 kadar duânâme, 250 kadar hilye, 3000 kadar kıt a yazdığını kaydetmiştir. Lâleli deki III. Selim Türbesi haziresi giriş kapısı üzerindeki celî sülüs yazı Kebecizâde nindir. Birçok müze ve kütüphanelerde de eserleri mevcut olan Kebecizâde Mehmed Vasfi Efendi nin, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi nde ve İstanbul Üniversitesi Kütüphânesi nde mushafları bulunmaktadır. Hayatı boyunca hiç yorulmadan çalışan bu hattat birçok talebe yetiştirmiştir. Bunlar arasında Çömez Mustafa Vâsıf Efendi ve Hâfız Mehmed Râşid Efendi önde gelenleridir. Kebecizâde 1247/1831 tarihinde vefat ederek Karacaahmed Kabristanı nda toprağa verilmiştir. II. Mahmud a Şehzâdeliği zamanında hat hocası olarak tayin edilen Mehmed Vasfi Efendi, talebesine icâzet de verdi. İcâzet cümlesini Türkçe olarak yazan hattatlarımız arasındadır. Kebecizâde Mehmed Vasfi Efendi Hattı İle Sülüs Nesih Kıt'alar.93.

94 Kebecizâde Mehmed Vasfi Efendi Hattı İle Sülüs Nesih Bir Kıt'a.94.

95 52 SULTAN II. MAHMÛD Şiir ve mûsikî yanında güzel yazıya da merakı olan Sultan II. Mahmûd 1785 yılında dünyaya geldi. Babası I. Abdülhamîd, annesi ise Nakşıdil Vâlide Sultan dır. Amcası III. Selim in himayesinde yetişti. Daha şehzâdeliğinde Adlî mahlasıyla şiirler yazdı. Şehzâdeliğinde Kebecizâde Mehmed Vasfî (?- 1831) den sülüs-nesih meşk ederek 1222/1807 de icâzetnâme aldı de padişah oldu. Padişah olduktan sonra Hattat Mustafa Râkım dan ders alarak celî sülüs öğrenmeye başladı; ilişkileri Râkım ın vefatına kadar devam etti. Devlet işlerinden vakit buldukça celî sülüsle meşgul oldu. Kebecizâde Mehmed Vasfi den icâzetnâme aldığı sırada iki Kur ân-ı Kerîm yazdığı, celî sülüs çalışmaya başladıktan sonra hazırladığı levhalarını, hocası Râkım ın sonradan tashih ettiği söylenebilir. Levhalar incelendiğinde bu tashihin aslını unutturacak derecede olduğu görülür. Sultan II. Mahmûd un yazı kabiliyetiyle ilgili, Mustafa Râkım ın vefatından sonraki yazılarına bakmak daha doğru olur. Bütün bunlara rağmen Sultan Mahmud, hat sanatında kabiliyeti olan biridir. Bazı levhalarda Sultan Mahmud imzası olduğu halde, tamamen Râkım a izafe edilir. Râkım, Sultan II. Mahmûd için çok nefîs ve o güne kadar görülmemiş bir imza tertiplemiştir. Bu istifli imzada Ketebehû Mahmud b. Abdülhamîd Han ibaresi bulunmaktadır. Bu istif şâheseri imza için, aynı zamanda hattat olan müfessir Elmalılı Hamdi Yazır: Buradaki ketebehu (bunu yazdı), fiilini şeddeli okumak iktizâ eder demiştir. Bu durumda fiil kettebehu"(bunu yazdırdı) olmaktadır. 17 Ramazan 1255/1 Temmuz 1839 tarihinde vefat eden Sultan II. Mahmud, Divanyolu nda bulunan türbeye defnedilmiştir. Devlet işlerinden vakit buldukça celî sülüsle meşgul oldu. Kebecizâde Mehmed Vasfi den icâzetnâme aldığı sırada iki Kur ân-ı Kerîm yazdığı, celî sülüs çalışmaya başladıktan sonra hazırladığı levhalarını, hocası Râkım ın sonradan tashih ettiği söylenebilir. Ayasofya Camii'nde Sultan II. Mahmud İmzalı Levha. Sultanahmed Camii'nde Sultan II. Mahmud Levhası.95.

96 Sultan II. Mahmud İçin Hat Hocası Râkım'ın Tertiplediği İmza.96.

97 53 İBRAHİM SÜKÛTÎ EFENDİ İbrahim Sükûti Tarafından Farklı Bir Tasarımla Ortaya Konan Hilye-i Şerîfe Esmâ Sultan Sarayı nda bekçilik yapmıştır. Hattat olduktan sonra meşhur olan İbrahim Sükûtî Efendi nin Hırka-i Şerif te Sîneperver Vâlide Sultan Çeşmesi üzerinde 1224/1809 tarihli celî sülüs bir kitâbesi bulunmaktadır. Farklı bir tasarımla ve nesih yazısını üstübeçle yazdığı hilye-i şerîfe levhası dikkat çekici güzelliktedir. 1253/1837 de vefat eden İbrahim Sükûti nin kabri Edirnekapı mezarlığındadır. Kabir kitâbesini damadı Hakkâkzâde Mustafa Hilmi Efendi yazmıştır. Hattat olduktan sonra meşhur olan İbrahim Sükûtî Efendi nin Hırka-i Şerif te Sîneperver Vâlide Sultan Çeşmesi üzerinde 1224/1809 tarihli celî sülüs bir kitâbesi bulunmaktadır. Farklı bir tasarımla ve nesih yazısını üstübeçle yazdığı hilye-i şerîfe levhası dikkat çekici güzelliktedir. Hattat İbrahim Sukûtî'nin Kabir Kitâbesi İbrahim Sukûti Tarafından Yazılan Sîneperver Vâlide Sultan Çeşmesi Kitâbesi.97.

98 54 Arnavudköy Tevfîkiye Camii nde ta lik hatla yazdığı bir hilye-i hakânî levhası vardı. Sütlüce de bulunan Sadiye Dergâhı kapı kitâbesini celî ta likle Sadullah Efendi yazmıştır. ARAPZÂDE MEHMED SADULLAH EFENDİ Osmanlı şeyhulislâmlarından Arapzâde Atâullah Efendi nin torunu ve Mehmed Ârif Efendi nin oğludur. 12 Şaban 1180/ 13 Ocak 1767 tarihinde İstanbul da dünyaya gelmiştir. Aile olarak ilmiye sınıfına mensupturlar. Kendisi Karslı Mehmed Efendi den ilim tahsil etmiş, Hoca Neşet Efendi den de Farsça öğrenmiştir. İzmir, Bursa ve Mekke mollası olduktan sonra 1237/1822 de İstanbul kadısı oldu. Hattat Mehmed Sadullah Efendi, ta lik yazıyı Yesârî Mehmed Es ad Efendi den meşkederek 1208/1794 de icâzetnâme almıştır. Arnavudköy Tevfîkiye Camii nde ta lik hatla yazdığı bir hilye-i hakânî levhası vardı. Sütlüce de bulunan Sadiye Dergâhı kapı kitâbesini celî ta likle Sadullah Efendi yazmıştır. Hattat Mehmed Sadullah Efendi 5 Ramazan 1259/ 29 Eylül 1843 de vefat etmiştir. Kabri, Çemberlitaş ta Sinan Paşa Medresesi hazîresindedir. Arapzâde Mehmed Sadullah Efendi'nin Mezar Taşı Kitâbesi Arapzâde Mehmed Tevfik Efendi'nin Ta'lik Hatla Yazdığı Hilye-i Hakânî Levhası.98.

99 55 MEHMED HÂŞİM EFENDİ Haşim Efendi'nin Sultan II. Mahmud Türbesi'nde Bulunan Celî Sülüs Yazısı Mehmed Hâşim Efendi Tarafından Çekilen Sultan II. Mahmud Tuğrası Mustafa Râkım ın talebesi ve evlâtlığı olan Mehmed Hâşim Efendi, Kafkasya dan gelmedir. Ahmed Râsim, Menâkıb-ı İslâm da, Hâşim Efendi den yanlışlıkla Mustafa Râkım ın kardeşi olarak bahsetmiştir ki doğrusu evlâtlığı olduğudur. Hattat Mustafa Râkım Efendi den sülüs, nesih, celî ve tuğra dersleri almıştır. Yazıda başarı göstererek sikke-i hümâyun ressamlığına tayin olundu. Daha sonra Darbhâne-i Âmire ser-sikkezeni oldu. Sultan II. Mahmud Türbesi nin taşa mahkûk celî sülüs yazıları onundur. Kubbe kasnağına Mülk suresini istifli kuşak şeklinde yazmıştır. Yazıda, üslûp ve terkip olarak hocası Râkım ı taklid etmiş ve onun yolunu takip etmiştir. İstanbul da birçok kitâbede bulunan Sultan II. Mahmud tuğrası Haşim imzalıdır. 1261/ 1845 de vefat etti. Kabri, Mustafa Râkım Türbesi'nde hocasının yanıbaşındadır. Yazıda, üslûp ve terkip olarak hocası Râkım ı taklid etmiş ve onun yolunu takip etmiştir. İstanbul da birçok kitâbede bulunan Sultan II. Mahmud tuğrası Haşim imzalıdır. Hattat Mehmed Hâşim Efendi Kabri.99.

100 56 Mehmed Tâhir Efendi Hattı İle Celî Sülüs Bir Levha (Alif Art'dan) MEHMED TÂHİR EFENDİ Yazıda, üslup olarak tamamen Mahmud Celâleddin yolundan yürümüş ve hiç ayrılmamıştır. Bu sebeple kendisine Celâleddin-i Sânî ismi verilmiştir. Sultan Abdülmecid e hat hocalığı yapmıştır ve Sultan a 1259/ 1843 de icâzet vermiştir Mehmed Tâhir Efendi, Mahmud Celâleddin in önde gelen talebelerindendir. Yazıda, üslup olarak tamamen onun yolundan yürümüş ve hiç ayrılmamıştır. Bu sebeple kendisine Celâleddin-i Sânî ismi verilmiştir. Sultan Abdülmecid e hat hocalığı yapmıştır ve Sultan a 1259/ 1843 de icâzet vermiştir. Harem iskele meydanı kenarında bulunan Defterdâr Camii nin celî yazıları Tâhir Efendi nindir. Sultan Abdülmecid in hat hocası olması hasebiyle bir dönem hattatlar Mahmud Celâleddin üslûbunda yazmışlardır. Hattat Tâhir Efendi 1262/1846 da vefat etmiştir. Kabrinin Eyüp te Kırkmerdiven denilen mevkide olduğu kaynaklarda belirtilmektedir. Mehmed Tâhir Efendi Hattı İle Celî Sülüs Levha (Alif Art'dan).100.

101 57 YESARİZÂDE MUSTAFA İZZET EFENDİ 1770 li yılların başında doğduğu tahmin edilen meşhur Ta lik üstadı Yesârîzâde Mustafa İzzet İstanbulludur. Babası, kendisi gibi hattat olan Mehmed Es ad Yesârî dir. Ta lik yazıyı babasından öğrendi ve ondan icâzetnâme aldı. Bunun yanında devrin ünlü hattatlarından bazıları da şan olsun diye ona icazet vererek, hattatı onurlandırdılar. Müderrislik ve kadılık yapmadığı halde kendisine zamanın âdetine uygun olarak Mekke, İstanbul ve Anadolu kazaskerlik pâyeleri verildi yılında da bilfiil bu vazifeye getirildi. 1258/1839 da Takvimhâne (Devlet Matbaası) Nâzırı olan Yesarîzâde Mustafa İzzet Efendi, kendi ta lik hattıyla harfler döktürdü. Devlet Matbaası nda ta lik harflerle ilk kitap onun zamanında bastırılmıştır. Türk ta lik ekolünün kurucusu olarak kabul edilen Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi, yazının kesin nisbet ve kaidelerini ortaya koyarken, kendi ruhundaki estetik unsurları da yazısına işleyerek unutulmayanlar arasında yerini aldı. Yesâri Mehmed Es'ad ve Yesârizâde Mustafa İzzet efendilerin Mezar Taşı Kitâbeleri (Fatih Türbesi Haziresi) İlk dönem, babası Yesâri Mehmed Es ad tarzında yazan Yesarîzâde Mustafa İzzet Efendi daha sonra kendi üslûbunu oluşturmuştur. Altmış yıldan fazla bir süre hat sanatıyla meşgul olup eserler üreterek, en fazla kitâbe yazan hattatlardan biri olarak tarihe geçmiştir. Çok süratli yazı yazabilen Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi, birçok talebe yetiştirmiştir. Bu talebeler arasında en önemlileri Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Abdülfettah Efendi ve Ali Haydar Bey dir. Çiçekçi Camii Kitabesi. Yesârizâde M. İzzet.101.

102 Yesârizâde Hattı İle Sümbülefendi Bahçe Giriş Kapısı Kitâbesi Türk ta lik ekolünün kurucusu olarak kabul edilen Yesârîzâde Mustafa İzzet Efendi, yazının kesin nisbet ve kaidelerini ortaya koyarken, kendi ruhundaki estetik unsurları da yazısına işleyerek unutulmayanlar arasında yerini aldı. Yazdığı yazılar bugün birçok müze, kütüphane, özel koleksiyon ve kitâbeler üzerinde görülebilmektedir. Hattat Yesârîzâde Mustafa İzzet Hattı İle Celî Ta'lik Zerendûd Bir Levha 1265/1849 yılında vefat ederek ebedî âleme intikal eden Yesârîzâde nin kabri, Fâtih te Gelenbevi caddesi üzerinde bulunan babasının mezarı yanında iken, yol yapımı nedeniyle Fâtih Türbesi haziresine taşınmıştır. Mezar taşı kitâbesi, talebelerinden Ali Haydar Bey tarafından yazılmış eşsiz bir sanat eseridir. Yesârizâde Hattı İle Sümbülefendi Kitâbeleri.102.

103 58 SULTAN ABDÜLMECİD 1238/1823 yılında İstanbul da doğdu ve ömrünü burada geçirdi. Hattat padişahlar arasında önemli bir yere sahiptir. İleri görüşlü ve keskin zekâlı biri olarak bilinir. Saltanat yılları, Tanzimat ın ilânı ile oldukça hareketli geçen padişah, hayır eserlerine çok önem vermiş ve döneminde birçok camiyi tamir ettirmiştir. Bunun yanında yeni camiler de yaptırarak Osmanlı mimarisi adına mühim bir iş gerçekleştirmiştir. Hat sanatını Mahmud Celâleddin in talebesi Mehmed Tahir Efendi den öğrenmiştir. Sülüs ve nesih yazılarını meşk ederek 1259/1843 de icâzetnâme almıştır. Camilerde ve müzelerde birçok eseri olmakla birlikte, kendi döneminde yapılan Bezm-i Âlem Vâlide Sultan Camii (Dolmabahçe Camii), Ortaköy ve Kılıç Ali Paşa camilerinin levhalarını yazmıştır. Kendisinin, hocası Tâhir Efendi dolayısıyla Mahmud Celâleddin tarzına meyletmesi birçok hattatın bu dönemde aynı üslupta yazmasına yol açmıştır. Sultan Abdülmecid çok genç yaşta, otuz sekiz yaşındayken 16 Zilhicce 1277/ 25 Haziran 1861 tarihinde vefat etmiştir. Fâtih'de Yavuz Selim Camii haziresinde kendi adına yaptırılan türbeye defnedilmiştir. Kendisinin, hocası Tâhir Efendi dolayısıyla Mahmud Celâleddin tarzına meyletmesi birçok hattatın bu dönemde aynı üslupta yazmasına yol açmıştır. Sultan Abdülmecid İmzalı Celî Sülüs Zerendûd Levha Celî Sülüs Yazılarını Sultan Abdülmecid'in Yazdığı Dolmabahçe Camii İçinden Bir Görünüş.103.

104 Sultan Abdülmecid Hattı İle Sülüs Nesih Bir Hilye-i Şerîfe (Türbeler Müze Müdürlüğü).104.

105 59 MEHMED ŞEVKET VAHDETÎ EFENDİ İstanbul'da 1833 yılında doğdu. Babası Divân-ı Hümâyun hocalarından Elhac Nuri Efendi dir. Hat sanatını önce Salih Ferdi adında bir kişiden öğrendi ve icâzetnâme aldı; sonra meşhur hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi den istifade ederek yazısını geliştirdi. Celî yazıda Mustafa Râkım ekolünün takipçisi olarak güzel istifler yapmıştır. Divânî yazı çeşidini Nâsıh Efendi den meşk ederek icâzetnâme almıştır. Yazı çeşitlerinin hemen hepsinde mahareti olduğu bilinen Şevket Vahdetî Efendi, aynı zamanda ressamdı. Hattat Şevket Vahdetî, Divân-ı Hümâyun Kalemi nde, ardından da Mühimme Kalemi nde kâtip olarak vazife yaptı. Bu dönemde vezirlik veya müşirlik rütbesinin fermanlarını yazdı. Zamanın paşalarından Süleyman Şevket in Vezirlik menşurunu celî divânî hat ile hazırladı. Eserde her satırın farklı renkle yazılmış olması dikkat çekicidir. Hattat Şevket Vahdetî, devrin Sadrâzamı Reşid Paşa tarafından takdir edildi ve kendisine önemli görevler verildi. Bu zamanlarda çeşitli vazifeler için dünyanın pek çok ülkesine giderek inceleme ve araştırmalarda bulundu. Paris te olduğu günlerde III. Napoleon a, üzerinde yazılar olan kol düğmeleri hediye etti ve iltifat gördü. Nurosmaniye Camii nde bulunan Bilâl-i Habeşî levhası ona aittir. Bunun yanı sıra Bursa Ulucami ve Ayasofya Camii'nde levhaları bulunmaktadır. Mezar taşı ve çeşme kitâbeleri de bulunmaktadır. Hattat Şevket Vahdetî, hazin bir şekilde h. 1288/1871 yılında vefat ettiğinde henüz otuzsekiz yaşında bulunuyordu. Ölüm nedeni olarak çeşitli rivâyetler olsa da, kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Kabri Eyüp te Ebussuud Efendi nin kabri yanındadır. Hattat Şevket Vahdetî, devrin Sadrâzamı Reşid Paşa tarafından takdir edildi ve kendisine önemli görevler verildi. Bu zamanlarda çeşitli vazifeler için dünyanın pek çok ülkesine giderek inceleme ve araştırmalarda bulundu. Paris te olduğu günlerde III. Napoleon a, üzerinde yazılar olan kol düğmeleri hediye etti ve iltifat gördü. Hattat Vahdetî'nin Kabir Kitâbesi Hattat Mehmed Şevket Vahdetî Tarafından Kitâbesi Yazılan Kâzımbey Çeşmesi.105.

106 60 Edebiyatımızın meşhur simalarından Recâizâde Ekrem Bey ( ) in babası olan Mehmed Şâkir Recâî Efendi, Takvim-i Vekayi muharrirliği, vak anüvislik, takvimhâne nâzırlığı, meclis-i maarif azalığı gibi görevlerde bulunmuştur. MEHMED ŞÂKİR RECÂİ EFENDİ Mehmed Şâkir Recâi Efendi 1218/1804 te İstanbul un Sütlüce semtinde dünyaya geldi. Onüç yaşında Amme Sûresi ni yazarak, hocası Filibeli Mehmed Efendi den nesih icâzetnâmesini aldı. İcâzetle birlikte kendisine Recâî mahlası verildi. Bu arada hâfız oldu; cami derslerine ve Dîvân-ı Humâyun a devam etti. Hattat Mustafa Râkım dan celî sülüs yazıyı öğrendi. Edebiyatımızın meşhur simalarından Recâîzâde Ekrem Bey ( ) in babası olan Mehmed Şâkir Recâî Efendi, Takvim-i Vekayi muharrirliği, vak anüvislik, takvimhâne nâzırlığı, meclis-i maarif azalığı gibi görevlerde bulunmuştur. Sülüs, nesih, celî sülüs ve ta'lîk yazıda mahir olan Hattat Mehmed Şâkir Recâî Efendi nin, 1248/1832 tarihli, eşi Edâkâr Emine Hanım için yazdığı, Cerrahpaşa Camii haziresinde bulunan celî sülüs kabir kitâbesi ile Aksaray Vâlide Camii haziresindeki Âişe Hanım için yazdığı yine 1248/1832 tarihli celî sülüs kabir kitâbesi, Râkım yolundaki en güzel eserlerindendir. Recâî Efendi nin Râkım mektebini en iyi temsil eden hattatlardan olduğu muhakkaktır. Hattat Recâi Efendi'nin Râkım Üslûbunda Yazdığı Bir Mezar Taşı Kitâbesi Hattat Recâi Efendi'nin Sülüs Yazısı.106.

107 Mücellidlik ve mühürcülük sanatlarını bilen, mûsikîyle ilgilenen, hoşsohbet bir âlim olan Recâi Efendi nin son on yılının, türlü sıkıntı ve üzüntülerle geçtiği rivayet edilir. 13 Şevval 1291/23 Kasım 1874 te vefat ederek, Eyüpsultan İmareti karşısındaki hazireye, babasının kabri yanına defnedilmiştir. Mehmed Recai İmzalı Sülüs Rabbiyessir Duası Recâi Efendi Hattı İle Celî Ta'lik Zerendûd Levha.107.

108 61 MEHMED HULÛSİ EFENDİ Mehmed Hulûsi Efendi'nin Sülüs Nesih Bir Kıt'ası Hattat Mehmed Şevki Efendi'ye, henüz on iki yaşındayken icâzetnâme verdi. İcâzet verdiği esnada Evladım ben yazıyı sana ancak bu kadar öğretebilirim, daha fazlasını Mustafa İzzet Efendi den öğren diyerek onu yönlendirmeye çalıştığı, fakat Şevki Efendi'nin Ben sizden başka hocaya gitmem diyerek bunu istemediği, kaynaklarda rivayet edilir. Bu durum Şevkî Efendi nin kendi üslûbunu oluşturmasına sebep olmuştur. Sülüs ve nesih yazılarının üslup sahibi üstadı Mehmed Şevki Efendi nin hocası ve aynı zamanda dayısı olan Mehmed Hulûsî Efendi, Kastamonu Seydiler de dünyaya geldi. Hulûsi Efendi önce Mahmud Râci Efendi den, ardından Ali Vasfi den sülüs ve nesih yazıları öğrenerek icâzetnâme aldı. Hattat Mehmed Şevki Efendi'ye, henüz on iki yaşındayken icâzetnâme verdi. İcâzet verdiği esnada Evladım ben yazıyı sana ancak bu kadar öğretebilirim, daha fazlasını Mustafa İzzet Efendi den öğren diyerek onu yönlendirmeye çalıştığı, fakat Şevki Efendi'nin Ben sizden başka hocaya gitmem diyerek bunu istemediği, kaynaklarda rivayet edilir. Bu durum Şevkî Efendi nin kendi üslûbunu oluşturmasına sebep olmuştur. Hat sanatı eğitiminin yanında medrese eğitimi de alan Hulûsî Efendi, Ragıp Paşa Kütüphanesi Hâfız-ı Kütübü, Hekimoğlu Ali Paşa Camii hatîbi ve Tophane Nusretiye Camii Kürsî Şeyhi olarak görev yapmıştır. 1291/1874 yılında vefat etti. Kabri Merkezefendi Mezarlığı ndadır. Mezar taşı kitâbesi, talebesi ve yeğeni olan Hattat Mehmed Şevki Efendi tarafından yazılmıştır. Hattat Mehmed Şevki ve Hocası Mehmed Hulûsi Efendilerin Merkezefendi Kabristanı'nda Bulunan Kabirleri (Gülbün Mesara Arşivi) Mehmed Hulûsi Efendi'nin Celî Sülüs Levhası.108.

109 62 VEHİC EFENDİ Hayatı hakkında fazla malumat bulunmamaktadır. Fakat son yıllarda Osmanlı arşivlerinde çıkan bir iki belgeye istinaden, hayatıyla ilgili birkaç bilgiye ulaşılabilmiştir. Vehic Efendi'nin Sirkeci Hocapaşa Camii'nde Bulunan Celî Sülüs Yazısı Bu belgelerin ışığında, Kazasker Mustafa İzzet mektebine dâhil olduğu; tahminen aynı yaşlarda ve kalem arkadaşı Mehmed Şevket Vahdetî nin tesirinde kaldığı, genç yaşta vefat etmiş olabileceği gibi değerlendirmelerde bulunulmaktadır. Yine bu belgelere göre, asıl ismi Ahmed dir ve Divân-ı Hümâyun un muhtelif kalemlerinde çalışmıştır. Kasım 1862 de V. rütbeden bir Mecidiye Nişanı ile taltif edilmiştir. Ayrıca Ahmed Vehîc Efendi, 1866 da Avrupa dan nişan alan ilk hattatımızdır. Doğum tarihi gibi ölüm tarihi de belli değildir. Sirkeci Hocapaşa Camii Kitâbesi 1285/1868 tarihli olduğuna göre, bu tarihten sonra vefat etmiştir. İstanbul Üniversite Kütüphanesi İbnülemin bölümünde, İstanbul Vakıf Hat Sanatları Müzesi ve özel koleksiyonda eserleri, Sirkeci Hocapaşa Camii nde de bir kitâbesi bulunmaktadır. Hayatı hakkında fazla malumat bulunmamaktadır. Fakat son yıllarda Osmanlı arşivlerinde çıkan bir iki belgeye istinaden, hayatıyla ilgili birkaç bilgi kırıntısına ulaşılabimiştir. Vehic Efendi Tarafından Tertiplenen Kelime-i Tevhîd Tuğrası.109.

110 63 MUSTAFA VÂSIF EFENDİ (ÇÖMEZ) Mustafa Vâsıf Efendi'nin Sülüs Nesih Bir Kıt'ası Cava kalemini Osmanlı'ya getiren Hattat Mustafa Vâsıf Efendi olmuştur. Hacca gittiğinde Endonezyalı hacılardan alarak ülkeye getirmiştir. Kazasker Mustafa İzzet Efendi nin hocası olan Mustafa Vâsıf Efendi, aslen Kastamonu ludur. Gençliğinde İstanbul a geldi. Kebecizâde Mehmed Vasfî Efendi den yazı meşk etti. Hocası ona Çömez ismini taktığından bu lakapla şöhret buldu. Kendisi Laz Ömer Vasfi den de yazı dersi almıştır. I. Abdülhamid Türbesi nin türbedarlığını yapmıştır. Cava kalemini Osmanlı'ya getiren Hattat Mustafa Vâsıf Efendi olmuştur. Hacca gittiğinde Endonezyalı hacılardan alarak ülkeye getirmiştir. Hattat Mustafa Vâsıf Efendi 1269/1853 yılında vefat etmiştir. Kabri Eyüpsultan Camii haziresindedir. Hattat Çömez Mustafa Vâsıf Efendi'nin Kabir Kitâbesi.110.

111 64 ALİ HAYDAR BEY Ali Haydar Bey Tarafından Zırnıkla Yazılmış Celî Ta'lik Bir Yazı (Galata Mevlevîhânesi) 1217/1802 yılında İstanbul da dünyaya geldi. Eski sadrazamlardan Melek Ahmed Paşa nın torunudur. Bu sebeple bazı imzalarında bunu Hafîd-i Melek Paşa şeklinde belirtmiştir. Müderris, Galata Kadısı ve Filibe Mollası, 1271/1855 Mekke, 1279/1863 de İstanbul Kadısı oldu. Ta lik yazıyı Yesârizâde Mustafa İzzet Efendi den meşk ederek icâzetnâme aldı. Ortaköy, Dolmabahçe camilerinin kitâbeleri ile Selimiye Kışlası büyük kapı kitâbesi Ali Haydar Bey imzalıdır. Sultanahmed Camii nde bulunan celî Ta lik zerendûd el-kâsibu Habîbullah levhası çok meşhurdur. Ali Haydar Bey, 28 Rebiulevvel 1287/28 Haziran 1870 tarihinde vafat etti. Kabri Yahya Efendi Haziresi nde olup kabir kitâbesi talebesi Hattat Sâmi Efendi tarafından yazılmıştır. Ta lik yazıyı Yesârizâde Mustafa İzzet Efendi den meşk ederek icâzetnâme aldı. Ortaköy, Dolmabahçe camilerinin kitâbeleri ile Selimiye Kışlası büyük kapı kitâbesi Ali Haydar Bey imzalıdır. Sultanahmed Camii nde bulunan celî ta lik zerendûd el-kâsibu Habîbullah levhası çok meşhurdur. Ali Haydar Bey'in Mezar Taşı Kitâbesi. Hat: Sâmi Efendi Ali Haydar Bey Hattı İle Celî Ta'lik Zerendûd Bir Levha.111.

112 65 KAZASKER MUSTAFA İZZET EFENDİ Kazasker Mustafa İzzet Efendi Tarafından Celî Sülüs Hat İle Yazılan Fatih Hırka-i Şerîf Camii Kitabelerinden Hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi nin bilinen en önemli eserlerinin başında Ayasofya Camii kubbe yazısı ile burada bulunan ve Cami takımı denen Lafzatullah, İsm-i Nebî, Ciharyâr-ı Güzîn ve Hasaneyn levhaları gelmektedir. Hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi 1216/1801 tarihinde Kastamonu nun Tosya ilçesinde dünyaya geldi. Babası Ağazade Mustafa Ağa dır. Anne tarafından soyu İsmâil Rûmî ye ulaşmaktadır. Babasının vefatı sonrası, ilim tahsili için annesi tarafından İstanbul a gönderildi. İstanbul da Fâtih Başkurşunlu Medresesi nde ilim tahsiline başladı. Bu dönemde sesinin güzelliği ve mûsikiye olan merakı sebebiyle, Kömürcüzâde Hâfız Şeydâ dan mûsikî meşk etti. Bir cuma günü Hidayet Camii nde güzel sesiyle okuduğu Na t-ı Şerif i çok beğenen Sultan II. Mahmud, onun tahsil ve terbiyesi için Silahtar Gazi Ahmed Paşazâde Ali Paşa yı görevlendirdi. Padişahın bu emriyle saraya alındı. Hattat Çömez Mustafa Vasıf Efendi den sülüs-nesih, Yesarîzâde Mustafa İzzet Efendi den ta lik yazıyı meşk ederek icâzetnâme aldı. Bestekâr, neyzen, hânende, devlet adamı ve en önemlisi hattat olarak şöhret yapmıştır. Bu dönemde diğer sanatlarla, özellikle mûsiki ile olan irtibatı dolayısıyla padişahın meclislerinde yer almaya başlamıştı. Bir müddet sonra hac vesilesiyle İstanbul dan ayrıldı. Geri dönüşünde bir ev tutarak dervişâne bir hayat yaşamaya Ayasofya Camii'nde Kazasker Hattı İle Hz. Hüseyin Levhasında Bulunan İstifli İmza Kazasker Mustafa İzzet Efendi Hattı İle Celî Ta'lik Kitâbe.112.

113 .113. Ayasafya Camii İçerisinden Bir Görünüş

114 Kazasker Tarafından Yazılan Ayasofya Camii Kubbe Yazısı başladı. Bir Ramazan günü, Bâyezid Camii nde getirdiği kaametten Sultan Mahmud tarafından sesinden tanındı ve kendisini gizlemesine Padişah çok kızdı. Araya giren hatırlı kişiler sayesinde affedilerek saraya döndü ve Padişah ın vefatına kadar onun yanında ve meclislerinde yer aldı. Hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi nin bilinen en önemli eserlerinin başında Ayasofya Camii kubbe yazısı ile bu burada bulunan ve Cami takımı denen Lafzatullah, İsm-i Nebî, Ciharyâr-ı Güzîn ve Hasaneyn levhaları gelmektedir. Bu levhalar, 35 cm kalem ağzı genişliği ve 7,5 metrelik çaplarıyla dünyanın en büyük levhalarıdır. Bunun yanında birçok Kur ân-ı Kerîm, delâil, En am ve hilye yazmıştır. 200 den fazla hilye-i şerîfe yazmıştır. Yetiştirdiği sayısız talebe arasında Muhsinzâde Abdullah, Şefik Bey ve Abdullah Zühdî gibi ünlü isimler yer almaktadır. 27 Şevval 1293/15 Kasım 1876 tarihinde vefat eden Kazasker Mustafa İzzet Efendi Tophane de bulunan Kadirihâne nin hazîresine defnedilmiştir. Kabir kitâbesi, talebesi Hattat Muhsinzâde Abdullah Bey tarafından celî sülüsle yazılmıştır..114.

115 66 ABDULLAH ZÜHDÎ EFENDİ Hattat Abdullah Zühdî Efendi'nin Sülüs Bir Yazısı H.1251/1835 yılında Şam dan Kütahya ya, oradan da İstanbul a gelen Abdullah Zühdî Efendi, Temîmü d-dârî sülalesinden Abdulkadir Efendi isimli bir zâtın oğludur. Bu nedenle yazdığı yazıların altına Abdullah Zühdî et-temîmî diye imza atardı. İstanbul a geldikten kısa bir süre sonra Eyüp Türbedârı Hattat Râşid Efendi den, ardından da Kazasker Mustafa İzzet Efendi den sülüs ve nesih yazıları öğrenerek icâzetnâme aldı. Üstün kabiliyeti ile kısa sürede hoca oldu ve Nurosmaniye Mektebi ile Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyun a yazı ve resim hocası oldu. Sülüs ve nesih yazıyı Kazasker üslûbunda mükemmel bir şekilde yazmıştır. Yazmış olduğu celî sülüs bir yazı Sultan Abdülmecid tarafından beğenilerek 1273/1857 de Medîne de Mescid-i Nebevî nin yazılarını yazmak için görevlendirildi. Yedi yıl Medîne de kalan Abdullah Zühdî Efendi, Mescid-i Nebevî ye celî sülüs hat ile âyet, hadis ve kasîdeler yazdı. Bu yazıların çoğu hâlâ yerinde durmaktadır. Aynı zamanda ressam olan Abdullah Zühdî Efendi istiflerinde teşrifat kurallarına uymamıştır. Yazmış olduğu celî sülüs bir yazı Sultan Abdülmecid tarafından beğenilerek 1273/1857 de Medîne de Mescid-i Nebevî nin yazılarını yazmak için görevlendirildi. Yedi yıl Medîne de kalan Abdullah Zühdî Efendi, Mescid-i Nebevî ye celî sülüs hat ile âyet, hadis ve kasîdeler yazdı. Abdullah Zühdî Efendi'nin Medine'de Mescid-i Nebevî'de Bulunan Celî Sülüs Yazılarından Abdullah Zühdî Efendi'nin Medine'de Mescid-i Nebevî'de Bulunan Celî Sülüs Yazılarından.115.

116 Hattat Abdullah Zühdî'nin Zerendûd Celî Sülüs Bir Levhası Medîne deki görevinin sona ermesinden sonra Abdullah Zühdî Efendi İstanbul a dönmek yerine Mısır da kalarak sanat hayatını burada sürdürdü. Orada Mısır hattatı ünvanıyla nam yaparak pek çok talebe yetiştirdi. Abdullah Zühdî Efendi, 1296/1879 yılında Mısır da vefat etmiş ve İmam Şafiî türbesinin civarında bir yere defnedilmiştir. Abdullah Zühdî Efendi Hattı İle Celî Sülüs Zerendûd Bir Levha.116.

117 67 MEHMED ŞEFİK BEY Mehmed Şefik Bey, tahminen 1235/1820 senesinde İstanbul da doğdu. Süleyman Mâhir isimli bir zâtın oğludur. İlk tahsilinden sonra babasının da çalıştığı Divân-ı Hümâyun Kalemi nde memur olarak görev aldı. Fakat bu görevden kısa sürede ayrılarak hat sanatı vadisine girdi. Önce Ömer Vasfi Efendi nin talebesi Ali Vasfi Efendi den yazıyı öğrenmeye başladı. Hocası vefat edince teyzesinin kocası olan Hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi ye talebe oldu. Uzun süre onun yanında yazı sanatının inceliklerini öğrendi. Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Abdülmecid döneminde ikinci imamlığa getirilince, onun yerine tüm yazı hocalıklarını Mehmed Şefik Bey aldı. 1271/1855 yılında Bursa da meydana gelen depremde Ulucami büyük hasar görünce, orada bulunan yazıların tamir ve bakım işlerini yapmak, yeni levhalar yazmak için Hattat Abdülfettah Efendi ile birlikte Bursa ya gönderildi. Üç buçuk yıl orada kaldı ve caminin yazılarını tamir etti. Bunun yanı sıra camiye yeni levhalar yazdı. Hattat Mehmed Şefik Bey, hocası Kazasker Mustafa İzzet Efendi nin yolunu geliştiren bir sanatkârdır. İki Kur ân-ı Kerîm, çok sayıda dua mecmuası ve levha yazmıştır. İstanbul Üniversitesi nin Beyazıt Meydanı na bakan giriş kapısı üzerindeki Dâire-i Umûr-ı Askeriyye yazısı ve iki tarafında bulunan Fetih Suresi nden âyetler ona aittir. Kudüs te Kubbe-i Sahrâ da çini üzerinde bulunan celî sülüs Yâsin Suresi de Şefik Bey tarafından yazılmıştır. Hattat Mehmed Şefik Bey 1297/ 1879 yılında İstanbul'da vefat etti. Kabri Yahya Efendi Kabristanı ndadır. Hasan Rıza Efendi, Çırçırlı Ali Efendi ve Alaaddin Bey önemli talebelerindendir. Hattat Mehmed Şefik Bey, hocası Kazasker Mustafa İzzet Efendi nin yolunu geliştiren sanatkârdır. İki Kur ân-ı Kerîm, çok sayıda dua mecmuası ve levha yazmıştır. İstanbul Üniversitesi nin Beyazıt Meydanı na bakan giriş kapısı üzerindeki Dâire-i Umûr-ı Askeriyye yazısı ve iki tarafında bulunan Fetih Suresi nden âyetler ona aittir. Hattat Mehmed Şefik Bey'in Mezar Taşı Kitâbesi, Beşiktaş Yahya Efendi Mezarlığı (Fotoğraf: Fazıl Ayanoğlu) Celî Sülüs Kitâbelerini Hattat Şefik Bey'in Yazdığı İstanbul Üniversitesi Ana Giriş Kapısı (Süleyman Berk Arşivi).117.

118 Bursa Ulu Cami'den Şefik Bey Hattı Mehmed Şefik Bey'in Kudüs Kubbe-i Sahra'da Çini Üzerinde Bulunan Kuşak Yazısından Genel.118. Görünüş

119 68 MEHMED ŞEVKÎ EFENDİ Sülüs ve nesih yazının zirve ismi olan Mehmed Şevkî Efendi 1244/1828 yılında Kastamonu Seydiler de dünyaya geldi. Küçük yaşta İstanbul a getirilerek, ilmî tahsili yanında, dayısı Hattat Mehmed Hulûsî Efendi den sülüs ve nesih dersleri aldı. Hattat Mehmed Hulûsi Efendi den 1257/1841 yılında icâzetnâmesini aldı. Menşe-i Küttâb-ı Askerî de rık a hocalığı yaptı. Ayrıca Sultan II. Abdülhamid in şehzâdelerine iki yıldan fazla yazı dersi verdi. Esas görev yeri Harbiye Nezâreti Mektûbi Kalemi ndeydi. İcâzetini verdikten sonra hocası kendisine Ben yazıyı sana bu kadar öğretebilirim; yazıyı ilerletmen için Kazasker e götüreyim deyince Ben sizden başka hocaya gitmem cevabını vermiştir. Bu cevap üzerine hocası Şevkî Efendi ye hayır duada bulunmuştur. Aslında bu sebat ve vefâ, Şevkî Efendi mektebinin doğmasına vesile olmuştur. Eğer Kazasker Mustafa Efendi ye devam etseydi, Kazasker yoluna mensup Şefik Bey, Muhsinzâde Abdullah Bey, Abdullah Zühdî Efendi ve Hasan Rıza Efendi gibi isimlere bir yenisi eklenmiş olacaktı. Fakat kendisi, ekol sahibi her hattatın yaptığını yaparak Şeyh Hamdullah, Hâfız Osman, İsmâil Zühdî Efendi ve Mustafa Râkım ın yazılarını inceleyerek ve onların yolundan yürüyerek kendi üslûbunu oluşturmuştur. 13 Şaban 1304/7 Mayıs 1887 tarihinde vefat eden Mehmed Şevki Efendi, Merkezefendi Kabristanı nda, hocası ve dayısı Hattat Mehmed Hulûsî Efendi nin ayakucuna defnedilmiştir. Hattat Mehmed Şevki Efendi, Mustafa Râkım ın celî sülüsündeki özellik ve güzellikleri sülüs yazısına aktarmıştır. Sülüs yazıları kıvrak ve metindir. Şevkî Efendi, itinalı ve tekellüflü yazan bir hattattır. Şevki Efendi'nin Celî Sülüs ve Sülüs Yazısı Hattat Mehmed Şevki Efendi'nin Sülüs Nesih Meşk Murakkaası'nın Son Kıt'ası (TSMK-GY 190-1).119.

120 Şevki Efendi Hattı İle Sülüs Nesih Hilye-i Şerîfe (Süleymaniye Kütüphanesi).120.

121 Hattat Mehmed Şevki Efendi, Mustafa Râkım ın celî sülüsündeki özellik ve güzellikleri sülüs yazısına aktarmıştır. Sülüs yazıları kıvrak ve metindir. Şevki Efendi, itinalı ve tekellüflü yazan bir hattattı. Bu sebeple yazıları pürüzsüz ve çok temizdir. Celî sülüsün eşsiz hattatı Sâmi Efendi Şevkî nin elinden istese de fenâ harf çıkmaz demiştir. Şevkî Efendi nin özellikle 1290/1873 ten sonraki yazıları kemâl noktasına ulaşmıştır. Bu bakımdan, bu tarihten sonraki yazıları Şevki Efendi nin örnek yazılarıdır. Mehmed Şevkî Efendi nin sülüs yazılarındaki olgunluk yanında, harflerin satıra dizilişleri de mükemmeldir. Bu yönüyle, harflerde akıcılık hemen göze çarpmaktadır. Sülüs ve nesih harflerinde olgunluk ve mükemmellik Şevki Efendi ile yakalanmıştır. Aynı şekilde nesih yazıda, harflerin satıra dizilişi ve oturuşu, Şevkî Efendi nin yazıdaki önemli maharetlerindendir. Hattat Filibeli Bakkal Ahmed Ârif Efendi ve Hattat Mehmed Fehmi Efendi en önemli talebelerindendir. Şevki Efendi'nin Nesih Hattı (Süleymaniye Kütüphanesi).121.

122 69 Döneminde arkadaşı olan Hattat Sâmi Efendi ile birlikte çok yazı tedkik etmişlerdir. İstifte başarılı olan Hattat Mehmed Ârif Bey, özellikle müsennâ yazı çeşidinde eşsiz eserlere imza atmıştır. İmzasız yazıların kime ait olduğunu bilmesiyle de şöhret yapmıştır. ÇARŞAMBALI MEHMED ÂRİF BEY İstanbul un Çarşamba semtinde dünyaya gelen Hattat Mehmed Ârif Bey, doğduğu yer sebebiyle Çarşambalı olarak anılmaktadır. Küçük yaşta Maliye Nezâreti Mektûbî Kalemi ne girdi. Sülüs ve nesih yazılarını Hattat Mustafa Râkım ın talebesi Mehmed Hâşim Efendi den, ta lik yazıyı ise Sâmi Efendi ile birlikte Kıbrısîzâde Hakkı Efendi den meşk etti. Daha sonra Hattat Ali Haydar Bey e devam etti. Genellikle celî yazıda eser vermiştir. Döneminde arkadaşı olan Hattat Sâmi Efendi ile birlikte çok yazı tedkik etmişlerdir. İstifte başarılı olan Hattat Mehmed Ârif Bey, özellikle müsennâ yazı çeşidinde eşsiz eserlere imza atmıştır. İmzasız yazıların kime ait olduğunu bilmesiyle de şöhret yapmıştır. Hattat Mehmed Ârif Bey Hattı İle Hz. Cabir Türbesi Levhası Üsküdar Selimiye Camii ve Rum Mehmed Paşa Camii nde levhaları, Gedikpaşa Camii nde bir kitâbe ile Aksaray Vâlide Camii nin Lâleli yönündeki avluya giriş celî Ta lik kitâbesi ona aittir. Yazdığı yazıların yanında birçok talebe yetiştirmiştir. Bunlar arasında Üsküdar Özbekler Tekkesi Şeyhi Hezarfen Ethem Efendi ile Hulûsi Efendi en meşhurlarıdır. Hattat Mehmed Ârif Bey 1310/1892 yılında vefat etmiş ve Eyüp Yâvedud Kabristanı na defnedilmiştir Çarşambalı Mehmed Ârif Bey Hattı İle Celî Ta'lik Bir Levha (Sami Tokgöz Koleksiyonu).122.

123 70 KAYIŞZÂDE HÂFIZ OSMAN EFENDİ XIX. asır hattatları arasında yer alan Hâfız Osman Nuri Efendi, Burdur da doğdu ve ilköğrenimi ile beraber hâfızlığını da tamamlayarak gençliğinde İstanbul a geldi. İstanbul'da ilk önce dinî ilimleri tahsil etmek için medreseye devam etti. Aynı zamanda Kazasker Mustafa İzzet Efendi den sülüs ve nesih yazılarını meşk ederek icâzetnâme aldı. Kazasker in vefatıyla Muhsinzâde Abdullah Bey in derslerine devam etti. Hattat Kayışzâde Hâfız Osman Nuri Efendi hayatını mushaf yazmakla geçirmiştir. 106 adet Kur ân-ı Kerîm yazmıştır mushafı tamamlayamadan vefat etmiştir. Bu durum mezar taşı kitâbesine de yazılmıştır. Özellikle, XX. asrın başlarından itibaren pek çok defa basılan ve âyet berkenâr mushafları dolayısıyla şöhret kazanmıştır. Hat sanatı tarihinde çok mühim bir yere sahip olan Kayışzâde Hâfız Osman Nuri Efendi, genellikle XVII. asrın ekol sahibi hattatı Hâfız Osman Efendi ile karıştırılır. Aynı yolda ilerlemiş olan bu iki hattat da kıymet ve derece bakımından birbirinden çok ayrı değildir. Kayışzâde nin özellikle nesih yazının gelişmesi ve güzelleşmesi adına, yazdığı Kur ân-ı Kerîm ler çok önem arz eder. Bu Kur ân-ı Kerîm lerden bir kısmı bugün müze, kütüphaneler ve özel koleksiyonları süslemektedir. Kayışzâde Hâfız Osman Nuri Efendi 4 Ramazan 1311/ 11 Mart 1894 tarihinde teravih namazını kıldırırken rükûda vefat etmiştir. Merkezefendi Kabristanı na defnedilen Kayışzâde nin mezar taşı kitâbesi, hocası Muhsinzâde Abdullah Bey tarafından yazılmıştır. Hat sanatı tarihinde çok mühim bir yere sahip olan Kayışzâde Hâfız Osman Nuri Efendi, genellikle XVII. asrın ekol sahibi hattatı Hâfız Osman Efendi ile karıştırılır. Aynı yolda ilerlemiş olan bu iki hattat da kıymet ve derece bakımından birbirinden çok ayrı değildir. Kayışzâde Hafız Osman Efendi'nin Merkezefendi Mezarlığı'nda Bulunan Kabir Kitâbesi Kayışzâde Hafız Osman Tarafından Yazılan Mushaf 'ın Serlevhası (TİEM 3402).123.

124 71 Hat sanatını Abdullah Zühdî Efendi den meşk ederek sülüs, nesih ve celî yazılarda icâzetnâme aldı. Küçük ve büyük boylarda birkaç Kur ân-ı Kerîm yazmıştır. HÂFIZ ABDULAHAD VAHDETÎ EFENDİ Burdurlu olan hattat, Abdülahad Vahdetî diye anılırdı. Abdülhâfız isimli bir zatın oğlu olarak 1248/1832 senesinde doğdu, 1848 yılında İstanbul a yerleşti. Enderun-u Hümâyun'da Hazine odasında görevlendirilen Hâfız Vahdetî, sonraları Hırka-i Saadet Camii imamlığına, daha sonra Tabur Kâtibi rütbesiyle Harbiye Mektebi hattatlığına tayin edildi. Hat sanatını Abdullah Zühdî Efendi den meşk ederek sülüs, nesih ve celî yazılarda icâzetnâme aldı. Küçük ve büyük boylarda birkaç Kur ân-ı Kerîm yazmıştır. Hattat Mehmed Nazif Efendi ye hocalık yapan Hâfız Vahdetî, Şifâ, Buhârî, Delâil-i Hayrât, evrad, Mesnevî ve hilye-i şerîfeler yazmıştır. Hâfız Vahdetî 1313/ 1896 yılında vefat etmiştir. Kabri, Merkezefendi Kabristanı nda bulunmaktadır. Hâfız Vahdetî Tarafından Sülüs Hatla Yazılan Fâtiha Suresi (Sâmi Tokgöz Koleksiyonu).124.

125 72 ABDÜLFETTAH EFENDİ Abdülfettah Efendi'nin Konya Mevlânâ Müzesi'nde Bulunan Celî Ta'lik Bir Eseri Abdülfettah Efendi 1230/1815 yılında Sakız Adası nda dünyaya gelmiştir; aslen Rum dur. Çocukluğunda Hüsrev Paşa tarafından köle olarak satın alındı ve akabinde Müslüman oldu. Eğitimi Hüsrev Paşa nın dairesinde ve himayesinde gerçekleşti. Arapça ve Farsça yanında hat sanatında sülüs, nesih, ta lik, divânî ve rık a yazı çeşitlerini öğrendi. Sülüs, nesih ve celî yazıları Mustafa Şâkir Efendi den, tâ lik yazıyı Yesârîzâde den öğrenerek mezun oldu. Hattat Abdülfettah Efendi 1247/1831 yılında Sıbyan Alayı Muallimliği ne getirildi. Sonraki dönemlerde Sadâret Mektûbî Kalemi ne girdi. Sırasıyla Sivas ve Amasya Evkaf Müdürlükleri nde, Saruhan ve Kastamonu Mal Müdürlükleri nde bulundu. 1274/1858 den itibaren mâdeni para ressamı oldu. 1277/1860 yılında, filigran yapımını öğrenmek için Viyana ve Paris e gönderildi. Bir müddet Viyana da kaldıktan sonra tekrar İstanbul a döndü. Uzun yıllar devlet içinde önemli görevler yürüttü ve başarılarından dolayı nişanlar aldı. Hattat Abdülfettah Efendi daha çok sülüs, celî sülüs ve celî tâ lik yazı çeşitlerinde eserler verdi. İstanbul da birçok Yine Abdülfettah Efendi nin Bursa da bulunan Ulucami içinde nâdîde yazıları bulunmaktadır. Bu cami 1271/1855 depreminde zarar gördüğünde Hattat Şefik Bey le birlikte Bursa ya gönderilerek zarar gören yazıları tamir etmiş ve yeni yazılar yazmıştır. Süleymaniye Camii Kubbesinde Hattat Abdülfettah Efendi Yazısı.125.

126 Süleymaniye Camii İçinden Bir Görünüş.126.

127 Abdülfettah Efendi'nin Konya Mevlânâ Müzesi'nde Bulunan Celî Sülüs Bir Levhası câmide eserleri vardır. Bâyezid Câmii nin üç kapısı üzerinde iç taraftan, celî sülüsle yazısı bulunmaktadır. Bâb-ı Hümâyûn un iç ve dış tarafında celî sülüs yazılar ve Abdülmecid tuğrası bulunmaktadır. Yalnız, bu kapının saraya bakan kısmında alt satırda bulunan celî sülüs yazı 2002 restorasyonunda yeniden yazdırılmıştır. Eski kitâbede bulunan imza da buraya aynen konulmuştur. Şimdiki yazının sanat kudreti bakımından Abdülfettah Efendi ile bir alâkası kalmamıştır. Yine Abdülfettah Efendi nin Bursa da bulunan Ulucami içinde nâdîde yazıları bulunmaktadır. Bu cami 1271/1855 depreminde zarar gördüğünde Hattat Şefik Bey le birlikte Bursa ya gönderilerek zarar gören yazıları tamir etmiş ve yeni yazılar yazmıştır. Abdülfettah Efendi 8 Cemaziyelevvel 1314/16 Ekim 1896 da Vaniköy de bulunan yalısında vefat etmiştir. Kabri, Çemberlitaş ta Sultan Mahmud Türbesi hazîresindedir. Abdülfettah Efendi (Malumat Dergisi 26 Receb 1314) Abdülfettah Efendi'nin Aksaray Valide Camii Avlu Giriş Kapısı Üzerinde Bulunan Sultan Abdülaziz Tuğrası.127.

128 73 Hattat Mehmed Şefik Bey le birbirlerine üstad diye hitap ettiklerini ve sık sık buluşarak sohbet ettiklerini de yine İbnülemin aktarmaktadır. Bir gün bahçesinde çiçekleriyle ilgilenirken vücuduna felç gelmiş ve dört gün sonra da 12 Rebiulâhir 1317/ 20 Ağustos 1899 da vefat etmiştir. Kabri Eyüpsultan Türbesi haziresindedir. Muhsinzâde Abdullah Bey Hattı İle Hacı Küçük Camii Kitâbesi MUHSİNZÂDE ABDULLAH BEY 1248/1832 yılında İstanbul Kuruçeşme de doğdu. Muhsinzâde Damad Mahmud Paşa nın torunu, II. Abdülhamid in Istabl-ı Âmire Müdürü Mehmed Bey in oğludur. Hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi nin Şefik Bey den sonra en önemli talebelerinden biridir. Onbir yaşında Beşiktaş ta bulunan Kapı Ağası Mektebi'ne girdi. Bu mektebin hat hocası Hâfız Mehmed Efendi den sülüs ve nesih yazıları meşk etti. Kısa sürede icâzetnâme almayı hak ederek mezun oldu. Sonra Kazasker Mustafa İzzet Efendi nin yanında sanatın incelîklerini öğrenmeye başladı. Kabiliyeti sayesinde kısa zamanda çok mesafe kat etti. Hocası ölene kadar onun yanından hiç ayrılmadı. Hattat Mehmed Şefik Bey le olan dostluğu sayesinde onunla yazı sanatı üzerine yaptığı istişarelerle yazısını geliştirme imkânı buldu. Muhsinzâde Abdullah Bey çalışma hayatına Sadâret Mektûbî Kalemi nde kâtip olarak başladı fakat bir süre sonra bu görevden ayrıldı. 1304/1877 yılında Hattat Mehmed Şevkî Efendi vefat edince, onun yerine Menşe-i Küttâb-ı Askerî de padişahın emriyle yazı muallimi oldu. Bu dönemde, II. Abdülhamîd tarafından Reisülhattâtin: Hattatların reisi unvanı verildi. Kaynaklar, onun pazartesi günleri mektepte yazı dersleri verdiğini, boş zamanlarında Kuruçeşme de bulunan yalısında yazı yazarak ve çiçekleriyle meşgul olarak zamanını geçirdiğini belirtir..128.

129 Kazasker Mezar Taşı İmza Kısmı İbnülemin Mahmud Kemal İnal in naklettiğine göre, uzun boylu, beyaz sakallı, dindar, terbiyeli, misafirperver ve kibar bir insandı. Hattat Mehmed Şefik Bey le birbirlerine üstad diye hitap ettiklerini ve sık sık buluşarak sohbet ettiklerini de yine İbnülemin aktarmaktadır. Bir gün bahçesinde çiçekleriyle ilgilenirken vücuduna felç gelmiş ve dört gün sonra da 12 Rebiulâhir 1317/ 20 Ağustos 1899 da vefat etmiştir. Kabri Eyüpsultan Türbesi haziresindedir. Muhsinzâde Abdullah Bey Tarafından Yazılan Kazasker Mustafa İzzet Mezar Taşı Kitâbesi Muhsinzâde Abdullah Bey Hattı İle Celi Sülüs Zerendud Levha.129.

130 74 Çırçırlı Ali Efendi nin kimseyi incitmeyen, iyi huylu bir zat olduğundan bahsedilir. En çok yazı yazmayı sevdiği, kimsenin işine karışmadığı ve kendisine sorulan sorulara kısa ve öz cevaplar verdiği anlatılır. Boş zamanlarında durmadan çalışıp yeni istifler yapma gayretinde olmuş nâdide hattatlarımız arasındadır. ÇIRÇIRLI ALİ EFENDİ XIX. yüzyıl sanatkârlarından olan ve hat sanatı tarihinde önemli bir yere sahip hattatın asıl ismi Mehmed Ali dir. Fakat Haydarlı veya daha çok Çırçırlı olarak anılmıştır. Maliye Nezareti nde memurluk yaparken, bir yandan sülüs, nesih ve celî yazı dersleri aldı Hocası, dönemin ünlü hattatı Mehmed Şefik Bey dir. Çırçırlı Ali Efendi özellikle istif yapma konusunda çok mahirdir. Onun bu alandaki başarısı, hem hocası hem de devrin ilerigelen hattatları tarafından takdir edilmiştir. Hattat Sâmi Efendi nin, bir gün talebesi olan Hattat Ömer Vasfi Efendi ye, Saraçhanebaşı ndaki, bugün artık bulunmayan bir caminin kapısının üstünde Ali Efendi nin yazdığı yazıyı göstererek Herif ustadır. Hele sen şu yazıya bak! Sakın bir şeye itirâz edeyim deme! O bizim gibi ikide bir yalayıp yazanlardan değildir dediği meşhurdur. Sâmi Efendi gibi sanatkârın yazıyı beğenmesi, Ali Efendi nin hat sanatındaki kudretini ortaya koymaktadır. Çırçırlı Ali Efendi nin kimseyi incitmeyen, iyi huylu bir zat olduğundan bahsedilir. En çok yazı yazmayı sevdiği, kimsenin işine karışmadığı ve kendisine sorulan sorulara kısa ve öz cevaplar verdiği anlatılır. Boş zamanlarında durmadan çalışıp yeni istifler yapma gayretinde olmuş nâdide hattatlarımız arasındadır. Hattat Çırçırlı Ali Efendi 30 Rebiulevvel 1320/ 7 Temmuz 1902 tarihinde vefat etmiştir. Kabri, Karacaahmed Kabristanı nda olup mezar taşı bulunmamaktadır. Hattat Çırçırlı Ali Efendi'nin Celî Sülüs Levhası Çırçırlı Ali Efendi'nin Konya Mevlânâ Müzesi'nde Bulunan Bir Levhası.130.

131 75 YAHYÂ HİLMİ EFENDİ Yahya Hilmi Efendi 1249/1833 yılında İstanbul Süleymaniye de doğdu. İlk tahsilinden sonra Bâyezid ve Sultanahmed câmilerinde Ahmed Hâzım Efendi nin cami derslerine devam etti ve ilmiye icâzetini aldı. Ardından Mustafa Râkım Efendi nin talebesi sikke ressâmı Mehmed Hâşim Efendi den sülüs ve nesih dersleri aldı. Onun vefatıyla Halil Zühdî Efendi ye devam etti. Çok çalışkan bir zât olan Yahyâ Hilmi Efendi, Bâb-ı Seraskerî Nizamiye Jurnal Kalemi ne girdi ve hayatının sonlarına doğru rahatsızlanana kadar burada çalıştı. Bu görevi ifâ ettiği dönemlerde, bir gün namaz kıldırırken vücuduna inen felç ile yatalak hâle geldi. Bir müddet tedavisi için uğraşıldı fakat yeniden yazı yazmak nasip olmadı. Kaynaklarda anlatıldığına göre orta boylu, tıknaz, sarıdan beyaza dönük sakallı, güzel yüzlü, dindar, terbiyeli bir zâttır. Sülüs ve nesih yazı çeşitlerinde birçok esere imza atmıştır. Bilinen yirmibeş adet mushafı vardır. En am, delâil-i Hayrat, hilye, murakkaa ve birçok levha yazmıştır. Şeyh Hamdullah Efendi tarafından yazımına başlanan ve yarıda kalan Kur ân-ı Kerîm i tamamlamıştır. Bu mushaf, İstanbul Türk ve İslâm Eserleri Müzesi nde bulunmaktadır. Hac vazifesini yerine getirmek için Hicâz a gideceği sırada annesi de onunla gelmek istemiş, ancak masraf için yeterli parası olmadığından, ramazan ayı boyunca bir cüz ün yarısını gündüz, yarısını gece yazmak suretiyle bayrama kadar bir Kur ân-ı Kerîm tamamlamıştır. Bunun karşılığı ile annesini de beraberinde götürerek hac vazifelerini birlikte ifâ etmişlerdir. 17 Şevval 1325/ 23 Kasım 1907 tarihinde vefat etmiş ve Süleymaniye Camii haziresine defnedilmiştir. Mezar taşı kitâbesi bulunmamaktadır. Hac vazifesini yerine getirmek için Hicâz a gideceği sırada annesi de onunla gelmek istemiş, ancak masraf için yeterli parası olmadığından, ramazan ayı boyunca bir cüz ün yarısını gündüz, yarısını gece yazmak suretiyle bayrama kadar bir Kur ân-ı Kerîm tamamlamıştır. Bunun karşılığı ile annesini de beraberinde götürerek hac vazifelerini birlikte ifâ etmişlerdir. Şeyh Hamdullah Efendi'nin Başlayıp Asırlar Sonra Yahya Hilmi Efendi'nin Tamamladığı Mushafın Ferağ Kaydının İkinci Sahifesi Hattat Yahyâ Hilmi Efendi'nin Nesih Bir Eseri.131.

132 Hattat Yahya Hilmi Efendi Hattı İle Sülüs Nesih Hilye-i Şerîfe.132.

133 76 FİLİBELİ BAKKAL AHMED ÂRİF EFENDİ Yahyaefendi Kütüphane Kitâbesi. Hattat: Bakkal Ahmed Ârif Efendi İsminin önündeki nisbeden de anlaşılacağı gibi Ahmed Ârif Efendi, bugün Bulgaristan sınırları içerisinde kalmış olan Filibe (Plovdiv) de1252/1836 tarihinde dünyaya geldi. Ecdâdı, Sultan Murad Hüdâvendigâr ile Filibe nin fethine ordu şeyhi olarak katılmış ve orada kalmıştır. Bu sebeple bu aileye Emir şeyhleri denilmiştir. Aile aslen Buhâralı dır. Ârif Efendi nin babası, emir şeyhi Süleyman Efendi dir. Filibe de ilim tahsili esnasında, Yürüyüş Camii Hatîbi Hâfız İsmâil Sâbır Efendi den ilkyazı derslerini alarak mezun oldu. Genç yaşında hacca gitmiş, dönüşte İstanbul a gelerek camilerde bulunan güzel yazıları merakla incelemiştir. Bu ziyaret, Ârif Efendi de İstanbul a gelip yazısını geliştirme arzusunu uyan- Şevkî Efendi ye gitmekte başlangıçta tereddüt etmiştir. Tereddüdünün sebebine gelince; Şevkî Efendi on kişiye ders vermektedir, ancak birini mezun ettikten sonra, onun yerine talebe kabul etmektedir. Fakat Şevkî Efendi, Ârif Efendi nin yazılarını görünce; O sizin gibiler için mi? diye bu cümleyi iki defa tekrar ettikten sonra Efendim, geliyorlar, meşk yazarım, temiz tutmuyorlar, çalışmıyorlar, boş yere beni yoruyorlar. Onun için işi bu yola döktüm demiştir. Bakkal Ârif Efendi Hattıyla Bir Levha Hattat Bakkal Ahmed Ârif Efendi Hattı İle Celî Sülüs İstifli Bir Levha.133.

134 Hattat Bakkal Ârif Efendi'nin Celî Sülüs ve Sülüs Hattıyla Yazdığı Hilye-i Şerîfe.134.

135 dırmıştır. Nihayet Osmanlı-Rus harbi dolayısıyla Rumeli den göç başlayınca ailesiyle beraber 1293/1876 yılında İstanbul a göç etti. Geçimini temin için de Saraçhane de bakkal dükkânı açtı. İşte ismindeki bakkal lâkabı buradan gelmektedir. Ahmed Ârif Efendi, İstanbul a geldikten sonra kayınbirâderi Hattat Kızancıklı Mehmed Hulûsi Efendi vasıtasıyla, sülüs-nesihin hâlâ geçilemeyen üstadı Mehmed Şevkî Efendi ye meşke başlayarak 1301/1883 yılında icâzetnâme alır. Şevkî Efendi ye gitmekte başlangıçta tereddüt etmiştir. Tereddüdünün sebebine gelince; Şevkî Efendi on kişiye ders vermektedir, ancak birini mezun ettikten sonra, onun yerine talebe kabul etmektedir. Fakat Şevkî Efendi, Ârif Efendi nin yazılarını görünce; O sizin gibiler için mi? diye bu cümleyi iki defa tekrar ettikten sonra Efendim, geliyorlar, meşk yazarım, temiz tutmuyorlar, çalışmıyorlar, boş yere beni yoruyorlar. Onun için işi bu yola döktüm demiştir. İlk resmi görevine 18 Aralık 1885 te Üsküdar Gülfem Hatun Kız Rüşdiyesi nde başladı. Bu memuriyete ek olarak 23 Aralık 1890 da Nuruosmaniye Kütüphanesi nde bulunan nadir eserlerin tamiri ile görevlendirildi. 6 Eylül 1891 yılında ise Doğancılar Kız Rüşdiyesi sülüs hocalığına tayin edildi. Ayrıca felç geçirdiği 1323/1905 yılına kadar da Nuruosmaniye Camii avlusundaki meşkhanede salı günleri meraklılarına yazı dersi vermiştir. Yazdığı tek Kur ân-ı Kerîm Sabancı Müzesi ndedir. Sayısız sülüs ve nesih meşk, kıt a, hilye, murakkaa, evrad, delâil ve levha yazmıştır. 2 Ramazan 1327/17 Eylül 1909 tarihinde vefat etmiştir. Kabri Edirnekapısı mezarlığındadır. Kabir kitâbesini hattat olan oğlu Mustafa Râkım Unan yazmıştır. Filibeli Bakkal Ahmed Ârif Efendi'nin Sülüs Nesih Kıt'ası.135.

136 77 Sâmi Efendi asıl maharetini celî sülüs ve celî ta lik yazıda ortaya koymuştur. Levhaları daha çok zerendûd olarak hazırlanmıştır. Mürekkeple yazılmış levhası yok denecek kadar azdır. Kendisi yazılarını genellikle siyah kâğıda zırnık mürekkebi ile hazırlamış ve çok iyi tashih etmiştir. Bu kalıplardan müzehhipler levhaları hazırlamış yahut yazı taşa hâkkedilmiştir. Hattat Sâmi Efendi'nin Fatih Camii Haziresi'nde Bulunan Mezar Taşı Kitâbesi (Hat Kâmil Akdik) SÂMİ EFENDİ Hattat Mustafa Râkım Efendi mektebine dâhil, fakat farklı bir şîve sahibi olan Hattat Sâmi Efendi, 16 Zilhicce 1253/13 Mart 1838 tarihinde İstanbul da dünyaya geldi. Babası Yorgancılar kethüdası Hacı Mahmud Efendi dir. Asıl adı İsmâil Hakkı dır. Sıbyan Mektebi nde Boşnak Osman Efendi den sülüs ve nesih meşk etti. Daha sonraları celî sülüs yazıyı Râkım ın talebesi Mahmud Şâkir Recâi Efendi ( ) den aldı. Ta lik yazıyı önce Kıbrısîzâde İsmâil Hakkı Bey ( ) den sonra Ali Haydar Bey ( ) den meşketti. Dîvâni yazıyı Ebûbekir Nâsıh Efendi ( ) den, rık a yazıyı ise Ebûbekir Mümtaz Efendi ( ) den çalıştı. Sâmi Efendi asıl maharetini celî sülüs ve celî ta lik yazıda ortaya koymuştur. Levhaları daha çok zerendûd olarak hazırlanmıştır. Mürekkeple yazılmış levhası yok denecek kadar azdır. Kendisi yazılarını genellikle siyah kâğıda zırnık mürekkebi ile hazırlamış ve çok iyi tashih etmiştir. Bu kalıplardan müzehhipler levhaları hazırlamış yahut yazı taşa hâkkedilmiştir. Hattat Sâmi Efendi nin müze ve koleksiyonlardaki yazılarından başka, Kapalıçarşı Nûruosmaniye ve Fesçiler kapıları üstündeki celî ta lik leri mükemmeldir. Bâyezid kapısı üzerinde de II. Abdülhamid adına tertiplediği tuğra bulunmaktadır. Nallı Mescid, Şehzâdebaşı ve Atikalipaşa camileri celî sülüs yazıları yanında Yenicami Sebîli celî sülüs kitâbesi çok meşhurdur. Sâmi Efendi nin Yeni Cami sebîli kitâbesi celî sülüs yazıları, celî sülüs öğrenmek isteyenlere âdeta hoca olmuştur. Sâmi Efendi bu kitâbede celî sülüsün bütün nüktelerini göstermiştir. Sâmi Efendi XX. asrın başlarında 1310/1893 ten sonra bir atılım yaparak, celî sülüste eksik kalan kısımları tamamlamıştır. 1310/1893 ramazanında eline geçen İsmâil Zühdî nin sülüsnesih murakkaasından seçmeler yaparak Râkım ın eksikliklerini tamamlamıştır. Celî sülüsün en önemli unsurları Sâmi Efendi de kemâl bulmuştur. Celî sülüsteki işaretler (tirfil, mim, mimli tir fil, hurûf-u mühmele ve harekeler) yanında, rakamlar da Sâmi Efendi de kemâl noktasına varmıştır. Tezyinat işaretlerinin düz kısımları Sâmi Efendi'de Hattat Sâmi Bey Hattı İle Mihrâb Âyeti.136.

137 daha değirmi bir hal alarak kıvraklık ve canlılık kazanmıştır. Meselâ, tirfilin sol kısmı, şeddenin sol kolu Râkım'a göre Sâmi Efendi'de daha yumuşak ve değirmi bir hal almıştır. Harekelerde ötrenin baş kısmının başlangıç noktası Sâmi Efendi'de bir es çizerek başlamış, Râkım Efendi'de ise burası düz bir şekil almıştır. Dolayısıyla Sâmi Efendi'nin bu yumuşak hareketi ötreye bir canlılık ve yumuşaklık kazandırmıştır. Sâmi Efendi'de ötre kuyruğunun alt kısmı, Râkım'a göre biraz daha besili bir hâldedir. Diğer harekelerde iki üstat arasında bir fark yoktur. Râkım harflerine göre, Sâmi Efendi harflerinde canlılık mevcuttur. Sâmi Efendi'de harf zülfeleri yarım nokta daha fazladır; Râkım da bir buçuk nokta olan elif zülfesi, Sâmi Efendi de iki noktadır. Elif harfi Sâmi Efendi'de dibe doğru son üç noktada hafif bir kıvrım yaparak, Râkım'a göre daha bir hareketlilik kazanmıştır. Esasen bu durum dik harflerin tamamında mevcuttur. Rı, vav gibi kuyruklu harflerin satıra meyli Râkım'da bir buçuk nokta iken, Sâmi Efendi'de bu meyil daha fazla ve iki nokta kadardır. Sin dişlerinde mevcut kıvraklık ve canlılık Sâmi Efendi'de daha belirgin bir hal almıştır. Râkım'da nun harfinin çanağı sol tarafta baş kısma bir buçuk nokta kala bitmişken, Sâmi Efendi de sol kısmın bitiş noktası, nun başlangıcı ile neredeyse aynı seviyededir. Sâmi Efendi yazıda tezyinat unsurlarını bol miktarda kullanmıştır. Bu durum onun celî divânî ile fazlaca meşgul olmasına bağlanmıştır. Râkım Efendi'nin istiflerinde, harfler kendi yapıları ile ön plandadır, bazı istiflerinde tezyinat unsurları yok denecek kadar azdır. Bunun sebebi, daha önceki devirlerde harekenin dahî çok kısıtlı kullanılmış olmasıdır. Hareke ve tezyinat işaretleri celî sülüse Râkım la girmeye başlamıştır. Hattat Sami Efendi'nin Kapalıçarşı Nuruosmaniye Kapısı Celî Ta'lik Kitabesi.137.

138 Hattat Sâmi Efendi Tarafından Yazılan Yeni Cami Sebili Kitâbesi Sâmi Efendi İmzalı Kapalıçarşı Fesciler Kapısı Üzerinde Bulunan Celî Ta'lik Kitâbe Çok titiz bir sanatkâr olan Sâmi Efendi yazının tashihi ile fazlaca uğraşır, elinden altı ayda yazı çıktığı olurmuş. Râkım ın tamamlayıcısı olarak kabul edilen Sâmi Efendi, celî sülüs ve tuğra da Râkım mektebine dâhil olmakla birlikte, farklı bir şiveye sahiptir. Hayatının sonlarını felçli olarak geçiren Sâmi Efendi 16 Recep 1330/ 1 Temmuz 1912 tarihinde vefat etmiştir. Kabri Fâtih Camii haziresinde olup mezar taşı kitâbesi, talebesi Hattat Kâmil Akdik tarafından celî sülüsle yazılmıştır. Üstat merhum Necmeddin Okyay, hocası da olan Sâmi Efendi nin vefatına düşürdüğü tarihte, onun vefatı ile Râkım yolunun üstatsız kaldığına işaret eder: Serfürû eyler cihan, târih-i Necmeddin için, Göçtü Sâmi, kaldı Râkım mesleği üstâdsız. (1330) Sâmi Efendi den sonra, talebeleri Mehmed Nazif Bey, Tuğrakeş İsmâil Hakkı Bey, Aziz Efendi, Ömer Vasfi Efendi ve Neyzen Emin Yazıcı celî sülüste Râkım yolunda ve Sâmi Efendi şivesinde yazmışlardır. Son devrin önemli hattatlarından Halim Özyazıcı ve Hâmid Aytaç da aynı vadide eser vermişlerdir. Son iki üstat doğrudan olmasa da, Sâmi Efendi nin eserlerinden istifade ile celî yazıda mahâret sahibi olmuşlardır..138.

139 .139. Yazıları Hattat Sâmi Efendi Tarafından Yazılan Yıldız Hamidiye Çeşmesi

140 78 MEHMED NAZİF BEY Mehmed Nazif Bey Hattı İle Celî Sülüs Bir Levha (Sami Tokgöz Koleksiyonu) Sülüs ve nesih yazılarda gösterdiği başarı ve celî yazılarda ortaya çıkardığı eserler hakkında hocası Sami Efendi Allah Nazif i yazı yazmak için yaratmıştır diyerek takdirlerini ifade etmiştir. 1262/1846 yılında Ruscuk da dünyaya geldi. Aslen Kırımlıdır. Mustafa Efendi adında bir zâtın oğludur. Ailesiyle birlikte henüz çocuk yaşta iken İstanbul a gelerek yerleşti ve Enderûn-ı Hümâyûn a verildi. Hattat Mehmed Şefik Bey den ve Hattat Abdülahad Vahdetî den sülüs-nesih yazılarını meşk etti. Daha sonra Hattat Sâmi Efendi den ta lik, celî divânî, tuğra ve celî sülüs meşketti. Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Harita Dairesi nde çalıştı. Burada haritaların üzerindeki yazıların birçoğunu yazdı. Bir taraftan da okullarda hat hocalığı yapmıştır. Sülüs ve nesih yazılarda gösterdiği başarı ve celî yazılarda ortaya çıkardığı eserler hakkında hocası Sami Efendi Allah Nazif i yazı yazmak için yaratmıştır diyerek takdirlerini ifade etmiştir. Hattat Mehmed Nazif Bey, 29 Rebiulevvel 1331/8 Mart 1913'te vefat etmiştir. Kabri Yahya Efendi Dergâhı Haziresi nde bulunmaktadır. Mehmed Nazif Bey'in Celî Sülüs Bir İstifi Nazif Bey'in Sülüs Nesih Bir Kıt'ası (Sami Tokgöz Koleksiyonu).140.

141 .141. Yakacık'ta Bir Çeşme Üzerinde Hattat Nazif Bey'in Celî Sülüs Hattı

142 79 Hattat Mehmed Fehmî Efendi, çok farklı tertiplerle büyük boyda hilye-i şerîfeler yazmıştır. Büyük boyda yazdığı bir hilyesi hâlen Mescid-i Nebevî de ziyaret edilmektedir. Hattat Mehmed Fehmi Efendi'nin Celî Sülüs ve Sülüs Hatla Yazdığı Hilye-i Şerîfe (Rafi Portokal'dan) MEHMED FEHMÎ EFENDİ 1276/ 1860 da İstanbul da dünyaya gelen Hattat Mehmed Fehmî Efendi, Mehmed Şevkî Efendi nin hakkıyla tanınmayan talebelerindendir. Mehmed Fehmî Efendi ilk tahsilinden sonra Vâlide Mektebi Rüşdiyesi ne devam ederek buradan mezun oldu ve tahsili esnasında Kur ân-ı Kerîm i ezberleyerek Hâfız oldu. Hattat Mehmed Şevki Efendi den sülüs ve nesih yazılarını meşk etti. Celî yazıda Nazif Bey üslûbunu takip etmiştir. Hat sanatı yanında Eğinli Mehmed Hulûsî Efendi den dinî ilimleri öğrenerek icâzetnâme aldı. Ayrıca kıraat ilmini de kayınpederi Hâfız Râşid Efendi den tahsil etmiştir ki bu zât Abdülhamid in başimamıdır. Osmânî ve Mecîdî nişanı berâtı alan Mehmed Fehmî Efendi, uzun yıllar resmi vazifelerde bulunmuştur. Bu vazifelerinin yanında Sultan II. Abdülhamid in büyük kızı Zekiye Sultan ın ramazan imamlığını da yapmıştır. Beşiktaş Sinanpaşa Camii nde okuduğu mukabeleler, okuyuşunun ve sesinin güzelliği sebebiyle iştiyakla takip edilmiştir. Hattat Mehmed Fehmî Efendi nin büyük Fâtih yangınında evi, eşyaları, yazıları, Aksaray da bulunan fırını ve bir dükkânı yanmış, bu sebeple büyük sıkıntıya düşmüştür. Daha sonraları Beyazıt Kâğıtçılar Çarşısı nda bir dükkân açmış ve burada isteyenlere yazı yazarak geçimini temin etmiştir. Hattat Mehmed Fehmî Efendi, çok farklı tertiplerle büyük boyda hilye-i şerîfeler yazmıştır. Büyük boyda yazdığı bir hilyesi hâlen Mescid-i Nebevî de ziyaret edilmektedir. Hattat Fehmi Efendi, 20 Rebiulevvel 1333/ 5 Şubat 1915 de vefat etmiştir. Kabri, İstanbul Maçka Kabristanı ndadır..142.

143 80 ÂRİF HİKMET BEY Günümüzde Makedonya sınırları içerisinde yer alan Ustrumca da 1304/1886 yılında doğdu. Babası belediye muhasebecisi Hâfız Hamza Efendi, annesi Afife Hanım dır. Doğumundan kısa bir süre sonra ailesi ile birlikte İstanbul a göç eden Ârif Hikmet, ilköğrenimini Üsküdar Fıstıklı Mektebi nde tamamladıktan sonra, sırasıyla Üsküdar Paşakapısı Rüşdiyesi ne, daha sonra da Dâvud Paşa İdâdîsi ne kaydolmuştur yılında tahsilini bırakarak Filibeli Bakkal Ahmed Ârif Efendi den sülüs ve nesih yazılarını meşk etti. Ârif Hikmet sadece sülüs ve nesih yazı ile yetinmeyerek, Sâmi Efendi den ta lik yazıyı, Mehmed İzzet Efendi den rik a yazısını öğrendi. Ayrıca Tahsin Efendi den divânî ve celî divânî yazılarını da meşk ederek tüm yazı çeşitlerinden icâzetnâme aldı. Daha sonra Ebüzziya Tevfik Bey den kûfî yazının kâidelerini de öğrenmiştir. Yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu gayret Şeyhülislâm Hayri Efendi tarafından takdir edilerek Medrese-i Hattâtîn e müdür tayin edildi. Aynı zamanda bu mektepte rık a hocalığı yaptmıştır. Hattat Ârif Hikmet'in Hazırladığı Bir Kartvizit Örneği Arif Hikmet Bey'in Celî Sülüs Yazısı Bâbıâli Caddesi nde bir yer kiralayarak isteyenlere yazı yazmıştır. Yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu gayret Şeyhülislâm Hayri Efendi tarafından takdir edilerek Medrese-i Hattâtîn e müdür tayin edildi. Aynı zamanda bu mektepte rık a hocalığı yapmıştır. Birara Evkaf Nezâreti ne bağlı Cihangir ve Nişantaşı İttihad Vakfı Mektebi nde hat hocalığı yaptı. Değişik mekteplerde hat hocalığı yanında Matbaa-i Âmire hattatlığı da yapmıştır. 8 Safer 1337 /13 Kasım 1918'de vefat ederek Kocamustafa Paşa Camii hazîresine defnedilmiştir Arif Hikmet Bey'in Celî Sülüs Yazısı.143.

144 81 Hat sanatı yanında başka birçok sanat dalı ile de ilgilenen Ömer Fâik Efendi, mürekkep yapma, kâğıt âharlama ve murakka germe hususlarında da mahirdir. Ayrıca iyi bir müzehhib olan Fâik Efendi, mûsikî ile de hemhâl olmuştur. Aynı Kitâbenin İmzâ Kısmı ÖMER FÂİK EFENDİ Ömer Fâik Efendi 1271/1855 yılında İstanbul Yerebatan'da dünyaya geldi. Kürekçi Ali Efendi nin oğludur. Daha ilk mektebe devam ettiği sırada hat sanatı ile tanışan Ömer Fâik Efendi, Şumnulu Ömer Rüşdî Efendi den sülüs ve nesih yazılarını öğrenmeye başladı. İcâzetini ise Bahri Efendi den aldı. İcâzetnâme alacağı zaman Bâlâ Camii nde bir merâsim tertip edildiği ve bu törene Kazasker Mustafa İzzet Efendi nin de katıldığı, Fâik Efendi nin oğlu Muhittin Hattatoğlu tarafından aktarılmıştır. Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Fâik Efendi nin icâzetnâmesini bizzat imzalamış ve onun mahâretini tasdik etmiştir. Hayatının hiç bir döneminde resmî vazife almayan Ömer Fâik Efendi, dervişâne bir hayat sürmüştür. Eski hattatların cami, türbe ve eski eserlerdeki yazılarını ziyaretten hoşlandığı belirtilmektedir. Hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi ye öğrenci olmak istemiş, fakat hocanın yönlendirmesi ile dönemin usta isimlerinden Hattat Mehmed Şefik Bey e devam etmiş ve sekiz yıl yazı müzakereleri yapmıştır. Bâlâ Tekkesi kitâbesi Fâik Efendi tarafından yazılmıştır. Bu kitâbe bugün, Topkapı Sarayı Müzesi nde bulunmaktadır. Hat sanatı yanında başka birçok sanat dalı ile de ilgilenen Ömer Fâik Efendi, mürekkep yapma, kâğıt âharlama ve murakka germe hususlarında da mahirdir. Ayrıca iyi bir müzehhib olan Fâik Efendi, mûsikî ile de hemhâl olmuştur. Sesinin güzelliği vesilesi ile meclislerde aranan isimlerden olmuştur. 23 Mart 1919 tarihinde vefat eden Ömer Fâik Efendi, Silivrikapı dışında Bâlâ kabristanına defnedilmiştir. Bâlâ Çeşmesi Üzerinde Fâik Efendi'nin Celî Sülüs Yazısı.144.

145 82 HAFIZ HASAN TAHSİN EFENDİ 1263/1847 de Tophane Çukurcuma da dünyaya gelmiştir. Çubukçular Sıbyan Mektebi nde okuyarak İsmail Efendi den ders alarak hâfızlık yaptı. Hoca Bekir Efendi den de bir müddet ilim tahsil etti. Hâfız Hasan Tahsin Hilmi Efendi, sülüs ve nesih yazıyı Mehmed Şefik Bey den, ta lik yazıyı ise Sâmi Efendi den meşk etti. Rık a yazıyı Galatasaray Sultânisi hocası İzzet Efendi yolunda yazmıştır. Birçok mektebin yanı sıra Daruşşafaka ve Galatasaray Sultânisi nde yazı hocalığı yapmıştır. Mahmud Bey Matbaası nın yıllarca hattatlığını yapmıştır. Üç veya dört Kur ân-ı Kerîm yazmıştır. Cağaloğlu nda bulunan Mahmud Nedim Paşa türbesinin celî sülüs yazıları hattat Hâfız Hasan Tahsin Efendi tarafından yazılmıştır. 1328/1912 tarihinde vefat etmiştir. Eyüpsultan da Kırkmerdiven de aile makberesine defnedilmiştir. Kabir kitâbesi mevcut değildir. Cağaloğlu nda bulunan Mahmud Nedim Paşa türbesinin celî sülüs yazıları hattat Hâfız Hasan Tahsin Efendi tarafından yazılmıştır. Hâfız Hasan Tahsin Efendi'ye Ait Celî Sülüs Bir Yazı Hattat Hâfız Hasan Tahsin Hilmi Efendi'nin Cağaloğlu Mahmud Nedim Paşa Türbesi Üzerindeki Celî Sülüs Yazıları.145.

146 83 Hattat Mehmed Şefik Bey den sülüs ve nesih yazılarını meşketti. Onaltı talebe ile birlikte icâzetnâmesini aldı. Ayrıca, Kazasker Mustafa İzzet Efendi den çok istifade etti ve yazısını geliştirdi. Hattat Sâmi Efendi den ta lik yazıyı meşketti. HASAN RIZA EFENDİ Hasan Rıza Efendi 1265/1849 yılında Üsküdar da dünyaya geldi. Babası, Tırnova Posta Müdürü Ahmet Nazif Efendi dir. Babasının vefatından sonra Mûsika-i Hümâyun a kaydoldu. Burada yazı hocası olan Hattat Mehmed Şefik Bey den sülüs ve nesih yazılarını meşketti. Onaltı talebe ile birlikte icâzetnâmesini aldı. Ayrıca, Kazasker Mustafa İzzet Efendi den çok istifade etti ve yazısını geliştirdi. Hattat Sâmi Efendi den ta lik yazıyı meşketti. Yaşadığı dönemin en önemli hattatları arasında yer alan Hasan Rıza Efendi ondokuz Kur ân-ı Kerîm yazmıştır. Yazısındaki halâvet insanı kendine hayran bırakacak seviyededir. Bugün bile birçok hattat onun hilyelerini taklid ederek yazılarını geliştirmeye çalışmaktadır. Ömrünün sonlarına doğru gözlerindeki problemden dolayı yazıyı terk eden hattat Hasan Rıza Efendi, 10 Cemâziyelevvel 1338/ 1 Mart 1920 tarihinde vefat etmiştir. Kabri, Rumelihisarı mezarlığındadır. Hattat Hasan Rıza Efendi'nin Nesih Bir Sahifesi Hattat Hasan Rıza Efendi Hattı İle Sülüs Nesih Hilye-i Şerife.146.

147 .147. Hasan Rıza Efendi'ye Ait Sülüs Nesih Hilye-i Şerife

148 84 ÖMER VASFİ EFENDİ Hattat Ömer Vasfi Efendi'nin Hırka-i Şerif Camii'nde Bulunan Zerendud Celî Sülüs Levhası Mevlevî olan Hattat Ömer Vasfi Efendi kıymetli eserlere imza atmıştır. Özellikle Eyüp te bulunan Sultan Reşad türbesinde mermere mahkûk ve çini üzerine celî sülüs yazıları ile Kısıklı Camii ve çeşmesinin yazıları görülmeye değer yazılardır. Ömer Vasfi Efendi 1297/1880 yılında İstanbul un Tophane semtinde dünyaya geldi. Babası Hırka-i Şerif Camii hatîbi Eyüp Sabri Efendi dir. Neyzen Hattat Emin Efendi nin ağabeyidir. Ömer Vasfi Tophane de bulunan Feyziye Rüşdiyesi nde tahsiline devam ederken, mektebin yazı hocası Çukurcumalı Kadri Efendi den hat dersleri almaya başladı. Daha sonra Aziz Efendi den sülüs ve nesih yazıyı, Sâmi Efendi den ta lik, celî ta lik ve celî sülüs yazıları öğrendi. Babası Eyüp Sabri Efendi nin 1317/1899 da vefatı üzerine yerine Hırka-i Şerif Camii ne hatîb olarak tayin edildi ve vefatına kadar bu vazifede kaldı. Bazı mekteplerde yazı hocalıkları da yaptı. Özellikle celî yazıda mahâreti olan Ömer Vasfi Efendi, hocası Sâmi Efendi yolunda ilerledi ve titiz çalışma- Hattat Ömer Vasfi Efendi'nin Celî Sülüs İstifli Bir Besmelesi Hattat Ömer Vasfi Efendi'nin Eyüp, Sultan Reşad Türbesi'nde Bulunan Celî Sülüs Müsennâ Yazısı.148.

149 larıyla nadîde eserler meydana getirdi. Kaynaklar, döneminde çok başarılı hattatlar arasında olduğunu ve Sâmi Efendi nin takipçileri arasında en kudretlilerden olduğunu kaydetmektedir. Hattat Ömer Vasfi Hattı İle Ta'lik Bir Yazı Mevlevî olan Hattat Ömer Vasfi Efendi kıymetli eserlere imza atmıştır. Özellikle Eyüp te bulunan Sultan Reşad türbesinde mermere mahkûk ve çini üzerine celî sülüs yazıları ile Kısıklı Camii ve çeşmesinin yazıları görülmeye değer yazılardır. Kısıklı Camii Giriş Kapısı Kitabesi Hattat Ömer Vasfi Efendi 12 Cemâziyelâhir 1347/25 Kasım 1928 tarihinde vefat ederek Eyüp te toprağa verilmiştir. Babası ile kendisi için celî ta lik yazı ile tek kitâbe dikilmiştir. Celî Sülüs Hatlarını Ömer Vasfi Efendi'nin Yazdığı Kısıklı Abdullah Ağa Camii.149.

150 85 MEHMED NURİ SİVÂSÎ Mehmed Nuri Sivâsi'nin Bir Gubâri Eseri (Bilâl Sütcü Koleksiyonu) Oldukça fazla eseri bulunan Hattat Mehmed Nuri Sivâsî nin hayatı maalesef mazbut değildir. Ancak gubârî yazı geleneğinin son temsilcisidir. Bazı yazılarının ketebe kayıtlarında kendi mesleği belirtmiş ve hocasının ismini vermiştir. Bir yazısının ketebesinde Mülgâ Dâire-i Meşihat Mektûbi Kalemi Mütekâidi olduğunu belirtmiştir. Mehmed Nuri Sivâsi'nin Bir Gubâri Eseri (Bilâl Sütcü Koleksiyonu) Oldukça eseri bulunan Hattat Mehmed Nuri Sivâsî'nin hayatı maalesef mazbut değildir. Ancak, Gubârî yazı geleneğinin son temsilcisidir. Bazı yazılarının ketebe kayıtlarında kendi mesleğini belirtmiş ve hocasının ismini vermiştir. Bir yazısının ketebesinde Mülgâ Dâire-i Meşihat Mektûbi Kalemi Mütekâidi olduğunu belirtmiştir. Eserlerini Gubârî hatla meydana getirmiştir. Bu yazının dişi kısmında da genellikle (etrafı gubârî yazıyla doldurularak) celî ta likle bir yazı ortaya çıkmaktadır. Hattat Sami Efendi nin tesbitiyle, Çıldırmadan yazılmaz! denecek cinsten eserler meydana getirmiştir. Meşihat Kalemi kâtiplerinden Ahmed Efendi nin oğludur. Şeyh Mahmud Hamdi den yazı dersi almıştır. Daha çok yılları arasında eser vermiştir. Eserlerini koyu zemin üzerine üstübeç boya kullanarak meydana getirmiştir. Nerede medfun olduğu bilinmemektedir..150.

151 86 MEHMED AZİZ (AKTUĞ) EFENDİ Trabzon un Maçka kasabasında 1289/1872 tarihinde dünyaya geldi. Babası Mollla Mehmed Abdülhamid Efendi, annesi Esmâ Hanım dır. Aile, meşhur 1293 Rus harbinde İstanbul a göç etmiştir. Aziz Efendi ilk tahsilini Eyüp te Şah Sultan İbtidâî Mektebi nde tamamladı. Sülüs ve nesih yazı meşkini Hattat Filibeli Bakkal Ahmed Ârif Efendi den aldı. Aziz Efendi, sülüs ve nesih yazıyı meşk ettikten sonra hocası Ârif Efendi ve Muhsinzâde Abdullah Bey den 26 Recep 1314/ 31 Aralık 1896 tarihinde icâzetnâmesini almıştır. Ayrıca Karinabadlı Hasan Hüsnî Efendi den ta lik meşk ederek 1312/1894 te mezun oldu. Hattat Sâmi Efendi ye devam ederek celî sülüs ve celî ta lik yazılarının inceliklerini öğrendi. Hattat Aziz Efendi, ta lik ve celî ta likte Yesârîzâde, celî sülüste ise Sâmi Efendi yolunu takip etmiştir. Yazı sanatı yanında Şehrî Ahmed Efendi nin derslerine devam ederek 1904 tarihinde ilmiye icâzetnâmesini aldı. Özbekler Tekkesi Şeyhi Edhem Efendi den ebrû sanatını öğrendi. Çeşitli devlet kademelerinde görevler aldı. Mısır Melik i I. Fuad adına bir Kur ân-ı Kerîm yazmak için Kahire ye gitti. Kur ân ı yazdıktan sonra tezhibini yapmak işi de kendisine tevdi edildi. Mısır Melik i I. Fuad ın isteği üzerine Mısır da hat mektebi açtı ve onbir yıl Mısır da kalarak birçok talebe yetiştirdi. Hattat Aziz Efendi Hattat Aziz Efendi Hattı İle İstifli Bir Yazı.151.

152 Aziz Efendi'nin Celî Sülüs ve Celî Divânî Hatlarıyla Bir Levhası Mısır Melik i I. Fuad adına bir Kur ân-ı Kerîm yazmak için Kahire ye gitti. Kur ân ı yazdıktan sonra tezhibini yapmak işi de kendisine tevdi edildi. Mısır Melik i I. Fuad ın isteği üzerine Mısır da hat mektebi açtı ve on bir yıl Mısır da kalarak birçok talebe yetiştirdi. Hattat Aziz Efendi on iki mushaf yazmıştır. Hutût-i mütenevvia ile yedi büyük hilye-i şerîfe, yirmiyi aşkın sülüsnesih ve ta lik meşk albümü yanı sıra birçok levha yazmıştır. Hattat Mehmed Aziz Efendi, Mısır ın havası kendisine iyi gelmediğinden emekliliğini isteyerek İstanbul a döndü. 5 Cemaziyelevvel 1353/16 Ağustos 1934 tarihinde İstanbul da vefat etti. Kabri Edirnekapı Mezarlığı ndadır. Aziz Efendi Hattı İle Mâil Ta'lik Kıt'a.152.

153 87 MEHMED HULÛSÎ EFENDİ Ta lik yazının son dönem önemli isimlerinden olan Mehmed Hulûsî Efendi, 1285/1868 de İstanbul da doğmuştur. Fâtih dersiamlarından Hâfız Mustafa Efendi nin oğlu olup asıl adı Mehmed, Hulûsi ise mahlasıdır. Sultan Selim Mektebi ndeki ilk tahsilinden sonra Fâtih Camii nde İznikli Mustafa Efendi ve babasından cami derslerine devam etmiştir. Yazıyı, Osman Nuri Efendi, Çarşambalı Ârif Efendi, Hasan Hüsnü Efendi ve Muhsinzâde Abdullah Bey den meşketti. Son devrin büyük hattatı Sâmi Efendi den Ta lik yazının inceliklerini öğrendi. Daruşşafaka ve Medrese-i Hattâtîn de hat hocalığı yaptı. Harf inkılâbından sonra Türbeler Başbekçiliği görevine getirildi. Daruşşafaka da yeni harflerle ders verdi. Ayrıca ölümüne kadar Sultan Selim Camii müezzinliği görevini yaptı. Hulûsî Efendi asıl maharetini ta lik ve celî ta lik te ortaya koymuş bu yazılarla güzel eserler vücûda getirmiştir. Nadir de olsa celî sülüsle de eser vermiştir. Yakın tarihe kadar celî sülüs bir eseri Sultan Selim Camii nde durmakta idi. İlk mecliste bulunan celî Ta'lik zerendûd Hâkimiyet Milletindir levhası da Hulûsî Efendi imzalıdır. Hulûsî Efendi asıl maharetini ta lik ve celî ta lik te ortaya koymuş bu yazılarla güzel eserler vucûda getirmiştir. Nadir de olsa celî sülüsle de eser vermiştir. Yakın tarihe kadar celî sülüs bir eseri Sultan Selim Camii nde durmakta idi. İlk mecliste bulunan celî Ta'lik zerendûd Hâkimiyet Milletindir levhası da Hulûsî Efendi imzalıdır. Hulûsi Efendi Hattı İle Celî Ta'ik Bir Levha 8 Ocak 1940 tarihinde vefat eden Mehmed Hulûsî Efendi (Yazgan), Edirnekapısı Mezarlığı na defnedilmiştir. Kabri mevcut değildir..153.

154 Hattat Hulûsi Efendi'nin I. Mecliste Bulunan Celi Ta'lik "Hâkimiyet Milletindir" Levhası (Yusuf Çağlar Arşivi) Hattat Hulusi Efendi'nin Ta'lik Yazısı (Sami Tokgöz Koleksiyonu).154.

155 88 AHMED KÂMİL AKDİK Kâmil Akdik Hattı İle Topkapı Sarayı Seferli Koğuşu Kitâbesi 1278/1861 yılında İstanbul un Fındıklı semtinde dünyaya geldi. Babası Tersane-i Âmire Erzak Anbarı Başkâtibi Süleyman Efendi dir. Daha ilk mektepte iken oranın yazı hocası Süleyman Efendi den yazı dersleri almaya başladı. Rüşdiye yi bitirdikten sonra Dâhiliye Muhasebesi ne memur olarak girdi. Bu arada Hattat Sâmi Efendi ye dört yıl devam ederek, sülüs ve nesih yazılarını meşk etti. 1301/1884 de bir hilye-i şerîfe yazarak icâzetnâmesini aldı. Bu arada görevini Divân-ı Hümâyûn Mühimme Kalemi ne nakletti. Bu görevi esnasında Hattat Sâmi Efendi den divânî, celî divânî yazılarını ve tuğra çekmesini öğrendi. Sülüs ve nesih yazıda Hâfız Osman yolunu benimsemiştir. Hattat Ahmed Kâmil Akdik, hocası Hattat Sâmi Efendi emekli olunca onun yerine Nişân-ı Hümâyûn Kalemi Mümeyyizi ve hutût-ı mütenevvia hocası oldu. 1333/1915 yılında açılan Medrese-i Hattâtîn e sülüs ve nesih hocası oldu. Yazı sanatındaki mahâreti ve kıdemi dolayısıyla 10 Şevval 1333/21 Ağustos 1915 tarihinde Sultan Reşad ın emriyle Reisül-hattâtîn ünvânı verildi. Hattat Ahmed Kâmil Akdik, 1933 ve 1940 da iki defa Kahire ye davet edildi. Orada, Menyel Kasrı nda bulunan mescide yazılar yazdı. 23 Temmuz 1941 tarihinde vefat eden Kâmil Akdik, Eyüp de toprağa verilmiştir. Mezar taşı kitâbesi, oğlu Şeref Akdik tarafından yazılmıştır. Son derece kıymetli eserlerden oluşan koleksiyonu vefatından sonra Topkapı Sarayı Müzesi uhdesine geçmiştir. 1333/1915 yılında açılan Medrese-i Hattâtîn e sülüs ve nesih hocası oldu. Yazı sanatındaki mahâreti ve kıdemi dolayısıyla 10 Şevval 1333/21 Ağustos1915 tarihinde Sultan Reşad ın emriyle Reisül-hattâtîn ünvânı verildi. Hattat Kâmil Akdik Hattat Kâmil Akdik'in Sülüs - Nesih Yazısı (Sami Tokgöz Koleksiyonu).155.

156 Hattat Kâmil Akdik'in Hz. Peygaber (sav)'in On Mucizesini Anlattığı Sülüs Nesih Levhası..156.

157 89 NEYZEN EMİN (YAZICI) EFENDİ 5 Cemâziyelevvel 1300/14 Mart 1883 tarihinde İstanbul un Tophane semtinde dünyaya gelen Emin Efendi, Hırka-i Şerif Camii Hatibi Hâfız Eyüp Sabri Efendi nin oğlu, meşhur hattat Ömer Vasfi Efendi nin de kardeşidir. Emin Efendi rüşdiyede okurken, ağabeyi Ömer Vasfi Efendi ile birlikte Çukurcumalı Kadri Efendi den sülüs ve nesih yazılarını meşk etti. Sonraki dönemlerde ağabeyi ile birlikte Sami Efendi nin derslerine devam ederek celî sülüs yazının incelîklerini öğrendi. Üstün kabiliyeti ile hat sanatında ilerledi. Hattatlığının yanında kıymetli bir neyzen olan Emin Efendi, Galata Mevlevîhânesi'nin neyzenbaşı oldu. Ayrıca Hüseyin Fahri Dede ve Hakkı Dede den neyini ilerletti. Neyzen Emin Efendi ye çile çıkarmadığı halde Dede ünvânı verildi. Memuriyete Posta ve Telgraf İdaresi Mektûbi Kalemi nde başladı yılında Erkân-ı Harbiye Harita Şubesi hattatlığına naklolundu. Hattat Neyzen Emin Dede yazı taklid etmekte pek mâhir idi. Ayrıca başarılı istif çalışmaları bulunmaktadır. Hattat Neyzen Emin Dede'nin Sülüs Bir Levhası Neyzen Emin Yazıcı'nın Bir Eseri Hattat Neyzen Emin Dede yazı taklid etmekte pek mâhir idi. Ayrıca başarılı istif çalışmaları bulunmaktadır. 9 Safer 1364/3 Şubat 1945 tarihinde yakalandığı felç rahatsızlığından kurtulamayarak vefat etmiştir. Kabri, Eyüp te babası ve ağabeyi ile birlikte aynı yerdedir. Emin Efendi'nin Sülüs Nesih Bir Levhası.157.

158 Hattat Neyzen Emin Dede'nin Sultanhamam II. Vakıf Hanı Duvarında Bulunan Çeşme Kitâbesi.158.

159 90 İsmail hakkı altunbezer (tuğrakeş ) Hattat İsmail Hakkı Altunbezer'in Sülüs Bir Besmelesi (Tezhib Hüseyin Tâhir Bey) Kuruçeşmeli olan İsmail Hakkı Bey, 10 Zilhicce 1289/ 9 Şubat 1873 tarihinde bir Kurban Bayramı sabahı dünyaya gelmiştir. Babası İlmî Efendi, Kazasker Mustafa İzzet Efendi nin talebesidir. İsmail Hakkı Bey, Pertevniyal Vâlide Sultan İbtidâi Mektebini ve Fâtih Rüşdiyesi ni tamamladı. Sülüs ve nesih yazılarını babası Hattat İlmî Efendi den öğrenerek icâzetnâme aldı. Hattat Sâmi Efendi den divânî, celî divâni ve tuğra çekmesini öğrendi. Daha sonra Sanâyi-i Nefîse Mektebi ne girdi ve altı sene sonra bitirerek ressam oldu. Yirmi yaşından itibaren Divân-ı Hümâyun Kalemi ne devam etti; ferman, berat ve menşurlardaki tuğraları çekti. Burada önce tuğrakeş, daha sonra birinci tuğrakeş oldu. İsmail Hakkı Bey in yazılarındaki keskinlik ve istiflerindeki âhenk son derece başarılıdır. İstanbul da Üsküdar Selimiye, Edirnekapı, Zeynep Sultan, Abdi Subaşı câmilerinin kubbeleri ile Şemsipaşa, Lâleli, Afyon, Eskişehir, Bebek, Bakırköy, Kamer Hâtun ve Beyoğlu Ağa camilerinin celî sülüs yazıları onundur. Resim sanatında da başarılı çalışmalar ortaya koymuştur. Karacaahmed Mezarlığı'nda Hattat İlmî Efendi ve Altunbezer'in Kabir Kitâbesi (Hat: Necmeddin Okyay) Hattat İsmail Hakkı Altunbezer'in Celî Sülüs İstifli Bir Yazısı.159.

160 İsmail Hakkı Altunbezer Hattı İle Celî Sülüs İstifli Bir Levha Muhtelif mekteplerde rik a hocalığı yaptı; Medrese-i Hattâtîn e tuğra ve celî sülüs hocası oldu. Şark Tezyîni Sanatlar Mektebi ve Güzel Sanatlar Akademisi nde tezhip dersleri verdi. Soyadı kanunu çıktığında Altunbezer soyadını aldı. İsmail Hakkı Bey in yazılarındaki keskinlik ve istiflerindeki âhenk son derece başarılıdır. İstanbul da Üsküdar Selimiye, Edirnekapı, Zeynep Sultan, Abdi Subaşı câmilerinin kubbeleri ile Şemsipaşa, Lâleli, Afyon, Eskişehir, Bebek, Bakırköy, Kamer Hâtun ve Beyoğlu Ağa camilerinin celî sülüs yazıları onundur. Resim sanatında da başarılı çalışmalar ortaya koymuştur. Hattat İsmail Hakkı Altunbezer 19 Temmuz 1946 tarihinde geçirdiği bir mide rahatsızlığı sebebi ile vefat etmiştir. Kabri, Karacaahmed Kabristanı ndadır Hattat İsmail Hakkı Altunbezer'in Yağlı Boya Bir Portresi Hattat İsmail Hakkı Altunbezer'in Celî Sülüs İstifli Zerenedûd Bir Levhası.160.

161 .161. İsmail Hakkı Altunbezer'in Ta'lik, Divânî ve Celî Divâni Hattı

162 91 "Kalemi kendine esir etmiş ve yazıyı yenmiş" kudretli hattatlarımızdan biri olan Mustafa Abdülhalim Özyazıcı, aynı zamanda Osmanlı'dan Cumhuriyet e intikal etmiş benzersiz sanatkârlarımızdandır. Babası Nalıncı Hacı Cemal Efendi Kırım'dan, annesi Adviye Hanım ise Sûdan'dan hicretle İstanbul'a gelmişlerdir. Mustafa halim özyazıcı "Kalemi kendine esir etmiş ve yazıyı yenmiş" kudretli hattatlarımızdan biri olan Mustafa Abdülhalim Özyazıcı, aynı zamanda Osmanlı'dan Cumhuriyet e intikal etmiş benzersiz sanatkârlarımızdandır. Babası Nalıncı Hacı Cemal Efendi Kırım'dan, annesi Adviye Hanım ise Sûdan'dan hicretle İstanbul'a gelmişlerdir. 20 Şaban 1315/14 Ocak 1898 tarihinde, İstanbul'un Haseki semtinde dünyaya gelen Halim Efendi, Esekapı (İsakapı) İlkokulu ndan sonra Gülşen-i Maarif isimli özel ortaokula 116 numara ile kaydolmuştur. Gülşen-i Maarif mektebinde yazı hocası olan Hattat Hâmid Aytaç ( ) -o zamanki ismiyle Mûsa Azmi Bey- Halim Efendi deki kabiliyeti görerek ayrıca ilgilendi. Babası, küçük Halim'i daima yazıya teşvik etmiş ve ona yardım etmiştir. Bu konuda "Yazıya evvelâ babamın teşvîki ile başladım. Bana yazıyı tarif eder, itina ile kalemimi yontar, sevdirirdi. Allah rahmet eylesin. Allah ondan razı olsun." demiştir. Gülşen-i Maarif'ten sonra, bir sene -o zamanki adı Sanayi-i Nefîse Mekteb-i Âlîsi- olan Güzel Sanatlar Akademisi Hâk (Gravür) kısmına 1124 numara ile devam etti yılında Medresetü'l-hattâtîn açılınca, buraya 39 numara ile talebe oldu. Hattat Halim Özyazıcı'nın Mezar Taşı Kitâbesi (Eski Kozlu Mezarlığı) Hattat Halim Özyazıcı'nın Celî Sülüs ve Sülüs Bir Eseri (Mehmed Şevket Eygi Koleksiyonu).162.

163 Hattat Halim Özyazıcı'nın Celî Sülüs Bir Eseri. "Bu da geçer yâ hû" Halim Efendi bu feyizli sanat mektebinde, devrin en muteber sanatkâr hocaları olan Hasan Rıza Efendi ( ), onun ayrılması ile Hattat Hacı Kâmil Akdik ( ) 'den sülüs-nesih, Hattat Hulûsi Yazgan ( ) 'dan ta'lîk, Hattat Tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer ( ) 'den celî sülüs ve tuğra çekme, Hattat Ferid Bey( ) 'den dîvânî ve celî dîvânî, Hattat Said Bey ( ) 'den rik'a meşk ederek, 26 Eylül 1918 /20 Zilhicce 1336 tarihinde mezun oldu. Halim Efendi'nin bugün de güzel bir gelenek olarak devam ettirilen, klâsik manada icâzetnâmesi yoktur. Fakat Medresetü'l-Hattâtîn'in yukarıda isimlerini zikrettiğimiz üstadların imzalarının bulunduğu bir diploması vardır. Çok çeşitli yerlerde ders veren Halim Efendi, kendisi de kimseye icâzetnâme vermemiştir. Medresetü'l-Hattâtîn'i bitirdikten sonra Dîvân-ı Hümâyun Kalemi (Yazı İşleri)'ne memur oldu. Askerliğini Askerî Matbaa'da hattat olarak yaptı. Askerden sonra bir süre Evkaf Matbaası ve Devlet Matbaası'nda hattat olarak görev yaptı yılında Bâbıâli Caddesi'nde yazıhane açıp serbest hattat olarak çalışmaya başladı Harf inkılâbına kadar burada bereketli bir çalışma içerisinde bulundu. Harf inkılâbı sonrası çalışma imkânı kalmadığından, İstanbul Topkapı'da, bugün Nakliyeciler Sitesi'nin bulunduğu sahanın bir bölümünü satın alarak bağ haline getirdi. Yirmi dönümlük arazinin etrafını tek başına duvarla çevirdi. Arazinin on dönümlük kısmının toprağını ıslah ederek üç bin kütüklük üzüm bağı meydana getirdi. Mustafa Halim Efendi bu bağda otuz çeşit üzüm yetiştirmiştir. Halim Efendi bu dönemde de yazıdan uzak kalmamıştır; gelen ender siparişlere bazen "sâbıkan hattat, hâlen bâğıbân" şeklinde imza attığı görülmüştür. Halim Efendi, gelen siparişlerden başka, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tamir ettirilen bazı tarihî cami-.163.

164 lerin celî yazılarını da yazmıştır. Kadırga Sokollu Camii kubbe ve yarım kubbe celîleri ile Azapkapı Sokollu Camii kubbe ve İsm-i Celâl, İsm-i Nebî, Ciharyâr-ı güzîn ve Hasaneyn yazıları, bu dönemde yazdığı önemli celî yazılarındandır. Yine bu dönemde, yeni yaptırılan Şişli Camii kubbe ve kuşak yazısı ile 1950'li yıllarda yaptırılan ve Halim Efendi'nin kubbe ve kuşak dâhil tüm yazılarını yazdığı Ankara Maltepe Camii celî yazıları, meraklılarınca görülmesi gereken önemli eserlerindendir. İstanbul Beyoğlu Hüseyin Ağa, Rize ve Denizli Delikli Çınar camileri kuşak yazıları, Ankara Hacı Bayram Camii nin çeşitli yazıları, Adapazarı Kuzuluk Merkez Camii kapı üzeri kitabesi ve İzmir Alsancak Camii yazıları da Halim imzasını taşımaktadır. Hattat İsmail Hakkı Altunbezer'in 19 Temmuz 1946 tarihinde vefatı üzerine Halim Efendi, 8 Ağustos 1946 tarihinde Güzel Sanatlar Akademisi Eski Güzel Yazılar Öğretmenliği'ne tayin edilmiştir. Halim Efendi buradaki hocalığı esnasında, diğer bölüm talebelerini yazı çalışmaya davet ederdi. Hatta mimarlık talebelerine Sizlerin eli düzgün çizgi çekmeye alışkındır, gelin sizlere yazı öğreteyim" diyerek, onların yazıya ilgisini çekmek istemiştir. Okul dışından birçok insana da Akademi yahut bağ evinde dersler vermiştir. 03 Şubat 1963 tarihinde yaş haddinden emekli olduktan sonra, vefatına kadar İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii Medresesi'nde yazı dersi vermiştir. 20 Eylül 1964 günü bağından çıkıp Londra Asfaltı'na gelince, bir arabanın çarpması sonucu on gün kadar İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde yattıktan sonra 30 Eylül 1964 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 2 Ekim 1964 günü Sünbülefendi Camii'nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazından sonra Eski Kozlu Mezarlığı'na defnedilmiştir. Hattat Halim Özyazıcı'nın Celî Sülüs ve Sülüs Bir Eseri.164.

165 92 BEŞİKTAŞ LI hacı nuri efendi 1285/1868 yılında Ortaköy de dünyaya geldi. Kırk günlük iken Beşiktaş a getirildi ve ömrü boyunca burada kaldığı için Beşiktaşlı diye meşhur oldu. Beşiktaş Abbas Ağa Sıbyan Mektebi ni bitirdikten sonra Beşiktaş Mülkî Rüşdiyesi ni tamamladı. Sinan Paşa Camii Medresesi nde cami derslerine devam etti. Hat sanatında ilk derslerine Zeki Dede den ta lik yazarak başladı. Hattat Alâaddin Bey in talebesi Süleyman Efendi den, daha sonra Alâaddin Bey den sülüs ve nesih yazılarını meşketti. Alâaddin Bey in rahatsızlığı sonrası Muhsinzâde Abdullah Bey den meşklere devam etti ve icâzetnâme aldı. Matbaa-i Âmire de başhattatlık yaptı. Ayrıca Bâbıâli de dükkân açarak isteyenlere yazılar yazdı. Medrese-i Hattâtîn de sülüs ve nesih hocalığına getirildi. Harf inkılâbı ile bir müddet diğer hattatlar gibi köşesine çekilen Nuri Efendi, sonradan Güzel Sanatlar Akademisi nde yazı hocalığına tayin edildi. Nuri Korman, tekke musikîsini çok iyi bilmekteydi. Yahya Efendi dergâhında kırk yıl zâkirlik, dört yıl zâkirbaşılık yaptı. Yazı sanatında, Kazasker Mustafa İzzet Efendi ekolünün son temsilcilerinden biri olmuştur. Matbaa-i Âmire de başhattatlık yaptı. Ayrıca Bâbıâli de dükkân açarak isteyenlere yazılar yazdı. Medrese-i Hattâtîn de sülüs ve nesih hocalığına getirildi. Harf inkılâbı ile bir müddet diğer hattatlar gibi köşesine çekilen Nuri Efendi, sonradan Güzel Sanatlar Akademisi nde yazı hocalığına tayin edildi. Beşiktaşlı Hacı Nuri Korman'a Ait Sülüs Bir Levha Eserleri arasında Kur ân-ı Kerîm, kıt a, evrad, hilye-i şerîfe, levha ve kitâbeler bulunmaktadır. Kastamonu da bulunan Şeyh Şabân-ı Velî Dergâhı nda ve Bakırköy Kartaltepe Camii nde kubbe yazısı vardır. Ömrünün son yıllarında bile yazı hocalığı görevine devam eden Nuri Korman, 12 Eylül 1951 tarihinde vefat etmiştir. Kabri, Yahya Efendi Dergâhı ndadır. Nuri Korman Hattı İle İstifli Celi Sülüs Levha.165.

166 Beşiktaşlı Nuri Korman'ın Bir Eseri (Âsâr-ı Âtika'dan).166.

167 93 MAHMUD BEDREDDİN YAZIR Mahmud Yazır 1311/1893 yılında Elmalı da dünyaya geldi. Yazırlı Hoca Nûman Efendi isimli bir zatın oğlu, meşhur Tefsir âlimi Elmalılı Hamdi Yazır Efendi nin küçük kardeşidir yılında İstanbul a yerleşen Mahmud Yazır, ilkokuldan sonra Nurosmaniye Medresesi nde tahsil gördü. Birinci Cihan Harbi nde yedeksubaylık vazifesini yerine getirdikten sonra tahsilini tamamladı. Medresetü l-mütehassisîn de felsefe ihtisası yaptı. Çeşitli müesselerde çalıştı yılında Vakıflar idaresinde Vakıf Kayıtları Mümeyyizliği ne 1943 yılında ise müdürlüğe getirildi. Mahmud Bedreddin Yazır, Filibeli Bakkal Ahmed Ârif Efendi nin oğlu Mustafa Râkım Unan, Hırka-i Şerif Camii hatîbi Ömer Vasfi Efendi, Aziz Efendi ve Hulûsi Efendi den sülüs, nesih ve ta lik yazılarını meşk etti. Bir ara yazı dükkânı açarak isteyenlere yazı yazdı. Hattatlığı yanında araştırmacı ve yazar olarak da kıymetli eserler verdi. Medeniyet Âleminde Yazı ve İslâm Medeniyetinde Kalem Güzeli, Siyakat Yazısı ve Eski Yazıları Okuma Anahtarı bu eserler arasındadır. İskender Paşa Camii nin ta lik ve celî levhaları birkaç yıl evvel yerlerinden kaldırılmıştır. Ankara Kağnı Pazarı ndaki mescidin ve Bahçelievler de bulunan caminin kubbe yazılarını yazan Mahmud Bedreddin Yazır, 1 Aralık 1952 tarihinde vefat etmiştir. Hattatlığı yanında araştırmacı ve yazar olarak da kıymetli eserler verdi. Medeniyet Âleminde Yazı ve İslâm Medeniyetinde Kalem Güzeli, Siyakat Yazısı ve Eski Yazıları Okuma Anahtarı bu eserler arasındadır. Mahmud Yazır Tarafından Kaleme Alınan Kalem Güzeli İsimli Eserin Birinci Cildinin Kapağı Mahmud Bedreddin Yazır'ın Celî Ta'lik Hattı (Abdurrahman Depeler Koleksiyonu).167.

168 94 Ankara da uzun yıllar devlet görevinde bulunduktan sonra emekli oldu yılında Bağdat a yazı öğretmesi için resmen davet edildi. Dört yıl Bağdat Güzel Sanatlar Akademisi de görev yaptı MÂCİD AYRAL 2 Ramazan 1308/11 Nisan 1891 tarihinde Beylerbeyi nde dünyaya geldi. Babası Seyyid Zühdî Bey dir. Sülüs ve nesih yazılarını Beylerbeyi Hamidiye Mektebi nde talebeyken hocaları Ali ve Enderunlu Ahmed Râkım efendilerden öğrendi. Medrese-i Hattâtîn de İsmail Hakkı Bey'den celî sülüs, Hattat Hulûsi Efendi den ise ta lik ve celî ta lik meşki gördü. Bâbıâlî de dükkân açarak isteyenlere yazı yazdı. Hattat Mehmed Şefik Bey in yazılarına hayranlığı dolayısıyla yazılarını onun şîvesinde yazmaya gayret etti ve ileri götürdü. Ankara da uzun yıllar devlet görevinde bulunduktan sonra emekli oldu yılında Bağdat'a yazı öğretmesi için resmen davet edildi. Dört yıl Bağdat Güzel Sanatlar Akademisi de görev yaptı. Birçok yerde eseri olan Macid Bey'in Şişli, Levend, Şile, Seydi Ahmed, Bebek, Yeşilköy, Kemer Hatun camilerindeki yazıları sayılabilir. İmzasız yazıları tanıma kabiliyeti de olan Mâcid Bey'in özel koleksiyonlarda da yazıları bulunmaktadır. Macid Bey'in Ta'lik Bir Kıt'ası Macid Ayral Hattı İle Sülüs Nesih Bir Kıt'a Bağdad tan döndükten iki sene sonra geçirdiği kalp krizi neticesi 17 Mart 1961 tarihinde vefat eden Macid Bey, Karacaahmed Mezarlığı na defnedilmiştir. Macid Ayral Hattı İle Sülüs Nesih Bir Kıt'a.168.

169 .169. Hatatt Macid Ayral Hattı İle Sülüs Nesih Hilye-i Şerîfe

170 95 Hattat Necmeddin Okyay, eskilerin hezârfen diye vasıflandırdıkları sanatkârlardandır. İcazetli bir hoca, hat sanatında Ta lik yazıda usta, klasik cildi bilen, ebru sanatında ve eski okçulukta mâhir isimlerdendir. Necmeddin okyay (hez Ârfen) Hattat Necmeddin Okyay, eskilerin Hezârfen diye vasıflandırdıkları sanatkârlardandır. İcazetli bir hoca, hat sanatında Ta lik yazıda usta, klasik cildi bilen, ebru sanatında ve eski okçulukta mâhir isimlerdendir. Necmeddin Efendi 19 Rebiulevvel 1300/29 Ocak 1883 tarihinde Üsküdar da doğdu. Babası Üsküdar Gülnûş Emetullah Valide Camii imamlarından Abdünnebi Efendi dir. İlk tahsili sırasında başladığı hâfızlığını Rüşdiye sıralarında tamamladı. Üsküdar Ravza-i Terakkî Rüşdiyesi nde okurken mektebin hat hocası Hasan Talat Bey den rik a, dîvânî ve celî divânî yazılarını meşk ederek icâzetnâme aldı. Hasan Talat Bey in yönlendirmesiyle Hattat Filibeli Ahmed Ârif Efendi den sülüs ve nesih yazılarını meşk etti ve icâzetnâme aldı. Hattat Necmeddin Okyay Necmeddin Okyay'ın Halim Özyazıcı'nın Akademi'ye Hoca Olması Dolayısıyla Yazdığı Mâil Ta'lik Tarih Kıt'ası. (Ahmet Avlanmaz Koleksiyonu) Osmanlı nın son dönem önemli hattatlarından Sâmi Efendi den ta lîk yazıyı çalıştı. Ayrıca İsmail Hakkı Altunbezer den celî sülüs yazıyı meşketti ve tuğra çekmeyi öğrendi. Üsküdar Özbekler Tekkesi Şeyhi Edhem Efendi den ebru ve âhar yapmayı öğrendi. Çiçekli ve yazılı ebrular yaparak ebru sanatında yeni bir yol açtı. Eski mürekkepçiliği de Mehmed Vehbi Efendi den öğrendi. Okçulukla ilgilendi; Okmeydanı nın kurtarılması için uzun mücadeleler verdi. Okçulukla ilgilendiği için Okyay soyadını aldı. Gül yetiştiriciliğinde nam saldı. Bu konuda madalya sahibi dahî oldu. Babasının vefatı üzerine Üsküdar Gülnûş Emetullah Vâlide Sultan Camii ne imam oldu ve kırk yıl burada vazife gördü. Önce, Medrese-i Hattâtîn de, daha sonra da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi nde hocalık yaptı..170.

171 Hattat Necmeddin Okyay'ın Celî Ta'lik Besmelesi Hattat Necmeddin Okyay, hocası Sâmi Efendi nin yönlendirmesiyle daha çok ta lik ve celî Ta lik yazıda eser vermiştir. Büyük bir titizlikle oluşturduğu yazı koleksiyonu Topkapı Sarayı Müzesi ve Türk İslâm Eserleri Müzesi ne intikal etmiştir. Hezârfen unvanını hak ederek yaşayan Necmeddin Okyay ın en önemli mahâretlerinden birisi de imzasız yazıları tanımasıydı. 5 Ocak 1976 da vefat eden üstad, Karacaahmed kabristanına defnedilmiştir. Necmeddin Okyay Hattı İle Mâil Ta'lik Kıt'a.171.

172 96 Hattatlığı kadar mûsikî yönüyle de bilinen Kemal Batanay ilk mûsikî derslerini babsından ve onun çevresinden almıştır. Kasımpaşa Küçük Piyale Paşa Camii imamı Cemal Efendi, Neyzen Emin Efendi, Hâfız Ahmet Irsoy, Rauf Yektâ Bey gibi üstadlardan Mevlevî ayinleri ve dinî eserler meşketti. Hâfız kemal batanay 19 Receb 1310/6 Şubat 1893 tarihinde İstanbul da dünyaya geldi. Babası Hâfız Ziyâ Efendi dir. İlköğrenimine Sinan Ağa Mektebi nde başladı, Zeyrek Saliha Sultan Mektebi nde tamamladı. Sırasıyla Fâtih Rüşdiyesi ve Vefa İdâdîsi'ni bitirdi. On dört yaşında hâfız oldu. II. Abdülhamid in imamı kıraat âlimlerinden Hacı Niyazi Efendi den kıraat öğrendi. Bu arada cami derslerine devam ederek dönemin önemli isimlerinden dinî ilimler tahsil etti. Darulfünûn İlâhiyat Fakültesi ne girdiyse de I. Dünya Savaşı sebebiyle tamamlayamadı. Hattatlığı kadar mûsikî yönüyle de bilinen Kemal Batanay ilk mûsikî derslerini babasından ve onun çevresinden almıştır. Kasımpaşa Küçük Piyale Paşa Camii imamı Cemal Efendi, Neyzen Emin Efendi, Hâfız Ahmet Irsoy, Rauf Yektâ Bey gibi üstadlardan Mevlevî ayinleri ve dinî eserler meşketti. Kemal Batanay'ın Celî Ta'lik Bir Levhası Hattat Kemal Batanay Hattı İle Celî Ta'lik Levhalar Hattat Kemal Batanay ta lik yazıyı Karinabadlı Hasan Hüsnü Efendi den meşk etti. Onun vefatından sonra Hattat Hulûsi Efendi ye devam etti ve 1918 yılında icâzetnâme aldı. Sülüs ve nesih yazıyı ise Sofu Mehmed Efendi den meşk etmiştir. Çeşitli müze ve özel koleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır. Hamâmizâde İhsan Bey in Ömer Hayyam Rubâileri ve Yahya Kemal in Hayyam Rubâileri isimli eserlerin farsça metinlerini ta lik hat ile Kemal Batanay yazmıştır. Hattat Hâfız Kemal Batanay 22 Haziran 1981 tarihinde vefat etti. Kabri Feriköy Mezarlığı nda bulunmaktadır..172.

173 97 HamiD aytaç 1309/1891 yılında Diyarbakır da dünyaya geldi. Asıl adı Musâ Azmi dir. Babası Diyarbakır da kasaplık yapan Zülfikâr Efendi dir. Büyükbabası da hattat olan Hamid Aytaç, ilk tahsilini doğduğu şehrin Sıbyan Mektebi nde yaptı. Sonra Askerî Rüşdiye yi ve İdâdî yi tamamlayarak mezun oldu yılında ilim tahsili için İstanbul a geldi. Önce Hukuk Fakültesi ne kaydoldu. Ertesi sene Sanâyi-i Nefîse Mektebi ne kayıt yaptırdı. Her iki okulu da bitiremeden yarım bıraktı. Yazı sanatıyla daha Sıbyan Mektebi nde iken tanıştı. İlk meşk hocası Âkif Tütenk oldu. Sonraki dönemlerde tahsiline devam ettiği okulların yazı hocalarından sülüs ve rik a meşketti. İstanbul da Gülşen-i Maarif isimli okula yazı hocası oldu. Bu okulda ilerinin kudretli hattatı olacak olan küçük Mustafa Halim e yazı hocası oldu. Kendisi klâsik anlamda meşk görmüş biri değildir. Bu sebeple icâzetnâmesi yoktur. Yetişme döneminde zamanın usta hattatlarından istifade etmiştir. Hattat Nazif Bey den yazı dersine başlamışsa da fazla devam edememiştir. Zamanın büyük hattatları ile görüştükçe onlardan istifade etti. Geçimini sağlamak için piyasaya yazı işleri yaptı. Harf inkılâbından sonra matbaacılık yaptı; ancak yazıyı bırakmadı. Yazı sanatında Osmanlı ile Cumhuriyet devri arasında köprü görevini görmüş sanatkârlardandır. Her nevi yazıyı büyük bir kudretle yazan Hâmid Bey titiz bir sanatkâr olarak nam salmıştır. Çok sayıda eser vermiştir. Yazılarında, sanat titizliğini ve azametini görmek mümkündür. İki Kur ân-ı Kerîm yazmıştır. Şişli Camii giriş kapısı üzerinde bulunan celî sülüs müsennâ yazı ve diğer yazıları görülmesi gereken önemli eserlerindendir. Eyüpsultan, Kocatepe ve Söğütlüçeşme camileri başta olmak üzere birçok camide eseri bulunmaktadır. Kendisi klâsik anlamda meşk görmüş biri değildir. Bu sebeple icâzetnâmesi yoktur. Yetişme döneminde zamanın usta hattatlarından istifade etmiştir. Hattat Nazif Bey den yazı dersine başlamışsa da fazla devam edememiştir. Zamanın büyük hattatları ile görüştükçe onlardan istifade etti. Geçimini sağlamak için piyasaya yazı işleri yaptı. Harf inkılâbından sonra matbaacılık yaptı; ancak yazıyı bırakmadı. Yazı sanatında Osmanlı ile Cumhuriyet devri arasında köprü görevini görmüş sanatkârlardandır. Hâmid Aytaç (Talebesi Hattat Ressam Turan Sevgili'nin Fırçasından) Hamid Aytaç Hattı İle Celî Ta'lik Bir Levha (Seyyid Ahmet Depeler Koleksiyonu).173.

174 Hattat Hâmid Hattı İle Hutût-i Mütenevvia (Bilâl Sütçü Koleksiyonu).174.

175 Hamid Aytaç Hattı İle Celî Sülüs Bir Levha (Medine'de mukîm A. Ziya İbrahimoğlu Koleksiyonundan) Uzun süren bir hastalık döneminden sonra 18 Mayıs 1982 tarihinde vefat eden Hamid Aytaç ın cenazesi ertesi gün yazılarını yazdığı, Şişli Camii nden kaldırılarak Karacaahmed Mezarlığı nda Şeyh Hamdullah ın kabrinin az uzağına defnedilmiştir yılında, vasiyetine istinâden, bakıyye-i izâmı -talebeleri refakatinde- Şeyh Hamdullah kabrinin başucuna nakledilmiş; başına da bir kitâbe dikilmiştir. Eyüpsultan Camii avlusunda Duvara Asılı Hamid Aytaç Hattı İle Celî Ta'lik Bir Kitâbe.175.

176 98 Emin barın Emin Barın Hattı İle Ma'kılî "Lafzatullah" Emin Barın genellikle celî dîvânî, divânî, kûfî ve ma kılî yazı çeşitlerinde serbest çalışmalar yapmıştır. Asıl çalışma alanı olan Latin alfabesi ile çok sayıda çalışması bulunmaktadır. Çemberlitaş ta bulunan atölyesi sanat meraklılarının uğrak yeri olmuştur. Özellikle atölyesinde yapılan, sanatkâr ve meraklılarının geldiği Perşembe Sohbetleri ün salmıştır. Emin Barın Hattı Celî Divânî Bir Yazı (Emin Barın Koleksiyonu, P Antik Sanat'tan) Emin Barın Hattı İle "Gel Keyfim Gel" 1913 yılında Bolu da doğdu. Babası mücellid Hâfız Mehmed Tevfik Efendi dir. Babası, Emin Barın'ı yedi yaşında yazıya başlattı. İlk ve orta öğrenimini Bolu da yaptıktan sonra, İstanbul Muallim Mektebi ni bitirdi. Ankara Gazi Terbiye Enstitüsü Resim-iş bölümünde tahsilini tamamlayınca yazı ve cilt ihtisası yapmak için Almanya ya gitti. Okul bitirme tezinin konusu "Osmanlı Hattatlığı" idi. Emin Barın, İstanbul da Osmanlı dan Cumhuriyet'e intikal eden devrin meşhur hattatları ile tanıştı. Kâmil Akdik ten yazı sanatını, Necmeddin Okyay dan cilt sanatını öğrendi. Bu durum sanatçının hayatında adeta bir dönüm noktası olmuştur. İhtisas için gönderildiği Almanya dan döndükten sonra 1944 yılında yazı öğretmeni olarak Güzel Sanatlar Akademisi nde göreve başlamış, yaş haddinden emekli olduğu 1983 yılına kadar aralıksız bu görevine devam etmiştir yılında Lizbon Gülbenkyan Müzesi nde bulunan klâsik İslâm ciltlerinin restorasyonunu yapmıştır. Emin Barın genellikle celî dîvânî, divânî, kûfî ve ma kılî yazı çeşitlerinde serbest çalışmalar yapmıştır. Asıl çalışma alanı olan Latin alfabesi ile çok sayıda çalışması bulunmaktadır. Çemberlitaş ta bulunan atölyesi sanat meraklılarının uğrak yeri olmuştur. Özellikle atölyesinde yapılan, sanatkâr ve meraklılarının geldiği "Perşembe Sohbetleri" ün salmıştır. 29 Aralık 1987 tarihinde vefat eden Emin Barın, Şişli Camii nde kılınan cenaze namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı na defnedilmiştir..176.

177 99 Sadi belger Dr. Sadi Belger Hattı İle Celî Ta'lik Bir Levha (Sami Tokgöz Koleksiyonu) 1916 yılında İstanbul da doğdu. Babası Albay Hasan Tevfik Bey dir yılında İstanbul Lisesi ni, 1948 de de İstanbul Tıp Fakültesi ni bitirerek doktor oldu yılında Haydarpaşa Numune Hastahanesi ndeki ihtisasının ardından operatör oldu. 1950/51 yıllarında Paris e giderek ihtisasıyla ilgili bilgi ve görgüsünü artırdı. Sanata merakı ilkokul yıllarında başladı. O yıllarda ustaca karikatürler çizdiğinden bahsedilir. Kendisine tedavi için gelen Hattat Mustafa Halim Özyazıcı ile ahbap oldu ve ondan ta lik dersi almaya başladı. Hocasını trafik kazasında kaybedince, Hattat Necmeddin Okyay dan yazıya devam ederek 1963 yılında icâzetnâme aldı. Levha, kıt a ve hilye-i şerîfeler yazmıştır. Dr. Sadi Belger, yakalandığı amansız hastalıktan İngiltere de geçirdiği iki ameliyatla da kurtulamayarak 2 Mart 1976 tarihinde vefat etmiştir. Sanata merakı ilkokul yıllarında başladı. O yıllarda ustaca karikatürler çizdiğinden bahsedilir. Kendisine tedavi için gelen Hattat Mustafa Halim Özyazıcı ile ahbap oldu ve ondan ta lik dersi almaya başladı. Hocasını trafik kazasında kaybedince, Hattat Necmeddin Okyay dan yazıya devam ederek 1963 yılında icâzetnâme aldı. Sadi Belger'den Mâil Ta'lik Kıt'a Hattat Sadi Belger'den Bir Hilye-i Şerîfe (Antik AŞ'den).177.

178 100 Ali ALPARSLAN Ali Alparslan'ın Celî Ta'lik Bir Levhası Ali Alparslan bizzat yazı ile meşgul olması yanında, yazı nazariyesi üzerinde de durmuş ve eser vermiştir. Kültür Bakanlığı nın 1992 yılında neşrettiği Ünlü Türk Hattatları, Yapı Kredi nin 1999 yılında yayımladığı Osmanlı Hat Sanatı Tarihi isimli eserleri, meraklıların başucu kitabı olmuştur. Esmâ-i Hüsnâ isimli albüm kitabın hatlarının tamamı Hoca nındır. Hattat Prof. Dr. Ali Alparslan (Ali Toy Arşivi) Ali Alparslan, 1925 yılında Çorlu da dünyaya geldi. Doğduğu yerde başladığı ilk tahsiline, üçüncü sınıftan itibaren İstanbul da devam etti. Haydarpaşa Lisesi nden sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı ve Fars Dili ve Edebiyatı bölümlerinden 1948 yılında mezun oldu. Mezuniyetinden sonra, İran Hükûmeti nin bursuyla gittiği Tahran Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü nde, 1952 yılında yüksek lisansını tamamladı. Yurda dönünce Başbakanlık Arşivi nde bir yıl, Dışişleri Bakanlığı Protokol Dairesi nde iki yıl memur olarak görev yaptı. Buradaki görevi esnasında, başta Amerika ve Kanada olmak üzere birçok ülkeyi gezme fırsatı buldu yılında Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi İslâm Tarihi Bölümü ne asistan oldu. Üç yıl sonra, 1959 yılında mezun olduğu İstanbul Üniversitesi nde Fahir İz hocanın asistanı oldu yılında Âşıkpaşa da Tasavvuf isimli teziyle doktor, 1968 yılında Fazlullah-i Hurûfî nin Seyyid Nesîmî ye Tesiri isimli teziyle doçent, 1980 yılında ise Kadı Burhaneddin Dîvanı ndan Seçmeler isimli teziyle profesör oldu. Doktorasını verdikten sonra, üç yıl Chicago Üniversitesi nde ders verdi. Hocanın hat sanatına ilgisi lise son sınıfta okul kütüphanesinde, Melek Celâl in Reisülhattatin Kâmil Akdik isimli eserini görmesi ile başlar. Yazı dersi alması ise üniversite yıllarındadır. O zamanlar, Edebiyat Fakültesi nin bulunduğu Fındıklı da, komşu oldukları Güzel Sanatlar Akademisi nde yazı hocası Necmettin Okyay dan ta lik, yine aynı yerde hocalık yapan Halim Özyazıcı dan da rik a, dîvânî ve celî divânî hatlarını öğrendi. Necmettin Hoca, yazan çoktur diye sülüs ve nesih yazmayı istemedi yılında üniversiteyi bitirdiğinde, aynı zamanda ta lik yazıdan icazetnâme aldı. İbnülemin Mahmud Kemal İnal, 1955 yılında Maarif Vekâleti nce neşredilen muhalled eserine, Ali Alparslan ın hayatını ve icâzetnâmesini de almıştır..178.

179 1928 yılındaki Harf inkılâbı sonrası, Hattat Halim Özyazıcı, Hattat Hâmid Aytaç ve Necmeddin Okyay gibi Osmanlı dan tevârüs etmiş sanatkârlar, yazı sanatının yok olmaması için gösterdikleri büyük gayreti son otuz-kırk yılda ta lik, divânî ve celî divânî yazılarında Ali Alparslan da göstermiştir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi nden emekli olduktan sonra, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Sanatlar Bölümü nde ve Süleymaniye Kütüphanesi nde verdiği yazı derslerine son zamanlarına kadar devam etmiştir. Ali Alparslan'ın döneminin önemli sanatçısı Emin Barın Atölyesi'nde her perşembe düzenlenen sanat toplantılarının müdavimlerindendi. Dostları Emin Barın, Şevket Rado, Mithat Sertoğlu, Cenap Yazansoy, Mahmut Öncü ve Tahsin Aykutalp le birlikte sohbetlere revnak vermiştir. Perşembe sohbetleri, Emin Barın ın 29 Aralık 1987 de vefatıyla sona ermiştir. Hocanın hoşsohbet ve mütevazı kişiliği bulunduğu ortamı neşeli bir hâle getirirdi. Hoca nın nükte ve fıkraları herkesi neşelendirirdi. Yazı çalışan talebeye yaklaşımı, gayet olumlu ve cesaret telkin edici olmuştur. Ali Alparslan bizzat yazı ile meşgul olması yanında, yazı nazariyesi üzerinde de durmuş ve eser vermiştir. Kültür Bakanlığı nın 1992 yılında neşrettiği Ünlü Türk Hattatları, Yapı Kredi nin 1999 yılında yayımladığı Osmanlı Hat Sanatı Tarihi isimli eserleri, meraklıların başucu kitabı olmuştur. Esmâ-i Ali Alparslan Hattı İle Celî Ta'lik Bir Levha.179.

180 Ali Alparslan'ın Celî Dîvâni Hattı Hüsnâ isimli albüm kitabın hatlarının tamamı Hoca nındır. Birçok ansiklopedi maddesi yanında, yayımlanmış makaleleri ilgililer için önemli yayınlardır. Ali Alparslan, çeşitli hat yarışmalarında jüri üyeliği yapmıştır. Hoca aynı zamanda Türk Dil Kurumu üyesi idi. Yazı sanatında ülke içinde ve ülke dışında birçok talebe yetiştirdiği gibi birçok talebeye de icâzetnâme vermiştir. 24 Ocak 2006 Salı sabahı vefat eden Ali Alparslan, 25 Ocak 2006 Çarşamba günü Fâtih Camii nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazı sonrası Karacaahmed Mezarlığı na defnedilmiştir..180.

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik OSMANLI YAPILARINDA İZNİK ÇİNİLERİ Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik Çinileri, KültK ltür r Bakanlığı Osmanlı Eserleri, Ankara 1999 Adana Ramazanoğlu Camii Caminin kitabelerinden yapımına 16. yy da Ramazanoğlu

Detaylı

Resim 170- Hattat Halim Bey in istifli celî sülüs besmelesi. Ýmza kýsmýnda Halim Bey, Hamid Bey in talebesi olduðunu belirtmiþtir. (Ýsmail Yazýcý Koleksiyonu) 133 Resim 171- Sivas Burûciye Medresesi nde

Detaylı

Osmanlı dan Günümüze Kur an Ve Hüsn-İ Hat Sempozyumu 01-03 Kasım 2013, Amasya

Osmanlı dan Günümüze Kur an Ve Hüsn-İ Hat Sempozyumu 01-03 Kasım 2013, Amasya Osmanlı dan Günümüze Kur an Ve Hüsn-İ Hat Sempozyumu 01-03 Kasım 2013, Amasya Hat sanatı denilince öncelikle Kur an-ı Kerim harfleri ile yazılmış güzel yazı sanatı akla gelir. Bu sanat, Kur an harflerinin

Detaylı

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / 50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ

Detaylı

ÜSKÜDAR ATİK VALİDE C YAZILARI. Zübeyde Cihan ÖZSAYINER Sanat Tarihi Uzmanı. Ana kubbede yer alan celi sülüs Fatır Süresi,

ÜSKÜDAR ATİK VALİDE C YAZILARI. Zübeyde Cihan ÖZSAYINER Sanat Tarihi Uzmanı. Ana kubbede yer alan celi sülüs Fatır Süresi, Ana kubbede yer alan celi sülüs Fatır Süresi, ÜSKÜDAR ATİK VALİDE C YAZILARI Zübeyde Cihan ÖZSAYINER Sanat Tarihi Uzmanı Minber kemeri üzerindeki celi Kelimç-i Tevhit. 8 Ü sküdar, Toptaşı'nda bulunan Atik

Detaylı

Resim 114- Hattat Hâmid Aytaç hattýyla sülüs nesih bir kýt a. (Tezhib: Fatma Özçay) 108

Resim 114- Hattat Hâmid Aytaç hattýyla sülüs nesih bir kýt a. (Tezhib: Fatma Özçay) 108 VIII. BÖLÜM HAT SAN ATINDAN ÖRNEKLER 107 Resim 114- Hattat Hâmid Aytaç hattýyla sülüs nesih bir kýt a. (Tezhib: Fatma Özçay) 108 Resim 115- Hattat Halim Bey e ait Azapkapý Sokollu Camii kubbe yazýsý. Resim

Detaylı

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ.

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ. III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE V A K IF M Ü H Ü R L E R İ SERGİSİ 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ H azırlayanlar : Dr. GÜNAY KUT NİM ET BAYRAKTAR Süleyman şâh

Detaylı

RESTORASYON ÇALIŞMALARI

RESTORASYON ÇALIŞMALARI VAKIFLAR İSTANBUL I. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 2010 YILI RESTORASYON ÇALIŞMALARI (01.01.2011 Tarihi İtibari ile) restorasy n 175 restorasy n 175 RESTORASYONU TAMAMLANAN ESERLER (2004-2010) S.NO İLİ İLÇESİ TAŞINMAZ

Detaylı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Camileri - Eski Cami Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Eski Cami (Cami-i Atik - Ulu Cami).............. 4 0.1.1 Eski Cami ve Hacı Bayram Veli Söylencesi.......

Detaylı

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Tur Danışmanımız: Doç. Dr. Deniz Esemenli, Sanat Tarihçisi Buluşma Noktası: Üsküdar Meydanı, III. Ahmet Çeşmesi önü Tur başlama saati: 09.00 Gezimizin

Detaylı

Hat sanatında ekol olmuş hattatlar

Hat sanatında ekol olmuş hattatlar On5yirmi5.com Hat sanatında ekol olmuş hattatlar Hat Sanatında Üç Ekol: Hafız Osman, Şeyh Hamdullah, Şevki Efendi Yayın Tarihi : 25 Mayıs 2012 Cuma (oluşturma : 10/28/2017) Hat sanatında güzeli arama gayreti

Detaylı

Şeyhülislam Yahya Efendi nin torunu olan Ayşe Hubbi Hatun

Şeyhülislam Yahya Efendi nin torunu olan Ayşe Hubbi Hatun Eyüp Sultan Gezi Rehberi 01 AYŞE HUBBİ HATUN TÜRBESİ Osmanlı nın Kadın Şairleri Vardı. Şeyhülislam Yahya Efendi nin torunu olan Ayşe Hubbi Hatun (? - 1590), Akşemseddin Hz.nin soyundan Şemsi Efendi ile

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

HACI ARİF BEY ( )

HACI ARİF BEY ( ) HACI ARİF BEY (1831-1885) Asıl adı Mehmet Arif olan Hacı Arif Bey 1831 yılında İstanbul un Eyüp sultan semtinde doğdu.ilkokul çağlarında sesinin güzelliği çevresinin dikkatini çekmiş,o zamanlar pek genç

Detaylı

MUHİTTİN SERİN PROFESÖR

MUHİTTİN SERİN PROFESÖR MUHİTTİN SERİN PROFESÖR ÖZGEÇMİŞ YÜKSEKÖĞRETİM KURULU 26.05.2014 Adres : İcadiye-Bağlarbaşı Caddesi, no: 40 34662 Üsküdar/İstanbul Telefon E-posta : : 0216474086-1235 Doğum Tarihi : 12.01.1945 Faks : muhittinserin@gmail.com

Detaylı

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69. İÇİNDEKİLER TARİHÇE 5 SULTANAHMET CAMİ YAPI TOPLULUĞU 8 SULTAN I. AHMET 12 SULTAN I. AHMET İN CAMİYİ YAPTIRMAYA KARAR VERMESİ 15 SEDEFKAR MEHMET AĞA 20 SULTANAHMET CAMİİ NİN YAPILMAYA BAŞLANMASI 24 SULTANAHMET

Detaylı

İstanbul, Açıkhava Hat Müzesi

İstanbul, Açıkhava Hat Müzesi Akademik Araştırmalar Dergisi, Sayı 47-48, 2010-2011, s. 367-389 İstanbul, Açıkhava Hat Müzesi (İstanbul Kitâbelerinden Seçmeler) Süleyman Berk* İslâm dünyasında meşhur bir söz vardır: Kur ân-ı Kerim Mekke

Detaylı

Medresetü l Hattâtîn Yüz Yaşında M.Uğur Derman, İstanbul, Kubbealtı Neşriyat, Mayıs 2015, 224 sayfa, ISBN: 978-605-4750-15-3.

Medresetü l Hattâtîn Yüz Yaşında M.Uğur Derman, İstanbul, Kubbealtı Neşriyat, Mayıs 2015, 224 sayfa, ISBN: 978-605-4750-15-3. M.Uğur Derman, İstanbul, Kubbealtı Neşriyat, Mayıs 2015, 224 sayfa, ISBN: 978-605-4750-15-3. Fatih ERBAŞ Kitabın yazarı M.Uğur Derman (5 Şubat 1935 Bandırma), hattat Necmeddin Okyay a (1883-1976) 1955

Detaylı

YAHYA SOFÎ NİN İSTANBUL FATİH CAMİİ PENCERE ALINLIKLARINDAKİ FATİHA SÛRESİ

YAHYA SOFÎ NİN İSTANBUL FATİH CAMİİ PENCERE ALINLIKLARINDAKİ FATİHA SÛRESİ YAHYA SOFÎ NİN İSTANBUL FATİH CAMİİ PENCERE ALINLIKLARINDAKİ FATİHA SÛRESİ Bilal SEZER Özet: Bu çalışmada, İstanbul Fatih Camii'nin dış yüzeyinde bulunan taşa mahkûk celi sülüs yazıların yazı ve istif

Detaylı

Hüsn-i Hat yazı çeşitleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Hüsn-i Hat yazı çeşitleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Hüsn-i Hat yazı çeşitleri başlıca altı kısımda toplanmış olup, buna Aklâm-ı sitte (altı kalem) denir. Aklam-ı sitte peyderpey icat olunarak, Bağdat da Yakut-ı Musta sami tarafından kesin şekli verilen

Detaylı

Estetik kurallara bağlı kalınarak ölçülü ve güzel yazı

Estetik kurallara bağlı kalınarak ölçülü ve güzel yazı - 7 7 k U isob Sadberk Hamm Müzesi, Azaryan Yalısı, dış cephe görünümü. ili ı sanatta çeyrek asır Bu yıl 25 yaşına basan Türkiye nin ilk özel müzesi Sadberk Hanım Müzesi daimi koleksiyonunda bulunan ve

Detaylı

Edebiyat tarihimize haklı olarak damgasını vuran bu şaheser aynı zamanda benimde okumayı sevmeme vesile olmuştur.

Edebiyat tarihimize haklı olarak damgasını vuran bu şaheser aynı zamanda benimde okumayı sevmeme vesile olmuştur. İbrahim Efendi Konağından Saçlı Abdülkadir Haziresine Eyüpsultan da tarihin tozlu sayfaları arasında gezintiye devam ediyoruz. Bugünkü durağımız Saçlı Abdülkadir Efendi mescidi haziresi Saçlı Abdülkadir

Detaylı

KILIÇ ALI PAŞA CAMİSİ YAZIT ART

KILIÇ ALI PAŞA CAMİSİ YAZIT ART Mihrabın sağında yer alan çini panoda Besmele ile başlayan «Fatiha suresi» TOPHANE KILIÇ ALI PAŞA CAMİSİ YAZIT ART Zübeyde Cihan ÖZSAYINER Sanat Tarihi Uzmanı Giriş kapısı üzerindeki celi sülüs yazı 15

Detaylı

RAMAZAN ETKİNLİKLERİ - YENİKAPI SAHNE ETKİNLİKLERİ (28 HAZİRAN - 27 TEMMUZ 2014)

RAMAZAN ETKİNLİKLERİ - YENİKAPI SAHNE ETKİNLİKLERİ (28 HAZİRAN - 27 TEMMUZ 2014) RAMAZAN ETKİNLİKLERİ - YENİKAPI SAHNE ETKİNLİKLERİ (28 HAZİRAN - 27 TEMMUZ 2014) Tarih: 27 Haziran 2014 Cuma Teravih Saati 22.40 22.40 Nizamettin Sevil Nuri Osmaniye Camii İmamı Tarih: 28 Haziran 2014

Detaylı

Yer Esnaf/Dükkan İsim Nefer Aded Arşiv İsmi

Yer Esnaf/Dükkan İsim Nefer Aded Arşiv İsmi Yer Esnaf/Dükkan İsim Nefer Aded Arşiv İsmi Sayf a No Koskada Kızıltaş mahallesi Mehmed şeriki Ali A.DV.d 827 s.4-5 Aksaray da Camcılar Câmii Halil Kalfa ve şakirdi 3 nefer A.DV.d 827 s.4-5 Hüsrev Paşa

Detaylı

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı. B130214028 Nil ÜSTER OSMANLI MEDRESELERİ Medrese, Müslüman ülkelerinde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adıdır. Medrese kelimesi Arapça ders kökünden gelir. Medreselerde ders

Detaylı

HÂMİT AYTAÇ IN ÖDEMİŞ KUBBELİ CÂMİİ NDEKİ YAZILARI *

HÂMİT AYTAÇ IN ÖDEMİŞ KUBBELİ CÂMİİ NDEKİ YAZILARI * HÂMİT AYTAÇ IN ÖDEMİŞ KUBBELİ CÂMİİ NDEKİ YAZILARI * Öz Yrd. Doç. Dr. Bilal SEZER İzmir in Ödemiş ilçesinde Cumhuriyet Devri yapılarından Kubbeli Câmii nde son devrin meşhur hattatı Hâmit Aytaç ın hat

Detaylı

TÜRK VE İSLÂM ESERLERİ MÜZESİ KUR ÂN KOLEKSİYONUNDAN NÂDİR BİR MUSHAF: HATTAT ŞEYH HAMDULLAH EFENDİ NİN 350 YIL SONRA TAMAMLANAN MUSHAFI *

TÜRK VE İSLÂM ESERLERİ MÜZESİ KUR ÂN KOLEKSİYONUNDAN NÂDİR BİR MUSHAF: HATTAT ŞEYH HAMDULLAH EFENDİ NİN 350 YIL SONRA TAMAMLANAN MUSHAFI * İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 34, (2016), 139-171 TÜRK VE İSLÂM ESERLERİ MÜZESİ KUR ÂN KOLEKSİYONUNDAN NÂDİR BİR MUSHAF: HATTAT ŞEYH HAMDULLAH EFENDİ NİN 350 YIL SONRA TAMAMLANAN MUSHAFI

Detaylı

OSMANLI TÜRKÇESİ. Hafta 1. Yrd. Doç. Dr. Mehmet MEMİŞ SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

OSMANLI TÜRKÇESİ. Hafta 1. Yrd. Doç. Dr. Mehmet MEMİŞ SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SAKARYA ÜNİVERSİTESİ OSMANLI TÜRKÇESİ Hafta 1 Yrd. Doç. Dr. Mehmet MEMİŞ Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Sakarya Üniversitesi ne aittir. "Uzaktan Öğretim" tekniğine uygun olarak hazırlanan

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAĞANI 305 Mevlüt ESER Prof. Dr. Yusuf KÜÇÜKDAĞ NEÜ A. Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Mevlevilik, Mevlâna

Detaylı

HATTAT ABDÜLFETTAH EFENDİ NİN TAŞA MAHKÛK ESERLERİ

HATTAT ABDÜLFETTAH EFENDİ NİN TAŞA MAHKÛK ESERLERİ T. C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ GELENEKSEL TÜRK SANATLARI ANA SANAT DALI HATTAT ABDÜLFETTAH EFENDİ NİN TAŞA MAHKÛK ESERLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Esra VATANSEVER 130301015

Detaylı

HÂMİT AYTAÇ IN ERZURUM ASRÎ MEZARLIĞINDAKİ MEZARTAŞI KİTÂBESİ 1

HÂMİT AYTAÇ IN ERZURUM ASRÎ MEZARLIĞINDAKİ MEZARTAŞI KİTÂBESİ 1 AKDENİZ SANAT DERGİSİ, 2012, Cilt 5, Sayı 10 HÂMİT AYTAÇ IN ERZURUM ASRÎ MEZARLIĞINDAKİ MEZARTAŞI KİTÂBESİ 1 Bilal SEZER*, Hüseyin ELİTOK** Özet Yapıları itibariyle birer sanat eseri olan mezartaşları,

Detaylı

ZER-EFŞAN. İSMEK ÖĞRETMEN ve ÖĞRENCİLERİ TEZHİP SERGİSİ NİSAN 2016 / EMİNÖNÜ HÜNKAR KASRI SERGİ ALANI

ZER-EFŞAN. İSMEK ÖĞRETMEN ve ÖĞRENCİLERİ TEZHİP SERGİSİ NİSAN 2016 / EMİNÖNÜ HÜNKAR KASRI SERGİ ALANI İSMEK ÖĞRETMEN ve ÖĞRENCİLERİ TEZHİP SERGİSİ 14-29 NİSAN 2016 / EMİNÖNÜ HÜNKAR KASRI SERGİ ALANI 2 Başkan dan Sanat eseri muhatabına ilham verir. Güzel bir şiir, güzel bir minyatür, resim yahut hat çalışması

Detaylı

Müşterek Şiirler Divanı

Müşterek Şiirler Divanı Müşterek Şiirler Divanı Yazar İ. Hakkı Aksoyak ISBN: 978-605-9247-54-2 1. Baskı Nisan, 2017 / Ankara 1000 Adet Yayınları Yayın No: 228 Web: grafikeryayin.com Kapak ve Sayfa Tasarımı Baskı ve Cilt Grafik-Ofset

Detaylı

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n A Ç I L I Ş L A R A Ç I L I Ş L A R A PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun en güzel örneklerinden birini oluşturan Pertevniyal Valide

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

AnkaraVilayetiYabanabadKazası ŞeyhlerKaryesi(1.Ş.1256-28EYLÜL 1840)NüfusSayımı

AnkaraVilayetiYabanabadKazası ŞeyhlerKaryesi(1.Ş.1256-28EYLÜL 1840)NüfusSayımı 1 AnkaraVilayetiYabanabadKazası ŞeyhlerKaryesi(1.Ş.1256-28EYLÜL 1840)NüfusSayımı Karye-i Şeyhler ( 175) 1 1 1 Eş-şeyh Mehmed Arif ibn-i El-Hac Şeyh İbrahim Uzun boylu, Kır sakallı 60 2 Oğlu Şeyh İsmail

Detaylı

Türkçe Şair ezkirelerinin Kaynakları

Türkçe Şair ezkirelerinin Kaynakları Türkçe Şair ezkirelerinin Kaynakları Mehmet Nuri Çınarcı Ankara 2016 Türkçe Şair Tezkirelerinin Kaynakları Yazar Mehmet Nuri Çınarcı ISBN: 978-605-9247-46-7 1. Baskı Aralık, 2016 / Ankara 100 Adet Yayınları

Detaylı

Surre Alayı. Surre-i Hümâyun. Altınoluk. Surre Alayının Güzergâhları. Surre Alayının Güvenliği. Surre Alayının Yola Çıkması

Surre Alayı. Surre-i Hümâyun. Altınoluk. Surre Alayının Güzergâhları. Surre Alayının Güvenliği. Surre Alayının Yola Çıkması Surre-i Hümâyun Altınoluk Surre Alayının Güzergâhları Surre Alayının Güvenliği Surre Alayının Yola Çıkması Surrenin Vapur ve Trenle Yollanması Surre Alayının Dönüşü Kaynakça Surre Alayı Surre-i Hümâyun

Detaylı

TILSIMLI GÖMLEKLER VE TAKILAR

TILSIMLI GÖMLEKLER VE TAKILAR İSMEK ÖĞRETMEN ve ÖĞRENCİLERİ TAKI - KUYUMCULUK SERGİSİ 5-12 MAYIS 2016 / ZEYTİNBURNU KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ Başkan dan Sanat eseri muhatabına ilham verir. Güzel bir şiir, güzel bir minyatür, resim yahut

Detaylı

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19 Önsöz Kur an tefsirleri üzerine yapılan araştırmalar bir hayli zenginleşmesine karşın, yüzlerce örneğiyle sekiz-dokuz asırlık bir gelenek olan tefsir hâşiyeciliği, çok az incelenmiştir. Tefsir hâşiye literatürü;

Detaylı

Tombstone Inscrıptıon of Osman Hulûsi Pasha from Siverek

Tombstone Inscrıptıon of Osman Hulûsi Pasha from Siverek Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi Journal of the Fine Arts Institute (GSED), Sayı/Number 37, ERZURUM 2016, 52-59 SİVEREKLİ OSMAN HULÛSİ PAŞANIN MEZARTAŞI KİTÂBESİ Bilal SEZER Prof.

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU Fakültemiz lisans programında açılan MĐM 376 Anadolu Uygarlıkları Teknik Seçmeli Dersi kapsamında yapılması planlanan Đstanbul

Detaylı

HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ

HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ 17-26 MAYIS 2013 / CEMAL REŞİT REY SERGİ SALONU Başkan dan Yazı,

Detaylı

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i Yazar Mustafa Erdoğan ISBN: 978-605-9247-81-8 1. Baskı Kasım, 2017 / Ankara 100 Adet Yayınları

Detaylı

PT/Mo SA/Tu ÇA/We PE/Th CU/Fr CT/Sa PA/Su

PT/Mo SA/Tu ÇA/We PE/Th CU/Fr CT/Sa PA/Su (Ey Muhammed!) İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, alışveriş ve dostluğun olmayacağı günün gelmesinden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli-açık harcasınlar.

Detaylı

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Yayın Kataloğu 2013 2 TAHRÎRU USÛLİ L-HENDESE VE L-HİSÂB EUKLEIDES İN ELEMANLAR KİTABININ TAHRİRİ Nasîruddin Tûsî (ö. 1274) Meşhur Matematikçi Eukleides in (m.ö.

Detaylı

Meâni l-esmâi l-ilâhiyye

Meâni l-esmâi l-ilâhiyye Meâni l-esmâi l-ilâhiyye Afîfüddin et-tilimsânî (ö. 690 h. / 1291 m.) Tahkik TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 731 İSAM Yayınları 197 Klasik Eserler Dizisi 18 Her

Detaylı

65 Makina Mühendisleri Odası Konya Şubesi Ekim Kasım Aralık 2015 Bülteni

65 Makina Mühendisleri Odası Konya Şubesi Ekim Kasım Aralık 2015 Bülteni 65 Odamızdan Ziyaretler Odamıza Ziyaretler Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bak. Konya İl Müdürü Seyfettin BAYDAR Konya İl Emniyet Müdürü Mevlüt DEMİR İntech Global A.Ş. Emin Gürcan GÜREL TTMD Konya İl Temsilcisi

Detaylı

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Çarşıları Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne Çarşıları ve İş Merkezleri................ 4 0.1.1 Alipaşa Çarşısı(Kapalı Çarşı).............. 4 0.1.2

Detaylı

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ 2 Meserret DĐRĐÖZ PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ ÖZGEÇMĐŞĐ: Enis Alapaytaç ve Hafize Hanım ın kızları olarak 1923 te Tarsus ta doğdu. Đlkokul ve ortaokulu Tarsus ta, liseyi de Đstanbul da Kandilli Kız Lisesi

Detaylı

KÜNYE. Koleksiyon: Demet - Cengiz ÇETİNDOĞAN. Sergi Küratörleri ve Katalog Hazırlık Yrd. Doç. Dr. Hüseyin GÜNDÜZ Prof. Dr.

KÜNYE. Koleksiyon: Demet - Cengiz ÇETİNDOĞAN. Sergi Küratörleri ve Katalog Hazırlık Yrd. Doç. Dr. Hüseyin GÜNDÜZ Prof. Dr. KÜNYE Koleksiyon: Demet - Cengiz ÇETİNDOĞAN Sergi Küratörleri ve Katalog Hazırlık Yrd. Doç. Dr. Hüseyin GÜNDÜZ Prof. Dr. Faruk TAŞKALE Sergi Yöneticisi: İrem KONUKCU Grafik Tasarım: Murat BOYRAZ Bu kataloğun

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ 2 www.mirasimiz.org.tr KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ Kudüs, Müslümanlarca kutsal sayılan bir şehirdir. Yeryüzündeki ikinci mescid, Müslümanların ilk

Detaylı

Yeni Osmanlılar Cemiyeti Kurucularından Mehmed Âyetullah Bey Dönem-İnsan-Eser

Yeni Osmanlılar Cemiyeti Kurucularından Mehmed Âyetullah Bey Dönem-İnsan-Eser Yeni Osmanlılar Cemiyeti Kurucularından Mehmed Âyetullah Bey Dönem-İnsan-Eser Yazar Ferhat Korkmaz ISBN: 978-605-9247-84-9 1. Baskı Kasım, 2017 / Ankara 100 Adet Yayınları Yayın No: 252 Web: grafikeryayin.com

Detaylı

Lütfi ŞAHİN /

Lütfi ŞAHİN / Lütfi ŞAHİN / www.lutfisahininsitesi.com Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel, Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş

Detaylı

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU 08.00 13 MAYIS 2016 CUMA Çorum-Osmancık İlçesine Hareket 09.00-10.30 AÇILIŞ KONUŞMALARI 10.30-11.00 DEYİŞ ve SEMAHLAR 11.00-12.30 AÇILIŞ OTURUMU Prof. Dr. Ahmet TAŞĞIN

Detaylı

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU 08.00 13 MAYIS 2016 CUMA Çorum-Osmancık İlçesine Hareket 09.00-10.30 AÇILIŞ KONUŞMALARI 10.30-11.00 DEYİŞ ve SEMAHLAR 11.00-12.30 AÇILIŞ OTURUMU Prof. Dr. Ahmet TAŞĞIN

Detaylı

2011 2012 KUBBEALTI SOHBETLERİ

2011 2012 KUBBEALTI SOHBETLERİ 2011 2012 KUBBEALTI SOHBETLERİ 1.Sohbet Fuzûlî ve Bestelenmiş Şiirleri (Sohbet ve Mûsıkî Programı) Konuşmacı: Özcan Ergiydiren Konu: Fuzûlî ve Bestelenmiş Şiirleri (Sohbet ve Mûsıkî Programı) Tarih: 1

Detaylı

FUAT SEZGİN VE İSLÂMÎ İLİMLER

FUAT SEZGİN VE İSLÂMÎ İLİMLER KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SİYER-İ NEBİ ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ I. ULUSAL GENÇ AKADEMİSYENLER SEMPOZYUMU FUAT SEZGİN VE İSLÂMÎ İLİMLER KAHRAMANMARAŞ 19 Nisan 2019 1 Kahramanmaraş

Detaylı

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98

-rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER. Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98 HALDUN TANER -rr (-ratçi KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYINLARI: 961 HALDUN TANER Mustafa MİYASOĞLU TÜRK BÜYÜKLERİ DİZİSİ : 98 I Kapak Düzeni: Dr. Ahmet SINAV ISBN 975-17-0262-3 Kültür ve Turizm Bakanlığı,

Detaylı

3 Nisan 2017 PAZARTESİ İmza Günü

3 Nisan 2017 PAZARTESİ İmza Günü 3 Nisan 2017 PAZARTESİ İmza Günü DİLEK ÜLVAN YILMAZ KİTAPDOLU.COM 09.30-13.00 HÜSEYİN MUŞMAL KİTAPDOLU.COM 09.30-13.00 NEHİR AYDIN GÖKDUMAN KİTAPDOLU.COM 09.30-14.00 KAZIM ÖZTÜRK TYB KONYA 10.00-12.00

Detaylı

: Normal. Son Gönderme Tarihi : Kura Tarih ve Saati : - MUSTAFA RİZE Lisans 8 ABDUSSELAM ALBAYRAK 1 / 9

: Normal. Son Gönderme Tarihi : Kura Tarih ve Saati : - MUSTAFA RİZE Lisans 8 ABDUSSELAM ALBAYRAK 1 / 9 Talebi Alan Ünite Adı : RİZE ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ Talebi Veren Kurum Adı : ÇAY İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Talebin Statüsü (Normal, engelli, eski hükümlü, terör mağduru) : Normal Meslek Adı

Detaylı

Fotobiyografi AHMET MİTHAT EFENDİ. AHMET MİTHAT (İstanbul, 1844-28 Aralık 1912)

Fotobiyografi AHMET MİTHAT EFENDİ. AHMET MİTHAT (İstanbul, 1844-28 Aralık 1912) AHMET MİTHAT (İstanbul, 1844-28 Aralık 1912) Coşkun ve Mehmet Cevdet imzalarını da kullandı. Annesi Nefise Hanım 1829'da Kafkasya'dan göç etmek zorunda kalmış bir Çerkez ailenin kızıdır. Babası Anadolu'dan

Detaylı

Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Cad. No:42 Emirgan 34467 İstanbul

Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Cad. No:42 Emirgan 34467 İstanbul SAKIP SABANCI MÜZESİ TEKNİK GEZİ RAPORU Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Lisans Programı, MİM 103 Mimarlıkta Araştırma Yöntemleri dersi kapsamında, Sakıp Sabancı Müzesi teknik gezisi 20 Aralık 2012 tarihinde,

Detaylı

Edirne Hanları - Kervansarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Hanları - Kervansarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Hanları - Kervansarayları Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne Hanları ve Kervansarayları............... 4 0.1.1 Rüstempaşa Kervansarayı................

Detaylı

SARAY-I HÜMAYUN NAKKAŞHANESİ

SARAY-I HÜMAYUN NAKKAŞHANESİ SARAY-I HÜMAYUN NAKKAŞHANESİ İSMEK TÜRK İSLAM SANATLARI (Temel) KURS MERKEZİ HOCALARI VE KURSİYERLERİ GELENEKSEL EL SANATLARI SERGİSİ 28 Mayıs 4 Haziran 2013 / İstanbul Ticaret Odası Yeni Camii Hünkâr

Detaylı

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZİN AZİZ HATIRASINA

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZİN AZİZ HATIRASINA ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZİN AZİZ HATIRASINA Değerli Üsküdarlılar; Çanakkale Zaferi, hem dünya tarihi açısından, hem de milletimiz için bir dönüm noktasıdır. Mehmetçik burada, tarihe sığmayacak bir kahramanlık

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

EDİRNE ROTARY KULÜBÜ DÖNEM BÜLTENİ

EDİRNE ROTARY KULÜBÜ DÖNEM BÜLTENİ EDİRNE ROTARY KULÜBÜ 2017 2018 DÖNEM BÜLTENİ Ian H.S. RISELEY (UR Bşk.) Mustafa Kaan KOBAKOĞLU (2420. Böl. Guv.) Güzin CİRAVOĞLU (Guv. Yard.) Tarih Bülten No : : 21.11.2017 1533 Kulüp Toplantı No : 2009

Detaylı

Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu

Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu Bin Yıllık Vakıf Medeniyeti ve Vakıfların Eğitimdeki Yeri Sempozyumu Hüseyin Çınar* Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü nün son yıllarda vakıflar haftası çerçevesinde öne çıkardığı; çevre yılı, su yılı,

Detaylı

Hattatlara Yeni Armağan: Müstakimzâde Süleyman Sa deddin Efendi nin Yeni Harflerle Basılan Tuhfe-i Hattâtîn Adlı Eseri Üzerine

Hattatlara Yeni Armağan: Müstakimzâde Süleyman Sa deddin Efendi nin Yeni Harflerle Basılan Tuhfe-i Hattâtîn Adlı Eseri Üzerine Hattatlara Yeni Armağan: Müstakimzâde Süleyman Sa deddin Efendi nin Yeni Harflerle Basılan Tuhfe-i Hattâtîn Adlı Eseri Üzerine Aziz Doğanay Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hüsn-i hat fakire mal,

Detaylı

Rahmet, merhamet ve bereket ayı olan Ramazan-ı Şerif in şehrimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Rahmet, merhamet ve bereket ayı olan Ramazan-ı Şerif in şehrimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Sunuş Rahmet, merhamet ve bereket ayı olan -ı Şerif in şehrimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Maalesef du nyanın pek çok yerinde Mu slu manlar, bu ramazana da boynu bu ku k, yu reği yaralı, gözleri

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en

Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en genel ifadeyle milletimize yazmıştır. Bu mısralar, aziz

Detaylı

Osmanlı nın ilk hastanesi:

Osmanlı nın ilk hastanesi: mekan Osmanlı nın ilk hastanesi: Yıldırım Darüşşifası YAPIMI 1394 TE TAMAMLANAN VE OSMANLI DEVLETİ NİN İLK HASTANESİ OLARAK KABUL EDİLEN BURSA DAKİ YILDIRIM DARÜŞŞİFASI, OSMANLI NIN YAPI ALANINDA DEVLET

Detaylı

FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ

FOSSATİ'NİN AYASOFYA ALBÜMÜ FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ Ayasofya, her dönem şehrin kilit dini merkezi haline gelmiştir. Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'da inşa ettirdiği en büyük kilisedir. Aynı zamanda dönemin imparatorlarının

Detaylı

FETİH SONRASI OSMANLI MİMARLIĞINDA KLASİK DÖNEM

FETİH SONRASI OSMANLI MİMARLIĞINDA KLASİK DÖNEM FETİH SONRASI İstanbul 1453-1520 Fatih Camisi ve Külliyesi, 1463-70 Matrakçı Nasuh un minyatüründe Fatih Külliyesi Beyazıt taki Eski Saray Matrakçı Nasuh Eski Saray ve Yeni Saray Topkapı Sarayı II. Mehmed

Detaylı

Şerif Kocadon için mevlit

Şerif Kocadon için mevlit Şerif Kocadon için mevlit 85 yaşında aramızdan ayrılan Bekir Şerif Kocadon için evinde mevlit okundu. Bodrum eşrafından merhum Mehmet Kocadon un oğlu, Fatma Kocadon un eşi; Bodrum Belediye Başkanı Mehmet

Detaylı

CAMİ MİMARİSİ EMEVİLER EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ ENDÜLÜS EMEVİ DEVLETİ OSMANLI MİMARLIĞI

CAMİ MİMARİSİ EMEVİLER EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ ENDÜLÜS EMEVİ DEVLETİ OSMANLI MİMARLIĞI CAMİ MİMARİSİ EMEVİLER 661-750 Y. Doç. Dr. UZAY YERGÜN EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ TUNUS KAYRAVAN 670-726 (F: A.Ç., 2006) ŞAM EMEVİYE, 706-714 EMEVİLER DEVRİ ENDÜLÜS EMEVİ DEVLETİ 756-1031 KUDÜS MESCİD-ÜL

Detaylı

www.idealistyapi.com.tr Sadece ev sahibi olmak değil İstanbul un kalbinde yaşamak İstanbul, Geleneklerinden ödün vermeden Osmanlı dan bug ne tarihi yapısını kor yan, İstanbul un en eski semtlerinden olan

Detaylı

ANADOLU İMAM HATİP LİSELERİ HÜSN-İ HAT. YAZARLAR Mehmet Arif VURAL Aziz TEKİNER Murat KARİPÇİN Ümmühan GÜNER

ANADOLU İMAM HATİP LİSELERİ HÜSN-İ HAT. YAZARLAR Mehmet Arif VURAL Aziz TEKİNER Murat KARİPÇİN Ümmühan GÜNER ANADOLU İMAM HATİP LİSELERİ HÜSN-İ HAT YAZARLAR Mehmet Arif VURAL Aziz TEKİNER Murat KARİPÇİN Ümmühan GÜNER DEVLET KiTAPLARI BİRİNCİ BASKI 2014 MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI YAYINLARI... DERS KİTAPLARI DİZİSİ...

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM 1.1. HUNLARDA EĞİTİM...19 1.2. GÖKTÜRKLERDE EĞİTİM...23 1.2.1. Eğitim Amaçlı Göktürk Belgeleri: Anıtlar...24 1.3. UYGURLARDA

Detaylı

DENİZLİ (20) ESKİMÜFTÜ BEREKETLİ DENİZLİ BELEDİYESİ HACIKAPLANLAR ESKİMÜFTÜ UÇANCIBAŞI ESKİMÜFTÜ HACIKAPLANLAR HATİPOĞLU KAYALIK HALLAÇLAR GÜRCAN

DENİZLİ (20) ESKİMÜFTÜ BEREKETLİ DENİZLİ BELEDİYESİ HACIKAPLANLAR ESKİMÜFTÜ UÇANCIBAŞI ESKİMÜFTÜ HACIKAPLANLAR HATİPOĞLU KAYALIK HALLAÇLAR GÜRCAN DENİZLİ (20) 641 Arsa Mahallesİ...m2 Değeri DENİZLİ BELEDİYESİ HACIKAPLANLAR 15 Mayıs Mahallesİ 1062. Sokak... 250,00 1064. Sokak... 200,00 1064/1. Sokak... 200,00 1065. Sokak... 200,00 1070. Sokak...

Detaylı

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Prof. Dr. Cazim HADZİMEJLİS* BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Osmanlıların Balkanlarda çok büyük bir rolü var. Bosna Hersek te Osmanlıların çok büyük mirası

Detaylı

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri Asıl adı: Abdülkadir Nesebi: Seyyid( Hazreti Hüseyin(R.A) ın Efendimizin Soyundandır) Doğum yeri ve tarihi:m.1897/h.1315,muş un Bulanık İlçesi Abri(Esenlik)Köyü

Detaylı

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ Balım Sultan Bektaşiliği kurumlaştıran önder olarak bilinen Balım Sultan; Hacı Bektaş Veli'nin ilk öncülülerinden Dimetoka tekkesinin posnişini Seyit Ali Sultan'in torunlarindan olup, doğumu 1462 dir.

Detaylı

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ Maltepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Mimari Restorasyon Programı olarak 01 Kasım 2013 Cuma günü Koruma Kuramı ve Geleneksel Yapı Bilgisi I dersleri kapsamında

Detaylı

1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM

1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM ATATÜRK ANLATIYOR 1 2 1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM Sahibi Atatürkçü Düşünce Derneği adına: Tansel ÇÖLAŞAN Yazı Kurulu Ayşe Nejla ÖZDEMİR (ADD önceki GYK Üyesi, Matematik Öğretmeni ) Alaattin ATALAY

Detaylı

VEFAT. Baromuzun 1525 sicil sayısında kayıtlı Avukat MEHMET ALÎ CİMCOZ

VEFAT. Baromuzun 1525 sicil sayısında kayıtlı Avukat MEHMET ALÎ CİMCOZ Baromuzun 1525 sicil sayısında kayıtlı Avukat MEHMET ALÎ CİMCOZ vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi salı günü (bugün) Şişli Camü'nde kılınacak öğle namazım müteakip Zincirlikuyu Mezariığı na

Detaylı

Kurşunlu Camii. Kayseri deki Sinan. Kurşunlu Camii, klasik dönem Osmanlı mimarisinin Kayseri deki özgün eserlerinden biridir. 16.

Kurşunlu Camii. Kayseri deki Sinan. Kurşunlu Camii, klasik dönem Osmanlı mimarisinin Kayseri deki özgün eserlerinden biridir. 16. Kayseri deki Sinan Kurşunlu Camii Kurşunlu Camii, klasik dönem Osmanlı mimarisinin Kayseri deki özgün eserlerinden biridir. 16. yüzyıl mimari karakterini taşıyan tek kubbeli, tek minareli, son cemaat mahalli

Detaylı

MİMAR SİNAN. Hazırlayan : Doç. Dr. Yavuz Unat. Mimar Sinan

MİMAR SİNAN. Hazırlayan : Doç. Dr. Yavuz Unat. Mimar Sinan MİMAR SİNAN Hazırlayan : Doç. Dr. Yavuz Unat Mimarlık tarihinin en büyük mimarlarından birisidir. Koca Sinan olarak tanınan Mimar Sinan 1489 da Kayseri nin Gesi bucağının Ağırnas köyünde doğdu. Çocukluğu

Detaylı

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52 ASİLDER in organize ettiği ve çok sayıda genç üyemizin katılımı ile 2-16 Temmuz 2012 tarihleri arasında gerçekleşen ASİLDER Umre Organizasyonumuz güzel bir şekilde tamamlanmıştır. Rabbim, bu güzel organizasyona

Detaylı

Vakıflar Genel Müdürlüğüne Ait Camilerden Türk Vakfı Hat Sanatları Müzesine Gelen Hat Eserleri

Vakıflar Genel Müdürlüğüne Ait Camilerden Türk Vakfı Hat Sanatları Müzesine Gelen Hat Eserleri VAKIFLAR DERGİSİ ÖZEL SAYISI Dr. Zübeyde Cihan ÖZSAYINER Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi Müdürü Vakıflar Genel Müdürlüğüne Ait Camilerden Türk Vakfı Hat Sanatları Müzesine Gelen Hat Eserleri Ortada yer

Detaylı

Türk Hava Yolları Personellerine 2 Günlük Tebriz Turu 99 $

Türk Hava Yolları Personellerine 2 Günlük Tebriz Turu 99 $ Türk Hava Yolları Personellerine 2 Günlük Tebriz Turu 99 $ Azar Gasht Maleki Travel Tur Tarihleri : 13 Nisan 15 Nisan 20 Nisan 22 Nisan 27 Nisan 29 Nisan 04 Mayıs 06 Mayıs 11 Mayıs 13 Mayıs Tur Programı:

Detaylı

Necmi ATİK. necmiatik@hotmail.com. Çaybaşı Mah. Ali Çetinkaya Cad. Doğu Apt. No:62/5 Muratpaşa ANTALYA 0 535 622 31 55

Necmi ATİK. necmiatik@hotmail.com. Çaybaşı Mah. Ali Çetinkaya Cad. Doğu Apt. No:62/5 Muratpaşa ANTALYA 0 535 622 31 55 Necmi ATİK necmiatik@hotmail.com Çaybaşı Mah. Ali Çetinkaya Cad. Doğu Apt. No:62/5 Muratpaşa ANTALYA 0 535 622 31 55 Kişisel Bilgiler Uyruğu T.C. Doğum Yeri ve Yılı Almanya, 10/05/1967 Askerlik Durumu

Detaylı

3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI)

3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI) 3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI) İstanbul da Bâb-ı Hümâyun ile Ayasofya arasında XVIII. yüzyıla ait büyük meydan çeşmesi ve sebil. Osmanlı dönemi Türk sanatının çeşme mimarisinde meydana

Detaylı

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU XII. TEFSİR AKADEMİSYENLERİ KOORDİNASYON TOPLANTISI KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU (22-23 MAYIS 2015 / SİVAS) Editör Prof. Dr. Hasan KESKİN Yrd. Doç. Dr. Abdullah DEMİR Sivas 2016 Cumhuriyet Üniversitesi

Detaylı