makale VERİMLİLİK KAVRAMININ TARİHSEL İKTİSADİ KÖKENLERİ: KLASİK ÖĞRETİ ÖZELİNDE BİR İNCELEME Ağustos 2011 Gülçin MANZAK / MPM Uzmanı
|
|
- Oz Niazi
- 7 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 makale VERİMLİLİK KAVRAMININ TARİHSEL İKTİSADİ KÖKENLERİ: KLASİK ÖĞRETİ ÖZELİNDE BİR İNCELEME Gülçin MANZAK / MPM Uzmanı Lisans programını 2006 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü nde tamamladı. Aynı yıl ODTÜ İktisat Bölümü nde başladığı yüksek lisans programını II. Dünya Savaşı Sonrası Kalkınma Bankacılığının Politik İktisadi Analizi: Döneminde Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) adlı tezle 2009 yılında tamamladı. Ocak 2008 tarihinde göreve başladığı Milli Prodüktivite Merkezi nde, Araştırma ve Verimlilik Ölçme İzleme Bölüm Başkanlığı nda uzman olarak görev yapmaktadır. Günümüzün iktisat kitapları, iktisadı sınırlı kaynakların sınırsız insan ihtiyaçlarını karşılamakta kullanımını inceleyen bilim dalı olarak tanımlamaktadır. İnsan ihtiyaçlarının sınırsız olduğu varsayımı eleştiriye açık olsa da bu tanımın ait olduğu iktisadi öğretinin, çıktı ile girdi arasındaki ilişki üzerine tanımlanmış olan verimlilik kavramını, araştırma probleminin merkezine aldığı ortadadır. Kavramın, iktisadi öğretiler içinde bu noktaya gelme süreci dikkat çekicidir. Zira verimlilik kavramı her iktisadi öğretide, bugünkü kadar doğrudan vurgulanmamakta veya açık bir verimlilik tanımı yapılmamaktadır. Buna karşın toplumların yaşamlarını sürdürebilmeleri için şart olan ekonomik faaliyeti, yani üretimi konu edinen her iktisadi öğreti verimlilik kavramını kullanmaktadır. Ancak kavramın ele alınış biçimleri; iktisadi öğretilerin varsayımları, odak konuları ve çıkarımlarına bağlı olarak değişmektedir. Her iktisadi öğretinin içinde geliştiği toplumsal ilişkiler tarafından şekillendiği düşünülürse, verimlilik kavramının kavranabilmesi için hem içinde geliştiği iktisadi öğretinin hem de bu öğretinin içinde geliştiği toplumsal şartların araştırılması gerekli görülmektedir. Dolayısıyla yapılan iktisat tanımının ve buna içkin biçimde ortaya çıkan verimlilik yaklaşımının insanlık tarihinin tüm zamanları için geçerli evrensel tanımlar olduğu tartışmalı bir konudur. Bunun yerine, kavramın belli tarihsel dönemlerdeki üretim ilişkilerini yansıtan öğretilere ait olduğu iddia edilmektedir. Daha genel bir ifadeyle iktisadi öğretiler, çağlarının üretim biçimlerini veri almakta, mevcut üretim ilişkilerini analizlerinin temeline koymaktadır. Örneğin; Merkantilist Öğreti tamamen, Fizyokrasi kısmen feodal yapılaşmanın özelliklerini yansıtırken, Klasik Öğreti kapitalist üretim ilişkilerine yoğunlaşmaktadır. Bu aşamada farkında olunması gereken ayrım, verimli olmanın insanlık tarihinin tüm çağlarında önemli olmasına rağmen verimlilik kavramının bugünkü anlamını kazanmasının kapitalist üretim ilişkilerine dayanmakta olduğudur. Bahsedilen sürecin irdelendiği bu çalışmada, verimliliğin araştırılmaktadır. Bu amaçla, Klasik Öğreti başlığı altında incelenen Adam Smith, David Ricardo ve Karl Marx ın verimlilik yaklaşımları ve kavramın gelişiminin takibini kolaylaştırması açısından Merkantilist ve Fizyokrat dönemlerde kullanımı ele alınmaktadır. Verimlilik literatürde ilk defa 16. yüzyılda, Merkantilist Dönem de değerli madene verilen önemi yansıtacak şekilde mineraloji bilimi sınırları içinde kullanılmıştır. De Re Metallica adlı eserinde Georgius Agricola, madenin yer altından çıkarılması yöntemlerini, çıkan cevherin zenginleştirilerek nasıl kullanıma elverişli hale getirileceğini araştırırken verimliliği şu yöntemler artırır diyerek verimlilikten bugün anlaşılan şekilde ilk bahseden bilim insanı olmuştur (Gürsoy, 1985: 29). Görüldüğü üzere, Merkantilist Öğreti de kavrama yaklaşım doğrudan üretim üzerine olmaktan uzaktır. Bu sebeple, verimlilik kelime olarak ilk defa bu dönemde kullanılmış olsa da, kavramın bu çalışmada odaklanılan üretim temellişekliyle izine rastlanmamaktadır. Bu durum Merkantilist Öğreti nin odak noktasının üretimden uzak olmasından kaynaklanmaktadır. Zira bilindiği gibi 15. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Avrupa iktisat politikalarında ağırlığını koruyan Merkantilist öğreti, milli servet artışının ticaret yoluyla ve yurtiçinde biriken altın miktarıyla gerçekleşeceğini savunmuştur. Bununla beraber dönemin hakim iktisadi faaliyeti olan ticaret, feodal ilişkileri altüst ederken kapitalist üretim tekniği için gerekli sermaye birikimini sağlamıştır. Dolayısıyla Merkantilizm 15. yüzyıl geleneksel toplumsal organizasyon (feodalizm) şartları altında gelişmiş olsa da, modern sınıflı toplumun oluşumuna katkıda bulunmuştur (Fox-Genovese, 1976: 102). Daha önce de belirtildiği gibi günümüzdeki anlamıyla kavram, kapitalist üretim tarzına aittir ve kapitalizmin gelişmeye başladığı Fizyokrat Dönem de kullanılmaya başlanmıştır. Bu aşamada Fizyokratlar veya kelimelerini, anlamında kullanmışlardır. Şöyle ki, onlara göre tek alan tarımsal üretimdir, yani sadece tarım, yaptığı üretimle bir fazla sağlamaktadır, yani çeşitli üretim maliyetlerini aşabilecek hasılayı üreten tek alan tarımdır. Ki bu artık, toprak sa- 42
2 hibine kira olarak ödenmektedir. Beklendiği üzere 18. yüzyıl ortalarında tartışılmaya başlanan Fizyokrat düşünce tarımsal üretimin ağırlıklı olduğu Fransa da ortaya çıkmıştır ve buna göre tarımsal üretim ekonomik gelişmenin ana unsuru olarak belirlenmiştir. Görüldüğü üzere, Merkantilistler gibi Fizyokratlar da servetin kaynağını aramış, fakat servetin mübadeleden değil tarımsal üretimden doğduğunu ileri sürmüşlerdir (Kazgan, 1980: 54). Bunun yanı sıra, ticari kapitalizmin ve yeni gelişen mutlak monarşilerin iktisadi düşünce sistemini yansıtan Merkantilizm e karşın Fizyokrasi, girişimci çiftçiyi, yani büyük ölçüde üretim yapacak tarımsal üreticiyi ön plana çıkarmak isteyen Fransız reformcularının öğretisi olmuştur (Kazgan, 1980: 53). Ayrıca Smith in analizinde görünmez el olarak ifade bulan düşüncesine paralel olarak Fizyokratlar, feodal ve merkantilist kontrollerin aksine; tarım, sanayi ve ticarette serbesti talep etmiştir. Bir başka deyişle, daha sonra inceleyeceğimiz gibi Fizyokratların Fransa da yaptığını İngiltere de Adam Smith yapmıştır. Fizyokrasi denince akla ilk gelen isim Quesnay dir ( ). Ayrıca Quesnay, artık ( ) ve yeniden üretim ( ) kavramlarına yer verdiğinden, Smith le beraber politik iktisadın kurucularından sayılmıştır. Quesnay nin, kışında, argümanlarını özetlemek için hazırladığı (Ekonomi Tablosu) adlı döngü 1766 da yeniden düzenlenmiştir (Vaggi ve Groenwegen, 2003: 63). Bu düzenleme içinde, sermaye bileşenlerinin ve in (net ürün, safi hasıla) açık tanımlarına ve ayrıca ekonominin yeniden üretimi için gerekli koşulların açık analizine yer verilmiştir. Buna göre toplum üç sınıftan oluşmuştur: toprak mülkiyetini elinde tutan toprak sahipleri 1, toprağı işleyip üretim yapan kiracılar ve son olarak zanaatkârlar, tüccarlar ve mali sermaye sahiplerinden oluşan kısır sınıflar. Quesnay nin döngüsüne göre çiftçiler dışındaki toplumsal sınıflar elde ettikleri gelirin hepsini tüketiyor resmedilirken, bu sınıfları elde ettiği artıkla besleyen, yani olan tek sınıf çiftçilerdir. Dolayısıyla diğer tüm sınıflar elde ettikleri gelirin tamamını hayatlarını devam ettirmek için doğrudan ya da dolaylı biçimde çiftçilere vermek zorundadır. Bu anlayışa paralel olarak, çiftçiler haricindeki toplumsal sınıfların devlet servetine herhangi bir katkıları yoktur. Örneğin toprak sahipleri tüketmez, yani kazançlarını harcamazlarsa devlet servetine yarar sağlamak yerine zarar vermiş olurlar çünkü bu şekilde, gelirlerinin katkıda bulunacak olan çiftçinin eline ulaşmasını engellemiş olurlar. Buna paralel bir şekilde Fizyokratlar vergilendirilmesi gereken kesimin, artık a kira geliri olarak el koyan toprak sahipleri olduğunu ileri sürmüşlerdir. Özellikle çiftçilerin üzerindeki vergi yükünün ağır olduğu zamanlarda gelişen öğreti, tarımsal üretimin artışını engellemeden devlet harcamalarına kaynak yaratmak için böyle bir öneri geliştirmiştir. 1. Kral ve Kilise de bu sınıfa dâhil edilmiştir. Verimlilik kavramının Fizyokrasi içindeki yerini araştırırken görmezden gelinemeyecek bir isim de Azalan Getiri Kanunu nun gelişimine katkıda bulunan Turgot ( ) dur. Turgot ya göre, sabit toprak miktarına gittikçe artan miktarda sermaye yatırılırsa, belirli bir noktadan sonra, sermaye yatırımındaki artışlar, toplam ürünü azalan bir hadde artırmaktadır (Kazgan, 1980: 58). Turgot, Azalan Verimler Yasası olarak da bilinen bu yasayla verimlilik kavramını iktisadi öğretiler içine yerleştirmektedir. Girdi çıktı ilişkisi olarak tanımlanan verimlilik için bu durum, girdilerin artırılmasına karşın çıktının azalan oranda artması demek olduğundan verimlilik oranındaki düşüşle aynı anlama gelmektedir. İngiltere deki ekonomi politik değişimler ve bunlara bağlı gelişmeye başlayan Klasik İktisat Okulu nun temel bileşenlerine gelindiğinde, İngiliz tarımının 17. ve 18. yüzyıllardaki kapitalist karakteri -üretim ilişkilerinin farklılaşmasına işaret ettiği için- önemli sayılmıştır. Bu üretim biçimi, İngiliz modelinde toprağı kiralayan tarım kapitalisti tipini tarih sahnesine getirdiği gibi, emek-sakıngan tekniklerle, tarımda çalışan işgücünün büyük kısmını topraktan sökerek, tarım proletaryası yanında köylüyü sanayi proletaryası olma sürecine de sokmuştur (Türkcan, 1981: 30). Bu sayede üretim araçları mülkiyetinden yoksun bir işçi sınıfı oluşurken öte yandan, sanayi toplumunun sermayeyi ve üretim araçlarını elinde bulunduran diğer bileşeni, yani iktisadi insan niteliklerini taşıyan kapitalist-girişimci sınıf oluşmaya başlamıştır. Klasik İktisat, bu iktisadi adamın herhangi bir müdahaleyle karşılaşmadıkça, kendi çıkarı için kendisine en çok kârı getirecek olan alanı saptayıp o alana yatırım yapacağını varsaymış ve (Marx hariç) 2 bu durumun tüm toplum için faydalı olacağına inanmıştır. Dolayısıyla, bireyler ekonomik kararlarında olabildiğince özgür bıra- 2. Klasik İktisat ın temel savları, en genel haliyle, devlet müdahalesine gerek duyulmaksızın toplum yararına işleyen serbest piyasa ekonomisinin üstünlüğü ve özel mülkiyete dayanmaktadır. Buna karşın Kazgan (1981: 334) Marx ı diğer Klasik İktisatçılardan ayrı tutar ve Marx la beraber Sosyalist Öğreti nin bütünlüklü bir öğreti haline geldiğini söyler ve bu öğretinin ana çizgileriyle, üretim araçlarında özel mülkiyet yerine toplumsal mülkiyeti getirmeyi ve insanın, insanı sömürmesini önlemeyi amaçladığını belirtir. Bu karşıtlık sosyal bilimlerde ideolojinin yerine işaret eder. Bunların farkında olarak bu çalışmada emek-değer teorisinin Smith, Ricardo ve Marx için birleştirici unsur olduğuna dayanarak bu isimlerin verimlilik kavramına yaklaşımları Klasik Öğreti başlığı altında incelenmiştir. 43
3 kılmalıdır. Bir başka deyişle, yürürlükteki ayrıcalıklara, Merkantilizm den arta kalan, dış ticaretteki ve işgücü arzı üzerindeki tekelci sınırlamalara karşı bu yeni doğan öncü sınıfın savunulması, bireyciliğin faydalarının ve iktisadi özgürlüğün savunulmasını gerektirmiştir (Kazgan, 1981: 62). Sonuç olarak Klasik İktisatçılar, Fizyokratların anlayışını paylaşmakla beraber, onlar için asıl artık yaratan ekonomik faaliyet sanayidir. Analiz edilen ilk düşünür olarak Smith, yılları arasında yaşamış ve 1776 yılında başlıca eseri Ulusların Zenginliği ni ( ) kaleme almıştır. Bu çalışmada da, Smith in ekonomi disiplinin ortaya çıkmasını ve aynı zamanda özerk ve sistematik hale gelmesini sağlayan bu eseri incelenmiştir. İkinci olarak yılları arasında yaşamış olan Ricardo, Klasik ekonomi politik düşünceyi düzenli şekilde birbirine bağlamıştır. Buradaki yorumlarda Ricardo nun da yine başlıca eseri olarak 1817 de yayınlanan Siyasal İktisadın ve Vergilendirmenin İlkeleri ( ) temel alınmıştır. Son olarak çalışmalarını kapitalizmin eleştirisine ayıran Karl Marx, yılları arasında yaşamış ve bu çalışmada da temel alınan başlıca eseri Kapital in ( ) ilk cildini 1867 yılında yayınlamıştır. Smith in verimlilik yaklaşımı iki başlık altında özetlenebilir. Smith, teknik ilerleme denilen olgunun iş bölümü biçiminde ortaya çıktığını düşündüğünden ilk başlık işbölümü ve verimlilik arasındaki ilişkiye yoğunlaşmıştır. Smith, işbölümüne verdiği önemi yansıtır şekilde, kitabında ilk üç üniteyi bu konuyu irdelemeye ayırmıştır. Yine aynı hassasiyeti işaret edecek şekilde, ilk cümlesi Emeğin üretici güçlerindeki en büyük gelişmenin ve bir yerde, emeğin yönetiminde ya da kullanılmasında gösterilen ustalığın, el yatkınlığının ve kavrayışın çoğu, anlaşılan, işbölümünden ileri gelmiştir olmuştur (Smith, 2009: 5). Smith, iş bölümünün tüm boyutlarıyla gerçekleşmesine olanak sağlaması sebebiyle prototip olarak zamanının yaygın üretim şekli büyük imalathane yi (manüfaktür) seçmiştir. Aslında Smith, emeğin verimliliğini doğrudan işbölümü seviyesine bağlamıştır. Bu durum, işbölümünün yarattığı avantajları anlattığı kısımdan izlenebilir. Smith (1981: 17) aynı sayıda insanın daha çok üretmesini, yani sağlayan işbölümünün getirilerini üç maddeyle açıklamaya çalışmıştır. Bunlardan ilki, her işçinin yaptığı işteki ustalığının artması; ikincisi, bir tür işten diğerine geçişte kaybedilen zamanın tasarruf edilmesi ve son olarak, işçinin işini kolaylaştıracak ve birkaç işçinin yaptığı işi tek işçinin yapmasını sağlayacak çok sayıda makinenin icadı olarak sıralanmıştır (Smith, 1981: 17). İlk maddede, aynı basitleştirilmiş işi sürekli yapan kişinin bu alanda uzmanlaşacağı ve iş yapma süresinin giderek kısalacağı varsayılmıştır (Smith, 1981: 18). İkinci maddede, bir işten başkasına geçmenin yani başka bir mekanda ya da başka aletlerle çalışmaya başlamanın kaybettirdiği zamanın kazanılması düşünülmüştür. Üçüncü maddede ise, bir insanın tüm dikkatini üretimin basit bir aşamasına vermesinin o aşamada işini kolaylaştıracak makinelerin icadını kolaylaştıracağı öngörülmüştür. (a.g.e.) Benzer şekilde kurduğu dış ticaret teorisi hatırlanacak olursa Smith, serbest mübadele sayesinde tek tek ülkelerin yararının yanı sıra, dünyanın genel refahının da artacağını öne sürmüştür. Bu durum; ülkelerin doğal yeteneklerine göre uzmanlaşması ve böylece bireysel işbölümünde olduğu gibi dünya genelinde yükselmesiyle mümkündür. Açıkçası bu teori, her ülkenin ürettiği ürüne yönelmesini salık vermektedir. Ancak bu şekilde açıklanan mutlak üstünlüğe göre ihtisaslaşma günümüzde liberal öğretide hâkim teori değildir. Çünkü Klasik Öğreti deki ilkesinin gereği olan serbest ticaret savını desteklememektedir. Zira bir ülkenin doğal yetenekleri her alanda diğer ülkeden üstünse, serbest ticaret her iki ülke için nasıl yararlı olabilir? Bu çelişki daha sonra Ricardo nun karşılaştırmalı üstünlük teorisiyle ortadan kaldırılmıştır. Smith in sermaye birikimi ve ilgili yorumları ise ikinci başlık altında incelenmiştir. Bu aşamada verimlilik tartışmaları değer teorisiyle yakından ilgili olmuştur. Zira herhangi bir şekilde oluşumuna katkıda bulunanlar sıfatıyla ödüllendirilmiştir. Değer konusunda Smith, malların mübadele değeri yani fiyat üzerinde yoğunlaşmış ve bu değeri yaratan şeyi veya şeyleri toplumun geçirdiği iki ayrı aşama için ayrı ayrı incelemiştir. Buna göre Smith (1981: 65), sermaye birikimi olmadan, topraklar özel mülkiyete geçmeden önceki aşamada malların üretimlerine giren emek miktarına oranla mübadele edilebileceğini iddia etmiştir. Yani, Smith e göre toplumsal üretimin bu aşamasında herhangi bir malın değerini yaratan, başlı başına. Ancak, sermaye özel kişiler elinde birikmeye başladıktan ve toprak özel mülkiyete geçtikten sonraki aşama için Smith, üretim maliyetine (ücret, rant, kâr) dayanan bir değer teorisine geçmiştir (Kazgan, 1980: 68). Zira, bundan böyle üretilen mala değer katan emekçinin yanında girişimci, elindeki sermayesini üretimin hizmetine sokarak risk almış ve bunun yanında teftiş ve yönetim olarak adlandırılabilecek başka türlü bir emek harcamıştır (Smith, 2009: 52-53). Dolayısıyla harcadığı bu emeğin karşılığını almalıdır. Tabii ki, yapılanı satmakla, mal mevcudunun yeniden kendisine geri gelmesine yetecek olandan fazla bir şey beklemese, bu işçileri çalıştırmakta patronun çıkarı olamaz. (a.g.e.) Dolayısıyla, emeğini değer yaratmakta kullanan işçiye nasıl ücret ödeniyorsa, girişimci-kapitaliste de elindeki sermayeyi üretimde kullandığı için, onu kullandığı sermayenin üzerine çıkaracak miktarda kâr ödenir. Ancak Smith in (2009: 52) burada, girişimcinin kârının ödenmesinin işçilerin gereçlere katmış olduğu 44
4 değer sayesinde olduğunu belirtmesi önemli bir noktadır. Fizyokrasi de toprağın sağladığı artık ın tüm toplumsal sınıfları (toprak sahipleri, çiftçiler ve tüccarlar) beslemesi olgusu, Klasiklerde emekçinin yarattığı değerin üretime katkıda bulunan tüm taraflara gelir sağlaması biçiminde kendini göstermektedir. Başka bir deyişle, emeğin kattığı değer Fizyokratlardaki safi hasıla (produit net) gibi- bir artık oluşturur, ancak Fizyokratlardan farklı olarak bu artık tabiatın bağışı değil, emeğin kattığı değerdir (Kazgan, 1981: 68). Yani emeğin ürettiği ürün verimli olan ve olmayan emeği içeren tüm toplum tarafından tüketilmektedir. Klasik Öğreti nin ikinci adamı Ricardo nun verimlilik yaklaşımı emek-değer teorisi, rant teorisi, makineleşme ve dış ticaret teorisi başlıkları altında incelenebilir. Bununla birlikte Ricardo kendi düşüncelerini oluştururken, Smith in kendisinden önce kaleme aldığı bütünlüklü yapıttan olabildiğince yararlanmış, hatta kitabında Smith in belli konulardaki fikirlerini geliştirmek veya eleştirmek yoluyla ilerlemiştir. Ricardo nun Smith e yönelik ilk eleştirisi değer konusundadır. Aslında Ricardo, Smith in kapitalist toplumlar için geçerli saydığı değer teorisini geliştirmiştir. Buna göre, Malların değerini yalnızca onlara doğrudan uygulanan emek değil, aynı zamanda bu emeğe yardımcı olarak kullanılan malzemenin, araçgerecin ve binaların üretilmesinde harcanmış emek de etkiler. (Ricardo, 2008: 18) Sermayenin üretim sürecine kattığı değeri de, kendi üretiminde harcanan emeğe bağlayan Ricardo, tüm üretim süreçlerinde harcanan emeği kıstas alarak emek değer teorisini bir ileriki aşamaya taşımıştır. Türkcan (1981: 77) Ricardo nun yapıtını ortaya koyduğu dönemi tarımsal kapitalizmden endüstriyel kapitalizme geçiş dönemi olarak adlandırmaktadır. Buna paralel olarak Ricardo için analiz birimi büyük kapitalist çiftliktir. Bunun sebebi, dönemin ekonomik yaşamında tarımsal faaliyetin hala önemini sürdürmesi ve 1790 lardan 1815 e dek süren Napolyon Savaşları sırasında tarım sektörünün bir önem kazanması olarak açıklanabilir (Türkcan, 1981: 82). Ricardo ya (2008: 1) göre, Siyasal İktisadın temel sorunu, ürünlerin toplumsal üç sınıf (toprağın maliki, toprağı ekmede gereken mal mevcudu ya da sermayenin sahibi ve çalışmalarıyla toprağı işleyen emekçiler) arasında nasıl bölüşüleceğini düzenleyen yasaların saptanmasıdır. Ricardo bölüşüm konusunda, üretime katkıda bulunanlar için katkılarıyla orantılı bir doğrusallık öngörmemektedir. Ona göre, emekçinin ödülü ürettiğiyle doğru orantılı olmaktan uzaktır, bunun yerine emeğin değeri, onun yeniden üretimi için gereken malların - içerdiği işgücü miktarıdır. Bununla beraber işgücünün değeri, hem Marx hem de Ricardo da, sadece işçinin fiziksel varlığını sürdürmesi için değil, aynı zamanda işgücünün nitelik ve becerisinin yeniden üretilmesi ve geliştirilmesi için gereken malların tüketimini içermektedir (Akyüz, 2009: 15). Bu noktada Akyüz (2009: 5), hem Marx hem de Ricardo için kârın, kapitalizmde üretim güçlerinin gelişmesini sağlayan temel unsur olmasına rağmen, bu ilişkilerin Ricardo da rant ile kâr, Marx ta ise ücret ile kâr çelişkisinin kurallarına tabi olduğunu belirtmektedir. Rantın ortaya çıkış koşullarını araştıran Ricardo (2008: 45), yerleşimin başladığı ilk dönemlerde, bereketli ve zengin topraklar bol iken, nüfusu beslemek için (henüz mülk edinilmemiş) bu (toprakların) çok az bir kısmının ekilmesi yeterlidir, ( ) burada rant olmaz sonucuna varmaktadır. Ricardo ya göre nüfus artışlarını izleyen üretim artışlarının toprağın giderek daha az verimli parçalarını üretime açması rant oluşumunun kaynağıdır. Bu bağlantı ikinci sınıf topraklar için olduğu gibi, üçüncü, dördüncü vb. sınıf topraklar için de geçerlidir. Buna göre, ekime açılan son toprağın verimi, rant miktarı için belirleyicidir, yani burada da rant iki farlı üretme gücüne sahip toprağın aralarındaki farkla belirlenmektedir. Dolayısıyla birinci sınıf topraktan elde edilen rant giderek daha bereketsiz toprakların ekime açılmasıyla artmaktadır. Bir başka deyişle, bereketli toprak üzerinde çalışan kişinin en verimsiz toprak üzerinde çalışana oranla elde ettiği fazla, rant olarak ayrılmaktadır. Burada rant ile kâr arasındaki çelişki; daha az verimli toprakların işlenmesinin rant artışına yol açarken emeğin yeniden üretimi için gerekli malların fiyatlarını artıracağı düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Üretilen mahsulün fiyatını belirleyenin en bereketsiz toprakta harcanan emek olduğu iddiasına dayanarak Ricardo kapitalistin, rant artışına yol açan gelişmeler sonucu işgücünün yeniden üretimi için üretimin daha büyük bir payından vazgeçmek zorunda olduğunu öne sürmektedir. 45 Aynı şekilde Ricardo ya göre, imalat sanayinde işletmeler arasında fark yaratacak olan şey teknoloji düzeyi veya işgücü niteliğidir. Buna göre imal edilmiş malın
5 değeri, teknoloji seviyesi veya işgücü niteliği en düşük işletme tarafından belirlenecektir. Bir başka deyişle, malına talep olduğu müddetçe en verimsiz işletme üretilen malın değeri için kıstastır. Öte yandan, verimli işletmelerin yarattıkları arz mevcut talebi karşılayabiliyorsa, verimsiz imalatçı piyasadan topyekûn silinebilir (Ricardo, 2008: 49). Ricardo kitabının Makineler Üzerine başlıklı bölümünde, makinelerin üretime sokulmasıyla sağlanan verimlilik artışının (kendi ifadesiyle, makinelerdeki yenilikler sayesinde aynı miktarda emekle dört kat fazla çorap üretilebilmesi) değişik toplumsal kesimler üzerindeki etkilerini araştırmıştır. Ricardo ilk önce, eninde sonunda bu verimlilik artışlarının sağlayacağı fiyat düşüşleri sayesinde hem toprak hem sermaye sahipleri hem de emekçi sınıf için refah artışı sağlayacağını düşünmüştür. Ancak daha sonra, verimlilik artışının emekçi sınıf için refah artışı sağlayabilmesi için kapitalistin aynı miktarda emek talep etme ve çalıştırma gücüne sahip olmaya devam etmesi gerektiğini eklemiştir (Ricardo, 2008: 348). Ona göre ücretlerin mevcut seviyesini koruyacak bu durumun gerçekleşmesi ancak makinelerin yerine geçtiği emeğin; yeni, farklı bir başka malın üretiminde istihdam edilmesiyle mümkündür. Makine kullanımının yarattığı verimlilik artışı ve fiyat avantajının olumlu etki yaratacağı bir yer uluslararası piyasadır. Ricardo nun (2008: 357) deyimiyle Daha yeni makineler kullanmakla üretim maliyetleri azalır ve bunun sonucunda mallarınızı yurtdışında daha ucuza satabilirsiniz. Daha önce Ricardo nun Smith in dış ticareti teorisini bir adım ileriye taşıdığı belirtilmişti. Karşılaştırmalı üstünlüğe göre ihtisaslaşma adlı teoride ticaret ülkelerarası verimlilik farklarına bağlı olarak değil de, bir ülke içinde sektörler arasındaki verimlilik farklarına bağlı olarak yapıldığında her iki taraf açısından faydalı hale gelmektedir. Bir başka deyişle bu teoride, ülke kaynaklarının verimli sektöre yönlendirilmesinin genel refah üzerinde olumlu etkisi olduğu iddia edilmektedir. Klasik ekonomi politik geleneği içinde iktisatçıların, kapitalizmin geleceği hakkında öndeyilerde bulunmak gibi bir nihai amaçlarının olduğu noktasından hareketle, Marx ın kapitalizmin başka toplumsal sistemlere dönüşme dinamiklerine yoğunlaşması sebebiyle Smith ve Ricardo dan ayrıldığı söylenebilir. Buradaki temel fark, Ricardo ve bütün Marx-öncesi iktisatçıların kapitalizmi evrensel ve doğal bir üretim biçimi olarak görmesidir (Akyüz, 2009: 4). Oysa analizini modern burjuva üretimi ile sınırlayan Marx, klasik ekonomi politiğe tarihsel bir nitelik kazandırmıştır. (a.g.e.) Bilindiği gibi, 19. yüzyılın ortaları, yüzyılın başında görülmeyen bir hızla sanayileşmeye tanık olmuştur. Bu doğrultuda, İngiltere de Endüstri Devrimi nin simgesi olan pamuklu dokuma ihracatı geleneksel ihraç ürünü olan yünlü mamulleri geçmekte; demiryolu gerçek bir İngiliz teknolojisi olarak dünyaya yayılmakta; metal ve mühendislik ürünlerinin toplam ihracat içindeki payı yükselmektedir (Türkcan, 1981: ). Bunlar olurken işçi sınıfı tam bir sefaleti yaşamaktadır. Ücret artışları fiyat artışlarını takip edemediği gibi, sık sık meydana gelen iktisadi krizler işsizlik yaratmaktadır. Dahası artık makineler işçilerin yerine geçmekle kalmamakta, daha iyi makineler makineleri ikame etmektedir. Kazgan ın (1980: 334) belirttiği gibi, bir yandan feodal düzenin yıkılmasıyla hukuki açıdan serbest iş sözleşmesi yapma, kanun karşısında eşitlik gibi özgürlüklere kavuşan işçi, diğer yandan Ortaçağ da sahip olduğu iş güvenliğini yitirmektedir. Düşüncelerini bu ortamda geliştiren Marx a (2005: 40) göre burjuva üretim ilişkileri, toplumsal üretim sürecinin en son uzlaşmaz karşıtlıktaki biçimidir ve gerçekleşecek toplumsal devrim sonunda yok olacaktır. Marx analizlerini bu durumu kanıtlamak yönünde yoğunlaştırmıştır. Marx ın verimlilik yaklaşımını da içeren iktisadi tahlilleri söz konusu olduğunda, kapitalizmin analizinde kullandığı emekdeğer ve artık-değer teorilerinin incelenmesi gerekir. Marx değeri emeğin ürünü olarak tanımlamaktadır. Ona göre yani olan emektir, sermaye ve toprak değer yaratmamaktadır; fakat verimli toprak ve sermaye, emeğin verimliliğini yükseltmektedir. Dolayısıyla kendi başlarına verimli olmayan üretim araçlarının emekten koparılması -üretim araçlarının özel mülkiyeti- verimliliği olumsuz etkilemektedir. Daha detaylı bakıldığında Marx (Kitap I, 2004: 47), tüm metalarda ortak olan şeyin insan emeği olduğunu ve emeğin niceliğinin süreyle ölçüldüğünü söylemiştir. Ona göre, bir malı üretmek için gerekli emek-zamanın belirlenmesinde bireyler değil toplumsal olarak gerekli emek-zaman önemlidir. Toplumsal emek-zamanın daha iyi anlaşılması için şu örnek verilmiştir: Mesela, İngiltere de buharlı dokuma tezgahları belli bir işin yapılma süresini yarıya indirmiş olsun. Öte yandan halen el tezgahında çalışan dokumacılar aynı işi yapmak için öncekiyle aynı emekzamanına gereksinim duyacaklar ama bu değişiklikten sonra emeklerinin bir saatlik ürünü, yalnızca yarım saatlik toplumsal emeği temsil edeceğinden sonuçta ürünleri eski değerinin yarısına düşecektir. Demek ki, kapitalizmde toplumsal olarak gerekli emek-zamanı toplumda uygulanan en verimli teknik belirlemektedir. Bir başka deyişle, metaın üretilmesi için gerekli olan emek-zaman emeğin verimliliğine bağlıdır. Marx a (Kitap I, 2004: 52) göre, bu çeşitli koşullar tarafından belirlenir; öteki şeyler yanında işçilerin ortalama beceri düzeyi, bilimin durumu ve onun pratikte uygulanma derecesi, üretimin toplumsal örgütlenmesi, üretim araçlarının boyutları ve etkililiği ve fiziksel koşullar sayılabilir. Sonuç olarak, bir metaın değeri o metada maddeleşmiş eme- 46
6 ğin miktarı ile doğru orantılı, verimliliği ile ters orantılıdır. (a.g.e.) Marx a (Kitap I, 2004: 188) göre, kapitalistin bu üretim sürecine dahil olmakta iki amacı vardır. Bunlardan birincisi değişim değeri olan bir kullanım değeri üretmek, yani satılacak bir mal, bir meta üretmektir. İkincisi ise, değeri, üretiminde kullanılan metaların toplam değerlerinden daha fazla olan bir meta üretmektir. Marx bu tür bir üretim süreci sonunda kapitalistin, emeğin kullanım değerine yani tüm ürününe sahip olduğuna fakat ücret olarak emeğin mübadele değerini ödediğine dikkat çekmekte ve aradaki farkı artık-değer olarak adlandırmaktadır. Emek-gücünün mübadele-değeri ise, emekçinin geçimlik tüketiminin içerdiği toplumsal bakımdan gerekli emek-zaman ile belirlenmektedir. Kısacası artık-değer, ürünün değeriyle bu ürünün oluşması için tüketilen öğelerin değeri arasındaki farktır; bir başka deyişle, üretim araçları ile emek-gücü arasındaki farktır. (Marx, Kitap I, 2004: 208) Görüldüğü gibi, artık-değer, mübadele ve dolanım sürecinden önce, yani mübadele değeri ve fiyatların oluşmasından önce ortaya çıkar; çünkü üretim ilişkilerinin bir sonucudur (Kazgan, 1980: 363). Artık-değer konusunda, mutlak ve nispi artık değer farkı önemli bir ayrımdır. Buna göre, artık-değer artışı eğer işgününün uzatılmasına dayanıyorsa mutlak; emeğin geçimlik tüketiminin üretimi için gerekli iş saatlerinin azaltılması (bu kesimlerde emek verimliliğinin artması) yoluyla oluyorsa nispi olarak adlandırılmaktadır. Burada Kazgan (1980: 364) nispi artık-değer kavramının emek verimiyle doğru orantılı olması ve tek tek kapitalistlerin artık-değeri artırmak için emek verimliliğini yükseltmek istemelerinin ve üretim tekniği değişmelerini uygulamalarının kaynağını göstermesi dolayısıyla Marksist sistemde çok önemli olduğunu belirtmiştir. Emek tarafından üretilen artık-değere kapitalistin el koymasını sömürü olarak adlandıran Marx, artık-değer miktarının artışını da sömürü oranının artışı olarak değerlendirmektedir. Nispi artık-değer iki yolla oluşmaktadır. İlk olarak emeğin geçimlik tüketiminin değerini düşüren herhangi bir verimlilik artışı, üretilen ürünün değerinde (üretim için toplumsal bakımdan gerekli emek-zaman aynı olduğundan) herhangi bir değişiklik olmadan emek-zaman karşılığı verilen ücreti düşürerek artık-değer miktarını artırmaktadır. İkincisi, herhangi bir alanda tek bir kapitalistin diğer rakiplerinden evvel verimliliği artırıcı bir yöntem uygulaması (o kapitalist için ihtiyaç duyulan emek-zamanın toplumsal bakımdan gerekli emek-zamandan az olması sebebiyle) artık-değeri artırmaktadır. Marx önceki analizleriyle örtüşecek biçimde, makine kullanımındaki artışın amacının insanoğlunun katlandığı günlük sıkıntıları hafifletmek değil, artık-değeri artırmak olduğunu belirtmiştir. (Marx, Kitap I, 2004: 359) Ona göre, Emeğin üretkenliğindeki diğer bütün artışlar gibi makine de, metaların ucuzlatılması, işçinin kendisi için çalıştığı işgünü kısmını kısaltarak, karşılığını almadan kapitaliste verdiği diğer kısmını uzatmak amacıyla kullanılır. (a.g.e.) Kısacası makine, bir artık-değer üretme aracıdır. Görünen o ki; günümüzün verimlilik hesaplamalarına geniş yer ayıran verimlilik literatürüne karşın, incelenen düşünürler verimliliği; emek, sermaye birikimi, teknolojik gelişme ve büyüme sorunsallarıyla bir arada ele almışlardır. Sonuç olarak tarihsel süreçte mevcut toplumsal yapının izlerini taşıyan iktisadi öğretilerin verimlilik yaklaşımları; ele alınan konular, yapılan varsayımlar ve bağlı olunan ideolojilere göre çeşitlilik göstermiştir. Kaynaklar Akyüz, Y. (2009) Eflatun Yayınevi, Ankara. Fox Genovese, E. (1976) -, Cornell University Press, Ithaca&London. Gürsoy, B. (1985), Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları: 324, Ankara. Kazgan, G. (1980) -, Remzi Kitabevi Yayınları, İstanbul. Marx, K. (2004) I. Cilt, çev. Alaattin Bilgi, Sol Yayınları, Ankara. Ricardo, D. (2008) -, çev. Barış Zeren, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul. Smith, A. (1981) An Inquiry into the Nature and Causes of the, R. H. Campbell ve A. S. Skinner (der.) Liberty Fund, Indianapolis. Smith, A. (2009), çev. Haldun Derin, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul. Türkcan, E. (1981), Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Yayın No: 151, Ankara Vaggi, G. ve Groenewegen P. (2003) - Palgrave Macmillan, Basingstoke. 47
İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)
İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar) Merkantilizm: 15. ve 16. yüzyıllardaki coğrafî keşiflerde birlikte Avrupa ülkeleri dünyaya açılmaya
DetaylıDR. Caner Ekizceleroğlu
DR. Caner Ekizceleroğlu Ticaret Üretilen mal ve hizmetlerin belirli bir ücret karşılığı son kullanıcılara ulaştırılmasını sağlayan alım satım faaliyetlerinin tümü olarak tanımlayabiliriz. Dış Ticaret BİR
DetaylıMERKANTİLİZM-FİZYOKRASİ. Doç.Dr.Dilek Seymen
MERKANTİLİZM-FİZYOKRASİ Doç.Dr.Dilek Seymen Merkantilizm 1450 1750 Ortaçağ Sonrası- Sanayi devrimine kadar İlk İktisat Doktrini ve Politikası (Ticari Kapitalizm) Ortam: Feodalizmin yıkılışı ve milli devletlerin
DetaylıDersin Planı (Bu ders sunumunun hazırlanmasında büyük ölçüde Nevzat Güran ve Sadık Acar ın ders notu ve kitaplarından yararlanılmıştır)
Dersin Planı (Bu ders sunumunun hazırlanmasında büyük ölçüde Nevzat Güran ve Sadık Acar ın ders notu ve kitaplarından yararlanılmıştır) Bir Bilim Dalı Olarak Uluslararası İktisadın Konusu ve Kapsamı Uluslararası
DetaylıİKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ
İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ 1 DR. NEVZAT ŞİMŞEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ 2017-2018 6.DERS İKT-3003 Fizyokratlar Sosyal ve Ekonomik Yapıdaki Gelişmeler 2 Fransız merkantilizminin
DetaylıKARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ
KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ Ricardo, bir ülkenin hiçbir malda mutlak üstünlüğe sahip olmadığı durumlarda da dış ticaret yapmasının, fayda sağlayabileceğini açıklamıştır. Eğer bir ülke her malda mutlak
Detaylı4)Yukarıdaki 3 temel varsayım altında ekonomi daima tam istihdamdadır ve fiyatlar genel seviyesi istikrarlıdır.
KLASİK İKTİSAT OKULU Klasik iktisadın felsefi temelini «doğal düzen» ve «faydacı felsefe» oluşturur. Klasik iktisadın temel ilkeleri şu şekilde özetlenebilir: 1) Piyasada tam rekabet koşulları geçerlidir
DetaylıİÇİNDEKİLER KAPİTALİST ÜRETİM TARZI 41 I TEKEL-ÖNCESİ KAPİTALİZM 42
İÇİNDEKİLER 15 Ekonomi Politiğin Konusu 16 Toplum Yaşamının Temeli Olan Maddi Malların Üretimi 17 Üretici Güçler ve Üretim İlişkileri 23 Toplumun Gelişmesinin Ekonomik Yasaları 26 Ekonomi Politiğin Tanımı
DetaylıULUSLARARASI İKTİSAT Yrd.Doç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.İİBF İktisat Bölümü
ULUSLARARASI İKTİSAT Yrd.Doç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.İİBF İktisat Bölümü Dilek Seymen Giriş ve Temel Kavramlar Ülkeler niçin ticaret yaparlar? İktisadın alt bölümleri ve bunlar arasında dış ticaretin yeri
DetaylıÜretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.
Fabrika Sistemi Üretimde işbölümünün ortaya çıkması sonucunda, üretim parçalara ayrılmış, üretim sürecinin farklı aşamalarında farklı zanaatkarların (işçilerin) yer almaları, üretimde aletlerin yerine
Detaylı1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR 13 1.1.İktisadın Konusu ve Kapsamı 14 1.2. İktisadın Bölümleri 15 1.2.1.Mikro ve Makro İktisat 15 1.2.2. Pozitif İktisat ve Normatif İktisat
DetaylıİÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2.
İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 1.1. Ekonomide Kıtlık ve Tercih... 1 1.2. Ekonominin Tanımı... 3 1.3. Ekonomi Biliminde Yöntem... 4 1.4.
DetaylıGenel Ekonomi Dersi. Dr. Osman Orkan Özer
Genel Ekonomi Dersi Dr. Osman Orkan Özer 1. Ekonomi nin Konusu ve Ekonomik Düşüncenin Gelişimi 1.1. Ekonominin Tanımı 1.2. Pozitif Ekonomi-Normatif Ekonomi 1.3.Mikro Ekonomi-Makro Ekonomi 1.5. Ekonomik
Detaylıİktisadi Düşünceler Tarihi (ECON 316) Ders Detayları
İktisadi Düşünceler Tarihi (ECON 316) Ders Detayları Ders Adı İktisadi Düşünceler Tarihi Ders Kodu ECON 316 Dönemi Ders Uygulama Saati Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Bahar 4 0 0 4 6 Ön Koşul Ders(ler)i
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...
İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR... 1 1.1. EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER... 3 1.1.1. Romalıların Ekonomik Düşünceleri... 3 1.1.2. Orta Çağ da Ekonomik Düşünceler...
DetaylıTARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU
TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU Dış ticaretin amacı piyasadaki ihtiyacın karşılanmasıdır. Temel neden uluslararası mal hareketliliği değil, ülkenin denge arayışıdır. Ülkedeki ürün yetersizliği
DetaylıTARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU
TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU Dış ticaretin amacı piyasadaki ihtiyacın karşılanmasıdır. Temel neden uluslararası mal hareketliliği değil, ülkenin denge arayışıdır. Ülkedeki ürün yetersizliği
DetaylıMakro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120
Makro İktisat II Örnek Sorular 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120 Tüketim harcamaları = 85 İhracat = 6 İthalat = 4 Hükümet harcamaları = 14 Dolaylı vergiler = 12
DetaylıİKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ
İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ 1 DR. NEVZAT ŞİMŞEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ 2017-2018 8.DERS İKT-3003 Ulusların Zenginliği kitabının 1. kitap 8. bölümünde ücretler konusu
DetaylıULUSLARARASI ĐKTĐSAT. Yrd.Doç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.ĐĐBF Đktisat Bölümü
ULUSLARARASI ĐKTĐSAT Yrd.Doç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.ĐĐBF Đktisat Bölümü Giriş ve Temel Kavramlar Ülkeler niçin ticaret yaparlar? Đktisadın alt bölümleri ve bunlar arasında dış ticaretin yeri Reel-pür-soyut
DetaylıDÜNYA TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİ
DÜNYA TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİ Ticareti Yaratan Nedenler Doğal kaynak yetersizliği ve dağılımdaki dengesizlik Teknolojik gelişme farklılıkları Ülkelerarası gelişmişlik farkları Maliyet farkları Tüketici
DetaylıKlasik ve Neo-klasik Dış Ticaret Teorileri
Klasik ve Neo-klasik Dış Ticaret Teorileri Klasik Dış Ticaret Teorisi -Klasik dış ticaret teorisinde temel sorun -Klasik teorinin temel esasları -Klasik iktisatçıların dış ticaret teorilerinin varsayımları
DetaylıKarl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen
Karl Heinrich MARX 1818-1883 Eserleri Kutsal Aile (1845) Felsefenin Sefaleti (1847) Komünist Manifesto (1848) Fransa'da Sınıf Kavgaları (1850) Ekonominin Eleştirisi (1859) Kapital (Das Kapital-1867-1894).
DetaylıYeni Dış Ticaret Teorileri. Leontief Paradoksu
Yeni Dış Ticaret Teorileri Leontief Paradoksu Güçlü teorik temellere dayanan faktör donatımı teorisinin test edilmesine dayanır. Girdi-Çıktı tablosu denilen teknik geliştirilmiştir. Amerika nın tüm dış
DetaylıKONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)
KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE (1987-2007) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman) NE YAPILDI? ÖZET - Bu çalışmada, işgücü verimliliği
Detaylı3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması
BOCUTOĞLU 109 yemek pişirirken yağı, salçayı, soğanı, eti, sebzeyi, suyu aynı anda tencereye doldurmaz; birinci adımda yağı ve salçayı hafifçe kızartır, ikinci adımda soğanı ve eti ilave ederek pişirmeye
DetaylıİKTİSADA GİRİŞ - 1. Ünite 4: Tüketici ve Üretici Tercihlerinin Temelleri.
Giriş Temel ekonomik birimler olan tüketici ve üretici için benzer kavram ve kurallar kullanılır. Tüketici için fayda ve fiyat kavramları önemli iken üretici için hasıla kâr ve maliyet kavramları önemlidir.
Detaylıİşletmenin temel özellikleri
5. Hafta İşletmenin Tanımı İşletme, üretim faktörlerini planlı ve sistematik bir biçimde bir araya getirerek mal ya da hizmet üretmek amacı güden üretim birimine denir. İşletmelerin temel özellikleri ve
Detaylı1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU ve TEMEL KAVRAMLAR 11 1.1.Makro Ekonominin Doğuşu 12 1.1.1.Makro Ekonominin Doğuş Süreci 12 1.1.2.Mikro ve Makro Ekonomi Ayrımı 15 1.1.3.Makro Analiz
DetaylıEKONOMİK BÜYÜME. Ekonomik Büyüme ile İlgili Kavramlar
Ekonomik Büyüme ile İlgili Kavramlar EKONOMİK BÜYÜME Bir ülkede kişi başına düşen reel millî gelirin her yıl artmasına ekonomik büyüme denir. Ekonomik büyüme, üretim ölçeğinin ve üretimin artmasını yani
DetaylıSanayi Devriminin Toplumsal Etkileri
Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Bilgi toplumunda aktif nüfus içinde tarım ve sanayinin payı azalmakta, hizmetler sektörünün payı artmakta ve bilgili, nitelikli insana gereksinim duyulmaktadır. 16.12.2015
Detaylıİçindekiler kısa tablosu
İçindekiler kısa tablosu Önsöz x Rehberli Tur xii Kutulanmış Malzeme xiv Yazarlar Hakkında xx BİRİNCİ KISIM Giriş 1 İktisat ve ekonomi 2 2 Ekonomik analiz araçları 22 3 Arz, talep ve piyasa 42 İKİNCİ KISIM
DetaylıDoç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.İİBF İktisat Bölümü
ULUSLARARASI İKTİSAT Doç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.İİBF İktisat Bölümü Giriş ve Temel Kavramlar Ülkeler niçin ticaret yaparlar? Đktisadın alt bölümleri ve bunlar arasında dış ticaretin yeri Reel-pür-soyut ticaret
DetaylıBÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL
BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU Doç.Dr.Tufan BAL GİRİŞ Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulan, o tarihten bu güne kadar ekonomik ve sosyal yapısını değiştirme anlayışı içinde gelişmesini sürdüren ve gelişmekte
Detaylı11.10.2015. Faktör Donatımı Teorisi (Heckscher Ohlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri. Heckscher Ohlin Modelinden Çıkartılan Teoremler
Faktör Donatımı Teorisi (Heckscher hlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi uluslararası emek verimliliğindeki farklılıkların nedeni üzerinde durmamaktadır. Bu açığı
Detaylıİktisat Nedir? En genel haliyle İktisat bir tercihler bilimidir.
Giriş ve Kavramlar İktisat Nedir? İktisat insan davranışlarının iktisadi yönünü inceler En genel haliyle İktisat bir tercihler bilimidir. İktisat esas olarak insanın mal ve hizmetlerin üretim, değişim
DetaylıHOLLANDA ÜLKE RAPORU 12.10.2015
HOLLANDA ÜLKE RAPORU 12.10.2015 YÖNETİCİ ÖZETİ Uludağ İhracatçı Birlikleri nin kayıtlarına göre, Bursa dan Hollanda ya ihracat yapan 361 firma bulunmaktadır. 30.06.2015 tarihi itibariyle Ekonomi Bakanlığı
DetaylıTARIM VE KALKINMA. Doç.Dr.Tufan BAL. Not: Bu sununun hazırlanmasında, Prof.Dr. Murat Ali DULUPÇU nun ders notlarından faydalanılmıştır.
TARIM VE KALKINMA Doç.Dr.Tufan BAL Not: Bu sununun hazırlanmasında, Prof.Dr. Murat Ali DULUPÇU nun ders notlarından faydalanılmıştır. Tarım neden kritik bir sektördür? Nüfusu beslemesi (beşeri sermaye
Detaylıiktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu
2009 BS 3204-1. şağıdakilerden hangisi dayanıksız mal veya hizmet grubu içerisinde ~ almaz? iktiso GiRiş 5. Gelirdeki bir artış karşısında talebi azalan mallara ne ad verili r? ) Benzin B) Mum C) Ekmek
Detaylı1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine
DetaylıÜRETİM STRATEJİSİ VE VERİMLİLİK
ÜRETİM STRATEJİSİ VE VERİMLİLİK İŞLETME VE ÜRETİM STRATEJİLERİ. Günümüzde rekabette farklılaşmanın giderek önem kazandığı bir piyasa ortamında işletmeler rakiplerine üstünlük sağlayabilmek için farklı
DetaylıKAPİTALİZM, PİYASA BAŞARISIZLIĞI VE SAĞLIK HİZMETLERİ SUNUMU. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar
KAPİTALİZM, PİYASA BAŞARISIZLIĞI VE SAĞLIK HİZMETLERİ SUNUMU Gülbiye Yenimahalleli Yaşar Kapitalizmin temel özellikleri: Özel mülkiyet Teşebbüs ve seçim özgürlüğü Kişisel çıkar Rekabet Piyasa mekanizması
DetaylıÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4
ÜNİTE:1 Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2 Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3 Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 Zygmunt Bauman: Modernlik ve Postmodernlik ÜNİTE:5 Tüketim Toplumu, Simülasyon
Detaylıİktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri
İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı Mikroekonomik Analiz I IKT751 1 3 + 0 8 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih,
DetaylıKYM363 Mühendislik Ekonomisi
KYM363 Mühendislik Ekonomisi DERSE GİRİŞ İÇERİK- TANIMLAR ve KAVRAMLAR Doç.Dr.Emir Hüseyin Şimşek Ar.Gör.Işıl İnal Prof.Dr.Hasip Yeniova E Blok 1.kat no.113 www.yeniova.info yeniova@ankara.edu.tr yeniova@gmail.com
DetaylıMehmet Rauf Kesici. Emek Piyasaları. dipnot yayınları
Mehmet Rauf Kesici Emek Piyasaları dipnot yayınları İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 7 GİRİŞ 9 EMEK PİYASALARINA İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ÇALIŞMANIN TARİHSELLİĞİ 13 Emek Piyasalarına İlişkin Temel Kavramlar 14 Tarihsel
DetaylıVERGİ TEORİSİ NEDİR? Vergilendirmede dört temel: -Vergi teorisi -vergi hukuku -vergi tekniği -ulusal ve uluslararası vergi sistemi
VERGİ TEORİSİ NEDİR? Vergilendirmede dört temel: -Vergi teorisi -vergi hukuku -vergi tekniği -ulusal ve uluslararası vergi sistemi Vergi, tüm gerçek ve tüzel kişilerin doğal ortağı olan devletin ekonomik
DetaylıYÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I
YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I İŞLETME BİRİMİ VE İŞLETMEYİ TANIYALIM YONT 101- İŞLETMEYE GİRİŞ I 1 İŞLETME VE İLİŞKİLİ KAVRAMLAR ÖRGÜT KAVRAMI: Örgüt bir grup insanın faaliyetlerini bilinçli bir şekilde, ortak
DetaylıUluslararası Tarım ve Gıda Politikası II
Doç.Dr.Tufan BAL Uluslararası Tarım ve Gıda Politikası II II.Hafta Uluslararası Ticaretin Önemi Not: Bu sunuların hazırlanmasında çeşitli internet siteleri ve ders notlarından faydalanılmıştır. Uluslararası
DetaylıEĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ
EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ Eğitimin Ekonomik Temelleri Ekonomi kökeni Yunanca da ki oikia (ev) ve nomos (kural) kelimelerine dayanır. Ev yönetimi anlamına gelir. Ekonomi yerine, Arapça dan gelen iktisat
DetaylıİKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ
İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ 1 DR. NEVZAT ŞİMŞEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ 2017-2018 7.DERS İKT-3003 Dönemin Siyasal, Sosyal ve Ekonomik Yapısı 2 Adam Smith (1723-1790)
DetaylıA İKTİSAT KPSS-AB-PS / 2008 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden
1. Her arz kendi talebini yaratır. şeklindeki Say Yasasını aşağıdaki iktisatçılardan hangisi kabul etmiştir? A İKTİSAT 5. Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli
DetaylıDış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği
Dış Ticaret Politikası Temel İki Politika Korumacılık / İthal İkameciliği Genel olarak yurt dışından ithal edilen nihai tüketim mallarının yurt içinde üretilmesini; böylece dışa bağımlılığın azaltılmasını
DetaylıİKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR
İÇİNDEKİLER Önsöz BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR 1.1.İktisat Bilimi 1.2.İktisadi Kavramlar 1.2.1.İhtiyaçlar 1.2.2.Mal ve Hizmetler 1.2.3.Üretim 1.2.4.Fayda, Değer ve Fiyat
DetaylıKIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ
KIRSAL YERLEŞİM TEKNİĞİ Doç.Dr. Havva Eylem POLAT 3. HAFTA KONU YERLEŞİM TEORİLERİ 3. HAFTA Yerleşim Teorisi, temel olarak iktisadi hayatın iki özelliği olan mesafe ve alan ile ilgilenmektedir. Mesafenin
Detaylı2009 VS 4200-1. Gayri Safi Yurt içi Hasıla hangi nitelikte bir değişkendir? ) Dışsal değişken B) Stok değişken C) Model değişken D) kım değişken E) içsel değişken iktist TEORisi 5. Kısa dönemde tam rekabet
Detaylıİktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2
İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2 PLANLAMAYI GEREKTİREN UNSURLAR Sosyalist model-kurumsal tercihler Piyasa başarısızlığı Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma sorunları 2
DetaylıKAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?
KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası
DetaylıSİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)
T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 2. Hafta Ders Notları - 25/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem
DetaylıTÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. 1.DERS Şubat 2013
TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1.DERS Şubat 2013 DERS PLANI 1. hafta Ders planının gözden geçirilmesi, Türkiye nin dünyadaki yeri bazı
Detaylı1. Giriş Giriş...19
İÇİNDEKİLER ikinci baskıya önsöz...v birinci baskıya önsöz...vıı İÇİNDEKİLER... Xı BİRİNCİ KİTAP ANALİZİN ÇERÇEVESİ I. YÖNTEM SORUNLARI...3 1. Giriş...3 2. Neden yöntem tartışıyoruz?...4 3. Mantıki Bilimler
DetaylıEkonomi Nedir? Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından. faydalanılmıştır.
Ekonomi Nedir? Doç.Dr.Tufan BAL Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından faydalanılmıştır. 2 Ekonomi(=İktisat)Nedir? İktisat; Arapça kökenli bir kelimedir.
DetaylıDERS PROFİLİ. İktisadi Düşünce Tarihi ECO419 Güz Yrd. Doç. Dr. Serhat Koloğlugil
DERS PROFİLİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl Dönem Kuram+PÇ+Lab (saat/hafta) Kredi AKTS İktisadi Düşünce Tarihi ECO419 Güz 7 3+0+0 3 5 Ön Koşul Yok Dersin Dili Ders Tipi Dersin Okutmanı Dersin Asistanı Dersin
DetaylıMALİYESİ KISA ÖZET KOLAYAOF
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. KAMU MALİYESİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com
DetaylıHOLLANDA ÜLKE PROFİLİ
HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü Uzman Yardımcısı Sıla Özsümer ARALIK 2016 1. ÖZET BİLGİLER Resmi Adı :Hollanda Krallığı Başkenti :Amsterdam Nüfusu :17 Milyon Yüzölçümü :41,526 km2
DetaylıSunu planı. Sunu Planı. Slayt No 3-6 Tekstil ve Hazır Giyim Sektörlerinin Brüt Katma Değeri. 7-8 Sektörlerin Büyüme Eğilimleri
YÖNETİCİ ÖZETİ Sunu planı Sunu Planı Slayt No 3-6 Tekstil ve Hazır Giyim Sektörlerinin Brüt Katma Değeri 7-8 Sektörlerin Büyüme Eğilimleri 9-11 Tekstil ve Hazır Giyim İstihdamı 12 İşyeri Sayısı 13 Sektörün
DetaylıPolitika Notu Nisan ve 2008 Krizlerinin Karşılaştırması. Müge Adalet Sumru Altuğ
nokta dikkati çekiyor. Birincisi, kriz öncesi döneme bakıldığında, 21 krizinde zirveye daha hızlı ulaşıldığını, bir başka deyişle, büyümenin daha keskin olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte, zirveden inişte,
DetaylıDoç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.İİBF İktisat Bölümü
ULUSLARARASI İKTİSAT Doç.Dr.Dilek Seymen DEÜ.İİBF İktisat Bölümü Uluslararası Đktisat Uluslararası Ticaret Açık Ekonomi Mikro Đktisadı Uluslararası Para (Finans) (Ödemeler Bilançosu, Döviz Piyasası vb.)
DetaylıGenel Muhasebe - I. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı
Genel Muhasebe - I Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı MUHASEBENİN TANIMI VE NİTELİĞİ İşletmeler, insan gereksinmelerini karşılamak için mal
DetaylıULUSLARARASI ÖRGÜTLER
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI ÖRGÜTLER KISA ÖZET KOLAYAOF
Detaylıİktisat Tarihi (ECON 204T (IKT 125)) Ders Detayları
İktisat Tarihi (ECON 204T (IKT 125)) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS İktisat Tarihi ECON 204T (IKT 125) Bahar 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i
Detaylı2018/1. Dönem Deneme Sınavı.
1. Aşağıdakilerden hangisi mikro ekonominin konuları arasında yer almamaktadır? A) Tüketici maksimizasyonu B) Faktör piyasası C) Firma maliyetleri D) İşsizlik E) Üretici dengesi 2. Firmanın üretim miktarı
DetaylıTARIM EKONOMİSİ ve İŞLETMECİLİĞİ. Dr. Osman Orkan Özer
TARIM EKONOMİSİ ve İŞLETMECİLİĞİ Dr. Osman Orkan Özer osman.ozer@adu.edu.tr Ders İçeriği 1. Tarım Ekonomisinin Kapsamı 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı 3. Tarımsal Üretim Ekonomisi (3. ve 4. hafta)
DetaylıFaktör Donatımı Teorisi (Heckscher Ohlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri. Heckscher Ohlin Modelinden Çıkartılan Teoremler
(Heckscher hlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi uluslararası emek verimliliğindeki farklılıkların nedeni üzerinde durmamaktadır. Bu açığı gidermek için Eli Heckscher
DetaylıBİRİNCİ BÖLÜM: KALKINMA VE AZGELİŞMİŞLİK...
İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: KALKINMA VE AZGELİŞMİŞLİK... 1 Kalkınma Ekonomisine Olan Güncel İlgi... 1 Kalkınma Kavramı ve Terminolojisi... 1 Büyüme ve Kalkınma... 1 Kalkınma Terminolojisi... 2 Dünyada Gelir
DetaylıT.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi
T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl
DetaylıÇEVRESEL TARIM POLİTİKASI
ÇEVRESEL TARIM POLİTİKASI Prof. Dr. Emine Olhan A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü olhan@agri.ankara.edu.tr Dersin İçeriği Politika kavramı Ulusal tarım politikasının amaçları, çalışma alanları
Detaylıİktisada Giriş I. 17 Ekim 2016 II. Hafta
İktisada Giriş I 17 Ekim 2016 II. Hafta Ekonomilerdeki Temel Sorunlar İktisat Biliminin ortaya çıkış nedeni kıtlıkla savaştır. Tam kullanım sorunu: Tam istihdam Eksik İstihdam Etkin kullanım sorunu: Hangi
DetaylıHOLLANDA ÜLKE PROFİLİ
HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü Uzman Yardımcısı Hande TÜRKER NİSAN 2018 1. ÖZET BİLGİLER Resmi Adı :Hollanda Krallığı Başkenti :Amsterdam Nüfusu :17 Milyon Yüzölçümü :41,526 km2
DetaylıİKTİSAD VE EKONOMİ TERİMLERİNİN FARKI
İKTİSAD VE EKONOMİ TERİMLERİNİN FARKI İktisat Ve Ekonomi Kelimelerinin Kökenlerine Bir Bakalım. İktisat Kelimesi Aslında Arapça Bir Kelime Olup Kasd Kökünden Gelmektedir.1 Kasd İse Hedefe Yönelme, Doğru
DetaylıKÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u
KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u KISA ÖZET www.kolayaof.com DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 İÇİNDEKİLER Ünite 1: Küresel Pazarlama: Temel Kavramlar
Detaylıd. Devlet anlayışında meydana gelen değişmeler e. Savaş ve savunma harcamalarındaki artış b. Sivil toplum örgüt a. Tarafsız maliye b.
Aşağıdakilerden hangisi kamu harcamalarının gerçek artış nedenlerinden biri değildir? a. Nüfus artışı b. Teknik ilerlemeler c. Bütçede safi hasılat yönteminden gayrisafi hasılat yöntemine geçilmesi d.
Detaylıİktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016
İktisat Tarihi I 8/9 Aralık 2016 Kredi, Finans ve Servetler İslam dinindeki faiz yasağının kredi ilişkilerinin gelişmesini önlediği sık sık öne sürülür. Osmanlı kredi ve finans kurumları 17. yüzyılın sonlarına
DetaylıFİZYOKRASİ,LAİSSEZ-FAİRE GÖRÜŞÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI
FİZYOKRASİ,LAİSSEZ-FAİRE GÖRÜŞÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI HAZIRLAYANLAR Seçil BİÇER Semanur ŞİŞKO Gamze KOCAOĞLU İsmail ASARLIK FİZYOKRASİ -18.yy da Doğanın düzeninden yola çıkmış, tarımsal üretimin önemini savunan
DetaylıTalep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından
3.Ders Talep ve arz kavramları ve bu kavramları etkileyen öğeler spor endüstrisine konu olan bir mal ya da hizmetin üretilmesi ve tüketilmesi açısından önemli unsurlardır. Spor endüstrisi içerisinde yer
DetaylıZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum
ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI 1 2 SEKÝZÝNCÝ BASKI KAPÝTALÝST TOPLUM ZUBRITSKI, MITROPOLSKI, KEROV, KUZNETSOV, GRETSKI, LOZOVSKl, KOLOSSOV 3 Y. Kuznetsov [Birinci ve Üçüncü
DetaylıDış Ticaret Politikasının Amaçları
Dış Ticaret Politikasının Amaçları Dış Ödeme Dengesizliklerinin Giderilmesi Bir ülkede fazla olan döviz talebinin azaltılması için kullanılabilir. Dış rekabetten korunma Uluslararası rekabete dayanacak
DetaylıİKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS
İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ 1. YIL GÜZ DÖNEMİ İleri Makroiktisat I IKT801 1 3 + 0 6 Makro iktisadın mikro temelleri, emek, mal ve sermaye piyasaları, modern AS-AD eğrileri. İleri
Detaylıİktisat Tarihi II. 13 Nisan 2018
İktisat Tarihi II 13 Nisan 2018 Modern Çağ ın Başlangıcında Avrupa Ekonomisi 11 yy başından itibaren Avrupa Rostow'un deyimiyle kalkışa geçmiştir. Bugünün ölçütleriyle baktığımızdaavrupa gelişmemiş bir
DetaylıDR. BEŞİR KOÇ KALKINMA
1 Korunaksız İstihdam-Vulnerable employment (Çalışan Yoksulluğu-Working Poverty) ILO Genel direktörü Juan Somavia nın 1999 yılında ILO gündemine getirdiği ve Türkiye de işverenler tarafından DÜZGÜN İŞ,
DetaylıDERS ÖĞRETİM PLANI. İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Doktora
Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü DERS ÖĞRETİM PLANI Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi 8 Haftalık Ders Saati 3 Haftalık Uygulama Saati - Haftalık Laboratuar Saati - Dersin Verildiği Yıl Dersin Verildiği
DetaylıULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)
DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)
Detaylı1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR
ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER III Bölüm 1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR 11 1.1. İktisat Biliminin Temel Kavramları 12 1.1.1.İhtiyaç, Mal ve Fayda 12 1.1.2.İktisadi Faaliyetler 14 1.1.3.Üretim Faktörleri 18 1.1.4.Bölüşüm
Detaylıİşletmecilik ve Ekonomi İşletmecilik ve Hukuk İşletmecilik ve Matematik / İstatistik İşletmecilik ve Davranış Bilimleri
İşletmeciliğin Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi İşletmecilik ve Ekonomi İşletmecilik ve Hukuk İşletmecilik ve Matematik / İstatistik İşletmecilik ve Davranış Bilimleri İşletme Çevresi Çevre; genel anlamıyla
DetaylıTÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü
TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ekonomik düzen nedir? Ekonomik düzen, toplumların çeşitli gereksinimlerini karşılamak üzere yaptıkları
DetaylıONDOKUZUNCU BÖLÜM ULUSLARARASI EKONOMİVE ULUSLARARASI FİNANSMAN
ONDOKUZUNCU BÖLÜM ULUSLARARASI EKONOMİVE ULUSLARARASI FİNANSMAN Bu ünite tamamlandığında; İthalat ve ihracatı tanımlayabileceğiz Mutlak üstünlük ve karşılaştırmalı üstünlükler teorilerinin neyi ifade ettiğini
DetaylıMEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ
Medya Ekonomisi Kavram ve Gelişimi Ünite 1 Medya ve İletişim Önlisans Programı MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU 1 Ünite 1 MEDYA EKONOMİSİ KAVRAM VE GELİŞİMİ Yrd. Doç. Dr.
DetaylıBÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ
İÇİNDEKİLER BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ Giriş... 1 1. Makroekonomi Kuramı... 1 2. Makroekonomi Politikası... 2 2.1. Makroekonomi Politikasının Amaçları... 2 2.1.1. Yüksek Üretim ve Çalışma Düzeyi...
DetaylıUluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları
Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Uygulama Laboratuar Kredi AKTS Saati Saati Saati Uluslararası Ekonomi Politik IR502 Seçmeli 3 0 0 3 7.5 Ön Koşul Ders(ler)i
DetaylıTÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ
TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ Arş. Gör. Atilla KESKİN 1 Arş.Gör. Adem AKSOY 1 Doç.Dr. Fahri YAVUZ 1 1. GİRİŞ Türkiye ekonomisini oluşturan sektörlerin geliştirilmesi
Detaylı