SAKARYA ÖNCESİ BAŞKOMUTAN DÜŞÜNÜYORDU. Hayri Sevimay

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SAKARYA ÖNCESİ BAŞKOMUTAN DÜŞÜNÜYORDU. Hayri Sevimay"

Transkript

1 SAKARYA ÖNCESİ BAŞKOMUTAN DÜŞÜNÜYORDU Hayri Sevimay Özet: Atalarından XVI. Yüzyılın en güçlü, en zengin devletini devralan Osmanlı Hanedanı, 1683 Viyana bozgunundan başlayarak XX. Yüzyıla kadar sürekli toprak yitirip ülkesini küçültmüş; eğitimini, sanayisini, tarımını, ekonomisini çökertmiş; devleti borç batağına, ülkeyi yarı sömürge konumuna, halkı cehalet ve yoksulluk içine sokmuştu. Bu koşullar altında girdiği 1. Dünya Savaşını yitirince Trakya, İstanbul ve Anadolu nun bir bölümü zengin Avrupa devletlerince işgal olunmuştu. Şimdilerde yoksul Anadolu zengin Avrupalılara karşı Kurtuluş Savaşı veriyordu. Yunanlılar Sakarya Nehri kıyılarına gelmek üzereydiler. Kurtuluş Ordularının yeterli silahı, mermisi, hatta süngüsü ve yiyeceği yoktu. Askerin çoğunun sırtı açık, ayağı yalındı. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Meclis Başkanı Mustafa Kemal i Başkomutan seçmişti. Başkomutan, Kurtuluş Ordusu nu güçlendirme ve donatma sorunlarını nasıl yeneceğini, güçlü Yunan Ordusu ndan ülkeyi nasıl kurtaracağını düşünüyor; planlar üretiyordu. Başkomutan Mustafa Kemal, Çankaya tepesindeki bağ evinin çalışma odasında, gece Ali Çavuş un getirdiği kahvesini yudumlarken düşünüyordu. Gündüz (5 Ağustos 1921 günü) Türkiye Büyük Millet Meclisi kendisini Başkomutan atamış, Ordu nun gücünü artırma ve yönetimini güçlendirme konularıyla sınırlı olarak, yasama ve yürütme yetkileriyle donatmıştı 1. Ardından Orduya ve Millete bir beyanname yayınlamış, halkın ve Ordu nun moralini yükseltmeye çalışmıştı. Beyannamenin bir yerinde Yunan Ordusu nuanayurdumuzun harimi ismetinde (kutsal toprağında) boğarak kurtuluşun ve bağımsızlığın sağlanacağını bildiriyordu. Beyannameyi Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkomutan Mustafa Kemal unvanıyla imzalamıştı 2. 8 Temmuz 1919 gününden buyana ilk kez askeri bir ad kullanıyordu. Askerlik görevinden istifa ettiği, Saltanat tarafından rütbe ve unvanının geri alındığı günden beri askeri üniforma giymemiş, askeri unvan kullanmamıştı. Büyük Millet Meclisi açılıncaya kadar tüm yazışmalarını Heyeti Temsiliye Reisi Mustafa Kemal unvanıyla yapmıştı. Meclis Başkanı seçildikten sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal adını kullanmıştı. Bugün, 23 ay sonra Başkomutan gibi askeri bir rütbe ve unvanla imzalamıştı beyannamelerle yazıları. 1 TBMM, ZABIT CERİDESİ, 62. Birleşim, 5 Ağustos 1921 (Cuma), C 12, s 19; TBMM. Gizli Celse Zabıtları, 5 Ağustos 1921 (Cuma) C 2, s ATATÜRK, Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, Türk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara 1991, Cilt 4, s 412,

2 Ankara sıcak ve sıkıcı bir yaz günü geçirmişti. Gece Çankaya tepesindeki bağ evi ise gündüz sıcağının aksine serindi. Başkomutan Mustafa Kemal gaz lambasının aydınlattığı çalışma odasında düşünüyordu. Atalarından, XVI. Yüzyılın en güçlü, en zengin ve en büyük devletini devralan Osmanlı Hanedanı, 1683 Viyana bozgunundan buyana, Avrupa da hızla toprak kaybetmişti yılına gelindiğinde Afrika da, Orta Doğuda, Avrupa da, Anadolu çocuklarının kanıyla elde edilen toprakların bir karışı bile kalmamıştı. Hepsi yitirilmişti. Anavatan Anadolu da yer yer işgal altındaydı. Anadolu çocuklarının kemiğiyle, etiyle, kanıyla savundukları Çanakkale, Gelibolu, Anafartalar, Arıburnu, Kumkale, Conkbayırı, Seddülbahir, Kireçburnu, Sarıtepe, Kabatepe, nice kahramanlık öykülerinin yaşanıp yazıldığı tüm topraklar işgal altındaydılar. Bugünlerde Yunan Ordusu Sakarya Nehri kıyılarına yanaşmak üzereydi. Başkomutan Meclis e, halka ve Orduya ülkeyi kurtarma, düşmanı yurdun kutsal toprağında yok etme sözü vermişti. Yapılması gerekenleri son olarak gözden geçiriyordu. Ordudan firarların önlenmesi, çözülmesi gereken önemli sorunlar arasındaydı. Kütahya ve Eskişehir savaşlarında epey firar olmuştu. Özellikle Eskişehir den Sakarya nın doğusuna çekilirken daha da artmıştı. Kaçaklar bir veriye göre ye ulaşmıştılar. Başkomutan, Ağustos 1920 başlarında, Milletvekilleriyle birlikte Batı Cephesi ne yaptıkları ziyareti ve dönüşte Milletvekillerinin Meclis e aktardıkları izlenimleri ansıdı. O günleri yaşıyor gibiydi. İnegöl Cephesi nde karşılaştıkları 15 yaşındaki bir çocuk savaşçı, İzmir Cephesi nde de harbe katıldığını söylemişti. Cephenin bayraktarlığını yaşındaki yiğit bir çocuk yapıyordu. Bayraktarlık zor bir işti. Hem savaşacak, hem sancağı taşıyacak ve koruyacaktı. Uşak Cephesi nde gördükleri Fehmi Efe ile Feridun Efe yaşlarındaydılar. Haki şalvarları, diz kapaklarına kadar şalvarlarını içine alan kırmızı nakışlı beyaz yün çorapları, bellerine bağladıkları kuşakları, dimi mintanları, göğüslerindeki çapraz fişeklikleri ve omuzlarına astıkları tüfekleriyle tam birer Kurtuluş Efesiydiler. Ayaklarında edik vardı. Ediklerin bağları çapraz biçimde dolana dolana diz kapak altına kadar çoraplarını sarıyordu. İkisi de babalarıyla birlikte savaş veriyordular. Feridun Efe nin sol başparmağı sargılıydı. Milletvekilleri sormuştular, ne oldu parmağına diye. Önemli değil, savaşırken bir kurşun sıyırdı demişti. Daha nice çocuk cephede savaş veriyordu Alay Komutanı Hafız Halit Bey in kızı Nezahat,Alay askerleriyle yan yana düşmana kurşun sıkıyordu. Ama koca koca bazı adamlar cepheden kaçıyordular. 3 TBMM, ZABIT CERİDESİ Cilt 3, 9 Ağustos 1336 (1920) s 144 (Muhittin Baha nın konuşması) 2

3 Koca koca bazı adamlar askerlik görevlerini yapmak için şubelere başvurmuyordular. Asker kaçağı konumundaydılar. Bolu nun yiğit kadınları, kocalarının ve oğullarının cepheye gitmemelerine üzülüyordular. Bolu Valisi ne bir dilekçeyle müracaat ederek, vatanlarını, çocuklarıyla eşlerinin namuslarını düşünmeyen erkeklerin toprağa gömerek paslandırdıkları silahların kendilerine verilmesini ve er olarak cepheye sevk edilmelerini talep ediyordular. Vali Bey e sundukları dilekçede, erkekleriyle öbür dünyada, kıyamet ve hesap gününde yüzleşeceklerini bildiriyordular 4. Aynı günlerde Maraş ta, Urfa da, Pozantı da, Kilikya da, Batı Cephesi nde kadınlar ve çocuklar erkeklerle yan yana savaş veriyor, düşman kovalıyor, cepheye mermi ve yiyecek taşıyor, destan yazıyordular 5. Ama bazı askerler kaçıyordular. Başkomutan Mustafa Kemal düşünüyordu. Daha önce Meclis in 11 Eylül 1920 günü yürürlüğe koyduğu 21 sayılı Cephe Firarileri Hakkında Kanun la; askerî gücü artırmak, savunmayı kuvvetlendirmek, firarı önlemek; asker kaçaklarını, askerlerin kaçmalarına sebep olanları, kaçakları saklayanları, barındıranları, doyuranları, giydirenleri yargılamak ve cezalandırmak üzere milletvekillerinden oluşan İstiklal Mahkemeleri kurulmuştu 6. Ama bu yeterli olmamıştı. Koca koca adamlar hala İngiliz, Yunan ve Fransız casuslarına, Sultan Vahdettin ile Damat Ferit in adamlarına, tarikatçılara inanıyordular. Yunan a ya da Fransız a silah çektiklerinde Halife ye ihanet etmiş olacaklarını, günah işleyeceklerini düşünüyordular. Yolda, siperde arkadaşlarını düşman karşısında yalnız bırakarak kaçıyordular. Kimileri de bu savaşın kaybedileceğine inandırılmıştılar. Akıllarınca kanlarını, canlarını boş yere harcamak istemiyordular. Bazısı da ödlekti, ölmekten korkuyor, silahıyla birlikte sıvışıyordu. Başkomutan Mustafa Kemal firarların sebeplerini düşünüyordu: Osmanlı İmparatorluğu Müslüman halkını, özellikle de Anadolu halkını yormuş, yoksul ve cahil bırakmıştı. XVI. 4 Nuray Özdemir, Milli Mücadelede Kadın Desteği, Bolu Müdafaa-i Vatan Gazi Kadınlar Cemiyeti,Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt: Sayı: 23, s Domaniçli Habibe Hanım, BigadiçliNazife Kadın, Kilikyalı Halime Kadın, Osmaniyeli Tayyar Rahmiye, KülekliKılavuz Hatice, Gördesli Makbule Efe,Erzurumlu Kara Fatma, Tarsuslu Onbaşı Adile Hala, İzmirli Gazi Ayşe Hanım, Aydın İmamköylü Çete Emir Ayşe, Adana Toroslarından Sultan Ana, Kastamonulu Halime Çavuş, Halide Onbaşı ve daha nice Anadolu Bacıları cephelerde destan yazmıştılar. (GKB, Türk İstiklal Harbi,Güney Cephesi C 4, s numarasız, dipnot 579, 580) 6 Türkiye Büyük Millet Meclisi, Zabıt Ceridesi Cilt 4,62. Birleşim, 11 Eylül 1920, s

4 Yüzyıl ortalarından itibaren imparatorluk rüşvet ve yolsuzluklarla yönetilmişti. Yozlaşma ülkede eğitimden, sosyal yaşama, sanayiye, tarıma, ulaştırmaya ve savunmaya kadar yayılmıştı. Yozlaşmadan en büyük zararı Anadolu görmüştü. 11,5 milyon nüfuslu Anadolu da ve Trakya da bir bölümü mahalle okulu düzeyinde ilkokul vardı çocuk ilkokula gidiyordu. Birkaçı ayrık köylerde okul yoktu. 164 ortaöğretim kurumunda çocuk, 12 yükseköğretim kurumunda genç eğitim görüyordu. Yükseköğretim İstanbul da toplanmıştı 7. Eğitim kurumlarının tümü çağdaş niteliklerden uzaktı. İstanbul dâhil tüm Türkiye de, yıl içinde nüfusun ancak %2,2 si eğitim alabiliyordu. Nüfusun yüzde 1,9 u kadar çocuk ilkokula, binde biri kadarı orta eğitim kurumlarına, on binde dördü yükseköğrenim kurumlarına devam ediyordular. Okuma yazma bilenler nüfusun %5 i kadardı. Bir kısmı okuyor, ama yazamıyordu. Bir de okuma, aydınlanma aracı olma konumundan çıkmıştı. Basılı yayın ve okuma alışkanlığı çok düşüktü. Halkın %95 i tüm bu imkândan da yoksundu. Bu veriler çok geri kalmış ülkelerde görülebilirdiler. Oysa XV. ve XVI. Yüzyıllarda Anadolu da dolaşan Avrupalı gezginler her köyde ilkokula (Sibyan Okulu na) rastladıklarını, ilk eğitimde Osmanlı nın Avrupa dan daha ileri düzeyde olduğunu aktarmıştılar. Anadolu da okuma yazma Avrupa dan daha ileri düzeydeydi. Örneğin bu yüzyıllarda İstanbul da in üstünde, Amasya da 200, Erzurum da 110, Anadolu Eyalet Merkezi Germiyan da 154 ilkokul bulunuyordu 8. Ünlü Evliya Çelebi, XVII. Yüzyılda ilkokul sayısının, nüfusu dolaylarında olan İstanbul da e, Ankara da 180 e eriştiğini bildiriyordu. İlkokullarda erkek ve kız çocuklar birlikte eğitim görüyordular. XVI. Yüzyılda bile, eğitim süreleri yılı bulan ve dönemin orta eğitim kurumları olan medreseler ile tetimmelerde kasabalardan vilayetlere kadar yaygınlık, aydınlanmaya elverişli nicelik ve nitelik içindeydiler. Örneğin: 1530 yılında, Anadolu Eyaleti nde 110 medrese bulunuyordu 9. Amasya da 16, Trabzon da 3, Tire de 6, Ankara da 6, İstanbul da 175, Edirne de 40, Bursa da 35, Mardin de 7, Malkara da 6, Kütahya da 5 medrese 7 Devlet İstatistik Umum Müdürlüğü, Yıllıkları 8 Ord. Prof. Dr. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1994, C II, s 583 Not 1; Afet İnan, Türk-Osmanlı Tarihinin Karakteristik Noktalarına Bir Bakış, 1937, s 5. 9 Prof. Dr. Halil İnalcık, Devleti Aliye, Klasik Dönem ( ), T. İş Bankası Kültür Yayınları, 37. Baskı, İstanbul 2009, s NOT: Anadolu Eyaletinin 1530 yılında nüfusu 2,2 milyondu 4

5 mevcuttu 10. Kazalardan Ödemiş te 2, Lâdik te 2, Gaffarabat ta 3, Çerkeş te 1 medrese eğitim veriyordu 11. Açıkçası XV. ve XVI. yüzyıllarda Anadolu da ve imparatorluğun diğer kesimlerinde, isteyen her aile, çocuğunun yeterli düzeyde eğitim almasını sağlama olanaklarına sahip bulunuyordu. Kuruluş ve yükselme dönemlerinde eğitim programları kanunnamelerle belirlenmişti. Medreselerle tetimmelerde tarih, coğrafya, mantık, felsefe, matematik, geometri, fizik, kimya, astronomi, gramer, münazara,belagat, telvih (manalı söz söyleme), telhis (özetleme) gibi akla dayanan pozitif bilimlerin yanında Arapça, Kuran, Hadis, fıkıh ve şeriat gibi dinsel konular da okutulmaktaydı 12. Bu okullardan çok değerli bilim adamları yetişmişti. XVI. Yüzyıldan sonra, mantık, fizik, kimya, geometri, matematik, felsefe, astronomi gibi akıl yürütmeyi gerektiren pozitif bilimler eğitim programından çıkartılmıştılar.imparatorluk yönetimine Hilafet ve tarikatlar, dolaysıyla Arap düşünüyle gelenekleriegemen olmaya başlamış ve bundan da öncelikle eğitim etkilenmişti. Arap kökenli tarikatlarda akıl yürütme yasaktı. Bu derslerin okutulması sisteme aykırı düşüyordu. Artık sadece Kuran, Hadis, tefsir, şeriat, fıkıh, sarf, nahiv, akait, adap, kelam, belagat, hilaf, cedel, astroloji ve Arapça medreselerde okutulan ana bilim dalları oldular 13. Osmanlı ortaçağa gömülmeye başlamıştı. Enderun da aynı kıyıma uğradı. Zamanla tekkeler ve zaviyeler okul konumuna sokuldular. Sonunda eğitim kurumlarında okuma yazma bilen cahiller yetiştirildiler. Ve bunlar Osmanlı Devleti ni yönettiler. Astroloji medresenin en önemli dersi, bu eğitimi alan müneccim (yıldız falcısı)da en etkin kişisi olmuştu. Osmanlı eğitim düzeni artık ancak yıldız falcısı yetiştiriyordu. Müneccimlerin, gezegenlerin ve yıldızların hareketlerine (yıldız nameye) bakarak, dünya ve toplum olaylarını ve kişilerin geleceklerini, eyleme geçmenin en uygun zamanını (eşref 10 Prof. Dr. Cahit Baltacı, Cahit Baltacı, Prof. Dr., XV ve XVI. Yüzyıllarda Osmanlı Medreseleri, İlahiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 2005, C 2, s NOT: O dönemde Anadolu Eyaleti Kütahya, Manisa, Bursa, Aydın, Muğla, Bolu, Isparta, Ankara, Çankırı, Kastamonu, Afyon, Kocaeli, Biga, Balıkesir, Eskişehir, Alanya ve Antalya yı kapsıyordu.) 11 Evliya Çelebi, Seyahatname C 2, 3, 4, 5, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2011, 3-4, 5-4, VI, 256/b. NOT: 1) Evliya Çelebi ye göre Amasya da 10, Van da 8, Trabzon da 8 Medrese vardı. NOT: 2) Gaffarabat, Kazımkarabekir ilçesinin eski adıdır. 12 Ord. Prof. Dr. İsmail HakkıUzunçarşılı, a.g.e. C 2 s 586, İsmail Hakkı İzmirli, İslâm da Felsefe Akımları, İkinci Baskı, Kitabevi 1997, İstanbul, s 23, 24. 5

6 saati) belirlediklerine inanılmaktaydı. Müneccimler devlet adamlarının başdanışmanı olmuştular. Baş Müneccim ile Müneccim, sarayın ve bulunduğu vilayet ve kazanın en seçkin görevlilerinden sayılıyordu. Padişahlar, sadrazamlar, vezirler, kumandanlar, valiler müneccimlerin belirledikleri uygun zamanda (eşref saatte) harekete geçiyor ve onun dediklerine uygun biçimde davranıyordular. Örneğin: Sadrazam Damat Şehit Ali Paşa, 1716 Avusturya seferini, danışman müneccimlerin önerilerine göre yürüttüğü için Varadinharbini kaybetmişti.fakat suç sadece ona aitmiş gibiidam olunmuştu 14. İmparatorluğun Avrupa ya göre geri kaldığını görüp geliştirici önlemler almaya yönelen Padişah III. Mustafa ( ) Avrupa nın, özellikle Fransa nın kalkınmasını, Prusya nın yedi yıl savaşlarından başarıyla çıkmasını, güçlü müneccimlere sahip olmalarına bağlıyordu. Elçi olarak yolladığı Ahmet Resmî Efendi aracılığıyla, Prusya Kralı Büyük Friedrich ten, kendisine iyi müneccimler göndermesini rica ediyordu 15. Cehalet tahta ulaşmış ya da çıkmıştı. III. Mustafa nın Mühendis Mektebini kurmakla görevlendirdiği Baron François de Tott 1773 yılında okula öğrenci hazırlamak amacıyla bir Geometri Okulu açmaya karar verdiğinde, Humbaracı Ahmet Paşa mektebinden yetişmiş Osmanlı geometricileri, bu okulu gereksiz görmüş ve karşı tutum içine girmiştiler. Baron de Tott, bilgi düzeylerini ortaya koymak için, karşı çıkanları sınava çekmiş, çok basit bir soru sormuştu: Bir üçgenin iç 14 Ord. Prof. Dr. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, IV, K 2, s. 534, Dipnot 1; Prof. Dr. AhmetMumcu,Türkiye nin Akıl Çağına Geçişi, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Temmuz 1986, Makale atıf, 13, 14, 15, 16 dipnotlar.not:eşref saate, ilm-i nücuma (astrolojiye) ve müneccime inanış XIX. Yüzyıl ortalarına kadar sürdü. XIX. yüzyıl başında Osmanlı ülkesini ziyaret eden Wittmann, gemilerin denize indirilişinde bile eşref saat arandığını belirtir. II. Mahmut da ( ) bu gelenekten yakasını sıyıramamış, gemilerin denize eşref saatte indirilmesi konusunda hattı hümayun yayınlamıştı. Gene, ileri fikirli bir hükümdar olan III. Selim in ( ) önemli devlet işleri için istiareye başvurduğu ileri sürülür.. A. Mumcu,a.g.m). 15 Prof. Dr. Enver Ziya Karal, III. Selim in Hattı Hümayunları, C I, Ankara 1946 s 1; Atfen Adnan Adıvara.g.e. s 139. (NOT: III. Mustafa Avrupa dan müneccimlikle ilgili kitaplar getirtmişti. Zamanın Fransız elçisi Verge: - Bu kadar acayip hurafeyi yıkmak için elimden geldiği kadar beyhude yere çalıştım. Başarı sağlayamadıktan başka padişahın ve vezirlerinin, Fransız Krallığının mükemmel müneccimlere sahip bulunduğuna, olacak her şeyden önceden haberdar edildiğine samimi bir şekilde inandıklarını gördüm diyordu. 6

7 açılarının toplamı kaç derecedir? Kimse bu basit soruya cevap verememişti. Sonunda içlerinden biri yanıt veriyor Üçgenine göre değişir diyordu 16. XVIII. Yüzyıl Osmanlı geometricilerinin ve okumuşlarının bilgi düzeyi buydu. Okuyan da zaten çok azdı. II. Mahmut eğitiminde yozlaştığını görmüş ve önlemler geliştirmişti. Onun başlattığı eğitime yönelik reformlar Tanzimat döneminde ve daha sonra da sürdürüldü. 5 Şubat 1839 günü alınan kararlar uyarınca devlet, eğitim hizmetlerini üstlendi, yaygınlaştırmaya ve geliştirmeye yöneldi. Eğitim hizmetlerini yürütmek üzere Meclis-i Maarif, Maarifi Umumiye Nezareti kuruldu(1845). İlk, orta ve yüksek eğitim, ilmiye (din) sınıfından alınarak Maarifi Umumiye Nezareti ne bağlandı. Her birinin çalışma yöntemlerini belirleyen tüzükler yapıldı. Rüştiye mektepleri çoğaltılıp yaygınlaştırıldı. İlkokul niteliğindeki sıbyan mekteplerine yeni bir düzen getirildi. İlk eğitim parasız ve zorunlu kılındı. Bir üniversite kurulması kararı alındıysa da (1846) gerçekleştirilmesi mümkün olmadı yılında Fenler Evi adıyla açılan üniversite de bağnazların olumsuz tutumları ve kargaşa çıkarmaları yüzünden kısa zamanda kapatıldı 17. Bu dönemde Fransız Akademisi örnek alınarak kurulan Encümen-i Daniş e İlmi ve teknik eserler yayınlamak, Avrupa da yayınlanmış olanları tercüme ederek bastırıp hizmete sunmak, dünya düşünce hareketlerini izlemek, Türk dilini geliştirmek, Osmanlı tarihini inceleyip yazmak gibi görevler yüklenmişti 18. Sonraki yıllarda da eğitimin geliştirilmesine yönelik çabalar sürdürüldü. Ama yarı sömürge konumuna girmiş, geri kalmış, yoksul düşmüş, Avrupa ya alabildiğine borçlanmış Osmanlıda bu çabalar 16 Ord. Prof. Dr. İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, C IV, K 1, s. 480 Not 1, 17 Ord. Prof. Dr. Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, a.g.e. C V s , 284, 285. Bernard Lewis, Modern Türkiye nin Doğuşu, Çeviri Metin Kıratlı, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1993, 5.Baskı, s 113, 114 ; Prof. Dr. Yaşar Yücel Prof. Dr. Ali Sevim, Türkiye Tarihi II, Osmanlı Dönemi ( ) Türk Tarih Kurumu, Ankara 1992,C 4 s 258, 263, 264. NOT: Bu dönemde kurulan okullardan bazılarına: İstanbul da Darülmuallimin (Öğretmen Okulları ), Erkânı Harbiye Mektebi (1849) gibi yüksekokullar açıldı. Buralara öğrenci hazırlayan Mülkiye Rüştiyeleri kuruldu (1847), Harbiye Mektebine öğrenci yetiştirmek amacıyla İdadi mektepleri (1839), genel Rüştiye mektepleri (1839), Mekteb-i Tıbbiye (1840), Ebe Mektebi (1842), Ziraat Mektebi (1846), Darülmaarif (Liseler -1849). Islahat döneminde de Orman Mektebi (1859), Kız Rüştiyesi (1858), Mülkiye Mektebi (1859), Telgraf Mektebi (1860), Robert Kolej (1853) faaliyete geçirildiler. 18 Cevdet Paşa,Tezakir, Yayınlayan Prof. Cavit Baysun, T. Tarih Kurumu, 199, Tezakir 40, s 47-49, 51-57, 218 (Not Cevdet Paşa Tarihi ( ) bu görevlendirme üzerine hazırlanmıştı.) 7

8 yetersiz kaldılar, başarılı olamadılar. Sonunda I. Dünya Savaşına Osmanlı İmparatorluğu %5 i okuma yazma bilen bir halkla girdi. Aydınlanmayı, matbaayı ve keşifleri kaçıran Osmanlı Hanedanın halkı içine soktuğu koyu cehalet ve hurafeşimdilerde olumsuz etkilerini daha çok gösteriyordu. Cehalet ve hurafe düşmanı yurttan kovmak için savaş veren yurtseverlere karşı başlatılan ve iki yıldır süregelen isyanın, firarın ana nedeni olmuştu. Ama cahil halkın büyük çoğunluğu yurtseverdi, sağduyuluydu. Her yerde, az sayıdaki okumuşların çevresinde bütünleşmiş, silahlanmış, yurdu kurtarma çareleri aramıştı. Başkomutan Mustafa Kemal in önerilerine uymuştu, Türkiye Büyük Millet Meclisi ni kurmuştu. Başkomutan 1 Ağustos 1921 günü kaçaklarla silahaltına çağrılanların Sakarya daki birliklerine yollanmaları için her ildeki idari birimler ile Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Merkezine emir yollamıştı. Cephede savaşan erlerin, subayların ve şehitlerin çocuklarıyla ailelerinin tüm ihtiyaçlarının karşılanması, refahlarının sağlanması konusunda emir vermeyi unutmamıştı 19. Ayaklanmaların önü alındıktan sonra 17 Şubat 1921 günü kapatılan İstiklal Mahkemeleri yeniden faaliyete geçirilmişti. Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa nın 18 Eylül 1921 günü yaptığı başvuru üzerine, Büyük Millet Meclisi, 23 Temmuz 1921 günü, 14 bölgede faaliyet göstermek üzere yeni İstiklal Mahkemeleri kurmuştu 20. İngiltere nin isteği ve desteğiyle, Yunan Hükümeti Ankara yı işgal edip Türk Ordusunu Kızılırmak ın doğusuna atmaya, Türkiye Büyük Millet Meclisini ve kurumlarını dağıtmaya karar vermişti. Anadolu da dolayında askeri bulunan Yunan Ordusu Sakarya Nehrine doğru yürümek üzereydi 21. Fazla zaman yoktu. Kısa zamanda önlem almak gerekirdi. Askerî ve idarî makamlar verilen emirleri eksiksiz yerine getirseler bile silahlı ancak sağlanabilirdi. 19 ATATÜRK, Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, a.g.e s TBMM ZABIT CERİDESİ, C 4, 67. Birleşimi 19 Eylül 1920 (1336) Cumartesi) s 193. NOT: İstiklal Mahkemelerinin bölge merkezleri Kastamonu, Eskişehir, Konya, Isparta, Ankara, Kayseri, Sivas, Maraş, Elazığ, Diyarbakır, Bitlis, Refahiye, Erzurum ve Van da bulunuyordu. 21 Nilüfer Erdem. Yunan Tarihçiliğinin Gözüyle Anadolu Harekâtı, , Derlem Yayınları, 2. Baskı, İstanbul 2012, s

9 Başkomutan ülkenin işgaline ortam hazırlayan I. Dünya Savaşı na Osmanlının girişini ansıdı. Almanya ile Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa nın, Osmanlıyı I. Dünya Savaşına nasıl sürüklediklerini bir kez daha yaşar gibiydi. Enver Paşa, Meclise ve Hükümete haber vermeden, izinlerini almadan, Almanya nın Avrupa da savaş ilan ettiği 28 Temmuz 1914 günü, İstanbul da Alman Elçisiyle gizli bir İttifak Anlaşması imzalamıştı. Böylece Osmanlı savaşa doğru ilk adımını atıyordu. Anlaşma Sadrazam Sait Halim Paşa, Dâhiliye Nazırı Talat Paşa, Meclisi Mebusan Reisi Halil Bey ve Enver Paşa arasında sır olarak kalmıştı. Daha sonra Cavit Bey ile Cemal Paşa ya da bilgi verilmişti 22. İkinci adım, Cezayir limanını bombaladıktan sonra İtilaf Devletleri donanmasından kaçan Goben ve Breslau adlı Alman muhriplerinin Çanakkale ye sığınmalarına, 10 Ağustos 1914 günü Enver Paşa nın izin verilmesiyle atılmıştı. Ertesi gün bu muhripler Yavuz ve Midilli adlarını alarak Osmanlı donanmasına katılmıştılar. Üçüncü adım, 24 Ekim 1914 günü Alman Amirali Souchon un komutası altında,yavuz ve Midilli muhriplerinin de aralarında bulunduğu on bir parçadan oluşan Osmanlı filosunun,karadeniz de Purut adlı Rus mayın gemisini batırması, bir Rus torpidosunu yaralaması, bir kömür gemisini esir alması, Odesa ve Novorossisk teki Rus askeri tesislerini bombalamasıyla atılmış oldu. Denize açılmadan önce Enver ve Cemal Paşalar, Türk deniz subaylarına Osmanlı Donanması 1. Komutanlığı na atanmış bulunan Amiral Souchon un emirlerine uymaları yolunda talimat vermiştiler. Hükümetin bundan da haberi olmamıştı. Durumu öğrenince bazı Nazırlar tüm Alman askerî görevlilerin yurt dışına çıkartılmasını istemişlerse de Enver ve Cemal Paşa lar, bu kez İttifak Anlaşması nı öne sürerek, isteğin yerine getirilmesini önlemiştiler.31 Ekim 1914 günü Osmanlı Hükümeti Rusya dan özür dilenmiş ve ilk saldırının Rus donanmasından geldiği iddiasını ileri sürmüşse de Rusya bu savı yutmamıştı. Rusya 1 Ekim günü verdiği cevapta artık savaşın başlamış bulunduğunu bildiriyordu. 1 Kasım günü İngiliz ve Fransız elçileri İstanbul u terk ettiler. 5 Kasım günü İngiltere ve Fransa da Osmanlıya savaş açtıklarını ilan ediyordular. Almanların, 22 İsmet İnönü, Hatıralar, Bilgi Yayınevi, Ankara 2006, 2. Baskı, s 92, Ord. Prof. Dr. Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, a.g.e., C IX s 380, 381 (Almanya ile anlaşma yaptıktan sonra Enver Paşa Ruslarla da anlaşma imzalamaya çalışmış, başarılı olamamıştı (382, 383) 9

10 Enver Paşa nın ve sonradan onlara katılan Cemal Paşa nın komplolarıyla, muharebeye tutuşacak güce sahip olmayan Osmanlı Devleti savaşa girmiş oluyordu 23. Üstelik Osmanlı, Almanya nın savaşı kaybedeceğinin belli olduğu bir zamanda ve onun yanında savaşa giriyordu. Savaş planını yapan Alman Genel Kurmay Başkanı Mareşal vonschlieffensavaş başlamadan ölmüştü. Ölmeden önce Fransa ya yapılacak taarruz başarıya ulaşırsa savaş kazanılır. Savaş kazanılmazsa barış yapılmalıdır. demişti. Almanlar 5 Eylül 1914 günü Fransa ya saldırmış, 12 Eylül gününe kadar süren MarneMeydan Savaşı nı kaybetmiştiler. Mareşal vonschlieffen e göre barış araması gereken Almanya, Osmanlıyı da savaşa sokarak yeni bir strateji uygulayacaktı. Buna göre:bir yandan İngiliz, Rus ve Fransız kuvvetlerinin bir bölümünün, Afrika ve Asya da Osmanlı Ordusuyla meşgul olacaktı.öte taraftan Osmanlı Halifelik kurumunun dini etkinliği kullanılarak, Asya ve Afrika daki Müslüman mandalaritilaf Devletlerine karşı ayaklandırılacak, onların sömürgelerden askeri mali kaynak temin etme olanakları kısıtlanacaktı. Böylece Almanya kendisine Avrupa da başarı ortamı hazırlayacaktı 24. Osmanlı Almanya için daha da önemli hale gelmişti. Marne Meydan Muharebesi ni Fransızların kazanmasından sonra, o günlerde Sofya askeri Ataşesi olan Başkomutan Mustafa Kemal, Osmanlı Başkumandan Vekilliğine, artık AlmanlarınAvrupa da savaşı kaybetmiş olduğunun kabul edilmesi gerektiğini rapor etmişti. Enver Paşa nın karargâhında görevli bulunan Hafız Hakkı Paşa, Ali İhsan Paşa ve Binbaşı Kazım Karabekir de savaşa girişin hiç olmazsa 1915 ilkbaharına ertelenmesi gerektiğini ileri sürüyordular. Ama Almanların Ruslara karşı 14 Eylül 1914 günü kazandığı zaferin etkisinden kurtulamayan Enver Paşa ya bu tavsiyelerin hiç bir katkısı olmamıştı 25. Sultan Mehmet Reşat vakit geçirmeden 11 Kasım günü tüm İslam âlemine hitaben, onları İngiltere ye ve Fransa ya karşı ayaklanmaya ve Osmanlının yanında savaşmaya davet eden, bunu bir dini görev olarak gösteren ünlü cihat beyannamesini yayınlamış, Cihat ilan 23 Ord. Prof. Dr. Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, a.g.e., C IX s (Savaşa karşı olan Ziraat ve Sanayi Nazırı Süleyman Elbistanlı, Nafıa Nazırı Çürüksulu Mahmut Paşa, Maliye Nazırı Cavit Bey ve Posta Telgraf Nazırı Oskar Efendi görevlerinden istifa ettiler. Sadrazam ve Hariciye Nazırı Sait Halim Paşa da istifa etmişti, ama Sultan Reşat ın yanaklarından öperek ricada bulunması üzerine istifasını geri almıştı.) 24 İsmet İnönü, Hatıralar, Bilgi Yayınevi, Ankara 2006, 2. Baskı, s 96, Ord. Prof. Dr. Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, a.g.e., C IX s 391, 411,

11 etmişti. Cihat Beyannamesi Anadolu da 14 Kasım günü tüm camilerde okunmuştu. Almanlar da Cihat Beyannamesi ni, İslam âleminin konuştuğu dillerde milyonlarca bastırarak uçakla, denizaltıyla Müslüman ülkelere iletmiş ve oralarda Osmanlı Teşkilatı Mahsusa elemanlarınca halka dağıtılmıştı 26. Fakat bir yararı görülmemişti. Aksine Asya ve Afrika sömürge Müslümanları Çanakkale de, Maraş ta, Kilikya da, Antep te; Araplar Ortadoğu da Türklere karşı savaşmış; Türk kentlerine Türk Ordusu na ve Kuvayı Milliye müfrezelerine saldırmıştılar. Osmanlı Devleti savaşa girmesinden hemen sonra seferberlik ilan etmişti. Bir komploya alet olmalarından endişe ederek Hristiyan ve Musevi azınlığı askere almamıştı. Buna karşın 20 ila 40 yaşlarındaki Anadolu Müslümanlarını askere çağırmıştı. Anadolu nun ve Trakya nın en hızlı ulaşım aracı olan arabalarla çeki hayvanlarına el koymuştu. Türk erkekleri Balkan Savaşlarındaki kırıma ve başarısızlığa rağmen Askerlik Şubelerine koştular. Savaşın başında Osmanlı Ordusu nun eğitim görmüş asker sayısı dolaylarındaydı teise ordunun er mevcudu e, subay mevcudu ulaşmış bulunuyordu. Ertesi yıllarda kişi daha askere alınmış, Osmanlı Ordusunda savaşan Türkler ve diğer Müslümanlar 2,8 milyon dolaylarına erişmiştiler 27. Savaş sona erdiğinde Osmanlı Ordusu zayiat, şehit vermiş bulunuyordu asker yaralı ve asker esir düşmüştü. Askerin kimi Sarıkamış ta, kimi Kafkasya da, kimi Galiçya da, kimi Çanakkale de, kimi Nil kıyılarında, kimi Arabistan çöllerinde şehit olmuştu. Balkan Savaşlarında Anadolu zaten pek çok sayıda çocuğunu yitirmişti 28. Birinci Dünya Savaşı sonunda, Anadolu da artık erkek olarak çocuklar, askerlik çağını aşmış yaşlılar ile körpe denecek kadar çok genç delikanlılar ve yaralı ya da hasta, işe yaramaz gaziler vardı. Başkomutan şimdi körpe gençleri ve iş görür az sayıdaki gazileri yurt savunmasına çağırmak mecburiyetiyle karşı karşıyaydı. 26 Cemal Kutay, Şehit Sadrazam Talat Paşa nın Gurbet Hatıraları, Kültür Matbaası, 2. Basım, 1983 İstanbul, Cilt 2 924, 925; Ord. Prof. Dr. Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, a.g.e., C IX s İsmet İnönü,Hatıralar, s 92; Prof. Dr. Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C IX s 403, 404, Osmanlının Birinci ve İkinci Balkan Savaşlarında toplam kaybı di. Birinci Balkan Savaşında asker hastalıktan ölmüş, asker şehit olmuş, asker esir düşmüştü. Esirlerin önemli bir bölümü de bakımsızlıktan ve hastalıklardan dolayı hayatını yitirmişti de yaralı vardı. İkinci Balkan Savaşında toplam kayıp dolayındaydı, i savaş kaybıydı, i hastalıktan ölmüştü. 11

12 Ama silahaltına alınan gençlerle mevcut asker neyle giydirilip kuşandırılacaktı? Neyle donatılacaktı? Neyle beslenecekti? Osmanlının cahil ve yoksul bıraktığı özgür Anadolu da görünürde önemsenecek bir olanak yoktu. Osmanlı Anadolu nun tarımını çökertmiş, sanayisini yok etmişti. Anadolu yu Avrupa devletlerinin yarı sömürgesi durumuna sokmuştu. Avrupa şimdi bu yarı sömürgeyi paylaşıp tam sömürge yapmak istiyordu. Onları kovmak için savaşan askerin çoklukla ayağı yalın, sırtı çıplak denecek kadar giysisizdi. Bazen düşmana sıkacak mermi, düşman siperlerine dalmak için süngü bulamıyordu. Ve ekonomi çökmüştü. Başkomutan üç gün öncesini ansıdı. Sakarya nın doğusuna çekildikten sonra, Meclisçe seçilen kalabalık bir Milletvekili heyeti O nun başkanlığında Orduyu ziyaret etmişti. Vekiller cephede gördüklerini 2 Ağustos 1921 günü gizli celsede, Milletvekillerine anlatmıştılar 29. Özellikle Sinop Milletvekili Dr. Rıza Nur un, Manisa Milletvekili Vehbi Bey in ve İzmir Milletvekili Mahmut Esat Bey in anlattıkları yürek dağlayıcı türdendiler. Gördükleri şunlardı: Askerin %80 inin elbisesi ve iç çamaşırı yoktu. Elbiseler eskimişti. Asker çoklukla üzerinde köyünden getirdiği eskimiş elbiseyi taşıyordu.bir kısmının ayağında ayakkabı ve çarık da yoktu. Oysa savaş veren askerin ayağında iyi bir kundura olması gerekirdi. Kundura piyadenin atı gibiydi. Ama askerin bir kısmının çarığı bile yoktu, yalınayak dolaşıyor, yalınayak savaşıyordu. Milletvekilleri gözlerine inanamamıştılar. Çıplak ayaklı, eski püskü, paçavra yığını gibi giysiler içindeki askerin yüzüne bakamamıştılar, ağlamaklı olmuştular. Ordunun bu halde olduğunu tasavvur bile edemiyordular. Ama Meclis te hesap soran Milletvekilleri, Hükümete sürekli Ne istediniz de vermedik? diyordular. Verdikleri buydu ve şimdi verdiklerini gözleriyle görüyordular. Ve çıplak, yalın ayak asker, Biz düşmanı yenmeye geldik, yalınayak da, çıplak da savaşırız. Aç kalsak da vatanı kurtarırız. diyordu. Yürek kanatıyordu. Askerin kavurucu sıcakta başını sokacağı çadırı, soğukta gece üstüne alacağı bir örtüsü yoktu. Dağ tepelerinde mevzilenen askerin hiç biri, gecenin soğuğunda sırtına giyeceği kaputa da sahip değildi. Asker aşırı soğuğa ve sıcağa bağışıklık kazanmış gibiydi. Noksanlar elbiseden, ayakkabıdan, çadırdan ve battaniyeden de ibaret değildiler. Yeterli yiyecek de 29 T.B. M.M. GİZLİ CELSE ZABITLARI, Cilt II, 59 uncu Birleşim, 2 Ağustos1921, s

13 yoktu. Kimi zaman askerin midesine, ancak haftada bir sıcak yemek giriyordu. Ekmek ve peksimetle, bunlar da bulunmadığında kavrulmuş buğdayla karınlarını doyuruyor, ama yine de kahramanca savaş veriyordu. Birliklerin mevzilendiği bölgelerde bazen su bulunmuyordu. Askerin önemli bir bölümünün matarası yoktu. Birliklerde su depolayacak fıçılarla kırbaların noksan olması, susuzluk yaratıyordu. Gerçi çekiliş sırasında az da olsa fıçı, kırba ve matara kaybı olmuştu. Ama öteden beri su kapları noksandı. Sakarya ya çekilirken, yürüyüş sırasında bu yüzden susuzluk yaşanmıştı. Asker ve subay bulanık su içmek zorunda kalmıştı. Sıtma başlamıştı 30. Milletvekilleri kürsüden anlatmayı sürdürüyordular. Komutanlardan öğrendiklerine göre subaylar, erler dört aydan beri maaş ve harçlık alamamıştılar. Bazı subaylar para yollayamadığı ailelerinden, sıkıntı içinde olduklarına, aç kaldıklarına dair haberler alıyordular. Moralleri bozuluyordu. Tütün sıkıntısı, su ve yiyecek yokluğu kadar önemli bir konuma gelmişti. Alay komutanının bile tabakasında tütün bulunmuyordu. Erler ot içiyordular. Otu saracak sigara kâğıdı da yoktu. Asker mektup alamadığından, gönderdiği mektubun yerine ulaşmadığından yakınıyordu. Erler ve subaylar yerleştikleri bölgelerde ihtiyaç duydukları maddeleri temin edemiyordular. Karargâhlarda da bu hizmetleri verecek kuruluşlar oluşturulmamıştı. Bir mum bulmak bile mümkün olmuyordu. Gecenin karanlığında zayıf bir ışık görmek olasılık ötesiydi. Bütün bunların üstünde piyade erlerinin %20 sinin süngüsü yoktu. Top, tüfek mermisi zaten azdı. Savaşın ortasında tükeniyordular. O zaman çatışmayı süngü savaşına dönüştürmek, askeri düşman siperlerine taarruza kaldırmak zorunlu oluyordu. Bazen de savaş kendiliğinden bu noktaya geliyordu. Ama çoğu kez asker mermiyi hesaplı kullanıyordu. Mermisi tükenince de düşman siperlerine dalıyordu. Süngüsü olmayan asker kamayla, bıçakla, bulabilirse baltayla iş görmeye çalışıyordu. O da olmazsa karakucakla sonuç almaya çabalıyor, ya Şehit oluyor ya da bir düşman eksiltiyordu. Süvarilerin bir kısmının kılıcı yoktu. Süvari kılıçla iş görebilirdi. Kılıcı olmayan süvari bir değneğe bağladığı kamayla, kasaturayla, bıçakla düşman üzerine çullanıyordu. Oysa süngü yapmak, kılıç yapmak pek zor değildi. Ülkede ustalar da vardı. Ama yeteri kadar kılıç ve süngü üretilememişti. 30 Orgeneral İzzettin Çalışlar ın Anılarıyla Gün Gün, Saat Saat İstiklal Harbinde Batı Cephesi, Hazırlayan İzzeddin Çalışlar, T. İş Bankası Kültür Yayınları 2009, s

14 Ordunun içine ve çevresine sızan casuslar zararlı olmayı başarmıştılar. Yunanlılar ve İngilizler, askerin arasına ve Eskişehir e casuslar sokmuştular. Bunların farkına varılamamıştı. Eskişehir deki kadın casuslar, Ordu çekilirken halkın arasına karışıp Ankara ya gelmiştiler. Şimdilerde bu kadınlar belirlenemiyor, yakalanamıyor, Ankara sokaklarında geziyordular. Asker İnönü de iki kez bu koşullar altında savaşmış ve zafer kazanmıştı. Eskişehir ve Kütahya savaşlarında kendinden iki kat fazla olan Yunan Ordusu na büyük zayiat verdirmiş, kendisini kuşattırmamıştı. Yer yer başarı kazanmıştı. Komutanların emriyle düzenli biçimde Sakarya nın gerisine çekilmişti. Sinop Milletvekili Dr. Rıza Nur Ben Cenabı Hakka iman eder gibi iman ederim ki zafer muhakkaktır, katidir. diyordu. O na göre:bu Ordu ile gurur duyulmalı ve öğünülmeliydi. Bu Ordu yu kim kurmuşsa, onurlu bir iş yapmıştı. Ama bu ordu yoksuldu. Ordu takviye edilebilseydi, zafer Türk Ordusu na gülecek, Türkiye düğün bayram edecekti. Yine de eksikleri tamamlanırsa, Ordu nun Sakarya vadisinde düşmanı parça parça edeceğine inanmak gerekirdi.ama Orduyu donatmak, giydirmek ve beslemek lazımdı. Başkomutan, beslenme açısından Anadolu tarımını düşündü. Güneyde Çukurova ve dolayları, Güneybatıda Antalya ve Muğla, Batı Anadolu illeri, Marmara Denizi nin güneyi gibi verimli tarım alanları Fransızların, İtalyanların ve Yunanlıların işgalleri altındaydılar. Buralardan yarar sağlamak olası değildi. Kaldı ki, tüm Anadolu da tarım çökmüştü. Çöküş XVI. Yüzyılda başlamış, XVII. Yüzyılda hızlanmış, XIX. Yüzyılda tamamlanmıştı tarım sayımları, Anadolu toprağının ancak %4,9 unun üzerinde tarım yapıldığını ortaya koymuştu. Çiftçi daha fazla arazi kullanmak, tarıma yeni araziler açmak istemiyordu. Vergiler ağırdı ve çiftçi ürettiğini satamıyordu. Ürünü tüketim pazarlarına ulaştıracak yol yoktu. Daha çok ürünü ne yapacağız, nereye taşıyacağız? diyordu 31. Bu öylesine doğruydu ki, bir ilde ürün bolluğu yaşanıp, fazla ürünler tarlada çürümeye bırakılırken, yol yokluğu yüzünden komşu il kıtlık yaşıyor, insanlar açlıktan ölüyordular. Örneğin: 1873 yılındaankara, Çankırı, Kırşehir, Yozgat ve Sivas ta kıtlık yaşanmıştı. Bu kıtlık yılında, Keskin kazasına bağlı 160 köyün nüfusu idi. Kıtlıkta kişi ölmüş, kişi göç etmiş, 160 köyün nüfusu 1875 yılında e inmişti. Diğer bir köyler grubunun 31 Ord. Prof. Dr. Enver Ziya Karal, a.g.e. T. Tarih Kurumu, Cilt VII s 244; Cilt VI s 233,

15 nüfusu da 1873 te idi. Kıtlıkta kişi ölmüş, kişi göçmüş, nüfusu e inmişti 32. Oysa komşu illerde bol ürün alınmıştı. Ama yol yokluğundan dolayı ürünler kıtlık içindeki bölgelere ulaştırılamamıştı yılına gelindiğinde, Dünya Savaşı sırasında çiftçinin askere alınması, Ermeni çiftçilerin bir bölümünün sürgün edilmesi gibi sebeplerle, tarlaların ve bağların bir kısmı üst üste birkaç yıl ekilememiş ve körleşmiş, tarım alanı daha da küçülmüştü. Verim çok düşüktü. İklimin tarıma uygun geçtiği yıllarda bile verim, buğdayda 145, fasulyede 160, nohutta 90 kilo olabiliyordu. Bu verimle ve dar ekim alanıyla çiftçinin üretimi ancak aile ihtiyaçlarını karşılıyordu. İlkbaharda yağmur yağmamışsa bu verim de alınamaz, çiftçi yiyeceğini ve tohumunu zorluklar içinde temin ederdi 33. Tarımın çöküşünden sonra iklimin uygun geçtiği yıllarda bile, Osmanlıda tarımsal üretim, tüketime yetecek düzeyde olmazdı. Osmanlı,ihtiyaçlarını ithalatla karşılamaktaydı yılı Osmanlı ithalatının %14,5 ini besinler, %13 ünü giyecekler oluşturuyordu. Aynı yıl ton buğday ihraç edilmesine karşın ton buğday, ayrıca ton un ithal edilmişti. Önceki yüzyıllarda buğday ve un ihraç eden Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı na girerken, tarımsal üretimi tüketimine yetmeyen bir ülke konumuna düşmüştü. İthal edilen sadece un ve buğday değildi. Osmanlı çaydan, şekerden tahine, makarnadan konserveye, biradan tütüne kadar pek çok besineve içeceğe olan ihtiyacını ithalatla karşılamaktaydı 34. Sanayi devrimini kaçırıp XVIII. Yüzyıl sonlarında geri bir tarım ülkesi konumuna düşen Osmanlı, XIX. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren tarımda da kendine yetmez konuma sokulmuştu. Yine de Osmanlı ihracatı tarıma, yoksul köylünün emeğine dayalıydı. İhraç malları susam, afyon, arpa, tütün ve pamuk gibi tarla ürünlerinden; üzüm, fındık, incir, palamut, cehri, zeytin, ipek kozası gibi ağaç ürünlerinden; yapak, deri, tiftik gibi hayvan ürünlerinden ibaretti. Fındık, palamut ve cehri ayrık bu ürünler çoklukla Batı Anadolu ile 32 Ziraat Bakanlığı,Türk Ziraat Tarihine Bir Bakış, Ankara 1938, s 211; Doğan Avcıoğlu s 81; 33 Vedat Eldem, s 75, 76; Ziraat Nazırlığı ve DİE, a.g.e., Tarım İstatistikleri,Tevfik Çavdar s 25, 26; Hayri Sevimaya.g.e. s 64, YerasimosStefanos Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye, Çeviri Babür Kuzucu, Gözlem Yayınları, 3. Baskı s 514;Vedat Eldem, a.g.e. s , Hayri R Sevimay, Cumhuriyete Girerken Ekonomi Osmanlı Son Dönem Ekonomisi, Kazancı Hukuk Yayınları, İstanbul 1995, s 198, 199; DİEOsmanlı İmparatorluğu Ticaret Muvazenesi, s

16 Çukurova da yetişmekteydiler. Şimdilerde buralar işgal altındaydılar. İhraç olanağı kalmamıştı. İzmit Körfezi ile Karadeniz kıyıları ayrık; Anadolu nun Akdeniz, Ege Denizi ve Marmara da ihraç limanı dayoktu. XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda bile Anadolu ve Trakya da tür ve sayı yönünden zengin bir hayvancılık vardı. Savaşlarda, kuraklıklarda bu zenginlik erimişti tarım sayımı, I. Dünya Savaşı na girerken Anadolu ve Trakya da 41 milyon büyük ve küçükbaş hayvan yaşadığını ortaya koyuyordu: 2,9 milyon iş ve gelir hayvanı, - 6,7 milyon sığır - 17 milyon koyun, 14,2 milyon keçi. Savaş sona erdiğinde hayvan sayısı yarıdan fazla erimiş, 20 milyona düşmüştü: 4,1 milyon sığır - 1,6 milyon çift ve çeki hayvanı - 11,2 milyon koyun - 2 milyon keçi 35. Anadolu da tarım ve hayvancılık küçüldükçe çiftçinin yoksulluğu büyüyordu. Oysa XVII. Yüzyılda bile Anadolu halkı varlık ve gönenç içindeydi. Şimdi beş nüfustan oluşan ortalama Osmanlı çiftçi ailesi 2,4 dekar bağ ve bahçe, 21 dekar tarla işliyordu. 5 koyuna, 1 keçiye, 1 ineğe, 1 öküze ya da mandaya, 1 iş hayvanına, 14 tavuğa sahipti. Tarım araçları ise bir kağnı, bir karasaban, bir tırmık, bir tapan, bir orak ve bir tırpandan ibaretti. 21 dekar tarlanın 13 dekarı yıllık ekime, 8 dekarı nadasa ayrılıyordu. Çiftçi ailesi bir iş hayvanı ve bir öküz ya da mandanın gücünden yararlanarak 13 dekar araziyi yıllık ekime hazırlar, eker, hasat eder; 8 dekarlık nadas arazisini sürerdi. Hayvanların gücü yeterli gelmediğinden çiftçinin kendisi ya da eşi ya da çocuğu veya gelini; zaman, zaman kağnıda, sabanda ve dövende öküze, ata ya da eşeğe eş koşulur; hayvanlarla eşleşerek çalışırdı. Açıkçası Anadolu çiftçi ailesi çok fakir düşmüştü. Çiftçi yiyeceğini, giyeceğini, ödeyeceği vergiyi böyle bir ortamda, aile içinde sağlamak zorundaydı. Çiftçinin pazardan alış veriş yapma gücü yok denecek kadar azdı. Yenen ekmekten bulgura, yemeğe ve aşa, bunlara katılan yağdan diğer besinlere kadar hepsi evde, tarlada ve bahçede çiftçi tarafından üretilirdi. Çiftçi kadınlarının kirmenle eğirdiği, çıkrıkla büktüğü yün ya da pamuk ipliğinden: evin kilimi, halısı; ailenin abasının, şalvarının ve mintanının kumaşı; işte kullanılan heybesi, hararı ve çuvalı dokunurdu. Her evde ilkel de olsa bir dokuma tezgâhı bulunurdu. Çoraplar, 35 Vedat Eldema.g.e. s 73, 273, 274; Ziraat Nazırlığı Tarım Sayımı; Tevfik Çavdar, a.g.e. s 29; Hayri R Sevimaya.g.e. s 98, Çizelge 15, 16. (NOT: O dönemlerde sınırlarımız içinde bulunmayan Kars, Artvin, Ardahan ayrık) 16

17 hırkalar, kazaklar, papaklar, atkılar yine evde üretilen yün ipinden, evin kadınları tarafından örülürdüler. Yatak, yorgan çiftlik hayvanlarının yününden yararlanılarak evde yapılırdı. Açıkçası kadınlar, hünerli olmak, dokuma, örme ve dikiş öğrenmek zorundaydılar. Aile, ayakkabı satın alacak güce sahip olmadığı içingiydiği çarığı, ediği, lapçinikesilen ya da ölen hayvanın derisinden, bizzat kendi yapardı. Çiftçi ailesi pazardan az miktarda pamuklu dokuma, şeker, gaz, katran, nal, nal mıhı, tabak, tencere gibi çok sınırlı sanayi malları satın alabilirdi. Bazıları bunları da alamazdı. Alış veriş trampa usulüyle olurdu. Örneğin: Çiftçi köye gelen satıcıya buğday ya da kuzu verir, karşılığında nal, nal mıhı, bez alırdı. Trampa oranını insafına göre satıcı belirlerdi. Osmanlı düzeninde vergi yükü çiftçinin üstüne bindirilmişti. Yoksul bir çiftçi, zengin bir şehirliden daha çok vergi ödüyordu. Osmanlı hazinesine giren dolaysız vergilerin %77 si, dolaylı ve dolaysız toplam vergilerin %87 si fakir çiftçiler tarafından ödenirdi. Yıl kurak geçse, ürün almasa da çiftçi kendisine salınan vergiyi ödemek zorundaydı. Vergi borcunu ödemeyen çiftçinin evi aranır, bulunan paralar ve ziynetleri alınır; para bulunmaz ya da bulunan para yetmezse arazisi, hayvanları, yatağı ve yorganı satılırdı. Bunlar da yoksa ağaca bağlanıp eşek sudan gelinceye kadar kırbaçlanır, dövülür; karısının ve kızının mahrem yerlerinde para aranırdı 36. Vergiyi devlet adına tahsil eden müstelzim denilen kişi kendinde bu hakkı görürdü. Sadece halkına karşı güçlü olan Osmanlı Devleti ve valisi ona arka çıkardı. Ödeme gücünü yitirmiş olan çiftçinin, hayali biçimde salınmış bulunan vergi borcu silinmezdi. 950 yıl önce Anadolu ya gelen Türkler daha çok hayvana, daha çok ata ve arabaya sahiptiler. Daha çok tarla edinmiştiler. Daha çok güven ve gönenç içindeydiler. Daha kültürlü, daha sağlıklı ve daha mutluydular. Adil bir düzen içinde geleneklerini yaşıyordular. Gelişim amaçlarını koruyor ve gerçekleştiriyordular. Ama XVI. Yüzyıldan sonra kazanımlarını ağır ağır yitirmeye başlamıştılar. Ayrıca bir bölümü geleneklerine de yabancılaştırıldılar. Elde edilmesi ve korunması için 620 yıl boyunca mal, can ve kan harcadığı Asya, Afrika ve Avrupa daki topraklardan, paylarına yalnızca yoksulluk, çile çekmek, kan ve can vermek düşmüştü yılına geldiğinde Anadolu yuve Trakya yı Fransa ya, İngiltere ye, İtalya ya, Yunanistan a, Ermenistan a, Gürcistan a, Pontus Rumlarına karşı yeniden kazanmak zorunda bırakılmıştılar. 36 Ord. Prof. Dr. Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, a.g.e. C VII s

18 Sanayinin ve tarımın çöküşünden sonra, Osmanlı ekonomisi, geri bir tarım ekonomisi niteliğine bürünmüştü. Ulaşım olanaklarının ilkelliği ve kıtlığı, üretimin azlığı, nüfusun %90 dan çoğunu oluşturan çiftçinin yoksulluğu yüzünden; bu geri tarım ekonomisi ulusal bir bütünlük oluşturamıyor, aile ekonomisi niteliklerini aşamıyor, milli ekonomi niteliklerine kavuşamıyordu. Bu koşullar altında ulusal pazarı yaratmak mümkün olmuyordu. Köyler, kasabalar, kentler arasında karayolu ağı kurulamamıştı. Çoğu bölgelerde keçi yolundan ileri nitelikte bir yol yoktu. Ana hatları birbirine bağlı olmayan, yer yer kesik kilometre uzunluğunda demiryolu vardı. Demiryolu üzerinde, en çok 720 yolcu ve 4500 yük vagonu hareket halinde olabiliyordu. Ülkedeki toplam 187 adet motorlu yolcu ve yük taşıma aracının 110 u İstanbul da, 22 si İzmir de ve 25 i Suriye de, 30 u da ülkenin diğer illerinde bulunuyordu. Anadolu nun çok büyük bir bölümünde kamyonla, binek otosuyla, traktörle karşılaşmak olası değildi. Çoklukla binek hayvanlarıyla ya da bunların çektikleri arabalarla, kağnılarla yük ve yolcu taşımacılığı yapılabilmekteydi. Yolların güvenliği de yoktu. Herhangi bir yerde bir eşkıya ya mal ya can ya da ikisini birden alırdı. Var olan sınırlı karayolu üzerinde motorlu araçlarla yolculuk hem güçtü, hem de çok zaman isterdi. Başkomutan ve arkadaşları otomobille 28 Ağustos sabahı Erzurum dan çıkmış, altı gün sonra 2 Eylül günü akşamı Sivas a ulaşabilmiştiler.ulukışla dan Erzurum a bir ayda ancak varılabiliyordu da İstanbul ile Sivas a arası yolculuk, Ankara ya kadar trenle gelinmesine rağmen bir hafta alıyordu. TBMM açılışına katılmak için Siirt ten yola çıkan Milletvekili Halil Hulki Bey, 10 gün sonra Sivas ta olabilmişti. Ama Halife-Sultan hazretlerinin yönetimindeki Osmanlı İmparatorluğu, Mekke ve Medine ye ulaşımı kolaylaştırmak için Arabistan yolunu yaptırıyor; vatansever Ziya Gökalpde çığlıklar atmaktan kendini alamıyordu: Yazık! Yazık! Anadolu da keçi yolu bile yok! Yeter artık bu kavm-i necip (soylu, üstün ırk) gafleti! 37. Osmanlının, zorunlu askeri ihtiyaçlar dışında Anadolu ya yol yaptırma gibi bir derdi de yoktu. Aslında karayolu yapma özgürlüğünü de yitirmişti. Sadrazam Talat Paşa, iki şehrimiz arasında yol yaptırmak için Düvel-i Muazzamadan izin almaya mecburduk diyordu. Sivas 37 Nazım Berksan, Yol Davamız, Dün, Bugün, Yarın, Akın Matbaası 1961, Ankara,s 13-26; Mazhar Müfit Kansu, Erzurum dan Ölümüne kadar Atatürk le Beraber, Tarih Kurumu 1988, C 1 s ; Tevfik Çavdar,a.g.e.s 82; TBMM Zabıt Ceridesi, D. 1, C 1, s 194; Vedat Eldem,a.g.e. s ; H. Sevimay,.s

19 Erzincan Erzurum - Kars karayolu projesi hazırlanırken, bunu öğrenen Rusya Büyükelçisi Talat Paşa yı azarlarcasına - İstanbul sokaklarında rahat yürüyemezken, bu ne büyük hayaller! diyerek karşı çıkıyor ve yol yapımını engelliyordu. Bu kara yolu yapılmadığı için Kafkas cephesine Ulukışla dan zamanında ve yeterince askeri malzeme gönderilememiş, asker giydirilememiş, dolayında asker şehit olmuş ve büyük bir yenilgi alınmıştı 38. Başkomutan düşünüyordu ve şu sonuca varıyordu: Askeri, özverili Anadolu halkının, özellikle de çiftçilerinin katkılarıyla beslemek mümkündü. Fakat nasıl giydirilecek, nasıl donatılacaktı? Silah ve mermi nasıl sağlanacaktı? Osmanlı sanayisi XVIII. Yüzyılda çökmüş, XIX. Yüzyılda bitmişti. Sanayinin ve tarımın çöküşünden bu yana, Osmanlı İmparatorluğu ordusunu ithal ettiği ürünlerle besleyip giydiriyor ve donatıyordu. Osmanlı Ordusu, dolaysıyla savunması dışa bağımlı bir konuma düşürülmüş bulunuyordu. Ordunun ihtiyaç duyduğu çuha, çorap, ayakkabı, kösele, fes, giyim eşyası, buğday ve arpa Romanya dan temin ediliyordu. İlişkilerin iyi olduğu yıllarda Rusya dan da bazı mallar ithal edilebilmekteydi. Silah ve mühimmat Almanya dan ve Fransa dan sağlanmaktaydı. Gemiler İngiliz tersanelerine sipariş edilmekteydiler. Bütün bu ithalat da alınan ve her yıl büyüyen dış borçlarla finanse ediliyordu. XVII. Yüzyıla kadar Osmanlı sanayisi, ülke gereksinimlerini karşıladıktan, Osmanlı ordularını Avrupa ya üstün kılacak biçimde donattıktan başka; ihracat yapılmasını sağlayacak bir yapılanma, canlılık ve üretim düzeni içindeydi. Dokumacılık, dericilik, ağaç işlemeciliği, demircilik, bakırcılık, dökümcülük, çinicilik, kuyumculuk ve silah imalatı ilerlemiş sanayi dallarıydılar. El ile kullanılan alet ve cihazlar başlıca üretim araçlarıydılar. Başlarda Ahilik, sonra da Loncalarla Gedik el emeğine dayalı Osmanlı sanayisinin üst örgütüydüler. Ahilik ilkeleri, meslek ahlakını ve törelerini de içeriyordu. Osmanlı sanayi ürünleri ihracatı dokuma ağırlıklıydı. Anadolu da Denizli, Alaşehir, Adana, Bursa, Ankara, Amasya, İstanbul, Hereke, Malatya, Mardin, Diyarbakır, pamuklu dokuma, yün ve ipek kumaş; Sivas, Maraş, Konya ve İzmir Vilayetleri halı ile kilim üretim merkezleriydiler. Buralarda yapılan kaliteli üretim İtalya (Venedik, Milano, Floransa), İran, 38 Cemal Kutay,... Talat Paşa nın Hatıratı a.g.e. C 3 s 1206 (NOT: kavm-i necip = soylu ırk anlamına geliyordu ve Osmanlı Hanedanı bu deyimi Araplar için kullanıyordu.) 19

20 Rusya, Fransa, Avusturya, Almanya, İsveç ve İngiltere de alıcı buluyordu. Osmanlı nın ürettiği bitkisel boyalar, özellikle kırmızı ve mavi boyalar, Avrupa daki tüm tekstil merkezlerinde aranırdılar. İhracat, azalarak da olsa, XVIII. Yüzyıl sonlarına kadar sürmüştü. Eğitimi ve yönetimi yozlaştıran, aydınlanmaya son veren, Rönesans ı ve matbaayı kaçıran, sosyal hayatı ve devlet yönetimini tarikatlar ilearap etkinliği altına sokan Osmanlı İmparatorluğu, keşifleri yakalayamadı. Bunun sonucu olaraksanayi Devrimi ni de kaçırdı. Avrupa düzenli olarak makine ile bol miktarda, düşük maliyetli üretim yaparken; üretimini buharla, elektrikle çalışan büyük gemilerle dünyanın her tarafına pazarlarken; yatırımlarını çoğaltırken; Osmanlı sanayi elle ve yüksek maliyetle, sınırlı miktarda üretim yapma niteliğini aşamadı. Önce pazarlarını kaybetti, ardından kendisi Avrupa sanayisine pazar oldu. Osmanlının, 1673 ve 1740 ticaret anlaşmalarıyla Fransız tüccarlara, karşılığında bir taviz almaksızın tanıdığı haklarla vergi bağışıklıklarınısonraki yıllardaingiliz tüccarlara da vermesi Osmanlı ülkesini Avrupa ya pazar olmaya götüren önemli adımlar olmuştular 39. Sonuçta, vergi veren Osmanlı imalatçılarının ürünleri, Osmanlı tüketicilerine, Fransız ve İngiliz ürünlerine göre pahalı gelmeye başladılar. Osmanlı tüketim pazarını bu kez İngiliz ve Fransız kadifeleri, satenleri, çuhaları, pamukluları işgal ettiler. Yerli dokuma ürünün pazarı daraldı. Pazarın daralmasını işyerlerinin kapanması ve üretimin düşmesi izledi. Örneğin: 1812 detırnova da dokuma tezgâhı çalışmaktayken 1831 yılına gelindiğinde 200 e düşmüştü. Önceleri Halep te tezgâh varken 1814 yılında 350 ye inmişti 40. III. Selim Nizam-ı Cedit ve II. Mahmut Asakir-i Mensure-i Muhammediye adını verdikleri yeni orduları bu çöküş ortamında kurmuştular. Bu orduları giydirip kuşatmak ve donatmak istediklerinde, yurt içinde yeterli pamuklu ve yünlü kumaş ile deriyi bulamamıştılar. Batı Avrupa dan yünlü ve pamuklu kumaş, postal, çizme, silah ve askeri 39 Ord. Prof. Dr. İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Osmanlı Tarihi, a.g.e. C 4, Bl. 1, s 278, 295; Ord. Prof. Hikmet Bayur, 20. Yüzyılda Türklüğün Tarih ve Acun Siyasası Üzerindeki Etkileri, Türk Tarih Kurumu 1989, s 42, 43; Reşat Ekrem, Osmanlı Muahedeleri ve Kapitülasyonlar, Muallim Ahmet Halit Kitaphanesi, İstanbul 1934, s (NOT: Fransızlarla Sultan Süleyman döneminden başlayarak beş anlaşma daha yapılmıştı. Bu anlaşmaların hükümleri 1683 anlaşmasına eklendiler. (R. Ekrem, s ) 40 Prof. Dr. Rıfat Önsoy, Tanzimat Dönemi Osmanlı Sanayi ve Sanayileşme Politikası, T. İş Bankası K.Y. 1988s 21, 22 20

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER III XI 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 2. Coğrafi Durum... 5 a. Çanakkale

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı Ruhsatı Konut Satış

Detaylı

Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017

Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017 Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III SUNUŞ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... III BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 (1) Birinci Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı Devleti

Detaylı

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA 1 Kütahya- Eskişehir Savaşı nda ordumuz Sakarya Nehri nin doğusuna çekilmişti. 2 TEKÂLİF-İ MİLLİYE NİN SAKARYA SAVAŞI NA ETKİSİ Tekâlif-i Milliye kararları daha uygulamaya yeni başlandığı için Sakarya

Detaylı

Arif ŞAHİN Balıkesir Bölge Müdürü 09/11/2017

Arif ŞAHİN Balıkesir Bölge Müdürü 09/11/2017 Arif ŞAHİN Balıkesir Bölge Müdürü 09/11/2017 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

Gayri Safi Katma Değer

Gayri Safi Katma Değer Artıyor Ekonomik birimlerin belli bir dönemde bir bölgedeki ekonomik faaliyetleri sonucunda ürettikleri mal ve hizmetlerin (çıktı) değerinden, bu üretimde bulunabilmek için kullandıkları mal ve hizmetler

Detaylı

Ali GÜNAYDIN Zonguldak Bölge Müdürü V. 04 Nisan 2018

Ali GÜNAYDIN Zonguldak Bölge Müdürü V. 04 Nisan 2018 Ali GÜNAYDIN Zonguldak Bölge Müdürü V. 4 Nisan 218 Nüfus ve Göç Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli Gelir Dış Ticaret Yapı

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız. TABLO ÜNİVERSİTE Tür ŞEHİR FAKÜLTE/YÜKSOKUL PROGRAM ADI AÇIKLAMA DİL 4 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ Devlet ADANA Ziraat Fak. Bahçe Bitkileri MF-2 280,446 255,689 47 192.000 4 ANKARA ÜNİVERSİTESİ Devlet ANKARA

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * ÇTTAD, X/23, (2011/Güz), s.s.187-232 Albüm KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ * Kurtuluş Savaşı nın bitmesinin hemen ardından, verilen bu büyük mücadeleyi kamuoyuna anlatmanın bir aracı

Detaylı

DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014

DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014 DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 07/11/2014 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

Dr. Mehmet AKYOL Manisa Bölge Müdürü 11 Ekim 2017

Dr. Mehmet AKYOL Manisa Bölge Müdürü 11 Ekim 2017 Dr. Mehmet AKYOL Manisa Bölge Müdürü 11 Ekim 217 Nüfus ve Göç Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin

Detaylı

Doğal Gaz Sektör Raporu

Doğal Gaz Sektör Raporu GAZBİR Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği TEMMUZ Doğal Gaz Sektör Raporu İthalat 4.5, 4., Temmuz ayında yılının aynı ayına göre ülke ithalat miktarında 915,37 milyon sm 3, %28,43 lük bir artış meydana

Detaylı

Dr. NURETTİN KAYA TÜİK ANKARA BÖLGE MÜDÜRÜ 06/02/2018

Dr. NURETTİN KAYA TÜİK ANKARA BÖLGE MÜDÜRÜ 06/02/2018 Dr. NURETTİN KAYA TÜİK ANKARA BÖLGE MÜDÜRÜ 06/02/2018 Nüfus ve Göç Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli Gelir Dış Ticaret Yapı

Detaylı

Ercan ÇELİK Zonguldak Bölge Müdürü 06 Ağustos 2018

Ercan ÇELİK Zonguldak Bölge Müdürü 06 Ağustos 2018 Ercan ÇELİK Zonguldak Bölge Müdürü 6 Ağustos 218 Nüfus ve Göç Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/02/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/02/2015 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/02/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/01/2018

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/01/2018 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/01/2018 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

Dr. Mehmet AKYOL Manisa Bölge Müdürü 6 Şubat 2018

Dr. Mehmet AKYOL Manisa Bölge Müdürü 6 Şubat 2018 Dr. Mehmet AKYOL Manisa Bölge Müdürü 6 Şubat 218 Nüfus ve Göç Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin

Detaylı

ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014

ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014 ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

Doğal Gaz Sektör Raporu

Doğal Gaz Sektör Raporu GAZBİR HAZİRAN Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği Doğal Gaz Sektör Raporu İthalat Haziran ayında yılının aynı ayına göre ülke ithalat miktarında 434 milyon sm3, %13,76 lik bir artış meydana gelmiştir.

Detaylı

Doğal Gaz Sektör Raporu

Doğal Gaz Sektör Raporu GAZBİR MAYIS Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği Doğal Gaz Sektör Raporu İthalat mayıs ayında yılının aynı ayına göre ülke ithalat miktarında 513 milyon sm3, %15,92 lik bir artış meydana gelmiştir.

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/02/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/02/2015 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/02/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı Ruhsatı Konut Satış

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 11/10/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 11/10/2017 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 11/10/2017 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 09/06/2015

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 09/06/2015 METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 09/06/2015 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU Temel Ekonomik Göstergeler: Temmuz ayında; Üretici fiyatları genel indeksinde(üfe), Bir önceki aya göre %1,25 artış Bir önceki yılın Aralık

Detaylı

OSMAN BİNİCİ TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 09/02/2017

OSMAN BİNİCİ TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 09/02/2017 OSMAN BİNİCİ TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 09/02/2017 1 Nüfus Eğitim Sağlık Ölüm Doğum Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/04/2018

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/04/2018 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/04/2018 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/05/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/05/2017 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/05/2017 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/04/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/04/2015 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/04/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

Adnan BEDLEK TÜİK Kars Bölge Müdürü 12 Nisan 2017

Adnan BEDLEK TÜİK Kars Bölge Müdürü 12 Nisan 2017 Adnan BEDLEK TÜİK Kars Bölge Müdürü 12 Nisan 217 Nüfus ve Göç Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 06/03/2018

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 06/03/2018 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 06/03/2018 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 08/07/2014

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 08/07/2014 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 08/07/2014 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 02/12/2015

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 02/12/2015 METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 02/12/2015 1 Nüfus Eğitim Sağlık Ölüm Doğum Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

OSMAN BİNİCİ TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 12/04/2017

OSMAN BİNİCİ TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 12/04/2017 OSMAN BİNİCİ TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 12/04/2017 1 Nüfus Eğitim Sağlık Ölüm Doğum Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/09/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/09/2015 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/09/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 12/12/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 12/12/2017 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 12/12/2017 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

FARABİ KURUM KODLARI

FARABİ KURUM KODLARI FARABİ KURUM KODLARI İstanbul 1. Boğaziçi D34-FARABİ-01 2. Galatasaray D34-FARABİ-02 3. İstanbul Teknik D34-FARABİ-03 Eskişehir 1. Anadolu D26-FARABİ-01 2. Eskişehir Osmangazi D26-FARABİ-02 Konya 1. Selçuk

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 06/02/2018

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 06/02/2018 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 06/02/2018 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/08/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/08/2017 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/08/2017 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 05/02/2019

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 05/02/2019 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 05/02/2019 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/02/2016

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/02/2016 METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/02/2016 1 Nüfus Eğitim Sağlık Ölüm Doğum Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015 DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAYFA BELGELER NUMARASI İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... SAYFA BELGELER NUMARASI 1. 27 Ekim 1922 tarihinde İsmet Paşa nın Dışişleri Bakanlığına ve Fevzi Paşa nın Batı Cephesi Komutanlığına atanması... 1 2. İstanbul daki mevcut

Detaylı

M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 Diyarbakır Bölge Müdürlüğü 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli

Detaylı

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/01/2016

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/01/2016 METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/01/2016 1 Nüfus Eğitim Sağlık Ölüm Doğum Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÜNİTESİ KONU ANLATIMI HASAN DOĞAN BİR KAHRAMAN DOĞUYOR M. Kemal 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Efendidir.

Detaylı

Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı

Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı 1 2 Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı Tanrının hizmetkarı, İngiliz Başbakanının oğlu Teğmen Asquith nin dostu,ingiliz Donanması asteğmenlerinden İstanbul un kurtarılması için ölen

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/08/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/08/2015 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/08/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... BELGELER III SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp Raporu... 1 2. Ali İhsan Paşa nın Güney

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 05/06/2018

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 05/06/2018 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 05/06/2018 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/12/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/12/2015 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/12/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/02/2016

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/02/2016 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/02/2016 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRÜĞÜ 09/02/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRÜĞÜ 09/02/2015 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRÜĞÜ 09/02/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 08/01/2016

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 08/01/2016 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 08/01/2016 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

SELMA PEKŞEN TÜİK SAMSUN BÖLGE MÜDÜRÜ

SELMA PEKŞEN TÜİK SAMSUN BÖLGE MÜDÜRÜ SELMA PEKŞEN TÜİK SAMSUN BÖLGE MÜDÜRÜ 12/07/2017 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/04/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/04/2015 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/04/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız. 4 KOÇ ÜNİVERSİTESİ Vakıf İSTANBUL İnsani Bilimler ve Edebiyat Fak. Arkeoloji ve Sanat Tarihi İNG TS-1 449,145 446,594 8 3.550 4 ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Devlet ESKİŞEHİR İletişim Bilimleri Fak. Basın ve Yayın

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/06/2016

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/06/2016 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/06/2016 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2016

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2016 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/03/2016 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

ŞEREF DEMİRTAŞ TÜİK ZONGULDAK BÖLGE MÜDÜRÜ 07/07/2014

ŞEREF DEMİRTAŞ TÜİK ZONGULDAK BÖLGE MÜDÜRÜ 07/07/2014 ŞEREF DEMİRTAŞ TÜİK ZONGULDAK BÖLGE MÜDÜRÜ 07/07/2014 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

ARİF ŞAHİN TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 13/07/2016

ARİF ŞAHİN TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 13/07/2016 ARİF ŞAHİN TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜR V. 13/07/2016 1 Nüfus Eğitim Sağlık Ölüm Doğum Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

CEYHAN SOSYO- EKONOMİK RAPORU

CEYHAN SOSYO- EKONOMİK RAPORU CEYHAN TİCARET ODASI CEYHAN SOSYO- EKONOMİK RAPORU 2013 YILI Ceyhan Ticaret Odası 2013 CEYHAN T İ CARET ODASI BAŞKANDAN; Değerli Ceyhanlılar, Bilindiği gibi Ceyhan Adana nın en eski ilçelerindenn birisi

Detaylı

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r 11,5 7,5 5,8 7,4 7,4 7,3 7,2 3,6 6,1 5,3 3,2 5,3 5,3 4,9 4,8 4,2 2,6 1,8 -3, ,8

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%)   a r k a. o r g. t r 11,5 7,5 5,8 7,4 7,4 7,3 7,2 3,6 6,1 5,3 3,2 5,3 5,3 4,9 4,8 4,2 2,6 1,8 -3, ,8 Büyüme Hızı (%) %10 veya fazla %6-%10 %3-%6 %0-%3 %0 dan küçük Veri yok 2018* 2017 2016 2015 YILLIK 2,6 IV -3,0 III 1,8 II 5,3 I 7,4 YILLIK 7,4 IV 7,3 III 11,5 II 5,3 I 5,3 YILLIK 3,2 IV 4,2 III -0,8 II

Detaylı

AHMET MERT AKTAŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

AHMET MERT AKTAŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 AHMET MERT AKTAŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/06/2015

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/06/2015 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/06/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/11/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/11/2015 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/11/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/03/2016

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/03/2016 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 10/03/2016 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma Yaşam Endeksi İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli Gelir Dış Ticaret

Detaylı

YGS SINAV SONUCUNA GÖRE ÖĞRENCİ ALAN 4 YILLIK ÜNİVERSİTELER

YGS SINAV SONUCUNA GÖRE ÖĞRENCİ ALAN 4 YILLIK ÜNİVERSİTELER YGS SINAV SONUCUNA GÖRE ÖĞRENCİ ALAN 4 YILLIK ÜNİVERSİTELER 2012 Konte Taban Program Adı Açıklama Üniversite Şehir Üniversite Puan Türü Türü njan Puan Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği Abant

Detaylı

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız. 4 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ Devlet ANKARA Fen Fak. Aktüerya Bilimleri MF-1 411,216 337,320 72 66.100 4 ANKARA ÜNİVERSİTESİ Devlet ANKARA Fen Fak. Astronomi ve Uzay Bilimleri MF-1 241,591 197,251 72 315.000

Detaylı

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r * II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%)   a r k a. o r g. t r * II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III 18.01.2019 Ulusal Gelişmeler Büyüme Hızı (%) %10 veya fazla %6-%10 %3-%6 %0-%3 %0 dan küçük Veri yok 2016 2017 2018* 14 II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III 12 10 8 6 11,5 4

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015 TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

Ankara 1996 PUAN TÜRÜ TABAN PUAN ÜNİVERSİTE ADI BÖLÜM ADI KONTENJAN SIRALAMA

Ankara 1996 PUAN TÜRÜ TABAN PUAN ÜNİVERSİTE ADI BÖLÜM ADI KONTENJAN SIRALAMA KOÇ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Fizik (İngilizce) (Tam Burslu) 8 MF-2 449,007 12.600 KOÇ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Kimya (İngilizce) (Tam Burslu) 8 MF-2 427,353 21.400 BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Fizik

Detaylı

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Personel Daire Bşk.)

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Personel Daire Bşk.) Şube Başkanlıkları 1 NOLU ANKARA ŞUBESİ Mustafa GÜRAN Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Personel Daire Bşk.) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tel 5366400073 2 NOLU KAHRAMANMARAŞ ŞUBESİ Mustafa Ertan ATALAR

Detaylı

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. a r k a. o r g.

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir.   a r k a. o r g. Ulusal Gelişmeler Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. %10 veya fazla %6-%10 %3-%6 %0-%3 %0 dan küçük Veri yok Kaynak: TÜİK- Dünya Bankası; *:

Detaylı

Kamyonet Duraklarımız. Fabrika Taşımacılığı

Kamyonet Duraklarımız. Fabrika Taşımacılığı 1 9 7 0 ' d e n b u y a n a NAKLİYE YÜK BORSASI D Ü N Y A ' N I N T A Ş I Y I C I G Ü C Ü! Türkiye'nin 81 ilinden 935 ilçesine yurtiçi 70.000 araç ve 8.500 temsilcilik, yurtdışı binlerce anlaşmalı şoför

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/10/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/10/2015 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/10/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

ADNAN BEDLEK TÜİK KARS BÖLGE MÜDÜRÜ 13/07/2016

ADNAN BEDLEK TÜİK KARS BÖLGE MÜDÜRÜ 13/07/2016 ADNAN BEDLEK TÜİK KARS BÖLGE MÜDÜRÜ 13/07/2016 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı. MUSUL SORUNU VE ANKARA ANTLAŞMASI Musul, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmadan önce Osmanlı Devleti'nin elinde idi. Ancak ateşkesin imzalanmasından dört gün sonra Musul İngilizler tarafından işgal edildi.

Detaylı

HÜSEYİN AVNİ DIZMAN TÜİK MALATYA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/07/2015

HÜSEYİN AVNİ DIZMAN TÜİK MALATYA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/07/2015 HÜSEYİN AVNİ DIZMAN TÜİK MALATYA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/07/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI KONU ÖZETİ Bu başlık altında, ünitenin en can alıcı bilgileri, kazanım sırasına göre en alt başlıklara ayrılarak hap bilgi niteliğinde konu özeti olarak

Detaylı

Eczacılık VII.1. ECZACILIK UYGULAMALARI VII.2. ECZACILIK EĞİTİMİ

Eczacılık VII.1. ECZACILIK UYGULAMALARI VII.2. ECZACILIK EĞİTİMİ VII.. ECZACILIK UYGULAMALARI VII.. ECZACILIK EĞİTİMİ VII.. Uygulamaları TABLO-: BRANŞLARA GÖRE ECZACI DAĞILIMI (008) BRANŞLAR ECZACI SAYISI Bakanlık ve SGK'da Çalışan Eczacılar (Kamu Eczacısı) İlaç Sektöründe

Detaylı

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH SORU 1: MÖ 2450 yılında başlayan ve 50 yıl süren bir savaş kaç yılında sona ermiştir? İşlemi nasıl yaptığınızı gösteriniz ve gerekçesini belirtiniz. (2 PUAN) SORU 2: Uygurlar

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER

KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER DOĞU VE GÜNEY CEPHELERİ KURTULUŞ SAVAŞI DOĞU VE GÜNEY CEPHESİ DOĞU CEPHESİ Ermeniler XIX. Yy`a kadar Osmanlı topraklarında huzur içinde yaşadılar, devletin çeşitli kademelerinde

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ (ADNKS) 2013 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 29/01/2014 tarihinde 2013 yılı Adrese Dayalı Kayıt Sistemi Sonuçları haber bültenini yayımladı. 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle;

Detaylı

TÜRK DİLİ EDEBİYATI ve ÖĞRETMENLİĞİ BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır.

TÜRK DİLİ EDEBİYATI ve ÖĞRETMENLİĞİ BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır. TÜRK DİLİ EDEBİYATI ve ÖĞRETMENLİĞİ 2012-2016 BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır. Üni Adı TÜRÜ PROGRAM ADI 2017 kont 2016 kont 2012 2013 2014 2015 BOĞAZİÇİ

Detaylı