Üniversitemizden bir heyet ABD

Transkript

1 NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ GAZETESİ YIL: 1 SAYI: 1 OCAK 2010 ÜNİVERSİTEMİZ YABANCI ÜNİVERSİTELERLE İŞBİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRİYOR NKÜ den Uluslararası Açılım Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü başkanlığındaki heyet, ABD Teksas Tech ve Teksas A & M Üniversitelerini ziyaret etti Üniversitemizden bir heyet ABD Teksas Tech ve Teksas A & M Üniversiteleri ne bir inceleme ziyareti gerçekleştirdi. Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü başkanlığındaki heyette, Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuzhan Çiçekoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Özden Çobanoğlu yer aldı. Rektörümüz ve diğer öğretim üyelerimiz burada öncelikle Ziraat Bilimleri ve Doğal Kaynaklar Fakültesi ni ziyaret ettiler. Fakülte Dekanı Prof. Dr. John M. Burns ve Dekan Yardımcısı Dr. Norman Hopper tarafından fakülte hakkında bilgiler verildikten sonra iki üniversite arasında geliştirilebilecek ortak akademik çalışma olanakları üzerinde fikir alış verişinde bulunuldu. Görüşmelerde besi sığırı üretimine yönelik uygulamalar, bağcılık ve şarapçılık konusundaki çalışmalar ve balıkçılık ve doğal kaynakların yönetimine yönelik çalışmalar öne çıkan hususlar arasında yer aldı. Zootekni ve Gıda Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Teksas Tech Üniversitesi temsilcileri ile yapılan görüşmeler sonucunda iki üniversite arasındaki işbirliği alanlarını belirleyen bir protokol imzalandı Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, Amerika Birleşik Devletleri nde yaptığı ziyaretler sırasında eğitim iş birliği anlaşmaları gerçekleştirdi Dr. Kevin R. Pond tarafından bölüme ilişkin verilen brifingin ardından burada yürütülen araştırma programları ve projelere ilişkin laboratuvarlar ile et ve et ürünleri işleme tesisleri yerinde incelendi. Ziyaret programının ilerleyen aşamalarında Mühendislik Fakültesi ne geçildi ve Dekan Prof. Dr. Jon C. Strauss ve Dekan Yardımcısı Prof. Dr. John E. Kobza ile görüşmeler yapıldı. Fakülte ve akademik bölümlere ilişkin çalışmalar hakkında çeşitli bilgiler alan üniversitemiz heyeti, Mühendislik Fakültesi bölüm temsilcileriyle olası işbirliğine yönelik ikili görüşmeler de yaptılar. Ziyaretin ikinci gününde ağırlıklı olarak idari birimlerle görüşmeler gerçekleştirildi. Görüşmelerde Prof. Dr. Robert Smith yeni işbirliklerinden memnuniyet duyacaklarını belirterek İstanbul gibi büyük bir metropole yakınlığın sağladığı avantajla da Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi yle de işbirliği imkânlarını geliştirme arzusu içinde olduklarını ifade etti. [Devamı 8. Sayfada] BAŞLARKEN Sevgili öğrenciler; Gazetemizin bu ilk sayısında sizlere merhaba demenin mutluluğunu yaşıyorum. Üniversitelerin, mensupları itibariyle büyük kitle kurumları olmaları kurum içi iletişim için bazı yayınları zorunlu kılmaktadır. Günümüzde gazete, dergi, bülten, radyo-tv, internet gibi kitleye hitap eden yayın organları ile iletişim imkanları daha da kolaylaşmıştır. Yaklaşık 16 bin öğrencisiyle büyük bir nüfusa sahip olan Üniversitemiz, hem kendi mensuplarıyla, hem de içinde bulunduğu toplumla kuracağı ilişkilerde doğru ve sağlıklı enformasyon için kitle iletişim araçlarını daha sık kullanmak durumundadır. Şu an elinizde tuttuğunuz gazete, bu sürecin ilk ürünüdür. Önümüzdeki günlerde yeni yayınlarla sizlere her aşamada ulaşmaya çalışacağız. Gazetemizin hepimiz için hayırlı olmasını diliyor, bu çalışmayı gerçekleştiren arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Rektör Prof. Dr. Nizamettin ŞENKÖYLÜ TEKİRDAĞ NKÜ DE DUMLUPINAR IN RENKLERİ Üniversite Kaynaşması DPÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanları ve öğrencilerinin eserlerinden oluşan resim, heykel ve grafik sergisi Ünivesitemizin yeni Rektörlük binası salonlarında açıldı. Serginin açılışını Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek, TBMM Tarım Komisyonu Serginin açılışı Tekirdağ Protokolü tarafından gerçekleştirildi Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, Tekirdağ Belediye Başkanı Op. Dr. Adem Dalgıç, Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü ve Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Arslan birlikte gerçekleştirdiler. [Devamı 10. Sayfada]» Öğrencilerimizin Gözünden NKÜ» Ziraat Öğretiminde 164. Yıl Coşkusu» Evimizin Mutfağını Üniversiteye Taşıdık» Röportaj: Rektörümüzle NKÜ yü Konuştuk» Yıldızı Parlayan Fakülte» Hastanemiz Tekirdağ ın Hizmetinde [Sayfa 2 de] [Sayfa 3 te] [Sayfa 5 te] [Sayfa 6 da] [Sayfa 9 da] [Sayfa 12 de]

2 2 GÖRÜŞ OCAK 2010 GENÇ BAKIŞ Öğrencilerimizin Gözünden NKÜ Namık Kemal Üniversitesi henüz yeni bir üniversite olmasına rağmen yaklaşık 16 bin öğrenciye sahip ve tüm enerjisini bu 16 bin öğrenciye iyi bir eğitim ve üniversite ortamı sunmaya harcıyor. Peki öğrenciler NKÜ hakkında ne düşünüyor? Bu soruyu, farklı bölümlerde okuyan öğrencilere sorduk. Fatih CIKIT Ziraat Mühendisliği Bölümü-İntibak Leyla Pelin TAŞKIRAN Gıda Teknolojisi Bölümü-2. Sınıf Vildan ÇOLAK Su Ürünleri Bölümü-1. Sınıf Metin KOCAMAN Zootekni Bölümü-2. Sınıf Yeni kurulmuş bir üniversite olduğumuz için elbette ki bazı eksikliklerimiz var. Ancak bunların kısa sürede tamamlanması için çalışıldığını da görüyoruz. Öğrenci olarak ders dışında vaktimizi geçirebileceğimiz daha fazla sosyal, kültürel, sportif olanaklar arıyoruz. Bunun yanında, aldığım eğitimden çok memnunum. Uygulama imkanlarının artmasıyla ileride daha da iyi olacağını düşünüyorum. Üniversitemizin kampüs olanakları bence gayet iyi. Sınıflardaki projeksiyon cihazları sayesinde derslerimiz görsel bakımdan çok zengin ve yeterli geçiyor. Laboratuvarlarımız yenileniyor. İdareden isteğim konferans, panel gibi bilimsel etkinliklerin daha da sıklaştırılmasıdır. Bir de son dönemde biraz zamlansa da yemeklerimizin kalitesinin ve güvenirliğinin çok arttığını söyleyebilirim. Üniversitemden genel olarak memnunum. İyi bir eğitim alıyorum. Hocalarımız, konuları anlamamız için ellerinden geldiğince çaba gösteriyor. Açılacak yeni laboratuvarlarla uygulama olanaklarımız da artacak. Kütüphane ve internet olanaklarımız da bence yeterli. Son zamanlarda yemeklerimiz hem daha güzel hem de sağlıklı hale geldi. Rektörlükten isteğim sosyal imkanların artırılması. Üniversitemizin kuruluş aşamasında olduğunun farkındayım. Bu yüzden bazı eksikleri olduğunu düşünsem de üniversite idaresinin bu eksiklikleri giderme konusunda ciddi çalışmalar yaptığını düşünüyorum. Bence çok iyi bir akademik kadromuz var. Öğrenciler olarak bu fırsatı değerlendirmek istiyoruz. Birkaç yıl içinde herşeyin çok daha güzel ve yeterli olacağından eminim. Gülşah ARPA Tekstil Teknolojisi Bölümü 1. Sınıf Betül KAPLAN Tıp Fakültesi 1. Sınıf H. Emre EROĞLU Tıp Fakültesi 2. Sınıf Emirhan YÜCEER Sağlık MYO 1. Sınıf Genel olarak bir sıkıntımız olmasa da bence en önemli eksiğimiz ders aralarında vakit geçirebileceğimiz kantinlerin azlığı. Duyduğumuza göre yakında bu sorun da çözülecek. Bunun dışında bir sorunumuz da okulumuzda gerçekleştirilen tüm bilimsel toplantıların bizim ders saatlerimizle çakışması. Öğrencilerin bu tür etkinliklere katılımını artırmak için düzenleme yapılmalı. Bir üniversiteden bekleyebileceğim neredeyse herşeyi NKÜ de bulabiliyorum. Tabi ki zaman geçtikçe herşey daha da iyi olacak. Yemek sorunumuz çözüldü. Kantin sıkıntımız gideriliyor. Eğitim, bina, laboratuvar gibi olanaklar zaten iyi. Rektörlüğümüz öğrenci topluluklarına önem ve destek veriyor. Bu sayede şimdi ihtiyacını duyduğumuz sosyal, kültürel etkinlikler de artacak. Tıp Fakültesi öğrencileri olarak öncelikli isteğimiz Fakültemizin NKÜ Kampüsü içine taşınması. Şehir içinde olmak bazen avantaj belki ama kampüsteki olanaklardan yararlanmak bizim için zor oluyor. Bunun dışında, hem fakültemden hem üniversitemden çok memnunum. Eğitimimiz gayet iyi. Hastanemiz sayesinde uygulama imkanlarımız var. NKÜ de olmaktan mutluyum. NKÜ de ilk yılım. Elbette buraya gelirken aklımda olan, hayalini kurduğum bir üniversite vardı. Açıkçası hayal kırıklıklarım da oldu ama NKÜ de olmaktan gerçekten de mutluyum. Çok hızlı bir gelişim sürecindeyiz. Sıkıntısını çektiğimiz konulara hızla çözümler bulunuyor. Bir dönemde bile pek çok değişiklik, yenilik yaşıyoruz. Böylesine dinamik bir üniversitede öğrenci olmayı seviyorum. Editörden Yrd. Doç. Dr. Tevfik SÜTÇÜ Toplumda çok hızlı bir biçimde üretilen haberi, bilgiyi ve değeri paylaşma ihtiyacından doğan kitle iletişim araçlarının günümüzdeki gerekliliği ve önemi herkes tarafından yadsınamaz bir gerçektir. İnsanların bilgiyi üretme, üretilen bilgiyi yayma ve bu bilgiden haberli olma ihtiyaçlarına cevap vermek üzere meydana getirilen gazetelerin ortaya çıkarılması, üniversitemize adını vermiş olan devlet adamı, şair, yazar ve düşünür Namık Kemal in yaşadığı dönemde yaygınlık kazanmaya başlar. Döneminde yeni edebiyat türleri olan roman ve tiyatro eserlerinin ilk örneklerini vermesiyle birlikte, edebiyat ve basın tarihimizin ilk polemik gazetesi olan İBRET gazetesindeki yazıları ile de Namık Kemal bir öncüdür. Milletine aklı, ilerigörüşlülüğü, bilgisi, aydınlık fikirleriyle kılavuz olmuş böyle yüce bir öncü aydınımızın ismine sahip olan ve Üretken Üniversite sloganı ile bilgi üretmeyi, model kurmayı ve bütün alanlarla ilgili olarak önüne öncü hedefler Namık Kemal in İzinde koyarak bunlara ulaşmayı amaç edinen Namık Kemal Üniversitesi nin bu haber organı ilk sayısı ile karşınızdadır. Üniversitelerin kendi bünyesinde üretilen her bilgiyi, değeri paylaşma, yayma aracı olarak iletişimin bir parçası olan basılı haber organları, iletişim araçları gereklidir. NKÜ, çevresinde bulunan toplumu aydınlatma ve o toplumun farklı katmanlarına çeşitli hizmetler götürerek katkıda bulunma alanındaki çalışmalarına her geçen gün yenilerini eklemektedir. Ürettiği değer, bilgi ve haberlerin hızla çoğaldığı son zamanlarda, bu bilgi ve haberlerin farkedilmesi ve farkettirilmesi de bir gereklilik olarak karşımıza çıkar. Bu gerekliliğin yerine getirilmesi için meydana getirilen bu yayın organı aynı zamanda bir kitle hizmeti görme görevini de yerine getirecektir. Geçmiş döneme yönelik haberlerin ağırlıkta olduğu bu sayımız, gelecek sayılarında okuyucusunun karşısına daha çok akademik dosyaları merkez konu yaparak çıkmayı amaçlamaktadır. Ayrıca üniversitemizin merkez yerleşkesinde yer alan birimlerinin yanında bütün ilçelerimizdeki fakülte, yüksek okul, enstitü bünyesinde yer alan topluluk ve kulüplerin etkinliklerinin haber ve duyuruları ile değişik birimlerdeki her türlü kültür, sanat, spor etkinlikleri ile ilgili haberleri ve duyuruları da burada görme imkanı olacaktır. Öğrencilerimizden öğrenci toplulukları aracılığıyla sanat, kültür, spor etkinlikleri haberlerinin yanı sıra, farklı alanlardaki ilgileri, becerileri, hobileri ile ilgili haber dosyaları hazırlayarak gazetemize katkıda bulunmalarını rica ediyoruz. Zevkle okunup takip edilen ve farklı renklerde bir içeriğe sahip olmasını sağlayacak bu katkılar, gazetemizi hem daha nitelikli bir hale getirirken, hem de onun işlevinden uzaklaşmamış olmasını sağlayacaktır. NKÜ mensupları olarak, gazetemizde emeği olan herkese ve bu konuda her zaman desteğini hissettiğimiz Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin ŞENKÖYLÜ ye teşekkür ederiz. Bize Katılın NKÜ HABER in yeni sayılarında yer almak, genç gazetecilerden biri olmak için ACELE EDİN gazete@nku.edu.tr YIL: 1 SAYI: 1 OCAK 2010 NKÜ Adına Sahibi: Genel Yayın Yönetmeni: Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Basın-Halkla İlişkiler Koordinatörü: Yazı İşleri Koordinatörü: Editör: Adres: Telefon: Faks: e-posta: Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Prof. Dr. Birol Kayişoğlu İsmail Kurt Özgür Uzun Yrd. Doç. Dr. H. İlker Çelen Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sütçü NKÜ Rektörlüğü Değirmenaltı Yerleşkesi Merkez / TEKİRDAĞ gazete@nku.edu.tr adet basılmıştır Baskı: Anıt Matbaacılık/ANKARA Tel:

3 OCAK 2010 HABER 3 Vilayet önündeki törende saygı duruşunun ardından halkın da katılımıyla İstiklal Marşı okundu Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Konferans öncesi saygı duruşu ZİRAAT ÖĞRETİMİNİN 164. YILI ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLERLE KUTLANDI Ziraat Öğretiminde 164. Yıl Coşkusu Vilayet önündeki Atatürk Anıtı na çelenk konulmasıyla başlayan kutlamalar, NKÜ Konferans Salonu ndaki tören ve ardından verilen konferansla sona erdi. Türkiye de ilk ziraat okulu bundan tam 164 yıl önce, 10 Ocak 1846 da İstanbul da açıldı. Osmanlı nın son dönem modernleşme çabalarının bir parçası olan bu okul, Tanzimat sonrası açılmaya başlanan, batılı tarzda eğitim veren okullardan biriydi. Geleneksel olarak tarım nüfusu fazla olan bir imparatorluğun merkezindeki bu tek okul 164 yıl sonra bugün ülkenin dört bir tarafına dağılmış onlarca ziraat fakültesinin tohumu oldu. Benzersiz bir ziraat alanının merkezinde kurulu Üniversitemiz, bölge ziraati bakımından taşıdığı sorumluluğun bilinciyle bu anlamlı günde çeşitli etkinlikler düzenledi. Törenler, Vilayet önündeki Atatürk Anıtı na çelenk konulmasıyla başladı. Üniversitemiz Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çıtır ın takdimleriyle ilk çelenk Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü tarafından sunuldu. Ardından Ziraat Mühendisleri Odası Tekirdağ Şubesi Başkanı Dr. Cemal Polat ve Türkiye Ziraatçiler Derneği Tekirdağ Şubesi Başkanı İzzet Yurtsever anıta ayrı ayrı çelenk koydular. Buradaki tören saygı duruşu ve halkın da katılımıyla okunan İstiklal Marşı yla sona erdi. Törenlerin ikinci bölümü üniversitemiz Konferans Salonu nda yapıldı. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Ecevit in Keneler ve Kırım Kongo Kanamalı Ateş Hastalığı Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çıtır Vilayet önündeki Anıta ilk çelengi Rektörümüz Prof. Dr. N. Şenköylü koydu. konulu konferansı öncesi Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, Ziraat Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Ahmet Çıtır, Ziraat Mühendisleri Odası Tekirdağ Şube Başkanı Dr. Cemal Polat ile Genç ZMO Öğrenci Temsilcisi Neşe Sivrikaya kısa birer konuşma yaptılar. Prof. Dr. Şenköylü, yaptığı konuşmada sürdürülebilir tarımsal kalkınmanın, tarımda verimlilik ve gıda güvenliğinin sağlanabilmesi gibi nedenlerle tarımsal eğitimin artan önemine değindi. Tarımsal eğitimin günün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde sürekli değişim gösteren dinamik bir yapıda olması gerektiğini ifade eden Rektörümüz, bu çerçevede Ziraat Fakültesi bünyesinde kurulan Tarımsal Biyoteknoloji ve Biyosistem Mühendisliği bölümlerinin gelecek için umut verici olduğunu söyledi. Zirrat Fakültesi öğrencilerine de seslenen Rektörümüz, bu fakülteden mezun olacak öğrencilerin bilimsel ve teknolojik gelişmelere ayak uydurabilen, çevre bilinci olan, en az bir yabancı dili iyi konuşabilen, bilgi teknolojilerine hakim kişiler olmasının bir zaruret olduğunu belirtti. Bu çerçevede NKÜ nün büyük bir gayretle tarımsal eğitimi ülkemiz ve çağın koşullarına uygun olarak yeniden yapılandırma çalışmalarına devam ettiğini de sözlerine ekledi. Zirat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çıtır ise konuşmasında ülkemizdeki tarımsal eğitimin 164 yıllık geçmişinin kısa bir özetini sundu. 10 Ocak 1846 tarihinde, İstanbul da Ayamama Çiftliği nde açılan Ziraat Mektebi nin günün koşullarına göre oldukça güçlü bir programla eğitime başladığını belirten Prof. Dr. Çıtır, bu okulun açtığı yolda tarımsal eğitimin hızla geliştiğini ve 1892 yılında tarımda bir yüksek öğretim kurumu olarak Halkalı Ziraat Mektebi Ali sinin açıldığını, bu okuldan Türkiye tarımının öncülerinin yetiştiğini ifade etti. Tarım eğitimi ve öğretiminin statik bilgiler birikimi olmayıp sürekli olarak değişen gelişen ve her dönemde yeni sınırlara ulaşan bir bilimsel uğraş alanı olduğunu belirten Dekanımız bu çerçevede NKÜ Ziraat Fakültesi nde gerçekleştirilen çalışmalara da değindi. Değişiklikler öncesi 3 program 10 bölüm 14 anabilim dalından ibaret olan Fakültenin şimdi 7 bölümde 7 ziraat mühendisliği programına ek olarak Biyosistem Mühendisliği, Gıda Mühendisliği ve Peyzaj Mimarlığı ile birlikte 10 program 10 bölüm ve 20 anabilim dalından oluştuğunu ifade eden Dekanımız bu yeni dinamik yapıyla oldukça iddialı bir Fakülte haline geldiklerini de sözlerine ekledi. Tarımsal eğitimin günün ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte dönüştürülmesi ve dinamik bir yapıya kavuşturulması gerektiğini ifade eden Ziraat Mühendisleri Odası Tekirdağ Şube Başkanı Dr. Cemal Polat ise öğrencilere seslenerek gelecekte ziraat mühendislerine duyulan ihtiyacın artacığını, gençlerin kendini o günlere hazırlamak adına günün koşullarına göre çok iyi çalışmaları gerektiğini belirtti. Genç ZMO Öğrenci Temsilcisi Neşe Sivrikaya, öğrenciler adına yaptığı kısa konuşmada, ziraat mühendisliğinin çok geniş bir alanı kapsadığını belirterek her bir alanın Türkiye ve gelecek için son derece önemli olduğunu, geleceğin mühendisleri olarak kendilerine çok önemli görevlerin düştüğünü söyledi. Ziraat Fakültesi öğrencilerini mesleklerini sevmeye ve bu doğrultuda çok çalışmaya davet eden Sivrikaya bunun için dünyayı takip etmeye, teknolojiyi verimli kullanmaya, yabancı dili geliştirmeye ve eğitim programlarını takip etmeye ihtiyaç olduğunu belirtti yıl kutlamaları, konuşmaların ardından verilen konferans ve bunun ardından yapılan kokteylle sona erdi. Prof. Dr. Osman Ecevit Kene konulu konferans verdi

4 4 HABER OCAK 2010 PANEL: Avrupa Birliği ve Tarım Politikaları Üniversitemiz Piramit Salonu, Avrupa Birliği sürecinde tarım politikalarının tartışıldığı geniş katılımlı bir panele ev sahipliği yaptı. Panele TBMM Tarım Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi de konuşmacı olarak katıldı. Ziraat Fakültesi Tarım Makineleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Poyraz Ülger in başkanlığını yaptığı panelin konuşmacıları TBMM Tarım Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi ile Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu ydu. Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek in de dinleyici olarak katıldığı panelin açılış konuşmasını Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü yaptı. Avrupa Birliği ne üyelik sürecinde, tarım alanında Konuşmacılar Türkiye Tarımı na ilişkin çok değerli bilgiler verdiler Vali Zübeyir Kemelek ve Rektör Nizamettin Şenköylü panel sonrasında Prof. Dr. Vahit Kirişçi, Prof. Dr. Poyraz Ülger ve Yrd. Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu nu tebrik ettiler çeşitli reformların yapılması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Şenköylü Türkiye nin orta ve uzun vadede arazi toplulaştırmasını sağlama yönünde tedbirler almak, arazi bölünmesini önlemek üzere miras hukukunda yeni düzenlemelere gitmek, rekabet düzeyinin yükselebilmesi için yapısal sorunları çözmek, hayvancılığa özel önem atfetmek ve meraların genişlemesi için gerekli önlemleri almak, çevre sorunlarına ağırlık vermek, güvenli gıda konusuna özel önem atfetmek ve politika yapım sürecinde sivil toplum örgütleri ve üniversitelerin aktif katılımını sağlamak gibi adımlar atması gerektiğini belirtti. Panel Başkanı Prof. Dr. Poyraz Ülger in Türkiye de tarımın ana hatlarıyla mevcut durumunu özetleyen kısa sunumunun ardından Yrd. Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, tarımda mevcut durum, geleceğe dönük projeksiyonlar, AB Tarım Politikaları ve Türkiye nin bu çerçevede yapması gereken düzenlemeleri ele aldığı 30 dakikalık bir sunum yaptı. Panelin sunum kısmının son konuşmacısı TBMM Tarım Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi ydi. Prof. Dr. Kirişçi, AB ye üyelik görüşmeleri sürecinde, 2002 yılından bu yana tarım alanında yapılan düzenlemeleri ve AB tarım politikalarına uyum çerçevesinde yapılan çalışmaları rakamlar ve istatistiklerle desteklediği uzun bir sunumla dinleyicilere aktardı. Dinleyici sorularının konuşmacılar tarafından yanıtlandığı soru-cevap bölümünün ardından panel sona erdi. Panel bitiminde Vali Zübeyir Kemelek, Prof. Dr. Vahit Kirişçi ye Üniversitemiz adına bir plaket takdim etti. Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü ise Prof. Dr. Kirişçi, Prof. Dr. Ülger ve Yrd. Doç. Dr. Gaytancıoğlu na teşekkür ederek çiçek verdi. Panel geniş katılımla gerçekleşti Fen Edebiyat Fakültesi 2 Yaşında Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi nin kuruluşunun 2. yılı kutlama etkinliği büyük katılım ile Rektörlük Piramit Salonu nda gerçekleştirildi. Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek, Garnizon Komutanı Tuğgeneral İsmail Gümüştekin, Belediye Başkanı Op. Dr. Adem Dalgıç ve Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Demirdağ ın da katıldığı kutlama etkinliğine, Yıldız Teknik Üniversitesi de (YTÜ) Rektörlük düzeyinde katkı sağladı. Etkinliğe YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, YTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ulvi Avcı Ata ile YTÜ Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kubilay Kutlu da katıldı. Törende konuşan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Yıldız Yarar, öğrenci odaklı eğitim veren üretken üniversite sloganıyla yola çıkan NKÜ bünyesinde yetenekli ve başarılı bir kadro kurmaya çalıştıklarını, bu açıdan fakültenin üniversitemize bir nebze de olsa katkı sağlamasından mutlu olduğunu ifade etti. Fakültenin yeni kurulmuş olmasından dolayı eksiklerinin bulunduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Yarar, Bu konuda da başta Valiliğimiz ve Belediyemiz olmak üzere tüm Tekirdağlıların desteğini bekliyoruz dedi. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü de Fen Edebiyat Fakültesi nin, Namık Kemal Üniversite si olarak ortaya koydukları eğitim-öğretim hedeflerine önemli katkı sağladığını belirterek, Fen Edebiyat Fakültesi, matematik, fizik, kimya ve biyoloji bölümlerini yüzde 30 İngilizceye dayalı eğitim temeline oturtarak, eğitim kalitesi çıtasını yüksek tutmuş ve diğer akademik birimlerimiz için de örnek oluşturmuştur. dedi. Konuşmaların ardından kuruluşundan bu yana Fen Edebiyat Fakültesi ne katkı sağlayan isimlere birer teşekkür plaketi verildi. Tören, Yıldız Teknik Üniversitesi Cumhuriyet Korosu nun 20 eserden oluşan repertuarı seslendirmesiyle sona erdi. NKÜ Fen Edebiyat Fakültesi dekanı Prof. Dr. Yasemin Yıldız Yarar Fen Edebiyat Fakültesi ne katkı sağlayan isimlere birer teşekkür plaketi verildi. Yıldız Teknik Üniversitesi Cumhuriyet Korosu dinleyenlerin beğenisini kazandı.

5 OCAK 2010 HABER 5 NKÜ, ÖĞRENCİ VE PERSONEL YEMEKLERİNİ KENDİ MUTFAĞINDA HAZIRLIYOR Evimizin Mutfağını Üniversitemize Taşıdık Üniversitemiz, yeni öğrenci yemekhanesinin de hizmete girmesiyle, 4 Ocak tan itibaren tüm akademik ve idari personelle öğrencilerin öğle ve akşam yemeği ihtiyacını kendi bünyesinde kurduğu mutfakta özenle pişirilen yemeklerle karşılıyor. Kurulduğu günden bu yana yemek ihtiyacını dışarıdan karşılayan üniversitemiz, yemeklerin kalitesine yönelik artan şikayetler karşısında öğrenci ve tüm personelin öğle ve akşam yemeklerini kendi mutfağından karşılama kararı aldı. Bu yöndeki çalışmalar hızla tamamlandı ve üniversitemiz mutfağı yeni alet ve ekipmanlarla yeni baştan donatılarak yemek üretimine başlandı. Yeni kurulan mutfak işletmesinde deneyimli bir gıda mühendisinin gözetiminde, aşçı, aşçı yardımcıları, 22 mutfak ve servis elemanı görev alıyor. Bu uzman kadro şu an için kişiye eş zamanlı hizmet verecek kapasitede çalışıyor. Üretilen yemekler günde iki öğün olmak üzere Merkez Kampüs, Tıp Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Hastane ve Sosyal Bilimler MYO yemekhanelerine dağıtılıyor. Bu yemekhaneler öğle servisini , akşam servisini ise saatleri arasında yapıyorlar. Şu an için günlük kişilik yemek olan mutfak kapasitesi deneyim kazandıkça ve bazı eksiklikler giderildiğinde hergün kişilik yemek üretecek kapasiteye ulaştırılacak. Bu sayede sadece il merkezindeki birimler değil ilçelerdeki üniversite birimleri de temiz, hijyenik ve lezzetli yemek olanağından faydalanabilecekler. Öncelik: Hijyen ve Kalite Üniversite yönetiminin en çok önem verdiği konu yemeklerin hazırlandığı ortamın ve yemeklerin hijyeni ile bu yemeklerde kullanılan malzemenin kalitesi. Bunu sağlamak için tüm mutfak sürekli olarak temizlik açısından denetleniyor. Bunun yanında mutfak ve yemekhaneler, hizmet yeterlilik belgesi olan bir firmanın sertifikalı elemanları tarafından her ay düzenli olarak ilaçlanacak. Buralarda çalışan tüm personel ise yine düzenli olarak altı ayda bir, bulaşıcı hastalık taşıyıcılığı yönünden Üniversitemiz Yemekler, öğrencilerin alması gereken günlük kalori miktarına göre belirleniyor 50 şer gramlık ekmekler, üzerinde NKÜ amblemi bulunan poşetlerde sunuluyor hastanesinde portör muayenesinden geçirilecekler. Yemeklerde kullanılan her türlü malzeme, bu konudaki tüm kanun ve yönetmeliklere eksiksiz biçimde uyularak hazırlanan teknik şartnamelere göre satın alınıyor. Satın alma listelerinin aylık olarak hazırlanan menüye göre oluşturulduğunu belirten Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkan Vekili Yrd. Doç. Dr. İlker H. Çelen bu teknik şartnamelerin düzenli olarak gözden Rektörümüz yemekle ilgili yeni düzenlemeler hakkında şunları söyledi: Biz, öğrenci ve personelimize, olabilecek en düşük fiyattan olabilecek en yüksek kalitede yemeği yedirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Gönül ister ki öğrencimiz yemeğini daha da düşük fiyattan yiyebilsin. Ancak inanın böylesine kaliteli, böylesine temiz ve böylesine besleyici bir yemeği başka bir yerde 1,5 TL den daha düşük bir fiyata bulabilmek neredeyse imkansız. Yeni kurulan bir üniversiteyiz ve öğrencilerimizin daha iyi şartlarda eğitim alabilmesi için hem fiziki hem de akademik alt yapımızı bir an önce yeterli düzeye ulaştırmak adına çok önemli yatırımlar yapıyoruz. Bu çerçevede bütçemiz bugün için öğrencilerimizin yediği her bir öğün yemeğin 3,5 ila 4,5 TL sini karşılamaya imkan veriyor. Her ne olursa olsun benim en büyük sevincim, kendi evimin mutfağı kadar güvendiğim mutfağımızda pişen bu tertemiz ve besleyici yemeği öğrencilerime 1,5 lira karşılığında yedirebilmemdir. geçirildiğini ve ihtiyaçlara göre sürekli revize edileceğini bildiriyor. Çelen, malzemelerin alındığı firmalardan ISO 9001:2000 Standardı Belgesinin, HACCP (Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları) Gıda Güvenliği Sistemini uyguluyor olmalarının ve Gıda Sicili ile Gıda Üretim İzni Belgelerinin mutlaka istendiğini, bunlardan birine bile sahip olmayan firmalardan malzeme alımı yapılmadığını da ekliyor. Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Kendim beğenmediğim yemeği öğrencime yedirmem! Öğrencilerimiz yemeklerini evlerinde, annelerinin mutfağında pişmiş gibi gönül rahatlığıyla yemeliler. Ben, herşeyden ama herşeyden önce yemeklerdeki hijyene ve kaliteye önem veriyorum. Üniversitemizde çıkan yemeği ben kendim yiyemiyorsam öğrencime de asla yedirtmem. Sevgili öğrencilerim şunu bilsin ki idari veya akademik nedenlerle üniversitemiz dışında değilsem, öğle yemeklerimi burada, okulumuzda, gönül rahatlığıyla ve keyifle yiyorum. Dengeli Besin Yeterli Gıda Üniversitemiz mutfağında hazırlanan yemekler, öğrencilerin günlük olarak ihtiyaç duyduğu enerji ve makro besin elementleri ayrıntısıyla hesaplanarak belirleniyor. Her öğün 4 çeşit olarak sunulan yemekler bir öğrencinin günlük alması gereken 2500 k/ kal nin 1500 k/kal sini karşılayacak biçimde hazırlanıyor. Bu konuda en büyük destek Ziraat Fakültemizin Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim elemanlarından geliyor. Bu konudaki yetkin çalışmalarıyla tanınan öğretim elemanlarımız, hazırlanan her yemeği bilimin süzgecinden geçirip öğrencilerimizin dengeli ve yeterli beslenmesini sağlamaya çalışıyorlar. Ekmeğimiz Markamız Üniversitemiz mutfağı, yemeklerdeki kalite ve hijyeni, yemeklerle birlikte sunulan ekmeklere de taşıyor. 50 şer gramlık ekmekler, üzerinde NKÜ nün ambleminin bulunduğu poşetlerde öğrenci ve personele sunuluyor. Besin değeri yüksek bu küçük ekmeklerin bu şekilde sunulması hem daha çok hijyen sağlıyor hem de ekmek tüketimini düzenleyerek israfı önlüyor. Yüksek Maliyet, Düşük Fiyat Üniversitemiz mutfağında hazırlanan temiz ve kaliteli her bir kişilik yemek, malzeme, personel ve ulaşım giderleri hesaplandığında her öğün için ortalama 5 ila 6 liraya mal oluyor. Ancak bu maliyetin tamamı öğrencilerden veya personelden karşılanmıyor. Üniversite yönetimi kişi başı 5 TL nin üzerinde olan maliyetin büyük bir kısmını kendisi üstlenmeye karar vermiş. Öğrenciler yemeklerini 1,5 TL karşılığında, personel ise 3 TL karşılığında yiyor. Maliyetin geri kalan kısmını ise üniversite kendi bütçesinden ödüyor. Beslenmenin mümkün olduğunca düşük maliyetli olmasına çalışan Üniversitemiz, bu sayede öğrencilerimizin diğer ihtiyaçlarını daha fazla karşılayabilmelerine de katkıda bulunuyor. 6 TL lik yemek maliyetinin 1,5 TL sini öğrenci, 4,5 TL sini Üniversitemiz karşılıyor

6 6 RÖPORTAJ OCAK 2010 REKTÖRÜMÜZLE NKÜ NÜN BUGÜNÜ VE YARININI KONUŞTUK Hedef: Dünya Üniversitesi Uluslararası bilim kuruluşlarıyla entegre olarak evrensel bilgiye ulaşmak ve nitelikli bilim adamı yetiştirmek istiyoruz Üniversite yaşamına ilişkin düşünceleriniz nelerdir? Dünyada ve ülkemizde üniversitelerin yapılanması nasıl? Üniversiteler, evrensel anlamda eğitim veren, bilim ve teknoloji üreten, toplumu ekonomik, sosyal ve kültürel yönden zenginleştiren ve aydınlatan kurumlardır. Üniversitelerde olması beklenen özgür atmosfer, yaratıcı düşüncenin serpilip gelişerek, patent, buluş, keşif ve inovasyona dönüşümüne imkan sağlamalıdır. Üniversiteler bulundukları yöre ve ülkelerin kalkınmasına da büyük ölçüde destek olurlar. Kavramsal olarak dünyada ilk üniversitelerin kökeni antik çağa kadar uzanmaktadır. Eflatun ve Aristo nun hiçbir politik ve dini baskı unsuru olmadan öğrencileri ile felsefi tartışma yarattıkları ortamdan esinlenerek günümüze kadar evrensel ölçekte bağımsız ve tüzel kişiliğe sahip kurumlar olarak universitas üniversite adını almışlardır. Doğuda, bugünkü anlamda ilk üniversitelere Abbâsîler döneminde, Bağdat ta rastlanmakta, ilk üniversitenin Emeviler tarafından Fas ın Fez Şehrinde 859 senesinde kurulan Keyruvan Üniversitesi olduğu belirtilmektedir. Batıda ise ilk gelişen üniversitelere örnek olarak Bologna (1088), Pavia, Revenna ve Paris verilmektedir. Ülkemizde ise 1846 yılında Darülfünun (İstanbul Üniversitesi) kurulması fermanı, laik yüksekokulların başlangıç noktası olarak kabul edilmektedir. ABD ye baktığımızda ilk üniversitelerin 18 ve 19. yüzyıllarda kurulmaya başladığını görmekteyiz. Yönetim şekillerine baktığımızda ise; ABD de üniversite yönetiminin yerel yönetimlerle STK lardan oluşan mütevelli heyetlerince belirlendiğini, Avrupa da ise kısmen mütevelli heyetlerinden kısmen de üniversite kurullarından oluşan sistemlerce seçilen rektörler tarafından yönetildiğini söyleyebiliriz. Türkiye de 1981 yılında yürürlüğe giren YÖK Kanunu uyarınca, rektörlerin 3 aşamalı bir seçme ve atama süreci bulunmaktadır. Öğretim üyelerince seçilen 6 adayın YÖK tarafından 3 e indirgenmesi ve Cumhurbaşkanınca bunlardan birinin atanması şeklinde oluşan karma bir seçme ve atama işlemi söz konusudur. Üniversitelerin yapısına baktığımızda ise geleneksel üniversite anlayışından farklı bir anlayışla Yeni Jenerasyon Üniversiteler olarak adlandırılan üniversite kavramının ortaya çıktığını görmekteyiz. Bugün dünyanın önde gelen üniversitelerinin önderliğini Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü yaptığı Yeni Jenerasyon Üniversiteler, daha iyi öğrenci profiline sahip olmak, seçkin akademisyenleri kadrolarına dahil etmek, üretilen bilgi ve teknolojiyi patente dönüştürerek ekonomik fayda sağlamak konularında kıyasıya bir rekabet içindedirler. Bu üniversitelerin temel felsefesi ise aydınlanma düşüncesinden hareketle objektif, rasyonel, özgür düşünen, sosyal yönlerden gelişmiş bireyin yetiştirilmesine dayanmaktadır. Ülkemizde de üniversitelerimiz Yeni Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü Kimdir? 1952 Mardin doğumlu olan Rektör Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, yılları arasında Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü nde beş yıllık eğitimini tamamlayarak Ziraat Yüksek Mühendisi ünvanı ile mezun olmuştur yılında hayvan besleme alanındaki çalışmasıyla doktorasını tamamlayan Rektör Prof. Dr. Şenköylü, 1983 yılı başında yeni kurulan Trakya Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü nde kurucu öğretim üyesi olarak Yrd. Doç. ünvanı ile göreve başlamıştır yılında Doçent, ve 1992 yılında Profesör unvanlarını alan Rektör Prof. Dr. Şenköylü nün akademik başarıları arasında; Hollanda Hükümet Bursu, iki kez olmak üzere Japonya JSPS (Japan Society for the Promotion of Science) ödülü (1992 ve 2008) ve ABD nin Fulbright ödülleri bulunmaktadır. Kazandığı ödüllerle bu 3 ülkede yaklaşık birer yıl bilimsel araştırma çalışmalarında bulunan Rektör Prof. Dr. Şenköylü, yılında Üniversite-Sanayi işbirliği kapsamında yüksek enerjili yüksek proteinli ayçiçeği küspesi üzerinde Jenerasyon Üniversite olma yolunda hızlı bir gelişim süreci içerisindedir. Modern Türkiye nin çağdaş bireylerini yetiştirme ve toplumsal hayata kazandırma konusunda azimle yürüyen üniversitelerimiz bu amaçları doğrultusunda çok çeşitli projeler üretmekte, işbirliklerinde bulunmakta ve önemli bir dışa açılım süreci içerisine girmektedirler. Nitekim Türk Üniversitelerinin ERASMUS ve Bologna süreçlerinde yer alarak Avrupa sistemine entegrasyonu Türk Yüksek Öğretim sistemi açısından yürüttüğü projeye TÜBİTAK ve TTGV den US Dolarlık lık inovasyon desteği almaya hak kazanmıştır. Eserleri arasında; basılı dört kitap, 150 yi aşkın makale, çok sayıda yurt içi ve yurt dışı bildiriler bulunan Rektör Prof. Dr. Şenköylü ayrıca Trakya Üniversitesi nde Bölüm Başkanlığı ( ), Rektör Yardımcılığı ( ), Dekanlık ( ) ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi nde Rektör Yardımcılığı ( ) görevlerinde bulunmuştur yılından beri Namık Kemal Üniversitesi Rektörü olarak görev yapmakta olan Prof. Dr. Şenköylü Saffet Şenköylü ile evlidir. son derece önemli bir aşamayı teşkil etmektedir. Namık Kemal Üniversitesi nin kuruluş sürecini değerlendirir misiniz? Namık Kemal Üniversitesi, 2006 yılında aynı yasa ile kurulan 15 üniversiteden biridir. Aynı yıl Trakya Üniversitesi nden Tekirdağ ilinde bu üniversiteye bağlı Ziraat Fakültesi Çorlu Mühendislik Fakültesi ve Tekirdağ merkez ve ilçelerde bulunan yüksekokul ve meslek yüksek okullara Tıp, Fen- Edebiyat ile Fen, Sosyal ve Sağlık Bilimleri Enstitüleri nin eklenmesiyle kurulmuştur. Ağustos 2006 yılında rektörlüğü tedviren Trakya Üniversitesi Rektörü yürütmüştür. Rektörlük seçimleri bu ay içerisinde yapılmış ve daha sonra 17 Mayıs 2007 tarihinde Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü rektörlük görevine atanmıştır. Temel ilkeleri doğrultusunda hedeflerini belirleyen Namık Kemal Üniversitesi, akademik ve idari kadrosuyla son derece sistemli ve disiplinli bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. Üretken üniversite sloganıyla yola çıkan Üniversitemiz, vizyonunu, temelini çağdaş değerlere, toplumsal sorumluluğa, akademik özgürlüğe ve rasyonel düşünceye dayandırdığı bilimsel çalışmalarla ulusal ve uluslararası platformda etkin ve saygın bir yer edinmek üzerine bina etmiştir. Üniversitemiz bu çerçevede sunduğu akademik ortam ve dinamik kadrosuyla bağımsız, yaratıcı düşünce yeteneği ile donanmış bireyler yetiştirmeyi, bilim ve teknolojide ülkemizin küresel rekabet gücüne katkıda bulunarak üretilen bilgilerin topluma yayılmasında rol oynamayı kendine misyon edinmiştir. Bu temel vizyon ve misyon çerçevesinde Üniversitemiz, 10 yılda Türkiye deki ilk 20 üniversite, 20 yılda da dünyadaki ilk 500 üniversite arasına girmeyi hedeflemektedir. Bu hedeflere ulaşma yolundaki kararlılığını, kuruluşunun ilk yılında Tıp Fakültesi ne öğrenci alarak kendisi okutması, ikinci yılında Fen-Edebiyat Fakültesi nde açtığı 5 bölüme aldığı öğrencileri ingilizce hazırlık okutarak, zor olanı başarmakla göstermiştir. Bir yıldan kısa bir sürede Araştırma ve Uygulama Hastanesi ni faaliyete geçirmesi ve 6 ay gibi kısa bir sürede Yabancı Diller Yüksekokulu nu açması belirlenen hedeflere doğru gerçekleştirilen önemli hamlelerdir. NKÜ nün içinde bulunduğu bölgede sahip olduğu artılar ve eksiler nelerdir? İlimizin İstanbul a olan yakınlığı, sahil şeridinde bulunması, yoğun ticaret ilişkilerimizin bulunduğu

7 OCAK 2010 RÖPORTAJ 7 Avrupa güzergâhı üzerinde olması, bu potansiyelin değerlendirilmesi açısından önemli bir avantaj olarak görülebilir. Şarköy-Mürefte de bağcılık ve şarapçılığın yanı sıra agro turizm gelişmekte ve Üniversitemiz bu gelişen sektöre katkı yapmaktadır. Yamaç paraşütü ve kiraz festivali gibi doğa turizmine dönük festivaller düzenlenmektedir. Bölgemiz sanayi kuruluşları ve tarım arazileri açısından da son derece zengin bir potansiyele sahiptir. Tekirdağ ın sanayi aksı olan Çerkezköy-Çorlu-Muratlı ilçelerimizde ü aşkın fabrika bulunmaktadır. Serbest Ticaret Bölgesi gibi Avrupa Birliği ile yürütülen projeler de sanayi ve ticari ilişkilerimizin gelişmesi açısından önem taşımaktadır. Diğer taraftan gelinen aşamada bu potansiyelin yeterince geliştirilemediği, yatırımların yetersiz kaldığı gözlenmektedir. Üniversite-bölge ilişkileri hangi noktalarda önem taşımaktadır? Bölge halkıyla üniversitenin ilişki kurduğu iletişim noktaları nelerdir? Üniversitelerin toplumsal ihtiyaçlara yönelik çalışmalar yapması, gerek ekonomiye katma değer sağlaması, gerekse toplumla iç içe dinamik bir süreçte yol alması bakımından önem taşımaktadır. Küresel rekabette teknoloji üretimiyle önemli yer tutan üniversitelerin ülke ihtiyaçları ve küresel rekabetin dayattığı gereksinimlerden bihaber şekilde teknoloji üretimini düşünmek söz konusu değildir. Dolayısıyla bölge halkıyla iletişim, üniversitelerin dikkate alması gereken temel unsurlardan birini oluşturmaktadır. NKÜ olarak bizler bu bilinçle sanayi kuruluşlarımızla protokol imzalayarak öğrencilerimizin yöre fabrikalarında uygulamalı eğitimden yararlanmalarını sağlamaktayız. Bölgemizin yoğun sanayi varlığını bir fırsat olarak görmekte ve Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi yönetimi ile Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında bir protokol imzalamış bulunmaktayız. Bu protokol uyarınca öğrencilerimiz söz konusu fabrikalarda uygulamalı eğitim almaktadırlar. YÖK ün bizden istediği, bu uygulamanın yaygınlaştırılarak mesleki teknik eğitim okullarımızda Tremaster (üç ay teorik üç ay uygulamalı eğitim) sistemine geçilmesidir. Başlattığımız bu uygulamayla bu sisteme yakında geçmeyi planlamaktayız. Ayrıca yöredeki kimi fabrikalarla AR- GE yapmak için ön çalışmalar da başlatılmış ve bu çalışmaların en kısa zamanda bir teknoparka dönüştürülmesi hedeflenmiştir. NKÜ olarak bölgenin yerel güçlerinden, tarım ve sanayi sektöründen, diğer kamu kurumlarından beklentileriniz nelerdir? Üniversitemizin vizyonu çerçevesinde sanayi ve tarım kuruluşlarıyla işbirliğine büyük önem atfetmekteyiz. Bu çerçevede yapılan işbirlikleri, projeler ve araştırmaların artması, tüm sektörlerden paydaşların katılımıyla ortak çalışmaların yürütülmesi Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, öğrencilerimiz İpek Tavuz, Mehmet Erbilen, Eda Orçan, Barış Hoçur, Zeynep Öztürk, Muharrem Dursunoğlu nun sorularına yanıt verirken ve teknoloji üretimi bizim en büyük arzumuzdur. Bu kapsamda Üniversitemizin başlattığı diğer bir çalışma bölgede bulunan tarımsal güçleri harekete geçirmek ve onların sorunlarına çözüm üretmektir. Bununla ilgili en çarpıcı örnek, çeltik üreticileriyle birlikte düzenlenen Çeltik Sempozyumu ve İpsala daki Çeltik Festivali dir. Ayrıca yöre üreticilerimize ve tarım sektörüne dönük olarak düzenlediğimiz 2009 tarihli Küresel Isınma ve Tarım konulu kongreyle Buğday Üretim Politikası ve Kalitesi konulu panel diğer önemli etkinlikler olarak gösterilebilir. İçinde bulunduğu toplumla bütünleşmeyi amaçlayan Üniversitemiz, ister sanayi ister turizm olsun çeşitli alanlardaki sorunları irdeleyerek çözüm üretmek ve yöre halkının yaşam standardını yükseltmeyi hedeflemektedir. Bu kapsamda gıda-tarım temalı inovasyon merkezi ve sanayi kuruluşlarının işbirliğinde deri, tekstil, enerji ve çevre temalı inovasyon merkezlerinin gelişimi yönünde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Sanayi kuruluşlarından en temel beklentimiz Üniversite-sanayi işbirliğine önem atfetmeleri ve bu çerçevede rekabet gücü kazanmaya dönük AR-GE ile ilgili gereksinimlerini Üniversitemiz ile işbirliği içinde gidermeye çalışmalarıdır yılında kurulan yeni bir üniversite olmakla birlikte yüksek bir öğrenci potansiyelimiz var. Bu öğrencilerin akademik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntılar yaşıyor musunuz? Bunlarla ilgili kısa ve uzun vadede yapmayı düşündüğünüz çalışmalar nelerdir? Üniversitemizin yüksek bir öğrenci potansiyeline sahip olmasını ülkemizin geleceğine yönelik büyük bir katma değer ve şans olarak nitelendirmekteyim. Üniversitemiz gerek akademik gerekse altyapı olarak büyük bir çalışmanın içinde bulunmaktadır. Bunlar kolay olmayan zorlu süreçler olmakla beraber öğrencilerimizin akademik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması için elzemdir. Özellikle araştırmaya dönük, uygulamalı eğitime önem vermekte ve bu çerçevede çalışmalarımızı gerçekleştirmekteyiz. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz projelere örnek olarak ilaçtan kök hücreye kadar farklı alanlarda AR-GE çalışmalarına olanak sağlayacak MERKEZİ ARAŞTIRMA LABORATUVAR I projemizin DPT ce kabul edilmesi, Tıp Fakültesi nin kuruluşunun ilk yılından itibaren öğrencilerini kendisi okutur hale gelmiş olması ve Araştırma ve Uygulama Hastanemizin 3. basamak sağlık kurumu konumuna yükselmesi verilebilir. Üniversite yönetimi, akademisyenler ve öğrenciler arasında uyumlu bir koordinasyon için nasıl bir yol izlenmelidir? Öğrenci odaklı eğitim sistemimizin yerleşmesi için öğrenci kulüplerine önem vermekte ve öğrenci temsilcileriyle bir araya gelmekteyiz. Bologna süreci gibi öğrencilerimizi yakından ilgilendiren projelerde birebir katılımlarını ve iletişim kanallarının devamlılığını sağlamak amacıyla öğrenci temsilcilerinin ilgili kurullarda yer almasına özen göstermekteyiz. Akademik kadromuz ve öğrencilerimizin bu şekilde çeşitli platformlar aracılığıyla bir araya gelmesinin üniversitemizin gelişimine ve ihtiyaçlarının yakından takip edilmesine ciddi katkı sağladığını düşünmekteyim. NKÜ nün uluslararası nitelikte girişimleri var mı? Varsa bunları bize özetle aktarabilir misiniz? Üniversitemiz uluslararası işbirliklerine son derece açık ve girişimci bir profil çizmektedir. ERASMUS programı çerçevesinde, 13 ülkede 30 farklı üniversite ile ERASMUS ikili anlaşmaları imzalanmış; 2007 yılından bu yana ERASMUS programından yararlanan öğrenci sayısı 87, öğretim elemanı sayısı 27 yi bulurken, Üniversitemizde öğrenim gören ERASMUS öğrenci sayısı 7 olmuştur. Diğer yandan Texas Tech Üniversitesi ile akademik eğitim, araştırma ve çeşitli alanlarda değişim ve işbirliği girişimlerini amaçlayan bir önprotokol imzalamış bulunmaktayız. Teksas A&M Üniversitesi ile de görüş alışverişinde bulunmuş, geleceğe yönelik fırsatların değerlendirilmesi konusunda önemli mesafe kat etmiş durumdayız. NKÜ yü tercih eden veya ileride tercih etmek isteyen gençlere üniversite olarak neler vaadediyorsunuz? Gençlerimizin NKÜ yü tercih etmeleri için pek çok neden gösterilebilir. Bunların önde geleni yabancı dil ve İngilizce öğretimine verdiğimiz önemdir. Unutulmamalıdır ki bir sloganımız da İngilizce NKÜ de Öğretilir! dir. Her daldan mezun edeceğimiz gençlerin sadece Türkiye de değil dünyanın her köşesinde iş bulabilecek ve yabancı mezunlarla rekabet edebilecek formasyon ve donanımda yetiştirilmesi vizyonuna sahibiz. Diğer taraftan öğrencilerimiz sosyal, kültürel ve sportif anlamda da istedikleri her türlü alt yapı ve tesise burada kavuşabilecekler, ilgili alanlarıyla ilgili bir kulübe üye olarak yetenek ve beceri sahibi olduklarını gösterebileceklerdir. Son olarak, üniversite gençliğimize, öğrencilerimize ve çalışma arkadaşlarımıza neler söylemek istersiniz? Üniversite gençliğimizden beklentim, kendine güvenen, çok çalışkan, dürüst, çevresiyle iyi iletişim kurabilen, Türkçeyi düzgün konuşabilen, analitik düşünceye sahip, girişken ve üretken, ahlaki değerleri yüksek gençler olarak yetişmeleri ve bu değerleri yaşam boyu kendilerine ilke edinmeleridir.

8 8 HABER OCAK 2010 ABD Texas Tech Üniversitesi ile Protokol İmzalandı [1.Sayfadan devam] Protokol Neleri Kapsıyor? Heyetler arası görüşmelerin sonucunda Teksas Tech Üniversitesi Ziraat Bilimleri ve Doğal Kaynaklar Fakültesi ile Namık Kemal Üniversitesi arasında yürütülecek işbirliği çalışmalarını düzenleyen bir önprotokol imzalandı. Teksas Tech Üniversitesi ile yapılan önprotokol üç ana hedefi kapsıyor: Bunlardan ilki akademik programlar ve araştırma etkinlikleri yoluyla Üniversitelerin gelişimlerinin koordine edilmesi. İkincisi, iki üniversite arasında akademik eğitim, araştırma, değişim ve işbirliği girişimlerinin kolaylaştırılması. Bu çerçevede bu amaca yönelik yapılacak çalışmalarsa şunlar: Araştırmacı değişimi, Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü başkanlığındaki Üniversitemiz heyeti, Teksas Tech Üniversitesinde ayrıntılı incelemelerde bulundu. Akademisyen değişimi, Öğrenci değişimi, Akademik ve pedagojik materyallerin değişimi, Ortak araştırma, Teknik yardım veya uygulama eğitimi, Çift derece programı oluşturma, Ayrı Anlaşmalara tabi diğer işbirliği faaliyetleri, Protokolde yer alan üçüncü hedef ise bu protokole tabi üniversitelerin akademisyen ve öğrencileri için daha fazla kültürle tanışma fırsatları yaratarak onların deneyimlerinin geliştirilmesi, uluslararası çalışmalarda bulunabilmelerine fırsat verilmesi olarak belirlendi. Her iki üniversiteye de önemli fırsatlar yaratacak bu ön protokolle belirlenen hedeflere yönelik çalışmalara, Yükseköğretim Kurulu nun (YÖK) onayının ardından zaman geçirilmeden başlanacak. Öğrenciden Öğr. Konseyi Başk. Mehmet ERBİLEN ÖĞRENCİ KONSEYİ NDEN Sevgili öğrenci arkadaşlarım, Herşeyden önce, üniversitemizin çıkarmış olduğu bu gazetenin üniversitemiz adına hayırlı olmasını diliyor, başta Rektörümüz olmak üzere bu işe öncülük eden hocalarımıza tüm öğrenci arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum. Yaklaşık iki aydır NKÜ Öğrenci Konseyi Başkanlığını yürütüyorum. 19 kasım 2009 tarihinde yapılan Öğrenci Konseyi seçimlerinde fakülte, meslek yüksekokulu ve enstitü temsilcilerinin oyları ile bu göreve seçildim. Öğrenci Konseyi, üniversitede öğrenciler ile idare arasında iletişimi kolaylaştıran önemli bir yapı. Özellikle de öğrencilerin sorun, istek ve görüşlerini gerekli yerlere iletebilmeleri bakımından tam bir köprü işlevi üstleniyor. Her fakültenin, MYO nun ve enstitünün, buralardaki öğrencileri temsil eden birer temsilcisi bulunuyor. Bu temsilcilerin tamamı ise konseyi oluşturuyor. Konseyde görüşülen konular ve alınan kararlar ise başkan olarak benim aracılığımla idarenin gerekli birimlerine iletiliyor. Başkan, üniversite senatosu toplantılarına da katılıyor ve senatoda tüm öğrencileri temsil ediyor. Buranın önemini bildiğimden şu ana kadar hiçbir senato toplantısını kaçırmadan tamamına katıldım. Öğrenci arkadaşlarımdan en öncelikli ricam, haklarımızı elimizde bulunan bu demokratik vasıtalarla aramamızdır. Üniversiteye ilişkin her sıkıntınızı, sorununuzu öncelikle okuduğunuz fakülte, MYO ya da enstitü temsilcisine bildirin. Bu konu mutlaka öğrenci konseyinde görüşülecektir. Ben doğrudan bana gelen ve konseyde görüşülen her sorunu gerekli yerlere en kısa zamanda ileteceğime ve bunları takip edip arkasında duracağıma söz veriyorum. 7 Ocak 2010 da tüm temsilcilerin katıldığı bir konsey toplantısı yaptık. Orada, sizleri temsilen bulunan temsilci arkadaşlarım, kendilerine iletilen bütün sorunları diğer üyelerle paylaştılar. Konuştuk, tartıştık ve bu sorun ve isteklerin neredeyse tamamını üniversite idaresine bildirme ve takip etme kararı aldık. Yine 22 Aralık 2009 da Çorlu Mühendislik Fakültesi nde gerçekleştirdiğim söyleşide bana iletilen tüm sıkıntı ve istekleri gerekli yerlere, uygun bir üslupla ilettim ve şimdi her birinin sonucunu tek tek takip ediyorum. Sizlerden ikinci ricam, üniversitemiz bünyesinde kurulan öğrenci topluluklarından en az birine dahil olmanız ve bu toplulukların çalışmalarına aktif olarak katılmanızdır. Üniversiteyi üniversite yapan buradaki öğrenci toplulukları ve bunların faaliyetleridir. Topluluklar, gelişmiş bir sosyal çevre içinde yaratıcılığımızı ortaya koyabileceğimiz, birlikte üreterek demokrasi kültürümüzü geliştireceğimiz, önce kendimize sonra da çevremiz ve en nihayetinde sevgili ülkemize mutlaka yararı dokunacağını düşündüğüm işleri başarabileceğimiz yapılardır. Gelin, hep birlikte kendimizin ve ülkemizin geleceğini buralarda hazırlayalım. Hele ki Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı, Başkan Vekili Hocamız Yrd. Doç. Dr. İlker Çelen in şahsında topluluklara destek olmak üzere bizlere kapılarını sonuna kadar açmışken bu önemli fırsatı kaçırmayalım. Bu ilk sayımızda size Öğrenci Konseyimizi, konseyin nasıl işlediğini ve konsey başkanı olarak pek çok arkadaşım adına öncelikli gördüğüm birkaç konuyu iletmeye çalıştım. Bundan sonraki sayılarda da sizler adına bu köşede yazılar yazacak, sorun ve isteklerimizi buradan da duyuracağım. NKÜ öğrencileri adına, üniversitemiz, çevremiz ve ülkemiz için çalışan herkese saygı ve sevgilerimizi iletir, yoğun bir final dönemine girecek bütün arkadaşlarıma başarılar dilerim. Üniversitemiz heyeti Namık Kemal in mezarını ziyaret etti Namık Kemal Mezarı Başında Anıldı Üniversitemize adını veren Vatan ve Hürriyet Şairi Namık Kemal, ölümünün 121. Yılında, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Birol Kayişoğlu ve beraberindekilerce Bolayır daki mezarı başında anıldı. Çanakkale nin Gelibolu ilçesine bağlı Bolayır beldesindeki Gazi Süleyman Paşa Türbesi yanında bulunan mezar başındaki anma törenine Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Birol Kayişoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Kurt, Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sütçü ile NKÜ öğrencileri katıldı. Prof. Dr. Birol Kayişoğlu nun mezara çiçek bırakmasının ardından Namık Kemal e ilişkin çok değerli çalışmaları bulunan Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sütçü, Vatan Şairi nin edebi kişiliği ve eserlerinin milli mücadeleye nasıl ilham kaynağı olduğunu anlattı. Namık Kemal in kabrinin projesinin Tevfik Fikret tarafından çizildiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sütçü, Vatan Şairi nin ölmeden önce Bolayır da Gazi Süleyman Paşa nın türbesi yanında gömülmeyi istediğini, bu nedenle de ölümünden bir süre sonra naaşının buraya getirilerek defnedildiğini ifade etti.

9 OCAK 2010 HABER 9 ÇORLU MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MEDYANIN GÜNDEMİNDE Yıldızı Parlayan Fakülte CNN Türk te yayınlanan Sait Gürsoy la Başarıya Doğru adlı programa konuk olan Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuzhan Çiçekoğlu, Fakülte nin mevcut durumunu ve geleceğe dönük planlarını anlattı. Üniversite ve ortaöğretim kurumları giriş sınavlarına hazırlanan öğrencilere faydalı olabilecek bilgilerin verildiği ve bu öğrencilerin seçmeleri tavsiye edilen okulların tanıtımının yapıldığı programın 23 Aralık 2009 da yayımlanan bölümünün konuğu Çorlu Mühendislik Fakültesi (ÇMF) Dekanımız Prof. Dr. Oğuzhan Çiçekoğlu ydu. Fakültenin geçmişiyle ilgili kısa bilgiler veren Çiçekoğlu, yeni açılan bölümlerden, açılacak olanlara; üniversite-sanayi işbirliğinden, yabancı üniversitelerle yürütülen uluslararası çalışmalara kadar pek çok konuda önemli değerlendirmelerde bulundu yılında İnşaat, Çevre ve Makine Mühendislikleri olmak üzere üç bölümü bulunan ÇMF de bugün yedi farklı bölümde öğrenci eğitim görüyor akademik döneminde kurulan ve öğrenci kabul etmeye başlayan Elektronik, Bilgisayar ve Tekstil Mühendisliği bölümlerine bu yıl Biyomedikal Mühendisliği Bölümü de eklendi. Türkiye de bu bölümü açan ikinci devlet üniversitesi olduklarını belirten Prof. Dr. Çiçekoğlu, Biyomedikal Mühendisliğinin geleceğine ilişkin şunları söyledi: Bu bölümümüz, henüz ilk senesinde olmasına rağmen tercih sıralamamızda diğer bölümleri geride bırakarak ilk sıraya yerleşti. Bunda Biyomedikal Mühendisliğine ilişkin yapılan yeni düzenlemelerin etkisi var. Buna göre, minimum 200 yataklı kamu hastaneleri ile minimum 100 yataklı özel hastaneler, daimi bir kadro olarak kurumlarında mutlaka bir biyomedikal mühendisi bulundurmak zorunda. Oysa ki üniversitelerimizde bu mühendislik eğitimini veren bölüm sayısı oldukça az ve önümüzdeki yıllık süreçte bu alanda ülkemizde bir açık bulunacak. Biz, yeni kurulan bir üniversite olmanın avantajını kullanarak bu alanda öncü olalım dedik ve akademik yılında eğitimine başlamak üzere bu bölümü kurduk. Biliyoruz ki bu bölümde okuyan öğrencilerimizin belki de tamamı daha mezun olmadan işlerini bulmuş olacaklar. Bir diğer şansımız da Üniversitemiz bünyesinde bir Tıp Fakültemizin bulunmasıdır ki biyomedikal mühendisi olmaya aday öğrencilerimiz, eğitimlerinin ilerleyen dönemlerinde bu fakültenin imkanlarından da yararlanabilecekler. Çiçekoğlu, ÇMF nin bölüm sayısının bununla da sınırlı kalmayacağını, önümüzdeki yıllarda Mekatronik, Endüstri, Malzeme ve Finans Mühendisliği Bölümlerinin de açılarak eğitim vermeye başlayacağını belirtti. Bunların içinden Finans Mühendisliğinin ise sadece Türkiye de değil Avrupa Birliği nde bile bir ilk olacağını ifade eden Prof. Dr. Çiçekoğlu, yeni kurulmuş bir üniversite olmanın açılacak bölüm ve programları belirlerken oldukça avantajlı bir durum olduğunu, bu sayede günün ve geleceğin ihtiyaçlarına ve ileride talebi artacak mesleklere yönelik programlar oluşturabildiklerini söyledi. Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Kendinize En Uygun Olduğunu Düşündüğünüz Mesleği Seçin Prof. Dr. Çiçekoğlu açılan tüm bu yeni bölümler ile gelecekte talebi artması beklenen mesleklerden bahsederken tüm gençlere sevebilecekleri, kendilerine uygun gördükleri birer meslek seçmelerini tavsiye etti. Bu çerçevede ÇMF yi tercih edecek öğrencilerden belirli bir matematik ve fizik temellerinin ve soyut düşünebilme becerilerinin gelişmiş olmasını, tasarım ve yeniliğe ilgi duyuyor olmalarını beklediklerini belirten Çiçekoğlu, ÇMF nin genç, dinamik kadrosu ile günün gereklerine yönelik bölüm ve programları nedeniyle tercih edilmesi gerektiğini de ifade etti. Yabancı Üniversitelerle Akademik Bağlarımızı Güçlendiriyoruz Öncü bir mühendislik fakültesi ve öncü bir üniversite oluşturabilmenin yolu dünya standartlarında çalışmalar yapmaktan geçiyor. Bunu sağlamanın bir yolu ise akademik yeterliliğine ve alt yapılarına güvenilen üniversitelerle uluslararası işbirliği olanaklarını ÇMF Dekanı Prof. Dr. Oğuzhan Çiçekoğlu sağlamak; akademisyen, öğrenci ve gerektiğinde çeşitli materyal değişim programlarıyla bu işbirliğinin seviyesini yükseltmek. Prof. Dr. Çiçekoğlu bu konuda yürütülen çalışmaları da şöyle özetledi: Yaklaşık bir ay kadar önce ABD Texas Tech Üniversitesinden gelen bir davet üzerine Rektörümüz Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü ve Yrd. Doç. Dr. Özden Çobanoğlu ile birlikte bu üniversiteye ve Texas A&M Üniversitesi ne bir ziyaret gerçekleştirdik. Üniversiteleri gezdik, incelemelerde bulunduk, yönetici ve akademisyenlerle pek çok görüşmelerde bulunduk. Bu görüşmeler neticesinde her iki üniversiteyle de belli bazı alanlarda işbirliğini geliştirme ve ortak çalışmalar gerçekleştirme kararını aldık. Bu çerçevede Texas Tech Üniversitesi ile ön anlaşma niteliğinde bir protokol imzaladık. Protokol özetle şu alanlarda yürütülecek çalışmaları kapsıyor: Araştırmacı Değişimi, Akademisyen Değişimi, Öğrenci Değişimi, Akademik Materyal Değişimi, Ortak Araştırma Olanakları, Teknik Yardım ve Uygulama Eğitimi ve ilerleyen görüşmelerle netlik kazanacak başka bazı konular. Hem öğrencilerimiz hem akademik kadromuz hem de genel itibariyle üniversitemiz için oldukça faydalı sonuçlar doğuracağına inandığımız bu işbirliği, imzaladığımız bu protokolün YÖK tarafından onaylanmasının ardından uygulamaya geçecek. Avrupa Birliği üniversiteleri arasında öğretim üyesi ve öğrenci değişimi programı olan Erasmus hakkında da bilgiler veren Çiçekoğlu, program dahilinde şu an 9 üniversiteyle anlaşma imzalanmış olduğunu ve bu üniversitelere akademik yılında 2 öğretim üyesi ile 8 öğrenci, bu yıl ise 5 öğrencinin gönderildiğini belirtti. Çiçekoğlu, henüz yeni bir üniversite olduğumuz için sayıların az olduğunu ancak ilerleyen yıllarda bu sayıların da yükseleceğini ekledi. Üniversite-Sanayi İşbirliğini Daha Etkin Biçimde Sağlamalıyız Programda üniversite-sanayi işbirliği alanında yürütülen çalışmalara da değinen Prof. Dr. Çiçekoğlu bu konuda şunları söyledi: ÇMF, ülkemiz için çok önemli bir endüstri alanının tam ortasında bulunuyor. Buradaki işletmelerle sektörel ilişkilerimizi mümkün olduğunca geliştirmeye çalışıyoruz. Ancak açık söylemek gerekir ki işbirliğimiz henüz arzu edilen düzeyde değil. Sevindirici olan şu ki her iki taraf da bu konuda çok istekli ve gayretli. Hem üniversite olarak bizler hem de sanayi ve sektör temsilcileri karşılıklı olarak geliştireceğimiz ilişkilerin bizlere sağlayacağı faydaların farkındayız. Bu çerçevede şu an daha çok öğretim üyelerimizin gayretiyle öğrencilerimiz için yaratılan staj olanakları ileride çok daha sistematik bir hale getirilecek. Elbette bu ilişkinin geliştirilmesinde önemli bir aşama da bizim fakülte olarak ilk mezunlarımızı vermemiz olacak. Bu konuda şu örnek oldukça açıklayıcı: Geçtiğimiz aylarda dünyaca ünlü bir bilgisayar firmasının temsilcileri bize gelerek Çorlu da bir fabrika kuracaklarını ve burada ayda 500 bin bilgisayar üreteceklerini ifade ettiler ve fabrika için önemli oranda personel ihtiyacı duyduklarını söyleyerek bizden destek istediler. Onlara, fakültemizin henüz mezun vermediğini üzülerek ifade ettik. Söylemek istediğim, çevremizdeki endüstri bölgelerinin tamamının iş gücü ihtiyacını ilerleyen yıllarda büyük oranda üniversitemizin mezunları karşılayacak. Bu ilişkinin güçlenmesi için bugünden çalışmalarımızı yapmalıyız.