25 Haziran 2014 Çarşamba

Transkript

1 Ege nin Süper Ligdeki temsilcisi Akhisar ın yeni hocası Mustafa Akçay, kapılarını Sondakika Gazetesinden Yavuz Atalay a açtı. Akhisar ın bu sezonki hedeflerini ve stratejisini gazetemiz okurlarına aktaran Akçay, Trabzonspor daki sır ayrılışına ilişkin ise tüm soruları içtenlikle cevapladı. devamı 8-9 da 25 Haziran 2014 Çarşamba Türk ordusunun en seçkin komandolarının yetiştirildiği Komando İhtisas Kursu'nun Su Üstü Komando Harekatı tatbikatı, Ege Denizi'nde tamamlandı. Eğitimlerde teçhizatlı olarak kule atlama, yüzme, dalış, helikopterden atlama gibi zorlu eğitimlerin yanı sıra denizde eller, ayaklar ve gözler bağlı olarak hayatta kalma gibi inanılması güç zorluktaki eğitimler verildi Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, turistik tesislerin rezidans ve apart olarak kullanımına karşı savaş açtı. Dalgıç, "Yeni dönemde bu tip kullanımlara kesinlikle müsaade etmeyeceğiz" diye konuştu PLAN NOTU İLE ENGELLEYECEĞİZ BAKANLIKTAN YETKİ İSTEDİK Üçyol, Konak ve Halkapınar dan kent merkezine giden ring seferleri artırılıyor. Bu üçgenin çevrelediği merkezde gerekenden fazla otobüs bulunmasının yarattığı sıkışıklığın önüne geçilmesi planlanıyor. Basmane ve Gümrük te sona eren otobüs hatları kaldırılarak bu bölgedeki karmaşaya son veriliyor. 16 da

2 SAYFA 02 MAVI KIRMIZI SARI 25 Haziran 2014 Çarşamba Halk sevgisi olmadan yeni eser üretemeyiz 88 yıllık ömrüne 652 beste ile aralarında "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü" ve "TBMM Üstün Hizmet Ödülü"nün de bulunduğu 256 ödül sığdıran "Devlet Sanatçısı" unvanlı bestekar Alaeddin Yavaşca, "Halk bizi sever biz de onları severiz. Onlar için müzik yaparız" dedi "Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok/bir yer ki, sevenler, sevilenlerden haber yok/bezminde kadeh kırdığımız sevgililer yok/bir yer ki, sevenler, sevilenlerden haber yok" sözlerinin bestecisi Alaeddin Yavaşca, 88 yıllık ömrüne 652 beste ile 256 ödül sığdırdı. Türkiye'nin yaşayan en büyük bestekarlarından Yavaşça, çocukluğundan itibaren sanatla iç içe oldu. Sanatkar bir dede ve babanın yetiştirdiği Yavaşca, lise öğrenimi için geldiği İstanbul'da Saadettin Kaynak ve Zeki Arif gibi sanatçılardan eğitim alma imkanı buldu. Haliç Üniversitesi Türk Musikisi Ana Bilim Dalı'nda birçok öğrenci yetiştiren Yavaşça, onlarca teze konu olmaya ve danışmanlık yapmaya devam ediyor. Maçka'da, adının verildiği sokaktaki evinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yavaşca, sanatçı bir ailede doğduğunu söyledi. Yavaşça, dedesinin şair olduğunu belirterek, "Atalarımızdan beri bizim ailemizde sanata ve edebiyata karşı çok alaka duyulmuştur. Biz de bu geleneğin son nesliyiz. Onların bize lütfettikleri bu özelliklerden dolayı onlara layık olmaya çalıştım. Tahmin ediyorum ki gerek musikide gerekse edebiyatta memleketime bu yaşa kadar pek çok hizmetim oldu. Bu bakımdan kendimi müsterih addediyorum" diye konuştu. - "Bu bir ilham meselesidir" Aynı zamanda hekim de olan Yavaşca, eserlerinin 82'sini görev yaptığı hastanelerde besteledi. Yavaşca, hekimliği sırasında beste yapmasını ise şöyle değerlendirdi: "Bu bir ilham meselesidir. İlhamın nerede ve ne şekilde olacağını evvelden kestirmenin imkanı yok. Bu, DANSLARI İLE GÖNÜLLERİ FETHETTİLER İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Halk Dansları Kulübü, Ulusal Down Sendromu Derneği üyeleriyle birlikte aynı sahneyi paylaştı, Ekonomiden Kalbe, Kalpten Dansa dedi. Ulusal Down Sendromu Derneği Folklor Up Topluluğu, çayda çıra oyununu sahneledi. Derneğin Ritim Up Topluluğu da ritm gösterisiyle izleyenleri büyüledi. Bini aşkın seyirci, çocukları ayakta alkışladı. Anadolu nun tüm renkleri Geceyi İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oğuz Esen, Ulusal Down Sendromu Derneği Gönüllü Yönetim Kurulu Başkanı Sami Altunel ile birlikte izledi. Gecede, Dokuz Eylül Üniversitesi Anadolu dan Esintiler Topluluğu da, Burdur ve Gaziantep yörelerinin oyunlarıyla büyük alkış aldı. 10. Ekonomiden Kalbe, Kalpten Dansa başlıklı etkinlikte, İzmir Ekonomi Üniversitesi Halk Dansları Kulübü, Zeybek, Üsküp, Karadeniz, Kafkas yörelerinden örnekler sunarken, semazen, oryantel, aşuk-maşuk, roman gösterileri de izleyenlere coşkulu dakikalar yaşattı. Kardeşlerimizle olmak bizim için onur İEÜ Halk Dansları Kulübü Başkanı Ali Eren Aslan, yorucu ve tempolu bir çalışma süreci yaşadıklarını belirterek, Danslarımız ait olduğumuz kültürümüzün değerlerini yansıtmakta kullandığımız bir araçtır. Gecemizde, Ulusal Down Sendromu Derneği nin üyeleriyle aynı sahneyi paylaşmak bizim için büyük bir onur oldu dedi. (HABER MERKEZİ) birçok olayın üst üste binmesiyle, en ummadığınız anda ortaya çıkabilir. Onun için saatini dakikasını bilmemiz mümkün olmuyor." Yavaşca, eserleri arasında ayrım yapamayacağını, her eserin bir yaşanmışlığının olduğunu anlatarak, taşıdığı özellik bakımından eserlerin özgün birer örnek olduğunun söyledi. Sadece müziğin sanat olmadığını dile getiren Yavaşça, "Tıp hem sanattır hem de güzel bir meslektir. Çünkü insanlığa hizmettir. Doktor olarak insanlığa hizmettir. Müzisyen olarak da ruh yapısı bakımından hizmettir" ifadelerini kullandı. Kendi gibi insanların halka mal olduğunu aktaran Yavaşca, halkın sanatı sevdiğini belirtti. Yavaşca, sanat camiasında yaşananların aksine kendisinin vefasızlık görmediğini vurgulayarak, verdiği hizmetin çok daha fazla ilgi gördüğünü belirtti. Yavaşca, bütün varlığıyla milletine bağlı olduğunu söyleyerek, "Halk bizi sever biz de onları severiz. Onlar için müzik yaparız. Onlar için mesleğimizi kullanırız. Biz halk için yaratılmışız" dedi. - Kulağı ve gırtlağı tıbben tescillendi Alaeddin Yavaşca, kulak ve gırtlak yapısının Hacattepe Üniversitesi'nde tescillenmesiyle ilgili, "Profesör arkadaşlarım merak etmişler, benim ses ve sesi kullanma bakımından değerlerimi ölçümlemek istediler. Onun dışında da ilhamı muhafaza etmek ve değerlendirmek için tetkikler yapıldı. Bunların sonucunda da çok şükür ki güzel sonuçlar alınmıştır" değerlendirmesinde bulundu. Türk müziğine yüzlerce eser kazandıran bestekar Alaeddin Yavaşca'nın tanınmış eserleri arasında "Başka söz söylemem aşktan yana ben", "Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok", "Kimseyi böyle perişan etme Allah'ım yeter", "Ruhum su gelen yılda bile maziyi andı", "Şen gözlerinle yüzüme bir baktın", "Sarı mimozamsın sen benim", "Gülen gözlerinin manası derin", "Ayrılıktan başka var mıdır söze hacet" bulunuyor. Yavaşca, yurt içinde ve yurt dışında birçok yerde sahne aldı. (AA) Çeşme, Yeşilçam'a yeniden 'ses verdi' Türk sinemasının doğuşunun yüzüncü yılı, Çeşme'de düzenlenen 'Türk Film Şarkıları' konseriyle kutlandı; sinemamızın klasiklerini seslendirildiği 'unutulmaz' bir gece yaşandı. Türk sinemasının 100'ncü doğum günü, Çeşme'de düzenlenen muhteşem konserle kutlandı. Çeşme Belediyesi'nin destekleriyle; aralarında TRT sanatçılarının da bulunduğu Alimoğlu Kültür Sanat Araştırma Derneği (AKSAM), Antalya Musiki Derneği ve Çeşme Kültür ve Sanat Derneği üyelerinden oluşan 150 kişilik koro, 20 kişilik saz ekibiyle birlikte sahne aldığı "Türk Film Şarkıları" konseri, Çeşme Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekleşti. Şef Burhan Kul'un başarılı yönetimiyle dinleyiciyle buluşan konser, Çeşmelilere unutulmaz bir gece yaşattı. Rüyada kalmak istiyorum Televizyonların duayen sunucusu Mustafa Yolaşan'ın kendine has sunumuyla renklendirdiği geceye onur konuğu olarak katılan Selda Alkor, küçük yaşlardan itibaren Çeşme'ye duyduğu hayranlığı dile getirdi yılından bu yana Türk sinemasının bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyduğunu kaydeden Alkor, "Türk sineması benim için bir rüya, eğer sizler de izin verirseniz ölene kadar bu rüyanın içerisinde kalmak istiyorum" dedi. Yolaşan'ın ısrarı üzerine, Yeşilçam'da kullanılmış sanat müziği eserini okuyan Alkor, dinleyicilerden büyük alkış aldı. Unutulmaz konser Türk sinemasının 100'ncü doğum gününün kutlandığı bu anlamlı konserin oluşumunda emeği geçen herkese teşekkür eden Çeşme Belediye Başkan Vekili Şakir Karadede, Çeşme Belediyesi olarak ilçede böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını kaydetti. Bu duygu dolu konser, sundukları için sanatçılara, dinleyicilerden, tekrar 'kuvvetli bir alkış' ricasında bulunan Karadede, "Bu unutulmaz konserde bizleri yalnız bırakmayan sanatçılarımıza, Yeşilçam ve sanat müziği tutkularına teşekkür ediyorum" dedi. İlk film: Rus Abidesi'nin Yıkılışı Türk sinemasının ilk filmi olan "Ayastefonas'taki Rus Abidesi'nin Yıkılışı", Osmanlı, 1'nci dünya harbine girdikten 3 gün sonra çekildi. Bu film, 93 Harbi'nde yaşanan Rus yenilgisinin 'hatırası' olarak dikilen Yeşilköy'deki (Ayastefanos) 150 metre yüksekliğindeki 'Rus Abidesi'nin yıkılışını anlatır. Anıtın dinamitle patlatılmasını görüntülemeye gelen Avusturyalı firmanın çalışanları, filmin bir Türk tarafından çekilmesi gerektiği düşüncesiyle gösterilen tepkiden sonra, Fuat Uzkınay'a projeksiyon makinesini kullanmayı öğretir. Uzkınay'ın görüntülediği belgesel niteliğindeki film, Türk sinemasının ilk eseri olarak kayıtlara geçer. (HABER MERKEZİ) Bu da Kazıklı Voyvoda turu Kütahya'nın Eğrigöz köyünde bulunan, 1800'lü yıllarda esirleri kazığa oturtarak öldürdüğü için ''Kazıklı Voyvoda'' diye anılan Eflak Prensi Tepes'in hapsedildiğinin ileri sürülmesiyle gündeme gelen tarihi kale, bölgenin ilgi odağı haline geldi. Kütahya'nın Emet ilçesine bağlı Eğrigöz köyünde bulunan, 1800'lü yıllarda esirleri kazığa oturtarak öldürdüğü için "Kazıklı Voyvoda" diye anılan Eflak Prensi Vlad Tepes'in hapsedildiğinin ileri sürülmesiyle gündeme gelen tarihi kale, bölgenin ilgi odağı haline geldi. İrlandalı yazar Bram Stoker'in Tepes'in yaşam öyküsünden esinlenerek 1897'de yazdığı, film ve belgesellere de konu olan vampirlerle ilgili "Drakula" adlı roman dünyada halen ilgi görüyor. Osmanlı Devleti arşivlerinde temettuat defterlerinde, Hüdavendigar eyaleti içinde anılan Eğrigöz'de bulunan kale, yörede, ayakta kalan tek kale durumunda. Sarp kayalıklar üzerinde kurulu, dört yanı uçurumlarla kaplı kale, bazı kaynaklar tarafından, Bursa'daki Orhan Gazi Türbesi civarında kabri bulunan Şehzade Korkut'un öldüğü yer olarak biliniyor. Bazı yabancı internet sitelerinde, Vlad Tepes'in Fatih Sultan Mehmet tarafından esir edildikten sonra Eğrigöz Kalesi'nde hapsedildiği tezi bulunuyor. Çok sayıda, yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği kale, zamana karşı adeta direniyor. Kalede hala ayakta kalan surlar, dehlizler, farklı dönemlere ait vaftiz tekneleri, su sarnıçları, sırlı ve sırsız seramik çanak parçaları bulunuyor. -Kazıklı Voyvoda İrlandalı yazar Stoker'in ''Drakula'' adlı ünlü vampir romanına esin kaynağı olan Eflak Prensi Vlad Tepes, yıllarında hükümdarlık yaptı. Romanya tarihinde "ulusal kahraman" diye nitelendirilen Vlad Tepes, cezalandırmak istediği esirleri kazığa oturtarak öldürdüğü için Türkler tarafından ''Kazıklı Voyvoda'' diye anılıyor. Osmanlı'ya karşı 1461 yılında isyan başlatan Tepes'in ordusu, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet'in 1462'de yaptığı seferde yenildi ve prens esir edildi. Kaynaklarda Vlad Tepes'in 1476'da öldüğü ifade ediliyor. (AA) Yıl: 3 Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilcisi Sedat KAYA sedatkaya20@hotmail.com. Sayı: Haziran 2014 Çarşamba Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Haziran Şubat Perşembe Çarşamba Evden uzaklaştırma cezası olan koca eşini SOKAK ORTASINDA BIÇAKLADI Eskişehir'de hakkında boşanma davası bulunan ve 2. Aile Mahkemesi tarafından 6 ay evden uzaklaştırma cezası aldığı belirtilen Tuncay Yalçın, (54) eşi Yasemin Yalçın'ı (54) sokak ortasında bıçakladı. Ağır yaralanan Yasemin Yalçın kaldırıldığı hastanede 8 saat sonra yaşamını yitirdi Olay, Kırmızıtoprak Mahallesi Nilay Sokak'ta Salon Canan isimli bayan kuaförünün önünde meydana geldi. İddialara göre, aralarında boşanma davası bulunan ve Eskişehir 2. Aile Mahkemesi tarafından 'tehdit ve aşağılama' yapmaması için 6 ay uzaklaştırma cezası alan Tuncay Yalçın eşi Yasemin Yalçın'ı telefonla arayarak, "12 yıllık eşimsin uzaklaştırmam var 6 aydır çocuğumu göremiyorum. Allah rızası için 5 dakikada olsa çocuğumu bana göster." dedi. Komşularının ifadelerine göre, koca alkollü olduğu için Yasemin Yalçın, çocuğunu görüştürmek istemedi. Bunun üzerine uzaklaştırma cezası alan koca eşinin bulunduğu sokağa giderek eşiyle tartıştı. Ancak kısa bir AKÜMÜLATÖR ALIMI İZMİR İL JANDARMA KOMUTANLIĞI AKÜMÜLATÖR ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : AYDOGDU MAH. Y.KEMAL BEYATLI CAD. EVKA1 BUCA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : ihlkom35@jandarma.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği : internet adresi (varsa) 2- İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 2 KALEM AKÜMÜLATÖR ALIMI Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : 835 NU.LI TŞN.MAL SYM.LIĞI c) Teslim tarihleri : AKÜMÜLATÖRLER İKİ TAKSİT HALİNDE TESLİM EDİLECEKTİR. BİRİNCİ TAKSİT SÖZLEŞMENİN İMZALANMASINI MÜTEAKİP 20 (YİRMİ) TAKVİM GÜNÜ İÇİNDE ( 72 AMPER = 60 ADET) TESLİM EDİLE- CEKTİR. İKİNCİ TAKSİT KASIM 2014 AYI İÇERİSİNDE (105 AMPER =10 ADET, 72 AMPER=50 ADET) TESLİM EDİLECEKTİR. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : İZMİR İL JANDARMA KOMUTANLIĞI-AYDOĞDU MAH.Y.KEMAL BEYATLI CAD.BUCA-İZMİR b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: a)imalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b)yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c)türkiye de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. a)aday veya istekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, b)adayın veya isteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, c)adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi, ç) Adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenmiş ve teklif ettiği mala ilişkin Yerli Malı Belgesi, d)aday ve isteklinin alım konusu malı ürettiğine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca yetkili kurum ve kuru luşlarlarca düzenlenen ve aday veya isteklinin üretici veya imalatçı olduğunu gösteren belgeler, Satış sonrası servis, bakım ve onarıma ilişkin belgeler: İhale konusu mallar 5 (beş) ay içerisinde kullanılmaz ise teslim alındığı tarihten itibaren beşinci ayın bitiminde kullanılmayan akümülatörler yüklenici tarafından bir ay içerisinde yeni üretim tarihli (teslim tarihin den itibaren en fazla altı ay önce üretilmiş olacaktır.) Akümülatör ile değiştirilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. İhale sadece yerli isteklilere açık olup Kamu İhale Kurumu tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde yerli malı olarak kabul edilen mal kalemini - kalemlerini teklif eden yerli istekliler lehine % 5 oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 10 TRY (Türk Lirası) karşılığı İZMİR İL JANDARMA KOMUTANLIĞI-AYDOĞDU MAH.Y.KEMAL BEYATLI CAD. BUCA-İZMİR adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR İL JANDARMA KOMUTANLIĞI-AYDOĞDU MAH.Y.KEMAL BEYATLI CAD.BUCA-İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üze rine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (ALTMIŞ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Resmi İlanlar: de süre sonra tartışma büyüdü ve Tuncay Yalçın eşine hakaretler ederek elindeki bıçakla saldırdı. Can havliyle Salon Canan'ın içine kaçan Yasemin Yalçın, "Seninle konuşacak bir şeyim yok. Sen evime girdin, evime zarar verdin, alkol kullanıyorsun git buradan." diye karşılık verdi. Yüklenerek kapıyı açan Tuncay Yalçın, üzerinde taşıdığı bıçakla Yasemin Yalçın'ı göğsünden, bacağından ve kolundan yaraladı. İhbar üzerine olay yerine gelen polisler Tuncay Yalçın'ı olayda kullandığı bıçakla birlikte yakalayarak gözaltına aldı. Daha sonra gelen 112 sağlık ekipleri yaralı Yasemin Yalçın'ı ambulansla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi'ne kaldırdı. Hastanede tedaviye alınan Yasemin Yalçın, doktorların tüm çabasına rağmen kurtarılamadı. Kadının bıçaklandığı iş yerinin sahibi Canan Kaçar, olayı şu şekilde anlattı: "Yasemin abla ayın 22'sinde buraya geldi, ondan 10 dakika sonra eşi Tuncay ağabey de geldi. Kapının önünde bağrışmaya başladılar. Sonra 155'ten iki tane ekip geldi. Tuncay ağabey, Yasemin ablaya çocuğunu görmek istediğini söyledi. Yasemin abla da 'çok sarhoşsun, git yarın gel' dedi. Sonra karşı çimenliklerden bağırmaya başladı. Sonra Yasemin ablaya telefonda, 'seni öldüreceğim, iki gün daha nefes al seni öldüreceğim' dedi. Yasemin abla da memurlara, 'bak beni öldüreceğini söylüyor' dedi. (CİHAN) Sondakika: 25/6 Basın: 7276 Dayak raporu hazırlayan doktor için 6 ay meslekten uzaklaştırma talebi! İzmir Tabip Odası, gözaltına alınan bir kişinin polis merkezinde dövülmesine ilişkin hastane raporunu düzenleyen doktora geçici olarak, 15 günden 6 aya kadar "meslekten alıkoyma" cezası verilmesi talebiyle ikinci kez TTB Yüksek Onur Kuruluna başvurdu. İzmir'de gözaltına alınan Fevziye Cengiz in polis merkezinde dövülmesine ilişkin hastane raporunu düzenleyen doktora verilen uyarı cezasını Türk Tabipler Birliği'nin (T- TB) yetersiz bularak bozması üzerine, İzmir Tabip Odası eski kararında direndi. Fevziye Cengiz'in avukatı Hanife Yıldırım, olay günü Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nde görevli nöbetçi doktor A.K'yi, müvekkiline yapılan işkence yi raporunda belirtmediği iddiasıyla İzmir Tabip Odası'na şikayet etti. 21 Kasım 2012'de İzmir Tabip Odası, doktor A.K. hakkında adli vakaların muayenesinde ve rapor tanziminde gerekli özeni göstermemek iddiasıyla başlattığı soruşturma sonucunda uyarı cezası verdi. İHALE İLANI HAVA EĞİTİM KOMUTANLIĞI Avukat Yıldırım, uyarı cezasının yetersiz olduğunu, Dr. A.K'nin mesleksel bilgi ve becerilerini insan onuruna ters düşecek amaçlarla kullanmak, işkence yapmak, işkenceye katılmak veya işkence olarak nitelendirilebilecek işlem ve davranışlarda bulunmak, işkence bulgularının tespitinde gerçeğe aykırı rapor düzenlemekten, geçici olarak 15 günden 6 aya kadar meslekten alıkoyma ile cezalandırılması istemiyle TTB Yüksek Onur Kurulu'na başvurdu. (AA) 011 GM. Nu.lı Fiziki Kabiliyet Tesisi Islak Hacimleri Onarımı İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale kayıt numarası : İdarenin a) Adresi : Hava Eğitim Komutanlığı Güzelyalı - Konak /İZMİR b) Telefon ve faks numarası : Fax: c) Elektronik posta adresi : - ç) İhale dokümanının görülebileceği : internet adresi (varsa) 2. İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 Adet Genel Onarım Yapılması İşi. b) Yapılacağı yer : Hv.Eğt.K.lığı Güzelyalı - Konak /İZMİR c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 (Yedi) gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. 3. İhalenin a) Yapılacağı yer : Hava Eğitim Komutanlığı - İhale Komisyon Başkanlığı Güzelyalı / İZMİR b) Tarihi ve saati : 03 Temmuz :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ti caret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu İdari şartnamede belirlenen geçici teminata ilişkin geçici teminat mektubu veya geçici teminat mektupları dışındaki teminatların Saymanlık ya da Muhasebe Müdürlüklerine yatırıldığını gösteren makbuzlar İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz İdari Şartnamenin 7.4 ve 7.5. maddelerinde belirtilen, şekli ve içeriği Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde düzenlenen yeterlik belgeleri Vekaleten ihaleye katılma halinde, vekil adına düzenlenmiş, ihaleye katılmaya ilişkin noter onaylı vekaletname ile vekilin noter tasdikli imza beyannamesi İsteklinin ortak girişim olması halinde, bu şartname ekinde yer alan standart forma uygun iş ortaklığı beyannamesi Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere, en az beş yıldır en az % 51 hissesine sahip mimar veya mühendis ortağının mezuniyet belgesinin sunulması durumunda; ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından, ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son beş yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge İhaleye iş ortaklığı olarak teklif verilmesi halinde ; İş ortaklığının her bir ortağı tarafından bu şartnamenin 7.1 maddesinin (a) ve (b) bentlerinde yer alan belgelerin ayrı ayrı sunulması zorunludur. İş ortaklığının tüzel kişi ortağı tarafından, iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine/en az %51 hissesine sahip ortağı na ait olması halinde bu ortak (h) ve (ı) bendindeki belgeyi de sunmak zorundadır Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri : İlk ilan tarihinden geriye doğru son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ihale konusu iş veya benzer işlerdeki deneyimini gösteren ve teklif edilen bedelin % 80 oranından az olmamak üzere tek sözleşmeye ilişkin iş deneyim belgesi Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Yapım işlerinde, iş deneyiminde değerlendirilecek benzer işlere dair tebliğde yer alan; B/III gurubu işler ile bu gruba ait bakım, onarım işleri de benzer işler olarak kabul edilecektir İhale konusu iş ve/veya işlere ilişkin iş deneyim belgelerini sunabileceği gibi ihale konusu işi de içeren iş deneyim belgelerini de sunabilecektir Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri; İnşaat Mühendisi, Mimar 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, Hava Eğitim Komutanlığı İhale Komisyon Başkanlığı Güzelyalı/İZMİR adresinde görülebilir ve 30 (Otuz) Türk Lirası karşılığı aynı adresten satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları (veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri) zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Hv.Eğt.K.lığı İhale Kom.Bşk.lığı' na elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden vereceklerdir; İhale sonucu, ihale üzerine bırakılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer Hususlar : İhalede uygulanacak sınır değer katsayısı (N): 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Sondakika: 25/6 Basın: 7275 Resmi İlanlar: de

4 25 Haziran 2014 Çarşamba Türkiye'de güneş enerjisinden yararlanma potansiyeli en yüksek bölge olan Güneydoğu'da, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in başlattığı Diyarbakır Batman Siirt Kalkınma Projesi ile elektriğe bağımlı kalınmadan sulu tarım yapılabiliyor Türkiye'de güneş enerjisinden yararlanma potansiyeli en yüksek bölge olan Güneydoğu'da, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in başlattığı proje ile kurulan meyve bahçelerinde elektriğe bağımlı kalınmadan sulu tarım yapılabiliyor.diyarbakır Batman Siirt Kalkınma Projesi kapsamında bölgede ilk kez yaklaşık 200 dönüm alanda 300 bin lira bütçe ile kurulan güneş enerjisi ile sulanan 8 meyve bahçesi, Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (DEDAŞ) tarafından biriken borç nedeniyle elektrik kesintisi uygulanan ve tarımsal sulamada sıkıntı yaşanan bölge çiftçisine u- mut oldu.proje ile 3'ü Diyarbakır'da, 5'i Batman'da kurulan hibe meyve bahçeleri tarımsal üretimde maliyeti düşürdüğü, elektrik enerjisine bağımlılığı azalttığından çiftçilerin başka bölgelere göçünü de önlenmiş oldu.proje koordinatörü Murat Akbaş, AA muhabirine, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker'in talimatıyla hayata geçirilen projenin Türkiye'deki en önemli kırsal kalkınma, Cumhuriyet tarihi boyunca da bölgede uygulanan ilk ve tek entegre kalkınma projesi olduğunu söyledi.kbaş, proje ile 7 yılda 300 köyde en az bir yatırım gerçekleştirildiğini, yaklaşık bin projeye 15 milyon liralık hibe desteği verildiğini ifade ederek, hibe oranının Bakan Eker tarafından yüzde 50'den yüzde 70'e çıkarıldığını belirtti.proje ile 50 köyde kırsal altyapı inşaat faaliyetleri gerçekleştirildiğini, hayvan içme suyu göletleri, kapalı sistem sulama kanalları gibi bölgede yenilikçi modern sistemler hayata geçirildiğini dile getiren Akbaş, daha önce kuru tarımın tercih edildiği bölgede, 10 bin dönüm alanda bin meyve bahçesi oluşturulmasıyla meyveciliğin tercih edilir hale geldiğini vurguladı."meyvecilik bölgede kar elde edilen bir sektör haline geldi. Artık kırsal kalkınmada meyvecilik başat bir rol oynuyor" diyen Akbaş, Batman ve Diyarbakır'da çiftçilerin faaliyetleri y- erinde görmesi için proje tarafından finanse edilen güneş enerjisi sistemiyle sulanan örnek meyve bahçeleri kurarak çiftçiye hibe ettiklerini, projenin başka programlar tarafından da örnek alındığını kaydetti.akbaş, bölge çiftçisinin biriken elektrik borcu nedeniyle enerjide kesintiye gidilmesinden muzdarip olduğunu, bu doğrultuda Türkiye'de güneşli gün sayısı en yüksek bölge olan Güneydoğu'da doğal ve çevreci bir enerji kaynağı olan güneş enerjisinden azami ölçüde faydalanmak için mevye bahçelerinde güneş enerjisi sistemini hayata geçirdiklerini belirtti.bu sistemle, elektriğe, benzine ihtiyaç duymadan güneş enerjisiyle damlama sulama yapıldığını aktaran Akbaş, bu yönde yoğun taleplerin geldiğini, gelecek yıllarda güneş enerjisi kullanımının daha da yaygınlaşacağına, devletin ve hükümetin de desteklerini ciddi düzeyde artıracağına inandığını belirtti.elektrikte bağımlılığı azaltmak için sistemin yaygınlaşmasının yararına dikkati çeken Akbaş, " Projeyle kurduğumuz meyve bahçelerinden 8'ini sonsuz enerji kaynağı güneş enerjisi sistemiyle buluşturarak tarımsal sulamada elektriğe bağımlılığı sonlandırdık. Bölgede elektrik kesintisinden dolayı sulamada sıkıntı yaşanmayan tek yer güneş enerjisi ile kurduğumuz meyve bahçeleri" dedi.akbaş, Diyarbakır'daki bahçelerden birinin Lice ilçesinde kurulduğuna dikkati çekerek, Lice'nin artık tarımsal ve kırsal kalkınmaya yönelik faaliyetlerle gündeme gelmesini istediklerini sözlerine ekledi.meyve bahçelerine güneş enerjisi sistemini kuran firma sahibi Faysal Tanrıkulu, bölgenin güneş enerjisi açısından büyük bir kapasiteye sahip olduğunu, bu enerjiyi değerlendirmek amacıyla çalışma yürüttüklerini söyledi.tanrıkulu, güneş enerjisinin elektrik üretimi ve tarımda çok fizibil olduğunu, bu nedenle tarımda girdi maliyetlerini en aza indirebilecek bu sistemlerin kurulmasının önemine değinerek, elektriğe bağımlılığı azaltan bu tür projelerin yaygınlaşması konusunda kendilerine yoğun talep geldiğini belirtti.dünyada yaklaşık 25 yıldır kullanılan bu sistem için çiftçinin desteğe ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Tanrıkulu, şöyle dedi:"çiftçi için tarımsal maliyeti ciddi oranda düşüren bu sistem büyük bir avantaj. Özellikle yaz aylarında tarımsal sulamada daha yoğun elektrik kullanıldığından çiftçinin mağduriyeti artıyor. Bu projenin yaygınlaşabilmesi için tapulaşma ile ilgili problemler ve KDV muafiyetinin sağlanması gerekir. Bu gerçekleştiğinde yüzde oranındaki hibe ile bu sistemi kurmayacak çiftçi yoktur. Toplulaştırma tamamlandığında bu projenin de önünün açılacağını düşünüyoruz."diyarbakır'ın Ergani ilçesine bağlı Bademli köyünde yaşayan ve 8,2 dönüm arazisine proje kapsamında yaklaşık 50 bin lira bütçe ile kayısı bahçesi kurulan çiftçi Nihat Ünal, daha önce kuru tarım yaptığını ancak beklediği verimi alamadığını söyledi.ünal, Bakanlıkça kurulan güneş enerjisiyle sulanan meyve bahçeleriyle üretimde maliyetin ciddi anlamda azaldığını i- fade ederek, artık sık sık meydana gelen elektrik kesintilerinden ekilenmediklerini belirtti.geçim sıkıntısı nedeniyle göç etmeyi düşünürken şimdi geleceğe umutla baktıklarını vurgulayan Ünal, şunları dile getirdi:"geçmişte çocuklarımızı bırakıp İstanbul, Bursa ve İzmir'e göç ediyorduk. Meyvecelikle göçten kurtulduk. Artık yaşadığımız toprakta geçimimizi sağlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu bahçe yaklaşık 60 bin lira bütçe ile kuruldu. İmkanımız olmadığı için meyvecilik yapamıyorduk. Elektrik kesintisi nedeniyle köyde bir tek benim bahçemde kesintisiz sulama yapılıyor. 11 kişi geçimimizi bu bahçeden sağlıyoruz. Artık gelecek endişesi taşımıyorum. Herkese tavsiye ediyorum. Bu bahçeyi bize hibe eden Bakanımıza ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederim."bademli köyü muhtarı Ali Güler, köylerinde örnek bahçe kurulmasından duydukları memnuniyeti dile getirerek, projenin yaygınlaşmasını ümit ettiklerini vurguladı.böyle bir bahçenin, her çiftçinin hayali olduğunu anlatan Güler, imrendikleri bu bahçelerin sayılarının artırılması için Bakanlıktan destek beklediklerini dile getirdi.lice ilçesine bağlı Duru köyünde yaşayan ve 10,8 dönümlük arazisine yaklaşık 50 bin lira değerinde hibe kiraz bahçesi kurulan Kutbettin Doğmuş, Kürtçe, sulu tarımı elektrik bedelinin yüksek olması nedeniyle tercih edemediklerinden daha önce arazilerinde kuru tarım yaptıklarını anlattı. Doğmuş, "Devlet bize bu bahçeyi kurdu. Çok mutluyuz. Herkes bahçemize özeniyor. 4 aile bu bahçeden geçimimizi sağlıyoruz. Bu projenin devam etmesini diliyoruz" şeklinde konuştu. (AA) Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan Gümrük Müşavirliği Mesleki Yeterlilik Sınavı, bakanlıkta görev yapan bazı personelin rantına dönüştü. İddialara göre yürürlükteki kanun ve yönetmelikleri kendi lehlerine çeviren bazı personel, emekliye ayrıldıktan sonra kendilerine ayrıcalıklar oluşturuyor

5 Güvence Hesabı Genel Müdürü Küçük,"Türkiye çapında büyük bir örgüt oldular. Gelirin yüzde 50'ye kadar olan kısmını kendilerine alıyorlar"dedi 1Şubat 25 Haziran Perşembe Çarşamba CHP nin Ekonomi Raporu na göre bütçe gelirleri zayıf seyrini sürdürürken giderler şişti. Bütçenin gider kalemlerinde en çarpıcı artışlar personel harcamaları, sosyal güvenlik açıklarının kapatılmasını ve belediyelere bütçeden ayrılan payları kapsayan cari transfer harcamalarında gerçekleşti Radikal Selefi Irak-Şam İslam Devleti örgütü militanlarının Irak'ın kuzeyinde ve batısındaki ilerleyişi bu ülkeye mal satan Türk şirketlerini zor durumda bıraktı Bir ay önce Türkiye de en çok vergi ödeyen 100 firma arasına, İzmir'in Torbalı ilçesinden iki firma girmişti. Şimdi de Torbalılı 13 şirket, İzmir in 100 sanayi kuruluşu arasında yer aldı. EBSO nun açıkladığı İzmir in en büyük 100 firması arasında TÜPRAŞ en büyüğü, ikinci PETKİM, üçüncü ise Torbalı da faaliyet gösteren Philsa oldu 700 firmanın faaliyet gösterdiği Torbalı, 2013 yılında İzmir in ödediği verginin yüzde 55 ini karşılayarak, çok önemli bir sanayi ilçesi olduğunu kanıtladı. İlçedeki firmalar, ödedikleri vergiyle de gerek Türkiye gerekse İzmir sıralamalarında ilk 100 de yer alma başarısı gösteriyor. Torbalı ayrıca 2013 yılında ödediği vergiyle 77 ili geride bırakma başarısını da göstermişti. Konuyla ilgili rakamları açıklayan Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdülvahap Olgun, İlçe olarak çalışmanın, üretmenin ve rekorları alt üst etmenin haklı gururunu yaşıyoruz. dedi.torbalı firmaları arasında Philsa, her zaman olduğu gibi listenin en üst sıralarında yer aldı. JTI, üretimden satış alanında 754 milyon 968 bin lirayla listeye sekizinci sıradan girdi. Torbalı da da faaliyet gösteren Agromey, 253 milyon 367 bin lira üretimden satışla İzmir de 30, Torbalı da ise üçüncü oldu. TTL Tütün A.Ş. ilk 100 listesine 35. sıradan girerken 237 milyon 697 milyonluk üretimden satış oranına sahip. Onu 237 milyon 911 bin liralık üretimden satışla Sun Tekstil A.Ş. izledi. İlçede faaliyet gösteren büyük firmalardan Ekoten Tekstil A.Ş., 152 milyon 583 bin liralık üretimden satışla listeye 49. sıradan girmeyi başardı. TEZOL Tütün A.Ş. de listeye giren Torbalılı firmalardan oldu. Verde Yağ Besin Maddeleri, 86 milyon 408 bin liralık üretimden satış ile 77. sırada yer aldı. 78 milyon 347 bin liralık üretimden satış oranı yakalayan Alfemo Mobilya da ilk 100 dev arasında yer alma başarısı gösterdi. Pütaş A.Ş., Batı Basma A.Ş., TUKAŞ A.Ş. ve SüperPak Ambalaj A.Ş. de yakaladıkları üretimden satış oranıyla listeye girmeyi başardı.vergi rekorlarını alt üst eden bir konuma sahip olduklarını ifade eden Ticaret Odası Başkanı Olgun, vergi ve en büyükler listesine Torbalılı firmaların damgasını vurmasını değerlendirdi. Listede 13 Torbalılı firma olmasını büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Olgun, Bir ay önce açıklanan Türkiye vergi rekortmenleri arasında, ilçemizden ii büyük firmanın olması bizleri fazlasıyla gururlandırdı. Torbalı, sanayisiyle bütünleşmiş bir ilçe. Her geçen gün yapılan yeni yatırımlarla gücüne güç katıyor. Verginin her alanında rekorlar kırıyoruz. 77 vilayeti geride bıraktık. Şimdi de İzmir deki ilk 100 firma arasında Torbalılı 13 firmanın olması bize ayrı bir gurur verdi. Oda olarak sanayicinin ilçede yatırımlarını arttırması, var olan sorunlarının çözülmesi için sürekli kapıları aşındırıp onlara lâyık olmak için vargücümüzle çalışıyoruz. Torbalı, elinde bulundurduğu cazibeyi arttırarak, var olan sanayisine sahip çıkarak, yeni sanayi yatırımlarını bölgesine çekerek yoluna devam edecektir. diye konuştu.maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, 2013 dönemi Kurumlar Vergisi Türkiye geneli ilk 100 sıralamasını geçen haftalarda açıklamıştı. Merkez Bankası, ödediği 889 milyon 835 bin 346,20 lira ile 2013 yılının Kurumlar Vergisi rekortmeni olurken tütün ürünü imalatçıları da İzmir in şampiyonluğunu bırakmadı. Torbalı da faaliyet gösteren Philsa Philip Morris Sabancı Sigara ve Tütün Sanayi ve Ticaret A.Ş., 153 milyon 226 bin 325 lirayla İzmir'in birincisi, Türkiye nin 20. rekortmeni oldu. Yine Torbalı da sigara üretimi yapan JTI Tütün Ürünleri Pazarlama A.Ş., 33 milyon 936 bin 892 lira ile 69. sırada yer aldı.bu arada İzmir in vergi rekortmenleri ilk 100 listesine de Torbalı dan altı firma girdi. İlk 100 deki firmaların ödediği verginin üçte birini, bunlar tek başına karşıladı.(cihan)

6 1Şubat 25 Haziran Perşembe Çarşamba CHP İzmir İl Başkanlığı, Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu nun açıklanmasının ardından çalışmalara start verdi. İzmir in üç bölgenin nabzını tutan CHP İzmir İl başkan yardımcıları Altan İnanç, Yekta Varnalı ve Doktor Ülkümen Rodoplu sırasıyla Bakırçay, Yarımada ve Küçük Menderes çıkarması yaptı.cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili CHP nin yol haritasını anlatan il başkan yardımcılarına örgütten tam destek geldi

7 7 25 Şubat Haziran Perşembe Çarşamba MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çatı adayla ilgili iktidar cephesinden gelen eleştirilere cevap verdi. Bahçeli, Bizim temelimizde haram lokma yoktur. Ayakkabı kutuları yoktur. Soygun yoktur. Yolsuzluk betonu yoktur. Papaz cübbesi giyip sırıtmak, bölücülerle kan sofrasında bağdaş kurup pazarlık kabına kaşık sallamak olmamıştır. ifadelerini kullandı heyecan var ne MHP Milletvekili Engin Alan, tahliyesinin ardından bugün ilk kez TBMM'de partisinin grup toplantısına katıldı. Saat 10.30'da başlayan toplantıya geçtiğimiz günlerde tahliye edilen Engin Alan da katıldı. Genel Başkan Devlet Bahçeli ile ile birlikte toplantı salonuna giren Alan, alkışlarla karşılandı. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Alan, Hiç heyecanlı değilim. Ne bir şey var. Geldik, görevimize başlayacağız. Allah nasip ederse görevimizi yapıp işimizi bitireceğiz. dedi. Milletvekili Tayyar ın kendisiyle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine, Bırakın bu işleri arkadaşlar. şeklinde tepki gösterdi. MHP li Alan ın, bugün saat te Meclis Genel Kurulu nda yemin etmesi bekleniyor. (CİHAN)

8 SAYFA 8 SONDAKiKA GAZETESİ >> 8 GÜNCEL SAYFA 9 MAVi KIRMIZI SARI Perşembe Çarşamba 17Haziran Şubat 2013 SONDAKiKA GAZETESİ >> SiYAH MAVi KIRMIZI SARI 2014Perşembe Çarşamba 17Haziran Şubat GÜNCEL 25 Trabzonspor dan sır gibi ayrılan Akhisar ın yeni hocası Mustafa Reşit Akçay, ilk kez bu kadar açık, Sondakika Gazetesine konuştu BU KONUŞMAYI AÇIKLAYAMAM Ege nin Süper Ligdeki temsilcisi Akhisar ın yeni hocası Mustafa Akçay, kapılarını Sondakika Gazetesinden Yavuz Atalay a açtı. Akhisar ın bu sezonki hedeflerini ve stratejisini gazetemiz okurlarına aktaran Akçay, Trabzonspor daki sır ayrılışına ilişkin ise tüm soruları içtenlikle cevapladı -TRABZONSPOR KİŞİLERDEN ZARAR GÖRMÜŞTÜR 1461 Trabzon ile başlayalım hocam. Nasıl başladı ve nasıl devam etti? 3 Yıllık bir projeydi 1461 Trabzon. Teklif ettiler. Kabul ettik. Pişman değilim. Size çok büyük katkısı olmuştur Trabzonspor un herkese katkısı olmuştur. Trabzon daki bakkala da katkısı olmuştur. Trabzonspor, kimseye zarar vermemiştir. Ama Trabzonspor, kişilerden zarar görmüştür. Herkese faydalı olan o kulübü, herkes gereği gibi koruyamamıştır. Sadri Şener yönetiminin bir takımıydı. Size karışıldı mı? Antrenörün prensipleri olması gerekir. Bu prensipler içerisinde en önemli nokta, kendi alanını koruması ve bu alanla ilgili olan kararları kendisinin vermesi Yönetim ile zaman zaman görüş ayrılıkları olabilir Bunu, pro-aktif çalışmayla olumluya döndürmek gerekir -FENERBAHÇE, GALATASARAY, BEŞİKTAŞ OLMADAN TS NİN NE DEĞERİ VAR? -FENERBAHÇE VE GALATASARAY MAÇINA YEDEK KADRO İLE ÇIKMAYACAKTIM Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarında, hem siz vitrine çıktınız hem de takım vitrine çıktı O maçlardan biraz bahseder misiniz? O kulüpler, bizim seviyemizin üzerinde olan kulüpler. Oradaki hareketi başarılı gösteren şey de bu bence Bu, oyuncularımızın ve kulübümüzün daha değerli olmasını sağladı. Trabzonspor da, 1461 Trabzon un hem oyuncularından hem de teknik heyetinden yararlanarak vefasını gösterdi. Fenerbahçe veya Galatasaray müsabakalarından birine; sizin, yedek kadro ile çıkacağını ve yönetimden gelen müdahale neticesinde as kadro ile çıktığınız iddia edildi Bunlar söylenti Kararları biz veririz Vermek zorundadır teknik adam. Bu özelliğini kaybettiği zaman, zaten teknik adamlık özelliğini kaybeder. Onun için bu iddia doğru değil. Sonuçta, bizim Fenerbahçe kulübü ile yıllara dayanan rekabet içindeyiz. Bizim varlığımız, Fenerbahçe nin varlığını etkiliyor; Fenerbahçe nin varlığı da bizim varlığımızı etkiliyor. Birbirimize ihtiyacımız var. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş yoksa, Trabzonspor un ne değeri var? Kimle yarışacağız? Ve değer ortaya nasıl çıkaracağız? Tek başımıza mı oynayacağız? Bu takımlara, ölsün-gitsin demek ne kadar mantıklı? -BEN, 1461 İN SÜPER LİGE ÇIKMASINDAN YANAYDIM -2. BİR TRABZONSPOR A İHTİYAÇ YOK, DENİLDİ Bir üst lige çıkacaktınız, prosedür gereği olmadı. Siz bir üst lige çıkma taraftarı mıydınız? Bu noktada görüş belirttiniz mi? düdüğümü aldım. Öyle başladım. Tabi konuştuk. Ancak, farklı görüşler hakimdi. Trabzonspor un, bir tane Trabzonspor olarak kalması konusunda görüş vardı. Ama yukarıya çıkıp, bu yarışın içinde ikinci bir Trabzonspor un olması gerektiğine inananlar da vardı. 2. Bir Trabzonspor a ihtiyaç olmadığı yönünde görüşler de vardı. Ve yukarıya çıkış olmadı. Hayır. Hiçbir detay görüşmedim. Teknik direktörlüğünü hayal ettiğimiz bir kulüpten gelen teklife ilişkin detay görüşmek, teferruat gibi olur. Çok da ilgilenmedim teferruatla Siz teknik ekip olarak yukarı çıkmasından yana mıydınız? Tabi ki yani Emek verdiğiniz bişey sonuçta Ve ben hiçbir zaman bu takımın yukarı çıkmasıyla, Trabzonspor un enerjisinin bölüneceğini düşünmedim. Bu yukarıya çıkış neticesinde kulübümüz çok yarar sağlayabilirdi -TRABZONSPOR OLMASAYDI 1461 DE DEVAM ETMEYECEKTİM -TRABZONSPOR A HOCA OLMA KONUSUNDA ÇOK FAZLA BEKLENTİM YOKTU Başarılı bir sezon geçirdiniz. Trabzonspor a hoca olacağınızı düşünüyor muydunuz? Gerçekçi olmak gerekirse, çok fazla bi beklentim yoktu. Daha sonra seçime on ya da on beş gün kala, Sayın Hacıosmanoğlu ve Sayın Hakan Kulaçoğlu benimle görüşerek, kazandıkları takdirde benimle çalışmak istediklerini söylediler. Ama yine de imza atana kadar yüksek beklenti içerisinde olmadım. Gelen bu tekliflere rağmen, siz; 1461 Trabzon a kendinizi adapte edip yeni sezona mı hazırlanıyordunuz? Hayır deki misyonumuzu tamamladığımızı düşünüyorduk. Başka bir proje vardı. O projede yer almak için kulüple ilişkimi kesmiş olacaktım. O proje neydi? Başka bir kulübün (Büyük bir kulüp müydü?) Tabi tabi Kendine ait, üç yıllık bir süreç (4 Büyük kulüpten biri miydi?) Hayır hayır Farklı liglerde, iki alt yapı takımı olan, büyük bir organizasyona sahip, çok ve fazla ve farklı oyuncu portföyüne sahip bir kulüptü. Projenin büyüklüğü bizi cezbetti. Orada da üç yıllık bir çalışma yapılacaktı. Nasip Trabzonspor oldu -HACIOSMANOĞLU, BİZİMLE BU YOLDA YÜRÜMEK İSTİYOR MUSUN, DEDİ; EVET, DEDİM Seçim oldu. İbrahim Hacıosmanoğlu, seçildi Sizi arayıp, sizinle ne görüştü? Bizimle bu yolda beraber yürümek istiyor musunuz, dedi. Ben de evet dedim. Sonra Detay görüşmediniz Trabzonspor a hocalık yapma hususunda, yeterli miyim yetersiz miyim i düşündünüz mü hiç? Bu hususta eleştirildiniz Haa Gömleği bol, filan mı? Akhisarlılar, gömleği bol mu değil mi pek dikkat etmediler ama Trabzon da maalesef buna çok dikkat ediyorlar. -TRABZONSPOR DAKİ HEDEFİMİZ İLK 6 İDİ ANCAK YÖNETİCİLER ŞAMPİYONLUK İSTİYORDU -50 KÜSÜR YAŞINDAYKEN, TRABZONSPOR UN TEKLİFİNE, BEN HAZIR MIYIM DİYE BAKMAM Siz kendinizce bunu sorguladınız mı? 50 Küsür yaşına yaklaşmış bir adam, ben hazır mıyım değil miyim, diyemez. Ama yaşım 30 olmuş olsaydı, bu sorgulamayı daha yüksek seviyede yapabilirdim. 25 Yıllık deneyimli bir teknik direktör için o noktada sorulacak soru, hazır mıyım, değildir. Başarılı olmak için neler yapmalıyımdır. Siz, o görevi hak ettiğinizi ve zamanı olduğunu düşünürsünüz. Trabzonspor da hedefiniz neydi? Biz, ilk 6 olarak hedef koymuştuk. Bazı yöneticilerimiz şampiyon olmayı hedef koydular. Biz ilk 6 diye koyduk ve bir dönem olmadığımız halde, ligi ilk 6 içerisinde bitirerek bizim düşüncemiz de bi nevi hayata geçmiş oldu. Katkısı olan herkese, bizden sonra da çalışanlara teşekkür ederim. -TOLUNAY KAFKAS IN DURUMUNA DÜŞMEK İSTEMEM -TOLUNAY HOCANIN GİDİŞİ İLE ALAKAMIZ OLMADIĞINI, KENDİSİNE AKTARDIK Sizin gelişinizle birlikte Tolunay Kafkas, talihsiz bir yöntem seçilerek gönderildi. Zannediyorum ki siz, bir teknik adam olarak böyle bir durumu yaşamayı istemezsizin Tabi ya Kim ister ki? Bu süreç içerisinde, bizim dışımızda gelişen ve bizim tasvip etmediğimiz tavır ve davranışlar olabilir. Ama biz onlara müdahil olamayız. Tolunay Hocayı aradınız mı? Tolunay benimle bir alakası yok, tasvip etmiyorum, şeklinde bir görüşme yaptınız mı? Tolunay hocaya biz bunları aktardık. Bir teknik adamın, böyle bir kararın içerisinde olması mümkün değil, dedik. Bu bir yönetimsel karar. Bizimle alakalı değil. Tolunay hoca size ne cevap verdi? Yusuf Erdoğan ın geçmişini araştırdığınızda, Mustafa Akçay ın hayatında nerde olduğunu görürsünüz. Ben senin yerinde olsam, Yusuf Erdoğan ın babasını ararım ve Yusuf un futbol serüveni içerisinde Mustafa Akçay nerede onu öğrenirim ondan sonra bu soruları sorarım. Nasıl bir cevap verdi bilmiyorum. Bunları sormak zorundayım. Haa Siz direkt görüşmediniz. Haber ilettiniz. Niye? Gazetecilik yapacaksın Evet. Niyesi şu: Siz teknik direktörlük hayatınıza devam edeceksiniz ve yarın Trabzonspor a tekrar hoca olma ihtimaliniz de var. Bu soruları, bu röportajda sonuçlandıramazsak evet doğrudur, hayır yanlıştır şeklinde- siz Trabzon'a gittiğinizde bu iddialar yeniden türeyecek. Gazetecilik gereği de bu iddiaların önünü kesmek gerekiyor. Çok kritik bir soru sormak istiyorum. Trabzonspor a geldiğinizde yanınızda olanlar, siz ayrılırken yanınızda mıydı? Çalışma arkadaşlarımın hepsine çok teşekkür ediyorum. Neden? Çünkü çalıştığımız süre içerisinde, kendilerinin, yaptığımız çalışmalara çok büyük katkısı oldu. Biz ayrıldıktan sonra, insanların devam etmesinin değişik nedenleri olabilir. Sonuçta eve ekmek gidecek Bizden sonra devam etmelerini, normal karşılıyorum. Tercihlerini o yönde kullanmalarından dolayı da tercihlerine saygı duyuyorum. Bir kırgınlık yok. Hayır. Öneri getirdi ama müdahil olmadı. Bir açıklamanız vardı, yönetim Hami Mandıralı ile çalışacaksın dedi, Trabzonspor menfaati için çalıştık şeklinde Ondan dolayı sordum. Açmak zorundasınız. Trabzonspor u sevdiğinizi söylüyorsanız eğer, kendi egonuza yönelik değil Trabzonspor un menfaatlerine yönelik hareket etmek zorundasınız. -DEDİKODULARLA GEÇİRECEK ZAMANIMIZ YOK -BUNLAR ÇOK ÇİRKİN İDDİALAR Basit ama etkili bir iddia daha var. İbrahim Hacıosmanoğlu, tribünden size kağıt gönderiyormuş, şu oyuncuyu sok, şu oyuncuyu çıkar şeklinde Bu iddiaların son bulması için sormak zorundayım. Sinek küçük ama mide bulandırır Bunlar çok çirkin iddialar. Başkanı yıpratmak isteyen kişilerin izlediği bir yöntem bu Başka yöntemler de kullanılabilir İbrahim Beyle fikir ayrılıklarımız olabilir İbrahim Beyle sizin de fikir ayrılıklarınız olabilir Ancak, belden aşağı yakıştırmalar yapıp bunların arkasında olmak bir insanın yapabileceği şey değil. İbrahim Beyi eleştirmek istiyorsanız, Mustafa Akçay ı kullanmak ve onu aşağılamaya çalışmak, ya da tam tersini yapmak, bunlar tam şeytana yakışan şeyler. Hatta daha da devam ediyorum Bu iftira -iftira diyeceğim artık, siz doğrulamadığınıza göreşöyle devam ediyor Böyle bişey olabilir mi yani? Bir teknik adamın kabul edebileceği bişey değil ki yani. Benim yanımda sporcu var, çalışan var Bu kağıt nasıl gelmiş? Biz telefonları kapatıyoruz. Hatta şunu da diyorlar Yusuf Erdoğan ın parladığı maçta son dakikalarda onu oyuna sokturan, İbrahim Hacıosmanoğlu Futbolcularla çok büyük bir sorun yaşamadım. Hak ve adalet konusuna çok dikkat ettik ekip olarak. Daha iyisi olamaz mıydı? Olabilirdi. Onu açıklayamam. Sonuçta o konuşma bir sırdır. İkimiz arasında geçen bir konuşmadır. Başkanla detaylı bir konuşma oldu. Ve orada başkan bizi ikna etti. Devam ettik. Hazırlık dönemi geçirdik. Maçlarımızı sürdürdük. Akhisar maçıyla da ayrılmış olduk. Bir kez istifa ettim. Diğerlerinin hepsi uydurma. Benim beden dilimden çıkarılan şeyler Cümlelerimin arasından cımbızla alınan şeyler Ben sadece bir kez istifa ettim. Başkana sundum. Başkan da beni bazı konularda ikna etti. İkinci istifamda da zaten kararlılık düzeyi yüksekti ve istifa ettim. -ALEYHİMDE, TİRAJ AMAÇLI MANŞET ATILDI İncil okuyorum diye bir açıklamanız vardı. Hem dikkat çekmişti hem de tepki almıştı. Başlamadan önce 13 tane yabancı oyuncusu olan bir takıma gidiyorsunuz. Transfer yapma şansınız yok. Çok zor bir dönem geçirmiş olan bir ekip. Ve takımın %50 lik bölümünü oluşturan oyuncular, yabancı oyuncular. Bu oyuncularla iletişim kurmak için, kalplerine giden yolun inançtan gittiği düşüncesiyle, İncil okuduk. Böylece Trabzonspor umuza yararlı olmayı umduk. Yoksa Kuran-ı Kerim varken ben neden İncil okuyayım veya İncil i önemli hale getireyim? Ama o başlıkları da ben atmadım. Siz medya sorumluları, buna reyting mi diyorsunuz, reyting amaçlı attınız. Ben onu bir medya mensubuna söylemedim. Sezon başı açıklaması içerisinde, böyle bir çalışma içerisindeyiz bilginiz olsun, şeklinde futbolculara açıkladım. Bir futbolcuya parantez açmak istiyorum. Recep Onur Kıvrak Sizin bu futbolcuyla tartışmanız oldu mu? Onur Kıvrak ın, Hacıosmanoğlu na; biz bu hocayla çalışmak istemiyoruz, diye baskı yaptığı öne sürülüyor Siz teknik ekibinizi kurarken, yönetim size karıştı mı? Bakın, öneri dedim. Hami Mandıralı ile çalışır mısın, dediler. Hami dediğiniz zaman, kulübe faydası olmuş, prestijini geliştirmiş, ahlaklı, düzgün, iyi aile babası, milli takımda antrenörlük yapmış bir adama sırtınızı döner misiniz? Biz de onu yaptık. Ne dedik? Hami arkadaşımız da antrenör olsun. Şimdi Hüseyin hocayla çalışıyorum. Birileri bizden sonra antrenörlük yapmayacak mı? Neydi o konuşma? -ÖYLE BİRŞEY OLDUYSA EĞER, BU ONUR KIVRAK IN SORUNU -YÖNETİM BANA KARIŞMADI AMA ÖNERİ GETİRDİ Siz, Hami nin önünü açtınız yani röportaj Doğru söylüyorsun. Sadece, bizim bu dedikodularla vakit Oyuncularla ilişkileriniz nasıldı? geçirecek zamanımız yok. Zamanım çok değerli. Biz daha iyi şeyler yapmalıyız. Bugün, kulübümüzün 200 Trilyon Liranın üzerinde borcu var. Bu borçları nasıl telafi edebiliriz, bu kulübü nasıl ayakta tutabiliriz, bunlarla uğraşmamız lazım. -AKHİSAR İLE ANLAŞTIĞIMIZDAN HABERLERİ YOK Basından da mustariptiniz Biz Akhisar a geldik, bugün Trabzon da hala bizimle ilgili haberler var. Bizim Akhisar a geldiğimizden haberleri yok herhalde. Akhisar ile sözleşme imzalamış olmamıza rağmen hala Trabzonspor ile bizim aramızda ilişkilendirmeler var. Oyuncu bazında, transfer bazında -YÖNETİM TRANSFER YAPABİLİR Transferlere değinmek istiyorum. Bilginiz dışında alınan oyuncular oldu. Bu normal mi? Transfer, kulüp bazında da yapılabilir teknik direktör bazında da yapılabilir. Yönetim ve oyuncular hala orda olduğu için benim bu konu hakkında yorum yapmam doğru değil. Kulüplerimiz izleme komiteleri kurarak bir takım analistlerle çalışarak, transfer çalışması yapabilirler. Yani, teknik direktörün de onaylayıp getirdiği oyuncu olabilir, yönetiminde getirdiği oyuncular olabilir. Dünya da bu örneklerle işler yürüyor. Normal bir durum bu Transfer çok ciddi bir iştir. Sadece yönetime veya sadece teknik ekibe bırakılamaz. Malouda, Bosingwa gibi oyuncular Yönetim tarafından bize önerilen oyunculardır. İlk çalışmayı biz başlatmadık. Yönetim başlattı ve önümüze getirdi. Biz de oyuncuların backgroundu nedeniyle kabul ettik. Yaptığını sanmıyorum. Ama yaptıysa ve başkan da böyle bir şeyin içerisinde bulunduysa, o onların sorunu. Ben böyle bir şey olduğunu tahmin etmiyorum ama olduysa da bu Onur un sorunu. İnsanların aklından geçeni okuyamam. Ama Onur un ben böyle eksik davranışlar içerisinde olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta Trabzonspor a kaptanlık yapan bir ismin, o davranışlar içerisinde olacağını düşünmüyorum. -TRABZONSPOR DAN İKİ DEFA İSTİFA ETTİM Trabzonspor dan iki üç defa istifa ettiğiniz ve ikna edilerek geri geldiğiniz söyleniyor Trabzonspor dan iki üç defa istifa ettiniz mi? Hayır. Trabzonspor da, sadece, devre arasında Antalya maçı öncesi bir konuşmam oldu. -HACIOSMANOĞLU İLE ARAMDA GEÇEN O KONUŞMAYI AÇIKLAYAMAM -BUNLAR DAHA SONRA KONUŞULACAK ŞEYLER İkinci istifanızın nedeni, ilk istifanızda sizi ikna ettiği şeylerin gerçeklemiş olmaması mı? Bunları şu anda yorumlayamam. Çünkü başkan şu anda görevde Haksızlık yapmak istemem. Bunlar daha sonra konuşulabilecek şeyler. Konuştuğumuzda etkisi olmayacağını düşündüğümüzde konuşulacak şeyler İkinci istifada toplantı ne kadar sürdü? Çok fazla sürdü diyemem. Kararımızı bildirdik ve çıktık. Sizden sonra Hami Mandıralı yola devam etti. Ligi dördüncü sırada tamamladı. Birlikte neden iyi işler yapamadınız? Buna öyle bakmamak lazım. Bizim işin %30 u kısmet, %70 i gayret üzerinedir. Hami bizden sonra aldığı puanları, bizimkilerine ekledi ve ligi iyi bir noktada tamamladı. Hami ye danışıyor muydunuz? Benim çalışma prensibim, ekibimle istişare edip ortak karar alma üzerinedir. Daha salt sorayım o halde. Hami şu futbolcuyu oynatalım dediğinde oynattınız mı veya tam tersi? Bu konuşmalar her zaman aramızda geçmiştir. Ve her zaman bu tip konuşmalara açık olduğumu söyleyebilirim. Uyguladınız mı? Uygulandı veya uygulanmadı diyemezsiniz. Sonuçta bir ekibiniz var ve bu ekip içerisinde bir pota oluşturuyorsunuz. -TRABZONSPOR DAN AYRILDIKTAN SONRA, YENİLİKLERİ TAKİP ETTİM Trabzonspor serüveniniz sona erdi ve belli bir süre ortalıkta yoktunuz. Neredeydiniz? Bu süreci çok olumlu kullanmak gerektiğini düşünüyordum. Ve benim zamanımın değerli olduğunu ben her zaman söylüyorum. Hepimiz için değerli. Bu süreyi; Almanya, Çekoslavakya ve Türkiye içerisindeki bazı sportif organizasyonların, seminerlerin ve maç organizasyonların içerisine oldum. -BU KONUŞMALARA FIRSAT VERMEDİM Akhisar a geçmeden önce atladığım bir soru var. Sizin Trabzonspor Kulübüne gelirken yanınızda getirdiğiniz isimler, sizden sonra istifa etmek istedi mi? Siz de istifa et- ÖYLE BİRŞEY OLDUYSA EĞER; BU, ONUR KIVRAK IN SORUNU meyin, dediniz mi? Ben o konuşmalara fırsat vermedim. Trabzonspor un menfaatini düşünen insanlar böyle bir konuşma içerisinde yer alamaz. Biz de bulunmadık. Biz kendi yolumuza gittik, diğer insanları da kendi tercihleriyle baş başa bıraktık. En doğrusu buydu Trabzon dan getirdiğiniz futbolculara sıkça yer vermemenizin nedeni neydi? Fatih dışında oynamayan oyuncu yoktu. Geçmiş dönemlere baktığınızda, Trabzonspor un genç oyuncu kazanma karnesi zayıftı. Bunun nerden kaynaklandığını da biliyorduk. Zor şartlarda, zor maçlarda oyuncuyu oynatıyorsunuz ve orada kötü oynayınca oyuncuyu siliyorsunuz. -ARKADAN BİRİLERİ BİŞEYLER YAPMIŞSA, BİLEMEM Fatih demişken Onur Kıvrak ın bir maçta başkanı arayıp kaleye Zeki yi koyun dediği öne sürülüyor İlk defa sizden duyuyorum. Başkan da onu dinlemiş mi yani..? Benim işim, kaleci antrenörünün bana vermiş olduğu raporu göz önüne alarak karar vermek. Arkada birileri bişeyler yapmışsa bilemem Ben bana gelen bilgiye bakıyorum. Antrenmandaki kıstaslara bakıyorum -İLK TOPLANTIDA ANLAŞMAYA VARDIK Ve Akhisar serüveniniz başladı. Nasıl başladı? Akhisar Başkanının beni aramasıyla başlayan bir süreçtir bu. Karşılıklı görüşmeye kadar, bizler onlarla ilgili araştırma yaptık. Ama sanıyorum, bize bu teklifi getirmeden, onlar da bizimle ilgili araştırma yaptı. Onlar, kendi anlayışlarına uygun birini bulduklarını bize söylüyorlar. Bu nedenle bizi tercih etmişler. Konuştuktan sonra da, biz de sanki aradığımız bir ortam ve yönetim anlayışını ve saygı ortamını burada bulduk, dedik. Sağına soluna bakmadan da, bir araya geldiğimiz gün anlaştık. Çok fazla detaylandırmadık. Benim için çalışma ortamındaki huzur çok önemli. Dolayısıyla biz, huzuru saygıyı öne alarak böyle bir akit yaptık. İnşallah uzun vadeli çalışma olur. -AKHİSAR LİGE RENK KATACAK Trabzonspor için hedef ilk 6 demiştiniz. Akhisar için bu ne? Bana göre bir teknik adam gerçekçi olmalı. Popülist yaklaşımların dışında olmalı. Kısa süreli menfaate yönelik açıklamalarda bulunmamalı. Bu nedenle Akhisarspor un yapısı, bünyesi, ekonomik şartları ve içinde bulunduğu olumlu-olumsuz durumlar nedeniyle ligin devamlı takımı olmakla ilgili bir hedefi olmalıdır. Bu yıl da ligin önemli takımlarından, lige renk katan, ligin işleyişine etki eden bir takım anlayışı ve hedefle yola çıktık. Gidecek oyuncular, kalacak oyuncular belirlendi mi? Çalışıyoruz. Sanıyorum birkaç gün içerisinde gidecekler ve transferle ilgili durumlar netleşmiş olacak. Çalışmalarda çektiğimiz sıkıntı şu: Beğendiğimiz futbolcu ile kulübün ekonomisi örtüşmeyebiliyor. Yaşanan bir durum... -ORTASAHA VE FORVET MEVKİİNE TRANSFER YAPACAĞIZ Akhisar Spor Kulübünün ekonomisine oranla yıldız transferi söz konusu mu? Hayır. Öyle bir düşüncemiz yok. Önem verdiğimiz mevkilerimiz var. Orta Saha ve Forvet mevkilerimize seçeceğimiz oyuncularımızın çok daha yukarı seviyede olması, dönüşünün yararlı olması şeklinde ince eleyip sık dokuyoruz. Diğer mevkilerimizde bunu sağlayacak oyuncularımız var. Kaç gündür Akhisar dasınız? Yaşam nasıl? Yaşamdan ziyade çalışma önceliğimiz olduğu için, pek bakamadık. 5 haftadır filan buralardayız. 3 lere kadar çalışıyoruz. Sonra yatıp, 1011 gibi tekrar çalışıyoruz. Ayın 11 inde buradan ayrılacağız. Ancak bir arkadaşımızı burada bırakacağı, yönetim ve bizimle irtibatı kurması için. Sonrasında biz der ayın 1 inde buraya geleceğiz. Temmuz 1 8 inde de kamp başlayacak -AKHİSAR TARAFTARINDAN DERS ALINMALI Mustafa Akçay, bu yıl; 4 büyüklere kök söktürecek mi? 4 Büyüklerle oynanacak olan müsabakalara daha farklı motivasyon ile hazırlanılıyor. Biz de öyle yapacağız. Onları yenmeye çalışacağız. Taraftara bir mesajınız var mı? Biliyorsunuz, taraftarımız çok centilmen ve ahlaki değerleri yüksek taraftarlar Rakip taraftarları saygıyla kabul eden ve ağırlayan bir taraftar felsefesi var burada. Bu örnek bişey. Sanıyorum, Dünya ve Türkiye bu taraftarlardan dersler çıkarabilir.

9 SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ Haziran Şubat Perşembe Çarşamba ÖZCAN PEHL VANOĞLU MUSUL, TELAFER, KERKÜK İÇİN AYAĞA! Türk Milletine mensubum diyenlerin yüreği Irak ın Türkmeneli bölgesinde yaşayan Türkler için kan ağlıyor. Sözde Türk ün devleti olan Türkiye Cumhuriyeti bu kardeşlerimiz için yıllardır hiç bir şey yapmıyor. Yaptıkları varsa da hepsi göstermelik. Üstüne bir de tek kurşun atmadan, Musul daki başkonsolosluğunu terk ediyor ve Işid denilen örgütün eline vatandaşlarını rehin bırakıyor. Gelin isterseniz; can, mal, namus emniyeti açısından çok zor durumda olan ve bu sebeble insan hakları ihlallerine maruz kalan Irak Türkleri nin yerine kendinizi koyarak empati yapın! Sadece düşünmeniz bile onların ne kadar zor durumda olduğunu anlamanıza yetecektir. Ortaya çıkan tablo, Türkiye Cumhuriyeti devletinin Irak Türklerini mecazi anlamda sattığını ortaya koymaktadır. Zaten cumhuriyet tarihi boyunca Atatürk dönemi hariç terk ettiğimiz topraklardaki soydaşlarımıza bakışımız genelde hep böyle olmuştur. Unutmak ve satmak! Devletin orasından burasından tutmuş olanlarla yaptığımız sohbetlerde Türkiye her şeyi görür ama çoğu kez bir şey yapamaz tespiti ortaya çıkar. Maalesef yine benzer bir durumla karşı karşıyayız... Irak Türklerinin başına gelenler, bir günde olmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti, 1926 da elini çektiği Türkmeneli nden ruhunu da çekmiştir. Ve Irak Türkleri 1926 dan sonra da emperyalist politikalar altında özellikle petrol nedeni ile inim inim inlemiştir. Günümüzde meydana gelen hadiseler bunların sonuçlarını bize göstermektedir. Türkmeneli şimdide Barzani ve Işid arasında paylaşılmakta ve Türkmenler korku içinde bekleşmektedir. Türklere, Ortadoğu da Irak ve Suriye nin, Doğu da İran ın, Kafkasya da Rusya nın, Balkanlarda Bulgar, Yunan ve Sırpların uyguladığı politikalar büyük benzerlikler gösterir. Genel amaç; Türkleri yaşadıkları topraklar üzerinde; göç, savaş, tecavüz, el koyma gibi usullerle silmektir. Cumartesi günü Irak Türkleri nin Ak Sakalı Dr. Nefi Demirci büyüğüm ile birlikteydim. Yaşına ve yorgunluğuna rağmen sesiyle Türkmeneli nin içinde bulunduğu çaresizliği ortaya koymaya çalışıyordu. Etraftaki arkadaşlar ise konuşurken sesi pek duyulmayan Nefi Ağabeye kulak bile vermiyordu. Görüyordum ki; Nefi Ağabey Türk Yurdu Türkiye de bile Irak Türklerinin feryadını duyurmakta zorlanıyordu. Türk ün bu hali, ileride bizimde başımıza geleceklerin habercisidir. Nefi Demirci; Dr. Cüneyt Mengü tarafından kaleme alınan biyografisinde 1953 yılında Türkiye ye geldiğini anlatarak şöyle diyor Hiç unutmam o günleri. Türkçeyi çok iyi bilmektesiniz. Bakıyorsun ertesi gün oradaki çocuklardan bir tanesi size Türkçeyi nerede öğrendiniz diye soru soruyor, diyorsun arkadaş ben Türküm, anam Türk babam Türk ve bütün atalarımız da Türk. Haaaa öyle mi diyor? O gidiyor birkaç saat sonra başka birisi geliyor aynı suali soruyor. Tabiidir ki; bunlar o yaştaki insan da bir hüzün yaratıyor. Demek ki Irak Türklerini Türkiye de kimse tanımamakta idi. Gerçekten de Türkiye de hiç kimse, çok nadir insanların dışında, Kerkük te Türk var mı, yok mu bunu bilmemekte idi. İşte yukarıda anlattığım üzere 1926 da terk edildiği söylenen Kerkük, terk edildikten sonra oradaki Türklerle istenildiği gibi fiili bir şekilde meşgul olunamadı ve böylece terk edilme fiilen gerçekleşmiş oldu.. Evet, bilmiyorsanız şimdi öğrendiniz! Yıllardır kendi varlığınız ve rahatınız için fiilen ve ruhen terk ettiğiniz Irak Türkleri bir felaket içinde... Barzani Kerkük e, Işid Musul ve Telafer e el koydu. Başlarına neler gelecek hepsi belli. O zaman ne duruyoruz? Yok one minute aslanı, yok Kasımpaşa kaplanı, yok kovanın derinliğini bile göremeyen bakmazı bir kenara koyalım... Allah aşkına, Müslüman Türk milleti olarak, inim inim inleyen Irak Türkleri için ayağa kalkalım... Nerede bu tarikatler, cemaatler, imamlar, müezzinler! Din kardeşleriniz perişan ve önce Allah tan sonra bizden medet bekliyorlar. Yok mu koşup yetişecek? Sizdemi Barzani, Maliki, Obama ve diğerleri ile aynı saftasınız? Rahmetli Refet Körüklü de sanki dünden, bugün bize diyormuş gibi söylüyor; Şehitler ülküsü büyür hız bulur O kementle nice soysuz boğulur Bizleri ayıran şu baht utansın Feryadımız ta ıraktan duyulur Kerkük Musul el ediyor gel diye Göz kırpmadan vatan için öl diye Eğer bizi de soysuzluk ve milliyetsizlik kazanında eritmedilerse! Haydi Musul, Telafer, Kerkük için Türkiye deki soysuzların ve miliyetsizlerin inadına ayağa... Yoksa aynı şeyler sizinde başınıza gelecek. Denizli'nin geleceğine birlikte karar veriyoruz Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, vatandaşa gönderecekleri mektup ile taleplerin alınacağını ve kent yönetimine aktif katılımın sağlanacağını belirterek "Halkımızın yönetime katılımını sağlayarak Denizli nin 5 yıllık stratejisini belirliyoruz" dedi Dünya'nın renkleri Denizli'de buluşuyor Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Denizli nin geleceğinde halkın söz sahibi olması için Denizli merkezinde yaşayan 400 bin vatandaşa mektup yollayacak. Belediye kanununa göre seçimlerden sonra kısa süre içerisinde 5 yıllık stratejisini belirlemek zorunda olan Denizli Büyükşehir Belediyesi, bu planı Denizli halkıyla birlikte yapma kararı aldı. Belediyenin 5 yıllık strateji planının Denizli halkıyla birlikte hazırlamak için anket çalışması başlatan Denizli Büyükşehir Belediyesi, 400 bin vatandaşa mektup gönderecek. Denizli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Ünal, Genel Sekreter Yardımcıları Aytaç Turgut, Mustafa Gökoğlan, İbrahim Özsoy, DESKİ Genel Müdürü Mahmut Güngör'ün de katıldığı bir basın toplantısı ile gerçekleştirilecek anket çalışması hakkında bilgi veren Başkan Zolan, " Bu kente ne yaptıysak vatandaşlarımızla birlikte yaptık. Bundan sonra da bu hizmet anlayışımız devam edecek. Bu açıdan bu çalışma bizim için çok önemli. Katılımcı demokrasinin bu kenti daha ileriye taşıyacağına inancım sonsuz" dedi. Katılımcı demokrasinin en güzel örneğini veriyoruz Başlatılan çalışmayı Denizli Büyükşehir Belediyesi nin en önemli çalışmalarından birini olarak nitelendiren Başkan Zolan, "Bugün en önemli toplantılarımızdan birisi yapıyoruz. Bilindiği üzere 10 yıldır görevdeyiz. Başkan yardımcılığı ile başladık. Şuanda büyükşehir belediye başkanlığı görevimizi yapıyoruz. Denizlimizde birçok iş yaptık. Bizim tek söylediğimiz şey var. Biz 'birlikte başardık diyoruz. Denizli deki yapılan tüm işlerde el ele gönül gönüle verdik. Kol kola girdik ve ilimizin bütün ihtiyaçlarını en üst seviyede karşıladık. Dönüp baktığımızda Denizlimizin geldiği nokta, başka iller tarafından göz kamaştırıyor. Biz daha da iyisini ve güzelini arzu ediyoruz. Ama biz daha da iyisini ve daha da güzelini yine vatandaşımızın talebiyle birlikte oluşturmanın arzusundayız. Bizim gördüğümüz sorunlar, sıkıntılar var. Yapılması gereken işler var. Bu bizim baktığımız pencereden. Vatandaşlarımızın baktığı pencereden de nedir diye sorma ihtiyacını hissediyoruz. Bunun katılımcı demokrasi adına, birlikte hizmet etme adına, çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu noktada tüm vatandaşlarımıza mektup yazdım. Bu mektupla Denizli de mahallenizdeki sorun nedir? Mahallenizin en önemli sorunu nedir diye sorduk. Şehrin sorunlarını sorduk. Yapılmasını arzu ettiğiniz işler nedir diye sorduk. Nasıl biz birlikte başardıysak, istiyoruz ki yapılacak işlerle ilgili de birlikte karar verelim. Buradaki olay birlikte karar vermektir. Millete değer vermedir. Milletin öncelikli ihtiyaçlarını anlamayla ilgili atılmış bir adımdır. Denizli deki tüm vatandaşlarımıza mektuplarımızı ulaştırmaya başladık. Denizli nin ihtiyaçları nelerdir, halkın istekleri ve tespit ettikleri sorunları belirlemek için başlattığımız bu çalışma Denizli Büyükşehir Belediyesi nin 5 yıllık stratejik planı olacak yılından bu güne kadar Denizli de önemli işler yapıldı ve bu işler halk ile birlikte yapıldı. Bizler hiçbir zaman biz yaptık demedik, her şeyi halk ile birlikte yaptık ve şimdi de öyle yapacağız" diye konuştu. 400 binin üzerinde vatandaşa ulaşılacak Denizli nin daha iyi ve güzel olması için çalışmalarına hızla devam ettiklerini ifade eden Başkan Zolan, "Denizli deki sorunları tespit etmek için Denizli de yaşayan vatandaşlarımıza bir mektup göndereceğiz. İsime gidecek olan mektuplarımızda anketler yer alacak ve 400 binin üzerinde vatandaşımıza gönderilecek. Denizli merkezde yapılacak olan bu anket çalışmasında, vatandaşın bizlerden talep ettikleri, eksikliklerin neler olduğunu ve mahallerindeki sorunları soracağız. 15 gün içinde tüm vatandaşlarımıza bu mektuplar ulaşmış olacak. 20 Temmuz a kadar bu mektuplarımızın bizlere doldurarak iade edilmesi gerekir. Bunu talep ediyoruz. Aynı zamanda üzerinden de bu anket doldurma işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Bunu yapmamızın nedenini de açıklayayım. Görmediğimiz şeyler olabilir. Öncelik veremediğimiz şeyler çok büyük sorun da olabilir. Katılımcı demokrasi adına, birlikte yürümek adına atılmış güçlü bir adım olarak görüyorum. Belediye kanununda seçimlerden sonra belediyelerin 6 ay içinde stratejik planlamalarını yapmaları gerektiği bildiriliyor. Biz de Eylül ayının sonuna kadar planlarımızı yapacağız. Bu planlarda Denizlimizin 5 yıl boyunca yürüyüş, yol haritası belirlenecek. İstiyorum ki bu stratejik planı Denizli yapsın, Denizli halkı karar versin. Bu planı yaparken birçok kurumlara yani Denizli için söz söylemek isteyen, katkı koymak isteyen herkese gerekli yazılarımızı yazıyoruz. Herkesi kucaklayan bir anlayışla planlarımızı hazırlamak istiyoruz. Ancak bizim için öncelik, vatandaşımızın günlük yaşadığı sıkıntılardır. Kapısının önündeki sıkıntılardır. Ya da şehirde görmek istediği projelerdir. Biz bunu çok önemsiyoruz" şeklinde konuştu. Yol haritamızı birlikte belirliyoruz Vatandaşların ankete katılmasını dilediklerini kaydeden Zolan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Belki de bizim görmediğimiz bir sokakta bir evin önünde bir sıkıntı var. O kişi için en önemli sorun odur. Biz bu anketle her vatandaşımıza ulaşmak istiyoruz. Tabiri caizse Denizli nin röntgenini çekeceğiz. Buna göre de ne yapılması gerekiyorsa ona göre adımlarımızı atacağız. Vatandaşlarımızın önceliği önceliğimiz olacak. Bu konuda vatandaşlarımız da bize yardım ederlerse daha güzel sonuçlar elde edebiliriz. Mektuba verilecek karşılıklar bizim elimize geçince biz bunu değerlendireceğiz. Vatandaşlarımız ankete katılıp Denizli nin yol haritasını birlikte çizmeye davet ediyorum." (HABER MERKEZİ) Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Halk Dansları Festivali başladı.bu yıl 14.sü gerçekleştirilecek festivale 11 ülkeden 350 dansçı katılıyor. Dünyanın farklı kıtalarından kültürlerin Denizli de buluştuğunu dile getiren Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Dünyanın farklı renklerini Denizli de buluşturarak evrensel barışa katkı koyuyoruz dedi. Denizli Büyükşehir Belediyesi nin bu yıl 14.sünü düzenlediği Uluslararası Halk Dansları Festivali Haziran tarihlerinde gerçekleştiriliyor. 6 gün boyunca farklı kültürlerin Denizli'de buluşacağını belirten Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Farklı kültürler Denizli de buluşuyor. Bu buluşma Dünya barışı için atılmış bir adım dedi. Farklı ülkelerin kültürlerine ait halk oyunlarını bir araya getirip Denizlili sanat sevenlerin beğenisine sunulacağı festivalin ülkemizin ve Denizli'nin tanıtımına büyük katkı sağladığını dile getiren Başkan Zolan, " Denizli Büyükşehir Belediyesi nin bu yıl 14.sünü düzenlediği Uluslararası Halk Dansları Festivali ne bu yıl Bulgaristan, Endonezya, Gürcistan, KKTC, Kore, Kosova, Macaristan, Makedonya, Polonya, Sırbistan ve ev sahibi Denizli Büyükşehir Belediyesi PAHOY Halk Dansları Topluluğu olmak üzere toplamda 11 ülkeden 350 dansçı katılıyor. 28 Haziran'a kadar sürecek olan festivalin gösterileri Çınar Meydanı, İncilipınar Parkı, Adalet Parkı, Ziya Tıkıroğlu Açık Hava Tiyatrosu ile beraber bu yıl çevre ilçelerimizden Honaz, Sarayköy, Serinhisar, Tavas ve Çivril de de olacak. Festival Galası ise 26 Haziran 2014 Perşembe günü Ziya Tıkıroğlu Açık Hava Tiyatrosu nda saat: 21:00 da yapılacak. Denizli Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Halk Dansları Festivaline bu güne kadar 45 farklı ülkeden yaklaşık 108 grup 3250 dansçı ile renk kattı. Festivalin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Festival ile kültürel renkleri Denizli de topluyoruz. Kendi kültürümüzü Denizli ye gelecek konuklarımıza aktaracağız. Kentimizi ve ülkemizi tanıtacağız. Konuklarımızı ise birer kültür elçisi yapacağız. Dünyanın farklı kıtalarından gelen renkleri burada buluşturmanın keyfini yaşıyoruz. Amaç burada kültürel alışverişi sağlayarak Dünya barışına katkı koymak. Misafirlerimizi Denizli de ağırlamaktan mutluluk duyacağız. Festivale emeği geçen herkese teşekkür ediyor tüm Denizlilileri festivalimize davet ediyorum dedi. (HABER MERKEZİ)

10 SAYFA 11 SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ Haziran Şubat Perşembe Çarşamba "Devlet" acaba "Hükümet"e muhalif olabilir mi? Mehmet BARLAS SABAH GAZETESİ İlk defa halk tarafından seçilecek olan bir cumhurbaşkanı ile "Devlet" ve "Hükümet" kavramları arasındaki ilişkileri de yeniden değerlendirmemiz gerekecek. Çünkü hem devletin hem de hükümetin başında aynı kişiyi görmeye pek alışkın değiliz... Devlet ile hükümet arasında kalmış olmanın yarattığı kavram kargaşasına somut bir örneği 2005 yılındaki bir tartışmadan verebiliriz. O dönemdeki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bürokrasideki görevlere atanmalarını uygun görmediği kişileri Başbakan Tayyip Erdoğan'ın o görevlere vekâleten ataması üzerine Sezer, "Uyarı" niteliğinde bir yazı göndermişti Başbakan'a. "Devlet" ve "Hükümet" ayrımını vurgulaması bakımından ilgi çekici olan bu uyarı şöyleydi: - Devletin varlığını ilkeli biçimde sürdürmesi, e- hil devlet memurlarıyla olanaklıdır. Devlet memuru hükümeti değil, devleti temsil etmektedir. Çünkü hükümetler geçici, devlet kalıcıdır. Hesap vermek meselesi Bu uyarı yazısına Başbakan Erdoğan AK Partili ilçe belediye başkanları toplantısında mealen şu cevabı vermişti: - Devletin ve hükümetin başarısının hesabını, seçim meydanlarında hükümetler ve seçilmiş iktidarlar verir. Hesap vermek sorumluluğu olmayan k- işilerin, icraattan sorumlu hükümetlerin kadrolarına müdahale etmesinin bir adı varsa, bu ad konulmalıdır. Ayrıca korunmak istenen bürokratik kadroların başarıları da, Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma bakılarak ölçülebilir. Aradan geçen yıllar boyunca "Devlet" ile "Hükümet"in uyum içinde olmaları durumunda, Türkiye'nin büyük başarıları gerçekleştirebileceğini görmüş olmamız gerekiyor... Ayrıca devlet ile hükümet arasındaki uyumun güvencelerinin "Demokrasi" ve "Hukukun Üstünlüğü" gibi kurumlar olduğunu da herhalde artık öğrenmiş olmalıyız. Muhalefetteki iktidar Ama yine de bazılarının zihinlerinde "Çoğulcu Demokrasi" ile "İdeolojik Devlet" arasında kalmışlıktan kaynaklanan kararsızlıklar var... Bunun yansımalarını cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ertesinde herhalde yine göreceğiz. Örneğin kendisini kronik olarak "Muhalefetteki iktidar" konumunda gören CHP'nin, hükümetin başarısızlıklarında mutluluk duyacak muhalif bir cumhurbaşkanını Çankaya'da görmeyi hayal ettiğini söyleyebiliriz... Bir başka deyişle "İktidardaki hükümete karşı muhalif bir cumhurbaşkanı modeli" bu kendine özgü yapıya uygun düşecektir. Ne var ki "Halk" artık bu tür modellere pek itibar etmiyor... Ayrıca halkın iradesine karşı "Devlet" adına çıkartılan "Askeri vesayet"in de artık gündemde bulunmadığını herhalde hatırlamalıyız Abdurrahman D L PAK YENİ AKİT GAZETESİ Ne olacak bu CHP- MHP nin hali! İsmail Yaşa, El Arabiya da İhsanoğlu nun arkasındaki gücü açıkladı.. Ahmet Akgündüz bu kararı Locaların işi olarak görüyor. Tevfik Diker Aydın Doğan hani medyan tarafsızdı? Kurtlar Medyası kitabındaki 16 ay önce Aydın Doğan ın adayı- Ekmeleddin İhsanoğlu yazımı görmezden geldin diyor Twitter mesajında. Ekmel bey en az 2 yıldır bu güne hazırlanıyormuş demek ki. Çatı aday projesi 2 yıllık bir geçmişe sahipmiş.. Çatı adayı projesi, aslında muhalefet için çaresizliğin, tükenmişliğin, özgüven eksikliğinin dayattığı bir sonuç.. Muhalefet bir araya geliyor, kendilerine iktidara karşı onun paralelinde başka bir iktidar modeli dizayn etmeye kalkıyor. A kuzum, kelin ilacı olsa kendi başına çalar.. Şecaat arzedeyim derken kirli çamaşırları dökülüyor ortaya bu çevrelerin.. Şimdi ne olacak.. Ekmel beye, sen evine git, bu iş olmadı mı diyecekler.. Yeni bir aday mı çıkartacaklar. Herkes kendi adayını mı çıkartacak. Seçimi boykot mu edecekler.. Ne yaparlarsa yapsınlar, bu kabak başlarına patlayacak. Buyursunlar Ekmel beyle yola devam etsinler.. BBP ve SP yi de unutmaları gerek artık. Bu iki partinin tabanı bu adaya oy vermez! Cemaat de yeni parti arayışından vazgeçsin, CHP de toplansınlar en iyisi.. Aslında fazla da bir ayrı-gayrıları yok.. Zaten artık Atatürkçü, Laik filan da değiller. Onu geçen seçimde bıraktılar.. Alevi-Sünni, Sağ-Sol, Müslüman-Hıristiyan bir araya gelirler.. Baykal, Erdoğan ı Meclis e taşırken, kendisi bu projenin Çankaya ayağında yer alacaktı hani. Aslında ayrı ayrı durmaya ne gerek var. Senarist aynı, sonuçta aynı oyunun figüranı değiller mi? MHP de katılsın.. Birilerine göre, Ekmel bey gelip, Suriye ve Mısır sorununu da çözecekmiş.. Suriye de Esed e, Mısır da Sisi ye destek verirseniz çözülür değil mi? İhvanı içeri atarsınız bu iş biter.. Yorgan gider, kavga biter. Bu iş de cemaat olayı gibi deşifre oldu ve bu oyun burada bitti.. CHP liler tatilini kesip, oy kullanmak için kalkıp gelmez.. Onun için birileri bu umursamazlığı kıymetlendirmek için boykot fikrini ortaya atıyor ama, Erdoğan bu durumda % oyla gelir.. Katılım da en az % 70 olur.. Seçimlere katılım Türkiye de yaklaşık % 89.4 seviyesinde. CHP ve MHP nin toplam oyu % 44 seviyesinde.. Seçime katılmayanları da buna dahil ederseniz % 55. Birilerinin u- mudu bu.. Katılım % 50 den az olursa, meşruiyet tartışması başlatacaklar.. İşleri güçleri fitne fesat.. Hayal kuruyorlar.. CHP içinden de, MHP içinden de önemli bir seçmen kitlesi seçime katılır.. BDP zaten katılacak.. Ekrem Dumanlı ya cevabımdır Boykot biraz da kendini inkâr. Önce aday göster, sonra sandıktan kaç. Bunu kimseye izah edemezler.. Mevcut durumda bir meşruiyet tartışması filan da olmaz.. Fehmi KORU STAR GAZETESİ Zaman gazetesi yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı nın dünkü yazısını okurken bayağı üzüldüm; özellikle şu satırlarını: Hafta içinde yürek dağlayan bir gelişmeye şahit oldu Türkiye. Dost ve kardeş ülkelerin birinde faaliyet gösteren Türk okullarının kapandığına dair haberler yer aldı basında. Sadece bir ülkede yaşansa bu olumsuzluk neyse; hizmet verdikleri pekçok ülkede okullara karşı tavrın değiştiğine, bazılarının yeni öğretim yılında kapılarını kapatacağına dair haberler geliyor... AB- D de yüzlerce eyalet-destekli okulu yöneten şirket de zor durumda; bir gece yarısı çok sayıda okula baskın yaptı FBI, hesaplarına el koydu. Aynı yazıdan, Türkçe Olimpiyatları nın, yer bulmada çıkarılan zorluklar yüzünden, bu yıl başka ülkelerde yapıldığını da öğreniyoruz. Cinnet bu diyor Zaman yönetmeni... Ülkemizin dışarıdaki en görünür temsilcisidir Türk okulları; öğrencilerinin Türkçe Olimpiyatları nda gösterileri de izleyenler açısından yıllık bir terapi seansı gibidir... Onlardan mahrumiyet büyük bir kayıp... Dumanlı Tek bir tuğlası olmadığı halde millete mal olmuş okulların kapanması için çırpınıp duranları tarihe ve Allah a havale ediyor... Sağlam bir yazı. Yalnız çürük bir tarafı var: Gelişmeye koyduğu teşhis yanlış... Sebep olarak Ak Parti hükümetinin yurtdışında yaptığı kara propaganda yı gösteriyor çünkü... Propagandaların etkisi olabilir; ancak bir noktaya kadar... O noktaya varmada pek çok başka etkenlere ihtiyaç var... Hayırlı hizmetler gören, bulundukları ülkelerin eğitim seviyesini yükselten okulları, o ülkelerin yönetimleri, Ak Parti nin gönlünü yüce tutmak için kapatır mı hiç? Pek çok ülkenin yönetimleri, Acaba Türkiye de yapılmak istenen bizde de tekrarlanır mı? endişesi taşıyor olmasın? Bu soruyu soran, okullarda tuğlaları bulunduğuna inanan ve onların varlığını devam ettirmesini bugün de savunan biri... Zaman gazetesinin ilk yayın yönetmeniyim; çok uzun yıllar Ankara temsilciliğini ve başyazarlığını yaptım. Okullar konusunda sarf ettiğim gayretleri zikretmem gerekmez; bilmesi gerekenler biliyor zaten... İşin bu noktaya varacağını öngördüğüm için, kişiliğime aykırı olduğu ve aleyhime kullanılacağını bildiğim halde mektup taşıdığım da hatırlanmalı... Madem soruna taraflığımı açıkladım; bugüne gelinmesine kendi koyduğum teşhisi de paylaşayım: Okulları da açan çevrenin medyası... Hiçbir sosyal/siyasal olayın tek bir gerekçesi olamayacağını biliyorum elbette; ancak benim baktığım pencereden, sorunu köpürten ve içinden çıkılmaz hale getiren olarak, gazeteleri, televizyon kanalları, ajansı ve sosyal mecra kullanıcılarıyla o çevrenin medyası hepsinden daha belirleyici görünüyor... Uzun yıllar boyu elde edilen kazanımların en büyük itici gücüydü o çevrenin medyası; ancak aynı medya, bugünkü sorunun en can alıcı sebebi... O medyanın yayınları olmasa, ya da daha itinalı ve dikkatli bir yayın politikası izlenseydi, bugünkü duruma asla gelinmezdi. Maalesef, tuğla-kiremit h- esabı bilmeyen niceleri bugüne gelişi hızlandıran yazılarıyla sürece olumsuz katkılarda bulundu. Türkiye dünyada zora düşecek, görüntüsü bozulacak, itibar kaybedecek diye... Hayır, üzülmediler... Hâlâ bir kendini hesaba çekme, hadi ondan vazgeçtim, bir nedamet belirtisi yok; sadece karşı taraf o- larak görülenler suçlanıyor ve saldırılara devam ediliyor... Esas soru şu: Düne kadar elinize verdikleri mektuplarla açılmasına yardımcı oldukları ve her fırsatta ziyaret ettikleri okullara, gösterileri izleyince ayakta alkışladıkları olimpiyatlara, şimdi neden farklı gözlerle bakıyor bu insanlar; neden okulların kapanmasını istiyor, neden olimpiyatların yapılmasına karşı çıkıyor? Ve bu noktaya gelişte sizin katkılarınız ne? Okullara üzüldüğüm kadar, en az o kadar, bu sorunun bir türlü sorulmamasına da üzülüyorum Adamlar normal şartlarda kazanmaktan umutlarını kestikleri için, kafaları ifsatla meşgul! Sonuç şu: Evdeki hesap çarşıya uymuyor.. Ne yaparlarsa yapsınlar, bu işin sonunda en fazla zararı Cemaat, CHP, MHP görecek ve İhsanoğlu na yazık olacak! Bu çatı aday işine başından beri karşı çıkan, içeriden ve dışarıdan birileri vardı. Ama laf dinlemediler. Çünkü köşeye sıkışmış, kilitlenmişlerdi. Çözüm üretemiyorlardı! Amerikalılar ve o paraleldeki kuruluşlar cemaatin analizlerine fazla itibar ediyor olmalıydılar ki, onlar da gelip aynı çukura düştüler.. Bu olay derin ve paralel güçlerin, locaların, ABD, İngiltere, Vatikan, İsrail deki bir takım lobilerin Türkiye politikalarını ve müttefiklerini yeniden gözden geçirmelerini zorunlu kılacak.. Anlaşılan bu adamların bir B planı da yokmuş. Şimdi bir anda paniklediler ve ne yapacaklarını bilmiyorlar. Tosya ya pirince giderken evdeki bulgurdan olma ihtimali ile karşı karşıya kaldılar.. Ülkeye Cumhurbaşkanı seçmeyi bırakıp k- endi geleceklerini kurtarma derdine düştüler.. Aleme nizamat vereyim derken kendi evlerindeki perişanlık döküldü ortaya.. Sizi, o çok güvendiğiniz localar, lobiler de kurtaramaz artık.. Şimdi en çok merak edilen konu, bu konuda CHP, MHP ve Cemaati kim bir araya getirdi.. Ekmel beyi bu işe kim ikna etti. Yalçıntaş ben değilim diyor, bir de Yaşar Yakış ın adı dolaşıyor. Eğer bu isimler işin içindeyse CHP ile MHP den sonra Aydınlar Ocağı çevreleri arasında derin bir mutabakat sağlanmış demektir. Bu mutabakatın sağlanmasında cemaatin rolü var mı? Bu büyük ittifakı sağlayan derin güç kim.. Selam ve dua ile

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Türk Telekom- Arıza 121 Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Avşar Palmiye Cinebonus Cinebonus Cinebonus (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center Haziran 2014 Çarşamba Gediz'li gençlerden millî teknoloji: Sera robotu Gediz Üniversitesi ndeki 22 laboratuvarda yerli teknoloji üzerine yapılan çalışmalarda, bir başarıya daha imza atıldı Elektrik-Elektronik Mühendisliği son sınıf öğrencileri Mahmut Zencirci ve İsmail Çelik, danışman hocaları Yrd. Doç. Dr. Yavuz Bayam la birlikte, dışa bağımlı olunan sera kontrol teknolojisini hem millîleştirip geliştiren hem de ucuzlatan bin sistem geliştirdi. TÜBİTAK ın desteklediği, Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü nün de partneri olduğu "Akıllı Sera Otomasyon Sistemi" projesiyle "SERAT- RONİK" adı verilen sera robotu hazırlandı. Türkiye de bir ilk olan sistem, özel bilgisayar yazılımı ve sensörleri aracılığıyla akıllı tarım üretimi yapılmasını sağlıyor. Havayla toprağın nemini ve sıcaklığı devamlı ölçüyor, yetiştirilen bitkiye göre istenen seviyede tutuyor. Sulamayı ve ilaçlamayı da otomatik olarak yapıyor. Serada kimse olmadan tarım üretimine imkan tanıyan SERATRONİK, verimliliği arttırıyor ve maliyeti azaltıyor. Üstelik ihtiyaç duyduğu enerjiyi de güneşten alıyor. Yrd. Doç. Dr. Bayam, yaptığı açıklamada bu sistemin tarım üretiminin ve ihracatının artmasını sağlayacağı için büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Şimdiye kadar yurtdışına bağımlı olan otomasyon sistemlerinin, pahalılığı yüzünden çoğu serada kullanılamadığını, üretimin çoğunlukla insan faktörüne dayalı yapılığını dile getiriyor: Çıkış noktamız da bu oldu. Bu sistemlerin millîleştirilip ucuzlatılması halinde tüm seralarda hayata geçirilebilmesini amaçlayıp kolları sıvadık. Yaklaşık bir yıllık çalışmanın sonucunda, sahip olduğu özellikleri itibariyle bu alandaki ilk yerli teknolojiye imza attık. Önümüzdeki günlerde kullanıma sunacağımız SERATRONİK, şimdiden yoğun ilgi uyandırdı. Üretimler hem kolaylaşacak hem de insan hatalarından kaynaklanan kayıpların önüne geçerek daha yüksek verimlilik elde edecek seracılar heyecanla bekliyor. Gediz Üniversitesi nin mucit öğrencileri Zencirci ve Çelik de dışa bağımlı bir teknolojiyi millîleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, SERATRO- NİK ülkemiz için, tarım sektörü için hayırlı olsun. dedi. Bu arada iki öğrenci, danışman hocaları Bayam la hazırladıkları robotlarını küçük bir serada denedi ve çiçek yetiştirdi.(haber MERKEZİ) İzmirli ekip dünya şampiyonu oldu Turkcell Superonline ın desteklediği İTÜ bünyesindeki ARI- SAT Model Uydu Takımı, tasarım ve uygulamasını kendilerinin gerçekleştirdiği model uydu ile dünya birinciliği kazandı. Tüm dünyadan üniversite öğrencilerinin oluşturduğu 59 takımın yarıştığı CanSat Yarışması nda şampiyon olan İTÜ lü öğrenciler arasında İzmir den Emre Erbuğa ve Mert Kahyaoğlu da yer aldı Dijital dünyada hayatı kolaylaştıran vazgeçilmez teknoloji ortağı Turkcell Superonline ın sponsorluğunu üstlendiği İTÜ ARISAT Model Uydu Takımı, Teksas ta gerçekleştirilen model uydu yarışması CanSat Yarışması nda dünya birincisi oldu. Gerçek uydu sistemlerinin yapım süreçlerinin birebir uygulandığı CanSat Yarışması nda bu yıl 8 i Türkiye den olmak üzere toplam 59 takım yarıştı. Hasbi Sevinç, Çağrı Eren Durkaya, Ümit Yelken, Ali Canpolat, Mert Kahyaoğlu, Emre Erbuğa, Onur Alp Çakan ve Caner Balyemezler den oluşan İTÜ ARISAT Model Uydu Takımı, en başarılı model uydu tasarımı ve uygulamasına imza attı. Katılımcılara her yıl yeni zorlu görevler verilen yarışmanın süreçleri gereği, bu yılın model uydusu kendi enerjisini üretecek şekilde tasarlandı. İstanbul Teknik Üniversitesi 2011 ve 2012 yıllarında da yarışmadan birincilikle dönmüştü. Türkiye nin geleceğine yatırıma devam Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, yarışma sonucuna ilişkin değerlendirmesinde, Turkcell Superonline olarak, 2008 yılında başlattığımız fiber yatırımlarımızla telekomünikasyon sektöründe yenilikçi ve öncü bir çizgiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yatırımlarımızı yaparken dayandığımız güç her zaman Türkiye nin genç ve dinamik nüfusu oldu. Böylelikle İTÜ bünyesinde kurulan ARISAT Model Uydu Takımı na destek olduk. Bizim yenilikçi gücümüz ve gençlerin dinamizminin büyük başarılara imza atacağını biliyorduk. Türkiye ye teknoloji alanında getirdikleri bu şampiyonlukla gurur duyduk. Ülke olarak önümüzdeki dönemde de böyle büyük başarılara imza atacağımıza inanıyoruz. Bunun için geleceğin teknolojisini taşıyacak altyapı yatırımlarımızın büyük önem taşıdığını görüyoruz. Türkiye nin geleceğine her türlü yatırımı yapmayı sürdüreceğiz diye konuştu. Uydu teknolojileri konusunda üniversite öğrencilerine yönelik en prestijli organizasyonlardan biri olan CanSat Yarışması; Amerika Astronomi Topluluğu (AAS) ile Amerika Havacılık ve Uzay Bilimleri Enstitüsü (AIAA) tarafından NASA nın da aralarında bulunduğu havacılık ve uzay sektörünün önde gelen şirketlerinin katkılarıyla 1998 yılından bu yana düzenleniyor. Model uydunun işleyişi CanSat Yarışması nda bu yıl öğrencilerin geliştirdiği uydu yaklaşık 670 metreden serbest bırakılarak paraşüt ile yavaşlatıldı ve hızı saniyede 12 metreye düşürüldü. 500 metreye geldiğinde iki parçaya ayrılan uyduda ikinci parça, pasif bir yavaşlama sistemi olmaksızın saniyede 10 metrenin altında bir hızda tutuldu. Aynı zamanda kendi enerjisini üretmeye başlarken, iniş sırasında basınç değerini, sıcaklığı ve ürettiği voltaj değerini paket veri olarak yer istasyonuna iletmeye başladı. Uydu yere indiğinde içindeki yumurta da kırılmamış bir şekilde çıkarılarak, yarışmanın tüm kriterleri sağlandı. (HABER MERKEZİ) Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK Haziran Şubat Perşembe Çarşamba Oruç tutmaya başlamadan önce diş doktoruna gidin! Bezmialem Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üşümez, "Oruçlu olduğumuz gün içinde yeme-içme fonksiyonlarımız azaldığından, tükürük salgısı ve tükürüğün yıkama kapasitesi azalır. Bu da bakterilerin üremesi ve diş çürüğünün oluşması için uygun ortam hazırlar" diye konuştu Bezmialem Vakıf Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, oruçlu olunan gün içerisinde yeme-içme fonksiyonları ile tükürük salgısı ve tükürüğün yıkama kapasitesinin azaldığını, bunun da bakterilerin üremesi ve diş çürüğünün oluşması için uygun ortam hazırladığını belirtti. Üşümez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her zaman dikkat edilmesi gereken ağız ve diş sağlığının, ramazanda daha büyük önem kazandığını söyledi. Eskimiş köprü ve protezlerin, çürümüş dişlerin ve diş eti rahatsızlıkları bulunan kişilerin, oruç tutarken rahatsız edici bir ağız kokusuyla karşı karşıya kalabileceğine değinen Üşümez, sağlıklı ve sorunsuz bir ramazan geçirmek için oruç tutmaya başlamadan önce diş doktorunu ziyaret etmek gerektiğini vurguladı. Üşümez, ramazanda, dişler fırçalanmadığı zaman sahurdan iftara kadarki uzun sürede ağızda kolayca üreme ortamı bulan bakterilerin, ağızda kötü kokuya sebep olurken, diş çürüklerini de artırabileceğine işaret ederek, ramazanda ağız bakımında dikkat edilmesi gereken konuları şöyle sıraladı: "İftardan ve sahurdan sonra dişlerin, dil yüzeyi ve diş eti bölgelerinin fırça yardımıyla iyice temizlenmesi ve diş ipi kullanılması gerekir. Anti bakteriyel gargara ya da ağız spreyi de kullanılabilir. Diş macununu yutmamak kaydıyla ya da macunsuz bir şekilde oruçluyken diş fırçalamanın bir mahsuru yoktur. Din adamları tarafından çok kereler vurgulanmıştır." "Ağızdaki asit-baz dengesi tamamen bozuluyor" Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, ramazanda çürük oluşumunun artabileceğine işaret ederek, "Genellikle sahurdan sonra hemen y- atıldığı için ağız içinde temizlenmeyen plaklar sebebiyle daha çok bakteri üreyebilir. Bu dönemde dikkat edilmezse, diş çürükleri de ağız kokusu ile birlikte artabilir. Oruçlu olduğumuz gün içinde yeme-içme fonksiyonlarımız azaldığından, tükürük salgısı ve tükürüğün yıkama kapasitesi azalır. Bu da bakterilerin üremesi ve diş çürüğünün oluşması için uygun ortam hazırlar" diye konuştu. Özellikle iftar ve sahurda yenilen yemeklerden sonra ağızdaki asit-baz dengesinin tamamen bozulduğunun ve asit oranının artığının altını çizen Üşümez, "Dolayısıyla, bakteri çoğalması için uygun ortam olur. Sahurda şekerli, karbonhidratlı yiyecekler daha az tüketilmelidir. Peynir ve süt gibi kalsiyumlu yiyecekler ile meyve sebze ağırlıklı beslenme, sağlıklı dişler için çok önemlidir" dedi. (AA) Gizli diş çürüklerine dikkat! Bir çok sebebe bağlı olarak oluşan diş çürükleri, oyulmuş ve koyu renkli boşluğuyla kendini belli ediyor. Uzmanlar, hiçbir çürüme etkisi görülmeyen gizli çürüklere karşı dikkatli olunması konusunda uyarıyor Diş Hekimi Murat Zogun, önlenebilir bir rahatsızlık olmasına rağmen dünyada diş çürüğü deneyimi yaşamayan çok az insanın bulunduğunu belirtti. Zoğun, dişin çürüme evresini şöyle anlattı: Ağızda bulunan bakterilerden oluşan bakteri plağı, yemek sonrası özellikle şekerli ve unlu yiyeceklerden sonra ağızda kalan artıklarından asit oluşuyor. Bu asitler dişin minesinin bozulmasına, dişin güçsüz/savunmasız kalmasına ve diş çürüğünün başlamasına neden olabiliyor. Özellikle bakımı yapılmayan ve temizlenmeyen dişlerde çürük oluşumu daha da kolaylaşıyor. Ayrıca dişin anatomik ve histolojik özellikleri diş çürüklerinin oluşmasında etkili olabiliyor. Oluşumsal Hava sıcaklığının yüksek, oruç tutma süresinin uzun oluşu sebebiyle bu yılki ramazanı sağlıklı geçirebilmek için sahur ve iftarda yenilip içilenlere dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Park Sima Sağlıklı Zayıflama Polikliniği Genel Müdürü Gülşen Altın, "Ramazanda ana kural, yavaş yavaş yemek. Yavaş yenen yemek, hem mideyi y- olarak kıvrımlı, girintili alanlara sahip olan dişler, bu girintilerde gıda artıkları ve bakteri birikimi artığından daha kolay çürürler. Diş çürümesinin oyulmuş ve koyu renkli boşluğuyla kendini belli ettiğini kaydeden Zogun, Fakat bazı durumlarda diş çürümeleri içten olabilir. Dışarından hiçbir çürüme etkisi görülmezken diş yardımcı tanı cihazları diş röntgeni aracılığıyla teşhis edilebilir. Bir de iş aralarında kalan çürükler vardır. Bu tür çürüklerde uzun süre görülmezler ve çoğunlukla bu dişler çürüyerek güçsüzleşirler daha sonra da yemek yerken farklı bir durumda kırılmaya maruz kalırlar. dedi. Bakteri plağı, şeker, un gibi karbonhidratlı gıdalar ve dişin yapısının çürüğün etkenleri arasında ilk sırada yer aldığını ifade eden Zogun, Diş çürüğünde ağrı diş hekimine gitmeyi gerektiren en önemli belirtidir. Bu ağrılar genellikle sıcak, soğuk, ekşi ya da acı bir şeyler yenildiğinde sızlama şeklinde kendini gösterir. Ağrının şiddeti kişiden kişiye değişir ve etken ortadan kalkınca ağrıda geçer; fakat tedavi edilmeyen çürüklerde ağrılar bir süre sonra sürekli olmaya başlarlar. Gece başlayan şiddetli diş ağrısı ise ileri derecede çürümüş bir dişin iltihaplanmaya başlamasıyla ortaya çıkabiliyor. İltihap Ramazanın ana kuralı yavaş yavaş yemek ormaz hem de fazla kalori alımını önler. Böylece sağlığınızı korumuş olursunuz." dedi. Oruç ibadetini yerine getirenler için ana kuralın yavaş yemek olması gerektiğini belirten Altın, iftar ve sahurda yemeğin yavaş yenmesinin alışkanlık haline getirilmesini tavsiye etti. Ramazan sofralarının ziyafet sofrası olmadığını, şeker, kalp damar ve tansiyon hastalarının dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Genel Müdür Altın, Ramazanda uzun süren açlık dönemi sonrası birden hızlı bir şekilde yiyecek tüketildiği için çok fazla gıda tüketimi oluyor. Bu aynı zamanda çok fazla kalori alınması anlamına geliyor. şeklinde konuştu. Sebze ağırlıklı bir beslenme ve sulu gıdaların önemli olduğunu belirten Altın, bol sulu sebze yemeklerinin, etin yekpare kullanıldığı kuru yemeklerden çok daha sağlıklı ve hafif olacağını, etli türlü ve sulu köfte gibi yemeklerin iftar sofraları için ideal olduğunu söyledi. İftar yemeğine mutlaka çorbayla başlanması diş sinirinin ölmeye başlaması ile oluşur. İltihabın kök dışına doğru yayılmaya çalışmasıyla dokularda baskı ve bu nedenle de ağrı meydana gelir. Bu durum diş hekimliğindeki en şiddetli ağrıdır. Şiddetli ağrının özellikle gece meydana gelme sebebi; gece saatlerinde hormonal farklılıklar nedeniyle damarlarımızın genişlemesidir. Kök ucundaki iltihap dişte dolaşım bozukluğu oluşturur ve bu durum basınca neden olur. Basınç diş içindeki sinirler üstünde ağrı yapar. Bu durumda hemen diş hekimine gidilmesinde fayda vardır. bilgisini verdi. TÜKÜRÜK, DİŞ ÇÜRÜKLERİYLE SAVAŞMADA EN ETKİLİ SİLAHTIR Tükürük ve tükürüğün yapısı diş çürükleri ile savaşmada en etkili silahtır. diyen Zogun, Bu nedenle tükürük miktarını azaltıcı ilaçlar kullanan kişiler diş çürüklerine karşı daha savunmasız halde kalırlar ve bu nedenle çürüklere daha kolay maruz kalırlar. Diş çürüğünden korunmak için günlük diş bakımı, ip ve gargara kullanılması gereklidir. Diş çürüklerine karşı tükürük akışını hızlandırdığı için şekersiz sakız çiğnemek oldukça faydalıdır. Ayrıca düzenli olarak diş hekimi kontrolleri de büyük önem taşımaktadır. ifadelerini kullandı. (CİHAN) gerektiğini ifade eden Altın, Çorbadan sonra 15 dakika kadar beklenmeli, sonra ana yemeğe geçilmeli. Protein de içeren bir yemek ve yanında mutlaka sebze olması lazım. Cacık, kalsiyum ihtiyacını karşılaması bakımından son derece uygun bir seçim o- lacaktır. İftardan sonra yatma saatine kadar olan zaman diliminde en az 2,5 litre suyu, ağır ağır tüketmemiz lazım. Yine bu zaman diliminde tatlı niyetine meyve yenebilir. Hem tatlı hem meyveyi ise asla önermiyoruz. dedi. Hızlı yemenin oluşturduğu midede rahatsızlık ve uyku halini önlemek için çorba içtikten sonra yemekle birlikte tarçınlı su içmeli de önerdi. Mutlaka sahura kalkılarak oruç tutulması gerektiğine de dikkat çeken Gülşen Altın, şunları söyledi: Sahurun olmazsa olmazı yumurta, çünkü bu öğünde mutlaka protein alınması lazım. Yumurtayı kendi başına yemek istemiyorsanız, kepekli unla veya tam buğday unuyla krep yapabilirsiniz. Bu sizi uzun saatler tok tutacaktır. İçecek olarak süt tercih edilebilir. Ayrıca az tuzlu peynir ve az tuzlu zeytin tüketilebilir. Lor peynirli gözleme de iyi bir sahur yemeğidir. HURMA ÇOK FAYDALI İftarda yenen hurmanın önemine de değinen Altın, çok yüksek oranda demir, kalsiyum, potasyum, magnezyum, B vitaminleri, folik asit gibi birçok mineral bulunduğunu, çoğu meyvede bulunmayan protein de hurmada olduğunu söyledi. Sahurda fazla çay ve kahve içilmemesini, kafeinin gün boyu vücuda lazım olan mineral tuzların ve suyun idrarla atılmasını kolaylaştırdığını ifade etti. Sahurda uzun sürede sindirilen tam taneli ekmekler, yeşil yapraklı sebzeler, kabuklu ve kuru meyveler tavsiye eden Altın, bu gıdalar kompleks karbonhidrat içerdiklerinden uzun sürede sindirildiğini ve 8 saate kadar tok tuttuğunu aktardı. (CİHAN) Ramazanda vücudun su dengesi için bol çorba için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Fizyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toygar, "Vücutta su tutan gıdaları tercih etmeliyiz. Normal içilen suyu vücut idrarla dışarı atar, hücrelerimiz bunu tutmaz. Bağıl su dediğimiz suyu hücrelerimiz tutar. Bunların başında da çorbalar gelir" dedi Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Fizyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurselen Toygar, Ramazan ayında uzun süre susuz kalan vücuttaki su dengesinin çorba içilerek sağlanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Toygar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ramazan ayında oruç tutanların vücudunun yaklaşık 16 saat susuz kalacağını, bunun da vücuttaki su dengesini etkileyeceğini belirtti. Yenilecek yiyeceklere dikkat edilmesi halinde bunun önüne geçilebileceğini bildiren Toygar, içilen suyun tek başına yeterli olmadığına işaret etti. İçilen suyun vücut hücrelerinde tutulmadığını, vücudun idrarla bunu dışarı attığını ifade eden Toygar, şöyle konuştu: "Oruçluyken su içemeyeceğimize göre vücutta su tutan gıdaları tercih etmeliyiz. Normal içilen suyu vücut idrarla dışarı atar, hücrelerimiz bunu tutmaz. Bağıl su dediğimiz suyu hücrelerimiz tutar. Bunların başında da çorbalar gelir. Bu nedenle iftarda ve sahurda mutlaka çorba içilmesi gerekir. Sebze çorbası, kuru baklagiller, mercimek, taze sıkılmış mevye suları, az yağlı sebze yemekleri, yağı alınmış et veya tavuk suyu ile bu yemeklerin sularını vücut hücreleri tutar. Uzun süre susuz kalan vücuttaki dengeyi sağlar. Kepekli gıdalar, toz kepek de vücuttaki suyu çok tutar. Yoğurda veya çorbaya bir kaşık kepek konulması vücuttaki su dengesine olumlu etkide bulunur. Hücrelerin su almasını, vücudun susuz kalmasını engeller." Tükürük salgısına da faydası var Çorba ve bu tür yemeklerin suyunu vücuttaki hücrelerin tuttuğu gibi tükürük salgılayan bez hücrelerin de bunu tuttuğunun altını çizen Toygar, normal şartlarda çok uzun süre susuz kalan vücuttaki tükürük azalmasının böylelikle çok fazla yaşanmayacağını kaydetti. Toygar, "Tükürük salgılayan tükürük bezi hücreleri de bağıl suyu tuttuğu için tükürük salgılanması bütün gün dengeli olarak devam eder" dedi. Prof. Dr. Nurselen Toygar, gün içerisinde susamaya yol açacak yiyeceklerden ve nişastalı, ağır şekerli, hamurlu, şuruplu tatlıların da çok fazla tercih edilmemesi gerektiğine işaret etti.(aa)

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 25 7ubat Haziran Perşembe Çarşamba Şakir SARIÇAY Konak Belediyesi tarihî Damlacık'a da sahip çıktı Çalışan Anneler Yıpranma Hakkı İstiyor Torba yasa ile pek kişi emeklilikten faydalanacak. Ancak doğum yaptığı halde çalışmaya devam eden kadınlar cezalandırıldıklarını düşünüyor. Normal doğum izninden heme sonra yan, çocuk daha beş aylık olmadan mecburen çalışan anneler yıpranma payı istiyor. Her çocuk için 2 yıl erken emeklilik istiyorlar. Geçen gün bir anneden mailime gelen mesajı sizlerle olduğu gibi paylaşmak istiyorum. Hak vermemek elde değil. Konunun ilgili yerlere u- laşacağından eminim. Gündemdeki Torba Yasa ile; daha önce her bir çocuk için 2 şer yıl olmak üzere sadece iki çocukla sınırlanan borçlanma hakkı 3 çocuğa çıkartıldı. Böylece, 3 çocuk annesi bir kadın, doğum sonrasında ücretsiz izne ayrılmış veya çalışmaya ara vermişse, her bir çocuk için 2 yıl olmak üzere 6 yıllık primi kendisi ödeyerek erken emekli olabilecek. Daha önce 2 çocuk doğuran işçi statüsündeki kadınlara sağlanan 4 yıl erken emeklilik hakkı (Prim günlerini ödeme hakkı), 3 çocuk için 6 yıla çıkarılıp, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı çalışanları da kapsama alındı. Bu güzel düzenleme için yetkililere teşekkür ediyoruz. Ancak; bu düzenlemenin; hem doğum yapmış, hem çalışmış, hem primini ödemiş, hem evini i- dare etmiş, hem de çocuğunu büyütmüş veya büyütmekte olan çalışan anneler için de ÇAL- IŞAN ANNENİN ANNELİK YIPRANMA PAYI HAKKI olarak doğum yapmış ama ücretsiz izin veya ara verme vb. ile sistemden ayrılamamış çalışan annelere de uyumlaştırılmasını istiyoruz. Yoksa doğumdan hemen sonra çalışmaya başlayan anneler cezalandırılımış olmaktadır. Bunu; bizler işe gelirken daha 5 aylık bir şekilde bakıcılara bıraktığımız, ilk adımlarını görmediğimiz, dişleri çıkarken ateşler içinde kıvrandığında sıcak kucağımıza alamadığımız, daha dünyayı tanımamışken servisler ile kreşlere, bakıcılara, akrabalara pembe, mavi battaniyeler içinde taşınan, yağmurda, çamurda, karda; gözyaşları içerisinde uzaktan kumanda ile annelik yaptığımız çocuklarımızın da hak ettiğini düşünüyoruz. Prim gününü ve yılını doldurmuş ancak yaşını bekleyen çalışan anneler için de tercihe bağlı o- larak; her bir çocuk başına 2 yıllık bir ÇAL- IŞAN ANNENİN ANNELİK YIPRANMA PAYI HAKKI getirilmesi ve her bir çocuk için 2 yıllık bir erken emeklilik düzenlemesinin yapılması (Yani yaşını bekleyenlere yıpranma payı verilerek yıldan avantaj sağlanması) konusunun da Torba Yasaya eklenmesi en büyük dileğimiz. Konak Tüneli nedeniyle boşaltılmak istenen Damlacık semtindeki asıl olayın kentsel rant olduğunu söyleyen Başkan Pekdaş, " Evleriniz tünel nedeniyle çatlıyor.' diyorlar ancak somut kanıt veremiyorlar. Burada yapılmak istenen farklı. O da Damlacık üzerinden rant sağlama istemidir" dedi İzmir'de Konak Tünelleri'nin inşaatı sırasında hasar görme tehlikesi gündeme gelen tarihî Damlacık semtini ayağa kaldırmak için geçen günlerde bir forum düzenleyen Konak Belediyesi, şimdi de bütün birimlerini seferber etti. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ın talimatıyla Fen İşleri ile Park ve Bahçeler ekipleri, geniş kapsamlı bakım onarım çalışmasına başladı. Damlacık ın sokakları elden geçirilirken binaların dış cephe iyileştirmeleri de yapılıyor. Ekiplerin aralıksız çalıştığı semtte kaldırım ve yol onarımları başladı, parkın bakımı yapıldı. Tek spor alanı ve çocuk oyun parkı yeniden projelendirilirken semtteki bütün evlerin dış cephe iyileştirilmeleri yapılacak. Mahalle sakinleri evlerinin hangi renge boyanmasını isterse uygulama o doğrultuda gerçekleştirilecek. Boyama işleminin tamamlanmasının ardından semt sakinlerine, geçmiş yıllardaki örneklerinde olduğu haliyle evlerinin pencere ve balkonlarına asmaları için çiçek dağıtılacak. Damlacık a giderek uygulamaları yerinde takip e- den Başkan Pekdaş, ilk aşamada 60 evin kamulaştırıldığını, 30 un üzerindeki ev için kamulaştırma çalışmasının yürütüldüğü ve 57 konut için boşaltma çağrısı yapıldığını belirterek, Bir tarih yok olmasın, yeniden ayağa kalksın istiyoruz. Burada yaşayanları evlerinden çıkarmak ve farklı yerlere göndermek istiyorlar. Hiçbir bilimsel gerekçe sunmadan, 'Evleriniz tünel nedeniyle çatlıyor.' diyorlar ancak somut kanıt veremiyorlar. Burada yapılmak istenen farklı. O da Damlacık üzerinden rant sağlama istemidir. İzmir in en güzel yerleşimi üzerine proje geliştirme derdindeler ancak biz, kentsel dönüşümün yerinde ve yaşayanlarıyla birlikte olması gerektiğini savunuyoruz. Damlacık, İzmirlilerin ve üzerinde yaşayanlarındır. Damlacık yok olmamalı, yeniden ayağa kalkmalıdır. Bu anlamda belediyemizin ilgili tüm birimleri Damlacık üzerine yoğunlaşmış durumda. Damlacık, kısa bir süre içerisinde pırıl pırıl olacak. dedi. Belediyenin çalışmalarından memnun olduklarını söyleyen Damlacık sakinleri ise evlerini hiçbir şartta boşaltmayacaklarını ifade etti. Bu arada hafta sonu düzenlenen forumda alınan dernek kurma kararını uygulamaya koyan semt sakinleri, ilk toplantıyı da yaptı. Damlacıkspor Lokali ndeki toplantıya, semtin eski ve yeni sakinlerinin yanısıra bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Toplantıda Damlacık ın yok olmaması için hangi çatı altında birleşileceği konusu ele alındı. Dernek çalışmalarının tamamlanmasının ardından hukuki süreç başlatılması kararlaştırıldı. (HABER MERKEZİ) SON 15 AYDA ÜRETİLEN HER 3 KONUTTAN BİRİ ELDE KALDI Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, işsizlikle mücadelenin en etkin araçlarından biri olan inşaat sektörünün ciddi bir krize doğru sürüklendiğine dikkati çekerek, Sektör alarm veriyor. Son 15 ayda üretilen her 3 konuttan biri elde kaldı. Faiz ve vergi kolaylığı sağlanmazsa kriz kapıda dedi. Aslan, inşaat sektörünün hem ülke ekonomisinin büyümesinde lokomotif bir güç hem de işsizliğin panzehirlerinden biri olduğunu belirterek, Türkiye İstatistik Kurumu nun verilerine göre son 15 ayda üretilen 956 bin yeni konuttan 306 bininin elde kaldığını söyledi. Bunun anlamı üretilen her 3 konuttan birinin elde kalmış olmasıdır diyen Aslan, Toplam konut stoku 1 milyonun üzerine çıkmıştır. Merkez Bankası nın konutta fiyat artışlarına ilişkin değerlendirmesinde ise son dört yılda konut fiyatları % 51 oranında artarken enflasyon % 33 düzeyinde kalmıştır. Yani konut üretimi artıyor, satışlar düşüyor, konut stoku büyüyor, konut fiyatları ise bunlardan bağımsız olarak yükseliyor dedi. KRİZ ALARMI CİDDİYE ALINMALIDIR Türkiye de konutun büyük ölçüde iç talebe yönelik olarak üretildiğini, üretimde kullanılan girdilerin önemli bir bölümünün ise ithal edildiğini vurgulayan Aslan, Demir çelikten iş makinelerine, çimento üretiminde kullanılan enerjiden asansöre inşaat sektörü ithal girdiye bağımlıdır, bununla beraber etki alanı içindeki 200 den fazla yan sektörle birlikte iç piyasaya o- daklıdır. Yani sektör döviz kazandırmıyor. Bu da dış ticaret ve cari açığın büyümesine, yabancı para bağımlılığının artmasına, döviz fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Gelinen noktada dar ve sabit gelirlilerin konuta erişimini kolaylaştıracak yeni bir faiz ve vergi kolaylığıyla sektör desteklenmelidir. Kriz alarmı ciddiye alınmalıdır diye konuştu. (HABER MERKEZİ) Soldan sağa: 1. Irmaklarda, sığ sularda yük taşıyan bir tür tekne. Bir davanın nasıl sonuçlandığını gösteren belge. 2. Ülkücü. 3. İyice yanarak ateş durumuna gelmiş odun ya da kömür parçası. Halk dilinde babanın kız kardeşi, hala. Lahza. 4. Prensip. Haberleşmeye yarayan, hızlı giden bir tür gemi. 5. Öncesiz. Binek hayvanı. 6. İnsanlardan kaçıp yalnız yaşama. 7. Uzaklık anlatır. Yalan söyleme hastası. 8. Kâinat. Temiz. 9. Yanardağ püskürtüsü. Başörtüsü, yazma. 10. Gagasındaki deliklerden rüzgâr estikçe türlü sesler çıktığına inanılan masal kuşu. Radyumun simgesi. 11. Valide. Görkem, heybet. 12. Katman. 13. Evrensel alıcı kan grubu. Fas ın plaka işareti. Yolcu evi. 14. Yığılma. Japon lirik dramı. 15. Közlenmiş patlıcan, sarımsaklı yoğurt ve kıyma ile yapılan bir çeşit yemek. 16. Bir peygamber. Yeraltı su oluğu. 17. Çözümleme, tahlil. Söz, lakırdı. 18. İç organlarımızdan biri. Çok tüylü küçük bir köpek türü. 19. Yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il. 20. Sert. Kansızlık hastalığı. Dünkü bulmacanın cevapları Yukarıdan aşağıya: 1. Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği olan varlıklar. Çiftçilikte, toprağı işleyerek ürüne ortak olan kimse. Nezir. 2. Put, tapılan şey. Taşıyıcı tarafından, gemisinde taşınacak yük için istenen ücret. Rus halk dansı ya da rapsodisi. 3. Bir ülkenin, bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Gözlem. Peygamberlik. 4. Baryumun simgesi. Tohumların ezilip yağ çıkarıldığı yer. Eskiden altı yaşından küçük çocukların mahalle okuluna gidişleri sırasında yapılan dini tören. 5. İspanyolların ünlü sevinç nidaları. Bir şeyin içindeki öz, lüp. Afrika kabilelerinde krala verilen ad. Yapma, etme. 6. Yapım işleri. Bal koymaya yarayan küçük tekne. Eski dilde ağırlama. Bir nota. 7. Hıristiyan, Nasranî. Konuşmalı ve şarkılı bölümlerin bir arada bulunduğu oyun. Fizik, kimya, matematik ve biyolojiye verilen ortak ad. 8. Litrenin kısaltması. Voleybolda küt inme. Donuk renkli. Nitelik. 9. Üye. Öküz yemliği. Genişlik. Çanakkale ilinin bir ilçesi. 10. Tekdüze, yeknesak. Fihrist. Güçlü korku.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >> 15 SPOR Perşembe Çarşamba 17Haziran Şubat 2013 Spor Toto 2. Lig temsilcisi, kaleci Burak Cengiz ile sözleşme imzaladı Altay'da S transfer por Toto 2. Lig ekiplerinden Altay, Ankara Demirspor'dan kaleci Burak Cengiz ile sözleşme imzaladı. Siyah beyazlı ekiple 3 yıllık sözleşme imzalayan Burak Cengiz, yaptığı açıklamada, büyük bir camiaya geldiğini belirterek "Sorumluluğumun far- kındayım, çok çalışarak büyük Altay camiasına layık olmaya çalışacağım. Umarım bu anlaşma benim ve Altay camiası için hayırlı olur" dedi. Altay, Eskişehirspor dan savunma oyuncusu Hikmet Yiğit Yöney in ardından Burak Cengiz i kadrosuna dahil etmiş oldu. (AA) TFF eski Disiplin Kurulu Üyesi ve Spor Hukukçusu Kazmaz: FENERBAHÇE KENDİNİ ALDATMASIN T ürkiye Futbol Federasyonu (TFF) Eski Disiplin Kurulu Üyesi ve spor hukukçusu Avukat Remzi Kazmaz, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin "Futbolda Şike" davası kapsamında aralarında Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 6 kişinin yeniden yargılanması kararının sezonunda Fenerbahçe Kulübü'ne Avrupa kupalarının kapısını açmayacağını söyledi. Kazmaz, Bodrum'da düzenlediği basın toplantısında, yeniden yargılanma kararının Fenerbahçe taraftarını ve kulüp yöneticilerini umutlandırdığını ifade etti. Mahkeme tarafından verilen kararın UEFA'nın kararını etkilemeyeceğini öne süren Kazmaz, "Fenerbahçe bu karar doğrultusunda önümüzdeki yıl UEFA Şampiyonlar Ligi'ne gideceğini düşünüyorsa bence aldanıyor. Çifte karar olmaz. UEFA bu konuyla ilgili kararını vermiştir. Fenerbahçe, iki yıl hak mahrumiyetine çarptırılmıştır" dedi. Yargılamayla ilgili spor kamuoyunda ve Fenerbahçe Kulübü'nde yanlış değerlendirmelerin yapıldığını savunan Kazmaz, şunları kaydetti: "(Fenerbahçe Avrupa Şampiyonluğu'na tekrar gidecek) gibi bir yanlış anlaşılma var. Böyle bir şey yok. Çünkü verilen karar, beraat değil, yargılanmanın yenilenmesidir. Bir beraat kararı olsa bunun sonucu UEFA'yı bağlayacak nitelikte olmasa dahi UEFA, iç hukuktaki gelişmeleri göz önüne alırdı. Beraat kararı verilse UEFA, Fenerbahçe'nin durumunu tekrar değerlendirerek şampiyonlar liginde oynaması konusunda karar verebilirdi. Şimdi böyle bir karar veremez. Çünkü ortada yargılanmanın yenilenmesi var. Bu an- Trabzonspor, futbolcu Alim Öztürk ile yollarını ayırdı T rabzonspor, futbolcusu Alim Öztürk ile sözleşmesini karşılıklı olarak feshetti. Trabzonspor Kulübü, Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı açıklamada, "Profesyonel futbolcumuz Alim Öztürk ile kulübümüz arasındaki profesyonel futbolcu sözleşmesi, karşılıklı olarak feshedilmiştir" ifadesine yer verildi. Alim Öztürk, geçen sezon PTT 1. Lig'de mücadele eden 1461 Trabzon'da kiralık olarak forma giyiyordu. (AA) Hertha Berlin, Heitinga ile anlaştı lamda UEFA bekleyecek ve bu süreçte kararını değiştirmeyecektir." İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dün ''Futbolda Şike'' davası kapsamında hakkında verilen hüküm Yargıtay tarafından onanan aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 6 kişinin yeniden yargılanmasına oy birliğiyle, bu kişiler yönünden infaz işlemlerinin geri bırakılmasına da oy çokluğuyla karar vermişti. (AA) A lmanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından Hertha Berlin, Hollandalı savunma oyuncusu John Heitinga ile anlaştı. Kulüpten yapılan açıklamaya göre, Heitinga sağlık kontrolünün ardından 30 Haziran 2016'da dolacak sözleşmeye imza attı. 30 yaşındaki futbolcu için transfer ücreti ödenmediği bildirildi. Ajax, Atletico Madrid ve Everton kulüplerinin de formasını giyen Heitinga, Hertha Berlin'e katılmaktan duyduğu mutluluğu ifade etti. (AA) Eski Trabzonsporlu futbolcu Adrian'dan veda mesajı Adrian: "Bize HER YER TRABZON" "Brezilya'yı yenebiliriz" Şilili futbolcu Vidal: "Dünya şampiyonunu (İspanya) yenmeyi başardık. Brezilya'yı da yenebiliriz" 2014 FIFA Dünya Kupası B Grubu'nu ikinci bitiren Şili'nin Juventus'ta top koşturan orta saha oyuncusu Arturo Vidal, son şampiyon İspanya'yı yendiklerini hatırlatarak 2. turda eşleştikleri evsahibi Brezilya'yı da yenebileceklerini söyledi. Sarı kartı bulunduğu için Hollanda'ya 2-0 yenildikleri maçta oynamayan Vidal, FIFA'nın internet sitesinde yer alan açıklamasında, 2. turda Brezilya'ya karşı forma giyeceğini belirterek, "Brezilya, Şili'nin ezeli rakibi olabilir ama futbol değişiyor. Yeni nesiller yetişiyor, yeni futbolcular çıkıyor. Brezilya'yı yenmek hayalimiz. Şili bir sürprize imza atabilir. Dünya şampiyonunu (İspanya) yenmeyi başardık. Brezilya'yı da yenebiliriz" değerlendirmesini yaptı. İki takım, 1998 ve 2010 Dünya Kupası'nın 2. turunda da karşılaşmış, iki maçı da Brezilya kazanmıştı. A Grubu'nun lideri Brezilya ile B Grubu'nun ikincisi Şili arasındaki 2. tur karşılaşması, 28 Haziran'da TSİ 19.00'da başlayacak. (AA) Suudi Arabistan takımlarından Al-Nassr ile sözleşme imzalayan eski Trabzonsporlu futbolcu Adrian Mierzejewski, yayımladığı mesajla bordo-mavililere veda etti. Adrian Mierzejewski, bordo-mavili kulübün internet sitesinde yayımlanan mesajında, Al-Nassr takımı ile sözleşme imzaladığını, mesaj ile son bir kez taraftarlara duygularını aktarmak istediğini belirtti. Çalıştığı tüm hocalarına, antrenörlerine, Trabzonspor için mesai harcayan insanlara, takım arkadaşlarına ve Trabzonspor taraftarlarına teşekkür eden Adrian, misajında şu ifadelere yer verdi: "Burada geçirdiğim üç yıl benim ve ailem için çok güzeldi. Trabzonspor'a gelmem kariyerim için önemli bir adımdı ve buraya ait bir parça olmak beni çok mutlu etti. Trabzonspor formasını 100'den fazla kez giydim ve her defasında gurur duydum. Takımımın tarihindeki golünde adım vardı ve Trabzonspor'u Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi nde temsil etme onurunu yaşadım. Sivasspor'a karşı yaptığım hat trick ve Avrupa Ligi'nde gruptan çıkmamız hep ak- lımda kalacak." Adrian, Trabzon'da yaşarken iyi insanlarla karşılaştığına işaret ederek, "Ailem ve ben Trabzon'da yaşadığımız süre içerisinde güzel insanlar tanıdık. Burası için her zaman iyi düşüncelerimiz olacak. Cümlelerimi bitirirken Trabzonspor'a şampiyonluk yolunda ve Avrupa kupalarında başarılar dilerim. Teşekkürler. Bize Her Yer Trabzon" ifadesini kullandı. (AA) FENERBAHÇE bu işin peşini bırakmayacak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin "Futbolda Şike" davası kapsamında aralarında Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 6 kişinin yeniden yargılanması kararı, Fenerbahçe Kulübü'nün sezonunda Avrupa kupalarında yer alabilme umudunu arttırdı. Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreter ve Basın Sözcüsü Mahmut Uslu, İsviçre Federal Mahkemesi'nde, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) kararının iptali ve yürütmenin durdurul- ması talebiyle açtıkları dava için Lozan'a, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dün aldığı kararı göndereceklerini bildirdi. Uslu, gelişmeler üzerine İsviçre Federal Mahkemesi'nin, Fenerbahçe'nin duruşmasını 3 Temmuz Perşembe gününe aldığını kaydetti. İlk duruşmanın, 2011'de "şike" soruşturmasının başlatıldığı 3 Temmuz'a alınması ise ilginç bir rastlantı olarak dikkati çekti. Fenerbahçeli yönetici Uslu, mahkeme kararının ardından dün kulüp televizyonu FBTV'de yaptığı açıklamada, futbol takımının bu sezonki Avrupa şansı konusunda, "Sayın başkanın talimatıyla biz çok gizli bir şekilde gittik, UEFA ile birkaç kez görüştük. 'Peki biz yeniden yargılanma olursa ne olur?' diye sorduk. O zaman zaten şaşkınlık içinde baktılar. Göreceğiz, önümüzdeki dönemlerde çok şeyler değişecek" şeklinde ifadeler kullanmıştı. (AA) Messi'den İspanyol maliyesine 32,9 milyon avro Barcelona'nın Arjantinli futbolcusu Lionel Messi'nin vergi kaçırdığı iddiasıyla İspanya'da hakkında açılan soruşturmayı kapatmak ve yeni bir soruşturma açılmasını önlemek için 32,9 milyon avro ödeme yapacağını taahhüt ederek anlaştığı ileri sürüldü. İspanya basını, arasında İspanyol maliyesinden 4,1 milyon avroluk vergi kaçırmakla suçlanan ve savcılık tarafından hakkında soruşturma başlatılan Messi'nin yargılanmaktan kurtulmak ve diğer yılları kapsayan yeni bir soruşturma açılmasını önlemek için maliye ile anlaştığını yazdı. Messi'nin hem yılları hem de 2010, 2011 ve 2012 yıllarını kapsayacak şekilde tüm vergi beyanlarını verip, ceza ve faizlerle birlikte 32,9 milyon avro ödeyeceği iddia edildi. Futbolcunun bu paranın bir kısmını yatırdığı, geri kalanı ise taksitler halinde 2018 yılına kadar ödeyeceği kaydedildi. (AA)

15 SAYFA 16 rının yetiştiriltürk ordusunun en seçkin komandola tü Komando diği Komando İhtisas Kursu'nun Su Üs mlandı. EğitimHarekatı tatbikatı, Ege Denizi'nde tama zme, dalış, helilerde teçhizatlı olarak kule atlama, yü in yanı sıra dekopterden atlama gibi zorlu eğitimler rak hayatta kalnizde eller, ayaklar ve gözler bağlı ola itimler verildi ma gibi inanılması güç zorluktaki eğ 25 Haziran 2014 Çarşamba YOK böyle KOMANDO E Zorlu 4 aşama var! lleriniz, ayaklarınız, gözleriniz bağlı ve denizin dibindesiniz. Nasıl hayatta kalacaksınız? Pek çoğumuzun aklımızdan dahi geçirmek istemediği bu durum, üst düzey komandoların yetiştirildiği eğitimin bir parçası. Dünyanın en zorlu askeri eğitimleri arasında gösterilen Isparta Eğirdir Dağ Komando Okulu'ndaki Komando İhtisas Kursu'nun üçüncü aşaması olan "Su Üstü Komando Harekatı" Ege Denizi'nde icra edildi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komando ihtiyacını karşılayan eğitimin denizdeki üçüncü aşamasında kursiyerler 4 hafta boyunca bir harekatta her türlü su engelini aşma yöntemlerini öğrendi. Bu kapsamda teçhizatlı olarak askeri kurbağalama yüzme, kule atlama, su altı yüzme, dalış, su altından tüplü intikal, sal yapma, bot devirme, denizden ikmal gibi zorlu eğitimlere tabi tutulan komando adayları, fiziki ve psikolojik dayanıklılık gerektiren ve önemli bölümü gece devam eden eğitimler sonrası gerçekçi senaryolarla tatbikat yaptı. Tatbikatta komando adayları özellikle helikopterden atlama ve çıkma ile son sürat giden bir bottan atlama ve geri çıkma gibi zorlu görevleri yerine getirdi. Eğitimin en zorlu aşamalarından birisi ise elleri, ayakları ve gözleri bağlı personelin hayatta kalma eğitimi oldu. Yapılan tatbikatta tüm kursiyerler, elleri, ayakları ve gözleri bağlı olarak denize atıldıktan sonra hayatta kalarak en yakın unsura ulaşmaya çalıştı. Öğrendikleri özel teknikleri uygulayan kursiyerler bu etaptan başarıyla geçti. Tatbikat ilk olarak komandoların aldıkları trafo imha görevini yerine getirmek üzere hedefe denizden bot intikaliyle başladı. Düşman hava unsurları tarafından tespit edilmemek için botu devirerek gizlenen komandolar, tehlikenin geçmesiyle botu düzelterek intikale devam etti. Kıyıya ilk olarak tam teçhizatlı balık adamlar su altından ilerleyerek çıktı. Güvenliği sağlayan ekiplerin ardından diğer komandolar botlarla kıyıya çıktı. Trafoyu imha eden komandolar senaryo gereği farklı bir yoldan dönüşe geçti. Kendilerine doğadan topladıkları malzemelerle sal yapan komandolar bu araçla birliklerine geri döndü. (AA) Türkiye'de farklı kuvvetlerden subay ve astsubayların gönüllü olarak katıldığı kurslara 16 ülkeden de subay ve astsubay katılıyor. Toplam 28 haftalık eğitimin ilk aşaması olan "Derin kar ve şiddetli soğuklarda komando harekatı" Isparta Davraz'da yapılmış ikinci aşama olan "Kara Komando Harekatı" ise Burdur, Antalya, Konya ve Isparta'yı içine alan 20 bin kilometrelik sahada gerçekleşmişti. İzmir'deki eğitimin tamamlanmasının ardından kursiyerler Kayseri'de Hava İndirme Harekatı aşamasını da tamamlayarak komando ihtisas brövesi almaya hak kazanabilecek. Eğitimlerin yüksek zorlukta olması nedeniyle 4 etaptan oluşan eğitimlerde 3 etapta katılımcıların yüzde 50'si elendi. k o y it ç e g a s n a id z e r Çeşme'de Toplu ulaşımda büyük dönüşüm 29 Haziran Pazar gününden itibaren İzmir de kent içi toplu ulaşımda yeni bir dönem başlıyor. Üçyol, Konak ve Halkapınar dan kent merkezine giden ring seferleri artırılıyor. Basmane ve Gümrük te sona eren otobüs hatları kaldırılarak bu bölgedeki karmaşaya son veriliyor T uristik tesis sahiplerini uyaran Belediye Başkanı Dalgıç, "Turizm amaçlı yapılmış hiçbir tesisin apart ya da rezidans gibi farklı amaçlar için kullanımına müsaade etmeyeceğiz. Yatırımın önünü açacak planlamalardan Bakanlığın yetkisinde olanları da biz alalım istiyoruz" dedi. Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, ilçedeki bazı turistik tesislerin rezidans ve apart olarak kullanımına karşı mücadele ettiklerini, yeni dönemde bu tip kullanımlara kesinlikle müsaade etmeyeceklerini söyledi. AA muhabirine açıklamalarda bulunan Dalgıç, sayıları çok fazla olmasa da son yıllarda bazı turistik tesislerin konut amaçlı olarak kullanımına yönelik şikayetlerin oluştuğunu ifade etti. Mevcut mevzuatın bazı değişikliklerle turistik tesislerin rezidansa çevrilmesine imkan verdiğini anlatan Dalgıç, "Çeşme'nin ekonomik geleceği turizmdir. Bunun korunması gerekiyor. Tüm planları irdeledim. Turizm amaçlı yapılmış hiçbir tesisin apart veya rezidans gibi farklı amaçlar için kullanımına müsaade etmeyeceğiz. Bu sene plan notlarıyla bunu engelleyeceğiz" dedi. İlçedeki yatak kapasitesinin yeterli olmadığını, bunu artırmak için çalıştıklarını belirten Dalgıç, turizm yatırımına açılabilecek 29 Haziran Pazar gününden itibaren İzmir de kent içi toplu ulaşımda yeni bir dönem başlıyor. Kent merkezi ve ana arterlerdeki otobüs sayısını azaltarak, aktarmalı sistemi güçlendirme bin dönüm alanın plan beklediğine yi hedefleyen ESdikkati çekti. Bu süreci hızlandırmak için HOT Genel Müdürplan yetkisinin verilmesi konusunda Kültür lüğü, Ulaşım Sisteve Turizm Bakanlığı'na yazı yazdıklarını, Çiftmi nin Yeniden Talikköy bölgesindeki yaptıkları planlamayı tasarımı projesini hamamlayarak bakanlığa gönderdiklerini anlayata geçiriyor. Mertan Dalgıç, şöyle konuştu: "Yatırımın önünü kez, Karşıyaka, Boraçacak planlamalardan Bakanlığın yetkisinnova, Buca ve Telede olanları da biz alalım istiyoruz. ferik olmak üzere 5 Onay makamı tabii ki bakanlık. ana bölgeye ait 42 alt Ama süreci hızlandırmak için işin içine bölgenin ulaşım sistegirelim istiyoruz. Çiftlikköy için yaptığımız minde köklü değişikplanı bakanlığa gönderdik. liklere gidiliyor. İzGüvercinlik, Yumrukoyu ve Mersinkomir de kent içindeki trayu ile ilgili plan yapma yetkilerini bakanfik yoğunluğunu azaltlıktan istedik." mak, duraklarda bekleme Dalgıç, Çeşme'de yatırım yapmak süresini kısaltmak ve toplu isteyen çok sayıda grubun bulunduulaşımda alternatifleri artırğunu ancak yatırım alanı yaratmamak için yola çıkan İzmir dan yatırımcıyı davet etmenin bir anlamının olmadığını da kaydetti. Nitelikli 7 bin, toplamda ise 14 bin yatak kapasitesinin bulunduğu ilçede bazı otellerin rezidans olarak konut amaçlı kullanılması tepkilere neden olmuştu. (AA) Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, 29 Haziran Pazar gününden itibaren Ulaşım Sistemi nin Yeniden Tasarımı projesini hayata geçiriyor. Toplu ulaşım alışkanlıklarımızı değiştirmeyi hedefleyen proje kapsamında, Merkez, Karşıyaka, Bornova, Buca ve Teleferik olmak üzere 5 ana bölgeye ait 42 alt bölgenin ulaşım sistemi yeniden tasarlandı. Şehir merkezi ve ana arterlerdeki otobüs sayısını azaltacak ve kent merkezine aktarmalı sistemle ulaşımı ön plana çıkaracak sistemle artık, bir yerden bir yere gitmek için tek hatta bağımlılık yerine farklı seçenekler sunulacak. Pazar günü başlayacak yeni uygulamayla birlikte yerleşim yerlerinin sunduğu olanaklara göre yolcular otobüslerle; İzmir Metro ve İZBAN istasyonlarına, vapur iskelelerine ya da otobüs duraklarına taşınacak. Şehir merkezine bu noktalardan, alternatif güzergahları izleyerek daha hızlı ulaşılması hedefleniyor. Ring seferleri artıyor Üçyol, Konak ve Halkapınar dan kent merkezine giden ring seferleri artırılıyor. Bu üçgenin çevrelediği merkezde gerekenden fazla otobüs bulunmasının yarattığı sıkışıklığın önüne geçilmesi planlanıyor. Basmane ve Gümrük te sona eren otobüs hatları kaldırılarak bu bölgedeki karmaşaya son veriliyor. Mevcut Konak hatları ise korunuyor. Yeni uygulamayla Alsancak, Çankaya, Basmane bölgesine aktarmalı yolculukla ulaşılacak. Bostanlı ve Karşıyaka iskeleleri, Egekent, Evka 3, Kemer, Şirinyer, Tınaztepe, F.Altay, Sarnıç aktarma merkezleri, Gaziemir Semt Garajı, Bornova, Üçyol ve Halkapınar Metro istasyonları, ana aktarma merkezleri olacak. Yolcuların kendi bölgeleri içinde ise daha sık aralıklarla taşınması sağlanıyor. Daha hızlı yolculuk Ulaşım Sistemi nin Yeniden Tasarımı adıyla hayata geçirilecek proje sayesinde kent merkezindeki trafik yükü azalacak, duraklarda bekleme ve yolculuk süresi de kısalacak. Hedefleri farklı olan yolcuların ise birbirinden ayrılması sağlanacak. Böylece ulaşım hız kazanacak. Projenin ana hedefini ise otobüslerin toplu ulaşımın belkemiği olmaktan çıkıp, yerine aşama aşama raylı sistemi getirilmesi oluşturuyor. Merkezde egzoz gazı oranı düşmesi, hava kirliliği ile gürültü ve görüntü kirliliğinin azaltılması de projenin getireceği avantajlar arasında yeralıyor. Çankaya, Basmane ve Alsancak ta araç sayısı azalacak Eski sistemde saatleri arasında merkeze 89 hat ile 1212 kez sefer yapılıyordu. Bu rakam gün boyu 4 bin 16 ya ulaşıyordu. Yeni sistemle, bir dakikada geçen araç sayısı: Şair Eşref Bulvarı nda yüzde 72, Fevzipaşa Bulvarı nda yüzde 35, Gazi Bulvarı nda yüzde 56 oranında azalacak. (HABER MERKEZİ)