ANKARA DA MOBĐLYA ĐMALATI YAPAN 7 FABRĐKADA GÜRÜLTÜ DÜZEYLERĐNĐN SAPTANMASI ve GÜRÜLTÜYE BAĞLI ĐŞĐTME KAYIPLARININ ĐNCELENMESĐ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANKARA DA MOBĐLYA ĐMALATI YAPAN 7 FABRĐKADA GÜRÜLTÜ DÜZEYLERĐNĐN SAPTANMASI ve GÜRÜLTÜYE BAĞLI ĐŞĐTME KAYIPLARININ ĐNCELENMESĐ"

Transkript

1 T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ ĐŞÇĐ SAĞLIĞI ve ĐŞ GÜVENLĐĞĐ ANA BĐLĐM DALI ANKARA DA MOBĐLYA ĐMALATI YAPAN 7 FABRĐKADA GÜRÜLTÜ DÜZEYLERĐNĐN SAPTANMASI ve GÜRÜLTÜYE BAĞLI ĐŞĐTME KAYIPLARININ ĐNCELENMESĐ YÜKSEK LĐSANS TEZĐ Aykut ÇAKIR Tez Danışmanı Doç. Dr. F. Nur AKSAKAL ANKARA Ağustos 2010 i

2 KABUL ve ONAY i

3 ĐÇĐNDEKĐLER KABUL ve ONAY...i ĐÇĐNDEKĐLER...ii ŞEKĐLLER, RESĐMLER DĐZĐNĐ...iv TABLOLAR DĐZĐNĐ...v 1. GĐRĐŞ GENEL BĐLGĐLER Ses Ses frekansı: Kulağın Anatomik Yapısı Đşitme Mekanizması Đşitme Fizyolojisi Odyoloji Gürültü Gürültüye Bağlı Olarak Đşitme Duyusu Dışında Meydana Gelen Etkiler Gürültü kaynakları: Endüstrilerde Đç Ortam Gürültüleri Đşyerinde Gürültüden Korunma Yöntemleri GEREÇ YÖNTEM Araştırma Bölgesinin Tanıtılması Araştırmanın Evreni Araştırmanın Tipi Araştırmanın Değişkenleri Bağımsız Değişkenler Bağımlı Değişkenler Araştırmayı uygulayanlar ve uygulama şekli Araştırmanın veri kaynakları: Araştırmada kullanılan terim ve kriterler Araştırma Verilerinin Düzenlenmesi ve Analizi Araştırmanın Zaman Çizelgesi...50 ii

4 3.10. Araştırmanın kısıtlılıkları BULGULAR Fabrikalardaki Gürültü Seviyeleri Çalışanların odyometrik değerlendirme sonuçları...52 TARTIŞMA TARTIŞMA SONUÇ ve ÖNERĐLER ÖZET SUMMARY KAYNAKLAR ÖZGEÇMĐŞ...70 TEŞEKKÜR...vi iii

5 ŞEKĐLLER, RESĐMLER DĐZĐNĐ Şekil 1: Kulağın anatomik yapısı Şekil 2: Tek sıra halinde görünen iç saç hücreleri ile üç sıra halinde görünen dış saç hücrelerinin taramalı elektron mikroskop görüntüsü... 9 Şekil 3: Korti organının çalışma mekanizması Şekil 4: Saç hücrelerindeki iyon kanalları Şekil 5: Dış saç hücresi ve iyon kanalları Şekil 6: Odyogramda kullanılan işaretler: Resim 1: Kişisel gürültü ölçüm raporu Resim 2: Noktasal gürültü ölçüm sistemi iv

6 TABLOLAR Tablo 1: Yaygın gürültünün göreceli şiddeti Tablo 2: Bazı endüstri birimlerinde kullanılan ekipmanlara ait ses güç seviyeleri Tablo 3: Đşitme düzeyine göre işitme durumu değerlendirmesi Tablo 4: Araştırmanın zaman çizelgesi Tablo 5: Đncelenen fabrikalarda çalışanların cinsiyet ve yaş grupları ile bölümlerdeki gürültü düzeylerine göre dağılımı, 2010, Ankara Tablo 6: Đncelenen fabrikalarda gürültü düzeylerinin dağılımı, Ankara, Tablo 7: Çalışanların yaş ortalamaları ve minimum-maksimum yaş değerlerinin fabrikalara göre dağılımı, Ankara, Tablo 8: Çalışanların çalıştıkları fabrikalara göre odyometrik değerlendirme sonuçlarının dağılımı, Ankara, Tablo 9: Odiyometrik değerlendirme sonuçlarının cinsiyete göre dağılımı, Ankara, Tablo 10: Gürültü düzeylerinin cinsiyet göre dağılımı, Ankara, Tablo 11: Çalışanların gürültüye bağlı işitme kaybı bulunma durumlarının fabrikalara göre dağılımı, Ankara, Tablo 12: Odiyometrik değerlendirme sonuçlarının yaş gruplarına göre dağılımı, Ankara, Tablo 13: Odyometrik değerlendirme sonuçlarının çalıştıkları gürültü düzeylerine göre dağılımı, Ankara, Tablo 14: Odyometrik değerlendirme sonuçlarının çalışılan bölümdeki gürültü düzeyine göre dağılımı, Ankara, Tablo 15: Çalışanlarda gürültüye bağlı işitme kaybı bulunma durumunun gürültü düzeyine göre dağılımı, Ankara, v

7 TEŞEKKÜR Đşçi Sağlığı ve Đş Güvenliği Yüksek Lisans eğitimim boyunca büyük desteğini gördüğüm, tez çalışmam boyunca beni yönlendiren tez danışmanım Sn. Doç Dr. F. Nur Aksakal a, büyük desteklerini gördüğüm sayın hocam ve Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Đşçi Sağlığı ve Đş Güvenliği Bilim Dalı Başkanı Sn. Prof. Dr. Remzi Aygün e saha çalışmalarının yürütülmesinde yardımlarını esirgemeyen Çankaya Sağlık personeline, tez çalışmalarım süresince bana destek olan değerli dostum Sn. Arzu Fırlarer e teşekkürlerimi sunuyorum. Yüksek lisans eğitimim süresince beni sabırla destekleyen sevgili aileme sevgilerimi sunuyorum. Çalışma sonuçlarının Đş Sağlığı ve Güvenliği alanına katkı sağlamasını umut ediyorum. vi

8 1. GĐRĐŞ Sağlık, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam iyilik olarak tanımlanmaktadır 1. Gerek iş hayatında, gerekse sosyal yaşantıda sağlığa önem verilmediği takdirde çeşitli kalıcı problemler oluşmaktadır. Her işyeri ortamında olduğu gibi mobilya imalatı sektöründe de sağlığın korunmasına yönelik önlemler alınmadığı takdirde çeşitli genel sağlık problemleri meydana gelecektir 2. Günlük yaşamının önemli bir bölümünü işyerinde çalışarak geçiren bir çalışanın çalışma hayatının kalitesinin kişisel ve çevresel bakımdan iyileştirilmesi, ayrıca çalışma ortamının ve koşullarının mesleki risk ve tehlikelerden arındırılması onu mutlu ve verimli yaparak işletmenin ve ülkenin ekonomisine de katkı sağlayacaktır 2. Duyma, çevremiz hakkında bilgi algılamada görme duyumuzdan sonra en önemli, hemcinslerimizle iletişim kurmada ise başta gelen yeteneğimizdir. Kaybedildikten sonra yeniden kazanılması olası olmayan duyma yeteneğinin korunması günlük yaşam kalitesinin korunması için elzemdir. Gürültüye bağlı işitme kaybı; dünyada ve ülkemizde sık görülen ve geriye dönüşümsüz olan önemli bir meslek hastalığıdır. Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) nde en sık görülen on meslek hastalığı arasında yer almaktadır 3,4. Amerika da 11 milyon çalışan, iş yeri ortamındaki gürültünün potansiyel zararlı etkisi ile karşı karşıya kalmaktadır 5 ve ABD populasyonunun yaklaşık %10 unda çeşitli derecelerde işitme kaybı vardır 6. Đsveç te toplam çalışanların %9 u zararlı düzeydeki gürültüye sürekli olarak maruz kalmaktadır 7. Son yıllarda yapılan çalışmalara göre; ülkemizde mesleksel gürültü nedenli işitme kaybı olanların sayısının 200 bini aştığı belirtilmektedir 8. Gürültüye bağlı 1

9 mesleki işitme kaybının Dünyada sık görülen önemli bir meslek hastalığı olması nedeniyle birçok ülkede konu ile ilgili yasal düzenlemeler oluşturulmuş ve maruz kalınabilecek gürültü miktarı ile ilgili limitler getirilmiştir. Türkiye de, iş yerlerinde gürültüye maruz kalma limitleri; Đş Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğüne göre 80 db, SSK Sağlık Đşlemleri Tüzüğüne göre ise 85 db dir. Gürültü Yönetmeliğinde ise günde gürültüye maruz kalınan süreye göre maksimum gürültü seviyeleri belirlenmiştir 9,10. Ancak; bu yasal düzenlemelere rağmen düzenli olarak; işe giriş ve peryodik odiyometrik ölçümler yapılmamakta, mesleki gürültüye maruz kalma düzeyleri ve yol açtığı işitme kaybı ya da sağlık sorunları bilinmemekte ve işyerlerinin gerekli önlemleri alıp almadığı yeterince incelenmeden denetimsiz bir şekilde gürültüye maruz kalma sürmektedir. Mesleki gürültüye bağlı işitme kaybı; gürültüye maruz kalma süresinin yanı sıra, gürültünün tipi (sürekli ya da vuruş şeklinde) frekansı ve şiddetine de bağlıdır. Gürültüye bağlı işitme kaybı; şiddeti 90 db in üzerindeki seslerde oluşur ve işitme kaybı çift taraflıdır. Đşitme kaybı ilk olarak Hertz frekansında oluşur. Oluşan işitme kaybı genç yaşlarda görülür ve sensörinöral tipte olup geri dönüşümsüzdür 8. Đş sağlığı ve güvenliği yönetmelikleri, belli bir gürültü düzeyinde işte geçirilen zamanı kısıtlar. Genel olarak 90 db de izin verilen maksimum maruz kalma zamanı 8 saattir. Bu zaman her 5 db lik artışta yarıya iner ve her 5 db lik azalışta iki katına çıkar 11. Gürültünün etkisinde kalınan süre ifadesi; kişinin sürekli olarak gürültünün etkisi altında kaldığı süreyi ve aralıklı olarak gürültünün etkisinde kaldığı toplam yılları kapsar. Yani belirli yükseklikteki sesin etkisinde belirli bir süre kalmak işitme kaybına yol açacağı gibi belirli bir süre zararlı olmayacak düzeydeki sesin etkisinde çeşitli aralıklarla yıllarca kalmak da işitme kaybına yol açabilir 12. Gürültüye bağlı işitme kaybı açısından riskli olan iş kolları Tekstil, Metal, Dökümhaneler, kerestecilik, Kimya ve Otomotiv yan sanayi şeklinde sıralanabilir 13,14. 2

10 Mobilya sektöründe özellikle metal ve kereste işlerinin yapılması nedeniyle gürültüye bağlı işitme kayıplarının sıkça görülebileceği bir sektördür. Bu çalışmanın amacı yedi mobilya fabrikasında gürültü düzeylerinin ve çalışanlarda işitme kaybı sıklığının saptanmasıdır. 3

11 2. GENEL BĐLGĐLER 2.1. Ses Ses havada bulunan parçacıkların ses dalgalarının etkisiyle sıkışıp genişlemesine bağlı olarak ortaya çıkan bir etkidir. Bu durum hava basıncı değerinin frekans ve şiddet farklılıkları yaratabilecek biçimde düşmesine ve yükselmesine yol açar 4. Sesin iki temel karakteristiği sesin perdesi (pitch) ve şiddettir (loudness). Sesin şiddeti doğrudan kulak zarına ulaşan mekanik basınçla ilişkilidir. Frekans saniyedeki titreşim sayısıdır. Sesin yüksek mi yoksa düşük mü olduğunu tanımlar. Belirli bir yoğunlukta düşük frekansların işitme kayıplarına yol açma olasılığı daha yüksektir. Ses, tahmin edilmeyen ve kontrol edilemeyen nitelik kazandıkça rahatsız edici özelliği daha büyük oranda artar 3,6. Sessiz bölgelerde yakındaki konuşmaların maskelenebilmesi için yumuşak bir müzik tercih edilebilir. Kimi zaman müzik yerine beyaz gürültü kullanılabilir. Yani işitilebilir ses spektrumunda eşbiçimli olarak dağılım gösteren gürültü kullanılabilir. Ancak bu kimi zaman taciz edici özellikte kabul edilebilir. Konuşmayı maskelemek için kullanılan sese genellikle pembe ses denmektedir 4. Frekans saniyede titreşim sayısı veya hertz (Hz) olarak ölçülmektedir. Đnsanlar genellikle Hz arasında konuşur. Đnsan kulağı Hz arasındaki sesleri duyar. Bu sınırın dışındaki sesler duyulmayabilir, ancak zararlı etkileri sürmektedir. Bu seslerin düşük olanlarına infrases, yüksek olanlarına ise ultrases denmektedir. Kişide bulantı, huzursuzluk ve baş ağrısı yapabilmektedir. Đnfrasesler genellikle 4

12 teknolojiye bağlı olarak ortaya çıkan seslerdir ve en sinsi toplumsal etkiler infrasesler için söz konusudur 4. Birde sesin ton kalitesi, ses rengi vardır (timbre). Sesin yumuşak veya sert olduğunu gösteren bir terimdir 4. Sesin şiddeti ise kulak kepçesine ulaşan sesin şiddetini tanımlanır. Desibel (db) olarak ölçülür. Sesin şiddeti, amplitüd olarak da tanımlanır. Sesin şiddeti aritmetiksel olarak artmaz. 1 db logaritmik birimin onda biridir 7. Desibel çizelgesinde 0 değeri sağlıklı insan kulağının işitebileceği en düşük ses seviyesini tanımlar. Desibel ölçümü lineer bir birim değildir 3,7. Kulak db arası sesleri algılar. 120 db değerinde kulakta rahatsızlık olur, db arası sesler kulakta belirgin ağrı nedenidir. 140 db değerinde ise ağrı, kulak zarı yırtılması gibi etkiler ortaya çıkabilmektedir. Bu kulakta kalıcı zararların ortaya çıkması anlamına gelmektedir. Delici çekiçler 110 db, öğütme atölyeleri 110 db havalı çekiçler ise 130 db lik bir gürültü nedenidir. Gece kulüplerinde ve rak müzik konserlerinde ses genellikle 130 db civarında kalır. Uzun süreli olarak bu seslerin izlenmesi kalıcı sağırlıklara neden olabilmektedir 4. Đşitme kaybı sesin spektral bileşimi ve etkilenim örüntüsüne de bağımlıdır. Sözgelimi sabit şiddette oluşu yada göreceli sessiz dönemlerle birlikte olma gibi. Fiziksel yoğunlukları aynı olsa da düşük frekanslı sesler yüksek frekanslı seslere göre daha az zarar vermektedir. Bu nedenle gürültü şiddeti işitme üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amacıyla ses seviyesi ölçerlerle ölçüldüğünde düşük frekanslılar yüksek frekanslıların enerjilerine göre daha az ağırlığa sebep olduğunda frekans ağırlıklı ölçülmektedir (A-ağırlıklı ses düzeyi) 10. db kısaltmasından sonra A harfinin yazılması yüksek frekanslara göre düşük frekanslara daha az 5

13 önem verildiğini gösteren ağırlıklı değer olduğu anlamına gelmektedir. db(a) ölçümleri gürültü spektrumunu, ani geçici ses artırımlarını, ya da işitme kalitesinde etkili olan diğer etmenleri göz önüne almaz 4. Doğal gürültü kaynaklarının bir bölümü yer atmosferinde yada uzayda oluşan gürültüler olabilir. Yapay araçların oluşturduğu elektriksel gürültülere de yapay gürültü yada yapay elektromanyetik tedirginlik nedenleri denmektedir. Kozmik gürültüler atmosfer dışında oluşan gürültülerdir ve değişik ansiklopedik kaynaklarda gökada gürültüsü, gökada dışı gürültü, güneş gürültüsü, yıldızlar arası gürültü gibi tanımlar vardır 4. Günlük yaşamda bazı gürültü tipleri uyarı ve alarm amacıyla kullanılır. Đtfaiye ve polis arabalarının çıkardığı sesler bunlara örnek verilebilir. Fren sesi gibi belirli bir maksat için düzenlenmemiş seslerin de uyarıcı niteliği vardır. Gürültü biryandan insanların işitme fonksiyonlarını olumsuz etkilerken biryandan diğer vücut işlevlerinin de olumsuz olarak etkilenmesine neden olur. Sözel iletişimin ve tehlike alarmlarının algılanmasını etkilemektedir. Gürültünün insan sağlığı ve iyilik halini olumsuz etkileyen sesler olarak tanımlanması bu nedenlerdendir 7, Ses frekansı: Ses dalgalarının bir saniyedeki titreşim sayısı, sesin frekansını oluşturur ve Hertz (Hz) birimi ile ifade edilir. Sesi oluşturan titreşimlerin atmosferde meydana getirdiği basınç, sesin şiddetini oluşturur ve desibel (dba) ile ifade edilir. insanın duyabildiği en düşük ses basıncı ile en yüksek ses basıncı arasında çok 6

14 büyük fark vardır. Bu büyük farkın aynı skala üzerinde gösterilmesinin zor olması nedeniyle, referans olarak da insanın duyabileceği en düşük ses basıncı (20µ Pa) oranı kullanılmıştır. Bu oranın 10 tabanına göre logaritması alınmış, bu da çok küçük değerler verdiğinden 10 ile çarpılarak dba skalası elde edilmiştir 5, Kulağın Anatomik Yapısı Sesleri algılayan duyu organımız kulak, dış, orta ve iç kulak olmak üzere 3 farklı kısımdan oluşmuştur (Şekil 1). Dış kulak ses dalgalarını toplayıp orta kulağa iletmekten; orta kulak aldığı ses dalgalarının enerjisini değiştirerek, sıkıştırılmış dalgalar şeklinde iç kulağa iletmekten sorumludur. Đç kulak ise aldığı bu ses dalgalarını sinir sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir ve beyinde sesin algılanıp yorumlanması gerçekleşir 16,17. Dış kulak, kulak kepçesi ve kulak kanalı olmak üzere 2 kısımdan oluşmuştur. Kulak kepçesi özgül şekli sayesinde ses dalgalarını toplamaktan sorumludur. Bu yapı ayrıca, sesin gelme yönünü ayırt etmemizi de sağlar 11,16. Orta kulak; kulak zarı ve dıştan içe doğru sırasıyla çekiç (malleus), örs (incus) ve üzengi (stapes) kemiklerinden ve içi hava dolu boşluktan oluşmuştur. Çekiç, orta kulak zarı ile bağlantılıdır. Üzengi, orta kulağın en iç kısmında yer alır ve vestibülün oval penceresiyle temas halindedir. Örs ise çekiç ve üzengi kemikleri arasında yerleşmiştir 9,15,18 (Şekil 1). 7

15 Şekil 1: Kulağın anatomik yapısı 12. Đç kulak, işitme ve denge sistemi olmak üzere iki duyusal sisteme sahiptir. Đç kulak, kemiksi ve zarsı labirentlerden (iç kulak boşluğu) oluşmuştur. Kemiksi labirent, perilenf adı verilen bir sıvı ile doludur ve 3 büyük kanal içerir. Bu kanallar, vestibül, kohlea (salyangoz), sakkuluslu ve utrikuluslu yarım daire kanallarıdır 9,18. Kohlea işitme sinyallerini yönlendiren merkezdir 11,18,19. Kohlear kanalın endolenf sıvısı içerisinde ses dalgaları, elektriksel impulslara çevrilirler. Bu impulslar sinir flamentleri (fiber) tarafından merkezi işitme sistemindeki akustik sinir olan 8. sinire ve son olarak da beynin duyu korteksine taşınır 18,20. 8

16 Đnsan kohleasının algılayıcı kısmı korti organı olarak isimlendirilmektedir. Korti organı tek sıra halinde iç saç hücresi ve üç sıra halinde dış saç hücresi olmak üzere iki tip duyu hücresi içerir 8,16 (Şekil 1). Đç saç hücresi, sinyalleri akustik sinir ve duyu korteksine gönderen reseptör hücreleridir. Dış saç hücresi, duyma hassasiyetine ve frekans seçimine katkıda bulunan, hem duyu hem de motor elementleri içeren hücrelerdir 18,21. Dış saç hücreleri akustik olarak uyarıldıkları zaman anında uzayıp kısalırlar. Dış saç hücrelerindeki bu değişimler, aktin gibi flamentler içeren hücre iskeleti ve plazma zarı boyunca birçok moleküler motorun ortak hareketi sonucunda meydana gelmektedir 18. Her saç hücresi apikal kutbunda kademeli uzunlukta dikey olarak uzanan V şeklinde dizilmiş yaklaşık 100 adet silindir şeklinde sterosil içeren saç yığınıyla kaplanmıştır 18,19,22,23 (Şekil 2). Şekil 2: Tek sıra halinde görünen iç saç hücreleri ile üç sıra halinde görünen dış saç hücrelerinin taramalı elektron mikroskop görüntüsü. 9

17 Korti organının üst kısmından görünen dış saç hücreleri ve saç örgülerinin V şeklindeki düzgün sıralanışı görünmektedir 23. Her bir sterosil hücrenin plazma zarıyla çevrelenmiş bir aktin iskeletinden oluşmaktadır 18,19,24,25. Sterosiller çapraz bağlı aktin flamentlerin yığınından dolayı hareket edemezler. Sterosiller komşularına uç bağlantılarla bağlıdırlar 18,26,27. Uç bağlantıların hareketi miyozin VI ve miyozin VII tarafından kontrol edilir 18, Đşitme Mekanizması Başımıza çarpan ses dalgaları ilk olarak dış kulak tarafından tutulur ve dış kulak kanalı boyunca taşınarak orta kulak zarı olan timpanik membrana iletilir. Kulak zarında ses dalgalarının oluşturduğu basınç titreşimlere sebep olur. Bu titreşimler orta kulaktaki işitme kemiklerinde piston benzeri mekanik hareketler meydana getirerek titreşimleri ilk olarak üzengi kemiğinin tabanına daha sonra da oval pencere yoluyla kohleaya aktarır. Ses dalgalarının yaratmış olduğu titreşimler kohleanın perilenf sıvısı içerisinde bir dalgalanmaya neden olur. Perilenf sıvısı içerisinde meydana gelen bu dalgalanma saç hücreleri ile bu hücreler üzerinde yer alan tektoriyal zar tabakası arasında bir harekete neden olur. Meydana gelen bu hareket tüy demetinin uzantısı olan sterosillerin en büyük sterosil yönüne doğru bükülmesine neden olmaktadır(şekil 2) 28,29,30. Miyozinler tarafından kontrol edilen sterosiller arasındaki uç bağlantılarının hareketleri sonucunda endolenf içindeki yüksek konsantrasyondaki potasyum iyonları, sterosillerin uç bağlantılarındaki transdüksiyon kanallarından saç hücrelerin içerisine girerek aksiyon potansiyelini başlatırlar. Bu pozitif yük, hücrenin depolarizasyonuna neden olur. Potasyum iyonlarının sterosil hücrelerinin içerisine girmesi 10

18 bazolateral bölgedeki kalsiyum kanallarının açılmasına ve kalsiyumun hücre içerisine girmesine neden olmaktadır (Şekil 3) 9,18,22. Şekil 3: Korti organının çalışma mekanizması. Baziler zarın titreşimi, tektoriyal zar içine gömülü durumdaki sterosil uzantılarının bükülmesine neden olur. Bu mekanik etki, hücrelerin elektriksel potansiyellerini değiştirerek, ses titreşimlerini elektriksel sinir sinyallerine dönüştürür 15. Normal işitmenin devamı için tüy hücrelerinde aksiyon potansiyeli oluşturan K+ iyonlarının endolenfe geri dönmesi gerekmektedir. Potasyum iyonları potasyum kanallarına gitmek üzere saç hücrelerini terk ettiklerinde hücreler repolarize olurlar. Potasyum iyonları daha sonra ince çizgi halindeki damarların içinden konneksinlerden oluşan gap-junctionlara doğru difüzyona uğrarlar ve potasyum kanallarının içinden endolenfe geri salınarak mekanik elektriksel iletim sistemini yeniden başlatır (Şekil 4)

19 Şekil 4: Saç hücrelerindeki iyon kanalları 31. Şekil 5: Dış saç hücresi ve iyon kanalları. 12

20 Potasyum iyonları önce potasyum kanalından sonrasında da konnneksin kanallarından geçerek hücreyi terk eder ve potasyum iyonlarının çıkmasıyla hücre eski haline geri döner Đşitme Fizyolojisi Đşitmenin olabilmesi için, öncelikle sesin olması gerekir, sesin oluşabilmesi için de enerji kaynağı olmalıdır (akustik enerji). Sesin iletilebilmesi için elastik titreşen bir ortam bulunması gerekir (su, hava). Havada 1 cm 3 de 62 milyar partikül vardır. Bunlar normalde stabil halde bulunurlar. Ses dalgaları hava partiküllerinin stabilitesini bozar ve bunların titreşimi ile ses dalgaları iletirler. Ses iç kulağa iki tür iletim şekli ile ulaşır. - Hava yolu ile iletim - Kemik yolu ile iletim Hava yolunda ses; dış kulak yolu (DKY), kulak zarı, kemikçikler, oval pencere aracılığı ile iç kulağa ulaşır. Kemik yolunda ise kafatasını oluşturan kemiklerin titreşimi ile sesin iletimi söz konusudur. Kafatası optimum 1024 Hz frekansta titreşir. Bu frekans; iç kulağın sensörinöral hücrelerinin en fazla hassas olduğu spektrumun içindedir. Orta Kulağın Rolü: Orta kulağın fizyolojik olarak iki ana görevi vardır; I- Ses titreşimlerinin iç kulağa iletilmesi II- Şiddetli ses titreşimlerinden iç kulağın korunması Sesin persepsiyonu (alınması) ve işitmenin algılanması birkaç fazda gelişir. 13

21 1- Atmosferde oluşan ses dalgalarının korti organına kadar iletilmesi akustik enerji ile sağlanan mekanik bir olaydır. 2- Korti organına ulaşan akustik enerji, nöroepitelial hücrelerde elektrik potansiyelleri şekline dönüşür. 3- Sinir lifleri bu elektrik potansiyellerini daha yukarı merkezlere iletirler. 4- Koklear çekirdeklerden, temporal lobdaki işitme merkezine gelen uyarılar birleştirilir ve analiz edilir. Orta kulak burada birinci fazda görev almaktadır. Kendisine gelen titreşimlerini içi kulağa, yani perilenfe aktarmaktadır. Bu durumda atmosferden (gaz ortamdan), perilenfe (sıvı ortama) ses dalgalarının iletimi söz konusudur. Ses dalgaları akustik rezistansı ses dalgalarının yayılmasına karşın direnç ve düşük olan atmosferden (r=42), akustik rezistansı çok yüksek olan (r= ) perilenfe geçinceye kadar enerji kaybına uğramaktadır. Bu kayıp işitme birimi olan db üzerinde ifade edildiğinde 30 db dolayında olmaktadır. Ancak orta kulak ve kemikçikler, akustik enerjinin gaz ortamdan sıvı ortama geçerken uğradığı bu kaybı telafi etmektedir. Kemikçikler, ses iletimi sırasında manivela gibi hareket ederler ve sesi 1.3 kat yükseltirler. Orta kulağın asıl sesi yükseltici etkisi, kulak zarı ile stapes arasındaki yüzey farkından doğmaktadır. Kulak zarının alanı 64 mm 2 dir, titreşen kısmın alanı ise 55 mm 2 dir. Stapes tabanı alanı mm 2 dir. Aralarındaki oran 55:3.2=17 dir. Yani akustik enerji, kulak zarından oval penceye iletilirken, yüzey farkından dolayı 17 kat yükselerek geçer. Kemikçiklerin manivela etkisi de hesaba katıldığında 22 katlık bir kazanç elde edilir. 14

22 Pencerelerin Rolü I) Dephasage: Kulak zarı titreştiği zaman, ses titreşimleri pencerelere iki şekilde ulaşır; kemikçikler yolu ile oval pencereye ve hava yolu ile yuvarlak pencereye varır. Bu şekilde; yuvarlak ve oval pencerelere ulaşan ses dalgaları arasında iletişim hızının farklı olmasından dolayı faz farkı ortaya çıkar. Buna dephasage adı verilir. Ses dalgaları, farklı fazlarda iletildiği zaman, koklear potansiyellerin optimum seviyede olduğu tespit edilmiştir. Halbuki, pencerelere aynı fazda ulaşan ses dalgaları, koklear potansiyellerinin minimum olmasına neden olmaktadır. Zira aynı fazlarda gönderilen ses dalgaları perilenfte ayın yönde hareket ederler ve birbirleri ile karşılaşarak, etkilerini yok ederler. II) Yuvarlak pencere: Ses titreşimlerinin baziller membrana ulaşabilmesi için, perilenfin hareket etmesi gereklidir. Ancak stapes tabanı, titreşimi iletmek üzere perilenfe doğru hareket ettiği zaman, perilenfin harekete geçebilmesi için ikinci bir pencereye gerek vardır. Yuvarlak pencere membranı, stapes hareketi sırasında orta kulağa doğru bombeleşerek, perilenfe hareket imkanı sağlar. Yuvarlak pencere membranı olmasa idi, otik kapsülde; yani esnek olmayan bir ortamda sıvılar sıkıştırılamayacağı için perilenf hareketi olmayacaktı. Östaki Borusu Fonksiyonları: dengelenmesini sağlar. Östaki borusunun bilinen üç fonksiyonu vardır; Havalandırma: Orta kulak boşluğunun atmosferik basınçla 15

23 Drenaj: Orta kulakta üretilen normal veya patolojik sıvıların nazofarinkse boşaltılmasını sağlar. Koruma: Orta kulağın, nazofaringeal basınçtan ve patolojik akıntılardan korunmasını sağlar. Östaki borusu normalde kapalıdır. Yutkunma ve esneme sırasında m.tensor ve levator veli palatini kaslarının hareketi ile kısa bir süre açılır, kulak zarının ideal titreşimini sağlayabilmesi normal gerginlikte olmasına yani her iki tarafında hava basıncının dengede olmasına bağlıdır. Östaki borusunun drenaj görevi de çok önemlidir. Orta kulak boşluğunda birikebilen normal veya patolojik, transuda, eksuda vs. gibi sıvıların ve yabancı cisimlerin boşaltılması, Östaki borusunu kaplayan titrek tüyü kübik epitelin silier aktivitesi ile sağlanır Odyoloji Odyoloji, işitme kayıplarının tespiti, değerlendirilmesi ve rehabilitasyonu ile ilgilenen bir bilimdalıdır. Otolojik problemi olan bir hastanın diagnostik incelemesi ve işitme kaybının rehabilitasyonu için işitmenin değerlendirilmesi şarttır. Đletim tipi işitme kaybı: Buşon, timpanik membran perforasyonu, otitler, otoskleroz gibi dış kulak yolu, timpanik membran, orta kulak kavitesi veya kemik zinciri ilgilendiren patolojiler sesin kokleaya ulaşmasına engel olarak iletim tipi işitme kaybına neden olabilirler. 16

24 Sensorinöral işitme kaybı: Meniere hastalığı, presbiakuzi, 8.sinir tümörü gibi durumlar koklea veya odituar siniri etkileyerek seslerin işitme merkezine ulaşmasına engel olarak sensorinöral işitme kaybına neden olabilirler. Mikst tip işitme kaybı: Aynı kulakta hem iletim, hem de sensörinöral işitme kaybının olduğu bir durumdur. Santral işitme kaybı: Beyin sapından, beyinde temporal lobdaki işitme merkezine kadar olan bölgelerde sinir liflerinin etkilenmesi ile meydana gelen işitme kaybıdır. Đnsan kulağı Hz arasındaki seslere karşı duyarlı olmasına rağmen her frekansı aynı şiddette algılayamamaktadır. Saf ses Odyometrisi yapılırken insan kulağının duyarlı olduğu, Hz lerde işitme eşikleri çıkartılmıştır. Gürültüye bağlı işitme kaybının oluşması dikkate alındığında, iki şekilde oluştuğu görülmektedir. Birincisi çok yüksek bir sese bir anlık maruz kalmak (herhangi bir patlama olabilir), ikincisi de orta ve yüksek şiddetteki bir sese uzun süre maruz kalmaktır. Fabrika ortamında çalışma, ikinci tür işitme kayıplarına girmektedir. Bu tür kayıpların uzun sürede ve yavaş yavaş oluşması, konuşmayı kapsayan frekanslardan başlamayıp, tiz frekanslardan ( ve 6000 Hz lerde) başlaması kişinin işitme kaybının farkına varmasını engellemektedir. Bu tür kayıpların tespit edilmesi için odyometrik test sonuçlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Ses Testleri: Đşitmesi normal olan bir şahıs sessiz bir odada güçlü bir fısıltı sesini 6 metre uzaklıktan rahatlıkla işitebilir. Eğer fısıltı sesini 17

25 duyamıyorsa, normal konuşma sesi ile işitmesi kontrol edilir. Bunu da duyamayan hastalarda, yüksek sesle işitme kontrol edilir. Son durumda hastanın diğer kulağının maskelenerek her kulağın ayrı ayrı test edilmesi gereklidir. Maskeleme işlemi, çalar saate benzeyen Barany cihazı ile yapılır. Bu cihaz işitmesi test edilmeyen kulak üzerinde tutulurak bu kulak ile olabilecek işitme engellenir. Fısıltı sesi veya konuşma sesi ile yapılan testler hastaların konuşmayı anlamasını belirleyen basit ve pratik metodlardır. Diyapozon Testleri: Diyapozon kabaca Y harfine benzeyen ve saniyede belirli bir titreşim sayısına sahip bir alettir. En sıklıkla 512 Hz lik diyapozon tercih edilir. Bir diyapozonun titreşimi ile meydana gelebilecek en yüksek ses şiddeti 60 db dir. Đletim tipi ve sensörinöral işitme kaybının ayırtedilmesini sağlar. 1-Rinne testi: Titreşimli diyapozonun tekli ucu hasta işittiği sesin bittiğini söyleyene kadar mastoid bölgeye dokundurulur, bu safhada ses kemik yolu ile dış ve orta kulağı atlayarak doğrudan kokleaya iletilir. Daha sonra diyapozonun titreşen çift ucu aurikula önünde tutulur, hastanın normalde sesi yeniden işitmeye başlaması gerekir. Bu duruma Rinne (+) denir. Bu normal bir durumdur. Hastanın işitmemesi durumuna ise Rinne (- ) denir. Kısaltılmış Rinne testinde ise, titreştirilen diyapozon önce kemik yolu ile iletim için mastoid kemiğe dokundurulur, hemen sonra hava yolu ile iletim için kulak önünde tutulur. Hastaya hangi durumda sesin daha yüksek olduğu sorulur. Normalde hava yolu ile işitme, kemik yolu ile olan işitmeden daha etkin olduğu için Rinne testinin pozitifliği normal, negatifliği ise patolojik bir durumdur. Eğer ses iletim mekanizmasında bir engel varsa, Rinne negatif olarak bulunur. Đletim tipi işitme kaybının db den daha yüksek olması halinde, Rinne testi negatif olarak neticelenir. 18

26 Rinne pozitif bir durum normal bir işitme veya sensorinöral bir işitme kaybını ifade eder, bunları birbirinden ayırtetmek için Weber testi yapılmalıdır. 2-Weber testi: Sadece kemik iletim yolunun kullanıldığı bu testte, diyapozon titreştirildikten sonra vertekse veya glabellaya veya üst insisör dişler üzerine konur. Kafanın orta hattında titreşerek kemik yolu ile her iki kokleaya eşit şiddette ses ulaşır. Hastaya sesi ortada mı, yoksa bir tarafta mı işittiği sorulur. Normalde her iki kulağın işitme eşiği birbirine yakın olduğu için ses ortada işitilir. Sensörinöral bir işitme kaybı durumunda, sesin koklear işitme seviyesi daha iyi olan kulaktan duyulması umulur. Đletim tipi işitme kaybında ise, ses tam ters olarak işitmenin etkilendiği veya daha fazla etkilendiği kulağa yönlenir. Weber testi her iki taraf arasındaki 5 db lik işitme kaybı farkına kadar hassasiyet gösterir. 3- Yalancı negatif Rinne: Tek taraflı total veya ağır sensörinöral işitme kaybı durumunda Rinne testi bu tarafta negatif sonuç verir. Hava yolu ile iletimde ses duyulmazken, kemik yolu ile uygulamada ses duyulur, çünkü ses karşı koklea ile algılanmaktadır. Bu durumda Weber testi çok önemlidir. Eğer işitme iletim tipi ise, diyapozon sağır kulaktan işitilir. Rinne (-) olan kulak tarafına Weber lateralize olmuyor diğer tarafa yönleniyorsa, Rinne (-) olan kulakta total işitme kaybı (kofoz) olduğu düşünülmelidir. Hastanın karşı kulağı Barany ile maskelenirken, bu kulağa doğru bağırarak nihai bir test yapılır. 4- Schwabach testi (Absolut kemik iletim testi): Đşitmesi normal olan test edici ile hastanın kemik yolu işitmesinin mukayese edildiği bir testtir. Diyapozon titreştirilir, tabanı hastanın mastoidi üzerine konur. Diyapozon sesinin artık işitilmediği zaman hasta işaret eder. Diyapozon derhal test edicinin mastoidi üzerine konur. Đşitmesi normal olan test edici diyapozonun sesini duyuyorsa hastanın iç kulak fonksiyonunun azaldığı 19

27 anlaşılır ve Kısalmış Schwabach olarak ifade edilir. Đletim tipi işitme kaybı varsa test edici ses duyamaz buna Uzamış Schwabach denir. Saf Ses Odyometresi: Farklı frekanslardaki saf ses stimuluslarına karşı hastanın işitme eşiğinin sessiz bir kabin içinde subjektif olarak belirlenmesidir. Bir grafik şeklinde çizilmiş haline odyogram denir. Test, hava yolu ve kemik yolu ile farklı şiddetlerde sunulabilen 250, 500, 1000, 2000, 4000 ve 8000 Hz lik frekanslardaki sesler ile yapılır. Teste bir kulaklık ile, önce hava yolu 1000 Hz ile başlanarak hastanın duyduğunu bir düğmeye basarak veya bir el işareti yaparak ifade ettiği bir ses şiddetinden 10 db lik basamaklar halinde duyamadığı şiddete kadar inilir, duyamadığı seviyede ses şiddeti duyabildiği seviyeye kadar 5 db lik basamaklar halinde arttırılır. Duyabildiği seviye hastanın işitme eşiğidir. Sonra diğer frekanslar için aynı şekilde hava yolu işitme eşikleri tespit edilir. Konuşma frekansları genellikle 500, 1000 ve 2000 Hz sınırında olduğu için işitme eşiklerinin ortalaması alınır. Kemik yolu ile işitme eşiklerinin araştırılması mastoid üzerine bir vibratör yerleştirildikten sonra aynı şekilde yapılır. Kemik yolu ile işitme eşiğinin tespitinde karşı kulak daima maskelenir, hava yolu işitme eşiğinin tespitinde ise her iki kulak işitme eşiği arasında 40 db veya daha fazla fark varsa işitmesi iyi olan kulak maskelenmelidir. Normal işitme, iletim tipi işitme kaybı, sensörinöral tip işitme kaybı ve mikst tip işitme kaybı gibi farklı traseler tespit edilebilir. Hava-kemik yolu aralığının olması iletim tipi işitme kaybını gösterir. Kemik yolu ile birlikte hava yolu işitme eşiği üstüste durumdayken eşiklerdeki yükselme görülmesi sensörinöral işitme kaybına işaret eder. Kemik yolu ve havayolu eşikleri yükseldiği halde aralarında bir mesafe olması halinde mikst tip işitme kaybından bahsedilir. 20

28 Şekil 6: Odyogramda kullanılan işaretler: Konuşma Odyometresi: Bu subjektif testte saf ses yerine kelime veya cümleler kullanılır. Bu test işitme eşiğini veanlamayı değerlendirmekte kullanılır. Đşitmeyi algılama eşiği: hastanın fonetik olarak dengeli (eşit vurgulu) iki heceli kelimelerin% 50 sini doğru tekrar edebildiği ses şiddeti seviyesidir. Konuşma diskriminasyon skoru: Đşitme eşiğinin üzerindeki şiddetlerde sunulan tek heceli kelimelerin doğru tekrar edilme oranıdır. Konuşma odyometresi işitme kaybı hakkında bilgi verir, hastanın işitme cihazından fayda görüp görmeyeceğini daha iyi belirler. Đletim tipi işitme kaybında ses şiddetinin yükseltilmesi kelimeleri anlamaya yeterlidir. Nöral bir işitme kaybında ise ses şiddetinin yükseltilmesine rağmen diskriminasyon skoru artacağına azalma gösterir. Saf ses odyogramda elde edilen işitme eşiğine orantısız olarak çok kötü işitme retrokoklear nedenli bir işitme kaybını düşündürür. Koklear nedenli işitme kayıplarında diskriminasyon önemli ölçüde bozulmaz. 21

29 Đşitme kaybının dereceleri: 0-25 db ===== Normal işitme sınırları db ==== Çok hafif işitme kaybı db ==== Hafif işitme kaybı db ==== Orta işitme kaybı db ==== Đleri işitme kaybı 91 ve db === Çok ileri işitme kaybı Đmpedans odyometresi: Dış kulak yoluna yerleştirilmiş bir kulak probu içinden kulak zarına doğru sunulan bir sese karşı orta kulak iletim sisteminin hareket etmeye karşı direncini ve kulak zarından geriye yansıyan ses miktarını ölçen objektif bir testtir. Dış kulak yoluna sıkıca yerleştirilen bir prob içinden kulağa sunulan bir ses, orta kulak sistemi tarafından kısmen absorbe olur, kısmen de timpanik membranın yüzeyinden dışarı doğru yansıma yapar. Dış kulak yolundaki basınç ile orta kulak basıncı birbirine eşit olduğu zaman absorpsiyon en fazladır. Bir manometreye bağlı bir pompa ile dış kulak yolundaki basınç değiştirilirken, timpanik membrandan yansıyan ses miktarı bir mikrofon ile ölçülür. Dış kulak yolunda +200 dapa dan -400 dapa a kadar değişen basınca karşı orta kulak iletim mekanizmasının impedansı tespit edilir (dapa - dekapaskal = mmh2o). Bu ölçüm yöntemine timpanometri, bunun bir trase halinde elde edilmesine timpanogram denir. Ses kaynağı, mikrofon ve pompa dış kulak yoluna sıkıca yerleştirilen probun içindedir. Dış kulak yolu basıncı orta kulak basıncına eşit olduğu zaman impedans (direnç) en az, komplians (kabul) en yüksektir. 22

30 Üç temel grup timpanogram trasesi vardır: Tip A: Normal bir orta kulak mekanizmasını gösterir. Tip Ad: Kemik zincir dislokasyonu, erozyonu veya atrofik bir timpanik membranı gösterir. Tip As: Otosklerozda olduğu gibi gergin bir sistemi gösterir. Tip B: Orta kulakta bir sıvı varlığı, timpanik perforasyon veya buşon durumunda elde edilen timpanogram trasesidir. Tip C: Orta kulakta negatif basınç olduğunu gösteren bir trasedir. Akustik refleks (Stapes refleks) testi: Đşitme eşiğinden db daha yüksek sesle karşılaşıldığında stapedius kası kasılır. Bu kontraksiyon kompliansda ölçülebilir değişikliğe neden olur. Refleks eşiği, saf ses işitme eşiğinin db üzerindedir. Objektif bir test olması nedeniyle hastanın işitme kabiliyeti hakkında kabaca bir fikir verir. Simülatörlerin tespitinde, rekruitman araştırmasında, fasial paralizilerde lezyonun lokalizasyonunda faydalı bir testtir. Rekruitman: Koklear işitme kayıplarının karakteristik bir bulgusudur. Hasta tarafından zayıf sesler işitilmezken, yüksek seslerin normal şiddetinde veya ağır vakalarda normalden daha yüksek şiddette işitilmesidir. Bu durum hastaya rahatsızlık verir. Đşitme cihazından faydalanmayı güçleştirir. 23

31 Elektrokokleografi (ECoG): Klik stimulusa karşı kokleada meydana gelen elektriksel aktivite timpanik membran arasından sokulan ve promontoriuma temas ettirilen iğne elektrod ile ölçüm yapılarak işitmenin objektif olarak inceleyen invaziv bir metoddur. Özellikle başka testlerle incelenemeyen çocukların işitme eşiğinin tayininde kullanılır. BERA (Beyinsapı evoke respons odyometri): Klik tarzındaki ses stimuluslarına karşı işitme yollarında meydana gelen elektriksel aktivitenin skalp elektrodları ile objektif ve noninvaziv olarak kaydedilmesidir. Ankopere veya cevap veremeyecek durumda olan hastaların işitmelerinin değerlendirilmesinde, 8. sinir ve beyin sapı lezyonlarının tespitinde faydalıdır. Non-organik işitme kayıpları için testler: Tek veya çift taraflı olarak işitmelerinin azaldığı veya tam sağır oldukları iddiasında olan kişilerin durumunu incelemek için yapılan testlerdir. Tekrarlanan saf ses odyometre sonuçlarının uyumsuz olması halinde şüphelenilmelidir. Bu kişiler genellikle işitme kayıplarından maddi veya manevi fayda sağlayabilecek şahıslardır. Strenger testi Teal testi Lombard testi Delayed Speech FeedBack Stapedial refleks testi OAE BERA 24

32 Yenidoğanlar için odyometri: Yenidoğanlara tarama amaçlı bir ses verip göz kırpma (auropalpebral) refleksi, Moro refleksi, uyanma, sese doğru gözü veya başı ile bakma gibi incelemeler yapılabilir. Çan, düdük gibi aletler kullanılabilir. Đşitme sorunu olan infantların ilk 3 ay içinde belirlenmesi önemlidir. Tespit edilen işitme kayıplı olgulara ilk 6 ay içinde işitme cihazı uygulanması önemlidir. Đşitmesi yeterli olmayan bebek konuşmayı öğrenemez. Böyle çocuklarda işitme kaybının derecesi ortaya konup, erken yaşta işitme cihazı kullandırarak yaşıtlarından geri kalmaması sağlanmalıdır. 2-3 yaşlarındaki çocuklarda oyun odyometrisi, daha büyük uyumlu çocuklarda konvansiyonel metodlar uygulanabilir Gürültü Çevre çalışanın performansını, sağlığını ve güvenliğini birçok yönden etkilemektedir. Fiziksel karakteristiklerin yanı sıra, sosyal bazı öğeler söz gelişi çok kalabalık ortamda çalışma-izole çalışma, kendi standardının altında çalıştığı duygusu-statüsü gözetilerek çalıştığı duygusu, örgütsel katılık esneklik gibi etmenlerde çok önem taşımaktadır. Gürültüde çalışanın performansını etkileyebilecek çevresel faktörlerden birisidir 4. Sese alışılabilir. Hava alanlarının, demiryollarının yada kalabalık iş merkezlerinin yakınında yaşamakta olan insanlar bir süre sonra bu sesi algılamazlar. Ancak ses onlar üzerindeki etkilerini sürdürür 4. 25

33 Yaşadığımız ortamı kirleten en önemli etkenlerden biri de gürültüdür. Gürültü insanları huzursuz eden, onların iletişimini güçleştiren, dinlenme olanağını kısıtlayan, sinir sistemini olumsuz etkileyen ve zedeleyen, çalışma verimini düşüren ve işitme sorunları yaratan önemli bir etkendir. Đnsan kulağı Hz arasındaki sesleri duyabilir. Normal konuşma tonunda sesimiz 500 ile 2000 Hz arasında titreşim yapmaktadır. Birde insanların duyamadığı infra ve ultra sesler vardır. Đntrasesler 20 Hz in altındaki seslerdir. Ultrasesler ise Hz in üzerindeki seslerdir 3,6. Gürültü terimi kaynaklarda üç tanımla kullanılmaktadır 5 : istenmeyen sesler ahenksiz ve periyodik olmayan sesler işitme sistemini olumsuz etkileyen sesler Temel halk sağlığı kaynakları dahil birçok kaynak gürültü terimini daha çok üçüncü anlamda kullanmaktadır 7. Ancak gürültüyü insan sağlığının bütününü olumsuz etkileyen sesler olarak ele almak gerekir. Gürültü akustikte, dinlenmekte olan seslere karışan istenmeyen herhangi ses olarak tanımlanır. Radyo ile yapılan iletişimdeki gürültüye parazit denmektedir. Televizyonda bunun karşılığı karlanmadır 4. Gürültü birbiri ile armonik olmayan değişik frekanslı çok sayıdaki titreşimin birbiri üstüne gelmesi nedeniyle müzikten ayrılır. Bilgi iletimi sırasında dış ortamdan gelen ve bilgi kullanımıyla ilgili olarak göz önüne alınması gereken anlamsız simgeleri tanımlar. Fizikte standart darbeli gürültü tanımı da yapılır. Standart darbeli gürültü standart darbeler vuran bir aracın alttaki bina boşluğunda, salonda yada odada yaptığı gürültüyü tanımlar 3,34. 26

34 Özellikle gelişen toplumlarda gürültünün neden olduğu etkilerin meslek hastalıkları ve tazminat ödenmesi gereken hastalıklar arasında sayılmaya başlandığında gürültüyle ilgili kayıt sistemlerinde önemli gelişmeler olmuştur. Perçinleme, çekiçleme gibi uygulamaların iş sağlığında yarattığı etkiler, bu gibi işyerlerinde kişilerin odyometrik olarak değerlendirilmesi ve izlenmesi gereğini çıkartmıştır 4. Đnsanların gürültüden etkilenme dereceleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Temel bilgilerimize göre gürültünün fiziksel özelliklerinin yanı sıra kişinin gürültü etkileniminde kaldığı süreyi de kapsamaktadır. Sesin karakteri yani geçici yada sürekli oluşu, ani olup olmaması da etkilenim açısından önem taşımaktadır 35,36. Kişi boyutunda gürültünün etkileri ayrıntılı olarak incelenmiştir. Ancak kent yaşamındaki etkileri ayrıntılı olarak epidomiyolojik yöntemlerle değerlendirilmiş değildir. Bunda yakınmaların subjektif yönünün değerlendirilmesiyle ilgili problemler önemli bir etkendir. Gürültünün, performansı ileri derecede olumsuz etkilediği bilinmektedir. Özellikle yanlış ve hata oranının artmasına, okul başarısının düşmesine önemli etkileri olur. Verim düşmektedir. Konuyla ilgili ayrıntılı çalışmaların yapılabilmesi için önce kentlerin gürültü profilinin çıkartılması, daha sonra bu bölgedeki kişilerin zaman ve etkilenme süresine bağlı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle gürültünün toplum bireylerindeki etkisini belirlemeye yönelik psikolojik değerlendirme bataryalarının geliştirilmesi gerekmektedir 37,38. Yüksek şiddetteki akustik gürültünün insan sağlığını, performansını ve iyilik halini olumsuz etkilediği uzun zamandan beri bilinmektedir. Ancak makine ve donanımdan çıkan düşük şiddetteki gürültünün de söz konusu parametreleri olumsuz etkileyebileceği yeni anlaşılmaya başlamıştır 4. 27

35 2.8. Gürültüye Bağlı Olarak Đşitme Duyusu Dışında Meydana Gelen Etkiler Gürültünün işitme duyusu üzerinde meydana getirdiği etkiler dışındaki etkilerini incelerken aynı etkiyi veren diğer çevresel etmenlerin varlığı ve yaşlılığa bağlı gelişen işitme kaybının etkisi unutulmamalıdır. Bir olgu olarak işitme duyusu yaşabağlı olarak azalır ve bu durum "presbiakuzi" olarak adlandırılır. Bu nedenle odyometrik testler değerlendirilirken 40 yaşından sonraki her yıl için yarım db düzeltme yapılır 39,40,41. Gürültünün insan üzerindeki etkileri genel olarak üçe ayrılır: a) Fizyolojik etkiler: Đşitme duyusu kaybı, acı hissi, sinir ve dolaşım sistemine olan etkiler, hormonal dengenin bozulması bu etkiler arasında sayılabilir. En çok bilinen etki; gürültünün uykusuzluğa, uykuya geç başlamaya neden olması, stresi artırmasıdır. Gürültüye uzun süre maruziyetin kalp atışlarında, kan basıncında, solunumda, göz bebeğinde değişiklik (dilatasyon) yarattığı, kandaki ürik asit ve lipit düzeylerini etkilediği belirlenmiştir. Yapılan araştırmalarda, yüksek düzeyde gürültüye maruz kalan işçiler ve özellikle gürültü ile birlikte vibrasyon veya CO gibi zehirleyici maddelere maruz kalınmasının kan basıncını artırdığı ortaya çıkmıştır. Ayrıca gürültüye bağlı olarak artan gastrointestinal motilite, peptik ülsere de neden olabilmektedir 42,43. 28

36 b) Sesli Haberleşmeyi Engelleme: Gürültü, endüstride sesli sinyallerin duyulmasını ve karşılıklı konuşmayı olumsuz yönde etkiler. Etkileme, kesikli ve vurma gürültülerinde sürekli gürültüye oranla daha fazladır. Bu nedenle gürültülü yerlerde çalışan işçilerin konuşmaları dudaktan anlama yetenekleri gelişmiştir. Bir önlem olarak, gürültülü ortamda sesli sinyaller yerine daha çok göze hitap eden sinyaller kullanılır 41,42,43. c) Psikolojik etkiler: Rahatsızlık hissi, uyumsuzluk, uykuya geç başlama, uyuyamama ve yorgunluk gibi etkilerinin yanında gürültünün, morali ve çalışma etkinliğini düşürdüğü ve yorgunluğa neden olduğu da bilinmektedir. Fakat bu etkiler ölçülebilir olmadığı için doğrudan ilişki gösterilmemekte ve varsayım olarak ele alınmaktadır 41,42,43. Đşitme Duyusuna Olan Etkiler: a) Geçici Eşik Kayması: Gürültülü bir ortama giren ve daha sonra o ortamı terkeden bir kişinin işitme duyusunda geçici bir azalma olur. Kısa süre de olsa şiddetli bir gürültünün etkisinde kalan kişilerde işitme eşiği değişir. Bir süre dinlendikten sonra işitme eşiği değişmesi ortadan kalkar. Bu biçimde işitme eşiği değişmesine "Geçici Eşik Kayması" (GEK) denir. GEK'in boyutu, maruziyetten sonra işitme eşiği ölçülmesi için geçecek süreye bağlı olarak değişir. Bu amaçla ölçüm, gürültü uygulandıktan 2 dakika sonra yapılır. GEK'in ilerlemesi veya düzelmesi sesin spektrumu, ses basınç düzeyi, maruz kalınan süre ve gürültünün tipiyle ilişilidir 41,42,44,45. 29

37 GEK'e etki eden etmenlerden biri de ses düzeyidir. GEK ve maruz kalınan gürültünün düzeyi arasındaki ilişki yalın değildir. Örn. 80 db ile 105 db arasında olan orta düzeydeki ses basınç düzeyine, 8 saatten daha az maruziyetten 2 dakika sonra ölçülen geçici eşik kayması, ses basıncının artışına bağlı olarak doğrusal bir artış gösterir. Kulakta işitme eşiği kayması oluşturmayan ses basınç düzeyi, gürültü altında geçen süreye bakılmaksızın, maruziyetten 2 dakika sonra eşik kayması yaratmayan ses basınç düzeyidir. Bu ses basınç düzeyi "etkin sessiz" olarak tanımlanır. Eşik kayması oluşturmayan en düşük ses basınç düzeyi gürültünün frekansına bağımlıdır. Bu değer; 250 ve 500 Hz'ler için 75 db, 1000, 2000 ve 4000 Hz'ler için70db'dir. 80 db ve 105 db arasındaki ses basıncı düzeylerine maruziyetten 2 dakika sonra ölçülen GEK, yaklaşık olarak maruziyet süresinin logaritması ile doğru orantılıdır. Đnsanları içeren deneyler, db arasındaki gürültü düzeylerine 8 saatten fazla maruziyet sonucunda oluşan GEK'in, maruziyet süresi ile arttığını göstermektedir 41,42,44,45,. GEK'in kesikli veya zamanla değişen gürültü ile olan ilişkisi, sürekli gürültüye oranla daha karışıktır. Genel olarak, kesikli gürültüler sonucu oluşan GEK, aynı düzeyde fakat sürekli olan gürültüye göre daha azdır. Anlık gürültülerde (çekiç gürültüsü, vurma gürültüsü gibi) vuruların tepe değerinin büyüklüğüne bağlı olarak geçici işitme kaybı artar ve bu artış maruziyet süresiyle doğru orantılıdır. Gürültü spektrumunun da GEK ile ilişkisi vardır. Ses basınç düzeyine ve maruz kalınan süreye bağlı olarak, sesin yüksek frekanslarında, alçak frekanslara oranla daha büyük eşik kaymaları gözlenir 41,42,44,45. Belirli bir süre gürültünün etkisinde kalma sonucu oluşan eşik değişmesinin ortadan kalkması için gereken dinlenme süresi, gürültünün etkisinde kalınan süreden çok daha uzundur. GEK'in azalması, zamana bağımlı olarak doğrusal bir çizgi çizer. Gürültü düzeyi arttıkça iyileşmek için gerekli olan süre de artar. Örn. 90 db gürültüye 100 dakika maruz kalan bir kişide meydana gelen etkinin ortadan kalkması için yaklaşık olarak 1000 dakikaya gereksinim vardır. En az çalışma süresi 30

38 olan 8 saatlik sürekli bir etkilenmeyle meydana gelen eşik değişmesinin de yaklaşık olarak 80 saatte ortadan kalkması beklenir. En fazla 16 saatlik bir dinlenmeden sonra tekrar çalışmaya başlandığı düşünülürse, işitme normale dönmeden yine gürültüye maruziyet söz konusu olacaktır. Bu nedenle koruyucusuz olarak gürültülü bir ortamda çalışan bir kişi, yaşamının büyük bölümünde normal işitmesinden uzak kalacaktır 40,41,42,45. b) Uzamış Geçici Eşik Kayması: 16 saatin üzerinde süren eşik kaymasıdır. Gürültü sürekli olarak uygulanırsa GEK, Kalıcı Eşik Kayması (KEK) haline dönüşür. Günde ortalama 8 saat gürültüye maruz kalıp 16 saat dinlendikten sonra süren eşik kayması kalıcı zedelenmenin önünü açar. GEK ile KEK arasında yakın ilişki olduğu açıktır. GEK gelişimine neden olan gürültüye belli bir süre maruz kalan bireylerde KEK gelişmesi beklenir. Gürültüye ilk maruz kalma ile ikinci arasındaki süre işitme keskinliğinde tam düzelme olmasına firsat vermeyecek denli kısa ise, uzun dönemde kalıcı zedelenme riski daha fazla olur 41,42,44,45. c) Kalıcı Eşik Kayması Akut form akustik travma ile karakterizedir. Tek kulakta olabilir. Sensöro-nöral tip işitme kaybı tek başına veya iletim tipi işitme kaybı ile birlikte görülebilir. Çınlama süreklidir. Đleride tam ya da kısmi sağırlık gelişir. Akustik travma (istenmeyen sesenerjisinin kulakta oluşturduğu organik zarar) çok yüksek ses düzeyine bir veya birkaç maruziyet sonucunda oluşan bir etkidir. Oldukça yoğun bir ses, iç kulağa ulaştığı zaman iç kulağın fizyolojik yapısını tümden bozabilir ve korti organının zarar görmesine neden olur. Örneğin; ani bir patlama sesi kulak zarını parçalayabilir ve iç kulaktaki işitme sinirlerini zedeleyebilir. Bazı kalıcı işitme kayıpları akustik travma sonucu meydana gelir. 31

39 Gürültünün kronik etkileri 4 dönemde incelenebilir: 1. Dönem: Đlk günden yaklaşık olarak 1. ayın sonuna dek süren bu dönemde, ilk günler kişi için en sıkıntılı günlerdir. Đş sonrası kulak çınlaması, kulakta dolgunluk hissi, baş ağnsı, yorgunluk ve baş dönmesi yakınmaları görülür. Gürültünün etkisinde kalan kulaklar, ilk iş günü akşamı birkaç saat süren yorgunluktan sonra yine duymaya başlar. Birinci ayın sonuna doğru yorgunluk devreleri gittikçe uzar. 2. Dönem: Bu dönem 1-2 ay içinde ortaya çıkar. Kulak çınlaması aralıklarla kendini gösterir. Öznel yakınmaları tümüyle ortadan kalkmıştır. Henüz kişi etrafindakilerle iletişimde bir problem yaşamaz. Bu aşama 1-2 ay sürebileceği gibi gürültünün şiddetine, maruz kalınan süreye ve bireysel yatkınlığa bağlı olarak yıllarca sürebilir. Bu aşamada yalnızca odyometrik ölçümlerle 4000 Hz teki az miktardaki işitme kaybı ortaya konabilir. 3. Dönem: Bir önceki dönemin aylarca uzamasıyla oluşur. Bu dönemde kişi normal işitemediğini farkeder Hz'deki işitme kaybı db'ye dek ulaşmıştır. Kişi, radyo ve televizyonun sesini fazla açar, telefon konuşmasında güçlük çeker. Saat tik taklarını ve gürültülü ortamlardaki konuşmaları duyamaz. 4. Dönem: 2-15 yıl içinde ortaya çıkar. 80 db dolayında bir kayıpla birlikte uğultu ve çınlamalar da vardır Hz frekansında başlayan ileri derecedeki kayıp komşu frekansları da etkilemiş ve konuşma sesi frekanslarında da kendini göstermiştir. Dört dönemde de kulak çınlaması kalıcı olabilir. Bu çınlama işitmeyi engelleyici biçimde değildir fakat uyku ve dinlenme sırasmda kişiyi rahatsız eder. Gürültüye bağlı işitme kaybında ilk olarak 4000 daha sonra 6000 ve 3000 Hz'ler 32

40 etkilenir. Zamanla işitme kaybı 500, 1000, 2000 Hz'leri de etkiler. Kronik endüstriyel işitme kayıplarının bir diğer özelliği de, santral memurluğu gibi kimi özel meslekler dışında her iki kulakta aynı düzeyde olmasıdır. Gürültüye maruziyet kesildiği zaman ilerleme durur. Bu nedenle erken tanı çok önemlidir. Kalıcı işitme kaybının düzeyi maruz kalınan süreye göre farklılık gösterir. Kalıcı işitme kaybının gelişmesi 1000, 2000, 3000 ve 4000 Hz'lerde ilk 10 yıl boyunca hızla artmayı sürdürür. Fakat sonra maruziyet süresince, işitme kaybı yıllar boyunca yavaş yavaş artar 39,41,51,52,54.Geçici işitme kayıplarında olduğu gibi, kalıcı işitme kayıplarına etki eden önemli etmen kişisel duyarlılıktır. Benzer gürültüye aynı süre maruz kalan kişilerde oluşan etkilenme çok farklı olabilir. Yapılan çalışmalarda yaş, cinsiyet, ırk, göz rengi, sigara kullanımı, koklear pigmentasyon kişisel duyarlılıkla ilişkili bulunmuştur 41,46, Gürültü kaynakları: Son yılda büyük kentlerin gürültü oranında ortalama db şiddetinde bir artış olduğu saptamıştır. Đşitme sistemine zarar verebilen gürültü düzeyi uluslar arası standartlara göre hz, 85 db basınç seviyesindedir 4. Kent yaşamındaki gürültü tipleri sürekli geniş bant gürültüsü ile dar bant gürültüsünün bileşimi biçimindedir. Geniş bant gürültüsü frekansı tüm frekans bandını kapsayacak biçimde yayılım gösterir. Dar bant gürültüsünde ise daire testerenin çıkardığı gürültüde olduğu gibi gürültü belirli frekanslarda yoğunlaşır. Bu gürültünün seviyesinde zamana bağlı önemli değişiklikler olabilir. Bu tip gürültü kararsız gürültüdür ve üç tipe ayrılır Dalgalı gürültü: gözlem süresince gürültü düzeyinde belirgin değişikliklerin olduğu gürültü tipidir. 33

41 2. Kesikli gürültü: gözlem süresince birden ortam gürültü düzeyinin üzerine çıkan bir saniyenin üzerinde sabit olarak devam eden daha sonra ortam düzeyine dönen gürültü tipidir. Bu trafik gürültüsü, buzdolabı gürültüsü gibi gürültülerdir. 3. Darbe gürültü: (vurma gürültüsü): her biri bir saniyenin altında süren anlık gürültülerdir. Çekiç veya perçin makinelerinin çıkardığı gürültüler buna örnek verilebilir. Ateşli silah atışı yapılan kapalı alanlar mesleki etkilenim açısından önemlidir. Asker ve polisler için önemli bir mesleki etkilenim kaynağıdır. Bu tip alanlarda maksimum ses şiddeti 160 desibeli aşabilmektedir 17. Hava alanları gürültü açısından önem arz eden yerlerdir. Havaalanı çalışanları ve havaalanı yakınlarında yaşayanlar buradaki gürültüden etkilenirler. Özellikle gece uykusu sırasında yerleşim yerlerinin üzerinde uçan ve inişe geçen uçaklar rahatsızlık verir. Ayrıca uçak gürültüsü çocuklarda uzun ve kısa süreli hatırlamayı ve dinlediğini anlamayı olumsuz yönde etkiler 48,49. 34

42 Tablo 1: Yaygın gürültünün göreceli şiddeti 3 Gürültü seviyesi(db) Çevresel kaynak Đnsan konuşması 140 Siren Jet kalkışı Havalı çekiç Kulağa bağırmak 90 Metro 60 cm den bağırmak 80 Vakum temizleyici - 70 Geniş çevre yolu Yüksek sesle konuşma 50 Yol trafiği Normal konuşma 30 Kütüphane Yumuşak tonda fısıltı 20 Radyo stüdyosu - 0 Đşitme eşiği - Müzik setleri, kulaklıkla dinlenen teyp ve radyolar işitme sistemine zararlı olabilecek derecede doğrudan gürültü kaynağı olabilirler Endüstrilerde Đç Ortam Gürültüleri Günlük hayatımızda gürültü probleminin, özellikle büyük şehirlerde trafikten sonra endüstrilerden kaynaklandığı görülmektedir. Gürültü problemi denildiğinde özellikle bazı endüstrilerin daha fazla ön plana çıktığı görülmektedir. Gürültü üreten belli başlı endüstriler; Tekstil, Metal, Dökümhaneler, Kimya ve Otomotiv yan sanayi şeklinde sıralanabilir 13,14. Gürültü, birçok makineler ve üretim proseslerinde işletmenin istenmeyen ürünü olarak meydana gelmektedir. Genel olarak endüstrilerden meydana gelen gürültü kaynaklarını, önemine göre dört ana grupta toplamak mümkündür 14,50. Bunlar; 35

43 Sürekli çalışan makinalardan meydana gelen gürültüler, Yüksek hızlarda aynı hareketleri tekrarlayan, periyodik hareketler yapan makinaların neden oldukları gürültüler, Bir yerden başka bir yere akış sağlayan sistemler (gaz türbinleri, yüksek basınçlı akışkan taşıyan sistemler vs.), Vurma-çakma gibi çeşitli mekanik faaliyetlerden meydana gelen gürültüler olarak tanımlanabilir. Gürültünün, bir fabrika içinde genellikle prosese göre kullanılan ekipmanlardan kaynaklandığı bilinen bir gerçektir. Özellikle; kullanılan makinaların fabrika içerisinde kullanılma sıklığı, makinaların fabrikaların yerleşik plandaki dağılımları, kullanılan makinaların türü, bakım ve onarım sıklığı, fabrika içerisinde gürültü dağılımını olumlu yada olumsuz olarak etkileyen önemli parametrelerin başında gelmektedir. Endüstriyel ortamlarda tipik bir gürültü kaynağı ve aynı zamanda vibrasyon da teşkil eden proseslerin başında; yanma proseslerinin gerçekleştiği fırınlar, motorlar, pres üniteleri, jeneratör ve diğer elektromekanik ekipmanlar, dengelenmemiş döner şaftlar, dişliler, pompalar ve kompresörler gibi ünite ve makineler sıralanabilir. Bu makinelere ait ses güç seviye aralıkları A ağırlıklı olarak db cinsinden Tablo 2 de verilmiştir 14,51. 36

44 Tablo 2: Bazı endüstri birimlerinde kullanılan ekipmanlara ait ses güç seviyeleri Ekipman Ses Güç Seviyesi (dba) Kompresörler (3,5-17 m3/dak) Pnömatik el aletleri Soğutma kuleleri Elektrikli testereler Endüstriyel titreşimli elekler Jeneratörler (1, kva) Santrifüj pompalar(>1600 d/dak) Pistonlu pompalar (>1600d/dak) Şahmerdanlar (6 ton) Santrifüj fanlar (0,05-50 m3/dak), mm H 2 O Đşyerinde Gürültüden Korunma Yöntemleri Đşyerinde gürültü sorununu azaltmak veya yok etmek için 3 ana yaklaşıma gerek vardır: a) Gürültüyü kaynakta azaltmak, endüstriyel gürültü sorununa en etkili çözüm yoludur. Bu amaçla; Gürültü çıkaran işlemi daha az gürültülü işlemle değiştirmek, Daha az gürültü çıkaran makineler kullanmak, Gürültü çıkaran makinelerin işleyişini yeniden düzenlemek gibi tedbirlere başvurulur. 37

45 Gürültüyü kaynakta önlemek, özellikle mühendislik işlemlerini gerektirir ve işlemin tasarım aşamasında ele almak daha maliyet-etkilidir. b) Gürültüyü Kaynakla Alıcı Arasındaki Yolda Azaltmak Gürültünün kaynağında yok edilmemesi ve azaltılmaması, önlemlerin ses enerjisinin yayıldığı yol üzerinde yoğunlaşmasına neden olur. Bu amaçla yapılan işlemler şöyledir: Gürültü kaynağı ve ona maruz kalan kişi arasındaki uzaklığı (ses şiddeti havada, aradaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak azalır) artırmak, Sesin havada yayılmasını önlemek için ses emici engeller kullanmak, Sesin duvar, tavan ve taban gibi geçebileceği ve yansıyabileceği yerleri ses emici malzeme ile kaplamak veya böyle malzemelerden yapmak, Gürültü kaynağını ses emici malzeme ile kapatmak veya ayırmak. c) Gürültüyü, Gürültüye Maruz Kalan Kişide Engellemek Sesin kaynakta ve geçtiği yol üzerinde azaltılamaması veya bu önlemlerin uygulanamaması durumunda maruz kalan kişi üzerinde aşağıdaki koruyucu önlemlere başvurulur: Gürültüye maruz kalan kişiyi ayırmak, Gürültüye maruziyet süresini azaltmak veya gürültülü yerlerde rotasyonla çalışmak, Đş programını değiştirmek, Kişisel koruyucu kullanmak, Gürültünün kişi üzerinde sınırlandırılması kolay gibi gözükse de pratik ve kalıcı bir yol değildir. Bu yolu, daima geçici bir yöntem olarak 38

46 ele almak ve bu sürede kalıcı bir çözüm yöntemi olan gürültüyü kaynakta azaltacak mühendislik önlemlerine yönelmek gerekir 41,42. Kulak Koruyucuları: Eğer gürültüyü kaynağında ya da kişiye ulaşmadan azaltmak pratik veya ekonomik değil ise, gürültünün kabul edilebilir sınırlara düşürülebilmesi için geçerli yol, kişisel koruyucular kullanmaktır. Bu amaçla kulak tıkaçları, kulaklıklar ve başlıklar kullanılır. Gürültü düzeyi db arasında olan ortamlarda kulaklıklar daha etkindir. Gürültü düzeyi db arası ve gürültü spektrumu düzgün ise veya düşük frekanslar yoğun ise kulak tıkaçları tercih edilir. Ortamda db arası gürültü var ise, kulaklık ve tıkaçların birlikte kullanılması gerekir. Kulak koruyucusu olarak kuru pamuk da kullanılabilir ama engelleme düzeyi 2-3 db yi geçmez. Gürültü düzeyi 125 db in de üzerinde ise hava yolu ile birlikte kemik yolunu da koruyan başlıklar tercih edilir. Kulak koruyucusu seçerken amaca uygunluğu, temizliği, konforu, güvenliği ve elde edilebilir oluşuna dikkat etmek gerekir. Yapılan araştırmalarda, kulak koruyucusu kullanma gerekliliği olan işyerlerinde aşağıdaki temel özelliklere sahip bir Đşitmeyi Koruma Programı nın uygulanması gereği vurgulanmaktadır 41,52,53,54. Yönetimin desteği Đlgili mevzuatın uygulanması Eğitim Güdüleme Rahat ve etkili kulak koruyucularının kullanılması 39

47 Kişisel Gürültü Ölçümleri Kişisel gürültü seviyesi ölçümlerinde cihazın ölçüm sonuçlarını algılayarak kaydetmesini engellemeyecek şekilde kişinin yakasına omuz hizasında olacak şekilde takılır. Ölçüm tüm vardiya süresince kesintisiz olarak yapılır. Resim 1: Kişisel gürültü ölçüm raporu 40

48 Noktasal Gürültü Ölçümleri: Kapalı Alanlarda Yapılan Ölçümler : Tesise ait yerleşim planı üzerinde personelin ve yakınındaki mevcut belirli gürültü kaynaklarının konumları ve gürültü türleri gibi bilgiler işaretlenmelidir. Vaziyet planının tedarik edilememesi durumunda ise deney sorumlusu personel ilgili verilere ait temsili bir çizim hazırlamalıdır. Aksi belirtilmedikçe tercih edilen ölçüm pozisyonu çalışanın çalışma noktasında ve çalışanın işitme seviyesindedir. Makine ve diğer teçhizatın ölçümlerinde ölçüm pozisyonu makine ve teçhizata 1m mesafede ve çalışanın işitme seviyesindedir. Gürültü yayılımının yönlere göre eşit dağılmaması durumunda, gerçek durumu yansıtacak şekilde ölçüm mesafesi değiştirilir. Ölçümlerde sonometre mikrofonu makine ve teçhizata doğru zemine 45 º lik açıyla yöneltilir. Đşletme Açık Alan Ölçümleri: Aksi belirtilmedikçe tercih edilen ölçüm pozisyonu çalışanın çalışma noktasında ve çalışanın işitme seviyesindedir. Makine ve diğer teçhizatın ölçümlerinde ölçüm pozisyonu makine ve teçhizata 1m mesafede ve işitme seviyesindedir. Ölçümlerde sonometre mikrofonu makine ve teçhizata doğru zemine 45 º lik açıyla yöneltilir. 41

49 Resim 2: Noktasal gürültü ölçüm sistemi 42

İŞİTME FİZYOLOJİSİ VE ODYOLOJİ

İŞİTME FİZYOLOJİSİ VE ODYOLOJİ İŞİTME FİZYOLOJİSİ VE ODYOLOJİ Odyoloji, işitme kayıplarının tespiti, değerlendirilmesi ve rehabilitasyonu ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Otolojik problemi olan bir hastanın diagnostik incelemesi ve

Detaylı

Temel İşitme Muayenesi. Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı

Temel İşitme Muayenesi. Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı Temel İşitme Muayenesi Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı İşitme Muayenesi İnsan sesi Diyapozon Odyometri kullanılarak yapılır. İnsan sesi ile muayene: Normal insan 6-7 m den fısıltı sesini duyar Fısıltı

Detaylı

GÜRÜLTÜ. İnsanı rahatsız eden, istenmeyen, zamanla işitme kayıplarına neden olan sesler İlerleyen uygarlıklarda en önemli çevre sorunlarından biri

GÜRÜLTÜ. İnsanı rahatsız eden, istenmeyen, zamanla işitme kayıplarına neden olan sesler İlerleyen uygarlıklarda en önemli çevre sorunlarından biri GÜRÜLTÜ İnsanı rahatsız eden, istenmeyen, zamanla işitme kayıplarına neden olan sesler İlerleyen uygarlıklarda en önemli çevre sorunlarından biri 2 SES Titreşim enerjisi Maddeden oluşan ortamda yayılan

Detaylı

DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR

DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR Duyu Algılama, Tepki Verme ve Beyin Algılama beyinsel analiz tepki Sıcaklık, ışık, ses, koku duyu reseptörleri: elektriksel uyarılara dönüşür Uyarı beyin korteksindeki talamus

Detaylı

FİZİKSEL ETKENLER. 1 GÜRÜLTÜ 2 TİTREŞİM 3 TERMAL KONFOR FAKTÖRLERİ 4 İYONİZAN ve NONİYONİZAN RADYASYON 5 BASINÇ

FİZİKSEL ETKENLER. 1 GÜRÜLTÜ 2 TİTREŞİM 3 TERMAL KONFOR FAKTÖRLERİ 4 İYONİZAN ve NONİYONİZAN RADYASYON 5 BASINÇ FİZİKSEL ETKENLER 1 GÜRÜLTÜ 2 TİTREŞİM 3 TERMAL KONFOR FAKTÖRLERİ 4 İYONİZAN ve NONİYONİZAN RADYASYON 5 BASINÇ G Ü R Ü L T Ü GÜRÜLTÜ, GENEL OLARAK İSTENMEYEN VE RAHATSIZ EDEN SES OLARAK TANIMLANIR. ENDÜSTRİDEKİ

Detaylı

Kulağın anatomik yapısı ÇEVRE FAKTÖRLERĐNĐN. iş yerinde çevre faktörleri. klima aydınlatma gürültü mekanik titreşimler ve zararlı maddeler

Kulağın anatomik yapısı ÇEVRE FAKTÖRLERĐNĐN. iş yerinde çevre faktörleri. klima aydınlatma gürültü mekanik titreşimler ve zararlı maddeler ÇEVRE FAKTÖRLERĐNĐN ĐŞ YAŞAMINA ETKĐSĐ iş yerinde çevre faktörleri klima aydınlatma gürültü mekanik titreşimler ve zararlı maddeler MAK4091 Ergonomi 1 Ses; SES elastik bir ortam olan havada, mekanik titreşimlerden

Detaylı

Gürültü, sesler. İstenmeyen. Kulağa hoş gelmeyen. Rahatsız eden

Gürültü, sesler. İstenmeyen. Kulağa hoş gelmeyen. Rahatsız eden Gürültü, İstenmeyen Kulağa hoş gelmeyen Rahatsız eden sesler 3 Endüstrideki gürültüyü ise; İşyerlerinde, Çalışanlar üzerinde fizyolojik ve psikolojik etkiler bırakan ve iş verimini olumsuz yönde etkileyen

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ G Ü R Ü L T Ü

İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ G Ü R Ü L T Ü İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ G Ü R Ü L T Ü GÜRÜLTÜ, GENEL OLARAK İSTENMEYEN VE RAHATSIZ EDEN SES OLARAK TANIMLANIR. Ses; Hava basıncındaki dalgalanmaların kulaktaki etkisinden ileri gelen fiziksel bir

Detaylı

İşitme Sistemi Anatomi,Fizyolojisi ve kliniği. Dr. Serkan Orhan

İşitme Sistemi Anatomi,Fizyolojisi ve kliniği. Dr. Serkan Orhan İşitme Sistemi Anatomi,Fizyolojisi ve kliniği Dr. Serkan Orhan İŞİTME Aurikulanın topladığı ses enerjisinin kulağın çeşitli bölümlerinde değişikliğe uğradıktan sonra aksiyon potansiyelleri halinde beyine

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 10. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Ünite 3 Dalgalar 3. Ünite 3. Konu (Ses Dalgaları) A nın Çözümleri 1. Sesin yüksekliği, sesin frekansına bağlıdır.

Detaylı

TİTREŞİM. Mekanik bir sistemdeki salınım hareketlerini tanımlayan bir terimdir.

TİTREŞİM. Mekanik bir sistemdeki salınım hareketlerini tanımlayan bir terimdir. TİTREŞİM Mekanik bir sistemdeki salınım hareketlerini tanımlayan bir terimdir. TİTREŞİMİN ÖZELLİĞİNİ 1 Frekansı ve 2 Şiddeti belirler. Titreşimin Frekansı: Birim zamandaki titreşim sayısına titreşimin

Detaylı

FİZİKSEL RİSK ETMENLERİ

FİZİKSEL RİSK ETMENLERİ FİZİKSEL RİSK ETMENLERİ 1 2 GÜRÜLTÜ 3 Gürültü, genel olarak istenmeyen ve rahatsız eden ses olarak tanımlanır. SES Katı, sıvı ve havada dalgalar halinde yayılan bir enerji şeklidir 4 FREKANS Birim zamandaki

Detaylı

SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bi

SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bi SES FĠZĠĞĠ SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bir ortama ihtiyaç duymazlar ve boşlukta da

Detaylı

Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği tarih ve sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği tarih ve sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ 1.Gürültü Genel olarak maddenin titreşimi ve bu titreşimin; hava, su gibi bir ortam aracılığı ile kulağa iletilmesi ses; hoşa gitmeyen ve rahatsız edici seslerde gürültü olarak tanımlanır.

Detaylı

GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ

GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ MEKANİK DUYULAR İnsanlarda dokunma, basınç, sıcaklık ve ağrı gibi bir çok duyu bulunmaktadır. Bu duyulara mekanik duyular denir. Mekanik duyuların alınmasını sağlayan farklı

Detaylı

MATEMATİĞİN GEREKLİLİĞİ

MATEMATİĞİN GEREKLİLİĞİ Dr. Serdar YILMAZ MEÜ Fizik Bölümü Ses dalgalarının özellikleri 2 MATEMATİĞİN GEREKLİLİĞİ Matematik, yaşamı anlatmakta kullanılır. Matematik yoluyla anlatma, yanlış anlama ve algılamayı engeller. Yaşamda

Detaylı

İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Kaybı Fizyopatolojisi. Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı

İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Kaybı Fizyopatolojisi. Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Kaybı Fizyopatolojisi Dr. Şule DOKUR Halk Sağlığı Uzmanı Ses: Ses, dalgalar halinde yayılan bir enerjidir. Sesin oluşması için bir titreşim hareketi gerekli olup,

Detaylı

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 1. Hafta Ses ve Gürültü ile İlgili Temel Kavramlar

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 1. Hafta Ses ve Gürültü ile İlgili Temel Kavramlar MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ 1. Hafta Ses ve Gürültü ile İlgili Temel Kavramlar Ses Nedir? 1: Sessiz durum 2: Gürültü 3: Atmosfer Basıncı 4: Ses Basıncı Ses, dalgalar halinde yayılan bir enerjidir.

Detaylı

Ünite. Dalgalar. 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları

Ünite. Dalgalar. 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları 7 Ünite Dalgalar 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları SES DALGALARI 3 Test 1 Çözümleri 3. 1. Verilen üç özellik ses dalgalarına aittir. Ay'da hava, yani maddesel bir ortam olmadığından sesi

Detaylı

ÇEVRE KORUMA GÜRÜLTÜ. Öğr.Gör.Halil YAMAK

ÇEVRE KORUMA GÜRÜLTÜ. Öğr.Gör.Halil YAMAK ÇEVRE KORUMA GÜRÜLTÜ Öğr.Gör.Halil YAMAK 1 Gürültünün Tanımı İnsanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz yönde etkileyen, fizyolojik ve psikolojik dengeleri bozabilen, iş performansını azaltan,

Detaylı

Dr. İLKER BOZDAĞ (İŞYERİ HEKİMİ)

Dr. İLKER BOZDAĞ (İŞYERİ HEKİMİ) Dr. İLKER BOZDAĞ (İŞYERİ HEKİMİ) SES NEDİR? Ses, bir cismin başka bir cisme çarpması, değmesi ya da sürtünmesi sonucu oluşan titreşimin yarattığı gürültüdür. Ses dalgalar halinde yayılır. Sesin şiddeti

Detaylı

OTOAKUSTİK EMİSYONLAR. Mehmet AKŞİT, Ph.D DUYSEL Odyolojik Tanı Merkezi

OTOAKUSTİK EMİSYONLAR. Mehmet AKŞİT, Ph.D DUYSEL Odyolojik Tanı Merkezi OTOAKUSTİK EMİSYONLAR Mehmet AKŞİT, Ph.D Otoakustik Emisyonlar Thomas Gold (1948) Tüylü hücrelerin aktif elemanlar olabileceğini ve bunları aktivasyonundan emisyonların elde edilebileceğini öne sürdü.

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. Ses ve Gürültü

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. Ses ve Gürültü T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Ses ve Gürültü HUZURUMUZ VE SAĞLIĞIMIZ İÇİN GÜRÜLTÜYÜ ÖNLEMEK VATANDAŞLIK GÖREVİMİZDİR Modern, canlı bir şehirin dayanılmaz derecede gürültülü

Detaylı

GÜRÜLTÜDEN KORUNMA. http://www.isguvenligirehberi.com/

GÜRÜLTÜDEN KORUNMA. http://www.isguvenligirehberi.com/ GÜRÜLTÜDEN KORUNMA SES VE GÜRÜLTÜ SES GÜRÜLTÜ Havada dalgalar şeklinde hareket eden titreşimler İnsan kulağına hoş ve uyumlu gelen titreşimler İstenmeyen, rahatsız edici ve işitme sistemi için tehlikeli

Detaylı

İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Fizyopatolojisi

İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Fizyopatolojisi İşitme Fizyolojisi Gürültüye Bağlı İşitme Fizyopatolojisi 15-16 Eylül 2017 İSTANBUL Dr. Şule DOKUR (MD) Halk Sağlığı Uzmanı Ses: Ses, dalgalar halinde yayılan bir enerjidir. Sesin oluşması için bir titreşim

Detaylı

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ Yazar Ad 145 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma işitme organında da görülür ve bu arada işitme duyusu da gün geçtikçe zayıflar. Yaşlılığa bağlı olarak gelişen

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İŞ HİJYENİ-3 PROF. DR. SARPER ERDOĞAN İş Hijyeni-3 Tozlar Toz ölçümü Gürültü 1 Tozlar Tozlar ve duman sisle birlikte aerosolleri

Detaylı

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir.

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir. İşitme engelliler İşitme duyusu İşitme duyusu, ses olarak adlandırdığımız mekanik titreşimleri ortaya çıkarabilme yeteneğidir. İşitmenin gerçekleşebilmesinde etkili ve önemli rolü olan organımız kulaktır.

Detaylı

10. Sınıf. Soru Kitabı. Dalgalar. Ünite. 3. Konu. Ses Dalgası. Test Çözümleri. Sismograf

10. Sınıf. Soru Kitabı. Dalgalar. Ünite. 3. Konu. Ses Dalgası. Test Çözümleri. Sismograf 10. Sınıf Soru Kitabı 3. Ünite Dalgalar 3. Konu Ses Dalgası Test Çözümleri Sismograf 2 3. Ünite Dalgalar Test 1 in Çözümleri 1. Ses dalgalarının hızı ortamı oluşturan moleküllerin birbirine yakın olmasına

Detaylı

Ses Dalgaları Testlerinin Çözümleri. Test 1 in Çözümleri

Ses Dalgaları Testlerinin Çözümleri. Test 1 in Çözümleri 3 Ses Dalgaları Testlerinin Çözümleri 1 Test 1 in Çözümleri 1. Ses dalgalarının hızı ortamı oluşturan moleküllerin birbirine yakın olmasına ve moleküllerin kinetik enerjisine bağlıdır. Yani ses dalgalarının

Detaylı

İşyerinde oluşan hastalığa neden olan, sağlık ve

İşyerinde oluşan hastalığa neden olan, sağlık ve MESLEKİ RİSKLER VE İŞ HİJYENİ İş Hijyeni; İşyerinde oluşan hastalığa neden olan, sağlık ve iyilik ilik halini i bozan, işçiler il ve toplumdaki bireyler arasında önemli ölçüde huzursuzluk ve verimsizlik

Detaylı

GÜRÜLTÜ ETKİLERİ ve KORUNMA. Doç. Dr. M. Esin OCAKTAN

GÜRÜLTÜ ETKİLERİ ve KORUNMA. Doç. Dr. M. Esin OCAKTAN GÜRÜLTÜ ETKİLERİ ve KORUNMA Doç. Dr. M. Esin OCAKTAN 1 Amaç Gürültü tanımı, türleri, sağlık etkileri ve korunma konusunda bilgi ve tutum kazandırmak 2 Ses ve Gürültü Ses; bir tür enerjidir ve havada bulunan

Detaylı

FİZİKSEL ETKENLER. 1 GÜRÜLTÜ 2 TİTREŞİM 3 TERMAL KONFOR FAKTÖRLERİ 4 İYONİZAN ve NONİYONİZAN RADYASYON 5 BASINÇ

FİZİKSEL ETKENLER. 1 GÜRÜLTÜ 2 TİTREŞİM 3 TERMAL KONFOR FAKTÖRLERİ 4 İYONİZAN ve NONİYONİZAN RADYASYON 5 BASINÇ FİZİKSEL ETKENLER 1 GÜRÜLTÜ 2 TİTREŞİM 3 TERMAL KONFOR FAKTÖRLERİ 4 İYONİZAN ve NONİYONİZAN RADYASYON 5 BASINÇ 13.03.2015 1 G Ü R Ü L T Ü 13.03.2015 2 GÜRÜLTÜ, GENEL OLARAK İSTENMEYEN VE RAHATSIZ EDEN

Detaylı

İŞİTME FİZYOLOJİSİ. Doç.Dr. Basra DENİZ OBAY

İŞİTME FİZYOLOJİSİ. Doç.Dr. Basra DENİZ OBAY İŞİTME FİZYOLOJİSİ Doç.Dr. Basra DENİZ OBAY kulak Kulak anatomisi Dış kulak Orta kulak İçkulak kohlea corti organı Oluşan aksiyon potansiyelini işitme korteksine ileten sinir yolları M. tensor timpani

Detaylı

İşitme Sorunları (1)

İşitme Sorunları (1) İşitme Sorunları (1) Bu videoda bir odyologun (işitme bozukluğunu inceleyen kişi) işitme zorluğunun çeşidini tespit etmek için farklı uygulamalarını izleyebilirsiniz. Muayene/Konsültasyon: Hastanın şikayeti

Detaylı

Çağımızın Stres Kaynağı Gürültü

Çağımızın Stres Kaynağı Gürültü TEKNIK BILGI Çağımızın Stres Kaynağı Gürültü Ümit Payidar ALTINOK* Özellikle büyük kentlerde ve endüstriyel kesimlerde bulunan gürültü insan sağlığını tehdit edici en önemli unsurlardan biridir. Fiziksel

Detaylı

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Birlikte Şehrin Gürültü Haritasının Çıkarılması

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Birlikte Şehrin Gürültü Haritasının Çıkarılması İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ile Birlikte Şehrin Gürültü Haritasının Çıkarılması Amaç ve İçerik Projenin temel amacı şehrin farklı bölgelerinde İl Çevre ve Orman Müdürlüğü nün yönlendirmesi ile gürültü

Detaylı

Sensörler. Yrd.Doç.Dr. İlker ÜNAL

Sensörler. Yrd.Doç.Dr. İlker ÜNAL Sensörler Yrd.Doç.Dr. İlker ÜNAL Ses Sensörleri (Ultrasonik) Ultrasonik sensörler genellikle robotlarda engellerden kaçmak, navigasyon ve bulunan yerin haritasını çıkarmak amacıyla kullanılmaktadır.bu

Detaylı

1.Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr.

1.Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr. AKUSTİK TEMEL KONULARI SUNUMU 1.Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr. Neşe Yüğrük AKDAĞ MİMARİ AKUSTİK AKUSTİK BİLİMİNİN

Detaylı

Ses Dalgaları. Test 1 in Çözümleri

Ses Dalgaları. Test 1 in Çözümleri 34 Ses Dalgaları 1 Test 1 in Çözümleri 3. 1. 1 Y I. Sonar II. Termal kamera 2 Z 3 Sesin yüksekliği ile sesin frekansı aynı kavramlardır. Titreşen bir telin frekansı, telin gerginliği ile doğru orantılıdır.

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #4

YGS ANAHTAR SORULAR #4 YGS ANAHTAR SORULAR #4 1) Düz ve çizgili kasları ayırt etmek için, I. Kasılıp gevşeme hızı II. Oksijensiz solunum yapma III. Çekirdeğin sayısı ve konumu IV. İstemli çalışma verilen özelliklerden hangileri

Detaylı

ÇINLAMA KONUSUNDA EN SIK RASTLANAN SORULAR

ÇINLAMA KONUSUNDA EN SIK RASTLANAN SORULAR KULAK ÇINLAMASININ NEDENİ? Bazı zamanlar kulağımda zil sesi duyuyorum bu normal midir? Tamamiyle değil. Kafa içinde ki bu seslere genel olarak tinnitus denilir ve çok yaygındır. Tinnitus zaman zaman ortaya

Detaylı

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN KAS FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Uyarılabilen dokular herhangi bir uyarıya karşı hücre zarlarının elektriksel özelliğini değiştirerek aksiyon potansiyeli oluşturup, iletebilme özelliği göstermektedir.

Detaylı

SESİN FREKANSI ; SESİN FREKANSI ORTAMDAKİ SESİN TİTREŞİMİDİR.BİRİMİ HZ DİR. SESİN ŞİDDETİ ;SESİN ORTAMA YAPTIĞI BASINÇTIRÇBİRİMİ DESBİBELDİR.

SESİN FREKANSI ; SESİN FREKANSI ORTAMDAKİ SESİN TİTREŞİMİDİR.BİRİMİ HZ DİR. SESİN ŞİDDETİ ;SESİN ORTAMA YAPTIĞI BASINÇTIRÇBİRİMİ DESBİBELDİR. GÜRÜLTÜ TİTREŞİM SESİN FREKANSI ; SESİN FREKANSI ORTAMDAKİ SESİN TİTREŞİMİDİR.BİRİMİ HZ DİR. SESİN ŞİDDETİ ;SESİN ORTAMA YAPTIĞI BASINÇTIRÇBİRİMİ DESBİBELDİR. İNSANDA DUYMA EŞİĞİ 0 DB ; AĞRI EŞİĞİ İSE

Detaylı

GÜRÜLTÜ KĠRLĠLĠĞĠ. Çevre Mühendisliğine Giriş

GÜRÜLTÜ KĠRLĠLĠĞĠ. Çevre Mühendisliğine Giriş GÜRÜLTÜ KĠRLĠLĠĞĠ Çevre Mühendisliğine Giriş GÜRÜLTÜ Ġnsanlar üzerinde olumsuz etki istenmeyen ve dinleyene bir anlam ifade etmeyen hoşa gitmeyen seslere gürültü denir. Ses ve gürültü arasındaki ayırım

Detaylı

APHAB Memnuniyet Anketi Kullanılarak İşitme Cihazı Memnuniyeti ve Performansının Değerlendirilmesi. Eyüp KARA¹, Ahmet ATA޹, Zahra POLAT².

APHAB Memnuniyet Anketi Kullanılarak İşitme Cihazı Memnuniyeti ve Performansının Değerlendirilmesi. Eyüp KARA¹, Ahmet ATA޹, Zahra POLAT². APHAB Memnuniyet Anketi Kullanılarak İşitme Cihazı Memnuniyeti ve Performansının Değerlendirilmesi Eyüp KARA¹, Ahmet ATA޹, Zahra POLAT² 1 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi KBB ABD, 2 İstanbul

Detaylı

GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİMİN İNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİMİN İNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİSİ GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİMİN İNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Doç.Dr. Tülin Gündüz Cengiz Uludağ Üniv. Endüstri Müh. Böl. tg@uludag.edu.tr İNSANLIK YAKIN ZAMANA KADAR VEBA VE KOLERA İLE NASIL YOĞUN MÜCADELE ETTİYSE, GÜNÜN

Detaylı

SESİN MADDEYLE ETKİLEŞİMİ

SESİN MADDEYLE ETKİLEŞİMİ SESİN MADDEYLE ETKİLEŞİMİ HÜSEYİN ve EMRE ŞEHİT POLİS İSMAİL ÖZBEK ORTAOKULU 1 SES NEDİR? Atmosferde canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Fiziksel boyutta

Detaylı

Timpanogram ve Akustik Immitance Akustik Refleksler

Timpanogram ve Akustik Immitance Akustik Refleksler Timpanogram ve Akustik Refleksler Akustik Immitance ESNEKLİK (COMPLIANCE) Aynı ağırlığın bağlandığı iki yaydan kalın olanın (A) esnemeye karşı direnci yani sertliği (stiffness) daha fazlayken; ince olan

Detaylı

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi 1 Çevre Koşullarının İnsan Üzerindeki Etkileri Çevre: Bir elemanın dışında çeşitli olayların geçtiği

Detaylı

Baha Bone Anchored Hearing Aid

Baha Bone Anchored Hearing Aid Baha Bone Anchored Hearing Aid Prof. Per-Ingvar Brånemark 1950 lerde mikroskop altında kemiğin iyileşmesiyle ilgili araştırmalar yaptı. Kemik iliğinin yardımıyla kemiğin kendini yenilediğini gözlemledi.

Detaylı

ÇEVRESEL GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM YÖNETİMİ. 16 Şubat 2013 ANTALYA

ÇEVRESEL GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM YÖNETİMİ. 16 Şubat 2013 ANTALYA 16 Şubat 2013 ANTALYA Sunum İçeriği Raporlarda Talep ve Değerlendirme Yetkisi Rapor Formatları Ölçümler Genel Hususlar Mikrofon Konumları Arkaplan Ölçümleri Ölçüm Süreleri Ölçüm Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Detaylı

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI Dr. Vedat Evren Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Vücut sıvıları değişik kompartmanlarda dağılmış Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Bu kompartmanlarda iyonlar ve diğer çözünmüş

Detaylı

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri KALP FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Seçgin SÖYÜNCÜ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2009 Kalp Fonksiyonları Kan damarları yoluyla oksijeni ve barsaklarda emilen besin maddelerini dokulara iletir

Detaylı

CEVAP ANAHTARI: 1.TEST: 1.B 2.E 3.C 4.D 5.E 6.C 7.C 8.E 9.D 10.B 11.A 12.C 13.C 2.TEST: 1.E 2.E 3.D 4.A 5.C 6.D 7.E 8.E 9.D 10.D 11.E 12.E 13.D 3.TEST: 1. E 2.D 3E. 4.D 5.C 6.A 7.C 8.C 9.B 10.D 11.B 12.D

Detaylı

ARCH 262 ENVIRONMENTAL CONTROL SYSTEMS ACOUSTICS NOISE CONTROL. Prof. Dr. Demet IRKLI ERYILDIZ

ARCH 262 ENVIRONMENTAL CONTROL SYSTEMS ACOUSTICS NOISE CONTROL. Prof. Dr. Demet IRKLI ERYILDIZ ARCH 262 ENVIRONMENTAL CONTROL SYSTEMS ACOUSTICS NOISE CONTROL Prof. Dr. Demet IRKLI ERYILDIZ İSTANBUL-2014 ŞIRILDAYAN AKARSULAR, CIVILDAYAN KUŞ SESLERİ, KUMSALDA KIRILAN DALGA HIŞIRTILARI, FISILDAYAN

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

DUYSEL İŞİTME DÜNYASI

DUYSEL İŞİTME DÜNYASI DUYSEL İŞİTME DÜNYASI ÇİFT MİKROFONLU İŞİTME CİHAZININ KONUŞMAYI AYIRDETMEYE ETKİSİ Sensori-neural (SN) işitme kayıplılardaki temel iletişim problemi konuşulanları duydukları halde anlayamamalarıdır. Bu

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

2. Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr.

2. Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr. AKUSTİK TEMEL KONULARI SUNUMU 2. Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr. Neşe Yüğrük AKDAĞ BİRDEN FAZLA SES DÜZEYİNİN TOPLAMINI

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ OTO4003 OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ LAB. NO:.. DENEY ADI : SES İLETİM KAYBI DENEYİ 2017 BURSA 1) AMAÇ Bir malzemenin

Detaylı

MEMBRAN POTANSİYELLERİ HÜCRELERİN ELEKTRİKSEL AKTİVİTESİ

MEMBRAN POTANSİYELLERİ HÜCRELERİN ELEKTRİKSEL AKTİVİTESİ MEMBRAN POTANSİYELLERİ HÜCRELERİN ELEKTRİKSEL AKTİVİTESİ MEMBRAN POTANSİYELİ Vücuttaki tüm hücrelerin membranları, üzerlerinde elektrik yükü depolayacak özelliktedir Hücrelerin normal işlevlerini yerine

Detaylı

8. Sınıf. ozan deniz ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVI SES. 4. Sesleri birbirinden ayırmaya yarayan özelliğidir. K L M

8. Sınıf. ozan deniz ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVI SES. 4. Sesleri birbirinden ayırmaya yarayan özelliğidir. K L M 1. 3... Ḳ M Şekildeki çalar saatten etrafa yayılan ses dalgalarının K,, M noktalarındaki şiddetleri ve frekansları arasındaki ilişki aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir? Şiddetleri Frekansları

Detaylı

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK BMM307-H02 Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK ziynetpamuk@gmail.com 1 BİYOELEKTRİK NEDİR? Biyoelektrik, canlıların üretmiş olduğu elektriktir. Ancak bu derste anlatılacak olan insan vücudundan elektrotlar vasıtasıyla

Detaylı

ELEKTROMANYETİK ALAN VE ETKİLERİ. Arş. Gör. Dr. Didem DAYMAZ Arş. Gör. Dr. Merve PARLAK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fak. Halk Sağlığı ABD.

ELEKTROMANYETİK ALAN VE ETKİLERİ. Arş. Gör. Dr. Didem DAYMAZ Arş. Gör. Dr. Merve PARLAK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fak. Halk Sağlığı ABD. ELEKTROMANYETİK ALAN VE ETKİLERİ Arş. Gör. Dr. Didem DAYMAZ Arş. Gör. Dr. Merve PARLAK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fak. Halk Sağlığı ABD. Eylül 2016 ELEKTROMANYETİK ALAN NEDİR? Elektromanyetik alan, elektrik

Detaylı

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 12. Hafta Pasif Gürültü Kontrolü-devam

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 12. Hafta Pasif Gürültü Kontrolü-devam MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ 12. Hafta Pasif Gürültü Kontrolü-devam Gürültü Kontrolü A) Yapı-kaynaklı gürültü (SbN): Bir yapıdaki değişken kuvvetlerin oluşturduğu ve yapı yolu ile iletilen gürültü

Detaylı

TIBBİ TERMİNOLOJİ 3 KULAĞA İLİŞKİN TERİMLER YRD. DOÇ. DR. PERİHAN ŞENEL TEKİN P. ŞENEL TEKİN 1

TIBBİ TERMİNOLOJİ 3 KULAĞA İLİŞKİN TERİMLER YRD. DOÇ. DR. PERİHAN ŞENEL TEKİN P. ŞENEL TEKİN 1 TIBBİ TERMİNOLOJİ 3 KULAĞA İLİŞKİN TERİMLER YRD. DOÇ. DR. PERİHAN ŞENEL TEKİN P. ŞENEL TEKİN 1 A. Anatomik Terimler İşitme ve denge organını içinde bulunduran yapıya kulak (auris) adı verilir. Kulak dış

Detaylı

Gürültü Perdeleri (Bariyerleri) Prof.Dr.Mustafa KARAŞAHİN

Gürültü Perdeleri (Bariyerleri) Prof.Dr.Mustafa KARAŞAHİN Gürültü Perdeleri (Bariyerleri) Prof.Dr.Mustafa KARAŞAHİN Gürültü nedir? Basit olarak, istenmeyen veya zarar veren ses db Skalası Ağrı eşiği 30 mt uzaklıktaki karayolu Gece mesken alanları 300 mt yükseklikte

Detaylı

Mesleki İşitme Kayıpları

Mesleki İşitme Kayıpları Mesleki İşitme Kayıpları Gürültü Sözlük anlamı olarak gürültü; istenmeyen ve hoşa gitmeyen ses olarak ifade edilmektedir. Bu ifade kişiye ve zamana göre değişik olarak algılanabilir. Gürültü, çalışma yaşamında

Detaylı

TİTREŞİM - SES - GÜRÜLTÜ

TİTREŞİM - SES - GÜRÜLTÜ TİTREŞİM - SES - GÜRÜLTÜ Gürültü Yönetmeliği İnter Spor - Kullanıcı Bilgilendirme SES ve TİTREŞİM Titreşim Titreşim bir denge noktası etrafındaki mekanik salınımdır. Bu salınımlar bir sarkacın hareketi

Detaylı

Bilal ELÇİ tarafından düzenlenmiştir.

Bilal ELÇİ tarafından düzenlenmiştir. SES BU ÜNİTEDE BİLMENİZ GEREKENLER 1. Bir ses dalgasının belli bir frekans ve genliği olduğunu 2. Sesin titreşimler sonucu oluştuğunu 3. Ses yüksekliğinin sesin ince veya kalın olması anlamına geldiğini

Detaylı

ÇALIŞANLARIN GÜRÜLTÜ İLE İLGİLİ RİSKLERDEN KORUNMALARINA DAİR YÖNETMELİK

ÇALIŞANLARIN GÜRÜLTÜ İLE İLGİLİ RİSKLERDEN KORUNMALARINA DAİR YÖNETMELİK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ÇALIŞANLARIN GÜRÜLTÜ İLE İLGİLİ RİSKLERDEN KORUNMALARINA DAİR YÖNETMELİK Resmi Gazete:28.7.2013-28721 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE

Detaylı

10 kişiden birinde işitme kaybı vardır, bu kayıp normal konuşmayı ve anlayabilmeyi etkiler. Aşırı sese maruz kalma işitme kaybının en sık sebebidir.

10 kişiden birinde işitme kaybı vardır, bu kayıp normal konuşmayı ve anlayabilmeyi etkiler. Aşırı sese maruz kalma işitme kaybının en sık sebebidir. GÜRÜLTÜ, KULAKLAR VE İŞİTMENİN KORUNMASI 10 kişiden birinde işitme kaybı vardır, bu kayıp normal konuşmayı ve anlayabilmeyi etkiler. Aşırı sese maruz kalma işitme kaybının en sık sebebidir. Gürültü gerçekten

Detaylı

SES BAYRAM DERİN MEHMET AKİF İNAN İLKOKULU 4 A SINIFI ÖĞRETMENİ

SES BAYRAM DERİN MEHMET AKİF İNAN İLKOKULU 4 A SINIFI ÖĞRETMENİ SES BAYRAM DERİN MEHMET AKİF İNAN İLKOKULU 4 A SINIFI ÖĞRETMENİ SES VE ÖZELLİKLERİ Katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerin oluşturduğu maddesel (tanecikli) ortamlarda dalga şeklinde yayılabilen, titreşimlerden

Detaylı

Çalışma Ortamında Kişisel Maruziyet ve Ortam Ölçümleri

Çalışma Ortamında Kişisel Maruziyet ve Ortam Ölçümleri T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Çalışma Ortamında Kişisel Maruziyet ve Ortam Ölçümleri ZEKİYE KARAKAYA İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme

Detaylı

Endüstriyel Sensörler ve Uygulama Alanları Kalite kontrol amaçlı ölçme sistemleri, üretim ve montaj hatlarında imalat sürecinin en önemli aşamalarındandır. Günümüz teknolojisi mükemmelliği ve üretimdeki

Detaylı

SİVAS VOTORANTİM ÇİMENTO FABRİKASI ÇALIŞANLARINDA TİTREŞİM MARUZİYETİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

SİVAS VOTORANTİM ÇİMENTO FABRİKASI ÇALIŞANLARINDA TİTREŞİM MARUZİYETİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ SİVAS VOTORANTİM ÇİMENTO FABRİKASI ÇALIŞANLARINDA TİTREŞİM MARUZİYETİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Melek UYGUN, Hatice Rumeysa KIZILGÖZ ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ İş Sağlığı Ve Güvenliği Programı Titreşim Kinetik enerjinin

Detaylı

YAPI FİZİĞİ 1. YAPI AKUSTİĞİ 2. Bölüm. Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü

YAPI FİZİĞİ 1. YAPI AKUSTİĞİ 2. Bölüm. Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü YAPI FİZİĞİ 1 YAPI AKUSTİĞİ 2. Bölüm Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü Gürültü Fiziksel olarak düzensiz ses, fizyolojik olarak istenmeyen, hoşa

Detaylı

SÜT ÇOCUĞU DÖNEMİ SAĞLIKLI ÇOCUKLARDA MULTİFREKANS TİMPANOMETRİ İLE ORTA KULAK REZONANSI NORMATİF DEĞERLERİMİZ

SÜT ÇOCUĞU DÖNEMİ SAĞLIKLI ÇOCUKLARDA MULTİFREKANS TİMPANOMETRİ İLE ORTA KULAK REZONANSI NORMATİF DEĞERLERİMİZ SÜT ÇOCUĞU DÖNEMİ SAĞLIKLI ÇOCUKLARDA MULTİFREKANS TİMPANOMETRİ İLE ORTA KULAK REZONANSI NORMATİF DEĞERLERİMİZ Neslihan Öztürk, Burçe Ayvazoğlu, Ceren Kılıç, Elif Kübra Öztürk, Halil Okran Orman, Meltem

Detaylı

GÜRÜLTÜDEN KORUNMA YOLLARI VE SES YUTUCU MALZEMELER NAGİHAN KESTEK ASİYENUR KESKİN PINAR ESKİN

GÜRÜLTÜDEN KORUNMA YOLLARI VE SES YUTUCU MALZEMELER NAGİHAN KESTEK ASİYENUR KESKİN PINAR ESKİN GÜRÜLTÜDEN KORUNMA YOLLARI VE SES YUTUCU MALZEMELER NAGİHAN KESTEK 14010305014 ASİYENUR KESKİN 14010305019 PINAR ESKİN 14010305011 Gürültüden Korunma Yolları 1) Gürültü kaynağında alınması gereken önlemler:

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ EGE MYO MEKATRONİK PROGRAMI

EGE ÜNİVERSİTESİ EGE MYO MEKATRONİK PROGRAMI EGE ÜNİVERSİTESİ EGE MYO MEKATRONİK PROGRAMI SENSÖRLER VE DÖNÜŞTÜRÜCÜLER SEVİYENİN ÖLÇÜLMESİ Seviye Algılayıcılar Şamandıra Seviye Anahtarları Şamandıralar sıvı seviyesi ile yukarı ve aşağı doğru hareket

Detaylı

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas Kas Fizyolojisi İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas Vücudun yaklaşık,%40 ı çizgili kas, %10 u düz kas kastan oluşmaktadır. Kas hücreleri kasılma (kontraksiyon) yeteneğine

Detaylı

ÖNEMLİ BİR ÇEVRE SORUNU: GÜRÜLTÜ

ÖNEMLİ BİR ÇEVRE SORUNU: GÜRÜLTÜ ÖNEMLİ BİR ÇEVRE SORUNU: GÜRÜLTÜ Int. Dr. Özkırım S. Int. Dr. Öztürk A. Int. Dr. Öğüt B. Int. Dr. Ayhan M. Int. Dr. Gürel M. Dr. Vaizoğlu S. Dr. Güler Ç. Gürültünün önemli bir çevre sağlığı konusu olmasının

Detaylı

Universal Tip Susturucu Yuvarlak Şekil

Universal Tip Susturucu Yuvarlak Şekil Universal Tip Susturucu Yuvarlak Şekil ÖZET ÜRÜN BİLGİSİ EGSAN ürünü Üniversal Tip Susturucu: olumsuz iç ve dış etkenlere ve korozif koşullara dayanıklı, tamamen alüminyum kaplı sac gövde ve borudan oluşur.

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

SES YALITIMI UYGULAMALARI

SES YALITIMI UYGULAMALARI TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yalıtım Kongresi 23-24-25 Mart 2001 Eskişehir - Türkiye SES YALITIMI UYGULAMALARI Sadık ÖZKAN/Mimar 2D Yapı Danışmanlık Uygulama Ltd. Şti. Salih Omurtak Cd. No: 7/1 Koşuyolu/İstanbul/TÜRKİYE

Detaylı

İş Hijyeni Ölçümleri ve Mevzuat

İş Hijyeni Ölçümleri ve Mevzuat T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İş Hijyeni Ölçümleri ve Mevzuat ZEKİYE KARAKAYA İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı İSGÜM

Detaylı

DUYSEL İŞİTME DÜNYASI

DUYSEL İŞİTME DÜNYASI DUYSEL İŞİTME DÜNYASI KLİNİK ODYOLOJİDE MASKELEME YÖNTEMLERİ Klinik odyolojide maskeleme, uygulanması koşullara bağlı olarak değişkenlik gösteren bir yöntemdir. Doğru uygulanmadığında test Dr.Mehmet Akşit,

Detaylı

Türkiye de İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Koşullarının İyileştirilmesi Projesi (www.isgip.org)

Türkiye de İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Koşullarının İyileştirilmesi Projesi (www.isgip.org) Türkiye de İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Koşullarının İyileştirilmesi Projesi (www.isgip.org) Bu proje Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. Improvement of Occupational

Detaylı

Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: 28 Temmuz 2013 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 28721 YÖNETMELİK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: ÇALIŞANLARIN GÜRÜLTÜ İLE İLGİLİ RİSKLERDEN KORUNMALARINA DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı

GÜRÜLTÜ YÖNETMELİĞİ TASLAĞI

GÜRÜLTÜ YÖNETMELİĞİ TASLAĞI Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: GÜRÜLTÜ YÖNETMELİĞİ TASLAĞI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı, çalışanların gürültüye maruz kalmaları sonucu

Detaylı

FM (Frequency Modulation) SiSTEMLERİ

FM (Frequency Modulation) SiSTEMLERİ FM (Frequency Modulation) SiSTEMLERİ Uz.Ody. Çağıl Sarıdoğan Gazi Ün.Tıp Fak. KBB AD Odyoloji BD Gürültülü ortamlarda konuşmayı anlamak zordur Ancak Çocuk ve özellikle işitme engelli çocuk için durum çok

Detaylı

METEOROLOJİ. IV. HAFTA: Hava basıncı

METEOROLOJİ. IV. HAFTA: Hava basıncı METEOROLOJİ IV. HAFTA: Hava basıncı HAVA BASINCI Tüm cisimlerin olduğu gibi havanın da bir ağırlığı vardır. Bunu ilk ortaya atan Aristo, deneyleriyle ilk ispatlayan Galileo olmuştur. Havanın sahip olduğu

Detaylı

Mesleki İşitme Kayıpları

Mesleki İşitme Kayıpları Mesleki İşitme Kayıpları MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI Konunun Genel Amacı Öğrenme Hedefleri Konunun Alt Başlıkları Katılımcıların; «Mesleki işitme kayıplarının çalışma hayatındaki önemi, erken tanı ve korunma

Detaylı

www.ankaraisguvenligi.com

www.ankaraisguvenligi.com I.BÖLÜM www.ankaraisguvenligi.com TEHLİKE: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya işyerini etkileyebilecek zarar veya hasar verme potansiyeli. (6331 sayılı İSG Kan.) TEHLİKE: Bir

Detaylı

Ergonomi Yunanca. Ergos: iş Nomos: Yasa

Ergonomi Yunanca. Ergos: iş Nomos: Yasa 20-)ERGONOMİ Ergonomi Yunanca Ergos: iş Nomos: Yasa kelimelerinin birleşiminden meydana gelmektedir. İnsan, araç-gereç ve çevre koşullarının etkileşimini inceleyen ve bu etkileşmeyle ortaya çıkan fiziksel

Detaylı

KISA DALGA DİATERMİ UZM. FZT. ZÜBEYDE ERCAN

KISA DALGA DİATERMİ UZM. FZT. ZÜBEYDE ERCAN KISA DALGA DİATERMİ UZM. FZT. ZÜBEYDE ERCAN Tarihçe İlk defa 1907 de Nagelschmidt tarafından kullanılmıştır. Kelime anlamı ısı vasıtası Yüksek frekanslı bir akımdır Yüksek frekanslı akımlar 1 mhz üzerinde

Detaylı

Güç ve Enerji. Güç; Enerji; Birimi = W - kw - MW. Birimi = Wh - kwh - MWh

Güç ve Enerji. Güç; Enerji; Birimi = W - kw - MW. Birimi = Wh - kwh - MWh Temel Kavramlar Gerilim (Voltaj) V, v, E, e volt V Yük (Charge) Q, q coulomb C Direnç R ohm W Kapasitans C farad F Endüktans L henry H Frekans f hertz Hz Güç P, p watt W Enerji E watt-saat Wh Ohm Kanunu

Detaylı

Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik. iş SAĞLIĞI VE GÜVENLiĞi MEVZUATI

Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik. iş SAĞLIĞI VE GÜVENLiĞi MEVZUATI VI Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik a) En düşük maruziyet eylem değerleri: (L EX, 8saat) = 80 db(a) veya (P tepe) = 112 Pa [135 db(c) re. 20 µpa] (20 µpa referans

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı