T.C. BARTIN ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ SONUÇ RAPORU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. BARTIN ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ SONUÇ RAPORU"

Transkript

1 T.C. BARTIN ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ SONUÇ RAPORU PROJE NO PROJENİN ADI PROJE YÜRÜTÜCÜSÜ : 214-FEN-A-5 : Ulus Orman İşletme Müdürlüğü Kumluca, Sökü ve Ardıç Orman İşletme Şefliklerindeki Memeli Hayvanların Popülasyon Ekolojilerinin Belirlenmesi : Yrd. Doç. Dr. Nuri Kaan ÖZKAZANÇ PROJE ARAŞTIRICILARI : Mehmet HORASAN PROJE BÜTÇESİ : ,82 İlksen ATEŞOĞLU MART-217 BARTIN

2 T.C. BARTIN ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ BİRİMİ SONUÇ RAPORU FORMU GENEL BİLGİLER Projenin Başlığı Proje No Proje Türü Proje Yürütücüsü İletişim Bilgileri (Adres, e-posta, tel) Araştırmacılar Proje Grubu Ulus Orman İşletme Müdürlüğü Kumluca, Sökü ve Ardıç Orman İşletme Şefliklerindeki Memeli Hayvanların Popülasyon Ekolojilerinin Belirlenmesi 214-FEN-A-5 Kapsamlı Yrd. Doç. Dr. Nuri Kaan ÖZKAZANÇ Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliliği Bölümü (378) (56) Mehmet HORASAN İlksen ATEŞOĞLU ( X ) Fen ve Mühendislik ( ) Sosyal Bilimler Projeden Yapılan Yayınlar Varsa isimleri ve hangi dergilerde yapıldıkları yazılacaktır. PROJENİN SÜRESİ VE BÜTÇESİ Süre 24 Başlama Tarihi 5 /12 / 214 Bitiş Tarihi : 5 /12 / 216 Tahsis Edilen Ödenek ,82 Harcanan Miktar ,77 Kalan Miktar 246,5 EK SÜRE Onaylanan Ek Süre. Ay Ek Süre Dahil Bitiş Tarihi Onaylanan Ek Süre Varsa Gerekçesi. Ay/Yıl ii

3 T.C. BARTIN ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ SONUÇ RAPORU PROJE SÜRESİ BOYUNCA GERÇEKLEŞEN HARCAMANIN DÖKÜMÜ BÜTÇE KODU HARCAMANIN CİNSİ HARCAMA TUTARI 3.2 Sarf Malzemesi 1.132,8 3.3 Seyahat 1.219, Hizmet Alımı 3.7 Makine Teçhizat TOPLAM HARCAMA MİKTARI ,77 PROJE ÖDENEK MİKTARI ,82 KALAN ÖDENEK MİKTARI 246,5 ŞİMDİYE KADAR ALINAN MAKİNE/TEÇHİZAT LİSTESİ TAŞINIRIN ADI ADEDİ BULUNDUĞU BİRİM TUTARI Fare Yakalama Kapanı Uyku Tulumu El Telsizi Mat 2 163,3 Orman Entomolojisi Çadır 1 639,9 ve Koruma Ana Kamuflaj 2 9 Bilim Dalı Gizlenme Ağı Kamp Ocağı ,8 1 Yede Tüp Foto kapan ve Koruma Kutusu TOPLAM ZİMMET KAYDI YAPILAN KİŞİ Nuri Kaan ÖZKAZANÇ iii

4 1. ÖNSÖZ Küreselleşme sonucunda artan insan istekleri ve bunu karşılamak için yapılan üretim faaliyetleri dünya üzerinde önemli çevre sorunlarına neden olmaktadır. Bunun sonucunda özellikle korunan alanlardaki biyolojik çeşitliliğin zarar görmesi son yıllarda giderek artmıştır. Ayrıca bu tip alanlarda yapılan usulsüz ya da kaçak avlanmalar nadir ve hassas türlerin popülasyonlarının azalmasına hatta bazı türlerinin nesillerinin tehlike altına girmesine sebep olmuştur. Bu doğrultuda Batı Karadeniz Bölgesi özelliklede Bartın ve yakın çevresi gerek çevre sorunları gerekse de usulsüz ya da kaçak avlanmalar açısından oldukça sorunlu bir bölgedir. Bölgede bulunan Küre Dağları Milli Parkı ile Sökü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası bölgenin en önemli korunan alanları arasında yer almaktadır. Çalışma bölgemiz olan ve Ulus Orman İşletme Müdürlüğü ne bağlı Kumluca, Sökü ve Ardıç orman işletme şeflikleri sınırları içinde bulunan Sökü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası hedef türü karaca olan flora ve fauna zenginliği ile karakterize olmuş bir korunan alandır. Her ne kadar proje çalışmamız Ulus Orman İşletme Müdürlüğü ne bağlı Kumluca, Sökü ve Ardıç orman işletme şeflikleri sınırlarını kapsıyor olsa da gerek kapladığı alan gerekse de taşıdığı değer açısında çalışmalarımız Sökü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu çalışma ile hem alandaki memeli yaban hayvanları belirlenmiş hem de envanterleri yapılmıştır. Projenin yürütülmesi sırasında başta vermiş oldukları maddi ve manevi desteklerden dolayı Bartın Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü ne ve BAP Destekleme Koordinasyon Birimi personeli Sayın Nazan DEMİR e; arazi çalışmalarımız süresince bizlere gerek araç gerekse de iş güzü açısından desteklerini esirgemeyen Orman ve Su İşleri Bakanlığı Bartın İl Şube Müdürlüğü personelinden Yaban Hayatı Teknikeri İdris KABASAKAL a, Orman Muhafaza Memuru İbrahim UZUNA a, Şoför Ertan YOĞURÇU ya ve Orman İşçileri Ahmet TAYYAR a teşekkürlerimizi sunarız. Projenin ve ileride yapılacak olan yayınların konu ile ilgisi olan tüm araştırmacılara ve ilgililere yararlı olmasını dileriz. Proje Ekibi iv

5 2. PROJENİN TÜRKÇE, İNGİLİZCE ADI VE ÖZETİ ULUS ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ KUMLUCA, SÖKÜ VE ARDIÇ ORMAN İŞLETME ŞEFLİKLERİNDEKİ MEMELİ HAYVANLARIN POPÜLASYON EKOLOJİLERİNİN BELİRLENMESİ ÖZET Yapılan bu çalışma ile 12 türü büyük, 15 türü küçük olmak üzere toplam 27 farklı memeli yaban hayvanı tespit edilmiştir. Büyük memeli hayvanlardan karaca, yaban domuzu, bozayı ve kızıl tilki en fazla gözlenen türler olmuştur. Kızıl geyik, kurt ve porsuk alandaki nadir türler arasındadır. Çakal, susamuru ve tavşan ise tesadüfi türler içinde yer almaktadır. Alandaki en önemli sorunların üretim faaliyetleri ve yasadışı avcılık olduğu belirlenmiştir. Çalışma alanın Batı Karadeniz Bölgesinin en zengin yaban hayatı alanı olup mutlak suretle korunması gerekmektedir. Bu amaçla alanda ormancılık faaliyetlerinin düzenlenmesi ve yasa dışı avcılığın durdurulması gerekmektedir. DETERMİNATİON OF POPULATİON ECOLOGY OF MAMMALS İN ULUS FOREST DEPARTMENT, KUMLUCA, SÖKÜ AND ARDIÇ FOREST MANAGEMENT ABSTRACT In this study, a total of 27 different mammal wild animals including 12 species large and 15 small species were detected. Roe deer, wild boar, grizzly bear and red fox are the most common species from large mammals. Red deer, wolf and badger are among the rare species in the area. Golden jackal, otter and rabbit are among the random species. It has been determined that the most important problems in the area are production activities and illegal hunting. The study area is the richest wildlife region of the Western Black Sea Region and this area should will be absolutely preservation ensure. For this purpose, forestry activities must be regulated and illegal hunting must be stopped. v

6 3. İÇİNDEKİLER GENEL BİLGİLER... ii PROJENİN SÜRESİ VE BÜTÇESİ... ii EK SÜRE... ii PROJE SÜRESİ BOYUNCA GERÇEKLEŞEN HARCAMANIN DÖKÜMÜ... iii ŞİMDİYE KADAR ALINAN MAKİNE/TEÇHİZAT LİSTESİ... iii 1. ÖNSÖZ... iv 2. PROJENİN TÜRKÇE, İNGİLİZCE ADI VE ÖZETİ... v 3. İÇİNDEKİLER... iv 4. TABLOLAR LİSTESİ... viii 5. ŞEKİLLER LİSTESİ... ix 6. KISALTMALAR LİSTESİ... xii 7. GİRİŞ LİTERATÜR BİLGİLER ÇALIŞMA ALANIN TANIMI Kumluca Orman İşletme Şefliği Sökü Orman İşletme Şefliği Ardıç Orman İşletme Şefliği Sökü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası MATERYAL VE METOT MATERYAL METOT Arazi Çalışmaları Laboratuvar ve Büro Çalışmaları vi

7 8.2.3 Verilerin Analizi ve Değerlendirme BULGULAR BÜYÜK MEMELİ HAYVANALARA AİT BULGULAR Direk Gözlem Yöntemine Ait Bulgular İz Sayım Yöntemine Ait Bulgular Foto kapan Yöntemine Ait Bulgular Boz ayı (Ursus arctos L. 1758) (Carnivora: Ursidae) Çakal (Canis aureus L, 1758) (Carnivora: Canidae) Karaca (Capreolus capreolus L. 1758) (Cetartiodactyla: Cervidae) Kızıl Geyik (Cervus elaphus L. 1758) (Cetartiodactyla: Cervidae) Kızıl Tilki (Vulpes vulpes L. 1758) (Carnivora: Canidae) Kurt (Canis lupus L. 1758) (Carnivora: Canidae) Porsuk (Meles meles L. 1758) (Carnivora: Mustelidae) Sansar (Martes foina (Erxleben, 1777)) (Carnivora: Mustelidae) Su Samuru (Lutra lutra (Linnaeus, 1758)) (Carnivora: Mustelidae) Tavşan (Lepus europaeus Pallas, 1778) (Logomorpha: Leporidae) Yaban Domuzu (Sus scrofa Linnaeus, 1758) (Cetartiodactyla: Susidae) Yaban Kedisi (Felis silvestris Schreber, 1777) (Carnivora: Felidae) KÜÇÜK MEMELİ HAYVANALARA AİT BULGULAR TARTIŞMA VE SONUÇ ÖNERİLER KAYNAKLAR EKLER vii

8 4. TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1 Foto kapanların kurulduğu noktaların GPS verileri Tablo 2. Sahada tespit edilen memeli yaban hayvanlarına ait izlerin yoğunluk tablosu Tablo 3 Foto kapan çalışmaları sonucunda tespit edilen büyük memeli yaban hayvanları ve miktarları... 3 Tablo 4. Canlı fare yakalama kapanları ile tespit edilen türlerin alanı analizleri ve -5 ıskalasına göre yoğunlukları Tablo 5. Türkiye de yaban hayvanlarının yoğunlukları ve barınabilecek hayvan sayıları viii

9 5. ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1. Çalışma alanının sınırlara ve bağlı bulundukları OİŞ leri... 8 Şekil 2. Sökü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası na ait haritası... 1 Şekil 3. Direk gözlem yönteminde kullanılan kamuflaj ağı, dürbün ve teleskop Şekil 4. Katlanabilir canlı fare yakalama kapanı Şekil 5. Arazi çalışmalarında kullanılacak olan foto kapan, foto kapan koruma kutusu ve bağlama kildi Şekil 6. Arazide çalınan ve parçalan kapanlara ait görüntüler Şekil 7. Foto kapanların kurulduğu noktaların alansan dağılımları Şekil 8. Foto kapanların kurulduğu noktaların Google Earth görüntüsü... 2 Şekil 9. Direk gözlem sırasında tespit edilen dişi bir karaca Şekil 1. Yaban domuzun ayak izi, dışkı izi ve beslenme zararı Şekil 11. Karacaya ait ayak izi ve dışkı izi Şekil 12 Kızıl tilkiye ait ayak izi ve dışkı izi Şekil13. Boz ayıya ait ayak izi ve bir sürtünme ağacı Şekil 14. Bazı memeli yaban hayvanlarına ait izler Şekil 15. Foto kapan yöntemi ile tespit edilen büyük memeli hayvanların oransal dağılımı Şekil 17. Tespit edilen yaban hayvanlarının gün içindeki faaliyet saatleri Şekil 18. Tespit edilen yaban hayvanlarının aylık faaliyetleri Şekil 19. Tespit edilen yaban hayvanlarının yüksekliğe bağılı dağılımları... 4 Şekil 2. Tespit edilen yaban hayvanlarının orman meşcere tipine bağılı dağılımları Şekil 21. Boz ayıların tespit edildiği kapanlar ve birey sayıları Şekil 22. Boz ayıların günün saatlerine göre görülme sayıları Şekil 23. Boz ayıların aylara göre görülme sayıları Şekil 24. Boz ayıların yüksekliğe göre görülme sayıları Şekil 25. Boz ayıların meşcere tiplerine göre görülme sayıları Şekil 26. Boz ayı (Ursus arctos)... 5 Şekil 27. Çakalın günün saatlerine göre görülme sayıları Şekil 28. Çakal (Canis aureus) Şekil 29. Karacaların tespit edildiği kapanlar ve birey sayıları Şekil 3. Karacaların günün saatlerine göre görülme sayıları ix

10 Şekil 31. Karacaların aylara göre görülme sayıları Şekil 32. Karacaların yüksekliğe bağlı olarak görülme sayıları Şekil 33. Karacaların meşcere tipine bağlı olarak görülme sayıları Şekil 34. Karaca (Capreolus capreolus) Şekil 35. Kızıl geyiklerin tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları... 6 Şekil 36. Kızıl geyiklerin günün saatlerine göre görülme sayıları... 6 Şekil 37. Kızıl geyiklerin aylara göre görülme sayıları Şekil 38. Kızıl geyiklerin yüksekliğe göre görülme sayıları Şekil 39. Kızıl geyiklerin meşcere tipine göre görülme sayıları Şekil 4. Kızıl geyik (Capreolus capreolus) Şekil 41. Kızıl tilkilerin tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları Şekil 42. Kızıl tilkilerin günün saatlerine göre görülme sayıları Şekil 43. Kızıl tilkilerin aylara göre görülme sayıları Şekil 44. Kızıl tilkilerin yüksekliğe göre görülme sayıları Şekil 45. Kızıl tilkilerin meşcere tipine göre görülme sayıları Şekil 46. Kızıl tilki (Vulpes vulpes) Şekil 47. Kurtların tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları... 7 Şekil 48. Kurtların günün saatlerine göre görülme sayıları Şekil 49. Kurtların aylara göre görülme sayıları Şekil 5. Kurtların yüksekliğe göre görülme sayıları Şekil 51. Kurtların meşcere tipine göre görülme sayıları Şekil 52. Kurt (Canis lupus) Şekil 53. Porsukların tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları Şekil 54. Porsukların günün saatlerine göre görülme sayıları Şekil 55. Porsukların aylara göre görülme sayıları Şekil 56. Porsukların yüksekliğe göre görülme sayıları Şekil 57. Porsukların meşcere tipine göre görülme sayıları Şekil 58. Porsuk (Meles meles)... 8 Şekil 59. Sansarların tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları Şekil 6. Sansarların günün saatlerine göre görülme sayıları Şekil 61. Sansarların aylara göre görülme sayıları Şekil 62. Sansarların yüksekliğe göre görülme sayıları Şekil 63. Sansarların meşcere tipine göre görülme sayıları x

11 Şekil 64. Sansar (Martes foina) Şekil 65. Su samurunun günün saatlerine göre görülme sayıları Şekil 66. Su samuru (Lutra lutra) Şekil 67. Tavşan (Lepus europaeus) Şekil 68. Yaban domuzlarının tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları Şekil 69. Yaban domuzlarının günün saatlerine göre görülme sayıları Şekil 7. Yaban domuzlarının aylara göre görülme sayıları Şekil 71. Yaban domuzlarının yüksekliğe göre görülme sayıları Şekil 72. Yaban domuzlarının meşcere tipine göre görülme sayıları Şekil 73. Yaban domuzu (Sus scrofa) Şekil 74. Yaban kedilerinin tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları Şekil 75. Yaban kedilerinin günün saatlerine göre görülme sayıları Şekil 76. Yaban kedilerinin aylara göre görülme sayıları... 1 Şekil 77. Yaban kedilerinin yüksekliğe göre görülme sayıları Şekil 78. Yaban kedilerinin meşcere tipine göre görülme sayıları Şekil 79. Yaban kedisi (Felis silvestris) Şekil 8. Canlı fare yakalama kapanlarının sahaya bırakılması Şekil 81. Çalışma alanında tespit edilen bazı küçük memeli yaban hayvanları Şekil 82. Küçük nalburun yarasanın (Rhinolophus hipposideros) koloni ve tek bireyi Şekil 83. Büyük kulaklı yarasanın (Myotis bechsteinii) koloni ve tek bireyi Şekil 84. Çalışma alanında yapılan yoğun üretim ve kesim çalışmalarında bir örnek Şekil 85. Orman diri örtüsü ve dikili kuruların yaban hayatı için uygun olduğu bir alan Şekil 86. Çalışma alanında vejetasyon içindeki bir orman yolu Şekil 87. Farklı zamanlarda ve farklı noktalarda foto kapanlar tarafından tespit edilen yasadışı avcılar Şekil 88. Başıboş bir köpek ve onun kovalamasından kaçan bir karaca Şekil 89. Çalışma alanında foto kapanlar ile tespit edilen başıboş köpekler Şekil 9. Çalışma alanında foto kapanlar tarafından tespit edilen insan faaliyetlerinden örnekler xi

12 6. KISALTMALAR LİSTESİ BKn : Bozuk kayın meçceresi. Herhangi bir kapalılıktan bahsedilemez. cm. : santimetre GA : Saf göknar seçme ormanı. (A:Optimale oranla kalın çap kademelerindeki bireylerin sayısı fazla olan meşcere; Yaşlanmış seçme orman) GÇsKnD : Göknar hakimiyetinde Göknar-Sarıçam-Kayın karışık meşceresi. (D: A, B ve C sınıflarının dışında kalan veya karışımından oluşan meşcere; Aktüel seçme orman). GKnA : Göknar hakimiyetinde Göknar-Kayın karışık meşceresi. (A:Optimale oranla kalın çap kademelerindeki bireylerin sayısı fazla olan meşcere; Yaşlanmış seçme orman) GKnD : Göknar hakimiyetinde Göknar-Kayın karışık meşceresi. (D: A, B ve C sınıflarının dışında kalan veya karışımından oluşan meşcere; Aktüel seçme orman). GPS : Global Positioning System (Küresel Konumlama Sistemi) ha : Hektar km 2 : Kilometre kare KnÇsA : Kayın hakimiyetinde Kayın-Sarıçam karışık meşceresi. (A:Optimale oranla kalın çap kademelerindeki bireylerin sayısı fazla olan meşcere; Yaşlanmış seçme orman). KnÇsGD : Kayın hakimiyetinde Kayın-Sarıçam-Göknar karışık meşceresi. (D: A, B ve C sınıflarının dışında kalan veya karışımından oluşan meşcere; Aktüel seçme orman). KnD : Saf kayın seçme ormanı. (D: A,B ve C sınıflarının dışında kalan veya karışımından oluşan meşcere; Aktüel seçme orman). KnDybc : Kayın hakimiyetinde Kayın-Diğer (Dy) yapraklı karışık meşceresi. b (b:sırıklık-direklik çağı ( cm)) ve c (c: İnce ağaçlık çağı ( cm)) çağında bireyler var, b çağındakiler daha çoğunlukta. KnGA : Kayın hakimiyetinde Kayın-Göknar karışık meşceresi.. (A:Optimale oranla kalın çap kademelerindeki bireylerin sayısı fazla olan meşcere; Yaşlanmış seçme orman). xii

13 KnGD : Kayın hakimiyetinde Kayın-Göknar karışık meşceresi. (D: A, B ve C sınıflarının dışında kalan veya karışımından oluşan meşcere; Aktüel seçme orman). LC : Düşük risk seviyesi (Lest Concern) m. : Metre OİM : Orman İşletme Müdürlüğü OİŞ : Orman İşletme Şefliği OT : Ağaçsız orman toprağı VU : Hassas popülasyon seviyesi xiii

14 7. GİRİŞ 7.1 LİTERATÜR BİLGİLER Proje alanında özellikle memeli yaban hayvanlar üzerine daha önceden yapılmış olan yaban hayatı konusundaki bilimsel çalışmalar oldukça sınırlı sayıda olup yeterli verileri içermemektedir. Şu ana kadar yapılan çalışmalar ise çoklukla fauna tespiti üzerindedir. Özkazanç ve Özkazanç (22), Sökü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası nın Özellikle Memeli Yaban Hayvanlarının Envanteri üzerine bir çalışma hazırlamışlardır. Yaklaşık 1 ay arayla 15 er kez yapılan 2 envanter çalışması sonucunda alanda popülasyon düzeyi en yüksek olan tür yaban domuzu (Sus scrofa) olarak tespit edilmiştir ( adet). Yaban domuzunu sırasıyla karaca (Capreolus capreolus), tilki (Vulpes vulpes), sansar (Martes martes), boz ayı (Ursus arctos), kurt (Canis lupus), geyik (Cervus elaphus) ve tavşan (Lepus capensis) izlemiştir. Özkazanç (212) Sökü Yaban Hayatı Koruma Alanı nda Tespit Edilen Büyük Memeli Hayvanlar konulu çalışmasında alandaki büyük memeli hayvanlar üzerine çalışmıştır. Bu hayvanların alandaki popülasyon yoğunlukları ile ekolojik dağılışları hakkında bilgiler vermiştir. Soyumert (21) Kuzeybatı Anadolu Ormanlarında Foto Kapan Yöntemiyle Büyük Memeli Türlerinin Tespiti ve Ekolojik Özelliklerinin Belirlenmesi başlıklı doktora çalışmasında Bartın ili ile Kastamonu ve Karabük illerinin bir kısmını kapsayan 75 km 2 büyüklüğünde bir alanda çalışmıştır. Çalışma bölgesindeki yedi farklı çalışma alanında gerçekleştirilen sistematik örneklemede 131 foto kapan istasyonu ile foto kapan gün değerine ulaşılmıştır. Buna ek olarak, çeşitli alanlarda kurulan toplam 55 foto kapan istasyonu ile gerçekleştirilen oportünist foto kapan çalışmaları sonucunda foto kapan gün değeri elde etmiştir. Çalışma süresince incelenmesi hedeflenen ekolojik özellikler konularında bölgede varlığı tespit edilen, Canis aureus, Canis lupus, Capreolus capreolus, Cervus elaphus, Felis silvestris, Lepus europaeus, Martes foina, Martes martes, Meles meles, Sus scrofa, Ursus arctos ve Vulpes vulpes türleri için analizler gerçekleştirmiştir. Ülkemizde memeli yaban hayvanları üzerine birçok faunastik ve popülasyon ekolojisine 1

15 yönelik çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmalardan bazıları aşağıda verilmiştir. Cankurt (23), Küre Dağları Milli Parkı'nda Yaban Hayatı Yaşam Alanlarının Belirlenmesi adlı bir yüksek lisans tez çalışmasında milli park içerisinde yaşayan yaban hayvanlarının habitatlarını araştırmıştır. Hızal ve Akkuzu (23), Orman Yangınlarının Yaban Hayatı Üzerindeki Etkileri konulu bir çalışma yapmışlar ve bu çalışmada orman yangınlarının memeliler, kuşlar, diğer omurgalı ve omurgasız türler üzerine etkilerini araştırmışlardır. Gündoğdu (26), hazırladığı doktora tezinde Isparta Yöresinde Yaban Keçisi Capra aegagrus Erxleben 1777 nin Popülasyon Ekolojisi üzerine bir çalışma yapmıştır. Çalışmaları sırasında 169 adet yaban keçisi (Capra aegagrus) gözlemlemiştir. Beşkardeş, Keten ve Arslangündoğdu (27), Karacaların (Capreolus capreolus L. 1758) Türkiye nin Yaban Hayatı Açısından Önemi konu yayınlarında bu türün diğer akraba türlere göre ekolojik üstünlükleri olduğunu gözlemlemişler ve bu sebepten av yaban hayatı açısından karacaların önemli bir tür olduğunu belirtmişlerdir. Karacaların özellikle av baskısı sonucunda popülasyonlarının azaldığı belirtilen bu çalışmada türün biyolojisi, yayılışı, popülasyon yoğunluğu ve habitat özellikleri hakkında da bilgiler verilmiştir. Iğırcık, Bekiroğlu, Ozan ve Bucak (28), Kazdağı Yöresinde Yaban Hayatı Kaynaklarının Yönetim Çalışmalarına İlgili Kesimlerin Katkı ve Katılımlarının Araştırılması konulu çalışmalarında yörede yaşayan insanların yaban hayatı kaynaklarına katılımlarının yüksek oranda gönüllü ve düşük oranda ücretli olduğu sonucuna varmışlardır. Hızal (28), Kapıdağ Yarımadası Memeli (Mammalia) Faunası konulu çalışmasında. Kapıdağ Yarımadası na yılları arasında toplam 226 günlük bir arazi çalışması yapmış ve çalışmalarının sonucunda 6 takıma bağlı toplam 32 memeli hayvan türü tespit etmiştir. Gündoğdu (28), Yaban Hayatında Habitat Envanteri başlıklı makalesinde, yaban hayatında habitatın ne anlama geldiği, hangi faktörleri içerdiği, envanter yoluyla bu faktörlerin nasıl 2

16 belirleneceği ve yaban hayatında tür bazında habitat analizinin nasıl yapılacağı konuları üzerinde durulmuştur. Ayrıca habitat envanterinin, farklı alanlarda farklı hayvan türleri için farklı işlemler gerektirdiğini belirtmiştir. Yine bu makalede, bu konuda son yıllarda yapılan çalışmalar değerlendirilmiş ve habitat envanterinin standartları verilmeye çalışılmıştır. Oğurlu (28) Yaban Hayatı Kaynaklarının Yönetimi başlıklı çalışmasında, ülkemiz yaban hayatı kaynaklarının ekonomideki yeri, kaynak planlamaya olan ihtiyaç, kaynak planlama yöntemi ve Türkiye ye mahsus bir yaban hayatı yönetim plan modelinin nasıl oluşturulacağı konusunu ele almıştır. Ayrıca bugünkü yaban hayatı yönetiminde göze çarpan başlıca politik ve idari hatalar ile güncel yönetsel problemlere de değinmiştir. Konuyu, özellikle Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları bazında ele almış ve bunu, bu sahaların gen kaynaklarının korunmasından av turizmine kadar birçok önemli hedefin gerçekleştirilmeye çalışıldığı, hem ekolojik hem de ekonomik açıdan öneme sahip arazi parçaları olduğu gerçeğine dayandırmıştır. İdari açıdan ise, bu sahalar, iyi planlandığı takdirde, doğal korunan alanlar ve avlaklar gibi yaban hayatı unsurlarını içeren birçok alanın planlanmasına veya işletilmesine ışık tutabilecek durumda olduğunu belirtmiştir. Beşkardeş (29), Bolu-Yedigöller Yaban Hayatı Koruma ve Geliştirme Sahasında Yaban Hayatı Yönetimi konulu bir doktora tezi hazırlamıştır. Çalışma sonucunda alandaki yaban hayvanlarının yoğunluklarını 23, 24 ve 25 yıllarında sırasıyla,44 geyik/1 ha,,47 geyik/1 ha,,71 geyik/1 ha, 1,76 karaca/1 ha, 1,48 karaca/1 ha, 1,84 karaca/1 ha, 2,55 domuz/1 ha, 2,52 domuz/1 ha, 2,95 domuz/1 ha, ayı,15 boz ayı/1 ha,,15 boz ayı/1 ha ve,24 boz ayı/1 ha olarak tespit etmiştir. Özkan (29) Yaban Hayatı Ekolojisi nde Analitik Değerlendirme Açısından Uygun Envanter Metodu Üzerine Bir Öneri başlıklı yayınında, yaban hayatı ekolojisi ve vejetasyon ekolojisine yönelik envanter yöntemleri ile bunlara yönelik analitik değerlendirmelerin faklılık gösterdiğini vurgulamıştır. Vejetasyon ekolojisinde aynı örnek alanda canlı ve cansız faktörlerin envanterinin yapılabildiğini, vejetasyon ile ortam faktörleri arasındaki ilişkilerin analitik araştırılmasının aynı boyuttaki canlı-cansız matrisler ile elde edilebildiğini belirtmiştir. Bunun yanında yaban hayvanları için durumun faklı olduğu, yaban hayvanlarının hareket ettiklerini ve bundan dolayı yaban hayvanlarının çevresel ilişkilerine yönelik envanterin vejetasyondan farklı olarak aşamalı gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtmiştir. 3

17 Sarıbaşak, Başaran, Başaran, Kaçar ve Şahin (21), Antalya-Düzlerçamı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası nda Yaban Keçisi (Capra aegagrus Erxleben 1777) Popülasyonu ve Habitatının Değerlendirilmesi konulu çalışmalarında; 432 kez yaban hayvanı gözlemi yapılmışlar ve toplamda 771 adet teke, 25 adet dişi ve 118 adet yavru olmak üzere toplam 3884 yaban keçisini tespit edilmişlerdir. Bilgin (211), Yaban Hayatı Envanter Tekniklerinde Yeni Yaklaşımlar konulu çalışması kapsamında envanter sonuçlarının güvenilir olabilmesi ve alınacak yönetim kararlarının doğruluğu için dikkat edilmesi gereken hususları belirtmiştir. Soyumert ve Gürkan (211) Batı Karadeniz Ormanlarındaki Büyük Memeli Tür Çeşitliliği konulu bildirilerinde Batı Karadeniz bölgesinin insan tehdidinde olan büyük memeli hayvanlar açısının önemli bir bölge olduğunu bildirmişlerdir. Bölge 3 yıl boyunca foto kapanlar ile yapılan çalışmalarda 12 farklı büyük memeli hayvan türünü tespit etmişlerdir. Ayrıca çalışma sonucunda foto kapan yönteminin büyük memeli türlerinin tespit edilmesi ve komünite parametrelerinin belirlenmesi için en etkin yöntem olduğunu belirtmişlerdir. Albayrak, Giannatos ve Kabasakal (212) Antalya Beydağlarındaki yırtıcı ve toynaklı memeli hayvanların popülasyonları üzerine yaptıkları bir çalışmada yılları arasında 12-2 metreler arasında 294 km 2 lik bir alanda 45 farklı noktada kurdukları 255 (gün-adet) foto kapan ile 5 farklı yırtıcı memeli hayvan türü ile yaban domuzu, geyik, tavşan gibi toynaklı hayvanları da tespit etmişlerdir. Ayrıca bu çalışmada en yoğun foto kapan çalışmasını 21. ile 3. arasında olduğunu gözlemlemişlerdir. Akbaba ve Ayaş (212) Kuzey Batı Anadolu daki karışık ormanlarda büyük memeli hayvanların günlük aktivite parametreleri ve envanterlerini yapmak için foto kapan kullanarak yaptıkları bir çalışmada Haziran 29 ile Ocak 21 yılları arasında 7 km 2 lik bir alanda 21 faklı deneme alanında toplam 146 foto kapan (gün-adet) örneklemesi yapmışlardır. Çalışmalar sonucunda alanda vaşak (Lynx lynx), kızıl geyik (Cervus elaphus), yaban domuzu (Sus scrofa), kızıl tilki (Vulpes vulpes), Avrupa porsuğu (Meles meles) ve Avrupa tavşanı (Lepus europaeus) türlerini tespit etmişlerdir. Ayrıca bu çalışma ile alanda mevcut türleri ve bunların aktivite kalıpları belirlenerek bölgenin ekolojik önemi ortaya çıkarılmıştır. 4

18 Aslım, Yiğit, İzmirli ve Yaşar (212), Hayvan Koruma Kavramı ve Biyoetik Çerçevesinde Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları konulu çalışmasında AB genelinde korunan alanların oranının %17, Türkiye de ise bu oranın %6 olduğunu belirlemişlerdir. Diker ve Diker (212), Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (Adana) Saz Kedisi (Felis chaus) Popülasyonu Araştırılması, İzlenmesi ve Korunması Çalışması Sonuç Raporu isimli çalışmada dönemi içerisinde foto kapanlar yardımıyla 44 adet saz kedisi belirlemişlerdir. Tuna (213), Sarıyer-Fener Yolu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası'nın Küçük Memeli Türleri üzerine bir çalışma yapmış ve alanda 1 familyaya ait 2 farklı küçük memeli hayvan türü tespit etmiştir. Oğurlu ve Aksan (213) Bazı Memeli Yaban Hayvanlarının Potansiyel Habitatları İçin Gösterge Odunsu Bitki Türlerinin Belirlenmesi başlıklı çalışmalarında, Isparta-Gölcük Tabiat Parkında, bazı memeli yaban hayvanlarının habitat tercihlerini belirlemede gösterge olabilecek odunsu taksonları tespit etmişlerdir. Gölcük Tabiat Parkı nda 213 adet örnek alan alınmışlar ve her örnek alanda memeli yaban hayvanları ve odunsu türlere ait var-yok verilerini kaydetmişlerdir. Analitik değerlendirme için muhtelif nitelikler arası ilişki analizi tercih edilmişler sonuçta; Toros sedirinin (Cedrus libani) yaban tavşanı (Lepus capensis) için, yabani eriğin (Prunus spinosa) yaban domuzu (Sus scrofa) için, yabani erik, ahlat (Pyrus elaeagnifoli), doğu çınarı (Platanus orientalis) ve Toros sedirin Porsuk (Meles meles) için, kuşburnunun (Rosa canina) ise kaya sansarı (Martes foina) için pozitif gösterge odunsu türler olduğu belirlemişlerdir. Yine yaban tavşanı için kavak (Populus sp.) ve meşenin (Quercus sp.), porsuk için Anadolu karaçamının (Pinus nigra) negatif gösterge türleri olduğu gözlemlemişlerdir. Bu sonuçlara göre Toros sediri, yabani erik, kuşburnu, ahlat, doğu çınarı ile kavakgiller ve meşegiller gibi meyveli ve tohumlu odunsu türler bakımından zengin sahaların, hedef memeli yaban hayvanlar için en uygun habitatlar olduğu sonucuna varmışlardır. Bahadır ve Emet (213), Anadolu'da Yayılış Gösteren Omurgalı Endemik Fauna Elemanlarının Cbs İle Dağılış Alanlarının Haritalanması konu çalışmalarında, Anadolu'nun 5

19 sadece omurgalı endemik hayvanlarını ele almışlardır. Yapılan araştırmalar sonucunda, toplam 78 omurgalı endemik tür tespit edilmiştir. Bunlardan, 49'u tatlı su balığı, 8'i amfibi, 12'si sürüngen, 1'i kuş ve 8 memeli olmak üzere tür ve alttürün yayılış alanlarının dağılış haritaları üretilmiştir. Hepçan ve ark. (213), Yaban Hayatı Koruma Bağlamında Karakulak (Caracal caracal) İçin İzmir İli Örneğinde Habitat Ağları Oluşturulması Üzerine Bir Araştırma konulu çalışmalarında Urla-Çeşme-Karaburun yarımadasında karakulak (Caracal caracal) türü için bir peyzaj/habitat ağı önermişlerdir. Bu sayede Türkiye'de tehdit ve tehlike altında olduğu düşünülen karakulak için araştırma alanında gelecekte düşünülebilecek bir yeniden yerleştirme çalışmasına bir altlık oluşturulması hedeflenmiştir. Araştırma alanında 11 adet potansiyel karakulak habitatı belirlenmiş bunlardan altısının taşıma kapasitesinin olmadığı, kalan beşinin ise Minimum Yaşayabilir Metapopülasyon Standartları (MYMS) temelinde yaşayabilir olmadığı ortaya konulmuştur. Diğer bir deyişle habitatlar arasında ekolojik bağlantıların oluşturulması potansiyel karakulak popülasyonun uzun vadede yaşayabilirliği açısından bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Bu amaçla habitat tipleri ve yol yoğunluğu verileri temelinde hedef türün habitat parçaları arasında 36 adet ekolojik koridor alternatifi belirlenmiştir. Bunlardan 11 tanesi uygunsuz olmaları nedeniyle elimine edilmiş, kalan 25 tanesi ise alternatif koridorlar olarak önerilmiştir. 7.2 ÇALIŞMA ALANIN TANIMI Çalıma alanımızı oluşturan Kumluca, Sökü ve Ardıç Orman İşletme Şeflikleri tarihinde yapılan bir yönetim değişikliği ile Bartın Orman İşletme Müdürlüğü ne bağlıyken bu tarihten sonra Ulus Orman İşletme Müdürlüğü ne bağlanmıştır Kumluca Orman İşletme Şefliği Kumluca OİŞ nin kuzeyi Bartın OİM ne bağlı Yenihan OİŞ; güneyi Karabük OİM ne bağlı Büyükdüz OİŞ, Bartın OİM ne bağlı Kozcağız ve Ulus OİM ne bağlı Ardıç OİŞ; doğusu Ulus OİM ne bağlı Sökü OİŞ ve batısı Bartın OİM ne bağlı Kozcağız OİŞ ile sınırlandırılmıştır. Kumluca OİŞ nin toplam alanı ,4 ha olup genel sahanın % 63 üne karşılık gelen 9.14,2 ha lık kısmı ormanlarla kaplıdır. Ormanlık alanların ise 8.474,9 ha ı verimli orman 6

20 iken, 629,3 ha ı bozuk orman niteliğindedir. Ormanlık alanların % 63 ü yapraklı, % 31 iğne yaprak+yapraklı karışık, % 6 sı ise iğne yapraklı ormanlardır. Alanın hakim ağaç türleri kayın (Fagus orientalis), göknar (Abies nordmanniana), sarıçam (Pinus sylvestris), karaçam (Pinus nigra), gürgen (Carpinus betula), meşe türleri (Quercus spp.) dir. İşletmede yıllık ortalama m 3 üretim yapılmaktadır. Ancak 212 yılı toplam eta 21. m 3 dür. Bunun yanında defne, fıstıkçamı, kestane, mantar, ıhlamur bölgede en çok yararlanılan odun dışı orman ürünleri arasında yer almaktadır Sökü Orman İşletme Şefliği Sökü OİŞ nin kuzeyi Ulus OİM ne bağlı Abdipaşa OİŞ; güneyi Ulus OİM ne bağlı Ardıç OİŞ; doğusu Ulus OİM ne bağlı Abdipaşa OİŞ ve Safranbolu OİM ne bağlı Ovacuma OİŞ; batısı ise Ulus OİM ne bağlı Kumluca OİŞ ile sınırlandırılmıştır. Sökü OİŞ nin toplam alanı 6.54,7 ha. olup genel sahasının % 66 sına karşılık gelen 4.318,6 ha. alan ormanlarla kaplıdır. Ormanlık alanların 3.73,8 ha. verimli orman niteliğinde iken 614,8 ha. bozuk orman karakterindedir. Ormanlık alanların % 8 i yapraklı, % 2 si ise iğne yapraklı ormanlardır. Alanın hakim ağaç türleri kayın (Fagus orientalis), göknar (Abies nordmanniana), sarıçam (Pinus sylvestris), karaçam (Pinus nigra), gürgen (Carpinus betula), meşe (Quercus spp.) türleridir. İşletmede yıllık ortalama 15. m 3 üretim yapılmaktadır. Defne, fıstıkçamı, kestane, mantar, ıhlamur yine bu işletmede de en çok yararlanılan odun dışı orman ürünleri arasında yer almaktadır Ardıç Orman İşletme Şefliği Ardıç OİŞ nin kuzeyi Ulus OİM ne bağlı Sökü OİŞ; güneyi Safranbolu OİM ne bağlı Safranbolu OİŞ ve Karabük OİM ne bağlı Büyükdüz OİŞ; doğusu Safranbolu OİM ne bağlı Safranbolu OİŞ ve Karabük OİM ne bağlı Ovacuma OİŞ; batısı ise Ulus OİM ne bağlı Kumluca OİŞ ile sınırlıdır. Ardıç OİŞ nin toplam yüz ölçümü 5.46,9 ha. olup genel sahasının % 98 ine karşılık gelen 4.961,6 ha. ormanlarla ile kaplıdır. Ormanlık alanların 4.935,3 ha. verimli orman kriterinde iken 26,3 ha. lık bir alan bozuk orman niteliğindedir. Ormanların % 7 i iğne yapraklı, % 3 u yapraklı orman ağaçlarından oluşmaktadır. İşletmede yıllık ortalama m 3 üretim yapılmaktadır. Ardıç OİŞ de diğer işletmeler gibi aynı orman ağaçları ve odun dışı orman ürünlerini barındırmaktadır. 7

21 Çalışma alanının sınırları içindeki OİŞ şekil 1 deki haritada verilmiştir. Şekil 1. Çalışma alanının sınırlara ve bağlı bulundukları OİŞ leri. Proje çalışma alanımız Ulus Orman İşletme Müdürlüğü ne bağlı Kumluca, Sökü ve Ardıç orman işletme şeflikleri sınırlarını kapsıyor olsa da bu alan içinde bulunan ve gerek kapladığı alan gerekse de taşıdığı değer açısında oldukça önemli bir yere sahip olan Sökü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası proje çalışmalarımızın odak noktası olmuştur. Bu saha hem üç işletmenin sınırları arasında kalmakta, hem de kapladığı alan açısından toplam proje alnının 2/3 e denk gelmektedir. Bu doğrultuda Sökü YHGS nı ayrı olarak tanıtmakta yarar vardır. 8

22 7.2.4 Sökü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları; av ve yaban hayvanlarının veya biyolojik çeşitliliğin korunması gereken alanların muhafazası veya göçmen türlerin göç yollarını güvence altına almak için, yaşama ortamlarının korunduğu, geliştirildiği, av hayvanlarının yerleştirildiği, yaşama ortamlarını iyileştirici tedbirlerin alındığı ve gerektiğinde özel avlanma çerçevesinde avlanması yapılması amacıyla içerisinde hedef tür veya türlerin doğal olarak bulunduğu veya yeniden yerleştirildiği, av ve yaban hayvanlarının barınma, beslenme ve uygun yaşama koşulları ile doğal peyzaja sahip alanlardır. Bu tanım kapsamında 3167 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ile 1978 yılında tescil edilen Sökü Yaban Hayatı Koruma Sahası, Bakanlar Kurulu nun tarih ve 26/1966 sayılı kararı ile Sökü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak tescil edilmiştir. Bu alandaki hedef türler kızıl geyik ve karaca olarak belirlenmiştir. Saha toplamda 17. hektarlık bir alana sahiptir. Bu saha Bartın ve Karabük illeri sınırları içerisinde kalmaktadır. Araştırma alanı içinde yer alan ve oldukça önemli bir biyolojik çeşitliliğe sahip olan Sökü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası 32 o o boylamları ve 41 o o enlemleri arasında yer almaktadır. Sahanın yersel olarak sınırları ise aşağıdaki gibi tanımlanmıştır; Doğusu: Sıragöller Sırtı boyunca güneye doğru Jandarma Mezarlığı Mevkii batısındaki 161 m. rakımlı tepeye uzanan hat ve devamında Sarıçiçek Tepesi (1727 m.) ve oradan Telekom antenine uzanan sırt. Batısı: Yelli Deresi ile Yelli Sırtının kesişme noktasından Yelli Sırtını güneye doğru takiben Efendioğlu Tepesi oradan Derbentkaya Tepe ve buradan Kurtlu dereyi takiben Sarıkaya Tepe devamında Yanıklık Tepe, Çakıllı Tepe ve devamında Uzungöveç Tepe. Kuzeyi: Yelli Deresi ile Yelli Sırtının kesişme noktasından başlayarak İnbaşı Sırtını takiben İnbaşı Tepe oradan orman yolunu takiben İnbaşı Deresini kestiği nokta ve devamında Katır Ova Deresinden devamla doğuya doğru orman bakım evleri ve sırtı takiben Kurt Konağı Tepesi ve devamında Sıragöller Sırtı ile kesiştiği nokta. 9

23 Güneyi: Uzungöveç Tepeden (1615 m.) doğuya doğru sırtı takiben İğnem Tepe, Turnadüzü mevkii, Arpalık Tepe, Uzun Hüseyin Kıran Tepe (1755 m.), Softalarpınarı Tepe, Kurtgelişi Tepe (1666 m.) ve Demiroluk Tepelerini (179 m.) bağlayan sırt ve devamında Konacık Tepe (1735 m.), Sarıçiçek Tepe (1725 m.) ve Kırık Tepelerini (163 m.) birbirine bağlayan sırtı takiben Telekom Antenine uzanan sırttır (Şekil 2). Şekil 2. Sökü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası na ait haritası. 1

24 8. MATERYAL VE METOT 8.1 MATERYAL Projenin ana materyalini Ulus Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Kumluca, Sökü ve Ardıç Orman İşletme Şefliklerindeki Memeli Yaban Hayvanları oluşturmaktadır. Ayrıca bu hayvanların popülasyon ekolojilerinin belirlenmesi için alanın sahip olduğu vejetasyon özellikler, toprak yapısı, jeolojik ve coğrafi yapısı da çalışmanın önemli materyalleri arasında yer almaktadır. Ayrıca verilen toplanması ve belirlemesi amacı ile; Büyük memeli hayvanların belirlenmesi için Bushnell marka foto kapanlar, foto kapan koruma kutusu ve pithon kilitler, Küçük memeli hayvanları toplamak ve belirlemek içi katlanabilir canlı fare yakalama kapanları Direk gözlem yapmak için Bushnell marka dürbün ve Tacson marka teleskop Türleri fotoğraflamak için Nikon D 32 S fotoğraf makinesi ile 8-45 mm telelens ve 15 mm makro lens Gözlem noktaları ile foto kapan noktalarının koordinatlarını almak için Garmin marka GPS kullanılmıştır. 8.2 METOT Projede uygulanacak yöntemler, ağırlıklı olarak arazi çalışmaları üzerinde yoğunlaşmıştır. Arazi çalışmaları sonucunda elde edilen verilerin ve örneklerin analizi ise laboratuvar ve büro çalışmaları ile değerlendirilmiştir. Ancak gerek arazi gerekse de büro çalışmalarına geçmeden önce çalışma alanı içinde yer alan orman işletme şefliklerinin amenajman planlarından bölgenin orman varlığı, meşcere tipleri ve coğrafi yapısı belirlenmiştir Arazi Çalışmaları: Arazi çalışmalarındaki ana hedef ve asıl amaç çalışma alanında dağılış yapan yaban 11

25 hayvanlarını belirlemek olmuştur. Bu amaç doğrultusunda ilk olarak alanda en iyi örneklemelerin yapılabileceği noktalar belirlenerek buralar deneme alanları olarak seçilmiştir. Deneme alanları uygulanacak olan her gözlem yöntem için ayrı ayrı belirlenmiştir. Bu bağlamda ön arazi çalışmaları ile alan envanterleri yapılmış ve meşcere tipleri, vejetasyon örtüsü, arazi yapısı gibi kriterler dikkate alınarak yaban hayvanlarının iz ve kalıntıları aranarak muhtemel yaşama alanları, beslenme noktaları, geçiş koridorları, yuva, in gibi yaşam alanları belirlenmiş ve elde edilen veriler doğrultusunda uygun görülen noktalar için en uygun yöntemler belirlenmiştir. Özellikle direk gözlem ve canlı yakalama yöntemlerinin uygulandığı arazi çalışmaları her gün araziye gidiş geliş yapılmamış arazide kurulan kamp alanlarında kalınarak sabah erken arazi çalışmalarına başlanmıştır. Arazi çalışmaları kapsamında yaban hayvanlarını belirlemek için uygulanan farklı yöntemler aşağıda sıralanmıştır. İz Sayım Yöntemi: İz sayım yöntemi arazi koşullarında yaban hayvanlarının bıraktıkları izleri ve kalıntıları belirleyerek yaban hayvanlarının varlık yokluk analizi yapılması prensibine dayanmaktadır. Bu amaçla yaban hayvanlarına ait ayak izi ve dışkı izi, eşelenme kalıntıları, kıl demetleri, boynuz atıkları, kemirme ve boynuz sıyırma izleri alanda aranmıştır. Bu yöntemin ile alanda varlığı tespit edilen yaban hayvanlarının dağılışlarının hangi ekolojik bölgelerde yoğunlaştığı çok daha kolay olarak belirlenmektedir. Bu yöntem diğer gözlem yöntemlerinin yapılamasının zor olduğu yerlerde ve özelliklede saatleri arasında yapılmıştır. Ayrıca foto kapan yönteminin uygulanabileceği yerlerin seçiminde bu yöntem çok faydalı olmuştur. Direk Gözlem Yöntemi: Bu yöntemde yaban hayvanlarının direkt olarak canlı görülmesi ve sayılması amaçlanmıştır. Bunun için gözlem yapılacak olan alan önceden belirlenmiş ve alana hakim bir noktadan sabah gün doğmadan önce gözlemlere başlanmıştır. Gözlem noktalarında yaban hayvanlarının ürkmemesi için kamuflaj ağları altına girilerek yaban hayvanlarının geçmesi ya da beslenmesi için alan gelmesi beklenmiştir. Gözlem sırasında dürbün ve teleskop kullanılmıştır (Şekil 3). Gözlemler hava ve ortam şartlarına bağlı olarak öğlen saatlerine kadar devam ettirilmiştir. Ayrıca gözlemler sırasında yaban hayvanlarının fotoğrafları çekilmiştir. Tespit edilen yaban hayvanları ile bunların sayıları arazi gözlem defterine yazılmıştır. 12

26 Şekil 3. Direk gözlem yönteminde kullanılan kamuflaj ağı, dürbün ve teleskop Kafes Kapan Yöntemi: Kafes kapan yöntemi ile özellikle rodentler (kemigrenle) gibi küçük memeli yaban hayvanları canlı yakalanmış ve teşhisleri yapıldıktan sonra doğaya bırakılmıştır. Bu amaçla katlanabilir canlı fare yakalama kapanları kullanılmıştır (Şekil 4). Bu tip canlı yakalama kapanları içine konan yemleri yemeye gelen küçük memelilerin ağırlıkları ile kapak mekanizmasını çalıştırarak kapağın kapanması ve kapan içinde kalmaları prensibi ile çalışmaktadır. Genellikle fareler, böcekçiller, yedi uyurlar ve kimi zaman küçük sincaplar bu tip kafesler ile yakalanmaktadır. Bu yöntemde uygulanırken hava kararmadan yaklaşık olarak 1-2 saat önce kapanlar kurulmuş ve gece alanda bırakılmıştır. Çünkü bu 13

27 memeliler geceleri aktif olan havanlardır. Ertesi gün sabah gün doğumu ile kapanlar kontrol edilerek ve yakalan küçük memeliler kontrol edilerek eldeki veriler bazında teşhis edilmiş ve daha sonra doğaya salınmıştır. Bu amaçla yakalanan küçük memelilerin boy ve ağırlıkları, kafa çapları kuyruk uzunlukları ölçülecek farklı açılardan fotoğrafları çekilmiştir. Şekil 4. Katlanabilir canlı fare yakalama kapanı. Foto Kapana Yöntemi: Son yıllarda yaban hayvanlarının izlenmesinde en iyi yöntemler arasında yer alan foto kapan yöntemi proje kapsamında kullanılan ana yöntem olmuştur. Foto kapanlar harekete duyarlı sensorlara sahip ve önünden geçen yaban hayvanlarının otomatik olarak fotoğraflarını ve videolarını çeken özel fotoğraf makineleridir (Şekil 5). Şekil 5. Arazi çalışmalarında kullanılacak olan foto kapan, foto kapan koruma kutusu ve bağlama kildi. 14

28 Çalışma sahamızda yaban hayvanlarının geçiş noktaları, beslenme alanları ve dinlenme alanları gibi özel yaşam alanlarında uygun yerlere konulan foto kapanlar ile o alandaki yaban hayvanlarının türlerini, saylarını ve davranışlarını tespit edilmiştir. Bu amaçla yaban hayvanların yaşam alanlarını tespit etmek amacı ile araştırma alanında foto kapan çalışmaları başlamadan önce yaklaşık bir ay süre ile bölgede gündüz iz sayım ve direk gözlem yöntemleri kullanılarak yapılan gözlemler ile yaban hayvanlarına ait olan ayak, dışkı, beslenme, kazıma gibi izler aranmıştır. Bu gözlemler sonucunda izlerin yoğun olduğu alanlar ile bu alanlara yönelen yaban hayvanlarının geçiş koridorlarına foto kapanlar kurulmuştur. Foto kapanlar mevsim, arazi yapısı ve meşcere tipi gibi kriterler dikkate alınarak 15 ila 3 gün arasında kontrol edilerek elde edilen görüntüler bilgisayara aktarılmıştır. Ancak kış mevsimim sert geçtiği ve kar çörtüsünün zaman zaman 3-4 metreyi bulduğu deneme alanlarında bazı kapanlar kış mevsimi boyunca 4-5 ay arazide bırakılmıştır. Foto kapanların kurulduğu lokalitelerde yaz ve kış dönemi olmak üzere en az 2 şer toplamda 4 er kere foto kapan kurulmasına dikkat edilmiştir. Kurulan her foto kapanın GPS kayıtları alınarak yerinin kaybolmaması ve kolay bulunması sağlanmıştır. Çalışma alanı homojen bir yapıya sahip olmadığı için foto kapanların kurulma yakınlıkları arazinin coğrafi ve ekolojik yapısına bağlı olarak değişiklik göstermiştir. Bu konuda herhangi bir metot belirlenmemiş ya da foto kapanlar proje süresince sabit noktalarda tutulmamıştır. Ancak açık arazilerde geniş aralıklar ile kapalı, eğimli ve sık ağaçlı arazilerde ise sık aralıklar ile foto kapanların kurulmasına dikkat edilmiştir. Foto kapan yöntemi ile büyük memeli yaban hayvanların tespiti yapılmıştır. Foto kapan çalışmalarımız ilk başta 2 foto kapan ile başlamıştır. Ancak foto kapanlardan 6 tanesi tespit edilmeyen kişiler tarafından ya çalınmış ya da parçalanarak içindeki hafıza kartları alınmıştır (Şekil 6). Ayrıca 2 adet foto kapanda teknik sorunlardan dolayı kullanılamamıştır. Halen sahada 12 adet foto kapan aktif olarak çalışmaktadır. Proje süresi boyunca 78 farklı noktada 38 foto kapan gün sayısı ile 4.94 adet fotoğraf ve video kaydı alınmıştır. Arazi çalışmaları sırasında foto kapanların konulduğu lokaliteler ait GPS verileri Tablo 1 de foto kapanların alansal dağılımı şekil 7, bunların Google Eart görüntüsü ise 8 de verilmişti. 15

29 Şekil 6. Arazide çalınan ve parçalan kapanlara ait görüntüler. 16

30 Tablo 1 Foto kapanların kurulduğu noktaların GPS verileri. Kapan No Doğu (E) Kuzey (N) Yükseklik (m) Doğrultu (Gerçek) , , , , , ,7 14, , ,98 145,5 23, , , ,2 192, , , ,4 171, , , ,1 86, , , ,8 88, , , ,5 85, , ,14 126,9 74, , ,11 814,3 43, , ,1 1499,9 122, , ,85 159,6 119, , ,97 149,4 143, , , ,7 171, , , ,8 224, , ,11 15,3 17, , ,67 142,5 197, , , ,8 186, , ,8 115,9 27, , , ,5 81, , , , , ,5 1356,6 198, , , ,8 188, , ,5 1548,8 123, , ,44 138,7 22, , , ,5 71, , ,89 154,1 87, , , ,6 77, , , ,2 74, , ,1 1612,1 138, , , ,2 152, , , ,9 157, , , ,3 112, , , ,3 17, , , ,4 227, , , ,7 228, , , ,8 98, , , , , , ,1 163, , , ,2 222, , , ,1 141,1 17

31 , ,86 135,7 26, , ,5 1378,7 78, , , ,6 99, , , ,8 7, , , ,9 17, , , ,9 157, , , , , , ,3 271, , ,6 1253,5 38, , , ,2 6, , , ,6 98, , ,34 136,4 61, , , ,5 239, , ,7 1215,8 26, , ,24 137,2 227, , ,1 1313,9 29, , , ,4 231, , , , , , ,6 234, , , , , , , , ,77 142,8 233, , ,5 123,4 59, , ,42 119,2 269, , , ,8 183, , ,39 68,3 287, , , ,7 298, , , , , , ,1 2, , , ,3 163, , ,3 1581,5 183, , , , , , , , , ,1 166, , ,4 1498,3 184, , ,3 1546,5 174, , , ,7 189,83 18

32 Şekil 7. Foto kapanların kurulduğu noktaların alansan dağılımları. 19

33 Şekil 8. Foto kapanların kurulduğu noktaların Google Earth görüntüsü 2

34 8.2.2 Laboratuvar ve Büro Çalışmaları Laboratuvar ve büro çalışmaları çoklukla tespit edilen küçük memeli yaban hayvanlarının teşhisine yönelik olan çalışmalar ile alandan toplanan diğer memeli yaban hayvanlarına ait farklı verilerin değerlendirilmesi şeklinde yürütülmüştür. Büro çalışmalarında tespit edilen türlerin GPS kayıtları türlerin tespit edildiği lokaliteler, tarih ve saat ile meşcere tipi, yükseklik gibi bazı veriler oluşturulan excel tablolarına kayıt edilmiştir Verilerin Analizi ve Değerlendirme Çalışma sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda her tür memeli yaban hayvanı için yoğunluk kazandıkları alanlar, mevsimsel davranışları, habitat seçimleri yükseklik ve sıcaklığa bağlı dağılışları gibi bazı önemli kriterler üzerinden analizler yapılmıştır. Elde edilen tüm veriler ve sonuçlar doğrultusunda alanda tespit edilen memeli hayvanların sistematik listesi, bu havyaların ekolojik istekleri, alandaki, dağılışları, popülasyon ekolojileri ile göç yolları da belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar her tür bazında ayrı ayrı yoğunlaşarak yine her tür için popülasyon ekolojileri ve popülasyon yoğunlukları belirlenmiştir. 21

35 9. BULGULAR 9.1 BÜYÜK MEMELİ HAYVANALARA AİT BULGULAR Direk Gözlem Yöntemine Ait Bulgular Gerek envanter gerekse de yaban hayvanı izleme yöntemleri içinde en zor olan ancak en güvenilir olanlarından birisi olan direk gözlem yöntemi proje araştırmaları sırasında çok fazla uygulanamamıştır. Bunun en önemli sebebi gözlem yapılacak olan zamanlarda yaban hayvanlarının büyük bir kısmının gizlenmesidir. Çünkü araştırma alanının büyük bir kısmı her ne kadar yaban hayatı geliştirme sahası olarak bir korunan alanı statüsünde olsa da bu alanda çok yoğun olarak üretim çalışmaları yapılmaktadır. Bunun yayında yöre halkının ormandan yoğun olarak odun dışı orman ürünlerini toplaması ve çok sayıda kaça avcının alana girmesi yaban hayvanlarını gündüz saatlerinde ormanın derinliklerinde gizlenme eğilimine sürüklemektedir (Şekil 9). Şekil 9. Direk gözlem sırasında tespit edilen dişi bir karaca 22

36 Bu rağmen yaptığımız direk gözlem uygulamalarında karaca, boz ayı, yaban domuzu ve yaban kedisi türlerine rastlanmıştır. Ancak bu gözlemler sırasında toplamda 5 karaca, 1 yaban domuzu, 2 boz ayı ve 1 yaban kedisi görüldüğü için elde edilen bu veriler yetersiz olduğu için büyük memeli hayvanların popülasyon ekolojilerinin belirlenmesi aşamasında kullanılmamıştır. Ancak tür çeşitliliği açısından ve habitat kullanımı açısından bu gözlemler önem taşımaktadır İz Sayım Yöntemine Ait Bulgular Her iz sayım yöntemi ile yaban hayvanlarının sayıları hakkında net bilgiler elde etmek mümkün olmasa da yaban hayvanlarının alandaki varlık yoklukları ile yoğunlukları hakkında bilgi almak mümkündür. Bu amaçla yapılan iz arama çalışmalarında orman yolları ya da orman içi patikalar ve açık alanlarda yürüyüşler yapılarak yaban hayvanı izleri aranmıştır. İz sayım yöntemi ayak izi, dışkı izi, kemirme, yememe, kıl, boynuz sürtmesi, pençe izi gibi izler aranmıştır. Ancak verilerin değerlendirmeler aşamasında tüm yaban hayvanlarının ortak belgesi olan ayak izleri üzerinden yapılmıştır. Elde edilen bulgular -5 ıskalasına göre dizilmiştir. Bu doğrultuda 5 en çok gözlenen ise hiç gözlenmeyen türler olarak sınıflandırılmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda yaban hayvanlarına ait ayak izleri dikkate alınarak elde edilen veriler tablo 2 de verilmiştir. Tablo 2 den de anlaşılacağı üzere alanda en çok gözlenen ve en yoğun iz bırakan türlerin karaca ve sansar olduğu görülmektedir. Bu iki tür araştırma alanın hakim türleri arasında yer almaktadır. Ayak izleri yanında karaca ve yaban domuzunun alanda fazla miktarda dışkı izleri de görülmüştür. İz yoğunlu bakımından ikinci sırada yer alan kızıl tilkide yine ayak izleri yanında alana bıraktığı dışkılar ile de kendini göstermektedir. Boz ayı ise alanda yoğunluğu bilinen bir tür olmakla birlikte uzun mesafelerde uzun süreler yürümekte ve bu sebeple de sık sık iz bırakmaktadır. Çakal, karakulak, tavşan ve vaşak izlerine hiçbir noktada rastlanmazken, kızıl geyik, kurt, porsuk, sansar ve su samurunun çok az miktarda ayak izleri ile dışkılarına rastlanmıştır. Ancak sansarda diğer türlerden farklı olarak dışkı izlerinin daha çok olduğu belirlenmiştir. Alanın tek kedi türü olan yaban kedisi ise özellikle orman içi patikalarda nadir olarak ayak izlerine rastlanmıştır. 23

37 Tablo 2. Sahada tespit edilen memeli yaban hayvanlarına ait izlerin yoğunluk tablosu Tür Ayak İzi (-5)* Diğer İzler (dışkı, kıl, kemirme vs.)** Boz ayı (Ursus arctos) 3 X Çakal (Canis aureus) - Karaca (Capreolus capreolus) 5 X Karakulak (Caracal caracal) - Kızıl geyik (Cervus elaphus) 1 X Kızıl tilki (Vulpes vulpes) 4 X Kurt (Canis lupus) 1 X Porsuk (Meles meles) 1 - Sansar (Martes foina) 1 X Su samuru (Lutra lutra) 1 X Tavşan (Lepus europaeus) - Vaşak (Lynx lynx) - Yaban domuzu (Sus scrofa) 5 X Yaban kedisi (Felis silvestris) 2 X * -5 ıskalası hiç yok 5 en fazla ** -: tespit edilemedi, X: tespit edildi Çalışma alnında çok sık bir şekilde yaban domuzunun ayak izlerini her noktada görmek mümkündür. Buna karşılık toprak üzerinde yapmış oldukları eşelenmeler ve açmış olduğu gedikler çoklukla orman içi açıklıklar ya da çayırlık alanlarda yoğunlaşmaktadır. Genellikle bitki köklerini yemek ya da toprak altındaki özellikle danaburnu gibi böcek ve larvaları yemek için yatıları bu eşelenme tarım alanların çok büyük zararlara sebep olmakta ve bu sebepten dolayı sık sık vurulmaktadırlar. Bu veriler doğrultusunda tip orman içi açıklık alanlarının yaban domuzunun beslenmek için tercih ettiği alanları olduğu görülmektedir (Şekil 1). 24

38 Şekil 1. Yaban domuzun ayak izi, dışkı izi ve beslenme zararı. Yine alanda yoğun olarak izlerine rastlanan karacalar orman yolları ve orman içi açık alanlarda sıklıkla yaban domuzları ile aynı noktalarda tespit edilmiştir. Ancak orman içi kapalı alanlar ve yamaç arazilerde karancın izlerine yaban domuzundan çok daha yoğun olarak rastlanmıştır. Her iki tütün izleri daha çok geniş yapraklı ağaçların kapladığı ormanlarda yoğunlaşmaktadır. Ancak iğne yapraklı ormanlarda eğer alt vejetasyonda uygun besin var ise karaca izlerine özelliklede beslenme izlerine sıklıkla rastlanmaktadır (Şekil 11). 25

39 Şekil 11. Karacaya ait ayak izi ve dışkı izi. Kızıl tilki çalışma alanında izleri sık gözlenen türler arasında yer almıştır. Özellikle çamurlu ve karlı arazilerde bu türün ayak izleri daha belirgin olarak göze çarpmaktadır. Kızıl tilkide dikkati çeken bir durum ise izlerin orman alanı içinde hemen tüm farklı yaşam ortamlarında görülmesi olmuştur. Ayrıca dışkıları üzerinde yapılan incelemelerde kızıl tilkinin kışın ve ilkbaharda bitkisel besinlerde aldığı dışkılarda yapılan analizler sonucunda gözlenen tohum kalıntıları ile belirlenmiştir. Buna karşılık yaz mevsiminde ile bu türün başta kemirgen türler ve böcekler olmak üzere beslenme rejiminin hayvansal olarak yoğunlaştığı yine yapılan dışıkı analizleri sırasında birçok ufak hayvanın kalıntılarının kızıl tilki dışlarında gözlenmesi ile belirlenmiştir (Şekil 12). Kızıl tilki gibi boz ayının da alan içinde çok geniş bir habitat çeşitliliğinde izler bırakmaktığı dikkati çekmektedir. Bunun en önemli sebebi ise boz ayının uzun mesafelerde yürümesi olarak düşünülmektedir. Hemen tüm habitat özelliklerinde tespit edilen boz ayının ayak ve dışkı izlerine sadece kayalık alanlarda çok daha az rastlanmıştır (Şekil 13). 26

40 Şekil 12 Kızıl tilkiye ait ayak izi ve dışkı izi Şekil13. Boz ayıya ait ayak izi ve bir sürtünme ağacı. Alanda yoğu olarak bulunan bu 4 tür dışındaki diğer büyük memeli yaban hayvanlarının izlerine ise kendi yaşam alanlarına yakın olan bölgelere rastlanmıştır. Örneğin su samuru izleri ırmak kenarındaki kumul alanlarda, porsuk izleri ise kayalık ve yamaç alanlarda görülmüştür. Geyik izleri çoklukla orman açıklık alanlarında göze çarpmaktadır. Kurt izlerine 27

41 ise genellikle orman yolları ve patikalar üzerinde rastlanmıştır. Bunun en önemli sebebi ise kurdun hareket esnasında çevrenin güvenliğini sağlamak için açık alanları tercih etmesinden kaynaklanmaktadır. Yaban kedisinin izlerine de diğer nadir türler gibi sık çalılık bir alt örtü ile kaplı olan yaşam alanları yakınlarında rastlanmıştır. Ancak zaman zaman bu türün orman yolları ve patikalarda da izleri görülmektedir (Şekil 14). Sansar dışkısı Su samuru ayak izi Porsuk ayak izi Kurt dışkısı Kurt ayak izi Şekil 14. Bazı memeli yaban hayvanlarına ait izler. 28

42 9.1.3 Foto kapan Yöntemine Ait Bulgular Çalışmanın ana bulgularının toplandığı foto kapan yönteminde proje süresi boyunca 78 farklı noktada 38 foto kapan gün (her bir foto kapanın arazide kaldığı gün sayıları toplamı) sayısı ile foto kapanlar kurulmuş ve sonuçta büyük memeli yaban hayvanlarına ait 4.94 adet fotoğraf ve video kaydı alınmıştır. Proje süresi boyunca yapılan foto kapan çalışmaları 5 dönemi kapsayacak şekilde yapılmıştır. Bu kapsamda hem ilkbahar ve yaz hem de sonbahar ve kış aylarında foto kapan kurulumları yapılmıştır. Projenin onaylanmasından sonra malzeme alımları ve arazi çalışmaları için gerekli olan alt yapı hazırlıklarının (amenajman planlarının elde edilmesi, deneme alanlarının tespiti vs), ardında ilk foto kapanlar Temmuz 215 yılında sahaya kurulmuştur. Daha sonraki foto kapan kurulumları ise sırası ile Ağustos 215, Eylül 215, Haziran 216, Ağustos 216 dönemlerinde yapılmıştır. Her ne kadar kurulum dönemleri arasında sistemik bir ilişki yok gibi görünse de kapanlar sürekli olarak arazide kaldığı için veri kayıtları her dönem alınabilmiştir. Eylül 215 de kurulan foto kapanların yaklaşık 8 ay sonra tekrar kurulduğu göze çarpmaktadır. Bunun sebebi Eylül ayından sonra alanda çok yoğun kış şarlarının başlaması ve yer yer 3-4 metreye ulaşan kar kalınlıklarının meydana gelmesinden dolayı araziye ulaşımın sağlanamamasından kaynaklanmaktadır. Ancak Nisan ayından sonra alana ulaşmak mümkün olmuş ve toplanan foto kapanlar bu sefer araziye tekrar konulmadan bakımları yapılmak amacı ile laboratuvara getirilmiştir. Laboratuvara getirilen foto kapanların bakımları yapılması ve tekrar araziye yerleştirilmesi ancak Haziran ayını bulmuştur. Foto kapan çalışmalarımız sırasında hedef alınan türler ile bu türlere ait elde edilen sayısal veriler toplam değerler olarak Tablo 3 de verilmiştir. Tablo 3 de de görüleceği üzere çalışmalar sonucunda 12 büyük ve orta büyüklükteki memeli yaban hayvanından veri ve görüntüler alınarak alandaki varlıkları ve yoğunlukları belirlenmiştir. Ancak ülkemiz için çok önemli olan 2 yırtıcı türün olan vaşak ve karakulak alanda tespit edilememiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda eldeki verilerin analizinden 5 foto kapan kurulum döneminin sonunda toplamda 12 memeli yaban hayvanına ait 2.69 farklı memeli yaban hayvanı bireyi sayılmıştır. 29

43 Tablo 3 Foto kapan çalışmaları sonucunda tespit edilen büyük memeli yaban hayvanları ve miktarları. Tür Boz ayı (Ursus arctos) Çakal (Canis aureus) Karaca (Capreolus capreolus) Kızıl geyik (Cervus elaphus) Kızıl tilki (Vulpes vulpes) Kurt (Canis lupus) Porsuk (Meles meles) Sansar (Martes foina) Su samuru (Lutra lutra) Tavşan (Lepus capensis) Yaban domuzu (Sus scrofa) Yaban kedisi (Felis silvestris) 1. Kurulum (Temmuz 215) 2. Kurulum (Ağustos 215) 3. Kurulum (Eylül 215) 4. Kurulum (Haziran 216) 5. Kurulum (Ağustos 216) Toplam Ortalama , , , , , , , , , , , ,8 TOPLAM

44 Sayılan memeli yaban hayvanlarından 683 bireyle karaca en yoğun olarak tespit edilen tür iken bunu 542 bireyle yaban domuzu, 411 bireyle kızıl tilki ve 147 bireyle boz ayı takip etmektedir. Tespiti yapılan türler arasında yer alan sansar 96 birey, kurt 59 birey, yaban kedisi 59 birey, kızıl geyik ise 18 birey olarak alanda tespit edilmiştir. Bölgede en nadir olarak görülen türler ise sırası ile porsuk 29 birey, çakal 19 birey (tek nokta), kızıl geyik 18 birey, su samuru 4 birey (tek nokta) ve tavşan 2 birey olarak sıralanmaktadır. Verilere genel olarak bakıldığında boz ayı, karaca, kızıl tilki, kurt, sansar, yaban domuzu ve yaban kedisi her foto kapan döneminde tespit edilmiştir. Buna karşın kızıl geyik 3 kurullum döneminde (1, 2 ve 5), porsuk 1. kurulum dönemi hariç diğer 4 kurulum döneminde, tavşan 1. ve 3. kurulum dönemlerinde, çakal ve su samuru ise sadece 4. kurulum döneminde tespit edilmiştir. Foto kapan yönetimi ile tespit edilen büyük memeli hayvanların kurulum dönemlerine göre sayısal dağılımları karşılaştırmalı olarak şekil 15 deki grafikte verilmektedir. Tablo ve grafikten de anlaşılacağı üzere karaca, yaban domuzu ve kızıl tilkinin hem toplamda hem de her kurulum dönemlerinde belirgin olarak sayısal üstünlükleri göze çarpmaktadır. Bunun en önemli sebebi çalışma alanının bu üç türün yaşaması için en uygun alanlardan birisi olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca karaca ve yaban domuzunun çalışma alnındaki yırtıcı popülasyonlarının da baskı sağlayacak kadar fazla olmaması bu iki türün daha geniş alanlarda yayılmasına sebep olmaktadır. Ülkemizin ve de bölgenin en büyük karasal memelisi aynı zamanda da en büyük yırtıcı türü olan boz ayı alanın taşıma kapasitesinin çok üstünde görülmektedir. Ancak unutulmaması gereken bir husus boz ayının çok geniş bir yaşam alanı olduğu ve uzun mesafelerde gezinebildiğidir. Bu durumda aynı boz ayı bireylerinin birkaç defa foto kapanlara yakalanmış olma ihtimali oldukça kuvvetlidir. Bu durum diğer memeli yaban hayvanları içinde geçerli olmakla birlikte boz ayıda daha kuvvetli bir ihtimaldir. 31

45 Kurulum 2. Kurulum 3. Kurulum 4. Kurulum 5. Kurulum Toplam Ortalama Bozayı Çakal Karaca Kızıl geyik Kızıltilki Kurt Porsuk Sansar Susamuru Tavşan Yabandomuzu Yaban kedisi Şekil 15. Foto kapan yöntemi ile tespit edilen büyük memeli hayvanların oransal dağılımı 32

46 3. foto kapan kurulum dönemi incelendiğinde bu dönemin toplamda en çok yaban hayvanın görüldüğü dönem olduğu göze çarpmaktadır. Ayrıca bu dönem boz ayı, karaca, yaban domuzu ve yaban kedisinin de en fazla gözlendiği dönem olmuştur. Bu durum iki şekilde yorumlanabilir. Birinci neden 3 kurulum dönemi kapanların en uzun süre arazide kaldığı dönemdir, bu sebepten daha fazla yaban hayvanının görüntülenmiştir. İkinci sebep ise kurulum döneminin zamanıdır. Çünkü bu dönem sonbaharın bitip kış mevsiminin sürdüğü ve ilkbahara kadarki üç mevsimi içeren zamanı kapsamaktadır. Bu dönemde birçok yaban hayvanın kış beslenmesi, üremesi ve yavru bakımı için daha aktif olduğu ve daha çok hareket ettiği bir dönemdir. Özellikle boz ayılar kış uykusu dönemini geçirmek için aşırı beslenmekte ve besin bulabilmek için sürekli hareket etmektedirler. Sonuç itibarı ile hem kurulum döneminin uzun olması (yaklaşık 7-8 ay) hem de mevsimin etkisi ile 3. foto kapan kurulum dönemi en fazla yaban hayvanın sayıldığı dönem olarak belirlenmiştir. Haziran ile Ağustos 216 arasına rast gelen 4 kurulum dönemi ise yaban hayvanlarının hem türler açısından hem de toplamda en az görüldüğü dönemdir. Bu dönemde araştırma alanı hem kurumsal açıdan (ormancılık faaliyetleri) hem de halk tarafından (otlatma, mantar toplama, rekreasyonel, kamp vs.) çok yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu durumda yaban hayvanları ormanın derin kısımlarına çekilmekte ve insan faaliyetlerinin olduğu bölgelerden en uzak noktalara gitmektedirler. Ayrıca çoğu yaban hayvanı bu dönemde yeni yavrular sahip olduğu için kendilerini daha güvenli hissetlikleri alanlarda faaliyetlerini sürdürmektedirler. Çalışma alanında 78 farklı noktaya konulan foto kapanlarda belirlenen hayvan yoğunlukları da oldukça farklılık göstermiştir. Her foto kapanda belirlenen toplam yaban hayvanı sayısı şekil 16 daki grafikte verilmiştir. Grafik incelendiğinde en çok hayvanın 172 bireyle 42 nolu foto kapanda tespit edildiği görülmektedir. Bunu ve 142 bireyle 75 nolu foto kapan ve 122 bireyle 45 nolu foto kapan takip etmektedir. Toplamda 269 birey kayıt eden 78 adet foto kapanda ortalama birey sayısı 26,5 olarak bulunmuştur. Ancak grafik incelendiğinde foto kapanlar ile tespit edilen birey sayılarında bir homojenlik olmadığı göze çarpmaktadır. Bazı kapanlar ortalamanın çok üstünde iken bazıları ise altında kalmıştır. Bu aslında normal bir durumdur. Çünkü foto kapanlar zaman ve mekan bütünlüğü içinde yerleştirilmemiştir. Foto kapanın yerleştirildiği yer ve zamanın tespit edilen birey sayısına etkileri çok fazladır. Bu doğrultuda 27 foto kapan ortalama birey sayısından 33

47 Ortalama birey sayısı Şekil 16. Her foto kapanda tespit edilen yaban hayvanı sayısı. 34

48 fazla birey tespit etmişken 47 foto kapan ise ortalamanın altında bireyi tespit etmiştir. Kalan 4 foto kapan ise ortalama aralıkta kalmıştır. Grafikte dikkat çeken bir diğer husus ise 13 foto kapanın (6, 11, 32, 41,47, 52, 54, 56, 59, 65, 66, 74, 77) hiç görüntü alamamasıdır. Bunu üç farklı sebebi vardır. 1. Yanlış Kurulum: Buradaki yanlışlık mekanın iyi analiz edilememesinden kaynaklanmaktadır. Çoklukla foto kapanın kurulduğu nokta yaban hayvanı açısından potansiyel kullanım noktası olsa da vejetasyonun hızlı büyümesi sebebi ile otlar foto kapanın etki alanına girmiş ve rüzgar hareketleri ile sürekli olarak foto kapana görüntü vermişlerdir. Bunun sonucunda ise çok kısa bir süre içinde ya foto kapanın hafızası dolmuş ya da pilleri bitmiştir. 2. Teknik Hata: Bazı foto kapanlar ayarları yapıldıktan sonra yanlışlıkla setup modunda bırakılmış çalıştırma moduna alınmamıştır. Bu sebepten foto kapanlar işlevini yapamamıştır. Bazılarında ise foto kapanların sensörlerinde ya da hafıza kartlarında arızalar meydana gelmiş ve bu foto kapanlardan da görüntü elde dilemiştir. 3. Hırsızlık: Çalışmalarımız sırasında maalesef 6 adet foto kapanımız belirlenmeyen kişiler tarafından çalınmış ya da parçalanmıştır. Bu foto kapanlardan da görüntü almamız mümkün olmamıştır. Yaban hayvanlarının ekosistem içindeki davranışlarının en önemli kriterlerinden birisi de hiç kuşkusuz ki gün içindeki faaliyetleridir. 24 saat kayıt yapabilme özelliğine sahip olan foto kapanlarınız ile yaban hayvanlarının hangi saatler arasında yoğun olarak faaliyet yaptıkları da tespit edilmiştir. Bu doğrultuda tespit edilen yaban yayvanlarının günün saatlerine göre faaliyet oranları şekil 17 deki grafikte verilmiştir. Grafikten de anlaşılacağı üzere tespit edilen tüm yaban hayvanlarının faaliyet saatlerinde benzerlik göze çarpmaktadır. Her ne kadar grafikte dalgalı bir görüntü genel itibarı ile tüm yaban hayvanlarının saat 16. dan itibaren faaliyetlerinin belirgin olarak arttığı göze çarpmaktadır. Gece boyunca devam eden bu yaban hayatı faaliyetinin gün ağarması ile birlikte sabah saat 6. dan sonra yavaşladığı ve yaban hayvanlarının görülme oranının çok düştüğü belirlenmiştir. Özellikle 1. ile 15. arasında yaban hayvanlarının görülme oranının minimuma düştüğü göze çarpmaktadır. 35

49 8 Bozayı Çakal Karaca Kızılgeyik Kızıltilki Kurt Porsuk Sansar Susamuru Tavşan Yabandomuzu Yaban kedisi Şekil 17. Tespit edilen yaban hayvanlarının gün içindeki faaliyet saatleri. 36

50 Yaban hayvanlarının en yoğun olarak faaliyet gösterdiği saatler ise ile arasında olduğu tespit edilmiştir. En çok yaban hayvanı saatleri arsında toplam 163 birey olarak kayıt edilmiştir. Bunu sırasıyla 23: saatleri arasında 129 birey,.-.59 saatleri 121 birey ve saatleri 119 bireyle izlemektedir. Karaca ve yaban domuzunu alanda günü her saatinde tespit edilmesine karşın karacanın daha aktif olduğu göze çarpmaktadır. Yaban domuzun bazı saatlerde ( , ) neredeyse hiç görülmediği de yine grafikten anlaşılmaktadır. Ancak bu duruma tam ters bir veri yine yaban domuzunda göze çarpmaktadır. Hemen tüm türlerin faaliyetleri 1. ile 12. arasında minimum seviyelerde iken yaban domuzunun bu saatler arasında diğer türlere oranla daha aktif olduğu grafiğin bu saatler arasında yükselme eğiliminde olduğu göze çarpmaktadır. Alanda tespit edilen yaban hayvanlarının aylara göre de farklı dağılışlar gösterdikleri göze çarpmaktadır. Araştırma alanında tespit edilen yaban hayvanlarının aylara göre dağılımı şekil 18 deki grafikte verilmiştir. Grafikten de anlaşılacağı üzere tespit edilen tüm yaban hayvanlarının aylara göre faaliyetlerinin paralellik gösterdiği görülmektedir. Bu nokta Nisan, Haziran, Eylül ve Kasım aylarında tüm türlerin faaliyetlerinde bir artış olduğu ve bu noktalarda pikler yaptığı göze çarpmaktadır. En çok yaban hayvanı faaliyetinin olduğu ay 427 bireyin tespit edildiği Eylül ayı olmuştur. Bunu 384 bireyin tespit edildiği Ağustos ayı ve 313 bireyin tespit edildiği Kasım ayı izlemektedir. Kasım ayından sonra hızla düşmeye başlayan birey sayısı Aralık ayında 59 bireye kadar düşmüştür. Ocak ayı ise 11 birey ile yaban hayvanlarının en az tespit edildiği ay olarak kayıtlara geçmiştir. Yaban hayvanların aylara göre dağılımında dikkat etmemiz gerek bir hususta çalışma süresinin uzunluğu olmalıdır. Nitekim çalışmanın alan verili 215 Temmuz ayında itibaren alınmaya başlamış ve 216 Eylül ayı itibarı ile sona ermiştir. Bu durumda Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında ikişer defa kapan kurulmuşken diğer aylarda birer kere kapan kurulmuştur. Bu durumda diğer aylarda da ikinci kere kapanların kurulması tespit edilen yaban hayvanlarının aylara göre dağılımı etkileyebilecektir. 37

51 Bozayı Çakal Karaca Kızılgeyik Kızıltilki Kurt Porsuk Sansar Susamuru Tavşan Yabandom uzu Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Şekil 18. Tespit edilen yaban hayvanlarının aylık faaliyetleri 38

52 Alanda tespit edilen karacaların aylara göre olan faaliyetlerinin diğer yaban hayvanlarına göre biraz daha farklılık gösterdiği görülmektedir. Diğer türlerde olduğu gibi karaca da Nisan ve Temmuz ayında faaliyet yoğunluğu arttırırken Haziran ayın tüm türlerin aksine faaliyetlerini en az seviyeye indirmiştir. Bunun en önemli sebebi bu dönemin araştırma alanındaki karacaların yavrulama dönemine denk geliyor olması ile açıklanabilmektedir. Yine Kasım ayıda karacanın faaliyetlerinin azaldığı bir dönem olarak görülmektedir. Bu dönemde karacalar yavruları ile sürü katılım dönemine geçmekte ve bu sebepten dolayı alanda çok yoğun gezintiler yapmamaktadır. Alanın hakim türlerinden olan yaban domuzunda ise genel aylık faaliyet grafiğine uygun bir seyir olduğu görülmektedir. Çalışma alanı çoklukla alçak ve ya da ortaya yakın yükseklikteki tepeler ile çevrilidir. Alanın en yüksek tepesi olan Erenler tepesi ortalama 17 m. yüksekliğe sahiptir. Çalışmalarımızda foto kapanların kurulduğu tüm noktalar (3 nokta hariç) 1 ila 17 metre yükseklik aralığında yapılmıştır. 6 metreden düşük 1, metre arası 1 ve metre arasında da bir foto kapan kurulmuştur. Bu üç kapanın bu noktalara kurulmasında özel bir amaç olmamakla birlikte bu noktaların çalışma alanına yakın olması ve elde edilecek verilerin çalışmaya katkı sağlayacağı düşünülmüştür. Çalışma alanında tespit edilen türlerin yüksekliğe bağlı olarak yaptıkları yayılışlar şekil 19 daki grafikte verilmiştir. Grafikten anlaşılacağı üzere yüksek yaban hayvanlarının yüksekliğe bağlı dağılışlarının paralellik gösterdiği görülmektedir. Tüm türlerin metre aralığında ey yoğun olarak bulunduğu göze çarpmaktadır. İkinci olarak en yoğun dağılış yapılan yükseklik ise metreler arasına denk gelmektedir. Üçüncü yüksekliğe bağlı yoğunluk ise metre arasına denk gelmektedir. Türlerin yüksekliğe bağlı genel dağılımındaki tek farklılık boz ayıda göze çarpmaktadır. Boz ayı en yoğun dağılımı metre arasında yapmakta iken ikinci yoğunluk metreler 3. yoğunluk ise metreler arasına denk gelmektedir. Bu noktada boz ayı için dikkati çeken husus boz ayının diğer türlerden farklı olarak en az 1 metre daha yükseklerde dağılış yapıyor olmasıdır. Bir diğer farklılık da metre sınırında görülmektedir. Burada tüm yaban hayvanlarının yayılışında bir düşme meydana gelirken 39

53 Bozayı Çakal Karaca Kızılgeyik Kızıltilki Kurt Porsuk Sansar Susamuru Tavşan Yabandomuzu Yabankedisi Şekil 19. Tespit edilen yaban hayvanlarının yüksekliğe bağılı dağılımları. 4

54 tilkilerde belirgin bir artışın olduğu göze çarpmaktadır. Yine benzer şekilde çalışma alanının nadir türlerinden olan porsuğunda yükseklik arttıkça birey sayısının artığı grafikten anlaşılmaktadır. 1 metrenin altında ise yaban hayvanlarının hem çeşitliliğinin hem de popülasyon yoğunluklarının belirgin bir şekilde düştüğü göze çarpmaktadır. Alanın önemli türlerinden olan yaban domuzu metre arasında 13 birey olarak sayılması türün yayılışın daha alçak rakımlara kadar gidebileceği izlenimini vermektedir. 6 metrenin altında ise çakal görülmeye ve yayılmaya başlamaktadır. Bu yükseklikte tespit edilen diğer bir tür olan su samurunun daha üst rakımlarda uygun kapan kurulacak yer olmadığı için tespiti yapılamamış ancak farklı izlerine rastlanmıştı. Yaban hayvanlarının yayılış alanlarını ve popülasyon yoğunluklarının etkileyen en önemli kriterlerden birisi de hiç kuşkusuz ki orman meşcere tipleridir. Nitekim yaptığımız çalışmada farklı meşcere tiplerine sahip olanlarda farklı yaban hayvanı popülasyonları ve türlerini görülmesi de bunu desteklemektedir. Çalışma alanımızda tespit ettiğimiz yaban hayvanlarının meşcere tiplerine göre yapmış oldukları popülasyon yoğunlukları şekil 2 deki grafikte görülmektedir. Alanın hakin ağaç türü olan kayın ve göknar birbirleri ile ya da diğer bazı türler ile karışık olarak bulunmakla birlikte bazı alanlarda saf meşcerelerde yapmaktadır. Grafikte görüldüğü üzere yaban hayvanlarının popülasyonları GKnA ve KnGA meşcere tiplerinde daha fazladır. Yaban domuzu ve yaban kedisi dışındaki diğer tüm türler GKnA meşcere tipinde en fazla popülasyona sahip iken bu iki tür farklı olarak KnGA meşcere tipinde daha fazla bir popülasyona sahiptir. BKn, GA, KnD gibi saf orman meşcerelerinde ise tüm yaban hayvanı popülasyonların en alt düzeylere düştüğü görülmektedir. Bu saf meşcerelerden KnD meşcere tipinde sadece çakal ve su samuru popülasyonlarının en yüksek seviyelerinde olduğu görülmektedir. Bunun tek nedeni bu iki türün sadece bu meşçerede kurulan tek bir foto kapanda tespit edilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. 41

55 Bozayı Çakal Karaca Kızılgeyik Kızıltilki Kurt Porsuk Sansar Susamuru Tavşan Yabandomuzu Yabankedisi 5 25 BKn GA GÇsKnD GKnA GKnD KnÇsA KnÇsGD KnD KnDybc KnGA KnGD OT Şekil 2. Tespit edilen yaban hayvanlarının orman meşcere tipine bağılı dağılımları. 42

56 Benzer şekilde her hangi bir meşcere tipine girmeyen orman toprağı olarak nitelendirilen açık alanlarda da yaban hayvanlarının popülasyon yoğunluklarının düştüğü göze çarpmaktadır. Çalışma alanının hedef türü konumundaki iki yaban hayvanından karacaların göknar ağırlıklı meşcere tiplerini tercih eder iken diğer hedef tür olan yaban domuzunun kayın ağırlıklı meşcere tiplerini tercih ettikleri görülmektedir. Ancak her iki türde bu iki ağaç türünün karışımı olan alanlarda baskın olarak bulunmaktadır. Bu türleri yine her iki ağacın karışım yaptığı meşcerelerde üçünü sırada kızıl tilki izlemektedir. Bir diğer önemli tür olan boz ayı ise GKnA meşcere tipinde en yaygın olarak bulunurken ikinci olarak KnDybc meşcere tipine sahip alanları tercih etmektedir. Tespit edilen yaban hayvanlarının tercih ettikleri meşcer tipinde beslenme rejimleri tercih ettikleri besin maddelerinin de çok büyük payı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Çalışma alanında tespit edilen yaban hayvanlarının farklı değişkenler dikkate alındığında (gün saat, aylık dağılım, yükseklik, meşcere tipi) bir birleri ile çok yakın ekolojik istekler içinde oldukları görülmektedir. Bu doğrultuda çalışma alanında dağılış gösteren yaban hayvanları geneli için en yoğun olarak akşam üstü 18. ile 22. arasında ve gündüz ise 4. ile 8. arasında daha aktif oldukları söylenebilir. Bunun aksine yaban hayvanı aktivitelerin en az olduğu saatler ise gündüz 1. ile 17. saatleri arasına rastlamaktadır. Yaban hayvanlarının aylara bazında aktif oldukları zamanlar incelendiğinde ise tüm türlerin faaliyetlerinin ve görülme olasılıklarının Haziran ayı itibarı ile arttığı Temmuz ve Ağustos aylarında en yüksek seviyeye çıktığı ve de Kasım ayından itibaren düşerek Mayıs ayına kadar en az seviyelerde olduğu görülmektedir. Yaban hayvanlarının popülasyon ekolojilerini etkileyen önemli değişkenlerden biri olan yükseklik incelendiğinde tüm yaban hayvanlarının 13 ile 15 metreler arasında daha yoğun olarak yayıldığı söylenebilir. Yine yaban hayvanları üzerinde önemli bir etken olan meşcere tipinde türlerin belirgin olarak karışık meşcere tiplerini tercih ettikleri gözlenmektedir. Tüm türler alanın hakim meşcere tipi olan GKnA ile KnGA meşcerelerinde diğer meşcerelere göre çok daha fazla görülmektedir 43

57 Boz ayı (Ursus arctos L. 1758) (Carnivora: Ursidae) Ülkemizin en büyük karasal memelisi olan boz ayı Anadolu nun uygun yaşam ortamlarında farklı yoğunlularda dağılış yapmaktadır. Türkiye de İç Anadolu, Akdeniz ve Ege bölgesinin bazı illeri, Trakya bölgesi ve Suriye sınırına yakın alanların bir kısmı hariç birçok ilimizde bulunur. 25 kilo ağırlığa ve 2,5 metre kadar boya ulaşabilen boz ayılar doğal şartlarda 2 yıl kadar yaşayabilmektedirler. Hepçil (hem karnivor hem herbivor) bir canlı olması sebebiyle her türlü ortama uyum sağlayabilir. Deniz seviyesinden yüksek dağlara kadar birçok farklı habitatta yaşayabilir. Genel olarak besinin olduğu orman açıklıkları, alpin taşlık ve kayalık alanlar ile gündüz saklanabileceği kapalılığı yüksek ibreli ve yaprak döken ormanlık alanlarda ve insan etkisinde uzak alanlarda yaşamayı tercih ederler. Yaptığımız arazi çalışmaları sırasında alanda toplam 147 boz ayı bireyinin kaydı alınmıştır. Ancak çalışma alanında 5 foto kapan kurulum dönemi yapıldığı dikkate alındığında alanda ortalama 29,4 adet boz ayı olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. Çünkü boz ayılar gerek günlük gerekse de mevsimsel göçlerinde çok uzun mesafeler kat edebilmekte ve bu sebeple de aynı bireyin farklı ya da ayı kapan mükerrer kere girmesi mümkün olabilmektedir. Ancak boz ayı üzerinde yapılan popülasyon ekolojisine yönelik çalışmalar ve değerlendirmeler gözlenen toplam sayı üzerinden yapılmıştır. Çalışma kurduğumuz 78 foto kapanın 35 adedinde tespit edilen boz ayılara bir kapanda en fazla 17 en az ise 1 adet olarak tespit edilmiştir. En çok 17 bireyle 37 nolu foto kapanda boz ayı tespit edilirken bunu 16 bireyle 38, 15 bireyle 4 ve 14 bireyle 75 nolu kapanlar izlemiştir. 1, 12, 19, 3, 62, 67, 7 ve 73 nolu foto kapanlarda ise sadece 1 er adet boz ayı tespit edilmiştir (Şekil 21). Günlük yaşamsal faaliyetleri dikkate alındığında ise çalışma alanı sınırlarında boz ayının günün her saatinde gözlendiği görülmektedir. Boz ayının günün saatlerine öre görülme sayıları şekil 22 deki grafikte verilmiştir. 44

58 Şekil 21. Boz ayıların tespit edildiği kapanlar ve birey sayıları Şekil 22. Boz ayıların günün saatlerine göre görülme sayıları 45

59 Akşam 17. dan sonra görülme olasılığı artan boz ayılar en çok saat saatleri arasında görülmüştür. Gece 23. dan sonra sabah 5. a kadar daha az görülen boz ayılar tekrar gündüz 9. ile 17. arasında ise oldukça az görülmüştür. Boz ayıların en çok görüldüğü saatler çoklukla onların beslenmek için gezindikleri zamanlara denk gelmektedir. Her ne kadar boz ayıların saate göre görülme olasılıkları şekil 22 deki grafikteki gibi bulunsa da bu değişken üzerinde mevsiminde önemli bir etkisi olduğu gözden kaçmamalıdır. Nitekim boz ayıların günlük aktiviteleri kış mevsiminin başladığı Aralık ayı itibarı ile azalmaya başlamakta Ocak ve Şubat aylarında ise tamamen yok olmaktadır. Yine boz ayı aktiviteleri Mart ayından sonra ilkbaharın gelmesi ile yavaş yavaş görülmekte ve yaz mevsimi ile birlikte aktiviteler en üst seviyelere ulaşmaktadır. Boz ayıların aylara göre görülme olasılıkları şekil 23 deki grafikte verilmiştir Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Şekil 23. Boz ayıların aylara göre görülme sayıları Grafikte de görüldüğü üzere Mart ayından itibaren görülmeye başlayan boz ayıların sayısı Hazirandan sonra hızla artmaya başlamış ve Eylül ayında 39 bireyle en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Mart ve Haziran ayları arasında kış uykusundan yeni çıkan boz ayılar hem morfolojik hem de biyolojik açısından oldukça zayıftırlar. Bu dönemde özellikle yüksek orman kesimlerinde vejetasyon daha çok yeni olması boz ayının besin bulmasını oldukça 46

60 düşürmektedir. Bu durumda boz ayı fazla enerji saf etmemek için besin bulabildiği alanlar civarında faaliyet göstermekte hareket etmekten kaçınmaktadır. Temmuz ayı ile ormanlarda boz ayının yiyebileceği besinlerin artması ve boz ayının kuvvetini kazanması onu kışı geçirmek için yoğun bir beslenme rejimine itmektedir. Böylece boz ayı dağılış yaptığı alanlarda çok uzun mesafelerde çok uzun süreler ile gezinerek foto kapanlara yakalanmaktadır. Eylül ayında en yüksek seviyeye ulaşan boz ayı aktivitesi yaşam alanlarında besin miktarlarının giderek azalması ve kış mevsiminin yavaş yavaş başlaması ile azalmaya başlamış ve kasım ayının sonu itibarı ile de alandaki boz ayıların büyük bir çoğunluğu kış uykusuna yatmıştır. Boz ayılar yüksekliğe bağlı olarak da farklı dağılışlar göstermektedir. Boz ayıların yüksekliğe bağlı olarak gösterdikleri dağılımlar şekil 24 deki grafikte gösterilmiştir Şekil 24. Boz ayıların yüksekliğe göre görülme sayıları Yüksek sınırı 11 ile 16 metreler arasında olan çalışma alanında boz ayıların da farklı yüksekliklerde faklı sayılarda görüldüğü dikkati çekmektedir. Tespit edilen 147 boz ayının tamamına yakını 11 metreden daha yüksekte belirlenmiştir. En fazla arasında 38 birey olarak tespit edilen boz ayıların yükseklik arttıkça sayılarında ani düşüşler olduğu 47

61 görülmektedir. Bu yükseklikten 1 metre düşükte sayı 8 adet azalarak 3 olurken 1 metre yüksekte sayı 1 adet azalarak 28 olmuştur. 16 metrenin üstünde ise boz ayı sayısının 7 ye kadar düştüğü görülmektedir. 11 ile 13 metre aralığında eş bir dağılış gösteren boz ayılar bu yükseklikte ortalama 2-21 adet olarak sayılmıştır. Bunlar dışında 9 metrenin altında görülen boz ayıların tesadüfi görünümler olduğunu düşünülmektedir. Bu alanlara boz ayıların ekstrem koşular da besin bulmak ya da bir kokuyu takip ederek gittikleri düşünülmektedir. Boz ayının alandaki popülasyon ekolojisine etki eden en önemli değişkenlerden biride hiç kuşkusuz ki orman meşcere tipidir. Yapılan gözlemler ve elde edilen bilgiler doğrultusunda boz ayıların karışık orman meşcerelerinde daha yaygın olarak bulunduklarını göstermiştir. Boz ayılar her ne kadar kayın ve göknar karışık meşcerelerini tercih etse de alanda bu karışım özellinde de bir farklılık görülmektedir. Boz ayının meşcere tipine göre alandaki dağılışı ise şekil 25 de verilmiştir BKn GA GÇsKnD GKnA KnÇsA KnÇsGD KnD KnDybc KnGA KnGD Şekil 25. Boz ayıların meşcere tiplerine göre görülme sayıları Nitekim boz ay en çok 34 bireyle GKnA meşcere tipinde belirlenmiştir. Bu meşcere tipinde Göknar ile kayın karışık olarak bulunmasına rağmen göknarlar kayınlara göre daha baskın olarak bulunmaktadır. Yine bu meşcere seçme bir orman parçasıdır. Kayının ağırlıklı olduğu 48

62 göknar karışık meşcerelerinde ise toplamda 55 birey tespit edilmesine karşın bu karışımın seçme meşcere ve aktüel seçme meşcere olması bu dağılımı yüksek oranda etkilememiştir. Sonuçta KnGA da 32 KnGD de ise 23 birey tespit edilmiştir. Yine kayın, sarıçam ya da kayın, sarıçam, göknar karışık meşcerelerinde boz ayılar en fazla 16 adet görülmüş, saf meşcerelerde ise bu sayı çok azalmış ve 1-2 adet bireye düşmüştür. Yapılan arazi çalışmalarında foto kapanlar ile tespit edilen bazı boz ayı bireylerine ait fotoğraflar şekil 26 da verilmiştir 49

63 Şekil 26. Boz ayı (Ursus arctos) Çakal (Canis aureus L, 1758) (Carnivora: Canidae) Ülkemizde en çok bilinen yırtıcı yaban hayvanlarından birisi olan çakal 8-95 cm uzunluğunda, 3-35 cm kuyruğa sahip, ortalama bir köpek büyüklüğündedir. Sırtında bulunan ve karının iki yanına doğru ilerleyen grimsi boz leke ile köpeklerden ayırt edilir. Mevsimlere ve coğrafi yayılışlarına göre değişmekle birlikte genellikle altın sarısı renklerdedir. 5

64 Ülkemizde her yerde bulunmasına rağmen özellikle kıyı ve kıyı içi kesimlerde daha fazla bulunmakta ve genellikle sık fundalık, baltalık ve makilik alanlarda, derin vadi tabanlarda ve alçak rakımlarda yaşamayı tercih etmektedir. Bu sebepten dolayı yaşam alanları ve yayılış yükseklikleri dikkate alındığında çalışma alanımız olan metrelik yüksekliklerde çakalın ne izine ne de görüntüsüne rastlanmamıştır. Çalışma alnımızı sınırları içinde olan ancak yaban hayatı çeşitliliğin çok daha az olduğu bazı bölgelerde çakalın varlığı hem izlerden hem de yaşam alanlarındaki halktan alınan bilgiler ile tespit edilmiştir. Bu amaçla Bağdatlı köyü yakınlarında bir dere havzasına kurulan foto kapan ile türün çalışma alanının alçak kısımlardaki varlığı belgelenmiştir. Çakal sadece bir noktada ve tek bir foto kapan ile belirlendiği için bu türe yönelik istatistiksel ve popülasyon ekolojine yönelik bir değerlendirme yapılmamıştır. Alanda tespit edilen 19 adet çakal 68 nolu foto kapan ile belirlenmiştir. Tespit edilen çakalların günün saatlerine görülme sıklıkları şekil 27 de verilmiştir Şekil 27. Çakalın günün saatlerine göre görülme sayıları 51

65 Foto kapanın kurulduğu nokta 357 metre yükseklikte saf bir kayın meşceresi içinde yer almaktadır. Bu noktada tespit edilen çakallarının günlük faaliyetleri incelendiğinde akşam 2. dan itibaren hareketlendikleri gece boyunca aktif olup sabah 5. itibarı ile faaliyetlerinin tamamen durduğu görülmektedir. Gündüz saatlerinde türün hiçbir kaydı alınamamıştır. Çakal için araştırma alanı için söylenebilecek bir diğer önemli bulgu ise tespit edilen ayak izi ve dışkı izleri ile türün genellikle yerleşim yerlerine yakın olan alanlarda faaliyet gösterdiğinin belirlenmesidir. Alanda foto kapanlar ile tespit edilen çakallara ait görüntüler şekil 28 de verilmiştir. Şekil 28. Çakal (Canis aureus) 52

66 Karaca (Capreolus capreolus L. 1758) (Cetartiodactyla: Cervidae) Ülkemizdeki en küçük geyik türü olan karacaların; bacakları uzun, gözleri büyüktür. Oldukça büyük olan kulakları öne dönük ve yukarı kalkıktır. Üst gözkapaklarında uzun kirpikler vardır. Yalnız erkeklerde kısa çatallı ve üstü çok pürüzlü boynuzları bulunur, dişilerde boynuz bulunmaz. Renkleri yazın kırmızı-kahverengi, kışınsa gri, boz-kahverengidir. Kuyruklarının bağlandığı kısmın civarında ayna denilen oldukça geniş beyaz bir benek vardır. Çalışma süresi boyunca alanda toplam 683 adet karca bireyinin kaydı alınmıştır. 5 farklı foto kapan kurulum dönemi dikkate alındığında en çok karaca 255 bireyle 3. dönemde gözlenirken en az karaca ise 34 bireyle 4. dönemde gözlenmiştir. Karacaların bu beş dönem için ortalama birey sayıları ise 136,6 olarak tespit edilmiştir. Alanda kurduğumuz 78 foto kapandan 61 adedinde karacalar gözlenmiştir. 45 nolu foto kapan 69 bireyle en çok karacanın gözlendiği nokta olmuştur. 44, 42 ve 15 nolu foto kapanlar 3 bireyden fazla karacanın tespit edildiği noktalardır. Bunun yanında 4, 16, 29, 38, 58, 61, 63, 67, 69, ve 76 nolu foto kapanlarda ise sadece 1 er adet karaca tespit edilmiştir (Şekil 29) Şekil 29. Karacaların tespit edildiği kapanlar ve birey sayıları 53

67 Günlük yaşamsal faaliyetleri dikkate alındığında karancın günün her saatinde farklı yoğunluklarda oldukları görülmektedir (Şekil 3) Şekil 3. Karacaların günün saatlerine göre görülme sayıları. Akşam 17. dan sonra görülme sıklığı artan karacanın sabah 1. a kadar yoğun bir biçimde aktif olduğu grafikten anlaşılmaktadır. Türün ile saat aralıklarında diğer zamanlara göre daha fazla görüldüğü göze çarpmaktadır. Bu durum ise karacaların bu saat aralıklarında yuva alanlarından beslenme alanlarına gitmeleri ya da beslenme alanlarına yuva alanlarına dönme zamanları olarak açıklanmaktadır. Karacaların günlük aktivitelerine yön veren önemli değişkenden biride mevsimindir. Karacaların aylara göre görülme sayısı şekil 31 deki grafikte verilmiştir. Grafik incelendiğinde karacaların çiftleşme dönemine rast gelen Temmuz ve Ağustos aylarında türün daha aktif olduğu görülmektedir. Karacanın en aktif olduğu Ağustos ayında toplamda 149 karaca birey gözlenirken bunu sırası ile 15 bireyle Eylül ve 14 bireyle Temmuz ayları takip etmektedir. Yaklaşık 4-44 hafta süren gebelik dönemin ardından meydana gelen doğum dönemine denk gelen Mayıs ve Haziran aylarında ise karacanın görülme sıklığının oldukça düştüğü göze çarpmaktadır. Bu dönemde anne karacalar ile yeni doğan yavrularında foto 54

68 kapanlara görülmesi bu tezi doğrular niteliktedir. Yine kış döneminin başlaması ile karacalar özellikle besin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yerlere göçmekte ve buralarda çok fazla dolaşmadan kışı geçirmektedir. Bu da onların bu dönemde daha az görülmesine sebep vermektedir. Nisan ayı itibarı ile karın yer örtüsü üzerinden kalkması karaca faaliyetlerini de arttırmakta ve bu dönemde türün görülme sıklığı da artmaktadır Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Şekil 31. Karacaların aylara göre görülme sayıları. Kışın daha çok vadi tabanlarını tercih eden karacalar diğer zamanlarda yüksek dağ ormanlarında bulunmaktadır. Nitekim yüksekliğe bağlı olarak karacaların görülme sayılarını gösteren şekil 32 deki grafikte 13 metreden yukarı olan rakımlarda karacaların çok daha fazla görüldüğü dikkati çekmektedir. Çalışma alanı içinde en iyi dağılışı metre arasındaki yüksekliklerde yapan karacaların sayıları bu noktadan daha yüksek kesimlerde nispi olarak azalırken daha alçak rakımlarda daha net olarak azalmaktadır. Nitekim metrelerde 144 adet, metrelerde 139 adet, metrelerde ise 18 adet karaca tespit edilmiştir. Rakım yükselmesine birey sayısındaki nispi düşüşe karşı rakımın 13 metrenin altına inmesi durumda birey sayısı 52 hatta 12 bireye kadar düşmüştür. Daha düşük olan rakımlarda (1 ve altı) çalışma kapsamı içinde sistematik olarak foto kapan kurulumu yapılmadığı için burada bunu yorumlamak doğru olmayacaktır. 55

69 Şekil 32. Karacaların yüksekliğe bağlı olarak görülme sayıları Bir çok yaban hayvanında olduğu gibi karacanın da alandaki popülasyon ekolojisine etki eden en önemli değişkenlerden biride orman meşcere tipidir. Alandaki meşcere tipleri dikkate alındığında karacanın karışık orman tiplerini tercih ettiği belirgindir. Şekil 33 deki grafikte görüldüğü gibi karaca en çok göknar-kayın karışık ormanları tercih etmektedir. Ancak bu karışımda da göknarın daha yoğunlukta olduğu GKnA tipindeki meşcereler ön plana çıkmaktadır. İkinci olarak ise KnGA tipindeki meşcereler yine karacanın dağılışına etki eden bir değişkendir. Bir diğer karşım olan GÇsKnD ise orta yoğunlukta popülasyon ihtiva eden bir meşcere tipidir. Saf orman sahaları dikkate alındığında ise Göknar saf meşcerelerinde diğer saf meşcerelere göre belirgin olarak karacaların daha fazla olduğu görülmektedir. Karacaların meşcere tiplerine göre dağılımını belirleyen bir diğer faktör ise A ve D faktörüdür. Grafiğe dikkat edildiğinde aynı ya da benzer meşcere tipinde A faktörü olan yani yaşlı ve olgun orman vasfına sahip olan alanlarda karaca popülasyonlarının daha yoğun olduğu göze çarpmaktadır. Nitekim GKnA meşcere tipinde 284 birey sayılmışken GKnD meşcere tipinde sadece 8 birey sayılmıştır, benzer şekilde KnGA meşcere tipinde 154 birey sayılmışken KnGD meşcere tipinde 14 birey sayılmıştır. 56

70 BKn GA GÇsKnD GKnA GKnD KnÇsA KnÇsGD KnD KnDybc KnGA KnGD OT Şekil 33. Karacaların meşcere tipine bağlı olarak görülme sayıları Yapılan arazi çalışmalarında foto kapanlar ile tespit edilen bazı karaca bireylerine ait fotoğraflar şekil 34 de verilmiştir. 57

71 58

72 Şekil 34. Karaca (Capreolus capreolus) Kızıl Geyik (Cervus elaphus L. 1758) (Cetartiodactyla: Cervidae) Karacanın aksine en büyük geyik türlerinden biri olan kızıl geyik kışın koyu kahverengide iken yazın açık kahverengi-bronz renge kadar değişen renklerde olabilir. Baş, boyun, ön ve arka bacaklar dışında kalan bölgeler daha açık tonda ve renktedir. Baş ve kulaklar uzundur. Erkeklerde 15 cm. ye varan büyük ve gösterişli boynuzlara bulunur. Kalın bir vücut yapısı, ince ve uzun bacaklar ve kısa bir kuyruğu vardır. 15 cm ye kadar uzayabilen omuz yüksekliği, cm arasında değişebilen boy uzunluğu ve ortalama 15-3 kg ağırlıkları ile oldukça iri ve güçlü bir yaban hayvanıdır. Araştırma alanının nadir türleri arasında yer alan kızıl geyik 3 farklı dönemde 7 farklı foto kapanda toplam 18 adet olarak kayıt edilmiştir. İlk dönemde 5, ikinci dönemde 2 ve beşinci dönemde ise 11 birey kızıl geyik kaydı yapılmıştır. Kızıl geyiklerin tespit edildiği foto kapanlar ile tespit edilen birey sayıları şekil 35 deki grafikte verilmiştir. Grafikten de anlaşılacağı üzere fazla kızıl geyik 72 nolu foto kapanda 8 birey, 15 ve 78 nolu foto kapanlarda 3 er birey diğer foto kapanlarda ise (1, 18, 21, 31 nolu foto kapanlar) 1 er birey olarak kayıt edilmiştir. Tespit edilen kızıl geyiklerim günlük aktivite saatler, incelendiğinde bireylerin hepsinin akşam 18. dan itibaren aktif olmaya başladıkları ve sabah 9. dan sonra faaliyetlerini durdurdukları görülmektedir. Kızıl geyiklerin saatlik görülme sayılarını gösteren şekil 36 deki grafik incelendiğinde bireylerin yüksek oranda akşam ve gece faaliyette bulundukları izlenebilir. Sabah saatlerinde ise gün ağardıktan sonra sadece 4 bireyin kaydı yapılmıştır. 59

73 Ancak gün boyu bu alanda kızıl geyiklerin alanda kaydı alınamamıştır. Kızıl geyiklerin günün saatlerine göre belirlendiği zamanlarlar şekil 36 de verilmiştir Şekil 35. Kızıl geyiklerin tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları Şekil 36. Kızıl geyiklerin günün saatlerine göre görülme sayıları. 6

74 Şekil 37 de ise kızıl geyiklerin aylara göre görülme sayıları verilmiştir. Görüldüğü üzere birey sayısının Eylül ayında 11 bireyle en yoğun ay olduğu göze çarpmaktadır. Bunun en önemli sebebi bu dönem itibarı ile kızıl geyiklerin kızışma dönemine girmeleridir. Bu dönemde özellikle erkek bireyler ortamda çok fazla görülmekte ve dişileri aramaktadır. Ekim ayının sonlarına doğru çiftleşen kızıl geyikler bu dönemden haziran ayına kadar kendi sürülerinde ormanın kuytu köşelerinde bulunurlar. Haziranda doğumların meydana gelmesi ile kızıl geyikler tekrar görülmeye başlanır Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Şekil 37. Kızıl geyiklerin aylara göre görülme sayıları. Kızıl geyiklerin yüksekliğe göre görülme sayılarına incelendiğinde ise 13 metrenin altında bir tespitin olmadığını göze çarpmaktadır. 8 adetle bireyle en fazla metreler arasında gözlenmiştir metreler arasında 4 birey foto kapanlar tarafından tespit edilmişken ile metreler arasında ise üçer birey tespit edilmiştir. Kızıl geyiklerin yüksekliğe bağlı olarak görülme sayıları şekil 38 de verilmiştir. Kızıl geyikler alanda daha çok yapraklı saf meşcerelerini tercih etmektedirler. Alanda kızıl geyikler 8 adet bireyle en çok BKn meşcere tipinde tespit edilmiştir. Karışık meşcerelerde ise kayının ağırlıklı oldu KnGA ve KnGD karışık meşcere tiplerini tercih etmektedirler. Bunlara ek olarak göknar ağırlıklı olan GKnA meşcere tipinde ise tür en az olarak tespit edilmiştir (Şekil 39). 61

75 Şekil 38. Kızıl geyiklerin yüksekliğe göre görülme sayıları BKn GA GÇsKnD GKnA GKnD KnÇsA KnÇsGD KnD KnDybc KnGA KnGD OT Şekil 39. Kızıl geyiklerin meşcere tipine göre görülme sayıları. 62

76 Yapılan çalışmalar sonucunda foto kapanlar ile tespit edilen kızıl geyiklere ait bazı fotoğraflar şekil 4 da verilmiştir. Şekil 4. Kızıl geyik (Capreolus capreolus) 63

77 Kızıl Tilki (Vulpes vulpes L. 1758) (Carnivora: Canidae) cm kadar boyda, cm kuyruk uzunluğuna sahip ortalama 3-4 cm yükseklikte olan kızıl tilki bu ölçülerle büyük memeli yaban hayvanlarının en küçüğüdür. İsminden de anlaşılacağı üzere kızıl kahve bir renge sahip olsa da bu renk kışın iyice açılmakta hatta bazı bölgelerde tamamen beyazlaşmaktadır. Predatör türlerden olan kızıl tilki sıklıkla insan yaşam alanlarına kadar yaklaşabilmektedir. Tüm çalışma dönemlerinde toplamda 411 birey olarak tespit edilen kızıl tilki en çok 132 bireyle 2. foto kapan döneminde gözlenmiştir. Bunu sırayla 3. dönemde 18, 5. dönemde 84, 4. dönemde 51 ve 1. dönemde 36 birey izlemiştir. Dönemsel ortalama bakıldığı zaman ise 82,2 bireyin kaydı yapılmıştır. Kızıl tilkiler çok hareketli oldukları ve gün içinde sürekli aktif oldukları için tıpkı boz ayılar gibi mükerrer sayımlara maruz kalmış olabilirler. Bu sebepten ortalama değerin vurgulanmasında fayda vardır. 78 foto kapanın 44 ünde tespit edilen kızıl tilkiler en fazla olarak 46 bireyle 75 nolu foto kapanda belirlenmiştir. 21 nolu foto kapanda 38 birey tespit edilirken 55 nolu foto kapanda ise 33 birey görülmüştür. Buna karşılık 1 farklı foto kapanda sadece 1 birer birey tespit edilmiştir. Kızıl tilkilerin tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları şekil 41 de verilmiştir Şekil 41. Kızıl tilkilerin tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları. 64

78 Tespit edilen kızıl tilkilerin saate bağlı günlük aktiviteleri incelendiğinde türün hareketlerinin saat 2. dan sonra arttı gece boyunca sürdüğü ve saat 7. dan sonra ise belirgin olarak azaldığı görülmektedir. Gündüz aktivitelerin özellikle 1. ile 16. arasında minimuma düştüğü gözlenmektedir. Kızıl tilkinin gece aktiviteleri incelendiğinde ise saatlik ortalama birey sayılarının yakın olduğu gözükmektedir. Şekil 42 den görüldüğü üzere gündüz de aktif olan kızıl tilkinin geceleri daha yoğun bir faaliyet içinde olduğu belirlenmektedir Şekil 42. Kızıl tilkilerin günün saatlerine göre görülme sayıları. Günü her saatinde aktif olan kızıl tilkilerin yılın her ayında da aktif olduğu şekil 43 deki grafikten anlaşılmaktadır. Yavrulama ve çiftleşme dönemi olan Ocak-Mart ayları arasında çoğunlukla tek gezen kızıl tilkiler Haziran ayından itibaren daha sık olarak ortama çıkmaktadırlar. Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında en yoğun aktivitelerini gösterirlerken kızışma dönemlerine denk gelene Ocak-Mart aylarında kızıl tilkinin çok aktif olmadığı görülmektedir. Mayıs ayından itibaren doğumların başlaması ile yetişkin kızıl tilkiler tekrardan foto kapanlara girmeye başlamıştır. Tespit edilen tüm kızıl tilkiler bir tespit hariç tümüyle tek birey olarak görülmüştür. En fazla kayıt alanına ay 18 bireyle eylül ayı olurken bunu sırası ile 83 bireyle Ağustos ve 55 bireyle Ekim ayları izlemiştir. En az birey ise 6 adetle Şubat ayında kayıt edilmiştir. 65

79 Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Şekil 43. Kızıl tilkilerin aylara göre görülme sayıları. Kızıl tilkiler foto kapanların kurulduğu tüm yüksekliklerde görülse de 12 metreden yüksekte daha fazla görülmüştür. 7-1 metre arasına foto kapan kurulmadığı için bu yüksekliklerdeki veriler verilmemiştir. Ancak 6-7 metre rakımlı alanlara kurulan foto kapanlarda kızıl tilkinin tespit edilmesi bu ara yüksekliklerde de kızıl tilkinin varlığının bir göstergedir. Elde edilen veriler doğrultusunda kızıl tilki en çok 111 bireyle metreler arasındaki foto kapanlara yakalanmıştır metrelerde 99 birey foto kapanlara girerken 15 metrenin üstünde 82 birey foto kapana girmiştir metre yükseklikte tespit edilen kızıl tilki sayısının çok az olması foto kapan kurulan sahaların kızıl tilki habitatına uygun olmama ihtimalini düşündürmektedir. Çalışma alanında tespit edilen kızıl tilkilerin yüksekliğe göre dağılımları şekil 44 deki grafikte verilmiştir. Kızıl tilkileri habitat seçimi incelendiğinde ise karışık meşcere tipine sahip ormanları tercih ettiği görülmektedir. Şekil 45 incelendiğinde GKn meşcere tipinin 198 bireyle en çok tercih edildiği, bunu 86 bireyle KnGA ve 84 bireyle KnGD meşcere tipinin izlediği görülmektedir. Saf meşcerelerde karışıklara göre oldukça az görülen kızıl tilki saf meşcere tercihini de göknar meşcerelerinden yana kullanmaktadır. Bu noktada karışık meşcerelerde de göknar ağırlıklı alanlarda daha baskın olarak bulunduğu söylenebilir. 66

80 Şekil 44. Kızıl tilkilerin yüksekliğe göre görülme sayıları BKn GA GÇsKnD GKnA GKnD KnÇsA KnÇsGD KnD KnDybc KnGA KnGD OT Şekil 45. Kızıl tilkilerin meşcere tipine göre görülme sayıları. Yapılan çalışmalar sonucunda foto kapanlar ile tespit edilen kızıl tilkilere ait bazı fotoğraflar şekil 46 da verilmiştir. 67

81 68

82 Şekil 46. Kızıl tilki (Vulpes vulpes) Kurt (Canis lupus L. 1758) (Carnivora: Canidae) Canidae familyasının en büyük türü olan kurtların boyları cm. arasında değişmektedir. Kuyruk uzunlukları 35-5 cm. olup omuz yüksekliği 75-9 cm. arasındadır. Her ne kadar baş öne doğru uzamış olsa da çene kaslarının çok kuvvetli olmasından dolayı geri kısmı oldukça geniştir. Mevsimsel olarak farklı renklere sahip olan kurtlarda sırt kısmı 69

83 koyu esmer karın altı ve bacaklar daha açık kirli gri sarıdır. Kışın gri renklemenin hakim olduğu kurtların omuz başlarında her mevsim görülebilen V şeklinde bir leke vardır. Yapılan foto kapan çalışmalarında her dönede gözlenen kurt alanda toplam 59 birey olarak kayıt edilmiştir. 21 bireyin sayıldığı ikinci foto kapan kurulumu türün en fazla gözlendiği dönem olmuştur. Bunu 17 bireyle üçüncü dönem ve 16 bireyle de beşinci dönem izlemiştir. Sahaya kurulan 78 foto kapandan 14 adedinde görüntülen kurtlar en fazla 15 bireyle 37 nolu foto kapanda tespit edilmiştir. 8 bireyin tespit edildiği 45 nolu foto kapan ikinci sırada en fazla birey gözlenen nokta olur iken, bunu 5 er bireyin gözlendiği 35, 43, 71 ve 75 nolu foto kapanlar takip etmiştir. Kurtların belirlendiği foto kapan noktaları incelendiğinde bunların yakın bölgelerde olması alanda gözlenen kurtların o bölgenin hakim sürüleri olduğunu düşündürmektedir (Şekil 47) Şekil 47. Kurtların tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları. Diğer birçok memeli yaban hayvanı gibi kurtlarında alandaki günlük faaliyetleri incelendiğinde gündüz faaliyetlerinin nerdeyse hiç olmadığı gözükmektedir. Nitekim tespit edilen kurtlardan sadece 8 birey gün ışığının alanda hakim olduğu saatleri arasında tespit edilmiştir. Ancak gün ışığının gitmesi ile kurt faaliyetlerinin hızla arttığı ve 7

84 ile saat aralıklarının 1 ar bireyle en fazla kurt görülen zamanlar olduğu görülmüştür. Saat 2. ile 8. saatleri arasında ise hemen her saatte türün az ya da çok miktarda faaliyette olduğu şekil 48 deki grafikten anlaşılmaktadır. Kurdun gündüz faaliyetlerindeki tek ekstrem durum saatleri arasında 2 adet bireyin gözlenmesi olmuştur. Bu kurtların tespit edildiği noktanın nispeten alçak rakımlı olması, yerleşim yerlerine yakın olması ve tespitin kasım ayında yapılmış olması bu iki bireyin yiyecek bulmak için dolaştığı düşüncesini akla getirmektedir Şekil 48. Kurtların günün saatlerine göre görülme sayıları. Çalışma alanında tespit edilen kutların aylara göre dağılımını gösteren şekil 49 daki grafik incelendiğinde bu türün kış mevsimi boyunca çalışma alanında bulunmadığını göstermektedir. Ağustos ayından Kasım ayına kadar yoğun olara gözlenen kurtlar aralık ayından sonra alanı terk etmişler ve bir sonraki yılın nisan ayına kadar görülmemişlerdir. Hatta Nisan ayında görülen 3 kurt bireyinin gözlendiği 45 nolu foto kapan bir önceki yılın Eylül ayında kurulmuş ve bu foto kapanda yine bir önceki yılın Kasım ayında 5 kurt bireyi gözlenmiştir. Buda kurtların Kasım ayından sonra yavaş yavaş alandan ayrıldıklarını ve Nisan ayı itibarı ile alana tekrar geldikleri fikrini güçlendirmektedir. Kış döneminde ise kurtların yerleşim yerlerine 71

85 yakın olan ve besin bulabildikleri alçak rakımlara yerlere indikleri tahmin edilmektedir. Haziran ayı ile başlayan kurt faaliyetleri Ağustos ve Eylül ayların en yüksek seviyesine ulaşmaktadır Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Şekil 49. Kurtların aylara göre görülme sayıları. Çoklukla ormanın iç kısımlarında insandan uzak yaşamayı seven kurtların yüksekliğe göre alandaki dağılımları incelendiğinde 13 metrenin üstünde daha fazla görüldüğü gözlenmektedir. Şekil 5 deki grafikte türün metreler arasında 33 bireyle en yoğun olarak gözlendiği bu noktadan daha yüksek ve daha alçak kısımlarda belirgin azalmalar olduğu görülmektedir. Çalışma alanımızın metreler arasında olduğu dikkate alındığında türün bu alanın tüm yüksekliklerinde görülmesi mümkün görülmektedir. Yüksekliğe bağlı olarak kurtların dağılışlarındaki en düşük rakım 67 nolu foto kapan tarafında Haziran ayı içinde 68 metrede kaydedilmiş iki kurt bireyidir. Yerleşim yerine çok yakın olan bu nokta orman ile sınır olmakla bitlikte burada görülen kurtların tesadüfi bireyler olma olasılığı çok yüksektir. Çünkü bu dönemde kurtların daha yüksek kesimlere yerleştikleri görülmektedir. 72

86 Şekil 5. Kurtların yüksekliğe göre görülme sayıları. Tespit edilen kurtların alandaki habitat seçimlerinde de farklılıklar göze çarpmaktadır. Meşcere tiplerine göre kurtların görülme sayılarını gösteren şekil 51 deki grafikte de görüldüğü üzere kurtların karışık meşcere tiplerini tercih ettikleri görülmektedir. Saf meşcerelerde sadece 3 adet gözlenen kurtlar ilk olarak GKnA, ikinci olarak da KnGA meşcere tiplerinde yoğun olarak gözlemlenmiştir. Kurtarın habitat seçiminde orman meşceresinin bir etkisi olmakla birlikte esas olarak etkin olan değişkenin kurtların avları olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. Nitekim kurtların önemli avlarından olan karaca ve yaban domuzlarının da tercih ettikleri meşcere tiplerinin kurt ile bire bir aynı olduğu görülmektedir. Bu noktada kurtların gerçek yaşam alanı olarak bir tespit yapmak için onların yuva inlerinin bulunarak bu noktaların habitat özellikleri üzerinde çalışılması da doğru olacaktır. Yapılan çalışmalar sonucunda foto kapanlar ile tespit edilen kurtlara ait bazı fotoğraflar şekil 52 de verilmiştir. 73

87 BKn GA GÇsKnD GKnA GKnD KnÇsA KnÇsGD KnD KnDybc KnGA KnGD OT Şekil 51. Kurtların meşcere tipine göre görülme sayıları. 74

88 Şekil 52. Kurt (Canis lupus) Porsuk (Meles meles L. 1758) (Carnivora: Mustelidae) Yırtıcılar takımında Sansargiller ailesinin en büyük üyelerinde olan porsuklar alaca görünüşleri ile hemen tanınan yaban hayvanlarıdır. 6-9 cm uzunluğunda boyları ve cm kuyruk uzunlukları ve 3 cm ye kadar olan cidago yükseklikleri ile orta büyüklükte bir 75

89 memeli yaban hayvanıdır. Gri, siyah ve kahverengi kırçıllı olan kürkü ve tıknaz bir vücut yapısı vardır. Başı ileri doğru uzamış olan porsukların en bilinen karakteri burundan başlayarak gözlerin üzerinden geçen ve kulaklara kadar devam eden siyah bantlarıdır. Boyundan itibaren en arka kısma kadar olan vücut altı siyahtır. Çalışmalar süresince toplamda 29 birey ile en az rastlanan türler arasında yer alan porsuk birinci dönem hariç diğer tüm dönemlerde kayıt altına alınmıştır. En fazla dördüncü dönemde 14 birey ve ikinci olarak da 12 bireyle ikinci dönemde kayıt edilmiştir. Ancak porsuklar günlük aktiviteleri sırasında yuvalarından çok uzaklara gitmedikleri için aynı kapanda sayılan porsukların aynı birey olma olasılığı çok yüksektir. Şekil 53 deki porsukların tespit edildiği foto kapanlar ile tespit edilen birey sayıları incelendiğinde 9 farklı foto kapanda bu türün tespit edildiği görülmektedir. 34, 71 ve 75 nolu foto kapanlarda 6-7 adet birey tespit edildiği halde diğer foto kapanlarda 1-3 adet birey tespit edilmiştir. Özellikle 34 ve 71 nolu kapanlarda tespit edilen porsukların 15 günlük bir dönemde tespit edilmesi bu noktadaki bir porsuk yuvasının olduğu ve foto kapanlar tarafından belirlenen bireylerinde bu yuvadan çıkan bir ya da birkaç farklı birey olduğu düşüncesini doğurmaktadır Şekil 53. Porsukların tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları. 76

90 Yapılan foto kapan çalışmalar sırasında tespit edilen porsukların tümü akşam 19. ile sabah 7. saatleri arasında tespit edilmiştir. Buda porsukların gece faaliyet gösterdiklerini gündüz ise dinlendikleri ya da daha gizli yerlerde dolaştıkları düşüncesini doğurmaktadır. Ancak bu veriler porsukların gündüz hiç dışarı çıkmadıkları ya da faaliyet göstermedikleri anlamına gelmemektedir. Porsukların günü saatlerine göre görülme sayıları şekil 54 de verilmiştir Şekil 54. Porsukların günün saatlerine göre görülme sayıları. Kış uykusuna yatan memeli yaban hayvanlarından biri olan porsukların çalışma alanında Aralık ayından Haziran ayına kadar görülmemesi bu alanda aralık ayından itibaren kış uykusuna yattığının bir göstergesidir. Haziran ayından itibaren çalışma alanında görülmeye başlayan porsuklar en fazla olarak 17 bireyle Eylül ayında görülmüştür. Şekil 55 de görüldüğü üzere porsukların sayısı bu aydan sonra azalmaya başlamakta Ekim ayında 4, Kasım ayında ise 1 birey görüldükten sonra Aralık ayından sonra görülmemektedir. Farklı değişkenlere göre farklı yaşam alanlarında bulunan porsukların sayısının yüksekliğe bağlı olarak arttığı şekil 56 da görülmektedir. Buna göre metreler arasında 14 birey sayılan porsuğun, metrelerde 9, metrelerde ise 4 birey olarak 77

91 sayılmıştır. Ancak türün 16 metreden daha yüksek olan rakımlarda herhangi bir kaydı alınamamıştır. Yine bölgede 11 metre altında da bu türe rastlanmamıştır Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Şekil 55. Porsukların aylara göre görülme sayıları Şekil 56. Porsukların yüksekliğe göre görülme sayıları. 78

92 Yaban havyalarının habitat seçimleri ve popülasyon ekolojileri etkileyen en önemli unsurlardan olan orman meşcere tipleri incelediğinde porsuğun belirgin bir habitat seçimi olduğu görülmektedir. Şekil 57 deki porsuğun meşcere tiplerine göre dağılım grafiği incelendiğinde türün gözlen 29 bireyden 22 sinin GKnA meşcere tipinde gözlendiği görülmektedir. Göknar ağılıklı karışık orman meşcerelerini tercih eden porsukların saf meşcerelerde hiç bulunmadığı da dikkati çekmektedir. Türün ikinci olarak KnGD meşcere tipini tercih ettiği ancak bu tip meşcerede sadece 4 bireyin gözlendiği görülmektedir BKn GA GÇsKnD GKnA GKnD KnÇsA KnÇsGD KnD KnDybc KnGA KnGD OT Şekil 57. Porsukların meşcere tipine göre görülme sayıları. Yapılan çalışmalar sonucunda foto kapanlar ile tespit edilen porsuklara ait bazı fotoğraflar şekil 58 de verilmiştir. 79

93 Şekil 58. Porsuk (Meles meles) Sansar (Martes foina (Erxleben, 1777)) (Carnivora: Mustelidae) Ülkemizdeki üç sansar türünden olan sansar ya da diğer adı ile kaya sansarı en çok görülen türdür. Ağaç sansarı M. martes ile çok benzeyen bu tür ondan boynunun altındaki beyaz papyon görünümündeki lekenin bacaklara kadar çatallanma yapması, kulak uçlarının üçgen şeklinde olması ve burun ucunun parlak ve pembe renkli olması ile ayrılır. Yırtıcı türlerimiz 8

94 en küçüklerinde biri olan sansarlar 38-6 cm. boyda, 25-3 cm. kuyrukları uzunları olan, cm. cidago yüksekliğine sahip hayvanlardır. Genel olarak sütlü kahverengi olan sansar mevsime göre daha koyu hatta siyaha yakın renklere de dönebilir. Foto kapan çalışmalarında sıklıkla rastladığımız sansar toplamda 96 adet olarak kayıt edilmesine rağmen bu sayı normal gözlenen sansar sayısından daha azdır. Çünkü sansarda tıpkı porsuk gibi yuvasının yakınında dolaşmakta çok fazla uzaklara gitmemektedir. Bu sebepten dolayı foto kapanlar tarafından tespit edilen bazı kayıtların mükerrer kayıt oldu belirlenerek bunlar değerlendirmeye alınmamıştır. Her foto kapan kurulum döneminde tespit edilen sansarların arasında çok büyük farklılıklar göze çarpmamıştır. Sadece son dönem 9 adet ile en az sansarın gözlendiği dönem olmuştur. Kurulan foto kapanlardan 3 adedinde belirlenen sansarların foto kapan başına genel olarak 1-2 adet ağırlıklı olarak tespit edildiği şekil 59 daki grafikte görülmektedir. 68 nolu foto kapanda 15 adet, 36 nolu foto kapanda 9 adet, 21 nolu foto kapanda 8 adet ve 45 nolu foto kapanda 7 adet birey görülmesi bu noktalarda sansar yuvalarının olduğunu göstermektedir. Son derece çevik ve hızlı hareket eden sansarların sık aralıklarla görülmesi de bunun diğer bir göstergesidir Şekil 59. Sansarların tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları. 81

95 Gün içinde sürekli olarak aktif olan sansarlar tercihen geceleri faaliyet göstermektedirler. Saat 19. dan sonra artmaya başlayan sansar faaliyetlerinin 12. a kadar devam ettiği ve bu saatler arasında farklı yoğunluklarda gözlendiği şekil 6 da görülmektedir ile saatleri arasında her hangi bir sansar kaydının yapılmaması tesadüfî bir durum olarak görülmektedir. Bu noktada sansarın gün içindeki faaliyetleri için net bir yaklaşımda bulunmak doğru olmayacaktır. Ancak günlük faaliyetler için sansarın güvenliği daha dikkate aldığı söylenebilir Şekil 6. Sansarların günün saatlerine göre görülme sayıları. Kış uykusuna yatmadığı gibi göç etmeyen sansarların şekil 61 deki aylara göre görülme sayıları incelendiğinde Haziran ayından Eylül ayına kadar olan yaz döneminde diğer aylara göre çok daha fazla görüldüğü göze çarpmaktadır. Bu dönemler arasında sansarların besinleri doğada daha taze ve daha bol olduğu için bu hayvanlar daha fazla dolaşmakta ve taze besinler tüketmektedir. Ancak eylül ayından sonra özellikle bitkisel besinlerin azalması sansarların daha az aktif olmasına sebep olmaktadır. Buna ek olarak Kasım ayından sonra alanın karla kaplanması bu türün yuvasında çok az olarak ayrılmasına, ayrıldığı zaman ise kısa mesafelerde dolaşmasına sebep olmaktadır. Sonuç olarak tüm yıl boyunca aktif olsalar da 82

96 sansarlar çalışma alanında yaz aylarında kış aylarına göre çok daha aktif olarak hareket etmektedirler Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Şekil 61. Sansarların aylara göre görülme sayıları. Genel olarak çok geniş bir yaşam ortamına sahip olan sansarlar 3 metre yüksekliğe kadar yaşamlarını sürdürmektedirler. Sansarların çalışma alanında tespit edildiği yükseklikler şekil 61 daki grafikte incelendiğinde foto kapan kurulan tüm yüksekliklerde gözlendiği görülmektedir. Ancak türün en iyi yayılışı metreler arasında yaptığı ve bu noktadan daha yüksek rakımlarda alçak rakımlara göre daha fazla bulunduğu dikkat çekmektedir. Asıl çalışma alanı 11 ile 17 metreler arasında olduğu için 7 ile 11 metreler arasında sadece bir noktada foto kapan kurulması sebebi ile bu yükseklik aralığında sansarların gözlemi kısıtlı kalmıştır. Ancak bu yüksekliklerde yapılan tesadüfi gözlemlerde özellikle dışkı olmak üzere sansarların izlerine sıklıkla rastlanmıştır. Yine sansarların alan içinde yükseklik değişkenine bağlı popülasyonları dikkate alındığında türün yüksek orman kesimlerini alçaklara göre daha çok tercih ettiğini söylemek doğru olacaktır. Sansarların habitat seçimleri incelendiğinde farklı tür meşcereleri tercih ettiği görülmektedir. En yoğun olarak GKnA meşcere tipinde görülen sansarlar ikinci yoğunlukta KnD, üçüncü ve dördüncü olarak sırası ile KnGD ve KnGA meşcerelerini tercih etmiştir. Sansarda diğere 83

97 birçok memeli yaban hayvanı gibi habitat seçimini karışık orman meşcereleri yönünde yapmaktadır. Özellikle kayın ağacının bulunduğu orman tiplerini türün daha çok tercih ettiği şekil 63 deki grafikten anlaşılmaktadır Şekil 62. Sansarların yüksekliğe göre görülme sayıları BKn GA GÇsKnD GKnA GKnD KnÇsA KnÇsGD KnD KnDybc KnGA KnGD OT Şekil 63. Sansarların meşcere tipine göre görülme sayıları. Foto kapanlar ile tespit edilen sansarlara ait bazı fotoğraflar şekil 64 de verilmiştir. 84

98 85

99 Şekil 64. Sansar (Martes foina) 86

100 Su Samuru (Lutra lutra (Linnaeus, 1758)) (Carnivora: Mustelidae) Sansargiller ailenin bir diğer üyesi olan su samuru gerek yaşam tarzı gerekse de habitat seçimi olarak diğer türlerden biraz daha farklılık göstermektedir. 6-9 cm civarında bir boya sahip olup kuyruk uzunluğu yaklaşık 35-5 cm civarındadır cm cidago yüksekliği ile orta büyüklükte memeli bir yaban hayvandır. Başı yuvarlak kulakları ve ağzı küttür. Sık ve yatık kıllarla örtülü olan vücudu koyu kahverengi ve parlaktır. Gri renkte olan boyun kısmı daha açık renkte de karın bölgesi vardır. Diğer bir çok karasal memeliden sarflı olarak yarı sucul olarak yaşamaktadır. Yapmış olduğumuz arazi çalışmaları sırasında bu türün ayak izlerine mutlak çalışma alanımızdaki akarsu kıyılarında zaman zaman rastlanmıştır. Ancak türün bu bölgede foto kapan ile tespiti hem foto kapan kurulacak uygun noktalarının bulunmamamsı hem de uygun olan noktalarda görüntü alınamaması sebebi ile tespit edilmemiştir. Bu sebepten dolayı çalışma alanı yakında bulanan Bağdatlı mevkiine 68 nolu foto kapan kurulmuş ve türün bölgedeki varlığı tespit edilmiştir. Yaklaşık bir ay süre içinde alanda kalan 68 nolu foto kapan farklı zamanlarda türün dört kez tespit etmiştir. Ancak tespit edilen bireylerin aynı mı yoksa farklı bireyler mi olduğu net olarak belirlenememiştir. Buna karşılık elde edilen görüntülerde su samurunun sudan çıkış, dinleme ve davranış faaliyetleri incelendiğinde bunun tek birey olduğu düşüncesi ağır basmıştır. Nisan ayı içinde gözlenen su samurunun diğer tüm değişkenleri aynı olduğu dikkate alındığında sadece günlük faaliyet saatleri üzerinden değerlendirilmesi uygun olacaktır. Bu noktada şekil 65 deki su samurunun günün saatlerine göre faaliyetlerini gösteren grafik incelendiğinde; türün gece faaliyet gösterdiği görülmektedir. Grafikten de anlaşılacağı üzere bu noktada tespit edilen su samuru akşam 19. dan itibaren faaliyete geçmekte ve sabah saat 3. a kadar faaliyetini sürdürmektedir. 87

101 Şekil 65. Su samurunun günün saatlerine göre görülme sayıları. Yapılan çalışmalar sonucunda foto kapanlar ile tespit edilen su samuruna ait bazı fotoğraflar şekil 66 da verilmiştir. Şekil 66. Su samuru (Lutra lutra) 88

102 Tavşan (Lepus europaeus Pallas, 1778) (Logomorpha: Leporidae) 6-7 cm kadar boylanabilen, 8-1 cm kuyruk uzunluğuna sahip tavşanların cido yüksekliği 25-3 cm arasındadır. Oldukça uzun olan kulaklarını etrafında çevirebilirler. Yazın kahverengi gri olan vücut kılları, kışın daha açılarak beyaza yaklaşır. Karın altı daha açık renktedir. Deniz seviyesinden itibaren 25 metre yüksekliğe kadar otluk, ormanlık ve açık araziler gibi uygun yaşam alanlarında dağılış gösteren tavşan çalışma alanında sadece 17 ve 48 nolu foto kapanlarda birer adet ve şüpheli olmak üzere toplamda iki adet tespit edilmiştir. Elde edilen veriler ve görüntüler tespit edilen türün tavşan olma ihtimalini güçlendirmekle birlikte kesin olarak türün tanımlanmasına yeterli seviyede değildir. Ancak yinede tavşana ait olan bulguların bura verilmesinde fayda vardır. Tespit edilen tavşanlardan biri saatleri arasında belirlenirken diğeri saatleri arasında belirlenmiştir. Bu da rahatsız edilmedikleri sürece geceleri faaliyet gösteren tavşan davranışı ile uyumluluk göstermektedir. Yine bu iki bireyden bir Temmuz diğeri ise Kasım ayında belirlenmiştir. Biri diğeri metre yükseklikte tespit edilen her iki tavşanında ortak yönü karışık orman meşcerelerinde (GKnA, KnGA )görülmesidir. Bu veriler dışında tavşana ait bir veri elde edilememiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda foto kapanlar ile tespit edilen tavşanlara ait fotoğraflar şekil 67 de verilmiştir. Şekil 67. Tavşan (Lepus europaeus) 89

103 Yaban Domuzu (Sus scrofa Linnaeus, 1758) (Cetartiodactyla: Susidae) Ülkemizde popülasyon yoğunluğu en yüksek büyük memeli yaban hayvanı olan yaban domuzları hemen tüm bölgelerde yaygın olarak bulunmaktadır. Gelişmiş olanları yaklaşık olarak 15-2 cm boya ulaşan yaban domuzlarında kuyruk 4 cm kadardır. 8-1 cm olan cidago yüksekliği ile oldukça iri bir görünüşe sahiptir. Evcil domuza göre daha uzun bacaklara, başa ve fırça şeklindeki kıllara sahip olması ile ayırt edilir. Koyu esmerimsi, grimsi, siyahımsı renklere sahip olan kılların uç kısımları çoklukla daha açık renktedir. Bu da onu kırçıllı bir görünüme sokar. Başa göre oldukça ufak olan gözleri ve nispeten normal olan kulakları belirgindir. Üst ve alt köpek dişlerinin aşırı büyümesi ve yukarı doğru kıvrılması hem savunma hem de beslenmede kullanılmaktadır. Ortalama 3-4 kg ağırlığa ulaşsalar da 5 kg üstünde bireylerde sıklıkla görülmektedir. Çalışma alanında karacadan sonra 542 bireyle en çok tespit edilen tür yaban domuzu olmuştur. Her foto kapan döneminde farklı sayılarda tespit edilen yaban domuzları en çok 263 bireyle 3. foto kapan döneminde tespit edilmiştir. Beşinci dönemde 155 birey kayıt altına alınmışken, ikinci dönemde 65, dördüncü dönemde 34 ve birinci dönemde ise 25 birey gözlenmiştir. Foto kapanlar ile tespit edilen yaban domuzlarının diğer türlerden bir farkı da kimi zaman 3-35 bireye ulaşan büyük sürüler oluşturması olmuştur. Yine alınan görüntüler üzerinde yaptığımız çalışmalarda türün sürülerinin farklı karakterlerde olduğu göze çarpmıştır. Nitekim yetişkin ve azlı denilen erkekler tek gezelerken, genç erkekler 3-5 li gruplar halinde, dişiler, 1-2 yaşlı genç bireyler ve yavrular daha kalabalık sürüler halinde çalışma alanı sınırları içinde belirlenmiştir. Yaptığımız foto kapan çalışmaları sırasında alana yerleştirdiğimiz 78 foto kapandan 41 adedinde yaban domuzunun kaydı alınmıştır. Toplamda 542 yaban domuzu 41 foto kapana orantılandığında yaklaşık foto kapan başına 13,2 birey düşse de şekil 68 deki grafik incelendiğinde foto kapan başına düşen yaban domuzu dağılımın çok farklı olduğu göze çarpmaktadır. Bu farklılığa yaban domuzunun popülasyon ekolojisine etki eten farklı değişkenler sebep olmaktadır. 9

104 Şekil 68. Yaban domuzlarının tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları. Grafikte de görüldüğü üzere en fazla yaban domuzu 19 adet ile 42 nolu foto kapanda tespit edilmiştir. Bu foto kapanın kurulmuş olduğu alan, kurulma zamanı ve habitat özellikleri bu sayıyı etkilemektedir. 75 nolu foto kapan ise 52 bireyle ikinci sırada yer alırken, 73 nolu foto kapan 46 bireyle üçüncü sırada yer almıştır. Yaban domuzunun tespit edildiği 41 foto kapandan 28 adedinde 1 ya da daha az yaban domuzu kaydı alınmıştır. Ayrıca tek bireylerin kaydedildiği foto kapanlardaki yaban domuzlarının da ağırlıklı olarak erkek bireyler oldukları yapılan görüntü incelemeleri ile belirleniştir. Yaban domuzlarının günün saatlerine göre görülme sayılarını gösteren şekil 69 daki grafik incelendiği zaman türün 24 saat aktif olarak faaliyet gösterdiği görülmektedir. Ancak yinede yaban domuzunun faaliyetlerinin 19. dan itibaren arttığı ve gece boyunca daha yoğun olarak sürdüğü anlaşılmaktadır. Sabah 6. dan sonra gün doğumunu ile faaliyetlerin azaldığı öğlen saatlerinde ise minimum seviyelere ulaştığı görülmektedir. Gündüzleri çoklukla orman sıklıklarında ve akarsu yataklarında dinlenen yaban domuzlarının gün içerisindeki faaliyetlerinin sebepleri tam olarak bilinmese de avcı, yırtıcı baskısı ya da mevsime bağlı olarak besin ihtiyaçlarının karşılanması olarak yorumlanmıştır. Yapılan gözlemlerde saatleri arasında türün 63 bireyle en fazla görüldüğü, saatleri arasında ise toplam 13 bireyle en az görüldüğü zaman dilimleri olarak belirlenmiştir. 91

105 Şekil 69. Yaban domuzlarının günün saatlerine göre görülme sayıları. Yılın her ayı farklı noktalarda görülebilen yaban domuzları biyolojilerine bağlı olarak aylara göre farklı yoğunluklarda tespit edilmiştir. Eylül ayından itibaren kızışma dönemine girmeleri ve Kasım sonuna kadar çiftleşmelerinin devam etmesinden dolayı bu üç aylık dönemde daha aktif ve hareketli olan yaban domuzları şekil 7 de de görüldüğü üzere bu üç aylık dönemde daha fazla tespit edilmiştir. Özellikle çiftleşmelerin en çok yaşandığı Kasım ayında türün 172 bireyi kayıt edilmiştir. Nitekim bu üç ayda gözlenen yaban domuzları toplamda gözlenen yaban domuzlarının yaklaşık 2/3 kadardır. Aralık ayı ile gebe olan dişi yaban domuzları sürülerden ayrılmaktadır. Kış şartlarının başlaması ile yaban domuzlarının faaliyetleri düşmektedir. Bu aydan itibaren Şubat ayı istisna olmak kaydıyla haziran ayına kadar türün oldukça az görüldüğü göze çarpmaktadır. Bunun en önemli sebebi yaban domuzlarının kışlık yöresel göçleridir. Nitekim yaban domuzları kış mevsimde çalışma alanın çok daha aşağı rakımlarına inerek besin ihtiyaçlarını karşılamak da ve buralarda kışı geçirmektedir. Haziran ayı ile yeni doğan yavrularla birlikte yeni sürüler oluşmaya başmakta ve yaban domuzları taze besinleri buldukları ormanın yüksek kısımlarına geri gelmektedir. Ağustos ayı itibarı ile yaban domuzlarının çalışma alanındaki aktivitelerinin ve görülme sıklıklarının çok daha arttığı yine şekil 7 deki grafikten anlaşılmaktadır. 92

106 Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Şekil 7. Yaban domuzlarının aylara göre görülme sayıları. Yaban domuzlarının çalışma alnındaki popülasyonları üzerine etki eden önemli diğer bir değişkende yüksektir. Şekil 71 deki grafikte görüldüğü üzere yaban domuzları 11 metrenin üstündeki çalışma alanında tüm yükseklik aralıklarında tespit edilmiştir. Ancak en iyi dağılışı metreler arasında yaptığı görülmektedir. Bu noktadan daha yüksek olan alanlarda birey sayısı kademeli olarak azalmakta iken daha alçak rakımlarda yüksekliğe bağlı olarak birey sayılarının ani bir düşüş yaptığı görülmektedir. Yüksekliğe bağlı olarak yaban domuzlarının görülme sayıları dikkate alınırken diğer değişken faktörler olan mevsim ve habitat özelliklerinin de dikkate alınarak değerlendirilmesi yaban domuzun yüksekliğe bağlı olarak habitat seçimini belirlemede daha etkin olacaktır. 1 metrenin altında sadece 6-7 metrelerde foto kapan kurulduğu için bu ara yüksekliklerden yaban domuzuna ait veri elde edilememiştir. Ancak 6-7 metrede 13 adet yaban domuzu bireyinin kayıt edilmiş olması bu aralıkta da yaban domuzlarının var olduğunun bir göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. 93

107 Şekil 71. Yaban domuzlarının yüksekliğe göre görülme sayıları. Şekil 72 de yaban domuzunun meşcere tiplerine göre görülme sayıları verilmiştir. Grafikte görüldüğü üzere yaban domuzunun BKn ve KnDybc meşcere tipleri hariç diğer tüm meşcerelerde farklı sayılarda görülmüştür. Yaban domuzları 244 bireyle en fazla GKnA meşcere tipinde tespit edilmiş olsa da türün özellikle kayın ağaçlarının da içinde bulunduğu karışık meşcereleri tercih ettiği görülmektedir. Göknar ağırlıklı karışık meşcerelerde ise yaban domuzunun görülme sıklığının nispeten daha az olduğu göze çarpmaktadır. Yaban domuzlarının kayın ağırlıklı meşcereleri tercih etmesinin en önemli sebebi yere dökülen kayın tohumlarının yaban domuzunun fazlaca tükettiği besinler arasında yer almasından kaynaklanmaktadır. Yine kayın ormanlarının altındaki sık orman gülleri ile kaplı olan diri örtü yaban domuzları içi önemli gizlenme yerlerini oluşturmaktadır. Bu da yaban domuzlarının kayın ağaçlarının bulunduğu orman alanlarını tercih etmesinde bir diğer önemli kriterdir. Yapılan çalışmalar sonucunda foto kapanlar ile tespit edilen yaban domuzlarına ait bazı fotoğraflar şekil 73 de verilmiştir. 94

108 BKn GA GÇsKnD GKnA GKnD KnÇsA KnÇsGD KnD KnDybc KnGA KnGD OT Şekil 72. Yaban domuzlarının meşcere tipine göre görülme sayıları. 95

109 96

110 Şekil 73. Yaban domuzu (Sus scrofa) Yaban Kedisi (Felis silvestris Schreber, 1777) (Carnivora: Felidae) Evcil kedinin de atası olan yaban kedisi ülkemizdeki yaban kedilerinin en küçüğüdür. Görünüş itibarı ile evcil kediye çok benzese de bazı morfolojik ve anatomik farklılıkları vardır. Yaban kedileri 45-9 cm. boyada, 25-5 cm civarında kuyrukları olan ve yaklaşık 35-97

111 4 cm. cidago yüksekliğinde orta ile küçük memeliler arasında yer alan bir yaban hayvanıdır. Erkekleri gri kahverengi dişlileri ise sarımtırak gri olan yaban kedilerinin karın kısımları koyu kirli sarı renktedir. Küt olan kuyruğunun sonundaki kalın ve belirgin 3-4 ya da daha fazla olan siyah halka türün tipik karakteridir. Foto kapan çalışmalarımız sırasında çalışma alanındaki tüm kurulumlarda görüntülenen yaban kedisi toplamda 59 foto kapanlar tarafından görüntülenmiştir. 29 görüntü kaydı ile en çok üçüncü kurulum döneminde gözlenen yaban kedisi, ikinci kurulum döneminde 14, dördüncü kurulum döneminde 7, birinci kurulum döneminde 6 ve üçüncü kurulum döneminde ise 3 kez görüntülenmiştir. Çalışma alanına kurulan 78 foto kapanın 21 inde tespit edilen yaban kedisi en fazla 48 nolu foto kapanda 1 adet olarak kayıt edilmiştir. Şekil 74 de yaban kedilerinin tespit edildiği foto kapalar ile birey sayılarını gösteren grafikten 33 ve 55 nolu foto kapanlarda 6 şar adet olarak görüntülenen yaban kedisinin 9 farklı foto kapanda ise sadece birer adet gözlendiği anlaşılmaktadır Şekil 74. Yaban kedilerinin tespit edildiği foto kapanlar ve birey sayıları. 98

112 Şekil 75 de ise yaban kedilerinin günün saatlerine göre görülme sayıları verilmiştir. Buna göre yaban kedilerinin günün her saatinde görülmekle birlikte 19. dan sonra daha fazla görüldüğü anlaşılmaktadır. En çok yaban kedisi ile saatleri arasında 6 şar kere gözlenmiştir. Tespit edilen 59 yaban kedisinden 34 tanesi gece saatlerinde kalan 25 tanesi ise gündüz saatlerinde foto kapanlar tarafından tespit edilmiştir. Özellikle 9. ile 15. saatleri arasında türün çok daha nadir gözlendiği belirlenmiştir Şekil 75. Yaban kedilerinin günün saatlerine göre görülme sayıları. Çiftleşme dönemleri olan Şubat ve Mart ayından itibaren alanda görülmeye başlayan yaban kedilerinin aylara göre görülme sıklıkları şekil 76 da verilmiştir. Mart ayından itibaren Aralık ayına kadar farklı sıklıklarda görülen yaban kedileri en fazla Kasım ayında 17 birey olarak kayıt altına alınmıştır. Ağustos ayında 11 birey gözlenirken bu sayı Haziran ayında 7 bireye düşmüştür. Kasım ayından sonra yaban kedilerinin sayılarının alanda aniden düşmesi ve Mart ayına kadar alanda görülmemesi bu türün alanda kış göçü yaptığının bir göstergesidir. Yaban kedisi kışı iklim şartlarının daha ılıman olduğu alçak rakımlı bölgelerde ya da vadi tabanlarında geçirmektedir. Mevsimin normal seyrine dönmesi ile Mart ayından itibaren yaban kedileri alana tekrar geri dönmekte ve faaliyetlerini sürdürmektedir. 99

113 Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Şekil 76. Yaban kedilerinin aylara göre görülme sayıları. Çalışma alanı içinde foto kapanlar ile tespit edilen diğer memeli hayvanların aksine yaban kedilerinin daha alçak rakımlarda görüldüğü şekil 77 deki grafikte görülmektedir. Yaban kedileri çalışma alanın alt sınır noktası olan metrelerde 16 birey ile en fazla görülürken yükseklik arttıkça görülme sayıları düşmektedir. Her ne kadar metrede 9 adet yaban kedisinin tespit edildiği grafikten anlaşılmakta ise de bu yükseklikteki foto kapan noktalarının habitat özelliklerinin yaban kedisi için çok uygun olabileceği ya da bu noktaların geçiş noktaları olma olasılığının yüksek olduğu söylenebilir. Çalışma alanındaki yaban hayvanlarının popülasyon ekolojilerine etki eden en önemli faktörlerden olan orman meşcere tipi ve yaban kedisi ile olan ilişkisi dikkate alındığında şekil 78 deki grafikten türün tüm meşcere çeşitlerinde bulunduğu ancak farklı yoğunluklarda kayıt edildiği anlaşılmaktadır. Alanda tespit edilen diğer tüm memeli yaban hayvanları gibi yaban kedilerinin de karışık meşcere tiplerini tercih ettikleri görülmektedir. Tür 2 bireyle en çok KnGA meşcere tipine sahip alanlarda tespit edilmiştir. Bunu 14 bireyle GKnA meşcere tipi izlemiştir. Bunun yanında GA meşcere tipinde 6 ve BKn ile KnD meşcere tiplerinde birer adet olmak üzere 8 farklı birey saf meşcerelerde belirlenmiştir. Yaban kedisi için meşcere tipi 1

114 seçimine yönelik olarak söylenecek bir nokta da türün Kayın ağırlıklı meşcereleri daha çok tercih etmesi olacaktır Şekil 77. Yaban kedilerinin yüksekliğe göre görülme sayıları BKn GA GÇsKnD GKnA GKnD KnÇsA KnÇsGD KnD KnDybc KnGA KnGD OT Şekil 78. Yaban kedilerinin meşcere tipine göre görülme sayıları. 11

115 Yapılan çalışmalar sonucunda foto kapanlar ile tespit edilen yaban kedilerine ait bazı fotoğraflar şekil 79 da verilmiştir. 12

116 Şekil 79. Yaban kedisi (Felis silvestris) 13

117 9.2 KÜÇÜK MEMELİ HAYVANALARA AİT BULGULAR Proje sahasında küçük memeli hayvanları belirlemek amacı ile canlı fare yakalama kapanları kullanılmıştır. Küçük memelilerin canlı yakalandığı bu yöntemde kapanlar akşamdan hazırlanarak saha içine bırakılmış ve sabah erken saat kontrol edilerek kapanlara yakalanan türler incelenmiştir (Şekil 8). Şekil 8. Canlı fare yakalama kapanlarının sahaya bırakılması. Uygulanan bu yöntem sayesinde özellikle Rodentia takımına bağlı türler alanda tespit edilmiştir. Canlı yakalama kapanlarının konuldukları sahaların habitat özellikleri ve karakterlerinin belirlenmesinin ardından bu yöntem ile tespit edilen türler için -5 ıskalası hazırlanmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda bu yöntem ile tespit edilen küçük memeli yaban hayvanlarına ait yaşam alanı analizleri ve -5 ıskalasına göre yoğunluk bilgileri tablo 4 de verilmiştir. 14

118 Tablo 4. Canlı fare yakalama kapanları ile tespit edilen türlerin alanı analizleri ve -5 ıskalasına göre yoğunlukları. Takım Familya Tür Yaşam Alanı Yoğunluk Kaya faresi Çoklukla ot ve çalıların bulunduğu taşlık ve kayalık 2 (Apodemus mystacinus (Danford & alanlar. Alston, 1877)) Dağ faresi (Apodemus sylvaticus (Linnaeus, 1758)) Sarı boyunlu orman faresi (Apodemus flavicollis (Melchior, 1834)) Muridae Sıçan RODENTIA (Rattus rattus(linnaeus, 1758)) Göçmen sıçan (Rattus norvegicus (Berkenhout, 1769)) Ev faresi (Mus domesticus Linnaeus, 1758) Kırmızı sırtlı fare Cricetidae (Myodes glareolus (Schreber, 178)) Yapraklı, iğne yapraklı ya da karışık orman alanları, 5 deniz seviyesinde 35 metre yüksekliğe kadar dağlar Tabanı çıplak nemli orman alanları, çalılıklar, 5 tarlalar, kayalık alanlar. Özellikle kayın ormanlarında fazladır. Asıl olarak yerleşim yerlerinde bulunsa da büyük 1 ormanlarda da az da olsa yaşamını sürdürmektedir. Tıpkı sıçan gibi yaşam alanlarında özelliklede 1 limanlarda görülen bu tür nadir de olsa ormanda gözlenmektedir. Çoklukla yerleşim yerleri yakınlarında, ambarlarda, 1 kilerlerde yaşar. Bu türde ormanda nadir olarak görülen türler içindedir Ağaçlık ve ormanlık alanlar ile sık bitki örtülü 5 alanlarda bulunur. 15

119 Tarla faresi (Microtus levis Miller, 198) Tarım alanları, çayırlar ve ormanlardan oluşan geniş bir habitata sahiptir. Yaşam alanlarındaki nemli yerleri ve su kaynaklarının yakınlarını tercih eder. 3 Ağaç yediuyuru Geniş yapraklı, karışık, iğne yapraklı ormanları dahil 1 (Dryomys nitedula (Pallas, 1778)) olmak üzere geniş bir habitatlarda sahiptir. Gliridae Yedi uyur Nemli odun ve yaprak döküntüsü bol yapraklı ya da karışık ormanlarda bulunur. Ayrıca sık olmak kaydı 2 (Glis glis (Linnaeus, 1766)) ile çalılık, fundalık ve fındık alanlarında da gözlenebilir. Sciuridae Sincap (Sciurus anomalus Gmelin, 1778) Deniz seviyesinden 2 m. yüksekliğe kadar olan orman alanlarında bulunur. Şehir parklarından okul bahçelerine kadar geniş bir yaşam alanına sahiptir. 5 CARNIVORA Mustellidae Gelincik (Mustela nivalis Linnaeus, 1766) Ormanlarda daha ziyade sınır alanları tercih eder, derin orman kesimlerinde pek bulunmaz. Çoklukla tarım alanlarında bulunur. 2 Erinaceidae Kirpi Alt tabakası çalılık olan orman alanlarında ve 4 (Erinaceus concolor Martin, 1837) özellikle nemli yerlerde yaşamayı sever. INSECTIVORA Talpidae Karadeniz köstebeği (Talpa levantis Thomas, 196) Ormanlık alanlar, çayırlar, mera alanları sıklıkla bulunduğu yerlerdir. 3 Soricidae Küçük beyaz dişili böcekçil (Crocidura suaveolens (Pallas, 1811)) Ormanlık ve çalılık alanlarda ve özellikle nemli ırmak kenarlarında bulunur 4 16

120 Proje alanında yapılan çalışmalar sonucunda 15 farklı türede küçük memeli yaban hayvan türü tespit edilmiştir. Bu türlerin çoğu orman tabanında faaliyet göstermektedir. Tespit edilen türlerde kirpi ve sincaplar zaman zaman foto kapanlarımız tarafından da görüntülenmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken husus türlerin yoğunluklardır. Tabloda verilen yoğunluklar alanda tespit edilen yoğunlulardır. Bu noktada ev faresi, sıçan ve göçer sıçan alanda nadir görülen türler olsa da biyolojik çeşitlilik açısında önem taşımamaktadır. Ancak ağaç yedi uyuru ve yedi uyurda alanda yoğunluk olarak nadir olmasına rağmen şuan için nesli tehlike altında olan türler oldukları için biyolojik çeşitlilik açısından oldukça önem taşımaktadır. Çalışma alanının baskın türlerinden olan dağ faresi, sarı boyunlu orman faresi ve kırmızı sırtlı fare hemen tüm kapan çalışmalarımızda tespit ettiğimiz türler içinde yer almaktadır. Hatta bu türleri özelliklede kırmızı sırtlı orman faresi zaman zaman orman yolları üzerinde koşarken de gözlemlenmiştir. Yuvalarını toprak altına yapan ve sayısız tünelle bir yol ağı kurabilen bu türlerin yuva deliklerine de alanda çok defa rastlanmıştır. Proje alanında tespit edilen iki küçük memeli yaban hayvanı sincap ve kirpiler ise çok sık olarak görülen türler arasında yer almaktadır. Bu türler canlı yakalama kapanlarına giremeyecek kadar büyük oldukları için çoklukla foto kapanlar ya da direk gözlem yöntemleri tespit edilmiştir. Orman içinde hemen her ekosistem özelliğine sahip alanlarda bu iki türü görmek mümkündür. Sincap hariç tespit edilen küçük memeli yaban hayvanlarının tümü çoğunlukla geceleri faaliyet göstermektedir. Havanın kararması ile birlikte faaliyete geçen bu yaban hayvanları gece boyunca faaliyet göstermekte gün boyunca da yuvalarında dinlenmektedir. Ancak sincaplar bunun tersine gündüz aktif olarak faaliyet göstermektedir. Canlı yakalam kapanları ile tespit ettiğimiz küçük memeli yaban hayvanlarına ait bazı fotoğraflar şekil 81 de verilmiştir. 17

121 Ev faresi (Mus domesticus) Kırmızı sırtlı fare (Myodes glareolus) 18

122 Tarla faresi (Microtus levis) Sincap (Sciurus anamolus) 19

123 Kirpi (Erinaceus concolor) Küçük beyaz dişili böcekçil (Crocidura suaveolens) Şekil 81. Çalışma alanında tespit edilen bazı küçük memeli yaban hayvanları 11

124 Küçük memeli yaban hayvanları içinde incelenen bir diğer önemli grup ise yarasalardır. Gündüzleri mağara, in, evlerin bodrumları ya da bunlara benzer karanlık yerlerde dinlenen yarasasal havanın alaca karanlığa dönmesi ile yuvalarından çıkarak gece boyunca faaliyet gösterirler. Ancak çalışma alanımızda yarasaların yuva yapabileceği özelliklere sahip bir alan (mağara, in) bulunmadı için yarasa türlerinin tespiti yapılamamıştır. Çalışma alanında sadece Kokurdan mevkiinde atıl durumda eski bir bina olmasına rağmen burada yaptığımız tüm incelemelerde de ne canlı bir yarasa türü ne de belirgin bir kalıntısına (dışkı) rastlanmamıştır. Alandaki ortalama çalışma yüksekliğimiz metre olması da yarasaların tercih ettiği bir yaşam alanı değildir. Tüm bunlara rağmen Kumluca ilçesinde merkezdeki bir su deposunda yapılanan gözlemler sonucunda iki farklı yarasa türünün kolonilerine rastlanmıştır. Bu doğrultuda bu alanda Kumluca OİŞ sınırları içinde olduğu düşünüldüğünde bu iki türünde bulgularda verilmesinde yarar vardır. Tespit edilen yarasa türlerinden ilki ülkemizde ve dünyada geniş bir yayılış gösteren küçük nal burunlu yarasadır (Rhinolophus hipposideros (Bechstein, 18)). Küçük nal burunlu yarasalar ağaç bulunan açık alanlar ve parklarda yaşarlar. Akşamdan sabaha kadar şehir içinde binaların ve evlerin etrafında sürekli olarak uçarlar. Kışı mağara ve kovuklarda bodrumlarda, harabelerde gizlenirken, yazın daha çok evlerin çatı altlarında yuvalanırlar. Kışın barınmak için minimum 11 C ye kadar olan ve nemli yerleri tercih ederler. Yaz barınaklarında çok sayıda birey birbirlerine belirli bir uzaklıkta dururlarken, kış barınaklarında ise (kış uykusu sırasında) az sayıda bireyin bir arada bulundukları görülmektedir (Şekil 82). Alanda tespit ettiğimiz diğer yarasa türü ise oldukça nadir görülen büyük kulaklı yarasa (Myotis bechsteinii (Kuhl, 1817)) dir. Ülkemizde sadece Kırklareli, İstanbul, Zonguldak, Bartın, Antalya ve Artvin illerinde tespit edilmiş nadir ve tehlike altında olan bir türdür. Bu tür özel yaşam alanı gereksinimlerine sahiptir ve büyük oranda olgun doğal ormanlara bağımlıdır. Çoklukla geniş yapraklı bazen de karışık ormanlarda görülür. Büyük kayın ve meşe ağaçların olduğu yaşlı ormanları sever. Zaman zaman meralarda, bahçelerde ve ağaçlandırma alanlarında da gözlenebilir. Yazın ağaç kavukları ve binaların gizli yerlerinde yuvalanırken, kışın derin ağaç kavuklarında ya da mağaralarda kışlar (Şekil 83). 111

125 Şekil 82. Küçük nalburun yarasanın (Rhinolophus hipposideros) koloni ve tek bireyi. 112

126 Şekil 83. Büyük kulaklı yarasanın (Myotis bechsteinii) koloni ve tek bireyi. 113

127 1. TARTIŞMA VE SONUÇ Bilindiği üzere her yaban hayvanın belirli bir yaşam alanı, ona ait bir yaşam bölgesi vardır. Bu alan ya da bölgenin içinde barına bilecek yaban hayvanı popülasyonları ise türlere göre farklı sayılarla sınırlanmıştır. Her yaban hayvanı için birim alana göre belirlenmiş bu miktara taşıma kapasitesi denilmektedir. Farklı yaban hayvanları için taşıma kapasiteleri değişik kaynaklarda değişik miktarlarda verilmiştir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da sadece birim alan değil o alanın yaban hayvanı için kullanılabilme özelliklerinin de dikkate alınmasıdır. Örnek olarak birçok yaban hayvanı için taşıma kapasitesinin belirlenmesi 1 ha. birim alan üzerinden yapılmaktadır. Ancak değerlendirme yapılan o 1 ha. alanın hem türün yaşam alanı gereksinmelerini karşılamaya uygun olması, hem de bu alan üzerendeki dış çevre baskılarının en az seviyede olması gerekmektedir. Yani birim alan uygun olsa da bu alan üzerinde yoğun bir sanayi ya da kentsel baskı var ise yaban hayvanın burada istenilen düzeyde barınması ya da istenilen popülasyon seviyesine ulaşması oldukça zordur. Şu an için Türkiye de yaban hayvanlarının yoğunlukları ve barınabilecek hayvan sayıları için en güncel veriler DPT nin VII. beş yıllık kalkınma planında vermiş olduğu verilerdir. Ayrıca bu türlerin dünya üzerindeki popülasyon yoğunluklarına IUCN in kırmızı listesinden ulaşmak mümkündür. Buna göre alanda tespit edilen türlerin Türkiye için olan popülasyon yoğunlukları ve taşıma kapasiteleri tablo 5 de verilmiştir. Her ne kadar çalışma alanı toplamda yaklaşık 26. ha. nın üzerinde olsa da çalışma alanın yaban hayatı karakteri açısından en zengin olan ve çalışmaların yoğunlaştı esas alan Sökü YHGS 17. ha. lık bir alanı kapsamaktadır. Bu noktada çalışma alanı için türlerin taşıma kapasiteleri belirlenirken toplam çalışma alını ile Sökü YHGS için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Bunun yanında toplam çalışma alanın yaklaşık olarak %3 a yakın kısmı yaban hayatı açısından önemsiz olan yerleşim yerleri ve tarım alanlarını kapsadığından Sökü YHGS sı verilerinin daha güvenilir olacağı düşünülmektedir. Ayrıca alandaki taşıma kapasiteleri hem toplam birey sayısı hem de ortalama birey sayısı üzerinden değerlendirilmiştir. 114

128 Tablo 5. Türkiye de yaban hayvanlarının yoğunlukları ve barınabilecek hayvan sayıları. Tür Yoğunluk (ha/adet) Alan (milyon ha) Beklenen (bin) Mevcut (bin) Boz ayı 5/ Çakal 1/ Karaca 1/ Kızıl geyik 1/1, Kızıl tilki 1/ Kurt 12/ Porsuk 1/2-2, Sansar Su samuru 24 km/ Tavşan 3/ Yaban domuzu 1/ Yaban kedisi 1/ Çalışmalar sırasında alanda toplamda 147, ortalama olarak ise 29,4 birey olarak kayıt edile boz ayıların alansal yoğunlukları her 5 ha. için 1 adet olarak hesaplanmaktadır. IUCN verilerine göre dünya üzerinde 2. boz ayının olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayı ile boz ayılar dünya da LC yani düşük risk seviyesinde olan türler içinde yer almaktadır. Bu veriler doğrultusunda toplamda boz ayının tüm çalışma alandaki popülasyon yoğunluğu 5,2 sadece Sökü YHGS da ise 3,4 birey olarak bulunmuştur. Alanda gözlenen gerek toplam gerekse de ortalama boz ayı birey sayıların hem toplam alanda hem de YHGS taşıma kapasitelerinin çok üstünde olduğu görülmektedir. Bu durum akla ilk olarak aynı boz ayının mükerrer kereler sayıldığını getirmektedir. Her ne kadar bu oldukça yüksek bir ihtimal olsa da boz aynın farklı habitatlar arasında çok uzun mesafelerde göç etmesi alandaki boz ayı popülasyonun beklenin çok üstünde olduğunu göstermektedir. Ayrıca son yıllarda artan boz ayı görülme sıklığı ile boz ayı insan çatışmasındaki artışlarda bu tezi doğrular niteliktedir. Alanda toplamda 683 ve ortalama olarak da 136,6 adet bireyle en çok gözlenen tür olan karacalar IUCN in kırmızı listesinde LC olarak değerlendirilmekte ise de Türkiye kırmızı 115

129 listesinde soyu tehlike altında olan türler arasında gösterilmektedir. Popülasyon yoğunluğu 1 ha alana 4-6 adet olarak değerlendirilen karacaların habitat kayıpları yüzünden ülkemizde ve dünyada sayıları düşmektedir. Çalışma alanımızın toplam yüz ölçümü üzerinde yaptığımız değerlendirmede karacının popülasyon yoğunluğu 156 birey olarak çıkarken YHGS için bu değer 12 birey olarak bulunmuştur. Toplam birey sayısı dikkate alındığında gerek toplam alanda gerekse de YHGS alanında karacaların popülasyon yoğunluklarının taşıma kapasitelerinin çok üstünde oldukları görülmektedir. Ancak ortalama birey sayları dikkate alınarak yapılan hesaplamada toplam alan bazında karacaların popülasyonlarının beklenin üstünde olduğu görülür iken YHGS alanında ise yoğunluğun çok az düşük olduğu görülmektedir. Bu noktada karaca için alanın çok uygun bir yaşam alanı olduğu, mevcut karaca popülasyonun alanda taşıma kapasitesi sınırları içinde olduğu ve etkin bir habitat ve tür koruma programı ile bu alanın karacalar için örnek bir saha olabileceği düşünülmektedir. Yine IUCN tarafında 25 yılı verilerine göre 2,5 milyon birey ile LC olarak sınıflandırılan kızıl geyikler maalesef ülkemizde tehlike altında olan türler arasında yer almakta ve mevcut tür sayısının 5-7 arasında olduğu tahmin edilmektedir. 1 ha. alana 1,5 birey olarak popülasyon yoğunluğu hesaplanan kızıl geyikler alanda toplam 18, ortalama olarak da 3,6 birey olarak tespit edilmiştir. Bu noktada kızıl geyikleri çalışma alanı için popülasyon yoğunluğu 39 birey iken YHGS için bu değer 225 birey olarak hesaplanmıştı. Hem gözlenen toplam, hem de ortalama kızıl geyik bireylerinin hesaplanan popülasyon yoğunluklarının çok altında olduğu görülmektedir. Her ne kadar çalışma sahası kızıl geyikler için çok uygun bir habitat olarak görülmekte ise de bu alanda süre gelmiş olan av baskısı, ormancılık faaliyetleri ve insan yaban hayatı çatışmaları türün bu bölgedeki popülasyon seviyesini giderek azaltmıştır. Ülkemizin karasal yırtıcı memeli hayvanları içinde en fazla popülasyon yoğunluğuna sahip olan kızıl tilkiler IUCN tarafından LC seviyesinde değerlendirilmektedir. Bunun en önemli sebebi kızıl tilkilerin 7 milyon km 2 bir alanda yayılış göstermelerinden kaynaklanmaktadır. Her 1 ha. alana 1 adet hesabı ile popülasyon yoğunluğu hesaplanan kızıl tilkiler alanda toplamda 411 ve ortalamada 82,2 bireyle en fazla gözlenen üçün tür olmuştur. Kızıl tilkinin alan için yapılan popülasyon yoğunluk hesaplamalarında toplam alandaki popülasyon 116

130 yoğunluğu 26 çıkar iken YHGS da bu değer 17 ile sınırlı kalmıştır. Gerek toplam, gerekse de ortalama birey sayıları ile toplam alan ve YHGS için hesaplanan popülasyon yoğunlukları karşılaştırıldığında çalışma alanında kızıl tilkinin taşıma kapasitesinin çok üstünde olduğu görülmektedir. Kızıl tilkiler diğer karasal yırtıcı memeli yaban hayvanları gibi gerek gün içinde gerekse de mevsimsel dönemlerde çok uzun mesafelerde gezebilmektedir. Bu sebepten bu türün foto kapanlar tarafından mükerrer sayımları yapılmış olması doğaldır. Buna rağmen mükerrer sayımılar 1/1 oranında hesaplansa dahi elde edilecek olan değerler yine de hesaplan popülasyon yoğunluğunun çok üstünde kalmaktadır. Buda alanda kızıl tilkilerin yoğun bir popülasyona sahip olduğunun önemli bir göstergesidir. Çalışma sahasında tespit edilen bir diğer karasal yırtıcı tür olan kurt dünyada yaklaşık olarak 8. bireyle IUCN nin kırmızı listesinde LC olarak sınıflandırılmıştır yılına kadar VU yani hassas popülasyon seviyesinde iken ancak 24 yılından sonra LC seviyesine yükselmiştir. Bununla birlikte ülkemizde kurt, popülasyonları azalan yaban hayvanı türleri arasında yer almaktadır. Çalışma alanı sınırları içinde toplamda 59, ortalamada ise 11,8 birey olarak kayıt altına alınan kurtların popülasyon yoğunlukları her 12 ha. alana 1 kurt bireyi olarak hesaplanmaktadır. Bu doğrultuda çalışma alanının tümü dikkate alındığında bu alanda yaklaşık olarak 21 kurt bireyinin olması beklenmektedir. Buna karşılık YHGS sahası sınırları içinde ise bu yoğunluğun 14 olduğu görülmektedir. Hesaplanan popülasyon yoğunlukları ile tespit edilen birey sayıları karşılaştırıldığında gerek tüm alan gerekse de YHGS alanı için toplam birey sayısının alandan beklenen popülasyon yoğunluğundan fazla olduğu göze çarpmaktadır. Ancak ortalama gözlenen kurt sayısı ile hesaplana popülasyon miktarları incelendiğinde kurdun toplam çalışma alanında ortalamadan yüksek bir popülasyona sahip olduğu gözlenirken, sadece YHGS sınırları içinde incelendiğinde popülasyon seviyesinin beklenenden çok az miktarda düşük olduğu görülmektedir. Bu durum tıpkı diğer yırtıcı türler gibi kurdunda çalışma alanında çok geniş bölgelerde dolaşması ile yorumlanabilir. 117

131 Alanda en nadir bulunan türler arasında yer alan porsukların dünyadaki popülasyon yoğunlukları tam olarak belli olmasa da IUCN tarafından LC olarak sınıflandırılmıştır. Ülkemizde de bu tür için net bir bilgi olmamakla birlikte popülasyonları azalan türler arasında olduğu düşünülmektedir. Porsuklar 1 ha alanda 2 ya da 2,5 birey olarak popülasyon hesaplamalarına katılmaktadır. Bu durumda çalışma alanının tümü dikkate alındığında alanda 65 porsuk bireyinin olması beklenirken, YHGS sınırlarında bu beklenti 42 bireye düşmektedir. Gerek toplamda tespit ediğimiz 29 porsuk bireyi gerekse de ortalama olarak tepsi edilen 5,8 adet birey beklenen popülasyon yoğunluklarından oldukça düşüktür. Porsukların özel bir dış etken olmadığı sürece çok uzak mesafeler göç etmedikleri ve yaşam alanlarını terk etmedikleri düşünüldüğünde çalışma sırasında gözlem yapılmayan farklı noktalarda da türü görmemizin olası olduğu düşünülmektedir. Bu durumda devam edecek çalışmalar kapsamında farklı noktalarda farklı porsuk bireylerinin tespit edilmesi alandaki popülasyon yoğunluğunu arttıracaktır. Dünyada olduğu gibi Türkiye de de en yüksek popülasyon yoğunluğuna sahip olan büyük memeli yaban hayvanlarından olan yaban domuzu hem dünyada hem de Türkiye de LC seviyesinde sınıflanmaktadır. Dünyadaki popülasyonu hakkında net bir bilgi olamamakla birlikte Türkiye de son yapılan çalışmalar ile türün popülasyonun hızla arttığı bir milyon civarına ulaştığı sanılmaktadır. Yaban domuzunun tarım alanlarına vermiş olduğu zararın giderek artması da bu bilgiyi destekler niteliktedir. Yaban domuzunun yaşam alanları ve üreme kapasitesi dikkate alındığı da her 1 ha. alana 1 adet yaban domuzu hesabı ile yapılan popülasyon yoğunluk hesaplamasının bugün için yeterli veriyi karşılayabilecek durumda olmadığı düşünülmektedir. Ancak bu formüle göre yapılan hesaplamalar sonucunda yaban domuzunun çalışma alanın tümü için beklenen popülasyon miktarı 26 birey iken, sadece YHGS için bu değer 17 birey olarak hesaplanmıştır. Toplamda tespit edilen yaban domuzu bireyi sayısının 542 adet olduğu düşünüldüğünde türün alandaki popülasyon yoğunluğunun taşıma kapasitesinin çok üstünde olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır. Ancak bu değer ortalama yaban domuzu miktarı dikkate alındığında değişmektedir. Ortalama olarak 18,4 birey olarak sayılan yaban domuzları hem toplam alan hem de YHGS alanı içindeki beklenen popülasyon seviyelerinin altındadır. Buna karşın sadece 42 nolu kapanda toplam 19 birey ve 75 nolu kapanda tarihinde bir seferde 118

132 25 bireylik bir yaban domuzu sürüsünün sayılması ortalama birey sayısından ziyade toplam birey sayısı üzerinden değerlendirme yapılmasının daha uygun olacağını göstermektedir. Ayrıca yaban domuzların metre rakıma kadar inip kent ve yerleşim merkezlerine kadar sürüler halinde gelmesi türün popülasyonun daha aşağı rakımlara kayma riskini de beraberinde getirmektedir. Diğer birçok memeli yaban hayvanı gibi IUCN in kırmızı listesinde LC olarak sınıflanan yaban kedisi ülkemizde maalesef soyu tehlikede olan türler sınıfında listelenmektedir. Ancak yine IUCN bu tür için dünyadaki popülasyon seviyesinin giderek azaldığını da belirtmektedir. Yapılan çalışmalar sırasında toplamda 59, ortalama ise 11,8 adet olarak tespit edilen yaban kedilerinin popülasyon yoğunlukları diğer yırtıcı türler gibi 1 ha. alana 1 adet olarak hesaplanmaktadır. Bu doğrultuda toplam alan baz alındığında çalışma alanında yaşayan yaban kedilerinin 26 bireylik bir popülasyonu olması beklenmektedir. Aynı şekilde YHGS baz olarak alındığında ise türün buradaki yoğunluğunun 17 birey olması beklenir. Toplam gözlenen birey sayısı ele alındığında yaban kedisinin alandaki ve YHGS içindeki popülasyon yoğunluğunun normalden daha yüksek olduğu görülmektedir. Ortalama gözlenen yaban kedisi adedi dikkate alındığında ise tüm çalışma alanında türün popülasyon yoğunluğu normal üstünde olduğu gözlenmektedir. Buna karşın yaban kedisinin YHGS sınırları içindeki popülasyonun çok az miktarda düşük olduğu göze çarpmaktadır. Ancak türün biyolojisi ve habitat kullanım özellikleri dikkate alındığında yaban kedisinin gerek tüm çalışma sahasında gerekse de YHGS özelinde normal popülasyon seviyesinde olduğunu söylemek doğru olacaktır. Çalışma alanı sınırları içinde tek bir noktada 19 adet olarak gözlenen çakal, 4 adet gözlenen su samuru ile 2 noktada birer adet ve toplamda 2 adet gözlenen tavşan için yeterli veri olmadığından dolayı popülasyon yoğunlukları hakkında bir değerlendirme yapmak doğru olamayacaktır. Yapılan foto kapan gözlemleri sonucunda tespit edilen 12 orta ya da büyük memeli yaban hayvanının gün içindeki faaliyet zamanları, aylık faaliyet miktarları, yüksekliğe göre 119

133 dağılımları, tercih ettikleri meşcere tipleri gibi habitat kullanım özelliklerinin birbirine paralellik gösterdiği yapılan değerlendirmelerden anlaşılmaktadır. Günlük faaliyetler dikkate alındığında tüm türlerin gece faaliyetlerinin gündüz faaliyetlerine oranla belirgin olarak daha fazla olduğu görülmüştür. Türlere göre küçük değişimler olsa da çalışma alanında yaban hayvanı faaliyetleri 17. dan itibaren başlamakta 2. ile 4. saatleri arasında maksimum seviyeye ulaşmakta sabah 7. itibarı ile giderek yavaşlamaktadır. Ancak yaban hayvanı faaliyetleri gündüz tamamen ortadan kalmamaktadır. Yaban havyalarının kendini güvende hissetlikleri alanlarda gündüz faaliyetleri görülmekte hatta bazen yüksek seviyelere bile ulaşmaktadır. Gündüz en çok gözlenen türler sırası ile karaca, yaban domuzu, kızıl tilki ve yaban kedisi olmuştur. Türlerin aylara göre faaliyetleri ve görülme sıklıkları dikkate alındığında tıpkı günün saatleri gibi bir homojenlik göze çarpmaktadır. Ağustos ayı ile artmaya başlayan yaban hayvanı faaliyetleri Eylül ayında zirve yapmakta Ekim ayından sonra düşmeye başlamak ve Mayıs ayına kadar son derece düşük bir yoğunlukta seyretmektedir. Haziran ayında meydana gelen ani bir yaban hayvanı faaliyet artışı ve Temmuzda tüm türler de bir düşüş göstermektedir. Yaban hayvanlarının Mayıs ayında faaliyetlerini çok az olması ve Haziranda ani bir yükseliş yapması kış mevsimini olumsuz şartlarının ortadan kalması ve birçok türün çiftleşme dönemine girmesi sebebi ile olmaktadır. Nitekim Haziran sonunda meydana gelen düşme doğum ve yavru bakım dönemine denk geldiği için bu dönemde yaban hayvanı faaliyetlerini düştüğü görülmektedir. Çalışma alanındaki yaban hayvanlarının yüksekliğe göre dağılımları dikkate alındığında metreler arasında tüm türlerin görüldüğü ancak birçok türün metreler arasında en yoğun dağılış yaptığı görülmektedir. 1 metreni altında ise çakal ve su samuru dışında karaca, yaban domuzu, boz ayı, yaban kedisi ve kızıl tilkini de dağılışları gözlenmiştir. Çalışma alanının önemli bir ekosistem parçası olan her bir orman meşcere tipinde farklı türlerin farklı yoğunluklarda bulundukları tespit edilmiştir. Türlerin meşcere seçimindeki ortak karakterleri karışık orman meşcerelerini tercih etmeleridir. Hemen tüm türler tarafında tercih edilen meşcere tipleri GKnA ve KnGA olmuştur. Türleri bu iki meşcere tipinde 12

134 görülme sıklıkları incelendiğinde GKnA tipinde karaca en çok görülen tür iken KnGA meşcere tipinde yaban domuzu en çok görülen tür olmuştur. Kızıl tilki ise her iki meşcere tipinde de üçüncü en çok görülen türdür. Saf meşcerelerde de yaban havyalarına rastlanan alanda KnD meşceresinin daha çok tercih edilen saf meşcere olduğu görülmektedir. 11. ÖNERİLER Yaban hayatı ve onun vazgeçilmez bir parçası olan yaban hayvanları gelişen teknoloji artan sanayi ve yapılaşma ve bunlara bağlı olarak yaşam alanlarının daralması ya da bozulması sebebi ile her geçen gün zarar görmektedir. Özellikle yaban hayatını dikkate almadan yapılan ormancılık uygulamaları orman yaban hayatı üzerinde en önemli tehditlerden birini oluşturmaktadır. Çalışma alanında yaban hayatı üzerine etkili olan faaliyetleri aşağıdaki şekilde sıralamak mümkün olabilir. 1. Üretim ve kesim faaliyetleri, diğer ormancılık uygulamaları 2. Orman yolları ve inşaat çalışmaları 3. Yasadışı avcılık 4. Otlatma 5. Başıboş, sahipsiz ya da yabani köpekler 6. İnsan baskısı Çalışma alında 212 verilerine göre yıllık olarak Kumluca OİŞ ği 21. m 3, Sökü OİŞ ği 15. m 3, ve Ardıç OİŞ ği m 3 olmak üzere toplamda m 3 odun üretimi yapılmaktadır. Alanının yaban hayatı açısından olduğu kadar orman envali açısından da önemli bir saha olduğu düşünüldüğünde odun üretiminin tamamen durdurulması ya da çok az miktarlara indirilmesi düşünülemez. Ancak bu noktada yapılacak olan üretim ve kesim faaliyetlerinin zamanının yaban hayatı açsından ele alınmasında fayda vardır. Özellikle alanın hassas ve nadir türlerinden olan karaca ve kızıl geyik için yaban hayvanlarının çiftleşme ve gebelik dönelerinde bu türlerin daha sık görüldüğü yerlerde bu faaliyetlerin askıya alınması ya da zamanın değiştirilmesi büyük fayda sağlayacaktır. Çünkü üretim ve kesim faaliyetleri sırasında meydana gelen gürültü bu yaban hayvanlarında strese sebep olmakta çiftleşme gerçekleşmemekte ve gebelik dönemlerinde düşükler sebep olmaktadır (Şekil 84). 121

135 Şekil 84. Çalışma alanında yapılan yoğun üretim ve kesim çalışmalarında bir örnek. Bu noktada üretim yapılacak olan orman alanlarının yaban hayatı biyolojisi çok iyi değerlendirilmeli ve ilgili birimlerim ortak kararları doğrultusunda uygun üretim ve kesin programları belirlenmelidir. Bunun yanında başta amenajman ve silvikültür uygulamaları olmak üzere yapılacak olan ormancılık faaliyetleri planlanırken sadece orman envali açısından değerlendirilmemeli yaban hayatı ekolojisi açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Üretim, tenzil, tohum, gençlik meşceleri seçilirken yaban hayatı açısından hassas olan noktalarında yaban hayatı koruma ya da rezerv alanı olarak değerlendirilmesi faydalı olacaktır. Yine önemli bir ormancılık uygulaması da temiz orman işletme mantığı ile alanda yapılan diri örtü ve dikili kuruların temizlenmesidir. Özellikle dikili kurular birçok küçük memeli yaban hayvanı için çok önemli barınma ve yuvalanma alanlarıdır. Bu sebepten bu tip ağaçların alanda mümkün olduğu kadar çok bırakılması yarar sağlayacaktır. Ayrıca diri örtü aşırı boyutlara ulaştığında orman meşceresine zarar verebilecek boyutlara ulaşabilmekle birlikte özellikle rodent türlerinde 122

136 içinde bulunduğu çok sayıda küçük memeli yaban hayvanı için önemli bir yaşam alanıdır. Bu noktada diri örtü ile yapılan mücadelelerde alanda makul oranda diri örtünün bırakılması bu tip küçük memeli hayvanlar açısında büyük yarar sağlayacaktır (Şekil 85). Şekil 85. Orman diri örtüsü ve dikili kuruların yaban hayatı için uygun olduğu bir alan. Orman yolları ormancılık faaliyetleri için birçok yönden faydalı oldukları gibi yaban hayatı açısından da sanılanın aksine oldukça faydalıdır. Çünkü orman yolları özellikle bozayı, yaban domuzu, karaca, kızıl tilki ve kızıl geyik gibi birçok büyük memeli hayvanın uzun mesafe yürüyüşlerinde kullandıkları rotalardır. Özellikle bölme geçişleri, alan geçişleri bu yollar üzerinden yapılmaktadır. Ayrıca bu yollar ve yol kenarları bazı memeli yaban havyaları için beslenme ve avlanma noktalarıdır. Ancak çok aşı olarak yapılan orman yolları habitat parçalanmalarına sebep olarak yaban hayatını olumsuz yönde etkilemektedir (Şekil 86). Ancak bu yolların yabana hayvanları üzerine olan en olumsuz etkisi özellikle üretim döneminde büyük tonajlı kamyonlar ile üretimde çalışan orman işçilerinin kullandıkları araçlarda çıkan seslerdir. Bu sesler özelikle yol kenarına yakın olana yaban hayvanları önemli ölçüde rahatsız etmektedir. 123

137 Şekil 86. Çalışma alanında vejetasyon içindeki bir orman yolu. Yine ormanlar içinde vazgeçilmez yapılar olan menfezler ve çeşmelerinde yaban hayatı üzerine büyük etkisi vardır. Menfezler kimi zaman özellikle orta ve küçük memeli yaban hayvanları için geçiş noktaları oluşturmaktadır. Yine çeşmeler ve bu çeşmeler önündeki yalaklar su bulamanın zor olduğu yaz aylarında yaban hayvanlarına çok büyük yararlar sağlamaktadır. Ancak bu noktalarda yaban hayvanlarının yoğunlaşması yırtıcı baskısı, yaban hayatı hastalıklarının yayılması ve avcı tuzaklarının kurulması gibi sakıncalara da sebep olmaktadır. Yaban hayatı üzerine hem direk hem de en fazla zarara sahip olan faaliyetlerden hiç kuşkusuz ki yasadışı avlanmadır. Ülkemizde tarihinde yürürlüğe giren 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu na göre yürütülen avcılık maalesef hemen tüm bölgelerde yoğun olarak ihlal edilmektedir. Gerek bölgesel gerekse de diğer bölgelerden çalışma alanına gelerek kaçak avlanan avcılar avladıkları avlar yanında yaban hayvanlarının yaşamı üzerine de önemli bir baskı kurmakta ve onları rahatsız etmektedir. 124

138 Çalışma alanımızda özellikle karaca üzerinde yoğun bir av baskısı bulunmakta ve zaman zaman kaçak avcılar tarafından karacalar öldürülmektedir. Yasa dışı olarak yapılan bu avcılık yaban hayvanlarının üreme ya da çiftleşme döneminde yapıldığında ise etkisi daha artmaktadır. Özellikle dişi karacaların avlanmamsı sadece bir bireyin ölümü ile değil bir gen kaynağının da yok olmasına da sebep olmaktadır. Karaca dışında alanda çok miktarda yaban domuzu avlandığı da belirlenmiştir. Arazi çalışmalarımız sırasında foto kapanlar tarafından birçok kere bu alanda avlanan yasadışı avcılara rastlanmış ve bunlarda kayıt altına alınmıştır (Şekil 87). 125

139 Şekil 87. Farklı zamanlarda ve farklı noktalarda foto kapanlar tarafından tespit edilen yasadışı avcılar. Yasa dışı avlanmaya karşılık çalışma alanı sınırları dahilinde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen hükümler doğrultusunda Bartın İl Şube Müdürlüğü denetiminde av turizmi kapsamında karaca ve yaban domuzuna yönelik kotalı avcılık yapılmaktadır. Her ne kadar bir canlının ölümüne yönelik bir uygulama olsa da kotalı avcılık yaban hayatı ve popülasyon ekolojisi açısından yararlı bir uygulamadır. Çünkü kotalı avlanmada avlanma eylemi devlet yetkilileri gözetiminde yapılmakta ve belirli kriterleri sağlayan yaban hayvanları avlanmaktadır. Çoklukla yaşlı, güçsüz erkek bireylerin avlandığı bu avlanma yöntemi sonucunda genç bireylerin önleri açılmakta ve yeni gen kaynakları türlerin popülasyonlarına kaydırılmaktadır. Bu doğrultuda zayıf bireyler elenerek daha güçlü bireylerin meydana gelmesi sağlanmaktadır. Alandaki yaban hayatının ve özelliklede memeli yaban hayvanlarının varlığının devamı ve popülasyonların çoğalması için yasak avcılık ile etkin ve kararlı bir mücadele yapılmalıdır. Bu doğrultuda alana insan giriş çıkışının kontrol altına alınması ve yetkisiz kişilerin girişlerine izin verilmemesi gerekmektedir. Alanda iyi bir deneti mekanizmasının sağlanması ve kaçak avcıların baskısının sona erdirilmesi için kolluk kuvvetleri ile yetkili kurumların ortaklaşa koordineli bir şekilde çalışması gerekmektedir. Çalışma alanında yaban hayatını tehdit eden diğer bir faktör ise büyük ve küçükbaş havanların otlatılmasıdır. Otlatma yaban hayvanlarının rahatsız edilmelerinin yanında bu hayvan sürülerinin vejetasyona verdikleri zararlarda oldukça önemlidir. Bu hayvanlar yaban hayvanlarının birçoğunun besinlerine ortak oldukları gibi ormanın toprak yapısına ve 126

140 vejetasyonuna zarar vererek başta toprak deformasyonu ve erozyon olmak üzere birçok zarara sebep olurlar. Bu noktada OİM lerin otlatma izinlerini verirken sürü sahiplerine otlatma sınırlarını net bir şekilde bildirmeleri ve aksi taktirde ceza uygulaması yapılacağı bildirilmelidir. Çalışma alnında yaban hayvanlarının doğal yaşamlarını etkileyen dış baskılar içinde önemli bir yeri de başıboş, sahipsiz ya da yabani köpekler teşkil etmektedir. Bu köpekler kimi zaman yakın olan yerleşim yerlerinden bir yaban hayvanın kokusunu takip ederek, kimi zaman ise ormana gelen yöre halkının yanında alana gelmektedir. Alan içinde başta karaca olmak üzere hassas ve narin türleri kovalamakta ve kimi zaman bu kovalama türün köpekler tarafından parçalanması ya da bir kayadan düşerek ölmesi ile sonuçlanmaktadır. Ormanda bırakılan başıboş köpekler zaman içinde yabanileşmekte sürüler oluşturarak ormandaki yaban hayvanlarını avlamaktadır. Şekil 88 deki foto kapan görüntüsü incelendiğinde aynı noktadan saat de bir karacanın koşarak geçtiğini ve hem ardından 3 dakika sonra de başıboş bir köpeğin karacaya kovaladığı görülmektedir. Şekil 87. Başıboş bir köpek ve onun kovalamasından kaçan bir karaca Alanda yaptığımız çalışmaları sırasında çok fazla miktarda başıboş köpek foto kapanlar tarafından tespit edilmiştir. Bunlara ait bazı örnekler şekil 89 da verilmiştir. Şekildeki verilerden de anlaşılacağı üzere alandaki başıboş köpek baskısının çok farklı yerlerde ve çok farklı saatlerde olduğu görülmektedir. Özellikle başıboş köpeklerin alanda gece bulunması 127

141 çoğunlukla gece faaliyet gösteren bu yaban hayvanları üzerinde büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Şekil 89. Çalışma alanında foto kapanlar ile tespit edilen başıboş köpekler. Çalışma alanındaki yaban hayatı üzerine etkisi olan bir diğer dış etken ise insan baskısıdır. Alana yerleşim yerlerinden ve özellikle de Bartın-Karabük karayolundan ulaşımın kolay olması farklı sebepler için bu alanın insanlar tarafından kullanımını cazip hale getirmiştir. 128

142 Mantar, kozalak, kuşburnu, kiren gibi orman yan ürünlerini toplamak, piknik yapmak, yürüyüş ya da kamp yapmak gibi farklı sebeplerden ötürü alan gelen insanlar direkt olarak yaban hayatına zarar vermese de, alandaki varlıkları yaban hayvanları rahatsız etmektedir. Özellikle yaban hayvanlarının yuvalanma ya da barınma alanları gibi çok hassas noktalardaki insan faaliyetleri buradaki yaban hayatını daha çok rahatsız etmekte ve bazı yaban hayvanlarında alanı terk etme davranışları görülmektedir. Yine yaban hayvanları için çok önemli olan kızışma, çiftleşme ve yavrulama dönemlerinde alandaki insan varlığı bu yaban hayvanları üzerinde düşüklere varacak ölçüde zarar vermektedir. Çalışmalarım sırasında foto kapanlarımız tarafından değişik noktalarda ve farklı zamanlarda insan faaliyetlerine yönelik olarak tespit edilen bazı fotoğraflar şekil 9 da verilmiştir. 129

143 Şekil 9. Çalışma alanında foto kapanlar tarafından tespit edilen insan faaliyetlerinden örnekler. Sonuç olarak gerek çalışma alanımız tümünü oluşturan Kumluca, Ardıç ve Sökü OİŞ gerekse de bu üç işletmenin merkezinde yer alan Sökü YHGS hem tür hem de bu türlerin popülasyon ekolojileri açısından zengin bir değerdir. Ancak yukarıda bahsedilen sebeplerden dolayı hem alan, hem de bu alanda ki yaban hayatı büyük bir tehlike altındadır. Bu alanın taşıdığı biyolojik çeşitlilik ve zengin doğal alanların korunması ve sürdürülebilirliği için aşağıdaki tedbirlerin alınmasında büyük önem vardır. 1. Bölgedeki üretim faaliyetleri ve miktarları mümkün olan en az seviyeye çekiler ekosistem ve yaban hayatı bütünlüğü korunmalıdır. 2. Üretim ve özellikle kesim faaliyetleri yaban hayvanlarının kızışma, üreme, yavru bakım gibi çok hassas oldukları dönemlerin dışında yapılmalı, eğer bu dönemlerde yapılacak ise de maksimum hassasiyet sağlanmalıdır. 3. Yapılacak olan diğer ormancılık faaliyetleri ve amenajman planları yaban hayvanları yaşam alanları dikkate alınarak değerlendirmeli ve buna göre planlanmalıdır. 13

SÖKÜ YABAN HAYATI KORUMA ALANI NDA TESPİT EDİLEN BÜYÜK MEMELİ HAYVANLAR

SÖKÜ YABAN HAYATI KORUMA ALANI NDA TESPİT EDİLEN BÜYÜK MEMELİ HAYVANLAR Bartın Orman Fakültesi Dergisi 2012, Cilt: 14, Sayı: 21, 92-99 ISSN: 1302-0943 EISSN: 1308-5875 SÖKÜ YABAN HAYATI KORUMA ALANI NDA TESPİT EDİLEN BÜYÜK MEMELİ HAYVANLAR Nuri Kaan ÖZKAZANÇ Bartın Üniversitesi

Detaylı

Etkinlik Eğitim Programı SAAT/GÜ

Etkinlik Eğitim Programı SAAT/GÜ SAAT/GÜ N 1. GÜN DERS ADI: Açılış ve Tanışma 08:00-08:45 Prof.Dr. İdris OĞURLU Proje Tanıtımının Yapılması Proje yürütücüsü tarafından etkinlik programının başlatılması ve Yapılacak Bilimsel Etkinlikleri

Detaylı

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı 2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı SAAT/GÜN 1. GÜN SAAT/GÜN 2. GÜN SAAT/GÜN 3. GÜN Açılış ve Tanışma Yaban Hayatı Ekolojisinde Temel Büyük Memeli (Mammalia) Yaban Hayvanları (Teorik) Kavramlar Prof.Dr.

Detaylı

BÖLÜM 3. Artvin de Orman Varlığı

BÖLÜM 3. Artvin de Orman Varlığı BÖLÜM 3 Artvin de Orman Varlığı Özgür EMİNAĞAOĞLU Orman, oldukça geniş bir alanda kendine özgü bir iklim oluşturabilen, belirli yükseklik, yapı ve sıklıktaki ağaçlar, ağaçcık, çalı ve otsu bitkiler, yosun,

Detaylı

Antalya nın Yaban Hayatı ve Yaban Hayatı Koruma Statüleri. Wildlife and Wildlife Conservation Status of Antalya Province.

Antalya nın Yaban Hayatı ve Yaban Hayatı Koruma Statüleri. Wildlife and Wildlife Conservation Status of Antalya Province. Güllükdağı (Termessos) Milli Parkı nda yaban hayatı Capra aegagrus(yaban Keçisi ) Antalya nın Yaban Hayatı ve Yaban Hayatı Koruma Statüleri Wildlife and Wildlife Conservation Status of Antalya Province

Detaylı

İlimizde Memelilerin Populasyon Durumları ve Tehdit Eden Faktörler. Yrd. Doç. Dr. Mustafa YAVUZ Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü

İlimizde Memelilerin Populasyon Durumları ve Tehdit Eden Faktörler. Yrd. Doç. Dr. Mustafa YAVUZ Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü İlimizde Memelilerin Populasyon Durumları ve Tehdit Eden Faktörler Yrd. Doç. Dr. Mustafa YAVUZ Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ülkemizde yayılış gösteren 170 civarındaki memeli türünün

Detaylı

Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası

Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası 6. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi, 01-02 Kasım 2017, JW Marriott, Ankara Rüzgar Enerji Santralleri ve Karasal Memeli Faunası Dr. Yasin İLEMİN Yaban Hayatı Uzmanı Öğretim Görevlisi Muğla Sıtkı Koçman

Detaylı

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm YGS yönetimi; Hedef, prensipler,araçlar,gerekli şartlar ve detaylar Hedef: EtkinYGS yönetimi Prensip:

Detaylı

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA TRA1 FLORA Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA Avrupa dan Asya ya geçiş, saatten saate belli oluyor. Yiten ormanların yerini sık ve bitek çayırlar alıyor. Tepeler yassılaşıyor. Bizim ormanlarımızda bulunmayan

Detaylı

Kurtgirmez Ormanı. Ballıdağ Mevkii

Kurtgirmez Ormanı. Ballıdağ Mevkii Giriş Ulusal Biyoçeşitliliğin ve Gen kaynaklarının Korunması Hedefleri Doğrultusunda Büyük Memeli Türlerinin Araştırılması Korunması ve Yönetimi Projesi kapsamında büyük memeli türlerine yönelik yürütülen

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI III. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Köprülü Kanyon Milli Parkının Kısa Tanıtımı Gerçekleştirilen Envanter Çalışmaları Belirlenen Orman Fonksiyonları Üretim Ekolojik Sosyal

Detaylı

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI

YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI Ülkemizin nadide şehirlerinden birisi olan Bolu alanlarında bulunan ve yedi adet gölden oluşan Yedigöller milli parkı adeta bir saklı cennet köşesi gibidir.. Gerçek huzur ve doğa

Detaylı

Düzce İlinde Yırtıcı Memeli Türlerin Zamansal ve Mekânsal Dağılımı

Düzce İlinde Yırtıcı Memeli Türlerin Zamansal ve Mekânsal Dağılımı Düzce İlinde Yırtıcı Memeli Türlerin Zamansal ve Mekânsal Dağılımı Akif KETEN Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Sorumlu yazar: akifketen@duzce.edu.tr Geliş Tarihi:

Detaylı

* Bu dökümanın herhangi bir kısmı, ilgili kurumlardan izin alınmadan yayınlanamaz.

* Bu dökümanın herhangi bir kısmı, ilgili kurumlardan izin alınmadan yayınlanamaz. YABAN KEÇİSİ (Capra aegagrus) SAYIMLARI Gümüşhane; Kulaca Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ile Artabel Gölleri Tabiat Parkı Giresun; Alucra, Gavur Dağı nın Batı Kesimleri ile Çamoluk, Kelkit Vadisi, Sarpkaya

Detaylı

Projenin İşD a ğ ı l ı m A ğ a c ı ve İş Paketleri TÜBİTAK 107 G 029

Projenin İşD a ğ ı l ı m A ğ a c ı ve İş Paketleri TÜBİTAK 107 G 029 Projenin İşD a ğ ı l ı m A ğ a c ı ve İş Paketleri Veri Toplama 2.1 Analitik Değerlend. 2.2 YGS Genel Sörveyi ve Verilerin Değerlendir. 2 Proje Yönetimi 1 Kış Dönemi Gözlem ve Sayımlar 3.1.1 Yaz Dönemi

Detaylı

TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma Projesi MEVCUT VE POTANSİYEL YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARI İÇİN YÖNETİM PLAN MODELİ GELİŞTİRME

TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma Projesi MEVCUT VE POTANSİYEL YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARI İÇİN YÖNETİM PLAN MODELİ GELİŞTİRME TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma Projesi MEVCUT VE POTANSİYEL YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARI İÇİN YÖNETİM PLAN MODELİ GELİŞTİRME Müşteri Kamu Kurumu : T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Yürütücü kuruluş :

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü KORUNAN ALAN İSTATİSTİKLERİ METAVERİLERİ

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü KORUNAN ALAN İSTATİSTİKLERİ METAVERİLERİ KORUNAN ALAN İSTATİSTİKLERİ METAVERİLERİ I. Analitik Çerçeve ve Kapsam, Tanımlamalar ve Sınıflamalar a) Analitik Çerçeve ve Kapsam: Korunan alan istatistikleri; korunan alanlar (milli park, tabiat parkı,

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANTALYA DÜZLERÇAMI YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHASINDA YAYILIŞ GÖSTEREN BÜYÜK MEMELİ YABAN HAYVANLARI ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR Mevlüt ZENBİLCİ Danışman

Detaylı

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı 2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı SAAT/GÜN. GÜN SAAT/GÜN 2. GÜN SAAT/GÜN 3. GÜN 08:00-08:45 Açılış ve Tanışma ÜYESİ: Yrd.Doç.Dr.Yasin ÜNAL Bilimsel Etkinlik, Eğitmenlerimiz hakkında Genel Bilgilendirme,

Detaylı

TÜRKİYE DE EKOSİSTEM ÇEŞİTLİLİĞİ

TÜRKİYE DE EKOSİSTEM ÇEŞİTLİLİĞİ 2 3 TÜRKİYE DE EKOSİSTEM ÇEŞİTLİLİĞİ Bu üç farklı biyocoğrafik bölgenin kesişme noktası olarak Türkiye; TARIM, ORMAN, DAĞ,, STEP, SULAK ALAN, KIYI VE DENİZ ekosistemlerine ve bu ekosistemlerin farklı formlarına

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

Silivri Nüfus Bilgileri Yıl Toplam Kadın Erkek

Silivri Nüfus Bilgileri Yıl Toplam Kadın Erkek SİLİVRİ Coğrafi Durum: Silivri 41 derece 03 kuzey paraleli ve 28 derece 20 doğu meridyenlerinin birleştiği noktada,istanbul iline bağlı ve il merkezinin 67 km batısında, Marmara Denizi sahilindedir. İlçe

Detaylı

ÇORUH VADİSİ VE VERÇENİK DAĞI YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARINDAKİ BARAJLARIN YABAN HAYATINA ETKİLERİ PROJE GELİŞME RAPORU- 1

ÇORUH VADİSİ VE VERÇENİK DAĞI YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARINDAKİ BARAJLARIN YABAN HAYATINA ETKİLERİ PROJE GELİŞME RAPORU- 1 ÇORUH VADİSİ VE VERÇENİK DAĞI YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARINDAKİ BARAJLARIN YABAN HAYATINA ETKİLERİ PROJE GELİŞME RAPORU- 1 Proje Yürütücüsü: Doç. Dr. Bülent SAĞLAM Haziran 2011 1. Giriş Çoruh Vadisi

Detaylı

Normal (%) 74 59 78 73 60. Bozuk (%) 26 41 22 27 40. Toplam (Ha) 889.817 192.163 354.526 1.436.506 17.260.592. Normal (%) - - - - 29

Normal (%) 74 59 78 73 60. Bozuk (%) 26 41 22 27 40. Toplam (Ha) 889.817 192.163 354.526 1.436.506 17.260.592. Normal (%) - - - - 29 1.1. Orman ve Ormancılık Türkiye yaklaşık olarak 80 milyon hektar (ha) yüzölçümüyle dağlık ve eko-coğrafya bakımından zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Bu ekolojik zenginliğe paralel olarak ormanlar da

Detaylı

SEÇ 422 KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

SEÇ 422 KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI SEÇ 422 KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI V. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Ödev Konuları Gelibolu Tarihi Yarımadası MP ında statü konusunda yeni gelişmeler (Emre ÖZDEMİR, Fatih AKARSU, Osman KICI) Altındere

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Tanıtım Ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü SAYI : B.18.0.DMP.0.00.02.010.01.../09/2007 KONU : Doğa Turları G E N E L G

Detaylı

AYI (Ursus arctos) SAYIMI

AYI (Ursus arctos) SAYIMI AYI (Ursus arctos) SAYIMI Artvin, Şavşat, Meydancık 22-24 Mayıs 2013 T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğü, Artvin Şube Müdürlüğü Telefon :

Detaylı

Çevre ve Orman Bakanlığından: Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları ile İlgili Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Hukuki

Çevre ve Orman Bakanlığından: Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları ile İlgili Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Hukuki Çevre ve Orman Bakanlığından: Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları ile İlgili Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam Madde 1 Bu Yönetmelik,

Detaylı

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ORMAN MÜHENDİSLİĞİ ANA Ölçme Bilgisi Ve Kadastro Ayhan ATEŞOĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman fakültesi Orman müh. Böl. Zonguldak Karaelmas Üniver. Orman fakültesi Orman müh. Böl. Y. Lisans Tez Konusu

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA. ( Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR. 2.Hafta ( )

ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA. ( Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR. 2.Hafta ( ) 2.Hafta (16-20.02.2015) ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA (2014-2015 Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR Ders İçeriği Planlama Sistemleri Envanter Uzaktan Algılama (UA) Uzaktan Algılamanın Tanımı ve Tarihsel

Detaylı

ANTALYA BÖLGESİNDE YABAN HAYATI AÇISINDAN AV TURİZMİ ÜZERİNE İNCELEMELER

ANTALYA BÖLGESİNDE YABAN HAYATI AÇISINDAN AV TURİZMİ ÜZERİNE İNCELEMELER T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANTALYA BÖLGESİNDE YABAN HAYATI AÇISINDAN AV TURİZMİ ÜZERİNE İNCELEMELER UĞUR MELİH ALKAN YÜKSEK LİSANS TEZİ ORMAN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM

Detaylı

Mevcut ve Potansiyel Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları için Yönetim Plan Modeli Geliştirme

Mevcut ve Potansiyel Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları için Yönetim Plan Modeli Geliştirme Mevcut ve Potansiyel Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları için Yönetim Plan Modeli Geliştirme YÖNTEM YÖNTEM 1) Genel Sörvey Türkiye YGS lerinin Genel Araştırması (Örnekleme ve Tanımlama ) 1.1. Verilerin Toplanması

Detaylı

AĞAÇLANDIRMALARDA UYGULAMA ÖNCESİ ÇALIŞMALAR

AĞAÇLANDIRMALARDA UYGULAMA ÖNCESİ ÇALIŞMALAR AĞAÇLANDIRMALARDA UYGULAMA ÖNCESİ ÇALIŞMALAR Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Ağaçlandırma çalışmalarında amaç tespiti ile işe başlamak ilk hedeftir. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Amaç tespiti ülkemizin ormancılık

Detaylı

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDA İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere bağlı olarak bitki ve hayvan topluluklarını barındıran

Detaylı

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK Dünyada kültüre alınıp yetiştirilmekte olan 138 meyve türünden, yaklaşık 16'sı subtropik meyve türü olan 75'e yakın tür ülkemizde

Detaylı

ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906

ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906 ISBN: 978-605-4610-19-8 ORMAN KAYNAKLARININ TURİZM AMAÇLI TAHSİSİNE İLİŞKİN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ ODC: 906 The Determinition of The Problems and Solution ways, Interested in Allocated Forest Resources

Detaylı

KİTAPÇIK TR 2016 TÜRKİYE DEKİ MEMELİ HAYVANLARIN İZ REHBERİ

KİTAPÇIK TR 2016 TÜRKİYE DEKİ MEMELİ HAYVANLARIN İZ REHBERİ KİTAPÇIK TR 2016 TÜRKİYE DEKİ MEMELİ HAYVANLARIN İZ REHBERİ Türkiye deki Memeli Hayvanların İz Rehberi WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), İstanbul, Türkiye, Temmuz 2016 Tüm hakları saklıdır. Bu yayının

Detaylı

BOZKIR IN YIRTICI (KARNİVOR) MEMELİLERİ

BOZKIR IN YIRTICI (KARNİVOR) MEMELİLERİ BOZKIR IN YIRTICI (KARNİVOR) MEMELİLERİ Atilla ARSLAN * Öz Bu çalışmada, yaban hayatında ekolojik dengenin sağlanmasında önemli görevi olan yırtıcı memelilerin Bozkır da yayılış gösteren türleri hakkında

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMAN YÖNETİMİNDE YERELLİK VE EKOSİSTEM ÖZELLİKLERİNİN ÖNEMİ

SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMAN YÖNETİMİNDE YERELLİK VE EKOSİSTEM ÖZELLİKLERİNİN ÖNEMİ SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMAN YÖNETİMİNDE YERELLİK VE EKOSİSTEM ÖZELLİKLERİNİN ÖNEMİ Yrd. Doç. Dr. Yasin KARATEPE SDÜ Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Yağış Dağılımı 1800 1600 1400 1200 1000

Detaylı

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) II. Bölüm TÜBİTAK 107 G 029

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) II. Bölüm TÜBİTAK 107 G 029 YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) II. Bölüm Masraf nereden? Ana amacı odun yetiştirmek olan bir işletmede, ikinci amaç da yaban hayvanı üretimi olursa,

Detaylı

08 Kasım 2004 Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK YABAN HAYATI KORUMA VE YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARI İLE İLGİLİ YÖNETMELİK

08 Kasım 2004 Resmî Gazete Sayı : YÖNETMELİK YABAN HAYATI KORUMA VE YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARI İLE İLGİLİ YÖNETMELİK 08 Kasım 2004 Resmî Gazete Sayı : 25637 YÖNETMELİK YABAN HAYATI KORUMA VE YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARI İLE İLGİLİ YÖNETMELİK Amaç ve Kapsam BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler

Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler BYL118 Çevre Biyolojisi-II Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü lisans dersi Çağatay Tavşanoğlu 2016-2017 Bahar Biyoçeşitlilik - Tür çeşitliliği - Genetik

Detaylı

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

ORMAN MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ORMAN MÜHENDİSLİĞİ ANA Ormancılık Ekonomisi ADI VE SOYADI Prof. Dr. İsmet DAŞDEMİR İstanbul Orman Fakültesi Bölümü İstanbul Orman Ekonomisi Y. Lisans Tez Konusu Türkiye deki Doğu Ladini (Picea orientalis

Detaylı

- Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak.

- Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak. Çevre Koruma Faaliyetleri - Sorumluluk bölgesinde her türlü dere ve akarsuların kirlilik düzeyinin kontrolünü yapmak. - Orman envalinin izinsiz tahribatının önüne geçilmesi ve kaçak yapılaşmanın engellenmesini

Detaylı

Faydalanmanın düzenlenmesi

Faydalanmanın düzenlenmesi Faydalanmanın düzenlenmesi Tüm Ormanlarda ortaklaşa Düzenleme Süresi Tesviye (Denkleştirme) Süresi Değişiklik (Tahvil=İntikal) Süresi Amenajman Planı Süresi Kesim Planı Süresi Tüm Ormanlarda Düzenleme

Detaylı

Sinop İli Memeli Hayvan Faunasının Değerlendirilmesi. Evaluation of the Mammalian Fauna of Sinop Province

Sinop İli Memeli Hayvan Faunasının Değerlendirilmesi. Evaluation of the Mammalian Fauna of Sinop Province Araştırma Makalesi / Research Article Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der. / Iğdır Univ. J. Inst. Sci. & Tech. 5(3): 9-16, 2015 Sinop İli Memeli Hayvan Faunasının Değerlendirilmesi Iğdır Üniversitesi Fen

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÖLCÜK TABİAT PARKI NDA BAZI YABANİ MEMELİ TÜRLERİNİN DAĞILIMLARININ MODELLENMESİ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÖLCÜK TABİAT PARKI NDA BAZI YABANİ MEMELİ TÜRLERİNİN DAĞILIMLARININ MODELLENMESİ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÖLCÜK TABİAT PARKI NDA BAZI YABANİ MEMELİ TÜRLERİNİN DAĞILIMLARININ MODELLENMESİ Şengül AKSAN Danışman Doç. Dr. İbrahim ÖZDEMİR II. Danışman

Detaylı

Yaban domuzu (Sus scrofa L.) üzerine ekolojik gözlemler ve tür habitat ilişkilerinin tespiti: Isparta-Gölcük Tabiat Parkı örneği

Yaban domuzu (Sus scrofa L.) üzerine ekolojik gözlemler ve tür habitat ilişkilerinin tespiti: Isparta-Gölcük Tabiat Parkı örneği Turkish Journal of Forestry Türkiye Ormancılık Dergisi 6, 7(): 58-65 Research article (Araştırma makalesi) Yaban domuzu (Sus scrofa L.) üzerine ekolojik gözlemler ve tür habitat ilişkilerinin tespiti:

Detaylı

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY AKSARAY ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü TMMOB Harita

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI V. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Uzun Devreli Gelişme Planı-Uludağ MP Uludağ, 6831 sayılı Orman Kanunu nun 25. maddesi gereğince, 20.09.1961 tarih ve 6119-5 sayılı Bakanlık

Detaylı

YENİCE FAUNA RAPORU. Doç. Dr. Sabri ÜNAL. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi

YENİCE FAUNA RAPORU. Doç. Dr. Sabri ÜNAL. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi YENİCE FAUNA RAPORU Doç. Dr. Sabri ÜNAL Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Aralık 2012 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ŞEKİLLER DİZİNİ TABLOLAR DİZİNİ i ii iii 1.GİRİŞ 1 1.1.Yaban Hayatının Ekonomik Önemi

Detaylı

KORUNAN ALANLAR ULUSAL SINIFLANDIRMASI

KORUNAN ALANLAR ULUSAL SINIFLANDIRMASI KORUNAN ALANLAR ULUSAL SINIFLANDIRMASI 01a Mutlak Koruma Alanı 01a.01 Kesin Korunacak Hassas Alan Kaynak değerlerinin korunması için alan kullanımı ve alana tüm etkilerin sınırlandırıldığı, gerektiğinde

Detaylı

SİLVİKÜLTÜRÜN TEMEL İLKELERİ. Doç. Dr. Zafer YÜCESAN

SİLVİKÜLTÜRÜN TEMEL İLKELERİ. Doç. Dr. Zafer YÜCESAN SİLVİKÜLTÜRÜN TEMEL İLKELERİ Doç. Dr. Zafer YÜCESAN TEMEL KAVRAMLAR Ağaç? Orman? Mekanik ve Organik görüş? Yaşam ortaklığı? Silvikültür? Amacı ve Esasları? Diğer bilimlerle ilişkileri? Yöresellik Kanunu?

Detaylı

AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARINA NASIL BAŞLANDI?

AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARINA NASIL BAŞLANDI? AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARINA NASIL BAŞLANDI? BİR GÜN REKTÖRÜMÜZ SAYIN PROF. DR. M. LÜTFÜ ÇAKMAKÇI YA BİR MİSAFİR GELİR. PENCEREDEN KAMPÜSÜ İNCELERLERKEN MİSAFİR ÜNİVERSİTEYİ KASTEDEREK GÜZEL BİR B R ESER

Detaylı

Düzce ve Batı Karadeniz Bölgesindeki Endemik ve Nadir Bitki Taksonlarının Ex-situ Korunması Amacıyla

Düzce ve Batı Karadeniz Bölgesindeki Endemik ve Nadir Bitki Taksonlarının Ex-situ Korunması Amacıyla Düzce ve Batı Karadeniz Bölgesindeki Endemik ve Nadir Bitki Taksonlarının Ex-situ Korunması Amacıyla Küçük Ölçekli Botanik Bahçesi Oluşturulması ve Süs Bitkisi Olarak Kullanım Olanaklarının Belirlenmesi

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Orman İdaresi ve Planlama Dairesi Başkanlığı TÜRKİYE ORMAN VARLIĞI

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Orman İdaresi ve Planlama Dairesi Başkanlığı TÜRKİYE ORMAN VARLIĞI T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Orman İdaresi ve Planlama Dairesi Başkanlığı TÜRKİYE ORMAN VARLIĞI Orman İdaresi ve Planlama Dairesi Başkanlığı Yayın No. : 115 Envanter Serisi No.

Detaylı

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Milli Parklar Daire Başkanlığı Cihad ÖZTÜRK Orman Yüksek Mühendisi PLANLAMA NEDİR? Planlama, sorun

Detaylı

Yaban hayatı çalışmalarında üniversite, yerel halk ve kamu işbirliği: Isparta Aksu örnek avlağında yaban domuzu envanteri

Yaban hayatı çalışmalarında üniversite, yerel halk ve kamu işbirliği: Isparta Aksu örnek avlağında yaban domuzu envanteri SDÜ Orman Fakültesi Dergisi SDU Faculty of Forestry Journal 2011, 12: 7-12 Araştırma makalesi/research article Yaban hayatı çalışmalarında üniversite, yerel halk ve kamu işbirliği: Isparta Aksu örnek avlağında

Detaylı

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler KORUNAN ALANLAR Korunan alanlar incelenip, değerlendirilirken ve ilan edilirken yalnız alanın yeri ile ilgili ve ekolojik kriterler değil, onların yanında tarih, kültürel ya da bilimsel değerleri de dikkate

Detaylı

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI) ORMAN AMENAJMANI (2016-2017 BAHAR YARIYILI) YETİŞME ORTAMI ENVANTERİ Yetişme Ortamı? Orman toplumu ve onunla birlikte yaşayan diğer canlıların yetişmesini, gelişmesini sağlayan ve onları sürekli etkisi

Detaylı

Silvikült Temel Esasları

Silvikült Temel Esasları Silvikült ltürün Temel Esasları (Klasör - 5) Prof. Dr. Musa GENÇ Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Silvikültür Anabilim Dalı 32260 Isparta musagenc@sdu.edu.tr http://kisisel.sdu.edu.tr/akademik/musagenc

Detaylı

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER Fonksiyonlar Fonksiyon tanımı Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER Fonksiyona uygulanacak Silvikültürel MÜDAHALELER 2) ETÇAP Planlarının Düzenlenmesine

Detaylı

MİLLİ PARKLAR VE KORUNAN ALANLAR, MESİRE YERLERİ, AV VE YABAN HAYATI

MİLLİ PARKLAR VE KORUNAN ALANLAR, MESİRE YERLERİ, AV VE YABAN HAYATI DİKKAT: 1- Sorular çoktan seçmeli test şeklinde olup, cevap kağıdındaki doğru cevaba ait kare kutunun içi X (çarpı) şeklinde işaretlenerek cevaplanacaktır. 2- Cevaplandırmada siyah kurşun kalem ve yumuşak

Detaylı

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI) ORMAN AMENAJMANI (2016-2017 BAHAR YARIYILI) Ağaç Serveti ve Artım Envanteri Ağaç Serveti ve Artım Envanteri Ağaç servetinin; a) ağaç türleri b) yaş sınıfları ya da çap sınıfları, ve c) gövde kalite sınıfları

Detaylı

TÜBİTAK 107 G 029. 5.2. Proje Sonuçları

TÜBİTAK 107 G 029. 5.2. Proje Sonuçları 5.2. Proje Sonuçları Proje sonuçlandığında; uygulayıcının (DMP) eline sadece bir uygulama planı (Yazılıkaya YGS Yönetim Planı) değil aynı zamanda bir YGS plan/planlama modeli geçeceği için, YGS planlamasıyla

Detaylı

2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ATATÜRK ARBORETUMU GEZİSİ RAPORU

2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ATATÜRK ARBORETUMU GEZİSİ RAPORU 2012-2013 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ATATÜRK ARBORETUMU GEZİSİ RAPORU Gezinin Yapıldığı Tarih-Saat : 17/05/2013---09:30-13:00 Geziye Katılan Öğrenci Sayısı : 20 Geziden Sorumlu Öğretmen : Duygu AYDEMİR Gezinin

Detaylı

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur - Doğa Koruma Mevzuat Tarihçe - Ulusal Mevzuat - Uluslar arası Sözleşmeler - Mevcut Kurumsal Yapı - Öngörülen Kurumsal Yapı - Ulusal

Detaylı

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı

2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı 2229 Ayrıntılı Etkinlik Eğitim Programı. 2. DERS ADI: Açılış ve Tanışma Bilgisi - Temel Kavramlar Yrd.Doç.Dr.Yasin ÜNAL Bilimsel Etkinlik, Eğitmenlerimiz hakkında Genel Bilgilendirme, Tanıtım ve Tanışma

Detaylı

ORMAN AMENAJMANI Orman Envanteri 4-5. Hafta

ORMAN AMENAJMANI Orman Envanteri 4-5. Hafta ORMAN AMENAJMANI Orman Envanteri 4-5. Hafta Emin Zeki BAŞKENT KTÜ Orman Fakültesi Konu Başlıkları Aktüel Kuruluşun Belirlenmesi Orman ekosistem envanteri Hiyerarşik yapı (planlama birimi, işletme sınıfı,

Detaylı

Yedigöller Yaban Hayatı Geliştirme Sahasındaki İri Cüsseli Memeli Hayvanlar ve Sonbahar Dönemi Habitat Tercihleri

Yedigöller Yaban Hayatı Geliştirme Sahasındaki İri Cüsseli Memeli Hayvanlar ve Sonbahar Dönemi Habitat Tercihleri Ormancılık Dergisi 12(1) (2016) 137-144 Yedigöller Yaban Hayatı Geliştirme Sahasındaki İri Cüsseli Memeli Hayvanlar ve Sonbahar Dönemi Habitat Tercihleri Vedat BEŞKARDEŞ 121 Özet Bu çalışma, Yedigöller

Detaylı

T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA ve MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA ve MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA ve MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Envanter Oluşturmanın Tarihsel Gelişimi İnternet Ağına Bağlı Veritabanları Masaüstü Yazılımlar Müze Koleksiyonları, Herbaryumlar,

Detaylı

İHBAR 0412 251 23 05-06

İHBAR 0412 251 23 05-06 İHBAR 0412 251 23 05-06 ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI XV. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ (DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR) İL ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ Şanlıurfa Yolu 3. Km (Dedaş Bitişiği) DİYARBAKIR Tel: 0412 251 23 05-06 DİYARBAKIR

Detaylı

2. Karışımın Ağaç Türleri Meşcere karışımında çok değişik ağaç türleri bulunur. Önemli olan, ağaçların o yetişme ortamı özelliklerine uyum gösterip

2. Karışımın Ağaç Türleri Meşcere karışımında çok değişik ağaç türleri bulunur. Önemli olan, ağaçların o yetişme ortamı özelliklerine uyum gösterip 2. Karışımın Ağaç Türleri Meşcere karışımında çok değişik ağaç türleri bulunur. Önemli olan, ağaçların o yetişme ortamı özelliklerine uyum gösterip karışıma katılabilmeleridir. Karışımdaki ağaç türleri

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI I. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL Sunum Akışı Tanışma Ders İçeriği Derste Uyulacak Kurallar Ödev ve Sınavlar Derse Giriş Ders Akışı Dünya da ve Türkiye de Doğa Korumanın Tarihsel

Detaylı

SABANCI ÜNİVERSİTESİ PEYZAJ PROJESİ

SABANCI ÜNİVERSİTESİ PEYZAJ PROJESİ SABANCI ÜNİVERSİTESİ PEYZAJ PROJESİ İçindekiler I. GİRİŞ II. III. ÜNİVERSİTE PLANI KAMPÜS İNŞAATI ÖNCESİ ve SONRASI ARAZİ GÖRÜNTÜLERİ; DÜNDEN BUGÜNE a. Ana kapı çevresi b. Ana Binalar c. Lojmanlar d. Yurtlar

Detaylı

29.06.2011 Tarih ve 645 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile, Merkezi Manisa olan, İzmir, Aydın ve Muğla İllerini Kapsayan, Orman ve Su İşleri

29.06.2011 Tarih ve 645 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile, Merkezi Manisa olan, İzmir, Aydın ve Muğla İllerini Kapsayan, Orman ve Su İşleri 1 29.06.2011 Tarih ve 645 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile, Merkezi Manisa olan, İzmir, Aydın ve Muğla İllerini Kapsayan, Orman ve Su İşleri Bakanlığı IV. Bölge Müdürlüğü Kurulmuştur. 2 Şube Müdürlüğü

Detaylı

GİDENGELMEZ DAĞI YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHASI ENVANTER ÇALIŞMALARINDA DOLAYLI YÖNTEMLERİN KULLANILMASI. Ali Onur Sayar

GİDENGELMEZ DAĞI YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHASI ENVANTER ÇALIŞMALARINDA DOLAYLI YÖNTEMLERİN KULLANILMASI. Ali Onur Sayar GİDENGELMEZ DAĞI YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHASI ENVANTER ÇALIŞMALARINDA DOLAYLI YÖNTEMLERİN KULLANILMASI Alper Ertürk Ali Onur Sayar Hasan Emir Taner Hatipoğlu Hacettepe Üniversitesi Ankara Üniversitesi

Detaylı

Bulgaristan da Doğa Koruma Veri Tabanı ve Bilgi Sistemi

Bulgaristan da Doğa Koruma Veri Tabanı ve Bilgi Sistemi Bulgaristan da Doğa Koruma Veri Tabanı ve Bilgi Sistemi Ventzislav Vassilev, REC Bulgaristan 30 Ocak - 1 Şubat 2018 Natura 2000 için bilgi sistemi ve veri tabanına neden ihtiyacımız var? Türler ve habitatlar

Detaylı

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU

128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ AÇIKLAMA RAPORU AKÇAKALE KÖYÜ (MERKEZ/GÜMÜŞHANE) 128 ADA 27 VE 32 PARSEL NUMARALI TAŞINMAZLARA YÖNELİK 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU 2016 AKÇAKALE KÖYÜ-MERKEZ/GÜMÜŞHANE 128 ADA 27 VE 32 NUMARALI PARSELLERE

Detaylı

POLONEZKÖY Ü TAHRİP EDECEK İMAR PLANLARINA İTİRAZ EDİYORUZ

POLONEZKÖY Ü TAHRİP EDECEK İMAR PLANLARINA İTİRAZ EDİYORUZ POLONEZKÖY Ü TAHRİP EDECEK İMAR PLANLARINA İTİRAZ EDİYORUZ İstanbul İli, Beykoz İlçesi, Polonezköy Köy Yerleşik Alanı 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama

Detaylı

ORMAN YOLLARININ UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE PLANLANMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ORMAN YOLLARININ UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE PLANLANMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ ORMAN YOLLARININ UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE PLANLANMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ Arş. Gör. Burak ARICAK Arş. Gör. Erhan ÇALIŞKAN Öğrt. Gör. Dr. Selçuk GÜMÜŞ Prof. Dr. H.Hulusi ACAR KAPSAM Giriş Orman yollarının

Detaylı

KAYNAĞI ÜLKE İÇİNDEN SAĞLANAN PROJELER

KAYNAĞI ÜLKE İÇİNDEN SAĞLANAN PROJELER SIRA 1 2 5 8 DAİRE BAŞKANLIĞININ ADI Dairesi Dairesi Dairesi Dairesi Dairesi Dairesi Dairesi KAYNAĞI ÜLKE İÇİNDEN SAĞLANAN PROJELER Oduna Dayalı Orman Ürünleri Üretim Süreçleri Takip Sistemi Biyokütle

Detaylı

7.2 Peyzajın yapısı/strüktürü: Organizmaların Kolonizasyon Deseni

7.2 Peyzajın yapısı/strüktürü: Organizmaların Kolonizasyon Deseni 7.2 Peyzajın yapısı/strüktürü: Organizmaların Kolonizasyon Deseni 7.2.1 Leke-Koridor-Matris Yaklaşımı: Leke Yapısı Çeviri: Doç. Dr. Şükran Şahin Şükran Şahin 2018/Sayfa No 1 7.2.1.1 Leke Boyutu P1. SINIR

Detaylı

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-2. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-2. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-2 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER Marjinal ekolojik şartlardaki gevşek kapalı bir Ardıç ormanı, ana amacı odun üretimi ise bu orman verimsiz kabul edilmektedir. Ancak işletme amacı

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ORMAN VARLIĞI 2012

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ORMAN VARLIĞI 2012 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ORMAN VARLIĞI 2012 ANKARA 2012 Orman Genel Müdürlüğü Orman İdaresi ve Planlama Dairesi Başkanlığı T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN

Detaylı

SABANCI ÜNİVERSİTESİ AĞAÇLANDIRMA VE ÇEVRE DÜZENLEMELERİ

SABANCI ÜNİVERSİTESİ AĞAÇLANDIRMA VE ÇEVRE DÜZENLEMELERİ SABANCI ÜNİVERSİTESİ AĞAÇLANDIRMA VE ÇEVRE DÜZENLEMELERİ İçindekiler I. GİRİŞ II. III. ÜNİVERSİTE KONUMU İNŞAAT ÖNCESİ VE SONRASI GÖRÜNTÜLER a. 1998-İnşaat öncesi b. 2013-Kampusun bugünü Sabancı Üniversitesinin

Detaylı

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-4. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-4. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-4 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER Helsinki Konferansının I.Avrupa Ormanlarının Sürdürülebilir Yönetimi İçin Genel Esaslar kararı çerçevesinde Sürdürülebilir Orman Yönetimi tanımı yapılmış

Detaylı

ASLĠ AĞAÇ TÜRLERĠMĠZ

ASLĠ AĞAÇ TÜRLERĠMĠZ ASLĠ AĞAÇ TÜRLERĠMĠZ İBRELİ VE YAPRAKLI ORMAN ALANLARI Ġbreli ormanlar 61% Yapraklı Ormanlar 39% ĠBRELĠ= GYMNOSPERMAE (AÇIK TOHUMLULAR)= 13 220 721 Ha YAPRAKLI = ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR)=8 447

Detaylı

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri,

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri, Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri, KIRSAL ARAZİ YÖNETİMİNDE ANALİTİK VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE SENTEZ PAFTALARININ ÜRETİLMESİ; Prof. Dr. Yusuf KURUCU

Detaylı

Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen. Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda)

Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen. Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda) Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen Toros (Lübnan) Sediri (C. libani) Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda) Himalaya Sediri Atlas Sediri (C. deodora) (C. atlantica) Dünyada Kuzey Afrika,

Detaylı

Arazi örtüsü değişiminin etkileri

Arazi örtüsü değişiminin etkileri Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Rize İlinin Arazi Örtüsündeki Zamansal Değişimin (1976 ) Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemi İle Belirlenmesi Yd Yrd. Doç. Dr. Sl

Detaylı

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME Proje, Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık

Detaylı

KTÜ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ Öğretim Yılı Bahar Yarıyılı Ormancılık Uygulamaları-II Dersi Amasya Grubu Dönüş Raporu

KTÜ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ Öğretim Yılı Bahar Yarıyılı Ormancılık Uygulamaları-II Dersi Amasya Grubu Dönüş Raporu KTÜ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2015-2016 Öğretim Yılı Bahar Yarıyılı Ormancılık Uygulamaları-II Dersi Amasya Grubu Dönüş Raporu Orman Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencilerine yönelik olarak

Detaylı

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5. Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.Arkensis, 6.Kapensis Flora alemleri flora bölgelerine (region), flora

Detaylı

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI IV. Hafta Yrd. Doç. Uzay KARAHALİL İşletme Amaçları Biyolojik çeşitliliği korumak, Rekreasyon ve estetik değerleri topluma sunabilmek, Yangın riskini azaltmak, Net karbon

Detaylı

T.C ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ.. ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ. ORMAN İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ. ÇOK AMAÇLI UYGULAMA PROJESİ 201 (BU KAPAK SAYFASI CİLDİN ÜSTÜNDE AYNI ŞEKİLDE BULUNACAKTIR. PROJE ADI VE YILI CİLDİN SIRT KISMINDA

Detaylı

Orman Mühendisliği Bölüm Başkanlığının tarih ve 167 sayılı yazısı görüşüldü. Prof.Dr. Cahit BALABANLI Dekan (İmza)

Orman Mühendisliği Bölüm Başkanlığının tarih ve 167 sayılı yazısı görüşüldü. Prof.Dr. Cahit BALABANLI Dekan (İmza) 29.05.2012 305 1 1- Prof.Dr. İdris OĞURLU nun Proje Görevlendirmesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanlığının 24.05.2012 tarih ve 167 sayılı yazısı görüşüldü. Üniversitemiz Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon

Detaylı

ORMAN AMENAJMANI SEÇME ORMANLARINDA ANLAMA -XI hafta

ORMAN AMENAJMANI SEÇME ORMANLARINDA ANLAMA -XI hafta ORMAN AMENAJMANI SEÇME ORMANLARINDA ANLAMA -XI hafta KTÜ Orman Fakültesi Seçme Ormanı Değişik yaşlı ve düşey kapalı orman formuna seçme ormanı ve seçme işletmesi adı verilmektedir. Tabakalı seçme ormanında,

Detaylı

BÖLÜM 7.3.2.5. Memeliler

BÖLÜM 7.3.2.5. Memeliler BÖLÜM 7.3.2.5. Memeliler İÇİNDEKİLER Sayfa No İÇİNDEKİLER... i TABLOLAR... ii ŞEKİLLER... iii KISALTMALAR... iv 7.3.2.5. Memeliler...7.3.2.5-1 7.3.2.5.1. Metodoloji...7.3.2.5-1 7.3.2.5.2. Saha Çalışması

Detaylı