Yaşlı Parlamentosu AÇILIŞ TOPLANTISI 27 OCAK 2017

Transkript

1 Yaşlı Parlamentosu AÇILIŞ TOPLANTISI 27 OCAK 2017 Sonuç Raporu Prof. Dr. İsmail Tufan Tel Prof. Dr. İsmail Tufan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü

2 İçindekiler Tablosu İçindekiler Tablosu Önsöz 1 Onurlu yaşlanmak 3 İlk Adım Gerçekleşti 6 Demografik Değişim 7 Yaşlı Parlamentosu: Yürütücü ve Başkan 8 Destekleyen Kuruluşlar 9 Misyon ve Vizyon 10 Yaşlı Parlamentosunun Temel Etik İlkeleri 11 Yaşlı Parlamentosu Açılışı Çalışmaları 12 Yaşlı Parlamentosu 14 Akademisyenler, Sivil Toplum Kuruluşları ve Basın Büyük Bir İlgi Gösterdi 15 Fotoğraflar 16 Sonuç 24

3 Sf.1 Önsöz Önsöz Prof. Dr. İsmail Tufan Demografik değişimlerin etkileri bütün toplumsal alanlarda artık iyice hissedilir hale gelmiştir. Bu yüzden gerontolojik bilgilere ihtiyaç artmıştır. Gerontolojik bilgiler bize yaşlanma ve yaşlılık olgularıyla uygun ve üretken bir biçimde ilgilenme fırsatı sunmaktadır. Günümüzde Gerontoloji ve bilgileri birçok profesyonel çalışmaya temel teşkil etmektedir. Gerontoloji teorik ve pratik olmak üzere iki büyük alana ayrılmaktadır. Gerontoloji 20.yüzyılın başlarında yaşlanma ve yaşlılıkla bağlantılı kayıplara odaklı bir araştırma ve uygulama alanıydı. Yaşlıların nüfusta çoğalması ve yaşlılık döneminin toplam yaşam süresi içerisinde artan payı, toplumda yaşlanma ve yaşlılığa ilginin artmasına yol açmıştır. Bugün yaşam süresinin uzamaya devam etmesi ve bununla bağlantılı uzun ömürlülük (100+) fırsatı, Gerontolojinin bilgilerine ve uygulamalarına ilginin daha da artmasına yol açmıştır. Türkiye de bugün dünyaya gelen bir erkeğin 78 yıl, bir kızın 81 yıl yaşam beklentisine sahip olduğu dikkate alındığında, artık ülkemizin yaşlanma ve yaşlılık olgularını değişik açılardan algılaması gerektiği anlaşılmaktadır. Demografik değişimlerin nerede ve hangi etkiler yarattığı, bunların birey, aile, sağlık, sosyal politika ve ekonomi açısından sonuçları göz önüne alınmadan, demografik değişimlerle uygun ve üretken bir şekilde başa çıkma şansı azdır. Demografik değişimlerin olumsuz sonuçlarını azaltmak, yaşlılığın potansiyellerinden yararlanmak için Gerontoloji alanını daha iyi yapılandırmamız, teorik çalışmalarımızı artırmamız şarttır. Diğer taraftan gerontolojik teorilerin insanın yaşlanma süreçlerini, insanın ve toplumun beklentilerine uygun şekilde yapılandırmasına fırsat tanımalıyız. Ancak bunun için sadece gerontologlar yeterli değildir. Özellikle yaşlıların da söz sahibi olduğu, ihtiyaçlarını, beklentilerini dile getirebildikleri olanakların da yaratılması gerekmektedir. Yaşlıların, yaşlılığın yapılandırılması girişimlerinde söz sahibi olmalarını sağlamak ve onların tavsiyeleri doğrultusunda yaşlılığı daha yaşanılır ve daha anlamlı bir yaşam dönemine dönüştürme çabalarımızı sürdürmeliyiz. Yaşlılığın hastalık ve bakıma muhtaçlık boyutlarına takılıp kalmamak, sağlığını ve zindeliğini en uzun süre, mümkünse ömür boyu korumayı başaran insanları çoğaltmak için rotamızı yaşlı insana çevirmeliyiz. Ondaki kayıpları değil, mevcut potansiyelleri görmeliyiz. Yaşlanma süreçlerine müdahale olanaklarını çoğaltmamız ve bunların toplum genelinde uygulanmasını sağlayacak koşulları hazırlamamız gerekir. Bunu sadece bugünkü yaşlılara değil, aynı zamanda gelecek kuşaklara da borçluyuz.

4 Sf.2 Önsöz Bugün açılışında bir araya geldiğimiz Yaşlılık Parlamentosu, bu yöne doğru attığımız akıllı ve anlamlı adımlardan biridir. Türkiye de ilk defa yaşlılar, yaşlanma ve yaşlılığın yapılandırılması girişimlerine aktif olarak katılma fırsatını elde etmektedir. Gerontolojinin ülkemizde baş döndürücü hızla gelişmekte olduğu görüşüne belki herkes katılmayacaktır. Fakat Gerontoloji dışında henüz 2009 yılından beri öğretim veren ve alanında Gerontoloji kadar hızlı gelişen ikinci bir bilim dalı, benim gözlemlerime göre Türkiye de yoktur. Teorik ve Uygulamalı Gerontoloji alanlarındaki başarılı çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Ömrümüz yettiği sürece ülkemizde yaşlanma süreçlerinin iyileşmesine yardımcı olmaya çalışacağız. Bunu yaparken yaşlıları da bu çalışmaların içine çekecek, onlara yeni görev ve sorumluluklarla bağlantılı yeni bir yaşlılık kültürünün kapılarını aralamaya çalışacağız. Yaşlılık Parlamentosu, araladığımız bu kapıdır. Hepinizi içeriye davet ediyor, el birliği ile yaşlılığımıza yeni anlamlar katmaya davet ediyorum.

5 Sf.3 Onurlu yaşlanmak Onurlu yaşlanmak Prof. Dr. Bernd Seeberger Avusturya nın UMIT Üniversitesi Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bernd Seeberger, Türkiye nin ilk Yaşlı Parlamentosu nun açılışına son anda çıkan acil işlerinden dolayı katılamadı. Açılışa katılsaydı Prof. Dr. Seeberger yapacağı konuşmada Yaşlı Parlamentosu nun ruhunu anlatacaktı. Onun konuşma metnini sizlere sunuyor, Sayın Seeberger e Yaşlı Parlamentosu nun hayata geçirilmesi için verdiği desteğe bu yoldan bir kere daha teşekkür ediyoruz. Yaşlanmanın Onuru ve Değeri Onur geniş kapsamlı bir kavramdır; günlük yaşamın pek çok durumunda düşünülmeden kullanılır. Ancak onur kavramının kesin bir tanımı yoktur. Onur, literatürde ve tartışmalarda çeşitli tarzlarda kullanılır. Yani onur kavramı daima araç haline getirilmektedir. Karşıt görüştekini susturmak için kullanılan bir kelimedir. Karmaşıklığı kavrayabilmek için onurun kavramsal kullanımını ayrıştırmak gerekir. Temelde inherent ve relasyonel onur arasında ayrım yapılmalıdır. İnherent (anlamı: içinde olan) onur, özne olarak her insanda mevcut olan onuru kastetmektedir; buna karşın relasyonel onur, sosyal ilişkilerde yapılandırılan onuru tarif etmektedir. Buna göre inherent onur insanda doğumundan itibaren mevcut, devredilemez bir değerdir. Relasyonel onurun, ilk önce sosyal interaksiyonlarda kazanılması Bu onur kaybı özellikle sosyal ilişki yeteneği azalan yaşlı insanlarda belirgin hale gelmektedir. Ama başka gruplarda da görülmektedir. Örnek olarak işsizler, engelliler veya göçmenler gösterilebilir. Esas itibariyle sosyal katılımı kısıtlanmış tüm insanlar bundan etkilenmektedir. Şimdi ben burada onur kavramının tarihsel gelişimiyle yakından ilgilenmek, örneğin Antikçağ, Yeniçağ, Hümanizm veya Rasyonalizm felsefesine değinmek istemiyorum. Ayrıca onur üzerine farklı tezler vardır: söylenen ve söylenmeyen. Örneğin genç bir insanın yaşlı bir insana otobüste yerini vermesi gerektiği gibi. Sonuçta onur, başkasına saygı; bir insanın yaşam randımanına hürmet ve takdir; insanların birbirine saygı veya nezaket ile yaklaşmasıdır. Aynı zamanda dünyaya katılımdır ve ahlaki davranışlarda insanın kişisel kararlarıdır. Onurlu insanın hususiyeti, onun takdir edilmeyi hak etmesidir. Bu, en azından onurla bağlantılı olan haklarıyla ilişkili bir takdirdir. Örneğin insan hakları. Buna göre her bireye aynı onur öngörülmektedir. Örneğin liyakat onuru veya lekesiz yaşam onuru, kişiye göre farklıdır. Böylece onur, sosyal bir üründür ve yapılandırılmaktadır. Buna göre yaşlının, hastanın, engellinin veya örneğin bunama hastasının toplumdaki değerinin daha düşük olduğu kabul edilmektedir. Etik Gelişim Uzun ömürlülük 21. yüzyılın yeni sosyal sorunudur. Bu sosyal sorunda yeni olan 20. yüzyıldaki gibi öncelikle ekonomik değil, gelecekte daha ziyade yaşlılıkta sosyal ihtiyaçları ve sosyal kıtlık olgularını ifade edecek olmasıdır. Örneğin yalnızlık, aile ilişkilerinin eksikliği, büyük kişisel yatırım gerektiren spesifik bakımlar ve demans hastalarının bakımı.

6 Sf.4 Onurlu yaşlanmak (Yaşlı) insanların emrinde olan diğer insanlardan istifade edilmektedir. Her ne kadar Gerontoloji uzun ömürlülüğün kavranmasına kavramsal yanıtlar verse de, uzun ömürlülük daha ayrışık veya geliştirilmiş yaşam kavramına ihtiyacımız olup olmadığını sormayı gerektiren bir konudur. Çünkü Uzun-Ömürden söz ediyoruz. İleri yaşlılığın bu safhasını da kapsayan veya yorumlayan bir yaşam kavramından. İster bir gencin ister yatalak bir yaşlının yaşamı, ikisi de yaşamdır. Yaşamın, bireysel özgeçmişlerinden dolayı ikisi için farklı anlamları vardır. Bu yüzden bana göre yaşam kavramının gramatikal, felsefi ve özellikle de etik önemliliğinin yeni izahı ve tasviri gerekir. Böyle bir açılımda hangi yaşamın toplum açısından daha anlamlı olduğunu ifade eden değer mantığına, değer sıralamasına yer verilmemelidir. Aynı zamanda toplumumuzda henüz geliştirilmesi gereken yaşlılık etiği üzerine tezlerin eksikliği vardır. Burada bakım personelinin etik tutumlarından değil, aksine toplumun yaşlılık kültürü üzerine düşüncelerinden söz ediyoruz. Çünkü antropolojik gelişimle bağlantılı olarak, özellikle kuşaklar arası ilişkiler bağlamında, şu soru ortaya çıkacaktır: Ailesel veya gayri resmi sosyal dayanışma bağlarının ömrü ne kadar olacaktır ve ileri yaşlara kadar bu kalacak mıdır? Bunun için kesitsel bilimsel tarzda disiplinlerarası Gerontolojiye ihtiyaç vardır. Uzun ömürlülüğü toplumsal bir sorun olarak, ama bütün demografik olumsuzluklara rağmen kültürel bir fırsat olarak da kavrayabiliriz. Beklenen uzun ömürlülerin toplumuyla birlikte yeni bir alana adım atıyoruz ve insanlık tarihinde şimdiye kadar bilinmeyen yeni bir bölümü açıyoruz. Önceki kuşaklarda uzun ömürlülük ender olduğu için lütuf kabul edilirdi, bugün ise toplumun aşırı yaşlanmasından da fazla bir şey olarak tanımlanıyor veya onunla eş kabul ediliyor. Bu yüzden geliştirilmesi gereken yaşlılık etiği gereklidir, çünkü etik gelişim kendini genelde ve lisanda göstermektedir: Toplum yaşlı insan üzerine nasıl düşünüyor ve konuşuyor? Her etik gelişme Antropolojiyle bağlantılıdır, yani insan tasavvuruna, yaşlı insanla ilişkili tasavvurlara. Eğer geleceğin yaşlanma tasavvurları muhtaç insanla bağlantılı olacaksa, o zaman bakım etiğine ihtiyacımız olacaktır, ama bu tek taraflı bir bakış tarzıdır ve bugün yaşlanma araştırmacılığında erişilmiş olan konuma uygun değildir. İleri yaşlara kadar kendi kararlarına bağlı yaşam sürdüren insanı tasavvur etmek lazım. Buna örnek olarak özerklik ve şefkat talebini gösterebiliriz. Etik boyutlar her zaman toplumsal bir grubun (örneğin engelliler) öneminin artması ile ortaya çıkar. Böylece etik daima bireylerden meydana gelen bir gruba bağlı olarak ortaya çıkan tepkidir. Bu etiğin sonuçları yaşlanmaya rehberlik edecek yeni tasavvurlar ve basmakalıp tiplemelerin ortadan kalkmasına ve yaşlanmanın toplumsal çerçeve koşullarının yeniden yapılandırılmasına yardımcı olabilir. Bundan hareketle karşılıklı katılım hedefli yeni bir nesil kültürü oluşturulabilir. Onurlu ve anlamlı yaşlanma yaşlılara yönelik çağrı veya taleptir. Kültürümüz açısından ortaya çıkan talep ise, yaşlıların toplumsal değerine ve topluma reel katkılarına yeni yönelimi gerçekleştirmek, bunu bilinç ve kurum taleplerine dönüştürmek, ama aynı zamanda yardımcı olmaktır.

7 Sf.5 Onurlu yaşlanmak Bu yüzden yaşlanma ve uzun ömürlülük sadece ekonomik mülahazalar göz ününe alınarak tartışılmamalıdır. Prof. Dr. Bernd Seeberger

8 Sf.06 İlk Adım Gerçekleşti İlk Adım Gerçekleşti Demografik değişimlere verebileceğimiz en iyi cevap yaşlanmamızı ve yaşlılığımızı değiştirmektir. Prof. Dr. İsmail Tufan Yaşlanma ve yaşlılık ülke sınırlarının ötesine taşan anlamlarıyla dikkat çekmektedir. Çünkü yaşlılık, yaşlanma ve yaşlı insan, hiçbir dönemde bugünkü kadar ilginin odak noktasında yer almamıştır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki farklı koşullara rağmen yaşlanma ve yaşlılık artık dünya çapında bir olgudur. Yaşlanma süreçlerinin ve yaşlılık döneminin yapılandırılması girişimlerine ömür boyu yaşlanma gerçeğinden hareket edilerek, yaşlıların katılımını sağlayacak stratejik adım gerçekleştirilmiştir. Türkiye nin ilk Yaşlı Parlamentosu 27 Ocak 2017 tarihinde kurulmuştur. Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan ın girişimiyle İbrahim Şencan Gerontoloji Merkezi ndeki Yaşlı Parlamentosu açılış törenini ulusal medya da izlemiştir. Dinar Belediye Başkanı ve Ulusal Yaşlılık Konseyi Başkanı Saffet Acar Yaşlı Parlamentosu Başkanı seçildi.

9 Sf.07 Demografik Değişim Demografik Değişim Türkiye nin toplam nüfusunda yaşı 60 ve üzeri kişiler hızla çoğalmaktadır yılında 6 milyon civarındaydı, bugün 10 milyon civarındadır. Demografik değişim devam edecektir. İleri yaşlılık (80 yaş ve üzeri) ve uzun ömürlülük (100 yaş ve üzeri) Türkiye nin artık değişmez gerçeklikleri arasında yer almaktadır. Şekil 1: Türkiye de yılları arasında 60 yaş ve üstü nüfus (TÜİK 2000, 2007, 2010, 2014; Hesaplama: Tufan 2015). Şekil 2: Türkiye de 2000 yılına göre 2007, 2010 ve 2014 yıllarında 60 yaş üstü nüfusta meydana gelen değişim (TÜİK 2000, 2007, 2010, 2014; Hesaplama: Tufan 2015)

10 Sf.08 Yaşlı Parlamentosu: Yürütücü ve Başkan Yaşlı Parlamentosu: Yürütücü ve Başkan Yaşlı Parlamentosu Başkanlığına Saffet Acar getirilmiştir. Saffet Çınar aynı zamanda Dinar Belediye Başkanı ve Ulusal Yaşlılık Konseyi (UYAK) Başkanıdır. AÜ Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan (solda), Dinar Belediye Başkanı ve Ulusal Yaşlılık Konseyi Başkanı Saffet Acar (ortada), Avustralyalı Emekli Prof. Dr. Terence Seedsman (sağda). Yaşlı Parlamentosu Ulusal Yaşlılık Konseyi nin (UAK) yürütücülüğünde sürdürülmektedir. UYAK Başkanı: Saffet Acar

11 Sf.09 Destekleyen Kuruluşlar Destekleyen Kuruluşlar Yaşlı Parlamentosu aşağıdaki kuruluşlar tarafından desteklenmektedir: Akdeniz Üniversitesi UMIT Üniversitesi Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Dokuz Eylül Geriatri Ana Bilim Dalı Ege Geriatri Derneği Adnan Menderes Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Ege Üniversitesi Geriatri Bilim Dalı Gazi Üniversitesi Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Akdeniz Büyükşehir Belediyesi Gölköy Belediyesi Elmalı Belediyesi Dinar Belediyesi Ulusal Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Derneği İsmail Tufan Gerontoloji Vakfı

12 Sf.10 Misyon ve Vizyon Misyon ve Vizyon Uluslararası sözleşmelerle belirlenmiş, kabul edilmiş ve demokratik anayasalara eklenmiş olan insan onurunun dokunulmazlığını, insanın özgürlüklerini ve haklarını kayıtsız şartsız kabul eden Yaşlı Parlamentosu demografik ve sosyal dönüşümlerin gereği olarak hayata geçirilmiştir. Çalışmalarında daima temel kabul ettiği ilkeler doğrultusunda hareket etmektedir. Özgürlük ve insan haklarını, varlığının vazgeçilmez temeli olarak kabul etmektedir. Yaşlılık veya bakıma muhtaçlık gerekçesiyle bunlara uyulmamasını ret eden Yaşlı Parlamentosu insanın asırlarca süren azmi ve mücadelesi ile kazandığı hak ve özgürlüklerinin hastalık, engellilik ve bakıma muhtaçlık gerekçe gösterilerek kısıtlanamayacağını vurgulamaktadır. Cinsiyetinden, yaşından veya bakıma muhtaçlığından bağımsız olarak, her bireyin hak ve özgürlüklere eşit şekilde sahip olduğunu kabul etmektedir ve buna sonsuz bir saygı duymaktadır. Kayıtsız şartsız herkesin, kendi insanlık ve vatandaşlık haklarını savunma hakkına sahip olduğunun altını çizmektedir. Bakıma muhtaçlık riskiyle karşı karşıya olan yaşlıların insanlık ve özgürlük haklarının savunucusudur. İnsan onuruna yaraşır bağımsız bir yaşamı ve toplumsal ve kültürel yaşama katılımı destekleyen Yaşlı Parlamentosu yaşlılıkla bağlantılı sosyal dezavantajlardan dolayı topluma katılımı engelleyen tüm bariyerlerin ortadan kalkması yönünde çalışmalarını sürdürecektir. Yaşlılığından veya bakıma muhtaçlığından veya diğer dezavantajlarından ötürü sınırlama varsa, bunların açıkça belirtilen hukuksal bir temele dayanması gerektiğini ve bu sınırlamaların muhakkak şeffaf yasal girişimlere dayanmasının zorunlu olduğunu kabul etmektedir. Böylece gerekçeli sınırlamalara karşı mücadele edebilme ve bunları ortadan kaldırma şansı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bunların değiştirilebilir olduklarını vurgulamaktadır. Bireyin bu hak ve özgürlüklere bakıma muhtaçlık durumunda da kayıtsız şartsız uyulmasının zorunluluğunun altını çizmektedir. Kamuoyu tarafından kabul edilmesini talep etmektedir.

13 Sf.11 Yaşlı Parlamentosunun Temel Etik İlkeleri Yaşlı Parlamentosunun Temel Etik İlkeleri Yaşlı Parlamentosunun temel ilkeleri açılış töreninde kamuoyu ile paylaşılmıştır: İnsan onuruna saygı Karar verme hakkına saygı Özgürlüklerin güvence altına alınması Birlik beraberlik içerisinde yaşamayı mümkün kılmak Güvenliği optimal hale getirmek Yaşam kalitesini yükseltmek Yaşlı Parlamentosu temel etik ilkelerinin, öncelikle ve özellikle huzurevi ve yaşlı bakımevi ve diğer yaşlı kurumlarında hayata geçirilmesinin zorunlu olduğunu vurgulamaktadır. Temel etik ilklerin benimsenmesi ve uygulanması için çalışmalar yapacaktır.

14 Sf.12 Yaşlı Parlamentosu Açılışı Çalışmaları Yaşlı Parlamentosu Açılışı Çalışmaları Yaşlı Parlamentosu için düğmeye Haziran 2016 da basıldı ve hazırlık çalışmaları yıl sonuna kadar sürdü. Ocak 2017 de son hazırlıklar tamamlanarak planlandığı gibi 27 Ocak 2017 tarihinde açıldı. Yaşlı Parlamentosu nun broşür, poster ve davet mektupları itinayla hazırlandı. Farklı tasarımları yapıldı ve burada görülen tasarımlarda karar kılındı. Broşür

15 Sf.13 Yaşlı Parlamentosu Açılışı Çalışmaları Davet Mektubu ve Poster Medya ile temasa geçildi ve Yaşlı Parlamentosu nun vatandaşlarımız ve toplumumuz açısından önemi anlatıldı. Bu yüzden kamuoyunun bu girişimden haberdar olmasının önemi vurgulandı. Yaşlı Parlamentosu nun açıldığını çok sayıda ulusal basın kuruluşu kamuoyuna duyurdu. Logo Yaşlı Parlamentosu logosu üç adet Y harfinin bir dairenin merkezinde birleşmesinden meydana gelmektedir: YAŞAM, YAŞLANMA, YAŞLILIK. 3Y nin birleştiği merkezde ÖMÜR BOYU YAŞLA- NAN İNSAN bulunmaktadır. Logonun sınırını kalın ve ince olmak üzere iki daire meydana getirmektedir. Daire, sonsuzluğu, döngüyü, sürekliliği, insanlık onurunu ifade ederken, gri renk tonları ise yaşlılığı sembolize etmektedir.

16 Sf.14 Yaşlı Parlamentosu Yaşlı Parlamentosu Konumu, Konusu ve Hedefi Yaşlı Parlamentosu; dayanışma toplumuna katkı sağlamak isteyen yaşlılara, yaşlıları ilgilendiren konu ve sorunların çözüm süreçlerine katılım olanağı sunmaktadır. Yaşlı Parlamentosunun hedefi, yaşlıların tecrübelerinden yararlanarak toplumun tüm kuşaklara uygun şekilde yapılandırılmasını sağlamaktır. Yaşlı Parlamentosu, politik kararlar alan yerel ve merkezi yöneticilerin dikkatini yaşlılar açısından önemi olan konulara ve sorunlara çekmeye çalışmaktadır. Yaşlı Parlamentosu üyeleri bu sorunların çözümü için kendi katılımlarını da hizmete sunmaktadır. Yaşlılarla birlikte ve yaşlılar için sloganı altında Yaşlı Parlamentosu yaşlı meseleleri alanındaki güncel ve orta vadeli ödevlerin çözümlerinde etkin rol üstlenmeye hazır olduklarını göstermektedir. Katılımcılar Yaşlı Parlamentosu üyeleri 60 yaş ve üzeri, GerAtlas60+Tazelenme Üniversitesi öğrencilerinden oluşmaktadır. Ancak Yaşlı Parlamentosu üyesi olmak için GeroAtlas60+Tazelenme Üniversitesi öğrencisi olmak şartı aranmamaktadır. Buna karşın Yaşlı Parlamentosu üyeliği için en az 60 yaşında olmak şarttır. Toplantı Yeri Yaşlı Parlamentosu toplantı yeri Akdeniz Üniversitesi İbrahim Şencan Gerontoloji Merkezi dir. Toplantı Periyodu Yaşlı Parlamentosu yılda dört kez yani üç ayda bir kere olağan toplantısını yapmaktadır. Ayrıca Yaşlı Parlamentosu kurul üyeleri yılda iki defa toplanmaktadır. Toplantılarda yaşlıları ilgilendiren konular üyeler tarafından tartışmaya açılarak bu konularla ilgili öneriler ortaya konulmaktadır. Yürütücü Yaşlı Parlamentosu yürütücüsü Ulusal Yaşlılık Konseyidir (UYAK) ve UYAK Başkanı, aynı zamanda Yaşlı Parlamentosu Başkanıdır.

17 Sf.15 Akademisyenler, Sivil Toplum Kuruluşları ve Basın Büyük Bir İlgi Gösterdi Akademisyenler, Sivil Toplum Kuruluşları ve Basın Büyük Bir İlgi Gösterdi Aşağıda çeşitli haber kuruluşlarının internet sitelerinde Yaşlı Parlamentosu üzerine çıkan haberlerden örnekler verilmiştir. Yaşlı Parlamentosu yürütücüsü ulusal medyamızın gösterdiği ilgiye teşekkür eder, gelişigüzel hazırlanan listede adı geçmeyen medya kuruluşlarımızın bunu anlayışla karşılayacağını umarız htm

18 Sf.16 Fotoğraflar Fotoğraflar Yaşlı Parlamentosu nun açılışından enstantaneler. Herkes pür dikkat ve yüzlerinde mutluluk var. Bir işi başarmış olmanın mutluluğundan fotoğraf karelerine yansıyan birkaç güzel anıyı, bu tarihi günün belgeleri arasına koyuyor, Yaşlı Parlamentosu nun ülkemize ve insanımıza hayırlı olmasını temenni ediyoruz.

19 Sf.17 Fotoğraflar

26 Sf.24 Sonuç Sonuç Yaşlılıkta yaşam süreçlerinin ve yaşam durumlarının standartlaşmış, normatif görüntülerinden giderek kurtulduğu günümüzde, bunun ülkemizdeki en güzel, anlamlı ve güncel örneği bugün açtığımız yaşlı parlamentosudur. Yaşlanma ve yaşlılık bireyselleşme, tekilleşme, ileri yaşlarda hastalık olasılığı yükselen süreçlerle karşımıza çıkmaktadır. Bugün ülkemizde buna biyografisinde göçmenlik de yer alan kişiler eklenmiştir. Yurtdışından farklı nedenlerden dolayı Türkiye ye gelerek yerleşen insanların sosyokültürel farklılıklarından doğan yeni yaşlanma ve yaşlılık biçimlerinin de dikkate alınmaları gerekmektedir. Modernleşme sürecinde toplumumuzun değiştiği görülmektedir. Demografik gelişmelerle bunun bağlantıları vardır. Yaşam süresinin uzaması nüfusumuzda yaşlıların çoğalmasına yol açmaktadır. Ancak iş toplumu olarak değerlendirdiğimizde yaşlılığın aşağı yukarı 50 yaşında başladığını söyleyebiliriz. Böylece yaklaşık 15 milyonluk bir insan kitlesinden söz ediyoruz. Yaşlılığın değişen simalarını tanımak bir yana, uzayan yaşam süremizi bilinçli şekilde yapılandırmak üzerimize düşen görevlerden biridir. Bu hem yaşlılar hem gençler açısından son derece önemli bir tespittir. Çünkü yaşlanma süreçlerine müdahale olanaklarımızla bağlantıdır. Bu olanaklar çoğaldıkça başarılı yaşlanan insanların sayısında artış olacaktır. Bundan da toplum olarak çok çeşitli faydalar elde edeceğiz. Eğitim, iş dünyası, şehir planlamacılığı, teknolojik gelişmeler, yaşlı bakımı ve sosyal çalışma alanlarında yaşlanma ve yaşlılıkla bağlantılı ödev ve sorumluluklarımızı yerine ne kadar iyi getirirsek, bireysel ve toplumsal yaşlanma olgularının faydalarını çoğaltır, sorunlarını azaltırız. Yaşlı Parlamentosu, bu hedef doğrultusunda ülkemizin gelişmesine, refah düzeyimin yükselmesine yardımcı olmak üzere bugün hizmete başlamaktadır. Çalışmalarımızda Gerontolojinin bilgilerinden yararlanacak, bu bilgileri çeşitli alanlara birer köprü olarak atıp, daha iyi koşullarda yaşlanma hedeflerine ulaşmaya çalışacağız. Yaşlanmanın kazanç ve kayıplardan meydana gelen dinamik yapısına etki edebilecek olanaklara dikkat çekecek, ömür boyu süren yaşlanma süreçlerinin ekonomik, tıbbi, psikolojik ve sosyal özelliklerinin çağın beklentilerine uygun şekilde değişmesine ve yapılandırılmasına katkı sağlamaya çalışacağız. Kim yapacak bunları? Tabiki Yaşlı Parlamentosunun üyeleri! Böylece yaşlı kavramının ne kadar göreli olduğunu genç kuşaklara gösterecek, onların çok daha iyi koşullarda yaşlanmalarının zeminini hazırlama çalışmalarına biz yaşlılar da bir parça harç katacağız diyor duayen gerontolog İbrahim Şencan.