Edi Gürman Timurhan ve Ersin Salman a teşekkürler. İletişim: twitter.com/isilcinmen Kitaptaki bazı isimler değiştirilmiştir.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Edi Gürman Timurhan ve Ersin Salman a teşekkürler. İletişim: twitter.com/isilcinmen Kitaptaki bazı isimler değiştirilmiştir."

Transkript

1 1

2 Edi Gürman Timurhan ve Ersin Salman a teşekkürler. İletişim: twitter.com/isilcinmen Kitaptaki bazı isimler değiştirilmiştir. 2

3 Bu kitap Anneme, Babama, Oya Teyze ye Şehnaz a Selin e Coni ye ve Amip e ithaf edildi. 3

4 İstanbul asıllı bir New Yorker ın notları 1 Beni tanıyan herkesten kilometre uzaktayım. Kendimi tek tek, yeniden, istediğim gibi kurabilirim. Ruhumu tatile çıkarabilirim. Yepyeni olabilirim. Ancak yapayalnızken hissedilebilecek bir özgürlük bu. Şehirlerin karakterleri vardır ve sanırım New York la fazla didişmeme gerek kalmayacak. Buraya geleli on gün oldu. Zaman çok hızlı geçiyor. Bu iyi mi kötü mü bilmiyorum. Hiçbir şey yapmaya vaktim kalmıyor. Türkiye saatini yanıma koyup aynı sürede mi dakika değiştiriyorlar diye baktım sonunda, cidden kuşkuya düştüm. Geldiğimden beri pek ağlamadım ama kaldığım yurtta herkes odasından gözleri şiş çıkıyor. Bastırılanın geri dönüşü vakası yaşamayacağımı umuyorum. 92Y adlı bir Yahudi yurdunda kalıyorum. Oda arkadaşım Teksas lı Şükran. Adı Grace olduğu için kendisine Şükran ismini uygun gördüm. Annesi Meksikalı, babası İtalyan. Sigara içmiyor ve biraz aptal: America is too conservative, but I am very liberal; for example I had sex with my ex, 1 cümlesi kendisine ait ve iki yıl önce gittiği okul partisinde arkadaşlarıyla nasıl da eğlendiğini anlatacak derecede asosyal ama, hiç değilse Bush u sevmiyor. John Lennon ı tanımadığını da eklemeliyim. O odada yokken gizli gizli sigara içiyorum. Homeros kadar çok konuştuğu ve sabahları pek neşeli uyandığı için ona ekstradan kıl oluyorum. Kimseyle fazla ilgilenmiyordum ama dün çenem açıldı; Grace onunla konuştuğum için onur duyduğunu söyledi. Nasıl bir izlenim verdiysem artık. Şükran, Amerika nın ona çok iyi yaşam koşulları sunduğunu düşünüyor. Oysa hayatını tehlikeye atan bir böbrek taşı hastalığı olmasına rağmen dört yıldır doktora gidemiyor. Sağlık hizmetleri çok pahalı olduğundan doktora gidebilmek için sağlık sigortası veren bir yerde çalışmaya başlamış. Bizde koşulları kötü olsa da devlet hastaneleri var, kimse parasız olduğu için dışarı atılmaz, diye reklam yaptım, Woow! dedi. Amerika da hastaneye yatıp parasını ödeyemeyenlerin neyi varsa, iş sigortası, ev, araba, kredi kartı, tüm mal varlıklarına el konulabiliyor. Yurtta birkaç kişi dışında herkes Yahudi. Fazla kapalı bir cemiyet oldukları hemen belli oluyor. Azınlık psikolojisinin yarattığı duygu elle tutulabilecekmiş gibi belirgin. Geçen gece Grace bir Yahudi konserine gitti ve ağlayarak döndü. Onu dışlamışlar, konuşmayıp yok 1 Amerika çok muhafazakâr ama ben bayağı liberalim, mesela eski erkek arkadaşımla yattım. 4

5 saymışlar. Ağlamana gerek yok. Seni dışlamaları aslında kendi dışlanmışlıklarının sonucu ve potansiyel dışlanma tehdidine karşı alınmış bir önlem, dedim ama yüzüme boş boş bakıp ağlamaya devam etti. Neyse, New York insanların birbirini eğiterek öğrenmesi için yeterli bir şehir bence, zamanla alışırlar ve açılırlar. Biz altıncı kattayız, yedinci ve sekizinci katta ise FIT li 2 kızlar var. Hepsi dergiden fırlamış gibi, okula neye bakarak alıyorlar diye şüpheye düştüm. Katlarını çok güzel süslemişler ve sağlıklı yemek partileri düzenliyorlar. Kıçlarında şortlarla sigara içmeye dışarı çıkıyorlar. Sanırım bizimkilerden kimse onlarla konuşmuyor, bunda biraz kıskançlık seziyorum. Aşağı kata inerken bir de baktım, 90 larında yaşlı bir amca yurt gençlerine film gecesi düzenlemiş. Kolalar, cipsler almış ama kimse gelmemiş. Tek başına oturmuş filme bakıyordu, birden içim çok burkuldu, ağlamaya başladım. Grace anlam veremedi, Dedene mi benzettin? falan diye sordu. İçeri girip onunla film izledik. Amca çok sevindi, bize kola verdi. Adı Richard. Gece nöbeti görevlisi olarak yurtta yaşıyormuş. İşini çok ciddiye alıyor. Kuralları ve sorumluluklarını anlattı uzun uzun, sonra da ekledi: Bir sorununuz olursa ben buradayım. Katta her gün birisi yemek yapıyor ama ben yemek pişiremeyeceğim için onların yemeğinden yemiyorum. Bu akşam yaşını söylemeyen ama larında olduğunu tahmin ettiğim bir Koreli kadının sırasıydı, garip yemekler yapıp bana da verdi, çok fenaydı. Yemek bittikten sonra bardak, kola kutusu, mikrodalga, buzdolabı ne bulduysa fotoğrafını çekti, sanırım burada olduğu için çok mutlu, mütemadiyen gülümsüyor. Gerçi New York ta olmak Seul da olmaktan çok da farklı olmamalı; her yerde Koreliler, Japonlar ve Çinliler var ama en çok Koreliler. Okul hayatıma göz atacak olursak: Columbia Üniversitesi muhteşem. Harlem de, kocaman bir arazide. Yemyeşil. Ağaçlar sincaplarla dolu; birbirlerini kovalayıp duruyorlar. Binalar ve kütüphane de başarılı; o kadar ki benim bile içimden saatlerce kitap okuyup ders çalışmak geldi. Dün girdiğim sınavın sonucunu aldım. Değerlendirmede 8 derece var, 8 en iyisi, ben 6. dereceye girmişim. Bu başarıyı Asyalıların korkunç İngilizcelerine bağlıyorum. Sınıfa girdiğimde bir de ne göreyim! 16 kişiyiz; 11 Koreli, bir Japon, bir Çinli, bir Fransız, bir Arap ve ben. Hocalar ilk derste tüm öğrencilerin adını ezberliyor. Ezberlediklerinin arasında han hin hon, kun çan çon, tan gon bom gibi isimler var ama neyse ki çoğu tüm dönem boyunca 2 Fashion Institute of Technology, 1944 yılında New York ta kurulan ünlü bir moda okulu. Calvin Klein, Leon Max, Joel Schumacher gibi isimler buradan mezun. 5

6 kullanacakları takma isimleri tercih ediyorlar. Asyalılar son derece terbiyeli ve hiç edepsiz değiller. Hoca sınıftan çıkmadan toparlanmaya başlamıyorlar mesela. Kuzenim Oğuz, dün Washington a kendi evine döndü. O ayrılırken ağlayacak gibiydi, oysa ben mutluydum. Söylemeden geçemeyeceğim; Oğuz çok komik bir insan. Telefon kartım için Türkiye yi aradığında kodlama yaparken; c yi cacık, r yi rakı, s yi simit diye kodladı, özlemiş Türkiye yi. O gittikten hemen sonra New York metrosuyla tanıştım, ancak pek hoş olmadı. Çok kalabalık, sıcak ve pisti. Kendimi klimalı vagonun içine zar zor attığımda yaşlı bir siyah kadınla, beyaz bir kadın yan yana oturuyordu. Aralarında sığabileceğim kadar, biraz boşluk vardı. Siyah kadına Oturabilir miyim? diye sordum. Kadın Sorry diyerek kalkıp, yerini bana verdi ve ayakta durmaya başladı. Sivil Haklar Hareketi zamanının öncesine flashback ler yaşadım, yerin dibine geçtim, ağzımı da açamadım. Bütün siyahlar bana kötü kötü baktılar, ilk durakta indim. Notlar Sokakta içki içmek yasak olduğu gibi kapalı içki şişesi taşımak da yasak. Bakkaldan bira alıp eve gidilemiyor, içini göstermeyen torbalara koymak zorundasın. Bizde olsa Şeriat geldi diye bağırmaya başlarız. Salary (maaş) kelimesi, salt (tuz) kökünden türemiş. Yüzlerce yıl önce tuz çok değerli bir madde olduğundan, Romalı askerlerin maaşı tuz olarak ödenirmiş. Bir metre yakınında insanların oturduğu bir yere açılan pencere varsa, sokakta bile sigara içemiyorsun, çıldıracağım! Hiçbir restoranın bahçesinde sigara içilmiyor. Telefon sistemi çok rantçı. Karşı taraf telefonu açmadan, daha çalıyorken para yazmaya başlıyor. Ben aransam da bana para yazıyor, ben arasam da bana yazıyor, ben arayıp da karşıdaki açmayınca yine bana yazıyor, anlayamadım. 6

7 İnsanlar yapmacık, fazla samimi ve yüzeysel. Yolda yanına gelip konuşmaya başlıyorlar, sorular soruyorlar uzun uzun, sonra gidiyorlar. Bazen topluca delirmiş olduklarını düşünüyorum ama, şu an gözüme delirme alameti olarak görünen, toplum baskısının minimumda olduğu bir alan için norm oluşturabilir, karar vermek için erken. Porsiyonlar inanılmaz büyük, her şey çok büyük. Süpermarketlerde bile cipsler, sütler bizimkinin iki katı kadar. Gayet ucuza manikürcüler buldum. Bilgisayarlar yarı fiyatına. Herkes kurallara uyuyor. Ülkemizin kural tanımaz insanları buraya bin basar! 7

8 İstanbul asıllı bir New Yorker ın notları 2 Öncelikle birkaç izlenim sunmak isterim. Çok yaşlı insanlar yaşındakiler, kafeye gidip beraber kahve içip dedikodu yapıyorlar! Onları görünce en yakın masaya oturup dinliyorum. Bizim gibi, gençler gibi yani, gayet gündelik, kişisel sorunları falan var: Patrick in bu davranışı hiç hoşuma gitmedi, biliyorsun onunla en son doktora gittiğimizde de neler yapmıştı! gibi konulardan bahsediyorlar, çok hoşuma gidiyor. Yaşlanmak, eve tıkılmak anlamına gelmeyebiliyormuş. Alıştığım yaşlılardan öyle farklılar ki, sanki ölümden hâlâ çok uzaklar. Bir diğer izlenimim ise gece kulüpleriyle ilgili. Neredeyse hepsi Pentagon gibi çalışıyor. Kapılarda duran adamların, devlet başkanı bodyguard lığından emekli olduklarını düşünüyorum. Kimliklerin ve pasaportların fotoğrafı çekiliyor. Tipini beğenmedikleri kişileri, kıyafetine dahi bakmadan ve hiçbir bahane uydurmadan geri çeviriyorlar; asık suratlı ve resmiler. Gelenler soğuktan donarak, ceketsiz bir şekilde kapıda sıra bekliyorlar ceketle girmek pek hoş görülen bir durum değil. Kızlar da istisnasız çok açık saçık giyiniyorlar. İnsanların eğlenmek için bunca zorluğa katlanmaları bana biraz aşağılayıcı geldi. Sanırım yine, kültürel bir gariplik olan ne kadar zorsa o kadar değerli prensibi kendini gösteriyor. Gelenler, arkadaşları dışarıda bile kalsa, başka bir yere gitmek yerine onu gönül rahatlığıyla bırakıp mutlulukla içeri giriyorlar. Ayrıca 21 yaşından küçükler velileriyle dahi olsalar restoranlarda içki içemiyorlar ama çoğu -21 in profesyonelce hazırlanmış sahte kimlikleri var. Sahte kimlik özellikle Fransız gençler arasında çok popüler; ülkelerinde içki ve sigara satın alma yaşı 16 yken New York ta beş yıl daha beklemelerini ummak, haliyle olası değil. Daha önce olmadığım kadar düzenliyim. Her gün en geç 2.00 de yatıyorum, sabah 7.30 da kalkıp banyo yapıyorum, günde üç öğün yemek yiyorum ve daha bir kez bile fast food yemedim. (Bu cümlemi bitirir bitirmez gidip Big Mac yedim.) Her gün başka bir mutfak deniyorum. Meksika, Fransız, Türk, İtalyan, Vietnam mutfaklarının en büyük dostuyum. Karnım da çok acıkıyor. Sık sık sokak festivalleri oluyor, güzel yemekler sıra sıra diziliyor. Fakat yemek haricinde satılanlar çok fason, bizde pazarda bile olmaz. Yine de güzel müzik yapanlar var, epey tesisat kurup çalıyorlar. 8

9 Sık sık koşuyorum. Central Park çok güzel, huzurlu. Saat arası New Yorker lar (kendilerine sürekli New Yorker diyorlar) spor yapıyor, koştukça koşuyor; hepsinin nabız ölçer aletleri kollarında, ipod ları da kulaklarında. Bazen de sokaklarda geziyorum. Her yer düzenli. Bir kere kayboldum, 1 saat 45 dakika yürümüşüm. Yürürken rahatlık duygusu kaplıyor içimi, kendimi sokakta yürümeye hakkı olan bir birey gibi hissediyorum. Kadının toplumsal alanı, yani erkeğin sokağını, çok önceden istila etmiş olmasının getirdiği bir duygu bu. Bir kişi bile laf atmıyor, kim ne giyerse giysin, kimse dönüp bakmıyor ben bakıyorum! Gezilerimizin birinde, ağacın kenarına çiş yapan bir adam gördük, Şükran hayatında ilk kez böyle bir olaya şahit oluyormuş, çok ayıpladı, korkup kaçtı. Ben de Türk tür o, korkmana gerek yok dedim. Şükran beni şaşırtıyor. İlk kültürel faaliyetim olarak 5. Cadde deki Metropolitan Müzesi ni gezdik. Bir baktım bütün tabloları biliyor, ressamları tanıyor, ama maşallah Marx ın adını duymamış ve hâlâ inanılmaz derecede çok konuşuyor. Hafta sonu bizim kattan sekiz kız, Guest House isimli bir kulübe ve sonra da bir ev partisine gittik. 100 kişi falan vardı. Bunlar hiç bizim gibi değil; hemen yanına gelip konuşuyorlar, anında bir kaynaşma söz konusu. Grace in orada tanıştığı bir çocuk ertesi gün aradı. Hay aramaz olaydı! Kız nerdeyse kalp krizi geçiriyordu, biraz heyecanlı biri zaten, sürekli erkeklerden bahsediyor. Kalan zamanlarda birbirimize yüksek sesle Harry Potter okuyoruz, gerçi bu sürecin benim yararıma olması gerekirken, o aksanının bana benzemeye başladığını düşündüğü için korkuya kapıldı. Benim aksanımı da Ruslara benzetiyorlar. Kattakiler Grace ten İngilizce konusunda yardım isteyip durduğundan, artık yardımları karşılığında para alacağını söyledi, inanamadım. Afiş asacakmış. Bu arada Şükran 23 yaşında, pazar günleri kiliseye gidiyor, bir reklam ajansında çalışıyor ve ilk işi olmasına rağmen ayda dolar kazanıyor, bunun yanında sigortası var. Amerikalıların Amerika ile kurdukları bağ, Türkiyelilerin Türkiye ile kurdukları bağdan çok farklı. Amerika nın, üzerinde yaşayan herkese verecek bir şey i var ve verdiği boyutta bir sevgi/aidiyet ilişkisi oluşuyor. Aidiyet mekanizması, bizde olduğu gibi etnisite ya da kültür üzerinden yürümüyor. Örnekse, annesi Meksikalı, babası İtalyan biri (Şükran) kendini sonuna kadar Amerikalı hissedip, yemek esnasında bir İtalyan ın süpermarketlerdeki çift torbalama sistemi hakkındaki sert yorumlarına çok alınarak, hıçkırıklar içinde torba savunması yaparken bulabiliyor kendini. Bana sürreal gelse de, böyle bir olay aynen yaşandı. Sonra da, Hem kaynaklarımızı 9

10 kullanıyorsunuz, hem de eleştiriyorsunuz! Zaten herkes nefret ediyor bizden, diye hüngür foşur ağladı. Diğerlerine gelince ufak bir Türkiyeli grubumuz, bir de Türkiye bayrağımız var. Türk restoranına gidip, patlıcan, dolma, İskender yiyip çay içiyoruz ve bahçede sigara içmemize izin verdikleri için çok mutluyuz. Aralarından biri 19 yaşında bir Kürt ama Türk milliyetçisi. Adı Baran. Onu kendi kökleriyle barıştırmaya çalışıyorum. Hiçbirinin Ekşi Sözlüğü bilmediğini de ekliyorum. Notlar Sokakta ne bir kedi ne bir köpek var. Sokakta yaşayan tüm hayvanları toplayıp, sahip çıkılmayanları öldürüyorlarmış. Diğer yandan sahipli hayvanlar ise çoğu insandan daha şanslı. Bazen köpeklerini, bebek arabaları gibi tasarlanmış köpek arabalarına koyup taşıyorlar. Onları itinayla eğitiyorlar; hayvanlar havlamıyor! Bizim sokaklarda, iki köpek birbirini görünce bir tepki verir, kızar, havlar, koklar, köpek olduğunu hatırlar. Bunlarda tık yok. Medeniyetin son noktasına ulaşmış bir tavırla birbirlerine bakıp, geçip gidiyorlar. Bakımları ise evcil hayvanlar için özel olarak tasarlanmış minibüslerde yapılıyor. Sokak sokak dolaşıp hayvan bakımı yapan, envai çeşit desenlerle süslenmiş minibüslerde hayvanlar yıkanıp taranıyor, aşıları, bakımları, ağız temizlikleri eksiksiz tamamlanıyor. Çoğu insanın iki köpeğinin yanında iki de bebeği var. Kadınlar çalışma hayatları nedeniyle geç yaşlarda bebek yaptıkları için tüp bebek sistemi çok yaygın. Bir kerede iki üç bebek doğuruyorlar. Bunun yanı sıra yaşam tarzları, beslenme alışkanlıkları nedeniyle kısırlık ciddi bir sorun haline gelmiş ve normal doğum büyük miktarda azalmış. Amerikalıların isim kısaltmaları hayli saçma, mesela yıllardır bildiğimiz Bill Clinton ın adı William mış. William ın kısaltması her zaman Bill ve bunun bir açıklaması yok. Televizyonda epey acayip konuşmalar olabiliyor. Örneğin Irak la ilgili bir programda bir emekli askerle konuşuluyordu, sunucu Irak ta kıçımıza tekmeyi bastılar, durum bu mu? dedi. 10

11 Sigara ile kolanın tadı farklı ve gerçekten kötü. Nebraska eyaleti senatörü Ernie Chambers Tanrı ya dava açmış. Burası özgür bir ülke. Tanrı ya dava açıyorum, çünkü felaketler olduğunda olay mahallindeydi ve engelleyebilecekken engellemedi diyor ve ciddi kendisi. Ancak dava, davalının ikamet adresinin belirlenememesi üzerine düşmüş. 12 saat düzeni kullandıklarından Şükran saat in 3.00 e tekabül ettiğini bilmiyor. Şimdiye kadar öğrendiğim iki önemli bilgi var. Birincisi, dünya hakikaten değişik bir yer. İkincisi ise, istersen insanlarla anlaşmak ve uyum göstermek mümkünmüş. 11

12 İstanbul asıllı bir New Yorker ın notları 3 Dün İran başkanı Ahmedinejad olaylı bir şekilde okulumuza geldi. Ahmedinejad ın Amerika için nasıl bir önem teşkil ettiğini fazla irdelemeye gerek yok ama, gelişinin burada yarattığı polemik, öğrencilerin ve dışarıdan gelenlerin tepkileri, protesto biçimleri bana çok ilginç geldi. İnsan uzakta olunca gördüğü her yeni durumu ister istemez ülkesinde olanlarla karşılaştırıyor. Ülke özleminden midir nedir, neredeyse her konuda Türkiye kazanırken, Ahmedinejad ın davet edilmesi vesilesiyle Amerika açık ara öne geçti. Bu açık ara nın, sadece bireysel haklar konusundaki bilinci ve özgürlüklerin kullanımını kapsadığını önemle belirtmek isterim. Amerikalıların, başkaları nın hak ve özgürlükleri, hatta yaşama hakkı gibi konularda, tarih boyunca, ne kadar ikiyüzlü bir ahlak anlayışı içinde olduklarını unutmuş değilim. Ama şimdi mesele bu değil. Hemen size olanları sıralayayım. Üniversite, Ahmedinejad ın Amerika ya davet edilmesinden hoşnutsuz olanlara direkt karşı gelerek, Biz özgür ve özerk bir kurumuz. Üniversite içinde her türlü görüş, inanış ve isme yer vardır. Her konu tartışmaya açıktır, karışamazsınız mesajı verdi. Televizyonlarda ve kampüsün içinde kurulan kürsüde, öğrenciler rektörü ve dekanı acımasızca eleştirdi. Okul yönetimi ise, Ahmedinejad konuşmasına başlamadan önce, öğrencilerin tüm eleştirilerini de kapsayan bir konuşma yaptı. Bu konuşma, İran da, Türkiye de ve hatta Amerika da çoğu kişi tarafından saygısız olarak nitelendi. Ahmedinejad sözlerine başlar başlamaz, Biz İran da, gelenek gereği, birini davet ettiğimizde ona ve salondakilere saygı gösterir; ön konuşma yaparak düşüncelerini etkilemeye çalışmayız, dedi. Oysa bence bu saygısızlık değil, tam da İran Başkanı nın Columbia ya davet edilebiliyor olmasını sağlayan nokta. Ne kadar eleştirseler, hakkında korkunç fikirlere sahip olsalar da onu, o fikrin kaynağını dinlemeye tahammül ediyorlar. Öncesinde kendi düşüncelerini açıkça ortaya koymak da bu tahammülü yaratan etkenlerden biri. Kampüs bahçesine gelirsek, tüm okul İran da yapılan tüyler ürpertici infazların fotoğraflarıyla donatılmıştı. Çok sayıda Yahudi öğrenci, Yahudi soykırımını tanımayan, İsrail i lanetleyen Ahmedinejad ın okula davet edilmesine karşı Columbia dan utanıyorum gösterileri başlattı. Hemen onların yanında, İran başkanını terörist olarak niteleyen başka öğrencilerin eylemi vardı, karşısında okuldaki gey-lezbiyen derneğinin kurduğu stant, biraz ilerde İran yanlısı Müslüman öğrenciler ve köşede Ahmedinejad = kötü, Bush = daha beter, asıl terör yapan 12

13 Amerika dır diye pankart açan diğer Amerikalı öğrenciler. Ve inanabiliyor musunuz, kimse birbirini dövmedi! Ben de şaşkınlıklar içinde son grubun arasına katıldım. Koreliler bahçede yemek yerken beni pankartla görüp çok güldüler. Türkiye ile ilgili olmayan bir konuda neden taraf tuttuğumu bir türlü anlamadılar. Oysa ben gösteri boyunca, Boğaziçi Üniversitesi nde yapılmaya çalışılan Ermeni Konferansı nı, Cemil Çiçek in vatan haini beyanatlarını, akademisyenlerin kafalarına atılan yumurtaları, savrulan küfürleri, kötü kötü bakan polisleri, konferansların iptalini gerektiren mahkeme kararlarını, katılımcıların hissettiği korkuları, ödedikleri bedelleri düşündüm. [edi] Bu olay, insanın Hayır! diye bağırırken bile karşısındakine ne kadar saygılı olabileceğini, tamamen zıt fikirlerin gösterilerinin aynı bahçenin içinde kavgasız korkusuz var olabileceğini görmemi sağladı. Burada insanlar hangi düşünceyi ifade ederlerse etsinler, bedeli açık şiddet ve ölüm korkusu olmayabiliyor. Ayrıca, bu kadar önemli bir isim üniversiteye gelirken, yollar kapatılmayabiliyormuş, etrafta binlerce polis görmeden de insan kendini güvende hissedebiliyormuş. [edi] Boğaziçi Üniversitesi nde düzenlenmesi planlanan Osmanlı Ermenileri isimli konferans 2005 yılında büyük olay yaratmış, dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek 24 Mayıs tarihinde yaptığı konuşmada bu konferansın Türkiye nin Ermeni Soykırımı ile ilgili tutumunu baltaladığını belirterek Şimdi siz, o zaman falanca ülkenin parlamenterlerini nasıl ikna edeceksiniz. Bunlar pekâlâ diyecek ki Siz, bizi ikna etmeyin, gidin Boğaziçi Üniversitesi nde, Boğaz a bakarak bu yalanları söyleyenleri ikna edin. Dolayısıyla bu, Türk milletini arkadan hançerlemektir. Bunu açık olarak söyleyebilirim, demişti. Heyecanı bu sözlerle yatışmayan Çiçek daha sonra Bu ülkede özgürlük yok diyorlar ya, bu ülkede milleti arkadan hançerleme, bu millete iftira etme özgürlüğü var, diyerek sözlerine devam edecek, en nihayetinde de Bu milletin nüfus cüzdanını taşıyanların bu milletin aleyhine propaganda yapma, hıyanet etme dönemini artık kapatmamız lazım, ricasında bulunacaktı. Bu rica da karşılıksız kalmadı, partisini uzun dönem vatan hainliği ile suçlayan Kemal Kerinçsiz bu sözleri üzerine onu Çok sağduyulu bir bakan diye alkışlayacaktı. 13

14 İstanbul asıllı bir New Yorker ın notları 4 Merhaba, Bir önceki mektubumda bireysel haklar ile ilgili söylediklerimi kişi bazına indirgeyip, genellemelerden de kaçınmak istemeyecek kadar kızgınım. Geçen hafta Şükran la çok ciddi tartışmalara yelken açtık. Mesela, ben çok üşüyorken o ısrarla klimayı açıyor ve aynı odada yaşadığımız için bunun hakkı olduğuna inanıyor. Sonunda grip oldu, şimdi o üşüyor ve sanırım vücudum inat ettiğinden olsa gerek bana sıcaklar basıyor, sürekli camı açıyorum, bu sefer de o kızıyor. Geçen gece, aynı gün içinde tanışıp yemeğe çıktığı İspanyol çocuğu odaya getirmek istedi. Yok çocuk uzakta oturuyormuş, dönmesi zormuş falan, bir yavaş olmasını rica ettim artık. Ayrıca ben çalışırken, saatlerce ya telefonla ya da benimle konuşuyor, çenesini kırmak istiyorum. Şu ana kadar incelemeye aldığım [edi] Amerikalılarda şunu görüyorum; kendi haklarını sonuna kadar koruyorlar, ama böyle sevimsiz, yüzsüz, hatta bana saygısız ve görgüsüz gelen bir derecede. Kesinlikle ne düşünüyorlarsa onu söylüyorlar. Konu hakları olduğunda, nezaketin ve toleransın n sine ve t sine sahip değiller. Bu durum benim açımdan, onlarla yüzeysel olmayan bir ilişki kurmayı imkânsızlaştırıyor. Ben ne kadar uyumlu olursam olayım, Grace anlamayıp yine kendi çıkarını düşünüyor ve bu nedenle ben de adımlarımı ufak ufak geri çekmeye başlıyorum. Bunu anladığında da Sen benim buradaki en iyi arkadaşımsın falan demeye başlıyor ki o zaman kafasına vurasım geliyor. Gerçek yüzümle karşılaşacağı günü merakla bekliyorum. Bu hafta aklıma ne geldiyse başıma geldi. En ilginci şuydu: Şükran uykusunda konuştuğu için uyurgezer olmasından korkuyordum ve bunu düşünerek uyudum. Sonra birinin sesiyle uyandım. Karanlıkta gözümü bir açtım ki, odada bir kız konuşarak Şükran ın yatağına ilerliyordu. Kâbus gördüğümü sanıp kendimi çimdikledim ama kız Şükran a kaymasını söyleyip onun yanına yattı. Bu sırada Şükran uyandı ve hiçbir laf etmeden doğrulup kıza bakmaya başladı bu esnada ben çok korktum sonra bir çığlık attı, ben de çığlık atmaya başladım ve yabancı cisim de bağırmaya başladı. Işığı açtım, kız fırlayıp Siz kimsiniz? diye bağırdı. Şükran da [edi] Örneklem grubu Işıl tarafından özenle seçilmiş olup, bu birkaç arkadaş bütün yönleriyle 300 milyon Amerikalıyı temsil edebilecek çeşitliliğe sahiptir. Dolayısıyla aklınızın ucundan bunların spesifik olarak o Amerikalı kişilerin özellikleri mi yoksa tüm Amerikalıların ortak kültürleri mi diye bir soru geçerse bunu hemen siliniz, tüm Amerikalılar öyledir. 14

15 Asıl sen kimsin! diye bağırıyordu, ben de Korkmayın be, tamam! diye bağırıyordum. Meğer kız uyurgezermiş ve koca yurtta gezmek için bizim odayı uygun görmüş! Sabaha kadar güldüm. Sonra, New York ta Irregular Choice mağazası yok diye üzüldüğüm gün, New York bayisi açıldı ve ayakkabılarıma kavuştum. Gece genelde topuklu ayakkabı giymek durumunda olduğumuz için birçok ayakkabı aldım. Keşke yeni bir seviye tespit sınavı olsak da kendimi test etsem diye düşünürken sürpriz bir seviye tespit sınavı yapıldı. Bunun gibi tonla olay oluyor, mıknatıs gibiyim mübarek. Koreliler çok tatlı, sürekli peşimdeler. Hocalar bana İşil diyor ama onlar Işıl demeyi öğrendi. Hoca İşil deyince No, Işıl diye düzeltiyorlar. Yemeğe gidelim, kahve içelim, gezmeye gidelim deyip duruyorlar. Bugün makyajsız gittim diye hepsi teker teker Neyin var? Niye uyumadın? Üzgün müsün? diye sordu. Her öğün, yemeğe başlamadan önce dua edip, minnet belirtici çeşitli hareketlerle yemeğini kutsayan Kim ismini taktığım çocukla iyi anlaşıyorum ama nereye gidersem benimle gelip eşyalarımı taşımak için ısrar ediyor. Çok sevimli ama artık biraz bunaldım kendisinden, tek başıma bir yere gidemiyorum. Sürekli: Işıl where are you going? Ah! What about going with me? 3 halindeyiz. Korelilerin dil yapısı bizimkine uygun, iki dil de Ural-Altay dil grubundan geliyor. Öğrettiklerimi düzgünce tekrar ediyorlar, söylediklerine göre bizim Korece aksanımız da gayet güzelmiş. Anladığım kadarıyla erkeklerin tümü askerliğini yapıp da gelmiş, çok şaşırdım. Güney Kore de askerlik iki yıl, Kuzey Kore de ise (yazıyla on sekiz) yıl! Kuzey Kore ye kimse giremiyor ve kimse Kuzey Kore den çıkamıyor. Kore ve Japonya da topluluk içinde yanaktan bile öpüşülmezmiş. El sıkışmak ise son derece ender, ancak iş görüşmelerinde olurmuş. Biz merhaba derken birbirimizi öpünce çok garipsiyorlar. Amerikalılar da öpüşmüyor ama Şükran kendini dışlanmış hissediyormuş, o yüzden onu öpüyoruz. Bu arada ben sınıfın Türkiye temsilcisiyim, her konuyla ilgili olarak bizde nasıl olduğuna dair bilgi veriyorum ama İstanbul u ayrı, Türkiye yi ayrı cevapladığım için uzun sürüyor. O kadar zıt bilgiler veriyorum ki, sanki iki farklı, uzak ülke gibi. 3 Nereye gidiyorsun? Ah! Benimle gitmeye ne dersin? 15

16 Tokyo nun Tokyo yu daha çok öğrendim New York tan metro sistemi harika. Tren geç kalırsa ki intiharlar genelde metroda oluyormuş, o yüzden geç kalıyormuş öğretmene ya da iş yerine götürmek için geç kâğıdı dağıtılıyormuş. Sınıfta eğlenceli konular işliyoruz. Münazaralar yapıyoruz ama ben ve Fransız kızdan başka konuşan olmadığı için, ikili geçiyor tartışmalar. Hatta bazen karşı grubun Korelilerinden Işıl haklı sesleri yükseliyor, gülmeye başlıyorum. Geçen gün, konusunu hatırlamadığım bir tartışmayı kazanmak için Annemler bana 15 yaşına kadar hiç televizyon izlettirmedi gibi bir cümle dahi kurdum. Bir haftadır Amerikalıların ne çok yemek yediği, nasıl obez oldukları ile ilgili videolar izliyoruz. Amerikalıların yüzde 61 i şişko. 306 milyonluk nüfusun 50 milyonu obez sınıfına giriyor. Ben de burada biraz kilo aldım ama şimdi videoları gördükçe iştahım kesiliyor, yemek yiyemiyorum. Bir kadın, zayıflama programına gidip 203 kilo vermiş! Amerika ya gelen yabancı öğrenciler, dört yılın sonunda yaklaşık 15 kilo alıp dönüyorlarmış. Biz bu konuları işleyip yemek videoları izlerken, sınıftaki Suudi Arabistanlı Abdullah pek zor anlar yaşıyor, çünkü oruç tutuyor ayrıca beş vakit namaz da kılıyor. Bu arada, Türkiye deki oruç baskısı, bana olduğundan daha garip gelmeye başladı. Oruç tutmayanların isimlerini yemekhaneye asıp teşhir etmeler, neden oruç tutmuyorsun diye sormalar. Böyle tip olaylar eskiden saçma ve komik gelebiliyordu, şimdi ciddiye alıp öfke duymaya başladım. Notlar Geçen gün okulun önünde Elijah Wood u gördüm. Köpekler, restoran, market, mağaza, her yere girebiliyor. Kredi kartlarına çoğunlukla kimlik kontrolü yok, şifre sistemi yok, hiçbir kontrol yok. Fransızca kelime haznemin İngilizcedekinden daha iyi olduğunu üzüntüyle fark ettim. Metrolarda durak anonslarını yapan makinist siyah olduğunda, durakları rap şarkısı gibi anons ediyor: Evet baylar bayanlar! Şu an Prince Street teyiz, bir sonraki durak Canal Street, hızla inin, kapılara yaslanmayın yeah yeah! diye şarkı söylüyorlar. Japonlar, Çin in tarihi daha eski olduğu için genelde Çince isim kullanıyorlarmış. 16

17 Columbia nın yanında bulunan bir okulda, öğrencilerden biri silahla okulu bastı, delirmiş ama kimseyi vurmadı. Bunu yapmadan önce de avukatını arayıp cezasını öğrenmiş. Sınıftan Wan Hung Soo un doğum günüydü, Türk restoranına gideceğim, ne yiyeyim? diye sordu. Aklıma hiçbir yemek gelmedi, Köfte ye dedim, çocukcağız köfte yemiş, neyse ki beğenmiş. Çamaşır yıkama sistemi harika. Çamaşırlar 30 dakikada yıkanıp kurutucuya atılıyor, sonrasında ütülü, kuru ve yumuşacık, harika kokular saçarak çıkıyor. Kendimi içine atmak istiyorum. Evlerde çamaşır makinesi yok, bütün New York halkı çamaşırhanelere gidiyor. Derste hocaya, Bizim orada herkesin evinde makine var deyince inanamadı. Manikürcüler masaj ve manikürü birlikte yapıyorlar. Bizimkilere bin basacak kadar güzel, temiz ve dayanıklı yapıp (çeşit çeşit özel yağları, alet edevatları falan var) sadece 10 dolar alıyorlar. Manikür pedikür toplam 25 dolar. Erkek manikürcüler de yaygın, daha önce görmemiştim ama neden olmasın aslında. Kuaförler ayrı oluşumlar, onlar pahalı. 17

18 İstanbul asıllı bir New Yorker ın notları 5 Kapı görevlilerinin bir kısmıyla günde beş kez kavga ediyorum, diğer kısmıyla ise çok iyi anlaşıyorum. En çok siyah bir amca var, onu seviyorum. Ufak espriler hazırlıyorum, katıla katıla gülüyorlar. Öbürleri de sürekli kimliğimi unuttuğum ve ukalalık yaptığım için beni epey sevmiyor olabilirler. Kimlik taşıma zorunluluğu anlaşılabilir ama, yurtta beni gerçekten kızdıran başka konular var. Her katta kosher yiyenlere özel olarak ayrılmış Yahudi mutfaklarına biz giremiyoruz, kilitliyorlar. Buna hak veriyorum, çünkü kosher yiyenlerin yemeklerini dini inançlarına uygun pişirmesi gerekiyor. Ama mutfakları bir gördüm ki, gayet güzel dekore edilmiş, tertemiz. Bizimkilerse iğrenç, hastane gibi. Ayrıca tellerle çevrili bir çatı katı var, arada bir oraya gidip oturuyorduk, çünkü başka oturacak yer yok. Bugün gelip bunun yasak olduğunu, çünkü yıllar önce birinin oradan atladığını söylediler. Oysaki nerdeyse bir haftadır sabah 8 den akşam 5 e kadar durmaksızın ve son seste İsrail i kutsayan şarkılarını sinir hücrelerimi bastırarak saygıyla dinledim ve hiç de yasakmış gibi bir hava alamadım ben. Aslında 92Y tam bir kültür merkezi, yeni yeni keşfediyorum. Spor, müzik, dans, yaşlılar için kurslar, gençler için aktiviteler, çocuk yuvası, söyleşiler Hiçbiri eksik değil. Her gece yurdun kapısına onlarca limuzin, Jaguar geliyor; insanlar akın akın etkinliklere katılıyor. (Zaten New York ta evler küçük ve esasen uyumak için, herkes dışarıda, tüm yaş aralıkları pek sosyal.) Meğer her akşam en az bir tane ünlü aktör, aktris, yönetmen, yazar, bilim insanı ya da şarkıcı konuşmacı olarak geliyormuş, çoğu ya Nobel ya Emmy ya MTV den falan bir ödül almış. Onları takip etmeye başladım. Hem de yurt sakinlerine bedava. Bu hafta çok sevdiğim bir yazar olan ve New York Times tarafından dünyanın en etkili genç isimlerinden biri seçilen Naomi Klein in söyleşisine katıldım. Amerika nın petrol ihtiyacının büyük kısmını Kanada dan alıyor olmasının Kanada ve Amerikan doları üzerindeki etkilerini anlattı. Ayrıca kazandıkları büyük paralara rağmen Amerikalıların hayat standartlarını etkileyen en büyük iki konunun sağlık ve eğitime harcanan paralar olduğuna değindi. Burada herkesin konuşma tarzı stand-up gibi, Cem Yılmaz mışçasına bir havalarda konuşuyorlar, dinleyiciler de olur olmaz gülüyor. Haftaya Steve Martin geliyor. Ah, bir de Bush un karısı Laura Bush ve annesi edebiyat üzerine lakırdı yapmak için teşrif edeceklermiş. 18

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY Anneciğim ve Babacığım, Mektubunuzda sevgili bebeğinizin nasıl olduğunu sormuşsunuz, hımm? Ben gayet iyiyim, sormadığınız için

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÖZEL GÜNLER Aşağıdaki önemli günlerden

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: EDAT-BAĞLAÇ-ÜNLEM EDATLAR Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: 1-GİBİ Cümleye benzerlik, eşitlik,

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler. Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) İmtiyaz Sahibi Adına Ramazan BALCI Okul Müdürü Fatma BAŞA ( Özel Eğitim Öğretmeni ) Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI ( Görsel Sanatlar Öğretmeni

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan Karganın Rengi Siyah! Siyah mı? Evet Emre, siyah. Kara değil mi? Ha kara, ha siyah Cenk, bence kara ile siyah arasında fark var. Arkadaşım Cenk le hâlâ aynı şeyi, kargaların rengini tartışıyoruz. Galiba

Detaylı

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Bir çocuk varmış. Eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Bir gün yerlerde atılı duran eşyalar, aralarında konuşuyorlarmış. - Sen neden hala buradasın. Bu saatte

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama rağmen sık sık geç kalırım... okul BIZIM (Meşelik) yol.. BIZIM ev Üç Kuruş Sokağı Kale Yolu Dükkan iki dak Meşelik ika Percy Sokağı Okula iki dakika

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: PASAPORT NO: NOT OKUMA 1 HASTANEDE Doktor: Merhaba..(1) nedir? Meral Hanım: Meral Yılmaz. Doktor: Şikâyetiniz nedir? Meral Hanım: Kendimi hiç iyi..(2). Çok hâlsizim. Boğazım ağrıyor

Detaylı

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler.

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler. Alman televizyon kanalı RTL de pazartesi akşamı yayınlanan Ekstra Magazin (Extra-Das RTL-Magazin) adlı program, bir Türk ve bir Alman kadını Türkiye ye tatile gönderdi ve yaşadıklarını başından sonuna

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ:

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim Sohbetler *Tatilde neler yaptık? *Hava nedir? Hangi duyu organımızla hissederiz? *Tatildeyken hava nasıl değişimler oldu? *Müzik dendiğinde

Detaylı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Magozwe Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Kalabalık bir şehir olan Nairobi de, sıcak bir yuvası olmayan bir grup evsiz çocuk yaşıyormuş. Her gün onlar için yeni ve bilinmeyen bir

Detaylı

Kızlarla tanışmak isteyen bir erkeğin bilmesi gereken çok önemli bir kural var:

Kızlarla tanışmak isteyen bir erkeğin bilmesi gereken çok önemli bir kural var: 1 2 Kızlarla tanışmak isteyen bir erkeğin bilmesi gereken çok önemli bir kural var: Kadınlar hayatlarını güzelleştirecek, beraber eğlenebileceği, güzel sohbetler edebileceği, bakışlarıyla kalp yakan, hayat

Detaylı

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı Einstufungstest / Seviye tespit sınavı Dil: Türkçe Seviye: A1/A2 1. Günaydın, benim adım Lavin, soyadım Çeşme. (a) Günaydın ben adım Lavin, soyadım Çeşme. Günaydın benim ad Lavin, soyad Çeşme. 2. Ben doktorum,

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar Serbest Yazma Konuları Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar Biletinize piyango çıksaydı ne(ler) yapardınız? Favoriniz olan film nedir ya da favoriniz olan film karakteri kimdir? Neden? Hayalimdeki ev. Kendini

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi : Yazan : Osman Batuhan Pekcan Ülke : FRANSA Şehir: Paris Kuruluş : Vir volt Başlama Tarihi : 4.7.2017 Bitiş Tarihi : 9.8.2017 E-posta : bat.pekcan@gmail.com Herkese Paris ten selamlar. Dün itibariyle 1

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Jamie Foxx J

Jamie Foxx J Jamie Foxx J - - - - - - - - - - - - - 62 Corinne Foxx 63 Biz müzik ve sinemayı bir araya getiren bir aileyiz. Babam hem eğitimli bir müzisyen hem de bir oyuncu. Gerçekten çok şanslıyım! Corinne Foxx Jamie

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Bir ayakkabıyım ben, küçük kırmızı ve oldukça şirin. Gülmeyin gerçekten şirinim, inanmazsanız resmime bakın. Dün usta parmaklar son şeklimi verdi bana. Her şeyimle mükemmel olduğumu da konuştu ustalar

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı - 'Büyük haber gazetecinin ayağına gelmezse o büyük haberin ayağına nasıl gider? - Söz ağzınızdan bir kez kaçınca rica minnet yemin nasıl işe yaramaz? - Samimi bir itiraf nasıl harakiri ye dönüştü? - Evren

Detaylı

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI:

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: 09.04.2010 1. Vücudumuzdaki şeker oranını aşağıdaki organlarımızdan hangisi ayarlar? A) Kalp B) Böbrek C) Karaciğer 2. Sağlıklı bir yaşam için en önemli seçenek

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi? Alkollü İçecek: 18.12.2011 Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? -Akşam yemeğinden sonra saat 20:00 civarında. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? -Kendim satın almadım. Kız

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

Korkut un Hindistan Güncesi - 2 Delhi. 2 Delhi Cuma Delhi`de 2.gün

Korkut un Hindistan Güncesi - 2 Delhi. 2 Delhi Cuma Delhi`de 2.gün Korkut un Hindistan Güncesi - 2 Delhi 2 Delhi 12.11.2010 Cuma Delhi`de 2.gün Sabah 04 sıralarında çalgılar eşliğinde ayin sesleriyle uyandım. Sesler giderek uzaklaştı ve kayboldu. Kısa sürdü ama kulağa

Detaylı

LanguageCert AÜ TÖMER B2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1

LanguageCert AÜ TÖMER B2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1 LanguageCert AÜ TÖMER B2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1 Gözetmen için açıklamalar Sınav süresi : 13 dakika A = Aday G = Gözetmen Birinci Bölüm (3 dakika) KAYIT CİHAZINIZI KONTROL EDİNİZ G: LanguageCert

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım.

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım. Meraba, Ben Asena Ünğan. 19 yaşındayım. 1-22 Eylül 2016 tarihinde Güney Kore'de, Incheon, Seoul,Jeonju,Gyeonju ve Busan da bulundum. Güney Kore topraklarına sevdam 9 yaşında iken, Taekwondo ile başladı.

Detaylı

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer Edwina Howard Çeviri Elif Dinçer 4 Bölüm Bir Herkes aynı şeyi söyler: Jeremy türünün tek örneğidir. Herkes böyle söyler işte. Şey, öğretmenimiz Bay Buttsworth dışında herkes. Ona göre Jeremy başına bela

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ Türk pop ve rock müziğinin sevilen ismi Aydilge,mini konseri ve imza günü etkinliği ile Kahramanmaraş Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi nde hayranlarıyla buluştu.

Detaylı

Benimle Evlenir misin?

Benimle Evlenir misin? Benimle Evlenir misin? Bodrum sokakları ilginç bir evlenme teklifine daha sahne oldu. Bodrumlu genç kaptan Ali Özbaylan 9 yıl önce tanıştığı kız arkadaşı Tuba Cihat a, Milta Marina da bulunan bir kafede

Detaylı

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! Kendini Tanıma Testi Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! İnsanlar sizin hakkınızda sandığınızdan farklı izlenimlere sahip olabilir. Gerçekten nasıl algılandığınızı siz de bilmek istemez misiniz? Bu teste

Detaylı

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda Bir gün sormuşlar Ermişlerden birine: Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? Bakın göstereyim demiş Ermiş. Önce sevgiyi dilden gönle indirememiş olanları çağırarak onlara

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ, ΙΑ ΒΙΟΥ ΜΑΘΗΣΗΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Eğitim, Hayatboyu Öğrenme ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri

Detaylı

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? 3 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile ve aileyi

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: PASAPORT NO: NOT OKUMA 1 HASTANEDE Doktor: Merhaba..(1) nedir? Meral Hanım: Meral Yılmaz. Doktor: Şikâyetiniz nedir? Meral Hanım: Kendimi hiç iyi..(2). Çok hâlsizim. Boğazım ağrıyor

Detaylı

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ Bu ayki yaşayan değerimiz Sevgi.

Detaylı

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda...

4. ve 5. Değerlendirme Sınavları. Puanlama Aşağıda... 4. ve 5. Değerlendirme Sınavları Puanlama Aşağıda... 4. Sınav Test Soruları 5 puan 6x5=30 Çetele tablosu 5 puan 10x5=50 Doğru-Yanlış 2 puan 5x2=10 Sayı örüntüsü 2 puan 5x2=10 5. Sınav Test Soruları 5 puan

Detaylı

3. Sınıf Noktalama İşaretleri

3. Sınıf Noktalama İşaretleri Gel ne olursan ol. Mevlana nın asıl adı Muhammed Celâleddin dir. Yine gel. Mevlana, bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinin Belh şehrinde bin iki yüz yedi tarihinde doğmuştur.

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR RENKLER Ben bir küçük ressamım Pembe sarı boyarım Yeşil yeşil ormanlar Mavi mavi denizler Turuncudur portakal Gökte sarı güneş var Fırça kalem ve kağıt Olmazsa resim olmaz Reklerle oynamaktan Hiç bir çocuk

Detaylı

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken Engin Deniz İpek 21301292 Üniversite Üzerine Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken formüllerden ya da analitik zekayı çalıştırma bahanesiyle öğrencilerin önüne

Detaylı

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: 1. Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? (Hangi saatlerde) 2. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? 3. Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını

Detaylı

Nükhet YILMAZ HAYAT BİLGİSİ Kaynaklarımız Üç Kumbara

Nükhet YILMAZ HAYAT BİLGİSİ Kaynaklarımız Üç Kumbara Değerli Velilerimiz, 2017 yılının son ayında, güneşin hafifçe ısıttığı günlerdeyiz. Havalar hala, öğrencilerimizin bahçede neşeyle oynamalarına müsait. Palto giyme koşuluyla teneffüslerde temiz havada

Detaylı

2. Sınıf Cümle Oluşturma Cümle Bilgisi

2. Sınıf Cümle Oluşturma Cümle Bilgisi Penguenler Güney Kutup Bölgesi'nde yaşayan penguenler çok soğuk ve dondurucu olan kutuplarda rahatlıkla yaşayabilirler. Bunu sağlayan, penguenlerin derisinin altında bulunan kalın yağ tabakasıdır. Bu tabaka,

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek 1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek İngilizce öğrenilememesinin ilk ve en büyük sebeplerinden birisi, İngilizce öğrenmeyi ders çalışmak olarak görmek. Çoğu zaman İngilizce iş hayatında başarılı

Detaylı

Elvan & Emrah PEKŞEN

Elvan & Emrah PEKŞEN Bu hafta için 5 güne 5 değerlendirme hazırlıyoruz. İlk üçünü paylaşıyoruz. 2 Tanesi de çarşamba sitemizde! Puanlama Aşağıda... 1. Sınav Test Soruları 5 puan 6x5=30 Harf,hece tablo 1 puan 45x1=45 Sayı okuma

Detaylı

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar)

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI-1 2015-2016. Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar) (20 Aralık 2015, Pazar) GRADE ORTA HAZIRLIK 2015-2016 ORTAK SINAVI-1 Açıklamalar 1. Bu sınav 50 adet çoktan seçmeli sorudan oluşmaktadır. 2. Üç yanlış cevap bir doğru cevabı götürür. 3. Sınavın Süresi

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı