T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİ BİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİ BİLİM DALI"

Transkript

1 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİ BİLİM DALI ORGENERAL CEVAT ÇOBANLI NIN ASKERİ VE SİYASİ FAALİYETLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Nurdan BAŞ Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Muhammed ŞAHİN Ankara 2013

2

3 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİ BİLİM DALI ORGENERAL CEVAT ÇOBANLI NIN ASKERİ VE SİYASİ FAALİYETLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Nurdan BAŞ Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Muhammed ŞAHİN Ankara 2013

4

5 ÖNSÖZ Yakın tarihimiz üzerinde yapılan araştırmalarda ve tarihsel olaylarının ortaya konabilmesi adına kişilerin biyografilerinin araştırılması önem arz etmektedir. Yakın tarihimizdeki yaşanan siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmelerde bulunmuş kişilerin Türkiye Cumhuriyeti Tarihine nasıl katkıları olduğunu, öncesinde ve kuruluş aşamasında yaşanan koşullar altında, bu kişilerin nasıl bir yol izlediklerinin bilinmesi, bakış açımızı genişletecektir. Son yıllarda biyografik çalışmaların önemi artmıştır. Böylelikle; şahısların yaşamları, anıları, faaliyetleri göz önüne alınarak, tarihimize iz bırakmış olduklarını da görebilmekteyiz. Yapmış olduğum yüksek lisans tezimde de bunu ortaya koymuş bulunmaktayım. Yüksek lisans ders hocam, Yrd. Doç. Dr. Muhammed ŞAHİN ile tez konusunu belirlerken, kendileri biyografi çalışmam konusunda yol gösterici olmuştur. Bundan dolayı Türkiye Cumhuriyeti nin kurulmasında, Milli Mücadele de faaliyet göstermiş olan Orgeneral Cevat ÇOBANLI nın biyografisini çalışmaya karşılıklı karar verdik. Özellikle bu ismi seçmenin şu yararını gördüm. Orgeneral Cevat ÇOBANLI, hem Osmanlı Devleti nin son döneminde yetişmiş ve devlet içerisinde önemli görevler almış hem de Milli Mücadele de Mustafa Kemal ATATÜRK ün yanında olmuş, yeni bir devletin kurulma aşamasında ve milletvekilliği görevinde bulunmuş, emekliliğine dek askeri görevini en iyi şekilde yerine getirmiş, önemli bir askeri kahraman olarak tarihimizde yerini almıştır. Bu aşamalarda bulunmuş birinin yaşamını aktarırken, yaşadığı her dönemin koşullarını karşılaştırmakla beraber dönemin gelişmeleri hakkında genel bilgiler sunarak konuyu daha geniş açıdan ele aldım. Yüksek lisans tez Danışman Hocam, Yrd. Doç. Dr. Muhammed ŞAHİN in önerisiyle Orgeneral Cevat ÇOBANLI nın Askeri ve Siyasi Faaliyetlerini çalışmaya başladım. Çalışmalara Genel Kurmay ATASE arşivi, Milli Kütüphane, TBMM arşivi Türk Tarih Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi

6 ii ve hayatıyla ilgili kitap, makale, gazete ve belgelerin, resmi kurum ve geçerli tarih internet sayfalarında yer alan haberlerin, hemen hemen tamamını bir araya getirdik. Yaptığımız bu çalışma sonunda Orgeneral Cevat ÇOBANLI nın tarihimize önemli hizmetleri olduğu sonucuna vardık. Gerçek bir vatanseverin hayat hikayesinde ve anılarında, tarihimize başka bir bakış açısından yaklaşmış olduk. Ekler kısmında da kendisiyle ilgili bilgileri paylaştık. Tüm bu açılardan, hazırlamış olduğum Yüksek lisans tez konumun faydalı olacağına inanıyorum. Çalışmalarım süresince, tez konusu hakkında, özellikle biyografi çalışması için bana yol gösteren ve destek olan Danışman Hocam Yrd. Doç. Dr. Muhammed ŞAHİN e; araştırmalarımda yardımcı olan Genel Kurmay ATASE Arşivi ve TBMM Kütüphanesi çalışanlarına da ayrıca teşekkür ederim. Nurdan BAŞ

7 iii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...i İÇİNDEKİLER... iii KISALTMALAR... vi GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM ORGENERAL CEVAT ÇOBANLI NIN ASKERİ HAYATI 1.1.ASKERİ HAYATI VE FAALİYETLERİ Cevat Paşa nın Askeri Hayatındaki Yükselme Tarihleri Cevat Paşa nın Kurmaylık ve Komutanlık nitelikleri Cevat Paşa nın katıldığı savaşlar Trablusgarp Savaşı ve Cevat Paşa Balkan Savaşı ve Cevat Paşa Birinci Dünya Savaşı ve Cevat Paşa Mart Kahramanı Cevat Paşa Cevat Paşa ve Amiral Robeck Savaşı Cevat Paşa nın Birinci Dünya Harbindeki Katıldığı Diğer Cepheler ve Görevleri İstiklal Savaşı ve Cevat Paşa Cevat Paşa ve Elcezire Cephesi ( ) Malta Sürgünleri ve Cevat Paşa Cevat Paşa nın Nişan ve Madalyaları ile Yapmış Olduğu Askeri Görevleri İKİNCİ BÖLÜM ORGENERAL CEVAT ÇOBANLI NIN SİYASİ HAYATI VE ÇOBANLI NIN ANILARI 2.1. II. DÖNEM ELAZİZ (ELAZIĞ) MİLLETVEKİLLİĞİ VE TBMM DE CEVAT PAŞA TBMM nin Açılması ve Dönemin Siyasi Durumu... 53

8 iv Cevat Paşa nın Milletvekili Seçildiği Dönemde TBMM nin Faaliyetleri II. Dönem TBMM Seçimlerine Kadar Anadolu da Yaşananlar II. TBMM ve Cevat Paşa nın Milletvekilliği Cevat ÇOBANLI nın Yaşamına Dair Anıları SONUÇ KAYNAKLAR EKLER Ek 1. Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Ferik Cevat Paşa nın Avrupa dan Gelen Ajans ve Gazete Haberleriyle, Anadolu da Halkın ve İstanbul Hükümetinin Durumları hakkında Dokuzuncu Ordu Müfettişliğine Yazdığı Telgraf Metni Ek 2. İstanbul un İşgali Sonrasında Cevat Paşa nın Tevkifi Hususunda Mustafa Kemal Paşa ya Çekilen Telgraf Metni Ek 3. İngiltere, Fransa ve İtalya nın İstanbul Hükümetine, Cevat ve Cemal Paşalar Hakkında Vazifelerinden 48 Saat İçinde Çekilmelerine İlişkin Gönderdikleri Ültimatom Hakkında, Topçu Kumandanlığı Vekâletine Çekilen Telgraf Metni Ek 4. Harbiye Nazırı Cemal Paşa nın Kendisi ve Cevat Paşa nın Vazifelerinden Çekildiğini İfade Ettiği Telgraf Metni Ek 5. Cevat Paşa nın Milletvekilliği Hususunda Belgeler Ek 5.1. Cevat Paşa nın Elazığ (Elaziz) Milletvekilliğinden İstifa Dilekçesi Ek 5.2. İstifa Dilekçesinin TBMM de Okunan Tutanak Metni Ek 5.3. Müdafaa-i Milliye Vekili Kazım Bey in Cevat Paşa nın da içinde Bulunduğu, Cephe ve Ordu komutanlarının milletvekilliğinden İstifa etme hususunun Metni Ek 5.4. Cevat Paşa nın Askeri Görevine İlişkin TBMM ye Sunulan Metin

9 v Ek 5.5. Cevat Paşa nın İstifa Dilekçenin Uygulanmasına İlişkin TBMM ye Sunulan Metinler Ek 5.6. Cevat Paşa nın İstifa Dilekçenin Uygulanmasına İlişkin TBMM ye Sunulan Metinler Ek Mart 1915 te Tanin Gazetesinde II. Kaizer Wilhem ın, Enver Paşa ya gönderdiği Cevat Paşa Hakkındaki Düşüncelerini İçeren Telgrafın Haber Metni Ek 7. Cevat Paşa nın Harbiye Nazırı İken Yazmış Olduğu Türk Askerinin Genel Durum Hakkında ve Kendisiyle Alakalı Suretin Belgesi Ek Ekim 1915 Tasvir-i Efkâr Gazetesinin Baş Sayfasında Yer Alan Mustafa Kemal Paşa ve Cevat Paşa nın Fotoğraflarının Bulunduğu Gazete Haberi Ek 9. 3 Mayıs 1975 Milliyet Gazetesinde 50 Yıllık Yaşantımız Adlı Ekte Verilen Cevat Paşa nın İçinde Bulunduğu Önemli Komutanlarının Fotoğraflarını İçeren Kartpostal Ek 10. Orgeneral Cevat ÇOBANLI nın Portresi ÖZET ABSTRACT

10 vi KISALTMALAR a.g.e. : Adı Geçen Eser a.g.m. : Adı Geçen Makale ATAM : Atatürk Araştırma Merkezi ATASE : Askeri Tarih ve Stratejik Etüt BDH : Birinci Dünya Harbi Bkz. : Bakınız C. : Cilt Çev. : Çeviren D. : Dosya Ed. : Editör Fih. : Fihrist Gn. Kur. : Genel Kurmay İSH : İstiklal Harbi Kls. : Klasör Kol : Koleksiyon MEB : Milli Eğitim Bakanlığı s. : Sayfa S. : Sayı TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi TTK. : Türk Tarih Kurumu Yay. Hzr. : Yayına Hazırlayan Yay. Yön. : Yayın Yönetmeni

11 GİRİŞ Orgeneral Cevat Çobanlı, Osmanlı Devleti nin yıkılma sürecinden Türkiye Cumhuriyeti nin kurulma sürecine ve sonrasındaki gelişmelere vakıf olmuş, önemli askeri, siyasi görevlerdeki vazifesinde başarılara imza atmış, kısa süreli milletvekilliği dışında askeri bir kişilik olarak hayatını devam ettirmiştir. Tarihte bir çok deniz zaferi kazanmış bir milletin ahfadı, en güçsüz olduğu bir dönemde hatta Hasta Adam dedikleri bir zamanda devrin yenilmez donamalarını perişan etmiş ve Düvel-i Muazzama nın kuvvetlerini çekilmek zorunda bırakmıştır. İşte bu şanlı zaferin ardından birçok kumandan ve devlet adamı doğmuştur. Bu şanlı kumandanlardan Cevat Paşa, tarih sayfalarına Çanakkale Geçilmez sözünü yazdırdı. 18 Mart 1915 e kadar İstanbul dan taşınmayı düşünen ve sürekli panik içinde olan padişah ve başkomutanlığa rağmen, Boğaz savunmasında dimdik duran Cevat Paşa, sonuna kadar üstün mücadele örneği gösterdi. Bu şanlı zaferin ardından 18 Mart Kahramanı ve İstanbul u Kurtaran Birinci Kişi unvanı ile anılacaktır. 1 Cevat Çobanlı Paşa, Osmanlı Devleti nin 20. yüzyıl başlarındaki, çöküş döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında meydana gelen siyasi olayların içinde fiili olarak bulunmuştur. Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, Milli Mücadele ve Cumhuriyet in ilanına gidilen süreçte yaşanan siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmelerde; TBMM nin açılması, Türkiye Cumhuriyeti nin kurulması ve laikleşme sürecinde yapılan inkılap hareketleri içerisinde yer almıştır. Cevat Çobanlı Paşa nın 1870 te başlayıp 1938 e kadar süren yaşamında, eğitim döneminden itibaren bir asker olarak yetişmiş, Osmanlı sarayında yaverlik yapmış, Trablusgarp Savaşı; Balkan Savaşı; Birinci Dünya Savaşı; İstiklal 1 Ahmet Yuttakal, 18 Mart Kahramanı Cevat Paşa, 09/04/2009

12 2 Savaşında bulunmuş, Çanakkale Savaşlarında, üstün zeka ve askeri stratejisiyle önemli kazanımlar ortaya çıkarmıştır. Milli Mücadele döneminde Mustafa Kemal Atatürk ün Samsun a çıkmasında kendisine şifreli telgraflar göndererek, bu mücadelenin en büyük destekçilerinden biri olmuştur. Siyasi yaşamı kısa süreli olup, TBMM nin 2. dönem seçimlerinde Elazığ milletvekili olarak Ankara ya gelmiştir. Meclisteki görevinden Atatürk ün isteği doğrultusunda istifa ederek, askeri kimliğiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde görevini icra etmiştir. Almış olduğu nişan ve madalyalar ise yapmış olduğu görevlerin takdire şayan olduğunun birer kanıtı olarak kendini göstermektedir. Orgeneral Cevat Çobanlı, kimsesizleri korur, gençlerin daima ellerinden tutar, onların memlekete yararlı birer insan olarak yetişmeleri için maddi, manevi hiçbir fedakârlıktan çekinmezdi. Yaşamı çok sade, yurt sevgisi sonsuzdu. Bu nedenle İstiklal Harbi komutanlarının en yaşlı ve kıdemlisi olduğu halde, İstanbul dan yaptığı desteklemelerle yetinmemiş, bu yüzden sürgün edildiği Malta dan dönüşünde Elcezire Cephesi Komutanlığı nı kabul ederek yararlı hizmetlerini sürdürmüştür. Atatürk e karşı sevgi ve saygısı sonsuzdu. Atatürk de Cevat Paşa yı sever, onun davetlileri arasında bulunmasını, konuşmaları kendisini mutlu ederdi. 2 Cevat Paşa nın, sosyal anlamda da yapmış olukları tarihimizde önemli bir yer tutmaktadır. Çanakkale de eğitimin devam edebilmesi açısından pek çok okul inşa edilmesinde etkili bir isim olmuştur. Cevat ÇOBANLI, 14 Eylül 1870 de İstanbul da (Sultanahmet te) doğmuştur. Babası, Harp Akademisi 2/21 nci sınıfından Müşir (Mareşal) Şakir Paşa dır. 3 Annesi Emine hanım, eşi Hadiye Çobanlı, çocukları Hasan Feridun 2 Nusret Baycan, Orgeneral Cevat Çobanlı, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 20, C. VII, Mart 1991, s Nusret Baycan, Orgeneral Cevat Çobanlı Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 20, C. VII,s.367, Mart 1991; Ayrıca ayrıntılı kişisel bilgileri için Safahat Cetveli ne bkz. Hülya Yarar, Cepheden Meclise, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1999, s. 126

13 3 ve Ayşe Faika dır. 4 Cevat Paşa, İstanbul da de vefat etmiştir. 5 İstanbul Erenköy Sahra-i Cedit mezarlığındaki naşı 1988 de Devlet Mezarlığına nakledildi. 6 Cevat Paşa, orta öğrenimini İstanbul da (Galatasaray Lisesi nde) 7 yaptı, Haziran 1888 de Harp Okuluna gidip, Mart 1894 te Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu ve Saraya yaver 8 alındı. 9 Harp Akademisini birincilikle bitirdi. 10 Orgeneral Cevat Çobanlı tarihî kişiliği olan büyük bir asker, Türk ahlâk ve karakterinin seçkin bir siması, otoriter fakat şefkatli ve yardımsever bir komutandı. Görüş, düşünüş ve uygulamalarda vatanseverliği ve milletinin selâmeti daima birinci plânda gelirdi. Her türlü koşullar içinde hiçbir zaman karamsar olmamış, iyimserliğini davranış ve görünüşü ile çevresine de aşılamıştı. Az ve öz konuşur, daha çok tutum ve davranışlarıyla astlarına örnek olur ve onları gerektiğinde ölümü hiçe sayacak şekilde eğitirdi Ahmet Yurttakal, 18 Mart Kahramanı Cevat Paşa, 09/04/ TBMM Albümü ( ), Yay. Ed. Sema Yıldırım, Behçet Kemal Zeynel, Korza Yay., Ankara 2010, s.92 6 Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, C. III, Baskı.5, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara,2006, s Galatasaray Lisesi 1868 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Mekteb-i Sultani adıyla kurulmuştur. O yıllarda modern eğitime büyük önem verilmekte ve ülke kalkınmasının bu şekilde sağlanacağına inanılmaktaydı. Aynı dönemde, ilköğretim ile yüksek öğretim arasında eğitim verecek okullara ihtiyaç duyulması yanında, toplumu oluşturan unsurların Osmanlıcılık politikası çerçevesinde bir arada tutulmaya çalışılması da Müslüman örgencilerle Gayrimüslim öğrencilerin bir arada eğitim gördüğü bir orta öğretim müessesesinin kurulmasını gerekli kılıyordu. Bu gerekçelerle kurulan Galatasaray Lisesi gerek Osmanlı, gerekse Cumhuriyet dönemlerinde ülkeye hizmet veren pek çok öğrenci yetiştirdi. Emel Elgin, Galatasaray Lisesi, Yüksek Lisans Tezi., İstanbul, 2007, s.iv; Ayrıca bkz. İhsan Sungu, Galatasaray Lisesinin Kuruluşu, BELLETEN, C. VII, S.28, T.T.K. yay., Ankara, 1943, s Yaver kelimesi Farsça kökenli bir sözcük olup yardımcı anlamına gelmektedir. Türkçe Sözlük, T.D.K., Yay., Ankara, 2005, s.2148; Lügat manası yardımcı ve asistan anlamında olan yaver, devlet ve hükümet adamlarının yanında bulunup onların emirlerini gerçekleştirmek ve ilgili yerlere ulaştırmakla görevli subaydır., Ferit Develioğlu, Osmanlıca Türkçe Lügat, 1999, s Kazım Öztürk, Türk Parlamento Tarihi, C.III. TBMM Vakfı yay., Ankara 2001,s BAYCAN, a.g.m., s.367

14 4 Kasım 1894 te Kolağalığına yükseldi. Zelzelede hasara uğrayan kışlasının inşaatındaki başarısı nedeniyle Gümüş Liyakat Madalyası 12 aldı. Mayıs 1895 te Binbaşı oldu ve aynı yılın ağustosunda manevralarda bulunmak üzere Fransa ya gitti. Haziran 1896 da üçüncü Mecidi Nişanı 13 alarak Ocak 1897 de Yarbay oldu ve 1898 de Bulgar Prensinden Liyakat Nişanı aldı da Bulgaristan a gitti ve aynı yıl Lahey de toplanan Silâhların Yasaklanması-silâhsızlanma- Konferansı na gönderildi. 15 Mayıs 1902 de İspanya ve Alman hükümetlerinden nişanlar aldı ve Temmuz 1904 te Hicaz demiryolunun Şam dan Maan a ulaşması törenine katıldı. Mart 1907 de 2.orduya atandı ve Temmuz 1907 de İstanbul a döndü. 16 Ocak 1899 da Albay, Kasım 1901 de Mirliva (Tümgeneral) oldu. Aralık 1906 da Korgeneral ve tasfiyeden sonra ağustos 1909 da rütbesi kaymakamlığa (yarbay) düşürüldü. Eylül 1919 da Miralay (albay) oldu ve aynı yılın ocağında Birinci Ordu Kurmaylığına getirildi. 17 Temmuz 1912 de Genelkurmay ikinci başkanlığına vekâlet etti; aynı tarihlerde birinci ordu müfettişliği kurmay başkanlığına verildi. Eylül 1912 de Şark Ordusu kurmay başkanlığı ve Çatalca Ordusu Topçu komutanlığı Kurmayına, Ocak 1912 de 9. fırka kumandanlığına atandı ve fırkasıyla Balkan Savaşı na katıldı. 18 Mayıs 1913 te Bulgaristan la hudut tayini için kurulan komisyonun başkanlığına getirildi. Kasım 1914 te Mirliva (tümgeneral)lığa yükseldi. Şubat 1913 te Doğu Trakya savaşlarındaki hizmetlerinin ödülü olarak bir yıl kıdem verildi. Şubat 1914 te Çanakkale Müstahkem Mevki komutanı iken Gümüş Muharebe İmtiyaz Madalyası verildi te Altın Muharebe Madalyası ve 12 Gümüş Liyakat madalyası; Liyakat Madalyası Osmanlı Devletinde, amme hizmetinde bağlılık, üstün hizmet ve kahramanlık gösterenlere verilen madalyadır. Edhem Eldem, İftihar ve İmtiyaz: Osmanlı Nişan ve Madalyaları Tarihi, Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi, (Osmanlı Bankası Arşivi web sitesi) İstanbul, Mecidi Nişanı; Diğer adıyla Mecidiye nişanı ilmiye ve askeriye mensuplarından üstün hizmet ve muvaffakiyet gösterenlere verilirdi. Birinci ve ikinci rütbelerin sahiplerine nişanları, padişahın huzurunda takılırdı ÖZTÜRK, a.g.e.,s BAYCAN, a.g.m. s Hülya Yarar, Cepheden Meclise, T.T.K. Yay., Ankara 1999, s ÖZTÜRK, a.g.e., s YARAR, a.g.e., s. 127

15 5 Almanların birinci ve ikinci sınıf Demir Salip Nişanları verildi. Eylül 1914 te 14. kolordu komutanlığına, Kasım 1916 da 15. Kolordu komutanlığına geçirildi. Kasım 1916 da Alman imparatoru tarafından Kırmızı Kartal ve Eglruj (Ağl Ruj) nişanları ile ödüllendirildi. Galiçya ve Filistin cephelerinde savaştı. 19 Ağustos1917 de 14. Kolordu Komutanlığına, aynı yılının kasım ayında 8. ordu komutanlığına getirildi. Ekim 1917 de Alman İmparatoru 1. Sınıf Kılıçlı Taç Nişanı ve Temmuz 1918 de Avusturya-Macaristan devletleri de Salibi Ahmer nişanı verdi. 20 Temmuz 1918 de Ferikliğe( korgeneral) yükseldi ve kasım ayında Genel Karargâhın başına getirildi. Aralık 1918 de Harbiye Nazırlığına( savaş banklığı) getirildi.(ocak 1919 da bu görevinden istifa etti) Mayıs 1919 da Genel Kurmay Başkanı oldu. (ekim 1919 da bu görevden istifa etti) Mart 1920 de İngilizler tarafından tutuklanıp Malta ya gönderildi. Oradan Ocak 1922 de İtalyan vapuruyla Mersin e geldi ve şubat ayında Elcezire Cephesinde göreve başladı. Ağustos 1923 te İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. Ekim 1923 te üçüncü Ordu Müfettişliğine atandı Ekim 1924 te Ordu Komutanlığı nı bırakarak Milletvekilliğine devam etmiş, 25 Aralık 1924 te Milletvekilliğinden ayrılarak Askerî Şûra üyeliğine atanmıştır. Cevat Paşa çok iyi derecede Fransızca ve Almanca biliyordu. Bu nedenle çeşitli dış görevlere gönderilmiş ve komisyonlara katılmıştır. Nitekim 7 Ocak 1925 de Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) namına Musul a gidecek heyette görevlendirilmiş, 28 Kasım 1925 de Türk-Irak hudut meselesinin Milletler Cemiyeti nde görüşülmesinde Askerî Müşavir olarak bulunmuştur.28 Nisan 1926 da İstanbul Geçici Generaller Askeri Mahkemesi Başkanlığı yapmış, 30 Ağustos 1926 da Orgeneral olmuştur.16 Kasım Ocak 1932 Cenevre Silâhları Sınırlandırma konferanslarına delege olarak 19 ÖZTÜRK, a.g.e., s YARAR, a.g.e, s ÖZTÜRK, a.g.e, s.266

16 6 katılmıştır.2 Eylül 1934 de ek görev olarak son Tetkik Mercii Encümeni Başkanlığı yapmıştır. 22 Cevat Çobanlı nın milletvekilliği TBMM nin II. Dönem seçimlerinde gerçekleşmiş olup, Elazığ dan milletvekili seçilmiştir. 23 Yaşadığı döneme bakıldığında; genel hatlarıyla Osmanlı Devleti için şunları söyleyebiliriz: Cevat Çobanlı nın doğduğu, büyüdüğü ve yaşadığı yılar hiç kuşkusuz Osmanlı Devleti nin en zor ve sancılı yıllarıydı. Büyük Osmanlı Devleti, kuruluşuna müteakip, üç yüzyıl boyunca, askeri, kültürel, ekonomik ve siyasi büyük bir başarı göstererek büyük bir Cihan Devleti hüviyetini kazanmış ancak bu büyük gelişme 17. yüzyıl sonlarında durmuştur. Devlet 18. ve 19. yüzyıllar boyunca sürekli bir gerileme dönemine girmiş ve Avrupa nın gelişen bilim ve teknolojisi karşısında geri planda kalmıştır. Osmanlı Devleti nin uzun ömrü I. Dünya Savaşı bataklığında fiilen sona erdi. 24 Atatürk ün Nutuk ta 25 da belirttiği üzere; tüm gelişmelerin neticesinde vuku bulan I. Dünya Harbinde yenilen Osmanlı nın toprakları her yerden işgal edilmeye başlamış, millet yorgun ve fakir bir vaziyette kalmış, ordunun silahlarına ve cephanesine el konulmuş, bu savaşa sürükleyenler, kendi haytalarını kurtarma kaygısına düşmüş ve hatta memleketten kaçmıştır. Bilinen şudur ki; yüzyıllardır varlığını sürdüren bir devlet, artık yenilgiler neticesinde zayıflamış ve yeni bir mücadelenin doğmasının da nedenlerini ortaya çıkarmıştır. İşte bu mücadele hiç kuşkusuz, yeni kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti nin doğuş mücadelesinin temelleri olacaktır. Milli Mücadele nin başlaması, Osmanlı Devleti içerisinde yetişmiş pek çok önemli şahsiyetin de, bu mücadelede yararlık göstermesine ve buna katılmasına 22 BAYCAN, a.g.m., s ÖZTÜRK, a.g.e, s Zeki Çevik, Milli Mücadele de Müdefaa-i Hukuk tan Halk Fırkası na Geçiş ( ), Atatürk Araştırma Merkezi yay., Ankara 2002, s.1 25 Orijinal metin ve Ayrıntılı bilgi için bkz; Nutuk, Atatürk Araştırma Merkezi yay., Ankara 2007, s. 1

17 7 imkân sağlayacaktır. Bu ortamda yetişmiş, devlet, millet ve bağımsızlığın önemine haiz olmuş vatan savunmasını her şeyin önüne koymuş bir kahraman asker, Cevat Paşa, Milli Mücadele öncesinde, sonrasında ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devletinde onur duyduğumuz kahramanlardan bir tanesi olmuştur. Onun hayatını araştırırken, yaşadığı dönemlerdeki gelişen siyasi, sosyal olaylara da değineceğiz. Böylelikle, hem Osmanlı Devleti nin son dönemlerine bakacak, hem de İstiklal Harbiyle ortaya çıkan Türkiye Cumhuriyeti ni Cevat Paşa ile birlikte değerlendirme imkânı bulacağız. Tezimi ana tema olarak iki ayrı bölümde toparladım: Birinci bölümde; Orgeneral Cevat ÇOBANLI nın askeri hayatını ayrıntılı bir şekilde ifade ettim. Çünkü askeri bir kişilik olarak hem Osmanlı Devleti nin son döneminde hem de Milli Mücadele yıllarında önemli görevleri üstlenmiş iyi bir komutandı. Bunu destekleyen bilgileri de bu bölümde kullandım. Katıldığı savaşlar bulunduğu cepheler, aldığı nişan ve madalyalar, kronolojik olarak yaptığı askeri görevler, özellikle Çanakkale kahramanı olarak tarihe geçme hadisesi ve nedenleriyle bu bölümde anlatılmıştır. Cevat Paşa nın nasıl bir vatansever olduğunu da ispatlamak adına, İstiklal Harbine katılma ve Atatürk le olan diyaloglarına da yer verildi. Böylelikle, Milli Mücadele nin de kahraman isimleri arasında yer almış olduğunu belirttik. Bu bölümde ayrıca; Malta ya sürgün edilme sürecine ve sonrasındaki gelişmelere de açıklık getirdim. Konuyu anlatırken Malta sürgünlerine kendisiyle beraber başka hangi isimlerin gittiğini de izah ederek, dönemin olaylarını biraz daha geniş bir açıdan ortaya koymaya çalıştım. İkinci bölümde, Cevat Paşa nın siyasi kimliğine ve anılarına yer verdim. Milletvekilliği dönemi öncesinde TBMM nin ve Anadolu nun siyasi, sosyal yapısına değinerek koşulları daha iyi ortaya koymaya çalıştım. Birinci ve İkinci TBMM dönemlerinde yaşanan askeri, siyasi olaylara genel hatlarıyla yer vererek, Cevat Paşa nın milletvekili olmasını ve istifa etme sürecini ifade

18 8 ettim. Cevat ÇOBANLI nın anıları kısmında, hem kendisinin vermiş olduğu demeçten hem de başkalarının kendisiyle ilgili anılarından faydalanarak bu konu başlığını oluşturdum. Askeri görevi sürecinde Çanakkale de eğitim adına yapmış olduğu faaliyetleri de genel çerçevede bu bölümde yer verdim. Sonuç bölümünde; tezim de ele aldığım konunun değerlendirmesini yaparak, Orgeneral Cevat ÇOBANLI Paşa nın gerçek bir vatansever, önemli bir komutan, Milli Mücadele de bağımsızlık ruhunu taşıyanların yanında yer ve bu uğruda görev alan, Milli Mücadele ye yararlılıklar sağlamış, onur duyacağımız bir kahraman olduğu sonucuna vardım. Bunun nedenleri sonuçlarıyla analiz ederek konuyu sonlandırdım. Ekler kısmında ise; Cevat Paşa ya ait ve tezin ana konularıyla alakalı önemli birkaç belgeye yer verdim.

19 BİRİNCİ BÖLÜM ORGENERAL CEVAT ÇOBANLI NIN ASKERİ HAYATI 1.1.ASKERİ HAYATI VE FAALİYETLERİ Cevat paşa, askeri hayatına eğitimi dönemi itibarıyla çok eski yıllardan beri başlamıştır. İyi bir askeri eğitimin ardından yararlılıklar göstermiş orgeneralliğe kadar uzanan askeri hayatında başarılara imza atmış önemli bir şahsiyettir. 19 Haziran 1888 de girdiği Harp Okulundan yılında teğmen olarak devam ettiği Harp Akademisinden Mart 1894 te kurmay yüzbaşı olarak mezun oldu. 28 Yaşamı çok sade, yurt sevgisi sonsuzdu. Bu nedenle İstiklâl Harbi komutanlarının en yaşlı ve kıdemlisi olduğu halde, İstanbul dan yaptığı desteklemelerle yetinmemiş, bu yüzden sürgün edildiği Malta dan dönüşünde 26 Harp Okulu; 1845 yılında padişah Birinci Abdülmecit in fermanı ile Harp Okulu Komutanı Emin Paşa, Fuat Paşa ve Şeyhülislam Arif Hikmet Bey den oluşan Askerî Öğretim Kurulu, askerî okulların düzenlenmesine ilişkin şu kararları almıştır: Askerî Liseler kurulacak, Harp Okulu dört sınıf olacak, Avrupa ordularında olduğu gibi kurmay subaylar yetiştirmek için sınıflar oluşturulacaktır. Alınan karar gereğince Avrupa orduları sisteminde kurmay subay yetiştirmek amacıyla, Mekteb-i Fünûn-u Harbiye-i Şâhâne Erkân-ı Harbiye Sınıfları adıyla Harp Okulunun 3 üncü ve 4 üncü sınıfları oluşturulmuş ve 1848 yılında Harbiye deki binada eğitim ve öğretime başlanmıştır. (Harp akademileri komutanlığı resmi web sitesi) 27 Cevat ÇOBANLI nın eğitim aldığı dönemde Harp Akademisinde durum şudur; Osmanlı Ordusunun savaşlarda istenen başarıyı gösterememesi nedeniyle; 1866 yılından itibaren Harp Akademisi ve diğer askerî okullarda yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenleme ile Erkân-ı Harbiye öğretimi üç yıla çıkarılmış, programlara bazı askerî dersler ilave edilerek, tatbikat ve uygulamalı eğitimlere ağırlık verilmeye başlanmıştır. Kurmaylık, önceleri ayrı bir askerî sınıf olarak kabul edilirken, 1867 yılından itibaren piyade, süvari, topçu gibi sınıflar için kurmay subay yetiştirmek üzere programlar yeniden düzenlenmiştir yılında Erkân-ı Harbiye de kurmaylık eğitiminin yanı sıra, orduda görev alacak diğer sınıf subaylarını yetiştirmeye yönelik yeni bir eğitim sistemi geliştirilmiştir. Bu uygulamadan sonra Harp Okulundan daha çok sayıda subay Akademi ye kabul edilmeye başlanmıştır. Bu uygulama 1908 e kadar devam etmiştir. (Harp akademileri komutanlığı resmi web sitesi) 28 Birinci Dünya Savaşı na Katılan Alay ve Daha Üst Kademedeki Komutanların Biyografileri, yay. hzr. Hülya Toker, Nurcan Aslan, C. 1, Genelkurmay Basımevi, Ankara 2009, s. 141

20 10 Elcezire Cephesi Komutanlığı nı kabul ederek yararlı hizmetlerini sürdürmüştür Cevat Paşa nın Askeri Hayatındaki Yükselme Tarihleri 1891 de teğmen, 1892 de üsteğmen, 20 Mart 1894 te kurmay yüzbaşı, 17 Kasım 1894 te kurmay kıdemli yüzbaşı, 13 Mayıs 1895 te kurmay binbaşı, 27 Ocak 1898 de kurmay yarbay, 17 Ocak 1900 de kurmay albay, 4 Aralık 1901 de tuğgeneral, 25 Aralık 1906 da tümgeneral, 7 Ağustos 1909 da kurmay yarbay(rütbe tasfiyesinden dolayı) Eylül 1911 de albay, 29 Kasım 1914 te tümgeneral, 28 Temmuz 1918 de korgeneral, 30 ağustos 1926 da orgeneral BAYCAN, a.g.m., s Cevat Paşa; Tasfıye-i Rüteb Kanunu yla rütbesi Korgenerallikten Yarbaylığa indirilmiştir. Tasfıye-i Rüteb Kanunu; I.Abdülhamit döneminde hak etmedikleri makam ve rütbelere getirilmiş olan kişilerin rütbelerinin indirilmesi amacıyla ittihatçılar tarafından 5 Ağustos 1909 tarihinde kabul edilen bir kanun. Bu kanunla alaylı subaylar önemli ölçüde ordudan uzaklaştırılmış ve rütbe terfi ve atamaları belli kurallara bağlanmıştır. Tasfıye-i Rüteb Kanunu yla ilgili, Ayrıca bkz. Turan Alkan, Askerler Darbeyi İlk kez 100 Yıl Önce Yaptı, 24/07/2008; Tasfıye-i Rüteb Kanunu yla ilgili, Ayrıca bkz. Hayrullah Gök, Maraşal Fevzi Çakmak ın Öğrenim Hayatı ve Balkanlar daki Faaliyetleri, Yedinci Askeri Tarih Semineri Bildirileri II, Genelkurmay Yay., Ankara, 2001, s TOKER, ASLAN, a.g.e., s

21 Cevat Paşa nın Kurmaylık ve Komutanlık nitelikleri Cevat Paşa, ciddî, çalışkan, dürüst, bilgili, ileri görüşlü, cesur, kesin karar sahibi, üstün ahlâklı, Fransızca ve Almancayı çok iyi bilen bir kurmay subaydı. Büyük karargâhlardaki kurmay görevlerinde çok başarılı olmuş, onun kişilik ve karakteri emrindekiler üzerinde olumlu bir etki yapmış ve astlarına her konuda yardımcı olmuştur. Öğretim ve eğitime çok önem vermiş, o dönemde pek az kişinin kabul ettiği yeniliklerin orduya girmesi için büyük rütbelerde de bizzat çalışmıştır. Çok iyi lisan bilgisi nedeniyle yurt içinde ve dışında birçok toplantıya katılmış, birçok çapraşık konuyu kısa sürede olumlu bir sonuca ulaştırmıştır. Komuta ettiği birlikleri en ağır muharebe şartlarında başarıya ulaştıran, sorumluluktan yılmayan, kanun ve yönetmeliklerin kendisine verdiği yetkileri hiçbir etki altında kalmadan, gereken yer ve zamanda kullanan bir komutandı. Cevat Paşa, yaşadığı dönemde cereyan eden harplerin ve muharebelerin hemen hepsine katılmış ve büyük birliklere komuta etmiş çok tecrübeli bir komutandı. Hele, Birinci Dünya Harbi nin Çanakkale ve Galiçya Cephesi nde kazandığı başarılar her türlü övgüye ve takdire değer Cevat Paşa nın katıldığı savaşlar Trablusgarp Savaşı Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı, İstiklal Savaşı. 33 Cevat Paşa; katılmış olduğu savaşlarla üstün başarı ve hizmet adamı olarak adını tarihe yazdırmıştır. 32 BAYCAN, a.g.m, s TOKER, ASLAN, a.g.e., s., 143

22 Trablusgarp Savaşı ve Cevat Paşa Cevat Paşa Osmanlı-İtalyan Harbi ne bilfiil katılmamıştır. O sıralarda merkezde görevliydi. 34 Trablusgarp 35 savaşında; İtalya 1912 de burayı işgal etmeye çalışmış ve Uşi Anlaşması ile Trablusgarb ı topraklarına katmıştır Balkan Savaşı ve Cevat Paşa Cevat Paşa nın, Balkan savaşları tarihinde askeri rütbesi albaydır. Daha öncede bahsettiğimiz üzere, rütbesi Korgenerallikten Yarbaylığa indirilmişti yüzyılın başlarında Balkanlar, Osmanlı Devleti nin en bunalımlı ve kritik yerlerinden birisi haline gelmiş bulunuyordu. Bunda, Balkan devletlerinin bölge üzerindeki emelleri, Büyük devletlerin çıkar hesapları ve nihayet bunların kışkırtmaları ile bölgedeki toplumların çeşitli girişimleri önemli rol oynamaktaydı. 38 Hiç kuşkusuz; Balkan Savaşının çıkmasında Osmanlı Devleti nin Trablusgarp ta almış olduğu yenilgi de Balkan ülkeleri için başka hesapların doğmasına zemin oluşturmuştur. Yüzyıllardır Osmanlı Devleti ne bağlı yaşayan Balkan ülkeleri artık; Osmanlı Devleti nin aleyhine harekete geçmeye başlayacaktır. Balkan ülkeleri bir arada olarak, Osmanlı Devleti ne karşı savaşmaktan çekinmeyecektir. Dönemin siyasi ilişkilerine bakıldığında, 34 BAYCAN, a.g.m, s Trablusgarp (Libya), Osmanlı Devletinin Kuzey Afrika daki son toprak parçasıydı. Kuzey Afrika, 16. yüzyılda Osmanlı Devleti ne bağlanmıştı. Burada Cezayir, Tunus, Trablusgarp Ocakları ndan meydana gelen ve adına Garp Ocakları denilen özel bir yönetim kurulmuştur. Ancak; Fransa nın Cezayir i işgal etmesiyle Osmanlı Devleti diğer iki Ocak ile daha yakından ilgilenmeye karar vermiştir te Trablusgarp ı doğrudan doğruya merkeze bağlamıştı. Rıfat Uçarol, Siyasi Tarih, Filiz Kitapevi, İstanbul 2000, s Yücel Özkaya, Yılları Arasında Birinci Dünya Savaşı, Milli Mücadele Tarihi, Cilt.1, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara 2005, s yılına Şark Ordusu komutanı korgeneral Abdullah Paşa(Kölemen) ve Şark Ordusu. Kur. Başkanı Cevat Paşa (Çobanlı) dır. İsmet Görgülü, On Yıllık Harbin Kadrosu , T.T. K., Yay., Ankara,1993, s UÇAROL, a.g.e., s. 431

23 13 kendi aralarında ayrılıklar olmasına karşın Balkan Ülkeleri 39 bir birlik içerisinde olmayı, kendileri için en doğru karar olarak görmüşlerdir. Balkan ülkelerinin en büyük destekçisinin de Rusya olduğunu unutmamak gerekiyor. Osmanlı Devleti, Balkan savaşıyla yaklaşık beş asırdır egemenliği altında bulundurduğu Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ ile çarpışarak Balkan topraklarını kaybetmiştir. 40 Cevat ÇOBANLI nın bu dönemdeki durumu şudur: Şark Ordusu; 1. ordunun 17 Ekim 1912 den itibaren Şark Ordusu olarak devam etmiş halidir. Cevat Paşa, bu oluşum içerisinde Şark Ordusu Kurmay Başkan ıydı. Bulunduğu teşkilat ve şeması Çatalca mevzilerine çekilinceye kadar devam etmiştir. 41 Çatalca Ordusu Genel Topçu Komutanı Ali Rıza Paşa, Kurmay Başkanı Albay Cevat (Orgeneral Çobanlı) Bey di. 42 Çatalca Müstahkem Mevki ve Topçu Komutanlığı; Başkomutan vekilliğinin 8 Kasım 1912( 23 Teşrinievvel 1328) tarihli emri ile birinci ve ikinci Şark orduları, çatalca Hattına çekilmelerini müteakip lağvedilmiş, yerine üç nizamiye ve iki mürettep redif kolordusu ile bir müstakil süvari tugayından ibaret yeni bir Çatalca ordusu teşkil edilmiştir. 43 İkinci Çatalca Muharebesi (3 Şubat-13 Nisan 1913) sırasında Cevat ÇOBANLI nın ordudaki görevi; 9. Tümen komutanı ve rütbesi albay olarak geçmektedir. Çatalca ve Bolayır dan Edirne nin geri alınması için yapılan ileri harekâtta da aynı tümende ve görevde bulunmuştur Balkan savaşına katılan ülkeler; Yunanistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Karadağ olmuştur. 40 GÖRGÜLÜ, a.g.e., s GÖRGÜLÜ, a.g.e., s BAYCAN, a.g.m., s.374 ; Görgülü, a.g.e., s GÖRGÜLÜ, a.g.e., s GÖRGÜLÜ, a.g.e., s. 29; Savaşlardaki çıkarma hareketleri için ayrıca bkz. İlyas Demirsoy, Çeşitli Savaşlardaki Sahil Çıkarmaları (AMFİBİ Harekât Örnekleri), Yay. Hzr. Ahmet Çalışkan, Genelkurmay Yay., Ankara, 2006

24 14 Bulgarlar, Çatalca mevziine, dört tümen birinci hatta dört tümen ihtiyatta olarak saldırmış, başarısızlığa uğramış, taarruz gücünü kaybetmişlerdi. Balkan Harbi nin ilk dönüm noktasını teşkil eden Birinci Çatalca başarısı, siyasî ve askerî bakımlardan, Türkler için yararlı sonuçların meydana gelmesine neden oldu. 45 Ancak, bilindiği üzere; genel savaş koşulları içerisinde Balkan savaşı, Osmanlı Devleti nin yenilgisiyle sonuçlanmış ve 30 Mayıs 1913 te Londra Antlaşmasıyla 46 bitmiştir Birinci Dünya Savaşı ve Cevat Paşa Genel hatlarıyla baktığımızda Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti nin devlet yapısındaki gidişatının sonuçlandığı sadece Osmanlı Devleti için değil, Dünya tarihi açısından da önemli gelişmelerin yaşandığı ve ileriye dönük de yaşanacağı siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik çıkarımların olduğu ve olacağı bir tarihin dönüm noktasıdır. Avrupa da büyük devletlerinin oluşturduğu siyasî gruplaşmaların ve bu büyük devletlerin ekonomik çıkarları karşısında Osmanlı Devleti nin durumu son derece kritik ve karanlıktı. Sadece Anadolu toprakları için değil, özellikle de Boğazlar üzerindeki istekler belli ve çok yönlü olmuştur. Osmanlı Devleti nin Birinci Dünya savaşı öncesinde de birbirini izleyen harpler ve ayaklanmalar nedeniyle de eski gücünü kaybetmişti. Bu çerçeve içerisinde yıkılmaya başlamış bir Osmanlı Devleti savaş öncesinde tarafını belirlemek durumunda kalmıştır ve Almanya nın 47 yanında bu harbe girmiştir. 45 BAYCAN, a.g.m., s Londra antlaşmasıyla Osmanlı devleti, Midye-Enez sınırının batısında kalan bütün toprakları Balkan devletlerine terk ediyor ve kaybedilen topraklar bu devletler arasında bölüşülüyordu. Fakat bundan sonra Balkan ülkeleri, bölüşmeden doğan sıkıntılarla kendi aralarında büyük bir anlaşmazlığa düşecektir. Bu da ikinci Balkan savaşının ortaya çıkmasına neden olacaktır. 47 Almanlar, Baltık -Bosfor- Basra ekseninde kuracakları jeopolitik bir kuşakla Akdeniz ve Hint Okyanusu na uzamak istiyorlardı. Bu proje Balkanlar üzerinden ve büyük kısmıyla Osmanlı Devleti nin sırtından gerçekleştirilecekti. Rusların, açık denizlere ve sıcak iklimlere çıkma politikalarının hedefi de aynı coğrafya idi. Londra otoritelerine göre, Osmanlı Devleti yaşamını tamamlamış, mirasını paylaşmak zamanı gelmişti. Fransızlar da, benzer koşullar dolayısıyla aynı politikayı izliyorlardı. Üçlü anlaşmanın

25 15 Osmanlı Devleti nin savaşa girmesi yararına idi. Osmanlı Devleti bu savaş sürecinde yalnız kalmak istemiyordu. Hatta 27 Temmuz 1914 te Almanya ile bir ittifak yapılması için görüşmelere 48 bile başlanmıştı. 49 O günlerde Türk Ordusu, dört ordu müfettişliği emrinde On Üç Kolordu halinde teşkilatlanmış 38Piyade 4 Süvari tümeninden ibaretti. Ateş gücü zayıftı, fenni birliklerle geri teşkiller, özellikle ulaştırma birlikleri yok denecek kadar azdı. Noksanlarının giderilmesi ve Türk ordusunun kısa sürede savaşa hazırlanması için Türk ve Alman subayları el ele vererek büyük bir gayretle çalışmaya başladılar. 50 Cevat ÇOBANLI nın Birinci Dünya Harbinde adını 18 Mart Kahramanı olarak tarihe geçiren görevi, Çanakkale cephesindeki başarısı olmuştur Mart Kahramanı Cevat Paşa Çanakkale cephesi, deniz harekâtı ve burada yapılan savaş, Osmanlı Devleti nin Birinci Dünya Harbindeki en üst düzey başarısını oluşturmaktadır. Böylece, harbin seyri değişmiş, halkın ve askerin umudu artmıştır. Cevat ÇOBANLI nın, buradaki konumu ve uyguladığı askeri başarı genel anlamda Türk Ordusunun güçlü stratejilere sahip olduğunun en güzel göstergesi olmuştur. Burada görev alan diğer komutanlarla beraber Çanakkale Deniz Harekâtı ve Çanakkale Cephesi, Osmanlı Devleti nin en son kazandığı askeri başarısı olacaktır. temelinde yatan müşterek hırs buydu. Bu nedenle her iki taraf da Osmanlı Devleti yle anlaşmaya yanaşmıyordu. Avusturya-Macaristan Devleti, Veliahtları Arşidük Fransuva Ferdinand ve eşinin Saraybosna da öldürülmesi nedeniyle Sırbistan a harp ilân edip, Birinci Dünya Harbi ni başlattı. Bir süre sonra da Almanya, Rusya ve Fransa ya karşı harbe girdi BAYCAN, a.g.m.,,s Bu görüşmeler, 2 Ağustos 1914 te Sadrazam Halim Paşa ile Almanya nın İstanbul büyükelçisi Baron von Wangenheim arasında, Osmanlı-Almanya Anlaşması imzalandı. UÇAROL, a.g.e., s ÖZKAYA, a.g.m., s GÖRGÜLÜ, a.g.e., s. 48

26 16 10 Ağustos 1914 te Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı na atanan Cevat Paşa 51, birliklerini (özellikle müstahkem mevki topçusunu) ve 9 ncu Tümen i muharebeye hazırlamış, Başkomutanlığa verdiği bir raporla da yaptığı ve yapacağı işleri bildirmişti. Bu raporda, denizden yapılacak bir taarruzda kesin savunmanın Boğaz ın iç kısmında yapılması üzerinde duruyor, Boğaz ın giriş kısmının her zaman kolayca düşürülebileceğini savunuyor ve Erenköy koyunun düşmanın sığınmasına engel olacak şekilde mayınlanmasını öneriyordu Ağustos 1914 tarihinde Çanakkale Müstahkem Mevki Komutalığı tarafından verilen emirle; Boğaz girişinin ilerisinde İngiliz gemilerinin görüldüğü, her türlü teşebbüse karşı birliklerin daima hazır olması ve sahilde meydana gelebilecek bir teşebbüse ateşle karşılık verilmesi, ağır topçu birliklerinin bölgenin önemi derecesinde hazırlık derecesini arttırması, mayın müfrezesinin istenildiği zamanda göreve başlayacak şekilde bütün önlemleri alarak işaret kulesini daima gözetleyeceği, torpidoların geceleyin Boğazın güvenliğini sağlayacak şekilde Boğaz girişi ilerisinde keşfe devam edeceği belirtilmiştir. Torpidoların gözetleme konusunda dikkatli davranmaları hususuna çok önem verilmesine rağmen bu konuda bazı aksaklıklar görülmüş bu durum müstahkem Mevki komutanı tarafından 13 Ağustosta verilen emirle dikkatsizliği görülen kişilerin en ağır şekilde cezalandırılacağı bildirilmiştir. 53 Boğaz girişinin biraz ilerisinde keşifte bulunmak üzere tayyare uçurulmak istenmiş ise de tayyare subayı tayyarenin bir gün açıkta kalması nedeniyle pervane ve motorda arıza bulunduğundan uçmanın mümkün olmayacağını bildirmiştir. Bunun üzerine Müstahkem Mevki komutanı Cevat 51 Başkomutan vekili Enver Paşa, Müstahkem Mevki komutanı Emin Paşa nın bu konuda yetersiz olduğu düşüncesiyle emin Paşa yı görevden alarak yerine 9. Tümen Komutanı Kurmay Albay Cevat Paşa yı atamıştır, Cevat Paşa, 10 ağustos tarihinde göreve başlamıştır; Birinci Dünya Savaşında Çanakkale Cephesi, Yay. Krl. Bşkn. Kamil Başoğlu, C.V. 1.Kitap, Genelkurmay yay. Ankara,2012, s BAYCAN,a.g.m., s.376; Ayrıca Çanakkale Savaşları için bkz. Çanakkale Savaşları Özel Sayı, ATAM Dergisi, C. XXV, S.73, Mart Birinci Dünya Savaşında, s.75

27 17 Paşa, durumu Başkomutanlığa şu ifadelerle bildirmiştir: Daha önce bilgi alınamaması nedeniyle gelen tayyare için sahilde gerekli hangar hazırlanmadığından ve tayyarenin dün geceyi açıkta geçirmesi nedeniyle, tayyareci subay, pervane ve motorun bozukluğundan şikâyet ederek uçmaktan kaçınıyor. Zaten gelen kişilerden biri daha önce burada bir ay kaldığı halde bir defa bile uçamamıştır. Buraya iş görecek bir tayyare ile bir tayyarecinin gönderilmesi şu anda burada bulunan tayyarenin sökülüp vapurla İstanbul a nakline izin verilmesi arz edilir. 54 Başkomutanlık tarafından 22 Ekim 1914 te Çanakkale Müstahkem Mevki komutanlığına gönderilen bir direktifte Başkomutanlık Delegesi Amiral Metren başkanlığında, Albay Cevat, Yarbay Wossidlo ve Müstahkem Mevki Kurmay başkanından oluşan bir komisyon kurulduğu bildirilmiştir. Bu komisyona her türlü taarruza karşı mevcut vasıtalarla Boğaz ın ne şekilde savunula bileceği ve muhtelif bataryalarla diğer savunma vasıtalarının ne şekilde hareket edeceklerine dair bir plan hazırlanması emredilmiştir. 55 Birleşik Filonun 3 Kasım 1914 te Boğaz giriş tahkimatını bombardımanı ve bundan sonra alınan önemler için Cevat Paşa : Bu 3 Kasım bombardımanı, beni uyandırdı ve artık her yola başvurarak bütün zamanımı, savunma manzumesinin düzenleme ve takviyesine ayırmak gerektiğini anladım. Demiştir. 56 Cevat Paşa; 18 Mart 1915 Çanakkale zaferinde, rütbesi Tümgeneral 57 olmuş ve birliğin başına geçmiştir. Çanakkale Boğazı na yapılan ilk deniz taarruzu, 3 Şubat 1915 günü saat de başlamış, Fransız ve İngiliz harp gemileri, ikinci kez 19 Şubat 54 ATASE, BDH Koleksiyonu, Kls. 4669, Dos. H-1, Fih.1-52; Birinci Dünya Savaşında, s ATASE, BDH Koleksiyonu, Kls. 4669, D.: H-3. Fih.1-53; Birinci Dünya Savaşında, s Birinci Dünya Savaşında, s. 83; Cevat Paşa nın aldığı önlemlerle ilgili olarak arşiv kayıtlarında şu ifadelere yer verilmektedir: 26 Şubat 1915 ten itibaren birleşik Filonun, boğaz içerisinde hemen her gün, gündüzleri başlayıp geceleri de sürdürdüğü taarruzlar Müstahkem Mevki komutanı Cevat Paşa (Orgeneral Çobanlı) yı yeni önlemler almaya yöneltmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Birinci Dünya Savaşında, s GÖRGÜLÜ, a.g.e., s. 62

28 günü saat te, Boğaz önüne gelmiş; uzak mesafelerden, girişteki Türk tabyalarını saat a kadar topçu ateşi altına almıştı.25 Şubat 1915 günü daha fazla muharebe gemisi bombardımana katılmış, Şubat 1915 günleri merkez tabyaları da ateş altına alınmıştı.1, 2, 3, 4 ve 12 Mart 1915 günleri de Boğaz içerisine giren İngiliz ve Fransız harp gemileri, kayda değer bir başarı sağlayamadılar. İngiliz Amirali De Robeck (dö Robek) tüm deniz gücüyle Boğaz ı zorlayarak İstanbul a ulaşmaya karar verdi. 18 Mart 1915 sabahı İngiliz ve Fransız filoları, tam yolla ve büyük bir güvence içinde Boğaz a girdiler, saat da, Anadolu ve Rumeli kıyılarındaki Türk tabyalarını bombardımana başladılar. Çanakkale Boğazı nın iki yakasında mevzilenmiş bulunan Türk topçularının açtığı yoğun ateşler ve karanlık limana dökülen mayınların etkisiyle mevcudunun % 35 ini yitiren İngiliz ve Fransız harp gemilerinden oluşan bu donanma, saat da çekilmek zorunda kaldı. Yalnız bugünkü muharebede Bouvet (Buve), Ocean (Oşın), Irresistible (İrrezistibıl) muharebe gemileriyle iki muhrip, yedi mayın arama gemisi batmış, Gaulois (Golva), İnflexible (İnfıleksibıl) de dahil olmak üzere yedi zırhlı, görev yapamayacak duruma gelmiş, bunlardan bazılarının yedeğe alınarak muharebe alanından uzaklaştırılması gerekmişti Mart 1915 tarihi; Çanakkale Boğazı nı geçmeye teşebbüs eden Amiral J. De Robeck komutasındaki İngiliz ve Fransız donanmalarının, ağır zayiat vererek başarısız kalışı, düşman donanması 7 saat süreyle tüm boğaz tahkimatını ateş altına almışsa da, bu girişim, kıyı topçusunun etkili karşı ateşi sayesinde sonuçsuz kalmıştır. Bu deniz savaşında Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar düşman donanmasına ağır kayıplar verdirmiştir. 59 Müstahkem Mevki 60 Komutanı Cevat Paşa her yönüyle üstün nitelikli bir kişiydi, bu büyük deniz harekâtını plânlarken, o da Nusret mayın 58 BAYCAN, a.g.m., s Utkan Kocatürk, Doğumdan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Araştırma Merkezi yay., Ankara 2007, s Çanakkale Müstahkem Mevki komutanlığının kuruluş, konuş ve düzenleri için bkz. Birinci Dünya Savaşında, s

29 19 gemisine karanlık liman bölgesini mayınlatıyordu. Saat de tespit edilen yerler tamamen mayınlanmıştı. 61 Cevat Paşa nın Mustafa Kemal Paşa yla Çanakkale deniz savaşlarındaki konuşmaları da ve Mustafa Kemal Paşa nın bu konudaki görüşü de önemli bir ayrıntıdır yılında Ruşen Eşref tarafından Yeni Mecmua da neşredilmiş beyanatında şu bilgiye yer verilmiştir: Mustafa Kemal Paşa, kendisinin Maydos (Eceabat) mıntıkası kumandanlığı esnasında cereyan eden mühim vakaları şu suretle hülasa etti: düşman bir defa Seddülbahir e ve Kumkale ye asker çıkarmak teşebbüsünde bulunuyor Sahil müdefası Cevat Paşa Hazretlerinin tahtı emrinde bulunuyordu. Benim bu hareketle alakam dolayısıyladır. Yalnız 5 Mart günü sabahı Cevat Paşa Hazretleri Maydos ta bulunan karargahıma gelmişti. Kendisine Seddülbahir sahil mıntıkasındaki tertibatı göstermek üzere beraber Kirte ye gittik. Oraya vardığımız zaman, düşman donanmasının Kitre ve Alçıtepe istikametlerine açtığı ateşin altında kaldık. 62 Mustafa Kemal Paşa; kendi notlarında olayın devamı için şunları söylüyor: bunun üzerine ben mezkur mıntıkanın muhafazasına memur olan 26 ncı alay kumandanına müteyakkız (uyanık, gözü açık, tetikte) bulunması için bazı talimat-ı şifahiye verdikten sonra Cevat Paşa vazifesi başında bulunabilmek üzere Maydos a avdet ettik. 63 Düşman işgali üzerine Mustafa Kemal in öngörüsünü de kendi notlarında şu şekilde aktarmaktadır: Bu kuvvet mühim düşman teşebbüsüyle mütenasip hadden ve kendisinin donanma ateşinin muharip tesiratına karşı tahaffuz edecek ve ancak düşman piyadesinin sahile takarrüp(yaklaşma, 61 BAYCAN,a.g.m.,s Uluğ İğdemir, Anafartalar Muharebatı na Ait Tarihçe, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1990, s.x-xi; İğdemir, Atatürk ün Anafartalar Hatıraları, BELLETEN, C.VII, TTK. Yay. Ankara,1943, s.28; Hüsamettin Öztürk, Çanakkale nin Mustafa Kemal in Askeri Kariyerindeki Yeri, 85. yılında Çanakkale Savaşları Sempozyumu, (23-24 Mart 2000 Çanakkale) Sempozyum Bildirileri, 18 Mart Üniversitesi Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi, Çanakkale, 2000, s.79; Senem Güven, Hatırat Türü Eserlerde Çanakkale Muharebeleri, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2007, s Mustafa Kemal, Arıburnu Muharebeleri Raporu, Yay. Hzr. Uluğ İğdemir, TTK. Yay., Ankara 1990, s.3

30 20 yanaşma) ve huruca başlaması anında faaliyete geçebilecek tedabir ve tertibattan mahrum bulunduğu takdirde, tehlikenin bertaraf edilmesini müşkül görüyordum. Bu mülahazatımı günü birlikte Kirte ye hareket ettiğimiz sırada dahi mevki-i müstahkem kumandanı Cevat Paşa ya izah etmiştim. Kendileri Seddülbahir mıntıkasının pek dar olmasından düşmanın kuvay-ı mühimmesine cevelangah (dolaşma yeri, savaş yeri) olamayacağı kanaatinde bulunduğunu beyan etmişti Cevat Paşa ve Amiral Robeck Savaşı Düşmanın Çanakkale ye yapmış olduğu büyük taarruz içerisinde, önemli bir ayrıntıya dikkat çekmemiz gerekmektedir. Bu ayrıntı; Nusret Mayın gemisiyle ciddi bir askeri strateji uygulayan Cevat Paşa nın, Amiral Robeck e karşı kazandığı ve düşman gemilerinin mezarı haline gelen Çanakkale suları tarihin ve savaşın dönüm noktası olmasıdır. Amiral Robeck kumandasındaki düşman filosu, Cevat Paşa kumandasındaki Çanakkale istihkâmlarına karşı, hücuma geçti. Bu ilk hücumun maksadı hem mayın tarlalarını koruyan bataryaları tahrip etmek, hem de boğazın orta kısmındaki tabyaları susturmaktı. Bundan sonra donanmanın asıl kısmı rahatça boğazı geçerek Marmara ya açılacak ve oradan İstanbul a gelecekti. Fakat Cevat Paşa, düşmanın hareketlerini gözden kaçırmıyordu. Nitekim boğazın aşağı kısımlarını düşman mayın tarayıcıları tarafından tamamen mayından temizlenmiş olduğunu öğrendiği için, bir saldırının çok yakın olduğunu kestirmişti. Her ne pahasına olursa olsun, düşman gemilerini boğazdan geçirmemek lazımdı. Çünkü muazzam müttefik filosunun Çanakkale yi geçerek Marmara ya açılması, doğrudan 64 Mustafa Kemal, a.g.e., s. 9

31 21 doğruya imparatorluğunun başkenti İstanbul un düşmesi demekti. Bu da daha harbin başında yenilmekten başka manaya gelmezdi. 65 İngilizler, 1915 yılı başında, Avrupa daki harp mevzi harbine dönüşünce, bütün kuvvetlerini Avrupa cephesine yığmaktansa Çanakkale veya Balkanlar da ikinci bir cephe açarak harbi hareket harbine çevirmeyi, bu suretle, Rusya ya ihtiyacı olan yardımın yapılabileceğini, İstanbul un ele geçirilmesiyle Osmanlı Devleti nin Almanya dan kopartılabileceğini, ayrıca; harbe girmekte kararsız görünen Bulgaristan ın da Almanya tarafında harbe girmesinin önleneceğini düşünerek, Çanakkale Boğazı nın donanmayla geçilmesine ve İstanbul un işgaline karar verdiler. 66 İngiliz tarafındaki düşünce açık ve nettir. Osmanlı Devleti deniz gücünün, kıyılarını ve boğazı koruyamayacağını planlayan ve kilit nokta olarak Çanakkale boğazını gören düşman kuvvetleri, uğrayacakları yenilgiyi bu planlarına dahil etmedikleri ortadadır. Çanakkale Savaşı nın kazanmamızda sahil tabyalarının olduğu kadar Nusrat mayın 67 gemisinin de büyük rolü olduğunu söylemiştik. Bu küçük gemi, düşman taarruzundan önceki günlerde, gemilerin manevra yaptığı Karanlık Liman ın yukarı kesimlerine gizlice mayın döşerdi. 18 Mart sabahı başlayan taarruzda yarım gün içinde altı zırhlının birden yok olması, düşman filosu için çok ağır bir darbeydi. Bu ağır kayıplar üzerine filo, boğazdan çekildi ve Cevat Paşa komutasındaki Çanakkale istihkâmları, düşmana karşı beklide bütün savaşın gidişine tesir edecek galibiyeti kazandı. Bunun üzerine İngilizler, bahriye nazırı Churchill in emriyle dünyanın en büyük harp gemisi 65 Orhan Ş. Yüksel, 50 Yıl Önce Çanakkale Savaşını Kazandık, Tarih Mecmuası, C.1, S.2, İstanbul,1965, s.7 66 GÖRGÜLÜ, a.g.e.,s Nusrat Mayın Gemisi, 1912 yılında Almanya'nın Kiel şehrinde Germenia tezgahlarında inşa ettirilmiştir. Eni: 7,4 m. Boyu: 40m. Çektiği su: 2 m. Sürati: 15 mildir. Bu tekne dar alanlarda kolayca manevra yapabiliyor ve az su çektiğinden mayın alanları üzerinde güvenle dolaşabiliyordu. Gemi 3 Eylül 1914'te Çanakkale'ye getirildi. Ayşegül İnanç Nusrat Mayın Gemisi ; Ayrıca bkz. Murat Duman, Cumhuriyetimizin Önsözü Çanakkale Savaşlar Hatıralar ve Kahramanlar, Ares Yay., İstanbul 2006, s

32 22 olan, Queen Elizabeth dretnotunu, herhangi bir kazadan korumak için, Çanakkale den çektiler. 68 İngiliz General Oglander'in "Çanakkale-Gelibolu Askeri Harekatı" adlı eserinin 1. cildinde: "Pek uygun başlamış olan gün bu meçhul mayın hattının olağan üstü ve ortalığı kırıp geçiren başarısı yüzünden, tam bir başarısızlıkla sona erdi. Bu yirmi mayının seferin talihi üzerindeki etkisi ölçülemez." Bahriye Nazırı Winston Chuchill 1930'da "Revue de Paris" dergisinde olayı şöyle yorumlamıştır: "Birinci Dünya Harbi'nde bu kadar insanın ölmesine harbin ağır masraflara maal olmasına, denizlerde onca ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca neden, Türkler tarafından bir gece önce atılan o incecik çelik halat ucunda sallanan yirmi altı adet mayındır. Nusret'in gizlice döktüğü bu 26 demir kap, savaşın devamı ve dünyanın geleceği bakımından, diğer tüm çabalardan daha tam ve daha kesin sonuçtu. Hedeflere varmak içindi. Bu engel, İngilizler tarafından başarıyla başlatılmış olan Çanakkale Operasyonunu durduran birçok psikolojik karışıklıklar doğurdu. Yalnız başına bu mayın engelidir ki Türkiye'yi bir yenilgiden kurtardı ve savaşı uzattı." 69 Düşman tarafından 18 Mart 1915 olayı bu çerçevede değerlendirilmesi, Nusret mayın gemisinin döşediği mayınların savaş planlarını alt üst etmesini kabul ettiklerini göstermektedir. 18 Mart 1915 Amiral Robeck, plan dahilinde Boğaz ın sadece 1 mil genişliğindeki en dar noktasından komutasındaki 16 savaş gemilik dev donanma ile Çanakkale yi geçmeye kalkmıştır. Ancak, her gemi Türklerin Nusret mayın gemisiyle boğazın Asya tarafına yerleştirdiği deniz mayınları tarafından hasar almıştır. 70 Cevat Paşa nın bu konuyla ilgili olarak Nusret mayın gemisinin askeri stratejisine ilişkin aldığı o önemli karar anı Erdal Şafak ın 2006/12/10 tarihli 68 YÜKSEL, a.g.m., s İNANÇ, a.g.m. 70 Ali Sarıkoyuncu, Esra Sarıkoyuncu Değerli, Avusturya Basınında Çanakkale Muharebeleri, ATAM Dergisi, C. XXV, S.73, Mart 2009, Ankara, s. 48,

33 23 Sabah gazetesindeki Atını Dinyester'de Sulayan Komutan adlı makalesinde şöyle anlatılmaktadır: 17 Mart gecesi, Çanakkale Müstahkem Mevki Mayın Grubu Komutanlığı'nın külüstür telefonu çalar ve Komutan Binbaşı Nazmi telefonu açar. Cevat komutan: "Burası Müstahkem Mevki Karargâhı, ben Cevat. Buraya gelebilir misiniz Nazmi Bey?" der. Binbaşı Nazmi "Emredersiniz!" der ve karargâha koşar. Cevat komutan onu bekliyordu: "Karanlık Liman'da bu akşam da aynı oyun tekrarlandı. Gemilerini sürdüler, ama hatları yaramadılar. Galiba yarın var güçleriyle zorlayacaklar." Sonra sordu: Kaç mayınımız var binbaşım? Binbaşı Nazmi 26 adet komutanım. der. Cevat komutan: Onların hepsini bu gece Karanlık Liman'a bir hat boyunca dökebilir misiniz Nazmi Bey? der ve Binbaşı Nazmi : Derhal komutanım. Cevat komutan: Güzel. Ben zaten mayın döşeme gemimiz Nusret'ı hazırlattım bile. Ne zaman hareket edebilirsiniz? Binbaşı Nazmi Bey: Gece yarısı demir alırız efendim. Saat gece yarısına birkaç dakika kala 280 tonluk Nusret mayın gemisi altı subay ve 54 erle denize açıldı. Saat 03.20'de 26 mayın da döşenmişti. Nusret, sahile doğru süzülürken sancaktan belirli aralarla yanıp sönen üç yeşil ve bir kırmızı ışıkla "Operasyon tamam!" mesajını verdi. Cevat Albay da müjdeyi ulaştıran gözcüye, bir mecidiye bahşiş verdi. Ertesi gün. Bilmeyen mi var? Müttefik savaş gemilerinin o mayınlara çarpıp havaya uçmaları, mayınlardan ve bataryaların top ateşinden kurtulabilenlerin Ege'nin ufkunda kaybolmaları, karadakilerin Mustafa Kemal komutasındaki kuvvetler tarafından denize sürülmeleri ncü Kolordu Komutanı Esat Paşa (Korgeneral Bülkat), Düşman donanmasına Çanakkale Boğazı na yaklaşmak ve Boğaz ı zorlayıp İstanbul a gelmek fırsatını vermeyenlerin birincisi Cevat Paşa ikincisi ben, kesin sonucu sağlayanı da Anafartalar Komutanı Mustafa Kemal Paşa dır diyor Erdal Şafak, Atını Dinyester'de Sulayan Komutan /12/10 72 BAYCAN, a.g.m., s.380

34 24 Cevat Paşa, Müstahkem mevkii komutanı olarak atandığı Çanakkale de göstermiş olduğu üstün başarısı tarihe yazılmıştır. Bu göreve atanmasının ardından Boğaz ın savunmasını ele alır. Zira, Boğaz savunma planları yoktur ve Müstahkem Mevkii kumandanlığı stratejik açıdan perişandır. Yarbay Selahaddin Adil Bey, Müstahkem Mevkiinin durumunu apaçık belirtiyor: İtalya ve Balkan seferinde yapılmış olan hazırlıklar, mevkiinin evvelki kumandanları tarafından hazırlanmış bir müdafaa planı yoktu. Her şeyi yeniden hazırlamak lazımdı. 73 Yeni baştan savunma planları oluşturulmaya başlandı. Cevat Paşa nın göreve gelmesiyle kadro dışına çıkarılan bataryalar yeniden tanzim edildi ve tabyalardaki toplar tekrar kuruluşa alındı. 74 Bu bataryalara asker ve subay yerleştirildi. Mevcut batarya ve tabya kadroları değiştirildi. Tüm bu çalışmalar yapılırken; Selahaddin Adil Bey, Cevat Paşa nın bu durumunu şöyle özetleyecektir: Cevat Paşa, hiçbir zaman kararsız ve ümitsiz olmadı. 75 Cevat Paşa, eldeki mevcut imkânları kullanarak yeni bir askeri stratejiyle Boğaz ın savunmasını gerçekleştirecektir. İşte; Çanakkale Deniz savaşlarında ki başarı da Cevat Paşa nın dirayeti, inancı ve kararlılığıyla aynı doğrultu da sonuçlanmıştı. 20 Mart 1915 te Müstahkem Mevki komutanı Cevat Paşa, İngiliz ve Fransızların Boğaz muharebelerinde uğradıkları yenilgi karşısında, karadan büyük bir çıkarma harekâtına girişebileceklerine işaretle, Başkomutanlığa mevcut savunma düzenini tamamlayıcı bir değişikliğe gidilmesini önermiştir Selahaddin Adil Paşa, Çanakkale Cephesinden Mektuplar-Hatıralar, Yay. Hzr. Muzaffer Albayrak, Yeditepe yay., 1.baskı, İstanbul, 2007, s.25; YURTTAKAL 18 Mart, 74 YURTTAKAL, 18 Mart, 75 ALBAYRAK, a.g.e., s Öneri metni için ve ayrıntılı bilgi için bkz. Birinci Dünya Savaşında, s

35 Cevat Paşa nın Birinci Dünya Harbindeki Katıldığı Diğer Cepheler ve Görevleri Cevat Paşa, Birinci Dünya Harbi yıllarında önemli askeri görevleri üstlenmiş, bununla birlikte Sadrazam Ferit Paşa nın yurt dışı görevlendirmelerinde de Cevat Paşa yer almıştır. Önemli görevler için Avrupa ya gidecek heyette Erkan-ı Harbiye Reisi olan Cevat Paşa da bulunurdu. Eylül Ocak 1916 tarihleri arasında mevzi muharebeleri yapılmış ve Cevat Paşa burada görev almıştır. 77 Başkomutan Vekili Enver Paşa, Harekât Şubesi Müdürü Yarbay İsmet Bey le 24 Eylül 1915 te Gelibolu ya geldi ve Çanakkale bölgesinin sükûnete kavuştuğu bugünlerde, karışık bir durumda olan kıtaların bir düzene sokulmasını emretti. Ekim 1915 ayı içinde, bütün bölgelerde değişiklikler yapıldı. Bu meyanda Güney Grubu nda da değişiklikler ve intikaller oldu. 2 nci Ordu Karargâhı nın Güney Grubu ndan ayrılması üzerine Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa, 14 ncü Kolordu Komutanlığı na atanmış aynı zamanda, Güney Grubu Komutanlığı da kendisine verilmişti. 78 Birinci Dünya Savaşından Osmanlı ordularının İngiliz-Fransız kuvvetlerini Çanakkale'den püskürttükleri ama Anadolu, Filistin, Irak, Kafkasya, Balkan cephelerinde savaştıkları, savaş alanlarında, siperlerde her gün yüzlerce, binlerce gencin devrildiği yıllardan. Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa, kimsenin önermeye cesaret edemeyeceği bir karar aldı: Galiçya cephesine asker gönderilmesini emretti. 79 Enver Paşa, esasen Çanakkale de serbest kalan Türk kuvvetlerini çölden beslenme zorlukları nedeniyle Suriye Cephesi yerine Avrupa Cephesi ne göndermeyi ve burada kesin sonuç alınmasını düşünüyordu. 77 GÖRGÜLÜ, a.g.e., s BAYCAN, a.g.m.,s ŞAFAK, a.g.m. ; BAYCAN, a.g.m.,s.380

36 26 Diğer Türk cephelerinin isteklerini dikkate almadan, Almanların önerisini kabul etti ve Gelibolu yarımadasında bıraktığı 19 ve 20 nci tümenlerle üçüncü defa kurulan, Albay Yakup Şevki (Orgeneral Subaşı) komutasındaki mevcutlu 15 nci Kolordu yu Ağustos 1916 da Galiçya ya gönderdi6.10 Kasım 1916 da da bu kolordunun komutanlığına Mirliva Cevat (Orgeneral Çobanlı) atadı. Cevat Paşa 18 Kasım 1916 da 80 göreve başlamış, Albay Yakup Şevki 1 Aralık 1916 da ayrılmıştır. Bir yıldan fazla, Galiçya harekât alanında görev almış ve muharebe etmiş bulunan 15 nci Kolordu nun gönderilmesindeki siyasî, stratejik düşünce ve gerekçeleri ne olursa olsun, verilen muharebe görevlerini kahramanca yapmış, bağlı bulunduğu Alman Güney Ordusu na üstün hizmetler vermiştir.15 nci Kolordu, kademeli bir şekilde Galiçya ya gönderilmişti. 19 ncu Tümeni 12/13 Ağustos 1916 gecesi Pukow istasyonuna varmış ve 14 Ağustos 1916 da Zlotalipa doğu sırtlarında Ruslarla muharebeye başlamıştır nci Tümeni, 22 Ağustos 1916 da Pototory ile Bozykw arasındaki 54 ncü Avusturya Tümeni ni değiştirerek muharebeye girmiştir. 15 nci Kolordu Karargâhı da aynı gün muharebeye katılmıştır. 15 nci Kolordu birlikleri, Doluruca bölgesinde ve Tuna kuzeyinde cereyan eden muharebelere Bağlaşık Devletler ordularıyla katılmışlar ve büyük başarılar sağlamışlardır. Doğu Ordusu Başkomutanı Mareşal Leopolt un, Cevat Paşa ya verdiği üstün başarı belgesinde de belirttikleri gibi Nazajowka, Zlota Lipa, Brezany meydan muharebelerinde; Mieczyszcow ve Diziki-Lany muharebelerinde olağanüstü cesaretle direnmiş ve karşı taarruzlarla Rusları, bozguna ve yenilgiye uğratmıştır. Bu meyanda 26 ncı Türk Tümeni nin 3 Aralık 1916 günü Bükreş in alınmasında gösterdiği yararlıklar birinci kademede şehre girişleri takdirle anılmağa değer. Alman İmparatoru 15 nci Kolordu mensuplarını silâh arkadaştan olarak kutlamış ve Garde Fusilier alayını erkânı arasına aldığını bildirmiştir. Padişah da bu birliği övmüştür.15 nci Kolordu Komutanı Cevat 80 İsmet Görgülü, a.g.e. s. 178 de göreve başlama tarihini 10 Kasım 1916 olarak belirtiyor. 81 BAYCAN, a.g.m., s , 15 nci Kolordu Galiçya cephesinde 23 Temmuz Temmuz 1917 tarihleri arasında görev yaptı. Yaklaşık mevcutlu olan 15 nci kolordu, Galiçya daki muharebelerde şehit ve yaralı verdi. 100 subay şehit oldu, 120 subay da yaralandı. GÖRGÜLÜ, a.g.e. s.178

37 27 Paşa, 4 Şubat 1917 günü Alman İmparatoru tarafından kabul edilmiş, Türk birliğinin kahramanlığını ve zaferlerini övmüş, komutanlara yararlık gösteren erlere çeşitli derecelerden Demir Salip nişanları vermiştir. Padişah ın gönderdiği madalya ve şeritler Kolordu Komutanı tarafından törenle tüm alay sancaklarına takılmıştır. Avusturya-Macaristan İmparatoru Kari da, 5 Temmuz 1917 de Cevat Paşa ya Birinci Rütbeden Front da Faire Nişanı vermiştir. 82 Cevat Paşa, Suriye-Filistin cephesinde de yer almıştı. 8 nci ordu komutanı olarak atandığı görevi, 1 Aralık 1917 de 8 nci ordu komutanlığını devralmıştır. 83 Bu cephenin oluşmasında, İtilaf Devletleri nin, özellikle İngilizlerin amacı sömürgelerinin bel kemiğini teşkil eden Mısır ı dolayısıyla Hindistan yolunu emniyette bulundurabilmek için Süveyş Kanalı nı savunmaktı. Türk Genel Karargâhı da Süveyş Kanalı ndan İngiliz kuvvetlerinin Avrupa Batı Cephesi ne veya Çanakkale ye götürülmesini önlemek için Süveyş Kanalı na taarruzu plânlamıştı. Buna göre, 8 nci Kolordu (3 tümenli) Kanal harekâtına, 12 nci Kolordu ile seyyar jandarma birlikleri de Suriye nin savunmasına memur edilmişti. Birinci Kanal harekâtında İngilizler, Kanal ı iki tümenle tutarak kuvvetli tahkim etmiş, üç tümen kadar da ihtiyat ayırmışlardı. 8 nci Kolordu nun 1915 taarruzu, yiyecek sıkıntısı ve ikmal zorluğu nedeniyle başarıya ulaşamadı. 84 Cevat Paşa; Ocak 1918-Eylül 1918 deki Şeria Muharebelerinde de 8 nci ordu komutanı olarak Tuğgeneral görevinde bulunmuştur. O tarihlerde Yıldırım Ordular grubu da bulunmaktaydı ve bu grup, Almanlarca bilinen Irak Petrollerini ele geçirmek maksadıyla ve Almanların teşviki ile kuruldu. Cevat Paşa, bu grubun içinde görev almamıştır BAYCAN, a.g.m.,s.381; Ayrıntılı Bilgi için bkz. Birinci Dünya Harbi; İdari Faaliyetler ve Lojistik, C. X, Gn.kur. ATASE Başkanlığı, Gn.kur. Basımevi,, Ankara, 1985, s GÖRGÜLÜ, a.g.e. s BAYCAN, a.g.m.,s GÖRGÜLÜ, a.g.e., s

38 28 Nablus Meydan muharebesi (19-21 Eylül 1918 ) ve Halep bölgesine kadar yapılan çekilme harekatı (22 Eylül- 25 Ekim 1918) nda Cevat paşa Tuğgeneral rütbesiyle gene 8 nci ordu komutanı olarak görev almıştır İstiklal Savaşı ve Cevat Paşa İstiklal harbinin genel hatlarına baktığımızda da karşımıza şunlar çıkmaktadır: Birinci Dünya Harbi İtilaf devletleri ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkes Anlaşması yla bizim tarafımızdan bitince, Türk ün öz yurdu olan Anadolu toprakları da paylaşılma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiş, Mustafa Kemal Paşa Türk İstiklâl Harbi ni başlatan isim olmuştur ten bu yana çeşitli cephelerde yapılan savaşlarda Osmanlı orduları ilk başlarda mücadele vermiş, Çanakkale de, Kutü l Amara da başarılar kazanmış ise de, daha sonra yenilgilere uğramış, halkın morali kalmamış, insan kaynaklarının kaybı yanında, iktisadi kaynakları da yok olmuş ve Osmanlı Devleti galiplerin kendileri hakkında vereceği karara razı olarak durumu bekler hale gelmiştir. 87 Mütarekenin imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri, mütareke hükümlerine uymaya gerek görmeden çeşitli bahanelerle yurdun çeşitli bölgelerini işgale başladılar. Bu işgaller sırasında; 9 12 Kasım 1918 tarihleri arasında 73 parça harp gemisinden ibaret İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan harp gemileri Çanakkale boğazını geçerek 13 Kasım 1918 günü İstanbul limanına demirledi. 88 Ne acıdır ki, Büyük bir askeri başarıyla sonuçlanan Çanakkale savaşları ve bu savaşın neticesinde Çanakkale den geçirilmesine izin verilmeyen düşman kuvvetleri, şimdi, Mondros Ateşkes antlaşmasına 86 GÖRGÜLÜ,a.g.e., s Yücel Özkaya, 1919 un Siyasi Olayları, Milli Mücadele Tarihi, C.1, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2005, s GÖRGÜLÜ, a.g.e., s.197

39 29 istinaden, zamanında geçit verilmeyen sulardan geçerek, Anadolu sınırlarına ve başkent İstanbul a gelebilmişlerdir. İtilaf devletlerinin gemileri bu tarihte Marmara ya girmiş, Dolmabahçe önünde demirlemişlerdi. Daha önce 6-12 Kasım 1918 arasında İtilaf devletlerinin Çanakkale boğazı istihkamlarına el koymalarına o kadar üzülmeyen Hükümet, çoğunluğu İngilizlere ait olan birliklerin Beyoğlu ndaki kışlalara, yabancı okul ve hastanelere, bazı özel binalara yerleşmelerine, Beyoğlu ndaki İngiliz Kız Okulunda karargah kurmaların, Haydarpaşa dan Anadolu ya uzanan demiryoluna el konulmasına, düşman gemileri arasında yunan gemilerinin olmasına epey üzülmüştü. 19 Kasım 1918 de bu yerlerin işgalinin Mondros a aykırı olduğu yolunda protestoda bulunulmuş, ancak; Fransızlar bunun mütareke hükümlerine aykırı olmadığını, İngilizler de İstanbul u işgal için gelmediklerini bildirmişlerdi. 89 Fransızlar 7 Aralık 1918 de Adana ve Mersin i; İngilizler 17 Aralık 1918 de Gaziantep i, 22 Ocak 1919 da Kahramanmaraş ı, 24 Mart 1919 da Urfa yı; İtalyanlar 14 Mayıs 1919 da Antalya, Fethiye, Bodrum ve Konya yı işgal etti; İngiliz askerleri Samsun ve Merzifon u kontrolleri altına aldı, doğuda İngilizlerin teşvik ve yardımı gören Ermeniler başkaldırdı. Gaziantep, Kahramanmaraş ve Urfa yı İngilizler sonradan Fransızlara devretti. Türk İstiklal Harbi, Yunanlıların 15 Mayıs 1919 da İzmir e 90 çıkmaları ile başladı. 91 Tüm bu gelişmeler karşısında Mustafa Kemal, Anadolu planlarını başlatacaktır. Yeni bir tarihin başlaması ve bu tarihte görev alacak olanlar içinde önemli askeri komutanların bulunması, halkın bu oluşuma destek vermesi yeni, fakat zorlu bir mücadelenin doğmasına ışık olacaktır. 15 Ocak 1919 da Atatürk ün Şişli deki evinde davet ettiği Albay İsmet (İnönü) beyle görüşmesi ve söyledikleri: Hiçbir sıfat ve salahiyet sahibi 89 ÖZKAYA, a.g.m. s Tımes Gazetesine İzmir işgaliyle ilgili olarak; İzmir deki Britanya Ticaret Odasından ulaşan bir telgrafta İzmir in Yunanistan a ilhakının memleket için felaket olacağı bildirilmektedir. ATASE, ATAZB Kol., K.no: 5, G.no: 24, Belge no: GÖRGÜLÜ, a.g.e.,s.197

40 30 olmaksızın Anadolu ya geçmek ve orada milleti uyandırarak kurtuluş çarelerini aramak için en uygun mıntıka ve beni o mıntıkaya götürecek en kolay yol hangisi olabilir? (kaynaklarda bu görüşmenin tarihi belirtilmemiştir. 15 Ocak 1919 tarihini olayın akışına uygun bulunmaktadır) 92 Atatürk, İstanbul dan ayrılmadan önce, o tarihte Genelkurmay Başkanı olan Cevat Paşa ile Sadrazam (Başbakan) Damat Ferit Paşa yı ziyaret etmişler ve 9 ncu Ordu Müfettişliği nin 93 yetki alanını küçümser şekilde konuşarak Damat Ferit in endişelerini gidermeye çalışmışlardı. Atatürk, Nutuk ta ayrılışı günü Cevat Paşa ile gizli görüşebilmeleri için bir şifre kararlaştırdıklarından, bu şifre ile haberleşerek her türlü ihtiyacın sağlandığından ve Cevat Paşa nın Harbiye Nazırlığı (Milli Savunma Bakanlığı) zamanında Askerî Nigahban Cemiyeti 94 hakkında takibata başlandığından, üst makamlardaki görev değişikliği nedeniyle arkasının kesildiğinden söz eder. 95 Atatürk, Nutukta ayrılışı günü Cevat Paşa ile bir şifre kararlaştırdıklarından, bu şifreyle haberleştiklerinden ve Cevat Paşa nın yararlı hizmetlerinden söz etmektedir. Atatürk ün kendi aktarımıyla Nutukta bu şifreli telgraflar için söylediklerini aynen aktarıyorum: 92 KOCATÜRK, a.g.e., s Mustafa Kemal Paşa nın 9. Ordu Müfettişliğine tayininde başta Sultan Vahideddin olmak üzere, zamanın sadrazamı Damad Ferid Paşa, Dahiliye Nazırı Mehmed Ali Bey, Harbiye Nazırı Şakir Paşa, Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Reisi Cevad (Çobanlı) Paşa ve Erkân-ı Harbiye-i Umumiye İkinci Reisi Diyarbekirli Kâzım (İnanç) Paşa gibi büyük devlet erkanından bazıları şahsi kaygılarını, bazıları da millî menfaatleri gözeterek, bu tayin üzerinde, şüphesiz, hepsi de müsbet rol oynamışlardır. Her ne sebeple olursa olsun, Mustafa Kemal Paşa nın tayini meselesi, başlangıçla normal bir idari-askeri karar gibi gözükmüş, fakat sonuçları itibariyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan bir milletin istiklal mücadelesinde hareket noktasını oluşturmuştur. Salim Koca, Semih Yalçın, Mustafa Kemal Paşa nın Dokuzuncu Ordu Müfettişliğine Tayininde Osmanlı Genel Kurmayının Rolü, ATAM Dergisi, C. X, S.29, Ankara,1994, s Zararlı cemiyetlerden olan Askerî Nigahban Cemiyeti (Askerlerin Bekçileri) kuruluş tarihi kesin olmamakla birlikte, 1 2 Ocak 1919 da Alemdar Gazetesinde, Harbiye Nezaretine sunulan bir beyanname yayınlanmıştır. Kurmay subaylara çatan bu beyanname, subaylar tarafından da beğenilmemiştir. Bu cemiyet, ordudan kovulan ve emekliye ayrılanların yeniden orduya alınmalarını istemektedir. Devlet onların bu görüşüne iltifat etmiş ve bu tip kişilerle ilgilenmeye başlamıştı. Yücel Özkaya, Yararlı ve Zararlı Dernekler, Milli Mücadele Tarihi, s.132; Sina Akşin, İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele ( ), C.I, İş Bankası Kültür Yay. İstanbul,2004, s BAYCAN, a.g.m. s.386

41 31 Atatürk: Trakya da bulunan kuvvet ve komuta durumunu bilmiyordum. O bölge ile de temas kurmak gerekiyordu. Bu maksatla İstanbul da Genel Kurmay Başkanı Cevat Paşa dan 16 Haziran 1919 da özel şifre ile- Cevat Paşa ile İstanbul dan ayrıldığım gün gizli ve özel bir şifre kararlaştırmıştık -, Edirne de kolordu komutanının kim olduğunu ve Cafer Taya Bey in nerede bulunduğunu sordum. Cevat Paşa 17 Haziranda cevap verdi. Cafer Tayyar Bey in 1. Kolordu komutanı olarak Edirne de bulunduğunu öğrendim. 96 Bu şifreli telgraflarla Anadolu nun nabzı öğrenilmiş olunuyordu. Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa ya bu anlamda da oldukça yararlılıklar sağlamıştır. Atatürk: 23 Mayıs 1919 da Ankara da bulunan 20. Kolordu Komutanına Samsun a geldiğimi, kendisi ile daha sıkı ilişkiler kurmak istediğimi İzmir dolaylarına dair daha kolaylıkla alabileceği bilgilerden haberdar olmak istediğimi bildirdim. Bu kolordunun durumu ile daha İstanbul da iken ilgilenmiştim. Güneyden Ankara bölgesine trenle nakli söz konusu idi. Bu nakliyatın engellenmekte olduğunu anlamış bulunduğumdan, İstanbul dan hareketim günlerinde Genel Kurmay Başkanı Cevat Paşa dan kolordunun trenle nakli gecikirse, karadan yürüyerek Ankara ya sevkini rica etmiştim. Bundan dolayı sözünü ettiğim şifreli telgrafımda, 20. kolordu birliklerinin bütün mevcudu ile Ankara ya gelmeyi başarıp başaramayacağını sordum. 97 Cevat Paşa, 3 Kasım 1918 de Genel Karargâh Genelkurmay Başkanlığı na atanarak İstanbul a gelmiş 19 Aralık 1918 de Harbiye Nazırı olmuştur. 14 Mayıs 1919 da İkinci defa Genelkurmay Başkanlığı na atanmış 98, bu görevde iken, Mustafa Kemal Paşa nın 9 ncu Ordu Komutanlığı na atanmasını desteklemiş ve birlikte Sadrazam Damat Ferit 96 Nutuk, s. 14; Zeki Çevik, Milli Mücadele de Müdafaa-i Hukuk tan Halk Fırkası na Geçiş ( ), Atatürk Araştırma Merkezi yay., Ankara 2002, s Nutuk, s İstiklal Savaşı Gazetesi haberinde, 15 Mayıs 1919 da 3.sayfada verdiği haberde bu konuyla ilgili olarak: Genelkurmay da Değişiklik Yapıldı; Mustafa Fevzi Paşa görevinden ayrıldı ve yerine Cevat Paşa Tayin Edildi. Genelkurmay başkanlığında dün ani bir değişiklik olmuş, M. Fevzi Paşa bu vazifesinden alınarak 1. ordu müfettişliğine tayin edilmiş, Tevfik Paşa kabinesinde Harbiye Nazırlığı yapmış olan Cevat Paşa Genelkurmay başkanı olmuştur. Milliyet Gazetesi,

42 32 Paşa yı ziyaret ederek, kendisine 9 ncu (sonradan 3 ncü Ordu) Ordu bölgesi hakkında güvence vermişlerdir. 99 Mustafa Kemal Paşa nın 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun a gönderilmesiyle ilgili yapılan işlemlerin tamamlanmasında rol oynayanlar; başta Harbiye Nazırı Şakir Paşa olmak üzere Dahiliye Nazırı Mehmed Ali Bey, Bahriye Nazırı Avni Paşa, Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Reisi (Genel Kurmay Başkanı) Cevat (Çobanlı) Paşa ve Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye İkinci Reisi Diyarbekirli Kâzım (İnanç) Paşa gibi büyük devlet erkânı, Mustafa Kemal Paşa nın müfettişlik görevi ile ilgili işlemlerini görülmemiş bir sürat ve çabuklukla tamamlamışlar ve Paşa yı 15 gün içinde Samsun a uğurlamışlardır. Eğer adlarını zikrettiğimiz büyük devlet erkânından biri veya birkaçı Paşa ya karşı menfi bir tavır alsaydı veya en azından bu işe ilgisiz kalsaydı, Mustafa Kemal Paşa nın Anadolu ya geçmesi tehlikeye düşebilirdi. Çünkü zaman aleyhimize işliyordu. 15 Mayıs 1919 da Yunanlılar İzmir e çıkmışlardı. İşgal sınırlarını nerelere kadar genişletecekleri insaflarına kalmıştı. Ayrıca, işgal komutanları Osmanlı idaresini her gün daha fazla kontrolleri altına alıyorlardı. 100 İstiklal harbinin başlamasından önce; 14 Mayıs 1919 günü Mustafa Kemal Paşa ile Cevat Paşa arasında geçen tarihi bir konuşma gerçekleşmiştir. Bu tarihte Atatürk ün Sadrazam Damat Ferit Paşa nın Nişantaşı ndaki evinde akşam yemeğine davet edilmesi ve yemekten sonra, Cevat Paşa da olduğu halde, Sadrazam la yeni vazifesi hakkında görüşmesi ve Sadrazam ın yanından ayrıldıktan sonra Atatürk le Cevat Paşa arasındaki konuşması gerçekleşmiştir. O konuşmada: - Bir şey mi yapacaksınız, Kemal? - Evet paşam, bir şey yapacağım! - Allah muvaffak etsin! 99 BAYCAN, a.g.m.,s KOCA, YALÇIN, a.g.m., s

43 33 - Mutlak muvaffak olacağız! 101 Mustafa Kemal Paşa İstanbul dan ayrılmadan önce, ilerisi için, daha sonra Harbiye Nazırlığı na getirilecek olan Fevzi (Çakmak) ve o zaman Erkân-ı Harbiye-i Umumiye-Reisliği ne (Genel Kurmay Başkanlığı) tayin edilen Cevat (Çobanlı) Paşaların destek ve yardımlarını temin etmişti. Gerçekten, Mustafa Kemal Paşa nın Anadolu da başarıya ulaşmasında bu iki milliyetçi şahsın destek ve yardımlarının büyük payı vardır. Özellikle Fevzi (Çakmak) Paşa Harbiye Nazırı iken Mustafa Kemal Paşa ya sağladığı büyük destek ve yardımla âdeta Türk İstiklâl Savaşı nın başlangıcında İstanbul da başı olmuştu. 102 Anadolu ya geçmek ve burada milli mücadeleyi başlatmak için yapılan faaliyetlerin, bazılarının dikkatini çekmesi üzerine, Mustafa Kemal in daha ciddi faaliyetlere geçmesini engellemek için geri çağrılması hususunda,8 Haziran 1919 da Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa nın Atatürk e çektiği telgrafta: Beraberinizdeki istimbotlardan biriyle İstanbul a gelmeniz rica olunur. Mesajı üzerine, Atatürk, kimler tarafından ne için istendiğini gizli olarak Genel Kurmay Başkanı Cevat Paşa dan sormuştur. Cevat Paşa nın cevabı 11 Haziran 1919 tarihinde gizli olarak- neden İstanbul a çağrıldığını soran Atatürk e cevabı: Kıymetli bir generalin Anadolu seyahati kamuoyuna iyi bir tesir yapmayacağı cihetle İngilizlerin kendisini istediği bildirilmiştir. 103 Erkan-ı Harbiye Reisi olarak İstanbul da kalan Cevat Paşa; Yunan işgali üzerine, İstanbul hükümetinin tavrının ve İzmir bölgesindeki halkın durumu hakkında çekmiş olduğu telgrafta şunlardan bahsetmekteydi: Avrupa dan gelen; ajans ve gazete havadislerinde Osmanlı hükümetinin iki ila üç vilayete münhasır kalacağından, İzmir civarının işgalini takip eyleyen 101 KOCATÜRK, a.g.e., s.127; III. Bölümde bu konuşmanın öncesindeki gelişmelerin ayrıntısına yer verilmiştir. 102 KOCA, YALÇIN, a.g.m., s KOCATÜRK, a.g.e. s (15 Haziran 1919 tarihinde Atatürk ün Amasya dan Kazım Karabekir e telgrafında, kendisinin İstanbul a çağrılmasına rağmen gitmemesi üzerine 13. kolordunun kaldırılma emri verilirse bile bunun uygulanması ve yerine getirilmesinin geciktirilmesi lüzumunun Cevat Paşa ya bildirildiğini, hükümetin bu gelişmelere direnme göstermemesi karşısında da üzüntü duyduğunu bildirmiştir. KOCATÜRK, a.g.e.,s.138)

44 34 bu fena haberler hükümete dahil olduğu halde herkesin nazarında hakiki bir felaket gibi telakki olundu. İşte bu zamanda resmi ve gayrı resmi bütün insanlar akıl ve ağızlarına gelen birçok şeyleri söylemeye ve etrafa yaymaya başladılar. 104 Durumun ciddiyetini Cevat Paşa nın da görmüştür. Konu hakkında çekilen karşılıklı telgraflarla Cevat Paşa nın ülkenin selameti için görev alacağını görmekteyiz. Mustafa Kemal in Samsuna çıkmasıyla ilgili olarak; 1963 yılında Milliyet Gazetesinde yer alan Ömer Sami Coşar ın, 19 Mayıs la İlgili Hatıralar yazısında Cevat Paşa ya ilgili olarak; Mustafa Kemal in Samsun a gitmesine mani olma ihtimalini anladığı ve Cevat Paşa nın bunu çok iyi tahmin ettiği anlatılıyor. Haberin devamında : 15 Mayıs akşamıydı. Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa yı telefonla arıyor, diyor ki: Çabuk çıkmanın yoluna bakınız. Vapura giderken de hiçbir merasim yapılmaması iyi olur, hatta dostlarınız bile orada toplanmasınlar. 105 Milli Mücadele nin başlamış olduğu Samsun da artık geri adımların atılmayacağı belliydi. Hedef Anadolu topraklarını düşman işgalinden kurtarmak ve ileriye dönük artık görevini yerine getiremeyecek olan Osmanlı devleti ve pasif duruma düşen İstanbul Hükümeti nin akıbetini belirlemekti. Bu bir yeni liderlik savaşı değil, topyekûn bir milletin bağımsızlık savaşıydı. Bunun gerçekleşmesi için yapılan gizli görüşmeler, bir tarihin son bulmaması için el ele verilmesi gerektiğinin en güzel ispatıydı. Ülkede sadece düşman tehdidi yoktu, zararlı cemiyet hareketleri de Milli Mücadele nin içerisinde uğraşılacak sorunlardan başka bir konuyu ortaya çıkarıyordu ATASE, ATAZB Arşivi, K. 5, G. 21, Belge no: 21 1 ( Ek.1) 105 Ömer Sami Coşar, 19 Mayıs la İlgili Hatıralar, Milliyet Gazetesi, s.5, İstiklal Harbi sırasında Anadolu da yararlı ve zararlı cemiyetlerin faaliyetlerini de görmekteyiz. Mustafa Kemal, pek çok zararlı cemiyetin endişelerini dile getirirken, yanlış yollarla gidilmemesi hususunda kararlar alıyordu. Cemiyetler kendi içinde de bölünmeler yaşıyordu. Mesela; Kürt kulüpleri arasında anlaşmazlıklar olduğu gibi, çoğu kişiler tarafından da tutulmuyordu. 17 Ekim 1919 da, milli aşireti başkanı Mahmut, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetine çektiği telde, Ulusal Bağımsızlık Savaşının yanında olduklarını savunmaktaydı. Harbiye Nazırı Erkan-ı Umumiye Reisi Cevat Paşa da aynı hususları tekrarlamaktaydı. 6-7 Ocak 1920 de Kazım Karabekir Paşa da Cevat Paşa ya konuyu etraflıca açıklamakta, Kürtlerin, Ulusal Bağımsızlık savaşının yanında olduğunu izah etmekte idi. ATASE, İSH. Arşivi, K. 35, D. 137, Belge no: 21; ATASE, İSH. Arşivi, K.5, D.23, Belge

45 35 Mustafa Kemal in Fevzi (Çakmak) ve Cevat (Çobanlı) Paşalar ile karşılaşması ve ilerisi için aralarında plân yapmaları şöyle vuku bulmuştur: 15 Mayıs 1919 tarihinde, Fevzi Paşa üzerindeki Genelkurmay Başkanlığı görevini devretmek üzere Cevat Paşa ile Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Dairesi nde buluşmuşlar ve uzun müzakerelerden sonra aralarında şunlara karar vermişlerdir: 1. Zaten kararlaşmış olan üç ordu müfettişliğinin bir an evvel teşkili ile ordunun emir ve kumandasının tanzimi. 2. Mümkün olduğu kadar çok miktarda silâh ve mühimmatın Anadolu da toplanması ve İtilâf Devletlerine teslim edilmemesi. 3. İstanbul Hükümeti tamamen işgal Kuvvetlerinin elinde esir olduğundan burada verilecek emirlerin icra edilmemesi için Anadolu da bir millî irade vücuda getirilmesi. 4. Millî galeyandan istifade olunarak (Kuvay-ı Milliye) teşkili ve millî iradenin buna istinat ettirilmesi. 5. Artık mutlak müdafaa da kalınmayarak tecavüzkâr düşmanlarımız üzerine mukabil taarruza geçilme. 107 no:13/1-2 aktaran, Yücel Özkaya, İstiklal Harbinde Yararlı ve Zararlı Cemiyetler, Atatürk araştırma merkezi yay., Ankara, 2011, s.127. Ayrıca, Cevat Paşa nın, Amerikan mandasının yanında yer alma düşüncesine savunanlar arasında olduğu belirtilmiştir. Lorence Evans, Türkiye nin Paylaşılması ( ), çev. Alev Alanay, İstanbul, 1972, s. 172 aktaran, ÖZKAYA, a.g.e., s. 96, Cevat Paşa nın bu husustaki yerinin, dönemin koşulları içerisinde bunun bir öneri ve değerlendirme mahiyetinde olduğunu ifade etmemiz gerekir. Mustafa Kemal in bu konu da ki hassasiyetini bilen ev anlayanlardan biri de Cevat Paşa dır. Öyle ki; İngiliz Muhipler Cemiyeti nin faaliyetleri için 28 Mayıs 1919 da Genel Kurmay başkanı olan Cevat Paşa ya çektiği telgrafta milletçe bütün devletlere karşı bağımsızlık için mücadele verildiği sırada büyük devletlerden birine sarılmanın doğru olamayacağını vurguluyordu. ÖZKAYA, a.g.e., s Fevzi ve Cevat Paşalar da Mustafa Kemal Paşa yı kendilerine yakın görmüş olmalılar ki, biraz önce aralarında tespit ettikleri beş maddelik kararlarını ona da açıklamışlardır. Mustafa Kemal Paşa da bu beş maddelik kararı tamamen uygun ve yerinde bulmuştur. Aralarında, Anadolu da milli iradenin nasıl yaratılabileceği konuşulurken Mustafa Kemal Paşa büyük bir metanetle: Ben bunu tahakkuk ettirmek üzere Anadolu ya gidiyorum. Kahraman milletimin sinesinde hayatımı feda edinceye kadar çalışacağım deyince, bu sözlerden duydukları heyecanla ayağa kalkmışlar; vatanın kurtarılması için beraber çalışacaklarına ve bu uğurda hiçbir şeyden çekinmeyeceklerine yemin etmişlerdir, KOCA, YALÇIN, a.g.m., s ; Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatıraları, İstanbul, 1953, s. 37

46 36 Mustafa Kemal Paşa Samsun a çıkmadan önce, silahlanma konusunda da bazı planlar yaptığı ve bu planların içinde Cevat Paşa nın yardımlarının da bulunduğu, 04/12/1978 Milliyet Gazetesinde, Falih Rıfkı ATAY ve Mahmut SOYDAN ın kaleme aldıkları Atatürk ün Anılarında şu şekilde anlatılmaktadır: Çanakkale deki toplarımız da tahrip olunacaktı. Gerek Fevzi Paşa, gerek onun yerine geçen Cevat Paşa nın tertipleri ile bu toplar da gizlice sonradan bizim işimize yarabilecek yerlere gönderilmiştir. İstanbul daki depolarda bulunan silah ve cephane, hiç kimse farkında olmaksızın, daha sonra istediğimiz yerlere gönderilecek tertiplere konmuştur. Hatırata; Cevat Paşa, Fevzi Paşa için de görevinden çekilmesine ilişkin ifadesiyle devam ediliyor: Cevat Paşa bir gün Harbiye Nezaretinden çekilme mecburiyetinde kalınca Fevzi Paşa ya der ki; Paşam, göreceksiniz ki sık sık Harbiye Nazırları değişecektir. Fakat siz yerinizde kalınız ki başlatılan işleri yürütebilesiniz! 108 İstanbul'da ise, 9. Ordu Kıtası Müfettişi M. Kemal Paşa'nın geniş bir subay kadrosu ile Samsun'a gitmesinden ve orada millî galeyana neden olmasından dolayı İngilizlerin kuşkusu giderek arttı. İngiliz İşgal Kuvvetleri Karadeniz Ordusu Komutanı General Münc, 19 Mayıs 1919 günü Harbiye Nazırına gönderdiği şifrede duydukları kuşkulan anlattı. Milne, 9. Ordu dağıldığı halde ona bağlı birlikler için bir müfettişin geniş bir kurmay heyetiyle gönderilmesinin asıl amacının ne olduğunu öğrenmek istedi. General, ayrıca bu heyetin, niçin Sivas'a doğru hareket etmekte olduğunu merak ettiğini belirterek bu konunun açıklanmasını istedi. Nitekim yukarıdaki bu İngiliz tepkisine karşı Osmanlı hükümeti iki ayrı cevap verdi. İlk cevap Harbiye Nezareti tarafından verildi. Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Cevat Paşa'nın imzası olan bu belgede 9. Ordu Müfettişliğinin Konya'da kurulan Yıldırım Kıtaatı (II.Ordu) Müfettişliğinin benzeri olduğu ve belirli bir merkezi olmadığı açıklandı. Müfettişlikten beklenen görevlerin ise şunlar olduğu belirtiliyordu: 108 Milliyet Gazetesi, Atatürk ün Anıları, s.5,

47 37 Geniş bir bölgeye dağılmış olan birliklerin genel durumlarım yerinde incelemek, bölgedeki tüfek, sürgü kolu ve top kamalarının toplanıp belirlenen yerlere gönderilmesini sağlamak, bölgede her hangi bir asayişsizlik olayına yer vermemek, Cevat Paşa'nın İngilizlerce verdiği bu cevaba bakılırsa M. Kemal Paşa nın Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi tarafından korunduğu anlaşılmakta idi. Öte yandan, Sadrazam Damat Ferit ise ayın zamanda Hariciye Nazın sıfatı ile 25 Mayıs'la Milnc'e verdiği cevapta; M. Kemal'in Anadolu'da görevlendirilmesinin ilk nedeninin Galthorpe'ıın 21 Nisan 1919 tarihli notası olduğunu vurguladıktan sonra, ülkedeki asayişsizlik, sükûn ve asayişin her hangi bir şekilde bozulmasını önlemek amacıyla bu ordu müfettişliğinin kurulduğunu ve doğu vilayetlerinde görev yapacağını belirtmekte idi. 109 Gerçekten Mustafa Kemal Paşa nın Cevat Paşa dan temin ettiği özel şifre, Samsun a varışından kısa bir süre sonra çok işine yaramıştır: Damat Ferit Paşa hükümetinin aldatıcı vaatlerle Mustafa Kemal i Anadolu dan İstanbul a çağırdığı zaman, O, gerçek sebebi bu şifre vasıtasıyla Cevat Paşa dan sormuş ve İşgal Kuvvetleri Komutanlığı tarafından bunda ısrar edilmekte olduğunu öğrenmiştir. Öte yandan, Cevat Paşa nın Ulukışla dan Ankara ya hareketini emrettiği 20. Kolordu, Mustafa Kemal Paşa nın İstiklâl Mücadelesi nde en büyük güç kaynaklarından biri olmuştur. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul Erkân-ı Harbiyesi nin başında bulunan Cevat ile Fevzi, Kâzım (Karabekir), Ali Fuad ve Diyarbekirli Kâzım (İnanç) Paşaların, ilerisi için yardım ve desteklerini daha İstanbul dan ayrılmadan temin etmiştir. Ayrıca Şakir, Cevat ve Diyarbekirli Kâzım Paşalardan böyle bir anlayış ve yardım görmemiş olsaydı müfettişlik yetkilerini ihtiva eden talimatın yazılıp, İşgal Komutanlığı nın haberi olmadan, Osmanlı Vükelâ Meclisi nin tasdikinden geçirilmesinin mümkün olmayacağı şüphesizdi. Böylece, arkasını bu iki 109 Zekeriya Türkmen, Mustafa Kemal Paşa nın Müfettişlik Görev Bölgesinden Geri Çağrılmasına Neden Olan Gelişmeler,Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, S.IV, İzmir 2000, s. 202

48 38 milliyetçi şahsa dayayan Mustafa Kemal, Samsun a gönül rahatlığı içinde hareket etmiştir Cevat Paşa ve Elcezire Cephesi ( ) Elcezire Cephesi Komutanlığı 2 ve 5 nci piyade tümenleri, bir süvari alayı ve bağlı birliklerden oluşuyordu. Yani bir kolorduya eşitti. Hâlbuki Cevat Paşa diğer cephe komutanlarından çok yaşlı, rütbe, kıdem ve bulunduğu makamlar bakımından çok ilerideydi. Buna rağmen yüreği vatan sevgisi ve onu düşmandan arındırmak azmiyle dolu Paşa, bu görevi seve seve kabul etti. 111 Elcezire Cephesindeki görevine Cevat Paşa, 2 Şubat 1922 de tümgeneral rütbesiyle cephe komutanı olarak başlamıştır. 112 Ateşkesin imzasından hemen sonra Adana yı işgale başlayan Fransızlar, meydanı boş bulunca silâhlandırdıkları Ermeniler ile birlikte bu işgallerini genişleterek, Adana dan başka Kozan, Osmaniye, Tarsus, Mersin ve Pozantı yı da kontrolleri altına almışlardı. Bu arada boş durmayan İngilizler de, Antep, Maraş ve Urfa yı işgal etmişlerdi, fakat bir süre sonra aralarında vardıkları bir anlaşmayla bu üç ili Fransızlara bırakmışlardı. Böylece Fransızlar, Adana kuzeybatısındaki Toros geçitlerinden Fırat nehri doğusuna dek uzanan geniş bir alanı kontrolleri altına almış bulunuyorlardı. Ne var ki, bu işgaller ve ardından gelen saldırı ve zulümlere tahammülleri kalmayan bölge halkı, silâha sarılarak buralardaki zayıf ordu birliklerinin de yardımıyla örgütlenip büyük bir cesaret ve özveri örneği vererek direnişe geçmişlerdir. Kuva-yı Milliye (Ulusal Güçler) 113 adını taşıyan bu gönüllü müfrezeler, Güney 110 KOCA, YALÇIN, a.g.m. s BAYCAN, a.g.m. s GÖRGÜLÜ, a.g.e. s Kuva-yı Milliye adıyla bir direniş başlatma düşüncesi ilk defa Hüdavendigar (Bursa) Valisi Gümülcineli İsmail Bey den çıktığı ileri sürülmektedir. I. Dünya savaşı sona ererken VII. Ordu komutanı Mustafa Kemal Paşa nın Cenani Bey e ve Ali Fuat Paşa ya halkın örgütlenmesi hakkındaki sözleri ile Adana da iken şehrin ileri gelenlerine ateşkesin imzasından hemen sonra bu konuda

49 39 Cephesi nin daha ziyade Fırat nehri batısına rastlayan Adana cephe kesiminde Fransızlara ve onlarla işbirliği halindeki Ermenilere karşı çarpışmışlar, Fırat nehri doğusuna rastlayan Elcezire Cephesi kesimindeki İngilizlerle ise, silâhlı bir çatışma olmamıştı. 114 Fevzi Paşa nın belirttiğine göre, Elcezire cephesinde faaliyette bulunacak olan Özdemir Bey 115 teşkilatını kurarken daha çok mahalli kuvvetlerden ve bilhassa aşiretlerden yararlanacaktı. Son derece önemli olan bu hususu Fevzi Paşa, Elcezire cephe komutanı Cevat Paşa ya hemen hemen her gün soruyor ve gelişmeler hakkında bilgi ediniyordu. 116 Özdemir Bey, 22 Nisan da Diyarbakır a gelerek burada Elcezire cephe komutanı Cevat Paşa ile görüştü ve Cevat Paşa, Özdemir Beyle yaptığı görüşmeye dair 30 Nisan 1922 tarihinde Genelkurmay Karargâhına yazdığı şifrede, Özdemir Bey i iyi kalpli, saf ve mert biri olarak gördüğünü, fakat maiyeti hakkında endişeleri olduğunu bildirmekte idi. 117 söyledikleri bilinmektedir. Yine ateşkesi izleyen günlerde Beyşehir e Süvari alayına atanan Kurmay Binbaşı Nazım Bey in Toros aşiretlerinin yanına gidip savunma yapmaları ile ilgili sözleri ve Çeçenlere silah dağıtması, Kuva-yı Milliye hakkında ilk düşünce ve çalışmalarıdır. Fakat bunlar sözden, etkili bir eyleme dönüşmemiştir. Karargahı Aydın da bulunan 57. Tümenin komutanı Albay Mehmet Şefik (Aker) Bey in 23 Haziran 1919 da Harbiye nezaretine yolladığı bir yazıda Kuva-yı Milliye terimini kullanması da bu cümleden sayılabilinir. Şefik Bey in bu yazıda : durumun düzeltilmesi için, Kuva-yı Milliye Teşkilatı vücuda getirmenin en iyi tedbir olabileceğini bildirmiş, Erkan-ı Harbiye Umumiye Reisi Cevat (Çobanlı) Paşa nın da bu yazının altına : son fıkra çok önemlidir, acele edilmesi lazımdır. Diye bir not düşmesini, Kuva-yı Milliye nin başlangıcı olarak sayılır. Selahattin Tansel, Mondros tan Mudanya ya Kadar, C.I, MEB Yay., İstanbul 1991, s.270; ÇEVİK, a.g.e., s BAYCAN, a.g.m.,s Mustafa Kemal Paşa, 1 Şubat 1922 tarihinde Milli Müdafaa Vekaletine çektiği telgrafta, belirtilen bölgeye bir milis birliği gönderilmesini istemişti ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti (Genel Kurmay), mahalli durumu, bölgedeki aşiretleri ve aşiret geleneklerini, çeteciliği bilen bir komutan üzerinde durmuş; ve nihayet Antep te Kuva-yı Milli ye komutanlığı yapmış olan Milis Yarbayı, Özdemir Bey in bu göreve atanması kararlaştırılmış. Şefik Özdemir Bey, Suriye ve Hatay da Fransızlara karşı yapılan Milli Mücadele hareketinde büyük yararlılıklar göstermiş; Antep in Fransızlara karşı yürüttüğü mücadeleyi idare etmiş bir milis subaydır. 18 Mayıs 1951 yılında vefat etmiş olup, Antep şehitliğine defnedilmiştir. TÜRKMEN, a.g.m., s ATASE Arşivi, Kls. 1687, Ds. 452, F:8; Zekeriya Türkmen, Özdemir Bey in Musul Harekatı ve İngilizlerin Karşı Tedbirleri( ), ATAM Dergisi, C. XVII, S.49, Mart 2001, s Cevat Paşa bu telgrafında, Özdemir Bey in Antep müdafaasında gösterdiği başarılarından dolayı takdirleri kazandığı, fakat daha sonra Suriye içlerine doğru yaptığı harekâtta maiyetinin çapulculuk yapmasından dolayı tenkide maruz kaldığını belirtiyordu. Aktaran; TÜRKMEN, a.g.m. s. 58, ; ATASE Arşivi, Kls. 1687, D. 452, F:3/7

50 Malta Sürgünleri ve Cevat Paşa Atatürk ün İstiklal Harbini başlatmak için Samsun a çıktığı günün öncesinde Cevat Paşa nın da desteğini aldığını daha önceki bölümlerde izah etmiştik. Bu anlamda İstanbul da Cevat Paşa nın Harbiye Nazırlığı (Milli Savunma Bakanlığı) zamanında, Atatürk le şifreli haberleşme yapacaklarına ilişkin kararlar alınmıştı. Bu iki önemli komutan, Milli Mücadele tarihinde bir arada, ülkenin istikbali için hareket etmeye çalışmışlardı. Cevat Paşa nın bu girişimleri İngilizler tarafından sezilmiş ve 16 Mart 1920 de 118 İstanbul un fiilen işgali sırasında tutuklanarak Malta ya sürülmüştür. 119 İstanbul un işgaliyle ilgili olarak Üsküdar ve civarı Kuva-yı Milliye kumandanı adına, 17 Mart 1920 de, Yüzbaşı Ethem Şevki, Mustafa Kemal Paşa ya çektiği telgrafta, İngilizlerin, İstanbul u işgal etmesiyle beraber posta idaresi, harbiye ve maliye nezaretleri gibi pek çok önemli yerleri de ele geçirdiklerini, şifrelerin de kısmen ellerine geçtiğini, bundan dolayı, şifre gönderecek olan muhaberata (haberleşme dairesi) haber verilmesinin lüzumuna değinerek, bir çok paşayla beraber Cevat Paşa nın da tevkif edildiği anlatılmaktadır Ocakta, İngiliz, Fransız ve İtalya Yüksek komiserleri, Savaş Bakanı Cemal Paşa ile Genel Kurmay Başkanı Cevat Paşa nın Türk Ulusçularına yardımda bulundukları bahanesiyle görevden uzaklaştırmalarını talep etmek kararı almışlardı. 121 İstanbul un işgaliyle başlayan ve Anadolu topraklarına yayılan işgaller elbette ki karşı tepkileri doğuracaktır. İşte bu tepkiler neticesinde, İngilizlerin 118 Mondros Ateşkes hükümleri gereği, 16 Mart 1920 günü sabaha karşı, İngiliz askerleri İstanbul u işgale başladılar. Mustafa Kemal, İstanbul un işgal edileceğini önceden öğrenmişti. Yücel Özkaya, İstanbul un İşgali ve İstanbul dan Kaçış, Milli Mücadele Tarihi, s BAYCAN, a.g.m., s ATASE, ATAZB Arşivi, K.29, D. No.13, Belge no: 13-1/13-2 ( Ek.2) 121 Salahi R. Sonyel, Gizli Belgelerde Mustafa Kemal, Vahdettin ve Kurtuluş Savaşı, Atatürk Araştırma Merkezi yay., Ankara,2010, s.84

51 41 sürgün karaları ortaya çıkacak, ve kendilerine tepki oluşturanlar bir bir listelenip, sürgün edilmesi istenecek ve bu uygulanacaktır. 122 Osmanlı Hariciyesi, işgali önlemekten acizdi. İtilâf makamları, mütareke barış demek değildir, harb hali fiilî muhasamat olmaksızın devam etmektedir diyorlar ve Hariciyenin teşebbüslerini dikkate almıyorlardı. Siyaset yoluyla yapılacak bir şey kalmamıştı 123 İstanbul daki İngiliz Yüksek Komiserliği Hükümete verdiği 2 Ocak 1919 tarihli bir notada, Nihat Paşa nın 124 görevine son verilmesi istedi. Harbiye Nazırı Cevat Paşa (Çobanlı) kabul etmedi. İngilizlerin, 16 Ocak ta bu isteği tekrar etmeleri üzerine Cevat Paşa, görevinden istifa etti. 125 İngilizlerin Cemal ve Cevat Paşalar hakkında verdikleri nota milletimizin selameti için cihana karşı gösterilen bir imtihandır. 126 Mustafa Kemal, Cevat ve Cemal Paşaların görevlerinden çekildiğini Heyet-i Temsiliye adına 28 Ocak 1920 de Nazilli Mevki Kumandanı Servet beye gönderdiği şifrede, durumun ehemmiyetinden bahsetmektedir. İngiltere, Fransa ve İtalya nın İstanbul Hükümetine çektiği bir ültimatomla bu iki paşanın, herhangi 122 Malta Adası Sürgünleri, Milli Mücadele Tarihimizde önemli ve ilginç olaylardan biri olarak yer almaktadır. Bu olayın tarihi süreci, Mondros Mütarekesinin imzalanmasından sonra mütareke hükümlerini uygulamak üzere İstanbul a gelen İtilaf Devletleri temsilcilerinin Anadolu yu işgal planlarını vakit geçirmeden yürürlüğe koymak istemeleriyle başladı. İşgalcilerin bunu kolayca yapabilmeleri, ülkede kendilerine engel teşkil edebilecek üst düzey asker ve sivil önemli şahsiyetlerin ortadan kaldırılmasına bağlıydı. Bu planın baş mimarı olan İngilizler ilk önce, Türk savaş suçluları olarak mimlediği komutanlardan başladı ve ilk kara listeyi de savaşta cephe komutanlığı yapmış kişilerden oluşturdu. Fakat, daha sonra savaş suçluları kavramını açarak, savaş içinde İngiliz tutsaklarına kötü davrananlar ve Ermeni katliamlarından sanık olarak şeklinde genişletti. Serpil Sürmeli, Bekirağa Bölüğü nden Ubeydullah Efendi nin Anıları, ATAM Dergisi, C. XVII, S. 49, Mart 2001, s Türk İstiklal Harbi, Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı C.I, Gn. Kur. Başkanlığı Harp Tarihi Dairesi Resmi Yay., Ankara, 1962, s: Nihat Paşa, o tarihlerde, İkinci Ordu Kumandanı görevinde bulunuyordu. Nihat Paşa, İtilâf Devletleri ile birlikte Ermenilerin de bu bölgeye geldiğini görünce, 7 Aralık 1918 de Harbiye Nezareti ne gönderdiği bir telgrafla, Mütareke antlaşması gereğince asayişi korumak için lüzumlu ordu birlikleri bırakılmadan Adana Vilayetinin İngilizlere bırakılmasının yanlış olduğunu belirtti. Bu vilayetin işgal altına alınma ihtimali vardı ve İngiliz kıtalarının işgal altına alacakları yerlerde, diğer unsurların taşkınlıklarına karşı asayişi sağlama bakımından memur sayısı azdı. Devlet, böyle bir halin gerçekleşmemesi için teşebbüste bulunmalıydı, diyordu., Türk İstiklal Harbi, a.g.e., s: Türk İstiklal Harbi, s:74; Binnur Kurt, Malta Sürgünleri, Yüksek Lisans Tezi Ankara 2008, s ATAZB Arşivi, K.17, G.no:60, Belge no:60-1/1a

52 42 bir olaya sebebiyet vermemek adına görevlerinden istifa etmiş olduklarını bildirmektedir. 127 Cevat ve Cemal Paşaların istifa etmeleri, önemli bir gelişme olmuş ve Anadolu da yankıları büyük olmuştur. Nihat Paşa, İngilizlerin hışmından kurtuldu. Onu korumaya çalışan Cevat Paşa, İngilizlerin kara listesine girdi yılında Cevat Paşa Genelkurmay Başkanı, Cemal Paşa da Harbiye Nazırı iken İngilizlerce yakalanıp Malta ya sürüleceklerdir. Malta da onlara birer sürgün numarası verilecek ve bu şekilde anılacaklardır: 2772 Cemal Paşa, 2773 Cevat Paşa Nisan 1920 de Mustafa Kemal Paşa nın Halil Paşazade Reşat Bey e çekmiş olduğu telgrafta: Cevat Paşa Hazretleri, İstanbul un işgali esnasında İngilizler tarafından tevkif edilmiştir. Mevkufiyetini hamil (tutuklanıp götürülen) olan vapurun hadiseden birkaç gün sonra Çanakkale den harice çıktığı haber alınmıştır. 129 İngilizler 1919 yılı Ocak ayından itibaren sürekli suçlu listeleri hazırladılar. Kara Liste deyimi ise ilk kez 17 Ocak 1919 tarihinde İngilizler tarafından kullanıldı. Bundan önce hazırlanan Suçlu Türkler listelerine resmen bu ad verilmemişti. Paris Barış Konferansı nda Mr. Balfour un yardımcılığını yapan Louis Mallet, 17 Ocak ta İngiltere Dışişleri Bakanlığı na gönderdiği bir yazıda Ermeni kırımından, Ermenilere, Rumlara, Hıristiyan Nestorilere zorbalıktan, savaş tutsaklarına kötü davranmaktan sanık Türklerin cezalandırılacaklarını bildirmiş, İngiltere Dışişleri Bakanlığı nın kara listeler 127 ATAZB Arşivi, K.27, G.no:85, Belge no:85-2; ayrıca bkz. 28 Ocak 1920 de Cevat ve Cemal Paşaların bu istifa durumlarıyla ilgili olarak Topçu Kumandanlığı Vekaletine çekilen 28/01/36 tarihli telgrafta, itilaf devletlerinden İngiltere, Fransa, İtalya nın İstanbul hükümetine verdiği yedi maddelik bir ültimatomdan bahsetmekte ve bu maddelerde Cevat ve Cemal Paşaların 48 saat içerisinde vazifelerinden çekilmeleri talep edilmektedir. ATASE Arşivi, İSH Klasörü, K.487, G. No: 43, Belge no:43-1, Ek Bilal Şimşir; Malta Sürgünleri, Bilgi Yay. Ankara, 1985, s: ATAZB Arşivi, K.28, G.no:114, Belge no:114 2

53 43 hazırlanmasını önermişti. İstenen listelerin bir bölümü Yüksek Komiserlikçe, bir bölümü de İngiliz Askerî makamlarınca hazırlanmıştır. 130 Cevat Paşa; Temmuz 1918 de korgenerallik rütbesini almıştı ve kasım ayında Genel Karargâhın başına getirilmişti. Aralık 1918 de Harbiye Nazırlığına (Savaş Bakanlığı) getirildi. Mayıs 1919 da Genelkurmay Başkanı oldu. Ekim 1919 da bu görevden istifa etti.1920 de İngilizler tarafından tutuklanıp, Malta ya sürgüne gönderildi. Oradan Ocak 1922 de İtalyan vapuruyla Mersin e geldi ve Elcezire cephesinde göreve başladı. 131 İngilizler, sorunsuz bir şekilde işgalleri sürdürebilmek için kilit noktadaki kişileri yakalayıp susturma yolunu seçmişlerdi. 132 Bir sömürge valisi gibi davranan, suçlu kişileri yakalatmak, bunları Müttefik askerî makamlarına teslim ettirmek ve yargılatmak isteyen Amiral Calthorpe, İngilizlere her türlü iyi niyeti gösteriyorsa da emirlerine uymayan Türk Hükümetini, protesto edip durmanın yararsız olduğunu, Ermenilere karşı saldırgan davranışların devam ettiğini, Kafkasya da, Kilikya da mütarekeye uyulmadığını 2 Ocak ta Londra ya yazdı. Aleyhinde delil bulunduğu sanılan kimselerin hemen yakalanıp, İtilâf askerî makamlarına teslimini talep etme yetkisinin kendisine verilmesini istedi. 133 İtilâf Devletleri nin isteklerini uygulamaya yanaşmayan Harbiye Nazırı Cemal Paşa ve Erkânı Harbiye-i Umumiye Reisi Cevat Paşa nın 20 Ocak 1920 günü ortak bir nota ile görevlerinden çekilmeleri istendi. 21 Ocak günü Paşalar istifa ettiler. Kısa süre sona da Malta ya sürgüne gönderildiler ŞİMŞİR, a.g.e., s.50; KURT, a.g.m., s YARAR, a.g.e., s Mustafa Kemal Paşa, Yaveri Cevat Bey (Gürer), Yarbay Kel Ali (Çetinkaya),Halil Paşa (Killi), Kazım Karabekir Paşa, İsmet Bey (İnönü) gibi Milli Mücadele nin önemli isimleri 28 Şubat 1919 tarihli kara listede yer aldı. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul da bulunan ve azledilip sürülecek kişilerin başındadır. İngilizlerin yazışmalar sırasında fazla zaman kaybetmesi nedeniyle, Anadolu ya geçmesi engellenememiş, Anadolu ya geçtikten sonra ise yakalanması mümkün olmamıştır. KURT, a.g.m., s ŞİMŞİR, a.g.e. s.127, KURT, a.g.m., s Sina Akşin, İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele, C.II, İş Bankası Kültür Yay., İstanbul, 2004, s.358

54 44 İşgalden sonra on bir kişiden oluşan ilk sürgün kafilesi 18 Mart günü yola çıktı. 22 Mart ta Malta ya ulaşan bu kafilede şu isimler bulunmaktadır: 2771 Çürüksulu Mahmut Paşa: General Milne nin isteğiyle, askerî tedbir olarak tutuklanıp sürüldü. İstanbul daki İtalyan Yüksek Komiseri nin serbest bırakılması çabalarına rağmen Malta ya sürüldü. Kısa bir süre sonra Malta da serbest bırakıldı Mehmet Cemal Paşa (Mersinli): Eski Harbiye Nazırı ve Isparta Mebusu. Milliyetçi ve Harbiye Nazırlığı sırasında Mütareke hükümlerinin çiğnenmesinde önayak olmuş ve göz yummuş olduğu gerekçesiyle General Milne tarafından tutuklattırılıp sürdürülmüştür. Mustafa Kemal Paşa ile yakın ilişkiler kurduğu için Ocak ayında İngilizlerin isteğiyle nazırlıktan istifa etmişti İsmail Cevat Paşa (Çobanlı): Eski Erkân-ı Harbiye-i Umumîye Reisi. Milliyetçileri desteklemek ve Müttefik temsilcilerinin otoritesini hiçe saymak politikasında Cemal Paşa ya başlıca akıl veren kişi olduğu iddiasıyla General Milne tarafından yakalattırılıp, sürdürülmüştür. Cevat Paşa, Cemal Paşa ile birlikte 21 Ocak ta görevinden istifa etmişti Hasan Tahsin Bey: Eski Erzurum ve Şam Valisi. İzmir Mebusu. Talat Paşa ile yakın ilişkileri bulunduğu, Ermeni kırımının hazırlanmasında parmağı olduğu iddiasıyla sürülmüştür Dr. Mehmet Esat Paşa (Işık): Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti Reisi. Milliyetçi, İngiliz aleyhtarı tehlikeli bir entrikacı ve propagandacı olarak nitelendirilip sürülmüştür Hüseyin Rauf Bey (Orbay): Eski Bahriye Nazırı, Sivas Mebusu ve Millî hareketin başlıca teşkilatçılarından biri. Kara Vasıf Bey le birlikte Mustafa Kemal Paşa nın sağ kolu olarak nitelendiriliyor. Siyasi ve Hıristiyan kırımı nedeniyle General Milne nin emriyle sürülmüştür Albay Ahmet Şevket Bey, Galatalı: İstanbul Müstahkem Mevki Kumandanı. Siyasi ve Hıristiyan kırımı nedeniyle sürülmüştür.

55 Mustafa Vasıf Bey (Kara Vasıf): Milliyetçi, Sivas Mebusu. Tanınmış milliyetçi ve Mustafa Kemal in sağ kolu olanlardan biri Mehmet Şeref Bey (Aykut): Milliyetçi, Edirne Mebusu. Trakya- Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti nin kurucularındandır Ahmet Faik Bey (Kaltakkıran): Milliyetçi, Edirne Mebusu. Başka bir sürülme nedeni gösterilmemektedir. Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti nin kurucularındandır Numan Usta: İstanbul Sosyalist Mebusu. Zeytinburnu Fabrikası nda ustabaşı iken seçime giren ve Mebus olan Numan Usta nın neden sürüldüğü belli değildir. İngiliz Harbiye Nazırlığı raporunda siyasal nedenlerle ve Hıristiyan kırımından dolayı sürüldüğü belirtilmiştir. 135 Sevr Antlaşması imzalandıktan sonra, İngiltere Dışişleri Bakanlığı ve Yüksek Komiserliği Müttefikler arası mahkemenin hemen kurulması için harekete geçti. İngiliz Yüksek Komiserliği ve Başkomutanlığı ellerindeki tutuklu Türklerin listelerini gözden geçirerek mahkemede ivedilikle yargılanıp cezalandırılmaları gereken kişilerin isimlerini Londra ya ilettiler. İngiliz Başkomutanlığının listesinde ise: 2680 Albay Ahmet Tevfik Bey, 2772 Cemal Paşa (Mersinli), 2694 Yüzbaşı Cemal Bey, 2773 Cevat Paşa (Çobanlı), 2700 Albay Ahmet Cevat Bey, 2774 Tahsin Bey, 2707 Binbaşı Mazlum Bey, 2777 Albay Şevket Bey, 2741 Yakup Gallus, 2803 Yakup Şevki Paşa (Subaşı),2745 Yüzbaşı Tahir Bey bulunuyordu. 136 İngiliz Başkomutanlığı 10 Mart 1921 günü yargılanmak üzere Malta da bulunan beş komutan aleyhindeki delilleri Londra ya gönderdi: 2772 Cemal Paşa (Mersinli): Harbiye Nazırı bulunduğu sırada, Milliyetçi ordu için asker toplanmasına yardım etmiş olmakla 135 ŞİMŞİR, a.g.e., s: ; KURT, a.g.m., s ŞİMŞİR, a.g.e., s:229; KURT, a.g.m., s.117

56 46 suçludur. Yani Paşa, Mondros Mütarekesinin 5. ve 20. maddelerini çiğnemiştir Cevat Paşa (Çobanlı): Sınır Boyundaki göçebe kabileleri Müttefiklere karşı silahlı direniş için örgütlemeye kalkışmaktan sanıktır Şevket Bey: Suçu, Akbaş cephaneliği baskını sırasında Çanakkale Komutanı bulunmuş olmasıydı Yakup Şevki Paşa (Subaşı): Kars telsiz istasyonunun yıkılmasıyla ilgili görülüyor ve ayrıca Kars Şûrası önünde müttefikler aleyhinde ateşli söylevler vermiş olmakla suçlanıyordu Hasan Tahsin Bey ile İngiliz Başkomutanlığı nın sürdürdüğü öteki kumandanlar aleyhinde gizli ajanlar aracılığıyla bile hiçbir delil bulunamamıştır. 137 Malta sürgünleri ile Anadolu da tutulan İngiliz subaylarının değiş tokuşuna yönelik ilk girişim, 20 Mayıs 1920 günü İngiltere Dışişleri Bakanlığı na başvuran İngiliz Savunma Bakanı Winston Churchill den geldi. Malta da bulunan bazı İngiliz yanlısı sürgünleri serbest bırakarak, Anadolu daki İngiliz subaylarının kurtarmayı önerdi. Dışişleri yetkilileri sürgünlerin bir kısmının bırakılmasını bile güçsüzlük belirtisi olarak görüyor, hiçbirini bırakmayı düşünmüyorlardı. Churchill, 17 Haziran günü tekrar Dışişleri Bakanlığı na başvurarak, Mustafa Kemal Paşa nın elindeki kozun değerinin gün geçtikçe artacağını savundu. 17 Temmuz da Hükümete sürgünlerin bir listesini vererek, yargılanması düşünülen isimlerin ayrılmasını, diğerlerinin İngiliz tutsaklarına karşılık salıverilmesini istedi. Ne kadar tutulacakları bilinmeyen sürgünlerin İngilizler için yük ve masraf olduğunu düşünüyordu. İki gün sonra Dışişleri Bakanlığı, Hükümete bir rapor sundu. Burada tutsakların İstanbul Hükümetinin isteğiyle sürüldükleri, onların izni olmadan serbest bırakılmalarının Kemalistler için bir zafer, Padişah Hükümeti 137 ŞİMŞİR, a.g.e., s:233; KURT, a.g.m., s.118

57 47 için manevi bir darbe olacağı belirtiliyor, Sevr i Türklere kabul ettirebilmek için sürgünleri asla serbest bırakmaması isteniyordu. 138 Türkiye ye dönmeleri askerî açıdan sakıncalı olan Malta da kalmaya devam edecek 28 kişi arasında Cevat Paşa da bulunuyordu. Ankara Hükümeti, Bekir Sami Bey e sürgünlerin bir kısmı yerine tamamının kurtarılabilmesi için barış antlaşmasına kadar beklenmesi talimatını verdi. Ancak Ankara heyetinde ikilik vardı. Bazı delegeler ya hep ya hiç anlayışına katılmıyor, hiç değilse bir kısmının kurtarılmasını istiyorlardı. Bekir Sami Bey kendisine verilen talimatın dışına çıkarak, Malta da bazılarının kalmasına razı olmakla birlikte bu sayıyı mümkün olduğunca azaltmak için 11 Mart günü İngilizlerle yeniden masaya oturdu. İngilizlerin suçlu saydıkları 27 kişinin bırakılmasını istedi. Yüksek Komiserlik, bunlardan 17 sinin bırakılmasında sakınca görmüyordu. Beşi suçluydu ama gerekirse bırakılabilirdi.ahmet Muammer, Tahsin ve Mustafa Abdülhalik Beyler suçluydu ve serbest bırakılmaları kabul edilemezdi. Mustafa Kemal Paşa nın ordusunda görev almalarından korkulduğu için Albay Şevket Bey, Cemal, Cevat ve Yakup Şevki Paşalar Türkiye ye dönmemek üzere serbest bırakılabilirlerdi. 139 Anlaşma 16 Mart 1921 günü imzalandı. 454 ü Anadolu da bulunan tüm İngiliz savaş tutsakları ve diğer tutsaklarla, Malta da bulunan yargılanmayacak tutsaklar değiş tokuş edilecek, ama İngilizler isterse herhangi bir tutsağın barış kurulana dek Türkiye ye dönmesine engel olabilecekti. Anlaşmanın 2. maddesine göre İngiltere Hükümeti nin iki tarafça önceden anlaşmaya varılmaksızın İstanbul a dönmemeleri koşuluyla serbest bırakmaya hazır olduğu kişilerin listesi Cemal Paşa, 2777 Şevket Bey, 2773 Cevat Paşa, 2803 Şevki Paşa. 140 Olarak kabul edecektir. 138 ŞİMŞİR, a.g.e., s: ; KURT, a.g.m., s ŞİMŞİR, a.g.e., s: Ayrıca bkz. Ömer Kürkçüoğlu, Türk-İngiliz İlişkileri ( ),Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1978, s: ; KURT, a.g.m., s Anlaşmanın 2. maddesinde; şu sırada Britanya makamlarının elinde bulunan Türk savaş tutsaklarıyla sivil sürgünlerin yurtlarına geri gönderilmesine hemen başlanacak, elden geldiği kadar hızla devam olunacaktır. Ancak bu madde, savaş halinin devamınca, 1 Ağustos 1914 te Türk imparatorluğunun parçaları olan topraklarda işlenmiş, savaş yasalarıyla törelerini çiğnemek ya da

58 Cevat Paşa nın Nişan ve Madalyaları ile Yapmış Olduğu Askeri Görevleri Askerlik hayatı boyunca göstermiş olduğu üstün başarı ve hizmetlerinden dolayı, gerek yurt içinde gerekse gerek yurt dışından önemli nişan ve madalyalara layık görülmüştür. Osmanlı Devleti içerisinde başlayan askeri görevinde, devletin önemli nişan ve madalyalarına sahip olurken, Müttefikimiz olan devletlerden de özellikle Birinci Dünya Harbinde kendisine nişan ve madalya verilmiştir. İstiklal Harbinde de sağladığı yararlılıklar onun bu dönemde de madalya almasına neden olmuştur. Gösteriyor ki; yaşadığı dönemlerde, yapmış olduğu hizmetler başarılı ve takdir toplayan önemli hizmetlerdir. Her görevinde askerlik eğitiminin ve vatan sevgisinin önemine sahip her şeyden önce bir asker ve komutan olması, onun başarılı bir görevi icra etmesini sağlamıştır. Almış olduğu nişan ve madalyalarda bunun en güzel kanıtıdır. Bu nişan ve madalyalar, tarihsel sırasına göre şunlardır; 1 Mayıs 1895 te Gümüş Liyakat Madalyası, 5 Temmuz 1896 da Üçüncü Dereceden Mecidi Nişanı, Ocak 1898 de Bulgar Liyakat Nişanı, 24 Mayıs 1902 de İspanya İzabella Katolik Nişanı, 1912 de Bulgar ikinci Dereceden Alexander Nişanı, 29 Kasım 1914 te Gümüş Muharebe İmtiyaz Madalyası, 1914 te Altın Muharebe Madalyası, 1915 te Alman İkinci ve Birinci Sınıf Demir Salip Nişanları, 1915 te Muharebe Altın İmtiyaz Madalyası, Alman İkinci Dereceden Aigle Rouge ( Kızıl Kartal) Nişanı, adam öldürmek suçlarından dolayı yargılanmaları kararlaştırılmış kişilere uygulanmayacaktır. Britanya Hükümeti, herhangi bir kişinin salıverilmesini, barış halinin yeniden kuruluşuna kadar onun İstanbul a gelmemesi koşuluna bağlayabilir ve buna uymayanları tutuklayıp hapsetmek hakkını elinde tutar. ŞİMŞİR, a.g.e. s: ; KURT, a.g.m., s

59 49 Alman İkinci Dereceden Kırmızı Kronlu Nişan, Avusturya-Macaristan İkinci Dereceden Harp alametli Demir Taç Nişanı, Avusturya-Macaristan Birinci Dereceden Croix de Fer Nişanı, Bavyera İkinci Dereceden Kılınçlı Askeri Liyakat Nişanı, 1916 da Alman İkinci Dereceden Kırmızı Kartal Nişanı, 19 Ağustos 1917 de Avusturya-Macaristan İkinci Dereceden Harp Alametli Demir Taç Nişanı, 23 Eylül 1917 de Birinci Dereceden Mecidi Nişanı, 15 Ekim 1917 de Alman Birinci Sınıf Kılınçlı Taç Nişanı, 1918 de Avusturya-Macaristan Salib-i Ahmer Nişanı, 29 ağustos 1923 te Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. 141 Cevat Paşa ya verilen Alman nişanı hakkında belgelerde şunlar ifade edilmektedir: Huzür-ı Sami-i Cenab-ı Sadaret-penahi ye, Ma rüz-ı çaker-i kemineleridir. Boğazın emr-i müdafaasında istihsal olunan muvaffakiyet-i askeriyeden dolayı Bahr-ı Sefid Boğazı Kumandanı Cevat Paşa hazretlerine Almanya Devleti tarafından i ta kılınan ikinci rütbeden Croix de Fer nişanının müşarunileyh tarafından kabul ve ta liki istizan buyurulmak üzere tanzim olunan irade-i seniyye layihası leften pişgahı sami-i Sadaret-penahilerine takdim kılınmışdır. Ol babda emr u ferman hazret-i veliyyü l-emridir. (Fi 28 Cumadelüla sene 1333 ve fi 31 Mart sene 1331/ 13 Nisan 1915, Hariciye Nazırı Mehmed Said) buna cevaben: Almanya Devleti tarafından Bahr-ı Sefid Boğazı Kumandanı Cevad Paşa ya i ta kılınan ikinci rütbeden Croix de Fer nişanının kabul 141 TOKER; ASLAN, a.g.e. s

60 50 ve ta likine ruhsat verilmişdir. Bu irade-i seniyyenin icrasına Hariciye nazırı memurdur. (Fi 29 Cumadelüla sene fi 1 nisan sene 1331/ 14 Nisan 1915), Başkumandan Vekili Harbiye Nazırı Enver; Sadrazam Mehmed Said; Mehmed Reşat 142 Cevat ÇOBANLI PAŞA nın askeri görevlerini diğer bölümlerde yeri geldikçe değinerek anlatmaya çalıştık. Bunları tek bir başlık altında toplayınca, görülüyor ki askeri başarısı almış olduğu görevler çerçevesinde onu tarihin önemli isimleri arasına girmesine neden olmuştur. Bu önemli bir ayrıntıdır. Çünkü; yaşamında çok erken yaşlarından itibaren askeri eğitim almaya başlamış genç bir askerin, Osmanlı Devleti son dönemlerinde en zor sınavını verirken bulunduğu görevleri başarıyla yerine getirebilmiş bir komutandır. İstikbal Harbinde- Milli Mücadelede- bu askeri yeteneğini ve meziyetlerini, vatanın bağımsızlığı için yola çıkan Mustafa Kemal ve diğer arkadaşlarına da faydalı olmuş, gerçek bir vatanperverdir. Cevat Paşa nın tarihsel sırasına göre almış olduğu askeri görevleri şöyle sıralayabiliriz: 22 Şubat 1894 te Padişah Yaveri sıfatıyla Saray Kurmaylığına, 17 Kasım 1894 te depremden zarar gören askeri binaların onarımı görevine atandı, 13 Mayıs 1895 te manevralarda bulunmak üzere Fransa ya gitti, 6 Şubat 1899 da Şakir Paşa ile Bulgaristan a gitti, 4 Nisan 1907 de 2. Ordu emrine, 3 Ağustos 1907 de İstanbul a dönmüştür. 28 Ağustos 1909 da Harp Akademisi komutanı, 15 Ocak 1911 de 1. Ordu Müfettişliği kurmay Başkanı, 27 Temmuz 1912 de Genelkurmay II. Başkan Vekili, 142 Osmanlı Belgelerinde Çanakkale Muharebeleri, Proje Yöneticisi, Yusuf Sarınay, C.I, Belge no:54, Başbakanlık Devlet Arşivleri Yay., Ankara, 2005, s. 63

61 51 20 Eylül 1912 de Doğu Ordusu Kurmay Başkanı, Daha sonra Çatalca ordusu Topçu Komutanlığı Kurmay Başkanı, 4 Şubat 1913 te 9. Tümen Komutanı, 5 Haziran 1913 te Bulgaristan hududunun belirlenmesi ile ilgili Komisyon Başkanı, 6 Ocak 1914 te 9. Tümen Komutanı, 10 Ağustos 1914 te Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevki Komutanı, 9 Ekim 1915 te 14. Kolordu Komutanı, 18 Kasım 1916 da 15. Kolordu Komutanı, 19 Ağustos 1917 de tekrar 14. Kolordu Komutanı, 8 Kasım 1917 de 8. Ordu komutanı, 24 Kasım 1917 de 2. Ordu komutanı, 2 Aralık 1917 de 8. Ordu komutanı, 3 Kasım 1918 de Genelkurmay Başkanı, 19 Aralık 1919 da Harbiye Nazırı, 14 Mayıs 1919 da Genelkurmay Başkanı olarak tayin edildi. 9 Ekim 1919 da Genelkurmay Başkanlığından istifa etmişse de tekrar bu göreve atandı. 16 Mart 1920 de İstanbul un işgalinde İngilizler tarafından tutuklanarak Malta ya sürüldü, 15 Ocak 1922 de Mersin e geldi. 9 Şubat 1922 de Elcezire Cephesi komutanı, 21 Ekim 1923 te 3. Ordu müfettişi olarak atandı. (aynı zamanda 2. dönem Elazığ Milletvekilliği yaptı) 31 Ekim 1924 te Ordu komutanlığı görevine son verildi ve milletvekilliğine devam etti, 25 Aralık 1924 te Elazığ milletvekilliğinden istifa etti ve askeri Şura Üyesi olarak atandı.

62 52 7 Ocak 1925 te Musul sorunu ve 28 Kasım 1925 te Irak sınırı için Milletler Cemiyetine giden heyette Askeri Müşavir olarak bulundu. 28 Nisan 1927 de İstanbul Erkan Divan-ı Harp Başkanı olarak atandı. 12 Mart 1928 de Cenevre de toplanan Silahların Azaltılması konusundaki Kongreye temsilci olarak gönderildi. 14 Eylül 1935 te Askeri Şura üyesi iken yaş haddinden emekli oldu TOKER; ASLAN, a.g.e., s ; Mirliva Cevat Paşa nın 1915 te On dördüncü kolordu Kumandanı olarak tayin kılındığına dair belge için bkz. Osmanlı Belgelerinde Çanakkale Muharebeleri, C.II, Belge no:38, Başbakanlık Devlet Arşivleri Yay., Ankara, 2005, s. 146

63 İKİNCİ BÖLÜM ORGENERAL CEVAT ÇOBANLI NIN SİYASİ HAYATI VE ÇOBANLI NIN ANILARI 2.1. II. DÖNEM ELAZİZ (ELAZIĞ) MİLLETVEKİLLİĞİ VE TBMM DE CEVAT PAŞA TBMM nin Açılması ve Dönemin Siyasi Durumu 1920 senesine gelindiğinde karşımıza çıkan tablo şudur: İstanbul un işgali ve meclisin basılması 144 hadisesi Anadolu da özellikle Ankara da büyük tepkiyle karşılandı. Mustafa Kemal Paşa devletin bekası için bir dizi tedbir alıp bunları yürürlüğe koydu. Bu tedbirlerden biri meclisin Ankara da toplanması kararıydı. 145 Görülen o idi ki 1919 Ekiminden bu yana Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye nin 146 ısrarla savunduğu milli meclisin Anadolu da toplanması düşüncesindeki isabet ortaya çıkmıştı. 147 Meclisin Ankara da yeniden çalışmalara başlaması için Atatürk ün daha ilk günden harekete geçtiğini gördük. Yeni meclise, Mebusa Meclisinin 144 İstanbul, 16 Mart 1920 de İngilizler tarafından işgal edildikten sonra, meclise de müdahale edilecektir. Bu durum yeni meclisin nerede açılacağına dair önemli bir neden olacaktır. İngilizler, meclise müdahale etmekle kalmayıp, bir çok mebusu da tutuklayacaktır. Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Günlüğü, C.II, Ankara 1994, s. 430 ve s.432; Dursun Ali Akbulut, Türkiye Büyük Millet Meclisi nin Açılması, Milli Mücadele Tarihi, s Nutuk ta bu kararla ilgili olarak Mustafa Kemal in Sözleri şudur: Efendiler, bir yandan milletvekillerinin seçilmesine çalışırken, bir yandan da Meclis-i Mebusan ın nerede toplanabileceği düşüncesi kafamızı kurcalıyordu. Hatırlayacaksınız ki, Erzurum dan Rafet Paşa nın bu konu ile ilgili bir telgrafına cevap verirken, Meclis toplanmalı, fakat İstanbul da değil, Anadolu da demiştim. Çünkü ben, Meclis in İstanbul da toplanması kadar mantıksız ve maksatsız bir davranış tasavvur edemiyordum. Ancak, bu hususta yetkili olanları ve kamuoyunu bu gerçeğe inandırmadıkça, düşüncemizin gerçekleşmesi mümkün değildi. İstanbul da toplanmasının sakıncalarını olduğu gibi gözler önüne sermek gerekiyordu. Ayrıntılı bilgi için bkz. Nutuk, s Heyet-i Temsiliye, 23 Temmuz 1919 dan 23 Nisan 1920 ye kadar Anadolu da geçerli olan hükümettir. Erzurum Kongresinde alınan kararların üçüncü maddesinde; İstanbul hükümetinin vatanı koruma ve istiklali elde etme gücünü gösteremediği takdirde, bu gayeyi gerçekleştirmek için geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet üyeleri milli kongrece seçilecektir. Kongre toplanmamışsa bu seçimi Heyet-i Temsiliye yapacaktır. Denilmektedir. Nutuk, s.46; 147 AKBULUT, a.g.m., s. 294

64 54 kaçabilen ya da kaçmak gereği olmadan gelebilen mebusları katılacaktı. Ama gelemeyen ya da gelmek istemeyen mebuslar da olacaktı. O bakımdan yeniden bazı mebusların seçilmesi gerekecekti. Bir de meclisin niteliği sorunu vardı. Ayan Meclisi gelmeyeceğine, Padişah ve hükümetiyle çalışmak söz konusu olmadığına göre, buna Mebusan Meclisi denemezdi. Atatürk Müessisan (Kurucu) Meclisi denmesini önerdi. 148 Yeni meclisin Ankara da toplanması kararı, uygulamaya konulduğunda iki önemli problemle karşılaşıldı. Böyle bir meclis nasıl ve ne şekilde toplanacaktı. İkinci olarak toplanacak meclisin mahiyeti ne olacaktı? Osmanlı Anayasasına göre, meclisi toplantıya çağırmak, yani açmak hakkı ve yetkisi sadece padişaha aitti. Meclisin aldığı kararlar, yaptığı kanunlar ancak padişah onayıyla yürürlülüğe giriyordu. Meclisin Ankara da toplanmasına padişah izin vermeyeceği gibi, izin vermediği meclisin karar ve kanunlarını da onaylaması beklenemedi. Padişahın onay vermediği, vermeyeceği bir meclise halkın teveccühü be ölçüde olacaktı? İşin başka bir yönü de anayasaya rağmen böyle bir girişimde bulunma, mevcut yasalar çerçevesinde büyük bir sorumluluğu beraberinde getirmesiydi. Mustafa Kemal Paşa, bütün bunları bilerek, bu şartlar altında meclisi Ankara da toplamak kararı almıştı Ekim 1919 da Genelkurmay Başkanı olan Cevat Paşa nın Atatürk e çekmiş olduğu telgrafta; Meclis-i Mebusan ımızın başkentimizden başka yerde toplanmasını, genel siyasetimiz bakımından sakıncalı görüyorum. 150 Demiştir. Tüm gelişmeler ilerde Mustafa Kemal in söylemlerini kanıtlayacaktır. 21 Nisan 1920 de Atatürk, vilayetlere Meclisin, 23 Nisan 1920 de Cuma günü açılacağını bildiren genelgesinde: Nisanın 23 üncü Cuma günü Ankara da Büyük Millet Meclisi açılacaktır ifadesine yer vermiş ve 22 Nisan 1920 de Atatürk, bütün vilayetlere yolladığı genelgede: 23 Nisan dan 148 Sina Akşin, Türkiye Tarihi, C.4,Cem Yay., İstanbul, 2000, s AKBULUT, a.g.m., s KOCATÜRK, a.g.e., s.174

65 55 itibaren bütün mülki ve askeri makamların ve umum milletin başvuru yerinin, adı geçen meclis olacağı arz olunur. demecini söylemiştir. 23 Nisan 1920 de Ankara da Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmıştır. 151 Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919 da Samsun a çıktığı andan itibaren düşüncelerini, ülkenin kurtuluşu için tasarladıklarını çok yönlü olarak uygulama alanına koydu. Bu hareket, dış düşmana karşı bir kurtuluş mücadelesi olduğu kadar, içerde millet egemenliğinin önündeki engelleri kaldırma kendi ifadesiyle milli egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız bağımsız olan yeni bir Türk devleti kurma girişimiydi. Aşama aşama bu noktaya kadar gelindi. Bu aşamalardan en önemlisi, belki başta geleni Ankara da T.B.M.M. nin açılmasıdır. 152 Meclisin açılması, yeni bir siyasi iktidarın da ortaya çıkması demekti. İstanbul dan bağımsız kendi kararlarını alabilecek bir siyasal yapı ve yeni bir iktidar güç, Milli Mücadele tarihinin de önemli dönemeçlerinden olacaktır. Birinci Dünya Harbinden yenik çıkmış olan Osmanlı Devleti için zor günlerin başladığı tarih 1918 yılında Mondros Antlaşması olmuştur. Bilen odur ki bu antlaşmayla, Osmanlı Devleti nin bir fiil işgali başlayacaktır. İtilaf devletleriyle mütareke konumunda bulunduğumuz halde, kanlı baskınlar, haksız işgaller, acımasız kıtaller hiç eksik olmuyordu. Doğu da Ermeniler Üç Sancak ta, kuzeyde Pontus-Rum çeteleri Orta ve doğu Karadeniz bölgesinde, güneyde ve güneydoğuda Fransızlar Ermenileri de yanlarına alarak, Batıda İngiliz destekli Yunalılar, Türklere karşı her türlü baskı, zulüm ve katliamda bulunuyorlardı. Sadrazam Damat Ferit Paşa, meclisin açılmasını engellemek için her türlü yola başvurdu. Milli Mücadelecilere, onların denetiminde olan idari ve askeri birimlere karşı isyanlar çıkarttı. Meclisin açılacağı sırada Ankara, adeta bir isyan çemberiyle kuşatılmış gibiydi. 153 İstanbul un İşgal edilmiş olması da ayrı bir vaziyet oluşturmaktaydı. Cevat Paşa, Harbiye Nazırı olarak görev aldığı dönemde 151 KOCATÜRK, a.g.e., s ; TBMM ZC., Devre:1, C.1, s AKBULUT, a.g.m. s AKBULUT, a.g.m., s

66 56 ise, İstanbul un işgaliyle İstanbul hükümetinin tavrı neticesinde görevinden istifa etmişti. 21 Ocak 1920 de Harbiye Nazırı Cemal Paşa nın Mustafa Kemal e Çektiği telgrafta, kendisinin ve Cevat Paşa nın istifasına ilişkin bilgiyi aktardığını görmekteyiz: Ankara 20 nci kolordu komutanlığına, Harbiye, Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine: İngilizler, hükümete verdikleri bir notada, benimle Cevat Paşa Hazretleri nin görevden çekilmemizi istediler. Kabinece şiddetli bir ret cevabı verildiyse de, durum kabinenin yerinde kalmasını ve yalnız benimle Cevat Paşa nın çekilmemizi gerektirdi. Harbiye Nezareti ne Salih Paşa vekalet edecektir. Kabineyi güç duruma sokacak bir davranışta bulunulmamasını rica ederim. Aksi halde, durum, tasavvur buyurduğumuzdan daha tehlikeli olur. Harbiye Nazırı; Cemal 154 Mustafa Kemal Paşa, İngilizlerin verdiği nota üzerine görevlerinden istifa etmelerine ilişkin olarak Cemal Paşa ya çekmiş olduğu telgrafta: Harbiye Nazırı Cemal Paşa Hazretlerine, Görevinizden çekilmek suretiyle İngilizlerin isteğine uymanız, öyle tehlikeli bir durum yaratır ki, sizin görevden çekilmemekle ortaya çıkacağını düşündüğünüz tehlikeden daha ağırdır. Bundan başka, Heyet-i Temsiliye nin bir temsilcisi durumunda olan zatı devletlerinin, haberi olmaksızın ve onun görüşüne uymayarak çekilmeniz kabul edilemez. İngilizlerin, sizi zorla görevden ayırmaları ihtimali bile bizce hesaba katılmış ve hemen tedbirleri alınmıştır. Bu duruma göre önce notayı olduğu gibi bildiriniz sonra durum hakkında bilgi vererek kararımızı beklemeniz ve sarsılmaz bir dayanıklılıkla göreviniz başında 154 Nutuk, s. 249; ATAZB Arşivi, Kls., K.27, G. No: 81, belge no: 81-1, Ek.4

67 57 kalmanız kesin isteğimizdir. Heyet-i Temsiliye Adına; Mustafa Kemal 155 Mustafa Kemal Paşa bu gelişmeler karşısında Sadrazam Ali Rıza Paşa ya İngilizlerin, Harbiye Nazırının ve Genelkurmay Başkanı nın değiştirilmesini istemelerinin devletin siyasi bağımsızlığına karşı yapılmış kesin bir saldırı olduğunu, Harbiye Nazırının ve Genelkurmay Başkanı nın mutlaka görevlerinde bırakılmasını istediklerini bildiren 22 Ocak 1920 tarihli telgrafında, 156 İstanbul hükümetinin ve Osmanlı Devleti nin nasıl bir durumda kaldığının açık bir göstergesi olmuştur. Harbiye Nazırı ve Genelkurmay Başkanı nın görevlerinden çekilmesine ilişkin Mustafa Kemal Paşa nın Erzurum Merkez Heyetine itafen çektiği telgrafta: Erzurum Merkez Heyetine, Ankara 25/1/1920 Meclis-i Mebusan ın daha görüşmelere başlamadığı şu sırada İngiltere ve Fransa, İtalya politik temsilcileri tarafından merkezi hükümete verilen yedi maddelik bir nota ile aslı olmayan bir takım sebepler belirterek, Harbiye Nazırı Cemal ve Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa Hazretlerinin 48 saat içinde görevlerinden çekilmeleri istenerek, istenilene uygun olmayan bazı olaylara imkân tanımamak için, bakanlar kurulunca görevi bırakmaktan vazgeçildiği ve yalnız adı geçen paşaların görevden ayrıldıkları anlaşılmıştır. Meclis-i Mebusunca bu meselenin vatan çıkarlarına uygun çözümü göz önüne alındığı bildirilmiştir. Temsil Heyeti Adına Mustafa Kemal. 157 Kurucu Meclisin açılmasından önce yaşanan önemli gelişmelerden biri de siyasi temsil meselesi ve Amasya Görüşmeleri olmuştur. 155 Nutuk, s Telgrafın tam metni için bkz. Nutuk, s Atatürk ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, Hzr. Ali Sevim, İzzet Öztoprak, Mehmet Akif Tural,, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, 2006, s

68 58 Sivas kongresinin sona erdiği gün yayınlanan beyannamede, memleket ve milletin durumundan söz edildikten sonra, İstanbul Hükümeti suçlanmış ve hükümetlerin milli iradeye tabi olmasının gerektiği bunun ayrıca makam-ı saltanat ve hilafetin masuniyeti için lüzumundan bahsedilerek, Milli Meclisin hiç vakit kaybetmeden toplanmasının gerekliliği tekrar edilmişti. 158 Milli bir meclisin kurulması yönünde Anadolu da bazı çabalar sarf edilirken, İstanbul hükümeti ise bu hareketi bastırmayı düşünüyordu. Mustafa Kemal in bulunduğu yerde yakalanıp gönderilmesi emrini veren İstanbul hükümeti, Heyet-i Temsiliye nin Mustafa Kemal Paşa idaresinde bir çete olduğunu ilan ediyordu. 159 Ferid Paşa Kabinesinin Heyet-i Temsiliye nin aldığı ve uyguladığı karar sonucunda düşmesi, Anadolu hareketinin halk ve idareciler nezdinde ki durumunu kuvvetlendirmiştir. Ekim ayı başlarında Damat Ferit Paşa nın istifayla yeni hükümeti kuran Ali Rıza Paşa, temsil heyeti ile işbirliği yapmak için teşebbüse geçerek Mustafa Kemal Paşa ile irtibat kurdu. Heyet-i Temsili ye de yeni kurulan Ali Rıza Paşa Hükümeti ile irtibata geçmeyi Gerekli bulmuştur. 160 Bu görüşmeler neticesinde alınan karalar yeni kurulacak Anadolu Hareketinin de şeklini ortaya çıkaran nedenlerden bazıları olacaktır. Karşılıklı yazışmalarda Mustafa Kemal, bazı isteklerde bulunmuştur. Bu isteklerde Cevat Paşa nın da için de bulunduğu bir madde yer almaktaydı: Erkanı-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti ne Cevat Paşa veya Fevzi Paşa getirilmeli 161 maddesi Nutukta da 162 Mustafa Kemal tarafından bildirilmiştir. Cevat Paşa gibi pek çok vatansever askerin, Milli Mücadele hareketinde faydalı olacakları hiç kuşkusuz biliniyordu. Harbiye Nezareti çatısı altında vatansever elemanlarda vardı. Bunlar, imkanlarının kıt, başlarının hükümete bağlı olmasına rağmen, el altından ve 158 Naim Sönmez, Siyasi Açıdan Cumhuriyet Hükümetleri (Tek Parti Dönemi , Basılmamış Doktora Tezi, s.29, Ankara 1992;Aktaran, Mustafa Turan, Milli Mücadele de Siyasi Çözüm Arayışları, Siyasal Kitapevi, Ankara, 2005, s TURAN, a.g.e., s TURAN, a.g.e., s TURAN, a.g.e., s Nutuk, s. 137

69 59 ellerinden geldiği kadar, başlayan direnişleri teşvik ediyorlardı. Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa, bunlardan biriydi Nisan 1920 Türkiye Milli Kurtuluş Hareketi nin kendi devletini kurduğu tarihtir. Bu tarihte Milli Mücadele, artık bir halk hareketi olmaktan çıkmış, bir halk devletinin ekseni etrafında gelişmeye başlamıştır. Bu eksen Türkiye büyük Millet Meclisi hükümetidir ve yarınki müstakil Türkiye Cumhuriyeti, bu halk devletinin tekâmülü olarak tabii temeline oturacaktır. 164 Genel hatlarıyla değindiğimiz Meclisin açılması ve öncesi durumda da görüldüğü üzere; yeni meclis artık yeni hedeflerin de gerçekleşeceği bir sistem oluşturacaktır. Amasya Genelgesi ve Erzurum-Sivas kongreleriyle tasarlanan ve Misak-ı Milli 165 kararlarıyla sınırları belirlenen bağımsız ve yeni kurulacak bir devletin kumanda kısmını işte, olağan üstü koşullarda alınan kararlarla bu meclis yapacaktır Cevat Paşa nın Milletvekili Seçildiği Dönemde TBMM nin Faaliyetleri Kurucu Meclis sıfatıyla 1920 de zor şartlar altında açıldıktan sonra ivedilikle hedeflerini gerçekleştirmeye başlayan bir sistemi görmekteyiz. Cevat Paşa nın 1923 te milletvekili olmasına değin, bu tarihsel süre içerisinde siyasi ve sosyal çerçevede neler yaşandığını, dönemin koşullarının neler olduğunu belirtmemiz gerekiyor. 163 Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam, C.II, Remzi Kitapevi, İstanbul, 2007, s AYDEMİR, a.g.e., s Misak-ı Milli; Mili Mücadele nin hukuken savunulmasında ve işgallerle birlikte Anadolu nun Müttefik devletlerce paylaşılmasında hemen hemen hiçbir varlık göstermeyen İstanbul yönetimi dışında Anadolu da başlayan Milli Mücadele esasının belirlendiği, Misakı- Milli adıyla bilinen bildirgenin Milli Mücadele nin başarıya ulaşmasında önemli bir yeri vardır. TURAN, a.g.e., s. 85; Ayrıca şunu da eklememiz mümkündür; 28 Ocak 1920 de kabul edilen Misak-ı Milli demokratikulusçu hareketin dünyaya duyurulan programı olmuştur. AKŞİN, a.g.e., s. 87

70 II. Dönem TBMM Seçimlerine Kadar Anadolu da Yaşananlar TBMM nin 1920 de açılmasıyla birlikte öncesinde belirlenen sorunların çözüme kavuşturulmaya başladığını görmekteyiz. Zor şartlar altında yeni bir hâkimiyet anlayışı içerisinde, yeni bir hareketin doğmasıyla Kurtuluş Mücadelesinin başladığını ve sonuçlandığını göreceğiz yılları arasında yaşanan siyasi, askeri gelişmeler, bir devletin sonunu, yeni bir devletin kuruluşunu tescilleyecektir. Yeni meclisin ilk işi hükümet kurmaktı. Hükümetin yapısı, yetkileri ve sorumluluğu üzerinde görüşler çeşitliydi. Gerçek şuydu ki, Ankara da kurulan büyük Millet Meclisi Hükümeti, Mustafa Kemal dahi sözünü etmemekle beraber, yeni bir devletti. İstanbul hükümeti ve Osmanlı devleti artık bitmişti. Gerek Padişahlık gerek, halifelik makamları artık yoktu da kurulan Osmanlı saltanatı artık tarihe karışmıştı. Ama bu gerçek, 1920 Anakarasında ve Büyük Millet Meclisi kurulurken ebetteki açığa vurulmamıştı. 166 Mustafa Kemal başkan seçildi, TBMM başkanı, meclisin seçeceği hükümete de başkanlık edecekti. Türk toplumun demokrasi mücadelesi böylece ivme kazanıyordu. 167 Mondros mütarekesin imzalandıktan sonra yer yer işgallerin başladığı bir döneme geçilmiş, bu durum Anadolu da Milli mücadele nin doğmasına vesile olmuştur. Sadece işgaller değil, Anadolu tam bir ateş çemberinin içersinde bulunuyordu. Anadolu da isyanlarda başlamıştı. Hem Anadolu topraklarını paylaşmak için işgale başlayan devletlerle, hem de Anadolu da isyan çıkaranlarla mücadele veriliyordu. 168 Serv Antlaşması da yaşananların 166 AYDEMİR, a.g.e., s AKŞİN, e.g.e., s Bu isyanlarda; Aznavur, Düzce- Bolu- Adapazarı ve Çapanoğlu ayaklanmaları olmuş, isyanların bastırılmasında ise Kuvay-ı, Milliye çok etkili olmuştur. Kuvay-ı Milliye kavramını iki ayrı yönden ele almak gerekir. Bu yönlerden biri; bir teşkilat fikridir. Bu teşkilat fikri, çeşitli gelişmeler sonunda TBMM hükümeti şekline ulaşır. İkinci yön, bir halk hareketidir. Bu harekat, çeşitli saldırlar, can ve yurt tehlikeleri karşısında halkın, kendi içinden beliren bir savuna çabasıdır. Bu çaba, yersel ya da bölgesel davranışlar, silahlanmalar, gruplaşmalar ve direnişler şeklinde, 1919 Haziran ile 1920 sonları arasında, milli mücadele nin anılarına karışır. Bir teşkilat fikri olarak Kuva-yı Milliye, ilk formülünü Erzurum kongresi beyannamesinin ikinci maddesinde bulur: Kuva-yı Milliye yi amil ve irade-i

71 61 İtilaf cephesi tarafından bir son nokta olması düşünülüyordu. Çünkü; Mondrosla beraber karşılarında bu denli güçlü bir Türk direnişi görmeleri, Osmanlı Devleti ni paylaşma hususunda sıkıntıları doğurmuştur. Gerçi Serv, ölü doğmuş bir anlaşmadır. 10 Ağustos 1920 de imzalanmıştır. Hiçbir zaman uygulanamamıştır. 169 TBMM hükümeti bir beyanname yayınlayarak, Osmanlı Hükümeti ile akdedilecek bir barışın TBMM nde kabul edilmeyeceğini, Türklerce kabul edilecek olan barışın, onun tek mümessili olan TBMM hükümeti ile yapılmasının zaruri ve lazım olduğunu, ilan etmişti. 170 Ankara Hükümeti de TBMM nde 19 Ağustos 1920 tarihli toplantıda bu Sevr Barış Altlaşmasını imzalayanların ve saltanat şurasında olumlu oy kullananların TBMM nce vatan haini ilan edilmeleri kararı alıyordu. 171 Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi, 20 Ocak 1921 tarihinde yaptığı Teşkilat-ı Esasiye ile kurucu meclis niteliğine sahiptir. Bu anayasa, Kanun-i Esasi den farklılıklar taşımaktadır. Özellikle birinci maddesinde Hâkimiyeti milletten başka hiçbir makama vermeyen ve hatta buna hiçbir gücü ortak olarak tanımayan durumu göz önüne alındığı zaman, daha önce Padişah- Halife ye bağlı kalınacağına dair olan yeminlerin bir siyasi düzenden ibaret olduğu kolaylıkla anlaşılabilinir. Dolayısıyla, birinci meclis hem kurucu meclis hem de ihtilalcı meclis niteliği taşımaktaydı. 172 II. Türkiye Büyük Millet Meclisi nin açılmasına giderken, birinci mecliste tasarlananların aslında daha büyük hedefleri yerine getirmek olduğunu göreceğiz. Sevr antlaşmasıyla birlikte, yerini belirleyen TBMM, artık kurduğu düzenli ordusuyla 173 da hem milliyeyi hakim kılmak esastır. Bu formül, doğrudan doğruya Mustafa Kemal indir. AYDEMİR, a.g.e. s. 141, IV 169 AYDEMİR, a.g.e., s Tahsin Ünal, 1700 den 1958 e Kadar Türk Siyasi Tarihi, Kutluğ Yay., Ankara,1974, s. 507; TURAN, a.g.e., s ÜNAL, a.g.e. s.529; TURAN, a.g.e., s Mustafa Albayrak, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti nin Tarihsel Gelişimi, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999, s Ağustosu sonlarından itibaren Düzenli Ordunun kurulmasına geçilecektir. Yücel Özkaya, İzmir in İşgali, Milli Mücadele Tarihi, s.86

72 62 askeri hem siyasi başarılara imza atacak, Kurtuluş Mücadelesinde başarılı sonuçları elde edip, bağımsız bir devlet olmanın haklı gurunu yaşayacaktır. TBMM hükümetinin ve Düzenli Ordunun ilk başarısı Doğu Cephesinde oldu. 174 TBMM Hükümeti kuvvetlerinin doğu cephesinde askeri alanda Ermenilere karşı elde etmiş olduğu zafer üzerine, Türk ve Ermeni delegeleri arasında 2/3 Aralık 1920 de Gümrü Anlaşması 175 imzalandı. Bu anlaşma, Ankara hükümetinin ilk siyasi zaferi ve anlaşması olmuştur. 176 Güney cephesinde ise; bilindiği üzere Fransızlar, 1919 sonlarından beri bu cephede sürüp gelmiş olan çeşitli muharebelerde, yer yer uğradıkları başarısızlıklar yüzünden, Türklerle savaşı sürdürmekte bir yarar görmemeye başladılar. Buna bazı iç ve dış siyasi sorunlarında eklenmiş olması onları, özellikle II. İnönü zaferinden sonra Ankara Hükümeti ile bağlantı kurmak zorunda bıraktı.20 Ekim 1921 de TBMM Hükümeti ile resmen Ankara Anlaşması nı imzaladı. Bu anlaşma ile güney cephesinde Fransa ile savaş hali sona erdi. Türkiye-Suriye sınırı tespit edildi. Misak-ı Milli ilk kez batılı büyük bir devlet olan Fransa tarafından benimsenmiş ve dolaylı olarak da TBMM hükümetini tanımış oldu. 177 Kurtuluş savaşının en önemli cephesi ve savaşın son askeri cephesi olan Batı cephesi savaşları ve sonrasında yapılan anlaşmalar TBMM hükümetinin de siyasi üstünlüğünü ortaya çıkaracaktır. Batı cephesi savaşlarının ilki Yunanlılarla yapılan I. İnönü Savaşı olmuştur Ocak 1921 tarihleri arasında gerçekleşen bu savaş, Çerkez 174 AKŞİN, a.g.e., s Gümrü Antlaşması; Doğu Anadolu da gerek Rusya, gerekse İtilaf Devletleri tarafından Türkler aleyhine kullanılması muhtemel olan Ermenilere karşı elde edilen askeri başarının siyasi olarak teyidi anlamını taşıyordu. Batı cephesinde Yunanlılara karşı yürütülen savaşın belki de en sıkıntılı günlerinde böyle bir antlaşmanın yapılması, bu bölgedeki askeri kuvvetleri batıya kaydırılmasını sağlayacaktır. Ayrıca askeri mücadele Ankara tarafından yürütülmüş, anlaşmada yine Ankara tarafından yapılmıştır. Bu itibarla Gümrü antlaşması, her şeyden önce bir prestij anlaşmasıdır. TURAN, a.g.e.,s GÖRGÜLÜ, a.g.e., s GÖRGÜLÜ, a.g.e., s

73 63 Ethem e 178 karşı yürütülmüş harekâtın hemen ardından geldi ve Yunan kuvvetleri sayı ve donanım bakımından üstün durumda olmalarına rağmen, başarı elde edemediler, çekilmek zorunda kaldılar. 179 I. İnönü savaşı galibiyeti sonrasında yaşanan gelişmelere bakıldığında; İtilaf devletleri, Londra da Türkiye nin de katılacağı bir konferans toplamaya karar verdiler; bu da TBMM hükümetinin artık itilaf devletlerince tanınış olduğunun en somut örneği olacaktır. 180 II. İnönü de bir Türk zaferi oldu. 181 Düşman 1 Nisan 1921 de mağlup olarak tekrar geri çekilmek zorunda kaldı. 182 Türk ordusu Kütahya- Eskişehir savaşlarında yenilerek 10 Temmuzda başlayan hareket sonrasında geri çekilmek durumda kalacaktır Temmuz 1921 de sona eren Kütahya-Eskişehir muharebeleri Batı cephesi birliklerinin Sakarya gerisine çekilmesi ile sona erecektir Ağustos 13 Eylül 1921 tarihleri arasında gerçekleşen Sakarya Meydan muharebesi 185 Büyük bir başarıyla sonuçlanmıştır. Türk ordusunun Batı cephesinde yunan kuvvetlere karşı bir zafer olmuştur. Böylece, Ankara yılı sonunda Anadolu da Çerkez Ethem ve kardeşleri Milli Hükümete karşı ayaklanmışlardı. Kütahya ve Gediz bölgesinde, Batı ve Güney cephe komutanlarının asıl kuvvetleriyle, bu isyanı bastırmakla uğraşmaları yunanlılar lehine bir üstünlük meydana getirmişti. TURAN, a.g.e., s.113; Çerkez Ethem; TBMM açılmasında Anadolu da yaşanan iç isyanlarda bu isyanları bastırmak için kendi komutasındaki Kuva-yı Seyyare adındaki birlikle başarılı olmuştur. AKŞİN, a.g.e., s.92; Nutukta Çerkez Ethem müfrezesi başarılarına yer verilmiş olup, zaman içerisinde ve daha sonrasında yaşananlar ve Çerkez Ethem ile kardeşlerinin Ankara daki hükümet üzerinde bile otorite kurmaya başladıklarını ve bunun zararlarını Atatürk anlatmıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Nutuk, s. 320,321;AYDEMİR, Tek Adam C.II, s AKŞİN, a.g.e.,, s Londra konferansına, 25 Şubat 1921 de İstanbul dan olduğu gibi Anadolu dan da delegeler davet edildi. Bu davet, İstanbul un durumu ve İstanbul hükümetinin memleketi temsil yetkisi hakkında İstanbul hükümetiyle Ankara arasında çetin bir tartışma kapısı açılmasına meydan verdi. AYDEMİR, Tek Adam, C.II., s. 436; I.İnönü savaşı sonrasında Rusya ile ilişkilerde önemli gelişmeler oldu. 16 Mart 1921 de Moskova, 13 Ekim 1921 de Kars anlaşmaları yapılarak, Misakı Milli nin Rusya tarafından tanınmasını sağladı. AKŞİN, a.g.e., s AKŞİN, a.g.e., s GÖRGÜLÜ, a.g.e., s AKŞİN, a.g.e.,, s GÖRGÜLÜ, a.g.e.,, s Sakarya Meydan muharebesinden önce 5 Ağustos 1921 de Mustafa Kemal, Başkumandan olmuştur. AYDEMİR, a.g.e., s. 449; Mustafa Kemal TBMM nin yetkilerini kullanmak istiyordu. Başkomutanlık yetkisini üç ay süreyle aldı( Büyük Taarruza dek bu yetkiyi birkaç kez yenileyecektir), 7 8 Ağustos tarihlerinde olağanüstü bir seferberlik niteliğinde olan Tekâlif-i Milliye (ulusal yükümlülükler) emirlerini yayınladı. AKŞİN, a.g.e., s.99

74 64 Hükümeti, halen ülkeyi işgal altında tutan galip İtilaf devletleriyle siyasi anlaşmalar yaparak Sevr antlaşmasını fiilen yırtmış oldu Ağustos 1922 Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan muharebesi ile Anadolu toprakları Yunan istilasından temizlenmiştir. Bu savaşın zaferinin önemi; bir kilit noktasında ve seri bir kararla bir darbe hareketinin, bütün yunan cephesinde son ve kesin neticeyi sağlayan bir muzafferiyet oluşundandır. 187 II. TBMM nin açılmasına gidilen yolda Türkiye nin yeni çehresi de oluşmaya başlamıştı. Artık, cephelerdeki savaşlar bitmiş, yerini devletlerarası siyasi ve diplomatik savaşlar almaya başlamıştı. Öncelik Lozan da 188 yapılması düşünülen antlaşmaydı. Bundan dolayı, elde edilen kazanımların sekteye uğramaması adına ve hedeflenen amaçlar doğrultusunda, temsil yetkisinin tek elde TBMM de olması gerekiyordu. Bundan dolayı 1 Kasım 1922 de Saltanat kaldırıldı. 189 Lozan ın hikâyesi, 9 Eylül 1922 de İzmir in kurtuluşu ve onu takip eden günlerde Yunan istila kuvvetlerinin Anadolu topraklarından temizlenmesi ile başlar. Harp bitmişti. Büyük Millet Meclisi hükümeti kendisini savunmasını bilmişti arasında büyük başarılar elde edildi. Kuzeyde Karadeniz kıyılarından bir müdahale ve kıyılarda Rum Pontus devleti kurulması yolundaki proje ve girişimler suya düşürüldü. Doğuda Ermeni saldırıları ve bir Ermenistan teşkili karar ve teşebbüsleri de fiilen tasfiye edildi. Güneyde 186 GÖRGÜLÜ, a.g.e., s AYDEMİR, a.g.e., s.485; Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi sonrasında 11 Ekim 1922 de Mudanya Mütarekesi imzalanmıştır. Bununla büyük millet Meclisi, İtilaf devletlerince resmen tanınmış oluyor. TURAN, a.g.e., s Lozan Barış Anlaşması, 24 Temmuz 1923 te imzalanmıştır. Çetin şatlar içinde akıp giden konferans, 21Kasım 1922 den 25 Temmuz 1923 tarihine kadar tam sekiz ay sürdü. Bu anlaşma TBMM nde 23 Ağustos 1923 te yani Büyük Taarruzdan tam bir sene sonra tasdik olunarak kanunlaştı. AYDEMİR, Tek Adam, C. III. s Saltanatın kaldırılmasıyla ilgili olarak, Atatürk ün TBMM nde ki konuşmasında: Millet, mukadderatını doğrudan doğruya eline aldı ve milli saltanat ve egemenliğini bir şahısta değil, bütün fertleri tarafından seçilmiş vekillerden oluşan bir Meclis-i Ali de temsil etti. İşte o meclis, Meclis-i Alinizdir.; Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Milletin saltanat ve egemenlik makamı, yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi dir. TBMM ZC.,Devre:I, C. 24, s ; KOCATÜRK, a.g.e., s

75 65 Çukurova nın işgali, Urfa, Maraş, Antep teki İngiliz, Fransız ve Ermeni istila ve yerleşme hareketleri, kanlı savaşlar sonunda, Anadolu nun başarısı ile sona erdi. Bütün bu bölgeler, müdahaleci kuvvetlerden temizlenmişti. Bir kısmı İstanbul sarayının ve dolayısıyla işgal kuvvetlerinin yardımıyla düzenlenen iç isyanlar tamamen bastırılmıştı II. TBMM ve Cevat Paşa nın Milletvekilliği Cevat Paşa, TBMM nin II. Dönem seçimlerine katıldı ve Elazığ dan milletvekili seçildi. Seçim mazbatası te onaylandı. 191 Ordu komutanı olduğu sürece izinli sayılması genel kurul toplantısında kabul edildi. 25 Aralık 1924 te Askeri Şura üyeliğine atandı. Ekim 1924 te yasama görevini tercih ettiğinden ordudaki görevi sona erdi te Atatürk ün isteğine uyarak Milletvekilliğinden istifa etti. 192 Askeri görevlerini emekli olana dek sürdürdü. Atatürk; 30 Ekim 1924 tarihinde Milletvekili olan komutanlara çektiği telgrafta şunları beyan ediyor: Bana olan itimat ve sevginize dayanarak gördüğüm ciddi lüzum üzerine derhal milletvekilliğinden istifa ettiğinizi telgrafla Meclis Başkanlığı na bildirmenizi teklif ederim. Önemli olan askeri görevinize kayıtsız şartsız kendinizi vermek, sebep olarak kayda değer. Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi (Çakmak) Paşa hazretleri, aynı lüzuma dayanarak teklifim üzerine istifasını vermiştir. Bu telgraf 3. Ordu müfettişi Cevat ( Çobanlı), 1. Kolordu komutanı İzzettin ( Çalışlar), 2. Kolordu Komutanı Ali Hikmet (Ayerdem), 3. Kolordu Komutanı Şükrü Naili (Gökberk), 5. Kolordu komutanı Fahrettin (Altay) ve 7. Kolordu Komutanı Cafer Tayyar (Eğilmez) Paşalara çekilmiştir AYDEMİR, Tek Adam, C.III, s ÖZTÜRK,, a.g.e.,, s YARAR, a.g.e.,, s KOCATÜRK, a.g.e., s

76 66 Cevat Paşa nın istifa dilekçesinde 194 şöyle demektedir: Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine Mebusluktan istifa eylediğimi arz eder ve Heyeti Celileye muvaffakiyetler temenni ederek en samimi hürmetlerimi takdim eylerim efendim. 22 Kânunuevvel 1340; Elaziz Mebusu Ferik Cevat 195 Milletvekilliği kısa süren Cevat Paşa, askeri yetenek ve dehasının daha iyi hizmetler vereceği tartışılmaz bir gerçekti. Atatürk de bunu biliyordu ve Cevat Paşa nın da diğer bazı komutanlar gibi milletvekilliğinden istifa edip askeri kanalda daha iyi hizmetler vermesini uygun görüyordu. Başarıları zaten tartışılmazdı. Bu da Cevat Paşa nın Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası 196 almasına vesile oldu. Cevat Paşa nın istifa etmesiyle ilgili olarak Milliyet Gazetesi 1960 yılında bu konunun haberi yapılmıştı. Haberde aktarılana göre: Üçüncü Kolordu kumandanı Cevat Paşa Hazretlerine ve K.7. Kumandanı Cafer Tayyar Paşa Hazretlerine; Kumandanların mebus bulunmaları orduda, emir ve kumanda da istenilen disiplinle bağdaşılamadığına inanılmıştır. Birinci ve ikinci ordu müfettişlerinin görevden ayrılarak Meclise dönmeleriyle orduları uygun görünmeyen bir zamanda başsız bırakılmış olmaları, bu inancı perçinler. Seçim bölgeniz halkı ordunun disiplin ve selameti için vereceğiniz karardan elbette memnun olur. İlk şifreme göre kararınızı bildirmenizi rica ederim. Reisicumhur, Gazi Mustafa Kemal. Buna Cevat Paşa, şu 194 Cevat Paşanın istifa dilekçesi ve kabulüne ilişkin belgeler için bkz.: Ek:5 195 TBMM Z.C., Devre:II, C.XI., s yılında çıkan kanunla İstiklal Madalyası yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin tek geçerli madalyası olarak kabul edilmiştir. (Türk Silahlı Kuvvetleri Resmi web sayfası)

77 67 cevabı verdi: Emir ve kumandada istenilen disiplinle bağdaşamadığından kumandanların mebus bulunmamaları hakkındaki yüksek başkanımızın inancına bütün kalbimle katılır ve seçim zamanında da beni mebus seçtirmemenizi bu inançtan ötürü istirham etmiş olduğumu da arz ederim. Ancak bugün yüksek makamınızdan verilen emirle mebusluktan istifanın tahmin edeceğiniz gibi millet ve seçim dairemce iyi görünmeyeceğine inanıyor ve bu inançla hiçte uygun görmediğim şu önemli zamanda ordudan ayrılmak zorunda kalacağımı düşünerek elem duyduğumu arz ederim. Üçüncü Ordu Müfettişi Cevat, Atatürk le ilgili anılarını anlatırken sözlerini şöyle bağlardı: Atatürk ün yaptıklarını hiç kimse yapamazdı. Bu millet ona çok şey borçludur. 198 Diyordu. Elcezire Cephesi Kumandanı Cevat Pasa Hazretlerinin İstiklâl Madalyası almaya hak kazanması ile taltifi hakkında İcra Vekilleri Heyeti Riyaseti tezkeresinde : T. B. M. Meclisi Riyaseti Celilesine Elcezire Cephesi Kumandanı Ferik Cevad Paşa Hazretlerinin kırmızı şeritli istiklâl Madalyasıyla taltifi hakkındaki Müdafaai Milliye Vekâletinin işarı, İcra Vekilleri Heyetinin tarihli içtimaında ledelkırae müşarünileyhin olveç/ hile icrayı taltifinin Meclisi Âliye arzı takarrür etmekle iktizasının ifası ve neticesinin işarına müsaade buyurulmast mâruzdur efendim. İcra Vekilleri Heyeti Reisi Vekili; Fevzi 199 TBMM nin II. Dönem Yeni yasama yılının açılması 11 Ağustos 1923 cumartesi günü olmuş; Tarihine kadar bu yasama yılı devam etmiştir. 200 Bu dönem Türkiye Cumhuriyeti nin kurulduğu ve yeni kurulan devletin rejim niteliklerinin de belirlendiği bir süreç olmuştur. Bu süreçte Cumhuriyetin ilan edilmiş olması, yeni kurulan devletin de artık kimliğini eline 197 Milliyet Gazetesi, 28/04/ BAYCAN, a.g.m., s TBMM Z.C., Devre:II, C.I, s

78 68 aldığını gösteriyordu. 29 Ekim 1923 te ilan edilen cumhuriyetin temelleri zaten 1 Kasım 1922 de Saltanatım kaldırılmasıyla atılmıştır da diyebiliriz yılında Zafer Hatırası olarak hazırlanan bir kartpostalda Mustafa Kemal, Cumhuriyetin ilanıyla beraber vatana bu süreçte yararlılık göstermiş komutanlarla beraber bir fotoğraf hazırlanmıştı. Bu fotoğrafta Cevat Paşa da yer almaktaydı. 201 Atatürk ün siyasi rejimde meşrutiyeti ideal olarak gördüğü söylenemez. Bu düşüncesini belirtirken, Halkın mütelaasına müsteniden bahşedilen hukuk haricinde imtiyazat ile Cumhuriyet idaresinin tatbiki kabil değildir. Diyordu. 202 Cumhuriyetin ilanıyla birlikte yeni meclis yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti için çalışmalara başladı. Cumhuriyetin ilanı bir siyasi bunalımı çözmüştü, ama Cumhuriyet ilanının bizzat kendisi yeni siyasi bunalımlar yaratmaya adaydı. 203 Bunlardan en önemlisi de hilafet meselesi idi. Türkiye de Hilafetin devam edemeyeceği his olunuyordu. Çünkü bu müesseseyi, Yeni Türkiye yi kuran ve idare eden önder kadro benimsemiyordu. 204 Hilafet sorunu aslında bir rejim sorunuydu. Mustafa Kemal Paşa hilafet sorununu tamamen ortadan kaldırabilmek için 1924 yılı başlarında bir dizi girişimlerde bulundu. 205 Mesele Halk Fırkası grubuna Martta getirildi. Zaten, 1 Martta meclis açılış nutkunda, dinin siyasetten ayrılması, terbiye ve tedrisatın birleştirilmesi konusunda işaretler vardı Mart 1924 tarihinde TBMM, Hilafet in kaldırılmasına karar verdi Bu kartpostal, Milliyet Gazetesi nin 50 Yıllık Yaşantımız adlı ekinde tarihinde gösterilmiştir. Aynı ekte; İkdam Gazetesinin Cumhuriyetin ilanından sonraki ilk baskısına da yer verilmiştir. Cumhuriyetin ilanıyla ilgili haberler yer almıştır. 202 Atatürk, Söylev ve Demeçler, C.V, s.105, Ankara 1972; Mustafa Albayrak, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyetinin Tarihsel Gelişimi, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara,1999, s Cemil Koçak, Siyasal Tarih( ), Türkiye Tarihi C.4, s AYDEMİR, Tek Adam, C.III, s KOÇAK, a.g.m., s Mustafa Kemal Paşa, 6 Aralık 1922 tarihinde Halk Fırkası adı altında yeni bir siyasi parti kuracağını açıklamıştır. Yeni parti halkçılık esası üzerinde vücut bulacaktı. Yeni kurulacak parti tüm ulusu temsil etmeliydi. KOÇAK, Siyasal Tarih( ), s AYDEMİR, Tek Adam, C.III, s KOÇAK, Siyasal Tarih( ), s.136

79 69 Böylelikle dinin bir siyasi güç olarak varlığını sürdürmesi ortadan kaldırılmıştır. Dini siyasetten ayıran, devlet idaresinde dini ilke ve müesseseleri devlet dışı kılan Laik bir devlete doğru yöneldi. Bu harekette de, tıpkı Saltanatın kaldırılması, daha sonra Cumhuriyetin ilanı hareketlerinde olduğu gibi, Gazi Mustafa Kemal in, yön tayin edici önderlik karar ve tesirini görmemek kabil değildir. Onun içindir ki laiklik hareketi, tıpkı Hakimiyeti Milliye ve Cumhuriyet gibi, Mustafa Kemal in asli ilkelerinden biridir. Bu arada Erkanı Harbiye-i Umumiye Vekilliği kaldırılmak, Erkanı Harbiye Reisi kabineden çıkarılmak suretiyle de ordu siyasetten ayrılmış oldu. 209 Böyllikle; ordu- devlet ve din-devlet bağlamları laikleşme sürecinde ciddi kararlar alınarak şekillenmiştir. Cevat Paşa da askeri kimliği içerisinde siyaset yapmamayı Atatürk ünde isteği doğrultusunda kabul edecektir ve siyasetten yani Elazığ milletvekilliğinden istifa ederek ayrılacaktır Cevat ÇOBANLI nın Yaşamına Dair Anıları Cevat Paşa için güzel bir tasvir yapılmıştır yılında Yedigün dergisinde kendisiyle yapılan röportajda, Paşa hakkında ilk izlenim olarak şunlara yer verilmişti: Dünyanın en keskin aleti ile bile yerinden oynatılamayacak vehmini veren üst dudağından fırlamış sert ve sivri bıyıkları olmasa en tatlı bir gülümseme ile ışıldayan bu mavi gözler, bu yüze bir çocuk tazeliği ve saflığı verecek. 210 Deniliyordu. Özellikle Çanakkale Savaşlarıyla ilgili Çanakkale de Mehmetçik yok muydu? Sorusunda en önemli noktalardan birini, Cevat Paşa şöyle izah edecek ve cevap verecektir: 209 AYDEMİR, Tek Adam, C.III, s Yedigün Dergisi, Cevat Çobanlı Hatıralarını Anlatıyor, yıl 1936, no. 180, s.14

80 70 Mehmetçik olmasaydı Çanakkale olur muydu? Çanakkale harbi diğer sahalarda yapılan harplerle kabili mukayese değildir. Tasavvur buyurun Denizde bir harp oluyor Fakat ötede karada üç dört kilometrelik bir sahada da insanlar birbirlerine giriyorlar. Ve Mehmetçik orada da gıdasından bile mahrum olduğu halde memleketin kapısını beklemekten büyük bir zevk duyuyor. 211 Çanakkale Savaşı'nda müstahkem mevkiin savunmasını yöneten ünlü Cevat Paşa nın Dönemin Avusturya basınından bir anekdotu aktaralım. "Viyana sarayında, imparatorun basın dairesi genel müdürü Oskar Montiong, devletin özellikle Slav tebaası tarafından çok sevilen 18. yüzyılda yaşamış Ukraynalı kâhin Mosij Wernyhora'nın kehanetini sık sık hatırlatıyordu. O tuhaf kehanette, 'Türk atını Dinyester'den suladığında ayağa kalkacaktır Polonya,' deniyordu." Galiçya cephesinde nice yiğit toprağa düştü, ama Cevat Paşa atını Dinyester'de suladı. Ve savaşın sonunda Hitler orduları yeniden haritadan silinceye, daha doğrusu Stalin ile paylaşacağı 1939 sonbaharına kadar yaşayacak Polonya devleti doğdu. Cevap Paşa, Galiçya dönüşü Filistin cephesine gönderildi. Enver Paşa'nın bir başka fantezisinin, Mısır'ı geri almak sevdasının kurbanı olarak. Orada 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa'yla silah arkadaşlığı yaptı. Çanakkale'den sonra bir kez daha omuz omuza dövüşüyorlardı. Ve bir kez daha İngilizlere karşı. Sonra İstanbul'a, Genelkurmay karargâhına çağrıldı. Mondros Mütarekesi'nin imzalandığı sırada Genelkurmay Başkanlığı görevini yürütüyordu. Fevzi Paşa'ya vekâleten. Fevzi (Çakmak) Paşa, İngiliz ordusu İstanbul kapısına dayanınca, onları karşılamamak için 20 gün hastalık izni almıştı. Yunanlıların İzmir'e çıkmaları sonrası bu izin istifaya dönüşecekti. Mustafa Kemal'in Anadolu isyanını ateşlemek için Samsun'a hareket etmesinden hemen önce, Sadrazam Damat Ferit Paşa ve Cevat Paşa'yla akşam yemeğinde buluştu. Yemeğin amacı, Damat Ferit'in kuşkularını dağıtmaktı. Mustafa Kemal ertesi 211 Yedigün Dergisi, s.14 15

81 71 gün Padişah Vahdettin'i ziyaret edecek ve ardından Bandırma vapuruyla Karadeniz'e açılacaktı. 212 Cevat Paşa, Çanakkale Savaşlarındaki anılarına ilişkin Atatürk hakkında da şunları söylüyor: İlk gün Atatürk le beraberdik. O kara cihetine, ben deniz cihetine merbuttuk. Seddürbahir e gittik, orada kıtaatı teftiş edecektik. Yolda kıtaatın teftiş için hazır olmadığını anladık. Uzakta düşman donamasının şimdiye kadar olduğu gibi değil, fakat, ciddi bir harp gayesiyle ilerlemekte olduğunu gördük, geriye döndük. Alçıtepe yolunu tuttuk. O sırada ilk düşman mermisi başımızın üzerinden gerçek Alçıtepe ye düştü. İşte 5 Mart sabahı böyle başlamıştı. Muhakkak ki Çanakkale de en parlak günümüz budur. Bu sabah, müttefikin donanması olanca kuvvetiyle, şiddetiyle Kaleye taarruza başladılar. Elimizde mermi miktarı mahdut olmakla beraber bunlarda ve kara ordusu topçularından, bilhassa obüslerden azami istifadeyi düşünmüş ve bu sebeple mestur mevziler hazırlamıştık. Her tabya ve her batarya kendilerine evvelce verilmiş olan talimat mucibince faaliyet sahası dahiline giren düşman gemilerine hemen ateş açıyorlardı. 213 Çanakkale Savaşlarında Alman Güney Ordu komutanı tarafından Cevat Paşa ve yapılan üstün başarılar için şunlar söylenmiştir: Alman Güney Ordusu Komutanı da 13 Haziran 1917 gün sayılı günlük emirlerinde: 15 nci Türk Kolordusu, Alman Güney Ordusu içinde 10 aylık bir harekâttan sonra, bu ordunun kuruluşundan ayrılırken arkasında doldurulamayacak ve hep his solunacak bir boşluk ve daima şükranla anılacak, hiçbir zaman solmayacak bir hatıra bırakıyor. 15 nci Kolordu, dört kanlı boğuşma, üç muharebede ateşle, ölümle uğraşarak sayıca üstün düşmanın bütün hücumlarını püskürttü. Harekâtın gerektirdiği yerde bırakmak zorunda kaldığı araziyi yılmaz karşı taarruzlarıyla geri 212 ŞAFAK, a.g.m., Yedigün Dergisi, s.15

82 72 aldı ve düşmana en ağır zayiatı verdirdi... Böylece Türkler eski ve şerefli sancaklarına yeni taçlar ekleyerek ülkelerine dönüyorlar Türk kahramanının kanı Galiçya toprakları üzerinde boş yere akmamıştır. Nihayet, Ulu Tanrı dan dilerim ki cesur, kahraman ve sadık 15 nci Kolordu nun bütün mensupları bundan böyle de hep başarılar ve şanlar içinde yaşasın diyordu. 214 Cevat Paşa, Galiçya Cephesindeki başarılara istinaden yaşadığı olayı şöyle izah ediyor: Kader bizi Çanakkale mücadelesinden sonra kısa bir zamanda Galiçya da bulunan 15. kolordu kumandanlığında bulundurdu. Orada Türk ordusundan başka bir Alman fırkası ve bir çok Avusturya, Macar teşkilatı kumandama raptedilmişti. Mehmetçik burada da yine o kabma varılmaz kahramandı. Ve biz on ay mücadeleden sonra ayrılırken alma ordu kumandanı birinci ferik Butner, yazdığı uzun bir emriyevmide Türk ordusunun saymakla bitmez meziyetlerini sıraladıktan sonra; bu şanlı asker buradan doldurulması asla mümkün olmayan büyük bir boşluk bırakarak gidiyor, diyordu. 215 Nusret Baycan ın Orgeneral Cevat Çobanlı makalesinde sunulan Belgeler kısmındaki Belge. 1 ve Belge.2 deki Cevat Paşa için gönderilmiş olan üstün başarı belgesinde ve övgü mesajında da şunlar ifade edilmiştir: BALCAN, a.g.m., s Yedigün Dergisi, s BALCAN, a.g.m., s

83 73 Belge:1 Doğu Ordusu Başkomutanlığı Genel Karargâh nci Osmanlı Kolorduyu Hümâyunu Kumandanı Mirliva Cevat Paşa Hazretlerine Gösterdiği cesaret ve göreve bağlılığından dolayı 15 nci Türk Kolordusuna, emir ve komutasını üzerime aldığım harekât alanından ayrıldığı şu sırada, sonsuz teşekkür ve takdirlerimi bildiririm. Rusların sayıca çok üstün kuvvetlerle Narajowka, Zlota Lipa, Brzezany dolaylarında yaptıkları meydan muharebesinde, yiğit kolordu olağanüstü cesaretle direnmiş ve karşı taarruzlarla bozguna uğrayan düşmanı takip etmişti. Bundan sonra Mieczyszcow ve Dziki-Lany Çevrelerinde giriştikleri muharebelerde Ruslar aynı yenilgiye uğradı. Kolordunun daima uyanık bulunan tecrübeli askerleri kuvvetli mukabeleleriyle bu taarruzları da tam olarak püskürttüler. Doğu Cephesi nde, bu derece benzersiz olarak yaptığı muharebelerle savaş yeteneğini göstermiş ve ispat etmiş bulunan bu kolordudan ayrılışıma üzgünüm. Cesur kolordunun bütün subay ve erlerine, bundan sonra da, yeni bulunacakları muharebe alanlarında başarılara ulaşmalarını dilerim. Bavyera Prensi Leopolt Mareşal Doğu Ordusu Başkomutan

84 74 Belge:2 Avusturya-Macaristan Böhm Ermolli Ordular Grubu Komutanlığı Sayı: 3589/ 27 Haziran nci Osmanlı Kolordusu Kumandanı Cevat Paşa Hazretlerine 15 nci Türk Kolordusu savaş bölgemden ayrılıyor. Kolorduyu çok üstün sevk ve idare eden komutanına şu vesile ile özel teşekkürlerimi bildiririm. Parlak, benzersiz icratıyla, özellikle silâh arkadaşlığına bağlılığı ile yüzyıllardan beri denenmiş bulunan Türk askeri, Ordular Grubu tarihine yazdığı pek şerefli sahifelerle unutulmaz bir yer tutacaktır. Kazandıkları sonsuz ve derin güven ve övgülerin bütün subaylara ve erlere duyurulmasını yüksek şahsınızdan rica ederim.iyi dileklerim kolorduyu yeni yolu üzerinde de izleyecektir. Bundan sonra da daima yolu açık olsun ve şanlı sancağı yeni zaferler, seçkin basanlarla dalgalansın. Böhm Ermolli Ordular Grubu Komutanı Çanakkale Zaferi ardından, Cevat Paşa pek çok övgü ve takdir alan komutanlardan bir tanesi olmuştur. 24 Mart 1915 te Tanin Gazetesinde yer alan haberde, II. Kaizer Wilhem 20 Mart 1915 tarihinde, Başkomutan vekili Enver Paşa ya gönderdiği telgrafa yer verilmişti. Tanin gazetesinde bu telgrafta Cevat Paşa için: Dün ve Evvelki gün Çanakkale müdafaası esnasında ihraz olunan parlak muvaffakiyetlerinden dolayı samimi hassı tebrikatımı beyan eder, iş bu tebrikatımızın cesur kumandanı Cevat Paşa ya kendi namına tebriğini rica ederim. Cenab-ı Hak bundan böyle dahi silahlarımızı tevfikat-ı rabbaniyesine mazhar buyursun. 217 Denilmektedir. 217 Tanin Gazetesi, 24 Mart 1915 Ek.6

85 75 Cevat Paşa, hatıralarını anlatırken, yıllar sonra, 18 Mart 1915 gününün en kıymetli anı sorulduğu zaman: o gün güneşin son ışıklarıyla Boğaz dan perişan halde çıkmakta olan düşman filosunun görünüşü idi. 218 Diyecektir. Cevat Paşa, yaşamış olduğu askeri alandaki üstün başarılarında her daim Mehmetçik kuvvetinden bahsediyordu. Almış olduğu övgüler ve madalyalardaki maneviyatın Cevat Paşa için ayrı bir yeri olacaktır. Anılarını anlatırken, kendisini tarihe 18 Mart Kahramanı olarak geçiren önemli olayı şöyle anlatıyor: bu taarruz esnasında bize çok yardımı olan küçük bir mayın hattından bahsetmek isterim. 5 Martta kadar elimizde bulunan mayınları denize atmış ve hatları muntazaman tesisi etmiştik. Her iki tarafta bu hatların muhafazası için bataryalar yerleştirmiştik. 4 Martta elimizde kala kala 8 mayın kalmıştı. Bunların Karanlık limana götürülmesi emrini verdim. Düşman donanması ise böyle bir mayın hattının sahile muvazi tarza Karanlık limanda vücuduna imkan vermeyerek, manevralarını, ekseriyetle ateşten nispeten masun olan o sahada yapardı. Yinede öyle oldu ve böylece 8 mayının 5 Mart günü pek büyük yardımını gördük. Düşman donanmasının kaybettiği Buve, İrrezistbıl ve Oşin gemileri, mermi tesiriyle mi yoksa torpil temasıyla mı battılar, bunu tayin edebilmek vakıa müşkül ise de, herhalde bu 8 mayının o gün büyükçe bir rol oynadıklarını zannediyorum. Ogün Buve battıktan sonra düşman donanması ufak bir manevra yapmış ve buna müteakip ateşini tazelemişti. Akşama doğru Dardanos tan takriben 3 mil mesafede İrrezistbıl zırhlısı yana yatmış vaziyette Boğaz haricine doğru dönmek istiyordu. Dardanos taki bataryamız ise ateş etmiyordu. Bu hal bizi şüphelendirdi. Telefon muharebatı sabahtan beri kesik olduğundan hemen Erkan-ı Harp zabitimi Dardanos a gönderdim ve bu yan yatan geminin ateş altına alınmasını bildirdim. Meğer kahraman bataryanın kumandanı Hasanla topçu zabiti Mevsuf, şehit 218 Gıyasettin Yetkin, Yaratanların Ağzından 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, Türkiye Eski Muharipler Cemiyeti yay., Ankara, 1966, s.155

86 76 olmuşlar civardaki topçu zabitlerinden birinin emir ve kumandasına verilen ve İrrezistbıl ı derhal ateş altına alan bu batarya o günden itibaren şehit kumandanların namına hürmetle Hasan Mevsuf adını almıştır. 219 Cevat Paşa, Dardanos Bataryası kahramanlarının son yolculuğa uğurlanırken; evlatlarım dediği Üst Teğmen Hasan ve Teğmen Mevsuf un Değirmenlik mezarlığındaki kabirleri başında orada bulunanlara şöyle hitap ediyor: Askerler, burada Hasan adında bir arkadaşımız yatıyor. Fani mevcudiyetinden daha çok işler beklenirken, şehit mertebesine erişip ebediyete intikal etti. Elbette bu zaferler bizi şerefli bir sulha kavuşturacak, hepiniz birer gazi olarak evlerinize döneceksiniz. Kumandanınız ve silah arkadaşım olarak sizlerden talep ediyorum: ilk doğacak oğlunuzun adını Hasan koyun ki O nun içimizde yaşayan kahraman ruhuyla beraber ismini de ebediyen yaşatalım. 220 Cevat Paşa savaş anılarını anlatırken kendisine bu işin bir sırrının olup olmadığı sorulmuş, soruya cevaben Cevat Paşa, her zamanki gibi asıl sırrın Mehmetçiğin ruhu ve kalbi olduğunu sözlerine ilave etmiştir. 221 Cevat Paşa; Askerliğinin oldukça uzun demlerini kumandanlıklarla geçirmiş olduğunu, hayatında ihtiraslara yer vermediğini, çok kısa zamanlarda büyük savaşlar geçirmiş bir ordunun kahramanlıklarından ve askerlerin daima bu vasıflarda kalacağından, Harbiye Nazırı olduğu dönemde de dile getirmiştir Yedigün Dergisi, s.15-16; Cevat Paşa; Başkumandanlık Vekaletine 7 Nisan 1915 tarihinde göndermiş olduğu 707 numaralı yazıda Çanakkale Boğaz savunmasında fevkalade gayret gösteren ve 18 Mart 1915 Deniz Savaşında vazifesi başında şehitlik mertebesine ulaşan Dardanos Bataryası Kumandanı Kilitbahirli Üst Teğmen Hasan Hulisi Efendi ve Tarassut subayı Trablusgarplı Teğmen Mevsuf Efendinin isimlerinin adı geçen bataryaya verilmesini ve Dardanos un adının Hasan- Mevsuf Bataryası olarak değiştirilmesini talep etmiştir. 16 Mayıs 1915 te Başkumandanlık vekâleti, Cevat Paşa nın bu talebini münasip görerek Dardanos Bataryasının adını Hasan-Mevsuf Bataryası olarak değiştirilmesine karar vermiştir. Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Çanakkale Cephesi Harekatı, C.V. 1. kitap, belge no:3, Gn. Kur. Yay., Ankara, 1993; İslam Özdemir, 18 Mart Özel Yazısı: Dardanos a Şan Verenler, 17/03/ Mukbile Tarhan, 18 Mart Zaferi, s.2, sadeleştiren, Nesrin Tarkan, Milliyet Gazetesi 18 Mart Yedigün Dergisi, s ATASE, İSH Arşivi, K. No: 310, G. No: 4, Belge no: 4 1

87 77 Sonuç itibariyle 18 Mart Savaşı, Türklerin zaferiyle sona ermişti. Bu, sadece donanma ile Çanakkale Boğazından geçmenin mümkün olmayacağını göstermektedir. Nitekim Amerikan Büyükelçisi Morgenthau raporunun bir yerinde: Bu savaşta hasar gören 10 ila 12 geminin yerine yenilerini sevk etmiş olsalar bile, aynı esaslarla girişilecek yeni bir hücumun akıbeti 18 Mart takinden pek farklı olmayacaktır. 223 Cevat Paşa nın da anılarını anlatırken işte bu noktaya devamlı dikkat çekmişti. Mehmetçik ve Türk askerinin sonsuz inancı, savaşın yönünü değiştiren büyük bir güç olmuştur. Cevat Paşa; Çanakkale zaferi sonrasında; asla kendini ön plana atmamış, sürekli askerlerin kahramanlıklarından bahsetmiştir: hatta o gece tabyalardaki bütün efrad gündüz ki müthiş yorgunluğa rağmen gece sabaha kadar çalışarak tabyaların harap olan yerlerini tamir etmişler, topları gömüldükleri toprak yığınlarından çıkarmış, temizlemiş ve ertesi gün ateşe hazır vaziyete getirmişlerdi. Her ihtimali nazarı dikkate alarak ertesi güne hazırlanmıştık. Ben de bu çalışmaların birkaçına gittim. Herkes o karda büyük bir gayretle çalışıyordu ki, yorulduklarını hissettiklerimi adeta cebren oturtup dinlenmelerini temin edebiliyordum Bunun için bazı yerlere gidemedim. Yanlarında bulunmam onların daha fazla yorgun olmalarına sebep oluyordu. 224 Cevat Paşa, Türk kadınının fedakârlığını gösteren bir anısını kendi sözleriyle şöyle anlatıyor: Malta dan dönmüştüm. Ankara ya gidiyordum. İnebolu dan bir arabaya bindik yola revan olduk. Yolun bilmem neresinde bir köylü kadına rast geldik; kucağındaki çocuğunu yorganına sarmış, önünde bir kağnı, kağnının içinde de dört mermi, cepheye gidiyordu. İlerledik. Bir yerde biraz tevakkuf ettik. Kadın kağnısıyla yine önümüzden geçti. Biraz sonra yağmur başladı ve biz de arabamıza bindik. Yola koyulduk 223 Kemal Turan, 95. Yıldönümünde Çanakkale Zaferi, ATAM Dergisi, C. XXV, Mart 2009, sayı:73, Ankara, 2009, s YETKİN, a.g.e., s.155; YURTTAKAL, a.g.m., 09/04/2009

88 78 ve kadına tekrar rast geldik. Bu sefer, kadıncağız, çocuğun üstünden yorganı almış, mermilerin üstünü örtmüş, sicim gibi yağan yağmurun altında yoluna devam ediyordu akşam üstü hana geldik, neden sonra kapkara bir gece ortasında hanın kapalı kapısını zayıf bir el yumrukluyor ve bu kapının ardında ince, yorgun bir ses titriyordu: açın kapıyı ; han sahibi içerden bağırıyordu yer yok! Titreyen ses yalvarıyordu : ben çocuğumla kapıda yağmurun altında da yatarım, tek siz mermerleri içeri alın! bu olayı anlattıktan sonra Cevat Paşa yorgun gibi bir lahza durdu ve ancak işitilebilen bir sesle sözünü bitirdi: İşte Mehmetçiği doğuran ana budur! 225 Cevat Paşa, Elcezire Cephesindeki bir anısını şöyle anlatıyor: Elcezire cephesi kumandanı olarak Diyarbakır a gitmiştim. Bir gün Ankara dan bir telgraf aldım. İzmir harekâtı başlamıştı ve bu harekât devam ettiği müddetçe cephe tahsisatının verilmesi müşkül olacağından bu hususun nazarı dikkate alınarak oranın ona göre tanzim edilmesi bildiriliyordu. Bu emri bütün arkadaşlara tebliğ ettim. Ve cepheye tahsis olunmuş cenup hududu gümrük hasılatından üç ay kadar bir zaman para almadık ve bittabi kimseye bir şey veremedik. Bu müddet zarfında hiç bir zabit arkadaşım parasızlıktan şikâyet ederek benden bir şey istemedi. Mecbur kalan belki şiltesini sattı, ama gelip de hakkı olan parayı istemeyi düşünmedi İşte Mehmetçiğin başındaki Türk zabiti de budur. 226 Yunanlıların İzmir i işgali üzerine, bölge savunması için, Kazım Özalp, Cevat Paşa yla ilgili şöyle bir anısını anlatıyor: bu mücadelede selahiyetli bir vazife almam gerekiyordu. 61. fıkra kumandanlığını deruhte ederek, bu havalideki bütün subay ve 225 Yedigün Dergisi, s.16; İstiklal Harbinde Türk Kadının faaliyetleri ve savaşta göstermiş oldukları yararlılıklarla ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Fevziye Abdullah Tanse, İstiklal Harbin de Mücahit Kadınlarımız, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara 1991; Bekir Sıtkı Baykal, Milli Mücadele de Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti, Atatürk Araştırma Merkezi yay., Ankara Yedigün Dergisi, s.16

89 79 askerlere selahiyetle emir vermek imkânı düşündüm. Ve bu maksadı temin etmek için acele bir iki gün içinde sivil kıyafet ile İstanbul a gitti. Erkan-ı Harbiye Reisi Cevat Paşa yı görerek ona son vazifeyi anlattım. O zaman, merkezi Bandırma da bulunan 61. Fırka kumandanlığına beni tayin etmesini istedim. Bu fırkanın yedek subay ve erleri terhis edilmiş, zayıf kadrolar halinde subaylar ile memleketleri pek uzakta olduğu için gidemeyen Beyazıt, Van, Bitlis, Musul, Kerkük, Halep halkından çok az miktarda er bulunuyordu. Cevat Paşa, bunlarla ne yapabileceğimi sordu. Kıt alar teşkil edeceğimi, milislerle birleştireceğimi, Yunanlılarla harp edeceğimi bütün mesuliyetin benim şahsıma ait olmasını istedim. Cevat Paşa nın gözleri yaşardı. Allah muvaffak etsin, diyordu. Ayrıldım, hemen Bandırma ya geldim Milliyet Gazetesinde Haldun Taner in köşesinde Yaşlı Dostlar başlıklı yazısında Şefik Bakay ın ağzından, Cevat Paşa yla ilgili anlatılan bir anıya yer veriyor: Abdülhamid, Cevat Bey e genç yaşta paşalık vermiş, II. Wilhelm in İstanbul u ilk ziyaretinde bu genç paşanın güzel Almancasından ve mihmandarlığından hoşnut kalmış, gel zaman git zaman devir değişmiş, ittihat ve Terakki şefleri orduda ıslahata girişmiş. Bu arada çok kişinin rütbesini tenzil etmiş. Gocunup, ordusundan ayrılan çok olmuş, ama, albaylığa indirilmesine rağmen Cevat, orduda kalmayı yeğlemiş. Almanya ya silah almaya giden bir heyete yine tercüman olarak atanmış. Heyetin şerefine verilen bir ziyafette, II. Wilhelm, masasının sonunda oturan genci tanır gibi olmuş ama rütbesi albay olduğu için şüpheye düşmüş. Yaverine usulca sordurmuş, meseleyi öğrenmiş. Yemekten sonra kahveler içilip purolar tüttürülürken, ortaya şöyle bir soru atılmış: İçinizde en mutlu subay hanginizdir? Herkes eş mana diye afallamış, Kaiser sorusunu yinelemiş. Yine cevap yok, bu defa cevabı kendisi vermiş: Cevat dır, 227 Milliyet Gazetesi, , s.7

90 80 demiş.her asker ömründe bir kere General olur. O, bu şerefe iki kere nail olacak. Kehaneti de çıkmış. Söz konusu Cevat Paşa, Çanakkale kahramanı Cevat Paşa dan başkası değildir. 228 Cevat Paşa, askeri bir kahraman olarak tarihe adını yazdırmakla kalmayacak sosyal açıdan yapmış olduğu bazı faaliyetlerde de ne kadar vatansever bir insan olduğunu da ispat edecektir. Askeri hayatından kalma otoriter bir kişilik olarak görünse de, yardımsever bir insan olduğu herkesçe bilinmektedir. 18 Mart 1915 günü düşman donanmasını adeta bozguna uğrattı. Gemileri boğazdan geçirmeyerek tarihe Çanakkale Geçilmez mührünü vuracak olan Cevat Paşa, bu zaferden dolayı 18 Mart Kahramanı unvanını ile anılacaktır. Savaş bittiğinde Çanakkale Grubu komutanı oldu ve 10 Kasım 1916 günün kadar görev yaptı. Çanakkale de görev yaptığı 27 ay boyunca Çanakkale nin yaralarını sarması konusun da büyük gayretleri olmuştur. Eğitim ve öğretime ise büyük önem vermiştir. Çanakkale merkeze bağlı Çınarlı, Saraycık, Sarıcaeli, Kurşunlu, Ulupınar ve Eceabat a bağlı Yalova köyündeki 229 okulları yaptırdı. Çanakkale merkezde 18 Mart İlköğretim Okulunun açılmasını sağladı. Çanakkale de toplam yedi adet okul yaptırmıştır. Görevde bulunduğu süreye bakılırsa savaşın cereyan ettiği dönemde yaptırdığı bu okullar eğitime ne kadar önem verdiğini apaçık göstermektedir. Cevat Paşa nın yaptırdığı okullar bugün bazıları okul hayatına devam etmekte, bazıları ise çeşitli kurumlarca restore edildi, birkaçı ise restore edilmeyi beklemektedir Milliyet Gazetesi, Yalova sakinlerinden köyün en yaşlısı Hüseyin Oral, okulun yapımını şöyle anlatmıştır: 1915 yılının baharıydı. Öğretmenimiz Süleyman Bey hepimizi topladı. Cevat Paşa yı ziyaret edeceğiz dedi. Yola çıktık. Yol kenarından topladığımız çiçeklerden bir demet yaptık. Paşa bizi görünce sevindi, hatırımızı sordu. İsteğiniz nedir çocuklar? Diye sorunca hep beraber okul istiyoruz diye cevap verdik. Okul yapımı için Cevat Paşa, İstihkâm Binbaşı Zeynel Abidin i (Çarpanlı) görevlendirmiştir. Köy halkı ise taş ve kum çekerek okul yapımına katkıda bulunmuştur. İki katlı okulun yapımı Aydın Amele Taburu tarafından kısa sürede tamamlanmıştır. Ahmet Yurttakal, Cevat Paşa nın Çanakkale de Yaptırdığı Okullar, Yuttakal, Cevat Paşa nın,

91 81 Cevat Paşa nın Mustafa Kemal Paşa ile olan tarihe yön verecek bir olayı da Falih Rıfkı Atay ve Mahmut Soydan ın Atatürk ün Anıları olarak Milliyet Gazetesinde yer alan haberi aktarmak istiyorum: Yunanlılar İzmir e asker çıkartmazdan biraz önce, galiba Mayısın 14. günü Sadrazam Damat Ferit Paşa nın Nişantaşı ndaki evine akşam yemeğine davetli idim biraz sonra Cevat Paşa salona girdi. Hemen üçümüz beraber yemek salonuna geçtik. Sofrada çatal ve tabak tıkırtılarından başka bir ses yok. Üçümüzde susuyoruz. İçimden gelen suallere, kendi kendime içimden cevap vermeye çalışıyordum Sadrazam Paşa, kısa bir süre sonra beni vehimlerden kurtardı. Cevat Paşa ya ve bana bakarak -yemekten sonra biraz görüşelim, dedi. Sadrazam Paşa, Mustafa Kemal e Samsuna çıkınca ne yapacağını sorması üzerine, kendisi İngiliz raporlarına göre Samsunda çıkan karışıklıkları yerinde yapacakları tetkikat ile halledeceklerini ifade etmiş, Sadrazam Paşa, Cevat Paşa ya bu konuyla ilgili ne düşündüğünü sorunca; Cevat Paşa, pek tabii bir tavırla: öyledir efendim, bu işler yerinde hal olur, diyecektir. 231 Mustafa Kemal Paşa, o geceki yemekte Cevat Paşa nın kendisine nasıl destek vermiş olduğunu daha sonraki yıllarda her zaman övgüyle anlatacaktır. O gecenin devamını Mustafa Kemal Paşa, şöyle anlatmaktadır: Sadrazam, kanaat getirmemiş bir halde biraz heyecanlı bir sesle Mustafa Kemal in Samsuna çıktıktan sonra, harita üzerinde, kendilerinin nerelere kadar kumanda edeceğini sormuş, Mustafa Kemal de haritada bazı vilayetleri göstererek ufak bir alanın olduğunu sadrazama göstermiş, Cevat Paşa ya bakmış ve Cevat Paşa da hemen söze atılarak: Efendim, Paşa tabii o mıntıkadaki kuvvete kumanda edecek, zaten nerede kuvvet kaldı ki? diyecektir. Mustafa Kemal Paşa o anı şöyle ifade ediyor: içimden Cevat Paşa ya teşekkür ediyordum. Her birimiz birer koltuğa çekildik Damat paşa ferahlamış gibi,: ne vakit hareket edeceksiniz, dedi Sadrazamın konağından çıktıktan sonra, Cevat Paşa ile kol kola Nişantaşı caddesinden Teşvikiye ye 231 Falih Rıfkı Atay, Mahmut Soydan, Atatürk ün Anıları, sadeleştiren, İsmet Bozdağ, Milliyet Gazetesi,

92 82 doğru sık adımlarla ilerliyorduk. Cevat Paşa samimi bir lisanla: bir şey mi yapacaksınız Kemal? Diye Sordu, evet Paşam, bir şey yapacağım, Cevat Paşa; Allah muvaffak etsin! Dedi. Mutlak muvaffak olacağız diyerek birbirimizden ayrıldık. 232 Cevat Paşa nın ileri için belirlediği yol çok açık görünmekteydi. O da Mustafa Kemal in başlatacağı bağımsızlık mücadelesi yoluydu. Mehmetçiğin eşsiz büyüklüğüne inanmak için bir şahide gerek kalmayacağını her defasında söylemiş olan Cevat Paşa, İstiklal Harbi öncesinde ve sonrasında yaşananların, bir milletin hem ruhen hem bedenen ve hem de madden, bu yola topyekûn çıktığını çok iyi biliyordu. Mücadelenin asıl temelinde yatan başarısı, işte Anadolu insanıyla Türk askerinin komutan ve Mehmetçiğine kadar birbirine bağlanan zincirlerin sağlam halkalardan oluşmasıydı. Bu teşekkülün içerisinde, inanç ve bağımsızlık kavramları bir meşale gibi bu mücadelenin kahramanlarının elinde olmuştur. 232 Milliyet Gazetesi, ; İstiklal Savaşı Gazetesi, 15 Mayıs 1919,s.3, Mustafa Kemal Paşa Damat Ferit ile Konuştu Başlıklı Yazıdan, aktaran; Milliyet Gazetesi,

93 SONUÇ Osmanlı Devleti nin yıkılma süreci yaşanırken, vatanın bağımsızlığı ve itilaf devletlerinin emellerini boşa çıkarmak için bu tarih, pek çok değerli ismi öne çıkaracaktır. İşte bu isimlerden bir tanesi de Orgeneral Cevat Çobanlı Paşa dır. Birinci dünya savaşı sonrasında, Mondros la beraber fiilen sona eren Osmanlı Devleti için zor günler çok daha öncesine dayanmaktaydı. Ancak; Devletin çöküşünü işte bu anlaşma metni ortaya çıkarmıştı. Anadolu topraklarının yer yer işgal edilmeye başlamasıyla, Anadolu da Milli Mücadele yıllarının hayata geçmesi de kaçınılmaz olmuştur. Cevat ÇOBANLI PAŞA, almış olduğu askeri eğitimle beraber, yetişmiş olduğu Anadolu kültürüne ve Anadolu nun tarihsel kimliğine sahip birisiydi. Sarayda yaver olarak başladığı göreve, cephelerde komutan olarak devam etmiştir. Emekli olana dek askeri görevini sürdürmüştür. Şu bir gerçek ki; Osmanlı Devleti nde başladığı askeri hayatına, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nde emekliye ayrılarak son verecektir. Bu şunu göstermektedir: dönemin koşulları içerisinde taraf olunması gereken tek şey vardır; o da bağımsızlığa giden yol da olmak! Mustafa Kemal Paşa ya ve onunla Milli Mücadele yoluna çıkan silah arkadaşlarının davasına katılacaktır. Yıkılmış bir devletin enkazı altında kalarak yenilgiyi red etmiş, bağımsızlık uğruna çıkılan yolda savaşmayı kabul etmiştir. Cevat ÇOBALI PAŞA; Birinci Dünya Harbinde, Çanakkale Deniz Savaşlarında; Çanakkale Geçilmez! sözünü tarihe yazdırmıştır. İngiliz Düşman gemilerinin, Türk askeri tarafından döşenen mayınlardan geçemeyerek geri çekilmesini sağlayacak ve 18 Mart Karamanı olarak tarihe geçecek kişidir. Kendisi, İngiliz donanmasının ağır kayıplar vermesini sağlayarak bir askeri strateji uygulamıştır. Cevat ÇOBANLI PAŞA nın yaşamı boyunca aldığı nişan ve madalyalarla ve bizzat adına yazılan takdire şayan belgelerden görünen odur ki; başarısı her aşamada kabul görülmüştür. Anlatımlarından da anlaşılacağı

94 84 gibi Atatürk, Cevat Paşa için övgüyle bahsetmiştir. Kendisi askeri kimliği ve başarıları yanında sosyal hayatta da sevilen ve sayılan bir insan olmuştur. Eğitime verdiği önem de bunu göstermektedir. Osmanlı Devleti nin en buhranlı yıllarının yaşanmasına ve savaş zamanında olunmasına rağmen Çanakkale de bulunduğu süre içerisinde burada pek çok okul yapılmasında etkili isim olmuş, bizzat kendi ilgilenmiştir. Her defasında yaptığı askeri başarılarla ilgili, bu başarılarda önemli yeri olan Mehmetçik ve fedakâr Anadolu insanı üzerinde duruyordu. Bu başarının sadece tek kişiye ait olamayacağını söylüyordu. TBMM nin 2. dönem seçimlerine katılarak Elazığ milletvekili olarak başladığı siyasi yaşamı hiçbir zaman askeri yaşamın önüne geçemeyecekti. Kısa süreli olan milletvekilliği, Atatürk ün de isteği doğrultusunda sona erecek bizzat istifa ederek, askeri görevin de hayatını sürdürecektir. Başarılı, zeki, deneyim sahibi ve cesaretli bir komutanın, askeri görevde kalması daha uygun görülmüştü. Cevat Paşa da böyle olmasını tercih etmişti. Bu açıdan bakıldığında zaten Cevat Paşa nın yaşamı boyunca en çok faaliyet alanının savaşlar, katıldığı cepheler, askeri görevler olduğunu görmekteyiz. Cevat Paşa, Milli Mücadele yılları içerisinde şifreli telgraflarla Mustafa Kemal Paşa yla yazışmalarda bulunmuş; yapmış olduğu bu yardımlar onun da hedefinin hangi yönde olduğunu ortaya koymuştur. İngilizlerin İstanbul u resmen işgal etmeleriyle de yaşanan en önemli gelişmelerden biri olan Malta sürgünlerine, Cevat Paşa da gönderilmişti. Sürgüne gitmesi demek, onun haklı bir davada yer aldığını göstermektedir. Bu dava, İngilizlerin hoşuna gitmediğinden, Cevat Paşa, Malta ya sürgüne gönderilen komutanlardan bir tanesi olacaktır. Osmanlı Devleti nde başlayarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nde son bulan yaşamı, pek çok kahramanlıklarla, vatanperver bir kimlikle hatırlanacaktır.

95 85 KAYNAKLAR I.TELİF-TEDKİK ESERLER Akbulut, Dursun Ali; Türkiye Büyük Millet Meclisi nin Açılması, Milli Mücadele Tarihi, cilt.1, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, 2005 Akşin, Sina ; Türkiye Tarihi, c.4,cem Yayı., İstanbul, 2000 Akşin, Sina; İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele ( ), c.i, İş Bankası Kültür Yay. İstanbul,2004 Akşin, Sina; İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele, c.ii, İş Bankası Kültür Yay., İstanbul, 2004 Albayrak, Mustafa; Atatürk ve Türkiye Cumhuriyetinin Tarihsel Gelişimi, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara,1999 Albayrak, Mustafa; Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti nin Tarihsel Gelişimi, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999 Alkan, Turan; Askerler Darbeyi İlk kez 100 Yıl Önce Yaptı, 24/07/2008; Atatürk ün Söylev ve Demeçleri, cilt III, baskı.5, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara,2006 Atatürk ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, Hzr. Ali Sevim, İzzet Öztoprak, Mehmet Akif Tural,, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, 2006 Atay, Falih Rıfkı; Soydan, Mahmut; Atatürk ün Anıları, sadeleştiren, İsmet Bozdağ, Milliyet Gazetesi, 06/12/1978

96 86 Aydemir, Şevket Süreyya; Tek Adam, cilt I-II-II, Remzi Kitapevi, İstanbul, 2007 Baycan, Nusret; Orgeneral Cevat Çobanlı, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Sayı 20, Cilt: VII, Mart 1991 Baykal, Bekir Sıtkı; Milli Mücadele de Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti, Atatürk Araştırma Merkezi yayınları, Ankara, 1996 Birinci Dünya Harbi; İdari Faaliyetler ve Lojistik, C.X, Gn.kur. ATASE Başkanlığı, Gn. kur. Basımevi,, Ankara, 1985 Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Çanakkale Cephesi Harekatı, c.v. 1. kitap, Genelkurmay Yay., Ankara, 1993 Birinci Dünya Savaşı na Katılan Alay ve Daha Üst Kademedeki Komutanların Biyografileri, yay. hzr. Hülya Toker, Nurcan Aslan, Cilt 1, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 2009 Birinci Dünya Savaşında Çanakkale Cephesi, Yay. Krl. Bşkn. Kamil Başoğlu, V.c. 1.Kitap, Genelkurmay yayınları, Ankara,2012 Cebesoy, Ali Fuat; Milli Mücadele Hatıraları, İstanbul, 1953 Coşar, Ömer Sami; 19 Mayıs la İlgili Hatıralar, Milliyet Gazetesi, 19/05/1963 Çanakkale Savaşları Özel Sayı, ATAM Dergisi, cilt: XXV, sayı:73, Mart 2009 Çevik, Zeki ; Milli Mücadele de Müdafaa-i Hukuk tan Halk Fırkası na Geçiş ( ), Atatürk Araştırma Merkezi yay., Ankara, 2002 Çevik, Zeki; Milli Mücadele de Müdafaa-i Hukuk tan Halk Fırkası na Geçiş ( ), Atatürk Araştırma Merkezi yayınları, Ankara, 2002

97 87 Demirsoy, İlyas, Çeşitli Savaşlardaki Sahil Çıkarmaları (AMFİBİ Harekât Örnekleri), Yay. Hzr. Ahmet Çalışkan, Genelkurmay Yayınları, Ankara, 2006 Develioğlu, Ferit; Osmanlıca Türkçe Lügat, 1999 Duman, Murat; Cumhuriyetimizin Önsözü Çanakkale Savaşlar Hatıralar ve Kahramanlar, Ares Yayınları, İstanbul, 2006 Eldem, Edhem; İftihar ve İmtiyaz: Osmanlı Nişan ve Madalyaları Tarihi, Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi, Elgin, Emel ; Galatasaray Lisesi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2007 Gök, Hayrullah; Maraşal Fevzi Çakmak ın Öğrenim Hayatı ve Balkanlar daki Faaliyetleri, Yedinci Askeri Tarih Semineri Bildirileri II, Genelkurmay Yayınları, Ankara, 2001 Görgülü, İsmet ; On Yıllık Harbin Kadrosu , Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara,1993 Güven, Senem; Hatırat Türü Eserlerde Çanakkale Muharebeleri, Yüksek Lisan Tezi, Ankara, 2007 İğdemir, Uluğ; Atatürk ün Anafartalar Hatıraları, BELLETEN, c.vii, TTK. Yay. Ankara,1943 İğdemir, Uluğ; Anafartalar Muharebatı na Ait Tarihçe, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1990 İnanç,Ayşegül; Nusrat Mayın Gemisi Koca, Salim; Yalçın, Semih; Mustafa Kemal Paşa nın Dokuzuncu Ordu Müfettişliğine Tayininde Osmanlı Genel Kurmayının Rolü, ATAM Dergisi, c.x, S.29, Ankara,1994

98 88 Kocatürk, Utkan; Doğumdan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Araştırma Merkezi yayınları, Ankara, 2007 Koçak, Cemil; Siyasal Tarih( ), Türkiye Tarihi c.4 Cem Yayı., İstanbul, 2000 Kurt, Binnur ; Malta Sürgünleri, Yüksek Lisans Tezi Ankara,2008 Kürkçüoğlu, Ömer; Türk-İngiliz İlişkileri ( ), Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 1978 Mustafa Kemal, Arıburnu Muharebeleri Raporu, Yay. Hzr. Uluğ İğdemir, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1990 Nutuk, Atatürk Araştırma Merkezi yayınları, Ankara 2007 Osmanlı Belgelerinde Çanakkale Muharebeleri, Proje Yöneticisi, Yusuf Sarınay, c.i, Belge no:54, Başbakanlık Devlet Arşivleri Yayınları, Ankara, 2005 Osmanlı Belgelerinde Çanakkale Muharebeleri, c.ii, Başbakanlık Devlet Arşivleri Yay., Ankara, 2005 Özdemir, İslam; 18 Mart Özel Yazısı: Dardanos a 17/03/2011 Şan Verenler, Özkaya, Yücel ; İstanbul un İşgali ve İstanbul dan Kaçış, Milli Mücadele Tarihi, cilt.1, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, 2005 Özkaya, Yücel ; Yararlı ve Zararlı Dernekler, Milli Mücadele Tarihi, cilt.1, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, 2005 Özkaya, Yücel ; İstiklal Harbinde Yararlı ve Zararlı Cemiyetler, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, 2011 Özkaya, Yücel ; 1919 un Siyasi Olayları, Milli Mücadele Tarihi, cilt.1, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, 2005

99 89 Özkaya, Yücel; Yılları Arasında Birinci Dünya Savaşı, Milli Mücadele Tarihi, cilt.1, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 2005 Özkaya, Yücel; İzmir in İşgali, Milli Mücadele Tarihi, cilt.1, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara, 2005 Öztürk, Hüsamettin; Çanakkale nin Mustafa Kemal in Askeri Kariyerindeki Yeri, 85. yılında Çanakkale Savaşları Sempozyumu, (23-24 Mart 2000 Çanakkale) Sempozyum Bildirileri, 18 Mart Üniversitesi Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi, Çanakkale, 2000 Öztürk, Kazım; Türk Parlamento Tarihi, III. Cilt, TBMM Vakfı yayınları, Ankara, 2001 Sarıhan, Zeki; Kurtuluş Savaşı Günlüğü, c.ii, Ankara, 1994 Sarıkoyuncu, Ali; Sarıkoyuncu Değerli, Esra; Avusturya Basınında Çanakkale Muharebeleri, ATAM Dergisicilt. XXV, Sayı.73, Mart 2009, Ankara Selahaddin Adil Paşa, Çanakkale Cephesinden Mektuplar-Hatıralar, Yay. Hzr. Muzaffer Albayrak, Yeditepe yay., 1.baskı, İstanbul,2007 Sonyel, Salahi R.; Gizli Belgelerde Mustafa Kemal, Vahdettin ve Kurtuluş Savaşı, Atatürk Araştırma Merkezi yay., Ankara,2010 Sönmez, Naim; Siyasi Açıdan Cumhuriyet Hükümetleri (Tek Parti Dönemi ), Basılmamış doktora tezi, Ankara,1992 Sungu, İhsan; Galatasaray Lisesinin Kuruluşu, BELLETEN,c. VII, S.28, yayınları, Ankara, 1943 Sürmeli, Serpil; Bekirağa Bölüğü nden Ubeydullah Efendi nin Anıları, ATAM Dergisi, c. XVII, S. 49, Mart 2001

100 90 Şafak, Erdal; Atını Dinyester'de Sulayan Komutan /12/10 Şimşir, Bilal; Malta Sürgünleri, Bilgi Yay. Ankara, 1985 Tanse, Fevziye Abdullah; İstiklal Harbi nde Mücahit Kadınlarımız, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 1991 Tansel, Selahattin; Mondros tan Mudanya ya Kadar, c.i, MEB Yayınları, İstanbul, 1991 Tarhan, Mukbile; 18 Mart Zaferi, sadeleştiren, Nesrin Tarkan, Gazetesi, 18 Mart 1970 Milliyet TBMM Albümü ( ), Ankara, 2010 Turan, Kemal; 95. Yıldönümünde Çanakkale Zaferi, ATAM Dergisi, cilt: XXV, Mart 2009, sayı:73, Ankara, 2009 Turan, Mustafa; Milli Mücadele de Siyasi Çözüm Arayışları, Siyasal Kitapevi, Ankara, 2005 Türk İstiklal Harbi, Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı c.i, Genelkurmay Başkanlığı Harp Tarihi Dairesi Resmi Yay., Ankara, 1962 Türkçe Sözlük; TDK Yayını, Ankara, 2005 Türkmen, Zekeriya; Mustafa Kemal Paşa nın Müfettişlik Görev Bölgesinden Geri Çağrılmasına Neden Olan Gelişmeler,Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, Sayı IV, İzmir, 2000 Uçarol, Rıfat; Siyasi Tarih, Filiz Kitapevi, İstanbul 2000 Ünal, Tahsin; 1700 den 1958 e Kadar Türk Siyasi Tarihi, Kutluğ Yay., Ankara,1974

101 91 Yarar, Hülya; Cepheden Meclise, 1999 Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara Yetkin, Gıyas; Yaratanların Ağzından 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, Türkiye Eski Muharipler Cemiyeti yay., Ankara, 1966 Yuttakal, Ahmet; Cevat Paşa nın Çanakkale de Yaptırdığı Okullar, 22/11/2008 Yuttakal, Ahmet; 18 Mart Kahramanı Cevat Paşa, 09/04/2009 Yüksel, Ş. Orhan; 50 Yıl Önce Çanakkale Savaşını Kazandık, Tarih Mecmuası, cilt.1 sayı2, İstanbul,1965 II. GAZETE VE DERGİLER Milliyet Gazetesi Sabah Gazetesi Tanin Gazetesi İstiklal Gazetesi Yedigün Dergisi III. ARŞİV KAYNAKLARI TBMM Zabıt Tutanakları ATASE, ATZB Klasörü ATASE, İSH Klasörü

102 92 IV. İNTERNET SİTELERİ

103 93 EKLER Ek 1. Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Ferik Cevat Paşa nın Avrupa dan Gelen Ajans ve Gazete Haberleriyle, Anadolu da Halkın ve İstanbul Hükümetinin Durumları hakkında Dokuzuncu Ordu Müfettişliğine Yazdığı Telgraf Metni

104 94 Ek 2. İstanbul un İşgali Sonrasında Cevat Paşa nın Tevkifi Hususunda Mustafa Kemal Paşa ya Çekilen Telgraf Metni

105 95 Ek 3. İngiltere, Fransa ve İtalya nın İstanbul Hükümetine, Cevat ve Cemal Paşalar Hakkında Vazifelerinden 48 Saat İçinde Çekilmelerine İlişkin Gönderdikleri Ültimatom Hakkında, Topçu Kumandanlığı Vekâletine Çekilen Telgraf Metni

106 96 Ek 4. Harbiye Nazırı Cemal Paşa nın Kendisi ve Cevat Paşa nın Vazifelerinden Çekildiğini İfade Ettiği Telgraf Metni

107 97 Ek 5. Cevat Paşa nın Milletvekilliği Hususunda Belgeler Ek 5.1. Cevat Paşa nın Elazığ (Elaziz) Milletvekilliğinden İstifa Dilekçesi Büyük Millet Meclisi Riyaset-i Celilesine Mebuslukdan istifa eylediğimi arz eder ve heyet-i celileye muvaffakiyyetler temenni ederek en samimi hürmetlerimi takdim eylerim efendim. Evrak varideye 22/12/1340 Okundu

108 98 Ek 5.2. İstifa Dilekçesinin TBMM de Okunan Tutanak Metni Türkiye Büyük Millet Meclisi Riyaseti Ankara Elaziz Mebusu Cevad Paşa Hazretlerine Müdafaa-i Milliye Vekalet-i Celilesinin 1841 numro ve 15/8/39 tarihli tezkiresi sureti leffen takdim kılındı efendim

109 99 Ek 5.3. Müdafaa-i Milliye Vekili Kazım Bey in Cevat Paşa nın da içinde Bulunduğu, Cephe ve Ordu komutanlarının milletvekilliğinden İstifa etme hususunun Metni Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Müdafaa-i Milliye Vekaleti Muamelat-ı Zatiye Dairesi Şube:Erkan ve Erkan-ı Harbiye 1841 Büyük Millet Meclisi Riyaset-i Celilesine Bu defaki intihabatda mebusluğa intihab edilmiş olan erkan, ümera ve zabitan-ı askeriyeden cephe,ordu ve kolordu kumandanlarından maadasının istifa etmeleri lazım geleceği evvelce tebliğ edilmiş idi. Müma-ileyhimin mebusluk mazbatalarının meclis-i millide esna-yı tedkikinde istifa etmiş olup olmadıklarının da nazar-ı mütalaaya alınması hususunun teminine irade buyurulması maruzdur efendim. Müdafaa-i Milliye Vekili Kazım

110 100 Ek 5.4. Cevat Paşa nın Askeri Görevine İlişkin TBMM ye Sunulan Metin Türkiye Cumhuriyeti Ankara Baş Vekalet 23/11/340 Kalem-i Mahsus Müdüriyeti Aded 6/4040 Büyük Millet Meclisi Riyaset-i Celilesine Üçüncü Ordu Müfettişi Ferik Kazım Paşa hazretlerinin Diyarbekir e muvasalat ve 15/10/340 tarihinde vazifeyi Cevad Paşa hazretlerinden tesellüm ve deruhde eylediği Müdafaa-i Milliye vekalet-i celilesinin 19 Teşrin-i Sani 340 tarih ve 2343 numrolu tezkiresinde bildirilmekle arz olunur efendim Baş Vekil

111 101 Ek 5.5. Cevat Paşa nın İstifa Dilekçenin Uygulanmasına İlişkin TBMM ye Sunulan Metinler Baş Vekalet-i Celileye Mebusanlıktan istifa eylediğinden Elaziz mebusu Ferik Cevad paşanın istifanamesi 22/12/340 tarihli heyet-i umumiye ictimaında kıraet edilmiş olmağla müşaru n-ileyhin yerine mahallinde intihabat icra ettirilmesi rica olunur efendim.

112 102 Ek 5.6. Cevat Paşa nın İstifa Dilekçenin Uygulanmasına İlişkin TBMM ye Sunulan Metinler İdare Heyet-i Meşrusuna Mebuslukdan istifa eylediğinden Elaziz mebusu Ferik Cevad Paşanın istifanamesi 22/12/340 tarihli heyet-i umumiye ictimaında kıraet edilmiş olduğu bera-yı malumat işar olunur efendim.

113 103 Ek Mart 1915 te Tanin Gazetesinde II. Kaizer Wilhem ın, Enver Paşa ya gönderdiği Cevat Paşa Hakkındaki Düşüncelerini İçeren Telgrafın Haber Metni

114 104 Ek 7. Cevat Paşa nın Harbiye Nazırı İken Yazmış Olduğu Türk Askerinin Genel Durum Hakkında ve Kendisiyle Alakalı Suretin Belgesi

115 105 Ek Ekim 1915 Tasvir-i Efkâr Gazetesinin Baş Sayfasında Yer Alan Mustafa Kemal Paşa ve Cevat Paşa nın Fotoğraflarının Bulunduğu Gazete Haberi

116 106 Ek 9. 3 Mayıs 1975 Milliyet Gazetesinde 50 Yıllık Yaşantımız Adlı Ekte Verilen Cevat Paşa nın İçinde Bulunduğu Önemli Komutanlarının Fotoğraflarını İçeren Kartpostal ZAFER HATIRASI 1925 te satılan bu kartpostalda İstiklal Marşının iki mısraı (yukardaki madalyonlar içinde); başlıca zaferlerin tarihleri (ayın içindeki küçük madalyonlarda); başta Gazi olmak üzere başlıca komutanların fotoğrafları var. (Ayın içinde soldan sağa doğru): Eyüplü (deli) Halit Paşa, Mersinli Cemal Paşa, Nurettin Paşa, Kazım (Özalp) Paşa, Ali İhsan (Sabis) Paşa, Kazım Karabekir Paşa, İsmet (İnönü) Paşa, Fevzi (Çakmak) Paşa, Muhittin Paşa, Refet (Bele) Paşa, İzzettin Çalışlar Paşa, Cevat (Çobanlı) Paşa, Selahattin Adil Paşa, Gazinin resminin altında: Kurtardın Vatanı, Oh, Mustafa Kemal! ibaresi, aşağıdaki iki madalyonun arasında da Mithat Cemal in ünlü mısraları Ölmez bu vatan, farz-ı muhal ölse de hatta / Çekmez kürenin sırtı bu tabutu cesimi yazılıdır.

117 Ek 10. Orgeneral Cevat ÇOBANLI nın Portresi 107

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III SUNUŞ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... III BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 (1) Birinci Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı Devleti

Detaylı

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAYFA BELGELER NUMARASI İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... SAYFA BELGELER NUMARASI 1. 27 Ekim 1922 tarihinde İsmet Paşa nın Dışişleri Bakanlığına ve Fevzi Paşa nın Batı Cephesi Komutanlığına atanması... 1 2. İstanbul daki mevcut

Detaylı

Çanakkale Geçilmez! Şehitler Haykırdı:

Çanakkale Geçilmez! Şehitler Haykırdı: Şehitler Haykırdı: Çanakkale Geçilmez! Yazan: SAFA TEKELİ Ç anakkale'de 18 Mart 1915'te elde edilen zafer, Türkiye'nin geleceği için bir dönüm noktasıdır. Kara, hava ve deniz güçlerinin; her türlü teknoloji

Detaylı

ÇANAKKALE DENİZ MUHAREBELERİNİN DENİZDE DÖNEMİN ŞARTLARINA GÖRE TASARLANMIŞ SAVAŞ GEMİSİNDE KRİTİK OLAYLARIN YAŞANDIĞI YER VE SIRAYA GÖRE TANITILMASI

ÇANAKKALE DENİZ MUHAREBELERİNİN DENİZDE DÖNEMİN ŞARTLARINA GÖRE TASARLANMIŞ SAVAŞ GEMİSİNDE KRİTİK OLAYLARIN YAŞANDIĞI YER VE SIRAYA GÖRE TANITILMASI ÇANAKKALE DENİZ MUHAREBELERİNİN DENİZDE DÖNEMİN ŞARTLARINA GÖRE TASARLANMIŞ SAVAŞ GEMİSİNDE KRİTİK OLAYLARIN YAŞANDIĞI YER VE SIRAYA GÖRE TANITILMASI Barış BULUT 1 Bouvet Ocean Irresistible Bouvet gemisindeki

Detaylı

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... BELGELER III SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp Raporu... 1 2. Ali İhsan Paşa nın Güney

Detaylı

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 1. ÜNİTE Atatürk ün askerlik hayatı ile ilgili olay ve olguları kavrar. Örnek olaylardan yola çıkarak Atatürk ün çeşitli cephelerdeki başarılarıyla

Detaylı

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER III XI 1. Siyasi Durum... 1 a. Dış Siyasi Durum... 1 b. İç Siyasi Durum... 2 2. Coğrafi Durum... 5 a. Çanakkale

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

ÇANAKKALE SAVAŞLARI NDA MUSTAFA KEMAL İN ROLÜ. Bayram Akça *

ÇANAKKALE SAVAŞLARI NDA MUSTAFA KEMAL İN ROLÜ. Bayram Akça * Tarih İncelemeleri Dergisi Cilt/Volume XXI, Sayı/Number 2 Aralık/December 2006, 1-15 ÇANAKKALE SAVAŞLARI NDA MUSTAFA KEMAL İN ROLÜ Bayram Akça * Özet Bu çalışmada, Osmanlı Devleti nin I.Dünya Savaşı na

Detaylı

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ Millî Savunma Üniversitesi Müzesi; Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst düzeyde eğitim, öğretim ve bilim kuruluşu olan Millî Savunma Üniversitesi (Harp Akademileri)

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER

BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER 1.

Detaylı

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri Balmumu heykellerinin en önemli özelliği; Atamızın ölümünde yüzünden alınan masktan bire bir çalışılmış olup 2008 yılından itibaren müzemizde sergilenmeye başlanmıştır. Sağ

Detaylı

Çanakkale Cephesi Deniz Savaşlarında 18 Mart Kahramanı Cevat (Çobanlı) Paşa

Çanakkale Cephesi Deniz Savaşlarında 18 Mart Kahramanı Cevat (Çobanlı) Paşa Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı Yıl: 13, Bahar 2015, Sayı: 18, ss. 89-116, 100. Yıl Çanakkale Cephesi Deniz Savaşlarında 18 Mart Kahramanı Cevat (Çobanlı) Paşa Nurdan BAŞ * Öz Çanakkale Deniz Savaşlarında

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı Sarıkamış Dersleri 103 yıl önce Birinci Dünya Savaşının başlangıcında Doğu (Kafkas) Cephesinde yaşanan olaylar her düzeyde alınacak çok acı derslerle doludur. Sarıkamış

Detaylı

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ 8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BİR KAHRAMAN DOĞUYOR ÜNİTESİ KONU ANLATIMI HASAN DOĞAN BİR KAHRAMAN DOĞUYOR M. Kemal 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Efendidir.

Detaylı

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? S-1 Sosyal bilgiler öğretmeni: (ikinci Meşrutiyet in ilanının ardından (Meşrutiyet karşıtı gruplar tarafından çıkarılan 31 Mart Ayaklanması, kurmay başkanlığını Mustafa Kemal in yaptığı Hareket Ordusu

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı

Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı 1 2 Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı Tanrının hizmetkarı, İngiliz Başbakanının oğlu Teğmen Asquith nin dostu,ingiliz Donanması asteğmenlerinden İstanbul un kurtarılması için ölen

Detaylı

7. Yayınlar 7.1 Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

7. Yayınlar 7.1 Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities) ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Veli Yılmaz 2. Doğum Tarihi : 25.11.1948 3. Unvanı : Yrd. Doç. Dr. 4. Öğretim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Subay Kara Harp Okulu 1969 Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp

Detaylı

UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ

UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ Yrd. Doç. Dr. A. Poyraz GÜRSON Atılım Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü Dr. A. Poyraz Gürson, İlk-ortaöğretim ve liseyi İzmir Karşıyaka'da tamamlamayı müteakip

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde ATATÜRK Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanımdır. Doğup büyüdüğü Selanik, o dönemde önemli bir kültürel merkezdi. XIX. yüzyılın son çeyreğinde

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

Gazi Ahmet Muhtar Paşa Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Cepheden Cepheye Koşan Komutan: Gazi Ahmet Muhtar Paşa O smanlı Devletinin son dönemlerinde, ordunun en önemli komutanlarından biri de, Gazi Ahmet Muhtar Paşa dır. Verilen

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK BĠR KAHRAMAN DOĞUYOR AÇIK UÇLU DEĞERLENDĠRME SINAVI sosyalciniz.wordpress.com 1. 19. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı Devleti parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp Akademisi Doktora İnkılâp Tarihi Ankara Üniversitesi Unvan Alan Üniversite Yıl Doçent Profesör

Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp Akademisi Doktora İnkılâp Tarihi Ankara Üniversitesi Unvan Alan Üniversite Yıl Doçent Profesör ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Veli Yılmaz 2. Doğum Tarihi : 25.11.1948 3. Unvanı : Doktor 4. Öğretim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Subay Kara Harp Okulu 1969 Y. Lisans Kurmaylık Kara Harp Akademisi

Detaylı

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda BALKAN AVASLARI S. Yazan: ERHAN KANYILMAZ alkan Savaşları, I. Dünya B Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda Balkan Devletleri arasında oluşturulan

Detaylı

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı. MUSUL SORUNU VE ANKARA ANTLAŞMASI Musul, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalanmadan önce Osmanlı Devleti'nin elinde idi. Ancak ateşkesin imzalanmasından dört gün sonra Musul İngilizler tarafından işgal edildi.

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

Çanakkale Zaferi nin kahramanları!

Çanakkale Zaferi nin kahramanları! Çanakkale Zaferi nin kahramanları! 1 / 8 Çanakkale Savaşı nda binlerce insan ölürken, savaşı yöneten ve olağanüstü başarılar gösteren kahramanların kısa yaşam öyküleri. CEMAL PAŞA (1872 1922) Tam adı Ahmet

Detaylı

ATATÜRK ÜN DOĞDUĞU YILLAR VE ÖĞRENİM HAYATI

ATATÜRK ÜN DOĞDUĞU YILLAR VE ÖĞRENİM HAYATI ATATÜRK ÜN DOĞDUĞU YILLAR VE ÖĞRENİM HAYATI ATATÜRK ÜN HAYATI Mustafa Kemal, 1881 yılında Osmanlı Devleti nin Balkan topraklarındaki Selanik şehrinde doğdu. Bu sırada Osmanlı Devleti nin içinde bulunduğu

Detaylı

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 29 EKİM TÖRENLERİ Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi 1923 Cumhuriyet ilân edildi. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk

Detaylı

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI KONU ÖZETİ Bu başlık altında, ünitenin en can alıcı bilgileri, kazanım sırasına göre en alt başlıklara ayrılarak hap bilgi niteliğinde konu özeti olarak

Detaylı

Askerî Görevleri. Modern dünya tarihinin kaydettiği karizmatik liderlerin başında kuşkusuz Mustafa Kemal ATATÜRK gelmektedir.

Askerî Görevleri. Modern dünya tarihinin kaydettiği karizmatik liderlerin başında kuşkusuz Mustafa Kemal ATATÜRK gelmektedir. Askerî Görevleri Modern dünya tarihinin kaydettiği karizmatik liderlerin başında kuşkusuz Mustafa Kemal ATATÜRK gelmektedir. Mustafa Kemal ATATÜRK, yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden modern Türkiye

Detaylı

1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi.

1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi. ATATÜRK KRONOLOJİSİ 1881: Selanik te doğdu. 1893: Askeri Rüştiye ye girdi ve Kemal adını aldı. 1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi. 1899: Mart 13: İstanbul Harp

Detaylı

Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S. 56, Bahar 2015, s KİTAP TANITIMI

Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S. 56, Bahar 2015, s KİTAP TANITIMI Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S. 56, Bahar 2015, s. 255-259 KİTAP TANITIMI Dr. Çağla D. TAĞMAT * Ali Fuat Paşa nın Moskova Büyükelçiliği Dönemi Yazışmaları (16

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

Çanakkale Savaşı'nda Neler Yaşandı?

Çanakkale Savaşı'nda Neler Yaşandı? On5yirmi5.com Çanakkale Savaşı'nda Neler Yaşandı? Çanakkele Savaşı'nda neler yaşandı? Çanakkale Zaferi'nin Türk ve dünya tarihi açısından önemi nedir? Bu ve bunun gibi soruların yanıtı haberimizde! Yayın

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

Dunkirk'ün gerçek tarihi

Dunkirk'ün gerçek tarihi Dunkirk'ün gerçek tarihi Tüm zamanların ilk on savaş filmleri arasında gösterilen Dunkirk'te, savaşın gerçek kahramanları gözardı mı edildi? 17.08.2017 / 13:25 Hindistanlı askerlerin yardımı olmasaydı,

Detaylı

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH 1870-1914 Beta Yayın No : 3472 Politika Dizisi : 08 1. Bası - Ocak 2017 - İstanbul (Beta A.Ş.) ISBN 978-605 - 333-801 - 7 Copyright Bu kitabın bu basısının Türkiye

Detaylı

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL 9 EYLÜL 1922 Güzel İzmir imizin kurtuluşu, bugün doksan birinci yılına basıyor. Bu mutlu günü anarken, harp tarihinde eşi görûlmiyen Başkomutanlık Meydan Muharebesindeki geniş

Detaylı

Osmanlı tarihinde çok dikkat. Çanakkale Savaşlarından 110 yıl önce yaşanan Çanakkale Savaşı. Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren

Osmanlı tarihinde çok dikkat. Çanakkale Savaşlarından 110 yıl önce yaşanan Çanakkale Savaşı. Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Çanakkale Savaşlarından 110 yıl önce yaşanan Çanakkale Savaşı Osmanlı tarihinde çok dikkat çekmeyen konulardan biri de, 1807 yılında, İngiliz Donanmasının Çanakkale Boğazı

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Antlaşması Anlaşmanın Nedenleri Anlaşmanın Nedenleri Görüşme için İzmir de yapılmak istenmiş fakat uluslararası antlaşmalar gereğince tarafsız bir ülkede yapılma kararı alınmıştır. Lozan görüşme

Detaylı

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

En İyisi İçin. Cevap 1: II. Meşrutiyet Dönemi Ne x t Le v e l Ka r i y e r 300ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Tar i h Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

AVRUPADA GÜÇLER DENGESİ

AVRUPADA GÜÇLER DENGESİ AVRUPADA GÜÇLER DENGESİ 1650-1870 İNGİLTERE ALMANYA RUSYA FRANSA OSMANLI I.DÜNYA SAVAŞININ BAŞLAMASI İNGİLTERE ALMANYA RUSYA FRANSA AVST.MACR BLG OSMANLI İTALYA SRP 17,Cornwall 18 Canopus 18 MART 1915

Detaylı

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TEOG ÇIKMIŞ SORULAR - 3. ÜNİTE Batı cephesinde Kuvâ-yı Millîye birliklerinin faaliyetlerini ve düzenli ordunun kurulmasını değerlendirir.türk milletinin Kurtuluş Savaşı

Detaylı

Çarlık Rusya ordusu, 1917 yılında, Doğu Anadolu yu işgal. Türk Askerlerinin Ele Geçirdiği Rus Köyü. Galiçya Cephesi ve

Çarlık Rusya ordusu, 1917 yılında, Doğu Anadolu yu işgal. Türk Askerlerinin Ele Geçirdiği Rus Köyü. Galiçya Cephesi ve Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren Galiçya Cephesi ve Türk Askerlerinin Ele Geçirdiği Rus Köyü Çarlık Rusya ordusu, 1917 yılında, Doğu Anadolu yu işgal altında tutarken, Türk askeri de, Avrupa sınırındaki

Detaylı

I.DÜNYA SAVAŞI'NDA OSMANLI DEVLETİ SAVAŞIN ÇIKMASI

I.DÜNYA SAVAŞI'NDA OSMANLI DEVLETİ SAVAŞIN ÇIKMASI I.DÜNYA SAVAŞI'NDA OSMANLI DEVLETİ SAVAŞIN ÇIKMASI Birinci Dünya Savaşının ani sebebini 28 Haziran 1914 günü, Avusturya-Macaristan veliahdı Arşidük François Ferdinand'ın Saraybosna da bir Sırplı tarafından

Detaylı

İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULAR

İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULAR İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULAR TEOG Sınav Sorusu-3 ANABİLİM Ödev Testi 3. Atatürk ün çocukluk yıllarını geçirdiği Selanik şehrinin aşağıdaki özelliklerinden hangisi, şehirde farklı

Detaylı

Resim-2 Genelkurmay başkanlığı, Eskişehir - Afyon hattına yerleşen düşmanın savunma ve berkitme faaliyetleri ile bulunduğu bölgede daha fazla

Resim-2 Genelkurmay başkanlığı, Eskişehir - Afyon hattına yerleşen düşmanın savunma ve berkitme faaliyetleri ile bulunduğu bölgede daha fazla SAD TAARRUZ PLANI 23 Ağustos 13 Eylül 1921 tarihleri arasında çok kanlı ve çetin savaşların yaşandığı Sakarya Meydan Muharebesi nde taarruz azmi ve başarı umudu kırılan Yunan ordusu daha fazla kayıp vermeden

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

I. Dünya Savaşı'nda Mustafa Kemal

I. Dünya Savaşı'nda Mustafa Kemal I. Dünya Savaşı'nda Mustafa Kemal Aker, Ş. (). "Çanakkale-Arıburnu Savaşları ve 27. Alay". Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, (37), 46, Ülker, N. (). "Çanakkale Zaferi'nin İzmir Basınında Akisleri". Atatürk

Detaylı

1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi (Lisesi)'ne geçti.

1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi (Lisesi)'ne geçti. 1881 Mustafa'nın Selanik'te doğuşu 1893 Mustafa'nın Selanik Askeri Rştiyesi'ne yazılması, 1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi

Detaylı

Mustafa SELÇUK Doç. Dr. istanbul.academia.edu/mustafaselçuk. mustafasell@gmail.com

Mustafa SELÇUK Doç. Dr. istanbul.academia.edu/mustafaselçuk. mustafasell@gmail.com Mustafa SELÇUK Doç. Dr. istanbul.academia.edu/mustafaselçuk mustafasell@gmail.com İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü T.C. Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi İstanbul- Türkiye ÖZGEÇMĠġ/

Detaylı

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? 1)Birinci İnönü Savaşının kazanılmasından sonra halkın TBMM ye ve düzenli orduya güveni artmıştır. Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir? A)TBMM seçimlerinin yenilenmesine

Detaylı

Necdet TUNA Tuğgeneral ATASE Daire Başkanı

Necdet TUNA Tuğgeneral ATASE Daire Başkanı SUNUŞ Kurtuluş Savaşı nın Önderi, Türkiye Cumhuriyeti nin Kurucusu, Ebedî Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK, 1911 de Trablusgarp Harbi nde, 1915 te Çanakkale Muharebelerinde ve 1918 de Suriye deki Yıldırım

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

ÇANAKKALE SAVAŞI NDA SAĞLIKÇILAR. Yrd. Doç. Dr. Burhan SAYILIR

ÇANAKKALE SAVAŞI NDA SAĞLIKÇILAR. Yrd. Doç. Dr. Burhan SAYILIR ÇANAKKALE SAVAŞI NDA SAĞLIKÇILAR Yrd. Doç. Dr. Burhan SAYILIR Yaralıların Cepheden Sevki Cephe Yuva Sargıyeri Araba Durakları Seyyar, Harp, Menzil Hastaneleri Memleket Hastaneleri AÇIKLAMA Bu kartlarda

Detaylı

1881: Selanik te doğdu.

1881: Selanik te doğdu. 1881: Selanik te doğdu. 1893: Askeri Rüştiye ye girdi ve Kemal adını aldı. 1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi. 1899 Mart 13: İstanbul Harp Okulu Piyade sınıfına

Detaylı

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B 1- XIX. ve XX. yüzyılın başlarında. Osmanlı. Devleti her alanda çöküntü içinde olmasına karşılık, varlığını ve bağımsızlığını uzun süre korumuştur. Bu durumun en önemli nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Cumhuriyetin kuruluşu Anadolu insanının iman, namus, bağımsızlık, özgürlük, vatan ve millete sevgi ile bağlılığının inancı ve iradesi ile kendisine önderlik yapan Mustafa

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ Yrd. Doç. Dr. Cenk ÖZGEN 1. KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı: Cenk ÖZGEN Doğum Yeri ve Tarihi: Bursa / 07.08.1979 Uyruğu: T.C. Medeni Hali: Evli Adres: Giresun Üniversitesi, İktisadi

Detaylı

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR İKİNCİ WİLHELM İN DEĞİŞEN RUSYA POLİTİKASI 1890 Bismarck ın görevden alınması Rusya nıngüvence Antlaşması nın yenilenmesi talebinin reddedilmesi 1892 Rusya nın Fransa ile gizli

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarih bölümünden mezun oldu.(1992) Kırıkkale

Detaylı

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ DİKKAT! BU BÖLÜMDE YANITLAYACAĞINIZ TOPLAM SORU SAYISI 0 DİR. ÖNERİLEN YANITLAMA SÜRESİ 40 DAKİKADIR. ) I Vatan ve Hürriyet Cemiyetini kurdu. ) Mondros Ateşkesi

Detaylı

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 1. Mudanya Mütarekesi, Yunanlıların aslında Osmanlı Devleti nin paylaşımı projesinde bir alet olduğunu, arkalarındaki gücü İngiltere başta olmak üzere İtilâf devletlerinin

Detaylı

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 1, Temmuz/July 2014, ss

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 1, Temmuz/July 2014, ss Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 1, Temmuz/July 2014, ss. 163-168. Edward J. Erickson, Büyük Hezimet; Balkan Harpleri nde Osmanlı Ordusu, Çeviren: Gül Çağalı Güven, Türkiye

Detaylı

GLn ipisi için..." omülki A^mır. fark yaratmak istepenkre... Tarih. 300 Adet Tamamı Özgün Çözümlü Açık Uçlu Sorular.

GLn ipisi için... omülki A^mır. fark yaratmak istepenkre... Tarih. 300 Adet Tamamı Özgün Çözümlü Açık Uçlu Sorular. GLn ipisi için..." omülki A^mır "9 fark yaratmak istepenkre... // Tarih 300 Adet Tamamı Özgün Çözümlü Açık Uçlu Sorular n www.nextlevelkariyer.com 0312 418 99 99 09 EYLÜL 2017 KAYMAKAMLIK SINAVI HAZIRLIK

Detaylı

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR NotCopy Yayınlarının izni dahilinde paylaşılmıştır Başarılar dileriz 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz. 2- Dil,

Detaylı

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Gülsema Lüyer KURTULUŞ SAVAŞI (1919-1922) Mondros Mütarekesi ve Mütareke Sonrası Genel Durum İşgaller ve Kurtuluş Savaşı Hazırlık Evresi T.B.M.M. nin Açılması Düzenli Ordu Hazırlıkları,

Detaylı

1915 ÇANAKKALE SAVAŞI BİLGİ YARIŞMASI SORULARI

1915 ÇANAKKALE SAVAŞI BİLGİ YARIŞMASI SORULARI 1915 ÇANAKKALE SAVAŞI BİLGİ YARIŞMASI SORULARI 1. Osmanlı Devleti Çanakkale Cephesi öncesinde Boğazların savunmasını sağlamak için bazı tedbirler almıştır. Hangisi bu savunma tedbirlerinden biri değildir?

Detaylı

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine,

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine, KARMA TESTLER 03 1. Osmanlı Devleti'nde matbaanın kurulması, I. Sanayi II. Ticaret III.Kültür alanlarından hangileri ile ilgili değişikliğin hız kazanmasını sağlamıştır? A) Yalnızl B) Yalnız II C) Yalnızlll

Detaylı

Edirne Tarihi - Edirne nin Yaşadığı İşgaller. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Edirne nin Yaşadığı İşgaller. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Edirne nin Yaşadığı İşgaller Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne nin Yaşadığı İşgaller - Dört İşgal Dönemi........ 4 0.2 İlk Rus İşgal

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

BALKAN SAVAŞI NA KATILAN KOMUTANLARIN YAŞAM ÖYKÜLERİ

BALKAN SAVAŞI NA KATILAN KOMUTANLARIN YAŞAM ÖYKÜLERİ T.C. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ANKARA BALKAN SAVAŞI NA KATILAN KOMUTANLARIN YAŞAM ÖYKÜLERİ (ALAY VE DAHA ÜST BİRLİK KOMUTANLARI) Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları ANKARA GENELKURMAY

Detaylı

775QSU& b T Ü R K İY E C U M H U R İY E T İN İN H E D E F İ; BİR A Ç IK D E N İZ D E V L E T İ O LM AK TIR. Fahri S. K O R UTÜRK

775QSU& b T Ü R K İY E C U M H U R İY E T İN İN H E D E F İ; BİR A Ç IK D E N İZ D E V L E T İ O LM AK TIR. Fahri S. K O R UTÜRK 775QSU& b T Ü R K İY E C U M H U R İY E T İN İN H E D E F İ; BİR A Ç IK D E N İZ D E V L E T İ O LM AK TIR. Fahri S. K O R UTÜRK TÜRK DONANMA VAKFI İSTANBUL İL BŞK. LlGl Kuzey Deniz Saha Komutanlığı karsısında

Detaylı

İşte Osmanlı'nın çökmesine neden olan anlaşma!

İşte Osmanlı'nın çökmesine neden olan anlaşma! İşte Osmanlı'nın çökmesine neden olan anlaşma! Türkiye ile Almanya arasında 2 Ağustos 1914 te imzalanan İttifak Anlaşması nın mevcudiyeti bilinirdi ama orijinal metni ile Alman İmparatoru Wilhelm in onay

Detaylı

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI 5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ Prof. Dr. Atilla SANDIKLI Karadeniz bölgesi; doğuda Kafkasya, güneyde Anadolu, batıda Balkanlar, kuzeyde Ukrayna ve Rusya bozkırları ile çevrili geniş bir havzadır.

Detaylı

6 Mayıs 1922 - Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması. 26 Ağustos 1922 - Büyük Taarruzun başlaması

6 Mayıs 1922 - Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması. 26 Ağustos 1922 - Büyük Taarruzun başlaması 6 Mayıs 1922 - Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması 26 Ağustos 1922 - Büyük Taarruzun başlaması 30 Ağustos 1922 - Başkumandan meydan muharebesi 2 Eylül 1922 - Yunan orduları başkomutanı

Detaylı

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI NA KATILAN ALAY VE DAHA ÜST KADEMEDEKİ KOMUTANLARIN BİYOGRAFİLERİ

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI NA KATILAN ALAY VE DAHA ÜST KADEMEDEKİ KOMUTANLARIN BİYOGRAFİLERİ T.C. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ANKARA BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI NA KATILAN ALAY VE DAHA ÜST KADEMEDEKİ KOMUTANLARIN BİYOGRAFİLERİ CİLT III Yayına Hazırlayanlar Dr. Tar. Uz. Hülya TOKER Tar. Uz. Nurcan ASLAN Genelkurmay

Detaylı

Atatürk ve Ağustos Ayı

Atatürk ve Ağustos Ayı Yılmadan Yorulmadan Dr. Sıtkı Aydınel Atatürk ve Ağustos Ayı Büyük asker ve büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk 57 yıllık ömrünün tamamını vatanı ve milletine (hatta tüm insanlığa) hizmete adamış, çok

Detaylı

TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ

TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ TAHLİSİYE SANDALI 1 TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ TAHLİSİYE SANDALI ve DENİZDEN CAN KURTARMA TARİHİ 18. yüzyılın sonuna doğru 1790 lı yıllarda, tahlisiye - denizden can kurtarmanın başladığını

Detaylı

BİRİNCİ D NYA SAVAŞI

BİRİNCİ D NYA SAVAŞI BİRİNCİ D NYA SAVAŞI KONUYA GİRİŞ BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİNDEKİ GELİŞMELER VE BLOKLAŞMALAR BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI NIN NEDENLERİ / Genel - Başlatan BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI NIN GELİŞİMİ OSMANLI DEVLETİ NİN

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

Genelkurmay Başkanlığı Çanakkale Zaferi nin 100.Yılında daha önce yayınlanmamış fotoğrafları paylaştı.

Genelkurmay Başkanlığı Çanakkale Zaferi nin 100.Yılında daha önce yayınlanmamış fotoğrafları paylaştı. Genelkurmay Başkanlığı Çanakkale Zaferi nin 100.Yılında daha önce yayınlanmamış fotoğrafları paylaştı. - 'Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize

Detaylı

TEOG Tutarlılık. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TEOG Tutarlılık. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 2015-2016 8. Sınıf TEOG Tutarlılık T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Sorularımızın TEOG sorularıyla benzeşmesi, bizler için olduḡu kadar, bu kaynaklardan beslenen yüz binlerce öḡrenci ve yüzlerce kurum

Detaylı

Çanakkale Muharebelerİ nin İdaresİ

Çanakkale Muharebelerİ nin İdaresİ Çanakkale Muharebelerİ nin İdaresİ Komutanlar ve Stratejiler Editörler Lokman Erdemir & Kürşat Solak Çanakkale 2015-100. Yıl Çanakkale Muharebelerİ nin İdaresİ Komutanlar ve Stratejiler Editörler: Lokman

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Şekil 2.22: Doğu Akdeniz, Ege Denizi, Balkan Yarımadası. Ölçek ~ 1: [2]

Şekil 2.22: Doğu Akdeniz, Ege Denizi, Balkan Yarımadası. Ölçek ~ 1: [2] Şekil 2.22: Doğu Akdeniz, Ege Denizi, Balkan Yarımadası. Ölçek ~ 1:4.500.000 [2] 2 25 Şekil 2.23: Orta Akdeniz (İtalya, Adriyatik Denizi, Kuzey Afrika Kıyıları). Ölçek ~ 1:4.500.000 [2] 2 26 Şekil 2.24:

Detaylı

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA 1 Kütahya- Eskişehir Savaşı nda ordumuz Sakarya Nehri nin doğusuna çekilmişti. 2 TEKÂLİF-İ MİLLİYE NİN SAKARYA SAVAŞI NA ETKİSİ Tekâlif-i Milliye kararları daha uygulamaya yeni başlandığı için Sakarya

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

PANORA GYO A.Ş Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı Bağımsız Yönetim Kurulu Üye Adayları Özgeçmişleri ve Bağımsızlık Beyanları

PANORA GYO A.Ş Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı Bağımsız Yönetim Kurulu Üye Adayları Özgeçmişleri ve Bağımsızlık Beyanları PANORA GYO A.Ş. 2018 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı Bağımsız Yönetim Kurulu Üye Adayları Özgeçmişleri ve Bağımsızlık Beyanları Dr. Vahdettin ERTAŞ Eğitim: HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ, Doktora, İşletme Anabilim

Detaylı