GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI EĞİTİMİ BİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI EĞİTİMİ BİLİM DALI"

Transkript

1 GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI EĞİTİMİ BİLİM DALI SOVYET DÖNEMİ VE BAĞIMSIZLIK SONRASI AZERBAYCAN DAKİ LİSELERDE DİL VE EDEBİYAT ÖĞRETİMİ DOKTORA TEZİ Hazırlayan Vefa CELİLOVA ANKARA 2012

2 i GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI EĞİTİMİ BİLİM DALI SOVYET DÖNEMİ VE BAĞIMSIZLIK SONRASI AZERBAYCAN DAKİ LİSELERDE DİL VE EDEBİYAT ÖĞRETİMİ DOKTORA TEZİ Vefa CELİLOVA Danışman: Doç. Dr. Ali YAKICI ANKARA Eylül, 2012

3 ii JÜRİ VE ENSTİTÜ ONAY SAYFASI Vefa CELİLOVA nın Sovyet Dönemi ve Bağımsızlık Sonrası Azerbaycan daki Liselerde Dil ve Edebiyat Öğretimi başlıklı tezi 18 / Eylül / 2012 tarihinde, jürimiz tarafından Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bilim dalında Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir. Adı Soyadı İmza Üye (Tez Danışmanı): Doç. Dr. Ali YAKICI Üye : Prof. Dr. İsmet CEMİLOĞLU Üye : Prof. Dr. Murat ÖZBAY Üye: Prof. Dr. Abdurrahman GÜZEL Üye : Doç. Dr. Hamiye DURAN Üye: Yrd. Doç. Dr. Halil ÇELTİK Üye: Yrd. Doç. Dr. Ahmet DEMİR......

4 iii ÖN SÖZ Sovyet Dönemi ve Bağımsızlık Sonrası Azerbaycan daki Liselerde Dil ve Edebiyat Öğretimi isimli bu çalışmada, Azerbaycan daki liselerde dil ve edebiyat öğretiminin geçmişine ve bugününe ışık tutmak amaçlanmıştır. Çarlık Rusyası Döneminden başlayarak bağımsızlık sonrasına kadar olan dönemlerde Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminde kullanılan yöntemler, ders kitapları, ders programları ve muhtelif araç gereçler hakkında bilgi verilmiştir. Doktora tezi olarak yapılan bu araştırma, uzun süreli kaynak araştırmaları sonucunda ortaya konulmuştur. Azerbaycan da Sovyet döneminde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimi alanında yapılan çalışmaların çokluğu araştırmanın daha geniş bir şekil almasının önemli bir sebebi olmuştur. Bu nedenle çalışma, bağımsızlık öncesi ve sonrasında Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminin durumu ile sınırlandırılmıştır. Araştırmanın metnini oluşturan veriler Azerbaycan daki Ahundov Kütüphanesi nden, liselerden, Azerbaycan Eğitim Bakanlığı ndan, Tahsil Problemleri Enstitüsü nden, Bakü Devlet Üniversitesi Filoloji bölümüyle Azerbaycan Pedagoji Üniversitesi Azerbaycan Dili ve Edebiyatı Öğretimi bölümünden toplanmıştır. Bu çalışmayı doktora tezi olarak almamı tavsiye eden ve çalışmalarım sırasında büyük desteğini gördüğüm değerli hocam Prof. Dr. İsmet CEMİLOĞLU na ve bu çalışmayı yönlendiren, benden sabrını ve bilgisini esirgemeyen değerli danışman hocam Doç. Dr. Ali YAKICI ya, tez izleme komitemdeki hocalarıma, değerli meslektaşım Yrd. Doç. Dr. M. Abdullah ARSLAN a, bana hep güvenen ve inanan aileme, çalışmamın her aşamasında beni destekleyen eşime teşekkürü bir borç bilirim. Vefa CELİLOVA

5 iv ÖZET SOVYET DÖNEMİ VE BAĞIMSIZLIK SONRASI AZERBAYCAN DAKİ LİSELERDE DİL VE EDEBİYAT ÖĞRETİMİ CELİLOVA, Vefa Doktora, Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Ali YAKICI Eylül 2012, xiii+329 s. Bu araştırmanın amacı, Sovyet Döneminde ve bağımsızlık sonrasında Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminin nasıl yapıldığının ve öğretimde ne gibi benzerlik ve farkların olduğunun ortaya konulmasıdır. Araştırmanın modelini, Sovyet Dönemi ve bağımsızlık sonrasında Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimi alanında yapılmış çalışmalar ve Türkiye de bu alanla ilgili araştırmalar oluşturmaktadır. Araştırmanın evrenini, Sovyet Dönemi ve bağımsızlık sonrası Azerbaycan daki liselerde kullanılan Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı ders programları ve ders kitapları oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini, Sovyet Dönemi ve bağımsızlık sonrasında Azerbaycan daki liselerde kullanılan Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı ders kitapları arasından rastlantısal örneklem yoluyla belirlenen Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı lise ders kitapları oluşturmaktadır. Çalışmanın ilk aşamasında veriler Türkiye Türkçesine aktarılmış, daha sonra Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı dersi lise programları ve ders kitapları incelenerek Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı dersinin saatleri, öğretilen metinler, kullanılan yöntemler tespit edilmiştir. Araştırmada SSCB hâkimiyetinden önce, SSCB Döneminde ve bağımsızlık sonrasında Azerbaycan daki eğitim-öğretime yönelik görüşler hakkında genel bilgi verilmiş, liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminin gelişim tarihinden, Azerbaycanlı eğitimcilerin eğitim-öğretime yönelik çalışmalarından, Azerbaycan Türkçesinde yazdıkları ders kitaplarından, liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatının öğretim yöntemlerinden, ders programlarından ve ders kitaplarından

6 v bahsedilmiştir. Anahtar Kelimeler: Azerbaycan Türkçesi, edebiyat öğretimi, SSCB Dönemi, ortaöğretim/lise eğitim programı, ders kitabı.

7 vi ABSTRACT TEACHING LANGUAGE AND LITERATURE IN THE AZERBAIJAN HIGH SCHOOLS DURING THE SOVIET PERIOD AND AFTER THE INDEPENDENCE The aim of the research is to state the situation of teaching Azerbaijan Turkish language and literature in the high schools in Azerbaijan and to state the similarities and differences in the teaching of these subjects in the periods before and after the independence. The studies on teaching Azerbaijan Turkish languge and literature in the high schools in Azerbaijan during the Soviet Period and the period after the independence and the researches made in Turkey on this area form the model of the research. Azerbaijan Turkish language and literature curriculum and the text books used in Azerbaijan during the Soviet Period and the period after the independence form the universe of this research. The Azerbaijan Turkish languge and literature high school text books which are identified through coincidential paradigm among the Azerbaijan Turkish language and literature textbooks used in the high schools in Azerbaijan during the Soviet Period and the paradigm of the research. In the first step of the study, the data were translated into Turkish of Turkey, then the high school curriculum and textbook of Azerbaijan Turkish language and literature were examined and the class hours, the texts and the methods of Azerbaijan Turkish language and literature lesson were indentified. In the study, general information on the ideas about teaching in Azerbaijan before the USSR domination, during the USSR period and after the independence were given; the history of development of Azerbaijan Turkish language and literature in the high schools in Azerbaijan, the studies of Azerbaijan academics on teaching, the textbooks written in Azerbaijan Turkish languge and literature, the curriculum, and the textbooks were mentioned. Key Words: Azerbaijan Turkish, teaching literature, USSR period, middle/high school curriculum, textbook.

8 vii İÇİNDEKİLER JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI.....i ÖN SÖZ....ii ÖZET....iii ABSTRACT....v İÇİNDEKİLER....vii TABLOLAR LİSTESİ... xii KISALTMALAR LİSTESİ... xiii 1.GİRİŞ Problem Durumu Araştırmanın Amacı Araştırmanın Önemi Araştırmanın Sınırlılıkları Varsayımlar Tanımlar KAVRAMSAL ÇERÇEVE YÖNTEM Araştırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Teknikleri Verilerin Analizi BULGULAR VE YORUM SSCB Hâkimiyetinden Önce Azerbaycan da Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar XIX. Yüzyılda (Çarlık Rusyası Döneminde) Azerbaycan da Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar Çarlık Rusyası nın Azerbaycan ı İşgal Etmesi Azerbaycan da İlk Devlet Öğretim Kurumlarının Oluşması Kadın Eğitim-Öğretimine Yönelik Çalışmalar XIX. Yüzyılda Azerbaycan da Eğitim Hareketi Yeni Okulların Açılması Gori (Zakafkasya) Öğretmen Okulunun Açılması XX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycan da Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar XIX. Yüzyılın Sonu XX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycan Okulları İptidaî Okullar (İlkokullar) Rus-Müslüman Okulları...25

9 viii 4.3.Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin Kurulması ve Faaliyetleri Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin Eğitim Anlayışı Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin Kurucusu Mehmet Emin Resulzâde ve Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Bakü Devlet Üniversitesi nin Açılması Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin Yıkılması SSCB Dönemi ve Bağımsızlık Sonrasında Azerbaycan da Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar Kuzey Azerbaycan ın SSCB ye Katılması ve SSCB Döneminde Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesinin Durumu Latin Esaslı Yeni Türk Alfabesi ve 1926 I. Bakü Türkoloji Kurultayı Azerbaycan da Sovyet Okulu ve Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar ( ) Bağımsızlık Sonrası Azerbaycan da Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar Sovyet Okulunun Buhranı Azerbaycan da Eğitim Siyaseti Azerbaycan daki Okullarda Azerbaycan Türkçesinin Öğretiminin Gelişim Tarihi Çarlık Rusyası Döneminde Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesinin Öğretimi XIX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycan Okullarında Azerbaycan Türkçesinin Öğretimi Azerbaycan da Eğitim-Öğretimin Ana Dilinde Yapılması Düşüncesinin Ortaya Çıkması ve Gelişmesi Okullarda Azerbaycan Türkçesinin Öğretimi İçin Azerbaycan Eğitimcilerinin Yaptıkları Mücadeleler Azerbaycan da İlk Cemiyet-i Hayriye Kurumlarının Azerbaycan Türkçesiyle Eğitim Veren Okul Açma Çalışmaları Azerbaycan Türkçesiyle Eğitim Veren Okulların Açılması ve Gelişmesi...80

10 ix Azerbaycan da Usul-i Cedit (Yeni Usul) Okulları ve Bu Okullarda Azerbaycan Türkçesinin Öğretiminde Kullanılan Yöntemler Gori Öğretmen Okulunun Bünyesinde Azerbaycan Şubesinin Açılması Azerbaycan Türkçesiyle Yazılmış İlk Ders Kitaplarının Meydana Gelmesi Azerbaycan da I. (1906) ve II. (1907) Öğretmenler Kurultayı ve Azerbaycan Türkçesinin Öğretilmesinde Karşılaşılan Sorunlar XIX. Yüzyılda Azerbaycan daki Eğitimci Aydınların Azerbaycan Türkçesinin Eğitim-Öğretimine Yönelik Çalışmaları Mirza Şafi Vazeh in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Abbaskulu Ağa Bakıhanov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mirza Kâzım Bey in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları İsmail Bey Gutgaşınlı nın Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mirza İsmail Gasir in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mirza Fetheli Ahundov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mir Möhsün Nevvab ın Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Seyit Azim Şirvanî nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Hacı Zeynalabidin Tagiyev in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Aleksey Osipoviç Çernyayevski nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Hasan Bey Zerdabî nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Hasanali Karadağî nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mehmettağı Seferov un (Sıtkı) Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Reşid Bey Efendiyev in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Firidun Bey Köçerli nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Habip Bey Mahmudbeyov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları XX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycanlı Eğitimcilerin Azerbaycan Türkçesinin Öğretimine Yönelik Çalışmaları Mehmetağa Şahtahtlı nın Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mirza Alekber Sabir in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mahmud Bey Mahmudbeyov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Ali Bey Hüseyinzâde nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Celil Mehmetkuluzâde nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları...158

11 x Ahmet Bey Ağayev in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Neriman Nerimanov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Abbas Sehhet Mehdizâde nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Abdulla Şaik in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Ferhat Ağazâde Şergli nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Abdulla Tofik Sur un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Üzeyir Hacıbeyov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları SSCB Döneminde Azerbaycan daki Liselerde Azerbaycan Türkçesinin Öğretimi ci Yıldan Sonra Azerbaycan daki Liselerde Azerbaycan Türkçesinin Durumu Azerbaycan Türkçesi Ders Programları Vahit Emek Okulunun Programı Kompleks (Karmaşık) Programlar Layihalar (Tasarılar) Programı Yılından Sonraki Programlar Azerbaycan Türkçesinin Öğretilmesinde Kullanılan Yöntemler Öğretmenin Sözü Öğretmenin Soruları Materyali Anlamaya Yardımcı Olan Sorular Öğrenilen Materyalin Pekiştirilmesine Yardımcı Olan Sorular Öğrencilere Dilbilgisi Tanım ve Kurallarını Benimsetme Çalışmaları Musahabe Öğrencilerin Bağımsız Çalışmalarını Yönetme Dilbilgisine Yönelik Tahlil Bağımsızlık Sonrası Azerbaycan daki Liselerde Azerbaycan Türkçesinin Öğretimi Bağımsızlık Sonrasında Ders Programlarında Azerbaycan Türkçesinin Yeri Azerbaycan daki Okullarda Edebiyat Öğretiminin Gelişim Tarihi...219

12 xi Çarlık Rusyası Döneminde Azerbaycan da Edebiyat Öğretiminin Durumu SSCB Döneminde Azerbaycan daki Okullarda Edebiyat Öğretiminin Durumu ve Edebiyat Ders Programları SSCB Döneminde Azerbaycan daki Liselerde Edebiyat Öğretimi Edebî Eserlerin Tahlilinde Kullanılan Yöntemler Edebiyat Derslerinde Azerbaycan Edebiyatı Tarihinin Öğretilmesi Bağımsızlık Sonrası Azerbaycan daki Liselerde Edebiyat Öğretimi Bağımsızlık Sonrasında Ders Programlarında Azerbaycan Edebiyatının Yeri SONUÇ ve ÖNERİLER Sonuç Öneriler.294 KAYNAKÇA EKLER..302

13 xii TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1: XX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycan Okulları...23 Tablo 2: Azerbaycan da Rus-Müslüman Okulları...28 Tablo 3: Rus Olmayanlara Mahsus Okulların Ders Saatleri...68

14 xiii KISALTMALAR LİSTESİ ADU APİ Azerbaycan SSC Azerbaycan SSC CM HMK KGB SSCB İA RSFC SSCB ÜİK (b) MK Azerbaycan Devlet Universiteti Azerbaycan Pedagoji İnstitutu Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Ceza Mecellesi Halk Merkezî Komiserliği Komitet Gosudarstvennoy Bezopasnostri (Devlet Güvenlik Komitesi) Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği İlimler Akademisi Rusya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Ümumittifak (bolşevik) Merkez Komitesi

15 1 1. GİRİŞ Türk dünyası coğrafyasının her neresi olursa olsun, Türk topluluklarını birbirine bağlayan en sağlam kültürel bağ dildir. Öğrenmelerin neredeyse tamamına yakını, öğrenilmiş dil üzerinde gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle, öğrenmelerin oluşmasında dilin önemi ve üstünlüğü yadsınamaz. Ana dili, kültürleri birbirine bağlayan, bir toplumu gelişigüzel insan yığını olmaktan çıkarıp uluslaştıran en önemli etkenlerden biridir. Bu sebepledir ki her devirde toplumlar kültürlerini yaşatabilmek ve aktarabilmek için ana dillerini toplumun bütün fertlerine öğretme gayreti içerisine girmişlerdir ve bu alanda yoğun çaba sarf etmişlerdir (Gücüyeter, 2002:1). Eğitimin önemli araçlarından biri de edebiyattır. Fuzulî nin dediği gibi azmettiği zaman bütün denizleri ve kuruları kapsamaya kadir olan, söz sanatının kudret ve kuvvetinden yararlanmak için elimizdeki en güçlü araç; eğitim-öğretim ocağı olan okul ve dil-edebiyat dersleridir (Karabağlı, 1968:19). Edebiyat ile eğitim arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Eğitimin muhafaza ve yaratıcılık fonksiyonlarının gerçekleşmesinde edebiyat dersi önemli bir rol oynar. İnsanların kimlik ve millî benlik kazanmasında, iyiyi ve güzeli tercih etmesinde, vatan ve millet sevgisinin pekiştirilip geliştirilmesinde hedefi dil olan dersler ve özellikle edebiyat dersi etkili olmaktadır (Karakuş, 1992:1). Bütün toplumlarda olduğu gibi Azerbaycan da da ana dilinin öğretilmesi için çok çaba sarf edilmiştir. Dil öğretiminin edebî metinlerden bağımsız yapılamayacağı gerçeği, bu çalışmada Azerbaycan daki liselerde hem Azerbaycan Türkçesi hem de edebiyatı öğretimi hakkında araştırma yapmayı gerektirmiştir. Azerbaycan da edebî mirasın öğrenilmesinde özel öğretim kurumları, saray okulları, mollahane (dinî okul) ve medreselerde yapılan çalışmalar, Rus-Tatar (veya Rus-Müslüman) ve Usul-i Cedit (yeni usul) okulları, seminariya (okul) ve gimnaziyalarda (Çarlık Rusyasındaki liselerin adı, Türkiye de lise, kolej ) alınan bilgiler önemli yere sahip olmuştur. Fakat zaman geçtikçe bu öğrenme yöntemlerinin içeriğinde de önemli değişiklikler yapılmıştır (Yusifov, 2008:23).

16 2 Azerbaycan da vatandaşların on bir yıllık zorunlu eğitim görme hakkı vardır. Bu, Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nın 42. maddesinde şöyle belirlenmiştir: Madde 42. Eğitim-Öğretim Hakkı 1. Her bir vatandaş eğitim görmek hakkına sahiptir; 2. Devlet, öğrencilere ücretsiz-zorunlu genel orta öğretim görmek hakkını sağlar; 3. Devlet, eğitim sistemini kontrol eder; 4. Devlet, maddi durumuna bağlı olmaksızın yetenekli kişilerin eğitimini devam ettirmesini garanti eder; 5. Devlet, asgarî eğitim standartlarını belirler (Azerbaycan Respublikasının Konstitusiyası,1995:9). Azerbaycan Cumhuriyeti nin devlet dili Azerbaycan dilidir. Azerbaycan Cumhuriyeti Azerbaycan dilinin her bakımdan gelişmesini, vatandaşların konuştuğu diğer dillerin serbestçe kullanılmasını ve geliştirilmesini sağlar. Bu, Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nın 21. maddesinde şöyle ifade edilmiştir: Madde 21. Devlet Dili 1. Azerbaycan Cumhuriyeti nin devlet dili Azerbaycan dilidir. Azerbaycan Cumhuriyeti Azerbaycan dilinin gelişmesini sağlar. 2. Azerbaycan Cumhuriyeti diğer halkların konuştuğu dillerin serbest kullanılmasını ve gelişmesini sağlar (Azerbaycan Respublikasının Konstitusiyası, 1995:5). Azerbaycan Cumhuriyeti okullarında eğitim-öğretim dili, ülkenin devlet dili olan Azerbaycan dilidir. Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nda Azerbaycan ın her bir vatandaşı için istediği dilde eğitim-öğretim görmek tanınmıştır. Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nda Azerbaycan da kimsenin ana dilini kullanma hakkından menedilemeyeceği şöyle açıklanmıştır: Madde 45. Ana Dilini Kullanma Hakkı 1. Herkesin ana dilini kullanma hakkı vardır. Herkesin istediği dilde eğitim-öğretim görme, sanatla uğraşma hakkı vardır. 2. Hiçkimse ana dilini kullanma hakkından mahrum bırakılamaz (Azerbaycan Respublikasının Konstitusiyası, 1995:10).

17 3 Azerbaycan Cumhuriyeti Eğitim Kanunu na göre bazı özel durumlarda Azerbaycan dili, Azerbaycan edebiyatı, Azerbaycan tarihi ve Azerbaycan cоğrafyası derslerinde başka dillerde de eğitim verilebilir. Bu, Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nda şöyle yer almaktadır: Madde 7. Eğitim-Öğretim Dili 7.1. Azerbaycan Cumhuriyeti nin öğretim kurumlarında eğitim-öğretim dili, devlet dili olan Azerbaycan dilidir Vatandaşların ve öğretim kurumlarının isteği dikkate alınarak, özel hâllerde (Azerbaycan Cumhuriyeti nin taraftar çıktığı uluslararası anlaşmalara göre) genel öğretim kurumlarında Azerbaycan dili, Azerbaycan edebiyatı, Azerbaycan tarihi ve Azerbaycan cоğrafyası derslerinde eğitim-öğretim başka dillerde yapılabilir (Azerbaycan Respublikasının Tehsil Kanunu, 2009:7). Azerbaycan da eğitim sistemi aşamalı eğitim programları, öğretim kurumları, eğitim sisteminin yönetim organları ve diğer eğitim-öğretim kurumlarından oluşmaktadır. Azerbaycan da faaliyet gösteren öğretim kurumları Azerbaycan Cumhuriyeti Tahsil Kanunu nda şöyle verilmiştir: Madde 14. Öğretim Kurumları Аzerbaycan Cumhuriyeti nde mülkiyet çeşidine göre aşağıdakı öğretim kurumları faaliyyet göstermektedir: Devlet; Belediye; Özel (Azerbaycan Respublikasının Tehsil Kanunu, 2009:9). Azerbaycan Cumhuriyeti Tahsil Kanunu nun 14. maddesine göre Azerbaycan Cumhuriyeti nin öğretim kurumları şöyle sınıflandırılmıştır: 1. Okul öncesi eğitim-öğretim programları (kreş, kreş-anaokulu, anaokulu, özel anaokulu); 2. Genel eğitim-öğretim programları (ilkokul, genel liseler, yatılı devlet okulları, özel okullar ve yatılı özel okullar, engelli çocuklar için özel okullar, özel

18 4 öğretime ihtiyacı olan çocuklar için öğretim kurumları, yetenekli çocuklar için okullar, gimnaziyalar vb.); 3. Okul dışındaki öğretim kurumları (çocuk sanat merkezleri, çocuk- beden eğitimi okulları, çocuk-genç satranç okulları, ekоlоji eğitim merkezleri, turizm merkezleri, okul dışında iş merkezleri vb.); 4. Meslekî eğitim-öğretim programları; 5. Оrta öğretim kurumları (kolejler); 6. Yüksek öğetim kurumları (üniversiteler, akademiler, enstitüler vb.); (Azerbaycan Respublikasının Tehsil Kanunu, 2009:9-10). Azerbaycan Cumhuriyeti Tahsil Kanunu nun 17. maddesine göre Azerbaycan daki eğitim-öğretim programları şöyledir: 1. Okul öncesi eğitim; 2. Genel eğitim: a) İlköğretim (1-4. sınıflar); b) Esas (tam olmayan orta) öğretim (5-9. sınıflar); c) Genel ortaöğretim ( sınıf). 3. Meslekî eğitim: a) Teknik meslek eğitimi; b) Orta ihtisas eğitimi; c) Yüksek ihtisas eğitimi (Azerbaycan Respublikasının Tehsil Kanunu, 2009:12). Bunların yanı sıra eğitim sistemi yapısına diploma sonrası eğitim de (staj yapmak, lisansüstü, doktora, üniversite sonrası araştırma vb.) dâhildir. Böylece, Azerbaycan Cumhuriyeti nde 4422 orta genel eğitim okulu faaliyet göstermektedir. Bunlardan 524 ü ilk, 969 u tam olmayan orta (esas) ve 2929 u ortaokuldur. Bu okullarda 1460 bin öğrenci eğitim görmekte ve öğretmen çalışmaktadır (

19 5 1.1.Problem Durumu Araştırmanın temel problemi şunlardır: 1. Sovyet Döneminde Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimi nasıl gerçekleştirilmiştir? 2. Bağımsızlık sonrasında Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimi nasıl gerçekleştirilmiştir? Bu temel problem kapsamında şu sorulara cevap aranmıştır: 1. Sovyet Dönemi ve bağımsızlık sonrasında Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminde kullanılan yöntemler ne kadar başarılıdır? 2. Bu yöntemler derslerin amacına ulaşmasında yeterli midir? 3. Sovyet Dönemi ve bağımsızlık sonrasında Azerbaycan daki liselerde kullanılmak için hazırlanan Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı dersi programları hedef ve davranış açısından incelendiğinde yeterli midir? 4. Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı ders saatleri öğrencilere dersi kavratmak için yeterli midir? 5. Ders kitapları programda belirlenen hedef ve davranışlara ulaşmak için yeterli midir? 1.2.Araştırmanın Amacı Sovyet Döneminde ve bağımsızlık sonrasında Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminin nasıl olduğunun, bağımsızlık öncesi ve sonrası bu derslerin öğretiminde ne gibi benzerliklerin ve farklılıkların olduğunun ortaya koyulması araştırmanın asıl amacını oluşturmaktadır. Araştırmanın amaçları şöyle sıralanabilir: a) Sovyet Dönemindeki Azerbaycan eğitimi hakkında genel bilgi vermek, b) Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminin Sovyet Dönemindeki durumundan bahsetmek, bu derslerin programlarını

20 6 sunmak, ders saatleri hakkında bilgi vermek ve bu derslerde kullanılan yöntemleri belirlemek, c) Bağımsızlık sonrası Azerbaycan eğitimi hakkında genel bilgi vermek, d) Bağımsızlık sonrası Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminden bahsetmek, bu derslerin programlarını sunmak, ders saatleri hakkında bilgi vermek ve bu derslerde kullanılan yöntemleri belirlemek; e) Yapılan bu incelemelerden hareketle bağımsızlık öncesi ve sonrası Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimini karşılaştırmak, Sovyet ideolojisinin bağımsızlık sonrasında da etkili olup olmadığını ortaya koymak. 1.3.Araştırmanın Önemi Türkiye de olduğu gibi Türk Cumhuriyetleri nde de dil ve edebiyat öğretimi üzerine yapılacak olan çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu sebeple, Azerbaycan daki liselerde gerçekleştirilen Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminin araştırılması önemlidir. Araştırmanın temelini oluşturan Sovyet Dönemi ve bağımsızlık sonrasında Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimi, Türkiye de bugüne kadar ayrıntılı olarak araştırılmamış bir konudur. Bu nedenle, Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminde kullanılan yöntemlerin neler olduğunun, bu derslerin kaç saatte verildiğinin, Sovyet Dönemi ve bağımsızlık sonrasında Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı derslerinin genel durumunun bilinmesi önemlidir. Araştırma, Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminin Türkiye deki eğitimciler ve bu konuyu merak eden herkes tarafından bilinmesine katkıda bulunacağından büyük önem taşımaktadır. 1.4.Araştırmanın Sınırlılıkları Araştırma, Azerbaycan ın Sovyet Dönemi ve bağımsızlık sonrasındaki yıllarda Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimi ve Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan

21 7 Türkçesi ve Edebiyatının öğretimi ile sınırlıdır. Araştırmada incelenecek ders programları ve ders kitapları; Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı lise müfredatları ve ders kitapları ile sınırlıdır. 1.5.Varsayımlar Araştırmanın temelinde aşağıdaki varsayımlar yer almaktadır: 1. Araştırmada Sovyet Döneminde yazılan ve basılan, Sovyet ideolojisi ile yaklaşılan Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimiyle ilgili verilere bugünün bakış açısıyla yaklaşılmıştır. 2. Araştırmada kullanılacak Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı lise ders programları, ders kitapları ve diğer kaynaklar yeterli sayılmıştır. 3. Araştırmada kullanılacak kaynaklardaki bilgilerin güvenilirlik ve geçerlilik açısından yeterli olacağı varsayılmıştır. 1.6.Tanımlar Araştırmanın bu bölümünde belirsiz ya da açık olmayan ifadeler açıklığa kavuşturulmuş ve araştırmada sıkça tekrarlanan bazı ifadeler kısaltılarak kullanılmıştır. Bu araştırmada şu tanımlara sıklıkla başvurulmuştur: Çarlık Rusyası: 1547 yılında Korkunç İvan'ın Çar unvanı almasıyla başlayan ve 1721'de Çar I. Petro'nun Rusya İmparatorluğu'nu kurmasıyla son bulan Rus devletinin resmi adı. Transkafkasya: 1922 ile 1936 yılları arasında Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ve Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin birleşmesiyle oluşan Sovyetler Birliği Cumhuriyeti. Repressiya: Devlet organları, devlet tarafindan uygulanan ceza. Sözlük anlamının dışında repressiya, Stalin yönetiminin yılları arasında uyguladığı baskıcı yönetim anlayışını ifade etmektedir. 30 Temmuz 1937 tarih ve numaralı SSCB İçişleri Halk Komiserliğinin yazısıyla Repressiya hareketi başlamıştır SSCB Dönemi (Sovyet Dönemi): Çarlık Rusyasının 1917 Şubat Devrimi ile yıkılmasının ardından Ekim Devrimi ile başlayan ve 1991'e kadar devam eden dönem. Bağımsızlık öncesi: Azerbaycan ın SSCB hâkimiyeti altında olduğu dönem.

22 8 Bağımsızlık sonrası: 18 Ekim 1991'de Azerbaycan ın bağımsızlığını ilan ettikten sonraki dönem. Azerbaycan Türkçesi: Azerbaycan Cumhuriyeti'nin resmî dili. Ana dili: Azerbaycan Türkçesi Dil öğretimi: Azerbaycan Türkçesi öğretimi. Edebiyat öğretimi: Azerbaycan edebiyatı öğretimi. Ders programları: Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı lise ders programları. Ders kitapları: Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı lise ders kitapları. 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE Araştırmayla ilgili yapılan edebiyat taraması sonucunda Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimi konusunda birçok çalışmayla karşılaşılmıştır. Bu çalışmaların çoğu Sovyet Döneminde Sovyet ideolojisiyle yaklaşılarak yapılmıştır. Bağımsızlık sonrasında yapılan çalışmaların çok olmadığı, var olan çalışmaların ise birbirine benzer olduğu saptanmıştır. Karabağlı (1968), Azerbaycan Edebiyatının Tedrisi Metodikası çalışmasında Azerbaycan da edebiyat öğretiminin durumunu, Sovyet hâkimiyetinden önceki yıllarda ve Sovyet hâkimiyeti döneminde edebiyat öğretimi olarak incelemiştir. Karabağlı, Azerbaycan daki okullarda edebiyat öğretimine Sovyet ideolojisi ile yaklaşmıştır. Kitapta, Sovyet Döneminin ilk yıllarında Azerbaycan edebiyatından örneklerin çok az olduğundan, Türkiye veya Osmanlı edebiyatı örneklerinin çokluğundan yakınılmaktadır. Okul kitaplarındaki kuru anlatımlı makalelerin, öğrencilerin komünist ahlakı ruhunda terbiye edilmelerine katkıda bulunmadığı önemli kusurlardan biri olarak görülmektedir. Camal Ahmedov (1971), Azerbaycan Edebiyatının Tedrisi Tarihinden isimli çalışmasında Firidunbey Köçerli nin, Reşid Bey Efendiyev in ve Abdulla Şaig in hazırladığı edebiyat ders kitapları hakkında görüşlere yer vermiştir. Ahmedov (2007) ayrıca, Edebiyatın Tedrisi Metodikası isimli çalışmasında okullarda edebiyat öğretiminde kullanılabilecek yöntemlerden bahsetmiştir. Bu kitap

23 9 Azerbaycan da Bakü Devlet Üniversitesi nin Filoloji bölümünde ders aracı olarak kullanılmaktadır. Fahrettin Yusifov (2008), Edebiyatın Tedrisi Metodikası isimli çalışması Azerbaycan Pedagoji Üniversitesi nde ders aracı olarak kullanmaktadır. Çalışmada Azerbaycan da edebiyat öğretiminin çağdaş problemlerine de yer verilmiştir. Kitapta edebiyat derslerinde kullanılan yöntemlerden, dersin daha verimli geçmesi için nelerin yapılabileceğinden bahsedilmiştir. 3.YÖNTEM Bu bölümde, araştırma modeli, evren ve örneklem, deney deseni, veri toplama araçları, verilerin toplanması ve değerlendirilmesi ile ilgili bilgiler yer almaktadır. 3.1.Araştırma Modeli Araştırmanın modelini, Sovyet Dönemi ve bağımsızlık sonrasında Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimi alanında yapılmış çalışmalar ve Türkiye de bu alanla ilgili araştırmalar oluşturmaktadır. 3.2.Evren ve Örneklem Araştırmanın evrenini, Sovyet Dönemi ve bağımsızlık sonrası Azerbaycan daki liselerde kullanılan Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı ders programları oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini Sovyet Dönemi ve bağımsızlık sonrasında Azerbaycan daki liselerde kullanılan Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı ders kitapları arasından rastlantısal örneklem yoluyla belirlenen Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı lise ders kitapları oluşturmaktadır.

24 Veri Toplama Teknikleri Araştırmanın metnini oluşturacak malzeme Azerbaycan dan getirililmiştir. Veriler Azerbaycan daki Ahundov Kütüphanesi nden, liselerden, Azerbaycan Eğitim Bakanlığından, Tahsil Problemleri Enstitüsünden, Bakü Devlet Üniversitesi Filoloji bölümüyle Azerbaycan Pedagoji Üniversitesi Azerbaycan Dili ve Edebiyatı Öğretimi bölümünden toplanmıştır. 3.4.Verilerin Analizi Çalışmanın ilk aşamasında veriler Türkiye Türkçesine aktarılmıştır. Daha sonra Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı dersi lise programları incelenmiş, Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı derslerinin saatleri, öğretilen metinler, kullanılan yöntemler tespit edilmiştir.

25 11 4. BULGULAR VE YORUM 4.1. SSCB Hâkimiyetinden Önce Azerbaycan da Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar XIX Yüzyılda (Çarlık Rusyası Döneminde) Azerbaycan da Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar Çarlık Rusyasının Azerbaycan ı İşgal Etmesi Çarlık Rusyasının Azerbaycan a askerî yürüyüşü 1801 yılında başlamıştır. Çarlık Rusyası, hanlıkları teker teker işgal etmeye, hanları kendi tarafına çekmeye çalışmıştır. Rusya nın ilk tehdidi 1803 yılında Car-Balaken de olmuştur. Rus askerlerinin Car- Balaken savunmacılarını mağlup edip Balaken i viran ettiği haberini alan Car halkı, Ruslara mukavemetsiz teslim olmuştur (Talıbov, 2000:169). Çarlık ordularının Kafkasya Komutanı General Sisianov un Car-Balaken den sonraki hedefi Gence Hanlığı olmuştur (Yeşilot, 2004:16). General Sisianov, Gence Hanlığını işgal etme kararı alarak Cavad Han a teslim olması için haber göndermiştir. Cavad Han bunu kabul etmeyeceğini bildirmiş ve Gence nin savunmasına hazırlanmıştır. Cavad Han mücadele etse de Ermenilerin ihaneti yüzünden Ruslar Gence kalesini almışlardır. Cavad Han ise savaşta kahramanca şehit olmuştur (Talıbov, 2000:170). Böylece, Gence Hanlığı Çarlık idaresine girmiş ve Gence nin adı Yelizavetpol olarak değiştirilmiştir (Yeşilot, 2004:16) yılında Rusya ve İran devletleri arasında Gülistan anlaşması imzalanmış ve bu anlaşma 1814 yılında onaylanmıştır. Bu anlaşmaya göre Azerbaycan ın bazı hanlıklarının (Bakü, Karabağ, Guba, Talış, Şeki ve Şirvan) Rusya nın egemenliğine girmesini İran hükûmeti kabul etmiştir (Abdullayev, 1966: 57). Daha sonra, 1928 yılında Türkmençay anlaşmasına göre, Nahçıvan hanlığı da Rusya nın egemenliğine girmiştir. Böylece, Azerbaycan ın kuzey topraklarının Rusya tarafından işgal edilmesi sonucunda Azerbaycan halkı bağımsızlığını kaybederek zorla ikiye parçalanmış ve Azerbaycan ın güney kısmı da İran ın sömürgesi hâline gelmiştir.

26 Azerbaycan da İlk Devlet Öğretim Kurumlarının Oluşması XIX. yüzyılın ilk çeyreği Azerbaycan için eğitim-öğretim alanında yeni bir dönem olmuştur. Bu dönemde Azerbaycan aydınları halkın okuma yazmayı öğrenmesi için çalışmış, yeni öğretim kurumlarının açılması için hâkim dairelere müracaat etmiş, zorlukla da olsa istediklerine ulaşmışlardır (Talıbov, 2000:170). Bu dönemin gelişmelerinden biri de Usul-î Cedit okullarının açılması olmuştur. Bu okulların yanı sıra Azerbaycan da Rus-Tatar okulları da yaygınlaşmaya başlamıştır (Yeşilot, 2004:57) XIX. yüzyılın başlarında, Azerbaycan Rusya hâkimiyetine girdikten sonra, buradaki okullarda eğitim-öğretim genel olarak iki istikamette gelişmiştir. Birinci istikamet, geleneksel okul ve medreselerden oluşmuştur. Bu öğretim kurumlarının çoğu öğrencilere çok az gerçek bilgi vermiştir. Böyle okulların kurucuları halk içerisinden çıkan, dinî eğitim görmelerine rağmen dine hizmet etmeyen kişiler olmuştur. Özellikle, dönemin bilgili öğretmen ve edipleri tarafından açılan okul ve medreselerdeki eğitimöğretim, dinî ahkâmlardan tamamen kurtulamasa da bu okullarda Doğu medeniyeti, klasik Doğu ve Azerbaycan edebiyatı ve bazı yabancı diller öğretilmiş, buralardan mezun olanların çoğu Azerbaycan Türkçesi, Farsça ve Arapçayı mükemmel bilmiştir. Azerbaycan da eğitim-öğretimin ikinci istikameti, eğitim-öğretim dilinin Rusça olduğu devlet okulları olmuştur. Bu okullarda az da olsa eğitim dersleri görmüş öğretmenler görev almıştır. Azerbaycan da kaza okulları, merkezî hükûmetin onayladığı 2 Ağustos 1829 tarihli Transkafkasya okullarının ilk tüzüğüne göre Gence, Şuşa, Guba, Bakü, Nahçıvan ve Ordubad şehirlerinde açılmıştır. Bu kaza okulları, iki sınıftan oluşmuş, burada din, okuma, güzel yazı, matematik, Rusça ve yerel diller öğretilmiştir. Azerbaycan da ilk kaza okulu, 30 Aralık 1830 tarihinde Şuşa da açılmıştır. Bunun akabinde 1831 yılında Nuha da, 1832 yılında Bakü de, 1833 yılında ise Gence de kaza okulları faaliyete başlamıştır (Talıbov, 2000: ).

27 13 Kaza okullarının ders programı çok sınırlı olduğundan burada eğitim-öğretim çok yüzeysel verilmiştir. Bu sebeple, öğretim kurumlarının yeni tasarısı hazırlanmış ve 12 Mayıs 1835 tarihinde Transkafkasya okullarının ikinci tüzüğü oluşturulmuştur. Bu tüzüğe göre, Azerbaycan da faaliyet gösteren dört kaza okulunun çalışmalarını iyileştirmek, Şamahı da, Nahçıvan da, Guba da ve Gazah bölgelerinde kaza okulları açmak, Ordubad kaza okulunun yerine Lenkeran da kaza okulu yapmak gibi maddeler onaylanmıştır (Ahmedov, 1985:65). Yeni kaza okulları, üç sınıftan oluşmuştur. Birinci sınıf, hazırlık sınıfı sayılmakta, iki üst sınıflarda din, Rus dilinin grameri, coğrafya, tarih, matematik ve geometri, yerel diller, güzel yazı, resim dersleri öğretilmiştir. XIX. yüzyılın 40. yıllarında kaza okullarının içeriğinde yine değişiklikler yapmak için görüşler ortaya atılmıştır. Buna göre, Vorontsov okul çalışmasını geliştirmek için 1845 yılında Transkafkasya okullarının yeni tüzük tasarısı hazırlaması gerektiğini gerekli bulmuştur. Onun ileri sürdüğü yeni prensipler şunlar olmuştur: 1. Ülkeyi idare etmek için yeni memurlar yetiştirmek, 2. Transkafkasya ülkesi üzere özel öğretim dairesi oluşturmak, 3. Mevcut eğitim-öğretim programında Rusçanın, aynı zamanda yerel dillerin öğretilmesinin daha da geliştirilmesi vb. (Talıbov, 2000:172). 18 Aralık 1848 tarihinde Transkafkasya da okulların üçüncü tüzüğü kabul edilmiştir. Bu tüzükte Guba ve Lenkeran da iki yeni kaza okulu açmak tekrar onaylanmıştır. Lakin bu okulların açılması maddi sorunlardan dolayı durdurulmuştur. Yani 1848 yılında düzenlenen tüzük Azerbaycan kaza okullarının sayısının artmasında hiçbir rol oynamamıştır. XIX. yüzyılın ortalarında iptidaî mektepler (ilkokul) adıyla Azerbaycan da yeni okullar oluşturulmuştur. Bu okullar Kafkasya okullarının 1853 yılında yapılan tüzüğüne göre açılmıştır. Tüzüğe göre, ilkokullar bir veya iki sınıftan oluşabilmekteydi. Böylece, 1854 yılında Azerbaycan da ilkokulların temeli atılmıştır. Aynı yıl 10 Kasım da Guba da, 24 Kasım da ise Ordubad da, 1856 yılında ise Lenkeran da ilkokul açılmıştır. Bu okullarda çalışan öğretmenler iki gruba ayrılmış, birinci grup öğretmenler ders

28 14 öğretmenleri olarak Rusçayı ve diğer dersleri Rus dilinde anlatmış, ikinci grup öğretmenler ise din ve yerlel dilleri öğretmiştir. XIX. yüzyılda Azerbaycan da Müslüman Okulları adı ile tanınan öğretim kurumları faaliyet göstermiştir. Bu okulları Azerbaycan ın önemli aydınları kurmuştur. Böyle bir okulun açılması projesini ilk defa Abbaskulu Ağa Bakıhanov hazırlayarak Transkafkasya nın başhakemi General Rozen e takdim etmiştir. Bu projeye göre, Müslüman Okulunu bitirenlerin üç gruba ayrılması öngörülmüştür: 1. Memurluk yapan veya kendi işlerini devam ettiren grup, 2. Tiflis kolejine ya da Rusya da eğitim-öğretime devam eden grup, 3. Liseye devam ederek Arapçayı öğrenen grup. Bu proje geçekleşmese de aynı isimli okulların sonradan tekrar meydana gelmesine zemin oluşturmuştur (Talıbov, 2000:173). Bakıhanov, Müslüman Okullarının açılmasının çok önemli olduğunu ve Bakü de açılması gerektiğini savunmuştur. Müslüman Okullarında üç sınıf ve üç öğretmen; bu üç öğretmenden ise birinin Rus, ikisinin Müslüman olması gerekmiştir. Rus öğretmenin ilk sınıfta alfabe, kelime bilgisi, konuşma ve yazma; ikinci sınıfta matematik, dilbilgisi; üçüncü sınıfta ise coğrafya, tarih dersleri vermesi; Müslüman öğretmenlerinse ilk sınıfta alfabe, dua, Farsça ve Tatarca (Türkçe) çeşitli konularda ders vermeleri istenmiştir (Aliyeva, 2005:126). Müslüman Okullarının oluşturulması için yerine getirilmesi gereken bazı şartlar olduğundan bu okulların tüzüğünün hazırlanması kararlaştırılmış ve bu iş, Kafkasya da Şii ruhani idaresinin başkanı Şeyhülislam Muhammed Ali ye verilmiştir. Tüzüğün hazırlanmasında eski okul ve medreselerin tecrübesi esas alınmıştır. Bu tüzük 1847 yılında merkezi hükûmet tarafından iki yıl için deneme amacıyla onaylanmıştır. Tüzüğe göre, okulun ders programını Azerbaycan Türkçesi, Farsça, Arapça, Rusça, coğrafya, tarih ve matematik dersleri, Rusya nın kanunlarına ait genel bilgi vb. oluşturmuştur. Azerbaycan Türkçesi, Farsça ve Arapçayı Azerbaycanlı öğretmenler, diğer dersleri ise Rus öğretmenler vermiştir. Eğitim-öğretim Azerbaycan Türkçesi,

29 15 Farsça ve Arapça verilmiş, Azerbaycan Türkçesi sınıfı I. sınıf, Farsça sınıfı II. sınıf, Arapça sınıfı ise III. sınıf sayılmıştır. Eğitim-öğretim, her sınıfta iki yıl olmak üzere toplam altı yıl olarak belirlenmiş, bir günde dört saat ders yapılmıştır. Okulun bütün eğitim-öğretim programını bitirenlere diploma, ayrı ayrı sınıfları bitirenlere ise sertifika verilmiştir. 12 Aralık 1847 tarihinde şehrin resmi temsilcileri ve ahalinin katılımıyla Kafkasya da birinci olan Tiflis Şii Okulu açılmıştır. 10 Mayıs 1848 tarihinde Şii Okulu örneğinde Sünni Okulunun da tüzüğü onaylanmıştır. 15 Ocak 1849 tarihinde Tiflis Sünni Okulu açılmıştır. Böylece, Tiflis te iki Müslüman Okulu olmuştur. Bu okulları açmaktaki amaç, din adamlarına yaklaşmak, dinî okullara nüfuz etmek, eğitim-öğretim programına Rusçayı dâhil etmek, yerli halk arasında Rusçayı yaygınlaştırmak olmuştur. Azerbaycan da ilk Müslüman Okulu, 10 Nisan 1949 tarihinde Gence de açılmıştır. Okulda Azerbaycan Türkçesi, Farsça ve Rusça, matematik, coğrafya dersleri okutulmuştur. Gence den sonra 23 Nisan 1849 tarihinde Şuşa da Müslüman Şii Okulu açılmıştır. Bu okulda Azerbaycan Türkçesi, Arapça, Farsça ve Rusça, matematik, coğrafya, tarih, Rus kanunları ve güzel yazı öğretilmiştir (Talıbov, 2000: ). 2 Mayıs 1849 tarihinde Şamahı da biri Şii, diğeri Sünni çocukları için olmak üzere iki Müslüman Okulunun resmi açılışı olmuştur. Bir sonraki Müslüman Okulu, 18 Mayıs 1849 da Bakü de, daha sonraki ise Derbent te açılmıştır. Zamanla Nuha da, Lenkeran da, Salyan da, Zagatala da da Müslüman Okulları açılmıştır. Ancak bu okulların ömrü uzun olmamış, kısa süre içerisinde kapatılmıştır. Sadece Tiflis teki okullar faaliyetini devam ettirmiştir (Talıbov, 2000:175). XIX. yüzyılda Azerbaycan ın okul tarihinde önemli yerlerden birini tutan Müslüman Okulları çok az faaliyet göstermesine rağmen millî okulların gelişmesine zemin hazırlamıştır. Müslüman Okullarında eğitim görenlerin çoğu daha sonra kendileri okul açarak halkı bilinçlendirmek için çalışmaya başlamıştır (Ahmedov, 1985:292).

30 Kadın Eğitim-Öğretimine Yönelik Çalışmalar Azerbaycan ın eğitim-öğretim tarihinde kadın eğitim-öğretimi de önemli yer tutmuştur. XIX. yüzyılın başlarında Azerbaycan da kadınlar kendi evlerinde özel dersler alarak eğitim-öğretim görmüşlerdir. Bakü de Meşedi Sakine ve Hırda Hanım, Şamahı da Gülübeyim Hanım gibi isimler kadınlara ders veren öğretmenlerden olmuştur. Azerbaycan da kadın eğitim-öğretiminin gelişmesinde Rusça eğitim veren kız okulları büyük önem taşımıştır. Bu okullarda Azerbaycanlı kızlar da eğitim-öğretim görmüştür. Tiflis te Mukaddes Nina isimli hayır kurumu kadın eğitim-öğretimi konusunda çok işler yapmıştır. Daha sonraki dönemlerde Şamahı ve Şuşa da da kız okulları açılmıştır. Bu okullarda Rusça, matematik, el işleri öğretilmiştir yılında oluşan deprem sonucunda Şamahı şehrinin büyük kısmı yıkıldığından Şamahı daki kız okulu sadece iki yıl faaliyet gösterebilmiştir. Depremden sonra bu okul Bakü ye taşınarak Mukaddes Nina Okulu ismini almıştır. 30 Mayıs 1858 tarihinde hükûmet, kız okullarının tüzüğünü onaylamıştır. Bu tüzük yalnız iki sene yürürlükte kalabilmiştir. Tüzüğe göre, kız okulları iki dereceye ayrılmıştır. Birinci dereceli kız okulları altı yıl, ikinci dereceli kız okulları ise üç yıl eğitim vermiştir. Hükûmetin 1870 yılında kabul ettiği kız gimnaziyalarının yeni tüzüğüne göre, bu okullar yedi sınıftan oluşmuştur ve eğitim-öğretim süresi yedi yıl olmuştur. Mukaddes Nina Kız Okulu genel eğitim-öğretim ihtiyaçlarını karşılayamadığı için 1874 yılında Bakü de bu okulun dâhilinde bağımsız bir gimnaziya açılmıştır. Gimnaziyanın eğitim-öğretim programına din, Rus dili ve edebiyatı, matematik, coğrafya, tarih, fizik, güzel yazı gibi zorunlu dersler dâhil edilmiş, müzik ve beden eğitimi dersleri ise ders dışı faaliyet olarak verilmiştir yılında Şuşa da bir hayır kurumu tarafından kız okulu açılmıştır. Bu okulda Rusça, matematik, ana dili, güzel yazı, resim, coğrafya, tarih dersleri verilmiştir. Şuşa Kız Okulu, 1894 yılından itibaren dört sınıflı Marinski Kız Okuluna dönüştürülmüştür.

31 yılında Tiflis te Kafkasya Müslümanları için kız okulu açmak teşebbüsünde bulunulmuştur. Buna benzer bir okul 1896 yılında açılmıştır XIX. yüzyılda Azerbaycan da kadın eğitimi iki yönde gelişmiştir. Kızların bir kısmı dinî okullarda eğitim-öğretim görmüş, bir kısmı ise evde ders almıştır. Kadın eğitim-öğretimine önem veren eğitimcilerden Azerbaycanlı kızlar için okul açmak teşebbüsünde bulunan ilk kişi Hasan Bey Zerdabî nin eşi Hanife Hanım olmuştur. Hasan Bey Zerdabî de kadınların genç neslin terbiyesinde mühim rol oynadığını belirterek kadınlar için okul sayısının artırılması gerektiğini savunmuştur. Böylece, art arda Nahçıvan da, Nuha da, Cebrayıl da okullar açılmıştır XIX. Yüzyılda Azerbaycan da Eğitim Hareketi XIX. yüzyılın 60 lı yıllarında köylü reformundan sonra Rusya da eğitim-öğretime ilişkin hareket başlamıştır. Bu hareket neticesinde Çarlık hükûmeti eğitim alanında da reform yapmaya mecbur kalmıştır. Bu doğrultuda, 14 Haziran 1864 tarihinde devlete bağlı ilkokullarla ilgili tüzük ve aynı yıl 19 Kasım da gimnaziyalarla ilgili tüzük onaylanmıştır (Tagiyev, 1992:5). Bir yıl sonra Rus İmparatorluğu üniversitelerinin genel tüzüğü faaliyete başlamıştır. Bütün bu tedbirler hem Rusya da hem de diğer yerlerde okulun, eğitimin canlanmasını, yeni teşebbüslerin meydana gelmesini sağlamıştır (Talıbov, 2000:212). Reformların yaygınlaşmasının yanı sıra basının oluşturulması düşüncesi de meydana çıkmıştır. XIX. yüzyılın sonu XX. yüzyılın başlarında Ekinçi, Ziya ve Ziya-i Gafgaziyye, Keşkül, Şerg-i Rus, Koç-Davet, Hayat, Füyuzat, Teze Hayat, Şelale, Behlül, Zenbur, Rehber, Debistan, Yoldaş, Tekâmül, İrşad, Terakki, Mekteb, Açıg Söz, Molla Nasreddin gazete ve dergiler halkın eğitimi konularına geniş yer vermiştir (Tagiyev, 1993:5). Azerbaycan ın önemli ediplerinin birçoğu eğitimle ilgili kitaplar yazmasa da eserlerinde eğitim-öğretim ve okul sorunlarına geniş yer vermiş, eski okul sistemini eleştirmiştir. Bu yazarlar, okulun herkes için olması, eğitimin ana dilinde yapılması, kızların da erkeklerle birlikte eğitim-öğretim görmesi, evrensel eğitimin

32 18 yaygınlaştırılması, gençlerin doğru eğitilmesi, yeni sistemli okulların açılması, Arapçanın yazıda kullanılmaması, aile terbiyesinin, kadına yaklaşımın iyileştirilmesi vb. gibi yeniliklerin yapılması gerektiğini eserleri ile halka iletmeye çalışmışlardır. Ahmedov a göre, Azerbaycan da halk eğitimin gelişimi iki döneme ayrılabilir. Birinci dönem, Rusya nın Azerbaycan ı istila ettiği günden 70 li yıllara kadarki dönemdir. Bu dönemde halk eğitimi, hükûmetin siyasetine ve imparatorluk dâhilindeki eğitim sistemine bağlı olmanın yanı sıra yerli ortama uygun olarak Kafkasya ya ait tüzüklere dayanmaktadır. İkinci dönem ise Çarlığın Kafkasya da daha da güçlendiği ve bununla halk eğitimi sistemindeki bazı noksanların ortadan kaldırıldığı dönemdir. Bu dönemde birçok okul tüzüğü meydana gelmiştir. Bütün Kafkasya yla birlikte Azerbaycan ın eğitim sistemi de Rusya İmparatorluğundaki sisteme uygun hale getirilmiş ve bu okullar imparatorluk dâhilindeki tüzüklerle idare edilmeye başlamıştır (Ahmedov, 1985:62-63) yılları Burjuva Demokratik İnkılâbı, Azerbaycan da yaygınlaşmakta olan eğitim hareketini güçlendirmiştir. İnkılâp neticesinde, eğitim ve medeniyet alanında birçok değişiklik yapılmıştır. Eğitim hareketine yardım eden araçlardan biri de Molla Nasreddin dergisinden sonra Azerbaycan Türkçesiyle okul ve eğitim meselelerinden bahseden dergilerin yayımlanması olmuştur. Caferzâde nin rehberliği ile Debistan ( ), Mahmud Bey Mahmudbeyov un Rehber (1906), Gafur Reşad Mirzazâde ve Abdurrahman Efendizâde nin rehberliği ile Mekteb ( ) dergileri bu dönemde çıkarılmıştır. Bu dergiler, eğitim ve çocuk edebiyatı konusunda ilk olduklarından önem taşımıştır. Dergilerde okul, öğretmen, ders kitapları, eğitim-öğretimin ana dilinde yapılması, aile terbiyesi gibi konular yer almıştır (Tagiyev, 1993:6) Yeni Okulların Açılması 1867 yılında onaylanan tüzüğe dayanarak, Kafkasya da devlet tarafından bir ve iki yıllık ilkokullar açılmıştır. Bu tüzüğe göre, on dokuz ilkokulun üçünün Azerbaycan da açılacağı düşünülmüştür. İlkokulların müfredatlarında din, Rusça ve yerel dillerde okuma ve yazma, matematik gibi dersler yer almıştır.

33 19 Azerbaycan da 70 li yıllardan itibaren ilkokulların gelişiminde bir canlanma yaşanmıştır yılında Bakü de iki sınıflı kent okulu açılmış; 1874 yılında ise Rusya, devlete bağlı ilkokulların yeni tüzüğünü onaylamıştır. XIX. yüzyılın 80 li yıllarından itibaren Bakü de ilkokullar daha da gelişmeye başlamıştır yılına kadar şehirde iki ilkokul ve bir denizcilik sınıfı faaliyet göstermiştir. İlkokullara olan talep diğer şehirlerde de kendini göstermiş, bu talebe cevap vermek için 1879 yılında Gence şehrinde de bir ilkokul açılmıştır. XIX. yüzyılın 60 lı yıllarında kent okulları meydana gelmiştir. Hükûmetin bu yeni okulları açmasındaki amaç, her kesimden çocuklara eğitim vermek olmuştur yılında onaylanmış özel tüzüğe göre, kent okulları devlet hesabına, zemstvo 1 veya özel şahıslar tarafından açılabilmiştir. Kent okulları bir, iki, üç veya dört sınıflı olarak düşünülmüştür. Kafkasya da ilk kent okulu, 1874 yılında Şuşa da açılmıştır. Bundan sonra Şamahı kaza okulu kent okuluna dönüştürülmüştür. Birbirinin ardı sıra Nuha, Nahçıvan, Zagatala kaza okulları kent okullarına dönüştürülmüştür. Böylece, kaza okulları yerini kent okullarına bırakmıştır. Kent okullarının öğretmenlerinin çoğu, Tiflis Aleksandrovski Öğretmenler Enstitüsünü bitirmiştir. Ana dili öğretmenleri içerisinde öğretmen ve şair olan Seyit Azim Şirvanî, onun oğlu Mir Cafer, Mirza Hasan ve Aslan Bey Emirbeyovlar, Abbas Mirza Ahundov ve Molla Çelebioğu gibi isimler de yer almıştır. XIX. yüzyılın 30 lu yıllarında kurulan devlet okullarının sayısı az olmuş ve buralarda zengin kesimlerin çocuklarına hizmet verilmiştir. Bu sebeple, köylerde yaşayan halkın çocukları eğitim-öğretimden mahrum kalmıştır. Ahundov, köylerde de okulların açılması gerektiği düşüncesini savunmuştur: 1 Çarlık Rusyasında faaliyet gösteren mahallî idarî organlar, bir tür yerel yönetim yılında büyük toprak sahipleri, kent sakinleri ve köylü temsilcilerinden oluşmuş bir organizasyon olarak uygulamaya konulmuştur. Zemstvo hareketinin reform talepleri halk eğitiminin iyileştirilmesi, sağlık, ulaşım ve refah düzeyinin yükseltilmesi, yoksullara yardım gibi girişimlerle hayata geçmiştir.

34 20 Eğer desek ki, köy cemaati kalsın ancak şehir ahalisi ilim öğrensin, o zaman bir gül ile bahar olmaz çünkü şehir cemaati köy cemaatinin yanında denizde katre gibidir (Talıbov, 2000:216). Köy halkının da eğitim-öğretime olan taleplerini karşılamak için Azerbaycan da 60 lı yıllardan başlayarak köy okulları açılmıştır. İlk köy okulları, Lenkeran ilinin Rus köylerinde meydana gelmiştir. Bu okullarda genellikle kaza okullarından mezun olan kişiler ders vermiştir. XIX. yüzyılın 70 li yıllarında Kafkasya da Eğitim Hissesinin Teşkili Hakkında 22 Kasım 1873 tarihli hükûmet kanununa dayanarak, Azerbaycan ın köylerinde de Rus dilinde eğitim veren halk okulları açılmıştır. Bu kanuna göre, her köyde hazine hesabına en fazla üç olmak üzere, bir veya iki sınıflı köy okulu açılabilmiştir. Bir sınıflı okulda eğitim süresi üç, iki sınıflı okulda ise beş yıl olarak belirlenmiştir yılında Azerbaycan köylerinde Rus dilinde eğitim veren devlete bağlı köy okulları açılmıştır. Köy okulları için sadece Kuban Öğretmen Okulu öğretmen yetiştirdiğinden ve tek başına Kafkasya Köy Okullarının talebini karşılayamadığından öğretmen yetiştiren öğretim kurumlarının açılmasına ihtiyaç duyulmuştur Gori (Zakafkasya) Öğretmen Okulunun Açılması XIX. yüzyılın 70 li yıllarına kadar Azerbaycan da öğretmen yetiştiren öğretim kurumları olmadığından, devlet okullarında Rusya dan davet edilen ya da Tiflis Gimnaziyasından mezun olan öğretmenler ders vermiştir. Azerbaycan da öğretmen yetiştiren bir kuruma ihtiyaç duyulduğundan, 1870 yılında yayımlanan Öğretmen Okulu Hakkında karara dayanarak öğretmen okulları faaliyete başlamıştır. Azerbaycan da öğretmen yetiştiren ilk kurum, 1886 yılında faaliyete başlayan Aleksandrovski Öğretmenler Enstitüsü olmuştur. Bu okul, kent okulları için öğretmen yetiştirmiş, fakat köy okulları için de öğretmen yetiştirebilecek kuruma ihtiyaç olduğundan Transafkasya da ilk öğretmen okulu 1871 yılında Kuban da açılmıştır. Bu okuldan sonra 1876 yılında Gori şehrinde açılan Gori Öğretmen Okulu, bütün Transkafkasya yla ilgili olduğundan Zakafkasya Öğretmen Okulu olarak adlandırılmıştır (Talıbov, 2000:217).

35 21 Gori Öğretmen Okulunun öğretmen kadrosunun Azerbaycan Türklerinden oluşması gerektiği, dönemin aydınlarını çok düşündürmüş, özellikle Mirza Fetheli Ahundov ve Hasan Bey Zerdabî bu konuyla çok ilgilenmiştir. Hasan Bey Zerdabî, Ekinçi gazetesinde Gori Öğretmen Okulunun açıldığını okurlara şöyle haber vermiştir: Gori şehrinde öyle bir okul açıldı ki orada okuyan öğrenciler sonra öğretmen olacaklar. O okulda yirmi kişi ermeni ve gürcü, padişahlık harcı ile okuyacak. Şimdi Kafkas adlı gazete Müslüman Okullarına öğretmen hazırlamak için okul açılacağını yazıyor ve diyor ki Müslümanların hepsi rica etse zikredilen Gori de açılan okula çocuklarını kendi paralarıyla yazdırsalar. Orada okumaya başlayan birisinin daha önce kaza okullarında okumuş ve yaşlarında olması gerekir. Orada çocuklara üç yıl ders verilecek (Talıbov, 2000:218). Gori Öğretmen Okulu, önce üç şubeden (Rus, Gürcü ve Ermeni) oluşmuştur. İlk defa okula kabul edilenlerin içinde hiç Azerbaycan Türkü yer almamıştır. Bu durum, Azerbaycan köylerinde açılan ve açılması düşünülen okullarda ders vermek için ihtiyaç duyulan Azerbaycanlı öğretmenlere olan talebi artırmıştır. Bunun için de ayrıca okul veya şube açılması gerekmiştir. Bu ihtiyaç doğrultusunda, 23 Eylül 1879 tarihinde Gori Öğretmen Okulunun bünyesinde Azerbaycan şubesi açılmıştır (Talıbov, 2000:219). Gori Öğretmen Okulunun bünyesinde açılan Azerbaycan Şubesinin ilk müfettişi görevine Çernyayevski, Azerbaycan Türkçesi ve Sünni mezhebi üzere din öğretmeni Molla Hüseyin Gayıbov; Şii mezhebi üzere din öğretmeni görevine Molla Ahundzâde; hazırlık sınıfı öğretmeni görevine ise Urusov atanmıştır (Ahmedov, 1985:83). Şubenin bünyesinde açılan ilkokulda Azerbaycan Türkçesi öğretmeni görevine sonralar aynı şubenin ilk mezunlarından olan Sefereli Velibeyov atanmıştır. Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan şubesine ilk defa otuz iki öğrenci kabul edilmiştir. Bunlardan yirmi dördü Çernyayevski tarafından seçilmiş ve okula davet olunmuş, geri kalanları ise kendi istekleri ile okula başlamıştır. Otuz iki kişiden on dokuzu şubenin esas sınıflarına, on üçü ise hazırlık sınıfına kabul edilmiştir. Okula ilk kabul edilenler arasında Sefereli Velibeyov, Firidun Bey Köçerli, Reşid Bey Efendiyev de yer almıştır.

36 22 Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan şubesi kırk yıl faaliyet göstermiştir. Okul, bu yıl içinde 250 den fazla mezun vermiştir (Talıbov, 2000:219) XX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycan da Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar XX. yüzyılın başlarından itibaren Azerbaycan ın sosyal, siyasi hayatında yeni bir gelişme yaşanmıştır. Bakü, Azerbaycan ın merkezine dönüştürülmüş ve Azerbaycan aydınlarının çoğu buraya gelmiştir. XIX. yüzyılın son yıllarında Rus ve klasik dünya pedagojisine vakıf olan yeni eğitimciler yetişmiştir. F. Köçerli, R. Efendiyev, N. Nerimanov, N. Vezirov, S. M. Ganizâde, M. Mahmudbeyov gibi Azerbaycan eğitimcileri öğretmen yetiştirmek için çalışmışlardır. XX. yüzyılın başlarında eğitim alanında çalışmalar yapan isimler arasına A. T. Sur, A. Şaik, Ü. Hacıbeyov, F. Ağazâde, S. S. Ahundov gibi isimler de katılmıştır İnkılâbı ndan sonra Azerbaycan da eğitim hareketi daha da yaygınlık kazanmıştır. Bu harekete toplumun önemli isimleri de katılmış; halk eğitimi, okul meseleleri gibi sorunlara çözüm aranmıştır. Bu dönemde Debistan, Rehber, Mekteb gibi eğitim dergilerinin yayımlanması; İrşad, Terakki, İkbal gibi gazetelerin eğitim sorunlarına geniş yer vermesi, yapılan tartışmalar, Molla Nasreddin dergisinin eğitim ve medeniyet alanındaki mücadeleleri eğitim-öğretime yönelik çalışmalara yön vermiştir. Eğitimci yazarlar, Çarlık Rusyasının siyasetini eleştirmiş ve halkın eğitimden uzak kalmasında, manevi ve medeni geriliğinde Çarlık Rusyasını suçlamıştır (Talıbov, 2000:278). XX. yüzyılın başlarında Azerbaycan aydınları öğretmen yetiştirme, eğitimöğretimin ana dilinde yapılması, içeriği, öğretim yöntemleri gibi konular üzerinde durmuşlardır. Bu dönemde, özellikle eğitim-öğretimin ana dilinde yapılması konusu çok önem taşımıştır. Ayrıca Azerbaycan Türkçesiyle Mekteb dergisi yayımlanmış, çocuk edebiyatı örnekleri oluşturulmuştur. Balalara Hediye, Ahundov un Korkulu Masallar, Karaca Kız hikâyeleri bu dönemin ürünleri arasında yer almaktadır (Talıbov, 2000:279).

37 XIX. Yüzyılın Sonu XX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycan Okulları İptidaî Okullar (İlkokullar) XX. yüzyılın başlarında Azerbaycan da eğitim-öğretim çalışmalarına rehberlik etmek, eğitim derslerini vermek için tek merkez olmadığından, eğitim işleri ile Eğitim Bakanlığı, Sinod 2 ve imparatoriçe Mariya nın idaresi denilen idare ilgilenmiş; ülkede bu kurumlara bağlı olan okullar faaliyet göstermiştir (Tagiyev, 1993:68). Azerbaycan da dünyevi okulların yanı sıra eskiden olduğu gibi dinî eğitim müesseseleri, eski okul ve medreseler, Ortodoks, Ermeni-Grigoryan, Lüteryen, Katolik Kilise Okulları, Karabağ Grigoryan Ruhani Okulu da faaliyet göstermiştir. Bu okulların çoğu, bir veya iki sınıftan oluşmuştur. Bu öğretim kurumlarının yanı sıra Azerbaycan da Başarı, Pazar Günü, Zemstvo gibi üç, dört, altı sınıflı kent okulları ve Rus-Müslüman Okulları faaliyet göstermiştir (Tagiyev, 1993:69). Şehir ve köydeki ilkokulların çoğu bir veya iki sınıftan oluşmuştur. Bu okullar Eğitim Bakanlığı ve Zemstvo tarafından idare edilmiştir. Ayrıca şehir ve köylerde gayri resmi olarak açılmış mahalle, kilise ve mollahaneler, anne, babalarını kaybetmiş çocuklar için hayır kurumları hesabına çok az sayıda çocuk esirgeme kurumları da faaliyet göstermiştir. Tagiyev, Kafkasya Talim-Terbiye Dairesinin 1900 yılında verdiği bilgiye göre Azerbaycan da 172 ilkokuldan 91 inin Yelizavetpol (şimdiki Gence şehri) ve 81 inin Bakü de olduğunu, Yelizavetpol eyaletindeki ilkokullarda eğitim alan 6303 çocuktan 1407 sinin, Bakü de ise 8107 çocuktan 1239 un Azerbaycan Türkü olduğunu, Kafkasya Talim-Terbiye Dairesi üzere toplam 1621 ilkokulda eğitim alan öğrenciden 4124 ün Azerbaycan Türkü olduğunu ve Kafkasya üzere 157 özel ilkokulda okuyan 8265 öğrenciden 192 sinin, 45 kent okulunda okuyan öğrenciden 715 inin Azerbaycan Türkü olduğunu yazar (Tagiyev, 1993:69) yılında Azerbaycan daki okulların sayısı artmaya başlamıştır. Yelizavetpol eyaletinde 235 ilkokul faaliyet göstermiş, bunlardan 39 u iki sınıflı, 96 sı bir sınıflı 2 Rusya da Ortodoks kilisesinin yüksek idare organı

38 24 okullardan oluşmuştur. Bu okullarda öğrenim gören 8761 öğrencinin 2062 si Azerbaycan Türkü olmuştur. Bakü de faaliyet gösteren 95 ilkokulun 8 i iki sınıflı, 87 si bir sınıftan oluşmaktaydı. Bu okullarda öğrenim gören 6197 öğrencinin 1581 i Azerbaycan Türkü olmuştur (Tagiyev,1993:70). O dönemde faaliyette olan okulları ve bu okullarda okuyan öğrenci sayıları şu tabloda daha açık görülebilir: Tablo 1: XX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycan Okulları (Tagiyev,1993:70). OKULLAR Toplam Okul Sayısı Toplam Öğrenci Sayısı Erkek Kız Azerbaycanlı Öğrencilerin Sayısı Denizcilik Okulu İptidaî Teknik Okul yılı kanununa göre oluşturulmuş kent okulu (Bakü Mihaylovski, Şamahı, Bakü 2 sınıflı okul) Devlet hazinesi hesabına şehirde iptidaî okul (Guba, Lenkeran şehirlerinde) Köy iptidaî okulu (Göyçay, Salyan, Altıağaç) Şehir İptidaî Okulu (Bakü Kız Okulu, Bakü Demiryolu Şehir Tek Sınıflı İptidaî Okulu, Rus-Müslüman Tek Sınıflı ve Zemstvo Okulları) Eğitim Bakanlığının köy okulları (bir ve iki sınıflı) İçtimaiyatın (Hıristiyan, Hıristiyan olmayanların, hayır kurumlarının) okulları Kilise mahalle okulları Özel okul Müslüman Okulları

39 yılında Bakü de 151 ilkokul faaliyet göstermiştir yılında ise bu sayı 172 ye, okulda eğitim gören öğrencilerin sayısı ise ya ulaşmıştır. Bu öğrencilerin i erkek (%67,52), 5591 i kız (%32,48) oluşturmuştur. Bunların içinde 2463 (%15,7) Azerbaycanlı öğrenci eğitim görmüştür (Tagiyev, 1993:71) inkılâbı neticesinde Azerbaycan da eğitim hareketi güçlenmeye başlamıştır. Azerbaycan da halkın eğitilmesi için birçok çalışma yapılmıştır. Böylece, ilkokulların ve orada okuyan öğrencilerin sayısı da gittikçe artmıştır. Azerbaycan da genel ilkokulların yanı sıra iptidaî sanat okulları da faaliyet göstermiştir. Bu okulların açılma amacı, gelişmekte olan burjuva için fabrikalarda çalışan işçilerin az da olsa bilgilendirilmeleri olmuştur. Bakü ve Yelizavetpol eyaletlerinde 1902 yılında aşağıdaki iptidaî sanat okulları faaliyet göstermiştir: yılında açılmış Bakü Mihaylov 3 sınıflı okulu, yılında açılmış Bakü 2 sınıflı kent okulu, yılında açılmış Şamahı 4 sınıflı okul, yılında açılmış Yelizavetpol 6 sınıflı okul, yılında açılmış Nuha 3 sınıflı okul, yılında açılmış Şuşa 3 sınıflı kent okulu, yılında açılmış Bakü 2 sınıflı okul (Tagiyev, 1993:73). Bunların dışında, Bakü ve Yelizavetpol da 150'den çok bir veya iki sınıflı mahalle kilise okulları, sanat okulları, iptidaî teknik okulları, özel okullar, Müslüman Okulları gibi öğretim kurumları faaliyet göstermiştir Rus-Müslüman Okulları Rus-Müslüman Okulları, XX. yüzyılın başlarında halkın eğitilmesi konusunda Azerbaycan okul tarihinde önemli yer tutmuştur yılında Tiflis teki Aleksandrovski Öğretmen Enstitüsünü bitiren Soltan Mecid Ganizâde ve Habibulla Bey Mahmudbeyov Bakü ye gelerek Azerbaycanlı

40 26 çocuklar için var olan okullardan farklı bir ilkokul açmayı düşünmüşlerdir. Ganizâde ve Mahmudbeyov Rus-Müslüman Okulu için bir program ve eğitim-öğretim projesi düzenleyip 14 Eylül 1887 tarihinde Bakü ve Dağıstan vilayeti halk okullarının müdürüne sunmuş ve okul açma izni istemişlerdir. Eğitim müdürü, 16 Eylül de resmi mektupla Kafkasya Eğitim İdaresi ne müracaat ederek Ganizâde nin ve Mahmudbeyov un Bakü de Azerbaycanlı çocuklar için Rus-Müslüman Okulu hakkında düşüncesini Yanovski ye bildirmiştir. Yanovski onlara Azerbaycanlı çocuklar için ilkokul açmaya izin vermiştir (Memmedov 1964: 36-41). Böylece, birçok zorlukla karşılaşıldıktan sonra 27 Eylül 1887 tarihinde Azerbaycanlı çocuklar için ilkokul niteliğinde olan Rus-Müslüman Okulu açılmış ve 20 Ekim 1887 yılında yeni okul faaliyete başlamıştır (Tagiyev, 1993:82). Böyle bir okul, Azerbaycan halkının taleplerine cevap verse de bu okulun faaliyetini sürdürmek kolay olmamıştır. Bir taraftan din adamları okulun çalışmasına engel olmuş, diğer taraftan ise maddi sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Karşılaşılan bu zorluklar, genç öğretmenleri yıldıramamış, onlar yine de azimle okulu ayakta tutmak için çaba göstermeye devam etmişlerdir. Bu genç öğretmenler tarafından hazırlanmış ders programında Azerbaycan Türkçesi, Rusça, Farsça, matematik ve din dersleri yer almıştır. O dönemde Farsça ve Arapçayı bilmek her bir Azerbaycan Türkü için gerekli görülmüştür. Rusça ise halkın sosyo-kültürel hayatında büyük rol oynamıştır. Rus-Müslüman Okullarında Azerbaycan Türkçesi ve Farsça; Rusça ile aynı seviyede öğretilmiştir. Müslüman çocukları bu okullarda Rusçayı, Azerbaycan Türkçesini ve Farsçayı öğrendiklerinden okulun kurucuları bu okula Rus-Müslüman Okulu adını vermeyi uygun görmüşlerdir (Tagiyev, 1993:83). Bazı kaynaklarda bu okulun adı Rus-Tatar Okulu veya Rus-Azerbaycan Okulu olarak da geçmektedir. Memmedov a göre bu adlandırmalar yanlıştır. Çünkü Rus-Azerbaycan Okulu dediğimizde, Azerbaycan kelimesi okulun içeriğini tam olarak verememektedir. Ayrıca bu okulda sadece Azerbaycan Türkçesi değil, Farsça ve Arapça da öğretilmekteydi. Rus-Tatar Okulu dediğimizde ise Azerbaycan halkının

41 27 Tatar olduğu anlaşılabilir. Bu sebeple, Memmedov a göre bu okula yakışan en iyi isim Rus-Müslüman Okulu dur (Memmedov, 1964:42). Rus-Müslüman Okullarında dersler birinci ve ikinci yılın birinci çeyreğine kadar Azerbaycan Türkçesiyle, ikinci yılın çeyreğinde Rusça verilmiştir. III-IV. sınıflarda coğrafya, Rus tarihi, matematik dersleri öğretilmiştir. Öğrencilerin Rusçayı ana dili gibi öğrenmeleri ve Rusçadan Azerbaycan Türkçesine ve Farsçaya tercüme yapabilmeleri gerekli görülmüştür (Tagiyev, 1993:84). Rus-Müslüman Okullarında eğitim-öğretim ücreti olarak üç manat (Azerbaycan ın para birimi) belirlenmişse de fakir ailelerin çocukları okula ücretsiz devam edebilmiştir. Okulun kurucuları öğrencilerden aldıkları parayla hem geçimlerini sağlamış hem de okulun masraflarını karşılamışlardır. Onlar aynı zamanda okul için ders kitabı yazmışlardır yılında Bakü deki Müslüman halktan yüz elli kişinin imzası toplanarak şehir belediye idaresine üç tane daha Rus-Müslüman Okulunun açılmasını talep eden dilekçeyle müracaat edilmiştir. Bu talep kabul edilmiş ve 1891 yılının Eylül ayında biri İçerişehir de, diğeri Çenberekent te olmak üzere iki Rus-Müslüman Okulu açılmıştır. Daha sonra Çenberekent ve dağlık kısımda yaşayan Müslümanlar 1908 yılında okul açılması talebiyle belediyeye bir daha dilekçeyle müracaat etmişlerdir. Bu kez dilekçelerinde Müslüman kız çocuklarının okuyabileceği bir okul olmadığından eğitimöğretimden mahrum kaldıklarını, şehirdeki tek kız ilkokulu olan Aleksandrovski Kız İlkokulunun da eğitim-öğretim ücretinin yüksek olduğundan herkesin bu okula gidemediğini ileri sürerek Belinski adına 7 numaralı okulun kız okuluna dönüştürülmesini talep etmişlerdir. Bu taleplerinin arasında orada ders veren öğretmenlerin tamamının Azerbaycanlı olması ve derslerin Azerbaycan Türkçesiyle verilmesi de yer almıştır (Tagiyev, 1993:84). Bu dilekçe dikkate alınmış ve adı geçen okul, kız okuluna dönüştürülmüştür. Ayrıca okula daha çok kız öğrencilerin kaydedilmesi için uğraşılmıştır. Böylece, ilk defa Azerbaycanlı kızlar için Rus-Müslüman Okulu açılmıştır yılında ise ikinci ve üçüncü Rus-Müslüman Okulu faaliyete başlamıştır.

42 28 Tagiyev, 1 Ocak 1971 tarihindeki verilere göre Azerbaycan da faaliyet gösteren iki sınıflı Rus-Müslüman Okullarındaki kız ve erkek öğrenci sayısının şu şekilde olduğunu belirtmiştir: Tablo 2: Azerbaycan da Rus-Müslüman Okulları (Tagiyev, 1993:86). OKULUN ADI Açılma Tarihi Erkek Öğrenci Sayısı Kız Öğrenci Sayısı 1.Bakü Erkek Rus-Müslüman Bakü Erkek Rus-Müslüman Bakü Erkek Rus-Müslüman Bakü Erkek Rus-Müslüman Bakü Erkek Rus-Müslüman Bakü Erkek Rus-Müslüman Bakü Erkek Rus-Müslüman Bakü Erkek Rus-Müslüman Bakü Erkek Rus-Müslüman Kız Rus-Müslüman Kız Rus-Müslüman Kız Rus-Müslüman Kız Rus-Müslüman Sefa kurumunun erkek Rus-Müslüman Okulu Lenkeran Rus-Müslüman Okulu Maştağa Rus-Müslüman Okulu Azerbaycan ın bilinen birçok ismi Rus-Müslüman Okullarından mezun olmuştur. Örneğin, Debistan dergisinin editörü, eğitimci Ali İskender Caferzâde, Behlül dergisinin editörü Ali Asker Aliyev, meşhur aktörlerden Hüseyin Araplinski, Mirza Ağa Aliyev, Mir Mahmud Kâzımovski gibi şahsiyetler bu isimler arasında yer almıştır. Görüldüğü üzere, Rus-Müslüman Okullarının açılmasıyla Azerbaycan halkı daha da bilinçlenmiş ve çocuklarının okumasını desteklemiştir. Bu okuldan mezun olanlar idadilere veya yüksek okullara devam edebilmişlerdir. Böylece, Rus-Müslüman Okulundan mezun olanlar arasından mühendis, doktor, avukat, öğretmen olanların sayısı artmıştır.

43 Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin Kurulması ve Faaliyetleri Azerbaycan mill kurtuluş için tek çözüm yolunun bağımsız devlet kurmak olduğunu özellikle 1917 yılı Ekim devriminden ve 31 Mart 1918 soykırımından sonra anlamıştır. Transkafkasya Seymi nin 26 Mayıs 1918 tarihinde yaptığı sonuncu toplantıda Transkafkasya Seymi sona erdirilmiş ve ortaya çıkan siyas krizi tartışmak için Transkafkasya Seymi nin Azerbaycan temsilcileri 27 Mayıs 1918 tarihinde olağanüstü bir şekilde toplanmışlardır. Toplantıda oy birliliğiyle Azerbaycan ın geçici Mill Şûrası ilan edilmiştir. Bu Mill Şûra nın başkanı olarak Mehmet Emin Resulzâde seçilmiştir. 28 Mayıs 1918 tarihinde Mill Şûra nın ilk toplantısında toplantı üyelerinden olan Halil Hasmehmetov, Azerbaycan ın bağımsızlığının ilan edilmesinin önemini vurgulamıştır. Azerbaycanın bağımsız bir cumhuriyet olması gerektiği teklifi uzun görüşmeler sonuncunda Mill Şûra tarafından 24 oyla kabul edilmiştir. Toplantıda ilan edilen İstiklal Beyannamesi nde şunlar yazmıştır: 1. Azerbaycan tam hukuku olan bağımsız bir devlettir. Güney Kafkasya nın güney ve batısında yer alır. Yüksek egemenlik Azerbaycan halkına mahsustur. 2. Bağımsız Azerbaycan ın siyas yapısı Halk Cumhuriyeti dir. 3. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, uluslar arası birliğin tüm üyeleriyle, özellikle sınırdaş halklar ve devletlerle arkadaşlık kuracaktır. 4. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, kendi sınırları dhilinde milletine, dinine, sosyal durumuna ve cinsine bağlı olmayarak bütün vatandaşlara tam vatandaşlık ve siyas haklar verir. 5. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, toprağında yaşayan halkların özgürce gelişmesine olanak tanıyacaktır. 6. Meclis-i Müessisan nın çağrılmasına kadar Azerbaycan da yüksek egemenlik halkın oy verme yolu ile seçtiği Mill Şûra ve Mill Şûra nın karşısında sorumlu olan geçici hükûmet sayılır (Gandilov, 2000:22).

44 30 Böylece, 28 Mayıs 1918 tarihinde Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kurulmuştur. Azerbaycan ın bağımsız bir cumhuriyet olmasını istemeyenler konusunda Hacıbeyov şöyle yazmıştır: Gözler var ki düne kadar esir ve köle olan bir milleti bugün özgür görmek istemiyor; kulaklar var ki lal edilmiş bir dilin söz söylemesini işitmek istemiyor; kalpler var ki bir asırdan fazla mahkûm kalan bir milletin bugün müstakil olmasını kabul etmek istemiyor (Talıbov, 2000:371). 7 Aralık 1918 tarihinde Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin Parlamentosu açılmış ve faaliyete başlamıştır. Parlamento, ilk faaliyet döneminde çeşitli siyasi parti ve grupları temsil eden 97 milletvekilinden oluşmuştur. Parlamentonun kabul ettiği karara göre, resmi dil Türkçe olarak ilân edilmiş, diğer milletlerin temsilcilerinin toplantılarda konuşma dili ise Rusça olarak kabul edilmiştir. Faaliyet gösterdiği dönem süresince parlamentonun 140 kadar toplantısı yapılmıştır. Parlamento, faaliyet gösterdiği kısa dönem içinde Azerbaycan ın siyasi, ekonomik, askerî ve kültürel hayatı ile ilgili önemli kararlar almış, Çarlık Döneminde değiştirilmiş tarihî yer adları yeniden kullanılmaya başlamıştır. 30 Haziran 1918 tarihinde Yelizavetpol şehrinin adının yeniden Gence; Garyagin ilçesinin adının Cebrayıl ilçesi olarak adlandırılmasıyla ilgili karar kabul edilmiştir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin para birimi olan manatın, posta pullarının basımı, ana dilinde okulların açılması da parlamentonun faaliyetleri arasında yer almıştır. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin devlet dili hakkında karar, 27 Haziran 1918 tarihinde kabul edilmiştir: Devlet-i lisan Türkçe kabul edilerek geçici hükûmet müessiselerinde Rus lisanı istemalına müsaade edilmesi hakkında. Hükûmet 27 Temmuz 1918 de karar verdi: Devlet-i lisan Türk dili olarak kabul edilerek, ileride bütün mahkeme, idare-i dâhiliye ve sair devair vazifeleri başında duranlar bu lisanı bilenler olana kadar hükûmet-i müessiselerde Rus dili istemalına da müsaade edilsin (Karayev, 1919:18). 7 Aralık 1918 tarihinde faaliyete başlayan parlamentonun açılışında Mehmet Emin Resulzâde, söylediği nutukta tüm parlamento üyelerini vatan şerefini ve millet onurunu her şeyden yüce tutmaya çağırmıştır. Böylece, parlamento Azerbaycan ın mill demokratik güçlerini birleştirmiştir. Geçici hükûmet, 17 Haziran 1918 tarihinde

45 31 Azerbaycan halkına seslenişinde hükûmetin en önemli görevlerinden birinin bütün devlet kurumlarının, mahkeme ve okulların millîleştirilmesi olduğunu vurgulamıştır. Sonuç olarak, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti çok uzun yaşamasa da Azerbaycan ın tarihinde önemli sayfaların açılmasını sağlamıştır. Böylece, Azerbaycan bütün Doğu da ilk kez demokratik cumhuriyet yönetimini kuran devlet olarak bilinmiştir Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin Eğitim Anlayışı Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde Azerbaycan da bütün vatandaşların eşit haklara sahip olması sağlanmış, bu haklar devlet tarafından korunmuştur. Cinsiyet, ırk, din, dil, makam ayrımı yapmaksızın bütün vatandaşlar memleketin yönetilmesinde rol almıştır. Bu dönemde okul, bilim, teknoloji tarafsız tutulmuş; herkes istediğini okumuş ve yazmıştır. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde eğitim alanında yapılan reformlar şöyle belirlenmiştir: 1. Eğitim-öğretim ana dilinde yapılır. Azerbaycan Türkçesi resmi devlet dili olarak ilan edilir. Ana dilinde ders kitaplarının yayımlanması zaruri sayılır. 2. Genel ilkokul eğitim-öğretim programı tasarısı hazırlanır; köylerde, şehirlerde yeni okullar açılır. 3. Darülmuallimin şebekesi genişletilir. Bu yolla en zor görevi-mill okullar için öğretmen yetiştirilmesi görevini-yerine getirmek için Azerbaycanlı eğitimcilerden Firidun Bey Köçerli nin çabalarıyla 1918 yılının Kasım ayında seminariya kurulur. 4. Türkiye den Azerbaycan a eğitim vermek için çok sayıda öğretmen davet edilir. 5. Kız çocukları için okullar açılır. 6. Okul yaşından büyük olan vatandaşlar için gece kursları başlar. Kadınlar için ise özel gündüz kursları açılır. 7. Azerbaycan gençliğini bilim ve teknoloji yüzyılına hazırlamak için Bakü Devlet Üniversitesi açılır.

46 32 8. Yaklaşık yüz öğrenci eğitim almak için devlet burslusu olarak Avrupa üniversitelerine ve yüksek teknik okullarına gönderilir. Çok sayıda öğrenci yine eğitim almak için İstanbul a gönderilir (Talıbov, 2000:371). 26 Ekim 1917 tarihinde Müsavat Partisi nin birinci kurultayında kabul edilen eğitim programında ayrıca halk eğitimi bölümü de yer almıştır. Programın girişinde parti, insanlığın çabasının kültürü geliştirmekten ibaret olduğunu ilân etmiştir. Programda milletin bir toplum olduğu ve bu toplumun da bir edebiyatının, dilinin ve kültürünün olduğu vurgulanmıştır. Müsavat Partisi nin programında millîyetine, cinsine, inancına bakmaksızın bütün vatandaşların eğitim-öğretimden faydalanabileceği, eğitimin tamamen hür olduğu ilân edilmiştir. Programda yüksek öğretimin de bağımsızlığı gösterilmiştir, bu da eğitim-öğretim meselesinde yüksek öğretim kurumlarının tamamen özgür olması anlamına gelmiştir. Programda ana dilinin gelişmesi çalışmalarına özellikle önem verilmiş, üniversitelerde eğitim-öğretimin Türk dilinde verilmesi gerektiği vurgulanmıştır (Balayev, 1920: 81-82). Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde millî hükûmette eğitim alanında çalışanlardan biri olan Mirza Bala Memmedzade, bu alandaki çalışmalarını şöyle dile getirmiştir: Eğitime gelince, okulları mümkün derecede bir an önce Türkleştirmek için tahsis olunan tertip ve tercüme cemiyeti tarafınca ilki orta ve liseler için ders kitapları tertip ve neşredilmiş: mevcut okulların bir kısmı millîleştirilmiştir (Memmedzade, Azerbaycan istiklâli ve Müsavat, 17). Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin önem verdiği özelliklerden biri de okulların Türkleştirilmesiydi. Mirza Bala Memmedzade, bu konuyla ilgili sıkıntı yaşandığını ifade etmiş ve Türk dilinde eğitim verecek öğretmene çok ihtiyaç olduğu için Türkiye den 50 ye yakın öğretmen davet edildiğini belirtmiştir. Ayrıca, kız ve erkekler için ülkenin birçok yerinde okullar açılmış, birçok öğrenci eğitim almak için Avrupa ya gönderilmiştir. Çarlık hükûmetinin Ruslaştırma siyasetinden biri de okullarda millî tarih,

47 33 edebiyat derslerinin yapılmaması olmuştur. Bu durum millî kültürün, millî şuûrun gelişmesini engellemiştir. Bu sebeple, millî hükûmetin önem verdiği işlerden biri de hem millîleştirilmiş hem de millîleştirilmemiş okullarda millî tarihin öğretilmeye başlaması olmuştur. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti halkın eğitilmesine önem vermiştir. Buna bağlı olarak kurulan ilk hükûmetin terkibinde Halk Eğitim Bakanlığı da tahsis edilmiştir. İlk Halk Eğitim Bakanı olarak Nasip Bey Yusifbeyli atanmıştır. Cumhuriyetin eğitimli millî kadroya çok ihtiyacı olduğundan hükûmet, 28 Ağustos 1918 tarihinde halk eğitiminin, okulların millîleştirmesi hakkında karar kabul etmiştir. Bu karara göre bütün ilkokullardaki öğrenciler Türk dilinde eğitim görmeye başlamıştır. Rusça eğitim veren bölümlerde bile Azerbaycan Türkçesine zorunlu ders olarak haftada 3-4 saat ayrılmıştır. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde millî öğretmen kadrolarına büyük ihtiyaç olduğundan ilkokullar için öğretmen yetiştirmek amacıyla Bakü, Gence, Şuşa, Gazah gibi şehirlerde özel kurslar açılmıştır. Gori Öğretmenler Okulunun Azerbaycan şubesi, 1918 yılında Gazah a taşınmış ve kısa bir süre içerisinde faaliyete başlamıştır. Bakü, Gence, Şeki de faaliyet gösteren Nina Kızlar Okulunun adı Kız Kolejleri olarak değiştirilmiş, ayrıca yedi erkek koleji açılmıştır. Artık 1919 yılının başlarında Azerbaycan da 23 okul, 637 ilkokul faaliyet göstermiştir eğitimöğretim yılında okullarda 9611 öğrenci eğitim görmüştür (Aliyeva, 2005:187). Bu dönemde, Azerbaycan ın birçok şehrinde kısa süreli kurslar açılmıştır. Bu kurslarda ders vermek için Türkiye den 50 bin öğretmen davet edilmiştir. Bunların yanında Azerbaycan Türkçesiyle ders kitaplarının hazırlanması ve yayımlanması için komite oluşturulmuştur. Komite üyelerinden Hüseyin Cavit, Mahmut Mahmutbeyov, Abdulla Şaik, Cebrayıl Cebrayılbeyli gibi aydınlar eğitim-öğretim alanında önemli çalışmalar yapmışlardır yılının sonbaharında Azerbaycan ın bütün ilçelerinde okuma yazma

48 34 bilmeyenler için Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren akşam kursları düzenlenmiştir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde hükûmet, halkın kendi tarihini öğrenmesine de önem vermiş, bütün okullarda Azerbaycan Türk tarihinin ve edebiyatının öğrenilmesi için tedbirler almıştır. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, millî kadroların hazırlanması için yüksek öğretim kurumunun açılmasını gerekli görmüş, diğer yandan Arap alfabesinden Latin alfabesine geçmek için de hazırlık çalışmalarına başlamıştır (Gandilov, 2000: 44-45). Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde Azerbyacan da birçok millî kurum ve Türk Ocağı (1919) kurulmuştur. Bu kurumların faaliyetine A. Şaik, A. Kâzımzâde gibi aydınların büyük katkısı olmuştur. Bu kurumların amacı halk arasında Türkçülük ve Azerbaycancılık fikirlerini yaymak olmuştur (Gandilov, 2000: 46). 29 Aralık 1919 tarihinde Azerbaycan da Müslüman Şarkı nı Öğrenen Kurum açılmıştır. Bu kurum Azerbaycan ın orta çağ sanat eserlerinin öğrenilmesine çok önem vermiş ve araştırılmış malzemeler esasında sergiler düzenlemiştir. Bu da halkın kendi tarihî geçmişine olan ilgisini artırmış, onlarda vatanı sevme ve ona sadık kalma hissini güçlendirmiştir (Gandilov, 2000: 46). Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış kitaplardan oluşan ilk büyük kütüphane de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde yılının Mart ayında - Bakü de açılmıştır. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde ortaya çıkan önemli olaylardan biri de İstiklal Müzesi nin açılışı olmuştur. İstiklal Müzesi nde Azerbaycan tarihini, dinini yansıtan sergiler, silâhlar, günlük hayatta kullanılan eşyalar, Kur an-ı Kerim in el yazması da yer almıştır. Bunların yanı sıra, 1920 yılının başlarında Eğitim Bakanlığının bünyesinde arkeoloji şubesi açılmıştır.

49 35 Görüldüğü üzere, Azerbaycan halkının bağımsızlığına kavuşması, edebiyat dünyasını da derinden etkilediğinden Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde şair ve yazarların edeb faaliyetlerinde vatan sevgisi daha da artmaya başlamış, sanatçıların eserlerinde bağımsızlık mücadelesi konuları çoğalmıştır. Hüseyin Cavit, Muhammet Hadi, Celil Mehmetkuluzâde, Ahmet Cevat, Cafer Cabbarlı, Yusuf Vezir Çemenzeminli, Abdulla Şaik gibi Azerbaycan ın önemli sanatçıları, eserlerinde işledikleri millîyetçilik konuları ile millî duyguların uyanmasını sağlamışlardır Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin Kurucusu Mehmet Emin Resulzâde ve Eğitim-Öğretime Yönelik Faaliyetleri Türk-İslam dünyasında ilk cumhuriyetin kurucusu, politikacı, gazeteci, yazar, edebiyat ve tarih uzmanı olan Mehmet Emin Resulzâde, 31 Ocak 1884 tarihinde Bakü nün Novhanı köyünde dindar bir ailede doğmuştur. Babası Ahund Hacı Alekber, din adamı olsa da çağdaş eğitimin önemini anlamış ve oğluna dinî değil, dünyevi eğitim vermeye çalışmıştır. Resulzâde, ilk önce S. M. Ganizâde nin müdür olduğu ikinci Rus-Müslüman Okuluna dhil olmuş; oradan mezun olduktan sonra Bakü Teknik Okulunda eğitimini Rusça devam ettirmiştir. O, on yedi yaşındayken Müslüman Gençler Teşkilatı nı kurmuş, 18 yaşında siyas hayata atılmıştır. Resulzâde, aynı zamanda Müslüman Sosyal-Demokrat, Hümmet teşkilatlarının; 1910 yılında ise İran Demokratik Partisi nin kurucularından biri olmuştur. Rehberi olduğu Müsavat Partisi, Azerbaycan ın bağımsızlık bayrağını yükseltmiş; kendisi ise Azerbaycan Mill Şûrası nın başkanı seçilir seçilmez Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ni kurmuştur. Mehmet Emin Resulzâde nin Rusya nın Ruslaştırma, Rusçuluk ve sömürgecilik siyasetine karşı itiraz içerikli ilk yazısı, 1903 yılında Tiflis te Şahtahtlı nın editörlüğünde yayımlanan "Şerg-i Rus" gazetesinde çıkmıştır. Resulzâde, yıllarında "Füyûzât" dergisine, Hayat, "İrşad" ve "Terakki", Yoldaş, İkbal gibi gazetelere şiir ve makaleleri ile katılmış, bir süre "İrşad"ın başyazarlığını yapmıştır. Resulzâde nin Azerbaycan'da millî şuurun gelişmesini sağlayan, hürriyet ve bağımsızlık fikirlerini gündeme getiren "Garanlıgda İşıglar" draması 5 Aralık 1908

50 36 tarihinde sahneye konulmuştur. Aynı yıl, Çarlık Rusyasının hapis tehditlerinden korunmak için İran'a gitmek zorunda kalan Resulzâde, burada Settar Han'ın liderlik ettiği millî mücadeleye katılmış; 1910 yılında İran'ın aydınlarıyla birlikte İran Demokrat Partisi'ni kurmuştur. O, bu partinin yayım organları olan "İrane-Nou" ve "İrane-Ahet" gazetelerinin başyazarı olmuştur. Bir süre sonra takip edildiği için İran'ı terk etmek zorunda kalan Resulzâde, 1911 yılında İstanbul'a gelmiştir. O, İstanbul da iki sene S. H. Tagizâde nin evinde kalmıştır. İstanbul a geldiği zaman maddi durumu iyi olmayan Resulzâde, Fars dili dersleri vererek geçinmeye çalışmıştır. O, İstanbul da Ahmet Ağaoğlu, Ali Bey Hüseyinzâde, Ziya Gökalp, Yusuf Akçura ile birlikte çalışmıştır. Resulzâde, 1913 yılında Rusya'daki genel aftan yararlanarak Azerbaycan'a dönmüş; burada iki yıl önce temeli atılmış Müsavat Partisi ne başkanlık etmiş; 1915 yılında partinin yayım organı olan "Açıg Söz" gazetesini kurmuştur. Bu gazete bir çeşit gizli faaliyet gösteren Müsavat Partisi nin organı gibi onun fikirlerini yaymıştır. Gazetenin ilk sayısındaki makalesinde Resulzâde şöyle yazmıştır: Dehşetlere şahit olduğumuz büyük savaş, büyük bir gerçeği yüzyılımızın millîyet yüzyılı olduğunu ispat etti. Kendilerini lüzumlu bilerek ve istikbâl için belli bir ideal, ülkü besleyen millet kuşkusuz ki büyük bir güç oluşturur. Ayrı ayrı milletler bir millet olarak yaşayabilmek için her şeyden önce kendilerini bilmeli, belli fikir ve amaçları etrafında birleşerek büyük bir ülküye, gaye-i hayale hedef olacak o ışıklı yıldıza sahip olmalıdırlar ( Açıg Söz 1915, 2 Ekim, Nu.1). Resulzâde, bu dönemde yayımlanan yazılarında Türkçülük ideallerini devamlı şekilde tebliğ etmiştir yılında Çarlık Rusyasının çöküşünden sonra Resulzâde, Azerbaycan Türklerinin Bakü'de toplanan kurultayında ve aynı yılın mayıs ayında Moskova'da düzenlenen Rusya Müslümanlarının kurultayında, Rusya'nın konfederatif devlet şeklinde yeniden kurulması fikrini ortaya atmış; Türk Birliği fikrini gerçekleştirmeye çalışmıştır. O, 1917 yılının sonbaharında, Rusya Kurucular Meclisi ne, Azerbaycan'dan ve Türkistan'dan üye seçilmiştir. 28 Mayıs 1918 tarihinde kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti nin ve aynı yıl 7

51 37 Aralık'ta açılan Azerbaycan Parlamentosu'nun kurucusu Mehmet Emin Resulzâde olmuştur yılında Bakü'de, Azerbaycan Üniversitesi'nin kurulması da Resulzâde nin adıyla yakından ilgilidir yılının Nisan ayında Azerbaycan yeniden Bolşevik istilasına uğrayınca, Mehmet Emin Resulzâde de Lahıç'ta tutuklanarak Bayıl cezaevine getirilmiştir. Fakat o, burada fazla kalmamış; kasım ayında gizlice trenle Bakü ye gelen Stalin in XI. Kızıl Ordu nun özel şubesinin müdürü Pankratov a verdiği talimatla hapisten çıkarılmıştır. Bu olaydan sonra Stalin, Resulzâde yi Moskova ya götürtmüştür. Böylece Resulzâde, Milletler Komiserliğinde basın vekili görevine atanarak göz önünde tutulmaya çalışılmıştır yılında Müsavat Partisi nin yeraltı Merkez Komitesi, Resulzâde'nin Rusya'dan taşınması kararını çıkarmıştır. Böylece Resulzâde, Tatar millî hareketinin liderlerinden olan, Petersburg imam-hatibi Musa Cerullah Bigiyev'in yardımıyla Finlandiya'ya kaçırılmıştır. Bir süre Berlin'de yaşadıktan sonra 1923 yılında İstanbul'a gelen Resulzâde nin başyazarlığıyla "Yeni Kafkasya" dergisi yayımlanmaya başlamış ve "Azerbaycan Cumhuriyeti" kitabı basılmıştır. Sonraki yıllarda Resulzâde, "Azeri Türkü" (İstanbul, ), "Odlu Yurt" (İstanbul, ), "Bildiriş" ( ), "İstiklal" (Berlin, ), "Kurtuluş" (Berlin, ) gibi mecmua ve gazetelerin kurucusu ve başyazarı olmuştur. Resulzâde nin İstanbul'da, Paris'te, Berlin'de, Varşova'da Azerbaycan millî mücadelesini anlatan kitapları Türk, Rus, Alman, Fransız, Polyak, İngiliz dillerinde yayınlanmıştır. Resulzâde, Türkiye'de Türkçüler takip olununca ve dış Türkler problemi gündemden çıkarılınca, 1938 yılında Polonya'ya gitmiştir yıllarında Polonya'da, yıllarında ise Romanya'da yaşamıştır. O, yıllarında Hitler Almanya'sı yönetimiyle SSCB'nin çökmesi hâlinde, Azerbaycan Cumhuriyyeti'nin yeniden kurulması konusunda görüşmeler yapmış, bu arada Nazi esir kamplarını dolaşarak, binlerle Türk kökenli savaş esirinin hayatının kurtarılmasına ve onların Türkiye'ye gönderilmesine vesile olmuştur. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yeniden Türkiye'ye taşınan Resulzâde, Ankara ya yerleşmiş, burada Azerbaycan Kültür Derneği ni kurmuş, politik faaliyyetlerin yanında edebiyat ve tarih alanlarında araştırmalarına devam etmiştir. Ayrıca Resulzade, 1952 yılında günümüze kadar

52 38 yayımlanmaya devam eden Azerbaycan dergisini kurmuş ve hayatının sonuna kadar bu derginin başyazarlığını yapmıştır. Sovyet Döneminde Azerbaycan ın millî mücadele lideri Mehmet Emin Resulzâde'nin adı ve kitapları 70 yıl boyunca Azerbaycan'da yasaklanmıştır. Sovyet rejimi, onun intikamını ailesinden almış; 1937 yılında oğlu Resul kurşuna dizilmiş, akrabalarının bir kısmı öldürülmüş, bir kısmı ise Kazakistan'a sürülmüştür. Resulzâde nin edeb kişiliğinde medeniyet, eğitim, okul, vatana, halka hizmet, mill fedakrlık gibi meseleler çok önemli yer tutmuştur. O, eğitimin içeriği, demokratikleştirilmesi, hümanistleştirilmesi, öğretmenin şahsiyeti konularında değerli düşüncelere sahip olmuştur. Resulzâde, Nicat, Neşr-i Maarif, Sefa gibi hayır kurumlarının, okulların, darülmuallimin açılması gerektiğine özellikle dikkat çekmiş ve bu hayır kurumlarının halkın bilinçlenmesinde çok önemli yerinin olduğunu vurgulamıştır. Resulzâde, Mill Dirilik isimli makalesinde ana diline verdiği değeri şöyle dile getirmiştir: Cemiyetin esasını teşkil eden şey dildir. Dil her bir halkın hangi beşer destesine mensup olduğunu gösteren bir levhadır. Dil; halk, millet demektir. Millîyet gemimizin direksiyonunu sıkı sıkı tutarak dili amacına doğru yöneltmeliyiz (Resulzâde, Millî Dirilik, Edebiyat gazetesi, 1 Kasım, 1991). Resulzâde Mill Dirilik isimli makalesinde ulusal kaynaklara gidilmesi, sözlükler yazılması, halk arasında anlatılan hikye ve efsanelerin derlenerek bilimsel açıdan incelenmesi, dine ve din değerlere değer verilmesi, halkın tarihini, gelenek göreneklerini genç nesle öğretilmesi gerektiğini vurgulamış ve bu konularda kıymetli düşünceler söylemiştir. Ona göre, bir milletin kendi tarihini bilmesi çok önemlidir, bunun yanı sıra âdet ananelerin bilinmesi gerekir çünkü bir milletin birleşmesi ve yaşaması âdet ananelere bağlıdır.

53 39 Resulzâde, eğitimin, ilmin yayılmasında basına, gazetelere de çok önem vermiş ve Türk basınının halkı eğitime çağırdığını söylemiştir. O, basının aydınlattığı eğitim, ilim, okul meselelerini şöyle sınıflandırmıştır: 1. Türkçenin okullarda yeni yöntemlerle öğretilmesi ve ders programlarına yeni derslerin ilave edilmesi; 2. Mill okulların açılması. Öncelikle mevcut olan mahalle, Göy Came okullarında Farsça yerine Türkçe okutmak ve yeni öğretim yöntemlerinin uygulanabileceği okullar açmak; 3. Hükûmet okullarında Türkçenin öğretilmesinin talep edilmesi vb. Resulzâde, Esrimizin Seyavuşu isimli felsef, psikolojik, eğitime yönelik eserinde şöyle yazmıştır: Azerbaycan Türkleri bir zamanlar Türk soyundan geldiklerini bilmeden kendilerini İranlı gibi hissediyor, İranlı gibi yaşıyor, İranlı gibi düşünüyorlardı. Sonra öyle bir zaman geldi ki Türk hilalinin parladığı ufuklara şimal bulutu geldi. İran aslanı gezen dağlara Moskova kartalı kondu. Kuzey Azerbaycan Rus idaresine geçti. Rus istilasının yararı şu oldu ki Azerbaycan Türkleri kendilerinin içtima bir vücut, özel medeniyet tohumlarını taşıyan bir cemiyet, yani Ruslardan farklı bir millet olduklarını hissetmeye başladılar (Resulzâde, 1991:33-34). Resulzâde, daha ilk yazılarında halkın bilgilenmesi ve okulların millleşmesi konularına sık sık değinmiştir. O, Türk halklarının tek kültüre sahip olduğunu ve bu ilişkinin geliştirilmesinin gerekliliği savunmuştur. Millî Birlik makalesinde, Türk halklarının ve kültürlerinin parçalandığını ifade ederek bu olaydan duyduğu derin üzüntüyü şöyle dile getirmiştir: Müşterek Türk kültürü tarihin merhametsiz seyri sonucunda birbirinden uzak farklı alanlara dağılmıştır. Müşterek düşman da bu ayrı ayrı Türk kültürü parçalarını birbirinden uzaklaştırmak ve birbirine yabancı kılmak için elinden gelen her kötülüğü yapmış ve hâlâ durmadan yapmaktadır. İşte bu durum karşısında Türk gençliğine düşen asıl vazife bu sınırsız Türk kültürünü bütün özellikleriyle tanımak, onu öğrenmek, sevmek, benimsemektir (Resulzâde, 1952:7).

54 40 Resulzâde Gürcü Meslektaşlarımızla Bahsimiz (1916) isimli makalesinde millî kültürün esasını üç faktörde; dilde, tarihî gelenekte ve dinde gördüğünü ifade etmiştir: Açıg Söz beşeriyet kültürünü millî kültürlerin sonunu tasvir ediyor. Beşeriyet kültürü, millî kültürlerin herhangi bir tecavüz ve taarruzdan saklanmasını talep eder, millî kültürlerin kökünü dilde, tarihî gelenekte görür. Fakat dine de kültürel bir yol vermek ister. Dindarlar arasında kültürel bir enternasyonalizm oluşturur (Resulzâde, 1916, Açıg Söz, Nu. 99). Resulzâde nin kültürle ilgili görüşlerinde dil; dinden daha önemli ve daha üstün olarak gösterilmiştir. Ancak Doğu ve Batı anlayışlarına karşı yaklaşımlarında Resulzâde nin dini dilden daha üstün tuttuğu görülmüştür: Din her ne kadar dilden sonra gelen unsur ise de bazı ortamda dil, ondan daha etkili bir güç şeklini de alabilir, genel bir dil dil ehlinde ne kadar bazı özellikler ve idealler doğuruyorsa, genel bir dine sahip olmak da o derecede büyük bir etki gösterir (Resulzâde, 1914, Millî Dirilik, Dirilik, Nu. 7). Resulzâde, dil faktörüne de çok önem vermiş ve bunun üzerinde durmuştur: Dil kültürün hepsini oluşturmasa da yüzde doksanını vücuda getiren büyük bir unsurdur. Bir milleti mahvedip kasten ortadan kaldıran siyasilerin görevi de asimile ederken ilkin düşüncelerini dile verir ve ilk önce bir milletin dilini unutturmaya çaba harcar (Resulzâde, 1914, Millî dirilik, Dirilik, Nu. 6). Resulzâde ye göre, bağımsızlığını koruyamayan ve kaybedenler mill değerlerine yabancı kalır; yabancı bir dilde yazmaya mecbur edilir. O, bir millet bağımsızlığını koruyamıyorsa kültürünü; kültürünü koruyamayamıyorsa millî varlığını koruyamaz demiştir: Bizim muhitimizdeki Rusça okumuşlarımızı araştırırsak, üniversite diploması almış, yüksek eğitim görmüşlerimiz arasında yalnız Türkçe yazma okuma bilen ve kendi milletinin ne olduğunu bilenler beceriklidir ve mensup olduğu muhitin işleriyle ilgilenirler. Sırf Rusça ile büyüyen ve kendilerinden haberi bile olmayanlar ise çoğu zaman mensup oldukları muhitin ihtiyaçlarına karşı sorumsuzdurlar (Resulzâde, 1914, Millî dirilik, Dirilik, Nu. 3 ).

55 41 Resulzâde, 1913 yılında Şelale dergisinde yayımladığı birbirini takip eden Asan Dil-Yeni Lisan, Yeni Lisanlılar ve Türkçüler, Dil İçtimai Mühim Bir Amil adlı makalelerinde göz önünde bulundurduğu millî dil problemini Millî Dirilik makalelerinde daha ciddi şekilde ortaya koymuştur. O, daha sonraki yazılarında millî dil, ana dili, edebî dil problemlerini daha derinden araştırmıştır. Resulzâde, Bakü çevresindeki köylerin okulsuz kaldığını üzülerek vurgulamış ve bu konuda İkbal gazetesinde 1914 yılında yayımladığı Kent Mektepleri Hususunda, Yeni Köy Mektepleri Hakkında, Talim-Umumi Meselesi isimli makalelerinde okulların olmaması, cinayetin çoğalması gibi konulara değinerek şöyle yazmıştır: Yaklaşık 1200 çocuk okul eğitiminden mahrum kalmıştır. Bunun neticesidir ki, Bakü nün 42 köyünde caniden i okul yaşlı çocuklardır (Rüstemov, 1995:27). Resulzâde nin Bakü Devlet Üniversitesi nin açılmasında çok büyük emeği olmuştur. Bu konuda üniversitenin ilk rektörü Razumovski 3 şöyle yazmıştır: Mehmet Emin Resulzâde nin sayesinde, onun gücü, yardımıları ile Müsavat Partisinde üniversitenin açık vegili düşmanları partinin kararına tabi olmak mecburiyetinde kalmışlardır (Talıbov, 2000:378). Görüldüğü üzere, Resulzâde nin asıl amacı bireyleri değil bütün toplumu bilgilendirmek olmuş ve o, eğitimin önemine dikkat çekerek bir milletin mesut olabilmesi ve başkalarının ayakları altında ezilmemesi için toplum olarak bilgili, okuryazar olmak gerektiğini vurgulamıştır. Resulzâde, dünyevi eğitim veren, daha çok gelişmiş olan Rus okullarına değil, millî ahlakımızı ve ruhumuzu ifade ettiği için millî 3 Vasiliy İvanoviç Razumovski ( ) Rus limleri nesline mensup bir şahıstır. O, Samara din okulunda okurken Rus inkılâpçı-demokratlarının eserleri ile tanışmış; 1875 yılında Kazan Üniversitesi nin tıp fakültesine dhil olmuş ve 1880 yılında oradan mezun olmuştur. Razumovski, Sovyetlerin kararı ile üniversitede kalmış ve bilimsel çalışmalar yapmıştır yılında Razumovski, Petersburg harp-tıp akademisinde tıp bilimleri doktoru limlik derecesi almak için tez savunmuş; 1887 yılında Kazan Üniversitesi nin operatif-cerrahi kürsüsünün profesörü olmuş ve aynı zamanda Aleksandrovski Şehir Hastanesi nde cerrahi şubesinin müdürü olarak çalışmıştır. Pirogov tarafından temeli atılan Rus cerrahisinin inkişafında Vasiliy İvanoviç Razumovski nin önemli hizmeti olmuştur. O, meşhur lim ve cerrah olmanın yanı sıra eğitimcidir ve üç şehirde açılan üniversitenin- Saratov(1909), Tiflis (1918) ve Bakü (1919)- kurucusu ve ilk rektörü olmuştur.

56 42 okullara üstünlük vermemiz gerektiğini savunmuştur Bakü Devlet Üniversitesi nin Açılması XX. yüzyılın başlarından başlayarak Azerbaycan da mill bağımsızlık hareketi, Çarlık esaretinden kurtulmak için yapılan mücadeleler yaygınlaşmaya başlamıştır. Bakü de, Gence de, Şuşa da, Şamahı da, Şeki de ve Azerbaycan ın başka şehirlerinde halkı bilinçlendirmek için aydınlar tarafından kurulan ve faaliyet gösteren çeşitli hayır ve öğretim kurumları önemli çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmaların merkezinde halkı cahillikten kurtarmak, mill okullar açmak durmuştur. O dönemlerde Azerbaycan eğitimcilerin sloganı şu olmuştur: Mill okul olmadığı sürece mill terbiye de olmayacaktır. (Talıbov, 2000:379). Dönemin en önemli taleplerinden biri de üniversiteler açmak olmuştur. Ancak yıllarında Azerbaycan halkının arazi bütünlüğünü korumak için verdiği kurbanlar neticesinde bu iş zorlaşmıştır. Bakü Devlet Üniversitesi böyle zor bir dönemde açılmıştır. Bakü Devlet Üniversitesi nin açılması teşebbüsü konusunda Razumovski şöyle yazmıştır: 1917 yılı yaz sonunda Tiflis te şehir duması halk eğitim bakanından acele olarak Tiflis Rus Üniversitesi için proje ve gelir gider listesini hazırlamak için bir telgraf aldı. Bu iş iki ay kadar sürdü. Bizim işin sonlarında Kafkasya Rusya dan ayrıldı. Gürcü, Ermeni ve Türklerden oluşan karışık bir devlet kuruldu. Halk eğitim komiseri Bakü den Fetheli Han Hoyski idi. Biz bu hükûmete Tiflis te Rus Üniversitesi açma teklifiyle müracaat ettik. Bakan Hoyski bizi dinledi. Kafkasya da Rus Üniversitesi açılmasına olumlu yaklaştığını bildirdi. Lakin bunun yanı sıra şunları söyledi: Neden özellikle Tiflis te üniversite açmak istiyorsunuz? Tiflis te teknik okul vardır. Şimdi de Gürcü Üniversitesi mi? Bakü de üniversite açmak daha mı uygun olur? Bu, Bakü de üniversite açmak için ilk gerçek teşebbüs idi (Şükürov ve Eskerov, Azerbaycan Gençleri Gazetesi, ). O dönemde Azerbaycan da Bakü Devlet Üniversitesi nin açılmasıyla ilgili çeşitli düşünceler yaygınlaşmıştır. Bu düşüncelerin yayılma nedenlerinden biri de

57 43 üniversitenin teşkilinde millîyetçe Azerbaycan Türkü olmayan kadroların esas rolü olmuştur. Bunlardan biri de Rus Profesör Razumovski dir ki Bakü Devlet Üniversitesi nin rektörü görevine getirilmiştir. Ayrıca üniversite kurulur kurulmaz rektörlüğe getirilen Razumovski yanında Dubrovski, İşkov, Levin, Sitoviç gibi Türk olmayanlar da görev almışlardır. Böylece, üniversitenin öğretim üyelerinin çoğu başka millet temsilcilerinden oluşmuştur. Üniversitenin ilk nizamnamesine göre derslerin bütün fakültelerde zorunlu olarak Azerbaycan Türkçesiyle yapılması gerekmiştir. Buna rağmen öğrencinin tahminen 300 ü Azerbaycan Türklerinden oluşmuştur (Aliyeva, 2005:192). Bakü Devlet Üniversitesi nin kurulması hakkında hükûmet bildirisi yayımlandığı gibi Eğitim Bakanlığında bu üniversitenin açılması hakkında şöyle bir karar kabul edilmiştir: 1. Eğitim bakanına eğitim-öğretim yılında Bakü Üniversitesi nin açılması hakkında gerekli tedbirlerin hazırlanması söylensin. 2. Bakü Ticaret Okulunun arazisi bu üniversiteye verilsin (Talıbov, 2000:380) 1919 yılı Mayıs ayının başlarında Razumovski Bakü Devlet Üniversitesi nin açılması ile ilgili belgeleri ve görüşmeleri hazırlamak için özel komisyon oluşturmuştur. Üniversite komisyonunun ilk toplantısı, 21 Mayıs 1919 tarihinde yapılmıştır. Komisyon az zamanda çok işler yaparak şu belgeleri hazırlayarak hükûmete takdim etmiştir: 1. Üniversite komisyonunun Bakü Devlet Üniversitesi nin açılması hakkında hazırladığı kanun tasarısınının 31 Mayıs 1919 tarihli beyannamesi, 2. Bakü Devlet Üniversitesi nin açılması hakkında parlamentonun kabulüne sunulan kanun tasarısı, 3. Bakü Devlet Üniversitesi nin tüzüğünün tasarısı, 4. Üniversitenin yıllarına ait kadro ve gelir gider tasarısı. Böylece, 1 Eylül 1919 tarihinde Azerbaycan parlamentosu Bakü de üniversite açma kararını kabul etmiş ve Azerbaycan kendi yüksek öğretim kurumuna sahip olmuştur. 29 Eylül 1919 tarihinde 5 bölüm 72 maddeden oluşan üniversite tüzüğü kabul edilmiştir. Bu tüzüğe göre, Bakü Devlet Üniversitesi nde dört fakültenin faaliyete

58 44 başlaması gerekmiştir. Böylece, 15 Kasım 1919 tarihinde Bakü Devlet Üniversitesi nde ilk dersler başlamıştır. Üniversitenin açılmasında Bakanlar Kurulu nun başkanı Yusifbeyli, Halk Eğitim Bakanı Kaplanov ve Rus bilim adamı Razumovski nin hizmetleri önemli yer tutmuştur. Üniversiteye Azerbaycan vatandaşlarının kabulü tercih edilmiştir. Hükûmetin kararı ile Bakü Devlet Üniversitesi nin bütün fakültelerinde Azerbaycan Türkçesinin zorunlu ders olarak öğretilmesi gerekmiştir. Millî kadrolara olan ciddi ihtiyaç göz önüne alınarak 1 Eylül 1919 tarihinde 100 Azerbaycanlı Türk genci Azerbaycan hükûmeti tarafından devlet hesabına Avrupa nın, Türkiye, Fransa, İtalya, Rusya ve İngiltere nin üniversitelerine eğitim almak için gönderilmiştir (Gandilov, 2000:43). Bakü Devlet Üniversitesi nin Azerbaycan halkının hayatında taşıdığı önem ve genellikle bütün yüksek okulların önemi Azerbaycan gazetesinde 17 Kasım 1919 tarihinde yayımlanan Üniversitet Açıldı isimli makalede açıkça görülmektedir: Dün Azerbaycan Üniversitesi açıldı ve faaliyete başladı. Bir ülkede, bir milletin siyas hayatında ve teşekkülünde üniversitelerin ve akademilerin getireceği inkişafın derecesi tayin edilemez. Tarihte Atina Üniversitesi nin yeni bir Yunanistan yarattığını kim inkâr edebilir? Bir asır evvel Fransa yı âlemşümul inkişaf ve tekâmüle atan Sarbon Üniversitesi değil midir? Almanları 1806 yılındaki felaketten sonra yeniden şöhrete, siyasete ve harbe hazırlayan, Napalyon dan bir intikam alan Berlin ve Hamburg üniversiteleri ve her iki üniversitenin simaları Kant ve Fihte nin eserleri olmamış mıdır? Arşimet in kanunları, Galile nin ilm-arzı, Deskartes in riyazîsi, Volter ve Jan Jak Russo nun ilm-içtimaiyesi, Kludfayer in fizyolojisi, bunların hayata geçirilmesini temin eden üniversiteler olmuştur. Yeni millet, yeni ilim felsefe demek ise her üniversitenin de yeni bir mabet olması icap eder. Azerbaycan üniversitesi, elbette, bir Türk üniversitesidir. Çünkü Türk milleti, Türk parlamentosu, Türk hükûmeti tarafından Türk gençliği için açılmıştır ( Darülfünunun Tesisi, Bakü, ADU Yayınları, 1989:15). Bakü Devlet Üniversitesi, günümüzde faaliyet göstermektedir den çok öğrencisi olan üniversitede 18 fakülte, 111 kürsü, 80 bilimsel araştırma laboratuvarları faaliyet göstermekte, 1200 öğretim üyesi çalışmaktadır (Talıbov, 2000:383).

59 Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin Yıkılması Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, az zamanda çok işler başarmış, halkın uyanmasını ve kendi benliğini fark etmesini sağlamıştır. Stalin nin Resulzâde ye sorduğu: Bir buçuk yıllık hkimiyetiniz süresinde halka ne verdiniz? sorusuna Resulzâde yaptıkları işlerin tarih ehemiyyetini vurgulayarak şöyle cevap vermiştir: Çok şey veremedik. Ancak mill bağımsızlığın ne olduğunu anlattık. Azıcık da olsa mill istiklal tattırdık (Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, Azerbaycan Hükûmeti, , Bakü, Gençlik, 1990: 9). Resulzâde nin başkanlığında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti yaşadığı 23 ay içinde çok önemli siyasi, medeni işler gerçekleştirmiş; merkezi Tiflis ten Gence ye, oradan ise Bakü ye taşınıp dış müdahelelere karşı çıkmış; mill ordunun oluşturulmasında büyük çabalar harcamıştır. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, birçok kültürel işi, toplantıyı gerçekleştirememiş, tasarlanan pek çok iş de kâğıt üzerinde kalmış ve cumhuriyet 28 Nisan 1920 tarihinde yıkılmıştır SSCB Dönemi ve Bağımsızlık Sonrasında Azerbaycan da Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar Kuzey Azerbaycan ın SSCB ye Katılması ve SSCB Döneminde Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesinin Durumu Daha önceki kısımlarda da belirtildiği üzere doksan yıllık Rus hâkimiyetinden sonra 28 Mayıs 1918 tarihinde Mehmet Emin Resulzâde nin önderliğinde Kuzey Azerbaycan ın istiklali ilan edilmiş ve Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti kurulmuştur. 27 Nisan 1920 tarihinde Bolşevik Rus ordusu Azerbaycan a girerek diğer Kafkasya bölgeleri gibi burayı da kendi hâkimiyeti altına almıştır. 12 Ocak 1920 tarihinde Azerbaycan büyük devletler tarafından da tanınmıştır. O dönemlerde Azerbaycan Gürcistan la dostluk ilişkileri kurmuş ve iki cumhuriyet arasındaki sorunlarla ilgili ve Rusya tehlikesine karşı hakem aracılığıyla bir askerî anlaşma imzalanmıştır. İran la bir konferans yapılmış, İran Azerbaycan ı tanımış ve

60 46 imzalanan anlaşma aralarındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkileri düzenlemiştir. Bağımsızlığın hemen ertesinde Kuzey Kafkasya hükûmetine başvurulmuş ve birleşme teklif edilmiştir. Kuzey Kafkasya hükûmetine özel önem verilmiş ve bu hükûmet desteklenmiştir. Azerbaycan devleti, henüz devlet teşkilatını kurabilmiş ve uluslararası kabul görmüşken, bazı gelişmeler, bu yeni devletin sonunu hazırlamaya başlamıştır. Bu dönemde Karabağ da çıkan isyan, Moskova nın Ermenistan a Nahçıvan, Zengezur, Karabağ ve Gence yi vaat etmesinin bir sonucu olarak belirtilmiştir yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi hükûmeti Birinci Dünya Savaşı nda galip gelen devletlerle tekrar savaşa girmiş, aynı düşmanlarla savaşmakta olan Sovyet Rusyası, Türkiye için bir müttefik olarak görülmüştür. Sovyet Rusyası da bunu kullanarak, Türkiye ye yardım etmek istediklerini ancak Musavat hükûmetinin buna engel olduğunu öne sürmüştür. Sovyet Rusyası da Çarlığın açık denizlere çıkma siyasetinin bir devamı olarak tekrar Kafkasya ya hâkim olmak istediğinden Moskova, Türkiyeli subaylar aracılığıyla, Ermenistan la savaşmakta olan Azerbaycan da var olan hükûmeti yıkarak, Komünist Partisi hükûmetinin oluşmasını sağlamış ve Türkiye ye yardım gerektiği bahanesini öne sürerek, bu yeni hükûmetin daveti üzerine 26 Nisan da sınırı geçerek Azerbaycan a girmiştir (Mahmudov, 2006:10-11) yılının Ocak ayında, Moskova Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti ni kendi arzusuyla bu bölgeleri Ermenistan a terk etmeye zorlamış ve Azerbaycan Sovyet Hükûmeti Nahçıvan, Karabağ ve Zengezur u Ermenistan a bıraktığını ilan etmiş, Borçalı ise Gürcistan a bırakılmıştır. Buradaki amaçlardan biri de Azerbaycan ı Türkiye den uzaklaştırmak olmuştur. Sovyet hükûmetinin Bakü nün doğrudan Moskova ya ilhak edilmesi düşüncesi gerçekleşmeyince Bakü ye Ruslar yerleştirilmiş ve Rus ordusuna seçim hakkı verilmiştir. Bakü Sovyeti nde Rus vatandaşların çoğunluğu sağlanmış ve Bakü, Rus idaresine geçmiştir. Bakü petrol maden ve tesislerinin idaresi de Moskova ya bağlanmıştır. Bakü de idareyi ele geçiren Sovyet Rusyası, Azerbaycan ın diğer yerlerini ele geçirmek için şiddete başvurmuş ve çok geçmeden Azerbaycan toprağının tümünü ele geçirmiştir (Mahmudov, 2006:11). Böylece, 1917 Ekim Devrimi ne kadar Çarlık Rusyasında eyalet konumunda bulunan Kuzey Azerbaycan da yıllarını kapsayan dönemde kurulan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, Sovyet Rusyası tarafından işgal edilmiştir. 28

61 47 Nisan 1920 işgalinden sonra Azerbaycan, 1922 yılında resmen kurulan SSCB ye, Zakafkasya Federal Sosyalist Cumhuriyeti nin (veya Transkafkasya) bir parçası olarak üye yapılmış ve bu statüsü 1937 yılında değiştirilerek Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti nin doğrudan SSCB ye üyeliği biçiminde 1991 yılına kadar sürmüştür (Mahmudov, 2006:12). Nisan 1920 devriminden sonra Bolşevikler tarafından hâkimiyetin ele geçirildiği Azerbaycan'da Muvakkat-i İnkılâp Komitesi (AMİK) kurulmuştur. Komiteyi, Neriman Nerimanov'un başkanlığında Dadaş Bünyadzâde, Mirza Davud Hüseyinov, Gezenfer Musabeyov, Hemid Sultanov gibi isimler oluşturmuştur. Okulların cami ve kiliselerden ayrılması, ücretsiz eğitim verilmesi, dinî ve millî ayrımcılığın ortadan kaldırılması gibi faaliyetler Azerbaycan Muvakkat-i İnkılâp Komitesi tarafından gerçekleştirilmiştir. 19 Mayıs 1921 tarihinde Azerbaycan Muvakkat-i İnkılâp Komitesi, Azerbaycan Merkezî İcraiye Komitesi ne dönüştürülmüştür. Bu komite 1937 yılına dek yüksek yasama organı olarak faaliyet göstermiştir yılında Azerbaycan SSC nin anayasasının kabulü ile Merkezî İcraiye Komitesi faaliyetini durdurarak Azerbaycan SSC Âli Sovyeti ne dönüştürülmüş ve 1937 yılından itibaren Âli Sovyet, yasama organı olarak faaliyet göstermiştir. Âli Sovyet tek partili sistem üzerine kurulmuş ve onun Riyaset Heyeti 1991 yılına dek devlet hâkimiyet organı olmuştur. Ancak uygulamada en yüksek hâkimiyet organı Moskova olmuştur (Demirli, Mehmetli, 2000: 329). Yeni rejimin gerçekleştirdiği önemli değişikliklerden biri de Azerbaycan da bütün sosyal tabaka ve dinî imtiyazların ortadan kaldırılması olmuştur. İnkılâp Komitesinin 12 Mayıs 1920 tarihli kararıyla sosyal ve millî unvanlar (zâdegân, bey, han, köylü vb.) kaldırılmış, Halk Eğitim Komiserliğinin 15 Mayıs 1920 tarihli kararıyla vicdan hürriyeti ilân edilmiş, devlet ve paralı okullarda din derslerinin, her türlü dinî ayinlerin yapılması yasaklanmış, din devletten ve okuldan ayrılmıştır (Gandilov ve Mehmetov 2000:101). 6 Mayıs 1921 tarihinde Bakü de Azerbaycan SSC nin I. Sovyetler Kurultayı toplanmıştır. Kurultay 19 Mayıs ta Azerbaycan SSC nin ilk anayasasını kabul etmiştir.

62 48 Anayasa, RSFSC Anayasası na göre hazırlanmış ve anayasada, resmi olarak millîyetine, dinine, cinsiyetine bağlı olmadan bütün insanlara söz, basın, vicdan hürriyeti, seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Bu anayasayla, Azerbaycan da Sovyet rejiminin hukukî ve siyasi temelleri atılmıştır (Aliyeva, 2005:202). 30 Aralık 1922 tarihinde I. Sovyetler Kurultayı ile SSCB resmen kurulmuştur. O dönemde SSCB nin terkibine dört cumhuriyet; RSFSR, Ukrayna, Belorusya (Beyaz Rusya) ve ZSFSR (Zakafkasya (Transkafkasya) Sosyalist Federatif Sovyet Respublikası) dâhil edilmiştir. ZSFSR terkibinde olan Azerbaycan SSC de SSCB ye katılmıştır. Kurultayda SSCB nin Yüksek Organı olarak Merkezî Yürütme Komitesi seçilmiştir. Ocak 1924 tarihinde SSCB nin ilk Anayasası kabul edilmiştir. SSCB nin ilk anayasasında, sonraki (1936, 1956) anayasalara göre uygulamada olmasa bile millî meseleye, millî dile gibi konulara yer verilmiş; basın-yayının, eğitim-öğretimin millî dilde yapılması gibi haklardan bahsedilmiş; SSCB'de kabul edilen yasaların millî dillerde ilân hakkı tanınmıştır. Bu yasa 1924 Anayasası nda şöyle yer almıştır: Madde 34. Merkezî Yürütme Komitesinin SSCB Halk Komiserleri Sovyeti tarafından kabul edilen bütün karar ve kanunlar birlik cumhuriyetlerinin kendi millî dillerinde basılır ve ilân edilir (Rusça, Türk-Tatarca, Ermenice, Gürcüce,). (İst. Sov. Kons :466). Fakat Stalin in yönetime gelişiyle sonraki yıllarda hem diller hem milletler hem de onların adları, tarihleri tahrif edilmiştir. Sovyet rejiminin siyasetinde Ruslaştırma önemli bir yer tutmuştur. Şöyle ki 1920 li yıllarda Azerbaycan da devlet dili olarak Rus dili kullanılmıştır. Bu, özellikle o dönemlerde uluslar arası şehir ilân edilen Bakü de daha çok hissedilmiştir. Nerimanov un kesin itirazlarına rağmen basın ve yayın organlarında Rus dili önemli bir yer tutmaya devam etmiştir. Azerbaycan daki Bolşevik yönetiminin Ruslaştırma siyaseti günlük yaşama ve sosyal ilişkilere de hâkim olmayı başarmıştır (Aliyeva, 2005:205). SSCB hâkimiyetinde bulunan bütün Türk halklarında olduğu gibi, Azerbaycan Türklerinin de millî kimliğinin Türklükten Azerbaycanlılığa, millî dilleri olan Türk

63 49 dilinin Azerbaycan diline dönüştürülmesi süreci de Sovyet millîyetler politikasının en önemli parçası olmuştur. Bu dönemde dilin ismi resmen değiştirilmiş Türkçe, Türk dili, Azerbaycan Türkçesi yerine, Azerîce, Özbekçe, Kazakça vb. gibi isimler kabul edilmiştir. Azerbaycan da 1936 yılında Türk ve Türkçe kelimeleri resmen kaldırılmış, üzerinde Türk yazan hüviyetler iptâl edilerek yerine Azerbaycanlı kelimesi getirilmiş, Azerbaycan Türkçesi yerine ise Azerbaycan dili ifadesi kullanılmaya başlanmıştır. Tarihlerden de anlaşılacağı üzere, bu siyaset özellikle çelik adam lâkaplı Stalin'in döneminde yoğun olarak sürdürülmüştür Anayasası nda kabul edilen 34. maddede geçen Türk-Tatarca ismi, 1936 Anayasası nda Azerbaycanca, Özbekçe, Türkmence olarak değiştirilmiştir yılında Tacikistan ın SSCB ye dâhil olmasıyla bu maddeye Tacik dili de eklenmiş ve bu karar SSC Birliği Şûrasının ve UMİK nin Haberleri (18 Mart 1931, Nu. 76) nde yayımlanmıştır (Aliyeva, 2005:206) Anayasasının 40. maddesi aşağıdaki gibidir: Madde 40. SSCB Âli Sovyeti tarafından kabul edilen ve SSCB Âli Sovyeti Riyaset Heyeti Başkanı ve kâtibinin imzalamış olduğu bütün karar ve kanunlar birlik cumhuriyetlerinin kendi millî dillerinde (Azerbaycanca, Özbekçe, Türkmence, Ermenice, Gürcüce) basılır ve ilân edilir (İst. Sov. Kons :733). Sovyet Döneminde, özellikle 1938 yılından itibaren Rus dilinin öğretimine ve yaygınlaştırılmasına da büyük önem verilmiştir (Gandilov, Memmedov, 2000:110). Böylece, millîyetler politikasının sert bir biçimde uygulanması ile yavaş yavaş halkın millî, kültürel, tarihî özellikleri kaybolmaya başlamıştır yıllarında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Başkanları (Başbakan) Fathali Han Hoyski ve Nasib Bey Yusifbeyli; parlamento başkan yardımcıları H. Ağayev, C. Beybudov; hükûmet üyeleri H. Refibeyov, İ. Ziyadhanov; eğitimci, bilim adamı, dilbilimci Ferudin Bey Köçerli millîyetçi oldukları için öldürülmüşlerdir. Bundan başka, Azerbaycan da Nisan 1920-Ağustos 1921 tarihleri arasında yüzlerce bilim adamı, aydın, tarihçi, şair, yazar, din adamı Sovyet terörünün kurbanı olmuştur (Gandilov, Memmedov, 2000:110).

64 Latin Esaslı Yeni Türk Alfabesi ve 1926 I. Bakü Türkoloji Kurultayı 1920 li yıllarının başından itibaren bir Türkoloji Kurultayı nın yapılmasının gerektiği düşüncesi gündeme gelmiştir. Aleksandr Nikolayeviç Samoyloviç in de aralarında bulunduğu bir grup Türkolog, Petersburg da bir toplantı yaparak bu konuyu detaylı bir şekilde görüşmüşlerdir. O zamanlar Türk topluluklarının Latin alfabesine geçmesini isteyen Merkezî Rus hükûmeti de bu kongreyi desteklemiştir. Böylece hem Rus merkezî yönetiminin adamları hem de Çobanzâde, Hocayev, Ağamalıoğlu gibi Latin alfabesini destekleyenler kurultay başlamadan halk arasında Latin alfabesinin kabulü doğrultusunda çalışmalar yapmaya başlamışlardır (Buran, 2010:290). Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti nin Cumhurbaşkanı Mehmet Emin Resulzâde ve Mirza Bala Memmedzâde başta olmak üzere bu kurultayın yapılmasına karşı çıkan aydınlar ve devlet adamları da olmuştur. Ayrıca Moskova nın pantürkist ve düşman ilan ettiği Enver Paşa da bu kurultayın yapılmasına karşı çıkanlardan olmuştur (Buran, 2010:290). Bütün bu karşı çıkmalara rağmen 26 Şubat 1926 tarihinde Umumittifak Şarkiyat Cemiyeti ve Azerbaycan Tatkik Cemiyeti nin teşebbüsü ile Azerbaycan ın başkenti Bakü de Samet Ağamalı oğlunun başkanlığında Türk Medeniyet Sarayı nda I. Türkoloji Kurultayı yapılmış ve 6 Mart a kadar devam etmiştir. Bu kurultayda Azerbaycan edebî dilinin, alfabenin ve yazımın iyileştirilmesi; ilköğretim, ortaöğretim ve üniversitelerde bütün derslerle ilgili değişiklikler yapılması gerektiği gibi meseleler tartışılmıştır (Abdullayev, 1966:305). Alman Menzel, kurultayın Wilhelm Radloff un şerefine geçirilmesini teklif etmiş ve bu teklif Samet Ağamalığlu tarafından kabul edilmiştir. Bunun üzerine Türk heyetleri de kurultayın Gaspıralı İsmail Bey e ithaf edilmesini teklif etmişlerdir. Böylece kurultay, Alman ve Türk heyetlerinin önerileriyle Radloff ve Gaspıralı ya ithaf edilmiştir. Kurultay Tarih, Etnografya, Dillerin Akrabalığı, Türk Dilleri, İmlâ, Terminoloji, Alfabe, Edebî Dil, Öğretim Yöntemleri, Memleket Tanıtımı, Edebiyat Tarih ve Kültürel Kazanım gibi 12 bölümde 17 oturum hâlinde yapılmış ve burada 38 bildiri sunulmuştur (Nerimanoğlu, 2005:5).

65 51 Türkoloji Kurultayı na 93 ü Türk, 38 i diğer halklardan olmak üzere 131 delege katlımıştır. Ali Bey Hüseyinzâde, Marr ve Lunaçarski kurultaya onur üyesi olarak davet edilmiş ve başkanlık divanı üyeliğine seçilmişlerdir. Ayrıca Fuat Köprülü, Krımski, Poppe, Ligeti, Aşmarin gibi Türkolog bilim adamları da bu kurultaya katılmışlardır. Kurultaya katılan Türkologların sunduğu bildirilerin bir kısmı şöyle sıralanabilir: V. V.Barthold, Türk Halklarının Tarihinin Çağdaş Durumu S. F. Oldenburg, Türk Halkları Arasında Yurtseverlik Çalışmalarının Yöntemleri A. A. Müler, Türk Halklarının Tasviri Sanatı F. Köprülüzâde, Türk Halklarının Edebî Dillerinin Gelişimi A. N. Samoyloviç, Türk Dilinin Öğrenilmesinin Bugünkü Durumu B. S. Çobanzâde, Türk Lehçelerinin Yakın Akrabalığı B. S. Çobanzâde, Bilimsel Terminoloji Sistemi H. Zeynallı, Türk Dillerinde BilimselTerminoloji Sistemi A. R. Zilfeld-Simumyagi, Türk Dillerinde Bilimsel Terminolojinin Oluşma Prensipleri Meselesi S. Y. Malov, Kadim Türk Dillerinin Öğrenilmesinin Çağdaş Durumu ve Perspektifleri F. Ağazâde, Türk Dillerinde Doğru Yazma N. F. Yakovlev, Türk Halklarının Sosyal ve Medeni Şartlarına Göre Alfabe Sisteminin Kurulması Problemleri C. Mehmetzâde, Türk Halklarının Alfabe Sistemleri

66 52 Kemanov, Türk Dillerinin Öğretim Yöntemlerinin Esasları N. N. Poppe, Türk Dilleri ile Altay Dillerinin Akrabalığının Tarihî ve Çağdaş Durumu T. Menzel, Balkan Türk Edebiyatı Araştırmaları ve Sonrası L. V. Şerban, İmlânın Temel Prensipleri ve Bunların Sosyal Değeri L. V. Şerban, Ana Dili Öğretiminde Yeni Yöntemler R. Y. Açaryan, Türk ve Ermeni Dillerinin Karşılıklı İlişkileri (Nerimanoğlu, 2005:5). I. Türkoloji Kurultayı nda Türk dillerinin yedi önemli problemi tartışılmıştır: 1. Alfabe sorunu, 2. Yazım sorunu, 3. Terim sorunları, 4. Öğretim yöntemleri, 5. Akraba ve komşu dillerin karşılıklı ilişkileri, 6. Edebî dil ve ortak edebî dil sorunu, 7. Kök dil teorisi ve Türk dilinin tarihî sorunları (Nerimanoğlu, 2005:6). Türkoloji Kurultayı nda tartışılan en önemli meselelerden biri de alfabe meselesi olmuştur. Kurultayda iki farklı düşünce yer almıştır. Bazı üyeler yeni Latin alfabesinin kabul edilmesini, bazıları ise Arap alfabesi üzerinde değişiklikler yapılarak kullanılmasını savunmuşlardır. 7 ye karşı 101 oyla Latincilerin teklifi kabul edilmiş ve aşağıdaki kararname kabul edilmiştir: Yeni Latin alfabesinin, Arap alfabesi ve ıslah edilmiş Arap alfabesi üzerindeki üstünlüğünü ve teknik açıdan kolaylığını, keza Arap alfabesine oranla yeni alfabenin medeni-tarihî açıdan ve terakki itibariyle son derece büyük ehemiyyetini dikkate alarak, Kurultay bütün Türk-Tatar halklarına ve diğer halklara bu ıslahatı kendi aralarında yapabilmek için Azerbaycan ın ve Sovyetler İttifakı nın başka mahallar ve cumhuriyetlerinin tecrübe ve metodunu öğrenmeyi tavsiye ediyor (Abdullayev, 1966:305).

67 53 Bu zamanlar Samet Ağamalı oğlu Ekim İnkılâbı ve Yeni Alfabe adlı makalesinde şöyle yazmıştır:...azerbaycan halkının haddi hesabı olmayan hastalıkları, çözülmesi zorunlu olan önemli sorunları vardı. Bu mesleleler içerisinde en mühim olanı halkın medeni yükselişi meslesiydi. Bu cephede de en başta dikkati ceken Arap alfabesinin işe yaramazlığı, onun medeni yükselişimize mani olmasıydı...alfabe meselesinde Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti başka ülkelerden önde gitmiş ve bu alfabe meselesi Şarkta İnkılâp adını almıştır. Bu medeni inkılap Azerbaycan da sağlamlaştırıldıktan sonra giderek uyanmakta olan İslam milletlerinin de bütün muvaffakiyet ve galibiyeti temin olunmuş sayılacaktır...(abdullayev, 1966:306). Üst Sovyet siyasi dairelerinin Latin alfabesinin kabul edilmesini istemelerinin asıl sebebi, o zaman Arap alfabesinin kullanan Türkiye yle ilişkiyi kestirebilmek ve böylece Türk halklarını birbirinden ayırmak olmuştur (Nerimanoğlu, 2005:6). Azerbaycan da alfabe reformu kadim zamanlara kadar uzanan tarihî bir problem olmuştur. Çağdaş dönemde bu meseleyi ilk kez gündeme getiren ve gerçekleştirmeyi başaran Mirza Fetheli Ahundov olmuştur. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde ( ) alfabe tartışmaları tekrar gündeme getirilmiştir. Arap alfabesinin tashihi, geliştirilmesi veya yeni Latin esaslı alfabeye geçilmesi Azerbaycan gazetesinde sık sık müzakere edilmiştir. Bu müzakerelerin devamı olarak 1920 yılında S. M. Ganizâde, H. Şahtahtlı, Tomeşaveski ve H. Cavit ten oluşan yeni alfabe komisyonu kurulmuştur. Fransız Türkolog Juze, bu komisyonun başkanı olmuştur. 5 Ocak 1921 tarihinde Azerbaycan Eğitim Komiserliği eski alfabeden yeni alfabeye geçmek hakkında karar vermiştir yılının Nisan ayında Yeni Türk Alfabesi komitesi oluşturulmuştur. Bu komiteye Azerbaycan Merkezî Yürütme Komitesinin başkanı Samet Ağamalıoğlu başkanlık etmiştir. 20 Ekim 1923 tarihinde Azerbaycan hükûmeti Yeni Türk Alfabesinin Devlet Alfabesi Olarak Kabul Edilmesi adlı kararını ilan etmiştir. 16 Mart 1925 tarihinde Azerbaycan da Sovyetler Kurultayı nın kararıyla birinci dereceli okullar Latin alfabesine geçmiştir. Yani Latin alfabesine geçmenin tebliği, daha XX. yüzyılın başlarında başlamıştır. Arap alfabesini kaldırmak hedef seçilmiş, Kiril alfabesinin

68 54 gelecek yolunu açmak için Latin alfabesi meselesini ön plana çıkarılmıştır (Nerimanoğlu, 2005:7). Kurultayda yazım konusunda da birçok tartışma yaşanmıştır. Kurultay delegelerinin büyük bir kısmı fonetik yazımı savunmuştur. Kurultay üyelerinin çoğu konuşulduğu gibi yazmak gerektiğini düşünse de ihtiyaç doğrultusunda morfolojik ve tarihî-geleneksel yazım özelliklerinden yararlanılabileceğini belirtmiştir. Kurultayda terim meseleleri üzerinde de önemle durulmuştur. Bilim adamları terimlerdeki Arapçalaşma, Farsçalaşma, Avrupalaşma, Türkçeleşme ve demokratlaşma yönünde fikir ayrılığına düşmüşlerdir. Bekir Çobanzâde nin bu konudaki tespitleri fikir ayrılığına düşen kurultay üyelerini yönlendirmiş ve onlara terim sorununun Türk dili, Arap-Fars dilleri ve Avrupa-Rus dilleri kaynaklı olarak çözülebileceği fikrini benimsetmiştir. İhtiyaç doğrultusunda Batı ve eski Türk dillerinden yararlanma yoluna gidilebileceği ancak esas olarak terimlerin Türkçe olması gerektiği vurgulanmıştır. Kurultayda ayrıca ana dilinin öğretim yöntemleri konusunda Avrupa standartlarıyla geleneksel yöntemlerin birleştirilmesi fikri kabul görmüştür. Kurultayda akraba ve komşu dillerin ilişkilerinin durumu, özellikle Altay dilleri arasındaki ilişkiler üzerinde durulmuştur. Edebî dil ve ortak edebî dil sorunu üzerinde duran Türkologlar ortak iletişim dili konusunu da tartışmıştır. Kök dil teorisi ve Türk dilinin tarihî sorunları müzakere edilerek Türk dilinin tarihî ses bilgisi, yapı bilgisi, söz varlığı ve cümle bilgisinin eksiksiz ortaya konulması, karşılaştırmalı gramerinin yazılması, etimolojik sözlüklerin hazırlanması konusunda işbirliği yapılmasına karar verilmiştir. Uzun müzakereler sonucunda 6 Mart 1926 tarihinde kurultay tamamlanmıştır. Kurultayın kabul ettiği şu beyannameler onun tarihî önemini bir daha gözler önüne sermiştir: 1) Çeşitli yerlerde Türkoloji merkezleri kurulmalıdır. 2) Bu Türkoloji merkezlerinin görevleri şunlar olmalıdır: a) Türkolojiyle ilgili her türlü malzemenin toplanması, yayımlanmış olanların mikrofilmlerinin alınması,

69 55 b) Bütün yerli el yazmalarının toplanması ve mikrofilmlerinin alınması, 3) Bütün yerli Türkoloji merkezleri birbirleriyle ilişki içinde olmalı, bu konuda yardımlaşmalıdır. 4) Türk bilim adamlarının bilimsel çalışmalara etkin olarak katılımı sağlanmalıdır. 5) Bu protokollerin, kurultay tutanaklarının basımı için Azerbaycan heyetinden Bekir Çobanzâde, Zilfeld ve Cebiyev den oluşan üç kişilik bir komisyon oluşturulmalıdır. 6) İkinci kurultay iki yıl sonra Semerkant ta toplanmalıdır (Buran, 2010:298). İki yıl sonra Semerkant ta yapılması planlanan ikinci kurultay gerçekleştirilememiştir. I. Bakü Türkoloji Kurultayı ndan sonra 1927 yılında Kırım da, 1928 yılında Semerkant ta ve 1930 yılında Almata da İmlâ Konferansları düzenlenmiştir yılından itibaren düzenlenmeye başlanan Türk Dili Kongreleri 1976 yılında Almata da, 1980 yılında Taşkent te, 1988 yılında Aşkabat ta yapılan Sovyet Türkoloji Kongreleri I. Bakü Türkoloji Kurultayı nın etkisiyle yapılmıştır yılında Aşkabat ta düzenlenen Türkmenoloji Kongresi yle Bakü Türkoloji Kurultayı ile başlayan süreç tersine dönmüştür. Bu kongrede alfabe, yazım ve Marksist-Leninist klasiklerin çevrilmesi ve yaygınlaştırılması meseleleri görüşülmüş ve Kiril alfabesine geçiş yönünde görüşmeler yapılmıştır. Bu kongreyle beraber Latin alfabesini isteyen Türkçü aydınlar ve Türkologlar tutuklanmaya başlamış ve Türkiye ile Rusya arasında 1920 li yıllarda başlayan Türkoloji alanındaki bilimsel işbirliği 1928 yılında Türkiye nin Latin alfabesine geçmesiyle 1930 lu yıllarda son bulmuştur (Buran, 2010:300). Nerimanoğlu I. Bakü Türkoloji Kurultayı yla ilgili görüşlerini şöyle belirtmiştir: 1926 cı yıl I. Bakü Türkoloji Kurultayı aslında bir insanlık dramıdır. Bu kurultaya katılan 100 den çok aydının hapsi veya öldürülmesiyle sonuçlanan bu kurultay 30 lu yılların Sovyet-Stalin diktatör rejiminin ne kadar gaddar bir içeriğe sahip olduğunu gösteren en önemli belgedir. 20 li yılların sonu ve 30 lu yılların başlarında repressiyaya uğrayan, hapislerde çürüyen veya kurşuna dizilerek öldürülen Türkologların çoğu 1926 yılı I. Türkoloji Kurultayı nın katılımcılarıydı (Nerimanoğlu, 2005:3-4).

70 56 Bakü Türkoloji Kurultayı na katılan Türk soylu Sovyet vatandaşlarının büyük bir bölümü repressiya kurbanı olmuş ve yıllarında kurşuna dizilerek öldürülmüştür. Hatta bu kıyım o kadar çok ilerlemiştir ki Türk soylu olmayan Samoyloviç, Zilfeld gibi bilim adamlarının yanında kurultaya katılan ancak Türkolog olmayan İ. Barahov, H. Cebiyev gibi aydınlar da öldürülmüştür (Buran, 2010:301:302) Azerbaycan da Sovyet Okulu ve Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar ( ) 1920 yılında, Azerbaycan da Sovyet Hâkimiyeti kurulduktan sonra okulların sayısının artırılması, eğitim-öğretimin yeniden incelenmesi, öğretmen kadrolarının hazırlanması düşünceleri önem kazanmıştır. 28 Nisan 1920 tarihinde Kızıl Ordu tarafından işgal edilen Azerbaycan da Sovyetler, Komünizm adına millî duygulara yer vermeyen bir eğitim sistemini yerleştirmiştir. Azerbaycan Yüksek Sovyet i 1 Mayıs 1925 tarihinde bir kararname çıkararak Arap alfabesini kaldırarak Latin alfabesine geçilmesini sağlamıştır tarihinde Türkiye de Latin alfabesi kabul edilince Sovyetler Birliği bu kez Azerbaycan da Latin alfabesini kaldırarak yerine Kiril alfabesini getirmiştir (Oğan, 1992:23) eğitim-öğretim yılında yeni açılacak okulların ders müfredatları, bu okullara öğrencilerin kabul edilmesi kuralları, okulun idare edilmesi gibi konularda önemli belgeler kabul edilmiştir. 16 Haziran 1920 tarihinde Bakü de Azerbaycan öğretmenlerinin, 29 Temmuz da Bakü şehir öğretmenlerinin konferansı, 2 Ağustos ta Gence şehrinde beş kaza (Gence, Gazah, Şamhor, Tovuz ve Cavanşir) öğretmenlerinin kurultayı yapılmıştır. 19 Eylül 1920 tarihinde Bakü şehrinde eğitim ve sosyalist medeniyeti işçilerinin I. Azerbaycan Kurultayı yapılmıştır. Kurultayın yapılmasındaki asıl amaç, aydınları eğitim ve medeniyet kurumlarının etrafında birleştirmek olmuştur (Talıbov, 2000:392) yılından itibaren Azerbaycan da ilköğretim zorunlu olmuştur. Zamanla yedi yıllık zorunlu eğitime geçme planları hazırlanmaya başlamış ve Azerbaycan da

71 57 pedagoji enstitüsü faaliyete başlamış, Yeni Mekteb adlı eğitim dergisi yayımlanmış, eğitim alanında ilk araştırmalar yapılmıştır yılında Azerbaycan Devlet Bilimsel Araştırmalar Enstitüsü açılmıştır. Bu dönemde ders kitaplarının basılmasına önem verilmiştir. Abdulla Şaik in Uşak Çeşmeyi, Mahmud Bey Mahmudbeyov un İkinci Yıl, üçüncü sınıflar için Yeni Mektep adlı ders kitapları yayımlanmıştır. Bu dönemde başka dillerde olan birçok ders kitabı Azerbaycan Türkçesine tercüme edilmiştir yılının Mayıs ayında Azerbaycan öğretmenlerinin birinci kurultayı yapılmıştır. Kurultayda yeni okulların durumunu iyileştirmek için daha nelerin yapılabileceği tartışılmıştır. Bu dönemde eğitim teorisi ve tarih alanlarında da araştırmalar yapılmıştır. Ayrıca öğretmen kadrolarının yetiştirilmesi için enstitü, öğretmen seminariyası, bir yıllık pedagoji kursları açılmış; Altın Güneş, Altın Gençlik, Öğretmene Yardım, Komünist Terbiyesi Uğrunda, Medeni Hücum, İnkılâp ve Medeniyet, Revolyusiya i Kultura, Pioner gibi dergiler; Maarif İşçisi Azerbaycan Pioneri gibi gazeteler yayımlanmıştır (Talıbov, 2000:394) yılında öğretmenlerin ikinci kurultayı yapılmıştır. Kurultayda öğretmenlerin karşısında duran yeni meseleler müzakere edilmiştir. Azerbaycan öğretmenlerinin kurultay yaptığı gün, SSCB hükûmetinin Köy Öğretmenler için Ek Yardımlar Hakkında kararı yayımlanmıştır. Bu kararda aralıksız olarak beş yıl köy okullarında çalışmış ve yirmi yıllık eğitim tecrübesi olan köy öğretmenlerine emekli maaşı verilmesi, yirmi beş yıllık tecrübesi olan köy öğretmenlerine ise ek maaş verilmesi belirlenmiştir. Kararda öğretmenlerin hazırlığını artırmak, dinlenmelerini ve sağlıklarını temin etmek, öğretmen çocuklarının orta ve yüksek okullarda devlet bursu alarak okuyabilmeleri gibi konulara da değinilmiştir. Görüldüğü üzere, lu yıllar Azerbaycan da okul tecrübesi, eğitim alanında yenileşme yılları; lı yıllar ise okul sisteminin yeniden yapılanması yılları olmuştur. SSC partisi ve hükûmetinin bu yıllarda ders programları, ders kitapları, okul türleri, öğretmenler, Rusçanın öğretilmesi hakkında on beşe kadar kararı olmuştur.

72 58 Bu kararlarda ders programlarının ve ders kitaplarının yeniden oluşturulması, geliştirilmesi, okullarda rejimin doğru kurulması, tek okul sisteminin oluşturulması, öğretmenlerin maaşlarının artırılması ve ödüllendirilmesi, Azerbaycan Türkçesi öğretiminin daha da yaygınlaştırılması gibi meselelere yer verilmiştir Bağımsızlık Sonrası Azerbaycan da Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmalar Sovyet Okulunun Buhranı Sovyet eğitim sisteminin buhranı 70 li yıllarda başlamıştır. Parti ve hükûmet eğitim sisteminin iyileştirilmesi için farklı yıllarda kararlar verse de bu kararlar hayata geçirilmemiştir. Okullarda bilime, eğitime olan ilgi gün geçtikçe daha da azalmış ve bunların yerini muhtelif eğlenceler tutmuştur. Çalışkan ve tecrübeli öğretmenler maddi sıkıntı nedeniyle kendilerine başka yerlerde iş aramak zorunda kalmışlardır. Sovyet okulunun düştüğü buhrandan kurtarılması için 1984 yılında genel öğretim ve meslek liselerinde reform yapılması büyük önem taşımıştır. Reformun asıl amacı bütün eğitim-öğretim işlerini, genç neslin hayata ve emeğe hazırlanmasını iyileştirmek olmuştur. Reformla meslek okullarını çağdaş ortama uygun olarak geliştirmesi, toplumun bütün terbiyevi güçlerini birleştirmesi, okul sisteminin düzene sokulması gibi meselelere çözüm aranmıştır. Ancak ne öğretmenler ne de okul bu reformu gerçekleştirmek için tam hazır sayılmıştır. Şöyle ki okulların buna maddi olarak gücü yetmediğinden genel öğretim ve meslek okulu reformunu bazı eğitimciler ilk günden eleştirmeye başlamıştır. Böylece, okul reformu 1990 yılına kadar gerçekleşmemiş, daha sonra yeniden yapılanma çalışmaları yapılmıştır. Neticede Gorbaçov un yeniden yapılanması Sovyetler Birliği ni dağıtmıştır. Bundan sonra her bir cumhuriyet, her bir halk kendi eğitim kavramını hazırlamaya başlamıştır. Nihayet, Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Meclisi nin kararıyla 16 Aralık 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyetinin Tahsil Kanunu onaylanmış ve yürürlüğe girmiştir (Talıbov, 2000: ).

73 Azerbaycan da Eğitim Siyaseti Bağımsızlık sonrasında Azerbaycan da eğitim-öğretimin geliştirilmesi, yenileştirilmesi alanında yapılan çalışmalar iki merhalede incelenebilir. Birinci merhale 1998 yılına kadar olan geçiş dönemidir. Bu merhalede birçok ders programı ve ders kitapları yazılmışsa da asıl gelişme ikinci merhalede yaşanmıştır. 30 Mart 1998 tarihinde Haydar Aliyev in emri ile Azerbaycan da eğitim reformları yapmak için bir komisyon faaliyete başlamıştır. Devlet Islahat Komisyonu nun bir yıl içinde hazırladığı müfredat, Haydar Aliyev in 15 Haziran 1999 tarihli emri ile Millî Kurtuluş günü onaylanmıştır. Bu program, eğitim sisteminin gelişim yönünü belirlemiş, uluslar arası standartlara ve dünya tahsil sistemine uygun, eğitim-öğretimin hedef kitlesine ve öğrencilerin ilgisine yönelik oluşturulması, genel öğretimde köklü değişikliklerin yapılması gibi bazı meselelerin çözümü alanında yapılacak çalışmaları aydınlatmıştır. Azerbaycan Eğitim Bakanlığı, müfredat ve ders kitapları meselelerine de önem vermiş; müfredatlar, ders kitapları, ders materyalleri gibi eğitim-öğretim araçlarının içerik olarak yenilenmesi, yayımı ve okulların bu yeni ders araçlarıyla temin edilmesi için çalışmalar başlatmıştır yılından başlayarak yeni ders programlarına tam geçilene kadar bütün dersler üzere ortaokul öğretmenleri ve uzmanlardan oluşan gruplar oluşturulmuş ve bu gruplar V-XI. sınıfların mevcut Azerbaycan Türkçesi, edebiyat, tarih, matematik, coğrafya, biyoloji, fizik, astronomi, kimya ve Rus dili programlarını içerik bakımından geliştirmiştir. Bu değişkliklerin yapılması 1998 yılına kadar genel öğretim okullarının hâlâ yıllarında basılmış programlara göre faaliyet göstermesi dolayısıyla gerekli görülmüştür. Önce yeni Azerbaycan tarihi ve genel tarih programları, daha sonra V-XI. sınıflar için yabancı dil (İngilizce, Fransızca ve Almanca) programları hazırlanmış ve basılmıştır. Azerbaycan Eğitim Bakanlığının uzmanları tarafından gelişmiş yabancı ülkelerin tecrübesinden faydalanılarak 2001 yılında genel öğretim okulları için ilk bilgisayar dersi programı hazırlanmıştır.

74 60 Ders programlarının geliştirilmesinde bilim adamları, eğitimciler ve ortaokul öğretmenleri emek harcamışlardır ki bu da çalışmaların daha da sağlam bir şekilde yürütülmesini sağlamıştır. Program tasarıları Azerbaycan Muallimi gazetesinde yayımlandıktan sonra tekrar tartışılarak uzmanların ve öğretmenlerin görüşleri, teklifleri dikkate alınmış ve yeniden hazırlanmıştır. Bundan sonra Azerbaycan Eğitim Bakanlığının Bilimsel-Eğitim Şûrası nın muvafık bölümlerinin kararıyla onaylanan Azerbaycan Türkçesi, matematik, coğrafya, biyoloji, fizik ve kimya derslerinin müfredatları 2002 yılının Ekim ayında kullanılmaya başlamıştır yılında edebiyat, 2004 yılında insan ve cemiyet, Azerbaycan Türkçesiyle eğitim vermeyen okulların I-XI. sınıfları için Azerbaycan Türkçesi ve bilgisayar dersi programları onaylanmıştır. Şu anda Azerbaycan ın bütün genel öğretim kurumlarında bahsedilen bu programlar kullanılmaktadır. Ayrıca V-XI. sınıflar için seçmeli dersler de dikkate alınarak A ve B varyantlı programlar da hazırlanmıştır. Programların bu şekilde hazırlanması öğretmenlere de kolaylık sağlamıştır. Eğitim-öğretimin Rusça yapıldığı Azerbaycan okullarının V-XI. sınıfları için Azerbaycan Türkçesi programı ve ilkokullarda azınlıkların (lezgi, talış, udi, sahur, avar, tat, kürt, hınalık) ana dili programları da yeniden gözden geçirilmiş ve 2003 yılında basılmıştır. Bu programların uygulanmasıyla ilgili olarak yeni ders kitaplarının yazılması çalışmaları da sürdürülmüştür. Eğitim-öğretimin Gürcü dilinde yapıldığı okulların ilköğretiminde Gürcü dili programı bu okulların yerleştiği bölgelerin (Gah, Zagatala, Balaken) öğretmenleri tarafından gözden geçirilmiş ve mıvafık değişikliklerle onaylanarak kullanlmaya başlamıştır. I-XI. sınıflar için Azerbaycan Türkçesiyle eğitim-öğretim vermeyen okullarda kullanılan Azerbaycan Türkçesi programının Gürcü okullarında da kullanılması uygun görülmüştür. Eğitim-öğretimin Azerbaycan Türkçesiyle yapıldığı okulların V-XI. sınıfları için Rus dili programı, eğitim-öğretim yılından itibaren kullanılmaya başlamıştır. Azerbaycan da yeni ders programlarının hazırlanması, yeni ders kitaplarının hazırlanması gerektiği düşüncesini de beraberinde getirmiştir. Böylece, yeni ders

75 61 kitapları Azerbaycan Cumhuriyeti nin Bakanlar Kurulu nun 26 Nisan 1999 tarihli, 72 sayılı kararıyla onaylanmış ve Azerbaycan Cumhuriyeti nde Genel Ortaöğretimin Devlet Standartları taleplerine uygun olarak kullanılmaya başlamıştır yılından itibaren Azerbaycan da yeni ders kitaplarının yayımlanması hızlanmıştır. İlk önce tarih ve yabancı dil programları esasında yeni orijinal ders kitaplarının yazılmasına başlanılmış ve kısa bir süre içerisinde bu iki ders için 36 ders kitabı yayımlanmıştır. Azerbaycan da özellikle son yıllarda yeni ders kitaplarının yazılması ve yayımlanması alanında büyük gelişmeler yaşanmıştır. Şöyle ki yıllarında genelöğretim okullarının Azerbaycan ve Rus bölümleri için 190 isimde orijinal ders kitabı yazılarak okulların kullanımına verilmiştir. Azerbaycan daki genelöğretim okullarının ilköğretim ders kitapları 1978 yılından başlayarak devlet tarafından basılarak öğrencilere ücretsiz dağıtılmıştır. Ancak 1992 yılında bu karar iptal edilmiş ve bütün ders kitapları açık satışa çıkarılmıştır. Bu olay, eğitim-öğretim sürecinde büyük zorlukların yaşanmasına neden olmuştur. Azerbaycan Cumhuriyeti nin Bakanlar Kurulu nun 25 Ağustos 1994 tarihli, 318 sayılı kararıyla 1995 yılından itibaren ilköğrenim ders kitapları tekrar devlet tarafından yayımlanarak öğrencilere ücretsiz dağıtılmaya başlamıştır. Azerbaycan da Azerbaycan Dili ve Edebiyat ders kitaplarının da geliştirilmesi gerçeği gözden kaçmamıştır. Bu ders kitapları, 1993 yılında hazırlanmış programlara göre yazıldığından kitaplarda birçok eksikle karşılaşılmıştır. Bu sebeple, bilim adamları ve okul öğretmenlerinin katılımıyla Azerbaycan Dili ve Edebiyat programlarına esasen yeni ders kitapları yazılmaya başlamıştır. Bu ders kitapları eğitim-öğretim yılından itibaren okullara verilmiştir. Görüldüğü üzere, Azerbaycan ın eğitim siyasetinin esasını ders kitaplarının yenilenmesi tutmaktadır. Ders kitabı siyaseti için özellikle Azerbaycan Dili ve Tarih ders kitapları, uzmanlar tarafından incelensin diye Türkiye Eğitim Bakanlığına gönderilmiştir. Ayrıca, okul kütüphaneleri Latin alfabesiyle yazılmış kitaplarla

76 62 zenginleştirilmiştir (Azerbaycan ın Tahsil Siyaseti ( ), Tahsil Nazırlığı Yayınları, Bakü-2005:3-14) Azerbaycan daki Okullarda Azerbaycan Türkçesinin Öğretiminin Gelişim Tarihi Çarlık Rusyası Döneminde Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesinin Öğretiminin Durumu Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesi dersi, edebî Azerbaycan Türkçesinin meydana gelmesi ile öğretilmeye başlamıştır. Bu dilin öğretilmesinde Hasanoğlu, Nesimî, Fuzulî, Vagif ve Vidadi gibi Azerbaycan ın önemli şahsiyetlerinin Azerbaycan Türkçesiyle yazdıkları eserleri önemli yer tutmuştur. Klasik yazarların en büyük hizmetlerinden biri de Azerbaycan Türkçesini zor anlaşılan Arapça, Farsça terkiplerden temizlemeleri olmuştur. Büyük edip olan Fuzulî nin Leyla ve Mecnun mesnevisi ve birçok eğitici gazeli, eski Azerbaycan okullarında Azerbaycan Türkçesiyle ilgili okuma kitaplarının olmadığı zamanlarda çocuklara ana dilini öğretmek için ders kitabı olarak kullanılmıştır. XVI. yüzyılda Safevi Devleti, hâkimiyetini Azerbaycan da güçlendirmek için birçok tedbirden yararlanmıştır. Bu tedbirlerden biri de o zaman dinî tebliği güçlendirmek için ülkede mahalli okulların ve medreselerin açılması olmuştur. Yerli hâkimler bu okulların işine özellikle dikkat etmişlerdir. XVIII-XIX. yüzyıllarda Azerbaycan ın birçok yerinde ana dilinde okullar açılmaya başlamıştır. Daş Salahlı da Şafi Efendi, Penahabad da (şimdiki Şuşa şehri) Molla Penah Vagif, Gence de Mirza Şafi Vazeh, Şamahı da Seyit Azim Şirvanî, Ordubad ve Nahçıvan da Mehmettağı Sıtkı gibi şahsiyetler Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren okullar açarak çocuklara eğitim-öğretim vermişlerdir. Şunu da belirtmek gerekir ki bu dönemlerde, yani XIX. yüzyıla kadar, Azerbaycan daki öğretim kurumları daha çok mollahane ve medreselerden oluşmuştur. Mollahaneler, her bir büyük ve küçük şehirde hatta köylerde de çalışmıştır. Bu

77 63 mollahaneleri mollalar açmış ve her öğrencinin velisinden haftada veya ayda belirli miktarda ücret almıştır (Abdullayev, 1966:6). Öğrencilerin sayısının dan fazla olmadığı mollahanelerde öğrenciler yerde hasır üzerinde, bağdaş kurmuş vaziyette, saatlerce oturarak ders işlemişlerdir. Derslerin yapıldığı binaların çirkin, rutubetli, karanlık ve kışın çok soğuk olması burada verilen eğitimin verimini düşürmüştür. Mollahanelerde dersler bire bir tamamen programsız yapılmıştır. Okula dâhil olan 8-9 yaşlarındaki bir çocuğa Kur an ın belli bir kısmından oluşan Çereke 4 üzerinden Arap alfabesi, bunun ardından höcce denilen yöntemle ebced ve Arapça küçük metinler okutulmuş ve ezberletilmiştir. Çerekeden sonra öğrenciler 6-7 ay, bazen de bir yıl Kur an okumak için zaman harcamışlardır. Kur an dan sonra öğrencilerin İran şairi Sadi nin Gülistan kitabını, daha sonra Bustan, Teressül, Şerh-i Nisab, Tenbeh-i Gafil, Tarih-i Nadir, Derbendname, Tuhfet-ül Mecalis, Came-i Abbas gibi zor kitapları anlamasalar bile okumaları gerekmekmiştir. Mollahanelerde Ramazan ayı gelince başka kitaplar bir kenara bırakılmış ve bütün ay boyunca öğrencilere Kur an okutulmuştur. Mollahanelerde cumartesi günleri öğrenciler derste birbirleriyle şiirleşmişlerdir. Bu, bir çeşit yarışma gibi yapılmıştır. Yarışmada öğrenciler iki gruba bölünür, birinci gruptan olan öğrenci bir şiirden herhangi bir parça okur, şiir bittikten sonra ikinci gruptan olan öğrenci birincinin okuduğu şiirin son kelimesinin son sesi ile başlayan başka bir şiir okurmuş. Azerbaycan daki bu mollahane ve medreseler Arapların istilasından sonra İran tarzında açılmış ve dinî amaç güderek bir çeşit tebliğ yeri gibi faaliyet göstermiştir. Bu okulların asıl amacı, Kur an ı ve hadisleri öğretmek olmuştur. Bu okulların programları tahmini olarak şöyle olmuştur: 4 İran dan getirtilme ve taş baskısında hazırlanmış bir ders kitabı. Onu bazen mollalar kendi el yazılarıyla yazmışlardır. Çereke kelimesi Farsların çeharyek terkibinin Türkçeleştirilmişidir.

78 64 1. Alfabe (Harfler, harekeler, harekeli ve heceli alfabe). 2. Rebb-yesir (sure ismi). Arapça kelimelerden oluşan okuma. 3. Çereke, Kur an. 4. Basılmış veya el yazısı ile yazılmış manzum ve mensur Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış kitaplar. 5. Leyla ve Mecnun, Divan-i Fuzulî, Farsça lügat. 6. Gülistan, Bustan, Came-i Abbas, Tarih-i Nadir vb. Mollahanelerde Azerbaycan Türkçesi; Arapça öğretimi yöntemiyle, Arapçayı öğretmek için okutulmuş ve dinî bilgileri pekiştirmek amacını taşımıştır. Burada öğrenciler yazmaya Arap harflerini öğrenerek başlamışlardır. Öğrenciler az çok Arapça kelimeleri yazmaya başladıktan sonra onlara yazı alıştırmaları verilmiş, kısa mektup ve dua örnekleri oluşturmak öğretilmiştir. Azerbaycan daki mollahanelerde heceleme yöntemi ile alfabe öğretimi eğitimöğretimi çok zorlaştırmıştır. Bu yöntemle yapılan bir derste sadece harflerin adı söylenmiş, bu harfin bir sesi ifade ettiği ise açıklanmamıştır. Bu harfleri akılda tutmak öğrenciler için çok zor olduğundan öğrenciler okuma yazmayı doğru düzgün öğrenememişlerdir. Böyle yorucu ve sıkıcı dersler, öğretmenin (mollanın) sert ve kaba yaklaşımı, öğrenciler uyguladığı ağır fizikî cezalar öğretmenle öğrenci arasında hiçbir yakınlığa olanak tanımamıştır. Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine ve halkın bilinçlenmesine mani olan etkenlerden biri de Arap alfabesi olmuştur. Azerbaycan, Sovyet hâkimiyetinin ilk yıllarına kadar Arap alfabesini kullanmıştır. Bu alfabe, halkın medeniyetine ve dilinin gelişmesine uzun zaman engel olmuştur. Sonuç olarak, Arapçanın zorluğuna ve karmaşıklığına rağmen, dinî okulların faaliyette olduğu bir dönemde bile Azerbaycanlı Türk öğretmenler halkı bilgilendirmek ve onlara medeniyeti öğretmek için okullarda büyük hevesle Azerbaycan Türkçesi dersleri vermiş, birkaç ders kitabı yazmışlardır.

79 XIX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycan Okullarında Azerbaycan Türkçesinin Öğretimi XIX. yüzyılın başlarında Gürcistan ile Rusya birleştikten sonra, 1803 yılında Tiflis te Knyaz Sisianov adına Rusça eğitim veren Tiflis Nüceba Mektebi açılmıştır. Daha sonraki yıllarda bu okul gimnaziyaya dönüştürülmüştür yıllarında, General Yermalov un döneminde Tiflis şehrinde birçok mülkî ve askerî okul açılmıştır. Bu okullarda Rus ve Gürcülerle beraber Azerbaycan Türkleri de eğitim almışlardır. Bu zamanlar General Yermalov un teşebbüsü ile Rus okullarında Azerbaycan Türkçesi de öğretilmiştir (Abdullayev, 1966:59). Gülistan ve Türkmençay antlaşmalarından sonra Çarlık hükûmeti halkı idare etmekte zorluk çekmeye başlamıştır. Bu zorlukların başında Çarlık memurlarının yerel dili bilmemeleri gelmiştir. Bunun yanı sıra Azerbaycan daki İran etkisinden dolayı burada Farsça da geniş yayılmıştır. Çarlık bunun da önüne geçmekte zorlanmıştır. Çünkü o zamanlarda bütün ticari anlaşmalar ve bunlarla ilgili resmi belgeler, yazışmalar gibi işler Farsça yapılmıştır. Çarlık hükûmeti yerli halk arasında İran nüfusunu azaltmak ve Farsça yapılan bu yazışmaların önüne geçmek amacıyla yerel dile ve bu dilin öğrenilmesine büyük önem vermiştir. Bu durumu dikkate alarak, Çarlık hükûmeti tercümanlar yetiştirmek için birçok merkezî şehirde okullar açarak Ruslara Azerbaycan Türkçesini öğretmeye, sözlükler ve ders kitapları yazdırmaya başlamıştır. O zamanlar bu okullarda çok kişi okumuş ve tercüman olmuştur yılının Ekim ayında Halk Eğitim Bakanlığına başvurularak Transkafkasya da kaza okullarının açılması istenmiştir. Petersburg da bu istek kabul edilmiş ve Zakafkasya Mektepleri Hakkında Esasname onaylanarak Tiflis şehrinde gimnaziya ve Tiflis, Gori, Telav, Signah, Gence ve Transkafkasya nın diğer büyük merkezî şehirlerinde kaza okullarının açılmasına karar verilmiştir (Abdullayev, 1966:59). Onaylanan tüzük, 1830 yılında uygulanmaya başlamıştır yılında artık Gori, Şuşa, Ahalsih, Signah, Telav, Nuha, Yerevan, Duşet ve Kutaisi de de kaza okulları açılmıştır. Bu okulların asıl görevi öğrencilere temel bilgileri vermek olmuştur. Her okulda iki sınıf olduğundan bu okullara iki sınıflı okullar denmiştir. Bu okullarda

80 66 Rusça ve yerel dil (Azerbaycan dili veya Tatar dili 5 ), matematik (dört işlem) ve din dersleri öğretilmiştir. Bu okullarda hükûmet yerli dillerin öğretilmesine çok önem vermiştir. Hatta Mektepler Hakkında Esasname ye göre 12 Mayıs 1835 tarihinde Tiflis te açılmış kaza okulu müdürüne özellikle Azerbaycan Türkçesini çok iyi öğrenen öğrencilere takdirname verilmesi hakkında bilgi verilmiştir. Pedagoji Şûra gerekli bulursa bu öğrencilere altın ve gümüş madalya bile verilebilmiştir (Abdullayev, 1966:60) yılında Abbaskulu Ağa Bakıhanov, Bakü de Azerbaycan Türkleri için okul açmak amacıyla bir tasarı hazırlamış ve onu Kafkasya nın başhakemi Baron Rozen e takdim etmiştir. Bu tasarı Rozen tarafından olumlu karşılanmamış ve onun şahsi arşivine atılmıştır (Abdullayev, 1966:62). Bakıhanov, hazırladığı tasarıda Çarlık hükûmetine müracaat ederek Bakü de Azerbaycan Türkleri için bir yatılı okul açılması için izin istemiştir. Bakıhanov, bu okulun açılması ile Azerbaycan Türklerinin kültür öğreneceklerini, kötü alışkanlıklardan uzaklaşacağını ve Rus medeniyeti ile yakınlaşacaklarını da dile getirmiştir. Bakıhanov un tasarısında şu on madde yer almıştır: 1. Okul Bakü de açılmalıdır. 2. Okulda üç sınıf olmalı ve burada üç öğretmen çalışmalıdır. Bu öğretmenlerden biri Rus, diğer ikisi Azerbaycan Türkü olmalıdır. Rus öğretmen birinci sınıfta alfabe, kelime bilgisi, sözlü ve yazılı çalışmaları; ikinci sınıfta matematik, dil bilgisi ve belâgat; üçüncü sınıfta ise coğrafya ve tarih dersleri vermelidir. Azerbaycanlı Türk öğretmenler ise birinci sınıfta Farsça ve Azerbaycan Türkçesi, bu dillerde dua ve küçük metinler; ikinci ve üçüncü sınıflarda ise yazı, Farsçanın dil bilgisini öğretmelidir. 3. Bu okulu bitiren öğrenciler: a) İşe girip çalışabilir ya da kendi işini kurabilir. b) Onlar eğitimlerine devam etmek için Tiflis Gimnaziyasına veya Rusya ya okumaya gönderilebilir. 5 O zamanlar Çarlık hükûmetinin memurları Azerbaycan Türklerine Tatar, Azerbaycan Türkçesine ise Tatar dili demişlerdir. Bu, XIX. yüzyılın başlarından 1917 yılına kadar devam etmiştir.

81 67 c) Bir kısmı Bakıhanov un yanında kalarak dördüncü sınıfta okuyabilir, Arapçayı ve diğer ilimleri öğrenebilir. 4. Bu okula öğretmenlerin dışında aşçı, çamaşırcı da gerekmektedir. 5. Bu okuldaki öğrencilerden 18 i yatılı okuyacak. 24 ü ise okuldan çıktıktan sonra kendi ailelerinin yanında kalacak. Böylece okulda 42 öğrenci okuyabilecek (Abdullayev, 1966:63). 8 Şubat 1834 tarihinde Zakafkasya Eyaletlerinde Tedris Hissesinin Tekmilleştirilmesi Hakkında Layihe adlı bir tasarı metni yayımlanmıştır. Tasarıda kaza okullarını üç yıllık okullara dönüştürülmesi hakkında bilgi verilmiştir. On bir kazada, Telavi, Gori, Kutaisi, Şuşa, Signah, Ahalsih, Yerevan, Bakü, Nuha, Yelizavetpol ve Mingrel de, böyle okulların açılması gerektiği vurgulanmıştır. Her okulda iki sınıfın açılacağı ve burada din, Rusça, yerel dil ve matematik derslerinin verileceği belirtilmiştir. Tasarıda Azerbaycan Türkçesi derslerinin din dersi öğretmenlerinin vermesi gerektiği de belirtilmiştir. Bu zamanlar, Rus okullarında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesindeki amaç, yerli halkın iyi idare edilmesini sağlamak olmuştur. Bunun yanı sıra bu olay, Rus ve Azerbaycan halkının arasında ilişkilerin sıklaşmasını da sağlamıştır. Bu dönemlerde hükûmet, yerli halk ile yakın ilişki kurmak amacıyla yerli dillerde basının oluşturulması için de çalışmıştır. Kafkasya nın o zamanki başhakemi Baron Rozenin emri ile Tiflisskie Vedomosti gazetesine haftada bir kez Tatarskie Vedomosti adı ile bir ek yayımlanmıştır. Bu ekin yayımlanması Tiflisskie Vedomosti gazetesinin editörü Sankovski ye verilmiştir. Sankovski bu ekin yayıma hazırlanmasını ve editörlüğünü o zamanlar Tiflis te yaşayan Farsçayı ve Azerbaycan Türkçesini iyi bilen ermeni Mirza Apriyam Yenikolopov a vermiştir (Abdullayev, 1966:64). Kafkasya nın başhakemi Yermalov, Baron Rozen, Vorontsov Transkafkasya yaşayan ve devlet müesseselerinde çalışan Ruslar için yerli dillerin öğrenilmesini zorunlu bulmuşlardır. Knyaz Vorontsov merkezî hükûmete yazdığı 22 Nisan 1848 tarihli 540 numaralı başvurusunda Rus okullarında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesinin gerekli olduğunu göstermiştir. Transkafkasya şehirlerinde açılacak

82 68 Müslüman Okullarında öğretmen azlığı konusunda da devlet birçok çalışma yapmıştır. Çarlık hükûmeti, Azerbaycan Türkçesinin Transkafkasya eyaletlerindeki ve Yakın Doğu daki rolünü dikkate alarak bu dili mükemmel bilen Lazar Budagov gibi dilbilimcileri de öğretmenlik yapmaya teşvik etmiştir. 2 Mayıs 1881 tarihinde kabul edilen eğitim kanununa göre, Çarlık Rusyasında yaşayan Rus olmayanlara ait okullar 1870 yılındaki kurallara göre faaliyet göstermiştir. İlkokulların eğitim programları da içerik itibarıyla yüz yıl önceki tüzüklere uymuştur. Çarlık Rusyasında yaşayan Rus olmayanlara ait okulların ağır durumu şu arşiv materyallerinde de görülmektedir: Rus olmayanlara mahsus okullardaki amaç Rus dilini onların arasında yaymak ve tek vatan sevgisi zemini üzerinde onları Rus halkı ile yakınlaştırmaktır. Rus olmayanlar için ilkokullar açılmasına şu kurallara uyulması şartıyla izin verilir: 1) Rus olmayanlar için hem iki sınıflı hem de bir sınıflı okullar açılmasına izin verilir. 2) Rus olmayanlara mahsus okullarda işlenecek dersler din, ana dili, Rusça, matematik ve müzikten oluşmaktaydı. İki sınıflı okullarda ise bu derslerden başka Rus tarihi, coğrafya, tabiat, teknik resim ve iptidai geometri dersleri de işlenecektir. Not: Öğrencilerin ana dili, ailede konuştukları dil sayılır. 3) Öğrencilerin ana dili bu dilde temin edilir; iki yıl sonra öğrenciler Rusça verilen dersleri kavramaya yeterli olamasalar, başka derslerin de öğretilmesi bir sınıflı okulların ilk iki yılında ve iki sınıflı okulların ilk yıllarında öğrencilerin ana dilinde verilir. Üçincü eğitim yılının başlarından Rusça ve matematik, iki sınıflı okullarda ise bütün diğer dersler de Rusça öğretilmelidir. Rus olmayanlara ait okullarda Rusça öğretimine, önceki eğitim-öğretim yılının üçüncü ayından geç olmayarak başlanmalıdır. 4) Dersler, Halk Eğitim nezaretinin 4 Haziran 1875 tarihli talimatına esasen açılan bir sınıflı ve iki sınıflı okullara ait tabloya göre işlenir (Abdullayev, 1966:96 dan, Azerbaycan Halk Maarifi, Bakı, 1928:5-7). Rus olmayanlara ait okulların ders saatleri şöyle belirlenmiştir:

83 69 Tablo 3: Rus Olmayanlara Ait Okulların Ders Saatleri (Abdullayev, 1966: 97). Dersler Bir ve iki sınıflı okullarda 1. eğitimöğretim yılı Bir ve iki sınıflı okullarda 2. eğitimöğretim yılı Bir ve iki sınıflı okullarda 3. ve 4. eğitim-öğretim yılı Din 4 (ana dilinde) 4 (ana dilinde) 4 (ana dilinde) Rusça Ana Dili Matematik 6 (ana dilinde) 6 (ana dilinde) 4 (Rusça) Müzik Rus Tarihi Coğrafya ve tabiat Teknik resim ve iptidai geometri Bütün bunlar, Çarlık Rusyasında yaşayan Rus olmayanlar, aynı zamanda Azerbaycan Türklerinin de arasında halk eğitimi ve ana dili öğretiminin durumunu göstermektedir Azerbaycan da Eğitim-Öğretimin Ana Dilinde Yapılması Düşüncesinin Ortaya Çıkması ve Gelişmesi XVI-XVII. yüzyıllardan itibaren Avrupa da, XIX. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren Rusya da eğitim-öğretimin ana dilinde yapılması düşüncesi yaygınlaşmaya başlamıştır. Çarlık Rusyasında eğitim-öğretimin ana dilinde yapılması düşüncesini Çernışevski, Belinski, Dobrolyubov, Tolstoy ortaya atmıştır (Talıbov, 2000:224). Azerbaycan da eğitim-öğretimin ana dilinde yapılması düşüncesi ise Rusya nın Azerbaycan ı istilâ etmesinden sonra meydana gelmiştir. Mehmet Emin Resulzâde bu konuyu Esrimizin Siyavuşu isimli eserinde şöyle ifade etmiştir: Rus istilâsının hayrı bu oldu ki Azerbaycanlılar kendilerini içtimai bir vücut, hususi medeniyet tohumlarını taşıyan bir cemiyet, yani Ruslardan ayrı bir millet olduklarını hissetmeye başladılar (Resulzâde, 1991:34). XIX. yüzyılın 60 lı yıllarında Rusya da başlayan toplumsal hareket ve eğitim hareketi Azerbaycan da da büyük yankı uyandırmıştır. Azerbaycan Türkçesinin devlet okullarının müfredatına girmesi, bu dilde programların, ders kitaplarının hazırlanması

84 70 eğitimin ana dilinde yapılması düşüncesine destek olmuştur. Bu konuda M. İ. Nasir, S. A. Şirvanî, M. T. Sıtkı, S. M. Ganizâde, H. Mahmudbeyov, S. Velibeyov, R. Efendiyev, C. Mehmetkuluzâde, N. Nerimanov gibi eğitimcilerin büyük hizmetleri olmuştur. Azerbaycan ın bu aydınları yeni okullar açmış, ana dilinde ders programı ve ders kitabı hazırlamış, böylece, ana dilinde eğitimin yaygınlaştırılmasına katkı sağlamıştır (Talıbov, 2000:224). Azerbaycan basınında ana dilinde eğitim-öğretim veren yeni okulların açılması düşüncelerini içeren makaleler, XIX. yüzyılın sonu ve XX. yüzyılın başlarındaki eğitimöğretim meseleleri ciddi tartışmalara neden olmuştur. Hemen hemen bütün basın organlarında bu tartışmalara yer verilmiş, gazete ve dergilerde ana dilinde okulların açılması hakkındaki düşünceler yazılmıştır. Aynı zamanda okullardaki dinî derslerin yasaklanması ve böylece yeni dünyevi okulların oluşturulması, öğretmen yetiştirme meseleleri de gündeme getirilmiştir (Tagiyev, 1993:8). Azerbaycan ın birçok sanatçısı bu konuda çıkardığı gazete ve dergilerde çeşitli makalelerle halkı bilinçlendirmeye çalışmıştır. Mesela, Hasan Bey Zerdabî tarafından yayımlanan Ekinçi, C. Efendi Ünsizâde tarafından yayımlanan Keşkül, M. A. Şahtahtlı nın yayımladığı Şerg-i Rus gazeteleri, C. Mehmetkuluzâde nin yayımladığı Molla Nasreddin, Mahmud Bey Mahmudbeyov un yayımladığı Rehber ve çocuk dergisi olan Mekteb, Debistan dergileri bu sorunları dile getirmiştir (Tagiyev, 1993:9). XIX. yüzyılın başlarında Azerbaycan da millî basının temellerini atan Hasan Bey Zerdabî olmuştur. O, karşılaştığı birçok zorluktan sonra 22 Temmuz 1875 tarihinde Azerbaycan Türkçesiyle Ekinçi gazetesinin ilk sayısını yayımlamıştır. Gazete birçok sorunun yanı sıra eğitim sorunlarına da geniş yer vermiştir. Hasan Bey Zerdabî, gazetenin asıl amacının halkın eğitilmesine ve onun gelişmesine yardım etmek, halkın gözünü açmak, ana dilinde yeni dünyevi okul oluşturmak, bu vasıtayla cahilliği ortadan kaldırmak olduğunu vurgulamıştır. Onun yayımladığı gazete halka müracaatla şöyle yazmıştır: Biz Müslümanlar, ilimden veba hastalığından korkar gibi korkarız. Eğer işlerimiz böyle giderse biz mağlup olup zamanla ortadan kalkacağız. İlimsizlik büyük felakettir. Ey

85 71 Müslümanların millet taassubu çekenleri, gözünüzü açın, dünyaya temaşa edin ve düşünün. Medeniyet gelişiyor, yeni buluşlar yapılıyor lakin Müslüman yerinde sayıyor, atalet hüküm sürüyor, halkımız gaflet uykusundan uyanmıyor. Bizim Rus dilinde ve ana dilinde okullarımız olmalıdır. Çocukları oraya yönlendirmeliyiz. Rus dilinde ders verebilen öğretmenlerimiz var lakin ana dilinde okul açsak da orada ders verecek öğretmenlerimiz yoktur. Peki, bu durumda ne yapmalı? Bu yüzden, biz ilk önce Rus okulları açarak öğretmen hazırlamalı, sonra onların aracılığıyla okul açarak ilmi kendi dilimizde okutmalıyız. Bu çok önemlidir (Tagiyev, 1993:9). Böylece, Azerbaycan da eğitim hareketi gittikçe güçlenmiş, demokratik güçler basında okul ve eğitim meseleleri üzerine müzakereler yapmış, yeni okulların oluşturulmasını talep etmişlerdir. Fakat dış güçler, eğitim alanındaki bu gelişmelere karşı çıkmış ve yeni okul uğruna yapılmak istenenlerin önüne geçmek istemişlerdir Okullarda Azerbaycan Türkçesinin Öğretimi için Azerbaycan Eğitimcilerinin Yaptığı Mücadeleler XIX. yüzyılda Azerbaycan da çok sayıda eğitimci yetişmiştir. Bunlara Abbaskulu Ağa Bakıhanov u, Mirza Şafi Vazeh i, Mirza Fetheli Ahundov u vb. eğitimciler örnek gösterilebilir. Bu eğitimciler, Rus yazarlar ile tanışmış ve Rus medeniyetini öğrenmişlerdir. XIX. yüzyılın II. çeyreğinde ise Azerbaycan ın ikinci nesli yetişmiştir. Bunlara Hasan Bey Zerdabî, Necef Bey Vezirov, Seyit Azim Şirvanî, Habip Bey Mahmudbeyov, Celil Mehmetkuluzâde, Reşid Bey Efendiyev gibi eğitimciler örnek gösterilebilir. Bu eğitimcilerin çalışmalarının sonucunda Azerbaycan medeniyeti, Azerbaycan edebiyatı gelişmeye başlamıştır. Azerbaycan ın bu eğitimcileri Azerbaycan Türkçesiyle gazete, dergi yayımlamak; ana dilinde okullar açmak için mücadeleler vermişlerdir (Tagiyev, 1993:30). XIX. yüzyılın 30 lu yıllarında Azerbaycan da Ruslaştırma siyaseti ile ilgili olarak Rus okulları açılmaya başlamıştır. Buna rağmen bu okullar, Azerbaycan eğitimöğretiminin ve medeniyetinin gelişimine katkıda bulunmuştur. Bu okulları bitiren Azerbaycanlı gençler, Azerbaycan daki halkın bilgilenmesine yardımcı olmuştur.

86 72 Azerbaycan da Rus okullarının açılması, Azerbaycan eğitimcilerinin Azerbaycanlı çocuklar için ana dilinde okul açmak düşüncesini güçlendirmiştir. Bu düşünce gün geçtikçe gelişmiş ve gündemin en önemli meselesi hâline gelmeye başlamıştır. XIX. yüzyılın II. çeyreğinde Azerbaycan da sosyal, ekonomik ve medeni hayat gelişmeye başlamıştır yılında Gori Öğretmen Okulunun bünyesinde Azerbaycan Şubesi açılmıştır. Bu okulu bitiren eğitimcilerin büyük kısmı eski hayat tarzına, medeniyet anlayışına, mevcut okul, eğitim-öğretim sistemine itiraz etmeye başlamıştır. Onlar gençleri bilgili olmaya çağırmış, eğitimin ana dilinde yapılması düşüncesini yaymaya çalışmışlardır. Eğitimcilerin bir kısmı (H. Zerdabî, M. Şahtahtlı, C. Mehmetkuluzâde) Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış gazete ve dergiler; bir kısmı (N. Vezirov, A. Hagverdiyev, N. Nerimanov, Ü. Hacıbeyov) basında eğitim ve medeniyetle ilgili yazılar yayımlatmaya; bir kısmı ise (H. Mahmudbeyov, S. S. Ahundov, R. Efendiyev, M. Mahmudbeyov) ana dilinde okullar açmaya ve Azerbaycanlı Türk çocuklarını bu okullara gelmeye teşvik etmeye başlamışlardır. XIX. yüzyılın II. çeyreğinde ve XX. yüzyılın başlarında Azerbaycan Türkçesiyle yayımlanan Ekinçi, Keşkül, Şerg-i Rus, Molla Nasreddin gibi dergi ve gazeteler ana diline büyük önem vermişlerdir. O dönemlerde Ekinçi gazetesi Hasan Bey Zerdabî tarafından yayımlanmıştır. Bu gazetenin hemen hemen her sayısında ana dilinin önemi vurgulanmıştır: Okullarda ana dili çoktan unutuldu. Eğer biz kendi milletimizin inkişaf edip ileri gitmesini istiyorsak onlara dil vermeliyiz. Biz ana dilimizi unutmuşuz. Biz Türklerin dilini bulun. Onu sahibine geri verin ki onlar yaşasınlar ve ilerlesinler. Bize okullarda ana dilinde ilim öğretecekler mi öğretmeyecekler mi? (Tagiyev, 1993:34). 24 Eylül 1906 tarihinde Mahmud Bey Mahmudbeyov, Bakü de Rehber dergisini yayımlamıştır. Mahmudbeyov, bu derginin sadece beş sayısını çıkarabilmiştir. Dergide eğitim-öğretimin her zaman ana dilinde olması gerektiği düşünceleri yer almıştır. Rehber dergisi bu konuda şöyle yazmıştır:

87 73 Bir millet kendi milletinin dilini kaybedip yok olmak istemiyorsa, o okulların muntazam olmasına, edebiyatının şöhret kazanmasına, edebiyat vasıtasıyla milletini tanımaya ve milletinin sosyal işlerinin yükselmesine çalışmalıdır (Tagiyev, 1993:35). XX. yüzyılın başlarında ana dilinde okul açılması, eğitim-öğretimin Azerbaycan Türkçesiyle yapılması gibi meselelerle mücadelede Neriman Nerimanov un önemli rolü olmuştur. Nerimanov, edebî eserlerinde bu konular üzerinde durmuş, ana dilinde ders kitaparı yazarak Azerbaycan eğitimine katkıda bulunmuştur. O, Hayat ve İrşad gibi gazetelerde makaleleriyle kendi sesini duyurmaya çalışmıştır. Nerimanov, ana dilinde konuşmanın önemini vurgulayarak şöyle yazmıştır: Ana dili ne kadar refik, ne kadar âli hissiyatı kalbiye uyandıran bir kelimedir. Ne kadar muhterem, mukaddes, ne kadar azametli bir kuvvettir (Nerimanov, 1906, Hayat gazetesi, Nu: 181). Nerimanov, Çarlık hükûmetinin azınlık halkların Azerbaycan Türkçesiyle eğitim almasını yasakladığını ve Ruslaştırma siyasetinin devam ettiğini belirtmiştir. O, ana dilinin unutulduğunu, ona hakaretle bakıldığını, okulda Müslüman çocuklarının kendi dillerinde konuşmasının yasaklandığını söylemiştir. Nerimanov, bu konuda şöyle yazmıştır: Bir millet kendini tanımayınca hukukunu düşünmez. Tanımak için de millî dil, millî okul, millî matbaa, millî edebiyat lazımdır (Yeni İgbal gazetesi, 1916, Nu.212). Nerimanov, ana dilini okul programından çıkarmak isteyenlere ve onları alkışlayanlara kinaye ile cevap vermiştir: Bırakın alkışlasınlar. Lakin hakkı çökertemeyecekler. Analarımızın ninnilerini bizim kulaklarımızdan çıkaramayacaklar. Ana dilimiz her hâlde kuvvet bulacaktır (Tagiyev, 1993:37). Azerbaycan ın önemli isimlerinden biri olan Üzeyir Hacıbeyov, ana dilinin halkın gelişmesi için vazgeçilmez araç olduğunu söylemiş ve halkın kendi dilini mükemmel şekilde öğrenmesini, kendi dilinde konuşmasını, düşünmesini, evlatlarına da kendi dillerinde eğitim-öğretim vermelerini talep etmiştir.

88 74 Ana dilinin öğretimi uğruna yapılan mücadelelerde büyük eğitimci Abbas Sehhet in de çalışmaları yadsınamaz. Abbas Sehhet e göre edebî dili sadece yazarlar, gazeteciler yaratmazlar. Onu bütün halk yaratır. Bu yüzden bütün halk edebî dili bilmelidir. Bu yüzden de bir halkın var olması, başka halklar arasında tanınması için kendi diline ve edebiyatına saygıyla yaklaşması gerekir. Abbas Sehhet, okullarda Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine büyük önem vermiştir. Okullarda zorunlu olmayan ders sayılan ana diline karşı vurdumduymaz davranış onu rahatsız etmiştir. O, ana dilini ciddi ve esaslı bir kural ile öğretmeyi ve zorunlu dersler arasına dâhil etmeyi talep etmiştir. Abbas Sehhet, bu konuda şöyle demiştir: Biz ana dili ve edebiyatın eğitim-öğretimini yoluna koymazsak, onu esaslı öğrenmezsek, halk içerisinde yaymazsak hem evlatlarımız hem de başka halklar bizim dilimizden, edebiyat ve medeniyetimizden habersiz kalacak ve ona önem vermeyecekler (Tagiyev, 1993:43). Abbas Sehhet, ana dili öğretimini sadece tebliğ etmemiş, aynı zamanda Şamahı da realni 6 okulunda Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı derslerini vermiş, öğrencilerine de ana dilini sevdirmeye çalışmıştır. Azerbaycan Türkçesinin öğretimi için yaptığı çalışmalarıyla bilinen Azerbaycan ın diğer eğitimcisi de Celil Mehmetkuluzâde dir. O, Azerbaycan halkının eğitimcilerinin ana dilinde okul açmak düşüncelerini çok beğenmiş ve Molla Nasreddin dergisini de Azerbaycan Türkçesiyle yayımlamaya başlamıştır. Mehmetkuluzâde, hayatının sonuna kadar Azerbaycan halkının ana diline saygı duymuş ve onu her türlü yabancı tesirlerden korumaya çalışmıştır. Celil Mehmetkuluzâde, Molla Nasreddin dergisinin yayımlanmasından önce ilkokullarda ana dili derslerinin saatlerinin artırılması düşüncesini ileri sürmüştür. O, bu düşüncelerini Molla Nasreddin dergisinde yazdığı yazılarla daha da güçlendirmiştir. Mehmetkuluzâde, Molla Nasreddin aracılığıyla düşüncelerini açıkça yazmış ve halka 6 Çarlık Döneminde Rusya da eğitim öğretim yılında daha çok fen derslerine ağırlık verilen, eski diller okutulmayan ortaöğretim okulu

89 75 dillerini unutmamaları, çocuklarını ana dilinde okutmaları, ana dilinde eğitim-öğretim veren okulların açılmasına yardım etmeleri gerektiğini anlatmaya çalışmıştır. Böylece, Molla Nasreddin dergisi Azerbaycan halkına sonuna kadar sadık kalmış, onun medeniyetine ve diline saygıyla yaklaşmıştır. Ana dilinin öneminin derginin sayfalarında yer alması Azerbaycan da eğitim-öğretime yönelik görüşlerin gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Debistan, Rehber, Koç-Davet gibi dergi ve gazeteler de Molla Nasreddin in sesine ses vermiş; ana dilinin öğretilmesi, ana dilinde eğitim veren okulların açılması düşüncesini savunmaya başlamıştır. Mollanasreddinciler Azerbaycan Türkçesini beğenmeyen, ana diline karşı vurdumduymaz davranan, bütün hareketlerinde onun değerini azaltan kişilere karşı amansız mücadelelerine devam etmiş ve bu insanları derginin sayfalarında eleştirmişlerdir. Mehmetkuluzâde, hatıralarında şöyle yazmıştır: Okuyucularımıza malum olduğu üzere, biz Molla Nasreddin mecmuasını açık ana dilinde yazmaya başladık. Biz bu dilde yazı yazarken ve ortalığa ana sohbeti geldiği zaman biz ana yı ana olarak yazıyoruz. Ama gayri yazarlarımız yazılarında ana kelimesine rastladıklarında ana kelimesi yerine mader ; ata kelimesi yerine ise peder yazıyorlar (Mehmetkuluzâde, 1967:676). Mollanasreddinciler, derginin sayfalarında Azerbaycan Türkçesini Arapça, Farsçanın etkisinden kurtarmak gerektiğini yazmışlardır. Onlar Azerbaycan Türklerinin kendilerine has dili olduğunu fakat bu dile çok yabancı sözcük girdiğinden artık okunması ve yazmasının zorlaştığını söylemişlerdir. Ana dili için yaptığı mücadelelerle tanınan diğer isim Firidun Bey Köçerli olmuştur. Firidun Bey, Molla Nasreddin dergisinde yayımladığı Ana Dili makalesinde Azerbaycan Türkçesine vurdumduymaz, saygısız davranan; onu Farsça, Arapça ve Osmanlı kelimeleri ile bozan aydınları eleştirmiştir. Her milletin kendine mahsus ana dili vardır ki bu dil onun özel malıdır. Ana dili milletin manevi birliğidir, hayatının mayesi menzilesindedir. Ananın sütü bedenin mayisi olduğu gibi ananın dili de ruhun gıdasıdır. Herkes öz anasını ve vatanını sevdiği kadar ana dilini de sever. Bu gerçeği diğer milletlerin hakiki edipleri ve yazarları iyi

90 76 anlamışlar ve eserlerini ana dilinde yazmakla böyle milletin ahlakını düzeltip aklına ve ruhuna terbiye vermişler ve vermektedirler (Molla Nasreddin dergisi, 1913, Nu. 22). Görüldüğü üzere, XIX. yüzyılın sonu ve XX. yüzyılın başlarında Azerbaycan eğitimcilerinin Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren okulların açılması için çok çaba harcamışlardır. Onlar amaçlarına tam olarak ulaşamasalar da halkı uyandırmış ve ana dili öğretimi işine halkın katılmasını da sağlamışlardır. Azerbaycan eğitimcilerinin bu alandaki düşünceleri yıllarında Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Döneminde tam olarak hayata geçirilmiştir. 28 Nisan 1920 darbesinden sonra ise Azerbaycan da eğitim-öğretimin ana dilinde yapılması düşüncesi tam olarak gelişmiştir Azerbaycan da İlk Cemiyet-i Hayriye Kurumlarının Azerbaycan Türkçesiyle Eğitim Veren Okul Açma Çalışmaları Burjuva-demokratik inkılâbından sonraki yıllarda, yıllarında, Azerbaycan ın medeni hayatında büyük gelişme olmuştur. Başka alanlarda olduğu gibi halk eğitimi alanında da daha keskin talepler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu zamanlarda Bakü de Nicat, Neşr-i Maarif, Saadet, Ümit gibi hayır kurumları kurulmaya başlamıştır. Bu kurumların asıl amacı, eğitim-öğretimden mahrum kalmış Müslüman halkını cahillikten kurtarmak olmuştur. Bakü de Müslümanlar arasında ilme olan ilgiyi artırmak için 1906 yılında Neşr-i Maarif kurumu kurulmuştur. Bu kurumun tüzüğü 1 Ağustos ta onaylanmıştır. Kurumun başkanı Hacı Zeynalabdin Tagiyev ve M. G. Hacınski; kâtibi ise A. İ. Caferov olmuştur. Bu kurumun asıl amacı, Bakü deki Müslümanlar arasında bilgiyi yaygınlaştırmak, var olan okullara yardım etmek, yeni okul, kütüphane açmak ve öğretmenler yetiştirmek olmuştur. Bu amaçlar, tüzüğün birinci maddesinde şu şekilde dile getirilmiştir: Cemiyetin ümde kasdı Bakü şehrinde Müslüman cemaatinin (Azerbaycan Türkleri kasdedilir) arasında ilim ve maarifi yaygınlaştırmak, özellikle temel bilgileri, ana dilimiz olan Azerbaycan lisanını ve Rusçayı öğretmek ve bir kısım maarifin intişarına yardım etmektir (Abdullayev, 1966:295 ten, Bakü Müslüman Neşr-i Maarif Cemiyetinin Nizamnamesi, Bakı, 1906).

91 77 Tüzüğün ikinci maddesinde bu amaca ulaşmak için kurumun yapması gereken çalışmalar şu şekilde sıralanmıştır: a) Mevcut olan okullara maddi yardım etmek, b) Yeni açılan okulları teşvik etmek, c) Halk için genel okuma meclisi tertip etmek ve genel okuma yerleri açmak, d) Genel okuma yerleri için kitaplar yayımlamak (Abdullayev, 1966:295 ten Bakü Müslüman Neşr-i Maarif Cemiyetinin Nizamnamesi, Bakü, 1906). Hasan Bey Zerdabî, Neşr-i Maarif kurumunun çalışmalarını çok beğenmiş ve bu çalışmalara büyük umutla bakmıştır. O, bu kurumun halk için çok yararlı ve gerekli bir teşkilat olduğunu sık sık vurgulamıştır. Zerdabî nin bu kuruma verdiği değer Kaspi gazetesinde yayımlanan şu sözlerinden de anlaşılmaktadır: Sizden ricam ben öldüğümde benim için tantanalı bir defin merasimi düzenlemeyin. Beni sade bir şekilde sadece defnedin. Defin merasimim için nazarda tutulan bütün meblağı Müslümanlar arasında bilgiyi yayan cemiyete verin. Bu daha faydalı olur ( Kaspi gazetesi, 29 Kasım 1907, Nu. 264). 22 Ağustos 1906 tarihinde Neşr-i Maarif kurumu Nicat kurumu adını almıştır. Hasan Bey Zerdabî bu cemiyetin faal üyesi olmuştur. Daha sonraki yıllarda ise Mahmud Bey Mahmudbeyov gibi eğitimciler bu kurumun en iyi üyeleri arasında olmuşlardır. Bu kurumun başkanı M. Muhtarov, İsa Bey Aşurbeyov, kâtibi ise M. B. Hacıbababeyov olmuştur. Kurumun tiyatro, edebiyat ve pedagoji bölümleri de faaliyet göstermiştir. 22 Ağustos 1906 tarihinde Nicat kurumu tarafından hazırlanan tüzük onaylanmıştır. Tüzüğe göre bu kurumun amacı şunlar olmuştur: 1.Müslümanlar arasında eğitimi, bilgiyi yaymak ve Müslüman çocuklarına ilkokul, ortaokul ve yüksek okul eğitimi vermek, 2.Ana dili ve edebiyatı öğretimini geliştirmeye yardım etmek, 3.Müslüman tayfasının avamlığının olmasını muhtelif yollarla ve tedbirlerle giriftar olduğu felaketten kurtarılmasına maddi ve manevi yardım etmek (Tagiyev, 1993:41-42).

92 78 Nicat kurumu, 15 Şubat 1910 tarihinde 344 sayılı mektup ile Bakü şehir Duması na müracaat ederek son zamanlarda Müslüman toplumunun eğitime olan ilgisinin arttığını ve onların taleplerini karşılamanın zorlaştığını yazmıştır. Buna sebep olarak şunları göstermiştir: 1. İster Rus-Müslüman Okullarında isterse de Azerbaycan ilkokullarında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesi istendiği gibi değildir. Çünkü eğitimöğretim süresi kısadır. Bu kısa süre içerisinde çok iş görmek mümkün değildir. Bu da öğrencilere gerekli bilgileri vermeye olanak tanımıyor. 2. Okulda gerekli olan ders kitapları olmadığından öğrencilere yeterince okuma ödevi verilemiyor. Bu ise çok önemlidir. Çünkü ders kitaplarının, ilave okuma kitaplarını yeterli olmaması öğrencilerin okulu bitirdikten sonra da kendilerini geliştirmelerine olanak tanımıyor. 3. Genellikle, bütün yaşlı Müslümanlar Azerbaycan Türkçesine çok az vakıftırlar. Onların dergiye, kitaba çok ihtiyaçları vardır. Bu özellikle şehir hesabına eğitim veren akşam ve cuma okullarında çok hissedilmektedir (Tagiyev, 1993:42). Nicat kurumu, bu bilgileri verdikten sonra Bakü Müslüman kurumu için yayınevi oluşturulmasını ve orada orijinal ders kitaplarının, okuma kitaplarının, tercüme kitaplarının olmasını rica etmiştir. Nicat kurumu, 1907 yılında Müslümanlar için akşam kursları açmıştır. Bu kurslarda Rusçadan Rodnoy Mir, Azerbaycan Türkçesinden ise Mahmudeyov un Yeni Mektep ders kitapları kullanılmıştır. Nicat kurumunun faaliyete yeni başladığı dönemlerde Bakü de Müslüman toplumu tarafından 7 Haziran 1907 tarihinde Saadet ruhani kurumu oluşturulmuştur. Bu kurumun programı, Nicat kurumunun programına tamamen ters olmuştur. Burada rehberlik esasen ruhanilerin elinde olmuştur. Bu sebeple, Saadet kurumu oluşturulur oluşturulmaz bir ruhani medresesi açma kararı alınmıştır (Abdullayev, 1966:298) yılında Saadet kurumu üç esas şube ve üç hazırlık şubesi açmıştır. Ayrıca 1907 yılının Eylül ayında Bakü de Medrese-i Saadet isimli bir kurum açılmıştır. Burada 7-10 yaşındaki çocuklar eğitim görebilmişlerdir. Saadet ruhani kurumunun okulları için ders kitapları İstanbul veya Tebriz den getirilmiştir. Saadet kurumunun

93 79 Nicat kurumundan farkı burada dinî etkilerin daha kuvvetli olması olmuştur. Bu okulun edebiyat ders programında esas yeri Osmanlı şair ve ediplerinin eserleri tutmuştur. Bu kurumun başkanı, başkan yardımcısı, idare heyeti üyelerinin çoğu ruhanilerden oluşmuştur. Saadet kurumunun müfredatında din, İslam tarihi gibi dersler yer almıştır. Buna rağmen bu kurumda Azerbaycan Türkçesinin öğretilme durumu kötü olmamıştır. Burada Azerbaycan ın önemli eğitimcilerinden Ferhat Ağazâde, Üzeyir Hacıbeyov ve Mirza Abdülkadir İsmailzâde Vüsagi gibi şahsiyetler öğretmenlik yapmıştır. Saadet kurumunda Azerbaycan Türkçesine ayrılan ders saati de az olmamış; birinci alfabe şubesinde haftada 10 saat, ikinci şubede 4 saat, üçüncü şubede 4 saat, birinci esas şubede ise 3 saat Azerbaycan Türkçesi dersi yer almıştır (Abdullayev, 1966:298) yılında Bakü de Sefa isimli üçüncü kurum oluşturulmuştur. Bu kurumun o zamanlar Azerbaycan da geniş şekilde yayılmış mollahenelerin karşısını almak, çocukları yeni usullü okullara yönlendirmek gibi amaçları olmuştur. Sefa kurumunun tüzüğünde belirlenen amaçlar şöyle sıralanmaktadır: a) Bakü deki mevcut medreseleri Usul-i Cedit Okulu hâline getirmek, b) Okuyucular için okuma yerleri ve kütüphaneler açmak, c) Halka dağıtmak ve satmak için Azerbaycan Türkçesiyle ve Rusça ucuz kitaplar yayımlatmak, d) Hükûmetin izni ile tiyatro oyunlarını sahneye koymak, müsamereler teşkil etmek, e) Fakir Azerbaycanlı çocuklara maddi açıdan yardım etmek, onların eğitimöğretim almasına yardımcı olmak vb. (Abdullayev, 1966:298) yılında Nuha da (şimdiki Şeki şehri) devlet tarafından onaylanmış bir hayır kurumu daha kurulmuştur. Kurumun tüzüğünde asıl amaçlarının Nuha şehrinde ve civarında yaşayan Müslüman halkının arasında eğitim-öğretimi, özellikle de Azerbaycan Türkçesiyle eğitimi yaymak olduğu belirtilmiştir.

94 80 Görüldüğü üzere, Azerbaycan da kurulan ve faaliyet gösteren birçok hayır kurumu Azerbaycan Türkçesiyle eğitim-öğretim görüşünü savunmuş ve öğrencilerin Azerbaycan Türkçesiyle eğitim alabilecekleri okulların açılmasına zemin hazırlamıştır Azerbaycan Türkçesiyle Eğitim Veren Okulların Meydana Gelmesi ve Gelişmesi XIX. yüzyılın sonlarına doğru Azerbaycan ekonomisinde yaşanan olumlu değişiklikler, topluma da yansımaya başlamıştır. XIX. yüzyılın ilk yarısında eğitimöğretim, daha çok medreselerde yapılırken 1830 lu yıllara doğru Şuşa, Nuha, Bakü, Gence, Şamahı ve Nahçıvan da Rus-Tatar okulları açılmaya başlamıştır. Rus-Tatar okullarında genellikle zengin çocukları eğitim almıştır. Bu okullarda Azerbaycan Türkçesi ve Rusçanın yanı sıra coğrafya ve dinî desrler de öğretilmiştir. Azerbaycan da ilk kaza okulu 1830 yılında Şuşa da, daha sonra 1831 yılında Nuha da, 1832 yılında Bakü de ve 1833 yılında Gence de açılmıştır. Bu okullarda dinî derslerin yanında Rusça, coğrafya, tarih, matematik, resim ve Azerbaycan Türkçesi dersleri de okutulmuştur (Yeşilot, 2004:27). XIX. yüzyılın 60 lı yıllarında Rusya da başlayan eğitime yönelik hareket, Azerbaycan da da eğitim-öğretimin Azerbaycan Türkçesiyle yapılması düşüncesini daha da tetiklemiştir. Mirza Fetheli Ahundov, Hasan Bey Zerdabî, daha sonraki yıllarda ise M. Şahtahtlı Azerbaycan Türkçesiyle eğitim-öğretim veren okulların açılması için mücadele vermişlerdir. Gori Öğretmen Okulunun mezunları da bu işte çok önemli yer tutmuştur. Ana dili öğretimi düşüncesinin gerçekleştirilmesinde M. İ. Gasir, S. A. Şirvanî, M. T. Sıtkı, S. M. Ganizâde, H. Mahmudbeyov, F. Köçerli, M. Mahmudbeyov, S. Velibeyov, R. Efendiyev, C. Mehmetkuluzâde, N. Nerimanov gibi eğitimcilerin önemli hizmetleri olmuştur. Onlar yeni okullar açmış, Azerbaycan Türkçesiyle program ve ders kitapları hazırlamış, Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesini yaygınlaştırmaya çalışmıştır. XIX. yüzyılda Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren ilkokullardan biri Mirza İsmail Gasir tarafından Talış bölgesinde açılmıştır. Gasir in okulunda Azerbaycan Türkçesinin yanı sıra Rusça, Farsça ve edebiyat da öğretilmiştir. Gasir, kullandığı

95 81 materyalleri toplayarak 1894 yılında Kanuni-Mirza İsmail Gasir isimli bir ders materyali hazırlamıştır. O, yaklaşık 18 yıl Lenkeran da iki sınıflı devlet ilkokulunda Azerbaycan Türkçesi ve din öğretmeni olarak çalışmıştır. O dönem Lenkeran aydınlarının çoğu ilköğrenimini Gasir in öğretmenlik yaptığı okulda almıştır. XIX. yüzyılda Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren okullar arasında Seyit Azim Şirvanî nin okulu önemli yer tutmuştur. Şirvanî nin eğitim-öğretime yönelik faaliyetleri üç okulla bilinmektedir. Bu okullardan biri özel okuldur. Zaharov, 1887 yılında yazdığı Zakafkasya Tatarları Arasında Halk Tahsili adlı makalesinde bu okulu şöyle tanıtmıştır: Öğrencilerin sayısı otuz altıdır. Onlardan on ikisi haftada 15 kuruş dokuzu 20 kuruş, on ikisi ise 25 kuruş eğitim parası veriyor. Bu molla aynı zamanda yerli şehir okulunda din öğretmenidir (H. Ahmedov, 1985:281). Şirvanî nin adıyla bağlı olan ikinci okul, Bakü vilayeti ruhani meclisinin nezareti altında 1874 yılında Şamahı da açılan bir okuldur. Bu okul, o zamanlar genel derslerin, özellikle de Azerbaycan Türkçesinin öğretildiği ilk örnek okul olmuştur. Burada din derslerinin dışında Azerbaycan Türkçesi, Rusça, Arapça ve Farsça, güzel yazı öğretilmiş; tarih, coğrafya, matematik ve diğer dersler hakkında temel bilgiler verilmiştir. Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren ilkokullardan biri de dönemin meşhur öğretmeni Sıtkı mahlası ile tanınan Mehmettağı Seferov un açtığı okul olmuştur. O, 1892 yılında Ordubad şehrinde Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren Ahter (Yıldız) isimli bir okul açmıştır. Bu okul, dinî okullardan tamamen farklı olmuştur. Burada yeni eğitim-öğretim yöntemleri uygulanmıştır. Okul müfredatında Azerbaycan Türkçesi, matematik, coğrafya, Farsça ve Arapça yer almıştır. Mehmettağı Sıtkı, 1894 yılında Nahçıvan da da yeni usul bir okul açmış ve adını Mekteb-i Terbiye koymuştur. XIX. yüzyılın 80 li yıllarından başlayarak Azerbaycan aydınlarının Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren okul açmak çabaları gittikçe artmıştır. Bakü, Şuşa, Nahçıvan, Nuha, Şamahı vs. şehirlerde eğitimciler Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren ilkokullar açmaya devam etmişlerdir. Bu okullardan biri de Şuşa da Sefereli Velibeyov tarafından

96 82 açılmıştır. Yaz tatili zamanında Şuşa ya gelip tatil yapan Gori Öğretmen Okulu Azerbaycan Şubesinin ilkokul öğretmeni olan Velibeyov, geçici de olsa burada bir okul açmış ve çocuklara eğitim vermiştir. Onun okulunda farklı seviyelerden olan 25 öğrenci eğitim-öğretim almıştır. Velibeyov, derslerinde sesli yöntem kullanmıştır. O, öğrencilere sadece ders vermemiş, aynı zamanda yerli öğretmenlere sesli yöntemin üstünlüğünü anlatmış ve bu yöntemle ders anlatmanın önemini göstermiştir (Ahmedov, 1985:288). Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren okullardan biri de Şuşa daki Rus okullarının tecrübesi ile 70 li yıllardan sonra meydana gelen yeni öğretim yöntemleri ile tanışan, meşhur öğretmen Mir Möhsün Nevvab tarafından Şuşa da açılmıştır. Bu okulda Azerbaycan Türkçesi, edebiyat, Farsça ve diğer dersler öğretilmiş, dünyevi ilimler hakkında temel bilgiler verilmiştir. Mir Möhsün Nevvab ın çok önemli hizmetlerinde biri de kendi okulunda kullanmak için ders kitabı ve diğer ders materyalleri hazırlaması olmuştur. Onun Keşf-ül Hakike, Kifayet-ül Etfal, Vüzuh-ül Ergam ve Nesihatname isimli dört ders kitabı vardır. Böylece, Azerbaycan ın Rusya nın hâkimiyetine dâhil olması Azerbaycan Türkçesinin öğretimi düşüncesinin oluşup gelişmesine ortam hazırlamıştır. Azerbaycan Türkçesinin devlet okullarının müfredatlarına dâhil edilmesi, bu dilde ders kitabı ve diğer ders materyallerinin, programların tertip edilmesi ana dilinde eğitim-öğretim düşüncesinin daha da güçlenmesini sağlamıştır Azerbaycan da Usul-i Cedit (Yeni Usul) Okulları ve Bu Okullarda Azerbaycan Türkçesinin Öğretiminde Kullanılan Yöntemler XIX. yüzyılın sonlarına doğru Azerbaycan ın bazı şehirlerinde yeni usullü okullarda alfabe öğretimi artık Azerbaycan Türkçesi kelimeleri üzerinde öğretilmeye başlamıştır. Bu yeni okullar daha önceki devlet okulları gibi oluşturulmuştur. Devlet okullarından tek farkı Usul-i Cedit okullarında bütün derslerin Azerbaycan Türkçesiyle verilmesi olmuştur. Rusça ayrıca bir ders olarak verilmiştir. Oluşturulan bu yeni okullar, eski medrese ve mollahanelere ağır darbe vurmuştur (Abdullayev, 1966:115).

97 83 Azerbaycan da böyle okulların açılması büyük bir medeni hareketin, yeni düşüncelerin eski, çürük düşünceler üzerinde zaferinin, medreselerin faaliyetinin durdurulmasının, cehaletin yenilmesinin başlangıcı olmuştur (Aziz Şerif, 1957: ). Debistan dergisi Usul-i Cedit okullarına halkın beslediği rağbetle ilgili şöyle yazmıştır: Biz iki kişi yedi yaşında çocuk olup başı açık, yalın ayak sokaklarda gezdiğimiz hâlde geçen yıl babalarımız bizi çağırıp dediler ki, Nuha şehrinden Abdülcemil Kazızâde adlı bir öğretmen gelmiş, burada yeni usul ile okul açıp çocukları okutacak. Şimdi, evlatlarımız, yarın okul açılıyor. Biz sizi o okula vermek istiyoruz. Sabah erkenden babalarımız bizi okula götürdüler. Babalarımız okulun kapısını açıp içeri girince sınıfın bir odadan oluştuğunu, oturulabilecek sandalyelerin olduğunu, bu sandalyelerin her birinde bir çocuğun ve karşılarında da bir öğretmenin oturduğunu, öğretmenin karşısında bir yazı masasının olduğunu ve sınıfta bir tane de kara tahta olduğunu gördük. Babalarımız bizi o öğretmene emanet ettiler ki öğretmen bizi okutsun. Öğretmen derse alfabeden başladı. Şimdi sekiz aydır bizi o öğretmen okutuyor ve artık hepimiz Türkçe okuma yazmayı biliyoruz ( Debistan dergisi, 1906, Nu. 3). Usul-i Cedit okullarında en önemli yeniliklerden biri de öğrencilere alfabeyi öğretirken eski heceleme yönteminden farklı olarak bu yöntemin kolaylaştırılmış şekli olan hece yönteminin, daha sonralar ise sesli yöntemin kullanılması olmuştur. O zamanlar Azerbaycan da bazı öğretmenler heceleme yöntemiyle (harflerin tek tek adını söylemek, sonra da onları birbirine birleştirip okumak) zorluğunu ve eğitim sürecinde hızlı okumaya engel olduğunu gördüklerinden yeni yöntemler aramaya başlamışlardır. Onlar alfabenin öğrencilere heceleme yöntemiyle değil de hece yöntemiyle öğretilmesi gerektiği kanaatine varmışlardır. Hece yönteminde harflerden sonra direkt heceler okutulmuştur. Mesela: ba, ta, ca Bu yöntem, heceleme yöntemine göre daha kolay uygulanmıştır fakat yine de eksik yanları çok olmuştur. Harflerin adlarından oluşturulmuş çeşitli hecelerin belirli bir sayısı olmadığından da bu yöntem dil öğretiminde tam olarak faydalı olamamıştır. Buna rağmen hece yöntemi Azerbaycan okullarında yıl kullanılmıştır ve medreselerde,

98 84 mollahanelerde kullanılan heceleme yöntemi ile sesli yöntem arasında geçit rolünü oynamıştır (Abdullayev, 1966:117). Hece yönteminin eksik kaldığı görüldükçe öğretmenler yeni yöntem arayışına girmiş ve sesli yöntemi kullanmaya başlamışlardır. Sesli yöntem Rus okullarında XIX. yüzyılın 40 lı yıllarından, Azerbaycan okullarında ise Firidün Bey Köçerli nin yazdığına göre 1880 yılından itibaren kullanılmaya başlamıştır. Bu yöntemin yaygınlaşmasına Rus eğitimci Uşinski vesile olmuştur. Daha sonra Çernyayevski, Reşid Bey Efendiyev, Mahmud Bey Mahmudbeyov gibi eğitimciler açtıkları okullarda ve Usul-i Cedit okullarında bu yöntemi kullanmışlardır. Çernyayevski nin Vatan Dili (I.Cilt), Reşid Bey Efendiyev in Uşak Bahçesi gibi ders kitapları Uşinski nin sesli yöntemle alfabe öğretimi ve ders kitapları hazırlama fikirlerinden yararlanılarak yazılan önemli eserlerdir (Abdullayev, 1966:117). O zamanlar Azerbaycan da kullanılan Arap alfabesinin zorluğu, Usul-i Cedit okullarında da eğitim-öğretimi zorlaştırmıştır. Bu konuda Şerg-i Rus gazetesi şöyle yazmıştır: Doğrudur, mübtediler için Usul-i Cedit talim işini hayli tahfif ediyor. Ama yüzden ziyade şekli olan ve her dakika muhtelif surette düşen hürufata Usul-i Cedit ne yapsın? (Abdullayev, 1966:117 den. Şerg-i Rus gazetesi, 1903, Nu. 42). Böylece, Usul-i Cedit okullarında reformlar yapılmaya başlamıştır. Bu reformlardan biri de kelimelerin okunmasıyla harflerin de yazısına ait alıştırmalar yapmak olmuştur. Bu yolla geçmişte yalnız görme ve konuşma aracılığıyla öğretilenler şimdi yazıyla da sağlamlaştırılmıştır. Çarlık Rusyasının ve din adamlarının yeni usul okullarına karşı yaptıkları mücadelelere rağmen XIX. yüzyılın lı yıllarında Usul-i Cedit okullarının sayısı gün geçtikçe artmıştır. Azerbaycan Türklerindeki bilime, eğitime olan heves, Rusya daki üniversitelerde ve Gori Öğretmen Okulunda eğitim görmüş öğretmenlerin sayesinde Usul-i Cedit okulları daha da güçlenmiştir. Böylece artık dinî okulların itibarı sarsılmıştır.

99 85 O dönemlerde Azerbaycan da çağdaş aydınlar genç nesli çağdaş ilimleri öğreten yeni usul okullara çağırsalar da muhafazakâr aydınlar çocukların mollahanelerde, medreselerde okutulması gerektiğini savunmuştur. Bakü de sayıca çok olan mollalar çocukların yeni usul okullarda okutulmaması için mücadele vermişlerdir (Şaik, 1961:33). Gori Öğretmen Okulunda öğretim gören öğretmenler vasıtasıyla Azerbaycan da Rus eğitim düşüncesi yayılmaya başlamıştır. Böylece, dinî okullar da bu gelişemeden nasiplerini almışlardır. Rus okullarındaki öğretim yöntemleriyle tanışan özel okul sahipleri şehirlerde Usul-i Cedit okulları açmaya başlamışlardır. Mesela, Şuşa da Mir Möhsün Nevvab Garabaği, Lenkeran da Mirza İsmail Gasir, Yerevan da Mirza Kâzım Askerzâde Müttale, Şamahı da Seyit Azim Şirvanî, Ordubad ve Nahçıvan da Mehmettağı Sıtkı Usul-i Cedit okulu açıp yeni usulle Azerbaycan Türkçesi ve Rusça dersleri vermişlerdir. Bu okullarda aynı zamanda Farsça, tarih, coğrafya gibi dersler de öğretilmiştir. Usul-i Cedit okullarında Azerbaycan Türkçesi ve Farsçanın yanı sıra öğrencilere dünyevi ilimler de öğretilmiştir. Mir Möhsün Nevvab Garabaği nin Şuşa da açtığı okul için 1889 yılında el yazısı olarak tertip ettiği Kitab-i Kifayet-ül Etfal adlı ders kitabı buna örnek gösterilebilir. Bu kitap on iki makaleden oluşmaktadır. Kitapta öğrencilere Dünya nın nasıl oluştuğundan, ay ve günlerin isimlerinden bahsedilmekte ve ayların Rumca, Farsça, Rusça, Türkçe karşılıkları verilmektedir (Abdullayev, 1966:119) Gori Öğretmen Okulunun Bünyesinde Azerbaycan Şubesinin Açılması XIX. yüzyılın başlarında Azerbaycan da çocuk ve gençlerin eğitimiyle özel eğitim dersleri almayan din adamları ilgilenmiştir. XIX. yüzyılın 30 lu yıllarından itibaren Azerbaycan da meydana gelen ve eğitim-öğretimin Rus dilinde yapıldığı devlet okullarında ders veren ders öğretmenleri Rusya dan gönderilmiştir. Azerbaycan Türkçesi öğretmenleri ise Tiflis Gimnaziyasında bazı denemelerden geçtikten, eğitim bilgilerinin yeterli olup olmadığı öğrenildikten sonra okullara atanmışlardır. Rusya nın dâhili vilayetlerinde öğretmenlerin birçoğu yerli ahalinin gelenek göreneklerine, yaşam tarzına tam olarak aşina olmadıkları için hükûmetin beklediğini karşılayamamış, yani halkın saygı ve itibarını kazanamamıştır (Ahmedov, 1981:13-14).

100 86 Devlet okullarının öğretmen ihtiyaçlarını Tiflis Gimnaziyası az çok karşılayabilmiştir. Okul öncesi hazırlık sınıflarına ve birinci sınıflara öğretmenlik yapmak için tayin edilen öğretmenler, Tiflis Gimnaziyasını bitirenler ya da orada eğitim görenler içinden seçilmiştir. Bu öğretmenler hem teorik hem de pratik açıdan eğitimöğretim işinde yeterli olamadığından o zamanlar Azerbaycan da öğretmen yetiştirme problemi en önemli sorunlardan biri olarak kalmıştır. Bu mesele hükûmet organlarını da düşündürmüş, Kafkasya Komitesinin Başkanı Çernışev, 1847 yılının Şubat ayında Rusya Halk Eğitimi Bakanı Uvarov a hazırlanan 1848 tarihli tüzük tasarısını gerçekleştirmeden önce Transkafkasya ülkeleri için kaliteli öğretmen yetiştirmek gerektiğini şöyle belirtmiştir: Kaliteli öğretmen olmadan tertip edilen tasarı beklenilen neticeyi vermeyecektir. Bu yüzden Kafkasya ülkesine, özellikle de yerel dillere iyi derecede vakıf olan öğretmenlerin olması mutlaktır (Ahmedov, 1981:14). XIX. yüzyılın ortalarında Transkafkasya ülkeleri için öğretmen yetiştirme meselesiyle ilgili çeşitli düşünceler olmuş, Transkafkasya Okullar Müdürlüğü öğretmenlik için yerli halktan olanları almayı yararlı bulmuştur. Yalnız bu zamanlar yerli halk içinden yetişen öğretmenler olmadığından yerel dillerin, aynı zamanda Azerbaycan Türkçesinin öğretildiği Tiflis Gimnaziyasını bitiren öğretmenler tek çözüm olarak görülmüştür. Onların içinde ise Azerbaycan Türkleri çok az olmuş ve bu kişiler de okulu bitirir bitirmez diğer devlet işlerine, ilk olarak da tercümanlığa teşvik edilmişlerdir. Transkafkasya Okullar Müdürlüğü, öğretmen ihtiyacını karşılamak için Tiflis Gimnaziyasında yerli milletlerden olan devlet burslularının sayısının artırılmasına ve böylece de gimnaziyayı bitirenlerin hesabına okulları yerli öğretmenlerle temin etmeye önem vermiştir. Kafkasya Komitesi ise bunun aksine Transkafkasya ülkeleri için öğretmen yetiştirme işini Petersburg Baş Pedagoji Enstitüsü vasıtasıyla gerçekleştirmeyi tercih etmiştir. Neticede, Rusya Halk Eğitimi Bakanı, Transkafkasya ülkeleri için yerli dilleri bilen öğretmen yetiştirme meselesini ertelemiş ve böylece bu önemli mesele yine bir çözüme kavuşturulamamıştır (Ahmedov, 1981:15).

101 87 XIX. yüzyılın II. çeyreğinde Rusya da birçok reform olmuştur. Böylece ülkenin ekonomik ve sosyal hayatında ortaya çıkan bu değişiklikler halk eğitimi ve okul alanında da kendini göstermiştir yılında yapılan köylü reformunun akabinde hükûmet, 60 lı yılların toplumsal ve eğitim-öğretime yönelik hareketin güçlü tesiri neticesinde mükemmel olmayan eğitim sisteminin bütün alanlarında reform yapmaya mecbur kalmıştır yılında İptidaî Halk Mektepleri Hakkında Esasname, Gimnaziya ve Progimnaziyaların Nizamnamesi kabul edilmiştir. Yapılan reformlar neticesinde eğitim-öğretim yılında Bakü Âli Dört Sınıflı Okulu önce progimnaziyaya, sonra ise gimnaziyaya dönüştürülmüştür. Şuşa Kaza Okulunun bünyesinde yeni sınıf ve şubeler açılmıştır. Tiflis te, Derbent te, Teymurhanşura da ve Zagatala da alt seviyeli kız okulları açılmıştır. 60 lı yılların sosyal hareketi okul hayatının canlanmasına katkıda bulunmuştur. Okulların ve okullardaki öğrencilerin sayısı artmıştır. Bu artış özellikle ilkokul seviyesinde kendini göstermiştir. Bu dönemde köylü çocukları için okul açma çabaları ve çalışmaları Azerbaycan da da yaygınlaşmıştır. Fakat bir taraftan halk eğitimi alanında Çarlık Rusyasının mülteci siyaseti, diğer taraftan da öğretmenlerin ve okul binalarının olmaması sebebiyle köylü çocukları gerçek eğitimden yoksun kalmışlardır yılında Halk Eğitim Bakanlığının öğretmen okulları için talimatı tasdik edilmiştir. Bu talimat 1917 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. Gösterilen talimat esasında Rusya da açılan ve faaliyet gösteren öğretmen okullarının sayısı 1 Ocak 1917 tarihli bilgiye göre 171 e ulaşmıştır. Talimata dayanarak XIX. yüzyılın 70 li yıllarından başlayarak Kafkasya da ve Transkafkasya da da köy okulları için öğretmen yetiştiren okullar (seminariyalar) meydana gelmiştir. İlk öğretmen okulu 1871 yılında Kuban da, daha sonra ise 1876 yılında Gori şehrinde açılmıştır. Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan halkının medeni hayatında çok önemli rolü olmuştur. Hasan Bey Zerdabî, 1876 yılında Ekinçi gazetesinde şöyle yazmıştır: Gori şehrinde bir mektephane açıldı ki orada okuyan öğrencileri öğretmen yapsınlar. O mektephanede 20 ermeni ve gürcü padişah harcı ile okuyacak. Şimdi Kafkaz adlı gazete yazıyor ki doğrudur, Müslümanların mektephaneleri için öğretmenleri okutmaktan ötürü mektephane açılacak. Ama şimdi Müslümanlardan herkes rica etse zikredilen Gori de açılan mektephaneye kendi çocuklarını kendi paralarıyla yazdırsınlar. Orada

102 88 okumaya giden herkes kaza mektebinde okumuş ve yaşlarında olmalı. Orada üç yıl ders verilecek (Ekinçi gazetesi, 1876, Nu. 10). Gori Öğretmen Okulunda eğitim-öğretim süresi üç yıl olmuştur. Buraya 16 yaşından az olmayanlar özel sınava girerek kabul edilmişlerdir. Böyle okullar az olduğundan köylü tabakalarının okula kabul olunması için okul dâhilinde özel hazırlık sınıfları oluşturulmuştur. Hazırlık sınıfına ilkokulu bitirmiş 15 yaşın üzerinde erkekler kabul edilmiştir. Öğretmen okulunda din, Rusça, matematik, geometri, genel tarih ve Rus tarihi, coğrafya, güzel yazı ve resim, jimnastik, müzik, uygulamalı eğitim dersi gibi dersler öğretilmiştir. Bu okullarda uygulamalı eğitim dersine daha çok önem verilmiştir. Böylece, 12 Eylül 1876 tarihinde temeli koyulan Gori Öğretmen Okulu ilk önce üç şubeden, yani Rus, Gürcü ve Ermeni şubelerinden oluşmuştur. Birinci yıl okula kabul edilen elli kişinin içinde hiç Azerbaycan Türkü yer almamıştır. Okul müdürlüklerinin yeterli öğretmenin olmadığından sık sık şikâyet etmeleri 8 Şubat 1878 tarihinde Bakü-Dağıstan Okulları Müdürlüğünün Kafkasya Eğitim Dairesine gönderdiği raporda şöyle anlatılmıştır: 1 Temmuz 1878 tarihinden itibaren açılması nazarda tutulan 5 köy okulu ve yeniden kurulması gereken diğer okullarda çalışmak için öğretmen yapma hakkı olan şahıslar son derece yetersizdir (Ahmedov, 1981:20). İrevan vilayeti de 1879 yılına ait raporda vilayet arazisinde yaşayan Azerbaycan Türklerinin eğitim seviyesini yükseltmek için yeni okullar açmayı, eğitim-öğretime yönelik taleplere cevap veren ders kitapları hazırlamayı gerekli görmüştür. Bunun yanında Müslüman köy okulları için öğretmen yetiştirme en önemli vazife olarak görülmüş ve bu amaçla öğretmen okulunun açılması teklif edilmiştir. Böylece, Azerbaycan köylerinde açılan ve açılması düşünülen okulların öğretmen kadrolarına, özellikle Azerbaycan Türklerinden oluşan öğretmen kadrolarına olan ihtiyacı gidermek için ayrı bir okul veya şubenin açılması zaruri hâl almaya başlamıştır.

103 89 Sonuç olarak, hükûmet öğretmen okulu hakkındaki esasnamenin dışına çıkmaya, bir sıra okullarda Ortodoks dinine mensup olmayanların da bu okula dâhil olmasına izin vermeye mecbur kalmıştır. Müfredatta değişiklik yapılarak Müslüman öğrenciler için müfredata din ve Azerbaycan Türkçesi dersleri dâhil edilmiştir. Bütün bunların sonucunda 23 Eylül 1879 tarihinde Gori Öğretmen Okulunun bünyesinde Azerbaycan Şubesi açılmıştır. Şubenin dâhilinde açılan ilkokulda Azerbaycan Türkçesi öğretmeni vazifesine bu şubenin mezunlarından olan Sefereli Velibeyov atanmıştır. Azerbaycan şubesinin ve onun bünyesinde olan ilkokulun geçici tüzüğü, 13 Mayıs 1880 tarihinde onaylanmıştır. 26 Mayıs 1886 tarihinde bu tüzük daimi olmak üzere bir daha onaylanmıştır. Tüzüğe göre, Azerbaycan şubesinin amacı Transkafkasya ülkesinin Azerbaycan köylerindeki ilkokullar için bilgili ve tecrübeli öğretmenler yetiştirmek olmuştur. Şubeye 16 yaşın altında olmayan 40, ilkokula ise az yaşlılardan 20 öğrencinin kabul edilmesi belirlenmiştir. Öğrencilerin eğitim masraflarını devlet üstlenmiş ve bu öğrenciler Azerbaycan Türkçesini iyi bilen bir eğitimci müfettişin himayesi altında genel yatakhanede yaşamışlardır. Giriş sınavlarını başaramayanlar için ise hazırlık sınıfı dâhilinde alt şube açılmıştır. Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan Şubesine ilk defa 32 kişi kabul edilmiştir. Bunlardan 24 ü Çernyayevski tarafından seçilerek okula davet edilmiş, diğerleri ise kendi istekleri ile kayıt olmuşlardır. Öğrencilerden 19 u şubenin esas sınıflarına, 13 ü ise hazırlık sınıfına kabul edilmiştir. Okula ilk kabul edilenler içinde tanınmış eğitimcilerden S. Velibeyov, F. Köçerli, R. Efendiyev, M. Mahmudbeyov gibi isimler de yer almıştır. Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan Şubesine kabul edilen öğrenciler ilk günden seçilmeye başlamıştır. Böylece şubeye kabul olmak isteyenlerin sayısı gittikçe artmıştır. Modzalevski bu konuda şöyle yazmıştır: Bu şubenin birinci kabulüne genellilke şehir ve kaza okullarını bitirenlerden 60 a kadar genç Azerbaycanlı gelmiştir. Bunlar Rusçaya o kadar güzel vakıflardı ki onlardan birkaçı

104 90 direkt okulun ikinci sınıfına dâhil olabilmişlerdir (Ahmedov, 1981:24 ten, Modzalevski, 1880:86). Gori Öğretmen Okulunda ihtiyacı olan öğrencilere burs verilmiştir. Burs alanlar okulu bitirdikten sonra en az dört yıl köy okullarında çalışmak zorunda olmuştur. Böylece, bu burs sayesinde fakir olanlar da eğitim alabilmişlerdir yılında Azerbaycan Şubesi, ilk mezunlarını vermiştir. Bu mezunlar okulda kazandıkları bilgi ve becerileri sergilemeye başlamışlardır. Onların sayısı az olsa da bu mezunlar birçok Azerbaycan köyünde dünyevi okulların açılmasına katkıda bulunmuştur. Çarlığın siyaseti neticesinde Azerbaycan Şubesinin Azerbaycan şehirlerinden birinde değil de Gori şehrinde açılmasına rağmen bu şubenin açılması XIX. yüzyılda öğretmen yetiştirilmesinde çok önemli rol oynamıştır. Şubenin mezunları, Azerbaycan halk eğitiminin gelişmesinde öncü olmuşlardır. Azerbaycan Şubesinin açılmasında Çernyayevski nin de hizmetleri olmuştur. Azerbaycan öğretmenlerinin çoğu ondan ders almıştır. Çernyayevski öğretmen kavramıyla ilgili şunları yazmıştır: İptidaî halk okullarının canı öğretmendir. Eğitim işinin başarısı ona bağlıdır. O, köy ahalisinin karanlıkta kalan kitlesi içerisinde maarifin öncüsüdür.hakikaten, Tatar (Azerbaycan) Şubesi mezunlarının çoğu oldukça avam olan halk kitlesi içerisine tahsil ışığı getirmiştir ve getirmeye devam ediyor (Kafkas gazetesi, 1893, Nu. 242). Çernyayevski den sonra Firidun Bey Köçerli, Reşid Bey Efendiyev öğretmenlerinin izinden gitmiş, Azerbaycan Şubesine rehberlik etmiş, şubede okuyan öğrencilerin bilimsel hazırlıklarında önemli rol oynamışlardır Azerbaycan Türkçesiyle Yazılmış İlk Ders Kitaplarının Meydana Gelmesi XIX. yüzyılın 30 lu yıllarından başlayarak Azerbaycan da açılan devlet okullarında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesi çok önemli ve aynı zamanda zor bir uğraş olmuştur. Bu zorlukların asıl sebeplerinden biri Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış ders kitaplarının olmaması sayılmıştır (Ahmedov, 1985:31).

105 91 Ahundov, bu konuyla ilgili görüşlerini şöyle belirtmiştir: Her yerde kaza okulları açıldığı zaman hükûmet başka derslerle birlikte bu okullarda Azerbaycan dilinin öğretilmesini gerekli buldu. Lakin bu dilde ders kitapları olmadığından büyük zorluklar ortaya çıktı (Ahundov, 1960:70). XIX. yüzyılın sonu ve XX. yüzyılın başlarında yeni açılmaya başlayan okullarda hangi ders kitaplarının kullanılması gerektiği meselesi eğitimcileri çok düşündürmüştür. Onlar yeni açılan okullarda kaliteli ders kitaplarının olmasını talep etmişlerdir. Eğitimciler hazırlanacak ders kitaplarının gençleri düzgün terbiye etmesini, onlara hayatı öğretmesini, dinî görüşlerden uzaklaştırmasını istemişlerdir. Azerbaycan eğitimcileri mollahanelerde öğretilen dinî kitapları çok ciddi şekilde eleştirmiş ve Gülüstan, Büstan, Elif-Leyla, Tebir-i Hab, Came-i Abbas, Gülsüm-Nene, Tarih-i Nadir gibi diğer kitapların öğrencileri olumsuz yönde etkilediğini savunmuşlardır (Tagiyev, 1993:54). Bu konuda Mirza Fetheli Ahundov şöyle yazmıştır: Gülistan ve Zinet-ül Meğalis dönemi çoktan geçmiştir. Böyle eserler milletin işine yaramıyor. Bugün millet için faydalı ve okuyucunun zevkine hitap eden kitaplar yazmak lazımdır.bırakın kıyamet gününe kadar bizim nadansızlığımıza delalet eden ve Avrupalıların nazarında bizim akıldan yoksun olduğumuza şahit sayılan Ebvab-ül Ebrar, Cahil Tüti gibi kitaplar tamamen kaybolup gitsin. Bizde bazı kitaplar vardır ki onları ya kendi elimizle yakmalıyız ya da çaylara akıtmalıyız (Ahundov, 1962:200). Bu konuda Hasan Bey Zerdabî şunları belirtmiştir: Çocukların yaşlarına ve bilgi seviyelerine uygun olan ders kitabı yoktur. Çocuklar şairlerin kitaplarını okuyorlar. Bunlar ana dili öğretimi için yararsızdır. Bu sebeple yeni ders kitapları yazmak lazımdır. Bari bu ders kitaplarını başka halklarda mevcut olan ders kitaplarından tercümeler yaparak yazalım (Zerdabî, 1960:87). Necef Bey Vezirov, mevcut ders kitaplarının işe yaramazlığını, çocukların yaş, akıl seviyesine uymadığının belirterek yeni ders kitaplarının oluşturulmasına çalışmışlardır. O, Azerbaycan okulları için yeni, bilimsel, sağlam ders kitaplarının

106 92 yazılmasını; genç nesli uyutan, onların terbiyesini bozan mollahanelerin yeni okullarla değiştirilmesini, çocuklara âşıkane şiirler okutturmak yerine gerçek ilimleri öğretmeyi gerekli bulmuştur. Vezirov, kullanılan kitapların çocuklara uygun olmadığını şöyle yazmıştır: Bizim mektephanede okutulan Leyla ve Mecnun gibi kitaplar çocuk kitapları değil. Bu kitapları büyükler okuduğunda etkileniyor, zavallı çocuk bu kitabı okuyup da nasıl âşık olmasın? (Vezirov, 1960:17). Azerbaycan da devlet okullarının meydana gelmesi ve Azerbaycan Türkçesinin bir ders olarak öğretilmesi ana dilinde gerekli ders kitaplarının yazılmasına olanak tanımıştır. Ana dilinde ilk ders kitaplarının yazılmasında Tiflis kaza okulu ve gimnaziyası öğretmenlerinin büyük emeği olmuştur (Ahmedov, 1985:31). Ana dili ders kitaplarının yazılması taleplerini gerçekleştirmek için 1906 yılının Ağustos ayında Transkafkasya Müslümanlarının öğretmenler kurultayı düzenlenmiştir. Düzenlenen bu I. Öğretmen Kurultayı nda eğitim alanında kabul edilen kararlardan birisi de ilkokullar için Azerbaycan Türkçesiyle ders kitapları yazmak olmuştur. Bu yıllardan itibaren Azerbaycan eğitimcileri Azerbaycan Türkçesiyle ders kitapları yazmaya başlamışlardır. Bu alanda Mahmud Bey Mahmudbeyov, Abbas Sehhet, Reşid Bey Efendiyev, Abdulla Şaik gibi eğitimciler önemli yer tutmuşlardır. Azerbaycan Türkçesiyle yeni yöntemle ders kitabı hazırlayan ilk kişi Mirza Fetheli Ahundov olmuştur. Ahmedov, bazı araştırmacıların Mirza Fetheli Ahundov un Elifba ders kitabı yazdığını ve bu ders kitabının 1868 yılında Tiflis te yayımlandığını kanıtlamaya çalıştıklarını söylemiştir. Ahmedov, aynı zamanda yaptığı araştırmalar sonucu Mirza Fetheli Ahundov un Tiflis kaza okulundaki görevinden ayrılması dolayısıyla bu ders kitabını yazmayı bitirmediğini ve bu kitabın yayımlanmadığını da vurgulamıştır (Ahmedov, 1985:32). XIX. yüzyılın 30 lu, 40 lı yıllarından itibaren Azerbaycan Türklerinin yanı sıra diğer milletlerden olan öğretmenler de Azerbaycan Türkçesinin öğretimi ile meşgul olmuş, bu dilde ders kitabı ve diğer ders materyalleri yazmaya önem vermişlerdir.

107 93 Azerbaycan Rusya yla birleştirilmeden önce burada millî dilde eser yayımlanması için matbaa olmadığından hazırlanan ders kitapları uzun süre yayımlanmadan kalmıştır. Azerbaycan Türkçesiyle ders kitapları ve ders materyalleri yayımlamak için matbaa oluşturulmasında Arzanov kardeşlerinin bazı hizmetleri olmuştur. Tiflis gimnaziyasının başöğretmeni D. Arzanov ve kardeşi ilk defa 1837 yılında Tiflis te Azerbaycan Türkçesiyle materyaller yayımlamak için bir matbaa açmışlardır. Arzanov kardeşlerinin matbaası Azerbaycan da kitapçılığın gelişmesinde ciddi bir iş yapmasa da bir sıra ders materyalinin yayımlanmasına yardım etmiştir. Azerbaycan Türkçesiyle yazılan ders kitabı ve diğer ders materyalleri örnekleri bu matbaada yayımlanarak kullanılmak için okullara verilmiştir. Transkafkasya okullar müdürü olan Dementyev tarafından yazılan Azerbaycan Dilinin Yazı Örnekleri ve İlk Okuma için Temsiller ve Povestler bunlara örnek gösterilebilir (Ahmedov, 1985:33). Dementyev, 18 Mayıs 1839 tarihinde Halk Eğitimi Şubesine gönderdiği mektupta şöyle yazmıştır: Ders kitabının yetersizliği ve özellikle bu alanda uzmanların çok az olduğu Transkafkasya ülkesinde, matbaa sanatının ilk tecrübesi gibi olan bu yayımlar, elbette, kendi zayıflıkları ile hiç de tarife layık değildir. Kitap kendi teknik tertibatı ile şarkiyatçıları tam olarak temin edemeyebilir fakat her hâlde Transkafkasya okullarında Tatar (Azerbaycan) dilinin öğretiminde bir ders materyali olarak önemlidir (Ahmedov, 1985:33). Dementyev in yazdığı bu iki kitap Gürcistan ın başhakemi tarafından beğenilerek Transkafkasya ülkesinin okullarında okutulmak için kabul edilmiştir. Bu ders kitapları, o zamanlar Transkafkasya ve Azerbaycan okullarında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesi için yayımlanmış tek materyal olmuştur. Fakat her iki kitabın da nüshası saklanmamıştır. Ahmedov un araştırmalarına göre, bu kitaplardan olan 108 sayfalık İlk Okuma için Temsiller ve Povestler ders kitabının tek nüshası Erevan şehrinde Myasnikov Adına Merkezi Devlet Kütüphanesi nde nadir kitaplar arşivinde saklanmaktadır. Bu ders kitabı, 1967 yılında Erevan da Ermenice yayımlanmış ve Ermeni Kitabı nın birinci cildine dâhil edilmiştir. Ahmedov un görüşüne göre bu kitabın bir Ermeni kitabı sayılması çok yanlıştır. Ahmedov, Ermeni Kitabı nı

108 94 hazırlayanın esere ilave edilen Azerbaycan-Rus-Ermeni lügatinden veya eserin Arzanovlar matbaasında yayımlanmasından dolayı bu kitabı ermeni kitabı olarak tanıttığını varsayarak bu ders kitabının amacı, içeriği, şekli ve dili itibarıyla bir Azerbaycan kitabı olduğunu da vurgulamaktadır (Ahmedov, 1985:34). Dementyev in Elifba kitabı ise R. Hüseyinzâde tarafından yine de Erevan şehrinde, edebiyat ve güzel sanatlar müzesinde Ermeni yazarı Sundukyan ın arşivinde bulunmuştur (Ahmedov, 1985:34). XIX. yüzyılın ortalarına doğru Azerbaycan Türkçesiyle ders kitabı yazılması işi yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu zamanlarda yazılan ders kitapları içinde Kazan Üniversitesi Profesörü Mirza Kâzım Bey in Türk-Tatar Dilinin Grameri, Tiflis Gimnaziyasının Azerbaycan Türkçesi ve Farsça öğretmeni olan Budagov un Türk- Tatar Dilinin Alfabesi gibi eserler önem taşımıştır. Budagov un orijinal adı Turessko- Tatarskiy Bukvar olan Türk-Tatar Dilinin Elifbası isimli ders kitabı 1844 yılında Azerbaycan Türkçesini yeni öğrenenler için yayımlanmıştır. Bunun yanı sıra Ermeni bilim adamı ve yazar Haçatur Adovyan da Azerbaycan Türkçesinin dilbilgisi hakkında bir kitap yazmıştır. Bu eser basılmamış ve defterde el yazması şeklinde Ermenistan İlimler Akademisi nde saklanılmıştır. Eser Rusça yazılmış ve Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesi için hazırlanmıştır. Yazar bu eserde Azerbaycan Türkçesinin dilbilgisi kurallarını, özellikle cümle yapısını ve cümlelerin tahlili prensipleri hakkında bilgi vermiştir. Cümleler önce Azerbaycan Türkçesiyle verilmiş, daha sonra Rusçaya tercüme edilmiştir (Abdullayev, 1966:28). Bu kitapların dışında Azerbaycan Türkçesinin öğretiminde kullanılan ders kitaplarına Mirza Şafi Vazeh ile Grigoryev in birlikte hazırladıkları Kitab-i Türkî adlı ders kitabı da örnek gösterilebilir. Bu ders kitabı, Mirza Şafi nin ölümünden sonra Hicri 1272 yılında Grigoryev in çabaları neticesinde basılmıştır. 230 sayfadan oluşan Kitab-i Türkî Mirza Şafi nin el yazısına göre taş baskıda basılmıştır yılında Mirza Nesrullah İbn Mirza Kurban Şirvanî Kitab-ün Nesayeh isimli ders kitabını el yazması şeklinde baskıya hazırlamıştır (Abdullayev, 1966:80-81).

109 95 Mirza Nesrullah ın bu kitabı iki bölüm ve bir hatimden oluşmuştur. Birinci bölümde insanlarda olan iyi sıfatlardan; ikinci bölüm ise kötü sıfatlardan bahsedilmiştir. 137 büyük hacimli ve uzun sayfalı kâğıtlara güzel yazıyla yazılmış bu kitap, kendi zamanında önemli bir ders kitabı olarak bilinmiştir yılında Budagov, Moskova şehrinde Praktiçeskoe Rukovodstvo Turessko- Tatarsko-Azerbaycanskogo Nareçiya (Türk-Tatar-Azerbaycan Dilinin Pratik Öğretilmesi) isimli bir ders kitabı yayımlamıştır. Bu ders kitabı 20 üniteden oluşmuştur. Ders kitabında önce kelimelerin fonetik ve morfolojik yapısı, bunların tercümesi, Rusça verilmiş metnin tercümesi; sonra Rusçadan Azerbaycan Türkçesine ve Azerbaycan Türkçesinden Rusçaya karşılaştırmalı tercümeler verilmiştir. Bütün bunlardan sonra yazar, her dersin sonunda metinde olan kelimelerin morfolojik tahlilini ve onların sentaks özelliklerini izah etmiştir. Bu eser, Ruslara Azerbaycan Türkçesini öğretmek amacıyla yazılmıştır yılında Mirza Ebülhasan Bey Vezirov Uçebnik Tatarskogo- Azerbaydjanskogo Nareçiya ( Tatar-Azerbaycan Dili Ders Kitabı ) isimli bir ders kitabı yazmıştır. Bu kitabın asıl amacı, tercümanlara Azerbaycan Türkçesini öğretmek olmuştur. Yazar ders kitabının başında sesler hakkında genel bilgi vermiş, daha sonra genellikle Profesör Mirza Kâzım Bey in gramer kitabında olan bilgileri sadeleştirerek yazmıştır yılında Lazarev Türk Dilinin Mukayeseli Müntehabatı (Osmanlı ve Azerbaycan Türkçesi) adlı ders kitabını Moskova da yayımlatmıştır. Bu kitap, 348 sayfalık bir ders kitabıdır. Kitapta muhtelif içerikli okuma parçaları verilmiştir. Giriş bölümünden de görüldüğü üzere yazar, bu ders kitabını Ruslara Osmanlı ve Azerbaycan Türkçesini öğretmek için yazmıştır. Lazarev, kitabın ikinci sayfasında Osmanlı ve Azerbaycan Türkçesinin aynı olmadığını belirtmiştir. Ayrıca kitabın girişinde yazar, Azerbaycan Türkçesinin öneminden, bu dilin geniş bir şekilde Asya ülkelerinde ve Yakın Doğu da yayılmasından bahsetmiştir. Yazar kitaba birkaç ilginç ve didaktik küçük metin ilave etmiştir. Mesela, Vezirin Oğlu ve Âlim, Şair ve Zengin Adam, Fakir Adam ve Zengin Cimri, Zalim Padişah vb. Lazarev in bu ders kitabı zamanında Azerbaycan Türkçesini öğretmek için ders kitabı olarak kullanılmıştır.

110 yılında Petersburg Üniversitesi nin Şark Fakültesi nin Doçenti Budagov, Lügat-i Türkî eserini Petersburg şehrinde yayımlatmıştır. Eserin birinci cildi, 415 sayfadan oluşmaktadır. Yazar, eserin başında bu sözlüğü yazarken yararlandığı kaynaklardan bahsetmiş, Arap harflerinin kelimenin başında, ortasında ve sonunda yazılması kurallarını izah etmiş ve onları Rus harfleri ile mukayese etmiştir. Daha sonra alfabe sırasına göre Azerbaycan Türkçesindeki sözcüklerin Rusça karşılıklarını vermiştir. XIX. yüzyılın ikinci çeyreğinde meşhur dilbilimci ve Azerbaycan Türkçesi öğretmeni Halefi Mirza Muhammed Afşar, Gori Öğretmen Okulunun öğrencileri için Fenn-i Sarf-i Türkî ders kitabını yazmıştır. Bu ders kitabı, 90 el yazması sayfadan oluşmaktadır. Kitap, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm Fenn-i Sarf (morfoloji) bölümüdür. İkinci bölüm ise Fenn-i Nahiv (sentaks) bölümüdür. Kitabın birinci bölümünde yazar, Arapçanın tesiri ile Azerbaycan Türkçesinde üç sözcük türünün olduğunu ileri sürmüş; isim, sayı ve zamirleri isimle birlikte aynı sözcük türü olarak vermiş ve bunların tamamını bir arada adlandırmıştır. Daha sonra fiilleri müstakil sözcük türü olarak göstermiş; zarf, bağlaç, edat ve ünlemleri ise Babül Mübhemat ve Edavat bölümünde birleştirip bir sözcük türü gibi açıklamıştır. Kitabın ikinci bölümü Fenn-i Nahiv (sentaks) birkaç kısımdan oluşmuştur. Bu bölümde kelimeden, cümleden, cümlenin ögelerinden ve türlerinden bahsedilmiştir (Abdullayev 1966: ) yılında Seyit Ünsizâde Tiflis şehrinde nazımla yazılmış bir okuma kitabı yayımlamıştır. Yazar kitabın başında, Mektep çocuklarımız için okumaktan ötürü sade Türk dilimizde tertip olunmuş akaid ve nesayeh risale-i manzumesidir. diye yazmıştır. Bu ders kitabı, 98 sayfadan oluşmuştur. Kitap daha çok dinî, İslamiyet i tebliğ etmek maksadıyla yazılsa da çocuklar için didaktik bir ders kitabı niteliği taşımıştır. Kitap dönemine göre sade ve anlaşılır bir dille yazılmıştır (Abdullayev, 1966:140) yılında Garyagin kazası (şimdiki Fuzuli ilçesi) Kargabazar köy okulunun öğretmeni A. Tahirov Ruslara Azerbaycan Türkçesini öğretmek için bir ders kitabı yazmıştır. Kitabın adı Samouçitel Tatarskogo Yazıka ili Rukovodstvo ( Kendi Kendine Tatarca Öğrenimi )dır. 12 Haziran 1890 tarihinde Tiflis in başhakemi bu kitabın yayımlanmasına izin vermiştir. Fakat buna rağmen bu eser yayımlanmamış ve el

111 97 yazması şeklinde kalmıştır. Kitap, 398 sayfalık el yazmasından ve altı bölümden oluşmaktadır. Alfavit ( Alfabe ) adı verilen birinci bölümde yazar Tatarskie Zvuki ( Tatarcanın Sesleri ) başlığında önce okuyuculara Arap alfabesi ile ilgili bilgi vermiştir. Burada o, her harfin şeklini göstermiş ve harflerin adlarını Rusça yazmıştır. İkinci sayfada Arap harflerinin kelimelerin başında, ortasında ve sonunda yazılışını gösteren bir tablo; üçüncü ve dördüncü sayfalarda harekeler hakkında bilgi; sekizinci ve dokuzuncu sayfalarda milyona kadar olan rakamların Azerbaycan Türkçesinde karşılığı verilmiştir. Kitabın on birinci sayfasından yetmiş sekizinci sayfasına dek dilbilgisiyle ilgili temel bilgiler verilmiş ve örnekler gösterilmiştir. Daha sonra mevsimlerin, ülkelerin adları vb. kelimelerin Azerbaycan Türkçesindeki ve Rusçadaki karşılıkları verilmiştir. Kitabın 79. sayfasından 173. sayfasına kadar öğrencilerin Azerbaycan Türkçesiyle konuşmalarını geliştirebilmeleri için farklı cümleler ve bu cümlelerin Rusça karşılıkları verilmiştir. Sayfa 173 ten 213 e kadar olan bölümde Atasözleri başlığı ile özel bir paragraf verilmiştir. Kitabın 217. sayfasından 273. sayfasına dek farklı konularda diyaloglar verilmiştir sayfadan 316. sayfaya dek Azerbaycan Türkçesiyle ve Rusça olan küçük metinler üzerinde alıştırmalar verilmiştir sayfadan itibaren dilbilgisi konularına yer verilmiştir. Kitabın dili yalın ve anlaşılırdır. Kitaptaki metinlerin çoğu gerçek yaşamdan alınmıştır (Abdullayev, 1966: ) yılında Şükürullah Meherremzâde Karabaği Risale-i Hüruf ve Tehgig-i Hütut adlı bir kitap yazımıştır. 581 sayfadan oluşan bu el yazması bir sayfalık girişten, 3 mukaddimeden, 4 bölüm ve son sözden oluşmuştur. Birinci mukaddimede, yazar, kelam ilminin açıklaması ile ilgili olarak varlık, yokluk, mahiyet, cevher vb. kavramlar hakkında bilgi vererek, harfleri ve sesleri bu felsefî kavramlarla ilişklendirmiştir. İkinci mukaddimede zat, cevher, cisim ve nefis gibi kavramların açıklaması verilmiştir. Üçüncü mukaddimede ise yazar keyfiyet, kemiyet, zaman ve mekândan bahsetmiştir. Burada Eflatun, Aristo ve Hoca Nasreddin Tusi den örnekler verilmiştir. Kelam ilminden bahsederken yazar, 28 Arap harfinin seslerini araştırarak bu seslerin yapısından, ahenginden, seslerin ağız boşluğunda nasıl oluştuğundan, kendisinden önceki ve sonraki seslerle birleşen yahut tek hâlde yazılan harflerin içeriğinden bahsetmiştir.

112 98 İkinci bölümde kendinden önceki ve sonraki harflere birleşen harflerin içeriğinden ve şekillerinden bahsedilmiştir. Bu bölümde yazar, 28 harften hangilerinin kendinden önceki harflere, hangi harflerin hem kendinden önceki hem de sonraki harflere birleştiğini anlatmıştır. Yazar, üçüncü bölümde Arap harflerinin özelliklerinden bahsetmiştir. Burada yazar, sesli ve sessiz harfler hakkında bilgi vererek harekelerin Arapça, Farsça ve Azerbaycan Türkçesindeki adlarını ve şekillerini göstermiştir. Dördüncü bölümde ise seslerin nasıl oluştuğunu anlatılmıştır. Bu bölümde, boğaz, dil ve küçük dilin sesleri çıkarma noktasındaki özelliklerinden bahsedilmiştir. Böylece, 28 sesin nasıl oluştuğuna açıklık getirilmiştir. Şükürullah Meherremzâde, kitabının son söz kısmında öğretmen ve öğrencilerin özelliklerini tasvir etmiştir. Şükürullah Meherremzâde nin bu eseri, zamanında mollahane ve medreselerde Azerbaycan Türkçesi, matematik vb. dersleri öğretmek için kullanılan bir ders kitabı olarak kullanılmıştır yılında Sefereli Velibeyov Tiflis şehrinde iki ciltten oluşan Hazine-i Ehbar adlı eserini yazmıştır. Velibeyov un bu eseri 240 sayfadan oluşmuştur. Kitap, Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış geniş, açıklamalı bir sözlüktür. Yazar, eserde alfabe sırasıyla tarih, coğrafya, edebiyat ve bazı tarihî şahsiyetlerin biyografileriyle ilgili kısa bilgiler vermiştir. Ayrıca, eserde Azerbaycan, Osmanlı tarihine, Arap, Hint, İran, Yunanistan, Roma vb. devletlerin ve meşhur tarihî yerlerin tanıtımına da geniş yer verilmiştir (Abdullayev, 1966: ) yılında Tebriz şehrinde Mirza Sadık ibn Molla Esedulla Tebrizi Kitabçe-i Edebiyye adlı bir ders kitabı yazmıştır. Bu kitap taş baskısında basılmıştır ve 158 sayfadan oluşmaktadır. Bu kitap, zamanında mollahanelerde kullanılan ders kitaplarından biri olmuştur. Kitabın dili ve ifadesi kolay ve anlaşılırdır. Kitabçe-i Edebiyye Mirza Sadık ın hazırladığı ve yayımladığı beş bölümden oluşan Hamse-i

113 99 Edebiye ders kitaplarının ikincisidir. Diğer dört kitap hakkında ise bir bilgi yoktur (Abdullayev, 1966:227) yılında Mirza Sadık Fani adlı bir öğretmen Azerbaycan Türkçesinin mollahanelerde öğretilmesi için el yazması şeklinde bir ders kitabı yazmıştır. 103 sayfalık defter yapraklarından oluşan bu eserin adı belli değildir. Öğretmen Mirza Sadık Fani, kitabının birinci sayfasında İbtidai Ders başlığı ile verdiği bölümde kendi öğretmenlik tecrübelerinden bahsetmiş ve öğrencilerle yaptığı konuşmalara yer vermiştir. Kitabın diğer sayfalarında öğrencilere faydalı olacak öğretici metinler verilmiştir yılında Gori Seminarıyasının Azerbaycan Türkçesi öğretmeni Abdülselam tarafından yazılmış Hatt-i Talik ve Nastalig adlı güzel yazı kitabı Tiflis şehrinde yayımlanmıştır. Bu ders kitabı altı sermeşkten (öğrencilerin öğrenmesi için verilen örnek yazı) oluşmuştur. Güney Azerbaycan ın öğretmeni Mirza Hasan Rüşdiyye, hayatını alfabeyi kolaylaştırmaya ve sesli yöntemle Azerbaycan Türkçesi derslerini vermeye adamıştır. Rüşdiyye, öğretmenlik yapmanın yanı sıra ders kitabı yazmış, yeni usullü okullar açmıştır. Onun açtığı yeni okullar istibdat ve din adamları tarafından dokuz kez kapatılmıştır. Ancak Rüşdiyye, kendi düşüncesinden vazgeçmemiş ve yeni okulda, yeni usulle Azerbaycan Türkçesini öğretmeye devam etmiştir. Mirza Hasan Rüşdiyye nin sesli yöntemle yazdığı Vatan Dili kitabı Arap alfabesinin öğretilmesinin kolaylaştırmış ve 60 saatlik öğretim süresinde öğrencilere kendi ana dillerinde yazıp okumayı öğretmiştir. O, uzun tecrübelerden sonra 1894 yılında Vatan Dili ders kitabını yazmış ve Tebriz şehrinde yayımlatmayı başarmıştır. Bu kitap, Güney Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesiyle ve sesli yöntemle yazılmış ilk ders kitabıdır. Vatan Dili kitabı 110 sayfadan ve iki bölümden oluşmuştur. Yazar, kitabın beşinci sayfasına kadar ayrı ayrı kelimelerin şekillerini ve bazı yazı alıştırmaları vermiştir. Kitabın altıncı sayfasından kırkıncı sayfasına kadar sesli yöntemle alfabe öğretimi; kırk birinci sayfada ise alfabe tablosu verilmiştir. Kitabın kırk ikinci

114 100 sayfasından itibaren okuma parçaları verilmiştir. Yazar, her metinden sonra Manası Şudur başlığı ile verilen hikâyeden çıkarılması gereken sonucu öğrencilere sunmuştur yılında Şuşa şehrinde öğretmen-şair Mirza Alesker Növres, Kitab-i Pendi- Etfal (Çoçuklara Nasihat Kitabı) adlı el yazması şeklinde bir okuma kitabı yazmıştır. Bu ders kitabı 30 sayfadan oluşan manzum bir kitaptır. Kitapta birçok didaktik metin yer almıştır. Mirza Alesker in bu kitabı dil ve içerik bakımından zamanı için sade ve mahalle okullarında okuyan çocukların kullanması için faydalı bir üslupla yazılmış ders kitabı olmuştur yılından itibaren Bakü de kent okulunda Azerbaycan Türkçesi öğretmeni olarak çalışan Lazarev Enstitüsünde okumuş İvan (Yahya Bey) Hakverdiyev, Azerbaycan, Arap, Fars ve Rus dillerinde Arabsko-Persidsko-Turessko-Russkie Razgovorı adlı bir sözlük yazmıştır. Eser, Azerbaycan, Rus, Fars ve Araplara konuşma dilini öğretmek ve bir birlerini anlamalarını sağlamak için düşünülmüştür yılında Molla Abdülkadir-ül Kur anî, el yazması şeklinde 125 sayfalık bir defterde Arapça ve Azerbaycan Türkçesiyle bir ders kitabı yazmıştır. Bu ders kitabında yazar, Arapçanın grameriyle ilgili geniş bilgi vermiştir. Kitabın 61. sayfasından itibaren ayrı ayrı dersler ve her derste Arapçanın dilbilgisi esasında Azerbaycan Türkçesiyle geniş bilgi verilmiştir. 2 Ocak 1902 yılında öğretmen Abdulla Memmedzâde, öğrenciler için okul sözlüğü yazmıştır. Bu sözlük el yazması şeklinde küçük bir deftere yazılmış ve üzerinde Kafkasya da müstemel Türk dilinin nadir telaffuz olunan veya hiç telaffuz olunmayıp eskiyen kelimelerin küçük lügatidir. cümlesi yer almıştır (Abdullayev, 1966:243) yılında öğretmen İslam Bey Kabulov, Bakü de Gevaid-i Lisan-i Türkî adlı bir ders kitabı yazmıştır. Bu ders kitabının üzerinde Mekatib-i evveliyede ve rüşdiyyede tedris olunması iktiza eder. cümlesi yer almıştır. Bu kitap, 42 sayfa ve12 üniteden oluşmuştur (Abdullayev, 1966:246) yılında Mirza Necefkulu Müderris Hacı İman öğlu Şirvanî Töhfet-ül Arifin Lisan-i Türkî adlı bir ders kitabı yazmış ve Bakü de yayımlatmıştır. 40 sayfadan

115 101 oluşan bu kitabın mukaddimesinden Mirza Necefkulu nun Bakü de bir mahalle okulu açtığı, orada Azerbaycan Türkçesi, Farsça ve Arapça öğrettiği belli olmaktadır. Yazar, bu ders kitabını kendi okulunda okuyan öğrenciler için yazıp yayımlatmıştır. Kitap, okuma materyali olarak hazırlanmış ve kitapta hikâye şeklinde birçok konuya yer verilmiştir. Yine 1902 yılında Tiflis te Mir Seyfeddin Seyidov Şirvanî Hazine-ül Etfal adlı okuma kitabı yayımlatmıştır. Bu kitap 75 sayfadan ve 35 küçük hikâyeden oluşmuştur yılında öğretmen Mirza Balagardaş Hacıyev Bakü de Şagirdlere Hediye adlı bir ders kitabı yayımlatmıştır. Bu ders kitabı 92 sayfadan oluşmaktadır. Kitabın 25. sayfasına kadar alfabe öğretilmiştir. Kitabın 25. sayfasından sonra okuma parçaları ve küçük manzum parçalar verilmiştir yılında öğretmen Mirza Balagardaş Hacıyev Bakü de Kafkas İstilahı adlı bir ders kitabı yazmış ve el yazması şeklinde taş baskıda yayımlatmıştır. Bu kitap yazarın bir yıl önce yazdığı Şakirtlere Hediye adlı kitabın geliştirilmiş şeklidir. Bu kitap da alfabe sırasına göre yazılmış ve her harfin altında o harfle başlayan çok sayıda kelimeler verilmiştir. Kitabın 26. sayfasından itibaren yaklaşık seksen tane okuma parçasına yer verilmiştir. Bu kitap, zamanında mollahanelerde ana dili ders kitabı olarak okutulmuştur yılında Hasan Sabri Eyvazov Usul-i Tedris ve Talim-Terbiye isimli bir eser yazmış ve Bakü de yayımlatmıştır. Yazar bu eserde öğretim yöntemleri ve eğitimöğretim hakkında geniş bilgiler vermiştir. Hasan Sabri, eserinde Azerbaycan Türkçesi öğretmenin on iki kuralını şöyle göstermiştir: 1. Öğretmenin konuşması kısa ve açık olmalıdır. 2. Eğitimde sürekliliği önem verilmelidir. 3. Öğretmenin açıklaması inandırıcı olmalıdır. 4. Öğrenilen dersin sebebi öğrencilere açıklanmalıdır. 5. Öğrencilere kısa ancak derin bilgiler verilmelidir. 6. İlimlerin esasını öğretirken bilgi ile tecrübe arasında ilişki kurulmalı ve tecrübe kısmına daha çok önem verilmelidir.

116 İşlenen her konudan ne anladıkları öğrencilere sorulmalıdır. 8. Öğretim kolaydan zora doğru olmalıdır. 9. Derste soru-cevap yöntemi sıkça kullanılmalıdır. 10. Derslerde sözlü ve yazılı sorular kullanılmalıdır. 11. Öğretmen konuya göre öğrencilerin seviyesine uygun sorular sormalıdır. 12. Yazma çalışmalarına dikkat edilmeli, yazısız ders olmamalıdır. Alfabe öğreniminden sonra bile yazıya önem verilmelidir (Abdullayev, 1966:255). Gence şehrinin Bağbanlar Rus-Müslüman Okulunun öğretmeni M. Abbas Mollazâde, Türk Dili yahut Türkçe Kıraat adlı bir kitap yazarak 1907 yılında Gence de yayımlatmıştır. Bu ders kitabı ilkokulların ikinci sınıfları için yazılmıştır. Kitap 38 sayfa, 4 bölüm ve 50 paragraftan oluşmuştur. Ders kitabının ilk sayfasında Arap alfabesi, sonra da bu alfabeyi oluşturan harflerin tasnifi verilmiştir. Kitabın birinci bölümünde 10 paragraflık küçük metinler yer almıştır. İkinci bölümde ise 12 paragraf verilmiştir. Bu bölümde daha zor parçalar ve her metnin sonunda konuya uygun atasözleri ve deyimler yer almıştır. Üçüncü bölümde de 12 manzum parça verilmiştir. Yazar bu böüme şair Hasanali Karadaği nin eserlerinden örnekler dâhil etmiştir. Dördüncü bölümde 16 küçük didaktik parça yer almıştır yılında öğretmen Şeyhzâde Hafız Mehmetemin, Nümune-i Tedris ve Terbiye adlı eğitim eserini Bakü de yayımlatmıştır. Bu kitap 47 sayfadan oluşmuştur. Eserde eğitim-öğretim sorunlarından ve öğretim yöntemlerinden bahsedilmiştir. Şeyhzâde Hafız Mehmetemin, uzun yıllar Şeki, Şamahı okullarında ve Bakü deki ünas okulunda Azerbaycan Türkçesi öğretmeni olarak çalışmıştır. O, ilkokullarda derslerin Azerbaycan Türkçesiyle, üst sınıflarda ise Osmanlı Türkçesiyle verilmesi taraftarı olmuştur. Ona göre üst sınıflarda Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış yeterli ders kitabı olmadığından derslerde Türkiye de yayımlanmış ders kitaplarını kullanmak gerekir. Öğretmen Şeyhzâde Hafız Mehmetemin, 1908 yılında Bakü de Fesahet ve Belagat, Fenn-i İnşa ve Usul-i Kitabet adlı eserini yayımlatmıştır. Bu kitap, 108 sayfalık bir eserdir. Yazar bu eseri o zamanlar Bakü Neşr-i Maarif Meclisi vasıtasıyla

117 103 açılmış Darülmuallimin-i İslamiyede Azerbaycan Türkçesi öğretmeni olarak çalışırken yazmış ve yayımlatmıştır. Bu kitap üç bölümden oluşmuştur. Birinci bölüm Fenn-i İnşa ve Kitabet diye adlandırılmıştır. Bu bölüm 10 dersten oluşmuştur. İkinci bölümün adı Fesahet ve Belagat tir. Bu bölüm soru-cevap şeklinde hazırlanmış 6 dersten oluşmuştur. Üçüncü bölümün adı Müntehib Mektup ve Makaleler dir. Burada altı makale yer almıştır yılında şair ve öğretmen olan Abdülhalık Kafarzâde Cennetî, Bakü şehrinde bir ders kitabı yayımlatmıştır. Bu ders kitabı iki bölümden oluşmuştur. Birinci bölümün adı Tecvid-ül Münteheb-ül Etfalül-Mekteb dir. İkinci bölümün adı ise Sebil-ül Cemil Fi Beyanüttersil dir. Kitap 115 sayfadan oluşmuştur. Birinci bölüm fonetikten başlamış ve kırk sekizinci sayfaya dek beş dersi ihtiva etmiştir. Kitap zamanında mollahanelerde Azerbaycan Türkçesi ve Farsçayı öğretmek için ders kiatbı olarak kullanılmıştır yılında Gafur Reşad Mirzazâde ve Mehmetsadık Ahundzâde Bakü de Rehber-i Sarf adlı bir ders kitabı yayımlatmıştır. Kitap 66 sayfadan oluşmuştur. Kitabın mukaddimesinde yazarlar bu kitabı yazarken Rusça gramer kitaplarından yararlandıklarını ifade etmişlerdir. Rehber-i Sarf kitabı altı bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde kelime ve cümleden; ikinci bölümde isim, sıfat, edat, zamir vb. sözcük türlerinden; üçüncü bölümde mastar, fiil ve fiilin zamanlarından; dördüncü bölümde edatlardan; beşinci bölümde cümle tahlilinden; altıncı bölümde ise tasrifin izahından bahsedilmiştir yılında Bakü altı sınıflı şehir okulunun öğretmeni Hacı Mirağa Mir Möhsünzâde Naseh, Bakü de Hediyet-ül Etfal (Çocuklara Hediye) adlı bir ders kitabı yayımlatmıştır. Naseh in bu kitabı 51 sayfadan ve 43 farklı konulu manzum parçadan oluşmuştur yılında Tiflis te Yerevan okul öğretmenleri tarafından Ana Dili adlı bir kitap yayımlanmıştır. Bu kitap Yerevan şehrinde Rus-Müslüman Okulunun öğrencileri için sesli yöntemle hazırlanmıştır. Kitap 48 sayfadan oluşmuş, kitabın on üçüncü

118 104 sayfasına kadar alfabe öğretilmiş, daha sonraki sayfalarda ise küçük okuma parçaları verilmiştir yılında Molla Ağaseyit Mir Halil oğlu Farsça ve Azerbaycan Türkçesiyle bir ders kitabı yazmıştır. Bu eser bir defterde el yazması şeklindedir. Eserde insan ve hayvan hayatıyla ilgili küçük hikâyeler, atasözleri yer almıştır. Son sayfalarda ise matematik hakkında kısa bilgi verilmiştir. Kitapta her günün tarihi gösterilmekle 124 ders verilmiştir yılında Mirza Hüseyin Hasanzâde-i Yerevanî Tiflis şehrinde Tamam Alfabe adlı bir kitap yayımlatmıştır. 38 sayfadan oluşan bu kitap ilkokulların birinci sınıflarında okutulmak için yazılmış bir alfabe kitabıdır. Kitabın başında yazar Gabaglama başlığı ile bir mukaddime vermiştir. Burada o, Arap alfabesiyle yazılmış eski yazı kurallarına karşı çıkmıştır. Kitapta yazar Azerbaycan Türkçesini öğrenmek için Arap harflerini kaldırmak gerektiğini ve yazdığı bu kitapla isteyenin bir ayın içinde Azerbaycan Türkçesini öğrenebileceğini vurgulamıştır yılında Bakü de Mirza Celal Yusifzâde, Ata-Baba Nasihatleri adlı bir ders kitabı yazmıştır. Bu kitap çocuklar için yazılmış 16 sayfalık manzum bir eserdir. Yazar kitapta Nasihatler, Terkib-i Bent, Hükema Sözleri, Hikâyet, Menşe-i Edeb başlıklarıyla nasihat içeren parçalar vermiştir yılında Bakü de Zeynalabdin İpçizâde tarafından Dil Rehberi adlı bir kitap yayımlanmıştır. Kitabın ikinci sayfasından on beşinci sayfasına kadar öğrencilere sorucevap yöntemiyle dil bilgisi kuralları öğretilmiştir yılında Gence şehir okulunun Türkçe öğretmeni Mirza Abbas Abbaszâde Mübtediler için Birinci Yıl Alfabe adlı ders kitabını Bakü şehrinde yayımlatmıştır. Bu eser, sesli yöntemle yazılmış 51 sayfalık bir ders kitabıdır. Kitap, iki bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde alfabe öğretilmiştir. Kitapta harflere ilgili verilmiş kelimelerin resimleri de verilmiştir. İkinci bölümde ise küçük okuma parçaları verilmiştir.

119 yılında Ali Mirza Nerimanov Senani tarafından Tiflis te Nasihet-ül Etfal isimli bir ders kitabı yazılmış ve yayımlanmıştır. Kitap ilköğretimin ikinci sınıfında okuyan öğrenciler için yazılmıştır. Bu ders kitabı 41 sayfadan oluşmuştur. Kitabın içinde yüz tane küçük hikâye yer almıştır. Kitap zamanında ikinci sınıf öğrencilerine okuma yazmayı öğretmek için ders kitabı olarak kullanılmıştır yılında E. Manafzâde Sabit adlı eğitimci bir şair, Bakü de Hatırat adlı bir kitap yayımlatmıştır. Eser 40 sayfadan oluşmuştur. Yazar, bu kitapta yaşlıları ve çocukları okulda eğitim almaya heveslendirmeye çalışmıştır yılında Bakü de Doktor Kara Bey Karabeyov Türkçeden Rusçaya Lügat adlı bir kitap yazmıştır. Kara Karayev in bu kitabı farklı farklı yıllarda yayımlanmış ve birkaç ciltten oluşmuştur. Yazar bu eseriyle Azerbaycan Türklerine Rusça; Ruslara ise Azerbaycan Türkçesini öğretmeyi amaçlamıştır yılında öğretmen Abdulla Bey Efendizâde Bakü de Son Türk Alfabesi adlı bir ders kitabı yayımlatmıştır. Bu kitap 34 sayfadan oluşmaktadır. Yazar kitapta Arap ve Latin alfabesini mukayeseli bir şeklide vermiştir yılında Ahmet Rasim tarafından yazılmış Muhtasar Sarf-i Türkî adlı kitap Bakü de yayımlanmıştır. Kitap daha çok Osmanlı Türkçesiyle yazılmıştır. Kitapta verilen örneklerin, metinlerin çoğu Türk edebiyatından alınmıştır. Bu ders kitabının dili ve ifadesi ağırdır. Tanımlar ise Azerbaycanlı öğrenciler için zor gelebilecek, onların yaşına ve bilgi seviyesine uymayacak şekilde verilmiştir. Görüldüğü gibi, XIX. yüzyılın 30 lu yıllarında Azerbaycan Türkçesiyle ders kitabı ve diğer ders materyalleri yazmak alanında ilk adımlar atılmıştır. Bu dönemde meydana gelen ders kitaplarının asıl amacı diğer milletlerden olan öğrencilerin Azerbaycan Türkçesini öğrenmesini kolaylaştırmak olmuştur. Fakat bunun yanı sıra bu ders kitapları Azerbaycanlı öğrenciler için de yeni yöntemle ders kitapları hazırlamak işini olumlu yönde etkilemiştir. Böylece, ana dilinde yazılan ders kitapları okullarda Azerbaycan Türkçesi derslerinin daha verimli şekilde yapılmasını sağlamıştır.

120 106 XIX. yüzyılın 80 li yıllarından başlayarak açılan halk okulları sebebiyle Azerbaycan Türkçesiyle ders kitaplarının yazılmasında ikinci merhale başlamıştır. Bu dönemde ders kitapları artık Azerbaycan Türkleri için yazılmıştır Azerbaycan da I. (1906) ve II. (1907) Öğretmenler Kurultayı ve Azerbaycan Türkçesinin Öğretilmesinde Karşılaşılan Sorunlar 1905 yılında Rusya da başlayan inkılâp, Rusya nın egemenliğinde olan ülkeleri de etkilemiştir. Bu inkılabî hareketin artmasından korkan Çarlık hükûmeti, zaman kazanmak için bir bildiri ilan etmiştir. 17 Ekim 1905 tarihli bu bildiride halka vicdan, söz, matbaa gibi özgürlüklerin verileceği vaat edilmiştir. Çarlık hükûmetinin halklara hürriyet vereceği haberi Azerbaycan da da duyulmuştur. O zamanlar Azerbaycan daki basın sayfalarında bu meseleyle ilgili çeşitli makaleler yazılmıştır. Böylece, 1905 inkılâbı, mahkûm halklara belli ölçüde özgürlük fırsatı verdiğinden Azerbaycan da da millî okul ve millî basın oluşturulmuştur. Bu zamanlar basın sayfalarında hükûmetin okullarda Azerbaycan Türkçesi derslerinin sayısını artırmaya izin vermesi konusunda haberler yayımlanmıştır. Bu konuda Hayat gazetesi şöyle yazmıştır: Bize yetişen sahih haberlerden şöyle malum oluyor ki Kafkasya Müslümanlarının vekilleri başhakemi Graf Vorontsov Daşkov a verdikleri beyannameye göre Kafkasya Maarif Nahiye müdürü idadiye (realni okul ve gimnaziya) okullarında Türk dili dersini artırmak için çalışmaktadır (Hayat gazetesi, 1905, Nu:29). XX. yüzyıla kadar Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesini bir şekilde müfredata sokabilmek en önemli mesele olmuştur. Ancak XX. yüzyılın başlangıcından itibaren bu meselenin kısmen halledildiğine inanıldığından Azerbaycan Türkçesinin öğretimiyle ilgili birçok yeni mesele ileri sürülmüştür. Azerbaycan da bu dönemde açılan bazı okullarda ders veren öğretmenlerin çoğu İstanbul da eğitim gördüklerinden Osmanlı kültürünü yaymaya çalışmışlardır. Bu öğretmenler yeni açılan okulları İstanbul okullarına benzetmek istediklerinden bu okullara benzer isimler vermeye çalışmışlardır. Mesela, Şeki şehrinde Darüşşafaka, Ağdaş şehrinde Darülirfan, Göyçay şehrinde İkbal gibi okullar açılmıştır. Bu yeni

121 107 okulların en görkemlisi Gence şehrinde açılan Mekteb-i Ruhani okulu olmuştur (Abdullayev, 1966:285). Açılan yeni okullar müfredatsız ve ders kitabı olmadan çalışmıştır yıllarında Azerbaycan aydınları okuma yazmayı artırmak, halk arasındaki bilgisizliği azaltmak, eğitimdeki eskiliği ortadan kaldırmak, eğitimi zorunlu kılmak için bu konuların görüşülüp tartışılabileceği ve kararların alınabileceği bir kurultayın toplanması ihtiyacını duymuşlardır. Öğretmenler kurultayının düzenlenmesi fikrini en çok savunanlardan Hasan Bey Zerdabî, Neriman Nerimanov, Abdulla Şaik, Üzeyir Hacıbeyov, Mahmud Mahmudbeyov, Ferhat Ağazâde olmuştur. Böylece, 1906 yılında Azerbaycan öğretmenlerinin I. kurultayı ve 1907 yılında ise II. kurultayı düzenlenmiştir. Mayıs 1906 yılından kurultay hazırlıklarına başlayan öğretmenler, kurultayda görüşülecek konuları belirledikten sonra ayrı ayrı veya toplu hâlde düşüncelerini proje şeklinde hazırlamışlardır. Kurultayın amacı ve programı ile geniş öğretmen kitlesini de tanıştırmak için Debistan dergisinde şöyle bir bilgi yayımlanmıştır: Kafkasya Müslüman Muallimler Meclisinin Programı I.Bölüm 1. Kafkasya Müslüman muallimler meclisi bu yıl Bakü de 15 Ağustos tarihinden başlayıp ayın sonuna kadar devam edecektir. 2. Meclise Kafkasya kıtasından cemi şehir ve köy Müslüman muallimleri davet olunur. Aynı zamanda o şahıslar ki talim ve terbiye işlerine muhabbetleri vardır, onlar dahi meclise davet olunur. II. Bölüm 1. Hâli hazırda bulunan programları gözden geçirerek tegaze-i zemaneye göre yeniden program tertip etmek, 2. Yeni tertip olunan programa muvafık kitaplar tayin ve telif etmek, 3. Okuma ve yazma usulünü kolaylaştırmak, 4. Köy öğretmenlerinin ehval-meişeti ve güzaranlığına dair meselelere bakmak, 5. Darülmüellimin (Seminaryanın) programını gözden geçirip hâl ve zamanın tegazasına göre değişilmesini talep etmek, 6.Üyeler tarafından takdim edilen meseleleri mecliste halletmek (Abdullayev, 1966:286 dan Debistan dergisi, 1906, Nu. 8). Öğretmenler Kurultayı na Hasan Bey Zerdabî ile Neriman Nerimanov başkanlık

122 108 etmiştir. Nerimanov kurultay toplantılarının birinde lâl usul 7 olarak adlandırılan eski eğitim yönteminin iptalini hükûmetten talep etmeyi teklif etmiş, onun bu teklifi oy çokluğuyla kabul edilmiştir (Göyüşov,1965:78). 15 Ağustos 1906 tarihinde yapılan I. Öğretmenler Kurultayı nda okullarda Azerbaycan Türkçesi derslerine verilen saatleri artırmaya, yeni programlarla ders vermeye, okullarda eğitimin kalitesini artırmaya, okulların tatillerini doğru belirlemeye, ders programlarına uyulmasına, ilkokulun genel ve zorunlu olmasına, eğitimde yeni yöntemler kullanmaya ve faydalı ders kitaplarının hazırlanmasına karar verilmiştir. I. kurultay sona erdikten sonra kurultay kararlarını uygulayan komisyon, Bakü Şehir Duması (meclisi) okullar komisyonu başkanına şu meseleleri kurultay adına ileri sürmüştür: 1. Kurultayca üzerinde çalışılmış Azerbaycan-Türk dili programı onaylansın. 2. Azerbaycan-Türk dili dersi Azerbaycanlılar için esas ders sayılsın. 3. Ana dili dersi kurultay tarafından düzenlenmiş eğitim planına uygun olarak artırılsın. 4. Eğitim planındaki dersler kurultay tarafından düzenlenmiş programa göre uygulansın. 5. Müslüman nüfusun çok olduğu yerlerde millî derslerin yapılmasını kontrol etmek için müfettişlerden biri Müslüman olsun. 6. Ana dili dersi veren öğretmenlerin hakları başka öğretmenlerin hakları ile eşit olsun. 7. Müslüman çocukların okullara alınması sayısı iki kez artırılsın. 8. Şehir ve köy okullarında meslek dersleri veren bölümler açılsın (Ağayev, 1972:65-71). Kurultay komisyonu daha sonra, valiye sunulmak üzere bir mektup da hazırlamıştır. Bu mektup komisyonun üyelerinden F. Ağazâde, M. Mahmudbeyov, S. S. Ahundov tarafından hazırlanmış, komisyon başkanı Hasan Bey Zerdabî tarafından imzalanmıştır. Mektupta şu meseleler yer almıştır: 7 Çarlık Rusyası Döneminde Rus-Müslüman Okullarında Azerbaycan Türklerine Rus dili dersi veren Azerbaycan Türkü öğretmenlere Azerbaycan Türkçesiyle açıklama yapma yasağı getirilmiştir. Öğretmenler bazı cümleleri açıklamak için lâl usul dedikleri bir yöntem kullanmışlardır. Mesela, öğrencilere Köpek havlar. cümlesi anatılacaksa bu, öğrencilere köpeğin havlamasını taklit edilerek anlatmışlardır.

123 Transkafkasya Müslümanlar Seminariyasının (öğretmenler okulu) Tatar (Azerbaycan) şubesini Müslüman merkezlerden birine taşımak. 2. Bu bölümü öğretmenler okuluna dönüştürmek. 3. Bu seminariyada Azerbaycan Türk-Tatar dilini temel ders olarak programa koymak. 4. Müslüman öğretmenlerin haklarını başka öğretmenlerin haklarıyla eşitlemek. 5. Her bir şehirde kız Rus-Tatar (Azerbaycan) okulu açmak. 6. Müslüman öğretmenleri için eğitim kursları düzenlemek (Ağayev, 1972:65-71). Kurultay düzenleme komitesi bu mektuba yapılacak ikinci kurultayın da programını ilave etmiş ve II. Öğretmenler Kurultayı nın 1-15 Haziran 1907 tarihlerinde toplanmasına ve Gence de yapılmasına izin verilmesini talep etmiştir. II. kurultayın programının hazırlanması şubat ayının sonlarına kadar sürmüş, 1907 yılının Mart ayında izin ve onay için söz konusu mektupla beraber valiye sunulmuştur. Mektuba ilave edilen II. kurultayın programında şu maddeler yer almıştır: 1. Kafkasya Müslümanları arasında kadınların eğitim durumunun geliştirmesi, 2. Öğretmenlerin sayısının artırılması ve onların maddi durumunun iyileştirilmesi, 3. Arap alfabesinin kusurlarının ortadan kaldırılması, 4. Azerbaycan Türk edebî dilinin temelinde ders kitapları yeniden düzenlenmesi, 5. Ana dilinin öğretim yöntemlerinin belirlenmesi, sanat eğitimi, güzel yazı sanatı, müzik derslerinin ana dilinde yapılması meselelerinin görüşülmesi ve çözülmesi (Ağayev, 1972:65-71). II. kurultay, 25 Ağustos 1907 tarihinde Bakü de toplanmış ve önceden hazırlanan programa göre çalışmalarına başlamıştır. II. kurultayın 28 Ağustos tarihli dördüncü toplantısında Ferhat Ağazâde, Abdulla Bey Efendiyev, Süleyman Sani Ahundov la beraber düzenledikleri Arap alfabesinin düzeltmelerinin yapıldığı Elifba kitabının projesini kurultay temsilcilerine sunmuştur. Kurultayın 30 Ağustos tarihli toplantısında bu alfabe meselesi yeniden görüşülmüştür. Ferhat Ağazâde, Arap alfabesinin kusurlu ve çok zor olduğunu savunmuştur. Öğrencilerin bu alfabeyle bir şeyler öğrenmelerinin ne kadar uğraştırıcı olduğunu ve eğitimde başarının doğrudan doğruya alfabeyle ilgisini dile getirmiştir. Kurultay temsilcilerinin bir bölümü Ağazâde nin görüşüne karşı çıkmıştır. Ağazâde, projesinde ısrar etmiş ve yeni projenin faydalı olduğu konusunda kurultay üyelerinin büyük bir kısmını ikna edebilmiştir (Ağayev, 1972:65-71).

124 110 Böylece kurul, yeni alfabe ile gazete çıkarmaya karar vermiştir. 22 Eylül 1922 tarihinde Yeni Yol gazetesi Latin alfabesine göre düzenlenmiş ve yayımlanmıştır (Talıbov, 2000:360). II. Öğretmenler Kurultayı nda kurultayın kararlarını uygulayacak bir komisyon kurulmuştur. Kurultay başkanı Hasan Bey Zerdabî nin yerine Mahmut Mahmutbeyov atanmıştır. F. Ağazâde, M. Mahmutbeyov, H. Mahmutbeyov, S. Ahundov, M. Efendiyev, A. Velibeyov gibi isimler üye olarak seçilmiştir. Komisyonda Azerbaycan Türkçesinin eğitimiyle ilgili birçok tedbir alınmıştır. Bu tedbirlerin başında Azerbaycan Türkçesi öğretmenlerinin halkının edebiyatını ve gramerini mükemmel şekilde bilmesi gerektiğinden hareketle Rus-Müslüman Okullarına Azerbaycan Türkçesi öğretmenlerini sınav yoluyla alma meselesi gelmiştir. Böylece, 29 Ekim 1907 tarihinde bir sınav komisyonu belirlenmiştir. 19 Kasım 1907 tarihinde öğretmenler kurultayı temsilcileri olarak A. Emircanov, M. Vekilov, A. Hasanov, Rus-Müslüman Okulu müdürlerinden F. Ağazâde, S. Ahundov, A. Velibeyov ve M. Efendiyev sınav komisyonu olarak toplanmışlardır. Sınav komisyonu dilekçe verenlerin ilk sınavını 23 Kasım tarihi olarak belirlemiştir. Rus-Müslüman Okulunda Azerbaycan Türkçesi derslerini vermek için dört kontenjanlık yere 12 öğretmen dilekçe sunmuştur. Sınavı başarıyla geçen E. Mustafayev, A. İsrafilbeyov, Y. Eliyev, V. İsmayılov işe alınmıştır (Ağayev 1972:65-72). Sonuç olarak, Transkafkasya Müslüman Öğretmenler Kurultaylarının eğitimöğretim programı her ne kadar devlet tarafından onaylanmamışsa da Bakü Rus- Müslüman Okullarının müdürleri kurultayın bu programlarını esas olarak kabul etmişlerdir. Bununla beraber, kurultay kararları bazı ders kitaplarının düzenlenmesi, Azerbaycan Türkçesine ayrılan saatlerin artırılması, eğitim-öğretimde sesli yöntemin kabulünden başka, genellikle gerçekleştirilememiştir. Buna rağmen, Transkafkasya öğretmenlerinin I. ve II. kurultayları Azerbaycan da eğitim-öğretimin gelişmesinde atılan önemli adımlardan biri olmuştur.

125 XIX. Yüzyılda Azerbaycanlı Eğitimcilerin Azerbaycan Türkçesinin Eğitim- Öğretimine Yönelik Çalışmaları Mirza Şafi Vazeh in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mirza Şafi Vazeh, 1792 yılında Azerbaycan ın Gence şehrinde doğmuştur. Birkaç yıl Gence Medresesi nde eğitim görmüş fakat din adamlarına karşı saygısızlığından dolayı medreseden kovulmuştur. Bundan sonra kendi gayretiyle eğitimini tamamlamış, aynı zamanda bir hattat sıfatıyla Gence'de ve çevresinde ün kazanmıştır yıllarında Mirza Şafi, Tiflis'teki kaza okulunda Azerbaycan Türkçesi öğretmeni ve din müderrisi olarak çalışmıştır. Burada okulun öğretmenlerinden, Rus asıllı Grigoryev'le birlikte Rus dilini öğrenen Türkler ve Azerbaycan Türkçesini öğrenmek isteyen Ruslar için ders kitapları, metin örnekleri ve antolojiler hazırlamıştır. Aynı zamanda Tiflis'teki Azerbaycan şairlerini bir araya getiren "Divan-ı Hikmet" adlı edebî meclisin kurucularından biri olmuştur yılında Mirza Şafi Vazeh, Tiflis Koleji nin Doğu dilleri öğretmeni Grıgoryev le Kitab-i Türkî adlı bir ders kitabı hazırlamıştır. Bu ders kitabı Mirza Şafi nin ölümünden sonra lı yıllarda Grigoryev in çabalarıyla bastırılmıştır. 230 sayfadan oluşan Kitab-i Türkî Mirza Şafi nin el yazısıyla taş baskısında basılmıştır. Kitap üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Hikmetler ve Nasihatler başlığı altında ayrı ayrı cümleler şeklinde nasihat ve hikmetli sözler verilmiştir. Bütün bu kelimeler tek tek cümleler şeklinde yazılmış ve aşağıda bu cümlelerin Rusça tercümesi, sonra ise cümlelerdeki kelimelerin tercümesi verilmiştir. Öğrencilerin Azerbaycan Türkçesinden ihtiyaç duydukları kelime hazinesini zenginleştirmek için ve onlara tercüme yöntemi ile dil öğretebilmek için Azerbaycan Türkçesi ve Rusça karşılıklı verilmiş 75 adet cümle, kitabın 21 ci sayfasına kadar devam etmektedir. Cümlelerden sonra küçük metinler şeklinde öğrencilerin yaş ve bilgi seviyesine uygun hikâyeler verilmiştir. Kitabın ikinci bölümünde öğrencilere kitap (basın) dilinden örnekler ( Garabağname ve Derbendname den örnekler), üçüncü bölümde ise Fuzuli nin gazellerinden, Leyla ve Mecnun dan parçalar verilmiştir.

126 112 Mirza Şafi nin bu kitabı yaklaşık 110 yıl önce yazılmasına rağmen çok sade ve kolay bir dilde yazılmıştır. Kitaptaki metinlere bakıldığında Mirza Şafi nin ve Grigoryev in bu ders kitabı için metin seçerken öğrencilerin yaş ve bilgi seviyelerini, zevklerini dikkate aldıkları ve kitaba dâhil ettikleri metinlerin öğrencilerin terbiye edilmesine katkıda bulunmayı amaçladıkları görülmektedir (Abdullayev, 1966:76) Abbaskulu Ağa Bakıhanov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Abbaskulu Ağa Bakıhanov, Azerbaycan ın ilk dilbilimcisidir. O, 3 Temmuz 1794 tarihinde Azerbaycan ın Emircan köyünde doğmuştur. O, eserlerinde Güdsi takma adını kullanmıştır. Bakıhanov, mükemmel derecede Arapça bilmiş ve Doğu medeniyetini yakından tanımıştır. Vakıf olduğu bilgilerden dolayı 1820 yılında Yermalov, Kafkasya daki Rus Ordu Komutanlığı adına Bakıhanov u Tiflis e askeri hizmete götürmüştür. Böylece o, Tiflis te yaşadığı yıllarda Rus ve Batı Avrupa medeniyeti ile daha yakından tanışma fırsatı bulmuştur. Bunların yanı sıra Bakıhanov tarih, felsefe, edebiyat, astronomi, coğrafya vb. ilimlerle de ilgilenmiş, görevinden dolayı birçok ülke gezmiş, farklı insanlarla ve devlet büyükleri ile tanışmıştır. Bakıhanov, 1834 yılında seyahatten geri dönmüş ve resmi devlet hizmetinden ayrılarak kendini halkının refahı için ilim ve medeniyete adamıştır (Talıbov, 2000:180). Bakıhanov, eserlerinde eğitimle ilgili görüşlerini ortaya koymuştur. Onun için ilim ve kemal hâsıl etmek en önemli özelliklerdendir. O eğitim-öğretimin ana dilinde yapılması gerektiğini önemli bulmuş, eğitimde edebiyatı keskin silah olarak değerlendirmiş, zor olan dilbilgisi kurallarını ve ahlaki değerleri bile güzel şiir örnekleri ile öğretmek gerektiğini savunmuş, öğretmenin şahsi liyakat ve yeteneğine yüksek kıymet vermiştir (Karabağlı, 1968:11). Bakıhanov Kanun-i Güdsi eserinde Farsçanın dilbilgisini sade dilde anlatmıştır. O, eseri fonetik, morfoloji ve sentaks olarak üç bölüme ayırmıştır. Kanun-i Güdsi isimli eser, 1831 yılında Farsça, on yıl sonra ise Rusça basılmıştır.

127 113 Bakıhanov un ahlak, terbiye hakkında özgün düşünceleri Tehzib-ül Ahlak ( Ahlakın Temizliği ) ve Nasihatname isimli eserlerinde bulunmaktadır. Tehzib-ül Ahlak eseri; bir mukaddime, on iki bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır (Talıbov, 2000:182). Bakıhanov un Nasihatname isimli eseri Azerbaycan medreselerinde uzun süre ders kitabı olarak kullanılmıştır. Bu eser yirmi dört el yazması sayfasından ve yüz iki nasihatten ibarettir. Yazar burada terbiyeye ait düşüncelerini ortaya koymuştur. Eserin mukaddimesinde Bakıhanov, zamanının ders kitaplarını esik bulduğunu yazmış, bu ders kitaplarının dilinin zor olması nedeniyle öğrenciler tarafından anlaşılmadığını belirtmiştir. Öğretmenlerin bile bu ders kitaplarının dilini anlamakta zorluk çektiklerinden, kitaplardaki cümlelerin uzunluğundan bu cümleleri anlamanın ve kavramanın zor olmasından yakınmıştır (Abdullayev, 1966:68). Resmi devlet işlerinden çok eğitim-öğretime yönelik çalışmalarıyla tanınan Bakıhanov, 1832 yılının başlarında Bakü de Azerbaycanlı çocuklar için dünyevi bir okul açmanın tasarısını hazırlayarak Kafkas ın o zamanki başhakemi General Rozen e takdim etmiştir. Bu tasarıyla Bakıhanov, Aynı zamanda eğitim-öğretime ilişkin görüşlerini de ortaya koymuştur. Onun görüşüne göre, yerli halklar arasında eğitim ne kadar çok yayılırsa devlet o kadar çok sağlam düşünceli şahıslara sahip olur. Bu tasarıda Müslümanlar arasında eğitimin yayılmasıyla kanunsuzlukların ve cinayetlerin azalacağı söylenmiş ve eğitimin yerli halklarla Rus halkı arasındaki ilişkiyi daha sıkı yapacağı, bundan da her iki tarafın fayda sağlayacağı belirtilmiştir. Bakıhanov, bu konuda şunları yazmıştır: Maarife doğru ilk adım mektep tesis etmektir. Ben hemvatanlarımın faydası için bütün kabiliyetimi bu işe adıyorum ve benim nezaretim altında mektep tesis etmek hakkında fikir ortaya atmaya cesaret ediyorum (Ahmedov, 1985:41). Bakıhanov, tasarıda Bakü de üç sınıflı bir okul açmak hakkında, orada verilecek dersler ve öğrenilecek diller, öğretmenlerin ve öğrencilerin sayısı, okulun binası, öğrencilerin okula kabul edilme yaşı, onların yatacağı yer ve giyeceği giysiler, eğitimöğretim araç-gereçleri, okulu bitirenlerden eğitimine devam etmek isteyenlerin Tiflis

128 114 Gimnaziyasına ve Rusya ya gönderilmesi vb. konularda da düşüncelerini belirtmiş ve bu alanlarda çalışmalar yapmıştır Mirza Kâzım Bey in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Azerbaycan ın ilk profesörü olan Mirza Kâzım Bey 1802 yılında doğmuştur. Onun tarih, hukuk, şarkiyat, dilbilimi gibi alanlarda birçok makalesi, monografi ve ders kitapları dâhil yüze yakın bilimsel eseri vardır. O, hayatının büyük bir kısmını ana dilini öğretmeye adamıştır. Mirza Kâzım Bey, önemli bir dilbilimci olarak Rusça, Fransızca, İngilizce, Almanca, Farsça, Arapça ve Osmanlıca yı mükemmel bilmiş hatta bu dillerde bilimsel eserler yazmıştır. Profesör Mirza Kâzım Bey in Azerbaycan Türkçesiyle ilgili yazdığı eseri 1839 yılında Kazan da yayımlanmış Türk-Tatar Dilinin Grammatikası isimli ders kitabıdır. Bu eser Rusça yazılmıştır ve orijinal ismi Grammatika Tureskogo-Tatarskogo Yazıka şeklindedir. İlk defa Azerbaycan Türkçesinin dilbilgisini yazdığı için Mirza Kâzım Bey e Yüksek Demitov Ödülü verilmiştir. Bu kitap, zamanında Azerbaycan Türkçesini öğrenmek isteyen Ruslar için önemli ders kitabı ve öğretmenler için de yardımcı kitap olmuştur. Bu gramer kitabı, 556 sayfalık bir eserdir. Kitap, giriş ve üç büyük bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde sekiz, ikinci bölümde on bir, üçüncü bölümde ise üç alt başlık yer almaktadır. Birinci bölüme şu alt başlıklar dâhildir: 1. Alfabe 2. Seslerin telaffuzu 3. Seslilerin türleri 4. İsim 5. Sıfat 6. İsmin hâlleri 7. Sayı 8. Zamir İkinci bölüme şu alt başlıklar dâhildir:

129 Fiil hakkında malumat 2. Fiilin manaca türleri 3. Yardımcı fiiller 4. Fiil kipleri 5. Fiil çekimleri 6-7. Farklı fiillerin zaman ve kişiye göre değişmesi 8.Edat 9. Zarf 10. Bağlaç 11. Ünlem Üçüncü bölüme dâhil olan alt başlıklar şunlardır: 1. Kelimelerin uzlaşması 2. Kelimelerin bağlanması 3. Cümle kuruluşunun genel sistemi vb. Mirza Kâzım Bey in 1854 yılında yazdığı Türk Dilinin Grammatikası adlı eseri de önemli eserlerdendir. Bu eserinde Mirza Kâzım Bey, Azerbaycan Türkçesinin bütün gramer özelliklerini bilimsel olarak açıklamaya çalışmıştır. Ayrıca kitabın sonunda dönemin Azerbaycan halkının dilinden alınan 4000 kelimelik bir sözlük verilmiştir. Mirza Kâzım Bey, eserlerinde Azerbaycan Türklerinin dilinin tüm özelliklerini göstermiş, gramer kurallarını da çok düzgün bir şekilde sunmuş ve kelimelerin her türünü açıklamaya çalışmıştır. Bu eserinde de o, Fuzuli, Nesimi gibi klasiklerden yararlanmış ve onların eserlerinden örnekler vermiştir. Mirza Kâzım Bey, eserinde yardımcı ögeler olarak Azerbaycan halk hikâyelerinden ve atasözlerinden yararlanmayı ihmal etmemiştir. Eser, dilinin yalın olması nedeniyle kolay anlaşılır niteliktedir (Aliyeva, 2005:127) İsmail Bey Gutgaşınlı nın Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları İsmail Bey Gutgaşınlı, 1806 da Azerbaycan'ın Gutgaşın (şimdiki Gebele şehri) şehrinde doğmuştur. O, ilk tahsilini ailesinden almıştır yılında ise Tiflis teki Rus askerî okulunda eğitimine devam etmiştir yıllarında Rus ordusunda hizmet etmiş ve general rütbesine kadar yükselmiştir yıllarında Rusya-İran, 1828-

130 yıllarında Rusya-Türkiye savaşlarına katılmıştır yıllarında Varşova'da yaşamıştır. İsmail Bey, bir yazar olarak tanınmasını sağlayan "Reşid Bey ve Saadet Hanım" eserini 1835 yılında Varşova da kitap hâlinde yayımlatmıştır. Bu eser, İsmail Bey in çok iyi bildiği Fransız dilinde yazılmış, konusunu ise Azerbaycan hayatından almıştır. İsmail Bey Gutgaşınlı nın "Reşid Bey ve Saadet Hanım" eserini, ilk defa Azerbaycan edebiyatının araştırıcısı Salman Mümtaz arayıp bulmuş, yazarı hakkında bilgiler de ekleyerek yayıma hazırlamıştır. "Reşid Bey ve Saadet Hanım" eserinin Eski Doğu aşk destanlarını hatırlatması, yazarın Doğu tarihine, edebî ve kültürel geleneklerine hâkimiyetini de apaçık göstermektedir. Lakin geleneksel aşk destanlarından farklı olarak Gutgaşınlı, kahramanlarının ruhsal ıstıraplarının yanı sıra onların sosyal hayatla, yaşanılan zamanla, toplum içerisinde karşılaştıkları problemlerle ilgili duygu ve düşüncelerini yansıtmaya de önem vermiştir. Hem Doğu hem de Batı kültürüne vâkıf olan yazar kendi kahramanlarının şahsında bu iki farklı kültür sisteminin olumlu yönlerinin sentezine çaba göstermiştir. Son yıllarda ortaya çıkarılan "Sefernâme" eserinde ise İsmail Bey'in Mekke ziyareti anlatılmıştır. Bu eser, yazarın şahsiyeti, eğitimi, düşünce tarzı ve geçen yüzyıl ortalarında kullandığı Azerbaycan Türkçesi hakkında çeşitli fikirler vermiştir Mirza İsmail Gasir in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mirza İsmail Gasir, 1806 yılında Şirvan ın Leki köyünde doğmuştur. XIX. yüzyılda ilk ana dilinde okullardan biri Mirza İsmail Gasir tarafından 1848 yılında Lenkeran da açılmıştır. Gasir, kendisi de bu okulda ders vermiştir. Bu okulda Azerbaycan Türkçesinin yanı sıra Rusça, Farsça, edebiyat dersleri, bazı ilimler hakkında ise kısa bilgiler verimiştir. Ayrıca Gasir in rehberliğinde Lenkeran da 1850 yılında Fövc-ül-Füseha (güzel konuşanlar) edebî meclisi açılmıştır. Gasir in en önemli özelliklerinden biri de ders kitabı hazırlaması olmuştur. O, 1898 yılında Kanun-i Mirza İsmail Gasir isimli ders kitabı yazmıştır. Gasir 18 yıl Lenkeran iki sınıflı ilkokulunda Azerbaycan Türkçesi ve din öğretmeni olarak çalışmıştır (Talıbov, 2000:225).

131 Mirza Fetheli Ahundov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mirza Fetheli Ahundov, 1812 yılında Azerbaycan ın Şeki şehrinde doğmuştur. O, ilköğretime Hamne deki mollahanede başlamış fakat eğitim sisteminin sert kurallarına dayanamayıp orayı terk etmiştir. Bundan sonra onun terbiyesi ile amcası Hacı Alasker ilgilenmiş, ona dinî eğitim vermiştir. Ahundov, 1834 yılında Tiflis e gitmiş, Kafkasya nın başhakeminin kaleminde hayatının sonuna kadar Doğu dilleri üzerine mütercimlik yapmıştır. O, yıllarında Tiflis Köy Okulunda Azerbaycan Türkçesi dersleri vermiştir yılında Tiflis te açılan Rus tiyatrosunda Shakspeare, Moliere, Gogol, Ostrovski gibi yazarların eserleri, piyesleri sahneye konmuştur. Mirza Fetheli Ahundov, o dönemlerde tiyatroyla ilgilenmeye başlamış ve yıllarında komedi türünde altı eser yazmış ve sadece Azerbaycan da değil bütün yakın Doğu da dram türünün temelini atmıştır (Talıbov, 2000:205). Mirza Fetheli Ahundov, bilimsel, edebî ve felsefî eserlerinde çeğitim-öğretimle ilgili görüşlerini ortaya koymuştur. Ahundov a göre, eğitim-öğretimin en önemli amacı bilimsel bilgilere sahip, yüksek ahlaki sıfatlara sahip, medeni, iradeli insanlar yetiştirmektir. O, yeni okullar açmayı, iyi eğitimli halk öğretmenleri yetiştirmeyi ve öğretimi ana dilinde vermeyi önemli bulmuştur. Ahundov, eserlerinde Bilimi nerede öğrenelim, kimden öğrenelim, hangi dilde öğrenelim ve nasıl öğrenelim? gibi soruları sormuş ve bunlara geniş cevaplar vermiştir (Karabağlı, 1968:12). Bu konuda Ahundov arkadaşı Hasan Bey Zerdabî ye yazdığı mektubunda şöyle demiştir: Ey âlim Hasan Bey! Sen her tür gazetende biz Müslümanlara ilmin faziletini ve faydasını bildirerek bize teklif ediyorsun ki, ilim öğrenin, ilim öğrenin! Çok iyi, fikirlerin kıymetlidir. Biz sizin nasihatinizi işitip ilim öğrenmeye hazırız. Bize söyle bakalım, ilmi nerede öğrenelim, kimden öğrenelim ve hangi dilde öğrenelim? Sizin arzularınız bizim çobanlarımız da kadınlarımız da okuma yazmayı öğrendikleri zaman gerçekleşir (Talıbov, 2000:208).

132 118 Ahundov, ilmi nerede öğrenelim derken okulların olmadığından, kimden öğrenelim derken öğretmenlerin olmadığından, hangi dilde öğretelim derken eğitimin ana dilinde olmamasından şikâyet etmiştir. O dönemlerde faaliyet gösteren okullarda dersler Farsça ve Rusça verildiğinden Ahundov, Gori Öğretmen Okulunda Azerbaycan Şubesinin açılması için yılmadan çalışmıştır. Ahundov, okulun kesinlikle dinden ayrılması gerektiğini savunmuştur. Ona göre, okulda dil ve edebiyat öğretiminin amacı ve vazifesi gençlere vatan, millet sevgisini, bağımsızlığı için canını ve malını feda etmeyi öğretmek ve onları buna hazırlamaktır (Karabağlı, 1968:12). Ahundov, eğitimle insanda olması gereken şu yedi özelliğin geliştirilebileceğine inanır: 1. İnsan kötü işlerden kaçmalı, hayır işler yapmalıdır. 2. İnsan iyilik etmeye çalışmalı, kimsesizlere, fakirlere yardım etmelidir. 3. İnsan zulmü uzaklaştırmalı ve ona karşı mücadele etmelidir. 4. İnsan toplumda diğer vatandaşlarla samimiyet içinde yaşamalıdır. 5. İnsan ilim öğrenmelidir. Çünkü insan ilimsiz aileyi, devleti, saltanatı idare edemez. İlim öğrenmek için okumak, ana dilinde yazıp okumayı bilmek gereklidir. İlim aracılığıyla insanlar toplumdaki kanunlardan haberdar olurlar. 6. İnsan her yerde ilmi yaygınlaştırmaya çalışmalıdır. İlmi yaygınlaştırmak için çocuklara, gençlere eğitim verilmelidir. Çocukların eğitiminde sopa ve tokat kesinlikle kullanılmamalıdır. Böyle şiddet içerikli eğitim çocuğun ahlakını bozar, onu korkak ve yalancı yapar. 7. İnsan toplumda kanunları savunmalıdır (Talıbov, 2000:207). Ahundov, öğretmenlik yaptığı zamanlarda dil öğretiminde Arapçanın doğurduğu zorlukları görmüş ve 1850 yılından itibaren eserlerinde Arapçanın eksiklerini, zorluklarını, halkların medeni inkişafına mani olduğunu göstererek bu alfabenin başka bir alfabe ile değiştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Ahundov, Arapçanın değiştirilmesi için birkaç alfabe projesi hazırlamıştır. Lakin bu projelerin hiçbiri gerekleşmemiştir. O, ilk projesinde Arapçanın Latin alfabesi ile değiştirilmesi meselesini ileri sürmemiştir. O, bu projede Arapçanın ıslahı meselesi ile

133 119 yetinmiştir. Ahundov, Arapçada noktalama işaretlerinin olmadığını ve bu eksikliğin yazıda zorluklar ve anlaşılmazlıklar meydana getirdiğini dikkate alarak Elamet adı ile bazı işaretlerin kabul olmasını gerekli saymıştır. Ahundov, halkı en kısa sürede okumaya alıştırmak için dünyada kullanılan yazılar üzerinde düşünmüş sonuçta Fransız bilim adamı Charl Mesmer in alfabe konusundaki düşüncelerine katılmış ve kullanılan dünya yazılarının üç gruba ayrıldığını göstermiştir: 1. Heroglifi yazı (Çinlilerin yazısı gibi) 2. Sillabi yazı (Arapçada olduğu gibi sağdan sola yazılan yazı) 3. Alfabeti yazı (Avrupalıların soldan sağa yazdıkları yazı) (Abdullayev, 1966:51). Bütün bu düşüncelerin sonucunda Ahundov, heroglifî ve sillabi yazıya oranla alfabeti yazının bütün üstünlüklerini açıklamış, alfabeyi değiştirmek için özgün düşünceler ileri sürmüş ve bu konuda şunları söylemiştir: İlim ve maarif halkın bütün tabakaları arasında yukarıdan aşağıya kadar, fakirden zengine kadar istisnasız herkese şamil olmalıdır. Çoban, ekinci, tacirin de okumaya imkânı olmalıdır. Lakin halkın tam saadeti başka şartlara ve vaziyete bağlıdır ki onların hepsinin de esası ilimlerin yayılmasıdır. Bu ise alfabenin değişmesine bağlıdır. Alfabeyi değiştirmek çok sade bir iştir. İlk olarak, her bir harfin vahit şeklinden başka muhtelif şekiller olmamalıdır. İkincisi, noktalar sessiz harflerden tamamen atılmalıdır. Üçüncüsü, sesliler, kelimelerin terkibinde sessizlerin yanına yazılmalıdır. Dördüncüsü, kelimelerin terkibindeki biri diğerine bitişik yazılan harflerin yerine ayrı ayrı yazılan harfler kullanılmalıdır. Bunun neticesinde de her çocuk bir ayın içinde alfabeyi öğrenecek ve bütün kitapları okuyacaktır (Abdullayev, 1966:56 dan, Mirza Fetheli Ahundov arşivi, dosya:10, sayfa 58-61). Ahundov, o dönemde İstanbul da yaşayan yakın arkadaşı Mirza Melküm Han a (Ahundov, çoğu zaman Melküm Han a Ruhülgüds diye müracaat etmiştir.) yazdığı mektupların birinde şöyle demiştir: Bizim teklif ve vazifemiz iki şeyden ibarettir: Ya yeni alfabenin hayalinden tamamen el çekip, naümit olmak ya da başka tedbirlerle onun hayata geçirilmesi hususunda ve

134 120 mâniaları aradan kaldırmak konusunda çalışmak. Yeni alfabenin hayalinden el çekmek benim gücüm haricindedir. Ben bu fikre öyle bağlanmışım ki bundan kurtulmam çok zordur (Abdullayev, 1966:55). Ahundov, bütün halkın okuma yazmayı öğrenmesi için çabalamıştır. O, bir çobanın bile bilgilenmesini istemiştir. Bütün bunların gerçekleşebilmesi için de alfabenin değişmesi gerektiğini ısrarla savunmuştur. Bu konuda o, hiçbir maddi harcamalardan da kaçınmadığını arkadaşı Melküm Han a yazdığı mektubunda şöyle belirtmiştir: Cenap Ruhülgüds! Ne kadar ki, ben sağım, alfabe fikrinden ve onu hayata geçirmek arzusundan ayrılamayacağım. Siz bu yolda çok zahmetler çekip ve paralar harcadığınız gibi ben de 10 yıldan fazladır ki bu yolda ağır zahmetlere ve büyük harcamalara katlanmışım. İşin başlangıcında talebeleri heveslendirmek için defterime not ettiğime göre her birine bir eşrefi enam adı ile vermekle 80 altın eşrefi bağışlamışım ki, yeni alfabeyi öğrensinler. Bu kadar para da mutlu Mirzalere vermişim ki, yeni alfabenin birçok nüshasını çıkarsınlar. İstanbul a gidip gelmek için 500 manat harcamışım. Hatta bugün bile bu mesele ile alakadar olan yazılara, posta ve kâtiplere elmüzdine (bahşiş) giden harcamalardan bir gün de olsun asude ve rahat değilim. Bundan sonra da bu yolda ne kadar zahmet ve mehariç lazım olursa samimi kalpten kabul edeceğim ki, öz hemvatanlarımı karanlıktan ışığa çıkarayım ve bunun manevi lezzetini tadayım (Abdullayev, 1966:57). Mirza Fetheli Ahundov, dil meselelerini çözmek için İstanbul a, Tahran a giderek yardım istemiş lakin onun düşüncelerine ve yeni alfabe tasarısına yardım edilmemiştir. Yeni alfabe için yapığı bütün bu çalışmalara, gösterdiği bütün mücadelelere rağmen Mirza Fetheli Ahundov, 1878 yılında alfabe değiştirme isteğini gerçekleştiremeden vefat etmiştir Mir Möhsün Nevvab ın Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mir Möhsün Nevvab, 1833 yılında Azerbaycan ın Şuşa şehrinde doğmuştur. O, ilk eğitimini Şuşa da Molla Abbas ın medresesinde almış; burada Arapça, Farsça ve

135 121 Türkçe yi mükemmel şekilde öğrenmiştir. Daha sonraki yıllarda ise Ruşça, matematik, astronomi, kimya, felsefe, mantık gibi dersleri büyük hevesle öğrenmiştir. Nevvab, Şuşa da yaşasa da dünya hâdiseleri, halkların iktisadî ve medeni terakkisi ile yakından ilgilenmiş, halkının bu günü ve geleceği için her zaman endişelenmiştir. O, Şuşa da ve aslında bütün Karabağ da ilmi ve eğitimi tebliğ eden büyük eğitimcilerden olmuştur. Şuşa da kütüphane açılmasında en çok emeği geçenlerden biri de Nevvab olmuştur. O, Şuşa ya Ekinçi, Ziya-i Kafkaziyye, Keşkül, Ahter gibi gazeteleri getirtmiş ve birçok gazetede Karabağ ile ilgili makale ve haberler yayımlatmıştır. Ayrıca Mir Möhsün Nevvab, Şuşa da özel taş baskı matbaası oluşturmakla eğitimci düşüncelerin daha da yaygınlaşmasına zemin hazırlamıştır. XIX. yüzyılın ikinci çeyreğinde Azerbaycan ın çeşitli yerlerinde yeni yöntemlerin uygulandığı okullar ve medreser açılmıştır. Bu okullarda eğitim-öğretim Azerbaycan Türkçesiyle yapılmıştır. Rusça ise bağımsız bir ders olarak öğetilmiştir. Azerbaycan da bu tür okullardan biri de Nevvab tarafından açılmıştır. Onun açtığı okulun ismi Gövheriyye olmuştur. Nevvab, ayrıca yirmiden fazla kitap yazmıştır. Bu kitaplar içerisinde Kifayet-ül-Etfal, Nur-ül-Enter, Tezkire-i Nevvab, Nasihatname gibi eserler de yer almaktadır Seyit Azim Şirvanî nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Seyit Azim Şirvanî, 1835 yılında Şamahı da doğmuştur. İlköğrenimini Dağıstan da almış, Arapça, Farsça ve Dağıstan halklarından birkaçının lehçesini öğrenmiştir. O, 1853 yılında Bağdat a gitmiş, daha sonra ise Şam da eğitim görmüştür. Seyit Azim in eğitim-öğretime yönelik çalışmaları üç okulla ilgili olmuştur. Bunlardan birincisi özel okuldur. Poti şehrinde Mingrel Kent Okulunun öğretmeni Zaharov Narodnoe Obuçenie u Zakavkazskix Tatar (Transkafkasya Tatarlarının Halk Eğitimi) isimli makalesinde Seyit Azim in okulu hakkında şunları söylemiştir: Öğrencilerin sayısı otuz altıdır. Onlardan on ikisi haftada 15 kuruş, dokuzu 20 kuruş ve on ikisi 25 kuruş eğitim parası veriyor (Ahmedov, 1985:281).

136 122 Zaharov, ayrıca Seyit Azim Şirvanî nin Rusça yazıp okumayı bildiğini, Rusça konuşmakta biraz zorlansa da Rusçayı çok güzel anladığını, Rus edebiyatını bildiğini hatta Puşkin den birkaç şiiri Farsçaya çevirdiğini, onun okulunda arzu edenlere Rusça öğretildiğini, Rusça derslerini ise bir Tatar ın (Azerbaycan Türkü) verdiğini de belirtmiştir (Abdullayev, 1966:120). Seyit Azim Şirvanî, kendi okulunda Azerbaycan Türkçesi derslerini vermek ve öğrencilere okuma alıştırmaları yaptırmak için Sadi nin Gülistan ve Bustan eserlerinden ve Farsça yazılmış öğretici önem taşıyan başka eserlerden birkaç metni Azerbaycan Türkçesine çevirmiş, ayrıca kendisi de küçük ve güzel şiirler yazarak bunları ders materyali olarak kullanmıştır. Seyit Azim, ana dilini bilmeyi önemli saymış, bütün yazışmaların ana dilinde yapılması gerektiğini savunmuştur. Ana dilinde okul açmak, halka ilim öğretmek, Azerbaycan Türkçesiyle ders kitapları hazırlamak isteyen Seyit Azim, çocukların Rusça öğrenmeleri gerektiğini de belirtmiştir. O, her dilin önemli olduğundan bahsetmiş fakat Rusçaya ayrıca önem verilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Seyit Azim Şirvanî nin adıyla ilgili olan ikinci okul, Bakü vilayeti ruhani meclisinin nezareti altında Şamahı da 1874 yılında açılan yarısı devlete bağlı, yarısı ise dinî olan okuldur. Bu okul Şirvanî yi bir eğitimci olarak tanıtmıştır. Şirvanî nin okulu dinî olmayan; kuruluşu, eğitim-öğretim planı ve programı ile yeni usullü okul olarak faaliyet göstermiştir. Okul, 50 manata kiralanmış iki odadan oluşan bir binada yerleşmiştir. Çocuklar ders esnasında dizleri üzerinde değil sandalyelerde oturmuşlardır. Derslikte yazı tahtası vardı. Bu okulda her bir saatte dakikalık ara verilmiştir. Mahmudbeyov un yazdığına göre bu okul Azerbaycan ve Farsça olmak üzere iki şubeden oluşmuştur. Okulda din derslerinin yanı sıra Azerbaycan Türkçesi, Rusça, Arapça ve Farsça, güzel yazı öğretilmiş; tarih, coğrafya, matematik vb. dersler hakkında temel bilgiler verilmiştir. Azerbaycan Türkçesi ve Rusça ile birlikte Arapça ve Farsçanın da okul müfredatına dâhil edilmesinin sebebi, o zamanlar Azerbaycan da Arapça ve Farsçanın edebî dil olarak devam etmesi olmuştur. Klasik Doğu edebiyatını tanımak için bu dillerin öğretilmesi çok öneml sayılmıştır. Seyit Azim in okulu, burada Arapça, Farsça öğretildiği için değil Azerbaycan Türkçesi ve Rusça öğretildiği için tanınmıştır. Seyit Azim Şirvanî nin Şamahı da açtığı bu okul o zamanlar genel

137 123 derslerin, özellikle de Azerbaycan Türkçesinin öğretildiği ilk örnek Azerbaycan okulu olmuştur. Seyit Azim in okulu yaklaşık 14 yıl faaliyet göstermiştir. Din adamlarının baskısı, maddi imkânsızlıklar neticesinde okul 1887 yılında kapatılmak zorunda kalmıştır (Ahmedov, 1985: ). Eğitim-öğretime yönelik çalışmalarının neticesi olarak Seyit Azim Şirvanî nin açtığı okul sadece Bakü vilayetinde değil bütün Kafkasya da Müslüman Okulları içinde tanınmıştır. Bakü-Dağıstan halk okulları müdürünün 1877 yılına ait raporunda Seyit Azim in okulu hakkında şöyle denmektedir: Burada yegâne Müslüman okulunun meydana gelmesi öyle büyük bir hadisedir ki bu devlet mükâfatına layık görülmelidir. Hem de Hacı Seyit hiçbir yerden bir şey almıyor ve ona kimse yardım etmiyor (Ahmedov, 1985:283). Seyit Azim in ölümünden sonra oğlu Mir Cafer, babasının hazırladığı ders materyallerini toplayarak düzenlemiş ve 1895 yılında Tebriz de taş baskısı ile bastırmıştır. Bu kitap bir süre mollahanelerde ve mahalle okullarında ders kitabı olarak kullanılmıştır. Kitap, 225 taş baskısından oluşan sayfadan ve 170 metinden oluşmuştur. Kitapta zamanına, öğrencilerin yaşına ve bilgisine uygun olarak birkaç öğretici hikâye, fabl ve nasihatler vardır. Oğlum Mir Cafer e Mektup, Müctehid in Tahsilden Dönmesi, Han ve Dehkan, Aslan İle İki Öküz, Aslan ve Fare gibi metinler bunlara örnek gösterilebilir. Bu kitaplar dışında Seyit Azim, Tacil-Kütüb isimli bir ders kitabı da yazmıştır. O, bu ders kitabına dâhil ettiği metinleri arı Azerbaycan Türkçrsiyle vermeye çalışmıştır. Seyit Azim bu ders kitabına şairlerden ve muhtelif edebî kaynaklardan tercüme ettiği çevirilerini dâhil etmiştir (Abdullayev, 1966:123). Şirvanî, kendi özel okulunun dışında Şamahı da devlet tarafından açılan resmi okulda da öğretmenlik yapmış ve hayatının sonuna kadar Azerbaycan dili ve edebiyatı öğretmeni olarak çalışmıştır. Seyit Azim, bu şehir okulunda öğretmenlik yaparken Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine büyük emek harcayarak öğrencilere Kur an ve din kitapları yerine kendi yazdığı şiirleri ve Doğu klasiklerinden olan Sadi, Hafız gibi şahsiyetlerden yaptığı tercümeleri okutmuştur.

138 124 Şirvanî, birkaç yıl öğretmenlik yaptıktan sonra tercüme ettiği metinlerden oluşan Mecmue-i-Asar-i Hacı Seyit Azim Şirvanî isimli ders kitabını yazmıştır. Bu kitap üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde 71 hikâye vardır. Hikâyeler Sadi nin Gülistan ından ve diğer Fars ve Rus kitaplarından tercüme edilmiştir. İkinci bölümde ise 51 nasihat vardır. Üçüncü bölümde manzum olarak oğluna nasihat adı ile yazdığı öğütler ve hikâyeler yer almaktadır. Üçüncü bölüm Tebiz de basılmıştır. Ders kitabının tamamı ise bastırılmamıştır. Seyit Azim, Mecmue-i Asar-i Hacı Seyit Azim Şirvanî ders kitabının el yazısıyla yazılmış şeklini o zamanlar Gori Öğretmen Okulunda Azerbaycan Şubesinin müdürü olan Çernyayevski ye göndermiş ve Çernyayevski kitaptan birkaç metin alıp hazırladığı Vatan Dili isimli ders kitabına dâhil etmiştir (Abdullayev, 1966: 122). Seyit Azim in önemli hizmetlerinden biri de Azerbaycan Türkçesi ders programı hazırlamasıdır. Bu program, 10 Ekim 1886 yılında Şamahı şehir okulunun eğitim kurulunda onaylanarak Kafkasya Eğitim Dairesine gönderilmiştir. Program kolaydan zora doğru prensibine göre hazırlanmıştır. Sesli yönteme dayanarak hazırlanan bu program o zamanlar şehir okulları için uygun bulunmuştur (Ahmedov, 1985:284). Seyit Azim Şirvanî, öğretmenliğin yanı sıra Beytüs Sefa şiir meclisine de rehberlik etmiştir. O, Zerdabî yle sık sık mektuplaşmış, Zerdabî nin yayımlattığı Ekinçi gazetesine eğitim-öğretimle ilgili şiirlerini göndermiştir (Talıbov, 2000:226). Seyit Azim in ana dili okulu, onun yeni okul uğrunda yaptığı hizmetler ve mücadeleler XIX. yüzyıl Azerbaycan okul tarihinin parlak sayfalarını teşkil etmektedir. Onun bu çalışmaları gelecekteki ana dilinde eğitim veren okulların açılmasına öncülük etmiştir Hacı Zeynalabidin Tagiyev in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Hacı Zeynalabidin Tagiyev in döneminde yazılan eserlerde doğum tarihi 1838 olarak gösterilmiştir. Onun babası Muhammed Tagiyev, Bakü de ayakkabıcılık yaparak geçimini sağlamıştır. Zeynalabidin, annesini küçük yaşta kaybetmiş ve ailesinin fakirliğinden dolayı on yaşında duvarcı ustasının yanında çırak olarak çalışmaya başlamıştır. Kazancını babasına vererek ailesine yardım eden Tagiyev, 12 yaşında taş

139 125 yontmaya başlamış, 15 yaşında duvarcı ustası olmuştur. Daha sonra ise inşaatını yaptığı binaların projelerini çizmeye başlamıştır. Bu işten kazandığı parayla o, 1870 yılında iki kazanlı gaz yağı fabrikasının sahibi olmuştur. Böylece Tagiyev, 1877 de ikinci sınıf tüccar iken 1882 de birinci sınıf tüccar zümresine kabul edilmiştir yılında baba ocağını terk edip yeni eve taşınan Tagiyev, burada Hasan Melikzâde Zerdabî ile tanışmıştır. Bu tanışma, onun eğitim alanındaki faaliyetlerine olumlu etkilerde bulunmuştur (Yeşilot, 2004:31-33). O dönemlerde Azerbaycan da Müslüman kızlar için okul açmak fikrini taşıyan Hasan Bey Zerdabî ve eşi Hanife Hanım ın bu projesi başarıya ulaşmamıştır. Zerdabî den sonra Tagiyev bu projeyi devam ettirmek istemiştir. O, Çar III. Aleksandr a kız okulu açmak için müracaat etse de ondan olumlu cevap alamamıştır. Çar öldükten sonra Tagiyev, Çar ın eşine değerli hediyeler göndererek isteğini yenilemiş ve okul açmaya izin verilirse bu okula onun adını verileceğini söylemiştir. 24 Nisan 1896 tarihinde Kafkasya Eğitim Dairesi Başkanı Senatör Yanovski ye mektup yazan Tagiyev, Azerbaycan kızlarının okuyacağı, eğitim müddetinin dört yıl olacağı, Rusça, Azerbaycan Türkçesi, el ve ev işlerinin öğretileceği bir Rus-Müslüman okulu açmak istediğini bildirmiştir. O, 29 Nisan 1896 tarihinde yine okul açmak isteğiyle Bakü şehir idaresine başvurmuştur. Tagiyev, bu dilekçede okul binasını yaptırmak için 25 bin manat, okulu korumak için 125 bin manat ana sermaye koyacağını ve 20 kişilik pansiyon yaptıracağını bildirmiştir. Bu dilekçeye Kafkasya Eğitim Daire Müfettişi Zavodski olumlu cevap vermiştir. Okulun tüzüğü yazılarak açılış çalışmalarına başlanılmıştır. Bu okulun, Kafkasya Eğitim Dairesinin kanunlarına göre yönetilmesi düşünülmüştür (Yeşilot, 2004:59). Tagiyev, okulun açılması için toplam 150 bin manat sermaye vermeyi düşünmüştür. O, Kafkasya Eğitim Dairesi Başkanlığı na yazdığı dilekçenin sonunda okul onun isteği dışında faaliyet göstermeye başlarsa yatırdığı parayı geri alacağını belirtmiştir (İsmail, İbrahimov, 1994:21) Kafkasya Eğitim Dairesine bağlı olarak açılan Tagiyev in okulu, Halk Okulları Müdürlüğüne de bağlı olmuştur. Okula yedi yaşından büyük Müslüman kızların kabul edilmesi düşünülmüştür. Okulun ders programı, Kafkasya Ders Dairesinin ilkokul programına göre hazırlanmıştır.

140 126 Müslüman ailelerin isteği üzerine okul programına ev ve el işleri dersleri de dâhil edilmiştir. Okulun ilk üç yılında dinî eğitim, son yani 4. yılında ise Rusça ve el işleri derslerinin verilecekti. Okul eğitimi dört yıl sürecek, son yıl ilave sınıf kabul edilecekti. Okulda eğitimin devamı Tagiyev in yatırdığı 150 bin manatın faizi ve okula devam edecek öğrencilerden alınacak harçla sağlanacaktı. Okul binasının yapımına manat harcanmıştır. Okulda 35 fakir öğrenci ücretsiz okuyacak ve yurtta kalacaktı. 15 öğrenci yılda 100 manat harç verecekti (Yeşilot, 2004:60). Yeterli öğrenci kaydolmadığı için 1901 yılının Eylül ayında bu okul açılamamıştır. Tagiyev, halkı Tezepir Camisi ne toplayarak onlardan kızlarını okula göndermelerini istemiştir. Bunun yanı sıra diğer illerden de öğrenci bulmak için Zerdabî nin de içinde bulunduğu yakınlarını görevlendirmiştir. Yeterli öğrenci kaydolduktan sonra okul, 7 Ekim 1901 tarihinde eğitime başlamıştır. Sekiz dokuz yaşlarında olan bu öğrenciler çoğunlukla Şuşa ve Tiflis ten gelmişlerdir. Okulda çalışan sekiz personelin tamamı kadınlardan oluşmuştur. Okuldaki öğrenciler tek tip kıyafet giymiştir. Okulda disiplin kurallarına titizlikle uyulmuş, okul binasının içerisine öğrencilerin çok yakınları olan erkekler bile alınmamıştır. Öğrenciler haftada sadece bir gün izin kullanabilmişlerdir (İsmail ve İbrahimov, 1994:27). Okulun kütüphanesinde Nizami, Seyit Azim Şirvanî, Tevfik Fikret, Namık Kemal, Puşkin, Shiller, Molier, Volter gibi edebiyatçıların eserleri yer almıştır. Okulda tiyatro, edebiyat, dans ve el işleri gibi dernekler de faaliyet göstermiştir (Süleymanov, 1996:24-26) yılında açıldığı zaman dört yıl olan eğitim süresi 1903 yılında beş yıla, daha sonra altı yıla çıkarılmıştır. Tagiyev, 1913 yılında okulu Öğretmen Okuluna dönüştürmek istemiştir. Bu dönüşüm için o, 100 manat ayırmıştır. Okulun açılması için yapılan hazırlıklar bitene kadar iki yıllık eğitim kursu düzenlenmiştir. Bu kursta dinî konuların yanı sıra Rusça, matematik, Azerbaycan Türkçesi, eğitim, tabiat, fizik, tarih, coğrafya, hitabet, el ve ev işleri dersleri de verilmiştir (Yeşilot, 2004:65). Tagiyev in 1901 yılında temelini attığı Müslüman Kız Okulu, dönemin karışıklıkları nedeniyle 1918 yılında faaliyetini durdurmak zorunda kalmıştır.

141 127 XIX. yüzyılın sonlarında Azerbaycan da farklı alanlarda uzmanlaşmış insanların yetiştirilmesi için de yeni okullar açılmıştır. Tagiyev in Azerbaycan ın Merdekan kasabasında açtığı Bağcılık Okulu bu amaca hizmet etmiştir. Bağcılık Okulu 27 Ekim 1896 tarihinde faaliyete başlamıştır. Bu okulda bilimsel yöntemlerle bağcılık yapmak öğretilmiştir (Yeşilot, 2004:66). Okulun bulunduğu arazinin taşlık ve kıraç olmasına rağmen Ancak Tagiyev, buraya verimli toprak taşıtarak ağaç diktirmiş ve burada uzun uğraşlar neticesinde bağ kurmayı başarmıştır (Süleymanov, 1996:11-12). Okula bu bölgede yaşayan Türk çocukları kabul edilmiş ve onlara bağcılık konusunda eğitim verimiştir. İlk yıl okula 50 öğrenci kaydedilmiştir. Öğrenciler okulda yatmış sadece cuma günleri evlerine gidebilmişlerdir. Bağcılıkla ilgili derslerin ve uygulamaların yanında öğrencilere Azerbaycan Türkçesi, Rusça, matematik ve güzel yazı dersleri de verilmiştir (Yeşilot, 2004:67). Zenginliğinden çok hayırseverliği ve eğitime katkısıyla tanınan, Halkım varlık içinde yaşasın, gençler okusun. düşüncesine sahip olan Hacı Zeynalabidin Tagiyev, 1 Eylül 1924 tarihinde Merdekân daki bağ evinde vefat etmiştir Aleksey Osipoviç Çernyayevski nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Bir Azerbaycan Türkçesi eğitmeni olan Aleksey Osipoviç Çernyayevski, Azerbaycan eğitimine büyük hizmetlerde bulunmuştur. O, 1840 yılında Azerbaycan ın Şamahı şehrinde doğmuş, ilkokul eğitimini bu şehirdeki kaza okulunda almıştır. Çernyayevski kendi çabaları ile Azerbaycan Türkçesini mükemmel şekilde öğrenmiş, daha sonraları Azerbaycan da Aksu şehrinde postanede çalışmıştır. Bu arada öğretmenliğe çok hevesli olduğundan köyün küçük çocuklarını toplayıp onlara Rusça öğretmiştir. 60 lı yıllarda Bakü valisi Kolyubakin ini teşebbüsü ile birçok Rus köyünde, aynı zamanda 1866 yılında Mereze köyünde ilk halk okulu açılmıştır. Bu okullarda öğretmenlik görevini Çernyayevski hiçbir karşılık beklemeden kendi üzerine almıştır.

142 yılında Kafkas Tedris Kazasının müdürü Neverov, Mereze köyüne gelerek okuldaki işleri yakından görmüş, okuldaki eğitim-öğretimi çok beğenmiş ve okulun faaliyeti hakkında Kafkasya başhakemine ayrıntılı bilgi vermiştir. Çernyayevski, Azerbaycan Türkçesine çok iyi derecede vakıf olduğu için müdür Tiflis te onu Azerbaycan Türkçesi öğretmeni görevine tayin edeceğini vaat etmiştir. Böylece, Çernyayevski nin çalıştığı okulun şöhreti artmıştır. O, velilerin de desteğiyle okul binası yaptırmış, okulda kütüphane oluşturmuştur. Daha sonra Çernyayevski, postanedeki işinden ayrılmış ve Tiflis teki Gürcü Okulunda önce öğretmen olarak çalışmış, daha sonra ise müfettiş görevine atanmıştır yılında Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan Şubesine müdür olarak tayin edilmiştir. Çernyayevski, ilk defa Azerbaycan Türkçesiyle ders kitabı yazmak faaliyetine bu yıllarda başlamıştır. Gori Öğretmen Okulunun bünyesinde Azerbaycan Şubesi açıldıktan sonra Tiflis te Azerbaycan Türkleri yaşamadığından burada ilkokul açmak mümkün olmamıştır. Çernyayevski nin teşebbüsüyle Kafkasya nın her tarafından yirmi köylü çocuğunu toplanmış ve bu çocuklar okulun dâhilinde açılan yatılı okula kabul edilmişlerdir. Bu sefer de Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış alfabe kitabı olmadığından bu çocuklara Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesinin mümkün olmayacağı anlaşılmıştır. O dönemlerde bu ciddi bir sorun olarak ortaya çıkmıştır (Aliyeva, 2005:160). Çernyayevski, acilen okulun tecrübeli Azerbaycanlı öğrencilerini toplayıp onlarla bu konu üzerine danışmış ve henüz ders kitabı olmadığından bu öğrencilerin yardımıyla haftalık bir program ve günlük derslerde pratik yapmak için okuma kitapları hazırlamıştır. O zamanlar Gori Öğretmen Okulunun öğrencilerinden olan Reşid Bey Efendiyev, sonralar bu konuda şöyle demiştir: Bir zaman anladılar ki Türk (Azerbaycan) dilinde alfabe kitabı katiyen yoktur ve olmamıştır. Böylece Çernyayevski büyük talebeleri kabinesine toplayıp bir komisyon oluşturdu. Ben de o komisyona katılanlar arasındaydım. Haftalık program tertip edip günlük derslere materyal hazırlıyorduk. Dört ilkokulda sesli yöntemle ders veriliyordu. Ermeni, Gürcü ve Rus dillerinde böyle bir yöntemle basılmış kitaplar vardı. Lakin yalnız Türk (Azerbaycan) için yeniden kitap yayımlatmaya büyük ihtiyaç vardı. Çünkü Tatar

143 129 (Azerbaycan) şubesini bitirip öğretmen çıkan gençler için köylerde Türk okulları açılıyordu. Onlar köye gittikleri zaman kendi okullarını seminariya dâhilindeki örnek okula benzeterek derslerini yeni yazılmış kitaplarla vereceklerdi. Bu sebeple, Çernyayevski elindeki ders materyallerini geliştirerek bir ders kitabı hazırladı ve benim el yazımla taş baskısında 1883 yılında Vatan Dili adıyla bastırdı (Ahmedov, 1985:127). Çernyayevski, Vatan Dili ders kitabını yazmak için epey malzeme toplamış ve bu malzemeleri inceleyerek gelecekte ders kitabı hazırlamak için elinde bulundurmuştur. O, kısa zamanda Arap alfabesini öğrenmiş, öğrencilere üç yıldan fazla ders vererek tecrübe edindikten sonra kullandığı metinlerden yola çıkarak sesli yöntemle Vatan Dili isimli alfabe kitabını oluşturmuştur. Şunu da belirtmek gerekir ki Türk halkları içinde sesli yöntemle ders vermek ve ders kitabı yazmak teşebbüsü Azerbaycan da başlamıştır. Bu yöntem, 1880 yılında ilk defa Azerbaycan okullarında eğitim-öğretimi kolaylaştırmak için uygulanmıştır (Abdullayev, 1966:103). Vatan Dili ders kitabının yazılmasının öneminden bahseden Çernyayevski sonralar bu konuda şöyle yazmıştır: Seminariyanın Azerbaycan Şubesinin yanındaki iptidaî mektep gibi müptedi mektepleri bina eylemeye çok şey lazımdı. Aynı zamanda birisi yeni kaide ile tasnif olunmuş kitaplar idi. Ben o kadar aramama rağmen eğitim-öğretim kanununa muvafık bir kitap bulamadım. İttifaken mülahaza edip bu kitapları eğitim-öğretim kaidesine elverişli görmedim ve mektebimizde eski yöntemlerle ders vermeyi ve hâlihazırda var olan kitapları yararsız buldum. Bunlarla devam etseydik mektebimizi muntazam tanıtamazdık. Böylece zikrolunan zorluklar nedeniyle Müslüman alfabesini sesli yöntemle öğretmeyi gerekli buldum (Çernyayevski, 1882:3-4). Vatan Dili Çernyayevski nin talebesi olan Reşid Bey Efendiyev tarafından Arapça yazılmıştır. Reşid Bey Efendiyev in el yazısı güzel olduğu için Çernyayevski bu kitabı ona yazdırmış ve 1882 yılında Tiflis te bastırmıştır. Kitap 66 sayfadan ve iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm 1-30 sayfalar, ikinci bölümse sayfalardan ibarettir sayfalarda İçindekiler kısmı yer almaktadır. Birinci bölümün ilk sayfasında resim çizmek, ikinci, üçüncü sayfalarında ise yazı örnekleri verilmiştir. Teorik materyal dördüncü sayfadan Bismillahir Rahmanir

144 130 Rahim yazısı ile başlar. Dördüncü sayfadan yirmi sekizinci sayfaya kadar alfabe ile tanışma, harf ve özel yazı işaretlerinden örnekler, verilen metnin birinci kelimesini anlatan resimler, birleşik kelimeler, kısa cümleler, yedi küçük hikâye, kırk beş atasözü, beş bilmece verilmiştir. 29 uncu ve 30 uncu sayfalarda eski Azerbaycan alfabesini oluşturan harflerin isimlerini açıklayan ve sıralanmasını belirleyen tablolar verilmiştir. Kitabın bu bölümü taş baskısı usulü ile bastırılmıştır. Bölüm tamamen Reşid Bey Efendiyev tarafından el yazısıyla yazılmıştır. İkinci bölümün otuz bir, otuz ikinci sayfalarında harf birleşmeleri, kelimeler; otuz üçüncü sayfadan altmış dördüncü sayfaya kadarsa yirmi sekiz küçük hikâye, on dört manzum eser, altmış üç atasözü, on sekiz bilmece ve bir tane tekerleme verilmiştir. Vatan Dili ders kitabında birçok yazar ve şairden hikâyeler ve şiirler yer almıştır. Bu eserlerin tercümesi ile Çernyayevski nin yanı sıra Reşid Bey Efendiyev, Firidun Bey Köçerli, Sefereli Velibeyov da ilgilenmiştir. Kitapta Krılov dan Horoz ve İnci Tanesi (sayfa 36), Çocuk ve Yılan (sayfa 39) fabllarının tercümesi, Uşinski den Fareler (sayfa 47) küçük öyküsünün nazımla tercümesi vb. örnekler yer almıştır. Vatan Dili kitabı, her yıl küçük değişikliklerle 1910 yılına kadar hatta daha sonraki yıllarda da basılmıştır. O dönemlerde okullarda Azerbaycanlı çocuklar bu kitapla okuma yazma öğrenmişlerdir. Çernyayevski nin önemli hizmetlerinden biri de ana dilinin öğretilmesinde sesli yöntemi uygulamış ve buna ait yardımcı kitap da yazmış olmasıdır. Metodiki Rehberlik adlanan bu kitapçık Hicri tarihiyle 1299 yılında Tiflis te yayımlamıştır. 27 sayfadan oluşan bu yardımcı kitabın üzerine Vatan Dili yazmaktadır. Kitapçıkta alfabe öğretimi için tavsiyelere çok geniş yer verilerek şöyle denmiştir: Bizim kitapçığımız tahminen elli dersi ihtiva eder. O dersleri elli günün içinde yani sekiz, dokuz haftada çocuklara mümkündür. Ama çok iyi olurdu ki muallim sırf çocukların anlamasının nazarda tutarak zikrolunan süreye önem versin. Eğer öğretim beş ya da altı ay sürerse bu zaman çocuklar sadece okumayı değil, her çeşit kitabı ve yazıları okuyup yazmayı da öğrenecekler. Vesselam! (Çernyayevski, 1882:26-27).

145 131 Vatan Dili kitabı zamanında yararlı bir ders aracı olmuştur. Fakat daha sonraki yıllarda bu kitapta bazı eksiklikler meydana çıkmaya başlamıştır. Bu eksiklikler, alfabe öğretimini zorlaştırmıştır. Şöyle ki Çernyayevski, kitabında Arapçanın kusurlarından kurtulamamıştır. Çernyayevski, dinî ve millî meselelerde itham edilmemek için kitabını yazarken ihtiyatlı davranmıştır. Bu sebeple o, dersten önce okunan ve sonra okunacak duaları da kitabına dâhil etmiştir. Vatan Dili (I.Cilt) ders kitabında var olan kusurlara rağmen Çernyayevski nin bu kitabı, Azerbaycan halk okulları için sesli yöntem ile yazılmış ve yayımlanmış ilk alfabe kitabı ve kendisinden sonraki okuma kitapları için örnek olmuştur (Ahmedov, 1985:131 den Mehdizâde, 1956:106). Çernyayevski nin en önemli hizmetlerinden biri de Rus eğitim düşüncesi esasında ilk defa Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış ders kitabı oluşturmasıdır. O, ders kitaplarını yazarken Rus eğitimcisi Uşinski nin tecrübelerine ve onun Rodnoe Slovo (Ana Dili) eserine dayanmıştır. Çernyayevski, sadece Rodnoe Slovo (Ana Dili) isimli eserden değil Uşinski nin ders kitabında yer alan eğitim-öğretim materyallerinden de yararlanmış, birçok metni Uşinski nin ders kitabından alıp Azerbaycan Türkçesine çevirmiş ve sonralar Vatan Dili (II. Cilt) ders kitabına dâhil etmiştir. Bu kitabın yazılmasında önemli rolü olanlardan biri de Hasanali Karadağî dir. Karadağî, yazılacak bu ana dili ders kitabına dâhil edilmesi için çocuk şiirleri ve hikâyeleri yazıp hazırlamış, Şuşa da açtığı okulda tecrübe etmiş ve daha sonra Çernyayevski ye göndermiştir. Vatan Dili ders kitabının II. cildi ilk defa 1888 yılında Tiflis te Keşkül matbaasında basılmıştır. Vatan Dili kitabının ikinci cildinin üzerinde Türkî- Azerbaycan Dilinde Talim-i Kıraat ve İnşa ve İmla Meşguliyeti için Kitapçadır. diye yazmıştır. Kitabın yazarları Çernyayevski ve Sefereli Velibeyov dur. Bu kitap, ikinci sınıf öğrencileri için hazırlanmış 150 sayfalık okuma kitabıdır. Kitap sade bir dilde yazılmıştır. Çernyayevski ve Velibeyov, kitabın dilinin sade olmasının bazı aydınlar tarafından eleştirileceğine dikkat çekerek kitabın mukaddimesinde şöyle yazmaktadırlar: Kanımızca bu kitabın dili bir pare Müslüman ulemalarına sade görülecektir. Çünkü onların reyi ve nazarlarına göre fasihane ibareler, Arapça, Farsça kelimelerle dolu

146 132 olmalıdır. Ama bu konuda bizi mazur görüp şunu nazara alsınlar ki bu kitapçık ancak alfabeyi bitirip okumaya yeni başlayanlar içindir (Çernyayevski ve Velibeyov, 1888:4). Çernyayevski ve Velibeyov bu okuma kitabının girişinde o zaman için çok önem arz eden bir sıra gramer sorunlarını, imla ve metodik meseleleri izah etmiş ve Azerbaycan Türkçesi öğretmenlerine kıymetli tavsiyelerde bulunmuşlardır. Bu kitapta okuma parçalarının yanı sıra yazım kuralları ve noktalama işaretleri hakkında bilgi ve öğrencilerin sözcük hazinesinin zenginleştirilmesi için alıştırmalar da verilmiştir. Azerbaycan Türkçesinin öğretimi tarihinde önemli bir yeri olan Çernyayevski, yirmi beş yıla yakın bir süre öğretmenlik yapmıştır yılında Azerbaycan Şubesinin ikinci sınıf öğrencisi Sefereli Velibeyov un ablasının oğlu Süleyman Ahundov tabanca ile kendini öldürmek istemiş fakat sağ kalmıştır. Bu olayla ilgili olarak Çernyayevski yi suçlamaya başlamışlardır. Çeşitli polis dairelerine verilen ifadeler ve aramalardan Çernyayevski, aslında bütün bunların okul müdürünün onun görevinden ayrılmasını istediğinden yapıldığını anlamıştır. Böylece, Çernyayevski 1893 yılının Mart ayında Çarlık memurları tarafından takip edildiğini hissettiği için kendi isteğiyle Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan Şubesinden ayrılmış ve Tiflis e taşınmıştır. 14 Aralık 1897 yılında Tiflis te elli beş yaşında vefat etmiştir Hasan Bey Zerdabî nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Azerbaycan millî basınının ve millî tiyatrosunun kurucusu, eğitimci, gazeteci ve yazar olan Hasan Bey Zerdabî, 7 Haziran 1842 de Azerbaycan ın Göyçay ilçesinin Zerdab köyünde doğmuştur. Hasan Bey, ilköğrenimini Arapça ve Farsça almıştır yılında babası önce onu Rusça eğitim veren Şamahı Kent Okuluna vermiştir. Bu okulda mezuniyet sınavlarını büyük bir başarıyla veren Hasan Bey, Kafkasya Eğitim Dairesi Başkanlığı nın dikkatini çekmiş ve burslu olarak Tiflis ortaokulunun 5. sınıfına kabul edilmiştir yılında ortaokulu bitiren Hasan Bey Zerdabî, 1861 yılında büyük başarıları dikkate alınarak Moskova Üniversitesi'nin Fizik-Matematik Fakültesi nin Tabiat Bölümüne sınavsız kabul edilmiş ve 1865 yılında aynı üniversiteyi dereceyle bitirmiştir.

147 yılında Bakü ortaokuluna tabiat tarihi öğretmeni tayin edilen Zerdabî burada da ilk önce Azerbaycan gençlerini ortaokul ve üniversite eğitimine teşvik etmenin yollarını düşünmüş ve bu amaçla da yaz tatili zamanı, Azerbaycan'ın şehir ve köylerini dolaşarak yoksul talebelere yardım etmek için "Müslüman Cemiyyet-i Hayriyesi" kurumunun temelini atmıştır yılında Hasan Bey Zerdabî'nin başkanlığı ve ortaokuldaki Azerbaycan talebelerinin yardımıyla Azerbaycan kültürü tarihinde Azerbaycan Türkçesiyle ilk tiyatro oyunu olan Mirza Fetheli Ahundov un "Hacı Gara" komedisi sahnelenmiştir. Oyun büyük başarıyla sahnelenmiş ve buradan toplanan para yoksul talebelere dağıtılmıştır. Tiyatro oyunlarının yardımı ile milleti uyandırmanın zor olduğunu gören Zerdabî, herkese hitap etmek için gazete yayımlamayı mutlak saymıştır. Bu amaçla Zerdabî, 1872 yılında "Ekinçi" adlı gazeteyi yayımlamak isteğiyle Kafkasya'nın resmi makamlarına müracaat etmiştir. Yalnız üç yıl aradan ve uzun, üzücü mücadelelerden sonra Zerdabî, 1875 yılında Ekinçi gazetesini yayımlamaya başlayabilmiştir. İlk Azerbaycan gazetesi olan Ekinçi nin birinci sayısı 22 Temmuz 1875 tarihinde çıkarılmıştır. Hasan Bey Zerdabî bu ilk Azerbaycan gazetesinin hem sahibi hem başyazarı hem tashihçisi olmuştur. Yayımladığı günden itibaren Ekinçi nin her bir sayısında mutlaka okuldan ve eğitimden bahsedilmiştir. "Ekinçi" kısa zamanda Azerbaycan kültür hayatının önemli bir merkezi haline gelmiştir. Seyit Azim Şirvanî, Necef Bey Vezirov, Esgerağa Gorâni, Elizâde Şirvâni gibi tanınmış aydınlar, gazetenin etrafında toplanarak yeniliği, eğitim ve kültürü gazetenin sayfalarından halka aktarmaya başlamışlardır. Fakat 1877 yılında Rusya- Türkiye savaşı başladıktan sonra Ermeni casuslarının verdikleri bilgilere dayanan Rus resmi makamları "Ekinçi"yi savaşta Türkleri desteklemekle suçlayarak kapatmışlardır. Zerdabî, okul açmak istemiştir fakat buna izin verilmemiştir. Zerdabî'yi Azerbaycan'dan uzaklaştırmak isteyen Rus yöneticileri 1878 yılında onu Rusya ya Stavropol ortaokuluna göndermişlerdir. Lakin kendi halkının içerisinde olmayı her şeyden üstün tutan Zerdabî, resmi devlet hizmetinden istifa etmiş ve doğduğu köy

148 134 Zerdab'a dönerek polis gözetimi altında burada yaşamaya başlamıştır. O, Zerdab'da yaşadığı dönemde, köylüleri yeni tarımcılık yöntemleri ile tanıştırmış, onların haklarını savunmuştur yılında Bakü'ye dönen Zerdâbi, burada hem "Kaspi" gazetesinde çalışmış hem de Bakü Belediyesi nin azası olarak şehir hayatının düzenlemesine, özellikle de Müslüman nüfusun sorunlarının çözülmesine yardımcı olmuştur. O, 1898 yılında hayırsever zengin Hacı Zeynalabdin Tagiyev'in maddi desteği ile Bakü'de ilkokul açmıştır. Azerbaycan öğretmenlerinin 1906 yılında toplanan kurultayının gerçekleşmesinde de Zerdabî'nin önemli hizmetleri olmuştur. Hasan Bey Zerdabî, 28 Kasım 1907 yılında Bakü'de vefat etmiş ve 1 Aralık ta büyük bir törenle defnedilmiştir Hasanali Karadağî nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Öğretmen ve şair olan Hasanali Karadaği, 1850 yılında Şuşa da asker ailesinde doğmuştur. O, sekiz-dokuz yaşlarındayken Şuşa da açılmış kaza okuluna dâhil olmuş ve 1866 yılında bu okulu bitirmiştir. Rusçayı bilen Hasanali, daha sonra Arapça ve Farsça öğrenmek için müderris Yusufzâde den ders almış ve kısa bir süre sonra bu dilleri mükemmel şekilde öğrenmiş; Sadi, Firdevsi, Nizami, Hakani, Nesimi ve Fuzuli gibi büyük şairlerin edebî kişilikleriyle tanışmıştır. Rus tahsilli Hasanali, Arapça, Farsça ve İslam ın esaslarını öğrenmek üçün komşusu olan Mirza Beşir Yusifzâde nin babası Mirza Alekber Yusifzâde den ders almıştır. Mirza Alekber Yusifzâde, Heseneliağaya Arapça, Farsça öğretmiş; Sadi, Firdevsi, Nizami, Hakani, Fuzuli gibi şairlerin eserlerinin orijinallerini benimsetmeye çalışmıştır. Hasanali Karadağî şiire büyük heves göstererek gazel, muhammes yazmaya başlamıştır. Hasanali Karadaği, halk arasında bilgili kişi olarak tanınmaya başlamıştır. Komşular çocukların Azerbaycan Türkçesini öğrenmek için onun yanına göndermişlerdir. Bir süre sonra Karadaği, yirmi öğrenci toplamış ve Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren yeni usullü bir okul açmıştır. Bu okulda mollahanelerde

149 135 olduğu gibi hasır üzerinde diz üzerinde oturulup Çereke ve Kur an okutulmamış, aksine çocuklar özenle hazırlanmış sıralarda oturtulmuş ve Hasanali Karadaği nin el yazısı ile Azerbaycan Türkçesiyle sade şekilde hazırladığı alfabe ile okumayı öğrenmişlerdir. Hasanali Karadaği, bu okulda 1873 yılına kadar öğretmenlik yapmıştır. Ayrıca o, Azerbaycan okul tarihinde Şuşa da yeni usulle okul açanlardan ilki olarak bilinmektedir (Abdullayev, 1966:136) yılında Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan Şubesi müdürü olan Çernyayevski, Tiflis e davet ettiği Azerbaycanlı aydınlara Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış ders kitabı oluşturmak meselesini anlatmıştır. Bu anlamda Çernyayevski nin en yakın yardımcısı Sefereli Velibeyov ve Hasanali Karadaği olmuştur. Karadaği, yeni hazırlanacak ana dili ders kitabına dâhil edilecek olan çocuk şiirlerini yazıp hazırlamayı üstlenmiştir. O, Şuşa da açtığı okulda ana dili ders kitabı olmadığından yazdığı küçük hikâyeleri, şiirleri çocuklara öğretmiş, ezberletmiş, tahlil ettirmiş, onlara şarkı söyletmiştir. Böylece, Karadaği, ders kitapları için hazırladığı parçaları okulda tecrübe etmiştir. O, ayrıca büyük Rus şairi Krılov un altmışa kadar fablını Rusçadan Azerbaycan Türkçesine tercüme etmiştir. Daha sonra o, yazdığı bütün şiirleri Azerbaycan Türkçesi ile hazırlanması düşünülen ders kitaplarına dâhil etmek üzere Çernyayevski ye göndermiştir. Sonuç olarak, Çernyayevski nin sesli yöntemle hazırlanmış olan Vatan Dili (I. Cilt-Alfabe), Çernyayevski ve S. Velibeyov un Vatan Dili (II. Cilt-Okuma) kitabı yazılmıştır. Bu kitabın mukaddimesinde Hasanali Karadaği nin büyük hizmetlerinden de bahsedilmiştir (Abdullayev, 1966:137) yılına kadar Hasanali Karadaği Şuşa da öğretmenlik yapmanın yanı sıra edebî çalışmalarla da uğraşmış, birçok eser yazmış, Rusçadan annelere yardım amacıyla birçok faydalı tercüme yapmıştır. Ayrıca Karabağ ın tarihini Garabağname isimli eserinde yazmıştır. Hasanali Karadaği, Azerbaycan da Sovyet Hâkimiyeti kurulduktan sonra da tarih ve edebiyat alanındaki çalışmalarına devam etmiştir. Azerbaycan ın eğitim tarihinde önemli yere sahip olan Hasanali Karadaği, 2 Aralık 1929 yılında Şuşa da vefat etmiştir.

150 Mehmettağı Seferov un (Sıtkı) Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Azerbaycan ın eğitim ve okul tarihinde daha çok Sıtkı mahlasıyla tanınan öğretmen Mehmettağı Seferov un çok önemli yeri olmuştur. O, yazdığı ders kitapları ve açtığı okullarla Azerbaycan Türklerinin bilgilenmesine katkıda bulunmuştur. Mehmettağı Sıtkı, 1854 yılında Ordubad da doğmuştur. İlköğrenimini medresede almış, klasik Doğu edebiyatını ve felsefesini mükemmel şekilde öğrenmiştir. Sonralar kendi çabalarıyla kısa bir sürede öğretmen, âlim ve şair olarak tanınmaya başlamıştır. Mehmettağı Sıtkı, 1892 yılında Ordubad da Ahter (Yıldız) isimli bir yeni usullü okul açmıştır. Buradaki öğrenciler bu okul sayesinde ilk defa olarak sıralarda oturmuş ve eğitim almaya başlamışlardır. Kısa sürede çocuklarının bilgiye ulaştıklarını gören veliler Ahter okuluna rağbet göstermeye başlamışlardır (Abdullayev, 1966:128) yılında Nahçıvan halkı Ordubad da yeni usul okulunun açıldığını duymuş ve bu okulun çalışmalarıyla tanışmak istediklerinden Mehmettağı Sıtkı yi Nahçıvan a davet etmişlerdir. Aynı yıl Sıtkı, Ordubad daki okul gibi yeni usul okuldan bir tane de Nahçıvan da açmak için oraya gitmiş ve Mekteb-i Terbiye isimli dört sınıflı okul açarak burada öğretmenliğe devam etmiştir yılında bu okul yeni binaya taşınmıştır. Mehmettağı Sıtkı nın hazırladığı ders programına göre okulda Azerbaycan Türkçesi, Rusça, Farsça, Arapça, tarih, coğrafya, matematik gibi dersler öğretilmiştir. Sıtkı, bu okulda öğretmenliğin yanı sıra müdürlük de yapmıştır (Abdullayev, 1966:128). Mollahanelerden farklı olarak bu okulda sınıf ders sistemi uygulanmış, öğrenciler hasır üzerinde değil, sıralarda oturmuşlardır. Okulda fizikî ceza olmamıştır. Orada Sıtkı tarafından hazırlanmış Edep Kaideleri uygulanmıştır. Okul programında etik kurallar dersi de yer almıştır. Bu ders III. sınıfta haftada 2 saat verilmiştir. Sıtkı nın okulunda Azerbaycan Türkçesinin yanı sıra Rusçanın öğretilmesine de önem verilmiştir. İrevan vilayeti halk okulları müfettişinin 1898 yılında Gence ve İrevan vilayeti halk okulları müdürüne yazdığı 362 numaralı raporunda Sıtkı nın Müslümanlar arasında Rus tahsilini yaygınlaştırmak işinde emek harcadığı ve bütün gücüyle buna yardım ettiği ayrıca belirtilmektedir (A. Ahmedov, 1985:287). Sıtkı nın

151 137 her iki okulu mescit okullarına çok büyük darbe vurmuştur (Ahmedov, 1985:286). Mehmettağı Sıtkı, ayrıca 1896 yılında Kız Okulu nu da açmıştır (Talıbov, 2000:246). Mehmettağı Sıtkı nın okulunun şöhreti bütün Azerbaycan a ve Ermenistan a yayılmış ve diğer eğitimcileri de yeni usul okullar açmaya heveslendirmiştir. Öğretmen M. E. Şeyhzâde Nuha dan Tiflis e, Şerg-i Rus gazetesine gönderdiği ve Kafkas Haberleri başlığı ile yayımladığı bir makalesinde bu konuyla ilgili şöyle yazmıştır: Nahçıvan da Sıtkı nın hareket-i arifanesi bizi de burada fevkalade gayretlere sevk ediyor (Şerg-i Rus gazetesi, 18 Aralık, 1903). Celil Mehmetkuluzâde, kendi hatıralarında Mehmettağı Sıtkı yle ilgili şunları yazmıştır: Danabaş köyünde öğretmen olduğum zamanlar, Nahçıvan da li yıllarda büyük Türk (Azerbaycan) okulu açıldığına tesadüf eder. Bu okulu idare etmek için 1894 yılında meşhur müderris ve şairimiz Meşhedi Tağı Sıtkı davet olunur. Bu yeni Türk okulunda Türk çocukları yeni usulle ders görüyorlardı. Ayrıca bu okul biz yeniyetme öğretmenler ve edipler için bir darülirfan sayılırdı (Mehmetkuluzâde, 1951:472). Birkaç yıl sonra Nahçıvan daki okul Rus-Müslüman okuluna dönüştürülmüş ve devletin hesabına geçmiştir. Bu zamanlar Mehmettağı Sıtkı Rusçayı iyi bilmediğinden müdürlükten çıkarılmış ve ana dili öğretmeni olarak çalışmaya devam etmiştir. Sonraki yıllarda bu okulda Farsça ve Arapça dersleri tamamen kaldırılmıştır. Azerbaycan Türkçesinin öğretimi için verilen ders saatleri hayli azaltılmış ve okul, Yerevan vilayetinin okul yönetiminin hesabına geçmiştir (Abdullayev, 1966:128). Mehmettağı Sıtkı, hayatının sonuna kadar halk eğitimi için çalışmış, birkaç ders kitabı, Mekteb Nizamnamesi, Şagirdler üçün Gaydalar, Heykel-i İnsana Bir Nazar, Hekimane Sözler gibi eserler yazmıştır. Sıtkı nın hazırladığı ders kitapları içinde Giraet Kitabı dikkat çeken eserlerdendir. Bu kitapta 80 nasihat vardır. Kitaptaki nasihatler günümüzde bile önemini kaybetmemiştir. Sıtkı, bu kitabın sonunda 20 maddeden oluşan açıklamada kendi açtığı

152 138 okulun amaçlarından ve genel olarak okulun görevlerinden bahsetmiştir. Mehmettağı Sıtkı nın yazdığı ikinci ders kitabı yine el yazısıyla yazılmış bir kitapçıktan oluşmaktadır. Sıtkı, bu kitapta bilimin öneminden, terbiyeli ve mütevazı olmak, büyüklere saygılı davranmak gibi müspet insanî özelliklerden bahseder. Sıtkı nın üçüncü eseri, okulun iç kurallarına ait iki büyük yaprakta el yazısıyla hazırlanmış bir materyaldir. Dördüncü eser, Coğrafya Hususunda Malumat-i Mücmele dir. Bu eser, coğrafya dersi için el yazısıyla hazırlanmış bir materyaldir. Mehmettağı Sıtkı nın beşinci eseri gramer ve okumaya ait el yazısıyla hazırlanmış bir kitapçıktır. Bu eserin birinci bölümü Sarf ve Nahv adlanır. Eserde gramerin ve okumanın anlamı önce Arapça, sonra ise Azerbaycan Türkçesiyle açıklanmıştır. Eserin ikinci bölümü Gevaid, Giraet ve Kitabet adlanır. Yazar, burada Azerbaycan Türkçesinde kullanılan harflerin sayısının 29 olduğunu ve Huruf-i kameriyye ve Huruf-i şemsiyye olarak iki gruba ayrıldığını anlatmıştır. Bütün bunlardan sonra kitapta zor olan kelimelerin okuma kuralları, daha sonra ise isim, mastar, fiil, zamir, özne, yüklem vb. dilbilgisi terimleri açıklanmıştır (Abdullayev, 1966:130). Mehmettağı Sıtkı nın el yazısıyla yazdığı birkaç ders kitabının olduğu da bilinmektedir. Bunlara Nümune-i Ahlak ve Hekimâne Sözler eserleri örnek gösterilebilir. Nümune-i Ahlak Nahçıvan da Terbiye okulunun öğrencileri için hazırlanmıştır. Kitabın yazılma amacının öğrencilere güzel ahlaki sıfatlar aşılamak ve yazı kurallarını daha iyi öğretmek olduğu belirtilmiştir (Abdullayev, 1966:130). Hekimâne Sözler kitabı zamanında çok değerli bir ders kitabı sayılmıştır. Eser, üç bölümden oluşmaktadır: 1. Nasihat verici düşünceler, 2. Mektebimize teşrif buyuranlar sözleri ile başlayan bölüm, (Bu bölümde daha çok okulun iç rejiminden bahsedilmiştir.) 3. Farsça yazılış Çahar Çiz (Dört Şey). Bu bölümde mutluluğu sağlayan dört şeyden (doğru konuşmak, sır tutmak, mütevazı olmak ve helal olana uzanmak) bahsedilmektedir (M.Aslanov, Azerbaycan Muallimi gazetesi, 27 Temmuz 1965). Mehmettağı Sıtkı, öğretmenlik mesleğinin yanı sıra şair, yazar, âlim olarak bilinmiştir. Onun Heykeli İnsana Bir Nazar adlı tarihî ve felsefî eserinde dünya

153 139 tarihinin geçirdiği devirlerden, nesil, tayfa, kabile, kavim ve milletlerinin meydana gelmesinden ve Azerbaycan alfabesinin kusurlarından kısa şekilde bahsedilmiştir. O, bu eserini 1882 yılında yazmış, 1909 yılında Tebriz de bastırmıştır. Eser 16 sayfadan oluşan bir kitapçık şeklindedir (Abdullayev, 1966:132). Hayatını Azerbaycan halkının eğitimine adayan Mehmettağı Sıtkı, 1904 yılında vefat etmiştir Reşid Bey Efendiyev in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Azerbaycan ın önemli eğitimcisi, öğretmen ve yazar olan Reşid Bey Efendiyev, 1863 yılında Azerbaycan ın Nuha şehrinde doğmuştur. Reşid Bey Efendiyev, XIX. yüzyılın sonu XX. yüzyılın birinci çeyreğinde Azerbaycan da eğitim-öğretime yönelik düşüncenin gelişimi tarihinde önemli yer tutmuştur. Reşid Bey, yedi yaşından başlayarak Cuma Mescidi nin yanındaki mollahanelerden birinde eğitim almıştır. O, okuduğu mollahaneyi şöyle tasvir etmiştir: O zaman bu mescidin avlusunda olan hücrelerin her birinde bir okul açılmıştı. Bu hücreler dar, zemini toprak bir odadan oluşmaktaydı. Hasır ile döşenmiş olduğu halde, mescit avlusuna bakan bir kapısı ve küçücük bir penceresi vardı. Bu okulun ben zavallı Reşit sekiz yıl öğrencisi oldum (Abdullayev, 1966:109) yılında Reşid Bey babası tarafından mollahaneden alınarak şehirdeki Rus okuluna verilmiştir. Reşid Bey bu okulda iki yıl okuduktan sonra Çernyayevski tarafından seçilen altı öğrencinin içinde Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan Şubesinde burslu olarak eğitim görmek üzere Gori ye gitmiştir. O, diğer öğrencilere göre daha tecrübeli olduğundan okulun birinci esas sınıfına kabul edilmiştir. Üç yıl sonra Reşid Bey, Gori Öğretmen Okulunu bitirerek Gutgaşen in iki sınıflı okuluna müdür ve öğretmen olarak atanmıştır. O, burada sekiz yıl öğretmenlik yapmıştır. Reşid Bey, 1890 yılında Haçmaz köyünde bir sınıflı okul açmış ve 1892 yılına kadar orada çalışmıştır. O zamanın kanunlarına göre Gori Öğretmen Okulunda burslu okuyup öğretmen olanların zorunlu olarak on yıl köyde öğretmenlik yapmaları gerekmiştir. Aksi takdirde harcanan masraf geri verilmeliydi (Abdullayev, 1966:109).

154 140 Yüzyılın başlarında Tiflis te Ali Okulu ve Ömer Okulu adı ile Şii ve Sünni okulları faaliyet göstermiştir. Bu okullar, ruhani idaresine bağlı olsa da Kafkasya Eğitim Dairesinin ciddi gözetiminde olmuştur. Bu okullarda din dersleri dışında Arapça, Farsça ve Rusça da öğretilmiş; öğrencilere tarih, coğrafya, matematik ve az da olsa ana dilinden bahsedilmiştir. Reşid Bey, Ömer Okulu nda yedi yıl ana dili öğretmenliği yapmış ve Transkafkasya ruhani idaresinin kâtibi görevinde çalışmıştır (Ahmedov, 1971:67) yılında Reşid Bey, Tiflis e taşınmış ve on altı yıl Gori Öğretmen Okulunda Azerbaycan Türkçesi ve din öğretmenliği yapmıştır. Sovyet hâkimiyeti döneminde o, doğduğu yer olan Nuha da yaşamış; erkekler ve kızlar için okullar açmış ve eğitimöğretime yönelik çeşitli çalışmalarda bulunmuştur. Reşid Bey, 1942 yılında vefat etmiştir. Reşid Bey, köyde öğretmenlik yaptığı süre içerisinde ders materyali olarak Çernyayevski nin Vatan Dili ders kitabını kullanmıştır. Ayrıca öğrencilerin ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak ders kitapları, dergiler yazmış, tercümeler yapmıştır. Uşak Bahçesi, Besiret-ül Etfal ( Çocuk Gözüaçıklığı ) isimli ders kitapları onun eğitim alanında yaptığı çalışmaların göstergesi olmuştur. Reşid Bey, bu eserlerini çok büyük zorluklarla İstanbul da, Bakü ve Tiflis te bastırmıştır (Talıbov, 2000:273). Ali Sultanlı, Reşid Bey hakkında şöyle yazmıştır: Efendiyev, eğitim-öğretime yönelik çalışmalarıyla ile bir sırada, Azerbaycan ın diğer öğretmenleri gibi tiyatro sanatının terakkisinde doğrudan iştirak ederek aktör olmuş ve piyesler yazmıştır. Reşid Bey, her şeyden önce öğretmendir, pedagogdur. Usul-î Cedit okulları için ders kitapları, öğrenciler için çocuk şiirleri yazmış, Avrupa, Rus ve Fars edebiyatından şiirler, fabllar tercüme etmiştir (Sultanlı, 1964:293). Reşid Bey Efendiyev, Uşak Bahçesi isimli ders kitabını yazarken öğrencilerin yaş seviyesini ve bilgisini dikkate almış ve kitaba hayvanlarla ilgili küçük manzumeler ve hikâyeler dâhil etmiştir. O, bu ders kitabının yazılmasında Uşinski nin yazmaokuma yöntemini kullanmıştır. Ayrıca Reşid Bey, Uşak Bahçesi ders kitabı için

155 141 hazırladığı yardımcı kitapta öğretmenlere birçok faydalı tavsiyede bulunmuştur. Mesela, Reşid Bey, o dönemde en sık kullanılan yöntem olan sesli yöntemin kullanılmasının yararlı olacağının savunmuş ve bu yöntemle ilgili düşüncelerine kitabında da yer vermiştir. Defalarca basılan Uşak Bahçesi ders kitabı, bütün Kafkasya da tanınmış ve baskı sayısı e ulaşmıştır (Abdullayev, 1966:111). Uşak Bahçesi ders kitabı eğitim yöntemleri açısından incelendiğinde kitabın tamamen bir eğitimci emeğinin ürünü olduğunu görülmektedir. Reşid Bey, bu düşünceyi kitabın başında da 12 yıllık öğretmenlik tecrübeme esasen cümlesiyle desteklemektedir. Bunun yanı sıra kitabın genel konusunun doğrudan okulla ilgili olması, ilkokul öğrencilerinin yaşlarına ve bilgi seviyesine göre düzenlenmiş olması bu düşünceyi kanıtlar niteliktedir. Ayrıca, Reşid Bey in Uşak Bahçesi ders kitabı, Çernyayaevski nin geleneklerini, Uşinski nin Rodnoe Slovo (Ana Dili) ders kitaplarının tecrübesine dayanarak hazırlanmıştır. Bu konuda Reşid Bey sonraki yıllarda şöyle yazmıştır: Pedagojiyi öğrendikten sonra ben anladım ki köhne mektep halka maarif ve bilgi vermiyor, köhne okul dağıtılmalıdır. Bu ise yalnızca Uşinski nin yeni usulle olan ders kitabı gibi kendi okulumuz için de ana dilinde ders kitabı tertip etmekle mümkündür. Sırf bu amaçla da Uşak Bahçesi kitabını kıymetli bir esere benzetmek için pedagog Uşinski nin meşhur ve mahbup alfabe kitabını kendime rehber kabul ettim (H.Ahmedov 1985:138). Reşid Bey, alfabe kitabı hazırlamak için metodik prensipleri dikkate almış, önceki bütün ders kitaplarının tertibini öğrenmiş fakat bu kitapları tekrar etmemeye çalışmıştır. Reşid Bey, Çernyayevski nin Vatan Dili ders kitabındaki eksiklikleri görebildiğinden hazırladığı yeni ders kitabındaki asıl amacı öğrencilerin mümkün olduğunca en kısa zamanda alfabeyi, yazmayı öğrenmeleri ve okumakta zorluk çekmemeleri olmuştur (C. Ahmedov, 1971:71). Reşid Bey Efendiyev in Uşak Bahçesi ders kitabının Çernyayevski nin Vatan Dili ders kitabından bir sıra farklı ve üstün yönleri olmuştur. Çernyayevski nin Vatan Dili ders kitabı vasıtasıyla Arapçayı bir öğrenciye altı aydan az bir sürede öğretmek mümkün olmamıştır. Fakat Reşid Bey in Uşak Bahçesi kitabının amacı Arapçayı bir

156 142 ay içinde öğretmek, öğrencilere yazma alışkanlıkları kazandırmak olmuştur (H.Ahmedov, 1985:136). Reşid Bey, ana dilinin öğretilmesine büyük ahlaki önemi olan bir iş olarak bakmıştır. Azerbaycan ın başka eğitimcileri gibi o da eğitim-öğretimin ana dilinde yapılması gerektiğini savunmuş ve bunun uğruna mücadele vermiştir. Reşid Bey, ana dilini savunurken okulda diğer dillerin öğretilmesini de gerekli bulmuştur. Rusça, Farsça, Arapça ve Türkçeyi mükemmel bilen Reşid Bey in düşüncesine göre öğrencilere ana dilini yanı sıra diğer diller de öğretilmelidir. Reşid Bey, ana dilinden önce Arapça ve Farsçanın öğretilmesinin aleyhine olmuştur. O, Arapça ve Farsçayı edebî dil olarak tanıtan ve Azerbaycan dilinin öğretilmesini gereksiz gören aydınlara şiddetle karşı çıkmıştır (C. Ahmedov, 1971:74). Reşid Bey e göre sadece Arapçayı ve Farsçayı öğrenmek eğitim almak için yeterli değildir. Bu konuda o, şu görüşlerini dile getirmiştir: Lisanın kendisi ilimleri öğrenmek için bir anahtardır. Ama bizim çocuklar ana sütünden emdikleri kendi dillerini bırakıp Arapça ve Farsça bilgi almalıdırlar. Bu, hiçbir zahmet çekmeden kolay yolla altın almak arzusunda olan yalancı kimyagere benziyor. Ana dilini öğrenmeden başka bir dil aracılığıyla bilgi almak olmaz. Yabancı dil bizi eziyor, sömürüyor. İşte bu yüzden de biz ilimden ve medeniyetten geri kalmışız. Buradan yabancı dilini aleyhine olduğum kesinlikle çıkarılmamalı. Yok, yok estağfurullah (C.Ahmedov, 1971:74). Reşid Bey e göre, Azerbaycanlı çocuklar için üç dil öğrenmek önemlidir: Arapça, Farsça ve Rusça. Fakat bu diller ana dilini iyi şekilde öğrendikten sonra öğrenilmelidir. O, Arapçayı Kur an ve dini öğrenmek için, Farsçayı kadim Şark edebiyatını daha yakından tanıyabilmek için Rusçayı ise kanunları daha iyi bilmek için önemli görmüştür. Bunları öğrenmek için ise en kolay öğretim yöntemlerinin uygulanması gerektiğini söylemiştir (C. Ahmedov, 1971:75). Reşid Bey Efendiyev, 1901 yılında Besiret-ül Etfal isimli okuma kitabını yazmıştır. Reşid Bey, Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan Şubesine öğretmen olarak atanırken bu şubenin talebeleri için Azerbaycan Türkçesiyle yazılmış bir edebiyat ders

157 143 kitabı olmadığından o, Tiflis te çalışırken yazdığı okuma kitabını 1901 yılında tirajla Bakü de bastırmıştır. O, bu konuda şunları söylemiştir: Tiflis te iken hazırladığım Besiret-ül Etfal müntehabatı eğer Bakü de alelacele tirajla basılmasaydı Gori Öğretmen Okulundaki Türk (Azerbaycan) dili dersleri için elde hiçbir kitap yoktu (Abdullayev, 1966:111). İnkılâptan evvel Azerbaycan daki okullarda yalnız Rusya matbaalarında basılan ders kitapları kullanılabimiştir. Azerbaycan okullarında İran ve Türkiye de basılmış ders kitaplarını kullanmak kesinlikle yasaklanmıştır. Basılan ders kitapları ise ancak bir yıl gözetim altında okul tecrübesinden geçtikten sonra ders kitabı olarak onaylanabilmiştir Besiret-ül Etfal bu zorlu yolları geçtikten sonra 1903 yılında Kafkasya Eğitim Dairesi tarafından resmi ders kitabı olarak onaylanmıştır (C. Ahmedov, 1971:69) Besiret-ül Etfal 226 sayfadan oluşmuştur sayfaya kadar okuma metinleri, manzum parçalar, daha sonra ise üslup materyalleri verilmiştir. Kitabın İmlasızlık başlığı ile verilmiş bölümünde yazım kurallarıyla ilgili bazı bilgilere rastlamak mümkündür. Reşid Bey, burada zamanında değerli bulunan bir sıra düşünceler ileri sürmüştür. Kitabın 163. sayfasında öğrencilere mektup yazmayı öğretmek için örnekler verilmiş; sonra nazım, nesir, aruz vezni ve mesnevi, rubai, ağıt, terciibent, terkibibent gibi nazım biçimleri hakkında bilgi vermiştir. Reşid Bey in bu ders kitabı da Uşak Bahçesi ders kitabı gibi kısa bir sürede şöhret kazanmış ve tirajla basılmaya başlamıştır (Abdullayev, 1966:113). Reşid Bey, kızlar için okul açılmasını önemli saymış; ailede asıl terbiyeci olan annelerin bilgili, medeni, dünyadaki işlerden haberdar olmalarını istemiştir. Bu düşüncelerini Arvad Meselesi eserinde dile getirmiştir. Bu kitapta Reşid Bey, dinin kadına, onun eğitimine olan yaklaşımından bahsetmiştir. Reşid Bey Efendiyev in Çernyayevski nin tavsiyesi üzerine kaleme aldığı Kan Ocağı komedisi onun ilk başarılı sahne eseridir. Bu komediyle Reşid Bey, o dönemde yaşayan bir Müslüman ailesinde devam eden cehaleti gözler önüne sermiş ve Müslüman âleminin sorunlarını ortaya koymaya çalışmıştır (Talıbov, 2000: ).

158 Firidun Bey Köçerli nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Azerbaycan ın bilim adamı ve Azerbaycan Türkçesi öğretmeni Firidun Bey Köçerli, 29 Ocak 1863 yılında Azerbaycan ın Şuşa şehrinde doğmuştur. O, 1872 yılında Şuşa da meşhur müderris Mirza Kerim Münşizâde nin mollahanesinde üç yıl süreyle Kur an, Gülistan, Bustan Leyla ve Mecnun okumuş, 1875 yılından itibarense 3-4 yıl süreyle Rus okulunda eğitim görmüştür. Çernyayevski, 1879 yılında Gori Öğretmen Okuluna öğrenci toplamak için Şuşa ya geldiğinde genç Firidun la sohbet etmiş, onun zeki olduğunu görmüş ve onu Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan Şubesine kabul etmiştir. Firidun Bey, bu okulda altı yıl eğitim görmüştür. Gori Öğretmen Okulunu başarıyla bitiren Firidun Bey, İrevan Gimnaziyasına Azerbaycan dili öğretmeni olarak tayin edilmiştir (Abdullayev, 1966: ). Firidun Bey, eğitim-öğretim yılından itibaren İrevan Gimnaziyasında eğitim faaliyetine başlamıştır. Onun çok güzel el yazısı olduğundan gimnaziyanın birinci ve üçüncü sınıflarında güzel yazı derslerine de girmiştir. Rusçayı ve Rus edebiyatını mükemmel bilen Köçerli, bu yıllarda tercümanlıkla de meşgul olmuştur. Okulda öğretmen olarak çalıştığı yıllarda Puşkin in Balıkçı ve Balık, Lermantov un Üç Hurma Ağacı, Koltsov un Tembel Kişi eserlerini Azerbaycan diline tercüme etmiştir (Talıbov, 2000:268). Rusçanın yanı sıra Firidun Bey, kendi gayretleriyle Farsça ve Azerbaycan Türkçesini mükemmel şekilde öğrenmiştir. Bütün bu vasıflarından dolayı o, 1896 yılında Gori Öğretmen Okuluna Azerbaycan Türkçesi öğretmeni olarak atanmıştır. Burada öğretmen olduktan sonra Firidun Bey daha da hevesle çalışmaya başlamıştır. O, yıllarında Bakü de yapılan öğretmen kurultaylarına telgraflar göndererek katılmıştır. Firidun Bey, Azerbaycan da müstakil öğretmen okulunun açılması için çalışmış ve 1918 yılında Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan Şubesini Gazah a taşımıştır (Talıbov, 2000:268). Firidun Bey, tam otuz beş yıl öğretmenlik yapmıştır. Bu yıllarda öğretmenlik mesleğinin yanı sıra basın sayfalarına da yazılarıyla katılmış, Azerbaycan Türkçesine, onun öğretilmesine dair makaleler yazmış, ders kitaplarının hazırlanması çalışmalarıyla yakından ilgilenmiştir.

159 145 Firidun Bey, 1897 yılında öğretmeni Çernyayevski nin ölümünden sonra onun Vatan Dili ders kitabını bazı düzeltmeler yaparak yeniden bastırmıştır. O, dile yabancı terkipler dâhil ederek ana dili öğretimini zorlaştıranlara karşı hep mücadele etmiştir. Firidun Bey in iki büyük ciltten oluşan Azerbaycan Edebiyatı Tarihi Materyalleri, 1903 yılında Rusça yazıp yayımladığı Azerbaycan Türklerinin Edebiyatı, 1911 yılında Tiflis te bastırdığı Mirza Fetheli Ahundov Hazretlerinin Tevellüdünden Yüz Yıl Merur Etmek Münasebetiyle Yazılmış Risale-i Yadigârane, 1912 yılında Bakü de yayımlanan Balalara Hediye, 1898 yılında Kafkas gazetesinin sayfalarında Arapçanın kusurlarıyla ilgili yazdığı birçok makale, 1909 yılında Terakki gazetesinde, 1914 yılında Kaspi gazetesinde vs. basında yayımladığı eserler okul, maarif, Azerbaycan dilinin saflığı gibi meselelere çok katkıda bulunmuştur (Abdullayev, 1966:186). Köçerli, Azerbaycan Türkçesinin saflığından şöyle bahsetmiştir: Arapça ve Farsça kelime ve ibarelerin şevk ve hevesinde olup ihtiyaç olmadığı hâlde onları ana diline katıp karıştırmak, bizim akidemizce büyük yanlıştır. Ana dilinde bir şeyin kendi adı var ya da ana dili ile bir manayı beyan etmek ve bir hikâyeyi gerektiği şekilde anlatmak mümkünse insaf değil ki ilim göstermek ve mollalık izhar etmek iddiasına düşerek kelamı galiz ibarelerle ve zor anlaşılan Arapça ve Farsça kelimelerle doldurup asıl manayı daha da derine salmak ve onun yüzüne galiz ibarelerle örülmüş bir perde çekmek. Bu yüzdendir ki gazetelerimizde yayımlanan zor ibareler ile yazılmış bazı siyasi, edebî ve Bilimsel makaleleri okuyanlar anlamayarak meyus oluyorlar ve gazete okumaktan vazgeçiyorlar. Dil ne kadar açık, sade olursa o kadar güzel ve makbul olur. Elbette dilimize karışıp Türkleşmiş fayda, zarar, hayli, dost, düşman vb. Arapça ve Farsça kelimeler baresinde bizim irademiz yoktur.malum ola Azerbaycan Türklerinin her dilden ziyade hoşlandığı, meylettiği ve rağbet gösterdiği Farsça olmuştur (Köçerli, 1925:10-13). Köçerli, Azerbaycan Türkçesini, onun sadeliğini ve temizliğini bozanlara, özellikle de Turancı Ali Bey Hüseyinzâde ye Azerbaycan Türkçesine Osmanlı Türkçesinden kelimeler soktuğu için karşı çıkmış, onu ve onun gibi düşünenleri Molla Nasreddin dergisinde 1913 yılında yazdığı Ana Dili makalesiyle şöyle eleştirmiştir:

160 146 Son zamanlarda bizim açık ve sade dilimize İstanbul da yarım ilim tahsil edip gelenler halel getirmektedir. Bu cenaplar ne illmden ilim ve ne marifetten marifet öğrenmeyip ve adlarına elgap olarak bir kuyruk yapıştırıp, galiz ibareler atına binip, edebiyat meydanında cövlan etmektedirler. Allah Ali Bey Hüseyinzade ye insaf versin. Keşke o âlicenap İstanbul da rahat eğleşip, bizim şumbeht Kafgas a teşrif getirmeye idi. O cenabın ilim ve kemaline sözümüz yokdur. Sözümüz ondadır ki ilim ve kemalinden bize bir behre vermedi, ancak dilimize pozgunluk saldı, taze dil getirdi. Etrafını bir deste maymunlar bürüdü ve onu taklit etmekte biribirine fırsat vermeyip "büyük hünerler" gösterdiler. Az zaman içinde Kafkasya Türklerinin dili Osmanlı kelimeleri ile doldu: işbu, işte, şimdi, şol, efendim, bakalım, nasıl kelimeleri gazete köşelerini doldurdu. Bu işin neticesi şu oldu ki şimdi gazetelerimizin ve dergilerimizin dilini okuyup anlamak mümkün değildir. Ana dili öğretmek için yazılan ders kitaplarımız öyle zor yazılıyor ki onları vasıtasıyla ana dilini ancak unutmak mümkündür sayfalık talim ve kıraat kitaplarımızda ata, ana, yahşi gibi çok kullanılan aziz kelimeler ilaç olarak aransa bile bulunamaz. Bizim akidemizce bu davranış halka ihanet etmektir. Şimdiye dek manevi terakkimize mani olan illet birdi şimdi ise iki oldu. Bir taraftan hurufat kusuru, diğer taraftan dil kusuru elimizi ve ayağımızı bağlayıp bizi ileri gitmekte engelliyor. Gerçekten de bir fikir etmek lazımdır. Dil insana verilmiştir ki onunla insan kendi düşüncelerini ve hislerini beyan etsin. Biz biliyoruz ki dili karışık olan insanın düşünceleri de karışıktır. İbareperdazlık fikrin boşluğuna ve yokluğuna delalet eder. Doğru ve selamet fikirli adamların kelamı her zaman aydın, açık, düzgün olur. Halkını seven, onun manevi diriliği için çalışan, terakkisi yolunda emek sarf eden yazarlarımızdan çok çok rica ediyoruz ki dillerini kolaylaştırsınlar. Ana dilinden uzak düşmesinler, fikirlerini açık, sade dilde yazsınlar ki onların yazdıklarını okuyanlar anlasın, düşünsün ve uyansın (Köçerli, Molla Nasreddin dergisi, 1913, Nu. 23). Firidun Bey, bu makalesinde ana dilinin korunması gerektiğini şöyle anlatmıştır: Her milletin kendine mahsus ana dili vardır ki onun özel malıdır. Ana dili milletin manevi diriliğidir, hayatın mayesi menzilesindedir. Ananın sütü bedenin mayesi olduğu gibi ananın dili de ruhun gıdasıdır. Herkes kendi anasını ve vatanını sevdiği kadar ana dilini de seviyor. Bu, insana bahşedilen güzel nimetlerden biridir, onu aziz ve muhterem tutmak herkesin borcudur (Köçerli, Molla Nasreddin dergisi, 1913, Nu. 23). Firidun Bey Köçerli, Arap alfabesinin Latin alfabesi ile değiştirilmesini savunanlardan biri olmuştur. Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesiyle gazetelerin yayımlanmasına izin verilmediği zamanlarda o, Arap alfabesinin gereksizliği

161 147 hakkındaki düşüncelerini Kafkaz gazetesinde 1898 yılında yayımlamıştır. Firidun Bey Köçerli, Arap alfabesiyle ilgili düşüncelerini Mirza Fetheli Ahundov adlı makalesinde ayrıntılı bir şekilde açıklamıştır yılında Tiflis te basılan 71 sayfalık bu kitap, Firidun Bey Köçerli tarafından Mirza Fetheli Ahundov un 100. yaş günü münasebetiyle yazılıp bastırılmıştır. Firidun Bey, Mirza Fetheli Ahundov gibi Azerbaycan halkının medeniyet ve okuryazarlık açısından geri kalmasının asıl nedenini Arap alfabesinin işe yaramazlığında ve çok kusurlu olmasında görmüştür. Bu sebeple, o, hayatının sonuna kadar inandığı şey uğruna savaşmış ve Hürufatımızın kusuru hakkında konuşmadan geçersek, vicdanımız bizi rahat bırakmaz. diyerek makalelerinde bu konuya sık sık değinmiştir. Köçerli, 1912 yılında Bakü de Balalara Hediye isimli okul kitabı bastırmıştır. Bu kitap 102 sayfa ve iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde 42 öğüt verici metin; ikinci bölümde ise 33 manzum parça verilmiştir. Kitapta her metnin konusuyla ilgili atasözü ve bilmecelere de yer verilmiştir. Kitabın sonunda anlamca zor olan bilmecelerin ayrıntılı açıklaması da verilmiştir. Kitapta yer alan bu örnekler okunacak metnin anlamını ve didaktik mahiyetini tamamlamaya yardım etmektedir. Yazar kitabına Muharririn İfade-i Meramı başlığı ile giriş yapmıştır. Bu girişte yazar, Azerbaycan halkının uzun yıllar boyunca örf ve âdetleriyle ilgili oluşturduğu masalların, atasözlerinin, bilmecelerin, tekerlemelerin ve buna benzer birçok halk edebiyatı ürününün zaman geçtikçe unutulduğundan yakınmış ve kendi tarihini, vatanını ve dilini seven birisinin bu ürünleri heves ve dikkatle toplayarak çok değerli bir âbide olarak saklayıp evlatlarının ilk eğitim-öğretiminde onlara öğretmesi gerektiğinden bahsetmiştir. Köçerli, bu konudaki düşüncelerini şöyle açıklamıştır: Ben balalara hediye olsun diye halkımızın yarattığı masal ve hikâyeleri, mesel ve bilmeceleri ve birçok manzumeyi toplayarak bu kitabı tertip ettim ki onlar unutulup hatıralardan çıkmasın. Zannımca, bu mecmuayı büyük veya küçük herkes okursa onun kalbi açılıp handan olacaktır. Balalar şad olacak çünkü burada yayımlanan eserlerin tamamı onların hayatına ve tabiatına muvafıktır. Büyük insanların yüreklerinin açılmasının sebebi ise onların bu eserleri okudukları zaman çocukluk hatıralarına

162 148 bilaihtiyarı olarak gitmeleri olacaktır. Bu ise yani kalbi şad etmek, ayrıca bir hizmettir (Abdullayev, 1966:193 ten; Firidun Bey Köçerli, Balalara Hediye, Bakü, 1912:1-2). Köçerli nin Balalara Hediye isimli bu kitabı, dilinin sadeliği, konu açısından hedef kitlenin seviyesine uygunluğu yönüyle döneminde çok faydalı bir eser olarak bilinmiştir. Bu kitap, uzun yıllar okullarda Azerbaycan Türkçesi dersleri için okuma kitabı olarak kullanılmıştır (Abdullayev, 1966:193) Habip Bey Mahmudbeyov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Habip Bey Mahmudbeyov, 1864 yılında Şamahı şehrinde doğmuştur. O, sekiz yaşındayken Şamahı da Mirza Möhsün adlı bir mollanın okulunda okumuş, daha sonra ise Şamahı kent okuluna gitmiştir yılında Şamahı daki deprem sonucu Habip Bey in okuduğu okulun binası hasar gördüğünden o, Bakü ye gelmiş ve burada realni okulunda okumuştur. O, 1883 yılında Sultan Mecit Ganizâde ile birlikte Tiflis Aleksandrovski Öğretmen Enstitüsüne dâhil olmuştur. Bu enstitü onun bir eğitimci olarak yetişmesine çok yardımcı olmuştur. Habip Bey, 1887 yılında Aleksandrovski Öğretmen Enstitüsünü bitirerek kent öğretmeni adını almıştır (Abdullayev, 1966:152). O zamanlar Çarlık eğitim bakanının 1887 yılında verdiği emre göre, İslam dinine mensup olan şahısların kent okullarında öğretmenlik yapmaları yasaklanmıştır. Bu yüzden de Habip Bey, enstitüyü bitirdiği yıl kent okullarına değil köy okullarından birine atanmıştır. Bu adaletsizliğe dayanamayan Habip Bey, 1887 yılında Bakü ye gelerek Sultan Mecit Ganizâde ile birlikte Rus-Müslüman adlı yeni yöntemlerin uygulandığı bir okul açmıştır. Bu okulda Azerbaycan Türkçesi, Rusça, Farsça, matematik, coğrafya, tarih dersleri öğretilmiştir (Talıbov, 2000:267). Habip Bey, 1906 yılında Bakü de yapılmış ilk öğretmenler kurultayının en faal katılımcılarından olmuştur. O, kendini eğitime adadığı kırk yıl içinde ilkokul öğretmenliği, okul müdürü ve eğiitm kurumlarında değişik görevlerde çalışmıştır (Abdullayev, 1966: 153). Azerbaycan, Sovyet hâkimiyeti dönemindeyken de Habip Bey, eğitim-öğretime yönelik çalışmalarını sürdürmüştür. O, yılları arasında Azerbaycan Pedagoji

163 149 Üniversitesi nde müdür yardımcısı ve müdür olarak çalışmıştır. Habip Bey Mahmudbeyov, 1928 yılında Bakü de vefat etmiştir (Talıbov, 2000:268) XX. Yüzyılın Başlarında Azerbaycanlı Eğitimcilerin Azerbaycan Türkçesinin Öğretilmesine Yönelik Çalışmaları Mehmetağa Şahtahtlı nın Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mehmetağa Şahtahtlı, 1848 yılında Nahçıvan ın Şahtahtlı köyünde doğmuştur. O, ilkokulu Nahçıvan kent okulunda okumuş daha sonra eğitimine Tiflis Gimnaziyasında devam etmiştir. Şahtahtlı, Tiflis Gimnaziyasından mezun olduktan sonra Petersburg a gitmiş ve orada Almanca öğrenmiştir. Şahtahtlı, 1869 yılında Almanya da Leibzig Üniversitesi nde felsefe, hukuk ve tarih fakültelerini bitirmiştir. Şahtahtlı mükemmel derecede on iki yabancı dil bilmiştir. Şahtahtlı, Azerbaycan Türkçesi, Rusça, Almanca, Fransızca, İngilizce, Türkiye Türkçesi ve Farsça edeb, bilimsel yazılar yazmıştır. Çok dil bilmesi dolayısıyla o, ilk Azerbaycanlı poliglot (çok dil bilen) olarak tanınmıştır. Şahtahtlı, dönem dönem Petersburg da ve Paris te yaşamış, buralardaki yerel gazete ve dergilerde çalışmıştır yıllarında Paris te Doğu Dilleri Okulunda konferanslar dinlemiş ve Fransız dilini öğrenmiştir. Mehmetağa Şahtahtlı, alfabe reformu alanında Mirza Fetheli Ahundov un fikirlerini devam ettirmiş, Ahundov gibi alfabe reformunun gerekliliğini savunmuştur yılında Doğu da alfabe reformu tarihinde ilk kitap olan Tekmilleştirilmiş Müselman Elifbeyi ( Geliştirilmiş Müslüman Alfabesi ) isimli eseri ve Memmedağa Şahtahtlı nın Fonetik Doğu Alfabesi Hakkında Açıklamalı Yazıları başlıklı bilimsel araştırmaları Tiflis te basılmıştır. Bu eserlerde yazar hazırladığı alfabe projesini hakkında da bilgi vermiştir (Talıbov, 2000:311). Şahtahtlı, Azerbaycan edebiyatının birçok meselenin çözümünde rol almıştır. O, bir süre Moskovskie Vedomosti (Moskova Haberleri) gazetesinde çalışmıştır yıllarında o, Kaspi gazetesinin geçici editörü görevinde de çalışmıştır. Şahtahtlı, 1898 yılında Azerbaycan Türkçesiyle Tiflis isimli bir gazete çıkarmaya çalışsa da

164 150 Çarlık buna izin vermemiştir yılından sonra Şahtahtlı tekrar Avrupa ya gitmiş ve 1902 yılına kadar Paris te yaşamıştır. O, Fransa Koleji nde ve li Tecrübe Tahsil Okulunda Doğu dillerini öğretmiştir. Şahtahtlı, Sorbonna Üniversitesi nde Profesör Passi nin rehberliği ile fonetik alanında araştırmalar yapmış, Fransa Eğitim Bakanlığının fahri diplomasını almıştır yılında Şahtahtlı, Tiflis e gelmiş ve orada özel okul açmıştır yılından itibaren o, büyük zahmetler sonucunda Şerg-i Rus gazetesini yaymlamaya başlamıştır. O, gazetenin birinci sayısından başlayarak alfabe sorunlarıyla ilgili makaleler yazmıştır. Şahtahtlı, okurları yeni hazırladığı alfabeye alıştırmak ve heveslendirmek için gazetenin her sayısında alıştırmalar da vermiştir. Fakat buna izin verilmemiştir. Onun hazırladığı alfabenin aleyhine olanlar: Bu hatla kitap yazıp okumak mümkün değildir; bu hat bizim din ve ayetimizi halka unutturur. demişlerdir. Böylece, Şerg-i Rus gazetesi kapatılmıştır. Lakin Şahtahtlı okul ve eğitim meseleleri, özellikle alfabenin değiştirilmesi fikrinden vazgeçmemiştir. Son zamanlarda o, artık Arap alfabesini düzeltmeyi değil, onu Latin alfabesiyle değiştirmesi gerektiği fikrini ileri sürmüştür (Abdullayev, 1966:244). Şahtahtlı, Petersburg da Rossiya (Rusya) gazetesinde de çalışmıştır. O, yılları arasında Türkiye, İran ve Irak ta yaşamıştır yılında Azerbaycan a geri dönmüş, Bakü Devlet Üniversitesi nin açılmasına faal olarak katılmış ve üniversitede Doğu dilleri ve edebiyatlarından ders vermiştir. Şahtahtlı, Sovyet hâkimiyeti yıllarında Kommunist, Bakinski Raboçi (Bakü işçisi), Kızıl Şerg gazetelerinde makaleler yayımlatmış, Ümumittifak Yeni Türk Elifbası birliğinde faal olarak çalışmıştır (Talıbov, 2000:312) li yıllardan başlayarak Şahtahtlı nın Rus dilinde yayımmanan Kafkas ve Novoe Obozreniye ( Yeni Yorum ) dergilerinde yazıları çıkmıştır. Bu yazıların büyük kısmı Arap alfabesinin Azerbaycan halkının eğitim ve kültürünün gelişmesine engel olduğu, Arap alfabesinin yetersizliği ve düzeltilmesi veya değiştirilmesi gerektiği ile ilgilidir. Mehmetağa Şahtahtlı alfabe reformunun gerekliliğini ifade ederken, Arap

165 151 alfabesinin Azerbaycan Türkçesinin ses bilgisine uyumsuzluğu, alfabede yeterli sayıda ünlü harfinin olmayışı, ünsüzlerin çok fazla karışık oluşu, kelimelerin birbirine bitişik yazılışı, noktaların çokluğu gibi yönlerine işaret etmiştir. Şahtahtlı Arap alfabesindeki harflerin biçimlerini olduğu gibi bırakarak rakamlarla gösterilmiş on sesli harfi yazıya dâhil etmiştir. Yazar ünsüz harflerin sayısını artırmıştır. Onun alfabe projesinde her bir harf yalnız bir sesi ifade etmiştir. Arap alfabesinden farklı olarak ünsüzlerin kelimelerdeki yerlerine bağlı olarak değişik yazıldığı durumlarda, yazarın projesinde hiçbir ünsüzün şekli değişmemiştir. Şahtahtlı nın alfabe projesi dokuz kısımdan oluşur. Yazar ilk bölümlerde Arap alfabesinin yetersizliğinden söz etmiş, sonraki bölümlerde ise doğrudan doğruya kendi projesinin hangi temellere dayandığından ve projesinin içeriğinden bahsetmiştir. Şahtahtlı Arap harfleri kullanarak Azerbaycan Türkçesi, Osmanlı Türkçesi, Arap ve Fars dilleri için alfabe hazırlamayı amaçlamıştır. Şahtahtlı, projesini gerçekleştirememiş, yine de editörü olduğu ve yıllarında Tiflis te yayımlattığı Şerg-i Rus gazetesinde bu meselelerle ilgili faaliyetlerini sürdürmüştür. Onun teklif ettiği alfabe reformu çok büyük tartışmalara yol açmıştır. Bu tartışmalar başta dönemin ünlü gazetecisi Ahmet Bey Ağayev, Kırım da yayımlanan Tercüman gazetesinin editörü İsmail Bey Gaspıralı ve başkalarıyla olmuştur. Onlar Şahtahtlı nın projesini şiddetle eleştirmişlerdir (Aliyeva, 2005:162) yılında Şahtahtlı, Tüflis te Sövti Şerg Elifbası isimli bir gramer ders kitabı yazmıştır. Kitabın üst kapağı yırtıldığından basıldığı tarih belli değil (Abdullayev, 1966:244). Şahtahtlı eserinin balangıcında alfabe ve yazımızı geliştirmek, fonetik yazıya geçmekten bahsederek şöyle yazmıştır: Bentleri dahi istemalımızda bulunan Arap alfabesini mehez ittihaz edip, Şark için fonetik bir alfabe tenzim etmişim ki, onun vasıtasıyla Arabî, Fars ve Türkî kelimelerin hepsini dilde söylendiği gibi yazmak mümkündür (Abdullayev, 1966:246).

166 152 Şahtahtlı, kitapta kendi hazırladığı yeni alfabeyi taze hattımızın manzarası olarak adlandırmış ve sonra şunları belirtmiştir: Şark detine göre bizim yazımız sağdan sola yazılır ve okunur. Noktalar yerine ben hürufun eşkâl-i esasiyesine yeni çizgiler ilave ederek her harfe kendine özgü bitişik bir şekil verdim. Bizim hürufun metbu heyetleri ile yazma şekilleri arasında esas fark yoktur. Ne yazıda ne baskıda birbirine yapıştırılmazlar. Rusların ve bütün Avrupalıların kullandıkları mürekkep ve elastik kalemle bizim hat daha kolay yazılır. Bizim hürufun tamamının boyu aynıdır (Abdullayev, 1966:246). Şahtahtlı, kitabının 14. sayfasında Teze Hattı Okumak Meşgi başlığı ile birkaç tane metin örneği vermiştir. Kitabın 28. sayfasında Fonetiçeskaya Vostoçnaya Azbuka (Fonetik Doğu Alfabesi) başlığı ile her harfin Rusça ve Almanca karşılığını da göstermiştir yılında Şahtahtlı, Sövti Şerg Elifbası ders kitabına ek olarak Poyasnitelnaya Zapiska O Fonetiçeskoy Vostoçnoy Azbuke isimli eserini Tiflis te bastırmıştır. Bu eser, Rusça yazılmış 19 sayfalık bir kitaptır. Yazar burada Sövti Şerg Elifbası isimli eserini Rusça açıklamıştır yılında Tiflis şehrinde Şahtahtlı Hatti Mehemmed Ağa isimli bir kitap da yayımlamıştır. Bu kitap 15 sayfadan oluşmaktadır. Birinci sayfada bahsedilen hattın yazılışı, harfleri hakkında açıklama, sonraki sayfalarda ise Okumak Meşgi adı ile bazı alıştırmalar verilmiştir (Abdullayev, 1966: ). Mehmetağa Şahtahtlı 1931 yılında Bakü de vefat etmiştir Mirza Alekber Sabir in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mirza Alekber Sabir, 1862 yılında Azerbaycan ın Şamahı şehrinden doğmuştur. O, Seyit Azim Şirvanî nin okulunda eğitim almıştır. Öğretmeni Seyit Azim Şirvanî, onun edebiyata olan ilgisini görmüş ve onun öğretimi ile daha yakından ilgilenmiştir. Mirza Alekber Sabir, okulda Farsçayı ve Arapçayı, klasik edebiyatı mükemmel bir şekilde öğrenmiş ve farklı türlerde şiirler yazmaya başlamıştır. Sabir, 1880 li yıllarda

167 153 İran ı, Orta Asya yı, Irak ı gezmiştir. Babasının vefatını haber aldıktan sonra Şamahı ya geri dönmüş ve orada evlenmiştir. Sabir in ilk şiirleri Şerg-i Rus gazetesinde yayımlanmıştır inkılâbından sonra ise onun mizahi yazıları Molla Nasreddin dergisinde yayımlanmaya başlamıştır. Sabir, bilime ve bilim adamlarına çok değer veren bir yazar olmuştur. Bunun yanı sıra kendi büyüklüğünün de farkında olmuş ve kendisi için deryada duran kocaman bir dağ benzetmesini yapmıştır. Sabir, eğitimin ve terbiyenin gücünün yadsınamayacağını savunmuştur. Ona göre ilmi insanlar okulda öğrenmeliler. Bir insanın hakiki bir insan olabilmesi için ise terbiye ve düzgün bir çevre şarttır. Çünkü terbiye insanı geliştirir, onun dâhili imkânlarını ve yeteneklerini ortaya çıkarır, bireyi topluma yararlı hale getirir. Bu sebeple, Sabir, terbiyenin halkın, milletin rehberi olduğunu söylemiştir. Sabir, okulla ilgili düşüncelerini Mekteb Şergisi, Mektebe Terğib (Okula heveslendirme), Mekteb Şagirdlerine Töhfe gibi şiirlerinde dile getirmiştir. O, her bir şahsın hem kendisinin hem de halkın mutluluğunu genç neslin eğitim almasında görmüş; çocukları milletin umudu olarak anlatmıştır. Eğitim ve terbiye aşığı olan Sabir, büyük hevesle herkesi okula heveslendirmiş; okulun cehaletin yenilmesinde büyük rolünü savunmuştur. Bu şekilde halkın arasında okulun saygısını ve önemini yükseltmeye çalışmıştır. Sabir in okul hakkında ilginç düşünceleri vardır. O, halkın inkılabî mücadelesinde ilmin, bilginin, medeniyetin büyük rol oynadığını söylemiş ve halkı medeniyete, ilme davet etmiştir. Lakin o zamanlar var olan eski okullar Sabir in bu düşüncesinin gerçek olmasına engel olmuştur. Bu sebeple, o, bir taraftan eski okullardaki eğitim sistemini keskin bir şekilde eleştirmiş, diğer taraftan da yeni okul açmaya, yeni öğretim yöntemlerini kullanmaya çalışmıştır. Sabir, eğitim alanında Usul-î Cedit taraftarı olmuştur. O, çocuklarını yeni yöntemlerle eğitim veren okullara göndermeyenleri Usul-î Cedit şiirinde eleştirmiştir.

168 154 Şair bu şiirinde yeni yöntemlerle eğitim veren okullardan korkan cahillerin, sopa ve falaka taraftarlarının tipik karakteriyle okuyucuları mizahî bir şekilde tanıştırmaya çalışmıştır. Sabir, 1908 yılında Şamahı da üç odalı bir dükkân olan bir binayı derslik şekline sokmuş ve oraya sıra, masa, yazı tahtası gibi ders araç-gereçleri koyarak ders yapılacak duruma sokmuştur. Sonra öğrenci toplayarak Mekteb-i Ümmid isimli bir okul açmıştır. Bu okulda 60 a yakın öğrenci eğitim almıştır. Okulda iki öğretmen çalışmıştır. Bunlardan biri Sabir, diğeri ise Gori Öğretmen Okulunu bitirmiş Hacıbala Zamanov olmuştur. Her öğretmen aynı zamanda iki sınıfla ilgilenmiştir. Okulda yeni yöntemlerle Azerbaycan Türkçesi, Rusça, Farsça, matematik, coğrafya verilmiştir. Din dersleri de ders programında yer almıştır. Mirza Alekber Sabir ana dili derslerini öğretmeyi üstlenmiştir yılının Eylül ayında maddi sıkıntılar ve aralıksız yapılan hakaretler dolayısıyla büyük şair Mirza Alekber Sabir, kendi okulunun faaliyetini durdurmak zorunda kalmıştır. Eğitim-öğretime yönelik çalışmalarını devam ettirmek isteyen Sabir, 1910 yılında Bakü ye gelmiş ve Balahanı Köy Okulunda öğretmenlik yapmaya başlamıştır. O, burada sadece öğretmenlik yapmamış, aynı zamanda okulun dâhilinde açılmış kurslarda yaşlılara ücretsiz dersler de vermiştir (Ahmedov, 1981:62). Sabir, kadının ailedeki, toplumdaki rolünün büyük ve yerinin önemli olduğunu belirtmiş; kadının ilim sahibi olmasının genç neslin terbiyesi açısından mutlak olduğunu gerekli görmüştür. O, kızların okuması gerektiğini şu cümlelerle ifade etmiştir: Halk o zaman mutlu olur ki, âlem-i İslam da, her ülkede, her şehirde dinar-ü diremler açılıp, mekteb-i nisan açılıp, kız çocukları okula hazır olalar, ilimde mahir olalar, fazilde bahir olalar, baştan ayağa giyeler don (elbise), gideler okula on on, tutalar şiveyibidet, okuyup nehale hikmet, alalar ders-i tebabet, bileler cümle kitabet, edeler yazmaya âdet (Talıbov, 2000:284). Sabir, aile terbiyesine, ailenin okulla devamlı irtibat halinde olmasına önem vererek velilerin çocuklarının terbiyesinde tam sorumluluk taşımaları gerektiğini savunmuştur. Ona göre, aileler çocuklarını en iyi şekilde terbiye ederlerse o çocuklar

169 155 sağlam düşünceli, vatanını, milletini, çalışmayı seven birer birey olarak topluma kazandırılmış olurlar. Eğitimin ve terbiyenin önemini kendine özgü üslubuyla ortaya koyan büyük Azerbaycan edibi Mirza Alekber Sabir 12 Temmuz 1911 tarihinde vefat etmiştir Mahmud Bey Mahmudbeyov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Mahmud Bey Mahmudbeyov, 1863 yılında Azerbaycan ın Şamahı şehrinde doğmuştur. Eğitimini Gori Öğretmenler Okulunda burslu olarak tamamlamıştır. O, Gori Öğretmen Okulunda Rusça eğitim görmüştür. Diğer arkadaşları gibi Mahmud Bey de Rusça öğretmeni olmak için eğitilmiştir. Bu yüzden o, önceleri Rusça öğretmeni olarak çalışmış, daha sonra Azerbaycan Türkçesi dersi programa dâhil edildikten sonra Azerbaycan Türkçesi öğretmeni olarak ders vermeye başlamıştır (Abdullayev, 1966:194). Mahmud Bey, Gori Öğretmen Okulunu bitirdikten sonra 1883 yılında Padar köyüne öğretmen olarak gönderilmiştir. Yine 1883 yılında Ağcabedi de, yıllarında Ağdam da, 1888 yılında Şamahı kazasının Dilman ve Kelve köylerinde öğretmenlik yapmıştır. O. Şamahı da Azerbaycan Türkçesi, Rusça, matematik, güzel yazı, resim, bağcılık derslerini vermiştir. Mahmud Bey, daha sonra Bakü ye gelerek burada Rus-Tatar okulunda asil öğretmen olarak çalışmıştır (Talıbov, 2000:308). Mahmud Bey, 1898 yılında açılan III. ve IV. Rus-Tatar okuluna müdür olarak tayin edilmiştir. Bir süre sonra müdürlükten ayrılıp Bakü halk okulları üzere müfettiş olarak tayin edilmiştir. Mahmud Bey, Azerbaycan edebiyatının ediplerini öğrencilere tanıtmak için 1906 yılında Rehber dergisini yayımlamaya başlamıştır. Bu dergide Firidun Bey Köçerli, Süleyman Bey Abdurrahmanbeyzâde, Abbas Sehhet, Mirza Alekber Sabir, Soltan Mecid Ganizâde gibi edip-öğretmenler kendi bilimsel ve eğitici eserlerini yayımlatmaktalardı. Bu dergi, eğitimin gelişmesinde, derslerin ve özellikle de Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesi sürecinin iyileştirilmesinde faydalı olmuştur. Mahmud Bey, aynı zamanda eğitim alanındaki son gelişmeleri takip etmiş, yeni ders kitaplarının oluşturulması meselesine özellikle dikkat etmiştir.

170 156 Mahmud Bey, uzun yıllar öğretmenlik tecrübesine dayanarak Müslüman çocukları için ders kitabı yazmayı hedeflemiştir. Onun birçok ders kitabı birbirinin ardı sıra yayımlanmıştır. Mahmud Bey, 1907 yılında birinci sınıf öğrencileri için Yeni Elifba ders kitabını bastırmıştır. Bu kitap Uşinski, Çernyayevski gibi isimlerin oluşturdukları ders kitaplarından yararlanılarak ortaya çıkan ilk millî Azerbaycan ders kitabı olmuştur. Kitap, 1923 yılına kadar Giraet, Birinci İl, Türk Elifbası, İlk Giraet adları ile 16 kez basılmıştır (Talıbov, 2000:310) yıllarında Mahmud Bey, beş öğretmenle (S. Abdurrahmanbeyzâde, S. Ahundzâde, F. Ağazâde A. Talıbzâde, A. Efendizâde) Azerbaycan Türkçesiyle İkinci İl ders kitabını yazmıştır. Bu kitap, alfabe öğretiminden sonra okutulmak için düşünülmüştür. Ders kitabı, 114 sayfadan oluşmuştur. Kitabın ikinci sayfasında: Medrese ve mekteplerde ve hükûmet okullarında öğretilmek için yeni usulle ve kolay olarak tertip olunmuş. sözleri yazmıştır. Kitabın 95. sayfasına kadar küçük metinler ve okuma parçaları, 96. sayfadan itibaren Yazı Dersleri başlığıyla öğrencilere yazım kurallarını öğretmek ve kompozisyon yazmak için alıştırmalar verilmiştir. Bunların dışında kitapta öğrencilere bazı resmi yazıları ve mektup yazmayı öğretmek için örnekler verilmiştir sayfada ise kitapta yer alan zor kelimelerin alfabe sırasıyla anlamı sözlük olarak verilmiştir (Abdullayev, 1966:197) yılında ise Mahmud Bey Mahmudbeyov, Abbas Sehhet ile Türk Dilinin Telimi üçün Üçüncü İle Mahsus Giraet Kitabı isimli ders kitabını yazmış ve Bakü de bastırmıştır. Bu ders kitabı, 162 sayfadan oluşmaktadır. Kitapta okul ve aile, çalışkanlık ve bilgi eksikliği, yardım ve ittifak, yıl arasında, insan, hayvanat, su, coğrafya gibi bölümler yer almıştır. Bu ders kitabı sonralar her iki-üç yılda bir kere yeniden basılmıştır (Abdullayev, 1966:200). Mahmud Bey, 1913 yılında Türk Edebiyatına İlk Kadem isimli müntehabat hazırlamış ve bastırmıştır. Bu kitap, ilköğretimin üst sınıflarında Azerbaycan edebiyatını öğretmek için düşünülmüştür (Talıbov, 2000:310).

171 157 Ders kitapları yazmasının yanı sıra Mahmud Bey, Azerbaycan Halk Eğitim Askerlik Dairesinde çalışmış, okulların yeniden yapılandırılması, ders programı ve ders kitaplarının hazırlanmasında aktif olarak görev almıştır. Hayatının son yıllarında Mahmud Bey, Azerbaycan Pedagoji Üniversitesi nde çalışmış, yeni alfabe komitesinin üyelerinden olmuştur. O, 13 Mart 1923 tarihinde Bakü de vefat etmiştir Ali Bey Hüseyinzâde nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Ali Bey Hüseyinzâde nin Azerbaycan da millî şuurun yaranmasında özel bir yeri olmuştur. O, 1864 yılında Azerbaycan ın Salyan şehrinde doğmuştur. İlköğrenimini evde ve mollahanede almıştır. Babası öldükten sonra ona dedesi bakmıştır. Dedesi ona Arapça, Farsçanın yanı sıra dinî bilgileri de öğretmiştir. Ali Bey, 1885 yılında Tiflis Gimnaziyasını başarıyla bitirmiş ve üniversite okumak için Petersburg a gitmiştir. O, doktor olmak istemiş fakat gittiği üniversitede tıp bölümü olmadığından fizik bölümü okumuştur. Petersburg Üniversitesi ni bitirdikten sonra Ali Bey, tıp okumak için İstanbul a gitmiştir. Sınavları kazanarak askerî tıp fakültesine dâhil olmuştur. Ali Bey, medeniyeti ve edebiyatı iyi bilmesinin yanı sıra Rusya daki sosyal-siyasi duruma da vakıf olmuştur. Zengin bilgileri sayesinde kısa bir zamanda çevresindekilerin saygısını kazanmayı başaran Ali Bey, siyasetle daha çok ilgilenmeye başlamıştır. Üniversite arkadaşları İbrahim Tema, İshak Sükuti, Abdullah Cevdet gibi isimlerle İttihat ve Terakki partisini oluşturmuştur. Onların amacı demokratik bir devlet kurmak, çağdaş toplumu korumak ve dünyadaki bütün Türklerin birliğini sağlamak olmuştur (Talıbov, 2000:297). Ali Bey, üniversiteyi bitirdikten sonra bir süre Haydarpaşa hastanesinde çalışmıştır yılında Türkiye-Yunanistan savaşına katılmak için Kızıl Haç cemiyetinin üyesi olarak İtalya ya gitmiştir. Üç yıl sonra İstanbul a geri dönmüş ve bitirdiği üniversitede asistan olarak çalışmaya başlamıştır.

172 158 Bu yıllarda Ali Bey, Türkiye de yayımlanan Ramazan Bahçesi, Malumat gibi dergilerde; Kahire de yayımlanan Türk gazetesinde edebî tercümelerini, özgün eserlerini, makalelerini yayımlattırmıştır. Yıllar sonra Ali Bey, Azerbaycan a geri dönmüş, 1904 yılında Saadet medresesinde öğretmenlik ve müdürlük yapmıştır yılında o, Alimerdan Bey Topçubaşov, Ahmet Bey Ağayev ile Hayat gazetesini yayımlamaya başlamıştır. Daha sonra Ali Bey, bu gazeteyi tek başına çıkarmıştır. Hayat gazetesi, halkın millî şuurunu uyandırmaya yönelik çalışmalar yaptığından 1906 yılında kapatılmıştır. Lakin Ali Bey, kısa bir süre sonra Füyuzat isimli haftalık dergi yayımlamaya başlamıştır. Bu dergi, kapatılan Hayat gazetesinin yarım kalan işini devam ettirmiş; millî düşünceli aydınları, edipleri etrafında birleştirmiştir. Füyuzat ın tuttuğu yol; Türkçülük, Müslümancılık ve Avrupacılık olmuştur. Fakat uzun sürmeden Füyuzat dergisi de kapatılmıştır. Bundan sonra Ali Bey, birkaç yıl Saadet medresesinde çalışmıştır. Bu yıllarda o, İrşad, Terakki, Hakikat gibi gazetelerde makale yazmıştır li yıllardaki Rus inkılâbından sonra irtica gittikçe artmaya başladığından millîyetçi düşünceli kişilerin sık sık takipleri yapıldığından Ali Bey de 1910 yılında yeniden Türkiye ye dönmek zorunda kalmıştır. Burada o, İstanbul Üniversitesi nde öğretim üyesi olarak çalışmıştır. Bunun yanı sıra bilimsel, edebî, siyasi faaliyetlerini de devam ettirmiştir. Türkiye de Ali Bey; E.Ağayev, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Resulzâde gibi şahıslarla Türk Ocağı derneğini kurmuştur (Talıbov, 2000: ) yılına kadar İstanbul Üniversitesi nde çalışan Ali Bey Hüseyinzâde, hayatının son yıllarında edebî faaliyetlerde bulunmuş ve tercümanlık yapmıştır yılında vefat etmiş ve İstanbul un Karacaahmet mezarlığında defnedilmiştir Celil Mehmetkuluzâde nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Celil Mehmetkuluzâde, 1866 yılında Nahçıvan da doğmuştur. İlköğrenimini Nahçıvan da almıştır. Çernyayevski 1882 yılında Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan

173 159 Şubesine öğrenci toplamak için Nahçıvan a gittiğinde buradaki öğrencilerden üçünün bilgisi onun dikkatini çekmiştir. Bunlardan biri de Celil Mehmetkuluzâde olmuştur. O, 1882 yılında Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan şubesine kabul edilmiş ve 1887 yılında bu okulu bitirerek köyde öğretmenliğe başlamıştır. O, tam on yıl köy öğretmenliği yapmıştır (Abdullayev, 1966:158). Celil Mehmetkuluzâde, 10 yıllık öğretmenlik faaliyetinde eski yöntemlerle eğitim veren okulların bütün eksikliklerini, Azerbaycan Türkçesinin öğretimindeki engelleri, Arap alfabesinin eğitim-öğretimde ortaya çıkardığı zorlukları görmüş ve sonralar bu noksanları edebî eserlerinde ve Molla Nasreddin dergisinde yazdığı makalelerde eleştirmiştir. Celil Mehmetkuluzâde, Arap alfabesinin Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesinde yetersiz kaldığını tecrübe etmiş ve bu konuda bu işaretleri mahvedip onu Latin alfabesiyle değiştirmek lazımdır. demiştir. Arapçanın Latin alfabesi ile değiştirilmesi konusunda tavsiye almak için Celil Mehmetkuluzâde, 1895 yılında Petersburg a Novoe Vremya (Yeni Zaman) gazetesinin redaktörü olan Suvorin in yanına gitmiş fakat Suvorin şu anda bu meseleyi ortaya atmanın zamanı olmadığını söyleyerek onu bu teşebbüsten vazgeçirmeye çalışmıştır (Abdullayev, 1966:159). Celil Mehmetkuluzâde, alfabe meselesi ile ilgili hatıralarında şunları söylemiştir: Bunu buraya yazmakla ben şunu söylemek istiyorum ki Arap alfabesine nefret, yeni bir kolay alfabeye heves bende çoktan beri vardır. Sonra da malum olduğu üzere ben her zaman Türk alfabesini arzu edenlerden ve köhne alfabenin zıddına olanlardan olmuşum (Mehmetkuluzâde, 1958:703). Celil Mehmetkuluzâde, Molla Nasreddin dergisinin ilk sayısında ana dili olan Azerbaycan Türkçesini Arap ve Fars kelimelerini zorlaştıranlara, onu halk için anlaşılmaz bir duruma düşürenlere karşı şöyle yazmıştır:... Beni bağışlamanız lazım, ey benim Türk kardeşlerim ki, ben sizle Türk ün açık ana dilinde konuşuyorum. Ben onu biliyorum ki, Türk dili konuşmak ayıptır, kişinin bilim düzeyinin azlığına delalet eder. Ama bazen eski günleri hatırlamak gerekir. O günleri hatırlayınız ki ananız sizi beşikte sallayarak size Türkçe ninni söylemiştir... Arada bir ana

174 160 dilinde konuşmak ile eski güzel günleri hatırlamak neden ayıp olsun ki? (Abdullayev, 1966:168 den Molla Nasreddin dergisi, 1906, Nu:1). Büyük yazar, eğitim-öğretimin ana dilinde yapılması meselesi üzerinde çok durmuştur. O, bu meseleyi Elifba, Gelecek, Tercüme-i Halim, Dili Tutulup gibi eserlerinde ifade etmiştir. Celil Mehmetkuluzâde, ana dilinde ders kitaplarının yazılmasının önemli olduğunu da bilmiş ve bunu talep etmiştir (Talıbov, 2000:350). Azerbaycan Türkçesinin temizliği, saflığı ve sadeliği meseleleri Celil Mehmetkuluzâde yi her zaman düşündürmüştür. O, ana dilini Osmanlı, Arapça, Farsça ve Rusça kelimelerle dolduranlara karşı yazılarıyla mücadele etmiştir. Bu konuda Molla Nasreddin dergisinde 1908 yılında yayımlanmış yazı dikkat çekicidir: Bizim güya ana dilimizde gazeteleri okuduğum zaman cahil olduğumu düşünüyorum. Ama birden on iki yıl Müslüman okulunda okuduğumu hatırlıyorum. Gazeteyi elime alıp okumak istiyorum. Görüyorum ki baştan şimdi yazılmış, ortalıkta da birkaç kelime dizilmiş, sonunda da Mesela dır yazıyor. şimdi ve dır ın ana dilimizin özellikleri olduğuna lafım yoktur. Bunları ben de anlıyorum. Ama şimdi yerine indi yazamazlar mı? Baştaki şimdi ile sondaki dır ı anladım ama ortadaki kelimeleri vallahi anlamıyorum (Abdullayev, 1966:169 dan, Molla Nasreddin dergisi, 1908, Nu:2). Mehmetkuluzâde nin eğitim-öğretim alanındaki önemli hizmetlerinden biri de mollahanelere karşı yaptığı mücadele, yalancı öğretmenleri, onların işe yaramaz ders yöntemlerini acımasızca eleştirmesi olmuştur. O, eski okullarda hüküm süren başıboşlukları, mollaların rüşvetçiliğini eleştirmiş ve bütün bu olayların öğrencileri olumsuz etkilediğini Molla Nasreddin in sayfalarında ifade etmiştir. Mollahanelerin ağır rejimine, kaba ve bozucu terbiye yöntemlerine, fiziksel cezalara dayanamayan öğrencilerin okuldan kaçmalarıyla ilgili Molla Nasreddin dergisinde sık sık yazılar yazılmış, mollaların muhtelif bahanelerle velileri soymaları, bunun sonucunda ise öğrencilere hiçbir bilgi kazandırmamaları eleştirilmiştir. Celil Mehmetkuluzâde, Müslüman Dersi başlıklı yazısında Azerbaycan Türkçesi derslerine yeterince önem verilmediğini ve okulların müfredatında bu dersin

175 161 saatinin diğer ders saatlerine göre çok az olduğunu ifade ederek bunu mizahî şekilde şöyle dile getirmiştir: A Molla Nasreddin Emmi, bana bir çare kıl, tamamen yoruldum. İşte kaç zamandır ata-analarımız bizi okumaya gönderiyorlar. İyice yoruldum Müslüman derslere gitmekten. Şunu bil ki haftada bir saat bize Müslüman dersi oluyor, yirmi dokuz saat ise gayri dersler. Müslüman derslerine gitmekten ayaklarımın damarları ağrıyor ve okumaktan gözlerimin nuru çekildi (Abdullayev, 1966:170 ten, Molla Nasreddin dergisi, 1907, Nu.44). Azerbaycan Türkçesi ders saatlerinin az olması meselesini Celil Mehmetkuluzâde, İmtihan başlıklı yazısında da ele almaktadır: Cenap Molla Emmi. Başka şehirler ve başka okullar gibi bu yıl bizim okulda da imtihan vardı. Başka milletlerin mekteplerine ibret olmaktan ötürü bu okulun öğrencilerinin notlarını yazıyorum: Elvah-i Arabî 5 Elvah-i Farsî...5 Minacat-i Arabî.5 Minacat-i Farsî..5 Lisan-i Rusî yarım Lisan-i Türkî yarım Coğrafya yarım Hendese yarım (Abdullayev, 1966:171 den, Molla Nasreddin dergisi, 1910, Nu:27). Celil Mehmetkuluzâde, o zamanki okullarda kullanılan ders kitaplarının dil itibarıyla çok zor, içerik itibarıyla çürük ve faydasız olduğunu görmüş ve bu türlü ders kitaplarını keskin kalemiyle eleştirmiştir. Celil Mehmetkuluzâde, aile terbiyesine büyük önem vermiştir. O, aile terbiyesinin güçlendirilmesi için ilk önce Azerbaycan kadınlarının okumayı, yazmayı öğrenmeleri gerektiğini söylemiştir. Bu konuyla ilgili yazar, Aile Terbiyesi isimli makalesinde şunları söylemiştir:

176 162 Şu ecnebi hanımlarından rica edelim öncelikle bir alfabe kitabı açıp koysunlar bizim görkemli hanımlarımızın karşısına ki bizim hanımlar da okumayı, yazmayı öğrensin. Öğrensinler ki kocaları evde olmadığı zaman iki kilo etin, üç tane ekmeğin hesabını bilsinler. Bu ecnebi kadınlardan rica edelim de bizim kadınlara çocuk terbiye etmeyi, burunlarını börkleri ile silmemeyi, biraz da düzenli olmayı öğretsinler; onlara ders versinler, aklı, kemali öğretsinler (Talıbov, 2000:354). Yazar, Tiflis e taşındıktan sonra gazeteci ve eğitimci Muhammet Ağa Şahtahtinski ile Şerg-i Rus gazetesinde çalışmış ve aynı zamanda öğretmenlik mesleğine devam etmiştir. Celil Mehmetkuluzâde, Tiflis te okul açmış ve bu okula Evvelinci Müslüman Pansiyonu ve Hususi Okulu adını vermiştir. Bu okulun faaliyeti ile ilgili olarak Şerg-i Rus gazetesinde yayımlanmış belgede şöyle yazmaktadır: Bu okula dört çeşit öğrenci kabul edilecek. Birinci kısım öğrenciler, 8 yaşından 12 yaşına kadar olan öğrenciler olacak. Bunlar gece gündüz okulda kalacak ve bütün ihtiyaçları okul idaresi tarafından karşılanacak. Bu öğrenciler birkaç öğretmen tarafından gimnaziyalara girmek veya okula devam etmek için eğitilecek. İkinci kısım öğrenciler, gece okulda kalacak, sabahları ise gimnaziya, ticaret, realni vb. okullara devam edeceklerdi. Bu öğrencilerin yemek giderleri okul tarafından karşılanmakla birlikte geceleri de dersleri ile ilgilenilecek, öğleden sonra ise okulda verilecek Fransızca ve Almanca derslerine katılabileceklerdi. Üçüncü kısım öğrenciler, sabah okula gelecek, akşama kadar okulda bulunacak; okulun programındaki dersleri gördükten sonra evlerine gidecekler. Bu öğrencilerin sabah kahvaltısı okul tarafından karşılanacak. Dördüncü kısım öğrenciler ise öğleden sonra gelip akşama kadar Rusça, Fransızca ve Almanca derslerini görüp akşam evlerine gidecekler. Bu sınıfların hepsinde bir öğretmen tarafından Azerbaycan dili, Farsça ve din dersleri öğretilecek. Okulun şu anda üç öğretmeni var. Bunlardan biri Azerbaycan Türkçesi, ikincisi Rusça, üçüncüsü ise Fransız ve Almanca öğretmenidir. Öğrencilerin sayısı arttıkça harç ve masrafa bakmadan öğretmenlerin sayısı da arttırılacak (Abdullayev, 1966: ten, Şerg-Rus gazetesi, 4 Aralık 1904, Nu:240). Görüldüğü gibi, yazar ve eğitimci olan Celil Mehmetkuluzâde nin Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesi tarihindeki yeri yadsınamaz. O, hemen hemen bütün eserlerinde, Molla Nasreddin dergisinde ve diğer gazetelerde yayımladığı makalelerinde Azerbaycan Türkçesinin okullarda tam hukuklu bir ders olarak

177 163 öğretilmesi için çaba harcamış, ana dilinin öğretilmesiyle ilgili düşüncelerini anlatmış ve eski dinî okullara karşı hep mücadele etmiştir Ahmet Bey Ağayev in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Ahmet Bey Ağayev, 1869 yılında Azerbaycan ın Şuşa şehrinde doğmuştur. O, gazeteci, yazar, politika adamı ve Türkçülük hareketinin liderlerinden biri olmuştur. Ahmet Bey, ilköğrenimini Şuşa da molla mektebinde almıştır ama çabucak mollahaneden bıkmıştır. O, özel bir hocadan Arapça dersi de almış, daha sonra Şuşa'daki Rus okuluna devam etmeye başlamıştır yılında bu okulu bitirerek realnoe uçilişe" denilen, daha yüksek dereceli Rus okuluna girmiştir yılında okulu bitiren Ahmet Bey, Petersburg a gitmiş ve burada Petersburg Mühendis-Teknik Enstitüsüne dhil olmak istemiş fakat eğitime başlamayarak altı ay sonra vatana geri dönmüştür. Ahmet Bey, 1889 yılında tahsilini tamamlamak için Paris'e gitmiştir. Burada Sorbonna Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girmiştir yılında Ahmet Bey, Paris ve Londra da Ürvet-ül Vüsga gazetesini yayımlayan, panislamizmin lideri Şeyh Cemaleddin Afgani ile tanışmıştır. Bu tanışma ve karşılıklı ilişkiler, onun fikr gelişiminde önemli rol oynamıştır. Yine 1893 yılında Ahmet Bey, Bakü valisinin yanında memur olarak çalışmaya başlamıştır. O, hükûmetten Azerbaycan Türkçesiyle Meşrig isimli bir gazete yayımlamak için izin istemiş fakat onun bu ricası yanıtsız kalmıştır. Ahmet Bey, 1896 yılında aile sorunlarında dolayı Şuşa ya geri dönmüştür. Burada realni okulda Fransızca öğretmenliği yapmıştır. Bu sebeple, ona Freng Ahmet lakabı takılmıştır. O, Şuşa'nın Türk bölgesinin bayındırlığı için çalışmış, Şuşa daki Azerbaycan Türkleri için okuma salonu kurmuş, tiyatrolara katılmıştır. Ama yerli dindarların ve beylerin baskısına dayanamayarak Tiflis'e taşınmıştır. Ahmet Bey, Tiflis te "Kafkaz" gazetesinde muhabirlik yapmanın yanı sıra Tiflis ortaokulunda Fransızca öğretmenliği de yapmıştır. Ahmet Bey, 1899 yılında Hasan Bey Zerdabî nin daveti üzere Bakü ye gelmiş ve

178 164 buradaki realni okulda Fransızca öğretmenliği yapmıştır. Bunun yanı sıra o, Rus dilinde yayımlanan Kaspi gazetesinde çalışmış, bu gazeteyi Rusça bir Türk yayın organı haline getirmiştir. Ahmet Bey, 1905 yılında "Hayat gazetesini yayımlamaya başlamıştır. O, gazetenin başyazarlığını, İstanbul'dan yeni dönmüş Ali Bey Hüseyinzâde Turan ile birlikte yürütmüştür. "Ekinçi"den sonra ilk ciddi yayın organı ve günlük bir gazete olan Hayat, ruslaştırılmanın etkisi altında kalmış Azerbaycan Türklerinde millîyetçilik düşüncesinin yeşertilmesinde önemli rol oynamıştır yılında "Hayat" gazetesi kapandıktan sonra Ahmet Bey, "İrşad", daha sonra ise Terakki gazetelerini çıkarmıştır yılında Kafkasya'da yeni bir Ermeni-Türk çatışması patlak verince Ahmet Bey Azerbaycan'ı bölge bölge gezerek Türk ahalisini düşmandan korumayı üstlenen "Difai" partisini kurmuştur. Bu dönemde o, Ermeni-Türk çatışmasını sona erdirmek için de büyük çabalar göstermiştir yılından başlayarak Rusya'da irticanın kuvvetlenmesi, millî aydınların, özellikle de Türk aydınlarının takip edilmelerine yol açmıştır. Ahmet Bey de takip olunanlar arasında olmuştur. Rus ve Ermeni gazeteleri onun hakkında yalan haberler yazmış; hükûmeti, bir Rus düşmanı olarak onu tutuklamaya teşvik etmişlerdir. Bütün bunlardan dolayı Ahmet Bey, 1909 yılında Bakü'yü terk ederek İstanbul'a gitmek zorunda kalmıştır. Azerbaycan, Kafkasya ve Rusya gazetelerindeki yazılarını Ahmet Bey Ağayev soyadı ile yayımlatan yazar, Türkiye'ye geldikten sonra burada Ağaoğlu soyadını kabul etmiş ve bu soyadla tanınmıştır. O, İstanbul'da eğitim müfettişliği görevine getirilmiş, ayrıca "Sirat-i Müstakim", "Sebilür-Reşad", "Hikmet, Ateş" gibi dergi ve gazetelere makaleler yazmış; bir süre "Tercüman-i Hakikat" gazetesinin başyazarlığını yapmıştır. Ahmet Bey, 1912 yılında Türk Yurdu ve Türk Ocağı teşkilatlarının kurucuları sırasında yer almıştır. Bu yıldan itibaren o, ittihatçıların kuvvetlendiği İstanbul darülfünununda, Rusça ve Türk tarihi öğretmenliği yapmaya başlamıştır. O, 1914 yılında Afyonkarahisar'dan milletvekili seçilmiş; 1915 yılında İttihat ve Terakki'nin genel merkez üyesi olmuştur.

179 165 Ahmet Bey, Rusya'daki 1917 Ekim devriminden sonra, 1918 yılının Haziranı nda, Kafkasya orduları siyasi müşaviri olarak Azerbaycan'a gitmiş, burada yeni kurulan Azerbaycan Cumhuriyeti Parlamentosu'na üye olarak seçilmiştir sonbaharında İstanbul'a döndüğünde İngilizler tarafından tutuklanmış ve ittihadçılarla birlikte Malta'ya sürülmüştür. Malta sürgünündeyken "Üç Medeniyet" kitabını yazmış ve bu kitap ilk defa 1927 yılında yaymlanmıştır yılında serbest bırakılınca Anadolu'ya geçen Ahmet Ağaoğlu, Atatürk'ün başkanlığındaki Ankara Hükûmeti tarafından matbaa umum müdürlüğü görevine getirilmiş, ikinci ve üçüncü dönem milletvekili olarak Kars'tan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne seçilmiştir. Ankara Hukuk Mektebi'nde Anayasa dersleri vermiş, aynı zamanda Hâkimiyet-i Millîye gazetesinde devamlı olarak yazılar yazmıştır. Ahmet Bey, 1930 yılında Atatürk'ün isteği üzerine Cumhuriyetçi Serbest Fırka'nın kuruluşuna katılmış, partinin programı ve tüzüğünün oluşturulmasında önemli katkısı olmuştur. Serbest Fırka her taraftan baskılara maruz kalınca ve kendini feshedince Ahmet Bey, aktif politika alanından uzaklaşarak bir daha eski partisine dönmemiştir. Ahmet Bey, İstanbul'a giderek darülfünunda hukuk tarihi müderrisi olmuştur. 1933'te "Akın" gazetesini çıkarmış lakin o dönemin hâkim partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'ne muhalif bir çizgi takip eden bu gazete kısa bir süre sonra kapatılmıştır yılında İstanbul Darülfünun un üniversiteye çevrilmesi nedeni ile kadro dışı kalan Ahmet Ağaoğlu emekliye ayrılmıştır. Hayatının son yıllarında Kültür Haftası, İnsan dergilerinde ve "Cumhuriyet" gazetesinde dizi yazılar yazmıştır. Ahmet Bey, defnedilmiştir. 19 Mayıs 1939 yılında İstanbul'da vefat etmiş ve burada Neriman Nerimanov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Neriman Nerimanov, 14 Nisan 1870 tarihinde Tiflis te doğmuştur. O, Azerbaycan ın büyük yazarı, devlet adamı ve Azerbaycan Türkçesi öğretmeni olarak tanınmıştır. Nerimanov, 1882 yılında Çernyayevski nin rehberlik ettiği Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan şubesine dâhil olmuş ve 1890 yılında bu okulu bitirererk köy

180 166 öğretmeni adını almıştır. Okulu bitirdikten sonra o, Tiflis in Borçalı kazasının Kızılhacılı köyünde öğretmenlik yapmıştır. O, 1891 yılında Bakü ye taşınmış, Sultan Mecit Ganizâde nin yardımı ile Pobedonestev in altı sınıflı erkek okulunda Azerbaycan dili öğretmenliği yapmaya başlamıştır. Nerimanov, bu okulda beş yıl çalışmıştır (Talıbov, 2000:362). Nerimanov, öğretmenlik yapmanın yanı sıra 1894 yılında Bakü de ilk millî okuma evinin kurucusu olmuştur. O zamanlar Bakü de birkaç küçük Ermeni ve Rus okuma evi olsa da Azerbaycanlı Türk okuyucusunun kitap okuyabileceği bir yer yoktu. Neriman Nerimanov, bu görevi üstlenmiş ve uzun süre bu okuma evinin açılması için izin istemiştir. Nihayet ki bir gün validen bu izni alabilmiştir. Nerimanov, bu millî okuma evini Kerimov adındaki bir Azerbaycan Türkünün evinde ucuz fiyata bir oda kiralayarak açmıştır (Aliyeva, 2005:154). S. M. Ganizâde, H. Mahmutbeyov, E. Ceferzâde ve başka öğretmen arkadaşları ile birlikte Neriman Nerimanov, bu ilk millî okuma evine kitap almak için yoğun çalışma içine girmişlerdir. Nerimanov, Türkiye ye, başka ülke ve şehirlere mektuplar yazarak, basın ve yayın evlerinden bu konuda yardım istemiştir. Bu mektuplar sonuçsuz kalmamış, yavaş yavaş çeşitli ülkelerden çeşitli dillerde gazete, dergi ve kitaplar gelmeye başlamıştır. Az bir süre içinde bu okuma evi, bütün Transkafkasya da da tanınmaya başlamıştır. Okuma evine her ay adet Rusça, bir adet Ermenice, bir adet Gürcüce, beş adet Türkçe gazete ve dergisi girmiştir. Bu gazete ve dergiler, Rusya, İstanbul, Sofya, Kahire, Tahran, Tebriz gibi şehirlerden getirtilmiştir (Aliyeva, 2005:154) yılının Nisan ayında Nerimanov millî okuma evinin dâhilinde bir kütüphane açmak için de validen izin alabilmiştir. Fakat okuma evi daha fazla faaliyet gösterememiştir. Çarlık hükûmeti, ilk millî okuma evini halkı olumsuz etkilediği ve Nerimanov un gençleri toplayarak, onları yanlış yola saptırttığı iddiasıyla 5 Ekim 1898 tarihinde kapattırmıştır (Abdullayev, 1971:10). Nerimanov, 1896 yılında Ganizâde ile birlikte Sovgat adlı bir dergi yayımlamak istemiş fakat bunu başaramamıştır. O, 1900 yılında Mekteb adlı eğitim dergisi

181 167 yayımlamak için bir daha müracaat etmiş ancak yine de olumlu cevap alamamıştır (Talıbov, 2000:362). Nerimanov, eğitimin ana dilinde olması için mücadele etmiş, ana dili hakkında yazdığı makalelerde ana dilinin önemini savunmuş ve Çarlık hükûmetinin azınlık milletlerin ana dilinde eğitim görmesini yasakladığını hatta azınlık halklara karşı da Ruslaştırma siyaseti yürüttüğünü belirterek, bu siyasetle ana dilinin unutulduğunu, küçük düşürüldüğünü yazılarında ifade etmiştir. O zamanlar, Çarlık hükûmeti, Azerbaycan Türkçesiyle gazete yayımlama teşebbüslerine engel olmuş ve okullarda ana dilinde eğitimin yapılmasına karşı çıkmıştır. Nerimanov, bu konuda şöyle demiştir: Zulüm, o dereceye vardı ki evlatlarımıza Müslüman dualarını Rusça okutmaya çalışıyorlar (Tagiyev, 1993:38). Nerimanov, bir milletin derdine deva olabilmek için onun dilinin bilinmesi gerektiğini savunmuş, bir halkın gelişmesi için ana dilinin gerekliliğini vurgulamıştır: Bir millet özünü tanımayınca haklarını da düşünmez. Tanımak için de millî dil, millî okul, millî basın, millî edebiyat gerekir (Nerimanov, Yeni İgbal gazetesi, Nu. 212). Nerimanov, öğretmenin şahsiyetine çok önem vermiştir. Ona göre, her milletin medeni terakkisi okulla, okulun terakkisi ise öğretmenle mümkündür. Öğretmen sadece öğrencilerin değil kendisinin de öğretmeni olmalıdır. Öğretmen öğrencilerine şefkatle yaklaşmalı ki amacına kolaylıkla ulaşsın. Neriman Nerimanov, öğretmen yetiştirmeyi zaruri saymıştır. O, öğretmen okulunu bitiren bir öğretmenin kendi dilini, edebiyatını mükemmel bilmesi ve millet için, vatan için bilgili bireyler yetiştirmesi gerektiğini söylemiştir (Talıbov, 2000:364). Nerimanov un ikinci mesleği doktorluktur. O, 1902 yılında sınava girerek lise diplomasını almış ve eğitimine devam etmek için Odessa Üniversitesi nin Tıp fakültesine dâhil olmuştur. Bu sebeple o, öğretmenin işiyle doktorun işini birbirine çok benzeterek şöyle demiştir:

182 168 Doktor hastalığa göre insana ilâç verdiği gibi, öğretmen de talebe göre insana bilgi verir. Hastanın ruhunu temizlemek yerine, onun kanını temizleyin. İnsanın dili onun kanıdır. Kan temiz olsa kalp iyi çalıştığı gibi, dilin de saf ve temiz olmasını insanın gelişmesine, yükselmesine sebep olur (Nerimanov, Hayat gazetesi,1906, N-131). Ana dili ile ilgili Nerimanov şunları yazmıştır: Ana dilinde bir nağme okundukça, vatan terennüm edildikçe insanın bedeni de ruhu da lerze gelir. Garip bir vilayette bir musikici millî havalardan bir şey çalar. Sen bütün vücudunla, bütün ruhunla dinlersin, hem kederli hem de şad olursun. Hakikaten ne hâlde olduğunu tam olarak anlamazsın. Ancak musikicilere: Çalınız, efendim, çalınız. demek istersin. Çünkü çaldığınız bu ahenk benim kalbimin, ruhumun en derin köşelerinden haber veriyor (Tagiyev, 1993:38). XIX. yüzyılın sonlarında Azerbaycanlı çocuklar için ana dilinin grameriyle ilgili faydalı ders kitapları olmadığından Neriman Nerimanov, öğretmen ve öğrencilere yardım etmek, okullarda Azerbaycan Türkçesi derslerinin kalitesinin artırmak amacıyla elde ettiği tecrübeler ve teorik bilgilere dayanarak 1899 yılında Türk-Azerbaycan Dilinin Muhtasar Sarf-Nahvi adlı bir ders kitabı yazmış ve bu kitabı Bakü de bastırmıştır. Nerimanov, 1917 yılında Hümmet gazetesine yayımladığı bir makalesinde bu kitabı yazmanın öneminden şöyle bahsetmiştir: Şimdi belki de bu sarf ve nahvi neden yazdığımı bilmek istiyorsunuz. Bu cevabım ancak şudur: Ben bu sarf ve nahvi o zaman yazdım ki millîyetçiler bile daha o zamanlar Türk (Azerbaycan Türkesi) dilinin sarf ve nahvinin olduğunu bilmiyorlardı (Hümmet gazetesi, 22 Ağustos, 1917, Nu. 8). Nerimanov, bu ders kitabını kendi pratik faaliyetleri neticesinde yazmıştır. O, kitabın giriş bölümünde kitabın amaç ve görevlerinden bahsederek ana dilinde, özellikle de imla kurallarında sabit kuralların olmamasından yakınmış ve bu eksikliklerin öğrencilerin kafasını karıştırdığını, genç neslin bilgilenmesine engel olduğunu belirtmiştir. Eser şu sözlerle başlamaktadır: Bu ahir zamanda marifetli ehli kalem kardeşlerimiz çeşitli kitaplar yazmakla meşguldürler. Ancak bu zamana dek Türk-Azerbaycan dilinde bir kural olmadığından

183 169 herkes ne tür isterse öyle yazmış. Kaidesiz yazılan inşalar ne dile ne de millete faydalı olur (Nerimanov, 1899:1). Nerimanov un bu ders kitabı, o zamanlar Rus-Müslüman Okullarında eğitim alan öğrenciler için düşünülmüştür. Kitap, 47 sayfada toplanmış şu bölümlerden oluşmaktadır: 1. Mukaddime, 2.Fonetik, 3.Morfoloji, 3.Sentaks, 4.Morfoloji ve sentaks tahlilleri için alıştırmalar. Kitabın Mukaddime bölümünde Nerimanov, o zamanlar tek yazım kuralının olmamasından, birkaç kelimenin farklı şekillerde yazılmasından bahsetmiş ve bunların ana dilinin öğretilmesinde birçok zorluğa neden olduğunu vurgulamıştır. Bunun yanı sıra Arapçada ünlülerin olmamasından ve bu yüzden birçok kelimenin okunuşunun başka, yazısının ise aynı olmasından dolayı öğrencilere bu kuralların öğretilmesinin ne kadar zor olduğunu açıklamıştır. Örnek olarak bol kelimesinin Arapçasını almış ve bu kelimenin Arap harfleri ile yazıldığında böl, bul, bol şeklinde okunabileceğini ve böylece üç farklı anlam verebileceğini anlatmıştır. Nerimanov un Türk-Azerbaycan Dilinin Muhtasar Sarf-Nahvi isimli eseri uzun süre Azerbaycan okullarında Azerbaycan Türkçesinin kurallarını öğretmek için bir ders kitabı olarak okutulmuştur (Abdullayev, 1966:176). Nerimanov un Müselmanlar üçün Müellimsiz Rus Dilini Öyrenmekten ötürü Asan Kitapça isimli ikinci ders kitabı, 1899 yılında Bakü de yayımlanmıştır. Bu kitap, 48 sayfadan oluşan bir ders kitabıdır. Nerimanov, kitabın girişinde kitabı şöyle tanıtmıştır: Henüz bu kitapça o şahıslar içindir ki zamanında Rusça okumamış ancak şimdi Rusça okumayı ve yazmayı kendileri için gerekli sayıyorlar. Ona göre bu kitabı Müslüman kardeşlerimiz için yazdık ki öğretmensiz Rusça yazmak, okumak ve konuşmak öğrensinler. Eğer okuyan kişi birazcık düzenli ve dikkatli çalışırsa yarım ay içinde bu kitapçanın yardımıyla okumayı, yazmayı öğrenir (Abdullayev, 1966:178). Nerimanov un üçüncü kitabı, 1899 yılında Bakü de yayımladığı Samouçitel Tatarskogo Yazıka Dlya Russkih dir. Kitabın Azerbaycan Türkçesindeki karşılığı Muallimsiz Türk Dilini Öğrenmekten Ötürü Ruslar İçin Asan Kitapça dır. Nerimanov, bu kitabı Bakü gimnaziyasında Azerbaycan Türkçesi öğretmenliği yaparken yazmıştır. Kitap, Ruslara Azerbaycan Türkçesini öğretmek için düşünülmüştür. Kitabın girişinden Nerimanov un bu kitabın ikinci bölümünü de yazmak istediği ve ona Türk Dilinin

184 170 Grameri adını vermeyi planladığı anlaşılmaktadır. Nerimanov un bu ders kitabı sesli yöntemle yazılmıştır. O, bu kitapta Arap harflerinin yazısını kolaylaştırmak ve bazı zorlukları ortadan kaldırmak amacıyla eğitim açısından önem taşıyan birçok görüş ileri sürmüştür (Abdullayev, 1966:180) yılında burjuva inkılâbının etkisiyle Çarlık hükûmeti eğitim alanında da bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişikliklerden biri de Rusya nın uzak yerlerinde yaşayan halkların ana dili ve edebiyatının okullarda öğretilmesine izin verilmesi olmuştur. Bu önemli meselenin gerçekleşmesi ve azınlık milletlere bazı küçük hakların verilmesiyle ilgili Neriman Nerimanov, Hayat gazetesindeki makalelerinin birinde şöyle yazmıştır: Dilimiz kaybolur, batar, yok olur ve bir milletin ki dili battı, o zaman o milletin kendisi de batar. Çünkü bir milletin varlığına, vücut bulmasına kanıt onun dilidir (Tagiyev, 1993:39). Nerimanov, Azerbaycan da okul ve eğitim çalışmalarının gelişmesi için çok çaba harcamıştır. O, basında Ner imzasıyla yazılar yazmıştır. 15 Ağustos 1906 tarihinde Bakü de Nicat kurumu tarafından I. Öğretmen Kurultayı yapılmıştır. Kurultayda alfabe, imla meseleleri, müfredat ve ders kitaplarının yazılması, öğretmen yetiştirilmesi, yeni öğretim yöntemlerinin aranması, özellikle eğitimin ana dilinde yapılması gibi konular tartışılmıştır (Tagiyev, 1993:37). Nerimanov, I. Öğretmenler Kurultayı nın en yakın katılımcılarından olmuştur. O, girişimciliği ve yetenekleri ile dikkat çekmiş ve bu toplantıları yönetmek için başkan seçilmiştir. 15 Ağustos 1906 tarihinde kurultayın toplantısına başkanlık yapan Nerimanov, Azerbaycan Türkçesi programının görüşülmesini teklif etmiş, konuyu kurultay katılımcılarının dikkatine sunmuştur. I. Öğretmenler Kurultayı nda ortaya çıkan sorunların ciddi siyasi içeriğinden korkan liberal üyeler, bu meseleleri o zamanın Bakü milyoncusu Hacı Zeynalabdin Tagiyev e haber vermişlerdir. Diğer gün Tagiyev, kurultayın sıradaki toplantısına gelmiş ve söz hakkı almıştır. Bu konuda Nerimanov şöyle yazar:

185 171 Kurultay, benim ortaokullarda Tatar (Azerbaycan ) dilinin öğretimiyle ilgili ileri sürdüğüm teklifi kabul ettikten sonra meselenin böyle şekil almasından rahatsız olan Tagiyev toplantıdakilere müracaatla: Siz kimin peşinden gidiyorsunuz? Meğer bilmiyor musunuz bu adamın cebinde bir kuruş bile yoktur. O, başkalarının parasıyla eğitim alıyor vb. cümleler sarf etti. O zamanlar ben öğrenciydim ve Tagiyev in yardımıyla okuyordum. Bu unutulmaz cümlelerden sonra ben orada Tagiyev in yardımından imtina ettim ve artık kendi muhakemem ve hareketlerimde özgür oldum (Nerimanov, 1925:22). Görüşmelerin sonucunda kurultay, Abdulla Şaik, Süleyman Sani Ahundov, Hasanbey Melikov Zerdabî ve başka öğretmenlerin katılımı ile özel bir komisyon oluşturularak elde olan programlara bakılması ve değiştirilmesi kararını vermiştir (Abdullayev, 1966:184). Kurultayın görüştüğü ve sonuçlandırdığı tüm bu meselelerle Neriman Nerimanov yakından ilgilenmiş, kurultay toplantılarının işini kendi teklifleri ile yönlendirmiştir. Neriman Nerimanov, 19 Mart 1925 tarihinde Moskova da vefat etmiştir Abbas Sehhet Mehdizâde nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Abbas Sehhet, 1874 yılında Şamahı da doğmuştur. İlk eğitimini öğretmen ve din adamı olan babasından almıştır. Abbas Sehhet, on altı yaşından itibaren edebiyatla ilgilenmiş, edebî bilgisini artırmak için meşhur Şamahı şairi Hacı Cabbar Sabit in yanında aruz veznini öğrenmiştir. Abbas Sehhet, eğitimini devam ettirmek için İran ın Horasan şehrine gitmiş, bir yıl kadar Horasan medreselerinde eğitim görmüştür. Daha sonra o, Tahran a gitmiş, orada Medrese-i Nizamiye-i Nasiriye okuluna dâhil olmuş, altı yıl orada okumuştur. O, burada doktorluk yapmış, fakat uzun süre kalmadan Azerbaycan ın Şamahı şehrine geri dönmüştür. Bir süre işsiz dolaştıktan sonra Abbas Sehhet, Şamahı Rüşdiye Okulunda Azerbaycan Türkçesi öğretmeni olarak çalışmaya başlamıştır. Abbas Sehhet, 1905 yılından sonra edebiyatla ilgilenmeye başlamıştır. O, Fransız ve Rus edebiyatı ile yakından tanışmıştır. Sehhet, Debistan, Mekteb gibi eğitim

186 172 dergilerinde sık sık makale ve şiirler yayımlamıştır. Onun eserleri, 1912 yılında Mağrip Güneşleri, Sınık Saz isimli kitaplarında yayımlanmıştır. Abbas Sehhet, daha çok çocuk ve doğa şiirleriyle tanınmıştır. Onun çocuklar için yazdığı şiirleri içerik itibarıyla çok zengindir. Bu şiirlerde o, çocukların hayatını, eğitimini, terbiyesini, vatan sevgisini, doğaya, hayvanlar âlemine olan davranışlarını yansıtmıştır. Ata ve Oğul, Ana ve Bala, Ana ve Oğul, Oğru ve Anası, İki Uşak, Mektepli, Tembel şiirlerinde Abbas Sehhet, çocukları okula, eğitime önem vermeye çağırmıştır. Abbas Sehhet in eserlerinde genç neslin fizikî terbiyesi de önemli yer tutmaktadır. Bu konu, onu bir doktor olarak da ilgilendirmiştir. O, çocukların sağlık kurallarına dikkat etmeleri gerektiğini şiirlerinde de dile getirmiştir. Ayrıca Abbas Sehhet, müziğin çocukları fizikî terbiyesinde mühim rolü olduğunu da belirtmiştir. O, bununla ilgili düşüncelerini Neğme ve Musikinin Mekteplerde Ehemiyyeti isimli makalesinde ifade etmiştir. Bütün faaliyetini halkın fizikî ve manevi sağlığına feda etmiş Abbas Sehhet, 1918 yılında Gence de vefat etmiştir Abdulla Şaik in Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Öğretmen, şair, yazar, XX. yüzyıl realist Azerbaycan Edebiyatı'nın temsilcilerinden biri olan Abdulla Şaik Talıbzâde, 25 Şubat 1881 tarihinde Tiflis'te doğmuştur. Şaik in babası altı sınıflı Tiflis kent okulunda öğretmenlik yapmıştır. Abdulla Şaik, ilk tahsilini babasının öğretmenlik yaptığı, bu okulda almış, burada Farsça ve Ruşça öğrenmiştir. Abdulla Şaik, 1893 yılında annesi ile İran'ın Meşhed şehrine gitmiş ve yedi yıl Meşhed ve Horasan'da yaşayarak eğitimine devam etmiştir. Meşhed de yaşadığı dönemde Şaik, aynı zamanda Rus Edebiyatı'nın bazı örneklerini Farsçaya tercüme etmiştir. Abdulla Şaik, 1900 yılında Horasan'dan Tiflis'e dönmüş ve burada birkaç ay

187 173 yaşadıktan sonra Bakü'ye gelmiştir. O, 1901 yılında Bakü de birinci Aleksandrovski Gimnaziyasında Azerbaycan Türkçesi öğretmeni hakkını kazanmıştır. Böylece, Abdulla Şaik in hayatının yaklaşık kırk yılını adayacağı öğretmenlik faaliyeti başlamıştır. Abdulla Şaik, Bakü Duması dhilindeki eğitim şubesi müdürlüğüne dilekçe vererek öğretmenlik yapmak istediğini belirtmiş ve vekil öğretmen olarak atanmıştır. Şehir okullarında Azerbaycan Türkçesi öğretmenleri hastalandığı zaman Abdulla Şaik, onların yerine derse girmiştir yılında ise Abdulla Şaik büyük eğitimci Habip Bey Mahmudbeyov un müdür olduğu altı sınıflı okulun alt sınıflarına ana dili öğretmeni olarak atanmıştır yılında o, Sabunçu da altı sınıflı okulda ana dili öğretmeni olarak çalışmıştır. Sabunçu da çalışmak Şaik i derinden etkilemiş; o burada petrol işinde çalışan işçilerin ağır hayatı ile yakından tanışmıştır. Bütün bu tecrübeler Abdulla Şaik in gelecek edeb faaliyetlerini de etkilemiştir (Abdullayev, 1966:216). Abdulla Şaik, 1903 yılında üçüncü gimnaziyaya öğretmen olarak gönderilmiştir. Aynı zamanda o, Sabunçu da çalıştığı okula da devam etmiştir. Şaik, Hatıralarım isimli eserinde üçüncü gimnaziyada çalıştığı yıllardaki anısını şöyle anlatmıştır: Transkafkasya okullarının baş müşettişi ktip Rudolf, Tiflis ten Bakü ye gelmişti. Her okulda olduğu gibi benim çalıştığım üçüncü gimnaziyada da bütün öğretmenler büyük heyecanla onu bekliyorlardı. O, bütün Bakü okullarını teftiş ettikten sonra bizim gimnaziyaya geldi. Büyük teneffüste öğretmenler odasında oturduğumuz zaman müdürümüz Nikolay Stepanoviç Sazonov la Rudolf içeri girdiler. Öğretmenler ayağa kalkarak selam verdiler ve selamlaşmak için ona yaklaştılar. Rudolf hiçkimseyle tokalaşmayıp, selama cevap olarak yalnız kafasını oynattı ve başköşeye geçerek oturdu. Onun bu mağrur ve müstebid hareketinden herkes susmuş, gözlerini yere dikerek oturmuştu. Beş on dakika daha geçti. Rudolf ağzını açarak bir kelime bile etmedi. Onun bu hareketi beni çok sinirlendirdi. Masa üzerindeki sürahiden bardağa su dökerek içtim. Rudolf bunu görünce beni yanına çağırdı. Ayağa kalktım. Sağ elimi masanın kenarına yaslayarak durdum. O, amirane bir ses tonuyla: -Ellerini indir! dedi. Ben kendimi tutamayarak ciddi ve keskin bir ses tonuyla ona: -Ktip hazretleri, ben Kafkasya tatarlarının ana dili öğretmeniyim, dedim. O, bana eğri eğri bakarak kinaye ile cevap verdi: -Ne büyük adammışsın! Hadi, geç yerine otur! (Şaik, 1961: )

188 174 Abdulla Şaik, 1905 yılında Sabunçu okulundan ve üçüncü gimnaziyadan ayrılarak birinci realni okulun alt sınıflarında ve şehir yedinci okulunda ders vermeye başlamıştır. Bu zaman şehir yedinci okulunun müdürü Süleyman Sani Ahundov olmuştur. Abdulla Şaik, 1911 yılında ders verdiği diğer okulları bırakarak sadece realni okulda öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Bu yıllarda o, öğretmenliğin yanı sıra çocuklar için eserler de yazmıştır. O, hem eğitim-öğretime yönelik çalışmaları hem de eserleri ile genç nesli yeni ruhta terbiye etmeyi, ona dil ve edebiyatımızı sevdirmeyi amaç olarak gördüğünden yorulmadan çalışmaya devam etmiştir yılları arasında Bakü'nün birçok okulunda öğretmenlik yapan, 1922 yılında ise onun adının verildiği "Şaik Numune Mektebi"ni Kur an yazar, 1935 yılında çok sevdiği işinden emekliye ayrılmış ve hayatını tamamen sanat çalışmalarına adamıştır. Şaik, bu dönemde, sosyal hayata da aktif bir şekilde katılmıştır. Abdulla Şaik'in de asıl edeb hayatı 1905 yılından sonra başlamıştır. Bu tarihe kadar ekonomik bir canlanma devri yaşayan Bakü, 1905 yılından sonra, Çarlık Rusyasında baş gösteren yeni siyasi ve sosyal durumun etkisi altında kalmış, aynı zamanda yeni Azerbaycan kültürünün merkezine dönüşmüştür. Bu yeni kültürün kurucuları arasında Abdulla Şaik de yer almıştır. Onun 1905 yılından sonra yazdığı şiirleri, hikâyeleri, ders kitapları, yaptığı öğretmenlik, Abdulla Şaik i yeni millî kültürün ön sıralarına çıkarmıştır. Abdulla Şaik, sonraki yıllarda eğitim-öğretime yönelik çalışmalaryla edeb kişiliğini birleştirerek çocuklar için eserler yazmaya başlamıştır. Onun eserlerinde eğitim-öğretim meseleleri mühim yer tutmaktadır. Yazar, genç neslin vatanseverlik, mertlik, kahramanlık, emekseverlik, dostluk ve arkadaşlık ruhunda terbiyesine özellikle dikkat etmiştir ve eserlerinde bu konulara sık sık değinmiştir. Abdulla Şaik e göre, her insan namusuyla yaşamalı, mert olmalıdır. Bu konuda yazar: Namusla yaşayanların ölümü de namuslu ve şerefli olurmuş. der (Şaik, 1966:288). Mekteb ve Rehber dergilerinde Abdulla Şaik in çocuklar için yazdığı

189 175 eserleri yayımlanmıştır yıllarında Tülkü Hacca Gedir, Yahşı Arka, Tıktık Hanım, Şele Kuyruk, Murad gibi birkaç manzum ve mensur hikyelerini; Ürek Tikmek, Çoban Memiş isimli çocuk piyeslerini yazmıştır yılında Abdulla Şaik, Güzel Bahar isimli manzum piyesini yazmış ve bu piyes aynı yılda okul tiyatrosunda sahnelenmiştir. Bu eserde yazar, iyi ve kötü güçlerin mücadelesini anlatmıştır. O, hayır kuvvelerin her zaman vatana, millete hizmeti ile dikkat çektiğini vurgulamıştır. Abdulla Şaik, mesleğe ve aile terbiyesine çok önem vermiştir. O, 1912 yılında yazdığı Işık Menbeyi isimli şiirinde sosyal kalkınmanın temelinin eğitimli anneler olduğunu yazmıştır. Onun fikrince, her bir milletin inkişafı kadınlara bağlıdır. Abdulla Şaik, öğretmene çok büyük değer vermiş, onu savaş meydanındaki bir askere benzetmiştir: Asker savaş meydanında ancak elindeki silahla zafer kazanabilir. Öğretmen bir askerdir. Onun silahı ise kitaplardır. Kitapsız eğitim veren bir öğretmen silahsız bir askere benzer (Şaik, 1977:129). Abdulla Şaik, 1943 yılında yazdığı Muallim isimli makalesinde bütün insanlığın geleceğinin aile ve okula bağlı olduğunu söyleyerek aile ve okul birliğine ne kadar çok önem veridiğini göstermiştir. Onun fikrince bu iki terbiye ve bilgi ocağı sağlam temeller üzerine kurulursa genç nesil aldığı sağlam gıdalarla gün geçtikçe etrafı daha iyi ışıklandırmaya başlayacaktır. Aile ve mektep bir şeydir. Bu iki terbiye ocağı birbirine her zaman sağlam ve kırılmaz rabitelerle bağlanmalı ve her ikisi seviyece birbirine müsavi olmalıdır. Ancak böyle olursa bilgi, ahlak ve terbiyece sağlam ve kuvvetli nesil yetiştirebiliriz (Şaik, 1977:390). Abdulla Şaik in Azerbaycan ın halk eğitimi ve okul tarihinde en önemli hizmetlerinden biri de ana dilinde ders kitapları yazması olmuştur yılında o, ilkokulların birinci sınıfları için sesli yöntemle yazdığı Uşak Gözlüyü adlı ders kitabını Bakü de bastırmıştır. 56 sayfadan oluşan bu kitap üç bölüme ayrılmıştır. Birinci

190 176 bölümde yazar öğrencileri Arap alfabesiyle yazıya hazırlamak amacıyla farklı farklı çizgiler vermiştir. Daha sonra ise Arap harflerinin başta, ortada ve sonda yazılan şekillerine örnekler vermiştir. İkinci bölümde Abdulla Şaik, alfabeyi öğretmeye çalışmıştır. Her harfi öğretmek için o, farklı resimler kullanmıştır. Bu şekilde yazar, çocukları ayrı ayrı Arap harfleriyle tanıştırdıktan sonra Arap alfabesinin tamamını vermiştir. Abdulla Şaik, alfabe öğretiminde sonra kitabın 28. sayfasında okuma alışkanlıklarını pekiştirmek için yaklaşık 67 adet küçük metin (cümleler, hikyeler ve şiirler) vermiştir. Bunların içinde çocuklar için çok ilginç ve eğitici hikyeler, şiirler de yer almıştır. Bu parçaların bir kısmı çocukları kuşlar ve hayvanlar dünyası ile bir kısmı ise doğa olayları ile tanıştırmak amacı gütmüştür. Daha sonra birinci sınıf öğrencileri haftanın, günlerin, ayların, mevsimlerin isimleri ile tanıştırılmıştır. Uşak Gözlüyü kitabında yer alan bütün metinler ve şiirler Abdulla Şaik in eserlerinden alınmıştır. Uşak Gözlüyü uzun süre Azerbaycan ın ilkokullarının birinci sınıflarında alfabe kitabı olarak kullanılmış ve binlerce Azerbaycanlı Türk öğrenci bu kitap sayesinde ana dilinde yazıp okumayı öğrenmiştir yılında Abdulla Şaik Azerbaycan okulları için Gülşen-i Edebiyat isimli Fars dili ders kitabını yazmıştır. Bakü de bastırılan bu kitap aynı zamanda o dönemde okulda öğretilen Fars dili dersi için de güzel bir okuma kitabı olmuştur. Yazar bu ders kitabında Sadi, Hakanî gibi şairlerin Farsça yazılmış küçük hikye ve şiirlerinden örnekler vermiştir. Bunların yanı sıra yazar, bu kitaba Rus yazarı İ.A.Krılov dan Farsçaya tercüme ettiği birkaç fabl da dhil etmiştir. Abdulla Şaik, Gülşen-i Edebiyat isimli ders kitabında eğitim-öğretimi kolaylaştırmak ve öğrencilerin derslerde daha da aktif olmalarını sağlamak amacıyla her metnin sonuna sorular ve alıştırmalar eklemiştir. Abdulla Şaik, 1912 yılında lise öğrencileri için Gülzar isimli edebiyat ders kitabı yazmış ve bastırmıştır. Aynı yıl Abdulla Şaik; Mahmud Bey Mahmudbeyov, Süleyman Sani Ahundov, Ferhat Ağazâde gibi yazarlarla birlikte yazdığı İkinci İl ders kitabını da Bakü de bastırmıştır.

191 177 İkinci İl ders kitabı alfabe öğretiminden sonra ikinci sınıf öğrencilerinin okumaları için yazılmıştır. Bu kitap, ikinci sınıfa en uygun kitap olduğundan eğitim açısından zamanının en yararlı ders kitaplarından biri sayılmıştır. Kitapta okuma parçalarının yanı sıra öğrencilere dilbilgisi kuralları ile ilgili bilgiler ve yazmayla ilgili örnekler de verilmiştir. Ayrıca kitapta öğrencilere yazım kurallarını doğru kullanma alışkanlığı kazandırmak amacıyla alıştırmalar da yer almaktadır. İsimleri geçen ders kitaplarının yanı sıra Abdulla Şaik, Türk Edebiyatı, Millî Giraet Kitabı vb. ders kitaplarının da yazarıdır. Abdulla Şaik in eğitim alanındaki önemli hizmetlerinden biri de 1906 yılında Bakü de yapılan Birinci Muallimler Kurultayı nın katılımcısı olmasıdır. O, bu kurultayda birçok meselenin açıklığa kavuşturulması için çaba harcamıştır. Bu meseleler içinde yeni yöntemlerin kullanıldığı okulların açılması, Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimi alanında yapılacak reformlar gibi başlıklar da yer almıştır. I. Öğrenciler Kurultayı nın 15 Ağustos 1906 tarihli birinci toplantısında Azerbaycan Türkçesi ders programı hazırlamak meselesi masaya yatırılmıştır. Bu mesele tartışılmış ve sonuçta kurultay Abdulla Şaik, Mahmud Bey Mahmudbeyov, Hasan Bey Melikov Zerdab, Firidun Bey Köçerli, Süleyman Sani Ahundov vb. öğretmenlerden oluşan komisyon oluşturulmuş ve Azerbaycan Türkçesi ders programı hazırlama işi bu komisyona havale edilmiştir. Kurultayın 17 Ağustos tarihli toplantısında Abdulla Şaik, hazırlanmış Azerbaycan Türkçesi ders programını komisyon adına üyelerin müzakeresine sunmuştur. O, programın hazırlanma prensipleri ve içeriği hakkında kurultay üyelerine bilgi vermiştir. Bu programla ilgili uzun müzakereler yapılmış ve şöyle bir karar kabul edilmiştir: Lisan meselesi ayrı bir toplantıya ertelensin ve orada mufassalan müzakere edilsin ve hallolunsun (Abdullayev, 1966:221). Abdulla Şaik, 28 Kasım 1959 tarihinde Bakü'de vefat etmiş ve burada defnolunmuştur. O, yaptığı çalışmalarla Azerbaycan ın hem okul tarihinde hem de

192 178 edeb hayatında çok derin izler bırakmıştır. Genç neslin terbiyesine çok önem veren yazar Güneşli Günler isimli makalesinde hayatının sonuna kadar yaptığı çalışmalarını şöyle özetlemiştir: Ben yeni sağlam neslin yetişmesini her zaman mühim bir mesele olarak gördüm ve kendi faaliyetlerimde buna özellikle dikkat ettim (Şaik, 1977:425) Ferhat Ağazâde Şarklı nin Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Ferhat Ağazâde Şarklı, 19 Ağustos 1882 tarihinde doğmuştur. O, ilköğrenimini 1895 yılında Azerbaycan ın Şuşa şehrinde öğretmen Cemal Bey Fetelibeyov un açtığı bir sınıflı Rus-Müslüman okulunda almış, birkaç yıl sonra Gori Oğretmen Seminariyasına dâhil olmuş ve 1900 yılında oradan mezun olmuştur. O, Gori Seminariyasından mezun olduktan sonra yıllarında önce Haçmaz da, sonra da Gorus ta köy okullarında, 1905 yılında ise Bakü deki Rus-Azerbaycan okullarında öğretmenlik yapmıştır. Ferhat Ağazâde, Arap alfabesinin eğitim-öğretimde yarattığı zorlukların bizzat şahidi olmuş ve böylece Arap alfabesinin Latin alfabesiyle değiştirilmesi gerektiği kanaatine gelmiştir. Ferhat Ağazâde, Azerbaycan ın eğitim tarihinde Mirza Fetheli Ahundov dan sonra çok büyük cesaretle Arap alfabesini savunanlarla yorulmadan mücadele etmiştir. Ferhat Ağazâde, 1910 lu yıllarda Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatının gelişimi ile ilgilenmeye başlamış ve bu alanda hayli çalışmalar yapmıştır. O, 1912 yılında "Edebiyat Mecmuası" adlı kitap yayımlamıştır. Ferhat Ağazâde nin Arap alfabesinin yerine Latin alfabesinin getirilmesinde büyük hizmeti olmuştur. O, 1906 yılında yeni alfabe tasarısının hazırlanmasıyla ilgili çok çalışmalar yapmıştır. Lakin Azerbaycan dakı mevcut vaziyet Çarlık Rusyasının müstemlekesi Ferhat Bey in arzularının gerçekleşmesine imkân vermemiştir. 28 Nisan işgalinden sonra Azerbaycan da İttifak hükûmeti Umumittifak Komitesi oluşturmuştur. Ferhat Ağazade, bu komitenin ve yeni Türk alfabesi Azerbaycan

193 179 Komitesinin üyesi seçilmiştir. O, Türk alfabe komitesinin işinde hem bilimsel teşkilatta hem de yeni alfabeye ait teorik meselelerin hazırlanmasına katılmıştır. Onun "Arap Elifbası Türk Diline Niye Yaramır?", "Yeni Türk Elifbalarının Unifikasiyası Üzre Materiallar", "Azerbaycanda Yeni Türk Elifbasının İnkişafı ve Hayata Keçirilmesi Tarihi", "Yeni Türk Elifbasının Tarihi" kimi eserleri de önem taşımaktadır. Bunların yanı sıra Ferhat Ağazâde nin dilbilimine ait "Türk-Tatar Dillerinde Seslerin Nisbi Münasibetini Bilmek Bize Neden Ötrü Lazımdır?", "Yazı Gaydalarında Mümkün İhtisarlar Meselesine Dair" gibi makaleleri de vardır. Ferhat Ağazâde, 1922 yılında "Arap Elifbası Türk Diline Niye Yaramır?" adlı bilimsel eserini Bakü de yayımlamıştır. 196 sayfalık bu kitapta Arapçanın yaranması, kusurları ve bu kusurları ortaya çıkaranların eserleri çok geniş, derin ve etraflı şekilde verilmiştir. Azerbaycan SSC İlimler Akademisi nin Cumhuriyet El Yazmaları Fondu nda Ferhat Ağazâde nin yayımlanmayıp el yazması şeklinde saklanılmış birçok bilimselmetodik eseri vardır. Bunların içerisinde Türk Dilinin Vurgu Meselesi isimli eser dikkate değerdir. Ferhat Ağazade, Azerbaycan Cumhuriyeti nin resmi organı olan "Azerbaycan" gazetesinin en faal yazarlarından biri olmuştur. Gazetenin hemen hemen her sayfasında onun imzasına rastlanılmaktadır. "Azerbaycan" gazetesinin 18 Ocak 1918 tarihli 66. sayısında Ferhat Ağazâde, "Bakı da Halk Mektebi Müdürlerinin Yığıncağı" adlı makalesinde şöyle yazmaktadır: "İki gündür ki, Azerbaycan da cemaat mektep müdürleri maarif nezareti davetiyle Bakü ye toplanmış, katib meselelerinin müzakeresi ile meşguldür. Bu, bir ağır vazifedir. Çünkü mektebimizin hali çok perişan olduğu üçün de tedaviye muhtaç birçok derdi vardır. Mahallî müzakere edilecek o kadar mesele var ki toplantının müddeti tamam bir yıl da sürse bunların üstesinden gelemez (Ağazâde, Azerbaycan gazetesi, 1918, Nu:66). Ferhat Ağazâde, akait derslerine ait kitapların olmaması, 80 li yıllarda Ahund Molla Ebdülselam ve Kadir Efendi tarafından yazılmış akaid kitablarının 7-8 yaşlı çocuklar için değil, yaşlılar için olduğunu, lakin bunun az yaşlı çocuklara ders aracı gibi

194 180 verildiği, dilinin çok ağır olduğunu yine Azerbaycan gazetesinin bir başka sayısında şöyle dile getirmiştir: "...Ana dili ile değil ecnebi ve bigâne bir dilde yazılmış bu Arap duaları hiç bilmezsiniz masum balaların yenice neşv-ü nüma eden zihinlerini ne derecede körleştirir... (Ağazâde, Azerbaycan gazetesi, 1918, Nu:72). Ana dilinin öğretilmesine önemli katkıları olan Ferhat Ağazâde, 4 Ocak 1931 tarihinde Bakü de vefat etmiştir Abdulla Tofik Sur un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Abdulla Sur Ağa Muhammet oğlu (Abdulla Tofik) 23 Haziran 1883 tarihinde Gence de doğmuştur. İlköğrenimini Hayriye Okulunda almış, Farsça ve Arapça öğrenmiştir. Abdulla Tofik Sur, 1898 yılında mezun olduğu okulda öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Abdulla Sur, derin bilgisi, edebî zevki ve geniş muhakemesiyle çok kısa zamanda tüm Gence aydınları arasında tanınmıştır. Abdulla Sur un ilk makaleleri, 1903 yılında "Şerg-i Rus" gazetesinde yayımlanmıştır. Böylece, Abdulla Sur'un 1903 yılından başlayan basın hayatı, gazetecilik faaliyeti onun kısa ömrünün sonuna kadar devam etmiştir. Kafkasya nın farklı basın organlarındaki yazılarını, A. Sur, Muhammetzâde, Gafgasiyalı, A. Tofig, Genceli, Abdulla Muhammetzâde, Bir Adam gibi takma adlarla yayımlatmıştır. "Şerg-i Rus" kapandıktan sonra yeniden Gence'ye dönen Abdulla Sur burada öğretmenlik faaliyetini devam ettirmiş, aynı zamanda "Hayat" ve "İrşad" gazetelerine edebiyat ve kültür konularında makaleler yazmıştır yılında Abdulla Sur İstanbul'a giderek iki buçuk sene burada yaşamış, İstanbul Darülfûnun'un edebiyat derslerine devam etmiştir. O, burada Türk gazetelerinde makaleler yayımlatmış, hayatının İstanbul döneminde büyük eseri olan "Türk Edebiyatına Bir Bakış" kitabını yazmaya başlamıştır. Abdulla Sur, bin sayfadan fazla olan bu kitabı bitirse de yayımlatamamış, el yazması hâlindeki kitabın çok bölümü kaybolmuş, yalnız ayrı ayrı parçaları kalmıştır yılının Kasım ayına kadar İstanbul'da yaşayan Abdulla Sur, burada Osmanlı

195 181 Edebiyatı üzerine araştırmalar yapmış, İbrahim Şinasi'nin "Şair Evlenmesi" eserini Azerbaycan Türkçesine aktarmıştır. O, aynı zamanda Rus dilinde yazılmış bir coğrafya ders kitabını da Türkçeye tercüme etmiş ve üç ciltten oluşan bir antaloji hazırlamaya başlamıştır. Azerbaycan'a döndükten sonra Abdulla Sur, vatanının kültür hayatına daha büyük katkıda bulunarak 1910 yılında Gence'de "Edebiyat ve Sanat" kurumunu kurmuştur. Bu kurumun asıl amacı genç yetenekleri bulmak ve onların okumalarına yardım etmek olmuştur. Klâsik ve çağdaş Azerbaycan ve Osmanlı-Türk Edebiyatının problemleri ile devamlı şekilde ilgilenen Abdulla Sur, dilin ve üslûbun sadeliği, anlaşılır olması meselesine oldukça büyük önem vermiştir. Abdulla Sur, birçok yazarın edebî hayatına yön vermiştir. Mesela, XX. yüzyıl Azerbaycan edebiyatının tanınmış şairlerinden biri olan Ahmet Cevat, Gence'de Abdulla Sur'dan edebiyat dersleri almış ve onun etkisinde kalmıştır. Abdulla Sur ise Firidun Bey Köçerli'yi öğretmeni saymış ve Köçerli nin "Azerbaycan Edebiyatı" eserinin yazılmasına yardımlarda bulunmuştur. Abdulla Sur, 8 Mayıs 1912 tarihinde ağır bir hastalıktan sonra Tiflis hastanesinde ölmüş ve doğum yeri Gence'de defnolunmuştur. Hüseyin Cavit, Abdulla Sur un ölümü ile ilgili şunları söylemiştir: Abdulla Sur, çok çalışkan, çok sahib-meslek, çok himmetli öğretmen idi. Kafkasya toprağı bir daha böyle güçlü gençler yetiştiremez. Abdulla Tofik ölmedi, ölmez. O, yaşar; tarihin ağuş cemiyetinde, milletin kalbinde yaşar (Talıbov, 2000:309) Üzeyir Hacıbeyov un Eğitim-Öğretime Yönelik Çalışmaları Azerbaycan ın önemli isimlerinden biri olan Üzeyir Hacıbeyov, 1885 yılında Şuşa da doğmuştur. O, ana dilinin halkın gelişmesi için vazgeçilmez araç olduğunu söylemiş ve halkın kendi dilini mükemmel şekilde öğrenmesini, kendi dilinde konuşmasını, kendi dilinde düşünmesini, evlatlarına da kendi dillerinde eğitim vermesini talep etmiştir. O, bu konuda şöyle demiştir:

196 182 Dilimizi öğrenmeliyiz, kendi refah ve saadetimiz için öğrenmeliyiz. Kendi medeniyetimiz ve marifetimiz için öğrenmeliyiz ki ihtiyaçlarımızı karşılamaya kadir olalım (Tagiyev, 1993:39) inkılâbından sonra halkın kazandığı haklardan biri de ana dilinde okul açmak hakkı olmuştur. Üzeyir Hacıbeyov, Azerbaycan halkının en sonunda ana dilinde okul açmak hakkını kazandığını büyük sevinçle karşılamış, ana dilinde okul açıp ilimleri ana dilinde vermenin günün en önemli meselesi olduğunu vurgulamıştır. Okul açıp bütün ilimleri kendi ana dilimizde öğretmek şimdi bizim amellerimizin en önemlisidir. Bu arzumuzun husule gelmesi için var gücümüzle çalışmalıyız (Tagiyev, 1993:40). Hacıbeyov, kendi düşüncelerini geliştirerek bir dilin varlığı, yaşaması ve gelişmesi için en önemli şartın, bu dilin siyasi hakka sahip olması, yani resmi devlet dili olması gerektiğini savunmuştur. Eğitimin ana dilinde yapılması gerektiğini talep eden Hacıbeyov, Azerbaycan okullarında çocuklara Rusçanın öğretilmesi gerektiğinin önemini de vurgulamıştır. O, bu konuda şöyle demiştir: Okullarda Rusça mecburi okutulmalıdır.ilkokullarda Rusçaya gerek yok demek anlamsız bir taassuptur (Terakki, 1909, Nu:50). Üzeyir Hacıbeyov, Hansı Yollarla Dilimizi Öyrenib Kesb-i Maarif Etmeliyik isimli makalesinde Azerbaycan Türkçesinin fakirliğinden şikâyet eden sözde aydınlara cevap olarak şöyle yazmıştır: Bizim Türk lisanımız Avrupa âlim ve filozoflarının reyine esasen kâmil bir dildir ki onun vasıtasıyla insan en âli fikirlerini ve dakik hislerini beyan etmeye kadirdir. Böyle bir zengin lisanın sahibi olup da ondan istifade etmemenin kendisi büyük bedbahtlıktır (İrşad gazetesi, 1906, Nu.47). Hacıbeyov, Azerbaycan Türkçesini zorlaştıran, anlaşılmaz ifadelerle bozan muharrirleri eleştirerek onları Azerbaycan Türkçesiyle yazmaya davet etmiştir: Gelin kendi dilimizde konuşalım, yani gazetemizi o dilde yazalım ki cahil bile anlasın (Tagiyev, 1993:41).

197 183 Tagiyev, Üzeyir Hacıbeyov un Gelin herkesin anlayabileceği bir dilde yazalım. demesinin dili yapay bir şekilde sadeleştirmek, bayağılaştırmak olmadığını söylemiştir. Üzeyir Hacıbeyov, Azerbaycan Türkçesinin başka dillerden alınmış söz ve ifadeler sayesinde zenginleşmesinin hiçbir zaman aleyhine olmamıştır. Aksine bu hadisenin doğallığını ve kanuniliğini anlayarak bu konuda şunları söylemiştir: Hiçbir dil yoktur ki onun lügati, tabirat ve istilahat-i ecnebiyeden arı olmuş olsun. Bizim Avrupa dillerinden bir tabiri kendi dilimize ithal etmek istedikte ve o tabiri kendi kendiliğinde kabul yahut Arapça ve Farsça kelimeleri ile ifade etmemiz tabidir. Lakin kendi sözümüzle ifadesi imkân dâhilinde olan tabiri Arapça veya Farsça kelamatı vasıtasıyla istimal etmemizin hiçbir anlamı olmamalı (Tagiyev, 1993:41). Eğitimin ana dilinde yapılmasının önemini anlayan Üzeyir Hacıbeyov, Azerbaycan Türkçesiyle ders kitapları yazmak meselesini de ileri sürmüştür. Daha Gori Öğretmen Okulunun talebesiyken o, gelecekte Azerbaycan okulları için ana dilinde ders kitapları yazmayı kendine bir hedef olarak belirlemiştir SSCB Döneminde Azerbaycan daki Liselerde Azerbaycan Türkçesinin Öğretimi ci Yıldan Sonra Azerbaycan daki Liselerde Azerbaycan Türkçesinin Durumu Birinci dünya savaşından sonra Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesiyle ders veren okullar yavaş yavaş kapanmaya başlamıştır. Azerbaycan da 1914 yılında yaklaşık 240 Rus-Müslüman Okulu faaliyet gösterirken yıllarında bu okulların sayısı 163 e düşmüştür. Arşiv materyallerine göre yıllarında Azerbaycan da Sünni ve Şiilere ait 786 mesçit okulu, öğrenci ve 822 öğretmen (molla) olmuştur. Kafkasya öğretmenlik okullarını bitirmiş ve sayıca çok az olan Azerbaycan öğretmenleri, sadece şehir Rus-Müslüman Okullarının ihtiyacını gidermeye yettiğinden köy mescit okulları ve medreselerde mollalar ders vermiştir yılından 1914 yılına kadar Kafkasya daki bütün öğretmen enstitüleri ve darülmuallimleri toplam 262 Azerbaycanlı öğretmen mezun etmiştir. Bunlardan 13 ü 1872 yılından 1914 yılına kadar Tiflis Enstitüsünü; 185 i 1876 yılından 1914 yılına kadar Gori Öğretmen Okulunu; 63 ü

198 yılından 1914 yılına kadar Yerevan Seminariyasını; 1 i 1871 yılından 1914 yılına kadar Kuzey Kafkasya Seminariyasını bitirmiştir (Abdullayev, 1966:300). 12 Mayıs 1920 tarihinde Halk Eğitim Komiserliği Sovyet hükûmetinin halk eğitimi alanındaki asıl prensiplerini yayımlamıştır. Bu prensipler şunlardan oluşmuştur:...bundan sonra eski tipli yarım orta, orta ve ilkokulun yerini mükemmel ihtisas maarifi veren politeknik okul tutacaktır... Öğretim ana dilinde yapılacaktır ve mümkün mertebe kızlarla erkekler birarada tahsil görecektir. Okul herkesindir ve herkese açık ve zorunlu olacaktır. Emekçilere Azerbaycan Sosyalist Şûra Cumhuriyeti nin bütün okullarında okuma imkânı vermek amacıyla herhangi bir öğrenim ücreti alınmayacaktır (Abdullayev, 1966:301 den; Azerbaycan Halk Maarifi, Bakı, 1928:20). 15 Mayıs 1920 tarihinde okulun dinden ayrılması hakkında kararname yayımlanmış ve bu dönemden sonra Azerbaycan köylerinde de halk eğitim almaya başlamıştır. Böylece, ülkede çok sayıda Azerbaycan Türkçesiyle eğitim veren okullar açılmaya, genç öğretmen yetiştirmek gibi çalışmalar yapılmaya başlamıştır. Bu dönemde Azerbaycan halkının sağlıklı bir şekilde eğitim alabilmesi için çözülmesi gereken sorunlardan en önemlisi Arap alfabesi olmuştur. Şöyle ki, o dönemlerde Azerbaycan da hâlâ Arap alfabesinin kullanılması Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesini zorlaştırmıştır. Azerbaycan da Sovyet hâkimiyeti kurulduktan sonra basında ana dili ve alfabe hakkında makaleler yayımlanmaya başlamıştır. Mesela, 1921 yılında Alirza Rasizâde nin Kommunist gazetesinde Alfabemizi Düzeltmektense Dilimizi Düzeltmeye Çalışalım adlı dört makalesi yayımlanmıştır. Bu makalelerin konusu Azerbaycan Türkçesini sadeleştirmek ve mümkün mertebe Arapça ve Farsça terkiplerden uzaklaştırmak olmuştur. Bu dönemde, eğitimci Ferhat Ağazâde de bu tartışmalara katılarak Kommunist gazetesinde Arap alfabesinin değiştirilmesine dayanan makaleler yazmıştır.

199 ح) 185 Daha sonraki zamanlarda Samet Ağamalı oğlu da Bakinski Raboçiy (Bakü İşçisi) gazetesinde Latin alfabesiyle eğitim-öğretimle ilgili makaleler yazmıştır. Ayrıca Neriman Nerimanov un teşebbüsüyle Azerbaycan aydınları 30 Aralık 1921 tarihinde ve 6 Ocak 1922 tarihinde toplantılar yapmış, Azerbaycan Türkçesi ve alfabe meselelerini tartışmışlardır. Bu durumda aydınlar arasında iki farklı görüş meydana gelmiştir: Latin alfabesini savunan Latinciler ve Arap alfabesinde düzeltmeler yaparak kullanmaya devam etmeyi savunan Islahçılar. Latincilerin komisyon üyeleri Ferhat Ağazâde (başkan), mühendis Hudadat Bey Melikaslanov (başkan yardımcısı), öğretmen Muhammet Emin Efendizâde (kâtip), öğretmen Hamit Bey Şahtahtlı, Azad Bey Emirov, Ahmet Bey Pepinov, Abdulla Tagizâde ve Hüseyin İsrafilbeyov (üyeler) gibi isimlerden oluşmuştur. Bu komisyonun Latin alfabesini Azerbaycan Türkçesine uyarlamasıyla 33 harf ve apostrof (kesme işareti) kabul edilmiş; Azerbaycan Türkçesine Arapçadan girmiş ve telaffuzu zor olan bazı harfler ( h), ط) t), ض,ظ ذ, ث),ص,( z ) s)) dilden atılmıştır. Daha sonra kabul edilmiş bu Latin alfabesinde de birçok düzeltme yapılmıştır. Mesela, sağır nun (ң) alfabeden atılmış ve bazı harflerin şekli değiştirilmiştir yılının Eylül ayında Bakü de Latin alfabesiyle Yeni Yol gazetesi yayımlanmaya başlamıştır. Önce haftalık bir gazete ve baskısı 500 nüsha olan Yeni Yol gazetesi, 1924 yılının sonundan itibaren okuyucuların sayısının artmasıyla her gün çıkarılmaya başlamış ve baskısı nüsha olmuştur yılının Aralık ayının başlarında ise baskı sayısı 3000 e ulaşmıştır yılında Yeni Yıl gazetesi yüzüncü numarası çıkarıldığı zaman gazetenin baskısı 5000 nüshaya ulaşmıştır. Daha sonra Tiflis te Latin alfabesiyle Işık Yol gazetesi yayımlanmaya başlamıştır. Yeni Yol ve Işık Yol gazetelerinin vasıtasıyla halkın belli bir kısmı yazma okumayı öğrenmiştir. Bahsedilen bu gazetelerin peşi sıra Kentçi, Kızıl Asker gazeteleri ve Gelecek, Dan Yıldızı dergileri de yayımlanmıştır yılında Azerbaycan Merkezî Uygulama Komitesi yeni ve eski alfabenin aynı hakka sahip olması konusunda bir emir vermiştir. Bu zamanlar dilekçeler hükûmet idarelerine hem eski hem de yeni alfabe ile yazılabilmiştir yılında Azerbaycan Merkezî Uygulama Komitesi yeni Türk alfabesinin devlet alfabesi ve zorunlu olmasıyla

200 186 ilgili kararname imzalamıştır. Bu zaman artık okuma yazma kursları açılmaya başlamıştır yılında Azerbaycan Halk Eğitim Komiserliği öğretmenler için 1539 yaz kursu açmıştır. Daha sonra Latin alfabesiyle o zamanki işçi fakülteleri için Ferhat Ağazâde nin rehberliğiyle bir Giraet Kitabı yayımlanmıştır eğitimöğretim yılından itibaren Azerbaycan Dördüncü Sovyetler Kurultayı nın kararıyla bütün birinci dereceli okullarda yeni Latin alfabesiyle ders verilmeye başlamıştır (Abdullayev, 1966:304). 25 Mayıs 1925 tarihinde Bakü de Azerbaycan SSC nin I. Öğretmenler Kurultayı yapılmıştır. Bu kurultayın üçüncü toplantısında Azerbaycan eğitim komiserinin yardımcısı Celil Mehmetzâde, bir konuşma yaparak okullarda artık Latin alfabesine geçilmesi gerektiğini belirtmiş, bazı üyeler ise yeni Latin alfabesine geçmek düşüncesinin aleyhine konuşmuşlardır. Kurultayın sekizinci toplantısında Samet Ağamalı oğlu, bir konuşma yaparak Azerbaycan Türkçesi öğretmenlerinin karşılaştıkları sorunları, Azerbaycan Türkçesinin eksiklerini, Azerbaycan Türkçesinin dilbilgisinin Arap ve Fars dillerinin dilbilgisinden bağımsız olması gerektiğini ve Arap alfabesinin Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine uygun olmadığını dile getirmiştir. Görüldüğü gibi, Azerbaycan da SSCB Döneminin daha ilk yıllarında Azerbaycan eğitimcileri Arap alfabesini Azerbaycan Türkçesi öğretimine engel olduğu için eleştirmiş ve Latin alfabesine geçmek için çözüm arayışlarına başlamışlardır Azerbaycan Türkçesi Ders Programları Ekim Sosyalist İnkılâbı ndan sonra Sovyet hükûmeti Azerbaycan daki halk eğitimini yükseltmek ve bu yıllarda dağılan okulları yeniden kurmak için vahit emek okulunun programları hakkında tüzük hazırlamıştır. Böylece, 26 Mayıs 1920 tarihinde Azerbaycan SSC Halk Eğitim Komiserliğinin birinci heyeti RSFC de iki yıldan fazla uygulanarak tecrübeden geçirilen vahit emek okulunun Azerbaycan da da uygulanmasıyla ilgili sunulan tüzüğü kabul etmiş ve bu okullar için RSFSR de hazırlanmış program esasında yeni bir program yapmaya karar vermiştir (Abdullayev, 1966:312).

201 Vahit Emek Okulunun Programı Azerbaycan da vahit emek okulu açmayı gerçekleştirebilmek için yeni bir programa ihtiyaç duyulduğundan Azerbaycan SSC Halk Eğitim Komiserliğinin emri ile bir komisyon kurulmuştur. Bu komisyon uzun çalışmalar ve değerlendirmeler neticesinde Azerbaycan da yeni açılan vahit emek okulları için programlar hazırlamıştır. Hazırlanan programların Azerbaycan Türkçesiyle ilgili olan kısmının içeriği incelendikte bu programın zamanında çok büyük önem taşımasına rağmen günümüz taleplerine cevap vermediği görülmüştür. Vahit emek programında Azerbaycan Türkçesi asıl dersler içinde yer almıştır (Abdullayev, 1966:313). Vahit emek okulunun programında öğrencilere hazır kitap dilini öğreten eski okul programlarından farklı olarak, günlük konuşma dili daha çok kullanılmıştır. Böylece, konuşma yoluyla öğrencilerin bilgiyi ne kadar öğrendiği kontrol edilmiştir. Bu yıllarda yayımlanan programların açıklama sayfasında öğretmenlere öğrencilerin günlük konuşma becerilerinin geliştirilmesine dikkatle yaklaşmaları, dilbilgisi çalışmalarını da konuşma becerilerini geliştirecek şekilde öğretmeleri tavsiye edilmiştir. Vahit emek okulu programının talebine göre dilbilgisi, birtakım kuralları öğretecek bir ders gibi değil öğrencilerin zihnini geliştirecek bir ilim gibi öğretilmelidir. Bu programda yazım kuralları bölümü dilbilgisi kurallarından bağımsız verilmiştir. Bu, yazım kurallarıyla dilbilgisinin tamamen ayrı olduğu ve her bölümün öğretilmesinde farklı yöntem kullanılması gerektiğini göstermiştir. Vahit emek okulu programının açıklama sayfasında bahsedilen meselelerden biri de ilk ve ortaöğretimde Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesi meselesi olmuştur. Burada ikinci dereceli okullar için özel program teklif edilmiş ve Azerbaycan Tükçesinin dilbiligisi, tarihi gibi konulardaki bilgileri öğrencilere benimsetmek talep edilmiştir.

202 188 Azerbaycan okullarında vahit emek okulunun programı çok uzun süre uygulanamamıştır eğitim-öğretim yılında kısmen, eğitimöğretim yılından itibaren ise I. ve II. dereceli okullarda zorunlu olarak kompleks (karmaşık) programlar uygulanmaya başladığından Azerbaycan Türkçesi dersi bağımsız bir ders olarak diğer bağımsız dersler (fizik, matematik vb.) gibi okul programından çıkarılmıştır Kompleks (Karmaşık) Programlar Azerbaycan okullarında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesi yöntemlerinin ikinci merhalesi kompleks (karmaşık) programlarıyla ilgilidir. Vahit emek okulu programlarının uygulandığı birinci merhaleden farklı olarak bu merhale daha uzun sürmüştür. Bu merhalede çok sayıda eğitim eseri yayımlanmıştır. Kompleks programlarında Azerbaycan Türkçesi derslerine vahit emek okulu programında olduğu kadar önem verilmemiştir. Bu programın açıklama sayfasında Ayrı ayrı dersler ortaokulda bağımsız işlenmemelidir. diye yazmıştır. Bu programı savunanlara göre ne matematik ne fizik ne de Azerbaycan Türkçesi dersleri olmalıdır. Bu derslerin yerine programda zaten var olan hayat bilgisi, sosyoloji gibi dersler kullanılmaldır (Abdullayev, 1966:314). Kompleks programını savunanlar, okulda sınıfın olmasını ve sınıf çalışmalarını gereksiz bulmuşlardır. Onlar bu konuda şöyle demiştir: Okulu sınıflara, bilgiyi fenlere, fenleri derslere bölmekle, okul gününü sık sık değiştiren iletişimsiz derslere çevirmekle bütünlük ve devamlılık bozuluyor. Hâlbuki okulda sistem ve devamlılık olmalıdır. Sistem ve devamlılık açısından sınıf, ders ve fen yoktur ve yalnız bizi öğreten hayat vardır (Abdullayev, 1966:314). Kompleks programına göre, öğrencilere ayakkabı tamirciliği öğretilecekse öğretmenin dilbilgisinde yer alan sıfat konusunu bu meslekle ilişkilendirerek öğretmesi gerekmiştir.

203 Layihalar (Tasarılar) Programı 1930 yılında Azerbaycan daki okullarda kullanılan kompleks programlarının yerini layihalar metodu na göre hazırlanmış yeni bir program tutmuştur. Layihalar programı, okulu çok olumsuz etkileyen bir program olarak bilinmiştir. Bu programla başta Azerbaycan Türkçesi dersi olmak üzere okulda ayrı ayrı dersler kaldırılmaya çalışılmıştır. Bu programa göre birinci sınıf öğrencilerinin daha alfabeyi öğrenmeden okulun sosyal işleriyle ilgili meselelerin çözülmesi çalışmalarına, sınıf ve okul toplantılarına katılmaları gerekmiştir. Ayrıca, bu öğrenciler okul arkadaşlarına, komşu okullara ve velilere sosyalizm yarışmasına katılmak için mektup yazmaya davet edilmiştir. Onların gazete, dergi, ders kitaplarında okuduklarıyla ilgili sık sık düşünce alışverişinde bulunması, belirli konularla ilgili düşüncelerini ifade edebilmek için kelimeler seçerek cümle kurmayı öğrenmeleri gerekmiştir. Birinci sınıfta okuyan ve ders yılının sonuna doğru dakikada kelime okuyabilen öğrenciler bütün bu yükümlülükleri yerine getirmek zorunda olmuşlardır (Abdullayev, 1966:316). Bu programda ayrıca, ortaokul öğrencileri okuma salonunun çalışanlarına, kütüphanecilere, idare ve kurumların siyasi şube rehberlerine siyasi meseleleri araştırmak için yardım etmeye davet edilmişlerdir. Onların okulun dâhili hayatına ait meselelerin müzakeresine okulla idareler arasında imzalanacak anlaşmaların hazırlanmasına gibi işlere de katılmaları gerekmiştir. ÜİK (b) MK nın 5 Eylül 1931 tarihli kararı, layihalar metoduna ciddi darbe vurmuştur. Bu kararda şöyle denmiştir: Sovyet okulunda, sosyalizm kuruculuğunun teşebbüskar ve faal katılımcılarını terbiye etmeye yardım edebilen yeni öğretim yöntemleri uygulayarak, özellikle son zamanlarda layihalar metodu adlanan metodun uygulanmasında daha açık meydana çıkmış hafif düşünceli metodik layihabazlık aleyhine önceden tecrübe edilmemiş metotların kitlevî uygulanması aleyhine kati mücadele edilmelidir. Mektebin ölüp gitmesi hakkında antileninci nazariyeden doğan layihalar metodu adlanan metodu bütün okul işinin esasına koymak teşebbüsü okulu hakikatte dağılmaya doğru götürüyordu (Mektep ve Müellim Hakkında Partiya ve Hökümetin Gerarları. Azerneşr, Bakü, 1952:36).

204 190 Sonuç olarak, layihalar programının kullanımı Azerbaycan okullarında Azerbaycan Türkçesinin öğretimine herhangi bir katkıda bulunmamış, UİK (b) P MK nın 5 Eylül 1931 tarihinde İptidai ve Orta Mektepler Hakkında ve 25 Ağustos 1932 tarihinde Talim Programları ve İptidai, Orta Mekteplerin Kaydaları Hakkında çıkardığı kararlardan sonra diğer dersler gibi Azerbaycan Türkçesinin öğretiminde de değişiklikler yapılmıştır Yılından Sonraki Programlar Azerbaycan da (b) P MK nın 25 Ağustos 1932 tarihli kararıyla eski yöntemlerle mücadele edilmeye başlanmış ve yeni bir program hazırlamak için öğretmenler görevlendirilmiştir. Ana dili programları hakikaten muntazam ve dairesi doğru çizilmiş bilgilerin benimsenilmesini ve doğru okuma, yazma ve konuşma alışkanlıklarının kazandırılmasını temin etmeli; ister sınıfta isterse de evde öğrencilerin ders tecrübesine müstakil olarak yazma, dilbilgisi vb. çalışmalar dâhil edilmelidir (Abdullayev, 1966:317 den, Mektep ve Muallim Hakkında Partiya ve Hükûmetin Kararları. Azerbaycan, Bakü, 1932:36). Bu karardan sonra Azerbaycan SSC Halk Eğitim Komiserliği 1932 yılında tasarı şeklinde Türk Dili ve Edebiyatı Programı yayımlamıştır. Bu programın Türk dili kısmı iki bölümden oluşmuştur: 1) Sarf ve nahiv esasları, 2) Dil becerilerini geliştirmek için yapılacak pratik çalışmalar. Bu programda sarf ve nahiv önemli yer tutmuştur. Ayrıca programda öğretmenlere gramatik kurallara göre, dil materyalleri üzere nasıl çalışmalar yapılması gerektiği tavsiye edilmiştir. Bu amaçla programda Dil Becerilerini Geliştirmek için Pratik Çalışmalar başlığı altında üç çalışma yapılması belirtilmiştir: 1) Gazete üzerinde çalışma, 2) Kitap üzerinde çalışma, 3) Grup çalışmaları.

205 191 Programda Gramer ve İmla başlığıyla dil programının esasını gramer bölümünün teşkil ettiği gösterilmiş ve Azerbaycan Türkçesiyle ilgili o zamana kadar yazılmış dilbilgisi kitaplarının eksiklikleri üzerinde durulmuştur. Her sınıf için programın kapsadığı alanlar şöyle belirlenmiştir: V. Sınıf: Cümle (özne ve yüklem, haber, soru ve ünlem cümleleri) Cümle ve Sözcük: Sözcüğün cümledeki önemi. Vurgu, müstakil ve yardımcı sözler, sözcük türleri (isim, sıfat, fiil ve zarf). Dilin lügat terkibi. Sinonim ve omonimler. Sözcüğün Yapısı: Kök ve ek. Ses Bilgisi: Hece. Alfabe. Ünlüler ve ünsüzler. Sert ve yumuşak ünsüzler. Fiil Cümlesi: Yüklemi fiil olan cümle. Yüklemin görevi. Fiil kipleri ve şahıs ekleri. Basit Cümle: Doğrudan ve dolaylı aktarım. İzafet: Zamir VI. Sınıf: Cümle, eksiltili cümle. İsimlerin yapısı. Zarflar. VII. Sınıf: Birleşik cümle. Cumlenin ögeleri (Abdullayev, 1966:318). Abdullayev e göre, bu programda sınıflara göre verilmiş dilbilgisi materyalleri hem içerik hem de biçim itibarıyla sistemsiz kurulmuş, öğrencilerin yaş ve bilgi seviyesi göz önünde bulundurulmamıştır. Bu programda V. sınıf programı VI-VII. sınıflara nazaran daha ağırdır ki bu da eğitim-öğretim açısından incelendiğinde doğru yöntem değildir. Bahsedilen bu program, küçük değişikliklerle 1937 yılına kadar Azerbaycan okullarında uygulanmıştır yılında HMK nin tam olmayan orta ve ortaokullar için hazırladığı Azerbaycan Dili programında ise şu başlıklar yer almıştır: V. Sınıf: Dilbilgisi-Sade cümlenin tahlili. 1. Fonetik: Söz ve onun yapısı. Sözcük türleri: a) Sıfat, b) Sayı, c) Zamir, d) Fiil. Fiil çatısı: etken, edilgen, dönüşlü, işteş...

206 Fiil Kipleri: emir, haber, hikâye, rivayet, gereklilik, istek, şart. a) Yardımcı sözcükler: edat, bağlaç, ünlem; b) Sözlük üzerinde çalışma, c) Üslubun unsurları: omonim, sinonim, antonim, teşbih, mecaz. VI. Sınıf: Sentaks. 1. Cümle a) Cümlenin yapıca sınıflandırılması, b) Telaffuza göre cümlelerin sınıflandırılması, c) Bütün ögelerinin olup olmadığına göre cümlelerin sınıflandırılması, d) Şahsa göre cümlelerin sınıflandırılması, e) Cümle dışı unsurlar: hitap, ara sözler, ünlem. f) Cümlenin özelleşmiş ögeleri. VII. Sınıf: Sentaks. Birleşik cümle hakkında genel bilgi. 1) Sıralı Cümle. a) Sıralı cümle hakkında genel bilgi, b) Sıralı cümlenin tasnifi, c) Bağımsız sıralı cümle, d) Bağımsız sıralı cümlelerde kullanılan noktalama işaretleri, e) Bağımlı sıralı cümle, f) Yan cümlelerin görevlerine göre türleri, g) Bağlaçlarla ve bağlaçsız yapılan sıralı bağlı cümle, h) Birkaç yan cümleli bağımlı sıralı cümle, i) Bağımlı sıralı cümlelerde kullanılan noktalamam işeretleri, j) Doğrudan ve dolaylı aktarım (Abdullayev, 1966:319) yılında HMK tarafından tam olmayan ortaokullar için Azerbaycan Dili programı hazırlanmıştır. Bu programda önceki programlardan farklı olarak VIII-X. sınıflarda da Azerbaycan Türkçesi dersinin öğretilmesi düşünülmüştür. Bu programda her sınıf için dilbilgisi konularu şu şekilde belirlenmiştir:

207 193 V. Sınıf: Cümle hakkında genel bilgi. Azerbaycan dilinin ses bilgisi. Söz ve onun yapısı. İsim, sıfat, sayı, zamir ve fiil hakkında genel bilgi. VI. Sınıf: Fiilin yeterlilik, soru ve olumsuzluk şekilleri: bağlama şekilleri. Zarf, bağlaç, edat, ünlem. Sentaks hakkında genel bilgi. Sade ve birleşik cümlelerin tahlili. VII. Sınıf: Sıralı cümle hakkında genel bilgi. Sıralı cümlenin türleri ve sınıflandırılması. Bağımlı ve bağımsız sıralı cümle ve burada kullanılan noktalama işaretleri. Doğrudan ve dolaylı aktarım. VIII-X. Sınıflar: Azerbaycan dilinin yazım kuralları. Noktalama işaretleri. Dilin kaynağı ve dilbilimi (Abdullayev, 1966:320). Azerbaycan Türkçesi programlarındaki eksiklikler daha sonraki yıllarda geniş şekilde tartışılmıştır eğitim-öğretim yılı için tam olmayan ve ortaokulların Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretmenlerine yönelik bir seminer yapılmıştır. Seminerde yapılması gerekenler, seminer materyallerinin açıklama sayfasında şöyle anlatılmıştır: Bu yılın ocak ayında Bakü de yapılan ve beş gün devam eden dil ve edebiyat öğretmenlerinin cumhuriyet müşaveresi gösterdi ki, cumhuriyetin birçok okulunda dil ve edebiyat derslerinin durumu katiyen iç açıcı değil. Bu yılın ilkbahar sınavları da bunu kanıtlamıştır. Dil ve edebiyat derslerinde olan bu eksiklikler, onların sebepleri ve bu eksikliklerin giderilmesi yolları hakkında müşaverede çok geniş bir şekilde bahsedilmiştir. Müşaverenin materyalleri Azerbaycan Mektebi mecmuasının 1944 tarihli birinci sayısında yayımlanmıştır. Müşavere materyallerinin gösterdiği genel noksanları ilçe okullarının hayatından getirilen somut örneklerle açıklığa kavuşturmak ve tamamlamak gerekir. Dil derslerindeki esas noksan sarf derslerinin formal-mekanik usulle yapılmasıdır. Öğretmenlerin dikkatini bu meseleye özellikle çekmek gerekir. Ortaokulun yazı işleri etrafında da çok geniş konuşmalı ve ilçe okullarında yazı işlerinin yapılması, değerlendirilmesi ve tashihi de ciddi şekilde eleştirilmelidir.

208 194 Müşaverede öğretmenlerin kendi üzerlerinde çalışmaları, metodik edebiyatları kullanma meselesi ve halkımızın, cumhuriyetimizin gelecek inkişafında faal işçiler yetiştiren okulun, özellikle dil ve edebiyat öğretmenlerinin rolü ve önemi belirtilmelidir. Genç nesilde sağlam edebî zevki terbiye etmek, Sovyet edebiyatının savaşçı ruhunu genç nesle aşılamak, klasiklerden ve çağdaş edebiyattan güzel şiirleri ezberletmek, edebiyat nazariyesini iyi öğretmek, edebî eserleri güzel, ifadeli, cazibeli okuma alışkanlığını kazandırmak, bu eserleri hem edebî hem de mefkûrevi yönden tahlil etme becerilerini kazandırmak ve bunun için aşağıda gösterilen edebiyatı kullanmak gerekir. Kısaca, ağustos seminerini öyle teşkil etmek gerekir ki, eğitim-öğretim yılında okullarımızda dil ve edebiyatımızın öğrenilmesi alanında büyük noksanlar tamamen ortadan kalksın. Müşaverede, metodik meselelere de özellikle dikkat etmek, genç öğretmenlere derse hazırlığı, dersin basamakları, planı vb. konularda bilgi vermek ve Azerbaycan dilinde olan metodik edebiyatın listesini onlara ulaştırmak gerekir. Nihayet müşavereye katılanları dil ve edebiyat programları, ders kitapları ile tanıştırmak gerekir. Bu yıl edebiyat programı hayli ihtisar edilmiş ve her yazara verilen zaman artırılmıştır. Bu hayırlı ve gerekli değişikliğin amacını da açıklamak gerekir. Müşaverede kullanılacak kitap listesi şöyledir: 1) M.İbrahimov, Dilimiz ve Edebiyatımızı Yahşı Öyrenmek ( Veten Uğrunda mecmuası Sayı: 2, 1944) 2) Dil ve edebiyat öğretmenlerinin müşavere materyalleri ( Azerbaycan Mektebi Sayı:1, 1944) 3) M.Alekberov, Natamam Orta Mektepte Edebî Oku Hakkında (DETMİ Yayınları,1940) 4) M.Alekberov, Orta Mektepte Yazı İşleri, (DETMİ Yayınları, 1941) 5) M.Guliyev, Lirik Eserlerin Keçilmesine Dair, (DETMİ Yayınları, 1941) 6) E.Karabağlı, Orta Mektepte Tenkit İşareleri Metodikası.(DETMİ Yayınları, 1940) 7) E.Karabağlı, Edebiyat Dersinde Vetene Mehebbet ve Düşmene Nifret Hissinin Terbiye Edilmesi, (DETMİ Yayınları, 1942) 8) E.Karabağlı, Orta Mektepte Rus edebiyatı, (DETMİ Yayınları, 1941) 9) E.Karabağlı, Müharibe Şeraitinde Edebiyat Üzre Sinif ve Mektepten Kenar İş, ( Azerbaycan Mektebi Sayı: 1, 1943) 10) Muallifler grubu, Orta Mektepte Edebiyat Metodikası, (DETMİ Yayınları, 1940) 11) Ortaokulun dil ve edebiyat programı (İptidai ve Orta Mektep Muallimlerinin Ders İli Avgust Müşavire-Seminar Üçün Metodik Materiallar. Azerbaycan, Tedrispedagoji Şubesi, Bakü, 1944:2).

209 195 SSCB Dönemindeki Azerbaycan Türkçesi ders programları incelendiğinde dil öğretiminin lisede yer almadığı görülmektedir. Mesela, 1954 yılının Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı programında, Azerbaycan Türkçesi sekizinci sınıfa kadar işlenmektedir. Bu programda her konuya belli başlı saat ayrılmıştır. Beşinci sınıfta eğitim-öğretim yılının her iki döneminde de her konu başlığına haftada 4 saat ayrılmıştır. I. dönemde IV. Sınıfta Öğrenilenlerin Tekrarı adı altında cümle bilgileri verilmiştir. Tekrar derslerine programda 8 saat ayrılmıştır. Bir dönem içinde toplam olarak Fonetik konusuna 13, Morfoloji konusuna 9, yazılıya 4 saat yer verilmiştir. II. dönemde ise Sözcük Türleri konusunda 23, yazılıya ise 5 saat ayrılmıştır (Tedris Programlarının Planlaşdırılması Hakkında Dil-Edebiyat ve Tarih Muallimlerine Metodik Gösterişler. 1956:4-5-6). Altıncı sınıfın I. döneminde V. Sınıfta Fiil Konusuyla İlgili Öğrenilenlerin Tekrarı na haftada 4, toplam 28 saat, yazılıya ise toplam 6 saat; II. döneminde Zarf ve Bağ-Fiil konusuna haftada 4, toplam 22 saat, yazılıya ise toplam 7 saat ayrılmıştır (Tedris Programlarının Planlaşdırılması Hakkında Dil-Edebiyat ve Tarih Muallimlerine Metodik Gösterişler. 1956:7-8). Yedinci sınıfın her döneminde Azerbaycan Türkçesine haftada 3 saat ayrılmıştır. I. dönemde sentaks konusunun tekrarına toplam 5 saat, yeni dönemin konusuna ise 20 saat, yazılıya ise 5 saat; II. dönemde ise cümle türlerinin öğretilmesine 18 saat, yazılıya ise 4 saat ayrılmıştır (Tedris Programlarının Planlaşdırılması Hakkında Dil-Edebiyat ve Tarih Muallimlerine Metodik Gösterişler. 1956: ) programında Azerbaycan Türkçesi dokuzuncu sınıfa kadar öğretilmiştir. Bu programa göre V VIII. sınıflarda öğretilmesi gereken konular şöyle belirlenmiştir: a) Fonetik, leksik, söz varlığı ve dilbilgisi (morfoloji ve sentaks) hakkında bilgi; b) Doğru yazım kuralları (orfografi ve noktalama işaretleri), sözlü ve yazılı anlatımla ilgili alıştırmalar; c) Üslubiyetin bazı ögelerine ait bilgi ve beceriler; d) Dil hakkında bazı bilgiler (Orta Mekteb Programları, 1970:5).

210 196 Bu konulardan fonetik, leksikoloji, söz varlığı, morfoloji ve yazım kuralları IV, V, VI. sınıflarda da öğretilmiştir. Sentaks ve noktalama işaretleriyle ilgili bilgi IV. sınıfın başlarında verilmiştir. Sentaks konusunun sistemli bir şekilde öğretimi ise VII VIII. sınıflarda gerçekleştirilmiştir programında, öğrencilerin yaş seviyesinin dikkate alındığına özellikle dikkat edildiği belirtilmiştir. Bazı konuların sadece bir sınıfta değil, iki sınıfa dağıtılarak öğretilmesi tavsiye edilmiştir. Mesela, İsim, Sıfat, Fiil konularındaki bazı bölümlerin IV. sınıfta, daha zor olan konuların ise V. sınıfta öğretilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Leksika konusunun ise IV. ve V. sınıflarda öğretilmesi gerektiğinden bahsedilmiştir programında, Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesindeki amaç ve görevler şu şekilde açıklanmıştır: Sekiz yıllık okulda Azerbaycan dili öğretiminin başlıca amaçları şöyledir: - Öğrencilere Azerbaycan dilinin fonetikası, leksikası, grameri ve üslubiyeti hakkında belirli bilgiler vermek; - Öğrencileri dilin inkişafı, sosyal hayattaki rolü, Azerbaycan edebî dilinin bazı özellikleri konusunda bilgilendirmek; - Öğrencilere okuma alışkanlıkları ve szölü anlatımı doğru şekilde kullanmayı öğretmek; - Azerbaycan diliyle ilgili kavramların benimsetilmesi, beceri ve alışkanlıkların kazandırılması sürecinde öğrencilerin mantıkî tefekkürünü geliştirmek; - Öğrencilerde söze, dilin zenginliklerine dikkatle yaklaşmak ve bunları benimsemeye olan eğilimi terbiye etmek; - Öğrencileri ifadeli okuma alışkanlıklarına yönlendirmek; - Öğrencilere yazım kurallarını ve noktalama işaretlerini doğru kullanmayı öğretmek (Orta Mekteb Programları, 1970:3-4). Görüldüğü üzere, SSCB Döneminde Azerbaycan Türkçesi dersleri lisede yer almamıştır. Bu dönemde uygulanan ders programlarında Azerbaycan Türkçesinin okulda asıl derslerden biri olduğu, bu derste yapılan çalışmaların öğrencilere Azerbaycan Türkçesinin ifade vasıtalarını başarıyla kullanmayı, edebî dilin kurallarını kendi sözlü ve yazılı anlatımlarıyla uygulama alışkanlıkları kazandırmayı amaçladığı vurgulanmıştır.

211 Azerbaycan Türkçesinin Öğretilmesinde Kullanılan Yöntemler Azerbaycan okullarında Azerbaycan Türkçesinin öğetilmesinde şu yöntemler kullanılmıştır: 1) Öğretmenin sözü, 2) Öğretmenin soruları, 3) Öğrencilerin gramatik tanım ve kuralları benimsemeleri üzerinde çalışma, 4) Musahabe, 5) Öğrencilerin bağımsız çalışmaları üzerinde rehberlik, 6) Gramatik tahlil, 7) Öğrencilerin bilgisini kontrol etme yolları (Abdullayev, 1968:29) Öğretmenin Sözü Öğretmenin sözü diye belirtilen yöntem, öğretmenlerin sık sık uyguladığı anlatım (tekrir) yöntemidir Öğretmenin Soruları Azerbaycan Türkçesinin öğretiminde kullanılan Öğretmenin soruları yönteminin şu türlerinden bahsedilebilir: 1) Materyali anlamaya yardımcı olan sorular, 2) Öğrenilen materyalin pekiştirilmesine yardımcı olan sorular, Materyali Anlamaya Yardımcı Olan Sorular Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesinde kullanılan yöntemlerden olan materyali anlamaya yardımcı olan soruları iki şekilde sınıflandırılmıştır: 1) Analitik sorular, 2) Sentetik sorular. Analitik soruları şu türlerinden bahsedilmiştir: a) Ritorik Sorular: Böyle sorularda tahlil öğretmen tarafından hazır şekilde verilir. Bu soruların görevi, öğrencilerin dikkatini harekete geçirmek, öğrenilen

212 198 gerçeklerin, olayların, bunların arasındaki ilişkilerin, sonuçların vb. durumların daha iyi anlaşılmasını sağlamaktır. Bu yöntemde, öğrenciden cevap talep edilmez, öğretmen konuşurken sorular yöneltir ve bu sorulara kendisi cevap verir. Mesela, İsimler nasıl değişir? İsimler hâl eki ve iyelik eki alarak değişir. vb. b) Müstakim Analitik Sorular: Bu sorular esasında öğrenciler verilen materyali tamamen müstakim olarak tahlil ederler. Mesela, öğrencilere şöyle bir soru yöneltilir: Bu metinde cümlenin hangi türlerine rastlamak mümkündür? vb. c) Yardımcı Sorular: Bu sorular, öğretmenin öğrencileri yönlendirmek için kullandığı ilave sorulardır. Bu zaman öğretmen bütün vasıtalarla öğrencileri doğru cevap vermeye yönelten soruları kullanır. Sentetik karakter taşıyan sorular ise öğrenilen materyalden sonuç çıkarmak gibi alışkanlıkları öğrencilere kazandırmak için öğretmenlerin kullandığı sorulara denir Öğrenilen Materyalin Pekiştirilmesine Yardımcı Olan Sorular Öğrenilen materyalin pekiştirilmesinde yardımcı olan sorular eğitim-öğretim işlevlerine göre ikiye ayrılmıştır: 1) Materyali tekrar etmek amacı taşıyan, onları hatırlatan sorular, 2) Benimsenmiş materyalleri uygulamakla ilişkili olan sorular. Materyali tekrar etmek ve hatırlamak amacı taşıyan sorular materyalin tekrar edilmesi karakterine göre şöyle sıralanmıştır: a) Öğrenilmiş ve hâlâ öğrencilerin unutmadığı ayrı ayrı olay, terim, kural vs. hatırlatan sorular, b) Sosyal karakter taşıyan sorular. Bu sorulara noktalama işaretlerine ait bölümün birkaç konusunu hatırlatan sorular da dâhildir. c) Geri bildirim karakteri taşıyan sorular. Buraya öğrenilen materyali geri bildirimle dersin konusunu hatırlatan sorular dâhildir. Benimsenilmiş materyalleri uygulamakla ilişkili olan sorular ise dörde ayrılmıştır:

213 199 a) Olay, terim, tanım, kural, sonuçların akılda tutulup tutulmadığını kontrol eden sorular, b) Öğrencilerin aklında kalan olay, terim, kural, sonuçların konu ve önemini anlayıp anlamadıklarını kontrol eden sorular, c) Ayrı ayrı olay, sonucun arasındaki ilişkilerin öğrencilerin nasıl anladığını kontrol eden sorular, d) Öğrencilerin benimsenilmiş teorik bilgiyi gerçek hayatta uygulama beceri ve alışkanlıklarını kontrol eden sorular Öğrencilere Dilbilgisi Tanım ve Kurallarını Benimsetme Çalışmaları Öğrencilere dilbilgisi tanım ve kurallarını benimsetme çalışmaları yöntemi, verilen bilgilerin ezberletilmekten ziyade anlaşılmasını sağlamaya yardımcı olmak için kullanılır. Öğrencilerin öğrendikleri bilgilerin anlamlarını da bilmeleri için kullanılan bu yöntemle öğrencilere şu özelliklerin kazandırılması hedeflenmektedir: a) Öğrenci, sorulara verdiği her cevabı açıklamayı bilmelidir; b) Öğrenci, sorulan her bir tanım ve kuralın içeriğini de bilmelidir; c) Öğrenci, açıkladığı her bir tanım ve kuralı sadece ezberleyerek öğreneceği örneklerle değil, kendisinin oluşturduğu farklı örneklerle zenginleştirmelidir. d) Bu alışkanlıkların kazandırılması için öğretmen yaratıcı karakter taşıyan yazma çalışmalarını tahlil ederken öğrencilerin yazıda kullandıkları kelime gruplarının veya anlatım türlerinin gramatik özelliklerini de onlara öğretmelidir. Ayrıca gramatik tanımları karşılaştırarak öğrencilere öğretmek, bu tanımların daha kolay akılda kalmasını sağlamaya yardımcı olmaktadır Musahabe Bu yöntem, öğrencilerin herhangi bir konuyla ilgili hazırlık yapmasını gerektirir ve münazara niteliğinde uygulanır. Münazaraya katılan gruplar belirlenen konuyla ilgili sorular sorar ve fikir mübadelesi yaparlar.

214 Öğrencilerin Bağımsız Çalışmalarını Yönetme Öğretmen bu yöntemi uygulamak için öğrencilere öğrenilen dil üzerinde gözlem yapmayı, ders kitabı veya herhangi bir ders materyali üzerinde çalışmayı öğretir. Öğretmen ara sıra sınıfa sorular yönelterek öğrencilerin bu soruların cevabını kitaptan araştırarak bulmalarını ister Dibilgisine Yönelik Tahlil Öğrencilerin dilbilgisini bilinçli bir şekilde benimsemesinde, yazılı ve sözlü anlatıma vakıf olmasında bu yöntemin önemli bir rolü olmuştur. Bu yöntemin kullanılmasındaki amaç, öğrencilerin mantıklı düşünmelerinin gelişmesine yardımcı olmak, dilbilgisiyle ilgili bilgilerini pekiştirmek, onlara yazılı ve sözlü anlatımı kullanma alışkanlığı kazandırmak ve onların noktalama işaretlerini doğru kullanmalarını sağlamaktır. İçeriğine göre bu yöntem şu türlere ayrılır: a) Fonetik tahlil, b) Morfolojik tahlil, c) Sentaktik tahlil. Fonetik tahlil, yazım ve noktalama kurallarının öğrencilere benimsetilmesi için kullanılan yöntemlerden biridir. Bu yöntemle öğrencilere ünlü ve ünsüzler arasındaki fark; ünlülerin ve ünsüzlerin türleri; sert ve yumuşak ünsüzlerin farkı; kalın ve ince ünlülerin farkı; vurguyu doğru kullanmayı; sözcüklerin ses ve heceye göre tahlili öğretilebilir. Morfolojik tahlilde cümleler sözcük türlerine göre; sentaktik tahlilde ise cümle ögelerine göre tahlil edilir. Gramatik tahlil yöntemi, sözlü ve yazılı uygulanabilir. Sözlü tahliller sınıfta, yazılı tahliller ise sınıfta veya ödev olarak verilerek evde uygulanır.

215 Bağımsızlık Sonrası Azerbaycan daki Liselerde Azerbaycan Türkçesinin Öğretimi Bağımsızlık Sonrasında Ders Programlarında Azerbaycan Türkçesinin Yeri Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsılığını kazandıktan sonra, eğitimöğretim yılında, Azerbaycan Türkçesiyle yeni ders programı hazırlanmış, Azerbaycan okullarına kullanılmak üzere gönderilmiş ve kısa süre içerisinde bu programlara esasen ders kitapları hazırlanmıştır. Bağımsızlık öncesinde Azerbaycan Türkçesi genel öğretimin iki basamağındailkokullarda ve ortaokullarda-öğretilmiş, Azerbaycan Türkçesinin öğretimine lise programında yer verilmemiştir. Ancak bağımsızlık sonrasında Azerbaycan da hazırlanan yeni ders programında Azerbaycan Türkçesinin her sınıfta öğretilmesi gerektiği düşüncesi savunulmuştur. Ayrıca daha önceki yıllarda Azerbaycan Türkçesi dersine haftada 18 saat yer verilirken yılında hazırlanan programda bu derse V-VIII. sınıflarda haftada 16 saat; IX-X. sınıflarda ise haftada 5 saat, toplam 21 saat ayrılmıştır ders programının açıklama sayfasında da belirtildiği üzere I-IV. sınıflarda Azerbaycan dili üzere başlangıç kursu; V-VIII. sınıflarda daha sistemli kurs verilir. IX-XI. sınıflarda ise öğrencilere Azerbaycan Türkçesinden sistemli kurs üzere verilmiş bilgiler, kazandırılmış beceri ve alışkanlıklar ayrı ayrı değil bir bütün olarak dil gerçekleri esasında daha da sağlamlaştırılır. Bunun yanı sıra bu basamakta dil hakkında bazı yeni bilgiler de verilir. Bu basamak, öğrencilerin I. sınıftan itibaren öğrendiği dilbilgisi bilgilerini düzenlemek için düşünülmüştür. Azerbaycan Türkçesi dersi ilk defa yılı ders programında IX-X. sınıflarda yer almıştır. Bu programda IX-X. sınıflarda öğretilen Azerbaycan Türkçesi dersi dilbilimin önemli bir kısmını kapsamış ve şu açılardan önem taşımıştır: a) Sözlü anlatım ve üslupla ilgili Azerbaycan dilciliğinin alanları konusunda öğrencilerin bilgilerini sistemleştirir;

216 202 b) Dil ve dilcilik, Azerbaycan Türkçesinin yapısı ve tarihi hakkında materyaller esasında öğrencilerin genel dilcilikle ilgili düşüncelerinin geliştirir; öğrencilerin lenguistik düşüncelerinin gelişmesine yardım eder (Abbasov, 1998:52). Azerbaycan Türkçesinin Azerbaycan liselerinde öğretilmesi teşebbüsleri 30 lu yıllardan başlamıştır. O zamanlar E. Demircizâde nin editörlüğüyle hazırlanmış Azerbaycan Türkçesi ders programı tasarısında liseler için Azerbaycan Türkçesi kursunun içeriği hazırlanmış ancak bu programın onaylanması ve gerçekleştirilmesi belli olmayan sebeplerden durdurulmuş, sadece Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine ayrılan ders saati artırılmıştır programına kadar Azerbaycan Türkçesinin hem liselerde öğretilmemesi hem de öğretilen sınıflarda ders saatinin az olması büyük eksikliklere neden olmuştur. Öğrenciler liseden mezun olurken V-VII. sınıflarda gördükleri Azerbaycan Türkçesi ders konularını çoktan unutmuş olduklarından zorluklar yaşamışlardır programına dâhil edilen Azerbaycan Türkçesi dersi konuları ise zamanla bu eksikliklerin giderilmesine yardımcı olmuştur. Mesela, bu programda iletişim konusuna V. sınıfta 26 saat; VI. sınıfta 24 saat; VIII. sınıfta 21 saat; IX. sınıfta 18 saat; X. sınıfta 20 saat; XI. sınıfta 12 saat ayrılmıştır. Böylece ortaokulun son yedi yılında (V-XI. sınıflarda) Azerbaycan Türkçesine ait toplam saatin 130 u iletişim konusunun öğretilmesine ayrılmıştır. Bu da yeni programda öğrencilerin sözlü becerilerinin geliştirilmesine önem verildiğini göstermektedir. Azerbaycan Eğitim Bakanlığı, Bilimsel-Metodik Şûranın Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı Şubesinin genel öğretim okulları üzere Azerbaycan Türkçesi (1993) ve Azerbaycan Edebiyatı (1994) programlarını geniş bir şekilde müzakere ederek, elde edilen tecrübeler esasında ileri sürülen teklifleri dikkate alarak onları geliştirmiş ve 1999 yılında Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması adıyla bir program daha yayımlamıştır. Bu programın ön sözünde programla ilgili şunlara değinilmiştir: Uzun yıllar elde edilmiş tecrübeye istinaden yeni programlarla iş zamanı öğretmenlerin karşılaştıkları zorluklar dikkate alınmış, onlara ilkin yardım etmek amacıyla program materyallerinin tahmini planlaştırılması hazırlanmıştır.

217 203 Şu anda geliştirilmiş programlarla mevcut ders kitapları arasında bazı uyuşmazlıklar olduğundan öğretmenlere muvafık metodik istikamet vermeye zaruri ihtiyaç ortaya çıkmıştır. Bu yayın, önceki programla ders kitapları arasındaki uyuşmazlığı ortadan kaldırmak için oluşturulmuştur. Programdaki ders planlaştırması tahmini karakter taşımaktadır eğitim-öğretim yılından itibaren bu programı kullanmak tavsiye edilmektedir. Öğretmenler ders verdikleri öğrencilerin seviyesine göre programdaki sıralamada değişiklik yapmakta serbestler (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:3) programında IX. sınıfın birinci yarısında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine toplam 18 saat ayrılmıştır. Bu toplam saatin konulara göre dağılımı şu şekildedir: 1) V-VIII. sınıfta öğrenilenlerin tekrarı: 3 saat 2) Ana dili milletin manevi direğidir: 3 saat 3) Asıl mutluluğu neyde görüyorum? konusunda muhakeme karakterli öğretici yazı: 3 saat 4) Dil nedir? Dilin işlevleri: 1 saat 5) Yazı: 2 saat 6) Dilcilik. Dilciliğin diğer ilimler içerisindeki yeri: 1 saat 7) Sınıf toplantısının protokolünün hazırlanması: 2 saat 8) Dilciliğin kullanıldığı alanlar. Etimoloji: 1 saat 9) Lügatçilik. Lügatçiliğin türleri: 1 saat 10) İmla çalışması: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:34-35). İkinci yarıda Azerbaycan Türkçesinin öğretimine toplam 14 saat ayrılmıştır. Bu saatin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Diyalektoloji: 1 saat 2) Azerbaycan dilinin diyalektleri: 1 saat 3) Azerbaycan dili hakkında genel bilgi: 1 saat 4) Ben Azerbaycan vatandaşıyım. konusunda öğretici yazı: 3 saat 5) Türk dilleri ailesi: 2 saat 6) Azerbaycan dilinin morfolojik yapısı: 2 saat

218 204 7) Uygulamalı yazı. Rapor yazmak: 1 saat 8) Azerbaycan dilinin morfolojik yapısı ve ahenk kanunu: 1 saat 9) Sondan eklemeli diller hakkında bilgi: 1 saat 10) İmla çalışması: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:35-36). Üçüncü yarıda Azerbaycan Türkçesinin öğretimine 20 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Dilimizin inkişaf merhaleleri. Dilimizin inkişafında 1. merhale: 1 saat 2) XVI. yüzyılda Azerbaycan dili. konusunda öğretici yazı: 3 saat 3) XVI. yüzyılın ve XVII. yüzyıldan günümüze kadar olan merhale: 2 saat 4) Edebî dilimizin faaliyet dairesinin genişlenmesi: 2 saat 5) Azerbaycan Türkçesinin kuzey ve güney şekilleri: 2 saat 6) Makale yazmak: 2 saat 7) Azerbaycan Cumhuriyeti nin devlet dili: 1 saat 8) Sözlü anlatım medeniyeti anlayışı. Sözlü anlatım millî medeniyetin terkip hissesidir: 1 saat 9) Anlatımın düzgünlüğü, dakikliği ve ifadeliliği: 1 saat 10) Sözlü anlatımın genel ve özel meseleleri: 1 saat 11) Dil, anlatım ve sözlü anlatım medeniyeti: 1 saat 12) Edebî dil. Anlatım şekilleri: 2 saat 13) İmla çalışması: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999: ). Dördüncü yarıda Azerbaycan Türkçesinin öğretimine ayrılan süre 16 saattir. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Edebî dil. Çağdaş Azerbaycan edebî dilinin işlevleri: 2 saat 2) Fonetik işlev: 1 saat 3) Şehitler konusunda öğretici yazı: 3 saat 4) Leksik işlev: 1 saat 5) Amelî yazı: rapor: 1 saat 6) Gramatik işlev: 1 saat

219 205 7) Anlatımın tarihi: 1 saat 8) Anlatım istisnaları: 1 saat 9) Hatiplik sanatı, jestler, mimikler: 1 saat 10) Anlatım etiketleri: 1 saat 11) İmla çalışması: 1 saat 12) Genel tekrar: 2 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:38-39) programında X. sınıfın birinci yarısında Azerbaycan Türkçesinin öğretimine toplam 17 saat ayrılmıştır. Bu toplam saatin konulara göre dağılımı şu şekildedir: 1) IX. sınıfta öğretilenlerin tekrarı: 3 saat 2) Üslubiyat hakkında genel bilgi: 3 saat 3) Özgeçmiş yazımı: 2 saat 4) Üslubiyatın filoloji bilimleri içerisindeki yeri: 1 saat 5) Azerbaycan edebî dilinin fonksiyonel üslupları: 2 saat 6) Bedii üslup nedir? 2 saat 7) Asıl dost kimdir? konulu kompoziyon: 3 saat 13) Sözün poetik fonksiyonu: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:40-41). İkinci yarıda Azerbaycan Türkçesinin öğretimine ayrılan süre 14 saattir. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Sözün poetik fonksiyonu: 1 saat 2) Mecazlar, obrazlılığının esas göstericilerinden biri olarak: 2 saat 3) Rapor yazımı: 1 saat 4) Fonetik, leksik ve gramatik seviyede olan obrazlılık: 2 saat 5) Bedii üslubun tezahür formaları. Şiir dili: 2 saat 6) Nesir dili: 2 saat 7) Azerbaycan edebî dilinin inkişaf merhaleleri. konulu kompoziyon: 3 saat 14) Dramaturgiya dili: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:41-42).

220 206 Üçüncü yarıda Azerbaycan Türkçesinin öğretimine ayrılan süre 14 saattir. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Drama dili: 2 saat 2) Bilimsel üslup nedir: 2 saat 3) Mirza Fetheli Ahundov Azerbaycan dramasının kurucusudur. konulu öğretici metin yazma: 3 saat 4) Sözün terminolojik fonkisyonu: 2 saat 5) Yeşilliği korumak herkesin borcudur. konulu kompoziyon: 3 saat 6) Bilimsel üslubun muhtelif tezahürleri: 2 saat 7) Publisistik üslup nedir? Publisistik üslup millî-sosyal tefekkürün kütlevî forması olarak: 4 saat 15) İmla çalışması: 2 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:42-43). Dördüncü yarıda Azerbaycan Türkçesinin öğretimine ayrılan süre 14 saattir. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Publisistik üslubun lügat terkibi ve sentaksı: 2 saat 2) Herhangi bir kitabın müzakeresi için konuşma hazırlamak: 2 saat 3) Publisistik üslubun diğer üsluplarla ilişkisi: 2 saat 4) İmla çalışması: 2 saat 5) Maişet üslubu hakkında genel bilgi: 1 saat 6) Maişet üslubunun oluşma ortamı. Diyalojik anlatım: 1 saat 7) En çok sevdiğim edebî eser. konulu kompoziyon: 3 saat 8) Diksiyon ve jestler: 1 saat 9) Maişet üslubunda dil katlarının tezahürü: 1 saat 10) Maişet üslubu bedii edebiyatta: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:43-44) programında XI. sınıfın birinci yarısında Azerbaycan Türkçesinin öğretimine toplam 9 saat ayrılmıştır. Bu toplam saatin konulara göre dağılımı şu şekildedir: 1) Önceki sınıflarda öğretilenlerin tekrarı: 2 saat

221 207 2) Üsluplar hakkında genel bilgi. Üslubiyetin filoloji ilimleri içerisinde yeri: 1 saat 3) Türk edebî dilinin fonksiyonel üslupları. Fonksiyonel üslupların genel özellikleri: 1 saat 4) Bedii üslup nedir? Sözün poetik fonksiyonu: 3 saat 5) Benim ana dilim. konulu kompozisyon yazmak: 3 saat 6) Bedii ifade vasıtaları. Metin altı mana hakkında: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:45). İkinci yarıda Azerbaycan Türkçesinin öğretimine ayrılan süre 7 saattir. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Yazarın dili ve tipin dili. Bedii üzlubun fonksiyonel üsluplar sisteminde yeri: 1 saat 2) Bilimsel üslup. Sözün terminoloji fonksiyonu: 1 saat 3) Ben kimleri örnek alıyorum? konulu kompoziyon: 3 saat 4) Bilimsel üslubun muhtelif bilim sahaları üzerinde etkileri: 1 saat 5) Publisistik üslup. Publisistik üslubun diğer üsluplarla ilişkisi: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:45-46). Üçüncü yarıda Azerbaycan Türkçesinin öğretimine ayrılan süre 10 saattir. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Maişet üslubu nedir? Maişet üslubunun yaranma tarihi: 1 saat 2) Diyolojik anlatım. Diksiyon ve jest-hareket: 1 saat 3) Maişet üslubunda dil katlarının etkisi. Maişet üslubu bedii edebiyatta: 1 saat 4) Gönlüm geçer Karabağ dan. konulu kompozisyon yazmak: 3 saat 5) Resmi üslup nedir? Resmi üslubun lügat terkibi ve sentaks özellikleri: 1 saat 6) Resmi evrakların özellikleri: 1 saat 7) Resmi üslubun tezahür şekilleri: 1 saat 6) Üslupların ayrılma ve birleşme özellikleri hakkında: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:46-47).

222 208 Dördüncü yarıda Azerbaycan Türkçesinin öğretimine ayrılan süre 8 saattir. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Ferdî üslup nedir? Ferdî üslubun özellikleri: 1 saat 2) Vatana layık evlat olmalıyım. konulu kompozisyon yazmak: 3 saat 3) Fonetika ve leksikayla ilgili materyallerin tekrar edilmesi: 1 saat 4) Morfoloji ve sentaksla ilgili materyallerin tekrar edilmesi: 1 saat 5) Dil tarihi ve üslubiyetiyle ilgili materyallerin tekrar edilmesi: 1 saat 6) İmla çalışması: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 1999:46-47) yılında Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. sınıfları İçin Azerbaycan Dili Programı (Bakü-2002) na dayanarak genç öğretmenlere yardım amacıyla bir materyal hazırlanmıştır. Bu materyalde 2002 programının B varyantında öğretmenler tarafından tam anlaşılamayan noktaların olduğuna ve şu özel ders saatlerinin de verilmesi gerektiğine değinilmiştir: - V-VI. sınıflarda: 2 saat, - VII-VIII. sınıflarda: 3 saat, - IX-X. sınıflarda: 4 saat, - XI. sınıfta: 5 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:3) yılına ait bu yardımcı materyalin asıl amacı, okullarda Azerbaycan Türkçesi derslerinin program doğrultusunda yürütülmesini sağlamak olmuştur. Şu anda Azerbaycan daki okullarda Azerbaycan Türkçesinin öğretimi 2002 programına esasen yürütülmektedir programının A varyantına göre, Azerbaycan Türkçesi dersi beşinci sınıfta haftada 5 saat, toplam 170 saat öğretilmektedir. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, 43 saat; ikinci yarıda 7,5 hafta, 37 saat; üçüncü yarıda 10 hafta, 50 saat; dördüncü yarıda 8 hafta, 40 saat ayrılmıştır (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:4-8).

223 209 Altıncı sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine haftada 4 saat, toplam 136 saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, 34 saat; ikinci yarıda 7,5 hafta, 30 saat; üçüncü yarıda 10 hafta, 40 saat; dördüncü yarıda ise 8 hafta, 32 saat ayrılmıştır (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:8-12). Yedinci sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine haftada 4 saat, toplam 136 saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, 34 saat; ikinci yarıda 7,5 hafta, 30 saat; üçüncü yarıda 10 hafta, 40 saat; dördüncü yarıda ise 8 hafta, 32 saat ayrılmıştır (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:12-16). Sekizinci sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine haftada 3 saat, toplam 102 saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, 26 saat; ikinci yarıda 7,5 hafta, 23 saat; üçüncü yarıda 10 hafta, 30 saat; dördüncü yarıda ise 8 hafta, 24 saat ayrılmıştır (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:16-19). Dokuzuncu sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine haftada 2 saat, toplam 68 saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, 17 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) VIII. sınıfta öğretilenlerin tekrarı: 3 saat a) Söz öbekleri ve sentaktik ilişkilerin tekrarı: 1 saat b) Cümlenin ögeleri ve hemcins ögelerin tekrarı: 1 saat c) Cümlenin şahsa göre türleri: 1 saat 2) Sıralı cümle: 6 saat a) Sıralı cümle hakkında genel bilgi: 1 saat b) Şehitler hıyabanı ant yerimizdir. konulu kompozisyon yazmak: 2 saat c) Sıralı cümlenin türleri: 1 saat d) Bağımsız ve bağımlı sıralı cümlelerin benzer yönleri: 1 saat e) Bağımsız ve bağımlı sıralı cümlelerin farklı yönleri: 1 saat f) Bağımsız ve bağımlı sıralı cümlelerin ayırt edilmesiyle ilgili çalışmalar: 1 saat 3) Bağımsız sıralı cümle: 6 saat a) Bağımsız sıralı cümle hakkında genel bilgi: 1 saat

224 210 b) Bir ilmi öğrenmek istedikte sen Çalış ki her şeyi kâmil bilesen. (N.Gencevi) konulu kompozisyon: 3 saat c) Bağımsız sıralı cümlenin terkip hisselerini bağlayan vasıtalar. Bağlaçsız sıralı cümleler: 1 saat d) Bağlaçlı bağımsız sıralı cümleler: 1 saat e) Bağımsız sıralı cümlelerin tarafları arasında anlam ilişkileri: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:19). Dokuzuncu sınıfın ikinci yarı döneminde Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine 7,5 hafta, 15 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Sebep-sonuç ve açıklama ilişkili bağımsız sıralı cümleler. Sentaktik tahlil: 1 saat 2) Karşılaştırma ve paylaştırma ilişkili bağımsız sıralı cümle: 1 saat 3) Bağımsız sıralı cümlelerin hemcins yüklemli basit cümlelerle benzer ve farklı yanları: 1 saat 4) Bağımsız sıralı cümlelerle ilgili çalışmalar. Sentaktik tahlil: 1 saat 5) Kitab-i Dede Korkut destanı halkımızın söz âbidesidir. konulu kompozisyon yazmak: 3 saat 6) Bağımlı sıralı cümleler hakkında genel bilgi. Yan ve temel cümle: 1 saat 7) Bağımlı sıralı cümlelerde yan ve temel cümleleri bağlayan vasıtalar: 1 saat 8) Bağımlı sıralı cümlelerde zamirin rolü: 1 saat 9) İmla çalışması: 1 saat 10) Yan cümlenin türleri (Cümle ögeleriyle mukayeseli şekilde). Özne yan cümlesi: 1 saat. 11) Yüklem yan cümlesi: 1 saat 12) Birinci yarıda öğretilenlerin test yöntemiyle denenmesi: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:20). Dokuzuncu sınıfın üçüncü yarı döneminde Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine 10 hafta, 20 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Yer tamlayıcısı yan cümlesi. Sentaktik tahlil: 1 saat 2) Nesne yan cümlesi. Sentaktik tahlil: 2 saat 3) Zarf yan cümlesi ve onun türleri. Sentaktik tahlil: 1 saat

225 211 4) Zaman yan cümlesi: 1 saat 5) Zaman yan cümlelerinin tekrar edilmesi. Sentaktik tahlil: 1 saat 6) Vatan karşısında kendi börcumu neyde görüyorum. konulu kompozisyon yazmak: 3 saat 7) Yer-yön yan cümlesi: 1 saat 8) Nicelik yan cümlesi: 1 saat 9) Yer-yön ve nicelik yan cümleleriyle ilgili çalışmalar. Sentaktik tahlil: 1 saat 10) Sebep yan cümlesi: 1 saat 11) Amaç yan cümlesi: 1 saat 12) Bilsin ana toprak, işitsin Vatan Müselleh askerim ben de bu günden (S. Vurgun) konulu kompozisyon yazmak: 3 saat 13) Sebep ve amaç yan cümlelerine ait sentaktik tahlil: 1 saat 14) İmla çalışması: 2 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:20-21). Dokuzuncu sınıfın dördüncü yarı döneminde Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine 8 hafta, 16 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Şart yan cümlesi: 1 saat 2) Şart yan cümlesine ait sentaktik tahlil: 1 saat 3) Doğrudan ve dolaylı aktarım hakkında genel bilgi: 1 saat 4) Doğrudan aktarımda noktalama işaretlerinin kullanılması: 1 saat 5) Vatan için yaşayan, vatan için ölen Samimi bir insan ne bahtiyardır! (M. Müşfik) konulu kompozisyon yazmak: 2 saat 6) Dolaylı aktarım: 1 saat 7) Doğrudan aktarımın dolaylı aktarıma; dolaylı aktarımın doğrudan aktarıma dönüştürülmesi: 1 saat 8) Kalk ayağa, Azerbaycan! (M.Araz) konulu kompozisyon: 3 saat 9) Cümlenin ögeleri ve sade cümlelerin tekrarı. Sentaktik tahlil: 1 saat 10) Bağımsız ve bağımlı sıralı cümlelerin tekrarı. Sentaktik tahlil: 1 saat 11) Bağımlı sıralı cümlelerle ilgili öğretilenlerin tekrarı: 1 saat

226 212 13) İmla çalışması: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:21). Onuncu sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine haftada 2 saat, toplam 68 saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 17 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) V-IX. sınıfta öğretilenlerin tekrarı: 3 saat a) Fonetik konusuna ait öğretilenlerin tekrarı. Fonetik tahlil: 1 saat b) Morfolojiye ait öğretilenlerin tekrarı. Morfolojik tahlil: 1 saat c) Sentaksa ait öğretilenlerin tekrarı. Sentaktik tahlil: 1 saat 2) Dil hakkında genel bilgi: 13 saat a) Çağdaş Azerbaycan dili hakkında genel bilgi. Azerbaycan edebî dili anlayışı. Edebî dilin normları: 1 saat b) Toprak uğruna ölen varsa vatandır. konulu kompozisyon yazmak: 2 saat c) Azerbaycan dilinin Türk dilleri ailesinde yeri. Türk dillerinin morfolojik yapısı: 1 saat d) Dil ve medeniyet. Dil ve halkın tarihi. Azerbaycan dili devlet dili olarak: 1 saat e) Azerbaycan halkının büyük şahsiyelerinin ana dili hakkında görüşleri: 1 saat f) Dil nedir? Dilin işlevleri: 1 saat g) Karabağ düşmanın ayakları altında kalmayacaktır. konulu kompozisyon yazmak: 3 saat h) Yazı ve onun türleri: 1 saat i) Dilcilik ilmi ve diğer ilimler içerisinde onun yeri: 1 saat a) Dilcilik sistemi. Dilcilik ilminin şubeleri: 1 saat 3) Ara dönemde öğretilenlerin tekrarı ve test yöntemiyle denenmesi: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:21-22). Onuncu sınıfın ikinci yarısında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine 7,5 hafta, 15 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Fonetik. Ses dil birimi olarak. Fonem kavramı. Seslerin türleri. Ünlüler ve onların türleri: 1 saat 2) Ünsüzler ve onların türleri: 1 saat

227 213 3) Azerbaycan dilinde vurgu. Vurgu kabul etmeyen ekler: 1 saat 4) Tonlama. Tonlamanın esas ögeleri: 1 saat 5) El bilir ki sen benimsin. (S. Vurgun) konulu kompozisyon yazmak: 2 saat 6) Leksikoloji. Sözcüğün leksik ve gramatik, gerçek ve mecaz anlamı. Çok anlamlılık: 1 saat 7) Omonim. Sinonim. Antonim: 1 saat 8) Dilin lügat terkibi ve onda oluşan tarihî değişiklikler. (arkaizmler ve neologizimler): 1 saat 9) Sözcüğün kaynağı. Gerçek Azerbaycan sözcükleri ve yabancı dillerden alınma sözler: 1 saat 10) Müselleh askerim ben de bu günden. (S. Vurgun) konulu kompozisyon yazmak: 2 saat 11) Çok kullanılan ve çok kullanılmayan sözcükler. (Diyalekt sözleri, terimler. Argo kelimeler.):1 saat 12) Yabancı dillerden alınma sözcüklerin yazımıyla ilgili çalışmalar: 1 saat 13) Yarı dönem içinde öğretilenlerin tekrarı ve test yöntemiyle denenmesi: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003: 22). Onuncu sınıfın üçüncü yarısında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine 10 hafta, 20 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Azerbaycan dilinin frazeolojik birimleri. Frazeolojik birleşmeler ve onların anlam ilişkileri: 1 saat 2) Deyimler, atasözleri ve özdeyişler. İbareler: 1 saat 3) Sözcüğün terkibi ve söz yaratıcılığı: 1 saat 4) Leksikografya. Lügatler ve onların türleri: 1 saat 5) Topraklarımızın işgalden azat olmasına az kalmıştır. konulu kompozisyon yazmak: 2 saat 6) Etimoloji dilciliğin bir bölümü olarak: 1 saat 7) Azerbaycan dilinde söz yaratıcılığının esas usulleri (morfoloji ve sentaks): 1 saat 8) Morfoloji. Sözcük türleri hakkında. Sözcük türlerinin leksik ve gramatik anlamı. Onların morfolojik ve sentaktik işlevleri: 1 saat 9) Yardımcı sözcük türleri ve onların gramatik anlamı ve işlevleri: 1 saat

228 214 10) Vatan bana oğul dese ne derdim. (M.Araz) konulu kompozisyon yazmak: 3 saat 11) Sentaks. Kelime grupları ve cümle sentaktik vahit olarak. Kelime grupları. İsmî birleşmeler: 1 saat 12) Fiilî birleşmeler ve onların cümlede rolü: 1 saat 13) İmla çalışması: 2 saat 14) Cümle. Amaç ve tonlamaya göre cümlenin türleri: 1 saat 15) Ana ve yardımcı cümle ögeleri: 1 saat 16) Yarı dönem içinde öğretilenlerin tekrarı ve test yöntemiyle denenmesi: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003: 23). Onuncu sınıfın dördüncü yarısında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine 8 hafta, 16 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Basit cümle ve onun türleri. Çiftterkipli ve tekterkipli cümleler: 1 saat 2) Muhtasar ve geniş cümleler. Tamamlanmış ve eksiltili cümleler: 1 saat 3) Azerbaycan tabiatına hayranım. konulu kompozisyon yazmak: 2 saat 4) Cümlelerin hemcins ögeleri. Hemcins ögelerde bağlaçlar: 1 saat 5) Hitap ve ara sözler, onlarda noktalama işaretlerinin kullanılması: 1 saat 6) Sıralı cümleler. Bağımsız sıralı cümleler: 1 saat 7) Bağımsız sıralı cümlelerde bağlaçlar ve onlarda noktala işaretlerinin kullanılması: 1 saat 8) Ben eğitim bakanı olsaydım. konulu kompozisyon yazmak: 2 saat 9) Bağımlı sıralı cümleler. Bağlaç: 1 saat 10) Anlatım. Anlatımın faaliyeti. Anlatımın normları: 1 saat 11) İmla çalışması: 2 saat 12) Yazılı ve sözlü anlatımın esas özellikleri: 1 saat 13) Metin anlatım ögesi gibi. Muhtelif üsluplarda olan metinler üzerinde çalışma: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003: 23-24). On birinci sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine yine haftada 2 saat, toplam 68 saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta 17 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir:

229 215 1) X. sınıfta öğretilenlerin tekrarı: 2 saat a) Azerbaycan dilinin Türk dilleri ailesinde yeri: 1 saat b) Dilcilik. Dilcilik ilminin diğer ilimler içerisinde yeri: 1 saat 2) Anlatım medeniyeti: 2 saat a) Anlatım medeniyeti, onun işlevleri: 1 saat b) Doğru anlatım anlayışının mahiyeti: 1 saat 3) Kitapsız bir ömrün ne manası var. (S. Vurgun) konulu kopozisyon: 2 saat 4) Orfoepik normlar: 1 saat 5) Orfoepik normlarla ilgili çalışmalar: 1 saat 6) Orfoepiyanın iletişimde rolü: 1 saat 7) Leksik normlar: 1 saat 8) Benim üç renkli bayrağım. konulu kompozisyon yazmak: 2 saat 9) Sözün leksik manaya uygun kullanılması iletişimin esas vasıtası olarak: 2 saat 10) Gramatik normlar hakkında genel bilgi: 1 saat 11) Cümle ögelerinin doğru sıralanması: 1 saat 12) Yüklemin özneyle uyuşması ve bununla ilgili çalışmalar: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003: 24). On birinci sınıfın ikinci yarısında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine 7,5 hafta, 15 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Yüklemin özneyle uygun olup olmamasıyla ilgili çalışmalar: 1 saat 2) Hemcins öznelerin yüklemle uyuşması ve bununla ilgili çalışmalar: 1 saat 3) Doğru yazma kuralları. Yazılı anlatımda orfografi ve noktalama işaretlerinin rolü: 1 saat 4) Petrolümüz servetimizdir. konulu kompozisyon yazmak: 2 saat 5) Yazıda noktalama işaretlerini doğru kullanmanın önemi: 1 saat 6) Cümlenin sonunda noktalama işaretlerini doğru kullanmı: 1 saat 7) O, bu işaret zamirleri ile ifade olunan özneden sonra ve hemcins ögelerde virgülün kullanım kuralları: 1 saat 8) Azerbaycan ın şehirleri. konulu kompozisyon yazmak: 2 saat 9) Cümle ögelerinin ilavesi, hitap ve ara sözlerde noktalama işaretlerinin kullanımı: 1 saat 10) Sıralı cümlenin terkibinde noktalama işaretlerinin kullanımı: 1 saat

230 216 11) Vasıtasız ve vasıtalı anlatımda noktalama işaretlerinin kullanımı: 1 saat 12) İmla çalışması: 2 saat 13) İkinci yarıda öğretilenlerin test yöntemiyle denenmesi: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003: 25). On birinci sınıfın üçüncü yarısında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine 10 hafta, 20 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Satırbaşı ve onun doğru kullanımı: 1 saat 2) İfadeli anlatım ve onun özellikleri: 1 saat 3) Sentaktik sıralanma (invesiya, ritorik vb.) anlatımda ifadelilik ve ekpressivlik veren üsubî detaylar olarak: 1 saat 4) Üslupt: a) Üslup hakkında genel bilgi. Fonksiyonel üsluplar hakkında: 1 saat b) Edebî üslup hakkında bilgi. Sözcüğün poetik fonksiyonu: 1 saat 5) İpek yolu tarihimizdir. konulu kompozisyon: 3 saat 6) Edebî ifade vasıtaları ve bunlarla ilgili çalışmalar: 2 saat 7) Metin altı mana hakkında. Yazarın ve tipin dili: 1 saat 8) Bedii üslubun fonksiyonel üsluplar sisteminde yeri: 1 saat 9) Bilimsel üslup hakkında. Sözün terminolojik fonksiyonu: 1 saat 10) Bilimsel üslubun muhtelif ilim sahaları üzere tezahürleri: 1 saat 11) Yoksa da dünyanın ucu bucağı Her yerde istidir ana kucağı. (S. Vurgun) konulu kompozisyon yazmak: 2 saat 12) Publisistik üslup ve onun diğer fonksiyonel üsluplarla ilişkisi: 1 saat 13) İmla çalışması: 2 saat 14) Üçüncü yarıda öğretilenlerin tekrarı: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları için Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003: 25-26). On birinci sınıfın dördüncü yarısında Azerbaycan Türkçesinin öğretilmesine 8 hafta, 16 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin konulara göre dağılımı şöyledir: 1) Maişet üslubu hakkında genel bilgi. Maişet üslubunun yaranması: 1 saat 2) Diyalojik anlatım. Tonlama, jest-hareket ve mimik: 1 saat

231 217 3) Maişet üslubunda dil katlarının tezahürü. Maişet üslubunun edebî eserlerde kullanımı: 1 saat 4) Resmi üslup hakkında genel bilgi: 1 saat 5) Hocalı faciasını unutmuyoruz. konulu kompozisyon yazmak: 2 saat 6) Resmi belgelerin dili: 1 saat 7) Resmi üslubun tezahür biçimleri. Belge dilinde resmi ve resmi olmayan ifadeler: 1 saat 8) Vahit Azerbaycan devleti hakkında ne düşünüyorum. konulu kompozisyon: 3 saat 9) Fonksiyonel üslupların ayrılma ve birleşme özellikleri: 1 saat 10) Ferdî üslup hakkında genel bilgi: 1 saat 11) Üslup konusuna ait öğrenilenlerin tekrarı: 1 saat 12) Yarı dönem içinde öğrenilenlerin tekrarı: 1 saat 15) Üsluba ait öğrenilenlerin test yöntemiyle denenmesi: 1 saat (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları için Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003: 26) programının B varyantı incelendiğinde konularda değil ders saatlerinde farklılık olduğu görülmüştür. Şöyle ki programın B varyantında ders saatleri A varyantına nazaran daha çoktur. Bu ders saatleri programda şöyle gösterilmiştir: 1) Beşinci sınıfta haftada 6-7 saat, toplam saat öğretilecektir. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, saat; ikinci yarıda 7,5 hafta, saat; üçüncü yarıda 10 hafta, saat; dördüncü yarıda 8 hafta, saat ayrılmıştır (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları için Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:27-30). 2) Altıncı sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine haftada 5-6 saat, toplam saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, saat; ikinci yarıda 7,5 hafta, saat; üçüncü yarıda 10 hafta, saat; dördüncü yarıda ise 8 hafta, saat ayrılmıştır (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:32-35).

232 218 3) Yedinci sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine haftada 6-7 saat, toplam saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, saat; ikinci yarıda 7,5 hafta, saat; üçüncü yarıda 10 hafta, saat; dördüncü yarıda ise 8 hafta, saat ayrılmıştır (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:36-39). 4) Sekizinci sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine haftada 5-6 saat, toplam saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, saat; ikinci yarıda 7,5 hafta, saat; üçüncü yarıda 10 hafta, saat; dördüncü yarıda ise 8 hafta, saat ayrılmıştır (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları için Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:40-43). 5) Dokuzuncu sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine haftada 4-5 saat, toplam saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, saat; ikinci yarıda 7,5 hafta, saat; üçüncü yarıda 10 hafta, saat; dördüncü yarıda ise 8 hafta, saat ayrılmıştır (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:43-46). 6) Onuncu sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine haftada 4-5 saat, toplam saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, saat; ikinci yarıda 7,5 hafta, saat; üçüncü yarıda 10 hafta, saat; dördüncü yarıda ise 8 hafta, saat ayrılmıştır (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları İçin Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:47-50). 7) On birinci sınıfta Azerbaycan Türkçesinin öğretimine haftada 5-6 saat, toplam saat ayrılmıştır. Birinci yarıda Azerbaycan Türkçesine 8,5 hafta, saat; ikinci yarıda 7,5 hafta, saat; üçüncü yarıda 10 hafta, saat; dördüncü yarıda ise 8 hafta, saat ayrılmıştır (Umumtahsil Mekteplerinin V-XI. Sınıfları için Azerbaycan Dili ve Edebiyattan Program Materyallerinin Planlaştırılması, 2003:50-54).

233 Azerbaycan dili ders programının B varyantında yer alan seçmeli dersler Azerbaycan daki okullarda farklı şekillerde kullanılmaktadır. Bazı okullarda seçmeli dersler bütün sınıfta değil sınıfın belli grubunda uygulanır. Ders programında öğretmenlerin verilen seçmeli ders saatlerini azaltabileceği veya çoğaltabileceği, ayrıca kompozisyon konularını değiştirebileceği de belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, Azerbaycan liselerinde Azerbaycan Türkçesinin öğretimi teşebbüsleri 30 lu yıllardan başlasa da bağımsızlık öncesi lise ders programlarında Azerbaycan Türkçesine yer verilmemesi, diğer sınıflarda ise Azerbaycan Türkçesi ders saatlerinin az olması büyük eksikliklere neden olmuştur. Ancak bağımsızlık sonrasında Azerbaycan da hazırlanan yeni ders programında Azerbaycan Türkçesinin her sınıfta öğretilmesi gerektiği düşüncesi savunulmuştur Azerbaycan daki Okullarda Edebiyat Öğretiminin Gelişim Tarihi Azerbaycan da edebiyat öğretimi doğrudan ve dolaylı yolla gerçekleştirilmiştir. Dolaylı yolla, özel öğretim; doğrudan yolla ise edebiyatın artık bir ders olarak öğretilmesi kastedilmiştir. Azerbaycan daki okullarda edebiyat öğretimi birkaç merhaleye ayırılmıştır: 1. Kadim devirlerde edebiyatın öğretilmesi (XIII. yüzyıla kadar olan merhale), 2. XIII-XIX. yüzyılın birinci yarısına kadar olan devirde edebiyatın öğretilmesi, nci yıllarda edebiyatın öğretilmesi, üncü yıllarda edebiyatın öğretilmesi, üncü yıldan günümüze kadar edebiyatın öğretilmesi (Yusifov, 2008:23). Birinci merhale, halk eğitimi merhalesi olarak değerlendirilebilir. Bu dönemde, halk kendisinin yarattığı sözlü örnekleri, okul ve ders kitaplarının olmadığı zamanlarda sözlü olarak genç nesle aktarmıştır. İkinci merhale, edebiyatın halk eğitiminin yanı sıra saray, mollahane ve mektep ortamında öğretilmesi olarak değerlendirilebilir. Azerbaycan da sarayların edebiyatın oluşmasında özel yeri olmuştur. Saray edebî meclisleri, edebiyatın öğrenilmesi ve tebliği açısından çok işler yapmış; edebiyatın zenginleşmesinde özel rol oynamıştır.

234 220 Mollahane ve medrese eğitimi merhalesinde, edebiyatın bir ders olarak öğretilmesiyle ilgili çok fazla bilgi mevcut değildir. Fakat bu dönemde sanatçıların çok kitap okuyarak kendilerini yetiştirdikleri bilinmektedir. Üçüncü merhale, Azerbaycan ın Çarlık Rusyası tarafından işgalinden sonra edebiyatın öğrenilmesi alanında yapılan çalışmaları kapsamaktadır. Bu dönemde yeni okullar açılmaya başlamıştır. Bu okullarda Rus dilinin öğretilmesi önemli amaçlardan olmuş, okuma parçası olarak edebî örnekler de verilmeye, edebiyat sınıf-ders ortamında öğretilmeye başlamıştır. Bu zaman Abbaskulu Ağa Bakıhanov, Mirza Şafi Vazeh, Seyit Azim Şirvanî, Neriman Nerimanov, Firidun Bey Köçerli, Reşid Bey Efendiyev, Mahmud Bey Mahmudbeyov, Ferhat Ağazâde, Abdulla Şaik gibi sanatçılar okulların ihtiyacını karşılamak için okuma parçaları, ders kitapları yazma teşebbüsünde bulunmuştur. Mesela, Abbaskulu Ağa Bakıhanov Kitab-i Nasihat ve Tehzib-ül Ahlak eserlerini birer ders kitabı olarak kaleme almıştır. Seyit Azim Şirvanî nin Rabiül Etfal eseri de ilk ders kitaplarından sayılmaktadır. Edebiyatın öğretilmesinde dördüncü merhale, onun program ve ders kitapları çerçevesinde ortaokula getirilmesidir yılından sonra edebiyat, bir ders olarak ortaokulun ders planına dâhil edilmiş ve günümüze kadar da bu, böyle devam etmektedir. Edebiyatın öğretilmesinde son ve yeni merhale, Azerbaycan ın bağımsızlık kazanması dönemine aittir Çarlık Rusyası Döneminde Azerbaycan da Edebiyat Öğretiminin Durumu Bazı kaynaklarda: Bizde XX. yüzyılın evvellerine, hatta Azerbaycan da Sovyet hâkimiyeti kurulana kadar millî edebiyat öğretimi olmamıştır. gibi yanlış görüşler ileri sürülse de Azerbaycan da Azerbaycan edebiyatı kadim zamanlardan öğretilmeye başlamıştır. Arap halifelerinin, Türkiye sultanlarının dinî ve siyasi hâkimiyetlerini sağlamlaştırmaya çalışan medreselerde birçok Azerbaycan şairinin, âliminin ve sanatçısının okuduğu ve ders verdiği bilinmektedir (Karabağlı, 1968:19).

235 221 Kadim devir ve orta asırlarda Azerbaycan da okul tarihiyle ilgili bazı notlara Esat Yakubî nin Azerbaycan gazetesinde yazdığı makalelerde rastlamak mümkündür. Yakubî, Azerbaycan da ilk mescit okullarının Arap istilasından sonra VII. yüzyıldan ortaya çıktığını söylemektedir. O zamanlar bütün İslam ülkelerinde, keza Azerbaycan da ilköğrenim ve yükseköğrenim alanında özel öğretim sistemi önemli yer tutmuştur ve matematik, felsefe, tıp, mantık, ahlak, coğrafya, musiki vb. ilimler üzere Yunancadan Arapçaya tercüme edilmiş bilimsel eserler kullanılmıştır. Bu eserler Azerbaycan da da uzun yıllar ders materyali olarak öğretilmiştir. Bu eserlerin Arapçaya tercüme edilmesinde Azerbaycan sanatçılarından Ebülhasan İbn Harunezzencanî, Hatip Tebrizî, Etteflisî, İbn Baküye gibi isimler önemli rol oynamışlardır. Hatip Tebrizî Bağdat ta birinci İslam yüksek okulu sayılan Nizamiyye Medresesi ni açmış ve bu medresenin öğretmenlerinden olmuştur (Karabağlı, 1968:20). XII. yüzyılda medreseler genellikle Tebriz, Marağa, Nahçıvan ve Gence şehirlerinde toplanmıştır. Bu yüzyılda Şamahı yakınlarındaki Melhem köyünde Kafieddin Ömer ibn Osman ın başkanlığında bir tıp medresesi faaliyet göstermiştir. XIII. yüzyılda yazılmış Ecaibüdünya adlı bir eserde Nahçıvan da sarayların, medreselerin ve mescitlerin yapıldığı yazmaktadır. Başka bir tarihî belgede ise Mömine Hatun makberesi, medreseler ve bu medreslerde öğretmen ve öğrencilerin ilişkileri ve öğretilen beşerî ilimler hakkında bilgi verilmiştir. Bu bilgilere dayanarak, XI-XII. yüzyıllardan başlayarak Azerbaycan da eğitim sisteminin geliştiği söylenebilir (Karabağlı, 1968:20). XIX. yüzyılda Abbaskulu Ağa Bakıhanov ve Mirza Şafi Vazeh in Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı ders kitabı yazmak teşebbüsleri, Mirza Kâzım Bey in ve Mirza Cafer Topçubaşov un hazırladıkları muhtelif ders kitapları, Seyit Azim Şirvanî nin yeni tipli okul açması, kendi şiir, manzum hikâyelerinin çoğunu bu okulda okutulmak için yazması Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretiminin gelişimine yardımcı olmuştur. Azerbaycan ın Rusya hâkimiyetine girmesinden sonra Rus medeniyetinin tesiri ile Azerbaycan da ana dilinde ders veren okulların sayısı arttığı gibi bu okullarda Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatının öğretimine de dikkat ve eğilim artmıştır. Buna örnek olarak, Sultan Mecit Ganizâde ve Habib Bey Mahmutbeyov un 1887 yılında Bakü de açtıkları ilk Rus-Müslüman okulunda Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatının öğretilmesinin zorunlu olduğu gösterilebilir.

236 222 XIX. yüzyılının 80. yıllarında açılan iki ve dört sınıflı Rus-Müslüman okullarında Azerbaycan edebiyatının öğretilmesine özel bir saat verilmemiştir. Bu okulların ders programından görüldüğü gibi her sınıf için belirlenmiş haftalık 30 saatin ancak 4 saati Yerli dil adı ile Azerbaycan Türkçesine verilmiştir. Bu derslere çoğu zaman o okullarda din derslerine giren ve Azerbaycan Türkçesini bilmeyen, sevmeyen ve öğretmenlik sanatından haberi olmayan mollalar girmiştir. XIX. yüzyılın sonlarından başlayarak, Kafkasya da, özellikle Bakü de ortaya çıkan işçi hareketi sonuçlarını vermiş; XX. yüzyılın başlarından eğitim-öğretime yönelik görüşler, Nicat, Saadet, Ühüvvet, Behcet gibi isimler altında teşkil olunan Neşr-i Maarif kurumunun faaliyetleri ile devam etmiştir. Bu kurumun esas faaliyeti, bir sıra büyük şehirlerde okullar açmaktan, tiyatro kurmaktan, Azerbaycan Türkçesiyle gazete ve dergiler basmaktan, kütüphane açmaktan ibaret olmuştur. İşte bunun gibi yeni tipli resmi olmayan okullarda eğitim-öğretim Azerbaycan Türkçesiyle yapılmıştır yılında Gori Öğretmen Okulunun bünyesinde Azerbaycan şubesi açılmıştır yılından itibaren yerli Tatarlardan (Azerbaycan Türkleri) öğretmen yetiştiren bu okulu bitirmiş hakiki halk öğretmenlerinden birçoğu büyük özveriyle çalışmıştır. Bu halk öğretmenleri, Azerbaycan Türkçesiyle birçok ders kitabı, edebiyat müntehabatı hazırlamış, Azerbaycan edebiyatının derlenmesi, basılması, yaygınlaşması işi ile meşgul olmuş ve ders verdikleri Rus-Müslüman okullarında muhtelif vasıtalarla çocuklara Azerbaycan Türkçesini ve Azerbaycan edebiyatını sevdirmek, okutmak için çaba göstermişlerdir. Gori Öğretmen Okulunun Azerbaycan şubesinin müfettişi olan Çernyayevski nin 1883 yılında tertip ettiği Vatan Dili isimli alfabe kitabı ilk yenilikçi ders kitabı olmuştur. Bundan sonra Reşid Bey Efendiyev in Uşak Bahçesi (1889), Besiret-ül Etfal (1901), Mahmud Bey Mahmudbeyov, Süleyman Sani Ahundov, Ferhat Ağazâde gibi isimler tarafından hazırlanmış İkinci İl (1908), Abdulla Şaik in Uşak Gözlüyü (1907), Gülzar (1912), Mahmud Bey Mahmudbeyov ve Abbas Sehhet in Yeni Mekteb (1909) ( Üçüncü İl ) vb. ders kitapları basılmıştır.

237 223 Görüldüğü gibi, Azerbaycan da Sovyet hâkimiyeti kurulmadan önce Azerbaycan edebiyatı öğretilse de bu sistemli bir şekilde yürütülmemiş, 1932 yılından sonra edebiyat, bir ders olarak ortaokulun ders programına dâhil edilmiştir SSCB Döneminde Azerbaycan daki Okullarda Edebiyat Öğretiminin Durumu ve Edebiyat Ders Programları Azerbaycan da Sovyet hâkimiyeti kurulduktan sonra ilköğretim ve ortaöğretim okulları için ders programı, ders kitapları hazırlama ve öğretmen yetiştirme gibi meseleler ortaya atılmıştır yılının Mayıs ayında Halk Eğitim Komiserliğinin yanında ders kitaplarının hazırlanmasıyla ilgilenmek için özel bir komisyon kurulmuş ve bunun esasında 1921 yılında neşriyat şubesi oluşturulmuştur. Burada yıldan beri okullarda kullanılan Abdulla Şaik in Uşak Gözlüyü, Mahmud Mahmudbeyov un İkinci İl ve Yeni Mekteb (veya Üçünü İl ) ders kitapları acele bir şekilde küçük değişikliklerle yeniden basılmıştır. Sovyet hâkimiyetinin ilk yıllarında ilkokulu bitirenler için açılan yeni ortaokulların müfredat ve ders kitapları ile temin edilmesi çözülmesi gereken bir sorun gibi görünmüştür. İlk meslek okulu programları 1921 yılından itibaren hazırlanarak daktiloda yazılmış ve kullanılması için gereken yerlere gönderilmiştir. Bu program ilk defa 1923 yılında basılmıştır. Programın açıklama kısmında şöyle yazmaktadır: 4. gruptan başlayarak çocukları edebiyat örneklerine, edebî ve sanatkârane yazılmış eserlerden istifade edebilmeye, edebî dil ile yazıp söylemeye alıştırmak gerekir. Bu amaç için intihab olunan hikâye ve manzumeler, milletin ruhunu, derdini ve amal-mefkûresini anlatan meşahir-i üdebanın eserlerinden olmalıdır. Bedihidir ki, intihab olunan eserler çocukların dereceyi-akliyesine muvafık olmalıdır (Karabağlı, 1968:28 den, II. Dereceli Mesai Mekteb Programları, 1923:19). Karabağlı, programda yer alan milletin ruhunu, derdini anlatan şair ve yazarların listesinde halkın tanıdığı ve sevdiği sanatçıların çok az olduğunu, daha sonraki programı hazırlayanların verdikleri büyük bir liste içerisinde örnek olarak birkaç hakiki Azerbaycan şairlerinin adını neredeyse utanarak verdiklerini şöyle anlatmıştır:

238 224 Vagif, Vidadi ve Zakir in eserlerinden birkaç örnek vermek iktiza eder ki Azerbaycan da ilk Türkçe şiir yazmaya temel atanlar bunlardır (Karabağlı, 1968:28) yılında basılan II. Dereceli Okullar İçin Edebiyat Programı nda I. ve II. gruplarda (VI. ve VII. sınıflarda) Türk Edebiyatı adlı bölümde verilen on yedi yazardan sadece üçü (Mirza Alekber Sabir, Abbas Sehhet, Hüseyin Cavit) Azerbaycan yazarlarından olmuştur. Bu programın en önemli eksiklerinden biri de edebiyat eğitimi tarihinin tersine verilmesi olmuştur (Karabağlı, 1968:28). Programda bu konuyla ilgili şöyle yazmaktadır: Yeni edebiyat son içtimai hayatımızı anlattığı ve talebeler onu daha yakından bildikleri için Türk Edebiyatı tarihi yeni dönemlerden başlayarak tedricen kadim devirlere doğru gidecektir (II. Dereceli Mesai Mektep Programları, 1923:19). Karabağlı, edebiyat öğretiminde kronolojik sıranın önemli olduğunu vurgulayarak bu konuya şöyle değinmiştir: Burada eğitim-öğretime yönelik talepler açısından hakikat olsa da edebiyat tarihini öğrenmek için bunun ne kadar büyük hata olduğunu anlıyoruz. Büyük tarihe ve ölmez sanatçılara sahip olan Azerbaycan edebiyatının genç nesilden saklanması, onlara anlamadıkları bir dilde yazılmış eserlerin millî edebiyat adı ile aşılanması daha sonralar yazılmış program ve ders kitaplarında da kendini gösteriyordu (Karabağlı, 1968:19). Mektebin Ölmesi nazariyesini ortaya atan prensibe göre hazırlanmış 1926 yılı programında bu eksik daha da derinleşmiştir. Bu programa göre, ders yılından başlayarak Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı dersleri bağımsız bir ders olarak kaldırılmıştır. Bu dersler ancak karmaşık konulara yardım edici bir araç olarak öğretilmeye başlamıştır. Kadim edebiyat ve XVIII. yüzyıl Azerbaycan edebiyatı ise yalnız tarihî ehemmiyeti olduğu için programdan tamamen çıkarılmıştır. Karabağlı, II. dereceli okullar için 1926 yılında basılan programda II. grupta (VII. sınıf) verilen yirmi yedi yazarın yalnız dördünün (Mirza Fetheli Ahundov, Abbas Sehhet, Abdulla Şaik ve Hüseyin Cavit); IV. grupta (IX. sınıf) öğrenilmesi talep olunan

239 225 otuz üç yazarın ancak altısının (Mirza Alekber Sabir, Muhammed Hadi, Hüseyin Cavit, Abdulla Şaik, Süleyman Sani Ahundov ve Cafer Cabbarlı) Azerbaycan edebiyatını temsil ettiğini yazmıştır. Ayrıca o, program ve bu programa dayanarak hazırlanan ders kitaplarının Osmanlı edebiyatı örnekleri ile doldurulduğundan bahsetmiştir (Karabağlı, 1968:29). Görüldüğü gibi, Karabağlı nın Osmanlı Edebiyatı diye adlandırdığı Türkiye edebiyatından metinlerin alınması o zamanlarda hoş karşılanmamıştır. O dönemdeki ders kitaplarında Azerbaycan Türk sanatçılarının yanı sıra Türkiye ve Batılı sanatçılarının da eserlerine rastlanmaktadır. Mesela, 1928 yılında Hanefi Zeynallı, Abdulla Şaik, İsmail Hikmet, Atababa Musahanlı tarafından yazılan Edebiyat Dersleri Birinci Kitap-Altıncı İl isimli edebiyat ders kitabında Türkiye yazarlarından şu isimler ve onların şu eserleri yer almaktadır: 1) Ömer Seyfeddin in biyografisi: Yalnız Efe 2) Refik Halid Karay: Yatır 3) Emin Receb: Yel Değirmeni 4) Aka Gündüz: Kavalın Derdi 5) Halid Ziya Uşaklıgil in biyografisi 6) Reşat Nuri Güntekin in biyografisi 7) Celal Sahir Erozan: Yağmur Yağarken 8) Halid Fahri Ozansoy: Kabus 9) Ali Canip Yöntem: Yıldırım 10) Muallim Naci: Fırtına 11) Tevfik Fikret: Haluk un Amentusu 12) Hüseyin Kürkçü: Kurtulurken 13) Nazım Hikmet in biyografisi: Ölüm 14) Hüseyin Sadık ın biyografisi (Zeynallı, Şaik, Hikmet, Musahanlı, 1928: ). Böylece, bu ders kitabında genellikle Millî edebiyat dönemi sanatçılarından olmak üzere on dört Türkiye sanatçısının ismi geçmektedir.

240 226 Bahsi geçen edebiyat ders kitabında Azerbaycan Türk ve Batılı sanatçılarının da eserleri yer almaktadır. Azerbaycan sanatçılarından ise on dört sanatçının ismi şöyle sıralanmaktadır: 1) Celil Mehmetkuluzade: Poçt Kutusu (Posta Kutusu) 2) Mirza Alekber Sabir: Balaca Filyetun; Özümündür; Şikâyet; Teme-i Nahar 3) Hacı Kerim Sanılı: Namus Davası, Dağlar; Dinamit Mahnısı 4) Yusuf Vezir Çemenzeminli: Hanın Gezebi, Serhed Meselesi, Polis Paltosu 5) Hüseyin Cavit in biyografisi 6) Süleyan Sani Ahundov: Kan Bulağı (masal) 7) Molla Penah Vagif: Göçeri Kadınlar 8) Kasım Bey Zakir in biyografisi: Mirza Feteli ye Mektup 9) Abdulla Şaik in biyografisi: Mektup Yetişmedi; Bakı da 10) Cafer Cabbarlı: Kız Kalesi 11) Muhammet Emin Resulzâde nin biyografisi 12) Abbas Sehhet in biyografisi 13) Süleyman Rüstem: Üç Şekil 14) Simurg: Yok (Zeynallı, Şaik, Hikmet, Musahanlı, 1928: ). Ders kitabında Batılı sanatçılardan ise sekiz sanatçının adı geçmektedir: 1) Turgenyev in biyografisi 2) Maksim Gorki nin biyografisi: Aphip Baba ve Lyonka 3) A. Neverov un biyografisi 4) Lermantof un biyografisi 5) Conrid in biyografisi 6) M. Yurin: İki Bakı 7) L. Seyfullina nın biyografisi (Zeynallı, Şaik, Hikmet, Musahanlı, 1928: ). Böylece, 1928 yılında Hanefi Zeynallı, Abdulla Şaik, İsmail Hikmet, Atababa Musahanlı tarafından yazılan Edebiyyat Dersleri Birinci Kitap-Altıncı İl isimli edebiyat ders kitabında on dört Azerbaycan Türkü, on dört Türkiye, yedi Batılı sanatçının isimleri ve eserleri yer almaktadır.

241 227 O dönem edebiyat ders kitapları hazırlanma açısından ve teknik açıdan da kusurlu bulunmuştur. VI-VII. sınıflar (I. ve II. gruplar) için 1926 yılında basılmış Giraet Dersleri adlı ders kitabında verilen resimlerin hiçbirinin Azerbaycan daki hayatı yansıtmadığı, zamanında Mahmud Bey Mahmudbeyov un, Abbas Sehhet in, Reşid Bey Efendiyev in, Abdulla Şaik in ve Fehat Ağazâde nin hazırladıkları okuma kitaplarının sıkıcı olduğu, öğrencilere bir şey kazandırmayan metinlerle doldurulduğu söylenmiştir. Sovyet Dönemi Azerbaycan edebiyatında Sovyet ideolojisinin ağır bastığı lise ders kitaplarında yer alan metinlerin de öğrencilerin komünist ruhta terbiye edilmesine katkıda bulunması beklenmiştir. Sovyet Döneminde yazılan edebiyat öğretim yöntemleri kitaplarının hemen hemen hepsinde bu amacın ön planda olduğu görülmektedir: Okulda edebiyat öğretiminin karşısında duran vazifeler, YİK(b)P MK nın edebiyat ve güzel sanat hakkındaki tarihî kararları, Sov. İKP XXIII. kurultayının direktifleri, okulun hayatla ilişkisinin daha da sağlamlaştırılması ve onun karşısında duran vazifeler hakkında partinin son gösterişleriyle belirlenir. Edebiyat derslerinde amaç öğrencilere komünist terbiyesi vermek, talim sürecinde onları marksizm-leninizm bakış açısı, sovyet vatanseverliği, sovyet millî iftiharı hissi, Komünist Partisi ne ve Sovyet Devletine sadakat ruhunda terbiye etmektir (Karabağlı, 1968:47). Sovyet Döneminde, Azerbaycan da edebiyat öğretiminde şu talepler esas alınmıştır: Parti bütün ahaliyi komünizm ruhunda terbiye etmek vazifesini karşısına koyuyor ve çalışıyor ki emekçiler dünya inkişafının geleceğini, hadiseleri derinden ve doğru anlasınlar; şuurlu bir şekilde komünistçe hayat kursunlar. Her insanın hareketlerinde, her kolektifin ve her teşkilatın faaliyetinde komünizm ideolojisi komünistçesine amellerle uzvî surette ilişkilendirilmelidir (Sovyet İttifakı Komünist Partisinin Programı. Azerbaycan, 1961:115). Sovyet Döneminde Azerbaycan ın bazı eğitimcileri, ders kitaplarında yer alan Türkiye edebiyatından seçilen edebî örnekleri kitapların önemli kusurlarından biri olarak görmüşlerdir. Mesela, Yusuf Kasımov, 1922 yılında bu kusurlu ders kitaplarını şu şekilde eleştirmiştir:

242 228 Biz elimizle anti Sovyet ve inkılâba karşı ehval-i ruhiyeyi okullarda yayıyoruz Özellikle ana dili ders kitaplarını tekrar tertip etmek gerekmektedir. Muhtelif millîyetçilik zir zibillerine (çör çöplerine) mekteplerimizde yer veremeyiz (Bakinski Raboçi gazetesi, 1922, Nu:217). Gereksiz millîyetçilik yayan bu yazarlar Komünist gazetesinde sık sık eleştirilmiştir. Bununla mücadele etmek için Eğitim Komiserliği 1924 yılında seminer düzenleyerek ders kitaplarının hem mefkûre hem de teknik açıdan iyileştirilmesini Azerbaycan SSC Halk Eğitim Komiserliğine bir görev olarak vermiştir. Sovyet Döneminde Azerbaycan da edebiyat öğretimindeki kusurlara karşı mücadele iki ana istikamette yapılmıştır: 1. Müsavat-millîyetçi, pantürkist-panislamist edebiyatın okula sokulmasına karşı; 2. Yeni eğitim-öğretim sistemindeki tahrif ve eğintilere karşı (Karabağlı, 1968:29). Bu konulara Azerbaycan K(b)P nin 1926 yılında yapılan VII. kurultayında şöyle değinilmiştir: Bizim okullar şu ana kadar kifayet derecede proletar nüfuzu altına alınmamıştır. Okullarda çoğu zaman küçük burjuva ruhu hâkimdir ki bu da okulda okutulan eski kitaplar ve kullanılan eski yöntemlerden kaynaklanıyor. Okul için ders kitapları, proletar mefkûresine mütabık olan edebiyat basılması partinin esas meselelerinden olmalıdır (VII. Kurultayın Karar ve Katnameleri, Bakü, 1926:21) 1927 yılında H. Sanılı, Ö. F. Nemanzade ve H. Ahundzade nin hazırladığı Üçüncü İl ders kitabıyla ilgili bir makale yazılmıştır. Makalede bu kitap eleştirilmiş ve bu kitaptaki metinlerin %80 i edebî olmayan ve kuru anlatımlı makaleler olarak değerlendirilmiş; Mahmud Bey Mahmudbeyov ve Abbas Sehhet tarafından hazırlanan eski Üçüncü İl ders kitabında iyi olan her şeyin atıldığı; halk efsanesi, masallar, hekimâne sözlerin kitabın sayfalarından çıkarıldığı vurgulanmıştır (Karabağlı, 1968:30). Yeni Mekteb dergisinin 1926 tarihli 2 ci sayısında Giraet Kitablarımızda Mövhumat Üsulu adlı bir makalede Fuzuli, Vagif, Vidadi, Seyit Azim, Abbas Sehhet, Sabir, Hadi gibi şairlerin ders kitaplarındaki eserlerinden örnek verilerek bu şairlerin

243 229 dinci oldukları söylenmiş ve ders kitaplarından çıkarılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca bu dönemde masallara, efsanelere ve özellikle de fabllara saldırılmış ve bu türlerin öğrencileri olumsuz etkilediği savunulmuştur. Sovyet okulunda edebiyat öğretiminin öğrencilere kazandırılması istenen nitelikler olmuş, edebiyatın öğrencilerde bazı duyguların oluşmasına yardımcı olması gerektiği belirtilmiştir. Bunun için metinlerin doğru seçilmesinden, mefkûre dışına çıkılmamasından bahsedilmiştir. Öğrencilerde özellikle terbiye edilmesi istenen özellikler şöyle sıralanmıştır: 1) Emeğe sevgi terbiyesi, 2) Emeğe hor bakanlara nefret terbiyesi, 3) Ateizm terbiyesi, 4) Sosyalist vatanseverliği ve proletar beynelmilelcilik terbiyesi (Orta Mektebde Edebiyat Tedrisi, 1966: ). Maarif ve Medeniyet dergisinin 1926 yıl tarihli 10. ve 11. sayısında Uşak Edebiyyatı ve Giraet Kitablarında Üsul adlı bir makalede Mikail Rzaguluzade Yeni Mekteb dergisinin Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı öğretimi meselelerine az dikkat edildiğini belirttikten sonra şöyle yazmıştır: Okullarımızın en hasta yönünü teşkil eden ve en ziyade tenvir ve tetkike muhtaç olan günlük meselelerimizden biri de ana dili ve edebiyat meselesidir. Hatta merkez okullarında hiçbir okul bu kadar acınacak halde değildir (Karabağlı, 1968:31) yılında yayımlanan dördüncü sınıf ders kitabında Üçüncü İl ders kitabındaki yanlışlardan bahsedilmiştir. Bu konuyla ilgili ders kitabında şunlara değinilmiştir: Kompleks metoduna göre hazırlanan Kent ve Tabiat, Şehir Hayatı, Fenn ve Teknika, İngilab ve Yeni Hayat gibi dört konuyu kapsayan ve dört bölümden oluşan bu kitapta biz öğrencinin hayalini zenginleştirecek, ona sağlam edebî zevk verecek, onun yazılı ve sözlü anlatımının gelişmesine yardımcı olabilecek edebî eserlere rastlamıyoruz. Aksine Tohumu Temizleyip Seçmek Lazımdır, Ekin Düşmenleri İle Mübarize Edin, Cöke, Kümçülük, Elmli Kendliler, Fabrikde gibi adlar altında

244 230 kuru anlatımlı, genel sözlerden oluşan birçok makalenin verildiğini görüyoruz (Karabağlı, 1968:31) yılında yayımlanan II. Dereceli Mektebler ve Pedagoji Teknikumlar üçün Edebiyyat Programı nda da Azerbaycan edebiyatından örneklere çok az rastanmaktadır. Mesela, VI. sınıf ders kitabının Türk Edebiyatı bölümünde verilen yirmi sanatçıdan sadece dördü Azerbaycan edebiyatına aittir. Vagif, Vidadi, Zakir, Sabir, Sehhet, Hagverdiyev gibi sanatçılar sadece sınıftan kenar okuma listesine alınmıştır (Karabağlı, 1968:32). Karabağlı ya göre, yıllarında yayımlanan Giraet Dersleri (V. sınıf için), Edebiyat Dersleri I. kitap, (VI. sınıf için), Edebiyat Dersleri-II. kitap (VII. sınıf için) ve Edebiyattan İş Kitabı (II. dereceli okulların ve pedagoji meslek liselerinin son iki sınıfı için) adlı edebiyat ders kitaplarındaki önemli eksiklikleri şöyle sınıflandırmak mümkündür: 1) Bu kitaplarda esas yeri Azerbaycan edebiyatı değil Türkiye edebiyatı tutmaktadır. Azerbaycan edebiyatının ister kadim ve orta asırlar dönemi isterse de XIX-XX. yüzyıllardaki en meşhur temsilcileri bile bu kitaplarda çok az yer almıştır. 2) Şehir, köy, işçi, köylü, zahmet, emek, kapitalist, azatlık gibi kelimeler bu kitaplarda çok sık kullanılsa da mahiyet itibariyle bunlar çürük millîyetçipantürkist ve hatta panislamist bir ruh taşımaktadır. 3) Kitaplar edebî eser, edebî zevk adına kuru, genel sözcüklerden oluşan, öğrenciye hiçbir fayda sağlamayan, onun komünist ahlakı ruhunda terbiye olunmasına yardım etmeyen makalelerle doludur. 4) Kitaplarda çok az da olsa verilen hakiki parçaların edebî tahliliyle ilgili soru ve ödevler genel karakter taşımaktadır. Verilen eserler edebî bir eser gibi tahlil edilmiyor, bu eserlerin yapısı, türü, edebî ifade vasıtaları, edebî ve ahlaki değeri ortaya çıkarılmamaktadır (Karabağlı, 1968:32). Bu dönemlerde okul kitaplarının öğrencileri komünist ruhta yeterince terbiye edilmediğinden yakınılmıştır. Sırf bu yüzden 1927 yılında yapılan Ümumbakı Partiya Konferansı bu meseleye özel dikkat etmiştir. Konferansta Azerbaycan K(b)MK kâtibi

245 231 Alihaydar Karayev Giraet Kitapları nı mefkûre açısından keskin eleştirmiştir. O, bu işte tarafsız olan ve partinin esas taleplerini henüz iyice anlamayan yazarlardan daha çok onlara yol göstermeyen, yardım etmeyen Azerneşr yayınevi işçilerini suçlamıştır. Karayev bu konuda Bakinski Raboçi (Bakü İşçisi) gazetesinde şöyle yazmıştır: Bedbahtlığımız şundadır ki öğretmenlerimize takdim ettiğimiz silah o kadar küttür ki onu kullanmak mümkün değildir. Öğretmenlerimiz öyle ders kitapları kullanmaya mecbur ediliyorlar ki onlar antisovyet ve antiproletar mahiyettedirler (Karayev, Bakinski Raboçi 1927, 5 Ocak, Nu. 3). 5 Eylül 1931 ve 25 Ağustos 1932 tarihinde YİK (b) MK nın verdiği kararlar Azerbaycan daki Sovyet okulunun mahiyetinde değişiklikler yaratmıştır. Bu yıllarda eğitim-öğretimdeki asıl eksiklikler şöyle belirtilmiştir: 1) Programlar ders materyalleriyle çok fazla doldurulduğundan okulda birçok ders acele geçilmektedir. Öğrenciler bilgileri tam anlamıyla benimsememektedir. Edebiyat programlarına öğrenciler için zor olan eserler dâhil edilmektedir. 2) Dil ve edebiyat derslerinde tarihilik prensibine uyulmamaktadır. Edebî eserlere tarihilik açısından yaklaşılmamaktadır. 3) Edebiyat, ana dili, coğrafya ve tarih programlarına Sovyetler Birliği halklarının millî medeniyetine, güzel sanatına, tarihî inkişafına ait en zaruri malumat ve ülkeler hakkında bilgiler dâhil edilmemektedir (Karabağlı, 1968:34) eğitim-öğretim yılından başlayarak bu kararlara esasen yeni ders planı, müfredat ve ders kitapları hazırlanmıştır. Bu programlara göre, edebiyat artık bağımsız bir ders olarak öğretilmeye başlamıştır. III-VIII. 8 sınıflar için düşünülen 1932 yılının edebiyat programı E. Nazim, E. Sultanlı, E. Hüseyinzade, H. Semedzade, A. Dadaşov ve F. Gasımzade tarafından 8 O zamanlar Azerbaycan da ilköğretim beş yıldı. II. Dereceli okul bu ilköğretime dayanıyordu ve iki basamaktan oluşmataydı. Böylece yedi yıllık okullar da geniş yayılmıştı. MK nin 25 Ağustos 1932 tarihli kararında yedi yıllık okulların o yıllık okullara dönüştürülmesi talep edildi. SSCB Halk Komiserleri Şûrası nın ve YİK (b) MK nın 16 Mayıs 1934 tarihli kararıyla Sovyetler Birliği için vahit on yıllık okullar teşkil edildi.

246 232 hazırlanmış; E. Nazim, M. Rehimli tarafından yürütülmüştür. Azerbaycan okullarında VIII. sınıftan başlayarak sistematik Azerbaycan edebiyatı tarihi kursunun öğretilmesi ilk defa bu programla ortaya konulmuştur. Programın açıklama sayfasında eski programların zorluğu eleştirilmiş, kullanılan ders kitaplarının metodik eksikliklerinden bahsedilmiştir programının olumlu yanlarının yanı sıra, ilk programlarda rastlanan yöntem yanlışları az da olsa burada da görülmektedir. Programda öğrencilerin yaş ve bilgi seviyesine uygun olmayan eserlerin yer alması da kusur olarak kabul edilmiştir. Karabağlı, bu programdaki eksiklikleri şöyle sıralamıştır: 1) Azerbaycan edebiyatı çok tuhaf dönemlere ayrılmıştır. Mesela, XIX. yüzyıl Azerbaycan edebiyatı şu başlıklar altında verilmiştir: a) Müstemleke-ticaret burjuva edebiyatı, b) Liberal-mülkedar edebiyatı, c) Muhafazakâr mülkedar edebiyatı, d) Küçük burjuvaya yakın liberal-ruhani edebiyatı. 2) Programda yine de anlaşılması zor eserler yer alıyor. Mesela, V. sınıfta 1905 yılından sonra Azerbaycan da müstemleke burjuva-mülkedar edebiyatı, Füyuzat akımı, M.Hadi nin Men Bir Kâtibem eseri, Mirza Fetheli Ahundov un Aldanmış Kevakib, A. Griboyedov un Akıldan Bela, F. Shiller in Wilhelm Tell, Seyit Azim in Müctehidin Tehsilden Gayıtması gibi bu sınıf için oldukça zor konuların öğretilmesi düşünülmüştür. 3) Tarihî sıralama prensipi programda sık sık bozulmuştur. Komünist Partisi nin edebiyat hakkında verdiği 23 Nisan 1932 tarihli kararda muhtelif edebî teşkilatların Sovyet Yazarları adı altında birleştirilmesine rağmen programda Sovyet edebiyatı proletar, proletar-kolhoz, müttefik-cığırdaş gibi adlar altında verilmiştir. 4) Programda materyaller öğretim planına göre sınıflar arasında doğru paylaştırılmamıştır. 5) Edebiyat nazariyesinin öğretimi sistemsiz, plansız yürütülüyordu (Karabağlı, 1968:35-36) eğitim-öğretim yılında kullanılan ders kitaplarının artık kullanılmamasına ve yeni kitapların hazırlanmasına karar verilmiştir. Ancak bu karar istenilen sonucu vermediği için YİK (b) P MK nın İbtidai ve Orta Mektebler Üçün

247 233 Ders Kitabları Hakkında adlı 12 Şubat 1933 tarihli kararıyla bütün dersler üzere sabit ders kitaplarının hazırlanması talep edilmiştir. Böylece, Sovyet hükûmetinin eğitimle yaymak istediği komünizm sevgisi kitapların yenilenmesi ile okul hayatına, oradan da Azerbaycan halkının beynine daha çok girmeye başlamıştır. Bu düşünceler doğrultusunda o zamanlar 1934 programının daha önceki programlara oranla ilmî ve mefkûrevî açıdan hayli iyileştiği söylenmiştir. Programın olumlu yanlarından biri olarak Azerbaycan edebiyatına daha çok yer verilmesi gösterilmiştir. Bunun yanı sıra, programda Rus edebiyatı, diğer SSCB halkları ve dünya edebiyatı hakkında belli başlı bilgiler verilmiştir. Ayrıca Azerbaycan edebiyatının, kronolojik sıralamaya sadık kalınarak öğretilmesi dikkate alınmıştır. Bütün bunların yanında programda millîyetçi ruh taşıyan metinler değil Sovyet ideolojisini daha iyi temsil eden metinler yer almıştır. Azerbaycan da edebiyat öğretimi inkişafında en önemli merhale 1937 yılında başlamaktadır. Bu yılda yeni program, ders kitapları hazırlanmış ve yayımlanmıştır. Azerbaycan edebiyatının öğretimi tarihinde önemli hâdise olan VIII, IX, X. sınıflar için Edebiyat ders kitapları bu yılda yayımlamıştır. Hatta ilk defa 1945 yılında yayımlanan iki ciltlik Azerbaycan Edebiyatı Tarihi kitabı da bu yıl yazılmaya başlamıştır yılından başlayarak Azerbaycan daki ortaokullarda edebiyat dersleri Edebî Giraet ve Edebiyat Tarihi adları altında öğretilmeye başlamıştır. V-VII. sınıflarda öğretilen edebî okuma derslerinin amacı öğrencilerin sözlü anlatım becerisini geliştirmek ve öğrenciye okuma zevkini yaşatarak okuma alışkanlığı kazandırmak olmuştur. VIII-X. sınıflarda ise edebiyat dersleri yedi yıllık okullardan farklı olarak tarihîedebî planda öğretilmiş ve şu amaçları taşımıştır: 1) Edebiyat tarihinin halkın tarihi ile sıkı ilişkisi olduğunu göstermek; 2) Azerbaycan edebiyatının ideoloji zenginliği, edebî kudreti, millî özellikleri ve dünya medeniyetine verdiği kıymetli edebî eserler hakkında öğrencilere kısa ve açık bilgiler vermek; 3) Öğrencileri klasik ve çağdaş Rus, SSCB halkları ve dünya edebiyatı ile tanıştırmak;

248 234 4) Bedii edebiyatın hayati bilgi kaynağı olduğunu, hayat hakikatlerini ve sosyal hâdiseleri anlamaya yardımcı olduğunu göstermek; 5) Edebiyat nazariyesi hakkında kursun talebine ve öğrencilerin bilgi seviyesine uygun bilgi vermek (Karabağlı, 1968:40) yılları arasındaki Büyük Vatan Muharebesi yılları Azerbaycan da edebiyat öğretimini de etkilemiştir. Edebiyat program ve kitaplarında bu savaşla ilgili eserler yer almaya başlamıştır. S.Vurgun un Vagif, Hanlar, Ferhat ve Şirin ; C. Cabbarlı nın Od Gelini, 1905-ci İlde ; M. Hüseyin in Nizami ; M. İbrahimov un Mehebbet ; R. Rza nın Vefa ; S.Rüstem in Gaçag Nebi gibi dramlara; S. Vurgun un Şefkat Bacısı, Zencinin Arzuları, Ölüm Kürsüsü, Veten Keşiyinde, Ananın Öyüdü, Azerbaycan ; S. Rüstem in Çapayev, Biz Kommunistlerik, Ana ve Paçtalyon ; M.Rahim in İki Kat Cinayet, Tek Mezar ; R. Rza nın Leytenant Bayramın Gündeliyi ; E. Memmdhanlı, E. Cemil, E. Veliyev, O. Sarıvelli vb. yazar ve şairlerin eserleri okutulmaya başlamıştır. X. Sınıfta Edebiyat Dersleri isimli öğretmenler için yardımcı kitapta Büyük Vatan Muharebesi Döneminde Edebiyat öğretimi şu şekilde verilmektedir: Önceki konuyu sorup değerlendirdikten sonra öğretmen Büyük Vatan Muharebesi yıllarında başlıca edebî nailiyetin şerhine başlar ve mühazeresinde aşağıdaki meselelere özellikle dikkat eder: 1) Büyük Vatan Muharebesi bütün toplumumuzla birlikte edebiyatımız için de bir imtihan idi. 2) Muharebe yıllarında yazarlarımız kalemini süngüye dönüştürdü. Edebiyatımız bütün kuvvetini faşizmle mücadeleye seferber etmeli oldu. Muharebenin birinci günü Sovyet yazarlarının Moskova da yaptığı mitinkte kabul olunmuş katnamede deniyordu ki her bir Sovyet yazarı bütün kuvvetini, gerekirse bütün kanını vatanımızın düşmanlarına karşı yaptığı mukaddes halk Muharebesi işine dönüştümeye hazırdır. Böyle de olmuştur. SSCB Yazarlar İttifakı nın bin kişiden fazla üyesi cepheye gitti. Onlardan üçte biri savaş meydanında düşmana karşı savaştı ve helak oldu. 3) Muharebe dönemi edebiyatımızda Sovyet insanlarının manevi zenginliği, Vatan sevgisi, hümanizmi, SSCB halkları arasındaki dosluk ve kardeşlik, arka cephenin monolit birliği, sovyet savaşçısının ahlaki saflığı, düşmana nefret, geçici olarak işgal edilmiş topraklarda Alman faşistlerinin yaptığı cinayetler, günahsız halka yaptıkları eziyetlerin

249 235 tasviri önemli yer tutmaktadır. Öğretmen, öğrencilerde bu izlenimleri yaratmak için S. Vurgun un Mene Bele Söylediler eserinden bir parça okuyabilir. 4) Muharebe döneminde edebiyatımız ayrı ayrı kahramanların şerefine yazılmış eserlerle de zengindir: Partizan Babaş, Azerbaycan Balası, Bahtiyat, Tatyana vb. 5) Muharebe dönemi edebiyatımızda anne karakteri, annenin nasihati ve hayır-duası gibi konulara değinilir. Burada Ananın Öyüdü, Ana ve Paçtalyon, Tüfengi Goru, Analar Yollara Çıktı gibi eserler okutulur. Öğretmen savaş döneminde nesir ve dramaturgiyamız hakkında ders kitabında verilen materyalle kifayetlenerek soru-cevapla dersi bitirir (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979: 73-74). Azerbaycan edebiyatında yılları Muharebeden Sonraki Dinç Kuruculuk Yılları olarak geçmiştir. Bu yıllarda program ve ders kitaplarında Sovyet vatanseverliği daha da keskinleşmiştir. Savaş sonrasında edebiyat program ve ders kitapları ciddi müzakere ve eleştirilere maruz kalmıştır. Bu zamana kadar X. sınıfta XX. yüzyıl ve Sovyet edebiyatı öğretilmiştir. Ancak 1951 programında SSCB halkları edebiyatına daha az yer verilmesi ve X. sınıfta ancak Sovyet edebiyatının öğretilmesine yer verilmesi olumlu görülmüştür. Azerbaycan da 1953 yılından sonra edebiyat programları ve ders kitaplarında ciddi değişiklikler yapılmıştır. Programa her sınıf için ayrı yazar ve eser dâhil edilmiş, icmallerin sayısı ve onlara ayrılan saat hayli azaltılmıştır. Nizami, Fuzuli, Mirza Fetheli Ahundov, Celil Mehmetkuluzade, Alekber Sabir, Cafer Cabbarlı, Samet Vurgun gibi yazarların öğretilmesine daha çok zaman ayrılmıştır. Daha önceki zamanlarda programdan çıkarılan Neriman Nerimanov, Hüseyin Cavit, S. Hüseyin, T. Şahbazî (Simurg), M. Müşfik, H. Nezerli gibi yazarlar program ve ders kitaplarında yer almıştır yılından sonra Azerbaycan da ders planı, ders programı ve ders kitaplarındaki bu genel gelişmeyle Sovyet Azerbaycanı nda edebiyat öğretimi alanında bilimsel-metodik edebiyat da oluşturulmuştur. Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı meselelerinden bahseden ilk büyük hacimli kitap Profesör Bekir Çobanzâde nin Türk Dili ve Edebiyatının Tedris Usulü (I. cilt-1926; II. cilt-1927) adlı kitabıdır.

250 236 Azerbaycan da edebiyat öğretimiyle ilgili eserlerin yazımı 1938 yılından Devlet Bilimsel-Tatkikat Mektepler Enstitüsü açıldıktan sonra hızla gelişmeye başlamıştır. F. Gasımzâde, M. Elekberov, H. Araslı, M. Guluzâde gibi eğitimcilerin makaleleri ve eserleri yayımlanmaya başlanmıştır. Bu yıllarda F. Gasımzâde nin Edebiyat Tedrisi Usulü (1940), M. Elekberli, E. Karabağlı, M. Aslanov, C. Ehmedov gibi eğitimciler tarafından yazılmış Orta Mektebde Yazı İşleri (1940), Orta Mektebde Edebî Okuma Hakkında (1940), Orta Mektebde Rus Edebiyyatı (1941), Lirik Eserlerin Tahlili, Edebiyat Tedrisinde Vatanperverlik Terbiyesi (1942), Edebiyat Metodikası (1952), Orta Mektebde Yazı Metodikası (1955), Rus Edebiyatının Tedrisine Dair (1958), V-VIII. Sınıflarda Edebiyat Tedrisi (1961), Dramatik Eserlerin Tedrisi Metodikası (1964), Orta Mektepte Edebiyyat Tedrisi (1966) vb. kitaplar örnek gösterilebilmektedir. Görüldüğü üzere, Sovyet Döneminde Azerbaycan da edebiyat öğretimi birkaç merhaleden geçmiştir. Sovyet hâkimiyetinin ilk yıllarında Osmanlı Edebiyatı diye nitelendirilen Türkiye Türk edebiyatından örnekler müfredatta ve ders kitaplarında daha çok yer almıştır. Ancak bu durum çok eleştirilmiş ve tehlikeli bulunmuştur ki Lenin dönemi bitip de Stalin dönemi başladıktan sonra eğitim-öğretim yılında müfredattaki bu önemli kusurlara bir çözüm üretilmiştir. Stalin Döneminde ( ) Azerbaycan daki okullarda daha baskıcı, mefkûrevî bir edebiyat öğretiminin yapılması istenmiştir. Bunun için edebiyat programları sık sık değiştirilmiş, programlarda millî duyguları terennüm eden metinlerin olmamasına dikkat edilmiştir. Stalin in ölümünden sonra SSCB de Kruşçev Dönemi (1954) başlamıştır. Stalin in ölümünden sonra iktidara gelen Kruşçev, Stalin Dönemindeki uygulamaları eleştirmiştir. Bu dönem Azerbaycan için önem arz etmektedir. Şöyle ki Kruşçev Döneminde repressiya kurbanı olan birçok Azerbaycan sanatçısının davası tekrar gündeme getirilmiş ve çoğu yıl sonra suçsuz bulunmuştur (Buran, 2010:343). Kruşçev Döneminde Azerbaycan edebiyatının öğretiminde de önemli değişiklikler olmuştur yılından sonra edebiyat ders kitaplarında ve edebiyat programlarında

251 237 değişiklikler yapılmıştır. Stalin döneminde ders kitaplarından çıkarılan birçok yazar ve şair tekrar müfredata ve kitaplara dâhil edilmiş ve öğretilmiştir SSCB Döneminde Azerbaycan daki Liselerde Edebiyat Öğretimi Sovyet Döneminde Azerbaycan daki liselerde (VIII-X. sınıflar) edebiyat dersleri daha önceki sınıflarda, yani V-VII. sınıflarda öğretilenlere dayanmıştır. V-VII. sınıflarda öğrencilere öğretilen edebî eserleri ifadeli şekilde okumak, bu eserleri az çok tahlil etmek gibi özellikler liselerde daha geniş ölçüde öğretilmeye devam etmiştir. V- VII. sınıflardan farklı olarak liselerdeki edebiyat öğretiminin asıl amacı, edebiyatın tarihî inkişafını, bu inkişaf sürecinin özelliklerini, çelişen noktalarını, edebiyatın sosyalterbiyevi ve bedii ehemiyyetini marksizm-leninizm bakış açısıyla öğrencilere öğretebilmek olmuştur. Sovyet okulunda edebiyat dersinin içeriği genel olarak şu şekilde gösterilmiştir: 1) Azerbaycan tarihiyle ilgili bilgi; 2) Azerbaycan ın en önemli sanatçılarının hayatı ve edebî kişiliği, 3) Azerbaycan edebiyatından en karakteristik edebî eserler, 4) Edebiyat nazariyesi materyalleri; 5) Rus edebiyatının inkişaf tarihi hakkında bilgi; Rus edebiyatından bazı yazarların hayatı ve edebî kişiliği; Rus edebiyatından birkaç eser; 6) Avrupa ve Şark edebiyatı hakkında genel bilgi; 7) Edebî eseri doğru okumak, konusunu benimsemek ve eseri tahlil etmek için bilgi, beceri ve alışkanlıklar; 8) Doğru ve ifadeli yazılı ve sözlü anlatım üzerinde çalışmalar (Muradov ve Hacıyev, 1985:6). Sovyet Döneminde Azerbaycan daki liselerde edebiyat öğretiminin dört esas vazifesinden bahsedilmiştir: 1) Azerbaycan edebiyatının halkın tarihî ile sıkı ilişkide inkişaf ettiğini ve aynı zamanda tarihî süreçte oynadığı rolü şerh etmek. Bunun yanı sıra edebî akımlarda ve yazarların edebî faaliyetlerinde ortaya çıkan sınıf mücadelesini öğrencilere göstermek;

252 238 2) Azerbaycan edebiyatının fikir zenginliğini, bedii keyfiyetini ve millî özelliklerini açıklamak, onun dünya medeniyetine kazandırdığı kıymetli sanat eserlerini göstermek; 3) Edebiyatın bilgi verdiğini, idrak ehemiyyetini, hayat dersi verdiğini öğretmek; 4) Edebiyat tarihini öğrenmekle ilgili olarak marksist edebiyatı ve edebiyat nazariyesi hakkında bilimsel, sistemli bilgi vermek (Karabağlı, 1968:209). VIII-X. sınıflardaki edebiyat derslerinde öğretmenin anlatımı ve öğrencilerin metin üzerinde bağımsız çalışmaları, edebî-tenkidî materyalin öğretilmesi daha geniş yer tutmuştur. Bu sınıflarda edebiyat derslerinde bazı büyük hacimli eserlerin öğretilmesinde ( Vagif, Dumanlı Tebriz, Abşeron, Gelecek Gün ) birkaç aşama kullanılmıştır: 1) Giriş konuşması, 2) Metnin okunması, 3) Ek materyalin (tenkidî makale, ders kitabı) öğretilmesi, 4) Edebî eserin tahlili, 5) Konunun bitirilmesi ve bilgilerin pekiştirilmesi, 6) Soru-cevap ve işi yazı ile bitirmek. Giriş konuşmasında öğretmen, öğrencilere o gün öğretilmesi gereken yazar hakkında tarihî-edebî ve biyografik bilgi vermiştir. Bu aşamada yazarın biyografisi hakkında şu meselelere açıklık getirilmiştir: 1) Bir sanatçı ve mütefekkir gibi bu yazarın asıl özellikleri nelerdir? 2) Yazar kendi dönemi ile var olan sınıflarla, halkın hayatı ile ne kadar bağlıdır? 3) Yazarın üslubu ve sanatçı özellikleri nasıl gelişmiştir? 4) Edip sosyal hayata ve edebiyat tarihine hangi yenilikleri getirmiştir? (Karabağlı, 968:211) İkinci aşama olan metnin okunması aşamasında şu yollar izlenmiştir: 1) Okumaya başlamadan önce öğrencilerin dikkati okuma sürecinde en önemli noktalara çekilir;

253 239 2) Okunan eserin benimsenmesini sağlayan en yararlı yollardan biri evde veya sınıfta sessiz okuma zamanı notlar tutmaktır. Öğrencilerden okuma sırasında önemli gördükleri yerleri not almaları istenir; 3) Öğretmen metni okutmadan önce eserdeki karakterler hakkında kısa bilgiler verir (Karabağlı, 1968: ). Yazarın hayatı, edebî kişiliği ve öğretilecek eseri hakkında bilgi sahibi olduktan sonra öğrencilere bu eseri tahlil etmek öğretilmiştir. Burada eserin içeriğinden yola çıkarak verilen eserin konusunu, ana düşüncesini, karakterleri, eserdeki insan portresi, peyzaj ve eşya tasvirinin içerik ve düşünce ilişkisini belirlemek; bedii ifade vasıtalarını öğretmek; eserin yapısını, türünü ve sosyal-edebî önemini belirlemek esastır. Liselerde edebî eserin tahliline başlarken her şeyden önce eserin yazıldığı tarih belirlenmiştir. Yani eser yazıldığı döneme göre incelenmiştir. Eserler edebiyat tarihi esasında tahlil edilirken şu meselelere dikkat edilmiştir: 1) Eserin yazıldığı tarihî ortam, o dönemde yazarın dikkatini çeken esas sosyal problemler; 2) Edibin sosyla-edebî hayatta, sınıf mücadelesinde bulunduğu mevki; halkın hürriyeti uğruna yaptığı mücadeledeki rolü; 3) Yazarın mensup olduğu edebî akım, onun edebî üslubu; 4) Eserdeki ana karakterler ve asıl problemin çözümünde onların rolü; 5) Eserdeki yardımcı karakterler, bunların birbiriyle ve ana karakterlerle ilişkisi. Asıl problemleri açıklığa kavuşturmak için bu karakterlerin önemi; 6) Eserin kompozisyonu: serim, düğüm, hadiselerin inkişafı, doruk noktası ve düğümün çözülmesi. Kurgu ve onun inkişafı. Karakterlerin ve eserin düşüncesini belirlemekte kurgunun önemi; 7) Eserin başka unsurları: diyalog, portre, tabiat tasvirleri, kahramanların ferdî konuşma tarzı, yazarın konuşması. Eserin ana düşüncesinin belirlenmesinde bunların rolü; 8) Yazarın dili karakterleri şerh etmek vasıtası olarak; 9) Eserin türü. Bu türün asıl özellikleri ve eserde kullanımı; 10) Yazarın edebi kişiliğinde gelenekler ve yenilikler. Yazarın eserlerinde ortaya koyduğu yenilikler;

254 240 11) Yazarın edebî kişiliğinin kendi yaşadığı dönem ve sonraki nesiller için sosylaedebi önemi. Yazarı edebiyat tarihinde tuttuğu yer (Karabağlı, 1968:216). Bu plan esasında X. sınıfta öğretilen Hüseyin Cavit in Azer isimli eserinin tahliline bakalım: X. sınıfta Hüseyin Cavit in hayatının ve edebî kişiliğinin öğretilmesine 5 saat ayrılmıştır. Bundan 3 saat Azer eserine ayrılmıştır. Yazarın hayatı ve edebî kişiliğine hakkında kısa bilgiye 1 saat; eserlerine 1 saat; eserin okunması, içeriğinin benimsenmesi, metin üzerinde çalışmaya 2 saat; eserin tahliline ise 1 saat verilmiştir. Öğretmen dersin başında sınıfın Hüseyin Cavit ve onun edebî kişiliği hakkında bilgisini kontrol etmek için konuşma yapar; sanatçıyla ilgili televizyon programlarını, sanatçının eserlerinden sahneye uyarlananları hatırlatır. Böylece, Hüseyin Cavit hakkında sohbet için bir çeşit zemin oluşturur. Daha sonra öğretmen giriş sohbetinde sanatçıyı Azerbaycan edebiyatında manzum sahne eserlerinin ustadı olarak takdim eder ve dersine şu plan esasında devam eder: 1) H. Cavit in çocukluk yılları, ailesi, ilköğrenimi; M.T. Sıtkı ve onun Cavit in tahsilindeki yeri; 2) H. Cavit in şiire, edebiyata ciddi ilgi göstermesi, çok kitap okumasıyla dikkat çekmesi. Okuldayken şiirler yazması. Türkiye de İstanbul Üniversitesi nin dil ve edebiyat fakültesinde okuması. Şairin hayatında Nahçıvan, Tebriz ve Türkiye nin bıraktığı izler. 3) H. Cavit in öğretmenlik faaliyeti. Geçmiş Günler (1913), Bahar Şebnemleri (1917) adlı şiir kitaplarının yayımlanması. Ana, Maral, Şeyh Senan, İblis gibi eserlerini yazması. 4) Azerbaycan Sovyet hâkimiyeti kurulduktan sonra H.Cavit in hayatında yeni merhalenin başlaması, onun öğretmenlik faaliyetleri, tedavi için Almanya ya gitmesi. Azer eseri Cavit in sanatçılığında bir dönüm noktası olarak. 5) H. Cavit in lirik şiirleri. Bu şiirlerde eşitsizliğin tasviri, kadınlığı yeni hayata çağırış ve 30 Yaşında, Kadın, Şark Kadını gibi eserlerini yazması. Harbin türettiği dehşetlerin verilmesi ( Harp ve Felaket, Güruba Karşı eserleri)... 6) H. Cavit edebî irsine gösterilen dikkat, sanatçının hatırasının ebedileştirilmesi: Seçilmiş Eserleri (1958)nin, Piyesleri (1963)nin yayımlanması,

255 241 üniversitelerde ve okullarda onun hayatının ve edebî kişiliğinin öğretilmesi, hakkında birçok bilimsel araştırmanın yapılması Yazarın eserlerinin öğretilmesine de 1 saat ayrılmıştır. Bu bir saatte yazarın eserleri hakkında bilgi şu şekilde verilmektedir: 1) H. Cavit in edebî faaliyetinin birinci dönemi ve ilk dram eserleri olan Ana (1910), Maral (1912), Şeyh Senan (1914). 2) H. Cavit in edebî faaliyetinin ikinci dönemi. Şeyda (1916), Uçurum (1917), İblis (1918) eserleri. 3) H. Cavit in Sovyet Dönemi edebî faaliyeti. Bu konuda öğretmen sohbeti iki aşamada gerçekleştirir: a) Sanatçının mefkûrevî tereddüt geçirdiği yıllar. Bunun Afet (1922), Peygember (1923), Topal Teymur (1926) gibi eserlere yansıması; b) Azer (1926) manzum eseriyle başlayan yeni dönem. Knyaz (1929), Seyavuş (1933), Hayyam (1935), İblisin İntigamı (1936). 4) Azerbaycan tiyatro sanatının inkişafında yetenekli oyuncu neslinin yetişmesinde H. Cavit eserlerinin rolü. H. Cavit in Azer eserinin öğretilmesine ayrılan süre 3 saattir. Birinci derste öğretmen eserin içeriği, yazılma tarihi hakkında bilgi verir. Eserden okutacağı Üsyan parçası hakkında genel tasavvur oluşturur. Eserin dili ağır olduğundan eseri önce öğretmen okur, sonra tek tek öğrencilere okutur. Okuma sırasında anlamları bilinmeyen kelimeler yazı tahtasına yazılır, anlamları açıklanır ve öğrencilerin lügat defterlerine yazdırılır. Öğretmen hazırladığı sorularla öğrencilerin metni daha iyi kavramalarını sağlar. Bunun için şöyle sorular sorulabilir: 1) Ülkenin şenlik yapmasına sebep neydi? 2) Siz medeni inkılâbı nasıl anlıyorsunuz? 3) Çarşafın atılmasına şair nasıl anlam yüklemiştir? 4) Gençlik mabetlerin neyle değiştirilmesini talep ediyordu? 5) Şenliğe gelenler neye isyan ediyorlardı? 6) Azer kimin tarafındadır? Onun kara kuvvetlere karşı gülerek dediği aşağıdaki mısraların anlamını açıklayınız: Yok, sizlere ait değilsiniz asla çalınan saz

256 242 Besbelli, kötükler aşılanmaz. Yalnız yeşeren taze fidanlar, Az çok yenilik zevkini anlar. İkinci derste öğretmen ev ödevlerini kontrol eder, öğrencilerin bilgisini değerlendirir ve metin üzerindeki çalışmalarına devam eder. Üçüncü ders eserin tahliline ve Azer karakterinin değerlendirilmesine ayrılmıştır (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979:58-69) Edebî Eserlerin Tahlilinde Kullanılan Yöntemler Azerbaycan daki liselerde edebiyat öğretiminde yer alan edebî eserlerin tahlil edilmesi için birçok yöntem kullanılmıştır: 1) Sorular Üzerinde Musahabe: Öğrencilere önceden verilmiş sorularla onlardan evde eser üzerinde çalışmaları talep edilir. Öğrencilere ödev olarak verilen bu soruları üç grupta inceleyebiliriz: a) Okunmuş eserin içeriğini, planını açıklayan sorular. Öğretilecek eser zor bir eserse tahlilden önce onun planı belirlenir, yani eserin içeriği izah olunur. b) Eserdeki karakterleri, onların ilşkilerini ve dilini belirlemeyen sorular. c) Genelleyici sorular. Eser üzerinde yapılan çalışmayı sonlandırdıkta ve onu birçok açıdan başka eserlerle mukayese ettikte bu tür sorular sorulur (Karabağlı, 1968: ). 2) Sunumlar: Sunum için öğrencinin seviyesine uygun konular seçilir. Zor konular sınıfta öğretmenin rehberliğiyle grup halinde müzakere edilir ya da önceden öğrencilere ödev verilerek onların konuya hazırlanması sağlanır. 3) Yekûn Çalışmaları: Yazarın edebî kişiliği öğretildikten sonra yekûn çalışmaları yapılır. Yekûn çalışması da giriş konuşması kadar önemlidir. Girişte öğrencilerin dikkatini öğretilecek konuya çekmek asıl meseleyken yekûn çalışmasındaki asıl amaç öğretilenlerin özetlenmesidir. Yekûn çalışmasında öğretmen öğrettiği konuyu daha net bir şekilde özetler ve önem verdiği özellikleri vurgular.

257 Edebiyat Derslerinde Azerbaycan Edebiyatı Tarihinin Öğretilmesi Sovyet Döneminde Azerbaycan daki liselerde Azerbaycan edebiyatı tarihi dersleri şu sırayla öğretilmiştir: 1) Azerbaycan sözlü halk edebiyatı; 2) Kadim Azerbaycan edebiyatı (Nizami, Hakanî vb.); 3) Orta asırlarda (XIII-XVIII. asırlar) Azerbaycan edebiyatı; 4) XIX. asır Azerbaycan edebiyatı; 5) XX. asır Azerbaycan edebiyatı; 6) Azerbaycan Sovyet edebiyatı (Karabağlı, 1968:234). VIII. sınıfta edebiyat tarihi kursuna başlarken öğretmen bu kursun amacı, içeriği ve önemi hakkında genel konuşma yapar. Bu konuşmada öğretmen bedii edebiyat kavramı üzerinde durur. Bedii edebiyatın bilimsel ve sosyal edebiyattan farkından bahseder; öğrencilerin V-VII. sınıflarda aldığı bilgilere esasen bediilik, mefkûrevilik vb. hakkında açıklama yapılır. Bu giriş konuşmasından sonra öğretmen Azerbaycan sözlü halk edebiyatı hakkında bilgi vermeye başlar, sözlü edebiyatın şekli ve edebî özelliklerinin daha iyi kavranılmasına özel dikkat gösterir. Kadim Azerbaycan edebiyatının öğretimi zamanı öğretmen kadim edebiyatın konusu, orada kullanılan türler, edebî şekil alanındaki önemli özellikleri, Nizami Gencevi nin Azerbaycan edebiyatına sağladığı katkılardan bahseder. Orta asırlar edebiyatının öğretilmesinde Azerbaycan şiirinin orta asırlarda durumundan, gazel ve kaside gibi nazım biçimlerinin üstünlüğünden bahsedilir. Öğretmen muhtelif dinî tarikatların edebiyata gerici tesir göstrediğini izah eder. O, öğrencilere yabancı tesirlere rağmen klasik Azerbaycan şairlerinin edebiyatımızın ve dilimizin bağımsızlığını büyük maharetle koruduğunu açıklar. Bütün bunlarla ilişkili olarak sevgi ve güzelliği terennüm etmek, sosyal motifler ince, sade lirizmde vermek alanındaki yenilikler izah edilir, şiirde hayatiliğin, doğallığın gittikçe arttığı gösterilir. Ayrıca, XVIII. yüzyıl Azerbaycan edebiyatında gerçekçi eğilimlerin güçlenmesi Vagif ve Vidadi gibi şairlerin eserlerinden verilen örneklerle anlatılır. Burada Azerbaycan

258 244 bedii dilinin inkişafı, Arap-Fars ve Osmanlı tesirlerine karşı sağlam mükavemet geniş bir şekilde şerh edilir. XIX. yüzyıl edebiyatı IX. sınıfta öğretilmektedir. Bu dönem edebiyatının öğretimi yapılırken müterakki ve gerici üsluplar arasındaki mücadele, realizmin edebî okul gibi inkişafı vb. gelişmeler öğrencilere anlatılır. Bu konulardan bahsedildiği zaman öğretmen edebiyatın sosyal hayatla sıkı ilişkisi olduğunu, hayatı yansıttığını ve XIX. yüzyılda Azerbaycan edebiyatında meydana gelen sosyal ve ekonomik yenilklerin Azerbaycan ın Rusya nın hâkimiyeti altına girdikten sonra oluştuğunu öğrencilere açıklar. Ayrıca burada A. Bakıhanov, G. Zakir, Mirza Fetheli Ahundov, S. E. Şirvanî, H. Natevan ve N. Vezirov un üslupları arasındaki farklılıklar ve bu farklılıkların sebepleri izah edilir. Bu yüzyılda meydana çıkan realizmle romantizmin farkı da öğrencilere kavratılmaya çalışılır. XIX. yüzyıl Azerbaycan edebiyatınının öğretimi iki aşamada gerçekleştirilir. Önce XIX. Asrın Birinci Yarısında Azerbaycan Edebiyatı başlığı altında Gasım Bey Zakir hakkında bilgi verilir. IX. sınıfta Gasım Bey Zakir in hayatının ve edebî kişiliğinin öğretilmesine 8 saat verilmiştir. Bu toplam saat şu şekilde paylaştırılmıştır: Birinci Saat: 1) Gasım Bey Zakir in biyografisi hakkında öğretmenin anlatımı: a) Şairin yaşadığı dönem ve ortam; b) Şairin gençliği; c) Zakir düşmanların kuşatımında; d) Şair sürgünde; e) Şairin yaşlılık dönemi. 2) Ev ödevi: Gasım Bey Zakir in hayatını öğrenmek ve Çar hâkimlerinin rüşvethorluğu hakkında satirik şiirini okumak. İkinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Gasım Bey Zakir in edebî faaliyeti hakkında öğretmenin anlatımı: a) Şairin lirik şiirleri; b) Dost yolunda cefa çektim, can üzdüm koşmasının okunması;

259 245 c) Koşmalarının tahlili. 3) Ev ödevi: Ders kitabından şairin edebî faaliyeti hakkında bilgiyi Lirik Şiirleri (sayfa 33-38), Durnalar koşmasının tahliline kadar öğrenmek; Dost Yolunda koşmasının ezberlemek. Üçüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Durnalar koşmasının okunması; 3) Koşmanın tahlili; 4) Ev ödevi: Ders kitabından (sayfa 38) koşmanın tahliline ait bilgiyi, bu koşmanın M. P. Vagif ve M. V. Vidadi nin koşmalarıyla mukayeseli tahlilini öğrenmek ve bu koşmayı ezberlemek. Dördüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Geçti Növbet-i Zimistan geraylısının okunması ve tahlili; 3) Geraylı ve tecnis hakkında bilgi; 4) Ev ödevi: Ders kitabından geraylının tahliliyle ilgili bilgiyi öğrenmek (sayfa 38) ve bu geraylıyı ezberlemek. Beşinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Gasım Bey Zakir in edebî faaliyeti ve manzum mektupları hakkında bilgi; 3) Ev ödevi: Ders kitabındaki bilgiyi öğrenmek (sayfa 39-45). Altıncı Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrole edilmesi; 2) Haber salsan bu vilanın ehvalın koşmasının okunması; 3) Koşmadaki zor sözcüklerin ve adların izahı; 4) Ev ödevi: Koşmayı okumak, anlaşılması zor kelimelerin anlamını öğrenmek, koşmanın tahliline hazırlanmak. Yedinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi;

260 246 2) Koşmanın tahlili: a) Mefkûrevî tahlil; b) Bedii tahlil; 3) Ev ödevi: Edebiyat müntehabatı ndaki soru ve çalışmalara yönelik olarak koşmanın tahlilini öğrenmek ve onun 1, 2, 8, 11, 12, 15 ve 16 cı bentlerini ezberlemek. Sekizinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Gasım Bey Zakir in temsilleri ve manzum hikâyeleri hakkında bilgi; 3) Şairin edebiyat tarihimizde yeri ve edebî faaliyetinin önemi; 4) Ev ödevi: Ders kitabından şairin temsilleri ve manzum hikâyeleri hakkında bilgiyi öğrenmek (sayfa 45-46) (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976:31-32). IX. sınıfta XIX. yüzyıl Azerbaycan edebiyatının diğer kısmı ise XIX. Asrın İkinci Yarısında Azerbaycan Edebiyatı başlığı altında öğretilmektedir. Bu kısımda Mirza Fetheli Ahundov, Seyit Azim Şirvanî, Necef Bey Vezirov, Âşık Alesker hakkında bilgi verilmektedir. Mirza Fetheli Ahundov un hayatının ve edebî faaliyetinin öğretilmesine 17 saat ayrılmıştır. Bu saatler şu şekilde planlaştırılmıştır: I. Mirza Fetheli Ahundov un yaşadığı dönem ve hayatı: 2 saat II. Edebî faaliyeti: 1) Şiir faaliyeti: Şark Poeması eseri: 2 saat 2) Dram faaliyeti: a) Genel bilgi: 1 saat b) Hacı Kara komedisinin öğretilmesi: 5 saat III. Aldanmış Kevakib eserinin öğretilmesi: 4 saat IV. Kemalüddövle Mektubları : 1 saat V. Edebî-tenkidî eserleri: 1 saat VI. Mirza Fetheli Ahundov konusu üzere yekun çalışma: 1 saat (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976:50).

261 247 Seyit Azim Şirvanî nin hayatının ve edebî faaliyetinin öğretilmesine 8 saat ayrılmıştır. Bu süre şu şekilde paylaştırılmıştır: 1) Şairin biyografisi: 1 saat 2) Şairin edebî faaliyeti: 7 saat a) Genel bilgi: 1 saat b) Gûş Kıl muhammesi: 2 saat c) Kafgaz Müselmanlarına Hitap : 2 saat d) Köpeğe İhsan satirik şiiri: 1 saat e) Manzum hikâyeleri ve temsilleri: 1 saat (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976: ). Necef Bey Vezirov un hayatının ve edebî faaliyetinin öğretilmesine 7 saat ayrılmıştır. Bu saatler şu şekilde paylaştırılmıştır: Birinci Saat: 1) Yazarın eserleri hakkında giriş konuşması; 2) N.Vezirov un biyografisi hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Ev ödevi: Yazarın biyografisini öğrenmek; Ev Terbiyesinin Bir Şekli, Yağıştan Çıktık Yağmura Düştük komedilerini okumak. İkinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Yazarın piyesleri hakkında öğetmenin konuşması; 3) Ev ödevi: Yazarın edebî faaliyetini öğrenmek; Pehlevanan-i Zemane ve Ağa Kerim Han Erdebili komedilerini okumak. Üçüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Yazarın Ekinçi gazetesindeki çalışmaları ve felyetonları hakkında bilgi; 3) Ev ödevi: Taze Asrın İbtidası piyesini okumak. Dördüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Müsibet-i Fahreddin trajedisinin metni üzerinde çalışmalar:

262 248 a) Trajedinin önceki perdesine ait plak kaydının dinletilmesi; b) Bu perdenin içeriği üzerine konuşma; c) Bilinmeyen kelimelerin izahı; d) Beşinci perdenin rollare göre okunması; 3) Ev ödevi: Piyesin tamamını okuyup içeriğini öğrenmek; Rüstem Bey i ve Fahreddin i karakterize eden parçaları eserin metninden seçerek yazmak. Beşinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Eserin içeriği üzerine konuşma; 3) Trajedinin tahlili: a) Eserin konusu ve kurgusu; b) Fahreddin ve Rüstem Bey karakterlerinin tahlili; 4) Ev ödevi: Eserin konusunu, kurgusunu, Fahreddin ve Rüstem Bey suretlerinin tahlilini öğrenmek. Altıncı Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Eserde kadın probleminin şerhi: a) Melek Hanım karakteri; b) Saadet, Gülbahar ve Hürü Nene karakterleri. 3) Ev ödevi: Piyesteki kadın problemlerini ve ayrı ayrı kadın karakterlerin tahlilini öğrenmek. Yedinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Trajedinin bedii özellikleri: a) Eserin kompozisyonu; b) Piyesin dili; c) Trajedinin N.Vezirov un edebî faaliyetinde rolü ve ehemiyyeti; d) Ev ödevi: Trajedinin bedii özelliklerini ve ehemiyyetini öğrenmek (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976: ).

263 249 Âşık Alesker in hayatının ve edebî faaliyetinin öğretilmesine 4 saat ayrılmıştır. Bu süre şu şekilde planlaştırılmıştır: Birinci Saat: 1) Giriş sözü 2) Âşık Alesker in biyografisi hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Ev ödevi: Âşığın biyografisini öğrenmek; Dağlar, Düşdü, Çıkıbdı koşmalarını okumak. İkinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Âşık Alesker in edebî faaliyeti hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Dağlar koşmasının okunması; 4) Koşmanın tahlili; 5) Ev ödevi: Âşığın edebî faaliyetini öğrenmek ve Dağlar koşmasını ezberlemek. Üçüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Düşdü ve Çıkıbdı koşmalarının okunması; 3) Koşmanın tahlili; 4) Ev ödevi: Düşdü ve Çıkıbdı koşmalarını ezberlemek. Dördüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Âşıklık sanatı ve onun özellikleri. Lirik âşık şiirleri hakkında teorik bilgi; 3) Âşık Alesker in şiirleri hakkında teorik bilgi; 4) Âşık Aleskeri in Azerbaycan âşıklık sanatı tarihinde rolü ve ehemiyyeti; 5) Ev ödevi: Azerbaycan da Âşıklık Sanatı ve Âşık Poeziyası konusunda ev inşası yazmak (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976: ). IX. sınıfta XIX. Yüzyılda Rus Edebiyatı başlığı altında Nikolay Vasilyeviç Gogol da öğretilmektedir. Gogol un öğretilmesine ayrılan süre 5 saattir. Bu süre şu şekilde planlaştırılmıştır:

264 250 Birinci Saat: 1) Giriş konuşması; 2) Gogol un yaşadığı dönem ve hayatı hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Ev ödevi: Yazarın hayatını öğrenmek. İkinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Gogol un edebî faaliyeti hakkında öğretmenin konuşması; 3) Ev ödevi: Yazarın edebî faaliyetini öğrenmek. Üçüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Müfettiş komedisi hakkında öğretmenin giriş konuşması; 3) Müfettiş komedisinin I. perdesinin ve II. perdesinin rollerinin okunması; 4) I. ve II. perdelerin içeriği hakkında konuşma; 5) Ev ödevi: Komedinin tamamını okumak ve içeriğini öğrenmek. Dördüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Komedinin tam içeriği üzerine konuşma; 3) Komedinin tahlili: a) Komedinin konusu ve ana düşüncesi; b) Hlestakov karakteri; 4) Ev ödevi: Hlestakov karakterinin tahlilinin öğrenilmesi, belediye başkanı ve diğer karakterlerinin özelliklerini belirtmek için eserin muvafık yerlerinden örnekler göstermek. Beşinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Belediye başkanı ve diğer karakterlerin özelliklerinin belirtilmesi; 3) Komedinin Gogol un edebî faaliyetinde ve Rus edebiyatı tarihinde yeri ve önemi; 4) Gogol ve Azerbaycan edebiyatı (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976: ).

265 251 IX. sınıfta XX. yüzyıl Azerbaycan edebiyatı öğretilirken bu yüzyılda sınıf mücadelelerinin keskinleşmesiyle ilgili olarak edebiyatta sosyal konuların işlenmesinin arttığı, romantizm ve realizm akmlarına bağlı üsluplar, millîyetçi-pantürkist edebiyatla inkılabî-demokrat edebiyat arasındaki mücadele izah edilir. Öğretmen Celil Mehmetkuluzâde, Mirza Alekber Sabir, Neriman Nerimanov, Firidun Bey Köçerli gibi yazarların eserlerinden örnekler vererek bu yazarların ilerici düşüncelerinden ve çalışmalarından bahseder. IX. sınıfta Celil Mehmetkuluzâde konusunun öğretilmesine 13 saat ayrılmıştır. Bu saatlerin şu şekilde planlaştırıldığı görülür: Birinci Saat: 1) Giriş konuşması; 2) Yazarın biyografisi hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Ev ödevi: Ders kitabından belirlenen konuyu öğrenmek (safa ). İkinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Yazarın edebî faaliyeti hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Ev ödevi: Ders kitabının ve sayfalarındaki bilgii öğrenmek. Üçüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Danabaş Kendinin Ehvalatları : a) Öğretmenin giriş konuşması; b) Eserin bir kısmının ( Edebiyat Müntehabatı kitabında 139. sayfadan 145. sayfaya kadar) sınıfta okunması; c) Okunmuş kısmın içeriğiyle ilgili sınıfta konuşma; 3) Ev ödevi: Eserin kalan kısmının evde okunması ve içeriğiyle ilgili bir plan hazırlanması. Dördüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Eserin içeriğiyle ilgili konuşma;

266 252 3) Ev ödevi: Eserin içeriğini öğrenmek; Muhammethesen Emi ve Hudayar Bey in karakter özellikleriyle ilgili metinden örnekler seçmek. Beşinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Eserin tahlili: a) Hudayar Bey karakteri; b) Muhammethesen emi karakteri; 3) Ev ödevi: Ders kitabından Pak ve Temiz Vicdanın Sesi, Değenek Gücüne İdare (sayfa ) ve Muhammethesen Emi Sureti (sayfa ) adlı teorik-bilimsel materyalin öğrenilmesi. Altıncı Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Eserde kadın eşitsizliğinin tasviri; 3) Eserin edebî özellikleri; 4) Eserin sosyal-ahlaki ehemiyyeti; 5) Ev ödevi: Ders kitabından Yazıg Ana (sayfa ) ve Realist Eserin Güzel Nümunesi (sayfa ) adlı teorik-bilimsel materyalleri öğrenmek; esere dayanarak XIX. Yüzyılın Sonlarında Azerbaycan Kadınlarının Durumu konulu bir kompozisyon yazmak. Yedinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Ölüler komedisi: a) Öğretmenin giriş konuşması; b) Eserin III. meclisinin sınıfta rollare göre okunması; c) Okunmuş meclsin içeriğiyle ilgili konuşma; 3) Ev ödevi: Komedinin tamamının okunması ve içeriğinin öğrenilmesi. Sekizinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Komedinin içeriğinin tamamıla ilgili konuşma; 3) Eserin tahlili, kurgusu ve konusu;

267 253 4) Ev ödevi: Ders kitabından sayfalardaki teorik-bilimsel materyali öğrenmek; Şeyh Nesrullah ve İskender karakterlerinin özellikleriyle ilgili metinden örneklerin seçilmesi. Dokuzuncu Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Şeyh Nesrullah karakterinin özellikleri; 3) Yardımcı karakterler (Hacı Hasan Ağa, Mir Bağır Ağa, Hacı Bahşeli, Haydar Ağa, Ali Bey vb. dindarlar; Nazlı, Kerbelalı Fatma Hanım); 4) Ev ödevi: Ders kitabından belirlenen materyali öğrenmek. Onuncu Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) İskender karakterinin özellikleri; 3) Ev ödevi: Ders kitabından belirlenen materyali öğrenmek. On Birinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Eserin bedii tahlili: a) Komedi türünün özellikleri; b) Bedii dil; c) Eserde realizmin ve satiranın gücü; 3) Eserin sosyal-siyasi ve ahlaki ehemiyyeti, edebiyat ve tiyatro sanatı tarihinde rolü; 4) Ev ödevi: Ders kitabından belirlenen materyali öğrenmek. On İkinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Yazarın gazeteciliği hakkında genel bilgi; 3) Yazarın fıkralarının konusu ve edebî özellikleri; 4) Ev ödevi: Ders kitabından belirlenen materyali öğrenmek. On Üçüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi;

268 254 2) Yazarın hayatı ve edebî faaliyeti hakkında yekûn çalışması; 3) Ev ödevi: Ders kitabından Yeni Hayatın Keşiyinde isimli teorik-bilimsel metni öğrenmek (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976: ). IX. sınıfta Mirza Alekber Sabir in hayatının ve edebî faaliyetinin öğretilmesine 13 saat ayrılmıştır. Bu toplam saat şu şekilde planlaştırılmıştır: 1) M. E Sabir in hayatı: 1 saat 2) Şairin edebî faaliyeti hakkında bilgi: 1 saat 3) Fehle satirik şiiri: 2 saat 4) Sabreyle satirik şiiri: 2 saat 5) Ekinçi satirik şiiri: 2 saat 6) Beynelmilel şiiri: 2 saat 7) Ne Yazayım? satirik şiiri: 2 saat 8) Yekûn çalışması: 1 saat (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976:216). Neriman Nerimanov un hayatının ve edebî faaliyetlerinin öğretilmesine 7 saat ayrılmıştır. Bu süre şu şekilde planlaştırılmıştır: Birinci Saat: 1) Giriş Konuşması; 2) Yazarın hayatı ve faaliyeti hakkında konuşma; 3) Ev ödevi: yazarın biyografisini öğrenmek; gelecek dersler için Nadir Şah piyesini ve ilave okuma materyali olarak Bahadır ve Sona romanını okumak. İkinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Neriman Nerimanov un dram faaliyeti hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Ev ödevi: Yazarın dram faaliyetini ( Nadir Şah trajedisi dışında) öğrenmek; Nadanlık ve Şamdan Bey piyeslerini okumak. Üçüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Nadir Şah piyesinin öğretilmesi: a) Giriş konuşması;

269 255 b) Piyesin ikinci perdesiyle ilgili plak kaydının sınıfta seslendirilmesi; 3) Ev ödevi: Piyesin içeriğinin öğrenilmesi ve bu içerikle ilgili bir plan hazırlamak. Dördüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Piyesin beşinci meclisinin rollare göre okunması; 3) Eserin içeriğiyle ilgili konuşma; 4) Ev ödevi: Nadir Şah karakterinin özelliklerini ansıtan örnekler seçmek ve Azerbaycan dram tarihinde tarihî konuda yazılmış piyesler hakkında bilgi toplamak. Beşinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Piyesin tahlili: a) Piyesin konusu ve yazarın tarihî konuya müracaat etmesinin sebebi; b) Eserin konflikti; c) Nadir Şah karakterinin tahlili; d) Yazarın adaletli şah düşüncesi; e) Diğer karakterler; 3) Ev ödevi: Piesin tahliliyle ilgili olan meseleleri öğrenmek. Altıncı Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Piyesin bedii özellikleri: a) Eserin kurgusu; b) Kompozisyonu; c) Bedii dili; d) Nadir Şah Azerbaycan dram tarihinde tarihî konuda yazılmış trajedi olarak; e) Nadir Şah trajedisinin sahnelenmesi tarihinden ve onun tiyatro sanatı tarihimizde rolü; 3) Ev ödevi: Derste anlatılan konuların öğrenilmesi. Yedinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi;

270 256 2) Neriman Nerimanov un nesri ve gazete eserleri hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Azerbacan edebî tarihinde Neriman Nerimanov un yeri ve ehemiyyeti (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976: ). IX. sınıf edebiyat ders programında Ebdürrehim Bey Hagverdiyev in hayatının ve edebî faaliyetlerinin öğretilmesine 8 saat ayrılmıştır. Bu saatler şu şekilde planlaştırılmıştır: Birinci Saat: 1) E. Hagverdiyev in edebî faaliyeti üzere giriş konuşması; 2) Yazarın biyografisi hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Ev ödevi: Ders kitabından yazarın hayatını okuyarak öğrenmek ve Bahtsız Cavan trajedisini okumak. İkinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Edibin edebî faaliyet yolu hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Ev ödevi: Ders kitabından yazarın edebî faaliyet yolu hakkında verilmiş bilgi çok kısa olduğundan farklı kaynaklardan bu konuyla ilgili bilgi edinmek; Üçüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Dağılan Tifag trajedisinin öğretilmesi: a) Giriş konuşması; b) Piyesin birinci meclisinin rollare göre okunması; c) Okunan bu meclisin içeriğiyle ilgili konuşma. 3) Ev ödevi: Piyesin tamamının okunması, içeriğinin öğrenilmesi ve Necef Bey karakterinin özellikleriyle ilgili kısımlardan örneklerin metinden seçilmesi. Dördüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Eserin içeriğiyle ilgili konuşma; 3) Piyesin tahlili: a) Eserin kurgusu;

271 257 b) Necef Bey ölüme doğru ilerleyen beylerin temsilcisi olarak. 4) Ev ödevi: a) Necef Bey karakterinin öğrenilmesi; b) Sona Hanım karakteriyle ilgili özellikleriyle ilgili kısımlardan örneklerin metinden seçilmesi. c) Odabaşının Hikâyesi ni evde okumak. Beşinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Piyeste yer alan kadın eşitsizliği problemi: Sona Hanım ve Nazlı Hanım hukusuz kadınların temsilcisi olarak; 3) Ev ödevi: a) Kadın karakterlerinin tahlili; b) Yazarın bu karakterlere bakışı; c) Piyeste kullanılan atasözleri, deyimlerin seçilip yazılması. Altıncı Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Eserin edebî tahlili: a) Piyesin kompozisyonu; b) Piyesin dili; c) Yazarın kullandığı tasvir yöntemleri. 3) Piyesin önemi: a) Sosyal-ahlaki açıdan önemi; b) Edebiyat ve tiyatro sanat tarihindeki rolü; 4) Ev ödevi: a) Piyesin edebî özelliklerinin ve öneminin öğrenilmesi; b) Azerbaycan Dramaturgiyası Tarihinde Facianın Yaranması ve İnkişafı konulu konuşma hazırlamak. Yedinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Odabaşının Hikâyesi eserinin öğretilmesi: a) Giriş konuşması;

272 258 b) Hikâyenin içeriğiyle ilgili konuşma. 3) Ev ödevi: Hikâyenin içeriğini öğrenmek. Sekizinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Hikâyenin tahlili: a) Eserin ana düşüncesi; b) Karakterlerin tahlili; c) Eserin bedii tahlili; üslubu ve tasvir vasıtaları. 3) Ev ödevi: Eserin tahlilinin öğrenilmesi ve hikâyeden yola çıkarak Din Hadimlerine Münasibetim konulu kompozisyon yazmak (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976: ). IX. sınıf edebiyat ders programında Firidun Bey Köçerli nin hayatının ve edebî faaliyetlerinin öğretilmesine 3 saat ayrılmıştır. Bu saatler şu şekilde planlaştırılmıştır: Birinci Saat: 1) F. Köçerli nin hayatı ve bilimsel-edebî faaliyeti hakkında öğretmenin anlatımı; a) Yazarın biyografisi; b) Bilimsel-edebî faaliyetinin genel manzarası; 2) Ev ödevi: Ders kitabından F.Köçerli nin hayatını ve edebî faaliyetlerinden İlk Tatkikatlar ve Azerbaycan ın İlk Edebiyat Tarihi bölümlerinin; Edebiyat Müntehabatı ndan ise Azerbaycan Edebiyatı eserinin okunması. İkinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) F. Köçerli nin Mirza Fetheli Ahundov un edebî kişiliğine adadığı araştırma eserleri hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Ev ödevi: Ders kitabından ilgili bölümün; Edebiyat Müntehabatı ndan ise Azerbaycan komedyaları ve Mirza Fetheli Ahundov eserlerinin okunup içerinin öğrenilmesi. Üçüncü Saat:

273 259 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) F. Köçerili nin çağdaş edebiyat ve yazarlar karşısına koyduğu talepler hakkında öğretmenin anlatımı; 3) Ev ödevi: Ders kitabından ilgili nazarî bilginin öğrenilmesi (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976: ). IX. sınıf edebiyat ders programında Garbî Avrupa Edebiyatı başlığı altında William Shakespeare in hayatının, edebî faaliyetlerinin ve Hamlet trajedisinin öğretilmesine 5 saat ayrılmıştır. Bu saatler şu şekilde planlaştırılmıştır: Birinci Saat: 1) William Shakespeare in yaşadığı dönem ve hayatı; 2) Ev ödevi: Ders kitabından (sayfa ) ilgili parçaların içerğini öğrenmek. İkinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) William Shakespeare in edebî hakkında genel bilgi; 3) Ev ödevi: Ders kitabından (sayfa ) ilgili parçayı öğrenmek. Üçüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Hamlet trajedisinin üçüncü perdesinden ikinci sahnenin sınıfta rollare göre okunması; 3) Okunmuş parçanın içeriği üzerinde konuşma; 4) Ev ödevi: Trajedinin tamamının okunması ve içeriğinin öğrenilmesi. Dördüncü Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Trajedinin içeriği üzerinde konuşma; 3) Piyesin tahlili: a) Trajedinin içeriği; b) Eserin kurgusu ve kompozisyonu; 4) Ev ödevi: Ders kitabından (sayfa ) ilgili parçanın öğrenilmesi; Hamlet karakterinin özelliklerini taşıyan kısımların metinden seçilmesi.

274 260 Beşinci Saat: 1) Ev ödevlerinin kontrol edilmesi; 2) Hamlet karakterinin tahlili; 3) Hamlet trajedisinin William Shakespeare in edebî hayatında yeri; 4) William Shakespeare in piyesleri Azerbaycan sahnesinde; 5) Ev ödevi: Ders kitabından (sayfa ) ilgili parçanın öğrenilmesi, her iki ders kitabında da olan soruların cevaplandırılması ve ödevlerin yapılması (IX. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1976: ). Sovyet Döneminde Azerbaycan da X. sınıfta Sovyet edebiyatı da öğretilmiştir. X. sınıfın edebiyat programı üç grup eseri kapsamıştır: 1) Sınıfta geniş öğretilmesi gereken eserler; 2) Öğretmenin günlük plan karakterli anlatımında verilen bilgiyi kapsayan eserler; 3) Öğrencilere ilave okuma için verilen eserler (Karabağlı, 1968:224). X. sınıfta öğretilen Sovyet edebiyatının içeriği şu şekildedir: Giriş: 1) Sovyet edebiyatının özellikleri: 1 saat 2) Parti ve edebiyat: 1 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979:3) Yıllarında Edebiyat: 1) Ekim İnkılâbı ve Azerbaycan edebiyatı: 1 saat 2) Azerbaycan Sovyet edebiyatının yaranması: 1 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979:15-17) Cafer Cabbarlı: 1) Hayatı: 1 saat 2) Edebî faaliyeti. Şiir ve hikâyeleri: 1 saat 3) Dram faaliyetleri: 1 saat 4) Almaz eseri: 2 saat 5) 1905 ci İlde dramı: 2 saat

275 261 6) 1905 ci İlde dramının tahlili: 2 saat Cefer Cabbarl nın dram faaliyetinin edebî özellikleri: 1 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979:21-38) Süleyman Rüstem: 1) Hayatı ve edebî faaliyetleri: 1 saat 2) Elemden Neşeye eserinin tahlili: 1 saat 3) Ana ve Paçtalyon eseri: 2 saat Tebrizim şiirinin okunması ve tahlili: 1 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979:47-56) Hüseyin Cavit: 1) Hayatı ve edebî faaliyetleri: 1 saat 2) Dram faaliyetleri: 1 saat 3) Azer eseri: 2 saat 4) Azer eserinin tahlili: 1 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979:58-64) Yıllarında Edebiyat: 1) yıllarında edebiyat: 1 saat 2) Büyük Vatan Muharebesi döneminde edebiyat: 1 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979:70-73) Samet Vurgun: 1) Hayatı: 1 saat 2) Edebî faaliyetleri: 1 saat 3) Vagif dramının içeriği ve tahlili: 5 saat 4) Muğan eserinin içriği ve tahlili: 3 saat 5) Zencinin Arzuları eserinin içeriği ve tahlili: 2 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979:75-106) Memmed Said Ordubadî: 1) Hayatı ve edebî kişiliği: 2 saat 2) Dummanlı Tebriz eserinin içeriği ve tahlili: 4 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979: )

276 262 Abdulla Şaik: 1) Hayatı ve edebî faaliyetleri: 1 saat 2) Araz romanının içeriği: 1 saat 3) Eserin tahlili: 2 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979: ) Süleyman Rehimov: 1) Hayatı: 1 saat 2) Edebî faaliyetleri:1 saat 3) Mehman eserinin içeriği: 2 saat 4) Eserin tahlili: 2 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979: ) Memmed Rahim: 1) Hayatı: 1 saat 2) Edebî faaliyetleri: 1 saat 3) Leningrad Göylerinde eserinin içeriği: 2 saat 4) Eserin edebî özellikleri: 1 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979: ) Mehdi Hüseyin: 1) Hayatı: 1 saat 2) Edebî faaliyetleri: 1 saat 3) Abşeron eseri içeriği ve tahlili: 4 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979: ) Yıllarında Edebiyat: 3 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979:148) Resul Rza: 1) Hayatı: 1 saat 2) Edebî faaliyetleri: 1 saat 3) Lenin eserinin okunması ve içeriğinin öğrenilmesi: 2 saat 4) Eserin tahlili: 1 saat 5) Eserin edebî özellikleri: 1 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979: ) Mirza İbrahimov: 1) Hayatı ve edebî faaliyetleri: 2 saat

277 263 2) Büyük Dayag eseri: 4 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979: ) Rus Sovyet Edebiyatı Aleksey Maksimoviç Gorki: 1) Hayatı: 1 saat 2) Edebî faaliyetleri: 1 saat 3) Ana romanının okunması ve içeriğinin öğrenilmesi: 3 saat 4) Romandaki ana karakterlerin tahlili: 1 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979:188) SSCB Halkları Edebiyatı: 2 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979: ) Birinci Saat: 1) Aleksey Nikolayeviç Tolstoy; 2) Nikolay Alekseyeviç Ostrovski; 3) Mihail Aleksandroviç Şolohov; 4) Aleksandr Yevdokimoviç Korneyçuk 5) Eduardas Mejelaytis (Litva) 6) August Jakobson (Estonya) 7) Vilis Latsis (Latış) gibi şair ve yazarların eserleri hakkında bilgi verilir. İkinci Saat: 1) Avetik İsahakyan (Ermenistan) 2) Resul Hemzetov (Dağıstan) 3) Gafur Gulam (Özbek) 4) Mirzo Tursunzade (Tacik) 5) Berdı Kerbabayev (Türkmen) 6) Muhtar Auezov (Kazak) 7) Cengiz Aytmatov (Kırgız) 8) Musa Celil (Tatar) şair ve yazarların eserleri hakkında bilgi verilir. Çağdaş Batı Edebiyatı: 2 saat (X. Sınıfta Edebiyat Dersleri, 1979: ) Birinci Saat: 1) Bertolt Breht Kuraj Ana ve Çocukları ; 2) Anna Seghers Yedinci Haç ; 3) Teodor Draizer Amerika Faciası

278 264 İkinci Saat: 1) Ernest Hemingway; 2) Nazım Hikmet; 3) Julius Fuçik. Görüldüğü üzere, Azerbaycan da Sovyet edebiyatının öğretilmesinde en önemli yer sosyalist realizmine ayrılmıştır. Bu edebiyatı öğretirken öğretmenin Sovyet edebiyatının dünyada en gelişmiş, en inkılabî edebiyat olduğunu anlatması, burada edebiyatın partinin düşüncelerini yaymak için var olduğundan ve halk için hizmet verdiğinden bahsetmesi gerekmiştir Bağımsızlık Sonrası Azerbaycan daki Liselerde Edebiyat Öğretimi Bağımsızlık Sonrasında Ders Programlarında Azerbaycan Edebiyatının Yeri Bağımsızlık sonrasında Azerbaycan da gerçekleştirilen eğitim reformu ortaöğretimde de edebiyat programlarının yenileştirilmesini göz önünde bulundurmuştur edebiyat programından sonra hazırlanan 2003 edebiyat programı bu yeniliğin göstergesi olmuştur. Bu programda artık bağımsız olan Azerbaycan Cumhuriyeti nin liselerinde öğretilen edebiyat dersinin amacının Azerbaycan ın millî edebiyatı, medeniyeti ve geleneklerini aşılamak olduğu şöyle açıklanmıştır: Edebiyat öğretiminin asıl amacı yüksek düşünceye ve edebî değere sahip olan eserlerin öğrenilmesi esasında öğrencilerin bakış açısını genişletmek, millî ve beynelmilel manevi değerleri benimsetmek, sonuç olarak onların vatansever bir ruhta terbiye edilmesine yadımcı olmaktır (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sınıfları Üçün Edebiyyat Programı, 2003:3) edebiyat programının giriş kısmında genelöğretim okullarının eğitim sistemi şu şekilde gösterilmiştir: a) İptidaî (ilk) öğretim (I-IV. sınıflar) b) Esas öğretim (V-IX. sınıflar)

279 265 c) Orta öğretim (X-XI. sınıflar) (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sınıfları Üçün Edebiyyat Programı, 2003:5) Programa göre, V. sınıftan itibaren edebî eserlerin değeri öğrencilere kavratılmalıdır. IX. sınıfı bitiren öğrencilerin ise Azerbaycan edebiyatının genel gelişim yolu hakkında fikir edinmeleri sağlanmalıdır. Programda V-IX. sınıflarda edebiyat öğretiminin esas görevleri şu şekilde sıralanmıştır: a) Edebiyat hakkında fikir kazandırmak, edebiyatın özelliklerini, güzelsanatın diğer türleriyle benzer ve farklı taraflarını anlatmak; b) Edebiyatın iki kolu olan sözlü ve yazılı edebiyatın özelliklerini, benzer ve farklı taraflarını mukayeseli bir şekilde öğretmek; c) Sözlü ve yazılı edebiyatın en yaygın türleri hakkında bilgi vermek; d) Azerbaycan edebiyatının genel gelişme yoluyla ilgili bilgi vermek; e) Dünya edebiyatından seçilen eserler hakkında bilgi vermek; f) Edebî bilgileri benimsetmek; g) Edebî metnin okunması ve tahliliyle ilgili alışkanlıklar kazandırmak; h) Öğrencilerin okuma becerilerini geliştirmek; i) Öğrencilerde sözlü ve yazılı anlatım becerilerini geliştirmek (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sınıfları Üçün Edebiyyat Programı, 2003:5-6). Tarihî-edebî prensiplere göre hazırlanan X-XI. sınıfların edebiyat programları V-IX. sınıflarda kazanılmış bilgi ve becerilerin derinleştirilmesi ve geliştirilmesine dayanmaktadır. Bu program, XI. sınıfı bitiren öğrencilere muhtelif dönemlerde ve türlerde yazılmış herhangi bir edebî eseri estetik olarak kavramak ve tahlil etmek becerisini kazandırmayı amaçlamaktadır. X-XI. sınıf edebiyat programları şu görevlerin gerçekleşmesine yönelik hazırlanmıştır: a) Söz sanatının mahiyeti, kanunları hakkında gerekli düşünceyi geliştirmek; b) Muhtelif edebî dönemler arasındaki farkları ve benzerlikleri kavratmak; d) Azerbaycan edebiyatının millî değerlerini, gelişim süreci ve dünyadaki önemi hakkında fikir kazandırmak (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sınıfları Üçün Edebiyyat Programı, 2003:6). Programda, sıralanan bu görevlerin gerçekleştirilebilmesi için edebiyat dersinin öğretilmesine sistemli bir şekilde yaklaşılması gerektiği belirtilmiştir. Bunun için edebî

280 266 akımların, edebî üslubun, edebiyat ve güzelsanatların diğer türlerinin, edebiyatın ilişkili olduğu diğer bilim dallarının, özellikle Azerbaycan Türkçesinin ve dilbiliminin, Azerbaycan tarihinin, felsefî fikir akımlarının öğretilmesine bir bütün olarak yaklaşılması gerektiği vurgulanmıştır edebiyat programında uzun süre kullanılan ve edebiyatın öğretilmesinde önemli rol oynayan eski programlardaki her şeyin bir kenara atılmadığı ve Nizami Gencevî, Nesimi, Fuzulî, Hataî, Molla Penah Vagif, Mirza Fetheli Ahundov, Mirza Alekber Sabir, Celil Mehmetkuluzâde, Hüseyin Cavit, Cafer Cabbarlı, Samet Vurgun vb. ediplerin programda kendi yerlerini almaya devam ettiği gibi özellikler şöyle vurgulanmıştır: Program kaç kez değişirse değişsin bu edipler programdaki yerlerini kaybetmemelilidir. Lakin zaman değiştikçe onların edebî eserlerinden bazılarının öğretilmesine yaklaşım değişebilir (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sınıfları Üçün Edebiyyat Programı, 2003:7) edebiyat programının içeriği ve yapısı V-IX. sınıflar ve X XI. sınıflara yönelik düzenlenmiştir. V-IX. sınıfların edebiyat programı, öğrencilerin ilgisine, yaş ve bilgi seviyesine göre onlarda Azerbaycan edebiyatı hakkında temel bilgilerin şekillenmesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Programda yer alan okunması, öğrenilmesi ve ezbelenmesi daha kolay türlerin V-VI. sınıflarda; daha karmaşık bilgiler, yazar ve şairlerin hayatlarının, edebî kişiliklerinin VIII-IX. sınıflarda öğretilmesine dikkat edilmiştir. Böylece, VIII-IX. sınıflarda yazarların hayatı ve edebî kişiliği hakkında verilen bilgilerle X-XI. sınıflarda öğretilecek eserler için bir zemin hazırlamak düşünülmüştür. Programda öğrencilerin sözlü anlatım becerilerinin geliştirilmesi için özel saatler ayrılmıştır. Bu doğrultuda yapılan çalışmalarla öğrencilerde edebî zevke olan hassas münasebetin oluşturulması; sözün, fikrin anlam inceliklerini hissetmek becerilerinin şekillendirilmesi amaçlanmıştır. Ders dışındaki kitap okuma çalışmaları için de programda saatler ayrılmıştır. Bu kitap okuma çalışmalarının asıl amacı, öğrencilere herhangi bir konu hakkında bilgi

281 267 vermek ve okuma alışkanlığı kazandırmaktır. Programda ders dışındaki kitap okuma çalışmaları için kitap isimleri de verilmiştir. Ancak öğretmenlerin duruma göre bu eserlerin yerine başka eserlere okutabilecekleri de belirtilmiştir. Daha önceki yılların edebiyat programında Azerbaycan edebiyatının edebî-tarihî prensibe göre öğretilmesi üç sınıfta IX, X. ve XI. sınıflarda - gerçekleştirilmiştir. Ancak 2003 edebiyat programında bu konular X. ve XI. sınıflarda öğretilmektedir. X. sınıfın programı en kadim devirden XX. yüzyıla kadar olan edebiyatı ihtiva etmektedir. XX. yüzyıl Azerbaycan edebiyatı ise tamamen XI. sınıf programında yer almaktadır. Her iki sınıfın da programında dünya edebiyatından seçilmiş eserler yer almaktadır. X- XI. sınıf edebiyat programı, daha çok sanatçıların hayatlarını ve edebî kişiliklerini tanıtmayı, bir veya birden fazla eserin geniş bir şekilde öğretilmesini amaçlamaktadır. Programda öğrencilerin bağımsız okumaları için eser isimleri de verilmiştir. Bu eserlerin okunmasıyla yazarlar hakkında daha önce öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesi amaçlanmıştır. X-XI. sınıfların edebiyat programına edebiyat nazariyesinden kavramların da öğretilmesi dâhil edilmiştir. Bununla V-IX. sınıflarda kazanılmış bilgilerin derinleşmesi ve daha karmaşık edebî kavramların kavratılması amaçlanmıştır. Edebiyat programı, X-XI. sınıflar için iki varyantta A ve B varyantlarındahazırlanmıştır. A varyantı esas varyanttır. Bu varyant, daha geneldir ve bu varyantta devlet standartlarının talepleri dikkate alınmıştır. B varyantı ise temel eğitim planının okula uygun olarak hazırlanmış şeklidir. Bu varyant, okullara göre farklılık gösterebilmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi, 2003 programına kadar Azerbaycan edebiyatının edebî-tarihî prensip esasında öğretilmesi IX, X. ve XI. sınıflarda gerçekleştirilebilmiştir edebiyat programına göre bu sınıflarda öğretilen edebiyat konuları incelendiğinde IX. sınıfta edebiyat dersine toplam 108 saat ayrıldığını görebiliyoruz. Bu toplam saatin 29 saati birinci yarıda; 23 saati ikinci yarıda; 29 saati üçüncü yarıda ve 24 saati dördüncü yarıda öğretilmiştir edebiyat programına göre IX. sınıfta öğretilen edebiyat konuları şunlardır:

282 268 I. Yarı (29 saat) 1.Ders: Giriş. Edebiyat hakkında bilgi verilir. Azerbaycan edebiyatının dünya edebiyatına tesiri anlatılır. 2, 3, 4. Dersler: Azerbaycan ın sözlü halk edebiyatı; sözlü halk edebiyatının genel özellikleri; sözlü halk edebiyatında kullanılan nazım biçimleri ve edebî türler anlatılır. 5, 6, 7. Dersler: Kitab-i Dede Korkut destanının konusu, içeriği ve oluşum tarihi; eserde yer alan vatan sevgisi ve düşmanlara karşı mücadeleler anlatılır; destan sözlü halk edebiyatının kadim âbidesi olarak tanıtılır. 8, 9, 10. Dersler: Salur Kazan ın Evinin Yağmalanması boyunun okutulur; destanın anlatılır ve tahlili yapılır. 11, 12, 13. Dersler: Azerbaycan edebiyatının ortak kaynakları; eski Türk destanları ve yazılı dönemden bahsedilir. Birinci derste Türk destanlarının yaranması, Azerbaycan edebiyatının ortak kaynakları hakkında bilgi verilir. Yaratılış, Alp Er Tunga, Şû, Oğuz Kağan, Ergenekon, Göç destanları anlatılır. Destanlarda Türklerin başından geçen olaylar anlatılır ve bu destanların tarihî ehemiyyetinden bahsedilir. İkinci derste kadim Türk yazılı âbidelerinden Orhun Yenisey yazıtları hakkında bilgi verilir. Bu yazıtların yarandığı devir; Türk tayfalarının birleşip bir devlet kurması; Türklerin düşmanlarla yaptıkları savaşlar anlatılır. Üçüncü derste Yusuf Has Hacib in yaşadığı dönemden; Kutadgu Bilig den ve Nizami Gencevî nin Yusuf Has Hacib e yaklaşımından bahsedilir. 14. Ders: Öğrencilere daha önceden bilgi verilmiş ve tahlil edilmiş bir konu hakkında kompozisyon yazdırılır. Bu derste öğrencilerden Sözlü halk edebiyatının özellikleri ve Muhabbet ve kahramanlık destanları konularından biri seçilerek kompozisyon yazmaları istenir. 15, 16, 17, 18. Dersler: XIII. yüzyıla kadar Azerbaycan edebiyatı hakkında bilgi verilir.

283 269 19, 20, 21, 22. Dersler: Nizami Gencevî nin yaşadığı dönem, edebî kişiliği, eserleri, gazellerinde aşkın terennümü hakkında bilgi verilir. 23, 24, 25, 26, 27. Dersler: Nizami Gencevî nin eserlerinin geniş tahlili yapılır. Hamse ye dâhil olan mesnevilerin içeriği ve özeti hakkında bilgi verilir. 28, 29. Dersler: Edebiyat nazariyesinden verilen bilgiler sistemleştirilir (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, 1999:88-92). II. Yarı (23 saat) 1, 2, 3, 4, 5. Dersler: Nizami Gencevî nin Hamse si, Husrev ve Şirin mesnevisinin konusu, içeriği üzerinde çalışma yapılır; Husrev, Şirin ve Ferhat karakterleri tahlil edilir; Nizami Gencevî ile sözlü halk edebiyatı arasındaki ilişkilerden; onun Azerbaycan ve dünya edebiyatındaki yerinden bahsedilir. 6, 7, 8, 9. Dersler: XIII-XIV. Yüzyıllar Azerbaycan edebiyatı; ana dilinde yazılan şiirin inkişafı; Hasanoğlu nun gazeli; Destan-i Ahmed Haremi eserinin içeriği ve özellikleri hakkında bilgi verilir. 10. Ders: Öğrencilerden Nizami Gencevî nin hayatında müterakki düşünceler ve Husrev ve Şirin eserinde Husrev ve Ferhat karakterleri konularından biri seçilerek kompozisyon yazmaları istenir. 11, 12, 13, 14. Dersler: Kadı Burhaneddin in hayatı, edebî faaliyetleri, gazelleri, tuyuğları hakkında bilgi verilir; tuyuğ nazım biçimi anlatılır. 15, 16, 17, 18. Dersler: İmadeddin Nesimi nin hayatı, edebî faaliyetleri hakkında bilgi verilir; Sığmazam redifli gazeli okutulur ve tahlil ettirilir; gazel hakkında bilgi verilir. 19, 20. Dersler: Nesimi nin Dilbera men senden ayrı... gazelinin konusu açıklanır ve gazel incelenir. 21. Ders: Edebiyat nazariyesinden verilen bilgiler sistemleştirilir.

284 270 22, 23. Dersler: Genel tekrar yapılır (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, 1999:92-95). III. Yarı (29 saat) 1, 2, 3, 4. Dersler: Şah İsmail Hatai nin hayatı, edebî faaliyetleri hakkında bilgi verilir; Dehnâme eserinin içeriği üzerinde çalışma yapılır. 5, 6, 7. Dersler: Dehnâme eserinin tahlili yapılır; konusu, edebî özelliklerinden bahsedilir. 8, 9. Dersler: Fuzulî nin hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi verilir. 10, 11, 12. Dersler: Meni candan usandırdı... matlalı gazeli okunur; gazelin içeriği üzerinde inceleme yapılır ve gazel tahlil edilir. 13, 14, 15. Dersler: Padşah-i Mülk kıtası okunur; kıtanın içeriği incelenir ve kıta tahlil edilir. Aruz vezni, gazel ve kıta hakkında edebî bilgiler verilir. 16, 17, 18, 19. Dersler: Leyla ve Mecnun mesnevisinin içeriği incelenir ve eser tahlil edilir. 20, 21. Dersler: Nizami ve Fuzulî nin Leyla ve Mecnun mesnevilerinin mükayeli tahlili yapılır. Fuzulî nin Leyla ve Mecnun mesnevisi ana dilinde yazılmış epik şiirin zirvesi gibi anlatılır. Fuzulî nin Azerbaycan ve dünya edebiyatına tesirlerinden bahsedilir. 22. Ders: Öğrencilerden Fuzulî nin Lirikası ve Fuzulî nin Leyla ve Mecnun u Anadilli Epik Şiirin Zirvesi gibi konularından biri seçilerek kompozisyon yazmaları istenir. 23, 24, 25. Dersler: XVII XVIII. asırlar Azerbaycan hakkında bilgi verilir. Bu asırlarda yaşayan Emanî, Mesihî, Saib, Gövsî, Fedaî vb. şairlerin Fuzulî ananelerine sadık kalmalarından bahsedilir.

285 Ders: Öğrencilere âşık edebiyatı hakkında genel bilgi verilir. Halk âşıklarından Hasta Gasım ın, Abbas Tufarganlı nın edebî kişilikleri anlatılır. 27. Ders: Edebiyat nazariyesinden öğretilen bilgiler sistemleştirilir. 28, 29. Ders: Genel tekrar yapılır (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, 1999:95-98). IV. Yarı (24 saat) 1, 2, 3. Dersler: Halk âşıklarından Sarı Âşık ın hayatı ve edebî faaliyetlerinden bahsedilir. XVIII. Asırda yaranan destanlar hakkında genel bilgi verilir. 4, 5, 6. Dersler: Köroğlu destanından alınan parçalar incelenir. 7, 8. Dersler: Köroğlu destanı tahlil edilir. Destanın konusu, ana düşüncesi anlatılır. Destanda yer alan halk mücadelesi, Köroğlu ve onun delileri hakkında bilgi verilir. Destan türünün özelliklerinden bahsedilir. 9, 10. Dersler: M. P. Vagif in hayatı, edebî faaliyetleri hakkında bilgi verilir. Realizm akımının özelliklerinden bahsedilir. 11, 12. Dersler: Peri koşması okunur, bu koşmanın içeriği incelenir ve tahlili yapılır. 13, 14, 15. Dersler: Görmedim muhammesi okunur, tahlil edilir. Bak redifli gazel okunur ve tahlil edilir. Muhammes türü hakkında bilgi verilir. 16, 17, 18. Dersler: Firdevsi nin hayatı, edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. Rüstem ve Söhrab destanının içeriği incelenir ve tahlili yapılır. 19. Ders: M. P. Vagif in Lirikası ve Vagif Şiirinde Halkın Yeri ve Realizm konularından biri seçilerek kompozisyon yazdırılır.

286 272 20, 21, 22, 23. Dersler: Ali Şir Nevaî nin hayatı ve edebî kişiliği; kasideleri, gazelleri, tuyuğları, kıtaları ve rubaileri hakkında bilgi verilir. Ferhat ve Şirin destanının içeriği, mefkûrevî yönü ve edebî özelliklerinden bahsedilir; Nizami nin Ferhat ve Şirin eseriyle mukayese edilir. 24. Ders: Edebiyat nazariyesinden anlatılan bilgiler sistemleştirilir. 25, 26. Dersler: Yıl içinde öğrenilenlerin tekrarı yapılır (Ümumtehsil Mekteblerinin V- XI. Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, 1999:98-102). X. sınıfta edebiyat dersine toplam 108 saat ayrılmıştır. Bu toplam saatin 29 saati birinci yarıda; 23 saati ikinci yarıda; 29 saati üçüncü yarıda ve 27 saati dördüncü yarıda verilmiştir edebiyat programına göre X. sınıfta öğretilen edebiyat konuları şunlardır: I. Yarı (29 saat) 1. Ders: Giriş. XIX. asrın başlarında Azerbaycan da olan hâdiseler hakkında bilgi verilir. Azerbaycan edebiyatının yüzyıllara göre farklılıklarından ve her yüzyılının özelliğinden bahsedilir. XIX.-XX. yüzyılın özellikleri açıklanır. 2, 3, 4. Dersler: Rusya-İran savaşları sırasında Azerbaycan daki durumdan ve bu dönemdeki edebî faaliyetlerden bahsedilir. Bu dönemde yaşamış Heyran Hanım, A. Bakıhanov, İ. Gutgaşınlı, Mirza Fetheli Ahundov, G. Zakir, M.V. Nadim gibi ediplerin edebî faaliyetleri hakkında bilgi verilir. XIX. yüzyılın başlarında Azerbaycan edebiyatında şiirin çok önemli bir yere sahip olduğu öğrencilere açıklanır. 5, 6. Dersler: Epik şiirin özelliklerinden, şiirde eğitimcilik eğilimlerinden ve satirik şiirin yaranmasından bahsedilir. Bu dönem içerisinde A. Bakıhanov dan ve G. Zakir den seçilen manzum şiirler öğrencilere tanıtılır. 7, 8, 9. Dersler: Nesir türlerinden bahsedilir. Heyran Hanım, A. Bakıhanov, M.Ş. Vazeh, İ. Gutgaşınlı nın eserleri hakkında bilgi verilir.

287 273 10, 11. Dersler: G. Zakir in hayatından, edebî faaliyetlerinden, lirik şiirlerinden bahsedilir. Badi-seba, söyle menim yarıma koşması okunur ve incelenir. 12, 13. Dersler: G. Zakir in Eyler redifli muhammesi ve Durnalar redifli koşması okunur ve incelenir. 14, 15. Dersler: Haber alsan bu vilanın ehvalın satirik şiiri okunur ve incelenir. Satirik şiir hakkında daha ayrıntılı bilgi verilir. 16, 17. Dersler: yıllarda Azerbaycan daki siyasi durumdan; eğitimcilik düşüncelerinin harekete geçirilmesinden; millî dramın ve tiyatronun yaranmasından bahsedilir. 19, 20. Dersler: Hasan Bey Zerdabî den Azerbaycan millî basınının kurucusu gibi bahsedilir. Lirik şiirin inkişafından, edebî meclislerden, Bahar Şirvanî, Hurşudbanu Natevan, Mirza Bakış Nadim gibi sanatçılardan bahsedilir. 21. Ders: G. Zakir in lirikası, G. Zakir in satiraları, Ben mutluluğu neyde görüyorum? konularından biri seçilerek kompozisyon yazdırılır. 22, 23. Dersler: Mirza Fetheli Ahundov un hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi verilir. Onun Zemaneden Şikâyet ve Puşkin in ölümü üzerine yazdığı Matem Kasidesi şiirlerinden bahsedilir. 24, 25, 26. Dersler: Mirza Fetheli Ahundov un dram faaliyetlerinden bahsedilir. Hekayet-i Müsyö Jordan ve Derviş Mesteli Şah eserinin içeriği hakkında bilgi verilir ve eser incelenir. Dram ve komedi türleri hakkında bilgi verilir. 27, 28, 29. Dersler: Edebiyat nazariyesinden öğretilen bilgiler sistemleştirilir (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, 1999: ). II. Yarı (23 saat) 1, 2. Dersler: Aldanmış Kevakib eserinin içeriği incelenir; Şah İsmail karakterinin ve eserde yer alan diğer karakterlerin özellikleri açıklanır.

288 Ders: Aldanmış Kevakib eserinin tahlili yapılır. Eserin dili, üslubu, Azerbaycan edebiyatı tarihindeki yeri öğretmen tarafından açıklanır. 4, 5. Dersler: Seyit Ebülgasim Nebatî nin hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. Eşg camından içen kimsene hüşyar olmaz gazeli okunur ve incelenir. 6, 7. Dersler: S.E. Nebatî nin Gelsin, gelmesin koşması okunur ve incelenir. 8, 9, 10. Dersler: S.E. Şirvanî nin hayatı, esebî kişiliği hakkında bilgi verilir. Olmasaydı gam-ı eşgin dili viranımda gazeli okunur ve incelenir. 11, 12, 13. Dersler: Guş Kıl muhammesi okunur ve incelenir. Aruz vezni hakkında daha ayrıntılı bilgiler verilir. Âlimlere mezemmet eden cahillere satirik şiiri okunur ve incelenir. 14. Ders: Mirza Fetheli Ahundov un Aldanmış Kevakib Eserinde Esas Suretlerin Tahlili, S.E. Şirvanî nin Satiralarında Tenkit Hedefleri, Vatan Karşısında Kendi Borcumu Neyde Görüyorum? konularından biri seçilerek öğrencilere kompozisyon yazdırılır. 15. Ders: XIX. asrın Yıllarının sosyal ve medeni durumundan; edebiyatta sosyal heyecan ve eğitimcilik düşüncelerinin güçlenmesinden bahsedilir. 16, 17. Dersler: Halhali ve onun Selebiyye mesnevisi; M.E. Talıbov, H.Z. Marağayî hakkında bilgi verilir. M.E. Talıbov un Kitab Yüklü Eşşek eserinden; Marağayî nin İbrahim Beyin Seyahetnamesi eserinden bahsedilir. 18, 19, 20. Dersler: N.B. Vezirov un hayatı, edebî faaliyetleri hakkında bilgi verilir; Müsibet-i Fahreddin eseri okunur. 21, 22, 23. Dersler: Edebiyat nazariyesinden öğrenilen bilgiler sistemleştirilir. III. Yarı (29 saat)

289 275 1, 2. Dersler: Müsibet-i Fahreddin eserinin içeriğinden bahsedilir. Fahreddin Bey, Saadet Hanım vb. karakterler tahlil edilir. Trajedi türü hakkında bilgi verilir. 3, 4. Dersler: XIX. yüzyıl âşık şiiri; Âşık Alı, Molla Cuma hakkında bilgi verilir. 5, 6, 7. Dersler: Âşık Alesker in hayatı, edebî kişiliği hakkındabilgi verilir. Yaylag şiiri okunur ve incelenir. 8, 9. Dersler: Görmedim redifli koşma; A Yağa Kar, Kar redifli tecnis okunur ve incelenir. Âşık şiirinin türlerinden bahsedilir. Koşma hakkındaki önceden verilen bilgiler hatırlatılır; tecnis hakkında bilgi verilir. 10, 11. Dersler: XX. yüzyılın başlarında Azerbaycan daki sosyal-siyasi durumdan; basının, tiyatronun, edebî tenkidin inkişafından bahsedilir. Şeyh Muhammet Hiyabanî ve Ahmed Bey Ağaoğlu hakkında bilgi verilir. 12, 13. Dersler: Tenkidî realizm hakkında bilgi verilir. Molla Nasreddin dergisinden; Azerbaycan edebiyatında romantizmden; Füyuzat dergisinden bahsedilir. Edebî tenkit hakkında bilgi verilir. XX. yüzyıl realizminin asıl özelliklerinden; bu dönemde Azerbaycan realizminin önemli temsilcilerinden olan C. Mehmetkuluzâde den, Mirza Alekber Sabir den, E. Hagverdiyev den, E. Nezmi den, E. Gemküsar dan, Mirzali Mecüz den bahsedilir. 14, 15, 16. Dersler: C. Mehmetkuluzâde nin hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. Danabaş Kendinin Ehvalatları isimli eseri okunur. 17, 18, 19. Dersler: Danabaş Kendinin Ehvalatları eserinin içeriği incelenir. Yazar, üslubu ve eser hakkında bilgi verilir. 20, 21. Dersler: Anamın Kitabı eseri okunur, içeriği incelenir. 22, 23. Dersler: N. Vezirov un Müsibet-i Fahreddin Eseri. Azerbaycan Edebiyatı Tarihinde İlk Facia gibi, Âşık Alesker Koşma Ustadı gibi, C. Memmedkuluzâde nin Danabaş Kendinin Ehvalatları Eserinde Esas Obrazların

290 276 (Hudayar Bey, Muhammethesen Emi ve Zeynep) Seciyelendirilmesi konularından birini seçerek öğrencilere kompozisyon yazdırılır. 24, 25. Dersler: Mirza Alekber Sabir in hayatı, edebî kişiliği hakkında bilgi verilir; Settarhan şiiri okunur ve incelenir. 26, 27. Dersler: Mirza Alekber Sabir in Ürefa Marşı şiiri okunur ve incelenir. 28, 29. Dersler: Edebiyat nazariyesinden öğrenilen bilgilerir sistemleştirilir (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, 1999: ). IV. Yarı (27 saat) 1, 2. Dersler: Kim Ne Deyer Bizde Olan Geyrete şiiri okunur ve incelenir. 3, 4. Dersler: Yaşamak İster İsek şiiri okunur ve incelenir. Satirik şiir ve satirik üslup hakkında bilgi verilir. 5, 6. Dersler: Neriman Nerimanov un hayatı, edebî kişiliği hakkında bilgi verilir; Pir eserinin eleştiri hedefleri açıklanır. 7, 8. Dersler: Nadir Şah trajedisi okunur ve incelenir; tarihî trajedi hakkında bilgi verilir. 9. Ders: Muhammet Hadi nin hayatı, edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. 10, 11. Dersler: M. Hadi nin İnsanların Tarihi Faciaları eseri okunur ve incelenir. 12, 13. Dersler: ci yıllarda Azerbaycan da sosyal ortam ve Mehmet Emin Resulzâde hakkında bilgi verilir. 14, 15. Dersler: ci yıllarda şiir ve dram türleri hakkında bilgi verilir. Bu devirde edebî sürece yön veren öncü şairler, onların eserleri ve eserlerindeki meseleler hakkında bilgi verilir. Ahmet Cevat ın, Aliabbas Müznib in, Samet Mensur un edebî

291 277 faaliyetlerinden ve kısaca eserlerinden bahsedilir. Bu dönemde dram eserlerinin meydana gelmesinden, Hüseyin Cavit in İblis trajedisi tahlil edilir. C. Cabbarlı nın Edirne Fethi piyesi hakkında bilgi verilir. 16. Ders: Mirza Alekber Sabir Azerbaycan da Yeni Tip Satiranın Banisi gibi, Nadir Şah Eserinde Nadir Şah Sureti, En Çok Sevdiğim Kahraman konularından biri seçilerek öğrencilere kompozisyon yazdırılır. 17, 18, 19. Dersler: A. S. Puşkin in hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. Yevgeniy Onegin isimli manzum romanının içeriğinden bahsedilir ve eser incelenir. Manzum roman hakkında bilgi verilir. 20, 21, 22. Dersler: Namık Kemal in hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. Vatan yahut Silistre eserinin içeriği incelenir. 23, 24. Dersler: Jack London un hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. Hayat Aşkı hikâyesinin içeriği incelenir. 25, 26, 27. Dersler: Edebiyat nazariyesinden öğrenilen bilgiler sistemleştirilir (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, 1999: ) XI. sınıfta edebiyat dersine toplam 102 saat ayrılmıştır. Bu toplam saatin 24 saati birinci yarıda; 22 saati ikinci yarıda; 33 saati üçüncü yarıda ve 23 saati dördüncü yarıda verilmiştir edebiyat programına göre XI. sınıfta öğretilen edebiyat konuları şunlardır: I. Yarı (24 saat) 1, 2. Dersler: Edebî miras meselesine münasebet bildirilir. Sovyet Edebiyatı anlayışı, onun objektif ve sınırlı yönleri açıklanır. 3, 4. Dersler: yıllarda edebiyat, medeniyet sahasında ideolojik yönlerden ve edebiyatta demokratik ananelerin devamından bahsedilir. C. Mehmetkuluzâde, M. A. Sabir, N. Nerimanov, E. Hakverdiyev, N. Vezirov, S. S. Ahundov, C. Cabbarlı, Ü.

292 278 Hacıbeyov, M. E. Resulzâde gibi sanatçıların ideolojik-siyasi münasebeti anlatılır. C. Mehmetkuluzâde, XX. yüzyıl Azerbaycan edebiyatında Molla Nasreddin satirik dergisinin ve edebî okulunun kurucusu olarak incelenir. 5, 6, 7. Dersler: Repressiyanın edebiyata ve maneviyata vurduğu darbeden; repressiya kurbanı olmuş yazarlarımızdan Seyit Hüseyin, Hüseyin Cavit, Hacı Kerim Sanılı, Gafur Kantemir, Büyükağa Talıblı, Tağı Şahbazî Simurg, Ahmet Cevat, Mikail Müşfikbahsedilir. 8, 9, 10. Dersler: Cafer Cabbarlı nın hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. 11, 12, 13. Dersler: Cafer Cabbarlı nın Oktay Eloğlu eserinin içeriği incelenir. 14, 15, 16. Dersler: Hüseyin Cavit in hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. Şiirlerinde ve dram eserlerinde millî manevi problemlerin inkişafından; romantizm akımının eserlerine yansımasından bahsedilir. 17, 18, 19, 20. Dersler: İblis trajedisi incelenir; manzum dram hakkında bilgi verilir. 21. Ders: C. Cabbarlı nın Millî Dramın İnkişafında Rolü, C. Cabbarlı nın Oktay Eloğlu Eserinde Oktay ın Millî Tiyatro Yaratmak ve İnkişaf Ettirmek Arzuları, Kahramanlar Ölmez konularından biri seçilerek öğrencilere kompozisyon yazdırılır. 22. Ders: Edebiyat nazariyesinden öğrenilen bilgiler sistemleştirilir. 23, 24. Ders: Dönem içinde öğrenilenlerin genel tekrarı yapılır (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, 1999: ). II. Yarı (22 saat) 1, 2. Dersler: Y. V. Çemenzeminli nin hayatı ve edebî kişiliği hakkında genel bilgi verilir.

293 279 3, 4, 5, 6. Dersler: Y. V. Çemenzeminli nin Kan İçinde romanının içeriği hakkında bilgi verilir ve roman incelenir. Tarihî romanın özelliklerinden bahsedilir. 7, 8. Dersler: Mikail Müşfik in hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. 9. Ders: Mikail Müşfik in Yine O Bağ Olaydı şiiri okunur ve incelenir. Lirik şiirin genel özellikleri hakkında bilgi verilir. 10. Ders: Elmas Yıldırım ın hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. 11, 12. Dersler: Elmas Yıldırım ın Kara Destan isimli eseri okunur ve incelenir. 13, 14, 15. Dersler: yıllarda Azerbaycan edebiyatı hakkında bilgi verilir. Savaş yıllarında ve savaş yıllarından sonraki edebiyattan bahsedilir. Bu devirde S. Vurgun, S. Rüstem, R. Rza, M. Rahim, Osman Sarıvelli, Ordubadî, S. Rehimov, M. Celal, Mehdi Hüseyin vb. sanatçıların eserlerindeki savaş konusundan bahsedilir. 16, 17, 18. Dersler: Samet Vurgun un hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. Aygün eserinin konusu anlatılır ve eser incelenir. Manzum şiirin özellikleri açıklanır. 19. Ders: Y. V. Çemenzeminli nin Kan İçinde Romanında Vagif Karakteri, S. Vurgun un Aygün Eserinde Aile Münasebetlerinin Real Tasviri, Onlar Vatan Uğrunda Savaşmışlar konularından biri seçilerek öğrencilere kompozisyon yazdırılır. 20. Ders: Öğrenilen edebî bilgiler sistemleştirilir. 21, 22. Dersler: Genel tekrar yapılır (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, 1999: ). III. Yarı (33 saat) 1, 2, 3, 4. Dersler: Samet Vurgun un Vagif dramının konusu hakkında bilgi verilir ve eser incelenir. Manzum dramın özellikleri anlatılır.

294 280 5, 6. Dersler: Süleyman Rüstem in hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. Tebrizim şiiri okunur ve incelenir. 7, 8. Dersler: Ana ve Paçtalyon eseri okunur ve incelenir. 9, 10. Dersler: Süleyman Rehimov un hayatı ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilir. 11, 12, 13. Dersler: Süleyman Rehimov un Mehman eserinin konusu incelenir. 14, 15. Dersler: Savaştan sonraki yıllarda Azerbaycan edebiyatının inkişafı hakkında bilgi verilir. Güney Azerbaycan da meydana gelen inkılabî hâdiselerin ediplerin sanatına olan etkisinden bahsedilir. Balaş Azeroğlu, Ali Tude, Medine Gülgün, Höküme Billurî gibi Güney Azerbaycan ediplerinin sanatlarının özellikleri anlatılır. 16, 17. Dersler: Muhammethüseyin Şehriyar ın hayatı ve edebî sanatı hakkında bilgi verilir. 18, 19, 20. Dersler: Haydarbabaya Selam şiiri okunur ve incelenir. 21, 22, 23. Dersler: Edebiyatta yeni dönemden, yıllar edebiyatından, yeni sosyal-edebî özelliklerden, şahsiyete olan hayranlığın döneme vurduğu darbelerden bahsedilir. Burada 1937 yılında yapılan repressiya ve daha sonraki repressiyalar hakkında bilgi verilir. M. İbrahimov, R. Rza, İ. Hüseynov, B. Bayramov, İ. Şıhlı, B. Vahabzâde, İ. Efendiyev, M. Hüseyin, N. Hazri gibi sanatçıların edebî sanatına dikkat çekilir. 24, 25. Dersler: 60 lı yılların edebî nesli olan İ. Hüseynov, E. Kerim, H. Rza, Gabil, E. Kürçaylı, N. Hasanzâde vb. sanatçılar hakkında bilgi verilir. 26. Ders: S. Vurgun un Vagif dramında Vagif ve Gacar Karakterlerinin Tahlili, S. Rüstem in Ana ve Paçtalyon Eserinin Tahlili, S. Rehimov un Mehman Eserinde Mehman Karakteri konularındam biri seçilerek öğrencilere kompozisyon yazdırılır.

295 281 27, 28, 29. Dersler: Resul Rza nın hayatı ve edebî sanatı hakkında bilgi verilir. 30, 31. Dersler: Resul Rza nın Gızılgül Olmayaydı eseri okunur ve incelenir. 32. Ders: Öğrenilen edebî bilgiler sistemleştirilir. 33. Ders: Dönem içinde öğrenilenlerin genel tekrarı yapılır (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, 1999: ). IV. Yarı (23 saat) 1, 2. Dersler: Mehdi Hüseyin in hayatı ve edebî sanatı hakkında bilgi verilir. 3, 4, 5. Dersler: Mehdi Hüseyin in Yeraltı Çaylar Denize Akır romanının konusundan bahsedilir ve eser incelenir. Epik türün özelliklerinden bahsedilir. 6, 7. Dersler: İlyas Efendiyev in hayatı ve edebî sanatı hakkında bilgi verilir. 8, 9, 10. Dersler: İlyas Efendiyev in Hurşudbanu Natevan eserinin konusundan bahsedilir ve eser incelenir. 11, 12. Dersler: Ernest Hamingway in hayatı ve sanatı hakkında bilgi verilir. 13, 14. Dersler: Ernest Hamingway in İhtiyar Adam ve Deniz eseri incelenir. 15, 16. Dersler: R. Rza nın Gızılgül Olmayaydı Eserinin Tahlili, İ. Efendiyev in Huşudbanu Natevan Eserinde Natevan Karakterinin Tahlili, Kahramanlar Ölmez konularından biri seçilerek öğrencilere kompozisyon yazdırılır. 17, 18. Dersler: Cengiz Aytmatov un hayatı ve edebî sanatı hakkında bilgi verilir. 19, 20. Dersler: Cengiz Aytmatov un Gün Olur Asra Bedel eserinin konusu açıklanır ve eser incelenir. 21, 22. Dersler: Öğrenilen edebî bilgiler sistemleştirilir.

296 Ders: Dönem içinde öğrenilenlerin genel tekrarı yapılır (Ümumtehsil Mekteblerinin V-XI. Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, 1999: ) edebiyat programında A varyantında yer alan edebiyat konuları incelendiğinde IX. sınıfta edebiyat dersine toplam 102 saat; X. sınıfta 102 saat; XI. sınıfta ise 68 saat ayrıldığını görülür. Bu toplam saatten edebî metinlerin öğrenilmesine 78 saat; ders dışı okuma materyallerine 8 saat; yazma becerilerinin geliştirilmesine 12 saat; testlerle ölçme - değerlendirmeye ise 4 saat ayrılmıştır edebiyat programının A varyantına göre IX. sınıfta öğretilen edebiyat konuları ve saatleri şunlardır: Giriş: 1 saat 1. XX. Yüzyıl Azerbaycan Edebiyatından Seçmeler Hüseyin Cavid in Ana : 4 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Ana eserinin konusu, Selma ana karakterinin özellikleri. Edebî Bilgi: Romantizm akımı Ahmet Cevat ın Göy Göl : 2 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Göy Göl şiirinde Göy Göl ün güzelliğinin tasviri. Edebî Bilgi: Hece vezni Ders Dışı Okuma Materyali: Ahmet Cevat Al Bayrağa eseri Cafer Cabbarlı nın Ana : 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Ana şiirinde mukaddes varlığa-anneye- sonsuz muhabbetin ifadesi.

297 283 Süleyman Rehimov un Minnetsiz Çörek : 4 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Minnetsiz Çörek eserinde insanın liyakatle ömür sürmesi fikrinin ifadesi. Mirze Valeh karakterinin tahlili. Samet Vurgun un Men Telesmirem : 3 saat Ders Dışı Okuma Materyali: Samet Vurgun un Köprünün Hasreti eseri Süleyman Rüstem in Tebrizim : 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Men Telesmirem şiirinde hayata bağlılık, insanın yaşamak aşkının tükenmezliği düşüncesinin ifadesi. Ders Dışı Okuma Materyali: Süleyman Rüstem in Deyme eseri; Ali Tude nin güney konulu şiirleri. Elmas Yıldırım ın Esir Azerbaycan ım : 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Tebrizim şiirinde millî bağımsızlığını yitiren Azerbaycan ın kaderiyle ilgili şairin sonsuz kederinin ifadesi. Ders Dışı Okuma Materyali: Elmas Yıldırım ın Arazla Dertleşme eseri Mikail Müşfik in Yene O Bağ Olaydı : 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Yene O Bağ Olaydı şiirinde hatıraların doğurduğu duyguların ifadesi. Edebî Bilgi: Mecaz hakkında bilgilerin pekiştirilmesi Ders Dışı Okuma Materyali: Mikail Müşfik in Duygu Yaprakları eserinden seçme şiirler. Resul Rza nın Men Torpağam : 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Men Torpağam şiirinde insanın tabiatla bağlılığı düşüncesi. Edebî Bilgi: Serbest Şiir

298 284 Mirze İbrahimov un Talesiz İnsanlar ( Gelecek Gün romanından parça): 4 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Talesiz İnsan bölümünde haksızlığın hüküm sürdüğü cemiyette sade insanların kaderi. Musa Kişi, Firidun karakterleri. Edebî Bilgi: Tasvir Sehend in Fedailer Marşı : 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Fedailer Marşı şiirinde vatan uğrunda savaşmaya hazır olmak azminin ifadesi. Ders Dışı Okuma Materyali: Sönmez in Yaşa Taleyim eseri İlyas Efendiyev in Geriye Bakma Koca (parçalar): 5 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Romanın konusu, ana düşüncesi. İsa Hüseynov un Zehir : 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Hikâyedeki sosyal adaletin bozulduğu cemiyette vatana, toprağa üvey münasebetin doğurduğu belaların tasviri. Ders Dışı Okuma Materyali: Sabir Ahmedov un Kurumuş Meşenin Mahnısı Bahtiyar Vahabzâde nin Latin Dili : 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Şiirde kendisi öldüğü zaman dili yaşayan milletin tarihi şerefi, kendisi yaşarken dilini yitiren halkın faciasının tasviri. Edebî Bilgi: Bedii Soru Ders Dışı Okuma Materyali: Bahtiyar Vahabzâde nin Ana Dili Halil Rza Uluturk ün Menim Dilim : 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Eserde ana dilinin kudretinin terennümü. Şairin ana diline münasebeti. Anar ın Geçen Yılın Son Gecesi : 4 saat

299 285 Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Piyeste oğul, kız büyütmüş annenin tenhalık sıkıntıları. Ders Dışı Okuma Materyali: Anar ın Salur Kazan ( Dede Korkut eserinden parça) Memmed Araz ın Bu Gece Rüyamda Arazı Gördüm : 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Şiirde vatanın ikiye bölünmesinden doğan kederin ifadesi. Ekrem Eylisli nin Ürek Yaman Şeydir : 4 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Eserde manevi saflığın, doğruluk gibi ahlaki özelliklerin korunması düşüncesi. Elçin in Bülbülün Nağılı : 4 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Hikâyede bülbülün özgürlük, ana yurduna kavuşmak düşüncesi. Ders Dışı Okuma Materyali: Elçin in Talvar Cabir Novruz un Sağlığında Kıymet Verin İnsanlara : 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Şiirde manevi manevi saflığa davet. II. Dünya Edebiyatından Seçmeler: Lev Tolstoy un Hacı Murat : 4 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Dağıstan da Rusya istilasına karşı millî azatlık savaşı kahramanı Şeyh Şamil harekatına Rus edibinin münasebeti. Orhan Şaik Gökyay ın Bu Vatan Kimin : 2 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Türkiye de Türkçülük iftiharı, vatana layikli evlat olma düşüncesi. Cengiz Aytmatov un Deniz Kenarıyla Koşan Alabaş : Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri hakkında bilgi. Eserde Organ karakteri. Onun hayırseverliği

300 286 4 saat (Ümumtaehsil Mekteblerinin V-XI Sinifleri Üçün Edebiyat Programı, 2003: 37-41) edebiyat programının A varyantına göre X. sınıfta edebiyat konularının öğretilmesine toplam 102 saat ayrılmıştır. Bu toplam saatin 94 ü ders konularının öğrenilmesine; 8 i yazma alışkanlıklarının geliştirilmesine; 4 ü edebî bilgilerin öğrenilmesine; 4 ü ise test usulüyle ölçme ve değerlendirmeye ayrılmıştır. Öğretilen edebiyat konuları ve ayrı ayrı saatleri şu şekildedir: Azerbaycan Sözlü Halk Edebiyatı (Lirik, epik, dramatik şiirler; destanlar ve onların tasnifi; âşık şiirleri ve onların özellikleri): 2 saat Edebî Bilgi: Edebî türler Kitab-i Dede Korkut Destanı. Salur Kazan ın Evinin Yağmalanması Boyu: 5 saat Dede Korkut destanının oluşması ve yazıya alınması; konusu ve yapısı; destandaki halkın hayatı ve geleneklerinin tasviri; Dede Korkut karakteri. Edebî Bilgi: Destan hakkındaki bilgilerin pekiştirilmesi En Kadim Devirlerden Asrımızın VIII. Yüzyılına Kadar Azerbaycan ın Medeniyet ve Edebiyat Yadigârları: 2 saat Avesta hakkında bilgi; eserde iyiyle kötünün mücadelesi; Zerdüşt efsanesi; Nizami Gencevî nin Husrev ve Şirin mesnevisinde ateşe tapmak ve ateşperestlik ögeleri hakkında; VII. yüzyılda ihanet kurbanı olmuş şehit Cavanşir in ölümüne yazılan ağıt. VIII-XII. Yüzyıllarda Edebiyat: 2 saat Arap hilafetinin Azerbaycan ı istilası ve bunun edebiyata tesiri. Arap-Fars dillerinin etkisinde olan edebiyat. Katran Tebrizî, Mehseti Gencevî, E. Hakanî hakkında bilgi. Gence ve Şirvan da edebî merkezler. Nizami Gencevî nin Husrev ve Şirin Mesnevisi: 7 saat

301 287 Sanatçının hayatı ve edebî faaliyetleri. Divan ından elimize ulaşan şiirleri. Gazellerinde muhabbetin terennümü. Hamse si ve Hamse deki eserler hakkında bilgi. Dersler Arası İlişki: Azerbaycan tarihi (Azerbaycan intibah medeniyeti) XIII-XIV. Yüzyıllarda Edebiyat: 1 saat Moğolların ve Timur un istilası, bunun edebiyata yansıması. Edebiyatta Nizami Gencevî geleneğinin devamı (Marağalı Ahvedî, Essar Tebrizî, Arif Erdebilli). Ana dilli şiirin inkişafı. Hasanoğlu ve Kadı Burhaneddin. Destan-i Ahmed Harami eseri. Dersler Arası İlişki: Azerbaycan tarihi (Azerbaycan da moğol istilası) İmadeddin Nesimi nin Dilbera, men senden ayrı..., Ey cemalin mezheri... : 5 saat Sanatçının hayatı ve edebî faaliyetleri. Sanatçının edebî faaliyetlerinde hürufizm düşünceleri, insanın ilahlaştırılması ve güzelliğin terennümü. Nesiminin Azerbaycan, Türk ve Türkmen şiirine tesiri. Edebî Bilgi: Klasik şiirin türleri hakkında bilgilerin pekiştirilmesi. Gazel. Kadı Burhaneddin in Canum severem seni, illa seni ben Matlalı Gazeli: 3 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri. Gazeldeki lirik kahramanın saf aşkının terennümü. Ders Dışı Okuma Materyali: Kadı Burhaneddin. Tuyuğlar. Edebî Bilgi: Tuyuğ Dersler Arası İlişki: Azerbaycan tarihi (Azerbaycan XIV. yüzyılın ikinci yarısı-xv. yüzyılda) XV-XVI. Yüzyıllarda Edebiyat: 1 saat Anadilli şiirin inkişafında yeni merhale. Edebiyatta yeni üslubun ve şiir vezninin yapılanması. Kişverî ve Habibî hakkında bilgi. Şah İsmail Hatai Dehnâme : 6 saat

302 288 Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri; Divan Edebiyatına getirdiği yenilik. Aşk ve sosyal konulu şiirleri; şiirlerinin Türk dilli edebiyatta tarihî ehemiyyeti; Yunus Emre nin sanatçıya etkileri. Dehnâme mesnevisinin konusu, içeriği ve teması. Edebî Bilgi: Mesnevi Ders Dışı Okuma Materyali: Azize Ceferzâde Bakı-1501 Dersler Arası İlişki: Azerbaycan tarihi (Merkezleştirilmiş Azerbaycan Safeviler Devleti) Muhammed Fuzulî Meni candan usandırdı, cefadan yâr usanmaz mı, Leylâ ve Mecnun : 10 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri; gazelleri; şiirlerinde ilahî ve dünyevi aşkın terennümü. Leylâ ve Mecnun un konusu ve teması. Nizamî Gencevî geleneğinin devamı ve Türk dilli edebiyatta muhteşem yenilikler. Edebî Bilgi: Aruz vezni hakkında bilgilerin pekiştirilmesi. Fuzulî nin kullandığı aruz kalıpları. XVII-XVIII. Yüzyıllarda Edebiyat: 2 saat Edebiyatta Nizami Gencevî ve Muhammed Fuzulî ananelerinin devam ve inkişaf ettirilmesi. Saib Tebrizî, Mesihî, Gövsi Tebrizî. XVIII. yüzyılda şiirde realist eğilimin güçlenmesi. Molla Veli Vidadi, Molla Penah Vagif. Halk destanlarının inkişafı. Âşık şiirinin zenginleşmesi. Âşık Gurbanî, Sarı Âşık, Hasta Kasım. Edebî Bilgi: Âşık şiirinin türleri hakkında öğrenilen bilgilerin derinleştirilmesi. Geraylı hakkında bilgi. Ders Dışı Okuma Materyali: Azrbaycan destanları (öğretmenin tavsiyesi üzerine) Dersler Arası İlişki: Azerbaycan tarihi (Azerbaycan XVII. yüzyılın ikinci yarısında Savefi devletinin dağılması devrinde) Köroğlu Destanı. Hamza nin Kıratı Kaçırması kolu: 4 saat Destanın tarihî kaynağı-celalîler harekâti. Adaletsiz beyler, paşalar, hanların zulmünden ezilen tabakaların özgürlük destanı. Hamza nın Kıratı Kaçırması kolunun tahlili.

303 289 Destanın edebî özellikleri. Ders Dışı Okuma Materyali: Köroğlu destanı Molla Penah Vagif Gazağa Kızlar, Bak : 5 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri. Anadilli şiirin, hece vezninin, âşık şiiri türlerinin Vagif in edebî faaliyetlerinde yeni merhaleye kaldırılması. Vagif şiirinde realizm. Yığılıb Gelibdir Gazağa Kızlar koşması. Eserde kadın güzelliğinin terennümü. Şairin edebî hayatının son dönemleri. Bak gazelinde devrin sosyla-siyasi hâdiselerine münasebet. Gazelin Şah Gacar istilası ile bağlı konusu, içeriği. Gazelin yazıldığı kalıp. Molla Penah Vagif in kullandığı edebî dilde ve sanatçılığındaki özgünlük. Edebî bilgi: Edebiyatta realizm. Hece vezni hakkındaki bilgilerin pekiştirilmesi. Ders Dışı Okuma Materyali: Molla Penah Vagif. Eserleri (Öğretmenin tavsiyesi üzerine) Dersler Arası İlişki: Azerbaycan tarihi (Azerbaycan hanlıkları ve onun Rusya ile İran arasında paylaştırılması) XIX. Yüzyılın Yarısında Edebiyat: 2 saat Dönemin mühim tarihî, edebî yenilikleri. Azerbaycan ın parçalanması, kuzey kısmının Rusya tarafından istila edilmesi. Azerbaycan edebiyatının dünya edebiyatına açılan kapıları. Abbaskulu Ağa Bakıhanov, Mirza Şafi Vazeh, İsmail Bey Gutgaşınlı. Ders Dışı Okuma Materyali: Azerbayca klasik edebiyatı kütüphanesi. VIII. cilt, Bakü, 1988 Dersler Arası İlişki: Azerbaycan Tarihi (Azerbaycan hanlıkları ve onun Rusya ile İran arasında paylaştırılması) Kasım Bey Zakir Gelsin..., Haber alsan bu vilanın ahvalin : 6 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri. Güzellemelerindeki yenilikler. Âşık şiiri türlerine güçlü eğilimi, geraylı ve koşmaları. Gelsin koşmasında âşığın istek ve arzularının, sevgilinin güzelliğinin tasviri. Manzum mektupları. Şiirlerinde sosyal motifler. Kasım Bey Zakir Azerbaycan edebiyatında satirik üslubun kurucusu olarak. Satirik şiirinin hedef kitlesi. Haber alsan bu vilanın ahvalin... şiirinde dönemin ayıplarının ifşası. Kasım Bey Zakir in sanatçılığı. Edebî Bilgi: Satirik şiir hakkında bilgi. Ders Dışı Okuma Materyali: Kasım Bey Zakir in eserleri (Öğretmenin tavsiyesiyle)

304 290 XIX. Yüzyılın II. Yarısında Edebiyat: 2 saat XIX. yüzyılı 50. yıllarından başlayarak Azerbaycan da edebî-medeni hareketin canlanması. Eğitimcilk ve demokratik düşüncelerin güçlenmesi ve gerçekleştirilmeye başlanması. Millî tiyatronun ve basının yaranması. Edebiyattaki yeni türler. Dersler Arası İlişki: Azerbaycan tarihi (Azerbaycan XIX. yüzyılın ikinci yarısında) Mirza Feteli Ahundov Hikayet-i Müsyo Jordan ve Derviş Mesteli Şah, Aldanmış Kevakib : 8 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri. Azerbaycan dramının kurucusu. Komedileri hakkında bilgi. Hikayet-i Müsyo Jordan ve Derviş Mesteli Şah komedisinin vermek istediği mesaj. Aldanmış Kevakib eserinin içeriği ve teması. Ana karakterlerin tahlili. Edebî Bilgiler: Dram türü hakkında bilgilerin pekiştirilmesi. Komedi türünün özellikleri. Epik tür hakkında bilgi. Seyit Azim Şirvanî Halkın iymanını ger mekr ile şeytan aparır..., Kafkas müslümanlarına hitap : 6 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri. Satirik şiirlerinin asıl hedef kitlesi. Ahlaki-didaktik şiirleri. Eğitimi tebliğ eden şiirleri. Halkın iymanını ger mekr ile şeytan aparır... gazelinde insanı yücelten, saflaştıran sevginin terennümü. Kafkas müslümanlarına hitap şiirinde vatanın terakkisini, halkın bilinçlenmesini kalpten dileyen sanatçının müslümanlara hitap etme şekli. Ders Dışı Okuma Materyali: S.A. Şirvanî, Seçilmiş Eserleri, Bakı, 2002 Necef Bey Vezirov, Müsibet-i Fahrettin : 5 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri. Komedilerinin gülüş hedefi. Müsibet-i Fahrettin Azerbaycan edebiyatında ilk trajedi örneği olarak. Eserin konusu, teması. Rüstem Bey ve Fahreddin Bey karakterlerinin tahlili. Edebî Bilgiler: Trajedi Neriman Nerimanov Nadir Şah : 5 saat Yazarın hayatı, edebî ve sosyal-siyasi faaliyetleri. Nadir Şah trajedisinin konusu, teması. Nadir Şah karakterinin tahlili.

305 291 Aldanmış Kevakib eserinin ananesinin bu eserde de devamı. Dünya Edebiyatı: Ali Şir Nevaî Deniz Eşkıyası Cabir ( Yedi Seyyare eserinden): 4 saat Yazarın hayatı ve edebî faaliyetleri. Ali Şir Nevaî nin Hamse sindeki mesneviler. Görüldüğü üzere, 2003 edebiyat programında Azerbaycan sanatçılarının yanı sıra Türkiye Türk edebiyatı sanatçılarının da eserlerine yer verilmiştir. Böylece, özellikle SSCB döneminde millî duyguları yansıtıyor gerekçesiyle programlara dâhil edilmeyen eserler bağımsızlık sonrası programlara eklenmiş ve edebiyat öğretiminin asıl amacının yüksek düşünceye ve edebî değere sahip olan eserlerin öğretilmesi esasında öğrencilere millî, manevi değerleri benimsetmek ve onları vatansever bir ruhta terbiye etmek olarak belirlenmiştir.

306 SONUÇ VE ÖNERİLER 5.1.Sonuç Azerbaycan da Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatının eğitim-öğretimi çok eski tarihlere dayanmaktadır. XVIII. ve XIX. yüzyıllarda Azerbaycan ın birçok yerinde Azerbaycan Türkçesiyle eğitim-öğretim veren okullar açılmaya başlasa da Azerbaycan da XIX. yüzyıla kadar öğretim kurumları genellikle mollahane ve medreselerden oluşmuştur. Bu mollahanelerde Azerbaycan Türkçesi Arap harfleriyle yazılı metinler üzerinden Arapçayı öğretmek için okunmuş ve dinî amaç taşımıştır. Rusya nın Azerbaycan ı istilâ etmesinden sonra Azerbaycan ın birçok şehrinde açılan kaza okulları ile Azerbaycan da eğitim-öğretimin ana dilinde yapılması düşüncesi ortaya çıkmış, Azerbaycan Türkçesi devlet okullarının müfredatına girmiş, bu dilde programların, ders kitaplarının hazırlanması eğitim-öğretimin ana dilinde yapılması düşüncesine destek olmuştur. Böylece, Azerbaycanlı Türk aydınları yeni okullar açmış, Azerbaycan Türkçesiyle ders programı ve ders kitabı hazırlamış, ana dilinde eğitimin yaygınlaştırılmasına katkı sağlamışlardır. SSCB Döneminde Azerbaycan Türkçesi dersi; lise ders programlarında yer almamış, Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsızlığını kazandıktan sonra eğitimöğretim yılında Azerbaycan Türkçesiyle yeni ders programı hazırlanmış, uygulanmak üzere Azerbaycan okullarına gönderilmiş ve kısa süre içerisinde bu programlara göre ders kitapları hazırlanmıştır. Azerbaycan da edebiyatın bir ders olarak öğretilmesi Azerbaycan ın Çarlık Rusyası tarafından işgalinden sonra yapılan çalışmalara dayanmaktadır. Bu dönemde yeni okullar açılmış, bu okullarda okuma parçası olarak edebî metinler verilmiş, edebiyat sınıf içinde ve ders ortamında öğretilmeye başlamıştır. Azerbaycan da 1932 yılından sonra Azerbaycan edebiyatı, bir ders olarak ortaokulun müfredatına dâhil edilmiştir ve günümüze kadar da bu, böyle devam etmektedir. Azerbaycan da edebiyat öğretimi inkişafında en önemli merhale 1937 yılında başlamıştır. Bu yılda yeni programa uygun olarak ders kitapları hazırlanmış ve yayımlanmıştır. Azerbaycan

307 293 edebiyatının öğretimi tarihinde önemli diğer bir gelişme ise VIII, IX, X. sınıflar için Edebiyat ders kitaplarının bu yılda yayımlanmış olmasıdır. Sovyet Döneminde Azerbaycan da edebiyat öğretimi birkaç merhaleden geçmiştir. Sovyet hâkimiyetinin ilk yıllarında Osmanlı Edebiyatı diye nitelendirilen Türkiye Türk edebiyatından örnekler müfredatta ve ders kitaplarında daha çok yer almıştır. Ancak bu durum çok eleştirilmiş ve tehlikeli bulunmuştur ki Lenin dönemi bitip de Stalin dönemi başladıktan sonra eğitim-öğretim yılındamüfredattaki bu önemli kusurlara bir çözüm üretilmiştir. Stalin Döneminde ( ) Azerbaycan daki okullarda daha baskıcı, mefkûrevî bir edebiyat öğretiminin yapılması istenmiştir. Bunun için edebiyat programları sık sık değiştirilmiş, programlarda millî duyguları terennüm eden metinlerin olmamasına dikkat edilmiştir. Stalin in ölümünden sonra SSCB de Kruşçev Dönemi (1954) başlamıştır. Stalin in ölümünden sonra iktidara gelen Kruşçev, Stalin Dönemindeki uygulamaları eleştirmiştir. Bu dönem Azerbaycan için önem arz etmektedir. Şöyle ki Kruşçev Döneminde repressiya kurbanı olan Azerbaycanlı birçok sanatçının davası tekrar gündeme getirilmiş ve çoğu yıl sonra suçsuz bulunmuştur. Kruşçev Döneminde Azerbaycan edebiyatının öğretiminde önemli değişiklikler olmuştur yılından sonra edebiyat ders kitaplarında ve edebiyat programlarında değişiklikler yapılmıştır. Stalin Döneminde ders kitaplarından çıkarılan birçok yazar ve şair tekrar müfredata ve kitaplara dâhil edilmiş ve öğretilmiştir. Bağımsızlık sonrasında ise Azerbaycan da gerçekleştirilen eğitim reformu ortaöğretimde de edebiyat programlarının yenileştirilmesini gündeme getirmiştir edebiyat programından sonra hazırlanan 2003 edebiyat programı bu yeniliğin göstergesi olmuştur. Bu programda bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti nin okullarında öğretilen edebiyat dersinin temel amacının Azerbaycan ın millî edebiyatı, medeniyeti ve geleneklerini hafızalarda yeniden canlandırmak olduğu görülmektedir.

308 Öneriler 1. Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatının öğretilmesinde 21. yüzyıldaki sosyal, siyasal ve kültürel değişme ve gelişmeler ışığında yeni metinler tespit edilerek, ezberden uzak, teorik yaklaşımlarla birlikte metin merkezli uygulamaların yer aldığı yeni yöntemler kullanılmalı; öğretmen merkezli eğitim-öğretimin yerini daha çok öğrenci merkezli, öğretmeni rehber durumunda bırakan yöntemler tercih edilmelidir. 2. Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatının öğretilmesinde başta Türkiye Türkçesiyle oluşturulan metinler olmak üzere Türk dünyasının ortak metinlerinden yararlanılmalıdır. Bu metinler seçilirken Eski Türkçe dönemine ait ve Türk lehçelerinin müşterekleri kabul edilebilecek Köktürk ve Uygur metinlerine özellikle ve öncelikle yer verilmelidir. 3. Türk edebiyatının şaheserlerinden olan, Türkiye ve Azerbaycan Türkçelerinin ortak ürünü kabul edilen, diğer Türk lehçelerinin konuşulup yazıldığı coğrafyalarda da önemli bir yerinin olduğu görülen Dede Korkut Kitabı na ve Köroğlu destanına Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatının öğretilmesinde daha geniş yer verilmelidir. Bu eserlerin bütün Türk dünyasında önemli olduğu ve Türk halklarının ortak mirası olduğu sık sık vurgulanmalıdır. 4. Azerbaycan dan Türkiye ye, Türkiye den de Azerbaycan a değişimli olarak dil ve edebiyat dersleri vermek üzere öğretmenler gönderilmelidir. Bu öğretmenler, Türk dünyasını ve Türk kültürünü iyi bilmeli ve doğru aktarmalı; çağdaş Türk lehçeleri hakkında bilgi sahibi olmalıdır. 5. Azerbaycan da kullanılan Azerbaycan Türkçesi ve Edebiyatı ders programı Türkiye Türkçesi ve edebiyatı ders programı örnek alınarak yeniden düzenlenmelidir. Ortak kültürü, millî şuuru yansıtan ve edebî değeri yüksek olan eserlere daha fazla yer verilmelidir. Bu programda yer alacak konuların hedef ve kazanımlarının sınırları doğru çizilmeli ve ayrı ayrı belirtilmelidir.

309 Türk dünyasının destan, efsane, mani, ninni, bilmece, masal, hikâye gibi ortak halk edebiyatı ürünlerine ders kitaplarında daha geniş yer verilmelidir. Türk halklarına ait olan bu ortak ürünlerin ders kitaplarında yer alması Türk halklarının somut olmayan kültürel mirasındaki benzerlikleri ortaya koyarak birbirlerini daha iyi tanımalarını sağlayacaktır. Bu yaklaşım Türk dünyasının diğer ülkelerinin ders kitapları için de geçerli olmalıdır.

310 296 KAYNAKÇA ABDULLAYEV, A. (1951), Orta Mektebde Azerbaycan Dili, Bakı: Maarif Yayınları. ABDULLAYEV, A. (1958), Azerbaycan Dilinin Tedrisi Tarihine Dair, Bakı: Maarif Yayınları. ABDULLAYEV, A. (1966), Azerbaycan Dilinin Tedrisi Tarihinden, Bakı: Maarif Yayınları. AHMEDOV, H. M. (1981), Azerbaycan Mekteb ve Pedagoji Fikir Tarihinden. (İlmi eserler mecmuası.), Bakı: Maarif Yayınları. AHMEDOV, H. (1985), XIX. Esr Azerbaycan Mektebi, Bakı: Maarif Yayınları. AHMEDOV, C. (1967), Edebiyyat Derslerinde Bedii Tahlil, Bakı: Maarif Yayınları. AHMEDOV, C. (1971) Azerbaycan Edebiyyatının Tedrisi Tarihinden. Bakı: Maarif Yayınları. AHMEDOV, C. M. ve EFENDİZÂDE E. R. (1961), V-VIII. Siniflerde Edebiyyat Tedrisi: Dil ve Edebiyyat Müellimleri Üçün Vesait, Bakı: Azertedrisneşr Yayınları. AHMEDOV, C. (2007), Edebiyyat Tedrisi Metodikası, Bakı: MBM MMC Matbaası. AHMEDOV, C. ve başkaları (1966), Orta Mektebde Edebiyyat Tedrisi, Bakı: Maarif Yayınları. AHMEDOV, H. (1979), Neriman Nerimanov un Pedagoji Fikirleri, Bakı: Maarif Yayınları. AHMEDOV, H. (1985), XIX. Asır Azerbaycan Mektebi, Bakı: Maarif Yayınları. ALİYEVA, S. (1967), Edebiyyat Derslerinde Eyanilikden İstifade, Bakı: Maarif Yayınları. ALİYEVA, G. (2005) SSCB Döneminde Azerbaycan da Dil Planlaması, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü. Doktora Tezi ASGEROV, M. (1965), Füzulini Mektebde Nece Tedris Etmeli, Bakı: Maarif Yayınları.

311 297 ASLANOV, M. (1976), Dram Eserlerinin Tedrisi Metodikası, 2. Baskı, Bakı: Maarif Yayınları. ASLANOV, M. (1966), Orta Mektebde Edebiyyat Tedrisi, Bakı: Maarif Yayınları. AZİZ, Ş. (1957), Celil Memmedkuluzâdenin Mühiti. Azerbaycan dergisi, Nu:2 Azerbaycan Dili ve Edebiyyatı Program Materiallarının Programlaşdırılması.(1965), Bakı Azerbaycan Dilinden IV-X. Sinif Şagirdlerinin Bilik, Bacarıg ve Verdişlerinin Giymetlendirilmesi Normları, 1978, Bakı Azerbaycan da Halk Maarifinin İnkişaf Tarihi, 1945, Bakı: Azerneşr Yayınları. BABAYEV, A. (1976), IX. Sinifde Edebiyyat Dersleri (Müellimler Üçün Vesait), Bakı: Maarif Yayınları, BAĞIROV, B. (1972), Azerbaycanda Sovet Edebiyyatına Aid Metodik Gösteriş, Kirovabad BAĞIROV, B. (1970), Orta Mektebde S.Vurğunun Heyat ve Yaradıcılığının Tedrisi, Bakı: Maarif Yayınları. BÂKİLER, Y. B. (2009), Azerbaycan Yüreğimde Bir Şahdamardır, İstanbul: Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları. BAYKARA, H. (1966), Azerbaycan'da Yenileşme Hareketleri, Ankara: TKAE Yayınları. BURAN, A. (2010), Kurşunlanan Türkoloji, Ankara: Akçağ Yayınları. DEMİRLİ, M. (2000), Azerbaycan Tarihi, Bakı: Tefekkür Yayınları. GALUBKOV, V. V. (1952), Metodika Prepodovaniya Literaturı, Moskva GANDİLOV, S. (1995), Siyasi Tarih, Bakı: Şur Yayınları. GANDİLOV, S. (2000), Azerbaycan Tarihi, Bakı: Çaşıoğlu Yayınları.

312 298 KARABAĞLI, Y. (1980), Edebiyyat Müntehabatı, IX. Sınıf İçin, Bakı: Azertedrisneşr Yayınları. KARABAĞLI, Y. (1963), Orta Mektebde Edebiyatın Tedrisine Dair, Bakı: Azertedrisneşr Yayınları. KARABAĞLI, E. M. (1961), Mektebde Şifahi Halk Edebiyyatının Tedrisi, Bakı: Azertedrisneşr Yayınları. KARABAĞLI, E. (1942), Edebiyyat Derslerinde Vetene Mehebbet ve Düşmene Nifret Hissinin Terbiye Edilmesi, Bakı: Azerneşr Yayınları. KARABAĞLI, E. M. (1945), Edebiyyat Tedrisinin İnkişafı, Bakı: Azerneşr Yayınları. KARABAĞLI, E. (1945), Respublikamızda 25 İlde Edebiyyat Tedrisinin İnlişafı. Azerbaycan Halk Maarifinin İnkişafı Adlı Makaleler Mecmuası, Bakı: Azerneşr Yayınları. KARABAĞLI, E. (1960), 40 İl Erzinde Edebiyyat Tedrisinin İnkişaf Yolu, Azerbaycan Dili ve Edebiyyatı Tedrisi, II. Baskı, Bakı: Azerneşr Yayınları. Edebiyyat Derslerinde Şifahi ve Yazılı Nitgin İnkişaf Etdirilmesi, (1990), Bakı: Azerneşr Yayınları. EMİNOV, A. (1975), Edebiyyat Tedrisinde Telime Şüurlu Münasibetin Formalaşması, Bakı: Maarif Yayınları. Edebiyyat Dersleri, (1928), Bakı: Azerneşr Yayınları. Edebiyyatımız Tarihimiz Dilimiz: Son İki Onilimiz, ( Yılların Edebi İçtimai Prosesi), (1997), Bakı: Azerneşr Yayınları. Edebiyyat Derslerinde Şagirdlerin İdeya-Siyasi Terbiyesine Dair (Metodik Mektup), (1965), Bakı: Maarif Yayınları. HANDAN, C. (1950), Edebiyyat Nezeriyyesi. Orta Mektebin Sinifleri Üçün, Bakı: Azerneşr Yayınları. HANDAN C. (1940), Azerbaycan Edebiyyatı (Sovet Dövrü), Bakı: Azerneşr Yayınları.

313 299 HALİLOV, P. (1971), X. Sinifde Edebiyyat Dersleri, (Müellimler İçin Vesait), Bakı: Maarif Yayınları. HACIYEV, A. (2003), Mektebde Edebiyyat Derslerinin Teşkili, Bakı: Maarif Yayınları. İSMAİL, M. (1994), El Atlası, Bakı: Azerbaycan Devlet Yayınları. İbtidai Ve Orta Mekteb Müellimlerinin Ders İli Üçün Metodik Materiallar, (1944), Bakı: Azerneşr Yayınları. KERİMOV, Y. (1973), 11. Sinifde Ana Dili Dersleri, Bakı: Maarif Yayınları. KÖÇERLİ, F. (1963), Seçilmiş Eserleri, Bakı: Azerneşr Yayınları. MEMMEDKULUZÂDE, C. (1951), Seçilmiş Eserleri, I. Cilt, Bakı: Azerneşr Yayınları. MEHDİZÂDE M. (1959), Azerbaycanda Sovet Mektebinin Tarihine Dair Hülaseler, Bakı: Azerneşr Yayınları. MİKAYILOV, Ş. A. (2000), Azerbaycan Respublikası Mekteblerinin Tehsil Standartları, Bakı: Azerneşr Yayınları. MİKAYILOV, Ş. (1976), Edebiyyat Dersine Verilen Müasir Telebler, Bakı: Maarif Yayınları. MİKAYILOV, Ş. (1988), Edebiyyat Dersliklerinin Tertibi Prinsipleri, Bakı: Maarif Yayınları MİKAYILOV, Ş. (1976), Orta Mektebde Eruz Vezninin Öyredilmesine Dair, (Metodik Vesait), Bakı: Azerneşr Yayınları. MİKAYILOV, Ş. A. (2003), Edebiyyat Nezeriyyesi, IX-XI. Sinifler Üçün Ders Vesaiti, III. Baskı, Bakı, Maarif Yayınları. MURADOV, B. (1980), Edebiyyat Tedrisinin Metodikasının Nezeri Esasları, Bakı: APİ Yayınları, MURADOV, B. (1985), Mektebde Edebiyyat Kursunun Mezmunu ve Tedrisinin Teşkili Meseleleri, Bakı: Azerneşr Yayınları.

314 300 MURADOV, B. (1992), Orta Mektebde Edebi Eserlerin Öyredilmesi, Bakı: Maarif Yayınları. NERİMANOĞLU, K. V. (2006), Latın Esaslı Yeni Türk Elifbası ve I. Bakı Qurultayı, Bibliyografya, Bakı Orta Ümumtehsil Mekteblerinde Azerbaycan Dili ve Edebiyyatı Tedrisi Problemleri, (1998), Bakı: Maarif Yayınları. Orta Mektebde Edebiyyat Tedrisi, (II. Hisse), (1966), Bakı: Maarif Yayınları. RESULZÂDE, M. E. (1991), Esrimizin Siyavuşu ve Başga Eserleri, Bakı: Gençlik Yayınları. RÜSTEMOV, F. (1995), Mehmet Emin Resulzâde Mekteb ve Maarif Hakkında, (Pedagojik, psikolojik ilimler serisi), Nu: 2 Sekkizillik ve Orta Mekteb Programları, IV-X. Sinifler ci Ders İli Üçün, (1977), Bakı SEMEDOV, Z. (1971), VIII. Sinifde Edebiyyat Dersleri (Müellimler üçün vesait), Bakı: Maarif Yayınları. SEYİDOV, E. (1987), Azerbaycanda Pedagoji Fikrin İnlişafı Tarihinden, Bakı: Maarif Yayınları. SEYİDOV, F. (1988), Gori Seminariyası ve Onun Mezunları, Bakı: Maarif Yayınları. SEYİDOV, F. (2001), Maarifimizin Tekrarsız Hazinesi: Gazah Seminariyası ve Onun Mezunları, Bakı: Serhed T/H Müessesesi Yayınları. SEYİDOV, F. (1960), Azerbaycan Müellimlerinin Hazırlanmasında Zagafgazya (Gori) Seminariyasının Rolu, Bakı: Azerneşr Yayınları. SULTANLI, A. (1964), Azerbaycan Dramaturgiyasının İnkişaf Tarihinden, Bakı: Azerneşr Yayınları. SÜLEYMANOV, M. (1996), Hacı Zeynalabidin Tagiyev, Bakı: Gençlik Yayınları. ŞAİK, A. (1961), Xatirelerim, Bakı: Uşaggencneşr Yayınları

315 301 ŞÜKÜROV, K. ve ESKEROV, E. (1989), Universitet Nece Yarandı, Azerbaycan Gençleri Gazetesi TAGİYEV, E. (1958), XIX. Esrin Ahırları XX. Esrin Evvellerinde Azerbaycanda Halk Maarifi, Bakı: Azerneşr Yayınları. TAGİYEV, E. (1961), Azerbaycanda Pedagoji Fikrin Tarihinden (XIX Esrin Ahırları, XX Esrin Evvelleri), Bakı: Azertedrisneşr Yayınları. TAGİYEV, E. (1993), Azerbaycanda Mekteb Tarihi, (XIX Esrin Ahırları, XX Esrin Evvelleri), Bakı: Maarif Yayınları. TALIBOV, Y. (2000), Azerbaycanda Mekteb ve Pedagoji Fikir Tarihi, Bakı: Ünsiyyet Yayınları. TALIBOV, Y. (1963), Dil ve Edebiyyat Derslerinde Şagirdlerin Sosialist Vetenperverliyi ve Proletar Beynelmilelçiliyi Ruhunda Terbiye Edilmesi, Bakı: Azerneşr Yayınları. Tedris Materiallarının Planlaşdırılması Hakkında Dil, Edebiyyat ve Tarih Müellmlerine Metodik Gösterişler, (1956), Bakı: Birleşik Neşr Yayınları. Ümumtehsil ve Peşe Mektebi İslahatı Hakkında Senedler ve Materiallar Toplusu, (1984), Bakı: Maarif Yayınları. Yenidengurma ve Edebiyyat Tedrisinin Tekmilleşdirilmesi, (1989), Bakı: Maarif Yayınları. YUSİFOV, F. (2008), Edebiyyatın Tedrisi Metodikası, Bakı: ADPU Yayınları. Ümumtehsil mekteblerinin V-XI Sinifleri üçün Azerbaycan Dili ve Edebiyyatdan Program Materiallarının Tehmini Planlaşdırılması, (1999), Bakı: Tereggi MMC Yayınları. YEŞİLOT, O. (2004), Tagiyev, İstanbul: Kaknüs Yayınları. IV-X. Siniflerde Edebiyyat Nezeriyesi Materiallarının Öyrenilmesine Dair Metodik Vesait, (1976), Bakı: Maarif Yayınları.

316 EKLER 302

317 EK -1. MİRZA ŞAFİ VAZEH 303

318 EK- 2. ABBASKULU AĞA BAKIHANOV 304

319 EK-3. MİRZA KÂZIM BEY 305

320 EK-4. MİRZA FETHELİ AHUNDOV 306

321 EK-5. HACI ZEYNELABİDİN TAGİYEV 307

322 EK- 6. A. O. ÇERNYAYEVSKİ 308

323 EK- 7. HASAN BEY ZERDABİ 309

324 EK-8. FİRİDUN BEY KÖÇERLİ 310

325 EK- 9. HASANALİ KARADAĞÎ 311

326 EK -10. REŞİD BEY EFENDİYEV 312

327 EK -11. MEHMET EMİN RESULZÂDE 313

328 EK-12. CELİL MEHMETKULUZÂDE 314

329 EK -13. ABBAS SEHHET 315

330 EK-14. ABDULLA ŞAİK 316

331 EK- 15. ÜZEYİR HACIBEYOV 317

332 EK-16. MİRZA ALEKBER SABİR 318

333 EK -17. FERHAT AĞAZÂDE 319

334 EK -18. NERİMAN NERİMANOV 320

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA Sayı : 10476336-100-E.531 29/01/2019 Konu : Ders İçerikleri-Çağdaş Türk Lehçerleri ve Edebiyatları Bölümü İLGİLİ MAKAMA Bu belge 5070 Elektronik İmza Kanununa uygun olarak imzalanmış olup, Fakültemiz Çağdaş

Detaylı

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR Eğitim ve kültür alanında yapılan inkılapların amaçları; Laik ve çağdaş bir eğitim ile bilimsel eğitimi gerçekleştirebilmek Osmanlı Devleti nde yaşanan ikiliklere

Detaylı

Eğitim Denetimi. Pervin Hayrullah 1973 yılında İstanbul'da TÜRKİYE-YUNANİSTAN-BULGARİSTAN ÖRNEĞİ

Eğitim Denetimi. Pervin Hayrullah 1973 yılında İstanbul'da TÜRKİYE-YUNANİSTAN-BULGARİSTAN ÖRNEĞİ Eğitim Denetimi TÜRKİYE-YUNANİSTAN-BULGARİSTAN ÖRNEĞİ Pervin Hayrullah 1973 yılında İstanbul'da doğdu. İlkokulu Sendelli Azınlık Okulunda (Gümülcine) tamamladıktan sonra İstanbul Çamlıca Kız Lisesi'ne

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Karşılaştırmalı Eğitim Nedir?... 1 Yabancı Ülkelerde Eğitim... 4 Uluslararası Eğitim... 5 Kaynakça... 12

İÇİNDEKİLER. Karşılaştırmalı Eğitim Nedir?... 1 Yabancı Ülkelerde Eğitim... 4 Uluslararası Eğitim... 5 Kaynakça... 12 İÇİNDEKİLER Karşılaştırmalı Eğitim Nedir?... 1 Yabancı Ülkelerde Eğitim... 4 Uluslararası Eğitim... 5 Kaynakça... 12 I. ALMANYA EĞİTİM SİSTEMİ 1. DOĞAL FAKTÖRLER (Coğrafi Yapı, İklim Koşulları)... 14 1.1.

Detaylı

(Dış Kapak Örneği) T.C. ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ ve EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ TEZ ADI BİTİRME TEZİ

(Dış Kapak Örneği) T.C. ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ ve EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ TEZ ADI BİTİRME TEZİ (Dış Kapak Örneği) T.C. ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ ve EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ TEZ ADI BİTİRME TEZİ Hazırlayan Adı Soyadı Danışman Unvan Adı Soyadı Niğde Ay, Yıl

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM ANABİLİM DALI

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM ANABİLİM DALI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM ANABİLİM DALI ORTAÖĞRETİMDEKİ MATEMATİK ÖĞRETMENLERİNİN SINIF YÖNETİMİ VE ÖĞRENCİLERİN MATEMATİK ALGILARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Detaylı

COĞRAFYA ÖĞRETMENİ TANIM. Çalıştığı eğitim kurumunda, öğrencilere coğrafya ile ilgili eğitim veren kişidir. A- GÖREVLER

COĞRAFYA ÖĞRETMENİ TANIM. Çalıştığı eğitim kurumunda, öğrencilere coğrafya ile ilgili eğitim veren kişidir. A- GÖREVLER TANIM Çalıştığı eğitim kurumunda, öğrencilere coğrafya ile ilgili eğitim veren kişidir. A- GÖREVLER KULLANILAN ARAÇ, GEREÇ VE EKİPMAN Coğrafya konusu ile ilgili hangi bilgi, beceri, tutum ve davranışların,

Detaylı

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar.

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar. TÜRKİYE DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM Türkiye de ki okul öncesi eğitimin gelişmesini imparatorluk dönemindeki okul öncesi eğitim ve Cumhuriyet ten günümüze kadar olan okul öncesi eğitimi diye adlandırabilir. İmparatorluk

Detaylı

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN GENEL YAPISI

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN GENEL YAPISI TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN GENEL YAPISI Milli Eğitim Sisteminin Genel Yapısı Milli eğitim sistemimizin genel yapısını şekillendiren kanun: 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu dur. Milli eğitim sistemimiz

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN EĞİTİM GEÇMİŞİ 1. Hukuk Lisansı (2000) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. Kamu Hukuku Yüksek Lisansı (2006) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sosyal

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GK. SEÇ. I: BİLGİ TOPLUMU VE TÜRKİYE Ders No : 0310250040 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

T.C. KUVEYT BÜYÜKELÇİLİĞİ Kuveyt Türk Okulu

T.C. KUVEYT BÜYÜKELÇİLİĞİ Kuveyt Türk Okulu T.C. KUVEYT BÜYÜKELÇİLİĞİ Kuveyt Türk Okulu KUVEYT TÜRK OKULU WEB SİTESİ Kuveyt Türk Okulu Web: http://www.kuveyt.meb.k12.tr/ Twitter: https://twitter.com/kturkishschool Email: 966583@meb.k12.tr 749581@meb.k12.tr

Detaylı

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2014-2015 Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK) KODU DERSİN ADI T U Kredi AKTS İLH001 ARAPÇA 26 0 26 26 Konu

Detaylı

YÖNETMELİK SİİRT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK SİİRT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 10 Mart 2014 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28937 Siirt Üniversitesinden: YÖNETMELİK SİİRT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Kırklareli Üniversitesine bağlı

Detaylı

TARİH BÖLÜMÜ LİSANS DERSLERİ BİRİNCİ YIL

TARİH BÖLÜMÜ LİSANS DERSLERİ BİRİNCİ YIL TARİH BÖLÜMÜ LİSANS DERSLERİ BİRİNCİ YIL I. Yarıyıl II. Yarıyıl TAR 101 OSMANLI TÜRKÇESİ I 4 0 4 6 TAR 102 OSMANLI TÜRKÇESİ II 4 0 4 6 TAR 103 İLKÇAĞ TARİHİ I 2 0 2 4 TAR 104 İLKÇAĞ TARİHİ II 2 0 2 4 TAR

Detaylı

Sosyal Proje Geliştirme Dersi Raporu PROJE BAŞLIĞI BURAYA YAZILACAK. İsim Soyisim Öğrenci No Buraya Yazılacak

Sosyal Proje Geliştirme Dersi Raporu PROJE BAŞLIĞI BURAYA YAZILACAK. İsim Soyisim Öğrenci No Buraya Yazılacak T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI Sosyal Proje Geliştirme Dersi Raporu PROJE BAŞLIĞI BURAYA YAZILACAK Hazırlayan İsim Soyisim Öğrenci

Detaylı

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray Mehmet Saray 1942'de Afyon'un Dinar kazasında doğdu. Orta öğrenimini Çivril ve Isparta'da yapan Saray, 1961-1966 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. 1968-1978 yılları

Detaylı

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ Fakültemiz 2809 sayılı Kanunun Ek 30. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunun 02.06.2000 tarih ve 2000-854 sayılı kararnamesiyle kurulmuş, 2001-2002 Eğitim

Detaylı

PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ

PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ Adı ve Soyadı : Cengiz ALYILMAZ : Prof. Dr. Bölüm/ Anabilim Dalı : Türkçe Eğitimi Bölümü Doğum Tarihi : 11.4.1966 Doğum Yeri : Kars Çalışma Konusu : Eski Türk Dili, Türkçe Eğitimi,

Detaylı

: İl Milli Eğitim Müdürlüğünün tarih ve sayılı yazısı.

: İl Milli Eğitim Müdürlüğünün tarih ve sayılı yazısı. T.C. HALİLİYE KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Sayı : 33136620/100/5986779 31.05.2016 Konu: Mesleki lar ( Haziran -2016). DAĞITIM YERLERİNE İlgi : İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 30.05.2016 tarih

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Bahar GÜDEK Doğum Tarihi: 30 Ekim 1977 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Güzel Sanatlar Fakültesi Erciyes Üniversitesi 1996-2000 Müzik

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI KPSS YE HAZIRLIK (GENEL YETENEK-GENEL KÜLTÜR LİSANS) KURS PROGRAMI Ankara, 2018 İÇİNDEKİLER PROGRAMIN ADI...

Detaylı

BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ TANIM. Çalıştığı eğitim kurumunda, öğrencilere biyoloji ile ilgili eğitim veren kişidir. A- GÖREVLER

BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ TANIM. Çalıştığı eğitim kurumunda, öğrencilere biyoloji ile ilgili eğitim veren kişidir. A- GÖREVLER TANIM Çalıştığı eğitim kurumunda, öğrencilere biyoloji ile ilgili eğitim veren kişidir. A- GÖREVLER KULLANILAN ARAÇ, GEREÇ VE EKİPMAN Biyoloji konusu ile ilgili hangi bilgi, beceri, tutum ve davranışların,

Detaylı

Gezimiz, meslekler ve bölümler ile ilgili olarak birçok

Gezimiz, meslekler ve bölümler ile ilgili olarak birçok Ankara Üniversite Oryantasyon Gezisi Mesleki rehberlik çalışmaları çerçevesinde 9. sınıf öğrencilerimize Ankara gezisi düzenlendi. Öğrencilerimizin, birçok üniversite ve bölüm hakkında bilgi sahibi olmalarını

Detaylı

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır.

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır. SİSTEM: Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere, biraraya gelen (getirilen), birbirine dayalı ve birbirini düzenli biçimde etkileyen parçalardan oluşan anlamlı bir bütündür. Sistemler, çevrelerinden girdiler

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi III TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Taşkın Osman YILDIZ tarafından hazırlanan Lise Öğrencilerinin

Detaylı

İÇİNDEKİLER. JURİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI..i TEŞEKKÜR. ii ÖZET...iii ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vii. TABLOLAR LİSTESİ...viii BÖLÜM I...

İÇİNDEKİLER. JURİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI..i TEŞEKKÜR. ii ÖZET...iii ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vii. TABLOLAR LİSTESİ...viii BÖLÜM I... İÇİNDEKİLER JURİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI..i TEŞEKKÜR. ii ÖZET...iii ABSTRACT...v İÇİNDEKİLER...vii TABLOLAR LİSTESİ.....viii BÖLÜM I...1 GİRİŞ...1 1.1.Problem Durumu...1 1.2.Problem Cümlesi...3 1.3.Alt

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. : :

ÖZGEÇMİŞ. : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. : : ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Feridun TEKİN Adres Telefon E-posta : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü : 310 54 84 : feridun.tekin@giresun.edu.tr 2. Doğum Tarihi : 30.05. 1964 3. Unvanı :

Detaylı

YABANCI DİL ÖĞRETMENİ

YABANCI DİL ÖĞRETMENİ TANIM Çalıştığı eğitim kurum ya da kuruluşunda; öğrencilere ya da yetişkinlere, İngilizce, Fransızca, Almanca, Japonca ve Arapça dillerinden birinde eğitim veren kişidir. A- GÖREVLER Yabancı dil ile ilgili

Detaylı

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ KANAYAN YARA KARABAĞ Astana Yayınları KANAYAN YARA KARABAĞ Derleyen: Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN Bu eserin bütün hakları saklıdır. Yayınevinden izin alınmadan kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz,

Detaylı

SORU ve CEVAPLARLA 12 YILLIK (4+4+4) ZORUNLU EĞİTİM SİSTEMİ

SORU ve CEVAPLARLA 12 YILLIK (4+4+4) ZORUNLU EĞİTİM SİSTEMİ SORU ve CEVAPLARLA 12 YILLIK (4+4+4) ZORUNLU EĞİTİM SİSTEMİ SORU 1: Bu yasal değişikliğe neden gerek duyuldu? CEVAP 1 Dünya genelindeki ortalama eğitim süresi 11-12 yıl veya daha üzerindedir. Türkiye de

Detaylı

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş. Büyükdere Cd. Nevtron İşhanı No:119 K /6 Gayrettepe-İST TEL: 0212/ 211 99 01-02-04 FAX: 0212/ 211 99 52 MALİ MEVZUAT SİRKÜLERİ İstanbul, 25 Kasım 2004 SİRKÜLER NO : 2004/ 117 KONU : Eğitim ve Öğretim İşletmelerinde

Detaylı

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER ve YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDEKİ GELİŞMELER

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER ve YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDEKİ GELİŞMELER ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER ve YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDEKİ GELİŞMELER INTERNATIONAL STUDENTS AND DEVOLOPMENTS IN TEACHING TURKISH AS A FOREIGN LANGUAGE MEHMET YALÇIN YILMAZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : EĞİTİM SOSYOLOJİSİ * Ders No : 0310340040 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği GELENEKSEL TÜRK MÜZİĞİYLE AMATÖR OLARAK İLGİLENEN BİREYLERİN ORTAÖĞRETİM DERS SÜREÇLERİNDE YER ALAN GELENEKSEL ÖĞRETİ VE UYGULAMALARI DEĞERLENDİRME DURUMLARI Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ Sanat eğitiminin

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU iii TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Rabia HOŞ tarafından hazırlanan " Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında

Detaylı

EĞİTİMLE HUKUKU İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER

EĞİTİMLE HUKUKU İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER Ünite 7 EĞİTİMLE HUKUKU İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER Yrd. Doç. Dr. İbrahim GÜL YÖNERGE Yönetmeliklerde değinilmeyen konulara açıklık getirmek için düzenlenen belge. Bir işin adım adım nasıl yapılacağını gösteren

Detaylı

DR. NURŞAT BİÇER İN TÜRKÇE ÖĞRETĠMĠ TARĠHĠ ADLI ESERĠ ÜZERİNE

DR. NURŞAT BİÇER İN TÜRKÇE ÖĞRETĠMĠ TARĠHĠ ADLI ESERĠ ÜZERİNE POLATCAN, F. (2017). Dr. Nurşat Biçer in Türkçe Öğretimi Tarihi Adlı Eseri Üzerine. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 6(4), 2890-2894. DR. NURŞAT BİÇER İN TÜRKÇE ÖĞRETĠMĠ TARĠHĠ ADLI

Detaylı

T.C. TOROSLAR KAYMAKAMLIĞI OSMANGAZİ ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ 2012-2013 BRİFİNG DOSYASI

T.C. TOROSLAR KAYMAKAMLIĞI OSMANGAZİ ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ 2012-2013 BRİFİNG DOSYASI TC TOROSLAR KAYMAKAMLIĞI OSMANGAZİ ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ 2012-2013 BRİFİNG DOSYASI 2012-2013 Okul /Kurum Haritası I BÖLÜM KURUMUN ADI : Osmangazi Ortaokulu Müdürlüğü İLİ : Mersin İLÇESİ : Toroslar ADRES

Detaylı

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI Sayı : 47 Tarih : 04.09.2012 Toplantıda Bulunanlar : 1. Yrd. Doç. Dr. Süleyman TURAN, Müdür V. 2. Prof.

Detaylı

Mehmetkuluzâde, Hamide, Azerbaycan da Yenilikçi Bir Öncü: Celil Mehmetkuluzâde: Hatıralar / Hamide Mehmetkuluzâde

Mehmetkuluzâde, Hamide, Azerbaycan da Yenilikçi Bir Öncü: Celil Mehmetkuluzâde: Hatıralar / Hamide Mehmetkuluzâde Mehmetkuluzâde, Hamide, Azerbaycan da Yenilikçi Bir Öncü: Celil Mehmetkuluzâde: Hatıralar / Hamide Mehmetkuluzâde; (Haz.: Doç. Dr. Fatma Özkan), Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2002. İhsan KALENDEROĞLU

Detaylı

İLKADIM İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA PROGRAMI YAPILMASI PLANLANAN UYGULAMALAR

İLKADIM İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA PROGRAMI YAPILMASI PLANLANAN UYGULAMALAR İLKADIM İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 2013-2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA PROGRAMI SIRA NO YAPILMASI PLANLANAN UYGULAMALAR TARİH 1 Açık Öğretim Kurumları İş Takvimi * Bakanlıkça belirlenecektir. 2 Yönetici

Detaylı

A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 55, ERZURUM 2016,

A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 55, ERZURUM 2016, A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 55, ERZURUM 2016, 469-483 AZERBAYCAN DAKİ OKULLARDA EDEBİYAT EĞİTİMİNİN TARİHÎ GELİŞİMİ VE EDEBİYAT EĞİTİMİ PROGRAMLARI Öz Edebiyat eğitiminde amaç,

Detaylı

DERS: EĞİTİM YÖNETİMİ

DERS: EĞİTİM YÖNETİMİ DERS: EĞİTİM YÖNETİMİ Dersin verildiği Fakülte: Bölüm: Öğretim Üyesi: İletişim: Eğitim Bilimleri Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışma Doç.Dr. Şakir ÇINKIR scinkir@gmail.com 5.Hafta: EĞİTİM SİSTEMİNİN

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 1) Ali Rıza Efendi nin 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı nda Asakir-i Milliye Taburu ndaki geçici

Detaylı

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ. 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ. 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL TÜRK SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL TÜRK MİLLİ İNİN AMAÇLARI TÜRK MİLLİ İNİN TEMEL İLKELERİ TÜRK SİSTEMİNİN OLUŞTURULMASINDA BAŞLICA BELİRLEYİCİLER

Detaylı

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek; on yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik; yüz yıl sonrasını düşünüyorsan insan yetiştir. Konfüçyüs REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK

Detaylı

İMAM HATİP LİSESİ HAFTALIK DERS ÇİZELGESİ

İMAM HATİP LİSESİ HAFTALIK DERS ÇİZELGESİ İMAM HATİP LİSELERİ VE ANADOLU İMAM HATİP LİSELERİ 2014-2015 YILINDA 11. SINIFLARDA UYGULANACAK HAFTALIK DERS ÇİZELGELERİ ORTAK DERSLER İMAM HATİP LİSESİ HAFTALIK DERS ÇİZELGESİ DERSLER 11. SINIF DİL VE

Detaylı

BAYBURT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

BAYBURT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM BAYBURT ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Bayburt Üniversitesine bağlı olarak

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM ve EĞİTİM ALANI

KİŞİSEL GELİŞİM ve EĞİTİM ALANI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM ve EĞİTİM ALANI OSMANLI TÜRKÇESİNDE ARŞİV METİNLERİ ve EDEBİ METİNLER KURS PROGRAMI Ankara, 2016 1 İÇİNDEKİLER PROGRAMIN ADI...1

Detaylı

Ülkelere göre öğretmen yetiştirme modelleri

Ülkelere göre öğretmen yetiştirme modelleri On5yirmi5.com Ülkelere göre öğretmen yetiştirme modelleri Öğretmenlerin yetiştirilmesi kapsamında üniversitelerin kabul koşulları, alınan eğitimin niteliği, değerlendirilme sistemleri her ülkede farklılıklar

Detaylı

T.C BURSA VALİLİĞİ. Osmangazi İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü 2014-2015 ÖĞRETİM YILI DERS ÜCRETİ KARŞILIĞI ÖĞRETMENLİK BAŞVURU KILAVUZU TEMMUZ - 2014

T.C BURSA VALİLİĞİ. Osmangazi İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü 2014-2015 ÖĞRETİM YILI DERS ÜCRETİ KARŞILIĞI ÖĞRETMENLİK BAŞVURU KILAVUZU TEMMUZ - 2014 T.C BURSA VALİLİĞİ Osmangazi İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü 2014-2015 ÖĞRETİM YILI DERS ÜCRETİ KARŞILIĞI ÖĞRETMENLİK BAŞVURU KILAVUZU TEMMUZ - 2014 http://osmangazi.meb.gov.tr http://www.memosmangazi.com

Detaylı

3713 SAYıLı TERÖRLE MÜCADELE KANUNU & DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI SÜRECİ FATMA YİĞİTER KARA DAİRE BAŞKANI ARALIK 2013

3713 SAYıLı TERÖRLE MÜCADELE KANUNU & DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI SÜRECİ FATMA YİĞİTER KARA DAİRE BAŞKANI ARALIK 2013 3713 SAYıLı TERÖRLE MÜCADELE KANUNU & DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI SÜRECİ FATMA YİĞİTER KARA DAİRE BAŞKANI ARALIK 2013 Atamalar Kanun un yürürlük öncesi başvurular ve atamalar (Eski Usul) Yönetmeliğin yürürlüğe

Detaylı

Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ÇİN HALK CUMHURİYETİ. HAZIRLAYAN: Dr. Recep ALTIN

Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ÇİN HALK CUMHURİYETİ. HAZIRLAYAN: Dr. Recep ALTIN Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ÇİN HALK CUMHURİYETİ HAZIRLAYAN: Dr. Recep ALTIN ÇİN HALK CUMHURİYETİ NUFÜSÜ YÜZÖLÇÜMÜ YÖNETİMİ BAŞKENTİ KİŞİBAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİRİ KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİRDE

Detaylı

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SENATO. 1- Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Kuruluna üye seçilmesinin görüşülmesi;

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SENATO. 1- Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Kuruluna üye seçilmesinin görüşülmesi; Karar Tarihi : 22.12.2015 Karar No : 11 GÜNDEM: T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SENATO 1- Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Kuruluna üye seçilmesinin 2- Açıköğretim Fakültesinde 2016 yılı Bahar döneminde

Detaylı

Beykoz İlçesi Üniversiteye Giriş Analiz Çalışması (2012, 2013 ve 2014 Yılları)

Beykoz İlçesi Üniversiteye Giriş Analiz Çalışması (2012, 2013 ve 2014 Yılları) Beykoz İlçesi Üniversiteye Giriş Analiz Çalışması (2012, 2013 ve 2014 Yılları) Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 7 Şubat 2015 SUNUŞ 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu nun 28. maddesi ile ortaöğretim

Detaylı

T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ TEMMUZ 2014 T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2014-2015 Eğitim - Öğretim Yılı Örgün ve Yaygın

Detaylı

Biyoloji, İleri Biyoloji derslerinde; Talim ve Terbiye Kurulunun tarih ve 12 sayılı

Biyoloji, İleri Biyoloji derslerinde; Talim ve Terbiye Kurulunun tarih ve 12 sayılı MESLEKİ VE TEKNİK ORTAÖĞRETİM OKUL VE KURUMLARINDA 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDA 10 UNCU SINIFLARDAN BAŞLAYARAK UYGULANACAK HAFTALIK DERS ÇİZELGELERİNE AİT AÇIKLAMALAR Haftalık ders çizelgelerinde ortak

Detaylı

MUĞLA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ÖRGÜN VE YAYGIN EĞİTİM KURUMLARININ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

MUĞLA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ÖRGÜN VE YAYGIN EĞİTİM KURUMLARININ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ 1 Örgün Eğitim Kurumlarında (Okul öncesi ve İlköğretim kurumları hariç) 2013-2014 öğretim yılı Öğrenci kayıtları: a) Sınavsız öğrenci alan Ortaöğretim Kurumlarının 9. sınıflarına öğrencilerin tercihlerini

Detaylı

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ. Hırvatistan Hollanda İngiltere İran İtalya Japonya Karadağ Katar Kazakistan KKTC Kosova Lübnan Macaristan Makedonya Malezya

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ. Hırvatistan Hollanda İngiltere İran İtalya Japonya Karadağ Katar Kazakistan KKTC Kosova Lübnan Macaristan Makedonya Malezya 2017 YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ Yunus Emre Vakfı; Türkiye yi, Türk dilini, tarihini, kültürünü ve sanatını tanıtmak; bununla ilgili bilgi ve belgeleri dünyanın istifadesine sunmak; Türk dili, kültürü ve sanatı

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK) ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 01-014 Eğitim Öğretim Yılı 1.ve.Öğretim (010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK) KODU DERSİN ADI İLH001 ARAPÇA 0 Konu Başlıkları (Yıllık) T Sözlü

Detaylı

T.C. AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÖNETİM KURULU KARARLARI

T.C. AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÖNETİM KURULU KARARLARI KARAR 2013/007 01: 2012-2013 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar Yarıyılı Ara Sınav tarihleri Enstitü Yönetim Kurulumuzca görüşülmüştür. Yarıyılı Ara Sınav tarihlerinin 08.04.2013-19.04.2013 tarihleri arasında yapılmasına,

Detaylı

Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat

Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ II AİT114 2 2 + 0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersi Veren

Detaylı

GÜRCİSTANDA NEDEN OKUMALISINIZ?

GÜRCİSTANDA NEDEN OKUMALISINIZ? GÜRCİSTANDA NEDEN OKUMALISINIZ? 78 bin kilometrelik yüz ölçümüne sahip Gürcistan, bir Güney Kafkasya ülkesi. Güney batısında Türkiye ile sınır komşusu olan Gürcistan, okuma yazma oranının yüksek olması

Detaylı

T.C. TRABZON VALİLİĞİ EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

T.C. TRABZON VALİLİĞİ EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ T.C. TRABZON VALİLİĞİ EĞİTİM KURUMLARI 0 0 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ AÇIKLAMALAR : -Çalışma takviminde yapılacak olan değişiklikler, www.trabzon.meb.gov.tr adresinde ilan edilecektir. -Bu çalışma

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI OSMANLICADA TÜRKÇE KELİMELERİN İMLASI KURS PROGRAMI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI OSMANLICADA TÜRKÇE KELİMELERİN İMLASI KURS PROGRAMI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI OSMANLICADA TÜRKÇE KELİMELERİN İMLASI KURS PROGRAMI Ankara, 2016 İÇİNDEKİLER PROGRAMIN ADI... 1 PROGRAMIN

Detaylı

Arş. Gör. Togay Seçkin BİRBUDAK

Arş. Gör. Togay Seçkin BİRBUDAK Arş. Gör. Togay Seçkin BİRBUDAK ÖZGEÇMİŞ 10 Ocak 1983 tarihinde Ankara da doğdu. İlköğrenimini Ankara Aydınlıkevler İlkokulu Okulu ve Bilecik İnhisar İlkokulu nda tamamladı. Daha sonra Bilecik Bozüyük

Detaylı

GİYİM/HAZIR GİYİM/MODA TASARIMI ÖĞRETMENİ

GİYİM/HAZIR GİYİM/MODA TASARIMI ÖĞRETMENİ TANIM Çalıştığı eğitim kurum ya da kuruluşunda; öğrencilere ya da yetişkinlere giyim, hazır giyim ve moda tasarımı ile ilgili eğitim veren kişidir. A- GÖREVLER Giyim/hazır giyim/moda tasarımı ile ilgili

Detaylı

I.YIL HAFTALIK DERS AKTS

I.YIL HAFTALIK DERS AKTS I.YIL SOS 101 Z Sosyal Bilgilerin Temelleri Basics of Social Sciences 2-0-2 4 I SOS 103 Z Sosyal Psikoloji Social Psychology 2-0-2 4 SOS 105 Z Arkeoloji Archeology SOS 107 Z Sosyoloji Sociology SOS 109

Detaylı

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 1. Mudanya Mütarekesi, Yunanlıların aslında Osmanlı Devleti nin paylaşımı projesinde bir alet olduğunu, arkalarındaki gücü İngiltere başta olmak üzere İtilâf devletlerinin

Detaylı

II. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KONGRESİ ÖZEL BÖLÜMÜ

II. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KONGRESİ ÖZEL BÖLÜMÜ II. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KONGRESİ ÖZEL BÖLÜMÜ II. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KONGRESİ NİN ARDINDAN Pınar FEDAKÂR* Dünyadaki siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmelerin çok hızla

Detaylı

1. Adı Soyadı: Selim EMİROĞLU. 2. Doğum Tarihi: 16.03.1979. 3. Unvanı: Yrd. Doç. Dr.

1. Adı Soyadı: Selim EMİROĞLU. 2. Doğum Tarihi: 16.03.1979. 3. Unvanı: Yrd. Doç. Dr. ÖZ GEÇMİŞ-CV 1. Adı Soyadı: Selim EMİROĞLU 2. Doğum Tarihi: 16.03.1979 3. Unvanı: Yrd. Doç. Dr. 16.03.1979 tarihinde Malatya da doğdu. İlk, orta, lise öğrenimini ve ayrıca üniversite lisans ve yüksek lisans

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : A.SEÇ.ATATÜRK İLK.VE İNK.TAR.SEMİNERİ Ders No : 0310400249 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ TDE729 1 3 + 0 6 Sosyal bilimlerle ilişkili

Detaylı

T.C. ESKİŞEHİR VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü ÖRGÜN VE YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

T.C. ESKİŞEHİR VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü ÖRGÜN VE YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ 1 2 3 4 Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında 2012-2013 Öğretim Yılı Öğrenci Kayıtları: a) Başvurular 11-22 Haziran 2012 b) Seçici komisyon tarafından kayıtları yapılacak çocukların tespiti 25 Haziran 2012 c)

Detaylı

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4.

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4. Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları 1. T.C. Anayasası, 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar 3. Milli Eğitim Şuraları 4. Kalkınma Planları 5. Hükümet Programları Milli Eğitim Temel Kanunu

Detaylı

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİLİM DALI XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX XXXXXX

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİLİM DALI XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX XXXXXX EK [1] Dış Kapak Örneği Arial, 14 punto,ortalı,tek satır aralığı, büyük harf, bold. T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANA BİLİM DALI BİLİM DALI 1,5 satır aralıklı 7 boşluk Tez Başlığı, ortalı,

Detaylı

İçindekiler. ÜNİTE bir Üstün Zekâlı Öğrencileri Anlamak 1. Üstün Zekâlı Öğrenciler Kimlerdir? 3. Üstün Zekânın Gelişimi 35. Ön Söz xvii. 2.

İçindekiler. ÜNİTE bir Üstün Zekâlı Öğrencileri Anlamak 1. Üstün Zekâlı Öğrenciler Kimlerdir? 3. Üstün Zekânın Gelişimi 35. Ön Söz xvii. 2. İçindekiler Ön Söz xvii ÜNİTE bir Üstün Zekâlı Öğrencileri Anlamak 1 1. Bölüm Üstün Zekâlı Öğrenciler Kimlerdir? 3 Sahip Olduğumuz Düşünceler/Araştırmaların Desteklediği Düşünceler 3 Zekâ Hakkındaki Görüşler

Detaylı

ANADOLU LİSESİ HAFTALIK DERS ÇİZELGESİ

ANADOLU LİSESİ HAFTALIK DERS ÇİZELGESİ ORTAK DERSLER SEÇMELİ DERSLER ANADOLU LİSESİ HAFTALIK DERS ÇİZELGESİ 12. SINIF DERSLER 9. 10. 11. SINIF SINIF SINIF DİL VE ANLATIM 2 2 2 2 TÜRK EDEBİYATI 3 3 3 3 DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ 1 1 1 1 TARİH

Detaylı

T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ SAMSUN 2013 ÖNSÖZ 2013 2014 Eğitim - Öğretim yılına sizlerle başlamanın heyecanı ve mutluluğu içindeyim. Tüm

Detaylı

ORTAÖĞRETİM KURUMLARINDA OKUTULACAK DERSLERDE UYGULANACAK ÖĞRETİM PROGRAMLARI

ORTAÖĞRETİM KURUMLARINDA OKUTULACAK DERSLERDE UYGULANACAK ÖĞRETİM PROGRAMLARI AÇIKLAMALAR Haftalık ders çizelgeleri, 2014 2015 eğitim ve öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının 9-10. sınıflarından başlamak üzere kademeli olarak uygulanacaktır. Haftalık ders çizelgelerinde ortak

Detaylı

2012 2013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

2012 2013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2012 2013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ SAMSUN Ö N S Ö Z 2012 2013 eğitim öğretim yılına sizlerle başlamanın heyecanı ve mutluluğu içindeyim. Tüm eğitim

Detaylı

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ Fakültemiz 2809 sayılı Kanunun Ek 30. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulunun 02.06.2000 tarih ve 2000-854 sayılı kararnamesiyle kurulmuş, 2001-2002 Eğitim

Detaylı

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI GÜZ DÖNEMİ DERSLERİ Kodu Dersin Adı Statüsü T P K AKTS TAE 600 Özel Konular Z 4 0 0 30 TAE 601 Türkiyat Araştırmalarına Giriş I Z

Detaylı

Sıralama Kriterlerinde Kullanılacak Talim ve Terbiye Kurulu nun 2014-Şubat tarihli ÖĞRETMENLİK ALANLARI, ATAMA VE DERS OKUTMA ESASLARI

Sıralama Kriterlerinde Kullanılacak Talim ve Terbiye Kurulu nun 2014-Şubat tarihli ÖĞRETMENLİK ALANLARI, ATAMA VE DERS OKUTMA ESASLARI Başvuru Süresi Görevlendirme Süreci T.C. DÖRTYOL KAYMAKAMLIĞI İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü 2016-2017 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DERS ÜCRETİ KARŞILIĞI ÖĞRETMENLİK BAŞVURU KILAVUZU AĞUSTOS - 2016 http://dortyol.meb.gov.tr/

Detaylı

ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ 1 2013-2014 ÖĞRETİM YILI İLKOKULLARDA ÖĞRENCİ KAYITLARI UYGULAMALI ANAOKULU VE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARINDA ÖĞRENCİ KAYITLARI Bakanlıkça belirlenen süre içinde ve e-kayıt ortamında yapılacaktır. 2 a)

Detaylı

T.C. SORGUN KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü... MÜDÜRLÜĞÜNE SORGUN

T.C. SORGUN KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü... MÜDÜRLÜĞÜNE SORGUN T.C. SORGUN KAYMAKAMLIĞI İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Sayı : 62220638/774-E.5138454 18.05.2015 Konu: Haziran 2015 Mesleki Çalışmalar Kurul Onayları.... MÜDÜRLÜĞÜNE SORGUN İlgi : DÖGM. nün 04/05/201S tarihli

Detaylı

YÖNETMELİK. Erciyes Üniversitesinden: ERCİYES ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Erciyes Üniversitesinden: ERCİYES ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Sayfa 1 8 Ocak 2013 SALI Resmî Gazete Sayı : 28522 Erciyes Üniversitesinden: YÖNETMELİK ERCİYES ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç,

Detaylı

BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK

BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK Meslekleşme ölçütleri Öğretmenlik Mesleğinin Yasal Dayanakları Öğretmenlik Mesleğinin Temel Özellikleri Türkiye de Öğretmenliğin Meslekleşmesi Öğretmenlerin hizmet öncesinde

Detaylı

EĞİTİM FAKÜLTESİ Ortaöğretim Fen ve Ortaöğretim Fen ve ENSTİTÜSÜ

EĞİTİM FAKÜLTESİ Ortaöğretim Fen ve Ortaöğretim Fen ve ENSTİTÜSÜ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ Adı Soyadı : SAFİYE ASLAN Doğum Tarihi : 15/05/1979 E-posta : safiyeaslan@gmail.com 1. EĞİTİM DURUMU Unvan Bölüm/Anabilim Dalı Fakülte / Y.Okul Üniversite Yıllar Lisans Kimya

Detaylı

PROF. DR. MURAT ÖZBAY IN TÜRKÇE ÖĞRETİMİ ÜZERİNE ARAŞTIRMA VE İNCELEMELER ADLI ESERİ ÜZERİNE

PROF. DR. MURAT ÖZBAY IN TÜRKÇE ÖĞRETİMİ ÜZERİNE ARAŞTIRMA VE İNCELEMELER ADLI ESERİ ÜZERİNE PROF. DR. MURAT ÖZBAY IN TÜRKÇE ÖĞRETİMİ ÜZERİNE ARAŞTIRMA VE İNCELEMELER ADLI ESERİ ÜZERİNE 1. Prof. Dr. Murat Özbay ın Hayatı ve Eserleri Nurşat BİÇER 1962 yılında Konya nın Ereğli ilçesinde doğan Özbay,

Detaylı

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN TEMEL İLKELERİ VE YASAL DAYANAKLARI

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN TEMEL İLKELERİ VE YASAL DAYANAKLARI TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN TEMEL İLKELERİ VE YASAL DAYANAKLARI Türk Eğitim Sisteminin Genel Amaçları Türk Eğitim Sisteminin genel amaçları 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu nda ifadesini bulmaktadır. Türk

Detaylı

KAFKAS ÜNIVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESI SLAV DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DERSLERİN İÇERİĞİ I.

KAFKAS ÜNIVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESI SLAV DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DERSLERİN İÇERİĞİ I. KAFKAS ÜNIVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESI SLAV DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DERSLERİN İÇERİĞİ I.YARIYIL RU 103 Rus Edebiyati Tarihi 2-0-2 Rusça okutulan bu derste

Detaylı

2014-2015 ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

2014-2015 ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ 1 ZAFER BAYRAMI 30 Ağustos 2014 2 OLGUNLAŞMA ENSTİTÜSÜ ÖN KAYITLARI 18 Ağustos - 12 Eylül 2014 3 BAĞIMSIZ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMU, İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİM KURUMLARINDA GÖREVLİ ÖĞRETMENLERİN 2014-2015

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEBLİĞLER DERGİSİ DESTEK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNCE AYDA BİR ÇIKARILIR. İlk Çıkış Tarihi: 09/01/1939

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEBLİĞLER DERGİSİ DESTEK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNCE AYDA BİR ÇIKARILIR. İlk Çıkış Tarihi: 09/01/1939 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TEBLİĞLER DERGİSİ DESTEK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNCE AYDA BİR ÇIKARILIR İlk Çıkış Tarihi: 09/01/1939 CİLT: 80 SAYI: 2712-2723 2017 YILI 80. CİLDİN FİHRİSTİ Konusu Çıkış Yeri

Detaylı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖĞRETMEN YETİŞTİRME

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖĞRETMEN YETİŞTİRME T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖĞRETMEN YETİŞTİRME ve GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÖĞRETMENLERİN 2018 HAZİRAN DÖNEMİ MESLEKİ ÇALIŞMA PROGRAMI ANKARA-2018 İÇİNDEKİLER Genel Açıklamalar... 3 Milli Eğitim Bakanlığı

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ T.C. KARABÜK VALİLİĞİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ 1 2015-2016 EĞITIM ÖĞRETIM YILI ÖĞRETMENLERIN GÖREVE BAŞLAMASI 01 Eylül 2015 Salı 2 Örgün Eğitim Kurumlarındaki

Detaylı

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK 18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK Göçmen İşçi Çocuklarının Eğitimine İlişkin Yönetmelik, 14 Kasım 2002 tarih ve 24936 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik kapsamında yapılan

Detaylı