Ders: FARMAKOLOJİ-II (vet304)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ders: FARMAKOLOJİ-II (vet304)"

Transkript

1 1 Ders: FARMAKOLOJİ-II (vet304) Dersin tanıtılması İlaç/lar işlenirken/anlatılırken genellikle aşağıdaki yol izlenecektir Genel ismi Özellikleri Farmakokinetik: Verilme yolları, emilme, dağılma, değişikliğe uğrama, atılma Etki şekli Etkisi/Etkileri Yan etkileri/uyarılar Doz aşımı/zehirliliği Kullanılmaması gereken durumlar/tedbirler İlaç etkileşmeleri Kullanılması/dozu Not. Ders kapsamında, sınırlı sürede, dersin işlenmesi sırasında verilen bilgiler yeterli olmayacaktır; bu sebeple, konularla ilgili olarak diğer kaynaklara da başvurulması önerilir. Konu 44. BÖBREK ve İDRAR YOLLARINI ETKİLEYEN MADDELER Konu 43. SIVI-ELEKTROLİT ve ASİT-BAZ DENGESİ BOZUKLUKLARI Konu 45. DOLAŞIM ŞOKU ve SAĞALTIMI Süresi: 2 Saat Zamanı: 1. Hafta Konu 44. BÖBREK ve İDRAR YOLLARINI ETKİLEYEN MADDELER Süresi: 45 dk Prof. Dr. Sezai KAYA Böbrekleri etkileyen ilaçların önemli bir kısmını idrar söktürücüler oluşturur. İdrarı asitleştiren veya alkalileştiren, Vücutta su ve tuz tutulmasına yol açan, İdrar kaçırmayı veya idrar tutukluğunu önleyen, İdrar yolları antiseptiği olarak etkiyen maddeler de vardır İdrar Söktürücüler (İşeticiler, Diüretikler) İdrarın şekillenmesini veya çıkarılmasını artırırlar. Böbrek tubülleri ve toplayıcı kanallarında, su yanında, başta sodyum olmak üzere, diğer elektrolitlerin emilmelerini azaltarak atılmalarına yol açarlar. İdrarın hacmini artırmaları yanında, vücuttan sodyum ve böylece tuzun uzaklaştırılması için de kullanılırlar (ödem geriletici, kan basıncını düşürücü etki). Böbreklerde idrarı şekillendiren esas yapı nefrondur. Bir nefronda 5 kısım ayırt edilir. Glomerül

2 2 Proksimal tubül Henle kıvrımı Distal tubül Toplayıcı kanallar Nefronda idrarın hacmini ve bileşimini etkileyen 3 temel olay görülür. Glomerüler süzülme Tubüler salgılama Tubüler geri emilme Böbreklerde, özellikle distal tubüllerde olmak üzere, tubüller ve toplayıcı kanallar seviyesinde böbrek görevinde (su ve elektrolitlerin emilmesi ve salgılanması bakımlarından) değişikliğe yol açabilen maddeler idrar söktürücü olarak değer taşırlar. Glomerüllerden süzülme ve geri emilme Böbreklerde kan akımı insanlarda ml/dk (plazma olarak ml/dk) arasında değişir. Kalp debisinin yaklaşık %20-22 si glomerüllerden süzülür; süzülen sıvı hacmi insanlarda ortalama ml/dk dır. Süzüntü (su, anyonlar, katyonlar, organik asit, bazlar gibi) nefronun ilerleyen kısımlarında çeşitli mekanizmalarla (basit geçiş, etkin taşıma, gerilim farkı gibi) %99 geri emilir; sadece %1 i idrar olarak (1-2 ml idrar/dk) çıkarılır. o Sodyumun emilmesine/atılmasına su ve klor, o Klorun emilmesine/atılmasına sodyum ve su eşlik eder. İdrar söktürücüler, sodyum ve su yanında, diğer birçok anyon (klor, bikarbonat, fosfat gibi), katyon (potasyum, hidrojen, kalsiyum, magnezyum gibi) ve ürik asit dengesini de değiştirirler. Sınıflandırma İdrar söktürücüler genellikle aşağıdaki gibi sınıflandırılırlar. o Etki yerlerine o Etki şekillerine, etkilerine ve yapılarına o Elektrolit dengeye ve ph ya olan etkilerine Nefrondaki öncelikli etki yerlerine göre 1. Proksimal tubüller: Karbonik anhidrazı (CA) engelleyenler, civalı bileşikler, ozmotik maddeler. 2. Henle kıvrımı: Civalı bileşikler, furosemid, etakrinik asit, bumetanid gibi. 3. Distal tubül-toplayıcı kanallar: Tiazidler, CA engelleyenler, klortalidon, kinetazon, triamteren, amilorid, aldosteron antagonistleri gibi. Etkilerine ya da etki şekillerine ve yapılarına göre 1. Ozmotik maddeler: Su, mannitol, glikoz, tuzlar. 2. CA ı engelleyenler: Asetazolamid, metazolamid, diklorfenamid gibi. 3. Tiazidler (Na-Cl-taşıtını engelleyenler): Klorotiazid, hidroklorotiazid gibi.

3 3 4. Kıvrımda etkili olanlar (Na-K-2Cl-taşıtını engelleyenler): Furosemid, bumetanid gibi. 5. Aldosteron antagonistleri: Spironolakton, kanrenon gibi. 6. Sodyum kanallarını engelleyenler: Amilorid, triamteren gibi. 7. Civalı bileşikler: Klormerodrin, mersalil gibi. 8. Kalp-damar sistemi ilaçları: Kalp glikozidleri gibi. 9. Ksantinler: Teofilin, kafein gibi. Elektrolit dengeye ve ph ya olan etkilerine göre 1. Sodyum kaybı yapanlar: Civalı bileşikler, tiazidler, anjiyotensin antagonistleri gibi. 2. Klor kaybı yapanlar: Tiazidler, kıvrım işeticileri, klortalidon, kinetazon gibi. 3. Ürik asit atılmasını azaltanlar: Tiazidler, furosemid, etakrinik asit, spironolakton. 4. Potasyum tutanlar: Aldosteron antagonistleri, triamteren, amilorid, cıvalı bileşikler. 5. Potasyum kaybı yapanlar: Asetazolamid, tiazidler. 6. Kalsiyum atılmasını hızlandıranlar: Furosemid vb maddeler. 7. İdrarı asitleştiriciler: Amonyum klorür, cıvalı bileşikler, kıvrım işeticileri. 8. İdrarı alkalileştiriciler: Tiazidler, sodyum kanallarını engelleyenler, mannitol. Etki gücü İdrar söktürücü ilaçların etki güçleri genellikle idrarla atılmasına yol açtıkları sodyumun glomerüllerden süzülen sodyuma oranına göre değerlendirilir; oran aşağıdaki gibidir. Aldosteron antagonistleri, triamteren, amilorid gibi zayıf etkili olanlarda %2 Tiazidler gibi etki gücü orta derecede olanlarda %5-10 Civalı bileşiklerde %20 Kıvrımda etkili olanlarda ise %20-40 Genel kullanım yerleri Vücuttan su ve tuzun atılmasının gerektiği hallerde (kalp yetmezliği, kan basıncının yükselmesi, karaciğer bozuklukları, ödem, vücut boşlukları, doku ve organlardan su çekilmesinin gerektiği haller gibi) kullanılırlar. Zehirlenmelerde zehirli maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasında da kullanılırlar. Bazıları (amonyum klorür gibi) sistemik asitleştirici, Bazıları da (asetazolamid gibi) alkalileştirici olarak etkirler ve kullanılırlar. Ozmotik Maddeler Ozmotik işetici olarak kullanılan bileşiklerin başlıcaları mannitol, glikoz, gliserin, isosorbid, üre ve tuzlardır. Ozmotik etkilerinin bir sonucu olarak idrar miktarını artıran bu maddelerin; Doku ve plazma proteinlerine bağlanmamak, Glomerüllerden hızlı ve kolay süzülmek, Tubüllerden genellikle sınırlı ölçüde geri emilmek,

4 4 Farmakolojik yönden inert olmak gibi birçok ortak özellikleri vardır. Vücuda ihtiyacından fazla su verilmesi veya su alınması, fazla miktarda sulu idrar çıkarılmasına yol açar. Bu yönden su gerçek bir fizyolojik işeticidir. Ozmotik maddeler aşağıdaki amaçlarla kullanılırlar. o Göz-içi basıncının düşürülmesi o Akut böbrek yetmezliğinin önlenmesi o Akut oligurinin ayırıcı tanısı o Beyin ve omurilik basıncının düşürülmesi o Ödem sıvısının geriletilmesi Mannitol (C6H14O6) Özellikleri Altı karbonlu ve 6 hidroksilli bir şekerdir; sorbitol ile izomeriktir. Beyaz renkte, kokusuz, tatlı lezzetli, suda iyi (1 g/5.5 ml) çözünen, kristalize tozdur. pka sı 3.4 dür. Farmakokinetik Sindirim kanalından çok az emilir; bu sebeple, Dİ yolla uygulanır. Plazma proteinlerine bağlanmaz. Dolaşımdan HDS ya geçmeksizin böbreklerden atılır. Vücuda giren mannitolun %7-10 kadarı BT a uğrar; kalanı değişmemiş halde çıkarılır. Atılma yarı ömrü koyun ve keçilerde dk arasındadır. Kullanılması Mannitol %20-25 lik çözeltileri halinde bulunur. o Verilmeden önce genellikle diğer parenteral sıvılarla seyreltilir. Dozu hastalığa göre mg/kg arasında değişir. Çoğu durumda %5-10 luk çözeltileri 1-2 ml/kg dozlarda 4 ml/dk hızda uygulanır. Köpekte %20 çözeltisinden 1-2 ml/kg miktarlarda verilir. o İdrar çıkarılması başladığında, mannitol uygulaması 6 saat arayla tekrarlanabilir. Enjeksiyon veya infüzyonu yavaş (15-20 dk da) yapılmalıdır; aksi halde alyuvarlarda parçalanmaya yol açabilir. Tuzlar Sodyum tuzları (sodyum klorür, sodyum sülfat, sodyum bikarbonat gibi), Potasyum tuzları (potasyum klorür gibi), Amonyum tuzları (amonyum nitrat, amonyum klorür gibi) gibi çeşitli inorganik tuzların idrar söktürücü etkileri de vardır. Bazıları bu amaçla kullanılırlar; en çok uygulama alanı bulan amonyum klorürdür. Amonyum tuzları Etki şekli ve etkisi Amonyum tuzları karaciğerde, amonyum iyonunun amonyak üzerinden üreye çevrilmesi sırasında asit şekillendirirler. o Oluşan üre ozmotik işetici olarak etkir. Amonyum klorür (NH4CL) verilmesi eşdeğer miktarda HCL verilmesine denktir.

5 5 Salıverilen hidrojen iyonu bikarbonat ile birleşerek karbonik asit şekillendirir; bu ise CA ın etkisi ile hızla su ve karbondioksite dönüşür. Böylece, interstisyel sıvıdaki alkali azalır (asitleştirici etki). Serbest kalıp HDS daki yoğunluğu artan klorür iyonu bikarbonatın yerini alır. Amonyum klorür vb asidoz yapıcı ilaçların etkisi birkaç gün içinde zayıflar. Kullanılmaları Amonyum klorür vb ilaçlar (sodyum asit fosfat, askorbik asit, kloretamin gibi) idrar söktürücü etki yanında, alkali ilaç veya maddelerle zehirlenmelerde, bunların vücuttan atılmalarını hızlandırmak için kullanılırlar. Karaciğer ve böbrek yetmezliklerinde kullanılmamalıdırlar. Amonyum klorür idrarı asitleştirmek ve idrar miktarını artırmak için ağızdan aşağıdaki miktarlarda kullanılır. At ve sığır: 4-30 g Köpek ve kedi: Günde 3 kez 300 mg Karbonik Anhidrazı (CA) Engelleyenler CA etkinliğini engelleyerek idrarı artıran maddelerin temsilcisi asetazolamiddir. Diklorfenamid, etoksazolamid, metazolamid gibi ilaçlar da benzer etkilidir. Genellikle göz-içi basıncını düşürmek için (göz tansiyonu) kullanılırlar. Asetazolamid Özellikleri Beyaz sarımsı-renkte, kokusuz, suda çok güç (1/1400), alkolde güç (1/400) çözünen, kristalize tozdur. Sodyumlu tuzu halinde kullanılır; bu, beyaz renkte, suda çözünen katı bir maddedir. pka sı 7.4 ve 9.1 dir. Farmakokinetik Ağızdan verildikten sonra sindirim kanalından iyi emilir. 1-3 saatte plazmada doruk yoğunluğa ulaşır. CA a sıkıca bağlanır; enzim bakımından zengin alyuvarlar, böbrek kabuğu gibi yerlerde yüksek yoğunluklarda birikir. Plazma proteinlerine %90-95 bağlanır. Vd 0.2 L/kg dır. Plazma yarı ömrü saat arasındadır. Bir günde, %90 kadarı değişmemiş halde, hemen tamamı vücudu idrarla terk eder. Etki şekli CA böbrekte nefronun proksimal ve distal tubül hücrelerinin boşluğa bakan kısmı (Tip IV CA) ile stoplazmada (Tip II CA) bulunur. o Alyuvarlar, mide mukozası, beyin ve gözde Processus ciliaris gibi yerlerde de bulunur. Enzim; tubül hücrelerinde su ve karbondioksit arasındaki tepkimeye (H2O + CO2 H2CO3 H + + HCO3 - ) aracılık eder. o Enzim, aslında hidroksil iyonu (OH - ) ve karbondioksit arasındaki tepkimeye aracılık eder. o Böylece, bikarbonat iyonu (HCO3 - ) şekillenir.

6 6 o Oluşan su, hidrojen ve hidroksil iyonuna ayrışır o Tubül boşluğunda bikarbonat iyonları da hidrojenle birleşerek karbonik asit oluşturur; net tepkime H2O + CO2 H2CO3 şeklinde gelişir. Normalde su ve karbondioksit arasındaki tepkime yavaştır; CA bu tepkimeyi binlerce kez hızlandırır. Asetazolamid gibi ilaçlar anılan enzimi (iki tipini de) yarışmasız şekilde engeller; karbonik asitin su ve karbondioksite; karbondioksitin de karbonik asite çevrilmesini, neticede bikarbonat ve hidrojen iyonunun şekillenmesini azaltır. o Bu etki sodyumun emilmesinin azalmasına, potasyumun atılmasına ve böylece idrarın çıkarılmasına sebep olur. Etkileri Asetazolamidin verilmesinden sonra 30 dk içinde idrarın hacmi artmaya başlar. Etkisi 2-4 saatte doruk değerine çıkar ve 4-6 saat sürer. İdrarın normal asidik ph sı alkalileşir. o İdrarda bikarbonat, sodyum, potasyum ve fosfat yoğunluğu artarken, klor yoğunluğu azalır. Asetazolamid göz sıvısının şekillenmesini azaltır ve göz-içi basıncı yüksek olan hastalarda bunu düşürür. Spinal sıvının şekillenmesini azaltır ve epilepsi benzeri nöbetleri önler. Metabolik asidoz (bikarbonat kaybı dolayısıyla) asetazolamidin böbrekler üzerindeki etkisinin zayıflamasına yol açar. İstenmeyen etkileri Sindirim sistemi. MSS (yatışma hali, genel baskı veya uyarı hali). Kan (kemik iliğinin baskı altına alınması). Böbrek (sancı, fazla idrar yapma, idrarla kristal çıkarma gibi) ilgili değişiklikler. Plazmada potasyum ve sodyum seviyesinde düşme. Ürik asit ve glikoz düzeyinde yükselme. Karaciğer yetmezliği. Deride dökülmeler gibi. Uyarılar CA yı engelleyen maddeler; Ciddi karaciğer hastalığı olanlarda (karaciğer komasını şiddetlendirmesi sebebiyle), Böbrek ve böbrek üstü bezi yetmezliklerinde, Vücutta sodyum ve potasyum eksikliği/kaybı hallerinde, Klor artışı/klor tutulmasıyla seyreden asidoz ve elektrolit dengesi bozukluklarında, Aspirinle birlikte kullanılmamalıdır. Kullanılması CA yı engelleyen maddeler eski önemlerini yitirmiştir. Asit nitelikli ilaç veya maddelerle zehirlenmelerde, vücuttan atılmalarını teşvik etmek amacıyla alkali idrar oluşturmak,

7 7 Göz sıvısı oluşumunu azaltarak göz-içi basıncını düşürmek, Solunum asidozu hallerinde metabolik alkaloz yaparak bunu düzeltmek, Meme ödemini geriletmek için kullanılırlar. Asetazolamid ağızdan günde 3-4 kez 1-3 mg/kg; Kİ yolla 1 mg/kg miktarda uygulanır. Tiazidler vb İlaçlar (Benzotiadiazidler) Özellikleri ve yapı-etki ilişkisi Tiazidler, benzendisülfonamid molekülünün asilamino grubu ve sülfamil grubu arasında halka oluşturmasıyla şekillenirler (Şekil ). İşetici etki için C7 de serbest bir sülfonamid grubunun bulunması gerekir. Tiazidlerin çoğu hidroklorotiazid ve klorotiazidden türerler. Etkileri nitel ve nicel yönlerden genellikle birbirine benzer. Yapılarında heterosiklik halka bulunması sebebiyle, kimyasal yönden tiazidlerden ayrılan ama etkileri yönünden onlara çok benzeyen bazı ilaçlar da vardır. o Bunların başlıcaları klortalidon, quinetazon, metolazon ve indapamiddir. 7 NH 2 -SO 2 - İlaçlar Klorotiazid Hidroklorotiazid Hidroflumetiazid Metiklotiazid Politiazid Triklormetiazid Bendroflumetiazid Benztiazid 5 R3-6 N 3 -R3 1 2 N-R2 S R2 H H H CH 3 CH 2 Cl CH 3 CH 2 -S-CH 2 -CF 3 H CHCl 2 H CH 2 - H R3 _ H H CH 2 -S-CH 2 - R6 Cl Cl CF 3 Cl Cl Cl CF 3 Cl Siklotiazid H CH 2 Cl Şekil Farmakokinetik Sindirim kanalından hızlı ve değişik oranda (%10-100) emilirler. Plazmada proteinlere değişik oranda bağlanırlar. Başlıca HDS da dağılırlar. o Böbrek dışındaki bir organ veya dokuda birikmezler. Plazma yarı ömürleri bileşiklere göre önemli ölçüde (2-70 saat) değişir. Genellikle değişmemiş halde glomerüllerden süzülerek ve tubüllerden salgılanarak atılırlar; süzüntüye geçen ilaç moleküllerinin bir kısmı tubüllerden geri emilir. Etki şekli Soyum ve klor emilmesini engelleyerek idrar şekillenmesini artırırlar. Başlıca etki yerleri Henle kıvrımının distal tubüle yakın kısmıdır. o Burada klorun emilmesine aracılık eden taşıtı (Na-Cl-taşıtı) engellerler; klor, sodyum ve suyun emilmesi azalır. o Distal tubülün alt kısmına sodyum bakımından zengin süzüntü geldiğinden, burada aldosteronun kontrolü altında sodyum-potasyum değiş-tokuşu hızlanır. Vücuttan potasyum kaybına sebep olurlar.

8 8 Özellikle yüksek dozlarda, vücuttan klor, bikarbonat ve potasyum kaybı sodyuma göre daha fazladır. o Klor kaybıyla birlikte seyreden alkaloza sebep olurlar. Etkileri Etki güçleri orta derecededir. o Atılan sodyumun süzülen sodyuma oranı %5-10 arasındadır. Böbreklerde bazı anyon ve katyonlar üzerindeki etkilerine yukarıda değinilmiştir. Tubüllerden ürik asitin salgılanmasını azaltırlar. Diğer ilaçların aksine, böbreklerden Ca un atılmasını azaltırlar. o Bu sebeple, vitamin D gibi maddelerle zehirlenmelerde kullanılmazlar. Magnezyum çıkarılmasını hızlandırırlar. Böbreklerle iyot, fosfat ve bromun atılması klorunkine benzediğinden, tiazidler anılan maddelerle zehirlenmelerin sağaltımında kullanılabilirler. Kan basıncını düşürürler. o Uygulanmalarını takiben vücuttan tuz ve su kaybı sonucu kalp debisi ve kan basıncı azalır; ama, uzun süreli sağaltımda (3-4 hafta) bunlar normale dönerken, kan basıncını düşürücü etki devam eder. İstenmeyen etkileri Vücutta elektrolit denge bozulabilir; bunun en önemlisi de potasyum kaybıdır. HDS da potasyum ve klor yoğunluğunun azalması ile alkaloz gelişebilir. Kanda ürik asit miktarını artırırlar. Kan şekerini yükseltirler. Tiazidlerin istenmeyen etkilerinden en önemlisi potasyumla ilgili olandır. İlaç etkileşmeleri Kortikosteroidler, kortikotropin, amfoterisin B ile birlikte kullanıldıklarında, potasyum eksikliğine ilişkin belirtileri artabilir. Tiazidlerle yol açılan potasyum eksikliği kalp glikozidlerinin zehirliliğini artırabilir. Nöro-musküler kavşaklarda uyarı geçişini depolarize etmeksizin engelleyen maddelerin (tubokurarin gibi) etkisi tiazidlerle güçlendirilir. Sülfonamidler tiazidlerin etkisini artırabilir. Vitamin D ve kalsiyum tuzlarıyla birlikte kullanılmaları, vitamin D ve dolayısıyla kalsiyum zehirlenmesini teşvik edebilir. Kullanılmaları Veteriner hekimlikte ödem (doğum ödemi, böbrek ve kalp kaynaklı ödem ve çeşitli özel olmayan ödemler) ve tuz zehirlenmesinin sağaltımında kullanılırlar. Ağızdan verilebilmeleri ve etkilerinin orta derecede olması sebebiyle; o Vücuttan aşırı ölçüde su ve tuz kaybına yol açmamaları, o Yan etkilerinin az olması, o Kan basıncını da düşürmeleri dolayısıyla beşeri hekimlikte çok sık kullanılırlar.

9 9 Hidroklorotiazid Özellikleri Kokusuz, hafif acı lezzetli, beyaz renkte, suda çok az çözünen, kristalize tozdur. pka sı 7.9 ve 9.2 dir. Farmakokinetik/Etkisi İnsanlarda sindirim kanalından >%65 oranında emilir. Plazma proteinlerine %40 dolayında bağlanır. Vücutta pek BT a uğramaz. Sığırlarda Vd 0.7 L/kg, ClT 133 ml/saat, MRT 1.5 saattir. İdrar söktürücü etkisi 2 saat içinde başlar, 4-6 saatte doruğa çıkar, 6-12 saat sürer. Kullanılması Ağızdan at ve sığırlarda 500 mg ile başlanır; izleyen günlerde 250 mg miktarda verilir. Ağızdan köpek ve kedilerde mg/kg dozlarda kullanılır. Kİ veya Dİ yolla; o At ve sığırlara mg, o Küçük hayvanlara mg verilir. Klorotiazid Özellikleri Beyaz-kirli beyaz renkte, kokusuz, hafif acı, suda çok az çözünen, kristalize tozdur. Sodyumlu tuzu beyaz renkte, suda kolay çözünen tozdur. pka sı 6.7 ve 9.5 dir. Farmakokinetik/Etkisi İnsanlarda sindirim kanalından %10-20 arasında emilir. Etkisi 1-2 saatte başlar, 4 saatte doruk değerine çıkar, 6-12 saat sürer. Kullanılması Ağızdan günde; o Köpeklere 1-2 kez mg/kg, o Sığırlara 1-2 kez 4-8 mg/kg verilir. Kıvrımda Etkili İşeticiler (Furosemid vb maddeler) Bu grupta furosemid, azosemid, bumetanid, etakrinik asit, muzolimin, piretanid, torsemid, tripamid gibi ilaçlar bulunur (Şekil ). Bumetanid O NH 2 -SO 2 - NH-(CH 2 ) 3 -CH 3 -COOH Cl- NH 2 -SO 2 - Furosemid -NH-CH 2 - -COOH O CH 3 - Torsemid N O SO 2 NH-C-NHCH(CH 3 ) 2 CH 3 CH 2 C-C CH 2 Etakrinik asit -NH- Cl- O -Cl O O-CH 2 COH Şekil Etki şekilleri ve genel etkileri

10 10 Kıvrımda etkili ilaçlar henle kıvrımının çıkan koluna etkirler. Kıvrımın kalın kısmında Na-K-2Cl taşıtında klorun bağlandığı yere bağlanır ve etkisini önlerler. o Sudan bağımsız olarak etkin taşıma ile gerçekleştirilen klor emilmesini engellerler. o Sodyum, bir ölçüde potasyumun emilmesi de azalır. Vücuttan net bir tuz kaybı oluşur. Sodyuma yakın oranda kalsiyum ve magnezyumun emilmesini de azaltırlar. Distal tubülden geçen sıvıdaki sodyum yoğunluğunun yükselmesi tubül hücrelerinden boşluğa potasyum salgılanmasını ve böylece idrarla çıkarılmasını artırır. Hidrojen, amonyak, fosfat ve bikarbonatın atılmasını da teşvik eder. Proksimal tubüllerden ürik asitin atılmasını yarışmalı biçimde engellerler. Furosemid böbreklerde PG lerin sentezini artırarak damarları genişletirler; glomerüllerden süzülmeyi hızlandırır. o Aspirin, fenilbutazon gibi ağrı kesici ilaçlar PG sentezini engelleyerek, bu maddelerin etkilerini önleyebilirler. Etki güçleri Son derece güçlü etkilidirler; etki güçleri civalı bileşiklerin 2, tiazidlerin 8-10 katıdır. Atılan sodyumun süzülen sodyuma oranı furosemid için %40 dolayındadır. İstenmeyen etkileri Grup olarak genellikle güvenli maddelerdir. Kan şekeri ve ürik asit yoğunluğundaki yükselme ve iç kulak üzerindeki etkileri sonucu sağırlık yapabilirler. Özellikle potasyum, kalsiyum ve sodyum ile olmak üzere, elektrolit dengede bozukluk yapabilirler. Bumetanidin iç kulağa etkisi furosemidden 5-6 kez daha fazladır. İlaç etkileşmeleri Teofilin birlikte verilmesi halinde furosemidin etkilerini artırabilir. Aminoglikozidler birlikte kullanılmaları böbrekler ve iç kulakla ilgili istenmeyen etkileri artırır. Kortikotropin, kortikosteroidler, amfoterisin B potasyum düzeyinin azalmasını şiddetlendirebilir. Furosemid nöro-musküler kavşakta tubokurarinin etkisini zayıflatır, süksinilkolinin etkisini güçlendirir. Sülfinpirazon ve probenesidin ürik asit atıcı etkisini zayıflatırlar. Furosemid, askorbik asit çözeltileri, dobutamin hidroklorür, adrenalin, gentamisin sülfat, netilmisin sülfat ve tetrasiklinlerle geçimsizdir; antihistaminikler, yerel anestezikler, alkaloidler, yatıştırıcı-uyku ilaçları ve opioidlerle karıştırılmamalıdır. Kullanılmaları Vücuttan sıvı ve tuzun uzaklaştırılmasının gerekli olduğu hallerde sık kullanılırlar. Başlıca akut akciğer, beyin ödemi gibi acil durumlar olmak üzere tüm ödem tiplerinin (dolaşım, fizyolojik, travmatik, alerjik, yangı ve diyet) sağaltımında kullanılırlar.

11 11 Furosemid (Frusemid, Fursemid) Özellikleri Beyaz-sarı beyaz renkte, kokusuz, tatsız, suda çözünmeyen, kristalize tozdur. Alkolde 1/75, asetonda 1/15 oranında çözünür. pka sı 3.9 dur. Farmakokinetik Sindirim kanalından %60-65 arasında emilir. Plazma proteinlerine yüksek düzeyde (>%95) bağlanır. Atılma yarı ömrü dk arasındadır. Dİ yolla 30 dk, ağızdan dk içinde plazmada doruk yoğunluğa (insanlarda 80 mg miktarda µg/ml) ulaşır; etkisi de aynı zamanlarda doruk değerine çıkar. Sindirim kanalından emilmeyen kısmı dışkıyla atılır. Bir kısmı karaciğerde yan zincir kopmasına maruz kalır; glukuronid bileşiği de oluşur. Yaklaşık yarısı böbreklerden tubüler salgılanma ile atılır. Proksimal tubüllerden salgılanması probenesid ile yarışmalı biçimde azaltılır. Plazma klirensi 1-3 ml/dk.kg dır. Zehirliliği Akut zehirlilik bakımından güvenlidir. ÖD50 ağızdan >1000 mg/kg, Dİ yolla >300 mg/kg dır. Köpeklere 6 hafta süreyle 10 mg/kg dozda böbreklerde kalsiyum oturmasına sebep olabilir. Etki süresi Ağızdan verilmesini takiben etkisi 30 dk içinde ortaya çıkar. Etkisi 4-6 saat devam eder. Gerekirse 6-8 saat arayla tekrarlanır. Kullanılması Vücuttan sıvı ve tuzun uzaklaştırılmasının gerekli olduğu hallerde (ödem, kan basıncının düşürülmesi gibi) kullanılır. Köpek ve kedide ağızdan 8-24 saat arayla 2-5 mg/kg dozda kullanılır; bu miktar 10 mg/kg a kadar artırılabilir. Acil durumlarda köpek ve kedilere parenteral (genellikle Dİ) yollarla 4-6 saat arayla mg/kg dozlarda uygulanabilir. o Sağaltıma genellikle 2 mg/kg ile başlanır. o İşeme oluşana kadar dozu 2 mg/kg/saat şeklinde veya toplam doz 6-8 mg/kg a ulaşana kadar artırılır. Ağızdan atlara mg/kg, sığırlara mg/kg dozlarda günde 1-2 sefer verilir. Dİ yolla atlara mg/kg, sığırlara 12 saat arayla 2-4 mg/kg miktarlarda verilir. Yarış atlarında, yarış sırasında merkezi venöz basıncın yükselmesi sonucu oluşacak burun kanamalarını engellemek için, yarıştan dk önce parenteral ve ağızdan mg/kg dozda kullanılır.

12 12 Kanatlılara 2 kez Kİ yolla 0.1 mg/600 g ca miktarda uygulanır. Aldosteron Antagonistleri Spironolakton ve Kanrenon Özellikleri Spironolakton krem-beyazı renkte, suda çözünmeyen, alkolde 1/80, kloroformda 1/3 oranında çözünen, kükürt kokulu, kristalize tozdur. Kanrenon potasyum tuzu halinde bulunur. Farmakokinetik Spironolakton sindirim kanalından %60-70 oranında emilir. Karaciğerden ilk geçişte önemli ölçüde BT a uğrar. Karaciğerden safraya geçen ve bununla sindirim kanalına gelen ilacın bir kısmı geri emilir. Plazma proteinlerine yüksek (%98) düzeyde bağlanır. Vücuttan tümüyle metabolitleri halinde idrar ve safrayla atılır. İlacın vücutta şekillenen en önemli metaboliti kanrenondur; bu, ilaç olarak da hazırlanmıştır. Yarı ömür; ana madde için 1.6 saat, kanrenon için 5 saat dolayındadır; son madde vücutta enzimatik hidrolizle kanrenota çevrilir; bu madde de potasyum tuzu şeklinde ilaç olarak hazırlanmıştır. İlacın 6 günde %25-55 i idrar, %40 kadarı da dışkıyla çıkarılır. Verilen dozun %10 kadarı kanrenon, kanrenik asit ve glukuronidi şeklinde idrarla çıkarılır. Etki şekli Spironolakton ve kanrenon aldosteronunun tubül hücrelerinin stoplazmasındaki reseptörlere (ALDO-R) yarışmalı biçimde bağlanarak etkisini önlerler. Reseptörlerin işgal edilmesi, sonuçta distal tubül ve toplayıcı kanallarda etkin taşımayla gerçekleştirilecek olan sodyumun geri emilmesini engeller. o Sodyum, klor ve su kaybı artar. Toplayıcı kanalların üst kısmında potasyum ve hidrojenin salgılanması azalır. Amonyum iyonlarının atılması da azalır. Vücutta biriken potasyum; aldosteronun salgılanmasını uyarır ve spironolaktonun etkisi zayıflar. Etkileri Spironolakton ve kanrenonun etki gücü zayıftır. o Vücuttan atılan sodyumun süzülene oranı sadece %2 dolayındadır. Günlük idrar hacmini bir katı artırabilirler. Spironolaktonun etkisi sağaltımın kesilmesini takiben hemen kaybolmaz; yaklaşık 3 gün devam eder. Sodyum, klor ve suyun atılmasını artırırken, potasyum, fosfat ve asit atılmasını azaltırlar. İstenmeyen etkileri

13 13 Aldosteron antagonistlerinin istenmeyen etkileri azdır; en ciddi olumsuz yönleri vücutta potasyum birikimine sebep olmalarıdır. Kan şekerini artırabilirler. Erkeklerde cinsel istekte azalma yapabilirler. Spironolaktonun zayıf da olsa östrojenik etkisi vardır. Vücutta birikmiş olan potasyumun uzaklaştırılması için tiazid türevlerinin kullanılması gerekebilir. Yüksek dozlarda spironolakton 11-, 18-, 21- ve 17-hidroksilazı ve steroidlerin sentezini engeller. Kullanılması Özellikle aldosteron salgılanmasının eşlik ettiği kan basıncı yükselmesi ve ödemde kullanılırlar. Karaciğer ve böbrek kaynaklı ödemlerde de etkilidirler; üremik olmayan hastalarda siroz ve karında su toplanması hallerinde ilk seçilen idrar söktürücü ilaçlardan birisidir. Genellikle diğer maddelerle birlikte kullanılmaları tavsiye edilir. Sodyum Kanallarını Engelleyenler Triamteren ve Amilorid İki madde de vücutta potasyumun alıkonulmasına yol açarlar. Bu sebeple, çoğu kez tiazidler ve kıvrımda etkili ilaçlarla birlikte kullanılırlar. Özellikleri ve yapıları Triamteren yapı yönünden folik asite benzeyen piperidin türevidir. Sarı renkte, suda güç (1/1000) çözünen kristalize tozdur. pka sı 6.2 dir. Amilorid pirazinoil-guanidin türevi bir ilaçtır; hidroklorür tuzu şeklinde kullanılır. Soluk sarı-yeşilimsi renkte, suda çözünen tozdur. pka sı 8.7 dir. Farmakokinetik Ağızdan verildikten sonra sindirim kanalından %50 oranında emilirler. Triamteren plazma proteinlerine %60-90 oranında bağlanır; amilorid belli ölçüde bağlanmaz. Triamteren vücutta büyük ölçüde BT a uğrar ve bazı metabolitlerinin (phidroksitriamteren sülfat gibi) de etkinliği vardır. Amilorid BT a uğramaz. Amiloridin Vd değeri 5 L/kg dır. Proksimal tubüllerden organik bazlara özel sistemle salgılanarak idrarla atılır. İnsanlarda yarı ömür amilorid için 6-20 saat, triamteren için 4 saat dolayındadır. Amiloridin %50 si değişmemiş halde idrar ve %40 kadarı da dışkıyla 72 saat içinde atılır. Etki şekli Triamteren ve amilorid distal tubüllerin alt ve toplayıcı kanalların üst kısmını etkileyerek, Na-kanallarını bloke ederler.

14 14 Sodyumun emilmesini azaltırlar; buna klor emilmesinde azalma da eşlik eder. Potasyum vücutta tutulur. Etkileri birçok yönden spironolaktona benzer; ama, aldosteron antagonisti değildirler. Esas etkileri elektrojenik sodyum girişini engellemeleri ile ilgilidir; böylece, tubül epitelinin iki yüzü arasındaki elektrik farkı azalır. Triamteren kesin olarak bilinmeyen ama Na,K-AKPaz etkinliğinin engellenmesini kapsayan bir mekanizmayla distal tubül hücrelerinde sodyumun emilmesini de azaltır. Amiloridin de anılan enzimin ve proksimal tubüllerde sodyum-hidrojen değiş-tokuşunu sağlayan mekanizmasının etkinliğini engelleyici özelliği vardır. Amilorid vücuttan kalsiyum atılmasını da azaltır. Etkileri Etki güçleri zayıftır. o Vücuttan atılan sodyumun süzülen sodyuma oranı %2 dolayındadır. Nispi etki bakımından amilorid 1 alındığında, triamterenin etki gücü bunun 0.1 i kadardır. Distal tubüle ulaşan süzüntüdeki sodyum yoğunluğu ne kadar yüksekse, etki güçleri de o ölçüde fazladır. o Nefronun daha üst kısımların etkileyerek sodyumun emilmesini azaltan ilaçlar (tiazidler gibi) bu maddelerin (spironolakton da dahil) etkisini artırırlar; yani, tiazid gibi ilaçlarla sinerjistik etkilidirler. Potasyum dengesi üzerinde tiazidlerle ters yönde etkili olduklarından, bu olumsuz durumun düzeltilmesi için genellikle birlikte kullanılırlar. İstenmeyen etkileri En önemli istenmeyen etkileri vücutta potasyum tutulmasına yol açmalarıdır. Seyrek olarak folik asitin sentezini aksatmaları sonucu (triamterenin biraz dihidrofolat redüktazın etkinliğini engelleyici etkisi vardır) anemiye yol açabilirler. Kullanılmaları Genellikle kalp yetmezliği ve karaciğer sirozundan ileri gelen ödemlerde kullanılırlar. Metilksantinler Çok yönlü etkileri olan kafein, teofilin, teobromin, aminofilin gibi metilksantinler gerek böbrek dışı ve gerekse böbreğe olan etkileri sonucu idrar miktarını artırırlar. Hücrelerde FDE ı engeller; samp ın parçalanmasını yavaşlatır, yarı-ömrünü uzatırlar. İşetici etkisi en güçlü olan teofilindir; bunu teobromin ve kafein izler. Kalp kasını uyarıp böbrekte kan akımını artırırlar. Glomerül damarlarını genişletip süzülmeyi hızlandırılar. Tubüllerden sodyum ile klorun emilmesini azaltırlar. Böbrekte kan akımını düzelttiklerinden, özellikle kalp kaynaklı ödemlerde kullanılırlar. Teofilin veya aminofilin ağızdan atlara 2-5 g, köpeklere mg miktarlarda verilir. Anjiyotensin Antagonistleri Anjiyotensin-I in anjiyotensin-ii ye çevrilmesini (anjiyotensin dönüştürücü enzim ACE gerçekleştirir) engelleyen ilaçlar (benazepril, enalapril, kaptopril, lisinopril, pentopril,

15 15 teprotid gibi) böbreklerden sodyumun atılmasına, potasyum ve hidrojen iyonlarının tutulmasına yol açarlar. Bu etkileri sebebiyle idrar söktürücü etki oluştururlar. Çevresel kan damarlarını da gevşetirler. Özellikle kan basıncının düşürülmesinde kullanılırlar. Kaptopril köpeklere ağızdan günde 3 kez 1-2 mg/kg dozda verilir. Ürik Asitin Atılmasını Değiştiren Maddeler İdrar söktürücü olarak kullanılan ilaçların bazıları (furosemid, etakrinik asit, tiazidler gibi) kanda ürik asitin birikmesine, bazıları da (civalı bileşikler, triamteren, amilorid gibi) atılmasına yol açarlar. Vücuttan ürik asitin atılmasını hızlandırmak için birçok ilaç (indakrinon gibi) geliştirilmiştir. Vücuttan ürik asitin atılması için kullanılan ilaçlardan ikisi tienilik asit, indakrinon veya indakrinik asittir (Şekil ). CH 3 O Cl -Cl -O-CH 2 -COOH İndakrinik asit Şekil İndakrinon Özellikleri Metil ve fenil gruplarını taşıyan bu maddede karbon atomu asimetriktir; iki enantiomeri vardır. (-)-enantiomeri daha güçlü olmak üzere, iki enantiomeri de ürik asit atılmasını artırır. Sağaltımda ikisini de içeren %90 (+)- ve %10 (-)- karışımı bulunur. Etkisi Ağızdan küçük dozlarda bu madde proksimal tubüllerden ürik asit ve henle kıvrımının çıkan kolunda da tuz emilmesini önleyerek idrar söktürücü etki de oluşturur. Etkisi furosemid vb maddelerden daha çabuktur ve uzun sürer. İnsanlarda genellikle 10 mg miktarda kullanılır İdrar ph sını Değiştiren Maddeler Sistemik olarak ve idrar yollarında ph değişikliğine sebep olan birçok madde vardır; bunlardan bazıları, zorunlu işetme ile birlikte, vücuttan asit veya alkali maddelerin uzaklaştırılmasında kullanılırlar. İdrarı Asitleştirici Maddeler Farmakolojide (etkisi asit şartlarda oluşan methenamin gibi) ve toksikolojide (alkali maddelerin atılmasının çabuklaştırılması gibi) bazen idrar yollarının asitleştirilmesine gerek duyulur. İdrarı asitleştiren maddelerin başlıcaları tuzlardır; bunlar vücuttan genellikle sodyum atılmasına yol açarlar; işetici etki de oluştururlar.

16 16 Bu amaçla kullanılan maddelerin başlıcaları sodyum klorür, amonyum klorür, askorbik asit, metiyonin, kloretamin ve sodyum asit fosfattır. Asetazolamid, cıvalı bileşikler, kıvrım işeticileri gibi idrar söktürücülerin de benzer etkisi vardır. Amonyum klörür Özellikleri Renksiz, kristalize, nem çekici, tuzlu lezzetli ve suda serbestçe (1/3) çözünen tozdur. 1 g ı 18.7 meq amonyum ve 18.7 meq klor iyonu içerir. Tüm parenteral çözeltilerle geçimlidir. Kodein fosfat, dimenhidrinat, metadon, varfarin, alkaliler ve alkali hidroksitlerle geçimsizdir. Farmakokinetik Sindirim kanalından iyi ve hızlı emilir. Asitleştirici etkisi vücutta amonyum ve klor iyonlarına ayrışmasıyla ilgilidir. Amonyum iyonu (katyon) karaciğerde üreye çevrilir; bu esnada, bir hidrojen iyonu salıverilir. Açığa çıkan hidrojen iyonu bikarbonat iyonu ile birleşerek su ve karbondioksit oluşturur. 2NH4CL + H2CO3 CO(NH2)2 + 2HCL + 2H2O HDS da CL iyonu vücudun sabit bazlarıyla birleşir; vücudun alkali deposu azalır. Sonuçta, serumda bikarbonat seviyesi ile serum ve idrarın ph sı düşer. Böbreklerde CL iyonlarının fazlası tubüllerden emilmez; öncelikle sodyum olmak üzere, suyla birlikte atılır. İşetici etkisine bir kaç gün içinde direnç gelişir. Uyarılar Ciddi karaciğer hasarı veya karaciğer yetmezliği bulunanlarda kullanılmamalıdır. Çözeltisi DA, Pİ ve düz bağırsak yoluyla verilmemelidir. Kullanılması Sistemik ve idrar yolları asitleştiricisi olarak kullanılır; bazik özellikteki bazı maddelerin idrarla atılmasının çabuklaştırılması ve metabolik alkalozun düzeltilmesine yardımcı olur. İdrarın asitleştirilmesi için ağızdan dozları şöyledir. o Köpek: Günde 2 kez 100 mg/kg o Kedi: Günde 2 kez 20 mg/kg o At: 20 mg/kg (veya 4-15 g/hayvan) o Sığır: g o Koyun ve keçi: 1-2 g Metiyonin Özellikleri Kükürtlü bir amino asittir. Beyaz renkte, kristalize, suda çözünen (1/30) bir tozdur; 74.5 mg metiyonin 1 meq e eşittir.

17 17 Etkisi Sistemik asitleştirici, temel bir amino asit (L-şekli) ve yağ metabolizmasını düzenleyici (kolin eksikliğinde karaciğer yağlanmasını engeller) özellikleri olan bir maddedir. Vücutta 2 molekül metiyonin 1 molekül sistein oluşturur. Metiyonin vücutta hem sülfidril, hem de metil grubu vericisi olarak etkir ve bu amaçlarla kullanılır. Vücutta metiyoninden ethanolamine bir metil grubunun aktarılmasıyla kolin hazırlanır. Metiyonin metabolize edildikten sonra açığa çıkan sülfat idrarla sülfürik asit halinde atılır; böylece, idrarı asitleştirici olarak kullanılır. Uyarılar Metiyonin böbrek yetmezliği ve pankreas hastalığı olanlarda kullanılmamalıdır. Kullanılması Metiyonin idrar asitleştiricisi olarak kullanılır. Ağızdan kedilere günde 3 kez g, köpeklere günde 1 kez g, sığırlara g, atlara günde 1 kez 20 mg/kg dozda verilir. Diğer maddeler İdrarı asitleştirici olarak küçük hayvanlara; Askorbik asit (vitamin C) günde 3 kez mg, Sodyum asit fosfat günde 3 kez mg, Kloretamin günde 3 kez 90 mg a kadar değişen miktarlarda verilir. İdrarı Alkalileştirici Maddeler Asit nitelikli maddelerin idrarla atılmasının çabuklaştırılması, sülfonamid sağaltımı sırasında kristalleşme tehlikesinin giderilmesi vb amaçlarla bazen idrarın alkalileştirilmesine gerek duyulur. Kullanılan maddelerin başlıcaları sodyum bikarbonat, sodyum asetat, sodyum sitrat ile potasyum tuzlarıdır. Tiazidler, Na-kanallarını engelleyenler, mannitol gibi idrar söktürücülerinin de benzer etkisi vardır. Sodyum bikarbonat Yerel antasid veya sistemik ve idrar yolları alkalileştiricisi olarak kullanılır. Ağızdan dozları o Sığır: g o At: g o Koyun ve keçi: 2-10 g o Kedi ve köpek: g (veya mg/kg) Diğer Maddeler İdrar yolları antiseptikleri İdrar yolları hastalıklarının sağaltımında doğrudan burada etkili olan veya büyük ölçüde idrarla atılması sebebiyle etkili olan bazı maddeler bu amaçla kullanılır. Daha ziyade mandelik asit (amonyum mandelat, kalsiyum mandelat gibi tuzları şeklinde), methenamin, nalidiksik asit, nitrofurantoin gibi maddelerden yararlanılır.

18 18 Methenamin o Köpek ve kedi: Ağızdan günde mg (2-4 e bölünerek) o At: Günde 8-15 g o Methenamin tüm türlerde 50 mg/kg dozda kullanılabilir. Methenaminin etkisi <ph 5.5 de görülür. o Amonyum klorür gibi asitleştiricileri takiben kullanılmalıdır. Kalsiyum mandelat o Ağız: Köpek ve kedi: 250 mg/kg Nitrofurantoin o Köpek: Ağızdan günde 3 kez 4 mg/kg Nalidiksik asit o Köpek: mg/kg (2-4 e bölünerek) İdrarını Tutamama Durumu (İdrar Kaçırma) ve Kullanılan İlaçlar İdrarı tutamamanın başlıca sebepleri. Hormonal bozukluklar (östrojen ve testosteron yetmezliği gibi) Sinirsel bozukluklar (üretra büzgeci tonusunun zayıflaması) Anatomik bozukluklar (ektopik üreter durumu gibi) Tümoral oluşumlar Üretra taşları Üretra kasının tonusu adrenerjik kontrol (özellikle 1A-R ler aracılığında) altındadır. Büzgeç tonusunu artıran maddeler idrar akışını azaltırlar. Tonusu azaltanlar ise akışı kolaylaştırırlar. Sempatomimetikler İdrarını tutamama durumunda herhangi bir sempatomimetik ilaç (efedrin gibi) kullanılabilir. Zayıf A-R agonisti fenilpropanolamin ağızdan günde 2-3 kez mg/kg dozlarda verilir. Parasempatolitik İlaçlar Propantelin köpeklere ağızdan günde 2-3 kez mg miktarlarda verilir. Hormonlar Dişi köpeklerde östrojene cevap veren idrar tutamama hali dikkat çeker; bunda, henüz tam bilinmemekle beraber, üretra büzgecinin görevinde anılan hormon rol oynar. Bu durumun düzeltilmesi için 7-10 gün süreyle mg/kg dozda DES uygulaması iyi sonuç verir; sağaltım gerekirse haftada bir aynı dozun verilmesiyle tekrarlanır. Erkek-kısırlaştırılmış köpeklerde idrar tutamama hali ayda bir verilen 5 mg/kg dozda testosteron sipionata iyi cevap verir. İdrar Tutukluğu Durumu ve Kullanılan İlaçlar Bu durum idrar yapmaktan kaçınma veya idrarı tutma şeklinde görülür.

19 19 Başlıca sebepleri arasında üretra kası veya büzgeç tonusunun artması, prostat büyümesi ve idrar taşlarıdır. Sağaltım da buna göre yapılır. Üretra büzgeci normal veya tonusu zayıfsa, elle günde 3-4 kez idrar kesesine baskı yapılması genellikle yeterli olur. İdrar tutukluğunun sağaltımında sempatik tonusu azaltan ve parasempatik tonusu artıran ilaçlar kullanılır. Herhangi bir bakteriyel hastalığın işe karıştığı durumlarda antibiyotikler de kullanılmalıdır. Sempatolitikler Özellikle A-R blokörleri (fenoksibenzamin, dibenamin, tamsulosin gibi) kullanılır. Fenoksibenzamin köpek ve kedilere mg/kg miktarlarda günde 2-3 kez verilir. o İdrara tutukluğu kaybolana kadar dozu 2 katına kadar çıkarılabilir. Kolinerjik İlaçlar Bu ilaçların etkisi zayıftır. Betanekol ağızdan günde 3 kez köpeklere 5-25 mg, kedilere mg miktarlarda verilebilir. Kas Gevşeticiler Diazepam köpeklere 2-10 mg/gün dozda verilebilir; dozu gerektikçe de artırılabilir. İlacın verilmesini takiben, hayvan 30 dk içinde idrar yapmaya başlar veya idrar kesesi elle bastırılarak idrar yapmaya zorlanır. Konu 43. SIVI-ELEKTROLİT ve ASİT-BAZ DENGE BOZUKLUKLARI Süresi: 30 dk Prof. Dr. Sezai KAYA Vücut suyu Vücudun normal suyu; o İçecekler ve yiyeceklerle alınan su, o Vücuttaki yükseltgenme tepkimeleri sonucunda oluşan su ile o Zorunlu su kaybı (idrar, dışkı, ter ve gözlenemeyen buharlaşma) arasındaki dengeyle sağlanır. o Vücut suyu ve bazı özel elektrolitler hayvan vücudunun farklı bölmeleri arasında sürekli akışkan haldedir. Vücut suyu, hipotalamusun alt-orta ve ön-bölgesinde bulunan susama ve su içme merkezlerince, ayrıca hipotalamustaki osmoreseptörlerle kontrol edilir. o Bu merkez osmolaritesindeki değişikliklere çok duyarlıdır. Evcil hayvanlarda vücuda günlük su giriş-çıkışı ml/kg/gün arasındadır. o Bu değer hayvanın türü, yaşı ve fizyolojik durumuna göre değişebilir. o Su içme ihtiyacı sıcaklığa, fizyolojik durumlara ve hastalıklara bağlı olarak değişir. o Su ihtiyacı; Ergin hayvanlarda genellikle ml/kg/gün,

20 20 Genç ve sağılan hayvanlarda bu değerin yaklaşık 2 katıdır (130 ml/kg/gün). Toplam vücut suyunun miktarı ve değişik bölmelerdeki dağılımının bilinmesi sağaltım yönünden önemlidir. o Vücut suyunun canlı ağırlığa oranı aşağıdaki gibidir Sağlıklı-yetişkin hayvanlar: %55-60 Genç hayvanlar: %70-75 Besili hayvanlar: %50 o Vücut suyunun 2/3 ü HİS, 1/3 ü HDS dir (Şekil ). HİS en büyük sıvı bölmesini oluşturur (toplam vücut suyunun %60 ı); vücut ağırlığının %40 ını teşkil eder. HDS, normalde vücut ağırlığının %20 sini, toplam vücut suyunun %40 ını oluşturur. 3 ayrı bölmeye (hücrelerarası su, plazma, transsellüler su) ayrılır. Katı kısım %40 HİS %40 Hücrelerarası sıvı %14 HDS, %20 Plazma %5 Transselüler su %1-6 Şekil Vücutta su ve tuz dengesinin düzenlenmesinde böbreklerin rolü (Şekil ) Böbreklerde glomerüllerden süzülen su ve elektrolitlerin %20-90'ı proksimal tubüllerden basit difüzyonla geri emilir. Böbrekle suyun atılması antidiüretik hormon (ADH) ile kontrol edilir. HDS hacmi bu bölmedeki sodyum yoğunluğunun kontrolü altındadır. o Bu sıvının 1 L sinde normal olarak 150 meq sodyum bulunur. o Böbrek, HDS hacmine bağlı olarak sodyumu ya tutar ya da atar. Böbreklerle sodyumun tutulma ve atılma oranı aldosteron (ALD) ile de belirlenir. o ALD yoğunluğundaki artış ya da azalış, süzüntüden sodyumun geri emilmesini azaltır ya da artırır. Osmolaritenin düzenlenmesi suyun tutulması veya atılmasına bağlı iken, hacimdeki bozuklukların düzeltilmesi böbreklerce sodyumun atılması veya tutulmasına bağlıdır. o ADH-ALD mekanizmaları aynı kontrol sisteminin iki parçasıdır. Su kaybı gibi durumlarda, kan sıvısının kaybı veya kanın koyulaşması hallerinde durumun düzeltilmesi birbirinden tamamen bağımsızdır; bu olayı düzeltmede vücudun cevabı oldukça yavaştır. Böbrekler H + yoğunluğunun düzenlenmesinde de önemli rol oynar. o Vücut sıvılarının ph sının <6.8 veya >7.8 olması genellikle hayati tehlike arz eder. o Böbrek; birçok mekanizma ile bu durumu normal sınırları içinde ( ) tutmaya çalışır.

21 21 Aşırı tuz emilmesi veya aşırı su kaybı 1 3 Hipotalamustaki osmo-reseptörler Osmolarite Uyarı Böbrek 5 2 Arka hipofiz 4 ADH yoğunluğunda artış Baskı Distal tubül suya aşırı derecede geçirgen hale gelir (fazla su geriye emilir); bu yüzden, osmolarite düşer Şekil Sıvı-elektrolit sağaltımında genel ilkeler Hekim; sıvı-elektrolit sağaltımına karar vereceği zaman, kendisine aşağıdaki soruları sormalı ve bu soruların cevaplarını bulmalıdır. 1. Sağaltımın amacı nedir? 2. Hangi çözelti/ler kullanılmalıdır? 3. Çozelti/ler ne kadar verilmelidir? 4. Çözelti/ler hangi hızda verilmelidir? 5. Hangi yolla verilmelidir? Sağaltımın amacı Vücuttan fazla su kaybının veya vücutta birikmesinin önlenmesi. Elektrolit denge bozukluğunun düzeltilmesi. Bozukluklar sindirim kanalı, böbrek, kalp, karaciğer hastalıklarının, travma, ağır yanıklar gibi diğer olayların sonucu olarak meydana gelebilir. Sıvı-elektrolit sağaltımına, asidoz ve şok durumları yanında, böbrek gibi organları uyarmak, parenteral besleme için de başvurulabilir. Kusma, sürgün, terleme, çene kemiği kırılması, yutak felci, MSS hastalıkları (yeme, içme bozukluğu gibi) gibi durumlar sıvı, elektrolit ve protein kaybına yol açabilir. o Sürekli ve şiddetli kusma hidrojen ve klor, o Sürgünler, özellikle sodyum, potasyum ve bikarbonat olmak üzere, hemen tüm iyonların kaybına yol açar. Sodyum kaybı o HDS oranında azalma o Kanın koyulaşır/akıcılığı azalır o Doku esnekliği kaybolur o Kas güçsüzlüğü

22 22 o Susama o İştah kaybı o Üremi o Dolaşık şoku o Sodyum fazlalığı HDS hacminde artma Ödem/kan basıncında yükselme Kalp yetmezliği Potasyum eksikliği Potasyum eksikliği o Kas güçsüzlüğü o Fiziki faaliyette azalma o Sürgün o Metabolik alkaloz Kalsiyum seviyesinde düşme o Tetani o Kas güçsüzlüğü o Kanamaya eğilimde artma o Dolaşım yetmezliği o Artma Çeşitli doku ve organlarda kalsiyum deposu oluşması (kireçlenme) Kalpte atım düzesizlikleri Kalbin sistol sırasında durması Fosfor seviyesinin yükselmesi Kalsiyum seviyesinin düşmesi Tetani İyonik denge bozuklukları ve sağaltımı Sodyum dengesi bozuklukları ve sağaltımı Sodyum vücutta esasta HDS iyonudur; hayvan türlerine göre miktarı aşağıdaki gibidir. o HDS: meq/l o HİS: <5 meq/l Vücuda giren suya göre (aynı zamanda sodyum da) vücuttan su kaybının daha fazla olması vücut suyunun azalmasına, tersi ise artmasına sebep olur. o Vücuttan su kaybı 3 şekilde dikkat çeker. Hipotonik (sodyum kaybı suya göre daha fazla; böbrek yetmezliği, aldosteron eksikliği gibi durumlarda oluşur; sodyum <135 meq/l) İzotonik (sodyum ve su kaybı eşit; kusma, sürgün gibi durumlarda metabolik asidoz ve alkalozla birlikte)

23 23 Hipertonik (su kaybı sodyuma göre daha fazla; terleme, suyun kısıtlanması gibi durumlarda oluşur; sodyum >145 meq/l) İzotonik sıvı kaybında izotonik (%0.9) veya hipertonik (%3-5) sodyum klorür. Hipertonik sıvı kaybında izotonik sodyum klorür ve glikoz çözeltisi (%5) ayrı ayrı veya birlikte kullanılır. Asidoz ve potasyum kaybının eşlik ettiği olaylarda (sürgün gibi) laktatlı ringer çözeltisi verilir. Hafif alkalozla seyreden durumlarda ringer çözeltisi ve diğer asitleştiriciler verilir. HDS hacminin artmasıyla giden durumlarda (hipertonik su artışı) esas sebep vücutta aldosteron salıverilmesindeki artıştır. o Sağaltım için su kısıtlaması yapılır. o Beyinle ilgili belirtilerin ortaya çıkması durumunda %5 NaCL çözeltisinden ml/kg dozlarda kullanılabilir. Potasyum dengesi bozuklukları ve sağaltımı Potasyum esasta HİS iyonudur. o HİS: meq/l o HDS ve plazma: meq/l Plazmadaki potasyum seviyesinde belirgin bir değişiklik olmadan HİS ve HDS da potasyum düzeylerinde bir değişiklik olmayabilir. o HDS da hidrojen iyonu derişimi yükseldiğinde, potasyumun hücreden dışarıya çıkışı hızlanır. Asidozla birlikte, plazmada potasyum seviyesi de yükselir (5-7 meq/l ye kadar) o Potasyum seviyesi 8-9 meq/l olduğunda kalp hücrelerinin uyarı doğurması ve uyarıyı iletmesi engellenir; sonuçta kalp atışları durur. Çeşitli olaylarda plazmada potasyum düzeyi azalır; <2.5-3 meq/l ciddi potasyum eksikliğini gösterir. o Ağızdan potasyum alımının azalması, o Bağırsaklardan atılmasının artması, o Tiazidler, furosemid, etakrinik asit gibi idrar söktürücüler, o Kortikosteroidler, o Asit ilaçlar (salisilatler, penisilinler gibi), o Böbrek tubül hastalıkları, o Aldosteron salıverilmesinde artış potasyum kaybının başlıca sebepleridir. Potasyum noksanlığını düzeltmek için; o Potasyum klorür çözeltisi (%1.14), o Potasyum fosfat çözeltisi, o Potasyum asetat çözeltisi, o Dengeli veya potasyumca zenginleştirilmiş çözeltiler kullanılır.

24 24 o Potasyum klorür çözeltisi Dİ yolla en çok 1 meq potasyum/3 dk hızda verilmeli, serumda potasyum seviyesi EKG ile izlenmelidir. Böbrek yetmezliği halinde, potasyum atılmasının yavaşlaması, doku yıkımı ve hastalık hallerinde (yanık, ağır mikrobiyal hastalıklar, büyük ameliyatlar, yaralanmalar gibi) plazmada potasyum yoğunluğu yükselir. o Böyle bir durumda sağaltım için; Sodyum bikarbonat çözeltisi, Hipertonik glikoz çözeltisi, Kalsiyum glukonat çözeltisi, Sodyum polistiren sülfonat (katyon değiştirici reçine) kullanılabilir. Bu maddenin 1 g ı yaklaşık 3 meq potasyum bağlar. Kalsiyum dengesi bozuklukları ve sağaltımı Kalsiyum dengesi aşağıdaki gibi pek çok maddeden/durumdan etkilenir o Beslenme o Kalsiyum o Vitamin D o Parathormon o Kalsitonin Asit-baz dengesi bozukluklarında proteine bağlı ve iyonize kalsiyum oranları değişir. o Asidozda iyonize kalsiyum oranı artarken, proteine bağlı olan kısmı düşer. o Alkalozda durum tersinedir. Vücutta kalsiyumun %99 u kemik ve dişlerde bulunur. Kalsiyum esasta HDS iyonudur. Normalde kanda 9-11 mg/100 ml (5 meq/l veya mm) kalsiyum bulunur. o Yaklaşık %45 ı plazma proteinlerine bağlı, o %50 si iyonize, o %5 i fosfat veya sitratla birleşmiş haldedir İyonize kalsiyum düzeyinin belli bir seviyenin altına (<3 meq/l) inmesi; o Sinir-kas kavşaklarında uyarı-nm madde (Ak) salıverilmesinin azalmasına, o Uyarı-kasılma arasındaki kenetin bozulması kas güçsüzlüğü ve tetaniye yol açar. Kalsiyum noksanlığında mg Ca/kg ca dozlarda Dİ infüzyonla verilir (%10, 20, 33 ve 50 lik kalsiyum glukonat çözeltileri şeklinde); %23 çözeltiden; o Sığırlara ml, o Atlara ml, o Koyun ve keçilere ml miktarlarda verilir. Doğum öncesinde 3-8 gün süreyle ağızdan günde milyon ünite ( mg) vitamin D verilmesi ile süt humması engellenebilir. Bu amaçla doğumdan 2-8 gün önce mg/hayvan miktarda etkin vitamin D de (1,25-dihidroksivitamin D3 veya D2) verilebilir. Magnezyum dengesi bozuklukları ve sağaltımı

25 25 HİS da bulunan ikinci önemli iyondur; dağılımı şöyledir. o %50 si kemikler o %45 i HİS (5-30 meq/l) o Kalanı HDS ( meq/l) Normalde plazmada meq/l arasında bulunur. o Plazmada <1.2 meq/l olduğunda eksiklik belirtileri dikkat çeker. Magnezyum; bazı enzimlerin etkinliği, sinir iletimi, kasların uyarılmasında rol oynar. İdrarla atılmasının artması, böbrek hastalıkları, sürgün ve aldosteron salgılanmasının arttığı durumlarda magnezyum kaybı hızlanır. Magnezyum kaybı hallerinde, anılan iyonları da içeren çözeltiler kullanılır. Sığırlarda %20-50 lik magnezyum sülfat çözeltilerinden önce DA yolla 200 ml verilir. o Takiben Dİ yolla g kalsiyum ve magnezyum boroglukonat karışımı (%23 lük 500 ml magnezyum boroglukonata %6 magnezyum klorür katılmış) yavaş enjeksiyonla verilir. Asidoz ve sağaltımı Hidrojen iyonlarının fazla üretilmesi ve birikmesi ile; o Kan ve idrarın ph sı düşer, o Serumda bikarbonat seviyesi genellikle <20 meq/l ye iner (hayvanlarda normal değerleri meq/l). o Klor iyonu ve keton cisimleri bikarbonatın yerini alır. Asidozun sağaltımında izlenecek ana yollar aşağıdaki gibidir o Solunumun uyarılarak karbonik asitin uzaklaştırılması o Böbreğin; Hidrojen iyonunu uzaklaştırması Bikarbonatı tutması Vücutta düşmüş olan bikarbonat miktarını normale çıkarmanın en iyi ve kolay yolu dışarıdan; o Sodyum bikarbonat veya o Bikarbonata çevrilebilen maddeler (1/6 molar sodyum laktat çözeltisi, molar sodyum laktat çözeltisi, laktatlı ringer çözeltisi gibi) ile bazı alkali maddeleri (sodyum sitrat gibi) vermektir. Laktat iyonu (bikarbonat ön-maddesi) karaciğerde asetik asit üzerinden karbonik asite, böylece bikarbonata dönüşür. o Vücutta laktik asit birikmesine bağlı durumlar ve karaciğer yetmezliği hallerinde bikarbonat kullanılmalıdır. Şiddetli asidoz hallerinde bikarbonat seviyesi meq/l ye kadar iner. o Bu durumda hayvanlarda meq/l bikarbonat açığı söz konusudur. Örnek: Hayvanda 10 meq/l bikarbonat açığı bulunsun. o HDS oranı canlı ağırlığın %20 si kadardır.

26 26 Hayvanın canlı ağırlığı dikkate alınarak, ihtiyaç duyulan meq bikarbonat miktarı HDS hacmi ile çarpılarak bulunur. Örğ 30 kg ca bir koyun ve 400 kg ca sığıra verilmesi gereken bikarbonat miktarı: o 30 kg ca x 10 meq/l x 0.20 = 60 meq o 400 kg ca x 10 meq/l x 0.20 = 800 meq Ameliyat, anestezi, şok gibi durumlarla oluşan ciddi asidoz hallerinde bikarbonat yükleme dozunda verilir. 1 meq/ml (84 g sodyum bikarbonat/l) bikarbonat çözeltisinden 10 ml/dk hızda (veya genellikle 15 dk arayla 2.2 meq/kg ca) uygulanır. Solunumla ilgili asidoz hallerinde öncelikle solunum düzeltilmelidir; buna rağmen geçmeyen olaylarda bikarbonat verilmelidir. Alkaloz ve sağaltımı Metabolik alkalozda HDS da hidrojen iyonları azalır, bikarbonat artar. Klor ve potasyum yoğunluğu da düşer; sodyum miktarı ise değişkenlik gösterir. Alkalozda fizyolojik tuzlu su, amonyum klorür ve ringer çözeltisi kullanılır. Arginin, lizin gibi amino asitlerden de yararlanılır. o Arginin hidroklorür, amonyum klorüre benzer şekilde, karaciğerde hidrojen iyonu oluşturur. o Lizin hidroklorür de vücutta klor yoğunluğunu yükseltir. Kullanılacak sıvı miktarları Sıvı kayıplarında kullanılacak sıvı miktarı normal su ihtiyacına göre hesaplanır. Normalde vücudun su ihtiyacı; Erginlerde ml/kg Genç ve sağılanlarda 130 ml/kg olarak hesaplanır. 20 kg ağırlığındaki ergin köpeğin su ihtiyacı 1.3 L 300 kg atın ihtiyacı da 19.5 L Çeşitli şekillerde kaybolan su miktarı da bu değerlere eklenir. Vücuttan su kaybının derecesi derinin esnekliği ile tespit edilebilir. Hafif-dereceli kayıp (vücut ağırlığının %4 ü kadar): Kusma, sürgün sırasında görülebilir. o Deri hafif köseleşmiş, susama vardır ve mukoz zarlar nemlidir. o Bu belirtilere göre, vücuda girmesi gereken suya ilaveten, vücut ağırlığının %4 ü kadar daha sıvı verilmesi gerekecektir. Orta-dereceli kayıp (%6 kayıp): Deri köseleşmiştir; deri çekildiği zaman pik yapar ve yavaş bir şekilde (2-4 sn) normale döner. Kıllar donuk, mukoz zarlar kuru, göz yuvarlağı yumuşak ve basıktır. o Normal su ihtiyacına ilaveten, vücut ağırlığının %6 sı kadar sıvı verilmelidir. Şiddetli-dereceli kayıp (%8 kayıp): Derinin esnekliği kaybolmuştur; çekildiği zaman pik yapar, 5-10 sn o halde kalır. Mukoz zarlar ve dil kuru, göz yuvarlağı yumuşak ve basıklaşmıştır. o Bu durumda, normal su ihtiyacına ilaveten, hayvana vücut ağırlığının %8 i oranında sıvı verilmelidir.

Böbrek ve İdrar Yollarını Etkileyen Maddeler

Böbrek ve İdrar Yollarını Etkileyen Maddeler Böbrek ve İdrar Yollarını Etkileyen Maddeler Prof.Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı İdrar söktürücüler İdrarı asitleştiren veya alkalileştiren Vücutta su

Detaylı

Sıvı-Elektrolit ve Asit-Baz Dengesi Bozuklukları

Sıvı-Elektrolit ve Asit-Baz Dengesi Bozuklukları Sıvı-Elektrolit ve Asit-Baz Dengesi Bozuklukları Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı 2017-18 Bahar Dönemi Sıvı ve Elektrolit Dengeyi

Detaylı

Sıvı-Elektrolit ve Asit Baz Denge Farmakolojisi

Sıvı-Elektrolit ve Asit Baz Denge Farmakolojisi Sıvı-Elektrolit ve Asit Baz Denge Farmakolojisi Prof.Dr. Ender Yarsan A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Normal hidratasyon dengesi İçecek ve yiyecekler; oksidasyon sonucu

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 ADIM ADIM YGS LYS 184. Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3 2) Geri Emilim (Reabsorpsiyon) Bowman kapsülüne gelen süzüntü geri emilim olmadan dışarı atılsaydı zararlı maddelerle birlikte yararlı maddelerde kaybedilirdi.

Detaylı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı. Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma

Detaylı

MSS ni Uyaran İlaçlar

MSS ni Uyaran İlaçlar MSS ni Uyaran İlaçlar Prof.Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MSS ve solunum uyarıcıları Baskı altına alınmış solunum merkezini uyarırlar Nefes

Detaylı

VÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings

VÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings VÜCUT SIVILARI Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Su Dengesi Vücudumuzun önemli bir bölümü sudan oluşur ve su dengesi vücudun en önemli sorunlarından birisidir. Günlük olarak alınan ve vücuttan atılan su miktarı

Detaylı

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)

Detaylı

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016 ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016 Herhangi bir çözeltinin asitliği veya bazlığı içindeki hidrojen iyonunun (H + ) konsantrasyonuna bağlıdır. Beden sıvılarının asit-baz dengesi

Detaylı

Yerel Anestezikler. Prof. Dr. Ender YARSAN. A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Yerel Anestezikler. Prof. Dr. Ender YARSAN. A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yerel Anestezikler Prof. Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yerel olarak sinir dokusuyla temasta iletiyi dönüşümlü olarak engellerler İleti

Detaylı

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ

CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ 1 CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ Canlıların temel bileşenleri; inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır. **İnorganik bileşikler: Canlılar tarafından sentezlenemezler. Dışarıdan hazır olarak

Detaylı

[embeddoc url= /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ]

[embeddoc url=  /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ] VÜCUT SIVILARI [embeddoc url= http://enfeksiyonhastaliklari.com/wp-content/uploads/2015 /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ] SODYUM ( Na+) Na+; Sodyum klor ile birlikte serumun en

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER. Boşaltım Sistemi

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER. Boşaltım Sistemi VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER Boşaltım Sistemi İNSANLARDA BOŞALTIMIN AMACI NEDİR? VÜCUDUMUZDAN HANGİ ATIK MADDELER UZAKLAŞTIRILIR? İDRAR SU TUZ KARBONDİOKSİT BESİN ATIKLARI ÜRE ATIK MADDELERİ VÜCUDUMUZDAN HANGİ

Detaylı

Böbreklerin İşlevi. D Si C Dr. Sinan Canan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D.

Böbreklerin İşlevi. D Si C Dr. Sinan Canan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D. Boşaltım Fizyolojisi Böbreklerin İşlevi D Si C Dr. Sinan Canan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D. scanan@baskent.edu.tr Böbrek İşlevi: Genel Bakış ş İdrar oluşumunun merkezi Homeostatik

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) 11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı

Detaylı

Boşaltım Sistemi Fizyolojisi

Boşaltım Sistemi Fizyolojisi Boşaltım Sistemi Fizyolojisi 1 Boşaltım sistemi (üriner sistem) Homeostasise katılan en önemli organ sistemlerinden biridir. Vücut sıvılarının hacim ve içeriğinin kontrolü Kan basıncının düzenlemmesi ph

Detaylı

8 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi

8 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi ÜNİTE 8 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi Bu üniteyi çalıştıktan sonra, Amaçlar Nefronların yapısını ve idrar oluşumunu, Glomerul filtrasyon hızı ve klirens kavramını, Jukstaglomeruler aparatus ve renin-anjiotensin

Detaylı

PSİKOTROP İLAÇLAR. Prof. Dr. Ender YARSAN. A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

PSİKOTROP İLAÇLAR. Prof. Dr. Ender YARSAN. A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PSİKOTROP İLAÇLAR Prof. Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Davranış ve psişik bozukluklarda etkili Bazıları hayvanlarda da kullanılır Uyarıcı

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III 1: DİYABET...1 Diabetes insipedius...2 Diabetes mellitus...2 Diyabetin Etkileri...3 Belirtiler...4 Nedenler...4 Tedavi...4 Bitkilerin Rolü...5 Tıbbi Faydaları...6 2: KARACİĞER

Detaylı

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI VİH-YL 2007 0002 DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE

Detaylı

Narkotik Ağrı Kesiciler ve Antagonistleri

Narkotik Ağrı Kesiciler ve Antagonistleri Narkotik Ağrı Kesiciler ve Antagonistleri Prof. Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MSS üzerinde baskı ve ağrı kesici etki MSS ni hafif yatışmadan

Detaylı

Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri.

Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri. Asid-baz dengesi ph Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri. Organizma sıvıları, salgıları Ortalama ph Kan 7.4 Süt 6.7 Safra 7.8 İdrar 6.0 Pankreas özsuyu 8.0 Bağırsak özsuyu

Detaylı

Adrenal Korteks Hormonları

Adrenal Korteks Hormonları Adrenal Korteks Hormonları Doç. Dr.Fadıl Özyener Fizyoloji AD Bu derste öğrencilerle Adrenal korteks hormonlarının (AKH) sentez ve salgılanması, organizmadaki hücre, doku ve sistemlerde genel fizyolojik

Detaylı

Ayxmaz/biyoloji Homeostasi

Ayxmaz/biyoloji Homeostasi Homeostasi - Değişen dış koşullara rağmen nispeten sabit bir iç fizyolojik ortamı sürdürme sürecidir. -Böylece vücut organlarının, normal sınırlarda verimli bir şekilde çalışması sağlanır. İki ana kontrol

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR. Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı

ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR. Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı DEZENFEKTAN (JERMİSİD) Mikroorganizmaları öldürerek etkiyen ve genellikle cansız

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

ph = 6,1 + log [CO 2 ]

ph = 6,1 + log [CO 2 ] ASİT-BAZ DENGESİ Asit-baz dengesi tanımı Biyolojik reaksiyonların hepsi optimum bir ph ortamında normal olarak cereyan ederler; ortamın ph değerinin değişmesi, önemli bozukluklara neden olur. Organizmada

Detaylı

Omurgalılarda Boşaltım Organı (Böbrekler) Pronefroz böbrek tipi balıkların ve kurbağaların embriyo devrelerinde görülür.

Omurgalılarda Boşaltım Organı (Böbrekler) Pronefroz böbrek tipi balıkların ve kurbağaların embriyo devrelerinde görülür. Omurgalılarda Boşaltım Organı (Böbrekler) Omurgalıların boşaltım organları böbreklerdir. Ancak omurgalılarda pronefroz, mezonefroz ve metanefroz olmak üzere üç tip böbreğe rastlanır. Pronefroz böbrek tipi

Detaylı

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ Bağışıklık sistemini etkileyen (uyaran veya baskılayan) maddeler özellikle kanser ve oto-bağışıklık hastalıklarının sağaltımında kullanılan ilaçlar Organ nakillerinde reddin

Detaylı

İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri

İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Son güncelleme: 10.03.2009

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etken madde: 10ml lik ampul de 0,75g Potasyum Klorür içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etken madde: 10ml lik ampul de 0,75g Potasyum Klorür içerir. KULLANMA TALİMATI İE Potasyum Klorür ampul %7,5 Damar içine uygulanır. Etken madde: 10ml lik ampul de 0,75g Potasyum Klorür içerir. Yardımcı madde: Enjeksiyonluk su Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce

Detaylı

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak

Detaylı

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Vücudun İlaçlara Etkisi (Farmakokinetik Etkiler) Farmakokinetik vücudun ilaca ne yaptığını inceler. İlaçlar etkilerini lokal veya sistematik

Detaylı

SIVI GEREKSİNİMİ ÇOCUKLARDA SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ. Dr. Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 25/05/2010. Vücut Sıvılarının Dağılımı

SIVI GEREKSİNİMİ ÇOCUKLARDA SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ. Dr. Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 25/05/2010. Vücut Sıvılarının Dağılımı ÇOCUKLARDA SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ Dr. Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 25/05/2010 Doğumda vücut ağırlığının %75 i su iken, büyük çocuklarda bu oran %60 dır Yaşla birlikte HDS azalırken HİS artar Akut dehidratasyon

Detaylı

Mantarları Etkileyen İlaçlar

Mantarları Etkileyen İlaçlar Mantarları Etkileyen İlaçlar Mantar hastalıkları yüzeysel ve sistemik olarak ikiye ayrılabilir. Bunlardan ilkine yol açan mantarların başlıcaları trikofiton, mikrosporum, epidermofiton ve sporotrikoz cinslerinde

Detaylı

GÜÇSÜZLÜK VE ELEKTROLİT BOZUKLUKLARI. Dr.Ramazan KÖYLÜ Acil Tıp Uzmanı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi

GÜÇSÜZLÜK VE ELEKTROLİT BOZUKLUKLARI. Dr.Ramazan KÖYLÜ Acil Tıp Uzmanı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi GÜÇSÜZLÜK VE ELEKTROLİT BOZUKLUKLARI Dr.Ramazan KÖYLÜ Acil Tıp Uzmanı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Güçsüzlük: Kas gücü eksikliği Yorgunluk Baş dönmesi Halsizlik gibi klinik bulgularla kendisini

Detaylı

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Fizyolojiye Giriş Temel Kavramlar Fizyolojiye Giriş Canlıda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tümüne birden yaşam denir. İşte canlı organizmadaki

Detaylı

Fen ve Teknoloji 7. BOŞALTIM SİSTEMİ. Hazırlayan: NİHAT BAHÇE HAYAL BİLİMDEN DAHA ÖNEMLİDİR. ÇÜNKÜ BİLİM SINIRLIDIR.

Fen ve Teknoloji 7. BOŞALTIM SİSTEMİ. Hazırlayan: NİHAT BAHÇE HAYAL BİLİMDEN DAHA ÖNEMLİDİR. ÇÜNKÜ BİLİM SINIRLIDIR. KAZANIMLAR; BOŞALTIM SİSTEMİ. KARACİĞER: Proteinlerin kullanılması sonucunda amonyak açığa çıkmaktadır. Zehirli olan amonyağı daha az zararlı olması için üreye dönüştürmektedir. 1. Boşaltım sistemi ile

Detaylı

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ İdrar oluşturmak... Üriner sistemin ana görevi vücutta oluşan metabolik artıkları idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırmak ve sıvı elektrolit dengesini korumaktır. Üriner

Detaylı

DOPİNG İÇİN KULLANILAN MADDELER. Prof. Dr. ALİ BİLGİLİ

DOPİNG İÇİN KULLANILAN MADDELER. Prof. Dr. ALİ BİLGİLİ DOPİNG İÇİN KULLANILAN MADDELER Prof. Dr. ALİ BİLGİLİ 1 DOPİNG Doping = bir yarışa girecek olan veya giren insan veya hayvanlarda (at, köpek, deve vb) yarış hızı ya da gücünün artırılması; ama, belirtilen

Detaylı

1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler.

1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler. 1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler. Bunlar; absorbsiyon, dağılım; metabolizma (biotransformasyon) ve eliminasyondur. 2. Farmakodinamik faz:

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI SERUM FİZYOLOJİK İZOTONİK % 0.9 5 ml Ampul Damar içine uygulanır. - Etkin madde: 1 ml si 9 mg sodyum klorür içerir. - Yardımcı madde (ler): Enjeksiyonluk su. Bu ilacı kullanmaya başlamadan

Detaylı

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları Sunum planı Olgularla Kan Gazı Değerlendirilmesi Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER Acil Tıp Uzmanı Diyarbakır Devlet Hastanesi Neden Arteryel Kan Gazı ( AKG)? Değerlendirilen Parametreler Neler? Asit-Baz Dengesi

Detaylı

BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ Bileşikler ve Formülleri Bilinen yaklaşık 120 çeşit element vardır. Bu elementlerin yaklaşık % 90 ı tabiatta bulunur. Ancak bugün bilinen yaklaşık 30 milyon bileşik vardır. Buna

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI 11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI DOLAŞIM SİSTEMİ İki kulakçık ve iki karıncık olmak üzere kalpler dört odacıktır. Temiz kan ve kirli kan birbirine karışmaz. Vücuda temiz

Detaylı

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır. POTASYUM K+; Potasyum yaşam için gerekli önemli bir mineraldir. Hücre içinde bol miktarda bulunur. Hücre içindeki kimyasal ortamın ana elementidrir. Hergün besinlerle alınır ve idrarla atılır. Potasyum

Detaylı

POTASYUM KLORÜR %7.5 IV İNFÜZYON İÇİN ÇÖZELTİ İÇEREN AMPUL

POTASYUM KLORÜR %7.5 IV İNFÜZYON İÇİN ÇÖZELTİ İÇEREN AMPUL POTASYUM KLORÜR %7.5 IV İNFÜZYON İÇİN ÇÖZELTİ İÇEREN AMPUL 10 ml Ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: 10 ml lik ampul de 0.75 g Potasyum Klorür içerir. Yardımcı madde: Enjeksiyonluk su Bu ilacı kullanmaya

Detaylı

EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT

EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT Prof.Dr.Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı Sempatik Sistem Adrenal Medulla Kas kan dolaşımı Kan basıncı Solunum sıklık ve derinliği Kalp kasılma gücü Kalp atım

Detaylı

ASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR

ASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR ASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR 1. ASİTLER Sulu çözeltilerine Hidrojen İyonu veren maddelere asit denir. Ör 1 HCl : Hidroklorik asit HCl H + + Cl - Ör 2 H 2 SO 4 : Sülfürik asit H 2 SO 4 2H + + SO 4-2 Ör 3 Nitrik

Detaylı

Minavit Enjeksiyonluk Çözelti

Minavit Enjeksiyonluk Çözelti Prospektüs ; berrak sarı renkli çözelti olup her ml'si 500.000 IU Vitamin A, 75.000 IU Vitamin D 3 ve 50 mg Vitamin E içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ uygun farmasötik şekli, içerdiği A, D 3 ve E vitamin

Detaylı

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Oluşumunda Kimyasal Ayrıştırma Etmenleri Ana kayanın kimyasal bileşimini değiştirmek

Detaylı

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem Prof.Dr.Mitat KOZ Mikrodolaşım? Besin maddelerinin dokulara taşınması ve hücresel atıkların uzaklaştırılması. Küçük arteriyoller her bir doku

Detaylı

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin

Detaylı

ÜRİNER SİSTEM FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

ÜRİNER SİSTEM FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN ÜRİNER SİSTEM FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Üriner Sistem Üriner sistemi iki böbrek, iki üreter, vesica urineria (idrar kesesi) ve üretra oluşturmaktadır Böbrekler kanın süzme işini yaparak idrarı

Detaylı

İntrasellüler Sıvı (Hücre İçi Sıvı) Extrasellüler Sıvı (Hücre Dışı Sıvı) Total Vücut Suyu 60 = 42 lt Vücut Sıvı Bölmelerini Etkileyen Faktörler

İntrasellüler Sıvı (Hücre İçi Sıvı) Extrasellüler Sıvı (Hücre Dışı Sıvı) Total Vücut Suyu 60 = 42 lt Vücut Sıvı Bölmelerini Etkileyen Faktörler Vücut ağırlığının yaklaşık %60 ını su oluşturur. Ölçümünde Deuterium Oksid kullanılır. Yağ dokusu ve yaş ile ters, kas dokusu ile doğru orantılıdır. Total vücut suyu, genel anlamda iki büyük kompartmanda

Detaylı

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI MİNERALLER İnsan vücudunun yaklaşık %4-5 i minareldir.bununda yarıya yakını Ca, ¼ ü fosfordur. Mg, Na, Cl, S diğer makro minerallerdir. Bunların dışında kalanlar

Detaylı

Narkotik Olmayan Ağrı Kesiciler

Narkotik Olmayan Ağrı Kesiciler Narkotik Olmayan Ağrı Kesiciler Prof.Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi»Ağrı kesici, ateş düşürücü, yangı önleyici»etki güçleri farklı»aspirin

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır.

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır. CANLILARDA ENERJİ Besinlerin Enerjiye Dönüşümü Besin öğeleri: Karbonhidratlar, yağlar, proteinler, vitaminler, mineraller Besin maddelerindeki bu öğelerin vücut tarafından kullanılabilmesi için sindirilmesi

Detaylı

Asit Baz Dengesi Hedefler

Asit Baz Dengesi Hedefler KAN GAZI Hedefler asit-baz dengesini tanımlamakta kullanılan bazı temel terimler hangi bozukluğun mevcut olduğunu hızlıca belirleme uygun kompanzasyon var mı ayırıcı tanıyı yapmak Asit Baz Dengesi Tanımlar

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #3

YGS ANAHTAR SORULAR #3 YGS ANAHTAR SORULAR #3 1) Bir insanın kan plazmasında en fazla bulunan organik molekül aşağıdakilerden hangisidir? A) Mineraller B) Su C) Glikoz D) Protein E) Üre 3) Aşağıdakilerden hangisi sinir dokunun

Detaylı

Genellikle 1-3 günlük tedavi yeterlidir. Romatizma tedavilerinde en az bir hafta uygulanır.

Genellikle 1-3 günlük tedavi yeterlidir. Romatizma tedavilerinde en az bir hafta uygulanır. Prospektüs FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Metamizol steroid olmayan yangı giderici bir pyrazolone'dur. Analjezik, antiinflamatuar ve antipiretik etkilere sahiptir. Narkotik olmayan analjezikler grubuna girer.

Detaylı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Arter Kan Gazı Değerlendirmesi Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Asit-Baz Dengesine Farklı Yaklaşımlar Seifter JL: N Engl

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri

Detaylı

BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ I. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ I. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 BÖBREK FONKSİYON TESTLERİ I Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006 1 Böbreklerin işlevleri (fonksiyonları) Düzenleyici işlevler Endokrin işlevler Metabolik işlevler Ekskretuvar işlevler 2 Böbreklerin

Detaylı

1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ

1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 9.Hafta ( 10-14 / 11 / 2014 ) 1.)İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ 2.) İLAÇLARIN VERİLİŞ YOLLARI VE ETKİSİNİ DEĞİŞTİREN FAKTÖRLER Slayt No : 13 1.2)) İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİSİ

Detaylı

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALĐMATI DROGSAN SODYUM BĐKARBONAT % 8.4 Ampul Sadece damar içi kullanım içindir. Etkin madde Yardımcı maddeler : 10 ml lik ampul de 0.84 g sodyum bikarbonat içerir. : Enjeksiyonluk su Bu ilacı

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ADRENAL BEZ MEDULLA BÖLGESİ HORMONLARI Böbrek üstü bezinin öz bölgesi, embriyonik dönemde sinir dokusundan gelişir bu nedenle sinir sisteminin uzantısı şeklindedir. Sempatik

Detaylı

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ 8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL EDEN ETMENLER IŞIK TOPRAK (durak yeri) ISI HAVA SU BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ ELEMENTLER MUTLAK GEREKLİ

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI B) ÇEVRESEL (PERİFERAL) SİNİR SİSTEMİ Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir

Detaylı

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri : Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani

Detaylı

BOŞALTIM SİSTEMLERİ boşaltım nefridyum homeostasis 1. 2. 3. Artık ürünlerin vücut sıvılarından uzaklaştırılması böbreğin önemli işlerinden

BOŞALTIM SİSTEMLERİ boşaltım nefridyum homeostasis 1. 2. 3. Artık ürünlerin vücut sıvılarından uzaklaştırılması böbreğin önemli işlerinden BOŞALTIM SİSTEMLERİ Solunum ve sindirim olayları ile aktif hücresel metabolizma sonucunda meydana gelen artık ürünlerin organizmadan dışarı atılması olayına boşaltım denir. Omurgasız ve omurgalı hayvanlarda

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Enjeksiyonluk Çözelti Veteriner Vitamin

Enjeksiyonluk Çözelti Veteriner Vitamin Prospektüs Betakin sarı renkli, berrak çözelti olup, her ml'si 5 mg Thiamin HC1 (Vit. B,), 2 mg Riboflavin (Vit. B 2 ), 2 mg Pridoksin HC1 (Vit. B 6 ), 4 mcg Siyanokobalamin (Vit B] 2 ), 20 mg Niasin,

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU 9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir.

Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Canlıların yapısına en fazla oranda katılan organik molekül çeşididir. Deri, saç, tırnak, boynuz gibi oluşumların temel maddesi proteinlerdir. Proteinlerin yapısında; Karbon ( C ) Hidrojen ( H ) Oksijen

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #4

YGS ANAHTAR SORULAR #4 YGS ANAHTAR SORULAR #4 1) Düz ve çizgili kasları ayırt etmek için, I. Kasılıp gevşeme hızı II. Oksijensiz solunum yapma III. Çekirdeğin sayısı ve konumu IV. İstemli çalışma verilen özelliklerden hangileri

Detaylı

BOŞALTIM SİSTEMİ ORGANLARI

BOŞALTIM SİSTEMİ ORGANLARI BOŞALTIM SİSTEMİ BOŞALTIM NEDİR? O Vücudumuzda gerçekleşen olaylar sonucunda oluşan karbondioksit, üre, tuz, fazla miktarda bulunan su gibi atık maddelerin dışarı atılmasına boşaltım denir. BOŞALTIM SİSTEMİ

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri

Detaylı

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALĐMATI DROGSAN POTASYUM KLORÜR % 22.5 AMPUL 10ml Ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde:10ml lik ampul de 2.250g Potasyum Klorür içerir. Yardımcı madde: Enjeksiyonluk su Bu ilacı kullanmaya

Detaylı

SIVI ELEKTROLİT TEMEL BİLGİLER: POTASYUM

SIVI ELEKTROLİT TEMEL BİLGİLER: POTASYUM SIVI ELEKTROLİT TEMEL BİLGİLER: POTASYUM Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Liv Hospital-İSTANBUL İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi 14 Aralık 2018 http://tekinakpolat.com/ogrenciler-icin- yararli-kitaplar/ http://tekinakpolat.com/sivi-elektrolit/

Detaylı

KULLANMA TALİMATI NEOFLEKS HİPERTONİK

KULLANMA TALİMATI NEOFLEKS HİPERTONİK KULLANMA TALİMATI NEOFLEKS HİPERTONİK % 3 sodyum klorür sudaki çözeltisi 50 ml, 100 ml, 150 ml ve 250 ml Damar içine (intravenöz) uygulanır. Etkin madde : Her 100 ml çözelti 3.0 gr sodyum klorür Yardımcı

Detaylı

HAYVANLARDA BOŞALTIM SİSTEMLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU

HAYVANLARDA BOŞALTIM SİSTEMLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU HAYVANLARDA BOŞALTIM SİSTEMLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU BOŞALTIM SİSTEMİ Kan, gözyaşı, ter gibi sıvıların tadı tuzludur çünkü hücreler arası sıvı ile çok benzer içeriğe sahiptir. Bu sıvının içeriği

Detaylı

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ İçerik Dolaşım sisteminin kısa anatomi ve fizyolojisi Egzersizde periferal dolaşımın düzenlenmesi-etkili mekanizmalar Damar endotelinin ve Nitrik Oksitin (NO) periferal

Detaylı

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprakta bulunan katı (mineral ve organik madde), sıvı (toprak çözeltisi ve bileşenleri) ve gaz fazları sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Bunlar

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. PHOS-NO 1000 mg tablet Oral yoldan uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. PHOS-NO 1000 mg tablet Oral yoldan uygulanır. KULLANMA TALİMATI PHOS-NO 1000 mg tablet Oral yoldan uygulanır. Etkin Madde : Her bir tablet 250 mg kalsiyuma eşdeğer 1000 mg kalsiyum asetat içerir. Yardımcı Maddeler : Sodyum nişasta glikolat, Poliletilen

Detaylı

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta Kan Gazı Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta Normal Değerler ph 7.35-7.45 (ort. 7.40) ph 7.35 ise Asidoz 7.45 ise Alkaloz ph

Detaylı

HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ

HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ 9. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL 1 Su, Elektrolitler ve Asit-Baz Dengesi Hücreler yaşamlarını su olmadan sürdüremezler. Su tüm vücuda dağılmış durumdadır ve ergin hayvanın

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

DEHİDRASYON: Vaka Temelli İnteraktif Tartışma

DEHİDRASYON: Vaka Temelli İnteraktif Tartışma DEHİDRASYON: Vaka Temelli İnteraktif Tartışma Prof. Dr. Ergin ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD DEHİDRASYON SINIFLAMASI Hafif sıvı açığı Orta düzeyde sıvı açığı

Detaylı

Boşaltım Sistemi Fizyolojisi = Üriner Sistem Fizyolojisi

Boşaltım Sistemi Fizyolojisi = Üriner Sistem Fizyolojisi Boşaltım Sistemi Fizyolojisi = Üriner Sistem Fizyolojisi Boşaltım Sisteminin Görevleri Vücut sıvılarının hacmi ve içeriğinin korunması, kan basıncının dengede tutulması, ph ının dengede tutulması, su-tuz

Detaylı

DİÜRETİKLER ve BÖBREK. Dr Savaş Öztürk Haseki EAH Nefroloji Kliniği

DİÜRETİKLER ve BÖBREK. Dr Savaş Öztürk Haseki EAH Nefroloji Kliniği DİÜRETİKLER ve BÖBREK Dr Savaş Öztürk Haseki EAH Nefroloji Kliniği Tuz & Su Dengesi Ödeme ne neden olur? 1) İnterstisyel sıvının artımı ödeme sebep olur ¼ Plazma ¾ İnterstisyum 2/3 ISS 1/3 ESS Tuz & Su

Detaylı