ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YUMURTA-LARVA PARAZİTOİTİ CHELONUS OCULATOR PANZER (HYMENOPTERA: BRACONIDAE) İLE HELICOVERPA ARMIGERA HÜBNER (LEPIDOPTERA: NOCTUIDAE) ARASINDA BAZI BİYOLOJİK İLİŞKİLER ÜZERİNDE ÇALIŞMALAR Mutasim Mohamed YASSIN ALI BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI ANKARA 2013 Her hakkı saklıdır

2 ÖZET Doktora Tezi YUMURTA-LARVA PARAZĠTOĠTĠ CHELONUS OCULATOR PANZER (HYMENOPTERA: BRACONIDAE) ĠLE HELICOVERPA ARMIGERA HÜBNER (LEPIDOPTERA: NOCTUIDAE) ARASINDA BAZI BĠYOLOJĠK ĠLĠġKĠLER ÜZERĠNDE ÇALIġMALAR Mutasim Mohamed YASSIN ALI Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bitki Koruma Anabilim Dalı DanıĢman: Prof. Dr. Cem ÖZKAN Bu çalıģma ile yumurta-larva parazitoiti Chelonus oculator un konukçusu Helicoverpa armigera üzerinde iki farklı sıcaklıkta (25±1 ºC ve 30±1ºC), %60-70 orantılı nem ve 16:8 aydınlık: karanlık koģullarda bazı biyolojik özellikleri incelenmiģtir. Ayrıca parazitoitin temel parazitleme davranıģları, süperparazitizmin etkileri ve farklı insektisitlerin (thiodicarb, spinosad, Bacillus thuringiensis var Kurstaki and azadirachtin) C. oculator üzerinde biyolojik ve davranıģsal yan etkileri de laboratuvar koģullarında belirlenmiģtir. Yumurta-larva parazitoiti C. oculator un çıkıģ oranı, 30ºC sıcaklıkta 25ºC sıcaklığa göre düģük bulunmuģtur. Parazitoitin iki sıcaklık derecesinde (25ºC ve 30ºC) sırasıyla geliģme süresi 28.77ve gün, yaģam süresi ve 9.75 gün ve ergin ağırlığı 2.01 ve 2.13 mg olarak belirlenmiģtir. Chelonus oculator ile Helicoverpa armigera yumurtaları bir, iki ve üç kez parazitletilmiģ ve süperparazitizmin etkileri araģtırılmıģtır. Parazitoitin çıkıģ oranı parazitleme derecesi arttıkça azalmıģtır. Parazitoitin geliģme süresi ve ergin ağırlığı de süperparazitizmden önemli derecede etkilenmiģtir. Farklı insektisitlerin (NeemAzal T/S, Laser, Rapax ve Larvin) uygulama dozu ve uygulama dozunun yarısı ergin parazitoitler üzerine denenmiģ ve ergin parazitoitlerin ölüm oranları belirlenmiģtir. Sonuçlar denenen ilaçların ergin parazitoitler üzerinde toksik olduğunu göstermiģtir. Aynı insektisitler ve aynı dozlar kullanılarak hazırlanan yapay besin ile beslenen parazitlenmiģ H. armigera larvalarında parazitoit geliģiminin olmadığı da belirlenmiģtir. Ġnsektisitlerin davranıģsal yan etki denemeleri uygulama dozu ve uygulama dozunun yarısı kullanılarak Y tüp olfaktometrede seçim testiyle belirlenmiģtir. Rapax da uygulama dozu ve Larvin de uygulama dozunun yarısı dıģındaki bütün insektisit ve doz uygulamalarında C. oculator, insektisitlere negatif tropizm gösterterek temiz havayı tercih etmiģlerdir. Ocak 2013, 118 sayfa Anahtar Kelimeler: Chelonus oculator, Helicoverpa armigera, biyoloji, davranıģ, insektisit, yan etki i

3 ABSTRACT Ph.D. Thesis THE STUDIES ON SOME BIOLOGICAL RELATIONS OF AN EGG-LARVAL PARASITOID CHELONUS OCULATOR PANZER (HYMENOPTERA: BRACONIDAE) ON HELICOVERPA ARMIGERA HÜBNER (LEPIDOPTERA: NOCTUIDAE) Mutasim Mohamed YASSIN ALI Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Plant Protection Supervisor: Prof. Dr. Cem ÖZKAN In this study, some biological relations between an egg-larval parasitoid Chelonus oculator Panzer (Hymenoptera: Braconidae) on Helicoverpa armigera Hübner (Lepidoptera: Noctuidae) were investigated at two different temperature (( 25±1ºC, 30±1ºC), % HD and 16L:8D photoperiod. In addition foraging behavior, effect of superparasitism and the side effects of pesticides (thiodicarb, spinosad, Bacillus thuringiensis var kurstaki and azadirachtin) on C. oculator were determined under laboratory conditions. The emergence of egg-larval parasitoid, Chelonus oculator, was low at 30ºC than 25ºC. The development times of the parasitoid were and days at 25ºC and 30ºC, respectively. At the same temperatures, the longevities of the parasitoid and adult weights of the parasitoid were and days, and 2.01 and 2.13 mg, respectively. Eggs of Helicoverpa armigera were parasitized one, two and three times by C. oculator and effects of superparasitism were defined. Adult parasitoid emergence decreased as level of superparasitism increased. Development time and adult mass were significantly affected with superparasitizm. Effect of lethal and half lethal doses of different insecticides (NeemAzal T/S, Laser, Rapax and Larvin) were investigated on adult parasitoid and mortality ratio was determined. The results showed that these insecticides were toxic on the adult parasitoid. There was no parasitoid development when parasitized host was feed with insecticide diet mix. The effect of behavioral side effect of these insecticides (lethal dose and half lethal dose) was determined with choice test in the Y tube olfactometer. C. oculator showed negative tropisms while preferring clean air in the all insecticides and doses, except for lethal dose of Rapax and half lethal dose of Larvin. January 2013,118 pages Key Words: Chelonus oculator, Helicoverpa armigera, biology, behavior, insecticide, side effect ii

4 TEŞEKKÜR Tezimi çalıģmam sırasında beni yönlendiren, çalıģmalarımın her aģamasında bilgi, öneri ve desteğini esirgemeyen, öğrencisi olmaktan onur ve gurur duyduğum danıģman hocam Sayın Prof. Dr. Cem ÖZKAN (A.Ü.Z.F. Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi) a, tez izleme komitesinde bulunan ve bana her zaman yol gösteren ve destek olan hocalarım Sayın Prof. Dr. Avni UĞUR (A.Ü.Z.F. Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi) a ve Sayın Prof. Dr. Yusuf KARSAVURAN (E.Ü.Z.F. Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi) a teģekkürlerimi sunarım. Yine tez savunmamda yapmıģ oldukları yapıcı eleģtiri ve katkılarından dolayı Sayın Prof. Dr. Bülent ALTEN (Hacettepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi) e ve Sayın Prof. Dr. ġerife BAYRAM (A.Ü.Z.F. Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi) a teģekkürlerimi sunarım. Tezimin ilk aģamasından itibaren literatür temininden laboratuvar çalıģmalarına, denemelerde karģılaģılan tüm sorunlardan tezin yazımına kadar değerli yardımlarını benden esirgemeyen Uzman Dr. Hilal TUNCA (A.Ü.Z.F. Bitki Koruma Bölümü) ya, istatistiklerin yapılmasındaki büyük katkıları olan A.Ü.Z.F. Zootekni Bölümü nden Sayın Prof. Dr. Ensar BAġPINAR a, Sayın Prof. Dr. Zahide KOCABAġ a ve Sayın AraĢ. Gör. Rabia ALBAYRAK a, çalıģmalarım sırasında bana yardımcı olan ve beni hiç yalnız bırakmayan Sayın Zir. Müh. Cahit KAYA ya, Sayın Zir. Müh. YeĢim ġahġn e ve laboratuar çalıģmalarım sırasında manevi desteklerini esirgemeyen biyolojik mücadele laboratuvarındaki tüm öğrenci arkadaģlarıma, ayrıca tez çalıģmamı destekleyen Ankara Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Proje Birimi (12B no lu proje) ne teģekkür ederim. Tezimin her aģamasında manevi ve maddi desteğini hiçbir zaman eksik etmeyen aileme: babam Mohmed YASSĠN e eģim Nahla ANAN a, kızım Yageen e, oğlum Ahmed e ve bütün kardeģlerime çok teģekkür ederim. Mutasim M. YASSĠN ALĠ Ankara, Ocak 2013 iii

5 İÇİNDEKİLER ÖZET... ABSTRACT... TEŞEKKÜR... ŞEKİLLER DİZİNİ... ÇİZELGELER DİZİNİ... i ii iii vii viii 1. GİRİŞ KAYNAK ÖZETLERİ Biyoloji Çalışmaları Davranış ve Süperparazitizm Çalışmaları Yan etki çalışmaları Thiodicarb Spinosad Bacillus thuringiensis var kurstaki Azadirachtin MATERYAL ve YÖNTEM Materyal Chelonus oculator Panzer Sistematikdeki yeri Konukçuları Helicoverpa armigera Sistematikdeki yeri Konukçuları Ephestia kuehniella Zeller Sistematikdeki yeri Konukçuları Denemelerde kullanılan insektisitler iv

6 Thiodicarb Spinosad Bacillus thuringiensis var. kurstaki Azadirachtin Yöntem Parazitoit ve konukçu kültürlerinin yetiştirilmesi Yumurta-larva parazitoiti Chelonus oculator Panzer in yetiştirilmesi Konukçu Ephestia kuehniella Zeller in yetiştirilmesi Konukçu Helicoverpa armigera (Hübner) nın yetiştirilmesi Biyoloji Denemeleri Davranış Denemeleri Konukçuyu Elde Etme Davranışı İki parazitlenme arasında geçen sürenin belirlenmesi Süperparazitizmin etkilerinin belirlenmesi Biyolojik Yan Etki Denemeleri Ergin parazitoitlere biyolojik yan etki denemeleri , 48, 72 saat insektisite maruz bırakılan ergin parazitoitlerin ölüm oranları saat insektisite maruz bırakılan ergin parazitoitlerde ölüm oranı Chelonus oculator un Helicoverpa armigera üzerinde akut toksisite denemeleri Y tüp olfactometrede seçim testi Değerlendirme yöntemleri ARAŞTIRMA BULGULARI Sıcaklığın Yumurta-Larva Parazitoiti Chelonus oculator un Bazı Biyolojik Özelliklerine Etkileri Sıcaklığın parazitoitin çıkış oranına etkisi Sıcaklığın parazitoitin gelişme ve yaşam süresine etkisi Sıcaklığın parazitoitin ergin ağırlığına etkisi Parazitoit Davranışı.. 55 v

7 4.2.1 Chelonus oculator un parazitlenmiş ve parazitlenmemiş konukçularda konukçuyu elde etme davranışları Süperparazitizmde iki parazitleme arasında geçen sürenin etkisinin belirlenmesi Süperparazitizmin etkilerinin belirlenmesi Süperparazitizmin çıkış oranına etkisi Süperparazitizmin gelişme süresine etkisi Süperparazitizmin yaşam süresine etkisi Süperparazitizmin ergin ağırlığına etkisi Süperparazitizmin parazitoitin eşey faktörüne etkisi Biyolojik Yan Etki Denemeleri Ergin parazitoitlere biyolojik yan etki denemeleri , 48, 72 saat insektisite maruz bırakılan ergin parazitoitlerin ölüm 63 oranları Farklı insektisit uygulamalarının ergin parazitoitlerde ölüm etkisi saat insektisite maruz bırakılan ergin parazitoitlerde ölüm oranı Farklı insektisitlerin Helicoverpa armigera larvalarındaki Chelonus oculator a akut toksisitesi Farklı insektisit uygulamalarında hava akışlı Y tüp olfaktometrede seçim testi TARTIŞMA ve SONUÇ KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ vi

8 ŞEKİLLER DİZİNİ ġekil 3.1 Chelonus oculator un a. Parazitleme iģinin gerçekleģtirildiği cam fanus, b. Parazitoit diģisi, c. Parazitoit larvası, d. Parazitoit pupası, e. YetiĢtirme kapları ġekil 3.2 Ephestia kuehniella nın a.yetiģtirme ortamı, b.erginlerin toplanması c. yumurtlatma kutuları, d. yetiģtirme odası ġekil 3.3 Helicoverpa armigera nın a.yumurtası, b. Larvası, c. Pupası d. Ergini ġekil 3.4 Hava akıģlı Y tüp olfaktometre düzeneği ġekil 4.1 Chelonus oculator un hava akıģlı Y tüp olfaktometrede seçim testi sonuçları vii

9 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 4.1 Farklı sıcaklıklarda geliģen Chelonus oculator un çıkıģ oranı Çizelge 4.2 Farklı sıcaklıklarda Chelonus oculator un geliģme süresi Çizelge 4.3 Farklı sıcaklıklarda Chelonus oculator un yaģam süresi. 54 Çizelge 4.4 Farklı sıcaklıklarda geliģen Chelonus oculator un ergin ağırlığı 55 Çizelge 4. 5 Chelonus oculator un konukçuyu elde etme davranıģı Çizelge 4.6 Chelonus oculator un Helicoverpa armigera yumurtalarını ikinci kez parazitlemesinde (süperparazitlenme) sürenin etkisi Çizelge 4.7 Süperparazitizmin parazitoitin çıkıģ oranına etkisi.. 59 Çizelge 4.8 Süperparazitizmin geliģme süresine etkisi Çizelge 4.9 Süperparazitizmin yaģam süresine etkisi 61 Çizelge 4.10 Süperparazitizmin parazitoitlerin ergin ağırlığına etkisi 62 Çizelge 4.11 Süperparazitizmin parazitoitin eģey faktörüne etkisi Çizelge 4.12 Ergin erkek parazitoitlerde farklı insektisitlerin uygulama dozunda 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) Çizelge 4.13 Ergin diģi parazitoitlerde farklı insektisitlerin 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) Çizelge 4.14 Ergin parazitoitlerde farklı insektisitlerin 24 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) Çizelge 4.15 Ergin parazitoitlerde farklı insektisitlerin 48 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) Çizelge4.16 Ergin parazitoitlerde farklı insektisitlerin uygulama dozunda 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) Çizelge 4.17 Ergin erkek parazitoitlerde farklı insektisitlerin uygulama dozunda 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) 68 Çizelge 4.18 Ergin erkek parazitoitlerde farklı insektisitlerin yarı uygulama dozunda 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) Çizelge 4.19 Ergin diģi parazitoitlerde farklı insektisitlerin uygulama dozunda 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) 69 Çizelge 4.20 Ergin diģi parazitoitlerde farklı insektisitlerin yarı uygulama dozunda 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları %) Çizelge saat insektisite maruz bırakılan ergin parazitoitlerde ölüm oranı (%) Çizelge 4.22 Farklı insektisitlerin ergin parazitoitlerde uygulama dozunda 24 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%).. 71 Çizelge 4.23 Ergin erkek parazitoitlerde farklı insektisitlerin yarı uygulama dozunda 24 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%).. 71 Çizelge 4.24 Farklı insektisit uygulamalarının parazitoit yaģam süresine etkisi 72 Çizelge 4.25 Farklı insektisitlerin uygulama dozlarının parazitoit yaģam süresine etkisi viii

10 Çizelge 4.26 Farklı insektisitlerin yarı uygulama dozlarının parazitoit yaģam süresine etkisi.. 74 Çizelge 4.27 Üçüncü larva döneminde ilaçlanmıģ yapay besinle beslenen elicoverpa armigera dan Chelonus oculator un çıkıģ oranı. 75 Çizelge 4.28 Üçüncü larva döneminde ilaçlanmıģ yapay besinle beslenen Helicoverpa armigera da Chelonus oculator un geliģme süresi.. 75 Çizelge 4.29 Üçüncü larva döneminde ilaçlanmıģ yapay besinle beslenen Helicoverpa armigera dan çıkıģ yapan Chelonus oculator un yaģam süresi. 76 Çizelge 4.30 Üçüncü larva döneminde ilaçlanmıģ yapay besinle beslenen Helicoverpa armigera dan çıkıģ yapan Chelonus oculator un ergin ağırlıkları 76 Çizelge 4.31 Üçüncü larva döneminde ilaçlanmıģ yapay besinle beslenen Helicoverpa armigera dan çıkıģ yapan Chelonus oculator un eģey faktörü ix

11 1. GİRİŞ Günümüzde tarımsal üretim alanlarında hastalık, zararlı ve yabancı otlara karşı en çok tercih edilen mücadele yöntemi kimyasal mücadeledir. Ancak bilindiği üzere kimyasal mücadelenin hem çevre hem de insan sağlığı açısından birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Bu olumsuz etkileri arasında toprak, hava ve su kaynaklarının kirliliği, zararlı böceklerde direnç oluşumuna neden olması ve hedef dışı organizmalar (bal arıları, parazitoit ve predatörler) üzerindeki olumsuz etkileri sayılabilir. Bu nedenle tarımsal üretimde zararlılara karşı doğayla uyumlu mücadele yöntemlerinin tercih edilmesi son derece önemlidir. Bu yöntemler arasında kültürel önlemler, fiziksel mücadele, biyoteknik savaşım ve biyolojik mücadele bulunmaktadır. Zararlı böceklere karşı doğal düşmanların kullanıldığı biyolojik mücadele etmenleri aslında doğada kendiliğinden var olan unsurlardır. Bizler biyolojik mücadele uygulamaları ile doğada var olan bu etmenleri daha da etkinleştirmek ve geliştirmek için katkı sağlamaktayız. Kimyasal mücadele odaklı yaklaşım ile sentetik pestisitlerin yoğun olarak kullanıldığı agro-ekosistemlerden biri de pamuk agro-ekosistemidir. Türkiye Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri nde çok geniş alanlarda pamuk üretimi yapan bir ülkedir. Pamuk bitkisinin önemli birçok zararlısı bulunmaktadır. Pamukta görülen ana zararlılar bölgeye ve uygulanan tarımsal yöntemlere bağlı olarak değişmektedir. Bununla birlikte pamukta önemli zararlılar arasında Thrips tabaci Lind. (Thysanoptera: Thripidae) Bemisia tabasi Genn. (Homoptera: Aleyrodidae), Aphis gossypii Glover (Hemiptera: Aphididae), Tetranychus spp. (Acarina: Tetranychidae), Empoasca decipiens Paoli (Homoptera: Cicadellidae) Agrotis spp. (Lepidoptera: Noctuidae), Earias insulana Boisd. (Lepidoptera: Noctuidae), Pectinophora gossypiella Saund. (Lepidoptera: Gelechiidae), Spodoptera exiqua Hübner (Lepidoptera: Noctuidae), Spodoptera littoralis Boisd (Lepidoptera: Noctuidae) ve Helicoverpa armigera Hübner (Lepidoptera: Noctuidae) yer alır (Karsavuran 2004). Türkiye dahil birçok ülkede üreticiler bu zararlılara karşı yaptıkları bilinçsiz kimyasal mücadele uygulamaları ile hem girdi miktarını gereksiz yere arttırmakta, hem de çevre ve insan sağlığı üzerinde de tehdit oluşturacak olumsuz etki yapmaktadırlar. Ürünün kalite ve kantitesi üzerine olumsuz etkilere neden olan zararlı, hastalık ve yabancı otlara karşı yapılan 1

12 ilaçlamalarda atılan ilacın % % 6.0 sı hedef alınan canlı üzerine ulaşmakta ve yeterli etki alınmakta, geri kalan % luk kısım ise agroekosistemde parazitoitler, predatörler, arılar vd. gibi hedef olmayan organizmalara ve toprağa ulaşmaktadır (Ünal ve Gürkan 2001). Bu nedenle yapılan her kimyasal ilaçlamada faydalı böceklerin tehlike altında olduğu unutulmamalıdır. Heliothis armigera sadece Türkiye pamuk üretiminde değil dünya pamuk üretiminde önemli bir zararlı durumundadır. H. armigera pamuk üretiminin yapıldığı Afrika üzerinden, Avustralya, Hindistan, Çin, Pakistan, Güney Pasifik adaları, güney Avrupa, Yeni Zelanda, Atlantik Okyanusu ve Cape Verde Adaları gibi pek çok yerde en önemli zararlılardan bir tanesidir (Reed ve Pawar 1982). Diğer taraftan H. armigera, sadece pamukta değil birçok kültür bitkisinde zararlı durumundadır. H. armigera polifag bir zararlıdır: pamuk, bamya, domates, biber, lahana, tütün, patlıcan, baklagiller ve mısır konukçuları arasındadır (Atwal 1976). H. armigera nın ülkemizde tespit edilmiş doğal düşmanları arasında Habrobracon hebetor Say, Habrobracon bievicornis (Wesmael) (Hymenoptera: Braconidae) ve Hyposoter didymator Thbg. (Hymenoptera: Ichneumonidae), Hockeria urfaensis sp.n. (Hymenoptera: Chalcidoidae), Chrysopa spp. (Neuroptera: Chrysopidae), Orius spp. (Hemiptera: Anthocoridae), Geocaris sp. (Hemiptera: Lygaeidae), Coccinella sp. (Coleoptera: Coccinellidae) bulunmaktadır ( Bir yumurtalarva parazitoiti olan Chelonus oculator Panzer (Hymenoptera: Braconidae) da H. armigera nın tanımlanmış bir parazitoitidir (Tobias 1995). Biyolojik mücadele etmeni yumurta-larva parazitoitleri çok karmaşık bir biyolojiye sahip oluşları ve bilinen parazitoitler içerisinde de çok küçük bir grubu oluşturmaları nedeniyle entomologların, biyologların ve ekologların oldukça ilgisini çeken parazitoitlerdir. Yumurta-larva parazitoitleri olan Chelonus cinsine ait parazitoitler, Hymenoptera takımına bağlı 35 ait familyadan biri olan Cheloninae altfamilyasına aittir (van Achterberg 1984). Pamuk agroekosisteminde S. littoralis den elde edilen yumurtalarva parazitoiti C. oculator üzerinde konukçu spektrumu, yetiştirme teknikleri, konukçu parazitoit ilişkileri, davranış ve kitle üretimi konularında 1998 yılından beri 2

13 gerçekleştirilen çalışmalarla önemli sayılabilecek birikimlere ulaşmış durumdadır (Özkan ve Özmen 2001, Özmen vd. 2002, Özmen 2004, Özkan vd. 2005, Ozkan ve Tunca 2005, Tunca vd. 2005, Ozkan 2006a,b). Ancak parazitoitin doğal konukçusu H. armigera üzerindeki biyolojisi, davranışı ve süperparazitizmin etkileri üzerine herhangi bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Yine parazitoitin H. armigera üzerinde kullanılabilirliğini ortaya koymada etkili olabilecek insektisitlerin yan etkileri konusunda bir çalışma bulunmamaktadır. Gerçekleştirilen bu tez ile parazitoit C. oculator un H. armigera üzerinde bazı biyolojik özellikleri, konukçuyu elde etme davranışı ve süperparazitizm ile birlikte bazı pestisitlerin yan etkileri konusunda çalışmalar ilk defa ortaya konmuştur. Görünüşte parazitoitlerle yapılan çalışmalarda biyoloji, davranış ve pestisitlere yan etki çalışmaları birbirinden çok farklı konular olarak algılanabilmektedir. Ancak bir parazitoitten azami faydanın elde edilmesinde biyoloji, davranış ve yan etki çalışmalarının eklektik konular olduğunu düşünmemizden dolayı bu konuların birlikte ele alınması daha uygun bulunmuştur. Henüz ticari kullanımda olmayan, ancak konukçu spektrumu, yetiştirme yöntemleri, konukçu-parazitoit ilişkileri, davranış ve yan etki çalışmalarıyla dünya için ilk olan Türkiye deki çalışmalara bu tez çalışmaları ile yeni katkılar sağlanmaya çalışılmıştır. Parazitoit Chelonus oculator üzerinde gerçekleştirilen bu tez çalışmasının başta pamukta problem olan H. armigera olmak üzere, diğer ürünlerdeki H. armigera problemlerinin çözümüne, ayrıca C. oculator un konukçusu olduğu diğer zararlı sorunlarının çözümüne katkı sağlayabileceği düşüncesindeyiz. 3

14 2. KAYNAK ÖZETLERİ Parazitoit Chelonus oculator üzerinde gerçekleştirilen bu tez çalışması biyoloji, davranış ve yan etki çalışmalarına odaklanmıştır. Gerçekte birbiri ile çok ilişkili olduğunu düşündüğümüz bu üç konu üzerinde daha önceden yapılmış olan çalışmalardan elde ettiğimiz literatür özetleri, kolay anlaşılması adına üç ayrı konu başlığı altında ele alınmıştır. 2.1 Biyoloji Çalışmaları Cheloninae, önemli parazitoit familyası olan Braconidae içinde geniş bir alt familyadır. Cheloninae dünya çapında teşhis edilmiş 1300 türden oluşmaktadır (Yu vd. 2005). Bu alt familyanın türleri tüm zoocoğrafik bölgelerde mevcuttur. Bu türler tüm dünyada yaygın olmasına rağmen sadece Chelonini ve Phanerotomini alt familyasına ait türler palearktik faunada bulunurlar (van Achterberg 1990, Yu vd. 2005, Aydogdu 2008). Chelonineler küçük ve orta boylu türlerdir ( mm uzunluğunda), ilk üç metasomal tergit in birleşmesiyle şekillenen sert metasomal plaka bulunur. Bu kabuk açıktır ve metasomanın yumuşak kısımlarını kapatır. Cheloninae birçok lepidopter familyasının soliter yumurta-larva parazitoitidir ve potansiyel biyolojik mücadele etmeni olabilir (Walker ve Huddleston 1987, Inayatullah ve Naeem 2004). Karasal arthropodların doğal düşmanları entomofag (avcı ve parazitoit) ve entomopatojenleri içerir (van Driesche vd. 2007). Bu etmenler, kültür bitkilerinin üretiminin yapıldığı ekosistemlerde biyolojik mücadele uygulamalarıyla zararlı popülasyonlarının baskılanmasında kullanılabilir (Hawkins ve Cornell 1994, van Driesche vd. 2007) Hymenopteranın parazitik türleri bugün biyolojik mücadelede en başarılı grup olarak bilinir. Parazitik türlerin hepsi parazitoit olmasa da den fazla tür isimlendirilmiş ve bu türlerin gerçek sayısının bir milyonun üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Parazitoit türler üzerinde 100 yıldan fazladır çalışılması, konunun önemini göstermektedir (Quicke 1997, Gordh vd. 1999, Wajnberg vd. 2008). 4

15 Parazitoitler, parazitizmden sonra konukçularının beslenme ve gelişme gösterip göstermemesine göre idiobiont ve koinobiont parazitoit olarak da ayrılabilmektedir. İdiobiontlarda parazitoit larvası gelişme gösterirken konukçu larva gelişme göstermemektedir. Koinobiontlarda ise, parazitoit larvası gelişirken konukçu larva da gelişimine devam etmektedir (Askew ve Shaw 1986). İdiobiont dişi türler ovipozitörünü konukçu içine sokarak onun hareketsiz kalmasına ya da ölmesine sebep olurlar. İdiobiontlar evrimsel olarak daha eskidirler. Birçok idiobiont tür konukçu bitki içerisinde bulunan türlerin ektoparazitoitidir ya da endoparazitoitidir. Koinobiontlarda dişi parazitoit konukçuya yumurta bırakmasından sonra konukçu hareketine ve gelişmesine devam eder. Bu türler korunaklı olmayan konukçuları tercih ederler ve çoğunluğu endoparazitoittir. Evrimsel olarak çok daha yeni türleridir. Ancak bunların orijinleri hakkında genel bir kanı yoktur (Laurenne 2008). Bu iki yaşam şeklinin oldukça fazla dikkat çektiği kabul edilir (Gauld ve Bolton 1996, Vinson 1998, Pennacchio ve Strand 2006). Cheloninae alt familyasına dahil Chelonus cinsine ait türler, Ichemonoidea üstfamilyasının Braconidae familyası içinde olup, oldukça büyük bir grup oluştururlar. Tüm dünyada, 180 palearktik türün de dahil olduğu (Tobias 1995) 700 tür tanımlanmıştır (Shaw ve Huddleston 1991). Türler arası rekabette tüm Cheloninae türleri Lepidoptera takımı türlerinde soliter, koinobiont, yumurta-larva parazitoitidir. Soliter koinobiont yumurta-larva parazitoiti Chelonus oculator Panzer (Hymenoptera: Braconidae) birçok zararlı lepidoptere karşı potansiyel bir biyolojik mücadele etmenidir (Ozkan ve Tunca 2005). Parazitoitlerin üremesi arrhenotoky şekildedir, yani döllemsiz yumurtalardan erkek bireyler, döllenmiş yumurtalardan hem erkek hem de dişi bireyler meydana gelir. Parazitoit yumurtasını tek tek konukçu yumurtası içerisine bırakır. Parazitoit ilk iki larva dönemini yumurta içinde beslenerek geçirir. Üçüncü larva döneminde yumurta dışına çıkarak konukçu larvadan beslenir ve konukçunun sadece deri ve baş kapsülü kalacak şekilde konukçunun tümünü tüketerek beslenir. Daha sonra parazitoit, bir kokon içinde pupa olur (Ozkan ve Ozmen 2001). 5

16 Endoparazitik parazitoitler yumurtalarını konukçularının içine bırakırlar. Bu parazitoitler, genellikle konukçularının ergin öncesi dönemlerini tercih ederler. Yumurtadan çıkan bu parazitoit larvası, konukçunun farklı dokularında beslenir. İdiobiont parazitoitler tarafından parazitlenen konukçuların gelişmesi durur veya parazitoitin gelişimini sorunsuzca tamamlayabilmesi için bir süre daha gelişimini devam ettirir (Godfray 1994). Koinobiont parazitoitler tarafından parazitlenen konukçular ise parazitoitin konukçuya yumurta konmasında sonra da beslenmelerini ve gelişimlerini devam ettirirler. Godfray burada araştırılması gereken asıl sorunun; parazitizmdeki bu farklı gelişiminin genetik faktörlerin mi, yoksa konukçu fizyolojisinin kontrolünde mi olduğu şeklinde bir soru yöneltmiştir. Ergin parazitoitlerin yaşam süresi, popülasyon dinamiğinde çok önemlidir ve konukçuyu kullanma etkinliğini doğrudan etkiler. Erkek birey ne kadar uzun yaşarsa o kadar çok dişi dölleyebilir. Dişi birey ne kadar çok yaşarsa, o kadar çok döllemli yumurta bırakabilir (Tingle ve Copland 1989, Jervis ve Copland, 1996, Jervis vd. 1996). Biyotik (konukçu, vücut uzunluğu, çiftleşme, ergin beslenmesi, vb.) ve abiyotik (sıcaklık, nem, fotoperyod) koşullar tarafından etkilenen yaşam süresi, türlere göre değişen özel bir karakterdir. Doğal düşmanların biyolojik mücadele etmeni olarak kullanılmasında, bu karakterlerdeki bu gibi faktörlerin olası etkileşimleri ve diğer etkilerinin iyi çalışılması gereklidir (Jervis ve Copland 1996). Ancak bu araştırıcılara göre endoparazitoitlerin üretkenliğini ölçmek ve belirlemek daha zordur. Çünkü bu parazitoitler yumurtalarını konukçu içerisine bırakırlar. Parazitoitlerin ergin yaşam süresi, popülasyon dinamikleri bakımından önemli bir faktördür ve konukçu popülasyonlarının kullanımının etkinliğini etkilemektedir. Erkek bireyler için daha uzun yaşam daha fazla dişinin döllenmesi anlamına gelirken, dişiler için daha fazla yumurta bırakma anlamına gelir (Jervis vd. 1996). Yaşam süresi biyotik ve abiyotik faktörlerin etkisi ile türlere özgü karakteristik değişkenlikler gösterir (Jervis ve Copland, 1996). Doğurganlık ve fertilite bir böceğin değişkenlik gösteren özelliklerinden olup, iç ve dış faktörlerden oldukça fazla etkilenmektedir. Bir doğal düşmanın biyolojik mücadele etmeni olarak değerlendirilmesi için bu gibi faktörlerin doğrudan veya dolaylı etkilerinin belirlenmesiyle mümkün olabilir. Endoparazitoitlerde doğurganlık yumurtaların konukçu içerisine bırakılmasından dolayı göreceli olarak zor ölçülebilen 6

17 bir durumdur. Diğer taraftan fertilite gelişimini tamamlayamayan bireyleri elemine ederek net yavru/birey sayısını vermesinden dolayı daha güvenilir bir kriterdir (Jervis ve Copland 1996). Broodryk (1969), Chelonus curvimaculatus Cameron (Hymenoptera: Braconidae) dişilerinin bazı biyolojik özelliklerini konukçusu Phthorimaea operculella Zeller (Lepidoptera: Gelechiidae) üzerinde incelemiştir. Çalışmaya göre, 26.5ºC ve %50 orantılı nem koşullarında parazitoitin konukçuya bıraktığı toplam yumurta sayısı ve parazitoit öldükten sonra ovariollerinde bulunan yumurta sayısı sırasıyla 522 ve 100 olarak bulunmuştur. Dişi parazitoitlerin yaşam süresinin ortalama 11 gün olduğu ve bir dişiye parazitlemesi için günlük ortalama yumurta sunulduğu ifade edilmiştir. Çiftleşmiş ve çiftleşmemiş dişilerin günlük bıraktıkları yumurta sayılarının aynı olduğu bildirilmiştir. Ayrıca dişi parazitoitlerin parazitli yumurtaları algılama yeteneğinde olmayıp, hiç duraksamadan yumurta bıraktığı ve parazitoitin arama davranışının ise çok zayıf olduğu ifade edilmektedir. Patel ve Patel (1971), Chelonus heliopae Gupta (Hymenoptera: Braconidae) nin biyolojisini konukçusu Spodoptera litura Fab. (Lepidoptera: Noctuidae) üzerinde laboratuvar koşullarında incelemişlerdir. Parazitoitin yumurtasını konukçunun yumurtasına bıraktığı ve yumurtanın konukçu içerisinde saat sonra açıldığı tespit edilmiştir. Parazitoitin konukçuyu son larva döneminde terk ettiği ve terk ettiği larva ile beslenerek larvayı bir kadavra haline getirdiği ifade edilmektedir. Parazitoitin pupa dönemine kadar olan gelişme süresinin ortalama 14 gün olduğu, pupa döneminin dişiler için 6-9 gün, erkekler için ise 5-8 gün olduğu bildirilmiştir. Çiftleşmemiş dişiler sadece erkek bireyler meydana getirirken, çiftleşmiş dişilerin ise hem erkek hem de dişi birey meydana getirdiği, bir dişinin ortalama 1178 adet yumurta ürettiği ancak bunun ortalama 562 adetini konukçuya bırakabildiği tespit edilmiştir. Hegazi vd. (1974), Chelonus inanitus L. (Hymenoptera: Braconidae) un biyolojisini konukçusu Spodoptera littoralis Hübner (Lepidoptera: Noctuidae) üzerinde laboratuvar koşullarında incelemişlerdir. Çalışmaya göre parazitoitin yumurtadan larvaya kadar olan gelişme süresinin ortalama 13.6 gün, pupa döneminin ise ortalama gün olduğu 7

18 bildirilmiştir. Araştırıcılar C. inanitus un konukçusunun her embriyonik döneminde parazitleyebildiğini ve bir yumurta kümesinin uzun süre tutulması durumunda süperparazitizmin gerçekleştiğini bildirmişlerdir. Stoner ve Weeks (1974), yumurta-larva parazitoiti Copidosoma truncatellum Dalman (Hymenoptera: Encyrtidae) un farklı sıcaklıklarda (14.8, 20.2, 23.5, 25, 28.9, 32.3, 35.6ºC) gelişimini konukçusu Trichoplusia ni Hübner (Lepidoptera: Noctuidae) üzerinde incelemişlerdir. Çalışmaya göre, 14.8 ve 28.9ºC de parazitoitin yumurtadan ergine kadar olan gelişme süresi sırasıyla ve 22.4 gün olarak bulunmuştur. Ayrıca 32.3ºC de hiç ergin çıkışı olmadığı, 35.6ºC de ise konukçu yumurtasında hiç açılım gözlenmediği bildirilmiştir. Ergin dişi parazitoit 14.8 ºC de %20 lik levüloz solüsyonu ile beslendiğinde yaşam süresi 30.3 gün, aynı besinde 35.6ºC de yaşam süresi 2.8 gün olarak bulunmuştur. Araştırıcılara göre hem parazitoit hem de konukçusu için en uygun sıcaklık 25 ºC dir. Raove ve Patel (1974), Chelonus formasanus Panzer (Hymenoptera: Braconidae) in Spodoptera litura Fab. (Lepidoptera: Noctuidae) nin önemli bir parazitoiti olduğunu bildirmişlerdir. C. formasanus un biyolojisini incelediklerinde parazitoitin toplam 5 larva dönemi geçirdiğini ve bu 5 larva dönemini ortalama günde tamamladığı, erkek parazitoitlerin prepupa ve pupa dönemini ortalama 5.57 günde dişi parazitoitlerin ise 6.12 günde tamamladığını saptamışlardır. Araştırmada çiftleşmemiş dişilerin sadece erkek bireyler meydana getirdiği ve cinsiyetler oranının ise 0.83:1 (dişi: erkek) olduğu, ayrıca süperparazitizmin de çok küçük oranlarda görüldüğü ifade edilmiştir. Çiftleşmiş dişilerin 26.7ºC de 10.3 gün, erkeklerin ise 5 gün yaşadığını ve çiftleşen dişilerin ortalama 299 yumurta bıraktığı bildirilmiştir. Rechav ve Orion (1975), C. inanitus un yumurtadan ergine kadar olan gelişme süresini 28ºC de S. littoralis üzerinde 22.8 gün, 25ºC de Ephestia kuehniella Zeller (Lepidoptera: Pyralidae) üzerinde 61.6 gün olarak bildirmişlerdir. Stoner ve Weeks (1975), yumurta-larva parazitoiti Litomastix truncatella Dalman (Hymenoptera: Encyrtidae) yı ºC arasında 5 farklı sıcaklık derecesinde konukçu 8

19 Trichoplusia ni Hübner (Lepidoptera: Noctuidae) üzerinde yetiştirmiş ve cinsiyet oranı tayini yapmışlardır. Fakat cinsiyet oranları arasında çok önemli bir fark bulunamadığı ve bu oranın erkekler için % 13.3, dişiler için ise %86.7 olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca 20.2ºC de erkeklerde dişilere göre daha fazla ölüm görüldüğü tespit edilmiştir. En fazla bireyin 23.5ºC de meydana geldiği ve bu sayının ortalama 2423 olduğu bildirilmiştir. Rupt ve Russ (1976), bir yumurta-larva parazitoiti olan Ascogaster quadridentata Wesmael (Hymenoptera: Braconidae) yı yapay bir diyet ortamında Cydia pomonella L. (Lepidoptera: Torticidae) üzerinde yetiştirmişlerdir. Parazitoitin parazitlemedeki başarısı, önemli ölçüde konukçu yumurtasının yaşına bağlı bulunmuş, 2-4 günlük yumurtalarda parazitleme oranı % 82 iken, 0-1 ya da 5-7 günlük konukçu yumurtalarında parazitleme oranının %35 e kadar düştüğü tespit edilmiştir. Ayrıca parazitleme oranının parazitoitin yaşına bağlı olarak da değişim gösterdiği bildirilmiştir. Rechav (1978a) tarafından C. inanitus erginlerinin yaşam süresi incelenmiştir. Araştırmaya göre, 36 ºC de erkek bireylerin %50 sinin yaklaşık 11 günde, dişi bireylerin ise %50 sinin yaklaşık 16 günde; 16 ºC de ise erkek bireylerin %50 sinin yaklaşık 44 günde, dişi bireylerin %50 sinin ise yaklaşık 43 günde öldüğü bildirilmiştir. %100 ölüm ise 36 ºC de 25. günde, 16 ºC de ise günlerde görülmüştür. Parazitoitin yaşam uzunluğunun yüksek sıcaklıktan önemli derecede etkilendiği bildirilmiştir. Ayrıca C. inanitus erginlerinin şeker solüsyonu (%10 luk), bal ve pamuk bitkisinin nektarı ile beslendiğinde erkek ve dişi parazitoitlerin yaşam süresinin sırasıyla (15 ve 23), (23 ve 35), (5 ve 3) gün olduğu ifade edilmiştir. Rechav (1978b), C. inanitus da çiftleşmiş dişilerin bıraktıkları yumurta sayısını farklı sıcaklık derecelerinde belirlemiştir. Buna göre çiftleşmiş dişilerin, 20 ºC de 612 adet yumurta, 28 ºC de ise 1219 adet yumurta bıraktığını ve cinsiyet oranının 20 ve 25 ºC de yaklaşık 1:1 olduğunu ancak sıcaklığın artmasıyla birlikte bu oranın erkekler lehinde değiştiğini bildirmiştir. Jackson vd. (1979) tarafından C. blackburni nin konukçu tercihi sırasıyla P. gossypiella, T. ni, Heliothis zea Boddie (Lepidoptera: Noctuidae), Heliothis virescens Fabricius 9

20 (Lepidoptera: Noctuidae) ve Spodoptera exigua Hübner (Lepidoptera: Noctuidae) olarak verilmiştir. Parazitoitin parazitli ve parazitsiz yumurtaları ayırt etme kabiliyetinde olmadığı ve bu nedenle süperparazitizmin gerçekleştiği bildirilmektedir. Rao vd. (1979) tarafından C. blackburni nin sırasıyla konukçularındaki parazitleme oranı Corcyra cephalonica Stainton (Lepidoptera: Pyralidae) de %60.5, P. operculella de %55.3, Erias vittella F. (Lepidoptera: Noctuidae) de %45, H. armigera da %37.8, Plusia signata (Lepidoptera: Noctuidae) de %20, Spodoptera litura da %8, Euproctis chrysorrhoea L. (Lepidoptera, Lymantriidae) de ise %4 olarak bildirilmiştir. Ayrıca parazitoitin gelişme süresinin P. operculella üzerinde 23.5 gün, E. chrysorrhoea üzerinde 33.5 gün olduğu ifade edilmiştir. Kfir (1981), Copidosoma koehleri Blanchard (Hymenoptera: Encyrtidae) yi %20, %40, %70 orantılı nem ve 24-28ºC de konukçusu P. operculella üzerinde yetiştirmiştir. Parazitoitin düşük orantılı neme karşı çok hassas olduğu ve her iki sıcaklık derecesinde de, %20 orantılı nemde 1 gün, %40 orantılı nemde ise 2-4 gün yaşadığı saptanmıştır. Ayrıca %70 orantılı nemde %40 orantılı neme göre 6 kat daha fazla uzun yaşadıkları tespit edilmiştir. Çiftleşmiş dişinin 3026 birey meydana getirdiği, çiftleşmemiş dişinin ise 2289 birey meydana getirdiği bildirilmektedir. Rangadhamaiah vd. (1984), C. blackburni nin biyolojisini konukçusu H. armigera üzerinde incelemiştir. Parazitoitin yumurtasını konukçunun yumurtasına bıraktığı ve üçüncü dönem larva halinde konukçuyu terk ettiği ifade edilmektedir. Parazitoit yumurtasının konukçu içerisinde açılma süresinin 24 saat olduğu ayrıca parazitoit larvasının ve pupasının gelişme sürelerinin sırasıyla 14 ve 12 gün olduğu saptamıştır. Dişi parazitoitlerin bal ile beslenmeleri durumunda, yaşamları boyunca adet yumurta bırakabildiği ve yaşam sürelerinin de gün arasında değiştiği ifade edilmektedir. Parazitoitin yumurtlama esnasında 0-1 günlük yumurtaları, 2-3 günlük yumurtalara göre daha fazla tercih ettiği de bildirilmektedir. Kainoh (1986) tarafından Ascogaster reticulate Watanabe (Hymenoptera: Braconidae), konukçusu Adoxophyes honmai Yasuda (Lepidoptera: Tortricidae) üzerinde laboratuvar 10

21 koşullarında yetiştirilmiştir. Işığın ergin çıkışını uyaran önemli bir faktör olduğu bildirilmektedir. Erkek parazitoitlerin çıkışını, dişi parazitoitlerin çıkışından 1-2 gün önce gerçekleştiği, erkeklerde çiftleşme öncesi periyodun dişilere göre daha uzun olduğu, üç günlük erkekler ile 1-2 günlük dişiler birlikte tutulduğunda çiftleşme sıklığının arttığı ifade edilmiştir. Rangadhamaiah vd. (1987), C. blackburni nin H. armigera nın her yaştaki yumurtasını parazitleyebildiğini fakat parazitleme oranları arasında önemli bir fark olduğunu bildirmektedir. Genç yumurtalarda (0-1 günlük) parazitleme oranı %48.9 iken, 3 günlük yumurtalarda parazitleme oranı % 4.2 olarak bulunmuştur. Kolaib vd. (1987), farklı sıcaklıklarda (10 ºC, 15 ºC, 20 ºC) ve %65 orantılı nem koşullarında bal ile beslenen C. inanitus erginlerinin yaşam sürelerini saptamışlardır. Buna göre 10 ºC de erkek ve dişi parazitoitlerin yaşam süreleri sırasıyla 45.2 ve 39.5 gün, 15 ºC de 36.9 ve 33.2 gün, 20 ºC de 23.5 ve 19.4 gün olarak bulunmuştur. Medina vd. (1988), Chelonus insularis Cresson (Hymenoptera: Braconidae) ile konukçusu Spodoptera frugiperda J.E. Smith (Lepidoptera: Noctuidae) üzerinde yapmış oldukları çalışmada, 25±2 ºC ve % 65 ± 5 orantılı nem koşullarında parazitoitin yumurtadan ergine kadar olan gelişme süresinin 29 gün olduğunu belirlemişlerdir. Erkek ve dişi parazitoitlerin bal ile beslenmesi durumunda, yaşam sürelerinin sırasıyla 22 ve 25 gün olduğu, su ile beslenmeleri durumunda ise ortalama yaşam süresinin 6 gün olduğu bildirilmiştir. Kumar ve Ballal (1990), C. blackburni yi altı laboratuvar konukçusu üzerinde yetiştirmeye çalışılmışlar. Bunlardan C. cephalonica, P. operculella, ve Achroia grisella Fabricius (Lepidoptera: Pyralidae) da başarılı bir gelişme sağlanırken Galleria mellonella L. (Lepidoptera: Pyralidae), Sitotroga cerealella Oliv. (Lepidoptera: Gelechiidae) ve S. litura da gelişme sağlanamamıştır. Parazitoitin gelişme süresi P. operculella üzerinde 25.8, A. grisella üzerinde 36.4, C.cephalonica üzerinde 42.5 gün olarak bulunmuştur. A. grisella üzerinde yetiştirilen dişi parazitoitin 365.2adet yumurta, P. operculella üzerinde yetiştirilen dişi parazitoitin adet yumurta, C. cephalonica 11

22 üzerinde yetiştirilen dişi parazitoitin ise adet yumurta bıraktığı bildirilmiştir. Üç konukçuda yetiştirilen parazitoitlerin büyüklükleri arasında büyük bir fark olmadığı ifade edilmiştir. Ayrıca parazitleme oranı ve parazitoitlerin yaşam süreleri arasında da bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Ballal ve Kumar (1991), P. operculella üzerinde C. blackburni ile yapmış oldukları çalışmada uygun konukçu yaşı ve konukçu yoğunluğu belirlemişlerdir. Araştırmada 0-1, 1-2 ve 2-3 günlük yumurtalar ile 2, 5, 10, 20, 30 ve 100 konukçu yumurtası kullanıldığı, parazitoitlerin beslenmesi için ise %50 lik bal solüsyonu sunulduğu ifade edilmiştir. Bu çalışmada en fazla parazitoit çıkışının 0-1, 1-2 günlük konukçu yumurtalarından ve parazitoit başına yumurta yoğunluğunda elde edildiği bildirilmiştir. Mari ve Peydro (1992), bir yumurta-larva parazitoiti olan Phanerotoma ocularis Kohl (Hymenoptera: Braconidae) in konukçusu E. küehniella üzerinde 25ºC de bazı biyolojik özelliklerini tanımlamışlardır. Bu çalışmaya göre ergin dişilerde seksüel olgunlaşma için gereken süre ortalama 1.95 gündür. Ayrıca ergin dişilerin ortalama gün yumurta bırakma yeteneğinde oldukları ve ergin yaşam sürelerinin ise ortamla gün olduğu bildirilmiştir. Peter ve David (1992), Phanerotoma hendecasiella Kohl (Hymenoptera: Braconidae) nın biyolojisini konukçusu Diaphania indica Saunders (Lepidoptera: Pyralidae) üzerinde incelemişlerdir. Parazitoit larvasının üç dönem geçirdiğini, 26ºC sıcaklık ve %73.8 orantılı nem koşullarında yumurtadan ergine olan gelişme süresinin 26 gün olarak bildirmişlerdir. Ayrıca ergin erkek ve dişilerin yaşam süreleri arasında belirgin bir fark olmadığını saptamışlardır. Moreno ve Jimenez (1993), yapmış oldukları laboratuvar çalışmasında Phanerotoma ocularis Kohl (Hymenoptera: Braconidae) in konukçusu E. kuehniella yı parazitleme oranını % arasında bulmuşlar, fakat çıkış oranlarının düşük olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca araştırıcılar, bu parazitoitte süperparazitizm oranının düşük (%16.57) olduğunu ifade etmişlerdir. 12

23 Chan ve Godfray (1993), yapmış oldukları çalışmada dişi parazitoitlerin daha uzun yaşaması ve yumurta gelişimini sağlayabilmeleri için beslendiklerini, erkek parazitoitlerin ise temel olarak daha uzun yaşam süresini garantilemek için beslendiklerini bildirmektedirler. Özkan (1995), yumurta parazitoitleri Trichogramma turkeiensis, Trichogramma embryophagum un 4 farklı sıcaklık derecesinde (15 ºC, 20 ºC, 25 ºC, 30 ºC) yaşam sürelerini, gelişme sürelerini, meydana getirdikleri toplam birey sayılarını incelemiştir. Çalışmaya göre; 15, 20,25 ve 30 ºC sıcaklıklarda yaşam süresi T. turkeiensis de sırasıyla ortalama 10.56, 19.74, 19.52, 4.88 gün, T. embryophagum da ise yine sırasıyla 11.32, 18.20, 22.96, 5.86 gün yaşadıkları tespit edilmiştir. Ayrıca T. turkeiensis in meydana getirdiği toplam birey sayısı ortalama 15 ºC de 22.40, 20 ºC de , 25ºC de , 30 ºC de 26.92; T. embryophagum un meydana getirdiği toplam birey sayısı ise ortalama 15 ºC de 27.20, 20 ºC de 83.43, 25 ºC de , 30 ºC de olarak bulunmuştur. Ayrıca T. turkeiensis in 15, 20, 25, 30 ºC sıcaklıklarda gelişme süresi sırasıyla ortalama 40.92, 17.39, 11.85, 8.85 gün, T. embryophagum un gelişme süresinin sırasıyla ortalama 42.63, 16.22, 12.45, 8.97 gün olduğu bildirilmiştir. Castineiras vd. (1996), Thrips palmi Karny (Thysanoptera: Thripidae) nin birinci dönem larvaları üzerinde Ceranisus menes Walker (Hymenoptera: Eulophidae) in iki farklı ırkını inkübatörde 21, 23, 25, 27 C sıcaklıklarda yetiştirmiştir. Toplam gelişme süresinin, sıcaklık yükseldikçe dişiler için 35.1 günden 21.9 güne erkekler için 33.4 günden 18.8 güne düştüğü belirlenmiştir. Her iki ırk için ölüm oranı 23 C de %12 iken, 29 C de ise %95 olarak bulunmuştur. Parazitleme oranı C de %23.8 ile %28.8 arasında değiştiği, eşey oranının farklı sıcaklıklardan etkilenmeyerek 1:1.9 (erkek:dişi) olduğu tespit edilmiştir. Ellers (1997), laboratuvar koşullarında yapmış olduğu çalışmalarda bal veya şeker solüsyonları olmaksızın diğer besin maddeleri ile beslenen ergin parazitoitlerin genel olarak düşük yaşam süresine ve/veya düşük doğurganlığa sahip olduklarını belirlemiştir. 13

24 Hentz vd. (1997), P. gossypiella nın yumurta-larva parazitoiti olan C. curvimaculatus un biyolojisini ve morfolojisini incelemişler ve pupadan çıkan dişilerin hemen yumurta bırakma yeteneğinde oldukları, bir dişinin de sn içerisinde yumurta bırakabildiği tespit edilmiştir. Ayrıca 29ºC de parazitoit yumurtasının ( mm) oviposizyondan 22 saat sonra açıldığı ve parazitoitin üç larva dönemi geçirdiği bildirilmektedir. Birinci larva dönemini 3-4 günde, ikinci larva dönemini 2-3 günde, üçüncü larva dönemini ortalama 3 günde tamamladığı, pupa döneminin 6-7 gün sürdüğü ve buna bağlı olarak toplam gelişme süresini 21 günde tamamladığı tespit edilmiştir. Pandey ve Singh (1998), farklı sıcaklıkların (12, 17, 22, 27, 32 ºC) parazitoit Lysiphiebia mirzai Shuja-Uddin (Hymenoptera: Braconidae) nın ergin ömrünü, yaşam tablosu parametrelerini, gelişme oranını, gelişme boyunca meydana gelen ölümleri ve oluşturulan yumurta sayısını etkileyebildiğini ifade etmişlerdir. Parazitoitin 32ºC de 12ºC den çok daha hızlı geliştiğini ve meydana gelen ölümlerin de 32ºC ve 12ºC de 22ºC ye oranla daha fazla gerçekleştiğini tespit etmişlerdir. Ayrıca parazitoitin düşük sıcaklıklarda yüksek sıcaklıklara oranla daha uzun yaşadığı, parazitleme oranında 12ºC de çok düşük olduğu saptanmıştır. Buna karşın dişi parazitoitin hem meydana getirdiği birey sayısının (163), hem de ovariollerindeki toplam yumurta sayısının (242,6) 22ºC de en fazla olduğu bildirilmiştir. Hentz vd. (1998), C. curuimaculatus un biyolojisini konukçusu P. gossypiella üzerinde incelemişlerdir. Parazitoitin gelişme süresi 20ºC de erkek parazitoitler için ortalama 49.5 gün, dişi parazitoitler için ortalama 53.6 gün, 35ºC de ise erkek parazitoitler için ortalama 18.8 gün, dişi parazitoitler için ortalama 19.9 gün olarak tespit edilmiştir. Ergin ömrünün sıcaklığın artışı ile düştüğünü, 20ºC de erkek parazitoitlerin 16.5 gün, dişi parazitoitlerin ise 20 gün yaşadığını ifade etmişlerdir. Dişi parazitoit 25 ºC de ortalama 420 yumurta bırakırken, 35ºC de ortalama 67 yumurta bıraktığı tespit edilmiştir. Diğer yandan 25ºC ve 30ºC de süperparazitizm oranı yüksek bulunurken (%55), 35ºC de daha düşük bulunmuştur (%29). 14

25 Özmen (2004), 27 C sıcaklık, %60-70 orantılı nem ve 14:10 (aydınlık: karanlık) koşullarında C. oculator ve E. kuehniella arasında bazı biyolojik ilişkileri üzerinde ayrıntılı bir araştırma yapmıştır. Araştırma sonuçlarına göre C. oculator un yaşam süresi; dişiler için en uzun 16.3, erkekler için 14.1 gün bulunmuştur. E. kuehniella üzerinde gelişen bireylerin ortalama gelişme süresi dişi ve erkeklerde 58 ve 56 gün olarak bulunurken bir dişi bireyin ortalama 2344 birey meydana getirdiği ifade edilmiştir. Araştırmada cinsiyet oranı 2.5:1 (erkek:dişi); net üreme gücü ise 669 dişi/dişi olarak belirlenmiştir. Aynı çalışmada C. oculator un konukçusu S. littoralis üzerinde gelişme süresinin ortalama 18 gün olduğu da belirlenmiştir. Tunca (2005), yumurta-larva parazitoiti C. oculator un konukçusu C. cautella üzerinde dört farklı sıcaklık derecesinde (15 C, 20 C, 25 C, 30 C) %60-70 orantılı nem ve 16:8 (aydınlık: karanlık) koşullarında ile biyolojik ilişkileri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre Parazitoitin en uzun yaşam süresi 43± 0.89 gün ile 20ºC de, en kısa yaşam süresi 17.12±1 gün ile 30ºC de belirlenmiştir. Dişi parazitoitin gerçek doğurganlığının 25ºC de en yüksek seviyede olduğu bildirilmiştir. Ayrıca sıcaklık artışının parazitoitin ergin ağırlığını olumlu yönde etkilediği ifade edilmiştir. Cinsiyet oranının da 15ºC dışında diğer üç sıcaklık derecesinde erkekler lehinde olduğu belirlenmiştir. Parazitoitin gelişme eşiğinin 12.5ºC, termal konstantı ise 489.3gün derece olarak bildirilmiştir. 2.2 Davranış ve Süperparazitizm Çalışmaları Ullyett (1949), parazitoitlerin döllerini başarılı bir şekilde sürdürebilmesi için yumurtalarını uygun konukçulara bırakması gerektiğini, ancak yapılan gözlemler doğrultusunda bir konukçuya birden fazla parazitoitin yumurta bırakabileceğini ve konukçuya saldıran parazitoitler şayet aynı türe ait bireyler ise süperparazitizmin gerçekleşmiş olduğunu bildirmiştir. Salt (1961), soliter parazitoitlerde sadece bir parazitoit gelişip başarılı bir şekilde çıkış yaptığı için konukçu kalitesinin süperparazitizmi önemli ölçüde etkilediği bildirmiştir. 15

26 Şayet bir konukçuda iki parazitoit yumurtası bulunuyorsa konukçudaki besine paralel olarak ya bir tanesinin ya da ikisinin de ölebildiğini ifade etmiştir. Guillot ve Vinson (1972), genellikle parazitoitlerin konukçularının daha önceden parazitlenip parazitlenmediğini algılayabildiklerini, bu algılamada parazitoitlerin parazitleme sırasında bıraktığı dış ve iç işaretleme feromonlarının etkili olduğunu bildirmişlerdir. van Lenteren (1976), bir parazitoitin parazitli bir konukçuyu ayırt edebilmesinde önemli iki faktör olduğunu, bu faktörlerden birisinin parazitoitin yumurtlama sırasında konukçuya bıraktığı dış ve iç işaretleme feromonları diğerinin ise parazitlenmiş konukçuda gelişen parazitoit yumurtaları tarafından salgılanan bir madde ya da parazitlenme ile konukçunun vücut sıvısında meydana gelebilecek konsantrasyon değişimi olduğunu ifade etmiştir. Parazitoit gelişimi, konukçu kalitesine (konukçu dönemi, konukçu ağırlığı, konukçu sağlığı) bağlı olduğu için (Gu vd. 2003, Dorn ve Beckage 2007, Caron vd. 2009) dişi parazitoitin konukçu seçim kararı davranış çalışmalarının modellemelerinde önemli rol oynamaktadır (Godfray 1994). Parazitoitler için konukçu seçimi farklı hiyerarşik davranışsal basamaklardan oluşur. Bu basamaklar konukçu habitatını bulma, konukçuyu bulma, konukçu uygunluğu ve konukçu kabulüdür (Flanders 1953, Doutt 1959, Dorn ve Beckage 2007). Vinson (1984), konukçu habitatını bulma davranışını; parazitoitlerin, türce ve sayıca konukçu varlığına sahip olma potansiyeli taşıyan alanlara yönelimi olarak tanımlamıştır. Konukçuyu bulma davranışı ise parazitoitin konukçu bulunduğu alanlarda daha uzun süre kalarak konukçuyu araştırmasıdır (Sato 1979, Horikoshi vd. 1997). Parazitoit konukçuyla karşılaştığında konukçuya saldırır ve konukçu uygunluğunu test ettikten sonra konukçuyu parazitler (Sato 1979, Sato ve Ohsaki 2004). Dişi Chelonus yeni bir konukçu ile temasa geçtiğinde antenleri yoluyla algıladığı konukçudan salgılan kimyasallar çok önemlidir (Vinson 1976). Chelonus sp. nr. 16

27 curvimaculatus türünde tespit edildiği gibi, ovipositor konukçuya girdikten sonra yumurtlama borusundaki kimyasal algılayıcılar, konukçunun kabulünde de çok önemli rol oynayabilirler (Kainoh ve Brown 1994). Konukçu-parazitoit ilişkisinde son aşama parazitoitin gelişebilmesi için konukçunun uygunluğudur (Jones 1996). Dişi parazitoitler parazitleme sırasında konukçu içine ya da yüzeyine feremonal bir işaret bırakır. Bu işaret sayesinde diğer parazitoitler bu parazitlenmiş konukçuyu algılar ve ondan kaçınma eğilimi gösterirler (Roitberg ve Mangel 1988, Godfray 1994). van Lenteren (1976) ve Klomp vd. (1980), konukçuyu ayırt etmenin öğrenilebildiğini ve tecrübeli dişilerde süperparazitizmin daha az gerçekleştiğini bildirmişlerdir. Ables vd. (1981), C. insularis, Telenomus heliothidis Ashmead (Hymenoptera: Scelionidae), Trichogramma pretiosum Riley (Hymenoptera: Trichogrammatidae) un parazitli ve parazitsiz konukçuyu ayırt etme kabiliyetlerini incelemişlerdir. Yapılan gözlemler sonucunda üç parazitoitin de türler arası ayırımda başarılı olduğu, ancak tür içi ayırımda ise üç türün de parazitli konukçuyu antenleri ile yokladığı, C. insularis de bu davranışa ek olarak ovipozitörünü ile parazitli yumurtada sondalama hareketi yaptığı; ancak üç parazitoitin de parazitli konukçuyu algılayamadığı ifade edilmiştir. Kainoh ve Tamaki (1982) tarafından Ascogaster reticulata Watanabe (Hymenoptera: Braconidae) da davranış kriterleri hem arazi hem de laboratuvar koşullarında incelenmiştir. Dişi parazitoitlerin erkeklere göre daha uzun süre hareketsiz kalma eğiliminde oldukları ve konukçu yumurtasının bulunduğu yumurtlama alanında hareketli başka bir canlının varlığının dişi parazitoitte bir tepkiye yol açtığı tespit edilmiştir. Ayrıca konukçunun kanat pulları ve dışkısı dişi parazitoiti uyaran faktörler arasında bulunmuştur. Dişi parazitoitin ortalama 706 yumurta bıraktığı, ilk 150 ya da daha fazla yumurtanın parazitoit çıkış yaptıktan sonraki ilk 1-2 gün içerisinde bırakıldığını saptamışlardır. Parazitoitin yumurtlama için, 1 günlük konukçu yumurtalarını tercih ettiği ayrıca dişi parazitoitin parazitli ve parazitsiz yumurtaları ayırabilme yeteneğinde olduğu bildirilmiştir. van Alphen ve Vet (1986), süperparazitizmin parazitoit konukçu yoğunluğu yüksek olduğunda gerçekleşme oranının daha fazla olduğu, ayrıca süperparazitli konukçudan 17

28 çıkan parazitoitlerin gelişme süreleri uzarken konukçudaki besin rekabeti nedeniyle yaşam süreleri daha kısa, doğurganlıklarının da daha düşük seviyede olduğu bildirilmektedir. Kainoh ve Tatsuki (1988), A. reticulata nın yumurtlama davranışı çalışmalarında, parafilm membrana sahip yapay yumurtalar kullanmışlardır. Parazitoit için eksternal ve internal kairomonların ovipozisyon sırasında çok önemli rol oynadığı bildirilmiştir. Eksternal kairomonların konukçunun kabulü için önemli olup Adoxophyes yumurtalarının %70 lik ethanol ile ekstrakte edilmesiyle, internal kairomonların ise ovipozisyon esnasında önemli olup Adoxophyes yumurtalarının su ile ekstrakte edilmesiyle sağlandığı ifade edilmiştir. Dişi parazitoitin eksternal kairomona karşı tepki gösterip yumurtanın etrafında bulunan membrana doğru yöneldiği, yumurtanın bırakılmasının ise internal kairomonlar sayesinde gerçekleştiği tespit edilmiştir. Blumberg ve Luck (1990), süperparazitli konukçularda kapsülenme reaksiyonunun arttığını ve bu nedenle endoparazitoitlerde çıkış oranının azaldığı bildirilmiştir. Bai ve Mackauer (1992), şeftali afidini Aphidius ervi Haliday (Hymenoptera, Braconidae) ile iki farklı sayıda parazitletmişler ve süperparazitizmin ergin ağırlığına ve gelişme süresine olan etkisini belirlemişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre süperparazitlenme sonucunda çıkış yapan parazitoitin ergin ağırlığının bir kez parazitletilen konukçudan çıkış yapan parazitoitlerden daha fazla olduğunu bildirmişlerdir. Araştırıcılar bu durumu süperparazitlenmiş olan konukçunun bir kere parazitlenmiş konukçuya göre daha fazla beslenmesiyle açıklamaktadır. Ayrıca süperparazitlenme sonucunda çıkış yapan parazitoitin gelişme süresinin değişmediği bildirilmiştir. Godfray (1994), süperparazitizmi daha önce parazitlenmiş bir konukçunun parazitlemeyi yapan aynı dişi ya da aynı türe ait farklı bir dişi tarafından tekrar parazitlenmesi olarak tanımlamıştır. 18

29 Uğur (1996), Pimpla turionellae L. (Hymenoptera: Ichneumonidae) da ergin ağırlığının süperparazitizmden etkilenmediğini ancak dişi bireylerin gelişme sürelerinin az da olsa uzadığını ifade etmiştir ( gün gün). Jervis ve Kidd (1996), çiftleşmiş olan Melittobia acasta Walker (Hymenoptera: Eulophidae) dişisinin konukçunun bulunması durumunda yumurta bıraktığını, diğer taraftan çiftleşmemiş dişinin ovariollerinde yeterli sayıda yumurta bulunmasına rağmen uygun konukçunun bulunması durumunda bile yumurta bırakmadığını bildirmiştir. Potting vd. (1997), Chilo suppressalis Walker (Lepidoptera: Pyralidae) in gregar larva parazitoiti olan Cotesia flavipes Cameron (Hymenoptera: Braconidae) in daha önce parazitleme yapmamış olan dişilerinin parazitlenmiş bir konukçuya yumurtalarını bırakabildiğini saptamışlardır. Süperparazitlenmiş konukçudan çıkış yapan parazitoit sayısı ile süperparazitlenmemiş konukçudan çıkış yapan parazitoit sayısında herhangi bir farklılığın gözlenmediği, süperparazitlenmiş konukçunun gelişme süresinin uzadığı ve meydana gelen bireylerin daha küçük olduğu bildirilmiştir. Tecrübesiz dişilerin yeni parazitlenmiş bir konukçuya 4 saat sonra yumurta bıraktıklarını, tecrübeli dişilerin ise bu konukçuyu parazitlemek için kabul etmedikleri saptanmıştır. Goubault vd. (1998), soliter parazitoitlerde konukçu başına bir birey meydana geldiğini fakat dişi parazitoitlerin daha önce parazitlenmiş konukçuya yumurta bırakabildiğini ifade etmektedir. Araştırıcıya göre, uygun konukçunun sınırlı sayıda olduğu durumda süperparazitizm bir avantaj olarak görülmektedir. İlk konulan yumurtadan meydana gelecek olan parazitoitin gelişmesi tehlikeye girse de dişi parazitoitin yaşamını sürdürebilmesi için bu durum çok önemli bir şans olarak değerlendirilmektedir. Araştırıcı soliter bir ektoparazitoit olan Pachycrepoideus dubius Ashmead (Hymenoptera: Pteromalidae) da da süperparazitizmin görüldüğünü bildirmiştir. Özkan (1999), parazitoit Venturia canensens Grav. (Hymenoptera: Ichneumonidae) in konukçusu E. kuehniella üzerinde parazitlenmiş ve parazitlenmemiş konukçularda davranışlarını belirlemiştir. Parazitoitin parazitlenmiş konukçuları algıladığı ve bu nedenle bu konukçulara farklı tepkilerde bulunduğunu bildirilmiştir. Ayrıca Ungüvesi 19

30 E. kuehniella nin 15 ve 29 günlük larvalarında süperparazitizmin parazitoitin oluşturduğu bireylere etkileri araştırılmış ve sonuçta her iki larva döneminde de süperparazitlenme sonucunda parazitoitlerin gelişimlerini tamamlayıp çıkış yaptıkları ifade edilmiştir. Royer vd. (1999), soliter parazitoitlerde; türler arasında parazitli ve parazitsiz konukçunun ayırımı, tür içindeki ayırıma oranla daha başarılı olduğu ve konukçunun ayırt edilmesinde bazı kimyasalların etkili olduğu bildirilmektedir. Sousa ve Spence (2000), yaptıkları laboratuvar çalışmaları ile çiftleşmenin ve parazitoit yoğunluğunun superparazitizme etkisi, gelişme süresi, ergin ömrü, meydana gelen birey sayısını yumurta parazitoiti Tiphodytes gerriphagus Marchal (Hymenoptera: Scelionidae) üzerinde belirlemişlerdir. Çalışmaya göre, çiftleşmiş dişilerin konukçuyu sondalama sayısı çiftleşmemiş dişilere göre daha fazladır. Fakat yapılan disseksiyonda konukçu yumurtasında bulunan larva sayısının eşit sayıda olduğu belirlenmiştir. Diğer yandan, beş dişiden oluşan parazitoit grubuna konukçu yumurtası sunulduğunda yapılan sondalama sayısı ve konukçu yumurtası içerisinde bulunan larva sayısı bir dişi parazitoit ile karşılaştırıldığında daha fazla olduğu ifade edilmiştir. Süperparazitizmin sıkça karşılaşılan bir durum olduğu, beş dişi parazitoite konukçu yumurtası aynı anda sunulduğunda ya da çiftleşmiş dişilere konukçu yumurtası sunulduğunda süperparazitizm oranının çiftleşmemiş dişilere göre daha yüksek bulunduğu bildirilmiştir (%78.1 e %62.9). Süperparazitlenmiş yumurtaların gelişme süresi, bir defa parazitlenmiş yumurtaların gelişme süresine göre daha uzun olduğu saptanmıştır. Süperparazitizmde erkek parazitoitlerin yaşam süresi etkilenmezken dişi parazitoitlerin yaşam süresinde önemli bir azalma görüldüğü, çiftleşmiş ve çiftleşmemiş dişilerin bıraktıkları yumurta sayısında da önemli bir fark görülmediği ifade edilmiştir. Darrouzet (2001) e göre, bir dişi parazitoit yumurtasını konukçuya bırakmakta ve bırakılan yumurta konukçu içerisinde gelişmeye başlamaktadır. Parazitlenmiş bir konukçuya tekrar yumurta bırakılması durumu süperparazitizm olarak tanımlanmaktadır. Soliter bir parazitoit bazen birden fazla yumurtasını bir konukçuya bırakabilmektedir; fakat sadece bir yumurta gelişerek ergin dönemine kadar 20

31 ulaşabilmektedir. Diğer yumurtalar larval rekabetten dolayı elimine edilmektedir. Hymenopter parazitoitlerde, süperparazitizm dişi parazitoitin bir çeşit adaptasyonu olarak ifade edilmektedir. Süperparazitizmin önemli bir parametresi iki yumurtanın bırakılması arasında geçen süre olarak bildirilmiştir. Ayrıca meydana gelen ergin bireyin ilk bırakılan yumurtadan mı yoksa ikinci bırakılan yumurtadan meydana geldiğinin de belirlenmesi gerekmektedir. Bu belirlemenin laboratuvarda morfolojik bir işaretin kullanılmasıyla olacağı ifade edilmiştir. Leford vd. (2002) ye göre soliter parazitoitlerde süperparazitizm durumunda, birden fazla parazitoit yumurtasının aynı konukçuya bırakıldığı fakat larval rekabet sonucu sadece bir bireyin ergin hale gelebildiği ifade edilmiştir. Parazitoit Aphidius nigripes Ashmead (Hymenoptera: Aphidiidae) ile konukçusu Macrosiphum euphorbia Thomas (Homoptera: Aphididae) da yapılan laboratuvar çalışmasında süperparazitizmin konukçunun dönemine ve konukçu ağırlığına bağlı olduğu bildirilmiştir. Çalışmada daha önce parazitlenen birinci dönem, üçüncü dönem nimfler ile erginlerin konukçu olarak kullanıldığı ve parazitoitin parazitlemek için erginleri ve üçüncü dönem nimfleri tercih ettiği saptanmıştır. Aphidius nigripes de süperparazitizmin yaygın olarak büyük konukçularda gerçekleştiği tespit edilmiştir. Varaldi (2002) ye göre ergin dönemde dişi parazitoitler yumurtalarını bırakmak için konukçuyu arama davranışı göstermektedir. Dişi parazitoitin başarısı başarılı bir parazitlemenin gerçekleşmesine bağlıdır. Konukçunun aranıp bulunması ve yumurtaların bırakılması dişi parazitoit üzerinde güçlü bir selektif baskı oluşturmaktadır. Araştırıcıya göre böcek davranışının evrim mekanizmasında bu durum mükemmel bir model oluşturmaktadır. Parazitlenmiş bir konukçunun kabulü, dişi parazitoit için şartlı bir başarı olarak kabul edilmiştir. Çünkü parazitlenmiş konukçular, parazitlenmemiş konukçulara göre dişi parazitoit için uygunluk açısından daha düşük bir değere sahiptir. Ama bu durum dişi parazitoitin dölünü devam ettirmesi için önemli bir şans olarak değerlendirilmektedir. Bu davranış biçimi birçok deneysel ve teorik çalışmaya da konu olmuştur. Konukçu için güçlü bir rekabetin olduğu bir ortamda dişi parazitoit için önemli bir adaptasyon olarak ifade edilmektedir. 21

32 Wu ve Norlund (2002) tarafından yapılan araştırmada Anaphes iole Girault (Hymenoptera: Mymaridae) nin Lygus hesperus Knight. (Heteroptera: Miridae) un soliter yumurta parazitoiti olduğu bildirilmiştir. Araştırıcılar tarafından yapılan laboratuvar çalışmalarında, parazitoit yoğunluğunun düşük olduğu denemelerde parazitoit-konukçu oranı 1:40 olduğunda L. hesperus yumurtalarının %10 nunda süperparazitizmin görüldüğü tespit edilmiştir. Denemelerde parazitoit-konukçu yoğunluğu 1:9 olarak 2, 6, 24 saat birlikte tutulduğunda süperparazitizm oranının sırasıyla %33.3, %66.7 ve %82.2 olduğu görülmüştür. A. iole türünde parazitlenmiş bir konukçunun %81.2 oranında başka bir dişi parazitoit tarafından parazitlenebildiği ve bu yüksek süperparazitizm oranının, parazitlenmiş bir konukçunun aynı türe ait farklı bir dişi tarafından ayırt edilebilme olasılığının düşük olduğunu gösterdiği şeklinde açıklanmıştır. Parazitoit yoğunluğunun yüksek olması da bunu desteklemektedir. Dişi parazitoitlerin yeni parazitlenmiş konukçuyu ayırt edebildiği ancak yüksek parazitoit yoğunluğunda bu durumun süperparazitizmi önleyemediği bildirilmiştir. Ayrıca dişi parazitoitte konukçuyu sondalama hareketi parazitoit yoğunluğunun fazla olduğu durumda artmaktadır. Parazitoitin konukçu yumurtasının içinde ve dışında meydana gelen kimyasal ve fiziksel değişimlere duyarlı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca süperparazitizmin parazitoitin kitle üretiminde sorun olabileceği bildirilmektedir. Gu vd. (2003), Cotesia glomerata L. (Hymenoptera: Braconidae) nın konukçusu Pieris brassicae L.(Lepidoptera: Pieridae) nin gregar endoparazitoiti olduğu ve süperparazitizmin görüldüğünü bildirmişlerdir. Araştırıcılar tarafından yapılan laboratuvar çalışmalarında daha önce parazitleme yapmış ve parazitleme yapmamış dişilerin henüz yeni parazitlenmiş konukçuya yumurta bırakabildiklerini tespit etmişlerdir. Süperparazitizmin yaşam süresini kısalttığını, süperparazitli larvaların daha fazla besin tükettiğini ve parazitoit gelişiminin daha uzun sürede gerçekleştiğini ifade etmişlerdir. Varaldi (2003), soliter parazitoitlerin, konukçularına bir yumurta bıraktığı ve parazitli konukçuları genellikle tercih etmedikleri, sadece bir bireyin başarılı bir şekilde gelişmesini tamamlayabildiğini fakat buna rağmen süperparazitizmin yaygın olarak görüldüğünü bildirmektedir. Yapılan arazi çalışmalarında süperparazitizmin, konukçu 22

33 yoğunluğunun çok az olduğu ortamda parazitoit için bir avantaj olduğu ortaya konulmuştur. Villmant (2004), tarafından yapılan bir çalışmada Cotesia melanoscela Ratzeburg (Hymenoptera: Braconidae), Lymantaria dispar L. (Lepidoptera-Lymantridae) ın soliter endoparazitoiti olduğu bildirilmiştir. Konukçunun bulunmasında larva tarafından salgılanan kairomonun etkili olduğu ve bu sayede parazitoitin konukçuyu bulmasının kolaylaştığı bildirilmektedir. Bu parazitoitte süperparazitizmin yaygın olarak görüldüğü ve soliter bir tür olduğu için bir parazitoit larvasının diğer larvaları elimine ettiği bildirilmektedir. Lymantaria dispar ın bir başka parazitoiti olan Tachinidae familyasından Palexorista inconspicua da da süperparazitizmin görüldüğü ve yine bu türde de bir öncekinde olduğu gibi konukçu içerisinde yalnız bir parazitoitin gelişebildiği ifade edilmiştir. Ozkan (2006b), Süperparazitlenmiş Ephestia kuehniella larvalarında, farklı konukçu diyetinin parazitoit Chelonus oculator un gelişme süresi, yaşam süresi ve ergin ağırlığı üzerindeki etkilerini belirlemiştir. E. kuehniella yumurtaları parazitoit tarafından bir, iki ve üç kez parazitlenmiş ve farklı sayılarda parazitoit yumurtası içeren konukçular iki farklı konukçu diyetinde yetiştirilmiştir. Konukçu diyeti olarak 2:1 oranında buğday unu ve sert buğday kepeği karışımı (HD1) ve 2:1:0.25:0.50:0.25:0.25 oranında sert buğday kepeği, mısır unu, kuru maya, bal, süt tozu, gliserin (HD2) kullanılmıştır. HD1 in aksine HD2 uygulamasında parazitoitlerin gelişme zamanları konukçu başına düşen yumurta sayısından önemli derecede etkilenmiştir. Buna ek olarak HD2 uygulamasında parazitoitin tüm gelişme zamanları HD1 uygulamasında olanlara göre önemli derecede kısa bulunmuştur. Her iki konukçu diyetinde de konukçu başına düşen yumurta sayısına bakılmaksızın ölüm oranları benzerdir. Bununla birlikte süperparazitizm her iki konukçu diyetinde de parazitoitin yumurtadan çıkışını azaltmıştır. Ölümde olduğu gibi ergin parazitoit ağırlığı, konukçu başına aynı yumurta sayısıyla konukçu diyeti farklılıklarından etkilenmezken süperparazitizm parazitoit boyutunu her iki konukçu diyeti uygulamasında da önemli derecede düşürmüştür. Bu araştırmanın bulguları süperparzitizmin etkilerinin konukçu diyeti, konukçu ve parazitoitin dahil olduğu tritrophic seviyelerde bir etkileşimde bulunduğunu doğrulamaktadır. Bu nedenle 23

34 araştırıcı süperparazitizm etkileri konusundaki modellerin, tritrofik düzeyde (konukçu besini, konukçu ve parazitoit) ele alınması gerektigini bildirmiştir. Tunca ve Kılınçer (2009), yapmış olduğu çalışmada süperparazitizmin C. oculator un gelişimine etkilerini konukçusu C. cautella üzerinde koşullarında belirlemişlerdir. C. oculator un yumurtadan ergin dönemine kadar olan gelişme süresi parazitizm derecesiyle ilişkili olup bu süre tek yumurta bırakılan parazitlemede 42.5 gün, üç yumurta bırakılan parazitlemede ise 48.4 gündür. Parazitoitin çıkış oranı parazitleme derecesi arttıkça azalmıştır. Ayrıca parazitoitin ergin ağırlığı süperparazitizmden önemli derecede etkilenmiştir. Sonuç olarak konukçusu C. cautella üzerinde gelişen C. oculator için süperparazitizm, parazitoitin kitle üretiminde olumsuz bir etkiye neden olmaktadır. 2.3 Yan etki çalışmaları Denemelerde insektisit olarak denenen sentetik kökenli ilaçlardan thiodicarb, biyorasyonel ilaçlardan da spinosad, Bacillus thuringiensis kurstaki ve azadirachtin etkili maddelerle ilgili çalışmalara aşağıda yer verilmiştir Thiodicarb Powell vd. (1985), thiodicarb ile aynı gruptan olan bazı sentetik ilaçlarla (Dimethoate, Primicarb ve Benomyl) yaptıkları büyük tarla denemelerinde, faydalı arthropodlara olan uzun süreli yan etkileri incelemişler. Çalışmalar bu insektisitlerin faydalı arthropod popülasyonlarını önemli derecede azalttıklarını, bu etkinin ise bir aya kadar devam ettiğini tespit etmişlerdir. Varma ve Singh (1987), laboratuvar koşullarında püskürtme metodu ile yaptıkları çalışmalar ile Fenthrion 50 EC un tüm püskürtme zamanlarında (1., 2., 3., 4., 5., 6., 7. gün) Trichogramma brasiliensis Ashmead (Hymenoptera: Trichogrammatidae) erginlerinin çıkış oranına % 100 etkili olduğunu bildirmektedirler. 24

35 Yapılan bir çalışmada Lufenuron (0.4g/L), Triflumuron (0.15g/L), Imidacloprid (0.28g/L), Cyromazine (0.11g/L), Methoxifenozide (0.12g/L), Pirimicarb (0.25g/L) ve Abamectin (0.18g/L) in yumurta parazitoiti Trichogramma pretiosum Riley (Hymenoptera: Trichogrammatidae) un farklı gelişim dönemlerindeki yan etkileri araştırılmıştır. Abamectin parazitoit çıkışını ve cinsiyet oranını gelişme dönemi farkı olmadan olumsuz yönde etkileyen tek ilaç olmuştur. Abamectin, Lufenuron ve Primicarb yumurta-larva süresince uygulandığında F1 dişilerinin yaşam süresini kısaltmıştır. Bütün ürünler, pupa döneminde uygulandığı takdirde dişilerin parazitleme yeteneğini azaltmıştır (Carvalho vd. 2003). Trichogramma pretiosum Riley (Hymenoptera: Trichogrammatidae) Güney Amerika daki birçok domates ekim alanlarında başarılı olarak kullanılan bir parazitoittir. T. pretiosum üzerinde yapılan bir çalışmada pestisitlerin yan etkileri parazitli konukçulara üç değişik dönemde (yumurta-larva, prepupa-pupa ve pupa) daldırma yöntemiyle belirlenmiştir. İnsektisitlerin toksisiteleri değişmekle birlikte parazitoitlerin gelişme süresi, çıkış oranı ve ergin yaşam süresi önemli derece etkilenmiştir. Cartap ve Phenthoate üç dönemde de % 100 ölüme neden olmaları nedeniyle çok zararlı sınıfa girmektedir. Lambda-cyhalothrin diğer iki ilaç kadar olmasa da ölüm oranındaki artış ve erginlerin parazitizm kapasitelerinin düşmesi nedeniyle zararlı bir ilaç olarak değerlendirilmiştir. Tebufenozide, Teflubenzuron ve Abamectin in subletal etkileri bulunmaktadır. Parazitoitin pupa dönemine uygulandığı zaman, gelişme süresinde kısalmaya neden olmuştur. Ancak parazitoitin parazitleme kapasitesinde bir azalma söz konusu olmuştur. Abamectin uygulamasında parazitizm azalmakta, parazitoit gelişimi uzamakta ve pupa dönemine uygulama yapıldığında ergin çıkışlarının önemli derecede azaldığı bildirilmiştir. Tebufenozide yumurta, larva ve pre-pupa dönemine uygulandığında parazitizm kapasitesini düşürmektedir. Araştırıcılar derecelendirme olarak Cartap ve Phenthoate nın çok zararlı sınıfında belirlemişlerdir. Araştırıcılar Lambda-cyalothrin ve Abamectin i orta derecede zararlı, Tebufenozide ve Teflubenzuron u ise az zararlı sınıfında olduğu bildirilmiştir (Consoli vd. 1998). Bir grup araştırıcı tarafından Anthonomus grandis Boh. (Coleoptera: Curculionidae) in ektoparazitoiti Catolaccus grandis Dalman (Hymenoptera: Pteromalidae) üzerinde 25

36 Azinphos-Methyl, Endosulfan, Malathion, Fibronil, Cyfluthrin, Dimethoate, Spinozad, Metyl-Parathion, Acephate, Oxamil, Tebufenozide in letal ve subletal dozları denenmiştir. Spinosad bütün dozlarda diğer ilaçlara göre (Endosulphan hariç) C. grandis dişilerine daha az toksik bulunmuştur. Fibronil ve malathionun ergin dişiler üzerinde diğer uygulamalara göre önemli derece toksik olduğu ifade edilmiştir. Spinosad haricinde denenen pestisitlerin birçoğunun parazitoitin erkekleri üzerinde zehirli etkiye sahip oldukları bildirilmiştir. Erginlere uygulama sonucunda meydana gelen döllerin cinsiyet oranında herhangi bir değişikliğin olmadığı bildirilmiştir (Elzen vd. 2000). Salerno vd. (2002), yumurta parazitoiti Trissolcus basalis Wollaston (Hymenoptera: Scelionidae) yürüme davranışı üzerinde deltametrinin letal ve subletal dozlarının etkileri belirlenmiştir. Yirmidört saatlik period içerisinde ilaç ile muamele edilmiş erginlerde doğrusal yürüme hızı, ilaç uygulanmayan bireylere göre daha düşüktür. Konukçunun kayromonu ile kontamine edilmiş arenada deltametrinin subletal dozuyla muamele edilmiş erginler ile kontroldeki erginlerin hareketsiz durma süreleri artarken, doğrusal yürüme hızları azalmıştır. Bununla birlikte deltametrinin subletal dozuyla muamele edilmiş dişilerde hareketsiz kalma süresi, kontroldeki dişilere göre daha düşüktür. Ayrıca her iki grupdaki dişi bireylerde konukçu ile kontamine edilmiş arenada harcanan zamanda azalma görülmüştür. Deltametrin in subletal etkisinin parazitoitin konukçuyu arama davranışını olumsuz yönde etkilediğini bildirmişlerdir. Bastos vd. (2006), laboratuvar koşullarında yaptıkları çalışmalar sonucunda Alphacypermethr in, Carbosulfan, Deltamethrin, Endosülfan, Profenfos ve Zetacypermethrin in Ephestia kuehniella Zeller (Lepidoptera: Pyralidae) ve Sitotroga cereallela Oliver (Lepidoptera : Gelechiidae) yumurtalarından T. pretiosum un çıkış oranını azalttığını ve çok zararlı olduklarını tespit etmiştirler. Diaeretiella rapae McIntosh (Hymenoptera: Braconidae), şalgam afidi Lipaphis erysimi Kaltenbach (Homoptera: Aphididae) nin bir endoparazitoiti olup çok geniş bir coğrafi yayılım gösterir. L. erysimi ye karşı yaygın olarak kullanılan 4 pestisitin D. rapae ye olan yan etkileri denenmiştir. Denemelerde Nogos 50 EC 600 ml/da dozunda, Dimecron 26

37 %0 WSC, Monofos 40 WSC ve Tamaron 600 SL 500 ml/da dozunda kullanılmıştır. Yapılan testlerin bir tanesinde olgun dişiler cam tabakalar üzerindeki taze pestisit kalıntısına maruz bırakılmış, bir diğerinde mumyalar içindeki pupalar üzerine direkt olarak ilaçlar püskürtülerek uygulanmıştır. Sonuçlar Nogos 50 EC, Dimecron %0 WSC ve Monofos 40 WSC un %100 ölüme neden olarak çok zararlı sınıfında, Tamaron 600 SL ise % 97 ölüme neden olarak zararlı sınıfında kabul edilmiş, saf suyun uygulandığı kontrolde ise 24 saate kadar ölüm gözlemlenmemiştir. Pupaya yapılan direkt püskürtmede bir haftalık gözlemde ise Dimecron 50 WSC ve Nogos 50 EC un ergin parazitoit çıkışını sırasıyla %9 ve %7 oranında azaltırken Monofos 40 WSC ve Tamaron 600 SL ise kontrole göre % 3-78 oranından azaltmıştır. Sonuçlar kullanılan pestisitlerin hiçbirinin D. rapae için tam güvenilir sonuçlar olmadığını ve bu nedenle yarım ve tam arazi uygulamalarına ihtiyaç duyulduğunu şeklinde yorumlanmaktadır (Kakakhel vd.1998). Zararlı yönetiminin daha etkili olması kimyasal ve biyolojik mücadelenin birlikte kullanılmasıyla sağlanabilmektedir. Çoğu pestisitin doğal düşman böcekleri, zararlı böceklerden daha fazla etkilediği bilinmektedir (Croft ve Brown 1975). Birçok araştırıcı pestisit uygulaması neticesinde faydalı ve zararlı böceklerin ölüm oranlarının farklı olduğunu bildirmişlerdir (Waage vd. 1986, Waage 1998). Pestisit ve doğal düşman etkileşimi çoğu çalışmaya konu olmuştur. Bazı çalışmalarda da subletal dozun doğal düşmanların yaşam süresine, verimine ve davranışına etkileri ele alınmıştır. İnsektisitler ve ergin dönem afit parazitoitlerinin birlikte kullanıldığı IPM programlarında, bu parazitoitlerin insektisitlere karşı diğer faydalı popülasyonlarına nazaran daha hassas oldukları bildirilmiştir (Theiling ve Croft 1997). Tarım ürünleri üzerinde kalan pestisit kalıntılarının parazitoitlerin beslenme ve araştırma davranışında aksaklıklara neden olduğu bildirilmektedir (Longley vd. 1997) Buna rağmen genelde parazitoitlerin ergin öncesi dönemlerini konukçu içinde geçirdiği için pestisit uyulamaların daha az etkilendiği bildirilmektedir. Yetiştirilen bitkinin vejatasyon süresi boyunca yapılan her pestisit uygulamasında biyolojik mücadele uygulamaları kesintiye uğramaktadır. Organik fosforlu, karbomatlı 27

38 ve sentetik pyretroitli insektisitlerin doğal düşmanları daha fazla etkilediği bildirilmektedir (Croft 1990). Farklı etki mekanizmalarına sahip olan yeni insektisitlerin uygulanacağı zararlıya özelleşmiş olduğu bildirilmiştir. Bu nedenle biyolojik mücadelenin kullanıldığı ya da faydalı popülasyonların bulunduğu tarım alanlarında bu tarz insektisitlerin kullanımının, hedef alınmayan organizmaların korunmasında etkili olduğu belirtilmiştir (Biddinger ve Hull 1995, Boyd ve Boethel 1998, Raguraman ve Singh 1999, Smith ve Krischik 1999, Elzen vd. 2000, Hill ve Foster 2000, Villanueva- Jime nez vd. 2000). Pamuk alanlarında kayıplara yol açan Heliothis türlerinin broconid parazitoiti Micropliti scroceipes Cresson (Hymenoptera: Braconidae) erginlerinin pyrethroid/formamidine karışımı ve fenvalerate/chlordimeform karışımı uygulanması neticesinin kontrol gruplarına göre daha yüksek ölüm oranlarına neden olduğu edilmiştir. Benzer oranların karbamatlı ilaç grubundan ethiodicarb uygulaması sonrasında da elde edildiği bildirilmiştir. Yine bir karbamatlı ilaç grubundan olan methomyl uygulaması sonrasında parazitoitte %70 ölüm oranı elde edildiği ifade edilmiştir (Elzen 1989). Organik fosforlu ve karbomatlı insektisitlerinin elma bahçelerinde yaprak bükenlerin mücadelesinde kullanılan Colpoclypeus florus Walker (Hymenoptera: Eulophidae) ve Trichogramma platneri Nagarkatti (Hymenoptera: Trichogrammatidae) ye topikal aplikasyonu sonrasında yüksek toksisiteye neden olduğu bildirilmiştir. Pyretroitlerin topical aplikasyonun ise her iki parazitoite de daha az toksik etkiye neden olduğu bildirilmiştir (Brunner vd. 2001) Spinosad Williams vd. (2003) tarafından 25 parazitoit türü üzerinde spinosad ın etkileri üzerinde çalışmıştır. Yapılan çalışmalar, laboratuvar çalışmalarının % 78 inde ve arazi çalışmalarının % 86 sında spinosad ın parazitoitlere orta zararlı ya da zararlı olduğu ortaya çıkartılmıştır. Böylece, Spinosad etkili maddeli ilaçların biyolojik mücadele uygulamalarında kullanımına dikkat edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Ancak araştırıcılar 28

39 Spinosad etkili maddeli ilaçların predatörlere daha az toksik olduğunu da vurgulamışlardır (Miles ve Dutton 2000). Predatör ve parazitoitlerin duyarlılıkları konusunda spinosad ile bir inceleme yapılmış ve bu ilacın mevcut ilaçlar arasında doğal düşmanlara duyarlı bir ilaç olduğunu bildirmektedir (Williams vd 2003). Ancak, aynı ilacın doğal, yarı doğal ve laboratuvar koşullarında hymenopter parazitoit popülasyonlarının çoğunluğu üzerinde orta ya da zararlı etkilerini rapor etmişlerdir (Pietrantonio ve Benedict, 1999, Bernardo ve Viggiani 2000, Hill ve Foster, 2000, Nowack vd. 2001, Mason vd. 2002). Spinosad ın subletal dozlarının parazitoitlerin yaşam süresi ve üreme kapasitelerini predatörlere göre daha fazla etkilediği bildirilmiştir. Parazitoitin ömür uzunluğu ve üreme üzerinde predatör türler ile böcek parazitoitleri ile karşılaştırıldığında daha sık gözlenmektedir (Williams vd 2003). Predatörler genellikle spinosad ın öldürücü dozun altındaki dozuna maruz kaldığında fazla etkilenmiyorlar, ancak parazitoitler için öldürücü dozun altındaki dozlar genellikle üreme kapasite kaybına ve ömür uzunluğunun azalmasını gibi etkiler gösteriyorlar. Tüm çalışmalar spinosadın hızlı bir şekilde bozunduğunu ve uygulamadan 3-7 gün sonra çok az toksik kalıntısı olduğunu ispatlamıştır. Spinosad doğaya duyarlı insektisitlerden biridir ama bu ürünün kullanımı için parazitoit popülasyonlarının korunması öncelik gerektirdiğinden kullanımda ayrıntılı bir değerlendirmenin gerekliliği düşünülmelidir Bacillus thuringiensis var kurstaki En iyi bilinen ve en çok kullanılan biyorasyonel bir preparat olan B. thuringiensis fakültatif, anaerob, toprak kaynaklı ve gram pozitif bir bakteridir. B. thuringiensis için yapılan fenotipik sınıflandırma bakterinin flagella antijenlerine göredir ve ilk kez 1960 lı yıllarda bu yönde sınıflandırma yapılmıştır yılında yapılan değerlendirmede B. thuringiensis in 67 alt tipinin olduğu belirlenmiştir. Bakteri sporulasyonu anında böcekler tarafından yenildiğinde toksik maddelere dönüşen protein yapıda kristaller oluşturmaktadır. Bu kristaller içerdikleri endotoksinler ile böceklerin mide çeperini oluşturan hücreleri tahrip ederek sindirimi engeller. Endotoksin üreten 29

40 protein yapıdaki kristal toksinler (Cry toxins) ve konukçulara göre özelleşmektedirler. Farklı bu toksinler: Cry-1, Cry-2, Cry-3, Cry-4 ve Cry-5 gibi yaklaşık otuz farklı grupta kategorize edilmektedir. Bunların her biri farklı böcek gruplarına özelleşmişlerdir. Örneğin B. thuringiensis var. kurstaki ırkı tarafından üretilen Cry-1 toksinleri Lepidoptera takımına bağlı türler üzerinde etki gösterirken, B. thuringiensis var. tenebrionis ırkı tarafından üretilen Cry-3 toksinleri Coleoptera (Patates Böceği) ve B. thuringiensis var. israilensis ırkı tarafından üretilen Cry-4 ile Cry-16 toksinleri ise Diptera (Sivrisinekler, Meyve Sinekleri v.b.) takımı türleri üzerinde etkili olabilmektedir. Cry-2 toksinleri ise hem Lepidoptera hem de Diptera takımına bağlı türler üzerinde etkili olabilmektedir. Cry-5 toksinlerinin ise Lepidoptera ve Coleoptera takımı türlerini etkilemektedirler. Bu özelleşmiş etki Cry grupların alt gruplarına inildikçe daha da spesifikleşir. Örneğin Cry 1 Ab Yeşilkurt ve Salkım güvesini etkiler iken Cry 1 C Pamuk yaprakkurdu ve aynı cinse bağlı kelebek türleri etkilemektedir. İşte bu özelleşmiş etki B. thuringiensis için önemli bir avantajdır ( Bakteriden fermantasyon yolu ile elde edilen toksik yapılar sadece hedeflenen organizma üzerinde etkili olmakta bunun dışında yakın akraba canlılara bile etki göstermemektedir. Bu günümüzde gelişen tarımsal savaşta son derece önemli bir özelliktir. Bunun yanında doğadan elde edilmiş olan bu bakterinin insanlara bir etkisinin olmaması, uygulamadan sonra hasat için bekleme süresinin olmaması diğer önemli bir avantajdır. Dünyada pek çok önemli tarımsal zararlıyı (salkım güvesi, yeşilkurt, elma içkurdu, harnup güvesi, yaprak bükenler, şeftali filizgüvesi vb.) kontrol altına almada kullanım ruhsatı olan ve ticari olarak da üretilen onlarca B. thuringiensis esaslı mikrobiyal ilaç vardır. Bacillus thuringiensis, Lymantria dispar L. (Lepidoptera: Lymantriidae) mücadelesinde yaygın olarak kullanılmasına rağmen, B. thuringiensis in ölüm etkisinin çevre şartlarına bağlı olarak da değişebildiği bildirilmiştir. Püskürtme şeklindeki ilaçlamalarda zararlı larvasının genellikle öldürücü dozdan daha az tükettiği ifade edilmiştir (Pedersen vd. 1997). Ayrıca, doğal düşman böceklere (parazitoit ve pradatör) olan yan etkisi de tam olarak belirlenmiş değildir (Elzen 1989). B. thuringiensis in subletal doz uygulamalarında konukçu böcekteki fizyolojik değişimin, konukçunun içindeki parazitoitin biyolojik ve davranışsal özelliklerini olumsuz etkileyebileceği ifade 30

41 edilmiştir. Ayrıca Bt ile enfekte olan parazitlenmiş konukçuların diğer patojenler tarafından da enfekte edilebilme olasılığının yüksek olduğu bildirilmiştir. Parazitoitler ile birlikte mikrobiyal preparatların birlikte kullanımı (örneğin Bt), entegre mücadele çerçevesinde orman ve tarımsal ekosistemlerde geçerli olmaya başlamıştır. Parazitoit ve mikrobiyal organizmalar arasında sinerjist ve rekabetçi etkiler görülebilmektedir (Chilcutt ve Tabashnik 1997). Bazı durumlarda, Bt ile infekteli olan larvalar yavaş geliştir veya enfekteli olmayan larvalara göre daha küçük olur ki bu durum onları parazitoit saldırısına hassas hale getirir ve bu parazitizm yüzdesini artırır ve daha iyi kontrol altına alınır (Weseloh vd. 1983, Mascarenhas ve Luttrell 1997). Birçok çalışmanın sonuçları Bt ile enfeksiyondan sonra parazitli olan larvaların kendi yavruları ile birlikte ölme olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir (Nealis ve van Frankenhuyzen 1990, Ulpah ve Kok 1996, Blumberg vd ). Çin'de mikrobiyal pestisitleri ve parazitoitleri entegre ederek depolanmış tahıllarda zararlı Plodia interpunctella Hübner (Lepidoptera: Pyralidae) mücadelesi için laboratuvar testleri gerçekleştirilmiştir. Bu testlerde Bacillus thuringiensis (Bt) ile infekteli larva ve parazitoit Habrobracon hebetor Say (Hymenoptera: Braconidae) arasındaki etkileşimlerin Plodia interpunctella ye karşı araştırılmıştır. Bt veya H. hebetor tek başına %41.67 ve %35.35 larval ölüme neden olmaktadır. Bt-parazitoit kombine edildiğinde P. interpunctella nın ölümünde önemli bir artış (% 86) gözlenmiştir. H. hebetor un gelişimi Bt ye olan duyarlılığa bağlıdır (Akinkurolere vd. 2009). Özkan vd. (2009), yaptığı bir çalışmada pamuk alanlarında S. littoralis e karşı organik, konvensiyonel ve entegre mücadele çerçevesinde kullanılan bazı pestisitlerin C. oculator üzerine olan olumsuz etkileri belirlenmiştir. Seçilen Bacillus thuringiensis, Teflubenzuron, Chlorpyriphos-etyl, Cyfluthrin ve Spinosad etkili maddeli pestisitler; uygulama dozu, uygulama dozunun yarısı ve uygulama dozunun yirmide biri olmak üzere C. oculator ile parazitli S. littoralis yumurtalarına daldırma ve püskürtme yöntemleriyle uygulanmış ve parazitoitin çıkış oranı, gelişme ve yaşam süreleri 31

42 belirlenmiştir. Her iki yöntemde de parazitoit gelişiminin, denenen pestisitlerden sadece Spinosad ın en düşük doz uygulamasında gözlemlendiğini bildirmiştir Azadirachtin Azadirachtin, Azadirachta indica adlı bitkinin tohumlarından ekstrakte edilen birilcil toksik maddedir. Çok sayıda araştırma böceklerde uzaklaştırıcı, beslenmeyi engelleyici, doğurganlığı azaltıcı, kısırlaştırıcı, yumurta bırakmayı engelleyici ve gelişme düzenleyici gibi etkilere sahip olduğu bildirilmiştir (Rembold vd. 1984). A. indica tohumlarından Azadiractin in dışında salannol, salannol acetate ve azadirachtion gibi diğer etkili bileşiklere de sahiptir. Bu bileşiklerin çoğunun Epilachna varivestis Mulsant (Coleoptera: Coccinellidae) üzerinde yapılan yan etki denemelerinde beslenmeyi engelleyici etki gösterdiği saptanmıştır (Schwinger vd. 1984). Azadiracthin etkili maddeli preparatlar ile gerek parazitoitler gerekse predatörler üzerinde yapılan yan etki çalışmalarının sayısı önemli düzeye ulaşmış durumdadır. Araştırıcılar Manduca sexta L. (Lepidoptera: Sphingidae) nın parazitoiti Cotesia congregata Say. (Hymenoptera: Braconidae) da konukçunun deri değiştirme döneminde neem uygulamasının parazitoitte % 100 ölüme neden olduğunu bildirmişlerdir. Bu sonuca yeni deri değiştirmiş dört ya da beşinci dönem konukçu larvalarına (parazitoit birinci larva dönemindedir) 10 µg azadirahtin enjekte edilmesiyle varılmıştır (Beckage vd. 1988). Hoelmer vd. (1990) tarafından Margosan-O nun yan etkisini Bemisia tabaci Genn. (Homoptera: Aleyrodidae) ve Aphis gossypii Glover (Homoptera: Aphididae) nin parazitoitleri üzerinde incelenmiştir. İlaç uygulaması yapılan Hibiscus yaprakları üzerinde bulunan Eretmocerus californicus Howard erginlerinin yaşam süresinin kontroldeki parazitoitlerle aynı olduğu bildirilmiştir. Buna karşın parazitoit Lysiphlebus testaceipes Cresson (Hymenoptera: Aphidiidae) ve Aphelinus asychis Walker (Hymenoptera: Aphelinidae) erginlerinin neem uygulamasına karşı çok hassas oldukları bildirilmiştir. L. testaceipes parazitlenmiş afitlere daldırma yöntemiyle Margosan-O solüsyonu uygulandığında ergin parazitoit çıkışlarının etkilenmediği bildirilmiştir. Aynı 32

43 uygulama Encarsia formosa Gahan (Hymenoptera: Aphelinidae), E. transversa, E. californicus ile parazitlenmiş B. tabaci pupalarında gerçekleştirilmiştir. Sadece E. californicus un çıkış oranının % 50 oranında azaldığı bildirilmiştir. Schneider ve Madel (1992), NSKE (Neem Seed Kernel Extract) in % 0.1 ve % 5 dozunu kafeslere uygulamış ve uygulamadan üç gün sonra parazitoit Diadegma semiclausum Hellen (Hymenoptera: Ichneumonidae) u bu kafeslere salmıştır. Araştırıcılar bu pestisitin D. semiclausum un yaşam süresinin etkilemediğini bildirmişlerdir. NSKE (% 0.1 ve % 5) uygulaması yapılan parazitli konukçu larvasından çıkış yapan dişi parazitoitlerde doğurganlığın ve hareketliliğin kontroldeki dişi parazitoitlerle aynı olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca yeni uygulanan NSKE ın parazitoite repellent etki yapmadığı bildirilmiştir. Schmutterer (1992), laboratuvar koşullarında Azadirachtinin 10 ve 20 ppm lik düşük dozlarının gregar parazitoit Apanteles glomeratus L. (Hymenoptera: Braconidae) a olan etkisini incelemiştir. Parazitli beşinci dönem Pieris brassicae larvaları, ilaç uygulaması yapılan lahana yaprakları ile beslendiğinde parazitoit larvalarında yüksek oranda ölüm görüldüğü, larvaların pupa olamadan öldüğü ve ergin parazitoitlerin çıkış yapamadığı bildirilmiştir. Araştırıcı bu durumu parazitoit larvalarının uygun besin bulamamasıyla açıklamıştır. Stark vd. (1992), parazitlenmiş Bactrocera dorsalis Hendel (Diptera: Tephritidae) larvalarının azadirachtin içeren besinle beslendiklerinde parazitoit Psytallia incise Silvestri (Hymenoptera: Braconidae) ve parazitoit Biosteres longicaudatus Ashmead (Hymenoptera: Braconidae) in çıkış oranlarının önemli derecede azaldığı ifade edilmiştir. Benzer bir sonucunda parazitoit Diachasmimorpha tryoni Cameron (Hymenoptera: Braconidae) ile konukçusu Ceratitis capitata Wiedemann (Diptera: Tephritidae) arasında bulunduğu bildirilmiştir. İlaç uygulaması yapılmış konukçulardan çıkış yapan parazitoitlerin yaşam süresinin azaldığı ancak kontrolle aralarında fark olmadığı bildirilmiştir. Araştırıcılar P. incisi nin 20 ppm azadiractin içeren besinle beslenen konukçuda geliştiğinde üreme kapasitesinin % oranında azaldığı ancak diğer iki parazitoitte bu sonucun görülmediği bildirilmiştir. 33

44 Azadiracthin etkili maddeli Margosan-OTM daldırma yöntemiyle 10 ve 20 ppm dozlarda parazitli beyaz sinek pupalarına uygulanmıştır. Araştırıcılar 10 ppm lik dozun parazitoit Encarsia formosa Gahan (Hymenoptera: Aphelinidae) nın çıkış oranını ve yaşam süresini etkilemezken 20 ppm lik dozun parazitoitin çıkış oranını % 42 azalttığı, ayrıca dişi bireylerin parazitleme kapasitesinin de % oranında azalttığını bildirmişlerdir. Bunlara ilaveten parazitoitin yürüme aktivitesinde azalma görüldüğü de ifade edilmiştir (Feldhege ve Schmutterer 1993). Klemm ve Schmutterer (1993) tarafından % 2.5 ve % 3 lük NSKE (Neem Seed Kernel Extract) nın Plutella xylostella Linnaeus (Lepidoptera: Plutellidae) nin parazitoiti Trichogramma spp. (Hymenoptera: Trichogrammatidae) üzerine etkilerini denemiştir. Trichogramma principium Sug. ve Sor. (Hymenoptera: Trichogrammatidae) u laboratuvar koşullarında, Trichogramma pretiosum Riley (Hymenoptera: Trichogrammatidae) u arazi koşullarında, NSKE uygulanan konukçu yumurtalarını parazitletmiştir. Ancak araştırıcılar, her iki uygulamada da parazitoit çıkışlarının engellendiğini bildirmişlerdir. Aynı araştırıcılar konukçu yumurtalarına % 0.2 NO (Neem oil) uygulamasının dişi başına parazitlenen yumurta sayısını azalttığını ve T. principium çıkış oranının % 45.1 oranında azaldığını bildirmişlerdir. Cano ve Gladstone (1994), Azadiractin etkili maddeli NIM-20 yi Nikaragua daki Kavun tarlalarında zararlı Helicoverpa zea Boddie (Lepidoptera: Noctuidae) ye uygulanmış ve Trichogramma pretiosum Riley (Hymenoptera: Trichogrammatidae) un konukçu yumurtalarını parazitleme oranını incelemişlerdir. Araştırıcılar, kitle üretimi yapılan T. pretiosum un NIM-20 (2.5g/l) uygulamasından sonra 6 hafta boyunca 1, 2, 6 ve 24 saat aralıklarla düzenli olarak saliminin yapıldığını bildirmişlerdir. Sonuçta konukçu yumurtalarının %84 ünden fazlasının parazitlendiğini, NIM-20 uygulamasının parazitleme oranı üzerine olumsuz bir etkisinin olmadığını ifade edilmiştir. Lowery ve Isman (1995) tarafından NSO (Neem seed oil) nun üç farklı konsantrasyonunu (% 0.5, % 1 ve % 2), Myzus persicae Sulzer (Hemiptera: Aphididae) üzerine uygulamışlardır. Bu üç farklı konsantrasyondaki ilaç uygulamasından 9 gün sonra yapılan sayımlarda parazitoit Diaeretiella rapae McIntosh (Hymenoptera: 34

45 Braconidae) nin parazitleme oranı etkilememiştir. Parazitlenmiş afitlerden çıkış yapan ergin oranı ilaçlanmamış kontrolde % 56.4 iken, bu oran % 0.5 lik ilaç konsantrasyonunda %20, % 1 lik ilaç konsantrasyonunda % 13.3, % 2 lik ilaç konsantrasyonunda % 0 olarak bildirilmiştir. Araştırıcılar parazitli bireyleri genç, orta ve olgun dönem olarak sınıflandırıp % 2.5 ve % 5 lik NSO uygulaması yapmışlardır. Her üç dönemde de ergin çıkış oranının kontrole göre önemli derecede azaldığı bildirilmiştir. Schmutterer (1997), Green Gold One (1:25) ve NeemAzal -T/S (1:50) uygulamasından sonra Anastatus sp. ile parazitlenmiş Amblypelta lutescens Iutescens (Distant) yumurtalarından parazitoit çıkış oranının çok düşük olduğu ve NeemAzal -T/S uygulaması yapılan yumurtaların, parazitoit tarafından tercih etmediği bildirilmiştir. Bir grup araştırıcı, NSK nın (Neem Seed Kernel Extract) sulu ve etanol ekstraktının 0.3; 0.6; 1.2; 2.5 ve % 5 konsantrasyonlarında uygulandığında, parazitoit Bracon hebetor Say (Hymenoptera: Braconidae) un konukçu üzerinde yumurta bırakmayı önleyici etkisi, toksisitesi, steriliteye ve IGR ye olan etkisi belirlemişlerdir. Sonuçlar ekstraktların yumurta bırakmayı engelleyici ve sterilite etkisinin parazitoit üzerinde olumsuz bir etkiye neden olmadığı bildirilmiştir. Parazitoit yumurta ve pupalarının tohum ekstraktlarından etkilenmediği bildirilmiştir. Parazitoit larvaları neem ekstraktıyla muamele edilmiş konukçu larvalarıyla beslenirlerse parazitoit larvalarının öldüğü bildirilmiştir (Raguraman ve Singh 1998). Araştırıcılar Callosobruchus maculatus F. (Coleoptera: Bruchidae) a toksik ve repellent etkisi olan dört bitkisel toz ve altı bitki yağının etkisini C. maculatus un yumurta parazitoiti Uscana lariophaga Steffan (Hymenoptera: Trichogrammatidae) ve larva parazitoiti Dinarmus basalis Rondani (Hymenoptera: Pteromalidae) üzerinde incelemişlerdir. Denemelerde kullanılan bitkisel tozlar arasında Azadirachta indica, bitkisel yağlar arasında ise A. indica yağı bulunmaktadır. A. indica nın hem toz hem de yağ formunun parazitleme oranını kontrole göre önemli derecede azalttığı bildirilmiştir. Y tüp olfaktometrede yapılan seçim testlerinde A. indica yağının parazitoit U. lariophaga üzerinde uzaklaştırıcı etkisinin bulunduğu ancak D. basalis üzerinde böyle 35

46 bir etkinin olmadığı ifade edilmiştir. Parazitoit U. lariophaga üzerinde görülen uzaklaştırıcı etkinin parazitlenen konukçu sayısını da azalttığını bildirmişlerdir (Boeke vd. 2003). Bir grup araştırıcı %1 lik ve % 0.5 lik Neem (Azadirachta indica) (LC50 ve LC25) ve % 2 lik Melia ekstraktının (Melia azedarach) etkisini parazitoit Hyposoter ebeninus Grav. (Hymenoptera: Ichneumonidae) üzerinde incelemişlerdir Her iki neem ekstraktı da hem parazitlenmiş hem de parazitlenmemiş konukçu larvalarının gelişme süresini uzatırken melia ekstraktı sadece parazitlenmiş larvaların gelişme süresinin uzamasına neden olmuştur. Parazitoit tarafından neem ile uygulama yapılmış larvalarda parazitlemenin daha uzun sürede gerçekleştiği bildirilmiştir. Neem in LC50 (% 1 lik) dozunun parazitoitin ergin çıkış oranında önemli derecede azalmaya neden olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca parazitoit Hyposoter ebeninus un % 1 (LC50) ve % 0.5 (LC25) oranında neem ile muamele edilmiş besinle beslendiklerinde 6. güne kadar yaşam süresinde herhangi bir azalma olmadığını ancak 12 gün boyunca beslenmeye devam ettiğinde yaşam süresinin azaldığı kontrole göre önemli ölçüde azaldığı ifade edilmiştir (Matter vd. 2002). Araştırıcılar böcek gelişim düzenleyicisi azadirachtinin (0.94 ml/l) etkisini parazitoit Leptomastix dactylopii How. (Hymenoptera: Encyrtidae) üzerinde incelemişlerdir. Azadiractin in hem sera hem de kafes denemelerinde parazitlenen konukçu sayısı, cinsiyet oranı ve çıkış oranı açısından kontrole göre önemli bir fark göstermediği belirlenmiştir. Ayrıca, azadiractin uygulaması yapılan konukçulara parazitoitin uygulamadan hemen sonra, 24 saat sonra ve 48 saat sonra salımı yapılmış parazitlenen konukçu sayıları belirlenmiştir. Azadiractin in üç uygulamada da parazitlenen konukçu sayılarını etkilemediği ancak parazitoitte temizlenme davranışının daha sık görüldüğü bildirilmiştir (Rothwangl vd. 2004). Bir grub araştırıcı, Neem Azal -T/S nin etkisini parazitoit Trichogramma cocaeciae (Marchal) üzerinde incelemişlerdir. Neem Azal -T/S nin arazide uygulama dozunda (3000 ppm) ergin parazitoitlerde % 100 ölüm meydana getirdiğini, uygulama dozunun yarısında ise ölüm oranının % 60 olduğu ifade edilmiştir. Yapılan ikinci çalışmada, iki 36

47 farklı konukçu yumurtası (Cydia pomonella L. (Lepidoptera: Tortricidae) ve Sitotroga cerealella Olivier (Lepidoptera, Gelechiidae) parazitoit ile parazitletilmiş ve parazitlemeden 3, 6 ve 9 gün sonra (parazitoitin larva, prepupa ve pupa dönemi) parazitli yumurtalara ilaç, uygulama dozunda daldırma yöntemiyle uygulanmıştır. Araştırıcılar bu uygulamadan sonra ergin parazitoit çıkışlarının olumsuz etkilendiğini ve bu olumsuz etkinin Sitotroga cerealella yumurtalarında daha fazla olduğunu bildirmişlerdir. Parazitoitin çıkış oranlarının kontrole göre S. cerealella yumurtalarında % 73.3, C. pomonella yumurtalarında % oranında azaldığını ifade etmişlerdir. Bununla birlikte çıkış yapan erginlerin yaşam süresinde ve yumurta veriminde kontrole göre bir farklılık bulunmadığını bildirmişlerdir (Saber vd. 2004). Aggarwal ve Brar (2006), Neem Azal - T/S nin parazitoit Encarsia sophia (Girault ve Dodd) (Hymenoptera: Aphelinidae) üzerindeki etkilerini araştırmışlardır. Neem Azal - T/S 200, 400 ve 800mg/I dozlarda parazitlenmiş B. tabaci nimflerine uygulanmıştır. Araştırıcılar 200 ve 400 mg/l dozlarda ergin çıkış oranında (% 62.26, % 59.10) kontrole (% 68.46) göre önemli bir fark gözlenmediğini ancak 800 mg/i dozda ergin çıkış oranı (% 42.29) azaldığını bildirmişlerdir. Aynı dozlar ergin parazitoitlere residual film metoduyla uygulanmış ve ergin ölüm oranları belirlenmiştir. Araştırıcılar ergin ölüm oranında kontrole göre farkın 800mg/I dozda belirlendiğini bildirmişlerdir. Khattak ve Rashid (2006), neem yağı ve neem tohum ekstraktının % 2 lik ve % 3 lük dozlarının parazitoit Trichogramma chilonis Ishii (Hymenoptera: Trichogrammatidae) in parazitleme oranını (% 80.5, % 79.6) kontrole (% 98.7) azalttığını ancak çıkış oranlarında bir farklılık olmadığını ifade etmişlerdir. Ahad ve Shaw (2008), Trichogramma japonicum Ashmead (Hymenoptera: Trichogrammatidae) a karşı Tagates erecta, Ocimum sanctum ve Azadirachta indica nın uzaklaştırıcı etkisi ve parazitlenme oranına etkileri belirlenmiştir. Araştırıcılar uzaklaştırıcı etkiye bağlı olarak en fazla parazitleme oranının % 48.5 ile Tagates erecta uygulanan alanda, en az parazitleme oranının ise % 18.8 ile Azadirachta indica uygulanan alanda belirlendiğini bildirmişlerdir. Araştırıcılar parazitleme oranlarının uygulamadan sonraki 15 gün içerisinde arttığını ifade etmişlerdir. 37

48 Osman ve Bradley (2009), NSE (Neem seed extract) hem oral hem de topikal yolla 4. ve 5. dönem parazitli Pieris brassicae larvalarına uygulamışlardır. Çalışmanın sonucunda Apanteles glomeratus L. (Hymenoptera: Braconidae) de ölüm oranının yüksek olduğu, çıkış yapan ergin parazitoitlerde deformasyon görüldüğü bildirilmiştir. Araştırıcılar NSE nin A. glomeratus popülasyonu üzerine doğrudan olumsuz etkisi olduğunu bildirmişlerdir. Tunca (2010), koinobiont larva parazitoti Venturia canescens Grav. (Hymenoptera: Ichneumonidae) i, Ungüvesi Ephestia kuehniella Zeller (Lepidoptera: Pyralidae) üzerinde; idiobiont larva parazitoiti Bracon hebetor Say (Hymenoptera: Braconidae) u Kurumeyve güvesi Plodia interpunctella Hubner (Lepidoptera:Pyralidae) üzerinde; koinobiont yumurta-larva parazitoiti Chelonus oculator Panzer (Hymenoptera: Braconidae) u, Pamuk yaprakkurdu Spodoptera littoralis Boisd. (Lepidoptera: Noctuidae) üzerinde yetiştirilmiştir. Parazitoitlerin konukçuları olan E. kuehniella, P. interpunctella ve S. littoralis üzerinde Neem Azal -T/S ve Spruzit Neu nun LC 50 ve LC 25 değerleri belirlenmiştir. Yan etki çalışmalarında Neem Azal T/S ve Spruzit Neu nun iki subletal dozu (LC 50 ve LC 25 ), parazitlenmiş konukçulara uygulanmış ve uygulamaların parazitoitlerin gelişimine etkileri belirlenmiştir. Spruzit Neu nun yüksek letal dozunda (LC 50 ) parazitoit gelişimi olmamıştır. Bitkisel insektisitlerin diğer uygulamalarında ise parazitoitlerin gelişme süresi, çıkış oranı, yaşam süresi ve ergin ağırlığı önemli ölçüde olumsuz etkilenmiştir. Sonuçlar bitkisel kökenli insektisit uygulamalarında, parazitoit gelişiminin Neem Azal T/S da Spruzit Neu ya göre daha az etkilenebileceği yönündedir. Akol vd. (2003), neem in iki formulasyonunu (toz ve yağ) Plutella xylostella L. (Lepidoptera: Plutellidae) ile zarar görmüş lahana bitkilerine uygulamışlar ve parazitoit Diadegma mollipla Holmgren (Hymenoptera: Ichneumonidae) nın davranışını Y tüp olfaktometrede incelemişlerdir. Gerek sağlıklı lahana bitkileri gerekse P. xylostella ile zarar görmüş lahana bitkileri Neem in toz formulasyonu muamele edildiğinde parazitoitin yönelimi temiz havaya oranla her iki lahana bitkisine doğru olmuştur. Ancak uygulama yağlı formulasyonla olduğunda parazitoitin yöneliminde temiz havaya göre önemli bir fark bulunmamıştır. Parazitoite uygulanan başka bir seçim testinde zarar 38

49 görmüş bitkiler, su ve Neem in toz formulasyonu ile muamele edilmiş ancak parazitoitin iki seçimi arasındaki fark önemli bulunmamıştır. Benzer bir teste Neem in yağlı formulasyonu ile denenmiş parazitoitte su ile muamele edilmiş kontrol bitkilerine yönelim belirlenmiştir. Araştırıcılar konukçunun kabulü ve uygunluğu testlerinde neem ve suyla muamele edilmiş konukçularda önemli bir farklılık gözlememişlerdir. Ancak Neem le muamele edilmiş konukçu larvalarının, kontroldekilere göre daha çabuk öldükleri için parazitoit çıkışlarında azalma olduğunu ifade etmişlerdir. 39

50 3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1 Materyal Çalışmanın canlı materyalini yumurta-larva parazitoiti Chelonus oculator Panzer (Hymenoptera: Braconidae) ve parazitoitin konukçusu Helicoverpa armigera Hübner (Lepidoptera: Noctuidae) ve Ephestia kuehniella Zeller (Lepidoptera: Pyralidae) oluşturmuştur. Denemelerde insektisit olarak % 80 Thiodicarb etkili maddeli Larvin DF 80, spinosad etkili maddeli Laser, Bacillus thuringiensis var. kurstaki etkili maddeli RAPAX ve azadirachtin etkili maddeli Neem Azal T/S kullanılmıştır Chelonus oculator Panzer Chelonus oculator, ülkemizde ilk olarak 1998 yılında Adana İli pamuk ekiliş alanlarından toplanan Spodoptera littoralis Boisd. (Lepidoptera: Noctuidae) larvalarından elde edilmiştir (Özkan ve Özmen, 2001). C. oculator, 1998 yılından beri de Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü nde yetiştirilmektedir Sistematikdeki yeri Takım: Hymenoptera Familya: Braconidae Cins: Chelonus Tür: Chelonus oculator Panzer Konukçuları Spodoptera exigua Hb., Agrotis segetum Den. & Schiff., Helicoverpa armigera Hb., Heliothis viriplaca Hfn., H. peltigera Den. & Schiff., Photedes elymi Tr., Etiella zinckenella Tr., Pyrausta sticticalis L., Coleophora anatipennella Hb., Zeiraphera isertana F., (Tobias 1995). Spodoptera littoralis Boisd., Ephestia kuehniella Zeller 40

51 (Özkan ve Ozmen 2001), Cadra cautella Walker., Plodia interpunctella Hübner., Phthorimaea operculella Zeller (Özkan ve Tunca 2005, Özkan 2006a, b) Helicoverpa armigera Sistematikdeki yeri Takım: Lepidoptera Familya: Noctuidae Cins: Helicoverpa Tür: Helicoverpa armigera Hb Konukçuları Polifag bir zararlıdır. Pamuk, bamya, domates, biber, lahana, tütün, patlıcan, baklagiller ve mısır belirlenmiş konukçularıdır (Atwal 1976) Ephestia kuehniella Zeller Sistematikdeki yeri Takım: Lepidoptera Familya: Pyralidae Cins: Ephestia Tür: Ephestia kuehniella Zeller Konukçuları Un, incir, kuru üzüm, makarna, mısır, şehriye, yulaf, irmik, bisküvi, buğday, pirinç, kepek, erik kurusu, şeftali kurusu, ayçiçeği, pestil, ceviz içi, fındık, iç badem konukçuları olarak belirlenmiştir (Ertürk 1963). 41

52 3.1.4 Denemelerde kullanılan insektisitler Denemelerde 4 farklı insektisit kullanılmıştır. Bunlar sırasıyla aşağıda verilmiştir Thiodicarb Bu çalışmada sentetik kökenli insektisit olarak Thiodicarb etkili maddeli Larvin DF 80 (Bayer) kullanılmıştır. Larvin Türkiye de yeşil kurt (Helicoverpa armigera Hb.), pamuk yaprak kurdu (Spodoptera littoralis Boisd.), mısır kurdu (Ostrinia nubilalis Hbn.), mısır koçan kurdu (Sesamia nonagrioides Lef.) ve salkım güvesine (Lobesia botrana Den. & Schiff.) ruhsatlıdır. Larvin hem kontakt hem de mide zehiri etkili bir ilaçtır. Türkiye pamuk üretim alanlarında gerek Yeşil kurt gerekse Pamuk yaprak kurduna karşı sık olarak kullanılan bir sentetik kökenli bir insektisittir Spinosad Bu çalışmada kullanılan organik kökenli insektisitlerden biri Spinosad dır. Kontakt ve mide zehiri etkili olan spinosad, Saccharopolyspora spinosad (Mertz ve Yao 1990) (Actinomycetes) isimli fungusun fermantasyonundan elde edilen bir insektisittir (Anonymous 2001). Spinosad, 1997 de Birleşmiş Milletler ve Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından Riski Azaltılmış Pestisit Girişiminde kayıt altına alınmış ve 1999 da da BM Çevre Koruma Ajansı Başkanlığı Yeşil Kimya Mücadelesi Ödülü nü kazanmıştır. Spinosad, Birleşmiş Milletler Tarım Bakanlığı ve Ulusal Organik Standartları Kurulu nca doğal yoldan sağlanmış bir üründür ve belli formulasyonları Organik Materyal Derleme Enstitüsü ve çok sayıda diğer ulusal ve uluslararası sertifika programları tarafından organik tarımda kullanılması onaylanmıştır (Cleveland 2007, Racke 2007). Spinosad böcek sinir sisteminin nikotinik asetil kolin ve GABA reseptörlerindeki belirli bölgelerden etki eder (Salgado 1998, Watson 2001, Salgado ve Sparks 2005, Magan a vd 2007). Bununla beraber spinosad şu anda 73 ülkede ve 250 üründe kayıtlı bulunmaktadır. Bu ürün özellikle Lepidoptera, Diptera, ve Thysanopteralara karşı etkili olmuştur (Bret vd. 1997). 42

53 Bacillus thuringiensis var. kurstaki Bacillus preparatları halen kullanılmakta olan mikrobiyal insektisitlerin en tanınanı ve önemlisidir. Şimdiye kadar 100 den daha fazla bakteri türü böcek patojeni olarak tanımlanmasına rağmen, ençok Bacillus türleri mücadele etmeni olarak ticari bakımdan tercih edilmektedir (Anonyomus 1984). Bacillus cinsi bakteriler, antibiyotik, enzim ve toksin üretimi gibi metabolik özellikleri ile endüstriyel öneme sahip olmaları ve kolay üretilebilmeleri sebebiyle dikkat çeken mikroorganizmalardır (Rosovitz vd. 1998). Ayrıca, sporlanma kabiliyetleri ve metabolizma faaliyetlerinin çeşitliliği geniş bir çevreye yayılmalarında önemli avantajlar sağlamaktadır (Wipat ve Harwood 1998). Çoğu çalışmada kullanılan Bacillus türleri ürettikleri proteinler nedeniyle ticari öneme sahiptir. Bazı Bacillus türleri ise proteolitik, sakkarolitik ve lipolitik enzimleri sayesinde besin endustrisinde de önem taşımaktadır (Rosovitz vd. 1998) Azadirachtin Bu çalışmada, yan etki denemelerinde kullanılan organik kökenli insektisitlerden bir diğeri Azadiractin etkili maddeli Neem Azal -T/S dir. İngilizce olarak Neem Tree, Margosa gibi isimlerle anılan Azadirachta indica, Meliaceae familyasına bağlıdır. Güney Asya kökenli olup aynı zamanda Afrika nın tropikal ve subtropikal bölgelerinde de yetişmektedir. Bu bitki Güney Amerika, Filipinler, Avustralya ve Tropikal bölgelerin yarı kurak ve kurak bölgelerine de getirilmiş ve yetiştirilmeye başlanmıştır. A. indica yaprağını dökmeyen kuraklığa ve tuzluluğa dayanabilen bir bitki türüdür (Ketkar 1976, Radwanski ve Wickens 1981). 3.2 Yöntem Parazitoit ve konukçu kültürlerinin yetiştirilmesi Yumurta-larva parazitoiti Chelonus oculator Panzer in yetiştirilmesi Yumurta-larva parazitoiti Chelonus oculator un yetiştirilmesinde Özkan ve Özmen (2001) in önerdiği yöntemden yararlanılmıştır. Parazitoit 25±1 ºC sıcaklık %

54 oransal nem, 16 saat aydınlık: 8 saat karanlık koşulların sağlandığı iklim odasında yetiştirilmiştir. Üretimde Ephestia kuehniella kültüründen sağlanan yumurtalar kullanılmıştır. Bu kültürden elde edilen saatlik yumurtalar hazırlanan Arap zamkı yardımı ile 4x15 cm lik kağıt şeritlere yapıştırılmış ve 10 litrelik cam fanus içerisindeki beslenmiş ve çiftleşmiş parazitoitlere sunulmuştur. Ergin parazitoitlerin beslenmesi için kullanılan bal, yumurtaların bulunduğu kağıt şeritlere bir öze yardımıyla sürülerek verilmiştir. Yirmi dört saat süreyle parazitoite sunulan konukçu yumurtaları, 15x20x7.5 cm boyutlarında içerisinde steril 400g besin karışımı bulunan plastik kaplara aktarılmıştır (Şekil 3.1). Elde edilen ergin parazitoitlerin bir kısmı gerçekleştirilen denemeler için bir kısmı da parazitoit kültürünün sürekliliğinin sağlanması için kullanılmıştır. a a b c d e Şekil 3.1 Chelonus oculator un a Parazitleme işinin gerçekleştirildiği cam fanus, b. Parazitoit dişisi, c. Parazitoit larvası, d. Parazitoit pupası, e. Yetiştirme kapları Konukçu Ephestia kuehniella Zeller in yetiştirilmesi Konukçu Ephestia kuehniella nın yetiştirilmesinde Bulut ve Kılınçer (1987) in önerdiği yöntemlerden yararlanılmıştır. Ungüvesi 25±1 o C sıcaklık, % orantılı nem koşullarının sağlandığı kitle üretim odalarında yetiştirilmiştir. Ungüvesi kültüründeki muhtemel bulaşıklıkları önlemek amacıyla ağırlık olarak 2:1 oranında hazırlanan unkepek karışımından oluşan besin, 60 o C sıcaklığa ayarlı bir etüvde 3 gün süreyle bekletilerek steril hale getirilmiştir. Yetiştirmede kullanılan diğer materyaller (plastik kaplar, tülbent, plastik petriler, fırça, yumurtlatma kapları ve lastik) ise % 1 lik 44

55 sodyumhipoklorit ile dezenfekte edildikten sonra kullanılmıştır. Dezenfekte edilen 27x37x7 cm boyutlarındaki ungüvesi yetiştirme kapları içerisine tartım yapılarak 400 gr steril (2:1) buğday unu: kaba buğday kepeği karışımından besin aktarılmıştır. Bu besin ortamına tartı yöntemiyle belirlenen yaklaşık 5000 adet ungüvesi yumurtası homojen olarak serpilmiştir. Daha sonra yetiştirme kaplarının üzeri bir lastik yardımıyla tülbent ile kapatılarak kitle üretim odasında gelişmeye bırakılmıştır. Kültürün sürekliliğini sağlamak için her gün yeni un güvesi yumurtalarıyla kültür açılmıştır (Şekil 3.2). a b c d Şekil 3.2 Ephestia kuehniella nın a.yetiştirme ortamı, b.erginlerin toplanması c.yumurtlatma kutuları, d.yetiştirme odası Konukçu Helicoverpa armigera (Hübner) nın yetiştirilmesi Helicoverpa armigera, 25±1 C sıcaklık, %65±5 orantılı nem ve günde 16 saat aydınlık ile 8 saat karanlık (16A:8K) fotoperiyot koşulların sağlandığı iklim odasında yetiştirilmiştir. H. armigera nın yetiştirilmesinde aşağıdaki yapay besin ortamından yararlanılmıştır. H. armigera larvaların beslendiği yapay besinin içeriği aşağıda verilmiştir: Barbunya (bir gün ıslatılmış): 205g Kuru maya: 35g Askorbik asit: 3.5g Sorbik asit: 1.1g 45

56 Methyl p-hidroksibenzoat: 2.2g (=para aminobenzoik asit ) Buğday embryosu: 70g Agar: 14g Saf su: 650 ml Ayçiçeği yağı: 5 ml Formaldehyde%37: 2.5ml Bu maddeler tartıldıktan sonra barbunya, askorbik asit, methyl p-hidroksibenzoat (=para aminobenzoik asit), buğday embryosu ve sorbik asit karıştırıcı görevini gören bir mikserin haznesine konulmuştur. Kuru maya, 300 ml saf suyla başka bir beher içine konulup iyice karıştırılmıştır. Ayçiçeği yağı ve formaldehyde, mikser içindeki karışımın üzerine dökülmüş ve bunlar da iyice karıştırılmıştır. Agar, 350 ml saf suyla başka bir beherde iyice karıştırılmıştır ve mikro dalga fırında kaynatılmıştır. Kaynatma işlemi homojenize olana kadar devem edilmiş ve sonra hazırlanmış olan besin içindeki proteinlerin yüksek sıcaklıkta denatüre olmaması için 60-65ºC dereceye kadar soğutmaya bırakılmıştır. Sonra 60-65ºC ye kadar soğutulmuş olan bu agar, mikser haznesindeki karışımın üzerine dökülmüş ve iyice karıştırılırmıştır. Karışımı sağlanan agar ve diğer maddelerden oluşan besin, kullanım için daha elverişli bir plastik kutuya aktarılmıştır. Bu şekilde hazırlanan yapay besinin saklanmasında ise bir buzdolabı kullanılmıştır. Bu besinde larvalar 1. ve 2. dönemde 10 arlı gruplar halinde yetiştirilmiştir. Üçüncü dönemden itibaren ise kannibalizmi önlemek için larvalar teker teker küçük plastik kaplara 50ml (6x3.7 cm) konulmuştur. Larvaların beslenmesinde, hazırlanan yapay besin kullanılmıştır (Şekil 3.3). a b c d Şekil 3.3 Helicoverpa armigera nın a.yumurtası, b. Larvası, c.pupası, d.ergini 46

57 3.2.2 Biyoloji Denemeleri Denemeler 25±1ºC ve 30±1ºC sıcaklıklarda gerçekleştirilmiştir. Denemeler % orantılı nem ve 16 saat aydınlık: 8 saat karanlık koşulların sağlandığı iklim odasında gerçekleştirilmiştir. Denemelerde kullanılan dişi parazitoitler 2-3 gün boyunca bal ile beslenerek çiftleşmeleri sağlanmıştır. Parazitoitlere bireysel olarak 0-24 saat konukçu H. armigera yumurtası sunulmuştur. Yumurtalar bireysel olarak parazitletildikten sonra toplu olarak plastik kutulara alınmıştır. Parazitli yumurtalar açıldıktan sonra çıkan larvalar teker teker küçük plastik kaplara 50 ml (6x3.7 cm) a konulmuştur. Larvaların beslenmesinde, hazırlanan yapay besin kullanılmıştır. Elde edilen verilerle iki farklı sıcaklıkta parazitoitin çıkış oranı, gelişme süresi, yaşam süresi ve argin ağırlığı belirlenmiştir. Ergin ağırlığının belirlenmesi için parazitoitler 60 ºC 24 saat kurutulduktan sonra hassas terazide tartımlar gerçekleştirilmiştir Davranış Denemeleri Konukçuyu Elde Etme Davranışı Çalışmada C. oculator un konukçuyu elde etme davranışı (foraging behavior), konukçu H. armigera nın parazitlenmiş ve parazitlenmemiş yumurtalarında 10 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Parazitoitin konukçuyu elde etme davranışında parazitoitin gerçekleştirdiği temel davranış kriterleri, parazitlenmiş ve parazitlenmemiş konukçularda ayrı ayrı belirlenerek kıyaslanmıştır. Denemeler, 25±1 ºC sıcaklık, %60-70 oransal nem koşullarında, 5cm lik plastik petri kaplarında gerçekleştirilmiştir. Deneme öncesinde dişi parazitoitler 2-3 gün boyunca bal ile beslenerek çiftleşmeleri sağlanmıştır. Parazitoitler deneme başlamadan 30 dakika öncesi beslenmeden ve çiftleşmeden kesilmiş ve denemenin yapılacağı ortam koşullarına alınmıştır. Denemelerde daha hızlı sonuç almak için parazitleme konusunda tecrübeli dişi bireyleri kullanılmıştır. Denemede 0-24 saat yaşlı H. armigera yumurtaları kullanılmıştır. Konukçuyu elde etme davranışında, parazitlenmemiş konukçu yumurtaları, parazitoite bireysel olarak sunulmuştur. Parazitlenmiş konukçular, yine bireysel olarak ilk parazitizmden 5 dakika sonra tekrar parazitlenmeye sunulmuştur. Denemelerde Özkan 47

58 ve Gürkan (2001) in Harrison vd. (1985) ten uyarlayarak kullandığı parazitoitin temel davranış kriterleri (temizlenme, konukçu ile temas, konukçuyu araştırma, konukçuyu araştırmama, sakınma, konukçuyu delme ve konukçudan kaçma) kullanılmıştır. Parazitoitlerin her bir kriter için harcadıkları toplam süreyi belirlemek için bir ses kaydedici ve bir kronometreden yararlanılmıştır. Beş dakika içinde parazitleme yapmayan bireyler denemeye dahil edilmemiştir. Denemede böceklerin aktarılmasında kullanılan pens ve fırça gibi tüm materlarller her bir kullanımdan sonra % 70 lik alkol ile steril edilmiştir İki parazitlenme arasında geçen sürenin belirlenmesi Bu çalışma ile C. oculator un H. armigera yumurtalarını ikinci kez parazitlemesinde (süperparazitlenme) sürenin etkisi araştırılmıştır. Denemeler, 25±1ºC sıcaklık, %60-70 oransal nem koşullarında 5 cm lik petri kaplarında gerçekleştirilmiştir. Deneme öncesinde dişi parazitoitler 2-3 gün boyunca bal ile beslenerek çiftleşmeleri sağlanmıştır. Parazitoitler deneme başlamadan 30 dakika öncesi beslenmeden ve çiftleşmeden kesilmiş ve denemenin yapılacağı ortam koşullarına alınmıştır. Denemelerde parazitleme konusunda tecrübeli dişi bireyleri kullanılmıştır. Parazitoitlere 0-24 saat konukçu yumurtaları bireysel olarak petri kapları içinde sunulmuştur. Parazitlenen konukçu yumurtaları 5, 10, 15, 30, 45 dakika 1, 3, 6, 12, 18 saat sonra aynı ortamda ikinci kez farklı bir parazitoite parazitlemesi için sunulmuştur. Denemeler herbir zaman aralıgında 10 tekerrürlü gerçekleştirilmiştir. İlk parazitizm denemesinde tüm konukçular bir kez parazitletilmiştir. İkinci kez parazitletmeye sunulan bu parazitli konukçular 5 dakika süreyle farklı bir parazitoite sunulmuştur. Beş dakika sonra ikinci kez parazitleme (süperparazitleme) yapan ve yapmayan bireyler belirlenmiştir. Bu işlem her bir zaman aralığı için gerçekleştirilerek zamana baplı olarak süperparazitizm oranları belirlenmiştir. Denemede böceklerin aktarılmasında kullanılan pens ve fırça gibi tüm materlarller her bir kullanımdan sonra % 70 lik alkol ile steril edilmiştir. 48

59 Süperparazitizmin etkilerinin belirlenmesi Bu çalışmada C. oculator ile H. armigera yumurtalarının farklı derecelerde parazitizmin (süperparazitizmin), parazitoit gelişimine etkileri araştırılmıştır. Denemelerde konukçu yumurtaları 1, 2 ve 3 kez parazitletilmiş ve parazitoitin gelişme süresi, ergin ağırlığı ve çıkış oranları belirlenmiştir. Denemeler, 25±1ºC sıcaklık, %60-70 oransal nem koşullarında petri kaplarında gerçekleştirilmiştir. İlk parazitizmde parazitoitlere bireysel olarak 0-24 saat konukçu yumurtası verilmiştir. Birinci parazitlemeden 6 saat sonra ikinci parazitlemeler, ikinci parazitlemeden 6 saat sonra da üçüncü parazitlemeler gerçekleştirilmiştir. Denemeler herbir parazitizm derecesi için 40 konukçu üzerinden yapılmıştır. Kriter oalrak gelişme süresi, çıkış oranı, yaşam süresi, ergin ağırlığı ve eşey faktörü ele alınmıştır Biyolojik yan etki denemeleri Ergin parazitoitlere biyolojik yan etki denemeleri , 48, 72 saat insektisite maruz bırakılan ergin parazitoitlerin ölüm oranları Bu amaçla ergin parazitoitler Larvin, Spinosad, Rapax ve NeemAzal T/S ın H. armigera ya karşı önerilen uygulama dozuna ve uygulama dozunun yarısına 24, 48, 72 saat maruz bırakılmışlardır. Bu amaçla üstleri delinmiş ve tülle kaplanmış 9 cm lik plastik petriler ve 0-6 saatlik ergin erkek ve dişi parazitoitler kullanılmıştır. İlaçlar belirtilen dozlarda petrilerin iç yüzeylerine ilaçlama kulesi yardımıyla püskürtülmüş ve laminar kabin altında 1 saat kurumaya bırakılmıştır. Daha sonra ergin parazitoitler, ilaç uygulanmış petrilere aktarılmıştır. Kontrolde ise saf su kullanılmıştır. 24, 48 ve 72 saat ara ile ölen ergin parazitoitlerin sayımı gerçekleştirilmiştir. Denemeler 25 ± 1 C sıcaklık, % orantılı nem ve 16 saat aydınlık: 8 saat karanlık koşulların sağlandığı iklim odasında gerçekleştirilmiştir. Denemeler 3 tekerrürlü olarak yapılmıştır. Her tekerrürde 10 birey kullanılmıştır. 49

60 saat insektisite maruz bırakılan ergin parazitoitlerde ölüm oranı Bu amaçla ergin parazitoitler Larvin, Laser, Rapax ve NeemAzal T/S ın H. armigera ya karşı önerilen uygulama dozuna ve uygulama dozunun yarısına 24 saat maruz bırakılmışlardır. Denemelerde üstleri delinmiş ve tülle kaplanmış 9 cm lik plastik petriler ve 0-6 saatlik ergin parazitoitler kullanılmıştır. İlaçlar belirtilen dozlarda petrilerin iç yüzeylerine ilaçlama kulesi yardımıyla püskürtülmüş ve laminar kabin altında 1 saat kurumaya bırakılmıştır. Daha sonra ergin parazitoitler ilaç uygulanmış petrilere aktarılmıştır. Kontrolde ise saf su kullanılmıştır. Yirmi dört saat sonra canlı kalan ergin parazitoitler ilaçlı ortamdan cam tüplere alınmıştır. Cam tüplere alınan parazitoitlere beslenmeleri için bal sunulmuş ve yaşam süreleri belirlenmiştir. Kontrolde ise hiç ilaca tabi tutulmamış bireyler yine aynı tüpte bal ile beslenmiştir. Denemeler 25±1 C sıcaklık, % orantılı nem ve 16 saat aydınlık: 8 saat karanlık koşulların sağlandığı iklim odasında gerçekleştirilmiştir. Denemeler 3 tekerrürlü olarak yapılmıştır. Her tekerrürde 10 birey kullanılmıştır Chelonus oculator un Helicoverpa armigera üzerinde akut toksisite denemeleri Bu amaçla denemeler öncesinde dişi parazitoitlerin 2-3 gün boyunca bal ile beslenerek çiftleşmeleri sağlanmıştır. Çiftleşen ve beslenen dişi parazitoitlere bireysel olarak 0-24 saat konukçu H. armigera yumurtaları sunulmuştur. Yumurtalar bireysel olarak parazitletildikten sonra toplu olarak plastik kutulara alınmıştır. Parazitli yumurtalar açıldıktan sonra çıkan parazitli H. armigera larvaları teker teker küçük plastik kaplara aktarılmıştır. Larvaların beslenmesinde, hazırlanan yapay besin kullanılmıştır. Üçüncü dönemdeki parazitli larvalara her 4 ilacın da H. armigera ya karşı önerilen uygulama dozu ve uygulama dozunun yarısı uygulanmıştır. Uygulamalarda H. armigera nın yapay besini üzerine, denemelerde kullanılan insektisitlerin uygulama dozu ve uygulama dozunun yarısı püskürtülerek ve iyice karıştırılmıştır. Denemelerde hazırlanan ilaçlı sıvılar, 20g besine 3 ml hesabı ile uygulanmıştır. Bu şekilde hazırlanan ilaçlı besin denemelerde kullanılmıştır. Kontrol olarak aynı besin üzerinde saf su uygulaması gerçekleştirilmiştir. Deneme her bir ilaç ve her bir doz için 3 tekerrürlü kurmuş ve her 50

61 bir tekerrürde 10 birey kullanılmıştır. Denemeler sonrası parazitoitin gelişme süresi, ergin ömrü, ergin ağırlığı ve cinsiyet oranı belirlenmiştir Y tüp olfactometrede seçim testi Seçim testinde hava akışlı Y tüp olfaktometre kullanılmıştır (Şekil 3.4, Akol vd. 2003). Çalışmada denemeler 2 aşamalı olarak gerçekleştirilmiştir. Seçim testinde Y tüpün kollarından biri her pestisitin uygulama dozu kurutma kağıdına emdirilmiş, diğeri ise temiz havaya bağlıdır. Y tüp olfaktometre sisteme 100 ml hava girişi bu hava aktif karbon filtreden geçerek kolu kaynağına ulaşmaktadır. Ayrıca sistemden aynı anda 500 ml hava çıkışı olmaktadır. Parazitoitler bu sisteminde seçim testine tabi tutulmuştur. Çalışma Chelonus oculator un dişi bireyleri ile gerçekleştirilmiştir. Denemelerde 2-3 gün beslenmiş ve çiftleşmiş dişi parazitoitler kullanılmıştır. Denemelerde parazitoitin dişileri için Larvin, Laser, Rapax ve NeemAzal T/S uygulama dozu ve uygulama dozunun yarısı kullanılmıştır. Her bir doz, kurutma kağıdına emdirilmiş ve beher içerisinde konulmuştur. Kontrol olarak saf su kullanılmıştır. Denemeler 10 birey ile 3 tekerrürlü olarak gerçekleştirilmiştir. Denemelerde dişi parazitoitler 5 dakika süre ile seçim testine tabi tutulmuştur. Sürelerin kaydında bir kronometreden yaralanılmıştır. Sistem çalıştırılıp parazitoit yerleştirildiginde parazitoitin tercih ettiği kolda 4 cm ilerlemesi ile deneme sonlandırılmıştır. Denemede kullanılan pens, fırça ve Y tüp her bir kullanımdan sonra % 70 lik alkol ile temizlenmiştir. Şekil 3.4 Hava akışlı Y tüp olfaktometre düzeneği (Akol vd. 2003) 51

62 3.2.6 Değerlendirme yöntemleri Araştırmada elde edilen verilere, Minitab 15 paket programında varyans analizi yapılmıştır. Farklı sıcaklık ve konukçuyu elde etme davranış denemelerinde Bağımsız iki grup t-testi, süperparazitizmin etkileri ve yan etki denemelerinde POLO PLUS (probit ve logit analysis, version 1.0) programında kullanılmıştır. Ortalamalar arasındaki farklılık 0.05 hata sınırları içinde MSTAT paket programında yer alan Duncan testi kullanılarak değerlendirilmiştir. Yüzde değerlere Arcsin transformasyonu uygulanmıştır. Ayrıca seçim testinde, her bir uygulamada parazitoitlerin ilaca ve temiz havaya yönelimleri arasındaki fark, Z testi kullanılarak araştırılmıştır. 52

63 4. ARAŞTIRMA BULGULARI 4.1. Sıcaklığın Yumurta-Larva Parazitoiti Chelonus oculator un Bazı Biyolojik Özelliklerine Etkileri Yumurta-larva parazitoiti C. oculator un laboratuvar konukçusu H. armigera üzerinde bazı biyolojik özellikleri 25±1 ºC, 30±1 ºC sıcaklık, %60-70 oransal nem, 16 saat aydınlık:8 saat karanlık koşulların sağlandığı iklim odalarında ilk olarak belirlenmiştir. İki farklı sıcaklık derecesinde gerçekleştirilen bu çalışmada parazitoitin yaşam süresi, gelişme süresi, ergin ağırlığı ve çıkış oranı belirlenmiştir Sıcaklığın parazitoitin çıkış oranına etkisi Denenen iki sıcaklıkta, gelişmesini tamamlayarak pupadan çıkış yapan ergin birey oranına etkisi konusunda elde edilen verilere uygulanan bağımsız iki grup t-testi sonucu, sıcaklığın parazitoitin çıkış oranına etkisinin istatistikî olarak önemli olduğu belirlenmiştir (df= 4, T=6.36, P=0.003). Araştırma sonuçlarına göre; 25 C de çıkış oranı 30 C ye göre daha yüksek bulunmuştur (Çizelge 4.1). Çizelge 4.1 Farklı sıcaklıklarda gelişen Chelonus oculator un çıkış oranı Sıcaklık Parazitlenen yumurta sayısı (adet) Meydana gelen birey sayısı (adet) Çıkış oranı (%) Ort±St.hata n= C n= ±0.02A n=40 6 n= C n= ±0.01B n=40 1 *: Aynı sütunda aynı harf olan ortalamalar arasındaki fark istatistiki olarak önemlidir (Bağımsız iki grup t-testi, P 0.05) Sıcaklığın parazitoitin gelişme ve yaşam süresine etkisi Uygulanan bağımsız iki grup t-testi sonucu sıcaklığın gelişme süresini önemli ölçüde etkilediği, sıcaklık artışıyla birlikte gelişme süresinin kısaldığı sonucuna varılmıştır. 53

64 (df=24, T=2.14, P=0.043). Araştırma sonuçlarına göre; 25 C de gelişme süresi 30 C ye göre daha uzun bulunmuştur (Çizelge 4.2). Çizelge 4.2 Farklı sıcaklıklarda Chelonus oculator un gelişme süresi Sıcaklık 25 C C 4 n Gelişme Süresi (gün) Ort±St.hata (en az- en fazla) 28.77±0.39 A (26-33) 26.75±0.48 B (26-28) *: Farklı harflerle gösterilen ortalamalar arası fark istatistiki olarak önemlidir (Bağımsız iki grup t-testi, P 0.05). Diğer taraftan yaşam süresinden elde edilen verilere uygulanan bağımsız iki grup t-testi sonucu uygulanan sıcaklığın yaşam süresini önemli ölçüde etkilemediği görülmektedir (df=24, T=1.10, P=0.283) (Çizelge 4.3). Çizelge 4.3 Farklı sıcaklıklarda Chelonus oculator un yaşam süresi Sıcaklık 25 C C 4 n Yaşam Süresi (gün)ort±st. hata (en az- en fazla) 12.45±0.10 A (5-22) 9.75±0.10 A (7-12) *: Aynı harflerle gösterilen ortalamalar arası fark istatistiki olarak önemsizdir (Bağımsız iki grup t-testi, P 0.05) Sıcaklığın parazitoitin ergin ağırlığına etkisi Farklı sıcaklıklarda gelişmenin ergin ağırlığına etkisi, parazitoitlerde kuru ağırlık yöntemi ile belirlenmiştir. Uygulanan bağımsız iki grup t-testi sonucu uygulanan sıcaklığın ergin ağırlığını önemli ölçüde etkilediğini göstermektedir (df=24, T=-2.09, P=0.047) (Çizelge 4.4). Elde edilen sonuçlara göre, 25 ºC de gelişen parazitoitlerin ortalama ergin ağırlığının, 30 ºC de gelişen parazitoitlerin ortalama ergin ağırlığından daha fazla olduğu saptanmıştır. 54

65 Çizelge 4.4 Farklı sıcaklıklarda gelişen Chelonus oculator un ergin ağırlığı Sıcaklık 25 C C 4 n Ergin ağırlığı (mg) Ort±St. hata (en az- en fazla) 2.01±0.02 A ( ) 2.13±0.45 B ( ) *: Farklı harflerle gösterilen ortalamalar arası fark istatistiki olarak önemlidir (Bağımsız iki grup t-testi, P 0.05). 4.2 Parazitoit Davranışı Birçok davranış çalışmasında gerçekleştirilmesi ön koşul olan parazitoitin konukçuyu elde etme davranışları, parazitlenmiş ve parazitlenmemiş Helicoverpa armigera yumurtaları üzerinde ilk kez belirlenmiştir. Ayrıca iki parazitleme arasında geçen sürenin etkisinin belirlenmesi ve süperparazitizm etkilerinin ortaya konması aynı konukçuda H. armigera üzerinde ilk kez belirlenmiştir Chelonus oculator un parazitlenmiş ve parazitlenmemiş konukçularda konukçuyu elde etme davranışları Denemelerde Özkan ve Gürkan (2001) ın Harrison vd.(1985) den uyarlayarak kullandığı parazitoitin temel davranış kriterleri (temizlenme, konukçu ile temas, konukçuyu araştırma, konukçuyu araştırmama, sakınma, konukçuyu delme ve konukçudan kaçma) kullanılmıştır. Bu davranış kriterleri aşağıda açıklanmıştır. Konukçuyu delme: Konukçuyu delme işleminden önce ovipozitör öne ve arkaya doğru esnetilerek ovariollerden bir yumurta ovipozitörün ucuna getirilmekte, daha sonra delme işlemi çok kısa sürede gerçekleştirilmektedir. Konukçu ile temas: Konukçu ile temas bacaklar ve antenler ile gerçekleştirilmektedir. Temizlenme: Temizlenme davranışı, anten, ağız parçaları, kanatlar, ovipozitor, ve bacakların temizliğini içermektedir. Bu davranış kriteri daha çok konukçuya yumurta bırakıldıktan sonra veya parazitoitin daha önceden parazitletilmiş bir konukçu ile temasından sonra gerçekleşmektedir. 55

66 Konukçunun araştırılması: Konukçunun araştırılmasında parazitoit konukçu yumurtasından yayılan kokulara doğru hızlı bir şekilde hareket etmekte ve konukçu etrafında dolaşmaktadır. Bu davranış konukçu ile temasa kadar sürmektedir. Bu araştırma davranışında parazitoit antenleri ile dikey düzlemde sürekli oynatılmakta ve antenlerin son segmentleri zemine ya da konukçuya temas ettirilmektedir. Konukçudan kaçma: Parazitoitin konukçu üzerindeki araştırma davranışını durdurarak petrinin üst ve yan kısmında yürümeye başlamasıdır. Parazitoitin petrinin üst ve yan kısımlarındaki yürüyüşü konukçudan veya konukçunun bulunduğu ortamdan kaçma davranışı olarak değerlendirilmektedir. Konukçudan sakınma: Parazitoitin konukçuya temas için yaklaşırken konukçuya temas etmeden aniden uçma ve sıçramaya çalışmasıdır. Bu davranış daha çok parazitlenmiş bir konukçuya temas esnasında gerçekleşmektedir. Konukçuyu araştırmama: Bu davranış kriteri iki ana bölüme ayrılmaktadır. Birinci bölümde parazitoitin sakin kaldığı dinlenme, ikincisi ise parazitoitin hedef alanın dışındaki anlamsız yürüyüşleri içermektedir. Dinlenme konukçuya yakın ya da uzak bir alanda gerçekleşebilmektedir. Denemede parazitoit ile hiç karşılaşmamış konukçulara ve bir kez parazitletilmiş konukçulara parazitletmeden 5 dakika sonra tekrar parazitoit verilmiş, Harrison vd. (1985) in önerdiği konukçuyu elde etme davranış kriterleri 5 dakika süre ile gözlenmiş ve bir ses alıcıya kaydedilmiştir. Parazitlenmiş ve parazitlenmemiş konukçularda C. oculator un gerçekleştirdiği her bir davranış kriterinin ortalama süreleri arasında bağımsız 2 grup t-testi uygulanarak davranış farklılıkları belirlenmiştir. Gerçekleştirilen T- testinde parazitlenmemiş ve parazitlenmiş konukçu yumurtalarında parazitoitin konukçu ile temas, konukçudan sakınma ve temizlenme süreleri arasındaki farkın istatistikî olarak önemli olmadığı belirlenmiştir (df=17, T=0.75, P=0.464; df=15, T=1.75, P=0.10; df=18, T=1.13, P=0.272) (Çizelge 4.5). Parazitoit C. oculator un konukçuyu araştırma ve konukçuyu delme davranışları bakımından yapılan istatistiki test sonunda; parazitoitin bu konular için harcadıkları zamanların istatistiksel açıdan 56

67 önemli olduğu belirlenmiştir (df=18, T=8.33, P=0.000, df=10, T=2.53, P=0.030) (Çizelge 4.5). Konukçudan kaçma ve konukçuyu araştırmama davranışları bakımından yapılan istatistiki test sonucunda; parazitoitin harcadığı ortalama süreleri, parazitlenmiş konukçularda parazitlenmemiş konukçulara oranla daha fazla olduğu görülmektedir (df=18, T=5.74, P=0.00, df=18, T=5.96, P=0.00) (Çizelge 4.5). Çizelge 4. 5 Chelonus oculator un konukçuyu elde etme davranışı Parazitoit davranış kriterleri Parazitlenmemiş konukçu n=10 Temizlenme 66.16± 0.96A (0-2) Konukçuyu araştırma 73.44±2.10A (5-22) Konukçudan sakınma 2.51±0.23A (0-3) Konukçuyu araştırmama 80.37±1.90B (9-21) Konukçudan kaçma 63.67±2.400B (11-17) Konukçuyu delme 12.±0.96A (6-14) Konukçu ile temas 1.18± 0.100A (0-2) Süre (saniye) (ortalama± Standart hata) (en az- en fazla) *: Aynı satırda farklı harf olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) Parazitlenmiş konukçu n= ±2.30A (0-2) 45.10±2.60B (7-13) 1.88±0.27A (0-2) ±2.70A (11-32) 81.71±2.00A (9-33) 6.98±0.81B (0-8) 1.31±0.14A (0-2) Süperparazitizmde iki parazitleme arasında geçen sürenin etkisinin belirlenmesi Süperparazitizmin etkilerinin araştırılmasında önemli koşullardan biri, iki parazitleme arasındaki sürenin belirlenmesidir. Bu amaçla C. oculator ile bir kez parazitletilen H. armigera olgun dönem larvaları 1o farklı zaman aralığında parazitletilmek üzere tekrar C. oculator sunulmuştur. Çizelge 4.6 de sunulan sonuçlar, süperparazitizmin süre ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Parazitletilmiş konukçular ilk parazitlenmeden 5, 10 ve 15 dakika sonra parazitleme yeteneğinde olan parazitoite tekrar sunulmuş, ancak bu parazitoitlerden sadece birer tanesi daha önceden parazitlenmiş konukçuları tekrar parazitlemek için tercih etmişlerdir. İki parazitizm arasındaki artışa bağlı olarak süperparazitlenme oranlarında artış görülmüş, parazitlemeden 6 saat sonra ise sunulan tüm konukçularda 57

68 süperparazitizm görülmüştür. Bununla birlikte parazitlemeden 12 ve 18 saat sonra süperparazitizm oranının azaldığı belirlenmiştir. Çizelge 4.6 Chelonus oculator un Helicoverpa armigera yumurtalarını ikinci kez parazitlemesinde (süperparazitlenme) sürenin etkisi İki parazitizim arası süre n Konukçunun reddedilmesi % Süperparazitizm % 5 dakika dakika dakika dakika dakika saat saat saat saat saat Süperparazitizmin etkilerinin belirlenmesi Süperparazitizmin etkilerinin belirlenmesinde kriter olarak çıkış oranı, gelişme süresi, yaşam süresi ve ergin ağırlığı ele alınmıştır. Parazitoitin soliter bir parazitoit olması nedeniyle süperparazitizm deneme sonuçlarının hesaplamalarında her bir parazitizm derecesi için en fazla bir parazitoitin çıkış yapabileceği kabul edilmiştir Süperparazitizmin çıkış oranına etkisi Araştırmada parazitlenen konukçulardan çıkış yapan parazitoit sayıları belirlenerek parazitoitin çıkış oranları yüzde olarak hesaplanmıştır. Elde edilen verilere varyans analizi uygulanmıştır. Çıkış oranına ait elde edilen verilere uygulanan tek yönlü varyans analizinde (df=2, F=21.55, P=0.002) konukçudaki parazitizm sayısının parazitoitin çıkış oranına etkisinin istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir. En düşük çıkış oranı üç kez parazitlemede elde edilmiştir (Çizelge 4.7). 58

69 Çizelge 4.7 Süperparazitizmin parazitoitin çıkış oranına etkisi Parazitleme sayısı (adet) Parazitlenen yumurta sayısı Meydana gelen birey sayısı Çıkış oranı(%) n=40 1 n=40 n=40 2 n=40 n=40 n=40 3 n=40 n=40 n= A 7.5 B 4.16 B *: Aynı sütunda aynı büyük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar istatistiki olarak önemlidir (Duncan, P 0.05) Süperparazitizmin gelişme süresine etkisi Chelonus oculator ile konukçu H. armigera yumurtaları bir, iki ve üç kez parazitlenmiştir. Her bir parazitizm derecesinde çıkış yapan dişi ve erkek parazitoitlerin gelişme ve yaşam süreleri belirlenmiştir. Elde edilen verilere varyans analizi tekniği uygulanmış, farklı grupların saptanmasında Duncan çoklu karşılaştırma yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen verilere uygulanan tek yönlü varyans analizinde (df=2, F=6.87, P=0.003) süperparazitizmin parazitoitin gelişme süresi üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Çizelge 4.8 incelendiğinde; konukçudaki parazitizm sayısında artış ile birlikte çıkış yapan dişi parazitoitlerin ortalama gelişme süreleri uzadığı görülmektedir. En kısa ortalama gelişme süresi bir kez parazitletmede, en uzun ortalama gelişme süresi ise iki kez parazitletmede bulunmuştur. Elde edilen verilere uygulanan tek yönlü varyans analizinde (df=10, T=-1.67, P=0.12) süperparazitizmin dişi parazitoitlerin gelişme süresi üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Üç kez parazitlemede dişi birey elde edilemediği için istatistiği yapılamamıştır. Elde edilen verilere uygulanan tek yönlü varyans analizinde (df=2, F=5.51, P=0.012) süperparazitizmin erkek parazitoitlerinde gelişme süresi üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Çizelge 4.8 incelendiğinde, en kısa ortalama gelişme süresi bir kez parazitletmede, en uzun ortalama gelişme süresi ise iki kez parazitletmede bulunmuştur. 59

70 Çizelge 4.8 Süperparazitizmin gelişme süresine etkisi Parazitleme sayısı (adet) 28.56±0.65 A 1 (26-31) n= ±1.63 A (28-34) Gelişme süresi (gün) Ort±St.hata (en az-en çok) ±0.50 B (27-33) n= ±1.20 A (29-34) n=3 n=6 3 ** 30.25±0.63 AB (29-32) n=4 *: Aynı satırda farklı harf olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (DUNCAN, P 0.05). * *: İstatistik analiz yapılamadı ±0.39 B (26-33) n= ±0.89 B (28-34) n= ±0.57 AB (29-33) n= Süperparazitizmin yaşam süresine etkisi Elde edilen verilere uygulanan tek yönlü varyans analizinde (df=2, F=2.74, P=0.079) süperparazitizmin dişi parazitoitin yaşam süresi üzerinde etkili olduğu görülmemiştir. Çizelge 4.9 incelendiğinde; konukçudaki parazitizm sayısında artış ile birlikte çıkış yapan parazitoitlerin ortalama yaşam süresinin kısaldığı görülmektedir. En düşük ortalama yaşam süresi iki kez parazitletmede, en uzun ortalama yaşam süresi ise bir kez parazitletmede bulunmuştur. Elde edilen verilere uygulanan tek yönlü varyans analizinde (df=10, T=1.61, P=0.139) süperparazitizmin dişi parazitoitlerin yaşam süresi üzerinde etkili olduğu görülmemiştir. Üç kez parazitlemede dişi birey elde edilemediği için istatistiği yapılamamıştır. Elde edilen verilere uygulanan tek yönlü varyans analizinde (df=2, F=1.33, P=0.288) süperparazitizmin erkek parazitoitlerinde yaşam süresi üzerinde etkili olduğu görülmemiştir. Çizelge 4.9 incelendiğinde, en düşük ortalama yaşam süresi iki kez parazitletmede, en uzun ortalama yaşam süresi ise bir kez parazitletmede bulunmuştur. 60

71 Çizelge 4.9 Süperparazitizmin yaşam süresine etkisi Parazitleme sayısı (adet) 1 Yaşam süresi (gün) Ort±St.hata (en az-en çok) ±1.98 A (5-22) n= ±1.12 A (7-19) n= ±1.02 A (5-22) n= ±1.76 A (3-9) n=3 9.83±1.08 A (6-13) n=6 8.67±1.04 A (3-13) n=9 3 ** 10.25±2.32 A (4-15) n=4 9.6±1.92 A (4-15) n=5 *: Aynı satırda farklı büyük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05). * *: İstatistik analiz yapılamadı Süperparazitizmin ergin ağırlığına etkisi Bir, iki ve üç kez parazitlenen konukçulardan çıkış yapan parazitoitlerin ergin kuru ağırlıkları belirlenmiş ve elde edilen verilere tek yönlü varyans analizi uygulanmıştır (df=2, F=43.79, P=0.000). Çizelge 4.10 incelendiğinde, bir kez parazitlenen konukçudan çıkış yapan parazitoitlerin ortalama ergin ağırlığının iki kez ve üç kez parazitlenen konukçudan çıkış yapan parazitoitlere göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Elde edilen verilere uygulanan tek yönlü varyans analizinde (df=10, T=1.61, P=0.139) süperparazitizmin dişi parazitoitlerin ergin ağırlığı üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Üç kez parazitlemede dişi birey elde edilemediği için istatistiği yapılamamıştır. Elde edilen verilere uygulanan tek yönlü varyans analizinde (df=10, T=4.98, P=0.001) süperparazitizmin dişi parazitoitlerin ergin ağırlığı üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Üç kez parazitlemede dişi birey elde edilemediği için istatistiği yapılamamıştır. Elde edilen verilere uygulanan tek yönlü varyans analizinde (df=2, F=25.21, P=0.000) süperparazitizmin erkek parazitoitlerinde ergin ağırlığı üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Çizelge 4.10 incelendiğinde, en düşük ortalama ergin ağırlığının üç kez parazitletmede, en yüksek ortalama ergin ağırlığı ise bir kez parazitletmede bulunmuştur. 61

72 Çizelge 4.10 Süperparazitizmin parazitoitlerin ergin ağırlığına etkisi Parazitleme sayısı (adet) Ergin ağırlığı (mg) Ort±St.hata (en az- en fazla) ±0.04 A 1 ( ) n= ±0.003 B ( ) 1.92±0.03 A ( ) n= ±0.03B ( ) n=3 n=6 3 ** 1.66±0.03 B ( ) n=4 *: Aynı sütunda farklı harf olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05). * *: İstatistik analiz yapılamadı. 2.09±0.02 A ( ) n= ±0.02 B ( ) n=9 1.66±0.02 B ( ) n= Süperparazitizmin parazitoitin eşey faktörüne etkisi Elde edilen verilere uygulanan tek yönlü varyans analizinde (df=2, F=0.03, P=0.970) süperparazitizmin eşey faktörü ( / + ) etkisinin olup olmadığı da araştırılmış ve süperparazitizmin cinsiyete oranını etkilemediği belirlenmiştir (Çizelge 4.11). Çizelge 4.11 Süperparazitizmin parazitoitin eşey faktörüne etkisi Parazitleme sayısı(adet) Çıkış yapan birey sayıları (adet) Dişi( ) Erkek( ) n=2 n=5 n=4 n=5 n=3 n=3 n=2 n=1 n=1 n=2 n=1 n=3 n=0 n=0 n=1 n=2 n=2 n=2 *: Farklı harflerle gösterilen ortalamalar arası fark istatistiki olarak önemsizdir (Duncan, P 0.05). Eşey faktörü ( / + ) Ort±St.hata 0.41±0.06 A 0.39±0.2 A 0.33±0.33 A 62

73 4.3 Biyolojik Yan etki Denemeleri İnsektisitlerin biyolojik yan etki denemelerinde, seçilen insektisitler C. oculator un farklı iki dönemine (ergin ve üçüncü larva) uygulama dozu ve uygulama dozunun yarısı olarak uygulanmış ve ilaçların parazitoit ölümüne ve parazitoit gelişime etkileri belirlenmiştir. İnsektisitlerin davranışsal yan etki denemelerinde, seçilen ilaçlar uygulama dozu ve uygulama dozunun yarısı Y tüp olfaktometrede seçim testine tabi tutulmuştur Ergin parazitoitlere biyolojik yan etki denemeleri , 48, 72 saat insektisite maruz bırakılan ergin parazitoitlerin ölüm oranları Ergin erkek parazitoitlerde denenen Larvin DF 80 (Thiodicarb), Laser (Spinosad), Rapax (Bacillus thuringiensis) ve NeemAzal T/S8 (Azadirachtin) ın uygulama dozu ve yarı doz uygulamalarımdaki ölüm oranı, farklı sayım günlerinde (24, 48 ve 72 saat), kontrole göre önemli bulunmuştur (Larvin df=2, F=19,01 P=0,003, df =2, F=78,68 P=0,000, df =2 F=34,37 P=0,001; Laser df =2, F=25,65 P=0,001; df =2, F=24,37 P=0,001; df =2, F=32,89 0,001; Rapax df =2, F=1,90 P=0,230; df =2, F 5,96 P=0,038; df =2, F 12,61 P=0,007; Nem Azal df =2, F= 13,50 P=0,006; 48 df =2, F= 24,97 P=0,001; df =2, F= 50,04 P=0,000) (Çizelge 4.12). Bununla birlikte denenen her bir insektisitte farklı dozlar için 24, 48 ve 72 saatlik ölüm oranları arasındaki fark istatistiki olarak önemli bulunmuştur (Larvin uygulama dozuyarı dozu df=2, F= 15,39 P=0,004 - df=2, F= 64.24, P= 0.000; Laser uygulama dozuyarı dozu df=2, F= 6.98, P= df=2, F= 15.82, P= 0.004; Rapax uygulama dozuyarı dozu df=2, F= 4.24, P= df=2, F= 3.79, P= 0.086; Neem Azal uygulama dozu- yarı dozu df=2, F= 12.89, P= df=2, F= 9.87, P= 0.013) Diğer bir ifadeyle tam doz ve yarı dozda denenen preparatlar için ölüm oranı birinci, ikinci ve üçüncü günlerde farklı bulunmuştur (Çizelge 4.12). 63

74 Çizelge 4.12 Ergin erkek parazitoitlerde farklı insektisitlerin uygulama dozunda 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) İlaçlar Larvin DF 80 (Thiodicarb ) Laser (Spinosad) Rapax (Bacillus thuringiensis var kurstaki) NeemAzal T/S (Azadirachtin) Dozları Letal Letal/2 Ölüm Oranı (%) (en az- en fazla) 24s 48s 72s 23.33aB (2-3) 16.66abC (1-2) 46.66aAB (4-5) 43.33aB (4-5) 76.66aA (6-9) 73.33aA (7-8) Kontrol 0.00bA 0.00bA 0.00bA Letal Letal/ aA (4-6) 30.00abB (2-4) 73.33aA (6-8) 60.00aAB (4-7) aa (8-10) aa (8-8) Kontrol 0.00bA 0.00bA 0.00bA Letal Letal/ aa (0-3) aa (0-2) 36.66aA (3-5) 30.00abA (2-5) aa (4-7) 43.33abA (3-6) Kontrol 0.00 ba 0.00bA 0.00bA Letal Letal/ ab (3-6) ab (3-5) 70.00aAB (6-8) 70.00aAB (5-8) 93.33aA (9-10) 83.33aA (8-9) Kontrol 0.00 ba 0.00bA 0.00bA *: Aynı sütunda farklı küçük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) **: Aynı satırda farklı büyük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) Ergin dişi parazitoitlerde denenen Larvin DF 80 (Thiodicarb), Laser (Spinosad), Rapax (Bacillus thuringiensis) ve NeemAzal T/S8 (Azadirachtin) ın uygulama dozu ve yarı doz uygulamalarımdaki ölüm oranı, farklı sayım günlerinde (24, 48 ve 72 saat), kontrole göre önemli bulunmuştur (Larvin df=2, F=9.80 P= 0.013; df=2, F=21.66, P= 0.002; df =2, F=138.39, P= 0.000; Laser df =2, F=34.48, P= 0.001; df =2, F=27.02, P= 0.001; df =2, F=75.58, P= 0.000; Rapax df =2, F= 3.98, P=0.080; df =2, F=10.73 P= 0.010; df =2, F=97.26 P= 0.000; Nem Azal df =2, F= 9.52, P=0.014; df =2, F= 14.93, P 0.005; df =2, F=35.63, P=0.000) (Çizelge 4.13). Diğer taraftan denenen her bir preparatta farklı dozlar için 24, 48 ve 72 saatlik ölüm oranları arasındaki fark istatistiki olarak önemli bulunmuştur (Larvin uygulama dozuyarı dozu df=2, F= 13.98, P= df=2, F= 9.56, P= 0.014; Laser uygulama dozuyarı dozu df=2, F= 11.18, P= df=2, F= 20.98, P= 0.002; Rapax uygulama dozu- 64

75 yarı dozu df=2, F=13.33, P= df=2, F= 5.25, P= 0.048; Nem Azal uygulama dozu- yarı dozu df=2, F= 8.42, P= df=2, F= 5.15, P= 0.050). Diğer bir ifadeyle tam doz ve yarı dozda denen preparatlar için ölüm oranı birinci, ikinci ve üçüncü günlerde farklı bulunmuştur (Çizelge 4.13). Çizelge 4.13 Ergin dişi parazitoitlerde farklı insektisitlerin 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) İlaçlar Larvin DF 80 (Thiodicarb ) Laser (Spinosad) Rapax (Bacillus thuringiensis var kurstaki) NeemAzal T/S (Azadirachtin) Dozları Letal Letal/2 Ölüm Oranı (%) (en az- en fazla) aB (2-4) 26.66aB (2-3) 60aAB (4-5) 43.33aAB (3-6) 66.66aA (6-7) 66.66aA (6-7) Kontrol 0.00aA 0.00bA 0.00bA Letal Letal/2 40 ab (3-5) 30 ab (3-3) 63.33aAB (5-8) 56.66aAB (5-6) 83.33aA (8-9) 70aA (6-8) Kontrol 0.00bA 0.00bA 0.00bA Letal Letal/2 20aB (1-3) 6.66aA (0-2) 40aAB (3-5) 26.66abA (1-4) 56.66aA (5-6) 36.66bA (3-4) Kontrol 0.00aA 0.00bA 0.00cA Letal Letal/ aa (2-6) aa (3-4) aa (5-9) 70 aa (5-9) aa (9-10) aa (7-9) Kontrol 0.00 aa 0.00 ba 0.00 ba *: Aynı sütunda farklı küçük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (DUNCAN, P 0.05) **: Aynı satırda farklı büyük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (DUNCAN, P 0.05) İlk 24 saat sonunda erkek parazitoitlerde dört farklı preparatın (Larvin DF 80, Laser, Rapax ve NeemAzal T/S) uygulama dozu ve uygulama dozu yarısının neden olduğu ölüm oranları arasındaki fark istatistiki açından önemli bulunmadığı görülmektedir (df=1, F=1.01, P= 0.372; df =1, F= 1.50, P =0.287; df =1, F= 0.10, P= 0.771; df =1, F= 0.00, P= 0.987). Denemelerde 24 saatteki sayımlarda en düşük erkek ölüm oranı %10 ile Rapax ın yarı doz uygulamasında, en yüksek ölüm oranı ise % 50 ile Lazer in tam doz uygulamasında bulunmuştur (Çizelge 4.14). 65

76 İlk 24 saat sonunda dişi parazitoitlerde dört farklı preparatın (Larvin DF 80, Laser, Rapax ve NeemAzal T/S) uygulama dozu ve uygulama dozu yarısının neden olduğu ölüm oranları arasındaki farkın istatistiki açından önemli olmadığı sonucuna varılmıştır (df =1, F= 1.78, P= 0.253; df =1, F= 0.00, P= 0.986; df =1, F= 0.14, P= 0.726; df =1, F= 0.27, P= 0.634). Denemelerde 24 saatteki sayımlarda en düşük dişi ölüm oranı %6.66 ile Rapax ın yarı doz uygulamasında, en yüksek ölüm oranı ise % ile NeemAzal T/S nin tam doz uygulamasında elde edilmiştir (Çizelge 4.14). Çizelge 4.14 Ergin parazitoitlerde farklı insektisitlerin 24 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) Ölüm oranı (%) Doz Larvin DF 80 Laser Rapax NeemAzal T/S Kontrol Letal 23.33a 30a 50.00a 40a 16.66a 20a 43.33a 43.33a 0.00a** 0.00a** Letal/ a 26.66a 30 a 30a 10.00a 6.66a 40.00a 36.66a 0.00a** 0.00a** *: Aynı sütunda farklı harf olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (DUNCAN, P 0.05) **: İstatistik analiz yapılamadı. Denemelerde 48 saat sonunda erkek parazitoitlerde dört farklı preparatın (Larvin DF 80, Laser, Rapax ve NeemAzal T/S) uygulama dozu ve uygulama dozu yarısının neden olduğu ölüm oranları arasındaki fark istatistiki açından önemli bulunmadığı görülmektedir ((df=1, F= 3.89, P=0.120; df=1, F= 0.00, P =1.000; df=1, F= 0.09, P= 0.777; df=1, F= 0.51, P=0.515). Denemelerde 48 saatteki sayımlarda en düşük erkek ölüm oranı %30 ile Rapax ın yarı doz uygulamasında, en yüksek ölüm oranı ise % ile Lazer in tam doz uygulamasında bulunmuştur (Çizelge 4.15). Denemelerde 48 saat sonunda dişi parazitoitlerde dört farklı preparatın (Larvin DF 80, Laser, Rapax ve NeemAzal T/S) uygulama dozu ve uygulama dozu yarısının neden olduğu ölüm oranları arasındaki farkın istatistiki açından önemli olmadığı sonucuna varılmıştır (df=1, F= 0.00, P=0.969; df=1, F= 0.16, P=0.712; df=1, F=0.07, P=0.808; df=1, F=0.00, P= 0.954). Denemelerde 48 saatteki sayımlarda en düşük dişi ölüm oranı %26.66 ile Rapax ın yarı doz uygulamasında, en yüksek ölüm oranı ise % ile NeemAzal T/S nin tam doz uygulamasında elde edilmiştir (Çizelge 4.15). 66

77 Çizelge 4.15 Ergin parazitoitlerde farklı insektisitlerin 48 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) Ölüm oranı (%) Doz Larvin DF 80 Laser Rapax NeemAzal T/S Kontrol Letal 46.66a 60a 73.33a 63.33a 36.66a 40a 70.00a 76.66a 0.00a** 0.00a** Letal/ a 43.33a 60.00a 56.66a 30.00a 26.66a 70.00a 70 a 0.00a** 0.00a** *: Aynı sütunda farklı harf olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) **: İstatistik analiz yapılamadı. Denemelerde 72 saat sonunda erkek parazitoitlerde dört farklı preparatın (Larvin DF 80, Laser, Rapax ve NeemAzal T/S) uygulama dozu ve uygulama dozu yarısının neden olduğu ölüm oranları arasındaki fark istatistiki açından önemli bulunmadığı görülmektedir (df=1, F=1.30, P= 0.318; df=1, F=1.14, P =0.346; df=1, F= 0.08, P= 0.786; df=1, F= 0.00, P=1.000). Denemelerde 72 saatteki sayımlarda en düşük erkek ölüm oranı %43.33 ile Rapax ın yarı doz uygulamasında, en yüksek ölüm oranı ise % 93.33ile NeemAzal T/S in tam doz uygulamasında bulunmuştur (Çizelge 4.16). Denemelerde 72 saat sonunda dişi parazitoitlerde dört farklı preparatın (Larvin DF 80, Laser, Rapax ve NeemAzal T/S) uygulama dozu ve uygulama dozu yarısının neden olduğu ölüm oranları arasındaki farkın istatistiki açından önemli olmadığı sonucuna varılmıştır (df=1, F=1.99, P= 0.231; df=1, F=1.14, P = 0.346; df=1, F= 0.53, P=0.507; df=1, F=0.59, P=0.484). Denemelerde 72 saatteki sayımlarda en düşük dişi ölüm oranı %36.66 ile Rapax ın yarı doz uygulamasında, en yüksek ölüm oranı ise % ile NeemAzal T/S in tam doz uygulamasında elde edilmiştir (Çizelge 4.16). Çizelge4.16 Ergin parazitoitlerde farklı insektisitlerin uygulama dozunda 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) Doz Ölüm oranı (%) Larvin DF 80 Laser Rapax NeemAzal T/S Kontrol Letal 76.66a 66.66a a 83.33a 53.33a 56.66a 93.33a 93.33a 0.00a** 0.00a** Letal/ a 66.66a a 70a 43.33a 36.66a 83.33a 76.66a 0.00a** 0.00a** *: Aynı sütunda farklı harf olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) **: İstatistik analiz yapılamadı. 67

78 Ergin erkek parazitoitlerde Larvin DF 80, Laser, Rapax ve NeemAzal T/S nin uygulama dozlarının neden olduğu ölüm oranları arasındaki farkın, her bir sayım için (24, 48 ve 72 saat), istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir (df=4, F= 9.68, P= 0.002; df=4, F= 21.89, P= 0.000; df=4, F= 15.16, P= 0.000) (Çizelge 4.17). Çizelge 4.17 Ergin erkek parazitoitlerde farklı insektisitlerin uygulama dozunda 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) saat Ölüm oranı (%) Larvin DF 80 Laser Rapax NeemAzal T/S Kontrol 24saat 23.33bc 50.00a 16.66c 43.33ab 0.00c** 48saat 46.66b 73.33a 36.66b 70.00a 0.00c** 72saat 76.66ab 90.00a 53.33b 93.33a 0.00c** *: Aynı satırda farklı harf olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) **: İstatistik analiz yapılamadı. Ergin erkek parazitoitlerde Larvin DF 80, Laser, Rapax ve NeemAzal T/S nin uygulama dozu yarısının neden olduğu ölüm oranları arasındaki farkın, her bir sayım için (24, 48 ve 72 saat), istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir (df=4, F= 11.03, P= 0.001; df=4, F 10.41, P= 0.001; df=4, F= 51.34, P= 0.000) (Çizelge 4.18). Çizelge 4.18 Ergin erkek parazitoitlerde farklı insektisitlerin yarı uygulama dozunda 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) saat Ölüm oranı (%) Larvin DF80 Laser Rapax NeemAzal T/S Kontrol 24saat 16.66bc 30.00ab c a 0.00c** 48saat 43.33ab 60.00ab 30.00bc 70.00a 0.00c** 72saat 73.33a a 43.33b 83.33a 0.00c** *: Aynı sütunda farklı harf olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) **: İstatistik analiz yapılamadı. Ergin dişi parazitoitlerde Larvin DF 80, Laser, Rapax ve NeemAzal T/S nin uygulama dozlarının neden olduğu ölüm oranları arasındaki farkın, her bir sayım için (24, 48 ve 72 saat), istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir (df=4, F= 5.85, P=0.011; df=4, F= 13.78, P= 0.000; df=4, F= 37.54, P= 0.000) (Çizelge 4.19). 68

79 Çizelge 4.19 Ergin dişi parazitoitlerde farklı insektisitlerin uygulama dozunda 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) saat Ölüm oranı (%) Larvin DF 80 Laser Rapax NeemAzal T/S Kontrol 24saat 30.00a 40.00a 20.00ab 43.33a 0.00b** 48saat 60.00ab 63.33ab 40.00b a 0.00c** 72saat 66.66bc 83.33ab 56.66c 93.33a 0.00d** *: Aynı sütunda farklı küçük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) **: İstatistik analiz yapılamadı Ergin dişi parazitoitlerde Larvin DF 80, Laser, Rapax ve Neem Azal T/S in uygulama dozu yarısının neden olduğu ölüm oranları arasındaki farkın, her bir sayım için (24, 48 ve 72 saat), istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir (df=4, F= 12.24, P= 0.001; df=4, F= 9.59, P= 0.002; df=4, F= 28.96, P= 0.000) (Çizelge 4.20). Çizelge 4.20 Ergin dişi parazitoitlerde farklı insektisitlerin yarı uygulama dozunda 24, 48 ve 72 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) saat Ölüm oranı (%) Larvin DF 80 Laser Rapax NeemAzal T/S Kontrol 24saat 26.66a 30.00a 6.66b a 0.00b** 48saat 43.33ab 56.66ab 26.66bc a 0.00c** 72saat 66.66a 70.00a 36.66b 76.66a 0.00c** *: Aynı sütunda farklı küçük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) **: İstatistik analiz yapılamadı Farklı insektisit uygulamalarının ergin parazitoitlerde ölüm etkisi saat insektisite maruz bırakılan ergin parazitoitlerde ölüm oranı Yirmi dört saat farklı insektisitlere maruz bırakılan ergin erkek ve dişi parazitoit C. oculator un ölüm oranına etkisi çizelge 4.21 de gösterilmiştir. Ergin parazitoitlere Larvin DF 80 (Thiodicarb), Laser (Spinosad), Rapax (Bacillus thuringiensis) ve NeemAzal T/S8 (Azadirachtin) ın her biri için letal ve yarı letal doz uygulamaları ile elde edilen ölüm oranları, Rapax uygulaması hariç, kontrole göre önemli ölçüde farklı bulunmuştur (Larvin df= 2, F=20.98, P=0.002; df=2, F=50.95, P=0.000; df= 2, F=74.25, 69

80 P=0.000; Laser df=2, F=36.32, P=0.000; df=2, F=73.19, P=0.000; df=2, F=88.67, P=0.000; Rapax df=2, F=1.50, P=0.296; df=2, F=1.00, P=0.422; df=2, F=2.50, P=0.116; Nem Azal df=2, F= 73.19, P=0.000; df=2, F=172.38, P=0.000; df=2, F= , P=0.000) (Çizelge 4.21). Çizelge saat insektisite maruz bırakılan ergin parazitoitlerde ölüm oranı (%) İlaçlar Larvin DF 80 (Thiodicarb ) Laser (Spinosad) Rapax (Bacillus thuringiensis var kurstaki) NeemAzal T/S (Azadirachtin) Dozları Letal Letal/2 Ölüm Oranı (%) (en az- en fazla) a (3-4) 33.33a (2-4) 36.37a (3-4) 33.33a (3-4) 36.37a (3-4) 33.33a (2-4) Kontrol 0.00b 0.00b 0.00b Letal Letal/ a (4-6) a (4-5) 46.67a (4-5) 36.67a (3-4) 50.00a (4-6) 40.00a (3-5) Kontrol 0.00b 0.00b 0.00b Letal Letal/2 6.67a (0-1) 3.33a (0-1) 3.33a (0-1) 0.00a (0-0) 5.00a (0-1) 1.67a (0-1) Kontrol 0.00a 0.00a 0.00a Letal Letal/ a (3-5) a (3-4) a (5=5) 43.33a (4-5) a (3-5) a (3-5) Kontrol 0.00 b 0.00 b 0.00 b *: Her bir insektisit için aynı sütunda farklı harf olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) Dört farklı insektisitin uygulama dozu ile kullanımının ergin parazitoit C. oculator un yaşam süresine etkisi çizelge 4.22 de gösterilmiştir. Uygulamadan 24 saat sonra ölüm oranı bakımından yapılan sayımlarda, farklı ilaç uygulamaları arasında farkın önemli olduğu belirlenmiştir (df=4, F= 32.75, P=0.000; df=4, F=27.12, P=0.000; df= 4, F= 52.13, P=0.000). 70

81 Çizelge4.22 Farklı insektisitlerin ergin parazitoitlerde uygulama dozunda 24 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) 24 saat Ölüm oranı (%) Larvin DF 90 Laser Rapax NeemAzal T/S Kontrol 36.37a a 6.67b a 0.00 b 36.37a 46.67a 3.33b a 0.00b a 50.00a 5.00b a 0.00b *: Aynı satırda farklı küçük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) Dört farklı insektisitin uygulama dozu yarısı ile kullanımının ergin parazitoit C. oculator un yaşam süresine etkisi çizelge 4.23 de gösterilmiştir. Uygulamadan 24 saat sonra ölüm oranı bakımından yapılan sayımlarda, farklı ilaç uygulamaları arasında farkın önemli olduğu belirlenmiştir (df=4, F= 30.93, P=0.000; df=4, F=59.49, P=0.000; df=4, F= 91.59, P=0.000). Çizelge 4.23 Ergin erkek parazitoitlerde farklı insektisitlerin yarı uygulama dozunda 24 saat tutulmasının neden olduğu ölüm oranları (%) 24 saat Ölüm oranı (%) Larvin DF 90 Laser Rapax NeemAzal T/S Kontrol 33.33a a 3.33b a 0.00 b 33.33a 36.67a 0.00b 43.33a 0.00b a 40.00a 1.67b a 0.00b *: Aynı satırda farklı küçük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) Faklı insektisit uygulamalarında ergin erkek parazitoit C. oculator un yaşam süreleri Çizelge 4.24 de gösterilmiştir. Elde edilen verilere uygulanan varyans analizinde ergin erkek parazitoit C. oculator un yaşam sürelerini sadece Laser uygulaması kısalmıştır (Çizelge 4.24). 71

82 Faklı insektisit uygulamalarında ergin dişi parazitoit C. oculator un yaşam süreleri (Çizelge 4.24) de gösterilmiştir. Elde edilen verilere uygulanan varyans analizinde ergin dişi parazitoit C. oculator un yaşam sürelerini Laser, Rapax ve Neem Azal uygulamaları kısaltırken Larvin uygulaması etkilememiştir (Çizelge 4.24). Çizelge 4.24 Farklı insektisit uygulamalarının parazitoit yaşam süresine etkisi İlaçlar Dozları yaşam süresi (gün) Ort±St.hata (en az-en fazla) + Letal ±0.914a (6-22) n= ±0.719a (4-16) n= ±0.582a (4-22) n= Larvin DF 80 Laser Rapax Neem Azal T/S Letal/2 Kontrol Letal Letal/2 Kontrol Letal Letal/2 Kontrol Letal Letal/2 Kontrol 11.15±1.026a (5-23) n= 11.15±1.026a (3-25) n= ±0.959b (2-16) n= 8.00±0.804b (3-15) n= 11.60±1.007a (3-25) n= ±0.613a (5-14) n= ±1.044a (2-19) n= ±1.008a (3-25) n= ±0.735a (2-13) n= 9.684±0.784a (4-17) n= ±1.008a (3-25) n= ±0.922a (5-18) n= ±0.725a (7-22) n= ±0.829b (3-14) n= 8.632±0.795b (4-18) n= ±0.725a (7-22) n= ±0.701b (3-14) n= ±0.590b (3-15) n= ±0.725a (7-22) n= ±0.700b (3-12) n= 9.176±0.682b (4-14) n= ±0.725a (7-22) n= 0 *: Aynı sütunda farklı küçük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (Duncan, P 0.05) ±0.684a (5-23) n= ±0.622a (3-25) n= ±0.619b (2-16) n= 8.333±0.591b (3-18) n= ±0.622a (3-25) n= ±0.462b (3-14) n= ±0.592b (2-19) n= ±0.622a (3-25) n= ±0.515b (2-13) n= 9.444±0.517b (4-17) n= ±0.622a (3-25) n= 0 72

83 Faklı dört insektisit uygulama dozu ile kullanıldığında ergin erkek parazitoit C. oculator un yaşam sürelerine etkileri çizelge 4.25 de gösterilmiştir. Bu uygulamalardan elde edilen verilerle gerçekleştirilen istatistik analizinde ergin erkek parazitoit C. oculator un yaşam süreleri kontrole göre önemli bulunmamıştır (df=4, F=1.97, P=0.105). Elde edilen verilere uygulanan istatistik analizinde ise ergin dişi parazitoit C. oculator un yaşam süreleri kontrole göre önemli bulunmuştur (df=4, F= 8.44, P=0.00). Ergin erkek ve dişiler birlikte ele alınarak yapılan istatistik analizinde parazitoitin yaşam süresi yine kontrole göre önemli bulunmuştur (df=4, F , P=0.00) (Çizelge 4.25). Çizelge 4.25 Farklı insektisitlerin uygulama dozlarının parazitoit yaşam süresine etkisi İlaçlar yaşam süresi (gün) Ort±St.hata (en az-en fazla) + Larvin DF ±0.914a (6-22) n= ±0.719ab (4-16) n= ±0.582ab (4-22) n= Laser Rapax NeemAzal T/S Kontrol 8.500±0.959a (2-16) n= 9.050±0.613a (5-14) n= ±0.735a (2-13) n= ±1.008a (3-25) n= ±0.829b (3-14) n= 9.286±0.701b (3-14) n= ±0.700b (3-12) n= ±0.725a (7-22) n= ±0.619b (2-16) n= ±0.462b (3-14) n= ±0.515b (2-13) n= ±0.622a (3-25) n= 0 *: Aynı sütunda farklı küçük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (DUNCAN, P 0.05) Faklı dört insektisit uygulama dozu yarısı ile kullanıldığında ergin erkek parazitoit C. oculator un yaşam sürelerine etkileri çizelge 4.26 de gösterilmiştir. Elde edilen verilere uygulanan istatistik analizinde ergin erkek parazitoit C. oculator un yaşam süreleri kontrole göre önemli bulunmamıştır (df=2, F= 1.90, P= 0.116). Elde edilen verilere uygulanan istatistik analizinde ise ergin dişi parazitoit C. oculator un yaşam süreleri kontrole göre önemli bulunmuştur (df=2, F= 6.02, P=0.00). Ergin erkek ve dişiler birlikte ele alınarak yapılan istatistik analizinde parazitoitin yaşam süresi yine kontrole göre önemli bulunmuştur (df=2, F 83.89, P=0.00) (Çizelge 4.26). 73

84 Çizelge 4.26 Farklı insektisitlerin yarı uygulama dozlarının parazitoit yaşam süresine etkisi İlaçlar yaşam süresi (gün) Ort±St.hata (en az-en fazla) + Larvin DF ±1.026a (5-23) n= ±0.922ab (5-18) n= ±0.684ab (5-23) n= Laser Rapax NeemAzal T/S Kontrol 8.00±0.804a (3-15) n= ±1.044a (2-19) n= ±0.784a (4-17) n= ±1.008a (3-25) n= ±0.795b (4-18) n= 9.417±0.590b (3-15) n= ±0.682b (4-14) n= ±0.725a (7-22) n= ±0.591b (3-18) n= 9.957±0.592ab (2-19) n= ±0.517b (4-17) n= ±0.622a (3-25) n= 0 *: Aynı sütunda farklı küçük harfi olan ortalamalar arasındaki farklar önemlidir (DUNCAN, P 0.05) Farklı insektisitlerin Helicoverpa armigera larvalarındaki Chelonus oculator a akut toksisitesi Farklı insektisitlerin uygulama dozu ve uygulama dozu yarısıyla hazırlanan yapay besin denemelerinde parazitlenmiş H. armigera larvalarından yeterli parazitoit çıkışı olmadığı için istatistik analizi yapılamamıştır. Çıkış oranı, gelişme süresi, yaşam süresi, ergin ağırlıkları ve eşey faktörü ile ilgili veriler Çizelge de gösterilmiştir. 74

85 Çizelge 4.27 Üçüncü larva döneminde ilaçlanmış yapay besinle beslenen Helicoverpa armigera dan Chelonus oculator un çıkış oranı ilaç doz Çıkış Oranı (%) Larvin DF 80 90gr/da - 45gr/da - Laser (Spinosad) 12.5ml/da 3.33 n=1 6.25ml/da 3.33 n=1 Rapax 300ml/100lt - 150ml/100lt - NeemAzal T/S 300ml/da - 150ml/da 3.33 n=1 Kontrol Saf su n=11 Çizelge 4.28 Üçüncü larva döneminde ilaçlanmış yapay besinle beslenen Helicoverpa armigera da Chelonus oculator un gelişme süresi Ort±St.hata (gün) ilaç doz + Larvin DF 80 90gr/da gr/da Laser (Spinosad) 12.5ml/da 29±0.0 n= ml/da 31±0.0 n= 1-29±0.0 n= 1-31±0.0 n= 1 Rapax 300ml/100lt ml/100lt NeemAzal T/S 300ml/da ml/da 28±0.0 n= 1 Kontrol Saf su 29±1.93 n= 8-28±0.0 n= ±1.53 n= ±1.92 n= 11 75

86 Çizelge 4.29 Üçüncü larva döneminde ilaçlanmış yapay besinle beslenen Helicoverpa armigera dan çıkış yapan Chelonus oculator un yaşam süresi Ort±St.hata (gün) ilaç doz + Larvin DF 80 90gr/da gr/da Laser (Spinosad) 12.5ml/da 5±0.0 n= ml/da 9±0.0 n= 1-5±0.0 n= 1-9±0.0 n= 1 Rapax 300ml/100lt ml/100lt NeemAzal T/S 300ml/da ml/da 11±0.0 n= 1 Kontrol Saf su 14±1.5 n= 8-11±0.0 n= 1 14±2.5 n= 3 14±1.2 n= 11 Çizelge 4.30 Üçüncü larva döneminde ilaçlanmış yapay besinle beslenen Helicoverpa armigera dan çıkış yapan Chelonus oculator un ergin ağırlıkları Ort±St.hata (mg) ilaç doz + Larvin DF 80 90gr/da gr/da Laser (Spinosad) 12.5ml/da 1.81±0.0 n= ml/da 191±0.0 n= ±0.0 n= 1-191±0.0 n= 1 Rapax 300ml/100lt ml/100lt NeemAzal T/S 300ml/da ml/da 1.87±0.0 n= 1 Kontrol Saf su 1.95±0.04 n= ±0.0 n= ±0.06 n= ±0.03 n= 11 76

87 Çizelge 4.31 Üçüncü larva döneminde ilaçlanmış yapay besinle beslenen Helicoverpa armigera dan çıkış yapan Chelonus oculator un eşey faktörü ilaç doz Çıkış yapan birey sayıları (adet) Eşey faktörü Erkek Larvin DF 80* 90gr/da gr/da Laser (Spinosad)* 12.5ml/da ml/da Rapax* 300ml/100lt ml/100lt NeemAzal T/S* 300ml/da Dişli 150ml/da Kontrol Saf su *Yeteri çıkış olmadığı için eşey faktörü hesaplanamamıştır Farklı insektisit uygulamalarında hava akışlı Y tüp olfaktometrede seçim testi Seçim testinde her bir uygulamada parazitoitlerin ilaca ve temiz havaya yönelimleri arasındaki fark Z testi kullanılarak araştırılmıştır. Parazitoit Chelonus oculator ile yapılan Y tüp olfaktometre seçim testinde elde edilen sonuçlar şekil 4.1 de verilmiştir. Olfaktometrenin her iki kolundan temiz hava (T.H.) verildiği durumda yönelimin tesadüfi olarak gerçekleştiği belirlenmiştir (P=1.00). Bu kalibrasyon yapıldıktan sonra, Y-tüp olfaktometrenin bir kolundan temiz hava, diğer kolundan Neem in uygulama dozu yarısı kullanıldığında tercih edilmeme oranının %63.33 olduğu ve kontrol grubu ile uygulama arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir (P=0.000). Y-tüp olfaktometrenin bir kolundan temiz hava diğer kolundan Neem uygulama dozu verildiği durumda tercih edilmeme oranının %73.33 olduğu ve kontrol grubu ile arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir (P= 0.000). Rapax uygulamasında, uygulama dozunun yarısı kullanıldığında tercih edilmeme oranının %60 olduğu ve kontrol grubu ile uygulama arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir (P=0.001). Ancak Rapax ın uygulama dozunda tercih edilmeme oranının %50 olduğu ve kontrol grubu ile uygulama arasındaki farkın istatistiki bir fark olmadığı belirlenmiştir (P=1.00). 77

88 Laser uygulamasında, uygulama dozunun yarısı kullanıldığında tercih edilmeme oranının %60 olduğu ve kontrol grubu ile uygulama arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir (P=0.001). Laser in uygulama dozun kullanıldığında tercih edilmeme oranının %56.67 olduğu ve kontrol grubu ile uygulama arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir (P=0.024). Larvin uygulamasında, uygulama dozunun yarısı kullanıldığında tercih edilmeme oranının %53.33 olduğu ve kontrol grubuna göre istatistiki bir farkın olmadığı belirlenmiştir (P=0.273). Ancak Larvin uygulamasının tam dozu kullanıldığında tercih edilmeme oranının %63.33 olduğu ve kontrol grubu ile uygulama arasındaki farkın istatistiki olarak önemli olduğu belirlenmiştir (P=0.00). Şekil 4.1 Chelonus oculator un hava akışlı Y tüp olfaktometrede seçim testi sonuçları (TH: Temiz hava) 78

ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ KOORDİNATÖRLÜĞÜNE

ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ KOORDİNATÖRLÜĞÜNE ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ KOORDİNATÖRLÜĞÜNE Proje Türü Proje No Proje Yöneticisi Proje Konusu :Araştırma Projesi : 12B4347001 :Prof. Dr. Cem Özkan : Yumurta-larva

Detaylı

RAPOR FORMATI I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri Biyorasyonel İnsektisitlerin Bazı Lepidoptera Türleri Üzerine Etkileri Özet Bu çalışmada

RAPOR FORMATI I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri Biyorasyonel İnsektisitlerin Bazı Lepidoptera Türleri Üzerine Etkileri Özet Bu çalışmada ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU Proje Başlığı Biyorasyonel İnsektisitlerin Bazı Lepidoptera Türleri Üzerine Etkileri Proje Yürütücüsünün İsmi Prof. Dr. Cem ÖZKAN Yardımcı Araştırmacıların

Detaylı

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ *

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ * Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:8 Cilt17-3 FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ * The Effect Of

Detaylı

Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR PAMUK ENTEGRE MÜCADELEDE BİYOTEKNİK YÖNTEMLER Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR Entegre Mücadelede Biyoteknik Mücadele Yöntemleri İlaçların yaygın ve

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Adı-Soyadı : Miray DURLU KÜLBAŞ. Doğum Yeri : Beyoğlu-İstanbul. Doğum Tarihi : 11.08.1988. Medeni Hali : Evli. Yabancı Dili : İngilizce

ÖZGEÇMİŞ. Adı-Soyadı : Miray DURLU KÜLBAŞ. Doğum Yeri : Beyoğlu-İstanbul. Doğum Tarihi : 11.08.1988. Medeni Hali : Evli. Yabancı Dili : İngilizce ÖZGEÇMİŞ Adı-Soyadı : Miray DURLU KÜLBAŞ Doğum Yeri : Beyoğlu-İstanbul Doğum Tarihi : 11.08.1988 Medeni Hali : Evli Yabancı Dili : İngilizce Göreve Başlama Tarihi: 15 Aralık 2011 Eğitim Durumu (Kurum ve

Detaylı

III: Hafta Pamuk ve Patates agroekosistemi Lepidoptera zararlılarının tanıtımı, biyo-ekolojileri, savaşım yöntemleri

III: Hafta Pamuk ve Patates agroekosistemi Lepidoptera zararlılarının tanıtımı, biyo-ekolojileri, savaşım yöntemleri III: Hafta Pamuk ve Patates agroekosistemi Lepidoptera zararlılarının tanıtımı, biyo-ekolojileri, savaşım yöntemleri PAMUK ZARARLILARI PAMUK ZARARLILARI Şube : Arthropoda Sınıf: Hexapoda Thysanoptera Thiripidae

Detaylı

BİYOLOJİK MÜCADELE. Kültür bitkilerinde zararlı organizmalarakarşı doğal düşmanlarının insan katkısıyla kullanılmasıdır.

BİYOLOJİK MÜCADELE. Kültür bitkilerinde zararlı organizmalarakarşı doğal düşmanlarının insan katkısıyla kullanılmasıdır. BİYOLOJİK MÜCADELE Kültür bitkilerinde zararlı organizmalarakarşı doğal düşmanlarının insan katkısıyla kullanılmasıdır. Doğada varolan canlı baskı unsurlarının zararlı popülasyonları üzerindeki etkinliğinin

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ CHELONUS OCULATOR PANZER (HYMENOPTERA: BRACONIDAE) İLE KONUKÇULARI SPODOPTERA LITTORALIS (BOISDUVAL) VE EPHESTIA KUEHNIELLA ZELLER ARASINDAKİ BİYOLOJİK

Detaylı

BİYOLOJİK MÜCADELE. Dr. Bilgin GÜVEN

BİYOLOJİK MÜCADELE. Dr. Bilgin GÜVEN BİYOLOJİK MÜCADELE Dr. Bilgin GÜVEN Biyolojik mücadele nedir? Biyolojik mücadele : Zararlıların populasyon yoğunluğunu azaltmak için faydalıların insan tarafından kullanılmasıdır zararlı yönetiminde başarılı

Detaylı

BİYOLOJİK SAVAŞ. Kültür bitkilerinde zararlı organizmalara karşı doğal düşmanlarının kullanılmasıdır.

BİYOLOJİK SAVAŞ. Kültür bitkilerinde zararlı organizmalara karşı doğal düşmanlarının kullanılmasıdır. BİYOLOJİK SAVAŞ Kültür bitkilerinde zararlı organizmalara karşı doğal düşmanlarının kullanılmasıdır. TARİHÇESİ İlk olarak 1200 li yıllarda Çin de turunçgil ağaçlarında Oecophylla smaragdina isimli karınca

Detaylı

Bracon hebetor (Say) (Hymenoptera: Braconidae) erginlerinde konukçu türünün ve besin tipinin ömür uzunluğuna etkisi

Bracon hebetor (Say) (Hymenoptera: Braconidae) erginlerinde konukçu türünün ve besin tipinin ömür uzunluğuna etkisi Türk. entomol. derg., 2004, 28 (4): 275-282 ISSN 1010-6960 Bracon hebetor (Say) (Hymenoptera: Braconidae) erginlerinde konukçu türünün ve besin tipinin ömür uzunluğuna etkisi Eylem AKMAN GÜNDÜZ** Adem

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ PARAZİTOİT BRACON HEBETOR SAY. (HYMENOPTERA : BRACONIDAE) İLE KONUKÇULARI PLODIA INTERPUNCTELLA HUBNER (LEPIDOPTERA : PYRALIDAE) VE EPHESTIA KUEHNIELLA

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ KOİNOBİONT LARVA PARAZİTOİTİ VENTURIA CANESCENS GRAV. (HYMENOPTERA: ICHNEUMONIDAE) İLE CADRA CAUTELLA WALKER (LEPIDOPTERA: PYRALIDAE) ARASINDA

Detaylı

ÖZET Doktora Tezi BAZI BİTKİSEL KÖKENLİ EKSTRAKT VE İNSEKTİSİTLERİN CHELONUS OCULATOR PANZER (HYMENOPTERA: BRACONIDAE), BRACON HEBETOR SAY (HYMENOPTER

ÖZET Doktora Tezi BAZI BİTKİSEL KÖKENLİ EKSTRAKT VE İNSEKTİSİTLERİN CHELONUS OCULATOR PANZER (HYMENOPTERA: BRACONIDAE), BRACON HEBETOR SAY (HYMENOPTER ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ BAZI BİTKİSEL KÖKENLİ EKSTRAKT VE İNSEKTİSİTLERİN CHELONUS OCULATOR PANZER (HYMENOPTERA: BRACONIDAE), BRACON HEBETOR SAY (HYMENOPTERA: BRACONIDAE),

Detaylı

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI 1. GİRİŞ Kimyasalların zirai mücadele ve bitki gelişiminde yaygın olarak kullanımı insan ve çevre sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle tarımsal zararlı ve hastalık etmenlerine karşı uygulanabilir

Detaylı

Böcekler ile savaşım 2

Böcekler ile savaşım 2 Böcekler ile savaşım 2 2. Biyolojik savaşım Doğal düşmanlar( predatörler, parazitoidler, mikrobiyal etmenler vb.) kullanılarak, hastalık ve zararlı popülasyonlarının baskı altına alınmasıdır. BİYOLOJİK

Detaylı

PAMUK TARIMINDA ZARARLILAR

PAMUK TARIMINDA ZARARLILAR PAMUK TARIMINDA ZARARLILAR Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR Konu Başlıkları Bölgelere Göre Pamuk Ekim Alanları ve Üretim Miktarı Türkiye de Pamuk Ekim

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ ve YAYINLAR LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ ve YAYINLAR LİSTESİ 1.GENEL ÖZGEÇMİŞ ve YAYINLAR LİSTESİ DÜZENLEME TARİHİ: 13.01.2016 ADI SOYADI: Mehmet MAMAY SİCİL NO: 4096 DOĞUM TARİHİ VE YERİ: 02.04.1978-Viranşehir/ ŞANLIURFA YAZIŞMA ADRESİ: Narlıkuyu Mah. 1049. Sok.

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Çalıştığı Kurum : Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü

ÖZGEÇMİŞ. Çalıştığı Kurum : Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Cem Özkan Doğum Tarihi : 07.05.1965 Unvanı : Prof. Dr. Çalıştığı Kurum : Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Akademik Unvanlar Araştırma Görevlisi Tarihi: 1990-2010

Detaylı

Sıvı azotta depolanmış Ephestia kuehniella Zeller yumurtalarını kullanarak Trichogramma pintoi Voegele nin kitle üretimi 1

Sıvı azotta depolanmış Ephestia kuehniella Zeller yumurtalarını kullanarak Trichogramma pintoi Voegele nin kitle üretimi 1 Sıvı azotta depolanmış Ephestia kuehniella Zeller yumurtalarını kullanarak Trichogramma pintoi Voegele nin kitle üretimi 1 Nihal ÖZDER 1 Esra TAYAT*,1 1 Namık Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki

Detaylı

Önceden Tahmin ve Erken Uyarı

Önceden Tahmin ve Erken Uyarı Önceden Tahmin ve Erken Uyarı Hava sıcaklığı Nem Rüzgar hızı ve yönü Güneş şiddeti Yağmur miktarı Toprak nemi sıcaklığı Yaprak ıslaklığı Zamanında doğru ilaçlama Ürün ve çevrenin korunması Gereksiz ilaçlamalar

Detaylı

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta Tuta absoluta Bu nesne Türkiye Tarımsal Öğrenme Nesneleri Deposu kullan-destekle kategorisinden bir öğrenme nesnesidir. Kullan-Destekle nesneleri bilimsel çalışmalarda kaynak gösterilerek kullanmak istisna

Detaylı

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK Cheilomenes propinqua (Mulstant) (COLEOPTERA:COCCINELLIDAE) NIN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ*

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK Cheilomenes propinqua (Mulstant) (COLEOPTERA:COCCINELLIDAE) NIN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ* Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:8 Cilt17-3 FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK Cheilomenes propinqua (Mulstant) (COLEOPTERA:COCCINELLIDAE) NIN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ* The Effect

Detaylı

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı)

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı) Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı Zararlı Organizma Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı) Sınıf: Insecta Takım: Hymenoptera Familya:Cynipidae Tanımı Konukçuları Zarar

Detaylı

Besin Durumunun Helicoverpa armigera (Hüb.) (Lepidoptera: Noctuidae) Üzerinde Yetiştirilen Hyposoter didymator

Besin Durumunun Helicoverpa armigera (Hüb.) (Lepidoptera: Noctuidae) Üzerinde Yetiştirilen Hyposoter didymator Besin Durumunun Helicoverpa armigera (Hüb.) (Lepidoptera: Noctuidae) Üzerinde Yetiştirilen Hyposoter didymator (Thun.) (Hymenoptera: Ichneumonidae) Erginlerinin Laboratuvar Koşullarında Yaşam Süresine

Detaylı

Yafes YILDIZ, Azize TOPER KAYGIN 1 ÖZET

Yafes YILDIZ, Azize TOPER KAYGIN 1 ÖZET III. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi 20-22 Mayıs 2010 Cilt: IV Sayfa: 1327-1335 BARTIN DA Sinapis arvensis L. (YABANİ HARDAL) ÜZERİNDE ZARAR YAPAN Pieris brassicae (LINNAEUS, 1758) (LEPIDOPTERA, PIERIDAE)

Detaylı

Pimpla turionellae (Linnaeus,1758) (Hymenoptera: Ichneumonidae) DA BAĞIL NEMİN YUMURTA VERİMİ, AÇILIMI VE LARVAL GELİŞİM SÜRESİNE ETKİSİ

Pimpla turionellae (Linnaeus,1758) (Hymenoptera: Ichneumonidae) DA BAĞIL NEMİN YUMURTA VERİMİ, AÇILIMI VE LARVAL GELİŞİM SÜRESİNE ETKİSİ SDÜ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FEN DERGİSİ (E-DERGİ). 2007, 2(2), 146-151 Pimpla turionellae (Linnaeus,1758) (Hymenoptera: Ichneumonidae) DA BAĞIL NEMİN YUMURTA VERİMİ, AÇILIMI VE LARVAL GELİŞİM SÜRESİNE ETKİSİ

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİN

Detaylı

Pamuk Zararlılarına Karşı Savaş Yöntemlerinin Uygulanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Ana Konular

Pamuk Zararlılarına Karşı Savaş Yöntemlerinin Uygulanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Ana Konular Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2004, 41 (1):191-200 ISSN 1018-8851 Pamuk Zararlılarına Karşı Savaş Yöntemlerinin Uygulanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Ana Konular Yusuf KARSAVURAN 1 Summary Main Topics

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ ve YAYINLAR LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ ve YAYINLAR LİSTESİ 1.GENEL ÖZGEÇMİŞ ve YAYINLAR LİSTESİ DÜZENLEME TARİİ: 25.01.2016 ADI SOYADI: Mehmet MAMAY SİCİL NO: 4096 DOĞUM YERİ: Viranşehir / ŞANLIURFA YAZIŞMA ADRESİ: arran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma

Detaylı

FARKLI AZADİRACHTİN ORANLARININ Pimpla turionellae L. ERGİNLERİNDE YAŞAM SÜRESİNE ETKİLERİ 1

FARKLI AZADİRACHTİN ORANLARININ Pimpla turionellae L. ERGİNLERİNDE YAŞAM SÜRESİNE ETKİLERİ 1 FARKLI AZADİRACHTİN ORANLARININ Pimpla turionellae L. ERGİNLERİNDE YAŞAM SÜRESİNE ETKİLERİ 1 The Effects Of Azadirachtin On The Life Span Of Pimpla turionellae L. Adult. Süheyla İNKAYA Biyoloji Anabilim

Detaylı

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3 ÇUKUROVA DA YAPRAKPİRELERİNİN [ASSYMETRESCA DECEDENS (PAOLI) VE EMPOASCA DECIPIENS PAOLI.(HOMOPTERA:CICADELLIDAE)] PAMUK BİTKİSİNDEKİ POPULASYON DEĞİŞİMLERİ* The Population Fluctuations of Leafhoppers

Detaylı

DOĞAL DÜŞMANLAR YARARLI BÖCEKLER

DOĞAL DÜŞMANLAR YARARLI BÖCEKLER DOĞAL DÜŞMANLAR YARARLI BÖCEKLER 1. UĞUR BÖCEĞİ (COCCİNELLİDAE) Uğur böceği (Coccinellidae), çok yaygın olarak görülen, kırmızı kanatlı bir böcektir. Uç uç böceği de denir. Tropiklerde mavi ve yeşil renklerine

Detaylı

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. ALTIN KELEBEK Euproctis chrysorrhoea L (Lepidoptera: Lymantriidae)

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. ALTIN KELEBEK Euproctis chrysorrhoea L (Lepidoptera: Lymantriidae) 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI ALTIN KELEBEK Euproctis chrysorrhoea L (Lepidoptera: Lymantriidae) Dişinin abdomeni gayet iri olup, ucundaki sarı renkli kıl demeti nedeniyle, bu zararlıya Altın kelebek ismi verilmiştir

Detaylı

SOĞUKTA DEPOLAMANIN FARKLI KONUKÇULARDA YETİŞEN Trichogramma evanescens Westwood (HYM: TRICHOGRAMMATIDAE) in FARKLI EVRELERİ ÜZERİNE ETKİLERİ ÖZET

SOĞUKTA DEPOLAMANIN FARKLI KONUKÇULARDA YETİŞEN Trichogramma evanescens Westwood (HYM: TRICHOGRAMMATIDAE) in FARKLI EVRELERİ ÜZERİNE ETKİLERİ ÖZET Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 3 (1-) 3-3 (7) http://fbe.erciyes.edu.tr/ ISSN 11-35 SOĞUKTA DEPOLAMANIN FARKLI KONUKÇULARDA YETİŞEN Trichogramma evanescens Westwood (HYM: TRICHOGRAMMATIDAE)

Detaylı

Isı, bir böceğin gelişme süresi ve canlı kalma oranlarını etkiler. Belirli sınırlar içinde sıcaklığın artışı gelişme süresini kısaltır.

Isı, bir böceğin gelişme süresi ve canlı kalma oranlarını etkiler. Belirli sınırlar içinde sıcaklığın artışı gelişme süresini kısaltır. BÖCEK ÖKOLOJİSİ BÖCEK ÖKOLOJİSİ Ökoloji, "Organizmaların yaşama yerlerinde incelenmesi"dir. Ökoloji, genel olarak, "Organizma veya organizma gruplarının, çevreleri ile karşılıklı etkileşimlerinin araştırmasından

Detaylı

BİYOLOJİK MÜCADELE NEDİR

BİYOLOJİK MÜCADELE NEDİR BİYOLOJİK MÜCADELE NEDİR Yük. Zir. Müh. Mehmet KARACAOĞLU Yük. Zir. Müh. Ferda YARPUZLU Yük. Zir. Müh. Mustafa PORTAKALDALI Adana Biyolojik Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Bilinen hayvansal kaynaklı

Detaylı

Gel i ş Tarihi:

Gel i ş Tarihi: TARIM BILIMLERI DERGISI 2001,7 (2), 120-125 Farkl ı S ıcakl ı klar ı n Yumurta Parazitoiti Trichogramma turkeiensis Kostadinov ve T. embryophagum (Hartig) (Hymenoptera: Trichogrammatidae)'un Biyolojik

Detaylı

Uzm. Sedat EREN Mayıs-2017 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

Uzm. Sedat EREN Mayıs-2017 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR ENTEGRE MÜCADELEDE BİYOTEKNİK YÖNTEMLER Uzm. Sedat EREN Mayıs-2017 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR Entegre Mücadelede Biyoteknik Mücadele Yöntemleri İlaçların yaygın ve bazen de

Detaylı

PUPA TİPLERİ. Serbest Pupa Mumya Pupa Fıçı pupa

PUPA TİPLERİ. Serbest Pupa Mumya Pupa Fıçı pupa PUPA TİPLERİ Pupa evresinde iç organların kaynaşması ve larvaya ait bazı organların yok olup, bunların yerine ergine özgü olanların meydana gelmesine Histoliz (Histolysis) denir. Pupa Tipleri: Serbest

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Çağla İrem ÖZNERGİZ FARKLI BESİN ORTAMLARINDA YETİŞTİRİLEN Galleria mellonella (Linnaeus) (Lepidoptera: Pyralidae) PUPALARININ, Pimpla turionellae

Detaylı

ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ FARKLI BESİN ORTAMLARINDA YETİŞTİRİLEN DEĞİŞİK KONUKÇULARDA KOİNOBİONT PARAZİTOİT VENTURIA CANESCENS (HYM.: ICHNEUMONIDAE) NİN

ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ FARKLI BESİN ORTAMLARINDA YETİŞTİRİLEN DEĞİŞİK KONUKÇULARDA KOİNOBİONT PARAZİTOİT VENTURIA CANESCENS (HYM.: ICHNEUMONIDAE) NİN ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ FARKLI BESİN ORTAMLARINDA YETİŞTİRİLEN DEĞİŞİK KONUKÇULARDA KOİNOBİONT PARAZİTOİT VENTURIA CANESCENS (HYM.: ICHNEUMONIDAE) NİN GELİŞİMİ NİLÜFER

Detaylı

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile uygulanan kültürel önlemlerden biri de tarım ilacı uygulamalarıdır.

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ Yeliz GÜNAYDIN TAŞINMAZ GELİŞTİRME ANABİLİM DALI ANKARA 2012 Her hakkı saklıdır ÖZET Dönem Projesi

Detaylı

Trichogrammatidae (Yumurta Parazitoitleri)

Trichogrammatidae (Yumurta Parazitoitleri) Trichogrammatidae (Yumurta Parazitoitleri) Sevcan ÖZTEMİZ 1, Fahriye SÜMER ERCAN 2 Trichogrammatidae familyası, ekonomik önemi olan çeşitli böceklerin yumurtalarını parazitleyen küçük parazitik arıların

Detaylı

Fevzi UÇKAN, Adem GÜLEL* Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü 10100 Balıkesir. Biyoloji Bölümü Samsun

Fevzi UÇKAN, Adem GÜLEL* Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü 10100 Balıkesir. Biyoloji Bölümü Samsun BAÜ Fen Bil. Enst. Derg. (1999). 1 (1) APANTELES GALLERİAE WİLKİNSON (HYM; BRACONİDAE) UN VERİM VE EŞEY ORANINA PARAZİTOİT-DİŞİ EŞDEĞERİ KONAK SAYISINDAKİ ARTIŞIN ETKİLERİ Fevzi UÇKAN, Adem GÜLEL* Balıkesir

Detaylı

Yumurta Parazitoidi Trichogramma evanescens Westwood (Hymenoptera: Trichogrammatidae) in Farklı Biyolojik Dönemleri Üzerine Ultraviyole nin Etkisi

Yumurta Parazitoidi Trichogramma evanescens Westwood (Hymenoptera: Trichogrammatidae) in Farklı Biyolojik Dönemleri Üzerine Ultraviyole nin Etkisi U. Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2007, Cilt 21, Sayı 2, 49-56 (Journal of Agricultural Faculty of Uludag University) Yumurta Parazitoidi Trichogramma evanescens Westwood (Hymenoptera: Trichogrammatidae)

Detaylı

İnsanlara ve hayvanlara hastalık taşıyarak sağlığı tehdit edenler, kültür bitkilerinde ürün kayıplarına neden olanlar, orman ve süs bitkilerine zarar

İnsanlara ve hayvanlara hastalık taşıyarak sağlığı tehdit edenler, kültür bitkilerinde ürün kayıplarına neden olanlar, orman ve süs bitkilerine zarar İnsanlara ve hayvanlara hastalık taşıyarak sağlığı tehdit edenler, kültür bitkilerinde ürün kayıplarına neden olanlar, orman ve süs bitkilerine zarar verenler ile kentsel yaşamda sorun yaratanlar zararlı

Detaylı

KİŞİSEL BİLGİLER. Akademik Birim/ Mezuniyet Yılı Bitki Koruma Bölümü/ Entomoloji-(2013- ) Yüksek Lisans

KİŞİSEL BİLGİLER. Akademik Birim/ Mezuniyet Yılı Bitki Koruma Bölümü/ Entomoloji-(2013- ) Yüksek Lisans KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı Yeşim ŞAHİN Unvan Ziraat Yüksek Mühendisi Telefon 90-322 3340055/159 E-mail yesimsahin7@gmail.com Doğum Tarihi-Yeri 1986-Bursa EĞİTİM BİLGİLERİ Doktora Çukurova Üniversitesi

Detaylı

12/24/2015 MEYVE VE TOHUMU YENEN SEBZE ZARARLILARI DOMATES ZARARLILARI

12/24/2015 MEYVE VE TOHUMU YENEN SEBZE ZARARLILARI DOMATES ZARARLILARI MEYVE VE TOHUMU YENEN SEBZE ZARARLILARI Takım: Tylenchida Familya: Meloidogynidae Tür: Meloidogyne spp. (Kök ur nematodları) DOMATES ZARARLILARI Dişi Erkek Erkek bireyler uzun ipliksi bir yapıda ve 1.0-1.4

Detaylı

Celalettin GÖZÜAÇIK 2 Abdurrahman YİĞİT 3

Celalettin GÖZÜAÇIK 2 Abdurrahman YİĞİT 3 Türk. biyo. müc. derg., 212, 3 (2): 145-156 ISSN 2146-35 Orijinal araştırma (Original article) Süne, Eurygaster integriceps Puton (Hemiptera: Scutelleridae) yumurta parazitoiti, Trissolcus semistriatus

Detaylı

Anthocoris nemoralis (F.) (Heteroptera: Anthocoridae) in üreme özelliklerine farklı avların etkisinin belirlenmesi

Anthocoris nemoralis (F.) (Heteroptera: Anthocoridae) in üreme özelliklerine farklı avların etkisinin belirlenmesi Türk. entomol. derg., 2006, 30 (1): 57-65 ISSN 1010-6960 Anthocoris nemoralis (F.) (Heteroptera: Anthocoridae) in üreme özelliklerine farklı avların etkisinin belirlenmesi Ertan YANIK * Summary Determination

Detaylı

Doç. Dr. Ertan YANIK

Doç. Dr. Ertan YANIK Doç. Dr. Ertan YANIK Doğum Yeri ve Tarihi: Kastamonu-1972 İletişim Bilgileri: Tel: 0 414 318 12 48 Faks: 0 414 318 36 82 e-mail: eyanik@harran.edu.tr Posta Adresi: Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Detaylı

Farklı Besinlerin Yeşilkurt, Helicoverpa armigera (Hübn.) (Lepidoptera:Noctuidae) nın Cinsiyet Oranı, Yumurta Verimi ve Ömrü Üzerine Etkileri

Farklı Besinlerin Yeşilkurt, Helicoverpa armigera (Hübn.) (Lepidoptera:Noctuidae) nın Cinsiyet Oranı, Yumurta Verimi ve Ömrü Üzerine Etkileri Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.),, ():-6 Geliş Tarihi :.4. Farklı Besinlerin Yeşilkurt, Helicoverpa armigera (Hübn.) (Lepidoptera:Noctuidae) nın Cinsiyet

Detaylı

Araştırma Makalesi/Article

Araştırma Makalesi/Article Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.), 2008, 18(2): 83-90 Araştırma Makalesi/Article Geliş Tarihi: 15.10.2007 Kabul Tarihi: 04.02.2008 Pamuk Beyazsineği,

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ Kamuran KAYA HATAY İLİNDE ÖNEMLİ YAZLIK VE KIŞLIK SEBZE ALANLARINDA BULUNAN ZARARLI LEPİDOPTER TÜRLERİ, POPULASYON YOĞUNLUKLARI VE PARAZİTOİTLERİ

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ ve YAYINLAR LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ ve YAYINLAR LİSTESİ 1.GENEL ÖZGEÇMİŞ ve YAYINLAR LİSTESİ DÜZENLEME TARİHİ: 05.10. ADI SOYADI: Mehmet MAMAY SİCİL NO: 4096 DOĞUM YERİ: Viranşehir / ŞANLIURFA YAZIŞMA ADRESİ: Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma

Detaylı

Böcekler. Tür sayısı: 8oo ooo Zararlı tür sayısı: Önemli hasar meydana getiren: 500

Böcekler. Tür sayısı: 8oo ooo Zararlı tür sayısı: Önemli hasar meydana getiren: 500 Böcekler Tür sayısı: 8oo ooo Zararlı tür sayısı: 10 000 Önemli hasar meydana getiren: 500 Üreme hızı Küçük hacim Uçabilme Dirençli türler Sıradışı bir örnek Bir domates bitkisinde 24 000 aphid Phyloloxera

Detaylı

ISPARTA YÖRESİNDE Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.: Thaumetopoeidae) NIN YUMURTA KOÇANLARI ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR.

ISPARTA YÖRESİNDE Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.: Thaumetopoeidae) NIN YUMURTA KOÇANLARI ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR. Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 1, Yıl: 2004, ISSN: 1302-7085, Sayfa: 1-11 ISPARTA YÖRESİNDE Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.: Thaumetopoeidae) NIN YUMURTA

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ PAMUK AGRO-EKOSİSTEMİNDE KULLANILAN BAZI PESTİSİTLERİN PARAZİTOİT CHELONUS OCULATOR PANZER (HYMENOPTERA:BRACONIDAE) ÜZERİNE OLAN BİYOLOJİK

Detaylı

Arboridia adanae (Dlabola, 1957) (Hemiptera: Cicadellidae) nin Öküzgözü Asma Çeşidindeki Zararının Belirlenmesi İnanç Özgen 1* Yusuf Karsavuran 2

Arboridia adanae (Dlabola, 1957) (Hemiptera: Cicadellidae) nin Öküzgözü Asma Çeşidindeki Zararının Belirlenmesi İnanç Özgen 1* Yusuf Karsavuran 2 Araştırma Makalesi Arboridia adanae (Dlabola, 1957) (Hemiptera: Cicadellidae) nin Öküzgözü Asma Çeşidindeki Zararının Belirlenmesi İnanç Özgen 1* Yusuf Karsavuran 2 1, Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Detaylı

Asetonun fasulye tohum böceği [Acanthoscelides obtectus Say (Coleoptera: Bruchidae)] erginlerine fumigant etkisi

Asetonun fasulye tohum böceği [Acanthoscelides obtectus Say (Coleoptera: Bruchidae)] erginlerine fumigant etkisi Türk. entomol. derg., 2009, 33 (1): 23-30 ISSN 1010-6960 Orijinal araştırma (Original article) Asetonun fasulye tohum böceği [Acanthoscelides obtectus Say (Coleoptera: Bruchidae)] erginlerine fumigant

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ Planococcus ficus (Signoret) un PARAZİTOİTLERİ Anagyrus pseudococci (Girault) (Hymenoptera: Encyrtidae) ve Leptomastix dactylopii Howard (Hymenoptera:

Detaylı

İki konukçu türün, larva ektoparazitoiti Bracon hebetor (Say, 1836) (Hymenoptera: Braconidae) da protein, lipit ve glikojen miktarlarına etkisi 1

İki konukçu türün, larva ektoparazitoiti Bracon hebetor (Say, 1836) (Hymenoptera: Braconidae) da protein, lipit ve glikojen miktarlarına etkisi 1 Turk. entomol. derg., 2008, 32 (1): 33-42 ISSN 1010-6960 Orijinal araştırma (Original article) İki konukçu türün, larva ektoparazitoiti Bracon hebetor (Say, 1836) (Hymenoptera: Braconidae) da protein,

Detaylı

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz.2015 - Ankara Ekin Kurdu (Zabrus Spp) Ergini Geniş bir baş ve fırlayan sırt kısmının görünüşünden

Detaylı

E. Takım: Lepidoptera. 1. Familya: Pyralidae 2. Familya: Galleriidae 3. Familya: Tineidae 4. Familya: Gelechiidae

E. Takım: Lepidoptera. 1. Familya: Pyralidae 2. Familya: Galleriidae 3. Familya: Tineidae 4. Familya: Gelechiidae E. Takım: Lepidoptera 1. Familya: Pyralidae 2. Familya: Galleriidae 3. Familya: Tineidae 4. Familya: Gelechiidae 1. Familya: Pyralidae a) Ephestia kuehniella (Zell.)(Değirmen güvesi) b) Ephestia elutella

Detaylı

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER 7-F Miray DAĞCI Ömür Mehmet KANDEMİR DANIŞMAN ÖĞRETMEN NİLÜFER DEMİR İZMİR - 2013 İÇİNDEKİLER 1. Projenin Amacı ve Hedefi.. 2 2. Afit

Detaylı

Bitki Zararlıları Zirai Mücadele Teknik Talimatları T A G E M. Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı

Bitki Zararlıları Zirai Mücadele Teknik Talimatları T A G E M. Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı I İÇİNDEKİLER ANTEPFISTIĞI SİYAH İÇKURDU Eurytoma plotnikovi (Nik.) (Hymenoptera: Eurytomidae)... 1 Sayfa No: ASPİRDE YAPRAKBİTLERİ Şeftali yaprakbiti [Myzus (Nectarosiphon) persicae (Sulzer)] Börülce

Detaylı

Mahmut İSLAMOĞLU 1 * Summary

Mahmut İSLAMOĞLU 1 * Summary Türk. entomol. derg., 2012, 36 (3): 391-399 ISSN 1010-6960 Orijinal araştırma (Original article) Gryon monspeliensis (Picard) (Hymenoptera: Scelionidae) in Süne (Eurygaster integriceps Put.) (Heteroptera:

Detaylı

Hatay İli Heterocera (Lepidoptera) Faunasına Katkılar

Hatay İli Heterocera (Lepidoptera) Faunasına Katkılar Hatay İli Heterocera (Lepidoptera) Faunasına Katkılar Erol ATAY * * Mustafa Kemal Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Antakya, Hatay, TÜRKİYE * Corresponding author: eatay@mku.edu.tr

Detaylı

BİYOTEKNİK YÖNTEMLER

BİYOTEKNİK YÖNTEMLER BİYOTEKNİK YÖNTEMLER Zararlıların biyolojisi, fizyolojisi ve davranışları üzerine etkili olan bazı yapay veya doğal maddeler kullanarak onların, yani zararlıların normal özellikleri bozulmak suretiyle

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİN

Detaylı

Türkiye de yeni bir sedir zararlısı Dichelia cedricola (Diakonoff) 1974 (Lep.: Tortricidae) nın biyolojisi, zararı ve doğal düşmanları

Türkiye de yeni bir sedir zararlısı Dichelia cedricola (Diakonoff) 1974 (Lep.: Tortricidae) nın biyolojisi, zararı ve doğal düşmanları Türkiye de yeni bir sedir zararlısı Dichelia cedricola (Diakonoff) 1974 (Lep.: Tortricidae) nın biyolojisi, zararı ve doğal düşmanları Mustafa AVCI 1 1 Süleyman Demirel Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

12/24/2015. Tanınması

12/24/2015. Tanınması Takım: Lepidoptera Familya: Pieridae Tür: Pieris brassicae L. (Lahana kelebeği) Lahana kelebeğinin vücut uzunluğu 20 mm, kanat açıklığı ise 50-60 mm'dir. Kanat rengi beyazdır. Erkek bireylerin üst kanatlarında

Detaylı

SICAKLIK AYNI TÜRÜN DİĞER BİREYLERİ YAĞMUR / NEM RAKİPLER BÖCEK POPÜLASYONU IŞIK BESİN RÜZGAR DOĞAL DÜŞMANLAR PESTİSİT

SICAKLIK AYNI TÜRÜN DİĞER BİREYLERİ YAĞMUR / NEM RAKİPLER BÖCEK POPÜLASYONU IŞIK BESİN RÜZGAR DOĞAL DÜŞMANLAR PESTİSİT BÖCEK ÖKOLOJİSİ BÖCEK ÖKOLOJİSİ Ökoloji, "Organizmaların yaşama yerlerinde incelenmesi"dir. Ökoloji, genel olarak, "Organizma veya organizma gruplarının, çevreleri ile karşılıklı etkileşimlerinin araştırmasından

Detaylı

İzmir (Bergama, Kınık) İli nde Sanayi Domatesi Üretim Alanlarında Görülen Zararlı Türlerin Yayılış ve Bulaşma Oranları Üzerinde Araştırmalar 3

İzmir (Bergama, Kınık) İli nde Sanayi Domatesi Üretim Alanlarında Görülen Zararlı Türlerin Yayılış ve Bulaşma Oranları Üzerinde Araştırmalar 3 Yıldıztekin ve Tuna Araştırma Makalesi (Research Article) Sumru ELTEZ 1 Yusuf KARSAVURAN 2 1 Ege Üniversitesi Bergama Meslek Yüksekokulu, 35700 Bergama, İzmir e-posta: sumru.eltez@ege.edu.tr 2 Ege Üniversitesi

Detaylı

ORGANİK TARIMDA TARIMSAL MÜCADELE İLKELERİ

ORGANİK TARIMDA TARIMSAL MÜCADELE İLKELERİ ORGANİK TARIMDA TARIMSAL MÜCADELE İLKELERİ HAZIRLAYANLAR: SEMRA DİKİLİ GÜLİZAR YILDIRIM Organik tarımda, tarımsal savaş, işletmede zararlıların yoğunluğunu azaltıcı veya bulaşmasını önleyici yada rekabet

Detaylı

NOHUT HASTALIKLARI VE ZARARLILARI

NOHUT HASTALIKLARI VE ZARARLILARI NOHUT HASTALIKLARI VE ZARARLILARI Antraknoz, nohut sineği ve yeşil kurt hakkında bilgiler verilecektir. Nohut antraknozu, Ascochyta rabiei adlı mantar tarafından meydana getirilen, Dr. Metin BABAOĞLU Ziraat

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

YAPRAKLARI YENEN SEBZE ZARARLILARI Takım: Tylenchida Familya: Heteroderidae Tür: Heterodera cruciferae Franklin (Lahana kist nematodu)

YAPRAKLARI YENEN SEBZE ZARARLILARI Takım: Tylenchida Familya: Heteroderidae Tür: Heterodera cruciferae Franklin (Lahana kist nematodu) YAPRAKLARI YENEN SEBZE ZARARLILARI Takım: Tylenchida Familya: Heteroderidae Tür: Heterodera cruciferae Franklin (Lahana kist nematodu) LAHANA, KARNABAHAR, TURP, SALGAM VE KIRMIZI PANCAR ZARARLILARI Heterodera

Detaylı

SÜNENĠN YUMURTA PARAZĠTOĠTĠ, TRISSOLCUS SEMISTRIATUS (NEES) (HYMENOPTERA: SCELIONIDAE) DA TÜR ĠÇĠ REKABET VE SÜPERPARAZĠTĠZM ÜZERĠNE ARAġTIRMALAR

SÜNENĠN YUMURTA PARAZĠTOĠTĠ, TRISSOLCUS SEMISTRIATUS (NEES) (HYMENOPTERA: SCELIONIDAE) DA TÜR ĠÇĠ REKABET VE SÜPERPARAZĠTĠZM ÜZERĠNE ARAġTIRMALAR T.C. NAMIK KEMAL ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ SÜNENĠN YUMURTA PARAZĠTOĠTĠ, TRISSOLCUS SEMISTRIATUS (NEES) (HYMENOPTERA: SCELIONIDAE) DA TÜR ĠÇĠ REKABET VE SÜPERPARAZĠTĠZM ÜZERĠNE

Detaylı

Troia (Çanakkale) Milli Park Alanında Polifag Zararlı Türlerle Entegre Mücadele Olanaklarının Araştırılması

Troia (Çanakkale) Milli Park Alanında Polifag Zararlı Türlerle Entegre Mücadele Olanaklarının Araştırılması Araştırma Makalesi/Research Article Troia (Çanakkale) Milli Park Alanında Polifag Zararlı Türlerle Entegre Mücadele Olanaklarının Araştırılması Ali Özpınar 1* Ali Kürşat Şahin 1 Burak Polat 1 Sakine Özpınar

Detaylı

Avcı akar Typhlodromips (Amblyseius) enab El- Badry (Acari: Phytoseiidae) ın farklı sıcaklıklarda biyolojilerinin belirlenmesi*

Avcı akar Typhlodromips (Amblyseius) enab El- Badry (Acari: Phytoseiidae) ın farklı sıcaklıklarda biyolojilerinin belirlenmesi* Türk. entomol. derg., 2007, 31 (2): 129-138 ISSN 1010-6960 Avcı akar Typhlodromips (Amblyseius) enab El- Badry (Acari: Phytoseiidae) ın farklı sıcaklıklarda biyolojilerinin belirlenmesi* Cemal KİBRİTÇİ**

Detaylı

BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE STRES

BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE STRES MAKALE BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE STRES Ercan KÜÇÜK - SUMAE Giriş Organizma seviyesinde stres ilk olarak insanlar dahil tüm memelilerin, uyarıcıların farklı oranlardaki uyarılarına genel tepkisi olarak (Selye,

Detaylı

HYMENOPTERA (Zarkanatlılar, Arılar)

HYMENOPTERA (Zarkanatlılar, Arılar) HYMENOPTERA (Zarkanatlılar, Arılar) HYMENOPTERA TAKIMI (Zarkanatlılar, Arılar) Ergin Vücut Yapısı 0.13-50 mm boyunda; baş iri ve hareketli; ağız ısırıcı-çiğneyici veya yalayıcı-emici. kanatlar zar gibi;

Detaylı

Kim.Müh. Saadet ODACI Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı

Kim.Müh. Saadet ODACI Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı Kim.Müh. Saadet ODACI Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Çevre Sağlığı Daire Başkanlığı 1 İnsektisitlere karşı direnç İnsektisitlere karşı direnç, zararlı bir türe karşı mücadelede kullanılan insektisitin etkinliğinde,

Detaylı

POPÜLASYON EKOLOJİSİ

POPÜLASYON EKOLOJİSİ POPÜLASYON EKOLOJİSİ Herhangi bir türün populasyonuna ait bir fert bazı durumlarda (ya da özel durumlarda) o populasyonun temsilcisi olarak kabul edilebilir, ancak genel anlamda bir fert hiçbir zaman bir

Detaylı

Besinin Galleria mellonella (L.) (Lepidoptera: Pyralidae) puplarının toplam lipit ve toplam yağ asidi yüzdelerine etkisi

Besinin Galleria mellonella (L.) (Lepidoptera: Pyralidae) puplarının toplam lipit ve toplam yağ asidi yüzdelerine etkisi Besinin Galleria mellonella (L.) (Lepidoptera: Pyralidae) puplarının toplam lipit ve toplam yağ asidi yüzdelerine etkisi Deniz TAŞKIN 1 * Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji

Detaylı

Summary. Yusuf KARSAVURAN ** Enver DURMUŞOĞLU **

Summary. Yusuf KARSAVURAN ** Enver DURMUŞOĞLU ** Türk. entomol. derg., 4, 28 (4): 253-266 ISSN -69 Mustafakemalpaşa (Bursa) da sanayi domateslerinde Helicoverpa armigera (Hübn.) (Lepidoptera: Noctuidae) ya karşı ilaçlama zamanının saptanmasında feromon

Detaylı

Summary. Murat MUŞTU * Neşet KILINÇER *

Summary. Murat MUŞTU * Neşet KILINÇER * Türk. entomol. derg., 2007, 31 (3): 215-224 ISSN 1010-6960 Cryptolaemus montrouzieri Mulsant (Coleoptera: Coccinellidae) nin parazitlenmemiş ve Anagyrus pseudococci Girault (Hymenoptera: Encyrtidae) tarafından

Detaylı

Kastamonu

Kastamonu Ünvanı, Adı Soyadı Doğum yeri ve tarihi Doç. Dr. Ertan YANIK Kastamonu-1972 Adres Telefon 0 414 3183474 /1248 Fax 0 414 3183682 E-mail eyanik@harran.edu.tr Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma

Detaylı

Orijinal araştırma (Original article)

Orijinal araştırma (Original article) Türk. entomol. derg., 2012, 36 (2): 239-247 ISSN 1010-6960 Orijinal araştırma (Original article) Ephestia kuehniella Zeller (Lepidoptera: Pyralidae) larvalarının hemolenfindeki toplam protein, lipit ve

Detaylı

Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR PAMUKTA BİYOLOJİK MÜCADELE (EM de Doğal Düşmanlar) Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR Konu Başlıkları Tanımlar Biyolojik Mücadelede Zararlı-Doğal Düşman İlişkileri

Detaylı

AMERİKAN BEYAZ KELEBEĞİ (Hyphantria cunea (Dry.)) ÜZERİNE BİYOLOJİK VE MORFOLOJİK ARAŞTIRMALAR * Erol AKKUZU 1 Torul MOL 2

AMERİKAN BEYAZ KELEBEĞİ (Hyphantria cunea (Dry.)) ÜZERİNE BİYOLOJİK VE MORFOLOJİK ARAŞTIRMALAR * Erol AKKUZU 1 Torul MOL 2 Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 2, Yıl: 2006, ISSN: 1302-7085, Sayfa: 50-57 AMERİKAN BEYAZ KELEBEĞİ (Hyphantria cunea (Dry.)) ÜZERİNE BİYOLOJİK VE MORFOLOJİK ARAŞTIRMALAR

Detaylı

Azize Toper Kaygın Accepted: January 2010. ISSN : 1308-7258 azize_toper@yahoo.com 2010 www.newwsa.com Bartin-Turkey

Azize Toper Kaygın Accepted: January 2010. ISSN : 1308-7258 azize_toper@yahoo.com 2010 www.newwsa.com Bartin-Turkey ISSN:1306-3111 e-journal of New World Sciences Academy 2010, Volume: 5, Number: 1, Article Number: 5A0020 ECOLOGICAL LIFE SCIENCES Received: July 2009 Azize Toper Kaygın Accepted: January 2010 Yafes Yıldız

Detaylı

Arıcılığın Tanımı. Arı Yetiştirme Ürünler. Ürünler. Ürünler. Ürünler. Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi

Arıcılığın Tanımı. Arı Yetiştirme Ürünler. Ürünler. Ürünler. Ürünler. Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi Arıcılığın Tanımı Arı Yetiştirme Arıcılık; bitkisel kaynakları, arıyı ve emeği bir arada kullanarak, bal, polen, arısütü, balmumu, propolis, arı zehiri gibi ürünler ile

Detaylı

TÜR NE DEMEKTİR? TÜR TÜR

TÜR NE DEMEKTİR? TÜR TÜR TÜRLEŞME TÜR NE DEMEKTİR? Diğer popülasyonlardan evrimsel olarak bağımsız ve kendi aralarında üreyebilen (fertil döller verebilen) popülasyonlar topluluğuna TÜR (species) denir. Ortak atalara sahip olan

Detaylı

Besinin Achroia grisella nın Larval Ağırlığına ve Üzerinde Üretilen Parazitoid Pimpla turionellae nın Erginleşmesine Etkileri

Besinin Achroia grisella nın Larval Ağırlığına ve Üzerinde Üretilen Parazitoid Pimpla turionellae nın Erginleşmesine Etkileri S Ü Fen Ed Fak Fen Derg Sayı 27 (2006) 49-54, KONYA Besinin Achroia grisella nın Larval Ağırlığına ve Üzerinde Üretilen Parazitoid Pimpla turionellae nın Erginleşmesine Etkileri Z. Ülya NURULLAHOĞLU 1,

Detaylı