Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52"

Transkript

1

2 Merhaba, Dünyanýn her tarafýnda emperyalist-kapitalist sisteme karþý eylemlerin, direniþlerin yükseldiði bir dönemde, dergimizin 3. sayýsýyla sizlere merhaba demenin sevincini yaþýyoruz. Kapitalizm, insanlýða açlýk, sefalet ve yýkýmdan baþka bir þey veremiyor. Tüm dünya üzerinde açlýk, günden güne büyüyor. Büyük þairimiz Nazým ýn dediði gibi, açlýk hiçbir þey yememek deðil, her gün otlu bulgur çorbasý içmektir. Ýnsanlarý açta açýkta býrakan kapitalist sistem varlýðýný uzun süre devam ettiremeyecektir. Kapitalizmde açlýðýn en önemli nedenlerinden biri iþsizliktir. Ýþsizler ordusu büyüdükçe açlar ordusu da büyüyor. Eskiden yedek sanayi ordusu olarak düþünülen iþsizler artýk yaþamdan kovulduklarý, ölüme mahkum edildikleri için bu özelliklerini de kaybediyor. Onlar artýk ölümle-yaþam arasýndaki ince çizgide duruyor ve tarihsel eylemlerine, devrime doðru itiliyorlar. Bu sayýmýzýn baþyazýsýný bu konuya ayýrdýk. Açlýk ve sefaletin sonucu olarak tüm dünyada olduðu gibi üzerinde yaþadýðýmýz topraklarda da iþçi ve e- mekçi eylemleri yoðunlaþýyor. TEKEL, TÜPRAÞ ta giderek þiddetlenen eylemlerin yaný sýra, saðlýk emekçilerinin eylemleri de yaygýnlýk kazanýyor. Tekelci kapitalist sistem artýk tamamýyla kuþatma altýnda. Ýþçi ve emekçi eylemlerinin yaný sýra öðrenci eylemlerinde de büyük bir artýþ gözleniyor. 6 Kasým da YÖK ün kuruluþ yýldönümünde yapýlan eylemlerde öðrenciler akademik taleplerin sýnýrlarýný aþtýklarýný gösterdiler. Öðrenci hareketi iþçi ve emekçi eylemleriyle birleþince politik özgürlüðünü ve akademik özgürlüðünü kazanacaktýr. Giderek geliþen eylemlerde devrimciler, ayný hedefe birlikte yönelebilmelidir. Artýk iktidar dýþýnda her þeyin hiç bir þey olduðu yeterince anlaþýlmýþ durumdadýr. Devrimciler güçlerini devrimci iktidarý alabilmek üzere birleþtirmelidir. Bu amaçla bir araya gelenlerin arasýnda dinci gericilerin yeri olmamalýdýr. Sol hareket, yüzünü karþý-devrimin kitle temeli, devrimci katili olanlara deðil devrim güçlerine çevirmelidir. Irak taki direniþ dünya halklarýna ve devrimcilere moral vermeye devam ediyor. ABD emperyalizminin I- rak ta yenilmesi, emperyalist-kapitalist sistemin çöküþüne büyük bir ivme katacaktýr. Büyük umutlarla tarihin bayramlarýna hazýrlanmaya devam edeceðiz. Yeni sayýmýzda buluþmak dileðiyle Dergimizin Eskiþehir ve Ýzmir Temsilcilikleri Açýldý! ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak Yeni Evrede MÜCADELE BÝRLÝÐÝ Dergisi / Onbeþ Günlük Sosyalist Dergi / Yýl: 1 Sayý: 3/ Kasým 2003 / Sahibi : Yeni Dönem Yayýncýlýk Basýn Daðýtým Eðitim Hizmetleri Tanýtým Org. Tic. Ltd. Þti. Adýna : Özgen Ýþ / Adres : Sofular Mah. Sofular Cad. No: 52/3 Fatih-ÝSTANBUL / Tel-Fax: 0 (212) / Sor. Yazý Ýþl. Müdürü: Özgen Ýþ / Genel Daðýtým: DOÐAN PAZ. / Baský Yeri: Özdemir Matbaacýlýk / Avrupa Temsilciliði: Selahattin KARATAÞ / Post Lager 3000 Bern 1 Ann ÝSVÝÇRE / Tel: / Almanya Temsilciliði: Ahmet AKYÜZ/ Robert Mayer Str Reutlingen ALMANYA / Adresi: mucadelebirligi@hotmail.com / Web Adresi: mbirligi.com

3 Proletaryanýn En Yaþamsal Sorunlarý DEVRÝM Sorunu Haline Gelmiþtir Ýþsizlik kapitalizmin yarattýðý en temel sorunlardan biri. Sermaye birikimi sürekli olarak belli miktarda iþsiz nüfusun varlýðýný gerektirir. Bu iþsiz nüfusun miktarý artarak bugün en yüksek boyutlara varmýþtýr. Yalnýzca baðýmlý kapitalist ülkelerde deðil, geliþmiþ kapitalist (emperyalist) ülkelerde de iþsiz nüfusta belirgin bir artýþ var. Bunun azalma olanaklarý olmadýðý gibi, sermaye, daha fazla iþçiyi toplumsal üretim sürecinden uzaklaþtýrýyor. Büyük bir kesiminin toplumsal üretim sürecine dönebilme þanslarý yok. Kapitalist toplumda onlar için yaþama umudu artýk bitmiþtir. Onlar artýk yaþamdan kovulmuþtur. Ýþ-ekmek çýðlýklarý yeri-göðü birbirine katýyor. Açlar ordusu ekmeðe yürüyor. Ekmek ise kapitalistlerin elinde. Onlar ekmeðe yürüdükçe, ekmek onlardan biraz daha uzaklaþýyor. Sonunda ekmeðe ulaþmak olanaksýzlaþsa da, bizim açlýk ordusu yine de yürüyor. Bu defa kapitalist dünyanýn altýný-üstüne getirerek. Ýþçiler üretim yaptýkça, üretilen þey onlardan uzaklaþýyor. Bu, kapitalizmin doða yasasýdýr. Üretimin toplumsal biçimi deðiþmedikçe, bu yasa da sonuçlarýný katý biçimde yaratmaya devam edecektir. Demek ki kapitalizmin temel iþleyiþ yasalarý yalnýzca iþsiz nüfusu vurmuyor, çalýþan nüfusu da vuruyor. Çalýþan kitlelerle, iþsiz kitle arasýnda aþýlmaz çizgiler yok. Çalýþan herkes her an iþsiz kalabilir. Kaldý ki çalýþan sýnýf, mutlak yoksullaþma içinde. Ürettiði ondan uzaklaþtýkça, o sefalet içinde bir yaþama mahkum oluyor. Tüm bu yaþananlar, çalýþan ve iþsiz kitleleri birbirine yaklaþtýrýyor. Mücadele birliðinin zeminleri daha bir güçleniyor. Ýþ, ekmek, saðlýk, eðitim, barýnma, ulaþým istemi emekçi sýnýfýn ortak istemi olarak her yerde yankýlanýyor. Sendikalar bu istemleri milyon kez ilan etti. Sol hareketin içindeki bazý çevreler de, iþçilere ve sendikalara ne kadar yakýn olduklarýný göstermek için ayný istemleri ilan ettiler. Ama böylece sendikal bakýþ açýsýný aþamadýklarýný da ortaya koyuyorlar. Aslýnda þunu kanýtlamaya çalýþýyorlar; eðer tüm emekçi sýnýflar, kapitalist sýnýf üzerinde bir baský yaratabilirse, o zaman çalýþma hakký güvenceye alýnýr ve diðer toplumsal sorunlarýn çözümünde de bazý adýmlar atýlmýþ olur. Emekçi sýnýfýn, kapitalist sýnýf üzerindeki baskýlarý zaman zaman bazý sonuçlar almýþtýr. Ýþçi sýnýfýnýn bu baþarýlarýný gördükçe, sosyal-reformist ve oportünist çevreler ekonomizmi teori düzeyine yükselttiler.oysaki kapitalizmin ekonomik yasalarý, alýnan sonuçlarý etkisiz hale getiriyor. Kapitalist toplumda, bir emekçinin ekmek bulmasý, saðlýk, eðitim, barýnma gibi yaþam sorunlarýný en alt düzeyde çözebilmesi için öncelikle iþ sorununu çözmesi gerekiyor. Oysaki artýk iþ sorunu kapitalizmde aþýlmaz bir engel. Çalýþma kapasitesine sahip bir emekçinin, çalýþmasýnýn önündeki tek engel kapitalizmin kendisidir. O halde esas noktaya gelelim. Karl Marx bize göstermiþtir ki: Üretimin toplumsal biçimi ne olursa olsun, emekçiler ile üretim araçlarý daima onun etmenleri olarak kalýrlar. Üretimin sürmesi için bu ikisinin birleþmesi gerekir. Sermayeyi elinde bulunduran kapitalist, her i- kisini meta pazarýnda satýn alýr. Ama bundan önce, her ikisinin birbirinden ayrýlmýþ olmasý zorunlu. Üreticinin kendi bireysel üretim araçlarýndan uzaklaþtýrýlmasý, hem emekçinin, hem de ü- retim araçlarýnýn kapitalistin elinde yeniden bir araya getirilmesi, birleþtirilmesi uzun bir tarihi dönemi kapsar. Marx, bu tarihi dönemi bize uzun uzun anlatýr. Bu noktayý konumuzla iliþkilendirirsek, kapitalist, üretimin iki etmenini pazarda hazýr bulur. Bunlarý kapitalist biçim altýnda birleþtirir. Kapitalist, bir meta pazarý olan emek pazarýna gittiðinde, emek-gücünü satmaya hazýr çok sayýda emekçiyle karþýlaþýr. Kapitalizmin geliþme dönemlerinde emekçi, emek-gücünü satabiliyordu. Kalanlar ise yedek sanayi ordusu olarak hazýr bekliyorlardý. Sonra iþlerin iyi gittiði dönemlerde bu yedek emek ordusu da çaðrýlýrdý. Ama e- mek pazarý meta yasalarýna, rekabet yasalarýna baðlý olarak istikrarsýzlýk gösterirdi. Kapitalist sanayi büyüdükçe, emek pazarýnda daha fazla iþçi çekiyordu. Ama her seferinde, kendisine çektiðinden, daha fazlasýný kendisinden uzaklaþtýrýyor. Öyle ki emek pazarý aðzýna kadar yedek sanayi ordusuyla dolup taþmaya baþladý. Bu pazarda emek-güçlerini satmak için bekleyenler, boþuna bekler oldular. Emek pazarý bu yönden daha istikrarlý olmaya baþladý. Öyle ki iþçiler emek-güçlerini satamaz oldular. Bir iþ bulacaðýz diye boþuna bekler oldular. Yedek sanayi ordusunun yedeklik yapýsý çökmüþtür. Kapitalist üretim için öncelikle, üretici, üretim araçlarýndan kopartýldý. Bu sefer kapitalistin elinde, kapitalist biçim temelinde yeniden bir araya getirildi. Üretim bu biçimde sürdü. Ama artýk iþçi bu iliþkiden uzaklaþtýrýldý. Tabi ki kapitalist emekten, emek niceliðinden vazgeçemez. Emek niceliði, her zaman sermaye birikiminin ön koþuludur. Ne var ki, sermaye birikimi, iþçi için, artýk üretim araçlarýyla birleþme olanaksýzlýðý demektir. O, ne emeði kendi üretim araçlarýyla kaynaþmýþ üreticidir, ne de yalnýzca emek-gücünü satan bir emekçi. Oysa ki üretimin sürmesi için bu iki etmenin, emekçi ve üretim araçlarýnýn birleþmesi gerekiyor. Kapitalizm toplumsal üretimin geliþmesi önünde engel. Yeni ve daha yüksek biçim altýnda yeni bir birleþme kaçýnýlmazdýr, zorunludur. Bu yeni biçim, özgür emekçilerden oluþan yeni bir toplumsal birliðin de temeli olacaktýr. Üretici artýk mülkiyetten bir daha kopmayacaktýr. Bunu, yeniden bireysel özel mülkiyet temelinde deðil, üretim araçlarýnýn ortaklaþa mülkiyeti sayesinde gerçekleþtirecektir. Demek ki devrim, iþ, ekmek, saðlýk, eðitim, barýnma, ulaþým, haberleþme, temiz bir çevrede yaþam için bir zorunluluktur. Bu istemlerin gerçekleþmesi, bir devrim sorunu olmuþtur. Reformist ve oportünist yol bu sorunlarýn nasýl çözülemeyeceðini gösteriyor. Bu nedenle devrime karþý çýkanlar, tam da bu nedenlerle ister-istemez bir devrimle karþý karþýya kalýyorlar. C.Daðlý 3

4 SOL HAREKET BURJUVA DÝNCÝ HAREKETLE ÝTTÝFAK ANLAYIÞINI TERKETMELÝDÝR Irak ýn emperyalistler tarafýndan iþgaline ve savaþa karþý Türkiye de geliþen hareket, bir olguyu daha öne çýkardý: sol hareketin burjuva dinci hareketle ittifaký Irak ta Savaþa Hayýr Koordinasyonu nda bir araya gelen çeþitli sosyal-reformist ve oportünist hareketler, burjuva dinci politik akýmlarý aralarýna alarak, bir kez daha bu ittifakta ýsrarcý olduklarýný gösterdiler. Bu aralar, böylesi çabalara ve bu tür çabalarý teþvik eden açýklamalara daha sýk rastlamaya baþladýk. Anlaþýlan o ki, sosyal-reformistlerin ve oportünistlerin burjuva dinci hareketle ittifak aþký iyice depreþmiþ. Öyle ki, birlikte miting düzenliyor, birbirlerini panellere davet ediyorlar; solun farklý kesimlerinden ve hatta birbirlerinden esirgedikleri hoþgörü ve esnekliði burjuva dinci harekete cömertlikle gösteriyorlar. Hani þu Sivas ta, Çorum da, Maraþ ta ve daha pek çok yerde devrimci ve e- mekçileri katledenlere Burjuva dinci hareket, devrimcileri, ilericileri, aydýnlarý katledip yaktýkça, sosyal-reformistler ve oportünistler kendilerini yakanlarla ittifak kurmanýn yollarýný arýyorlar. Üstelik bunu, dinci hareketin yaptýklarýný halk kitlelerine unutturmaya çalýþarak yapýyorlar. Belli ki, sol hareket, kendisine zulmedene aþýk bir ruh hali i- çindedir. Bu, onun küçük-burjuva doðasýna uygundur. Biliniyor, küçük-burjuvazi güçten anlar, güce tapar. Kim güçlüyse onun yanýnda yer alýr, onun önünde diz çöker, onun karþýsýnda tüm ilkesizliðini ve kiþilik yoksunluðunu sergiler. Ýþte bir örnek: Mihri Belli, dinci burjuva hareketin etkili bir ismine soruyor: Ben samimi dindarý baðrýma basmaya hazýrým. Sen de bir sosyalist olarak, bir ate olarak beni baðrýna basmaya hazýr mýsýn? (...) Karþýsýndaki, Mihri Belli ye yanýt veriyor: Biz de namaz kýlmayanýn gýrtlaðýna basmaya hazýrýz (Mihri Belli, Evrensel gazetesi) Ama bu açýk ve küstahça yanýt bile, sosyal-reformistlerin ve o- portünistlerin duayeni M.Belli üzerinde yeterince uyarýcý olmamýþtýr. Duayen böyle olunca, sol hareketin farklý olmasýný beklemek a- þýrý iyimserlik olurdu. Balýk hafýza lý sosyal-reformistlerin ve oportünistlerin bu, katiline aþýk ruh hallerinin zararý salt kendileriyle sýnýrlý olsaydý yine üzerinde durmaya deðmezdi. Fakat, bu adamlar, karþý-devrimin bu kitle temeliyle emekçi sýnýflarý barýþtýrmaya çalýþýyorlar. Politik hareket olarak burjuva dinci hareket, anti-komünisttir ve o, esas olarak, halk kitlelerinin sosyalizme yöneliþini engellemek için oluþturulmuþtur. Burjuva dinci hareketin anti-komünist karakterini görmek için uzun tahlillere vb. gerek yok; 60 lý yýllarýn sonunda Komünizmle Mücadele Dernekleri ni bunlarýn kurduðunu; devrimci harekete karþý silahlý saldýrýlarý bunlarýn düzenlediðini; Sivas ta, Maraþ ta, Çorum da ve daha baþka yerlerde devrimcileri katletmek için devletin bunlarý kullandýðýný hatýrlamak yeterlidir. Burjuva dinci hareket anti-kapitalist mi? Bunun böyle olmadýðýný herkes biliyor. Bu hareketin anti-kapitalizmle ilgisi yok. Dinci hareket, bugün kapitalizmin çarpýklýklarýndan, yýkýmlarýndan, pisliklerinden besleniyor. Kapitalizmin çöplüðünde eþelenirken tek a- macý anti-kapitalist görünerek, emekçi halk kitlelerinin sosyalizme yönelmelerini engellemek; sosyalizm yerine kitlelere akacaklarý burjuva kanallar yaratmaktýr. Burjuva dinci hareketin tek besin kaynaðý kapitalizmin pislikleri, yýkýmlarý ve çarpýklýklarý deðil. Bu zemine dayanmakla birlikte, esas olarak emperyalizmin ve iþbirlikçilerinin desteðinden beslenmiþtir. Emperyalizm ve iþbirlikçileri, burjuva dinci hareketi, halk kitlelerinin sosyalizme yönelmelerini engellemenin yaný sýra, SSCB nin Ortadoðu ve Asya üzerindeki etkisini arttýrmasýný engellemek için de beslemiþtir. Yeþil Kuþak adý verilen, SSCB nin dinci devletlerle kuþatýlmasý planýný duymayan kalmamýþtýr. Ýþte bir örnek: Suudi Arabistan, tüm soðuk savaþ boyunca Angola da UNÝ- TA veya Nikaragua da Contra gibi Müslümanlýkla pek az alakalý hareketlere mali destek saðlayarak Sovyet karþýtý aygýt içinde çok önemli bir yere sahip oldu. Afganistan da Mücahitlere destek veren en önemli oyuncu idi ve 1980 li yýllarda Moskova nýn yenilmesine çok büyük bir katký saðladý. (Le Monde Diplomatique sf. 15) Sosyal-reformistlerin ve oportünistlerin ittifak yaptýklarý, halk kitleleriyle barýþtýrmak istedikleri dinci hareketin beslendiði kaynaklardan biri budur. Dinci hareketin bu iliþkileri ve iþlevi bugün de deðiþmemiþtir. El Kaide-ABD, Hamas-Ýsrail, Hizbullah-TC, Komünizmle Mücadele Dernekleri-TC vb. iliþkileri hatýrlansýn yeter. Bugün durum farklý deðildir. Burjuva dinci hareket, dün olduðu gibi bugün de faþist devlet ve emperyalizm tarafýndan örgütlenip desteklenmektedir. Komünizme karþý mücadelede faþist devlet ve burjuva dinci hareket, bir madalyonun iki yüzü gibidirler. Aralarýnda sadece bir görev daðýlýmýndan söz edilebilir, ama komünizme karþý mücadele ve devrimin önlenmesi gibi can alýcý konularda birbirlerini tamamlýyorlar. Burjuva dinci hareketle ittifak içinde olan sol hareket, iþte bütün bu gerçeklerin üstünü örtüyor, kapatýyor. Onlarýn bu davranýþý sosyalizm mücadelesine zarar vermektedir. Solun bugün dinci hareketle ittifaký, emekçi sýnýflar dýþýnda burjuva çevrelerden destek a- rama anlayýþýnýn ifadesidir. Devrim mücadelesinin uzun yýllar sürmesi, küçük-burjuva karaktere sahip politik hareketlerde bir býkkýnlýða, gücüne güvensizliðe, sabýrsýzlýða, irade kýrýlmasýna neden olmuþtur. Bunun sonucu, dün devrim mücadelesini biz götürürüz diyenler, daha sonra bu iþin ancak sosyal-reformistlerle ittifak yapýlarak olabileceðini savunmaya baþladýlar. Bugün ise, bu düþünceyi daha ileri götürerek, dinci hareket ile ittifakýn zorunlu olduðunu söyler hale geldiler. Bu, özünde halklarýn gücüne güvensizlikten kaynaklanýyor. Leninist Parti, emekçi halk kitlelerini, oportünist ve sosyal-reformistlerin kendilerini çekmeye çalýþtýklarý bu tuzaða karþý uyarmaya; bu oyunu bozmaya devam edecektir. Dinci hareketin tarihine, bugününe, karakterine ve amaçlarýna iliþkin gerçeklerin üstünün örtülmesine; halk kitlelerinin gözlerinden kaçýrýlmasýna izin vermeyecektir. 4

5 IRAK TA YÜKSELEN DÝRENÝÞ VE YENÝ EVREYLE BAÐINTISI ABD emperyalizminin 11 Eylül saldýrýsý sonrasý, bütün dünyaya ilan ettiði savaþ karþýsýnda bazýlarý ürküntüye ve umutsuzluða kapýldý. ABD ordusunun askeri donanýmý düþünüldüðünde, böyle bir orduyla baþ etmenin kolay olmayacaðý, dünya gerçekliði nin kabul edilmesi gerektiði vb. söylendi. Afganistan ýn çabuk ele geçiriliþi, umutsuzluklarýna bahane arayanlar için fýrsat oldu. ABD nin domino taþlarý gibi, týrnaðýný geçirdiði her ülkeyi düþüreceði kanaati oluþtu. I- rak ýn da çabuk düþüþü bu kanaati güçlendirdi. ABD hem senaryoyu yazan, hem sahneyi düzenleyen, hem de rol daðýlýmýný yapandý. Ve elbette bu tuluatta baþrol oyuncusu da kendisiydi. Ta ki Irak ta kendiliðinden bir direniþ baþlayýp ABD ye aðýr kayýplar verdirene kadar Irak ta baþlayan direniþ, filmi kesintiye uðrattý. Ve bir anda her þeyi tersine çevirdi. Zaten ABD, bu savaþý en güçlü olduðu zamanda baþlatmamýþtý. Tersine ABD, ekonomik ve siyasi olarak en güç durumda olduðu koþullarda bu savaþý baþlattý. Çöküþe en yakýn olduðu anda, gidiþatý durdurabilmek için baþka seçeneði de yoktu. Bunu yapmak zorundaydý, yoksa çöküþü çok daha hýzlý o- lacaktý. ABD nin içinde bulunduðu ekonomik ve siyasi koþullar, sadece ABD emperyalizminin elini kolunu baðlamýyor, emperyalist-kapitalist sistem bir bütün olarak bunalým içerisindedir. Geniþletilmiþ yeniden üretimi saðlayabilmek þöyle dursun, aþýrý üretim bunalýmýnýn sonucu olarak elde biriken stoklarý eritebilmeleri mümkün olmamaktadýr. Dünyanýn en büyük tekelleri teknolojik yenilenme yapamadýklarý gibi, kapasite kullaným oranlarýný sürekli aþaðý çekip iþçi çýkarmaktadýrlar. ABD de, Avrupa da yýllar yýlý uzun mücadeleler sonucu elde edilen sosyal haklar, kimi güvenceler, büyük bir hýzla tasfiye edilmekte. Ýþçi ve emekçiler, varolan tüm haklarýndan yoksun býrakýlýyor. Avrupa da iþçi ve emekçi eylemlerinde büyük bir artýþ gözlemleniyor... Almanya, Fransa, Yunanistan ve Türkiye de yoðunlaþan eylemler, emperyalist-kapitalist sistemin krizini derinleþtiriyor. Bu durum, emperyalistkapitalist ülkelerarasý çeliþki ve çatýþmalarý da arttýrýyor. Emperyalist-kapitalist ülkelerin kendi içlerinde yaþadýklarý aðýr bunalým, kýsa sürede genelleþip, bütünsel bir ö- zellik kazanýyor. Bu durum, çöküþün sýçramalý bir geliþim göstereceðini, bir yerde baþlayan devrimin, kendi sýnýrlarýyla çevrili kalmayacaðýný gösteriyor. Direniþin Etkisi Hýzla Yayýlýyor Irak taki direniþ, emperyalist-kapitalist sistemin bu sýçramalý çöküþ evresinde bir direniþin etkisinin de nasýl hýzlý bir geliþme kaydedebileceðini gösteriyor. Þimdi bütün dünya, Irak ta süren ve ABD ye aðýr kayýplar verdiren direniþi gözlemliyor, ondan kendisi için sonuçlar çýkarýyor. Dünya, Filistin örneði nden sonra þimdi de Irak örneði yle tanýþýyor. Irak halký, her gün, her an iþgal güçlerine aðýr kayýplar verdiriyor. Irak ta iþgal güçlerine karþý, günde, en az 33 saldýrý yapýldýðý söyleniyor ve bu saldýrýlar molotof kokteylinden roketatara varan zor araçlarýyla yapýlýyor. Molotof kokteylinin kullanýlýyor oluþu, özellikle önemlidir. Bu, direniþin, özellikle halk tarafýndan organize edildiðini, Irak halkýnýn iþgal güçlerine karþý milisler halinde örgütlendiðini gösteriyor. Bunun karþýsýnda ABD askerleri de halka yönelik saldýrýlarýný artýrýyor. En son, zindanlardaki tutsaklarý özgürleþtirmek için eylem yapanlarýn üzerine ABD askerleri tarafýndan ateþ açýldý, 15 kiþi öldü, 5 kiþi yaralandý. Artýk ABD, týpký Vietnam da olduðu gibi, tüm halký karþýsýna almýþtýr. Bu sýralar Vietnam benzetmesinin, ö- zellikle yapýlmasý boþuna deðildir. Felluce, þu anda direniþin merkezi durumunda. Omuzdan atýlan Rus yapýmý SA 7 Tipi Strela fü- 5

6 zelerinden biriyle ABD Chinook tipi helikopter burada düþürüldü ve onlarca ABD askeri öldürüldü. Felluce da ABD askerlerine her gün pusu atýlýyor. Bunun ABD askerlerinin moralini harap ettiðine, ölüm korkusu içine düþürdüðüne hiç þüphe yok. Amerikan askerlerinin ortalýklarda gezemedikleri, kýþlalarýndan burunlarýný çýkaramadýklarý söyleniyor. Çekildikleri kalelerinde bir zamanlar rancerlerin Kýzýlderililerden baskýn beklemesi gibi, kýþlalarýnda baskýn bekliyorlar. Felluce de kentin giriþinde duvarlarda þöyle pankartlar yer alýyor: Her casusun, her ajanýn kellesini uçuracaðýz. Felluce halký olarak fedayinlere (feda eylemcilerine b.n.) elimizden gelen yardýmý yapacaðýz Halkýn morali en üst sýnýrýnda bulunuyor. Halk, saldýrýlardan sonra þarký söyleyip dans ediyor. Yine Felluce de Amerikalýlar cehennemin dibine! Amerikalýlara yardým e- den hain ve ajandýr. Ýþgalci Amerikalýlarý öldürme hakkýna sahibiz þeklinde duvar yazýlarý yer alýyor. Bu, artýk Irak halkýnýn týpký Filistinliler gibi emperyalistlere karþý nasýl savaþýlacaðýný öðrendiðini ve ABD emperyalizmi tam bir çöküþ içinde Irak topraklarýný terk edene kadar, bu savaþý geliþtirerek güçlendireceðini gösteriyor. ABD, Irak ta þimdi görünmez bir düþmanla savaþtýðýný düþünüyor. Direniþin ardýnda kimin ya da kimlerin olabileceðine dair spekülasyonlar var ama bunlarýn hiçbiri gerçeði yansýtmýyor. Ne Saddam bir yerlerden bu direniþi yönlendiriyor, ne de Ýslamcý hareketler bu saldýrýlarý organize ediyor. Baas ordusunun SSCB de eðitim görmüþ kimi subaylarýnýn milisler arasýnda yer alýp, bu saldýrýlarý planlamasý mümkün, ama bundan daha çok, halkýn kendiliðinden inisiyatifiyle milisler þeklinde örgütlenerek ve silahlanarak bu savaþý yürüttüðünü söylemek gerekiyor. Irak halký, etine geçirilmiþ o- lan týrnaðý kýrmak, ABD emperyalizmini ve onun iþbirlikçilerini yenilgiye uðratmak için korkusuzca mücadele ediyor. Her zaman olduðu gibi olaylarýn ilk görüngüsüne takýlý kalanlar, Baas rejimi yýkýldýktan sonra bir grup insanýn caddelerde yaðma yapmasýna, ABD lehine tezahüratta bulunmasýna bakýp, Irak halkýna kýzýyorlardý. Irak ta devrimci bir halk olmadýðýný düþünüyorlardý. Oysa olaylarýn diyalektik geliþimi bunun böyle olmadýðýný en açýk þekilde gösterdi. Irak ta þu anda bütün namlular iþgalcilere ve onlarýn iþbirlikçilere çevrilmiþ durumda. ABD, hegemonyasýný tesis için gittiði yerde tam bir bataða saplandý. Irak a takviye birlikler gönderiyor olmasý da ABD emperyalizmini kurtaramayacak. Çünkü, Irak halký, kendi topraklarýnda ve özgürlüðü için savaþýyor. Ve bu savaþta onlarýn arasýnda komünistlerin olduðuna hiçbir þüphemiz yok. Irak özgürleþtiðinde, toplumsal bir devrimin de yolu açýlmýþ olacak. Toplumsal bir devrim olmadan baðýmsýzlýðýn saðlanamayacaðý, artýk tüm direniþ ve devrimler tarafýndan doðrulanmýþ bulunuyor. ABD nin Irak a ve tüm dünya halklarýna yönelik saldýrýlarý hýz kazanýyor. A- ma hýz kazandýkça da buna paralel olarak çöküþü hýz kazanýyor. Uþaklýkta sýnýr tanýmayan iþbirlikçi Türk burjuvazisi ise, asker göndererek efendisini rahatlatmaya çalýþýyor. Ama Irak halkýnýn direniþi öyle bir hal aldý ki, emperyalist güçler, geleceksizliðin korkusuyla yatýp kalkmaya baþladý. Bu korku, emperyalist, iþgalci güçleri iyice çýkýþsýzlýða sürüklüyor. Ýstanbul un askeri açýdan önemli yerlerinden birinde görev yapan bir askerle yaptýðýmýz sohbetten de, bu çýkýþsýzlýðýn yaný sýra iþgalci güçlerin halkýn gözünde ne derece teþhir olduðunu anlayabiliriz. Þimdi bu yaptýðýmýz sohbeti sizlere ulaþtýrýyoruz; 6 Mücadele Birliði: ABD nin Irak a yönelik saldýrýlarý karþýsýnda neler düþünüyorsunuz? Asker: ABD nin bu savaþta büyük çýkarlarý var. Bu saldýrýnýn nedenlerinin baþýnda petrol var. Bir de ABD bütün dünyaya kendi gücünü kanýtlamak istiyor. Ve Türkiye yi iyice sömürmek istiyor. Mücadele Birliði: TC bu savaþta niçin Irak a asker göndermek istiyor? Asker: Sýnýrda güvenliði saðlayarak kendini sýnýrdaki tehlikelerden korumak, bu savaþtan pay almak, gücünü Ýþte Erlerin Ruh Hali: ABD ye ve bölgeye ispatlamak istiyor. RÜTBELÝLERÝ VURURUM Mücadele Birliði: Irak a asker gönderilirse ne olur? Asker: Buna halkýn çoðu karþý. Askerde bir çok Kürt var. Kendi insanýný kendi insanýna kýrdýrmak istiyor. Ama böyle olursa bu, ailelerin tepkisini alýr. Ayaklanmalar olur. Mücadele Birliði: Bu konuda çevrenizdeki askerler ne düþünüyor? Asker: Askerlerin çoðu buna karþý. Ama gidilirse de iyi olur, diye düþünenler var. Askerlerin üzerinde büyük baskýlar var. En azýndan, özgür olurum, ne de olsa sonumuz ölüm, en azýndan orada emir-komuta olmaz, eðer rütbeliler kötü davranýrsa onu vururum, zayiat diye gösteririm, diyorlar. Mücadele Birliði: Peki seni Irak a gönderseler gider misin? Asker: Ben gitmem. Irak taki insanlar da bizim insanlarýmýz. Mücadele Birliði: Peki gönderseler ne yaparsýn? Asker: Biz, ABD ye karþý savaþýrýz. Irak taki insanlar bizim insanlarýmýz. Kendi insanlarýmýza kurþun sýkmamýz yanlýþ o- lur. Mücadele Birliði: Peki çocuklarý askere gidecek ailelere söylemek istediðin bir þey var mý? Asker: Kimse oðlunu askere göndermesin. Mücadele Birliði: Teþekkür ederiz.

7 BULGARÝSTAN SOSYALÝZM ÝSTÝYOR Dünya da geliþen son olaylarla emperyalist-kapitalist sistemin ekonomik-politik çýkmazý, kendi beraberinde sosyalizm mücadelesin de geliþtiriyor. Gün geçmiyor ki bir ülkede bir ayaklanma yaþanmasýn. Bulgaristan bu ülkelerden sadece bir tanesi. Geçmiþte sosyalizmi görmüþ, yaþamýþ olan Bulgar halký, her fýrsatta sosyalizme olan özlemini çeþitli biçimlerde açýða vuruyor. Geçtiðimiz haftalarda düzenlenen seçimler, bunun son örneði olmuþtur. Bulgar halký, rekor düzeyde düþük katýlýmla; katýlanlarýn da geçmiþin komünist, þimdinin sosyalist partisini tercih etmeleriyle, yeni Bulgar burjuvazisine gereken cevabý vermiþtir. Bulgar halkýnýn bu arayýþýný, özlemini, ruh halini ve bilinç durumunu daha iyi anlayabilmek için, Bulgaristan dan Türkiye ye göç etmiþ olan Kadriye Demir le bir söyleþi yaptýk. Y.E.Mücadele Birliði: Bulgaristan daki yaþamý, geçmiþ ve bugün açýsýndan kýyaslar mýsýnýz? Kadriye Demir: Benim dönemimdeki yaþam, yani sosyalist yaþam çok iyiydi. Yani bir masal gibi. Benim ailem þu anda orada yaþýyor ve ben oradan biliyorum ki, Bulgaristan ýn þu anki yaþam sistemi Türkiye deki gibi. Özel mülkiyete geçiþ, insan yaþamýný olumsuz etkilemiþ durumda. Mesela eskiden her þey eþitti, hükümet ekonomiyi halkýn bütçesine göre belirliyordu. Þimdi ise her þey paralý ve çok pahalý. Yani yaþamak gerçektende çok zor. Y.E.Mücadele Birliði: Bulgaristan da insanlarýn sosyalist sistemde daha mutlu olduklarý konusunda ne diyeceksiniz? Kadriye Demir: Evet, insanlar sosyalist dönemde çok daha mutluydu. Hala o özlemle yaþayan büyük bir halk tabaný var. Ama bu durum, þehirde deðiþiyor. Sosyalist sistemde çok mutlu olamayan ve þu anda kendisini özel mülkiyet sevdasýna kaptýran burjuva ve küçük burjuvalar için deðiþen bir þey yok. Çünkü iyi kötü düzenli yaþayabilecekleri paralarý var, ama yoksul olan iþçi ve köylüler i- çin durum çok kötü. Y.E.Mücadele Birliði: Bulgaristan daki komünistler þu anda ne yapýyor? Kadriye Demir: Bu konuda çok fazla bilgim yok. Ama her ülkede olduðu gibi Bulgaristan da da ezen ve ezilen sýnýf olduðu için komünist hareketlerin olmasý kaçýnýlmazdýr. Y.E.Mücadele Birliði: Dimitrov adý, bugünkü Bulgar halký için ne ifade ediyor? Kadriye Demir: (Gülüyor) Aslýnda kaba bir biçimde ele alýrsak Türk halký için Atatürk neyse Bulgar halký için Dimitrov da aynýdýr. Ama sahipleniþ farklýdýr. Çünkü özümsenmiþtir. Yani dünya ülkelerindeki sosyalist yaþamý özleyen halklarýn Lenin i özümsemesi gibi. Bulgar halký öncüsü olan Dimitrov un onlar için yaptýðý fedakarlýðý asla unutmuyor. Y.E.Mücadele Birliði: Bulgaristan da sosyalizmin kazanýmlarý (parasýz eðitim, saðlýk, ulaþým vb.) korunuyor mu? Kadriye Demir: Hayýr. Çünkü, tamamen özel mülkiyete geçildi. Þu an ki sistem tamamen Türkiye deki gibi. Devlet hastaneleri var, fakat o da paralý ve rezalet. Komik, ama biz o dönemde hasta olmayý seviyorduk. Mesela hasta ol, olma, 6 ayda bir bütün branþlarda doktorlar gelip kontrol yapýyorlardý. Bu sayede bir çok hastalýk geliþmeden önleniyordu. Ama þimdi ne kontrolü, ölüm döþeðinde olsan, paran yoksa hastaneye gidemiyorsun. Çünkü her þey özel ve paralý. Y.E.Mücadele Birliði: Bulgaristan da sosyalist partisi halkýn i- çinde örgütlü mü? Kadriye Demir: Son dönemlerde yapýlan çýkýþlara bakarsak evet. Aslýnda sosyalist partiye halkýn desteði iyi, çünkü, kendini onlara borçlu hissediyor. Y.E.Mücadele Birliði: Son dönemlerde Bulgaristan da bir seçim oldu. Sizin aileniz kime oy verdi? Daha da geniþ ele a- lýrsak, son seçimler nasýl geçti. Bu konuda bir bilginiz var mý? Kadriye Demir: Ben çok iyi takip edemiyorum. Ama benim ailem sosyalist partiye oy vermiþ, daha doðrusu, onlarýn oturduðu çevrenin geneli sosyalist partiye oy vermiþ. Demiþtim ya, halk kendini geçmiþte yaþadýðý güzelliklerden dolayý sosyalizme borçlu olduðunu düþünüyor. Y.E.Mücadele Birliði: Geçmiþteki ve bugünkü Bulgaristan ý Türkiye ile kýyaslar mýsýnýz? Kadriye Demir: Geçmiþteki Bulgaristan ý Türkiye ile kýyaslarsak ancak ve ancak mücadele açýsýndan kýyaslayabiliriz. Yani Türkiye deki mücadeleyi Bulgaristan daki devrim öncesi mücadelesi i- le kýyaslamak tam olarak olmasa da mümkün. Ama bir gerçeklik ki Türkiye de mücadele etmek çok daha zor. Çünkü Bulgaristan tam köylüydü. Ama Türkiye deki devrim dinamikleri direkt kapitalizm ile karþý karþýya. Ben sizleri biliyorum. Bazen, tv de görüyorum, nasýl bir kabullenmezlik, nasýl bir saldýrý. Hükümet kendi evlatlarýna saldýrýyor, cezaevlerinde insanlar inancý ve mücadelesi için bedenini açlýða yatýrýyor, gençlerin alanlarda kafasý gözü parçalanýyor, tecavüze uðruyor, ama bunlar görmezden geliniyor, daha doðrusu bilinçli yapýlýyor. Böyle bir çaðda böyle bir vahþet i- nanýlmaz! Gerçi inanýlmayacak bir þey yok, çünkü, kendi sonunu gören burjuvazi ancak saldýrýr, ama geliþmeleri engelleyemez. Dünya sosyalizme gebe ve zafere ulaþýlacaktýr. Y.E.Mücadele Birliði: Peki bugünkü Bulgaristan? Kadriye Demir: Baþtan beri söylemiþtim. Özel mülkiyet var ve bu Türkiye de de var. Ama hayat Bulgaristan da Türkiye ye kýyasen daha ucuz, tabi bunu halk ve ülke ekonomisine göre deðerlendirirsek deðiþen bir þey olmaz, çünkü, halk yoksul. Ezilen her ülkede ezilendir. Þöyle belirteyim, Bulgaristan da eskiden yani devrim öncesi Çar vardý! Türkiye de ise Sabancý lar, Koç lar var ve onun askerleri olan MGK var. Yani halk diye bir þey yok, yaþamýn gerçek hakimleri onlarmýþ gibi bir yaklaþým var. Y.E.Mücadele Birliði: Peki Bulgaristan daki Müslüman Türkler ve hýristiyan Bulgarlar arasýndaki iliþkiyi tanýmlar mýsýnýz? Kadriye Demir: Bak bu çok önemli. Önce böyle bir soru sorduðun için teþekkür ediyorum. Çünkü böyle bir þeyin yayýnlanmasý önemli. Ýnsanlar hep yalan þeylere inandýrýlýyorlar. Mesela biz Bulgaristan daki Türklerdeniz, hep Bulgarlar Türkleri eziyorlar diyorlardý. Bu yalan, böyle bir þey yok. Çünkü halklar arasýnda hiçbir zaman çýkar iliþkisi olmadý ki, birbirine düþmanlýðý olsun. Dini, dili, ýrký ne olursa olsun her halükarda eziliyor. Bu saldýrýlarý sistem yapýyor, yani gerçek anlamda o eziyor. Ama sosyalist sistemde böyle bir þey yoktu. Bunu sosyalizmi karalamak isteyen Türkiye ve onun müttefiki olan kapitalist ülkeler söylüyordu. Bak bununla ilgili bir þey söylemek istiyorum; geçenlerde tv izliyordum, iþte bir yerde gösteri oluyordu. Oradaki kitle Yaþasýn Halklarýn Kardeþliði diye slogan atýyorlardý. Yani ben bu slogana çok kýzdým. Çünkü halklar hiçbir zaman düþman olmadý ki kardeþ olsunlar. Bunlar burjuva sistemin bir oyunu ve maalesef bazý devrimci demokrat çevreler kendine bu oyun üzerinden rol biçiyor. Y.E.Mücadele Birliði: Biz Yaþasýn Halklarýn Mücadele Birliði diyoruz. Kadriye Demir: Evet, bu daha iyi. Eðer bir yerde ezen ve ezilen varsa, önemli olan bu halkýn kim olduðu deðil, önemli olan birlikte mücadele etmesidir. Y.E.Mücadele Birliði: Bize vakit ayýrdýðýnýz için size çok teþekkür ediyoruz. Gerçekten çok güzel konulara ýþýk tuttunuz. Umarým sizinle baþka daha güzel sohbetlerde bir araya geliriz. Kadriye Demir: Asýl ben insanlarý aydýnlatan bir görev üstlendiðiniz için sizlere teþekkür ederim. Benim için çok güzel bir sohbetti. Çok önemli ve insanlarýn bilmesi gereken sorular sordunuz. Eðer yardýmcý olduysam ne mutlu bana. Ben de sizlerle tekrar bir araya gelmek isterim. Tek dileðim verdiðiniz emekler ve ödediðiniz bedeller sonucunda bir zafer kazanýlýr ve yeniden sosyalist topluma kavuþuruz. Bütün bir mücadele döneminizde sizlere baþarýlar dilerim. 7

8 DEMOKRATÝK SERHILDAN Güç biriktirme döneminin ardýndan, yoðun kitle hareketi dönemine giriyoruz. Toplumun geniþ kesimleri birbirinden baðýmsýz, irili-ufaklý parçalar halinde harekete geçmeye baþladý. Birbirinden baðýmsýz eylemler oluþu, güçsüzlüðün deðil, güçlenen bir hareketin göstergesidir. Bu, harekete yol açan nedenlerin yoðunluðunu, hareketin köklü nedenlere dayandýðýný kanýtlýyor. Bu yüzden eðilim, daha büyük kitle eylemlerine, genel kitle hareketine doðrudur. Dönemin karakterine uygun olarak, çok çeþitli eylem biçimleri çýkýyor ortaya. En pasif eylemlerden silahlý çatýþmalara, barýþçý gösterilerden grevlere, basýn açýklamalarýndan hukuki araçlara pek çok araç bir arada, ayný dönemde kullanýlýyor. Tek baþýna bu durum bile, toplumun çok geniþ kesimlerinin hemen her sýnýf ve katmanýn harekete geçtiðinin a- çýk kanýtýdýr. Öte yandan hemen her eylem, hýzla kendini aþýyor. Doðrudan devletle çatýþmaya dönüþüyor. En pasif eylemler bile, kýsa sürede sert kapýþmanýn ilk adýmýný teþkil e- diyor. 8 SÝLAHLI AYAKLANMAYA DÖNÜÞECEKTÝR! Kapýþma Kaçýnýlmaz Karþý-devrim cephesi açýsýndan durum hiç iç açýcý deðil. Elinde zor araçlarýndan baþka bir þey yok. Her eylemi, her giriþimi zor yoluyla bastýrmak, onda bir refleks haline geldi. Esneme yeteneði olmayan bir sistem, bundan baþka bir þey de yapamaz. Özellikle Kürt halkýnýn her istemi, her giriþimi ceza mahkemeleriyle, tutuklamalarla, polis copu ve asker dipçiðiyle karþýlanýyor. Kürt halký, yasal boþluklardan yararlanarak son derece pasif adýmlarla, demokratik yoldan bir giriþimde bile bulunsa, örneðin Kürtçe isim, Kürtçe eðitim gibi, devlet tam istim bölücüler ü- zerine gidiyor ve onlarý daðýtýyor! Devlet-i a- li, yedi yaþýnda çocuklarý karakollara çekiyor, iþkencelerden geçiriyor. Yetmiyor, yasal boþluklarý kapatmak için derhal yeni yönetmelikler, kararnameler çýkarýyor. Koþullar baþka türlü hareket etmesine izin vermiyor. Bu sýkýþmýþlýðýn sonucu, karþý-devrim cephesi, her alanda saldýrýlarýný yoðunlaþtýrýyor. Kürdistan da katliamlar, köy baskýnlarý, tutuklamalar, yasaklar ve çatýþmalar artmakta. Reformist basýn, OHAL geri mi geliyor telaþýna kapýldý çoktan (sanki gerçekten kaldýrýlmýþ gibi!) Bu þartlar altýnda, istensin ya da istenmesin, savaþ kendini dayatýyor. Kürt halký yol haritalarý yla çýkmaz bir sokaða sokuldu. Zamaný çalýndý. Demokratik açýlýmlar için beklentiye sürüklendi. Kýrýntýlar peþinde iz sürmeye yöneltildi. Ama her giriþim, her adým, düþmanla arasýndaki gerginliði arttýrmaktan öte bir sonuç yaratmadý. Girilen yol, demokratik serhýldan yönelimi, Kürt halkýna özlemini duyduðu özgürlükleri getirmedi. Ne de üzerindeki baskýlar hafifledi. Devlet tank-top siyasetine, imha ve yok sayma adýmlarýna a- ralýksýz devam etti. Dahasý, Kürt halkýnýn fiili olarak kazandýðý kýsmi haklara bile saldýrmaktan geri durmadý dan bu yana örgütlü bir vaziyette devam eden savaþ boyutlanmaya baþladý. 26 Ekim Gazi Savaþ Derinleþiyor KADEK, ne sosyalizmi inkar anlayýþýyla, ne Leninist örgütlenme modelini toptan reddediþiyle, ne de silahlý serhýldana sýrt dönmesiyle bir sonuç elde edebildi. Dört yýldýr çeþitli biçimlere bürünen demokratik cumhuriyet projesinin Türk devletinden görebildiði tek karþýlýk baskýdýr, terördür,

9 iþkencedir, aðýrlaþtýrýlmýþ ceza yasalarýdýr, cinayetlerdir Ve bu karþýlýk, KADEK in ara sýra yaptýðý sert çýkýþlar ve tehditlerle de azalmýþ deðil. Ýzlenen politikanýn geleceksizliði, baþarýsýzlýðý dört yýlýn deneyimleriyle sabittir. Kürt halkýna gelince O, bu süreci yaþamak, sonuçlarý pratikte görmek zorundaydý. Devrimci içgüdülerine raðmen, bunca yýllýk savaþýyla ona çok þeyler kazandýrmýþ olana ulusal baðlýlýðýný sürdürdü. Bu durum çok normaldi, çünkü çok þey verilenden çok þey istenir. Fakat zaman içinde bu baðlýlýk, devrimci olmayan araç ve yöntemlere güvensizlik, ilgisizlik duygularýnýn ortaya çýkmasýný engelleyemedi. Kürt halký, önderlerinin çizdiði yolu bir de kendi yaþamlarýnda sýnadý. Girdiði yolun nereye çýktýðýný pratikte gördü. Ve her adýmda, bu politikalarla arasýndaki makas açýlmaya baþladý. Bunun en açýk kanýtlarýndan biri, demokratik talepli eylemlerde bile zor araçlarýna baþvurmasý, eylemlerini çatýþmalý tarzda gerçekleþtirmesidir. Bu çatýþmalarýn bir a- yaðý devletin saldýrgan tutumundan kaynaklanýyorsa, diðer ayaðý Kürt halkýnýn devrimci ruhundan besleniyor. Kürt halkýnýn bu devrimci ruhu, halk hareketi düzeyine ulaþmýþ olan bir mücadelenin, düzen içi kulvara hapsedilmesinin önünde en temel engel durumunda. U- lusal önderliði kendi iradesine raðmen siyasal arenada mücadeleye zorlayan bir durum bu. Bir yanda devletin yoðunlaþan saldýrýlarý; diðer yanda Kürt halkýnýn dizginlenemeyen devrimci coþkusu; bu koþullarda düzen i- çi bir çözüm, reformist bir mücadele hattý, Gandici- Mandelacý bir çizgi mümkün deðil. Bu yüzden, bir yandan son derece reformist, geri bir mücadele çizgisi izlemeye çalýþýrken, bir yandan da askeri eylemler gerçekleþtiriliyor. Bir yandan Kürtçe isim için mahkemeler zorlanýrken, diðer yandan Kürdistan da askeri helikopterler düþürülüyor. Artýk her gösteri, küçük çaplý savaþ görünümüne bürünüyor. Gençlik, özellikle metropollerde gerçekleþtirdiði eylemlerde, militan savaþçý yönünü gözler önüne seriyor. Kürt halký adým adým sert kapýþmalara doðru yol alýyor. Koþullar Kürt halkýný özgürlük için savaþý yükseltmeye zorluyor. Burjuvaziyle ve onun faþist devletiyle Kürt halkýný barýþtýrma, uzlaþtýrma seraplarý, kim ne söylerse söylesin, daðýlmaya baþladý bile. Yaþam, her tür teorinin ötesinde, kendi hükmünü dayatýyor. Halk hareketi savaþ çizgisine oturacak, demokratik serhýldan, silahlý halk ayaklanmasýna dönüþecektir. Bu yönelime aykýrý politikalar iflas etmeye mahkumdur. Çocuklarýmýzdan Utanmak Ýstemiyorsak... Merhaba yoldaþlar, Ben, 12 Eylül Askeri faþist diktatörlüðünde kýyýma uðramýþ yüzlerce devrimciden biriyim. Ekonomik ve saðlýk sorunlarým nedeniyle siyasi çalýþmalardan uzak kaldým. Kendimi geliþtirmek, çevreme çocuklarýma yararlý olmak için uðraþtým. Örgütlü deðildim. Bir kadýnýn; erkek egemen bir toplumda iki kez sömürülüyor olduðunu, kurtuluþun, emeðin kurtuluþu ile mümkün olacaðýný biliyordum. Çevremdeki insanlarý gözlemliyorum. Büyük bir bunalýmýn eþiðindeler. Bunu ya þükredip sineye çekerek ya da ruhsal bozukluklarýný kendilerine yönlendirerek yaþýyorlar. Uzun süredir derginizi okuyorum. Sistemdeki bozukluklarý yorumlamak yerine onu deðiþtirmek gerektiðini anlatýyordum. Mücadele Birliðini okuduðumda görüþlerimi yansýttýðýný gördüm. Tabii unuttuklarýmý, bilmediklerimi öðrendim, öðreniyorum. Çoðu anne-baba çocuklarýný siyasetten uzak tutarak onlarý tehlikeden uzaklaþtýrdýklarýný sanýrlar. Bilinçli saðlam karakterli insan, sýnýf bilinci almýþ örgütlü insandýr. Yalnýz kalan insanlar kýsa zamanda bunalýmdan etkilenecek, þiddeti çevresine, kendine yönlendirecektir. Aydýn anne-babalarýn bu konuda duyarlý olmalarý gerekmektedir. Emperyalist-kapitalist sistemin çöküþündeki krizlerden insanlýðýn acýlarýný, cehaletini trajik bir kader olarak yansýtan bakýþ açýsýndan sýyrýlýp komitelerde yer almalýlar, örgütlenmeliler. Kendilerini kuþaðý olarak tanýtan aydýn insanlarýmýz biz devrim yapamadýk bundan sonra olmaz türünden söylemleriyle kendilerini haklý gösterip geleceðe çelme takmaya çalýþýyorlar. Aslýnda nasýl hatalý bir konuþma yaptýklarýný düþünürlerse bulacaklardýr. Bu söylemler kimin iþine yarar, kime yarar saðlar? Örgütlenmenin önemini bilen gençliðin yanýnda yer almalýyýz. Geçmiþte yapýlan ya da yapýlmasý gerekenleri anlatýp bedenini dinlendirip kendini çürümeye terk edenler! Gelecekte neler yapýlmalý, yapýlmayan nedir? diye düþünmeli ve harekete geçmelidir. Mücadelede yenilgi baþarýya yakýnlaþtýrýr. Laf üretmekle baþarý yakalanamaz. Çocuklarýmýzdan utanmak istemiyorsak aydýnlattýklarý yolda yerimizi alalým. Olaylarý oluruna býrakmayalým, ona biz yön verelim. YA DEVRÝM YA ÖLÜM Mücadele Birliði Okuru/ÝZMÝR 9

10 Dünya durulmuyor. Latinler ise hiç! Bolivya da yaþanan halk ayaklanmasý sonucu, devlet baþkaný ailesi ile birlikte soluðu ABD de aldý. Oysa baþkan olalý daha 1,5 yýl bile olmamýþtý. O zaman, yine Bolivya halký sokaklara dökülmüþ ve yaþanan bir dizi geliþmenin sonucunda seçimlere gidilmiþti. Lozada yý baþkanlýða taþýyan geliþmelerx ayný zamanda o- nun sonunun da habercisiydi. ABD ye kaçan baþkan, Bolivya nýn kanýný emen 200 ailenin bir üyesi ve arasýnda da baþkanlýk yapmýþ bir burjuva Haziran ýnda seçimler yapýldýðýndax 200 a- ilenin ve ABD nin tam desteðine raðmen oylarýn sadece %22 sini alabilmiþti. Sosyalizm Hareketi (MAS) ise, tüm en- BOLÝVYA gellemelere karþýn oylarýn %20 sini almayý baþarmýþtý. Kimin baþkan olacaðýna ise, kongrede yapýlan seçimle karar verilecekti. MAS ý destekleyenler ve yoksullar, baþkan olabiliriz diye kampanya düzenlemiþlerdi. Ama ABD yine devreye girip, diðer partiler GÜNLÜÐÜ nde üzerinde baský yaparak kaçaðýn devlet baþkaný seçilmesini saðlamýþlardý 30 Haziran 2002 de. Ayaklanan, bedel ödeyen Bolivyalý e- mekçiler olmuþ, ama devlet baþkanlýðýný bile alamamýþlar; yine 200 kan emici ve ÞANLI SAYFALAR ABD nin adamý baþkan olmuþtur. O gün, MAS üyesi kongre salonundan þöyle seslenir: Oylamayý kaybettik ama kavgayý deðil... tuvalete gitmek için bile bizden izin isteyecekler. Biz kongreye sadece protesto getirmedik. Taleplerimiz var ve kongrede nasýl adým a- tacaðýmýzý biliyoruz. Þimdi bize saygý duymak zorundalar, çünkü biz bunu istiyoruz... Evet, Bolivya da MAS oylamayý kaybetmiþti a- ma halk kavgayý kaybetmemiþti. 1,5 yýl sürekli çatýþmalarla geçti. Halk yaþamýný ve geleceðini sokaklarda savunmaya devam etti. Ve sonunda yüzü aþkýn insanýn ölümüyle sonuçlanan isyanýyla, bir baþkaný daha ABD ye yolladý. Latinlerde toplumsal devrim kendini güçlü bir þekilde dayatýyor. Kendine bir çýkýþ yolu arýyor. Bu arayýþ kendini sýk sýk kitle ayaklanmalarý þeklinde dýþa vuruyor. Ne var ki, bu ayaklanmalar sadece hükümet deðiþikliði yarattýðý, kapitalist toplumu ve onun devletini parçalayýp daðýtmadýðý ve yeni bir toplumsal sistemin inþasýna yönelmediði için sonuca ulaþamýyor. Kuþkusuz, bu kadar sýk ve yoðun oluþu, toplumsal devrimin de yolunu açacaktýr. Nasýl ve hangi biçimde olacaðýný yaþam gösterecek... ama mutlaka o- lacak olan budur. Köhnemiþ düzen, daha fazla varlýðýný sürdüremez. Bolivya da yaþananlar ise daha anlamlýdýr. Bolivyalý emekçiler, Che ye karþý tüm dünya halklarýndan daha fazla sorumlulukla yükümlüdür. Che, tüm Latin Amerika nýn ve dünya halklarýnýn yüreði, coþkusu, yeni bir dünya kurma heyecaný olsa da; Bolivya için daha özel anlam taþýr. Onu, zamanýnda yeteri kadar sahiplenemediler. CIA, Bolivya daðlarýnda ona bu kadar kolay ulaþamamalý, o insanlýk sevgisi ile dolu yürek, Latin Devrimi ne tanýk ve öncü olmalýydý. Bolivya halký zamanla eksikliðini anladý ve hatta, onu yüceltmek adýna aziz bile ilan etti. Ama, Che ye olan görevlerini ancak; onun yürüdüðü yoldan giderek, bir devrimle, Latinlere önderlik eden bir devrimle yerine getirebilirler. Bunun için, her seferinde kanlarý ve canlarýyla iþgal ettikleri sokaklardan, iktidarý yine burjuvaziye býrakmýþ olarak dönmeye son vermeliler. Kendi gelecekleri ve Che için. 200 sömürücü ailenin elinde kala kala bir ordu kaldý. Ki o da güçsüz. Bu her halinden belli. Aymaralar, Bolivya nýn üçte ikisini oluþturan ve yaþamdan kovulan bu halk, son yýl- 10

11 cüne gereksinim duyuyor. Baþka bir ifadeyle, ayný miktar emek-gücü, eskisinden çok daha fazla üretim araçlarýný harekete geçirebiliyor. Sosyalizm bu çeliþkiyi emeðin çalýþma saatlerini sürekli azaltarak kolayca çözümleyebilir, kapitalist, çalýþma saatinin kýsalmasýna her zaman direnir. Çünkü sömürünün ölçüsü, emek saatinin uzunluðuyla doðru orantýlýdýr. Bu nedenle kapitalist, karýný düþürmemek için, gittikçe daha fazla sayýda iþçiyi kapý önüne koymak zorunda kalýr. Tüm emperyalist-kapitalist sistem için geçerli olan bu süreç, baðýmlý ülkeler için daha hýzlý iþliyor. Çünkü buralarda emperyalist sermayenin egemenliði var. Emperyalist sermayenin birikim ve yoðunlaþma hýzý çok daha fazla oluyor. Bunun sonucunda ortaya çýkan iþsizlik, tüm ücretlerin gözle görülür ve dramatik bir þekilde düþüþüne neden oluyor. Ýþsizlik, çalýþanlarýn ücretlerini her zaman aþaðýya doðru çeker. Ýþçi Sýnýfýnýn Ýç Savaþý Ücretlerin düþmesi, iþsizlik, saðlýk sigortasýnýn ve diðer haklarýn ortadan hýzla kaldýrýlýþý, iþçi sýnýfýný öfkeye sürükledi. Baþka türlüsünü beklemek, iþçi sýnýfý hakkýnda hiçbir þey bilmemek demektir. Dahasý var. Bu öfke, sanýldýðý gibi sönüp gidecek olan bir ateþ deðildir. Marx, en sýradan bir taleple bile, iþçi sýnýfýnýn uzun iç savaþlar yürütme kapasitesine, inadýna ve karakter saðlamlýðýna sahip olduðunu düþünürdü. Marx ýn, yaþamýn devrimci diyalektiðine uygun bu düþüncesi, þimdi doðrulanýyor. Türkiye ve Kürdistan iþçi sýnýfý, en sýradan taleplerinde bile, burjuva diktatörlüðün iç savaþ aygýtlarýyla karþýlaþýyor. Burjuvazi, gün geçtikçe daha fazla emek gücünü üretimin dýþýna itmek zorunda kalýyor. Ýþçiler ise açlýktan ölmek anlamýna gelen bu duruma karþý en sert karþýlýðý vermek üzere harekete geçiyorlar. Bütün üretim araçlarýnýn sermaye niteliði kazandýðý ve tekellerde merkezileþip yoðunlaþtýðý bir aþamada emek gücünü bile satamayan bir iþçi ne yapmalý? Artýk böyle bir aþamaya varýlmýþsa, emekçilerin önündeki tek seçenek, sürekli uzaklaþtýrýldýðý üretim araçlarýna el koymaktýr. Emekçiler, ü- retme koþullarýný yeniden elde edebilmek için, bu koþullarý tümüyle burjuva sýnýfýn elinden koparýp almak zorundalar. Kýsacasý, iþçi sýnýfý ve emekçilerin önündeki tek çözüm, toplumsal devrimdir. Sürecin ana karakteri bu yönde olduðu için, iþçilerle burjuvalar arasýnda, en sýradan görünen istemler konusunda bile, çok þiddetli, uzun mücadeleler yaþanýyor. Bu þiddet, iç savaþý besliyor ve yükseltiyor. Bu durumu içgüdüleriyle fark eden iþçiler, önlerindeki bütün engelleri aþacak örgütlenmelere, komitelere doðru yönelim gösteriyorlar. Artýk emekçiler kendi kaderlerini tümüyle kendi ellerine almak istiyorlar. Ýþçilerin bu þiddet dolu savaþýnda, en büyük düþmanlarýndan biri, burjuva sendikacýlýktýr. Hareket, burjuva sendikacýlarý aþarak, onlarý ezerek ilerliyor. Kimi zaman onlara karþý da þiddet kullanmaktan çekinmiyorlar. Reformist ve oportünist örgütler de iþçi sýnýfýnýn önündeki engellerden biridir. Onlar, iþçi sýnýfýnýn bugünkü mücadelesine, en dar çerçeveden bakýyorlar. Hareketi, basit bir ekmek davasý na, sendikalaþma sýnýrýna hapsetmeye çalýþýyorlar. Ýþçilere, çeliþkilerin derinliðini, toplumsal devrimin kaçýnýlmazlýðýný kavratmaktan çok uzaklar. Ýþçi sýnýfý, bu yalpalayan, dar kafalý unsurlarý da aþacaktýr. Burjuva sendikacýlarýn ve onlarýn yaptýðýný devrimci sözlerin süsüyle tekrarlamaktan öteye gitmeyen oportünistlerin tüm engelleme çabalarýna raðmen, iþçi sýnýfý hareketi, toplumsal bir devrimle sonuçlanacak bir iç savaþ yolunu tutmuþtur. Bugün iþçilerin taleplerindeki gerilik hiç kimseyi yanýltmamalýdýr. Devrim, kimin ne için hangi hedefle harekete geçtiðine deðil, o hareketin hangi derin çeliþkiler üzerinde yükseldiðine baðlýdýr. 13

12 Üretimden Koparýlan PROLETARYA DEVRÝME YÜRÜYOR Enflasyon düþüyor, döviz sabit kalýyor, piyasa canlanýyor, beklentiler iyileþiyor, burjuva cephede püfür püfür bahar havasý eserken, yelkenlerini doldurmuþ koca bir gemi, tüm limanýn sessizliðini bozmak üzere istim alýyor. Ýþçi sýnýfý hareketinden bahsediyoruz. Ekonomi týkýrýnda þarkýlarýnýn kulaklarý týrmaladýðý bir zamanda, meðer koca köstebek topraðý kazmaya devam ediyormuþ. Ýþçi sýnýfý her yerde eyleme geçti, sokaklar ve fabrika kapýlarý ýsýnýyor. Bu kez eylem, en büyük fabrikalardan yayýlýyor. Tekel, Beykoz Deri, Tüpraþ, Sümerbank, Paþabahçe ve irili ufaklý onlarca fabrikada, atölyede sürüyor. Ýþçi sýnýfý 1 Aralýk 2000 den bu yana, diðer yýllara göre daha düzgün bir dönem geçirmiþtir. 1Aralýk eyleminde yüz bin iþçi vardý ve burjuva sendikacýlarýn barikatlarý aþýlmýþtý. Bu büyük eylemin ertesinde, tüm toplumu sarsan büyük e- konomik ve siyasi olaylar meydana geldi Nisan krizi, cezaevleri operasyonlarý, küçük esnafýn yüz binler halinde a- yaða kalkmasý, yoksul ve küçük köylülüðün yaygýn eylemleri tam da iþçi sýnýfýnýn bu durgun dönemlerinde ortaya çýkmýþtý. Peki ama, toplumun öncüsü bir sýnýf, kendi dýþýndaki emekçiler ayaktayken, neden sessiz kalmýþtý ve neden þimdi harekete geçti?! Üretmek Ýstiyorum Son dört yýlýn ardý ardýna gelen büyük ekonomik yýkýmlarý, iþçi sýnýfýnda büyük bir kan kaybýna yol açtý. Önce küçük atölyeler kapandý, yüzbinlerce iþsiz sokaða atýldý. Sonra daha büyük alanlara sýra geldi. Ýkinci dalga, þiddetini bir anda deðil, sürece yayýlmýþ olarak gösterdi. Bütün bu sarsýcý krizler esnasýnda, sýnýfýn en ileri, en bilinçli unsurlarý, sürekli hareketlilik ve arayýþ içinde olsalar da, geniþ iþçi kesimlerini harekete geçiremediler. Bunun nesnel zeminlere dayanan bir çok nedeni vardý. Birincisi, iþsizlik tüm iþçi kitlesinin elini kolunu baðlayan bir zincir durumuna geldi. Çalýþabilenler, hala bir iþi o- lanlar, kendilerini diðerlerinin yanýnda þanslý görüyorlardý. Yine de gelecek karanlýktý ama her sýradan birey gibi, iþçiler de kaybedecek bir þeyin olmadýðý bir noktaya dek gerileyip, 12 direnmeyi seçtiler. Sessiz kalýrlarsa, en azýndan iþlerini kaybetmeyeceklerini düþündüler. Ancak, hiçbir þey bekledikleri gibi olmadý. Artýk iþsizlik, yalnýzca derin kriz dönemlerinin deðil, her dönemin bir tehlikesi haline dönüþtü. Ýþçi sýnýfýnýn, bu beklentiye girmiþ en geniþ kesimleri için, artýk kaçacak delik kalmadý. Ýþsizlik her yandan bir saðanak gibi yaðýyor. Özelleþtirmelerle, taþeronlaþtýrmalarla, sefalet ücretlerinin dayanýlmazlýðýyla, aþýrý çalýþmayla, iþçileri canýndan bezdiren bir cendere kuruluyor. Bu durumda iþçi ne yapacak? Devrimci eylem arayýþlarýna giriþmekten baþka ne yapabilir? Paþabahçe Beykoz Fabrikasýnýn kapanýþý ve iþçilerin karþýlaþtýklarý, tüm sýnýf için bir ders oldu. Burada iþçiler sendikanýn oyununa geldiler ve fabrikanýn kapanmasýna izin verdiler. Þimdi bütün Paþabahçe iþçileri, sefaletin pençesinde kývranýyor. Artýk, iþçi sýnýfýnýn tuzu kuru kesimi, geleceklerini deðil, bugünlerini tehlikede görüyor. Bütün bu olanlarýn þu ya da bu hükümetin güncel politikalarýyla bir ilgisi yok. Konu ne güncel olacak kadar gelip geçicidir, ne de siyasi bir tercih sorunu. Kapitalizmin iþleyiþ yasalarý bütün bu sonuçlarý doðuran esas nedendir. Kapitalizmin temelinde, iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarýndan yoksun oluþu, karþýlýðýnda ise tüm üretim araçlarýnýn gittikçe daha az elde toplanmasý olgularý vardýr. Kapitalizm ister bunalým ve krizler içinde debelensin, isterse iþlerini týkýrýnda yürütüp büyük karlar elde edilsin, toplumu mülksüzler ve servet sahipleri olarak ikiye ayýran bu eðilim asla durdurulamaz. Kapitalizmin baþarýlarý da iþçi sýnýfýný üretim a- raçlarýndan uzaklaþtýrýr, baþarýsýzlýðý da Sümerbank iþçileri, eylem alanýnda Üretmek Ýstiyoruz yazýlý giysilerle en öndeydiler. Sermayenin yoðunlaþmasý ve merkezileþmesi, iþçiyi üretimden kopartýyor. Ýþçi üretemez duruma geliyor. Bir yandan üretici güçlerin sürekli geliþimi, öte yandan üretimin temelinin ortadan kalkmasý, burjuva sýnýfýn en lanetli çeliþkisidir. Burjuvazi, üretim araçlarýyla e- mek-gücünü üretim sürecinde bir araya getirerek sömürü elde edebilir. Oysa, geliþen üretim araçlarý, sürekli geniþleyen sabit yatýrýmlar, eskisinden çok daha az miktarda emek-gü-

13 larda toprak iþgallerini arttýrdýlar. Bizzat, kaçak baþkanýn akrabalarýna ait büyük çiftliklerden dördünü de iþgal ettiler. Ama ordu etkin bir önlem alamýyor... Ordu egemen olsaydý, bu 200 kene, ordusuyla bu topraklarýný çoktan geri almýþ o- lurdu. Ordunun güçsüzlüðü son ayaklanmada bir kez daha ortaya çýktý. Kaçak baþkan orduyu yardýma çaðýrdý. Katliam baþladý... onlarca insanýnýn ölümü, ayaklanmanýn yerel önderlerinin öne çýkýþý, halka kurþun sýkmayan askerler... Ama sonuç ortada. Ve ordu, kendini kurtarmak için yatýþtýrýcý baþkanýn aðzýndan aceleyle açýklama yapýyor þimdi: Ölümlerin sorumlusu siyasilerdir. Orduyu göreve onlar çaðýrdý ve mecbur kaldýk! Gücü karþýsýnda çaresiz kaldýðý halka, bu iþte benim bir günahým yok demeye çalýþýyor. Bu hale gelmiþ bir ordunun gücünden söz edilebilir mi? Öyleyse Che nin baþlattýðý yürüyüþü tamamlamanýn, halkýn arzularýný yerine getirmenin önünde ne engel olabilir? Cesaretsizlikten baþka!.. Son ayaklanmadan sonra MAS açýklýyor: Daha önce beþ kere bir þey kazanamadan yerimize oturduk. Umarýz ki, þimdi her þey deðiþecek ve Mesa (yatýþtýrýcý baþkan), ABD nin emperyalist çýkarlarýna kul olmayacaktýr. Bu a- yaklanmadan bir süre önce, Bolivya Ýþçi ve Köylü Sendikalarý Konfederasyonu ise bir bildiri yayýnlayarak;...onurlu Bolivyalýlar arasýnda yeni bir toplumsal sözleþme yapýlmasý amacýyla; bir kurucu meclis oluþturulmasý çaðrýsý yapmýþ ve baþkanýn istifasýný istemiþti. 1,5 yýl önceye göre daha fazla yol alýnmýþ kuþkusuz. Sokaða çýkýp baþkaný devirmenin bir çare olmadýðý anlaþýlmýþ ve tuvalete gitmek için bile bizden izin isteyecekler sözüne uygun olarak sokaklar terk edilmemiþ. Ama halen, iktidarý (sadece baþkanlýðý deðil, gerçek iktidarý), ellerine alýrlarsa, ellerinde tutup tutamayacaklarý endiþesini yaþadýklarý görülüyor. ABD nin müdahalesinden korkuluyor. Oysa, yerli halk, kanýyla cesaretini ortaya koyuyor. Halkýn gücüne inanç, zafer için yetip de artacak bile. Ýþçilerin, e- mekçilerin, köylülerin sömürücülerin iktidarýný devirmekle kalmayýp, kendi iktidarlarýný kurabileceklerine, yönetebileceklerine ve koruyabileceklerine güvenmenin zamaný gelmedi mi? Sandinistlerin Nikaragua da yapmaktan korktuðu þeyi, Kolombiya da FARC ýn atmaktan uzak durduðu adýmý neden Bolivyalý emekçiler atmasýn? Neden bunun mümkün olduðunu göstermesinler? Gösterebilirler, üstelik sadece Latinlere deðil, tüm dünyaya gösterebilirler. Tüm dünyada ayaklanma halinde olan emekçi sýnýflarýn, böylesi bir ön açýcýlýða, örneðe büyük bir ihtiyacý var. Ýlk örneði, onlarca örnek izleyecek. Bolivya halký, tarihi kanla yazmanýn amacýnýn sadece muhalefet etmek, hatta, sadece yýkmak da olmadýðýný; iktidarý alarak, sokaktaki insanlarýn da toplumu yönetebileceðini göstermelidir. Eðer hareketin önderleri bunun yolunu açmazsa, halk açacaktýr. Buna hiç þüphe yok. Bolivya halký, bu güçte olduðunu gösterdi. Tüm dünyada emperyalizmin ve iþbirlikçilerinin güçlü olduðuna dair inanca büyük darbeler vuruluyor. Her gün, dünyanýn dört bir köþesinde eylem halinde olan onbinler, emperyalist-kapitalist sistemin çöküþünü ilan ediyorlar. Tüm bu yaþananlara raðmen, emperyalizmden medet umanlar, sistemin gücü üzerine ahkam kesenler; olsa olsa yüreðini satmýþlar olabilir. Onlar da, çöken kapitalist sistemin yýkýntýlarý altýnda kalmaya mahkumdur. Artýk, sosyalizmin egemenliðini açýkça ilan etme vakti. Bolivyalý emekçiler, sosyalizmin egemenlik yüzyýlýný açýkça ilan etmeliler ve harekete geçmeliler. Bunun için, topraklarýný kanýyla sulayan Che ye bakmalarý yeter. Che nin yaratýcýlarýndan olduðu Küba, proletaryanýn önderliðindeki emekçi sýnýflarýn iktidarda, sosyalist kuruculuk altýnda ne harikalar yaratabileceðinin canlý kanýtý olarak yanýbaþlarýnda duruyor. Brezilya, Arjantin, Venezuella da dalgalanan Che bayraklarý ve ayaklanmalar, Sosyalist Latin Amerika nýn her zamankinden daha yakýn olduðunu müjdeliyor. Türkiye ve K.Kürdistan halklarý da Bolivya da yaþananlardan öðrenmelidir. Emperyalizm ve iþbirlikçilerinin faþist diktatörlüðü altýnda inim inim inleyen halklarýmýz; kýrýntýlar elde etmek ve yaþamak uðruna aþaðýlanmaya son vermek i- çin, Bolivya halkýna, ABD nin dibindeki on milyonluk bu yoksul halkýn savaþýna bakmalýdýr. Onlar, yaþamlarýna ve geleceklerine sahip olmak için savaþýyorlar ve bedel ödüyorlar. Emekçi sýnýflarýn savaþmadan ve bedel ödemeden yaþamlarýný kendi ellerine almalarý mümkün deðildir. Geride býraktýðýmýz 30 yýl, bunun ispatýdýr. Emekçi sýnýflar ne zaman savaþý büyüttüyse, yaþamlarýna ve geleceklerine o kadar umutla bakar hale gelmiþlerdir. Bugüne ve geleceðe güvenle bakabilmenin ilk þartý buysa, ikinci þartý da, ödenen bedellerin yeni bir toplumsal sistemle, yani sosyalizmle taçlandýrýlmasýdýr. Bizde de bu, en az dünyanýn herhangi bir yerinde olduðu kadar günceldir. Yeter ki, Nikaragua da, Kolombiya da, Bolivya da vb. yapýlan hatadan; iktidarý alma cesaretini sergileyememekten uzak durulsun. Yeter ki, iktidarý almayý deðil de a- þýrý muhalefet olmayý vaazeden ortalama solun barikatlarý a- þýlsýn. Yeter ki, Leninistler devrimci taktikleriyle kitlelere gidip iþe giriþilsin... her þey ardýndan gelecektir. Yüzyýlýmýzýn sosyalizmin egemenlik yüzyýlý olacaðýna i- nanmayan halen varsa, biraz halklara kulak versin. Ve daha fazla cesaretle ileri atýlsýn... 11

14 Zindanlarý Yýkacak, ZAFERÝ BÝZ KAZANACAÐIZ! REMZÝ AYDIN ÖLÜM ORUCU EYLEMÝNÝN 140. GÜNÜNDE Sermaye sýnýfýnýn ve onun faþist devletinin devrimci, komünist tutsaklara saldýrýsý yeni infaz yasalarýyla sürüyor. Zindanlarda yýllarý bulan Ölüm Orucu eylemi de sürüyor. TKEP/Leninist davasýndan Remzi Aydýn, bulunduðu Tekirdað F Tipi zindanýnda Ölüm Orucu eylemini büyük bir kararlýlýkla ve zaferin er ya da geç devrimin olacaðýný bilerek sürdürüyor. Bugüne kadar devlet, eylemi kýrabilmek, devrimci ve komünist tutsaklarý teslim alabilmek için denemedik yol býrakmadý. Her türlü saldýrýyý, devrimci iradenin çelikten gücüyle alt etmeyi bilen tutsaklar, yýllardýr yüzlerce insanýn ö- lümsüzleþmesine, yüzlercesinin sakat kalmasýna raðmen geri durmadýlar. Leninist tutsaklar, bugüne kadar tarihe leninistçe ad koyabilmek için yürüdüler. Murat gibi, Sibel gibi, Aysun gibi yüreklerimizin en genç yerlerini ölümle tanýþtýrdýk ama ne bu zindanlarý bir gün yýkacaðýmýza olan inancýmýz eksildi ne de devrimle tekelci kapitalizmi en küçük hücresine kadar parçalayacaðýmýza olan inancýmýz Devrim yenilmez bir güce u- laþtýðý için biz de yenilmez bir güce ulaþtýk. Bizim irademiz çelikleþtiði için, devrimin gücü de çelikleþti. 12 Kasým 2003 itibarýyla 140. gününde olan Remzi Aydýn, Ölüm Orucu nun ilerleyen bu günlerinde karþýsýnda çocuklarý, hürriyeti ve ümidi öldürmek isteyen bir ordu olduðunu biliyor. Saðlýk durumu her þeye raðmen iyi olan Remzi Aydýn, ilk günkü moralini ve coþkusunu koruyor. O, hiçbir gücün komünist iradeyi teslim alamayacaðýný göstererek, tarihe leninistçe ad koyarak büyük yürüyüþümüzü sürdürüyor. Onu alnýndaki kýzýl banttan öpüyoruz. Leninist Tutsaklar ÝNSAN ONURUNU YOKSAYAN HÝÇ BÝR ÝNFAZ REJÝMÝ KABUL EDÝLEMEZ Çaðdaþ Hukukçular Derneði (ÇHD) den avukat Hakan Karadað ile, yeni Ýnfaz Yasasý, F tipleri süreci ve devrimci tutsaklara yapýlan katliamlar üzerine röportaj yaptýk. Yerimizin darlýðýndan ötürü bu röportajý kýsaltarak yayýnlýyoruz. Mücadele Birliði: Yeni Ýnfaz Yasa Tasarýsýnýn içeriði hakkýnda bilgi verebilir misiniz? Hakan Karadað: Öncelikle bir düzeltme yaparak sorunuzu cevaplandýrayým.tasarý halindeki Ýnfaz Yasasýna yeni sýfatýný yakýþtýrmak doðru deðil. Zira incelendiðinde görülecek ki tasarýnýn stratejik olarak yeni bir rejimi önerdiðinden bahsedilemez.yani yeni bir statü ortaya koymuyor. Esas olarak bugüne kadarki fiili, yasadýþý, hukuksuz bir biçimde yapýlanlar bir forma kavuþuyor ve buna da standardizasyon denilebilir. Artýk sakat býrakma, kol bacak koparma, kiþiliksizleþtirme ve katliamýn da bir standardý olacak. Bu anlamda tasarýda yer alan tek tip elbise, zorunlu çalýþma, þartla salýverme usulü, sýnýflandýrma, disiplin suçlarý ve cezalarý gibi yeni görünen düzenlemelere ise yabancý deðiliz. Ancak iyileþtirme, bireyselleþtirme, gençlik cezaevi, yatma 14 planýna uymamak, sessiz direniþ, þartlý salýverilmenin geri býrakýlmasý, oturduðu yerde infaz kararý, elektronik alete baðlanma kararý adlî kontrol gibi tasarýda yer alan kimi kavram ve deyimlemeler dikkat çekici. Mücadele Birliði: Bu ya da buna benzer yasalarýn baþka örnekleri, þu anda uygulanan bir ülke var mý? Hakan Karadað: Tesadüf deðil. Ýlginç bir örtüþme var burada. Burada ben soru sorayým.vereceðiniz cevap sorunuzun cevabý da olacaktýr.tc hangi ülkelerle iþbirliði yapýp Irak ta Ortadoðu nun kardeþ halklarýnýn kanýný dökmeye hazýrlanýyor ve hevesleniyorsa bu ve buna benzer uygulamalar bu ülkelerde var.yani ABD ve Ýngiltere. Üstelik tasarýnýn gerekçe bölümünde bu husus açýklýkla belirtilmiþ. Ýngiltere ceza infaz sisteminden örneklemelere yer verilmiþ. Ancak bu sistemin zenginleþtirilmiþ biçimi ABD nde uygulanmaktadýr. Bu örtüþmenin belirtilmesi dýþýnda ayrýca bizim açýmýzdan bu sorunun cevabýnýn a- ranmasýnýn pratik bir deðeri de yoktur. Mücadele Birliði: 19 Aralýk 2000 tarihinde uygulanmaya konulan F tipi cezaevleriyle devlet amaçladýðý þeyleri gerçekleþtiremediði için mi D tipi cezaevleri ve bu yeni Ýnfaz Yasa ta-

15 sarýsýný gündeme getirdi? Hakan Karadað: Burada hayli uzun bir cevap vermek gerekir. Siyasi iktidarýn ekonomi-politiði ile baðlý suç ve ceza siyaseti ve pratiðinin son dört yýlda geçirdiði bir dönüþüm var. Soru, bu dönüþümün çözümlenmesi ile cevaplanabilir. Ýþaret ettiðimiz dört yýllýk süre, milat olamamakla birlikte hukuksal ve somut uygulamalarý bakýmýndan daha 4 yýl öncesinde netleþmiþtir. Dört yýl öncesine döndüðümüzde karþýmýza çýkan somutluk ise Ulucanlar Katliamý dýr. Ulucanlar katliamýna kadar siyasi iktidarýn, hapisaneler siyasetinde burjuva feodal karakterine de uygun olarak merkezi ve kapsamlý bir programa sahip olmadýðýný söyleyebiliriz. Ayný zamanda arasý dönemi karakterize eden üç temel sürecin etkinliði de böyle bir merkezi ve kapsamlý programýn o- luþturulup hayata geçirilmesine uygun koþullardan siyasi iktidarý yoksun býrakmýþtýr. Bu süreci merkezi ve kapsamlý bir programý hazýrlamak ve hayata geçirmek için koþullarýn olgunlaþmasýný beklemekle geçiren siyasi iktidar, Kürt Ulusal Hareketi(KUH) nin kendini tasfiye sürecine girmesi ile cesaretini toplamýþ, AB standardizasyon politikalarýnýn ekonomik, sosyal, hukuksal alanda toplumun büyük bir bölümünü ajite ettiði bir ortamýn da eþliðinde U- lucanlar katliamýný merkezi ve kapsamlý bir program çerçevesinde gerçekleþtirmiþtir. Ulucanlar Katliamý, bu anlamda siyasi iktidarýn bugüne taþýdýðý geliþtirerek zenginleþtirdiði deneyimlerinin laboratuarý dýr. Bu laboratuarda denenen faþizmin þiddet araçlarý, zamanla estetize edilerek F tiplerini, D tiplerini ve bugünkü tasarýyý yaratmýþtýr. Özel harp analistleri ve stratejistlerinin toplumsal muhalefetin beyni olarak tespit ettikleri hapisaneleri saldýrý ve katliamlar ile daðýtmayý zorunlu sayarken, F tipi hücre ve tecridi de bir araç/biçim olarak yöntemleþtirmiþtir. Her fýrsatta, her giriþimin, eylemin arka planýnda hapisaneleri ve örgütlerin mahpus önder kadrolarýnýn gösterilmesi, açýk bir özel harp taktiðine karþýlýk gelmektedir. Bu beyin daðýtma ve parçalama operasyonu ayný zamanda halk kesimlerini sindirmeye baskýlamaya ve gözdaðýna da hizmet etmesini hedeflemiþtir. Esas olan ise, Ortadoðu nun parçalama ve yeniden emperyal siyasete göre biçimlendirme projesi nin baþarýsý için zorunlu ve kaçýnýlmaz bir giriþim olmasýdýr. Kanýmca, Ortadoðu nun iþgal ve sömürgeleþtirme sürecinin arifesinde gerçekleþen Ulucanlar, Burdur ve 19 Aralýk operasyonunun zamanlamasý ise bu çakýþma açýsýndan tesadüfü deðildir. Ayrýca siyasi iktidar, sistemin krizinin sürekliliðini kabullenmiþ ve realize etmiþ durumda. Kriz yönetimi siyaseti açýsýndan hapisaneler, kriz alanlarýndan biri olarak belirlenmiþ ve bu anlamda da bu krizi yönetecek taktik ve stratejik prensipleri, Ceza Ýnfaz Yasa Tasarýsý ile de belirlemeye giriþmiþtir. Bir ekleme daha yapmakta yarar var. F tipleri, tecrit, infaz yasa tasarýsý, ceza yasa tasarýsý, ceza usul tasarýsý vs. düzenlemelerin felsefesi artýk deðiþmiþtir. Bu yasalaþtýrmalar emperyalizmin önleyici vuruþ, önleyici savaþ doktrininin hukuksal tezahürleridir. Bugün ceza usul kanununda, polis mevzuatýnda yapýlan deðiþikliklerle arama, yakalama, gözaltý gibi müesseselere hukukun objektifliðine aykýrý olarak subjektif kavram ve uygulamalar eklenmiþtir. Nedir bunlar? Önleyici arama, önleyici yakalama vesaire. Suçtan dolayý deðil suç iþlenmesi olasýlýðýndan dolayý arama yapýlabilmesi, gözaltý yapýlabilmesi mümkün hale getiriliyor. Saddam ýn kimyasal silahlarý hala bulunamamýþtýr, fakat Irak iþgal altýndadýr. Bu açýklama çerçevesinde Ceza Ýnfaz tasarýsýnýn neden gündeme getirildiði açýkça anlaþýlmaktadýr. Bir de, artýk siyasý iktidarýn hapisaneler siyasetini yerel ihtiyaçlar için deðil, küresel emperyal ihtiyaçlar için belirlediðini unutmamak gerekiyor. Mücadele Birliði: Bu tasarýnýn yasalaþtýrýlma olasýlýðýný nasýl görüyorsunuz?buna karþý Baro nun, avukatlarýn bir hazýrlýðý var mý? Hakan Karadað: Siyasi iktidar bakýmýndan bu bir olasýlýk deðil bir zorunluluk. Zira bu emperyal bir buyruk. Bir zaman vermek mümkün deðil. Komisyonda madde madde tartýþýlarak geçildiðini biliyoruz.yeni yýla kadar TBMM Genel Kurulu nun gündemine gelerek yasalaþabilir. Sorunun diðer kýsmýna gelirsek, bu konuda belirli bir kesimin mücadele ya da muhalefeti tayin edici deðil. Esas olanýn toplumun tüm ve en geniþ kesimlerinin ortak mücadelesidir.bu yasa ya da yasalarýn çýkmamasý konusundaki mücadelenin baþarýsý, samimi bir anti-emperyalist mücadelenin bütünlüðüne baðlýdýr. Baro ya da avukatlarýn geniþ kesiminin bir hazýrlýðýndan bahsetmek de mümkün deðil. Söylediðimiz gibi AB standardizasyon politikalarýnýn ekonomik, sosyal, hukuksal alanda toplumun büyük bir bölümünü ajite ettiði bir ortamda ve üstelik bu ortam kimi sosyalist kimlikli hukukçularý, demokratik kurumlarý da parçalamýþtýr. Mücadele Birliði: Müvekkiliniz olan devrimci tutsaklar bu yasa tasarýsýna karþý tavrý nedir? Hakan Karadað: Müvekkillerimiz bunu yeni bir saldýrý duyurusu olarak deðerlendiriyorlar.tavýrlarýna gelince, nitelik olarak 19 Aralýk operasyonunun öncesi ve sonrasý ile niteliksel olarak bir fark görmediklerini deðerlendiriyorum. Ancak uðradýklarý fiziksel ve ruhsal þiddetin, nicelik olarak aþýrý artacaðýný onlar da biliyorlar. F tipi sürecini, tamamlanmýþ, baþý ve sonu o- lan bir süreç olarak görmeleri mümkün deðil. F tipi hücrelerin süreklileþen ve zamana yayýlan bir saldýrý ve kiþiliksizleþtirme sürecinin parçasý olduðu konusunda tereddütleri olmadýðýndan, tavýrlarý da tereddüt içermiyor. Mücadele Birliði: Cezaevlerindeki bu tür uygulamalara karþý kamuoyunu duyarlý hale getirmek için neler yapýlabilir? Siz avukatlar olarak ne yapmayý düþünüyorsunuz? Hakan Karadað: Bu sorunuzun cevabýna diðer cevaplarýn satýr aralarýnda deðinmiþtim. Esas olanýn toplumun tüm ve en geniþ kesimlerinin ortak mücadelesidir. Mücadelenin baþarýsý mücadelenin bütünlüðüne baðlýdýr. Ayrýca sürecin doðru çözümlenerek, kavranarak, yeni sorularý tespit etmek ve bu sorulara doðru cevaplar aramak gerekir.çünkü diyalektiðin deðiþim yasasý bize sorularýn da cevaplarýn da deðiþtiðini söylüyor.yeni sorulara eski ve hazýr cevaplarýmýzý vermemiz sorunu çözmeyecektir. Bugün bu cevaplarýmýn yarýn geçerliliðini kaybedebileceðini þimdiden kabul ederek hareket ediyorum. Bu anlamda a- vukatlar da bu gerçekliðin dýþýnda deðiller. Tavrýmýz da nettir. Tecride, piþmanlýða dayanan, siyasi mahpuslara iyileþtirilmesi gereken kiþilikler olarak bakan, insan onurunu yok sayan hiçbir infaz rejimini kabul edilemez olarak görüyoruz. Mücadele Birliði: Bu sohbetiniz için teþekkür ederiz. 15

16 SAÐLIK EMEKÇÝLERÝNÝN KAPÝTALÝZME KARÞI MÜCADELE BÝRLÝÐÝ Tüm dünyada olduðu gibi, tekelci kapitalizmin iþçi ve emekçilere hiçbir yaþama alaný býrakmadýðý coðrafyamýzda da, kapitalizme karþý eylemler, çeþitli þekillerde vücut buluyor. Saðlýk sektöründeyse tekelleþme, diðer alanlardan farklý olarak, insan hayatýna fütursuzca saldýrýyý, týpký silah sanayisinde olduðu gibi, her gün bir baþka örnekle gözler önüne seriyor. Ýlaç ve týbbi teknoloji tekelleri, tüm kapitalist devletlerde saðlýk politikalarýný bizzat belirliyor. Tedavi etmek, hastalýklarý ortadan kaldýrmak, dolayýsýyla tüketimi azaltmak bu tekeller için ölümcül kriz anlamýna gelir. Bu nedenle, hastalýðýn yol açtýðý sonuç ve semptomlara karþý, ancak tamamen ortadan kaldýrmayan tedavi yöntemleri geliþtirmeyi temel politika haline getirmiþler. Daha çok tüketim, daha çok sermaye yolundaki bu temel politikanýn araçlarý olmak istemeyen saðlýk emekçileri, 5 Kasým günü iþ býrakarak tepkilerini dile getirdiler. Talepler þöyle açýklandý; 2004 Bütçesi nden saðlýða %10 pay ayrýlsýn, saðlýk hizmetlerinin ticarileþmesini hedefleyen Saðlýkta Dönüþüm Programý durdurulsun, halk için ek saðlýk vergisi anlamýna gelen Genel Saðlýk Sigortasý ndan vazgeçilsin, Aile Hekimliði modeli yerine Genel Pratisyenlik esaslý saðlýk ocaklarý sistemi geliþtirilsin, herkese eþit, ücretsiz saðlýk hizmeti saðlansýn, insanca çalýþma koþullarý saðlansýn ve insanca geçinecek ücret verilsin; döner sermaye, performansa dayalý ücretlendirme uygulamalarýndan ve iþ güvencesini yok edecek sözleþmeli personel uygulamasýndan vazgeçilsin. Tüm emekçilerin ve saðlýk emekçilerinin yakýndan yaþadýðý tüm sorunlar, belki de sayfalarca uzatýlabilir. Sorunlarýn kaynaðý olan bataklýktan (kapitalizmden) ö- zenle söz etmeyen sözde temsilcilerimiz, katýlýmdan memnundular. Oysa daha önce SES in ya da TTB nin tek baþýna 2 katýný örgütlediði firesiz eylemler unutulmuþ görünüyor. Baþta KESK te ve yine ayný þekilde TTB de kök salmýþ bulunan reformistlerimiz bu günü kurtarabildiklerine þaþýrýyor, 2 bin-3 bin kiþinin toplanmýþ olmasýna övgüler düzüyorlar. Ancak bu eylemin çok daha önemli yönlerine dikkat çekmek gerekiyor. Eylemi yapan hekimler ve saðlýk çalýþanlarý, gerçekten de TC nin baþbakanýnýn dediði gibi kapitalizmin rantýný yiyebilir, týpký daha önce de yine baþka bir baþbakan, Özal ýn dediði gibi benim memurum iþini bilir sözündeki baþbakanýn memuru olabilirlerdi. Her köþe baþýnda bekleyen ilaç firmalarý, görüntüleme merkezleri, özel hastaneler, eczaneler vb. ile iþlerini bilip sistemin birer aracý olabilirlerdi. Üstelik bu konumda kapitalizmin sevgili evlatlarý olabilirlerdi; ama onlar, hekimleri aþaðýlayan zihniyete karþý yürüdüler. Aslýnda eylem SES ve TTB ye raðmen gerçekleþti. Kimi yerde eylemin iptali açýklamalarý, yürüyüþ yerine basýn açýklamasý, basýn açýklamasý yerine sadece iþ býrakma, iþ býrakma yerine yavaþlatma... tüm bu çeliþkili duyurulara, eylemi reformist taleplere boðmalara raðmen tabanda biriken tepkiler saðlýk emekçilerini sokaða dökmeye yetti. Bundan sonra da saðlýk emekçileri kendilerine sunulan tüm yolsuzluk ve sistem içi önermeleri eylemleriyle ezmeye devam edeceklerdir. Hem insan hayatýna hem de kendi onurlarýna sahip çýktýklarý için... Kapitalist sistem bu geliþmeyi durduramadýðý, dolayýsýyla da toplumsal geliþmenin önünde engel olduðu için de yýkýlmaya mahkumdur. Daha önce bu örneði BEDAÞ iþçilerinde de yaþadýk. Gelirlerini emekçilerden çýkarmasý beklenen -üstelik bu gelir azýmsanmayacak miktardadýr- BEDAÞ taþeron iþçileri, onurlu bir ücret için yýllarca mücadele edip takým sözleþmelerini yaptýlar. Bu eylemin bir diðer yaný ise, grevin tüm iþkollarýna yayýlmýþ olmasýdýr. Devlet saðlýk kurumlarý ve SSK kurumlarý birlikte hareket ederek faþizmin haklý tepkisini çektiler. Bu eylemde farklý emekçi kesimler arasýnda mücadele birliði gerçekleþti. Kimi eksikliklerine raðmen bu birlik, pek çok alanda önemli bir örnektir. Tek federasyon ve iþ kolu örgütlenmesi kamu emekçilerini de, iþçileri de, taþeron çalýþanlarý da tek çatý altýnda toplayan bir mücadele birliði, tüm alanlarda merkezi vuruþlarý daha sistematik hale getirecektir. Bu eylemin öncesi ve sonrasýndaki devlet kanallarýndan gelen tehdit ve saldýrýlarýn hedefi de, aslýnda geliþen anti-kapitalist bilinç ve bu bilinçle oluþturulmuþ mücadele birlikleridir. Bu nedenledir ki Kamu Yönetimi Reformu ve Yerel Yönetimler Reformu Yasa Tasarýsý yla bu birlik, yerellere parçalanmak istenmektedir. Biliyoruz ki, faþizm ne zaman reform dese, arkasýndan saldýrýlar, gasplar, sefalet ve yoksulluk dayatmalarý gelmektedir. Týpký ne zaman demokrasi dese -bu burjuvazi için reform ya da demokrasi demektir- arkasýndan faþist saldýrýlar gelmesi gibi. Düne kadar Sahte Sendika Yasasýna Hayýr diyen sendikalar, nasýl ki sahte sendika yasasý çýkar çýkmaz eski birikimlerini bir kenara býrakýp yeni sendikaya göre bir an önce biçimlenmek ve dolayýsýyla koltuk paylaþmak savaþýna girmiþlerse, þimdi de bu yasaya karþý çýkýyorlar. Bu karþý çýkýþ, söz ve uyarýdan ibaret. Ýç-savaþ sertleþtikçe ayak direyen sendikalar, hýzla kan kaybediyor ve saflarýný terk eden emekçilerden geriye düþüyor. Yeni yerel yönetim reformu yla tamamen silinmeleri iþten bile deðil. Her yerde olduðu gibi sendikalarý devrimin hizmetine sunacak olan, iþyeri komiteleri ve iþ kolu konseyleri, bu dönemde hýzla örgütlenmedikçe yok oluþ açýktýr. Aydýnlar, emekçiler, iþçiler bu süreçte mücadele birliðini örmek zorunda kalacaklarý örneklerle daha çok karþý karþýya kalacaklar. Emekçilere yolsuzluk yolunu gösteren ve kendi varoluþunu da buna dayamýþ olan tekelci kapitalizm, her geçen gün emekçilerin geliþen bilinçlerinin eylemleriyle sarsýlacak. Komite ve konseylerde birleþmiþ, mücadele birliðini deneyimlemiþ iþçi ve emekçiler tarafýndan, leninistlerin öncülüðünde yýkýlacaktýr. Devrimci Saðlýk Emekçisi 16

17 HALK BÝZÝM YANIMIZDADIR Kamu Emekçileri Sendikasý Ýzmir Þubeler Platformu nun savaþ ve iþgal, kamu reformu, TÝS süreci ve 2004 bütçesi ile ilgili açýkladýðý eylem takvimi kapsamý içinde 5 Kasým 2003 Çarþamba günü SES, TTB, Diþ Hekimleri Odasý ve Eczacýlar Odasý nýn katýlýmýyla iþyerlerini terk etmeme eylemi yapýldý. Acil saðlýk hizmetleri dýþýnda çalýþmalarýný sürdürmeyen saðlýk emekçileri, ayný gün Konak Gümrük te SES Ýzmir Þubesi önünde saat 12:00 de toplanmaya baþladý. Herkese Eþit, Ücretsiz Saðlýk, IMF ye Deðil Emekçiye Bütçe, Hastaneler Halkýndýr Satýlamaz sloganlarýyla, buradan Cumhuriyet Meydaný na yürüyüþe geçen saðlýk emekçileri yol boyunca çevre halktan destek gördü. Behçet Uz Çocuk Hastanesi yanýnda Ýzmir Ýl Saðlýk Müdürlüðü önünde SES MYK üyesi Hakan Güleþe tarafýndan bir basýn açýklamasý o- kundu. Yürüyüþ boyunca AKP ve bundan önceki hükümetlerin protesto edildiði eylemde özellikle Kamu Yönetimi Reformu yasa taslaðýnýn geri çekilmesi istendi. Saðlýk Bakaný Recep Akdað ýn doktorlarýn eylemlerini etik bulmadýðýna dair açýklamasýna karþýlýk saðlýk hizmetlerine %3 pay ayýrmanýn etik olmadýðýnýn vurgulandýðý eylemde, Bugün hastanelerde bir tek insanýn burnu kanamamýþtýr. Acil saðlýk hizmetleri sürdürülmüþ, kanserli hastalarýn ve diyalize baðlý hastalarýn tedavisi engellenmemiþtir, bugün halk bizim yanýmýzdadýr denildi. Sözleþmeli Saðlýkçý Olmayacaðýz, Gün Gelecek Devran Dönecek AKP Halka Hesap Verecek, Sadaka Deðil Toplu Sözleþme, Baskýlar Bizi Yýldýramaz, Direne Direne Kazanacaðýz, Savaþa Deðil Emekçiye Bütçe sloganlarýnýn atýldýðý, 800 emekçinin katýldýðý eylem basýn metninin okunmasýyla sona erdi. Y.E. Mücadele Birliði/ ÝZMÝR Performansýmýzýn Son Sýnýrýna Kadar Çalýþýr Emeðimizin Karþýlýðýný Alamayýz Merhaba arkadaþlar, Öncelikle sizlere kendimi tanýtayým. Ýzmir de özel bir hastanenin koroner yoðun bakým ünitesinde çalýþýyorum. Asýl mesleðim paramedik (ambulans ve acil bakým teknikerliði). Ne yazýk ki, çoðu insanda olduðu gibi, kendi mesleðimi yapamamanýn buruk acýsýný ben de taþýyorum. Genellikle hepimiz özel sektörde çalýþmanýn zorluklarýný, þöyle veya böyle duymuþ veya kýsa dönemlerde de olsa yaþamýþýzdýr. Hatta yaþamaya devam ediyoruz. En baþta gelen sorunumuz kýsa sürede çok iþ çýkarmaktýr. Yani performansýmýzý son sýnýrýna kadar kullanýrýz. Buna raðmen emeðimizin karþýlýðýný alamayýz. Ya maaþýmýzdan çeþitli þekillerde kesintiler yapýlarak (genellikle kesintiler süslenerek fark ettirilmez) ya da sigortamýzdan kaçaklar yapýlýr (bu konuda biraz þanslýyýz galiba, hiçbir hastane çalýþanýmýzýn eksik sigorta yatýrýlma sorunu yok.) Her ay imza karþýlýðýnda maaþ bordosu ismi verilen kaðýt parçalarý elimize verilir. 1 aylýk ücretimizin ne olduðunu, yapýlan sigorta günümüzü ve neler için maaþýmýzdan ne kadar kesinti yaptýklarýný açýklarlar. Ama ne yazýk ki belgeye saf saf bakar dururuz. Kelimeleri, neyin ne olduðunu bir türlü anlayamayýz. Hastanenin kardioloji bölümü SSK, Bað-Kur ve Emekli Sandýðý ile anlaþmalý çalýþýyor. Personel kadrosu o kadar güçlü bir bað ile birbirine kenetlenmiþ, ki hastalarýmýz kendilerine gösterdiðimiz ilgi ve saygý sayesinde her fýrsatta bizlere teþekkürlerini belirtiyorlar hastanemize ve çok yoðun talep var. Aylýk olarak 216 saat çalýþýyoruz. Tabii bu sürenin çoðu a- yakta koþturmacayla geçiyor. Günlük olarak 12 saat ayaktayýz. Ayrýca, VIP (very ýmpornation person-protokol) hastalarýmýz da baþka bir stres nedeni: Her koþulda onlara karþý sevecen görünerek, daha fazla ilgi göstermek gibi bir kuralýmýz var. Ayrýca bu tür hastalara özel hemþire oluyoruz. Tabii paramýzý fazladan (emeðimizin karþýlýðýndan azýný) alsak da bu konumdaki insanlara hizmet etmek, bence hem sýkýcý, hem de katlanýlmaz. Yoðun bakým ve steril ortamlarda (ameliyathane gibi) çalýþýyorsanýz en büyük sorunumuz özel kýyafet giyme ve çýkarmadýr. Giriþ-çýkýþ saatlerimizde foralý kart basma zorunluluðumuz var. Hastane içinde ayrý forma, yoðun bakýmda ayrý forma giyinip çýkarmak katlanýlmaz hale geliyor. Ýzmir den Bir Saðlýk Emekçisi EMEKÇÝLERDEN YÖK VE AKP PROTESTOSU Her yýlýn 6 Kasým tarihi 12 Eylül faþizminin üniversiteler üzerinde kurduðu YÖK ün protestolarýna sahne olur. Bir çok üniversitede öðrenciler tarafýndan protesto edilen YÖK ve uygulamalarýna bu yýl, AKP hükümetinin YÖK ü kaldýrmak, onun yerine üniversiteler üzerinde kendi politik hakimiyetini kurmak ve kadrolaþmak istemesi de eklendi. 6 Kasým 2003 Perþembe günü Ýzmir de Ege ve 9 Eylül Üniversitelerindeki eylemlerin dýþýnda bu yýl Eðitim-Sen in Konak Meydaný ndaki basýn açýklamasý da eklendi. Eðitim-Sen 3 No lu Þube (Üniversite ve Yurt-Kur Çalýþanlarý) pankartýnýn açýldýðý basýn açýklamasýnda saat 13:00 de yaðmura raðmen bir araya gelen 50 emekçi tarafýndan YÖK ve AKP Hükümeti protesto edildi. YÖK e de YEK e de Hayýr!, Savaþa Deðil Eðitime Bütçe, Baskýlar Bizi Yýldýramaz, Yaþasýn Örgütlü Mücadelemiz sloganlarýnýn atýldýðý eylemde Ankara Kýzýlay Meydaný na çýkmak isteyen emekçi ve öðrencilerin uðradýðý saldýrý protesto edildi. Y.E. Mücadele Birliði/ ÝZMÝR 17

18 DENÝZLERÝN YOLUNDA DÖB SAFLARINA! Bir 6 Kasým günü daha üniversiteler önünde eylem için toplanýldý. Öðle saatlerinde Beyazýt Meydaný nda yapýlacak eyleme katýlmak için Eminönü tramvay duraðýnda toplanýlmaya baþlandý. Saat olduðunda tramvay duraðý öðrencilerle dolup taþýyordu. Sonra eylemciler gelen tramvaya binerek marþlarla Laleli duraðýnda indiler. Pankartlarýný açarak sloganlarla Beyazýt Meydaný na yürümeye baþladýlar. Bir anda etraflarýný saran polislere raðmen yolu trafiðe kapatarak Akademik Özgürlük Devrimle Gelecek, Denizlerin Yolunda DÖB Saflarýna, Irak ta Namlular Ýþgalcilere, Deniz Yusuf Ýnan Savaþa Devam, Yaþasýn Devrimci Öðrenci Birlikleri, Devrimci Tutsaklar Özgürleþtirilmeden Öðrenciler Özgürleþemez sloganlarý ile Beyazýt Meydaný na ulaþtýlar. Meydan da basýn açýklamasý yapýlýrken, alanda Devrimci Öðrenci Birliði (DÖB) ile DEHAP Ýstanbul Gençlik Kollarý, Devrimci Parti Güçleri, Mayýsta Yaþam, Baðýmsýz Lise Hareketi, ÝDLB, Ý.Ü.Demokratik Öðrenci Derneði, YÖK e Ýsyan Hareketi ve Özgür Gençlik vardý. Okunan basýn açýklamasýnda YÖK ün 12 Eylül darbesinin ürünü olduðu ve eþit-parasýz bilimsel eðitim istekleri dile getirildi. Alanda sýk sýk atýlan YÖK Kalkacak Polis Gidecek Üniversiteler Bizimle Özgürleþecek sloganý yanýnda atýlan sloganlar akademik sýnýrlarýn dýþýnda, öðrencilerin toplumun her alanýndaki sorunlara sahip çýktýðýný gösterir sloganlardý; Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük, Ölüm Orucu Sürüyor, Sürecek Zafere Kadar, Tutsaklara Özgürlük Savaþan Ýþçilerle Gelecek, Armutlu da Düþenler Kavgamýzda Yaþýyor, Tecride Hayýr, Kürtçe Eðitim Ýstiyoruz, Beyazýt Faþizme Mezar Olacak, Savaþýn Nedeni Sermaye Düzeni, F Tipi Üniversite Ýstemiyoruz, Ýþgale Deðil Direniþe Destek, Ýþ Bilim Özgürlük. Polis ablukasý ve sloganlarda akademik sloganlarýn dýþýna çýkýlmamasý için yapýlan baskýlar eþliðinde süren eylemden, DEHAP Gençliði civarýnda ayrýldý. Sonradan öðrenildiðine göre, Laleli tarafýna kortej halinde yaptýklarý yürüyüþe polis, gaz bombalarý ve coplarýyla saldýrmýþ. Gözaltýlar olduðu haberi geldiðinde tüm kitle gözaltýlarýn serbest býrakýlmasý için sloganlar atmaya baþladý. Kortejin bölünmesinden yaklaþýk 10 dakika sonra Ý.Ü. Kampüsü nden Emek Gençliði nin korteji çýkarak eyleme katýldý. Hemen ardýndan da Beyazýt otobüs duraklarýndan Ekim Gençliði, Kaldýraç, ÖEP, Demokratik Üniversite Komiteleri, ÝLGB, BDSP, Emekçi Hareket Partisi gençliði gelerek eyleme katýldý. Saat ü geçerken hep birlikte Ý.Ü.Kampüsü ne girildi. Kampüsün içinde de kortej halinde devam eden yürüyüþte duyulan Yaþasýn 13 Mart Genç Komünistler Birliði, Yaþasýn Leninist Gerilla Birlikleri, Yaþasýn Partimiz TKEP/Leninist sloganlarýnýn ardýndan öðrenciler daðýlarak eylemi sona erdirdiler. 18

19 ÖÐRENCÝLER BARÝKATLARI AÞA AÞA YÜRÜDÜ Ýzmir de 6 Kasým, yani YÖK ün kuruluþ yýldönümü deðiþik eylemlerle protesto edildi. Ýlk olarak Ege ve Dokuz Eylül Üniversiteleri nde baþlayan etkinlikler 6 Kasým günü start aldý. 6 Kasým günü Ege Üniversitesi nde saat 12 civarýnda baþlayan yürüyüþe Devrimci Öðrenci Birliði (DÖB), EÜ-DER, Özgür Gençlik, Demokratik Üniversite Komiteleri, Baðýmsýz Gençlik Hareketi gibi deðiþik gruplardan öðrenciler katýldý. Sýk sýk YÖK e hayýr, Tasarýya geçit yok, YÖK kalkacak, polis gidecek, Üniversiteler bizimle özgürleþecek gibi sloganlar atýlýyordu. DÖB ün kortejinde ise Politik Özgürlük kazanýlmadan, akademik özgürlük kazanýlamaz, Yaþasýn DÖB, Zindanlar yýkýlsýn tutsaklara özgürlük, Ölüm Orucu Sürüyor, Sürecek Zafere Kadar, Fabrikalar Tarlalar Siyasi Ýktidar Her þey Emeðin Olacak vb sloganlar duyuluyordu. Okulun içinde pankartlarla, sloganlarla yapýlan yürüyüþün ardýndan Hazýrlýk Fakültesinin önünde yapýlan basýn açýklamasýyla eylem sona erdi. 8 Kasým günü ise Ege Bölgelerinden gelen öðrencilerin de katýlým gösterdiði eylem düzenlendi. Eylem civarýnda Gümrük Telekom un önünde baþladý. Ayný þekilde çok yoðun bir katýlýmýn olduðu gözlemleniyordu. Sýk sýk, YÖK, Polis, Medya bu abluka daðýtýlacak, YÖK e Hayýr, Sermaye Defol Üniversiteler Bizimdir sloganlarý atýlýyordu. Kitle saat civarýnda Konak a yürüyüþe geçti. Meydanda öðrencileri bekleyen Eðitim-Sen le, öðrenciler arasýna barikat kuruldu. Uzun süren tartýþmalarýn ardýndan yapýlan basýn açýklamasýyla oradaki eylem sona erdi. Saat civarýnda BAGEH (Baðýmsýz Gençlik Hareketi) nin AKP önünde basýn açýklamasý yapacaðýný öðrenen pek çok çevre kortej düzenini bozmadan AKP nin önüne yürüyüþe geçti. Burada da polis barikatý bekliyordu. Basýn açýklamasý barikatýn önünde yapýldý ve kitle daðýlamaya baþladý, tam bu esnada bir grup genç ellerindeki molotoflarý fýrlatmaya baþladý. Paniðe kapýlan polis havaya ateþ a- çarak ara sokaklara daðýlan kitlenin peþine düþtü. Bu eylem Ýzmir de de kýzýþmakta olan emekçi hareketin artýk patlama noktasýnda olduðunun göstergesi oldu. Y.E. Mücadele Birliði ÝZMÝR ESKÝÞEHÝR ÞÝÞECAM IN SESÝ TÜM ÜRETÝM DALLARINA YAYILIYOR Kristal-Ýþ Sendikasý ile Türkiye Cam Çimento ve Toprak Sanayi Ýþverenleri arasýnda yürütülen ve Türkiye çapýnda 14 Þiþecam fabrikasýný kapsayan toplu sözleþme görüþmeleri anlaþmazlýkla sonuçlandý. Bunun üzerine grev kararýna gidildi. Eskiþehir Paþabahçe Fabrikasý nda yaþanan geliþmelerin, tüm üretim dalýnda bir destek grevine evrilmesi, yaþanan olumsuz geliþmelere karþýn, cam iþçileri arasýndaki sýnýf bilincinin ve dayanýþmasýnýn etki gücünü göstermesi bakýmýndan son derece önemlidir. Bu geliþmenin bir diðer önemli yaný, sermaye sýnýfýna karþý mücadelede iþçi sýnýfýnýn önder konumda olduðunu diðer emekçi kesimlere göstermesi oldu. Öyle ki, Paþabahçe nin kapitalistlerinden sanayi bölgelerindeki diðer kapitalistlerine kadar Paþabahçe iþçilerinin kararlý mücadelesini kýrmak, onlarý yýldýrmak için akýllarýna gelebilecek her yola baþvurdular ve baþvuruyorlar. Çünkü þu an Eskiþehir Paþabahçe iþçileri giriþtikleri kararlý ve inatçý mücadele ile Eskiþehir Organize Sanayi Bölgesi ndeki diðer fabrikalarda çalýþan iþçilere, kapitalistlere karþý mücadelelerinde ilham kaynaðý olmakta, onlara öncülük yapmaktadýr. Bu nedenle Eskiþehir Paþabahçe Fabrikasý iþçileri ve diðer greve çýkacak Þiþecam çalýþanlarý, iþçi sýnýfýnýn sermayeye karþý mücadele aðýný kendi üretim alaný dýþýnda, diðer üretim dallarýna da yaymalýdýr. Çünkü bugün, tüm iþverenler, Eskiþehir Paþabahçe iþçisinin kararlý mücadelesini kýrmak için çýkarlarý gereði tek yumruk halindeyse, cam iþçisi çalýþanlarý da tek yumruk haline gelmeyi bilmeliler. Bunu yaparken, diðer iþçilerin birliði için öncülük görevini de üstlenmelidir. Bunun yolu ise iþçilerin kendi aralarýnda saðlam temellerde kuracaklarý devrimci iþçi komitelerinden geçer. Böylece iþçiler kendi aralarýndaki saðlam örgütlülükle sermaye ve iktidarýna karþý yürüyecek, tüm sorunlarýn kalýcý çözümüne yönelecektir. Y.E. Mücadele Birliði/ Eskiþehir 19

20 TEKEL ÝÞÇÝLERÝNDEN MÜCADELE BÝRLÝÐÝ ÖRNEÐÝ 1 Kasým Cumartesi günü özelleþtirme kýskacýnda olan TEKEL Cevizli Ýþletmesi nden 15 iþçi, Rahmanlar da direniþteki iþçilere destek için toplandý. Sermayenin topyekün saldýrýlarýna, iþçilerin mücadele birliði aðýný örerek cevap vermesi amacýyla TEKEL iþçileri saat 14:00 de direniþteki iþçilerin yanýna geldi. Ve hemen kaynaþarak sýcak sohbetler, ideolojik tartýþmalar yapýldý. Bir çok baskýya raðmen, direniþin 36 gününde (1 Ekim itibariyle) olmasý 8 iþçinin kararlýlýðýný gösteriyordu. Perakende iþçisi Abdül, direniþin sebebinin sendikal hak olduðunu vurguladý. Zaten sendika üyesi olduktan sonra iþten atýlmýþlardý. Ýþler Boya Pazarlama Ltd. Þirketi, DYO markasýnýn en büyük bayisi durumunda. Ýnþaat, otobüs, mobilya boyalarýnýn merkez daðýtým yeri. Birinci haftadan sonra iþyeri sahibinin isteðiyle, polis sürekli iþçileri karga tulumba arabalara atýp, akþam serbest býrakýyordu. Patron hemen baþka yollar da denemiþ. Sahte imzayla kendi çocuklarýný da iþyerine alarak çoðunluðu saðlayýp, iþçilerin sendika yetkisi almamasý için uðraþmýþ. Ancak iþçiler önce davranarak yetki almýþlar.tekel iþçilerinin gelmesiyle motivasyonlarý artan iþçiler bugüne kadar diðer kollardan zayýf destek geldiðini söylüyorlar. Eðer zamanýnda iþçiler birleþseydi, kitlesel eylemler yapýlsaydý, SEKA lar, þeker fabrikalarý özelleþmezdi. Migros iþçileri, TEKEL iþçileri ve birkaç kiþilik sendika dýþýnda destek görmediklerini söylediler. Ancak özelleþtirme, iþten atýlmalarýn ve baskýlarýn yoðunlaþmasýna karþý iþçilerin birlik olmasý gerektiði sonucuna varýldý uzun tartýþmalar sonunda. Tüm dünyada olduðu gibi Türkiye de de bunun maddi koþullarý uygundur. Ýþçiler burjuva sendikacýlara, patronlarýna, sermayeye karþý, emeðin kurtuluþu için, devrimci iþçi komitelerinde örgütlenmelidir. Yasal çerçeveler içerisinde hak alma mücadelesi emeðin kurtuluþuna bu koþullarda yardým etmez, aksine ayak baðý olur. Çünkü yasalar iþçi, emekçi, yoksul halký deðil, egemen olan burjuvanýn çýkarlarýný korur. Yasalardan medet ummak yerine, sýnýfýmýzýn gücüne güvenerek iktidar hedefiyle örgütlenmeliyiz. Ýþçiler arasýnda geçen bu sohbetlerden sonra TEKEL iþçileri, direniþteki iþçilere kendi eylemlerine destek olunmasý çaðrýsý yaparak ayrýldýlar. YAÞASIN ÝÞÇÝLERÝN MÜCADELE BÝRLÝÐÝ Mücadele Birliði Okuru Bir Ýþçi PTT ÝÞÇÝLERÝNE Devrimci Ýþçi Komiteleri (DÝK) nden ZÝYARET Bizler, Devrimci Ýþçi Komiteleri olarak direniþlerine destek vermek, onlara moral ve güç katmak için PTT iþçilerinin yanýna gitme kararý aldýk. Paramýz olmadýðý için üç saatlik yolu yürüyerek eylem yerine vardýk. Kendimizi tanýtarak sohbet etmeye baþladýk. Önce direniþin amacýný sorduk. Taþeronlaþmaya karþý baþlattýklarý bir eylem olduðunu söyleyerek baþladýlar sözlerine. Biz de kadrolular kadar çalýþýyoruz, hatta onlardan daha çok emek harcýyoruz, sorumluluklarýmýz onlarýn sorumluluklarýndan daha çok. Hem zihinsel, hem de fiziksel olarak yoruluyoruz, buna raðmen kadrolularýn üçte biri kadar ücret alýyoruz. Karnýmýzýn yarýsý aç, yarýsý tok. Açýkçasý bizim kaybedeceðimiz bir þey yok. Ama PTT nin kaybedeceði çok þeyler var. Bütün baskýlara raðmen direniþimizi sonuna kadar götüreceðiz. Polis, ilk dönemler yoðun baský yaptý, ama karþýsýnda onun kadar yasalarý bilen birini görünce tökezlediler. Beni gözaltýna aldýlar, birkaç saat sonra býraktýlar. Arkadaþlar, benim gözaltýna alýnmamdan bayaðý bir tedirgin olmuþlar, çünkü hayatlarýnda ilk kez polisle karþý karþýya gelmiþlerdi, bundan dolayý kaygýlarý vardý. Ama benim býrakýlmamla bu kaygýlarý yok oldu. çünkü bizim yaptýðýmýz direniþin sadece hak arama mücadelesi olduðunu ve yapýlanýn meþru olduðunu anladýlar. Bir gün sonra hepimizi gözaltýna aldýlar, çadýrýmýzý söktüler. Kimsenin bir endiþesi yoktu, çünkü deneyim sahibiydiler. Polisin tüm baskýlarýna raðmen direniþ hala sürüyor. Çadýrýmýzý da yeniden kurduk. Ve iþçiler de bize sordular, Siz nerede çalýþýyorsunuz diye. Biz de tekstil iþçisi olduðumuzu, çalýþtýðýmýz fabrikada komite ve konseyleri örgütleme çalýþmasý yaptýðýmýzý anlattýk. Ýþçi ve emekçilerin kurtuluþunun sendikalarda olmadýðýný, yýllardýr sendikacýlarýn iþçilerini sattýklarýný, bunun için komitelerde örgütlenmek gerektiðini söyledik. Sendikalarý sadece kullanmak gerektiðini, asýl örgütlülüðün komite ve konseyler olduðunu söyledik. Onlara baþarýlar dileyerek, bir sorun olursa haberleþelim, hemen geliriz, iþçilerin mücadele birliði aðýný örmeye hazýrýz, diyerek ayrýldýk. YAÞASIN ÝÞÇÝLERÝN MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DÝK li Bir Ýþçi TEKEL Ýþçilerinden Direniþe Destek 20

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Yeni sayýmýzda Newroz la merhaba diyoruz. Cejna Newroz Piroz Be! Newrozlarýn halklarýmýzýn özgür olduðu, zincirlerinden kurtulduðu, tüm Dehaq larýn dünya üzerinden temizlendiði günlerde kutlanmasý

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ Kapitalizm yeni koþullara ayak uydurabilir mi? Yarattýðý sorunlarý çözümleyebilir mi? Burjuvazi kendisini yenileyebilir mi? Sýnýf mücadelesi açýsýndan önem kazanan bu sorularý

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek

Detaylı

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR Merhaba, Yoðun Mart ayýna girerken, 10. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Devrimci eylemlerin yoðunlaþacaðý Mart ayýna heyecanla hazýrlanýrken, bu sayýmýzda yine yoðun bir gündemle çýkýyoruz.

Detaylı

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal PROLETER ÝÇ SAVAÞ HALK KÝTLELERÝNÝ BÝRLEÞTÝRÝR Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal olan sürekli bir geliþim ve dönüþüm içindedir. Her toplumun geliþimini etkileyen, ona egemen olan yasalar farklýdýr.

Detaylı

KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU

KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU Kapitalizm, bugüne deðin görülen toplumsal sistemlerin içinde, tarihte en kýsa dönemi kaplayan toplumsal bir biçimdir. Emeðe dayanan, bu yüzden dengesizlikler, uyumsuzluklar ve

Detaylı

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn. ünite1 Türkçe Sözcük - Karþýt Anlamlý Sözcükler TEST 1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? Annemle þakalaþýrken zil çaldý. Gelen Burcu ydu. Bir elinde büyükçe bir poþet, bir elinde bebeði vardý.

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... 2 Mart 2005 Hürriyet Gazetesi Oto Yaþam Eki'nin Editörü Ufuk SANDIK, "Dikiz Aynasý" köþesinde Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn LPG'li araçlardaki denetimsizliðe

Detaylı

21-23 Kasým 2011 Çeþme Ýzmir www.tgdfgidakongresi.com organizasyon Ceyhun Atýf Kansu Caddesi, 1386. Sokak, No: 8, Kat: 2, 06520 Balgat / Ankara T:+90 312 284 77 78 F:+90 312 284 77 79 Davetlisiniz Ülkemiz

Detaylı

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen. Gesundheitsamt Freie Hansestadt Bremen Sozialmedizinischer Dienst für Erwachsene Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung Yardýma ve bakýma muhtaç duruma

Detaylı

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA Sunu, Yeni bir dergide okurlarýmýzla buluþmanýn sevinciyle merhaba. Yeni Evrede Mücadele Birliði, bu yeni dönemde adýna uygun olarak sýçramalý bir geliþim gösterecektir. Ýlk sayýmýzý çýkarýrken okurlarýmýzdan

Detaylı

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR!

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR! BURJUVAZÝ Kapitalist üretimin iki yönü vardýr: Yýkýcý olan ve devrimci olan. Kapitalizm tarafýndan sürekli mahvedilen küçükmülk sahipleri, durumlarý gereði yalnýzca yýkýcý yaný görürler. Politik temsilcileri

Detaylı

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek söyleyemem. Ýþlerin paylaþýmý yüzünden aramýzda hep kavga

Detaylı

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor Türkiye'nin insanlarý, mevcut saðlýk düzeyini hak etmiyor. Saðlýk hizmetleri için ayrýlan kaynaklarýn yetersizliði, kamunun önemli oranda saðlýk

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Mart ayýnýn coþkusuyla tüm okuyucularýmýzý selamlýyoruz. Mart ayý, adý ayaklanmalarla, büyük kavgalarla, tarihsel olaylarla anýlan bir aydýr. Ve daha þimdiden, ard arda gelen ölümsüzleþme haberleriyle

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dergimizin 4. sayýsý yine dolu bir gündemle çýkýyor. Ýstanbul da 5 gün arayla meydana gelen patlamalar gündemin birinci sýrasýna yükseldi. Patlamalarýn ardýnda kimlerin olduðu ve bununla neyin

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU Proletarya ile burjuvazi arasýnda, tüm yeryüzünü kaplayan, toplumu boydan boya bir çatýþma alanýna çeviren küresel iç savaþ, her geçen gün biraz daha þiddetleniyor, yoðunlaþýyor. Sýnýf savaþýmý, kendi

Detaylı

1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü

Detaylı

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim EMEÐÝN CUMHURÝYETÝNE DOÐRU Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim ve hareket halindedir. Ýþçi sýnýfý, üretim a- raçlarýndaki geliþime baðlý olarak, deðiþikliðe uðruyor. Üretimde her

Detaylı

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir DEVRÝMCÝ ÝÞÇÝ HAREKETÝ VE BURJUVA EGEMENLÝK 67. Sayý / 10-24 Mayýs 2006 Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir yerde egemen deðildir. Egemenlik biçimini saðlamayý, devrimci hareketin ezilmesinde,

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Geride býraktýðýmýz 2012 yýlý, devrimin kendini iyiden iyiye hissettirdiði bir yýl oldu. Bahar her zaman bir isyan dönemi olmuþtu; bu yýl her gün bahar oldu. Ne iþçiler terketti

Detaylı

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ Burjuvazi, kapitalizmden kaynaklý sorunlarýný ne kadar çözmeye kalksa da, ayný sorunlar daha büyük ölçekli olarak karþýsýna çýkar. Sorunlarý yalnýzca ertelemiþ olur, gerçekte

Detaylı

YARINA BAKMAK. C. Daðlý

YARINA BAKMAK. C. Daðlý Merhaba, Merhaba; Dergimizin 5. sayýsýnda sizlerle buluþmanýn sevinci içerisindeyiz. Olaylar zincirinin bu denli hýzlý ve içiçe aktýðý bu dönemde devrimci, sosyalist yayýn faaliyetlerinin önemi de kat

Detaylı

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI Devrim varolan toplumsal sisteme, egemen olana karþý yapýlýr; iktidara gelen proletaryanýn, toplumu dönüþüme uðratmasýyla devam eder. Proletaryanýn sýnýf mücadelesi bu noktaya

Detaylı

Neden sendikalý olmalýyýz?

Neden sendikalý olmalýyýz? Neden sendikalý olmalýyýz? Türkiye Porselen Çimento Cam Tuðla ve Toprak Sanayi Ýþçileri Sendikasý DÝSK/CAM KERAMÝK-ÝÞ GENEL MERKEZÝ Merkez Mah. Doðan Araslý Cad. No: 133 Örnek Ýþ Merkezi Kat 3 Daire 58

Detaylı

Merhaba, YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜMÜZ ÖZGEN ÝÞ TUTUKLANDI. DÜZELTME ve ÖZÜR BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ! DEVRÝMCÝ SOSYALÝST BASIN SUSTURULAMAZ!

Merhaba, YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜMÜZ ÖZGEN ÝÞ TUTUKLANDI. DÜZELTME ve ÖZÜR BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ! DEVRÝMCÝ SOSYALÝST BASIN SUSTURULAMAZ! Merhaba, Dergimiz, üzerindeki tüm baskýlara, Yazý Ýþleri Müdürümüz ve okurlarýmýza yönelik tüm saldýrýlara raðmen yayýnýný sürdürüyor. 8. sayýmýzla size merhaba demenin mutluluðunu yaþýyoruz. Ýþçi ve emekçilerin

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar

Merhaba Genç Yoldaþlar Merhaba Genç Yoldaþlar Yeni bir sayýmýzla, ayaklanmalar ve devrimlerle, hükümet krizleriyle, ekonomik kriz ve savaþ çýðlýklarýyla anýlacak olan 2011 i geride býrakýp yeniden sizlerleyiz. Bu yýl gençlik

Detaylı

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR 48. Sayý / 17-31 Aðustos 2005 Emperyalizm, kapitalizmin tüm hareket yasalarýný, çeliþkilerini ve karþýtlýklarýný öne çýkartýr, olgunlaþtýrýr ve keskinleþtirir.

Detaylı

H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin

H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin BURJUVA ÝDEOLOJÝK-POLÝTÝK HEGEMONYASININ ÇÖKÜÞÜ 40. Sayý /27 Nisan-11 Mayýs 2005 H alk kitleleri üzerinde, burjuvazinin ideolojik-politik etkisi, her geçen gün biraz daha zayýflýyor. Ayný etkiyi yeniden

Detaylı

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR ABD nin, uluslararasý hukuku ve BM yi (Birleþmiþ Milletler) yok sayarak I- rak ý iþgal etmesi, dünyada þok etkisi yarattý. Buna en çok þaþýranlar da hukuku her þeyin üstünde

Detaylı

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. Sendikamýz Yönetim Kurulu Üyesi Erhan KAMIÞLI, 28 Mart 2001 tarihi itibariyle H.Ö. Sabancý Holding Çimento Grubu Baþkanlýðý'na atanmýþtýr.

Detaylı

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için ÝÞÇÝ SINIFININ KAPÝTALÝZM KARÞISINDAKÝ TAVRI NEGATÝFTÝR Dünya iþçi sýnýfý hareketi için en büyük tehlike, iþçi sýnýfýnýn tarihi görevlerinden u- zaklaþmasý, görevine ihanet etmesidir. O halde bu görevin

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 10, Romalýlar Mektubu, Onuncu bölüm «Tanrý nýn Mesih e iman yoluyla insaný doðruluða eriþtirmesi» A. Romalýlar Mektubu nun onuncu bölümünü okuyun. Özellikle

Detaylı

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller: Ayna-Gazetesi-renksiz-11-06.qxp 26.10.2006 23:39 Seite 2 Çocuklarda Ateþ Deðerli Ayna okuyucularý, bundan böyle bu sayfada sizleri saðlýk konusunda bilgilendireceðim. Atalarýmýz ne demiþti: olmaya devlet

Detaylı

SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR

SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR Sýnýf mücadelesinin sert bir karakter kazandýðý devrim dönemlerinde, her sýnýf ve sýnýf partisi, devrimin dolaysýz etkisi altýnda kalýr. Her sýnýfýn

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Yeni bir sayýmýzla yine sizlerle birlikteyiz. Bir önceki sayýmýzda duyurusunu yaptýðýmýz 2. Gençlik Buluþmasý - Gençlik Ne Yapmalý? - Emperyalist Savaþ Karþýtý Gençler Buluþuyor

Detaylı

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI Kulaklarýndan döviz fýþkýran sermaye erbabýnýn korkuyla beklediði günler gelip çattý nihayet. Enflasyon ve faizler elele, omuz omuza yukarýlara doðru týrmanýyorlar. Sadece Türkiye

Detaylı

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý Köylerden (kýrsal kesimden) ve iþ olanaklarýnýn çok sýnýrlý olduðu kentlerden yapýlan göçler iþ olanaklarýnýn fazla olduðu kentlere olur. Ýstanbul, Kocaeli, Ýzmir, Eskiþehir, Adana gibi iþ olanaklarýnýn

Detaylı

30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/ :26

30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/ :26 30 SORULUK DENEME TESTÝ Gönderen : abana - 10/11/2008 12:26 Konu: 30 Soruluk Test Gönderim Zamaný: 21-Mart-2007 Saat 10:32 MALÝYET MUHASEBESÝ DENEME SINAVI 1- Aþaðýdakilerden hangisi maliyet muhasebesinin

Detaylı

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için NEDEN KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için SAP Business One çözümünü seçmelerinin nedeni 011 SAP AG. Tüm haklarý saklýdýr. SAP Business One müþterileri SAP'ye olan güvenlerini gösteriyor.000+

Detaylı

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK 74. Sayý / 16-30 Aðustos 2006 Sýnýflar iliþkisini doðru tanýmlamak, Marksizmin a- bece sidir. Sýnýflarýn karþýlýklý iliþkisi denilince, sýnýflar diyalektiðini, yani sýnýf

Detaylı

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN YAZ OKULU Çocuklarýnýza YAZ KEYFiNi GYM PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN ONLINE KAYIT facebook.com/gympark instagram.com/gym_park twitter.com/gym park info@gympark.com.tr www.gympark.com.tr 0 236 233 00 55 0

Detaylı

'Ýnsan doðasý'nýn dönüþüme uðratýlmasý

'Ýnsan doðasý'nýn dönüþüme uðratýlmasý 5. Kapitalizmden Sosyalizme Geçiþ Lenin, Brest-Litovsk barýþ anlaþmasýnýn imzalanmasýndan sonra bir soluk alma fýrsatýnýn doðacaðý umudundaydý. 23 Nisan 1918 de Moskova Sovyeti ne yaptýðý bir konuþmada

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Kasým 2005 III. Demir Çelik Kongresi, II. Ýþ Makinalarý Sempozyumu Makine Magazin Dergisinin 112. sayýsýnda Demir çelik sektörünün Zonguldak buluþmasý

Detaylı

2014 2015 Eðitim Öðretim Yýlý ÝSTANBUL ÝLÝ ÝLKOKULLAR ARASI 2. Zeka Oyunlarý Turnuvasý 7 Mart Silence Ýstanbul Hotel TURNUVA PROGRAMI 09.30-10.00 10.00-10.45 11.00-11.22 11.35-11.58 12.10-12.34 12.50-13.15

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU 13 OCAK 2011 Bu program, Avrupa Birliði ve Türkiye Cumhuriyeti tarafýndan finanse edilmektedir. YENÝLÝKÇÝ YÖNTEMLERLE KAYITLI ÝSTÝHDAMIN

Detaylı

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi 17. Devlet ve devrim Tüm devrimlerde merkezi sorun devlet iktidarýdýr. Temel sorun iktidarý hangi sýnýf alacaðýdýr. Lenin'in pek çok kez tekrarladýðý gibi, devrimci teori olmadan devrimci hareket olamaz;

Detaylı

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Yeni Evrede Baþyazý KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Koþullar deðiþmeden insanýn kurtulacaðý yanýlsamasý, sosyalizmin teori-pratiðine raðmen, varlýðýný hala koruyor. Oysaki, gözlerimizin önünde sürüp giden sýnýf

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 Düþen Faizler ÝMKB yi Yýlýn Zirvesine Çýkardý Merkez Bankasý ndan gelen faiz indirimine devam sinyali bono faizini %7.25 e ile yeni dip noktasýna çekti. Buna baðlý olarak

Detaylı

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor TD 161.qxp 28.02.2009 22:11 Page 1 C M Y K 1 Mart 2009 Sayý:161 Sayfa 6 da 2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor Saðlýkta Dönüþüm Programý nýn uygulanmaya baþladýðý 2003 yýlýndan bu yana çok

Detaylı

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU ÝÞÇÝLERÝN KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ama, iþçilerin bu toplumda hiçbir güvenceleri yoktur. Bu toplumda ücretli-emekçileri bekleyen

Detaylı

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Yargýtay Kararlarý T.C Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Davalý þirketin ayný il veya diðer illerde baþka iþyerinin

Detaylı

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 2009-10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 1. Genel Açýklamalar: 88/12944 sayýlý Kararnameye iliþkin olarak

Detaylı

DOÐA KOLEJÝ 2019 BURSLULUK SINAVI VELÝ BÝLGÝLENDÝRME KÝTAPÇIÐI

DOÐA KOLEJÝ 2019 BURSLULUK SINAVI VELÝ BÝLGÝLENDÝRME KÝTAPÇIÐI 13 OCAK 2019 4, 5,, 7,, 9, ve 11. sınıflar için %0 e varan burs imkânı DOÐA KOLEJÝ 2019 BURSLULUK SINAVI VELÝ BÝLGÝLENDÝRME KÝTAPÇIÐI Değerli Anneler ve Babalar, Doða Koleji olarak ve 13 Ocak 2019 tarihlerinde

Detaylı

15 Tandem Takým Tezgahlarý ndan Ýhtiyaca Göre Uyarlanabilen Kitagawa Divizörler Kitagawa firmasýnýn, müþterilerini memnun etmek adýna, standartý deðiþtirmesi yeni bir þey deðil. Bu seferki uygulamada,

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI BASIN AÇIKLAMALARI Egemenler Arasý Dalaþýn Yapay Sonucu Zamlar EKONOMÝK KRÝZ VE ETKÝLERÝ 6 Aðustos 1945'te Hiroþima'ya ve 9 boyutu bulunmaktadýr. Daha temel nokta Aðustos 1945'te Nagasaki'ye

Detaylı

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 'HEDEFÝMÝZ EN BÜYÜK 10 EKONOMÝ ARASINA GÝRMEK' Baþbakanýmýz, Ulusa Sesleniþ konuþmasýnda Türkiye'nin potansiyelinin de hedeflerinin de büyük

Detaylı

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY söyleþi - interview ÝKTÝSAT ÝÞLETME ve FÝNANS SÖYLEÞÝ DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY Bu söyleþi, Genel Yayýn Yönetmenimiz Ali Bilge tarafýndan 15

Detaylı

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn 4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87

Detaylı

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin Merhaba, 13. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Bu sayýmýzýn gündemini yine seçimler oluþturuyor; seçimlerde ortaya çýkan tablo oldukça öðretici. Her zaman olduðu gibi bardaðýn boþ olan

Detaylı

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı?

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci Marksizm Sayı: 8 Kış 2008/2009 Üç aylık Teorik / Politik dergi (Yerel, süreli yayın) Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri

Detaylı

Yeni zirvelere doðru, mükemmellikle... ÝNÞAAT, TAAHHÜT VE MÜHENDÝSLÝK GÜÇLÜ BAÞLADI GÜCÜNE GÜÇ KATARAK DEVAM EDÝYOR! Deðerlerimiz Vizyonumuz Mevcut kültür, iþ ahlaký ve deðerlerini muhafaza ederken, tüm

Detaylı

EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI

EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI EMEÐÝN ARTAN BAÞKALDIRISI 21. yüzyýla girilirken, dünya iþçi sýnýfý hareketi çok yönlü ve þiddetli burjuva saldýrýsý ve baþkaldýrýsýyla karþý karþýya kaldý. Sosyalistler, baskýnýn daha da arttýðýna dair

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar;

Merhaba Genç Yoldaþlar; Merhaba Genç Yoldaþlar; Yeni bir sayýmýzla daha sizlerle birlikteyiz. Faþizmin saldýrýlarý hýz kesmeden devam etmekte. Burjuvazinin mezhep çatýþmalarýyla kendi iktidarýný garanti altýna almayý planladýðý

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI

KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI Yeni Evrede Baþyazý KAZANMAK ÝSTEYEN ÝÞÇÝ SINIFININ YAPACAKLARI Bir ülkede kapitalizm ne denli geliþkin ve bunun sonucu iþçi sýnýfý nicelik olarak ne kadar büyük ve ne kadar örgütlü olursa olsun, iþçiler

Detaylı

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý 38. Sayý / 30 Mart-13 Nisan 2005 Devrimci dönemlerin kitle örgütlenme araçlarý genel olarak komitelerdir. Komiteler, komiteleþme üzerine düþünen

Detaylı

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi Sunuþ Bu kitap Uluslararasý Çalýþma Örgütü nün Barefoot Research adlý yayýnýnýn Türkçe çevirisidir. Çýplak ayak kavramý Türkçe de sýk kullanýlmadýðý için okuyucuya yabancý gelebilir. Çýplak Ayaklý Araþtýrma

Detaylı

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý 25 Mart 2007 Kol Toplantýsý 25 Mart 2007 tarihinde Türk Tabipleri Birliði GMK Bulvarý Þehit Daniþ Tunalýgil sok. No: 2 / 17-23 Maltepe-Ankara adresinde Kol Toplantýmýzý gerçekleþtiriyoruz. Türkiye saðlýk

Detaylı

Gelir Vergisi Kesintisi

Gelir Vergisi Kesintisi 2009-16 Gelir Vergisi Kesintisi Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/16 Gelir Vergisi Kesintisi 1. Gelir Vergisi Kanunu Uyarýnca Kesinti Yapmak Zorunda Olanlar: Gelir Vergisi

Detaylı

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ. Her yeri altýn kaplý olan bu sarayda onlarca oda, odalarda pek çok

Detaylı

7215 7300-02/2006 TR(TR) Kullanýcý için. Kullanma talimatý. ModuLink 250 RF - Modülasyonlu kalorifer Kablosuz Oda Kumandasý C 5. am pm 10:41.

7215 7300-02/2006 TR(TR) Kullanýcý için. Kullanma talimatý. ModuLink 250 RF - Modülasyonlu kalorifer Kablosuz Oda Kumandasý C 5. am pm 10:41. 7215 73-2/26 TR(TR) Kullanýcý için Kullanma talimatý ModuLink 25 RF - Modülasyonlu kalorifer Kablosuz Oda Kumandasý off on C 5 off 2 on pm 1:41 24 Volt V Lütfen cihazý kullanmaya baþladan önce dikkatle

Detaylı

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr. MALÝYE DERGÝSÝ Temmuz - Aralýk 2011 Sayý 161 Sahibi Maliye Bakanlýðý Strateji Geliþtirme Baþkanlýðý Adýna Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü Yayýn Kurulu Baþkan Füsun SAVAÞER Üye Ali Mercan AYDIN Üye Nural KARACA

Detaylı

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý Spor Bilimleri Derneði, üyeler arasýndaki haberleþme aðýný daha etkin hale getirmek için, akademik çalýþmalar yürüten bilim insaný, antrenör, öðretmen, öðrenci ve ilgili

Detaylı

14 Mart kitlesel grevi ve sendikalar

14 Mart kitlesel grevi ve sendikalar 14 Mart kitlesel grevi ve sendikalar Ali E. Bilgin 2007 sonu ve 2008 baharý uzun zamandýr sessizliðe gömülmüþ iþçi sýnýfýnýn yeniden hareketlendiði bir dönemi ifade eder. Ýþçi sýnýfý, 1995 den bu yana

Detaylı

TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE

TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE 3 Tudem Eğitim Hiz. San. ve Tic. A.Ş 1476/1 Sokak No: 10/51 Alsancak/Konak/ÝZMÝR Yazarlar: Tudem Yazý Kurulu Dizgi

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 9, Romalýlar Mektubu, dokuzuncu bölüm: «Seçilmiþ Halkýn Ýmansýzlýðý» A. Romalýlar Mektubu nun dokuzuncu bölümünü okuyun. Özellikle þu konulara dikkat

Detaylı

Mart 2010 Otel Piyasasý Antalya Ýstanbul Gayrimenkul Deðerleme ve Danýþmanlýk A.Þ. Büyükdere Cad. Kervan Geçmez Sok. No:5 K:2 Mecidiyeköy Ýstanbul - Türkiye Tel: +90.212.273.15.16 Faks: +90.212.355.07.28

Detaylı

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM MD Mülteci Danýþma M TOHAV e-bülten n S AYI: 1 TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Ýletiþim Bilgileri Adres: Yýldýrým Mah. Ziyademirdelen Sok. N0: D: 1 Suruç/ÞANLIURFA Tel: 0 (414) 611 98 02 TOHAV Suruç

Detaylı

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7 TEST 8 Ünite Sonu Testi 1. 40 m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 2. A noktasýndan harekete baþlayan üç atletten Sema I yolunu, Esra II yolunu, Duygu ise III yolunu kullanarak eþit sürede B noktasýna

Detaylı

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i-

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- KOMÜNÝST EÐÝLÝMLER K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- lan etseler de, burjuva toplum geçici bir toplumdur. Tarihseldir; yani belli bir tarihsel dönemde ortaya çýkmýþtýr; bu dönem sona erdiðinde, biçimlendirdiði

Detaylı

DEVRÝME SOMUT YAKLAÞIM

DEVRÝME SOMUT YAKLAÞIM DEVRÝME SOMUT YAKLAÞIM 32. Sayý /5-19 Ocak 2005 Devrim somut olarak ele alýnmalýdýr. Çünkü her devrim, belli somut koþullarýn ürünüdür. Bu koþullar, ekonomik ve politik olgulara dayanýr. Ekonomik ve politik

Detaylı

KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ

KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ KOMÜNÝST PARTÝSÝNÝN PROLETER KARAKTERÝ Komünist Partisi, iþçi sýnýfý partisidir. Sýnýf mücadelesi yoluyla, kapitalist toplumu yýkmayý ve sýnýflarý ortadan kaldýrmayý hedefler. Hedefine ancak proleter sýnýf

Detaylı

0.2-200m3/saat AISI 304-316

0.2-200m3/saat AISI 304-316 RD Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip hava kilidleri her türlü proseste çalýþacak rotor ve gövde seçeneklerine sahiptir.aisi304-aisi316baþtaolmaküzerekimya,maden,gýda...gibi

Detaylı

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar Tarihte, Günümüzde ve ERÝÞ YAYINLARI Bu broþüre yer alan yazýlardan "Tarihte ve Günümüzde Emekçi " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan 1997 tarihli 36. Sayýsýnda; " " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan

Detaylı