! sveç 'te işlenmesi ve bu tür cinayetlere lsveç toplumunun yabancı olması, duyulan tepkileri bir kat daha artırdı.

Transkript

1 w w w.a r si va ku rd.o rg SAL 6 TIRMEH- TEBAX 1984

2 ARMANC Rupel ' BIR CINAYETIN GEREKÇESI PKK' den ayrılmak diye bir şey yoktur!" e"pkk'den ayrılmak diye bir şey yoktur" i lkesi uğruna Apoculuğun Aprupa'da da giriştiği saldırılardan biri, kendilerinden ayrılan Enver Ata (Ali) adındaki bir yurtseverin katledilmesiyle sonuçlandı_ tarihinde saat 15 sıralarında isveç'in Uppsala ilinin en işlek meydanı olan "Stora Torget" meydanında gerçekleştirilen cinayetten birkaç dakika sonra katil silahiyle birlikte yakalandı. Gazetelerin görgü tanıkiarına dayanarak verdikleri haberlere göre, Enver Ata, otobüs durağında bankta otururken, arkadan kendisine yaklaşan birisi, elindeki tabanca ile kafasına ateş ediyor. Enver Ata, oturduğu banktan yere yıkılınca, geri kalan kurşunlar sırtına ve göğsüne boşaltılıyor. Böylece Enver Ata, Avrupa'da Apoculuğun t..urşunlarıyla şehit olan ilk yurtsever olarak olay yerinde ölüyor. Olay anında, Türkiye ve Türkiye Kürdistanı 'ndan da birçok kişi aynı meydanda bulunmalarına rağmen, ne Enver Ata'yı ne de katili tanımıyorlar isveç'in dışından gelmiş, Enver Ata ise cinayetten birkaç gün önce Stokho! m 'den Uppsala 'ya taşınmıştı. Cinayetin ilk günü kamuoyundaki söylentiler ve ertesi gün gazetelerin yazdıkları, cinayetin iranlılar arasında meydana geldiği şeklindeydi. Daha sonra, gerek Enver Ata'nın üzerinde çıkan adrese polisin yaptığı baskın ve gerekse de katilin: "PKK 'nin kararını yerine getirdim. Enver Ata haindi, onun için öldürdüm" şeklindeki ifadesinin basına sızması, cinayeti ikinci gün öğleden sonra ana hatlari;da aydınlattı. Cinayeti Apocular'ın işlediği duyulunca, Kürt halkının mücadelesinin, A poculuk vasıtasıyla karşı karşıya bulunduğu provakasyonun vardınldığı boyuttun korkunçluğu üzerinde herkes birleşti. Bu ortak kanıdan hareketle, Apocu şefterin geliştirdikleri bu provokasyon mantığına karşı alınması gereken önlemler üzerinde, başta Türkiye ve Kürdistanlı örgütler olmak üzere bir çok kişi ve kuruluş ciddi bir biçimde kafa yormaya başladı. Gerek isveçliler ve gerekse de isveç'teki yabancılar bu hunharca cinayeti nefretle karşıladılar. işyerlerinde, okullarda, evlerde, kahvehanelerde, Enver ATA otobüslerde kısacası her yerde, günlerce bu cinayetin iğrençliğinden söz e dildi ve halen de ediliyor. Cinayetin, Kürdistan sorununa karşı duyarlı bir kamuoyunun bulunduğu! sveç 'te işlenmesi ve bu tür cinayetlere lsveç toplumunun yabancı olması, duyulan tepkileri bir kat daha artırdı. Diğer yandan bu cinayet, tam da faşist diktatörlüğün istanbul, Metris ve Sağmacılar cezaevlerinde giriştiği katliamın yankılarının Avrupa kamuoyuna duyurulmaya çalıştığı bir dönemde gerçekleştirildi. Uppsala 'da, Türkiye ve Kürdistan Halklariyla Dayanışma Komitesi, faşist diktatörlüğün Metris'teki katliamını t~şhir eden eylemler yaparken, sık sık lsveçlilerin: "peki bu cinayete ne diyorsunuz?" sorusuyla karşılaştı. isveç 'te etkinlikleri cılız olan ırkçılar, bu cinayeti yabancı düşmanlığının bir malzemesi olarak kullanıyorlar. Cinayetten önce pek rastlanmamasına rağmen, cin~yetten sonra yabancılar sık sık!:>azı lsveçliler'in "ülkenize gidin, huzurumuzu bozmaya hakkınız yok" şeklindeki sözlerine hedef oluyorlar. Bazı gerici gazeteler cinayetle ilgili haberlerin yanısıra, Kürdistan'la ilgili yazılar da yayınladılar. Bu yazılarda, PKK 'den, '.'Kürdistan'ın özgürlüğü için mücadele eden bir örgüt" olarak söz ettiler. Böylece de, Kürdistan'ın kurtuluşu için mücadele eden örgütlerin bu tür cinayetleri işleyebilecekleri imajını yaratmaya çalıştılar. Cinayetten sonraki günlerde, isveç' ten F.Aimanya 'ya veya diğer Avrupa ülkelerine gitmek isteyen siyasi sığınmacılardan, ilgili ülkelerin vizesi istendi. Bu nedenle de isveç'ten gidenler kapılardan giriş yapamıyorlar. Ayrıca, diğer Avrupa ülkelerinden de isveç'e gelenlerin durumu çok sıkı bir biçimde inceleniyor. Tüm bunlar,cinayetle ilgili soruşturmanın boyutlarının lnterpol 'e dek vardınldığının kanıtlandır. interpol ağının içinde Türk polisinin de bulunduğu gerçeği gözününde bulundurulursa, faşist diktatörlüğün bu soruşturmadan nasıl yaralanacağı ve dolayısiyle Türkiyeli ve Kürdistanlı ilerici siyasi ilticaeriarı bekleyen tehlikenin ciddiyeti daha iyi anlaşılmış olur. CiN~YETE KARŞI ilk RESMi TEPKI KÜRT ÖRGÜTLERiNDEN GELDi KUKlPKK,RIZGARi,TKSP ve TEKOŞIN,yayınladıkları ortak bir bildiriyle,cinayeti sert bir biçimde kınadılar. "Kürdistan Halkına Karşı Girişilen Provokasyonu Kınamak Yurtseverlik Borcudur" ba~lığını taşıyan bildirinin Kürtçe tam metnini bu sayımııda yayınl~d~ğımız için, burada da geniş bir ozetını tekr~lamayı gereksiz bulduk. Ayrıca, lsveç-kürdistan Dernekleri Federasyonu, ISTiB, Dayanışma Derneği, Stockholm Kürt Derneği, Uppsala Türkiye ve Kürdistan Halklarıyla Dayanışma Komitesi ve Kürdistan Kültür Center de tarihinde "Devrimci Demokrat Komuovuna" baslıklı ortak bir çağrı yayınladılar.bu çağrıda da Apoculuğun Avrupa cıa gırıştiği diğer cinayet girişimlerinden örnekler verdikten sonra, bu saldırıların amacı ve beraberinde getirdiği tehlikeye dikkat çekiyor. Aynı açıklamada bu tür yöntemler şiddetle kınandıktan sonra, bu cinayetierin önlenmesi ve Apocuların ellerindeki tutukluların kurtarılması iç in; PKK 'ye üye olan yurtseveri ere dürüst insanlara ve demokratik kamuoyunun Apoculara karşı aktif tavır takınması isteniyor. llwamı 21. sayfaekı

3 ,\RMANC RQpel R~f{ESKiKiHA PRoWAKAS'IONA Ll OI:J ~ELE. KURD A A.A DE'INE HER WELATPAREZJ 'ie.! Di 20'e Hezirana ı 984 de, li Swede li bajare Uppsala ye di provakasyonek li hember gele Kurdistan u tevgera wi ya welatparez de, welathezeki kurd(ji Batman'e) Enwer ATA (Ali) hate qetilkirin. <;)atile ku deste xwe di xwi'na kurde welatpare z gerand, ji ali polise Swe de ve hate girtin u sfice xwe itiraf kir. (j)atil qeblil kir ku ew militaneki PKK 'e (Apoci) ye li pişti ku Partiye Enwer Ata xayin ilan kir bi şunde, wl ji bi emre partiye ew kuşt. Enwer A TA,ji sala 1977 an u vir de di n av re ze n Apociyan de cih girtibu.piştiku derket derveyi wele t ji, bi gelek berpirsiyariye n cuda- cuda temsilkariya w an dikir. Di sala ı 984 an de li Swede redaktoriya kovara kurdi ya bi nave "Berxwedan 'e dikir. Ew di meha çileya paşina 1984'an de ji Apociyan veqetiya. Sebebe veqetandina wi ji ev b un ku e w li dij berpirsiyare n Apociyan derdiket ji ber ku wan di nava tevgere de li diji muxalelen xwe u li derveyi tevgere di jf li dij he ze n welatpare z zore bikardianin. Enwer ATA çawa ku ne ajan u polise cimta Tirka kolonyalist bu, her weha ne xayin bu ji.ew welatparezek bu ku baweriya xwe bi tevgera Apociyan anibu. Heta şeş meh beri hatina ciıntaye ji sli polise n Tirkan ve hatibu girtin u li Diyarbekire se mehan di bin işkenceye de ma bu. Po Iis, ji ber ku nikaribu ew bida a xaftine, bo le dan li işkenceyan ew kiribun hiile mirine. Ji ling u desten xwe gelek giran birindar biibii u polis dibejin qey ew miriye. radibin wi di avejin ser sergoye Diyarbekire. E w li we dere ji ali karkere n paqijiye belediye ve te ditin u wi radikin nexweşxane. Beri ku sax bibe ji nexweşxane direve u ji we direve u ji we dere ji derdikeve derveyi w ele t. Bele,En w er ATA, w e la tp are zki kur d ku şoreşgeriya wi, baweriya wi, u xurtiya wi bi vi awayi hatibuispatkirin. Sebebe ku berpirsiyare n Apociyan derhe<i wi de biryara kuşfina wi girtin, ev bu. Wi bir u baweriye n w an. kirhıen wan rast neddit, u ji ber we ji ji wan veqetiyabu. Bele, ji ber ku ew ji Apociyan veqetiya hate kuştin. Parti u rexıstine n me di ve baweriye de ne ku: ew gulleyen ku berra Enwer ATA dan di rastiye de berra gele Kurdistan u tevgera wi ya welatpare z dan. Bi taybeti ji di ve dema ku Ii Awrupaye hewcedariye k gele k mezin ji teşhirkirina kuştin u hovitiyen cunta tirk a kolonyalist u li gel ve xurtkirina piştgirtiya internasyonal bi tevgera gele Kurdistane re heye; bi pekhatina ve erişa zişt u pis, bi a waki eşkere ji ciinta tirk a kolonyalist re xizmet kiriye u tekoşina gele Tırkiye li Kurdista ne gele k biçlik xistiye. Ve cinayete tene kolonyalisten tirk li ye n bi zaneyi an bi nezani xizmete ji wan re dikin. tene ew kefxweş kirin. Em bi nefretek kur protesto dikin u daxwaz dikin Ku hemu hez u kesen ~oreşger, weiatparez u demokrat enji Tırkiye uji her çar perçeye n Kurdistane ; denge xwe bilindkin u ve yeke biriciminin Buyera kuştma Enwer ATA ne qezayek be herndi li ne ji buyerek heremi bu ku di pe munaqeşeyeke re bi mirine dawi be. E w boyerek bu ku li diji iradeya serbest u demokrasiya nav re xistini bu. E w huyerek e KU ji salan u bi vir de di n av x w e He despotizm ii radeyiyc i.h kar,ine; ew huyerek e ku oernema dawina ji hole rakınneve. Cinayeta Enwer A. TA ne ', :.ı ne?m e, dema ku pe şi le nev(: " n:m, bi be dengi ii wek..;.;w.ıvek oe hemdf be te deroaskırm-u ne j! we ya dawfn be. Hemii kes dizanın ı<<.t peşıi darbeya ı 2'e il one dı giranbuna rewşa paşveru de. wek di nav hem u parti u rexistine n Kurdistani, di nav Apociyan de jl hin gelşan xwe bi ser ruye ave xistin u derhe<i politikaya ku te :ıjotin de kesen ku wek berpirsıyaran nedifikirin derketin u heta ji wan hinek jf nav berpırsiyaran ji derketin. J i vana hinekan. çare di veqetandina ji rexıstine de ditin, hinekan ji xwestfn wan ditine n xwe di n av re xistine de bi pare zin u gor dftine n xwe çewtiye n politik ii pratik rast bikin. Tu re xıstın an partiyeke ji ber ku endameki wi wek wan nafikire, an ji ji ber hin bir u baweriye n cudayi wekl Apo c-

4 ARMANC Rupel 4 yan li endame n xwe zordesti ne kiriye. Karbideste n Apo ci di nava rexistine de li diji kese n ku rex ne binin, an jl cihe bifikirin de bi tehdit u zordestiyan w an bedeng dikin, ger bi vi awayi ji bi ser nekevin we gave imha kirina wı' ya fizfkf dirlin ber çave xwe. Hela te w gor karbideste n Apoct ji PKK 'ye beqetin qet tuneye. Ki dibe hila bibe. ger veqetiya"ji dawaye vegeriyaye''. xayine. a jane. mutleqe dive be te kuştin. Beriya 12 e İlone bi V e mantika xetere ya fanatik pire kesan bc deng k iri n u bi dare zore ew d: ııav xwe de digirtin, gava ku di ve mesele Je hi ser neketana.ii, we gave ew kes xayin ilan dikirin u ew dikuştin. Di pe 12 e İlone re jj' gelek mt. sale n weha hatine ditin u bi taybeti jl di pe ku di nav wan de kese n ku ci he difikirin derket in bi ş un de. Karbideste n Apocl ev sere du salane: ji ber ku ci he difikirin pe ne kes esir girtine. J i vana yek endame Komita Merkezi Resul u çar h eb jf jin in (ku ji jinan yek jijina Hamili Yildirim e ku ew jf bi xwe di zindana Diyarbekire de di bin Işkenceye de ye. )işkence u tadeyiye n li ser Reslll u çar kese n din dikin, ji işkenceyen Cunta ya Faşist ke m tir ninin. Te gotin ku di nav van kesan de hinekan je hiş winda kirine, heta disa te gotin ku di van deıne n paşln de Resiii ji hatiye kuştin. Bere Baki Karer 1 e ku ( endame K.M) wek temsilkare in temasyonalisına proleteryeye didan nasandin, nu ka e w u ne zi 20 kese n din ji' ber ku cihe difikirin ew jfli derek din esir girtine (Ji bo Baki Karer ji te gotin ku hati ye kuştin.) Ew jf her weki' yen din di bin şerten gele k dijwar de.ne. Li Almanya Federal bi keran li biraye ResUl; M. Siddik ALTİNOK xistin u ew birindar kirin u d isa me ri ve n Reslll jf te h dit kirin ji ber ku meriv u xiz- men wi daxwaziya serbest herdana Resul kiribun. Disa ku li Beriina Rojava ji ber ku ji wan veqetiya bu keseki din ji bi kere birindar kirin. Li bajare Maninz 1 e kesekiji wan veqetiyayf; Mehmet BİN GÖL ji bi zore bi sitehan revandin ku bikujin. Le, ser ri ya mezin bi alikariy a hi n ek ş o le re n Alman M.Bingol ji des te wan revi ya u ji mirine xelas bu. Li Fransa ye, li Hollandaye kese n ku ji wan vediqetin te h dit dikin. Li Swede ji telefoni mala kese n ku ji wan veqetiyayi dikin. W an. an ji meriven wan bi kuştine tehdit dikin. U li dawiye ji di 20 e Hezfrana 1984 an de Enwer ATA qetil kirin. Ev yeka eşkere ye ku hemu van e ri ş u zorddestf u poltika lnıhakirine bi biryara karbideste n Apociyan pek ten u hem ji bi awayeki plani'. Di van çe nd me he n da w in de weşanen Apociyan li dij kese n ku vediqetiyan bi awayeki sistemi propaganda wan ya neylnfdikir. Heta nuha tu tişteki bi belge neanine, le tene dinivisfnin ku ev kesana xayinin, ajanin u dive bene kuştin. Hem ji bo meşru reaamı pilane n xwe u hem jf ji bo ku endamen xwe li dij van kesan u re- xistine n din bi din inankirin u Ikna kirine, ev propaganda qebe dikirin u her erfş dibirin ser. Kiji wan vedıgetiya, digotin xayin e. li ew bi xwe jf dizanin ku Enwer ATA ye ku qetil kirin ne xayin bu u her weha bi belge u we neye n wf ji hatibu ispatkirio ku ew di bin gelek tahdeyi- Enwer ATA ye u işkenceyan de maye. Ev yeka tene dide xuyakirine ku demegojiyen ku dikin hemu derew u vir in. Parti u re xistine n me bi ve yeke bawerin ku heta ev tevgera Apociyan baweriyeke nedin, dive ne di ware siyasi u ne ji di ware demokratik de tu tekiliyek de bi w an re pe k neye li her weha de di her wari de ji be te teşhir kirin. Lewra ji ber ku van kirine n w an e n fanatik ku e di bi slstematlki dikin tene bi keri burjuvaziye kolonyalist u bi diktatoriya wan i xwfu ınij ku lro li ser hukme ye te. Em bang dirlin ji bo hemu rexistinen welatparez u şoreş ger en Rojhilata Navin, Tirkiye li ye n hem u perçeye n Kurdistane. Dive herkes bi her awayi u di her wari de tekili u diyalogen xwe ji Apociyan bibire. Ev yeka ji bo bi ke rhatina te koşina gele Kurdistan u ye n navçeye ye. Ji hernil welatparez, xort u karkere n ji Tirkiye u ji Kurdistane, ye n li derveyi welat li ye n li hundure welat de ne re! ji hemuye gel re! Li dij van kar u kirine n bi taliike ku karbideste n Apociyan pektfnin u dixwazin pe kbinin dive be ta wir neye mayin, neye ji bir kirin ku ji ve mantika provakasyoni ya Apo- Dumahık rupel 26'de

5 ARMANC Rupel 5 DiTiNEN HEZEN KURD Lİ SER OTONOMİYE (3) Sernave KUK(SEJ A.Rebaz PIRS: H un danlistendi-ne n Y ekiti Niştimani Kurdista1_1 ~ Hukiım~t~ ~ed~ dam ji bo otonomıye çawa dıbının. KUK(SE): Wek te zanfn lro li du perçey~n Kurdistane tekoşina ~ te dayıniezen ve t& şilie dimeşinin sinoren nava xwe ii li sere emperyalizm ii dewleten kolonyaüst-dijminen gele Kurd (wek pewisti) zelal ne kinnin: Yekiti Niştimani Kurdıstan heta bere çend heyvan di derheq miriya Beas d! xwedi_bir -~awe~ rini eş kere bu. Baş te zanm, dı dewleta Iraqe ii miriya Bease de tu guhartinin baş(peşverii) neb un. Bes di daniistendinen dewlete ii Y ekitiye de ''guhartinen'' eşkere fi mezin xuya dikin. Eşkere ye li ve de re guhartin di y ekikiti u si yaseta Y ekitiye de ye. Gotina ;"Yekitiye txanet kir", "Yekiti ket nava refe dijmin" riyeke rehet e. Bi ya me, mesele ne hewqasf sanahi ye ii dive mer~_ve riye nebijere. Yani em nabejın, ''Yekiti ji d~e de ketiye ji hophope namine, bele em dizanin Yekiti derketiye rewitiyak tari jt...h~jaye ii di ve mere sere xwe bi ve r~vitiya y ekitire bi ~ştne. Xuyayi li Kurdistane çi xeberek bibi bindek kes, difitilin-dizivirin ii 'bala xwe bera ser Parti Demokrati Kurdistant Iraq didin. Tu şik je re tun~yi, PDK-1 di diroka Kurdistana lraqe yt n ezik de di nava ternama çeyi ii xerabiya tekoştn deyi. Tekoştnek weyi diir ii dir~ heyi, gelek iş kirine, di 75 an da tek çiiyi, berpirsyare we tekçiin ii derbederiya gele Kurd serokatiya partiyeyi, pişti 7 6 an bi destpeka ''(j)iyada Miweqet" ii heta iro carde bi çeyi ii :xeraiiya X\\e li orteyi; di buyim gelek iş da berpirsyariya we_ h:y} ii wek vana. Ev helek meseleyı u derheqa ve hele da herkes xwedi biriibaweriyi. H~la din iro Yekitt tişteki. di~i. ~i~e _k~ek le _negeri veya bı tıştnı dıne bışo. Lı hemher vi tişt~ "nu" sekna ke çiyi? Dive eş kere b ibe.. Y ekiti, bi van danfı:standman carek din eşkere kir gi di siyaset!! wan da be prensibi hakimi. U Y ekiti bi van danustandi nan carek din prenslb kirin goriya "fede" rojane fi hesaben biçiik. Li ku hative ditin hezen niştimanperwer o pc;.' ern ~i -~iri~ek "faşist re'' li hev hatını u b un e ~~ valbend? Ji bo mere bawer bıki d'iktatoriya Sedarn ewe ''demokrasi bini Iraqe ii otonomiya rasteqine bidi Kurdistane" tu se~e~ tuneyi. Ji xwe arınanca Bease Jı van danôstandina du tişte muhim in. Yek ji wan, bindek erqel~ g~ ewbi xwe tedeyi, ci le teng buyı ii dixwazi bebek hilma xwe fireh biki, ii ya din ji, yekitiya hezen diji xwe be ônkan biki ô hin~ek~ ji van Mza bikşini cem xwe u bıki şirike gunem xwe. N uxdak d ine giring hey i, Yekiti, di cephaki debii ô ev danüstandin be hevalbenden xwe fi di ser ternama hezen niştimanper- Jl xwendevanan re Ev se1' helmar in ku em, "Diı:lnen Hezen Kurd n ser otonomlye"dlwesihln.hitanj nuha ew hezen ku bersiven pirsen me na dan me hemoyen wan weşandln O di ve helmar~ de dawi hat.ango, tu nlvisaren ku di deste me da hebin neman.le bel e hi n h ez hene ku hin bersiven me ne bl erenlll ne ır bl neyi~i nedane.bes J1 van hezan hevalen KUK. dı serf de bl devıki Ji me re gotlbun em bersive nad1n... _... Ger Jl nuha u peve, hin hez bersıven me bisinln, eme wana JiPeskesi xwendevanan b lkin ARMANC wer re bi sere xwe da meşandin. Bi sere xwe ev tene diheli mere bifikiri gi;"yekiti ne ciye baweriye yi".ev pirs te heşe mer~: Gelo Yekiti deskuraı xwe n~xı na~ desten diktatoriya Beas? U yan Jı nexistibi nav? Bi rasti bersiv ne gelek roniyi. Bestişte dixuyi, Yekiti ne li (ne di destpeka re de ye) sere re yi. Le di ve riya tari de bindek gav ji avetiyi. Bi kurti, em ne bawerin netica van daniistandina ji gele Kurd re rojni xweştir bini. Bi ya me Ye: kiti piiş dikuti u dive li ser nave rizgari ii azadiya gele Kurd "pfiş kutan'' neye parastin. PIRS: Dema mirov rewşa Rojhilata N avih u ya Iraq e k u ir o te de bigre ı;ıer çave xwe. neticedayina ve danstandın~ gelo we karibe kijan gel:şan,(problem) anji rewşek çawa bı xwe re bine? KUK(SE): Bi kurti iro li Rojbilata Navin tevlihevi (be i _tikrari) hukim diki. Şere nava Ira~ ~ iraqe di sala xwe~i çar_:ı d~yı ~ berdawami. Wek te zanın vı şen kevneperest, ji gelen herdu w~~tan re ji ji xerabiye peve ne a~ıy~. O li bela din nişanen ku şer hi n Jl fire bi bi dixu ye u ev ana giş hereme dihejfnin.. -. Li bela din rewşa gı mırıya Beasi dtktator tede ne xweşi fi diji dtktatoriya şere çekdan te dayin. Li ve der~ s~k~a~rew~a) hezen Kurdistane gırıngın. U wek veya danastandinen Yelôti u d'iktatoriya Sedarn giringin. Ev danfı: standin ewe bi xwe re çi b'inin? Heger danfı:standinen Y eklti u Bease bi li hevhatin xelasbin, beri her tişti "miriya" Kurdistana "otonom" ewe di deste Yelôti k evi ii yekltiye wek perçak ji dewleta lraqe, ewe bibi heval ii şirike m~ riya Beas di siyaseta derve u

6 ARMANC Rupd (ı hundur de. Mana vay1 jievi: 1-"Karbidesten Kurdistana o tonom" mecbiirin bi ternama hezen xwe. ali mfriya fraqe bikin u ~ele Kurdistana iraqe li hember Iran e bajon şer. 2- Dive "Karbidesten Kurdistana otonom" li Kurdistana iraqe "mlriya xweyf mehelli" bi çi bikin. Ev Ji bi xwe re li dijf hezen Kurdistana Iraqe. ye diji miriya Bease şer dikin rawestine u şer rini hole. Bi kurti, Yekiti bive u ırve. de van şertan de. Yekıtiye dijitiya hezen demokrat,-peşveru bı i< i ü eve ne be şewr u alikarı ya ya mirıya Beas be. Tam li ve dere pirseke gelek giring derdikeve peşiya rre. Divfşerfdekijanteref, yani Yekiti ii miriya Beas di xizmeta kevneperstiye deni, ya hezen din. ye li diji Sedarn şer dikin? Dive herkes hezek şoreşger ji bo ve pirse xwedl bersiv bi u bi ya me hezen neheq ewe ye seribin. Li hela din. hezen li Kurdistana Iraqe bijimar in. Yekiti di piştl PDK-i heza heri' bi qaweti. Bi çuna Yekiti re PDK-Ibi sere xwe ewe cardi bibi heza 1--Pdfl(alternatif). PDK-İ ewe serkt.,iya şer di deste xwe de kum biki. Di dlroka Kurdistane ya nezik da misale wer hatini di'tin u bi ya me tiştekt wani ji nehce tarf ı1 taliike re avisi... PIRS SebPbe k u 1 i Kurdistana Y raqe re w ş ha te ve merhale çine ') r\ngo. ger li gor we rewş baş e çima, ger ku nebaş e çima'' KUK(SE):Ji bo mere kanibi xweşik di "danustandinen" Yekitl u miriya Beas bigihe, dive mere hebeki' bi şc"'lda heri u li dtroka bizava Kurdistan ya nezik bineri. Sebebe rudana huyeren "nu" bi pirarn di van dera da veşirtiyi. Piştitekçiina 75'a di bizava Kurdistana Iraq e de ''tivingen kevn" sere ben ne revandin. Di van tiş ten "n ii" de tesira w e jt piri. Le erne zedetir basa van sale dawiye ii hindek misalen muhôn bikin. Wek hinek kes dib@jin, em qet ne bawerin gi, Yekitiji b@çaret1 fi ji bo tu riye din tuneyi ket van daniistandinan. Ya dine tişte te kirin çiyi, gavek li peşi ya li paşi u ji kevneperestiye ra iş diki? E ger gavek paşveruyi ne lazimi kes je re li sebeba bigeri. Lakın tu sebebe cewhere mesele bi guheri ewe nebi. O li hela din ke diyi şoreşgera ji beçareti xizmet ji kevnepere~ta re kiriyi? _ Li Iraqe u li Kurdistana lraqe dervi' Beasiyan ii çend heb xayin, ji hezen fsiami u heta Komunista u ternama Kurden niştimanperwer li diji mlriya Beas sekiniyi. Li ve dere kemaniyek giring heyi ew ji', şer u dijminatiya nava hezen ziddl hukum in. Kaniya van dijatiya li peşiya yekitiya ternama hezen peşkevti. erqala herl mezin -ne ji sedf sedbi ji- dijmindariya di nava Yekitlii PDK-1 deyi.pdk -1 \\elew ji bo gelek sebeb bi ji, peşe roja we ne gelek zelal bi yibi Yekitf re cephe divya. Işkatiya Yekiti Imkan neda veya u e sas we çaxe zengile tahike lexist. Bi pekhatina CUD re Ykitf Komunist jl dane hembere xwe u hed1 hedi ji hezen nava wel~t y~ x w edi çekdar tevda bi dllrket u bi tene ma. Di ve navere danustandinen Y ekiti u PDK-iran xweş bu. Yekiti ali parti şer~ ira ne kir ii li hela din peywendi ~di nava partiya irane u miriya Iraqe de berdewam bil... Erişe Yekitiser Komunista, e rlşa ordiya Tirkiye ser Kurdistana Çbble fi haziriyen ketina Xumeyni bo Kurdistana Quble u getek tişten dinketenava hev. Yekiti tam di ve deme da heqe çareniisi parast.ziddl Tirki a xaftin xurt kir il nave bindek hez ii insanen Kurdistana Tirki' zede zikir kir... _ Welateki wek lraqe de şoreş te axaftin. Guhe ternama cihan li seri. Herkesi hesabe peşeroje biki. Li ve dere tiştek be şupheyi; dijminen şoreş e, ewe dixwazin deste xwe bighen nava hezen welatparez ii ji bo yekltiya erqela derxin- wan ji hev bi dur xin. Li vira di ve em deste empery.ılızrre ~ çep binin bfta X\\e. Weche Aırerika eşkere buyi ıe ye sosyal demokrasi ne hewqas. Çend sal e dawiye nişan da gi sosyal demokrasi çi dibi bira bibe, dixwazi bizava Kurdistane ji doste we y~ heqiqi' Yekitiya Sovyeta durbixi u tekoşine bilikumlni, ya jf beravitt b iki. Bira carde jf heviya me evbi gi Y ekiti şaşiyeke diki ii ev. şaşl ne netica listikni navnetewibı. PIRS,Ji bona ku rnirov bi karibe pe :şiya van gelşan u nebaşiyan bigre G tekoşine texe xetek hill baştirlrı. mirov dikarp çi bike'' KUK(SE): Em dizanin li fraqe u li Kurdistana İraqe Ye kıt i ne bi teıryi u beşiki yen mayf jf ne be kemani u şaşinin. Ü 1ro beri herkes i Yekitf ji bo wan problem. Heger tahlukak hebi beri herkesi Wan tehdit diki.dive ev ew jfkume x\\e dlnin her X\\e u bifıkirin, ça reyeke bibinin. Hezen parçeyen Kurdistane yen dine j f di ve sere x \\e IX van da.ustand ina ra bi eşıni. Hella mersele çiyj? Bawerim yek çare heyi. PDK-1 ii Yekiti Jİ dinavde,bizava lraqe li ser xeteke siyasf-peşveru ii programeke demokratik u milli li hev bikin. Di cepheke da yekitiyak fireh pek binin ü cephe bigihe hunandinek weni, kanibi problem nava endaıre xwe giraniya X\\e dı' ne u çareser biki. Ji bo ve hevi zihifin. Ya din: çi dibe b ira bi bi Yekiti bi vi rengi nagihe tu nettea ba~. dive dev ji ü hev hatine berde. E ger Y ekiti veya ne ki ewe nikanibi yekitiya xwe bi parezi. Di nava Yekiti de ye li hember ve çüyine u ve peşevanen we hisekinin ewe derkevin. Di ve mere ji hele k e da, ruye çuyina Yeklti' eşkere biki u ji heladinde alikariya va tişten nfi biki. Bawerim li'sken dijmin bi tu hawayi dine nayen xerakirin ii bawerim wezlfa dosten Y ekiti ne ewe je ra li "futa" bigeri. Meriv kanibi dive, mere Yekiti ji ve çirave şunda vegerini u ji bo peywendi di nava we u yen mayl de xweş bi bi xebate b iki. Sernave KUK(SE) A. Rebaz

7 ...,' Sekreteri Gistira PSKT heval Kemal SURKAY PIHS H un dangstpndinl'r: i Pk: ~ ~i~timan U HukÜnlPta :-;f'dctanı ı bı otonomiyp çawa dibiı~ın KEMAL BURKAY: Em danlıstendına Yekıti Nıştımani bı hukumeta Saddam ra bo otonurniye tışteki tabii dıbinın. Me lı ser v~ mesele. raya xwe dı organa Partıye. Riya Azadi. hejnıara 20'an da bı fırehi eşkere kırıbü. YNK dı qonaxa iroyini da bo Iraqe demoqrati. bo Kordıstana Iraqe ji otonomi wek_ arm~n~ dave peş xwe. Bona ve yeke Jı w~xta hukumeta bexdaye bıxwaze ku dev jı şer berdın ii bı riy~ danüstendıne lı hev ben. tıştekı tabiiye ku YN K ji bı wan ra riine ii şerten lı hev hatıne pe ra muzakere bıke. Eger hukumeta Bexdaye bı rasti ji bı otonomiye. r~ razi bıbe fi ber bı deınoqratıye gavan baveje. ang~) da xwazeı~ hezen demoqratik u welatparez hı cih bine. t ış teki başe. edi jı şer ra sedem namine. Eger razi nebe lı jı gotına xwe vegere. eşkerc ye ku disa re vedıbe bo şer. '"JI' t!t',' \,i i-,,' KEMAL BURKAY: Rewşa Rojhılata Navin.jı hemu ı<esan ra ji xtıyayi ye ku ne ewyas zel~l e..: le gelek kompleks e. _!-ı heremc ne tene şere peşvenl u kev!ıepe: resten her welateki. ne tene şere dıji siyoniye. faşiye. diktat~riy~~l kevneperest cih dıgre. her usa J ı. du sistemen mezın-sistema susvali u imperyali ji- şert~ hevdu dıkın. Roj bı roj dı hereme da gı~~ hartın çedıbın u taktiken hezan Jı dıg!jhure. _ lro danustendına YN K u hukumeta Bexdaye buyerek e dı ve rewşa kompleks da. Merıv nıkare beje ku ew danuste~dın pırsa d~moqratiye lı lraqe u ra otonomı~ ye lı Kordıstana Iraqe bı temaını we safi bıke. I:.m jı d:mi~a \t; danustendıne tış teki mezın ht~, i nakın. Jı ber ku: 1- Pırsa otonomiye bı pırsa demoqratiye ra bı xurti gıred~~ ~ ye. Lı Iraqe dı riya den~oqratı)'t: da guhartınek peknehatıye. Saddam rejimek xwini ii zordest sazkır. jı we tıştek kem n~buye. E: ger Saddam iro bo danustendıne xebat dıke. ne ku wi raya xwe guhartiye. ango bı ~ıl dıx~a~e daxwaza gele Kurd u ya hezen demoqratik bı cih bine. Hukuıneta Bexdaye şere irane da ketiye tengahiye. dıxwaze mecal bı_:;tin:. Eger iro Seddam jı daxwazen hezen welatparez ra razibuna xwe nişan bıde ii otonomiye qebiil.bı~ ke ji. sube kinge fırsend bıkevıye d isa w e şiinda vegere fı şe re Kurdan bıke. Jı her ku hukumeıa Bexdave temsila hezen şonni dıke. E~ bist li penc sal e ku. hukumeten Bexdaye wexıa dıke\ın ıengasive daxwazen Kurdan ra razibı.h~a xwe nişan dıdın ll kinge derdıkevın fırehıye d isa ya '''e dıkın. ango gotınen xwe dıdııı a liki. 2-Teıninata demoqrati\ e lı 1- raqe u ya otonomiye lı Kurclıstane bı xurti (i mezınahiya heteıı demoqratik u welatparet ra gıredavi ve. iro herçıqas hukunıeta Be-xd~ve dı şere irane da sı-..ı h tiye ji -hezen demoqratik ıi \\ejatparez ne dı we rewşe da ne ku bıkarıbın wc bıruxi nın u h ukıın bıstinın dest xwe..lı her ku ewana ji derben mezm xwarıne. ne lı ser hev ın. Lı ali dine. belavbuyi ne. di nav hev da yekıtiyek pek ne ani ne. Pır c ara n ji şen:; henhı dıklll E ger sube şe re Iraq il ira ne bıghe dawi. ew lı hev hen. rewşa hezen peşverii we hin xırabtır bıbe. Bona ve yeke ye ku em jı dawiya daniistendına YN K u Hu~u~ meta Bexdaye tışteki mezın hevı nakm. u~ disa ji em. wek lun kesan, nabejın ew ixanete. an ji qet tıştek je dernakeve. KE.\L\L BLRK.\'ı:.\ll\;ı\t' ku mern nıkare beje lı 1\.urdıst:ına lraqt' re\\ s ha s e. Dı 'l' neb:ışiye da para lleten \H'latparet. :ııı ji kema.,iven ''an ı, mc' \tc jor da ji go ı. re\\ sa hereme gelek kompll'b l': d ne nıern bı ~ivasetek ra-..ı ıı bı hosıat i ri) a x~e derxe. Dı ve re rasıkıı ııw da serte bıngellin e' e ku hezeıı \\e İatparei' dı strateji da \an tıştan bıdın ber x w e: 1-Yekııin hezen welatparez dı her parçeki daıango dı mi~ıla han da dı Kurdıstana lraqe da 1. "-Yekıtiv:ı hezen welaıpart'z bı l~emu he.zen ctemoqraıik ra ku gele Kurd pe ra dıji 1 ango dı lra ~ıt: da bi heten deınoqratik yen Ereb ra 1. 3-Pıstgıri u lıevkari bı hezeıı welatpa r~z yen parçen d ın ra ı an!! O bı hezen welatparez yen Kurctıstana Tıı kin;. İran Li Suriı. 4-Pıstgıri. u lıevh.ari bı hezıhı pesveni lı ıenıanıi\ a cihaneıango,... h ı s ısı c ma 'os~ :ıl. b ı h ezen şoreşoer ll clemollraıik lı wel:ııen kapi- ı ali st tl lm d.. ı I>ın te\gera rızgari:\wa/ ;ı Kıırdısıane ı~ıcar.ıı,,, IT ~aş ıwke ll dı we da kar hıke. lı ali dın. dı ıak:ikeıı xwe d:ı lws!e he. gora "'. ouhartıııa rt:'w!:> bııılıt'rl' U jı '\\\t' ra re ra -'1 hı kc. Lger em!ı H'\\ ~:ı ~urdıstaııa 1- raqe- bıııherın. dılııııı ıı ku hezeı: welatparei dı,j \\ar da gdek :\t' Ieti kırım: lı kenı:ısih'll \\anlıt nl'. Beri her ıışti. t'\\al1a dı ıı:n X.\H' d:ı vekıtivek x.un pek ne aııine.!:>l'r0 hevciu kırııw u iro jı dıkııı.. PDK-lraq. dı hııı ~erokatiya B arz an i da. benden şort:şe d :ı deste Sahe iraııe u imperyali~ :ı /\m erik-i: b ona 'e ~d.. e şor eş d ı sala!975 da tek çu. Pışıi we. Oı, ade \1ıweqet ku lı ser bmg.dıt i>dk saz bü. nexwesı re u ınecal bıde ku tevger lı ser xeteke pe~venl cardın sazhe. dıjayeıiya h e zen dine kır. Disa PDK-Iraq. cardın kete bın desıe iraniyan. rejima Xumeyni. ü eri~i ser hezen Kurdıstana irane kır. Dı belavbfına hezen welatparez da ve siyaseta kevneperest u ışaış roleke mezın list.

8 ARMANC RÖpel S Lı ali dıne, Partiya Kornuniste Iraq, bere bfi pardare hukumeta Bexday~ u hımber zordestiya Seddam lı ser gele Kurd bedeng ma li xeletiyek mezın kır. Pışti ku jı hukumete derket O dıji Seddam ciye xwe gırt, dı ve merhale da. destpeke da siyasetek rast ajot. bo yekıtiya hernil bezen demo{ırat fı welatparez kar kır. Le lı ser ve siyaseta esasi fi rast zede ne ajot. bo taktiken rojane pırsa hemu hezen welatparez da al iki: hevkariya xwe xurti bı P DK -Iraq ra pek ani. hımber kırmen we yen xelet an bedeng ma.an ji e~ kere pıştgıri le kır. etibar da ve siyaseta xelet. Dı dawiye da xwe ji bu teref dı şere nav hezen weiarparez u demoqrat da. Dı nav refen Yekıti Nı~tımani Kurdıstan da ji rexıstın fi kes hene ku dost i.i dıjmınen gele Kurd ba~ jı hev cuda nakın. guh nadın gıringiya hevkari u dostaniya sistema sosyal i. H ın kes. dıji Yekıtiya Sovyet bir ii baweriyen xelet belav dıkın. YN K, par. bı eri~a ser mıqare PKI a merkezi, xeletiyek mezın kır. Jı ber van xeletiyan e ku iro lı Kurdıstana Iraqe hezen welatparez lı hember rejima zordest belavbüyi ne ii nıkarın zora hukumeta Seddam bıbın. Ew belavbun. wan lı der u hundur sıst dıke.. PlHS,Jı bona ku mirov bikaribe pe ~ı:va van gel~an G nebaşiyan bigre lı tekoşine texe xetek hln baştifın. mirov d ıkar eç i b ike"' KEMAL BURKA Y: Bersiva ve pırse ji dı bersiva jorin da ye. Dıve hezen welatparez dı nav xwe da dev jı şere çekdari berdın, problemen xwe bı danfistendın safi bıkın, lı ri ya yekıti bıgerın. PDK-Iraq, dıve jı bın deste 1- rane xelas be u dev jı şere Kurden irane berde. Lı Iraqe dıve cepheyeke fıreh a gele Kurd u E reb sazbe -cepheyeke hezen demoqrat ı1 welatparez- YNK, PKI ii PDK-Iraq ji dı nav da. Bir u baweriya me ev e ku, e ger ew ve yeke pek binın, dıkarın rewşa xıraw bıkın baş u zora rejima zordest bıbın ii lı Iraqe rejimek demoqrat saz bıkın. Gele Kurd ji lı Kurdıstana Iraqe bı vi awayi dıkare daxwazen xwe bı cih bine Sömürgeci Faşist Cunta Halk1m1z1n Yiğit Bir Evlad1n1 Daha Katietti TAYİP YOLDAS..... ' SEHIT DUSDU! ~ ' e Sömürgecilerin halkımıza ve onun bilinçli eviatiarına durmak bilmeyen saldırı, yıldırma ve yoketme çabaları, faşist diktatörlük koşullarında pervasızca sür~ gidiyor. Son böylesi bir saldırıda halkımız, ulusal bağımsızlık ve toplumsal kurtuluş savaşımında değerli bir militanını daha yitirdi. 5 Temuz 1984 günü Türkiye Kürdistanı'ndan Sıriye Kürdistanına geçmek isteyen bir grup PPKK militanına sömürgeci güçlerin saldırısıyla çı kan çatışmada Tayip Kondu şehit düştü. Tayip yoldaş 1955 yılında yoksul bir ailenin çocuğu olarak Kulp'un Hacana köyünde doğdu. Ailesi, maddi imkansızlıktan kaynaklanan nedenlerle O'nu okula gönderemedi. O, küçük yaşta kendini çalışma hayatının içinde buldu yılında askere alınana dek aralıksız terzihanelerde çalıştı. O, büyük fedekarlıklar sonucu, okuyamamasının acısını çıkartırcasına tüm kardeşlerini okula gönderdi. Ailesinin yoksul bütçesini zorlayarak kardeşlerinin öğreniminin kesintiye uğrarnaması için ellinden gelen herşeyi yaptı. Tayip yoldaşın devrimci harekete sempatisi çok erken yaşlarda başladı. O, 1970'1i yıllara gelinirken Silvan DDKO'nun ve gün geçtikçe etkisini sezdiren ulusal demokratik hareketten derinden etkilenmişti. Askerlik dönemine dek sii-e gelen bu içten sempati ve sevgi birikimi, Askerlik dönüşünde aktif politik savaşıma dönüştü. Türkiye ve Tii-kiye Kürdistanı'nda açılan DD KD'Ierin savaşım anlayışını kendine yakın bularak saflarına katıldı. DDKD'Ierin merkezleştirilmesi çalışmalarına aktif katıldı.1978 Temuz ve 1979 Nisanında yapılan Silvan DDKD şubesinin 1. ve ll. kongrelerinde yönetim kuruluna seçildi. Sıkıyönetim. DDKD faaliyetlerini resmiyette "dondurana" dek üstün görev anlayışıyla bu görevini aralıksız olarak sürdii-dü. Ondan sonra da fiili olarak bu görevinin başında kaldı. Sınıfsal ve ulusal mücadele de kararlı tutumu ve örnek davranışlarından dolayı yılında PPKK(eski ismiyle Kii-distan Işçi Partisi) üyeliğine laik görüldü. Tayip yoldaşın inancı uğruna yapmıyacağı tek bir şey yoktu. Olgunluğu, sabırlılığı, titiz sorumluluğu gibi üstün nitelikleri salt arkadaşları arasında değil, tüm Silvan ilçesinde O'na saygıdeğer bir yer vermişti. En zor dönem ve anlarda, içten gülümseyişi ve parlayan gözleri,arkadaşları ve çevre" sine sarsılmayan bir güven, kurumayan

9 ARMANC Rupel li bir moral kaynağıydı. Ayrıca onda çok az kişide görülebilecek devrimci bir hırs ve azim vardı. Okula gitmemesine rağmen, askerlikte öğrendiği okuma yazmasıyla ve buna öğrenme hırs ve azmi de birleşince, bir kaç yılda en karmaşık ve zor anlaşılır teorik, felsefi, kitapları kavrayacak düzeye geldi. Sorumluluk ve görevinin ağırlığına rağmen, ailesini geçindirme, kardeşlerini okutma zorunluğunu devamlı omuzlarında hisedip aralıksız çalıştı. Yaşam ve kişisel niteliklerinin benzerliğinden dolayı mücadele arkadaşları,o'nu Bolşevik Partisinin kahraman militanlarından Osip'e benzetmiş ve bu la kabı takmıştı. Tayip yoldaş, UDG(Uiusal Demokratik Göçbirliği)'nin koyduğu bir eylemde, lümpen ve Maocu bozguncuların eylemi sabote etme çabalarına karşı çıkarken, suç üstü yakalanmasına rağmen,osip dirençkenliğini göstermiş ve bu ismin tam hakkını vermişti. Tayip, beraber yakalandığı yoldaşıyla tanıştığı ve bu durum polisçe de çok iyi ORTA-DOGU 1 DA SEHiT YOLDASlMlZ J J M.Tayip Kondu'yu anma toplantısı ezorla işgal edilmiş Kürdistan topraklarında kurulan suni sınırlar, insan fakları, pusu ve tuzaklar gün geçmiyor ki, bir Kürdistan eviadının canını almasın. işte bunlardan dün Azad, bugün M.Tayip KONDU yoldaşlarımız ve kendini Kürdistan davasına adamış nire yiğitler tarihinde faşist cuntanın kolluk kuvvetleriyle girilen silahlı çatışmada, son nefesine kadar çarpışarak, teslim olmaktansa ölmeyi yeğleyen yiğit yoldaşımız M.Tayip KONDU şehit düştü. Onun anısına tarihinde PPKK tarafından Ortadoğu'da bir anma toplantısı düzenlendi. Anma toplantısına Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu 'daki eliiye yakın parti, örgüt temsilcileri ve halktan kişiler katıldı. Dünya devrim şehitlerinin bir dakikalık saygı duruşuyla anılmasından sonra,ppkk yetkilisi bir yoldaş, Tayip... yoldaşımızın öz yaşamı ve savaşımıyla ilgili yaptığı konuşmada: "Tayip yoldaş, Kürt halkının bağrından Qkmış, halkına yapılan baskı, zulüm ve işkenceleri kendi gözleriyle görmüş ve yaşamıştı. Ezilen halkın bir eviadı olarak 1980 yılında partimizin saflarında halkının ulusal kurtuluş mücadelesini sürdijrdü.1980 yılında gericileri n yaptıkları bir provakasyon sonucu sömürge~i ~er tarafından yakalanan M. Ta yi p bilinmesine ve bu yöndeki tüm işkencelere rağmen tanımamazlıktan gelti. Hunharca işkenceler sonucu kalça kemiği yerinden çıkmıştı. Fakat yine de ağzından tek kelime almak mümkün olmamıştı. Bu dava da 3 yıl 8 ay ceza yiyip, iki yıla yakın cezaevinde yattı. Faşist cuntanın cezaevlerinde estirdiği terörü ve insanlık dışı baskıları O'da yaşadı.ama hiçbir zaman devrimci o nurunu elden bırakmadı. Moralını bo7- madı, yoldaşlanna moral verdi. Tutukluları sindirme, yıldırma, kişiliksiıleştirme ve en önemlisi boyun eğdirmek için, faşist cuntanın cezaevlerinde yoğun baskılarda bulunduğu sıralarda, bir keresinde faşist gardiyanlar Tayip' ın bulunduğu koğuşu bir bahane uydurarak sıra dayağına çekmek istediler.ta.yip uydurulmuş bahaneyeneden olan "olav"dan habersiz olmasına rağmen, arkadaşlarını dayaktan kurtarmak için öne fırlayıp kendini olayın faili olarak gösterir. Çok dayak yedi fakat arkadaşlarına büyük bir moral, dağ gibi bir güven verdi. Tayip yoldaş cılız ve zayıf bünyesiyle nice yiğit li k yoıdaşımız, en ağlf- ışkencelere rağmen partisi hakkında tek bir sır vermedi. Diyarbakır Cezaevi 'nda yapılan direnişlerde, bütün yoldaşları gibi o da katıldı. Halkın davasını her zaman yükseklerde tuttu ve son nefesine kadar da onuru gibi korudu. Onun savaşım dolu anısı, halkımıza borcumuz olduğunun örnekleri vermiştir. Fedekar devrimci, cezaevinden çıktıktan sonra, gözü korkmadı, bir kenara çekilip "benden bu kadjı"demedi. Aksine daha bilinı;li ve bilt'nmiş şekilde savaşıma atıldı. Düşmana kaışı en büyük silah olan partisini likide, pasifize ve giderek etkisizleşti ı me yolundaki uzlaşmacı sağ dönekiere karşı merhametsizce savaştı. Partisine djha bir sarılarak, marksist-leninist hatta ilerlemeye devam etti. Tayip yoldaş yargılandığı KiP DDKD davasında ~t kiz yıl ceza yeme~i ve sıkı aranmasından dolayı paı1isinin kararıyla yurt dışına çıkacakt ı. Fakat sömürgecilerin kurşunları onun Kürdistan ulusa 1 demokraı i k mücadı.:le~iııt' daha çok yararlı olabileceği biı yaşta aramızdan aldı. Onun sarsılmayan inancı, coşkun hırs ve azmi ve onurlu mücadelesi saflarımızda, güntümüzde hw yaşayacaktır. Tayip yoldaş hiçbir za~an unutulmayacak, mücadelemiz~<' yaşıyacak, daha da büyüyecektir _ bilincinde olarak sonsuza dek yaşatacağ ıı 1 ' dedi. Daha sonra faşist cuntanın Türkiye ve Kürdistan'daki uygulamalarına deginen yoldaşımız: 11 ABD'nin kuklası fa~ist cunta, Türkiye ve Kiirdistanı beş m!lyondan fazla işsizler ordusuyla, açlık ve setaletin kol gezdiği, yüzbinlerin i~kence tezgahlarından geçiri Idi ği, köy ve dağ başlarında insanların kurşunlandığı bir halklar hapihanesine çevirmiştir. Yurdumuzu, emperyalizmin silah deposu haline getiren faşist cunta, bu kez de topraklarımızı pentagona satma ~ planları kuruyor 11 dedi. ~ Yoldaşımız, konuşmasının sonun- i; da; 1 ~mperyalizmin yerli uşakları tekel- "' ci sermayenin Türkiye'deki bu rüyasırıı ;; gerçekleştiren faşist Evren ve şurasının zora dayanmaksızın kanlı dişlerini ~ halklanmızın boğazından çekip, ikti- o: ljcı 111. :::ti ;ay/ada ~ e

10 ARMA'\JC Rtlpel 10 İSVEC'TEKİ FASİST ÖRGÜTLER ÜZERİNE ebatı Avrupa'da, "ulusal" denen gruplar, neo-nazist, ve neo-faşist karekıerli küçük partilerce, dikkatleri üzerine çeken, örgütlü yabancı düşmanlığı yapılmaktadır. idolojik olarak ırkçılık, bu hareketlerin programlarında vardır. Onlar, ekonomik bunalımlar~an zarar gören Avrupa toplumundakı yabancı düşmanlığını, taktiksel olarak kullanmak istiyorlar. lrkçı örgüt ve partiler, şu ana kadar, şurada veya burada varolan yabancı düşmanlığını, halka kanalize etmede başarılı olmadılar. Aşırı sağ, savaş sonrası Avrupa demokrasilerinde, hemen hemen sürekli olarak, az da olsa, bir politik rol oynadı. 60'1ı "e 70'1i yıllarda, bazı ülkelerdeki iler; atılımlar ile neo-nazizm ve neo-faşizmde gerileme oldu. Seçmenler oy vermiyor ve üye sayısında sürek! i bir düşüş var. Parti bölünmeleri istisna değil, kuraldır. Batı Almanya'da NPD "ulusal demokrat", 60'1ı yıllarda, bazı eyaletlerde elde ettiği başarıdan sonra ciddi bir şekilde geriledi. ingiltere'de, Ulusal Cephe 70'1i yılların ortalarında, ara ve yerel seçimlerde, korkutucu ~ir başarıdan sonra gerilerneye başladı. Içteki çatışmalar, partinin parçalanmasına neden oldu. Sadece italya 'da savaş sonrasında, aşırı sağ parti başarılı oldu. Neo-faşist parti MSI, 60'1ı yılların başında, oyların% 15'ni aldıktan sonra aşamalı bir şekilde geriledi, oy oranı yaklaşık %5'e düştü. Ama 1983 seçimlerinde, parti, bazı başarılar elde etti. Ancak, endişe verici bir gelişme politik önemini yitirirken, sıkıştıkları ölçüde de terörizme eğilim gösteriyor. Terörizm, daha çok azınlıklar- öncelikle göçmenler- için ciddi bir tehlike o lup, bundan en çok onlar zarar görmektedir. Batı Almanya, Fransa, ingiltere, Norveç ve i talya'da saldırı lar ölümle sonuçlandı. isveç_'te IRKÇILIK Aşırı sağ, isveç politikasında her zaman önemsiz bir rol oynadı. 30'1u yıllarda, en çok güçlü olduğu halde herhangi bir nazist veya faşist parti seçimlerde, isveç parlementosuna temsilci gönderemedi. 1 rkçı eğilimler, aşırı politik uçların dışında görülmeye başladı. Dönemin Köylü Birliği programında, ülkenin, değeri az olan ırkiara ait kipilerden korunacağı maddesi vardır. Bugün isveç'te çalışır halde olan ırkçı örgütler şunlardır: KUZEY MERKEZ PARTiSi (N RP-Nordiska Rikspartiet) NRP'nin adından, basın-yayında sık sık söz edilmektedir. Bu bir bakıma, bu partinin, "gerçek" nazistlerin nasıl davranacakları konusunda görüş belirtmesine bağlıdır. Partiye göre, üyeler Hitler'e saygı duyar, sağ kolu ileri uzatarak selamlar ve toplantılara üniforma ile katılır. N RP, ham ve kaba bir şekilde yabancı düşümanlığını,bildiri ve "Kuzey Kamp (Nordiska Kamp)", "Güneş Tekerleği (Solhjulet)", "Kuzey Merkez Partisi{Nordiska Riks Partiet)" gibi bröşürler ile yapmaktadır. NRP üyeleri birçok kez kaba kuvvete başvurmaktan, patlayıcı madde ve silah bulundurmatan, saldırı, yaralama ve tahrip etmekten cezaya çarptırılmışlardır. Partinin, ABD ve Batı Almanya'da kötü tanınan {şu anda cezaevinde cezasını cekmekte olan Manfred Roeder gibi) nazist teröristler ile ilişkisi vardır. NRP, 50 yaşlarında olup Ströngnas kentinde oturan Göran Assar ve Vera Oredsson çifti tarafından yönetilmektedir. içteki parçalanmalardan dolayı üye sayısında düşüş var. Tüm ülkede aktif üye sayısı 20 ile 30 kadardır. Yaklaşık 250 üye ve sempatizan harketin dergilerinin abonesidirler. Birkaç taraftarı yaşlı kişiler olup,30'1u ve 40' lı yıllarda Lindholm Hareketine aktif olarak katılanlardır(isveç Nazi Parti'sinin ilk kurucularından biridir Lindholm.) NRP'nin seçimlere katılabilme çabaları kesinlikle başarısızlığa uğradı. Yetkililerce bir hareketin politik bir parti olarak kabul edilmesi ve kayda geçirilmesi için gerekli olan 1500 ismi bile toplayamadı. isveç isveçlilerindir ÖRGÜTÜ (BSS-Bevara Sveriges Svenskt) BSS, 1980'nin başlarında, gizli ırkçı bir örgüt olarak ortaya çıktı. Başkanının resmi adı Erik johansson'dur. Gerçekte ise, örgüt çalışmaları, Sto~holm'de Leif Zeilon tarafından yönetı- Hans LINDGUIST liyordu. Adres olarak, uzun dönem, 70'1i yıllarda nazist ve ırkçı partinin kurulması için insiyatifi üzerine alan Malmö kentinden bir kişiye ait Posta kutusu kullanıldı. BSS,başlangıçta göçmen düşmanlığını propaganda eden pullar ve bildiriler dağıtmakla işe başladı. Södertalje, Uppsala ve Stockholm kentlerinde mitingler düzenledi. Hatta üyeler, Södertalje kentinde, yabancı düşmanlığını işleyen birkaç makaleyi yayımlayan, yerel bir gazete ile de işbirliği yapmak istediler. BSS, örgütün nazist veya faşist olduğunu enerjik bir şekilde redediyor. Leif Zeilon'un istemi, BSS'i politik aşırı uelardan uzak, ama göçmen düşmanlığı ile diğer isveç partilerinden ayrılan demokratik bir örgüt haline getirmekti. Aynı zamanda Kuzey Merkez Partisi (NRP)'ni, BSS'i "ulusal" rakip kabul etmek ve işbirliği yapmak istememekle suçladı. BSS'in bir çok üyesi NRP içinde daha önce aktif olarak çalışmış kişilerdir. Zeilon, 1982 yılında BSS 'i politik bir partiye dönüştürmek istedi. Ancak bu gerçekleşmedi. Daha dikkatli, taktiksel bir çizgi izlemek isteyen Zeilon ve taraftarları ile daha katı olmak ve zoru isteyen kesim arasında çatışma görüldü. Zeilon, yönetimden istifa etti. Aşırı sağ hareketler-hem isveç 'te hemde isveç dışında- BS? 'e hemen pozitif ilgi duydular. Yeni lsveç Hareketi (Nysvenska Rörelsen) üyelerine Zeilon'un hareketine g!'!çmeleri için uyarıda bulundu. Yeni lsveç Hareketi üyelerinin toplu olarak BSS 'e üyeliği BSS yönetimince durduruldu Sonbaharında ingiltere'nin nazist partisi "Ulusal Cephe (National Front)" BSS 'in misafiri oldu. Hatta BSS de Norveç'in nazist partisi Nasyonalt Folkparti'nin (Ulusal Halk Partisi) yıllık kongrelerine temsilci göndermektedir. {Nasjonalt Falk parti'nin gazetesi Nasjonalisten şu anda Örebro (isveç'te bir kent) şehrinde çıkarılmakta ve redaksiyon üyeleri o lan Hadiand çifti de burada oturmaktadır. Nasjonalisten'in istemi, iskandinavya'da ırkçılığın ve yeni nazizmin merkez organı olmaktır ve bu nedenle de rakipleri olan BSS ve N RP ile ilişkiler geliştirilmektedir.) BSS'in, yazar Christopher jolin tarafından yönetilen "isveç Toplumsal

11 ARMANC ROpel 1 1 Araştırma Derneği (Svenska Föreningen för samhallsforskning)" ile çok yakın ilişkileri vardır. BSS, tüll) ülkede birkaç yüz üyeye sahip oldu. Içten bölünmeler ve Öppet Forum (Açık Forum) gibi ırkçı hareketlerle rekabetten dolayı geriledi. Örgüt, 1982 yılında kendi dergisini -BSS-nytt çıkarmaya başladı. şu ana kadar birkaç sayısı çıkmış bulunmaktadır. Her sayıdan 2000 adet basıldığı söylenmektedir. BSS-nytt ingiltere'de National Front tarafından finanse edilen bir yayınevin de basılmaktadır. Derginin sorumlusunun adı Lars Ljungh 'dur. BSS'in yönetimi (1983 yazında) şunlardan oluşmaktadır; Bengt Söderlund, Sven Davidsson, Tore Larsson, Tom Wallin, Erik Rönning, Kenneth Par Granberg, Lars Ljungh Granberg, Öppet Forum'da da aktif olarak çalış tı. Rönning, NRP'nin uzun dönem silah taşıyıcılarındandır. ÖPPET FORUM (Açık Oturum) Öppet Forum örgütü, Stockholm narradio (Bir nevi lokal radyo)'da göçmen düşmanlığını içeren programlar yayımlamaktadır. Eskiden taksi şoförü olan Rolf Pettersson tarafından yönetilen küçük bir ~uptur. Pettersson halk gruplarına saldırmaktan 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Öppet Forum üyeleri, toplantılara saldırarak suç işlediler yılında, (;öçmenler Bakanlığında şef olan Kjell Öberg'i genele açık bir toplantıda tehdit ettiler ve onu "ensesinden vurarak" öldüreceklerini belirttiler. Öppet Forum'a yakın çevreler, teksir halinde basılmakta olan ve iğrenç bir şekilde ırkçılık ve yabancı düşmanlığı içeren "Nya National demokraten (Yeni Ulusal Demokrat)" adlı gazeteyi yayınlamaktadırlar. lrkçılarca sevilmeyen (bu yazının yazarı da dahil) kişilere, bu gazete ve tehdit mektuplarını birlikte göndermektedirler. ISVEÇ ULUSAL BiRLiGi (SNF-Sveriges Nationella Förbund) SNF, geçmişte herhangi bir partiye bağlı olmayan, tutucu bir gençlik örgütü idi. 39'lu yıllarda katı nazist bir çizgide geliştirilerek, politik bir partiye dönüştürüldü. Ancak seçimler başarılı olamadı. Savaş döneminde, SNF, Berlin tarafından gizlice finanse edilen Dagsposten (Günün Postası) gazetesini yayınladı. Bu durum savaş sonrası tesbit edildi ve mahkum edildi. 1Q.50 yılında gazetenin ismi değiştirildi ve Fria Ord (Özgür Söz) adını aldı. 1982'nin sonları 1983'ün başlarından beri, Fria Ord, serbest bir kurum tarafından, tutucu bir gazete olarak yayınlanmaktadır. SNF, eski tutucular ile nazist gruplar arasındaki çatışmalardan dolayı sık sık çalkalandı. Üye sayısı şu anda düşük olup, üyelerin yaş ortalaması yüksektir. SNF, dikkat çekici herhangi bir, çalışma yapmamaktadır. SNF, şu anda Nysvenska Rörelsen- NSV( Yeni isveç Hareketi) ile birlik halindedir. YENi isveç HAREKETi (Nysvenska Rörelsen- NSV) NSV de SNF gibi 19301arda kuruld!.! Hareket, _ideolojisini italyan faşizmın korporatıf toplum anlayışı üzerine oluşturmuştur. Başkanı-30'1u yıllarda olduğu gibi- 70 yaşındaki Fii.Dr. Per Engdahl'dır. NSV, savaş yıllarında sahip olduğu ırkçılıkla boyanmış anti- yahudi politikasını terketmiş olup kurnazca yabancı düşmanlığı yapmaktadır. Per Engdahl, giderek aşırı sağ ueların protestolarına neden olan ve daha açık yazılmasını istedikleri çelişkili soruları taktiksel olarak işlemektedir. NSV'nin dergisi "Vagen Framat (ilri Yol)", Sven Rasmusson'un sorumluluğunda iki ayda bir 2000 adet çıkarılmaktadır. Çalışmalar, Malmö'de daha çok tartışma ve konferans toplantılarından o luşmaktadır ve diğer sözü edilen örgütlerden daha akademik ve entellektüel dir. Üye sayısı azalmaktadır. Ortalama yaş oranı yüksektir. ISV.ES SOSYALIST MÜCADELE BIRLIGI (Sveriges Socialistiska Kamp Förbund) isveç Sosyalist Mücadele Birliği'nin posta Kutusu Sollentuna (Stockholm'e bağlı bir belediye.ç.n.)'da olup, marksist sol terimler kullanırken göçmenlere saldırmaktadır. Örgüt, daha önce sol örgütlerde aktif çalışmış olan kişilere aralıklarla yayın göndermektedir. Göçmenlere saldırırken şunu iddia etmektedir: "-Hiçbir göçmen ülkesi sosyal iz m i gerçekleş tirernemiş tir! 11 Ku Klux Klan Ku Klux Klan, 1982 yılı yazında, Stockholm'ün Segeltorp yöresinde, Şi Iili bir aileye yapılan saldırının sorumlusu olarak gösterildi. VHlanın pencereleri parçalanmış, geleneksel olarak evin önünde başaktan haç yıkılmıştı. isveç Klan lideri olduğunu söyleyen bir kişi, sorumluluğu gönüllü olarak üzerine aldı. Ku Klux K lan 'ın lsvex'te ilişki ve ü yeleri seyrek olmuştur. Ilişkiler, daha çok neo-nazistler ile kurulmuştur. Klan'ın yapışkan pul ve bildirilerden o luşan propaganda malzemeleri, isveçli ırkçıların, göçmen ve sevmedikleri kişilere yazılan nefret mektupları ile birlikte gönderilmektedir. Bundan bir kaç yıl önce Örebro şehrinde geçici bir adresleri vardı. Büyük bir ihtimalle isveç'te gerçek bir Klan örgütii yoktur. Aynı şey, kendisine "Sveriges förenade nationalsoci'!listiska gymnasist och studentkarer (lsveç Birleşik Ulusal Sosyalist J imnastik ve Ögrenci Topluluklar)" diyen i- çin de geçerli olmalı. Bu isim, kötü formüle ve dikte edilmiş tehdit mektuplarında görüldü. Yine tehdit mektuplarında kullanılan "Sverige Partiet (isveç Partisi)" de uydurma olmalıdır. Ben, bu örgütleri tanıtırken, isveç' te örgütlü bir ırkçılığın olduğunu, ancak üye desteğinin zayıf ve halkın desteğinden tamamen yoksun olduğunu göstermek istedim. ırkçıların örgütleri, isveç Kamuoyuna kanalize etmek istedikleri yabancı düşmanlı ğında tamamen başarısızlığa uğradılar. Ancak, ırkçıların çalışmaları, politik olarak öfkelendirici olmasa da buna doğrudan veya belki şiddet ile maruz kalanlar için, kesinlikle nahoş ve bazen tehlikelidir. e Bu yazı, Göçmenler Bakanlığınca yayımlanan "Ny i Sverige" dergisinin 12 Eylül1983rtarihli 4. numarasından çevrilmiştir.

12 ARMANC 5Yi4 Rlırx:l 1.:: COkiECON'un 38. toplantısı sosyalist basarının ecomecon 'a üye sosyalist ülkelerin 38. toplantısı Haziran 1984 günlerinde Moskova'da yapıldı. COMECON, sosyalist ülkelerin o luşturduğu Ekonomik Yardımlaşma Birliği'dir. COMECON, 1949'un Ocak ayında kuruldu. Kısa bir dönem içinde dünya ekonomisinin en dinamik alanını oluşturan COMECON 'a üye ülkeler yılları arasında endüstri üretimini 14 katına çıkarırken, kapitalist ülkelerde bu oran % 280 (2,8 kat) oranında kaldı. Bundan 35 yıl önce bu birlik içinde yer alan sosyalist ülkeler, uluslararası ekonomide aktif bir rol oynayarak, a zımsanmayacak başarılar elde ettiler. Bu alanda cesaret verici oldular. Bu dö nem içinde ticaret ilişkilerinin kurulduğu geri kalmış ülke sayısı 30 katına çıktı. Daha 1965 yılında, Sovyetler Birliği, geri kalmış ülkelerin ürünlerine gümrük uygulamayı kaldırdı. Aynı şey Macaristan, DDR (Demokratik Almanya Cumhuriyet), Polonya, Bulgaristan ve Çekoslovakya tarafından da uygulandı. Son 20 yıl içinde COMECON 'dan ekonomik ve teknik yardım alan Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin sayısı 3 katına çıktı. Bu işbirliği sonucunda bu ülkelerde 3500 tesis kuruldu. Her yıl yaklaşık 200 tesis hizmete açılmaktadır. Sadece Sovyetler Birliği'nin geri kalmış ülkeler ile imzaladığı işbirliği ve vardırnlaşma anlaşmaları 1982 yılında 70'i buluyordu. Bağımsızlığına kavuşmuş ülkelerin COMECON 'dan aldıkları yardım lar, ülke kalkınmasına hız katmaktadır. Şu anda Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkelerinden binlerce kişi sosyalist ülkelerde egitim görmektedirler. COME CON 'un geri kalmış ülkelerle işbirliği n- ' kanıtıdır de egıtım sorunu önemli bir yer tutmaktadır. Sadece Sovyetler Birliği'nde çeşitli mesleklerde e~itilen insan sayısı 'i buldu. DDR'de sadece Mozambik'ten ögrenci sayısı 7000'dir. Bulgaristan'daki öğrenci sayısının %11' i geri kalmış ülkelerdendir. Küba, bu a landa özel bir yer tutar. Küba'nın okullarında bugün Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinden yaklaşık öğrenci okumaktadır. Küba, birtakım zorlukları olmasına rağmen, bugün ayrı kıtalarda 8000 doktor, öğretmen, inşaat mühendisi ve tarım uzmanı bulundurmaktadır. Sovyetler Birliği, geri kalmış ülkelere ekonomik ve teknik alanındaki yardım oranını, planlamasında% 40'a çıkardı. Aynı şey, aynı oranda olmasa bile diğer COMECON üyelerince de planlamaya sokuldu.. Bütün bunlar, üçüncü dünya ülkelerinin, uluslararası tekellere karşı savaşımında büyük bir rol oynamaktadır. Bu yardımlar olmaksızın emperyalizme karşı bağımsızlık savaşı ve kalkınmadaki zorlukları yenme çabasının fiyasko i le sonuçlanacağı açıktır. Yukarda sözünü ettiğimiz başarılı işbirliği, sosyalist ekonominin emperyalist ekonomiye karşı zaferinin mihenk taşı olmuştur. Zaten bu nedenle başta ABD olmak üzere diğer emperyalist çevreler, sosyalizme karşı zaferi askeri yoldan elde etme yolunu seçtiler. Emperyalist çevrelerce elde edilecek "askeri üstünlük", sosyalizme karşı "zaferi" getirecek. Bu anlayış, emperyalist ülkelerin bütçelerine yansıyarak, yoksul ve emekçi insanların sırtından milyonlarca dolar askeri harcamalara ayrıldı. Sovyetler Birliği ve diğer sosyalist ülkeler askeri harcamalara ayrılan bütçeyi azaltırlarken, ABD ve NATO çevreleri yükseltmektedirler yılında yapılan askeri harcamalar 970 milyar doları buldu. ABD 'nin 1985 askeri bütçesi 291 milyar dolar olarak kongrece kabul edildi. COME CON 'un devlet bakanları düzeyindeki toplantısının açılış konuşmasında SSCB Devlet Başkanı ve SBKP Genel Sekreteri Konstantin Çernenko şöyle diyordu; "Başta ABD çevreleri olmak üzere emperyalizmin en gerici kesimlerinin güç denemeleri bizim seçimimiz ve bizim politikamız değildir. Ancak bizim kendim izi savunacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın." ABD, NATO ve diğer ülkeleri de aynı strateji doğrultusunda etkilemek istiyor. ABD ve NATO çevreleri, sadece askeri üstünlük stratejisi ile kalmıyorlar. ABD, diğer emperyalist-kapitalist ülkeleri de sosyalist dünyayı ekonomik ablukaya alma doğrultusundaki politikasına da ortak etmek istiyor. Ancak bunun fiyasko ile sonuçlandığı gün gibi ortada. Bugün COMECON 'a ü ye ülkelerin Avrupa ülkeleri ile ticareti her yıl daha da artmaktadır. COME CON ülkeleri ile yapılan ticaret, dostlukları pekiştirmekle kalmıyor aynı zamanda milyonlarca insana iş sahası yaratıyor. Şu anda COMECON'un Avrupa ülkelerine yapmış olduğu siparişler, 2 milyon işçinin iş garantisini sağlamış bulunuyor. Bu sayı önümüzdeki yıllarda daha da artacak. COMECON 'a üye ülkelerin toplantısının en önemli konularından biri de dünya barışı idi. Toplantı sonrası yayınlanan deklerasyonda; "Dünyada barışı korumaktan ve bir atom savaşı felaketini engellemek kadar önemli bir g?rev yoktur", diye belirtilmektedir. üzeilikle Avrupa'ya yerleştirilen ABD tüzelerinin yarattığı tehlikeli sonuçlara değinen deklerasyonda, Avrupa aa tjarış ve güvenliğin sağlanması için şöyle denmektedir; "Avrupa'da güncel olan barış ve güvenlik istemi, şu andaki ilişkiler doğrultusunda yeni atom fıizelerinin yerleştirilmesinin durdurulması ile olur." Ve deklerasyon şöyle devam etmektedir; "Toplantıya katılan devletler, orta menzilli atom başlıklı amerikan tüzelerinin Batı Avrupa'ya yerleştirilmesinin durdurulmasını dilerler ve yerleştirilmiş olan fıizelerin de kaldırılması için gereken önlemler alınırsa. bunlara karşı alınan tedbirlerin de durdurulacağını açıklarlar.'' Deklerasyon, Varşova Paktı ve NATO için geçerli olan atom bombasını ilk kullanan taraf olmama önerisini tekrarlamakta ve dünyadaki ekonomik çözümsüzlüğün önemli bir nedeni olan silahlanmaya değinmekte ve şöyle denmektedir; "Özel bir önemi olan dünyadaki ekonomik sorunların çözümü için Varşova Paktı ve NATO ülkeleri arasında silahlanmaya ayrılan harcamaların azattiması için hemen görüşmelere baş Ianmalıdır." e Not:Rakam ve alıntılar APN'alınmıştır.

13 ARMANC Rupel 13.. ev aklaşık dört yıldır Metris, Mamak, Erzurum ve Diyarbakır cezaevlerinde baskı, işkence ve katliamlar kesintiz bir şekilde, canice sürdürülüyor. Bu uygulamalar bir-iki cezaevi müdürünün veya subayın kendiliğinden yapma ve gelişi güzel uygulamajan değil, özellikle faşizmin sistemli, amaçlı ve programlı uygulamajarıdır. Türkiye ve Kürdistan' daki cezaevlerinin bugünkü durumu ve buralarda UVJlUlanan iskence yöntemleri Hitlerin Gestapo kampları'nkinden ve. Vietnamdaki Van Tiyo'nun kaplan i<afesi yöntemlerinden daha vahşi ve sadistçedir. Sömürgeci faşizmin amacı: hajklarımızın sömürü, baskı, yoksulluk ve kölelik bağlarından kurtarılması uğruna mücadele veren bu devrimci önderleri, yurtsever ve demokratları sindirerek boyun eğdirtmektir. Onları kişilik olarak teslim alıp devrimci kararlıklarından vazgeçirtmektir. Böylece onları o nursuz ve güdümlü birer robot haline getirmektir. Fakat faşizmin tüm bu didinme ve çabaları sonuçsuz kalmıştır. Bu vahşiliklere karşı Türkiye ve Kürdistan'daki cezaevlerinde bulunan politik tutuklular da mücadelelerini, tüm bu güç koşullara rağmen, kesintisiz sürdürmüşler ve sürdürüyorlar. Güçlerini hajklarının destek ve inançlarının doğruluğundan alan bu fedek~ ve kararlı insanlar, devrimci onurlarının sömürgeci faşistlerin ayakları altında ciğnenrnesine fırsat vermemişlerdir. Faşizmin bütün bu beklenti ve hevesleri kursağında kalmıştır. Halklarımıza savaş, açlık, yoksulluk, baskı ve kölelikten başka birşey getirmeyen bu faşist diktatörlüğe robot gibi uyan, ses çıkarmayan, ona u yum gösteren ve her türlü haksızlığa boyun eğen kişiliksiz insan yetiştirme çabası, bugün Metris ve Sağmalcılarda sördürülen ÖLÜM ORUCU direnişreri ile bir kez daha yenilgiye uğratılmıştır. Danimarka 'daki göçmenler ve onların örgütleri Türkiye ve Kürdistan 'daki politik tutuklularla dayanışmalarını dile getiren bir yığınsal protesto mitingi düzenlediler. Mitingi şu örgütler birlikte düzenlediler: Türkiye- Danimarka Dayanışma Komitesi Türkiye Komitesi Türkiye G_öçmen işçileri Birliği Türkiyeli lşç iler Birliği Danimarka Kürdistan Kültür ve Dayanışma Derneği Ala Rızgari Taraftarları Av. Dev-Genç Taraftarları Devrimci işçi Taraftarları Emağin Birliği Taraftarları işçi Gerçeği Taraftarları KKDK Dayanışma Komitesi UPPSALA Uppsala'da bulunan Türkiye ve Kürdistan Halklarıyla Dayarışma Komitesi, faşist diktatörlüğün cezaevlerindeki vahşetlerini ve bu vahşi uygulamajara 1 ölüm orucundaki devrimcilerle darf!n~a mıtıngı karşı direnen tutukluların seslerini kamuoyuna duyurmak üzere bir çok etkinliklerde bul"undu. Bu komite. bir y~rıdan Uppsala ilinin en işlek meydanında, Diktatörlüğün cezaevlerindeki barbar uygulamalar.ını teşhir eden p~nkartlar açıp binlerce bildiri dağıtırken, diger yandan basın ve yayın kurutuşlarıyla ilişkiler kurararak tutukluların taleplerini daha geniş bir kitleye duyurmayı sağladı. Türkiye ve Kürdistan Halklarıyla Dayanışma Komitesi'nin politik tutuklularla dayanışma gösterilerini Apocular'ın gerçekleştirdiği canice cinayet oldukça olumsuz etkiledi. Komite önceden kararlaştırdığı eylemlerin hazırlıklarını yaparken, eylemlerin gerçekleştirifeceği alanda Apocular cinayet işlediler. Bu cinayetten dört gün sonra başlayan dayanışma eylemleri sırasında, Komite, sık sık isveçliler'in cinayetle ilgili sorularına hedef oldu. Hatta bazı ırkçı isveçliler'den "katiller ülkenize gidin!" şeklinde sözler duyuldu. isveçliler'den öğrenildiğine göre, Apocuların cinayet işlediği Uppsala' nın bu alanında yüz yıldan beri böylesi bir cinayet işlenrnemiştir. Aynı alanda yüz yıl önce bir deli böyle hunharca bir cinayet işlemiş! Derğimiz baskıya verildiği zaman, Apoculuğun bu provakasıyonuna ragmen, Komite, politik tutuklularla dayanışma gösterilerini sürdürüyordü. STOCKHOLM Stockholm'de de Kürdistan Dernekleri Federasyonu, Türkiye ve Kürdis?n. halklarıyla Dayanışma Komitesı, ISTIB, Türkiye Kültür ve Dayanışma Komitesi, Stockholm Kürt Derneği ve Kürdistan Kültür Merkezi bir araya gelerek üç gün boyunca değişik dayanışma eylemlerinde bulundular. Bu süre zarfında guruplar sırayla, Stockholm'un Sergels Torg alanın da bandrol açıp isveççe bildiriler dağıttılar Cuma günü saat 18 oo de Türk Konsolusluğu'nun önünde kitle- 5el bir protesto yapıldı. Gösteri de faşist diktatörlüğün Metris, Sağmalcılar ve Sultanahmet Cezaevlerinde ilerici, devrimci tutuklulara karşı uyguladığı insanlık dışı baskı ve katliamlar protesto edildi. Türk Konsolosluğu'nun ö nünde mitingi düzenleyenler adına bir arakadaş, ortak konuşma metnini okudu ve daha sonra eyleme son verildi. Böylece Avrupa'nın değişik ülkelerinde ilerici güçlerin biri ik te düzenledikleri eylemler, faşist diktatörlüğü biraz daha teşhir etti ve direnen ilericileri de o oranda güçlendirmiş oldu. Aynı zaman da dayanışma ve güçbirliği özelliğini taşıyan mitingte sözcülerden biri ölüm orucunun nedenlerini ve cezaevlerinin durumunu şöyle i zah etti: "Son olarak Metris ve Sağmalcılar cezaevlerinde 500 politik tutuklu dayanılmaz ağır cezaevleri koşullarını ve faşist cuntanın uygulamajarını protesto etmek, cezaevlerindeki hücre sisteminin, tek tip elbisenin, savaş koşulları halinin kaldırılması, politik tutuklulara genel af için geçtiğimiz 11 Nisan'da açlık grevine başladılar. Bu istemleri dikkate alınmayınca açlık grevini ölüm orucuna çevirdiler. Politik tutukluların bu şanlı direnişinde şu a na kadar 5 yiğit devrimci canını feda etti, şu anda 16 devrimci koma halinde, her an öliımle karşı karşıyadırlar".. Daha sonra sözcü konuşmasını şu şekilde bitirdi:..."devrimcilerin, yurtseverlerin ve demokratların kanını döken faşizm bunun hesabını fazlasıyle Türkiye ve Kürdistan halklarına ödeyecek tir." Politik Tutuklulara Genel Af Kahrolsun faşizm sloganları ile protesto mitingi son buldu. Arm. Muhabiri

14 ARMANC Rllpel 14 Ev hevpeyvina, Sekretere Gişti ya Partiya Peşeng a Karkerj Kurdistan heval Serhad Dicle, bi kovara Gel ya Parti Dimokrati Geli Kurdistan ve çekiribii ii di bejmara 7 an de (1984) hatibu weşandin. Em bawerin ku, ev hevpeyvina Sekretere Geşti ye PPKK heval Serhad Dıcle. ji ali hernil Kurden Kurdistana Tirkiye ve naye zanin. Ji ber ku kovara te de hatibu çap kirin, ya hezeke Kurdistana Iraqi ye ii lewra ji xwendina we ji dı Kurden Kurdistana Bakur hinki zahmet e. Bi ve çape, me xwest ku em, ve kemasiye ji nave rakin. Tişteki din bin muhimtir jf, heval Serhad Pirs Tikaye binek derbarey bir ii bawer, politik, rexistin ii diroka partiya xwe, Partiya Peşeng a Kerkeri Kurdistan ji bo me bipeyive. BERSiV Partiya me, di sala 1975 an de, li Kurdistana Tirkiye, li ser hime (esase) Marksizm-Leninizme avabii. Yen partiye' ava kirin, bi pirani hevalen Dr.Şivan bun. Lewra ji bi nave partiya wi rabôn. Paşe, di sala 1977 an de Komita Merkezf nave partiye kir Parti Karkeri Kurdistan (PKK). Ji sala 1975 an bi vir de, hezeke siyasi ya Kurdistana Tirkiye din ji bi vi navi kar ô bar kir. Ji ber ve, di Kongra Partiya me ya diduyan da, ku di sala 1983 an de pek hat, careke din nave partiye hat guherandin. Bi biryara Kongre nave partiya me, bfi Partiya Peşeng a Karkeri Kurdistan (PPKK). PPKK, xwe hesap dike partiya çina karkere Kurdistan ii di qunaxa iroyin de Gi ber perçe buna welate me) li çarçeva Kurdistana Tirkiye tekoşfn dide. Wek partiya ç1na Karkeren Kurdistan rehbere Partiya me Marksizm-Leninizm ô enternasyonalizma proletarya ye. Arınanca we ya heri dawin, ava kirina civateki, ji çfnayeti, xwin meji, serdesti ô bindesti ye aza ye. Le fro ji her ku welate me di bin nire metingehkariye (kolonyalizm) de ye ii gele Kurdistanji hemii maf~n milliii demokratibe par e, Partiya me qonaxa peşiya me dibine, qonaxa şoreşa milli a Dicle, di ve hevpeyvine de armancen partiya xwe yen diir ii nez'ik; xeta şoreşe, dost ii dujminen şoreşe yen der ii hundir, gelşen şoreşe ii riya helkirina wan, rewşa fro şoreş te re derhas dibe ii wezifen hezen şoreşger ii peşverii li hundur welet ii li derwayi welet ii bin meselen din yen gelek muhim ku dibe li ser be axaftin, ditinen xwe ii yen partiya xwe diyar dik e. Bi weşandina ve herpeyyine em baver dikin ku we keys (ıman, fırsend) tekeve gele k k esi, ku bir ii baweriya PPKK ji nez ve nas bike. ARMANC demokratik. Beri her tişti di ve Kurdistan ji bin nire metingehkariye derkeve; hezen se!deste~ biyanl, ango emperyalızm u metingehkaren Tirk ji welat ben avetin. Serkevtina şoreşa milli a demokratik, bes bi tekoşina ç'ina karker pek naye. Ne bes çina karker, gundiyen Kurdistane, xebatkaren welet en din (w ek memur esnef zanaatkar xwendevan ft rewşenblran) ji di bin zilma milli de ne. Burjuvaziye milli ji ji bin destiya welet, zerar dibine. Partiya me, we rewşa han, bi tevayi digre ber çav ii ji bo serkevtina şoraşe tifaqa hemii wan hezan pewist dibine. Ev tifaq ji, çaktirin di cepheyek milli a demokratik de pek te. Partiya me di qonaxa iroyin de ji bo damezrandina cepheyek waha, tekoşin dide. Li ser ve yeke programeki peşkeşi hernil hezen Kurdıstana Tırkiye kırıye u bi wan re dide ii distine. Li Kurdistana Tirkiye, iro, bareki girani din jt li ser pişta me ye. Her weki hfin ji pe dizanin, Tirkiye ii Kurdistan, ev se sal ii nivin di bin diktatoriyek faşist de dlji. Hatina diktatoriya faşist, li welat gelek rewş guhart ii li gora we tektiken partiya me ji hatin guhartin. Me tro beri her tişti, giraniya xebata xwe daye ser hllweşandina rejima faşist a Tirkiye. Heta ev rejim hilneweşe, ne ji gele Kurdıstane re ne ji j! gele Tirkiye re riya şoreşe venabe. Em pewist dibinin, ku tifaqeke rejône bigilıint> hev, da ku karıbın rejıme xwinmeje faşist jı hukum bıxinın. Be~ Sekretc Serhat li Kovara Pirs Hfin rewşa Kurdıı;tane tev de bi çi aweyeki dibibin? BERSİV Bi kurti, em dikarin bejin ku li hernil perçen Kurdistane ji milete Kurd di bin hoyen gelek dljwar de ne. Li hemfi perçan ji erişek gelek dijwar li ser milete me ye. Kurdistana Tirkiye, ev se sal fi nivin, di bin nire diktatoriyek faşist de diji. Li vir. bere inkilaba eskeri ji millete Kurd, ji hemfi malen milli, demokrati ii mirovahi be par bu. U pişti inkilaba faşist zilm, zordesti ii ~wih meji qat bi qat girantir bu. Hezen ~oreşger ii welat parezen welat. derbeki gelek mezin xwarin. Bı deh bezaran şoreşger, welatparez ô bi tevayi zehmetkeş~n millet, hatin girtin, ketin zindanan; idam, işkence, kuştin ô fedan zede bii. OrdiyaTirk ne carek, ne du c ar; bi gelek caran sertansere Kurdıstan di bin postal ô sungu yan re derhas kir; gund bi gund, bajar bi bajar operasyonen eskeri pek hatın. Di vanoperasyonande bi bezaran Kurd hatin girtin. Bi sedan kes hatin kuştin ô birindar kirin an seqet kirin. Meqseda Ciinta faşist je ew bii ku, tekoşina milleti Kurd a divan salen dawf de geş bubii, bide temirandin, parti u hezen rexlstini yen welat be mal hiştin (paqıj kirin, ji hole be rakirin) ô bir ii baweriya mfilet a Ii ser xelasbtina welat, be şikandlıı. Ev eriş he ji dom d ike.

15 )iv en re PPKK DiCLE PDGKre Hezen şoreşger ô welatparez ~ welat, ji ber nuavabfın, zif bun ı1 perçebôna, di nav xwe, xwe li ber erişen dijmin ne girtin. Paşde vekişiyan. Piraniya qeweta xwe wenda kirin. Gelek kes jt wan derketin dervayi welat. Bi dijwarbuna rewşa welat ô qelsbuna hezan,bin nexweşiyen nuh derketin. Be umidi, be baweri, sen hllda. Veqetan~in ô perçeblinen nuh çebfm. U ev rewş he ji dom dike. Parti' ii hezan, he xwe ji be mecaliye, belavbfın ô perçebfine xelas nekirin e. u:; em bawerin ku li Kurdistana Tirkiye, ji ali parti' u rexestinan ve, rojen dijwar edi', hedi hedi li paş di minin. işareten, kombuıi u rek u pek buna. riya xebate, xwe dıdın der. Em umidvann. Baweriya me bi heza gele Kord ô tekoşina wi heye. Li perçen Kordıstane yen din ji millete Kord di bin hoyen dijwar de diji. Li Kurdistana irane, ev çend salin, gele Kord jibo mafen xwe yen milli yen di çarçeva otooorniye de, rakirıne çek, şer dikin. Rejime irane ye iroyin, he buna malen millete Kord qebfil nake. Bi ordfi u pasdaren xwe ve, bi hevalbend ô nokeren xwe ve eriş dibe ser Kurdistane. Gund u bajaran dişewıtine, gele be sfiç qetil dike. Ji ber van erişan ii ji ber gelek siyaseten çewt u ne li re' tevgera gele Kurdistana irane, gelek paşde çôye ô ketiye tengasiyek mezın. Li Kurdistana Iraqe, bezen Kord ô yen ~reb, di tekoşina xistina rejime iraqe ye xwinrej O kevncperest, firset O imkane van salen dawiye revandin. Di qelstirrin dema rejima Seddam da, şere li hemher rejim sist ki ri n' erişen mezin birin ser hev. Şere navbera hezen Kurdistana Iraqe, şere mixalefeta dije Seddam qels kir, hezan xwe be qewet xist, itibara wan a di nav gel de kemtir ~ir. Her ku çô, şere Kurdistana Iraqe paş de çu. Li hemher ve rejim xwe ji neki tengasiyan xelas kir. iro rejim ji do xurtir e, le mixalefeta li hember rejim, ji qeweta xwe gelek tişt wenda kiriye. Hinek biiyeren ku van rojen dawin pek ten ji, gelek mixabin ku xeterek bin mezin tirin ber bı t~vgera milete Kord ya Kordıstana lraqe de tine. Kurden Suriye ji iro tekoşinek qels didin. Gelek parti di nav w and e ava bone fi ew ji w ek perçe n din negthiştine tifaqek mm di nav xwe de. Pirs Aya Partiya we ya tekof?er ba'yeri bi mafe çavenfıse ji ~ bo netewe Kord heye? BERSIV Wek her mileteki bindest, milete Kord ji mafe wl heye ku, qedera xwe bi deste xwe tayin bike. Partiya me, vi mafi di programe xwe de eşkere daye xuyakirin. Em bawerin ku tu kes nikare beje ku daxwaza milete bi deste xwe daxwazek zede u Kord ya tayin kirina qedera xwe neheq e. Her wekl bi hemô peymanen nevnetewi fı yen mafen mirovayi ji hatiye tesdiqkirin, ev maf, mafeki kemtirfu bo her miletekt ye. Miletekt wek milete Kord ku ji 20 milyonl pek hatiye jf dive male tayinkirina qedera xwe bi des te xwe, texe deste xwe. Pirs Partiya weya heval, bi çi tekri we bikare armançen xwe yen politik bidhbine? BERSIV Her wekl min li jor ji' da xuyakirin, em qonaxa xwe ya İroyin, qonaxek şoreşa mlli' a demokratik dibinın. Ji bo serkevtina ve qonaxe ji dive hemô hezen welet en mili ô demokratik di nav cepheyek niştimant de bibin yek. Je peştir, dijmfn, ango em- ARMANC Rllpel 15 peryalizm ii metmgehkarl bi rehetl ii bi daxwaza milete me, n.eketiye nav welat. Wan, bi ordiyen xwe ve, beyi irada gele Kord bi zordesti welat xistine bin nire xwinmeji, zilme, me ji hemü maten me be par hiştine. Ewan binek hevalbenden xwe jf di nav welat de dltine fı pek ve welat talan dikin. Loma ji dive em dost u dijmine şoreşa xwe baş diyar bikin. Dijmine şoreşe emperyalizm, metingehkari fı buıjuvaziye Kord e, hevkar, axa, beg, şex ii serekeşiren hevalbenden dijminin. Li dervayi van hezan civaka Kurdistan~ hemu hezen şoreşe ve ciyen wan di şoreşe de heye. Li derveye welat jf. bi serokatiya Yekftiya Sovyetan clhana sosyalist, ç!na karkere n welaten sermiyandar, tekoşina milete bindest, hemu hezen demokrasi, azadi ı1 aşitlxwazen cihane ji dosten şoreşa milete Kord in. Li aliye n dm çawa dijmin bi zore ketiye hundire welat u dernakeve, w e ha dive em jl w i bı zore ı1 bi hemu coren xebate wfji welat bavej in. Partiya me de tekoşina xwe de, hem u cu ren xebate -çi şere şela aşlti ii çekdari be. çi ji xebata neheni an eşkere be. day e ber xwe u hemuyan ji bi kar tihe. Li ber cave me, van karan hemü qasi hev girfngin, kemasl an tunebuna yeki we tekoşfua me zeif bixe. Riya serfiraziye dur ii direj, jiyana tekoşeriye di nav civake de t~el u pir aliye-. Div~ em li gor w e bi me şin. Pirs Partiya we şeren navxeyi li pavbera beze n Kurdjstani de yen Iraqi li Kurdistana lraqe çawa dibine? BERSIV Ger em bi gelemperi. li ser + minaqeşe u tekoşinen nava hezen siyasi' binerin, em e bibinin ku tekoşin li her dere cihane di nabena hezen siyasiyen civaken hemo welatan de çebune. Di ve em van tekoşina bikin du ciir. Ye k je ya hezen siyasi yen çfnen dijminen hev. Her weki tekoşina di nabena çma kaıker burjuvazi an ji tekoşfna welaren bindest a di nabena hezen mili biyaniyen serdest~ zordar. V e tekoşfna han tekoşinek gelek tebi ye u di

16 ARMANC Rı'lpel 16 her qonaxe de di ve M ajotin. Ji ajiye din ji. tekoşinek j1 heya ku a di nabena hez~n siyasi yen ku xwe sipartine çin u tebeqen dost an di hinek qonaxan de mutettkin U hemher dijmine muşterek. Tekoşina di nabena Mzen waha div~ li gora her qonaxekf de qeyd ü bend je re hebin. Mirov nikare beje ku şere nabena wan herdemi bi her awayi dive be kirin ü e~ şereki heq e. İro li Kordıstana İraqe ji gelek hezen siyasi hene. Her yek menfeeta çin u tebeqi dipart!ze, pişta xwe daye tebeqekt an beşekt ji civate. Van tabaqean beşen civake yen ku hezen Kurdistani pala xwe dane wan ne dijminen hev i esasine. Dijmine wan i esasi rejima kevneperesti a Iraq~ ü emperyajizm e. Em bi xwe mutefikin. Gava ew bere xwe ji dijmin vegennin fı namluyen tıvtngen xwe bizrvtrinin ser hev, mafen hemuyan ji dikevin xeteriye ii dijmine wanf muşterek xurttir di be. A mantiqi ewe ku hezen siyasi yen U ser nave wan ketine qada şer, ve yeke bidin ber çav. Ere raste hemü menfeete wan hezan ne wek hev e. Dijitiyen wan hene. U di konaxa iroyin de, mafe wane muşterek pirtirin. Heta dfjminen wan en muşterek ji hole ranebe, tu yek ji wan nfkare daxw azen xwe yen din ji pekbine. E w ji ali ideolojik ve wek hev nafiklrinji di ware siyasi de dost e hevin. Meşruiyeta tekoşina nav wal} (di qonaxa iroyin de) di çarçeva ideoloji' de ü di riya demokratik ô aşitixwaz de mehdüd e. Em tu heqiti ô meşrüiyeteke, dı şere wan i çekdaride nabfnin. Birasti, gava hezen pişta xwe' dabin çin, tebeqe u beşen civake ku dost ü mutefikin mantikiewe ku siyaseta wan jf li gor wan m af an ava bube ii bi me şe. Gava ev yek nemeşe, blv~ neve mirov dijitiki di nab~a siyaseta meşandt ô mafen civaki yen çin u tebeqan de dibine, ô we gave di bira mirov de re ku, qey gelo siyaseta ku hatiye li dar xistin u kar ü bar rek u pek klri xwe ne sipartiye civaka welet, xwe sipartiye dereki din? Hezen Kurdfstana Iraqe tu reyek li gor mafe milete Kurd li ber wan nine ji bili, rawestandina şere çekdari ü. helkirina meselan di reyek aşiti ü bi guft ô go. Bi çekdari tu ali nikare ye din imha bike. Bi ve siyasete mafen milete Kurd ii lawengel imha dibin. Pirs Bi neri'na we hevgirtina niştbnani ya Kurdistanf biçi reyeke çe dibe? BERSİV Bere her tişti dive hezen siyast yen Kurdistani hebüna hev qebül bikin ô tehemfila w,an ji hev re hebe. Pişti ku civak Ji çin ii tebeqan pek hatiye, bıve neve we parti il hezen cuda cuda ji hebin. Ya din weki li jor ji me got, dive hewaki aşitikar ü demokratik di nava hezen niştimanperwer de riine. Bi azadi her hez karibe li gor bir ii baweriya xwe di nav gel de kar bike, baweriyen xwe eşkere bi pareze fı siyaset an kar ü baren ku çewt dibine, rexne li wan bigre. Tekoşinek ideoloji ii dostaniyek siyasi di nav hezan de n1ne. U van tekiliyan tu cari bi dare zore ii tevgera imha kirine jl ho le neye rakirin. fro li Kurdistane, ji bo yekitiya hezen Kurdistani dive beri her tişti em jibo ve arınance kar bikin. Bi cibiina ve arınance we re li ber gelek helkirina probleman veke u we zemine yekitiyek rast, durust u adil derxe hole. Pirs Ditina Partiya we li hemher peşniyara giredana Kongreka Kurdistaniya ntştımaniya gişti çi ye? BERSIV Partiya me, tekoşina xwe ya esasi di Kurdistana Tirkiye de dide. U em tu cari ji bir nakin ku welate me, ne tene Kordİstana Tirkiye ye. Welat ji bal dtjmin ve perçe biiye ii li perçen Kordistane yen din ji gele Kord jibo mafen mili ii demokratik şer dike. Şere wan, zfima li ser wan, serfirazi an tekçiina wan blve neve li ser qedera me tesir dik:e ô em nikarin bej in ku me. hiç eleqadar bi wan nfne. Lewra ji Partiya me peywendiyen di nav hezen siyasr yen her çar perçen Kurdfstane pewist dibihe. Li ser ve bir ii baweriye, Kongra me ya diduyan biryar gfrt, ku jibo avakirina "otoriteki mili" dive konferanseki di nabena hernil hezen welatparez ô şoreşgeren Kurdistanf de pek be. Her weha Kongre biryar girt, ku Komila me ya Merkezf, di ve riye re peywendiyan bi hemii parti ii hezen welatparez en Kurdistan re deyne. Li gor baweriya me, di konferansek weha de dive hernil hezen siyasi fı -ger hebin- korneten Ilmi yen li ser dirok, zirnan an kultura gele Kord xebat dikin beşdar bibin ii veto li tu kesi tunebe. Pirs Ptşti hfibijartina bi derew ya ku li roja 6/11/1983 e da çe bu, h ün ser fı bere T ırkiya ii Kurdistane çawa dibinin? BERSİV Pişti se salen diktatoriya faşist Ii Tirkiye, bi demagojiya "vegerandina demokrasiye" hilbijartin çebfı. Le ve hilbijartine, Tirkiye venegerand demokrasiye. Ji xwe ji bilf se partiye Ciinta faşist re nedabiin tu partiyen din. Endamen ku hatin parlamentoye ji beri hilbıjartıne jl bal Cüntaye ve hatin tespit kirin. Hilbijartin, di bin hoyen ne demokratik, tadeyi t1 terora dewlete de derbaz bü. Li gor wan hoyen dijwar ji, gel dengen xwe neda partiya ku Ciinta dixwest bine ser hukum. We partiye kemtirfu deng girt. U dfsa ji, ji ber ku her se parti ji Ii bal diktatoriya faşist biin, partiyek rejim hat ser hukum. Ev parti jf siyaseta Ciintaye ya bere bi tevayi dimeşfne. Heta di ali siyaseta xwe ya abori de jf hukômeta bere cuı-etkartir e. Lewra ji piş ti helbijartinan, tu guherandinen çak di rewşa milet de çinebii. Jiyan ji altaborfu siyasi de xerabtir, zilm ii zordesti girantir bii. Partiya me, he beri helbijartinan dabii xuyakirin ku, bi çekirina hilbijartina qesta Côntaye je ne ewe ku welat vegerine demokrasiye. Ditina Partiya me rast derket. Tro pirtirfn xelk dibinin ku arınane ne demokrasi ne ji azadibfı. Armanç ew bii ku, diktatoriya faşist bi ve wesile

17 ARMANC Rlıpe! I 7 xwinek teze bigre "cane" xwe. Partiya me ji bere de dide xuyakirin ku, diktatoriya faşist bi reheti ı1 kefa xwe ji ser hukum naçe. Ye faşizme hilweşine, demokrasi ii azadiye ji gele Tırkiye fi Kurdistane re bine tekoşina here dijf faşist, H~koşlna bi ttifaqa her du gelan ii gelen din ye li Tirkiye ne. İr o em hewra didin da ku eniyek dijf faşist di nabena hemfı hezen Tirkiye (i Kurdıstane de ava bibe. Pirs Li ger nerina we li a- yindey da çi we bete sere neteweye Kurd? BERSiV Milete Kurd ıro dibin nin~ zordestiye de ye. Welate wl hatiye perçekirin ii ji hemı1 mafen xwe yen mili. demokratf ii Insani hatiye be par hi ş tin. Le milete me he ta iro tu cari hustiye xwe ji ve qedere re xwar nekıriye fi bi ve zilme razi nebuye. Dfroka milete Kurd bi nimfnen berxwedan, serbildan ii qehremaniye ve dagirtiye. Iro jl her çiqas rewş dijwar be jf tekoşin berdewame. Weki her mileti milete Kurdjibe mafe milf, demokrasi ii azadi nikare bijf. Li tu dere cih ane zi!m fi zordestl her ii her dewam nekirlye. T~kçOn, paşde vegerin an qelsbfınen bi sere milete me de ten tu cari me be hevi nakin. D jmin zor e_,şer d_ijwar e. Heta meriv tekçiine hfu nebe bi serkevtine ji hin na be. Be ~ik w e rojeki serfirazi ya milete Kurd be. Pir~ Em Kurden li E wropa dimfnin we çawa bikarin doza Kurdistan~ bi peş da bibin? BERSiV Wezifen girfng li ser Kurd~n Avrupa bi geleruperi didu ne. Yek je ji ali tı~koşina milete Kurd l5vec,te Göcmenlerle İlgili Yeni Öneriler Gerçekleşirmi? eisveç toplumunun önemli bir kesimini oluşturan sığınmacıların sorunları isveç Parlementosu'nda, hükümet'te ve yetkili diğer tüm kurumlarda sık sık tartışma konusu olarak günceliğini sürekli korumaktadır. Sığınmacı örgütleri ve etkili isveç demokratik kuruluşları da sığınmaetiarın koşullarını iyileştirmek için ısrarlı ve sürekli bir savaşım vermektedirler. Usanmadan, hükümeten olanaklı ve haklı istemlerde bulunmakta, bunların yerine getirilmesi için eldeki tüm olanakları kullanmaktadırlar. Değişik halkların göçmen Federasyonlarının, konuyla ilişkin üst düzeyde yetkililerle yaptıkları geleneksel olağan toplantılarında dile getirilen haklı ve taraftar bulan önerileri olumlu etki yaparak, isveç Hükümeti'nin sığınmacılara ilişkin olumlu öneriler hazırlamasına neden oldu. Geçenlerde, "Göçmenler Enformasyon" dergisinde, Göçmenler Bakanı Anita Gradin tarafından açıklanan tasarı halindeki bu öneriterin en önemlileri şunlardır: "Hükümet, sığınık politikasının denetimini kolaylaştırmak ve kamuoyunda genel bir tartışma ortamı yaratmak için tüm sığınık politikası konusunda pariementoda her yıl açıklama da bulunacak. "Sığınık politikası konusunda Göçmen Bakanı'nın başkanlığında, ilgili. örgüt ve kurumların temsilcilerinden o luşan merkezi bir danışma kurulu o luşturulacak. Bu kurulda BM Mülteci Komiserliği'nin de bir üyeyle temsil e dilmesi önerilecek. "isveçteki akrabaları ziyaret etmek isteyen kimselerin vize ya da oturma izni alması kolaylaştırılacak. "Sığınık ve göçmenlere, normal o larak, oturma izni yerine baştan itibaren, sürekli oturma i zn i (PUT} verilmesi öneriliyor. Bugünkü uygulamada önce bir yıllık oturma izni almış olmak gerekiyor. Bu yeni düzenlemeyle Polis ve Devlet Göçmen Dairesi'nin yükün~n büyük ölçüde azalması bekleniyor. lsveç'ten temeli göç edilmesi durumunda PUT izni iptal edilecek. Bununla birlikte, ilgili kişinin isveç'ten temelli göç edip etmediği konusunda ayrıntılı bir inceleme yapılması gerektiği vurgulanıyor. An~yurduna dönüşünden sonra yeniden lsveç'e göç etmek isteyen- Avrupayiya enforme bikin. ya din ji milete Kurd re piştevaniyek xurt Ii Avrupa damezirinin. lro. Kurden li Avrupa dijin van her du wezifan ji bi tera xwe naynin c'i. Lewrc3 her hez an komele bi sere xwe ii imkanen xwe yen p1çı1k dixwazin van wezifan bi cih bini n. Le ev ye k. tere nake. Enformasyon imkanen xwurt. xebatek fireh a bi rh (i pek jere divi?. Gava av di hezar cihen teng iizlrav re bi herike. tesfra w e gele k k em d ibe. le a\, cu h hemii bigfhen hev ii ava wan dı qenalekf re here w e robaı ek (çernek ı je pek be. Mesela enforma!-. yo n jl her w i ha ye. E gava enformasyonek xurt tunebe Kurd nikarin pişgıriyek xurt ji jı gelen Awrupa bistfnin. Zor Sipas Serhad Dicle Serkrcteri Gişti ye PPKK lereyeniden PUT verilmesi öneriliyor. "Bugünkü uygulamada bir göçmen kadının, belirlenmiş oları iki yıllık si.ire geçmeden boşanmak istemesi gibi kimi özel durumlar dikate alınmaktadır. Bu durumdaki bir kadın kocası tarafından dövülmüşse ve anayurduna gönderilmesi durumunda toplumun dışına itilme tehlikesi varsa isveç'ten sürgün edilmiyor. Hükümetin hazırladığı yeni önerilerde uygulamanın daha da yumuşalilması ve iki yıl dolmadan boşanan ya da biribirinden ayrılan kişilerin, elden geldiğince, burada kalabilmelerinin sağlanması sürgün edilmeleri kesinlikle yasaklanıyoı." İst eç Göçmenler Bakalll Anita GRADi/1.- Bu arada; Alveste, Moheda ve Hollstahamar sığınık kamplan 1 Temmuz' da Devlet Göçmen Dairesi'ne devredilecek. Bu kamplardaki kalış süresi altı aydan iki-dört haftaya indirilecek H' bu süre sonunda da sığınıklara özel bir konut bulunacaktır. Flen'deki sığınık kampı da, sığınıklarla ilgili olmayan a lanlarda kullanılacaktır.

18 ARMA.NC 5~-54 Rllpel 18 Tüm bu önerilerin gerçekleşmesi, sığınmaciların koşullarında bir iyileştirmeye yol açacaktır. Bu girişimin sonuca varması için destek olunmalıdır. Fakat, hükümetin bu önerilerinde ne derece samimi olduğu, bu girişimin bir propaganda manevrası olup olmadığı konusunda da ciddi kuşkular vardır. Hatta bugünkü sığınık kamplar politikasının uygulamalan gözününe alındığında, en iyimser görüş sahipleri bile duraklamaktadırlar. Geçen dönem de hükümetin sığınmacı kamplarını kaldıracaklarına dair verdiği vaat anımsandığında bu güvensizliğin nedeni daha da anlaşılmaktadır. Hükümet bu önerileri hazırlarken, diğer taraftan gelen tüm ilticacıları kamplara göndermeye devam ediyor. Kampta en kısa bekleme süresi üç aydan aşağı olmuyor. Tüm bunlara ek o larak, oturma izni çıkanlar serbest bırakılmıyor, 240 saatlik zorunlu dil öitrenimi, onlarca tespit edilen yerlerde ve kamp koşullarında pek değişik oli mayan ortamda yaptınlmak isteniyor. ı Bu uygulamanın yasal zemini olmadığından bir sürü düzrnece gerekçeler uy- 1 durularak gerçekleştiriliyor.doğalola! rak isveç yasa!arını bilmeyen ilticacılar 1 bu gerekçeleri rı cevrelediği alanda kal! manın dışında yapabilecekleri başka ı. hiç birşey kalmıyor.politik göçmenlerin ancak çok az bir kısmı değişik yoli lardan öğrendikleri çeşitli bilgiler sayel sinde yasal haklarını kullanabiliyorlar. Bunların dışında kalan sığınmacıların ı, tümü yasal olmayan bu uygulamalara maruz kalıyorlar. Oturma izni çıkan ilticacılar arzuladıkları yerleşim birimlerine, "i5 alanı voktur, konut yetersizliği var" gerekçeleriyle gönderilimiyorlar. Bu ger.celerle bir çok ilticacı bir yıla aşk- n ı ı 5ilre Flen'de tutuldu. Yil ne Flen kampında kalıpta oturmaları çıkan bir grup Türkiyeli ilticacınınmalmo ye yerleşme talepleri, hiç bir haklı gerekçeye dayanmayan nedenler ileri sürülerek engelenmek istendi. Bu ilticacılar, Göteborg bölgesinde başka bir kampta kalmaya zorlandılar. Ama ilticacıların ısrarlı direnişi karşısında geri adım atmak zorunda kaldılar. Üç aylığına tutulan Medevi kampı, aynı sığınmacılarla beşinci ayını doldurdu. Oturma izni çıkanlar, 240 saatlik dil öğrenimi süresini tamamlamaları için Saffle'ye gönderildi. Buna benzer örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. ~ Bu yaşanılan uygulamalara bakıldıgında, bunlardan birinci derecede sorumlu olanların, daha ileri önerilerde bulunma girişimlerine şüpheyle bakmamak haksızlık sayılmaz mı? e FASiST DiKTATÖRLÜK KURTCE KONUŞMA YASAGINI..,. f """' UYGULA TAMIYOR e Sörnürgeci faşist diktatörlüğün,halkımız ve ilerici devrimci güçlerin üzerindeki baskıları değişik düzeyde ama, tüm hızıyla sürüyor. 6 Kasım ve 25 Mart seçimleriyle "sivil yaşama geçildiği" yolundaki, iddiaların, bu dönem içindeki baskılar ve yaptırımlar göz ö nüne alındığında, yalan ve demagoji yığınından öteye gitmediği açıkça görülmektedir. Türkiye'de ve özellikle de Kürdistan'da baskılar; cuntanın askeri dönemini kesinlikle aratmayan baskılardır. Ve hatta eğer cuntanın ya da faşizmin asekeri ve "sivil" dönemleri arasırıda mutlaka bir mukayese yapılacaksa, "sivil" dönem içersinde yapılan baskılar daha da ağır ve insafsızcad ır. Nitekim "askeri" dönernde alınmasında teredüt edilen, yürütme ve yasamayla ilgili, ekonomik yaşam ile ilgili ve özel olarak halkımızla ilgili bir çok karar bu dönernde alındı. En son olarak mart ayı başlarında, Bingöl Sıkıyönetim Komutanlığı'nca "Resmi dairelerde ve Um uma açık yerlerde Zazaki ve kürmanci lehçelerinin konuşulması" yasaklandı. Fakat tüm zorbalık ve önlemlere rağmen bu karar uygulatılamadı. Bu karar Bingöl'de büyük bir tepki ile karşılandı. Halkın gösterdiği tepki ve hoşnutsuzluk karşısında, il Encüman Meclisi toplanarak, Sıkıyönetim Komutanlığı'ndan kararın kaldırılması, yada en azından hafıfletilmesini istedi. Yüzyıllardır halkımızın diline kilit vurmak isteyen bu türden kararları bir kez daha halkımız tanımadı. "Umuma Açık" yerler olarak saptanan mahaller'de Kürmanci ve Zazaki konuşuluyor, bu direnç karşısında cunta yetkilileri geri adım atmak zorunda kaldılar. Ancak, bu kez de baskılar cuntanın daha kolay denetim altına alabildiği resmi dairelerde yoğunlaştırıldı. Başta, Milli Eğitim Sağlık md. DSi, YSE olmak üzere devlet dairelerinde toplam 450 ilerici ve demokrat memur, "Resmi daireele Kürtçe konuşmak ve 12 Eylül öncesi ve sonrası bölücü örgütlerle i li şkide--olmak gerekçesiyle "cuntanın hışımına uğradı. Bu memurlardan bir kısmının işine son verilirken, bir kısmı da sürgün edildi. Ayrıca Bingöl ve çevre köylerde operasyonlar ve baskılar tüm hızıyla sürmektedir. Ama sörnürgeciler bilmelidirler ki, Kürdistan halkının mücadelesi durmadı ve durdurulmayacak. "Kökleri kazıldı" demeleri yalandır. Kökümüz binlerce yıllık tarihimizle sıkı sıkıya bağlıdır. Bunun için de zafer Kürdistan halkının olacak. e

19 ARMANC' Rupel 19 Yasası n Haziran Direnisi.Türkiye işçi sınıfının zorlu mücadelede dolu bir geç m işi vardır. Bu şan lı direniş örneklerinden biri de "15-16 Haziran Direnişi" olarak bilinen direniştir. Bu şan lı direniş gününde işçi sınıfı, sendikal düzeyde de olsa, örgütlü gi' cünü yığınsal bir şekilde ortaya koydu. Yığınsal mücadelenin ancak başarıyı getireceğini Haziran direnişiyle bir kez daha bilinçlere kazındı Haziran Direnişi ve sonraki süreç, önemli bir şeyi daha kanıtiadı ki, o da işçisınıfının ve diğer demokratik halk güçlerinin demokratik kazanımlarının güvencesinin, işçisınıfının siyasal örgütlenmesinin doğru bir hatta geliştirilmesinin zorunluğudur Haziran Direnişi, bu yönde de işçi sınıfının zengin deneyimler kazanmasını sağlamıştır. işçi sınıfının bu şanlı direniş gününü anmak, bu direnişin zengin deneyimlerden günümüzün mücadelesinde yararlanmak için devrimci-demokratik güçler çeşitli düzeylerde toplantılar yaptılar. Bu toplantılardan birisi de Kopenhag'da yapıldı. Kopenhag'da işçi sınıfının Haziran (1970) direnişinin yıldönümünü kutlamak bu mücadele geleneğini bugünün çetin koşullarında da yılmadan sürdüren Türkiye ve Kürdistan işçi sınıfıyla dayanışmayı göstermek için FAT (Türkiyeli Işçiler Birliği) bir gece düzenledi. Büyük bir katılımla gerçekleştirilen gecede; konuşmalar yapıldı, Kürtçe ve Türkçe türküler söylendi, şiirler okundu ve halklarımızın zengin folklor gösterileri sunuldu. Proğrama bir çok Kürt ve Türk sanatçının yanısıra Kulilk de katıldı. FAT Başkanı M. Erdem gecede yaptığı konuşmada, Haziran Direnişi'nin anlam ve önemini vurguladıktan sonra konuşmasını şöyle sürdürdü. "... 0 gün işbirlikçi tekelci burjuvazi içine düştüğü derin ekonomik bunalımdan kurtulmak, bunalımın yükünü işçi sınıfımıza yüklemek istiyordu. Onlar, mevcut kısıtlı bir takım de~okratik hakları rafa kaldırmak, DISK 'in, yanı işçi sınıfımızın şanlı direnişlerle elde ettiği grevli toplu sözleşmeli sendikalaşma hakkına, sınıf ve kitle sendikacılığını yaşama geçirme savaşımına saldırıyorlardı.'' M. Erdem konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: " Haziran'ın şanlı devrimci geleneği bugünkü savaşımımızda. yolumuzu aydınlatıyor. O gün DISK'Ii, TÜRK-i Ş 'li, Türk ve Kürt işçiler omuz omuza savaştılar, haklarını korudular. Bugün de faşizme kar ş ı omuz omuza savaşıyorlar." Yaşasın Haziran Direnişi Yaşasın Türk ve Kürt halklarının faşizme karşı güç ve eylem birliği Armanc Muhabiri DI DER HEQE "" 65 KESEN KU imze AVETIBÜN B/Nt BELA VOKA RONAKBIRAN DE DA \lle HATE VEKIRIN e Zedetirf 1300 rorıekblri,bi nave "Li ser Duzanek Demokratik li Tirkiye Ditin u Daxwaz"en xwe belavokek dabün "Serok Komar" u li biruraya gişti ji belav kiribun.mahkema Urfi ldareya Anqere ya çunta faşlst,di der heqe 56 ronekbiren ku Imza xwe avetibün bine ve belavoke dawe vekir u cezakirina wan daxwaz kir.di nav van 56 kesan de Halit Çelenk(AbÜqat), Bahri Savcı, Aziz Nesin (Nıviskar), Şerefetin Ti.ıran Mustafa Ekmekçi(Rojnamevan-niv'iskar), Ali Sirmen (Rojnamevan), u Yalçın Kuçuk heye Roja ku daxwaza cezakirina 56 ronakbiran ji all mahkema Evrene faşist ve hate eşkere (elan) kirin, ji 13 welatan 2000 kesen li cihanebi nav u deng; niviskar, rojnamevan, pişekar, serok kornar, serok wezir ü parlamenteren kevn, bi belavokeke piştgiriya xwe bi ronakbiran rediyar kirin. Di ware xwendegeha (Zaningeha) Bil i nd de berpirsiyare ccinta faşist YÖK (Organa ji hemu zaningeha re berpirsiyar e) e il biryarek girt ku,ew xoceyen (profeso,doçent, asistant) imze avetine bine ve belavoka ronakbiran dibe' di der heqe w an de dawa I dari vebe Q ji karen wan bene avetin. Diktatoriya faşist, ji aliki de tirse di xwediyen belavoke ve difirfne,zore dide wan ü ji aliye dinve jipingaren qancint (yasal) derdixe peş.ev pingara diktatoriya faşist ev e:wt gelek meriv (J i fnsanekizedetir) nikaribin bi hev re imzeye bavejin bine belavokeke.wek te zanih,ji bona memuren dewlete, ji bere- de ev qanon heye.ango du memuren dewlete nikarin bi hev re imzeye bavejin bine daxwaznamake. Diktatoriya faşist, bi biryarek wisa dixwaze hemu ihsanen li Tirkiye u Kurdistan@' dijin bike wek memure, an jf leşkere dewlete.armancek din ji ev e ku, bi vi hawi pergiytli hevkari u piştgiriye bigre. e...

20 ARMANC R(lptl 20 NAME'(EK XWEN ~N \ Jl KOV'ARA AR-M1fNa RA eev nôzi du mehane ku~~rxine.h&~n môtin- Kurdistana Bakur ha time Elma n-- gelıkar li dijf ş ere nabena eşiret u ya Federal.Ev nivisa ku min nivi- gundiyan de qet xwe naleqinin. sard u ji we re difınim, dftin u a- Ew li talankirina xwe meze dikin. xaftinen li ser rewşa Ji aliye din ve, seba girtina yek Kurdistaneye welathezeki Kurd bi sedan ve leş- Ev nezl çar salane ku cfinta faşist ya metingelıkar a Tirk bi dare zore hatiye ser hukum.ji bo wendakirina mafe netewi-demokratik ye gele Kurdistan.Ji bo talankirina dewlemendiya welate me, wan ji me kuştin, xeniqandin, fetisandin, birç'i hıştin u sewl hlştin.tirsa cunta faşist ya mezin hez u komelen demokrat u şoreşgeren Kurdistan bun.ji bo ve yeke gelekwelathez u demokraten Kurd di girtigeh ii işkencexanen faşizme de di bin tade u ledanen diji mirovatiye re hatin derbaz kirin.gelek welathezen Kurd di dawiya van ledanan de hatin kuştin.bi kurtayi cunta faşist li diji gele me şereki dijwar didomine.o ev are rizgariye ku di dile gele Kurdistan de ye, her çiqas dihere li diji zulm u zordesliye zooe ii gurtir dibe Li her all welate me, li bajaran, li sere çiyan, li deştan leşkere faşist, erişi gele me dike,xwina me dirjlne.bi taybeti li gunden Kurdistane listiken core dlr ji alt leşkeren faşiste Tb k li ser gele me te llstikandin.hejmaren MiT, CAHŞ ii nokeran pir zede buye. Piraniya axan fi kevneperesten Kurd jl di alikariya dijminda ne.. Ji ber ku dijmin, ji talana Kurdistan~ parikt daveje ber wan ji.faşisten xwinmej ew çeken ku ji gele Kurd u welathezan bi zore sitendibfi, bi deste MiT O Calışan ve van çekanan careke din difroşe gele me.armanca wan ev e ku eşiretan berde hev ii di nav eşi'rekeran radike.li qeza Diyarbekre li Çermfige di nava gundiyan de şer derket, se (3) mirov mirin u dudu ji birindar bôn.hukumeta Çermfige rokf şiinda çu vi gundl. Çun n~zrka gund, li wir sekirun, ji xwe re temaşe kirin.seroke cendirman dibeje, herdin biradi diya hev nin n şfinde zlvirin.hukfimete bi deste MiT, çek difrot van gundiyan. Ji all din ve, Hukfimeta Tirk, bi mana berevkirina çekan u taqlbata şoreşgeran erişi gunden me. dike. Tername gundiyan, ji deh ( 1 O) saliyan hetani hefte saliyan li qada gund komi ser hev dikin. Ev qada gund bi careke ve dibe qampa esiran.di nav kirinen wan de ledan, feleqe(... ) zlp ziılut tazi' kirin ulı.w Dawiya van looanan gelek mirov seqet dim1nin, kor dibin.li her quncike Kurdistane re w ş w isa ye. Li her dere rişwet dayin buye kareki' hukiimete ye resmi.li her dera Kurdistane rewş w ek hev e. Li bajaran, bi taybett cuwan bune dirriken nav çaven dijmin.ditirsin, pirr ditirsin, ji miroven welathez ii demaqrat seba ve yeke ditirsin.seba ve yeke piraniya welathez u demoqratan her dem di bin çav de ne.li k uçan bi Kurdl xeberdan (Axaftin) qedexe ye, çefili sere xwe piçikandin qedexe ye.ew miroven bi Kurdi' xeber bide, an jf çe n li sere wi be ji ali pfilis ve te pe girtin n ji tedane derhas dibe. V an xwfuxwaran wekl her dem, çave xwe berdaye male me, berdaye cane me, berdaye keda me.kemasl çave wan di welate me da ye.pariyeki' işk, ku di gewriya gele me da maye dikin wi ji bi dare zore je bistmin.çimki dijmine mirovan e. Seba talankirina keda me ew her tiştf pek tfuin.le herçi roja ku derbaz dibe baweriya gele me ji doza xelasiye re zooe dibe. Gele me ve yeke pirr baş zane ku be yekttf xelasiya wi tuneye.baweriya x we bi yekitiye pek tl ne. -Bimre conta faşist a metingehkr -Bijışoreşa netewi demoq rat i u geleri SDAJ FESTJWALEK HEJA... PEK ANI BEKES HEVi Karkere n Sosyaliste n Alman e Ciwan(SDAJ) isaili eyaleta Hessen festiwaleki heja pek anin. Festiwale se rojan dom kir. Di nav van se rojan de bi bezaran mirove n pe şveru di festiwale de cih girtin. Di nav festfvale de ji gele k netewan he ze n şoreşoer u demokrat muzik u kultura ~ ö ~ yen netewıdiyrı peşkeş kiringru ba muzika me ya HEWAR u folklora me ji temaşevanan re sitran u govend peşkeş kir. Festfwal di rewşek bi piştgiriya netewan ve xelas bu. Nilçevane Arınane Lı Gıessen H ELiN KDVARA ZAROKAN A KURD[ hejmar 9 10 derket!

21 ARMANC RO pel 21 PKK'DEN AYRILMAK DiYE 2. savtadan devam KATiLiN MAHKEMESi Cinayetle ilgili ilk duruşma, tarihinde, sıkı güvenlik önlemleri altında Uppsala'da yapıldı. Mahkemeye dinleyici alınmadığından ve s~r~şturma gizli sürdürüldüğünden katıl ıle ilgili detaylı bilgiler edinile!!'edi: ~atil mahkeme girişinde basma gosterıldıyse de yüzü ceketle örtüldüğünden basında çıkan fotoğraflardan da tanınama~ı_.. Ne Uppsala Savıcısı ne de polısı cınayetle ilgili, şimdiye dek, tek bir k~~imelik resmi bir açıklama yapmış degıller. Yanlız, cinayetle ilgili çok yönlü ve kapsamlı bir soruşturmanın sürdürüldüğü ifade ediliyor. Apocu/ar tarafından katledile_n Enver ATA 'nın eşı ve çoçugu APOCULUGUN TEŞHiR VE TECRiTi ZORUNLUDUR Kürdistanlı örgütlerin belirtikieri gibi, "Apocu hareketin kendi siyasal yapısının ve fanatik mantığının ürünü olarak sistemleştirdiği" bu saldırılar, Kürdistan halkının mücadelesini provoke etmeye yöneliktir: Bu eylemler, Kürt halkının mücadelesine yurt dışında duyulan saygınlığı da zedeliyor ve faşist diktatörlüğün işine yarıyor. Bu provokasiyonu boşa çıkartmak için: Appcu.tıareketle her düzeyde ilişkileri kesmek, Onların yöneticilerinin sistemleştirdiği bu provokasyon mantı ğını teşhir ve tecrit etmeye yönelik tavırların içine girmek, ya da bu yöndeki tavırları desteklemek her ilerici örgüt ve kişinin görevidir. Apoculuğun, Kürt halkının mücadelesine yönelik bu saldırıları o denli tehlikeli boyutlara vardırıldı ki, bunlara karşı tavır almak aynı Apocu katil mahkemeye nakli zamanda Kürt halkının mücadelesine karşı duyulan saygının da bir ölçütü o lacaktır. Bu konuda, samimi yurtsever duygularla Apocu hareketin içinde yer a lan ya da sempati duyan yurtseverlere de büyük görevler düşüyor. Bu arkadaşların PKK 'nin bu tehlikeli anlayışına cesaretle karşı koyacakianna inaniyoruz. KATiL ÖMÜRBOYU HAPiS CEZASINA ÇAPTIRILDI Dergimiz baskıya verildiği sırada cinayetle ilgili son duruşma yapıldı. 26. Temmuz 1984 tarihinde Uppsala'da basma ve dinleyicilere açık yapılan ve 4 saat süren yargılamadan sonra, Mahkeme heyeti savıcının talebine uyarak, Zülküf Kılınç'ı ömürboyu hapse mahkum etti. Katilin adının Elazığ ili Palu ilçesi nüfusuna kayıtlı Zülküf Kılınç olduğu da "resmen" bu duruşmada öğrenildi. Fakat, Zülküf Kılınç'la ilgili "bazı belgelerde değişik 3 doğum tarihinin yer alması ve başka bazı belirtiler, bu ismin de sahte olabileceği kanısını uyandırıyor. Mahkeme başkanının sonsöze ilişkin sorusunu Z.Kılınç özetle şöyle yanıtladı: "Türk polisi faşist bir milis örgütü yaratmıştır. Enver Ata'da bu örgütün üyesidir. Bunlar Kürdistan halkını devrimden soğutmak istiyorlardı. Bu nedenle Enver Ata'yı öldürdüm. Bu eyk!m Emperyalizme, Sömürgeciliğe ve ~riciliğe karşı bilinçli bir eylemdir. Böyle bir eyleme katılmaktan gurur d.ıyuyorum. Bu eylem Kürt halkına karşı yönelen gerici bir tehlikeye yö'1elik olduğu için insani bir eylemdir. ls -.eç makamları ve mahkeme de Kürt halkına yönelen bu tehlikeye karşı bize yardımcı olmalıdır. Bu nedenle beraatımı istiyorum." Olayla ilgili daha detaylı haberi ve mahkeme tutanağının geniş bir özetini gelecek sayımızda okuyucularımıza sunacağız, e

22 APOCULARIN CİNAYETİNE_ KARSI TE.I_)KİLER BÜYÜYÜR e 20 Haziran 1984 günü isveç'in Uppsaia kentinde Enver Ata isimli bir kürt yurtseverinin Apocu teröristler (PKK) tarafından öldürülmesi, Fransa'daki geniş demokratik ve ilerici çevrelerin tepkisine yolaçtı. Sözkonusu olay gündeme geldiğinde, sağmalcılar ve metris cezaevlerinde direnen devrimcilerin eylemleri sürüyor, faşist cunta, açlık grevleri sonucu 4 kişinin öldüğünü a çıklamış bulunuyordu. Konu ile ilgili toplantılar sürmekte iken, diğer taraftan kendilerine devrimeiyiz diyen Apocular tarafından bir yurtseverin katledilmesi, doğal olarak olmaya ilişkin tepkileri daha da arttırdı. Konu, toplantıda hemen gündeme geldi. Olay, toplantıya katılan her örgüt tarafından kınandı ve eleştiri Idi. Ancak, bir yandan olayı eleştirdiklerini söylemelerine rağmen "Partizan Yolu" gurubu toplantı sonucu çıkarılacak bildiriye ilişkin toplantılara katılmayarak Apocu teröre yeşil ışık yakarken, Anadolu-Der'de "bildirinin tümüne karşıyız" bu nedenle imza atamayacağ ız, ayrıca "bu konuda" beşli 'ni n oldugu hiçbir bildiriye de imza atmayız" diyerek, açıkça Apocuların terörünü o naylıyordu. Çünkü süzkonusu beşlinin (KUK. PPKK, Rızgari, TKSP, TEKO ŞiN) biidirisi açıkça olayakarşıenetkin tavrı alıyor, olayı lanetliyordu. A nadolu-der bu bildirirnin nesine karşı~ d ıl Olsa olsa bu olaya neden tepki gorerildiğine ve Apocuların teşhir tecrit edilmelerine tahammül edemiyordu. Ayrıca kendilerinin de böyle olaylar yaratabi leeekierini ve böylesi bir olav ın normal olduğu izlenimini yaratıyordu. Sözkonusu olayı Anadolu-Der asiında açıkça destekliyordu, ancak geni s derr okratik güçlerin tepkisinden de çekındiği için, böyle bir olay olmamalıydı görünümünü veriyor ve konuyu değişik yaniara çekerek, toplantının gidişatını değiştirmeye çalışıyordu. lan said ır ıl arı sıralıyor, hayal ürünü nağmeleri tekrarlayarak işte "Türk Ordusu!rak Kurdistan'ına PKK'yi yok etmek için saldırdı, içerde kemalistler, dışarda kemalistlerin uzantısı S emir haini, diğer yandan beşli saldırıyor, Avrupa Sosyal-demokratları PKK bizim Ortadoğudaki oyunlarımızı bozdu" diyor, "bu toplantı PKK'ye karşıdır, PKK'yi kimse yok edemez, bazı güçler beşiiyi bizim üzerimize saldırtıyor, bizi yok etmeye çalışan bir platformu biz de yok ederiz", toplantı sonucunda da "çıkacak bir bildiride KKWK'nin ismi geçerse sorumluluğu herkes kendisi yüklenmeli" diye de tehdit savuruyor, yapılan olayla PKK' nin ilintisini ortaya koyuyor ve olayın a;;ıkça PKK'nin yaptığını onaylıyordu. Kısacası onların toplantılar boyunca söyledikleri, tutumları, onların gerçek yüzlerini de ayrıca sergiliyor, toplantılara katılan tüm demokratik örgüt temsilcileri Apocuları artık beşlinin dağıttığı bildiriden değil de, bizzat Apocu sözcüleri n söylediklerinden daha iyi sonuçlar çıkarabi li yorlard ı. Nihayette, beşli bildiri Apocuları iyi sergileyememişti; onun için de Apocu temsilcileri kendilerini daha da iyi sergiliyorlardı. Toplantılar seyrinde, toplantıda bulunan tüm grupların (Anadolu- Der dışında) KKWK 'nin toplanıyı terketmesi gerektiğini ısrarla savunmaları sonucu, Apocu temsilci toplantıyı terketmek mrunda kaldı. Üstelik toplantı sonucu Paris'te çıkarılıp dağıtılan bildiri dağıtılırken de bildiriyi dağıtanlara tehditler savurdular. Ancak bildiriyi dağıtan değişik grupların insanları onların tehditlerine boyun eğmeyerek, bildiriyi dağıttılar ve de provakasyonlara meyden vermemek için Apocu kabadayıların tahriklerine alet olmadılar. 17 Demokratik Kitle ve yığın örgütünün olaya ilişkin çıkardığı sözkonusu bildiriyi sizlere gönderiyoruz. Bildiri metninin tümünü olduğu gibi yayınlamanızı diliyoruz. Çünkü Apocu terörü ancak sağlıklı ideolojik mücadele, teşhir, kınama ve kararlı tavır engelieyebii r. Devri m ci selamlar, çalışmalarınııda taşarılar dileriz Diyarbakır Yöresinde TÖD- DER Yön eti cileri Cezaya Çarptırıldı e Faşist cunta, Kürdistan ve Tii'kiye halklarına barbarca zulmetmeye devam ediyor. Cuntanın mahkemelerinde peyderpey yurtsever, ilerici ve devrimci kişi ya da örgütlerle ilgili davalar sonuçlandırılıyor. Adınlık yarınlara gidişin yolunda birer ışık olan devrimci eğitim emekçilerine göz kırpmadan cezalar biçilerek Türkiye ve Kürdistan eğitim emekçileri ve onların yığınsal örgütü TÖB-DER, "yurt sathında" cezalandırılmak isteniyor. Aldığımız haberlere göre, son olarak Kii'dist.an'da Diyarbakır yöresindeki TÖB-DER davalarında, özellikle şube yöneticilerine ceza verildi. IÖB DER Diyarbakır Şubesi Başkanı Şehmus Dip'e 6 ay, TÖB-DER Çermik Şubesi başkanı Ahmet Engin' e 4 ay ve yine Çermik Şubesi'nden Viidan Güleç adlı bayan öğretmen ile adını öğrenemedigirniz başka bir öğretmene dörder ay ceza verildi. Çermik Şubesi üye ve yöneticilerinin cezalandırılmalarına bir günlük öğretmen boykotu gerekçe gösterildi. Bu öğretmenler daha önce gözaltına alınmış ve ağır işkencelere uğramışlardı. Yine TÖB-DER Siverek Şubesi Başkanı Behzat Baskın ve Diyarbakır Şubesi üyelerinden Fahrettin Kaya ll 'er yıl ağırhapis cezasına çarpıtılırken, Nedim Dağdevren 10, Faruk Akbaş, M.Sıddık Boğa, Mustafa Kambal ve Ercan Sarısaltık da 8'er yıl ağırcezaya çarpıtıldılar. TÖB-DER Siverek Şubesi üyelerinden Ş.Mehmet Demir ise ll yıllık ağır hapis cezasına çarpıtıldı. Bu cezaların faşizmin eğitim emekçilerine düşmanlığını belgelemekten ö teye beş paralık bir değeri olamaz. Bir Toplantıya katılan PKK yanlısı KKWK (Komela Karkeren Welatparezen Kurdistan) temsilcilerinin tutumları daha da ilginçti. Onlar da olayı PKK'nin yapmadığını, "ulusal kurtuluş koruma güçleri"nin yaptığını, olayın yerinde ve haklı bir olay olduğunu vurguluyor ve cinayeti desteklediklerini açıkça belirtiyor, diğer yandan PKK sözcüsü kesilerek, PKK'ye karşı yapı- çok şehit ve yaralı veren eğitim emekçileri, zindanlarla ve işkencelerle hiçbir zaman yollarından alıkonulamayacaklardır. Onlar halkın öğrencisi ve öğretmeni olmasını herzaman bileceklerdir. e Armanc Paris Muhabiri ' A

23 :\1ETA.L işçilerinin ŞA.NLI DiRENiŞi VE SONUÇLA.RI DGB (Alman SendikJIM Birligi)ne bağlı 1 G-Metal sendikası 1977 yılından bu yana haftalık çalışma süresinin 35 saate indirilmesi için mücadele veriyor. Daha 1978 yolında bu amaçla birçok büyük firmada uyarı grevleri yapıldı. JG-Metall 1978 yılında bu yilnde kongre kararı almış bu karar 1982 tarihinde yenilenmisti. AL MAN'YADA 2 MiLYONDAN FAZLAiŞSiZVAR Bilindiği gibi 1984 yılı başlarında resmi verilere göre iki buçuk Milyon işsiz vardı. Bugün hala 2 Milyondan fazla işsiz mevcuttur. Oysa gerçek işsiz sayısı çok daha fazladır. Resmi işsiz sayısına, okulu bitirip iş aramakta olan gençler, ve uzun süre işsiz kalıp artık iş ve işçi bulma kurumundan herhangi bir yardım alnıayıp kayıtlardan düşen işsizler dahil değildir. Kapital i st düzenin kirizi derinleşmekte. işbaşına gelen sağcı Kohi-Gençer hükümeti holdingler yararına işçi haklarını kısıtlayıcı kanun ve hükümler çıkardı. işsizlik yardımı ve süresi kısıtlandı. Sosyal yardımlar düşürüldü. Sosyal Sigorta kesinti ve ödemelerinde işçi ve ;:mekçiler aleyhine yeni uygulamalar getirdi. Bütün olarak işçi ve e mekçilerin hayat seviyesi 1978 sevyesinin altına düştü. Mayıs 1984'ün ikinci haftası başından beri Kuzey Wurtenberg/Kuzey Baden eyaleti lg-metal sendikasına b&ğlı emekçiler, haftalık çalışma sitesini 35 saate indirilmesi için greve gittiler. Metal iş kolunun "Tam ücret karşılığı 35 saatlık iş haftası" ıçin başlattığı grev, DGB'ye bağlı diger 16 Sendika tarafından da desteklendi. Kararlı sendikal direnişe karşı, "Sürekli zarar ettik. Tüm Alman ekonomisi grevden etkilenir"diyen işverenler, ellerindeki kirli silah olan, lokavtı işçilerin bu haklı direnişine karşı uyguladılar. Oysa grev sendikal savaşımın bir aracı iken, lokavt patronların açık dikta ve terörüdür. GREV BiR HAK LOKAVT insanlik SUÇUDUR Grev gittikçe daha genişledi. Yapılan oylamalarda sendika üyesi işçiler %80'den daha fazla 35 saatlik iş haftası için gerekirse greve gideceklerini belgelediler. Genişleyen grevler daha çok iş kolunu, etkiledi. Diğer eyajetlerde de etkisini gösterdi. işverenlerin işçilere karşı lokavt uygulaması işçiler arasındaki birlik ve dayanışmayı daha da pekiştirdi. F.Almanya' nın dört bir yanından dayanışma gösterileri yapıldı. Alman işçi sınıfı grevdeki ve lokavt'tan etkilenen sınıf kardeşlerini yanlız bırakmıyor. Sürekli uyarı grevleriyle, protesto, yi.rüyüş ve mit i nglerle dayanışmasını dile getiriyor. Kuzey Wi.rtenberg/Kuzey Baden eyajetleri grevierini desteklemek amacı ile Hessen 1:. y alet i Metal iş kol u nda çalışan işçiler de greve gittiler. Böylece tam maaşla 35 saatlik iş haftası için verilen mücadele daha da genişledi. Hessen EyaJetinin Anayasa5ı'ndaki lokavt yasağına rağmen, işverenler Ana yasa 'yı çiğneyerek Lokavt uyguladılar. Diğer bölgelerde bulunup grevden etkilenen Volkswagen, Ford ve MAN tekelleri de Lokavt uygulamasına gittiler ve durum daha da boyutlandı. DGB'nin çağrı~ı.üzeıine Kuzev Raden/Kuzey Wurtenberg bölgeleri nde bütün iş kollarında iki ~aatlık uyarı grevine gidildi. Çeşitli gösterilerle grevdeki işçilerle dayanışma örneği verildi. Lokavt'ın işçi ve insanlık düşmanı özüne dikkat çekildi. SOGUK LOKAVT BURjUVAZiNiN AÇIK TE.RÖRÜDÜR. Ayrıca lg-metal. Patronların lokvat Tüm DGB ve ona bağlı sendikalar grev ve soğuk lokavt, iş ve işçi Bulma Kurumu'nun lokavt'tan etkilenen işçilere işsizlik parası ödememe kararını pro: testo etmek için, 28 Mayıs pazcırtesı günü Bonn'da merkezi bir yürüyüş :-e miting düzenledi. Soğuk Lokavt, ışverenlerin greve gidilmeyen; ama grevden etkilenen iş kollarındaki işçilere lokavt uygulanmasına denilmektedir. Miting ve yürüyüşe den dah~ fazla Metal işçisi ve diğer sendika üyesı işçi kitlesi katıldı. Mitingte bir ko~ut ma yapan DGB başkanı Ernst Breıt

24 ARMANC Rupel 24 deki işçilerle dayanışma içindedirler. Eğer Hessen'deki. Patronlar lokavt'a giderse biz de genel greve gideriz,f.aimanya'da tüm şalterleri indiririz" dedi. lg-metal başkanı Hans Mayr konuşmasında, Lokavtları bir hak olarak tanıyan Yük.. Mah.. kararını ve patronların. ağ!z uşaklığını yapan sağcı Bonn hükümetini eleştirdi. Bilindiği gibi Sa~cı Kohl-Genscher hükümeti bütün imkanlarını seferber ederek patronların işçi düşmanı uygulamalarına destek verdi ve hala da vermektedir. YJGINSAL DAYANIŞMA GÖSTERİLERiNE GİDİLDİ 'te Stutgart'ta 8000 işçinin katıldığı dayanışma Mitingi'nde bir konuşma yapan lg-metal Stutgart sorumlusu Klaus Zwikel şimdiye kadar 120 bin işçinin Lokavt'tan etkilendiğini belirterek, işçilerin omuz omuza vererek patronların lokavtına ve 35 saatlik haftalık çalışma süresi için mücadeleye çağırdı. Mücadelenin 35 saatlık iş haftası kabulüne kadar süreceğini belirtti. Dayanışma gösterileri 'te Heidenheim, Manheim, Hannover, Kassel ve Watzlar'da onbinlerce metal işçisi lokavt ve soğuk lokavt'ta kar~ı protesto gösterilerine katıldı. Hannover'deki mitingte bir konuşma yapan işyeri işçi temsilcisi başkanı, VW işkolunda 65 bin metal işçisinin lokavt'tan etkilendiğini, bunun sadece 14 bininin Hannover'de olduğunu belirtti. MATBAA ve KAGIT İŞÇiLERİ SENDİKASI DA GREVE KATILDl Süren grevierin paralelinde, Matbaa ve Kağıt İşçileri Sendikası'da (JG Druchuı1d Papier) başarıyla grevi sürdi.itclü. Bu sendika da 21 Mayıstan beri Almanya çapında noktasal uyarı grevleri düzenledi. Bu sendikanın istemi de tam maaşla 35 saatlık iş haftası hedefini elde etmektir. Daha sonra bu uyarı grevleri paralelinde 90'a yakın yayın evinde binlerce Matbaada, Kağıt Işçileri Sendikası üyesi işçiler süresiz greve gittiler. Gittikçe yükselen grev, işverenleri ve sağcı Bonn Koalisyon hükümetini zor duruma koydu. TEKELLER ve SAGCI KOHL HÜKÜMETi EL ELE Tekeller ve F.Aiman Hükümeti, burjuva basını ve yayının da desteğiyle sendikalara karşı düşmanca karalama kampanyal-arını hızlandırdılar. Çünkü Tekeller ve Bonn Hükümeti, işçilerin 35 saat iş haftası için verdiği kahramanca mücadeleyi hazme~emiyorlar. Burjuvazi işçilerin gerçek ücretlerini düşük tutmak, isteklerini işçilere kabul ettirmek, sosyal hakları yok etmek i cin sürekli büyük bir işsizler ordusuna ihtiyaç duyuyor. Ancak grevler bu çirkin hesapları bozup onları çıldırtmış olmalı ki defalarca grev gözcülerine saldırıp yaraladılar~ Sendikaların 35 saatlik iş haftası talebi mevcut iş yerlerini güvence altına alıyor; Yüzbinlerce yeni iş olanağını yaratıyor; Çalışanların yeni hayat standartlarını yükseltiyor. BATI AVRUPA ÇAPI N DA DAYANIŞMA ve UYARI GREVLERi GREVCİ i ~ÇİLERE MORAL VERDI Salı günü Avrupa'nın onlarca şehrinde düzenlenen dayanısma gösterileri, işçi sınıfının uluslararası dayanışmasını doruk noktasına vardırdı. Yüz binlerce işçi aktif semp.ati ve desteğini dile getirdi. Belçika ve ltalya' da sempatik dayanışma grevierine gidildi. Alman metal işçileri grevi Avrupa'daki bütün işçiler için sempatik bir öneme sahip oldu. Bu son gelişmeler burjuvazinin bütün anti-propaganda hesaplarını alak bulak ederek sıfıra indirdi. işçilere moral ve güven verdi. 40 SAATLiK iş HAFTASI TARiHE KARlŞACAK Şimdiden B.Aimanya tarihinin en uzun ve en mücadeleci grevi olan tam maaşa karşılık 35 saatlik iş haftası tarihi bir öneme sahiptir. Bu yanlız Alman işçi sınıfı açısından değil, bütün dünya işçileri için büyük bir kazanım olacaktır. SDP MiLLETVEKiLi LESER'İN UZLAŞMA ÖNERİSİ İŞÇiLERi KÖPÜRTÜYOR! Durum bu kadar gelişkin bir safhaya gelince SDP Milletvekili G.Leber a rabulucu olarak araya katıldı. Çok geçmeden yaptığı uzlaşma önerisi, patronların olumlu, işçilerin olumsuz tepkileriyle karşılaştı. G.Leber'ın uzlaşma önerisi şöyle: 1. Nisan 1985'ten itibaren işçiler 38,5 saat çalışacak. Her firma ve bölümde, 40 saat'ten fazla 37 saatten az çalışmamak şartı ile, değişik uygulamalara gidilebilinecek. Bu uygulama 30 Eylül1986 tarihine kadar sürecek. Bu demek oluyor ki hala 40 saat iş haftası, uygulama da kalacak; Ancak bunun yerine bazı firmalarda, o da işçilerin firmaya yapacağı diretmeyle, 37 saatte çalışabilinecek. Böylece genel ortalama neticesinde 38,5 saat çalışılmış olunacak. Yine G.Leber'ın önerisine göre 1. Temmuzdan itibaren 31 Mart 1985'e kadar maaşa %3,3 zam yapılacak ve ayrıca birkereye mahsus, her işçiye 250 Mark ve gelecek sene de % 2 den fazla maaşa zam istenmeme şartı konuluyor. Böylece sendikaların 35 saatlik iş haftası ile ana amacı olan işyerini güvence altına almak ve yeni işyeri imkanını yaratma hedeflerin frenleniyor. Firmalardaki değişik uygulamalar işçileri kendi aralarında bölmeyi ve birbirine düşürmeyi körüklüyor. işte patronların diş gıcırtmalarına rağmen razı olmaya meyilli gürünmelerinin nedeni burda yatmaktadır. Bu, işçilerin de tepki gösterdiği ve hoşnutsuzluklarını haklı olarak belirtikieri temel meseledir. Her ne kadar bugüne kadar ( ) daha resmi bir anlaşmaya varılmadıysa da Leber'ın bu arabulucu uzlaşması ile şimdi den 7 haftadan daha fazla sürmekte olan ıuevlerin son bulacağı kanısı ağırlık kazanıyor. Böylece işçiler yumrukları ceplerinde sıkılı bir şekilde işbaşı yapacaklar. Sonuç Alman işçi sınıfı, tam maaşa karşılık 35 saatlik iş haftası grevleriyle, tarihte zengin deneyimleri olan sınıf savaşımında, şüphesiz gelecek mücadeleye ışık tutacak olan yeni birisini daha böylece ekiemiş olacak. Herşey bir yana bu şanlı direniş bir kez daha dosta da düşmanada işçi sınıfının gücünü ispatlamış oldu. KKDK Federasyonuna bağlı dernek ve komiteleri bu grevleri baştan beri destekledi. Sendikalara giderek dayanışma mesajlarını iletti. Sendikalara ait bildiri ve diğer informasyon belgelerini gönüllü dağıttı. Yürüyüş, miting ve protesto eylemlerine katıldı. Kürdistanlı ve Türkiyeli işçiler arasında yapıcı propaganda ve ajitasyon çalışmalarını sürdürdü. Ortak bildiriler dağıttı. e PE~ENC ' Oku Okul 5ıxwine 5ıde xwendın

25 ARMA,l\JC Rupel ~5 "DEVLET TERöRiZMi ljygula Y~J\NLA.. RIN DE\10KRA. TİK DEGERLER üstüne BEYA.NA.TLA.RD;\ BULUNMAY.A H~~KLA.RI YOKTUR 11 esovyetler Birliği Devlet Baskanı Çernenko Pravda Gazetesi'ne verdiği cevaplarda en büyük yedi kapitalist Devlet Başkanları'nın Londra toplantısının sonuçlarını değerlendirdi. Konstantin Çernenko~ 1 NATO blokunun Mayıs ortalarındaki toplantısında olduğu gibi yedi en büyük kapitalist ü_lkenin Londra toplantısında da barış, sılah stoklarında indirim yapmak isteği üzerine çok kez sözler söylendi. Yeniden Sovyetler Birliğine görüşmeler yapma çağrısında bulundu diyor. Fakat bu çağrıları doğrulayan reel hiçbir şey yapılmadı. Halbuki yediler toplantısında yine detant, silahsıı.lanma ve barış davasının çıkarlarına aykırı basma kalıp direktiflere göre davranıldı. Bir sıra B.Avrupa ülkelerinin geliştirilmiş Amerikan nükleer tüzeleri için a teş alanlarına dönüştürülmesini maske Iemek için bir paravana gerektiğinden ~örüşmelerden söz ediliyor. Gerçekte ıse B.Avrupa'ya Amerikan fiizelerinin yerleştirilmesi politikası sürdürülüyor. Amerika yönetimi artık defalarca bunu belirtmi~tir. Sonuçta görüşmeler yap P~.k yerı~e daha çok blöf yapılıyor. Nukleer sılahiarın azatılması yolundaki engeller artıyor.geliştirilmiş Amerikan nükleer tüzelerinin Sovyetler Birliği ve mütefiklerini hedef alması ile yanyana görüşmeleri yapma çağrısında bulunmak ikiyüzlülük değil de nedir?". ~~~~s~n~~n.. Ç_ern_enko, Sovyetler Bırlıgı nın durust cıddı görüşmelerin taraftarı olduğunu belirterek şunları söyledi: "Biz heran ciddi görüşmeler yapmaya hazırız. Sovyetler Birliği nükleer silah stoklarında esaslı indirim yapmayı teklif etti. Bu teklifin yerine getirilmesi hiç kimsenin çıkarlarına dokunmazdı. Amerikan tarafı ültimatom şeklindeki koşullardan vazgeçtikten hemen sonra bu sorunları görüşmelerde ciddi olarak görüşmekten yanayız. B. Amerika ve müttefiklerinin tutumlarında gerçekten de olumlu gelişmeler olsaydı biz bunu karşılıksız bırakmazdık. Sovyetler Birliği, askeri cepheleşme düzeyinde bir uyum sağlayacak güç kullanılmasını ve güç kullanma teki iflerini, uluslararası ilişkilerde olanaklar dışında bırakarak, imkanlarımızı uzayın silahsızlandırılması konusunda kullanarak anlaşmaya varmayı teklif etti. Uzayın militarizasyonunu önlemeye yönelik bir dizi öneri ileri sürdü. Fakat Washington bunları görüşmek bile istemiyor." Sovyet Lideri cevapların daha ilerisinde şöyle diyor: "B.Amerika ve müttefiklerine, iki anlama gelmeyecek bir çağrıyla başvurarak; dünya barışının kaderinden sorumluluğu somut işlerde doğrulamak, güce dayanan politika ile silahianma yarışına bel bağlamak yerine insanlığın geleceğine ilişkin olan sorunlara herkes için makul çözüm getirmek, görüşmelere sahte hazırlık değıl, gerçek anlamda yaklaşma zamanı geldi" diyor. "Sovyetler Birliği tarafından böyle hazırlıklar eksik değil." K.Çernenko, Londra toplantısında ele_ al~~~n. terörizm sorununun ters gösterıldıg ın ı kaydederek şöyle sürdürdü cevaplarını: "Bütün bunların gözü ö nünde terörizm eylemlerinde bulunuluy~r. Grenada ve Lübnan'a karşı asıl boyle yapıldı. Şimdi Nikaragua'ya karşı ~a böyle yapılıyor. Sovyetler Biıliği esk_ı_d~n olduğu gibi şimdi de her çeşit terorızmı kınıyor." K.Çernenko "biz t~rör_iz~i başka ülke halklarının işlerin ı yurutme usülü olarak öngören B. Amerikan'ın politikasını kesinlikle redediyoruz" dedi. "Devlet t eıöri zmi u y nı " söyledi. K.. Çeınenko 'nun hatırlattığına göre; "Sovyetler Birliği ve: başka beyanatlarda bulunmaya hakkı yoktur. bu maceracı bir konseksiyon olan "~açlı Sefer i" konseksiyonunun ancak bıı türü, idolojik s<ıvaşı devletlerarası i lişkiler alanına yürütmek çabasıdır." K.Çernenko'nun söylediğine göre "Londra toplantısı, kapitalizm sistemi~ ne özgü olup, günümıizde daha çok serıleşen sosyal ve ekonomik sorunlar~n görüşülmesini, tartışmalar içinde ~ogdu. Kapitalist ülkelerdt emekçi yı ~ı~larının durumunu çok güçleştiren ışsızlık, enflasyon ve pahalılıl{ artışı bu sorunların başlıcalarıdır.. Lorıdra topl~_ntısında, bu sorunlara, Amerika çözum usülünü empoze etmek çaba~ında bulunuldu. Bu usul, zenginler daha ço~ ze~ginleşsin, yoksullar daha çok s~fılleşs~n an_la_mına geliyor. Çok yiyen bır makına gıbı, çok büyük entellektüel ve maddi kaynakları yutan silahianma yarışı olmasaydı, ekonomik sorunların çöz~mü yüz kez daha kolay olurdu. Yedıler toplantısında asıl bu ana ilkeden yan çizildi." K._s;ernenko; "B.Amerika başta olmak uzere sanayileşmiş ülkelerin ekonon:ıik ~efayı, Laiin Amerika, Asya ve Afrıka ulkelerini amansızca sömürdükl~r_ini, herşeyden anlaşıldığı gibi bu polıtıkayı sürdürmek niyetinde oldukları ~ı" söyledi. K.Çernenko'nun hatırlatıg ı na g_ör~! "Sovyetler Biri iğ i ve başka sosyalıst ulkeler, uluslararası ekonomik ilişkilerin adil ve demokratik bir temel üzerinde yeni baştan kurulması için sebatla çaba gösteriyor. Ekonomik Yardımlaşma Konseyi üyesi ülkelerin Moskova'daki ekonomik zirvesi bunu bir kez daha açıkça gösterdi. " K.Çernenko'nun dediği gibi; "silahlarım~ yarışını durdurma uğrundaki faal mucadelemizle direkt amaçtan yani savaş tehlikesini azaltmak ama~ından' başka, silahianma harcamjlarına giden parayı halkın yaşam düzeyinin düzeltilmesine, sağlık işlerine, eğitim ve kültürün geliştirilmesine, konut yapı.nına harcaması amacını güdüyoruz." Pravda Gazetesi'nin sorularını cev~p.la~~~ran Sovyet!i derin in kaydetti ği gıbı;.. s~~ahl~nma yarışına giden para ~ın buyuk bır kısmı gelişme halindeki ulkelerın halklarına Yiirdım gösterilerine. d~ harcanabil irdi. lleride de eylemlerımızde bu tutumu kılavuz edineceğiz." e

26 \Rı\1ANC SJ-54 Rupd :Y1 A RURESKIRINA J PROVAKASYONEK dumahıl' jı rlipela 3 1 a ciyan tene Cunta Faşist leyde dibine.heta ev yeka ji bo Cunta ye fersend e ku ew bi xwe ji de bi dizf an eşkere li ser nave xwe an ji li ser nave vi manti<j dikare van teroran pe k bine. J i bir n eç e ku tevgere n w e ha li A wrupaye hejayi u hurmeta tekoşina gele me dixine. Berdevken Cun tay e ji bo kese n ku derketine derve digotin "tororist ın, reviyane 1 ü nuka jf ji ve he le de ji Cunta dikare gele Ewrupaye hin bi he sa yi bi xapine. Ev buyer her weha de dijminahiya li hemher biyaniyan u tirk u kurdan hin zedetır bike. Ji bo ku pe)i li van were birrin dive hun den ge xwe zedetir bilindkin u ve yeke eşkere teşhir bikin. Em bankesen ku dinava A podyan de cih girtine. Hun, pir:ıniya we bi durusti, samimf u bi h ise n şoreşgeri u welatpare zi ketine nava ve tevgere. W e baweri aniye ku de feydeya we bigije gele me. ji ber we jihôn di nav wan de ne. Dive hiin ji hemu beyanat u kirmen meslilen xwe re bi çavgirtinf nebejin' ' ere 11 ' hi n eki hisekini n, bipe n u bi fikirin. Guhdariya kesen ji. w e veqetiyane u ye n ku ditine n cuda tinin ji bikin. Gotin an bir u baweriye n w an dibe ku çewt an rast be. Hiin ikna bibin an ne bin. Ii dive hfin ji bir nekin ku hem u kese n ku rex ne tinin an ji vediqetin ne ajan u xayinin. PKK ne gele kurd bi xwe ye. Li derveyi PKK 'ye ji gele k re xistin u kes hene ku tekoşina gele xwe hildidin u di dominin. Ii, gavaku em he mu kese n ku ne ji me bin re bibejin xayin u ajan u xulame n burjuvazi we gave em de xayin u ajane n rastin ne binin u heta erne bi nezani tekevin we rewe ş ku her w eki ku meriv bi xwe wan veşere Disa dive neye ji bir kirin ku mirov n ik are kesan di n ava rexistinan de bi dare zore bigre. Di nava re xistina şoreşger de çawa ku mirov dikare bi iradeya xwe ya serbest cı1ı bigre, her weha dive mirov bikaribe bi iradeya xwe ya serberst ji je veqete Bil 'eks kese ku baweriya wi bi me tunebe u em wi bi zore di nava re xistına xwe de b isekininin ew be tir zerare digihine me. Ji bfr neçe ku wexteke li Suriice, li He lwane,h Se werege kese n ku bi zore Apociyan re kardikirin ku zerar u ziyane n ciddi M. TAYIP KONDU'YU ANMA sartadan dvm. d arı terk etmeleri mümkün değildir. Ancak, Türkiye ve Kürdistanlı tüm anti-faşist güçlerin örecekleri bir anti-faşist cepheyle faşizm alaşağı edilebilir. Bu da emperyalizmin ayağını bölgeden kesrnek için, Türkiye ve Kürdistanlı demokrat ve yurtseverlerin zindan ve sınır boylarında öldürülmemeleri ve ç~cuklarımıza güzel yarınları bırakmak ı çin önümüzde duran acil ve kaçınılmaz bir görev o lduğunu 11 vurguladı.. Daha sonra sırasıyla söz alan Surıye Komünist Partisi Politik Büro üyesi Remo Şeho(Şexo ), Irak Ki.i'distanı Sosyalist Partisi Genel Sekreteri Resul Mamend, Filistin Kurtuluşu için Demokratik Cephenin temsilcisi (Cıhut) Ortadoğu ve Dünya sorunlarıyla ilgili birer konuşma yaptılar. Bunun yanında anma toplantısına katılan TKP-B, TKEP, Emeğin Birliği, Acilciler, KUK, Kurtuluş, Rııgari, KUK-SE, TKSP, Ala Rızgari, Irak Komünist Partisi, Irak Ki.i'distan Demokrat Partisi, Irak Kürdistanı Demokratik Halk Partisi, Irak Kiif:distanı Sosyalist Partisi, Suriye Komünist Partisi, Suriye Kürtleri Sol Partisi, Suriye Kürtleri Birleşik Halk Partisi, Suriye Kürtleri Sosyalist Partisi, Suriye Kürtleri DeJn?kratik Emek Partisi, Süriye Kürtleri Ilerici Demokrat Partisi, Suriye Kürtleri Demokrat Partisi, Filistinin Kurtuluşu için Demokratik Cephe ve Fetah(inti- fadat) gibi dost parti ve örgütler baş lerini bildirdiler. e sağlığı mesajlarını ve dayanışma dilek dttin bi şunde ketin rewşeke wele ku bi def u zirne pe rgi çun u bi xer hatina karbıdesten Cuntaye kirin. ô hin je wedetir Ciintaye ji bo ku şoreşgeran xerab u rureş re bide, ji van kesan gelek bo xwe bi kar anin. Cunta ye ji ve yeke feyde dit, gele kurd u re xistine n wi ye n şoreş. ger u welatparez ji zerar ditin, ketin zerare J i ber ve yeke ji dive ' hun' karbideste n w e u weşane n w e çi got, nebejin ere' dive hôn bere bi heşeki aza li ser waıi bifikirin, ya giringtirin ji dive h un bi cesareti' u bewerin li dij ve bir u baweriya seqet u taliike derkevin. KUK(Rizgarixwazen yen Kurdistan) 24 Heziran 1984 Netewi PPKK( Partiya Pe şeng a Karkere Kurdistan) PSKT (Partiya Sosyalista Kurdistana Tirkiye ) Tekoşın Rızgari ARMANC ARMANC 1 1 OKU,OKUT ABONE OL ABONEBULI YAZI ve HABERLE... GUf(LENDIRl

27 ARMANC RU'pe\ ~X~~~Ç_E_R_E_z ÇEPERAST 1) Kovareke çandi u plşeyl bu, ku sala 1979 'an de lı Kurdistana Tırkıye derdiket, hejmara weya dawin ku hejmar 4 bu. li Swede derket. - Bajarek li Kurdistana lra<j;. 2) Bereket- Dizimaneki biyanf de nave keçeke -Har, tuj ku bi tirk1 "hirçin"dibejin u her weha di h in zimane n İndo-Awrupay'i de di maneya "NA 1 'ye de te bi kar an1n. 3 ı Li Kurdistana Tir ki ye heremek ku ji ali petrota xwe ve getek dewlemend e u her weha nave 'eşireteke ye jl. - Ne ere (berepaş). 4) N1dayek dengek -Kole,ben de e sir - Tura b, er d. 5) Di kurd'i de paşpirtika fiilan. ku tene di awaye mesderan de u di wexta zamire kesemine pi. rejimara seyem de te bikarani'n Heta. heya-ne ner 6) Dln.mezheb -Zehmet.ase - Hazir. pe şke ş MAHMUT DİKERDEM Ji NIŞANA AŞJİYE RE NUNER HATE NIŞANDAYiN Q Asamleya, Konseya EwrOpaye dı an de li Osloye civfnek p~k anı. Di ve civfne de Gruba Sosyalist, Mahmut Dikerdem ji bo ~unere Nfşana Aştiye peşniyar kır. Le li Tirkiye ji Doz kar~ L_eşkerf ye cunta faşist, daxwaza bı ci' anina cezaye M. Dikerdem u heft heval~n winakir. ~ ~ek te zanih, Dozkare Leşkerı, ~ı der heqe heşt ( 8) berpirsiyaren Komela Aştiye de di nabena 5 O 8 salan de ceza xwestibtl. Ew kesen ku cezakirina wan ten xwestin ev in: Mahmut Dikerdem, Ali Sirmen, Atoal Behramoğlu, Hakkı Öztorun, Orhan Tayland, Gündoğan Gürsel,!Ergun Elçin u Niyazi Dalyancı. 7) Di kurdi de pe şpirtika nevln'lye ( herepaş) Gava ku cil li berg bi~tin perçeyekl peve didirlininave w e. 8) Li hinek ciyan di maneya duv teri del de te gotin- Xwendina herfek'i" bi zimaneki Awrupayl. Di kımyaye de kurtenivlsa CI VA'ye. 9) qir'lna matadoran - qir'ina bi ser ga u mangayan de. 10) Beredayl, pexwas- Aletek wezne SEREJER 1) Ne roni- Keç. 2) Bk fikir-- Prepoiısy one k( berepaş) - Axaftina telefone. 3) Ponijin, fikirln- Bi ere bi yekcm. 4) Di ınaneya "ango "de te bi karanin ( berepaş) - Di kimyaye de kurtenivisa ÇINKO'ye -Dengek. nidayek. 5) Heyat her weha nave kovareke bu ku di sala 1918 'an de li lstenbole derdiket-bi zaravaye Sorani tu. AŞT1. DOSTI. PiŞTGiRı'i O Di nabena 8-11 ~ meha Hezfran~ de Rexİstina cuwanfya DKP SDUJ, festi'walek bi nave FlNGT KAMP- Nordenham hazir kir. Em bi nave Komita KKDK- Oldenberg se rojall di V~ festiwale de beşdar blin. Ev her se rojana ji me, masake i'nformasyon~ vekir ı1 xwarinen Kurdtfirot. Cardin me, belavoka ji bo na efuyek girtiyen politik ya ku ji a li şeş rexistinan ve hatibu weşandin belav kir u ji bo ve yeke fmze i top kir. Festiwal bi hawakfenternasyonal hatederhas kirin. Nilçevane Arınane OLDENBORG/ Elmanya Federal 7 s!:j 2,'] 4 a f-----t---- t--t-~ ıd i cixare kişandine de hi ne k --~es bi kartinin. w ek qelune ye. 7) Uınud. awat u her weha nave kovareke ye.- Şexs( bercpaş ı. 8 ı Rengpişeye!şarkı( i~~!ret sifatı ı - \tam. bire bavo. 9) Pirejiınara pronave kesemine seyeın(nıniire şexsıt \1is,ıfir ; 0) Hawar. qirin.lmdat. 1 1 ) Şaireki Kurd ku nivlskare \fe m u Zin c( D;,: re pa ş). 12) Ne tir, ne qalınd. ne giran - \1ezer. KONGRA KKQK ÇEL LE YA 4 an ÇE BU O Kongra KKDK celle v~ı -+ an di 24 e Hezırane de çe Ini. Kon" ra me. bi beşdar büna gel.,k ;,ı~vanan bi hawak i gele k ha~ dcr b as bu. Ji Kongrame re. Seroke DGB ye CeiJe Helmut Ratai ü Sekretera sendikaye ya huquq Gudrun Ecker mesaj şandin. Cardin nimi' nendeven VV\\:. BDA. SDAS ü DKP( Parti ya Komunıst a E lman) bi xwe beşdar hfın u ıne~ajen x~ena peşke~ kirin. YUSOyan ji bı mesajeke \C piştgirıya xwe ya enternasyonal divar kirin. Van mesajen piştgiriyi girani ü hezkirina komela me ı1isan di de Bel mesajen va;, rexisti~en Elman. KKDK Hannover. KKDK Komfta Burgdorg u hevaleki' ji Federasyona me mesajen xweı1a peşkeş kirin. Piştf dengdane Komita Karger u organen no hatin hilbijartin. KKDK CE LLE

28 KAMUOYUNA OQTAK ACIKLAMA 20 Haziran 1984 günü isveç'in Upsala kentinde, ENVER ATA isimli bir Kürt yurtseveri kendilerinin PKK militanı olduklarını belirten kişilerce öldürüldüğü çeşitli bilgi kaynakları ve iletişim araçları yoluyla öğrenilmiştir. Bu olay üzerine aşağıda imzaları bulunan örgütler Temmuz tarihleri arasında yaptıkları bir dizi toplantılar sonucunda aşağıdaki kararları kamuoyuna açıklamayı görev bilirler. Bu olay, Türkiye ve Türkiye Kürdistan' ında; cuntanın iktidar olduğu günlerdeki suskunluğun, işçi sınıfının, emekçi halklarımız ın ve aydınların çıkışlarıyla giderek son bulmaya başladığı; işçilerin ve halklarımızın gaspedilmiş haklarını kazanmak için seslerini duyurduğu, aydınların cuntanın insanlık dışı uygulamalarını protesto ettikleri ve bu yüzden kovuşturmaya uğradıkları ; cezaevlerindeki devrimcilerin işkence ve her türlü baskıya karşı şehitler vererek direndiği ve tüm bunlara paralel olarak yurt dışındaki devrimcilerin, cuntanın teşhiri yönünde önemli adımlar attığı bir ortamda meydana geldi. Söz konusu öldürme olayı, gerçekleştirenlerin niyetleri ne olursa olsun cuntanın devrimciler üzerinde sürdürdüğü karşı propagandaya malzeme sağlamaktan öte bir işeyaramayacaktır. Aynı şekilde bu olay, yurt dışında sürdürülen devrimci-demokrat mücadeleye zarar verecektir. Yine bu olay; devrimcilerin amaçları konusunda geniş yığınların kafasında o lumsuz düşüncelerin yer etmesine hizmet edecektir. Türkiye, Türkiye Ki.ırdistanı devrimci hareketinde, 12 Eylül öncesi gerek örgüt içi ilişkilerde, gerekse orgütler arası ilişkilerde zaman zaman şiddet yöntemlerine başvurması devrimci hareketin genel çıkarlarına zarar getirdi. Devrimci ölçülerle bağdaşmayan uygulamalar; sonuçlatı itibarı ile, onarılınası güç yaralar açmıştır. PKK, yönetimi öteden beri her türlü muhalif sesi ayırım gözetmeden, "yı lgınlık, tasviyeceilik, sömürgeci devlet tarafından yönlerıdirilen bir provokasyon hareketi" olarak değerlendiriyor ve zor yöntemleri kullanarak "çözme" yolunu seçiyor. lsveç'teki olay bu anlayışın bir ürünü ve kanıtıdır. Örgütler içerisinde ortaya çıkan görüş ayrılıkları. çeşitli baskı ve şiddet yöntemleriyle giderilemez. Hele böylesi ayrılıklar öldürme gibi olaylarla sonuçland ı rıldığında böylesi tavırların. devr.imci mücadelenin amaçları ile uzaktan yakından ilişkisi olamaz. Devrimci sorunları n iç sorunlarında böyle zor yöntemlerinin uygulanması. bu örgütleri geliştirmeyeceği gibi aksine geriletir. Gö rüşlerinin doğru olduğuna inanan devrimciler, örgüt içi tartışmalarda zor, şiddet yöntemlerini kullanmazlar. Bugüne kadar birçok örgütle ayrılmalar, bölünmeler olmuştur ama sadece sözkonusu örgütten ayrılmalardan sonra; ayrılanlar yaşamlarının tehlikede olduğunu kamuoyuna açıkladılar. Bu, sözkonusu yönetimin kendi içerisindeki sorunlara karşı takındığı tutumun boyutlarını sergiliyor. Bölgemizde, olayla ilgili topl ant ıl a rd a; PKK yanlısı güçler konuya ilişkin tartışmalar sonucunda, kendilerine yöneltilen eleştiriler karşısında. ısrarla olayı şu veya bu biçimde savundular. Toplantının yine sonuç aşamasında ; "bu toplantıdan çıkacak kararların anıi-demokra tik olduğunu, provokasyona hizmet edeceğini, PKK 'yı yoketmek isteyenlere karş ı aktıf tavır tak ı na rak onları yokedecek lerini" açıkladılar. Bu tavır, kendilerine karşı yöne lt ıl en eleştıriler karşısında açık bır tehditten başka bir anlam taşımıyor. Bizler söz konusu an layış ve bu anlayı~ın tarattarlarırıca, ısrarla ve sistemli biçimde uygulanmak istenen, devrimci düşünce ve tutum la baçıdasmayan. anlayış. yöntem ve uygulamaları şiddetle mahkum ediyoruz. Sorunu tartışan ve aşağıda ımzaları bulunan. T ı..irk ıy eve Türkiye Kürdistanı' ndaki örgütlerin büyük bir bölümü olayı şu veya bu di.ızeyde savunan ve destekleyen örgütlerle bu tutumlarını sürdürdükleri ve asgari ölçüde güven vermediklerı surece tamamen il : şkıyi kesme veya ilişkileri dondurma kararı aldıklarını, bir bölümü de (IŞÇI GERÇEGI. PARIS PROLETER DAYANIŞMA) şimdilik ilişkileri kesmemeyi ancak sorunu yakından ızle yerek gelışınelere göre yeniden tavır belirteceklerini kamuoyuna ve söz konusu örgütün taraftariarına açık l arlaı Bu tavrımı z. hı ç bir örgüte ve onu ortadan kaldırmak" amac ıyla düzenlenmiş bir "sald ırı" değildir. Tavrımız, anlatmaya çalıştığımız ve hiç bır bıçımde devrımcilere aıt olmayan bir mantığa, anlayışa ve yönteme karşıdır. Ancak şunu da hilıyoruz ; bu tavır a lı ş. salt bizlerle sınırlı kalırsa, bu mantıktan türeyen sorunlar ortadan kalkmayacaktır. Söz konusu örgütün tar fta rları, devrimci-demokrat kamuoyu bu anlayışa ve yöntemlere karşı gereken uyanıklığı ve devrımci tuı t.ınugösterirlerse; kendilerini yönetilecek, suskun ve düşünmeyen bir kitle ve gerektığınde örneğin : "Ulusal kurtuluş hareketinin çıkarları uğruna" ortadan kaldırılmaları caiz olan bır nesne olarak gören anlayış ve yöntemleretavır aldıkça böylesi sorunlar aşılabilecektir. Ala Rızgari Taraftarları, A.T.T., Avrupa'da Dev-Genç, Paris Birlik Yolu Taraftarları, Denge Komai, F.T.I. B., F.T.I.F., Gerçek, Işçi Gerçeği-Fransa, KKDK-Fransa Komitesi, KKK-F, KOÇ KAK,K.URD-KOM. Mayıs. Proleter Dayanışma Paris Taraftarları, Sosyalist işçi Paris Taraftarları, Tekoşin Taraftarları ARMANC MONIHLY KURDISH MAGASINE /M ANATLIG KURDISK TIDSKRIFT ADRESS : ARMANC : Tunnelgatan 14-2tr lll 37 Stockholm-Sweden Tei:08/l Ana-Utgv(Xwedi) : YKDK (Kurdiaka Demokratiaka Arbetarunionen) Price;(buha) :7,5 kr / 2 Dm /50 ll. Abone :90 K.ronor/ Ar /year / aa! / - POSTGIR0: '