SONUNU HAZIRLAR ZULÜMZÂLİMİN. Metot ve Yöntem Meselesi. Özgecanlar Öldürülemez. Müslümanların Müslümanlarla İmtihanı Yusuf E.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SONUNU HAZIRLAR ZULÜMZÂLİMİN. Metot ve Yöntem Meselesi. Özgecanlar Öldürülemez. Müslümanların Müslümanlarla İmtihanı Yusuf E."

Transkript

1 RİBAT EĞİTİM VAKFI ADAPAZARI ŞUBESİ YIL: 12 SAYI: 45 Nisan - Mayıs - Haziran 2015 ISSN ZULÜMZÂLİMİN SONUNU HAZIRLAR Sizden kim zulüm ve haksızlık ederse, ona büyük bir azap tattırırız / Furkan 19 Metot ve Yöntem Meselesi Hamza TEKİN Özgecanlar Öldürülemez Gazanfer ÜVEZ Müslümanların Müslümanlarla İmtihanı Yusuf E. ERDEM

2 MARMARA İNAN İZOLASYON LTD. ŞTİ Yeni Mahalle Sakarya Cd. No.357 Erenler / SAKARYA Tel: Faks:

3 Editörden Mukaddes emanetler... Yusuf Gökhan ERKAN Ülkem yine ayağa kalktı, milletçe döküldük sokaklara, astık, kestik Bence de asmalıyız da, kesmeliyiz de zaten, hatta benim bir seferde öldürülmesiyle soğumaz içim, bütün cânilere, tecâvüzcülere yaşattığı vahşet yaşatılmalı aynı şekilde aşağılanmalı Amma bu işler olmadan okullarda din eğitimine karşıyız, şeriata hayır pankartlarıyla sokağa dökülenlere, onlara sesli yada sessiz destek verenlere iki çift laf söylenmeli Adâleti kendi canımız yandığında değil herkes için ve kimsenin canı yanmadan istemek gerekir. Ve gerçek adâlet ancak Allah ın hükmünde ve rızasındadır. Bir anne ve bir babadan vesile olarak geliriz dünyaya. Rabbim bu olayı şöyle anlatır bizlere Sizi bir tek nefisten yaratan, onunla sükûnet bulsun diye eşini de ondan yaratan Allah tır. O, eşini kucaklayıp sarılınca (ona yaklaşınca), eşi hafif bir yük yüklendi (hâmile kaldı). Bir müddet böyle geçti, derken yükü ağırlaştı. O vakit ikisi birden Rableri olan Allah a şöyle dua ettiler: Eğer bize sâlih bir evlat verirsen, biz muhakkak şükredenlerden olacağız. (A raf, 189) Hepimiz çocuk yetiştiriyoruz efendiler, o câniler öyle câni doğmadılar, neticede hepsi en az bizim çocuklarımız kadar masumdu. Her doğan insan temiz ve saf bir şekilde gelir âlem-i cihana. Allah Rasûlü şöyle buyurur bizlere: Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar. (Buhârî, Cenâiz 92; Ebû Dâvut, Sünne 17; Tirmizî, Kader 5) Lâkin ben doğurdum büyür nasılsa diyen bir annenin; doyuruyorum daha napayım diyen bir babanın çocukları olarak başladılar hayata Demem o ki bu işin en kolay kısmıdır asmak kesmek. Hadi bakalım siyasî görüşlerimizi bırakalım, verelim kafa kafaya sorunu temelden halledelim. Biz dîni çocuklarımızın hür iradesine bırakmalıyız diye birbirimizi yerken elin Avrupalısı pazar günü çoluk çocuğunu kaldırır yatağından kiliselere koşar, niye? İnanç eğitimi şarttır çünkü. Allah sevgisini bilen bir çocuk bütün canlıları sever nasılsa, Allah korkusunu öğrenen bir çocuk nefsinin kölesi olmamayı öğrenir zamanla Kimse yemesin birbirini, kulların savaşı bitmez, herkes diğer tarafı pes ettirene kadar kendi doğrularını söylemeye devam edecek. O vakit var mısınız birlik olmaya, ortak bir nokta bulmaya? Hepimiz Müslümanız Elhamdülillah, kitabımız Kur an, önderimiz Rasûlullah. Kız çocukları öyle giyinsin böyle giyinsin diyenleri de erkek çocukları öyle yapsın şöyle davransın diyenleri de koy kenara, hepimiz oturalım açalım inandığımız Mukaddes Kitabımız Kur ân ı. Doğruyu oradan bulalım. Ne senin, ne onun, ne benim dediğim olsun, Allah ın dediği olsun. Sular durulsun Bu uğurda ülkemizde çalışan derneklerimiz ve vakıflarımız mevcut. Bizim de gayret sarf ettiğimiz bu çalışmalarla ilgili, ilk önce ben ne yapabilirim diyenler buyursunlar, bu atmosferi gelsinler teneffüs etsinler. Son olarak devletin yetkili mercileri, bu çalışmaları yapan vakıf ve derneklere imkânlarını seferber etsinler. Sonuç olarak; Bir Özgecan kardeşimizi kaybettik. Bizler ona yardım edemedik amma binlerce evlâdımız, kardeşimiz hâlâ sokaklarda, onları korumak kollamak için hâlâ vaktimiz var. Sözün özü efendiler; bir ÖzgeCANIMIZ yandı, bir daha hiçbir ÖzgeCANIMIZ yanmasın. Vesselam 3

4 içinde içindekiler 6 ZULÜM ZÂLİMİN SONUNU HAZIRLAR 8 METOT ve YÖNTEM MESELESİ Abdullah BÜYÜK 12 ÂLİMİN İTİBARI Mehmet KUZU Hamza TEKİN 10 ÖZGECANLAR ÖLDÜRÜLEMEZ 16 Gazanfer ÜVEZ 20 4 FAALİYETLERİMİZ MÜSLÜMANLARIN MÜSLÜMANLARLA İMTİHANI Yusuf E. ERDEM 22 EVLİLİK ve AHLÂK Yusuf YAVUZYILMAZ

5 EKiLER HÂKİMİYET VE İKTİDAR Sahir AKÇA HAYIRLI UZUN ÖMÜRLER Ö. Fâruk AKPINAR RİBAT EĞİTİM VAKFI Adapazarı Şûbesi Adına SAÜ.İlahiyat Fak. Araş. Gör Ayşegül KARAPINAR Meryem ÜVEZ FARKLILIKLARA ARİF OLABİLMEK 32 BEN MESELA Sedat DEMİR / Pedagog BEN BİR TAŞIM EFENDİM 34 AKTARLIK Abdülkadir KUZU HADİS BİLMEDİĞİNİZİ BİLMEK 37 DİKKAT! İMTİHANDAYIZ Halil ATALAY Harun ÇALTIKOĞLU RİBAT EĞİTİM VAKFI ADAPAZARI ŞUBESİ YIL: 12 SAYI: 45 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN / 2015 Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü: Sâhir AKÇA Yayın Kurulu: Sâhir AKÇA Yusuf Ertuğrul ERDEM Gökhan ERKAN Yasin MÜSLİM Mithat AYKAÇ Raif ŞENSOY Genel Yayın Yönetmeni: Gökhan ERKAN Genel Sanat Yönetmeni Yusuf E. ERDEM Reklâm Sorumlusu: Atilla YAKAR Tel: İrtibat Adresi: Cumhuriyet Mh. Hatip Sk. No.6 (İlim Yayma Kız Yurdu yanı) ADAPAZARI adabulteni@hotmail.com Telefax: Tasarım ve Baskı: BURAK OFSET Sorumluluk: Yayınlanan yazıların fikri sorumluluğu yazarlara aittir. Gönderilen yazılar iade edilmez. İsim zikredilerek iktibas yapılabilir. BASIM TARİHİ: NİSAN 2015 ISSN

6 Abdullah BÜYÜK ZULÜM ZÂLİMİN SONUNU HAZIRLAR Zulüm en çok zâlime zulümdür. Zâlimin neticesi mutlaka tepetaklak olmaktır. Zulüm silahındaki son kurşun, mutlaka zâlimin kendi göğsüne saplanır. Bunların hepsi tamam da, peki siz, zulüm silahıyla ta ki kendini vurma zamanı gelene kadar rastgele mi ateş açılır sanıyorsunuz? Z ulüm en çok zâlime zulümdür. Zâlimin neticesi mutlaka tepetaklak olmaktır. Zulüm silahındaki son kurşun, mutlaka zâlimin kendi göğsüne saplanır. Bunların hepsi tamam da, peki siz, zulüm silahıyla ta ki kendini vurma zamanı gelene kadar rastgele mi ateş açılır sanıyorsunuz? Zulüm kılıcı hedefsiz ve hikmetsiz bir biçimde mi kınından sıyrılır diye düşünüyorsunuz? Hayır, siz sorunun cevabını düşünüp zihninizde olgunlaştırırken, biz de güncelliğini hiç kaybetmeyen zulüm kavramına biraz daha yakından bakalım. Zulüm, âdetullah a göre yıkım ve çökümün önden gönderdiği bir ulaktır. Nerede zulüm varsa, oraya İlahî müdahalenin gelmesini gözlemek gerekir. Bu yasa, insandan cemadata her varlığın genlerine kodlandığından, bir eşya yerinden edildiğinde orada bir şeyler yolunda gitmemeye başlar. Zulüm, hakka tecavüzdür, hukuk tanımazlıktır. Hak ve sınırları bil- 6 memekten ileri gelir. Nitekim söz konusu nefsi de olsa, ona hakkını vermeyen veya sınırları çiğnemesine göz yuman insan, kendine zulmetmiş olur. Her güce potansiyel zulüm, her güçlüye de potansiyel zâlim gözüyle bakıp önünü kesmeye mi çalışmak gerekir? Elbette hayır. Zîra güç, zulüm için olduğu kadar adâlet için de vazgeçilmezdir. Zulüm karşısında esas duruş nedir? den önce, sorulması gereken başka bir soru var: Zulmü uygulamak için bir güç gerektiği izahtan varestedir. O hâlde her güce potansiyel zulüm, her güçlüye de potansiyel zâlim gözüyle bakıp önünü kesmeye mi çalışmak gerekir? Elbette hayır. Zîra güç, zulüm için olduğu kadar adâlet için de vazgeçilmezdir. Şu hâlde gücün önünü almak hem hatalı ve hem de muhal olacağına göre, geriye yapılacak tek şey kalıyor: Zulme azık olabilecek gücü, ıslah ve imar için kullanılabilir hâle getirmek. Yâni, Hilâfetin gereği olan ıslah ve dolayısıyla da adâletin tesisi için aktif hâle gelmeyen her türlü güç odağı/güç birimi, gerçek birer zulüm âletine dönüşmüş demektir. Bir baba kendisine verilen güçle ailesine adâlet ve saadet inşâ edemiyorsa, zulmediyor demektir. Ortası yoktur. Çünkü zaten hayra motor olsun diye verilen imkân ve haklar (güçler) amacına göre kullanılmıyorsa, bu evvela o gücü hak ettiği yere koymamaktır ve ona zulümdür. Dolayısıyla zâlim baba, önce babalık makamına zulmetmiş, Allah ın kendisine biçtiği gömleği pisletmiş ve nihayet istismar ettiği hakkı kendisine veren makama karşı suç işlemiş olur.

7 Uzun ömürlü zulüm zâlimle mazlumun ortak eseridir. Tüm zulüm çeşitlerinde birileri istediği gibi zulmediyorsa bu, mutlaka birilerinin de uyuşuk gözlerle bön bön onu izlediği anlamına gelir. İşte zulmün kısacık ömrünü kendisinden aldığı zehirli katık da budur. Yâni, mazlumun gücünü adâletin tesisi için aktif hâle getirmemesi. Mazlumun gücü dedimse silah sanayii kurmasını ya da uçaksavarlar üretmesini kastettiğim anlaşılmasın. Mazlumun gücü; duası, iki damla gözyaşı, ümidi ve sabrı dır. Direnmek, zulme karşı en tesirli ilaçtır. Şu hâlde birilerinin ifsad ve bozgunculuk için imkânlarını kullandığını, yeryüzünde rahatça at koşturduğunu görürseniz, hemen dönüp kendi güç odaklarınızın pasif konumda olup olmadığını kontrol ediniz. Zîra zulüm, en ciddî dengesizliktir ve denge mutlaka çift özenin de katkısıyla bozulur. Dengesizlik tarafların müşterek cürmüdür; buna göre uzun ömürlü zulüm de zâlimle mazlumun ortak eseridir. Yâni, nasıl bir yerde hortumculuk varsa, bir yerde de fakr-u zaruret olur; aynen böyle de tüm zulüm çeşitlerinde birileri istediği gibi zulmediyorsa bu, mutlaka birilerinin de uyuşuk gözlerle bön bön onu izlediği anlamına gelir. Mazlumiyetinin ne büyük güç olduğunu fehmedemeyen mazlum, zâlimin zulmü için sigorta demeye gelir. Allah, kendisinin safında olan biri için bir beşer zulmüne direnç gösterememek ne büyük garabet ve acziyettir. Zulüm keyfî davranmanın, sınırları çizen taraf olmak istemenin diğer adıdır. Bu manada Allah ın çizdiği sınırlara göre yerküredeki her şey insanın istifadesine sunulmuş, her hakkı mahfuz olmakla birlikte eşya onun için var olmuştur. Fakat söz insana gelince, onun sözgelimi malından yararlanmak istemek zulme dönüşür. Çünkü insan, insan için yaratılmamıştır. Yine insan, kendi malı üzerinde de istediği gibi tasarrufta bulunamaz ve bedenini canı istediği gibi doyurup aç bırakamaz; yaparsa zulüm olur. Sebep aynıdır, çünkü insan kendisi için de yaratılmamıştır. İnsan, Allah için varsa, kendisi için de, kendisine emanet edilen yeryüzündeki hayat için de, hudutları belirleyen merci olarak yalnız O nu tanıması ve aksinin zulüm olduğunu itiraf etmesi gerekir. Buna göre örneğin Kur ân anlaşılmak içindir, aksi zulümdür; Peygamber tabi olunup örnek almak içindir, aksi zulümdür; nasıl görmek için var olan gözü bağlamak zulümse, kalp de marifet ve muhabbetullah içindir, aksi zulümdür. Gerisini varın siz kıyas edin Meselenin bir de hikmet boyutu var ki, oraya kasten hiç temas etmedik. En başta düşüncelerinize havâle ettiğimiz bir nüve vermiş ve sormuştuk: Zâlim seyfullah gibidir, önce başkalarının başını, sonunda da kendi başını vurur. Peki, ama önüne gelene rastgele mi vurur veya vurmasına niye izin verilir? Aralarında Allah ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyif- lerine uyma. Allah ın sana indirdiğinin bir kısmından seni saptırmalarından sakın. Eğer Allah ın hükmünden yüz çevirirlerse, bil ki Allah, bir kısım günahları sebebiyle onları musibete uğratmak istiyor. Muhakkak ki insanların çoğu yoldan çıkanlardır. (Maide, 49) Allah zulme rıza göstermemekle birlikte izin veriyorsa, cennetin yolunu ancak musibetle bulabilecek kullarının hayrını gözetiyordur. Görülüyor ki, keyiflere uymanın faturası, zulüm kılığında musibet olup insanların karşısına dikiliyor. Her mü min sadece mü min olduğu için imanı sebebiyle uğramadığı bir zulmün behemehâl bertaraf edilmesini beklerse, buna en iyi ihtimalle hüsn-ü kuruntu ya da boş bir hülya der geçeriz. Mesele yalnız şer î kanunlarla değil, kevnî kanunlarla da iyi geçinmektir. Mekke zulmü karşısında şahsî tecrübesi olarak miraca yükseltilen sevgili Resûlümüz, ümmetin zulümden nasıl halas olunur zihniyetini imar edebilme gayesine matufen hicretini zembille yapmamış, binbir tehlike ile burun buruna gelip, -ifademizi mazur görün- oyunu kuralına göre oynayarak gerçekleştirmiştir. Fakat genel itibarla zâlim, kendi cehennemini hazırladığı gibi, binlerce mazlumun da cennetinin sebebi olabilir. Yâni, Allah zulme rıza göstermemekle birlikte izin veriyorsa, cennetin yolunu ancak musibetle bulabilecek kullarının hayrını gözetiyordur. Vesselam 7

8 Hamza TEKİN METOT VE YÖNTEM MESELESİ İnsan Allah ın ruhundan bir nefha ve esinti olarak var olmaya başlamıştır. Bu yüce soyu korumak, Allah la olan yüksek irtibatı devam ettirmek, insan yaşamını koruyan kuralların iki sır ve hikmetidir. Onu aşağılıklardan koruyarak takva ile bezeyip sonuçta genişliği yer ve gökler kadar olan cennete onu hazırlamaktır. H akkı tebliğde büyüklerimiz birçok metot geliştirip tavsiye etmişlerdir. Tabii bunların hepsi yüce kitaptan bize ulaştırılan tebliğ metotlarından özetlenerek kayda geçenler. Merhum Şeyh Gazali bu meselede en güzel şeyleri söyleyen, tavsiye eden biridir. Metot olarak hoş görü ve sevgiyi anlatırken der ki: Hoşgörü ve sevgiye gelince; Yüce Rabbin kullar için koyduğu kural, kanun ve şeriatlar yaygın bir merhamet üzerine binâ edilmiştir. Onda zorlama ve adâletsizliğe yer yoktur. Bazı kere baba, evlâdına sert davranabilir, ya da onu korkutur aşağılayabilir. İnsan olma gereği ve cibilliyetinin icabı terbiye esnasında egoist ve bencilce ön yargılı olarak davranabilir. Ama âlemlerin Rabbi olan Allah, kulları için sâdece onların hayrını gerektiren ve sırf onların yararına olan şeyleri emreder, meşru kılar ve koyar. Onlara ihtiyacı olmadığı hâlde onlara acır ve merhamet eder. Onun kullara olan hidâyet ve ihsanı onların bütün yaşamını kapsayacak şekilde ve onların derece ve seviyelerini yüceltecek biçimdedir. İnsan Allah ın ruhundan bir nefha 8 ve esinti olarak var olmaya başlamıştır. Bu yüce soyu korumak, Allah la olan yüksek irtibatı devam ettirmek, insan yaşamını koruyan kuralların iki sır ve hikmetidir. Onu aşağılıklardan koruyarak takva ile bezeyip sonuçta genişliği yer ve gökler kadar olan cennete onu hazırlamaktır. Hoşgörü ve sevgiye gelince; Yüce Rabbin kullar için koyduğu kural, kanun ve şeriatlar yaygın bir merhamet üzerine binâ edilmiştir. Onda zorlama ve adâletsizliğe yer yoktur. İmam Gazali Yüce Rab insanların kendi arzında halîfesi olmayı, halefi olan insanlar olarak geniş bir ilim sâhibi bulunarak yaşamalarını istiyor. Arz üzerinde onun tanınması ve emirlerinin yaşama hâkim olması için gerekli ortam ve şartları hazır- lamalarını istiyor. Onu tanımak, emrini geçerli kılmak ancak doğru yöntem ve insanlara faydalı olmakla sağlanır. Bu, onların faydası için önde sonda tek garantidir. Eğer insanlar kendi arzularının eline bırakılsaydı diplere düşerler, Allah ın şeriatından uzak vahşet, şüphe, zulüm ve karanlıklar içinde yaşarlardı. İbn-i Kayyım der ki; Şeriatın esas ve temeli hikmet, dünya ve âhirette kulların fayda ve maslahatı üzerine kurulmuştur. Şeriat tamamıyla adâlet, rahmet ve kullar için yarar ve faydadır. Bir şey adâletten zulme, rahmetten acımasızlığa, faydadan zarar ve mefsedete, hikmetten mânâsızlığa çıkmışsa çeşitli yorum ve tevillerle şeraite girmiş olsa bile o şeriattan değildir. Şeriat Allah ın kullara adâleti, varlığın arasında rahmeti, arz üzerinde İlâhî gölgesi, kendi varlığına delâlet eden hikmeti ve peygamberlerin doğruluğuna en sağlam ve en doğru delilidir. İnsanların şeriat hakkında ki düşüncelerinin geniş bir düzeltmeye ihtiyacı vardır. Büyük bir kitle şeri-

9 atı alev ve ateşi ile her tarafı yakan, somurtkanlığı ile herkesi korkutan bir öfke ateşi sanıyor. Şeriatın asıl ve furûunun anlaşılması mümkün olmayan, akıl kabul etmediği zaman küfre düşmemek için ister istemez kabul edilmesi gereken şeyler olduğunu zannediyor. Bunların hepsi büyük yanılgılar ve hatalardır. Din Allah ın rahmetinden bir esintidir ki onu ve onun getirdiği nimetleri güler yüzle ve isteyerek kabul etmek gerekir. Dine, sineğin tatlıya yaklaştığı gibi yaklaşan dar görüşlü ve bağnaz kişilerin fikir ve görüşlerine aslâ itibar edilmemeli. Din bir gerçek ve güzelliktir. Rabbin şu sözüne kulak vermelidir. Bunlar Kur ân ın, özünde açık olan ve gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyan İlâhî kitabın mesajlarıdır., O kitap ki, inanalar için bir yol gösterici ve bir müjdeleyicidir. 1 Yol göstericilik bâtılla, müjde ise çirkinle yapılmaz ve olmaz. Rab Hazretleri buyuruyor; Bütün dinler Allah tan bu sevimli açıklık ve bu sitil üzere gelmiştir. De ki: Cebrail e kim düşman ise şunu iyi bilsin ki Allah ın izniyle Kur ânı senin kalbine bir hidâyet rehberi, önce gelen kitapları doğrulayıcı ve müminler için de bir müjdeleyici olarak o indirmiştir. 3 Şeriatın içerdiği kolaylık, yumuşaklık ve nezâket, insanları hastanın ilâca, darda olanın rahmete ihtiyaç duyduğu gibi ona muhtaç kılıyor. Yüce Rab peygamberlik özelliğini açıklarken ondaki sevgi, yardım ve bereketin sınırlarını da açıklayarak şöyle der; Resulüm biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. 4 Nitekim Kur ân ın büyük hedefini ona sarılanların saadetini de şöyle açıklar; Biz işte böyle böyle, Kur ân dan mü minler için ruhen sağaltıcı, rahmet bahşedici olan zâlimlerinde yalnızca yıkımını artıran şeyler indiriyoruz. 5 Taklit yok; İslâm ın yüce insanî hedefleri vardır. Burada bazılarına işaret etmek istiyoruz. Hür bir akıl, değerli bir imanın kabul edilir bir inancın esas ve temelidir. Çok az bir insana hür bir akıl verilmiştir. Bu öyle bir akıl ki daimi bir hareket ve olgunluk içinde olup yanlış ve hatalı kalıntı ve görenekler onu ağırlaştırıp hareketsizleştiremez. Hızlı tirenler uzun mesafeleri nasıl kesiyor ve kısaltıyor? Hâlbuki onun içine binmiş olan yolcular bindikleri katar ve kamarada ayaklarını bile oynatmıyorlar. Tutucu taklit de böyledir mukallitlerini alır hiçte kabullenemeyecekleri görüş ve mezheplere götürür saplar. Eğer onlar o taklit ettikleri şeylerin içinde doğsaydılar onu aslâ kabul etmezlerdi. Bu çeşit taklit takipçisini bilinçli veya bilinçsiz çok uzaklara götürür. Daha önceden hazırlanmış olan sonuçta onları karar kıldırır. Geçmişten kendilerine bırakılan bu ahlâk ve inançlar yenilenmek istediğinde onu kahramanca savunur sanki kendi düşüncelerinin ve akılarının sonucu imiş gibi ona taraf olurlar. Onlara Allah ın indirdiğine uyun dendiğinde hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler? 6 Çok büyük kitle ve kuşaklara sapıklık bu tutuculuk ve bağnazlıktan gelmiştir. Bu öyle bir tutuculuk ki gönülleri taşlaştırıp hisleri körleştirmektedir. Bu tutuculuk sebebi ile insanlar ahmak ve gabi cemaatçikler ve guruplar hâline dönüşür, çağırdığında bakmaz ve ilgilenmezler. Çünkü o tanımadığı bir şeyden sıkıntı duyar, bilmediği şeyleri de inkâr eder. Hakikati inkâra şartlanmış kâfirlerin durumu, çobanın haykırışını işiten ama onu yalnız bir ses ve çağrı şeklinde algılayan sürünün durumuna benzer. Onlar Andolsun biz, Âdemoğullarına çok ikrâm ettik: onları karada ve denizde (hayvanlar ve taşıtlar üzerinde) taşıdık. Onları güzel rızıklarla besledik ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık. (İsrâ,70) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler: zira akıllarını kullanmazlar. 7 İslâm âlimlerine göre mukallidin îmanında hayır yoktur. Allah ve âlemi iyi tanıyıp bilmesi için, insan aklının yer ve gök ufuklarında araştırıcı olarak dolaşması insana ve insan aklına vacip bir görevdir. Böyle yapmazsa ilk görev ve vazifesinden gaflet üzeredir. Uzak veya yakın hür aklın ulaştığı her sonuç, kolay veya zor, insan aklını hür ve serbest kılacak her şey İslâm ın temellerinden ve hedeflerinden biridir. Yeni okuyucular İslâm Fıkhında hâkim ve kâim olan temel düşüncenin naklin esasının akıl olduğu görüşünü öğrense dehşete kapılıp hayrete düşecektir. Vahyin güçlendirdiği bütün öğretiler, sağlam akıl ve doğru düşünce üzerine binâ edilmiştir. (1) Bilindiği gibi Hac da Safa ile Merve arasında say etmek İlâhî simgelerden kabul edilmiştir. Cenab-ı Hak bu simgeyi bir kadın vasıtasıyla, Hz. İsmail in annesi Hz.İbrahim in zevcesi Hz. Hacer le ebedîleştirmiştir. (2) (Buhârî, Cihâd, 47; Müslim, Selâm, ; Ebû Dâvûd, tıb, 24) (3) (Buhârî, Tıb, 43; Müslim, Selâm, ). (4) Tayâlisî, III, 124). (5) Müsned, I, 168). (6) Huda Lutfi, s. 101). (7) Müslim, Salât, 50; Ebû Dâvûd, Salât, 109; Tirmizî, Salât, 136; Nesâî, Kıble, 7) (8) Buhârî, Salât, 108; Müslim, Salât, 51; Ebû Dâvûd, Salât, 111; Nesâî, Kıble, 10). (9) Buhârî, Ideyn, 15; Müslim, Salâtü l-îdeyn, 1). (10) Manzur Fehmi, Ahvalilmer eti filsilam, Meşurat yayınları- Almanya (11) Abdulmunim seyit Hasan, Evdaulmereti filkuranilkerim, Darulbeyan baskısı- Kahire. 9

10 Gazanfer ÜVEZ ÖZGECAN LAR ÖLDÜRÜLEMEZ! Özgecan Ölmeyebilirdi! İslâm, insan öldürmeyi ferde ya da aileye karşı işlenmiş bir suç olmaktan daha çok insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak görür. Kasten ve haksız yere insan öldürme tüm insanlığa karşı işlenmiş bir cinayettir. Kur ân kısasta hayat olduğunu, katili affetmenin hukuk sistemine değil mağdurun ailesine ait bir hak olduğunu söyler. Ö zgecan kimdi? Hatırlayalım; 13 Şubat ta sadist, gözü dönmüş biri ve birileri tarafından hunharca katledildi. Ortalık ayağa kalktı, yürüyüşler, eylemler, karalar giymek, etek giymek, popüler kişilerin rol almaları, siyasilerin söyleyecek şeyleri vardı söylediler. Ne oldu? Şimdi hayatınıza bakın, bu infial neticesinde neler değişti? Hayat yine devam ediyor, maalesef katliamlar ve şiddet hâlâ sürüyor. Ortalık ayağa kalkmıyor. -Suçu işleyen; bu toplumun ferdi, -Suç, bu toplumda işleniyor. Einstein bir sözünde şöyle der: Dünya sadece kötülük yapanlar için değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir. Anlamlı ve bu olaya tarihten bir tecrübe olarak tespitini yapmış. Bu olaydaki tutum ve devamındaki duyarsızlıklar, tarihten ve geçmiş olaylardan tecrübe almadığımızı gösteriyor. 10 Bu yazıyı okuduktan sonra; medya, basın, sanal âleme bakın kaç tane daha tecavüz, darp, taciz olayı yaşanıyor. Tedbir yok, yaptırım yok, duyarlılık yok. Çözüm çok, ilgilenip uygulamaya koyacak irade ve sorumlular yok. Bir de görevi başkasına atma özelliği var bu toplumun. Ben sorumluluk alayım, bu işte benim katkım nedir, ne yapmam lâzım bilincine sâhip kaç kişimiz var. Özgecan ı katleden kişi ve kişiler insanlığımızı katletmiştir. İnsanlıktan çıkılmıştır. Başkalarına örneklik etmişlerdir. Ve buna benzer katliamlara duyarlılıklar hafiflemiş, normal vakalar hâline gelmiştir. Bu hadîseleri yaşayan aileleri, hanımları, evlatları, yakınlarını düşünüp empati yapıyor musunuz? Onların yaşadıkları; sarsıntıları, travmaları, bunalımları, psikolojik sıkıntıları, çekilmez hâle gelen hayatlarını Özgecan ın annesi yerine koyun kendinizi, babası yerine koyun kendinizi, yakını yerine koyun kendinizi, arkadaşı, komşusu yerine koyun kendinizi. Artık bundan sonra hayatınız nasıl olur, Özgecan aklınızdan çıkar mı hiç, kızları görünce tekrar aklınıza gelmez mi, bir cinayet duyduğunuzda, bir taciz duyduğunuzda, tecavüz duyduğunuzda tekrar o günler aklınıza gelmeyecek mi, unutabilecek misiniz o korkunç anları. Özgecan ın ailesinin vakur duruşu, intikamı değil sâdece adâleti isteyen ve insanlık dersi veren sözleri hepimize ışık tutmalı ve bizleri toplumsal olaylarda çözümün bir parçası hâline getirmeli. Özgecan katliamı sadece bir emsaldir ve bu ülkede Özgecan gibi nice masum canlar katledilmiştir. Sorumlu kişi ve makamlar sorumluluklarını yerine getirmedikçe, yargı bu cânilere gereken cezaları vermedikçe bu katliam-

11 lar son bulmayacaktır. Türkiye de 2013 yılında 237, 2014 yılında ise 261 kadın katledilmiştir. Bu rakamlar bu vahşetlerin artarak devam ettiğinin bariz bir göstergesi değil midir? Suçun failleri hak ettikleri cezayı almalılar, ailelerin yürekleri ve bu doğrultuda toplumun vicdanı bir nebze de olsa rahatlatılmalıdır. İslâm, insan öldürmeyi ferde ya da aileye karşı işlenmiş bir suç olmaktan daha çok insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak görür. Kasten ve haksız yere insan öldürme tüm insanlığa karşı işlenmiş bir cinayettir. Kur ân kısasta hayat olduğunu, katili affetmenin hukuk sistemine değil mağdurun ailesine ait bir hak olduğunu söyler. Ceza ve af birlikte geçmektedir. Böyle bahsedilmesinin anlamı emredilenin ceza değil adâlet olmasından kaynaklanır. Bizler adâletin tecelli etmesinden yana olmalıyız. Batıda idam cezası kaldırılmıştır. Türkiye deki hukuk sisteminde kısas esaslı bir temellendirme yapılmadan, adâlet zeminine oturtulmadan, idam batıdan alıntı yapılıp kaldırılmıştır. Yalnızca Avrupa Birliği hülyasıyla kaldırılmıştır. Türkiye deki idam cezaları; 3. Dünya ülkelerindeki gibi, sâdece siyasî suçlulara ve düşünce suçlularına uygulanmıştır. İskilipli Atıf, Menderes, Deniz Gezmiş gibi. İnsanlığın kurtuluşu, adâlet ve vicdandan geçer. Kasıtla işlenen âdi suçlarda kısas hükmünün uygulanması hukuk sistemleri açısından daha âdil ve güvenilir olabilir. Burada esas olan; suçluları veya suç işlemeye niyetleri olanları, sadist bir duyguyla ce- zalandırmak değil; insanların vicdanındaki adâleti ve adâlete olan güveni sağlamaktır. Kısas, işlenmesi muhtemel cinayetlere karşı caydırıcı da olacaktır. Âdi suçlu, cinayet işleyerek yaşama hakkını kaybetmiştir ve bu nedenle yaşama hakkına lâyık değildir. Nice masum canlar katledilmektedir. Sorumlu kişi ve makamlar sorumluluklarını yerine getirmedikçe, yargı bu canilere gereken cezaları vermedikçe bu katliamlar son bulmayacaktır. Dünya sadece kötülük yapanlar için değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir. Özgecan Ölmeyebilirdi! Kadına şiddetin çözümlerine toplumsal tespitler. Aile içi çocukların yetiştirme modellerinde; erkek çocuklarına yüceltici bir özellik verilmesi, ahlâk ve namus gibi olgulara ise sadece kız çocukları üzerinden odaklaştırmak aile yapımızdaki temel problemdir. Eğitim sisteminde gelenek ve değerler benimsetilmiyor. Sâdece başarı, rekabet ve sınavlar ekseninde kurgulanmış bir eğitim sisteminde ancak ben merkezli, kendisinden başkasının varlığını ve başarısını hazmedemeyen bireyler yetiştiriliyor. Bu durum ise beraberinde şiddeti, istismarı ve duyarsızlığı getirmektedir. Medyanın reyting putu; kadın bedeni, şiddet ve cinsellik üzerinden olduğundan kitleleri etkilemektedir. Adlî vakaların haberleştirilmesinde kullanılan dil, vaka ile ilgili bütün detayların sosyal psikoloji göz ardı edilerek sunulması, kamuoyunu bilgilendirme görevini kötüye kullanmaktır. Televizyon dizileri ve filmlerde özellikle şiddet ve tecavüz sahnelerinin dakikalarca ve bütün detaylarıyla veriliyor olmasında ise farkındalıktan ziyade medya çıkarının (reyting putu) ön plânda olduğunu göstermektedir. Bu tarz yapımlar, prime time diye ifade edilen bütün ailenin televizyon karşısında olduğu ve televizyonun en çok izlendiği saatlerde yayınlanmaktadır. Siyasette yaşanan kutuplaşma ve gerilim özellikle sosyal medyanın gücü ile toplumu da etkilemekte ve toplumsal dayanışmanın en güçlü olması gereken zamanlarda çatışmalara neden olmaktadır. Siyasetçiler sorumlu davranış sergileyerek, siyaset atmosferinden çok hızlı etkilenen toplumlarda çok daha önemli sorumluluklar ve görevler üstlenmelidirler. Siyasî farklılıklar toplumsal problemleri çözmede, tarafgirliğin ve fanatizmin önüne geçebilmelidir. Geciken adâlet de adâlet olmamış oluyor. Toplum bozulmuşsa tek başımıza temiz kalmamız mümkün değildir. Tedbir almanın ve inisiyatif almanın zorunluluğu net olarak ortaya çıkmıştır. Kötülüklere karşı huzurlu toplum ve nesillerimizi korumak için; fikirlerimiz, konumlarımız, kurumlarımız farklı da olsa bu konuda birlikte hareket edip sorumluluklar alınmalı ve çözümün bir parçası olunmalıdır. 11

12 Mehmet KUZU ÂLİMİN İTİBARI Allah ın âyetleri insanın çevresini kuşatmıştır. Gaflet perdesi görünmelerine engeldir. Peygamberler ise bu perdeyi aralayıp kâinat kitabındaki âyetleri insanların akıllarına sunmaktadırlar. Bu Allah a imanın ilk adımıdır. B akara Sûresi 129. âyet İbrâhim (as) ve oğlu İsmâil (as) Kabe nin temellerini yükseltirken yaptıkları duanın bir kısmıdır. Bu kısım Peygamberin görevlerini açıklamaktadır. Ey bizim Hâkim olan Rabbimiz! Onların içinden öyle bir Resul gönder ki; Kendilerine senin âyetlerini okusun, onlara kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları tertemiz kılsın. Muhakkak ki Aziz sensin. Bu âyet Peygamberlerin görevlerini belirlediği gibi son peygamberin de müjdeleyicisiydi. Allah ın âyetleri insanın çevresini kuşatmıştır. Gaflet perdesi görünmelerine engeldir. Peygamberler ise bu perdeyi aralayıp kâinat kitabındaki âyetleri insanların akıllarına sunmaktadırlar. Bu Allah a imanın ilk adımıdır. 12 İnsanı yaratan, sonra da onu imtihana tabi tutan Allah, mutlak adâlet sâhibidir. İnsanın zaaflarını bildiği için de onu sapıklıktan kurtarmak için, istikametini bulabileceği kitabı göndermiştir. Vahyin daha iyi anlaşılması adına hikmeti de Peygamberlerin diliyle lütfeylemiştir. Son bir görevi de güzel bir yaşayış örnekliği ile onları kötülüklerden kurtarmak ve temizlemektir. Hz. Muhammed (sav) ın tevhid mücâdelesi bu temeller üzerine binâ edilmiştir. İnsanların şirkten kurtarılması, iradelerin özgürleştirilmesi demektir. Bu özgürlüğe kavuşmak zordu. İşte bu zoru Peygamber (sav) 23 yıl gibi bir zaman diliminde başardı. Yepyeni bir topluluk oluşturarak. İnsan bütün yönleriyle değişti, toplum değişti, anlayışlar değişti. Efendimiz (sav) in vefatından önceki yıllar İslâm a insanların grup grup girdiği yıllardı. Çok hızlı bir büyüme yaşandı. Ancak bu yeni Müslüman olanların eğitimleri ile ilgili bir süreç yaşanamadı. O yıllar aynı zamanda Peygamberliği siyasî bir güç olarak algılayan yalancı peygamberlerin türediği yıllardı. Efendimiz vefat etti. Artık ona ait vazifeler, ilmi ondan alan talebelerine, yani sahabenin âlim vasfına sâhip olanlarına kaldı. Vefatından önce size iki emanet bırakıyorum demişti, biri Kur ân diğeri Sünnetiydi. Ona atfen âlimler de peygamberlerin vârisleri olarak tanıtılıyordu.

13 İslâmî ilimler ile uğraşan âlimlerin sorumlulukları, manevî mesuliyet cihetiyle kendilerine ağır bir yük yüklemektedir. Peygamber vârisi olmaları bunun en büyük alâmetidir. Ebubekir Sıddık ve çevresindeki ilkler irtidat gibi, ilk dinden uzaklaşmanın önünde durdular. Dünyevileşme talepleriyle dini yozlaştırmak isteyenlere karşı cihat ile karşılık verdiler. Onların siyasî emellerini kursaklarına tıkadılar. Kur ân ın toplanması belki de o âlimler topluluğunun en önemli vasfıydı. Hz. Ömer (ra) dönemi ve sonra da Hz. Osman (ra) döneminde İslâm çok hızlı yayıldı. Ulaştığı topluluklar farklı din ve kültürlere sâhipti. Her fetihte ganimetleri ile birlikte zenginliği de getiriyordu. Bu durum yeni problemlerin doğmasına sebebiyet verdi. Üstüne birde fitne hareketleri geldi. Siyasî iktidar mücâdelesi de toplumsal bölünmeleri hızlandırdı. İslâm kardeşliği sarsıldı. Kavmiyetçilik yeniden hortladı. Dinin istismarına açık bir ortam oluştu. Emevî valilerinin zulümlerini meşrulaştırmak için kader kavramını istismar ederek, tevil etmeleri, ilmi bir parçalanmanın doğmasını sağladı. Bu parçalanmayı destekleyen yan oluşumlarda oldu. Hadis uydurma furyası başladı. Bu günümüzde Sünnet tartışmalarının kaynağını oluşturan faktördü. Sahabe döneminde Sünnet saftı. Onlar peygamberle birlikte yaşadıkları için Sünnetin neyi ifade ettiğini iyi biliyorlardı. Hadis uydurma, Sünnete yapılan en büyük darbeydi. Dönemin seç- kin beyinleri Kur ân ve Sünnetin ihyâsı ve korunması için geniş çaplı çalışmaya başladı. Tedvin döneminde, hadislerin tedvini, fıkıh, kelam ve akaid ilim dallarının oluşması yoğun gayretlere sahne oldu. Dünyevileşmenin doğurduğu toplumsal çöküntü ise ilk dönem zâhidlerince (Hasan Basrî ve Tabiin İmamları gibi) kapatılmaya uğraşılıyordu. Bu gayretler sonraki dönemlerde tasavvuf çatısı altında bir oluşuma dönüşecektir. İşte bu âlimlerin çileli gayretleri sayesinde Efendimizin bize bıraktığı emanetler günümüze ulaştırılabildi. Bu iş sanıldığı kadar kolay bir iş değildi. Onların hayat hikâyelerini okuduğumuz zaman görüyoruz ki bu eserler nice çileli yollardan geçtikten sonra ortaya çıkmış. Bazen sultân baskısı zulme dönüşmüş. Bazen hasret en yakın dostun zıpkını olmuş yüreğe saplanmış. Bazen fikir ayrılıkları korkunç anaforlar oluşturmuş. Bazen yoksulluk, bazen varlık dert olmuş. Bazen de nefis musallat olmuş. Kendi aralarında tartışmışlar, atışmışlar, ithamlarda bulunmuşlar, cemaatler oluşturmuşlar. Cemaatlerin avam kısmının tasallutlarına uğramışlar ama yılmamış güzide eserler ortaya koymuşlar. O acı olaylar son buldu, eserleri günümüze taşındı. İslâmî ilimler ile uğraşan âlimlerin sorumlulukları, manevî mesuliyet cihetiyle kendilerine ağır bir yük yüklemektedir. Peygamber vârisi olmaları bunun en büyük alâmetidir. İrşat görevini üstlenen seçkinler bu görevi yerine getirecek vasıfları da üzerinde taşımak zorundadırlar. Peygambere ait sıfatların onların üzerinde farklı tezahürleri olmalı. İnsanî erdemlerin yaşayışlarına yansıması, ilimleri ile âmil olmaları, tebliğde Peygamber metodunu ölçü almaları, buna ilaveten hilm sâhibi olmaları taşıdıkları ulvî vazife için olmazsa olmazlardandır. Tarih sahifelerinde kayıtlı nice güzide âlimlerimiz vardır ki, sert mizaçlarından dolayı insanlar onlardan fazla faydalanamamışlardır. Bazılarının katı kabul edilebilecek tavırları, farklı düşünen birçok âlimin acı çekmesine sebep olmuştur. Yine o âlimlerden faydalanabilecek nice insanlara da engel olunmuştur. Hatta bu tavırlar ümmet içinde bölünmelere bile sebep olmuştur. Mesela Selefî Ekolün önde gelenlerinden Ahmet bin Hanbel Hazretlerinin, İmam Ebu Hanife yi hadislere farklı bakış açısından dolayı zındıklıkla itham etmesi, onu takip edenleri de dinin sahih yolundan sapmışlar olarak görmesi gibi. Demek ki âlimin büyük sorumluluklarını yerine getirirken fıtrî bazı özellikleri de onun anlaşılmasına engel olabilmektedir. Âlimin kibri, hasedi sıradan insanların kibir ve hasedi gibi değildir. Hased olayları yüzünden öldürülen âlimlerin hikâyeleri içleri yakmaktadır. Âlimin siyasete Peygambere ait sıfatların onların üzerinde farklı tezahürleri olmalı. İnsanî erdemlerin yaşayışlarına yansıması, ilimleri ile âmil olmaları, tebliğde Peygamber metodunu ölçü almaları, buna ilaveten hilm sâhibi olmaları taşıdıkları ulvî vazife için olmazsa olmazlardandır. 13

14 bulaşması da, uzak kalması da bir dönem sıkıntılara sebep olduğu gibi adâletsiz fetvaların verilmesine de yol açmıştır. Toplumun sıhhati onların Peygamber vârisi olma vasıflarını taşımalarına bağlıdır. Evvela ilmin üreticileri olan bu insanlar kendi saygınlıklarını muhafaza etmelidirler. Hiçbir güce boyun eğmeden sadece Hakka boyun eğerek vazifelerini yerine getirmeliler. Ara form insan diye tanımlayabileceğimiz âlimlerin bilgilerini alıp halka sunan insanlar ise, âlimlerin toplum üzerindeki itibarlarını korumak için onlara karşı hürmetlerini muhafaza etmelidirler. Kendilerinden faydalandığı ilim ehilleri dışında tercih ettiği ekole farklı ve zıt olarak gördüğü âlimin bile toplum üzerindeki saygınlığını muhafaza etmek zorunda olduğunu bilmelidirler. Bilgiyi tüketen halk ise, fıtratına uygun görüşlerden faydalanmalı, farklı görüşleri ise saygı ile karşılamayı bilmelidir. Bilinmelidir ki her âlim bir gönlün hidâyet lâmbasıdır. Seküler bir dünyada yaşıyoruz. Çağdaşlaşma dünyevileşmeyi hızlandırdı. Bilgisayarlar, internet, akıllı telefonlar hayatın merkezine oturtuldu. Gençlik artık birey olma bencilliğini yaşıyor. Âhirete ait kaygılar ötelendi. Yeniden bir diriliş için âlimlere ihtiyaç var. Günümüz ilim ehli insanlarla, geçmiş dönemin âlimleri arasında benzerlik ve farklılıklar var tabii ki. Âlimin kader çizgisinden alınacak dersler de. Bugün yeniden îmanî diriliş hamlesi için gözüne baktığımız ilim sâhiplerinin peygamber vârisleri olduklarını hatırlamaları ve İslâm ın erdemlerini temsil etmeleri gerektiğini söyleme ihtiyacı doğmuştur. İnternette 14 Seküler bir dünyada yaşıyoruz. Çağdaşlaşma dünyevileşmeyi hızlandırdı. Bilgisayarlar, internet, akıllı telefonlar hayatın merkezine oturtuldu. Gençlik artık birey olma bencilliğini yaşıyor. Âhirete ait kaygılar ötelendi. Yeniden bir diriliş için âlimlere ihtiyaç var. her birinin farklı videoları var. Farklı bakış açılarını doğrularını halka sunmak için tv programları da yapıyorlar. Bazen birbirleriyle tartıştıkları programlara katılıyorlar. Kur ân dan başka kaynak kabul etmeyenler, hadislere temkinli yaklaşanlar, reddedenler, tasavvufî hayatı hayatın merkezi görenler, radikaller, mülayimler... Bu gruplar kendilerine göre bir meşreb oluşturmuşlar. Bazıları kendi meşrebî bakış açısıyla bir diğerini ya iğneleyici laflarla ya da doğrudan itham ederek yeni polemiklerin kapısını açıyorlar. Yeni bir fitne dalgası avam arasında yayılıyor. Bu hâl İslâm kardeşliğine de zarar veriyor. İnternet üzerinden yapılan ağır ithamlarla ilim sâhibi insanlar birbirlerinin itibarlarını sarsıyorlar. Onları ta- kip eden gençlik ise; Bunlar mı bizim âhiret rehberimiz? diyorlar. Birinin doğru dediğine öbür yanlış deyince halkın kafası da karışıyor. Dolayısıyla gençliğin İslâm dan uzaklaşmasına sebep oluyorlar. Bir video izledim. Orada kıymetli bilim adamımız feryat ediyor, bîzarım bunlardan diyordu. Bir başkası tartışma programında kendisi gibi değerli bir insana Mevlâna nın Semasının şirk olduğunu söylüyordu. Öbürü de çılgına dönüyordu tabi. Ne olurdu herkes kendi doğrularını, başkalarını kırmadan, rencide etmeden, güzel bir üslupla sunsa. Ne olurdu ekranlarda tartışma yerine kendi aralarında konuşarak fikirlerini daha olgun hâle getirseler, yollarını çizgilerini ona göre belirleseler. Ne olurdu itibarlarını zedeleyecek davranışlarda bulunmasalar. Ne olurdu ilim ehli olmanın ahlâkını ekrana yansıtsalar. Ne olurdu İbn-i Süreyc yaklaşımını hayatımıza aktarsak: Abbasi idarecileri Hallac-ı Mansur un idamı için Şafiî âlimi İbn-i Süreyc ten fetva istediler. İbn-i Süreyc; ilhama dayanan tasavvufî mahiyetteki sözlerin fıkıh açısından değerlendirilmesinin yanlış olacağını söyleyip fetva vermedi. (DİA) Bilgiyi tüketen halk ise, fıtratına uygun görüşlerden faydalanmalı, farklı görüşleri ise saygı ile karşılamayı bilmelidir. Bilinmelidir ki her âlim bir gönlün hidâyet lâmbasıdır.

15 t i r n e a r rsm g Mçe e n o n t e t r im e v ra t TOPTAN - PERAKENDE - TAAHHÜT Tel: Gsm: Dilmen Mh. Akşemseddin Cd. No.70 Adapazarı / SAKARYA (Kapalı Spor Salonu Karşısı)

16 Yusuf E. ERDEM AK PARTİ İKTİDARI: MÜSLÜMANLARIN MÜSLÜMANLARLA İMTİHANI Ak Parti bir günah keçisi değildir, yazımızda belirteceğimiz hususların Ak Parti döneminde daha çok görülen şeyler olması bunların Ak Parti ürünü olduğu anlamına gelmemektedir. Zaten Ak Parti de gökten zembille bir gecede inmemiştir, yine toplumun kendisi tarafından çıkarılmıştır. Bu anlamda bir suçlama yerine, doğal bir süreç tespiti, özeleştirisi yapmaya ve çözüm önerisi getirmeye çalışacağım. Yazacağım şeyler belki de bazılarını kızdıracaktır; fakat Hakk ın hatırı âlidir. A k Parti bir günah keçisi değildir, yazımızda belirteceğimiz hususların Ak Parti döneminde daha çok görülen şeyler olması bunların Ak Parti ürünü olduğu anlamına gelmemektedir. Zaten Ak Parti de gökten zembille bir gecede inmemiştir, yine toplumun kendisi tarafından çıkarılmıştır. Bu anlamda bir suçlama yerine, doğal bir süreç tespiti, özeleştirisi yapmaya ve çözüm önerisi getirmeye çalışacağım. Yazacağım şeyler belki de bazılarını kızdıracaktır; fakat Hakk ın hatırı âlidir. Türkiye de İslami kesim, 90 lı yıllardan itibaren ahlak, adalet ve hakkaniyet konusunda ciddi bir dönüşüm geçirmektedir. ANAP ve özellikle Ak Parti iktidarları ile birlikte Müslümanlığın muhafazakârlıkla zehirlenmeye başlaması, var olan kurulu düze- 16 nin meşrulaştırılmasına hizmet eder hale getirilen bir kısım Müslümanların iktidar, güç, sermaye ve makamı da içerecek şekilde modernite ile eklemli yüzünü hepten açığa çıkarmıştır. Bununla birlikte İslami kesimde yaşanan başkalaşma nın bütün vebalini sadece Ak Parti iktidarına bağlamak elbette mümkün değildir. Aslına bakılırsa Ak Parti iktidarı, uzun yıllar sonra güç, sermaye, makam ve mevki ile tanışan kimi Müslümanlar için sadece bir turnusol kağıdı işlevi görmüştür ve görmektedir. Müslümanlar için en büyük engel 94 lü yıllardan sonraki siyasi hayatta meydana gelen değişikliklerle başlayan süreç oldu. Sade yaşamaya alışmış, mütevazı, kanaatkâr, hatta fakirliği umursamayan; bir ceketi, bir paltoyu beş-on yıl giyen gayet onurlu hayat tarzıyla kendini özdeşleştirmiş bir Müslüman kitle vardı. Bu kitlenin bir kısmı sahip olduğu imkânların ötesinde imkâna kavuşunca hayat tarzı ve felsefesi birden ve tamamen değişti. Siyasi alandaki imkânlarla başlayan dünyevileşmeler, tamamen farklılaşan, sınıf atlayan, oturduğu semtleri beğenmeyip değiştiren, sosyal ve ailevi hayatlarında değişikliklere kalkışan, İmam-Hatipleri beğenmeyip çocuklarını en özel okullara taşıyan vs. davranışlar içine gömülen bir kesimin aramızda türeyip eski söylemlerini terk ederek ağız değiştirmeye başladığını hep beraber müşahede ettik. Ümmetin imanından kaynaklanan bazı hassasiyetlerin farkına varan laik sistem Cumhuriyetin çeşitli dönemlerinde zaman zaman farklı siyasetler izlemiş ve

17 bu hassasiyetleri yumuşatmak için belli stratejiler uygulamıştır. Demokrat Parti bir kesimi alıp götürdü, aynı şekilde Adalet Partisi ve ardından Turgut Özal ve Anavatan Partisi iktidarları da birer kesimi daha alıp götürmüş veya liberalleştirip uslulaştırmıştı. Ak Parti iktidarının bir kesimi daha uysallaştırıp İslamî söylemlerden uzaklaştırmasından bir hayli endişe etmekteyiz. Ak Parti sonuçta bir siyasal partidir, İslami bir hareket ya da sivil toplum örgütü değildir ve iktidara gelmek amacı taşıması doğaldır. Modern siyaset, uzlaşma ve dengelere oynama üzerine kuruludur. Zaten kuruluşunda Ak Parti, İslam ı referans almayacağını deklare etmesine rağmen, Türkiye deki toplum kesimlerinin iktidara yüklediği anlam itibariyle İslami bir kuşatılmışlık içinde kalan Ak Parti iktidarı döneminde İslami kesimde hâlihazırda var olan güce susamışlık ve sınıfsal açlık hepten açığa çıkmıştır. Ak Parti iktidarı dönemi, kim ne derse desin, Türkiye deki Müslümanların siyaset ve kamusal alanda imtihana tabi tutulduğu ve ders alınması gereken bir dönemdir. Çoğunluğu ile İslami kesimin, muhalefette iken ortaya çıkan masumiyeti nin adalet, ahlak ve hakkaniyetli bölüşüm yönünde çabalarının, aslına bakılırsa mahrumiyet ten kaynaklandığı, daha çok Ak Parti iktidarı ile birlikte güç, sermaye, makam ve mevki ile tanışan İslami kesimde bugünlerde yaşanan başkalaşım dan daha net olarak görülmektedir. İktidardayken, sadece kendi mezhebi, kandaşı, grubu, cemaati ve ideolojini önceleyen, hatta bunların ötesinde kendi cep, cip ve koltuğu nu düşünen ve kendisi ile aynı kimlikten gelen Müslümanların uyarılarını ihanet derecesinde suçlayan bir Müslümanlık, elbette sadece Ak Parti nin sorunu değil; güç, iktidar ve çıkara susamışlığın deresinde yüzen zavallı Müslümanların da sorunudur. İtiraz ettikleri devlet, imkânlarıyla, gücüyle ve onlara sundukları ile onları ele geçirdi ve sistemin devamını onlar üzerine kurdu. İktidar tüketicidir, yetişmiş olanı alır kullanır, harcar ve hatta kendine benzetir. Yüzlerce potansiyel entelektüel ve bilim adamı Ak Parti`nin iktidara gelmesiyle bir anda bürokrasiye transfer edildiler. Bilgi, irfan, tefekkür ve akademik çalışma yapan bir insanın başına gelebilecek en büyük felaket, devlet memuru olması, bilgi ve fikir bürokratı görevini kabullenmesidir. Toplum çözülüyor; aile derin sarsıntı geçiriyor; eşitsiz ve adaletsiz gelir bölüşümü vicdanları yaralıyor; koruma altına alınan bir zümre magandalaşıyor, iktidardan elde ettiği gelirle görgüsüzleşiyor, yoksullara karşı duyarsızlaşıyor; toplum anlamdan ve amaçtan yoksun tüketimle tahrik ediliyor; milyonlarca dar ve sabit gelirli kredi politikalarıyla bankalara bağımlı hale getiriliyor. Toplumu ahlaki ve sosyal olarak takviye etmesi gereken cemaat ve tarikatlar, sivil gruplar kamu kaynakları üzerinden devlete bağlanıyor. Her türlü ahlâksızlığın sokaklarda kol gezmesi karşısında susmamız mümkün müdür? Özellikle iktidar nimetlerinden faydalanan dindar kitle ve onların çocuklarıgençleri arasında nasıl bir şahsiyet şekillenmesi söz konusu? Ne verdi bize Ak Parti iktidarı bu Ne verdi bize Ak Parti iktidarı bu bağlamda? Dinî değerlerimize daha mı çok bağlandık yoksa refahın, ferahın ve rahatlığın kulukölesi mi olduk? Kur an ve sünnetin talimiyle tevazuyu merkeze alan iktisadî, sosyal ve kültürel yaşam standartları lüks ile yer mi değiştirdi? AVM ler, villalar, yatlar, konutlar, rezidanslar, cipler, iphone lar ile farklı bir dünyada mı yaşıyoruz? Hani Allah ile münasebetteki derinlik? Nerede gece teheccüde kalkma telaşeleri? Ne oldu bizim pazartesiperşembe oruçlarına? Yana-yakıla yaptığımız dualar nereye gitti?... bağlamda? Dinî değerlerimize daha mı çok bağlandık yoksa refahın, ferahın ve rahatlığın kulu-kölesi mi olduk? Kur an ve sünnetin talimiyle tevazuyu merkeze alan iktisadî, sosyal ve kültürel yaşam standartları lüks ile yer mi değiştirdi? AVM ler, villalar, yatlar, konutlar, rezidanslar, cipler, iphone lar ile farklı bir dünyada mı yaşıyoruz? Hani Allah ile münasebetteki derinlik? Nerede gece teheccüde kalkma telaşeleri? Ne oldu bizim pazartesi-perşembe oruçlarına? Yana-yakıla yaptığımız dualar nereye gitti? 17

18 D ünyevileşme (namı diğer sekülerleşme ), bir hastalıktır. Bunun en güzel örneği de İsrail oğullarıdır Allah Resulü (s.a.v) bir hadisi şeriflerinde Sizin hakkınızda korktuğum şey fakirlik değildir. Tersine sizin hesabınıza korktuğum şey, tıpkı daha önceki ümmetlere olduğu gibi, dünyanın önünüzde açılması (büyük servetler elde etmeniz) ve arkasından bu alanda birbirlerinizle, o eskiler gibi rekabete girişip onlar gibi kendinizi mahvetmenizdir. buyuruyor. Tam da bugünü işaret etmiyor mu? Müslümanlar ne için yarışıyorlar? Etrafımız zenginliği aşmış, şatafatı yaşar olmuş... Markalar, gereksiz modelli arabalar, katlar, yatlar şatafatı daha çoğaltma derdinde Nasıl olsa oylarımızda devletin en üst makamını Cumhurbaşkanını, Başbakanı biz seçtik, başörtü meselesini hallettik, devletimiz fakirlere her türlü yardımı yapıyor, Kur an kursları açık, imam hatipler açık, camiler açık, her türlü nimet var, yediğin önünde yemediğin arkanda Tamam ancak uyuşturucu yaşı ilkokula inmiş, zina suç olmaktan çıkarılmış, aile mefhumu her geçen gün yıpranıyor, toplum olarak helak olan kavimlerin tüm özellikleri Allah a karşı şirk koşma, küfür, livata, zina, faiz, zulüm, cahiliye, azgınlık tuğyan etrafımızda kol geziyor Türkiye Müslüman ı artık büyük ölçüde dini sosyal ve ekonomik hayatına karıştırmayan seküler bir anlayışa sahip hale geldi. Toplumumuz, bugünlerde daha önce hiç yaşamadığı oranda ahlâkî-manevî erozyon yaşıyor. Ak Parti iktidarında Müslümanlar yaşlısıyla-genciyle, kadınıylaerkeğiyle çok daha fazla rahata 18 kavuştular. Seküler ve dünyevi olarak her geçen gün İslâmî şuurlarını kaybetmekteler. Bir de bu süreç belki sokakları yakıp yıkacak ölçüde serseri bir gençlik türetmedi ama hakiki Müslümanlığa giden yolda üzerine koyduğumuz birçok değeri bizden aldı götürdü. Geçmiş dönemin İslâmcı gençliği iktidar ile birlikte sekülerliğe, çıkarcılığa evrildi. Genç erkek ve kızlar sadece görünümleriyle Müslüman gibi görünüyorlar. Batıcı kuşakların çocuklarının yaşadıklarının aynısına özeniyorlar. Kafelerde, kimi belli buluşma yerlerinde dava ve düşünceden çok gündelik olanı yaşamaya yöneldiler. Sekülerleştikçe müslüman gençlerin idealleri çalınmakla kalmadı bir de o ideallerin ütopik olduğuna inandırıldılar. Ak Parti mi bu kitleyi çıkardı yoksa bu kitle mi Ak Partiyi tartışması tavuk mu yumurtadan çıkar yoksa yumurta mı tavuktan gibi kısır bir döngüden ibarettir. Her ikisidir de denebilir bu yüzden. Ancak şurası bir gerçek ki bugün her türlü dünyevi tadı elinin altında bulan bu gençlik çoğunlukla 28 şubat ta tüm hakları kısıtlanan neslin çocuklarıdır. Neticede bu gençliği leylekler getirmedi. Bu anlamda 28 şubat ta hakları kısıtlanan neslin Bize yaşatmadılar bari çocuğum her şeyi yaşasın şeklinde hareket etmiş olabileceği düşünülebilir. Gençlik ve idealleri de sekülerleşti elbette. Biz de her yerde olmalıyız, bizim onlardan neyimiz eksik demeye başladılar. Her yerde olmalıyız felsefesi ne yazık ki çoğunlukla Kur an Kurslarını, Medreseleri ve Camileri kapsamadı. Moda yı da kendi üzerlerinde Sadece iktidarı eleştirmekle sorumluluktan kurtulmanın mümkün olmadığı gerçeğinden yola çıkarak, Müslümanların nimet, güç, iktidar, makam ve mevki putları ile yüzleşip toplumsal ve siyasal hesaplaşmalarını yapmaları Müslümanların geleceği adına artık elzemdir. Bireysel günahlar adına nasıl ki, nefis tezkiyesi yapılıyorsa, toplumsal ve siyasal günahlar için de toplumsal ve siyasal muhasebe yapılmadığı takdirde, İslami kesim, Ak Parti nin açtığı dehlizde boğulma tehlikesi içine girecektir. mücessem hale getirmeyi ihmal etmediler. Çarşaf Pardesü ye, Pardesü Tunik ve Pantolon a, Tunik ve Pantolon daha dar ve kısa bir forma dönüştü. Bir de cıvıl cıvıl renklerde ve aşağıdan bir karış kısa olması şart olan etekler var tabi. Peki ya erkeklerimiz? Eskiden en azından sakalımı jilete vurmayayım belki Allah ı bir nebze razı ederim derdinde olan erkekler bugün sakalı tersten bile aldım, temizlik gibisi var mı ya gibi cümleler sarf ediyorlar. Düzgün tesettürlü bir bayan ile evlenirse devlet kademelerinde önünün kesileceği düşüncesi neredey-

19 se birçok erkeğe sirayet etmiş durumda. Seküler müslümanlar çoğalınca geride kalanlara isim de bulundu hemen: Radikal. Düzgün bir nesil de yetişmedi mi; yetişti tabi ki ama bunların sayısı çok az. Günahlara karşı hassasiyetlerimiz azaltılıyor; şahsiyetimize değil, imajımıza yatırım yapmamız isteniyor; kanaatimiz elimizden alınıyor. Çok tüketmek için çok kazanmak şart oldu (!) Ev, araba, makam ve prestij peşinde koşulur oldu. Gösteriş bir zamanlar ayıplanan bir davranış kalıbıyken, baş tacı yapılıverdi. Bu kör yarışta hayata tutunmaya çalışanlar borç batağına saplandı. Kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı fırladı. Mütevazı yaşantılarıyla bilinen dindar ailelerin fertleri gösteriş rekabetinin en ön sıralarında görülür oldu. Bir anda zenginliğe, sermayeye, kapitale kavuşan bu kesim neticede değerlerini erozyona uğrattı. Büyük şehre göçe zorlanan ailede, kadın da iş hayatına atıldı. Şehirleşmeyle değerlerden kopuş Tüketimin, rekabetin ve hırsın azması Ve ekonomik problemlerin kaçınılmazlığı Bütün bu faktörler aileleri dağılma noktasına getirdi. Boşanmalar tavan yaptı. Müslüman kesimde görülen bozulma ve iğdişleşmelerin temelinde, düşünsel zaaflar yatmaktadır. Allah ın bu alanla ilgili değişmez sosyal yasası Kuran da açıkça ifade edilmiştir:...bir toplum özündekini değiştirip (bozmadıkça) Allah da o toplumun (siyasi, sosyal) durumunu değiştirmez (bozmaz)... (Rad, 11). Şüphesiz Allah hiçbir topluma zulmedici değildir. Bir toplum nasılsa öyle yönetilecektir. Bir toplum neye müstahak olursa, Allah da o toplum için, layık ol- duğu o şeyi takdir edeceğini vaad etmektedir. Müslümanlar olarak, yukarıda bahsedilen dönüştürme projelerinin farkına vararak, her şart altında, tevhidi İslami kimlik ve ilkelerimize sadakati, sabiteler alanındaki değişmez değer ve ölçülerimizi savunup yaşamlaştırmayı ısrarla sürdürmeliyiz. Müslümanların, Ak Parti iktidarında görünür hale gelen yaşadığı travma ve başkalaşım, Müslümanlık ve ümmet adına sorgulanmayı hak etmektedir. Sadece iktidarı eleştirmekle sorumluluktan kurtulmanın mümkün olmadığı gerçeğinden yola çıkarak, Müslümanların nimet, güç, iktidar, makam ve mevki putları ile yüzleşip toplumsal ve siyasal hesaplaşmalarını yapmaları Müslümanların geleceği adına artık elzemdir. Bireysel günahlar adına nasıl ki, nefis tezkiyesi yapılıyorsa, toplumsal ve siyasal günahlar için de toplumsal ve siyasal muhasebe yapılmadığı takdirde, İslami kesim, Ak Parti nin açtığı dehlizde boğulma tehlikesi içine girecektir. Müslümanların, bu tür partilerin sağlayacağı, kimi özgürlüklere kavuşma ya da refahtan pay alma karşılığında, onlardan razı hale gelerek, onların destekçileri, hizbi haline dönüşerek, kendilerini Allah hizbi olmaktan çıkaracak eğilimlere doğru savrulmamaları için uyarılarımızı sürekli kılmalıyız. Nefsimizi ve tüm Müslümanları, vahyin ölçüleriyle uyarmak ve ıslah etmek sorumluluğumuzu, emri bil maruf ve nehyi anil münker yükümlüğümüzü ciddiyetle yerine getirmekten bir an bile uzaklaşmamalıyız. Biz Müslümanlara yakışan, çok kısa olan dünya hayatının süslerine kapılarak, makam, mevki, kredi, ihale uğruna İslami kimlik ve ilkelerden taviz vermek, dünyevileşmek değildir. Ne pahasına olursa olsun ve hangi şart altında olursak olalım, yaratılış gayemize uygun davranmak, sadece Allah a ibadet etme bilinciyle, Kuran ın aydınlatıcı ve inşa edici mesajını halkımıza ve tüm dünya insanlığına taşıyarak, tevhid, adalet ve özgürlük mücadelemizde ısrarcı olmaktır. Biz, her şartta ve her durumda işimize bakmalıyız, kulluk eksenli tevhit, adalet ve özgürlük mücadelemizi sürekli kılarak, kendimizden başlayarak, toplumumuzu ve ümmetimizi vahyin ölçüleriyle yeniden inşa etme projemizi sürdürmeliyiz. Ölüm bize gelene kadar, Kuran ı ve Resulün güzel örnekliğini rehber edinen kitap eksenli sahih bir mücadeleyi tavizsiz sürdürmeliyiz. Allah yolunda istikameti bozmadan, din konusunda asla uzlaşmadan ve tavize yanaşmadan yürümeliyiz. Bugün Müslümanlar olarak dinimize yapacağımız en güzel hizmet, Allah ın bize vermiş olduğu değerleri korumaya çalışarak örnek ahlakımızla ve onurlu şahsiyetimizle insanlığa numune olmaktır. Unutmayalım ki bu hizmeti ancak şahsiyetimizi erozyondan koruyarak yapabiliriz. Makalelerinden Yararlanılan Yazarlar: Abdullah Büyük, Abdurrahman Dilipak, Adem Çaylak, Ahmet Ağırakça, Ahmet Kalkan, Ahmet Kurucan, Akif Emre, Ali Bulaç, Ali Haydar Aksal, Ali Osman Karaoğlu, Ali Ünal, Fahri Kubilay, Hamza Er, İhsan Süreyya Sırma, Kürşat Atalar, Mehmet Pamak, Rıdvan Kaya. 19

20 Faaliyetlerimiz Faaliyetlerimiz Sakarya Aile Derneği'nden Kadınlar Günü Mesajı Sakarya Aile Derneği Başkanı Gazanfer Üvez ise yaptığı açıklamasında; "Batı medeniyeti kadını kullanmakta, bir meta gibi görüp, değer vermemektedir. Yılda bir gün tahsis ederekten gündemine alıp geçiştirmektedir. Yüce dinimiz İslâm'ın gelişiyle insan; yaradılışındaki gâyesini idrak etmiş, hor ve zelil görülen kadın, izzet ve şeref kazanarak esas yerine oturtulmuştur. Değersiz olarak görülen, İslâm öncesi hiçbir hususta söz sâhibi olamayan kadın, İslâm'ın sayesinde hakkını savunmakta sesini her tarafa duyurabilmiştir. Varlıkların en şereflisi olarak insan yaratılmıştır ve bu değerin içinde kadınlar erkeklerden ayrı tutulmamıştır. Cennet gibi bir nimeti annelerin ayakları altına seren, Erkeğin kadına bir üstünlüğü yoktur, sizin en değerliniz takvada üstün olandır diyen bizim dinimiz İslâm'dır. Kur'an kadın ve erkeği birbirinden üstün tutmak yerine birbirinin tamamlayıcısı kabul edilmiştir. Allah, kadınlara anne olma özelliğini de bünyelerine vererek çok güçlü nimetlerle donatmıştır. Ama kadınlar; ya bunun farkına varmıyor, ya ihmal ediyor önemsemiyor ya da sıradan olmayı seçiyorlar. Kadın elindeki nimetlerin farkına varırsa ve üzerine düşeni lâyıkıyla yapma çaba ve gayretinde olursa, toplum çok daha farklı şekillenecektir. Erdemli, izzetli, güçlü toplumlar olmak istiyorsak, kadınlarımızın bu çerçevede önemini de çok iyi kavramamız gerekmektedir. Hor görülen, ezilen, sıkıntı çeken kadınlarımızın sorunları da ancak bu şekilde çözülebilecektir. Kadın Allah'ın emânetidir, emânete hıyânet eden kalitesiz vasıftadır." Ribat Eğitim Vakfı Adapazarı Şubesi ve Sakarya Aile Derneği tarafından Konferans Hamza TEKİN Hocaefendinin sunduğu "Kur an'da Kadın Şahsiyetler" adlı konferans vatandaşların yoğun katılımıyla AKM'de gerçekleşti. Konferansta Kur an'ın kadına bakışı ve günümüz Müslümanlarının kadına bakışı üzerinde çeşitli âyetler ışığında duruldu ve Hz. Hacer, Hz. Ayşe, Hz. Hafsa, Belkıs ve diğer birçok hanımlardan örnekler sunuldu. Ayrıca Sakarya Aile Derneği yayınları arasında çıkan Hamza TEKİN Hocaefendinin aynı isimli "Kur an'da Kadın Şahsiyetler" kitabı Sakaryalı okuyucusuyla buluşturuldu. 20

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI Sıra No ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN ADI SOYADI ÜNVANI YERİ TARİHİ GÜNÜ VAKTİ KONUSU Dr. İbrahim ÖZLER İlçe Müftüsü

Detaylı

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar Dualar Beddualar Çocuklara gösterilen sevgi, dua ile birlikte beden diliyle de gösterilmesi onların okul başarısını artıracaktır. Çocuklar okula giderken sarılarak ve dua ile yollanmalıdır. Bu, çocukların

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Varlıklar Âlemi Meleklere İman Meleklerin

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06 Şehâdet kelimesi sözlükte tanıklık etmek, huzurda bulunmak, idrak etmek, haber vermek, muttali olmak ve bilmek anlarına kullanılmıştır. Dini ıstılahta ise, Allah ın dinini en yüce tutmak için bu uğurda

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı LGS(Liselere Geçiş Sistemi) deneme sınavı arayan birçok öğrenci için güzel bir hizmet Şanlıurfa MEM tarafından veriliyor. LGS deneme sınavı ile 2 Haziran

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI TEOG SINAV SORUSU-1 1. Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşı sebebiyle ikramda bulunursa Allah yaşlılığında ona ikram edecek kimseleri mutlaka takdir eder. Bu hadiste verilen mesaj aşağıdaki ayetlerin hangisinde

Detaylı

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ ب س م الله الر ح من الر ح يم الل ه ل نت ل ه م و ل و ك نت ف ظ ا غ ل يظ ال ق ل ب ف ب م ا ر ح م ة م ن لا نف ض وا م ن ح و ل ك İmran, 159) (Al-i HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ Muhterem Müslümanlar!

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK AİLE KURMAK &AİLE OLMAK Dr. Fatma BAYRAKTAR KARAHAN Uzman-Ankara Aile Nedir? Aile kelimesinin kökü, ğavl dir. Bu kelime, ağır bir sorumluluk altına girmek demektir. Bu kökten gelen aile ise, birini çekince

Detaylı

Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu

Gençler, İrade, Erdem ve Hürriyet Temasıyla Buluştu Gençler, "İrade, Erdem ve Hürriyet" Temasıyla Buluştu Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İnsana düşen, iradesini kontrol altında tutarak, onu her daim iyilik ile erdem yolunda kullanmaktır. Diyanet İşleri

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ KURBAN: AYET ve HADİSLER Biz, her ümmet için Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine onun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. İlahınız,

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN 2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN VAİZİN TARİHİ GÜNÜ VAKTİ ADI SOYADI ÜNVANI GÖREV YAPACAĞI YER KONUSU 1.01.2016 Cuma Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Mermerler Camii SORUMLU

Detaylı

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI DEĞERLER EĞİTİMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Bir milletin ve topluluğun oluşumunda maddi

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır: 1. Güzel ahlâk 2. Kötü ahlâk 2 Güzel ahlâk neye denir? Allah ın ve Resulü nün emir ve tavsiye ettiği, diğer

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Güzel Ahlâkı Kazanmak Ramazan, Allah a yakınlaşma vesilesidir. Oruç tutan insan Allah ın beğendiği davranışlar sergilemeye, nefsinin tutkularından sakınmaya çalışır. Şeytana karşı dikkatli ve şuurludur, vicdanının doğruyu fısıldayan

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.

Detaylı

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği BİRİ MATEMATİK Mİ DEDİ? BİZ KİMİZ? Yüce Rabbimiz dünya hayatını insanoğluna imtihan yeri kılmış, sırat-ı müstakim olarak göndermiş olduğu dinin yaşanabilmesi ve birbirlerine ulaştırılabilmesi için Müslümanları

Detaylı

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir? Kurban sözlükte yaklaşmak, yakınlaşmak gibi anlamlara gelmektedir. Kurban, Allah a yaklaşmak ve onun hoşnutluğunu kazanmak amacıyla belirli bir zamanda uygun nitelikteki bir hayvanı kesmektir. Kesilen

Detaylı

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM )

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM ) İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM ) TARİH GÜN SAAT İLÇE YER VAİZE ADI/SOYADI 01.01.2014 Çarşamba 10:30 Bornova Debre Camii Fatma Özmen ERGEN Ölüm ve Ömür Muhasebesi 01.01.2014

Detaylı

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s) Ahmed el Hasan (a.s) 1 Rahman ve Rahim olan Allahın Adıyla. Hamd Alemlerin Rabbi Allahadır. Allahın selamı Muhammed ve Al-i Muhammedin, İmamlar ve Mehdilerin üzerine olsun. Dünyanın Doğusundaki ve Batısındaki

Detaylı

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru TAKDİM Rahmân ve Rahîm olan Allah ın adıyla Sevgili anne ve babalar; Çocuklarım henüz daha küçük, ergenlik yaşına

Detaylı

Hak ihlalinin sosyal boyutları Prof. Dr. Ejder Okumuş Eskişehir Osmangazi Üniv. İlahiyat Fak. Hak-fedakârlık dengesi

Hak ihlalinin sosyal boyutları Prof. Dr. Ejder Okumuş Eskişehir Osmangazi Üniv. İlahiyat Fak. Hak-fedakârlık dengesi Hak ihlalinin sosyal boyutları Prof. Dr. Ejder Okumuş Eskişehir Osmangazi Üniv. İlahiyat Fak. Hak-fedakârlık dengesi Toplumsal hayat, hak ve fedakârlıklar üzerine kuruludur. Hak ve fedakârlıkların dengeli

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te 9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır

Detaylı

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 7. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 7.1. KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Kelam; naslardan hareketle inanç esaslarını ve insanın düşünce yapısına ilişkin temel

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ! KİM BU ZINDIK! Hamd Allah ındır. O na hamd eder ondan yardım ve mağfiret dileriz nefislerimizin şerrinden amellerimizin kötülüklerinden ona sığınırız. Allah ın yol göstericilik ettiğini hiç kimse saptıramaz.

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr Aylık Süreli Elektronik Yayın ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı Bakan İslam, 2015 yılı sonuna kadar, yurt ve yuvalarda şu anda kalmakta olan bin civarında çocuğumuzun da çocuk evlerine geçişini

Detaylı

PEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ 7. 10. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler

Detaylı

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ... 15 MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17 SAFAHAT TA DEĞERLERİMİZ... 41 Adâlet... 43 Adamlık... 47 Ahlâk... 50 Azim... 42 Birleştiricilik...

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur. Alıntı; FarukBeşer İsra Suresi hicretten bir yıl önce indirilmiş. Yani Hicret yakındır ve artık Medine de Yahudilerle temas başlayacaktır. Sure sanki her iki tarafı da buna hazırlıyor gibidir. Mescid-i

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Camiye Girerken Allah ın adıyla, Allah ın Resulüne salat ve selam olsun. Allah ım, hatalarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç. Camiden Çıkarken Allah ın adıyla, Allah

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): - Yavrum ne oldu, niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Çocuk da: - Efendim, namaza gidiyorum.

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Eylül 26, 2014-2:33:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yine böyle bir şölenle inşallah, bir gün biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın bana tevdi ettiği bu görevi bir başka kardeşimize

Detaylı

Kadınlar kimsenin namusu değildir

Kadınlar kimsenin namusu değildir Kadınlar kimsenin namusu değildir Son dönemlerde medyada namus cinayetlerine sıkça rastlanmaya başlandı. Kadınlarımız vahşice öldürüldü. Bu tür insan hakları ihlallerinin yapıldığı olaylar karşısında sessiz

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yayınları Kapak illustrasyonu: Murat Bingöl isbn: 978 605 5523 16 9 Sertifika

Detaylı

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Maruf Vakfı Genel Merkezinin Açılışına Katıldı. Maruf Vakfı Genel Merkez açılışı, Vakfımızın Zeytinburnu ndaki merkezinde

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Hayat Amaçsız

Detaylı

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR! Şehir ve Medeniyet İÇGÜDÜSEL DEĞİL, BİLİNÇLİ TERCİH: ŞEHİR Şehir dediğimiz vakıayı, olguyu dışarıdan bir bakışla müşahede edelim Şehir denildiğinde herkes kendine göre bir

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (10) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme

Detaylı

D İ N H İ Z M E T L E R İ G E N E L M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü AİLE VE

D İ N H İ Z M E T L E R İ G E N E L M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü AİLE VE D İ N H İ Z M E T L E R İ G E N E L M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU M U T L U L U Ğ U N U Z A R E H B E R L İ K E D E R Yüce Allah ın aileye bahşettiği sevgi ve rahmetin çeşitli unsurlarla

Detaylı

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele 8 Mesnevi den (şiirli) r l e H i k â e y ÖNSÖZ Hoşgörülülükte deniz gibi ol Mevlâna Celâleddîn Geleceğimizin teminatı olan kıymetli çocuklarımız, Geçmişimizde atalarımızın yaşadığı ve bu günlerde kaybolma

Detaylı

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir.

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir. AHMAK DOST Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir. İyilik zannıyla topluma,tüm değerlere,insanlığa karşı kötülük işlemektedir. İbrahim Peygamberden yana olduğunu

Detaylı

AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE

AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE Aile, tek başına olmaktan kurtulup, can yoldaşına kavuşmaktır Aynı çatı altında yalnızlık ve yabancılık değil! Ve O, iki eşi, erkeği ve kadını yarattı. (Necm, 53/45) Kadınlar,

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

En hayırlı söz faydalı olandır. Faydasız bilgide hayır yoktur. Lüzumlu olmayan bilgiden de bir fayda temin edilemez.

En hayırlı söz faydalı olandır. Faydasız bilgide hayır yoktur. Lüzumlu olmayan bilgiden de bir fayda temin edilemez. Hz. Ali den Nasihatler Ey oğul! İyi karar verebilmek için güvenilir kimselerle istişare et. En hayırlı söz faydalı olandır. Faydasız bilgide hayır yoktur. Lüzumlu olmayan bilgiden de bir fayda temin edilemez.

Detaylı

YASIYOR. MUYUZ. SASIYOR.. MUYUZ? Bismillahirrahmanirrahim MUHİDDİN YENİGÜN. (e-posta: muhiddin@yenigun.name.tr) yayınevi sertifika no: 14452

YASIYOR. MUYUZ. SASIYOR.. MUYUZ? Bismillahirrahmanirrahim MUHİDDİN YENİGÜN. (e-posta: muhiddin@yenigun.name.tr) yayınevi sertifika no: 14452 YASIYOR. MUYUZ yayınevi sertifika no: 14452 Yayın no: 11 YAŞIYOR MUYUZ ŞAŞIYOR MUYUZ? Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İSBN: 978 975 261 200 6 1. Baskı: Eylül,

Detaylı

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IV/2 (Güz 2011), ss. 179-183. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU Halil İbrahim Bulut, Araştırma Yayınları, Ankara, Nisan 2011,

Detaylı

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir. Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan Recep ve Şaban ayını mübarek kılıp bizi ramazan ayına ulaştıran rabbimize hamd olsun. Bu yazımızda sizinle ramazan ayıyla ilgili terimlerin anlamını inceleyelim. Ramazan: Hicri

Detaylı

Siyonist rejim emrivakilerle fiili durum oluşturarak, dünyayı bu yeni duruma alıştırmak istiyor

Siyonist rejim emrivakilerle fiili durum oluşturarak, dünyayı bu yeni duruma alıştırmak istiyor Kudüs kaygılarımız artıyor. Gün yok ki Mescid-i Aksa ya yönelik yeni bir saldırı ile sarsılmayalım Son iki ayda 100 e yakın Filistinli kardeşimiz Siyonist kurşunlarla can verdi; 2000 i aşkın yaralı, bir

Detaylı

Dünyada servetin %99 u, nüfusun %1 ine aitmiş... Saddam ın arkasında %90 destek vardı; idam edildi... -Obama.

Dünyada servetin %99 u, nüfusun %1 ine aitmiş... Saddam ın arkasında %90 destek vardı; idam edildi... -Obama. Dünyada servetin %99 u, nüfusun %1 ine aitmiş... Saddam ın arkasında %90 destek vardı; idam edildi... -Obama. Son bir ayda basına yansıyan bu iki cümlenin iyi okunması halinde dünyanın hali pür melali/

Detaylı

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Otur, hanım otur. Allah aşkına bir otur. Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Allah aşkına bir otur hanım. Sabahtan beri dolaşmaktan ayaklarımın

Detaylı

2010 yılının son ayına girdiğimiz bu aylarda hıristiyan olan batı toplumunda olduğu gibi

2010 yılının son ayına girdiğimiz bu aylarda hıristiyan olan batı toplumunda olduğu gibi Kuşun biri, her gün kilisenin çanına konar ve oraya pislermiş. Gel zaman git zaman derken her gün kuşun pisliğini temizlemekten bıkan papaz, bir gün aklına bir fikir gelir uygulamaya karar verir. Sabah

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURÂN A ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR ILH333 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

Gençlik Eğitim Programları DAVET

Gençlik Eğitim Programları DAVET Gençlik Eğitim Programları DAVET Gençlik Programları 1. HAFTA DAVET tebliğ nedir, nasıl anlaşılmalıdır? İslam a davetin anlamı Ezber ayeti: Yusuf 108 Davetçi bir Müslüman için İslam ı öğrenmenin, yaşamanın

Detaylı