TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ı makamında ziyaret etti. TARIMDAKİ BÜYÜME YİNE ORTALAMANIN ÜZERİNDE

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ı makamında ziyaret etti. TARIMDAKİ BÜYÜME YİNE ORTALAMANIN ÜZERİNDE"

Transkript

1 BAYRAKTAR IN, ATALAY I ZİYARETİ Bayraktar, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ı makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Bayraktar, Beşir Atalay la görüşmesinde tarımın en önemli yapısal sorunlarından biri olan tarım arazilerinin çok parçalılığı sorunu ileterek, TBMM gündeminde yer alan miras hukuku kaynaklı tarım arazilerinin bölünmesini önleyecek tasarının bir an önce yasalaşması konusunda destek istedi. >>Sayfa 2 Türkiye Odaları Birliği Aylık Yayını Yıl: 4 Sayı: 45 EYLÜL 2012 BAYRAKTAR, BAKAN BAYRAKTAR A ÇEVRE VE TARIM RAPORU SUNDU TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Su zengini olmayan ülkemizin su kaynakları korunmazsa önümüzdeki yıllarda kirlilik nedeniyle tarım alanlarımız sulanamaz hale gelecek SAKARYALILAR DÜĞÜNDE BULUŞTU Bayraktar, Türkiye Sebze ve Meyve Komisyoncuları (TÜSEMKOM) Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Tavşan ın oğlu Remzi Doğan Tavşan ın nikah şahitliğini yaptı. >>Sayfa 5 TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ı makamında ziyaret etti. Bakan Erdoğan Bayraktar a Çevre ve Tarım raporu sunan Şemsi Bayraktar, ziraat odalarının çevre ve tarım alanlarının korunmasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla işbirliği içinde, bir şekilde kamu denetçisi, ombudsman olarak görev yapmaları hususunda hukuki düzenlemelerin isabetli olacağı kanaatini taşıdığını iletti. >>Sayfa 3 TARIMDAKİ BÜYÜME YİNE ORTALAMANIN ÜZERİNDE TZOB GENEL BAŞKANI BAYRAKTAR, TUZLUKÇU DA Bayraktar, Konya nın Tuzlukçu ilçesinde Odası ve Belediye nin işbirliğiyle düzenlenen 15. Üzüm, Karpuz, İpek Halıcılığı Kültür ve Sanat Festivali nin açılışını yaptı. >>Sayfa 4 YİYECEK MİYİZ YAKACAK MIYIZ? Bayraktar, AA ve İHA muhabirlerine yaptığı açıklamada, dünyada gıda fiyatlarının yükseldiğine işaret ederken, bunun sadece küresel ısınmaya bağlı olmadığını, dünyada hızlı bir şekilde biyoyakıt üretiminin devam ettiğini bildirdi. >>Sayfa 6 AYIN KONUSU ÜZÜM Çekirdeksiz Kuru Üzüm ve Tariş Üzüm Birliği >>Sayfa 16 Üzüm Şifa Kaynağıdır >>Sayfa 17 Çekirdeksiz Kuru Üzüm >>Sayfa 17 Kapadokyada Üzümcülük >>Sayfa 18 Ülkemizde Önemli ve Geniş Bir Üretim Alanına Sahip Ürün; ÜZÜM VE BAĞCILIK >>Sayfa 18 TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Tarım, orman ve balıkçılık ilk 6 ayda yüzde 4,2 ile yine yüzde 3,1 olan ortalamanın üzerinde büyüdü. >>Sayfa 8 TZOB MEDYADA TÜRKİYE BİRİNCİSİ Türkiye Odaları Birliği medyada yer almada Türkiye birincisi oldu. >>Sayfa 10 TZOB GENEL BAŞKANI BAYRAKTAR, ÇANKIRI TANITIM GÜNLERİ NE KATILDI Başkanı Şemsi Bayraktar, Çankırı Tanıtım Günleri ne katıldı.>>sayfa 4 BAYRAKTAR, SAKARYA AKYAZI DA AYAAYRA ŞENLİĞİ NE KATILDI Bayraktar, Sakarya nın Akyazı İlçesi Akbalık Köyü nde düzenlenen Ayaayra Şenliği ne katıldı. >>Sayfa 4

2 2 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL 2012 [ SESLENİŞ] Odalarımızın değerli mensupları, sevgili çiftçi dostlarım, Bütün dünyada ihtiyacı her gün artan, önemi de her geçen gün daha iyi anlaşılan tarımsal üretim, yılın ilk 6 aylık verileri ışığında ülkemiz perspektifinde değerlendirildiğinde, kat ettiğimiz önemli mesafeler rakamların diliyle de net şekilde görülebiliyor. Ülkemize sağladığı istihdam, yaptığı ihracat ve ulaştığı hasıla düzeyiyle ekonomimizin ana motorlarından olan sektörümüz, dünyadaki durgunluğa karşın, yılın ilk 6 ayında büyümeye devam etti. Tarım, ormancılık ve balıkçılıktaki hasıla, ülke ortalamasının üzerinde seyretti; ilk 6 ayda yüzde 4,2 ile yüzde 3,1 olan ülkemiz ortalamasının üzerinde büyüdü. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO nun 2010 yılı verilerine göre, ülkemiz, gübre, mazot başta olmak üzere temel girdi fiyatlarının yüksekliğine, arazi parçalılığı, işletme küçüklüğü gibi temel yapısal sorunlarının hala devam etmesine rağmen, birçok üründe dünya sıralamasında üstlerde yer alıyor. Fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, ayva ve haşhaş tohumu gibi 7 üründe dünya birincisi olan ülkemiz, karpuz, kavun, çilek, pırasa, bal ve fiğden oluşan 6 üründe ikinci, mercimek, elma, salatalık, yeşil biber, yeşil fasulye, kestane, Antep fıstığında ve koyun sütünden oluşan 8 üründe ise dünyada üçüncü sırada bulunuyor. Bununla bitiyor mu, hayır. Türkiye nin domates, mandalina, ıspanak, ceviz, nohut ve bal mumundan oluşan 6 üründe dünya dördüncüsü, şekerpancarı, çay, patlıcan, böğürtlen, keçiboynuzu, zeytin ve vanilyadan oluşan 7 üründe dünya beşincisi Bunlarla da bitmiyor, Allah a çok şükürler olsun ki, liste uzayıp gidiyor. Bütün bunların ışığında, her zaman vurguladığımız gibi, tarım potansiyelimizi ele aldığımız ve o yönde değerlendirdiğimizde, ulaşmamız gereken noktaların hala uzağında olduğumuz; hem çiftçilerimiz hem de ülkemiz için yapılabilecek daha çok şey bulunduğu artık herkesin malumu. İşte bunu sağlayabilmek, üretimimizi artırmak, tarımın geleceğiyle ilgili faaliyetlerimizi paylaşmak, çiftçimizin sorunlarını ortaya koyup, çözüm önerilerimizi paylaşmak için, TZOB olarak çalışmalarımızı gece, gündüz demeden sürdürüyoruz. Aldığımız mesafeleri yeterli görmüyor; tarlasına, bahçesine, bağına ektiği ürününü alın teriyle de sulayan; büyük emeklerle her ne olursa olsun üretim diyen çiftçimiz için, ibadet mertebesinde gördüğümüz çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Değerli dostlarım, bu çerçevedeki çalışmalarımızı ve ziyaretlerimizi Eylül ayında da yoğun şekilde sürdürdük. Başbakan Yardımcısı Sayın Beşir Atalay ı ziyaretimizde, tarımın en önemli yapısal sorunlarından biri olan tarım arazilerinin çok parçalılığı sorunu ilettik; TBMM gündeminde yer alan miras hukuku kaynaklı tarım arazilerinin bölünmesini önleyecek tasarının bir an önce yasalaşması konusunda destek istedik. Tabii afetler nedeniyle yapılacak borç ertelemesinde kapsamdaki il sayısının 60 dan 81 e çıkarılmasını talebimizi de kendileriyle paylaştık. Sayın Atalay da borç ertelemesi kapsamındaki il sayısının 60 dan 81 e çıkarılması konusunu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker le ele aldıkları bilgisini tarafımıza ilettiler. Ayrıca, Hazine Müsteşarlığı nın il sınırlamasının kaldırılması ve tabii afetler nedeniyle yapılacak borç ertelemesine bütün illerin dahil edilmesiyle ilgili çalışma yaptığını belirttiler. Sayın Atalay la da paylaştığımız gibi, illerimizin tümünde, afetlerden zarar gören ve çok güç durumda kalan çiftçilerimizin yüzde 5 faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle de olsa borçlarının ertelenmesi üreticilerimize nefes alma imkânı sağlayacağına inanıyoruz. Ay içerisinde bir başka görüşmemiz, Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar ile gerçekleşti. Sayın Bakana ziyaretimizde, Birliğimizce hazırlanan Çevre ve Tarım raporunu sunduk. Ayrıca, su kirliliğinin artmasının tarımı olumsuz etkilediğini; bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de çevre sorunlarının geleceğimiz için büyük tehdit oluşturduğuna vurgu yaptık. Zaten su zengini olmayan ülkemizin su kaynaklarını koruyamamamız durumunda önümüzdeki yıllarda kirlilik nedeniyle tarım alanlarımızın sulanamaz hale geleceği uyarımızı dile getirdik. Sayın Bayraktar a, çevre ve tarım alanlarının korunmasında Odalarımızın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile işbirliği içinde, bir şekilde kamu denetçisi, ombudsman olarak görev yapmaları hususunda hukuki düzenlemelerin isabetli olacağı kanaatini taşıdığımızı da ilettik. Sayın Bakanımız da Türkiye Odaları Birliği nin çok büyük bir teşkilata sahip olduğunu, çevre konusunda işbirliği yapabileceklerini söylediler; Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ne işbirliği konusunda ilgili çalışmayı yapması için gerekli talimatı verdiler. Değerli kardeşlerim, Hasat sezonunu büyük ölçüde tamamlayıp ekim hazırlıkları yaptığımız bu günlerde, doğal afetlerden ve bütün olumsuzluklardan uzak; tüm Odalarımıza işlerinde kolaylıklar; çiftçi kardeşlerime de bol, bereketli ürün ve kazançlar diliyorum. Başkanı Şemsi Bayraktar, tabii afetler nedeniyle yapılacak borç ertelemesinde kapsamdaki il sayısının 60 dan 81 e çıkarılacağını bildirdi. Şemsi Bayraktar, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ı makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Bayraktar, Beşir Atalay la görüşmesinde tarımın en önemli yapısal sorunlarından biri olan tarım arazilerinin çok parçalılığı sorununu ileterek, TBMM gündeminde yer alan miras hukuku kaynaklı tarım arazilerinin bölünmesini önleyecek tasarının bir an önce yasalaşması konusunda destek istedi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Başbakan Yardımcısı Atalay ın, tabii afetler nedeniyle yapılacak borç ertelemesi kapsamındaki il sayısının 60 dan 81 e çıkarılması konusunu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker le ele aldıklarının bilgisini verdiğini kaydetti. Bayraktar, Hazine Müsteşarlığı nın il sınırlamasının kaldırılması ve tabii afetler nedeniyle yapılacak borç ertelemesine bütün illerin dahil edilmesiyle ilgili çalışma yaptığının bildirildiğini belirtti. Tüm illerde afetlerden zarar gören ve çok güç durumda kalan çiftçilerin yüzde 5 faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle de olsa borçlarının ertelenmesinin çiftçiye nefes alma imkanı sağlayacağını belirten Bayraktar, yeni üretim döneminde de yıllık gelirinin önemli bir bölümünü kaybetmiş ve ödeme güçlüğü içine düşmüş çiftçilerin, tefecilerin eline bırakılmadan düşük faizli kredi kullanabilmesinin sağlanması gerektiğini vurguladı. 28 Ağustos 2012 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren, 60 ilde sel-su baskını, fırtına, aşırı yağış, BAYRAKTAR IN, ATALAY I ZİYARETİ aşırı kar yağışı, dolu, don, kuraklık, yıldırım düşmesi ve hortum afetlerine maruz kalan ve bu afetler nedeniyle ekilişleri, ürünleri, hayvan varlıkları, tesisleri veya seraları en az yüzde 30 oranında zarar gören çiftçinin, Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri ne olan borçlarının 1 yıl süreyle ertelenmesini içeriyordu. İller Çalışmanın tamamlanmasının ardından, Adıyaman, Artvin, Balıkesir, Batman, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Düzce, Gaziantep, Giresun, Hakkari, Kırıkkale, Kırklareli, Mardin, Ordu, Rize, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Tekirdağ illeri de tabii afetler nedeniyle yapılacak borç ertelemesi kapsamına alınacak. Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesi TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ı ziyaretinde, TBMM gündeminde yer alan miras hukuku kaynaklı tarım arazilerinin bölünmesini önleyecek tasarının bir an önce yasalaşması konusunda destek istedi. Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin ve çok parçalı yapısının Türk tarımının önemli bir sorunu olduğunu bildiren Bayraktar, bu arazilerin miras ve diğer nedenlerle her geçen gün daha da küçüldüğünü kaydetti döneminde işletme sayısı 2,5 milyondan 3,1 milyona, parsel sayısının 15 milyondan 22 milyona çıktığını, ortalama işletme büyüklüğünün ise 100 dekardan 60 dekara düştüğünü belirten Bayraktar, şunları kaydetti: İşletme ölçeği küçülürken parça sayısı da artmaktadır. Bugün işletme başına ortalama 7 parça arazi düşmektedir. Yapılan çalışmalarda parsel küçüklüğünden doğan gelir kaybı 10 dekarlık bir buğday tarlasında 150 lira olarak hesaplanmaktadır. Bu miktara 100 lira ulaşım, 80 lira küçük parsellerde yeterli ölçüde makine kullanılamamasından doğan kaybı da ilave ettiğimizde toplam kayıp 330 liraya çıkmaktadır. Bu hesapla ülkemizin toplam kaybı 8 milyar liraya ulaşıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın destekleme bütçesinin yaklaşık 7,5 milyar lira olduğu göz önüne alındığında parsel küçüklüğünden doğan gelir kaybının boyutu daha da dikkat çekici hale geliyor. Bu sorunun mutlaka çözülmesi gerektiğini bildiren Bayraktar, Eğer bugün tedbir almazsak bu 10 dekarlık parseller kardeşler arasında bölündükçe daha da küçülecek ve hem çiftçinin hem de ülkemizin kaybı daha da artacaktır. Bu yapı sürdürülebilir bir yapı değildir. Küçük parselle yatırım yapılamıyor, üretim takip edilemiyor, izlenemiyor. Bu da kalite ve standardı düşürüyor. Maliyetleri artırıyor dedi. İmtiyaz Sahibi TZOB Adına Genel Başkan Ş. Şemsi Bayraktar Genel Yayın Müdürü M. Nuri Şeyda Sorman Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ebru Mine Esen Görsel Yönetmen Mustafa Abadan Yayın Kurulu Vedat Koç Metin Türkyılmaz Ömer Kaya Salim Altay Kemal Sandık Hasan Hüseyin Coşkun Prof. Dr. Mevhibe Albayrak Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu Doç. Dr. Erdoğan Güneş Dr. Özden Hiçbirol Yayın Türü Yaygın Süreli Yayın Yönetim Yeri Türkiye Odaları Birliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü GMK Bulvarı No: 25 Demirtepe/ANKARA Tel: (Pbx) Fax: tzob.basin@gmail.com Yapım Ajansı ajansala Kurumsal Yayıncılık - Pazarlama İletişimi Baskı MRK Baskı ve Tanıtım Hizmetleri Uzayçağı Caddesi Sokak No: 2 Ostim / ANKARA Tel: Basım Tarihi Dağıtım PTT Kargo Odaları aylık yayını basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Yayımlanan yazıların sorumlulukları sahiplerine ait olup, Birliğimiz görüşlerini yansıtmamaktadır. Dergide yayımlanan yazılar, kaynak gösterilmek koşuluyla, diğer yayın organlarında yayımlanabilir. Gönderilen yazılar iade edilmez.

3 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL BAYRAKTAR, BAKAN BAYRAKTAR A ÇEVRE VE TARIM RAPORU SUNDU Bayraktar: Araştırmalar, Türkiye nin önümüzdeki 25 yıl içinde ihtiyaç duyacağı su miktarının bugünkü ihtiyacı olan su miktarının yaklaşık üç katı olacağını gösteriyor. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ı makamında ziyaret etti. Ziyarette, Bakan Erdoğan Bayraktar a Çevre ve Tarım raporu sunan Şemsi Bayraktar, ziraat odalarının çevre ve tarım alanlarının korunmasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla işbirliği içinde, bir şekilde kamu denetçisi, ombudsman olarak görev yapmaları hususunda hukuki düzenlemelerin isabetli olacağı kanaatini taşıdığını iletti. Bakan Erdoğan Bayraktar da Türkiye Odaları Birliği nin çok büyük bir teşkilata sahip olduğunu, çevre konusunda işbirliği yapabileceklerini söyledi. Erdoğan Bayraktar, olumlu baktığı işbirliği konusunda ilgili çalışmayı yapması için Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürü Mustafa Satılmış a talimat verdi. Bayraktar, şöyle devam etti: Gerekli çevresel önlemler alınmadan, arıtma tesisleri kurulmadan, geri dönüşüm alanları hazırlanmadan üretime geçen sanayi tesisleri ve sanayi bölgeleri, ormanların tahribi, yangınlar, tarım arazilerinin amaç dışı ve yanlış kullanımı, erozyon, aşırı otlatma sonucu doğal bitki örtüsünün bozulması, maden, kireç, taş ve kum ocaklarının faaliyetleri çevreyi kirleten faktörler arasında sayılıyor. Çevre sorunlarını ana başlıklar olarak ele alacak olursak, toprak ve su kirliliği, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı ve hidroelektrik santralları (HES) öne çıkan konular arasında bulunuyor. Toprak ve su kirliliği artıyor Çevrenin kirletilmesine çeşitli sektörlerin değişen oranlarda katkıları olmakla birlikte en büyük payı sanayi ve enerji sektörünün aldığını belirten Bayraktar, Birçok sanayi kuruluşu gerekli önlemleri almadan üretim faaliyetlerine başlıyor; hava, su ve toprağa verdikleri atıklarla çevre kirliliğine yol açıyorlar dedi. Toprak ve su kirliliğinin her geçen gün daha da ciddi boyutlara ulaşan önemli çevre problemleri arasında yer aldığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Toprak ve su, çok uzun sürede oluşan ancak kısa sürede kirlenerek, aşınarak kaybolan doğal kaynaklardır. Toprak, tarım sektörü için vazgeçilmez bir üretim faktörü olduğu kadar, sanayi ve kentleşme için de aynı derecede önem taşıyor. Toprak kalitesindeki değişim tarımda verimliliği olumsuz yönde etkiliyor. Su havzalarımızın durumu Bayraktar, ülkemizin önemli tarım ve endüstri merkezlerindeki su havzalarında yer alan suların kalitesi hakkında şu bilgileri verdi: Su kalitemiz, II. Sınıf (az kirlenmiş su) ve IV. Sınıf (çok kirlenmiş su) arasında değişiyor. Sakarya, Meriç- Ergene, Gediz nehirleri, Nilüfer, Susurluk ve Nif Çayı gibi akarsularımız ve bazı göllerimiz başta olmak üzere su kaynaklarımızın önemli bir bölümü çeşitli nedenlerle kirlenmiş bulunuyor. Şemsi Bayraktar, şu bilgileri verdi: Ülkemizde tarım alanlarının yüzde 37,55 i yeraltı suları, yüzde 28,64 ü akar sular, yüzde 15,87 si barajdan alınan sularla sulanıyor. Su kaynaklarımız korunup gözetilmezse önümüzdeki yıllarda kirlilik nedeniyle tarım alanlarımız sulanamaz hale gelecektir. İçme ve kullanma suyunu sağladığımız, tarımsal alanlarımızı suladığımız, balık üretimi için kullandığımız akarsularımızın kirlenmesi ülkemiz için ekonomik bir kayıptır. Nüfus artışı, hızlı kentleşme ve sanayileşme faaliyetleri doğal olarak suya olan talebi artırıyor. Çevre kirliliği ve iklim değişikliği gibi faktörlerin su kaynakları üzerine etkileri sonucu miktar ve kalite bakımından yeterli suya erişimin zorlaşacağı da bilinen bir gerçektir. Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının 1519 metreküp civarında olduğu ülkemizin su zengini bir ülke olmadığı ortadadır. Araştırmalar Türkiye nin önümüzdeki 25 yıl içinde ihtiyaç duyacağı su miktarının bugünkü ihtiyacı olan su miktarının yaklaşık üç katı olacağını gösteriyor. Gelecek nesillere temiz ve yeterli su kaynakları bırakabilmemiz için doğal kaynaklarımızın korunması ve doğru kullanılmasının önemi göz ardı edilmemelidir. Bunun için de öncelikle su havzalarımızın yerleşim ve sanayi tesisleri tarafından işgali ve su kaynaklarının kirletilmesi önlenmelidir. Toprak kirliliğinin önlenebilmesi için; tarım ve orman arazilerinin amaç dışı kullanımı engellenmeli; ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmalarına ağırlık verilmeli, çayır ve meralarımızın ıslahı için gerekli finansman sağlanmalıdır. Toprak kirliliğinin ulusal düzeyde tespiti ve önlenmesi için gerekli altyapı oluşturulmalıdır. Bayraktar, tarımsal üretim faaliyetlerinin çevreye duyarlı ve doğal kaynakları korumayı hedefleyen bir sistemde sürdürülmesi, iyi tarım uygulamalarının desteklenmesine devam edilmesi, sürdürülebilir doğal kaynak yönetiminin sağlanması, çevreyle dost tarım ve ormancılık faaliyetlerinin benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı Bilindiği üzere Türkiye nin tarım potansiyeli ve birçok üründe dünyanın en önemli üreticisi olmakla birlikte, tarım sektöründe ciddi sorunları da bulunduğunu kaydeden Bayraktar, şöyle devam etti: Ülkemiz nüfusunun yaklaşık yüzde 25 i tarımda istihdam edilmekte, ancak geçimini tarım ve tarıma dayalı faaliyetlerden sağlayan nüfusumuzun oranı bu oranın çok üzerindedir. Hızla artan ve bugün yaklaşık 7 milyara ulaşan dünya nüfusunun 1 milyarı açlık ve yetersiz beslenmenin pençesindedir. Bu bakımdan tarımsal üretimin önemi her geçen gün artmakta, gıda dünyada uluslararası politikalarda bazen bir silah olarak algılanmakta ve kullanılmaktadır. Hal böyle iken tarımsal üretimin ana ögesi olan topraklarımızın onlarca yıldır bilinçsiz, sorumsuz ve hoyratça kullanılmasını akıl tutulması ile izah etmekte dahi güçlük çekilmektedir. Özellikle Toplu Konut İdaresi (TOKİ) yatırımlarının projelendirilmesi aşamasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın, tarım arazilerimizin tahribatına meydan verilmemesi yönündeki hassasiyetini saygı ve takdirle karşılıyoruz. Bugün Büyükşehir uygulaması ile mücavir alan sınırları içinde kalan verimli ovalarımızın şehirleşme ve sanayileşmeyle gelen rant ekonomisine feda edilmesi, ülkemizin gıda güvencesine indirilecek en ağır bir darbe olacaktır. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın hassasiyetinin devam etmesini diliyorum. Tarım topraklarımızın sürdürülebilir kullanımları için, tarım işletmelerimizin ekonomik büyüklüğe sahip olmaları yanında, bu işletmelerin çok parçalı ve dağınık arazi varlıklarının bölünmesini önleyecek ve toplulaştırılmasını sağlayacak tedbirlerin alınması yönünde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın çalışmalarını tasvip ediyor ve destekliyoruz. Ülkemizdeki kentsel yapılaşmanın, iyi nitelikli araziler üzerinde yoğunlaşması, tarım yapılan alanların daha düşük nitelikli arazilere doğru kaymasına neden olmuştur. teliklerinin bozulmasına neden olmuştur. Amaç dışı kullanımda hızlı nüfus artışlarının yanı sıra, kırsaldan kente olan göçler, yerleşimlerin içerisinden veya yakınından geçen karayolları ve otobanlar, çevresinde yoğunlaşan sanayileşme, tarım arazilerinin geri dönüşümü olmayan şekilde elden çıkmasına neden olmaktadır. Odaları ombudsman olarak görev yapsın Bayraktar, bu bakımdan ziraat odalarının çevre ve tarım alanlarının korunmasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla işbirliği içinde görevlendirilmeleri, bir şekilde kamu denetçisi, ombudsman olarak görev yapmaları hususunda hukuki düzenlemelerin isabetli olacağı kanaatinde olduklarını bildirdi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, sonuç olarak şehir imar planları hazırlanırken yerleşimlerin marjinal araziler üzerinde yer almasının, ülkemiz genelinde tarım arazilerinin verim özelliklerine uygun olarak kullanılabilmesini sağlayacağını, tarım alanlarının amaç dışı kullanımının önüne geçilmiş olacağını belirtti. Yapılan çalışmalar takdire değer Bilindiği üzere, AB ye katılım ve uyum sürecinde yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerden birisinin de su kaynaklarının korunması ve kontrol edilmesi amacıyla Su Çerçeve Direktifi nin uygulamaya konulması olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Bu kapsamda Orman ve Su İşleri Bakanlığımız ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın sulardaki kirliliğin önlenmesi amacıyla havza bazında kirliliğin önlenmesi yönünde yaptıkları çalışmalar takdire değerdir. Dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 2008 yılında Havza Koruma Eylem Planlarının hazırlanması çalışmaları başlatılmış, daha sonra bu görevi devralan Orman ve Su İşleri Bakanlığı öncülüğünde çalışmalar devam etmiş ve ülke genelinde belirlenen 25 hidrolojik havzadan 11 ine ait koruma eylem planları Ağustos Aralık 2010 tarihleri arasında tamamlandı. Diğer 14 havza için ise Türkiye deki 14 Havza nın Havza Koruma Eylem Planları Hazırlanması isimli proje, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ve TÜBİTAK Başkanlığı tarafından imzalanan protokolle Aralık 2011 itibariyle başlatılmış bulunuyor. Hatta ülkemizde sanayileşme, çoğunlukla iyi nitelikli üretken araziler üzerinde kurulmuştur. Endüstriyel kuruluşların çevresindeki şehirleşme olgusu geliştikçe üstün vasıflı tarım arazileri azalmış ve ni- Yapılan bu tür çalışmaların titizlikle devam ettirilmesi, üretici ve sanayicinin de konuya aynı titizlikle yaklaşarak kirliliği önleyici çalışmalara katkıda bulunması önemlidir.

4 4 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL 2012 TZOB GENEL BAŞKANI BAYRAKTAR TUZLUKÇU DA Bayraktar, 15. Üzüm, Karpuz, İpek Halıcılığı Kültür ve Sanat Festivali ile Süt Soğutma ve Toplama Merkezi nin açılışını yaptı. Başkanı Şemsi Bayraktar, Konya nın Tuzlukçu ilçesinde Odası ve Belediye nin işbirliğiyle düzenlenen 15. Üzüm, Karpuz, İpek Halıcılığı Kültür ve Sanat Festivali nin açılışını yaptı. Bayraktar, açılışta yaptığı konuşmada, Odalarının çiftçiden aldığı paraları yeniden çiftçiye hizmet olarak aktardığını, oluşturduğu makine parklarıyla çiftçiye hizmet ettiğini bildirdi. Türkiye nin üzümde dünya altıncısı, karpuzda dünya ikincisi olduğu belirten Bayraktar, altyapı yatırımları tamamlandığında halen 10 uncu sırada yer aldığı buğday üretiminde de ilk 5 e girebileceğini söyledi. Şemsi Bayraktar, üzüm, karpuz yarışmasında birinci olanlara ödüllerini verdi. Daha sonra İpek Halıcılığı Çalıştayı ve Sergisi nin açılışını yapan Bayraktar, kadınlar arasında düzenlenen ipek halı ilmek atma yarışmasında birinci olan yarışmacıyı ödüllendirdi. Halk Eğitim Kursu nda kursiyerlerle sohbet eden Bayraktar, onların yaptığı keçeden, yünden kabartma resimleri inceledi. Tuzlukçu Odası nın desteğiyle kurulan Süt Üreticileri Birliği nin Süt Soğutma, Toplama Merkezi nin açılışını yapan Bayraktar, Odası nda ilçedeki oda başkanlarıyla sohbet etti. Festivale, Şemsi Bayraktar ın yanı sıra belde belediye başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. BAYRAKTAR, SAKARYA AKYAZI DA AYAAYRA ŞENLİĞİ NE KATILDI TZOB Genel Başkanı Bayraktar a, şenlik kapsamında düzenlenen at yarışları öncesinde, Kafkas Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Vacit Kadıoğlu plaket verdi. Başkanı Şemsi Bayraktar, Sakarya nın Akyazı İlçesi Akbalık Köyü nde düzenlenen Ayaayra Şenliği ne katıldı. Bayraktar a, şenlik kapsamında düzenlenen at yarışları öncesinde, organizasyon komitesi tarafından, Kafkas Derneklerine gösterdiği yakın ilgi ve destekleri sebebiyle tablo hediye edildi. Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen Abhazyalıların Akyazı Akbalık Köyü'nde düzenlediği etkinliklerde, geleneksel Kafkas At Yarışı yapıldı. Çok sayıda vatandaşın katıldığı etkinlikler, halk oyunları ve havai fişek gösterileriyle başladı. Daha sonra çeşitli kategorilerde yapılan at yarışlarıyla devam eden kutlamalarda, yarışların İngiliz Atları Sürat kategorisinde, Gazanfer Yavuz'un atı ''Prodotör'' birinci olurken, Mehmet Yeşiloğlu'nun atı ''Almodovar'' ikinci ve Hüsamettin Kopal'ın ''Dila'' isimli atı 3. oldu. Arap Atları A kategorisinde ise Cemil Taner'in ''Büyülü Göl'' isimli atı birinci, Hasan Yıldız'ın atı ''Çoşkuner'' ikinci ve Ali Hikmet Özizci'nin ''Tüzünsoy'' isimli atı üçüncülüğü elde etti. Arap Atları B kategorisinde de Fatih Pir'in atı ''Dörtnala'' birinci, Ali Arabacı'nın ''Boğaçhan'' adlı atı ikinci, Enis Badışoğlu'nun ''Tango'' isim- li atı da üçüncü oldu. Yerel Köylü Atları kategorisinde ise Cengiz Yaman'ın atı ''Selçukhan birinci, Celal Araç'ın atı ''Urfa Güzeli'' ikinci, Erdal Araç'ın ''Tabanca'' adlı atı üçüncü olmayı başardı. Başkanı Şemsi Bayraktar, İngiliz Atları Sürat kategorisinde birinci olan Prodotör atının sahibi Gazanfer Yavuz a ödülünü verdi. BAYRAKTAR, ÇANKIRI TANITIM GÜNLERİ NE KATILDI Başkanı Şemsi Bayraktar, Çankırı Tanıtım Günleri ne katıldı. İstanbul da Feshane de yapılan Çankırı Tanıtım Günleri nin 27 Eylül 2012 tarihinde yapılan açılışında, standları gezen Bayraktar a TZOB Yönetim Kurulu üyeleri Tuncer Başoğlu ve Nejat Gamzeli eşlik etti. TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Nejat Gamzeli, Çankırı Valisi Vahdettin Özcan sayesinde ilk kez İstanbul Feshane de Çankırı Tanıtım Günleri nin düzenlediğini bildirdi. Tanıtım Günleri nin Çankırı ekonomisine çok büyük katkısı olacağını, ilin tanıtıma ihtiyacı bulunduğunu belirten Gamzeli, Çankırı büyük olanakları içinde barındırıyor. Ankara ya çok yakın. Kastamonu-Ankara yolu üzerinde. İstanbul dan Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, İran, Kafkasya ya giden en kısa yol, Çankırı il sınırları içinden geçiyor. Yani hem doğu-batı, hem de kuzey-güney ulaşım aksında. Önemli bir stratejik noktada dedi. Gamzeli, bu nedenle, son yıllarda büyük yatırımların da Çankırı ya yöneldiğini, en son Japon lastik üreticisi ve kauçuk şirketi Sumitomo Rubber firmasının, Abdülkadir Özcan şirketi ile 516 milyon dolarlık yatırım yapmaya karar verdiğini, kurulacak fabrikada 2 bin kişinin çalışacağını kaydetti. Çankırı Tanıtım Günleri nin açılışa İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Eski Milli Savunma ve Milli Eğitim Bakanlarından Nevzat Ayaz ile Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu da katıldı.

5 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL SAKARYALILAR DÜĞÜNDE BULUŞTU Bayraktar, TÜSEMKOM Başkanı Yüksel Tavşan ın oğlunun nikah şahitliğini yaptı. Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye Sebze ve Meyve Komisyoncuları (TÜSEMKOM) Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Tavşan ın oğlu Remzi Doğan Tavşan ın nikah şahitliğini yaptı. Remzi Doğan Tavşan ile Gözüm İnşaat ın sahibi Ahmet Gözüm ün kızı Emine Gözüm, Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium da düzenlenen törenle evlendiler. Çok sayıda konuğun katıldığı gecede genç çiftin şahitliklerini TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ın yanı sıra TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Erdem, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak ile Gözüm İnşaat ortaklarından Bilal Gözüm yaptı. Çiftin nikahını Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek kıydı. FINDIK FİYATLARI YÜKSELECEK SGK Yönetim Kurulu Üyesi, TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Bu sene fındık fiyatları dünya piyasalarında yükselecek. Üreticimiz, fındığını pazara indirirken çok dikkatli olmalı, emanete bırakmamalı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Yönetim Kurulu Üyesi, Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, İtalya gibi bazı ülkelerin kuraklıktan etkilendiğini belirterek, dünya piyasalarında fındık fiyatının yükseleceğini söyledi. SGK Sakarya İl Müdürlüğü görevine atanan Nurten Canbasoğlu'nu ziyaret eden Bayraktar, gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen yıllara göre düşük seyreden fiyatların yükselişe geçeceğini anlattı. Fındıkta ''alan bazlı'' desteklemelerin bu yıl da devam edeceğini ifade eden Bayraktar, ''Bu, üreticilerimiz için fevkalade önemli bir gelişme'' dedi. Bayraktar, fındık sektöründe FİSKO- BİRLİK gibi fiyat istikrarı açısından düzenleyici bir kuruma ihtiyaç duyulduğuna dikkati çekerek, bu yönde çalışacaklarını ifade etti. Fındık fiyatlarının rekolteye bağlı olarak düştüğüne işaret eden Bayraktar, alan bazlı desteklemelerin bu dönemde daha çok önem kazandığını bildirdi. Karadeniz'de en önemli ekonomik unsurun fındık olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti: ''Özellikle Karadeniz'de fındık para etmezse ekonomi çöker, bu kadar basit. Fındık para ediyorsa ekonomi de canlanır çünkü fındığın dışında başka bir ekonomik alternatif olmadığı gibi özellikle Doğu Karadeniz'de tarım dışı istihdamı da yaratmak mümkün olmadı. Sanayi sektörü henüz gelişmedi. Dolayısıyla bu bölgelerimizde en önemli ekonomik faaliyet fındıktır.'' Bayraktar, geçen yıl rekoltenin düşüklüğüne rağmen 192 bin ton fındık ihraç edildiğini, ülkeye 1,6 milyar dolar döviz kazandırıldığını hatırlattı. ''Bu sene fındık fiyatları dünya piyasalarında yükselecek'' diyen Bayraktar, ''İtalya gibi bazı ülkeler kuraklıktan etkilendi. Onların fındık rekolteleri yeterli değil. Dolayısıyla fındık para edecek. Üreticilerimize fındığın para edeceğini söylüyoruz. Üreticimiz, fındığını pazara indirirken çok dikkatli olmalı, emanete bırakmamalı. Çünkü fiyatlar yükselecek'' ifadelerini kullandı. SGK yı daha iyi hale getirmek için çalışıyoruz Şemsi Bayraktar ziyarette yaptığı konuşmada da, SGK'yı daha iyi hale getirmek için de çalıştıklarını, çalışmalarının olumlu sonuç verdiğini bildirerek, 2007 ve 2011 yılları arasında kayıt dışı istihdam yüzde 45'ten yüzde 37,5'e geriledi. Yani 1 milyon insan sosyal güvenlik kapsamına girmiş oldu'' dedi. Bayraktar, çalışmalarla kurumun gelirlerinin 2007 ve 2011 yılları arasında yüzde 82 arttığını, giderlerdeki artışın ise yüzde 74 ile gelirlerdeki artışın altında kaldığını bildirdi. Kurum açıklarını kapatmaya çalıştıklarına işaret eden Bayraktar, primlerden elde edilen gelirleri artırmaları gerektiğini kaydetti. Özellikle tarım kesiminde kayıt dışılığın oldukça fazla olduğuna dikkati çeken Bayraktar, TZOB Genel Başkanı olarak tarım sektöründeki kayıt dışılığın önlenmesine katkı sağlamaya çalıştığını bildirdi. Kadın çiftçilere yönelik çalışmalar yürüttüklerini, özellikle 2003'ten önceki dönemde kadın çiftçilerin aile reisi olmadıkları için sosyal güvenlik kapsamına alınmadığını ifade eden Bayraktar kadın çiftçilerin yaşadığı sorunu ortadan kaldırdıklarını kaydetti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Canbasoğlu ise Sakarya'da sosyal güvenlik alanında önemli çalışmalar yapmak istediklerini anlattı. Canbasoğlu, şöyle konuştu: ''Mahalle mahalle ve köy köy timler kuracağız. Türkiye'de yapılmayan bir çalışma bu. Tarım alanında patron olmayan ve az miktarda toprağa sahip olan köylülerimiz, muhtarlıktan ve ziraat odalarından belge getirdikleri zaman sigortalı olabilecek. 15 günü kendileri yatıracak kalan kısmını da devlet yatıracak.''

6 6 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL 2012 YİYECEK MİYİZ YAKACAK MIYIZ? TZOB Genel Başkanı Bayraktar: ''Gıda fiyatlarının fevkalade yükseldiği ve 1 milyar insanın aç olduğu bir ortamda, artık gıda mı, biyoyakıt mı karar vermemiz lazım.'' TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım ürünlerinin, gıda yerine biyoyakıt üretiminde kullanılmasına ilişkin "Gıda fiyatlarının fevkalade yükseldiği ve 1 milyar insanın aç olduğu bir ortamda, artık gıda mı, biyoyakıt mı karar vermemiz lazım. İnsanlar yakıtsız yaşayabilir ama gıdasız yaşayamaz'" dedi. Bayraktar, AA ve İHA muhabirlerine yaptığı açıklamada, dünyada gıda fiyatlarının yükseldiğine işaret ederken, bunun sadece küresel ısınmaya bağlı olmadığını, dünyada hızlı bir şekilde biyoyakıt üretiminin devam ettiğini bildirdi. Birçok ülkenin biyoyakıt kullanmaya başladığını ve ABD, Çin, Brezilya gibi bir çok ülkede önemli yatırımlar yapıldığını belirten Bayraktar, biyoyakıtın ham maddesinin de tarım ürünleri olduğunu söyledi. Gıda fiyatlarının fevkalade yükseldiği bir ortamda 1 milyar insanın aç olduğuna dikkati çeken Bayraktar, ''O zaman bir tercihle karşı karşıyayız, gıda mı biyoyakıt mı? Bizim tabii kanaatimiz şu; insanlar yakıtsız yaşayabilir ama gıdasız yaşayamaz'' ifadesini kullandı. Biyoetanol üretiminin döneminde yüzde 196 arttığına dikkati çeken Bayraktar şunları kaydetti: ''Biyoetanol yapımında kullanılan ürünlere baktığımızda, aynı dönemde mısır üretimi yüzde 31 artmış, şeker üretimi yüzde 16,3 artmış. Biyodizel üretim artışlarına baktığımızda yılları arasında üretimde yüzde 358 artış var. Biyodizel yapımında kullanılan ürünlerin artışına baktığımızda ise soya üretiminin yüzde 17,8, kanolanın da yüzde 25 civarında arttığını görüyoruz arasında fiyatları değerlendirdiğimizde soyanın yüzde 110 civarında, mısırın yüzde 178 arttığını, buğdayın yüzde 120 arttığını, şekerin yüzde 150 arttığını görüyoruz. Burada biyoyakıt üretiminin talep yaratmasının çok etkili olduğunu düşünüyoruz. Bu sürdürülemez bir durumdur. Dünyada petrol fiyatlarına baktığımızda ise 2004 yılında varili 69 dolar olan petrol 2010 yılında 80 dolara gelmiş. Ürün fiyatlarına baktığımızda 111 dolar olan mısır fiyatı 2010 yılında 292 dolara yükselmiş, buğday fiyatlarına baktığımızda 161 dolar olan buğday fiyatı dünya piyasalarında 330 dolara ulaşmış. Ürün fiyatlarının petrol fiyatlarının yanında çok hızlı bir şekilde arttığını görüyoruz. Bu tehlikeye işaret ediyoruz.'' Dünya gıda fiyatlarındaki bu artışın BM Gıda ve Tarım Örgütü tarafından yakından takip edildiğini, örgütün, 1 milyar insanın aç olduğuna ve özellikle gelir seviyesi düşük olan insanların bu süreçte gıdaya ulaşımındaki zorluklara da işaret ederek bir eylem planı hazırladığını belirten Bayraktar, bu eylem planına kendilerinin de destek verdiğini ifade etti. Türkiye'de biyoyakıt üretimi Türkiye'nin önümüzdeki yıldan itibaren kademeli olarak biyoyakıt üretimine geçeceğini hatırlatan Bayraktar, Türkiye'nin mevcut durumda kendi kendini doyurabilen bir ülke olduğunu ve açlık sıkıntısı olmadığını söyledi. Türkiye'nin özellikle yağlı tohumlarda ithalatçı olduğunu, biyodizel üretiminin bu açığı daha da arttırabileceğini ifade eden Bayraktar: ''Kanola, aspir gibi ürünlere de çeşitli destekler var. Bazı bölgelerde bu ürünlerin üretimine başlandı ancak kanola ve aspir ektiğiniz yerlerde soyadan ayçiceğinden çekiliyorsunuz. Türkiye'de 3,1 milyon hektar araziyi sulamaya açamadığınız takdirde, bir ürüne üretici rağbet gösterdiğinde başka bir üründe açık olacaktır. Biyoetanol üretiminde mısırın kullanılması da hayvancılıkta önemli yem ham maddesi olan mısır üretimini tehlikeye sokar. Bu süreçte biz de bir tercih yapmalıyız, biyoyakıt mı gıda mı diye. Tercihimizi de gıdadan yana koymalı ve tedbirlerimizi almalıyız'" dedi. Türkiye'de arazi parçalanmasının önlenmesi için arazi toplulaştırmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, yapısal sorunları aşmadan hızlı bir şekilde biyoyakıt üretimine girilmesinin, Türkiye'nin özellikle yağlık tohum açığını ve yağ açığını çok fazla miktarda artıracağını kaydetti. Şu an için halkın beslenme noktasında bir sorun olmadığını ancak önümüzdeki yılların projeksiyonlarının yapılması gerektiğini ifade eden Bayraktar, tüketicilerin gıdaya ulaşmasındaki zorlukları önlemek açısından şimdiden tedbir alınması gerektiğini söyledi. Talep arttıkça, gıda fiyatları yükseliyor Küresel ısınma, özellikle Asya ülkelerindeki gıdaya olan talep, refah seviyesi yükseldikçe tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve biyoyakıt üretiminin gıdada talebi artırdığını anlatan Bayraktar, ''Bunlar müthiş bir talep yaratıyor, bu muhakkak gıda fiyatlarını yukarıya çekecektir, gıda fiyatlarının artık maniple edildiğini, bazı spekülatif fonların gıdaya oynadığını görüyoruz. Bu şunu gösteriyor; artık gıda fiyatları yükselecektir'' şeklinde konuştu. Bu kapsamda öncelikle gıda güvencesinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, gıda güvencesinin sağlanamadığı bir ortamda biyoyakıt üretilmesiyle de topluma zarar verileceğini ifade etti. Bir litre biyoetanol için 2,5-3 kilogram mısır gerekiyor Hesaplamalara göre; bir litre biyoetanolün üretilmesi için 14,3 kilogram şeker kamışı, 9,1 kilogram şeker pancarı ve 2,5-3 kilogram mısır; 1 kilogram biyodizelin üretilmesi için 4,8 kilogram soya, 4,3 kilogram palm yağı ve 2,2 kilogram kanola yağı kullanılması gerekiyor. Biyoyakıtta 2008 yılında ulaştıkları üretim miktarını karşılayabilmek için, ABD, Çin ve Kanada'nın 117 milyon ton mısır, Hindistan ve Brezilya'nın 322 milyon ton şeker kamışı, AB'nin 40 milyon ton şeker pancarı, AB ve Avustralya'nın 17 milyon ton kanola, ABD ve Brezilya'nın 14 milyon ton soya fasulyesi, Endonezya ve Malezya'nın 5 milyon ton palm yağı kullanması gerektiği belirtiliyor.

7 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL ENFLASYON RAKAMLARI TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Ağustos ayında market fiyatlarına bakıldığında, 5 üründe fiyat değişimi olmazken, 17 üründe azalma, 17 üründe ise fiyat artışı görüldü. Başkanı Şemsi Bayraktar, Ağustos ayında market fiyatlarına bakıldığında, 5 üründe fiyat değişimi olmazken, 17 üründe azalma, 17 üründe ise fiyat artışı görüldüğünü, üretici fiyatlarına bakıldığında da 13 üründe fiyatlar bir ay önceki fiyatlara göre değişmezken, 10 üründe azalma, 12 üründe ise fiyat artışları meydana geldiğini bildirdi. Bayraktar, Ağustos ta en fazla fiyat artışı market fiyatlarında yüzde 24,48 ile marulda, yüzde 16,89 ile yeşil soğanda, yüzde 8,22 ile kabakta, üretici fiyatlarında ise yüzde 23,08 ile yeşil mercimekte, yüzde 20 ile yeşil soğanda, yüzde 19,39 ile şeftalide görüldü. En fazla fiyat düşüşü market fiyatlarında yüzde 18,93 ile armutta, yüzde 16,48 ile sivri biberde, yüzde 14,96 ile karpuzda, üretici fiyatlarında yüzde 33,33 ile kuru incirde, yüzde 20 ile kuru kayısıda, yüzde 14,29 ile armutta oldu dedi. Şemsi Bayraktar, Türkiye Odaları Birliği olarak, üreticiden tüketiciye, halkımızın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki değişimleri, takip etmeye ve kamuoyunu doğru bilgilendirme amacıyla açıklamalara devam ettiklerini bildirdi. Ürünler ve fiyat değişimleri Ağustos ayındaki market fiyatlarına baktığımızda; 5 üründe fiyat değişimi olmazken, 17 üründe azalma, 17 üründe ise fiyat artışı meydana geldiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Market fiyatlarında Ağustos ayında salatalık, havuç, kuru soğan, elma ve toz şeker fiyatlarında değişim görülmezken, fiyat düşüşü yüzde 18,93 ile en fazla armutta oldu. Armuttaki fiyat düşüşünü yüzde 16,48 ile sivri biber, yüzde 14,96 ile karpuz, yüzde 9,42 ile maydanoz, yüzde 4,41 ile kuru üzüm, yüzde 4,23 ile fındık, yüzde 4,12 ile yeşil mercimek, yüzde 4,04 ile kavun, yüzde 3,97 ile Antep fıstığı, yüzde 3,22 ile kuru incir, yüzde 1,91 ile kuzu eti, yüzde 1,7 ile limon, yüzde 1,52 ile zeytinyağı, yüzde 1,22 ile nohut, yüzde 0,93 ile dana eti, yüzde 0,83 ile kuru kayısı, yüzde 0,58 ile zeytin izledi. En fazla fiyat artışı ise Ağustos ayında market fiyatlarında yüzde 24,48 ile marulda görüldü. Maruldaki fiyat artışını yüzde 16,89 ile yeşil soğan, yüzde 8,22 ile kabak, yüzde 7,78 ile yumurta, yüzde 7,03 ile domates, yüzde 6,99 ile süt, yüzde 6,77 ile patlıcan, yüzde 6,21 ile şeftali, yüzde 5,76 ile erik, yüzde 5,46 ile patates, yüzde 4,93 ile tavuk eti, yüzde 1,79 ile pirinç, yüzde 1,63 ile ayçiçeği yağı, yüzde 1,20 ile mısırözü yağı, yüzde 1,12 ile kırmızı mercimek, yüzde 1,08 ile yeşil fasulye, yüzde 0,59 ile kuru fasulye takip etti. Ağustos ayındaki üretici fiyatlarına baktığımızda; 13 üründe fiyatlar bir ay önceki fiyatlara göre değişmezken, 10 üründe azalma, 12 üründe ise fiyat artışları oldu. Domates, sivri biber, maydanoz, kuru soğan, karpuz, kavun, kırmızı mercimek, pirinç, yumurta, süt, kuzu eti, zeytin ve zeytinyağı fiyatlarında değişim görülmezken, fiyat düşüşü yüzde 33,33 ile en fazla kuru incirde meydana geldi. Kuru incirdeki fiyat düşüşünü yüzde 20 ile kuru kayısı, yüzde 14,29 ile armut, yüzde 12,50 ile kuru üzüm, yüzde 12,30 ile elma, yüzde 10,84 ile limon, yüzde 8,39 ile patlıcan, yüzde 6,67 ile patates, yüzde 4,76 ile nohut, yüzde 0,33 ile dana eti izledi. Üretici fiyatlarında Ağustos ayında en fazla fiyat artışı ise yüzde 23,08 ile yeşil mercimekte görüldü. Ağustos ta yeşil soğanda yüzde 20, şeftalide yüzde 19,39, erikte yüzde 16,28, yeşil fasulyede yüzde 16, salatalıkta yüzde 14,53, marulda yüzde 13,64, kuru fasulyede yüzde 11,11, havuçta yüzde 8,18, Antep fıstığında yüzde 7,14, kabakta yüzde 2,63, fındıkta yüzde 2,56 fiyat artışı oldu. Fiyat değişimlerinin nedenleri Fiyatı artan ürünlerden yeşil soğan, yeşil fasulye, kabak, marul gibi ürünlerde arzın tarla ürünlerinden sağlandığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Hasat edilen ürün miktarındaki değişime bağlı olarak fiyatlar da değişim göstermektedir. Şeftali ve erikte hasat edilen ürün miktarındaki azalmaya bağlı olarak fiyat bir miktar artış gösterdi. Yeşil mercimekte ise hasat edilen ürün miktarındaki azalmaya bağlı olarak geçen aya göre fiyatta bir artış meydana geldi. Fiyat düşüşü görülen ürünlere baktığımızda, üreticide fiyatı en çok düşen ürünler kuru incir ve kuru kayısı oldu. Ağustos ayı itibarıyla kurutulmuş ürünlerde eski ve yeni ürünün fiyatı karşılaştırılmaktadır. Fiyat değişimlerinin çok bariz olması buradan kaynaklanmaktadır. Ağustos ayı itibarıyla kurutulmuş ürünlerde yeni ürün piyasaya arz edilmeye başlanmıştır. Elmada ve armutta hasat edilen ürün miktarındaki artışa bağlı olarak fiyatlar bir önceki aya göre geriledi. Ağustos enflasyon rakamları Bayraktar, Ağustos ayında üretici fiyatlarında tarımda yüzde 0,75 gerileme, tüketici fiyatlarında gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1,46 artış olduğunu bildirdi. Şemsi Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, gıda ve alkolsüz içeceklerde Ağustos ayında tüketici fiyatlarının, yüzde 0,56 artış gösteren genel TÜFE nin üzerinde yüzde 1,46 artış görüldüğünü belirtti. Buna karşın Ocak- Ağustos döneminde genel TÜFE de yüzde 2,28 lik artışa karşın gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yüzde 1,36 düşüş meydana geldiğini bildiren Bayraktar, 8 aylık dönemde giyim ve ayakkabıyla birlikte fiyat düşüşü olan ana harcama grubu gıda ve alkolsüz içecekler grubudur. Her ne kadar 12 aylık dönemde genel TÜFE yüzde 8,88 artarken, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yüzde 9,14 artış olmuşsa da 12 aylık ortalamalara göre Ağustos ta en fazla fiyat artışı market fiyatlarında yüzde 24,48 ile marulda, yüzde 16,89 ile yeşil soğanda, yüzde 8,22 ile kabakta, üretici fiyatlarında ise yüzde 23,08 ile yeşil mercimekte, yüzde 20 ile yeşil soğanda, yüzde 19,39 ile şeftalide görüldü. genel TÜFE yüzde 9,29 artarken, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda artış yüzde 8,20 de kalmıştır dedi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, üretici fiyatları endeksine (ÜFE) bakıldığında da genel enflasyonun, Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 0,26 artmasına karşın tarımda yüzde 0,75 gerilediğini vurguladı. Bayraktar, Ağustos ayında tarım ve avcılıkta yüzde 0,85, ormancılık ve tomrukçulukta yüzde 2,65 düşüş yaşandığını belirterek, Tarım sektöründeki tek artış mevsimsel etki nedeniyle yüzde 3,64 ile balıkçılıkta görüldü. Zaten, Ocak-Ağustos döneminde tarımda, genel enflasyondaki yüzde 0,30 gerilemenin üzerinde yüzde 2,25 düşüş oldu. 12 aylık ortalamalara göre de, genel ÜFE yüzde 9,33 artmışken, tarımın genelinde enflasyon yüzde 5,67, tarım ve avcılıkta yüzde 4,40 enflasyon yaşandığını görüyoruz dedi. SGK BORÇLARININ YAPILANDIRILMASI Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, SGK borç yapılandırılmasından yararlanma başvurusunda son günün 1 Ekim 2012 olduğunu bildirdi. Bayraktar, 6111 sayılı kanunun bazı kamu alacaklarına getirdiği yeniden yapılandırma uygulamasında, taksitlerini eksik ödeyenler veya hiç ödemeyenler, 1 Ekim 2012 mesai bitimine kadar başvurmaları ve 31 Ekim 2012 ye kadar borçlarını ödemeleri halinde kanundan yeniden yararlanacaklar dedi. Şemsi Bayraktar, 6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun un 15 Haziran 2012 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini belirtti. Başvurular SGK İl Müdürlükleri veya SGK Merkezine Söz konusu kanunun 42. maddesi gereğince 13 Şubat 2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun a geçici madde eklendiğini hatırlatan Bayraktar, şunları kaydetti: Sonuç olarak; 6111 sayılı kanun, Sosyal Güvenlik Kurumu na (SGK) borcu olanların borçlarını da yeniden yapılandırmıştı. Yapılandırmadan faydalanarak ödemesi gereken tutarları zamanında ödeyemeyenlere, 6322 sayılı kanunla yeni bir hak verildi. Buna göre, SGK ya borcu olanların, yasadan yararlanmaları için yarın (1 Ekim 2012) mesai bitimine kadar Sosyal Güvenlik il müdürlüklerine veya Sosyal Güvenlik merkezine dilekçeyle müracaat etmeleri gerekiyor. Yeniden yapılandırma anlaşmaları ihya edilmiş olan bu borçluların ödenmemiş veya eksik ödenmiş taksitlerini, 6111 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasına istinaden en geç ihya başvurusunda bulunulan tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar hesaplanacak faiziyle birlikte ödemeleri halinde ilgili maddelerde öngörülen yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanmaları sağlandı. Bayraktar, 6111 sayılı Kanunun 15 inci maddesi uyarınca, yeniden yapılandırma anlaşmaları ihya edilmiş borçluların, ödenememiş veya eksik ödenmiş taksitlerini başvuruda bulunulan tarihi izleyen ayın sonuna kadar ödeyememiş olmaları halinde ise, bu tutarları 6111 sayılı Kanuna ilave edilen geçici 19 uncu maddeye istinaden hesaplanacak faiziyle birlikte ödemelerinin mümkün hale getirildiğini hatırlattı. Aile reisliği kavramı mağduru kadın çiftçiler de uygulamadan yararlanacak Şemsi Bayraktar, tarım sigortalığıyla ilgili eski dönem borçları için, 2011 yılında 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere talepte bulunup borçlarını yapılandıran kadın çiftçilerin de faydalanacağını bildirdi. Bayraktar, şunları kaydetti: Girişimlerimiz sonucu, 2 Ağustos 2003 tarihi öncesinde kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyet yürüten, 6270 sayılı kanun ile sigortalılık durumu değişen kadın çiftçilerden, tarım sigortalığıyla ilgili eski dönem ( yılları arasında) borçlanmaları için, müracaat süresi içinde talepte bulunanlardan gecikme zammı ve gecikme faizi alınmayacak. Uygulamadan, 6111 sayılı kanun hükümlerinden yararlanmak üzere talepte bulunup borçlarını yapılandıran ve daha sonra çıkan 6270 sayılı kanun kapsamında sigortalılık durumu değişen kadın çiftçilerin yararlanacak. Bayraktar, aile reisliği kavramından kaynaklanan farklı uygulamanın tümüyle kaldırılarak kadın çiftçilerin mağduriyetin 26 Ocak 2012 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan 6270 sayılı kanunla giderildiğini hatırlattı.

8 8 GIDA VE TARIM DIŞ TİCARET FAZLASI VERMEYE DEVAM EDİYOR Bayraktar: Kronik bir şekilde dış ticaret açığı veren ülkemiz ekonomisinin kurtarıcısı tarımdır. Geçmişte de böyleydi, gelecekte de böyle olacaktır. Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL 2012 Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye nin gıda ve tarımda dış ticaret fazlası vermeye devam ettiğini bildirerek, 8 aylık fazla 2,4 milyar dolara yaklaştı. Sadece Ağustos ayında ise 332 milyon dolarlık fazla verildi dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Ocak- Ağustos dönemini kapsayan 8 ayda gıda ve tarım ihracatı yüzde 7,79 artışla 8 milyar 824 milyon 101 bin dolardan 9 milyar 511 milyon 759 bin dolara çıkarken, ithalatın aynı dönemde yüzde 7,49 düşüşle 7 milyar 694 milyon 559 bin dolardan 7 milyar 118 milyon 992 bin dolara indiğini bildirdi. Ağustos ayında gıda ve tarım ihracatının 1 milyar 106 milyon 285 bin dolardan 1 milyar 51 milyon 257 bin dolara düştüğüne dikkat çeken Bayraktar, Ağustos ayında gıda ve tarım ihracatı yüzde 4,97 düştü ama ithalat da yüzde 15,52 azaldı. İthalat, Ağustos ayında 851 milyon 516 bin dolardan 719 milyon 369 bin dolara indi. Böyle olunca Gıda ve tarımda dış ticaret fazlası Ağustos ayında geçen yıl 254 milyon 769 bin dolarken yüzde 30,3 artışla 331 milyon 888 bin dolara çıktı dedi. Türk ekonomisine tarım kadar dış ticaret fazlasıyla katkıda bulunan sektör sayısı bir elin parmaklarını geçmez Bayraktar, şunları kaydetti: Gıda ve tarımda 8 aylık dönemde dış ticaret fazlası yüzde 111,8 artarak 1 milyar 129,5 milyon dolardan 2 milyar 392,8 milyon dolara yükseldi. Çiftçimiz bütün zorluklara, dünyadaki ortama rağmen, üretmeye devam etmiş, bunun sonucu tarımda 8 aylık dönemde dış ticaret fazlası 2,1 katına çıkarak 2,4 milyar dolara yaklaştırmıştır. Türk ekonomisine bu kadar dış ticaret fazlasıyla katkıda bulunan sektör sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Nitekim tekstil konfeksiyon sektörünün de ana hammaddesi olan pamuk ve yün tarım ürünüdür. Dünyanın kriz yaşadığı bir ortamda bu kadar yüksek bir dış ticaret fazlası vermek Türk çiftçisinin büyük gayretinin, emeğinin bir sonucudur. Bu rakam, önemli ölçüde dış ticaret açığı veren ülkemiz için çok önemlidir. Kronik bir şekilde dış ticaret açığı veren ülkemiz ekonomisinin kurtarıcısı tarımdır. Geçmişte de böyleydi, gelecekte de böyle olacaktır. Tarım, her zaman olduğu gibi Ocak-Ağustos döneminde de üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Şemsi Bayraktar, Ocak-Ağustos döneminde, 2 milyar 66 milyon doları aşkın sebze, meyve ihracatı gerçekleştirildiğini, bu rakamın 2011 yılında 2 milyar 88 milyon dolar düzeyinde olduğunu belirtti. Bayraktar, 8 aylık dönem olarak bakıldığında ihracatı artırırken, ithalatı azalttığını, Türk çiftçisinin bin bir zahmetle, yüksek girdi maliyetleriyle, tabii afetlerle mücadele ederek, alın teriyle ürettiği ürünler dünya piyasalarında talep edilmeye devam edildiğini kaydetti. Şemsi Bayraktar, Bütün sıkıntılara rağmen üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracata devam edeceğiz. Önündeki engeller kaldırıldığında Türk tarımının çok daha büyük üretim ve ihracat rakamlarına ulaşması işten bile değildir yılında 150 milyar dolarlık tarım hasılasına, 50 milyar dolar ihracata ulaşmanın hiç de zor olmadığı ortadadır dedi. BÜYÜME TARIMDAKİ YİNE ORTALAMANIN ÜZERİNDE TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Tarım, orman ve balıkçılık ilk 6 ayda yüzde 4,2 ile yüzde 3,1 olan ortalamanın üzerinde büyüdü. Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım, avcılık ve ormancılık ve balıkçılıktaki hasılanın ülke ortalamasının üzerinde büyümeye devam ettiğini bildirerek, Tarım, orman ve balıkçılık ilk 6 ayda yüzde 4,2 ile yüzde 3,1 olan ortalamanın üzerinde büyüdü dedi. Bayraktar, tarım, hem ilk üç ayda, hem ikinci üç ayda imalat sanayi, ticaret, inşaat, madencilik ve taşocakçılığını büyümede geride bıraktığını, ilk 6 ayda tarım, orman ve balıkçılıktaki yüzde 4,2 lik büyümeye karşın, imalat sanayi yüzde 3,1, ticaret yüzde 0,9, inşaat yüzde 1,5, madencilik ve taşocakçılığında yüzde 1,4 gelişme meydana geldiğini belirtti. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye de sağladığı istihdam, yaptığı ihracat ve ulaştığı hasıla düzeyiyle ekonominin ana motorlarından olan tarımın, dünyadaki durgunluğa karşın büyümeye devam ettiğini bildirdi. Şemsi Bayraktar, Türkiye İstatistik Kurumu nun ilk üç ay (Ocak-Şubat-Mart 2012) için tarım, avcılık ve ormancılıkta daha önce yüzde 4,5, balıkçılıkta yüzde 4,8 olarak açıkladığı büyüme rakamlarını, diğer milli gelir rakamlarıyla birlikte revize ettiğini tarım, avcılık ve ormancılıktaki büyüme rakamını yüzde 5,4 e yükselttiğini, balıkçılıktaki büyüme rakamını ise yüzde 3,8 e çektiğini belirtti. Bu yılın ikinci üç ayında (Nisan-Mayıs- Haziran 2012) tarım, avcılık ve ormancılıkta yüzde 3,5, balıkçılıkta yüzde 4,8 büyüme gerçekleştiğinin açıklandığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: İkinci çeyrekte tarımdaki büyüme yüzde 3,5 iken, ortalama büyüme yüzde 2,9 da kaldı. Bu yılın ilk üç ayında gayri safi yurtiçi hasılada (GSYH) yüzde 3,3 olan büyüme rakamı, ikinci üç ayında yüzde 2,9 a geriledi. İlk altı aylık büyüme ise yüzde 3,1 olarak açıklandı. Tarım, avcılık ve ormancılık ile balıkçılık, hem ilk üç ayda hem de ikinci üç ay ve 6 aylık ortalamada GSYH daki büyümenin üzerinde büyüdü. GSYH daki ilk altı aylık büyüme yüzde 3,1 iken, tarım, avcılık ve ormancılık ile balıkçılıkta bu rakam yüzde 4,2 yi buluyor. Buna karşın, diğer ana sektörler olan imalat sanayi yüzde 3,1, toptan ve perakende ticaret yüzde 0,9, inşaat yüzde 1,5, madencilik ve taşocakçılığı yüzde 1,4 gelişme gösterebildi. Yine oteller ve lokantalar yüzde 3,3, mali aracı kuruluşların faaliyetleri yüzde 4, konut sahipliği yüzde 1,7, kamu yönetimi ve savunma, zorunlu sosyal güvenlik yüzde 3,7, diğer sosyal, toplumsal ve kişisel hizmet faaliyetleri yüzde 0,9, vergi, sübvansiyon yüzde 1,9 büyümeyle tarım, avcılık ve ormancılığın ve balıkçılığın arkasında kaldı. Bayraktar, tarımın üzerinde büyümenin yüzde 7,1 ile elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimi ve dağıtımında, yüzde 7 ile gayrimenkul, kiralama ve iş faaliyetlerinde, yüzde 4,5 ile ulaştırma, depolama ve haberleşmede, yüzde 4,5 ile eğitimde, yüzde 4,5 ile sağlık işleri ve sosyal hizmetlerde, yüzde 6,1 ile eviçi personel çalıştıran hanehalklarında, yüzde 4,6 ile dolaylı ölçülen mali aracılık hizmetlerinde meydana geldiğini bildirdi. Şemsi Bayraktar, rakamlara bakıldığında, tarımın ana sektörlerden daha fazla büyüdüğünün görüleceğini, bunun da tarımın ekonomiye olumlu desteğinin devam ettiğini göstergesi olduğunu vurguladı. İlk 6 ayda tarım ve balıkçılıkta 36,8 milyar liralık hasıla Revize sonrası ilk üç ay için yurtiçi hasılanın cari fiyatlarla 327 milyar 995 milyon 443 bin lira, ikinci üç ay için 349 milyar 630 milyon 197 bin lira olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti: İlk altı aylık GSYH 677 milyar 625 milyon 640 bin lirayı buldu. Tarım, avcılık ve ormancılıkta 1. çeyrekte 13 milyar 232 milyon 775 bin lira, ikinci çeyrekte 22 milyar 315 milyon 299 bin lira, balıkçılıkta ilk 3 ayda 784 milyon 274 bin lira, ikinci 3 ayda 489 milyon 291 bin lira, 6 aylık dönemde ise tarım, avcılık ve ormancılıkta 35 milyar 548 milyon 73 bin lira, balıkçılıkta 1 milyar 273 milyon 565 bin liralık hasılaya ulaşıldı. Tarım, avcılık ve ormancılık ile balıkçılıkta ilk 6 aylık toplam hasılanın 36 milyar 821 milyon 638 bin lira oldu. Bu açıdan, tarım, avcılık ve ormancılık ile balıkçılık, imalat sanayi, ulaştırma, depolama ve haberleşme, toptan ve perakende ticaret, vergi-sübvansiyon ve konut sahipliğinin ardından geliyor. İkinci çeyrekte süt ve yaş meyve sebze üretiminde artış Tarımdaki hasılanın ilk çeyrekte 14,02 milyar lira iken, ikinci çeyrekte 22,8 milyar liraya çıkmasının ve geçen yıla göre reel artışın devam etmesinin, özellikle ikinci çeyrekte, süt üretimindeki ve ilkbaharda yağışların yeterli olması nedeniyle Nisan- Mayıs-Haziran döneminde yaş meyve sebze üretimindeki artıştan kaynaklandığını söyledi. Bayraktar, GSYH deki yüzde 3,1 büyümeye karşın, tarımdaki büyümenin yüzde 4,2 olmasının, tarımın ekonomiye olumlu desteğinin devam ettiğini gösterdiğini bildirerek, Sanayiden, kış aylarında yaklaşık 750 bin, yaz aylarında 2 milyonun üzerinde, 5,4 ile 6,7 milyon arasında istihdama ulaşan, bu yıl ihracatta 20 milyar doları yakalayacağı tahmin edilen tarım, dünyanın ekonomik kriz yaşadığı bir ortamda ülkemize hem üretimde, hem de ihracatta, hem de istihdamda çok önemli destek sağlamaktadır dedi.

9 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL Başkanı Şemsi Bayraktar, gübre, mazot başta olmak üzere temel girdi fiyatlarının yüksekliğine, arazi parçalılığı, işletme küçüklüğü gibi temel yapısal sorunlarının hala devam etmesine rağmen, Türk tarımının, fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, ayva ve haşhaş tohumu gibi 7 üründe birinci sıradaki yerini koruduğunu bildirdi. TÜRKİYE 7 ÜRÜNDE 1'cisi DÜNYA Bayraktar, yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 2010 yılında Türkiye nin birçok üründe dünya sıralamasında üstlerde yer aldığını belirtti. Şemsi Bayraktar, fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, ayva ve haşhaş tohumu gibi 7 üründe dünya birincisi olan Türkiye nin karpuz, kavun, çilek, pırasa, bal ve fiğden oluşan 6 üründe ikinci, mercimek, elma, salatalık, yeşil biber, yeşil fasulye, kestane, antepfıstığında ve koyun sütünden oluşan 8 üründe ise üçüncü sırayı aldığını vurguladı. TÜRK TARIMI, DÜNYA SIRALAMASINDA BAŞA GÜREŞİYOR Türkiye nin domates, mandalina, ıspanak, ceviz, nohut ve bal mumundan oluşan 6 üründe dünya dördüncüsü, şekerpancarı, çay, patlıcan, böğürtlen, keçiboynuzu, zeytin ve vanilyadan oluşan 7 üründe dünya beşincisi olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Üzüm, kuru soğan, şeftali ve aspirde 6., armut, limon, greyfurt, arpa, pamuk, ayçiçeği, çavdar ve yeşil soğanda 7., badem ve koyun etinde 8., kabak, marul ve kivide 9., buğday, havuç, portakal, karnabaharda 10. sıradayız. 17 üründe ise 11 incilikle 19 unculuk arasında yer buluyoruz. Bunlardan süt ve yeşil bezelyede 11., koyun ve tavuk sayısı ve enginarda 12., patates ve lahanada 13., yumurtada ve keçi sütünde 14., sarmısakta 15., yün ve kırmızıbiberde 16., hindi sayısında 17., tütün ve baklada 18., kuru fasulye ve mantarda 19. sıradayız. Türkiye nin pirinç, mısır, yulaf, yer fıstığı, muz, keçi sayısı, sığır sayısı ve et üretiminde ilk 20 de yer alamadığını bildiren Bayraktar, Yulafta 22., mısırda 23., keçi sayısında 24., sığır sayısında 26., et üretiminde 27.,yer fıstığında 31., muzda 35., pirinçte 38. sıradayız dedi. Bayraktar, Türkiye'nin ekolojik üstünlüğe sahip 7 üründe dünya birincisi olduğunu belirtirken, bu ürünlerin Türkiye'ye aynı zamanda ihracat şansı, ihracat geliri de getiren ürünler olduğunu söyledi. Türkiye'nin üretimde birinci olduğu fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, ayva ve haşhaş tohumunun pahalı ürünler olduğuna dikkati çeken Bayraktar, ülkenin bu ürünlerin ihracatından önemli miktarda da döviz kazandığını bildirdi. Bunun dışında Türkiye'nin 6 üründe dünya ikinciliği, 8 üründe de dünya üçüncülüğü olduğuna işaret eden Bayraktar, Bu ürünleri ülkemizde korumak ve geliştirmek, bu ürünleri üreten insanları korumak kollamak çok önemli, sürdürülebilir üretim noktasında bununla ilgili gerekli tedbirlerin alınması lazım dedi. Türkiye'nin yaklaşık 55 ürününün dünya sıralamasında ilk 10'un içinde olduğuna dikkati çeken Bayraktar, bunu çok önemsediklerini söyledi. Sadece meyve ve sebzede değil, baklagillerde de ülkenin iyi durumda olduğunu belirten Bayraktar, verdiği örnekte Türkiye'nin mercimek ve yeşim fasulyede dünya üçüncüsü olduğunu söyledi. Muzda bile Türkiye'nin 35'inci sırada olduğunu, pirinçte 38'inci sırada bulunduğunu anlatan Bayraktar, ekolojik üstünlüğe sahip olunmayan ürünlerde de Türkiye'nin durumunun iyi olduğunu ifade etti. Buğday üretimini 25 milyon tonun üzerine çıkarmak mümkün Bayraktar, şunları kaydetti: Bu bizi şu sonuca götürüyor, Türkiye'nin müthiş bir potansiyeli, müthiş bir ürün çeşitliliği var. Bizim bu potansiyeli iyi değerlendirmemiz halinde gayri safi yurtiçi hasılaya katkımız çok fazla olacaktır. Bu ürünlerin önemli kısmı dünyada pahalı olan ürünler, bunların ihracatından da ülkemize çok önemli ölçüde döviz girdisi sağlanmış olacak. Tarım potansiyelimizi değerlendirdiğimizde birçok üründe daha yukarılara çıkma şansımız olacak. Türkiye'nin hububatta dünyadaki ilk 10 ülke arasında olmasını da çok önemsediklerini belirten Bayraktar, sadece buğday üretimini 25 milyon tonların üzerine çıkarabilmenin mümkün olduğunu söyledi. Türkiye'nin özellikle meyve ve sebzede dünya ile rekabet şansının yüksek olduğuna işaret eden Bayraktar, koyunculukta dünyada iyi bir noktada bulunan Türkiye'nin daha iyi bir noktaya gelebileceğini belirtti. Bayraktar, sulama yatırımlarının tamamlanması durumunda yağlı tohumlarda da rekabet şansı yakalanabileceğini ifade etti. Birincilik sayısında Çin ve Hindistan ın ardından üçüncü sıradayız TZOB Genel Başkanı Bayraktar, sanayi, ticarette olduğu gibi tarımda da dünyanın en büyük ülkesi olan Çin in, Türkiye nin üretim yaptığı FAO listesindeki 80 üründen, tam 42 üründe birinci, 5 üründe ikinci, 2 üründe üçüncü, Hindistan 11 üründe birinci, 14 üründe ikinci., 6 üründe üçüncü, ABD, 4 üründe birinci, 16 üründe ikinci, 9 üründe üçüncü olduğunu kaydetti. 7 üründe birinci, 6 üründe ikinci, 8 üründe üçüncülüğe yerleşen Türkiye nin, Çin ve Hindistan ın ardından en fazla birincilik alan ülke olduğunu bildiren Bayraktar, ilk 3 e bakıldığında ise Türkiye nin, Çin, Hindistan ve ABD nin ardından dördüncü sırada yer aldığını belirtti. Bayraktar, Çin, Hindistan ve ABD nin kıta devletler ve Türkiye nin 4-12 katı büyüklüğünde oldukları göz önüne alındığında, bu ülkelerin ardından Türkiye nin gelmesi, ülkemizin tarımsal potansiyeli ve tarımdaki çeşitliliğini de göstermektedir. Türkiye, ilk 3 te yer aldığı veya en azından birinci olduğu 7 üründe dünya piyasalarına egemen olmalı, bu ürünlerdeki birinciliği korumak için elinden geleni yapmalıdır dedi. Şemsi Bayraktar, Biz dünya tarım ticaretinde çok önemli bir role sahip olan hatta dünya ihracatında birinci sırada olan ABD yi birincilik sayısında geçmiş durumdayız. ABD, birincilik sayısında dördüncü sırada. Bu bakımdan da bunun çok iyi değerlendirilmesi gerekir dedi. Buğday, arpa, mısır, pirinç üretimi ve sığır, koyun ve keçi varlığı artırılmalı Özellikle hayvancılıkta da kullanıldığı için buğday, arpa, mısır, pirinç üretiminin, sığır, koyun ve keçi varlığının artırılması gerektiğine dikkat çeken Bayraktar, şunları kaydetti: FAO verilerinden Türkiye nin ürettiği ürünler bazında yaptığımız araştırmaya göre, çok sayıda üründe ilk 10 da yer alıyoruz. İlk 5 de 34 ürünümüz, 6-10 unculuk arasında 21 ürünümüz var. Bir diğer ifadeyle ilk 10 da 55 ürünümüz bulunuyor incilik arasında 17 ürünümüz yer alıyor. 8 üründe ise ilk 20 de yer bulamıyoruz. Bu seviye yeterli mi? Türkiye nin potansiyeline bakınca çok daha iyisini başarabiliriz. Tarıma yeterince destek sağlanır, yapısal sorunları çözülür, girdi fiyatları rekabet edilebilir seviyeye çekilirse Türkiye, tarımda dünyanın en parlak ülkelerinden biri olur. Dünya sıralamasında daha çok yer almak için Türkiye'de yapısal sorunların çözümünün ve üreticilerin desteklenmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, Türk çiftçisinin girdi maliyetlerinin yüksek olduğunu buna rağmen bu başarıyı sağladığını kaydetti. Yapısal sorunların çiftçiye getirdiği yüksek maliyetler de olduğunu belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Nedir bunlar? 3 milyon hektar araziyi sulamaya açamadık. Bunu sulamaya açtığımızda bu ürünleri daha fazla daha verimli yetiştirmek mümkün olabilecek. Belki ürün çeşitliliğini sağlamamız mümkün olabilecek. İşletme büyüklüğümüz 5 hektar ama 6-7 parçadan oluşuyor, bu tarımda sürdürülebilir bir durum değildir. Arazilerin parçalanmasının önlenmesi, miras hukukunun değiştirilmesi çok önemli. Arazi toplulaştırılması anlamında da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın yaptığı çalışmalara destek veriyoruz. Hedef 10 yılda 10 milyon hektar arazinin toplulaştırılması. Türkiye nin üretimde dünya birincisi olduğu ürünler her derde deva Türkiye nin lider olduğu ürünlerden fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, çilek, ayva, haşhaş tohumu, sağlık açısından da son yararlı besinler. Hemen her biri bir derde deva olan ve Türkiye nin üretiminde dünya birinciliğini aldığı ürünlerin içerdiği vitamin ve mineraller ile bu ürünlerin yararları şöyle: Fındık: Demir, kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi mineraller, protein ve E vitamini açısından oldukça zengin bir besin olan fındık, kalp ve damar sağlığı için çok önemli olan doymamış yağları, B grubu vitaminlerini içeriyor. Çok iyi bir enerji kaynağı olan fındığın, kansızlığa iyi geldiği söyleniyor. Kayısı: A, B, C ve P vitamini açısından zengin bir meyve olan kayısı, aynı zamanda bol miktarda demir içeriyor. Ayrıca magnezyum, kalsiyum, fosfor, kükürt, bakır, krom ve manganez mineralleri açısından da zengin bir meyve. Besleyici ve iştah açıcı olan kayısı, bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderdiği, cildi beslediği ve nemlendirdiği söyleniyor. İncir: İncir, içerdiği yüksek oranlardaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlayan bir besin. 100 gram kuru incirin, bedenin günlük gereksinimlerinden kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, B1 ve B2 vitaminlerinin bir kısmını karşıladığı belirtiliyor. Sindirimi kolaylaştıran incirin, yüksek orandaki kalsiyum ve fosforla kemik ve dişlerin oluşumuna katkı sağladığı ifade ediliyor. Kiraz: İyi bir C, E vitamini ve lif kaynağı olan kiraz, yüksek oranda fenolik ve antosiyonin içeriyor. Kiraz potasyum açısından da zengin bir meyve. Vişne: Vişnenin besin değerini A, B1, B2, B12 ve C vitaminlerinin yanı sıra fruktoz, elma asidi ve limon asidi oluşturuyor. Ayva: Meyvesinde pektin, tanen, şeker, organik asit, A ve C vitamini ve mineral tuzlardan bol miktarda bulunuyor. Tohumlarında tutkal maddeler, yağ, tanen, renkli maddeler ve yüksek oranda protein, az miktarda amygdalin ve emülsin var. Haşhaş: Kapsülünde bulunan afyon, tıpta ağrı kesici olarak kullanılıyor. Afyonu çıkarılmış haşhaş tohumundan, yağ elde ediliyor ve çöreklere tat veriyor. Başta diş ağrıları olmak üzere ağrı ve sancılar ile ishali kesmekte olan haşhaş harici olarak da kullanılıyor.

10 10 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL 2012 Bayraktar: Haziran ayında, Mayıs ayına göre, tarımda 192 bin, inşaatta 93 bin, hizmetlerde sadece 9 bin istihdam artışı yaşanırken, sanayide çalışan sayısı değişmedi. TARIM YİNE ÜZERİNE DÜŞENİ FAZLASIYLA YAPTI Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımın Haziran ayında da üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını, Haziran ayında istihdamın artışının üçte ikisini tek başına sağladığını bildirerek, Haziran ayında ülke genelinde istihdam 295 bin artarak 25 milyon 577 bine ulaştı. Tarım bunun yüzde 65,1 ini karşıladı. Haziran ayında, Mayıs ayına göre, tarımda 192 bin, inşaatta 93 bin, hizmetlerde sadece 9 bin istihdam artışı yaşanırken, sanayide çalışan sayısı değişmedi dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Ocak ayında 5 milyon 416 bine inen tarımdaki istihdamın Şubat ayında 5 milyon 427 bin, Mart ayında 5 milyon 613 bin, Nisan ayında 6 milyon 11 bin, Mayıs ayında 6 milyon 363 bine, Haziran ayında ise 6 milyon 555 bine yükseldiğini kaydetti. Şemsi Bayraktar, Ocak ayında Haziran ayına kadar tarımdaki istihdamın 1 milyon 139 bin kişi arttığını bildirdi. Tarımın istihdamdaki payı Haziran da, Mayıs ayına göre 0,4 puan artışla, yüzde 25,6 ya çıktığını bildiren Bayraktar, Haziran ayında hizmetlerin payı 0,6 puan azalarak yüzde 48,2 ye, sanayinin payı 0,2 puan azalarak yüzde 18,6 ya inerken, inşaatın payı 0,3 puan artarak yüzde 7,5 e ulaştığını belirtti. Tarımın istihdam rakamını 6 milyon 555 bine taşıyarak, işsizliğin 2 milyon 226 bin kişiye inmesini sağladığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Eğer tarım Ocak ta olduğu gibi 5 milyon 416 bin istihdam sağlasaydı, işsiz sayısı 2 milyon 226 bin değil, 3 milyon 365 bin kişi olurdu. İşsizliğin yüzde 8 e inmesinde tarımın etkisi tartışılamaz. Nitekim tarımı dışarıda tutarsak Haziran ayı işsizlik rakamı yüzde 10,2 olur. Tarımın işsizliği düşürmesinden gurur duyuyoruz. Bu Türk çiftçisinin başarısıdır. Tarım, Haziran ayında sanayiden 1,8 milyon fazla istihdam sağladı Son 1 yıllık dönemde mevsimsel oynamalar nedeniyle tarımın istihdamdaki payının yüzde 23,1 ile yüzde 26,9 arasında değiştiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Mart ayında, Ocak ayına göre 0,5 puan artışla yüzde 23,6 ya çıkan istihdamda tarımın payı, Nisan ayında 0,8 puan artışla yüzde 24,4 e, Mayıs ayında ise 0,8 artışla yüzde 25,2 ye, Haziran ayında 0,4 puan artışla yüzde 25,6 ya çıktı. Bu rakam geçen yıl Haziran ayında yüzde 26,5 düzeyindeydi. Tarımdaki istihdam, son 1 yıllık dönemde (2011 Haziran ayına göre) sadece 45 bin kişi azaldı. Haziran ayı rakamlarına göre 6 milyon 555 bin istihdam yaratan, sanayi ve inşaatın toplamına yakın istihdam sağlayan tarım, bu ülke için elzem. Tarım, son 1 yıllık dönemde, her ay sanayiden çok daha fazla istihdam sağladı. Geçen yıl tarım, sanayiden Haziran ayında 1 milyon 903 bin, Temmuz ayında 1 milyon 995 bin, Ağustos ayında 2 milyon 22 bin, Eylül ayında 1 Tarım sektörü Haziran ayında istihdam artışının üçte ikisini tek başına sağladı milyon 768 bin, Ekim ayında 1 milyon 635 bin, Kasım ayında 1 milyon 289 bin daha fazla istihdam yarattı. Kış aylarında bile tarım, sanayiden yüz binlerce kişi daha fazla istihdam sağladı Aralık ayında 899 bin, 2012 Ocak ayında 732 bin, Şubat ayında 743 bin, Mart ayında ise 893 bin, Nisan ayında 1 milyon 219 bin, Mayıs ayında 1 milyon 603 bin kişi daha fazla istihdam yarattı. En son Haziran ayında da tarım, sanayiden 1 milyon 795 bin kişi daha fazla istihdam sağladı. Şemsi Bayraktar, toplam istihdamda Haziran ayında Mayıs ayına göre 295 bin istihdam artışı yaşandığını ve istihdamın 25 milyon 282 bin kişiden 25 milyon 577 bin kişiye yükseldiğini bildirerek, Haziran ayında toplam istihdamda görülen 295 bin kişilik artışın üçte ikisi (yüzde 65,1 i) olan 192 bin kişisini tarım karşıladı. Tarımda 192 bin kişilik istihdam artışına karşın, diğer tüm sektörlerdeki istihdam artışı 103 bin kişidir dedi. Çiftçimize ayak bağı olan sorunlar çözülmeli TZOB Genel Başkanı Bayraktar, tarımın düzenli olarak yüksek istihdam yaratarak ekonomik istikrara büyük katkı sağladığını bildirdi. Dünyadaki krize rağmen tarımın bu yıl ihracatta da 20 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Sektör, bu sene tabii afetlerle uğraştı. Girdi maliyetleri zaten sektörü zorluyor. Yine de en son açıklanan rakamlara göre Ocak-Haziran 2012 döneminde ekonomik büyüme yüzde 3,1 olurken, tarımdaki büyüme yüzde 4,2 ye ulaştı. Türk tarımı 55 üründe dünyada ilk 10 a girebiliyor. Fındık, kayısı, incir, kiraz, vişne, ayva ve haşhaş tohumu üretiminde birincisi, karpuz, kavun, çilek, pırasa, bal ve fiğde dünya ikincisi, mercimek, elma, salatalık, yeşil biber, yeşil fasulye, kestane, antepfıstığında, koyun sütünde ise dünya üçüncü olabiliyor. Birincilik sayısında Çin ve Hindistan ın ardından üçüncü sırayı alabiliyor. Tarımda birincilik sayısıyla bir dünya devi olan ABD nin önünde tutunabiliyor. Bütün bunlar olağanüstü bir gayretle çalışan, üreten, istihdam eden, ihraç eden Türk çiftçisinin başarısıdır. Çiftçimize ayak bağı olan sorunlar derhal çözülmeli, her türlü destek verilmelidir. Çünkü çiftçimiz yaptıklarıyla bunu hak etmiştir. TZOB MEDYADA TÜRKİYE BİRİNCİSİ Yazılı basında Eylül ayında TZOB kaynaklı 2 bin 171, Ocak-Eylül döneminde 18 bin 384 haber yer buldu. Türkiye Odaları Birliği medyada yer almada Türkiye birincisi oldu. TZOB, meslek kuruluşları, birlik, konfederasyon, odalar ve dernekler arasında, hem Eylül ayında hem de Ocak-Eylül döneminde, yazılı basında yer alan tarım ve genel ekonomi haber sayısında birinci sırayı aldı. Medya takip ajansı İnterpress in ekonomiye yön veren kurum ve kuruluşlarla ilgili haber izleme verilerinden yapılan hesaplama, medyada Eylül ayının liderinin TZOB olduğunu gösteriyor. Yazılı basında Eylül ayında TZOB kaynaklı 2 bin 171 haber yer buldu. Eylül ayında TOBB kaynaklı 1866, TÜSİAD-STK kaynaklı 956, Kamu-Sen kaynaklı 787, KESK kaynaklı 724, MÜSİAD kaynaklı 698, Türk-İş kaynaklı 697, DİSK kaynaklı 626, TESK kaynaklı 561, Hak-İş kaynaklı 264, TİSK kaynaklı 223 haber yer buldu. Türkiye Odaları Birliği kaynaklı haberlerin yer bulduğu yazılı basın kuruluşlarının Eylül ayı toplam tirajı 59 milyon 796 bin 888 oldu. TZOB, tiraj açısında Eylül ayında, TOBB ve TÜSİAD- STK nın ardından üçüncü sırada yer aldı. Eylül ayında internet medyasında TZOB kaynaklı 2 bin 132 haber yayımlandı. Ocak-Eylül TZOB, yazılı basında yer alan haber sayısında, Ocak-Eylül 2012 dönemine bakıldığında 18 bin 384 haberle birinci sırayı çıktı. Bu dönemde yazılı basında TOBB kaynaklı 18 bin 99, KESK kaynaklı 10 bin 32, TÜSİAD-STK kaynaklı 8 bin 144, Kamu-Sen kaynaklı 7 bin 956, MÜSİAD kaynaklı 7 bin 702, Türk-İş kaynaklı 7 bin 44, DİSK kaynaklı 6 bin 266, TESK kaynaklı 5 bin 682, Hak-İş kaynaklı 2 bin 536, TİSK kaynaklı 1328 yer buldu. TZOB kaynaklı haberlerin yer aldığı yazılı basın kuruluşlarının toplam tirajı, Ocak-Eylül 2012 dönemi için 493 milyon 722 bin 285 i buldu.

11 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL TARIMDA VERİMLİLİĞİN MOTORU: TEKNOLOJİ Bayraktar: Türk çiftçisi, kendisine sağlanan teknoloji desteğinin hakkını verdi. Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda teknolojik gelişmelerden yararlanmanın ve bu konudaki desteklemelerin önemine işaret ederek, Türk çiftçisi teknoloji kullanımında kendisine sağlanan desteğin hakkını verdi; Türk tarımında son yıllarda yüzde 16 oranında verimlilik artışı sağlandı dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, mekanizasyonun verimlilikte en önemli etken olduğunun altını çizerek, mekanizasyonun, üretime yön veren teknolojilerin kullanılmasını ve tarımsal üretimin teknik olarak uygun şekilde yapılmasını sağladığını; bunun da ürün kalitesinin ve verimin artırılması anlamına geldiğini belirtti. Doğru şekilde kullanıldığında, mekanizasyonun üretim maliyet unsurlarını azalttığına da işaret eden Bayraktar, buna damla sulama yöntemini örnek verdi; bu yöntemle yüzde 90 lar gibi randımana ulaşılabildiğini, bunun da hem su kullanım miktarını, hem de suyun girdi olarak maliyet masrafını düşürdüğünü vurguladı yıllarını kapsayan çalışmalara göre tarım sektöründe verimliliğin yüzde 16 oranında arttığının saptandığını bildiren Bayraktar, bu artışı belirleyen en önemli faktörün de teknoloji kullanımı olduğunda birleşildiğini ifade etti. Bu artış, çiftçilerimize teknoloji kullanımında maddi destek ve eğitim verildiğinde, üretime, ülke ekonomisine ne kadar büyük katkı yapacağının somut bir göstergesidir. Bayraktar, şöyle devam etti: Tarımda teknoloji, tarımsal mekanizasyon ve tarımsal üretimin diğer boyutu olarak biyolojik teknolojiyi kapsamaktadır. Sayı ve nitelik yönünden artan tarım makine ve ekipmanlarının kullanımında sağlanan önemli artışlar, tarım sektöründe teknoloji kullanımının, dolayısıyla verimliliğin artışına işarettir. Nitekim yılları arasında tarım sektöründe toplam tarım alet ve makine sayısı yüzde 11 oranında artmıştır. Eskimiş mekanik teknolojiler terk edilirken verimliliği artıran önemli mekanizasyon gelişmeleri olmuştur. Örneğin, damla sulama tesisi sayısı, yılları arasında her yıl yükselerek, yüzde 86 oranında artış göstermiştir. Meyve hasat makinesi sayısı bu sürede yüzde 1375, mısır silajı hasat makinesi yüzde 150, motorlu tırpan yüzde 504, pamuk toplama makinesi yüzde 1204, ürün kurutma makinesi yüzde 89, ürün sınıflandırma makinesi yüzde 123 ve biçer döver sayısı yüzde 24 oranında artmıştır. Tarım alet ve makineleri sektöründeki gelişmelerin tarımı, tarımdaki gelişmenin de bu sektörü desteklediğini ve birbirinin sürükleyicisi durumunda olduğunu anlatan Bayraktar, Ülkemizin tarım potansiyeli, istihdam açısından esnek bir yapıya sahiptir ve hala teknolojiye açtır. Mekanik teknolojinin gelişmesi insan emeği boyutunda sektör yapısına zarar vermemektedir değerlendirmesinde bulundu. Tarım alet ve makineleri sektörünün de olmazsa olmazı: Tarım Ekonomi Bakanlığı verilerine göre, Türkiye de tarım alet ve makineleri sektöründe yaklaşık 130 farklı alet ve makine üretimi yapıldığının bilgisini de veren TZOB Genel Başkanı, Türkiye tarım alet ve makineleri sektörü, tarım alet ve makineleri sanayisi ve traktör sanayisi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmaktadır. Yaklaşık 1000 tarım alet ve makineleri üreticisi ve ithalatçısı bulunmaktadır. Traktör sektöründe ise 22 firma faaliyet göstermektedir. Sektör yaklaşık 20 bin kişiye doğrudan istihdam sağlamaktadır. Ülkemize birçok açıdan katma değer sunan, yaptığı ihracatla bütçe açığının kapatılmasına katkı sağlayan tarım; tarım alet ve makineleri sektörünü de ayakta tutan, bu sektörün de olmazsa olmazı sektördür dedi. Tarım alanında kullanılan bazı makine ve ekipmanların halen ithal edilmek durumunda olunduğuna da işaret eden Bayraktar, tarım sektörü istenilen verimliliğe ulaştığında, ithalatı yapılan ileri teknoloji ürünü bu makinelerin de Türkiye de üretiminin sağlanabileceğini; bunun mümkün gördüklerini bildirdi. Biyolojik teknoloji; tohum ve gübre Tarımsal teknolojinin ikinci boyutu olan biyolojik teknolojide de önemli gelişmeler yaşandığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Tohumculuk sektörünün ithalata açılması, özel ve devlet sektörünün yeni yatırımlara başlanmasının yanında Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun 2004 yılında verilerek, Tohumculuk Kanunu 2006 yılında çıkarılarak, tohumculukta yeni bir dönem başlatılmıştır. Tohumculuk Kanunu ile sektör örgütlenmeye, güçlenmeye başlamıştır. Ar-Ge çalışmalarının ve ıslahçıların da desteklenmesiyle tohumculuk teknolojisi belli bir noktaya gelmiştir. Uygun teknolojiyle üretilen tohumlar, sadece verimi artırmaz; üretimde kullanılan tüm girdilerin verimlilik düzeylerini de doğrudan etkiler. Bu yüzden değerleri yüksektir. Klasik ıslah metotlarının yanı sıra hibrit teknolojisi ile tohumculukta gelişim sağlanmıştır. Bu gelişime paralel olarak tohumların temizlenmesi, zararlılara, hastalıklara ve yabancı otlara karşı ilaç uygulaması, standart hale getirilmesi, kaplanması gibi uygulamalar, tohuma sağlık kazandıran, kalitesini ve performansını artıran uygulamalardır. İyi bir çeşit, ancak verim yanında tohumlukta istenen diğer fiziki biyolojik şartları taşıyorsa iyi bir tohumluk olabilir. Tohum teknolojisi, iyi bir çeşide tohumluk vasfı kazandıran teknolojidir. Sertifikalı tohumlar tohum teknolojisinin getirdiği birçok avantajlarla çiftçiye sunulmaktadır. İyi bir tohumluğun, üretimi en az yüzde 20 oranında tek başına artırdığı bilimsel bir gerçektir. Veriler ticarete konu olan toplam tohumluk arzının yüzde 20'sinin ithalat yoluyla karşılandığını ortaya koyuyor. Tohumluk üretiminde özel sektörün payı gittikçe artmaktadır yılında özel sektörün tohumluk üretimindeki payı yüzde 65 olmuştur. Hibrit ayçiçeği, hibrit mısır, patates, soya, pamuk ve sebze tohumluğunun neredeyse tamamını özel sektörümüz üretmektedir. Verimi artıran bir diğer unsur: Gübre Toprağın verimini artıran teknolojilerden bir diğerinin gübre teknolojisi olduğunu belirten Bayraktar, Gübrelerin toprağın ihtiyacına göre verilmesi, aşırı kullanımların önlenmesi verimliliği artırmaktadır. Bundan dolayı Türkiye'de bu ihtiyacı ortaya koyacak teknolojiyi kullanan toprak analiz laboratuvarlarının sayısı gün geçtikçe çoğalmaktadır. Bu laboratuvarlar gezici olarak da çiftçinin ayağına gitmektedir dedi. Toprağı analiz edip tavsiyelerde bulunan bu laboratuvarların son yıllarda gübre uygulamalarında masrafları azaltıcı ve çevreyi koruyucu yönde büyük faydalar sağladığını belirten Bayraktar, eğitim ve yayım çalışmalarıyla bu konuda tavsiyelere uyan çiftçi sayısının artırılmasının hem ekonomi hem de çevre açısından çok büyük öneme sahip bulunduğunu ifade etti. Bayraktar, Ağustos 2012 ayı itibarıyla üniversiteler, Araştırma Enstitüleri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı il müdürlükleri, il özel idareleri, ticaret borsaları ve özel olmak üzere 229; Türkiye Odaları bünyesinde ise 84 toprak analizi laboratuvarının çiftçilerin hizmetinde olduğunu belirtti. Bayraktar, verimlilik açısından zirai mücadelenin de önemine vurgu yaparak, Zirai mücadele ayağı eksik bir üretimde yüzde oranında ürün kaybı kaçınılmazdır. Bu açıdan, son yıllarda zirai mücadelede uygulanan ve yeni teknolojileri de içeren yöntemler, doğal dengeyi koruması yanında verime de büyük katkı sağlamıştır dedi. Tarımsal desteklerle teknolojik bağ kuruldu Son yıllarda kırsal kalkınma projeleri de dahil olmak üzere tarımda verimliliği sağlayan teknolojilere Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından önemli destekler verildiğini kaydeden Bayraktar, şöyle devam etti: Tarım alet ve makinelerine yüzde 50 oranında hibe desteği verildi. Bakanlık araştırma kurumları, TÜBİTAK tan da kaynak sağlayarak hem devlet kuruşlarının hem de özel sektörün tohum teknolojisini geliştirmelerine destek sağladı. Teknoloji ürünleri olan sertifikalı tohumluk, fide, fidan ve tohumluk üretene ve kullanıcıya birim başına destekler uygulandı. Hayvancılıkta suni tohumlama teknolojilerine; zirai mücadelede biyolojik ve biyoteknolojiye verilen destekler, bu teknolojilerin verimliliğe katkıda bulunmasını sağladı. Toprak analizi yaptıran çiftçilere destek verildi. Teknoloji kullanımıyla ilgili bu destek- ler de meyvelerini verdi; Türk tarımı son yıllarda yüzde 16 oranında verimlilik artışı sağladı. Bakanlığımızın desteklerinin, teknolojik gelişmelerle bağlantılı olarak ve artırılarak devam ettirilmesi, tarımsal verimliliği ve sektörün sürdürülebilirliğini sağlayacak; üretim masraflarını azaltarak çiftçilerin gelirlerini artırmasına ve ülke ekonomisine daha büyük katkılar yapmasına yardımcı olacaktır.

12 12 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL 2012 ÇİFTÇİ PATATESTE İHRACAT BUĞDAY VE MISIRDA 2011 PRİM DESTEĞİNİ BEKLİYOR Bayraktar: "Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı nezdinde girişimlerimiz devam ediyor. Konunun bir an önce çözülmesi en büyük dileğimizdir." Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçinin patateste ihracat; buğday ve mısırda ise bazı illerde ödenmeyen 2011 prim desteğini beklediğini bildirerek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı nezdinde girişimlerimiz devam ediyor. Konunun bir an önce çözülmesi en büyük dileğimizdir dedi. Bir mektup yazarak pek çok sorunun yanı sıra pazarlamada da sıkıntı yaşanan patates için ihracat desteği isteyen Bayraktar, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan dan turunçgillerde çiftçimize verdiği ihracat desteğini, patateste de bekliyoruz talebinde bulundu. Bayraktar, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan a gönderdiği mektupta, önemli patates üretim merkezleri olan Nevşehir, Niğde ve Kayseri de kışlık patates hasadına başlandığını belirtti. Mektubunda, bugün gelinen noktada, başta fiyat ve pazar sorunları olmak üzere, tohumda dışa bağımlılık, ürün-sanayi entegrasyonunun yeterince gelişmemesi, yetiştirme sorunları, hastalık ve zararlılar, depolama gibi pek çok sorunla karşı karşıya kalan patates üreticisinin şimdi de ellerindeki ürünü pazarlayamadığı için sektörün tıkanma noktasına geldiğini vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti: Üreticimizin bu noktaya gelmesindeki sürece baktığımızda, 2011/2012 TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Turunçgillerde çiftçimize verilen ihracat desteğini patateste de bekliyoruz. üretim ve pazarlama sezonu oldukça zorlu geçmiştir. Önce 2011 Kasım ayında İç ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaşanan don afeti nedeniyle patates üreticilerimiz büyük zarar görmüştür. Dondan zarar gören üreticilerimize dekar başına 200 lira destekleme ödemesi yapılması kararlaştırılmıştır. Alınan karar, üreticilerimizin kaybının bir nebze olsun telafi edilebilmesi bakımından oldukça sevindirici olmakla birilikte, bu sefer de üreticinin ürünü elinde kalmış, ürününü pazarlayamamıştır. Nevşehir ilimizde, yazlık çeşitlerin henüz piyasaya çıkmadığı, ürün arzının daraldığı bir dönem olan Nisan ayında 1 kilogram patatesin üretici fiyatı 25 kuruşa kadar gerilemiştir. Mayıs ayında ise fiyatlar 5 kuruşa kadar düşmüştür. Mayıs ayının sonuna gelindiğinde üreticinin 2011 ürünü alıcı bulamadığı için depolarda kalmıştır. Patates stoklarının bitmesi gereken ve depolarda hala patates bulunduğu bir dönemde yazlık çeşitlerin hasadı başlamıştır. Hem yeni, hem de eski ürünün aynı anda piyasada olması üretici açısından piyasayı olumsuz etkileyerek yazlık olarak adlandırılan erkenci çeşitlerin de fiyatının düşmesine yol açmıştır. Piyasada yaşanan bu tıkanıklık kışlık patatese de yansımıştır. Nitekim, yoğun olarak hasadın yapıldığı bu dönemde üreticimiz kilogramını kuruşa mal ettiği patatesi 15 kuruşa dahi alıcı bulamadığından pazarlayamamaktadır. Özellikle girdi fiyatlarında yaşanan artışlar nedeniyle maliyetler yükselmekte, bu nedenle diğer ülkelerle rekabet etmekte zorlanan üreticilerimiz ürün ihracatında da sıkıntı yaşamaktadırlar. Gelir ve rekabet için ihracat iadeleri son derece önemli Bayraktar, hem iç piyasada fiyat istikrarının sağlanarak üreticinin hak ettiği geliri elde edebilmesi, hem de diğer ülkelerle rekabet edilebilmesi açısından ihracat iadelerinin son derece önemli olduğunun altını da çizerek, Bu nedenlerle üreticilerimizin ellerindeki patatesi daha kolay pazarlayabilmelerini teminen taze patates için ihracat desteği verilmesi sağlanmalıdır dedi. Şemsi Bayraktar, mektubunun son bölümünde, patates üretiminin ancak yüzde 2 sinin ihraç edildiği dikkate alındığında, verilecek ihracat iadelerinin ihracatın artırılmasına da katkı sağlayacağını belirtti; ihracat hareketliliğinin iç piyasayı da harekete geçireceğine dikkat çekti. 3,7 milyar dolarlık patates ithalatının 4 de 1 ini Türkiye nin yakın çevresi yapıyor Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, 2008 yılında dünya ülkelerinin 3 milyar 712 milyon dolarlık patates ithal ettiğini, ithalatta, Belçika nın 286,1, İspanya nın 272,3, Hollanda nın 252,1, Almanya nın 251,5, İngiltere nin 233,8, Rusya nın 224, İtalya nın 209,7, ABD nin 168,8, Fransa nın 160,4 milyon dolarla önlerde yer aldığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Türkiye, 13,3 milyon dolar ithalat, 8,7 milyon dolar ihracatla çok gerilerde kalıyor. Oysa, Türkiye nin komşuları, yakın çevresi sayılan Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar, Kafkaslar, Orta Asya ülkeleri ve Rusya önemli miktarda patates ithal ediyorlar. Rusya 224, Cezayir 100,1, Yunanistan 84,2, Mısır 67,3, Birleşik Arap Emirlikleri 52,6, Lübnan 49,7, İsrail 34, Suudi Arabistan 33, Fas 30,5, Umman 12, Ürdün 19,2, Romanya 19,1, Irak 18,4, Tacikistan 17,1, Tunus 16,1, Kazakistan 11,9, Libya 9, Kıbrıs Rum Kesimi 7,6, Kuveyt 7, İran 6,3, Gürcistan 6, Katar 6, Ukrayna 5,7, Bulgaristan 5,7, Sırbistan 5,3 Arnavutluk 5,2, Suriye 5, Moldova 4,8, Ermenistan 4,6, Azerbaycan 3,7, Makedonya 2,4, Özbekistan 2,1 milyon dolarlık patates satın alıyorlar. Bu ülkelerin toplam patates ithalatı 875,6 milyon doları buluyor. Türkiye, bu piyasadan yüzde 10 pay alsa, patates ihracatını 10 katına çıkarır ki bu da yapılamayacak bir şey değil. Patates ihracatında aslan payı Hollanda ve Fransa nın Dünya ülkeleri içinde patates ihracatında aslan payının Hollanda ve Fransa ya ait olduğunu, Konya kadar bir toprağa sahip olan Hollanda nın 676,9 milyon dolarlık patates ihracatıyla dünya birincisi konumunda bulunduğunu ve Türkiye nin 77 katından fazla ihracat yaptığı belirten Bayraktar, şöyle devam etti: Türkiye, 2008 rakamlarına göre, 8,7 milyon dolar ihracat yaparken, Hollanda nın ihracatı 676,9 milyon doları buluyor. Bu ülkeyi 545,7 milyon dolarla Fransa, 266,3 milyon dolarla Almanya, 206,9 milyon dolarla Kanada, 176,1 milyon dolarla Mısır, 162,1 milyon dolarla ABD, 155,9 milyon dolarla Belçika, 144,8 milyon dolarla İngiltere, 133,8 milyon dolarla İspanya, 121,1 milyon dolarla İtalya izliyor. Dünyada en fazla patatesi 2010 rakamlarına göre 74,8 milyon tonla Çin, 36,6 milyon tonla Hindistan, 21,1 milyon tonla Rusya, 18,7 milyon tonla Ukrayna, 18 milyon tonla ABD üretiyor. Türkiye 4,5 milyon tonla 13 üncü sırada yer alıyor. Yalnız, Çin, Hindistan, Rusya, Ukrayna, ABD gibi ülkeler aynı zamanda büyük tüketiciler. Bu ülkelerin önemli miktarda ihracat yapması mümkün görülmüyor. Bundan dolayı Türkiye, ihracatını ciddi miktarda artırabilecek patates üretimi yapabiliyor. İç tüketimin artırılmasının yanı sıra, büyük miktarlarda ihracat potansiyelimiz de var. Tek yapmamız gereken, ihracatımızı süratle artırmak. Patateste ihracatın 10 katına, 20 katına çıkması hayal değil. Rahatlıkla yapılabilir. Çünkü, bölgemiz 3,7 milyar dolarlık patates ithalatının dörtte birine yakınını yapan ülkelerden oluşuyor. Üreticilerimiz buğday ve mısırda prim desteklerini bekliyor Öte yandan, TZOB Genel Başkanı Bayraktar, hububat prim destekleriyle ilgili yaptığı açıklamada da hububatta 2011 yılına ait prim desteklerinin bazı illerde henüz ödenmediğini belirtti. Üreticilerin bu yönde, Odaları ve TZOB a yoğun başvuruları bulunduğunu bildiren Bayraktar, Çiftçilerimizden, bu konuda mağdur olduklarına dair yoğun şikayetler gelmektedir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız bu konuda Maliye Bakanlığı ndan ödenek beklendiğini, ödenek aktarıldığı anda çiftçilerin hesaplarına yatırılacağını tarafımıza iletmiştir. Bazı illerdeki çiftçilerimizin primlerinin ödenip bazı illerimizde ödeme yapılmamasının hakkaniyetli bir tutum olmadığı açıktır. Bundan dolayı, çiftçilerimizin bu mağduriyetinin giderilmesi konusunda gerekli çalışmaların yapılarak, konunun bir an önce çözümlenmesi en büyük dileğimizdir dedi. Hem iç piyasada fiyat istikrarının sağlanarak üreticinin hak ettiği geliri elde edebilmesi, hem de diğer ülkelerle rekabet edilebilmesi açısından ihracat iadeleri son derece önemlidir.

13 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL DÜNYA TARIM NÜFUSU TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, dünyada 2,6 milyarı aşkın insanın geçimini tarımdan sağladığını bildirerek, Çin de 828, Hindistan da 587 milyon kişi tarımda bulunuyor. Tarımdaki 3 kişiden biri Çinli, 5 kişiden biri Hindistanlı. Dünyadaki tarım nüfusunun yarıdan fazlası, yüzde 54 ü bu iki ülkede dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, dünyada hala çok büyük bir nüfusun tarımla geçindiğini, ortalaması ile 2010 arasında 52 milyon 542 bin arttığını fakat dünya nüfusu içindeki oranının yüzde 42,1 den yüzde 38 e gerilediğini vurguladı. Tarım nüfusunun bazı ülkelerde hala yüzde 90 ların üzerinde seyrettiğini bildiren Bayraktar, bu ülkelerin hemen hemen tamamının Afrika ve Güney Asya da bulunduğunu kaydetti. Dünyada tarım nüfusu yüzde 2 arttı, Türkiye de yüzde 15,4 azaldı Türkiye de tarım nüfusunun ortalaması ile 2010 arasında 2,7 milyon kişi azalarak 15 milyonun altına inmesine karşın hala nüfusun yüzde 19,8 inin tarımda bulunduğunu belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi: ortalaması olarak Türkiye de tarım nüfusu 17 milyon 728 bindi. Nüfusun yüzde 26,7 si tarımdaydı. Bu rakam, 2010 yılında 2 milyon 734 bin azalarak 14 milyon 994 bine indi. Tarımdaki nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 20 nin altına, yüzde 19,8 e indi. Dünyada tarım nüfusu bu dönemde yüzde 2 artarken, Türkiye de yüzde 15,4 azaldı. Bunun sonucu olarak dünyada tarımda yaşayan nüfusun yüzde 0,69 u Türkiye de yaşarken, bu oran 2010 yılında yüzde 0,57 ye yükseldi. Türk tarımı geliştikçe, makineleştikçe, yapısal sorunları çözüldükçe tarımdaki nüfus azalacak ve zamanla yüzde 5 in, hatta bazı ülkelerdeki gibi yüzde 2 lerin altına inecek. Tarımda açığa çıkan nüfusa süratle diğer sektörlerde iş olanakları yaratılmalı. Başta gıda olmak üzere sanayi ve hizmet sektörleri kırsala yatırım yaparsa, insanlar yerlerinden yurtlarından olmadan, tarım dışı alanlarda geçimini sağlayabilir, ülke milli gelirine de katkıda bulanabilirler. Aksi takdirde, Türkiye dev altyapı ve istihdam sorunlarıyla Türkiye cebelleşmek zorunda kalacak. Tarım nüfusu 134 bin olan Belçika'da tarım ihracatı 41,1 milyar dolar Tarımdaki nüfusun azalmasının tarımın geri kalması olarak algılanmaması gerektiğini, gelişmiş ülkelerin tarımdaki nüfuslarını yüzde 1-2 ler düzeyine kadar düşürdüğünü bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: Bugün dünyanın en büyük tarım ülkesi ABD nin tarımda 5 milyon 270 bin nüfusu var ama yüksek verimlilik nedeniyle 1 milyar 415,5 milyon tarım nüfusu olan Çin ve Hindistan ın toplamından fazla tarım ihracatı yapıyor verilerine göre, Çin in tarım ürünleri ihracatı 35,9, Hindistan ınki 17,3 milyar dolar. Buna karşın ABD nin tarım ürünleri ihracatı 118,3 milyar dolar. Tarım nüfusu sadece 409 bin olan Hollanda, 2008 rakamlarına göre, Çin ve Hindistan ın toplamından 26 milyar dolar fazla olarak 79 milyar doları aşkın ihracat yapabiliyor. Almanya, 1 milyon 291 binlik tarım nüfusuna karşın, 70,8 milyar dolar tarım ihracatına, Fransa, 1 milyon 268 bin tarım nüfusuna rağmen, 68 milyar dolar tarım ihracatına sahip durumda. Dünyanın ikinci büyük alanına sahip ve Türkiye nin 13 katına yakın bir alana yayılan Kanada nın tarım nüfusu sadece 629 bin ama tarım ihracatı 37 milyar dolar. İtalya nın tarım nüfusu 1 milyon 954 bin, tarım ihracatı 37,1 milyar dolar, İspanya nın tarım nüfusu 2 milyon 5 bin, tarım ihracatı 36,5 milyar dolar düzeyinde. İngiltere nin tarım nüfusu 915 binle 1 milyonun altında, nüfusunun yüzde 1,5 i düzeyinde ama tarım ihracatı 25 milyar doları buluyor. Kıta boyutlarındaki Avustralya nın tarım nüfusu sadece 839 bin ama tarım ihracatı 24,1 milyar dolar düzeyinde. Sadece 134 bin tarım nüfusu olan Belçika nın tarım ihracatı 41,1 milyar doları buluyor. Tarım nüfusu 3,1 milyon olan Arjantin 35,7 milyar dolar, tarım nüfusu 21,1 milyon olan Brezilya 55,4 Grafik: Ebru Ünlü milyar dolar tarım ihracatı yapıyor. Buna karşın 78,8 milyon insanın tarımdan geçimini sağladığı Pakistan ın 2008 yılı tarım ihracatı sadece 2,6 milyar dolar. Tarımda Türkiye 2023 te rahatlıkla 50 milyar dolar ihracata ulaşabilir Türkiye nin 2008 yılı ihracatının 10 milyar 564 milyon dolar olarak göründüğünü ama bu rakamın Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, son 12 aylık dönemde 19 milyar dolara yaklaştığını belirten Bayraktar, yapısal sorunların çözülmesi halinde tarımın Türkiye için büyük bir potansiyel barındırdığına dikkat çekti. Bayraktar, tarımda Türkiye nin 2023 yılında rahatlıkla 150 milyar dolar hasıla ve 50 milyar dolar ihracata ulaşabileceğini vurguladı. TABİİ AFET BORÇLARININ ERTELENMESİNDE SÜRE BİTİMİ Bayraktar, yaptığı açıklamada, 28 Ağustos 2012 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararının, 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren, 60 ilde sel-su baskını, fırtına, aşırı yağış, aşırı kar yağışı, dolu, don, kuraklık, yıldırım düşmesi ve hortum afetlerine maruz kalan ve ekilişleri, ürünleri, hayvan varlıkları, tesisleri, seraları en az yüzde 30 oranında zarar gören çiftçinin, Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri ne olan borçlarının 28 Ağustos 2012 itibarıyla 1 yıl süreyle ertelenmesini içerdiğini hatırlattı. Müracaat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri ne yapılacak Hemen hemen ülke genelini kapsayan afetlerin ardından, TZOB un çabalarıyla, afetlere maruz kalan ve bu afetler nedeniyle en az yüzde 30 oranında zarar gören çiftçi kayıt sistemine kayıtlı gerçek ve tüzel kişi üreticilerin Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri ne olan düşük faizli kredi borçlarının ertelendiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Söz konusu kararnameyle; 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren ekilişleri, ürünleri, hayvan varlıkları, tesisleri ve seraları en az yüzde 30 oranında zarar gören ve bu durumları İl veya İlçe Hasar Tespit Komisyonlarınca belirlenen gerçek veya tüzel kişi üreticilerin Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullandırılan ve kararın yayım tarihi itibarıyla vadesi, taksit vadesi ve hesap devresi henüz gelmemiş olmakla birlikte vadesi 1 yıl içinde dolacak olan veya vadesinden itibaren 90 günlük süre içinde olan tarımsal kredi borçları, vadesinde/ taksit vadesinde/hesap devresinde ilgili mevzuatına göre faiz tahakkuk edilmek suretiyle 1 yıl süreyle ertelendi. 28 Ağustos 2012 itibarıyla borçları vadesinden itibaren 90 günlük süre içinde olan veya tasfiye olunacak alacaklar hesaplarına aktarılmış bulunan gerçek ve tüzel kişi üreticiler, 28 Ağustos 2012 den itibaren 1 ay içinde, kredi borçlarının vadesi, taksit vadesi, hesap devresi henüz gelmemiş olmakla birlikte 28 Ağustos 2012 den itibaren 1 yıllık süre içinde dolacak olan gerçek veya tüzel kişi üreticiler ise vadesinden, taksit vadesinden, hesap devresinden itibaren 1 ay içinde Bankası veya Tarım Kredi Kooperatiflerine müracaat etmeleri gerekiyor. Söz konusu afetlerden zarar gören ve çok güç durumda kalan çiftçilerin yüzde 5 faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle de olsa borçlarının ertelenmesinin olumlu olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti: Ancak kararnamenin sadece düşük faizli kredileri kapsaması ve 60 il sınırlaması uygulamaları değiştirilmezse pek çok üreticimiz borç ertelemesinden yararlanamayacaktır. Tabii afetler nedeniyle yapılacak borç ertelemesi kapsamındaki il sayısının 60 dan 81 e çıkarılmasıyla ilgili Hazine Müsteşarlığı nca yapılan çalışmanın bir an önce tamamlanarak uygulamaya girmesi gerekir. Beklenti içinde olan ve ödeme sıkıntısı yaşayan üreticilerimiz ne yapacaklarını bilememektedir. Düşük faizli kredi dışında da kredi kullanan üreticilerimizin de borçlarının ertelenmesi, büyük önem arz etmektedir. Yeni üretim döneminde yıllık gelirinin önemli bir bölümünü kaybetmiş ve ödeme güçlüğü içine düşmüş üreticilerimiz, başta girdi kullanımı olmak üzere krediye ihtiyaç duymaktadır. Ayrıca, üreticinin yeni üretim döneminde de tefecilerin eline bırakılmadan kredi kullanabilmesiyle ilgili gerekli tedbirler alınmalıdır. Karar kapsamındaki iller Kararname, Adana, Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Ardahan, Aydın, Bartın, Bayburt, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gümüşhane, Hatay, Iğdır, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırşehir, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Muş, Nevşehir, Niğde, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Sinop, Sivas, Tokat, Trabzon, Tunceli, Uşak, Van, Yalova, Yozgat ve Zonguldak illerindeki tabii afetleri kapsıyor. Karar kapsamına alınacak iller Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ın kendisini ziyaretinde, 60 ile ek olarak Adıyaman, Artvin, Balıkesir, Batman, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Düzce, Gaziantep, Giresun, Hakkari, Kırıkkale, Kırklareli, Mardin, Ordu, Rize, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Tekirdağ illerinin de tabii afetler nedeniyle yapılacak borç ertelemesi kapsamına alınmasıyla ilgili Hazine Müsteşarlığı nca çalışma yapıldığını bildirmişti.

14 14 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL 2012 EĞİTİM TARIM İÇİN DE OLMAZSA OLMAZ Bayraktar: Belde ve köylerimizde yaşlı nüfus ve eğitim seviyesinin düşüklüğü tarımda verimliliği doğrudan etkileyen unsurlardan biridir. Başkanı Şemsi Bayraktar, hem okul hem de mesleki eğitimin tarım kesimini oluşturan nüfus için de çok büyük önemi bulunduğunu belirterek, Verimliliği yükseltmek için en önemli faktörlerden biri bilgi, bilgiye ulaşmanın tek yolu ise eğitimdir dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, tarımın, Türkiye için sosyal ve ekonomik açıdan en önemli ve stratejik sektörlerin başında geldiğini vurguladı. Son yıllarda elde edilen başarı ve ulaşılan rakamlara rağmen Türk tarım sektörünün gerçek potansiyel rakamlarından hala çok uzak olunduğunu vurgulayan Bayraktar, bunu gerçekleştirebilmek için yapısal sorunların çözümü yanında eğitime büyük ihtiyaç bulunduğunu bildirdi. Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti: Ekonomik büyümeyi sağlayan yatırımlardan en önemlisi, insana eğitim yoluyla yapılan yatırımdır. Bu yatırım, hayatın her alanında olduğu gibi, hem kişisel gelişim hem de mesleki gelişimler için şarttır. Ekonomik gelişmeler aslında, eğitime yapılan yatırımların yıllar itibarıyla bir yansımasıdır. Doğal kaynaklarımızın yanı sıra genç nüfusumuz, Türkiye miz için büyük bir şans ve imkândır. Bu şans ve imkânın, insanlarımızın refahına ve ülkemiz ekonomisine katkısı ise ancak eğitim yoluyla sağlanabilir. Tarım faaliyetlerini sürdüren nüfusun hem okul hem de mesleki eğitiminin yükseltilmesi, verimliliğe ve bilinçli üretime doğrudan katkı sağlayacaktır. Ülkemiz coğrafyası, farklı tarım uygulamalarına ve tarım ürünlerine olanak vermesi açısından son derece zengindir. Bu zenginlik ancak, bölgesel, yöresel coğrafi ve ürün deseni farklılıkları gözetilerek genç nüfusa verilecek eğitimle değer kazanabilir. Tarım faaliyetlerini sürdüren nüfusun hem okul hem de mesleki eğitiminin yükseltilmesi, verimliliğe ve bilinçli üretime doğrudan katkı sağlayacaktır. Günümüzde meslek okullarının öneminin daha da arttığının altını çizen Bayraktar, şöyle devam etti: Bu çerçevede tarım liselerinin, tarım bölümleri olan meslek yüksek okullarının sayısının artırılması; bu okulların bulunduğu bölgenin şartları gözetilerek ve daha da önemlisi sahada çiftçiyle bire bir etkileşim sağlayacak şekilde müfredatlarının yeniden gözden geçirilmesi, hem öğrencilerimize hem bu okulların bulunduğu yörelerimize hem de çiftçilerimize ve dolayısıyla ülkemize büyük katkı sağlayacaktır. Tüm paydaşlar sorumluluk almalı Bilimsel bilgilerin üreticilere yansıtılmasının, bu alanda çalışan bilim adamları, mühendis ve veteriner hekimler kadar, çeşitli faaliyetlerle, yaygın eğitim teknikleriyle sektörün bütün paydaşlarının sorumluluğuyla sağlanması gerektiğini de belirten Bayraktar, TZOB olarak genelde üreticilerimizin, özelde ise kadın çiftçilerimizin eğitimini çok önemsiyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız ile işbirliği içinde ve yoğun şekilde sürdürüyoruz. TZOB, bu işbirliğini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ile yapılan Kadın Çiftçi Eğitimi İşbirliği Protokolü ile daha da geliştirdi bilgisini verdi. Özellikle yüksek öğretim görmüş nitelikli iş gücünden sahada yararlanılmasının son derece önemli olduğuna da değinen TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Bu gerçekten hareketle, Odalarımızın teknik ve idari seviyesinin yükseltilmesini sağlamak amacıyla ziraat mühendisi ve veteriner hekim istihdamını artıracak şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz dedi. Belde ve köylerde eğitim seviyesi düşük Türkiye'de, 2011 rakamlarına göre, belde ve köylerde ilkokul mezunlarının yüzde 37,6 gibi oranla birinci sırada yer alması eğitim seviyesinin düşüklüğünü; diğer eğitim seviyelerine göre yüksek olmasının ise köy ve beldelerde yaşlı nüfusun hâkim olduğunu gösterdiğini vurgulayan Bayraktar, yaşlı nüfus ve eğitim seviyesinin düşüklüğünün tarımda verimliliği doğrudan etkileyen unsurlardan biri olduğunun altını çizdi. Bayraktar, şunları kaydetti: Belde ve köylerimizde ilköğretim oranı yüzde 20,4, lise mezunlarının oranı yüzde 10,8'dir. Yüksekokul ve fakülte mezunu oranı yüzde 2,9, yüksek lisans ve doktora mezunları oranları binde 1'dir. Belde ve köylerimizde okuma yazma bilmeyenlerin oranı 2008 de yüzde 16,2 iken 2011 de 5,9 puan düşüşle yüzde 10,3'e gerilemiştir. Aynı yıllar arasında kadınlarda bu oran yüzde 25,3'ten, 9,8 puanlık bir düşüşle yüzde 16,5'e, erkeklerde ise yüzde 7'den, 3 puanlık düşüşle yüzde 4'e gerilemiştir yılları arasında lise mezunu oranı yüzde 17,8, ilköğretim mezunu yüzde 44,3 oranında artmıştır. Söz konusu yıllar arasında okumayazma bilmeyenlerin oranı gittikçe düşmüştür, ancak düşüş oranı kadınlarda daha azdır. Herhangi bir okula gitmeyip okuma-yazma bilen kadınların oranı, yüzde 14 ile erkeklerin yüzde 7,7 olan oranının iki katıdır. Sektörümüzde üstlendikleri rolleri ve aldıkları sorumlulukları dolayısıyla çok önemsediğimizi her vesileyle vurguladığımız; tarımda çalışanların yüzde 48 ini oluşturan kadın çiftçilerimizin eğitimi, bu bilgiler ışığında daha da önem kazanmaktadır. Ülkelerin ekonomilerinin gücünün, onu yaratan insanların eğitimiyle paralel olduğu bilinen bir gerçektir. Çiftçilerimizin çoğunluğunun hem müteşebbis hem de işçi olduğu bir sektörde eğitim seviyesi, üretim kararları alma ve sonraki süreci doğrudan etkilemektedir. Çiftçilerin eğitimli olanlarının şehirlere göçü de dikkate alındığında, üretimde kalanların eğitim seviyelerinin bir şekilde yükseltilmesi daha da önemli hale gelmektedir. Yeniliklerin çiftçilere yayım çalışmalarıyla aktarılması sürecinde, çiftçilerimizin bu faaliyetlerden üst düzeyde faydalanabilmeleri de sahip oldukları temel ve mesleki eğitimleriyle doğru orantılıdır. Diğer yandan, temel eğitim düzeyinin yüksek oluşu, yani en son mezun olunan okul seviyesi, mesleki eğitimde başarıya etki eden önemli bir faktördür. Eğitenlerin eğitimine özel önem verilmeli Çiftçiye mesleki eğitim verecek danışmanların ya da yayımcıların eğitiminin önemine de vurgu yapan Bayraktar, fakültelerinde verilen eğitimin, çiftçiyle yüz yüze gelecek mühendise, yayımcı ve danışman sıfatını kazandırması gerekmektedir. Bu konuda ayrıca bir pratik eğitim, önem kazanmaktadır. Çünkü çiftçinin mesleki eğitimi tarla ve ahırda bizzat el becerisiyle uygulanarak yapılır ve verilir. Çiftçilerin eğitim seviyelerine göre meslek eğitimi verilmesi, dikkat edilmesi gereken bir diğer konudur dedi. Tarımsal eğitim ve yayım faaliyetlerinin genel olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nca yürütüldüğünü anımsatan Bayraktar, şöyle devam etti: 2006 yılında Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmelik çıkarılmış ve bu konuda özel sektör de devreye sokulmuştur. Yönetmelikle danışmanlık hizmeti sunacak kişi ve kuruluşların özellikleri ve hizmet koşulları belirlenmiş; danışmanlık hizmeti sunacak kişilere sertifika zorunluluğu getirilmiştir. Danışmanlık hizmeti de veren TZOB olarak hedefimiz, ilgili Bakanlıklarımızla yürüttüğümüz işbirliğini, üniversitelerimizle de pekiştirerek, gelecekte eğitim çalışmalarının Odalarımızca üstlenilmesini, bu çalışmaların bizzat çiftçi meslek örgütlerince yerine getirilmesini sağlamaktır. TZOB olarak çalışmalarımızı bu hedefi gerçekleştirmek üzere sürdürüyoruz.

15 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL Dünya İhracatı Dünyada üretilen 60 milyon tondan fazla taze üzümün bir kısmı kurutmalık olarak ayrılmakta ve önde gelen ülkeler tarafından her yıl yaklaşık 1 milyon ton civarında kuru üzüm elde edilmektedir. Üretilen bu miktar üzümün ise her yıl bin ton arasındaki miktarı dünya ticaretine konu olmakta, ortalama bin tonluk kısmı ise üretici ülkeler tarafından kendi iç piyasalarında tüketime sunulmaktadır. M. Nuri Şeyda Sorman TZOB Başkanvekili Manisa Odası Başkanı Dünya Çekirdeksiz Kuru Üzüm ihracatına ilişkin veriler incelendiğinde ülkemizin %45 lik pay ile birinci sırada yer aldığı, ülkemizi sırasıyla A.B.D (%20), İran (%19) ve Şili nin (%5) takip ettiği görülmektedir. Manisa ve üzüm Üzüm üretiminde Manisa ilinin ayrı bir yeri bulunmaktadır. Bugün yaklaşık 860 bin da bağ alanında ortalama 300 bin ton yaş, 250 bin ton civarında da kuru üzüm üretimi yapılmaktadır. Türkiye üzüm üretiminin % 87 sini Manisa ili karşılamaktadır. Dünya kuru üzüm ihracatının %35 i Manisa dan gerçekleştirilmektedir. Yaklaşık 60 bin bağcı ailesiyle ortalama 300 bin kişi geçimini üzüm üretimiyle sağlamaktadır. Bununla beraber, bağcılığa direk yada dolaylı olarak girdiler üreten; gübre, ilaç, alet ve makine sanayi, bağ direkleri ve telleri, bağ dikim, budama ve hasat işçiliği, fidan üretimi ve kuru üzüm işletmelerinde istihdam edilen işçileri de bir bütün olarak değerlendirildiğinde ülkemiz ekonomisine ve Manisa ekonomisine sağladığı katkı yadsınamaz düzeyde olduğu görülmektedir. Üretimiyle, işçiliğiyle, aletiyle, makinesiyle, girdileriyle, ihracatıyla her yıl ortalama 1 milyar dolar civarında ekonomik katkısı vardır. Manisa il ve ilçe Odalarının 2005 yılından bu yana kararlılıkla sürdürdüğü Ürününe Sahip Çık, Teşkilatına Sahip Çık, Ülkene Sahip Çık kampanyası sayesinde 2005 yılında tonu 900 dolar olan üzüm fiyatları 2012 yılında tonu dolara, özel satışlarda tonu dolara yükselmiştir. üzüm Üzüm, asmagiller (Vitaceae) familyasının Vitis cinsinden sarılgan bitki ve yeryüzünde kültürü yapılan en eski meyve türlerinden biridir. Tarihçesi M.Ö 5000 yılına kadar dayanır. Anavatanı Anadolu yu da içine alan Küçük Asya, Kafkasya yı da kapsayan bölgedir. Diğer meyvelerle kıyaslandığında en fazla çeşide sahip olan türlerden biri olan üzümüm 15 binin üzerinde üzüm çeşidi bulunduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde, 1200 ün üzerinde üzüm çeşidinin varlığı saptanmıştır. Türkiye nin dünya ticaretine konu olan ve ihracatta önde gelen kuru üzümleri; çekirdeksiz ve özellikle Sultani tip kuru üzümlerdir. Ülkemizin sultani veya diğer bir adıyla sultaniye çekirdeksiz üzümü dünyaca ilgi görmektedir. 18. yüzyıl sonlarında yuvarlak çekirdeksiz kuru üzümün ıslah edilmiş çeşidi olan sultaniye tipi çekirdeksiz kuru üzüm, nefasetiyle sultanlara layık görülmesi ve sultan sofralarını süslemesi nedeniyle Sultaniye adıyla anılmaktadır. Yine Manisa Odası deposu olmayan üzüm üreticilerinin fiyat olumsuzluklarından etkilenmemeleri ve üzüm fiyatlarının istenen seviyelerde oluşması amacıyla depo kiralayarak üreticilerin yanında olduğunu ve her zaman destek verdiğini göstermektedir. Dünya Çekirdeksiz Kuru Üzüm ihracatına ilişkin veriler incelendiğinde ülkemizin %45 lik pay ile birinci sırada yer aldığı, ülkemizi sırasıyla A.B.D (%20), İran (%19) ve Şili nin (%5) takip ettiği görülmektedir. Ülkemizde çekirdeksiz kuru üzüm üretimi, Ege bölgesinde özellikle Manisa, Turgutlu, Salihli, Alaşehir, Sarıgöl, Ahmetli, Akhisar, Saruhanlı, Gölmarmara, Menemen, Kemalpaşa, Çal ve Çivril de yoğunluk kazanmıştır. İçerdiği protein ve karbonhidrat değerleri bakımından oldukça zengin olan kuru üzüm; demir, fosfat, kalsiyum ve diğer mineral maddeler ile A, B1, B2, B6, C vi- taminlerinden dolayı, dünya ölçeğinde de her geçen gün gittikçe artan oranlarda talep görmektedir. Sağlıklı gıda tüketimi bilinci yüksek olan özellikle gelişmiş ülkelerde, beslenme alışkanlıklarında bu tip ürünler daha fazla yer almaktadırlar. Bu açıdan, kuru üzüm, gelecek yıllarda, dünya orga- nik gıda pazarından daha büyük paylar alabilecek bir üründür.

16 16 Ali Rıza Türker Tariş Üzüm Satış Kooperatifleri Birliği Başkanı Dünya ticaretine konu olan ve Türkiye nin ihracatta en fazla öneme sahip üzümler, çekirdeksiz ve özellikle Sultani tip üzümlerdir. Ülkemizin sultani veya diğer bir adıyla sultaniye çekirdeksiz üzümü dünyaca tanınmaktadır. Sultaniye tipi çekirdeksiz kuru üzüm, 18 yy. sonlarında yuvarlak çekirdeksiz üzümün ıslah edilmiş çeşididir. Nefaset yönüyle sultan sofralarını süslemesi nedeniyle sultanlara layık görüldüğünden sultaniye adını almıştır. Türkiye de çekirdeksiz kuru üzüm üretimi, Ege bölgesinde özellikle Manisa, Turgutlu, Salihli, Akhisar, Menemen, Kemalpaşa, Çal, ve Çivril de yoğunlaşmıştır. Dünyada üzüm yetiştiriciliği genel olarak, kuzey yarım kürede 20-52, güney yarım kürede ise enlem dereceleri arasında yayılmış bulunmaktadır. Sıcaklık, bağcılığın kuzeye doğru yayılmasını önleyen en önemli faktördür. Dünya yaş üzüm üretimi yaklaşık 7,5 milyon hektar alanda gerçekleştirilmekte olup, üretim miktarı, iklim şartlarına bağlı olarak değişmekle birlikte, yıllık 69 milyon ton civarında seyretmektedir. Üretim alanı itibariyle ilk sırayı İspanya alırken bunu İtalya ve Fransa izlemektedir. Türkiye ise 567 bin hektar bağ üretim alanıyla dünyada üretim alanları sıralamasında dördüncü sıradadır (OIV Statitical Report on World Vitiviniculture, 2012). Çekirdeksiz kuru üzüm hasadı, kuzey yarım küresi ülkelerinde Ağustos-Eylül aylarında, güney yarım küresi ülkelerinde ise Mart-Nisan aylarında yapılmaktadır. Ülkemizde, 1200 ün üzerinde üzüm çeşidinin varlığı saptanmıştır. Bağ alanlarımız, ülkemizi dünyanın sayılı üzüm üreticilerinden biri haline getirmiştir. Dünya çekirdeksiz kuru üzüm üretim ve ihracatında birinci sırada yer alan ülkemiz, Ege Bölgesi nde 100 bin i aşkın aileye istihdam olanağı sunarken, yıllık döviz girdisiyle de Türkiye bütçesine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. Türkiye de bu bağ alanlarından yılda yaklaşık 3,5 milyon ton üzüm üretilirken, bunların yüzde 30 u sofralık, yüzde 37 si kurutmalık, yüzde 30 u pekmez, pestil, cevizli sucuk üretiminde, yüzde 3 ü ise şaraplık olarak değerlendirilmektedir. Türkiye de toplam meyve üretimimizin yaklaşık % 33 ünü tek başına üzüm üretimi, toplam üzüm üretiminin de yaklaşık % 7,5 ini çekirdeksiz üzüm üretimi oluşturmaktadır. Türkiye, yaş üzüm üreticiliğindeki güçlü konumuna parelel olarak, dünya çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde de önemli bir yere sahiptir. Dünyadaki çekirdeksiz kuru üzüm ticaret hacminden 250 bin tonu aşan ihracatı ile % 50 ye yakın pay alan ülkemiz, dünya fiyatlarının oluşmasında belirleyici rol oynamakta, yaş ve kuru üzüm ihracatından her yıl yaklaşık 600 milyon dolar ihracat geliri elde etmektedir. Dünya çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında ülkemizden sonra ikinci sırada yer alan ABD de yıllık ton civarında çekirdeksiz kuru üzüm ÇEKİRDEKSİZ KURU ÜZÜM VE TARİŞ ÜZÜM BİRLİĞİ üretilmektedir. Üretimin tonu iç tüketimde kullanılmakta, ton civarındaki kısmı ise ihraç edilmektedir. Üçüncü sırada yer alan İran da ise ton civarında üretim gerçekleştirilmekte, ton civarında ihracat yapılmaktadır. Ülkemizin iklim koşulları ve toprak yapısı açısından çekirdeksiz kuru üzümün yetiştirilmesine en uygun bölge Gediz havzası, Manisa ili bölgesidir. Bağ alanlarındaki sürekli genişleme ve verimlilik artışı nedeniyle 1991 yılında dekar olan bağ alanları yüzde 35 oranında artarak, dekara ulaşmış durumdadır. Her ne kadar 2007 yılında kuraklık nedeniyle önceki yıllara göre rekolte miktarı düşük gerçekleşmiş olsa da İklim koşullarının uygun seyretmesi halinde mevcut bağ alanlarında tonlara varan üretim gerçekleşmektedir. Ülkemizde üretilen çekirdeksiz kuru üzümün yaklaşık ton civarındaki kısmı ihraç edilmekte, tonu ise iç piyasada tüketilmektedir. Çekirdeksiz kuru üzüm hasadı Eylül, Ekim aylarında yapılmaktadır. Küçük üretici hasat ettiği ürünü nakit ihtiyacı nedeniyle bu dönemde piyasaya sürmektedir. Tariş Üzüm Birliği nin varlığı ortaklarının yanında, ortak olmayan üreticiler için de bir güvencedir. Tariş Üzüm Birliği tarafından açıklanan fiyat ortak olmayan üreticiler tarafından da referans fiyat olarak kabul edilmektedir. Türkiye de sektörün ilk ve en büyük kooperatif kuruluşu olan TARİŞ Üzüm Birliği, üretimden ihracata uzanan bu yolun her aşamasında, bilgisi ve tecrübesiyle üreticinin yanında yer almaktadır. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı nasıl bir seyir izliyor? Türkiye uzun yıllardan beri dünyanın en önemli çekirdeksiz kuru üzüm üretici ve ihracatçı ülkeleri arasında yer alıyor yılında 170 bin tonluk çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı karşılığı olarak 186 milyon 781 bin dolarlık döviz girdisi elde eden Türkiye, 2000 yılında 197 bin tonluk ihracat karşılığı 211 milyon 8 bin dolarlık ihracat rakamına erişmiş, 01 Eylül Ağustos 2012 döneminde ton ihracat, 503milyon 055 bin dolarlık döviz getirisine ulaşmıştır (EİB Kayıtları, 2012). Gıda Güvenliği ve TARİŞ Ege Bölgesine yayılmış 14 kooperatifte i aşkın ortağı ile geniş bir aile olan Tariş Üzüm Birliği, bugün TARİŞ markasına uluslararası düzeyde duyulan güvene layık olmaya çalışmaktadır. Geçmişten gelen bilgi birikimi ve konusunda uzman personeliyle AR-GE merkezinin sunduğu bilimsel veriler ışığında üretim, bitki sağlığı, verimlilik, kalite ve işleme alanlarında yenilikçi araştırmalar yürüten Tariş Üzüm Birliği, yeni teknolojilerin uygulamaya sokulması ve alternatif ürün geliştirme konularında üreticiyi bilgilendirip yönlendirmektedir. TARİŞ Üzüm Birliği, bugün toplam 56 bin metre kare alan üzerine kurulu Alaşehir Entegre Üzüm İşletmesi yle sektörel bazda dünyanın sayılı kuruluşlarından biri haline gelmiştir. Üreticiyle dayanışma ve işbirliği içinde gıda güvenliği sağlanarak üretilen üzümler, HACCP Kritik Kontrol Noktası Denetimi, ISO Kalite Yönetim Sistemi ve BRC Kalite Sistemi belgelerine sahip olan Entegre Üzüm İşletmesinde tüketime hazır hale getirilmektedir. Son yıllarda yapılan modernizasyon yatırımı sayesinde Alaşehir Entegre Üzüm işletmemizin yıllık üretim kapasitesi 42 bin tona ulaşmıştır. 250 ve 500 gram ile 1 ve 5 kilogramlık paketler halinde sunulan Altın Özel Tip, Sultan Özel Tip ve Dilber Özel Tip kuru üzümlerimiz, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da yoğun ilgiyle karşılanmaktadır yılında üretime başlayan, toplam 16 bin metre kare alan üzerine kurulu Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL 2012 Alaşehir Sirke-Pekmez İşletmesi de, en son teknolojiye sahip paslanmaz çelik makine ve ekipmanlarının yanı sıra ürün dolum üniteleri ve stok tanklarıyla birinci kalite mamul mal üretmeyi sürdürmektedir. İşletmenin ürün yelpazesinde üzüm sirkesinin yanı sıra, elma sirkesi, alkol sirkesi, balsamik sirke, ahşap fıçı sirkesi, kuru üzüm pekmezi, organik pekmez, tahin, şalgam suyu, limon sosu ve nar sosu yer almaktadır. Türkiye İhracat Meclisi nin, 2011 yılında gerçekleştirilen ihracat rakamları baz alınarak yapılan değerlendirmede kuru meyve ihracatında ikinci olan TARİŞ Üzüm Birliği, kuru meyve grubunda sıralamanın kuru incir, kuru kayısı ve kuru üzüm ihracat toplamı üzerinden yapılması nedeniyle ikinci olmuş, sadece kuru üzüm ihracat miktarı üzerinden yapılan değerlendirmede ise önceki yıllarda olduğu gibi Tariş Üzüm Birliği nin bu yıl da ton ihracat miktarı ile üzüm ihracatında Türkiye birincisi olmuştur. Tariş Üzüm Birliği nin başlıca hedefi, dün olduğu gibi bugün de lezzet ve kaliteye odaklanarak tüketici memnuniyetini zirveye taşımaktır. Bu amaçla hareket eden, Türkiye nin gurur duyduğu üretici kooperatifi TARİŞ, büyük bir marka olarak geleceğe miras kalacaktır. Kuru üzümün besin değeri Bir protein ve karbonhidrat kaynağı olan kuru üzüm, içeriğindeki demir, fosfat, kalsiyum ve diğer mineral maddeler ile A, B1, B2, B6, C vitaminlerinden dolayı, dünyada gittikçe artan oranlarda talep görmektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde, sağlıklı gıda tüketimi konusundaki bilincin yüksek olması beslenme alışkanlıklarında bu tip ürünlerin daha fazla yer almasına sebep olmaktadır. Bu açıdan, kuru üzüm, dünya organik gıda pazarında da yer almaktadır. Çekirdeksiz kuru üzüm insan sağlığı açısından çok faydalı doğal bir besin maddesidir. Üzüm yüksek şeker içeriğinden dolayı, kalori değeri yüksek bir besindir. Ayrıca kalsiyum, potasyum, sodyum ve demir yönünden zengin olduğu gibi, A, B1, B2, Niacin ve C vitaminleri yönünden de önemli bir kaynak olarak kabul edilmektedir. Ancak üzümün beslenme değerini oluşturan maddelerin niteliği ve miktarı, taze veya işleme sonucunda dönüştüğü mamul ürüne bağlı olarak değişmektedir. Yaş üzüm ile karşılaştırıldıklarında, kuru üzüm ve pekmez daha az su içerdiklerinden daha yüksek kalorili demir ve kalsiyum mineralleri bakımından daha zengindirler. Üzüm bazı karaciğer hastalıkları ile kansızlığın tedavisinde etkilidir. Yüksek tansiyonu kontrol altında tutar. Ayrıca içerdiği meyve asitleri ve lifli yapısı ile mideye zarar vermeden, böbrek ve barsak sisteminin çalışmasını düzenler, kanın temizlenmesine yardımcı olur. Yüksek kalori içeriğine karşın, çok düşük miktarlarda yağ ve protein içerdiğinden ideal bir diyet besinidir. (Oraman,1970,Yavaş ve Fidan 1986). Tariş Pekmezi, vakumlu sistemde üretilip, tamamıyla cam şişelere otomatik olarak el değmeden dolumu yapılan HMF ve ağır metal içeriği düşük, kaliteli birinci sınıf pekmezdir. Tariş Pekmezi Organik Pekmez, Yaş Üzüm pekmezi, Kuru üzüm pekmezi, Kara üzüm pekmezi olmak üzere dört tipte pekmez üretilmektedir.

17 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL Üzüm şifa kaynağıdır Alaşehir ovasında yetişen, dünyaca ünlü çekirdeksiz sofralık Sultaniye üzümlerinin, şifa kaynağı olduğunu belirten Manisa nın Alaşehir ilçesi Odası Başkanı Necdet Türk, "Herkes günlük olarak 5-6 tane üzüm tüketse, enerji ihtiyacını karşılar. Türkiye de üzüm tüketimi çok düşük. Bunu arttırmamız lazım" dedi. Üzümün insan sağlığına faydalarını anlatan Alaşehir Odası Başkanı Necdet Türk, üzümün yaş veya kuru şekilde yenmesinin, vücuda önemli ölçüde yarar sağladığını söyledi. Türk, "Kullandığımız ilaçların çoğu, bitkilerden ve meyvelerden yapılmaktadır. Alaşehir Ovası'nda 190 bin dekarlık alan üzerinde yetiştirilen sofralık Sultaniye üzümlerimiz içersindeki şeker, sodyum, demir, potasyum, kalsiyum gibi maddelerin yanı sıra A, B1, B2 ve C vitaminleri sayesinde adeta şifa kaynağı durumundadır. Üzümlerin yaş olarak yenilmesi, rejim yapanlar için iksirdir. Aynı zamanda dişlerin temizliğinde de önemli rol oynamaktadır. Üzümler, enerji kaynağıdır. Yaşı ve kurusu, kan yapıcı özelliği bulunmaktadır" dedi. Üzüm her derde devadır Üzümün sindirim sistemine de faydalı olduğunu belirten Türk, "Üzümler, günlük olarak yenildiğinde sindirim sisteminin düzenli olarak çalışmasını sağlar. Yaş ve kuru üzüm aynı zamanda çocukların zekâlarının gelişmesine önemli katkı sağlar. Kalp krizi riskini azaltmaktadır. Karaciğer hastalıklarıyla kansızlığa iyi gelmektedir. Üzümlerimizin, aynı zamanda yüksek tansiyonu da dengede tuttuğu tıbben bilinmektedir. Kanımızın temizlenmesinde etkinlik sağlamaktadır. Yani üzüm her derde devadır dedi. Üzüm tüketimini arttırmalıyız Özellikle kış aylarında kuru üzümün yenmesi halinde, vücuttaki ısının yükseldiğini ve enerji verdiğini ifade eden Alaşehir Odası Başkanı Necdet Türk, "Öğrencilerimiz, sınavlardan önce 5-6 tane kuru üzüm yediklerinde, vücutlarındaki kan şekeri yükselir ve sınav heyecanını kaybolur. Ülkemizde, binlerce dekarlık alan üzerinde üzüm yetiştirilmesine rağmen, üzüm tüketiminde yeterli oranlara erişemedik dedi. Üzümlerden elde edilen pekmez, günbalı gibi ürünlerinde tüketilmesinin sağlık yönünden yararlı olduğunu ifade eden Türk, Bu ürünleri evlerde bayanlar itina ile hazırlarlar ve kış aylarında tüketilmektedir. Pekmez ve günbalı özellikle kansızlığa iyi geldiği gibi boğmaca, soğuk algınlığı, nefes darlığına yararlıdır. Pekmez ve günbalı aynı zamanda vücuda enerji vermektedir. Özellikle çocuklara içirilmesi daha yararlı olmaktadır. Bu denli şifa kaynağı olan üzümün ülkemizde tüketimi çok az. Bunu arttırmamız gerekiyor şeklinde konuştu yılında Gümrük Müdürlüğü kuruldu Alaşehir de yaklaşık 190 bin dekarlık alanda üzüm yetiştirildiğini ve bunun çok büyük bir kısmının sultaniye cinsi olduğunu ve sadece Alaşehir e has olduğunu belirten Alaşehir Odası Başkanı Necdet Türk, ilçede sayıları 50 ye ulaşan üzüm ve sebze meyve işletmelerinin hem ihracat hem de istihdam açısından ilçe ekonomisine büyük katkılar sağladığını söyledi yılından itibaren ilçedeki yaş üzüm işletmelerinin sayılarının artmaya başladığına dikkat çeken Türk, Önceki yıllarda büyük oranda kurutularak ihraç edilen üzümlerimiz ilçede kurulan yaş üzüm işletmeleri sayesinde yaş olarak da ihraç edilmeye başlandı. Bu gelişmenin ardından ilçemizde 2006 yılında Gümrük Müdürlüğü kuruldu ve ilçemiz üzüm ve sebze meyvede bir ihracat merkezi haline geldi. İlçemizden ihraç edilen yaş üzüm miktarı 180 bin, kuru üzüm miktarı ise 210 bin tonlara ulaştı dedi. Üzüm fiyatları speküle edildi Bu yıl üzüm fiyatlarının üreticilerin arzuladığı düzeyde olmadığını dolayısıyla üreticinin mağdur olduğunu dile getiren Alaşehir Odası Başkanı Necdet Türk, bunun büyük ölçüde rekolte tahminlerinin yüksek açıklanmak suretiyle spekülasyonla belirlendiğini ifade etti. Türk, Türkiye nin ve dünyanın üzüm ambarı olan Manisa nın Alaşehir İlçesi üzüm üreticileri sıkıntılı bir sezonu geride bıraktı. Mahsul sezonu öncesi açıklanan tahmini rekolte gerçeğin üzerindeydi. Bunun sonucunda kamuoyunda bir arz fazlası algısı oluşturuldu ve geçtiğimiz yıl 3.5 liradan satılan kuru üzümün fiyatı 2.2 liraya kadar düştü. Birçok kuru üzüm üreticimiz ürünlerini düşük fiyatlardan satmak zorunda kaldı. Bunun yanında yaş üzüm piyasası da çok isteksiz olarak açıldı. Fiyatlar ise 80 kuruştan yukarıya çıkmadı. Bu durum karşısında Alaşehir Odası olarak yaptığımız açıklamalar ve hazırladığımız afiş ve broşürler ile üreticilerimize açığa ürün vermemelerini ve ihtiyaçları kadar ürün satmalarını tavsiye ettik şeklinde konuştu. Damla sulama yaygınlaşıyor Alaşehir ovasında bağ ve tarım alanlarının bir kısmının Avşar barajı aracılığıyla açık kanalet sistemiyle sulandığını belirten Alaşehir Odası Başkanı Necdet Türk, ilçede damla sulama sisteminin de son yıllarda artmaya başladığını söyledi. Türk, Tarım ve bağ alanlarımızın bir kısmı Avşar barajı ile açık kanalet sistemiyle sulanıyor. Bunun yanında ovamızda yaklaşık 6 bin sulama pompası mevcut. Damla sulama sistemleri de kolaylığı ve tasarrufu nedeniyle son yıllarda çoğalmaya başladı. Alaşehir bölgesinde yaklaşık 24 bin dekar alan damla sulama sistemine geçti dedi. Üzüm üreticisi devlet tarafından desteklenmeli Son olarak, üzüm üreticisinin zor şarlarda yetiştiricilik yaptığını ve her yıl girdi maliyetlerinde artışların yaşandığını belirten Türk, açıklamasında şunları söyledi: Türkiye nin en önemli ihraç kalemlerinden biri olan üzüm hem yaş hem de kuru olarak devlet tarafından desteklenmeli ve pazarlama konusunda devlet politikası oluşturulmalıdır. Desteklemeler doğrudan üreticiye yansıtılmalı ve iç tüketime yönelik yeni projeler oluşturulmalıdır. Arz fazlası ürünler milli eğitim ve askeriye gibi kurumlara aktarılarak, bunun önüne geçilmelidir. Hüseyin Toprak Salihli Odası Başkanı Çekirdeksiz kuru üzüm Salihli ilçemizin en önemli ihraç ürünlerimizden biridir. Bugünlerde hasadı bitmiş olan ve pazara sunulan ihraç ürünümüz ilçemizde üretim rekoltesi ton civarındadır. İlçemizde 102 Bin dekar bağ alanı bulunmaktadır. Yıllık ortalama ülkemizden bin ton çekirdeksiz kuru üzüm yurtdışına ihraç edilmektedir. Bu üretim sezonunda bölgemizde yaşadığımız doğal afetler dolu, rüzgar ve aşırı sıcaklık nedeniyle üzümümüzün rekoltesi geçen yıla yakın bir rekolteyle kapanmıştır. Çekirdeksiz kuru üzüm Üzüm hasadımızın başlamasıyla birlikte bölge ve ülke ekonomisi için büyük önem arz eden üzümümüz birtakım çevreden harekete geçerek üreticimizi panik havasına sokmak ve elindeki tüm argümanlara tek tek kullanmaya başladılar. Üreticimiz sistemli ve düzenli bir şekilde oynanan oyuna karşı çaresiz kaldı. İhracatçılar Birliği, İzmir Ticaret Borsası, Manisa Bağcılık Araştırma, Manisa Alaşehir Ticaret Borsaları her yıl olduğu gibi bu yılda üzüm hasadı öncesi rekolte tahmini yaparak 286 bin 575 ton olarak rekolte tahmininde bulundular. Tariş, Odaları ve Tarım İl Müdürlüğü nün ortaklaşa gerçekleştirdiği rekolte tahmini; 247 bin 500 ton seviyelerinde oldu. Yüksek rekolte tahmini ve yaş üzümün satılmadığı gibi söylentilerle üreticimizin elindeki altın değerindeki üzümü düşük fiyatlarla kapmak için spekülasyonlarda bulundular. 31 Ağustos 2011 itibariyle Alaşehir Gümrüğünde yurtdışına ihraç edilen yaş üzümümüz 93 bin ton olurken 2012 yılı 31 Ağustos tarihi itibarıyla 121 bin ton Alaşehir Gümrüğünden yaş üzüm ile ilgili beyanatlarını çürütmektedir. Manisa Odaları olarak her zaman doğru ve bilinçli bir şekilde üreticilerimize oyuna gelmemesi konusunda açıklamalarda bulunduk. Üzümümüzü ihtiyaçlarınız kadar satın, açığa dökmeyin, ihtiyaç fazlası mallarınızı bekletin önerilerinde bulundu. Tariş in üzüm avans fiyatını 3 TL den açıklaması da üzüm fiyatını 2.6 TL ile 3.0 TL arasında seyretmesine neden oldu. Geçen yıl kuru üzümümüz yurtdışına kilogramı 2.5, 3.5 dolar seviyelerinde satılırken rekolte artmamış... Ne değişti? Üreticimizin elinden düşük fiyata üzümleri aldılar. Üreticimiz yıl boyunca yaptıkları masrafları zor karşıladılar. Doğal afetlerle ve yaz sıcaklıkları üreticimizin düşük verim almasına neden oldu bir de fiyatların düşmesi üreticimizin banka kredi borçlarını bugünlerde ödemekte güçlük çekmeye başladı. Bankası ve Tarım Kredi borçlarının faizsiz olarak tüm üzüm üreticileri için 1 yıl ertelenmesi gerekmektedir. Üreticimize sahip çıkacaksak bu yapılmalıdır. Aksi halde önümüzdeki üretim sezonunda üreticimiz, üretim maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle ürünlerini kaliteli ve düzgün üretmede zorlu çekecektir. Üreticiler desteklenmelidir. Üzüm bölgemizin en önemli gelir kaynağıdır. Yaklaşık 100 bin ailenin geçim kaynağıdır. Ülkemizin en önemli gelir kaynağıdır. Üreticimiz kazanmazsa, üretimimize sahip çıkmazsak bu önemli ihraç ürünümüzü ayaklar altına alırız. Ülkemiz kaybeder.

18 Mustafa Korkmaz Ürgüp Odası Başkanı 18 Nevşehir ve özellikle Ürgüp, patates de olduğu kadar üzümü ile de ünlüdür. Üzümlerimizden Siyah Dimrit kurutmalık, pekmez yapımında ve şarap yapımında kullanılmaktadır. Parmak Üzümümüz yaş tüketilmekle birlikte çalılara asılmak ve serin mekanlarda saklanmak suretiyle Nisan ve Mayıs aylarına kadar tüketim süresi uzatılmaktadır. Hele bir üzüm çeşidimiz var ki Beyaz Emir Üzümü Ürgüp'de yılları arasında düzenlenen Bağ bozumu festivali ve şarap yarışmalarında hep altın madalya kazanmış ve bölge üretiminde lider olmuş ve şarap firmaları tarafından da tercih edilen çeşidimiz olmuştur. Ürgüp ün 21 köyü ve 3 beldesinin 5 köyünde büyük miktarda yazlık ve kışlık patates üretimi yapılmakta, 10 köy ve beldesinde üzüm üretiminin yanında tahıl ve çerezlik kabak çekirdeği üretimi bulunmaktadır. Pelin Kuşoğlu Kemalpaşa Odası Mühendisi Üzüm üretimine gelince; Ürgüp bölgemizde yaklaşık 60 bin hektar üzerinde bağcılık yapılmaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz Siyah Dimrit, Beyaz Emir ana çeşit olmak üzere yöresel diğer çeşitlerimiz üretilmektedir. Bölgemizde üzüm üretiminin çok olması ve fabrika, hammaddenin olduğu yerde kurulur ilkesi de dikkate alınarak 1943 yılında Ürgüp Tekel Şarap fabrikası, yine aynı yıllarda Turasan Üzüm; İklim ve toprak istekleri yönünden çok seçici olmayışı, kısa sürede ürün vermesi, çoğalma yöntemlerinin kolay oluşu ve çok çeşitli şekillerde tüketilebilmesi gibi avantajları nedeniyle ülkemizin en yaygın kültür bitkilerinden birisidir. Bağcılık için yer kürenin en elverişli iklim kuşağı üzerinde bulunan Türkiye, asmanın gen merkezi olmasının yanı sıra en eski ve köklü bir bağcılık kültürüne sahiptir. Ülkemiz sahip olduğu üzüm yetiştiriciliği için uygun ekolojisi ve zengin asma genetik çeşitliliği potansiyeli ile dünyada yaş üzüm üretimi ile önemli bir yere sahiptir. Ayrıca kuru üzüm ihracatında da ülkemiz dünya lideri konumundadır. Yurdumuzda 1000 in üzerinde üzüm çeşidi olmasına rağmen bunlardan ancak 50 kadarı ekonomik olarak geniş çapta yetiştirilir. Bağ yetiştiriciliğini tehdit eden pek çok hastalık ve zararlı söz konusu olup gerekli önlemler alınmadığı takdirde önemli ürün kayıpları kaçınılmazdır. Şarap fabrikası, Tasko birliğin bölgedeki 6 şarap fabrikası olmak üzere yaklaşık 14 şarap fabrikası üzüm alımları ile üreticilerimizin ihtiyaçlarına cevap verirlerdi. Devlet üzüm taban fiyatlarını açıklar resmi ve yarı resmi kurumlar ile özel firmalar da bu fiyatları takip ederlerdi. Ne zamana kadar 2003 yılında Tekelin özelleştirilmesiyle üzüm üreticileri için bir yıkım oldu. Ürgüp Üzüm ve Mamulleri Tarım Satış Kooperatifi Müdürlüğünü yaptığım yılların da Beyaz Emir üzümü o günün şartlarında kooperatif olarak özellikle 1988 yılında 0.35 kg/krş gibi belki iyi bir fiyatla alınıyordu ancak bu üzümün kalitesini bilen Doluca ve Kavaklıdere gibi firmalar 1989 yılında yaklaşık bir önceki yılın fiyatının 3 katı gibi 1.10 kg/krş fiyat vererek, hem üreticimizin güzünü güldürdü, hem de çiftçilerimizi Emir üzümü dikimine yöneltti. O tarihte en büyük üzüm üretici Çökek Köyünden Topal Ahmetağa (Ahmet Karaca) 1 traktör üzüm üretirken bu gün 3 kamyon üzüm üretimi yapmaktadır. Özelleştirmenin yapılması, Taban fiyatın tekel tarafından açıklanmaması diğer üzümlerde olduğu gibi Emir Üzümü fiyatlarını da etkilemiştir yılında 1.10 kg/krş olan üzüm fiyatı özelleştirmenin yapılmasından firmaların kendi aralarında rekabet yapmaması ve piyasanın da durgunluğundan istifa ederek üzüm alım fiyatlarını 0.50 kg/krş kadar düşürdüler yılına kadar esnek fiyat politikası takip eden firmalar, başka yörelerden fark edilen Emir üzümünün tekrar varlığını hatırlayarak 1.20 kg/krş fiyatla alınan üzüm bu yılda fiyat açıklanmadan alımı gerçekleştirilmiştir. Yani üzüm üreticisi verdiği üzümün fiyatını bile bilememektedir. Ürgüp e bağlı 4 köyümüzdeki patates üreticileri elektrik borcundan dolayı ekim yapamadı. İmkanı olan yakın bölgelerde üretim yapabilmenin yollarını aradı ancak üretim maliye yüksek oldu. Şu anda 0.40 kg/krş maliyeti olan Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL 2012 KAPADOKYA'DA ÜZÜMCÜLÜK patates 0.13 kg/krş satılmaktadır. İhracat olmadığı süre içerisinde patates üreticisi bitmiş olacaktır. racaat ederek Ürgüp Sivrisi çeşidi için coğrafi işaret başvurusu yaptık işlemi halen devam etmektedir. Peki üzüm üreticisi ne yapmaktadır? Siyah Dimrit üzümü kaybolmak üzere Beyaz Emir üzümü şarap fabrikalarının ayakta kalması sürecine bağlı olarak üretimine devam edilecek ama gerçekten bölgemiz üreticileri zor durumdadır. Üzüm üretimi kıraç arazilerde yapıldığından, batıdaki gibi yüksek sisteme uyum sağlanamamaktadır. Ancak bazı özel firmalar sulu alanlarda modern şekilde yüksek sistemli yeni bağ sahalarını tesis etmekte ve kendi üzümlerini kendileri üretmenin yollarını aramaktadırlar. Gerek patates üretiminde yaşanan sıkıntılar ve gerekse üzüm fiyatlarında yaşanan istikrarsızlık nedeniyle bölgemizde üçüncü ürün haline gelen çerezlik kabak çekirdeği üretimine yönelmiştir. Ürgüp Odası olarak da desteklediğimiz bu ürün çeşidi inşallah üreticilerimizin kurtuluşu olacaktır. Odası olarak Hazineden aldığımız 2 adet arazi üzerine kabak çekirdeği kurutma eleme ve paketleme tesisi kurmayı düşünüyoruz. Yine üreticilere destek olmak ve bölgemizdeki kabak çekirdeğinin kalitesine dikkat çekmek için Ürgüp Odası olarak Türk Patent Enstitüsüne mü- Bir başka çeşidimiz olan Ürgüp Kadın Tırnağı için Odamız adına Marka Tescil Belgesi aldık. (Marka No Ticaret) yani bölgemiz kabak çekirdeğini marka haline getirmiş olduk. Tarım Fuarlarında Odamız adına açılan stantlarda marka olmuş kabak çekirdeğimizin yanında yöresel ürünlerinde hem tanıtımı ve hem de satışı gerçekleştirilmektedir. Üreticilerimiz belki bir ürünü kaybedebiliyor ama bir başka ürünü de kazanmış oluyor. Oda olarak bu konudaki çalışmalarımız devam etmektedir. Ürgüp de marka haline gelmiş çerezlik kabak çekirdeğinin gerek patates üreticileri ve gerekse üzüm üreticileri için alternatif bir ürün çeşidi olarak gözükmektedir. Ürgüp Odası olarak TİGEM bayisi olmamız nedeniyle yıllık 350 ton sertifikalı tohumluk satışı yapılmakta ve çeşitli buğday tohumluk çeşitlerinin de denenmesi sağlanmaktadır. Ayrıca yıllık, 10 bin muhtelif fidan, 400 bin muhtelif sebze fide çeşitleri, yağmurlama damla sulama malzemeleri, Tavuk gübresi ve muhtelif tarım aletlerinin satışı devam etmektedir. Ülkemizde Önemli ve Geniş Bir Üretim Alanına Sahip Ürün; ÜZÜM VE BAĞCILIK Bağ Küllemesi (Uncinula necator) Hastalığın gelişiminde nemden çok, sıcaklık daha önemlidir. Kurak koşullarda bile gelişebilen bir mantardır. Hastalık, havalanmayan gölge ve yarı ışıklı yerlerde daha hızlı gelişir. Bu nedenle asmanın havalanmasını ve ışık almasını sağlayan yaz budaması çok önemlidir. Hastalık asmanın tüm yeşil aksamlarında görülür. Asma üzerinde beyaz pudramsı bir görünüm ortaya çıkar. İlk dönemde hastalık genç yapraklarda zor fark edilir. Genelde yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benzeyen sarımsı veya parlak lekeler görülür. Yaprak yaşlandıkça parlaklığı gider, kalınlaşır ve gevşeyerek kenardan içe doğru kıvrılır. Sürgünler yeşilken hastalıklı kısımlar siyaha yakın koyu kahverengi renk alır, kışın ise bu lekeler kırmızımsı-kahverengine dönüşür. Asmalarda mercimek büyüklüğündeki ve koruk halindeki taneler hastalığa yakalanınca kararır ve kururlar. Taneler biraz daha büyük ise çatlar ve çekirdekleri gözükür. Taneler özellikle % 8 kuru madde oluşturuncaya kadar küllemeye hassastır. Bu nedenle erken dönemde yapılan ilaçlama çok önemlidir. Birinci ilaçlama; sürgünler cm olduğunda ikinci ilaçlama ise; çiçek taç yaprakları döküldüğü dönemde yapılmalıdır. Üçüncü ve diğer ilaçlamalar; ikinci ilaçlamadan sonra kullanılan ilacın etki süresine göre ve çevre koşullarıyla birlikte tanelere ben düşme dönemine kadar ilaçlamalara devam edilmelidir. Bağ Mildiyösü (Plasmopara viticola) Hastalık asmanın tüm yeşil kısımlarında görülebilir. Sürgünler 25 cm iken hastalık kendini gösterir. Yaprakların üst yüzeyinde sarımtırak renkli tipik yağ lekeleri meydana gelir, alt yüzeyinde ise beyaz renkli mantar tabakası oluşur. Lekeler büyüdükçe ortaları kızarır ve dökülür. Sürgünler üzerinde eliptik lekeler meydana gelir. Şiddetli durumlarda sürgünler kurur. Salkım Güvesi (Lobesia botrana) Yurdumuzun her bölgesinde görülebilen en önemli bağ zararlısıdır. Ergini bir kelebektir. Asıl zararı larvalar yapar. Zarar larva vasıtasıyla salkımlarda meydana gelir. Hem çiçek salkımı, hem de üzüm salkımı üzerinde zarar yapar. Yılda 3 döl verir. İlk döl çiçek tomurcukları ve çiçeklerde, 2.döl koruklarda, 3.döl olgun tanelerde zarar yapar. İlk larvalar çiçek salkımlarının salgıladıkları iplikçiklerle bağlayarak çiçeklerin dökülmesine yol açar. 2. ve 3. döl larvaları da tane içine girerek beslenir. Fakat devamlı yer değiştirirler. Bu tanelerden çıkan üzüm suyu üzerinde çürükçül mantarlar gelişerek salkımın çürümesine neden olur. Çiçek salkımlarında da mantar tabakası her tarafını kaplayabilir, kısa zamanda kahverengiye dönüşüp kuruyarak dökülür. Olgun taneler hastalığa daha az duyarlıdır. Salkım güvesi larvalarının faaliyeti için sıcaklık ve orantılı nem bakımından asmanın iç ve alt kısımları daha uygundur. Bu nedenle asmayı askıya almak, budama ve aralamayı asmanın iç kısmını havadar tutacak şekilde yapmak, bağı yabancı otlardan temiz tutmak zararlının faaliyetini azaltmak bakımından yararlıdır. Taneler küçük iken hassas olup mantar tabakasından dolayı grimsi bir renk alır. Beyaz çeşitlerde mat grimsi-yeşil, siyah çeşitlerde pembemsi kırmızıya döner. Diğer bağ hastalık ve zararlıları; bağlarda ölü kol hastalığı, kırmızı örümcek, bağ maymuncuğu, bağ tripsleri, bağ yaprak uyuzu, unlu bit zararıdır.

19 Yıl:4 Sayı: 45 EYLÜL OSMANİYE DE YER FISTIĞI HASADI BAŞLADI Osmaniye Odası Osmaniye nin simgesel ürünü ve tarım sektöründe birinci sırada yer alan yer fıstığının hasadı başladı. Hasadın başlaması dolayısıyla merkeze bağlı Nohuttepe Köyü nde tören düzenlendi. TZOB Yönetim Kurulu Üyesi ve Osmaniye Odası Başkanı A. Bahadır Sezgin ile İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü İbrahim Sağlam, yer fıstığı ekim alanları ve rekoltesi ile ilgili bilgi verdi. Törende konuşan ve Osmaniye de görev yaptığı 3 yıl içerisinde yer fıstığı ile ilgili birçok çalışma yaptığını belirten Vali Celalettin Cerrah, Geçtiğimiz günlerde yerel sanayiciler bizden daha değişik bir yer fıstığını istediler. İnşallah önümüzdeki yıl, bu sanayicilerimizin istediği Arjantin türü yer fıstığından üretmeye başlayacağız dedi. Osmaniye deyince akla yer fıstığının geldiğini belirten Cerrah, Osmaniye nin bu önemli tarım ürününü en iyi şekilde kullanılır hale getirmemiz lazım. Eğer yer fıstığına bizler sahip çıkarsak, şu anda kilosu 3 lira olan bu ürünü çok daha yukarılara çekebileceğimizi, bundan da tarımla uğraşan değerli çiftçilerimizin daha çok katma değer kazanabileceğini düşünüyoruz. Bu hem Osmaniye ekonomisine hem de ülke ekonomisine katkıdır diye konuştu. Çiftçilerin yer fıstığından daha çok kazanması için çiftçilerin mutlaka kooperatif kurması gerektiğini ifade eden Cerrah, Çiftçilerimizin birleşmeleri lazım. Bir borsamız var ama çiftçilerimiz bir kooperatif çatısı altında birleşirlerse ve tek fiyat üzerinde anlaşırlarsa, eminim ki ürettikleri yer fıstığını daha değerli bir şekilde satacaklardır dedi. Erdemli Odası LİMON HASADI TATLI BAŞLADI Erdemli Odası Başkanı Adnan Dölek, hasat komisyonunun belirlediği tarih itibarıyla limonun kesilerek hasat edilmeye başlandığını belirtti. Alaplı Odası ALAPLI DA ORGANİK FINDIK PİYASAYA SÜRÜLDÜ İlçede 90 bin 260 dekar alanda narenciye yetiştiriciliği yapıldığını ifade eden Dölek, Kesimine ilk olarak başlanan Mayer cinsi limon kalitesine göre 60 ile 80 kuruş arasında alıcı buldu. Enterdonat cinsi limonumuzun 70 ile 80 kuruştan alıcı bulması bekleniyor. Umarız ihracata gidecek olan kaliteli ürünlerimiz dış piyasada gerçek değerini bulur ve çiftçimiz para kazanır dedi. Alaplı Odası tarafından Türkiye de ilk kez gerçekleştirilen Organik Fındık Tarımı ilk ürününü piyasaya sürdü. Dölek, bu yıl ilçede limon rekoltesinin 350 bin ton civarında olacağının tahmin edildiğini söyledi. İlk organik fındık alımı nedeniyle yapılan basın toplantısına Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Necmi Çelik, Zonguldak Odası Başkanı Hasan Kabarık, Ereğli Odası Başkanı Adil Pulat, Merkezi İzmir deki Nimeks Organik Tarım Ürünleri San. Tic. temsilcisi Fikret Oylum ile Oda Yöneticileri katıldı. Alaplı Odası Başkanlığı nda düzenlenen bir basın toplantısıyla organik fındık alım kampanyasına başlandığı belirtildi. Alaplı Odası Başkanı Şeref Türkoğlu, Alaplı ve Ereğli de üreticinin organik fındık üretimine geçtiğini belirterek, ilk ürünleriyle piyasaya girdiklerini serbest piyasada bugünlerde fındık 3,9 TL den işlem görürken organik fındık ın peşin alım fiyatını 4,4 TL olarak açıkladı. İlçede fındık borsası kurulmasını ümit ettiğini, yörede organik fındık mamülleri üreterek ihraç etmeyi hedeflediklerini söyledi. Türkoğlu, üreticinin ihtiyacı kadar ürünü piyasaya vermesini tavsiye etti. Emanete fındık verilmemesini, Fiskobirlik in lisanslı depoculuk yapmasını öneren Türkoğlu, Fındığın borsası Hamburg değil, üreticinin kendisidir. Bizim ürünümüz çalı ürünü değil, milli ürünümüzdür dedi. 3. ULUSAL ANTEPFISTIĞI VE BADEM ÇALIŞTAYI SONA ERDİ Besni Odası 3.Ulusal Antepfıstığı ve Badem Çalıştayı Adıyaman da yapıldı. Çalıştay doğrultusunda Besni ye gelen heyet, Sarıyaprak Beldesi, Konuklu Köyü ve Sarıçiçek Mezrasındaki antepfıstığı ve badem bahçelerinde incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından açıklamalarda bulunan Ulusal Antepfıstığı Badem Çalışma Grubu Başkanı Şahin Anıl, çalışma grubunun 3 yıl önce Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Bakanlığı Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulduğunu belirtti. Anıl; Amacımız Türkiye nin gerçekten iddialı olduğu bu iki geleneksel üründe, başta araştırmacılar olmak üzere bakanlık çalışanlarıyla, sektördeki insanlarla ve çiftçilerimizle sürekli dirsek teması içinde olmak. Yılda bir defa bu üretimin iddialı olarak yapıldığı bölgelerde toplantılar yapmak. Ülkemizin gerçekten iddialı olması gereken ve geçmişe dayanan bu üretim dalında hak ettiği yeri alması için çalışmalar yapmak dedi. Besni Odası Başkanı İsmail Sümer ise Toplantının amacı, sektörde yaşanan sorunların tartışılarak çözüm üretilmesi. Bu çalışmayla üretimden pazarlama aşamasına kadar çiftçimizin ve esnafımızın yaşadığı sorunlar tespit edildi dedi.

20 TZOB Türkiye Odaları Birliği Ücretsiz Yaygın Süreli Gazetesidir Yıl: 4 EYLÜL 2012 Sayı:45 Yönetim Yeri GMK Bulvarı No: 25 Demirtepe/ANKARA Tel: (Pbx) Fax:

Seçilmiş ürünlerde 30 Haziran 2015 tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları:

Seçilmiş ürünlerde 30 Haziran 2015 tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları: Seçilmiş ürünlerde tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları: Üretici Hal Pazar Market Hal/ Üretici Pazar/ Üretici Market/ Üretici Fiyat Farkı Fiyat Farkı Fiyat Farkı Domates 0,58

Detaylı

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ Bekir ENGÜRÜLÜ Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı Haziran 2016 SUNUM PLANI DÜNYADA TARIMIN GÖRÜNÜMÜ TÜRKİYE TARIMINA BAKIŞ

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2015 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 25/12/2015 tarihinde 2015 yılı Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2015 yılında bir önceki yıla göre üretim miktarları; Tahıllar ve diğer

Detaylı

Türkiye nin üretim profiline ve kişi başına tüketimini ise şöyle değerlendirmek mümkündür:

Türkiye nin üretim profiline ve kişi başına tüketimini ise şöyle değerlendirmek mümkündür: Gıdaya erişim her geçen gün gittikçe zorlaşmaktadır. Dünya nüfusu önümüzdeki 33 yılda, 2 milyar daha artarak 2050 de 9,6 milyara yükselecektir. Bu nüfusu beslemek için gıda üretiminin yüzde 60-70 oranında

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı (1. Tahmin Sonuçlarına göre) Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 26/08/2011 tarihinde

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2014 YILI Türkiye İstatistik Kurumu 25/12/2014 tarihinde 2014 yılı Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre; Tahıllar ve diğer

Detaylı

Mısır alım fiyatı açıklandı

Mısır alım fiyatı açıklandı Mısır alım fiyatı açıklandı Ağustos 28, 2012-1:42:57 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) mısırın tonunu 595 liraya almaya hazır olduğunu bildirerek, bunun geçen

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2010 Yılı Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 25/03/2011 tarihinde açıklanan, 2010 yılı Bitkisel

Detaylı

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur Sosyal Güvenlik Kurum Başkanlığı ve Türkiye Ziraat odaları Birliği tarafından düzenlenen bilgilendirme, toplantısında konuşan Ziraat odaları

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat - 2010

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat - 2010 EKONOMİK GELİŞMELER Şubat - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - ŞUBAT 2010 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran EKONOMİK GELİŞMELER Haziran - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ HAREKETLERİ.. 2 İTHALAT

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2013 YILI Türkiye İstatistik Kurumu 27/12/2013 tarihinde 2013 yılı Bitkisel Üretim İstatistikleri haber bültenini yayımladı. 2013 yılında bitkisel üretim bir önceki yıla göre

Detaylı

GAYRİSAFİ YURTİÇİ HASILA

GAYRİSAFİ YURTİÇİ HASILA GAYRİSAFİ YURTİÇİ HASILA 2. ÜÇ AYLIK ÇEYREK Türkiye İstatistik Kurumu 10/09/ tarihinde yılı ikinci üç aylık çeyrek Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) haber bültenini yayınladı. yılının ikinci üç aylık çeyreğinde

Detaylı

/ Ocak Sayı : YÖNETMELİK. Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş. Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM

/ Ocak Sayı : YÖNETMELİK. Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş. Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM 16.01.2005 / 25702 16 Ocak 2005 Resmî Gazete Sayı : 25702 YÖNETMELİK Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve

Detaylı

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU HAZIRLAYAN DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ TOBB SİVAS İLİ AKADEMİK DANIŞMANI Sivas İli 28.6 bin metrekarelik toprağı ile ülkemizin toprak büyüklüğü sıralamasında 2. sıradadır.

Detaylı

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI Ankara -21 Ekim 2015 TARIMSAL DESTEKLER Sunum Planı 1- Türkiye Tarımı Genel Bilgiler 2- Tarımsal Destekleme Mevzuatı 3- Destekleme Kalemleri

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ GAYRİSAFİ YURTİÇİ HASILA BİLGİ NOTU 2. ÜÇ AYLIK ÇEYREK Türkiye İstatistik Kurumu 10/09/ tarihinde yılı ikinci üç aylık çeyrek Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) haber bültenini yayınladı. yılının ikinci

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 1. TAHMİN 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 22/05/2014 tarihinde 2014 yılı 1. Tahmin Bitkisel Üretim haber bültenini yayımladı. 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre

Detaylı

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR Halil AGAH Kıdemli Kırsal Kalkınma Uzmanı 22 Kasım 2016, İSTANBUL 1 2 SUNUM PLANI TARIMDA KÜRESELLEŞME TÜRK TARIM SEKTÖRÜ VE SON YILLARDAKİ GELİŞMELER TARIMDA

Detaylı

TARIMSAL VERİLER Mart 2015

TARIMSAL VERİLER Mart 2015 T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü TARIMSAL VERİLER Mart 2015 İÇİNDEKİLER Gayrisafi Yurtiçi

Detaylı

Yönetmelik. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Yönetmelik. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Yönetmelik Tarım ve Köyişleri Bakanlığından: Tarımsal Üretici Birliklerinin Kuruluş Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik Amaç ve kapsam BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1 Bu Yönetmeliğin

Detaylı

TR42 DOĞU MARMARA BÖLGESİ 2011 YILI OCAK-ŞUBAT-MART AYLARI EKONOMİK GÖRÜNÜM RAPORU

TR42 DOĞU MARMARA BÖLGESİ 2011 YILI OCAK-ŞUBAT-MART AYLARI EKONOMİK GÖRÜNÜM RAPORU TR42 DOĞU MARMARA BÖLGESİ 2011 YILI OCAK-ŞUBAT-MART AYLARI EKONOMİK GÖRÜNÜM RAPORU T.C. DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI NİSAN, 2011 BÖLÜM 1: DOĞU MARMARA TR42 BÖLGESİ NE GENEL BAKIŞ BÖLÜM 2: ULUSAL GÖSTERGELER

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2. TAHMİN 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 23/10/2014 tarihinde 2014 yılı 2. Tahmin Bitkisel Üretim haber bültenini yayımladı. 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre;

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu

Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu Başbakan Yıldırım, Milli Tarım Projesi toplantısında konuştu Kasım 14, 2016-5:20:00 Başbakan Binali Yıldırım, "Hayvancılıkta açığımızı et ithal ederek sürdürülebilir hale getiremeyiz. Mutlaka ve mutlaka

Detaylı

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( )

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( ) Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( ) Cari Fiyatlarla (2) Sabit (1998 Yılı) Fiyatlarla Değişim ABD Doları ($) Değişim Türk Lirası ( ) Değişim 2009

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE HAZİRAN 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı Sayı: 2009/18 Tarih: 09.08.2009 Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı - Ekonomik krizin şiddeti devam ederken, krize borçlu yakalanan aileler, bu dönemde artan işsizliğin de etkisi ile

Detaylı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı Polonya da 400-450 un değirmeni olduğu biliniyor. Bu değirmenlerin yıllık toplam kapasiteleri 6 milyon tonun üzerine. Günde 100 tonun üzerinde üretim gerçekleştirebilen

Detaylı

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı Mart 08, 2012-7:46:36 Bakan Eker, tarımın zannedildiği gibi sadece üreticilerle değil, gıdadan dolayı toplumun tamamını ilgilendiren bir konu olduğunu,

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE ŞUBAT 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

İşte bu noktada, ülkemizin önemi ortaya çıkmaktadır. Türkiye, tarımsal potansiyeliyle açlığa son verecek ülkeler arasındadır.

İşte bu noktada, ülkemizin önemi ortaya çıkmaktadır. Türkiye, tarımsal potansiyeliyle açlığa son verecek ülkeler arasındadır. 2017 EKONOMİK RAPORU Tarım ve hayvancılık artan nüfus ve insanların yeme-içme tercihlerinin değişmesi nedeniyle ağırlığı her geçen gün artan, stratejik sektörler arasında ilk sıradaki yerini korumaktadır.

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2012 EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2012 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak EKONOMİK GELİŞMELER Ocak - 2012 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ HAREKETLERİ.. 2 İTHALAT

Detaylı

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU YILI Türkiye İstatistik Kurumu 27/12/ tarihinde yılı Bitkisel Üretim İstatistikleri haber bültenini yayımladı. yılında bitkisel üretim bir önceki yıla göre artmıştır. Tahıl üretimi

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs - 2010

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs - 2010 EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ HAREKETLERİ.. 2 İTHALAT

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2. TAHMİN 2016 Türkiye İstatistik Kurumu 28/10/2016 tarihinde 2016 yılı 2. Tahmin Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2016 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre artacağı;

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE MART 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2013 EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2013 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos - 2011

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos - 2011 EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos - 2011 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR AĞUSTOS 2011 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak 2013 EKONOMİK GELİŞMELER Ocak 2013 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ 2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ SUNUM İÇERİĞİ Türkiye de Tarım Tarımsal girdi politikaları Tarımsal kredi politikaları Tarımsal sulama politikaları Tarımda 2023 Vizyonu 2 TÜRKİYE

Detaylı

GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) GSYH (Gayri Safi Yutiçi Hasıla) GSMH = GSYH ± NDAFG

GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) GSYH (Gayri Safi Yutiçi Hasıla) GSMH = GSYH ± NDAFG GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) GSYH (Gayri Safi Yutiçi Hasıla) GSMH = GSYH ± NDAFG 2 = Çifte hesaplama sorunu NİHAÎ mal ve hizmetlerin fiyatlarının toplamı. Hammadde, ara ve yatırım mallarının fiyatları

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık EKONOMİK GELİŞMELER Aralık - 2011 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR ARALIK 2011 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran 2012 EKONOMİK GELİŞMELER Haziran 2012 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

TARIM. 2013 2005 2010 2013 Ürünler Ekilen. Ekilen. Ekilen. Üretim(ton) Üretim(ton) alan(da) alan(da) alan(da) Tahıllar

TARIM. 2013 2005 2010 2013 Ürünler Ekilen. Ekilen. Ekilen. Üretim(ton) Üretim(ton) alan(da) alan(da) alan(da) Tahıllar TARIM Bölgesi nde ve de Tahıllar ve Diğer Bitkisel in Alan ve Üretim Miktarları (Seçilmiş ) 2005-2010-2013 TÜRKİYE 2005 2010 2013 2005 2010 2013 Tahıllar / TÜRKİYE (%) 2005 2010 2013 Buğday (Durum) 5.907.280

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat EKONOMİK GELİŞMELER Şubat - 2011 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ HAREKETLERİ.. 2 İTHALAT

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2012 EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2012 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR ŞUBAT 2012 İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE EYLÜL 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz - 2011

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz - 2011 EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz - 2011 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR TEMMUZ 2011 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU Temel Ekonomik Göstergeler: Temmuz ayında; Üretici fiyatları genel indeksinde(üfe), Bir önceki aya göre %1,25 artış Bir önceki yılın Aralık

Detaylı

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr

Kuraklıkta Son Durum. Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr Esin ERTEK TSKB Ekonomik Araştırmalar erteke@tskb.com.tr Ağustos 2014 2013-2014 kış döneminde ülke genelinde etkisi hissedilen meteorolojik kuraklık, 2014 ün ilk yarısında bölgesel olarak devam etti. Türkiye

Detaylı

2011 Yılı Tarımsal İşletmelerde Ücret Yapısı İstatistikleri

2011 Yılı Tarımsal İşletmelerde Ücret Yapısı İstatistikleri Yılı Tarımsal İşletmelerde Ücret Yapısı İstatistikleri Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 02/05/2012 tarihinde açıklanan, yılı Tarımsal İşletmelerde Ücret Yapısı haber bültenine göre; Hanehalkı

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

EKONOMİK GELİŞMELER Mart EKONOMİK GELİŞMELER Mart - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM. 2 İSTİHDAMIN YAPISI. 2 İŞSİZLİK. 3 İŞGÜCÜNE KATILMA

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Mart - 2010

EKONOMİK GELİŞMELER Mart - 2010 EKONOMİK GELİŞMELER Mart - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ HAREKETLERİ... 2 İTHALAT

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE TEMMUZ 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE TEMMUZ 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ 4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ Ekonomi: İnsanların geçimlerini sürdürmek için yaptıkları her türlü üretim, dağıtım, pazarlama ve tüketim faaliyetlerinin ilke ve yöntemlerini inceleyen bilim dalına ekonomi denir.

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Mart - 2011

EKONOMİK GELİŞMELER Mart - 2011 EKONOMİK GELİŞMELER Mart - 2011 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - MART 2011 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs - 2011 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ HAREKETLERİ.. 2 İTHALAT

Detaylı

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 06/06/2014

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 06/06/2014 METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 06/06/2014 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2012 EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2012 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs 2013 EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs 2013 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Mart 2016

EKONOMİK GELİŞMELER Mart 2016 EKONOMİK GELİŞMELER Mart 2016 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül EKONOMİK GELİŞMELER Eylül - 2011 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR EYLÜL 2011 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı

TARIMSAL DESTEKLER. Burhan DEMİROK Daire Başkanı

TARIMSAL DESTEKLER. Burhan DEMİROK Daire Başkanı TARIMSAL DESTEKLER Burhan DEMİROK Daire Başkanı İstanbul -18-Aralık-2014 TARIMSAL DESTEKLER Sunum Planı 1- Türkiye Tarımı Genel Bilgiler 2- Tarımsal Destekleme Mevzuatı 3- Destekleme Kalemleri 4- Destekleme

Detaylı

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR Gözde SEVİLMİŞ Giderek artan nüfusa paralel olarak gıda maddeleri tüketimi ve dolayısıyla bitkisel yağ tüketimi artmaktadır. Diğer yandan artan gıda

Detaylı

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BİTKİSEL ÜRETİM 2. TAHMİN 2014 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre; Tahıllar ve diğer bitkisel ürünler üretiminin % 6,5 düşüşle 59,6 milyon ton, Sebze üretiminin % artışla 28,7 milyon ton,

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat EKONOMİK GELİŞMELER Şubat - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - ŞUBAT 2009 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN

Detaylı

ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014

ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014 ÜZEYİR KARAKUŞ TÜİK NEVŞEHİR BÖLGE MÜDÜRÜ 08/09/2014 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan EKONOMİK GELİŞMELER Nisan - 2011 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ HAREKETLERİ.. 2 İTHALAT

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim EKONOMİK GELİŞMELER Ekim - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - EKİM 2010 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/10/2018

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/10/2018 TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 04/10/2018 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış Ulaştırma

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2013 EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2013 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

TARIM ve GIDA GÜVENLİĞİ ve GÜVENCESİ - 1. Prof. Dr. Hami Alpas ODTÜ- Gıda Mühendisliği Bölümü-Ankara

TARIM ve GIDA GÜVENLİĞİ ve GÜVENCESİ - 1. Prof. Dr. Hami Alpas ODTÜ- Gıda Mühendisliği Bölümü-Ankara TARIM ve GIDA GÜVENLİĞİ ve GÜVENCESİ - 1 Prof. Dr. Hami Alpas ODTÜ- Gıda Mühendisliği Bölümü-Ankara Türkiye Tarımına Gıda Güvenliği Penceresinden Genel Bakış Prof. Dr. Hami Alpas Tarımda Gelişmeler 2015

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım EKONOMİK GELİŞMELER Kasım - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - KASIM 2010 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)... 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK VE İŞGÜCÜ

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2014

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2014 EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2014 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık 2013 EKONOMİK GELİŞMELER Aralık 2013 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım EKONOMİK GELİŞMELER Kasım - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim EKONOMİK GELİŞMELER Ekim - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz 2013 EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz 2013 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE NİSAN 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE MART 2014 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ. www.aydinticaretborsasi.org.tr info@aydinticaretborsasi.org.

AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ. www.aydinticaretborsasi.org.tr info@aydinticaretborsasi.org. AYDIN T CARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi. Tarım Sektörünün İhracattaki Yeri ve Önemi Şebnem BORAN Ülkemizde son yıllarda önceliğin sanayi sektörüne kayması sonucu ekonomimizde göreceli olarak tarım ürünlerinin ihracatımızdaki ağırlığı giderek

Detaylı

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/10/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/10/2015 KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/10/2015 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Milli Gelir Dış Ticaret Yapı İzin Konut Satış

Detaylı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU BÜYÜME 2012 yılı ikinci çeyreğe ilişkin hesaplanan gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan EKONOMİK GELİŞMELER Nisan - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 3 İŞGÜCÜNE

Detaylı

YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER & BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜ TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI

YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER & BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜ TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER & BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜ TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI ULRKNEGAĞO.83DSYB rm71032at A NR K Dünyada Yağlı Tohum Üretimi (Milyon ton) 600 500 EN BÜYÜK YAĞLI TOHUM ÜRETİCİLERİ 0

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE EYLÜL 2016 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık EKONOMİK GELİŞMELER Aralık - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İTHALAT İHRACAT VE DIŞ TİCARET AÇIĞI... 2 TURİZM GELİRİ

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - AĞUSTOS 2009 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE HAZİRAN 2015 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

TÜRKİYE DE BU HAFTA 14 18 EYLÜL 2015

TÜRKİYE DE BU HAFTA 14 18 EYLÜL 2015 TÜRKİYE DE BU HAFTA 14 18 EYLÜL 2015 TARIMDAKİ BÜYÜME İŞSİZLİĞİ GERİLETTİ Tarım sektörü son 10 yılın 8 inde büyüyerek yakaladığı istikrarı, 2015 yılında da sürdürürken yarattığı istihdamla toplam işsizlik

Detaylı

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN TİCARET BORSASI AYDIN COMMODITY EXCHANGE AĞUSTOS 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ Ata Mahallesi Denizli Bulv. No:18 09010 AYDIN Tel: +90 256 211 50 00 +90 256 211 61 45 Faks:+90 256 211

Detaylı

M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015 Diyarbakır Bölge Müdürlüğü 1 Nüfus Eğitim Sağlık Doğum Ölüm Evlenme ve Boşanma İşgücü Tüketim Fiyat Endeksleri Finansal Yatırım Araçları Sanayi Milli

Detaylı

(Bin ha) Ekilen Alan 18.868 67,7 18.207 69,0 18.123 68,2 17.440 67,9 16.217 66,8 16.333 67,4 15.692 67 15.464 65

(Bin ha) Ekilen Alan 18.868 67,7 18.207 69,0 18.123 68,2 17.440 67,9 16.217 66,8 16.333 67,4 15.692 67 15.464 65 Tarım Alanları 1990 2000 2002 2006 2009 2010 2011 2012 (Bin ha) % (Bin ha) % (Bin ha) % (Bin ha) % (Bin ha) % (Bin ha) % (Bin ha) % (Bin ha) % Ekilen Alan 18.868 67,7 18.207 69,0 18.123 68,2 17.440 67,9

Detaylı

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ 1 Bu Ay 1. Büyümede Duraksama... 2 2. İthalat Düşüyor... 2 3. Sanayi Üretiminde Duraklama... 3 4. İşsizlik Artıyor... 4

Detaylı

Tarım alanlarının bölünmesi 50 bin kişiye sorulacak

Tarım alanlarının bölünmesi 50 bin kişiye sorulacak Tarım alanlarının bölünmesi 50 bin kişiye sorulacak Şubat 29, 2012-1:29:29 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'nin her yıl arazi bölünmesinden, parsel küçülmesinden dolayı yaklaşık 8 milyar

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AYLIK EKONOMİK GÖSTERGELER EKİM 2015 Hazine Müsteşarlığı Matbaası Ankara, 22 Ekim 2015 İÇİNDEKİLER TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER i I. ÜRETİM I.1.1.

Detaylı