ORGANĠZE SUÇLAR ve BU SUÇLARDA MAĞDURUN HAKLARI ve TANIKLARIN KORUNMASI
|
|
- Selim Ağca
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 ORGANĠZE SUÇLAR ve BU SUÇLARDA MAĞDURUN HAKLARI ve TANIKLARIN KORUNMASI Prof. Dr. Durmuş TEZCAN D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi - Ġzmir 1. Organize Suçluluk Kavramı: Organize suçluluk kavramına verilen anlam tanım açısından önemlidir. Zira, organize suçluluk tanımının, bir yandan yasalara uygun olarak kurulup faaliyet gösteren ekonomik işletmelerle ilgisi olmayan bir suç şebekesi olduğunu ortaya koyması; diğer yandan da topluca işlenen suçlar içinde organize suçların diğer grup suçlarından ayırt edilmesi gerekir. Mukayeseli hukukta pek çok ülkede organize suçluluk deyimi ise, uzun zamandır sadece çıkar amaçlı örgütsel suçluluk için kullanılmaktadır. Türkiye de ise, faaliyet alanlarının ve işlenen suçların çeşitliliği nedeniyle, uzun süreden beri tartışılan organize suçluluk karşılığı olarak Türkiye de, örgütlü suçluluk deyimi benimsenmiş bulunmaktadır. Ancak bu terim organize suçluluğun yalnız örgütle ilgili boyutunu ortaya koyduğu, doğrudan bu suçluluk alanına giren suçları vurgulamadığı için, çıkar amaçlı olma yönü de 30 Temmuz 1999 tarih ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununda en başta kanun adına eklenmek suretiyle organize suçluluk çıkar amaçlı örgütsel suçluluk şeklinde değerlendirilmiştir.(1) Öte yandan, terör örgütleri ile çıkar amaçlı suç örgütleri günümüzde çoğu zaman iç içe faaliyet göstermekte, ilişkileri gittikçe karmaşık hâle gelmektedir. Türkiye de, özellikle şiddeti 1980 sonlarına doğru artan siyasal terör örgütleriyle mücadeleye dönük düzenlemelere 12 Nisan 1991 tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile ağırlık verilmiştir. Buna karşılık, çıkar amaçlı örgütlü suçluluk, 30 Temmuz 1999 tarih ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununun kabulüyle ayrı bir düzenlemeye kavuşmuştur. 2. Organize Suçlulukla Mücadelenin Boyutları: Organize suçlulukla uluslar arası düzeyde mücadele kavramına açıkça yer veren uluslar arası düzeyde belki de ilk önemli ve somut örnek ABD nin ısrarı ile ilk kez ABD ile İsviçre arasında 25 Mayıs 1973 de imzalanıp daha sonra onaylanarak yürürlüğe konulan ABD-İsviçre Ceza İşlerinde Adlî Yardım Sözleşmesi olmuştur. Bu ikili adlî yardım sözleşmesi organize (örgütlü) suçlarda banka sırrını kaldırmış ve bu konuda karşılıklı işbirliği öngörmüştür (md.6). Bu ise, bu tür suçlulukla mücadelede engin bir deneyime ve tarihi bir geçmişe sahip olan ABD nin İsviçre nin paranın kokusu olmaz anlayışıyla banka sırrı konusundaki gelenekselleşmiş korumacılığını yıkan bir başarısı olmuş, kara paranın aklanması suçu ve bu konuda adlî yardımlaşma kavramı bundan sonra çeşitli uluslar arası sözleşmelere girmeye ve ülkelerin ulusal yasalarında suç olarak düzenlenmeye başlanmıştır. Bu ise, gerçek bir gereksinimin sonucu olmuştur. Zira günümüzde bir çok ülkede bir takım suç örgütleri, adam öldürme, yaralama vb. adî suçlar yanında, yasa dışı uyuşturucu madde ve sigara ticareti, gasp, silahlı soygun, adam kaldırma, tefecilik, cürüm eşyasını satın alma ve saklama, kredi kartı sahtekarlığı gibi daha çok ekonomik ağırlıklı organize suçlar da işleyerek toplumların güven ortamını sarsmakta ve bu faaliyetleri gerçekleştirmede kimi kamu görevlilerini satın almaya dönük rüşvet suçlarına da sıkça yönelmektedirler. Bu tür yasa dışı yollardan elde edilen kara paralar, bazen terörist eylemlerde kullanılmakta, bazen de bu paralar yasa dışı yollardan aklanıp, yeni yatırımlara dönüşmekte, böylece ticarette serbest rekabeti ortadan kaldıran bir ortama zemin hazırlamakta, bu ise, toplumların değer yargılarını bozmaktadır. İşte bu yüzden Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan tarihli Suçtan Elde Edilen Ürünlerin Araştırılmasına, El Konulmasına, Müsaderesine ve Aklanmasına İlişkin
2 Sözleşme ile bu suçlarla mücadelenin en önemli araçlarından birinin suçluların suç ürününden yararlanmalarından mahrum etmek olduğunu vurgulamış ve üye ülkelerin mevzuatına konulması gereken kurallarla uluslar arası adlî yardımlaşmanın kapsamını ele almıştır. Bu tür suçlukla ciddi bir mücadele başlatan İtalya nın edindiği deneyimin uluslar arası düzeyde diğer ülkelere örnek olması, ulusal ve uluslar arası ortak bir eyleme dönüştürülmesi amacıyla, Birleşmiş Milletler Örgütü, 1994 yılı Kasım ayında sınır ötesi örgütlü suçluluk başlığı altında İtalya nın Napoli şehrinde uluslar arası bir konferans düzenlemiştir. Bu gelişme sonucu benzeri faaliyetler sadece BM. bünyesinde yapılmakla kalmamış, Avrupa Konseyi gibi diğer çeşitli uluslar arası kurum ve kuruluşlar yanında meslekî derneklerce de gerçekleştirilmiştir. Örneğin dünyanın pek çok ülkesinin ceza hukukçularını bünyesinde barındıran Milletler Arası Ceza Hukuku Derneğinin Budapeşte de 1999 yılında yaptığı son uluslar arası kongrede dört ayrı yönüyle örgütlü suçluluk konusu dört yıla varan komisyon çalışmaları sonunda bir bütün olarak ele alınıp masaya yatırılmıştır. Aynı şekilde, örgütlü suçluluğun özellikle uluslar arası bir görünüm kazanması karşısında başta Birleşmiş Milletler Örgütü olmak üzere, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği gibi pek çok uluslar arası kuruluş bünyesinde alınan kararlar ve hazırlanan sözleşmeler bu tür suçlulukla mücadeleyi esas almaktadır. Ülkeler arasında bu tür suçlulukla mücadele için tarihli Avrupa Konseyi Sözleşmesinde olduğu gibi, ortak eylem plânları da anılan pek çok uluslar arası kuruluş bünyesinde gündeme gelmektedir. Zira, artık günümüzde, çıkar amaçlı örgütlü suçluluk ulusal düzeyi aşmış, uluslar arası boyut kazanmıştır. Bu yüzden mahallî suç örgütleri ile mücadele yanında, değişik milletlerden, değişik devletlerden dil, din vb. nedenlerle birbirlerine ters düşmesi gereken bir çok kişi ve suç örgütü büyük miktarlara varan yasa dışı gelir sağladıkları için kolayca anlaşabilmeleri sebebiyle bunlarla mücadele eden kurum ve kuruluşların uluslar arası düzeyde aynı duyarlılığı göstermesi gerekmektedir. Organize suçluluğun bazı ülkelerde kazandığı ulusal boyuta bir örnek vermek için, yukarıda değindiğimiz sınır ötesi örgütlü suçluluk konulu uluslar arası konferansta İtalyan yetkililerin verdikleri bilgileri zikredebiliriz. Buna göre, İtalya da örgütlü suçlulukta en önde gelen dört suç örgütünün 1990 da 26 milyar liretlik bir iş hacmine sahip olduğu, bu gelirin, yasa dışı uyuşturucu madde ve sigara ticareti, gasp, soygun, adam kaldırma, tefecilik, cürüm eşyasını satın alma ve saklama suçundan sağlandığı belirtilmiştir. Ayrıca bu tür suçlara İtalya da yirmibin kadar doğrudan, on binlerce de dolaylı katılanlar bulunduğu vurgulanmış ve nitekim, 1993 yılında İtalya da sanık yakalanmış, buna karşılık, aynı yıl içinde İtalya da suç örgütlerinin (mafyanın) örgütlü suç işlemesinin önüne geçilemediği de dile getirilmiştir. İşte böylesine önem taşıyan bu konuda, şeffaf yönetim ve uluslar arası kolluk ve yargı hizmetlerini içine alan sıkı bir işbirliği, kara paraların aklanmasıyla sıkı bir mücadele ve yeni bir örgütlenme tüm ülkelere önerilen çözüm paketi şeklinde Milano Plânı adını almış ve Ceza Adaletine ve Suçluluğun Önlenmesine İlişkin VII. Birleşmiş Milletler Kongresinde örgütlü suçlulukla mücadelenin çizilen temel çerçevesini oluşturmuştur. Türkiye de ise, özellikle şiddeti 1980 sonlarına doğru artan siyasal terör örgütleriyle mücadeleye dönük düzenlemelere 12 Nisan 1991 tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile ağırlık verilmiştir. Buna karşılık, çıkar amaçlı örgütlü suçluluk, Türkiye'nin 1988 tarihli Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı BM. Sözleşmesini tarih ve 4136 sayılı Kanunla onaylamasından ve tarih ve 4208 sayılı Kanunla karapara aklamasının önlenmesi için, doğrudan Maliye Bakanına bağlı bir kurum olarak Malî Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'nın kurulması ve karaparanın kanunî tanımının yapılarak (md.2), cezalandırılmasının öngörülmesi (md.7) aşamalarından sonra, 30 Temmuz 1999 tarih ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununun kabulüyle ayrı bir düzenlemeye kavuşmuştur.
3 Bu tür suçlulukla uluslar arası düzeyde etkin bir mücadele ise, uluslar arası yardımlaşmayı gerektirmektedir. Bu konuda gerek INTREPOL yoluyla, gerekse Avrupa Konseyi sözleşmeleri gibi çok taraflı ve ayrıca çeşitli ülkelerle yapılmış iki taraflı sözleşmeler aracılığıyla ülkeler arası adlî yardımlaşma mümkün bulunmaktadır. 3. Organize Suçlulukla Mücadelede Özel Ceza Muhakemesi Hukuku Tedbirleri: Organize suçlulukla mücadelede dikkat edilmesi gereken bir önemli konu ise, organize suçlulukla mücadelede özel ceza muhakemesi tedbirleri olarak iletişimin dinlenmesi veya tespiti, gizli izleme, kayıt ve verilerin incelenmesi, gizli görevli kullanılması gibi yöntemlere başvurulması ise, bireyin başta Anayasa olmak üzere ulusal ve uluslar arası mevzuat ile güvence altına alınan özgürlük alanına ağır bir müdahaleye neden olmaktadır. Bu tür tedbirlerin organize suçlulukla mücadele amacıyla haklı gösterilmesi acaba mümkün müdür? Bu soruya birçok ülke gibi Türkiye de de olumlu yanıt verilmiş ve bu suçlarda devletin temel özgürlüklere müdahalesi genişletilmiş veya genişletilmek istenmiştir. Kanunların suç olarak nitelendirdiği fiillerle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Hukuku kurallarına göre yapılan yargılamanın Avrupa İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Sözleşmesi doğrultusunda Anayasamızda da güvence altına alınan kişi dokunulmazlığı, kişi hürriyeti ve güvenliği, özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı gibi temel hak ve özgürlüklere uygun olarak yapılması, hukuk devleti anlayışına sahip çoğulcu demokrasilerin vazgeçilmez bir özelliğini oluşturur. Bu özellik, suçun türü ve niteliği ne olursa olsun göz ardı edilemez. Buna karşın bazı suçlar vardır ki bunlarla tek başına klâsik muhakeme hukuku tedbirleri ile mücadele güçleşmekte ve bu yüzden yukarıda da saydığımız iletişimin dinlenmesi veya tespiti, gizli izleme, kayıt ve verilerin incelenmesi, gizli görevli kullanılması gibi özel muhakeme hukuku tedbirlerine gereksinim duyulmaktadır. Bu doğrultuda terör suçları ile belli bir ölçüde teröre dayalı çıkar amaçlı örgütsel suçlar ise, mevcut anayasal rejimi sarsan, onu yıkmaya dönük konumu ile dünyanın pek çok ülkesi gibi Türkiye yi de çok yakından ilgilendirmektedir. Zira, terör örgütleri ile çıkar amaçlı suç örgütleri günümüzde çoğu zaman iç içe faaliyet göstermekte, ilişkileri gittikçe karmaşık hale gelmektedir. Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununun öngördüğü iletişimin dinlenmesi veya tespiti, gizli izleme, kayıt ve verilerin incelenmesi, gizli görevli kullanılması gibi özel ceza muhakemesi tedbirlerinin uygulanmasında keyfiliğe kaçılmaması, hâkim güvencesinin her aşamada açıkça öngörülmesi Avrupa İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Sözleşmesinin gerek 8 inci maddesinde düzenlenen özel hayatın korunması ve gerekse 6 ncı maddede düzenlenen adîl yargılanma hakkı açısından bir zorunluluk olmaktadır. Ayrıca bu suçların toplu suçlar olduğundan bahisle gözaltı süresinin somut gereklilik olmadığı halde kanunlarda öngörülen azamî süreler içinde uygulanması da anılan Sözleşmenin 5 inci maddesinde düzenlenen güvenlik hakkını ihlâl eder. Sonuç olarak, bütün dünyada son yıllarda çok güncel hale gelen çıkar amaçlı örgütlü suçlarla mücadele için yapılan çalışmalarda öngörülen özel ceza muhakemesi tedbirleri bir zaruretin sonucu olarak kabul edilmektedir. Ancak bu tedbirlerin uygulanmasında keyfiliğe kaçılmaması, hâkim güvencesinin her aşamada açıkça görülmesi ise insan haklarına saygının ve hukuk devleti anlayışının bir gereksinimidir. Türkiye nin bu yasaları uygularken bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin denetimini kabul etmemiz nedeniyle bir gereksinim olmaktan da öte bir yükümlülük olmaktadır. 4. Organize Suçlulukla Mücadelede Mağdurun Hakları ve Tanıkların Korunması : Organize suçlulukla mücadelede mağdurun hakları ve tanıkların korunması da çok önemli bir konu olmakla bu çalışmada bugünkü Türk mevzuatında ve gerekse Adalet Bakanlığına sunulan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Ön Tasarısında yer alan kurallara değinmek istiyoruz.
4 İlk bakışta mağdurun hakları ve tanıkların korunması, birbirinden farklı iki konuyu oluşturur. Ancak mağdur ve tanık, muhakeme kollektif faaliyetinde yer alan aslî süjelerden olup, her ikisi de olayı yaşayan ve/veya gören kişiler olarak işlenen suçla sarsılan kamu düzenini yeniden tesis etmede aktif görev alırlar. 4.1) Mağdurun Hakları: Günümüz toplumlarında devletlerin egemenliğine dayalı olarak adlî suçun mağduru öncelikle devlet olmaktadır. Kuvvetler ayrılığı rejimi içinde yargılama yetkisi yargı erkine ait olup, kanunda suç olarak düzenlenen fiil öncelikle kamuyu mağdur eder ve kamu düzenini sarsar. Bununla birlikte, adlî suçların pek çoğu, biri topluma verdiği zarardan dolayı devlet ve diğeri de fiilden doğrudan zarar gören gerçek veya tüzel kişi olmak üzere çifte mağdur yaratır. Mağdurun devlet yanında gerçek veya tüzel kişiler olduğu durumlarda, devlet dışındaki diğer mağdurlara ne gibi haklar tanınacağı öteden beri tartışılan bir konudur. Madurun davaya katılıp müdahil sıfatını kazanmasının leh ve aleyhinde görüşler sergilenmiştir. Bunlardan mağdurun durumunu dikkate alan görüşler bir yandan konunun ahlakî boyutunu, diğer yandan da mağdurun maddî zararının giderilmesi gereğini dile getirmektedir. Ayrıca toplum çıkarları açısından da mağdurun davaya katılıp müdahil sıfatını kazanması davanın sonuçlanmasını kolaylaştıracağı için yararlı olacağı ileri sürülmüştür. Fakat bu görüşler çeşitli yönlerden eleştiri konusu olmuştur. Konu hakkında bazı tartışmalar yapılmakla birlikte, herkesin üzerinde anlaştığı bir nokta, bir adlî suçun madurunun uğradığı zararı tazmin ettirme hakkına sahip olması yönündedir. Zaten özel hukuktaki haksız fiil sorumluluğu, eylemin suç oluşturması halinde de söz konusu olur. Ancak bu durumda suç mağdurunun diğer bir alelade haksız fiilden zarar görene göre daha geniş bir seçeneğe sahip olması gerekir. Bu seçeneklerden ilki, kişiye karşı işlenen suçlarda kamusal ve kişisel yarar ayrımı yapmadan, itham sisteminin dayanağını oluşturan bu sistemde mağdurlardan her birinin savunmayı üstlenmesi hali olmaktadır. Anglo-sakson sisteminde bu doğrultuda suç mağduru herhangi bir farklı rejime sahip olmaksızın hukuk mahkemesinde uğradığı zararı tazmin ettirme hakkını kullanmak konumunda kalmaktadır. Bir diğer sistem ise, mağdurun ceza mahkemeleri önünde müdahale yoluyla davaya katılıp, iddia makamının yanında yer almasını sağlamaktır. Böylece mağdur hem failin cezalandırılması yönündeki iddia faaliyetine katılacak, hem de zararının bu mahkemece tazminini isteyecektir. Bu sistemde mağdur iddia makamına bağlı olup, iddia makamının dava açmaması halinde tazminat istemini hukuk mahkemesinde açacağı dava ile isteyebilecektir. Bu sistem genellikle pekçok Avrupa ülkesinde kabul edilmiş olan sistemdir. Bir başka sistem ise, Fransa ve Belçika da uygulanan sistem olup, bu sistemde mağdur ceza mahkemeleri önünde genel şahsî dava hakkına sahip olmaktadır. Bir başka deyişle, mağdur hem failin cezalandırılması yönündeki iddia faaliyetine katılacak, hem de zararının bu mahkemece tazminini isteyecektir. Bu sistemde mağdur iddia makamının dava açması halinde müdahale yoluyla onun yanında yer alacak, böylece mağdur hem failin cezalandırılması yönündeki iddia faaliyetine katılacak, hem de zararının bu mahkemece tazminini isteyecektir; iddia makamının dava açmaması halinde ise, kendisi doğrudan şahsî dava açabilecektir. Mevcut Türk hukuk sistemine bu sistemlerden esas itibariyle müdahale yoluyla davaya katılma yolu benimsenmiş ise de, CMUK m. 344 de sayılan şahsî dava yoluyla koğuşturulabilecek suçlarda iddia makamının CMUK m. 347 ye göre davayı üstlenmemesi halinde, mağdura şahsî dava açabilme hakkı tanınmıştır. Yeni Ön Tasarıda ise, şahsi dava yolu tamamen kaldırılmış ve suçun mağduru ile şikâyetçinin haklarını düzenleyen Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Ön Tasarısının 238 inci maddesinde şahsî dava açabilme hakkı tanınmamış ve bu durum CMUK Ön Tasarısının 238 inci Maddesine ilişkin gerekçede tasarıda şahsî davaya yer verilmemiştir denilerek bu husus açıkça teyit edilmiştir.
5 Ön Tasarının 238 inci maddesinde suçun mağduru ile şikâyetçinin hakları şahsî davacının konumundan daha iyi bir düzeye getirilmiş ve bu kişilerin soruşturma evresinde, delillerin toplanmasını isteme; soruşturmanın gizlilik ve selâmetini bozmamak koşuluyla Cumhuriyet savcısından belge sureti isteme; 144 üncü maddeye uygun olmak koşuluyla avukatı ile soruşturma belgelerini ve elkonulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceletme; Cumhuriyet savcısının, kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararına Kanunda yazılı usule göre itiraz hakkını kullanma hakkına sahip olmasıyla daha aktif olmaları sağlanmıştır. Kovuşturma evresinde de, suçun mağduru ile şikâyetçinin duruşmadan haberdar edilme; kamu davasına katılabilme; dava konusu ve niteliği elverişli olmak koşuluyla katıldığı kamu davasında şahsî hak isteminde bulunabilme; tutanak ve belgelerden suret isteme; tanıkların davetini isteme; avukatı yoksa, 244 üncü madde gereğince katılan sıfatıyla baro tarafından kendisine avukat tayinini isteme; davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurabilme hakları vardır. Türk hukukundaki bu olumlu gelişmelere karşın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde mağdurun sanık gibi bir korumaya sahip olmadığı görülmektedir. Gerçekten, Sözleşmenin adîl yargılamayı düzenleyen 6 ncı maddesinin 1 inci fıkrası ceza davaları bakımından sadece kendisine karşı ceza takibatı yapılan kişiyi korumayı esas almıştır. Bu yüzden, kovuşturmaya yer olmadığı kararı nedeniyle veya askerî yargı olması nedeniyle müdahale talebi kabul edilmeyen suç maduru 6/1. maddenin ihlâl edildiğini ileri süremez, zira bu durumda hukuk mahkemesinde tazminat açma hakkı varlığını sürdürmektedir. Öte yandan bugünkü Türk mevzuatında ise, sanığın ve sanık haklarını korumanın ön plana çıktığını, yukarıda da belirttiğimiz üzere, mağdurun Ön Tasarı düzeyinde bir korumaya sahip olmadığını söyleyebiliriz. Ancak bugünkü mevzuatta, Ön Tasarıdan daha az etkin olmakla birlikte, belli suçlar bakımından şahsî dava yolu kabul edilmiş (CMUK m. 344) ve bu hak ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir (CMUK m ). Müdahale yoluyla dava ise, mevcut Ön Tasarıya nazaran daha dar kapsamda ele alınmıştır (CMUK m ). Buna karşılık, müdahale yoluyla davaya katılma hakkının kötüye kullanılmasını önlemek için tarafların ve Cumhuriyet savcısının itirazı düzenlenmemiş olmakla birlikte, mahkemenin bu yöndeki itirazları dikkate alması gerekir. Bu durumda CMUK reform çalışmaları çerçevesinde olumlu bir çok hüküm içeren Ön Tasarının konuyla ilgili hükümlerini bir bütün halinde sunmanın yararlı olacağını ve bir fikir vereceğini düşünüyoruz. Ön Tasarının dördüncü kitabında Mağdur, Şikâyetçi, Malen Sorumlu, Katılan başlığı altında düzenlenen bu hükümler şöyledir: DÖRDÜNCÜ KİTAP BİRİNCİ KISIM Madde Suçun mağduru ile şikâyetçiler, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme başkanı veya hâkim tarafından davetiye ile çağırılıp dinlenirler. Bu hususta yapılacak davet bakımından tanıklara ilişkin hükümler uygulanır. Suçun mağduru ile şikâyetçinin hakları Madde Suçun mağduru ile şikâyetçinin; 1- Soruşturma evresinde: a) Delillerin toplanmasını isteme, b) Soruşturmanın gizlilik ve selametini bozmamak koşuluyla Cumhuriyet savcısından belge sureti isteme, c) 144 üncü maddeye uygun olmak koşuluyla avukatı ile soruşturma belgelerini ve elkonulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceletme, d) Cumhuriyet savcısının, kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararına Kanunda yazılı usule göre itiraz hakkını kullanma.
6 2- Kovuşturma evresinde: a) Duruşmadan haberdar edilme, b) Kamu davasına katılabilme, c) Dava konusu ve niteliği elverişli olmak koşuluyla katıldığı kamu davasında şahsî hak isteminde bulunabilme, d) Tutanak ve belgelerden suret isteme, e) Tanıkların davetini isteme, f) Avukatı yoksa, 244 üncü madde gereğince katılan sıfatıyla baro tarafından kendisine avukat tayinini isteme, g) Davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurabilme, hakları vardır. Bu haklar, suçun mağdurları ile şikâyetçiye anlatılıp açıklanır ve bu husus tutanağa kaydedilir. Suçun mağdurları ile şikâyetçilerin davete uymamaları Madde Suçun mağdurları ile şikâyetçilerin, dilekçelerinde belirttikleri adresleri tebliğe esas alınır. Bu adrese çıkartılan davetiyeye rağmen gelmeyen kimseye yeniden tebligatta bulunulmaz. Belirtilen adresin yanlışlığı yetersizliği veya adres değişikliğinin bildirilmemesi nedeniyle tebligat yapılamaması hâllerinde adresin araştırılması gerekmez. Bu kimselerin beyanının alınması zorunlu görüldüğü hâllerde yukarıdaki fıkra uygulanmaz. Suçun mağdurları ile şikâyetçilerin dinlenmeleri Madde Suçun mağdurları ile şikâyetçiler yeminsiz dinlenirler. Ancak, beyanın niteliği ve delil olma değeri itibarıyla Cumhuriyet savcısı veya mahkeme başkanı veya hâkim bu kimselere yemin vermek yetkisi vardır. Yemin altında dinlenildiğinde beyanın tanık beyanı hükümlerine tâbi olacağı açıklanır. Suçun mağdurları ile şikâyetçinin tazminat ve giderleri Madde Suçun mağduru ile şikâyetçi hakkında bu Kanunun 64 üncü maddesi uygulanır. İKİNCİ KISIM Kamu Davasına Katılma Kamu davasına katılma Madde Suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler. Böylece kamu davasına katılanlar kişisel haklarını da isteyebilirler. Katılma yöntemi Madde Katılma, kamu davasının açılmasından sonra mahkemeye dilekçe verilmesi veya katılma istemini içeren sözlü başvurunun duruşma tutanağına geçirilmesi suretiyle olur. Duruşma sırasında şikâyeti belirten anlatım üzerine, suçtan zarar görenden davaya katılmak isteyip istemediği sorulur. Cumhuriyet savcısının, sanık ve varsa avukatının dinlenmesinden sonra davaya katılma isteminin uygun olup olmadığına karar verilir.
7 Sulh ceza mahkemesinde açılmış olan davalarda katılma hususunda Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaz. Katılanın hakları Madde Suçtan zarar gören, maddî ve hukukî durumu itibarıyla yararlarını yeteri kadar koruyacak durumda değilse, davaya katıldığında, istemi üzerine ücreti 148 inci madde gereğince ödenecek bir avukatın atanmasına mahkemece karar verilebilir. Bu istem, davaya katılma iradesinin açıklanmasından önce de yapılabilir. Bu husustaki karar, esas hakkındaki hükmü verecek mahkeme tarafından alınır. Katılan, onsekiz yaşını bitirmemiş veya sağır veya dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede malûl olup bir avukatı da bulunmazsa istemi aranmaksızın avukat atanır. Katılmanın davaya etkisi Madde Katılma davayı durdurmaz. Tarihi belirlenmiş olan duruşma ve yargılama usûlüne ilişkin diğer işlemler vaktin darlığından dolayı katılan kimse çağırılamayacak veya kendisine haber verilemeyecek olsa bile belirli gününde yapılır. Katılmadan önce kararlara itiraz Madde Katılmadan önce verilmiş olup da Cumhuriyet savcısına tebliğ edilen kararlar katılana tebliğ edilmez. Bu gibi karara karşı kanun yoluna başvurabilmesi için Cumhuriyet savcısının gözetmesi gerekli mehlin geçmesiyle, katılan da başvuru hakkını kaybeder. Katılanın kanun yoluna başvurusu Madde Katılan, Cumhuriyet savcısına bağlı olmaksızın kanun yoluna başvurabilir. Karar, katılanın başvurusu üzerine bozulursa, Cumhuriyet savcısı işi yeniden takip eder. Katılmanın hükümsüz kalması Madde Katılan, vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır. Mirasçılar, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilirler. Hüküm tarihi ile hükmün kesinleşmesi arasında katılanın ölmesi hâlinde mirasçılarına tebligat yapılır. Sonuç olarak, CMUK Ön Tasarısı, şahsî dava yolunu kaldırmakla birlikte, mevcut kanununa nazaran mağdur haklarını hem daha genişletmiş, hem de doğrudan katılma dilekçesi vermeden de 243 üncü maddeye göre Duruşma sırasında şikâyeti belirten anlatım üzerine, suçtan zarar görenden davaya katılmak isteyip istemediği sorulur. Cumhuriyet savcısının, sanık ve varsa avukatının dinlenmesinden sonra davaya katılma isteminin uygun olup olmadığına karar verilir. denmek suretiyle davaya katılma hakkı daha etkin bir hale getirmiştir. Ancak, davaya katılan mağdurun şahsî hak isteminde bulunabilmesi, dava konusunun ve niteliğinin elverişli olması koşuluna bağlanmış, fakat dava konusu ve niteliği elverişli olan davada şahsî hak isteminin mutlaka sonuçlandırılıp sonuçlandırılmayacağı belirtilmemiştir. Mevcut CMUK da şahsî dava ile ilgili olarak m. 358/2 de Şu kadar ki zararın vücuduna veya miktarına ait tetkiklerin, duruşmanın uzamasını veya hükmün tehirini mucip olacağı anlaşılırsa mahkeme bu cihet hakkında davacının hukuk mahkemesine müracaat edebileceğine karar vererek hükmünü yalnız ceza tâyinine hasredebilir. hükmüne yer verildiğinden çoğu kez davaya katılanın şahsî hak iddiası sonuçlandırılmamakta ve suç mağduru hukuk mahkemesinde dava açma zorunda bırakılmaktadır. Yeni düzenlemenin bu uygulamaya son vermesi için, açık hüküm getirmekte yarar vardır. Örneğin, Fransız hukukunda agır ceza mahkemesinde beraat eden sanıktan kusuru nedeniyle müdahalin
8 uğradığı zararın tazminini isteme hakkı bulunduğu ve bunun mahkeme kararında çözümlenmesi gerektiği Fransız Ceza Usul Kanunu m. 372 de hüküm altına alınmıştır. Bizim hukukumuzda mağdurun korunması konusunda bir diğer eksiklik, veli veya vasi tarafından kasten işlenen bir suçun mağduru olan küçük veya sakatın (onsekiz yaşını bitirmemiş yahut sağır veya dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede malûl olanların) korunması konusunda görülmektedir. Böyle bir fiil nedeniyle yapılan kovuşturmada ceza hâkiminin re sen bu davada küçük veya sakatın haklarının korunması için özel görevli bir vasi tayin etmesi ve davaya katılma hakkının kullanılması halinde de küçük veya sakat mağdur için bir müdafi bulunmaması halinde de hâkimin barodan derhal bir müdafi görevlendirmesini isteme yönünde bir düzenlemeye yer verilmesi yararlı olacaktır. Zira tarih ve 3842 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle CMUK m. 138 de yapılan değişiklik ile sadece suç failleri bakımından (...) Yakalanan kişi veya sanık onsekiz yaşını bitirmemiş yahut sağır veya dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede malûl olur ve bir müdafi'de bulunmazsa talebi aranmaksızın kendisine müdafi tayin edilir hükmüne yer verilmiştir. Böyle bir hükme tarih ve sayılı Kanunla Fransız Ceza Usul Kanunu na yapılan madde ile küçükler bakımından yer verilmiştir. 4.2) Tanıkların Korunması: Ceza Muhakemesi Hukukunda mahkemenin ispat araçlarından olan beyan, belge ve belirti içinde, bir suçun kanıtlanmasında görgüye veya duymaya dayalı beş duyusu ile edindiği bilgisi olduğunu iddia eden bir kimsenin bir ceza davasında yaptığı beyana tanıklık denmektedir.(32) Bu beyanı yapan tanık ise, delilin kaynağı olmaktadır.(33) Ceza Muhakemesi Hukukunda böylesine önemli bir görev üstlenen tanığın bir takım haklara sahip olması gerekir. Bunlardan biri tanıklık yapma nedeniyle doğan masraflarının giderilmesi, diğeri de tanıkların korunmasıdır. Bunlardan ilki çerçevesinde tanığa verilecek tazminat ve giderler kaybettiği zaman ile orantılı bir tazminat ile seyahat etmek zorunda kalmışsa, yol giderleriyle tanıklığa çağrıldığı yerdeki ikâmet giderlerinden oluşmaktadır. Bu konuda CMUK m. 64 de yer alan düzenleme CMUK Ön Tasarısının 64 üncü maddesinde özü itibariyle korunup, iyileştirilmiştir(34). Ceza Muhakemesi Hukukunda tanığın, tanıklık yapma nedeniyle isteyebileceği ikinci hak ise, tanığın yaptığı tanıklık nedeniyle karşılaşabileceği kötü sonuçlara korunmasını isteme hakkı ise, günümüz koşullarında her tanık için gerekli olduğu kadar, özellikle örgütlü suçlarla mücadelede daha da büyük önem taşımaktadır. Bu konuda bazı ülkeler yeni düzenlemelere giderken,(35) ülkemizde bu durum çok sınırlı hâllerde ve özel bazı kanunlarda düzenlenmiştir. Bu nedenle bazı suçlarda tanık bulma konusundaki endişeyi, bizim de düşüncelerimize tercüman olacak şekilde bazı meslektaşlarımız çok somut bir biçimde dile getirmektedirler.(36) Gerçekten CMUK da genel bir düzenlemenin yer almadığı bu konuda mevzuatımızda yer alan hükümleri şu şekilde tasnif edebiliriz. a) Duruşma Sırasında Tanığın Korunması: Oturumu yöneten hâkimin (CMUK m. 231) duruşma sırasında tanığa yönelik saldırıları önlemesi gerekir.(37) CMUK m. 143 çerçevesinde müdafiin hazırlık evrakını incelemesi veya hazırlık evrakından suret alması hazırlık soruşturmasının gayesini tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh hâkimi kararıyla hazırlık soruşturması sırasında bu hak kısıtlanabileceği dikkate alınarak, tanık veya yakınlarının güvenliğinin tehlikeye düşmesi ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda bu yönde karar alınması tanığı koruma bakımından önem taşır. Ancak bu konuda ciddi nedenler olmadıkça, müdafiin sahip olduğu hakkın sudan gerekçelerle işlemez hale getirilmemesine özen gösterilmelidir. b) Tanığın Yaptığı Tanıklık Nedeniyle Korunması :
9 Tanığın yaptığı tanıklık nedeniyle tanıklık sonrasında da korunması gerekir. Hakaret ve sövme suçlarında taraflara ve müdafilerine tanınan iddiayı ispatla ilgili sözlerin savunma dokunulmazlığı içinde değerlendirilerek hukuka uygunluk sebebi sayılmasına ilişkin 486/1. madde hükmünün tanıkların tanık beyanları içinde geçerli sayılması gerekir.(39) Ayrıca kendisine karşı tanıklık yapması nedeniyle hakaret ve sövme suçu işlenmişse bu fiiller Fransa da tarihli Kanunun 31 ve 33 üncü maddeleriyle cezalandırılmıştır. Bizde ise, TCK nda tanıkları korumaya dönük özel bir hüküm bulunmadığı gibi CMUK nunda da herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Buna karşılık, mehaz kanun olan Alman CMUK nundaki tanıklarla ilgili madde tarihli Kanunla değiştirilerek tanıkların tehditlere ve öç alma, hesap sorma fiilerine karşı daha etkili bir şekilde korunabilmesinin yasal zemini hazırlanmıştır.(40) Benzeri düzenleme CMUK Ön Tasarısına belli oranda tanıklar için tehlike ve tehdit başka bir şekilde yansımıştır. Gerçekten Tanığa ilk önce sorulacak şeyler başlığını taşıyan 61 inci maddenin 2 nci Fıkrasında 1 inci fıkrada belirtilen adreslerin açıklanmasının, tanığı veya bir başkasını tehlikeye sokacağından korkuluyorsa tanığın, bunların yerine kendisine ulaşılabilecek başka bir adresi vermesine Cumhuriyet savcısı veya mahkeme başkanı veya hâkim tarafından izin verilebilir. Tanığın kimliğini açıklaması, kendisinin veya başkasının vücut bütünlüğünü veya özgürlüğünü tehlikeye düşüreceği yolunda bir kuşkuya yol açıyorsa, kendisine Cumhuriyet savcısı veya mahkeme başkanı veya hâkim, kimliği konusunda açıklama yapmama izni verebilir. Bununla birlikte tanık, tanıklık ettiği olayları hangi sıfatla öğrenmiş olduğunu açıklamak zorundadır. Tanığın gerçek adresi veya adresleri ile kimliğini saptamaya yarayan bilgileri içeren belgeler soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcılığında, kovuşturma evresinde mahkemede saklanır. Engel ortadan kalktıktan sonra bunlar, dosyaya konur. Şeklinde bir hükümle tanığın sadece ikâmetgahının veya meskeninin veya işyerinin adresini değil kimliğini de gizleyebilmesi imkânı getirilerek belli bir koruma sağlanmaya çalışılmıştır. Ancak bunun yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir, zira tanığın açık kimliğinin veya adresinin saklanıp fert olarak bilinmesinin engellenememesi durumunda tanık yine tehlikede demektir. Tanığın, fert olarak da bilinmemesini sağlayacak bir şekilde kamufle edilmiş olarak dinlenebilmesinin de imkân dahiline sokulması yararlı olabilir. Hatta sanığın sesini dahi değiştirerek konuşmasına da izin verilmelidir. Tanığını korumayan veya koruyamayan bir ceza muhakemesinin maddî gerçeğe ulaşabilmesi kolay olmaz. c) 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda Öngörülen Tanıkların Korunmasına İlişkin Özel Düzenlemeler: 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda tanıkların korunmasına ilişkin bazı önemli hükümler getirilmiştir. Bunlar: I) Tanıklık yapan zabıta amir ve memurlarının korunması: Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçların soruşturması sırasında sanıkların ve tanıkların ifadelerini alan veya olay ve tespit tutanağı düzenleyen zabıta amir ve memurlarının, zaruret görülmesi halinde duruşmada tanık olarak dinlenmesi nedeniyle korunması kabul edilmiştir (Madde 12). II) Muhbirlerin hüviyetlerinin açıklanmaması: Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve suçluları ihbar edenlerin hüviyetlerinin rızaları olmadıkça veya ihbarın mahiyeti bu kişiler hakkında suç teşkil etmedikçe açıklanamaması kuralına yer verilmiştir (Madde 14). III) İçişleri Bakanlığınca terör örgütlerinin açık hedefi haline gelen veya getirilenler ile tanık ve ihbarcılardan ödül verilenlerin korunması: Terör örgütlerinin açık hedefi haline gelen veya getirilenler ile suçların aydınlatılmasında yardımcı olan tanık ve ihbarcılar hakkında gerekli koruma tedbirlerinin Devlet tarafından alınması kabul edilmiştir (Madde 20). IV) İçişleri Bakanlığı nca yapılacak korumanın kapsamı: Bu koruma tedbirleri, talep halinde estetik cerrahî yoluyla fizyolojik görünümün değiştirilmesi dahil, nüfus kaydı, ehliyet,
10 evlenme cüzdanı, diploma ve benzeri belgelerin değiştirilmesi, askerlik işleminin düzenlenmesi, menkul ve gayrimenkul mal varlıklarıyla ilgili hakları, sosyal güvenlik ve diğer hakların korunması gibi hususlarda düzenleme yapılması şeklinde olur. Bu tedbirlerin uygulanmasında, İçişleri Bakanlığı ile ilgili diğer kurum ve kuruluşlar gerekli her türlü gizlilik kurallarına uymak zorundadırlar. Koruma tedbirleriyle ilgili esas ve usuller, bu kanun ile öngörüldüğü şekilde Başbakanlıkça çıkarılan bir yönetmelik ile belirlenmiştir. Ayrıca söz konusu korumadan yararlananlardan kamu görevlileri olanlar, görevlerinden ayrılmış olsalar dahi terör suçluları tarafından kendilerine veya eş ve çocuklarının canına vuku bulan bir taarruzu savmak için silah kullanmaya yetkilidirler (Madde 20). d) tarih ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununda Öngörülen Düzenlemeler: Çıkar amaçlı suç örgütleriyle mücadele konusunda yeni kabul edilen 4422 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde tanıkların korunmasına ilişkin daha somut ve ciddi bazı önlemler alınmasını öngörmektedir. Bu önlemler, tanığın kimliğinin veya meskeninin veya ikâmetgahının veya işyerinin bilinmesi sebebiyle kendisi veya başkaları için ciddî bir tehlike ihtimali ortaya çıkarsa alınabilecek önlemler olup, şöyle sıralanmıştır: aa) Tanık için her türlü tebligatın yapılacağı ayrı bir adres tespit edilmesi ve kimliğinin soruşturmanın her aşamasında gizli tutulması; bb) Tanığın verdiği bilgilerden hareketle diğer delillerin tespitinin mümkün olması halinde, kimliğinin soruşturmanın hiç bir aşamasında açıklanması; cc) Tanığın dinlenmek suretiyle kimliğinin açıklanması gerektiğinde, tanık hakkında tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 20 nci maddesinde yer alan koruma tedbirlerinden yararlandırılmasına karar verilebilmesi; dd) Yukarıda belirtilen tedbirlerin muhbirler ve bu Kanunun kapsamına giren suçlara ait istihbaratta veya soruşturulmasında görev alan kolluk amir ve memurları hakkında da uygulanması, kimlik bilgileri ile görevine ve özel hayatına ilişkin bilgilerin hiçbir şekilde açıklanmaması. Öte yandan Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinde söz konusu önlemlerle yetinilmemiş ve kimlik, görev ve özel hayata ilişkin bilgileri açıklayanlara veya açıklanmasına yardımcı olanlara bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası verilir şeklinde bir cezaî hükme de yer verilmiştir. Tanıkların korunmasına ilişkin sonuç olarak, Türk hukukunda özel yasalarda yer alan hükümler hariç, tanıkları koruyan bir düzenleme halen CMUK da yer almış değildir. Sadece tanıklık genel olarak düzenlenmiş masraflarının bir tarifeye göre giderilmesine karar verilmiştir. Ön Tasarı da ise, tanıkları korumaya dönük yukarıda açıklandığı üzere, bazı hükümler içermekte ve özellikle mağdur hakları yönünden önemli yenilikler getirmektedir. Mağdur hakları yönünden ise, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden daha ileri gitmekte ve bu hakları mevcut mevzuatımızla da karşılaştırılamayacak bir düzeye getirmektedir. Sonuç olarak, organize suçluluk hakkında verdiğimiz bu çok kısa bilgiler, bu tür suçlulukla mücadelede yapılması gerekenlerin önemini ortaya koyduğu kadar, mağdurların ve tanıkların da korunmalarına özen göstermeyi zorunlu kılmaktadır. Türk hukuku bu konuda son yıllarda önemli adımlar atmış olmakla birlikte bu yeni düzenlemelerin başarısı uygulamanın istenileni vermesine bağlıdır. Bu bağlamda bu tür suçlulukla mücadelede sonuç almak amacıyla gereken yapılırken, insan haklarının korunması konusundaki hassas dengenin iyi hesaplanması gerekmektedir.
CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN
CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası: 5320 Kanun Kabul Tarihi: 23/03/2005 Yayımlandığ Resmi Gazete No: 25772 Mükerrer Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 31/03/2005
DetaylıCEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN
Dr. Ziya KOÇ Hâkim CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...xi KISALTMALAR...xix Birinci Bölüm KAVRAM, HUKUKİ NİTELİK, TARİHSEL GELİŞİM, KATILANIN BİREYSEL YARARLARI, ULUSLARARASI
DetaylıCEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler
9333 CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5320 Kabul Tarihi : 23/3/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 31/3/2005 Sayı : 25772 (M.) Yayımlandığı Düstur :
DetaylıTİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI
TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI Amaç ve kapsam MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı; kamu kurum ve kuruluşları ile iktisadî, ticarî ve malî sektörlerde üretim, tüketim ve hizmet
Detaylıİlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27
T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/5846 Karar No. 2016/6871 Tarihi: 22.03.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27 HUKUKİ DİNLENİLME HAKKININ KAPSAMI
DetaylıT Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT
Sirküler Rapor 07.10.2011/ 114-1 MİRASÇILIK BELGESİ VERİLMESİ VE TERK EDEN EŞİN ORTAK KONUTA DAVET EDİLMESİ İŞLEMLERİNİN NOTERLER TARAFINDAN YAPILMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI
DetaylıBİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
21 MAYIS 2007 TARİHLİ 26528 SAYILI RESMİ GAZETE DE YAYINLANAN DEĞİŞİKLİKLERİ DE KAPSAYAN CEZA MUHAKEMESİ KANUNU GEREĞİNCE MÜDAFİ VE VEKİLLERİN GÖREVLENDİRİLMELERİ İLE YAPILACAK ÖDEMELERİN USUL VE ESASLARINA
Detaylı2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK
Devletin yargı gücünü temsil eden adalet organlarının bir suçun işlenmip işlenmediği konuusnda ortaya çıkan ceza uyuşmazlığını çözerken izleyecekleri yöntemini gösteren normlar bütünündne oluşan hukuk
DetaylıMADDE 2 : Bu Yönetmelik, Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince müdafi veya vekil görevlendirilmesi ile bu kişilere yapılacak ödemeleri kapsar.
21 MAYIS 2007 TARİHLİ 26528 SAYILI RESMİ GAZETE'DE YAYINLANAN DEĞİŞİKLİKLERİ DE KAPSAYAN CEZA MUHAKEMESİ KANUNU GEREĞİNCE MÜDAFİ VE VEKİLLERİN GÖREVLENDİRİLMELERİ İLE YAPILACAK ÖDEMELERİN USUL VE ESASLARINA
DetaylıSayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR. DURUŞMA TALEPLİDİR. ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA DAVACI VEKİLİ DAVALILAR : Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı : Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av. Özdemir Özok
DetaylıİÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1
İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM KANUN YOLU VE İSTİNAF HAKKINDA GENEL AÇIKLAMALAR, İSTİNAFIN TARİHİ GELİŞİMİ, İSTİNAFA İLİŞKİN LEH VE ALEYHTEKİ
Detaylıİnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır
İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin 30.11.2007 Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır Doç. Dr. Tuğrul KATOĞLU* * Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Ceza
Detaylı7536 İKİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Sorumluluklar
7535 KARAPARANIN AKLANMASININ ÖNLENMESİNE, 2313 SAYILI UYUŞTURUCU MADDELERİN MURAKEBESİ HAKKINDA KANUNDA, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA VE 178 SAYILI MALİYE BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA
DetaylıKARAPARA AKLANMASININ ÖNLENMESİ
Kanun Adı : Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine, 2313 SayIlI Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi HakkInda Kanunda, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda ve 178 Sayılı Maliye BakanIığının Teşkilat ve Görevleri
DetaylıBİRİNCİ KISIM KARAPARA AKLANMASININ ÖNLENMESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar
KARAPARANIN AKLANMASININ ÖNLENMESİNE, 2313 SAYILI UYUŞTURUCU MADDELERİN MURAKEBESİ HAKKINDA KANUNDA, 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA VE 178 SAYILI MALİYE BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA
DetaylıKarşılaştırmalı Hukuk Işığında KAMU DAVASININ AÇILMASINDA CUMHURİYET SAVCISININ TAKDİR YETKİSİ
MELİK KARTAL İstanbul Üniversitesi/ İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Karşılaştırmalı Hukuk Işığında KAMU DAVASININ AÇILMASINDA CUMHURİYET
DetaylıCEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN
9333 CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5320 Kabul Tarihi : 23/3/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 31/3/2005 Sayı : 25772 (Mükerrer) Yayımlandığı Düstur
DetaylıAv. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi
Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi 02.11.2011 tarihli ve 28103 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
DetaylıKabul Tarihi : 22.6.2004
RESMİ GAZETEDE 26.06.2004 TARİH VE 25504 SAYI İLE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR. BAZI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Kanun 5194 No. Kabul Tarihi : 22.6.2004 MADDE 1.
DetaylıT.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU
T.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU Sayı : 87742275-010.03-0124-2014 30/04/2014 Konu : En üst dereceli kolluk amirleri hakkındaki araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri GENELGE No: 3 Bilindiği
Detaylıİçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE
İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE SİSTEMLER VE İDARİ YARGININ GELİŞİMİ 23 A. İdarenin Yargısal
DetaylıTanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler
Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler Yrd. Doç. Dr. Selman DURSUN İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku
DetaylıKİŞİLİK HAKKI İHLÂLİNDEN DOĞAN VEKÂLETSİZ İŞGÖRME
Yrd. Doç. Dr. Gülşah Sinem AYDIN T.C. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi KİŞİLİK HAKKI İHLÂLİNDEN DOĞAN VEKÂLETSİZ İŞGÖRME İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...XI
DetaylıTürkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO
Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu Dr. Yusuf Solmaz BALO Anlatım planı Terör gerçekliği Güvenlik ihtiyacı Bu ihtiyacın Ceza Hukuku alanında karşılanması Ceza Kanunları (TCK, TMK) Yeni suç tipleri Mevcut
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKINA İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE I. HAK...5 İNSAN HAKLARI...7 I
DetaylıCEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN
9333 CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5320 Kabul Tarihi : 23/3/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 31/3/2005 Sayı : 25772 (Mükerrer) Yayımlandığı Düstur
DetaylıProf. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI
Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî ve hukukî yollara başvurulacaktır.
DetaylıANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI
ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012
DetaylıTÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ
TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRK HUKUK SİSTEMİ İdari Yargı Adli Yargı Askeri Yargı Sayıştay Anayasa Mahkemesi İDARİ YARGI SİSTEMİ İdarenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaların görüşüldüğü,
DetaylıBÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi
BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI TEMEL AMAÇ: Yargılama öncesinde veya yargılamanın devamı sırasında alınan
DetaylıKanuni (Doğal) Hakim İlkesi Hakimlerin Tarafsızlığı Genel Olarak Hakimin Davaya Bakmasının Yasak Olduğu
İÇİNDEKİLER Giriş... 1 BİRİNCİ BÖLÜM CEZA MUHAKEMESİNE İLİŞKİN TEMEL BİLGİLER 1. Ceza Muhakemesi ve Ceza Muhakemesi Hukuku Kavramaları... 3 2. Ceza Muhakemesinin Amacı... 5 2.1. Genel Olarak... 5 2.2.
DetaylıHaklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür
Haklara Tecavüz Halinde Hukuki Ve Cezai Prosedür Fikir ve Sanat Eserleri Kanunumuz, eser sahibinin manevi ve mali haklarına karşı tecavüzlerde, Hukuk Davaları ve Ceza Davaları olmak üzere temel olarak
DetaylıOHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU
OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU GİRİŞ 1. Türkiye Barolar Birliği tarafından 11 Kasım 2017 tarihinde OHAL
DetaylıÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE KANUNU. (Resmi Gazete ileyayımı: 1.8.1999 Sayı: 23773)
-263- ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE KANUNU (Resmi Gazete ileyayımı: 1.8.1999 Sayı: 23773) Kanun No Kabul Tarihi Çıkar amaçlı suç örgütü MADDE 1. - Doğrudan veya dolaylı biçimde bir kurumun, kuruluşun
DetaylıİÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İÇİNDEKİLER Kısaltmalar Önsöz XVII XIX Giriş 1 BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ 1. EVLENME KAVRAMI İLE EVLENMENİN TANIMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ
DetaylıDAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE
DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî
DetaylıCEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM
CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1)
DetaylıBazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No. 5194 Kabul Tarihi : 22.6.2004
Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No. 5194 Kabul Tarihi : 22.6.2004 MADDE 1. 24.6.1995 tarihli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde
DetaylıDEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK
DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK Bakanlar Kurulu Karar Tarihi - No : 28/11/1982-8/5743 Dayandığı Kanun Tarihi - No : 14/07/1965-657 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi - No
DetaylıDr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI
Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII TEŞEKKÜR... XI İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI GİRİŞ...1 Birinci Bölüm KAVRAM, HUKUKİ NİTELİK VE TARİHSEL
DetaylıANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:
ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru 1982 Anayasası nın 148. ve 149. Maddeleri ile geçici 18. maddesi hükümleri ve ayrıca 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu
DetaylıPOLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:
POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kısa İsim 1. Bu Yasa, Polis Tarafından Kullanılan Muhbirin Ödüllendirilmesi
DetaylıANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI
Sirküler Rapor 28.03.2013/84-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/829 sayılı Başvuru Kararında,
DetaylıT.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I
ÖZET : - 1 GÜNLÜK ÇALIŞMA TESPİTİ : Zorunlu çalışma süresinin tespiti olmayıp, sadece 1 gün çalışıldığının tespiti istemini barındırmakta olup, bu tür davalarda işverenin davalı olarak gösterilme zorunluluğunun
DetaylıİÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ
İÇİNDEKİLER Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ OLARAK CUMHURİYET SAVCISI VE ZORUNLU SAVCILIK 4 3. SORUŞTURMA EVRESİNİN
Detaylı5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42)
5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel saldırı Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42) Madde 102- (1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, iki yıldan
DetaylıİÇİNDEKİLER Kanun No Sayfa
V İÇİNDEKİLER Kanun No Sayfa Türkiye Cumhuriyeti Anayasası : 2709 1 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi : 95 Yeni/Eski Türk Ceza Kanunu Karşılaştırma Tablosu : 5237/765 129 Eski/Yeni Türk Ceza Kanunu Karşılaştırma
DetaylıDERS 15: Adli Bilişim
DERS 15: Adli Bilişim HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU Kanun Numarası : 6100 Kabul Tarihi : 12/1/2011 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 4/2/2011 Sayı : 27836 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 50 İKİNCİ BÖLÜM
DetaylıT.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)
IV- KREDİ KARTI ÜYELİK ÜCRETİ İLE İLGİLİ GENELGELER 1. GENELGE NO: 2007/02 Tüketicinin ve Rekabetin Korunması lüğü GENELGE NO: 2007/02...VALİLİĞİNE Tüketiciler tarafından Bakanlığımıza ve Tüketici Sorunları
DetaylıKARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA
KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA Davanın Konusu : Uyuşmazlık, davacının 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere
DetaylıÖZEL HAYATIN VE HAYATIN GİZLİ ALANININ CEZA HUKUKUYLA KORUNMASI (TCK m )
ÖZEL HAYATIN VE HAYATIN GİZLİ ALANININ CEZA HUKUKUYLA KORUNMASI (TCK m.132-133-134) 1. Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlarla Korunan Hukuki Değer Olarak Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına
DetaylıAdalet Bakanlığından: CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNA GÖRE TERCÜMAN LİSTELERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
5 Mart 2013 SALI Resmî Gazete Sayı : 28578 YÖNETMELİK Adalet Bakanlığından: CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNA GÖRE TERCÜMAN LİSTELERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
DetaylıİCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No. 5311 Kabul Tarihi : 2.3.2005
İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Kanun No. 5311 Kabul Tarihi : 2.3.2005 MADDE 1.- 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 10/a maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
DetaylıCEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)
Sınav başlamadan önce Adınızı Soyadınızı T.C. HİTİT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Numaranızı okunaklı olarak yazınız. Sınav Talimatlarını okuyunuz. Dersin Adı : Ceza Usul Hukuku Adı
DetaylıMURAT EĞİTİM KURUMLARI
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU DEĞİŞİKLİKLERİ KANUN NO: 6526 KABUL TARİHİ: 21.02.2014 MADDE 1- Terörle Mücadele Kanununun 10 uncu maddesi uyarınca görevlendirilen ağır ceza mahkemelerinin görevlerine son verilmiştir.
DetaylıAVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI
Sirküler Rapor 21.01.2013/33-1 AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI ÖZET : 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla Avrupa İnsan
DetaylıİÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX
İÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX BİRİNCİ BÖLÜM ANAYASAL ÇERÇEVE I. ANAYASA VE ANAYASACILIK...1 II. ANAYASACILIK TARİHİNDE İLETİŞİM...3 A. Batı Tarihi...3 1. Magna Carta Libertatum...4 2. Petition
DetaylıİÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ
I İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ ve SINIRLANDIRILMASI...1 I- Konunun Takdimi ve Önemi...1 Konunun Sınırlandırılması...2.2) ZİLYETLİĞİN İDARİ YOLDAN KORUNMASININ
DetaylıMevzuat Kroniği CEZA HUKUKU
1 MEVZUAT KRONİĞİ Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU 1) Avukatlık mesleği ile ilgili suçlar 1136 sayılı Avukatlık kanununda bir takım suçlar da yer almıştır. a) Yetkisi olmayanların avukatlık yapması suçu Levhada
DetaylıMAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi
MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLÎ YARGI MAHKEMELERİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ,
DetaylıÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR 13-15 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler 17-29 1. Dersin adı ve konusu 17 2. Dersin amacı ve planı 18 3. CMH ve Hukuk
DetaylıÖzel Görevli Ağır Ceza Mahkemelerinin Tarihi Gelişimi
Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemelerinin Tarihi Gelişimi Yrd. Doç. Dr. Selman DURSUN İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Uluslararası Suç ve Ceza
DetaylıNurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ
Nurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ S.S. Onar İdare Hukuku ve İlimleri Arşivi Yayın No: 2016/3 İÇİNDEKİLER TAKDİM...VII
Detaylıİlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120
410 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/21152 Karar No. 2012/20477 Tarihi: 12.06.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 DAVA ŞARTI GİDER AVANSININ
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX 1- GİRİŞ... 1 I. Medenî Usul Hukukunun Konusu... 2 II. Medenî Usul Hukukunun Amacı... 3 III. Medenî Usul Hukukunun Tarihî Gelişimi ve Bugünkü
DetaylıTanık koruma tedbirleri MADDE 5 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Tanık Koruma Tedbiri Kararları Tanık koruma tedbiri kararlarını verecek makam ve merci MADDE 6
10225 TANIK KORUMA KANUNU Kanun Numarası : 5726 Kabul Tarihi : 27/12/2007 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 5/1/2008 Sayı : 26747 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 47 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Detaylı"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn
"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn T.C. YARGıTAY 13. HUKUK DAIRESI Esas No: 2015/1 0571 Karar No: 2015/8738 Karar
DetaylıÇocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi 27-30 Eylül 2009 Ankara
Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi 27-30 Eylül 2009 Ankara ÇHS 1. maddesi Erken yaşta reşit olma durumu hariç TCK 6. maddesi Erken yaşta reşit olma durumu dahil ÇKK 3. maddesi 18 yaşından küçüklere
Detaylıİlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22
T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/6057 Karar No. 2015/19194 Tarihi: 26.05.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/3 İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22 ÇALIŞMA KOŞULLARINDA ESASLI DEĞİŞİKLİK
DetaylıCEZA MUHAKEMESİ KANUNU
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU Kanun Numarası : 5271 Kabul Tarihi : 4/12/2004 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 17/12/2004 Sayı: 25673 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt: 44 BİRİNCİ KİTAP Genel Hükümler BİRİNCİ
DetaylıMEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN
MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN Kanun No. 4483 Resmi Gazete Tarih: 4.12.1999; Sayı: 23896 Amaç MADDE
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 15 GİRİŞ SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN UN AMACI, KAPSAMI,
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 15 GİRİŞ 17 1. 6284 SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN UN AMACI, KAPSAMI, UYGULAMA ŞARTLARI VE TEMEL KAVRAMLAR 23 I. Kanun un Amacı
DetaylıİPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:
Sanık. 30/08/2014 tarihinde emniyet görevlileri tarafından yapılan üst aramasında uyuşturucu olduğu değerlendirilen madde ele geçirildiği, ekspertiz raporu uyarınca ele geçirilen maddenin uyuşturucu niteliğine
DetaylıANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR M. A. G. J. BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2015/1832) Karar Tarihi: 13/2/2015 ARA KARAR ler : Alparslan ALTAN : Serdar ÖZGÜLDÜR Osman Alifeyyaz
DetaylıCEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA TUTUKLAMA
Yrd. Doç. Dr. HASAN SINAR İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA TUTUKLAMA İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...
DetaylıTÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE ROMANYA ARASINDA HUKUKÎ KONULARDA ADLİ YARDIMLAŞMA ANLAŞMASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE ROMANYA ARASINDA HUKUKÎ KONULARDA ADLİ YARDIMLAŞMA ANLAŞMASI Türkiye Cumhuriyeti ile Romanya (bundan böyle "Akit Taraflar" olarak anılacaklardır), Ulusal egemenlik, haklarda eşitlik
DetaylıİTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA
İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA 24.05.2017 belce@eryigithukuk.com İtirazın iptali davası; takip konusu yapılmış olan alacağa karşılık borçlu
Detaylıİktisat Bölümü CEZA USUL HUKUKU BAHAR DÖNEMĐ ARA SINAVI CEVAP ANAHTARI
İktisat Bölümü CEZA USUL HUKUKU 2011 2012 BAHAR DÖNEMĐ ARA SINAVI CEVAP ANAHTARI Anlatım soruları: 1- Ceza muhakemesi hukukunu tanımlayınız ve temel ilkelerini yazınız. (en az 10 temel ilke, birer cümle
DetaylıANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2015/33) Karar Tarihi: 19/1/2015 BİRİNCİ BÖLÜM ARA KARAR Başkan ler : Serruh KALELİ : Burhan
DetaylıBİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ
BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ I. İNSAN HAKLARI KAVRAMI 3 II. İNSAN HAKLARININ ULUSLARARASI DÜZEYDE KORUNMASI 4 1. Birleşmiş Milletler Örgütü 4 2. İkinci Dünya
DetaylıMEDENÎ USÛL HUKUKUNDA BELGELERİN İBRAZI MECBURİYETİ
Yrd. Doç. Dr. Güray ERDÖNMEZ Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi MEDENÎ USÛL HUKUKUNDA BELGELERİN İBRAZI MECBURİYETİ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... vii KISALTMALAR CETVELİ...xix GİRİŞ...1
DetaylıTRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI
TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI Hukuk kurallarına aykırı bir şekilde bir kişinin malvarlığı ya da şahısvarlığında zarara yol açan eyleme haksız fiil denir. Haksız fiil faili malvarlığı
DetaylıDEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK
DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK (R.G.:12.01.1983 / 17243) BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler Amaç Madde 1-Bu Yönetmelik Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları ile ilgili
DetaylıÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi
ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi Bölge adliye mahkemelerinde karar düzeltme Madde 339- Bölge adliye mahkemesi ceza
Detaylı6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI
6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI AMAÇ 2010 yılında 5982 sayılı Kanunla Anayasanın 20. maddesine eklenen ek fıkra Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını
DetaylıKABUL EDİLMEZLİK KARARI
Priştine, 31 Ekim 2012 Nr. Ref.: RK 319/12 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Başvuru No: KI 03/12 Başvurucular Kastriot Gerbeshi Yüksek Mahkeme nin PKL. Nr. 88/2011 sayı ve 21 Eylül 2011 tarihli kararı hakkında
Detaylıİlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25
T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/37925 Karar No. 2014/7 Tarihi: 13.01.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2,18-21 6356 S. TSK/25 GEÇERSİZ FESİH ALT İŞVEREN ASIL İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAAYA
DetaylıHAYATA KARŞI SUÇLAR. Madde 81- (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, MÜEBBET HAPİS CEZASI ile cezalandırılır.
KASTEN ÖLDÜRME HAYATA KARŞI SUÇLAR Madde 81- (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, MÜEBBET HAPİS CEZASI ile cezalandırılır. (Madde 48- (1) Müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam eder.) Nitelikli
Detaylıİkinci Bölüm CEZA MUHAKEMESİNİN EURELERİ UE YÜRÜYÜŞÜ 7. CEZA MUHAKEMESİ TEŞKİLATI CEZA MUHAKEMESİNİN ŞARTLARI... 56
İçindekiler 9 ÇÖZÜMLÜ PRATİK ÇALIŞMALAR... 47 ÇÖZÜMLENMEMİŞ PRATİK ÇALIŞMALAR...51 ÇÖZÜMLENMEMİŞ SORU... 51 YARGITAY KARARLARI...52 7. CEZA MUHAKEMESİ TEŞKİLATI... 55 8. CEZA MUHAKEMESİNİN ŞARTLARI...
DetaylıİÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XVII GİRİŞ...1
İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XVII GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM GENEL AÇIKLAMALAR, KAVRAM, TARİHİ GELİŞİM, LEH VE ALEYHTEKİ GÖRÜŞLER, HUKUKİ NİTELİĞİ, BENZER KAVRAMLARDAN
DetaylıCUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARI VE MAHKEMELERCE ALINACAK TANIK KORUMA TEDBİRLERİNE İLİŞKİN ESAS VE USULLER HAKKINDA YÖNETMELİK
CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARI VE MAHKEMELERCE ALINACAK TANIK KORUMA TEDBİRLERİNE İLİŞKİN ESAS VE USULLER HAKKINDA YÖNETMELİK (Resmi Gazete Tarihi: 11.11.2008 Resmi Gazete Sayısı: 27051) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç,
DetaylıAİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN
AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN Kanun No: 4787 Kabul Tarihi : 09/01/2003 Resmi Gazete Tarihi: 18/01/2003 Resmi Gazete Sayısı: 24997 AMAÇ VE KAPSAM Madde 1 - Bu Kanunun
DetaylıFETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu.
AVUKAT HATİCE CAN Av.haticecan@hotmail.com Atatürk cad. 18/1 Antakya 0.326.2157903-2134391 AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA FETHİYE DOSYA NO : 2011/ 28 KATILAN : B. S. KATILMA İSTEYEN Türkiye Barolar
DetaylıİÇİNDEKİLER. Ceza Hukuku Genel Hükümler
İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm Ceza Hukuku Genel Hükümler -1. CEZA HUKUKUNUN TANIMI... 1 I. Ceza Hukukunun Tanımı... 1-2. CEZA HUKUKUNUN KAYNAKLARI VE YORUM... 2 I. Ceza Hukukunun Kaynakları... 2 II. TCK ile
DetaylıT.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire
T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire Esas No : 2012/4237 Karar No : 2012/7610 Anahtar Kelimeler: Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi, Yatırım Teşvik Belgesi, Muafiyet Özeti: Yatırım teşvik mevzuatı koşullarına
DetaylıKarar No: 388/2 Karar Tarihi: 08.04.2015
BİRİNCİ SINIFA AYRILAN VE BİRİNCİ SINIF OLAN HÂKİM VE SAVCILARIN ÇALIŞMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ESASLARINA İLİŞKİN HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İLKE KARARI Karar No: 388/2 Karar Tarihi: 08.04.2015
DetaylıProf. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI
Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2
DetaylıProf. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI
Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2
DetaylıCEZA MUHAKEMESİ HUKUKU Ders Planı. Birinci Bölüm GİRİŞ VE GENEL BİLGİLER
I. CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU A. Tanım ve Terim B. Hukuk Düzenindeki Yeri C. Amacı D. Tarihçesi CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU Ders Planı Birinci Bölüm GİRİŞ VE GENEL BİLGİLER II. CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI
Detaylı