MİS KOKU seferberliği HABERİ 4. SAYFADA. Ankara, kaza ŞOKUNDA!

Transkript

1 Çankaya ya etüt merkezi Çankaya Belediyesi, etüt merkezi sayısını dörde çıkardı. Etüt merkezlerinden toplam 382 çocuk yararlanacak. HABERİ 5. SAYFADA MİS KOKU seferberliği HABERİ 4. SAYFADA Kent Konseyleri Platformu Genel Kurulu ERTELENDİ 3 Ekim 2015 Cumartesi Fiyatı 25 Kr Türkiye Kent Konseyleri Platformu 17. Genel Kurulu, erken genel seçim nedeniyle Aralık 2015 tarihine ertelendi. HABERİ 4. SAYFADA Kılıçdaroğlu nun vaatleri olumlu karşılandı YARIN Brüksel yolcusu AB Komisyonu Başsözcüsü Margaritis Schinas Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 Ekim'de başlayacak Brüksel temaslarına ilişkin, "AB ve Türkiye dayanışma ve karşılıklı güven çerçevesinde her iki tarafın da ihtiyaçları doğrultusunda görüşmeler yapacak" dedi. HABERİ 11. SAYFADA ÖZEL HABER Şebnem ÜNAL ın Haberi 11 DE GENÇLİĞİN umudu CHP CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu nun Partilerin seçim beyannamelerinde bugüne kadar ön plana çıkarılmayan açıkladığı Seçim gençlere yönelik vaatler ve gençlerin Beyannamesi nde hedef sorunlarına çözüm önerileri ilk kez CHP nin 1 Kasım seçimleri için açıkladığı seçim beyannamesinde kap- kitle olarak gençleri seçmesi, gençler ve samlı olarak yer aldı. toplum tarafından olumlu CHP lideri Kılıçdaroğlu, gençlere adadıkları seçim beyannamesinde karışlandı ve gelecekleri Gençleri baştacı yapacağız diyerek için umut oldu. önemli vaatlerde bulundu. HDP, seçim bildirgesini AÇIKLADI Halkların Demokratik Partisi (HDP), 1 Kasım'da yapılacak milletvekilliği seçimleri için seçim bildirgesini açıkladı. HABERİ 11. SAYFADA Dünya savaşı Rusya, İran, Irak ve Suriye rejiminin işbirliği yeni bir aşamaya geçti. Bu dört ülke muhalifleri bitirecek bir plan üzerinde çalışıyor. Rusya, rejim karşısında ilerleyen muhaliflere 50'ye yakın uçakla havadan saldırırken askeri destek verdiği İran ve Suriye de kara harekatı için hazırlık yapıyor. Rusya'nın, Suriye'deki hava operasyonlarına ilişkin Türkiye, ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Katar ve Suudi Arabistan ortak bildiri yayınlayarak, Rusya'ya, Suriye muhalefetine ve sivillere yönelik saldırılarına derhal son vermesi ve IŞİD'le mücadele çabalarına odaklanması çağrısı yaptı. Ankara, kaza ŞOKUNDA! ÖZEL HABER Dursun ERKILIÇ ın Haberi 11 DE Bir görü tanığının, "Kaza nedeniyle yol kapalıydı. Geçemeyince bir anda kaldırıma çıkıp gaza bastı. Son sürat kaldırımda insanları eze eze gitti diye anlattığı kaza yerinde Olay Yeri İnceleme, Trafik, Asayiş ve Cinayet büro ekipleri kaza bölgesinde detaylı incelemeler yaptı. Ankara Büyükşehir Belediyesi ne ait bir otobüsün Dikimevi nde durağa dalması ve 12 kişinin hayatını kaybetmesi Başkentte şok etkisi yarattı. Başbakan yardımcıları, bakanlar birbiri ardına açıklamalar yaparken, her işe anında dahil hatta müdahil olan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 6 saat sonra Twitter hesabından yaptı açıklamasını. Bundan sonra işi en zor olan belediye otobüslerini kullanan şoförler olacaktır. Ankara Büyükşehir Belediyesi bir ara şoförleri psikologlarla eğitmişti. Çok yerinde bir uygulama idi. Yeniden gündeme alınmalı. Çünkü Pek çok kez şahit oldum; EGO şoförlerinin bazıları, kullandığı otobüs şahsi malı ya da babasının otobüsüymüş gibi davranıyor. Kılıçdaroğlu AB ye çıkıştı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, günü birlik çalışma ziyareti için gittiği Fransa'nın Lyon kentinin güneyindeki Vienne kasabasında seçmenlerle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, Suriye'de kan gövdeyi götürürken, hiç kimse görmedi. Ne zamanki mülteciler Avrupa kapılarına dayandılar, çok ciddi bir sorun var dediler. Sorun artık Türkiye sorunu değil, sorun artık bir Avrupa sorunudur dedi. HABERİ 11. SAYFADA Türk Satranç Eğitim ve Geliştirme Vakfı nın kurucularından, Vakıf ve Türkiye Satranç Federasyonu nda görevler almış Kuvay Sanlı, pek çok etkinlik ve organizasyonda yer ve görev aldı, alıyor Babam Öğretti diyen bir kitaptaki satrancın felsefesi Türk Satranç Eğitim ve Geliştirme Vakfı nın kurucularından, Vakıf ve Türkiye Satranç Federasyonu nda görevler almış Kuvay Sanlı nın Babam Öğretti adlı kitabı, satrancı her yönüyle işlediği gibi, insanı da her yönüyle satranç tahtasına oturtuyor Kitap ile felsefenin haşır-neşir oluşu kimilerince farip karşılanabilir ama; Satrancın başka türlü kitabı Satranç ve Diyalektik diye bir konu başlığı varsa; Satranç Aforizmaları işleniyorsa; Satranç ve Kültür, Satranç ve Mantık tahlillerine yer veriliyorsa felsefe değil de neden söz edilebilir ki? Satranç Biraz da Tekerrürden mi İbarettir? sorusunu sorduktan sonra, Satranç ve Resim, Satranç ve Fotoğraf başlıklarıyla g l sanatlara yöneliyor; dünyanın en zor konusuna, Satranç ve Kadın a dalıyorsa bunu felsefe dışında neyle izah etmek gerekir ki? Türk Satranç Eğitim ve Geliştirme Vakfı nın kurucularından, Vakıf ve Türkiye Satranç K Federasyonu nda görevler almış Kuvay Sanlı nın Babam Öğretti adlı kitabı, satrancı her yönüyle işlediği gibi, insanı da her yönüyle satranç tahtasına oturtuyor Dursun ERKILIÇ ın yazısı 7. SAYFADA Fehmi Koru Kara bir gün 11. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 12. Sayfada M. Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 10. Sayfada Tarım sanayine kadın eli değdi HABERİ 16. SAYFADA Şehidin ismi okula verildi HABERİ 5. SAYFADA Yozgatlılardan Başkan ziyareti HABERİ 4. SAYFADA İşsizlere en iyi eğitim bu HABERİ 4. SAYFADA Ak, öğrencileri yalnız bırakmadı HABERİ 3. SAYFADA

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN 3 Ekim 2015 Cumartesi Güney Afrika'da Pharrell protestosu İsveç'te Perran Kutman'ı duygulandıran sürpriz CAPE TOWN - Amerikalı pop şarkıcısının konseri, Filistine destek amacıyla protesto edildi. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin kıyı kenti Cape Town'da Grammy ödüllü şöhretli Amerikalı pop şarkıcısı Pharrell Williams'ın konseri Filistin'e destek amacıyla protesto edildi. Cape Town kentinde "Boykot, Tecrit ve Yaptırım Hareketi" BDS'nin düzenlediği protestoya ülkenin başka vilayetlerinden sivil cemiyet kuruluşlarının yanında iktidar partisi Ulusal Afrika Kongresi (ANC) de destek verdi. Grammy ödüllü şöhretli pop şarkıcısı Pharrell'in konser vereceği Grand West Casino eğlence merkezi etrafında bir araya gelen yüzlerce eylemcinin, ellerinde "Biz hür doğan Güney Afrikalılarız, ancak Filistin özgürleşirse biz de hür oluruz", " Filistin Gazze 'nin sana gereksinimi var", "Filistin katliamını düşün" yazılı pankart ve dövizlerle "Özgür Filistin", "İsrail Apartheid" gibi sloganlar attıkları gözlendi. BDS'nin Güney Afrika lideri Muhammed Desai, Anadolu Ajansı AA muhabirine yapmış olduğu duyuruda, Pharrell'in dünyayı sevinçli etmeye çalıştığını dile getirerek, sanatçının BDS'ye katılıp İsrail ile ilişkilerini koparması gerekmekde olduğunu belirtti. Güney Afrika Öğrenci Kongresi Başkan Yardımcısı Zama Khanyase de Filistinli öğrencilerin güç şartlar altında eğitim gördüklerini, okullarının daimi değiştirildiğini, onları destelemek için protestoya katıldığını aktardı. Filistinliler serbest oluncaya kadar boykota devam edeceklerini açıklayan bir kıymet gösterici Maimunah Toffie, İsrail ürünlerini satan Woolworths gibi mağazaları da bitimine kadar protesto edeceklerini ifade etti. Protesto organizatörlerinden Kwara Kekana ise gösteriyle, şöhretli sanatçının İsrail ürünlerini satan Woolworths mağazalarıyla ortaklığını protesto ettiklerini açıkladı. Pharell'in konserine dahil olan çok fazla sayıda şahıs ise şöhretli sanatçıya haksızlık yapıldığını, BDS'in politikalarını doğru bulmadıkları görüşünü paylaştı. Amerikalı sanatçı Pharrell Williams, bu Senenin başlarında İsrail ürünlerini satan Güney Afrika'daki Woolworths mağazalarının tanıtım direktörü olmuştu. (AA) STOCKHOLM- İsveç'in başkenti Stockholm'de, 1. Uluslararası Komedi Tiyatrosu Festivali'nin özel davetlisi olarak bulunan sanatçı Perran Kutman, etkinliğin açılışında söylenen "Perihan Abla" şarkısıyla duygulandı ve gözyaşlarına hakim olamadı. Festivalin açılışını yapan iki İsveçli tiyatrocu sahnede, yıllarca beğeniyle izlenen ''Perihan Abla'' dizisinin şarkısını Türkçe söyleyerek sürpriz yaptı. Seyircilerin arasında bulunan sanatçı Kutman, bu sürpriz karşısında duygulandı ve gözyaşlarına hakim olamadı. Sahneye çıkarak İsveçli tiyatroculara teşekkür eden Kutman, sürprizle karşılaştığını ve çok duygulandığını belirtti. Perran Kutman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1-4 Ekim'de düzenlenen Uluslararası Komedi Tiyatrosu Festivali'ne 10 ülkeden 10 komedi filmi gösterileceğini ifade etti. İsveç Ulusal Tiyatro Derneği Riksteatern tarafından Türkiye'den kendisinin ve merhum Kemal Sunal'ın eşi Gül Sunal'ın davet edildiğini dile getiren Kutman, 1981 yılında çevrilen ve başrolün de oynadığı ''Gırgıriye '' filminin de festivalin üçüncü günü Türkiye'yi temsilen seyirci ile buluşacağını söyledi. Gül Sunal da eşi için kaleme aldığı, ''Kemal: Hadi gel, bi kahve içelim'' kitabının tanıtımını yapacak. (AA) Vizyona yeni girecek filmler "Vesvese: Cin Tuzağı" Okan Aydın, Duygu Yenilmez, Mustafa Ağdere, Defne Vardarlı, Layla Onlen, Yelda Vardarlı, Hanifi Özcan ile Batuhan Eryörük'ün oynadığı filmin yönetmenliğini Sümeya Kökten yaptı. Belçika'da yaşayan ve dördüncü uzun metrajlı filmine imza atan yönetmen son yapımında, ilişkileri yolunda giden bir çifte, başka biri tarafından yapılan büyü sonrasında meydana gelen olayları beyazperdeye taşıyor. Türk korku filmi çeken ilk kadın yönetmen unvanına sahip Kökten, filmde domuz büyüsünden, öznel inanç sistemine, hurafelerin hocalar ve doktorlar tarafından farklı algılanışına kadar birçok olguyu sorgulamaya çalışıyor. "Kafes" Mahmut Kaptan'ın yönettiği filmde İsmail Hacıoğlu, Nilay Duru, Şefik Onatoğlu, Fırat Şahin, Barış Küçükgüler, Melda Arat, Erdal Cindoruk, Murat Ercanlı, Fatih Doğan, Murat Çağlar, Cem Sultan Karabulut, Mine Doğan ve Tolga Yüce gibi isimler rol aldı. Çekimleri Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde ve Ulucanlar Cezaevi'nde yapılan film, 12 Eylül olaylarında haksız yere cezaevlerine atılan ve işkenceye maruz kalan gençlerin hikayelerini anlatıyor. "Şah Mat" Amerikalı satranç duayeni Bobby Fisher'ın Rus rakibi Boris Spassky ile 1972 yılında karşılaştığı "Yüzyılın Maçı"nı konu alan filmin senaryosunu Steven Knight yazarken, yönetmen koltuğunda ise Edward Zwick oturuyor. Tobey Maguire, Liev Schreiber, Peter Sarsgaard ve Lily Rabe'in oynadığı film, Amerikalı Bobby Fisher ile Rus Boris Spassky karakterinin neredeyse ölüm kalım hikayesine dönüşen zorlu maçını beyazperdeye taşıyor. 06:23 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 06:25 Ömür Dediğin 06:55 Beni Böyle Sev 08:10 Avrupa Avrupa 09:40 1'de Bugün 09:55 Yabancı Sinema "Köpekbalığı Hikayesi" 11:35 6 Mantı 12:50 Savaşta Barışta Türk Ordusu 13:15 Pastane 14:10 Yeşil Deniz 16:30 Baba Candır 18:50 Hava Durumu 18:55 Spor 19:10 Ana Haber Bülteni 19:55 Son Çıkış 23:00 Zoraki Kral" 07:00 Çocuklar Duymasın 09:00 Selena 10:50 Aşağı Yukarı Yemişliler 12:50 Döndür Şansını 15:50 Kertenkele 19:00 Atv Ana Haber Bülteni 20:00 Kertenkele 23:20 Elin Oğlu 01:50 Sessizlik Yemini 03:00 Benim Annem Bir Melek 05:00 Doksanlar 08:40DELİ İŞİ KOMEDİ KOMEDİ-TEKRAR 10:10 AŞ KENDİNİ 11:10 EVLİLİK İŞLERİ 12:20 BURADA NE YENİR? 13:20 GAG GUK 14:20 GÜRKAN ŞEF İLE MANGAL ZAMANI 15:20 MASTERS OF ILLUSION 16:15 YABANCI SİNEMA HEDEFTEKİ ADAM 18:30 EMRE BUGA İLE ANA HABER 19:45 MASTERS OF ILLU- SION 20:45 YABANCI SİNEMA ÇALINAN HAYATLAR 22:30 BOKS GECESİ 01:30 MASTERS OF ILLU- SION 02:30 BOKS GECESİ 04:30 GAG GUK 05:20 DÜNYAYI GEZİYORUM 05:00 Geniş Aile 07:00 Yalancı Yarim 08:00 Yerli Dizi 10:00 Yerli Dizi 12:00 Yerli Dizi 14:00 Yerli Dizi 16:15 Yerli Dizi 19:00 Star Haber 20:00 Tatlı Küçük Yalancılar 23:30 Eğlendirme Dairesi 01:30 Yerli Dizi 03:20 Yerli Dizi 06:15 Çok Güzel Hareketler Bunlar 07:30 Oynat Bakalım 08:15 Çizgi Film Kuşağı 09:00 Maşa ile Koca Ayı 10:00 Maral 12:30 Arda nın Mutfağı / Yeni 13:30 Para Bende 15:00 Oynat Bakalım 16:00 Komedi Türkiye 18:30 En Zayıf Halka 20:00 Mandıra Filozofu: İstanbul / TV'de İlk 06:00 Kanal D Çocuk Kulübü 07:30 Yerli Dizi 09:40 Magazin D 12:10 Yerli Sinema 14:00 Yerli Dizi 16:15 Yerli Dizi 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Güllerin Savaşı 23:15 Yerli Sinema 01:00 Galip Derviş 03:00 Kanıt 23:00 ZORAKİ KRAL Yapımı : Avustralya, İngiltere, ABD Tür : Biyografi, Dram, Tarih Süre: 118 Dak. Yönetmen : Tom Hooper Oyuncular : Helena Bonham Carter, Geoffrey Rush, Colin Firth, Guy Pearce, Michael Gambon Senaryo : David Seidler Yapımcı : Geoffrey Rush, Emile Sherman Kardeşinin feragat etmesiyle gönülsüz bir şekilde tahta geçen Kral VI. George, kekemelik sorununu yenmek için Lionel Logue adlı bir konuşma terapisti tutar. 01:50 SESSİZLİK YEMİNİ Yapımı : Fransa Tür : Dram, Gerilim, Gizem, Romantik Süre: 95 Dak. Yönetmen : Graham Guit Oyuncular : Gérard Depardieu, Tsilla Chelton, Anne Le Ny, Carmen Maura, Elodie Bouchez Senaryo : Roselyne Bosch Yapımcı : Alain Goldman, Catherine Morisse Diğer Adı : The Pact Of Silence Cizvit rahibi rolündeki Dr. Joachim Ferrer (Gerard Depardieu), ıstırap çeken Rahibe Sarah'ın içinde taşıdığı ürkütücü sırrı öğrenmekte kararlıdır. Bu sırrı sadece Sarah'ın çok uzaklarda yaşayan ikiz kardeşi bilmektedir. Rahip, ne pahasına olursa olsun bu sırrı öğrenmeye karalıdır. 20:45 ÇALINAN HAYATLAR Orjinal İsmi:Stolen Lives Yönetmen:Anders Anderson Oyuncular:John Hamm, Josh Lucas, Rhona Mitra Yapım Yılı:2009 Tür:Aksiyon/Macera Dedektif, bir yandan henüz yedi yaşındayken ortadan kaybolan kendi çocuğunun derdine düşmüşken, öte yandan elli yıldır bir kutuya gömülmüş olan mumyalanmış genç bir çocuğunun kimliğini deşifre etmeye çalışmaktadır. Eğer elli yıl önce gerçekleşmiş cinayeti çözer ise kendi çocuğuna da kavuşabileceğini düşünmektedir. Zaman içinde dedektifin odaklandığı bu tez, bir takıntıya dönüşür.

3 ANKARA 3 Ekim 2015 Cumartesi 3 Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Bakım Ekipleri, sonbahar mevsiminin gelmesiyle birlikte su baskınlarına karşı önlemlerini artırdı. Sakarya Mahallesi yeni asfaltına kavuştu Mazgallar temizleniyor HABER MERKEZİ - Ankara Büyükşehir Belediyesi ekipleri, yol güvenliğini sağlamak ve olası su baskınlarını önlemek amacıyla mazgalları (ızgaraları) çamur ve pisliklerden temizleyip, bakımlarını yaparak yıkıyor. Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi Kent Bakım ve Onarım Şube Müdürlüğü ekipleri, yağış sezonu öncesinde mazgalların düzenli bakımını yaparak olumsuzlukları önlemeye çalışıyor. Ekipler, yağmur suyu kanallarında biriken çamurları, mazgalları açarak çıkarıyor, ardından da basınçlı suyla yıkayarak, yoğun yağışlara karşı hazır hale getiriyor. Kent Estetiği Dairesi yetkilileri, tıkalı mazgalların, yağışlı günlerde sorun yaşatacağına işaret ettiler. Kent Bakım ve Onarım ekipleri, alt geçitler ve tünellerin kot seviyesi düşük olduğu için taban suyuna daha yakın durumda olduğunu ve sürekli taban suyunun baskısı altında kaldığına dikkat çekerek, "Bu noktalarda, yeraltı suyunu motopomplarla çekerek, yağmur suyu kanallarına atan sistemleri de sürekli kontrol altında tutuyoruz" dediler. Ankara daki alt geçitlerin yüzde 70 nde kullanılan pompalı sistemleri düzenli olarak kontrol eden Kent Bakım ve Onarım ekipleri, özellikle kış ayları sonrasında bu sistemlerin de temizlik ve bakımını yapıyor. Başkan Ak öğrencileri HABER MERKEZİ - Altındağ Belediyesi, her hafta başka bir mahalleyi baştan aşağı yeniliyor. Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, vatandaştan gelen talepleri hiçbir zaman geri çevirmezken, Altındağ için gece gündüz çalışıyor. Vatandaştan gelen talepleri asla göz ardı etmeyen Altındağ Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, soluğu Sakarya Mahallesi nde aldı. Bölgedeki Başşehir, Ekrem Koçak, Yenikök ve Burgaz Sokak ın asfaltı yenilendi. Toplam 3 bin metre uzunluğundaki sokaklara yaklaşık 4 bin ton asfalt kullanan Altındağ Belediyesi, vatandaştan da tam not aldı. Altındağ Belediyesi nin 10 kamyon, 2 silindir, 1 asfalt serme makinası finişer, 1 süpürge aracı ve 1 boya kazanıyla attığı asfalt bölgeye bambaşka bir hava kattı. Altındağ Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ne bağlı ekipler ilçenin cadde ve sokaklarını baştan aşağı yeniledi. Yapılan asfalt kaplama, bakım onarım, yama ve tretuvar çalışmalarıyla Sakarya Mahallesi sakinleri yeni yollara kavuştu. İlçenin tamamında hummalı bir asfaltlama çalışması gerçekleştiren Altındağ Belediyesi, sokaklara attığı 8 ile 10 santimetre kalınlığındaki asfaltlarla ulaşımı daha kolay bir hale getirdi. Keçiören, kongreye ev sahipliği yapacak HABER MERKEZİ - Keçiören Belediyesi, 2. Ulusal Sosyal Sorumluluk Projeleri Kongresi ne ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 2. Ulusal Sosyal Sorumluluk Projeleri Kongresi; Keçiören Belediyesi, Sistem ve Jenerasyon Derneği, aktif-iz Gençlik Topluluğu'nun ev sahipliğinde gerçekleşecek. Sosyal Sorumluluk Projelerinin kalitesini arttırmak ve farklı disiplinler arası ağ kurulmasına olanak sağlamak amacıyla düzenlenecek kongrenin konu başlıkları ise İmkanı Kısıtlı Gençler, Geri Dönüşüm, Sosyal Girişimcilik, Kadın ve Proje Kalitesi' olarak belirlendi. Kongreye sürdürülebilir projelere imza atan sosyal sorumluluk çalışanları, ulusal ve uluslararası düzeyde organize edilen projelerde yer alan proje katılımcıları - gönüllüleri, hibe veren kurumların temsilcileri ile sosyal sorumluluk çalışmalarında doğrudan veya dolaylı yoldan yer alan özel sektör temsilcileri katılacak. Projelerin tartışılacağı ve gelişmeler ışığında yeniden şekillendirileceği 2. Ulusal Sosyal Sorumluluk Projeleri Kongresi 5-6 Aralık 2015 tarihlerinde Yunus Emre Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Projeler için son başvurunun 15 Ekim olduğu Kongrede, stand açmak isteyenler ise 1 Aralık'a kadar başvurularını yapabilecekler. HABER MERKEZİ - Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Şehit Hüseyin Köksal İlkokulu nda düzenlenen Eğitim-Öğretim Dönemi İlköğretim Haftası Kutlama Programı na katıldı. Kutlama programında Başkan Mustafa Ak ın yanı sıra Keçiören Kaymakamı Nusret Dirim ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Kılıçgil de hazır bulundu. Öğrencilerin okuduğu şiirlerle başlayan programda konuşan Başkan Ak, yeni eğitim-öğretim döneminin annelere, babalara, öğrencilere ve tüm eğitim camiasına hayırlı olması dileğinde bulundu. Eğitimin sadece bir kurumun görevi olmadığını ve yalnız okulda verilmediğini ifade eden Mustafa Ak, Anne kucağından mezara kadar devam eden bir süreçtir. Çocuklarımız anne babalarından, arkadaşlarından, çevrelerinden ve okuldan olmak üzere birçok eğitim alıyorlar. İyi bir eğitim için tüm bunların birbirlerini tamamlaması lazım. Eğitim zincirinin halkalarında kopukluk olmamalıdır dedi. Keçiören Belediyesi olarak daha güzel bir eğitim için ellerinden geldiğince hizmet ettiklerine dikkat çeken Başkan Ak, okulların daha nitelikli ve kaliteli olması için yapmaları gereken her şeyi yaptıklarını belirterek, Ülkemiz çevresine güven veren güçlü bir ülke. Gelecekte çocuklarımıza emanet edeceğimiz ülkemizin daha da güçlenmesi için iyi yetişmiş bir nesle ihtiyacımız var. İnsan yetiştirmek çok önemlidir. Milli değerlerine bağlı vatanı ve milleti için hizmet edecek iyi ve güzel nesiller yetiştirmeliyiz diye konuştu. Başkan Ak, öğretmenliğin çok güzel ve hayırlı bir meslek olduğunu vurgularken, Öğretmenlerimiz çocuğu aldıkları zaman büyük bir emekle eğitiyorlar. Ben ilkokul öğretmenimi hiç unutmuyorum. Konya Şeker İlkokulu nda öğretmenimdi. Çünkü hayatla ilgili birçok şeyi ilk olarak ondan öğrendim. Bir gün bana Mustafa sen sigara içmiyorsun değil mi dedi diye onu mahcup etmemek için hayatımda hiç sigara içmedim mesajını verdi. KEDEM(Keçiören Eğitime Destek Merkezi) bünyesinde çocuklara eğlenerek öğrenecekleri tarzda eğitim verdiklerini anlatan Mustafa Ak, Mutlu öğretmenler daha iyi eğitim verirler. Eğitim camiasının şartlarını daha da iyileştirmek için hükümetimiz, devletimiz çok güzel çalışmalar yaptı, yapmaya da devam ediyor. Yeni eğitim ve öğretim yılında hepinize başarılar diliyorum diyerek konuşmasını tamamladı. Kaymakam Dirim ise, eğitim öğretim yılının ülkemizde sorunsuz bir şekilde başladığını dile getirerek Eğitim hepimizin birinci önceliğidir. Bunu da her zaman çocuklarımıza yönelik yaptığımız çalışmalarımızla gösteriyoruz. Öğrencilerimize okullarımızda sadece müfredatı anlatmıyoruz. Her açıdan eğitim vererek geleceğe güvenle bakmaları için çalışıyoruz. Yavrularımıza bırakacağımız en güzel miras iyi bir eğitim vermektir. Bunun için okullarımızın, yalnız bırakmadı bizlerin yanı sıra velilerimizin destekleri de çok önemlidir ifadelerini kullandı. Mustafa Kılıçgil de, okulların açıldığı ilk haftayı İlköğretim Haftası olarak kutladıklarını hatırlatarak, Bize bugüne kadar çok güçlü destekleri olan ve yaz döneminde okullarımızın tadilatında çok yardımları olan Keçiören Belediye Başkanım Mustafa Ak'a çok teşekkür ediyorum diye konuştu. Minik öğrencilerin halk oyunları gösterileri ve yine öğrencilerden oluşan koronun seslendirdiği şarkılarla devam eden kutlama programı, üniversite öğrencilerinin oluşturduğu folklor ekibinin yaptığı Trabzon yöresi halk oyunları gösterisi ile sona erdi. Program sırasında öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkan Ak yürümekte zorlanırken, öğrencilerin ricasını kırmayıp çok sayıda hatıra fotoğrafı çektirdi. Sınıfları da ziyaret ederek öğrenciler ile sohbet eden Başkan Ak, öğrencilerin gelen istek üzerine imzalı resimlerini de dağıttı. Pursaklar Zabıtası kantin denetiminde HABER MERKEZİ - Pursaklar Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, okul kantinlerini mercek altına aldı. Zabıta Müdürlüğü ekipleri, yeni eğitim döneminin başlamasıyla okul kantinlerinde bir dizi denetim yaptı. Bakanlıkların açıklamış olduğu standartlara göre denetimlerini yapa ekipler, kantinlerdeki ambalajlı ürünlerden kırtasiye malzemelerine kadar hemen her ürünün titizlikle inceledi. Hijyen kuralları noktasında titiz davranan zabıta memurları, gittikleri her okulda kantinlerde uyulması gereken kuralları hatırlatmayı ihmal etmedi. İşyerinin temizliği, hijyen kurallarına uygunluk, gıdaların ambalajları, gıdaların hazırlandığı tezgâh malzemeleri, ürünlerin son kullanma tarihi gibi birçok konuda denetimler yapıldı. Denetimlerle ilgili bilgi veren Puraklar Belediyesi Zabıta Müdürü Ali Aytaşgın, Belediye Başkanımız Sayın Selçuk Çetin, öğrencilerimizin aldığı eğitimin yanı sıra sağlıklarını da çok önemsiyor. Altındağ da temizlik seferberliği HABER MERKEZİ-Altındağ Belediyesi tarafından başlatılan temizlik seferberliği aralıksız sürüyor. 9 yıldır belli aralıklarla Altındağ ın tamamına çöp poşeti dağıtan Altındağ Belediyesi, dağıtım çalışmalarına devam ediyor. Bu uygulama sayesinde Altındağlı vatandaşlar hem temizlik alışkanlığı hem de çevre bilinci kazanıyor. Poşetlenen çöpler, her akşam saat arası belli noktalara bırakılarak tertemiz bir Altındağ ın temelleri atılıyor. Altındağ Belediyesi tarafından hayata geçirilen kokulu çöp poşeti dağıtma projesi Türkiye de bir ilk olma özelliğini sahip yılında başlayan bu uygulamayla yaklaşık 48 milyon kokulu çöp poşeti dağıtıldı. Kokulu çöp poşetleri belli periyodlarla 100 bin eve ulaştırılıyor. Çöp poşetleriyle birlikte dağıtılan bilgilendirme broşürleri de temizliğe verilen önemi gözler önüne seriyor. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, şu andaki dağıtımda 100 bin rulo dağıtıldığını, her ruloda 15 adet çöp poşeti olduğunu, toplamda 1.5 milyon çöp poşeti dağıtıldığını aktardı. BaşkanTiryaki: Ortak yaşam alanlarını temiz tutmak herkesin görevi. Evimizi nasıl temiz tutuyorsak sokağımızı da temiz tutmalıyız. Altındağ Belediyesi olarak bu sorumluluğunfarkındayız diye konuştu. Çöp poşeti uygulamasından vatandaşta oldukça memnun. Battalgazi Mahallesi sakinlerinden Yeliz Altuğ, çevrenin daha önce bilinçsizce kirletildiğini fakat Başkan Veysel Tiryaki ile bu durumun son bulduğunu söyledi. Altuğ, artık Altındağlı vatandaşların da ilçe temizliğine yardım ettiğini kaydederek çöp poşeti uygulamasıyla çöplerin saatinde dışarı bırakıldığını da aktardı. Bir diğer mahalle sakiniesnaf Oğuzhan Güven ise şöyle konuştu: Başkan Tiryaki ile birlikte Altındağ, artık daha temiz. Altındağ ın caddeleri ve sokakları belli aralıklarla temizleniyor, yıkanıyor. Sadece cadde ve sokaklar değil pazar alanları, parklar, camiler de öyle.

4 43 Ekim 2015 Cumartesi Anadolu Yayın Platformu Başkanı Sinan Burhan, CNN Türk teki programının ardından evinin önünde Gazeteci Ahmet Hakana yapılan saldırı Demokrasi ve özgürlüklere yapılmış saldırıdır dedi. ANKARA Korkut Ata, kültür ve sanatın merkezi oldu Anadolu Yayın Platformu Hakan a saldırıyı kınadı Arıtma tesisine sanal yolculuk HABER MERKEZİ- Ankara Büyükşehir Belediyesi ASKİ Genel Müdürlüğü'nün web sitesine yerleştirilen 360 Derece Sanal Tur ve Canlı Yayın uygulaması sayesinde Başkentliler, içme suyunun arıtıldığı İvedik Arıtma Tesisi ni yakından inceleme şansı yakalıyor. Sitede ayrıca İvedik Arıtma Tesisi nin harmanlama, filtre havuzu, durultucu tankı ünitelerine yerleştirilen üç kamerayla, 24 saat kesintisiz canlı yayın yapılıyor. ASKİ ile ilgili haberlere, tanıtım yazılarına ve çeşitli uygulamalara yer verilen HABER MERKEZİ- Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Anakent Sağırlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Yıldırım, derneğin Onursal Başkanı Mustafa Kurt ve yönetim kurulu üyelerini konuk etti. Dernek çalışmaları hakkında bilgi veren heyet, engellilere verdiği desteklerden dolayı Başkan Yaşar a bir de teşekkür plaketi verdi. Dernek faaliyetleri hakkında yönetimden bilgi alan ve belediyenin engellilere yönelik hizmetlerini anlatan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Belediye olarak hayatın her kesimine el uzatıyoruz. adresinden ulaşılan İvedik Arıtma Tesisi Canlı Yayın Sanal Tur hizmetiyle, abonelerin, suyun arıtım aşamalarını kesintisiz görmesi amaçlanıyor. ASKİ Genel Müdürlüğü ayrıca web sitesinden indirilebilen android ve IOS işletim sistemli akıllı telefon uygulaması sayesinde, abonelik açma ve iptal ettirme, fatura sorgulama, online arıza bildirme işlemlerini ve barajların doluluk oranları, su analiz sonuçları, mevcut su kesintileri, tarife ve ücretlendirmeleri, e-bülten arşivini abonelerin cebine ulaştırıyor. Engelli Derneği Yaşar ı ziyaret etti Herkese hizmet eden bir yerel yönetim örneği sergiliyoruz. Bizim gönlümüzde sağlıklı insanın yaşam hakkı varsa engelli yurttaşlarımızın hakları da o kadar önemlidir dedi. Yaşar Türkiye de ilk defa Ampute Stadı nı yaparak engellilerin hizmetine sunduk. Görme engelli vatandaşlarımız için Batıkent e dev bir tesis kazandırdık. Zihinsel engelliler için dört dörtlük bir eğitim merkezi haline gelen Beyaz Karanfiller Yaşam Merkezi ni ilçemize kazandırdık. Yine bu dönemde bu bölgeye bütün engelli gruplarının yararlanacağı, sosyal, kültürel faaliyette ve üretimde bulunacakları Umut Evi ni inşa edeceğiz. Bütün bu hizmetler, sosyal bir belediyenin borcudur diye konuştu. Yenimahalle deki dayanışmanın tüm kurumlara örnek olması temennisinde bulunan Dernek Başkanı Yıldırım, Başkan Yaşar a tüm gayret ve destekleri için teşekkür ederek plaket verdi. Yıldırım, ayrıca Yaşar ı Ekim ayında Yenimahalle Belediyesi nin destekleriyle yapılacak olan 21 inci Kuruluş Balosu na davet etti. HABER MERKEZİ- Anadolu Yayın Platformu Başkanı Sinan Burhan Yaptığı yazılı açıklamada Gazeteci Ahmet Hakan a yapılan saldırı Demokrasimize ve Özgürlüklere yapılmış saldırıdır dedi. Burhan Saldırıyı 150 Medya kuruluşu adına kınadıklarını ifade etti. Sinan Burhan ın açıklaması şöyle; Bu zorlu süreçte basın mensuplarına ve basın yayın kuruluşlarına yönelik saldırı olaylarına tanık oluyoruz. Basın özgürlüğü ve İfade özgürlüğü çerçevesinde gazetecilerin ifadeleri ve yazdıkları sonucu saldırıya uğramaları Türk demokrasisi adına kara bir lekedir. Yapılan bu saldırıların Ülkenin huzuruna yönelik saldırılar olduğunu, Özgürlükler ve demokrasi düşmanlarının yakalanarak en kısa sürede cezalandırılmaları gerektiğini söylüyoruz. En kısa sürede ülkede barışın huzurun tesis edilmesini ve provokasyonların son bulmasını diliyoruz. Ahmet Hakan ında saldırıya uğraması bu kritik süreçte toplum huzurunu bozucu, ayrıştırıcı, kin ve nefret tohumlarının atılmasına hizmet etmektedir. Yapılan bu çirkin saldırıyı 150 yerel ve bölgesel medya kuruluşu adına kınıyor, sorumluların gereken cezalara çarptırılacağını umuyoruz. Türkiye Kent Konseyleri Platformu toplantısı ertelendi HABER MERKEZİ- Türkiye Kent Konseyleri Platformu 17. Genel Kurulu, erken genel seçim nedeniyle Aralık 2015 tarihine ertelendi. Ülke genelinde 90 a yakın kent konseyi üyesi bulunan Türkiye Kent Konseyleri Platformu Yürütme Kurulu nu oluşturan Yenimahalle, Odunpazarı, Bandırma, Buca, Kartal, Alanya, Kuşadası ve Bodrum Kent Konseyleri temsilcileri Yenimahalle Kent Konseyi ev sahipliğinde bir araya gelmişti. Gerçekleştirilen toplantıda Yürütme Kurulu, Türkiye Kent Konseyleri Platformu nun Ekim 2015 te Yenimahalle Kent Konseyi ev sahipliğinde gerçekleşmesine karar vermişti. Ancak 1 Kasım 2015 te erken genel seçim kararı alınmış olması nedeniyle Türkiye Kent Konseyleri Platformu Yürütme Kurulu, 17. Genel Kurul un Yenimahalle nin ev sahipliğinde Aralık 2015 tarihinde yapılmasına karar verdi. Yenimahalle Kent Konseyi ev sahipliğinde gerçekleşecek olan 17. Genel Kurul hazırlıklarının sürdüğünü dile getiren Yenimahalle Kent Konseyi Başkanı Atila Çınar, Platform çalışmaları aksamadan devam ediyor. 17. Genel Kurul, Yenimahalle yi ve Türkiye Kent Konseyleri Platformu nu geleceğe taşımak için yararlı olacaktır dedi. HABER MERKEZİ-Etimesgut Belediyesi tarafından hizmete açılan Korkut Ata Kongre ve Kültür Merkezi, eğitim, kültür ve sanat faaliyetlerinin merkezi haline geldi. Nikah hizmetlerinin de verildiği merkezden her yıl 300 bin kişi yararlanıyor. Korkut Ata, evleneni, eğleneni, bilgileneni aynı çatı altında buluşturuyor. Merkezdeki Ömer Seyfettin Salonu tiyatro, konser, seminer gibi kültürel ve sanatsal etkinliklere ev sahipliği yaparken, Nikah Salonunda yılda 5 bin çift evleniyor. etisem derslikleri 500 gence mesleki eğitim sunuyor. Fuaye ve Sergi Salonu sanatseverleri buluşturuyor. Açık Amfi Salon ise yaz akşamlarında konser, anma ve kutlama programlarının adresi oluyor. Etimesgut Belediyesi Korkut Ata Kongre ve Kültür Merkezi, 1 yılda 300 ün üzerinde etkinliğe ev sahipliği yaptı. Merkezden yararlananların sayısı 300 bini aştı. Merkezdeki Ömer Seyfettin Salonu tiyatro, konser, toplantı ve seminerlerin adresi oldu. Etimesgut Belediyesi ile devlet ve özel okullar, tiyatro grupları ve sivil toplum kuruluşları, etkinliklerini merkezde sahneleme imkanı buluyorlar. Merkezdeki 3800 kişilik amfi salonu özellikle yaz konserlerine, anma ve kutlama programlarının adresi oluyor. Fuaye ve sergi salonlarında açılan resim, fotoğraf, el işi ürünleri sergileri sanatseverleri bir araya getiriyor. Korkut Ata Kongre ve Kültür Merkezi ndeki Nikah Salonu nda her yıl binlerce çift ömür boyu mutluluğa evet diyor. Modern nikah ve düğün salonları başkentlilerin tercihleri arasında yer alıyor. Merkez ayrıca Etimesgut Belediyesi Sürekli Eğitim ve Uygulama Merkezi nin (etisem) meslek ve beceri edindirme kurslarına da ev sahipliği yapıyor. Her yıl 500 kişi merkeze gelerek meslek sahibi oluyor. Merkezde gündüz ve akşam programlarıyla Elde Kurdela İşi ve Takı Tasarım, İş ve Sosyal Hayatta İletişim, İşaret Dili, Bağlama ve Gitar Eğitimi, Uygulama Tiyatro, Arapça gibi kurslar düzenleniyor. KÜLTÜR VE SANAT KENTİ Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, Korkut Ata Kongre ve Kültür Merkezi nin eğitim, kültür ve sanatın adresi haline geldiğini söyledi. Etimesgut u kültür ve sanat kenti yapmak için önemli adımlar attıklarını kaydeden Demirel, Kültür ve sanat şehri Etimesgut un altyapısını, son yıllarda inşa ettiğimiz kültürel tesislerimizle oluşturduk. Şu anda birçok etkinliğimizi düzenleyecek tesislerimiz var. Bu tesislerden Korkut Ata Kongre ve Kültür Merkezimiz de her yıl yüzlerce programa ev sahipliği yapıyor. Çocuklarımız, gençlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, muhtarlarımız, sanat-severlerimiz bu merkezde buluşuyorlar dedi. Yozgatlılar Derneği Demirel i ziyaret etti HABER MERKEZİ- Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, Etimesgut Yozgatlılar Derneği yönetimini konuk etti. Dernek Başkanı Ebuzer Giffari Bakır ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri, Demirel in geçmiş bayramını tebrik ederek çalışmalarında başarılar dilediler. Başkan Demirel, Etimesgut Yozgatlılar Derneği nin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Ziyaret vesilesiyle ben de bütün Yozgatlı hemşehrilerimin bayramlarını tebrik ediyorum dedi. Demirel, yaşanan terör olayları ve şehitlerimiz nedeniyle bu yılki Uluslararası Anadolu Günleri Kültür ve Sanat Festivali ni iptal ettiklerini hatırlatarak, Anadolu muzu ve büyük Türk dünyasını buluşturan bu festivalimizi birlik, beraberlik ve coşkuyla kutlamayı çok isterdik. Ne yazık ki 20 Temmuz dan beri devam eden bölücü terör olayları, artık dayanılmaz bir boyuta ulaşmıştır. Her gün birer birer toprağa verdiğimiz şehitlerimizin sayısı günden güne artmaktadır. Belediye olarak festivalimizi bu yıl iptal etme kararı aldık. İnşallah 2016 yılında 12. festivalimizi ağzımızın tadıyla doya doya gerçekleştiririz. Yozgat ımızın kültürünü, sanatını da daha yakından tanıma ve tanıtma fırsatı buluruz dedi.

5 ANKARA 3 Ekim 2015 Cumartesi 5 Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, 112 Acil Çağrı Merkezi ni ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Çankaya ya yeni etüt merkezi Çankaya Belediyesi, etüt merkezi sayısını dörde çıkardı. Etüt merkezlerinden toplam 382 çocuk yararlanacak. Vali, 112 Acil Çağrı Merkezi ni ziyaret etti BURCU KERİM- Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar, İl Emniyet Müdürlüğü 155 Alo Polis Çağrı Sistemi nin 112 Acil Çağrı Merkezine entegre edilmesi vesilesiyle, merkezi ziyaret etti. Vali Kılıçlar; 112 Acil Çağrı Alma ve Yönlendirme Merkezinde; İl Ambulans, İtfaiye, Emniyet ve Jandarma masalarını ayrı ayrı inceleyerek, Vali Yardımcısı Mehmet Seyman ve ASELSAN görevlileri eşliğinde, bizzat ilgililerden sistemin yapısı işleyişi hakkında bilgi aldı. 7 Eylül 2015 tarihinden itibaren Ankara Büyük Şehir İtfaiyesi (Alo 110), İl Sağlık Müdürlüğü Acil Sağlık Hizmetleri İl Ambulans Servisi (Alo 112), İl Emniyet Müdürlüğü (Alo 155) Merkez Çağrı Sisteminin, Ankara Valiliği 112 Acil Çağrı Merkezine Entegrasyonlarının başarı ile sağlandığını bu numaraları arayan vatandaşların çağrılarına 112 Acil Çağrı Merkezinden, Çağrı Alma Görevlileri tarafından cevap verilerek, acil yardım taleplerinin çağrı yönlendiricileri tarafından karşılandığı bilgisini alan Vali Kılıçlar, memnuniyetini ifade etti. Ülkemizde acil yardım talep ve ihbarlarının çeşitli kurumlara ait 110, 155, 156, 112 ve benzeri acil yardım telefonlarına yapıldığını, ancak acil yardım numaralarının muhtelif ve çok sayıda olması nedeniyle uygulamada zorluklar yaşandığını ifade eden Vali Kılıçlar; Karşılaşılan olayların hangi kurumu veya kurumları ne derecede ilgilendirdiği veya önceliğin hangisinde olduğu hususunda tereddüde düşülmesi ve birkaç kurumu ilgilendiren bir olay karşısında tüm kurumlara ait irtibat telefonları bilinse bile, farklı numaraların aranmak durumunda kalınması nedeniyle zaman ve kaynak israfı yanında hayati önemdeki olaylarda can ve mal kayıpları da yaşanabilmektedir. 112 Acil Çağrı Merkezi nin tam olarak hayata geçirilmesiyle, kurumlar arasındaki koordinasyon hızlı ve etkin bir şekilde temin edilecek, dolayısıyla olası hadiselere müdahale konusunda ciddi bir zaman ve kaynak tasarrufu sağlanacaktır. 12 Ekim de tüm kurumların entegrasyonu sağlanacak. Çağrı merkezini arayan vatandaşlarımız çok daha hızlı ve kolay bir hizmet alacak. Bu vesileyle Ankara 112 Acil Çağrı Merkezi nin hizmete alınmasında emeği geçen herkese teşekkür eder, tüm çalışanlara başarılar dilerim. dedi. 112 Acil Çağrı Merkezi ni ziyareti esnasında Vali Mehmet Kılıçlar a Vali Yardımcısı Mehmet Seyman, İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü Acil Çağrı Hizmetleri Daire Başkanı Mehmet Murat Çekmen, 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Zariye Özgedik ve diğer görevliler eşlik etti. Beypazarı nda trafik kazası: 1 ölü, 2 yaralı Beypazarı'nda devrilen kamyonetin sürücüsü ile yanında bulunan kişi yaralandı. Yaralıları araçtan çıkarmaya çalışan bir sürücü, plakası belirlenemeyen aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti ANKARA- Beypazarı ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Beypazarı'ndan Kırbaşı istikametine giden İdris Koyutürk yönetimindeki 06 BV 5362 plakalı kamyonet, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Sürücüsü Koyutürk ile yanında bulunan Ural Ayık yaralandı. Arkadan gelen Mustafa Koçak, 06 S 7169 plakalı aracını yol kenarına park edip yaralıları kamyonetten çıkarmaya çalıştığı sırada henüz plakası ve sürücüsü belirlenemeyen bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti. Yaralılar, Koyutürk ve Ayık Beypazarı Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Polis, Koçak'a çarparak kaçan aracın sürücüsünün yakalanması için çalışma başlattı. (AA) HABER MERKEZİ-Okul öncesi eğitimde 11 kreşle 1400 çocuğa hizmet veren Türkiye deki tek yerel yönetim olan Çankaya Belediyesi, ilk ve ortaokul çocuklarına ders ve ödevlerinde katkı verdiği 3 etüt merkezine, bir yenisini daha ekleyerek etüt merkezi sayısını dörde çıkardı. Belediye, yeni etüt merkezi ile birlikte 382 çocuğa hizmet verecek eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla birlikte açılan etüt merkezleri, 7-12 yaş arası ilk ve ortaokul öğrencilerine hizmet veriyor. Donanımlı öğretmen kadrosuyla öğrencilere okul dersleri ve ödevleri konusunda destek veren Çankaya Belediyesi, bunun yanı sıra resim, müzik, seramik, satranç, spor gibi aktivitelerle de çocukların ders dışı zamanlarda, kültürel ve sosyal gelişimlerine katkı sunuyor. Farklı ülkelerin kültürlerini tanımaya yönelik programlar da uygulanan etüt merkezlerinde, çocuklar yabancı kültürlerle kaynaşma ve ülkeleri tanıma fırsatı buluyor. Etüt merkezleri bahçesinde basketbol potası ve çocuk oyun araçlarının yer aldığı bir alanlar da mevcut. Böylece çocuklar, etüt merkezinde geçirdikleri zaman içerisinde spor yapma imkanı da buluyor. Prof. Dr. Nusret Fişek, Togan Özliyen ve Umut Etüt Merkezlerine eklenen Dostluk Etüt Merkezi, Belediye nin Çiğdem Mahallesi nde bulunan Dostluk Gündüz Çocuk Bakımevi binasında hizmet veriyor. Ailelerin, 100 çocuk kapasiteli merkeze başvurmaları için henüz geç değil. Bu yıl faaliyete geçen Dostluk Etüt Merkezi, çocukları kabule devam ediyor. Geçtiğimiz eğitim öğretim döneminde açılan Prof. Dr. Nusret Fişek Etüt Merkezi nde de başvurular sürüyor. Uygun ücretli etüt merkezlerinden yararlanmak isteyen aileler, etüt merkezlerine ya da Çankaya Belediye Başkanlığı binası Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ne başvuruda bulunabiliyorlar. Kanser hastası yaşlılar için yeni bir öneri Geriatrik Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, "Kanser hastası yaşlıların evde bakımında yardımcı sağlık personelinin devreye girmesi gerekir. Yardımcı sağlık personeli hekim gözetiminde tedaviyi evde takip TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken: Esnaf teröre karşı korunmalı Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yeniden tırmanan terör olaylarının özellikle doğu ve güneydoğudaki esnafın işlerini tamamen durma noktasına getirdiğini belirtti. HABER MERKEZİ - TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken yaptığı açıklamada, Terörden etkilenen il ve ilçelerdeki esnafın vergi ve prim borçları bir yıl ertelenmeli. Çek ve senet ödemelerini aksatanların kara listeye girmesi önlenmeli. Terörden ekonomik olarak en çok biz mağdur oluyoruz dedi. Terör nedeniyle birçok yerde esnafın kepenk açamadığı söyleyen Palandöken, Terör sadece kırsal kesimde değil büyükşehirlerde de kendini gösteriyor. Esnaf kepenk açamıyor. Bu durumu Maliye Bakanlığı mücbir sebep kabul etmeli ve terörden etkilenen yerlerdeki esnafın mağduriyeti giderilerek vergi ve sosyal güvenlik prim borçları en az bir yıl ertelenmeli diye konuştu. Terör sebebiyle ortaya çıkan mücbir sebep halinden dolayı ilgili makamlara gerekli başvuruları yaptıklarını da dile getirenbendevi Palandöken, Esnaf ve sanatkarlarımızınsosyal Güvenlik Kurumuna, Gelir İdaresi Başkanlığına, ödeyemeyeceği çekler ve senetlernedeniyle kara listeye girmemesi için Merkez Bankası na, BDDK ya ve Bankalar Birliği ne gerekli başvuruları yaptık. Kurumlarımız gereken gerekli kararı alıp açıklamayı en kısa sürede yapmalı ve bölge esnafına en azından bu konuda rahat bir nefes aldırmalı şeklinde konuştu. Şehit Binbaşı nın adı Mamak ta okula verildi Muş un Malazgirt ilçesinde, teröristler tarafından otomobilinde uğradığı silahlı saldırıda şehit edilen İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız ın adı Mamak taki bir okulda yaşatılacak. NECATİ PARMAK- Kısa bir süre önce İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız ın adı Mamak Belediyesi ve TOKİ tarafından uygulanan Yatık Musluk-Altınevler Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında inşa edilen okula verildi. Şehit Arslan Kulaksız İlkokulu, 1 Ekim 1969 doğum tarihli Şehit Binbaşı nın doğum gününde açıldı. Şehit Binbaşı nın eşi Sibel Kulaksız ve kızı Ayşe İrem Kulaksız ın da katıldığı törende duygusal anlar yaşandı. Okulun açılışında gözyaşlarını tutamayan Sibel Kulaksız, Bir tane Arslan gider, bin tanesi gelir. Onu yad ederek beni gururlandırdınız. Bu vatan kanımızın son damlasına kadar bizimdir. Asla bölünemez dedi. Törenin sonunda şehit binbaşının eşine teşekkür belgesi verildi. Hem sevinci hem de hüznü birlikte yaşadıklarını kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül de, Şehit Binbaşımızın adının verildiği bu okulda yetişecek çocuklardan her biri Arslan Binbaşı, her biri Nene Hatun olacaktır dedi. Törene AK Parti Elazığ Milletvekili Serpil Bulut, Mamak Kaymakamı Ali Mantı, Ankara İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Ferdi Korkmaz, Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Ak Parti Mamak İlçe Başkanı Muhammed Abdullah Özer, meclis üyesi Abdurrahman Karataş, Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürü Rahmi Güney, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı. Şehit Binbaşı Kulaksız ile Elazığ da aynı yıllar görev yaptığını belirten AK Parti Elazığ Milletvekili Bulut, Öğretmenlerimizden ricam, dünyaya yön verecek ilim adamlarını, devlet adamlarını yetiştirirken, çocuklarımıza fizik, kimyanın yanında sevgi, saygı, vefa, muhabbet, merhamet, vatan ve bayrak sevgisini de öğretin. Bayrak ve vatan yoksa diplomanın önemi yoktur dedi. Mamak Kaymakamı Mantı da, birlik ve beraberlik mesajı vererek Bu millet asla yıkılmayacaktır diye konuştu. ANKARA - YILDIZ NEVİN GÜNDOĞMUŞ - Geriatrik Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, kanser hastası yaşlıların evde bakımında yardımcı sağlık personelinin devreye girmesi gerektiğini belirterek, "Yardımcı sağlık personeli hekim gözetiminde tedaviyi evde takip ederse sağlık hizmetlerinde daha verimli sonuç alınabilir. Özellikle hemşirelerin bu alandaki eğitimine önem verilmeli. Bu sayede hastanelerin ve hekimlerin yükü azaltılarak hastaların da yaşam kalitesinin artırılması sağlanabilir" dedi. Ulusal Geriatrik Hematoloji Kongresi'nin dördüncüsü yarın Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde gerçekleştirilecek. Kongre Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşlılarda kan kanserlerinin tedavisi konusundaki son gelişmelerin ele alınacağı toplantıda "Geriatrik Hemşirelik Sempozyumu" da düzenleneceğini bildirdi. Yaşam kalitesini kaybetmeden uzun süre yaşamanın insanların hedeflerinden biri olduğunu anlatan İlhan, "Türkiye yakın geçmişte genç nüfusa sahipti. Bugün ise erkeklerde ortalama yaşam 73, bayanlarda 79'dur. Aralık 2014 sayımlarına göre toplam nüfusun yüzde 8'i 65 yaş üstünde olup 6 milyon kişiyi aşmaktadır. Buna karşılık 2025 yılında 15 milyon yaşlı nüfus beklenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2025'de ülkemiz dünyada en hızlı yaşlanan ikinci ülke olacaktır" diye konuştu. Prof. Dr. İlhan, Türkiye'nin, dünyada en hızlı yaşlanan ülkelerden biri olarak yakın gelecekte ileri yaştaki hastaların bakımı ve tedavisiyle ilgili sorunlarla daha fazla karşı karşıya kalacağını söyledi. Yaşlılıkta kanser görülme oranının arttığını dile getiren İlhan, ileri yaştakilerin tedavi ve ilaç giderlerinin ülke ekonomilerini zorlamaya başladığını, İngiltere'de kısa süre önce bazı ilaçların geri ödeme listesinden çıkarıldığını kaydetti. Yaşlılarda hastanede uzun süreli yatış ve maliyet etkin olmayan ilaç ve tedavilerin sağlık harcamalarını artırması nedeniyle tedaviye gereksinim duyan diğer yaş grubundaki hastalara yeterli pay ayrılamadığını aktaran İlhan, bu durumun evde bakım hizmetlerini gündeme getirdiğini bildirdi. Kanser hastası yaşlıların evde bakımında yardımcı sağlık personelinin devreye girmesi gerektiğini vurgulayan İlhan, "Yardımcı sağlık personeli hekim gözetiminde tedaviyi evde takip ederse sağlık hizmetlerinde daha verimli sonuç alınabilir. Özellikle hemşirelerin bu alandaki eğitimine önem verilmeli. Bu sayede hastanelerin ve hekimlerin yükü azaltılarak hastaların da yaşam kalitesinin artırılması sağlanabilir" ifadelerini kullandı. (AA)

6 6 DIŞ DÜNYA 3 Ekim 2015 Cumartesi T.C. ANKARA 21. İCRA DAİRESİ 2014/14 TLMT. TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 30/09/ İhale Tarihi : 27/10/2015 günü, saat 10:30-10:35 arası. 2. İhale Tarihi : 11/11/2015 günü, saat 10:30-10:35 arası. İhale Yeri : Ankara Adliyesi 2 Nolu Mezat Salonu - Ankara Adliyesi MERKEZ No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) ,00 1 %1 34UC2483 Plakalı, 2004 Model, SKODA Marka, 1,4 16 Valf. Sedan Tipli, Yakıt Tipi Benzin, Vites Tipi Manuel, Rengi Beyaz, 2004 model beyaz renkli, 1,4 16 Valf, sedan tipinde, lastikleri normal, sol ön çamurluk vuruk, görünürde başkaca hasarı yok, analıları bulunmadığından içerisine ve motoruna bakılamadı. 1. İhale Tarihi : 27/10/2015 günü, saat 10:40-10:45 arası. 2. İhale Tarihi : 11/11/2015 günü, saat 10:40-10:45 arası. İhale Yeri : Ankara Adliyesi 2 Nolu Mezat Salonu - Ankara Adliyesi MERKEZ / ANKARA No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) ,00 1 %1 34UC2502 Plakalı, 2004 Model, SKODA Marka, FABİA 1,4 16 VALVE Tipli, Rengi Gri, Aracın lastikleri inik, sağ taraftan iki kapı arasından darbeli, iki kapı ezik, camlar sağlam, gösterge panelinde ve iç döşemelerinde eksiklik yok. muhtelif ezik ve çizikler mevcut, motoruna bakılamadı anahtarı yok çalışıp çalışmadığı bilinmiyor. Araç sedan 1. İhale Tarihi : 27/10/2015 günü, saat 10:50-10:55 arası. 2. İhale Tarihi : 11/11/2015 günü, saat 10:50-10:55 arası. İhale Yeri : Ankara Adliyesi 2 Nolu Mezat Salonu - Ankara Adliyesi MERKEZ / ANKARA No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) ,00 1 %1 34UC2482 Plakalı, 2004 Model, SKODA Marka, FABİA 1,4 16 VALVE Tipli, Rengi Beyaz, Araç beyaz renkli, lastikleri inik, ön cam çatlak, muhtelif ezik ve çizikler mevcut, iç aksam, konsol ve döşemelerde eksiklik yok. anahtarı olmadığından çalışıp çalışmadığı, motor kısmında eksiklik olup olmadığı bilinmiyor.araç sedan Resmi İlanlar Basın ( Fransa, Esed rejimini yargılamanın yollarını arıyor PARİS - Esed rejiminin 2011 ile 2013 yılları arasında Suriye'de sivillere uyguladığı işkencelerle ilgili soruşturma başlatan Fransa, rejimi Fransız mahkemelerinde yargılamanın yollarını arıyor. Paris Başsavcılığı'nca açılan soruşturma, Fransa Dışişleri Bakanlığı'nın Suriye'de işlenen savaş suçlarına ilişkin raporuna dayandırıldı. Raporda daha önce Suriye'de askeri polis olarak görev yapan "Sezar" kod adlı fotoğrafçının çektiği 55 bin civarındaki işkence fotoğrafı bulunuyor. Konuya ilişkin AA muhabirine yazılı bilgi veren Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Alexandre Giorgini, soruşturmanın Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius'un savcılığa bizzat başvurusu üzerine başlatıldığını bildirdi. Giorgini, "Sezar" kod adlı fotoğrafçının elindeki fotoğrafların Ağustos sonunda bakanlığın eline geçtiği ve fotoğrafların uzmanlar tarafından gerçekliğinin belirlenmesi sonucu harekete geçildiğini kaydetti. Fotoğrafların "suç işlendiğine dair kanıt" niteliğinde olduğunu ifade eden Giorgini, bu nedenle Fabius'un, Fransa Ceza Kanunu'nun, "tüm devlet yetkililerini bir suç tespit etmeleri halinde yargı makamlarına bildirmelerini" şart koşan 40. maddesi uyarınca girişimde bulunduğunu belirtti. Fransız yargısının Fransa ülke sınırları dışında işlenmiş bir suçu yargılama konusunda yetki sahibi olabilmesi için Fransız vatandaşlarının da suçlardan etkilenmiş olması gerekiyor. Fransa, herhangi bir vatandaşının Esed rejimi tarafından işkenceye uğratılmasının veya öldürülmesinin kanıtlanması halinde, rejimi resmen "insanlığa karşı suç"tan yargılayabilecek. Soruşturmayla ilgili AA'ya değerlendirmelerde bulunan Paris Başsavcılığı Sözcüsü Agnes Thibault-Lecuivre ise, soruşturmanın şimdilik anonim değerde, "bilinmeyen kişiye yönelik" açıldığını ifade etti. Soruşturma kapsamında "Sezar"ın çektiği 55 bin fotoğrafın her birinin teker teker inceleneceğini söyleyen Thibault-Lecuivre, "Fransız yargısı 'Sezar' kod adlı fotoğrafçının çektiği tüm fotoğrafları inceleyecek. Tek bir Fransız'ın Suriye rejimi tarafından işkence gördüğünün kanıtlanması yargılama için yeterli olacak" dedi. Esed rejiminden herhangi bir yetkilinin hatta Beşşar Esed'in kendisinin Fransız mahkemelerince çağrılmasından bahsetmek için henüz "çok erken" olduğuna dikkati çeken Thibault-Lecuivre, soruşturmanın şimdilik Fransız yargı kaynaklarınca yürütüldüğünü ve sadece "Sezar" kod adlı fotoğrafçının belgelerinin kanıt olarak incelediğini belirtti. Thibault-Lecuivre, soruşturmayı derinleştirirken, Fransız vatandaşlarına yapılmış olası işkenceler dışında Esed rejimi tarafından gerçekleştirilmiş tüm suçların kaydını alacaklarını da belirtti. İlerleyen süreçte "Sezar" kod adlı fotoğrafçının ulaştırdığı belgeler dışında başka kaynakların da dikkate alınabileceğinin altını çizen Thibault- Lecuivre, Paris Başsavcılığının, konuyla ilgili yabancı mercilerle belge ve istihbarat alışverişinde bulunduğunu da sözlerine ekledi. Fransız yargısının Esed rejiminin işlediği "insanlık suçlarını" yargılamada kendisini yetkili görmesi halinde, davaya Paris Ağır Ceza Mahkemesi'nin "Soykırım Divanı" adlı alt kanadının bakması bekleniyor. Fransa'da 2012'de kurulan "Soykırım Divanı", daha önce 1994'te Ruanda'da işlenen soykırım suçları dosyasını ele almıştı. Dava kapsamında, Eski Ruanda İstihbarat Şefi Pascal Simbikangwa Paris'te yargıç karşısına çıkartılmıştı. Suriye'de rejime bağlı askeri hastanelere getirilen cesetleri fotoğraflamakla görevlendirilen ve adı açıklanmayan "Sezar" kod adlı askeri polisin 2012 ve 2013 yıllarında çektiği 55 bin fotoğrafın sistematik işkenceyle öldürülen 11 bin kişiye ait olduğu belirtiliyor. (AA) ARAÇ KİRALAMA HİZMETİ ALINACAKTIR GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI İL MÜDÜRLÜĞÜ GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI MÜSTEŞARLIK Taşıt Kiralama İhalesi (10 Adet kombivan aracın sürücüsüz ve yakıtsız olarak 365 gün süre ile kiralanması) hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Gayret Mahallesi Şehit Cem Ersever Cad.No: YENİMAHALLE/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : ankara.imi@tarimnet.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : Kombivan Araç Kiralanması (Sürücüsüz ve Yakıtsız 10 Adet) : 365 gün Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Ankara İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü (Gayret Mah.Şehit Cem Ersever Cad.No:14 Yenimahalle/ANKARA) c) Süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi İhalenin a) Yapılacağı yer : Ankara İl Gıda,Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Toplantı Salonu (Gayret Mah.Şehit Cem Ersever Cad.No:14 Yenimahalle/ANKARA) b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. Resmi İlanlar Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Bu ihalede benzer iş olarak, kamu ya da özel kurum ve kuruluşlara Şoförlü veya Şoförsüz araç kiralama hizmeti benzer iş olarak kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İl Gıda,Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Satınalma Birimi (Gayret Mah.Şehit Cem Ersever Cad.No:14 Yenimahalle/ANKARA) adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara İl Gıda,Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Satınalma Birimi (Gayret Mah.Şehit Cem Ersever Cad.No:14 Yenimahalle/ANKARA) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Basın ( ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI BAŞKENT VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ İLAN LİSTESİ Aşağıda adı soyadı ve unvanı yazılı mükelleflerin bilinen adreslerinde bulunamamaları nedeni ile adlarına düzenlenen Vergi Ceza İhbarnamelerinin tebliği mümkün olmamıştır. İlan yazımızın askıyı çıkarıldığı tarihi izleyen onbeşinci gün ilan tarihi olarak kabul edilecektir. Bu nedenle ilan tarihinden başlayarak muhataplarının bir ay içerisinde BAŞKENT VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNE bizzat veya bilvekale müracaat etmeleri veya taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile kayıtlı resmi tebligat yapılacağı, ilan tarihinden başlayarak bir ay içerisinde vergi dairesine müracaat yapamamış veya adreslerini bildirmemiş olanlara bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur. S.NO VERGİ NO ADI-SOYADI/ÜNVANI ADRESİ V.DÖNEMİ V.KODU V.TOPLM. C.TOPLM Vildan GÜVEN BEYTEPE MAH SK. NO:1/4 ÇANKAYA/ANKARA / KDV/VZC 7.703, , HALİL KAFTELEN GÖKÇEYURT MAH. SAMSUN DEVLET YOLU NO:147MAMAK/ANKARA / GGV/VZC 6.781, , HALİL KAFTELEN GÖKÇEYURT MAH. SAMSUN DEVLET YOLU NO:147MAMAK/ANKARA / KDV/VZC 5.580, , HALİL KAFTELEN GÖKÇEYURT MAH. SAMSUN DEVLET YOLU NO:147MAMAK/ANKARA / KDV/VZC 2.340, , HALİL KAFTELEN GÖKÇEYURT MAH. SAMSUN DEVLET YOLU NO:147MAMAK/ANKARA / KDV/VZC 4.680, , HALİL KAFTELEN GÖKÇEYURT MAH. SAMSUN DEVLET YOLU NO:147MAMAK/ANKARA / KDV/VZC 2.340, , HALİL KAFTELEN GÖKÇEYURT MAH. SAMSUN DEVLET YOLU NO:147MAMAK/ANKARA / KDV/VZC 2.340, , HALİL KAFTELEN GÖKÇEYURT MAH. SAMSUN DEVLET YOLU NO:147MAMAK/ANKARA / YGV/VZC , , KAYRA TEKNOLOJİ GRUPKU. Hİ. Bİ.İL. EĞ. DA. RE. ÖVEÇLER Ç. EMEÇ BUL.4. CAD. NO.18/4 ÇANKAYA/ANKARA / KDV/VZC , , KAYRA TEKNOLOJİ GRUPKU. Hİ. Bİ.İL. EĞ. DA. RE. ÖVEÇLER Ç. EMEÇ BUL.4. CAD. NO.18/4 ÇANKAYA/ANKARA / KDV/VZC , , TURHAN ÖZDEMİR KIZILIRMAK MAH 1426 CAD. 18/26 Çankaya/ANKARA GGV+VZCZ 2.962, , TURHAN ÖZDEMİR KIZILIRMAK MAH 1426 CAD. 18/26 Çankaya/ANKARA YGV+VZCZ 6.715, , HAMİT ÖNDER SÜRENKÖK YILDIZEVLER MAH RABINDRANATH TAGORE CAD 8/14 Çankaya/ANKARA YGV+VZCZ 3.804, , ATİLLA ŞAHİN AKPINAR MAH 842 SOK 6/23 Çankaya/ANKARA YGV+VZCZ 1.988, , FARUK TUĞCU CEVİZLİDERE MAH 1244 SOK 2/19 Çankaya/ANKARA YGV+VZCZ 2.571, ,67 Resmi İlanlar Basın (

7 KİTAP 3 Ekim 2015 Cumartesi7 Türk Satranç Eğitim ve Geliştirme Vakfı nın kurucularından, Vakıf ve Türkiye Satranç Federasyonu nda görevler almış Kuvay Sanlı, pek çok etkinlik ve organizasyonda yer ve görev aldı, alıyor Babam Öğretti diyen bir kitaptaki satrancın felsefesi Türk Satranç Eğitim ve Geliştirme Vakfı nın kurucularından, Vakıf ve Türkiye Satranç Federasyonu nda görevler almış Kuvay Sanlı nın Babam Öğretti adlı kitabı, satrancı her yönüyle işlediği gibi, insanı da her yönüyle satranç tahtasına oturtuyor Kitap ile felsefenin haşır-neşir oluşu kimilerince farip karşılanabilir ama; Satranç ve Diyalektik diye bir konu başlığı varsa; Satranç Aforizmaları işleniyorsa; Satranç ve Kültür, Satranç ve Mantık tahlillerine yer veriliyorsa felsefe değil de neden söz edilebilir ki? Satranç Biraz da Tekerrürden mi İbarettir? sorusunu sorduktan sonra, Satranç ve Resim, Satranç ve Fotoğraf başlıklarıyla güzel sanatlara yöneliyor; dünyanın en zor konusuna, Satranç ve Kadın a dalıyorsa bunu felsefe dışında neyle izah etmek gerekir ki? Dursun ERKILIÇ Her şey bir kitap konusu olabilir. Ancak, bazı şeyler zor kitap olur! Satranç, zor kitap olacak şey lerden olsa gerek! Kitap dediysem; yavan değil; işlediği konu ne olursu olsun onu edebi bir dille yoğuran, insan yakıcılığı ile kavrulmuşlukları küllerinden doğuran, yıkılmışlıkları ayağa kaldıran kitaplardan söz ediyorum Yazdığınız kitapta; Türk insanının zaten hep uzak durduğu felsefeyi atların, fillerin, piyonların, vezirlerin, şahların önüne katıp kovalarsanız; ona dünyevi, uhrevi anlamlar yüklerseniz; içine satranç karıştırıp yoğurduğunuz hamurdan bir anıt dikerseniz; yani; satrancı bir spor olmaktan çıkarır beyni, bedeni, ruhu saran, sarsan bir zelzeleye dönüştürürseniz yavan lık biter, tadına doyulmaz bir lezzet çıkar ortaya İYİ Kİ GİTMİŞİM Tatil için gittiğim Adrasan da kaldığımız motelin sahibi olan ve kendisini amatör bir satranç oyuncusu olarak tanımlayan, Türk Satranç Eğitim ve Geliştirme Vakfı nın kurucularından, Vakıf ve Türkiye Satranç Federasyonu nda görevler almış Kuvay Sanlı nın kitabı geçti elime. Ön Motel in müdürlüğünü yapan Kerim beye kitabım Seyirbaz ı hediye edince o da bana Kuvay Sanlı nın Babam Öğretti adlı kitabını verdi Okudum, muhteşem ZORU BAŞARMIŞ Dedim ya, bazı konular zor kitaplaşır. Zor kitaplaşmasının nedeni, çok teknik özelliklere sahip olmasıdır. Satranç bu konulardan biridir ve onu ancak onu çok iyi tanıyan, onu kendisiyle, insanla özdeşleş kılan biri kitaplaştırabilir(di). Kuvay Sanlı bunu başarmış. Hem de edebi bir dil, felsefi doku ile 2012 yılında Derpa Yayınları arasında çıkan ve daha önce değişik dergilerde yayımlanmış yazıların derlenmesi ile 285 sayfadan oluşan kitap, Dünya Şampiyonu efsanevi satranç ustası Garry Kasparov un Giriş, sanatçı Paul Ygartua nın kitap için yaptığı özel resimle zenginleşmiş BABA-OĞUL İLİŞKİSİ Kuvay Sanlı nın kitabına Babam Öğretti demesinin ilginç bir öyküsü var. Şöyle anlatıyor bu öyküyü: Bizim baba-oğul satranç ilişkimiz; bizzat benim sekiz yaşımda babamı kolundan tutup bana satrancı öğretmesini istememle başladı. Babasının satrancı öğrenme öyküsü de ilginç yılında Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Yunanistan sınırında mevzi alan birlikte topçu subayı olan baba, cephedeki askeri çadırda başlayan satranç aşkı Marmara Kıraathanesi nde devam etmiş. Babasının ilgisini çeken şey satrançtaki askeri terimler değil, akılcı öz olmuş Yazarın bu noktada Stefan Zweig ın Satranç öyküsüne yaptığı gönderme cuk oturmuş KİTABIN FELSEFESİ Kitap ile felsefenin haşır-neşir oluşuna gelince Satranç ve Diyalektik diye bir konu başlığı varsa; Satranç Aforizmaları işleniyorsa; Satranç ve Kültür, Satranç ve Mantık tahlillerine yer veriliyorsa felsefe değil de neden söz edilebilir ki? Satranç Biraz da Tekerrürden mi İbarettir? sorusunu sorduktan sonra, Satranç ve Resim, Satranç ve Fotoğraf başlıklarıyla güzel sanatlara yöneliyor; dünyanın en zor konusuna, Satranç ve Kadın a dalıyorsa bunu felsefe dışında neyle izah etmek gerekir ki? Kasparov ın dikkat çektiği gibi, Yüzlerce yıldır var olan satranç, bir içgörü kazandırıyorsa, bu, bir öngörü kazanmaktan az bir kazanım olmasa gerek Bu kitabı okuyarak satranç öğreneyim diyenler başka kitaba gitsin! Çünkü, Babam Öğretti satrancı öğretmiyor, satranç öğrenmenin gereğini öğretiyor. Bu gerekliliğin farkına varılmadan öğrenilen satranç, sadece spor olsun diye oynanabilir! Kuvay Sanlı ya babasının dediği gibi, yavan ve kuru oynayanlar, satrancın bu olmadığını, yani, satranç gerçeğini yazar gibi kavrayamamışsa, akılcılık çelme yer KİTABI NİYE YAZDI? Kuvay Sanlı nın Babam Öğretti adlı kitabı alanında tek sayılacak içerik ve üsluba sahip yılında Tiflis'te çekilen fotoğrafta, Avrupa Satranç Birliği Başkanı Zurab Azmaiparashvili, efsanevi isim eski dünya şampiyonu Garry Kasparov, Kuvay Sanlı ve Gürcistan Satranç Federasyonu Başkanı George Giorgadze görülüyor. Bu noktada, Kuvay Sanlı nın yalnız ama özgün olarak tanımladığı satranca ve kitabı yazışına dair meramını okumakta yarar var: Şüphesiz matematik, yöntem açısından pozitif bilimlerin en önde gelen aletlerinden biridir. Bu anlamda satranç, belki matematik kadar değil ama, yöntem işaret etmesi açısından değerlidir düşüncesindeyim. Evet, satrancın önemi yöntem açısındandır. Bu spekülatif uğraş, sanki diğer tüm işlerimizde bizlere yol gösterebilecek bir yöntemi içermektedir. Bu kitap, bu yöntemi anlama işine ışık tutabilmek amacıyla yazılmıştır. Bu amaç; Nedir satranç? diye soran ve Taşları ileri geri oynatmaktan ötedir diye yanıt veren bir donanımın süzgecinden geçmiştir. Yani, sağlamdır SADECE SATRANÇ YOK BU KİTAPTA Kuvay Sanlı, Babam Öğretti ile sadece bir satranç fırtınası estirmiyor; Argo ile dile, Göl ile genel kültüre girip çıkıyor Yazar a göre, Resim deki, Satranç ve resim ilişkisi, bir özne-nesne ilişkisidir ise; Satranç resim sanatına özne olacak ölçüde önemli bir etkinlik değildir. Tarihsel yolculuğunda böylesi bir anlam üstlenememiştir. ( ) Satranç resim uğraşında konu olarak, yani resmin nesnesi olarak epeyce bir karalanmıştır. Kitapta o karalamalar dan örnekler var; kuşe kağıda renkli baskıyla Üç Fotoğraf la insanlığı yarar-zarar terazisine oturtan, oportünist ve pragmatik yaklaşımların ev sahibi olan günümüzü didikleyen yazar, Hitler in ordusu ile Bizim ordumuz fotoğrafları komşu sayfaya (244) gelince şöyle devam ediyor söze: Satranç uğraşı, ne pahasına olursa olsun ip gibi dizilmeyi değil, doğru bir amaç için bir araya gelmeyi anlatır. ( ) Satranç, kişinin neyi ne pahasına inşa ettiğinin mühendisliğidir. Hassas bir terazidir satranç. Daha pek çok konu başlığıyla insana, insani değerlere ve insani şeylerle satrancın ilişkisine dair kalem oynatan Kuvay Sanlı, zoru başardığı kitabıyla satranca başlamayı kolaylaştırmış. İhmal etmiştim, geliştirmeliyim SON SÖZ Satranç; akıl ve fikir hatta hayal işidir Spor da, spor olsun diyen kişi şaşıdır Başarı ve kupalar emek veren düşüdür Felsefesi var imiş Kuvay Sanlı öğretti

8 8 3 Ekim 2015 Cumartesi EKONOMİ YAZIHANE Aydın UZKAN aydinuzkan@hotmail.com YOLA VE YOLCUYA DAİR İnsan zamanın sırtında bir yolcu, hayatta bir yolculuktur. Ana rahminden dünyaya, bebeklikten çocukluğa, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, oradan da ebede kadar sürer bu yolculuk. Aşık Veysel ŞATIROĞLU nun Uzun ince bir yoldayım. Gidiyorum gündüz gece sözleri ile ifade ettiği bir süreçtir bu. Bu sürecin başında tüm vücudunuza bir su dökülür. Yol bittiğinde ise vücudunuzu örten toprağınıza! Yol ve yolcu kültürümüzün önemli unsurları arasındadır. Hayatın akışı içinde insanla bütünleşmiş bir haldedir. Birey açısından, özlemi, hasreti, vuslatı çağrıştırırken; toplumsal anlamda ve devlet hayatında devletlerin varlığının, özgürlüğünün ve gücünün sembolleri olabilmektedir. Yollar bir nevi hayatımızı şekillendiren damarlar gibidir. Yol demek üslup demektir. Herkes bir şeyler söylemek için çıkar yola. Her yolun bir yolcusu vardır. Hepsi de tıklım tıklımdır. Zaten yolun yolcusuz olması değil, yolcunun yolsuz olması daha vahim bir durumdur. Yol bittiğinde yolcu da maddeten bitmiştir. Kimi yollar vardır yürüdükçe yorar insanı. Kimsinde de yürüdükçe yürümek ister insan. Kimi yollar vardır dümdüz ama huzur vermeyen. Kimi yollarda vardır ki, çileli ama zevkli. Dile ah ve göze nem bıraksa da, bu yollarda candan, canandan geçilir ve zehir bal diye içilir. İsmet Özel; ''İnsan için önüne çıkan bütün yollar yürünebilir yol ise, o insan artık kaybolmuştur.. der. Varlıkların yörüngesini yol oluşturmaktadır. Hancı değil yolcuyuz hepimiz. Kimi zaman nefes nefese, kimi zaman aheste. Ömür heybesinden düşürüyoruz vakit denen mücevheri. Alıp yerine koyamadan biteviye yol alıyoruz. Giyinik bedenler, çırılçıplak ruhlar ve yarım kalan rüyalarımızla. İki kapılı bir hanın giriş kapısından girdiğimiz andan beri, çıkış kapısına doğru hep hamledeyiz. Hayat zaten istasyonu mutlak var olan bir yolculuk değil midir? Üstelik yolcu için durmak yoktur. O dursa da zaman üstünden akar gider. Yol, felsefe ve edebiyatta çok kullanılmıştır. Felsefeci, Karl Jaspers, Felsefe yolda olmaktır sözüyle, düşünmenin ve anlamanın temelinde yolda olmanın yattığını ifade etmiştir. Zaten yolcu olmak yolda olmayı gerektirir. Yolda olmaktır esas olan, yolda durmak değil. Yolda olmak, insanın kendisiyle hesaplaştığı bir haldir. Yavaş yavaş, serin ve devingen bir süreçte bugünü ve yarını inşa etmektir. Kendi inşa edeceği dünyaya adım attığı için yol aldıkça mutlu olur insan. Bu yüzden yolları özler ve hep yolda olmak ister.yolda olmak aktifliği ve hareketliliği gerektirir. Tekne limanda güvendedir ama teknenin yapılış amacı bu değildir der Paulo Coelho. Limandaki rahatlığı kaybetmek istemeyenlere sözüm yok ama yeni okyanuslar keşfetmek isteyenler yola çıkmalı, yolda olmalı ve yol almalıdır. Bunun için de ilk engel kapınızın eşiğidir. Hep bir umut saklıdır yolcuların heybesinde. Öyle yollara çıkılır ki gidilen aslında gelinendir. İnsanı kendine getirir kimi yollar. Öyle ki, uzak denilen bir göz yanılmasıdır. Hatta en uzak mesafe insanın beyni ile yüreği arasındadır. Ne demişti şair En uzun yoldur insanın içi Yolcu yolundan tanınır kimi zaman. Ya izleri takip eder ya ardında takip edilecek izler bırakır. Bu izler ardından gelenler için bir işaret taşı hükmündedir. Onca yolu gidip ardından bir iz bırakmamak vahim bir durumdur. Üstelik yolların yolcularda bıraktığı izler, yolcuların yollarda bıraktığı izden daha çoktur. Yollar yürümek içindir. Fakat şu gerçeği de hiç unutma: Yürümekle varılmaz, lakin varanlar yürüyenlerdir. Yol boyunca; Yola çıkıp da yürümeyenleri, yola oturup, gelen geçenin ayağına çelme takanları, yolda metafizik uyuşturucularla keyif çatanları, tel örgülerle çevirdiği yolu, kendisine zindan edip volta atanları, maratona 100 metre koşucusu gibi hızlı girip, 50. metrede yola yatanları, yürüyüşün uzun ve yolun zahmetli olduğunu görünce, yolculuk üzerine zar atanları, yürümeyi bırakıp, yol yolcu ve menzil üzerine kalem oynatanları, ayağına batan tek bir dikenin faturasını çıkarıp, ömür boyu tafra satanları, beyaz atlı kurtarıcıyı gözlemek için ufka bakıp bakıp dağıtanları, yanlış kılavuzlara kızıp yolu satanları göreceksin. Aldırma, yürü. Göğsüne yüreğinden başka muska takma (1) İçinde bulunduğumuz çağda artan nüfusla beraber yolcu gibi yollar da çoğalmıştır. Yoldan çıkmışlara ve yolunu kaybetmişlere daha çok rastlanmaktadır. Oysa ki yol bitmez. Köprüler vardır görebilene. Bitti sanılan her yol, içinde bulunulan labirentin bir duvarıdır. Hayatın üstüne üstüne geldiğini düşünenlerin zaten yola çıkma vakti gelmiş demektir. Beklemeye ne gerek var ki. Yolunuz açık olsun.. 1 ) Almanya'da işsiz sayısı azaldı BeRLİN - Almanya'da Eylül ayında işsiz sayısı bir önceki aya göre 88 bin kişi gerileyerek 2 milyon 708 bin oldu. Almanya Federal İş Ajansı'nın verilerine göre, işsiz sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre ise 100 bin kişi azaldı. Öte yandan, işsizlik oranı da yüzde 0,2 düşerek yüzde 6,2'ye geriledi. Federal İş Ajansı Başkanı Frank- Jürgen Weise, konuya ilişkin açıklamasında Eylül ayında meydana gelen canlanmadan dolayı işsiz sayısında bir azalma olduğuna dikkat çekti. Weise, mevsimsellikten arındırılmış işsiz sayısında düşük bir artış olduğunu belirterek, "Toplamda, işgücü piyasasında olumlu bir gelişme elde edildi" dedi. Diğer taraftan, mevsimsellikten arındırılmış işsiz sayısı Eylül ayında 2 bin kişi artarak 2 milyon 795 bin oldu. (AA) KİT lerin borcu ANkARA - KİT'lerin ve özelleştirme programındaki kuruluşların cari fiyatlarla borç stoku, yılın ikinci çeyreği itibarıyla 34 milyar 916 milyon 74 bin lira oldu. Söz konusu rakam, yılın birinci çeyreğinde 37 milyar 226 milyon 694 bin lira düzeyinde gerçekleşmişti. Hazine Müsteşarlığı, 2015'in ikinci çeyreği itibarıyla KİT'lerin ve özelleştirme programındaki kuruluşların cari fiyatlarla stok borçlarını açıkladı. Buna göre, kuruluşların iç borç toplamı 29,1 milyar lira, dış borçları da 5,8 milyar lira oldu. İç borçlar içinde en yüksek kalemi 9,2 milyar lira ile özel şahısların borçları oluştururken; bunu sırasıyla 7,7 milyar lira ile resmi dairelerin, 6,2 milyar lira ile KİT'lerin, 4,1 milyar lira ile ticari bankaların borçları ve 716,6 milyon lira ile vergi, 546,9 milyon lira ile Hazine, 480,7 milyon lira ile üretici, 152,5 milyon lira ile de SGK borçları izledi. (AA) Avrupa otomotiv pazarı 8 ayda yüzde 9 büyüdü İSTANBUL - AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamında otomotiv pazarı, bu yılın ocak-ağustos döneminde yüzde 9 büyüdü. Bu dönemde Türkiye ise satışlarını yüzde 45,7 artırarak Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6. ülke oldu. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verileriyle hazırlanan "Ağustos ayı Avrupa Otomotiv Pazar Değerlendirmesi"ni yayımladı. Değerlendirmeye göre, AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamında otomotiv pazarı, bu yılın ocak-ağustos döneminde yüzde 9 büyüyerek 10 milyon 740 bin 707 seviyesinde gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemde toplam 9 milyon 854 bin 215 satış yapılmıştı. Avrupa otomotiv pazarında, bu dönemde en fazla TOKİ, herkes için proje üretiyor BURSA - Toplu Konut İdaresinca (TOKİ) Bursa merkezdeki esnaf ve sanatkarların şehir içindeki iş yerlerinden modern bir sanayi sitesine taşınması amacıyla inşasına devam edilen Büyük Sanayi Sitesi'nin altyapı çalışmalarının temeli yarın atılacak. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 19 farklı sektörde faaliyet gösteren 2 bin 988 işletmeyi Kestel ilçesi Çataltepe mevkisinde aynı çatı altında toplayacak ve 125 dükkanlık ilk etabı tamamlanan projenin ikinci etabında altyapı çalışmalarına ağırlık verilecek. İhalesi daha önce tamamlanan yol, köprü, dere ıslahı, arıtma tesisi, kanalizasyon, telekomünikasyon, fiber optik kablo, elektrik, su ve doğalgaz bağlantılarını içeren 126 milyon liralık çalışmaların temel atma töreni yarın gerçekleştirilecek. TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, konuya ilişkin yazılı açıklamasında, her zaman esnafın yanında olduklarını söyledi. Halka hizmeti Hakk'a hizmet olarak gördüklerini belirten Turan, "Her ilde vatandaşlarımızı, esnafımızı rahat ettirecek projeler üretiyoruz. İnsanlarımız her hizmetin en iyisine İSTANBUL- İstanbul'da eylül ayında perakende fiyatlar yüzde 0,50 ve toptan fiyatlar yüzde 0,99 yükseldi. İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi Eylül 2015 itibarıyla yıllık ortalama yüzde 10,19, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yıllık ortalama yüzde 10,07 artış gösterdi. Perakende fiyatlar, bu yılın eylül ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 9,04 yükselirken, aynı dönemde toptan fiyatlarda da yüzde 7,84 artış düşüş yüzde 4,3'le Lüksemburg'da ve yüzde 0,2'yle Avusturya'da görüldü. Bu yılın 8 ayında satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sıralamasında, yüzde 43,9'la İzlanda, yüzde 32,8'le İrlanda ve yüzde 27,7'yle de Portekiz yer aldı. Türkiye ise bu yılın ocak-ağustos döneminde, yüzde 45,7 artışla Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6. ülke oldu. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamında otomotiv pazarı, 2015'in ağustos ayında da geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 9,8 büyürken, böylece 901 bin 358 satış rakamına ulaşıldı. Bu rakam 2014'ün ağustos ayında 820 bin 933 düzeyinde bulunuyordu. Avrupa otomotiv pazarında 2015'in ağustos ayında en fazla düşüş yüzde 9,3'le Lüksemburg'da, yüzde layıktır. Bunun için geceli gündüzlü çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Büyük Sanayi Sitesi, Bursa'nın doğusunda eski Ankara yolu üzerinde, merkeze 17 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Prefabrik yapılan birimlerin iki ve dört katlı olarak tasarlandığı projede, her meslek grubunun üretim alanının yanında deposu, ıslak hacimleri bulunuyor. Sanayi sitesi, sosyal donatıları ve esnafın ihtiyaçlarına cevap verecek yapısı ile büyük bir yerleşke niteliğine de sahip olacak. Toplam inşaat alanı 1,5 milyon metrekare olan projede, farklı meslek gruplarına yönelik planlanan 2 bin 988 iş yerinin yanında 135 ticari birime de yer verilecek. Sitede bulunacak meslek grupları ve iş yeri sayıları şöyle: "Ayakkabıcılar 159, bıçakçılar 16, PVC ve camcılar 42, demirciler 480, elektrikçiler 78, gıdacılar 111, ısıtıcılar 136, matbaacılar 91, mobilyacılar 264, oto boyacılar 55, oto karoserciler 53, oto kauçukçular 123, oto tamirciler 515, oto yedek parçacılar 166, soğutucular 48, dokumacılar 325, işlemeciler 46, konfeksiyoncular 83, yat ve yat malzemeci imalatçıları 14." (AA) yaşandı. SekTöReL BAZdA değişim oranları Aylık bazda bakıldığında eylül 2015'te perakende fiyatlar, giyimde yüzde 3,44, ev eşyasında yüzde 0,75, gıdada yüzde 0,64 ve konutta yüzde 0,11 yükseldi. Söz konusu dönemde perakende fiyatlarda kültür, eğitim ve eğlencede yüzde 1,25, ulaştırmada yüzde 0,17 ve sağlıkta yüzde 0,01 azalış gerçekleşirken, diğer harcamalar grubunda fiyat değişimi izlenmedi. (AA) 4,1'le Bulgaristan'da ve yüzde 1,6'yla Estonya'da gerçekleşti. Bu yılın ağustos ayında, İzlanda yüzde 57,2'yle, Çek Cumhuriyeti yüzde 27,4'le ve Slovakya da yüzde 25,4'le satışlarını en çok artıran ilk üç pazar olarak sıralandı. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamında otomobil pazarı, 2015'in ocak-ağustos döneminde 2014'ün aynı dönemine göre yüzde 8,6 büyüdü ve 9 milyon 382 bin 180'e ulaştı. Geçen yılın aynı dönemde 8 milyon 636 bin 86 satış gerçekleşmişti. Aynı dönemde Avrupa otomobil pazarında, geçen yıla kıyasla en fazla düşüş yüzde 5,5'le Lüksemburg'da, yüzde 1,9'la Estonya'da, yüzde 0,6'yla Finlandiya ile Avusturya'da yaşandı. (AA) KİT'lerde kaç kişi çalışıyor BRÜkSeL - Avrupa Komisyonu'nun Ulaştırmadan Sorumlu Üyesi Violeta Bulc, Avrupa'nın sürdürülebilir bir havacılık sektörü için ortak strateji belirlemesi gerektiğini belirterek, "AB'de havacılık sektörü doğrudan 2 milyon kişiye istihdam sağlıyor" dedi. Bulc, Brüksel'de havacılık sektöründe güvenlik konulu konferansta, havacılık sektörünün ortak hedeflerinin uçak kazalarının engellenmesi, yolcu ve uçuş ekiplerinin güvenliği ve uçakların güvenli bir ulaşım şekli olduğu konusunda kamunun bilgilendirilmesi olduğunu söyledi. Havacılık sektörünün büyüme ve istihdama önemli katkıları olduğuna İhracat a darbeyi TATİL VURMUŞ! İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, eylül ayında ihracatta yaşanan düşüşte bayram tatilinin büyük etkisi olduğunu belirterek, "Geçen yıl ekim ayında olan bayram tatili, bu yıl eylül ayına kaydı. Dolayısıyla geçen seneye oranla bu ay resmi olarak 3 iş günü eksik. Bununla birlikte uzun tatilin etkisiyle bayram sonrasında da ihracatta yavaşlama yaşandı" dedi. Büyükekşi, eylül ayı ihracat rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada, eylül ayında yüzde 26 ile savunma ve havacılık ve yüzde 23 ile fındık sektörlerinin ihracatını en fazla artıran sektörler arasında olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin, atılan güzel adımlarla birlikte dünyada hakkı olan yeri bulmaya çalışırken, hain terör saldırılarının ülkenin huzur ve yatırım ortamını baltaladığını aktaran Büyükekşi, "Bu süreçte teröre inat birlik olacağız. Daha sıkı kenetleneceğiz. Kardeşliğimizi daha da pekiştireceğiz" diye konuştu Ḃüyükekşi, 1 Kasım seçimleri sonrasında, güven ve siyasi istikrarın tesis edilerek, ülkede barış ve huzur ortamının tekrar sağlanmasını temenni ettiklerini vurgulayarak, "Ulu Önderimize 'Paşam nasıl başardınız' diye sorulduğunda; 'Önce bir hayal kurdum. Sonra hayalimin önündeki engelleri belirledim. Bu engelleri kaldırdığımda hayalim kendiliğinden gerçek oldu' der. Bizler de engellerin üstesinden hep birlikte gelebiliriz. Yeter ki inanalım " şeklinde konuştu. (AA) İTO'ya göre fiyat artışları ANkARA - Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşlarda yılın ikinci çeyreği itibarıyla 122 bin 840 kişi çalışıyor. Hazine Müsteşarlığı, 2015 yılının ikinci çeyreğine ilişkin KİT'lerin ve özelleştirme programındaki kuruluşların istihdam sayılarını açıkladı. Buna göre, KİT'ler ve özelleştirme programındaki kuruluşlarda toplam 122 bin 840 kişi çalışırken, bunların 111 bin 902'si Hazine portföyündeki kuruluşlarda, 10 bin 938'i ise özelleştirme portföyündeki kuruluşlarda istihdam ediliyor. Çalışanların 4 bin 428'i memur, 45 bin 650'si sözleşmeli, 58 bin 364'ü kapsam içi işçi, 3 bin 771'i kapsam dışı işçi, 10 bin 627'si ise geçici işçi statüsünde bulunuyor. (AA) Havacılık sektörünün istihdama katkısı dikkati çeken Bulc, Avrupa Birliği'nde (AB) havacılık sektörünün doğrudan 2 milyon kişiye istihdam sağladığını vurguladı. Bulc, Avrupa'da günlük 27 bin uçuş gerçekleştiğini, bu rakamın tüm dünyadaki uçuşların yüzde 26'sı olduğunu ifade etti.havacılık alanında Avrupa'nın tarihsel olarak öncü bir rol oynadığını dile getiren Bulc, "Avrupa'da havacılık politikalarının liberalleşmesi, son 20 yılda bu sektöre çok katkı sağladı. Uygun fiyatlı havacılık şirketleri sektörde liberalleşme olmasaydı ortaya çıkamazdı. Bu nedenle bugün çok sayıda yolcu uçarak seyahat edebiliyor" değerlendirmesinde bulundu.(aa) Kamera Elinde Geleceğin Cebinde İZMİR- Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından bu yıl ikincisi gerçekleştirilen "Kamera Elinde Geleceğin Cebinde" kısa film yarışmasının ödülleri, Borsa İstanbul A.Ş. Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Yarışmanın jüri ekibinde bulunan Gazeteci Uğur Vardan (sol2), Sinema Yazarı Selin Gürel (solda) ve ÜNLÜ Menkul Değerler A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Köksal'a (sağ2), TSPB Başkanı İlhami Koç (sağda) tarafından plaket verildi. Otomotiv, en fazla ihracat yapan sektör İSTANBUL - Otomotiv endüstrisi, eylülde 1 milyar 875 milyon 320 bin dolarla en fazla ihracatın gerçekleştirildiği sektör oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 2015'in eylül ayında 1 milyar 875 milyon 320 bin dolarlık ihracata imza atan otomotiv endüstrisi, bu sonuçla söz konusu ayın en fazla ihracatını gerçekleştirdi. Hazır giyim ve konfeksiyon, 1 milyar 392 milyon 239 bin dolarlık ihracatla ikinci sırada yer alırken, bu sektörü 1 milyar 96 milyon 789 bin dolarlık ihracatla kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü takip etti. Eylül ayında Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 82,6'sını gerçekleştiren sanayi grubunda, yıllık yüzde 20'lik düşüşle 8 milyar 764 milyon 163 bin dolarlık ihracat yapıldı. (AA)

9 9 EKONOMİ 3 Ekim 2015 Cumartesi Çengelköy e 250 milyon dolarlık konut projesi İSTANBUL- Yatırım şirketi William Turner ve inşaat firması Demirland GYG AŞ, Çengelköy Park Evleri, projesini hayata geçiriyor. 250 milyon dolar yatırım yapılan projede 27 villa, 116 çatı ve bahçe dubleksi ile 73 rezidans daire ve cadde dükkanları bulunuyor. Çengelköy Park Yönetim Kurulu Üyesi İlker Dönmez, konut alanı ile Çengelköy de mahalle kültürünün yeniden hayat bulacağına işaret etti. Dönmez, Çengelköy Park Evleri, İstanbul da yeni bir projenin uygulanabileceği, Boğaz a bakan en büyük arsada inşa edilmektedir. Boğazın eşsiz manzarası, özgün mimarisi ile villa yaşamının getirdiği sıkıcı ve tekil yaşamdan sıkılanlar için, komşuluk ilişkilerini geliştirmek isteyenlere hitap eden bir projedir. Güven ve huzuru evlere taşıyacak olan projede; bahçeli ve yatay yaşam imkanı ile birlikte Gerçekten Çengelköy de olmasının yanında sunduğu farklı yaşam fırsatları da mevcut. dedi. Projenin ulaşım avantajı ile de öne çıktığını kaydeden Dönmez, Çengelköy Park Evleri nin Boğaziçi Köprüsü ne 4,5 kilometre, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ne 9,4 kilometre uzaklıkta, Çengelköy sahiline 1,3 kilometre ve Üsküdar a 7,2 kilometre mesafesiyle merkezi bir konumda olduğunu belirtti. Dönmez, Mecidiyeköy-Altunizade-Çamlıca arasına yapılması planlanan teleferik ile Boğaz teleferik ile geçilebilecek ve Çengelköy e de kısa zamanda ulaşma imkânına sahip olunacak. ifadesini kullandı. Çengelköy Park Evleri nin yeni bir yaşam standardının kapılarını açtığını anlatan İlker Dönmez, projenin öne çıkan öğelerine de değindi. Dönmez, projenin akıllı ev sistemi ile dizayn edildiğini dile getirdi. Dönmez, projede kapalı- açık yüzme havuzları, fitness salonu, Türk hamamı, sauna, buhar odası, SPA merkezi, squash, basketbol ve yürüyüş parkuru gibi birçok sosyal donatının yer aldığını bildirdi. Çengelköy Park Evleri nde butik çarşının da bulunduğunu aktaran Dönmez, Projenin girişinin cadde tarafında olması nedeniyle dükkanlar cadde cepheli olarak siteye ve çevreye de hizmet verilebilecek. dedi. Projenin yatırım değerinin ise yaklaşık 250 milyon dolar olarak ilan eden Çengelköy Park Yönetim Kurulu Üyesi, 2013 ün ikinci yarısında temeli atılan projemizdeki rezidansların Ocak 2016 da, villaların ise Ağustos 2016 da sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor. Rezidansın yüzde 60 nın, villa ve konakların yüzde 40 nın satışı da yapıldı. açıklamalarında bulundu. (CHA) ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN Alacaatlı Mahallesi, ada 3 nolu parsel ile ada 2 nolu parselleri kapsayan nolu parselasyon planı, tarihinden itibaren Belediyemiz ilan panosunda 1 (bir) ay süre ile ilan edilmektedir. İlgilenenlere duyurulur. Resmi İlanlar Basın ( ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN Aşıkpaşa Mahallesi, ada 13 ve 14 nolu parsellere ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği, tarihinden itibaren Belediyemiz ilan panosunda 1 (bir) ay süre ile ilan edilmektedir. İlgilenenlere duyurulur. Resmi İlanlar Basın ( İLAN T.C. ÇUBUK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2012/343 KARAR NO : 2013/349 KARAR TARİHİ : 18/09/2013 Davacı, MUSTAFA BOSTAN ile Davalı, ÇUBUK İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ arasında mahkememizde görülmekte olan Nüfus (Kayıt Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda; Davanın KABULÜ ile Ankara İli Çubuk İlçesi Melikşah mahallesi, Cilt No : 70 Hane No : 45 BSN:4' de nüfusa kayıtlı Osman ve Fatma ' dan olma 02/03/1948 doğumlu Mustafa BOSTAN ' ın annesinin aynı yer BSN:6 'da nüfusa kayıtlı Kamil ve Emire'den olma 15/06/1930 doğumlu Ayşe BOSTAN olduğunun TESPİTİ ile nüfus kayıtlarına bu şekilde TESCİLİNE, 18/09/2013 tarihinde karar verilmiştir. TMK' nun 27. maddesi gereğince ilan olunur. Resmi İlanlar Basın ( T.C. ANKARA 14. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/2483 ESAS Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 29/09/ İhale Tarihi : 27/10/2015 günü, saat 15:45-15:50 arası. 2. İhale Tarihi : 11/11/2015 günü, saat 15:45-15:50 arası. İhale Yeri : Ankara Adalet Sarayı 2 nolu Mezat Salonu No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) ,00 1 % 1 06BM0226 Plakalı, 2012 Model, VOLKSWAGEN Marka, 6R POLO BLUEMOTION Tipli, CFW Motor No'lu, WVWZZZGRZDY Şasi No'lu, Yakıt Tipi Dizel, Rengi Beyaz, Orjinal Radyo Teyp Stepne mevcut. Anahtar ve Ruhsatı Yediemin olan borçluda. Görünürde herhangi bir hasar bulunmamakta. Koltukları kumaş kaplama. Çalışır vaziyette. Resmi İlanlar Basın ( T.C. KAZAN (SULH HUKUK M AH.) SATIŞ MEMURLUĞU 2013/2 SATIŞ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : 1 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 1836 Ada No, 2 Parsel No, Atatürk Mahalle/Mevkii,A blok bodrum kat 17 nolu Dükkan nitelikli cephesi demir profil camekanlı olup kapıları kilitli camlarının bazıları kırık durumdadır, kuzey tarafında köşe dükkandır Yüzölçümü: 36 m2 Kıymeti: ,00 TL 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 10:15-10:20 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 10:15-10:20 arası Satış Yeri: SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI -KAZAN 2 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 1836 Ada No, 2 Parsel No, Atatürk Mahalle/Mevkii,A blok zemin kat 28 nolu Dükkan,pasaj içinden dükkan girişlidir Yüzölçümü: 35 m2 Kıymeti: ,00 TL 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 10:30-10:35 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 10:30-10:35 arası Satış Yeri: SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI -KAZAN 3 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 3640 Parsel No, GÜVENÇ Mahalle/Mevkii, Tarla vasfındadadır. %4-5 eğimlidir Yüzölçümü: 840 m2 Kıymeti: 7.560,00 TL 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 10:45-10:50 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 10:45-10:50 arası Satış Yeri : SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI- KAZAN 4 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 1836 Ada No, 2 Parsel No, ATATÜRK Mahalle/Mevkii, B blok Bodrum kat 1 nolu bağımsız bölüm, 3 oda, 1 salon,kiler,antre,mutfak WC ve banyodan ibarettir,soba ısıtmalı,pencereler tek camlı ve demir parmaklıdır Yüzölçümü: 85 m2 Kıymeti: ,00 TL KDV Oranı: %1 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 11:00-11:05 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 11:00-11:05 arası Satış Yeri: SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI - KAZAN 5 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 1836 Ada No, 2 Parsel No, Atatürk Mahalle/Mevkii,A blok zeminkat 29 nolu Dükkan bina girişine göre en sol köşede, Ankara bulvarına ve Ata sokağına cephelidir. pasaja giriş ve pasaj yolu kısmı ile bazı dükkanlarda bu dükkana ilave edilerek tek dükkan olarak kullanılmaktadırköşe dükkandır Yüzölçümü: 34,50 m2 Kıymeti: ,00 TL 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 11:15-11:20 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 11:15-11:20 arası Satış Yeri: SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI -KAZAN 6 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 1836 Ada No, 2 Parsel No, Atatürk Mahalle/Mevkii, A blok zeminkat 31 nolu Dükkan, pasaj içinden dükkan girişli,sadece pasaja bakan dükkandır Yüzölçümü: 11,30 m2 Kıymeti: ,00 TL 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 11:30-11:35 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 11:30-11:35 arası Satış Yeri: SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI - KAZAN 7 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 1836 Ada No, 2 Parsel No, Atatürk Mahalle/Mevkii,A blok bodrum kat 18 nolu Dükkan nitelikli cephesi demir profil camekanlı olup kapıları kilitli camlarının bazıları kırık durumdadır, ortadükkandır Yüzölçümü: 60 m2 Kıymeti: ,00 TL 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 11:45-11:50 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 11:45-11:50 arası Satış Yeri: SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI -kazan 8 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 2637 Parsel No, Güvenç Köyü Köyü,tarımsal amaçlı kullanılmamaktadır %8-10 eğimlidir Yüzölçümü: 6.280m2 Resmi İlanlar Kıymeti: ,00 TL 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 12:00-12:05 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 12:00-12:05 arası Satış Yeri: SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI - KAZAN 9 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 1836 Ada No, 2 Parsel No, Atatürk Mahalle/Mevkii,A blok zemin kat 20 nolu Dükkan nitelikli pasaj içinde, Ankara bulvarına cepheli iki cephesi olan köşe dükkandır, Pasaja giriş ve pasaj yolu kısmı ile bazı dükkanların da bu dükkana ilave edilerek tek dükkan olarak kullanıldığı görülmüştür Yüzölçümü: 35 m2 Kıymeti: ,00 TL 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 12:15-12:20 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 12:15-12:20 arası Satış Yeri: SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI -KAZAN 10 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 1836 Ada No, 2 Parsel No, Atatürk Mahalle/Mevkii, A blok zeminkat 30 nolu Dükkan bina girişinin hemen solunda binanıngöre en sol köşede, Ankara bulvarından girişlidir Yüzölçümü: 9,50 m2 Kıymeti: ,00 TL 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 12:30-12:35 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 12:30-12:35 arası Satış Yeri: SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI -KAZAN 11 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 1836 Ada No, 2 Parsel No, Atatürk mahallesi Mahalle/Mevkii, B Blok bodrum kat 2 nolu bağımsız bölüm, 1 nolu bağımsız bölüm ile aynıdır Yüzölçümü: 85 m2 Kıymeti: ,00 TL KDV Oranı: %1 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 12:45-12:50 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 12:45-12:50 arası Satış Yeri: SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI - KAZAN 12 NO'LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara İl, Kazan İlçe, 1836 Ada No, 2 Parsel No, Atatürk Mahalle/Mevkii,A blok bodrum kat 19 nolu Dükkan nitelikli cephesi demir profil camekanlı olup kapıları kilitli camlarının bazıları kırık durumdadır, kuzey tarafında köşe dükkandır Yüzölçümü: 36 m2 Kıymeti: ,00 TL 1. Satış Günü: 11/11/2015 günü 13:00-13:05 arası 2. Satış Günü: 11/12/2015 günü 13:00-13:05 arası Satış Yeri: SATIKADIN MAHALLESİ ESKİ SGK BİNASI ÜZERİ ZABITA ODASI -KAZAN İMAR DURUMU: Güvenç Mahallesi 2637 ve 3640 parsellere ait imar planı yoktur Atatürk Mah 1836 ada 2 parsel Ticaret+Konut alanı içinde Taks 0,35, Kaks 1,75, Hmax 17,50 Kat sayısı 5 ve ayrık nizamlıdır Satış şartları : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanınyirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşincigünden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir.bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini,rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamınıve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20'si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV,1/2 tapu harcı ileteslim masraflarıalıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/2 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.29/09/2015 Basın (

10 10 3 Ekim 2015 Cumartesi KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN hayrettinivgin@gmail.com TÜRKÜLERİN İNSAN HAYATINDAKİ YERİ VE İŞLEVLERİ Türküler günceldir ve doğrudan insan hayatının içindedir. Türküler; çok zengin tarihî, sosyolojik, psikolojik, kozmolojik, politik, dinî veriler taşımaktadır. İnsan hayatının her alanında vardır. Bu sebeble her alan için türkü yakılabilmektedir. Aşk, ayrılık, ölüm, hasret gibi her konuyu içermekte; ekonomik hayattan tutun da bütün toplumsal konuları da yansıtmaktadır. Doğal olarak buna, mizahî karakter taşıdığını da ekleyebiliriz. Sözün burasında şunu söyleyebiliriz ki, türküleri; yalnızca duygusal bir temele dayandırmadan, realist bir anlayış içinde kendini ifade biçimi olarak da değerlendirebiliriz. Müziksiz insan hayatı olur mu? Olmayacağını dünyanın bütün sosyologları ifade etmektedir. Türklerde müzik, türküdür. Türk halkı ile türkü ilişkisi; doğumdan sonra doğrudan bir ilişki biçimine dönüşür. Bu türkü olgusu, gittikçe zenginleşerek, güçlenerek, gelişerek insan hayatının boyunca var olur. Sözün burasında, bir soru ile şu tespiti yapmak istiyorum: Türkü nedir? Bunun cevabını tam olarak vermek zordur. Ama; Türkçe söylenmiş ezgi ve şiir anlamına gelen bu kelimenin Türk e ait olduğunu ve Türklere has bir ezgi olduğunu, Türkle ilgili anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Bundan hareketle; birey olarak bir Türk insanı; bebeklik döneminde ninnilerle; erken çocukluk döneminde çocuk oyunları, sayışmacalar, tekerlemeler, müzikli veya müziksiz masal anlatılarıyla; gençlik döneminde sahne türküleri, eğlenceler, konserler vb. etkinlikleriyle içiçedir. Türkü dinlemek, türkü ezgileriyle kalkıp oynamak, türkü mırıldanmak, türkü ile birlikte el şakırdatmak, el şaklatmak, bir türkü ahengiyle birlikte herhangi bir eşyayı veya metal parçalarını tıngırdatmak (tempo tutmak), türkünün sözlerini söylemek, türkü ile birlikte saz çalmak, türkü ortaya çıkarmak, bazı türküleri beğenmek veya beğenmemek, bazı türküleri eleştirmek hatta yermek, türkülere hayranlık duymak, türküleri gereğinde defalarca dinlemek, türkülerin kayıtlarını (band, plak, kaset, CD vb.) arayıp bulmak, bunları evimizde ve arşivimizde saklamak, türküleri başkalarına tavsiye etmek gibi onlarca sosyal davranışlar içinde bulunuyoruz. Bu sosyal davranışlar; gayet insanî tepkiler olup hayatımız boyunca bizleri çevrelemektedir. İşte türküler bu sebeble önemlidir ve hayatımızın her alanında bulunmaktadır. Bu sosyal davranışların yanı sıra; türkü ile, türkü çevresi ile daha bilinçli ve etkili bir iletişim içinde de bulunuruz. Meselâ; türkü ile uyuruz, türkü ile dinleniriz, türkü ile eğleniriz, türkü ile hüzünlenir veya neşeleniriz, türkü ile öğreniriz, türkü ile huzurlu çalışma ortamı buluruz. Bazı insanların geçimi doğrudan türkülerdir. Bunların sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Bu anlattıklarımızın yanında insanlar; aklımıza gelmeyen daha kapsamlı davranış örüntüleri içinde olabilirler, hattâ içindedirler. Türküler, Türkçeyi en az iki bin yıldır günümüze taşıyan en önemli kaynaklardır. Hattâ şunu da söylersem abartmamış olurum: Türküler günümüz Türkçesinin yaşamasına, gelişmesine de büyük katkılar sağlamaktadır. Halk edebiyatımızın zenginleşmesine de olumlu etkileri olmaktadır. Çünkü türküler halkın kültürel zenginliklerini yansıtır. Çünkü türkülerde; gurbetin acılarını buluruz, halkın olumlu-olumsuz tüm duygularına rastlarız. Türkler, Türk halkını anlatır. Halka ait ne varsa, türkü sözlerinde mevcuttur. Türkülere antik bir unsur ile bakmamalıyız. Eğer türküyü öyle görürsek, bir folklorik bilgi olarak ele alırsak yanılırız. Evet; türküler, Türk halk edebiyatının bir türüdür. Evet; türküler, bir müzik formudur. Ama şunu unutmayalım türkülerde söz ve müzik bir aradadır. Türküleri; biçim, tür, ölçü, kafiye ve yapı olarak incelemek halk edebiyatçılarının işi ve hakkıdır. Ancak türküleri; ağız, makam, yöre, tavır, form vb. müzik teknikleri açısından incelemek de bir o kadar müzikçilerin işi ve hakkıdır. Bunlar yeteri kadar yapılıyor mu? Bu soruya çok olumlu cevap vermek oldukça zordur. Türkülerde bizim ihmalimiz ve gözardı ettiğimiz bir önemli husus da şudur: Türkülerin sosyolojik yönü şimdiye kadar hiç incelenmemiştir. Sosyoloji nosyonuna sahip olanlar; türküleri kendi inceleme alanı içinde görmemişlerdir. Bu sebebledir ki ben türkülerin toplumsal işlevlerinin neler olabileceğini sıralamak istiyorum. Bir sosyolog olmadığım için bu sıralamalarım halkbilimci gözüyle ve anlayışıyla yapılan tespitlerdir. a. Bireysel İşlevler: Türküler birey olarak bir insanın üzerinde; dengeli, sağlıklı etkiler bırakır. Bireysel olarak duygularında hassasiyet yaratır ve mutluluk gibi olumlu ruh hali ortaya koyar. b. Toplumsal İşlevler: Türküler bireyle-birey, bireyletoplum, toplumla diğer toplumlar arasında şunları sağlar: Tanışma, anlaşma, kaynaşma, dayanışma, paylaşma, yakınlaşma, işbirliği, birleşme, bütünleşme vb. sağlanmasında önemli rolü bulunmaktadır. c. Kültürel İşlevler: Türküler, toplumun kültürünü artırıcı, nesilden nesile kültürel özellikleri taşıyıcı, kültürler arasındaki ilişkileri zenginleştirici işlevi bulunmaktadır. d. Ekonomik İşlevler: Türküler salt sanatsal kaygılarla veya insanların kendi egosunu tatmin amacıyla ortaya konmasına rağmen; toplumlarda ekonomik bir ağırlığı ve yeri bulunmaktadır. Toplumun sanatçılardan ve türkülerden beklentisi, buna göre oluşturulan türkü sunumları, üretim, üretilenenlerin dağıtımı, tüketici olarak niteleyebileceğimiz dinleyici ve ürünleri alıcılar, bir ekonomik alan oluşturmaktadır. Türkü yapmak, bir sanat olmakla birlikte bir meslek-iş haline dönüşmektedir. Bunları olumsuz anlamda söylemiyorum, bu doğal bir sonuçtur. Burada sanatçıya düşen görev şudur: Türkülerde sanatsal öz korunmalıdır. e. Eğitimsel İşlevler: Yukarda ifade ettiğim gibi türkülerin bireysel, toplumsal, kültürel ve ekonomik işlevleri olduğuna göre; bunları düzenli, sağlıklı, etkili, verimli ve yararlı hale getirmenin eğitimle sağlanacağını kimse inkâr edemez. İşte bence en önemli işlevlerinden biri, türkülerin eğitimsel işlevleridir. Bu nedenledir ki okullarımızda müzik dersleri okutulur. Halk eğitim merkezlerinin kurslar açmasının nedeni budur. Bakanlıkların, illerin, belediyelerin, derneklerin vb. korolar kurması, sanatçı adayları yetiştirmeleri bundandır. Konservatuarların kurulmasının en büyük nedeni öğrenme-öğretme düzenini sağlamadaki önemidir. Sonuç olarak; müzik bir eğitim aracı ve eğitim alanıdır. Türk müzik dünyasında türkünün ve halk müziğinin yeri ve önemi büyüktür. FAYDALANILAN KAYNAKLAR 1. Dr. Atınç EMNALAR, Tüm Yönleriyle Türk Halk Müziği ve Nazariyatı, Ege Üniversitesi Basımevi, İzmir Şenel ÖNALDI, Türk Halk Musikisi Ansiklopedisi, İstanbul Nail TAN, Folklor (Halk Bilimi) Genel Bilgiler, Dilek Matbaası, İstanbul Yalçın TURA, Türk Musikisinin Meseleleri, Pan Yayıncılık, İstanbul Ali UÇAN, Müzik Eğitimi, Kurtuluş Matbaacılık, Ankara Mehmet ÖZBEK, Folklor ve Türkülerimiz, Ötüken Yayınevi, İstanbul Dr. Ali YAKICI, Halk Şiirinde Türkü/Tanım-Tasnif- İnceleme-Metin, Akçağ Yayınları, Ankara Salih TURHAN, Türk Halk Musikisinde Çeşitli Görüşler, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1992 İZDOB, Rigoletto operasıyla sezonu açtı İZMİR - İzmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB), "Rigoletto" operasıyla yeni sezon açılışında izleyicilerle buluşacak. İZDOB, 3 Ekim'de Elhamra Sahnesi'nde İtalyan besteci Giuseppe Verdi'nin, Victor Hugo'nun "Kral Eğleniyor" adlı oyunundan esinlenerek bestelediği "Rigoletto" operasını sahneleyecek. Zengin dekor ve kostümlerin kullanıldığı operada, İSTANBUL - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı, kültür-sanat sezonunun açılışını yaptı. Çırağan Sarayı'ndaki etkinlikte konuşan İBB Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen, sanatçıların daha güzel günler görebilmeleri için gerçekten sanatlarıyla uğraşmaları ve sanatın hakkını vermeyi birinci meseleleri yapmaları gerektiğini dile getirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin tecrübe ve birikimiyle her yıl bir önceki yıldan daha iyi işler yaptığına vurgu yapan Şen, "Yakın zamana kadar yetişkin tiyatrolarına destek veremiyorduk ancak 2014'ün başından itibaren bu dalda da destek vermeye gayret ettik" diye konuştu. Abdurrahman Şen, şartlardan dolayı istedikleri oranda salon kullandırtamadıklarını anlatarak, şunları aktardı: "Tiyatro yönümüzün büyük bir boşluğunu doldurmak üzere, geçen yılki açılışta, burada çalışmalara başlayacağını duyurduğumuz Gösteri Sanatları Atölyesi'ni ekim ayı İSTANBUL - Milli Reasürans Sanat Galerisi, galeride 20 yıl içinde açılan sergilerin afiş ve davetiyelerini "20 Yılın Ötesine Taşınan Bir Sanat Belleği: Milli Reasürans Sanat Galerisi" isimli sergide topladı. Türk ve uluslararası sanatçıların eserlerinin bulunduğu 150'ye yakın serginin afiş ve davetiyelerinin görülebileceği sergiye ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Milli Reasürans Sanat Galerisi yöneticisi Elvan Pekcan, eksiksiz bir arşivin gün yüzüne çıkmasının, bir bellek yenilenmesi olduğunu vurguladı. Pekcan, sosyal sorumluluk projelerine destek verdiklerine de dikkati çekerek, 20 yıl boyunca galerinin kalitesinden ödün vermeden ulusal ve uluslarası bir çok sergiye ev sahipliği yaptıklarını dile getirdi. Galerinin yabancı sanatçıları Türk sanatseverlerle buluşturduğunu vurgulayan Pekcan, şunları kaydetti: "Bu çizgiyi 20 senedir hiç bozmadan devam ettirmek çok kolay değil. Bu sergide eksiksiz bir arşiv gün yüzüne çıktı. Bir tek eksik davetiye veya eksik afiş yok. Bu afişler Türkiye'de grafik tasarımcıları için çok önemli. Çünkü 200'e yakın farklı tasarımcılar tarafından hazırlanmış afiş var yılından itibaren tüm sergilerin afişleri şu an sergide." Pekcan, galerinin akreditasyon merkezi olduğunu kaydederek, "Burada sergi açan bir sanatçının, kariyeri için bir sıçrama oluyor" diye konuştu. Daha önce Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde eserleri sergilenen fotoğraf sanatçısı Murat Germen ise "Bu sergi şimdi bir bellek. Son zamanlarda ülkemizde de bellekle ilgili sorunlarımız oluyor. Yani her şey birbiri üzerine geçmeye çalışıyor. Eski ile yeni arasında bazen itişme, bazen zorlanma oluyor. O anlamda bize belleğimizi korumamızı ve insanlarla paylaşmamız gerektiğini anlatmalı" ifadelerini kullandı. Solo sergi külliyatının bu şekilde sergilenmesinin doğru bir fikir olduğunu aktaran Germen, Türk ve yabancı sanatçıların ilk sergilerini Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde açmasına öncülük eden Amelie baba ve kız sevgisiyle aşk gibi temalar anlatılacak. İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürü Füsun Dilgen, sanatseverlerin karşısına "Rigoletto" operasıyla çıktıkları için mutlu olduklarını belirterek, "Bu sezon yeni prömiyerimiz var. Bunlar Selman Ada'nın Mavi Nokta poetik operası, Gluck'un Suzanna'nın Sırrı ve Kadının Fendi Kadıyı Yendi, Strauss'un Yarasa opereti. Çocuk oyunlarımızdan Uyuyan içinde devreye soktuk ve o günden bu güne 80 arkadaşımız, gelenekselle bugünün nasıl buluşacağı üzerine bir çalışma içinde. Buradan sonunda dünya tiyatrosuna mesaj verebilecek bir kıvılcım yakabilirsek herkes mutlu olacak." İBB Şehir Tiyatrolarının bu yıl 101 yılı geride bırakıp, 102. yılına adım attığına dikkati çeken Şen, "Ülkemizin gerçekten ihtiyacı olan, gerçek barış özlemine gönderme yapan, eli tetikte olan insanlara sanatın gücünü İstanbul Şehir Tiyatroları'ndan yollayacak o mesajı vermeye çalışacağız" ifadelerini kullandı. Şen, Kore'de Dede Korkut, Mevlana ve Hacı Bektaş-ı Veli'yi anlattıklarını kaydederek, Kore'nin 27 bin öğrencili en büyük üniversitesiyle yapılan anlaşma sonucu, ilk defa bu yıl orada birlikte nevruz kutladıklarını söyledi. İBB'nin uluslararası etkinliklerde de son derece önemli mesafeler aldığını belirten Şen, "Kore'yle geçtiğimiz ağustos ayında İpek Yolu Festivali açıldı. Toplam 62 ülkenin katıldığı festivalde İstanbul ve Türkiye onur Edgü'nün büyük katkısı olduğunu ifade etti. Sergide, Abidin Dino, Orhan Peker, İlhan Berk, Leopold Levy, Tiraje Dikmen, Neşet Günal, Ara Güler, Avni Arbaş, Hakkı Anlı, Kuzgun Acar, Eşref Üren, Naile Akıncı, Turan Erol, Mübin Orhon ve Saim Özeren gibi sanatçıların daha önce açtıkları sergilerin afiş ve davetiyeleri yer alıyor. Sergi 17 Ekim'e kadar görülebilecek. (AA) KÜLTÜR-SANAT Güzelin Perisi, Ateş Kuşu ve Şımarık Kız prömiyeri olacak" dedi. Dilgen, geçen sezondan bazı oyunların da sahneleneceğini aktararak, İzmir'e yakışır bir sezon hazırladıklarını belirtti. "Rigoletto" operasının yönetmeni Mehmet Can El, ekip olarak çok verimli bir çalışma dönemi geçirdiklerini söyleyerek, tüm sanatseverleri operayı izlemeye davet etti. (AA) İBB Kültür Sanat'ta yeni sezonun açılışını yaptı 20 Yılın Ötesine Taşınan Bir SANAT BELLEĞİ konuğu olarak yer aldı. Açılıştan bir gün önce Özel Türk Günü düzenlendi ve biz de mehterimizle, sazımızla yerimizi aldık" dedi. Etkinliğe katılan tiyatro sanatçısı Zihni Göktay da yeni sezonun güzellikler getirmesini dileyerek, "Kültür ve sanat çok önemli. Yüz yıllık bir kurum olan Şehir Tiyatroları'nda, 28 yıl Lüküs Hayat'ta oynadım ve rekor kırdım. Hiç kesintisiz. Etrafımda 134 oyuncu değişti. Şimdi Cibali Karakolu'nda devam ediyorum. Dünya üzerinde sekiz şubesi olan tek tiyatroyuz. Belediyelerin desteklediği birçok tiyatro var ama biz sekiz şubeyle yapıyoruz" diye konuştu. Açılışa kültür ve sanat camiasından pek çok yazar, yönetmen ve sanatçı da katıldı. (AA) MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com HAYATA DAİR... SÜKÛTUN GÜNEŞİ BAŞKA Ulu deryâna dalıp kendimi ellerde bulamam, Sana meftun deliren kalbimi yellerde bulamam. Dudaklarımdan dökülen her söz doğruluk güneşiyle sınanır. Sözlerin sesi akıl, ruhu kalp, bedeni dildir. Sükûta sevdalanmak, sükûtta yaşamak ruhun karanlıklarını aydınlatan kandildir. Direnmek yaşamakla eş, sükûttur kalbimizi ve ruhumuzu güzelleştiren güneş. Sevdanın sözlerimi dilimde, yârin ismi ezberimde benim. O istesin ruhum şaha kalkar, dörtnala mutluluğa koşar benim. Ey ellerimdeki sükût kokusu, ey sevdanın hasretle örülü dik yokuşu! Nasıl vurursan vur, nasıl durursan dur lakin istesen de istemesen de bir gün bitecek bu hayat yokuşu. Bazen kalbimin elleri terliyor, bazen ruhumu saran hüzün laf dinlemiyor. Böyle zamanlarda koşuyorum sükût denizine, içimdeki hüzün balıklarını salıyorum dünya denen sahibine. Duayı yaşıyor ömrüm, ruhum secdede, gönlüm mahşerde nefes alıyor; sükûtu kalbime sultan ettiğim müddetçe mutsuzluk ardımda kalıyor. Mutluluğun anahtarı sükût, kilidim dünya ve varlığım kurban olsun aşka. Zor olsa da öğrendim artık âşığa sükûtun güneşi başka. Sükût güneşiyle yanan gönlüm gülistana döndü. Kalbimdeki acılar ve ıstıraplar sükûtumdan esen şükrün rüzgârıyla söndü. Sığındığım sensin Rabbim, güvendiğim sen Aşkla nefes alan kalbim hidayetine, sükûtla buluşan ruhum merhametine muhtaç. Cümle kötülüklerden ve cümle olumsuzluklardan bizi koruyacak olan senin rızandır gönlüme ilaç. Dudaklarımdan dökülen her söz doğruluk güneşiyle sınanır, sükûtumu bozar hataya düşersem eğer niyetim tövbe kapısında ancak yıkanır. Sükûtumun güneşi hiç batmasın Rabbim eğer karanlıkta kalırsa ruhum kalbim imanınla aydınlansın, gönlümdeki aşk secdelerimin ve dualarımın hatrına sonsuzlukla cilalansın. Ey yâr! Sensin gözüm, sensin özüm, senin adın olacak Mevlâ dan sonra inşallah son sözüm. Aşkımla, sükûtumla, kalbimdeki imanla geleceğim kapına, onun izniyle kapılar açılacak, sükûtum bozulacak ve beni vuslatına erdirecek ölüm. GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Sana dâir şükrüm hep hasretini eziyor, Yüreğin burkulursa kalbim bunu seziyor. Sevdan ile dünyada mahşere koşan ruhum, Şükür atına binip mutlu mutlu geziyor.

11 haber 3 Ekim 2015 Cumartesi 11 Ankaralı, KAZA şokunda Dursun ERKILIÇ ANKARA- Ankara Büyükşehir Belediyesi ne ait bir otobüsün Dikimevi nde durağa dalması ve 12 kişinin hayatını kaybetmesi Başkentte şok etkisi yarattı. GÖKÇEK GECİKTİ Başbakan yardımcıları, bakanlar birbiri ardına açıklamalar yaparken, her işe anında dahil hatta müdahil olan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 6 saat sonra Twitter hesabından yaptığı açıklamada şunları paylaştı: Olay bizi derin üzüntüye sokmuştur. Araç içi ve araç dışı kamera görüntüleri bilirkişiler ve savcılık tarafından detaylı olarak incelenmektedir. 8 yıllık tecrübeli bir şoförün böyle bir kaza yapmasının nedeni bilirkişilerin yaptığı inceleme neticesinde ortaya çıkacaktır. Vefat edenlerin ve yaralıların ailelerine Büyükşehir Belediyesi olarak maddi ve manevi destek olmak zorunda olduğumuzun şuurundayız. GÖRGÜ TANIKLARI Yaşanan felaketin sıradan bir trafik kaza olmadığı çok açık. Bir görü tanığına göre, "Kaza nedeniyle yol kapalıydı. Geçemeyince bir anda kaldırıma çıkıp gaza bastı. Son sürat kaldırımda insanları eze eze gitti. Cinnet geçirmiş gibiydi Evet, olay çok vahim ve çok yönlü olarak inceleniyor. Olay Yeri İnceleme, Trafik, Asayiş ve Cinayet büro ekipleri kaza bölgesinde detaylı incelemeler yaptı. Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar ilk belirlemelere göre, otobüs şoförünün herhangi bir sağlık sorununun bulunmadığını söyledi. Ancak, ortada bir sıkıntı olduğu da kesin. Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Taşıma- İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Toruntay da, Dikimevi nde meydana gelen trafik kazasında kusuru bulunanların tespit edilmesini ve trafik kazalarında can kaybına son verilmesi için acil önlemler alınmasını beklediklerini belirterek bu alandaki ihmallere dikkat çekti. ŞOFÖRLERİN DURUMU Bundan sonra işi en zor olan belediye otobüslerini kullanan şoförler olacaktır. Ankara Büyükşehir Belediyesi bir ara şoförleri psikologlarla eğitmişti. Çok yerinde bir uygulama idi. Yeniden gündeme alınmalı. Çünkü Pek çok kez şahit oldum; EGO şoförlerinin bazıları, kullandığı otobüs şahsi malı ya da babasının otobüsüymüş gibi davranıyor. Özellikle yaşlıların ücretsiz inipbindiği saatlerde, hele hele uygulamanın başlamasını birkaç dakika kalmasına rağmen binmek isteyen yaşlılara karşı kimi zaman çok sert davranışlarda bulunabiliyor. En azından kullandıkları dile dikkat etmeleri gerekmez mi? O feci kazanın olduğu gün Opera durağından bindiğim otobüse Kızılay durağında 65 yaş üzeri bir kadın yolcu bindi. Otobüsün içindeki çoğu yaşlı olan yolcular Dikimevi ndeki o kazayı konuşuyordu -Şoför hatalıymış -Yaşlıları ezmiş -Sarhoş diyorlar Bu sohbet dakikalarca sürerken, otobüse sonradan binen kadın bir anda şoföre seslendi: -Otobüsü sürerken cep telefonu kullanmayın Ben görmedim ama demek ki şoför cep telefonu ile ya konuşuyor, ya numara arıyor ya da mesaj atıyordu. Vahim kaza Ankaralıları otobüs şoförlerine karşı (buna özel halk otobüsleri de dahil) daha duyarlı hale getirdi. Belediye, şoförler, yolcular artık buna göre bir hal ve gidiş belirlese iyi olur. CHP nin vaatleri gençliğe umut oldu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nun açıkladığı Seçim Beyannamesi nde hedef kitle olarak gençleri seçmesi, gençler ve toplum tarafından olumlu karışlandı ve gelecekleri için umut oldu. ÖZEL HABER Şebnem ÜNAL ANKARA- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu nun açıkladığı Seçim Beyannamesi nde hedef kitle olarak gençleri seçmesi olumlu karışlandı. Partilerin seçim beyannamelerinde bugüne kadar ön plana çıkarılmayan gençlere yönelik vaatler ve gençlerin sorunlarına çözüm önerileri ilk kez CHP nin 1 Kasım seçimleri için açıkladığı seçim beyannamesinde kapsamlı olarak yer aldı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, gençlere adadıkları seçim beyannamesinde Gençleri baştacı yapacağız diyerek şunları eklemişti: Bu seçim bildirgesini gençlerimize adıyoruz. Umudumuz ve geleceğimiz olan gençler bu seçim bildirgesinin omurgasını oluşturuyor. Onlara sus demeyeceğiz, önce sen konuş diyeceğiz. Baskıya karşı direnen, özgürlüğü savunan, söz konusu vatansa gerisi teferruattır diyen gençlere, Ali İsmaillere, Özgecanlara adıyoruz bu seçim bildirgesini. Merdiven altı atölyelerde karın tokluğuna çalışan on binlerce gence adıyoruz, taşeron işçisi olarak çalışan, çöpten kağıt toplayarak ailesini geçindiren gençlere adıyoruz. Soma'da, Ermenek'te yaşamını yitiren genç maden işçilerine, bir lokma ekmek uğruna Anadolu'nun değişik kentlerde çalışan mevsimlik tarım işçilerine adıyoruz bu seçimi, üniversitelerde okuyan, yurt sorunu çözülmeyen gençlere adıyoruz bu seçimi, teröre kurban verdiğimiz gencecik fidanlarımıza adıyoruz, işsizlikten bunalmış, babasına ailesine yük ÖZEL HABER ABD'de yine okul baskını: 10 ÖLÜ ABD'nin Oregon eyaletinde yüksek okula düzenlenen silahlı saldırıyı gerçekleştiren saldırganın 26 yaşındaki Chris Harper Mercer olduğu bildirildi. Roseburg kentinde yaklaşık 3 bin öğrencinin eğitim gördüğü Umpqua yüksek okulunda düzenlenen silahlı saldırıyı gerçekleştiren saldırganın kimliği belirlendi. Saldırganın 26 yaşında Chris Harper Mercer olduğu ve okula 4 silahla geldiği kaydedildi. Olayda ölenlerin sayısına ilişkin ise çelişkili açıklamalar geliyor. Saldırının hemen ardından ABD medyasında yer alan haberlerde ölü sayısının 15 olduğu yer aldı. Daha sonra başsavcı tarafından 13 olarak açıklanan ölü sayısını Douglas County Şerifi John Hanlin 10 olarak değiştirdi. Douglas County Şerifi'nin ofisinden yapılan açıklamada, ölü ve yaralı sayısında kafa karışıklığı bulunduğunun farkında oldukları belirtilerek, olayda 10 ölü, 3'ü ağır 7 yaralı bulunduğu kaydedildi. Gazetecilere açıklama yapan Şerif John Hanlin, ailelerin acılarına saygı gösterilmesini isteyerek, olayın detayları daha sonra basınla paylaşacaklarını söyledi. Olayın "kitlesel katliam" sınıfına girdiğini de kaydeden Hanlin, bu nedenle ölenlerin isimlerinin henüz duyurulmayacağı ve soruları cevaplamayacaklarını ifade etti. ABD Başkanı Barack Obama da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu saldırılar artık bir rutin haline gelmiştir. Benim çağrım, bu rutinin sona ermesidir" demişti. Obama, bu tür saldırılarda onlarca kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, Kongre'nin silah satışı için düzenlemeler getiren kanun çıkaramamasını eleştirmişti. Dursun ERKILIÇ olmaktan utanmış gençlere adıyoruz. TOMA'lara, biber gazlarına karşı, polis barikatlarının önünde Kılıçdaroğlu AB ye çıkıştı LYON - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Suriye'de kan gövdeyi götürürken, hiç kimse görmedi. Ne zamanki mülteciler Avrupa kapılarına dayandılar, çok ciddi bir sorun var dediler. Sorun artık Türkiye sorunu değil, sorun artık bir Avrupa sorunudur" dedi. Kılıçdaroğlu, günü birlik çalışma ziyareti için gittiği Fransa'nın Lyon kentinin güneyindeki Vienne kasabasında seçmenlerle bir araya geldi. CHP Fransa Birlik Başkanlarıyla öğle yemeğinde buluşan Kemal Kılıçdaroğlu, partisi tarafından Salle Saint Germain'de düzenlenen etkinlikte yaklaşık 400 gurbetçiye seslendi. Yurtdışında yaşayan 3 milyona yakın seçmenle ilgili CHP adına çalışma yaptıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Her 300 bin kişiye bir milletvekili düşündüğümüzde, 3 milyon vatandaşımız için 10 milletvekili ihtiyacımız var, bununla ilgili bir kanun teklifi hazırladık, parlamentoya sunduk. Ama yasallaşmadı.1 Kasım'da bize iktidar yetkisi verirseniz, ilk çıkaracağımız kanunlardan birisi bu" diye konuştu. Yurtdışında seçilme hakkında konusunda siyasi partiler yasasında düzenleme olmasını isteyen Kılıçdaroğlu, "Sizin sorunlarınızı sizin seçtiğiniz biri Ankara'ya gelip anlatacak, eğer biz bunu yapabilirsek o zaman gerçekten de demokrasiye inanmış oluruz" dedi. Yurtdışındaki seçmenlerin haklarının tüm partilerin ortak sorunu olduğuna dikkati çeken Kemal Kılıçdaroğlu, "Hangi politikacı gelirse gelsin, hangi partiden olursa olsun, karşılaştığınızda ilk ona şunu söyleyin, neden yurtdışı seçim çevresi kanunu çıkarmıyorsunuz" ifadesini kullandı. CHP'nin oylarının Fransa'da düşüklüğünün farkında olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Bizim buradaki oyumuz %6, hakkettiğimiz bir oy değil. Oyumuzun düşüklüğünün nedenleri, kabahati kimde? Kabahat sizde değil, kabahat elinde gülle, karanfille bekleyen, kitap okuyan, yarattığı mizahla bir diktatöre diz çöktüren gençlere adıyoruz bu seçim bildirgesini... Neden gençler? Büyüklerin kabahatlerinin faturasını gençler ödediği için gençler diyoruz. Onların hatalarının faturasını gençler ödediler. Ve gençlerin önünde en ciddi sorun olarak işsizlik duruyor. 13 senedir iktidar olarak gençlerin hangi sorununu çözdüler? Gence sen sus senin konuşma hakkın yok dediler. Oysa onlar babalarından daha iyi yetişmişti. O nedenle biz gençleri baştacı yapacağız. Genç erkeklerde işsizlik oranı yüzde 18.9, genç kadınlar da yüzde milyon 62 bin üniversite öğrencisinden söz ettim. Mevcut yurtlar üniversite öğrencilerinin yüzde 10'nunu bile karşılayamıyor. Yüzde 90 öğrencinin nerelerde barındığını emin olun iktidar bilmez. Bu sorunu çözmek için adım bile atmadılar. Oysa genç potansiyelimiz bu ülkenin en büyük üstünlüğü. Gençler bize verdiği fırsatı, enerjiyi ülkenin büyümesine ve kalkınmasına kanalize etmek zorundayız. CHP DEN, GENÇLERE VAATLER -İş garantili eğitim yapacaksınız -Taşeron işçilerin hepsi kadrolu olacak -Üniversite öğrencilerinin yurt sorunu kalmayacak -Maçlara girişte passolig kalkacak -Atanmayan öğretmen kalmayacak -Gençler inancı yüzünden ötekileştirilmeyecek. OLUMLU KARŞILANDI Çeşitli kesimlerden görüştüğümüz gençler, CHP nin kendi sorunlarına yönelik çözüm önerilerini olumlu karşıladıklarını belirttiler. bizde. Biz size geldik mi? Sizinle konuştuk mu? Sizi dinledik mi? Hayır Ankara'da oturduk, bize oy verin dedik" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'den Avrupa'ya göç eden gurbetçilerin ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin durumunu herkesten daha iyi anlayabileceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Onların dramını en iyi siz anlarsınız, ne acılar çektiğini en iyi siz anlarsınız. Bütün dünya ne zaman anladı? Küçük bir çocuğun bedeni Akdeniz kıyılarına vurduğu zaman anladı. O bir fotoğraftı ama o fotoğraf dünyanın vicdanını kararttı" diye konuştu. Gurbetçilerin Fransa'da, "belki de Avrupa'nın en özgür ülkesinde" yaşadıklarına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, Türkiye'de aynı özgürlükte bir ortam olmadığını savunarak, şöyle dedi: "Dün akşam Türkiye'de bir gazeteci ölümüne dövüldü, saldırıya uğradı. Üstelik kendisi resmen koruma isterken koruma vermediler. Baskının hangi noktalara geldiğini düşünün." Suriyeli mülteci meselesinin Avrupa tarafından uzun bir süre ihmal edildiğine işaret eden Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "2 milyon mülteci şimdi Avrupa kapılarına dayandı, ve Avrupa diyor, ne oluyor diye. İki buçuk, üç yıldır orada çatışma olurken, Suriye'de kan gövdeyi götürürken, hiç kimse görmedi. Ne zamanki mülteciler Avrupa kapılarına dayandılar, 'çok ciddi bir sorun var' dediler. Sorun artık Türkiye sorunu değil, sorun artık bir Avrupa sorunudur. Mültecileri yasaklayarak gönderebilir miyiz, önünü keserek, 'sizi göndermeyeceğiz' diyebilir miyiz? Eğer bir aile, bir topluluk, bir kitle ölümü göze almışsa, hiç kimse onu engelleyemez." Fehmi KORU fkoru@gmail.com Kara bir gün fkoru@htgazete.com.tr Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan ın darp edilmesi sıradan bir olay değildir; bazıları bunu anlamasa da... Basına yönelik tehditler hafife alınırsa, bu bir süre sonra, basını ve basın mensuplarını birilerinin kolay hedefi haline dönüştürür. Nedenini açıklayayım. Türkiye nin siyasi tarihi basın mensuplarına yönelik - kimi ölümle sonuçlanmış- saldırılara yabancı değildir. Her saldırı, saldırganlar ile onların sırtlarını sıvazlayanların niyetlerini aşan, çoğu kez aleyhlerine gelişen sonuçlar vermiştir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu ( ) Hüküm Gecesi romanında (1927 yılında yayımlanmıştır), İttihat ve Terakki iktidarı dönemini ( ) Sada-yı Millet Gazetesi nin genç başyazarı Ahmet Kerim in gözünden anlatır. Ahmet Kerim, özellikleri tanıdık gelse de gerçek hayatta karşılığı olmayan bir roman kişiliğidir; adlarıyla siyasi ve edebi tarihimizde çok karşılaştığımız gerçek tipler de tarihte oynadıkları rollerle birlikte romanda yer alır. Roman kahramanının en yakın arkadaşı Ahmet Samim sözgelimi; 9 Haziran 1910 tarihinde İttihatçı sergerdeler tarafından öldürülmüştür. Sada-yı Millet Gazetesi başyazarıdır Ahmet Samim... Karaosmanoğlu, Samim i gerçek hayatta olduğu gibi suikasta uğratarak öldürür romanda; buna karşılık, daha belalı günleri anlatabilmek için, roman kahramanı Ahmet Kerim i biraz daha yaşatır. Ahmet Samim başına geleceği bilmektedir; bunu yakın bir arkadaşına gönderdiği vasiyetini de içeren mektubundan anlıyoruz: İttihat ve Terakki Cemiyeti idamıma hükmetmiş. İdam olunacağım. Bunu yarı resmi bir suretle tebliğ eylediler. Haberiniz olsun. Yalnız arkadaşlardan bir şey reca ediyorum. Bana Hasan Fehmi ye yaptıkları gibi mükellef bir cenaze alayı tertip etmesinler. Demirci köyünde bir bayır tepesinde küçük ve garip bir köy kabristanı vardır; istiyorum ki, beni oraya defnetsinler. Hasan Fehmi, 6 Nisan 1909 tarihinde İttihatçı tetikçiler tarafından Galata Köprüsü üzerinde öldürülen ilk muhalif gazetecimizdir. Serbesti Gazetesi yazarıydı Hasan Fehmi ve dönemin siyasi iktidarı aleyhinde yazılarıyla tanınıyordu. Şimdilerde yakından tanıklık ettiği siyasi olaylarla ilgili hacimli eserleri yeniden yayımlanan gazetecilerden Ziya Şakir ( ), 3 ciltlik İttihat ve Terakki kitabı yanında, Hürriyet ve İtilâf ile Mahmut Şevket Paşa adlı eserlerinde en geniş yeri basın mensuplarının yaşadıkları sıkıntılara ayırmıştır. Ziya Şakir den okuyalım: Bazı cahil ve müfrit İttihatçılar, vaziyetin nezaket ve tehlikesini idrak edemiyorlar, muhalif gazeteleri susturmak için barbarca ve şuursuzca hareketlere başvuruyorlardı. / Bunlar yaptıkları hareketlerin neticesini düşünmeyerek gazete müvezzilerini dövüyorlar, gazete sahip ve muharrirlerini ölümle tehdit ediyorlar, hatta -güya Cemiyet in kuvve-i kâhiresini göstermek için- Bahçekapı gibi kalabalık bir yerde ve binlerce halkın gözleri önünde muharrir Ahmet Samim Bey i öldürmekten çekinmiyorlardı. ( Hürriyet ve İtilâf, s. 44). Keşke okuyan bir millet olsaydık... Sadece okumakla yetinmeyen, tarihte yaşanmışlıklara dayalı eserler de yazan bir Başbakan ımız, tarihle 24 saat hemhal olduğu izlenimi veren bir Cumhurbaşkanı mız var; buna rağmen, onların söz sahibi oldukları günümüzde böyle bir hatırlatma yazısı yazmak zorunda kalıyorum. Ne kadar hazin. Elbette olanın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve siyasi iktidarla bir ilintisi yok; ama Hz. Ömer ile Dicle kıyısındaki koyun öyküsünü de unutamayız. Ahmet Hakan a yönelik menfur saldırıdan ders alınmalı. Geçmiş olsun; hem Ahmet Hakan a, hem mensubu olduğu yayın grubuna hem de hepimize geçmişler olsun... Erdoğan yarın Brüksel de BRÜKSEL - AB Komisyonu Başsözcüsü Margaritis Schinas Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 Ekim'de başlayacak Brüksel temaslarına ilişkin, "AB ve Türkiye dayanışma ve karşılıklı güven çerçevesinde her iki tarafın da ihtiyaçları doğrultusunda görüşmeler yapacak" dedi. Schinas basın toplantısında, Erdoğan'ın ziyaretinin ve sığınmacılar konusunun Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Avusturya Başbakanı Werner Faymann arasında 45 dakika süren telekonferansta değerlendirildiğini aktardı. Schinas, "Sığınmacı krizinde 3 lider Türkiye'ye destek için ortak yaklaşıma ihtiyaç duyulduğu konusunda anlaştı" derken önceki gün Paris'te gerçekleşen Juncker - Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande görüşmesinde de aynı noktalarda mutabık kalındığını belirtti. HDP, seçim bildirgesini açıkladı Halkların Demokratik Partisi (HDP), 1 Kasım'da yapılacak milletvekilliği seçimleri için seçim bildirgesini açıkladı. Seçim sloganını "İnadına Barış İnadına HDP" olarak belirleyen HDP nin seçim bildirgesinde, çözüm sürecinin kalıcı barış yoluna girmesine ramak kaldığı belirtildi ve Dolmabahçe mutabakatıyla bunun mümkün olacağı ifade edildi. Bildirgede HDP, derhal silahların iki taraflı susturulması, akan kanın durdurulması ve yeniden müzakere masasına dönülmesini istedi. Barışçıl yöntemlerle, müzakere yoluyla, özyönetim modeliyle hem Kürt sorununun çözüleceğine hem de Türkiye'nin demokratikleşmesinin önünün açılacağına inanıldığı vurgulandı. HDP li bir iktidarda; temel güvence paketi ile her eve her ay 10 metreküp su, 180 kilovat elektrik sağlanacak. 250 lira kira desteği verilecek. 18 yaşına kadar çocuklara emeklilere toplu taşıma ücretsiz olacak.

12 12 3 Ekim 2015 Cumartesi YAŞAM-ÇEVRE BULMACA İş hayatına atıldığı 19 yıl önce toplumdaki "Kadın çalışmaz" yargısını yıkmak için annesinin bileziklerini satarak küçük bir atölye kuran Hülya Çıtak, bugün ayda 12 bin parça giyim eşyası üreten iş yerinde 4 kişiye istihdam sağlıyor KADIN ÇALIŞMAZ sözüne inat iş kadını oldu ÇORUM - Çorum'da yaşayan Hülya Çıtak, "Kadın çalışmaz" sözüne inat başladığı iş hayatında bugün aylık 12 bin parça giyim eşyası üreten atölyeye sahip oldu. Hülya Çıtak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kız meslek lisesinde okuduğu dönemde dikiş derslerini çok sevmediğini ancak bu dersin ileride kendisini meslek sahibi yaptığını söyledi. Mezuniyet sonrası iş hayatına atılmaya karar verdiğini belirten Çıtak, "Maddi imkansızlıklardan değil de bir kadının neler yapabileceğini göstermek için iş hayatına atıldım. İş hayatına atıldığım yıllarda kadının iş dünyasında yeri yoktu. 'Kadın çalışmaz, kadın okumaz' deniyordu. Bu algı beni, kadının neler yapabileceğini göstermeye yöneltti. 'Ben de yapabilirim, ben de başarabilirim' diyerek kadının gücünü göstermek istedim" diye konuştu. Çıtak, 1996 yılında kiraladığı 35 metrekarelik iş yerinde ilk atölyesini açtığını, işe sadece bir kesim tezgahı ile başladığını anlattı. Atölye için gereken dikiş makinelerini annesinin bileziklerini satarak temin ettiğini dile getiren Çıtak, şöyle devam etti: "İlk iş yerimi açtığımda makinem bile yoktu. Sadece bir kesim tezgahım vardı. Annemin bileziklerini bozdurarak ilk makinelerimi aldım. İş yaptıkça güvenim geldi. Para kazandıkça işlerim arttıkça yeni makineler aldım, yanımda yine kadınlara istihdam sağlamaya başladım. Kadının evde yemek pişirip temizlik yapıp çocuk bakacak birisi olarak görülmesine karşıydım. Bir kadının iş dünyasında üzerine düşeni yapacağına inanıyordum. Bu nedenle atıldığım yolculukta yanımda çalışan birçok kadın, şimdi kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenip patron oldu." İlk atölyesini iki yıl sonra kapatarak şimdiki yere taşındığını ifade eden Çıtak, iki katlı iş yerinde 4 çalışanı ile sipariş usulü ayda 12 bin parça giyim eşyası ürettiklerini sözlerine ekledi. (AA) Fil hastalığı hayatını kararttı HATAY - Yaklaşık 7 yıl önce fil hastalığına yakalanan ve bacakları şiştiği için yaşamını yatağa mahkum şekilde sürdüren 58 yaşındaki Bedia Duman, tekrar ayağa kalkıp yürümek istiyor. Hatay'ın Defne ilçesine bağlı Harbiye Mahallesi'nde eşiyle kiraladıkları iki odalı evde kalan Duman, 7 yıl önce lenf sistemi bozukluğundan kaynaklanan, bacak ve kollarda şişliğe neden olan fil hastalığına yakalandı. O günden sonra hızla kilo almaya başlayan, bacakları şişen ve zamanla 130 kiloya ulaştığı için günlük ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan Duman, mahkum olduğu yatakta birilerinin yardımı olmadan yemek dahi yiyemiyor. Aynı zamanda yüksek tansiyon hastası kadın, her geçen gün artan ağrılarından kurtulmayı ve tedavi olup bir an önce sağlığına kavuşmayı hayal ediyor. Duman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle geceleri artan ağrıları nedeniyle artık dayanacak gücü kalmadığını anlattı. Şişen ayaklarını oynatırken bile acı çektiğini aktaran Duman, "Artık sabrım da gücüm de kalmadı, bu hastalıktan kurtulmam için bana yardım edin. Kimsenin yardımı olmadan yürümek istiyorum" dedi. Bedia Duman'ın eşi Ganim Duman ise daha önce günlük işlerde çalıştığını ancak uzun zamandır işsiz olduğunu belirterek eşinin iyi olması için dua ettiğini söyledi. Her dakikasını eşinin başında geçiren Duman, "İşim, gücüm yok, gün boyunca eşimin yanında oturuyorum. Ne istiyorsa yapmaya çalışırım, lavaboya gitmek istediğinde ancak benim yardımımla gidebiliyor, yemeklerini kendi başına yiyemiyor biz yediriyoruz. Çocuğumuz da olmadı, kaldık bir başımıza, birbirimize bakıyoruz" diye konuştu. Duman, karısının tedavisi için yetkililerden yardım istedi. Bedia Duman'ın kız kardeşi Hindiye Altundağ da vakit buldukça ablasının yardımına koştuğunu ancak anneleri de yatalak olduğu için zorlandığını dile getirdi. Ablası için yardım çağrısı yapan Altundağ, "Allah'tan tek duamız bir doktor çıksın ve 'bunun tedavisi vardır yardımcı olalım' desin. Daha önce birçok doktora gittik, 'Çaresi yok böyle kalacak' dediler ama mutlaka bir tedavisi vardır. Ayağa kalksın, kendini idare etsin istiyorum. Biz ne yapacağımızı şaşırdık" ifadesini kullandı. Hastanın enfeksiyon yüzünden sürekli ateşinin yükseldiğini aktaran Altundağ, "Devlet büyüklerimize sesleniyorum. Ablama sahip çıkın ve tedavi olmasına yardımcı olun" dedi. (AA) TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com EY TÜRK! AVLANAN TAVŞAN MI, YOKSA AVLAYAN BOZKURT MU OLACAKSIN? Köylerde köylüler, geceleyin traktörle tavşan avına çıktıklarında tavşan aramaya farlarını kapatarak giderler. Tavşanı görünce birden traktörün farlarını açarak tavşanın gözlerine tutarlar. Bu durumda tavşan neye uğradığını şaşırır, gözleri parlar ve hareket etmeden öylece kalakalır. Tavşanın gözlerine ani bir ışık gelince geçici körlük gibi bir durum ortaya çıkar ve kendini tehlikeye atmamak için hareket etmez. Köylü de tam o anda tavşanı yakalar. Şu anda Türk milletinin büyük çoğunluğu, gözlerine aniden yüksek voltajlı ışık tutulmuş bir av tavşanı konumundadır. Emperyalist Haçlı Batı, Türk milletini gece karanlığında avlamaya çıkmış, kendini belli etmemek için ışıklarını söndürmüş, yani kendi varlığını gizlemiş. Avcı olarak da dahilî bedhah olan ya milliyetsiz ya da dinsiz batıcı, kozmopolit ve menfaatçi tayfayı siyasetçi ve idareci diye ileri sürmüştür. Haçlı Siyonist odaklar, Atatürk ün vefatından sonra Türk milletine içimizdeki adamları vasıtasıyla sinsi sinsi yaklaşmıştır. Dönem dönem Türk ün gözüne ya Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi, AKP gibi sivil görünümlü Amerikancı taşeron örgütlerin ya da NATO generallerinden oluşan darbecilerin farları tutulmuştur. Sivil görünümlü Pentagon partisinin Türkiye taşra teşkilatlarının yüksek voltajlı ışıkları dine özgürlük, yüksek kalkınma, demokrasi, kısa zamanda çok zengin olma hayallerinden oluşuyor. Bu ışıkla gözleri kamaşan millet, neye uğradığını şaşırmış ve Amerika tarafından avlanmıştır. Darbeci NATO generallerinin milletin gözüne tuttuğu ışık da ülkeyi kaos, anarşi, komünizm ve irticadan kurtarma vaatleridir. Bunların döneminde de Türk milleti, Batı emperyalizmi tarafından avlanmıştır. Bu geçici, kısa süreli rahatlama sağlayan, anlık vaat ışıklarıyla gözleri kamaşan Türk milleti, bu farları yakan, yaktıran elleri ve bu ellerin neler planladıklarını anlayamamıştır den günümüze kadar arkadan haricî bedhahlar olan emperyalist odaklar, içerdeki sözcüleri ve işbirlikçileri olan dahilî bedhahların ellerine far vermişler ve Türk ün gözüne tutturmuşlardır. Bu ışıklarla gözleri kamaşan Türk milleti, az bir şeyler kazanmış ama çok şey kaybetmiştir. Her şeyden evvel siyasi istiklalini kaybetmiştir. Bunun sonucu olarak bugün kanunlarımız Avrupa Birliği, Anayasamız Amerika tarafından gelen talimatlarla, emirlerle, dayatmalarla, tehditlerle yapılmaktadır. Ekonomik istiklalini kaybetmiştir, bunun neticesi olarak yer altı yer üstü bütün kaynakları, bütün ekonomik değerleri yabancıların eline geçmiştir. Kültür istiklalini kaybetmiştir. Bunun neticesi olarak da Türk ün kendi öz kültürü olan yerli, millî, İslamî nitelikli kültürü yok edilmiş; yerine batının batıl kültürü hâkim kılınmıştır. Bu durumda Türk ün yapması gereken şudur: Gözüne far tutulan tavşan olmaya isyan edecek, farı tutan elin içimizden ayarlanmış Türk düşmanı siyasetçiler, iş adamları, kültür, sanat, edebiyat adamları, bunların eline farı tutuşturanın da Amerika ve Avrupa gibi dışımızdaki emperyalist Haçlı Siyonist odaklar olduklarını fark edecektir. Bunun neticesi olarak da avlanan tavşan kimliğinden hızla sıyrılıp, avlayan bozkurt ruh ve şahsiyetine bürünecektir. Kurtuluşun anahtarı bu değişimdedir. Semazenler duygu vitesi ni daha iyi kullanıyor El, yüz hareketleriyle gösterme. 8. İyilik, ihsan, lütuf. Selenyumun simgesi. Gürbüz kundak çocuğu. 9. Onarım. Alıcı yönetmeni. Bir nota. 10. Vilayet. Elma, armut gibi meyvelerin kurutulmuşu. Gam, keder, kaygı. Manisa ilinin bir ilçesi. BUL- MACA Soldan sağa: 1. Büyük zoka. İstikbal, gelecek. 2. Kütahya iline özgü yuvarlak gövdeli ince boyunlu bir sürahi. Bir renk. 3. Sayıları gösteren işaretlerden her biri. Küçük bir limon türü. 4. İlenme, beddua. Kısa ve özlü söz, veciz. 5. Japonların ulusal giysisi. Mesafe. 6. Dinsel tören. Bir spor dalı. 7. Favori. Bir çeşit füze. 8. Köpek. Tanrının ilgisinden ve sevgisinde yoksun olma. 9. Gerdek. Kiloamperin simgesi. 10. Bilinenden, sözü edilenden ayrı, öbür. Doğu Anadolu da bir ırmak. 11. Ad belirtilerek yapılan. Fas ın plaka işareti. 12. Şan, şöhret. Hile, entrika, dolap. 13. Divit, yazı hokkası. Eski dilde otlar. 14. kekliğin boynundaki siyah halka. Kayınbirader. Alüminyumun simgesi. 15. Saat kadranı. Mertebe, basamak, rütbe. 16. Soyundan gelinen kimse. Kent serserisi, hayta. 17. Şaire yakışır biçimde, şair gibi. 18. Rutenyumun simgesi. Taşkın su. 19. Baston. Pirinç saplarının örülmesiyle hazır hale getirilen judo minderi. 20. Kazevi. Pasak. Yukarıdan Aşağıya: 1. Alay, istihza. Eskişehir ilinin bir ilçesi. Gözleri görmeyen. Bir kümes hayvanı. 2. Tanrı bilimi. Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. Tavlada bir sayı. 3. Güzel, hoş, sevimli. Güzel koku. Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi. Anlam, meal. Boyun eğen, kendini başkalarının buyruğuna bırakan. 4. Kabuğundan düğme ve süs eşyası yapılan deniz kabuklusu. Alacak ve verecekleri hesaplayarak sonucu belirtmek anlamında kullanılan sözcük. Gösterme sıfatı. 5. Petrol çıkarılan dağımız. Arıtılmış, saflaştırılmış. Kalsiyumun simgesi. Boru sesi. 6. Evrensel alıcı kan grubu. Süsüne düşkün kadın. Ergenekondan çıkışlarında Göktürklere yol gösteren dişi kurt. Ulaştırma. 7. Telefon sözü. Bebeğin başsız olarak doğmasına tıp dilinde verilen ad. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu ÇÖZÜMÜ BUGÜN 14. SAYFADA İSTANBUL - Üsküdar Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, sema sırasında beynin ödül merkezini harekete geçirdikleri saptanan semazenlerin, bu yolla günlük yaşamlarında öfkeden uzak ve daha dingin bir hayat sürdürdüğü belirlendi. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cumhur Taş'ın koordinatörlüğünde yapılan araştırmada 14 semazen, manyetik rezonans (MR) cihazına konularak, sema sırasındaki hallerini zihinlerinde canlandırmaları istendi. Semazenlerden ayrıca vecd halindeki beyin aktivitesini tespit edebilmek amacıyla zihinlerini zorlayan başka bir durumu da düşünmeleri talep edildi. Araştırmadan çıkan sonuçlar, The Journal of Neurobehavioral Sciences dergisinde de yayımlanarak bilimin hizmetine sunuldu. Taş, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, sema törenlerinin dünyada "ruhani, derin düşünme biçimi" olarak kabul edildiğini söyledi. Sema esnasında, "duyguların ve düşüncelerin vites kutusu" olarak tanımlanan "anterior singulat korteks" bölümüyle beynin ödül merkezi "orbitofrontal" alanda etkin hareketlilik gözlemlediklerini belirten Taş, "Semazenlerin vecd haline geçerken beynin vites kutusunda üst kademelere geçtiklerini, bundan haz aldıklarını ve yine beynin ödül merkezinin de harekete geçtiğini tespit ettik" dedi. Taş, "anterior singulat korteks" alanının sosyal yaşamda bir ödev karşısında duyguların veya düşüncelerin düzenlenmesi, dikkat ve motivasyonun hedefe ulaşması için arttırılmasından sorumlu olduğuna dikkati çekerek, depresyonda, dikkat eksikliği ya da sosyal fobide bu alanın aktivitesinin bozulduğunu vurguladı. Semazenlere uyguladıkları Pozitif ve Negatif Duygulanım Çizelgesi'nden (PANAS) çıkan sonuçla beyin hareketlerini karşılaştırdıklarını ifade eden Taş, şunları anlattı: "Ülkemizde ve Ortadoğu'da, derin düşünme tekniklerinin kültüre özgü olanlarından en bilineni semadır. Semayı diğer bütün derin düşünme tekniklerinden ayıran özelliği, muazzam bir motor becerisiyle insanın zihinsel olarak kendini en üst seviyeye çekmeye çalışması. Bu kadar dönüş esnasında bir anda dengenizi kaybetmeden, tüm motor koordinasyonunu muhafaza ederek, zihinde vecd denilen en üst noktaya çıkmak, muazzam bir zihinsel efor gerektiriyor. Böyle bir derin düşünme de literatürde hiç yok. İlginç bir şekilde bu dünyada hiç çalışılmamış. Dünyada ilk defa semanın beyinde nereleri aktive edebildiğini, bunların semazenlerin günlük yaşamlarına etkisini bu araştırmayla inceledik. Araştırmada profesyonel semazenlerden de faydalandık." Cumhur Taş, semazenlerin törende bazı zihinsel uygulamalarda bulunmalarının yanı sıra dualar da okuduklarını anımsattı. Semazenlerin, zihinlerini en üst seviyeye ulaştırmak için büyük çaba harcadıklarını dile getiren Taş, "Sema sırasında beynin iki önemli noktasında aktivasyon bulduk. Bunlardan biri, insanın kendi kendine yeterli, ödüllendirici ve memnun hissettiği, haz aldığı bölümdür. Semazenler, sema sırasında bir doyuma ulaşıyorlar" değerlendirmesinde bulundu. (AA)

13 SAĞLIK 3 Ekim 2015 Cumartesi13 Meme kanseriyseniz çocuğunuz da risk altında HABER MERKEZİ - Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri tüm kanser türlerinin %33 ünü oluşturuyor. Dünyada her yıl yüzbinlerce kadının yaşamını tehdit eden meme kanseri, genetik sebeplere de bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Meme kanserine yatkınlığı önemli ölçüde artıran bazı genler, meme kanseri olan anne ve babaların çocuklarının da risk grubunda olmasına neden oluyor. Memorial Şişli ve Ataşehir Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü nden Doç. Dr. Soley Bayraktar, meme kanseri geni taşıyıcılığı ve oluşturduğu risklere karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi. Vücutta her gün milyarlarca genetik bozulma yani mutasyon meydana gelmekte ve bunların çok önemli bir bölümü koruyucu genler tarafından tamir ya da yok edilmektedir. Mutasyonları tanıyan ve bozuklukların tamirine yardımcı olan en önemli iki gen de BRCA1 ve BRCA2 dir. Bunlar, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı İrfan Şencan, Sağlık Bakanlığının "Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması"nın yayımlanmamış rapor sonuçlarına göre, Türkiye'deki bireylerin yüzde 71,9'unun hareketsiz yaşadığının belirlendiğini bildirdi. Türkiye'deki insanların yüzde 71,9'u hareketsiz yaşıyor ANKARA - Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen "Yeterli ve Dengeli Beslenme", "Fiziksel Aktivite ve Sag lık Etkileri" konulu okullar arası resim, video ve fotoğraf yarışmasının ödül töreni gerçekleştirildi. Şencan, törende yaptığı konuşmada fiziksel aktivitenin önemini vurgulayarak, insanların fiziksel ve ruhsal sağlığının bozulmasında önemli bir risk faktörünün de "hareketsizlik" olduğunu söyledi. Dünya Sağlık Örgütüne göre, Avrupa'da her 3 yetişkinden birinin yeterli fiziksel aktivite yapmadığını anlatan Şencan, "Bakanlığımızca gerçekleştirilen 'Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması'nın yayımlanmamış rapor sonuçlarına göre, ülkemizde bireylerin yüzde 71,9'unun hareketsiz yaşadığı belirlenmiştir. Aynı çalışmada, 6- Dizinizden ses geliyorsa menisküs yırtığı belirtisi olabilir HABER MERKEZİ - Genellikle sporcu hastalığı olarak bilinen menisküs yırtıkları, diz zorlaması sonucunda görülen ve hayat kalitesini önemli ölçüde düşüren bir sağlık sorunudur. Diz bölgesinde ağrı, şişlik ve ses gelmesi gibi belirtilerle kendini gösteren menisküs yırtılması, tedavi edilmediğinde kalıcı hasarlara neden olabilir. Memorial Hizmet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü nden Op. Dr. Tuluhan Yunus Emre, menisküs tedavisi hakkında bilgi verdi. Vücudun en sık yaralanan bölgelerden biri de menisküslerdir. Menisküs diz ekleminin ortasındaki kıkırdak parçadır. Bu yapı sert, düz ve lastiksi bir dokudur. Eklem yüzeyini kaplar ve onu yastık gibi destekler. Dizde bir adet iç kısımda (iç menisküs) ve bir adet de dış kısımda (dış menisküs) olmak üzere iki adet menisküs bulunur. Menisküsler, diz bölgesinde en büyük iki kemiğin kesiştiği noktada 'C' şeklinde mevcut olan ince yastıkçıklardır. Dizde yuvarlak uyluk kemiği ile düz kaval kemiğinin uyumlu bir eklem oluşturması, yükün taşınması, birçok yöne dönme hareketinin yapılabilmesi, uyluk kemiği ve kaval kemiği arasındaki güç dengesinin sağlanması gibi görevleri vardır. Dizleriniz hafif bükülü ve üzerine yük binmiş durumda iken vücudunuz kuvvetlice döndüğünde menisküs yırtığı meydana gelebilir Özellikle ileri yaşlarda dejenere yırtık diye adlandırdığımız yaralanma bu şekilde olur. Diz içerisinden gelen sesler, takılma ve kilitlenme hissi yırtığın ilk belirtileri olabilir. Diz ekleminde ağrınız olur. Yırtığın olduğu menisküs bölgesine göre diz ekleminde hemen ya da birkaç saat sonra şişlik oluşabilir. Dizinizi tam olarak bükemeyebilirsiniz veya doğrultamayabilirsiniz. Diziniz kilitlenebilir ya da bir noktada takılabilir. Yırtığın olduğu menisküs normal hücrelerde DNA nın stabilitesini sağlayıp, kontrolsüz hücre büyümesini bölgesine göre diz ekleminde hemen ya da birkaç saat sonra şişlik oluşabilir. Dizde şişlik hareket kısıtlılığı belli bir açıdan sonra şiddetli ağrı menisküs yırtığı belirtisidir. Menisküs tanısında erken teşhis önemlidir. Kısa sürede bir doktora görünmek en doğru seçim olduğu gibi dize alınan küçük darbelerle gelen ağrılar önemsenmelidir. Kıkırdağın uzun süreli yırtık kalması ve buna karşılık herhangi bir tedavi görmemek, dizde kıkırdak hasarı ve kireçlenmeye neden olabilir. Aynı şekilde, hastalığın iyi bilinmesi, çok önemlidir. Tedavi aşamasında gerekli görülürse MR ve tanı amaçlı artroskopi yapılabilir. Menisküsle tedavisinde önemli olarak 4 uygulama mevcuttur. Bunlar: Dinlenme Buz uygulama Bandaj Dizin vücuttan yukarıda tutulması Tüm bu tedavi seçenekleriyle birlikte, ağrı ve şişliği gidermeye yönelik ağrı kesici ilaçlar önerilir. Fizik tedavi ve kas güçlendirici egzersizlerden faydalanılabilir. Menisküsün kanlanmasının yeterli olmamasından dolayı özellikle dejenere yırtıklarda iyileşme olmaz. Ağrının ısrarla devam ettiği durumlarda, cerrahi müdahale önerilir. Yırtığın bulunduğu menisküsün alınması en bilinen yöntem ise de, bu tür müdahaleler hastanın kireçlenme ve kıkırdak aşınması sorunlarıyla karşı karşıya kalmasıyla sonuçlanmaktadır. Dejenere olmayan yırtıklarda menisküs yırtığı artroskopik olarak tamir edilebilir. Artroskopik olarak tamir işleminde yük verme zaman alır. Artroskopik menisküs yırtığı eksizyonu sonrasında ise hastalar 3-5 saat içinde yürüyebilir ve 1 ay içerisinde de spora başlayabilir. Kişide ağrı, takılma gibi yakınmalar için cerrahi müdahale gereklidir. 11 yaş grubu çocukların yüzde 58,4'ünün düzenli egzersiz yapmadığı saptanmıştır" diye konuştu. Fiziksel hareketsizliğin çocuklar ve gençler içinde ciddi sağlık riski taşıdığına dikkati çeken Şencan, bebeklik çağından itibaren çocuklarda hareketin artırılması ve gün içinde hareketsiz geçen sürenin azaltılmasının önemli olduğunu kaydetti. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar ANKARA - Ankara'da yaşayan 8 yaşındaki Emine Çelik, vücuduna 15 ay önce yerleştirilen ve bir çanta içinde yanında taşımak zorunda olduğu kalp destek cihazının 2 yıllık ömrünün bitmesine birkaç ay kala, İzmir'den bağışlanan kalp sayesinde sağlığına kavuştu. Küçük Emine, kalp destek cihazının sorun çıkarmaya başlaması üzerine acil nakil sırasına alındı. Yaklaşık 5 ay acil nakil sırasında bekleyen Emine'ye, İzmir'de 10 yaşında beyin ölümü gerçekleşen bir çocuktan bağışlanan kalp, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde başarılı bir operasyonla nakledildi. Emine'nin sağlık durumu hakkında bilgi veren Ankara Üniversitesi Çocuk Kardiyolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Tutar, hastayı 3 yıldır takip ettiklerini söyledi. Kalp fonksiyonlarının bozulması üzerine Emine'ye kalp destek cihazı taktıklarını anlatan Tutar, "Bu cihaza ait sorunlar oluşabiliyor, pıhtılaşma gibi. Bu sorunların sıklaşması, arkasından da kalp fonksiyonlarının giderek bozulması yüzünden, ki bu destek cihazları çok uzun ömürlü değil, kişilere 2 yıl destek sağlayabiliyor" diye konuştu. Cihazdaki sorunlar üzerine 5 ay önce acil nakil listesine alınan Emine'ye 11 Eylül'de nakil yapıldığını anlatan Ercan Tutar, "Gayet başarılı bir ameliyat oldu. Ameliyattan sonraki süreç de başarılı geçti. İyiyiz, hepimizin yüzü gülüyor. Hem hastalarımızın, hem bizim yüzümüzün gülmesi, hayatlara mutluluk sağlamak için organ bağışının gerekli olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Nakil İşlemini gerçekleştirilen ekipte yer alan Ankara Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rüçhan Akar ise yapılan operasyonu "heyecanlı bir süreç" olarak değerlendirdi. "Hastamız 5 aydır acil listesindeyken kendi vücuduna uygun bir kalp çıktı. Dolayısıyla organ toprağa gideceğine, Emine'ye takıldı" diyen Akar, ameliyatın 5 saat engellemeye yardımcı olur. Yani tümör baskılayıcı özellikleri bulunmaktadır. Ancak bu iki gendeki tehlikeli mutasyonlar baskılayıcı fonksiyonu ortadan kaldırarak, kalıtımsal meme ve yumurtalık kanserlerine yatkınlığı artırır. Toplumda meme kanserine yakalanma riski %12 iken, BRCA1 mutasyonuna sahip bir kişinin 70 yaşına gelmeden önce meme kanserine yakalanma riski %55-65; BRCA2 mutasyonuna sahip bir kişide ise bu risk %45 tir. Yani risk en küçük ihtimalle 5 kat artmıştır. Yumurtalık kanserinde de risk genlere bağlı olarak ciddi oranda yüksektir. Bu kanser türüne yakalanma riski tüm toplumda %1.3 iken, BRCA1 mutasyonuna sahip bir kişinin 70 yaşına gelmeden önce yakalanma riski %40, BRCA2 mutasyonuna sahip bir kişide de bu risk %17 dir. BRCA1 ve BRCA2 genlerinin mutasyona uğraması durumunda meme ve yumurtalık kanserlerinin yanı sıra taşıyıcılarda başka farklı kanser türleri de görülmektedir. Örneğin erkeklerde görülen meme kanseri ile birlikte prostat ve pankreas kanseri, lösemi ve cilt kanserlerine yatkınlık daha yüksek orandadır. BRCA 1 ve BRCA2 genlerinden herhangi birinde anormallik taşıyan anne ya da baba, çocuğuna da bu anormal geni aktarabilir. Bu risk %50 dir. Yani her çocuğun %50 oranında anormal geni taşıyabilme riski vardır. Doktorun, hastadan detaylı bir aile kanser hikayesi alması bu nedenle çok önemlidir. Özellikle genç yaşta meme kanseri tanısı almış ya da agresif meme kanseri tipine sahip hastalarda BRCA mutasyonlarının olup olmadığını anlamak için BRCA testi önerilmelidir. Yumurtalık kanserine hangi yaşta yakalanılırsa yakalansın, bütün yumurtalık kanseri hastaları BRCA mutasyon taramasından geçmelidir. Yardımcısı Muhterem Kurt da dengeli beslenmenin ve fiziksel aktivitenin önemine dikkati çekerek, günümüzde televizyonun beslenme üzerindeki etkilerine değindi. Konuşmaların ardından yarışmada dereceye giren ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin resim ve fotoğrafları sergilendi. Öğrencilerin çektiği videolar gösterildikten sonra öğrencilere ödül olarak bisiklet hediye edildi. (AA) Küçük Emine hayata yeni kalbiyle tutundu sürdüğünü ve 6 cerrah ile çok sayıda hekimin operasyon sırasında görev aldığını bildirdi. Organın İzmir'den getirilmesine yardımcı olan Sağlık Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerine teşekkür eden Rüçhan Akar, şöyle konuştu: Beyin ölümü, 'ölüm' demek ve ölüm gerçekleşiyorsa, organlar yaşıyorsa, kalp olsun, karaciğer olsun her biri pek çok can kurtarabilir. Organ bağışı maalesef istenen boyutta değil. Organ bağışını artırabilirsek, pek çok can Emine gibi kurtulabilir. Gururluyuz. Emine, hastanemizde destek cihazı bağlıyken kalp nakli yaptığımız ilk çocuk hastamız. Şu ana kadar her şey iyi gidiyor, 1-2 haftaya kadar taburcu edeceğiz. Emine şimdi normal yaşamına, eğitimine devam edebilecek, oyun da oynayabilecek." Prof. Dr. Akar, organ bağışının önemine vurgu yaparak, "Akrabalarımıza organlarımızı verirken sakınmıyorlar ama kime gideceğini bilmedikleri zaman tereddüt ediyorlar. Hiç tereddüt etmesinler, iyi bir insana gidiyor ve yepyeni bir hayata devam ediyorlar, yoksa toprağa gidecek organ" dedi. Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Tanıl Kendirli de ameliyat sonrası süreci anlatarak, "Ameliyattan sonra kalp cerrahi yoğun bakımına aldık. İstemediğimiz bir olay yaşadık. Nakilden sonra ilk saatte, nakil olan kalp durdu. 15 dakika kadar müdahale ettik, ardından kalp tekrar atmaya başladı. Şu anda da Emine çok iyi, bizimle iletişim kurabiliyor. Bir, iki güne yoğun bakımdan çıkarabiliriz" şeklinde konuştu. (AA) Türk bilim adamları karaciğer hücresi geliştirdi İZMİR - Türk bilim adamları, bir tür üre döngüsü hastalığı olan "sitrüllinemi"yi tedavi etmek için başlattıkları çalışmada, kök hücreyi laboratuvar ortamında karaciğer hücresine dönüştürmeyi başardı. Tedavinin uygulanmasının yıllık bir zaman dilimini alabileceği belirtildi. İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (ibg-izmir) ve Koç Üniversitesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı'nda görev yapan bilim adamları, karaciğer nakli dışında tedavisi bulunmayan üre döngüsü hastalığının kök hücre yöntemiyle tedavisinin yolunu açmak için TÜBİTAK desteğiyle proje yürütüyor. Çalışma kapsamında kök hücrede hastalığa yol açan genin bozukluğunun düzeltilmesi, üre döngüsü hastası çocuklara yeniden kendi hücresinin verilmesi amaçlanıyor. Araştırmanın en kritik aşamalarından cilt dokularının laboratuvar ortamında karaciğer hücresine çevrilmesi konusunda da olumlu sonuç alındı. Araştırmayla ilgili AA muhabirine açıklama yapan İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Nur Arslan, sitrüllineminin bir metabolik hastalık olduğunu, dünyada da hastalığın kesin tedavisinin bulunmadığını ancak bazı diyet programlarıyla vücutta "amonyak birikiminin" engellenmeye çalışıldığını söyledi. Metabolik hastalıklara rastlanma sıklığının dünyada ortalama binde 1 olduğunu aktaran Arslan, akraba evliliğinin yaygın olduğu ülkelerde bu hastalıkların daha sık görüldüğünü ifade etti. Arslan, ağır sitrüllinemi hastalarının henüz tanı almadan doğar doğmaz yaşamını kaybettiğini, bazı hasta çocuklarının amonyak birikimi nedeniyle girdikleri koma sonucu fiziksel ve zihinsel engelli olarak hayata devam edebildiğini belirtti. Arslan, daha hafif vakalarda ise "kök hücre", "kemik iliği" ya da "karaciğer" naklinin gerekli olduğunu anlattı. Karaciğer naklinin alıcı ve verici için ölüm riski taşıdığına dikkati çeken Nur Arslan, "Karaciğer nakli çok fazla riskleri olabilen bir işlemdir. Hasta hayatı boyunca bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanıyor. Bu nedenle kişinin kendisinden alınan kök hücreyi kullanmayı amaçlıyoruz" dedi. Dünyada hastalığa ilişkin kök hücre araştırmalarının yapıldığını anlatan Arslan, Türk bilim insanlarının yaptığı çalışmanın özelliğini şöyle anlattı: "Biz hastadan cilt biyopsisi alıyoruz. Onu başa, yani kök hücreye döndürüyoruz. Genetik bozukluğu düzeltip kendi karaciğer hücresine dönüştürüyoruz. Sonra da bunu hasta çocuğa vermeyi amaçlıyoruz. Bu yöntemle hastanın bağışıklık baskılayıcı ilaç da kullanması gerekmeyecek." Bilimsel çalışmayı bir yıldır sürdürdüklerini aktaran Arslan, sağlıklı kişilerden, gönüllülerden cilt biyopsisi aldıklarını ve kök hücreye dönüştürdüklerini bildirdi. Kök hücreyi de laboratuvar ortamında karaciğer hücresine dönüştürmeyi başardıklarını, araştırmanın hayvanlar üzerinde devam edeceğini belirten Arslan, "Çalışmanın olumlu etkilerinin sürmesi halinde insanlar üzerinde faz çalışmalarına başlanacak ancak tedavinin uygulanması yılı bulabilir" diye konuştu. (AA) Ebola benzeri virüslerin erken tespitini kolaylaştıracak yeni bir test geliştirildi SAN FRANCISCO - Amerikalı bilim adamları Ebola benzeri virüslerin yayılmadan tespitini kolaylaştıracak yeni bir test geliştirdi. ABD'nin Missouri eyaletindeki Washington Üniversitesi'nden araştırmacılar insan ve hayvanda bulunan neredeyse her türlü virüsü tespit edebilecek basit bir test geliştirdiklerini açıkladı. Araştırmacılar ViroCap adı verilen testin sadece Ebola veya Şiddetli Akut Solunum Yetmezliği Sendromu (SARS) gibi salgın hastalıkları önlenmesi yanında gastrointestinal sorunlara neden olan rotavirüs ve norovirus gibi çok daha yaygın hastalıkların teşhisine yardımcı olmak için tasarlandığını belirtti. Çalışmayı yürüten ekibin başında bulunan Dr. Gregory Storc, "Bu testle ne aradığınızı bilmek zorunda değilsiniz. Standart testlerin tanı koymakta zorlandığı ve salgına neyin sebep olduğunun bilinmediği durumlarda ViroCap testinin özellikle yararlı olacağını düşünüyorum" dedi. (AA)

14 14 3 Ekim 2015 Cumartesi TURİZM Turizm sektörünün 185 çeşit ekonomik katkısı var ISSN Arap ülkelerine "Turizmcilere vizeleri kaldırın" çağrısı BURSA - Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye'den bazı Arap ülkelerine gidecek iş adamları ve seyahat acentesi yetkililerine yönelik vize uygulamasının kaldırılmasını istedi. Bursa'da bir otelde, TÜRSAB Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu tarafından Ulusoy ve Arap Turizm Örgütü Başkanı Bandar Fahad Al Fehaid ile bazı yerli turizmcilerin katılımıyla istişare toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan Ulusoy, Türkiye'den iş adamlarının kimi Arap ülkelerine giderken vize konusunda sıkıntılar yaşadığını savundu. Türkiye'nin vize konulacak bir ülke olmadığını vurgulayan Ulusoy, "Avrupa ülkelerine de sesleniyorum; onların da bize vize koyarken dikkat etmeleri lazım. Avrupa ülkeleri şunu unutmasın ki bir gün gelecek, biz onlara vize koyacağız" diye konuştu. Ulusoy, özellikle Suudi Arabistan makamlarının, Türk iş adamları ve seyahat acentesi yetkililerine yönelik vize uygulamasını gözden geçirmesi gerektiğini belirtti. Al Fehaid'e seslenen Ulusoy, "Arap Turizm Örgütü Başkanı Bandar Fahad Al Fehaid, 22 ülkenin temsilciliğini yapıyorsa elini biraz çabuk tutsun. Yatırımlara biraz daha hız versin. 1980'de yurtdışına gittiğimizde Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden randevu almakta sıkıntı yaşıyorduk. Şimdi ise Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya'dan gelen gençlere iş vermeye çalışıyor. AB insanlığıyla geçindiğini zannediyor ama 3 milyon Suriyeliye kapıyı açan, Türkiye'dir. Kucak açan Türkiye olduğu kadar besleyen de Türkiye'dir. AB duvar örmekte başarılı" ifadelerini kullandı. Daha sonra Ulusoy, Al Fehaid'e tablo verdi. Ona çalışmalarına başarılar dileyen Ulusoy, şunları kaydetti: "Al Fehaid doktorsa, biz de kendi işimizin doktoruyuz. Doktor, vize konusunda 22 ülkenin turizm başkanlığını yapıyorsa, Suudi Arabistan ile yapılacak vize konusunda bize destek vermeleri lazım. Kendim için bir şey istemiyorum. Yirmi iki ülkenin başkanlarıyla toplanın, bu işe karar verin. Bu ülkede yaşayanlar, insan sevgisiyle büyür. Bu süreçte yatırım yapmaya devam edin çünkü zaman aleyhinize işler. Bir seyahat acentesi oraya gittiğinde bir kere vize veriyorsunuz. Vizenin kaldırılmasını umre için istemiyoruz, iş adamları ve seyahat acenteleri için istiyoruz." Arap Turizm Örgütü Başkanı Bandar Fahad Al Fehaid ise Türk vatandaşları için vize konusunda ellerinden geleni yapacaklarını söyleyerek, "Bütün Arap ülkeleriyle bu konuyu konuşacağız. Bizler, İslam ülkeleri olarak her zaman hedef halindeyiz ama inşallah birbirimize olan desteğimizle, birlikteliğimizle bütün bunların üstesinden geleceğiz. Hac ve umre vizeleri konusunda da şunu söyleyebilirim; oraya ziyarete giden Türk vatandaşları için onlara daha iyi nasıl bir hizmet konusunda ve oraya nasıl daha iyi getirebiliriz konusunda büyük bir çaba içindeyiz" değerlendirmesini yaptı. GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Sahibi: Grup Birikim A.Ş. adına Nizamettin ÖLMEZ Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR HABER MERKEZİ Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Rüzgarlı Caddesi Plevne Sokak No:14/4 Ulus - ANKARA Tel: Fax: Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Yıl: 45 Sayı: Ekim 2015 Cumartesi Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir ANTALYA - Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, turizm sektörünün, doğrudan ya da dolaylı olarak 185 çeşit ekonomik aktiviteye katkıda bulunduğunu belirterek, "Bugün her 11 istihdamdan biri turizmle bağlantılıdır" dedi. Bakan Topçu, Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü Genel Sekreteri Taleb Rifai ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Müdür Yardımcısı Greg Vines ile Antalya'daki Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde bu yıl 6'ncısı düzenlenen "T-20 Turizm Bakanları Toplantısı"nın ardından, ortak basın açıklaması yaptı. Topçu, burada yaptığı konuşmada, toplantının dünya barışına, huzuruna ve refahına büyük katkılarda bulunacağını söyledi. Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığı çerçevesinde, T-20 Turizm Bakanları Toplantısı'nı başarıyla tamamladıklarını ifade eden Topçu, bu organizasyonun oluşumuna öncülük eden Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'ne, sunumlarıyla destek veren ILO'ya ve katkıda bulunan bütün G-20 temsilcileri ile katılımcılara teşekkür etti. Topçu, "Toplantının, uluslararası seyahatin kolaylaştırılması, turizm alanında istihdam hacminin genişletilmesi ve yeni istihdam alanları yaratılması, ülke sınırları içinde ve ülkeler arası platformlarda rekabetin dengelenmesi gibi hususlarda politikalar oluşturarak, turizmin küresel, ekonomik ve sosyal kalkınmadaki rolünün maksimum düzeye erişmesine vesile olacağına yürekten inanıyorum" diye konuştu. Otellere "hijyen raporu" laboratuvar sayısını 10'a katladı AYDIN - Tatil için Türkiye'yi tercih eden turistlerin otel seçiminde hijyen raporlarını da tur operatörlerinden istemeye başlamasıyla turizme hizmet veren özel gıda kontrol laboratuvarı sayısı son 5 yılda 2'den 23'e yükseldi. AA muhabirinin Türk Akreditasyon Kurumu (TÜR- KAK) verilerinden derlediği bilgiye göre, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından izinli turizme hizmet veren özel gıda kontrol laboratuvarı sayısı 2010 yılında 2 iken, son 5 yılda 23'e ulaştı. Bu laboratuvarlardan 13'ü Antalya'da, 9'u Muğla'da ve 1'i Aydın'da hizmet veriyor. Otellerin mutfak, restoran, havuz gibi bölümlerinden alınan numunelerin laboratuvarlarda mikrobiyolojik incelemesi neticesinde hazırlanan hijyen raporları, turistlerin tercihlerinde önemli rol oynuyor. Oteller, tur operatörleri ve Turizm alanında gerçekleştirdikleri bu buluşmanın önemine dikkati çeken Topçu, ülkeler arasında gerçekleştirilecek ortak eylemlerle G- 20'nin öngördüğü çabaların kapsamını genişleteceğini ve daha sağlam büyümeyi güvence altına alacağını ve buna yönelik önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Topçu, şunları kaydetti: "Turizm sektörü, doğrudan ya da dolaylı olarak 185 çeşit ekonomik aktiviteye katkıda bulunan bir sektördür. Bugün her 11 istihdamdan biri turizmle bağlantılıdır. Turizm 2014 yılında, ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılalarının yüzde 3,1'ini oluştururken, bu rakamın 2015'te yüzde 3,7'ye ulaşması beklenmektedir. Ülkemizde ise 2014 yılında turizm gelirleri gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 4,2'sini oluşturmuş durumdadır. Bu rakamlar, turizm sektörünün ulusal ekonomilere yaptığı katkının önemini vurgulamaktadır." Topçu, ekonomik kalkınmaya, refah ve istihdam artışına olan katkılarıyla turizmin, toplantının ana müzakere konusunu teşkil eden KOBİ'ler ve istihdam yaratmayı teşvik eden politikalar kapsamında ele alınmasının oldukça önemli bir adım olduğunu belirti. "Turizm, ekonomik kalkınmanın yanı sıra, kültürler arası diyalog, tarih ve kültürel mirasın korunması, çevre duyarlılığı, teknolojik gelişme gibi pek çok alanın gelişmesine ve sürdürülebilirliğine katkı sağlayan bir sektör olarak, tüm ülkelerin hassasiyetle değerlendirmesi gereken büyük bir fırsat niteliğindedir" diye konuşan Topçu, ana hedefin insanlığın ortak çıkarına seyehat acentelerinin turistlerin talebi üzerine kendilerinden istedikleri hijyen raporlarını sunabilmek adına, akredite laboratuvarlarla anlaşma yoluna gidiyor. Aydın Ticaret Borsası Gıda Laboratuvarı Mikrobiyoloji Bölümü Sorumlusu Mehmet Mutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, resmi zorunluluk olmamasına rağmen otellerin isteği üzerine hijyen denetimleri gerçekleştirdiklerini söyledi. Mutlu, 2005 yılında faaliyete geçtikleri dönemde 3 otel ile anlaşmalarının bulunduğunu, şu anda ise Kuşadası, Didim, Bodrum, Fethiye ve Marmaris gibi turistik mekanlardaki 50 otelde denetim yaptıklarını belirtti. Otellerin hijyen denetimi talebinin her geçen yıl arttığını ifade eden Mutlu, bu sezon da otellerden aldıkları 3 bin numune üzerinde 20 bin analiz gerçekleştirdikleri bilgisini verdi. (AA) BULMACANIN ÇÖZÜMÜ dönük yeni stratejiler geliştirmek ve bunları uygulamak olması gerektiğini söyledi. Topçu, başlıca hedeflerinin turizmde yeni hizmet ve fırsatlar yaratmak, uluslararası karar verme mekanizmalarında güçlü bir temsil sağlamak, doğal ve kültürel mirasın korunmasını teşvik etmek, tarihi, kültürel ve yerel özelliklerin benzerlikleriyle farklılıklarından yola çıkarak insanın yaşam standardını yükseltmek olduğunu ifade etti. T-20 Turizm Bakanları olarak, toplantı çerçevesinde ele alınan gündem maddelerinin sonucunda onayladıkları bildirinin, KOBİ'lere istihdam yaratma konusunda ufuk açıcı bir vizyon sunmasını temenni eden Topçu, şöyle konuştu: "Bu bağlamda, gerçekleştirmiş olduğumuz T-20 Turizm Bakanları Toplantısı sonucunda imzalanmış bulunan bildirgede mutabakata varılan hususlara büyük bir önem atfediyoruz. Bu doğrultuda bahse konu bildirgenin 30. maddesinde yer alan turizmde, girişimcilikte, cinsiyet eşitliğinde ve genç istihdamında kalıcı kaliteli iş alanları yaratan beceriler, ihtiyaçlar ve yeterli ulusal ve uluslararası politikalar belirlemek amacıyla turizm istihdamında var olan araştırmaların artırılmasını diliyoruz. 31. maddede yer alan piyasa gereksinimleri ve eğitim ihtiyaçları bağlamında köprü kurmak için özel sektör, kamu sektörü ve eğitim öğretim kurumları arasında güçlü bir koordinasyonun sağlanması gerektiğine inanıyorum." (AA)

15 3 Ekim 2015 Cumartesi "Kralların takımı" kazanamıyor SİVAS - Bu sezon kadrosunda ikisi gol ve biri asist olmak üzere 3 "kral" bulunan Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Medicana Sivasspor, ligde geride kalan haftalarda başarılı sonuçlar alamadı. Ligde sezonunda rakip fileleri 17 kez havalandırarak gol krallığı sevinci yaşayan Fas asıllı Fransız orta saha oyuncusu Aatif Chahechouhe, aynı sezonda asist kralı olan Cicinho ve geçen sezon attığı 17 golle Yunanistan Ligi'nin gol kralı Jeronimo Barrales gibi önemli isimleri kadrosunda bulunduran kırmızı-beyazlı ekip, beklenenden uzak bir performans sergiliyor. Heyacan tutkunlarının yeni adresi, Uçmakdere Şarköy ilçesine bağlı Uçmakdere Mahallesi, yaz boyunca denizin ve yeşilin bir arada olduğu doğal güzellikleriyle yamaç paraşütüyle farklı bir keyif yaşamak isteyen İstanbul ve Trakya'daki ekstrem spor tutkunlarını ağırlıyor. Dede Korkut hikayelerine imrendi, atlı okçuluğa başladı TEKİRDAĞ- Yaz tatilinde farklı bir keyif yaşamak için Uçmakdere'ye gelen ziyaretçiler, hem televizyon dizilerine konu olan doğal güzelliklerin tadını çıkarıyor hem de yamaç paraşütüyle gökyüzü ile buluşuyor. Ayvasıl mevkisindeki yamaçlar, ziyaretçilerin yaklaşık 600 metre yükseklikten süzülerek gökyüzüyle buluşmasına olanak sağlarken, aynı zamanda Uçmakdere Sahili'nde gerçekleştirilen dalış etkinlikleri ile tatilciler Marmara Denizi'nin maviliklerinde, sualtı dünyasıyla tanışıyor. Tekirdağ Yamaç Paraşüt Kulübü (TEYAK) Başkanı Sadri Özel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kulüp olarak uçuşlarını bu bölgede gerçekleştirdiklerini ve bölgenin doğal güzellikleri nedeniyle ziyaretçi sayısının her geçen gün arttığını söyledi. Bu sene yamaç paraşütüne çok fazla ilgi olduğunu İstanbul ve Trakya'dan çok sayıda ziyaretçinin bölgeye geldiğini ifade eden Özel, "Yamaç paraşütü aktivitesi günbegün artarak devam ediyor. Artık her sene ikiye katlayarak gidiyoruz. Tekirdağ'ın adı yamaç paraşütüyle günden güne anılmaya başlandı. Biz de tabi bunu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz" dedi. Özel, yamaç paraşütü uçuş bölgesinin şehir merkezlerine yakın olmasının da büyük avantaj sağladığına dikkati çekerek, "Uçmakdere Tekirdağ il merkezine 25, İstanbul'a da 150 kilometre uzaklıkta olması ziyaretçilere ulaşım kolaylığı sağlıyor. Bu sene tatil sürelerinin uzun olması ile bölgemiz İstanbul ve Trakya'dan farklı bir tatil yaşamak isteyenlerin tercihi oldu" diye konuştu. Bölgenin yılın 12 ayı yamaç paraşütü için elverişli bir iklime ortama sahip olduğunu ifade eden Özel, Tekirdağ yamaç paraşütü için meteorolojik açıdan çok uygun bir bölge olduğunu ve kış aylarında bile uçuş gerçekleştirdiklerini bildirdi. Özel, bayram döneminde de uçuş faaliyetlerine devam ettiklerini belirterek, şöyle konuştu: "Bu sene de yine Kurban Bayramı'nda her zaman olduğu gibi uçuşlarımıza devam ediyoruz. Şansımıza uçuş için havalar güzel. Kötü geçen bir ağustos ayından sonra meteoroloji bizim için sürpriz bir şekilde iyi bir hava verdi ve ümit ediyoruz ki bunu sağlıklı bir şekilde güzel uçuşlarla değerlendireceğiz. Tabi Bayramın 9 gün olması da hem bizim açımızdan hem de tatilciler açısından güzel bir sonuç oldu. Ümit ediyorum tatil boyunca burada çok güzel uçuşlar gerçekleştireceğiz. Yine her zaman olduğu gibi ağırlıklı olarak İstanbul'dan gelen misafirleri 625 metrelik tepemizden emniyetli bir şekilde, güvenli bir şekilde uçuşlarını yaptırıp, ekstrem sporların yamaç paraşütünün tadına varmış bir şekilde evine göndereceğiz." (AA) KAYSERİ- Dede Korkut hikayelerindeki at süren, ok atan kahramanlardan etkilenerek atlı okçuluğa başlayan ilk kadın sporcu olan 32 yaşındaki Neslihan Aydınlı, Türk atlı okçuluğunu dünyada hak ettiği yere getirmek için çok çalıştığını söyledi. Üniversiteyi bitirdikten sonra özel sektörde yöneticilik yapan Neslihan Aydınlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 3 yıldır atlı okçuluk sporu yaptığını belirtti. Aydınlı, "Türkiye'nin ilk atlı okçu bayanı benim. Edebiyatla ilgilenip Dede Korkut hikayelerini okumayan yoktur. O hikayelerde kahramanların atı vardır, onların hayalini kurarsınız. Ben de onlardan etkilenerek, hayalini kurduğum atlı okçuluğa başladım" diye konuştu. Çanakkale Biga'da 2012 yılında düzenlenen uluslararası bir müsabakaya katıldığını aktaran Aydınlı, "O zaman Biga'daki turnuvaya katılan lisanslı tek atlı okçu bayan bendim, ondan sonra da uzun süre tektim. Şu an 7-10 arasında bayan atlı okçu sporcusu var" dedi. Atlı okçuluğun olumlu yönlerinin çok fazla olduğunu belirten Aydınlı, şöyle devam etti: "Her şeyden önemlisi kontrolü öğreniyorsunuz. Çünkü yaklaşık 1 tonluk bir hayvana yön verip ok atmaya çalışıyorsunuz. Zor bir şey, çok kolay değil. Omuzlarınızı dikleştiriyor, yürüyüşünüz değişiyor. Herkesin yapamadığı bir şeyleri başarıyorsunuz. Ayrıca her atlı okçuluk kulübü bir sipahi ocağıdır, yani bir disiplin içinde yürür." (AA) Kortların engelli yıldızı Büşra... Erzurum'un hedefi yaz kış spor turizmi İZMİR - Tekerlekli sandalye tenisinde dünya sıralamasında 49. sırada bulunan Büşra Ün, "Hem raket tutup hem de yetişip topa vurmak benim için gerçekten inanılmazdı" dedi. Büşra Ün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk önce engellilerin tenis oynayabildiğini bilmediğini, sadece masa tenisi ve basketbolla uğraştığını zannettiğini söyledi. Tenisle tesadüfen tanıştığını kaydeden Büşra Ün, şöyle konuştu: "Hem raket tutup hem de yetişip topa vurmak gerçekten inanılmazdı benim için. 2009'dan beri devam ediyorum. Şu anda çok güzel gidiyor, hiç hayal edemeyeceğim bir yerdeyim, hayal edemeyeceğim şeyler yaşadım. Rakiplerim 5 yaşında tenis oynamaya başlıyor, ben 15 yaşında başladım ancak hiçbir şey için geç değil. Allah ömür verirse, uzun süre oynamak istiyorum." Büşra Ün, tenisi çok sevdiğini ancak maliyetli bir spor olduğu için sponsor sıkıntısı çektiğini, 2012 Londra Paralimpik Oyunları'na gitmeyi kıl payı kaçırdığını dile getirdi. O dönem dünya sıralamasında 42. durumda olduğunu ve oyunlara gitmek için 32. sıraya çıkması gerektiğini kaydeden Büşra Ün, "Daha fazla yarışa gidebilsem, oyunlarda mücadele etme hakkını elde edebilecektim. 2013'te 30. sıraya kadar yükseldim ancak daha sonra 69'a kadar düştüm. Bu yıl tekrar 47'nciliğe çıktım. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu ve sponsorum Sigortashop'un desteğiyle yarışmalara Kültürpark Tenis Kulübü'nde hazırlanıyorum" şeklinde görüşlerini aktardı. Bu süreçte ailesinin desteğinin çok fazla olduğunu belirten Büşra Ün, ailesinin kendisini her türlü ortama dahil ettiğini söyledi. Hedeflerinin olduğunu kaydeden Ün, "Sadece olimpiyata gitmekle yetinmek istemiyorum. Hayalim birincilik ama adım adım gitmek istiyorum" ifadelerini kullandı. Ün, 2016 Paralimpik Oyunları'na katılmak için önümüzdeki mayısa kadar dünya sıralamasında ilk 32'ye girmesi gerektiğini kaydetti. Engelinden dolayı eğitim hayatında birçok sorun yaşadığını kaydeden Büşra Ün, milli sporcuların üniversiteye giriş konusunda daha fazla imkanı olmasına rağmen paralimpik oyuncuların bu konuda dezavantajların bulunduğunu söyledi. (AA) ANTALYA - Türkiye'nin önemli kış sporları merkezlerinden Erzurum'un, yaz spor turizminden de yeterli payı alabilmesi için çalışmalar gerçekleştiriliyor. Erzurum Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, TÜRSAB ve THY, kış aylarında turizm faaliyetlerinin yoğunlaştığı kentin, yaz aylarında da ulusal ve uluslararası takımların kamp alanı olarak ziyaret edilmesi amacıyla ildeki spor tesislerinin tanıtımına başladı. Türkiye'nin çeşitli illerinden acenteler, düzenlenen organizasyonlarla kente davet edilirken, inşaatı tamamlanan ve yapımı devam eden tesisler gezdirilerek, ilin yaz aylarında spor turizmi için de ne kadar uygun bir ortam sunduğu anlatılıyor. Dört yıl önce 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için yaptırılan tesisler ile Büyükşehir Belediyesince 2014'te hizmete açılan Yüksek İrtifa Kamp Merkezi, yaz aylarında kamp için Erzurum'u tercih edecek kulüpler ve sporcuları bekliyor. (AA)

16 A N K A R A D A 3 Ekim 2015 Cumartesi Ankara Gıda, Tarım ve Hayvancılık İI Müdürlüğü nün teknik, İl Özel İdaresi nin de maddi desteğiyle Ayaş'ın Akkaya köyünde kadın çiftçilerin bir araya gelerek kurduğu kooperatif salça fabrikası açıldı. Tarımsal sanayiye kadın eli değdi TZOB Genel Başkanı Bayraktar: Üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkı kapatılmalı Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Üretici ve tüketici fiyatları arasında yüksek fark bulunuyor. Bu fark kapatılmalı, üretici de kazanmalı, tüketici de makul fiyatlarla ürün alabilmelidir" dedi. ANKARA - (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici ve tüketici fiyatları arasında yüksek fark bulunduğunu belirterek, "Bu fark kapatılmalı, üretici de kazanmalı, tüketici de makul fiyatlarla ürün alabilmelidir" ifadesini kullandı. Bayraktar, yazılı açıklamasında, üretici ve tüketici fiyatları arasındaki yüksek farka dikkati çekerek, üreticide 49 kuruşa kadar düşen domatesin markette 2 lira 31 kuruşa kadar satılmasının izahının olmadığını bildirdi. Üretici ile market fiyatları arasındaki makasın eylül ayında da kapanmadığına işaret eden Bayraktar, "Üretici ve market arasında fiyat farkının en fazla olduğu ürün yüzde 370'le kuru incir. Kuru inciri fiyat farkında sırasıyla yüzde 368 ile domates, yüzde 333 ile maydanoz, yüzde 330 ile limon, yüzde 293 ile kuru kayısı, yüzde 258 ile salatalık takip ediyor. Bu fark kapatılmalı, üretici de kazanmalı, tüketici de makul fiyatlarla ürün alabilmelidir" değerlendirmesinde bulundu. Salatalık ve yeşil fasulye üretici fiyatlarında artış, domates ve patlıcan üretici fiyatlarında düşüş meydana geldiğini kaydeden Bayraktar, açıklamasında, "Kuru üzümde meydana gelen artış ise yaşanan don nedeniyle rekoltede görülen düşüşten kaynaklandı. Yeni ürünün piyasaya girmesiyle birlikte kuru kayısı fiyatlarında düşüş oldu. Limonda da hasadın başlamasıyla birlikte fiyatlarda düşüş yaşandı" ifadelerine yer verdi. (AA) 8 yaşındaki Emine ye kalp nakli yapıldı 8 yaşındaki Emine, vücuduna 15 ay önce yerleştirilen ve bir çanta yardımıyla yanında taşımak zorunda olduğu kalp destek cihazının 2 yıllık ömrünün bitmesine az bir zaman kala yapılan nakille hayata tutundu ANKARA - Ankara'da yaşayan 8 yaşındaki Emine Çelik, vücuduna 15 ay önce yerleştirilen ve bir çanta içinde yanında taşımak zorunda olduğu kalp destek cihazının 2 yıllık ömrünün bitmesine birkaç ay kala, İzmir'den bağışlanan kalp sayesinde sağlığına kavuştu. Küçük Emine, kalp destek cihazının sorun çıkarmaya başlaması üzerine acil nakil sırasına alındı. Yaklaşık 5 ay acil nakil sırasında bekleyen Emine'ye, İzmir'de 10 yaşında beyin ölümü gerçekleşen bir çocuktan bağışlanan kalp, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde başarılı bir operasyonla nakledildi. Emine'nin sağlık durumu hakkında bilgi veren Ankara Üniversitesi Çocuk Kardiyolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Tutar, hastayı 3 yıldır takip ettiklerini söyledi. Kalp fonksiyonlarının bozulması üzerine Emine'ye kalp destek cihazı taktıklarını anlatan Tutar, "Bu cihaza ait sorunlar oluşabiliyor, pıhtılaşma gibi. Bu sorunların sıklaşması, arkasından da kalp fonksiyonlarının giderek bozulması yüzünden, ki bu destek cihazları çok uzun ömürlü değil, kişilere 2 yıl destek sağlayabiliyor" diye konuştu. Cihazdaki sorunlar üzerine 5 ay önce acil nakil listesine alınan Emine'ye 11 Eylül'de nakil yapıldığını anlatan Ercan Tutar, "Gayet başarılı bir ameliyat oldu. Ameliyattan sonraki süreç de başarılı geçti. İyiyiz, hepimizin yüzü gülüyor. Hem hastalarımızın, hem bizim yüzümüzün gülmesi, hayatlara mutluluk sağlamak için organ bağışının gerekli olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Nakil İşlemini gerçekleştirilen ekipte yer alan Ankara Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rüçhan Akar ise yapılan operasyonu "heyecanlı bir süreç" olarak değerlendirdi. "Hastamız 5 aydır acil listesindeyken kendi vücuduna uygun bir kalp çıktı. Dolayısıyla organ toprağa gideceğine, Emine'ye takıldı" diyen Akar, ameliyatın 5 saat sürdüğünü ve 6 cerrah ile çok sayıda hekimin operasyon sırasında görev aldığını bildirdi. Organın İzmir'den getirilmesine yardımcı olan Sağlık Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerine teşekkür eden Rüçhan Akar, şöyle konuştu: "Beyin ölümü, 'ölüm' demek ve ölüm gerçekleşiyorsa, organlar yaşıyorsa, kalp olsun, karaciğer olsun her biri pek çok can kurtarabilir. Organ bağışı maalesef istenen boyutta değil. Organ bağışını artırabilirsek, pek çok can Emine gibi kurtulabilir. Gururluyuz. Emine, hastanemizde destek cihazı bağlıyken kalp nakli yaptığımız ilk çocuk hastamız. Şu ana kadar her şey iyi gidiyor, 1-2 haftaya kadar taburcu edeceğiz. Emine şimdi normal yaşamına, eğitimine devam edebilecek, oyun da oynayabilecek." (AA) MİHRİBAN DEMİREL-Kadın çiftçileri desteklemek ve tecrübe kazandırmak amacıyla Ayaş'ın Akkaya köyünde kadın çiftçilerin bir araya gelerek kurduğu kooperatif salça fabrikası, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından işletiliyor. Fabrikada kadın çiftçiler çalışıyor. Bu sene ilk ürününü üretecek olan fabrikayı ziyaret eden Ankara Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Bülent Korkmaz, fabrikada incelemelerde bulunarak yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldı. Tarımsal sanayinin gelişmesinin tarımsal üretimi artıracağını ifade eden İl Müdürü Korkmaz, bu fabrikanın kapasitesinin artmasıyla Ayaş ta domates üretiminin daha da artacağını kaydetti. Üreticilerin kooperatifler aracılığıyla bir araya gelerek bu tür işletmelerin kurmasının önemine değinen Korkmaz, özellikle kadın çiftçilerin bu tür işletmelerde yer almasının, kadınların sadece tarımsal ürün üretiminde değil pazarlamada da yer almasının önemli olduğunu söyledi. Kooperatif başkanı Meryem Uzun a diğer kadın çiftçilere örnek olacak bu çalışmalar için teşekkür eden Korkmaz, kendilerine her türlü desteği vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi. Çin'in kuruluşunun 66. yılı için resepsiyon düzenlendi MHP Ankara il sandıktan umutlu HABER MERKEZİ- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, saha çalışmalarındaki iz lenimlerinden yola çıkarak, vatandaşın kararlılığın 1 Kasım seçimlerinde AKP iktidarına büyük bir dersin habercisi olduğunu belirtti. Çetinkaya, Ekonomik sorunlarının altında yoksullaşan ve azdırılan terör karşısında her gün şehit verilen Türk milleti, 1 kasım tarihini hesap sorma günü olarak görüyor dedi. MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, seçimlere çok kısa zaman olmasına rağmen MHP teşkilatının ve 32 Ankara milletvekili adayının el ele 1 Kasım seferberliğine çıktığını bildirdi. Çetinkaya, Ankara da sürdürdükleri saha çalışmalarında vatandaşın seçimlerde sandığa kendisini aldatanları cezalandırma kararlılığını gözlediklerini ifade ederek şunları söyledi: 1 Kasım erken genel seçimleri için kısa bir zaman olsa da en etkili kampanyayı sürdürmek için Milliyetçi Hareket camiası seferber olmuştur. 25 ilçemizde tüm kesimlerle kucaklaşmaya başladık. Saha çalışmalarında halkımızın iktidar sahiplerinin beceriksizliklerine artık dur deme kararlılığını görüyoruz. Halkımız kendilerini 13 yıldır aldatmaktan başka bir şey yapmayan, anaların gözyaşını sele döndürenlere dersini verme kararlılığındadır. İnsanlarımız, terörü azgınlaştıranların kimler olduğunu çok iyi bilmektedir. Ziyaret ettiğimiz vatandaşlarımız da esnaflarımız da ekonominin kötüye gittiğinden şikayetçi. Esnaf temsilcilerimiz, kredi batağı içinde olduklarını ve sahipsiz kaldıklarını ifade ediyorlar. İnsanlarımız yaşadıkları sıkıntıları anlatarak bizlerle dertlerini paylaşıyorlar ve bu da bizleri iktidar yolunda umutlandırıyor. ANKARA - Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 66. yıl dönümü nedeniyle resepsiyon verildi. Çin'in Ankara Büyükelçisi YU Hongyang'ın ev sahipliğinde JW Marriott Hotel'de düzenlenen resepsiyona, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül başta olmak üzere, çok sayıda yerli ve yabancı davetli katıldı. Resepsiyonda konuşan YU Hongyang, Çin Türkiye ilişkilerinde büyük ilerleme kaydedildiğini, Temmuz ayının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çin ziyaretinin başarıyla gerçekleştirildiğini hatırlatarak, Kasım ayında Çin Devlet Başkanı Xi Jing Pin'in Antalya'ya gelerek G20 Zirvesine katılacağını söyledi. Çankaya Belediyesi İş ve İstihdam Merkezi, Temizlik ve Hijyen Eğitimi ile Garsonluk Eğitimi alarak istihdam fırsatı bulacak vatandaşlara bu fırsatı kaçırmamaları konusunda uyarıda bulundu. Bakan Gönül ise yaptığı konuşmada, resepsiyonda bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türk-Çin ilişkilerin uzun tarihine değinen Gönül, iki ülke arasındaki mevcut ilişkiler için "her alanda benzersiz" nitelemesinde bulundu. İkili ilişkilerin 2010 yılında stratejik ortaklık boyutuna da ulaştığını söyleyen Gönül, 2012 yılının Türkiye'de Çin yılı olarak ilan edildiğini anımsattı. Konuşmaların ardından Çin uygarlığı, dili, kültürü ve geçmişini araştıran Sinoloji alanında yaptıkları katkılardan dolayı Türk bilim insanları Prof. Dr. İsenbike Togan ve Prof. Dr. Bülent Okay'a ödül verildi. Ödülleri Bakan Gönül ile Büyükelçi Hongyang takdim etti. (AA) İstihdam garantili eğitim HABER MERKEZİ- Çankaya Belediyesi İş ve İstihdam Merkezi, iş garantili iki yeni eğitim başlatıyor. Temizlik ve Hijyen Eğitimi ile Garsonluk Eğitimi alacak 60 kişinin istihdamı da garanti. Çankaya İş ve İstihdam Merkezi nin verdiği eğitimlerle bugüne kadar iş sahibi olanlara yenileri ekleniyor. Belediye güvenlik, servis elemanı ve kat görevlisi, hasta ve yaşlı refakatçisi, kreşlere yardımcı anne eğitimi, girişimcilik eğitimi gibi verdiği mesleki eğitimlerle, birçok kişi için işsizliğin ortadan kalkmasını sağladı. Belediye şimdi de iki farklı mesleki eğitimle 60 kişi için işsizliğin ortadan kalmasını sağlayacak. Temizlik ve Hijyen Eğitimi ile Garsonluk Eğitimi verilecek mesleki eğitimler 3 ya da 4 aylık süre zarfında tamamlanacak. Eğitim alarak iş olanağına kavuşacak kişilerden, Temizlik ve Hijyen Eğitimi için yaş, Garsonluk Eğitimi alacaklar için ise yaş aralığındakiler başvuruda bulunabilecek. Günde 5 saat verilecek meslek edindirme ve iş garantili eğitimler sonunda sınava tabi tutulacak adaylar Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika sahibi olacaklar. Sertifikasını alan ve artık bir meslek sahibi olan adaylar Belediye nin de desteği ile çeşitli kuruluşlarda çalışmaya başlayacaklar. Başvurular, Ziya Gökalp Caddesinde bulunan Çankaya Belediye Başkanlığı A Blok Kat 11 deki İş ve İstihdam Merkezi ne yapılabilecek. Başvuruda bulunmak için bilgi almak isteyenler İş ve İstihdam Merkezi nin / numaralı telefonlarını arayabilirler.