TAKDİM. Ne Demokrasi Ne Darbe Çözüm Raşidi Hilafet te. İbrahim Er, Cemaat- Ak Parti arasında yaşanan çekişmeçatışma

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TAKDİM. Ne Demokrasi Ne Darbe Çözüm Raşidi Hilafet te. İbrahim Er, Cemaat- Ak Parti arasında yaşanan çekişmeçatışma"

Transkript

1

2 KöklüDeğişim suskunluğun kırılma noktası 10. YIL TAKDİM Ne Demokrasi Ne Darbe Çözüm Raşidi Hilafet te Suriye de son üç yıldır akan kana bir de Mısırlı Müslümanların kanı eklendi. Suriye den sonra Mısır da gösterdi ki Müslümanların başındaki yöneticiler sömürgeci kâfirlerin karşısında eğilmekten o kadar kamburlaşmışlardır ki artık halkının isteklerini göremez bir hale gelmişlerdir. Bu hain yöneticiler kâfirlere karşı yumuşak ve merhametli davranırken halkına karşı sert ve zorlu olmayı tercih etmişlerdir. Bu haliyle Allah ın gazabı onların üzerinden eksik olmayacaktır. İ şte böylesine zorlu günleri yaşayan Müslüman kardeşlerimiz için yine meydanlardaydık önce Suriye Büyükelçiliğinin önünde bir iftar yemeği ve basın açıklaması, sonra Mısır da yaşanan katliamın ardından İ stanbul Fatih, Ankara Kocatepe Camiinde gıyabi cenaze namazı, yürüyüş ve basın açıklaması düzenledik. Fatih Camiinde hazırlanan pankartlarda yazılmış olan Kahrolsun Sisi, Kahrolsun Demokrasi Geliyor Hilafetin Sesi sloganımız medyada geniş yankı uyandırdı. Günlerce konuşuldu, yazıldı çizildi. Demokrasi ve Hilafet tartışmaları alıp başını yürüdü. Her zaman olduğu gibi türlü iftiralarla karalama kampanyaları başlatıldı. Ulusalcı laik Kemalistler kinlerinden aldıkları dürtü ile saldırıya geçerken Müslüman kardeşlerimiz adeta biz onlardan değiliz, onlarda bizden değil. Biz onlardan uzağız edasıyla Hilafet in hayal mahsulü tarihte kalmış bir anı olduğunu söylediler. İ şte bu tartışmaların etkileri devam ederken sizlerle tekrar buluşmayı Rabbimiz bizlere nasip etti. Bu ayki dergimiz herkese cevap niteliği taşıması açısından Ne Demokrasi Ne Darbe, Çözüm Raşidî Hilafette kapağıyla sizlerle buluştu. Demokrasi-Hilafet tartışmalarına iki yazıyla iştirak ettik bu sayımızda. Mahmut Kar; Kahrolsun Demokrasi Demeye Hazır mısınız? Diye sorarak Demokrasi-Hilafet tartışmalarına katkıda bulundu. Musa Bayoğlu, Demokrasiyi seçimden ibaret gösterme gayretlerine Mısır da yaşanan son gelişmeleri analiz ederek cevap verdi. İbrahim Er, Cemaat- Ak Parti arasında yaşanan çekişmeçatışma senaryolarını ele alarak gerçekte neler yaşandığını masaya yatırdı. Erkan Aladağ, her geçen gün kötüye doğru giden ama ustaca manevralarla kötü gidişat perde arkasına atılan ekonomideki son gelişmeleri değerlendir. Ortadoğu da savaş rüzgârları eserken Osman Yıldız Türk dış siyasetinin üzerine bina edildiği temelleri esas alarak gerçekten bağımsız bir dış politikanın olup olmayacağını sorguladı. Farklı konuları ve meseleye farklı bakış açılarıyla Köklü Değişim Eylül sayısı siz kıymetli okuyucularıyla buluşuyor. Köklü Değişim Suskunluğun Kırılma Noktası 1

3 gündem Ey Ümmet! Hep Birlikte Kahrolsun Demokrasi Demeye Varmısınız? Mahmut KAR Bayram SAĞNAK Musa BAYOĞLU İbrahim ER Osman YILDIZ Esra DEMİR Emrah AKAY 11 Eylül ve Suriye Demokrasi Batıldır Yok Olmaya Mahkûmdur Cemaat Akp Çekişmesinin İç Yüzü Türk Dış Siyaseti ve Değerli Yalnızlık Aldatmacası Ortadoğu, Zulüm ve Gözyaşı Okullar Açılıyor; Öğütüm Süreci Başlıyor... Kuruluş: 2004 İslâmî Fikirlere Dayalı Aylık Siyâsî Dergi Şevval 1434 Eylül 2013 Sayı 108 Yerel-Süreli ISSN Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Süleyman UĞURLU Yönetim Merkezi Mithatpaşa Cad. 47/B Kızılay/ANKARA İletişim&Abonelik Tel: (+90) Faks: (+90) bilgi@kokludegisim.net Kapak&Grafik Tasarım: KöklüDeğişim İrtibat Büroları İstanbul (Avrupa Yakası): Mahmut KAR Kirmasti Mah. Kıztaşı Cad. 43/5 Fatih/İstanbul Tel: İstanbul (Anadolu Yakası): Genç Değişim Kitabevi Abdurrahmangazi Mah. Emir Cad. 3/B Sultanbeyli/İstanbul Tel: Diyarbakır: Ümmet Kitabevi Kooperatifler Mah. Akkoyunlu 3. Sk. 4/A

4 ekonomi iktibas tefekkür gündem faaliyet gündem fikir Erkan ALADAĞ Murat SAVAŞ KöklüDeğişim KöklüDeğişim Cahit TOPRAK Siyasi Üstünlükten Dolar İmparatorluğuna Akıl-Vahiy Bağlamında Metod, Uslüp ve Vasıta Köklüdeğişim den Kamuoyuna Duyuru Faaliyetler Türkiye de Tarım Politikası Hayat Görüşünün, Siyasî, İdeolojik, Felsefî Görüşün Tarih Yazımına Etkileri Bekir KURTULUŞ Abdurrahim ŞEN İşaret Fişeği Atıldı! Ofis/Diyarbakır Tel: Van: Erkam Kitabevi Ordu Cad. Ulu Cami Karşısı Medine Pasajı P-37 Zemin Kat Merkez / VAN Tel: Bursa: Tayfun Üstünkaya Kemalpaşa Mh. Atatürk Blv. Kaptan İşhanı Kat:4 No: 58 İnegöl / BURSA Tel: Abonelik ve Hesap Numaları Yurtiçi: 6 Aylık: 30 Yıllık (12 Ay): 60 Yurtdışı 6 Aylık: 30 Yıllık: 60 Sesli Dergi / Online Okuma: 50 (Süleyman Uğurlu Adına) * PTT Posta Çeki Hesabı: * Ziraat Bankası TL Hesabı: Başkent Şb. TR * Ziraat Bankası Euro Hesabı: Başkent Şb. TR TCZBTR2A Baskı: Önka Ofset Matbaacılık Büyük Sanayi 1. Cadde Keskinler İşhanı No: 80/32-33 İskitler / Ankara onka@onkapromosyon.com.tr Tel: Fax:

5 EY ÜMMET! HEP BİRLİKTE KAHROLSUN DEMOKRASİ DEMEYE VARMISINIZ? Mahmut KAR Birlikten kuvvet doğar demiş ecdadımız. Birlik tek başına bir güçtür. Kuvvet ise çekicidir. İnsanlar onun etrafında toplanırlar. Kendilerini o kuvvetin varlığı ile ayakta tutarlar. O kuvvetin varlığından güç bulurlar. Lakin bu birlikteliği oluşturan ve süreklilik arzeden ortak bir hedef, inanç olmalı ki kuvvet dağılmasın. Aksine her geçen gün güçlensin ve aşılmaz, ulaşılmaz kalelerin korkulu rüyası olsun. Yoksa eğer kuvvet sadece sayısal birlikteliğin fazlalığı ile ayakta durmaya çalışırsa dağılmalar başlar. Sayısal fazlalık yalnız başına bir kuvvet meydana getirmez. Eğer böyle olsaydı İslam ümmeti sayısal anlamda büyük bir çoğunluğa sahipken paramparça, virane bir halde olmazdı. Dolayısıyla birlikteliği oluşturan en önemli şey aynı düşünce ve hehef üzerinde bir araya toplanmaktır. Örneğin sayısal anlamda azda olsalar bir köy halkı kendi içinde bir 4 ümmeti oluştururlar. Aynı toprak üzerinde yaşarlar. Ortak korkuları, ortak kaygıları ve ortak cesaretleri olur. O köyü yok etmeye çalışan başka herhangi bir güce karşı hep birlikte kuvvetle cevap verirler. Bu yok etmeyi bazen insanlar isteyebilir. Bazen doğal bir felaket olabilir. Ama her ne olursa olsun köy halkının köyü korumak için oluşturduğu biriktelikte hem fiziki kuvvet vardır, hemde o birlikteliği sağlayan ortak değerler müthiş bir kuvvet oluşturur. Birlikteliği sağlayarak bir kuvvet oluşturmak için ise öncülere ihtiyaç vardır. Öncüler davet ediciler çağırıcılardır. Bir köyde herkes öncü olamayacağı gibi toplumun genelinde de herkes öncü olamayabilir. İnsanlar, sorunlar ve sıkıntılar karşısında kendilerini bir araya toplayacak öncüler ararlar. Bu öncüler insanlara güven vermelidir. Bu öncüler ile insanların ortak duygu, ortak değer ve ortak hedefleri olmalıdır. İşte ortak değer, duygu ve hedefe yönelik bu birliktelik sağlandığında karşıdaki güç hemen rahatsızlığını dile getirir. Bu birlikteliğin bu şekilde daha fazla kuvvet bulmasından korkarak insanlar arasında kuvveti dağıtmak için fitne oluşturmaya, güvensizlik ortamı oluşturmaya ve insanlara korku salmaya başlarlar. Tamda burada bu birlikteliği ayakta tutan şey devreye girer. Dikkat edilirse bu birlikteliği böyle bir durumda ayakta tutan şey tek başına öncüler değildir. Bazı zamanlar öncülerin saflarını terkettikleri dahi görülmüştür. Ama bu hiç sorun değildir. Çünkü o boş saflar hemen başka diğer öncüler tarafından doldurulur. Evet öncüler ve liderler önemlidir ancak asıl önemli olan başkadır. Kuvvetin parçalanması ve dağılmasını önleyen şey bu birlikteliği sağlayan ortak değer ortak fikirdir. İşte asıl lider olan da zaten bu değer ve fikirdir. Şimdi bu değerin yani

6 fikrin ne olması gerektiğine geldik. Eğer bu fikir menfeatçilik gibi bireyci ve çıkarcı olursa zaten kopmalar hemen başlar. Eğer bu fikir toplumuna yabancı ecnebi bir fikir olursa toplum onunla barışamaz. Ona kucak açamaz. Onun etrafında birleşerek kuvvet oluşturamaz. Mesela demokrasi gibi, Milliyetçilik gibi... Ama bu düşünce ve fikir toplumun beklediği kurtuluşu getirecek ilahi rahmet olursa, kendisi için bedel ödemeyi, can vermeyi göze aldığı ilahi hidayet olursa bu fikir ve etrafında oluşan birliktelik artık sapasağlam kalelerden daha korunaklı ve kuvvetlidir. Saldırılar gelsede aldırmaz. Saldırılar gerçekleştikçe bu birliktelik kendisinden güç aldığı fikir ile kuvvet bulur. En çok birlikteliğe ve kuvvete ihtiyaç duyduğumuz dönem bu dönem değil midir? İslam beldelerinin her birinde Müslüman kanı oluk gibi akıp giderken ve Müslümanlar paramparça olmuşken, kuvvetle küfre karşı birlik oluşturmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz zaman bu zaman değil mi? Müslümanların mezhebi farklılıklarını birer fitne, ayrıştırma ve parçalayıp bölme aracı olarak kullanan düşman ortak düşmanımız değil mi? Müslümanlar bir araya gelemez, birlik ve kuvvet oluşturamaz, her bir fırka bilmem kaç küsur parçaya bölünmüş Eğer bu fikir toplumuna yabancı ecnebi bir fikir olursa toplum onunla barışamaz. Ona kucak açamaz. Onun etrafında birleşerek kuvvet oluşturamaz. Mesela demokrasi gibi, Milliyetçilik gibi... Ama bu düşünce ve fikir toplumun beklediği kurtuluşu getirecek ilahi rahmet olursa, kendisi için bedel ödemeyi, can vermeyi göze aldığı ilahi hidayet olursa bu fikir ve etrafında oluşan birliktelik artık sapasağlam kalelerden daha korunaklı ve kuvvetlidir argümanlarını yerli fitneciler dili ile dillendiren ABD ve Batı Müslümanlar olarak bizim ortak düşmanımız değil mi? Irak ı, Afganistan ı, Bosna- yı, işgal eden, Müslümanlar üzerinde soykırım yapan ABD ve Batı bizim ortak düşmanımız değil mi? Yukarıdaki tüm sorulara bütün Müslümanlar aynı cevabı vereceklerdir. Birey veya cemaat, vakıf, dernek veya STK tüm kesimlerin bu sorulara vereceği cevap aynıdır. Evet, ABD ve Batı bizim düşmanımız. Evet küfür bizim düşmanımız. Evet kafir devletler bizim düşmanlarımız diyecekler. Aynı ABD ve Batı yıllarca İslam dan olmayan Milliyetçilik ve ulusçuluk düşüncesi ile bizi parçalayıp birbirimize yabancı ve düşman kılmadı mı? Aynı ABD ve Batı son yıldır İslam beldelerindeki siyasi hareketleri demokrasiye çağırıp onları oyalamıyor mu? İstediğinde iktidara taşıyıp, istediğinde ise iktidardan darbe ile aşağı indirmiyor mu? Peki, aynı ABD ve Batı bize, İslam beldelerindeki tüm Müslümanlara demokrasi denen batılı düşünceyi ihraç etmek, pazarlamak ve bizim bu köhne düşünceyi sahiplenmemizi istemiyor mu? Niçin o halde hep birlikte kahrolsun ABD, kahrolsun İsrail, kahrolsun emperyalizim, kahrolsun siyonizim diyoruz 5

7 ama kahrolsun demokrasi demiyoruz? Yoksa; ABD, İsrail, Batı, emperyalizim ve siyonizm bizim düşmanımızda demokrasi dostumuz mu? Hiç düşündük mü? Niçin hep birlikte kahrolsun ABD, kahrolsun İsrail, kahrolsun emperyalizim, kahrolsun siyonizim dediğimizde kimseye herhangi bir rahatsızlık vermiyoruz da, kahrolsun demokrasi dediğimizde bir anda herkesi ayağa kaldırıp tedirgin edebiliyoruz? Hemde tamamen bir ümmet olarak birlikte değil, belirli bir topluluk ile bunu söylediğimizde bu rahatsızlık gerçekleşiyor. En önemli soru şu: Neden hep birlikte kuvvetle kahrolsun demokrasi diyerek düşmanımıza en ağır darbeyi vuramıyoruz. Neden meydanlarda Batı ve ABD nin putlarına hakaret ederek Rasul Sallallahu Aleyhi Ve Sellem in ümmeti olduğumuzu göstermiyoruz? Neden kafirlerin sistemi olan demokrasinin beldelerimizdeki savunucularının eline bizleri parçalayacak fitne argümanlarını veriyoruz? Neden birlikte aynı noktaya kuvvetle vurarak o noktayı sarsıp yıkamıyoruz? Bir düşünün, eğer meydanlarda hep bir ağızdan, güçlü bir irade ve ideolojik bir talep ile biz demokrasi istemiyoruz Hilafet istiyoruz diyebilirsek, 6 Müslümanları birbirine bağlayan bir değer var. Müslümnaları birbirine kardeş kılan bir düşünce bir fikir var. Başka hiç bir toplumda olmayan bu dayanışma ve kardeşlik bu hali ile salt duygularda kalmamalıdır. Müslümanların bu ortak değer ve düşünceleri onları bir araya getirmeli ve bir hedefe kilitleyerek kuvvet oluşturmalıdır. Sarsılmaz bir kuvvet oluşturmalıdır. Sarsan ve tedirgin eden rahatsızlık veren bir kuvvet oluşturmalıdır kahrolsun demokrasi diyebilirsek gözümüzde büyüttüğümüz o güya çok sağlam duvarları olan küfrün kaleleri nasıl tek tek yıkılacak. Evet bu hayal değil bunu görebiliriz. Kafir ABD ve Batı nın desteği ile Mısır da darbe ile indirildikten sonra katliam ve zulme maruz kalan Müslüman kardeşlerimiz için geçtiğimiz ay Türkiye de meydanlar doldu taştı. Onbinlerce Müslüman meydanlarda bu katliamaı ve zulmu kınayan lanetleyen açıklamalar yaptılar. Müslüman kardeşlerinin yanında olduklarını gösteren bir dayanışmayı ortaya koydular. Demek ki Müslümanları birbirine bağlayan bir değer var. Müslümnaları birbirine kardeş kılan bir düşünce bir fikir var. Başka hiç bir toplumda olmayan bu dayanışma ve kardeşlik bu hali ile salt duygularda kalmamalıdır. Müslümanların bu ortak değer ve düşünceleri onları bir araya getirmeli ve bir hedefe kilitleyerek kuvvet oluşturmalıdır. Sarsılmaz bir kuvvet oluşturmalıdır. Sarsan ve tedirgin eden rahatsızlık veren bir kuvvet oluşturmalıdır. Müslümanların tüm bu katliam, işgal ve zulümlere verdiği tepki eğer karşı tarafta bir rahatsızlık oluşturmuyorsa ne anlam ifade eder. Eğer ümmet olarak küfrün uykularını kaçıracak eylemler ve söylemler geliştiremiyorsak ne anlam ifade eder.

8 Suriye de 2,5 yıldır vahşi rejimin katledip öldürmesine olanak sağlayan, ona cansuyu olmaya çalışan ABD ve Batı ne istiyor? Baas rejiminden sonra demokratik bir rejim istiyor. Peki şimdi Suriye devrimini destekleyen Müslümanlar Suriye için kahrolsun demokrasi demezlerse bu desteğin ne anlamı kalacak. Suriye de katleden ve tecavüz eden vahşi rejimi düşman görüp, yaklaşık 90 yıldır katleden demokrasiyi dost görmek ne ile izah edilebilir. Mısır da ABD İhvan-ı Müslimin hareketinin iktidarını niçin darbe ile devirdi. Çünkü İhvan-ı Müslimin demokrasi ile hareket edeceğine dair Batıya teminat ve garanti vermiş olsada ABD İhvan ve Mısırlı Müslümanlara hala güvenemiyor. Çünkü İhvan tabanında ve Mısır halkında hala İslami Devlet isteyen ve şeriat taleplerini dile getiren bir irade var. ABD bunun için demokrasinin Türkiye gibi laik ülkelerde yerleştiği gibi Mısır da da yerleşmesini istiyor. Onun için demokrasiyi egemen kılma yolunda darbecilerin eli ile Müslümanları katlediyor. Aynı şekilde Mısır daki katliamı lanetleyen Müslümanlar ve İslami hareketler, bu katliamı gerçekleştiren darbecileri ve katliamın asıl sorumlusu olan ABD ve batıyı hangi söylem ve gerekçelerle lanetleyecekler? Demokrasiye vurulmuş bir İhvan-ı Müslimin demokrasi ile hareket edeceğine dair Batıya teminat ve garanti vermiş olsada ABD İhvan ve Mısırlı Müslümanlara hala güvenemiyor. Çünkü İhvan tabanında ve Mısır halkında hala İslami Devlet isteyen ve şeriat taleplerini dile getiren bir irade var. ABD bunun için demokrasinin Türkiye gibi laik ülkelerde yerleştiği gibi Mısır da da yerleşmesini istiyor. Onun için demokrasiyi egemen kılma yolunda darbecilerin eli ile Müslümanları katlediyor darbe olması hasebiyle meşruiyetin iadesi için mi söylem ve eylem geliştirecekler, yoksa asıl suçlu olan demokrasinin yok olması ve kahrolması için mi söylem ve eylem geliştirecekler? Geçtiğimiz ay İstanbul Fatih Camii ve Ankara Kocatepe Camii nde Köklü Değişim Dergisinin gerçekleştirdiği Mısır protesto etkinliklerinden hemen sonra malum laik, demokrat gazeteler ve yazarlar Msülümanlara ve İslami hareketlere sanki nasihat edercesine şu telkinlerde bulunuyorlardı: Aman ha Mısır katliamını protesto ederken demokrasinin de gelişmesi ve yerleşmesi için çalışmalısınız. Kahrolsun Sisi derken yaşasın demokrasi demelisiniz Aman ha İslamcı çevreler sizin kafanız bayağı karışık. Siz akidevi ve mezhebi bazı farklılıklar sebebi ile birbirinizle uğraşırken birileri kahrolsun demokrasi diyor. Sizin bu çekişmelerinizden boşalan meydanları Hilafet isteyenler dolduruyor. Akıllı olun. Aman ha meydanlarda katliam ve zulümleri protesto ederken Türk bayraklarını dalgalandırmayı unutmayın. Mısır, Filistin ve Suriye ulusal bayraklarını dalgalandırmayı unutmayın. Yoksa meydanlar bir tek Türk bayrağının olmadığı siyah beyaz tevhid sancakları ile dolup taşıyor. 7

9 Aman ha siz camii cemaatini ve müslümanları meydanlara taşıyamazsanız Hilafet isteyenler bu gücü arkalarına alıp Müslümanların desteğini alabilirler Şimdi ne yapılmalı, bunlara bir cevap verilmeli değilmiydi? Siz kim oluyorsunuz da bizim ümmet olarak kardeşliğimizi fitne ile bozmaya çalışıyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz da kardeşlerimizi katleden zalimlere lanet okurken aynı zamanda asıl katil olan demokrasiye kahrolsun diyen Müslümanları marjinal olarak göstermeye çalışıyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz da Müslümanları İslam rayesi altında toplamaya çalışan kardeşlerimiz ile camii cemaati ve Müslümanların arasına duvar örmeye çalışıyorsunuz? Ayrıca siz kim oluyorsunuz da bize akıl vermeye çalışıyorsunuz? Denilmeli değilmiydi? Gelenekçisi ve modernisti ile, tarikatçısı ve radikali ile, Milli görüşçüsü ve Milliyetçisi ile EY ÜMMET!!! Yazan yazmaya, konuşan konuşmaya, rahatsız olan olmaya devam etsin. Siz kervanda olmaya ve bu kervanı yürütmeye var mısınız? Siz kim oluyorsunuz da bizim ümmet olarak kardeşliğimizi fitne ile bozmaya çalışıyorsunuz? Siz kim oluyorsunuz da kardeşlerimizi katleden zalimlere lanet okurken aynı zamanda asıl katil olan demokrasiye kahrolsun diyen Müslümanları marjinal olarak göstermeye çalışıyorsunuz? Bireysel liderlikleri ve önderlikleri önmesemeden Müslümnaları İslam ın fikri lider- 8 liği etrafında toplamaya var mısınız? Yüz yıllık tüm ezberleri bozmaya ve yeniden tertemiz bir sayfaya rahmet ve hidayeti yazmaya var mısınız? Birlikten kuvvet doğan diyen ecdadınızın bu sözünü eylemde göstermeye ve ümmet olarak küfre karşı tek yürek ve tek bilek olarak karşı durmaya var mısınız? Hep birlikte tek bir ağızdan güçlü bir irade ve haykırış ile Kahrolsun Demokrasi demeye var mısınız?

10 11 EYLÜL VE SURİYE Bayram SAĞNAK Birinci Dünya Savaşı yıllarında ideolojik devlet boyutu ile Sosyalizmin hayat sahasında ortaya çıkması, kapitalist ideoloji sahiplerini endişelendirmişti. Tabiki ilerleyen yıllarda bu endişelerinin haklılığı, iyiden iyiye ortaya çıkmaya başladı. Sosyalist ideolojiye sahip Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kısa zamanda batılda olsa ideolojinin verdiği hayata derin bakış sayesinde bir hayli ilerleme kaydetti. Ve özellikle İ kinci Dünya Savaşı ndan sonra dünyadaki iki süper güçten biri olmayı başardı. Bir ideoloji başka bir ideolojinin varlığına, varlık sahasında yer bulmasına asla tahammül edemez. İ deoloji hayata bakışı temsil eder. Ortaya koyduğu fikrin hayat sahasında ortaya çıkmasını ve bunun yayılmasını gaye edinir. Hiçbir ideolojide, kendi kabuğuna çekilme söz konusu değildir. Varlık sahasında bulunan ideolojilerin birbirleri ile savaşmaları kaçınılmazdır. Konumuza dönecek olursak; güçler dengesinin birbirine yakın olması ve özellikle ikisinde de nükleer silahların olması, ABD ve SSCB arasında bir askeri savaşın oluşmasına engel oldu. Savaşın kaçınılmaz olması ise bizim daha önce bu anlamı ile karşılaşmadığımız bir tabir olan soğuk savaş ile tanışmamıza neden oldu. Konvansiyonel silahlarla, meydanlarda göğüs göğüse bir çarpışmaya sebebiyet vermese ve onun kadar kısa sureli olmasa da, iki süper güçten birinin yıkılmasına sebep oldu. Bunda SSCB nin ideolojisinin gereklerini yerine getirmemesi ve kimi konularda Kapitalizm ile uzlaşmaya gitmesinin de etkisi çok büyüktür elbette yılında SSCB nin tamamen yok olması ile dünyada tek sözü geçen devlet olarak ABD kaldı. İ deolojisinin yayılma prensibi gereği hem elinde bulunan bölgelerin kontrolünü arttırmak, İ kinci Dünya Savaşı öncesinde birinci devlet konumunda olan İ ngiltere ile mücadele ettiği bölgelerde nüfusunu yerleştirmek hem de SSCB nin elinde bulunan bölgeleri kendisine bağlamak için çaba sarf etmeye başladı. Dünya liderliğinde egemen güç olarak tek başına durması onun küstahlığını ve kibrini arttırdı. Emellerini gerçekleştirmek için BM ve NATO yu kullandı. İ stediği ülkeye savaş açtı ve kimilerini tamamen işgal etti. Milyonlarca insanı ki bunların çoğunluğu Müslümandır- katletmesine rağmen tüm dünya buna sessiz kaldı veya ABD nin yanında yer aldı. Dünya Bankası ve IMF ise işin ekonomik boyutunu oluşturdu. Ü lkeleri ekonomik yaptırımlar ve borçlar ile kendisine bağladı. Her ne kadar her istediğini yapar konumda olsa da, hem kendi halkına hem de dünya kamuoyuna haklılığını ispat etmek için yaptığı işlerde bahaneler üretmeyi ihmal etmedi. SSCB nin yıkılması ile artık ideoloji olarak Sosyalizmin yeniden hayat bulmasının mümkün olmadığını gördü. Zira halklar Sosyalizmin ne denli bozuk ve vahşi bir nizam olduğunu gördüler. Ondan kurtulan devletler sorun yaşama- 9

11 dan Kapitalizme geçiş yaptılar. Baskıcı rejimlerden kurtulan insanlar yeniden Sosyalizmi talep etmediler. Ancak ABD nin kafasındaki yeni dünya düzeni planı içerisinde Müslümanlar ve İ slam beldeleri önemli yer tutuyordu. Ve ayrıca İ slam, Sosyalizm gibi değil, canlı bir ideoloji olarak hala kimi Müslümanların hafızalarında bulunuyordu. Ayrıca Müslümanlar dinlerine çok bağlı idiler. Küçük bir kıvılcım ile İ slam ın bir hayat nizamı olarak yeniden hayata dönmesinin önü açılabilirdi. Bunu gören ABD İ slam ın geri dönmesini isteyen tüm Müslümanları diğer halklar nezdinde gözden düşürmek ve dışlamak için onları terörist olarak göstermek ve İ slam beldelerinin bir kısmını işgal etmek için 11 Eylül 2001 saldırılarını bizzat kendisi düzenledi. ABD nin kafasındaki yeni dünya düzeni planı içerisinde Müslümanlar ve İslam beldeleri önemli yer tutuyordu. Ve ayrıca İslam, Sosyalizm gibi değil, canlı bir ideoloji olarak hala kimi Müslümanların hafızalarında bulunuyordu. Ayrıca Müslümanlar dinlerine çok bağlı idiler. Küçük bir kıvılcım ile İslam ın bir hayat nizamı olarak yeniden hayata dönmesinin önü açılabilirdi Çeliklerin eriyerek yıkıldığı iddia edilen binanın enkazından Arap kökenli Müslümanların plastik pasaportlarının bulunması, profesyonel uçak pilotlarının yapamayacağı manevraları yapan acemi pilotlar, ortada olmayan uçak yolcuları, dünyanın en güvenli yeri olduğu iddia edilen Pentagon un uçak saldırını anlayamaması, 12 cm çelik ile imal edilmiş ve böyle bir darbe ve oluşan sıcaklık ile yıkılması mümkün olmayan binaların o denli düzenli bir şekilde yıkılması vs vs. Bütün dünyanın gözleri önünde cereyan eden bu saldırılarda kendi halkını katleden ABD ye herkes inanmış gibi yaptı ve kimi batılı devletler ise ABD nin kuyru- 10 ğunda onunla birlikte hareket etti. Kâfir batılı devletleri bu işlerinde anlamak mümkün zira hedef neticede hepsinin ortak düşmanı İ slam ve Müslümanlar. Acı olan ise Müslümanların başlarındaki hain yöneticilerde bu güruha katıldılar. Saldırıların arkasından Müslümanlar suçlandı ve Haçlı Seferleri diye nitelendirdikleri iğrenç amellerinin başlangıcının temelleri atılmış oldu. Afganistan ve Irak işgalleri birbirini takip etti. Uzun yıllar ne Bin Laden i bulabildiler ne de Irak ta nükleer silah bulabildiler ama işgaller hala devam ediyor. En iyimser tahminlerle yüzbinlerle ifade edilen Müslüman bu işgaller neticesi katledildi. Esasında bunu bir ideolojiler savaşı olarak niteleyebiliriz. Her ne kadar İ slam ideolojisini tatbik eden bir devlet olmasa da Batı bunu böyle görmektedir. En nihayetinde İ slam ın hayat sahasına dönmesini engellemek ve Müslümanların zenginliklerini sömürmek için hazırlanmış kapsamlı projenin bir parçasıdır 11 Eylül. Savaşların işgallerin önünün (onlara göre yasal olarak) açılması için bir bahane. İ slam beldelerinde Batı nizamlarının yerleşmesi için yapılan planlar ise işin başka bir boyutunu oluşturuyor. İ lk tabiri ile BOP gibi. Bütün Müslümanların tek bir devlet çatısı altında birleşmesi, tek merkezden yönetilmesi, İ slam ın tatbiki ve yaşadıkları inancı tüm dünyaya yayma gayreti içine girmeleri

12 Batı nın göze alamadığı bir durumdur. Yukarıda zikrettiğim gibi ideolojilerin hayat sahasında karşılaşması demektir. O nedenle kapitalist ideoloji sahipleri İ slam ideolojisinin hayat sahasına inmeden engellenmesini amaçlamaktadırlar. Çünkü bugün İ slam beldelerinin zenginliklerini sömürmektedirler ve bu kaynağı kaybetmek istememektedirler. İ slam Hilafet Devleti ise bunun önüne geçecektir. Bu onlar için hayat damarlarının kesilmesi demektir. İ slam Devleti onların hayat damarlarını kesmekle kalmayacak kendi nizamını onların topraklarında da yaymak amacı ile harekete geçecektir. Bu ise onların asla kabullenemeyecekleri bir durumdur. Ayrıca İ slam a olan düşmanlıkları ise genlerine işlemiştir. Meselenin Suriye ile olan alakasına gelince; elbette 11 Eylül komplosunun planlanmasında şu an Suriye de ortaya çıkabilecek durum hesap edilmişti. İ slamı isteyen Müslümanlar bugün Suriye de de terörist ilan edildi. Bunun temelleri 11 Eylül de atılmıştı. Artık istemedikleri her kitleyi terörist ilan edebilirlerdi. Gayretlerini ayrıca bugün Suriyelilerin isteği olan İ slam Devleti hedefine Müslümanların yönelmemesi için İ slam beldelerinde demokrasiyi, ajanları vasıtası ile yerleştirmek için yoğun mesai harcamaya ayırdılar. Suriye halkı bugün ayaklanmalarını bir İ slam devrimine dönüştürmüş ve İ slam İ deolojisinin hayat ışıkları görünmeye başlamıştır. Bunu gören kâfir Batı şaşırmış ve bunu engellemek için her türlü vasıtayı denemeye başlamıştır. Bu devrim onların ve ajanlarının gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır. 11 Eylül ile İ slam beldelerine askeri operasyonlar yapmak için bahane oluşturan ABD neden Suriye ye müdahale etmemektedir? Askeri olarak yeni bir cephe açmak istememesi ve maddi boyutun bahanesini iddia edenlerin iddiası mesnetsizdir. Savaşlar ABD nin can damarlarından biridir. Savaş sonrası yok olan altyapı ve yıkılan binaların yapılması için dev Amerikan şirketler ellerini ovuşturmaktadır. İ laç sanayii ve silah sanayii için savaşlar olmazsa olmazdır. Zira bu ve benzeri her harcamanın karşılığı zaten işgal edilen beldelerden fazlası ile karşılanmaktadır. Siyasi gücünü yerleştirmesi ise işin başka bir boyutudur. Durum böyle iken ve Suriye ye müdahale için bu denli bahane varken neden müdahale edilmemektedir. Evet bunun bir ideoloji kalkışı olduğunu görmektedirler. ABD, Rusya, İ ngiltere ve Fransa savaş gemileri Akdeniz de neyi beklemektedir. Yüzbinleri aşan sayıda katledilen insanlar varken fok balıkları ve balinalar için ayaklananlar nerededirler. Demokrasi ve özgürlükleri için dünyayı ayağa kaldıran Batı katledilenler Müslümanlar olunca sesleri çıkmamaktadır. Müslümanların başında bulunan yöneticiler ise hala Müslümanlara düşmanlıkları artık ayyuka çıkan kâfirlerin kokuşmuş nizamlarını tatbik etmek ve tavsiye etmek hususunda birbirleri ile yarışmamaktadırlar. Anlamak mümkün değil. Sosyalizmden sonra kendisine İ slam ı hedef tahtasına oturtan ABD liderliğindeki Batı, İ slam nizamının hayat sahasına dönmesine tahammül edemez. Suriye de ise çekindikleri bu hususun hayat bulmasından korkuyorlar. Bütün planları bunun engellenmesi üzerine kuruludur. Suriye onların uykularını kaçırmaktadır. Suriye meselesi tüm dünyayı etkiler demelerinin sebebi budur. Ama Allah ın izni ile İ slam ın geri gelmesi engellenemeyecek ve İ slam ile Kapitalizm karşı karşıya gelecektir. Bu karşılaşmanın galibi elbette alemlerin yaratıcısından gelen İ slam nizamı olacaktır. Bunda şüphe yoktur. Kâfir Batı da bunu çok iyi bilmektedir. Bu çabaları ise kaçınılmaz sonu geciktirmek içindir ancak. Fakat Allah svt nurunu tamamlayacak ve Müslümanlar o gün ferahlayacaklardır. 11

13 DEMOKRASİ BATILDIR YOK OLMAYA MAHKÛMDUR Musa BAYOĞLU Hilafetin yıkılmasından sonra İslam ümmeti parçalara ayrılmış ve insan aklına dahi gelmeyecek her türlü zulümlere maruz kalmıştır. Özellikle son yıllarda yaşanan zulümler dikkat çekici şekilde artmıştır. Bugün birçok beldede, özellikle Suriye ve Mısır da canlı yayınlarda tüm dünyanın izlediği katliamlar İslam ümmetinin içinde bulunduğu rejimleri ve bu rejimlerin kime hizmet ettiklerini bir kez daha göstermiştir. Bu katliamlara birçok ilde farklı kesimlerden protesto eylemleri, basın açıklamaları yapıldı. İstanbul Fatih camisinde ve Ankara Kocatepe camisindeki Köklü değişim dergisi olarak yaptığımız basın açıklamaları ve açtığımız pankartlarımız demokrasi ve Hilafet tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Laik, liberal, demokrat köşe yazarlarının bu konudaki tepkileri, köhne demokrasiyi savunmak için İslam a ve yönetim şekli olan 12 Hilafete saldırmaları acizliklerini ve ne kadar zor durumda olduklarını göstermiş oldu. Tabi bunu yaparken düşünce özgürlüğü, fikir hürriyeti var, herkes düşüncelerini, eleştirilerini yapabilir derken demokrasiyi eleştirmemize o kadar kızmış olmalılar ki, onlarca yazı kaleme aldılar. Bizi hem üzen hem de düşündüren konu ise demokrasi ve Hilafet tartışmalarının yaşandığı bu günlerde Müslümanların sitelerinde, köşe yazılarında, açıklamalarında bu konuyu gündeme taşımamaları veya taşıyanlarında bir kısmının demokrasiyi savunma çabaları oldu. Robert Fiks Müslümanlar artık sandığa inanmazlar ve Mısır da ölen demokrasidir açıklamalarını bizim İslamcılar duymamış olacak ki, hala demokrasiyi kendi dünyalarında savunma çabasındalar. Bu olsa olsa kraldan çok kralcı olmaktır her halde. Şu açık bir gerçektir ki, bu katliamların asıl müsebbibi kâfir devletlerdir. Amerikan yanlısı Mısır rejiminin payandaları, bulunmaz Hint kumaşı olan rejimin ha çöktü ha çökmek üzere olduğuna kani olmalarının üzerine şahit olduğumuz kıyım planını devreye koydular. Amerika için asıl olan kapitalist nizamların devamı olduğu için katliamın onlar için çok da önemi yoktu. Bu yüzden yüzlerce hatta binler veya yüzbinlerce insan öldürülse de rejimleri yaşamalıdır. Peki, rejimleri nasıl yaşayacak? Nasıl ayakta duracak? Tabi ki her derde deva demokrasi ile! Esasında Batının islam ile mücadele tarihi oldukça geçmişe dayanır. Osmanlı Hilafetinin yıkılışıyla birlikte bu mücadelede üstünlük Batı tarafına geçmiş ve batı kendilerince hak kı da arkalarına alarak sömürgeleştirme planlarını devreye sokmuşlardır. Batının Müslüman halklara bakışını en güzel şekilde sanırım Asaf Hüseyin özetlemiştir. O, Batının İslamla Kavgası adlı kitabında şöyle diyordu: Sö-

14 mürge alanları genişlerken, bütünüyle yeni bir sömürgeciler türü ortaya çıkmıştı; bunlar kendilerini Batılı olmayan uluslardan üstün görüyor ve yaptıkları işin uygarlaştırıcı bir görev olduğuna inanıyorlardı. Sömürgeleştirilen insanların bakış açılarını anlamak istemiyorlar, fakat Batı kültürünü ve değerlerini, Batılı olmayan ülkelerin sosyo-politik sistemlerine empoze etmeye yönelik planlarla meşgul olmayı tercih ediyorlardı. Asaf Hüseyin inde belirttiği gibi Batılı sömürgecilerin derdi Batı kültürünü ve değerlerini Müslüman halkların politik sistemlerine empoze etmektir. Bunun adına da hepimizin bildiği gibi demokrasi denilmektedir. Demokrasi küfürdür ve gayri islami bir yönetim tarzıdır. Nitekim bu konu hakkında Köklü Değişim Dergisinde bir çok makale yayınlanmıştır. Dergimizin Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Uğurlu Hocamızın yazdığı Demokrasiye Eleştiri adlı kitaba müracaat etmek onun gayri islami bir nizam olduğunu apaçık görebilmek için yeterli olacaktır. Bu nedenle burada uzun uzadıya demokrasinin islamdan olup olmadığını tartışmaya luzüm yoktur. Bununla birlikte bugünlerde oldukça çok dillendirilen bir meseleyi ele almak demokrasi üzerindeki tartışmaları açığa kavuşturmak için kaçınılmazdır. Demokrasi küfürdür ve gayri islami bir yönetim tarzıdır. Nitekim bu konu hakkında Köklü Değişim Dergisinde bir çok makale yayınlanmıştır. Dergimizin Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Uğurlu Hocamızın yazdığı Demokrasiye Eleştiri adlı kitaba müracaat etmek onun gayri islami bir nizam olduğunu apaçık görebilmek için yeterli olacaktır. Bu nedenle burada uzun uzadıya demokrasinin islamdan olup olmadığını tartışmaya luzüm yoktur Demokrasi üzerine yapılan tartışmaları izleyenler tarafların üç kesime ayrıldıklarını görecektir. Birinci kesim demokrasiyi gerçek anlamda yani yönetimin ve kanun koyma yetkisinin insana ait olduğu bir sistem olarak ele alıp bunu savunanlar. İkinci kesim demokrasinin hüküm koymayı insana has kılmasından dolayı onu kabul etmeyip sadece seçimler olarak ele alanlar ve bizimde içinde dahil olduğumuz onu küfür kabul edip toptan bir şekilde ret edenler. Bu sınıflamada bizi en azından bu yazıda ilgilendiren kısım demokrasiyi garip bir şekilde seçimlerle özdeşleştiren kesimdir. Zira bu kesimin yaptığı demokrasi tarifiyle Müslüman halkların kafası karışmakta ve bilmeden ve istemeden de olsa batılı kabullenmekte, batıla davet etmektedir. Peşinen söyleyelim ki demokrasi bir vakıayı tarif etmek için konulmuş bir isimlendirmedir. Nedir bu vakıa nedir derseniz onu şu şekilde özetlemek mümkündür: Halkın kendi hayatı hakkında karar verme yetkisinin halka devridir. Yani ilahi otorite onun hayatına karışmayacak; o kendi istediği şekilde hayatını tanzim edecektir. Dilediğini yasaklayacak dilediğini serbest bırakacaktır. Hersek doğmuş olma hakkından ortaya çıkan özgürlüklere sahiptir ve yönetimlerin varlığı bu öz- 13

15 gürlükleri korumaktan öte bir şey değildir. Batı da demokrasi denildiğinde insanın aklına yukarıda tasvir ettiğimiz vakıa gelmektedir. Batı ülkelerinde doğmuş hiç kimse demokrasiden seçimlere katılmak ve istediğine oy vermek olarak algılamaz. Bu anlayış Müslümanların yaşadığı beldelere has bir şeydir. Zira Müslümanlar Allah tan başka hüküm koyucuyu asla kabul etmezler ya da en azıdan önceden etmezlerdi. Halböyle iken islama zıt bir olguyu Müslümanlara kabul ettirmek imkansızdır. İşte bu gerçeklik karşısında demokrasinin kendisi sona saklanıp ismi Müslümanlara kabullendirilmek istenmiştir. Demokrasi eşittir seçim söyleminin kaynağı da bundan başkası değildir. sonra akıllı bir adam soramaz mı demokrasi eşittir seçim ise niçin seçim demiyoruz da buna demokrasi diyoruz diye. Şayet seçim demokrasiyle aynı anlamı taşımış olmuş olsa idi seçimle işbaşına gelen her yönetime demokratik yönetim denilmesi gerekmez miydi? Oysa öyle olmadığını görmekteyiz. Seçimlerle işbaşına gelen bir çok iktidarın diktatörlükle ya da şeriatla yönetildiği söylenip bu iktidarlar demokrasi çemberine alınmamaktadır. Hemen yanı başımızdaki İran buna en güzel örnektir. İran da yöneticiler seçimle işbaşına gelmektedir. Bir çok demokratik ülkede olduğu gibi seçilme şartları belirlenmekte sonra 14 Batı ülkelerinde yaşayan hiç kimse demokrasiden seçimlere katılmak ve istediğine oy vermek olarak algılamaz. Bu anlayış Müslümanların yaşadığı beldelere has bir şeydir. Zira Müslümanlar Allah tan başka hüküm koyucuyu asla kabul etmezler ya da en azıdan önceden etmezlerdi. Halböyle iken islama zıt bir olguyu Müslümanlara kabul ettirmek imkansızdır. İşte bu gerçeklik karşısında demokrasinin kendisi sona saklanıp ismi Müslümanlara kabullendirilmek istenmiştir bu şartlara uygun olan ve başvuru yapanlar arasında seçim yapılmaktadır. Seçimle işbaşına gelenler ise İran anayasasına uygun bir şekilde halkın yönetim işini üstlenmektedir. Tüm bunlara rağmen İran anayasasında bir takım şeri ölçüler bulunduğundan ötürü İran demokratik bir ülke olarak kabul edilmemektedir. Demek ki bazı Müslümanların öne sürdüğü gibi demokrasi seçimden ibaret değilmiş. Peki nasıl oluyor da demokrasi ile seçimler birbiriyle özdeşleştirilerek biz demokrasiden halkın kendi yöneticilerini seçmesini anlıyoruz deniliyor. Yukarıda da kısaca değindiğimiz üzere öncelikle demokrasi lafzen kullanılarak Müslümanlarla arasındaki uzak mesafe yakınlaştırılmaya gayret edilmektedir. Dikkat edilirse demokrasinin seçimden ibaret olduğunu iddia edenlerin ana eksenini demokratik sisteme entegre olarak varlığını devam ettirme gayreti içerisinde olanlar tarafından dillendirilmektedir. Bu kesimler ilk önce demokrasinin eşşek gibi üzerine binip gideceğin yere seni ulaştıracak bir vasıtadan ibaret olduğunu, sonra demokrasinin halkın yöneticilerini kendi hür iradesiyle seçmek olduğunu, sonra da demokrasinin İslamdan olduğunu söylerler. Nitekim Türkiye de partileşme sürecini başlatan Milli Nizam Partisinin kuruluş bildirisinde şöyle geçmektedir:

16 Aziz Milletimiz; Bugün, daima Hak ka bağlılıkta, Hak kı tutmakta, iyiyi destekleyici, kötüyü men edici hüviyetiyle insanlık tarihinin en ulvi mahreki üzerinde yürüyen Büyük Milletimizin çeşitli tesirlerle kendi yolundan saptırılması gayretlerinin hüküm sürdüğü oldukça uzun bir devreden sonra yeniden ulvi ve şanlı tarihi yörüngesi üzerine oturtulması için füzelerin ateşlendiği gündür. Milli Nizam Partisi; Milletimizi karışık ve karanlık devrelerden sonra aydınlığa götürecek, onu parlak tarihi yörüngesi üzerine yeniden oturtmak için ateşlenen güçlü füzedir. Bugün bu füzenin ateşlendiği gündür. Bugün bu mutlu gündür. Bütün milletimize uğurlu ve hayırlı olsun. Ey daima Hak kı tutmak, iyiyi sağlamak ve kötüyü men etmek yolunda bulunmak üzere seçilmiş mümtaz ve Aziz Milletimiz! İyiliği emretmek kötülükten men etmek şiarıyla ateşlenen füze yörüngeden sapmış ve bu gün Ak Partinin ileri demokrasi söylemiyle Müslüman halklara demokrasinin pazarlandığı bir yörüngeye girmiştir. Bugün demokrasi başkasının işine karışmamaktır ve Müslümanlar artık yanı başında cereyan eden münkerleri demokrasi sahasına girdiği için görmezlikten gelip normal karşılayabilmektedir İyiliği emretmek kötülükten men etmek şiarıyla ateşlenen füze yörüngeden sapmış ve bu gün Ak Partinin ileri demokrasi söylemiyle Müslüman halklara demokrasinin pazarlandığı bir yörüngeye girmiştir. Bugün demokrasi başkasının işine karışmamaktır ve Müslümanlar artık yanı başında cereyan eden münkerleri demokrasi sahasına girdiği için görmezlikten gelip normal karşılayabilmektedir. Artık gözümüzün önünde her türlü iğrençlikler işlenmekte ama düne kadar midemizi bulandıran bu iğrençlikler doğal bir hal almaktadır. İşte demokrasinin ümmete hediyesi budur: üç maymunu oynayıp münkerlere karşı görmemek, duymamak, konuşmamak. Mısır ın akıbeti de tıpkı Türkiye nin akıbeti gibi olacaktır. Zira çizilen yol aynı olduğu gibi ulaşılacak netice de aynıdır. Mısır da yaşanan katliamlardan sonra aslında demokrasinin kocaman bir yalan olduğu, vakıa açısından hiçbir zaman uygulanamamış bir sistem olduğu tekrar görülmüş olmasına rağmen Mısır ile ilgili haberler hep demokrasi vurgusu ile verilerek, demokrasiyi bize kabul ettirmek için yoğun çabalar verildi ve halen veriliyor. Bu yüzden İslam düşmanlarının en önemli silahı Ebu Cehilin yalanı demokrasidir. Dünya artık sistem olarak iki yönetim şeklini konuşmaktadır. Kafir batınında desteklediği beşeri sistem demokrasi ve tüm dünyada Müslümanların desteklediği ilahi nizam Hilafet. Demokrasinin beşiği olarak kabul edilen ABD de yaşayan toplumun durumu hakkında vereceğimiz kısa bilgiler bu iki sistem arasındaki farkı açık bir şekilde gösterecektir: ABD ağırlıklı olarak yaş grubunda gençler olmak üzere yılda intihar girişimi yaşanıyor. Bunların çoğu ya alkollü ya da uyuşturucu olan gençler. Siyah nüfusun intihar etme olasılığı beyazlara 15

17 göre 7 kat fazla. En iyileştirilmiş rakamlara göre yıllık cinayet sayısı civarında. Trafik kazasından ölenlerin sayısı üzerindeyken yaralılar yüzbinlerce. Her yarım saatte 1 kişiye alkollü araç kullanan biri aracı ile çarpıyor ve araç kullananların %40 alkollü ya da uyuşturucu kullanıyor kişi alkollü araç kullanmaktan tutuklanmış. Her 2 dakikada bir kadına tecavüz ediliyor. Yıllık civarında tecavüz vakası yaşanıyor. Bunların % 15 i erkek çocuklar oluşturuyor. Mala dönük saldırı sayısı yılda vakayı aşıyor. ABD de bir yılda çalınan otomobil sayısı Türkiye nin yıllık üretiminin bile üzerinde. Her yıl 1 milyon 200 binden fazla otomobil Amerikan sokaklarından kayboluyor. Yıllık kapkaç hırsızlığı sayısı ise 6 milyon 700 binin üzerinde yılında eyalet ya da federal kurumlara ait hapishane ya da hücrelerde yatanların sayısı 2.38 milyon kişi olmuş. 5 milyon insan ise ya şartlı serbest bırakılmış ya da hafif suçlardan gözaltına alınmış. Bugün insanlığın yaşadığı bu kaos, savaş, katliamlar demokrasinin eseri değilse kimin eseri? Bir asırdır insanlar ortaçağ karanlığından daha vahim bir manzarayı demokrasi liderliğinde yaşamadı mı? Dünyanın süper gücü olarak tanımlanan devletler demokratik devletler değil mi? Bu devletlerin getirdiği demokrasiden başka yeni bir demokrasi var mı? Sorular değişebilir ancak cevaplar değişmeyecek kadar net aslında O halde bu manzaranın müsebbibi demokratik sistem değil mi? Bugün insanlığın yaşadığı bu kaos, savaş, katliamlar demokrasinin eseri değilse kimin eseri? Bir asır- 16 dır insanlar ortaçağ karanlığından daha vahim bir manzarayı demokrasi liderliğinde yaşamadı mı? Dünyanın süper gücü olarak tanımlanan devletler demokratik devletler değil mi? Bu devletlerin getirdiği demokrasiden başka yeni bir demokrasi var mı? Sorular değişebilir ancak cevaplar değişmeyecek kadar net aslında. Demokrasi ve diğer beşeri sistemler batıldır. İslam ile hak gelmiş ve batıl yok olmuştur ve bugünde olmaya mahkûmdur.

18 CEMAAT AKP ÇEKİŞMESİNİN İÇ YÜZÜ İbrahim ER Türkiye iç siyasetinde, doğruluğu ve varlığı en çok merak edilen konularının başında Cemaat ile AKP arasındaki çekişme konusu gelir. Bizler de zaman zaman bu meseleyi ele alarak bu konunun varlığı ve boyutları hakkındaki tespitlerimizi ortaya koymaya çalışmışızdır. Neticede hükümetle Cemaat arasında meydana geldiği hissedilen çekişmelerin gündemi özellikle de son günlerde fazlasıyla meşgul ettiği ortadadır. Öyle ki; Yargıdaki Cemaat hâkimiyetinden parti içerisinde Cemaatin yeterli sayıda milletvekilinin olmamasına, MİT meselesinden Ergenekon ve benzeri davalarla ilgili sürece ve önümüzdeki seçimlerde tarafların birbirine karşı takınacağı tavırlara kadar birçok konunun ortaya çıkış merkezinde bu mesele bulunmaktadır. Hatta bu meselenin boyutları, Cemaatin adamı olarak nitelendirilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Cemaatin dışından olan Başbakan Tayyip Erdoğan arasındaki liderlik çekişmesinin varlığına kadar ulaşmaktadır. Seçimlerin yaklaştığı şu son dönemde ortaya çıkan genel kanı ise; Cemaatin yoluna, agresif ve yıkıcı üsluplarla hareketine zarar veren ve sahip olduğu gücün etkisiyle tek adamlık havasına kendisini tamamen kaptıran Erdoğan ın yerine, görev süresi dolacak olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile devam etmek istediği şeklindedir. Bazı kesimlere göre de Cemaat ve ABD Erdoğan ı gözden çıkarmıştır ve yeni seçimlerde tüzük gereği seçilemeyecek olan Erdoğan ile yolları ayıracaktır. Bu konudaki en son ortaya atılan iddia ise Cemaatin Erdoğan dan oy desteğini çekeceği şeklindedir. Bu söylem ve tespitlerin varlığı ile doğruluğu üzerindeki gizem devam ederken geçtiğimiz günlerde iki tarafın çekişmesi ile ilgili iddialar Oda TV üzerinden yeniden kamuoyuna aktarılmış. Ulusal Kanal da bu konu ile ilgili bir tartışma programı tertipleyerek bu konunun doğruluğunu ispatlama yoluna gitmiştir. Sonuçta konuyu sıcak tutmaya çalışan tarafın, Hükümet tarafından büyük ölçüde etkisiz hale getirilen Ulusalcı Statüko olduğu da dikkate alınacak olursa, bu konunun Türkiye ye çöreklenme sürecini tamamlama gayreti içerisinde olan ABD ve dolayısıyla onun politikalarının hayata geçirilmesini sağlayan hükümetin en zayıf noktası yani yumuşak karnı olarak gözükmektedir. Şayet iddia edildiği gibi bu iki kesim arasında çatışma boyutuna varan bir mücadele mevcut ise, bu durumun ileriki süreçte ABD nin şu an sonuca ulaştırmaya çalıştığı Büyük Ortadoğu Projesi üzerinde olumsuz sonuçlar oluşturması da kaçınılmazdır. Bu vakıa, bu konuyu kamuoyunda gelişigüzel haber ve yorumlardan oluşan bilgi kirliliğinden kurtararak somut şekilde ortaya koymayı zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle biz de öncelikle Cemaat ve AKP nin, ABD nin Türkiye üzerindeki nüfuzu açısından ne anlam ifade ettiğini ele alarak konuyu netleş- 17

19 tirerek somut bir sonuç ortaya koymak istedik. Bilindiği gibi Türkiye, sahip olduğu coğrafi ve siyasi nitelikler ve taşımış olduğu stratejik önem sebebiyle dünya liderliğine soyunan ülkeler açısından kilit öneme sahip bir beldedir. Kısacası dünya liderliğini elde etmenin yolu Ortadoğu, Kafkaslar ve Arap Yarımada sından, bu bölgelerin liderliğini elde etmenin yolu da Türkiye den geçmektedir. Bu nedenle Türkiye, Amerika nın II. Dünya Savaşı ndan bu yana elde etmek istediği en önemli bölgelerden biri olmakta ve hatta bu bölgelerin başında gelmektedir. Kısacası Türkiye, ABD için altmış yıllık bir rüyadır. ABD bu hedefine ulaşabilmek için o dönemden bu yana çeşitli siyasi hamleler deneyerek hükümete gelmeyi başarmış, ancak her defasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin kurucusu ve O nun gerçek efendisi konumunda olan İngilizlerin hışmına uğramış, Onların var ettiği Ulusalcı yapı ile bu girişimleri şiddetli şekilde durdurarak yok etmiştir. Ancak Türkiye konusunda ısrarlı olan ABD; Soğuk Savaş döneminin de sona ermesiyle tüm enerjisini bu bölgeye ayırarak, Türkiye deki İngiliz varlığını yok edip kendi nüfuzunu etkili hale getirme yolunda, geçmişten gelen acı tecrübelerini de göz önünde bulundurarak yeni bir strateji belirlemiş ve çalışmalarına bu şekilde hız vermiştir. 18 Bilindiği gibi Türkiye, sahip olduğu coğrafi ve siyasi nitelikler ve taşımış olduğu stratejik önem sebebiyle dünya liderliğine soyunan ülkeler açısından kilit öneme sahip bir beldedir. Kısacası dünya liderliğini elde etmenin yolu Ortadoğu, Kafkaslar ve Arap Yarımada- sından, bu bölgelerin liderliğini elde etmenin yolu da Türkiye den geçmektedir İşte bu süreçte Cema-at, ABD nin Türkiye üzerindeki nüfuz elde etme çalışmalarında, siyasi partiler ve bazı kurumlar üzerinden uğramış olduğu bozguna karşı belirlemiş olduğu yeni stratejinin adı olarak karşımıza çıkmaktadır. ABD, bundan önce siyasi partiler ve bazı kurumlar üzerinden yapmış olduğu nüfuz elde etme çalışmasını bu defa bir cemaat yapılanmasıyla gerçekleştirmiştir. Bu yapılanma, devlet kademelerine yıllar süren sızmanın ve ekonomik açıdan dış destekli bir örgütlenmenin meydana getirdiği bir menfaat yapılanmasıdır. ABD, Ulusalcıların F Tipi olarak adlandırmış oldukları bu yapılanma ve devlet içerisinde yıllar süren örgütlenme vasıtasıyla kendi politikalarını hayata geçirecek olan siyasi bir partiye zemin oluşturmayı başarmıştır. Bu siyasi otoritenin adı ise AKP dir. İşte Cemaat ile AKP arasındaki ilişkinin boyutu, ABD nin Türkiye üzerindeki nüfuzu ve nüfuzunun bekası açısından böylesine hayati bir öneme sahiptir. Ancak yine bu ikili arsında var olduğunu iddia ettiği çekişmeyi kaşımakla kendisine Hükümete karşı bir avantaj sağlamak isteyen Statükonun temsilcileri, meselenin zeminin zaman zaman Cemaat-AKP çekişmesinden, Cemaat-Erdoğan çekişmesine kaydırmaya da büyük bir hırs göstermektedirler. Çünkü bu süreçte Başbakan Erdoğan ın

20 varlığı ve etkisi çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Başbakan Erdoğan, bugün itibariyle AKP nin odağındaki isimdir. Bu da, AKP nin bu günkü varlığını ve gücünü hala Erdoğan a endeksli kılmaktadır. Yani köklü bir geçmişe sahip olmayıp sabit bir oy potansiyeli bulunmayan AKP için partinin gücü, Erdoğan ın varlığıyla doğru orantılıdır. Erdoğan, AKP yi iktidar yapan liberal ve muhafazakâr kesimler gibi birbirinden tamamen farklı anlayışların desteğini aldığı gibi, İslami kesim içerisinde de normal şartlarda bir araya gelmesi mümkün olmayan birçok cemaat ve gurubun desteğini almaktadır. Dolayısıyla Erdoğan, Türkiye de birbirine tamamen zıt görüşlere sahip olan kitlelerin üzerinde uzlaştıkları isimdir. Bu uzlaşmada öncelik AKP ye değil Erdoğan a aittir. İşte Cemaat, AKP ve Erdoğan denkleminin ABD ve stratejileri açısından önemi budur. Başbakan Erdoğan, bugün itibariyle AKP nin odağındaki isimdir. Bu da, AKP nin bu günkü varlığını ve gücünü hala Erdoğan a endeksli kılmaktadır. Yani köklü bir geçmişe sahip olmayıp sabit bir oy potansiyeli bulunmayan AKP için partinin gücü, Erdoğan ın varlığıyla doğru orantılıdır. Erdoğan, AKP yi iktidar yapan liberal ve muhafazakâr kesimler gibi birbirinden tamamen farklı anlayışların desteğini de almıştır AKP ile Cemaat arasında bir çatışmanın varlığına dair bir takım belirtiler mevcuttur: Yargı üzerindeki Cemaat hâkimiyeti ve bu hâkimiyet sonrasında verilen yargı kararlarında Başbakan Erdoğan ın kararların aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar ile kendisindeki hoşnutsuzluğu göstermesi bu çekişmenin önemli işaretlerinden birisidir. Özel Yetkili Mahkemeler üzerinde yapılan değişiklik, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu nun (HSYK) yapısının 2010 Anayasa referandumunda düzenlenmesine rağmen sırf Cemaat tarafından ele geçirilmesi nedeniyle yeni anayasa çalışmalarında yeniden ve tamamen düzenlenecek olması da bu çekişmenin varlığına bir işarettir. Uludere saldırılarının ardından yargının MİT operasyonu ve sonrasında yaşananlar yine bu çekişmenin en bariz belirtileri olarak göze çarpmaktadır. Özellikle Gülen in yapmış olduğu konuşmalarla, Cemaatin önemli yazarlarının Erdoğan ı kastederek yapmış oldukları uyarıcı ve üstü kapalı tehditlerden oluşan mesajların varlığı ve kısa bir süre önce Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı nın yapmış olduğu 11 maddelik açıklama metni, Cemaat ile AKP arasında bir çatışma sürecinin yaşandığına yönelik açık delilleri oluşturmaktadır. Nitekim bu çatışmanın varlığına ilişkin bazı siyasetçi ve yazarların yaklaşımı da şu şekildedir: Mesela liberal kesimin önemli isimlerinden Ali Bayramoğlu, Bir ittifakın çöküşü başlıklı yazısında 2002 sonrası AK Parti nin gücünü oluşturan üçlü ittifak dağılmıştır Yapılan açıklamalar, yaşanan tartışmalar dikkate alınacak olursa, cemaat hükümet ilişkileri tümüyle kopmuş, cemaat açık bir siyasi aktör haline gelmiştir. İfadelerini kullanarak Cemaat-AKP ittifakında gelinen son noktayı özetlemiştir. BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ta çözüm sürecine ilişkin vermiş olduğu bir rö- 19

21 portajda Cemaat-AKP çatışmasının varlığını şu ifadelerle vurgulamıştır: Sen valine söz geçiremiyorsan, ben niye cemaati suçlayayım! Bakanlar ve Başbakan sorumludur. Cemaat kötü, hükümet iyi ya da tam tersi gibi düşünmek tehlikeli ve biz böyle düşünmemeliyiz. Siz kendi içinizde anlaşın, çatışacaksanız çatışın, barışacaksanız barışın. Aranızdaki sürtüşme bizi ilgilendirmez. Biz hiçbirine taraf olmak zorunda değiliz. Kendi iç savaşları süreci zora sokuyor Kendi içlerindeki bu çatışmada iki tarafta da Kürtleri ve müzakereleri kendi kavgalarına zemin ya da malzeme yapma niyeti doğuyor zaman zaman. Bazıları süreci zora sokarak kendi içlerindeki güç dengelerini lehlerine çevirmeye çalışıyor. Prof. Dr. Mehmet Altan ise, Ben bu tartışmaya demokratikleşme üzerinden bakıyorum. Yoksa iktidar partisi ile Cemaat üzerinden yapılan tartışmalar bize sadece zaman kaybettiriyor. İfadeleri kullanarak bir anlamda iki taraf arasındaki çekişmeyi doğrulamıştır. Bunlarla birlikte bu konu tarafımdan daha önce dergimizin 91. Sayısında (Nisan 2012) ele alınmaya çalışılmış ve orada şu ifadeler kullanılarak iki taraf arasındaki çekişmenin varlığı belirtilmiştir: Başbakan Erdoğan, Cemaatin kendi üzerinde etkili bir güç olmasını istememektedir. Bu nedenle de Cemaatin devletin kurumları üzerinde kadrolaşmasını istememektedir. Aynı dönemde İs- 20 AKP ile Cemaat arasındaki çekişmenin varlığı bahsetmiş olduğumuz konular üzerinden netlik kazanmıştır ancak; mesele bu çekişmenin varlığı değil, mesele bu çekişmenin boyutları ve her ikisinin üzerine yüklenmiş olan misyonun bu çekişmeden ne kadar etkilendiği ya da sekteye uğrayıp uğramadığı meselesidir. Zira insanın olduğu bir yerde, hele ki menfaat üzere bir araya toplanmış insanların olduğu yerde çekişmelerin olması kaçınılmazdır tanbul Emniyeti nde yaşanan üst düzey görevden almalar ve yedi yüz civarında polisin iki günde tayininin gerçekleşmesi bu nedenledir. Cemaat ise sürecin tamamlanmasını ve Ulusalcılara ait ne varsa hepsinin üstüne gidilmesini istemektedir. Eski Gen. Kur. Başkanı Yaşar Büyükanıt ın yargılanmasına ve 28 Şubat sürecinin faillerinin üzerine şiddetle gidilmesine bu yüzden hırs göstermektedir. Bu ABD nin isteğidir ancak Cemaat açısından daha da önemlisi, bu sürecin tamamlanmaması halinde yaşanabilecek Ulusalcı bir dönüşün hedef tahtasında onlar olacaklardır. Bu açıdan korkuları vardır ve bu yüzden gücü yani Devleti istemektedirler. Üstelik Ulusalcılardan boşalan Devletin derin yerlerini AKP ile Cemaat arasındaki çekişmenin varlığı bahsetmiş olduğumuz konular üzerinden netlik kazanmıştır ancak; mesele bu çekişmenin varlığı değil, mesele bu çekişmenin boyutları ve her ikisinin üzerine yüklenmiş olan misyonun bu çekişmeden ne kadar etkilendiği ya da sekteye uğrayıp uğramadığı meselesidir. Zira insanın olduğu bir yerde, hele ki menfaat üzere bir araya toplanmış insanların olduğu yerde çekişmelerin olması kaçınılmazdır. Onun için biz de bu meseleyi somutlaştırarak sonuca bağlarken, çekişmenin varlığına takılmadan bu çekişmenin boyutlarını ele alarak, Amerikan planları üzerindeki olumsuz etkisi olup olmadığına bakacağız.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü.

Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Alişan HAYIRLI Fransa'da, Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürleri yayınlayan Fransız Dergisi'ne baskın düzenlendi ve 12 kişi öldürüldü. Şimdi Müslümanlar ikiye bölünecek... 1-Bu baskını tasvip edenler,

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi 1990 yılında Latin Amerika'nın ada ülkesinde bir grup Müslüman ülkedeki yönetimi ele geçirmek için silahlı darbe girişiminde bulunmuştu.

Detaylı

Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez

Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez 1 / 8 2014/08/29 15:48 Ana Sayfa GÜNDEM DÜNYA EKONOMĐ SPOR KELEBEK YAZARLAR EMLAK AĐLE HÜRRĐYET TV myy@hurriyet.com.tr Hürriyet 11.08.2014 Pazartesi Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez - A + Tak

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014 Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye ile Kürdistan arasındaki ekonomik ilişkiler son yılların en önemli rakamlarına ulaşmış bulunuyor. Bugünlerde petrol anlaşmaları ön plana

Detaylı

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI 16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI Değerli Arkadaşlar, Türkiye zor günlerden geçiyor. Ajan filmlerini aratmayan olaylar gün geçmiyor ki gündeme

Detaylı

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR BALIKESİR - 30.09.2014 HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Gündoğdu, Ankara ve Hatay Tabip odaları üyelerinin Gezi Parkı olayları sürecinde hukuka aykırı

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

3- Hareketimizin; Ankara'da Musab bin Umeyr Derneği dışında hiçbir grup, dernek, cemaat ya da örgütle bir bağlantısı bulunmamaktadır.

3- Hareketimizin; Ankara'da Musab bin Umeyr Derneği dışında hiçbir grup, dernek, cemaat ya da örgütle bir bağlantısı bulunmamaktadır. Downloaded from: justpaste.it/11pk4 MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI 19 Aralık 2016 tarihinde, Rus Büyükelçi Karlov'un öldürülmesi üzerine, medyada Hareketimiz ile

Detaylı

MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI

MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI Downloaded from: justpaste.it/11pk4 MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI 19 Aralık 2016 tarihinde, Rus Büyükelçi Karlov'un öldürülmesi üzerine, medyada Hareketimiz ile

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 Rapor No: 41, Mart 2011 KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Center for Mıddle Eastern Strategıc Studıes mezhepçilik Irak

Detaylı

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGIN SETA Abdullah YEGİN İstanbul

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi 28.11.2016-22:02 Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi - Sudan Stratejik Çalışma ve Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Hüseyin: - "Türkiye,

Detaylı

Türkiye nin Milli Güvenliği: Güncel Durum ve Gelecek

Türkiye nin Milli Güvenliği: Güncel Durum ve Gelecek Türkiye nin Milli Güvenliği: Güncel Durum ve Gelecek Prof. Dr. Sadi Çaycı Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk AD Öğretim Üyesi Ankara 1 Giriş İlk soru: Ne durumdayız? Neden? Sebepler

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu Ocak 05, 2017-4:11:00 Başbakan Binali Yıldırım, Keçiören Belediyesi önünde düzenlenen metro açılış töreninde yaptığı konuşmada, nüfusu

Detaylı

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ 15 TEMMUZ DARBE GIRIŞIMININ İSLAM COĞRAFYASINDA YANSIMALARI KONFERANSI 24-26 Ağustos 2016 Kütahya gesam.dpu.edu.tr 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ Araz ASLANLI 1 Türkiye Cumhuriyeti 15-16

Detaylı

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni:

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni: AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni: Temmuz 03, 2008-12:00:00 AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat'ın düzenlediği basın toplantısının tam

Detaylı

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi On5yirmi5.com İhvanı Müslimin'in kısa tarihi Askeri darbeyle devrilen Muhammed Mursi'nin bir yıl önceki seçim zaferi, hareketin doğduğu ve onlarca yıl boyunca yasaklı kaldığı Mısır'da Müslüman Kardeşler

Detaylı

Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor?

Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor? Hükümet ile Gülen cemaatinin tartışması neyi ifade ediyor? Gezi olaylarından bu yana Hükümetin dikişlerinin tutmadığını ve sadece patronlar tarafından değil, çeşitli cemaatler ve muhafazakar sektörler

Detaylı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Erdoğan, "OHAL uygulaması kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir" dedi. 21.07.2016 / 09:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından

Detaylı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 HAZİRAN 2012 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren Onur

Detaylı

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL İSTANBUL 2015 YAYINLARI Yazar: Dr. A. Oğuz ÇELİKKOL Kapak ve Dizgi: Sertaç DURMAZ ISBN: 978-605-9963-09-1 Mecidiyeköy Yolu Caddesi (Trump Towers Yanı)

Detaylı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Şubat 03, 2017-5:56:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi'nin ve yapımı tamamlanan

Detaylı

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 ARAŞTIRMA GRUBU Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS - 2011 Bu rapor Mayıs-2011 araştırmasının II. kısmıdır. Araştırmanın bu kısmında;

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ! DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ! DÜNYA BARIŞININ GÜVENCESİ İŞÇİ SINIFIDIR! HAKSIZ, GERİCİ VE EMPERYALİST SAVAŞLAR EMPERYALİST KAPİTALİST DEVLETLER TARAFINDAN SÜRDÜRÜLMEKTEDİR! EMPERYALİST SÖMÜRÜ SİSTEMİ İŞÇİ

Detaylı

MISIR IN SİYASAL HARİTASI

MISIR IN SİYASAL HARİTASI MISIR IN SİYASAL HARİTASI GÖKHAN BOZBAŞ Kırklareli Üniversitesi Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi MISIR IN SİYASAL HARİTASI HAZIRLAYAN GÖKHAN BOZBAŞ Kapak Fotoğrafı http://www.cbsnews.com/

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

frekans araştırma www.frekans.com.tr

frekans araştırma www.frekans.com.tr frekans araştırma www.frekans.com.tr FARKLI KİMLİKLERE VE YAHUDİLİĞE BAKIŞ ARAŞTIRMASI 2009 Çalışmanın Amacı Çalışma Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türk Yahudi Cemaati ve Yahudi Kültürünü Tanıtma

Detaylı

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14 Dünya Basınında OHAL Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu. 21.07.2016 / 11:14 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 3 ay süreli OHAL kararı dünya

Detaylı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Nisan 14, 2017-7:12:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Sincan ilçesi Lale Meydanı'nda mitinge katılarak vatandaşlara hitap

Detaylı

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler Dünya üzerindeki birçok İslami kurum, kuruluş ve şahsiyetler Türkiye'de yaşanan darbe girişimi hakkında mesajlar yayımladı. 16.07.2016 / 22:09 15 Temmuz gecesi

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS 2018 Afrika Ülkelerinin Değerli Büyükelçileri, Sayın Valim, Belediye Başkanım, İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli

Detaylı

ACR Group. NEDEN? neden?

ACR Group. NEDEN? neden? ACR Group NEDEN? neden? CİNSİYET YÜZDE % Kadın Erkek 46,8 53,2 YAŞ - - - - - - 18-25 26-35 20,1 27,6 36-45 46-60 29,4 15,2 60+ 7,7 I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz,

Detaylı

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir.

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir. AHMAK DOST Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir. İyilik zannıyla topluma,tüm değerlere,insanlığa karşı kötülük işlemektedir. İbrahim Peygamberden yana olduğunu

Detaylı

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özcan ın kurum değişikliği ile Ankara Gölbaşı belediye başkan yardıcılığı görevine

Detaylı

Türk Armatörler Birliği

Türk Armatörler Birliği Cilt 1, Sayı 7-8 Bülten Tarihi : 19 AĞUSTOS 2016 TAB E-BÜLTEN TEMMUZ-AĞUSTOS 2016 Türk Armatörler Birliği 15 TEMMUZ 2016 TÜRKİYE nin KARA GÜNÜ Kara Bir Gün 15 Temmuz 2016 günü akşam saatlerinde Türkiye

Detaylı

AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM!

AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM! AÇIK AÇIK SÖYLEYELİM! ^^Tek kişinin egemenliğine dayalı ^^Yasama Yürütme ve Yargının tek elde toplanacağı ^^Meclis in devre dışı bırakılacağı ^^Hukuk Devletinin ortadan kalkacağı ^^Fren, denge ve denetim

Detaylı

ABD Suriye Rejimi'nin hava üssünü vurdu

ABD Suriye Rejimi'nin hava üssünü vurdu ABD Suriye Rejimi'nin hava üssünü vurdu Saldırı Rusya bilgilendirilerek yapıldı. 07.04.2017 / 10:52 Pentagon'da gazetecilere açıklama yapan Albay Jeff Davis, "Başkan'ın talimatıyla ABD kuvvetleri, Suriye

Detaylı

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Maruf Vakfı Genel Merkezinin Açılışına Katıldı. Maruf Vakfı Genel Merkez açılışı, Vakfımızın Zeytinburnu ndaki merkezinde

Detaylı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI 26 Kasım 2014 İstanbul, Sabancı Center TÜSİAD İş Dünyası Bakış Açısıyla Türkiye de

Detaylı

SARACAĞIZ YARALARIMIZI

SARACAĞIZ YARALARIMIZI BİRBİRİMİZLE KONUŞARAK, DİNLEYEREK, SARACAĞIZ YARALARIMIZI 1 Tek adam rejimi kurulacak, tek adam herşey olacak, devletin tümüne hükmedecek. Bir kişi Başkan seçilecek ve o kişi hem hükümet, hem Meclis,

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ INSTITUTE FOR STRATEGIC STUDIES S A E STRATEJİK ARAŞTIRMALAR ENSTİTÜSÜ KASIM, 2003 11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ 11 EYLÜL SALDIRISI SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ FİZİKİ SONUÇ % 100 YIKIM

Detaylı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı 6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) ve Uluslararası Sosyal Güvenlik Teşkilatı(ISSA) işbirliği ile Stratejik İnsan Kaynakları Politikaları ve İyi Yönetişim

Detaylı

Siyaset ile medya savaşa hazırlanıyor

Siyaset ile medya savaşa hazırlanıyor Siyaset ile medya savaşa hazırlanıyor Medya neden savaşları veya çatışmaları sever? 01 Eylül 2013 Yrd. Doç. Dr. Metin Ersoy Havadis Gazetesi-Poli Takvim yaprakları sonbaharın gelişini müjdelerken tarih

Detaylı

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi Murat Çokgezen Prof. Dr. Marmara Üniversitesi 183 SORULAR 1. Ne zaman, nasıl, hangi olayların, okumaların, faktörlerin veya kişilerin tesiriyle ve nasıl bir süreçle liberal oldunuz? 2. Liberalleşmeniz

Detaylı

ÜLKEMİZDE HUZURU BOZMAK İSTİYORLAR

ÜLKEMİZDE HUZURU BOZMAK İSTİYORLAR Meslek odaları ve bazı sivil toplum kuruluşları, son günlerde yaşanan iç kargaşalarda meydana gelen ölümler, Türk Bayrağına ve Atatürk heykellerine yapılan saldırılar üzerine sağduyu çağrısında bulundu.

Detaylı

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ YIL: 2013 SAYI : 198 22-29-TEMMUZ 2013 İstanbul, geleneksel iftarımızda buluştu Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak anlamına gelmez Ülkedeki

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı. Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Detaylı

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10 Gül, ABD ile hizmet sözleşmesi yapmıştır İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, dün Ankara da bir basın toplantısı düzenledi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ü ABD ile yaptığı gizli anlaşmayı

Detaylı

TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ TÜRKİYE NİN NABZI AĞUSTOS 2015 ERKEN SEÇİM ÖNCESİ SİYASAL DURUM DEĞERLENDİRMESİ MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/18 06680 Çankaya/ANKARA Tel: (312) 441 4600

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te 9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır

Detaylı

Türkiye ve Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler. 15 Ekim 2015, İzmir. Sayın Bakanlarım, Valim. Sayın MV'lerim,

Türkiye ve Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler. 15 Ekim 2015, İzmir. Sayın Bakanlarım, Valim. Sayın MV'lerim, Türkiye ve Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Sayın Bakanlarım, Valim 15 Ekim 2015, İzmir Sayın MV'lerim, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, MÜSİAD İzmir Şubemizin düzenlediği

Detaylı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Ağustos 21, 2017-1:53:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ

Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ Moro Müslümanları Üzerine 99 MÜCADELE AHLAKI KENDI LIDERININ KALEMINDEN BANGSAMORO MÜCADELESI Mücadele Ahlakı Kendi Liderinin

Detaylı

YENİ AKİT GAZETESİ İNTERNET SAYFASINDAKİ 16 03 2015 TARİHLİ HABERE İLİŞKİN YORUMUM AŞAĞIDADIR. Erdoğan: Bedeli suç işleyen ödesin

YENİ AKİT GAZETESİ İNTERNET SAYFASINDAKİ 16 03 2015 TARİHLİ HABERE İLİŞKİN YORUMUM AŞAĞIDADIR. Erdoğan: Bedeli suç işleyen ödesin YENİ AKİT GAZETESİ İNTERNET SAYFASINDAKİ 16 03 2015 TARİHLİ HABERE İLİŞKİN YORUMUM AŞAĞIDADIR Erdoğan: Bedeli suç işleyen ödesin Erdoğan, Balıkesir Ekonomi Ödülleri Töreni nde konuştu: Ben diyorum ki,

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI!

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI! İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI! Türkiye nin gündemine damgasına vuran önemli toplumsal ve politik konularının tartışıldığı

Detaylı

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık Sendikamız Yapı-Yol Sen 12 Nisan 2012 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü önünde ve eşzamanlı olarak tüm şube binaları önünde, Otoyol ve Köprülerin özelleştirilmesi, görevde yükselme ve unvan değişikliği

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ

Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ 02.04.17 Sayın Başbakanım, Sayın Bakanlarım, Sayın Valim, Milletvekillerim, Büyükşehir Belediyesi Başkanım, İş ve Siyaset Dünyasının,

Detaylı

Her yıl kaç vize veriliyor? Türkiye deki Alman temsilcilikleri her yıl yaklaşık 160 bin vize veriyor.

Her yıl kaç vize veriliyor? Türkiye deki Alman temsilcilikleri her yıl yaklaşık 160 bin vize veriyor. Her yıl kaç vize veriliyor? Türkiye deki Alman temsilcilikleri her yıl yaklaşık 160 bin vize veriyor. Ticari, turistik ve diğer vize türlerine nasıl dağılıyor bu sayı? Ticari vizeler toplam rakamın yaklaşık

Detaylı

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00 Türkiye de siyaset yalnızca oy kaygısı ile yapılıyor Siyasete popülizm hakimdir. Bunun adı ucuz politika dır ve toplumun geleceğine maliyet yüklemektedir. Siyaset Demokrasilerde yapılır. Totaliter rejimler

Detaylı

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Ýstanbul hastanelerinde GREV! Ýstanbul hastanelerinde GREV! Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Doktorlar, hemþireler, eczacýlar, diþ hekimleri, hastabakýcýlar, týp fakültesi öðrencileri ve taþeron

Detaylı

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Eylül 26, 2014-2:33:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yine böyle bir şölenle inşallah, bir gün biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın bana tevdi ettiği bu görevi bir başka kardeşimize

Detaylı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol

Detaylı

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA 16.06.2017 Sayın Milletvekillerim, Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım Sayın Mardin Şube Başkanım, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, Şanlıurfa

Detaylı

Yeni anayasa neyi hedefliyor?

Yeni anayasa neyi hedefliyor? Yeni anayasa neyi hedefliyor? Siyasal iktidar Yeni Anayasanın yazımına kapalı kapılar ardında devam ederken, yeni anayasanın yazılma sürecine dair öğrenebildiğimiz yegâne şey, mecliste oluşturulan uzlaşma

Detaylı

Türk bürokrasisinde güç mücadelesi: Muhafazakar blok ve Perinçek grubu

Türk bürokrasisinde güç mücadelesi: Muhafazakar blok ve Perinçek grubu Türk bürokrasisinde güç mücadelesi: Muhafazakar blok ve Perinçek grubu Erdoğan ın güvenlik-istihbarat yapısındaki bu güç mücadelesini nasıl yöneteceği bürokrasinin ve AK Parti nin anayasal yapısının dönüşümünü

Detaylı

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ, SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ, Araştırma grubumuza destek amacıyla 2000-2015 seneleri arasındaki konuları içeren bir ARŞİV DVD si çıkardık. Bu ARŞİV ve VİDEO DVD lerini aldığınız takdirde daha önce takip edemediğiniz

Detaylı

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler, ÇOCUKLARIN İNTERNET ORTAMINDA CİNSEL İSTİSMARINA KARŞI GLOBAL İTTİFAK AÇILIŞ KONFERANSI 5 Aralık 2012- Brüksel ADALET BAKANI SAYIN SADULLAH ERGİN İN KONUŞMA METNİ Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler,

Detaylı

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ BASINA VE KAMUOYUNA Erkek egemen kapitalist sistemde kadınların en önemli sorunu 2011 yılında da kadına yönelik şiddet olarak yerini korudu. Toplumsal cinsiyetçi rolleri yeniden üreten kapitalist erkek

Detaylı

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde

Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - srail örne inde Yak ndo u Medyas nda Türkiye ve AB Müktesebatlar - Dr. Gil Yaron Dostumun dostu, benim en iyi dostumdur - veya İsrail gözüyle Türkiye AB Geçenlerde Tel Aviv kentinin en merkezi yeri olan Rabin Meydanı

Detaylı

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz Mescidi Aksa hatibi Şeyh İkrime Sabri, Filistinlilerin Mescidi Aksa daki haklarına bağlı olduklarını, bunun bir karışından bile taviz vermeyeceklerini

Detaylı

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Yorumluyorum Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış Ersan ŞEN Hukuk Kitapları Dizisi: 1062 ISBN 978 975 02 1394 6 Birinci Baskı: Ocak 2011

Detaylı

Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar

Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar Bülent Arslan Konuşmamda dört aşamalı bir yol izleyeceğim. Önce sizlere Almanya İslam konferansı hakkında bilgiler vereceğim, daha sonra ikinci

Detaylı

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK TEMEL KAVRAMLAR Kamu Kamuoyu Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme. Belirli bir konu ve olay hakkında toplumun büyük bir kesimi veya belli gruplar tarafından benimsenen

Detaylı

Taliban Sözcüsü: Her ülke ile meşru yoldan diplomasi geliştiriyoruz

Taliban Sözcüsü: Her ülke ile meşru yoldan diplomasi geliştiriyoruz Taliban Sözcüsü: Her ülke ile meşru yoldan diplomasi geliştiriyoruz Gerçekleştirilen röportajda, Taliban'ın diplomasi anlayışına, ülkede artan askeri hareketliliğe ve barış görüşmeleriyle ilgili iddialara

Detaylı