T.C GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI"

Transkript

1 T.C GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMLARINDA BİREYSEL SES EĞİTİMİ SÜRECİNİN AKUSTİK SES PARAMETRELERİYLE İZLENMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Esra AYTEKİN Tez Danışmanı Prof.Nuray ÖZEN ANKARA-2006

2 Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü ne Esra AYTEKİN e ait Müzik Öğretmenliği Programlarında Bireysel Ses Eğitimi Sürecinin Akustik Ses Parametreleriyle İncelenmesi adlı çalışma jürimiz tarafından, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan... Üye... Üye...

3 i ÖZET Araştırmanın konusu, Gazi Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Anabilim Dalı I. Sınıf öğrencilerinin, ses eğitimi süreci öncesi vokal performansları ile 7 aylık ses eğitimi sonrası vokal performanslarındaki gelişimlerini karşılaştırmaktır. Araştırmanın genel amacı, ses eğitimi sürecinin izlenmesine ve analizine dayanarak, elde edilen sonuçlar doğrultusunda, öğrencilerin vokal performanslarındaki gelişimini tespit etmek, eğitim sürecinin daha verimli olmasına katkıda bulunacak öneriler getirmektir. Bu amaçla Voice Range Profile (Fonotogram) programı kullanılarak ses analiz testi yapılmıştır. Bunun için rastlamsal yöntemle araştırmaya, 10 bayan, 5 erkek olmak üzere toplam 15 kişi dahil edilmiştir. Ses analizleri öncesinde her öğrenci, K.B.B. (kulak, burun, boğaz) uzmanı tarafından incelenmeye alınmıştır. Ölçümler; Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Necmettin Akyıldız İşitme, Konuşma, Denge Bozuklukları Tanı, Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Ses Laboratuarında (Computer Speech Laboratory) (CSL), bilgisayar ortamında Voice Range Profile programı kullanılarak konunun uzmanı tarafından yapılmıştır. Ölçümler sonunda elde edilen veriler SPSS istatistik paket programında Wilcoxon Sıra Toplamı testi ile karşılaştırılmıştır. Araştırma sonunda ses eğitiminin bir öğrenim yılı boyunca ses kalitesine olumlu olarak yansıdığı görülmüştür.

4 ii ABSTRACT The research topic was based to compare vocal performance before sound education and 7 months after education among the students at Gazi University Music teachers first grade education. Main reason of research voice trainning period observation and analization with the results we can define there vocal performans and see it improvment is needed so they get 100%. We used Voice Range Profile (Fonotogram) program for voice testing.10 females 5 males were used to conduct this test.all is people were tested by KBB before they partisipated in the testings. Testing, Gazi University Medical Faculty Prof. Dr. Necmettin Akyıldız testing was made with a computer, Voice Range Profile program was used and tested by a profesional.the results were entered it to the SPSS packet program Wilcoxon. After several tests it was found that one year of study was sucsesfull.

5 iii TEŞEKKÜR Bu araştırmada, danışmanlığımı yapan, ilgi ve yardımlarıyla yol gösteren değerli hocam Prof. Nuray ÖZEN e, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı öğretim üyelerinden, Prof. Dr. Yusuf KEMALOĞLU ve Yrd. Doç. Dr. Metin YILMAZ a, araştırmayı eşzamanlı olarak yaptığımız sevgili arkadaşım Çağıl SARIDOĞAN a, yardımlarından dolayı Eyüp KARA ya, istatistiksel yardımlarından ve desteğinden ötürü Ömür ŞAHİN e, tüm verilerin elde edilmesinde katkıları olan Gazi Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Birinci Sınıf öğrencilerine, bana sabırla destek olan aileme en içten teşekkürlerimi sunarım.

6 iv İÇİNDEKİLER ÖZET... i ABSTRACT... ii TEŞEKKÜR...iii İÇİNDEKİLER...iv ŞEKİLLER LİSTESİ...vii ÇİZELGELER LİSTESİ...viii BÖLÜM I : GİRİŞ Ses İnsanda ses sistemi Solunum Fizyolojisi Solunum Sisteminin Kasları Diyafram Larenks (Gırtlak) Larenksi Oluşturan Kaslar Sesin Fiziksel Özellikleri Sesin Yüksekliği (Frekans) Sesin Gürlüğü (Volüm- Vokal Şiddet) Sesin Tınısı (Timbre) Sesin Rengi Sesin Kalitesini Belirleyen Etkenler Vibrato... 21

7 v Sesin Genişliği (Vokal Range) Register (Ses Alanı) Rezonans Ses Eğitimi Araştırmanın Amacı Araştırmanın Önemi Sınırlılıklar Sayıltılar BÖLÜM II: YÖNTEM Araştırmanın Modeli Evren Örneklem Verilerin Toplanması Verilerin İşlenmesi ve Çözümlenmesi BÖLÜM III: BULGULAR Maksimum Fundamental Frekans Minumum Fundamental Frekans F0 Ranj F0 Ranj Semiton Maksimum db SPL Minumum db SPL Enerji Ranj F0 Minumum Enerji... 41

8 vi 3.9. F0 Maksimum Enerji Maksimum Fonasyon Süresi S Değeri Z Değeri S / Z Değeri BÖLÜM IV: TARTIŞMA VE YORUM BÖLÜM V: SONUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKÇA EKLER ÖZGEÇMİŞ...97

9 vii ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1. İnsanın Ses Oluşturma Sistemi...4 Şekil 2. Akciğerler ve Göğüs...8 Şekil 3. Diyafram Şekil 4. Diyafram Hareketleri...10 Şekil Larengeal Kas Hareketler...13 Şekil 7. Larenks Kaslarına Genel Bakış...15 Şekil 8. Larenks e Arkadan Bakış...16 Şekil 9. Ses Tellerinin Gerilimine Yardımcı Olan Kaslar...17 Şekil 10. Subglottik Basınç...19

10 viii ÇİZELGELER LİSTESİ Çizelge Maksimum F0 için betimsel istatistikler...34 Çizelge Maksimum F0 için test istatistikleri...34 Çizelge Maksimum F0 için bar grafik...34 Çizelge Minumum F0 için betimsel istatistikler...35 Çizelge Minumum F0 için test istatistikleri...35 Çizelge Minumum F0 için bar grafik...35 Çizelge F0 Range için betimsel istatistikler...36 Çizelge F0 Range için test istatistikleri...36 Çizelge F0 Range için bar grafik...36 Çizelge F0 Range St için betimsel istatistikler...37 Çizelge F0 Range St için test istatistikleri...37 Çizelge F0 Range St için bar grafik...37 Çizelge Maksimum Db SPL için betimsel istatistikler...38 Çizelge Maksimum Db SPL için test istatistikleri...38 Çizelge Maksimum Db SPL için bar grafik...38 Çizelge Minumum Db SPL için betimsel istatistikler...39 Çizelge Minumum Db SPL için test istatistikleri...39 Çizelge Minumum Db SPL için bar grafik...39 Çizelge Energy Range için betimsel istatistikler...40 Çizelge Energy Range için test istatistikleri...40 Çizelge Energy Range için bar grafik...40 Çizelge F0 Minumum Energy için betimsel istatistikler...41 Çizelge F0 Minumum Energy için test istatistikleri...41 Çizelge F0 Minumum Energy için bar grafik...41 Çizelge F0 Maksimum Energy için betimsel istatistikler...42 Çizelge F0 Maksimum Energy için test istatistikleri...42 Çizelge F0 Maksimum Energy için bar grafik...42

11 ix Çizelge Maksimum Fonasyon Süresi için betimsel istatistikler...43 Çizelge Maksimum Fonasyon Süresi için test istatistikleri...43 Çizelge Maksimum Fonasyon Süresi için bar grafik...43 Çizelge S Değeri için betimsel istatistikler...44 Çizelge S Değeri için test istatistikleri...44 Çizelge S Değeri için bar grafik...44 Çizelge Z Değeri için betimsel istatistikler...45 Çizelge Z Değeri için test istatistikleri...45 Çizelge Z Değeri için bar grafik...45 Çizelge S/Z Oranı için betimsel istatistikler...46 Çizelge S/Z Oranı için test istatistikleri...46 Çizelge S/Z Oranı için bar grafik...46

12 BÖLÜM I GİRİŞ İnsan ve Müzik İlişkisi İnsan, belirli bir müziksel donanımla doğan ve eğitim süreçleri aracılığıyla bu müziksel davranışlarını geliştirebilme yetisine sahip olan bir varlıktır. Günümüzde her insanın belirli düzeyde müziksel yeteneğe ve duyarlılığa sahip olduğu bilinmektedir. Müzik, belli gereksinim, amaç ve yöntemlerle, belli güzellik anlayışlarına göre işlenerek birleştirilmiş seslerden oluşan estetik bir bütündür. Müzik insanın duygu, düşünce ve tasarımlarını seslerle estetik bir yapıda anlatır (Uçan, 2001: 50). Doğumdan önce, annesinin iç organlarının, kalp atışlarının ve çevre seslerinin etkisi altında olan bebek, doğduğu andan itibaren seslerle örülü bir çevreye katılmış olur. Uçan a göre (2001) insan; doğduğu çevreyi oluşturan, kaynağı, oluşumu, türü ve işlevi farklı olan sesleri algılar, çözümler, yorumlar, biçimlendirir ve zamanla değişik anlatım biçimlerine dönüştürür. Bu anlatım biçimlerinden biri de müziktir. Doğaçlama, besteleme ve seslendirme/yorumlama başlıca müzik oluşturma süreçleridir. Oluşturulanları dinleme ise, daha çok, kendine özgü bir müzik kullanmatüketme eylemidir (Uçan, 1997: 24). Uçan a göre; (1997) müziğin insan yaşamında çok önemli işlevleri vardır. Bunlar bireysel, toplumsal, kültürel, ekonomik ve eğitimsel olmak üzere beş ayrı kümede toplanabilir. Bu vazgeçilmez ve olmazsa olmazları nedeniyledir ki müzik, hem yararlı/kullanışlı bir eğitim aracı, hem etkili bir eğitim yolu-yöntemi, hem de önemli bir eğitim alanıdır.

13 SES Birey olarak insan, belli özelliklerle donanık bir organizma olarak doğal (fiziksel, kimyasal, biyolojik), toplumsal ve kültürel öğelerden oluşan bir çevre içine doğar; bu öğelerle birlikte, yan yana, içi içe yaşar ve onlarla sürekli bir etkileşim içinde bulunur. İnsanın içinde doğup yaşadığı çevrede yer alan doğal, toplumsal ve kültürel öğeler arasında ses çok önemli bir yer tutar. İnsanın çevresiyle iletişim ve etkileşiminde rol oynayan temel öğelerin ya da gereçlerin başında gelir. Nitekim, sesin olmadığı durumlarda iletişim, anlaşım ve etkileşim zor olur. İnsan; kaynak, tür ve işlev bakımından zengin bir çeşitlilik gösteren sesleri algılar, çözümler, yorumlar, işler ve giderek değişik anlatım biçimlerine dönüştürür. Bu anlatım biçimlerinin en başta gelenlerinden biri müzik tir (Uçan, 1994: 26). Müziğin varolmasında önemli rol oynayan temel elemanlardan bahsedecek olursak; melodi, ritm, armoni, sesin kullanım şiddeti, sesin genliği yani volümü, tınısı, ses rengi vb. Fakat ne kadar eleman sayılırsa sayılsın bütün hepsinin iki temel yapı malzemesinin olduğu ortadadır. Ritm aslında seslerin hareketinin düzeni anlamı taşımaktadır. Melodi, armoni, tını, ses rengi vb ise sesin başka boyutlarıdır. Bu iki temel malzeme; sesin hareketi ve ses in kendisidir ( Belgin,2001: 179). Zeren e göre ses; (1995) kulağın iletmesiyle beyni uyarıcı etkiyi sağlayan fiziksel bir olaydır.sesin varolabilmesi için bu etkiyi yaratan bir kaynak, uyarıcı etkinin kulağa kadar gelmesini sağlayan bir ortam ve ayrıca bu etkiyi saptayacak kulak ve beynin bulunması gerekir. Bunlardan birinin yokluğu durumunda ses de yoktur. Ses ancak bu üç öğe sayesinde varolabilir. Belgin e göre; (1995) ses titreşen moleküllerin, ortam moleküllerini harekete geçirerek yayılması sonucu ortaya çıkan bir hareket enerjisidir. Bu tanıma göre, herhangi bir cisimde oluşan titreşim moleküllerinin, somut bir ortamdaki ortam moleküllerini titreştirmesiyle oluşan enerji ses tir.

14 3 İnsan sesini oluşturan en önemli organlar ses telleri ve onların bağlı bulunduğu kaslardır (Gürzap, 1999: 89). İnsanın ses oluşturma sisteminin üç ana parçası vardır. Birinci kısım akciğerlerdir. Akciğerlerden gönderilen hava, sistemin öbür iki parçasından geçerek dışarı atılırken, ses oluşturma mekanizmasını uyarır. İkinci parça gırtlaktır. Gırtlağın dip tarafında ses telleri de denen, ama telle benzerliği olmayan ses kıvrımları vardır. Bunlar mukozadan oluşmuş, çatı biçimini andıran iki çıkıntıdır. Bu çıkıntıların boyu erkeklerde 2 cm, kadınlarda ise 1,3 cm kadardır ( Zeren,1995: 240,241). Ses; karın, kaburga ve diyafram kaslarının denetimi ve desteğinde, gırtlaktaki ses tellerinin (vocal folds) akciğerlerden gelen havayı titreştirerek ses dalgalarına dönüştürmesi ve bu ses dalgalarının, göğüs, gırtlak, ağız, geniz ve yüzdeki (frontal ve nazal) sinüs boşluklarında tınlatılması ile oluşur. Bir başka anlatımla, kasıklardan dudakların ucuna kadar olan bölgedeki hemen hemen tüm organların, sesi oluşturmak için, birbirlerini destekleyerek uyum içinde çalışmaları demektir (Yurdakul, 2000: 1). İnsan sesi sanıldığı gibi yalnızca gırtlaktan çıkmaz. İnsan sesi tüm vücudun mükemmel bir uyum içinde çalışması sonucu gerçekleşir ( Ömür, 2001: 19). Ses kıvrımları birleşerek soluk borusunun ucunu tıpkı bir çatı gibi kapatabilirler. Birbirinden ayrı durdukları zaman aralarında oluşan boşluğa glotis denir (Zeren, 1995: 241).

15 Şekil 1: İnsanın Ses Oluşturma Sistemi (Zeren,1995) 4

16 5 Cevanşir, Gürel e göre; (1982) ses tellerinin en kalın tondan en ince tona uzaması 5 mm içinde olmaktadır. Ses tellerinin titreşimi sırasında açılış ve kapanış olmak üzere iki faz görülür: Açılış Fazı: Ses tellerinin açılışı aşağıdan yukarıya doğru olur. Önce ses telinin arka veya ön bölümünün ortasında veya aynı zamanda önde ve arkada oluşan bir açıklık başlar. Bu açıklık giderek üst seviyeye ulaşır. Kapanış Fazı: Havanın glottisten ani olarak kaçması ile glottik hava basıncı düşer İNSANDA SES SİSTEMİ Solunum fizyolojisi İnsanda ses sistemi (fonasyon sistemi) bir nefesli çalgıya benzetilebilir. Bu sistem içinde üç aygıt yer almaktadır. Solunum Aygıtı (Aktivatör)-Üfleyici (Soluk borusu, akciğerler, diyafram, kaburgalar ve karın kasları) Titreşim Aygıtı (Ses jeneratörü)-verici (Larenks-gırtlak) Yankı Aygıtı (Rezonatör)-Yansıtıcı (Soluk borusu, göğüs, gırtlak bölgesi, yutak, ağız, alt çene, damak, burun ve sinüsler) Bu üçlünün eşgüdüm içinde çalışmasını sinir sistemi denetler (Çevik,1999: 16,17).

17 6 Solunum primer olarak, akciğerlerdeki gaz alışverişinde rol oynar. Böylece hayati bir görev görmektedir (Cevanşir, Gürel, 1982: 1). Belgin e göre ; (1995) iki solunum şekli vardır: Karın Solunumu (Abdominal Solunum) Göğüs Solunumu (Pektoral Solunum) Sağlıklı bir ses üretimi için her iki solunum şeklinin bilinçli ve dengeli olarak kullanılması gerekir. belirtilmiştir. Sağlıklı bir erişkinde, fonasyon için gerekli olan akciğer kapasiteleri aşağıda cc kadardır. Tidal Kapasite: Her normal solunumda alınıp verilen hava hacmi olup ortalama 500 Komplemental Hava (İnspirasyon-Soluk alma- yedek hacmi): Normal tidal kapasitenin ötesinde, içeri alınabilen en fazla hava miktarı cc Supplemental Hava (Exspirasyon-Soluk verme-yedek hacmi): Normal tidal exspirasyondan sonra dışarı verilen maksimum hava miktarı cc Residüel Volüm: Maksimum soluk vermeden sonra atılamayıp akciğerlerde kalan hava hacmi cc Vital Kapasite + Komplemental Hava + Residüel Hava cc akciğerlerde ölçülebilen en yüksek hava hacmidir.

18 7 Solunumu daha iyi anlamak için, solunum fizyolojisini bilmek gerekir: Solunum Aygıtı: Burun Boşlukları, Farenks, Ağız Boşluğu,Larenks,Trakea,Bronş ve Bronşialller, Alveolar (keseler), Akciğerler, Plevra Göğüs Kafesi Oluşumları: Spinal Kolum, 12 Çift Kaburga Solunum Adaleleri: Diyafram (inspirasyonda etkin kas), Eksternal interkostal (kaburga dışı kasları), Pektoralis majör ve minör, Kostal kaldırıcılar, Serratus anterior, posterior, Boyun aksesuar kasları (en önemlisi; sternokleidostoiol) Ekspirasyon (soluk verme) Kasları: Abdominal (karın) kaslar, Abdominal internal kas, Abdominal eksternal kas, Abdominal transvers, Rectus abdominals, İnternal interkostal (kaburga içi kasları), Posterior inferior serratus (Şenocak, 1990: 16). Ses eğitiminde solunumun doğru bir şekilde kullanılması çok önemlidir. Vennard a göre; (1967) solunum karmaşık, fizyolojik bir süreçtir ve ses üretimi onun yalnızca ikinci bir fonksiyonudur. Bu sürece katılan tüm kasların tanınması, ses üretiminin doğru bir perspektife oturması zorunludur Solunum Sisteminin Kasları - Kaburga Kasları - Karın Kasları - Omuz Kasları

19 8 Kaburga kemikleri arasında bulunan, soluk alma (dış interkostal) ve soluk verme (iç interkostal) kasları zıt yönde çalışmaktadır. Dış interkostallerin üst omurgalardan aşağıya doğru uzanan lifleri vardır. Kaburga kemiği daha oynak olduğu için bu lifler kaburgayı belkemiğine doğru çeker. Bu yukarı çekme işlemi sırasında gövdenin üst bölümü genişler. Soluk verme (iç interkostal) kaslarının lifleri ters yönde, omurgadan yukarı ve dışa doğru uzanırlar, daha önce yukarıya doğru çekilen kasları aşağı çekerek soluk verme hareketini desteklerler (Çevik, 1999: 18,19). Şekil 2: Akciğerler ve Göğüs (Marafioti, 1981)

20 Diyafram Soluk alma kaslarından en önemlisi diyaframdır. Göğüs ve karın boşluğunu kalın bir kas tabakasıyla ayıran bir kas demetidir. Çevredeki kemik yapılara sıkıca bağlanmıştır. Karın kasları kasılmadığında diyafram kubbe şeklindedir. Kasılma gerçekleştiği zaman kubbenin tepesi aşağıya doğru çöker ve diyafram düzleşir; bu esnada on iki çift kaburgadan oluşan göğüs kafesi genişleyerek içeriye havanın dolması sağlanır (Ömür, 2001: 16). Soluk alma sırasında (inspirasyon) göğüs boşluğu, özellikle diyaframın aşağı doğru aktif hareketi ile genişlemektedir. Dışarıdaki hava, burun, ağız, farenks, larenks, trakea, bronşlar ve bronşiallerden geçerek akciğer alveolleri içine ulaşır ( akciğer boşluklarında oluşan alçak basınç). Kaburgaların inmeleri ve diyaframın pasif olarak yükselmesi ile göğüs boşluğunda bir daralma olur ve akciğer boşluklarında bir yüksek basınç yaratılır. Böylece hava akciğerlerden aynı solunum yollarını izleyerek dışarı atılır (ekspirasyon) (Cevanşir, Gürel, 1982: 2). Şekil 3: Diyafram (Ömür, 2001)

21 10 Şekil 5: Nefes alma ve vermede diyafram hareketleri Düz çizgiler, organların nefes tamamen dışarı verildikten sonraki, kesik çizgiler ise, nefes alma sonrasındaki durumlarını gösterirler. Noktalı çizgiler, diyafram ile alt abdominalin eş zamanlı kısalışıyla yumuşak noktada meydana gelen çıkıntıyı gösterir.c- Köprücük Kemiği E- Yumuşak Nokta P- Pelvis R- Birinci Kaburga S- Kürek Kemiği (Vennard, 1967) Karın bölgesinin en önemli soluk verme kası rectus abdominis tir. Karnın orta kısmı boyunca beş, altı ve yedinci kaburgaların kıkırdaklarına kadar uzanır (Vennard, 1967: 346 ). Karın kasları sekiz alt kaburgadan oluşur. Karın kasları alt kaburgaların aşağıya doğru hareketini sağlar ve karın içi organlarının diyaframa karşı olan basıncının artmasına neden olur (ekspirasyon) (Cevanşir, Gürel, 1982: 7).

22 11 İstirahat halinde solunum burundan olur. Konuşma ve şarkı solunumunda ise daha çok ağızdan soluk alınıp verilir. İstirahat halindeki solunumda ses telleri (inspirasyon ve ekspirasyon) uzunca bir üçgen oluştururlar (Lateral pozisyon). Karın solunumunda (Abdominal solunum) inspirasyon öncelikle diyaframın kontraksiyonu (kasılması) ile oluşur. Diyafram hareketleri karın ön duvarına iletilir, bundan ötürü de yatarken yapılan bir inspirasyonda karın ön duvarı yükselir, ekspirasyonda da içeri göçer (Cevanşir, Gürel, 1982: 7) LARENKS (GIRTLAK) Larenksin iskeletini kıkırdaklar oluşturur. Bu kıkırdaklar tek ve çift olmak üzere ikiye ayrılır. Tek kıkırdaklar üç tanedir. Tiroid kıkırdak, krikoid kıkırdak ve epiglot. Tiroid ve krikoid kıkırdak şeffaf ve camsı, epiglot ise elastik yapıdadır. Tiroid kıkırdak larenksin en büyük ve çıkıntılı kıkırdağıdır. Dış yüzeyi perikondrium (kıkırdak), iç yüzeyi ise mukoz zarlarla kaplıdır. Krikoid kıkırdak ise solunum yollarında tam bir halka oluşturan tek kıkırdaktır. Yüzük biçimindedir. Yüksekliği önde daralır, arkada genişler. Ön kısmına ark, arka kısmına lamina adı verilir. Krikoid kıkırdak tüm larenkse temel oluşturur (Yelken, 2005: 6,7). Tiroid (Kalkansı) Kıkırdak: Larenksin üst ve ön parçasını oluşturur. En geniş kıkırdaktır ve larenksin yumuşak dokularını taşır, hava yolunun açık kalmasını sağlar. Tiroid kıkırdak halk arasında adem elması olarak bilinir. Krikoid kıkırdak üzerinde eğilme hareketi yapar. Bu hareket ses tellerinin gerilmesini ve sesin incelmesini sağlar (Ömür, 2001: 4 ).

23 12 Krikoid (Halka, yüzüksü) Kıkırdak: Larenksin alt bölümünde tam halka şeklinde bir kıkırdaktır. Hyalen (şeffaf) yapıdadır ( Yelken, 2005:7). Şekli yüzüğe benzediği için adını Yunanca Krikoid (yüzük) sözcüğünden alan bu kıkırdak arkası kapalı, tam bir halka görüntüsünde olup, soluk borusunun üzerine oturmuş ve tiroid kıkırdakla birleşmiş oval bir kıkırdaktır. Bütün gırtlak yapısının temelini oluşturan bu kıkırdak arka tarafta tiroid kıkırdakla eklemlenir. Görevleri ses tellerini açmak olan iki güçlü kas bu kıkırdağa yapışır. Üst kenarındaki iki eklem yeri ile (Aritenoid) ibriksi kıkırdakların tabanında birleşir (Ömür, 2001: 14). Epiglot(Armutsu) Kıkırdak: İnce, yumuşak bir yaprak şeklinde fibroelastik bir kıkırdaktır. Dil kökü ile hyoid kemiğin arkasındadır. Larenksin üst ön duvarının bir parçasını oluşturur (Yelken, 2005:7). Gırtlağın üzerine kapanarak gıdaların yemek borusuna yönelmesini sağlar (Ömür, 2001: 13). (a) Aritenoid (İbriksi) Kıkırdaklar: Üç yüzlü piramide benzer, sağlı ve sollu olmak üzere iki küçük kıkırdaktır. Krikoid kıkırdak ile beraber larenksin fonksiyonları açısından en önemli yapılarıdır. Ses tellerinin arkada yapıştığı kısımdır. Aritenoid kıkırdak, krikoid kıkırdak üzerinde üç temel hareket gerçekleştirir. Bunlar; orta bölümden kayma hareketi, dikey eksende dönme hareketi ve göreceli olacak bir şekilde, kısıtlı öne ve arkaya devrilme hareketleridir. Ses telleri ön uçlarından birbirlerine ve tiroid kıkırdağın iç yüzüne bağlanırken arka uçlarından aritenoid kıkırdaklara tutunurlar. Eklem yüzeyleri ve kendisine yapışan kaslar sayesinde aritenoid kıkırdaklar, dönme veya öne-arkaya yatma hareketi yaparlar. Aritenoid kıkırdağın yaptığı bu hareketler ses tellerini açıp-kapatıp, gerip-gevşetip, inceltip-kalınlaştırarak sesin çıkmasını sağlar (Ömür, 2001: 14). kas. Larenks girişinin boyutlarını ayarlayan kaslar: Ariepiglottik kas, Tiroepiglottik

24 13 Şekil 5: İntrensek larengeal kas hareketleri ( Başut, 2005) Şekil 6: İntrensek larengeal kas hareketleri: Lateral krikoaritenoid kas muskuler çıkıntıyı laterale çekerek vokal kordların adduksiyona geçip rima glottisin kapanmasını sağlar. Tiroaritenoid kas vokal kordların adduktorudur. Kordlar gerilir, kısalır ve kalınlaşır. (Başut, 2005)

25 14 Larenks in çatısını oluşturan kıkırdak çatı üzerini saran muskuler ve mukozal yapılar, ses oluşumunda önemli rol oynar. Ekstrensek larengeal kaslar suprahiyoid ve infrahiyoid kaslar olarak iki grupta toplanmaktadır; larenksin vertikal düzlemde hareketini ve fiksasyonunu sağlarlar. İntrensek kaslar ise larenksi oluşturan kıkırdakların belirli sınırlar içindeki hareketlerini kontrol ederek vokal foldların şekil ve gerginliğini değiştirerek ses oluşumunda doğrudan rol oynar (Sataloff, 1991: 7). Larenks içi supraglottik, glottik, subglottik olmak üzere üç bölgeden oluşur. Supraglottik bölge epiglotun ucu ve serbest kenarlarından başlayıp, aşağıda larengeal ventriküle kadar uzanır. Bu bölgeye; epiglotun larengeal yüzü, ariepiglottik foldlar, aritenoid kartilajların larengeal yüzü, banda ventriküller ve larengeal ventriküller dahildir.glottik bölge supraglottik bölgeden ventrikülde ayrılır. Glottik bölge her iki kord vokali, anterior ve posteripor komissürü kapsar.subglottik bölge yukarıda kord vokallerden başlayarak aşağıda kartilajın alt kenarına kadar uzanır ( Yelken, 2005: 13). Gırtlak boşluğu olarak adlandırılan bu bölgede şarkı ve konuşma sesinin tını değişiklikleri oluşmaktadır (Cevanşir, Gürel, 1982: 18) Larenksi Oluşturan Kaslar Larenks dış kasları, larenksi kaldırıp indirecek ve fikse edecek şekilde görev yapmaktadırlar. İç kaslar ise, aritenoid kıkırdakları hareket ettirerek dolaylı olarak ses organına hizmet ederler (Cevanşir, Gürel, 1982: 18).

26 15 Şekil 7: Larenks Kaslarına Genel Bakış ( Larenks in kasları internal ve eksternal olmak üzere ikiye ayrılır: İnternal Kaslar: Larenks kıkırdakları arasında yer alırlar. ile ilgilidirler. Eksternal Kaslar: Bu kaslar larenksin bir bütün haliyle hareketi ve sabitlenmesiyle

27 16 Şekil 8: Larenks e Arkadan Bakış ( Cevanşir, Gürel, 1982) Larenks kaslarının adları kıkırdaklardan alınmıştır. Tiroaritenoidler, krikotiroidler ve krikoaritenoidler. Bu kasların tümü ses kutusunda yer almaktadır. Tiroaritenoid kaslar, kapakçığı ve aynı zamanda vokal dudakçıkların gövdesini oluştururlar. Bu dudakçıklar liflerin ve aritenoid kıkırdağın hareketi sonucu şekil değiştirebilirler. Aritenoidler, krikoaritenoid kaslar tarafından yönetilmektedirler. Kapakçıklar hava basıncı sonucunda kapandığında ses üretimi sırasında üç kas (krikotiroid, triaritenoid ve krikoaritenoid) dengede olmalıdır. Bu denge statik ve dinamik olmak üzere iki şekilde kurulur. Şarkı söylemede dinamik denge önemlidir. Statik denge kesintili söylemeye neden olmaktadır (Vennard, 1967: 361).

28 17 Şekil 9: Ses Tellerinin Gerilimine Yardımcı Olan Kaslar (Cevanşir, Gürel, 1982) 1.4. SESİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ İnsandan insana farklılık gösteren sesin, niteliği açısından büyük önem taşıyan fiziksel özellikleridir Sesin Yüksekliği (Frekans) Ses tellerinin saniyedeki titreşim sayısıdır. Hertz olarak ölçülür. Glottisin saniyedeki açılma ve kapanma siklusu sayısına fundemental (temel) frekans denir. F0 ile sembollenir. Konuşma sesinin fundemental frekansı erkeklerde yaklaşık Hz, kadınlarda ise Hz arasındadır. Ölçülebilen matematiksel bir değer olan F0 ın işitsel karşılığı perdedir (Yelken, 2005: 24).

29 18 Frekansın değişmesi fizyolojik olarak, vokal kordun gerginliği, kütlesinin değişmesi ve subglottik basıncının artıp, azalmasıyla ilişkilidir (Yelken, 2005: 25). Sesin yüksekliği, ince bir sesi kalın bir sesten ayırmamızı sağlar. İnce sesler yüksek frekanslı, kalın sesler ise düşük frekanslıdır Ses Gürlüğü (Volüm-Vokal Şiddet) Şiddet, 1 cm lik yüzeye sesin yayılma doğrultusuna, dik bir doğrultuda, 1 saniyede verdiği ses enerjisidir (desibel). Ses şiddeti genellikle Db SPL olarak birimlendirilir. İnsan sesi 160 db ye kadar yükseltilebilen geniş bir aralığa sahiptir (Yelken, 2005: 26). Ses gürlüğü, solunumun basıncına, ses tellerinin uzunluğuna kısalığına ve rezonans bölgelerinin darlığına, genişliğine göre değişiklik gösteren, sesin önemli bir fiziksel özelliğidir. Ses eğitimi sayesinde ses gürlüğü geliştirilerek büyük bir salonda, güç harcamadan duyulabilir hale getirilebilir (Çevik, 1999: 34). Sesin şiddetinin, subglottik basınç denilen ses telleri altındaki basınçla doğrudan ilişkili olduğu, yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır (Ömür, 2001: 42). Eğitilmiş artistik seslerin ulaşabildikleri şiddet (gürlük) derecelendirilmesi (Cura 1990) ise şöyledir : Ses Şiddeti : 120 db ( Büyük opera sesi ) Ses Şiddeti : db ( Opera sesi ) Ses Şiddeti : db ( Opera komik sesi ) Ses Şiddeti : db ( Operet sesi ) Ses Şiddeti : db ( Konser sesi )

30 19 Sesin şiddetini aşağıdaki paremetreler kontrol eder: Subglottal Basınç: Değişik harflerde ve ses kalitesinde farklı olmakla beraber basınç arttıkça şiddet artar. Şekil 10: Subglottik basıncın 5 cm H2O artışı ile ses şiddetindeki yaklaşık 14 db SPL yükselme (Yelken, 2005) Vokal kord kapanmasının derecesi ve zamanı: Vokal kordların kapanma süresi arttıkça, altta basıncın yükselebilmesi için süre artacaktır, sonuç olarak sesin şiddeti artacaktır. Glottal rezistans: Özellikle düşük frekanslarda (ses aralığının alt ve orta kısımlarını oluşturan F0 larda) rezistans arttıkça şiddet azalır. Hava akımı: Özellikle yüksek frekanslarda (falsettoda) şiddetin değişimini sağlayan asıl baskın faktördür.

31 20 Ses Spektrumu: Bir tonu oluşturan frekansların kompozisyonu değiştirildiğinde, o tonun şiddetide değişecektir. Spektrumdaki frekans bileşenlerinin şiddetlerinin değiştirilmesi veya yeni frekanslar eklenmesi, sesin şiddetinde değişiklik meydana getirecektir (Yelken, 2005: 28) Sesin Tınısı (Timbre) İki insanı birbirinden ayırmayı sağlayan, sesin kalitesini belirleyen bir özelliktir. Her insanın kendine ait bir ses tınısı vardır. Tını, periyodik titreşimlerin bir araya gelmesi ile oluşmaktadır. Bir temel ton ile (temel frekans) ve kısmi tonları (yan frekans) içerir. Yan (kısmi) tonlar temel tonun armonikleridir. Bundan dolayı armonik bir tını söz konusudur. Kulak bu tınıları, değişik yüksekliklere sahip olan armoniklerin birleşiminde oluşmasına karşın belirli yüksekliklerde bir frekans olarak değerlendirilir. Yani her tını, kulağımız için bir temel tona ( frekansa ) sahiptir. Sesin farklı şiddeti ile yan (kısmi ) tonların sayı ve düzeni sesin rengini belirler (Cevanşir, Gürel, 1982: 41) Sesin Rengi Bir tını içerisindeki üst kısmi tonların (armonik doğuşkanlar) sayı ve şiddeti ile sesin oluştuğu fiziksel ortam, sesin rengini verir. Böylece aynı ses yüksekliğini söyleyen iki değişik insanın kimlikleri kolayca söylenebilir. İnsanda ses rengi vokal kordların (yani; ses telleri) yapılarının yanısıra asıl anlamını rezonatör bölgelerde bulmaktadır. Ses organının anatomik yapısı, vokal kordların kısalığı-uzunluğu, kalınlığı-inceliği, larenksin yapısı, hareketleri, larengofarenks, orofarenks ve nazofarenksin yapısı, nazalkavite, ağız boşluğunun yapısı, dişler, yumuşak damak sesin rengini belirlemede en önemli unsurlardır (Göğüş, 1994: 89).

32 SESİN KALİTESİNİ BELİRLEYEN ETKENLER Vibrato Vibrato, sesin frekans ve şiddetinde periyodik değişiklikler yapmak demektir. Bir bilmece olan vibratonun eskiden kaynağı solunum kasları olarak bilinse de, gırtlakla ilgili olduğu artık biliniyor. Vibrato beyin sapında ya da beyin sapı üzerindeki diğer merkezlerde fizyolojik bir tremorun (titreşimin) sonucu olabilir (Ömür, 2001: 46). Nitelikli bir sesin karakteristik özelliklerinden biri de düzenli, eşitlenmiş, pürüzsüz bir vibratoya sahip olmasıdır (Çevik, 1982: 34). Bunun için mükemmel bir kas uyumu gereklidir. Bu da ancak çok uzun süren bir ses eğitimi ile gerçekleşebilir (Ömür, 2001: 45,46). Vibrato ses sağlığının barometresidir. Estetik açıdan hoş bir duygu yaratır. Vibratosuz ses kulağa çok sert, kuru, renksiz gelir. Vibratonun sağladığı kolaylıklar vardır. Vibrato sırasında çeşitli sinir lifleri ayrı ayrı, devreye girdiği için her biri sırayla dinlendirilir. Vibrato çok az çaba ile daha çok randıman alınmasını sağlar (Ömür, 2001: 47) Sesin Genişliği (Vokal Range) Sesin ulaşabildiği en düşük frekans (perde) ile en yüksek frekans içerisindeki alana ses genişliği denir (Çevik, 1999: 36). Ömür e göre; (2001) sesin genişliği, konuşma sırasında kulağa gelen en düşük ton ile en yüksek ton arasındaki aralıktır.

33 22 İnsan sesinin genişliği konusunda yapılan araştırmaların, literatürde yer alan sonuçlarına göre ortalama ses kapasitesi iki oktav sınırındadır. Eğitilmiş (artistik) bazı seslerde bu sınırlar üç oktava kadar genişlemektedir ( Çevik, 1999: 37). Ses tellerinin karakterlerine göre ses tellerinin boyutları aşağıda sıralanmıştır: Soprano Mezzosoprano Kontralto Tenor Bariton 14mm-17mm 18mm-27mm 18mm-19mm 18mm-20mm 21mm-27mm Register (Ses Alanı) Ses terimi, org yapısından gelmektedir. Yalnızca ses tellerinin değişik hareketlerine verilen isimdir. Ses aşağı veya aşağıdan yukarıya çalıştırıldığında, (1,5 oktav içinde) bazı tonlarda zorlukların oluştuğu veya eğitilmiş bir kulağın anlayacağı şekilde ses tınısında değişmelerin ortaya çıktığı izlenir (Cevanşir, Gürel, 1982: 48). İnsan sesi üç registerden oluşur: Erkek:Göğüs, kafa, falsetto Kadın: Göğüs, orta (karışık), kafa Göğüs sesinde şarkıcı titreşimleri göğsünde hisseder. Bunlar bas seslerdir. Ses tellerinin titreşimleri ile nefes borusu arasında akustik bir ilişki vardır. Nefes borusundaki rezonanslar sese ya engel olur ya da o sesin güçlenmesine yardımcı olur. Tiz sesler ise kafada hissedilir. Bu sayede şarkıcı kendini duyamadığı zaman bile sesini kontrol edebilir ( Ömür, 2001: 45).

34 23 Karışık register ise göğüs ve rezonatör bölgelerinin çıkardığı seslerdir. Bu registerda larenks normal pozisyondadır. Diğer bir anlamda register ; arka arkaya giden bir grup tonun belirli bir yerden sonra başka bir ses tınısı kazanarak devam etmesidir. Ses tellerinin serbest kenarlarının tüm ses kası ile birlikte titreşmesi ile bütün tonlar eşdeğer bir renk kazanır (Cevanşir, Gürel, 1982: 48). Ses eğitiminde register kavramı çok önemlidir. İyi eğitilmiş seslerde register geçişleri duyulmamaktadır. Ses eğitiminde register üzerinde önemle durulmalıdır. Bu kavramı sadece ses perdesi ile değil, şiddeti ve rezonansı ile birlikte düşünmek gerekir. Dizi çalışmaları bir registerden diğerine crescendo (ses şiddetini hafiften kuvvetliye doğru artırmak) ve decresendo ( kuvvetliden hafife doğru azaltmak) ile geçme, ses kırılmalarını ve geçiş tonlarındaki sorunları ortadan kaldırmak için yararlı alıştırmalardır (Vennard, 1967: 346) Rezonans Rezonans olayı, ilk titreşimin kendisiyle uyumlu ikinci bir titreşimi başlatması olayıdır. Üretilen bu ilk ses rezonans boşluğu olamayan bir telli çalgının renksiz ve volümsüz sesine benzetilebilir. İlk titreşimler nitelik olarak, müziksel bir ses oluşturamazlar. Sesin müziksel bir nitelik kazanabilmesi, dışarıya verilmeden önce titreşimlerin zenginleştirilmesi, uyumlu hale getirilmesiyle mümkündür (Çevik, 1999: 38 ). İnsanda iki tınlatıcı grup vardır. Bunlar ana tınlatıcılar ve yardımcı tınlatıcılardır. Ana tınlatıcılar, gırtlak, ağız boşluğu ve burun boşluğudur. Yardımcı tınlatıcılar göğüs boşluğu, sırt ve kafatasıdır. Ünlü Polonyalı tiyatro adamı Jerzy Grotowski ye göre mide boşluğu, karın ve dizlerin, yani neredeyse insan bedeninin tümünün bir tınlatıcı olabileceğini kanıtlamıştır (Gürzap, 1999: 90).

35 SES EĞİTİMİ Yiğit e göre ; (2004) ses eğitimi bireyin kendi sesini kendi yaşantısı yoluyla doğru, güzel ve etkili kullanabilme ile ilgili davranışları kazandırma süreci olarak tanımlanabilir. Ses eğitimi ile zayıf sesler geliştirilebilirken güçlü sesler ise daha güçlü bir hale getirilebilir. Ses eğitimi, her tür müzik eğitimi ve her düzeydeki eğitim basamağında uygulanır ve şarkı söyleme eğitimi, konuşma eğitimi şan eğitimi ve koro eğitimi gibi ses eğitimi türlerini kapsar ( Töreyin, 2001: 119) Araştırmanın Amacı Araştırmanın genel amacı, ses eğitimi sürecinin izlenmesine ve analizine dayanarak, elde edilen sonuçlar doğrultusunda, öğrencilerin vokal performanslarındaki gelişimini tespit etmek, eğitim sürecinin daha verimli olmasına katkıda bulunacak öneriler getirmektir. Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır: oluşmaktadır? 1- Ses eğitimi gören öğrencilerin seslerinde eğitim sonunda ne gibi değişimler mıdır? 2- Ses eğitimi gören öğrencilerin eğitim sonunda ses frekansında değişim oluşmakta 3- Ses eğitimi gören öğrencilerin eğitim sonunda ses gürlükleri (volüm-vokal şiddet) gelişim göstermekte midir? 4-Öğrencilerin eğitim sonrası ses basınç düzeylerinde değişimler oluşmakta mıdır? 5- Ses eğitimi öğrenimi gören öğrencilerin solunumlarında gelişim oluşmakta mıdır?

36 Araştırmanın Önemi Bu araştırmada, Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi bölümünde öğrenim gören birinci sınıf öğrencilerinin, - Bir öğretim yılı boyunca bireysel ses eğitimi derslerindeki gelişimlerinin incelenmesi, - Bu konuya ilişkin değerlendirmeler ve öneriler yer alması, - Öğrencilerin gelişimlerinin üst düzeye taşınmasının sağlanması açısından önemlidir Sınırlılıklar - Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalında öğrenim gören birinci sınıf öğrencileri ile, - Olanaklar bakımından yüksek lisans tezi hazırlama süresi ile, - Araştırmacının ayırabildiği maddi olanaklarla sınırlı tutulacaktır Sayıltılar Bu araştırmada: 1. Araştırmada örneklem grubundaki öğrencilerin tanınmasına yönelik en uygun aracın kişisel bilgi formu olduğu, 2. Veri toplamak için kullanılan ses ölçüm tekniklerinin, araştırma için gerekli verileri sağlayabilir nitelikte olduğu,

37 26 3. Örneklem kümesinin evreni temsil ettiği, 4. Konunun araştırılabilir nitelikte veya kapsamda olduğu, 5. Araştırmada deneysel çalışmaya katılan tüm deneklerin gerçek performanslarını göstermiş oldukları, temel sayıltılardan yola çıkılacaktır.

38 BÖLÜM II YÖNTEM Bu bölümde, araştırmanın modeli, evren, örneklem ve veri toplama araçları açıklanmış, verilerin işlenmesi ve çözümlenmesinde kullanılan yöntem ve tekniklere yer verilmiştir. Ölçümler; Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Necmettin Akyıldız İşitme, Konuşma, Denge Bozuklukları Tanı, Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Ses Laboratuvarında (Computer Speech Laboratory), (CSL) bilgisayar ortamında Voice Range Profile programı kullanılarak konunun uzmanı tarafından yapılmıştır Araştırmanın Modeli Araştırmada, laboratuvar deneyi çerçevesinde, analizlerin yapılması için belirlenen standartlara göre karşılaştırmalı bir değerlendirme modeli kullanılmıştır. Denekler tek tek değerlendirmeye alınmış, elde edilen bulgular istatistiksel yöntem ve tekniklerden yararlanılarak değerlendirilmiştir. Araştırma, deneysel bir alan araştırmasıdır Evren Bu araştırmanın evrenini Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı I.sınıf öğrencileri oluşturmaktadır Örneklem Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitim Anabilim Dalı I.sınıf öğrencilerinden 15 kişilik bir grup oluşturmaktadır.

39 Verilerin Toplanması Araştırmada veriler Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Dr. Necmettin Akyıldız İşitme, Konuşma, Denge Bozuklukları Tanı, Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Ses Laboratuarında, Kay Elemetrics Voice Range Profile ( model 4300 B) programı kullanılarak örneklem grubu içerisinde yer alan deneklerin ses analizleri yapıldı. Deneklere kişisel bilgi formu verilerek fiziksel olarak tanınmaları sağlandı. Daha sonra her bir öğrenci kulak burun boğaz uzmanı tarafından değerlendirildi. Ses kaydı döneminde üst solunum yolu enfeksiyonu ve/veya akut ses hastalığı olan kişilerin uygun tedavileri verilerek ses kayıtları ertelendi. Voice Range Profile verilerinin toplanması sırasında olguların ayakta olmasına ve postürlerine dikkat edildi. Her öğrencide programda önerilen Sure SM 58 mikrofon kullanıldı ve dudakla mesafesi 15 cm olarak belirlendi. Kayıt öncesinde tüm kişilere ses ısıtma egzersizleri yaptırıldı. Kişiler rahat solunumdan sonra, günlük konuşma sesinde /a/ vokalizasyonu yaptıktan sonra şan eğitimcisi eşliğinde, kendi vokal sınırlılıkları dahilinde ses egzersizlerinden yararlanılarak çıkabildikleri ve inebildikleri müzikal notalar kaydedildi. Bu kayıtlar üzerinden elde edilen VRP parametreleri, SPSS paket programında Wilcoxon Sıra Toplamı testi ile karşılaştırıldı. Voice Range Profile (Fonotogram) vokal kullanılabilirliğin saptanmasında, ses eğitiminin değerlendirilmesinde yardımcı bir metotdur. Yaygın araştırmalar Avrupa da pek çok merkezde ses ölçüm standardı olarak fonotogram verilerinin kullanıldığını göstermiştir (Le Borgne, Weinrich, 2002: 37).

40 29 Fonotogram (VRP) ses frekans-yoğunluk profili ni değerlendiren bir grafiktir. Fonotogram (Voice Range Profile-VRP parametreleri), vokal limitleri fundemental frekans (Fo) alanıyla tanımlar. Frekans (Hertz-Hz) aralığı, tipik olarak fonotogramın dikey ekseninde; yoğunluk (sound pressure level-spl), yatay ekseninde gösterilir. Böylelikle bireysel sesin fizyolojik limitlerini tanımlar (Sarıdoğan, 2005: 16). Karakteristik olarak fonotogram, maksimum Fo (max Fo) ve minimum Fo (min Fo) kavisleriyle oluşan oval bir şekildir (Le Borgne, et all.2002: 37). Normal bir ses fonotogramı geçiş noktalarında hafif bir daralma görülmektedir. İyi bir ses eğitimi almış sanatçılarda fonotogramda register geçişlerine ait daralmalar izlenmemektedir (Çelik, 2002:702). Analizin gerçekleştiği parametreler şunlardır: F0 Range (Ranj): Üretilen sesteki frekansın ortalama değeri F0 Range Semitone (st): Üretilen sesteki frekansın semitonu Maksimum Db SPL: Üretilen sesteki erişilen en yüksek ses şiddeti (ses gürlüğü) Minumum Db SPL: Üretilen sesteki erişilen en düşük ses şiddeti Energy Range: Üretilen sesteki enerji miktrarı Fo Minumum Energy (Hz): Üretilen sesteki alçak frekans, enerji oranının miktarı Fo Maximum Energy (Hz): Üretilen sesteki yüksek frekans enerji oranının miktarı Maksimum Fonasyon Süresi ( MPT) : Bir nefeste çıkartılabilecek ses süresi S/Z Oranı: Bir nefeste maksimum çıkartılabilecek s fonemi süresinin z fonemi süresine oranı

41 30 Örneklem grubunda yer alan öğrencilerin tek tek, ayakta, duruşlarına dikkat edilerek, a vokali ile belli bir skala serisinde, kendi vokal sınırlıkları dahilinde müzikal olarak çıkarabildikleri sesler kaydedildi. Fundemental (Bazal) Frekans (Fo): Mukozal dalganın hızı vokal kordun uzunluğu, hava akımının şiddeti, subglottal basınç ve fundemental (bazal) frekans ile ilişkilidir (Yelken, 2005:23). 2005:24). Ölçülebilen matematiksel bir değer olan Fo ın işitsel karşılığı perdedir (Yelken, Özlügedik e göre; vokal kordların uzunluğu arttığında subglottik basınca maruz kalan alan genişleyecektir. Gerilen elastik yapılar daha çabuk orta hatta geleceğinden kapanma fazı kısalacak ve Fo artacaktır. Krikotroid kasın yardımıyla Fo arttırabilir. Maksimum Fundemental Frekans (Max Fo): Öğrencilerin çıkarabildikleri en yüksek (tiz) ses Hertz cinsinden frekans değeri alınmıştır. Minumum Fundemental Frekans (Min F0): Öğrencilerin çıkarabildikleri en düşük (pest) ses Hertz cinsinden frekans değeri alınmıştır. İşitsel karşılığında ses perdesi olarak da tanımlayabileceğimiz Fo notalardan oluşan müzikal skala veya semitonlardan oluşan frekans seviyeleri ile gösterilebilir. İki nota arasındaki uzaklığa semiton denir. Bir oktav içerisinde, örneğin do notasından bir oktav tiz do notasına kadar, yedi tam, beş yarım ton toplam 12 nota yani 12 semiton bulunur (Yelken,2005:35).

42 31 Maksimum Fonasyon Süresi (MFT): Maksimum Fonasyon süresi bir nefeste çıkartılabilecek ses süresidir. Ölçüm yapılırken, öğrencinin ayakta, düzgün ve rahat bir şekilde durması istenir. Rahat bir solunumdan sonra konuşma tonunda a vokalini orta gürlükte söylemesi istenir. Bu işlem, güvenilir olması açısından üç kez tekrar edilerek en uzun süre kaydedilir. Bu ölçüm saniye(sn) cinsinden hesaplanır. Maksimum fonasyon süresinin ortalama değerleri kadınlarda 15 sn, erkeklerde 20 sn dir (Yelken,2005:38). S/Z Oranı: Bir nefeste maksimum çıkartılabilecek s fonemi süresinin z fonemi süresine oranı demektir. Ses hastalığı olmayanlarda s ve z süresinin yaklaşık birbirine eşit olması ve oranında yaklaşık 1 olması beklenir (Yelken,2005:38). S/Z oranı ölçümü, öğrenci ayakta ve rahat bir duruştayken alınmıştır. Öğrenciden önce en uzun şekilde s fonemini, daha sonra z fonemini orta bir gürlükle söylemesi istenir. Bu iki ölçümde ayrı ayrı üç kez tekrar edilerek en uzun süre kaydedilir. S/Z oranı glottik kapanmanın derecesini değerlendirmeyi sağlar Verilerin İşlenmesi ve Çözümlenmesi Örneklem grubunu oluşturan öğrencilerin, ses özelliklerine ait değerlendirme ve ölçme sonuçları, ses kalitesini belirlemeye yönelik ses testi analiz testi sonuçları ile tablolaştırılmıştır. Örneklem grubuna ait örneklem sayısı (N) aritmetik ortalama, standart sapma, Wilcoxon Sıra Toplamı Testi (P Değeri) hesaplamalarında bu tablolardan yararlanılmıştır. Örneklem grubunun; ses gelişimini tespit etmeye yönelik ses analiz testi sonuçları her parametre için, eğitim öncesi ve eğitim sonrası grup bulgularını bir arada gösteren çizelgeler oluşturulmuş, grup değerlerinin arasındaki farkın anlamlılık düzeyi Wilcoxon Sıra Toplamı Testi yoluyla saptanmıştır.

43 32 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi, bağımlı iki örneklem testidir. Eşleştirilmiş t testinin non-parametrik alternatifidir. Wilcoxon Sıra Toplamı Testi örneklem sayısı 30 dan küçük olan araştırmalarda kuvvetli bir testtir.

44 BÖLÜM III BULGULAR Bu bölümde, örneklem grubuna ait, eğitim öncesi ve eğitim sonrası Voice Range Profile (VRP) verilerinin SPSS paket programında işlenmesiyle elde edilen sonuçlar çizelgeler halinde istatistik değerlendirmeyle aşağıda sunulmuştur. Çizelgeler üç bölümden oluşmaktadır. Betimsel istatistik çizelgesinde, örneklem grubuna ait her parametrenin, eğitim öncesi ve eğitim sonrası açıklayıcı istatiksel bulguları yer almaktadır. Test istatistikleri çizelgesinde, örneklem grubuna ait her parametrenin, eğitim öncesi ve eğitim sonrası bulgularını, istatiksel olarak ölçen Wilcoxon Sıra Toplamı testi ve farkın anlamlılığına ait P değeri yer almaktadır. Grafik çizelgesinde ise, örneklem grubundaki her bir deneğin eğitim öncesi parametre değeriyle eğitim sonrası parametre değeri, bar-grafikle gösterilmiştir.

45 MAX F0 Çizelge Betimsel İstatistikler N Ortalama Std. Hata Min. Max. MAX F0 EĞİT.ÖN , , , ,5 MAX F0 EĞİT.SON , , ,51 Çizelge Test İstatistikleri MAX F0 EĞİTİM ÖNCESİ MAX F0 EĞİTİM SONRASI Z -3,180 P Değeri 0,00146 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,00146 olarak bulunmuştur.p<0,05 olduğu için, eğitim öncesi max F0 değerleriyle eğitim sonrası max F0 arasında anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Çizelge Mean MAX F0 EGT.ONC. MAX F0 EGT.SON.

46 MIN F0 Çizelge Betimsel İstatistikler N Ortalama Std. Hata Min. Max. MIN F0 EĞİT. ÖN , ,619 65,41 207,65 MIN F0 EĞİT. SON ,324 41,307 65, Çizelge Test İstatistikleri MIN F0 EĞİTİM ÖNCESİ MIN F0 EĞİTİM SONRASI Z -0,941 P Değeri 0,346 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,346 olarak bulunmuştur.p>0,05 olduğu için, eğitim öncesi min F0 değerleriyle eğitim sonrası min F0 arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir. Çizelge Value MIN F0 EGT.ONC. MIN F0 EGT.SON.

47 F0 RANGE Çizelge Betimsel İstatistikler N Ortalama Std. Hata Min. Max. F0 RANGE EĞİT. ÖN , , ,22 959,19 F0 RANGE EĞİT. SON , , , ,7 Çizelge Test İstatistikleri F0 RANGE EĞİTİM ÖNCESİ - F0 RANGE EĞİTİM SONRASI Z -3,295 P Değeri 0,00098 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,00098 olarak bulunmuştur.p<0,05 olduğu için, eğitim öncesi F0 range değerleriyle eğitim sonrası F0 range arasında anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Çizelge Mean F0 RANGE EGT.ONC. F0 RANGE EGT.SON.

48 F0 RANGE ST Çizelge Betimsel İstatistikler N Ortalama Std. Hata Min. Max. F0 RANGE ST EĞT.ÖN , , F0 RANGE ST EĞT.SON ,6 4, Çizelge Test İstatistikleri F0 RANGE ST EĞİTİM ÖNCESİ - F0 RANGE ST EĞİTİM SONRASI Z -1,068 P Değeri 0,285 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,285 olarak bulunmuştur.p>0,05 olduğu için, eğitim öncesi F0range st değerleriyle eğitim sonrası F0range st arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir. Çizelge Value F0 RANGE ST EGT.ONC. F0 RANGE ST EGT.SON.

49 MAX Db SPL Çizelge Betimsel İstatistikler N Ortalama Std. Hata Min. Max. MAX Db SPL EĞT.ÖN ,0667 5, MAX Db SPL EĞT.SON , Çizelge Test İstatistikleri MAX Db SPL EĞİTİM ÖNCESİ MAX Db SPL EĞİTİM SONRASI Z -2,729 P Değeri 0,0063 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,0063 olarak bulunmuştur.p<0,05 olduğu için, eğitim öncesi Max db spl değerleriyle eğitim sonrası Max db spl arasında anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Çizelge Mean MAX DB SPL EGT.ONC. MAX DB SPL EGT.SON.

50 MIN Db SPL Çizelge Betimsel İstatistikler N Ortalama Std. Hata Min. Max. MIN Db SPL EĞT.ÖN ,933 7, MIN Db SPL EĞT.SON ,066 9, Çizelge Test İstatistikleri MIN Db SPL EĞİTİM ÖNCESİ MIN Db SPL EĞİTİM SONRASI Z -0,625 P Değeri 0,531 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,531 olarak bulunmuştur.p>0,05 olduğu için, eğitim öncesi Min db spl değerleriyle eğitim sonrası Min db spl arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir. Çizelge Value MIN DB SPL EGT.ONC. MIN DB SPL EGT.SON

51 ENERGY RANGE Çizelge Betimsel İstatistikler N Ortalama Std. Hata Min. Max. ENERGY RANGE EĞT.ÖN , , ENERGY RANGE EĞT.SO , , Çizelge Test İstatistikleri ENERGY RANGE EĞİTİM ÖNCESİ ENERGY RANGE EĞİTİM SON. Z -0,795 P Değeri 0,426 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,426 olarak bulunmuştur.p>0,05 olduğu için, eğitim öncesi Energy Range değerleriyle eğitim sonrası Energy Range arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir Çizelge Value ENERGY RANGE EGT.ONC ENERGY RANGE EGT.SON

52 F0 MIN ENERGY Çizelge Betimsel İstatistikler N Ortalama Std. Hata Min. Max. F0 MIN ENERGY EĞT. ÖN , ,66 69,3 523,25 F0 MIN ENERGY EĞT. SON , ,61 123,47 466,16 Çizelge Test İstatistikleri F0 MIN ENERGY EĞİTİM ÖN. - F0 MIN ENERGY EĞİTİM SON. Z -1,590 P Değeri 0,111 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,111 olarak bulunmuştur.p>0,05 olduğu için, eğitim öncesi F0 minumum energy değerleriyle eğitim sonrası F0 minumum energy arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir. Çizelge Value F0 MIN ENERGY EGT.ON F0 MIN ENERGY EGT.SO

53 F0 MAX ENERGY Çizelge Betimsel İstatistikler N Ortalama Std. Hata Min. Max. F0 MAX ENERGY EĞT.ÖN , ,71 207,65 987,77 F0 MAX ENERGY EĞT.SON , ,33 293, ,51 Çizelge Test İstatistikleri F0 MAX ENERGY EĞT.ÖN - F0 MAX ENERGY EĞT.SON. Z -2,970 P Değeri 0,0029 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,0029 olarak bulunmuştur.p<0,05 olduğu için, eğitim öncesi F0 maximum energy değerleriyle eğitim sonrası F0 maximum energy arasında anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Çizelge Mean F0 MAX ENERGY EGT.ON F0 MAX ENERGY EGT.SO

54 MAKSİMUM FONASYON SÜRESİ MPT Çizelge Betimsel İstatistikler N Ort. Std. Hata Min. Max. MPT EĞİTİM ÖNC ,5 2,221 20,4 28,9 MPT EĞİTİM SON ,77 2,802 19,43 30,5 Çizelge Test İstatistikleri MPT EĞİTİM ÖNCESİ MPT EĞİTİM SONRASI Z -1,533 P Değeri 0,125 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,125 olarak bulunmuştur.p>0,05 olduğu için, eğitim öncesi MPT değerleriyle eğitim sonrası MPT arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir. Çizelge Value MPT EGT.ONC. MPT EGT.SON.

55 S DEĞERİ Çizelge Betimsel İstatistikler N Ort. Std. Hata Min. Max. S EĞİTİM ÖNC , ,698 10,4 35,9 S EĞİTİM SON , ,841 7,829 33,4 Çizelge Test İstatistikleri S EĞİTİM ÖNCESİ S EĞİTİM SONRASI Z -1,874 P Değeri 0,06 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,06 olarak bulunmuştur.p>0,05 olduğu için, eğitim öncesi S değerleriyle eğitim sonrası S değeri arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir. Çizelge Value S EGT.ONC. S EGT.SON.

56 Z DEĞERİ Çizelge Betimsel İstatistikler N Ort. Std. Hata Min. Max. Z EĞİTİM ÖNC , , ,5 29,6 Z EĞİTİM SON ,468 6, ,91 31,69 Çizelge Test İstatistikleri Z EĞİTİM ÖNCESİ Z EĞİTİM SONRASI Z -0,738 P Değeri 0,46 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,46 olarak bulunmuştur.p>0,05 olduğu için, eğitim öncesi Z değerleriyle eğitim sonrası Z değeri arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir. Çizelge Value Z EGT.ONC. Z EGT.SON.

57 S / Z ORANI Çizelge Betimsel İstatistikler N Ort. Std. Hata Min. Max. S/Z EĞİTİM ÖNCESİ 15 1, ,310 0,62 1,71 S/Z EĞİTİM SONRASI 15 1, ,382 0,448 1,87 Çizelge Test İstatistikleri S/Z EĞİTİM ÖNCESİ - S/Z EĞİTİM SONRASI Z -1,987 P Değeri 0,046 Wilcoxon Sıra Toplamı Testi Çizelge de görüldüğü gibi yapılan test sonucunda p değeri 0,046 olarak bulunmuştur.p<0,05 olduğu için, eğitim öncesi S/Z değerleriyle eğitim sonrası S/Z değeri arasında anlamlı bir fark tespit edilmiştir. Çizelge ,0 1,5 1,0,5 Value 0, S/Z EGT.ONC. S/Z EGT.SON.

58 BÖLÜM IV TARTIŞMA VE YORUM Araştırmada elde edilen ses analizine dayalı bulgular, çizelgelerle değerlendirilerek aşağıda yorumlanmıştır. Eğitim süresinin şarkı söyleme tekniği üzerine belirli etkileri bulunmaktadır. Ses frekans ve şiddet aralığını maksimuma çıkarmak, ses kalitesini optimize etmek, tonları daha uzun bir zaman periyodunca söyleyebilmek (maksimum fonasyon süresinin uzaması) bu etkilerden önemli olanlarıdır ( Yelken, 2005: 56). Eğitimli ve eğitimsiz sağlıklı seslerin normal aralıklarını belirleyerek verilendirmek önemlidir çünkü; ses eğitimi vokal kullanılabilirliği olumlu olarak etkilemektedir. Ses eğitimi, ses kalitesini etkili bir şekilde yükseltir (Siupsinskiene, 2003: 39-46). Ses eğitimi, öncelikle doğru, anatomik ve fizyolojik yapıya, dil ve müzik özelliklerine ses ve sesin sağlığını koruyarak, etkili ve güzel söylemeye ilişkin davranışların kazandırıldığı bir özel alan eğitimidir (Töreyin, 2001: 121). Bu davranışların kazandırılması uzun bir süreç gerektirir. Lisans öğrenimi boyunca yeterli alınan ses eğitimi bir müzik öğretmeni adayının mesleki yaşamı boyunca sesini daha doğru ve bilinçli kullanmasına yardımcı olacaktır. Şarkı söylemek müzik sanatının en önemli boyutlarından biridir. İyi bir sese sahip olmak için için sağlıklı bir fiziki yapı ve bunların fonksiyonlarına ihtiyaç vardır. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, kaliteli bir ses üretimi için, solunum sistemi, vibratör sistem ve rezonatör sistemin mükemmel bir uyum içinde çalışması gerekir (Helvacı, 2003: 80). Şarkı söylemede en önemli nokta nefesi iyi ayarlamaktır. Şarkı söylerken soluğun dışarı verilmesi ince bir ayar gerektirir iken, düzenli bir ses şiddetine de ihtiyaç vardır. Ses

59 48 şiddeti, ses tellerinin altındaki akciğerlerden gelen hava basıncına bağlıdır. Bu şiddeti sağlayan, nefes almaya ve vermeye yarayan kaslar uyumlu çalışmalıdır (Ömür,2001: 42). Doğru nefes alma ile ilgili yapılan bir araştırmada, bir kişinin lenf bölgelerine kameralar yerleştirilmiş, kişi doğru ve derin nefes aldığı zaman, sanki bir maddeyi sabunlu suyla yıkar gibi, bu bölgelerin de temizlendiği gözlemlenmiştir (Gürzap,1999: 67). Bir müzik eğitimcisinin, sesini yirmi-yirmi beş yıl kullanacağı asla unutulmamalıdır. Bu nedenle; müzik eğitimcilerinin tam ve sağlıklı bir ses eğitiminden geçmeleri gerekmektedir. Yeterli alınamayan ses eğitimi dersi ileriki yıllarda müzik eğitimcisinin ses ve solunum rahatsızlıklarıyla karşılaşmasına neden olabilir (Sevinç, Şimşek, 2004: 208). Çizelge e bakıldığında araştırmaya dahil edilen öğrencilerin maksimum frekans aralığı 7 aylık ses eğitimi süreci sonunda daha yüksek çıkmıştır. Bu sonuç, ses eğitiminin respirasyon ve larengeal sistemi daha etkin hale getirmesinden kaynaklanmaktadır. Ses ve nefes egzersizleri, postür ve abdominal kaslarının hızlı hareketini içerdiğinden, inspirasyon (nefes alma) ve ekspirasyon (nefes verme) uyumunu ve gerilimini arttırmaktadır. Böylelikle, yüksek Fo üretimi sırasında larengeal sistem için gerekli olan yüksek subglottal basıncın üretimini maksimize etmektedir (Mendes et all, 2003: ). Eğitim öncesi ve eğitim sonrası ölçüm sonuçlarına değinecek olursak, eğitim sonrasında geniş frekans ranjı ve daha iyi maksimum ve minimum yoğunluk kontrolü gözlenmiştir. Bu, eğitimin bir başka sonucu olarak frekans üretimi sırasındaki geçişlerde respirasyon, fonasyon ve rezonans koordinasyonunun daha iyi kullanımıyla oluştuğu düşünülmektedir (Le Borgne et all, 2002: 37). Ancak bu çalışmada maksimum yoğunluk kontrolleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark varken, minumum yoğunluk kontrolleri arasında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır.

60 49 Çizelge de yer alan maksimum F0 parametresine ilişkin bulgularda, örneklem grubuna ait eğitim öncesi ve eğitim sonrası veriler arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. (P Değeri<0,05) Sesin yüksekliği (tizliği) elastiki ses gerilimi ile verilen hava akımının arasındaki orandan oluşur (Cevanşir, Gürel, 1982: 45). Öğrencilerin çıkarabildikleri en yüksek (tiz) ses (Maksimum F0) parametresine ilişkin bulgulardaki bu değişim; öğrencilerin, programlı ve belli bir sürede almış oldukları ses eğitimine bağlanabilir. Bu derslerde uygulanan solunum ve vokal egzersizlerin, öğrencilerin solunumdaki kontrolünü artırdığı ve ses tellerindeki titreşim kalitesini olumlu olarak etkilediği düşünülebilir. Çizelge de yer alan minumum F0 parametresine ilişkin bulgularda, örneklem grubuna ait eğitim öncesi ve eğitim sonrası veriler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. (P Değeri>0,05) Bu durum Minumum F0 parametresinin, öğrencilerde eğitim süresince bir gelişme göstermediği sonucunu çıkartmaktadır. Ancak araştırmaya katılan öğrencilerden 15 kişiden; 7 sinde parametre değeri artmış; 5 inde azalmış; 3 öğrencide ise aynı değerde kalmıştır. Ses eğitimcisinin, sesin alt ve üst sınırlarını zorlamayacak alıştırmalar uygulaması, parametrenin farklılık gösterdiği kişilerdeki bu değişimi açıklayabilir. Parametrenin farklılık göstermemesi ve aynı kalması ise örneklem grubundaki öğrencilerin nefes desteğini sağlayamamaları olarak yorumlanabilir. Larenks kaslarının uyum içinde çalışmaması ses kalitesine yansıdığından yine bu parametreyi olumsuz etkilediği düşünülebilir. (Bkz. Çizelge ) Çizelge de belirli bir ses içerisindeki alçak frekans yoğunluğunun ölçüldüğü F0 Range parametresine ilişkin bulgularda, örneklem grubuna ait eğitim öncesi ve eğitim sonrası veriler arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. (P Değeri<0,05)

61 50 Frekans aralığının ortalama değeri ( F0 Range ) ın araştırmaya katılan öğrencilerde, eğitim süreci sonrası gelişme göstermiş olduğu sonucunu çıkartmaktadır. Bu da öğrencilerin vokal kordlarındaki titreşim kalitesinin ses eğitimi sonucunda arttığının göstergesidir denilebilir. Çizelge de yer alan üretilen sesteki yarım tonların temel frekansı F0 Range Semitone parametresine ilişkin bulgularda, örneklem grubuna ait eğitim öncesi ve eğitim sonrası veriler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. (P Değeri>0,05) Ancak sesin harmonik karekterini belirleyen bu parametrede, normal değerler, profesyonellerde 35 yarım ton olarak bulunmuştur. Bu araştırmada elde edilen F0 Range parametresinin eğitim öncesi ortalaması 31,9 iken eğitim sonrası ortalama 34,6 olarak bulunmuştur. (Bkz. Çizelge ) Bu parametreye ilişkin bu verilerin, örneklem grubundaki öğrencilerin normal değerler içerisinde kaldığını göstermektedir diyebiliriz. Çizelge de yer alan erişilen en yüksek ses şiddeti olarak adlandırılan Maksimum Db SPL parametresine ilişkin bulgularda, eğitim öncesi ve eğitim sonrası veriler arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. (P Değeri<0,05) Yapılan araştırmalarla, sesin şiddetinin, subglottik basınç denilen ses telleri altındaki basınçla doğrudan ilişkili olduğu kanıtlanmıştır. Aynı şekilde sesin frekansı da ses tellerinin gerginliği, uzayıp kısalması ile ilgilidir. Sesin şiddeti ve frekansı birbirinden bağımsız değildir. Ses telleri altındaki basınç, sesin tınısınıda etkileyebilir (Ömür, 2001: 42). Bu durum, ses eğitimi sonucunda örneklem grubundaki öğrencilerin Maksimum Db SPL parametresini olumlu şekilde etkilemiş olduğunu göstermektedir. Bunun nedeninin ses eğitimi derslerinde uygulanan solunum destekleyici alıştırmalar olduğu düşünülebilir. Bu anlamda öğrenciler subglottik basınçla gırtlaktaki kasları birlikte kullanma alışkanlığını kazanmıştır denilebilir.

62 51 Çizelge de yer alan erişilen en düşük ses şiddeti olarak adlandırılan Minumum Db SPL parametresine ilişkin bulgularda, eğitim öncesi ve eğitim sonrası veriler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. (P Değeri>0,05) Yapılan araştırmalar, düşük basınç ve süratli hava akımı ile çıkarılan belirli şiddetteki bir sesin aynısının, yüksek basınç ve düşük hava akımı ile de çıkartılabildiğini göstermiştir (Ömür,2001: 43). Öğrencilerin solunum sırasında, soluk verme, soluk alma kasları arasında uyum olmadığı, varolan solunum kapasitelerini yeterli seviyede kullanamadıklarını söyleyebiliriz. Fonasyon sırasında kişinin gırtlağının rahat olmaması ve zorlanmasından dolayı da ses ranjında düşüşler olabilmektedir. Çizelge de yer alan üretilen sesteki enerji miktarı Energy Range parametresine ilişkin bulgularda, eğitim öncesi ve eğitim sonrası veriler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.(p Değeri>0,05) Üretilen sesteki enerji miktarından elde edilen verilere göre; öğrencilerin glottal ataklarının normal sınırlar içinde olmadığı düşünülebilir. Anatomik yapı özellikleri, rezonans boşluklarının yeterli kapasitede olmaması üretilen sesteki enerji miktarının oranını olumsuz yönde etkilerken, aynı zamanda geniş ve güçlü ses üretilememesine neden olmaktadır denilebilir. Dengeli kullanılan ataklarla, ses üretme, rezanatörlerin kullanımı, entanasyonun denetimi, ses gürlüğünün dengelenmesi, cümleleme bilinci ve müzikal duyarlılık arasında doğrudan bir ilişki söz konusudur (Çevik, 1999:33).

63 52 Çizelge de yer alan üretilen sesteki alçak frekans enerji oranının ölçüldüğü F0 minumum Energy (Hz) parametresine ilişkin bulgularda, eğitim öncesi ve eğitim sonrası veriler arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. (P Değeri>0,05) Üretilen sesteki en düşük enerji miktarı istatistiksel olarak anlamlı çıkmasa da bazı öğrencilerde gelişim göstermiştir. Glottal atak ve yapılan egzersizlerin teknik ve solunum aktivitesini sağlayıcı niteliğe sahip olması bu parametreyi olumlu olarak etkileyebilir. Çizelge de yer alan üretilen sesteki yüksek frekans enerji oranının ölçüldüğü F0 maksimum Energy (Hz) parametresine ilişkin bulgularda, eğitim öncesi ve eğitim sonrası veriler arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. (P Değeri<0,05) Solunumda diyafram ve göğüs genişliği çok önemlidir. Sesin kalitesini belirler. Ses eğitimi sürecinin, üretilen sesteki yüksek enerji miktarındaki gelişime fayda sağladığı görülmüştür. Eğitim boyunca alıştırmalarla desteklenen dengeli kullanılan atak ve solunum bu parametreyi olumlu etkilemiştir denilebilir. Çizelge de yer alan eğitim öncesi Maksimum Fonasyon Süresi (MPT) değerleriyle eğitim sonrası MPT arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir. (P Değeri>0,05) Şarkı söylemede en önemli nokta nefesi iyi ayarlayabilmektir. Bu da nefes alıp vermeye yarayan tüm kasların belli bir uyum içinde çalışmasıyla gerçekleşir (Ömür,2001: 41-42). Sağlıklı bir ses teli ile soluk alımından sonra konuşma ve şarkı söyleme süresi vital kapasitenin büyüklüğüne bağlıdır ( Cevanşir, Gürel,1982: 10). Uygun perde ve ses şiddetinde hastanın yaptığı fonasyon süresi olan (MPT) bu paremetrenin normal değerleri; erkeklerde sn, bayanlarda sn arasındadır. Bu sürenin uzaması glottik kapanmanın şiddetli olmasına bağlanabilir. Bu sürenin kısalması ise glottik yetersizlik olarak yorumlanabilir.

64 53 Çizelge de yer alan eğitim öncesi ve eğitim sonrası ölçümler sonucunda farklılığın ortaya çıkmayışı, solunum organlarının aktivitesi, ders eğitimi sürecinde uygulanan egzersizlerin niteliği, fiziksel yetersizlik olarak yorumlanabilir. Ancak bu araştırmada elde edilen bulgulara göre, eğitim öncesi ve eğitim sonrası MPT ortalalamaları, bu parametre için öngörülen standartlar içerisinde bulunmuştur. Çizelge de yer alan eğitim öncesi S/Z değerleriyle eğitim sonrası S/Z değerleri arasında anlamlı bir fark tespit edilmiştir. (P Değeri<0,05) Ses hastalığı olmayanlarda S ve Z süresinin yaklaşık olarak birbirine eşit olması ve oranında yaklaşık olarak 1 olması beklenir. Çizelge de ve çizelge de yer alan bulgulara göre, eğitim öncesi S/Z oranın ortalama değeri 1,14 sn, eğitim sonrası S/Z oranın ortalama değeri 1,01 sn. olarak bulunmuştur. Bu düşüş S parametresindeki azalma, Z parametresindeki artma ile mümkündür. S ve Z parametrelerinin eğitim öncesi ve eğitim sonrası karşılaştırılmasında anlamlı bir fark bulunamazken, bu araştırmada S ve Z parametrelerine ilişkin ortalama değerler beklenen sınırlar içerisinde tespit edilmiştir. S/Z oranı glottik kapanmanın derecesi ve vokal kord titreşimi hakkında bize bilgi verir. Vokal kord titreşiminin düzensizliği ve glottal kapanmanın tam olmadığı durumlarda Z süresinin azalması ve dolayısıyla S/Z oranının artması beklenir. Öğrencilerin S/Z oranı eğitim öncesinde daha fazla iken, eğitim sonrasında bu oran düşmüştür. Ses eğitiminin ses telleri tireşimine, glottik kapanma derecesine fayda sağladığı söylenebilir. Sonuç olarak bu çalışmadan elde edilen veriler fonotogram verilerinin vokal performans değerlendirmesinde kullanılabilir objektif parametrelerden biri olduğunu desteklemektedir.

65 BÖLÜM V SONUÇ VE ÖNERİLER Bu bölümde, bulgular ve yorumlara dayalı olarak elde edilen sonuçlar ve bu sonuçlar doğrultusunda önerilere yer verilmiştir. Öğrencilerde konuşma ve şarkı seslerinin eğitim öncesi ve eğitim sonrası, akustik analiz ile farklılıklarının ortaya konulduğu bu çalışmada, tüm parametreler normal ve beklenen sınırlar içerisinde bulunmuştur. Araştırmada Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı I. Sınıf öğrencilerinden 15 kişi rastlamsal yöntemle seçilmiş, eğitim öncesi analizlerle, eğitim sonrası analizler karşılaştırılmıştır. Ses eğitiminin, ses gelişimine olan etkisine yönelik değerlendirmeler aşağıda yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre elde edilen sonuçlar aşağıda verilmiştir. 1) Öğrencilerin ses eğitimi sonrası alt ve üst ses sınırlarında ( Minumum F0 - Maksimum F0 ) genişleme olduğu, ses ve nefes kontrollerini daha iyi denetleyebildikleri sonucuna varılmıştır. 2) Örneklem grubunda semitonlardan oluşan müzikal seviyelerini ölçen parametrelerin ( F0 Range - F0 Range St ) standartlara uymasına karşın, eğitim öncesi ve eğitim sonrası ölçümlerde farklılık tespit edilememiştir. Öğrencilerin rezonans ve register bölgelerini kullanamadıkları sonucuna varılmıştır. 3) Örneklem grubunun, ses eğitimi sonrasında ses şiddetlerinde ( Maksimum Db SPL ) artış olduğu sonucuna varılmıştır. Öğrencilerin en düşük ses şiddetine ( Minumum Db SPL ) ait bulgularda ise eğitim süreci sonrası fark tespit edilememiştir. Bunun sonucu

66 55 olarakta öğrencilerin ses üretirken, boyun, boğaz ve gırtlakta kas geriliminin yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. 4) Örneklem grubundaki öğrencilerin glottal ataklarının ( Energy Range ) normal sınırlar içinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Bunun yanı fonasyon sırasında solunum aktivitelerini sağlayamadıkları ve seslerini kontrolsüz kullandıkları tespit edilmiştir. 5) Öğrencilerin vital kapasitelerinin ( Maksimum Fonasyon Süresi ) ölçüm sonuçları normal standartlarda olmasına karşın, eğitim süreci sonrasında farklılık göstermemiştir. Bu yüzden öğrencilerin nefeslerini denetimsiz kullandıkları, eğitim süreci sonrası yeterli diyafram genişliğine sahip olmadıkları sonucuna varılmıştır. 6) Öğrencilerin ses eğitimi öncesi glottik kapanma dereceleri ve ses titreşim kaliteleri düşükken, ses eğitimi sonrası yapılan ölçümlerde bu kapanma derecesinin ( S / Z Oranı ) arttığı sonucuna varılmıştır. Araştırma sonucuna göre belirlenen öneriler aşağıda sıralanmıştır: 1) Ağız içi pozisyonunun doğru kullanılmasına bağlı olarak sesin tını bölgesi değişim gösterirken, sesin alt ve üst sınırlarında da farklılık oluşabilmektedir. Bu nedenle ses eğitimcisi her öğrencinin ses sınırlarını tespit etmeli, öğrenciyi fiziksel ve anatomik yapı hakkında bilgilendirmeli ve yönlendirmelidir. 2) Solunum kontrolünün iyi yapılamaması sonucunda yetersiz şiddette ses üretme, register geçişlerinde takılıp kalma, larenkste belirgin şekilde aşağı ve yukarı iniş çıkışlar sert glottal atak ya da havalı fonasyona sebebiyet vermektedir. Bu nedenle ses eğitimcileri bu konu üzerinde önemle durmalı, öğrencinin fiziksel yapısına uygun ses alıştırmaları yaptırmalıdır.

67 56 3) Ses eğitimi süresince solunumun önemi ayrıntılı bir şekilde açıklanmalıdır. Solunumun doğru yapılabilmesi için larenks ve nefes uyumunu sağlayıcı alıştırmalara yer verilmelidir. 4) Şarkı söylemede sesin her bölgede eşit tınlaması, tını bütünlüğü çok önemlidir. Bunun için ses eğitimi uygulamalarında tını bütünlüğünü, ses ve soluk bağlantısını sağlayıcı alıştırmalara yer verilmelidir. 5) Gırtlağın rahat olmaması ve sesin anatomik yapı özelliklerinin dışında zorlanması ses ranjında düşmelere neden olabilir. Öğrencinin sesinde patolojik rahatsızlıklarının oluşmaması açısından, ses eğitimcisi eğitim sürecine başlamadan önce, öğrencinin ses limitini, karakterini iyi analiz etmelidir. Bu kriterlere göre yapılacak olan ses alıştırmaları ve dağarcık seçimi öğrencinin ses eğitimi sürecindeki gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. 6) Müzik öğretmeni adayı mesleğini yaparken öncelikle sesinden faydalanacaktır. Bu nedenle müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda ve konservatuarlarda, öğrencinin ileriki mesleki yaşamı düşünülerek ses bakımı ve korunması adlı derse yer verilmelidir. 7) Fiziksel ve anatomik olarak yeterli kapasiteye sahip olmayan öğrencilerin vokal şiddetlerinde, tınılarında ve vokal limitlerinde farklılık oluşabilirken, kişinin eğitim sürecindeki gelişimin yavaşlayacağı düşünülmektedir. Bu nedenle, Müzik Anabilim Dalı giriş sınavlarında, adayların fizyolojik özellikleri ve ses eğitimine uygun olup olmadıkları göz önünde bulundurulmalıdır. 8) Ses eğitimi derslerindeki gelişimin daha iyi bir düzeye taşınması, öğrencinin ve ses eğitimcisinin eğitim sürecini takibi ve bu yönde önlemler alabilmesi açısından, belirli zaman aralıklarıyla öğrenci, ses kapasitesi ölçümleriyle denetlenmelidir. 9) Ses eğitimi gibi çok önemli bir alan eğitiminin bir yıl (iki yarıyıl) ile sınırlanması ve bir ders saati içerisinde iki veya üç öğrenci ile ders yapılması zorunluluğu öğrencilerin seslerindeki gelişimin yavaşlamasına hatta hiçbir verim alınamamasına sebebiyet

68 57 verebilmektedir. Bu derse ayrılan sürenin gerçekçi bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekmektedir. 10) Ses eğitimi dersi sadece nefes çalışması, vokal alıştırmalar ve birkaç eserden ibaret olmamalıdır. 11) Güzel Sanatlar Liselerindeki solfej öğretmenleri ses eğitimi konusunda bilgiye sahip olmalı, müfredatta ses eğitimi dersine yer verilmelidir.

69 58 KAYNAKÇA BAŞUT,Oğuz.(2005).Larenksanatomo-fizyolojisi BELGİN, Erol. (2001). Mutasyon Dönemi Ses Sorunları. I. Ulusal Koro Eğitimi ve Yönetimi Sempozyumu. Ankara : Rekmay Ltd. Şti BELGİN, Erol (1995). Sesin Gelişimi, Kullanılması, Eğitilmesi ve Korunması. Ders Notları. Hacettepe Üniversitesi. CEVANŞİR, Behbut, GÜREL, Güzin. (1982). Foniatri. İstanbul: Sanal Yayıncılık. CURA, Orhan. (1990). Ses Türleri. Otolarengolojide ve Sanat Dallarında Disfoniler İnternasyonal Sempozyumu Bildirileri. İstanbul: İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayınları ÇELİK, Onur. (2002). Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi. İstanbul: Turgut Yayıncılık ÇEVİK, Suna. (1999). Koro Eğitimi ve Yönetim Teknikleri. Ankara: Yurtrenkleri Yayınevi. GÜRZAP, Can. (1999). Konuşan İnsan. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları GÖĞÜŞ, İsmail. (1994). Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlarda Anadal Ses Eğitimi Programlarının Etkinliği. İstanbul: İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. (Yayınlanmış Sanatta Yeterlik Tezi) HELVACI, Ayhan. (2003). Ses Eğitiminde Register ve Rezonans Bölgelerinin Kullanım Özelliklerinin Ses Kalitesine Yansıması. Ankara: Gazi Üniversitesi Fen

70 59 Bilimleri Enstitüsü (Yayınlanmış Doktora Tezi) LE BORGNE, WD., Weinrich BD. (2002). Phonetogram Changes For Trained Singers Over A Nine-Month Period Of Training.Journal of Voice MENDES,A,P.,Rothman, H,P.,Sapienza,C.,Brown,W,S. (2003). Effects of Vocal Training on the Acoustic Paremeteres of the Singing Voice. Journal of Voice,Vol. 17: MARAFİOTİ, Mario P.(1981). Caruso s Method of Voice Production. New York: Dower Publications, Inc. ÖMÜR, Mehmet. (2001). Sesin Peşinde. İstanbul: Pan Yayıncılık ÖZLÜGEDİK, Samet. K.B.B.Anabilim Dalı Ders Notları Ankara Üniversitesi SARIDOĞAN, Çağıl. (2005). 28. Türk Ulusal Otorinolarengoloji ve Baş-Boyun Cerrahisi Kongresi Bildiri. Antalya: Deomed Medikal Yayıncılık SATALOFF, T.R. (1991).Clinical Anotomy And Psysiology of The Voice.New York:Raven Press Ltd. SEVİNÇ,Sema, ŞİMŞEK,Gülşen. (2004). Müzik Eğitimi Bölümlerinde Ses Eğitimi (Şan) Dersine Ayrılan Sürenin Yeterli Olup Olmadığı Üzerine Bir Araştırma.Ankara:G.Ü.Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi,Cilt 24, Sayı 3: SİUPSİNSKİENE N. (2003). Quantitative Analysis of Professional Trained Versus untrained voices. Medicana.;39: ŞENOCAK, Fikri. (1990). Fonasyonun Anatomik ve Fizyolojik Özellikleri Otolarengolojide ve Sanat Dallarında Disfoniler.Uluslararası Sempozyum.İstanbul : İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayınları

71 60 ŞENOCAK, Fikri. (1990). Larenksin Hareketleri, Otolarengolojide ve Sanat Dallarında Disfoniler.Uluslararası Sempozyum. İstanbul : İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayınları TÖREYİN, Meral, Ayşe. (2001). Müzik Eğitimi Anabilim Dallarının Ses Eğitimi Alan Derslerinde Karşılaşılan Sorunlar Ve Müzik Öğretmenliğine Etkileri. I. Ulusal Koro Eğitimi ve Yönetimi Sempozyumu, Ankara : Rekmay Ltd. Şti UÇAN, Ali. (1994). Müzik Eğitimi. Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları UÇAN, Ali. (1996). İnsan ve Müzik, İnsan ve Sanat Eğitimi. Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları UÇAN, Ali. (1997). Müzik Eğitimi:Temel Kavramlar-İlkeler-Yaklaşımlar. Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları. UÇAN, Ali. (2001). I. Ulusal Koro Eğitimi ve Yönetimi Sempozyumu, Bildiri. Ankara: Rekmay Ltd. Şti. VENNARD, W.(1967). Şarkı Söyleme Tekniği ve Mekanizması, Dans-Müzik- Kültür, Çeviri-Araştırma Dergisi. İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, No:61 YELKEN, Kürşat. (2005). Farklı Müzik Türlerinde Eğitim Gören Öğrencilerin Seslerinin Akustik Analiz ile Karşılaştırılması. İstanbul (Yayımlanmış Uzmanlık Tezi) YURDAKUL, A. Mustafa. (2000). Güzel Şarkı Söyleme ve Sesi Geliştirmede Kesin Başarının Yolları. Ankara: Lir Yayınları

72 61 YİĞİT, Nalan.(2004). Sesini Profesyonel Olarak Kullanan ve Kullanacak Olan Bireylerde Karşılaşılan Ses Sorunları ve Nedenleri. Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öğretmeni Yetiştirme Sempozyumu Bildirisi, Isparta ZEREN, Ayhan. (1995). Müzik Fiziği.İstanbul: Pan Yayıncılık

73 EKLER

74 63 EK 1. KİŞİSEL BİLGİ FORMU Kişisel Bilgiler: AD: SOYAD: YAŞ: BOY: KİLO: SES GRUBU: 1- Mezun olduğunuz okul? ( ) Güzel Sanatlar Lisesi ( ) Diğer Liseler 2- Özengen ( amatör ), mesleksel ( profesyonel ) müzik eğitimi kurumlarında eğitim aldınız mı?( Evet ise belirtiniz ) ( ) Evet ( ) Hayır 3- Daha önce ses eğitimi aldınız mı? ( ) Evet ( ) Hayır

75 64 4- Sigara kullanıyor musunuz? ( ) Evet ( günde kaç tane içtiğinizi belirtiniz.) ( ) Hayır 5- Alkol kullanıyor musunuz? ( ) Evet ( ) Hayır 6- Spor yapıyor musunuz? ( ) Evet ( ) Hayır 7- Kronik bir hastalığınız var mı? ( Evet ise belirtiniz ) ( ) Evet ( ) Hayır 8- Sürekli kullandığınız ilaçlar var mı? Belirtiniz.(Hormon ilaçları ve vitaminler dahil) ( ) Evet ( ) Hayır 9- Herhangi bir K.B.B. ( Kulak, Burun, Boğaz ) ameliyatı geçirdiniz mi? ( Evet ise belirtiniz) ( ) Evet ( ) Hayır 10- Ciddi bir kaza ya da travma geçirdiniz mi? ( Evet ise belirtiniz ) ( ) Evet ( ) Hayır

76 Ses sağlığınızı koruma konusunda özellikle dikkat ettiğiniz unsurlar var mı? ( Evet ise belirtiniz) ( ) Evet ( ) Hayır ( 12. sorudan itibaren her Evet yanıtı verdiğiniz soruda yanında görmüş olduğunuz skalayı işaretleyiniz. Bu skalaya göre 0 rakamı hiç yok ; 10 rakamı ise sürekli anlamına gelmektedir.) 12- Yutmada güçlük var mı? ( ) Evet ( ) Hayır 13- Burunda tıkanıklık var mı? ( ) Evet ( ) Hayır 14- Boğazda ağrı var mı? ( ) Evet ( ) Hayır 15- Boğazda yanma var mı? ( ) Evet ( ) Hayır 16- Boğazınızı temizleme ihtiyacı duyuyor musunuz? ( ) Evet ( ) Hayır 17- Öksürük oluyor mu? ( ) Evet ( ) Hayır

77 Boyun hareketlerinizde ağrı var mı? ( ) Evet ( ) Hayır 19- Horlama var mı? ( ) Evet ( ) Hayır BAYANLAR İÇİN: 20- Regl döneminiz düzenli mi? ( ) Evet ( ) Hayır

78 67 EK 2. Ses Analiz Testi Sonuçları ( Eğitim Öncesi ) 1.) VRP Statistics Maximum F0 (Hz) Maximum F0 (Semitone) E4 Minimum F0 (Hz) Minimum F0 (Semitone) E2 F0 Range (Hz) F0 Range (Semitones) 24 Maximum Energy (db SPL) 100 Minimum Energy (db SPL) 62 Energy Range (db SPL) 38 F0 Min. Energy (Hz) F0 Min. Energy (Semitone) F2 F0 Max. Energy (Hz) F0 Max. Energy (Semitone) G#3

79 68 2.) VRP Statistics Maximum F0 (Hz) Maximum F0 (Semitone) G5 Minimum F0 (Hz) Minimum F0 (Semitone) C#2 F0 Range (Hz) F0 Range (Semitones) 42 Maximum Energy (db SPL) 107 Minimum Energy (db SPL) 68 Energy Range (db SPL) 39 F0 Min. Energy (Hz) F0 Min. Energy (Semitone) C#2 - C3 F0 Max. Energy (Hz) F0 Max. Energy (Semitone) D5

80 69 3.) VRP Statistics Maximum F0 (Hz) Maximum F0 (Semitone) A6 Minimum F0 (Hz) Minimum F0 (Semitone) G#2 F0 Range (Hz) F0 Range (Semitones) 37 Maximum Energy (db SPL) 111 Minimum Energy (db SPL) 62 Energy Range (db SPL) 49 F0 Min. Energy (Hz) F0 Min. Energy (Semitone) F4 F0 Max. Energy (Hz) F0 Max. Energy (Semitone) F#5 - G5

81 70 4.) VRP Statistics Maximum F0 (Hz) Maximum F0 (Semitone) F4 Minimum F0 (Hz) Minimum F0 (Semitone) C2 F0 Range (Hz) F0 Range (Semitones) 29 Maximum Energy (db SPL) 105 Minimum Energy (db SPL) 84 Energy Range (db SPL) 21 F0 Min. Energy (Hz) F0 Min. Energy (Semitone) A#3 F0 Max. Energy (Hz) F0 Max. Energy (Semitone) D4 - D#4

82 71 5.) VRP Statistics Maximum F0 (Hz) Maximum F0 (Semitone) G5 Minimum F0 (Hz) Minimum F0 (Semitone) F3 F0 Range (Hz) F0 Range (Semitones) 26 Maximum Energy (db SPL) 109 Minimum Energy (db SPL) 85 Energy Range (db SPL) 24 F0 Min. Energy (Hz) F0 Min. Energy (Semitone) B4 - C4 F0 Max. Energy (Hz) F0 Max. Energy (Semitone) G5

83 72 6.) VRP Statistics Maximum F0 (Hz) Maximum F0 (Semitone) G5 Minimum F0 (Hz) Minimum F0 (Semitone) F3 F0 Range (Hz) F0 Range (Semitones) 38 Maximum Energy (db SPL) 115 Minimum Energy (db SPL) 70 Energy Range (db SPL) 24 F0 Min. Energy (Hz) F0 Min. Energy (Semitone) B4 - C4 F0 Max. Energy (Hz) F0 Max. Energy (Semitone) G5

84 73 7.) VRP Statistics Maximum F0 (Hz) Maximum F0 (Semitone) F5 Minimum F0 (Hz) Minimum F0 (Semitone) F3 F0 Range (Hz) F0 Range (Semitones) 24 Maximum Energy (db SPL) 98 Minimum Energy (db SPL) 71 Energy Range (db SPL) 27 F0 Min. Energy (Hz) F0 Min. Energy (Semitone) C4 F0 Max. Energy (Hz) F0 Max. Energy (Semitone) C#5 - D5

85 74 8.) VRP Statistics Maximum F0 (Hz) Maximum F0 (Semitone) G#5 Minimum F0 (Hz) Minimum F0 (Semitone) C#2 F0 Range (Hz) F0 Range (Semitones) 43 Maximum Energy (db SPL) 116 Minimum Energy (db SPL) 62 Energy Range (db SPL) 54 F0 Min. Energy (Hz) F0 Min. Energy (Semitone) C#2 F0 Max. Energy (Hz) F0 Max. Energy (Semitone) G#5

86 75 9.) VRP Statistics Maximum F0 (Hz) Maximum F0 (Semitone) E5 Minimum F0 (Hz) Minimum F0 (Semitone) B3 F0 Range (Hz) F0 Range (Semitones) 29 Maximum Energy (db SPL) 107 Minimum Energy (db SPL) 70 Energy Range (db SPL) 37 F0 Min. Energy (Hz) F0 Min. Energy (Semitone) C5 F0 Max. Energy (Hz) F0 Max. Energy (Semitone) B4 - E5

87 76 10.) VRP Statistics Maximum F0 (Hz) Maximum F0 (Semitone) G4 Minimum F0 (Hz) Minimum F0 (Semitone) D#2 F0 Range (Hz) F0 Range (Semitones) 28 Maximum Energy (db SPL) 103 Minimum Energy (db SPL) 62 Energy Range (db SPL) 41 F0 Min. Energy (Hz) F0 Min. Energy (Semitone) D#2 F0 Max. Energy (Hz) F0 Max. Energy (Semitone) D4

88 77 11.) VRP Statistics Maximum F0 (Hz) Maximum F0 (Semitone) F5 Minimum F0 (Hz) Minimum F0 (Semitone) F3 F0 Range (Hz) F0 Range (Semitones) 24 Maximum Energy (db SPL) 109 Minimum Energy (db SPL) 74 Energy Range (db SPL) 35 F0 Min. Energy (Hz) F0 Min. Energy (Semitone) G3 F0 Max. Energy (Hz) F0 Max. Energy (Semitone) D5

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır. Diğer taraftan

Detaylı

Artikülasyon. Artikülatör Yapılar

Artikülasyon. Artikülatör Yapılar Artikülasyon Artikülatör Yapılar ARTİKÜLASYON? Artikülasyon, sesin, gırtlak üstü düzenekte yer alan organlar yardımıyla konuşma sesleri olarak şekillendirilip üretilmesidir. Artikülasyon, konuşma seslerinin

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 10. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Ünite 3 Dalgalar 3. Ünite 3. Konu (Ses Dalgaları) A nın Çözümleri 1. Sesin yüksekliği, sesin frekansına bağlıdır.

Detaylı

10. Sınıf. Soru Kitabı. Dalgalar. Ünite. 3. Konu. Ses Dalgası. Test Çözümleri. Sismograf

10. Sınıf. Soru Kitabı. Dalgalar. Ünite. 3. Konu. Ses Dalgası. Test Çözümleri. Sismograf 10. Sınıf Soru Kitabı 3. Ünite Dalgalar 3. Konu Ses Dalgası Test Çözümleri Sismograf 2 3. Ünite Dalgalar Test 1 in Çözümleri 1. Ses dalgalarının hızı ortamı oluşturan moleküllerin birbirine yakın olmasına

Detaylı

Ses Dalgaları Testlerinin Çözümleri. Test 1 in Çözümleri

Ses Dalgaları Testlerinin Çözümleri. Test 1 in Çözümleri 3 Ses Dalgaları Testlerinin Çözümleri 1 Test 1 in Çözümleri 1. Ses dalgalarının hızı ortamı oluşturan moleküllerin birbirine yakın olmasına ve moleküllerin kinetik enerjisine bağlıdır. Yani ses dalgalarının

Detaylı

ÜNİTE 2. SES VE MÜZİK

ÜNİTE 2. SES VE MÜZİK ÜNİTE 2. SES VE MÜZİK Giriş Ses dediğimiz şey tamamen hareketin ürünüdür. Hareket eden her cisim titreşir ve ses dalgaları oluşturur. Tıpkı durgun suya atılan bir taşın oluşturduğu daire şeklindeki dalgalar

Detaylı

1.Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr.

1.Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr. AKUSTİK TEMEL KONULARI SUNUMU 1.Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr. Neşe Yüğrük AKDAĞ MİMARİ AKUSTİK AKUSTİK BİLİMİNİN

Detaylı

Ünite. Dalgalar. 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları

Ünite. Dalgalar. 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları 7 Ünite Dalgalar 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları SES DALGALARI 3 Test 1 Çözümleri 3. 1. Verilen üç özellik ses dalgalarına aittir. Ay'da hava, yani maddesel bir ortam olmadığından sesi

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN 2 Solunumun amacı, dokulara oksijen sağlamak ve karbon dioksidi uzaklaştırmaktır. Bu amaç gerçekleştirilirken, solunum dört büyük fonksiyonel olaylar

Detaylı

SES. Meydana gelişi Yayılması Özellikleri Yalıtımı Kaydı

SES. Meydana gelişi Yayılması Özellikleri Yalıtımı Kaydı SES Meydana gelişi Yayılması Özellikleri Yalıtımı Kaydı Sesin Oluşumu Ses kaynakları titreşerek meydana gelir. Esnek olan cisimler ses dalgaları meydana getirebilir ve ses dalgalarını iletebilir. Titreşen

Detaylı

Solunum: Solunum sistemi" Eritrositler" Dolaşım sistemi"

Solunum: Solunum sistemi Eritrositler Dolaşım sistemi Solunum Fizyolojisi Solunum: O 2 'nin taşınarak hücrelere ulaştırılması, üretilen CO 2 'in uzaklaştırılması." Bu işlevin gerçekleştirilebilmesi için üç sistem koordinasyon içinde çalışır:" " Solunum sistemi"

Detaylı

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN

Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı. Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji ve Bilimsel Altyapısı Prof.Dr. Mustafa KARAHAN Kinesiyoloji Kinesiyoloji insan hareketiyle ilgili mekanik ve anatomik ilkelerin incelenmesidir. Kinesiyoloji anatomi, fizyoloji ve biyomekanik

Detaylı

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE 1 TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE GİRİŞ : Bir yaralı, hasta ya da kazazedeye ilk yardım yapabilmek ya da herhangi bir yardımda bulunabilmek için, öncelikle gerekenlerin doğru yapılabilmesi için, insan

Detaylı

SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bi

SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bi SES FĠZĠĞĠ SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bir ortama ihtiyaç duymazlar ve boşlukta da

Detaylı

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir TORAKS DUVARI ANATOMİSİ (Kemik yapılar ve yumuşak dokular) Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Özet: Göğüs duvarı anatomisi Kesitsel anatomi Varyasyonel görünümler Toraks

Detaylı

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket VÜCUDUMUZDA SISTEMLER Destek ve Hareket DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ Vücudun hareket etmesini sağlamak Vücutta bulunan organlara destek sağlamak Destek ve Hareket Sistemi İskelet Sistemi Kaslar Kemikler Eklemler

Detaylı

Ergonomi Uygulamaları ile Kâr Etmenin Yolları

Ergonomi Uygulamaları ile Kâr Etmenin Yolları Ergonomi ile Verimlilik Paneli Ergonomi Uygulamaları ile Kâr Etmenin Yolları Uludağ Üniversitesi Endüstri Müh. Böl. 13.05.2010 BURSA ERGONOMİ Çalışan ile teknik sistem arasındaki ilişkiyi inceleyen; bilimsel

Detaylı

KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN

KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN KASLAR (MUSCLE) 6. HAFTA Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN KAS (MUSCLE) Hareket sisteminin aktif elemanları kaslardır. Kasın Latincesi, küçük fare anlamına gelen Musculus sözcüğüdür.

Detaylı

Sensörler. Yrd.Doç.Dr. İlker ÜNAL

Sensörler. Yrd.Doç.Dr. İlker ÜNAL Sensörler Yrd.Doç.Dr. İlker ÜNAL Ses Sensörleri (Ultrasonik) Ultrasonik sensörler genellikle robotlarda engellerden kaçmak, navigasyon ve bulunan yerin haritasını çıkarmak amacıyla kullanılmaktadır.bu

Detaylı

ADI SOYADI : OKUL NO : SINIFI : 4/ NOTU : FEVZİ ÖZBEY İLKOKULU FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 1. DÖNEM 1. YAZILISI

ADI SOYADI : OKUL NO : SINIFI : 4/ NOTU : FEVZİ ÖZBEY İLKOKULU FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 1. DÖNEM 1. YAZILISI FEVZİ ÖZBEY İLKOKULU FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 1. DÖNEM 1. YAZILISI 1. Aşağıdaki iskeletin temel bölümlerinin isimlerini yazınız. İskeletin temel bölümlerinin görevlerini belirtiniz. ( 10 puan) Bölümleri

Detaylı

Bilal ELÇİ tarafından düzenlenmiştir.

Bilal ELÇİ tarafından düzenlenmiştir. SES BU ÜNİTEDE BİLMENİZ GEREKENLER 1. Bir ses dalgasının belli bir frekans ve genliği olduğunu 2. Sesin titreşimler sonucu oluştuğunu 3. Ses yüksekliğinin sesin ince veya kalın olması anlamına geldiğini

Detaylı

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM 1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM Yandaki resimde hastalandığında hastaneye giden Efe nin vücudunun röntgen filmi verilmiştir. Röntgen filminde görülen açık renkli kısımlar Efe nin vücudunda bulunan

Detaylı

Ses Dalgaları. Test 1 in Çözümleri

Ses Dalgaları. Test 1 in Çözümleri 34 Ses Dalgaları 1 Test 1 in Çözümleri 3. 1. 1 Y I. Sonar II. Termal kamera 2 Z 3 Sesin yüksekliği ile sesin frekansı aynı kavramlardır. Titreşen bir telin frekansı, telin gerginliği ile doğru orantılıdır.

Detaylı

Kulağın anatomik yapısı ÇEVRE FAKTÖRLERĐNĐN. iş yerinde çevre faktörleri. klima aydınlatma gürültü mekanik titreşimler ve zararlı maddeler

Kulağın anatomik yapısı ÇEVRE FAKTÖRLERĐNĐN. iş yerinde çevre faktörleri. klima aydınlatma gürültü mekanik titreşimler ve zararlı maddeler ÇEVRE FAKTÖRLERĐNĐN ĐŞ YAŞAMINA ETKĐSĐ iş yerinde çevre faktörleri klima aydınlatma gürültü mekanik titreşimler ve zararlı maddeler MAK4091 Ergonomi 1 Ses; SES elastik bir ortam olan havada, mekanik titreşimlerden

Detaylı

Solunum Sistemi Fizyolojisi

Solunum Sistemi Fizyolojisi Solunum Sistemi Fizyolojisi 1 2 3 4 5 6 7 Solunum Sistemini Oluşturan Yapılar Solunum sistemi burun, agız, farinks (yutak), larinks (gırtlak), trakea (soluk borusu), bronslar, bronsioller, ve alveollerden

Detaylı

MATEMATİĞİN GEREKLİLİĞİ

MATEMATİĞİN GEREKLİLİĞİ Dr. Serdar YILMAZ MEÜ Fizik Bölümü Ses dalgalarının özellikleri 2 MATEMATİĞİN GEREKLİLİĞİ Matematik, yaşamı anlatmakta kullanılır. Matematik yoluyla anlatma, yanlış anlama ve algılamayı engeller. Yaşamda

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ OTO4003 OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ LAB. NO:.. DENEY ADI : SES İLETİM KAYBI DENEYİ 2017 BURSA 1) AMAÇ Bir malzemenin

Detaylı

MIM 321 Strüktür Analiz II

MIM 321 Strüktür Analiz II MIM 321 Strüktür Analiz II Strüktür Çözümleme dersini neden almalıyım? İsmi havalı Zorunlu, yapacak bir şey yok Mimar olmak istiyorum, yapı tasarımında faydası olur mu? Mimar olmak istiyorum, yapı tasarımında

Detaylı

1.ÜNİTE: VÜCUDUMUZ BİLMECESİNİ ÇÖZELİM. Fen ve Teknoloji-4.sınıf

1.ÜNİTE: VÜCUDUMUZ BİLMECESİNİ ÇÖZELİM. Fen ve Teknoloji-4.sınıf 1.ÜNİTE: VÜCUDUMUZ BİLMECESİNİ ÇÖZELİM Fen ve Teknoloji-4.sınıf A. DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ İSKELET Kemiklerden oluşan ve eklemlerle bağlanan, vücudumuzun dik durmasını ve hareket etmesini sağlayan yapıya

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK - 402 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 4

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK - 402 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 4 BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK - 0 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY İÇİNDE SABİT SICAKLIKTA SİLİNDİRİK ISITICI BULUNAN DİKDÖRTGEN PRİZMATİK SAC KUTU YÜZEYLERİNDEN ZORLANMIŞ TAŞINIM

Detaylı

GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ

GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ MEKANİK DUYULAR İnsanlarda dokunma, basınç, sıcaklık ve ağrı gibi bir çok duyu bulunmaktadır. Bu duyulara mekanik duyular denir. Mekanik duyuların alınmasını sağlayan farklı

Detaylı

Işığın izlediği yol : Işık bir doğru boyunca km/saniye lik bir hızla yol alır.

Işığın izlediği yol : Işık bir doğru boyunca km/saniye lik bir hızla yol alır. IŞIK VE SES Işık ve ışık kaynakları : Çevreyi görmemizi sağlayan enerji kaynağına ışık denir. Göze gelen ışık ya bir cisim tarafından oluşturuluyordur ya da bir cisim tarafından yansıtılıyordur. Göze gelen

Detaylı

ÇOCUKLARDA ANTROPOMETRİK UYGULAMAR ANTROPOMETRİK ÖLÇÜMLER YUNUS PEKŞEN

ÇOCUKLARDA ANTROPOMETRİK UYGULAMAR ANTROPOMETRİK ÖLÇÜMLER YUNUS PEKŞEN ÇOCUKLARDA ANTROPOMETRİK UYGULAMAR ANTROPOMETRİK ÖLÇÜMLER YUNUS PEKŞEN ANTROPOMETRİK ÖLÇÜMLER Büyümenin değerlendirilmesinde kullanılır. Başlıcaları: * Boy uzunluğunun ölçümü * Vücut ağırlığının ölçümü

Detaylı

VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI. 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar)

VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI. 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar) VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar) 1)BAŞ a)yüz b)kranium (Kafatası) 2) GÖVDE a)toraks (Göğüs kafesi) b)karın 3) EKSTREMİTELER a)üst ekstremiteler b)alt ekstremiteler

Detaylı

Makine Elemanları I. Toleranslar. Prof. Dr. İrfan KAYMAZ. Erzurum Teknik Üniversitesi. Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü

Makine Elemanları I. Toleranslar. Prof. Dr. İrfan KAYMAZ. Erzurum Teknik Üniversitesi. Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Makine Elemanları I Prof. Dr. İrfan KAYMAZ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü İçerik Toleransın tanımı Boyut Toleransı Geçme durumları Tolerans hesabı Yüzey pürüzlülüğü Örnekler Tolerans

Detaylı

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalp kası beyinden sonra en fazla kana gereksinim duyan organdır. Kalp kendini besleyen kanı aortadan ayrılan arterlerden alır. Bu arterlere koroner

Detaylı

PROF. DR. FULYA DÖKMECİ

PROF. DR. FULYA DÖKMECİ PROF. DR. FULYA DÖKMECİ Doğum eylemi ve doğumdan bahsedilirken üç kritik öğeden bahsedilir: YOL: kemik ve yumuşak doku GÜÇ: uterin kontraksiyon kuvveti YOLCU: fetus YOL KEMİK PELVİS Vajinal doğumun gerçekleşmesi

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ 19/11/2015 SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ 19/11/2015 SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI VE FİZYOLOJİSİ FİZYOLOJİSİ Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Canlılığın sürdürülebilmesi için vücuda oksijen alınması gerekir. Solunumla alınan oksijen, kullanılarak metabolizma sonucunda karbondioksit açığa

Detaylı

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ Biyoloji dersinden 8.sınıflar için Belediye Yarışması TOPLAM PUAN 100 Çözümler 1. Verilen resimde insan vücuduna bulunan dokuz tane organik sistem gösterilmiştir. Her birinin

Detaylı

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM ÜNİTE 1 VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ - 1 Ad :... Soyad :... Vücudumuzu ayakta tutan, hareket etmemizi sağlayan ve bazı önemli organları koruyan sert yapıya iskelet denir. İskelet

Detaylı

ULTRASON GÖRÜNTÜLEME

ULTRASON GÖRÜNTÜLEME ULTRASON GÖRÜNTÜLEME Ultrason görüntüleme 50 yıldan uzun zamandır kullanılmaktadır. Tahribastsız, görceli olarak ucuz, mobil ve mükemmel bir çözünürlüğe sahip bir tekniktir. Sadece tıpta değil, tahribatsız

Detaylı

Diyafram ve Enstantane

Diyafram ve Enstantane Diyafram ve Enstantane Diyafram Diyafram mercekler dizisi içinde film üzerine düşecek ışık miktarını denetlemeye yarayan bir araçtır. Fotoğraf çekerken kullanılan filmin yeteri kadar pozlanması için belli

Detaylı

SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi

SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi SPOR BiYOMEKANiĞiNiN BiYOLOJiK TEMELLERi Anatomik referans duruşu; * ayaklar birbirinden biraz uzak, * kollar vücudun yanında serbestçe uzanmış, * avuç içlerinin öne baktığı,duruştur. Bu duruş, doğal dik

Detaylı

Anatomik Yapıların Sesin Harmonik Yapısı ve Tını Değişiklikleri Üzerindeki Etkileri

Anatomik Yapıların Sesin Harmonik Yapısı ve Tını Değişiklikleri Üzerindeki Etkileri Eğitim Fakültesi Dergisi http://kutuphane. uludag. edu. tr/univder/uufader. htm Anatomik Yapıların Sesin Harmonik Yapısı ve Tını Değişiklikleri Üzerindeki Etkileri Ayhan Helvacı Uludağ Üniversitesi Eğitim

Detaylı

FEN VE TEKNOLOJİ. İskeletin Görevleri İskeletin Kısımları 4. SINIF. Soru 1: Vücuda şekil veren ve harekete yardımcı olan sert yapılar nelerdir?

FEN VE TEKNOLOJİ. İskeletin Görevleri İskeletin Kısımları 4. SINIF. Soru 1: Vücuda şekil veren ve harekete yardımcı olan sert yapılar nelerdir? 4. SINIF 1. İskeletin Görevleri İskeletin Kısımları Soru 1: Vücuda şekil veren ve harekete yardımcı olan sert yapılar nelerdir? 3. Soru 2: Uzunlukları ve şekilleri farklı kemiklerin bir araya gelmesi ile

Detaylı

Şekil-1. Doğru ve Alternatif Akım dalga şekilleri

Şekil-1. Doğru ve Alternatif Akım dalga şekilleri 2. Alternatif Akım =AC (Alternating Current) Değeri ve yönü zamana göre belirli bir düzen içerisinde değişen akıma AC denir. En çok bilinen AC dalga biçimi Sinüs dalgasıdır. Bununla birlikte farklı uygulamalarda

Detaylı

MAKİNE ELEMANLARI DERS SLAYTLARI

MAKİNE ELEMANLARI DERS SLAYTLARI MAKİNE ELEMANLARI DERS SLAYTLARI TOLERANSLAR P r o f. D r. İ r f a n K A Y M A Z P r o f. D r. A k g ü n A L S A R A N A r ş. G ör. İ l y a s H A C I S A L I H O Ğ LU Tolerans Gereksinimi? Tasarım ve üretim

Detaylı

LARİNKS ve LARİNGOFARİNKS ANATOMİSİ. Dr. Nezahat Erdoğan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi

LARİNKS ve LARİNGOFARİNKS ANATOMİSİ. Dr. Nezahat Erdoğan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi LARİNKS ve LARİNGOFARİNKS ANATOMİSİ Dr. Nezahat Erdoğan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Memb. tirohyoidea Lig. tirohyoidea Kartijaj triticea Os triticea Krikotiroid lig. Krikotrakel membran

Detaylı

SANAYİDE GÜRÜLTÜ DENETİMİ. Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ

SANAYİDE GÜRÜLTÜ DENETİMİ. Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ SANAYİDE GÜRÜLTÜ DENETİMİ Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ GÜRÜLTÜ DENETİMİNDE SES YUTUCU GEREÇLER Hava içinde yayılan ses enerjisi, duvar, döşeme, kapı, perde, camlı bölme ve benzeri bir engele rastladığı

Detaylı

KALDIRAÇ. Kuvvet x Kuvvet kolu = Yük x Yük kolu

KALDIRAÇ. Kuvvet x Kuvvet kolu = Yük x Yük kolu KALDIRAÇ Destek noktası da denilen sabit bir nokta etrafında dönebilen sistemler. Destek: Kaldıracın etrafında döndüğü nokta. Kuvvet Kolu: kuvvetin destek noktasına olan uzaklığı Yük Kolu: yük ile destek

Detaylı

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 1. Hafta Ses ve Gürültü ile İlgili Temel Kavramlar

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 1. Hafta Ses ve Gürültü ile İlgili Temel Kavramlar MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ 1. Hafta Ses ve Gürültü ile İlgili Temel Kavramlar Ses Nedir? 1: Sessiz durum 2: Gürültü 3: Atmosfer Basıncı 4: Ses Basıncı Ses, dalgalar halinde yayılan bir enerjidir.

Detaylı

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri

Detaylı

TİTREŞİM. Mekanik bir sistemdeki salınım hareketlerini tanımlayan bir terimdir.

TİTREŞİM. Mekanik bir sistemdeki salınım hareketlerini tanımlayan bir terimdir. TİTREŞİM Mekanik bir sistemdeki salınım hareketlerini tanımlayan bir terimdir. TİTREŞİMİN ÖZELLİĞİNİ 1 Frekansı ve 2 Şiddeti belirler. Titreşimin Frekansı: Birim zamandaki titreşim sayısına titreşimin

Detaylı

Apertura thoracis superior (göğüs girişi) Apertura thoracis inferior (göğüs çıkışı) Toraks duvarını oluşturan tabakalar

Apertura thoracis superior (göğüs girişi) Apertura thoracis inferior (göğüs çıkışı) Toraks duvarını oluşturan tabakalar solunum sistemi 1 TORAKS (GÖĞÜS) DUVARI Toraks (göğüs) Apertura thoracis superior (göğüs girişi) Apertura thoracis inferior (göğüs çıkışı) Toraks duvarını oluşturan tabakalar Toraks duvarı kasları 2 SOLUNUM

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ

SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ Egzersiz sırasında çalışan kaslar, ihtiyaç duydukları enerji için oksijen (O 2 ) kullanır ve karbondioksit (CO 2 ) üretir. Akciğerler, hava ile kanın karşılaştığı ı organlardır.

Detaylı

FEN BİLİMLERİ TESTİ 6. SINIF

FEN BİLİMLERİ TESTİ 6. SINIF 6. SINIF FEN BİLİMLERİ TESTİ Bu testte, Fen Bilimleri alanına ait 20 soru bulunmaktadır. Bu testin çözümü için önerilen süre 40 dakikadır. 3. 1. I. Hücrenin enerji ihtiyacını karşılar. II. Bitki ve hayvan

Detaylı

Akustik Temizleyici Seçimi. Tipik bir yaklaşım.

Akustik Temizleyici Seçimi. Tipik bir yaklaşım. Akustik Temizleyici Seçimi 00 0 00 0 0 0 00 0 0 00 0 Tipik bir yaklaşım. Önce tamamlanmış bir anket ve DWG çizimi alırsınız. 00 000 00 0 000 000 0 Ses basınç varyasyonlarının kökeni Dalga boyu( ) ve Sesin

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan oluşur. Bu kemik ve kıkırdak yapılar toraks kafesini

Detaylı

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi 1 Çevre Koşullarının İnsan Üzerindeki Etkileri Çevre: Bir elemanın dışında çeşitli olayların geçtiği

Detaylı

CEVAP ANAHTARI: 1.TEST: 1.B 2.E 3.C 4.D 5.E 6.C 7.C 8.E 9.D 10.B 11.A 12.C 13.C 2.TEST: 1.E 2.E 3.D 4.A 5.C 6.D 7.E 8.E 9.D 10.D 11.E 12.E 13.D 3.TEST: 1. E 2.D 3E. 4.D 5.C 6.A 7.C 8.C 9.B 10.D 11.B 12.D

Detaylı

Öğr. Gör. Dr. Aykut Önder Sarıçiftçi* KORODA (TOPLU) SES EĞİTİMİ

Öğr. Gör. Dr. Aykut Önder Sarıçiftçi* KORODA (TOPLU) SES EĞİTİMİ Öğr. Gör. Dr. Aykut Önder Sarıçiftçi* KORODA (TOPLU) SES EĞİTİMİ Giriş Ses, kulağın itilmesiyle beyne uyarıcı sağlayan fiziksel bir olaydır. Sesin var olabilmesi için bu etkiyi yaratan kaynak uyarıcı,

Detaylı

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır. SOLUNUM SİSTEMLERİ Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır. 1. Dış Solunum Solunum organlarıyla dış ortamdan hava alınması ve verilmesi, yani soluk alıp vermeye

Detaylı

İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ

İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ İNSAN ANATOMİSİ ve KİNESYOLOJİ Gövde Kasları Antrenörlük Eğitimi Bölümü -2013 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Dönemi 7. hafta Gövde iskeletini arka tarafta omurga, önde ise göğüs ve kaburga kemikleri oluştururlar.

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ EGE MYO MEKATRONİK PROGRAMI

EGE ÜNİVERSİTESİ EGE MYO MEKATRONİK PROGRAMI EGE ÜNİVERSİTESİ EGE MYO MEKATRONİK PROGRAMI SENSÖRLER VE DÖNÜŞTÜRÜCÜLER SEVİYENİN ÖLÇÜLMESİ Seviye Algılayıcılar Şamandıra Seviye Anahtarları Şamandıralar sıvı seviyesi ile yukarı ve aşağı doğru hareket

Detaylı

DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR

DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR Duyu Algılama, Tepki Verme ve Beyin Algılama beyinsel analiz tepki Sıcaklık, ışık, ses, koku duyu reseptörleri: elektriksel uyarılara dönüşür Uyarı beyin korteksindeki talamus

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI B) ÇEVRESEL (PERİFERAL) SİNİR SİSTEMİ Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir

Detaylı

SES BAYRAM DERİN MEHMET AKİF İNAN İLKOKULU 4 A SINIFI ÖĞRETMENİ

SES BAYRAM DERİN MEHMET AKİF İNAN İLKOKULU 4 A SINIFI ÖĞRETMENİ SES BAYRAM DERİN MEHMET AKİF İNAN İLKOKULU 4 A SINIFI ÖĞRETMENİ SES VE ÖZELLİKLERİ Katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerin oluşturduğu maddesel (tanecikli) ortamlarda dalga şeklinde yayılabilen, titreşimlerden

Detaylı

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar YARALANMALAR YARA NEDİR? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon

Detaylı

Malzeme yavaşça artan yükler altında denendiği zaman, belirli bir sınır gerilmede dayanımı sona erip kopmaktadır.

Malzeme yavaşça artan yükler altında denendiği zaman, belirli bir sınır gerilmede dayanımı sona erip kopmaktadır. YORULMA 1 Malzeme yavaşça artan yükler altında denendiği zaman, belirli bir sınır gerilmede dayanımı sona erip kopmaktadır. Bulunan bu gerilme değerine malzemenin statik dayanımı adı verilir. 2 Ancak aynı

Detaylı

BÖLÜM I GİRİŞ (1.1) y(t) veya y(x) T veya λ. a t veya x. Şekil 1.1 Dalga. a genlik, T peryod (veya λ dalga boyu)

BÖLÜM I GİRİŞ (1.1) y(t) veya y(x) T veya λ. a t veya x. Şekil 1.1 Dalga. a genlik, T peryod (veya λ dalga boyu) BÖLÜM I GİRİŞ 1.1 Sinyal Bir sistemin durum ve davranış bilgilerini taşıyan, bir veya daha fazla değişken ile tanımlanan bir fonksiyon olup veri işlemde dalga olarak adlandırılır. Bir dalga, genliği, dalga

Detaylı

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan oluşur. Bu kemik ve kıkırdak yapılar toraks kafesini

Detaylı

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR ÖĞRENİM HEDEFLERİ SFT parametrelerini tanımlayabilmeli, SFT ölçümünün doğru yapılıp yapılmadığını açıklayabilmeli, SFT sonuçlarını yorumlayarak olası tanıyı

Detaylı

ŞAN EĞİTİMİNİN BARİTON SESE ETKİSİNİN AKUSTİK VE LARENGOSTROBOSKOPİK OLARAK İNCELENMESİ, DOĞRU SES ELDE EDEBİLMEK İÇİN EGZERSİZ ÖNERİLERİ

ŞAN EĞİTİMİNİN BARİTON SESE ETKİSİNİN AKUSTİK VE LARENGOSTROBOSKOPİK OLARAK İNCELENMESİ, DOĞRU SES ELDE EDEBİLMEK İÇİN EGZERSİZ ÖNERİLERİ T.C DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR ENSTİTÜSÜ OPERA ANASANAT DALI SANATTA YETERLİK TEZİ ŞAN EĞİTİMİNİN BARİTON SESE ETKİSİNİN AKUSTİK VE LARENGOSTROBOSKOPİK OLARAK İNCELENMESİ, DOĞRU SES ELDE EDEBİLMEK

Detaylı

6. DENEY Alternatif Akım Kaynağı ve Osiloskop Cihazlarının Kullanımı

6. DENEY Alternatif Akım Kaynağı ve Osiloskop Cihazlarının Kullanımı 6. DENEY Alternatif Akım Kaynağı ve Osiloskop Cihazlarının Kullanımı Deneyin Amacı: Osiloskop kullanarak alternatif gerilimlerin incelenmesi Deney Malzemeleri: Osiloskop Alternatif Akım Kaynağı Uyarı:

Detaylı

YAPI FİZİĞİ 2 HACİM AKUSTİĞİ Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ Yıldız Teknik Üniversitesi Yapı Fiziği Bilim Dalı

YAPI FİZİĞİ 2 HACİM AKUSTİĞİ Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ Yıldız Teknik Üniversitesi Yapı Fiziği Bilim Dalı YAPI FİZİĞİ 2 HACİM AKUSTİĞİ 1. Bölüm Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ Yıldız Teknik Üniversitesi Yapı Fiziği Bilim Dalı Yapı Fiziği II-Hacim Akustiği 1 MİMARİ AKUSTİK YAPI AKUSTİĞİ/NOISE CONTROL (-Gürültü

Detaylı

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir?

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ 10.03.2015 DEPREMLER - 2 Dr. Dilek OKUYUCU Deprem Nedir? Yerkabuğu içindeki fay düzlemi adı verilen kırıklar üzerinde biriken enerjinin aniden boşalması ve kırılmalar

Detaylı

2.2 KAYNAKLI BİRLEŞİMLER

2.2 KAYNAKLI BİRLEŞİMLER 2.2 KAYNAKLI BİRLEŞİMLER Aynı veya benzer alaşımlı metal parçaların ısı etkisi altında birleştirilmesine kaynak denir. Kaynaklama işlemi sırasında uygulanan teknik bakımından çeşitli kaynaklama yöntemleri

Detaylı

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı

BASMA DENEYİ MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ. 1. Basma Deneyinin Amacı 1. Basma Deneyinin Amacı Mühendislik malzemelerinin çoğu, uygulanan gerilmeler altında biçimlerini kalıcı olarak değiştirirler, yani plastik şekil değişimine uğrarlar. Bu malzemelerin hangi koşullar altında

Detaylı

TANIMLAYICI İSTATİSTİKLER

TANIMLAYICI İSTATİSTİKLER TANIMLAYICI İSTATİSTİKLER Tanımlayıcı İstatistikler ve Grafikle Gösterim Grafik ve bir ölçüde tablolar değişkenlerin görsel bir özetini verirler. İdeal olarak burada değişkenlerin merkezi (ortalama) değerlerinin

Detaylı

MÜZİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ SES ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ *

MÜZİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ SES ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ * MÜZİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ SES ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ * Doç. Dr. Nalân YİĞİT ** Doç. Dr. Kayhan ÖZTÜRK *** Öz Bu çalışmada, müzik öğretmeni olacak bireylerin ses özelliklerini incelemek amacıyla

Detaylı

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir.

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir. GAZ ALIŞVERİŞİ O2'li solunum yapan canlıların bazılarında O2'in alınıp CO2'in atılmasını sağlayan yapılar bulunur.bu yapı ve organlar solunum sistemini oluşturur. solunum ------>solunum organlarıyla dış

Detaylı

DENEY FÖYÜ 4: Alternatif Akım ve Osiloskop

DENEY FÖYÜ 4: Alternatif Akım ve Osiloskop Deneyin Amacı: DENEY FÖYÜ 4: Alternatif Akım ve Osiloskop Osiloskop kullanarak alternatif gerilimlerin incelenmesi Deney Malzemeleri: 5 Adet 1kΩ, 5 adet 10kΩ, 5 Adet 2k2Ω, 1 Adet potansiyometre(1kω), 4

Detaylı

Solunum Sistemi Fizyolojisi

Solunum Sistemi Fizyolojisi Solunum Sistemi Fizyolojisi Solunum Sistemi Solunum sistemi, kan ile atmosfer havası arasında gaz değişimini oluşturabilecek şekilde özelleşmiş bir sistemdir. Solunum sistemindeki gaz değişimi ile hücrelerde

Detaylı

Özofagus Mide Histolojisi

Özofagus Mide Histolojisi Özofagus Mide Histolojisi Sindirim kanalını oluşturan yapılar Gastroıntestınal kanal özafagustan başlayıp anüse değin devam eden değişik çaptaki bir borudur.. Ağız, Farinks (yutak), özafagus(yemek borusu),

Detaylı

GÜRÜLTÜDEN KORUNMA. http://www.isguvenligirehberi.com/

GÜRÜLTÜDEN KORUNMA. http://www.isguvenligirehberi.com/ GÜRÜLTÜDEN KORUNMA SES VE GÜRÜLTÜ SES GÜRÜLTÜ Havada dalgalar şeklinde hareket eden titreşimler İnsan kulağına hoş ve uyumlu gelen titreşimler İstenmeyen, rahatsız edici ve işitme sistemi için tehlikeli

Detaylı

2. Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr.

2. Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr. AKUSTİK TEMEL KONULARI SUNUMU 2. Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr. Neşe Yüğrük AKDAĞ BİRDEN FAZLA SES DÜZEYİNİN TOPLAMINI

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

ALTERNATİF AKIMIN TEMEL ESASLARI

ALTERNATİF AKIMIN TEMEL ESASLARI ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ DERSİ ALTERNATİF AKIMIN TEMEL ESASLARI Dr. Öğr. Üyesi Ahmet ÇİFCİ Elektrik enerjisi, alternatif akım ve doğru akım olarak

Detaylı

Gürültü Perdeleri (Bariyerleri) Prof.Dr.Mustafa KARAŞAHİN

Gürültü Perdeleri (Bariyerleri) Prof.Dr.Mustafa KARAŞAHİN Gürültü Perdeleri (Bariyerleri) Prof.Dr.Mustafa KARAŞAHİN Gürültü nedir? Basit olarak, istenmeyen veya zarar veren ses db Skalası Ağrı eşiği 30 mt uzaklıktaki karayolu Gece mesken alanları 300 mt yükseklikte

Detaylı

Temel Yaşam Desteği. Yetişkinlerde, çocuklarda ve bebeklerde farklı uygulamalar yapılır.

Temel Yaşam Desteği. Yetişkinlerde, çocuklarda ve bebeklerde farklı uygulamalar yapılır. Hayat kurtarmak amacıyla, bilinç kontrolü yapılıp hava yolu açıklığı sağlandıktan sonra solunumu ve kalbi durmuş kişiye suni solunum ile akciğerlere oksijen gitmesini, dış kalp masajı ile de kalpten kan

Detaylı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı Genel olarak; Tümör hacmi arttıkça Evre ilerledikçe Kombine

Detaylı

8. Sınıf. ozan deniz ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVI SES. 4. Sesleri birbirinden ayırmaya yarayan özelliğidir. K L M

8. Sınıf. ozan deniz ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVI SES. 4. Sesleri birbirinden ayırmaya yarayan özelliğidir. K L M 1. 3... Ḳ M Şekildeki çalar saatten etrafa yayılan ses dalgalarının K,, M noktalarındaki şiddetleri ve frekansları arasındaki ilişki aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir? Şiddetleri Frekansları

Detaylı

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI 1- Vücuda şekil vermek 2- Kaslara bağlantı yeri oluşturmak ve hareketlerin yapılmasına olanaksağlamak 3- Vücut ağırlığını taşımak 4- Vücudun yumuşak kısımlarını korumak

Detaylı

Çizelge...: Peyzaj Mimarlığı Uygulamalarında Kullanılan Bazı Yapı malzemelerinin Kırılma Direnci ve Hesap Gerilmeleri. Kırılma Direnci (kg/cm²)

Çizelge...: Peyzaj Mimarlığı Uygulamalarında Kullanılan Bazı Yapı malzemelerinin Kırılma Direnci ve Hesap Gerilmeleri. Kırılma Direnci (kg/cm²) Çizelge...: Peyzaj Mimarlığı Uygulamalarında Kullanılan Bazı Yapı malzemelerinin Kırılma Direnci ve Hesap Gerilmeleri. Yapı Malzemesi İbreli Ağaç Türleri Yapraklı Ağaç Türleri Birim Ağırlık (kg/m³) Elastisite

Detaylı

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü

Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü ÇEKME DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Mühendislik malzemeleri rijit olmadığından kuvvet altında deforme olup, şekil ve boyut değişiklikleri gösterirler. Malzeme özelliklerini anlamak üzere mekanik testler yapılır.

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

ELEKTRİK DEVRELERİ-2 LABORATUVARI VIII. DENEY FÖYÜ

ELEKTRİK DEVRELERİ-2 LABORATUVARI VIII. DENEY FÖYÜ EEKTRİK DEVREERİ-2 ABORATUVARI VIII. DENEY FÖYÜ SERİ VE PARAE REZONANS DEVRE UYGUAMASI Amaç: Seri ve paralel rezonans devrelerini incelemek, devrelerin karakteristik parametrelerini ölçmek, rezonans eğrilerini

Detaylı

Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması. Dr. Ahmet U. Demir

Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması. Dr. Ahmet U. Demir Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması Dr. Ahmet U. Demir Solunum fizyolojisi Bronş Ağacı Bronş sistemi İleti havayolları: trakea (1) bronşlar (2-7) non respiratuar bronşioller (8-19) Gaz değişimi: respiratuar

Detaylı