1. GİRİŞ Biyolojik çeşitlilik ya da biyoçeşitlilik, ekosistemlere güç, canlılık, direnç, denge, renk, çeşni, güzellik kazandıran dinamik ve devamlılık

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "1. GİRİŞ Biyolojik çeşitlilik ya da biyoçeşitlilik, ekosistemlere güç, canlılık, direnç, denge, renk, çeşni, güzellik kazandıran dinamik ve devamlılık"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ GÖLBAŞI NA ENDEMİK CENTAUREA TCHIHATCHEFFII FISH. & MEY. (SEVGİ ÇİÇEĞİ) TOHUMLARININ ÇİMLENMESİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR Aslı GÜNÖZ BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ANKARA 2008 Her hakkı saklıdır

2 1. GİRİŞ Biyolojik çeşitlilik ya da biyoçeşitlilik, ekosistemlere güç, canlılık, direnç, denge, renk, çeşni, güzellik kazandıran dinamik ve devamlılık arz eden bir özelliktir. Biyolojik çeşitlilik, türler içerisinde ve türler arasında genetik farklılıklardan dolayı görülen çeşitlilik (Kışlalıoğlu ve Berkes 1987); belirli bir alan, çevre, ekosistem veya dünyadaki canlıların genetik, taksonomik ve ekosistem çeşitliliği (Kocataş 1992); bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütün (Işık 1997) olarak tanımlanmaktadır. Türkiye Çevre Vakfı (2001) na göre, Biyolojik çeşitlilik herhangi bir ekosistemde doğal olarak bulunan birden fazla canlı türü varlığıdır ve belirli genişlikteki bir ekosistemde bulunan türlerin sayısı, o ekosistemin biyolojik zenginliğinin ölçütü sayılmaktadır. Bitkilerin, hayvanların, mikroorganizmaların bütün türlerini, ekosistemleri ve bu ekosistemlerin parçaları olan ekolojik süreçleri içermektedir (Türkiye Tabiatını Koruma Derneği 2001). Çepel (2003) ise bu kavramı, genetik farklılıklara sahip canlı türlerinden oluşan, değişik işlevlere sahip, çeşitli ekosistemlere dağılmış bulunan, sayı ve tür bakımından zengin canlılar toplumunun oluşturduğu yaşam dünyaları olarak tanımlamaktadır. Değişik boyutlarda ele alınmakta olan ve bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütün olan biyolojik çeşitlilik; çok sayıdaki hiyerarşik bileşenlerin toplamıdır ve belli bir bölgedeki ekosistemler, yaşam toplumları, türler, populasyonlar ve genlerin sayısını da ifade etmektedir (Işık 1997, Çolak 2001). Biyolojik çeşitlilikteki bozulmaların ve bir türün yok olması biçimindeki kayıpların diğer türleri nasıl etkileyeceğini önceden tahmin etmek mümkün olmamakla birlikte, en önemli kaybın genetik çeşitliliğin azalması yönünde olacağı kesindir. Yapılan tanımlamalarda vurgulanan kavramlardan genetik çeşitlilik, bir türe ait bireylerin kalıtsal yapısındaki çeşitliliktir ve bir tür içerisinde çok sayıda çeşit ve ırkın bulunması durumudur. Tür, yapısal ve işlevsel özellikleri yönünden birbirine benzeyen, aynı çevresel koşullara benzer tepki gösteren, doğal koşullarda serbest olarak birbirleriyle çiftleşip verimli yavrular oluşturabilen bireylerin ait olduğu taksonomik birimdir. Tür çeşitliliği, belli bir bölge veya ekosistemde yaşayan toplam tür sayısını ifade etmektedir. Ekosistem, belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli 1

3 etkileşim içinde bulunan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bütün; Ekosistem çeşitliliği ise bir bölgedeki ekosistem sayısıdır. Ekosistemler göl, deniz, nehir, orman, çayır, step ekosistemlerinde olduğu gibi hem fiziksel ortam hem de içindeki canlılar bakımından çeşitlilik göstermektedir (Boşgelmez vd. 2005a). Anadolu, biyolojik zenginlik açısından dünya ülkeleri arasında çok önemli bir konuma sahiptir. Ülkemizde 9222 bitki türü, takson, 2891 endemik bitki türü ve 3778 endemik bitki taksonu bulunmaktadır. Avrupa kıta florasının sahip olduğu tür sayısı 12000, endemik tür sayısı ise 2750 civarındadır. Sadece belli bir bölgeye özgün olup, başka hiçbir yerde bulunmayan endemik türlerin, aynı ortamdaki bütün canlı türler içindeki yüzde payı olarak ifade edilen endemizm oranı, bitkiler açısından, ülkemizde %30 dur (Güner vd. 2000, Avcı 2005). Belirtilen değerler ve Türkiye ile Avrupa kıtasının yüzölçümleri kıyaslandığı zaman, ülkemizdeki toplam bitki tür sayısı ve endemik tür sayısının ne kadar yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, hem biyolojik mirasımızın gelecek kuşaklara bırakılmasının hem de sahip olunan doğal kaynaklarımızdan gereği gibi yararlanılmasının önemini belirgin şekilde vurgulamaktadır. Bugünkü kayıtlara göre Ankara florası 99 familya, 495 cinse ait 1365 çiçekli bitki türüne sahiptir ve bunların %19.85 i endemiktir (Boşgelmez vd. 2005a). Ankara nın biyolojik çeşitlilik bakımından en önemli yerlerinden olan ve tarihinde 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilen Mogan-Eymir Gölleri yakın çevresinde 52 si endemik olmak üzere 488 bitki türü ve 22 si yırtıcı olmak üzere 200 civarında kuş türü tespit edilmiştir. Bölgede biyoçeşitlilik açısından çok önemli olan endemik türlerden birisi de Centaurea tchihatcheffii dir. Asteraceae familyasında yer alan türlerden Centaure tchihatcheffii Fish.&Mey., tek yıllık, cm uzunluğunda (Şekil 1.1), Nisan sonlarında ve Mayısta çiçek açan, çok güzel ve çarpıcı mor, kırmızı, pembe renkte çiçeklere (Şekil 1.2) sahip olmasından dolayı halk arasında yanardöner ve sevgi çiçeği adı ile de anılan, otsu bir bitkidir

4 yılında Afyon çevresinde yetiştiğine dair kayıt bulunmakla birlikte, C. tchihatcheffii günümüzde, sadece Ankara Gölbaşı nda yetişen endemik bir türdür (Wagenitz 1975). Şekil 1.1 Centaure tchihatcheffii Fish.&Mey. bitkisinin görünümü (Boşgelmez 2005) Şekil 1.2 Centaure tchihatcheffii Fish.&Mey. çiçekleri (Boşgelmez 2005) Daha önceki yıllarda Gölbaşı çevresindeki tarlalarda yaygın olarak görülen bu bitkinin populasyon yoğunluğu, yetiştiği doğal habitatların yerleşime açılması sonucu ortaya çıkan yoğun yapılaşma, yol genişletme faaliyetleri, anız yakılması, yoğun herbisit kullanımı gibi bilinçsiz tarım uygulamaları, süs bitkisi olarak kullanılma potansiyeli dolayısıyla bilinçsizce yapılan sökümler ve Ankara pazarlarında kesme çiçek olarak satılması gibi nedenlerle hızla azalmaktadır. Günümüzde sadece Ankara Mogan Gölü 3

5 civarında tesis edilen birkaç hektarlık Ankara Valiliği Çevre Koruma Vakfına ait ağaçlandırma alanı olan Süleyman Demirel Ormanı nda 3-5 kilometrekare kadar olan sınırlı bir alanda yaşamakta olan bu endemik bitki (Şekil 1.3), Kırmızı Bülten de Kritik (Critically Endangered-CR) ; IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) kriterlerine göre Nesli Tehlike Altında ; Bern Sözleşmesi ne (Avrupa nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi) göre de Kesin Korunan Bitki Türü listesinde yer almaktadır (Ekim vd. 2000, IUCN 2001, Vural ve Adıgüzel 2001, Arif vd. 2004). Şekil 1.3 Centaure tchihatcheffii Fish.&Mey. bitkisinin sınırlı sayıdaki korumaya alınmış yetişme alanlarından görüntü (Boşgelmez 2005) Özellikle nesli tükenmekte olan türlerin etkin biçimde korunmasındaki temel noktalardan birisinin de, söz konusu türün çoğaltılmasına yönelik önlemlerin belirlenmesi ve uygulanması olduğu tüm dünyada kabul edilmektedir. Centaurea tchihatcheffii nin endemik konumu ve korunması çerçevesinde bazı inceleme ve araştırmalar yapılmış olmakla birlikte (Boşgelmez 2005, 2006), bu türün çoğaltılmasına 4

6 ilişkin çalışmaların sayısı sınırlıdır. Yapılan literatür taramasında farklı Centaurea türlerinin doku kültürü yoluyla çoğaltılmasına ilişkin bazı bulgular (Cuenca et al. 1998; Cuence and Amo-Marco 2000, Perica 2003) ile Özel (2002) ve Tıpırdamaz vd. (2006) ın verilerine rastlanmıştır. Araştırıcılar, C. tchihatcheffii nin doku kültürü ile çoğaltımına uygun koşulların henüz tam anlamıyla optimize edilemediğini ifade etmektedirler. Buna göre kullanılabilecek en etkin çoğaltma yöntemi tohumla çoğaltma olacaktır. Centaurea tchihatcheffii doğada tohumları ile çoğalmakta ancak tohumlar klasik yöntemlerle çimlenmeye alındığında sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Türün çoğaltılmasındaki engeller ve süs bitkisi olarak kullanılabilme potansiyeli dikkate alındığında, bu türün korunması ve çoğaltılmasında, tohum çimlenmesinde karşılaşılan sorunların çözümü yönündeki çalışmaların gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenlerle planlanan araştırmada, Centauera tchihatcheffii Fish.&Mey. tohumlarının çimlenmeleri üzerine, çimlenmeyi uyarıcı bazı ön uygulamalar (suda bekletme, GA 3 uygulamaları, katlama) ile sürelerinin ve tohum çimlenme ortamındaki farklı ph derecelerinin etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. 5

7 2. KAYNAK ÖZETLERİ Ankara nın biyolojik çeşitlik bakımından en önemli yerlerinden olan ve tarihinde 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilen Mogan-Eymir Gölleri yakın çevresi, Ankara ilinin yaklaşık 20 km mesafesinde yer almaktadır. Gölbaşı yerleşimi yakın çevresinde bulunan Mogan-Eymir gölleri doğal konumları gereği yer üstü ve yer altından birbirleri ile bağlantılı olup, Mogan Gölü kuzey çıkışından itibaren Eymir Gölü ne bağlantılıdır. Eymir Gölü, Mogan Gölünden ortalama 4 m. daha alt kotlarda yer alır ve kuzey çıkışından itibaren İmrahor Vadisine boşalmaktadır (Anonim 2004). Bugünkü kayıtlara göre, Ankara florası 99 familya, 495 cinse ait 1365 çiçekli bitki türüne sahiptir. Bunların da 271 i (% 19.85) endemiktir. Sadece Ankara ya özgü olan tür sayısı ise 22 dir. Ankara da orman, bozkır, sulak alanlar ve tuzlu topraklar gibi tür zenginliğini destekleyen farklı yaşam ortamlarına (biyomlara) rastlanmaktadır. Dünyada yetişen bitki türlerinin, özellikle sınırlı yayılışa sahip endemiklerin korunmaları konusunda son yıllarda oldukça ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle bu bitkilerin tehlike sınıflarından hangisine ait olduğunun saptanması ve alınacak tedbirlerde önceliğin çok baskı altında olup nesli tükenme tehdidi altında olan bitki türlerine verilmesinin önemli bir gereklilik olduğu bildirilmektedir. Vural (2001), Ankara ya özgü 22 türün varlığından söz etmektedir. Bunlar: Achilea ketenoglui, Aethionema dumanii, Astragalus physodes subsp. acikirensis, Astragalus beypazaricus, Astragalus demirizii, Astragalus densifolius supsp. ayashensis, Astragalus kochakii, Astragalus trichostigma, Astragalus yildirimlii, Campanula damboltiana, Campanula ekimiana, Centaurea halophila, Centaurea tchihatcheffii, Cytisus acutangulus, Isatis glauca subsp. galatica, Muscari adili, Salsola grandis, Salvia aytachii, Sideritis galatica, Silene cserei subssp. aeoniopsis, Verbascum gypsisola, Verbascum heterobarbatum olarak sıralanmıştır. 6

8 Ankara dan isim alan bitkiler ise şu şekilde sıralanmaktadır : Crocus anycrensis, Jurinea anycrensis, Paracaryum ancyritanum, Dianthus ancyrensis, Verbascum ancyritanum. Dar yayılışlı ve tükenme tehdidiyle karşı karşıya kalan türler, yayılış alanlarının genişliği ve miktarlarına göre tehlike sınıflarına ayrılmaktadırlar (Vural 2001). Buna göre Ankara nın öncelikli korunması gereken türleri şu şekilde sıralanmaktadır: 1-Nesli tükenmiş (Ex): Minuartia corymbulosa var. breviflora 2-Çok tehlikede (CR): Campanula damboldtiana, Centaurea tchihatcheffii, Salsola grandis, Isatis glauca subsp. galatica, Astragalus beypazaricus, Astragalus demirzii, Muscari adilii, Johrenia polyscias 3-Tehlikede (EN): Aristolochia rechingaeriana, Asyneuma linifolium subsp. nallihanicum, Campanula ekimiana, Centaurea halophila, Puccinellia anisoclada subsp. melderisiana, Paronychia kurdica var. fragilis, Astragalus panduratus, Astragalus physodes subsp. acikirensis, Astragalus trichostigma, Vicia parvula, Ornithogalum demirizianum, Verbascum gypsicola, Prangos denticulata. Bu sınıflandırma içerisinde Centaurea tchihatcheffii Çok Tehlikede (CR) olan türler arasında yer almaktadır. Asteraceae (Papatyagiller) familyasının tür sayısı bakımından en büyük cinsi olan Centaurea, tür sayısı ve toplam takson sayısı bakımından Türkiye florasında, Astragalus (Geven) ve Verbascum (Sığır kuyruğu) gibi cinslerden sonra 3. sırada yer almaktadır (Erik vd. 2005). En büyük 3. cins konumundaki Centaurea nın diğer cinsler arasındaki yeri Çizelge 2.1 de verilmiştir. Floradaki toplam 1223 cins arasından 3. sırada yer alan Centaurea nın floranın önemli cinslerinden biri olduğu açıkça görülmektedir. 7

9 Çizelge 2.1 Türkiye florasında tür sayısı bakımından en zengin ilk 10 cins (Erik vd. 2005) Sıra Cinsler Tür Alt tür Varyete Takson No 1 Astragalus Verbascum Centaurea Allium Silene Campanula Galium Hieracium Trifolium Alyssum Endemizm açısından incelendiği zaman, Türkiye Florası nın 11. cildinde (Güner vd. 2000) belirtilen 2 yeni tür ile birlikte toplam tür sayısı 179 a, endemik tür sayısı ise 111 e ulaşmaktadır. Cinsin endemizm yüzdesi, toplam 177 yerli tür baz alındığında % 63 tür (Erik ve Tarıkahya 2004). Centaurea cinsinin endemizm zenginliği bakımından diğer cinsler arasındaki yeri Çizelge 2.2 de gösterilmiştir. Centaurea, cins olarak tür zenginliği açısından 3. sırada gelmesine rağmen endemizm oranı bakımından % 63 ile 10. sırada bulunmaktadır (Erik vd. 2005). Bu durum, Centaurea nın ilk sıradaki cinslere oranla endemik olmayan tür sayısının oldukça fazla oluşundan kaynaklanmaktadır. Centaurea cinsinin dahil olduğu Asteraceae familyası içindeki konumu ise Çizelge 2.3 de belirtilmiştir. Bu çizelgede tür sayısı ve endemik tür sayısı bakımından familya içinde en zengin cins olmasına rağmen endemizm oranı bakımından 3. sırada yer aldığı görülmektedir. Nedeni ise cinsin endemik olmayan çok sayıda türe sahip olması olarak açıklanmaktadır (Erik vd. 2005). 8

10 Çizelge 2.2 Endemizm oranı yüksek bazı cinsler (Erik vd. 2005) Sıra Cinsler/Familyalar Endemizm Tür Sayısı Endemik Tür no Yüzdesi Sayısı 1 Ebenus / Fabaceae Verbascum / Scrophulariaceae Sideritis / Lamiaceae Alkanna / Boraginaceae Paronychia / Illecebraceae Cousinia / Asteraceae Hieracium / Asteraceae Paracaryum / Boraginaceae Origanum / Lamiaceae Centaurea / Asteraceae Çizelge 2.3 Centaurea nın endemizm yönünden familya içindeki yeri (Erik vd. 2005) Sıra No Cinsler Tür Sayısı Endemik Tür Sayısı Endemizm Oranı 1 Centaurea ,7 2 Hieracium ,7 3 Circium ,5 4 Anthemis Taraxacum ,5 6 Tanacetum ,6 7 Scorzonera ,6 8 Achilla Senecio ,9 10 Cousinia ,4 9

11 C. tchihatcheffii ile birlikte halofit, endemik ve sadece tip örneğinden bilinen diğer Centaurea türlerinin yayılışını inceleyen Erik vd. (2005), yayılışların rastgele olmayıp belirli bölgelerde yoğunlaştığını bildirmektedirler (Şekil 2.1). Şekil 2.1 Yayılışları özellik arzeden bazı Centaurea türlerinin Türkiye deki dağılımı (Erik vd. 2005) Centaurea cinsinin Türkiye florası revizyonunda, Centaurea tchihatcheffii 177 tür içinde 168. sırada yer aldığını belirten Erik vd. (2005), türlerin florada evrimsel sıraya göre verildiği düşünüldüğünde C. tchihatcheffii nin diğer türlere kıyasla daha evrimli bir noktada olduğunu ifade etmektedirler. Ayrıca, Türkiye florası nda, Centaurea cinsine ait türlerin 33 seksiyon içerisinde yer aldığını, C. tchihatcheffii nin içinde bulunduğu Cyanus seksiyonunun tüm seksiyonlar içerisinde son sırada bulunan en evrimli seksiyon olduğunu ve bu seksiyonda C. tchihatcheffii nin son sırada yer aldığını da belirtmektedirler. Ankara Gölbaşı yöresine endemik olan Centaurea tchihatcheffii türünün yayılış alanı Erik vd. (2005) tarafından aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır: 10

12 Yayılış: B4 Ankara: Gölbaşı, 18 v 1959, Karamanoğlu (Centaurea purpureiradiata nın tipi); 900 m, E.S.Brown 316; Ankara to Haymana, Kotte B4 Ankara: Gölbaşı, Hacılar koyu, Orman İçi Dinlenme Tesisi, step, 850 m, Erik 6330, B.Mutlu; Devlet Opera-Balesi arazisi, nadas alanı, 830 m, , Erik 6360, B.Mutlu, B. Tarıkahya. (Şekil 2.2, Şekil 2.3, Şekil 2.4). Şekil 2.2 Devlet Opera ve Balesi ne tahsis edilmiş ve sınırları koruma altına alınmış alanda gelişen C. tchihatcheffii bireyleri (Erik vd. 2005) 11

13 Şekil 2.3 Orman İçi Dinlenme Tesisi nde yetişmekte olan C. tchihatcheffii populasyonu (Erik vd. 2005) Şekil 2.4 Nadas alanlarında yaygın ve iyi gelişen C. tchihatcheffii populasyonu (Erik vd. 2005, Erik vd. 2006) 12

14 Ülkemizde yerel adıyla peygamber çiçeği olarak da bilinen bitkinin cins ismi, Hipokrat tarafından ortaya atılan ve insan başlı at biçiminde mitolojik bir yaratık olan Centaur dan kaynaklanmaktadır. Muhtemelen bitkinin çiçek yapısı ile bu yaratık arasında kurulan bir benzerlik sonucu, bitkiye cins ismi olarak Linnaeus tarafından Centaurea adı verilmiştir. Centaurea türleri için ülkemizde peygamber çiçeği adı yaygın olarak kullanılıyorsa da sadece Mogan Gölü çevresinde yetişen bu bitkinin çiçeği, yansıma açısına göre kırmızının farklı tonlarını yansıttığı için Gölbaşı çevresinde yanardöner olarak da bilinmektedir (Şekil 2.5). Bu isim çiçek rengine çok uygundur; mor, pembe renklerde de çiçekler açan bitkiye (Şekil 2.6), ayrıca Gölbaşı peygamberçiçeği, gelin düğmesi, türbe peygamberçiçeği, kırmızı peygamberçiçeği ya da sevgi çiçeği de denilmektedir (Ekim 1994, Boşgelmez vd. 2005b, Anonim 2006a,b,c,d,e, Anonymous 2006). Bu tür ilk olarak 1854 te Fisch. & Mey. tarafından bilim dünyasına tanıtılmıştır. Örnek tip, ilk kez 1848 de Afyonkarahisar yakınındaki Mehmetköy civarından, Rus bilim insanı Pierre de Tchihatcheff tarafından toplandığından, bu araştırıcının adına atfen, bitkiye Centaurea tchihatcheffii adı verilmiştir. Bu çiçeğe artık Afyonkarahisar ilinde rastlanmamaktadır. Bu cins Doğu Florası' nda, Melanoloma tchihatcheffii (Fisch. & Mey.) Boiss. adıyla farklı bir cins olarak belirtilmektedir. Merhum botanikçi Karamanoğlu nun 1956 da farklı bir lokaliteden (Gölbaşı - ANKARA) topladığı örnek ise, 1957 de Huber- Morath tarafından Centaurea purpureiradiata Hub. - Mor. olarak adlandırılmıştır. Aynı bitki, aynı bölgeden Brown ve Kotte tarafından da toplamıştır. Şekil 2.5 Yanardöner (Centaurea tchihatcheffii) bitkisinin görünümü 13

15 Şekil 2.6 Centaurea tchihatcheffii bitkisinde değişik morfoloji ve renklerdeki çiçek yapıları (Erik vd. 2005) 14

16 Bitkinin sistematik sınıflandırması aşağıda belirtilmiştir: Alem: Plantae Bölüm: Magnoliophyta Sınıf: Magnoliopsida Takım: Asterales Familya: Asteraceae Cins: Centaurea Tür: Centaurea tchihatcheffii Binomial Adı: Centaurea tchihatcheffii L. Bu cins içerisinde yer alan türler; C. adpressa (Şekil 2.7), C. aggregata, C. alpestris (Şekil 2.8), C. alpina, C. americana (Şekil 2.9), C. argentea, C. aspera (Şekil 2.10), C. atropurpurea (Şekil 2.11), C. babylonica, C. behen, C. bella (Şekil 2.12), C. bohina, C. bulbosa, C. cachinalensis, C. calcitrapa (Şekil 2.13), C. calcitrapoides, C. chilensis, C. cineraria (Şekil 2.14), C. clementei, C. cyanus (Şekil 2.15), C. dealbata (Şekil 2.16), C. debeauxii (Şekil 2.17), C. depressa (Şekil 2.18), C. diffusa (Şekil 2.19), C. diluta (Şekil 2.20), C. dschungarica, C. eriophora, C. floccosa, C. gayana, C. glastifolia, C. grinensis, C. horrida (Şekil 2.21), C. hypoleuca (Şekil 2.22), C. iberica (Şekil 2.23), C. imperialis, C. jacea (Şekil 2.24), C. kasakorum, C. kopetaghensis, C. kotschyana, C. leucophylla, C. macrocephala (Şekil 2.25), C. maculosa (Şekil 2.26), C.marschalliana, C. melitensis (Şekil 2.27), C. moschata, C. monocephala, C. montana (Şekil 2.28), C. nigra (Şekil 2.29), C. nigrescens (Şekil 2.30), C. orientalis (Şekil 2.31), C. ovina, C. paniculata (Şekil 2.32), C. phrygia, C. pindicola, C. polypodiifolia, C. pulcherrima, C. ragusina (Şekil 2.33), C. repens (Şekil 2.34), C. rothrockii, C. ruthenica, C. rutifolia, C. sadleriana (Şekil 2.35), C. scabiosa (Şekil 2.36), C. seridis, C. sibirica, C. simplicicaulis, C. solstitialis (Şekil 2.37), C. squarrosa, C. stenolepis, C. stoebe, C. sulphurea, C. transalpina, C. trichocephala, C. triniifolia, C. triumfettii, C. uniflora (Şekil 2.38), C. virgata (Şekil 2.39) olarak sıralanmaktadır (Anonymous 2008 a). Centaurea cinsi içerisinde C. alba (Şekil 2.40), C. brevifiimbriata, C. cariensiformis, C. drabifolia (Şekil 2.41), C. gymnocarpa (Şekil 2.42), C. hadimensis, C. hausskenechtii, C. iconiensis, C. limbata (Şekil 2.43), C. mykalea, C. nivea, C. pseudosinaica (Şekil 2.44), C. pullata (Şekil 2.45), C. sericea, C. straminicephala, C. taochia, C. urvilleia 15

17 (Şekil 2.46) türleri de yer almaktadır. Centaurea tchihatcheffii, yapraklarının ondüleli oluşu, ışığı yansıtma özelliği gibi kendine özgü özellikleri ile diğer Centaurea lardan ayrılmaktadır. Şekil 2.7 C. adpressa (Anonymous 2008b) Şekil 2.8 C. alpestris (Anonymous 2008c) Şekil 2.9 C. americana (Anonymous 2008a) Şekil 2.10 C. aspera (Anonymous 2008d) 16

18 Şekil 2.11 C.atropurpurea (Anonymous 2008e) Şekil 2.12 C. bella (Anonymous 2008f) Şekil 2.13 C. calcitrapa (Anonymous 2008a, g) Şekil 2.14 C. cineraria (Anonymous 2008a) Şekil 2.15 C. cyanus (Anonymous 2008a) 17

19 Şekil 2.16 C. dealbata (Anonymous 2008h, ı) Şekil 2.17 C. debeauxii (Anonymous 2008i) Şekil 2.18 C. depressa (Anonymous 2008j) Şekil 2.19 C. diffusa (Anonymous 2008a) Şekil 2.20 C. diluta (Anonymous 2008k) 18

20 Şekil 2.21 C. horrida (Anonymous 2008 l) Şekil 2.22 C. hypoleuca (Anonymous 2008f) Şekil 2.23 C. iberica (Anonim 2008a) Şekil 2.24 C. jacea (Anonymous 2008a) Şekil 2.25 C. macrocephala (Anonymous2008f) Şekil 2.26 C. maculosa (Anonymous 2008 a) 19

21 Şekil 2.27 C. melitensis (Anonymous 2008m) Şekil 2.28 C. montana (Anonymous 2008a) Şekil 2.29 C. nigra (Anonymous 2008n) Şekil 2.30 C. nigrescens (Anonymous 2008a) Şekil 2.31 C. orientalis (Anonymous 2008o) Şekil C. paniculata (Anonymous 2008ö) 20

22 Şekil 2.33 C. ragusina (Anonymous 2008 o) Şekil 2.34 C. repens (Anonymous 2008a) Şekil 2.35 C. sadleriana (Anonymous 2008a) Şekil 2.36 C. scabiosa (Anonymous 2008 g) Şekil 2.37 C. solstitialis (Anonymous 2008a, Anonim 2008b ) 21

23 Şekil C. uniflora (Anonymous 2008p) Şekil C. virgata (Anonymous 2008g) Şekil 2.40 C. alba (Anonymous 2008g) Şekil 2.41 C. drabifolia (Anonim 2008 c) Şekil 2.42 C. gymnocarpa (Anonymous 2008 r) 22

24 Şekil 2.43 C. limbata (Anonymous 2008g) Şekil 2.44 C. pseudosinaica (Anonymous 2008s) Şekil 2.45 C. pullata (Anonymous 2008ş) Şekil 2.46 C. urvillei (Anonim 2008c) Sevgi Çiçeği (Centaurea tchihatcheffii), Asteraceae (papatyagiller) familyasından, Türkiye ye özgü nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir çiçek türüdür. Dünyada yalnızca Ankara nın Gölbaşı ilçesi Hacı Hasan Köyü yakınında yetişmektedir (Şekil 2.47). Tarım ilaçları, yetiştiği doğal habitatların yerleşime açılması sonucu ortaya çıkan yoğun yapılaşma, yol genişletme faaliyetleri, anız yakılması, yoğun herbisit kullanımı gibi bilinçsiz tarım uygulamaları, süs bitkisi olarak kullanılma potansiyeli dolayısıyla bilinçsizce yapılan sökümler ve Ankara pazarlarında kesme çiçek olarak satılması gibi nedenler yüzünden nesli yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalınca Bern 23

25 Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınmıştır. Günümüzde sadece Ankara Mogan Gölü civarında 3-5 kilometrekare kadar olan sınırlı bir alanda yaşamakta olan bu endemik bitki, Kırmızı Bülten de Kritik (Critically Endangered-CR) ; IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) kriterlerine göre Nesli Tehlike Altında ; Bern Sözleşmesi ne (Avrupa nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi) göre de Kesin Korunan Bitki Türü listesinde yer almaktadır (Ekim vd. 2000, IUCN 2001, Arif vd. 2004, f). Şekil 2.47 Ankara- Gölbaşı Küçük aşıklar tepesinde C. tchihatcheffii nin doğal habitatı (Erik vd. 2005, Erik vd. 2006) Vural ve Adıgüzel (2001), Nisan ve Mayıs aylarının sonlarına doğru doğadan toplanan çiçeklerin Ankara daki çiçekçilerde satıldığını fakat son yıllarda çiçekçilerde de görülmez olduğunu belirtmişlerdir. Bu türün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya geldiğini vurgulayan araştırıcılar, tarlalarda yabancı otları öldürmek için kullanılan herbisitlerin bu bitkilerin yaşamını son derece tehdit ettiğini de ifade etmektedirler. Çakaroğulları (2005) da, Centaurea populasyonunun kalıcılığını engelleyecek doğal bir tehdidin söz konusu olmadığını ifade ederek, en ciddi tehditlerin tahıl tarımı, yapılaşma 24

26 ve doğal populasyondan toplama yapılması gibi insan kaynaklı olduğunu vurgulamaktadır. Mogan Gölü yakınında bulunan "Ankara Valiliği Çevre Koruma Vakfı Alanı" bu bitki için yaşam alanı olmuştur (Anonim 2006g, h). Bu alanlarda son yıllarda yapılan ağaçlandırma çalışmaları, son sığınma alanının da yok olmasına neden olmuştur. Çünkü, geçirgenlik özelliği yüksek olan göl yatağındaki alüviyal topraklar, ağaçlandırmanın başarısız olmasına neden olmuş, amaç ağaçlandırma olduğu için, ağaçlandırılacak zemin yakılarak ve ilaçlanarak temizlenmiştir. Ancak bu girişim, floristik zenginliğin ve diğer yabani türlerin istemeden yok olmasına neden olmuştur. Bir süre için sayısı milyonlara ulaşan bu tür, günümüzde, koruma alanının bir köşesinde yaşam mücadelesi vermekte olan 85 bireyle temsil edilmektedir (Boşgelmez vd. 2005b, Vural 2006). Günümüzde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan ve sadece Ankara Gölbaşı ilçesinde 1 km² lik bir alanda hayatta kalma mücadelesi veren bu tür üzerinde çeşitli araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Günümüzde gerek üniversiteler gerek sivil toplum kuruluşları ve gerekse çeşitli kamu kurum ve kuruluşları bu türü korumak ve canlılığını devam ettirmek adına çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Centaurea tchihatcheffii türü üzerinde yapılan çalışmaların ise daha çok, botanik anlamda türün ve bitkisel özelliklerinin tanımlanması ile çoğaltımı üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Centaurea cinsine dahil diğer türlerin botanik anlamda tanımlanması da pek çok araştırmaya konu olmuştur (Wagenitz et al. 1998, Duran and Duman 2002, Türkoğlu vd. 2003, Duran and Hamzaoğlu 2005, Tan and Vural 2007, Uzunhisarcıklı vd. 2007). Bunun yanısıra bazı Centaurea türlerinin tıbbi kullanım olanakları üzerinde de çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Baytop (1984), ülkemizde bazı Centaurea türlerinin (C. cyanus L., C. behen L., C. calcitrapa L., C. iberica L., C. jacea L.) ishal kesici, kuvvet verici, iştah açıcı, göğüs yumuşatıcı ve mide rahatsızlıklarını giderici olarak tıbbi amaçla kullanıldığını ifade etmektedir. Ayrıca dünyadaki türlerinde (C. rupestris L.) çiçek ve yapraklarının içerdiği flavonoidlerin antifitoviral, antibakterial ve antifungal aktiviteleri olduğu bildirilmektedir (Rusak et al. 1997, 2002). Ancak doğal olarak 25

27 yetişen populasyonlardan bu flavonidlerin izolasyonunun çok sınırlı olduğu vurgulanmaktadır. Altıntaş et al. (2004) Centaurea türlerinin uçucu yağlar bakımından da oldukça zengin bir çeşitlilik gösterdiğini bildirmektedirler. Kaya ve Genç (2002), Ankara Gölbaşı ndan topladıkları endemik Centaurea tchihatcheffii Fish & Mey (Astareceae) nin morfolojik, anatomik ve palinolojik özelliklerini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmalarında; bitkinin tanıtılmasını gerçekleştirerek, bu türün gerekli önlemler alınmadığı taktirde neslinin yok olması tehlikesine önemle dikkat çekmişlerdir. Bu tür üzerinde yapılan bir diğer çalışma da, Hacettepe Üniversitesi, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Anabilim Dalı tarafından gerçekleştirilmiştir. Ankara-Gölbaşı lokasyonundaki biyolojik çeşitliliğin, ekolojik sistemler açısından önemin ve değerinin de irdelendiği araştırmada, endemik Centaurea tchihatcheffii Fish & Mey (Astareceae) nin ekosistem açısından değerlendirmesi yapılmış, bitkinin morfolojik, anatomik, biyolojik ve palinolojik özellikleri tanımlanarak, bölgedeki yayılım alanları, türün korunması açısından gerçekleştirilen çalışmalar sıralanarak, gerekli önerilerde bulunulmuştur (Çakırlar vd. 2005a). Bu araştırmaların sonuçlarına göre, tek yıllık (annual) bir bitki olan Centaurea tchihatcheffii Fish&Mey, cm. boylanabilmektedir, üzerinde bir kapitulum taşıyan gövde dik yapıdadır (Şekil 2.48). Enine kesitlerde gövde hafif köşeli bir yapı göstermekte ve bu köşelerde destek doku olarak kollenkima görülmektedir. Gövdenin en dışını bol tüylü epidermis kaplar, epidermis hücrelerinin 5,06 µm. kalınlığında kutin tabakası bulunmaktadır. Yüzeysel kesitlerde anomositik tipte stomalar ve çok hücreli tüyler bulunmaktadır. Stomalar epidermis hücreleriyle aynı seviyede olup etraflarındaki hücre sayısı 3-(4)-5 dir. Epidermis hücrelerinin çeperleri düzdür. Kollenkima dokuları arasına rastlayan gövde bölümünde epidermis altında bol kloroplastlı kollenkima dokusu yer almaktadır. Korteksin daha iç bölümünde iletim demetleri dairesel düzende dizilmiş durumdadır. Gövdenin en iç kısmında ince çeperli parankima hücrelerinden oluşan öz bölgesi, özün merkezindeki hücrelerin erimesiyle de öz boşluğu oluşmuştur (Şekil 2.49). Epidermis hücrelerinin altında parankima hücreleri bulunmaktadır. Parankima hücrelerinden sonra sklerenkima hücreleri yer almaktadır. Sklerenkima, 26

28 iletim demetinin üstünde bulunan ve floemden belirgin bir sınırla ayrılmış olup, çeperleri oldukça kalın hücrelerdir. Sayıları adet arasında değişen farklı büyüklükteki kolateral iletim demetleri, gövde üzerinde bir daire şeklinde ve hemen hemen düzenli olarak dizilmişlerdir. Floem, ince çeperli hücrelerden oluşmuştur (Şekil 2.50). Gövde de salgı kanalları bulunmaktadır. Buradaki salgı kanalları şizogen tiptedir. Gövdenin ortasında ise parankimatik öz bulunmaktadır (Kaya ve Genç 2002, Çakırlar vd. 2005a). Şekil 2.48 Centaurea tchihatcheffii nin genel görünümü (Erik vd. 2005) 27

29 Şekil 2.49 Centaurea tchihatcheffii nin gövde enine kesiti. (Çakırlar vd. 2005a). A: Genel görünümü; B: Bir bölümünün görüntüsü ve kısımları Şekil 2.50 Centaurea tchihatcheffii nin gövde enine kesitinde iletim demetleri ve kısımları (Çakırlar vd. 2005a) Kaya ve Genç (2002) ile Çakırlar vd. (2005a) tarafından gerçekleştirilen araştırmalara göre, Centaurea tchihatcheffii Fish & Mey odunsu kazık kök sistemine sahiptir. Kökün enine kesitinde en dışta geniş ve koyu renkli mantar doku ile fellodermadan oluşan 28

30 periderm yer almaktadır. Periderm ile sekonder floem arasında genellikle sklerankimatik hücreler bulunmaktadır. Kambiyum belirgindir. Dar bir alanı kaplayan öz bölgesi tamamen sekonder ksilem tarafından durdurulmuştur. Korteksin iç bölümünde endodermis yer alır, endodermise en yakın hücre sırasında belli aralıklarla salgı kanalları dizilmektedir. Endodermisin altındaki perisikl ile kambiyum arasında floem bulunmaktadır (Şekil 2.51). Şekil 2.51 Centaurea tchihatcheffii nin kök enine kesiti ve kısımları (Çakırlar vd. 2005a). Genellikle tüylü olan yapraklar bulundukları yere göre biraz değişim göstermektedirler. Alt yapraklar tam dikdörtgenimsi mızrağımsı olup yaprak sapı uzundur. Ortadaki yaprakların yaprak sapı biraz kısa olup keman biçimindedir. Üstteki yapraklar ise yaprak sapı kısa olup, dikdörtgenimsi şekildedir (Şekil 2.52). 29

31 Şekil 2.52 Centaurea tchihatcheffii nin yaprakları (üst sıra taban, orta ve alt sıra gövde yaprakları) (Erik vd. 2005) Yaprak amfistomatik tiptedir. Yaprağın alt ve üst yüzeylerinde tek hücreli ince uzun tüyler bulunmaktadır. Yaprağın üst ve alt yüzeylerinden alınan yüzeysel kesitlerde bol miktarda stomalar görülmüştür. Her iki yüzdeki stomalar anomositiktir. Yaprağın üst ve alt yüzeyinden alınan yüzeysel kesitlerde stomalar epidermis hücreleri ile aynı düzeyde olup, etrafındaki hücre sayısı 3-5 adettir. Epidermis hücrelerinin çeperleri düzdür (Şekil 2.53). Yaprağın enine kesitinde, yaprakların ekvifasiyal tipte olduğu görülmektedir. Alt ve üst yüzeyde yer alan epidermis hücreleri az çok dikdörtgeni andırır. Her iki yüzeyde de epidermis hücrelerinin altında palisat parankiması yer almaktadır. Bu hücreler ince çeperli olup, bol miktarda kloroplast içerirler alt ve üst palisat parankiması arasında oldukça geniş hücre arası boşlukları olan ve daha az kloroplast içeren sünger parankiması bulunur (Şekil 2.54). İletim demetinin üzerinde 5-6 adet salgı hücreleriyle çevrilmiş salgı kanalı mevcuttur Salgı kanalı kapalı şizogen tipindedir (Kaya ve Genç 2002, Çakırlar vd. 2005a, Erik vd. 2005). 30

32 Şekil 2.53 Centaurea tchihatcheffii nin yaprak alt ve üst epidermisinden yüzeysel kesitler (Çakırlar vd. 2005a) Şekil 2.54 Centaurea tchihatcheffii yaprağının enine kesiti (Çakırlar vd. 2005a) Genellikle her bitkide tek bulunan kapitulum 20-25x10-15 mm.dir. Pembe, mor, kırmızı olan parlak renkli çiçekleri taşır. Involukrum, 10-15x11-15 mm. olup geniş çan biçimindedir. Involukrum yapraklarının (fillari) dip kısımları açık yeşil-sarımsıdır. Üst kısma doğru renk koyulaşır. Involukrum yaprakları (fillari) involukrum üzerinde çok sıralı kiremitvari bir şekilde dizilmiştir. İnvolukrum yaprağının üzerinde bulunan 31

33 apendajlarin uzunluğu 1,5-3 mm arasında olup kenarlarında 6-23 arasında değişen beyaz renkli siler bulunur (Şekil 2.55). Şekil 2.55 Centaurea tchihatcheffii nin involukrum brakteleri (Erik vd. 2005) Uç kısımda tipik saçaklı tırnakların (apendaj) diziliş sırası dış braktelerden iç braktelere doğrudur Işığa yönelik dıştaki involukrum yapraklarının yüzeysel kesitlerinde bol miktarda stoma bulunmuştur. İnvolukrum yaprağındaki stomalar da anomositik tiptedir. Stoma çevresindeki epidermis hücrelerinin sayısı 3-4 adettir. Enine kesitlerde, kesinlikle kutikula tabakası ve epiderma tabakasının altında kalın çeperli daire veya çokgen şeklinde sklerankima hücreleri bulunmaktadır. Üst sklerankima alt sklerankimadan daha çok sıralıdır. Sklerankima dokusunun altında sünger parankiması yer alır. Parankima 32

34 dokusu içerisinde iletim demetlerinin üst tarafında salgı kanalları vardır. Bunlarda şizogen tipte salgı kanallarıdır (Kaya ve Genç 2002, Çakırlar vd. 2005a, Erik vd. 2005). Kaliks kökenli olan papus, akenin ucunda bol miktarda bulunmaktadır ve açık kahverengindedir (Şekil 2.56 A,B,C,D). 1-3 mm. uzunluğunda olup yumuşak tüylüdür. Boyu 3,5-4(5) mm. olan akenin dip kısmında hilumu belirgindir (Erik vd. 2005). a b c d Şekil 2.56 a, b, c : Centaurea tchihatcheffii nin aken tipi meyvesi, d. Aken tipi meyve (Erik vd. 2005) a. Pappus, b. Hilum 33

35 Çiçek durumu, başcık, yani bir çok çiçeğin bir araya geldiği ve sanki tek bir çiçekmiş gibi göründüğü çiçek kümesi durumundadır (Şekil 2.57). Anter tüpü mor renklidir. Huni biçimli ve kenarı yuvarlak, dişli kenar çiçekleriyle Centaurea cinsi içinde benzeri yoktur. Çiçeklenme zamanı Nisan sonu, Mayıs başlarıdır. Çiçeklenme zamanında alt yapraklar solmaktadır (Kaya ve Genç 2002, Çakırlar vd. 2005a). Şekil 2.57 Centaurea tchihatcheffii nin çiçek durumu ve çiçekleri (Boşgelmez 2005, 2006) 34

36 Centaurea tchihatcheffii nin döllenme biyolojisi üzerinde yapılan çalışmada, türün, somatik metafaz safhasında 10 homolog kromozom çiftinden oluştuğu ve somatik kromozom sayısının 2n=2x=20 olduğu belirlenmiştir (Şekil 2.58). Bu türde temel kromozom sayısının x=10 olarak tespit edilmesi, bu türdeki azalan disploidinin bir göstergesi olarak ifade edilmektedir. Ortalama toplam kromozom boyları, 4.24µ ila 2.51µ arasında değişmektedir (Gömürgen ve Adıgüzel 2001, Gömürgen 2005). Şekil 2.58 Centaurea tchihatcheffii nin somatik kromozomları (Gömürgen 2005) Doğan (2005) ile Çelik et al. (2007) tarafından, Centaurea türlerinin polen morfolojisi üzerinde yapılan araştırmada ise Centaurea tchihatcheffii polenlerinin Cyanus grubunun tüm özelliklerini taşıdığı ve incelenen diğer türlerin polenlerine göre evrimsel olarak daha gelişmiş olduğu belirlenmiştir. Polenler radyal simetrik, izopolar, trikolporat, suprolat olarak tanımlanmıştır. Polar görünüşte semiangular, çapı µm. Polar eksen µm, ekvatoral eksen µm. Apokolpiyumlar dar, kalpus uçları arasındaki uzaklık 8.82 µm dir. Kolpuslar oldukça uzun ve geniş, sınırları belirgin, uçları sivridi, Clg µm, Clt 3.39 µm. Porlar belirgin, sınırları muntazam ve yanlara uzamış, Plg 3.33 µm, Plt 7.05 µm, porun genişliği kolpusun genişliğinden daha büyüktür. Ekzin 7.35 µm kalınlığında, sekzin 3.92 µm, nekzin 3.43 µm dir. Sekzin nekzinden daha kalındır, ekzin ornemantasyonu skabrattır (Şekil 2.59). 35

37 A B C D Şekil 2.59 Centaurea tchihatcheffii poleninin görünüşü; A-B kutuptan görünüşü, C-D ekvatordan görünüşü (Doğan 2005) Türün neslinin uzun süre devamlılığını sağlayacak en iyi koruma yönteminin belirlenebilmesinde ilk adımın populasyon dinamiğini anlamaktan geçtiğini ifade eden Çakaroğulları (2005), bu tür üzerinde gerçekleştirdiği araştırmasında, ilgili türün populasyon dinamiğinin belirlenmesi, doğal tehditlerin ve bunların etkilerinin ortaya konulması, işaretli bireylerin gözlenmesi, üzerinde yaşam ve üreme başarısı gibi demografik parametreler ile tozlaştırıcı tohum yayan, polen ve tohum yiyen türlerin belirlenmesini amaçlamıştır. Araştırıcıya göre, tahıl tarlalarında yetişen tür, pek çok yönüyle yabancı ot davranışı sergilemektedir. Yüksek populasyon yoğunluğu ( birey/0.5 m²), çok sayıda canlı tohum içeren kalıcı tohum bankası ( 20,000/m²), uygun iklim koşullarını yakalayan hızlı gelişim (rozet ile çiçeklenme evresi arası 15 hafta) göstermektedir. Yaşama oranı yüksektir. Erken ölümlerin çoğu geç çimlenme nedeniyle %2-20 oranında rozet evresinde görülmektedir. Yoğunluğa bağlı ölüm olmamaktadır. Kendi kendine ya da genel tozlaştırıcılarla çapraz tozlaşarak tohum üretimi gerçekleştirmektedir, üreme oranı yüksektir ( tohum/m²). Havalandırılmış toprakta iyi gelişim göstermektedir ve tozlaşma vektörleri (balarıları) ve tohum taşıyıcı türlerin (karınca) eksikliği söz konusu değildir (Çakaroğulları 2005). Tarikahya (2005) da, Gölbaşı yöresine endemik Centaurea tchihatcheffii türünün biyolojisi ve ekolojisi üzerine yaptığı araştırmasında, bu türün tarihçesi, Türkiye florasındaki yeri ve yayılış alanlarını irdeleyerek, taksonomik özelliklerini belirlemiş, 36

38 bölgede yapılan çalışmalar neticesinde diğer bitkilerle olan birlikteliğini ortaya koymuştur. Endemizm nedenlerinin açıklanmasında bitki türlerinin yetişmekte oldukları toprak özellikleri ve bitkinin besin maddesi içeriklerinin de dikkate alınabileceği bildirilmektedir. Özcan vd. (2005) a göre Centaurea tchihatcheffii nin yetiştiği alanların toprakları, Mogan Gölü etkisi altında olan, ova tabanı ve alçak sekili jeomorfolojik birimler üzerinde yer almakta, Orta Anadolu için karakteristik toprak özelliklerini göstermektedir. Bitkinin yetiştiği alanlar yüksek oranlarda kil içeren (%43-70) ağır bünyeli topraklardır. Yetersiz yağış nedeniyle toprağın bazla doygunluk değerleri yükselmiş ve bitkinin yetiştiği alanlarda 8,03-8,88 arasında değişen yüksek ph değerlerine ulaşılmıştır. Toprakların bitki besin maddesi içerikleri incelendiğinde, topraktaki azot ve fosfor içeriğinin çok az ve az olduğu görülmüştür. Toprakların mikroelement içerikleri bakımından da farklılıklar belirlenmiştir. Tüm lokalitelerde bitkiye yarayışlı Cu (bakır) miktarı yeterli, Zn (çinko) miktarı az, Mn (mangan) miktarları çok az ve az, Fe (demir) miktarları orta ve fazla, B (bor) içerikleri ise çok fazla ve yeterli olarak tespit edilmiştir. Araştırıcılar Centaurea tchihatcheffii nin besin maddesi alım mekanizmaları hakkında kesin bir şey söylemenin mümkün olmadığını belirtmektedirler. Hangi amaca yönelik kullanılacağı tespit edilemeden yeryüzünden pek çok bitki türü kaybolmaktadır. Soyu tehdit altındaki türlerin korunmasında en temel nokta bu türlerin etkin biçimde çoğaltılmalarıdır. Çoğaltma uygulamaları içerisinde doku kültürü çoğaltım yöntemlerinin etkili olabilecekleri bildirilmektedir. Ayrıca doku kültürü teknikleri ile yeni çeşit geliştirebilmek ve mevcut çeşitlerde genetiksel iyileştirme çalışmaları da mümkün olmaktadır. Kaybolmakta olan bazı türlerin korunmasında ve çoğaltılmaları zor olan bazı türlerin üretilmesinde çeşitli doku kültürü yöntemleri rutin olarak uygulanmaktadır. Bu nedenle soyu tükenmekte ve tehdit altında olan; aynı zamanda süs bitkisi olarak ticari öneme sahip Centaurea tchihatcheffii nin ve diğer Centaurea türlerinin in vitro 37

39 çoğaltımı ve adventif sürgün rejenerasyonu üzerinde de değişik araştırıcılarca çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Hammatt and Evans (1985), tehdit altında bulunan Centaurea junaniana da yaprak sterilizasyonu çalışmışlar ve yapraklara %20 v/v NaOCl de 20 dakika süre ile yüzey sterilizasyonu uygulanması ve daha sonra 4 kez 5 er dakika süre ile steril bidistile saf su ile durulama sonrasında başarılı olmuşlardır. Araştırıcılar Centaurea junaniana bitkisinin yaprak, kök, hipokotil ve kotiledonlarının sürgün rejenerasyon kapasitesini araştırmışlardır. En iyi sürgün oluşumunun 5 mg/l BAP ve 0,2 mg/l NAA içeren MS ortamında gerçekleştiğini gözlemlemişlerdir. Takashi and Daisuke (1997), Centaurea macrocephala bitkisinin koltuk altı meristemlerinde hızlı çoğaltım çalışmışlardır. 25 µm IBA içeren hypnex ortamında sürgünlerin %70 oranında köklendiğini bildirmişlerdir. Cuenca et al. (1998), ilkbaharda çiçeklenen meristematik sürgünleri doğadan toplayarak Centaurea pauı de sterilizasyon çalışması yürütmüşlerdir. Araştırmada 50 mm lik gövde eksplantları, 20 mm. uzunluğunda 1-2 boğumlu parçalar halinde kesilmiş ve ortama yerleştirilmiştir. Araştırıcılar in vitro çalışmada en iyi sürgünün bitki büyüme düzenleyicilerinin olmadığı ortamda gerçekleştiğini belirlemişlerdir. En iyi köklenmenin ise 2,0 mg/l 3-IAA ve 2,0 mg/l IBA içeren MS ortamından elde edildiği ve köklenmenin 4 hafta sonra %40 oranında olduğu saptanmıştır. Cuenco and Marco (2000), tehdit altında olan endemik Centaurea spacchii nin çiçekli meristemlerinde hızlı çoğaltım yöntemi geliştirmişlerdir. Çalışmada %15 kontaminasyon gözlenmiştir. 1 mg/l BAP içeren MS besin ortamında yüksek oranda sürgün oluşumu gözlenmiş fakat oluşan sürgünlerin boylarının uzamadığı tespit edilmiştir. Araştırıcılar, iki çeşit oksin kullanımında, en iyi sonuçların 2 mg/l IAA ve 2mg/l IBA içeren MS ortamında oluştuğunu ve %60 oranında köklenme elde edildiğini bildirmişlerdir. 38

40 Özel (2002), Centaurea tchihatcheffii tohumlarının yüzey sterilizasyonunda farklı dozlarda ve sürelerde ticari çamaşır suyu kullanıldığını belirtmektedir. En iyi sonuç % 50 lik çamaşır suyu 30 dakika ve % 60 lık çamaşır suyu dakikada ve % oranında saptanmıştır. Centaurea tchihatcheffii nin olgunlaşmamış embriyolarının yüzey sterilizasyonu için ise kapitulalar % 50 lik dozda ticari çamaşır suyu ile farklı sürelerde muamele edilmiştir. En iyi sonuç (% 80 bulaşık olmayan) % 50 lik çamaşır suyu 30 dakikalık uygulama süresinde sağlanmıştır. Doğadan toplanan bitkilerin yüzey sterilizasyonunda ilk 3 denemede 10 dk sabunlu su, 20 dk durulama ve 1 dk etanol ön muamelesinden sonra, sırasıyla %25-15 dk, % dk ve %75-15 dk yüzey sterilizasyonu yapılmıştır. 4. denemede ön muamelede sabunlu suda bekletme süresi 1 dakikaya düşürülmüş ve etanol kullanılmamış % 25 çamaşır suyunda 15 dk yüzey sterilizasyonu yapılmıştır. Diğer 8 denemede ise sabunluı su ve alkol ön muamelesi yapılmamıştır. Sterilizasyonun 2. günü, 1. gün uygulana çamaşır suyu dozunun ve süresinin ½ si oranında ve süresinde ikinci bir sterilizasyona tabi tutulmuştur. En iyi sonuç ve en yüksek değer çift sterilizasyonla % 30-5 dk, % dk, % 40-5 dk olurken; tek sterilizasyonda % dk olmuştur. Hızlı çoğaltım aşamasında çift sterilizasyon % 30 5 dk un tercih edilmesi gerektiği bildirilmektedir. Araştırıcılar, C. tchihatcheffii nin doku kültürü ile çoğaltımına uygun koşulların henüz tam anlamıyla optimize edilemediğini ifade etmektedirler. Buna göre kullanılabilecek en etkin çoğaltma yöntemi tohumla çoğaltma olacaktır. Bitkilerde bağımsız yeni kuşağın başlamasını sağlayan yapı tohumdur. Yeni oluşacak bitkinin minyatür halini (embriyo) ve gelişecek bitkiciğe besin rezervi olarak endosperm taşıyan tohum, yapısal ve fizyolojik olarak dağılmaya uygun rol üstlenmiştir. Tipik bir tohum, bu yapıları çevreleyen ve testa adını alan tohum kabuğuna sahiptir. Centaurea türlerinde ise tohumlar, gerçekte aken adı verilen meyvelerdir. Centaurea tchihatcheffii nin doğada tohumları ile çoğaldığı, ancak tohumlar klasik yöntemlerle çimlenmeye alındığında, temel istekler yerine getirildiği halde sonucun olumsuz olduğu belirlenmiştir. Centaurea tchihatcheffii nin 13 gün + 4 C de bırakılan ve karanlık inkübatörde 18 C de bekletilen tohumlarından yalnızca 1 tanesi 150 gün 39

41 sonra çimlenmiş, oluşan bitkinin kök gelişiminin de anormal olduğu gözlenmiştir. Araştırıcı, bitkinin tohumdan zor çimlendiğini ifade etmektedir (Özel 2002). Centaurea tchihatcheffii tohumlarının yüksek sıcaklık derecelerinde çimlenemedikleri, ön soğuk uygulaması yapılan tohumlarda, -79±2 C sıcaklıkta bekletilme durumunda tohumların çimlenme yeteneklerinin kaybolmadığı ve çimlenmenin % 10 olduğu, toplandıktan sonra belli dormansi süresini geçiren tohumlarda çimlenmenin daha yüksek belirlendiği, araziden toplandıktan sonra yaklaşık 9 ay bekletilen tohumların toprak+perlit karışımındaki çimlenmelerinin 7-10 günde tamamlandığını ve çimlenme değerinin %90 a çıktığı, günde ise çiçeklenme fazına ulaşıldığı, dormansinin laboratuvar koşullarında (20 C, %50-60 nem) saklanan tohumlar için yaklaşık 9 ay sürdüğü ve dormansinin tohum kabuğundan değil de embriyodan kaynaklanabileceği ifade edilmektedir. Ayrıca, tohum çimlenmesi üzerine toprak ph derecesinin de etkili olabileceği bildirilmektedir (Çakırlar vd. 2005b, Çakırlar vd. 2006). Özel (2002) ve Özel et al. (2006) tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda doğadan toplanan bitkilerden alınan 8-10 cm lik 9 arlı genç sürgünler, farklı dozlardaki (0, 500 ve 1000 ppm) IBA çözeltisi içerisinde farklı sürelerde (0, 5, 10 ve 15 dk) bekletilerek serada steril kum içeren saksılarda köklendirmeye bırakılmışlar ve köklenen bitkiler saksılara geçirilmişlerdir. 10. günden itibaren kök oluşumunun başladığı, 2. hafta sonunda ise kontrol denemesi dışındaki tüm hormon ve uygulama sürelerinde kök oluşumunun gözlendiği bildirilmektedir. En iyi kök oluşumu 500 ppm IBA ve 10 dakika uygulama süresinde elde edilmiştir. 40

42 3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1 Materyal Çalışmada materyal olarak, 2005 ve 2006 yıllarında Ankara-Gölbaşı yöresindeki Küçük Aşıklar Tepesi açık step, Haymana Yolu Opera ve Bale arazisi ile korunmuş alan parsellerinden toplanan Centauera tchihatcheffii bitkisine ait tohumlar (aken meyveler) kullanılmıştır. Olgun tohumların toplanması işlemi 2005 yılında Mayıs sonu, 2006 yılında ise Haziran ayında gerçekleştirilmiştir. 3.2 Yöntem Araziden toplanan tohumlar oda sıcaklığında, gazete kağıtları üzerinde bir hafta süreyle serilerek kurumaya bırakılmış, benzer morfolojik özelliklere ve büyüklüğe sahip olanlar sayılarak uygulamalar için gereken tohumlar ayrılmıştır (Şekil 3.1) ve 2006 yıllarında toplanan C. tchihatcheffii tohumlarında suda bekletme ve GA 3 çözeltisinde bekletme uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, 2006 yılında toplanan tohumlar 3, 4 ve 5 ay süre ile katlamada tutulmuştur. Suda ve GA 3 çözeltisinde bekletme uygulamaları gerçekleştirilen tohumların bir kısmı petrilere alınarak, 25 ± 2 C lik etüvde çimlenmeye bırakılmış, diğer kısmı ile katlamadan çıkartılan 2006 yılı tohumları ise 6.5 ph (hafif asit), 7.5 ph (nötr) ve 8.5 ph (alkalin) derecelerine ayarlanmış, 1:1 oranında torf+perlit içeren viyollere, yaklaşık 1 cm derinliğinde ekilmişlerdir. Tüm tohumlarda uygulamalar öncesinde yüzey sterilizasyon işlemi gerçekleştirilmiş, kontrol grubu tohumlarda yüzey sterilizasyonu dışında hiçbir uygulama yapılmamıştır. 41

43 Şekil 3.1 Araştırmada kullanılan Centauera tchihatcheffii tohumlarının görünümü Tohumlarda yüzey sterilizasyonu Farklı uygulamalara tabi tutulan bütün tohumlarda öncelikle yüzey sterilizasyon işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla tohumlar birkaç damla Tween 20 içeren % 10 luk NaOCl çözeltisinde 25 dakika bekletilmiş ve ardından 3 er defa 5 er dakika süreyle steril saf su ile yıkanmışlardır (Tıpırdamaz vd. 2006) Suda bekletme uygulamaları 2005 ve 2006 yıllarında toplanan ve yüzey sterilizasyonu yapılmış olan tohumlar, oda sıcaklığında 10 saat ve 24 saat süre ile saf su içerisinde bekletilmişlerdir. Uygulama sonrasında tohumların bir kısmı petrilerde çimlendirme denemeleri için kullanılmış, bir kısmı ise farklı ph derecelerine ayarlanmış yetiştirme ortamlarına ekilmişlerdir. 42

44 3.2.3 GA 3 çözeltisinde bekletme uygulamaları 2005 ve 2006 yıllarında toplanan ve yüzey sterilizasyonu yapılmış olan tohumlar, 10 ppm ve 100 ppm lik GA 3 çözeltisi içerisinde 24 saat süre ile tutulmuşlardır. Uygulama sonrasında tohumların bir kısmı petrilerde çimlendirme denemeleri için kullanılmış, diğer kısmı ise farklı ph derecelerine ayarlanmış yetiştirme ortamlarına ekilmişlerdir Katlama uygulamaları 2005 yılında elde edilen tohum sayısının yeterli olmaması nedeniyle katlama uygulamaları sadece 2006 yılında toplanan tohumlarda gerçekleştirilebilmiştir yılında toplanan tohumlar 3 ay (90 gün), 4 ay (120 gün) ve 5 ay (150 gün) süre ile, +4 C sıcaklıktaki buzdolabı koşullarında katlamada tutulmuşlardır. Tohumların katlanması 10,5 x 15 x 3,5 cm boyutlarındaki plastik kaplar içerisinde gerçekleştirilmiştir. Katlama ortamı olarak elenmiş ince kum kullanılmıştır. Katlama ortamının sterilizasyonu, öncelikle fungusitlerle (Pilben 50 wp + %50 Benomyl; 4 g/l) ıslak hale gelene kadar muamele edilen ortamın 3 gün süre ile sera koşullarında üzeri kapalı halde bekletilmesi, serilerek kurutulduktan sonra 24 saat 70 C lik etüvde tutulması ile gerçekleştirilmiştir. Katlama kapları ile katlama ortamının drenajı için kullanılacak çakıl taşları da NaOCl çözeltisinden geçirilerek steril edilmişlerdir. Ayrıca katlamaya alınan tohumlarda da yüzey sterilizasyonu yapılmıştır. Su çıkışını sağlamak için taban kısmında drenaj delikleri açılan katlama kaplarının en alt kısmına yerleştirilen çakıl taşlarının üzeri katlama ortamı ile örtülmüş, bir sıra düzenli biçimde yerleştirilen tohumlar, bir sıra katlama ortamı olacak şekilde katlama işlemi tamamlanmıştır (Yılmaz 1992). Katlama ortamının nemlendirilmesi belli aralıklarla, her seferinde 150 ml saf su kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Katlama işlemine 24 Ağustos 2006 tarihinde başlanmıştır. Katlama süresinin bitiminde, katlama ortamından çıkartılan tohumlar bekletilmeden aynı gün farklı ph derecelerine ayarlanmış yetiştirme ortamlarına ekilmişlerdir. 43

45 3.2.5 Tohum çimlendirme denemeleri 2005 ve 2006 yıllarına ait, suda bekletme (12 ve 24 saat) ve GA 3 çözeltisinde bekletme (10 ppm ve 100 ppm GA 3 çözeltisinde 24 saat) uygulamalarına tabii tutulan tohumlar, 8 x 1,5 x 11 cm boyutlarındaki kapaklı cam petri kutuları içerisinde çimlenmeye alınmışlardır. Tabanlarına ince pamuk tabakası ve kurutma kağıdı yerleştirilen petri kutuları 80 C lik etüvde 24 saat bırakılarak sterilize edildikten sonra soğumaya bırakılarak (Ünal vd. 2004) etiketlenmiştir. Uygulamalara tabii tutulan tohumlar, 5 ml ½ oranında sulandırılmış Hoagland çözeltisi ile nemlendirilen filtre kağıdı üzerine pens yardımıyla düzenli biçimde yerleştirilmiştir. Tohum ekimi tamamlanarak kapatılan petri kutuları sıcaklığı 25 ± 2 C olan etüve konularak karanlık koşullarda tohum çimlenme denemesi başlatılmıştır. Petri kutuları gün aşırı, 1 ml, ½ oranında sulandırılmış Hoagland çözeltisi ile nemlendirilmiştir (Çakırlar vd. 2005b). Çimlenme için radikulanın belirgin derecede testadan çıkmış olması esas kabul edilmiştir. Etüve konulan tohumların sayım işlemi her gün aynı saatte olmak üzere 23 gün süreyle gerçekleştirilmiş ve tohumların çimlenme oranları (%) ile çimlenme zamanları (gün) belirlenmiştir Tohum ekim ortamlarının hazırlanması ve tohum ekimi Yüzey sterilizasyonu yapıldıktan sonra suda (12 ve 24 saat) ve GA 3 çözeltisinde (10 ppm ve 100 ppm GA 3 çözeltisinde 24 saat) bekletilen 2005 ve 2006 yıllarına ait tohumlar ile 3, 4 ve 5 ay boyunca katlamada tutulan 2006 yılı tohumları, 6.5 ph (hafif asit), 7.5 ph (nötr) ve 8.5 ph (alkalin) derecelerine ayarlanmış (Özcan vd. 2005), 1:1 oranında torf+perlit ortamı içeren viyollere, yaklaşık 1 cm derinliğinde ekilmişlerdir. Yetiştirme ortamı olarak 1:1 oranında hazırlanan torf + perlit karışımı, tohumların ekileceği viyollere doldurulmadan önce fungusitlerle (Pilben 50 wp + % 50 Benomyl) muamele edilmiş, ilaçlanan ortam, üzeri örtülerek 2 gün süre ile serada bekletildikten sonra üç eşit parçaya bölünerek 6,5 7,5 ve 8,5 ph derecelerine ayarlanmak üzere hazır hale getirilmişlerdir. ph ayarlaması için öncelikle 50 gram ortama 250 ml saf su 44

46 eklenerek yarım saat süreyle çalkalayıcıda bekletilmiştir. Ayrılan birinci grubun ph değeri 7,53 olarak ölçülmüş ve herhangi bir ayarlama yapılmamıştır. Ayrılan ikinci grubun ph değerinin 8,5 olacak şekilde ayarlanması için, 50 gram ortam 250 ml saf su ile tamamlanmış ve çalkalayıcıda yarım saat bekletilmiştir. PH değeri ölçüldükten sonra bu değer 8,5 oluncaya kadar damla damla 0,5 N NaoH çözeltisi ilave edilmiş ve 50 gr lık ortam numunesinin ph değeri 8,49 olarak ölçülmüştür. Buradan orantı kurularak denemede kullanılacak torf perlit karışımının tamamı için gerekli olan NaOH çözeltisi miktarı belirlenmiş ve ortama ilave edilerek ph 8,5 olarak ayarlanmıştır. Ayrılan üçüncü grubun ph değerinin 6,5 olarak ayarlanabilmesi için de aynı işlem uygulanmış, 50 g alınıp tartılan ve 250 ml saf su ilavesi ile çalkalayıcıda yarım saat bekletilen numune ortamı 0,5 N HCI çözeltisi ile 6,5 ph değerine ayarlanmıştır. Orantı yöntemi ile denemede kullanılacak toplam ortam için gerekli olan 0,5 N HCI çözeltisi miktarı belirlenip eklenerek, 6,5 ph değerine sahip ortam da elde edilmiştir. Hazırlanan ortamların aylık ph değerleri ölçülmüş, gerek duyulduğunda yeniden ph ayarına gidilmiştir. Deneme süresinde ortam ph değerlerinde önemli bir değişiklik olmadığı görülmüştür. ph değerleri ayarlanan ortamlar ayrı ayrı etiketlenen viyollere doldurulmuş ve farklı uygulamalara tabii tutulan tohumların ekimi gerçekleştirilmiştir (Şekil 3.2). Tohum ekimi yapılan viyoller 16 saat aydınlık - 8 saat karanlık, 25 ± 2 C sıcaklık ve % oransal nem koşullarındaki iklim odasında tutulmuşlardır (Çakırlar vd. 2005). Yetiştirme ortamının nem durumu gün aşırı kontrol edilmiş ve sulamalar tüm uygulamalar için aynı zamanda ve aynı miktardaki 6,5 7,5 ve 8,5 ph değerlerine ayarlanmış saf su ile gerçekleştirilmiştir. Sulama suyu ile birlikte ortamın uygun fungusitlerle ilaçlanması da gerçekleştirilmiştir. Tohum ekimlerini izleyen 3 ay süresince, haftalık periyotlarla çimlenme durumları izlenmiş ve çıkış oranları (%) ile çimlenme zamanları (gün) belirlenmiştir. 45

47 Şekil 3.2 Farklı ph değerlerine ayarlanmış yetiştirme ortamlarının görünümü Suda ve GA 3 çözeltisinde bekletilen 2005 ve 2006 yılı tohumları ile 3 ay (90 gün) katlamada tutulan 2006 yılı tohumlarının yetiştirme ortamına ekilmeleri 24 Kasım 2006 tarihinde gerçekleştirilmiştir. 4 ay (120 gün) katlanan tohumlar 22 Aralık 2006, 5 ay (150 gün) katlanan tohumlar ise 26 Ocak 2007 tarihlerinde katlamadan çıkartılarak aynı gün ekilmişlerdir. Her katlama süresi sonunda, katlamaya tabi tutulan tohumlar ekilirken, aynı zamanda oda sıcaklığında bekletilen ve yüzey sterilizasyonu dışında hiçbir uygulama yapılmamış tohumlar da ayrıca ekilmiş ve kontrol olarak kullanılmıştır. Böylece, tohum ekim zamanları arasında karşılaştırma yapılabilmesi de mümkün olabilecektir. Çimlenme oranı toplam çimlenen tohum sayısı üzerinden % olarak hesaplanmıştır. Çimlenme süresi ise, Σ (n x D) / Σ n formülü kullanılarak hesaplanmıştır. Söz konusu hesaplamada n : sayım yapılan gündeki çimlenmiş tohum sayısını; D : sayımın yapıldığı günü (tohum ekiminden sonraki kaçıncı gün olduğunu); Σ n ise tüm çimlendirme süresi sonundaki toplam çimlenen tohum sayısını belirtmektedir. Sayım yapılan gündeki n 46

48 değeri belirlenirken, sayım yapılan bir önceki gün ile bir sonraki gün arasındaki çimlenen tohum sayısı farkının dikkate alınması gerekmektedir (Demir and Ellis (1992). Çimlenme süresi ile çimlenme hızı arasında ters bir ilişki bulunmakta; çimlenme zamanının yüksek olması, çimlenme hızının yavaş olduğu anlamına gelmektedir Deneme deseni ve istatistik değerlendirme Araştırmadaki tüm uygulamalar (suda ve GA 3 çözeltisinde bekletilerek petride çimlendirme, suda ve GA 3 çözeltisinde bekletilerek tohum ekimi, katlama sonrası tohum ekimi) tesadüf parselleri deneme deseninde faktöryel düzende 3 tekerrürlü olarak yürütülmüş, her tekerrürde 20 tohum kullanılmıştır. Araştırma sonuçları, Minitab 15.1 istatistik paket programı kullanılarak, tesadüf parselleri deneme deseninde faktöryel düzende varyans analizi tekniği ile değerlendirilmiş, petride tohum çimlendirme denemeleri tek faktörlü, araştırmanın diğer değerlendirmeleri ise iki faktörlü olarak incelenmiştir. Duncan çoklu karşılaştırma testleri MSTAT paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Duncan çoklu karşılaştırma testleri %5 önem düzeyinde yapılmış ve gerekli ortalamaların yanında harfli gösterim şeklinde belirtilmiştir. % olarak ifade edilen çimlenme oranı özelliğine ait gözlem değerlerine açı (arc sin x) transformasyonu uygulanmıştır. 47

49 4. ARAŞTIRMA BULGULARI 4.1 Tohum Çimlendirme Denemeleri Çimlenme oranı (%) Oda sıcaklığında suda 12 saat ve 24 saat bekletilen ve 10 ppm ile 100 ppm GA 3 çözeltilerinde 24 saat tutulan 2005 ve 2006 yılı tohumlarında 25 ± 2 C etüv sıcaklığında saptanan çimlenme oranlarına ait varyans analizi tablosu Çizelge 4.1 de, bu uygulamaların tohum çimlenmesi üzerine olan etkileri ise Çizelge 4.2 de belirtilmiştir. Çizelge 4.1. Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 4 620,08 155,02 7,27 0,005** 2005 yılı tohumları Hata ,32 21,33 Genel ,40 Uygulama 4 421,52 105,38 4,10 0,032 * 2006 yılı tohumları Hata ,97 25,70 Genel ,49 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması * p<0,05 ** p<0, ve 2006 yılında toplanan tohumların her ikisinde de, petride tohum çimlendirme denemelerinde, farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenmeleri üzerine etkileri istatistik anlamda önemli bulunmuştur ve 2006 yıllarında toplanan C. tchihatcheffii tohumlarında en düşük çimlenme, hiç bir uygulamanın yapılmadığı kontrol tohumlarında belirlenmiştir (sırasıyla %11,67 ve %18,33). En yüksek çimlenme ise (sırasıyla %38,33 ve %43,33) her iki yılda da 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletilen tohumlarda saptanmıştır (Şekil 4.1). En düşük ve en yüksek çimlenme oranlarının saptandığı uygulamalar arasındaki farklılık, her iki yılda da istatistik anlamda önemlidir. 48

50 Çizelge 4.2 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi Tohumların petrilere ekim tarihi: Etüv sıcaklığı : 25 ± 2 0 C Çimlendirme süresi : 23 gün Uygulamalar 2005 yılı tohumları 2006 yılı tohumları Kontrol 11,67 ± 1,67 C 18,33 ± 1,67 C Suda bekletme 12 saat 21,67 ± 4,41 BC 26,67 ± 4,41 BC 24 saat 31,67 ± 3,33 AB 35,00 ± 5,77 AB GA 3 çözeltisinde bekletme 10 ppm 31,67 ± 4,41 AB 28,33 ± 6,01 ABC 100 ppm 38,33 ± 6,01 A 43,33 ± 4,41 A Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir. Uygulamalar arasındaki farklılıklar incelendiğinde, 2005 yılı tohumlarında en yüksek çimlenme değerini (%38,33) veren 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme uygulamasını, 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme (%31,67) ve 24 saat suda bekletme uygulamalarının (%31,67) izlediği görülmektedir. Bu uygulamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemli bulunmamıştır. Tohumların 12 saat suda bekletilmesi uygulamasında saptanan çimlenme oranı (%21,67) ile hiçbir uygulama yapılmamış kontrol tohumlarının çimlenme oranları (%11,67) arasında da istatistik anlamda bir farklılık saptanmamıştır yılı tohumlarında ise, ikinci yüksek çimlenme değeri (%35,00) 24 saat suda bekletilen tohumlarda elde edilmiştir. Bu değeri, sırasıyla 10 ppm GA 3 çözeltisinde ve 12 saat suda bekletilen tohumların çimlenme yüzdeleri (%28,33 ve %26,67) izlemektedir. Aralarındaki farklılık istatistik anlamda önemli değildir. 12 saat suda ve 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletilen tohumlardaki çimlenme oranları ile hiçbir uygulama yapılmayan kontrol tohumlarının çimlenme oranları arasındaki farklılık da istatistik anlamda önemli bulunmamıştır. 49

51 Şekil ppm GA 3 çözeltisinde bekletilen C. tchihatcheffii tohumlarında çimlenme 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme uygulaması dışındaki tüm uygulamalarda, 2006 yılında toplanan tohumların çimlenme oranları, 2005 yılında toplanan tohumların çimlenme oranlarından daha yüksek bulunmuştur Çimlenme süresi (gün) Oda sıcaklığında suda 12 saat ve 24 saat bekletilen ve 10 ppm ile 100 ppm GA 3 çözeltisinde 24 saat tutulan 2005 ve 2006 yılı tohumlarında 25 ± 2 C etüv sıcaklığında saptanan çimlenme sürelerine ait varyans analizi tablosu Çizelge 4.3 de, farklı uygulamaların tohum çimlenme süresi üzerine olan etkileri ise Çizelge 4.4 de belirtilmiştir. 50

52 Çizelge 4.3 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 4 3,154 0,788 0,25 0, yılı tohumları Hata 10 31,703 3,170 Genel 14 34,857 Uygulama 4 27,078 6,770 2,75 0, yılı tohumları Hata 10 24,589 2,459 Genel 14 51,668 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması 2005 ve 2006 yılında toplanan tohumların her ikisinde de, petride tohum çimlendirme denemelerinde, farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri üzerine etkileri istatistik anlamda önemsiz bulunmuştur. Bir diğer deyişle, tohumlarda gerçekleştirilen farklı uygulamaların, tohumların çimlenme sürelerini istatistik anlamda önemli düzeyde etkilemedikleri belirlenmiştir. Çizelge 4.4 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi Tohumların petrilere ekim tarihi: Etüv sıcaklığı : 25 ± 2 0 C Çimlendirme süresi : 23 gün Uygulamalar 2005 yılı tohumları 2006 yılı tohumları Kontrol 12,83 ± 1,69 15,92 ± 0,22 Suda bekletme 12 saat 13,72 ± 0,55 13,50 ± 0,97 24 saat 14,20 ± 0,85 13,38 ± 1,38 GA 3 çözeltisinde bekletme 10 ppm 13,37 ± 1,13 12,01 ± 0, ppm 13,81 ± 0,35 12,53 ± 0, yılı tohumlarında en yüksek çimlenme süresi (14,20 gün) 24 saat suda bekletilen tohumlarda belirlenmiştir. Bir diğer deyişle, 24 saat suda bekletilen tohumların çimlenmeleri daha yavaş gerçekleşmiştir. İlginç bir durum olarak, hiçbir uygulama yapılmayan kontrol tohumlarında çimlenme süresi en düşüktür (12,83 gün), yani tohumlarda diğer uygulamalara tabii tutulanlara oranla daha hızlı bir çimlenme görülmüştür yılı tohumlarında ise, kontrol tohumları en uzun sürede (15,92 gün) 51

53 çimlenmişlerdir. 10 ve 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletilen tohumların çimlenme süreleri ise daha kısadır (sırasıyla 12,01 ve 12,53 gün). 4.2 Suda ve GA 3 Çözeltisinde Bekletilen Tohumların Farklı ph Değerlerindeki Yetiştirme Ortamlarına Ekilmeleri Çimlenme oranı (%) Oda sıcaklığında suda 12 saat ve 24 saat bekletilen ve 10 ppm ile 100 ppm GA 3 çözeltilerinde 24 saat tutulan 2005 ve 2006 yılı tohumlarının farklı ph değerlerine sahip yetiştirme ortamına ekilmeleri sonucunda elde edilen çimlenme oranlarına ilişkin varyans analiz tablosu Çizelge 4.5 de belirtilmiştir. Çizelge 4.5 Farklı uygulamaların ve ph değerlerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu S. D. K. T. K. O. F P Uygulama ,83 353,96 6,34 0,001 ** 2005 yılı tohumları ph , ,16 44,37 0,000 ** Uyg x ph 8 359,45 44,93 0,80 0,604 Hata ,56 55,85 Genel ,16 Uygulama ,76 377,44 8,24 0,000 ** 2006 yılı tohumları ph , ,15 50,67 0,000 ** Uyg x ph 8 42,25 5,28 0,12 0,998 Hata ,59 45,79 Genel ,91 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması ** p<0,01 Araştırmanın her iki yılında da, tohumlara gerçekleştirilen uygulamalar ve tohum ekilen ortamların ph derecelerinin tohum çimlenmesi üzerine etkileri ayrı ayrı, istatistik anlamda önemli bulunmuştur. Uygulamalar ve ortam ph ları arasındaki interaksiyon önemsizdir. 52

54 Farklı uygulamaların ve tohum ekimi yapılan ortamın ph değerlerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi Çizelge 4.6 da belirtilmiştir. Çizelge 4.6 Farklı uygulamaların ve ph değerlerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi Viyollere tohum ekimi : Çimlendirme süresi : 3 ay Uygulamalar 2005 yılı tohumları 2006 yılı tohumları 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph Kontrol 15,00 13,33 0,00 21,67 18,33 0,00 12 saat suda bekletme 30,00 33,33 0,00 35,00 35,00 5,00 24 saat suda bekletme 35,00 26,67 6,67 38,33 40,00 10,00 10 ppm GA 3 çözeltisinde 33,33 36,67 5,00 38,33 41,67 11,67 bekletme 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme 43,33 41,67 8,33 46,67 45,00 13,33 Uygulamalar Arasındaki Farklılıklar 2005 yılı tohumları 2006 yılı tohumları Kontrol 9,44 ± 2,94 C 13,33 ± 4,00 C 12 saat suda bekletme 21,11 ± 5,94 B 25,00 ± 5,83 B 24 saat suda bekletme 18,33 ± 4,86 BC 29,44 ± 5,74 AB 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme 25,00 ± 5,77 AB 30,56 ± 5,98 AB 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme 31,11 ± 5,94 A 35,00 ± 6,18 A Ortam ph ları Arasındaki Farklılıklar 2005 yılı tohumları 2006 yılı tohumları 6,5 ph 28,67 ± 3,76 A 36,00 ± 3,32 A 7,5 ph 30,33 ± 3,25 A 36,00 ± 3,79 A 8,5 ph 4,00 ± 1,40 B 8,00 ± 1,68 B Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir 2005 ve 2006 yıllarında toplanarak, hiçbir uygulama yapılmadan (kontrol) 8,5 ph derecesine ayarlanmış ortama ekilen C. tchihatcheffii tohumlarında çimlenme olmamıştır yılında toplanan ve 12 saat suda bekletilerek 8,5 ph derecesine ayarlanmış ortama ekilen C. tchihatcheffii tohumlarında da çimlenme görülmemiş, aynı uygulamaya tabii tutulan 2006 yılı tohumlarında ise çimlenme ancak %5 oranında gerçekleşmiştir. Diğer uygulamalara tabii tutularak aynı ph ortamına ekilen tohumların da çimlenme oranları oldukça düşüktür ve 2006 yıllarındaki en yüksek tohum çimlenme oranları, tüm ortam ph değerlerinde, 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletilen 53

55 tohumlarda gerçekleşmiştir. Her iki yılda da 7,5 ve 6,5 ph derecesindeki tohum çimlenme oranlarının daha yüksek olduğu dikkat çekmektedir (Çizelge 4.6). Uygulamalar arasındaki farklılıklar değerlendirildiğinde; 2005 yılında toplanan tohumlarda çimlenme oranı bakımından en yüksek değerleri veren uygulamaların sırasıyla 100 ppm ve 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme (%31,11 ve %25,00) uygulamaları olduğu görülmektedir. Bunu, tohumların 12 saat ve 24 saat suda bekletildiği uygulamalar izlemektedir (%21,11 ve %18,33). Kontrol tohumlarının çimlenmeleri diğer uygulamalardan istatistik anlamda da düşük değerdedir. Özellikle, 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme uygulamasının, 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme uygulaması dışındaki diğer tüm uygulamalardan istatistik anlamda da önemli düzeyde, çimlenmeyi artırıcı etkide bulunduğu belirlenmiştir yılında toplanan tohumlarda da benzer sonuçlar elde edilmiştir. En yüksek tohum çimlenme oranları sırasıyla 100 ppm ve 10 ppm GA 3 çözeltisi (%35,00 ve %30.56) ile 24 saat suda bekletilen (%29,44) tohumlarda elde edilmiştir. Kontrol grubu tohumlarının çimlenme oranları, diğer tüm uygulamalardan istatistik anlamda önemli düzeyde düşük bulunmuştur. Her iki yılda da sırasıyla 100 ppm ve 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme uygulamalarının, tohum çimlenmesini arttırma açısından öne çıktığı, diğer uygulamalardan istatistik anlamda önemli düzeyde etkili olduğu görülmektedir. Suda bekletme uygulamalarının ise, her iki yılda da 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme uygulamaları ile aynı düzeylerde sonuçlar verdiği, aralarındaki farklılıkların da istatistik anlamda önemli bulunmadığı belirlenmiştir. Tohum ekilen ortamların ph değerlerinin çimlenme üzerine etkileri incelendiğinde, araştırmanın her iki yılında da, 8,5 ph değerine sahip ortama ekilen tohumlardaki çimlenme oranlarının, istatistik anlamda önemli düzeyde düşük olduğu belirlenmiştir. Tohum ekim ortamının ph derecesinin 6,5 ve 7,5 olması durumunda çimlenmenin daha 54

56 yüksek oranlarda gerçekleştiği ve aralarındaki farklılıkların da istatistik anlamda önemli olmadığı görülmektedir Çimlenme süresi (gün) Oda sıcaklığında suda 12 saat ve 24 saat bekletilen ve 10 ppm ile 100 ppm GA 3 çözeltilerinde 24 saat tutulan 2005 ve 2006 yılı tohumlarının farklı ph değerlerine sahip yetiştirme ortamına ekilmeleri sonucunda elde edilen çimlenme sürelerine ilişkin varyans analiz tablosu Çizelge 4.7 de, elde edilen çimlenme sürelerine ilişkin değerler ise Çizelge 4.8 de belirtilmiştir. Araştırmanın her iki yılında da, tohumlara gerçekleştirilen uygulamalar ve tohum ekilen ortamların ph derecelerinin tohumların çimlenme süresi üzerine etkileri açısından, uygulamalar ve ortam ph ları arasındaki interaksiyon önemli bulunmuştur. Çizelge 4.7 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 4 782,3 195,6 1,59 0,203 ph , ,9 82,20 0, yılı tohumları Uyg x ph ,3 469,7 3,81 0,003 ** Hata ,1 123,2 Genel ,6 Uygulama ,5 746,6 6,02 0,001 ph ,0 1956,5 15,77 0, yılı tohumları Uyg x ph ,6 371,3 2,99 0,014 ** Hata ,7 124,1 Genel ,8 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması ** p<0,01 55

57 Çizelge 4.8 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi Viyollere tohum ekimi : Çimlendirme süresi : 3 ay 2005 yılı tohumları Uygulamalar 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph Kontrol 77,47 ± 0,47 a A 64,55 ± 0,78 a A 0,00 ± 0,00 b B 12 saat suda bekletme 65,04 ± 3,92 ab A 59,53 ± 3,21 a A 0,00 ± 0,00 b B 24 saat suda bekletme 72,51 ± 3,44 ab A 61,07 ± 6,52 a A 29,55 ± 15,7 a B 10 ppm GA 3 55,06 ± 2,85 b A 57,53 ± 1,50 a A 25,67 ± 13,0 a B çözeltisinde bekletme 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme 59,19 ± 1,29 ab A 53,34 ± 1,79 a A 34,22 ± 10,2 a B 2006 yılı tohumları Uygulamalar 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph Kontrol 52,08 ± 1,58 a A 46,47 ± 1,52 a A 0,00 ± 0,00 c B 12 saat suda bekletme 57,42 ± 3,96 a A 57,07 ± 1,31 a A 30,33 ± 16,3 b B 24 saat suda bekletme 63,77 ± 7,36 a A 57,55 ± 2,38 a A 49,78 ± 11,0 aba 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme Küçük harfler, aynı ortam ph sında, uygulamalar arasındaki farklılıkları göstermektedir. Büyük harfler, aynı uygulamada, ortam ph ları arasındaki farklılıkları göstermektedir. Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir. 56,52 ± 7,38 a A 48,88 ± 0,91 a A 44,33 ± 4,67 aba 52,49 ± 5,64 a A 53,15 ± 2,12 a A 50,75 ± 6,15 a A Suda ve GA 3 çözeltilerinde bekletilerek farklı ph derecelerindeki ortamlara ekilen 2005 yılı tohumlarında, aynı ortam ph sında değişik uygulamaların etkileri incelendiğinde, 7,5 ph değerindeki ortamda, tohumlarda gerçekleştirilen uygulamaların çimlenme süresi üzerine etkileri istatistik anlamda önemli bulunmamıştır. 8,5 ph ortamına ekilen kontrol tohumları ile 12 saat suda bekletilen tohumlarda çimlenme olmamıştır. Uygulamaların çimlenme süresine etkisi 6,5 ph ortamına ekilen tohumlarda biraz daha belirgindir. En uzun çimlenme süreleri kontrol (77,47 gün) ve 24 saat suda bekletilen tohumlarda (72,51 gün), en kısa çimlenme süreleri ise 10 ppm ve 100 ppm GA 3 çözeltilerinde bekletilen tohumlarda (sırasıyla 55,06 ve 59,19 gün) belirlenmiştir. 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletilen tohumların çimlenme hızı, kontrol tohumlarının çimlenme hızından istatistik anlamda önemli düzeyde yüksek bulunmuştur yılı tohumlarında ise 6,5 ve 7,5 ph değerine sahip ortamlara ekilen tohumların çimlenme süreleri üzerine, değişik uygulamaların etkileri istatistik anlamda önemsiz 56

58 bulunmuş, sadece 8,5 ph değerine sahip ortama ekilen tohumlardaki uygulamalar arasında istatistik anlamda önemli farklılıklarla karşılaşılmıştır. Bu ph değerinde kontrol tohumlarında çimlenme olmamıştır. En uzun çimlenme süresi (50,75 gün) 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletilen tohumlarda saptanmış, bunu 24 saat suda bekletilen (49,78 gün) ve 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletilen (44,33 gün) tohumlar izlemiştir. En kısa çimlenme zamanı (30,33 gün) 12 saat suda bekletilen tohumlarda saptanmıştır ve 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletilen tohumların çimlenme süreleri ile aralarındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir. Aynı uygulamada değişik ortam ph ları arasındaki farklılıklar incelendiğinde; 2005 yılında, kontrol ve 12 saat suda bekletme uygulamaları dışındaki tüm uygulamalarda 8,5 ph değerine ayarlanmış ortamlara ekilen tohumların çimlenme sürelerinin daha kısa olduğu görülmektedir. Bu ph derecesinde kontrol ve 12 saat suda bekletme uygulamalarına tabii tutulan tohumlarda çimlenme olmamıştır. Tohumlarda ekim öncesi gerçekleştirilen uygulamaların tümünde 6,5 ve 7,5 ph değerlerinin çimlenme süreleri üzerine etkileri istatistik anlamda önemsiz bulunmuştur yılı tohumlarında ise, sadece kontrol ve 12 saat suda bekletme uygulamalarında, ortam ph ları arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemlidir. Bu farklılık da 2005 yılı tohumlarında olduğu gibi, sadece 8,5 ph değerine ayarlanmış ortamlara ekilen tohumlarda gözlenmiştir. Kontrol uygulamasındaki farklılık, ph değeri 8,5 olan ortama ekilen tohumlarda çimlenme olmamasından kaynaklanmaktadır. 12 saat suda bekletilen tohumlarda ise, 6,5 ve 7,5 ph değerindeki ortamlara ekilen tohumların çimlenme süreleri birbirine çok yakın değerlerde ve aralarındaki farklılık istatistik anlamda önemsiz bulunmuştur. 8,5 ph değerindeki ortama ekilen tohumların çimlenme süreleri, diğer ortamlardaki çimlenme sürelerinden istatistik anlamda önemli düzeyde kısa olarak belirlenmiştir. 57

59 4.3 Katlamadan Çıkartılan Tohumların Farklı ph Değerlerindeki Yetiştirme Ortamlarına Ekilmeleri Çimlenme oranı (%) 2006 yılında toplanarak, 0 1 C sıcaklıktaki buzdolabı koşullarında, 3 ay (90 gün), 4 ay (120 gün) ve 5 ay (150 gün) süre ile katlamada tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının, farklı ph derecelerindeki yetiştirme ortamlarına ekilmeleri sonucunda elde edilen çimlenme oranlarına ait varyans analiz tablosu Çizelge 4.9 da, çimlenme oranları ise Çizelge 4.10 da belirtilmiştir. İstatistik değerlendirme, her bir katlama süresi için ayrı ayrı gerçekleştirilmiş, böylece her katlama süresi için, katlamada tutularak ve katlamaya alınmadan ekilen tohumlar arasındaki çimlenme farklılıkları incelenmiştir. Çizelge 4.9 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 1 301,15 301,15 12,18 0,004** ph ,86 503,93 20,39 0,000** 3 ay katlama Uyg x ph 2 181,93 90,97 3,68 0,057 Hata ,60 24,72 Genel ,54 Uygulama 1 932,14 932,14 25,15 0,000** ph 2 238,37 119,18 3,22 0,076 4 ay katlama Uyg x ph 2 20,45 10,23 0,28 0,764 Hata ,69 37,06 Genel ,65 Uygulama , ,35 83,56 0,000 ph 2 687,43 343,72 12,98 0,001 5 ay katlama Uyg x ph 2 264,91 132,45 5,00 0,026* Hata ,72 26,48 Genel ,41 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması * p<0,05 ** p<0,01 3 ay katlamada tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları istatistik açıdan değerlendirildiğinde, katlama uygulaması ve tohum ekilen ortamın ph değerlerinin ayrı ayrı önemli olduğu, interaksiyonun önemsiz bulunduğu belirlenmiştir. 58

60 4 ay katlanan tohumlarda ise sadece kontrol ve katlama uygulamaları arasındaki farklılık istatistik anlamda önemli bulunmuştur. Değişik ortam ph larında elde edilen çimlenme oranları arasındaki farklar istatistik anlamda önemsizdir. 5 ay katlamada tutulan tohumlarda ise uygulamalar ve ortam ph ları arasındaki interaksiyon önemlidir (Çizelge 4.9) Çizelge 4.10 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi KATLAMA BAŞLANGICI : AY (90 gün) KATLAMA Viyollere Tohum Ekimi : Uygulamalar 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph Kontrol 21,67 18,33 0,00 13,33 ± 4,00 B 3 ay katlama 26,67 23,33 13,33 21,11 ± 2,61 A 24,17 ± 3,52 A 20,83 ± 2,01 A 6,67 ± 3,57 B 4 AY (120 gün) KATLAMA Viyollere Tohum Ekimi : Uygulamalar 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph Kontrol 23,33 21,67 15,00 20,00 ± 2,20 B 4 ay katlama 48,33 48,33 31,67 42,78 ± 4.57 A 5 AY (150 gün) KATLAMA 1 Viyollere Tohum Ekimi : Uygulamalar 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph Kontrol 26,67 ± 4,41 b A 23,33 ± 4,41 b A 18,33 ± 3,33 b A 5 ay katlama 76,67 ± 4,41 a A 63,33 ± 6,01 a A 36,67 ± 4,41 a B 1 Küçük harfler, aynı ortam ph sında, uygulamalar arasındaki; büyük harfler, aynı uygulamada, ortam ph ları arasındaki farklılıkları göstermektedir. Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir Tohum ekimi yapılan tüm ph değerlerinde, 3 ay katlama uygulaması, tohumların çimlenme oranlarını kontrole göre istatistik anlamda önemli düzeyde arttırmıştır (Kontrol: %13,33; 3 ay katlama: %21,11). En yüksek tohum çimlenmeleri sırasıyla 6,5 ph (%24,17) ve 7,5 ph (%20,83) değerlerindeki ortamlarda belirlenmiştir. Aralarındaki farklılık istatistik anlamda önemsizdir. ph sı 8,5 olan yetiştirme ortamına ekilen Centauera tchihatcheffii tohumlarında çimlenme, diğer ortamlarda elde edilen değerlerden istatistik anlamda önemli düzeyde düşük (%6,67) bulunmuştur (Çizelge 4.10). 59

61 4 ay katlamada tutulan tohumların çimlenme oranlarının (%42,78), katlamaya alınmadan ekilen kontrol grubu tohumların çimlenmelerinden (%20,00) istatistik anlamda önemli düzeyde yüksek olduğu saptanmıştır. Tohum ekilen ortamların ph değerleri arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemli bulunmasa da, ph değeri 8,5 olan ortama ekilen tohumlardaki çimlenme oranlarının düşük olduğu dikkat çekmektedir (Çizelge 4.10). 5 ay katlamada tutulan Centauera tchihatcheffii tohumları, tüm ortam ph larında, katlamaya alınmadan ekilen kontrol tohumlarından daha yüksek oranda çimlenme göstermişlerdir. Kontrol tohumları ve 5 ay katlanan tohumların çimlenme oranları arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemli bulunmuştur. Aynı uygulamada, ortam ph ları arasındaki farklılık değerlendirildiğinde ise, kontrol tohumlarında ortam ph sının etkisi istatistik anlamda önemli bulunmamıştır. Ancak, 5 ay katlanarak, ph ları 6,5 ve 7,5 olan yetiştirme ortamlarına ekilen tohumlardaki çimlenme oranları (sırasıyla %76,67 ve %63,33), 8,5 ph değerindeki ortama ekilen tohumların çimlenmelerinden (%36,67) istatistik anlamda yüksek bulunmuştur (Çizelge 4.10). Yetiştirme ortamlarının tüm ph derecelerinde, katlamada tutularak ekilen tohumlardaki çimlenme oranları, aynı sürede katlamaya alınmadan oda sıcaklığında muhafaza edilip katlamadan çıkartılan tohumlarla aynı tarihte ekilen kontrol tohumlarının çimlenmelerinden daha yüksek bulunmuştur. Şekil 4.2 de, üst sırada katlama uygulaması yapılan, alt sırada ise oda sıcaklığında muhafaza edilen ve katlamaya alınmadan ekilen (kontrol) Centauera tchihatcheffii tohumlarındaki çimlenme farklılıkları görülmektedir. 60

62 Şekil 4.2 Katlama uygulaması yapılan ve yapılmayan (kontrol) Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme durumları Katlama süreleri arasında yapılan karşılaştırmada ise, tohum çimlenme oranı bakımından, katlama zamanları ve ortam ph ları arasındaki farklılıklar ayrı ayrı istatistik anlamda önemli, interaksiyon önemsiz bulunmuştur (Çizelge 4.11). Çizelge 4.11 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu S. D. K. T. K. O. F P Uygulama , ,73 35,47 0,000** ph ,92 532,96 15,01 0,000** Uyg x ph 4 203,96 50,99 1,44 0,263 Hata ,27 35,51 Genel ,62 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması * p<0,05 ** p<0,01 61

63 Çizelge 4.12 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph 3 ay (90 gün) katlama 26,67 23,33 13,33 21,11 ± 2,61 C 4 ay (120 gün) katlama 48,33 48,33 31,67 42,78 ± 4,57 B 5 ay (150 gün) katlama 76,67 63,33 36,67 58,89 ± 6,39 A 50,56 ± 8,01 A 45,00 ± 6,29 A 27,22 ± 4,18 B Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir Yetiştirme ortamlarının tüm ph değerlerinde 5 ay katlanan tohumların en yüksek çimlenme oranını (% 58,89) gösterdikleri, bunu 4 ay süre ile katlanan tohumların (% 42,78) izlediği belirlenmiştir. 3 ay süre ile katlanan tohumlarda, tüm yetiştirme ortamlarındaki çimlenme oranları en düşük düzeylerdedir (% 21,11). Katlama süreleri arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemlidir. Yetiştirme ortamının ph sı açısından yapılan değerlendirmede ise, en yüksek tohum çimlenme oranlarının sırasıyla 6,5 ph (% 50,56) ve 7,5 ph (% 45,00) derecelerinde bulunduğu, aralarındaki farklılıkların istatistik anlamda önemsiz olduğu belirlenmiştir. 8,5 ph ortamına ekilen tohumların çimlenme oranları (% 27,22), istatistik anlamda önemli düzeyde düşüktür (Çizelge 4.12). Nitekim, katlama sürelerinin sonunda tohumların kökcük oluşturma oranları incelendiğinde (Çizelge 4.13), sadece 4 ve 5 ay katlamada tutulan tohumlarda kökcük oluşumunun gerçekleştiği belirlenmiştir. 4 aylık katlama süresinin bitiminde % 35 i kökcük oluşturan tohumların 6,5 ve 7,5 ph derecelerindeki yetiştirme ortamlarında çimlenmeye devam ettikleri ve % 48,33 oranına ulaştıkları görülmektedir. Bu oran, 8,5 ph lık yetiştirme ortamında % 31,67 değerine düşmüştür. 5 aylık katlama süresi sonunda % 68 i kökcük oluşturan tohumların, 6,5 ph lık yetiştirme ortamında % 76,67 si, 7,5 ph lık yetiştirme ortamında ise % 63,33 ü çimlenmiştir. PH derecesi 8,5 olan yetiştirme ortamında, kökcük oluşturmalarına rağmen, tohumların ancak % 36,67 sinde çimlenme olduğu görülmektedir. 62

64 Çizelge 4.13 Katlamadan çıkan tohumların kökcük oluşturma oranı (%) Katlama Süresi Kökcük oluşturma oranı (%) 3 ay (90 gün) katlama ortamında tutulan tohumlar 0,00 4 ay (120 gün) katlama ortamında tutulan tohumlar 35,00 5 ay (150 gün) katlama ortamında tutulan tohumlar 68, Çimlenme süresi (gün) 0 1 C sıcaklıktaki buzdolabı koşullarında, 3 ay (90 gün), 4 ay (120 gün) ve 5 ay (150 gün) süre ile katlamada tutulan 2006 yılı tohumların, farklı ph derecelerindeki yetiştirme ortamlarına ekilmeleri sonucundaki çimlenme zamanlarına ait varyans analiz tablosu Çizelge 4.14 de, çimlenme zamanları ise Çizelge 4.15 de belirtilmiştir. İstatistik değerlendirme, her bir katlama süresi için ayrı ayrı gerçekleştirilmiş, böylece her katlama süresi için, katlamada tutularak ve katlamaya alınmadan ekilen tohumlar arasındaki çimlenme süresi farklılıkları incelenmiştir. Çizelge 4.14 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu S. D. K. T. K. O. F P Uygulama ,4 1155,4 14,74 0,002 3ay katlama ph ,2 2255,1 28,77 0,000 Uyg x ph ,2 1033,6 13,19 0,001** Hata ,5 78,4 Genel ,3 Uygulama 1 11,89 11,89 0,29 0,601 4 ay katlama ph 2 142,77 71,39 1,73 0,219 Uyg x ph 2 473,53 236,77 5,74 0,018* Hata ,21 41,27 Genel ,41 Uygulama 1 76,96 76,96 1,39 0,261 5 ay katlama ph 2 132,21 66,10 1,20 0,336 Uyg x ph 2 339,29 169,64 3,07 0,084 Hata ,27 55,19 Genel ,73 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması * p<0,05 ** p<0,01 63

65 3 ve 4 ay katlamada tutulan tohumlarda, çimlenme süresi bakımından uygulama ve ortam ph sı arasındaki interaksiyon önemli bulunmuş, 5 ay katlama uygulamasının ise çimlenme süresini istatistik anlamda önemli düzeyde etkilemediği belirlenmiştir. Çizelge 4.15 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi KATLAMA BAŞLANGICI : AY (90 gün) KATLAMA Viyollere Tohum Ekimi : Uygulamalar 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph Kontrol 47,75 ± 3,47 a A 58,53 ± 6,57 a A 0,00 ± 0,00 b B 3 ay katlama 63,93 ± 0,47 a A 48,22 ± 6,54 a AB 42,19 ± 7,65 a B 4 AY (120 gün) KATLAMA Viyollere Tohum Ekimi : Uygulamalar 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph Kontrol 68,25± 4,63 a A 56,77± 1,70 a B 49,78± 4,12 a B 4 ay katlama 55,58± 3,36 b A 63,39± 3,83 a A 60,70± 3,92 a A 5 AY (150 gün) KATLAMA 1 Viyollere Tohum Ekimi : Uygulamalar 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph Kontrol 73,27 64,55 56,00 5 ay katlama 66,87 68,49 70,87 1 Küçük harfler, aynı ortam ph sında, uygulamalar arasındaki; büyük harfler, aynı uygulamada, ortam ph ları arasındaki farklılıkları göstermektedir. Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir 3 ay katlamada tutulan tohumlar ile kontrol tohumlarının çimlenme süreleri aralarındaki farklılık sadece 8,5 ph ortamına ekilen tohumlarda istatistik anlamda önemli bulunmuştur. Bu da, 8,5 ph ortamına ekilen tohumlarda hiç çimlenme olmamasından kaynaklanmaktadır. Diğer ph derecelerinde, 3 aylık katlama ve kontrol uygulamalarına tabii tutulan tohumların çimlenme süreleri arasındaki farklılık istatistik anlamda önemsizdir. Aynı uygulamada farklı ortam ph larının karşılaştırılmasında ise, gerek 3 ay katlanan gerekse kontrol tohumlarında, sadece 6,5 ve 8,5 ortam ph larındaki çimlenme süreleri arasındaki fark istatistik anlamda önemlidir. 3 ay katlanarak, 8,5 ph da ekilen tohumlarda çimlenme daha kısa sürede (42,19 gün) gerçekleşmiştir (Çizelge 4.15). 4 ay katlamada tutulan tohumlar ile kontrol tohumlarının çimlenme süreleri arasındaki farklılık sadece 6,5 ph ortamında istatistik anlamda önemlidir. 4 ay katlanan tohumların 64

66 çimlenme süresi (55,58 gün), kontrol tohumlarının çimlenme süresinden (68,25 gün) daha kısadır. Aynı uygulamada farklı ortam ph larının karşılaştırılmasında ise, 6,5 ph ortamına ekilen kontrol tohumlarının çimlenme sürelerinin (68,25 gün), diğer ph derecelerindeki ortamlara ekilen tohumların çimlenme sürelerinden daha uzun olduğu görülmektedir (Çizelge 4.15). Katlama süreleri arasında yapılan karşılaştırmada ise, tohum çimlenme süresi bakımından, sadece katlama zamanları arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemli bulunmuştur (Çizelge 4.16). Çizelge 4.16 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu S. D. K. T. K. O. F P Uygulama ,02 673,01 8,98 0,002** ph 2 79,63 39,82 0,53 0,597 Uyg x ph 4 794,88 198,72 2,65 0,067 Hata ,21 74,96 Genel ,74 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması ** p<0,01 Çizelge 4.17 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph 3 ay (90 gün) katlama 63,93 48,22 42,19 51,45± 4,35 B 4 ay (120 gün) katlama 55,58 63,39 60,70 59,89 ± 2,18 B 5 ay (150 gün) katlama 66,87 68,49 70,87 68,74 ± 2,68 A Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir. Yetiştirme ortamlarının tüm ph değerlerinde 5 ay katlanan tohumların, istatistik anlamda önemli düzeyde en yüksek çimlenme oranını (% 68,74) gösterdikleri, bunu 4 ay süre ile katlanan tohumların (% 59,89) izlediği belirlenmiştir. 3 ay süre ile katlanan tohumlarda, tüm yetiştirme ortamlarındaki çimlenme oranları en düşük düzeylerdedir 65

67 (% 51,45). Tohum ekim ortamlarının ph değerleri arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemli bulunmamıştır (Çizelge 4.16 ve 4.17). 4.4 Suda, GA 3 Çözeltisinde Bekletme Ve Katlama Uygulamaları Gerçekleştirilen Tohumların Farklı ph Değerlerindeki Yetiştirme Ortamlarına Ekilmeleri Ekim öncesi farklı çimlenmeyi uyarıcı uygulamalara tabii tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları ve süreleri üzerine, bu uygulamaların etkilerini birlikte görebilmek amacıyla, elde edilen bulgular ayrıca bir istatistik değerlendirmeye de tabii tutulmuştur. Katlama uygulamalarının sadece 2006 yılında toplanan tohumlarda gerçekleştirilmesi nedeniyle, yapılan istatistiki değerlendirmede, tüm uygulamalar için sadece 2006 yılında toplanan tohumlardan elde edilen sonuçlar dikkate alınmıştır. Buna göre, tohumlarda gerçekleştirilen farklı uygulamaların çimlenme oranları ve süreleri üzerine etkilerini gösteren varyans analiz tablosu Çizelge 4.18 de belirtilmiştir. Tohumlara gerçekleştirilen uygulamalar ve tohum ekilen yetiştirme ortamlarının ph değerlerinin çimlenme oranları ve çimlenme süreleri üzerine etkileri ayrı ayrı, istatistik anlamda önemli bulunmuştur. İncelenen her iki konu açısından da, uygulamalar ve ortam ph ları arasındaki interaksiyon önemsizdir. 66

68 Çizelge 4.18 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) ve süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu Çimlenme Oranı (%) na Ait Varyans Analiz Sonuçları S. D. K. T. K. O. F P Uygulama ,73 604,29 13,74 0,000** 2006 yılı tohumları ph , ,45 50,19 0,000** Uyg x ph ,75 43,23 0,98 0, yılı tohumları Hata ,10 43,98 Genel ,47 Çimlenme Zamanı (gün) na Ait Varyans Analiz Sonuçları S. D. K. T. K. O. F P Uygulama ,6 462,1 3,85 0,004** ph ,7 517,9 4,31 0,020* Uyg x ph ,7 151,6 1,26 0,276 Hata ,1 120,1 Genel ,1 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması * p<0,05 ** p<0, Çimlenme oranı (%) Suda ve GA 3 çözeltisinde bekletme, farklı sürelerde katlamada bekletme uygulamalarına tabii tutulan C. tchihatcheffii tohumlarında belirlenen çimlenme oranları Çizelge 4.19 da görülmektedir. Çizelge 4.19 Farklı uygulamalara tabii tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) Uygulamalar 2006 yılı tohumları 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph 12 saat suda bekletme 35,00 35,00 5,00 25,00 ± 5,83 D 24 saat suda bekletme 38,33 40,00 10,00 29,44 ± 5,74 CD 10 ppm GA 3 38,33 41,67 11,67 30,56 ± 5,98 CD çözeltisinde bekletme 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme 46,67 45,00 13,33 35,00 ± 6,18 BC 3 ay (90 gün) katlama 26,67 23,33 13,33 21,11 ± 2,61 D 4 ay (120 gün) katlama 48,33 48,33 31,67 42,78 ± 4,57 B 5 ay (150 gün) katlama 76,67 63,33 36,67 58,89 ± 6,39 A 44,29 ± 3,92 A 42,38 ± 3,37 A 17,38 ± 2,73 B Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir 67

69 Yetiştirme ortamlarının tüm ph değerlerinde katlama uygulamalarına tabii tutulan, özellikle 4 ve 5 ay katlamada tutulan tohumların çimlenme oranları diğer tüm uygulamalardan yüksek bulunmuştur. Bunu tohumların 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletildiği uygulama izlemektedir. Farklı bir durum olarak, 3 ay katlamada tutularak 6,5 ve 7,5 ph derecelerindeki ortamlara ekilen tohumların çimlenme oranları, diğer tüm uygulamaların çimlenmelerinden daha düşük bulunmuştur. 8,5 ph derecesindeki yetiştirme ortamına ekilen tohumlarda ise, 12 ve 24 saat suda ve 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletilen tohumlardaki çimlenme oranları, diğer uygulamalardan daha düşüktür (Çizelge 4.19) Uygulamalar arasındaki farklılıklar incelendiğinde, istatistik anlamda önemli düzeydeki en yüksek tohum çimlenmesinin (%58,89) 5 ay katlanan Centauera tchihatcheffii tohumlarında olduğu, bunu 4 ay katlama (%42,78) ve 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme uygulamalarının izlediği görülmektedir. 100 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme uygulaması ile tohumların 4 ay katlanması uygulamaları arasındaki farklılık istatistik anlamda önemsiz bulunmuştur. 12 ve 24 saat suda ve 10 ppm GA 3 çözeltisinde bekletme uygulamaları ile 3 ay katlama uygulamalarına tabii tutulan tohumların çimlenme oranları arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemsiz düzeydedir (Çizelge 4.19). Yetiştirme ortamlarının ph dereceleri açısından yapılan değerlendirmede de, 8,5 ph ortamına ekilen tohumlardaki çimlenme oranı (%17,38) diğer ph değerlerindeki ortamlara ekilen tohumların çimlenme oranlarından istatistik anlamda önemli düzeyde düşük bulunmuştur Çimlenme süresi (gün) Farklı uygulamalara tabii tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri, ekildikleri yetiştirme ortamının ph derecesine göre farklılıklar göstermekle birlikte, genel bir durum olarak katlama uygulamalarından çıkartılarak ekilen tohumların çimlenme zamanları daha yüksek bulunmuştur. 6,5 ph derecesindeki 68

70 yetiştirme ortamında en uzun tohum çimlenme süreleri sırasıyla 5 ve 3 ay katlanan tohumlar (66,87 ve 63,93 gün) ile 24 saat suda bekletilen tohumlarda (63,77 gün) belirlenmiştir. 7,5 ve 8,5 ph derecelerindeki yetiştirme ortamında da benzer sıralama görülmektedir. Bu ortamlarda en uzun çimlenme süreleri sırasıyla, 5 ay (7,5 ph için 68,49 gün, 8,5 ph için 70,87 gün) ve 4 ay katlanan (7,5 ph için 63,39 gün, 8,5 ph için 60,70 gün) tohumlarda belirlenmiştir (Çizelge 4.20). Çizelge 4.20 Farklı uygulamalara tabii tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) Uygulamalar 2006 yılı tohumları 6,5 ph 7,5 ph 8,5 ph 12 saat suda bekletme 57,42 57,07 30,33 48,27 ± 6,62 B 24 saat suda bekletme 63,77 57,55 49,78 57,03 ± 4,37 B 10 ppm GA 3 çözeltisinde 56,52 48,88 44,33 49,91 ± 3,10 B bekletme 100 ppm GA 3 52,49 53,15 50,75 52,13 ± 2,51 B çözeltisinde bekletme 3 ay (90 gün) katlama 63,93 48,22 42,19 51,45 ± 4,35 B 4 ay (120 gün) katlama 55,58 63,39 60,70 59,89 ± 2,18AB 5 ay (150 gün) katlama 66,87 68,49 70,87 68,74 ± 2,68 A 59,51 ± 2,07 A 56,68 ± 1,85 A 49,85 ± 3,90 B Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir. Uygulamalar arasındaki farklılıklar incelendiğinde en yüksek çimlenme süresinin 5 ay katlanan tohumlarda (68,74 gün) belirlendiği, bunu 4 ay katlanan tohumların izlediği (59,89 gün) görülmektedir. 4 ve 5 ay katlanan tohumların çimlenme süreleri arasındaki farklılık istatistik anlamda önemsizdir. Ancak 5 ay katlanan tohumlardaki çimlenme süresi, diğer uygulamalardaki çimlenme sürelerinden istatistik anlamda yüksektir (Çizelge 4.20). 6,5 ve 7,5 ph derecelerindeki yetiştirme ortamlarına ekilen tohumların çimlenme süreleri arasındaki farklılık istatistik anlamda önemsizdir. Buna karşın, 8,5 ph derecesindeki ortama ekilen tohumların çimlenme süresi, diğer ortamlardaki tohumların çimlenme sürelerinden istatistik anlamda önemli düzeyde düşük bulunmuştur. 69

71 Centauera tchihatcheffii tohumlarında ekim öncesi gerçekleştirilen hemen tüm uygulamalarda ve tohum ekimi yapılan yetiştirme ortamlarının tüm ph derecelerinde, 2005 yılı tohumlarının çimlenme oranlarının 2006 yılı tohumlarından daha düşük olduğu gözlenmektedir. Bu yıllarda toplanan tohumların çoğunda, dışardan görünüm açısından dikkati çeken bir farklılık görülmemektedir. Ancak çimlenme sürecindeki durumları karşılaştırıldığında, 2005 yılı tohumlarının önemli bir kısmında tohum kabuğunun çatlamasına rağmen içlerinin boş görünümde oldukları belirlenmiştir (Şekil 4.3). Bu duruma 2006 yılında toplanan tohumlarda rastlanmamıştır (Şekil 4.4). Şekil yılında toplanan bazı Centauera görünümleri tchihatcheffii tohumlarının içi boş 70

72 a b Şekil 4.4 Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme sürecindeki görünümleri a yılı tohumları, b yılı tohumları 2005 yılında doğal yayılım gösterdikleri alanlardan toplanan Centauera tchihatcheffii tohumlarının bir kısmının da şekil bozuklukları gösterdiği gözlenmiştir (Şekil 4.5). Şekil 4.5 Centauera tchihatcheffii tohumlarında şekil bozuklukları Viyollere ekilen Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenmesiyle oluşan bitkicikler yaklaşık 10 cm uzunluğa kadar sağlıklı olarak boylanmalarını sürdürmüşlerdir (Şekil 71

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ GÖLBAŞI NA ENDEMİK CENTAUREA TCHIHATCHEFFII FISH. & MEY. (SEVGİ ÇİÇEĞİ) TOHUMLARININ ÇİMLENMESİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR Aslı GÜNÖZ BAHÇE BİTKİLERİ

Detaylı

ANKARA GÖLBAŞI 1.1.COĞRAFİ KONUM

ANKARA GÖLBAŞI 1.1.COĞRAFİ KONUM ANKARA GÖLBAŞI 1.1.COĞRAFİ KONUM Gölbaşı, Ankara iline bağlı ilçedir. Şehir merkezine olan uzaklığı 20 km dir. İç Anadolu platosu üzerine kurulmuştur. Doğusunda Bala, batısında Yenimahalle, güneyinde Haymana,

Detaylı

A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI

A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI Bitkilerin Yapısı Biyoloji Ders Notları A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI Karasal bitkiler iki organ sistemine sahiptir. Toprakların su ve mineral alınmasını sağlayan toprak altı kök sistemi ve gövde,

Detaylı

Centaurea L. Cinsine ait 4 Taksonun Morfolojik ve Anatomik Yönden Araştırılması

Centaurea L. Cinsine ait 4 Taksonun Morfolojik ve Anatomik Yönden Araştırılması Fırat Üniv. Fen Bilimleri Dergisi Firat Unv. Journal of Science 26(2), 79-87, 2014 26(2), 79-87, 2014 Özet Centaurea L. Cinsine ait 4 Taksonun Morfolojik ve Anatomik Yönden Araştırılması * Neslihan TAŞAR

Detaylı

VEJETATİF ÇOĞALTMA (EŞEYSİZ)

VEJETATİF ÇOĞALTMA (EŞEYSİZ) VEJETATİF ÇOĞALTMA (EŞEYSİZ) Çelikle Çoğaltma Yeni bir bitki elde etmek amacıyla, bitkilerin gövde, dal, kök ve yapraklarından kesilerek hazırlanan parçalara 'çelik' adı verilir. Böyle beden parçalarıyla

Detaylı

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir ŞEKER PANCARI Kullanım Yerleri İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir Orijini Şeker pancarının yabanisi olarak Beta maritima gösterilmektedir.

Detaylı

Asmada Tozlanma ve Döllenme Biyolojisi I- Megasporogenez ve Mikrosporogenez

Asmada Tozlanma ve Döllenme Biyolojisi I- Megasporogenez ve Mikrosporogenez Asmada Tozlanma ve Döllenme Biyolojisi I- Megasporogenez ve Mikrosporogenez Asma polenleri 25-15 µm boyutlarında Çiçek tozu verimi: ort. 3500 adet/anter Birhan KUNTER Birhan KUNTER Çiçeklenme Sürme ile

Detaylı

TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM. Özet

TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM. Özet TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM Mesut Uyanık 1*, Ş. Metin Kara 2, Bilal Gürbüz 1, Yasin Özgen 1 1 Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Dışkapı-Ankara 2 Ordu Üniversitesi,

Detaylı

B İ T K İ B İ Y O L O J İ S İ

B İ T K İ B İ Y O L O J İ S İ B İ T K İ B İ Y O L O J İ S İ *BİTKİSEL DOKULAR www.sanalbiyoloji.com Bitkiler damarsız tohumsuz, damarlı tohumsuz ve tohumlu bitkiler olmak üzere üç grupta incelenir. Damarsız tohumsuz bitkilerde kök,

Detaylı

BİTKİSEL DOKULAR (DEVAM)

BİTKİSEL DOKULAR (DEVAM) BİTKİSEL DOKULAR (DEVAM) BÖLÜNMEZ (DEĞİŞMEZ) DOKU : Bölünmez dokular, bölünür doku hücrelerinin bölünme yeteneklerini kaybetmeleri sonucunda oluşur. Bölünmez doku hücreleri, küçük çekirdekli, az sitoplazmalı,

Detaylı

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER. Hazırlayan: Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER. Hazırlayan: Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER Hazırlayan: 0601120025 Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU Laurocerasus officinalis(karayemiş) Sistematik ; Alem : Plantae Bölüm :

Detaylı

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER)

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER) MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER) MALVACEAE Otsu, çalımsı veya ağaç şeklinde gelişen bitkilerdir. Soğuk bölgeler hariç dünyanın her tarafında bulunurlar. Yaprakları basit, geniş ve parçalıdır. Meyve kuru kapsüldür

Detaylı

Prof.Dr. Fatmagül GEVEN

Prof.Dr. Fatmagül GEVEN Prof.Dr. Fatmagül GEVEN Tıbbi bitkilerde pek çok türün yetiştirilmesinde tohumla çoğaltma yöntemi kullanılır. Kekik (Thymus sp), Adaçayı (Salvia sp.), Dağçayı (Sideritis sp.), Oğulotu (Melissa officinalis),

Detaylı

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE Prof.Dr. Yahya AYAŞLIGİL Yrd.Doç.Dr. Doğanay YENER İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bitki Materyali ve Yetiştirme Tekniği Anabilim Dalı 23.02.2015

Detaylı

Sunum ve Sistematik. Bu başlıklar altında uygulamalar yaparak öğrenciye yorum, analiz, sentez yetisinin geliştirilmesi hedeflenmiştir.

Sunum ve Sistematik. Bu başlıklar altında uygulamalar yaparak öğrenciye yorum, analiz, sentez yetisinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: BİTKİLERİN YAPISI ALIŞTIRMALAR Bu başlık altında her bölüm kazanımlara ayrılmış, kazanımlar tek tek çözümlü temel alıştırmalar ve sorular ile taranmıştır. Özellikle bu kısmın

Detaylı

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 4. Hafta: Bitkisel Dokular - devam B. SÜREKLİ DOKULAR (BÖLÜNMEZ DOKULAR)

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 4. Hafta: Bitkisel Dokular - devam B. SÜREKLİ DOKULAR (BÖLÜNMEZ DOKULAR) B. SÜREKLİ DOKULAR (BÖLÜNMEZ DOKULAR) Bölünme özelliğini kaybetmişlerdir. Kofulları büyük ve sitoplâzmaları azdır. Hatta bazen sitoplâzmalarını tamamen kaybetmiş ve ölmüşlerdir. Çeperlerinde sekonder veya

Detaylı

Toprağın katı fazını oluşturan kum, kil ve mil partiküllerinin toprak. kütlesi içindeki nispi miktarları ve bunların birbirlerine oranları toprağın

Toprağın katı fazını oluşturan kum, kil ve mil partiküllerinin toprak. kütlesi içindeki nispi miktarları ve bunların birbirlerine oranları toprağın TOPRAĞIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ 1. Toprağın Bünyesi (Tekstürü) Toprağın katı fazını oluşturan kum, kil ve mil partiküllerinin toprak kütlesi içindeki nispi miktarları ve bunların birbirlerine oranları toprağın

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLERDE TANE

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLERDE TANE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLERDE TANE Yemeklik tane baklagillerde tane, meyvenin içinde olup, göbek bağı ile bağlıdır. Bitkiye gelen tüm besin maddeleri bu bağ ile taneye taşınır. Taneler; renk, büyüklük ve

Detaylı

Yerfıstığında Gübreleme

Yerfıstığında Gübreleme Yerfıstığında Gübreleme Ülkemizin birçok yöresinde ve özellikle Çukurova Bölgesi nde geniş çapta yetiştiriciliği yapılan yerfıstığı, yapısında ortalama %50 yağ ve %25-30 oranında protein içeren, insan

Detaylı

TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ

TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ Bitki Doku Kültürü Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TB101 Çiğdem Yamaner (Yrd. Doç. Dr.) 4. Hafta (08.10.2013) ADÜ Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü

Detaylı

Bahçıvanlık kursu 2015

Bahçıvanlık kursu 2015 Bahçıvanlık kursu 2015 FİDAN ÜRETİM TEKNİKLERİ ÜRETİM ÜRETİM EŞEYLİ ÜRETİM EŞEYSİZ ÜRETİM TOHUMLA ÜRETİM ÇELİKLE ÜRETİM AŞI İLE ÜRETİM DALDIRMA İLE ÜRETİM ÇELİKTEN ÜRETİM ÇELİKTEN ÜRETİM GÖVDE ÇELİKLERİ

Detaylı

ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR

ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR Angiospermae ve Gymnospermae Arasındaki Farklılıklar muhafaza içersinde döllenerek olgun tohuma gelişen gerçek meyve 3. Angiosperma ların odunlarında

Detaylı

İbreliler. Sequoia sempervirens (Kıyı Sekoyası) Sequoiadendron giganteum (Mamut Ağacı) Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR SAÜ PMYO

İbreliler. Sequoia sempervirens (Kıyı Sekoyası) Sequoiadendron giganteum (Mamut Ağacı) Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR SAÜ PMYO İbreliler 1 Sequoia sempervirens (Kıyı Sekoyası) Sequoiadendron giganteum (Mamut Ağacı) Sequoia sempervirens (Kıyı Sekoyası) Alem: Plantae Bölüm: Pinophyta Sınıf: Pinopsida Takım: Pinales Familya: Cupressaceae

Detaylı

Düzce ve Batı Karadeniz Bölgesindeki Endemik ve Nadir Bitki Taksonlarının Ex-situ Korunması Amacıyla

Düzce ve Batı Karadeniz Bölgesindeki Endemik ve Nadir Bitki Taksonlarının Ex-situ Korunması Amacıyla Düzce ve Batı Karadeniz Bölgesindeki Endemik ve Nadir Bitki Taksonlarının Ex-situ Korunması Amacıyla Küçük Ölçekli Botanik Bahçesi Oluşturulması ve Süs Bitkisi Olarak Kullanım Olanaklarının Belirlenmesi

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 10. Sınıf

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 10. Sınıf YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI 10. Sınıf 1) Hücre döngüsünün interfaz evresini yeni tamamlamış bir hücre ile bu hücrenin döngü sonunda oluşturduğu yeni hücrelerde; I. DNA miktarı II. Gen Sayısı III. Gen

Detaylı

BİTKİ BİYOLOJİSİ #1 BİTKİSEL DOKULAR MERİSTEM SELİN HOCA

BİTKİ BİYOLOJİSİ #1 BİTKİSEL DOKULAR MERİSTEM SELİN HOCA BİTKİ BİYOLOJİSİ #1 BİTKİSEL DOKULAR SELİN HOCA BİTKİLERİN YAPISI Bitkilerde toprak üstü ve toprak altı olmak üzere iki tane sistem vardır. Toprak üstü organ sistemine SÜRGÜN SİSTEM Toprak altı organ sistemine

Detaylı

Göz ve / veya Tomurcuk sistemi

Göz ve / veya Tomurcuk sistemi Göz ve / veya Tomurcuk sistemi PT TT ST PT: Primer tomurcuk ST: Sekonder tomurcuk TT: Tersiyer tomurcuk Asmada Gözler Karışık tomurcuklardan oluşan bir sistemdir. Morfolojik olarak gözler en dışta iki

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 9 BİTKİSEL DOKULAR MERİSTEM

12. SINIF KONU ANLATIMI 9 BİTKİSEL DOKULAR MERİSTEM 12. SINIF KONU ANLATIMI 9 BİTKİSEL DOKULAR MERİSTEM BİTKİSEL DOKULAR Bitkilerde toprak üstü ve toprak altı olmak üzere iki tane sistem vardır. Toprak üstü organ sistemine SÜRGÜN SİSTEM Toprak altı organ

Detaylı

Çelikle Çay Üretimi. Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi

Çelikle Çay Üretimi. Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi Çelikle Çay Üretimi Ayhan Haznedar -Ziraat Mühendisi Nitelikleri, kalitesi ve diğer özellikleri belirlenen çay klonlarının hızlı, yoğun ve ucuz bir şekilde üretilmesi için en uygun yöntemdir. Çelik alınacak

Detaylı

TAXUS : (Porsuklar) (8 Türü var) Taxus baccata L. (Adi Porsuk)

TAXUS : (Porsuklar) (8 Türü var) Taxus baccata L. (Adi Porsuk) TAXUS : (Porsuklar) (8 Türü var) Taxus baccata L. (Adi Porsuk) Çoğunlukla boylu çalı ender 20 m boy, sık dallı, yuvarlak tepeli, kırmızı_kahverengi kabuk gelişi güzel çatlar ve dökülür İğne yapraklar 1-2.5

Detaylı

Tohumların saklanması sırasındaki rutubet içerikleri %5-14 arasında değişmekle birlikte, genel olarak %8-10 civarına düşmektedir.

Tohumların saklanması sırasındaki rutubet içerikleri %5-14 arasında değişmekle birlikte, genel olarak %8-10 civarına düşmektedir. Kısa ömürlü tohumlar sınıfında yer alan yumuşak kabuklu Göknar ve Sedir tohumları, %7-12 rutubet içeriği ve -15ºC de 3-5 yıl kadar çimlenme kabiliyetine zarar vermeden saklanabilmektedir. Tohumların saklanması

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr KASIMPATI (KRZANTEM) YETİŞTİRİCİLİĞİ-1

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-2 GERBERANIN

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr.

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr. 1 BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) C r y p t o m e r i a j a p o n i c a ( K a d i f

Detaylı

Ekmeklik Buğdayda Başak

Ekmeklik Buğdayda Başak Ekmeklik Buğdayda Başak Ekmeklik Buğdayda Başak Ekmeklik Buğdayda Başak Ekmeklik Buğdayda Başak SARIPAS SARIPAS SARIPAS Çavdar ve Bezelye Ekili Tarla Buğday tarlası Yulafta Salkım Serin İklim

Detaylı

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK Dünyada kültüre alınıp yetiştirilmekte olan 138 meyve türünden, yaklaşık 16'sı subtropik meyve türü olan 75'e yakın tür ülkemizde

Detaylı

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II 1. Laurocerasus officinalis 2. Salvia officinalis 3. Tilia tomentosa 4. Tilia cordata 5. Tilia platyphyllos 6. Tilia rubra 7. Quercus brantii 8. Castanea sativa

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ARAKLI ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ 11. SINIF BİYOLOJİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ARAKLI ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ 11. SINIF BİYOLOJİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI 014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ARAKLI ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ 11. SINIF BİYOLOJİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI ÜNİTE1: BİTKİ BİYOLOJİSİ (6 saat) GÜN SAAT KONULAR ÖĞRENCİLERİN KAZANACAĞI HEDEF VE DAVRANIŞLAR

Detaylı

- Su hayatsal olaylar - Çözücü - Taşıyıcı - ph tamponlaması - Fotosentez - Mineral madde alınımı - YAĞIŞLAR

- Su hayatsal olaylar - Çözücü - Taşıyıcı - ph tamponlaması - Fotosentez - Mineral madde alınımı - YAĞIŞLAR OTEKOLOJİ SU - Su hayatsal olaylar - Çözücü - Taşıyıcı - ph tamponlaması - Fotosentez - Mineral madde alınımı - YAĞIŞLAR ÇİĞ VE KIRAĞI - Toprak yüzeyinin sıcaklığını kaybetmesi - Suyun yoğunlaşması - Çiy

Detaylı

KFBD Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi / The Black Sea Journal of Sciences 6 (13):44-52, 2016

KFBD Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi / The Black Sea Journal of Sciences 6 (13):44-52, 2016 KFBD Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi / The Black Sea Journal of Sciences 6 (13):44-52, 2016 ISSN: 1309-4726 http://kfbd.giresun.edu.tr Myosotis propinqua (Fisch. Et Mey. Ex Dc.) (Boraginaceae) Türünün

Detaylı

Bitkilerde Eşeyli Üreme

Bitkilerde Eşeyli Üreme Bitkilerde Eşeyli Üreme İki farklı cinsiyete ait üreme hücrelerinin birleşmesiyle yeni canlılar oluşmasına eşeyli üreme denir. Oluşan yeni canlı, ana canlılardan farklı kalıtsal özelliklere sahiptir. Bitkiler

Detaylı

Gölbaşı na Endemik Centaurea tchihatcheffii Fisch. et Mey. Tohumlarının Çimlenmesi Üzerine Bazı Uygulamaların Etkisi*

Gölbaşı na Endemik Centaurea tchihatcheffii Fisch. et Mey. Tohumlarının Çimlenmesi Üzerine Bazı Uygulamaların Etkisi* TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2009, 15(2) 119-126 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Gölbaşı na Endemik Centaurea tchihatcheffii Fisch. et Mey. Tohumlarının Çimlenmesi Üzerine Bazı Uygulamaların Etkisi* Yeşim

Detaylı

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok bölgesinde yetiştiriciliği yapılan çilek bitkisi üzümsü meyveler grubunda olup meyvesi en kısa sürede olgunlaşmaktadır. İnsan beslenmesi ve sağlığı bakımından

Detaylı

ASMALARDA ÇİÇEK ve ÇİÇEKLENME MORFOLOJİSİ

ASMALARDA ÇİÇEK ve ÇİÇEKLENME MORFOLOJİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ ÖZEL BAĞCILIK DERSİ ASMALARDA ÇİÇEK ve ÇİÇEKLENME MORFOLOJİSİ Dersin sorumluları: Prof. Dr.Birhan Kunter Araş.Gör. Hande Tahmaz Hazırlayanlar:

Detaylı

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

BİYOLOJİ DERSİNDEN 5. BÖLGESEL YARIŞMA (cevap) 7.sınıf

BİYOLOJİ DERSİNDEN 5. BÖLGESEL YARIŞMA (cevap) 7.sınıf 15.04.2018 BİYOLOJİ DERSİNDEN 5. BÖLGESEL YARIŞMA (cevap) 7.sınıf 1. Verilen hastalıklardan hangilerine virüsler neden olur? а) menenjit b) AİDS c) influensa ç) difteri d) frengi e) su çiçeği (3 p.) 2.

Detaylı

Çayın Bitkisel Özellikleri

Çayın Bitkisel Özellikleri Çayın Bitkisel Özellikleri Bir asırlık bir ömre sahip bulunan çay bitkisi doğada büyümeye bırakıldığında zaman bir ağaç görünümünü alır. Görünüş itibarı ile dağınık bir görünüm arz eden bitki yapısı tek

Detaylı

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 7. Hafta: Gövde

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 7. Hafta: Gövde GÖVDE Bazı istisnalar sayılmazsa, kormofitlerde kök ile yapraklar arasında kalan kısma gövde denir. Gövde üzerinde yandal veya çiçek tomurcukları bulunur. Tomurcuk taşımak, gövdeyi kökten ayıran en önemli

Detaylı

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI No: 217 Menşe Adı Tescil Ettiren BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Bu coğrafi işaret, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun Geçici 1 inci Maddesi uyarınca Mülga 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında

Detaylı

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 3. Hafta: Bitkisel Dokular KOLONİ VE DOKULAŞMA

Öğr. Gör. Dr. İlker BÜYÜK, Botanik, 3. Hafta: Bitkisel Dokular KOLONİ VE DOKULAŞMA KOLONİ VE DOKULAŞMA Yeryüzünde çok sayıda tek hücreli canlı vardır ve bunlar basit yapılıdır. Oysaki çok hücreli olmak gelişmiş canlı olmanın gereklerindendir. Çünkü tek hücreli bir canlı (örneğin Euglena

Detaylı

Taksonomi. Familya: Compositea Tür : Cichorium endive Çeşit : Cichorium intybus (witloof)

Taksonomi. Familya: Compositea Tür : Cichorium endive Çeşit : Cichorium intybus (witloof) Taksonomi Familya: Compositea Tür : Cichorium endive Çeşit : Cichorium intybus (witloof) Anavatanı Hindistan Türkmenistan Baykal Gölü Çevresi Sibirya D.Akdeniz Türkiye Ülkemizde Şikori Akdeniz Böglesinde

Detaylı

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. Bir hücrede oksijenli solunum, protein sentezi, fotosentez olaylarının tümünün gerçekleşebilmesi için, bu hücrede; I. ribozom, II. kloroplast, III. mitokondri,

Detaylı

MYOSOTİS ALPESTRİS F.W.SCHMİDT (BORAGİNACEAE) TÜRÜNÜN ANATOMİK ÖZELLİKLERİ

MYOSOTİS ALPESTRİS F.W.SCHMİDT (BORAGİNACEAE) TÜRÜNÜN ANATOMİK ÖZELLİKLERİ Ordu Üniv. Bil. Tek. Derg., Cilt:3, Sayı:1, 2013,61-68/Ordu Univ. J. Sci. Tech., Vol:3, No:1,2013,61-68 MYOSOTİS ALPESTRİS F.W.SCHMİDT (BORAGİNACEAE) TÜRÜNÜN ANATOMİK ÖZELLİKLERİ Öznur ERGEN AKÇİN ¹ *

Detaylı

KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER

KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER Populus nigra Dr. Süleyman GÜLCÜ - 2008 1 KAVAK FİDANI ÜRETİMİ VE FİDANLIK TEKNİĞİ Kavak fidanı yetiştirilmesinde en önemli konuların başında, kaliteli kavak fidanı yetiştirilmesine

Detaylı

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER 7-F Miray DAĞCI Ömür Mehmet KANDEMİR DANIŞMAN ÖĞRETMEN NİLÜFER DEMİR İZMİR - 2013 İÇİNDEKİLER 1. Projenin Amacı ve Hedefi.. 2 2. Afit

Detaylı

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 Kavaklar Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 2 İklim bakımından uzun vejetasyon mevsimine sahip, korumalı ve sıcak yerlerde daha iyi

Detaylı

1.Bitkisel dokular 2.Hayvansal dokular

1.Bitkisel dokular 2.Hayvansal dokular Bitkisel Dokular Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alâkaları olan aynı kökten gelen hücrelerin topluluğu.

Detaylı

10 cins; Sciadopitys Metasequoia Cunninghamia Taiwania Athrotaxis. Glyptostrobus Sequoia Sequoiadendron Cryptomeria Taxodium

10 cins; Sciadopitys Metasequoia Cunninghamia Taiwania Athrotaxis. Glyptostrobus Sequoia Sequoiadendron Cryptomeria Taxodium TAXODIACEAE TAXODIACEAE 10 cins ve bunlara bağlı 16 değişik tür ve varyeteleri vardır. Cinsler arasında akrabalık ilişkisi yoktur Bu nedenle ayırdım anahtarı yapılmamıştır 10 cins; Sciadopitys Metasequoia

Detaylı

Tohumun kullanma değerini ifade eden bir diğer kavram da fidan yüzdesidir.

Tohumun kullanma değerini ifade eden bir diğer kavram da fidan yüzdesidir. Tohumun kullanma değerini ifade eden bir diğer kavram da fidan yüzdesidir. Açık arazide normal koşullar altında ekilen 100 tohumdan yaşama yeteneğine sahip, kışı geçirebilen fidanların sayısı fidan yüzdesi

Detaylı

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER EKOLOJİK BİRİMLER *Ekoloji: Canlıların birbirleriyle ve yaşadıkları ortamla olan ilişkisini inceleyen bilim dalıdır. Ekolojik birimlerin küçükten büyüye doğru sıralaması: Ekoloji

Detaylı

Doğal koşullarda poliploid bitkilerin ortaya çıkması mümkündür, ancak bunların oluşum frekansı düşüktür.

Doğal koşullarda poliploid bitkilerin ortaya çıkması mümkündür, ancak bunların oluşum frekansı düşüktür. POLİPLOİDİ ISLAHI Bir canlı türünde genom olarak bilenen temel kromozom sayısı x ile gösterilir. Gamet hücrelerinde kromozom sayısı n=x tir. Bu kromozom sayısı seviyesine haploid veya monoploid adı verilmektedir.

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON)

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) 12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) STOMA Genellikle yaprakta bulunan bitkide gaz alışverişini sağlayan küçük gözeneklerdir. Bitkinin yaşadığı iklim koşuluna bağlı olarak konumu

Detaylı

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE TAŞINIMI Su, mineral elementler ve küçük molekül ağırlıklı organik bileşiklerin bitkilerde uzun mesafe taşınımları ksilem ve floemde gerçekleşir. Ksilemde

Detaylı

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok yerinde acı-tatlı taze biber, dolmalık, kurutmalık ve sanayi tipi (salçalık) biber yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çeşitlere göre değişmekle birlikte

Detaylı

Kök :Tohumdan ilk gelişen organdır.

Kök :Tohumdan ilk gelişen organdır. Kök :Tohumdan ilk gelişen organdır. 1.Fonksiyonları toprağa bağlanma su ve inorganik maddelerini emmek bitkinin diğer bölgelerine taşınan bazı hormonların üretimi (meristem olarak) karbonhidrat ve / veya

Detaylı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı Ekosistem Ekolojisi, Ekosistemin Yapısı Ekosistem Ekolojisi Yapısı A. Ekoloji Bilimi ve Önemi Ekoloji canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Günümüzde teknolojinin

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR 1 PEP101_H02 Abies (Göknar); A. pinsapo (İspanyol Göknarı), A. concolor (Gümüşi Göknar, Kolorado Ak Gökn), A. nordmanniana (Doğu Karadeniz-Kafkas Göknarı), A. bornmülleriana

Detaylı

CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne

CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne almaçlı dizilmiştir. Tomurcuklar çok pullu, sapsız, sürgüne

Detaylı

Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Toprak haritası Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Toprak ağaçlandırma başarısını en çok etkileyen faktörlerden birisidir. İklim koşulları bakımından yeterlilik olsa

Detaylı

ÇİÇEKLİ BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI 12. SINIF ÜNİTE, KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI 12.3.1. Bitkilerin Yapısı Anahtar Kavramlar fotoperiyodizm, nasti, oksin, tropizma, uç meristem, yanal meristem, yaş halkaları

Detaylı

ADIM ADIM BELLİS(ÇAYIR GÜZELİ) YETİŞTİRİCİLİĞİ

ADIM ADIM BELLİS(ÇAYIR GÜZELİ) YETİŞTİRİCİLİĞİ ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİTKİSEL ÜRETİM VE UYGULAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ AKADEMİ MERKEZİ FALİYETLERİ ADIM ADIM BELLİS(ÇAYIR GÜZELİ) YETİŞTİRİCİLİĞİ Hazırlayan:Ramazan

Detaylı

Pinus halepensis te Glaf (Kın)

Pinus halepensis te Glaf (Kın) Pinus (Çam) Bu cins Gymnospermler içerisinde en fazla türe sahip olandır. 112 türle temsil edilmektedir. Herdemyeşildir. Hem uzun hem de kısa sürgünleri vardır. Pinus (Çam) Sürgünler: Uzun sürgünlerle

Detaylı

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) 1 Önemi, Kökeni ve Tarihçesi 1850 li yılara kadar dünya şeker üretiminin tamamı şeker kamışından elde edilmekteydi. Günümüzde ise (2010 yılı istatistiklerine

Detaylı

9. SINIF KONU ANLATIMI 46 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 BİTKİLER ALEMİ

9. SINIF KONU ANLATIMI 46 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 BİTKİLER ALEMİ 9. SINIF KONU ANLATIMI 46 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 ALEMİ ALEMİ Çok hücreli ökaryot canlılardır. Koloroplast içerirler ve fotosentez ile inorganik maddeleri organik madde haline getirerek beslenirler.

Detaylı

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

Bitkilerin Adaptasyonu

Bitkilerin Adaptasyonu Bitkilerin Adaptasyonu 1 Bitkiler oldukça ekstrem ekolojik koşullarda hayatta kalabilirler. Bitkilerin bu türden ekstrem koşullarda hayatta kalabilmesi için adaptasyona ihtiyacı vardır. Shelford s Tolerans

Detaylı

GENUS: Convolvulus (gündüz güzeli, gündüz sefası)

GENUS: Convolvulus (gündüz güzeli, gündüz sefası) BİTKİ TANIMA III FAM: CONVOLVULACEAE Dik sarılıcı otsu veya çalılardır. 1000 kadar türü vardır. Yapraklar sarmal dizilişlidir. Basit veya ender olarak tüysüdür. Taç yapraklar birleşmiş hunu biçimlidir.

Detaylı

Picea (Ladin) Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin)

Picea (Ladin) Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin) Picea (Ladin) 1 Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin) Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR SAÜ PMYO 19.12.2012 Picea (Ladin) 2 Picea (Ladin)

Detaylı

Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü

Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ÜREME ORGANI ÇİÇEK ÇİÇEKLER BİTKİLERİN EŞEYLİ ÜREME ORGANIDIR. ÇİÇEĞİN KISIMLARI taç yaprak TAM ÇİÇEĞİN ŞEKLİ başçık sapçık dişicik

Detaylı

ASMANIN ÇOĞALTILMASI

ASMANIN ÇOĞALTILMASI ASMANIN ÇOĞALTILMASI Asmalar başlıca iki yolla çoğaltılır; Eşeyli (tohumla) Eşeysiz TOHUMLA (EŞEYLİ) ÇOĞALTMA Asmalar biyolojik olarak yabancı döllenmeleri nedeniyle, tohumdan elde edilen bitkiler çok

Detaylı

6. familya. Campanulaceae (çançiçeğigiller)

6. familya. Campanulaceae (çançiçeğigiller) BİTKİ TANIMA III 6. familya Campanulaceae (çançiçeğigiller) özellikleri Genelde otsu, çalı veya ağaç formundadır Birçoğunda süt boruları bulunur Yapraklar almaçlı veya karşılıklı dizilişlidir Çiçekler

Detaylı

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü TÜBİTAK-1003 Projesi Serin İklim Tahıllarında Çeşit Islah Programlarının Oluşturulması Çağrısı 214O072 no lu Klasik ve Moleküler Islah Yöntemleri Kullanılarak Bazı Buğday Çeşitlerine Tuza Toleranslılık

Detaylı

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİTKİSEL ÜRETİM VE UYGULAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ AKADEMİ MERKEZİ FALİYETLERİ ADIM ADIM DIANTUS CARYOPHYLLUS(KARANFİL) YETİŞTİRİCİLİĞİ Hazırlayan:Ramazan

Detaylı

Diğer sayfaya geçiniz YGS / FEN. 28. Aşağıdaki şekilde, insandaki bazı endokrin bezler numaralandırılmıştır.

Diğer sayfaya geçiniz YGS / FEN. 28. Aşağıdaki şekilde, insandaki bazı endokrin bezler numaralandırılmıştır. 27. Aşağıda, sabun üretim aşamaları verilmiştir. 28. Aşağıdaki şekilde, insandaki bazı endokrin bezler numaralandırılmıştır. 1. aşamada A kabına 100 g X maddesi eklenmiş ve her iki kabın sıcaklığı getirilmiştir.

Detaylı

ANTHIRHINUM(ASLANAĞZI) YETİŞTİRİCİLİĞİ

ANTHIRHINUM(ASLANAĞZI) YETİŞTİRİCİLİĞİ ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİTKİSEL ÜRETİM VE UYGULAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ AKADEMİ MERKEZİ FALİYETLERİ ANTHIRHINUM(ASLANAĞZI) YETİŞTİRİCİLİĞİ Hazırlayan:Ramazan

Detaylı

SU BİTKİLERİ 11. Prof. Dr. Nilsun DEMİR

SU BİTKİLERİ 11. Prof. Dr. Nilsun DEMİR SU BİTKİLERİ 11 Prof. Dr. Nilsun DEMİR KÖK: BRYOPHYTA KARA YOSUNLARI Sınıf: Gerçek Kara yosunları (Musci) Sınıf: Ciğer Otları (Hepaticeae) - Toprak yüzeyine yatık büyürler, - Gövde yassıdır, yaprak şeklindedir,

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Materyal: Rosa sp. (gül; dikotil çiçek) ve Lilium sp. (zambak; monokotil çiçek)

Materyal: Rosa sp. (gül; dikotil çiçek) ve Lilium sp. (zambak; monokotil çiçek) KONU 10. ÜREME VE GELİŞME I. Bitki Hücrelerinde Üreme ve Gelişme: Materyal: Rosa sp. (gül; dikotil çiçek) ve Lilium sp. (zambak; monokotil çiçek) Yöntem: Rosa sp. ve Lilium sp. tam çiçeğinden alınan enine

Detaylı

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri Yavuz-1 CEVİZ (KR-2) Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli

Detaylı

GYMNOSPERMAE. (Açık Tohumlular)

GYMNOSPERMAE. (Açık Tohumlular) GYMNOSPERMAE (Açık Tohumlular) CEPHALOTAXACEAE Ağaç ya da çalı halinde herdem yeşil bitkilerdir. Tüm bireyleri bir cinsli iki evcikli (DİOİK)dir. Çok ender bir evciklidir. Erkek çiçekler küre biçimde bir

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr ZAMBAK (LİLİUM) YETİŞTİRİCİLİĞİ

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247 KAHRAMANMARAŞ İLİNİN GENEL MEYVECİLİK DURUMU Mehmet SÜTYEMEZ*- M. Ali GÜNDEŞLİ" Meyvecilik kültürü oldukça eski tarihlere uzanan Anadolu'muz birçok meyve türünün anavatanı

Detaylı

Vegetatif (eşeysiz) çoğaltma

Vegetatif (eşeysiz) çoğaltma Vegetatif (eşeysiz) çoğaltma Genel anlamda, bitkilerin değişik yaşlarda gövde ve dal parçaları, büyüme uçlarındaki meristematik dokuları, kökleri, yaprakları yada özelleşmiş veya değişikliğe uğramış gövde

Detaylı

Yalancı Akasya, Gladiçya, bazı Ardıç ve Alıç türlerinde başarı ile

Yalancı Akasya, Gladiçya, bazı Ardıç ve Alıç türlerinde başarı ile Yalancı Akasya, Gladiçya, bazı Ardıç ve Alıç türlerinde başarı ile uygulanmaktadır. Bu konuda törpüleme, zımparalama ve özel mekanik aşındırma (çam kırıklarıyla çizdirme) yöntemleri kullanılabilir. Ancak

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar 10. SINIF KONU ANLATIMI 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar EKOSİSTEM İLE BİYOM ARASINDAKİ İLİŞKİ Canlıların yeryüzünde dağılışını etkileyen abiyotik ve biyotik faktörlere olarak bitki ve hayvan topluluklarını

Detaylı

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar. 1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları

Detaylı

Juglans (Cevizler), Pterocarya (Yalancı cevizler), Carya (Amerikan cevizleri)

Juglans (Cevizler), Pterocarya (Yalancı cevizler), Carya (Amerikan cevizleri) JUGLANDACEAE 6-7 cinsle temsil edilen bir familyadır. Odunları ve meyveleri bakımından değerlidir. Kışın yaprağını döken, çoğunlukla ağaç, bazıları da çalı formundadırlar. Yaprakları tüysü (bileşik) yapraklıdır.

Detaylı

BETULACEAE. Alnus cinsleri vardır.

BETULACEAE. Alnus cinsleri vardır. BETULACEAE Jeolojik devirlerde daha fazla sayıda cins ve türlere sahip olan bu familyanın, bugün 6 cins ve bu cinslerin kışın yaprağını döken 100 kadar türü, Kuzey Yarımkürenin ılıman ve serin bölgelerinde

Detaylı