Bir rey (fıkhî görüş, ictihâd), ancak rivâyet ile, bir rivâyet de ancak rey ile doğrudur.[4]

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Bir rey (fıkhî görüş, ictihâd), ancak rivâyet ile, bir rivâyet de ancak rey ile doğrudur.[4]"

Transkript

1 Şübhe yok ki, insanlar iki guruba ayrılmıştır: Hadîs ve Eser[1] sahipleri ile fıkıh ve nazar ehli (Fakîh ve Müctehid) olanlar. Bunlardan her biri, ihtiyaçta, kardeşinden ayrılmaz, istediğine varabilmekte de ondan müstağnî kalamaz. Çünki hadîs, asıl olan temel, fıkıh da, onun fer i (dalı) gibi olan bina rütbesindedir. Bir kâide ve temel üzerine kurulmayan her bina yıkılır. Bina ve imâretten boş olan her temel de çorak ve haraptır. [2] İmâm Muhammed b. Hasen eş-şeybânî (Ö:189 H) şöyle söylemiştir: Hadîs le amel etmek ancak rey ile doğru olur. Rey ile amel de ancak hadîs ile doğru olur.[3] Nitekim güvenilir tâbiî İbrâhim en-nehaî de (r.h Ö:96 H)) şöyle dedi: Bir rey (fıkhî görüş, ictihâd), ancak rivâyet ile, bir rivâyet de ancak rey ile doğrudur.[4] Bu sözler, nasıl ki hadîs siz fıkh ın doğru olamayacağını ve imâmlara mutlaka müracaat edilmesi, yolları ve usûllerine uyulması lâzım geldiğini açıklıyorsa, fıkh ın dîn deki ehemmiyeti ile hadîs-i şerîf için mutlaka fıkıh ve anlayış lâzım geldiğini açıklamaktadır. 1 / 18

2 İmâm Ahmed b. Hanbel (ö:241 H.) şöyle dedi: Kim, taklîd görüşünde olmadığını ve dîninde kimseyi taklîd etmeyeceğini iddia ederse, o (nun sözü), Allah celle celâlühû ve Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem katında fâsıkın sözüdür. Bununla, Eser i ibtâl etmeyi ilim ve Sünnet i boşa çıkarmayı, Rey[5], Kelâm,[6] Bid at[7], ve hilâf[8] ile tek başına olmayı istemektedir. Açıkladığım bu mezhebler ve kaviller, Sünnet, Cemaat ve Eser (Sahabe söz ve işi) ehli olanların, rivâyet sahiblerinin, kendilerine yetişip de onlardan hadîs aldığımız, kendilerinden sünnetleri öğrendiğimiz kimselerin gittiği yoldur. Onlar, tanınan, doğruluk sahibi, kendilerine uyulan ve kendilerinden (ilim) alınan, bid at, (Sünnet e zıtlık), muhalefet ve karıştırma sahibi olmayan güvenilir kimselerdir. Bu da, onlardan önce gelen imamlarının ve âlimlerinin kavlidir. Öyleyse buna tutunun -Allah size rahmet etsin- ve onu öğrenip öğretin. Tevfîk, sadece Allah iledir.bitti.[9] Tenbîh: Ahmed b. Hanbel, bu sözünü, İbn-i Ebî Ya lâ nın, O na varan senediyle rivâyet ettiği (Ahmed b. Hanbel in) mektûbunda söyledi. Bu risâlede öylesi müşkil/problemli sözler de bulunmaktadır ki, İmâm Ahmed i onları telaffuz etmekten tenzîh ediyor, mektûbun lafızlarından bazılarında tasarrufta bulunanın, fıkıhtan ve lafızların delâlet ettiği ma nâlardan uzak olması sebebiyle bu mektûbu rivâyet eden râvîlerden birinin olduğuna kesin inanıyoruz. Bu, fakîh olmayan râvîlerde çoktur. Şu risâlede, Allah ın ve Allah Mûsâ ya konuşmakla konuştu sözünden bahsedilirken, ağzından (konuştu). Tevrât ı da O na, elden ele verdi (şeklinde bir söz) bulunmaktadır. (Söz, harfi harfine son buldu.) Ağzından ve elinden eline söz(ler)i İmâm Ahmed in akîde ve mezhebiyle uyuşmamaktadır. Bu sebeble, şunun, İmâm Ahmed den rivâyette bulunan râvîlerin birinden olan bir tasarruf 2 / 18

3 olduğunda hiç bir şübhe yoktur. Bununla beraber, şu (husûs), risâlenin kalanını almaya mâni değildir. Zîra o, mezhebine ve Selef in sâhib olduğu akîdeye ters düşmemektedir. Nice sahîh senedle rivâyet edilmiş sözler vardır ki, lafızlarının çoğu üzerinde veya o sözün kendisinde hiçbir (yanlışlık) toz(u) yoktur. O sözün bir kelimesi veya bir parçası hâric Onu râvîler (lafzı ile değil de) ma nâ(sı) ile rivâyet etmişler, anlayışlarına göre onda tasarrufta bulunmuşlar ve ma nâyı değiştirip üstünü altına getirmişlerdir. Bu, bazı hadîslerde vâkı olmuştur ki, fakîh Hâfızlar buna tenbîhte bulunmuşlardır. İşte size Hâfız fakîh İbn-i Hacer in Fethu l-bârî si O, buna en iyi bir şâhid Ahmed b. Hanbel (yine) şöyle dedi: Kişinin yanında, içinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in sözü, Sahâbe ve Tabiûn un ihtilâfları bulunan yazılı kitâblar varsa, ilim sâhibine, hangisinin alınacağını ve böylelikle doğru bir biçimde (nasıl) amel edeceğini sormadıkça, dilediği ile amel etmesi ve dilediğini seçip onunla hükmetmesi ve amel etmesi câiz olmaz.[10] İmâm, Hâfız, Fakîh Ebu l-hasen el-meymûnî (Ö: 274 H.) şöyle dedi: Ahmed (b. Hanbel) bana şöyle dedi: Ey Ebâ l-hasen, imâmın olmayan bir me selede konuşmandan seni sakındırırım. (Konuşma.)[11] 3 / 18

4 İbn-i Teymiyye (Ö:728) şöyle dedi: İmâm Ahmed b. Hanbel Sünnet ten veya Eser den hangi rivâyeti yaptı, sahîh veya hasen olduğunu söyledi veya senedinden râzı oldu veya onu reddetmedi, kitablarına yazdı ve aksine fetva vermedi ise, o (rivâyet) O nun mezhebidir. Değildir de denilmiştir.[12] İmâm, Hâfız, Nâkid (rivâyet tenkîdçisi/kritikçisi) Şemsüddîn ez-zehebî (rh) (ö:748), Hadîsi almak Şâfiî nin ve Ebû Hanîfe nin sözünü almaktan evlâdır diyen, kimsenin sözüne verdiği cevâb arasında şöyle demiştir: Derim ki (Zehebî): Bu (söz), güzel bir sözdür. Lâkin bir şart ile; O hadîs ile, şu iki imâm ın, yani Şâfiî ve Ebû Hanife nin benzeri olan, Mâlik, Süfyân veya Evzâî gibi bir imâm hükmetmiş olacak. Hadîs sâbit ve illetten sâlim olacak. Ebû Hanîfe ve Şâfiî nin delîli, diğerine muârız/zıt sahîh bir hadîs olmayacak. Amma, bir kimse diğer imâmların almadığı sahîh bir hadîsi alırsa, hayır. (Bu söz o zaman doğru değildir.) (Zehebî), sonra buna dâir delilleri anlattı. Yine, İmâm Zehebî, Siyer(-i A lâm-ı Nübelâ isimli eserin) de[13] İbn-i Hazm ın ben hakka uyarım, hiçbir mezheble bağlanmam şeklideki sözünü aktardıktan sonra şöyle dedi: Evet, acemi fakîhe ve avâmdan Kur ân ı veya Ondan bir çoğunu ezberleyen bir kişiye ebediyen ictihâd câiz olmadığı gibi, kim ictihâd rütbesine ulaşırsa ve bir çok İmâm buna dâir şahidlik yaparsa, onun (bir başkasını) taklid etmesi câiz olmaz. Nasıl ictihâd edecek? Neyi söyleyecek? Neyin üzerine bina kuracak. Kanatları tüylenmeden nasıl uçacak? 4 / 18

5 Üçüncü kısım: Çok uyanık ve derin anlayışlı, muhaddis ve zirvede biri olan fakîh, ki furûa (fıkha) dâir bir muhtasar[14] ve usûl kâidelerine dâir bir kitab ezberlemiştir, nahiv okumuştur. Allah ın Kitab ını ezberlemenin ve tefsîri ile meşgûl olmanın ve güçlü tartışmasının yanında fazîletlere ortak olmuştur[15] İşte bu (seviye), mukayyed (mutlak olmayan) içtihada ulaşan ve İmâm ların delillerine bakmaya ehil hale gelenlerin rütbesidir. Artık, ne zaman, bir mes elede hakk ona açığa çıkmıştır, onda nass vardır ve onunla meselâ Ebû Hanîfe veya Mâlik veya Sevrî veya Evzâî, veya Şâfiî, Ebû Ubeyd, Ahmed ve İshâk gibi İmamlardan biri amel etmiştir, onda (o mes elede) hakka uysun, ruhsatların yoluna girmesin, teverru etsin/sakınsın. Aleyhinde hüccet kâim olduktan sonra, o mes elede ona taklîd câiz olmaz. Eğer, fakîhlerden, aleyhine laf edeceklerden korkarsa o mes eleyi gizli tutsun, onu yapmakla kendini göstermesin. Olabilir ki, kendini beğenir ve görünmeyi sever de cezalandırılır ve nefsinden ona bir şey girer. Nice hakkı söyleyen, emr-i bi l-ma rûf nehy-i ani l-münker yapıp da, kötü maksad ve dînî reislik sebebi ile Allah ın kendine, onu incitecek kimseler musallât ettiği kimseler vardır. Bu, fakîhlerin nefsine sirayet eden gizli bir hastalıktır. (Sonra Zehebî devâmla şöyle dedi:) Kim, ilmi, medreseler ve fetvâ vermek, öğünmek ve gösteriş için talep ederse ahmaklaşır, böbürlenir, insanları küçümser, kendini beğenmişlik onu helak eder ve nefisler onu kahreder. O nefsi pak edenler iflâh eder, onu kirler ve paslara gömen de zarar eder. (Zehebî nin sözü)bitti.[16] Hâfız İbn-i Receb el Hanbelî (rh) (ö:795 H.) Beyanü Fadli İlmi s-selef alâ İlmi l-halef ( isimli) kitabında şöyle dedi: İmamlara ve Ehl-i Hadîs fakîhlerine gelince.. Onlar, nerede olursa sahîh hadîse uyarlar. O sahîh hadîs Sahâbe ve onlardan sonrakiler veya onlardan bir cemâat katında kendisi ile amel edilen bir hadîs olduğu vakit. Selefin toplu olarak terk ettiği hadîs ile amel etmek câiz olmaz. Çünkü onlar, onunla amel edilemeyeceğini bilerek terk etmişlerdir. 5 / 18

6 Ömer b. Abdi l-azîz şöyle dedi: Sizden öncekilere uyan reyleri alınız. Zira onlar, sizden daha çok bilen kimselerdi. Bitti.[17] İbn-i Receb yine şöyle dedi: İmâm Şâfiî, Ahmed, İshâk ve Ebû Ubeyd zamanına kadar mevcûd olan kendilerine uyulan/peşlerinden gidilen selef imâmlarının sözünün yazılması, zamanımızda[18] kesinleşir. Onlardan sonra türeyen sözlerden insan sakınsın. Zîrâ, onlardan sonra çok hâdiseler zuhûr etti. Sünnet e ve hadîse uymaya kendini nisbet eden (hadîse uyduğunu iddia eden) Zâhiriyye (mezhebine mensûb kimseler) ve benzerleri türedi. Şu kişi, İmâmlara ters düştüğü veya anladığında onların içinde tek kaldığı, yâhut da kendinden önceki imâmların almadığını aldığı için Sünnet e en çok muhâlif olandır. Bitti.[19] Tenbîh: Bu güzel sözler, her ne kadar sonra gelen imâmlardan sâdır olduysa da selefin takrîr ettiklerinin ma nâsını te yîd etmektedir. Selef in takrîrlerinde, ilim kokusu koklamayanların mezheblere küsüp onlardan uzaklaşması ve onlarla harbetmesi ve onlara zıt durmasının tehlikesi açıkça anlatılmaktadır. Zehebî nin sözünü iyi düşün. Gerçekten o (söz) Zehebîdir, (altun gibi bir sözdür.) İbn-i Receb in sözünü iyi düşün. Onda gerçekten şaşılacak güzellik vardır. 6 / 18

7 Sika/güvenilir Tâbiî İmâm İbrâhîm en-nehaî (rh) şöyle demiştir: Şüphesiz ki ben, hadîsi işitiyorum da, alınacağına bakıyor, onu alıyor ve diğerlerini bırakıyorum.[20] İmâm, Müctehid Muhammed b. Abdirrahmân b. Ebî Leylâ (rh) (Ö: 248 H.) şöyle demiştir: Kişi, hadîsten (sağlamını) alıp (sağlam olmayanı) bırakmadıkça fakîh olamaz.[21] İmâm, Müctehid Abdullah b. Vehb (rh) (Ö: 198 H.) şöyle dedi: Üç yüz alimle karşılaştım. Mâlik ve Leys olmasaydı elbette şaşırırdım.[22] İbn-i Vehb yine şöyle dedi: İlimde dört kişiye uyduk. İkisi Mısır da, ikisi de Medîne de. Mısır da Leys b. Sa d ile Amr b. Hâris. Mâlik ve Mâcişûn da Medine de. Şâyet şunlar olmayaydı, gerçekten şaşıran kimseler olurduk.[23] Mâlik ve Leys in, O nu sapıtmaktan kurtarmasının sebebini, İbn-i Vehb in kendisi açıkça ifade etmiş ve bir keresinde, şöyle demiştir: Şâyet Mâlik b. Enes ve Leys bin Sa d olmasaydı, elbette helak olurdum. (Başka bir rivâyette, elbette sapıtırdım.) Nebî sallallahu aleyhi ve sellem den gelen her bir rivâyetle amel edileceğini sanıyordum.[24] (İbn-i Asâkir in Târîh indeki) bir (başka) rivâyette de şöyle (denilmekte)dir: 7 / 18

8 İbn-i Vehb hadîslerin ve insanların ihtilâflarını (farklılıklarını) anlattı ve şöyle dedi: Mâlik ve Leys ile karşılaşmasaydım elbette sapıtırdım. Diyor ki; Hadîslerin ihtilâflarından (değişikliklerinden) dolayı (sapıtırdım). Bitti.[25] Ondan yapılan başka bir rivâyette şöyle dedi: Şâyet Allah celle celâlühû beni, Mâlik ve Leys vâsıtasıyla kurtarmayaydı, elbette sapıtırdım. Ona, bu nasıl oluyor? denildi. O, Çok hadîs elde ettim ve onlar beni hayrete düşürdü, (ne yapacağımı bilemedim). Bu yüzden onları Mâlik ve Leys e arz ediyordum da, onlar bana, bunu al, şunu bırak, diyorlardı.[26] İbn-i Vehb in bu sözünün lafızlarındaki ve rivâyetlerindeki değişikliklerin sebebi, O nun bu sözü tekrar tekrar söylemesidir. Zîrâ,İbnü Abdi l-berr et-temhîd de Ebû Ca fer el-eylî yolundan, O nun şöyle dediğini rivâyet etmiştir: Ben, İbn-i Vehb den sayamayacağım kadar işittim ki, şöyle diyordu: Şayet Allah celle celâlühû beni Mâlik ve Leys ile kurtarmış olmasaydı ben kesinlikle sapıtırdım.[27] İbn-i Vehb yine şöyle dedi: Hadîs, âlim olanlardan başkasını saptırıcıdır.[28] 8 / 18

9 İbn-i Vehb yine şöyle dedi: Fıkıhta imâmı olmayan her hadîs sâhibi, sapıtan biridir. Şâyet, Allah celle celâlühû bizi Mâlik ve Leys ile kurtarmasaydı, elbette sapıtırdık.[29] İmâm (Muhaddis) Sufyân b. Uyeyne (rh) (Ö: 198 H.) şöyle demiştir: Hadîs, fakîh olmayanları saptırır. Bu sözü İbn-i Uyeyne den, İbn-i Ebî Zeyd nakletti ve onu açıklarken şöyle dedi: (İbn-i Uyeyne) şunu demek istiyor: Fakîh olmayanlar, bazen bir şeyi, görünürdeki ma'nâsıyla anlar. Halbuki o hadîsin başkasının hadîsinden bir te vîli vardır. Veyâ ona gizli kalan bir delîl vardır. Veya, şu şey (hadîs rivâyeti) ancak deryalaşmış ve iyice fakîh olmuş kimselerin ikâme edebileceği (bulup gösterebileceği) birçok şeyin onun terk edilmesini gerektirecek olduğu terkedilmiş bir şey(rivâyet) dir.[30] İbn-i Vehb şöyle dedi: Mâlik, Attaf b. Hâlid e baktı ve şöyle söyledi: Bana gelen habere göre, siz, şu râvîden hadîs alıyorsunuz!!! Attaf evet, dedim, dedi. Bunun üzerine, (Mâlik) şöyle dedi Biz sadece fakîh olanlardan alırdık.[31] 9 / 18

10 İmâm Şâfiî (Ö:204 H.) şöyle dedi: Mâlik b. Enes e, İbn-i Uyeyne nin yanında Zührî den rivâyet ettiği sende olmayan şeyler (rivayetler) var, denildi de. Mâlik şöyle dedi: Ben her işittiğim hadîsi rivâyet mi edeceğim? Öyle yaparsam, ben rivâyet etmekte olduğum kimseleri saptırırım.[32] Muhammed b. Yahyâ el-kattân (rh), şöyle dedi: Şâyet bir insan, hadîsteki bütün ruhsatlara uyarsa, elbette bununla fâsık olur.[33] Hâfız Ebû Nuaym Fazl b. Dükeyn (rh) (Ö:218H.) ki O, İmâm Buhârî nin en meşhûr şeyhlerindendir- şöyle dedi: Kinde de[34], oturakları üzerinde oturup dizlerini diker ve bir elbise ile bağlayıp oturur haldeyken Züfer in yanına uğrardım.[35] (Züfer) derdi ki; Ey şaşı! Gel sana hadîslerini eleyeyim. Ben işittiklerimi ona gösterir, O da şöyle derdi: Bu (hadîs), alınır, bu da, alınmaz. Bu, nesheden/geçmiş hükmü kaldıran, bu da, nesh edilen/hükmü kaldırılandır.[36] İmâm İsmâîl b. Yahyâ el-müzenî (rh) (Ö:264 H.) şöyle dedi: Allah celle celâlühû size rahmet etsin, topladığınız hadîslere bakınız ve ilmi, fıkıh âlimleri yanında arayınız ki, inşâellah fakîhler olursunuz.[37] 10 / 18

11 Hadîste Emîru l-mü minîn olan İmâm Ebû z-zinâd Abdullah b. Zekvân (Ö: 130 H.) şöyle dedi: Allah celle celâlühû ya yemin olsun ki, şübhesiz, biz Sünnetleri, fıkıh sahibi ve güvenilir olan kimselerden alır ve onları Kur ân ayetlerini öğrendiğimiz gibi öğrenirdik.[38] Büyük İmâm İbnü Ebî Zeyd el-kayrevânî (rh) (Ö: 389 H.), Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Hakk ın inançlarını sayıp yollarını anlatarak şöyle dedi: (Onların akîdelerinden ve yollarından biri de) sünnetlere teslîm olmaktır. Sünnetlere reyle karşı çıkılmaz. Onlar kıyasla def edilmez. Sünnetlerden hangisini Selef-i salihîn te vîl ettiyse biz onu te vîl ederiz. Hangisi ile amel ettiyse biz onunla amel ederiz. Selef hangisini terk ettiyse biz onu terk ederiz. Geri durduklarından geri durmak bize câizdir. Açık olanlarında onlara uyarız. Yeni zuhûr eden mes elelerde o sünnetlerden çıkardıkları hükümlerde ve yaptıkları ictihadlarda onlara iktidâ ederiz. Hakkında anlaşmazlığa düştüklerinde ve te vîl ettikleri şeyde Selef in topluluğunun dışına çıkmayız. Takdîm ettiğimiz her şey, Ehl-i Sünnet in ve açıkladığımız üzere insanların fıkıhtaki ve hadîsteki imâmlarının kavlidir. Hepsi, Mâlik in kavlidir. Kimisi bizzat kendi sözüdür. Kimisi de mezhebinden bilinendir/anlaşılandır. (Mezhebinin gereğidir.) Sonra, İbn-i Ebî Zeyd şöyle dedi: Mâlik şöyle demiştir: (Medîne ehline âid) amel, hadîsten daha sağlamdır. Kim amel e uyarsa, o, bana falancı falancıdan rivâyet etmesi zayıf ihtimâl (veya zor ) olur. Tabiîn de bir takımları vardı. Başkalarından onlara hadîs ulaşır ve şöyle derlerdi. Biz, bunları bilmiyor, değiliz. Lâkin, amel bundan başkası üzerine geçti (veya buna zıt geçti, geçmişte bununla değil de başkasıyla amel edildi.) Muhammed b. Ebî Bekr b. Hazm a, kardeşi, bazen, niye şu hadîsle amel etmedin, der, o da, insanları onun üzerinde bulmadım, derdi. Nehaî şöyle dedi: Şâyet Sahâbe yi bileklerine kadar abdest alırken görseydim dirseklerinize kadar (onlarla beraber) ayetini okuyor olmama rağmen (ellerimi) bileklerime kadar (yıkayarak) abdest alırdım. Bu, şu sebebdendir: Sahâbe radıyallahu anhüm, sünnetleri terk etmekle ithâm edilemez. Onlar, ilim sâhibleridir. Sünnetlerde onların, itham edilen kimseler olduğunu ancak dîninde tereddüt sâhibi olan kimse zannedebilir. 11 / 18

12 (Büyük Muhaddis) Abdurrahman b. Mehdî (ö:198), şöyle demiştir: Ehl-i Medîne nin sünnetinden olan geçmiş sünnet, hadîsten daha hayırlıdır [39] İbrâhîm en-nehaî şöyle dedi: (Selef, abdestte), sadece tırnaklardan başkasını yıkamasaydı, biz tırnakları aşmazdık. Bir kavmin ameline muhâlafet etmemiz, onları küçümsemek için yeterlidir.[40] Mâcişûn a (ö:213), Neden hadîsi rivâyet ettiniz de sonra onu terk ettiniz, denildi. O da, onu bilerek terk ettiğimizin bilinmesi için, dedi.[41] (Büyk Muhaddis) İmâm Süfyân-ı Sevrî şöyle dedi: Alınmayacak hadîsler geldi.[42] İbnü Ebî z-zinâd şöyle dedi: Ömer b. Abdi l-azîz fakîhleri toplar, onlara, amel edilecek sünnetleri ve kazaları (hükümleri) sorar ve onları kitablarda ve sahifelerde yazar, amel edilmeyecek olanları da sağlam bir kişiden rivâyet edilse bile iptal ederdi.[43] İmâm Hâfız Râme Hürmüzî (ö:360) el Muhaddisü l-fâsıl da[44] şöyle dedi: Müftîye, her rivâyet ettiği ile fetvâ vermesi gerekmez. Yine fetvâ vermeyeceği rivâyeti terk etmesi de ona gerekmez. Fukahâ-i Emsâr ın[45] tamâmı bu görüştedir. İşte Mâlik Yapmakta olduğu bir çok rivâyetin aksine amel etmeye dâir ictihadları vardır. Bitti. 12 / 18

13 Hâfız Fakîh Muhammed b. Îsâ et-tabba (Ö: 224 H) şöyle dedi: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem den bir hadîs sana ulaşıp ta, Ashâb ından birinin onu yaptığına dâir bir haber ulaşmazsa, o hadîsi bırak.[46] (Büyük Muhaddis) İmâm Evzâî (Ö:157) şöyle dedi: Biz hadîsi işitir, onu, dirhemi, zâyife (paranın sahtesiyle hakikisini tesbit edene) arz edercesine ashâbımıza[47] arz ederdik. Ondan (hadîsden hocalarımızın) tanıdıklarını alır, tanımadıklarını da bırakırdık.[48] İmâm Mâlik, kız kardeşinin Ebû Üveys ten olma iki oğlu olan Ebû Bekr ve İsmâîl e vasiyyet etti ve şöyle dedi: Görüyorum ki siz, şu iki işi (hadîs toplama ve dinlemeyi), seviyor ve istiyorsunuz. Evet, dediler. (İmam Malik de), Eğer hadîsle faydalanmayı ve Allah ın sizinle (başkalarına) fayda vermesini istiyorsanız ondan az elde edin ve tefakkuh edin/fıkıh sâhibi olun, ma'nâlarını iyi anlayın, dedi.[49] Hâfız Hatîb(-i Bağdâdî) (rh) (Ö:463) el-fakîh vel Mutefakkıh de[50] şöyle dedi: Bilinsin ki, hadîs kitâblarını ve rivâyetini çoğaltmak ile kişi fakîh hâline gelmez. Hadîsin ma nâlarını istinbât etmek (derinliklerinden çıkarmak) ve onda iyi tefekkür etmekle ancak fıkıh ilmi sâhibi olur. Bitti. 13 / 18

14 Hatîb yine şöyle yazdı: Kişi, kendini fetvâ vermek için ayağa dikse, kitâblarda beş yüz bin hadîs toplaması, onları iyi bilmeden, ona iyi bakmadan ve onu iyi becermeden, ona yeterli değildir. İlim, iyi anlama ve dirayetten ibarettir. Çok ve geniş rivâyetler yapmakla değildir.[51] İki Tenbîh Birincisi: Hadîs öğrenme iddiasında olanlar, imamlarımızın hadîs sahîh olduğunda işte o benim mezhebimdir sözüyle, kimi zaman ihticâc etmektedirler (iddialarını isbât etmekte delîl olarak ileri sürmektedirler.) Bu, imam Şâfiî nin ve diğerlerinin söylediği, ve şu sıradan kimselerin sınırsız olduğunu anlayıp zannettiği, büyüğe küçüğe, âlime câhile, işin başındakine ve sonuna varana tatbîk ettiği bir sözdür. Bu, ilme karşı cinnet getirmektir. Hâfız ve Fakîh İmâm Nevevî şöyle demiştir: Bize imâmlar İmâmı Ebû Bekr b. İshâk b. Huzeyme den ki O, hadîs ezberi ve Sünnet bilmek hususunda yüksek bir rütbedeydi şöyle bir rivâyet geldi: Ona, Şafiî nin, kitâblarına koymadığı sahîh bir sünnet var mıdır? diye soruldu da, O, hayır, yoktur, dedi. Buna rağmen, (her şeyi) kuşatmak beşere imkânsız olduğundan Şâfi'î (rh), kendinden değişik şekillerle sâbit olan Sahîh hadîsle amel edilmesi ve açık olan sâbit nassa muhâlif sözünün terk edilmesi, şeklindeki sözünü söyledi: Arkadaşlarımız (rhm) Şafiî nin vasiyyetine uyup birçok meşhûr meselede onunla amel ettiler. Ancak, bunun, bu zamanlarda az kişinin üzerinde bulunan bir şartı vardır.[52] Ben bunu Şerh-i Muhezzeb in mukaddimesinde îzâh ettim.[53] 14 / 18

15 İmâm Nevevî, Muhezzeb in şerhi olan el-mecmû un Mukaddimesinde[54] bu şartı açıkladı ve şöyle dedi: Şâfi'î nin dediği bu söz, her sahîh hadîs gören kimse, bu Şâfi'î nin mezhebidir diyecek ve o hadîsin görünürdeki ma nâsıyla amel edecek, demek değildir. Bu, ancak mezhebde ictihâd rütbesi olan kimse hakkındadır. Nasıl olduğu geçmişte anlatıldığı, veya ona yakın bir şekilde olarak. Şartı da, galip zannıyla, Şâfi î nin (rh) bu hadîse vâkıf olmaması, veya, sahîh olduğunu bilmemesidir. Bu da ancak, Şâfi î nin bütün kitâblarını ve ondan alan talebelerinin benzeri kitâbları ve onlara benzeyenleri mutâlâadan sonra olur. Bu, az kişinin üzerinde bulunan zor bir şarttır. Bu anlattığımızı, sadece şundan dolayı şart koştular: Çünkü Şâfiî, gördüğü ve bildiği, fakat kendine göre ondaki ta nı/ayıblamayı veya neshini/hükmünün kaldırıldığını, yahut tahsîsini/sâhasının sınırlı görülmesini, veyâ te vîlini/yeterli bir delîle dayanarak başka bir ma nâya yorulmasını ve bunlara benzer bir şeyi gösteren bir delîl kaim olduğundan, bir çok hadîsin görünürdeki ma'nâsıyla amel etmeyi terk etmiştir. Ebû Amr (Hâfız İbn-i Salâh rh.) söyle dedi. İmâm Şâfi î nin dediği sözün zâhiri ile amel etmek öyle kolay değildir. Her fakîhe hüccet gördüğü hadîsle müstakil olarak amel etmesi câiz değildir Bitti. İkinci Tenbîh: Birisi bazen şöyle diyebilir: Müslüman, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem e uymakla emrolunmuştur, başkasına uymakla me mûr değildir. 15 / 18

16 Cevab şudur: Sünnet e yapışmak hidâyet, o nu terk etmek de sapıklıktır. İmâmlarımız, ya Sünnet e yapışmışlardır ve hidâyet üzeredirler, dolayısıyla, onlara uyanlar da hidâyet üzredirler, veya Sünnet i terk edip ondan uzaklaşmışlardır ve dolayısı ile sapıklık üzeredirler. Onlara uyanlar da keza sapıklık üzeredirler. Bu da, Allah celle celâlühû ya yemin ederim ki, imkânsız şeylerdendir. Bu risâlede imâmlarımızdan geçen söz, Sünnet le amel etmenin doğru usûlünü ve yolunu bize açıklamaktadır. Ta ki, Sünnet e yapışan, Sünnet in yasakladığı mahzûrlara da düşmesin. Bu sebeble, hadîs-i şerîfe tutunmak isteyen kimsede, mutlak ve sınırlı içtihâd etme âletleri, tam bulunması gerekir.[55] Şu halde, hadîsle amel etmenin bir takım şartlara bağlı olması gerekir: Sened tarafından, Usûl-i Hadîs kaidelerine, metin tarafından da, Usul-i Fıkh kaidelerine elverişli olması gibi. (Bunlar), bir hadîsin, amel edilmeye elverişli olmasının şartlarındandır Hâtime (Büyük Muhaddis) İmâm Müctehîd Sufyân-i Sevrî (rh) söyle dedi: Kişiyi, hakkında, âlimlerin anlaşmazlık içinde olduğu bir işi işlerken gördüğün vakit, (onu, o işlemekte olduğu işten) kaçındırma.[56] İmâm Müctehid Evzâî, (abdestli iken) hanımını öpen kişi hakkında şöyle dedi: Bana sormaya gelse, ona, abdest alacağını derdim. Abdest almazsa, onu ayıblamazdım.[57] 16 / 18

17 Tâbiî Yahyâ b. Saîd el-ensârî (rh) (Ö:144 H.) şöyle dedi: İlim sâhibleri genişlik sâhibi kimselerdir. Fetvâ verenler, hep ihtilaf ede gelmiştir. (Bir şeyi) bu (âlim), helal kabul ederken, şu (âlim) haram görür. Ne bu, şunu, ne de şu, bunu ayıblamaz.[58] İbn-i Teymiyye şöyle demiştir: Ahkâmdaki ihtilâflara gelince... Onlar, tesbit edilemeyecek kadar çoktur. İki Müslüman bir şeyde, her anlaşmazlığa düştüğünde küsüşüp birbirinden ayrılacak olsalardı, Müslümanlar arasında ma sûmluk da kalmazdı, kardeşlik de. Ebû Bekr ve Ömer (ra) bir çok şeyde tartışırlardı, ama, ancak hayrı murâd ederlerdi (İbn-i Teymiyye sonra, Benî Kureyza hadîsini anlattı ve şöyle dedi): Bu, her ne kadar ahkâm hakkında ise de, mühim temel îmânî mes elelerden olmayan (ta lî îmânî) mes eleler, (hükümde) ahkâma mülhaktır (katılmıştır).[59] KAYNAKLAR [1] Edîb el-kemedânî nâmında bir zâtın Risâleler Silsilesi başlığı altında yazdığı Selef Terâzisinde, Sonrakilerin Bid atları, Birinci Risâle: Fıkhî Mezheblerin Terk Edilmesi Bid at ı isimli risalenin tercümesidir. [1] Hadîs ve Eser kelimeleri yan yana kullanıldıklarında, Hadîs, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem e, Eser de Sahabe ye (bazen de Tâbiîn e) âid rivâyetlere denir. Bu iki kelimenin birbirlerinin yerinde kullanıldıkları da olur. [2] (Hâfız Ebû Süleymân el-hattâbî,ö:388 H., Meâlimu s-sünen: 1/3) [3] (Usûl-i Serehsî: 2/113 ) [4] (Ebû Nuaym, Hilye 4/225) [5] Burada, âyet ve hadîs dayanmayan görüş, demektir. [6] Burada, Kitab ve Sünnet e dayanmayan inançlar, kasdedilmektedir. [7] Sünnet anlayış ve çizgisinin dışına çıkmak [8] Ehl-i Sünnete karşı 17 / 18

18 çıkmak [9] (İmâm Ebû Ya lâ el -Ferrâ, Tabakâtü l-hanâbile : 1/31, 1/65 ) [10] (İbnü l-kayyim, İ lâmu l-muvakkıîn, 1/44) [11] (İbnu l-cevzi, Manâkıbu l-imâm Ahmed:174, Âl-i Teymiyye, el-müsvedde: 401 ve 484, Zehebî, es-siyer: 11/296) [12] (Âl-i Teymiyye, El-Müsvedde :473) [13] (İmâm Zehebî, Siyer:18/91-192) [14] Delîlleri gösterilmeyen, sadece hükümler yazılan kısa kitab [15] Hepsini taşımasa da bir kısmına sâhib olmuştur. [16] (Siyer: 18/91-192) [17] (Beyânü Fadli İlmi s-selef alâ İlmi l-halef :57) [18] (Hafız İbn-i Receb 795 H.de öldü!) [19] (Beyânü Fadli İlmi s-selef alâ İlmi l-halef: 69) [20] (Bunu, İbn-i Ebî Hayseme rivayet etti. Nitekim bu, İbn-i Receb in Şerhu ileli t-tirmizî sinde vardır: 1/413.Bu rivâyeti, bir de Ebû Nüaym Hilye de rivayet etti: 4/225) [21] (İbn-i Abdi l-berr, Câmiu Beyâni l-ilm; 2/130). [22] (İbn-i Hibbân bunu el-mecrûhîn in mukaddimesinde rivâyet etti. 1/42) [23] (Bunu da İbn-i Hibbân rivayet etti: 1/42) [24] (İbn-i Asâkir, Tarih-i Dimeşk: 5/359; ((Hatîb)),Tarih-i Bağdâd: 13/7; ((Mizzî)),Tezhîb-i Kemâl: 24/ , İbn-i Receb, Şerh-i İlel, 1/413 ) [25] (İbn-i Asâkir, Tarih: 50/359) [26] (Kadı İyâd, Tertîbü l-medârik 2/427) [27] (İbnü Abdi l-berr, et-temhîd: 1/26) [28] (Tertîb-i Medârik, 1/96) [29] (İbnü Ebi Zeyd el Kayrevânî, el-câmi :151) [30] (İbn-i Ebî Zeyd, el-câmi :150) [31] (Tertîb-i Medârik, 1/ ) [32] (Hatîb, el-câmi :2/109) [33] (Ahmed b. Hanbel, el-ilel:1/219) [34] Allahu a lem, bir yer ismi [35] (O, İmâm Ebû Hanîfe nin talebelerinin fakîhlerinin en büyüklerindendir). [36] (El- Fakîh vel-mütefakkıh: 2/163) [37] (Hatîb, el-fakîh vel Mutefakkih: 2/35) [38] (İbnu Abdi l-berr, Câmiu Beyânı l-ilm: 2/98 [39] (İbn-i Ebî Zeyd, el Câmi :139, ) Burada mühim olan nokta Selef in nassları nasıl anladığı, onlara nasıl baktığıdır. Selefin içinde Medîneli olanların tahsîs edilmesi ve diğerlerinden önce tutulması ise ayrı bir şeydir ki, şu noktada, içinde Hanefîlerin de yer aldığı Cumhûrun tercîhi ise böyle değildir. [40] (Hâfız Ebu l-kâsim el Esbahânî, El Hucceh 2/401 ) [41] (Kâdı Iyâd, Tertîb-i Medârik :ö:126 h. 1/66)[42] (İbn-i Receb, Şerh-i İlel:1/29) [43] (Tertîb-i Medârik :1/66) [44] (El-Muhaddisu l-fâsıl:322) [45] Kûfe, Basrâ, Şâm, Medîne, Hicâz ve Mısır gibi şehirlerin fakîhlerinin [46] (El-Fakîh vel Mutefakkıh: 1/ ) [47] Burada, hocalarımıza denilmek isteniyor. [48] (Ebû Zür a ed-dimeşkî nin Târih i : 1/265, El-Muhaddisü l-fâsıl.318) [49] (El-Fakîh vel Mutefakkıh: 2/153, El-Muhaddisü l-fâsıl:242,559) [50] (el-fakîh vel Mutefakkıh: 2/81) [51] (Hatîb, el-câmi :2/174) [52] (Nevevî nin zamanında, hicrîde, câhilliğin yayıldığı ve bir belâ olarak ortalığı sardığı zamanımızda değil.) [53] (Nevevî, Tehzîbü l-esmâ ve l-lügât: 1/51). [54] (1/ ) [55] (Tabiatıyla, ahkâm hadîsleri yönünden, adap ve ahlak yönünden değil.) [56] (Hatîp, el-fakîh vel Mutafakkıh: 2/69) [57] (Ibnü Abdi l-berr, et-temhîd: 21/172) [58] (Zehebî, Tezkiretü l-huffaz: 1/139) [59] (İbn-i Teymiyye, Mecmûu l-fetâvâ:24/173) 18 / 18

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak.

Hadis Istılahları. ADL: Râvînin hadîsi bozmadan rivâyet eden dürüst bir müslüman olması. AHZ: Bir şeyhden hadîs almak. Hadis Istılahları Her ilim dalının bir terminolojisi olduğu gibi hadîs ilimlerinin de ıstılahları vardır. Hadîs ıstılahları anlaşılmadıkça hadîs usûlü de anlaşılamaz. Hadîs ıstılahları çok sayıda olduğu

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid Abdest Alırken Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin Allah Katındaki Makamı ile Dua Etmek لاعء أثناء الوضوء ب ا ه ليب ص االله عليه وسلم ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ

Detaylı

ALİMLERİN TAKLİDİ YEREN SÖZLERİ KİMLERE HİTAP ETMEKTEDİR?

ALİMLERİN TAKLİDİ YEREN SÖZLERİ KİMLERE HİTAP ETMEKTEDİR? ALİMLERİN TAKLİDİ YEREN SÖZLERİ KİMLERE HİTAP ETMEKTEDİR? www.tavhid.org 1 ر ر ز ي ر ز ي ل Taklid; İbn Kudame el-hanbeli nin tarifiyle- bir kimsenin sözünü delilsiz olarak kabul etmek manasına gelmektedir.

Detaylı

MEZHEPLERDEN BİRİNE UYMANIN ÖLÇÜSÜ NEDİR?

MEZHEPLERDEN BİRİNE UYMANIN ÖLÇÜSÜ NEDİR? MEZHEPLERDEN BİRİNE UYMANIN ÖLÇÜSÜ NEDİR? Şeyhu l-islam İbn Teymiyye (rahimehullah) www.tavhid.org 1 ب س م الل ه الر ح م ن الر ح يم Şeyhulislâm İbn Teymiyye rahimehullah a soruldu: Soru: Alimler ve imâmların

Detaylı

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/ بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/256-259 Şeyh Hamd bin Atik (V. 1301) kardeşlerinden birisine hitaben şöyle

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 ح م ملسح القبعة والكوفية

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR Bu broşürün dağıtımı, tercümesi veya basımına katkıda bulunun. Zirâ iyiliğin yapılmasına vesile olan, o iyiliği yapan kimse gibi ecir alır. SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR ملايني احلسنات

Detaylı

SELEF VE SELEFİLİK Perşembe, 02 Mayıs :01

SELEF VE SELEFİLİK Perşembe, 02 Mayıs :01 Tarih içinde izine rastlanmadığı halde, günümüzde birçok fırka ve fikir akımı dikkat çekmektedir. Modernistler, Reformistler, Ehl-i Kur an (Kur aniyyun, Mealciler) ve İslâm ın saf haline dönme iddiasında

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 ح م مسح ا ىلع مخارها يف الوضوء» اللغة

Detaylı

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ REGÂİB NAMAZI BİD'ATI بدعة صلا لرذلي ب ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 009-40 بدعة صلا لرذلي ب» باللغة لرت ية «حممد صالح ملنجد ترمجة: حممد

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri -Ders Planı- Dersin konusu: islamda kadının giyim-kuşamı [tesettür- örtünme] Ön hazırlık: İlgili tezler: ismail yıldız nesibe demirbağ

Detaylı

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn RAMAZAN GECELERİNDE KILINAN NAMAZIN CEMAATLE EDÂSININ MEŞRULUĞU ] ريك Turkish [ Türkçe Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 2011-1432 وعية اجلماعة يف قيام رمضان»

Detaylı

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? حكم تكر لعمر م يكو بينهما ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza

Detaylı

DİYOBENDİYE FIRKASI طاي فة دليو ندية

DİYOBENDİYE FIRKASI طاي فة دليو ندية DİYOBENDİYE FIRKASI طاي فة دليو ندية ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse رمجة: موقع الا سلام سو ال وجواب تنسيق:

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ 76 KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ Kadına dübüründen yanaşmak haramdır. Dolayısıyla erkeğin kadına dübüründen yanaşması haram olup bazı imamlar bunu zina olarak değerlendirmişlerdir. Her ne kadar livata

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

İmam Şafii nin Vefat Ederken. Üzerinde Bulunduğu İ tikad.

İmam Şafii nin Vefat Ederken. Üzerinde Bulunduğu İ tikad. İmam Şafii nin Vefat Ederken Üzerinde Bulunduğu İ tikad www.almuwahhid.com 1 بسم هللا الرحمن الرحيم Bir çok kaynakta İmam Şafiiye nisbet edilen bu vasiyetname günümüzde kendilerini İmam Şafiiye nisbet

Detaylı

Kavâid Fi'l-Ezkâr (Zikirler Hakkında Temel Kurallar)

Kavâid Fi'l-Ezkâr (Zikirler Hakkında Temel Kurallar) Kavâid Fi'l-Ezkâr (Zikirler Hakkında Temel Kurallar) KAVÂİD Fİ L-EZKÂR (ZİKİRLER HAKKINDA TEMEL KURALLAR) Zekeriyyâ b. Ğulâm Kâdir el-pâkistânî Sunuş Elhamdulillahi rabbil âlemin. Vessalâtu vesselâmu ala

Detaylı

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid Dînî olmayan münâsebetlerde gayr-i müslimleri kutlamanın hükmü ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

Kimlerin Tefsiri Kabul Edilir

Kimlerin Tefsiri Kabul Edilir Kimlerin Tefsiri Kabul Edilir Celâlu d-din es-suyûtî Tercüme: Abdulcemil Fânî Zamanımızda gelişigüzel konuşmak her sâhada bir moda hâlini aldıysa da bu bilhassa Kur ân ve Sünnet üzerinde, yani İslâm mevzû

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

03-05 Ekim / October 2013. Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

03-05 Ekim / October 2013. Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 03-05 Ekim / October 2013 Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI 2014 485 Â Â âm -i Sâ âm tarihinde yetlerdendir, - - â. Bu sebeple ve imâm Ebu, Mâlik, ve benzeri birçok âlime Sâ - kelâm âm eserlerinde mevc - kelâ

Detaylı

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

el- Özet - nin ifadesiyle Medine

el- Özet - nin ifadesiyle Medine Ç a n a k k a l e O n s e k i z M a r t Ü n i v er s i t e s i ( S a y f a 8 1-1 0 8 ) el- Abdülazîz b. Abdullah b. Ebî Seleme Özet - önemli bir zaman diliminde lik nin ifadesiyle Medine in rabînin, Anahtar

Detaylı

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Siyer-i Nebi ne demektir? Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) doğumundan ölümüne kadar geçen hayatı içindeki yaşayışı, ahlâkı, âdet ve davranışlarını inceleyen ilimdir.

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid ALLAH TEÂLÂ'NIN İSİMLERİ DOKSAN DOKUZ İLE SINIRLI DEĞİLDİR أسماء االله عاىل غ صورة ف سعة و سع ا س م ا ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

Abdestte başı mesh etmenin şekli

Abdestte başı mesh etmenin şekli Abdestte başı mesh etmenin şekli ] ريك Turkish [ Türkçe Bir Grup Âlim Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 يفية مسح الرأس يف الوضوء» اللغة الرت ية «جاعة من العلماء رمجة: مد شاه مراجعة:

Detaylı

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. TEMEL DİNİ BİLGİLER KİTAPLARA İMAN 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir. 2 Kutsal kitap neye denir? Allah ın emir ve yasaklarını,

Detaylı

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA)

İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) Ankara Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Açık Ders Malzemeleri Ders izlence Formu Dersin Kodu ve İsmi Dersin Sorumlusu Dersin Düzeyi İLH107 HADİS TARİHİ VE USULÜ (ARAPÇA) YRD. DOÇ.

Detaylı

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ

MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ MUHAMMED BAKIR EL-MECLİSÎ NİN VE BAZI ŞİÎ ÂLİMLERİN HZ. AİŞE HAKKINDAKİ BAZI SÖZLERİ BU KISA VESİKALAR BUNDAN BİR KAÇ GÜN ÖNCE, ŞİA NIN RASULULLAH IN ASHABINI ÖZELİKLE EBU BEKR VE ÖMERİ, SONRA OSMAN I

Detaylı

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF Hamd Allah subhanehu ve tealayadır. Salat ve selam ise O nun Rasulünedir. Bundan sonra: Allah sana hidayet etsin. Bil ki şirk koşmak günahların en büyüğüdür ve bütün amelleri

Detaylı

ARAFAT DAĞI. Hazırlayan: Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

ARAFAT DAĞI. Hazırlayan: Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin ARAFAT DAĞI ] ريك Turkish [ Türkçe Hazırlayan: Heyet Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 20-432 جبل عرفة» اللغة الرت ية «إعداد موعة من العلماء رمجة: مد مسلم شاه مراجعة: ع رضا شاه 20-432 Birincisi:

Detaylı

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. İlmi olmayan kimsenin dünyada da ahirette de hiç kıymeti yoktur. Ahmed-i Bedevî İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. Abdülvehhab-ı Müttekî İnsanlar, ilmi büyüklerinden

Detaylı

HADİS TARİHİ VE USULÜ (İLH1007)

HADİS TARİHİ VE USULÜ (İLH1007) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. HADİS TARİHİ VE USULÜ (İLH1007) KISA

Detaylı

HADİS TARİHİ VE USULÜ

HADİS TARİHİ VE USULÜ HDİS TRİHİ VE USULÜ DİKKT! Bu testte 25 soru bulunmaktadır. Cevaplarınızı, cevap kâğıdınızın Hadis Tarihi ve Usulü testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 1. şağıdakilerden hangisi Esbabu Vürûdi l- Hadîs

Detaylı

Mezhep Meselesi ve Fıkhî İhtilaflar

Mezhep Meselesi ve Fıkhî İhtilaflar Mezhep Meselesi ve Fıkhî İhtilaflar Ebu l-feth el-beyânûnî Tercüme ve Notlar: Ebubekir SİFİL Rıhle Kitap, İstanbul 2013 (2. Baskı), 197 sayfa. Tanıtan: Fatih KARATAŞ* Mezheplerin ortaya çıkış sebepleri,

Detaylı

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 22:27

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül 2009 22:27 İslâmî akideyi en net ve sağlam şekliyle kabul eden topluluk. Bu deyim iki kelimeden meydana gelmiş bir isim tamlamasıdır. Terkibin birinci ismi olan fırka kelimesi için bk. "Fırak-ı Dalle". Naciye kelimesi

Detaylı

Erken Dönem İslâm Hukukçularının Sünnet Anlayışı

Erken Dönem İslâm Hukukçularının Sünnet Anlayışı Erken Dönem İslâm Hukukçularının Sünnet Anlayışı İshak Emin AKTEPE İnsan Yayınları, İstanbul 2010, 343 sayfa. Tanıtan: Mehmet Sait UZUNDAĞ* İslâm ın Kur an dan sonra ikinci kaynağı olan sünnetin mâhiyeti,

Detaylı

Terceme : Muhammed Şahin

Terceme : Muhammed Şahin Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününde oruç tutmanın hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2014-1436 حكم صيام يوم ميالد

Detaylı

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur.

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur. Mustafa Bülent Dadaş, Dr. 1979 da Adana da doğdu. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ni bitirdi (2002). Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü nde Mecelle de Bulunan Hukuk-Dil İlişkisine Yönelik

Detaylı

EBU DAVUD UN MEKKELİLERE es-sünen İNİ VASFEDEN MEKTUBU

EBU DAVUD UN MEKKELİLERE es-sünen İNİ VASFEDEN MEKTUBU الا مام رسالة أبى داود سلیمان بن الا شعاس المتوفى سنة 275 الھجریة EBU DAVUD UN MEKKELİLERE es-sünen İNİ VASFEDEN MEKTUBU Dr. Muhammed İbn Lutfî es-sabbağ Neşri el-mektebu l-islamî 3.bsk Tercüme Mehmet

Detaylı

Namaz kılan kimse, namazda iki secde arasında nereye bakmalıdır?

Namaz kılan kimse, namazda iki secde arasında nereye bakmalıdır? Namaz kılan kimse, namazda iki secde arasında nereye bakmalıdır? [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 أين يك ن هظر املصيل إذا جلس

Detaylı

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2014-1436 حكم جوائز املسابقات يف املناسبات ابلدعية «باللغة

Detaylı

İLK DÖNEM HADİS- REY TARTIŞMALARI ŞEYBÂNÎ ÖRNEĞİ Mehmet ÖZŞENEL, İstanbul: İFAV, 2015 Ali SEVER

İLK DÖNEM HADİS- REY TARTIŞMALARI ŞEYBÂNÎ ÖRNEĞİ Mehmet ÖZŞENEL, İstanbul: İFAV, 2015 Ali SEVER İLK DÖNEM HADİS- REY TARTIŞMALARI ŞEYBÂNÎ ÖRNEĞİ Mehmet ÖZŞENEL, İstanbul: İFAV, 2015 Ali SEVER İslâmî ilimlerin teşekkülünde Hicrî ilk asırlar farklı yönleriyle değerlendirmeye açık alan olması nedeniyle

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

Kurân ı ve Sünneti Doğru Anlamanın Yolu

Kurân ı ve Sünneti Doğru Anlamanın Yolu Kurân ı ve Sünneti Doğru Anlamanın Yolu KURÂN I VE SÜNNET? DO?RU ANLAMANIN YOLU[1]???????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????

Detaylı

Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları

Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace, Nesai, Edebu l-mufred, Muvatta, İbn Carud, Taberani (Mucemu s-sagir) İçindekiler 1- Sünenu İbn

Detaylı

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد 1436 TERÂVİH NAMAZININ FAZÎLETİ فضل صالة الرتاويح باللغة الرتكية Muhammed Salih el-muneccid اسم املؤلف حممد صالح املنجد Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren Ali Rıza Şahin مراجعة يلع

Detaylı

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ İlim Dallarının Düşünce Temellerini Araştırma Enstitüsü TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ TARİHSEL EPİSTEMOLOJİYE GİRİŞ Alparslan AÇIKGENÇ Yıldız Teknik Üniversitesi 15 Ekim 2011 Ankara Gelenek, bir toplumdaki

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Rafıziler Hakkındaki Hadislerin Durumu. Ebu Muaz Seyfullah el-çubukâbâdî

Rafıziler Hakkındaki Hadislerin Durumu. Ebu Muaz Seyfullah el-çubukâbâdî Rafıziler Hakkındaki Hadislerin Durumu Ebu Muaz Seyfullah el-çubukâbâdî 1- Fatıma radıyallahu anha hadisi: Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem Ali Radıyallahu anh e buyurdu ki; Müjdelen ey Ali! Şüphesiz

Detaylı

Toplu halde duâ etmenin hükmü

Toplu halde duâ etmenin hükmü Toplu halde duâ etmenin hükmü ح م لاعء لمايع ] إندوني [ Indonesia - Indonesian - Syaikh Muhammad Shalih Al-Munajid مد صالح املنجد Penterjemah: www.islamqa.info Pengaturan: www.islamhouse.com رمجة: موقع

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Muhammed Zekeriyâ şöyle diyor: Kadının (iftitâh tekbiri esnâ-sında) ellerini kaldırması hakkında Ahmed den iki rivâyet vardır.

Muhammed Zekeriyâ şöyle diyor: Kadının (iftitâh tekbiri esnâ-sında) ellerini kaldırması hakkında Ahmed den iki rivâyet vardır. Evet, her ne kadar İmâm Nevevî arada fark olmadığını söylediyse de, Hanefîler ve Hanbelîlerde kadın ve erkeğin namazında bir takım farklar görülmektedir. Hanefî âlimlere göre, iftitâh tekbîri, rükû, secde

Detaylı

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 الصيام برؤ ة واحدة» اللغة الرت ية «بن صالح

Detaylı

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ حكم لصو يف جب تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 009-40 حكم لصو يف جب» باللغة لرت ية «حممد صالح ملنجد ترمجة:

Detaylı

Hâmile kadın için haccın hükmü

Hâmile kadın için haccın hükmü Hâmile kadın için haccın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid 0Terceme: 0TMuhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 20-432 جم حج احلامل» اللغة الرت ية «مد صالح املنجد رمجة: مدد مسلم شاه

Detaylı

Hatîb el-bağdâdî, El-Kifaye Fî Ma rifeti İlmi Usuli r-rivaye, Kahire: Mektebet-u İbn Abbas, 2008, 632 s.* Abdüs Samet Koçak**

Hatîb el-bağdâdî, El-Kifaye Fî Ma rifeti İlmi Usuli r-rivaye, Kahire: Mektebet-u İbn Abbas, 2008, 632 s.* Abdüs Samet Koçak** FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi FSM Scholarly Studies Journal of Humanities and Social Sciences Sayı/Number 8 Yıl/Year 2016 Güz/Autumn 2016 Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi

Detaylı

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Kısacası

Detaylı

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان Ramazan ayından kalan kaza orucunu, Şaban ayının ikinci yarısında tutmakta bir sakınca yoktur لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed

Detaylı

Sünnet inkarcılarının dayandıkları en bariz şüphelerinden birisi, hadis yazılması ve buna has sahifelerde toplanılmasını nehyeden nebevi yasaklamadır.

Sünnet inkarcılarının dayandıkları en bariz şüphelerinden birisi, hadis yazılması ve buna has sahifelerde toplanılmasını nehyeden nebevi yasaklamadır. 1. ŞÜPHE: HADİSLERİN YAZILMASI HAKKINDAKİ NEBEVİ YASAK Sünnet inkarcılarının dayandıkları en bariz şüphelerinden birisi, hadis yazılması ve buna has sahifelerde toplanılmasını nehyeden nebevi yasaklamadır.

Detaylı

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? ] ريك Turkish [ Türkçe İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432

Detaylı

Bilge kişi, olayların düzenini bilen kişidir. İbn-i Arâbî. Bilgelik, erdemin annesidir. İbn-i Sînâ

Bilge kişi, olayların düzenini bilen kişidir. İbn-i Arâbî. Bilgelik, erdemin annesidir. İbn-i Sînâ Bilge kişi, olayların düzenini bilen kişidir. İbn-i Arâbî Bilgelik, erdemin annesidir. İbn-i Sînâ Bilgeliği körlerden öğrendim. Çünkü onlar, ellerindeki değnekle tam araştırmadan adım atmazlar. Basacakları

Detaylı

MEVLİD KANDİLİNİ KUTLAMAK CAİZ MİDİR?

MEVLİD KANDİLİNİ KUTLAMAK CAİZ MİDİR? MEVLİD KANDİLİNİ KUTLAMAK CAİZ MİDİR? ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 MEKTEBE SELEFİYYE KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 MEVLİD KANDİLİNİ KUTLAMAK CAİZ MİDİR? ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ

Detaylı

Fıkıh Dünyadaki İmtihan Ahlak Güzel Huylar ve Güzel Ahlak Kötü Huylar ve Kötü Ahlak Sosyal Meseleler

Fıkıh Dünyadaki İmtihan Ahlak Güzel Huylar ve Güzel Ahlak Kötü Huylar ve Kötü Ahlak Sosyal Meseleler Risale Online Bu sayfa şu linkten yazdırılmıştır: [http://www.risaleonline.com/soru-cevap/baba-hakki-mikoca-hakki-mi] Fıkıh Dünyadaki İmtihan Ahlak Güzel Huylar ve Güzel Ahlak Kötü Huylar ve Kötü Ahlak

Detaylı

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19 Önsöz Kur an tefsirleri üzerine yapılan araştırmalar bir hayli zenginleşmesine karşın, yüzlerce örneğiyle sekiz-dokuz asırlık bir gelenek olan tefsir hâşiyeciliği, çok az incelenmiştir. Tefsir hâşiye literatürü;

Detaylı

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti uygulaması sadece bir ezan vakti icin yola baş koymuş zamanla gelişerek farkli ozelliklere sahip olmuş çok faydalı ve önemli bir

Detaylı

Fıkıh Kitâblarında İslâmî Bir Giyinme Tarzı Yok mudur?

Fıkıh Kitâblarında İslâmî Bir Giyinme Tarzı Yok mudur? Fıkıh Kitâblarında İslâmî Bir Giyinme Tarzı Yok mudur? Hadîs ve Fıkıh, hattâ akîde kitâblarında mü minlere âid bir giyinme tarzı elbette vardır. Aksini iddiâ edenler ya şu kitabları okumamışlar, yâhud

Detaylı

HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI DİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI 46 5. HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASI 5.1. HADİS DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI Hadis; Peygamberimizin söz,

Detaylı

Hadisler Işığında Tasavvuf un İslâm daki Yeri

Hadisler Işığında Tasavvuf un İslâm daki Yeri Hadisler Işığında Tasavvuf un İslâm daki Yeri بسم الله الرحمن الرحيم Meşhur Cibril hadisinde, din mefhumunu; iman, İslâm ve ihsan başlığıyla üç ana unsura ayıran Peygamberimiz (Sallallâhu aleyhi ve sellem),

Detaylı

Acaba hali hazırda elimizdeki Kur an Peygamber (s.a.a) e nazil edildiği suretteki Kur an mıdır?

Acaba hali hazırda elimizdeki Kur an Peygamber (s.a.a) e nazil edildiği suretteki Kur an mıdır? Question Acaba hali hazırda elimizdeki Kur an Peygamber (s.a.a) e nazil edildiği suretteki Kur an mıdır? Kur an-ı Kerim'in tahrif edilmediğinin delilleri nedir? Answer: Kur an-ı Kerim in tahrif edildiğini

Detaylı

Birinci İtiraz: Cevap:

Birinci İtiraz: Cevap: Bazı din bilginleri tutulmalarla ilgili bazı itirazlarda bulunarak bu konuda şüpheler uyandırmaya çalışmışlardır. Ulemaların itirazlarından bazıları cevaplarıyla birlikte aşağıya sıralanmıştır. Birinci

Detaylı

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

İslam hukukuna giriş (İLH1008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İslam hukukuna giriş (İLH1008) KISA

Detaylı

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR Şüphesiz ki (bütün) secde edilen yerler/mescidler Allah( a yaklaşmak ve O na teslimiyeti göstermek) içindir. O halde Allah ile beraber (başka) birine (sığınıp) yalvarmayın.

Detaylı

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır: Sorularlarisale.com "Kur'an ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah ın kelamıdır. İkincisi, Allah ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur..." İzah eder misiniz? "Kur'an

Detaylı

Muhtasaru Nasihati Ehli'l-Hadis. Hatib el-bağdadi.

Muhtasaru Nasihati Ehli'l-Hadis. Hatib el-bağdadi. Muhtasaru Nasihati Ehli'l-Hadis Hatib el-bağdadi www.almuwahhid.com 1 Muhtasaru Nasihati Ehli'l-Hadis, Hatib el-bağdadi el-hatib Ebu Bekr Ahmed ibni Ali ibni Sabit el-hafız (463/1071) 1 dedi ki: Özel olarak

Detaylı

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 İÇİNDEKİLER KISALTMALAR 11 ÖNSÖZ 13 G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 B r nc Bölüm KLASİK İSLÂMÎ PARADİGMA ve ORYANTALİST PARADİGMA 25 I. ORYANTALİST PARADİGMA ve KURUCU

Detaylı

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır? İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır? [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 صفة وضع ايلدين عود اجلل س بني

Detaylı

Faiz Parasıyla Yapılan Evde Namazın Hükmü

Faiz Parasıyla Yapılan Evde Namazın Hükmü Faiz Parasıyla Yapılan Evde Namazın Hükmü Soru: Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuhu. Benim sorum şudur: Faizden kazanılan para ile yapılan evde kılınan namazın hükmü nedir? Cevap: Aleykum selam

Detaylı

Tasavvufun Tarihçesi Ve Kaynağı Perşembe, 07 Ekim :36

Tasavvufun Tarihçesi Ve Kaynağı Perşembe, 07 Ekim :36 Bismillah deyip başlayalım. Önce tasavvufun tarihçesi için çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki Peygamberlikle aynıdır. Yani ilk Peygamber ve ilk insan yeryüzüne indikten sonra tasavvufî yaşantı birlikte başlamıştır.

Detaylı

Hoşafçı, galiba aramızdaki ihtilafın, Allah tan başka hiç kimsenin adı önüne ya nida edatının konulmayacağıyla ilgili olduğunu zannetmektedir.

Hoşafçı, galiba aramızdaki ihtilafın, Allah tan başka hiç kimsenin adı önüne ya nida edatının konulmayacağıyla ilgili olduğunu zannetmektedir. Ey Muhammed şiarıyla delil getirmesi 1. 279 da diyor ki: Hafız İbn i Kesir in naklettiğine göre, Yemame Vakıasında Müslümanların şiarı Ey Muhammed! sözleriydi. Hoşafçı, galiba aramızdaki ihtilafın, Allah

Detaylı

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 ع لكمة الطاغوت» باللغة الت ية «مد صالح املنجد رمجة: ممد مسلم شاه مراجعة:

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 هل شتط ف ملسح ع خلمار للمرأة شرتط للمسح ىلع» اللغة

Detaylı

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة ] تر [ Türkçe Turkish Bir Grup Âlim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة» باللغة

Detaylı

İBN TEYMİYYE'NİN MARDİN FETVASI NIN YORUMU

İBN TEYMİYYE'NİN MARDİN FETVASI NIN YORUMU www.islamdaveti.com İBN TEYMİYYE'NİN MARDİN FETVASI NIN YORUMU Ebu Batın Mütercim: Ebu Ubeyde 1 İbn Teymiyye'nin Mardin Fetvası nın Yorumu İbn Teymiye nin büyük fetavasında şu fetvası sabit oldu; Şeyh

Detaylı

Abdullah Sıddîk el-ğumârî Ter: Abdulmuhsin Muntakım. Risâletü Tavdîhi l-beyân Li Vusûli Sevâbi l-kur ân

Abdullah Sıddîk el-ğumârî Ter: Abdulmuhsin Muntakım. Risâletü Tavdîhi l-beyân Li Vusûli Sevâbi l-kur ân [Şiir] Oku mevtâya kelâmını ilâhımızın/ Bırak husûmeti ulaşmasında sevâbının, Sorulduğu vakit sana delîli açıkça söyle/ Cevâbını; bunu isteyene güzel eyle hitâbını. Ulaşır duâ ve kezâ oruc, lütfuf ola

Detaylı

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü [ ثريك Turkish ] Türkçe Abdulaziz b. Baz Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 االججهاع ىلع قراءة يس عدة مرات ثم ادلاعء

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid KABİRDEKİ HAYATIN TABİATI NASILDIR? [ Türkçe ] طبيعة الحياة في القبر [باللغة التركية [ Muhammed Salih el-muneccid محمد بن صالح المنجد Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden

Detaylı

Hanefi Mezhebinde Mürsel Hadisin Delil Değeri * The Value of Mursel Hadith in Hanefi Tradition

Hanefi Mezhebinde Mürsel Hadisin Delil Değeri * The Value of Mursel Hadith in Hanefi Tradition Bülent Ecevit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Journal of Theology Faculty of Bülent Ecevit University ISSN: 2148-3728 e-issn: 2148-9750 BEUİFD, Haziran-June 2018, 5 (1): 151-156 Hanefi Mezhebinde

Detaylı