BILDIRCINLARDA (Coturnix coturnix japonica) PANKREAS ÜZERİNE IŞIK VE ELEKTRON MİKROSKOBİK ARAŞTIRMALAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BILDIRCINLARDA (Coturnix coturnix japonica) PANKREAS ÜZERİNE IŞIK VE ELEKTRON MİKROSKOBİK ARAŞTIRMALAR"

Transkript

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BILDIRCINLARDA (Coturnix coturnix japonica) PANKREAS ÜZERİNE IŞIK VE ELEKTRON MİKROSKOBİK ARAŞTIRMALAR Nejdet ŞİMŞEK HİSTOLOJİ - EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Belma ALABAY ANKARA

2 ii

3 iii İÇİNDEKİLER Kabul ve onay ii İçindekiler iii Önsöz iv Kısaltmalar v Şekiller vi 1. GİRİŞ Genel Bilgi Ekzokrin Pankreas Endokrin Pankreas Alfa Hücreleri Beta Hücreleri D Hücreleri Pankreatik Polipeptid Hücreleri GEREÇ VE YÖNTEM Hayvan Materyali Işık Mikroskobik İncelemeler Elektron Mikroskobik İncelemeler BULGULAR Ekzokrin Pankreasın Işık Mikroskobik Bulguları Ekzokrin Pankreasın Elektron Mikroskobik Bulguları Endokrin Pankreasın Işık Mikroskobik Bulguları Endokrin Pankreasın Elektron Mikroskobik Bulguları TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİLER 46 ÖZET 48 SUMMARY 49 KAYNAKLAR 50 ÖZGEÇMİŞ 54

4 iv ÖNSÖZ Vücutta meydana gelen metabolik olaylarda hem ekzokrin hem de endokrin görevler üstlenen pankreasın fonksiyonları ile ilgili çalışmalar çok fazla sayıda olsa da, gün geçtikçe bu organın bilinen histolojik özelliklerine bir yenisi daha eklenmektedir. Hayvan türlerine göre pankreasın anatomik, histolojik ve fizyolojik yapısı farklılık göstermektedir. Kanatlı hayvanların birçok organında olduğu gibi, pankreasının da insanlardan ve memeli hayvanlardan farklı olduğu bilinmektedir. Ülkemizde bıldırcın yetiştiriciliği giderek artmasına rağmen, şeker hastalığı ve pankreatitis gibi mortalite ve morbiditeyi etkileyen pankreasın, histolojik yapısı üzerine ışık ve elektron mikroskobik araştırmaların olmaması, bu çalışmanın yapılmasına neden olmuştur. Bu çalışmaya başlarken, pankreas için en uygun tespit solusyonunu kullanmak amacıyla formol, tamponlu formol, formol alkol, Carnoy s ve Bouin s tespit solusyonları denendi. Yapılan çalışmadan çıkardığımız deneyimlere göre, formol, tamponlu formol ve formol alkolün zimogen granülleri tespit ettiği, ancak endokrin hücrelerle beraber asiner doku bütünlüğünün çok iyi korunamadığı görüldü. Carnoy s ve Bouin s tespit solusyonları zimogen granülleri tespit etmese de, asiner hücreler ve endokrin hücre bütünlüğünü en iyi sağlayan tespit solusyonları olduğu belirlendi. Organdaki elastik ipliklerin boyanmasında Carnoy s tespit solusyonu çok iyi sonuç verirken, bu solusyonun endokrin hücrelerden B hücrelerinin aldehit fuksin light green orange G boyamalarla pozitif reaksiyon vermesini önlediği saptandı. Bu nedenle, hem endokrin hem de ekzokrin hücrelerin tespiti ve histokimyasal boyanmalarının Bouin s tespit solusyonuyla (12-18 saat) yapılması gerektiği belirlendi. Ülkemizde bıldırcın pankreası üzerine ışık ve elektron mikroskobik ilk çalışma olan bu araştırmanın ileride yapılacak olan histolojik, fizyolojik ve anatomik çalışmalara kaynak teşkil edeceği düşünülmektedir. Bu tez çalışmasında deneyimlerinden yararlandığım danışman hocam Prof. Dr. Belma ALABAY a ve Doç. Dr. Levent ERGÜN e, ilgi ve desteğini esirgemeyen Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı ndaki değerli hocalarıma ve çalışma arkadaşlarıma, elektron mikroskop çalışmalarında yardımcı olan Teknisyen Şevket BAYINDIR a, doktora tez çalışmam süresince özveride bulunan değerli eşime teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim.

5 v KISALTMALAR ER: Endoplazmik Retikulum µm: Mikrometre nm: Nanometre A: Alfa hücresi B: Beta hücresi D: Delta hücresi PP: Pankreatik Polipeptid hücresi EC: Entero-kromaffin hücresi VIP: Vazoaktif İntestinal Polipeptid G: Gastrin hücresi

6 vi ŞEKİLLER Şekil 1. Şekil 2. Şekil 3. Şekil 4. Şekil 5. Şekil 6. Şekil 7. Şekil 8. Şekil 9. Şekil 10. Pankreasın anatomik görünümü, DD: desendens duodeni, AD: asendens duodeni, DL: dorsal lop, ÜL: üçüncü lop, VL: ventral lop, Ok: Dalak lobu, D: dalak, M: mide, 1: üçüncü lop kanalı, 2: ventral kanal, 3: dorsal kanal, 4: hepatik kanal, 5: safra kanalı Ekzokrin pankreas, Kalın ok: çekirdek, İnce oklar: zimogen granüller, Ok başları: kapillar damarlar, Uzun ok: tubuler asinus. Triple. X 625 Ekzokrin pankreas, Oklar: asiner hücre çekirdeği, Ok başları: sentroasiner hücre, Z: zimogen granüller. Yarı ince kesit, Toluidine blue X 1250 Akıtıcı kanallar, Oklar: İnterkalat kanallar, İk: intralobuler kanal, İlk: interlobuler kanal, İlbk: interlober kanal, Ok başı: bağ doku, tm: tunika muskularis, A: arter. Triple. X 125 İnterlober kanal, L: lumen, Ok başı: prizmatik epitel, Lp: lamina propriya, Tm: tunika muskularis, Ta: tunika adventisya. Triple. X 400 Pankreasın ana akıtıcı kanalları, SK: safra kanalı, DK: dorsal kanal, VK: ventral kanal, ÜK: üçüncü lop kanalı, L: barsak lumeni, Ok: villus intestinalis. Triple. X 225 Ekzokrin pankreas, A: arter, ik: intralobuler kanal, Oklar: elastik iplikler. Aldehit fuksin. X 350 Ekzokrin pankreas, A: arter, V: ven, D: interlobuler kanal, Ok: retikulum iplikleri. Gümüşleme. X 250 Asiner hücre apikali, N: çekirdek, Z: zimogen granül, m: mitokondriyon, Ok başları: mitokondriyal matriks granülü, İnce oklar: granüllü endoplazmik retikulum, Kalın oklar: endoplazmik retikulum sisternleri. X Asinus, L: asinus lumeni, CAC: sentro-asiner hücreler, İnce oklar: mikrovillus, kalın oklar: zimogen granüller, Ok başı: mitokondriyon. X Şekil 11. Asiner hücreler, LAC: açık asiner hücre, DAC: koyu asiner hücre, N: çekirdek, Oklar: endoplazmik retikulum. X Şekil 12. Şekil 13. Şekil 14. Koyu ve açık asiner hücreler, DAC: koyu asiner hücre, LAC: açık asiner hücre, N: çekirdek, Ok başları: granüllü endoplazmik retikulum, ince oklar: endoplazmik retikulum sisternleri, m: mitokondriyon. X Dalak lobu, A: alfa adacığı, B: beta adacığı, M: miks adacık. Aldehit fuksin light green orange G. X 125 Retikulum iplikleri, A: alfa adacığı, Ok başları: retikulum iplikleri. Gümüşleme. X

7 vii Şekil 15. Elastik iplikler, A: alfa adacığı, Oklar: Elastik iplikler. Aldehit fuksin (Carnoy tespitli). X Şekil 16. Alfa ve beta adacıklarının histokimyasal özellikleri, A: alfa adacığı, M: miks adacık, Ok başı: kapillar, a: A hücreleri, b: B hücreleri, T: Triple, AF: Aldehit fuksin light green orange G. X Şekil 17. Şekil 18. Şekil 19. Şekil 20. Şekil 21. Şekil 22. Şekil 23. Şekil 24. Şekil 25. Şekil 26. Şekil 27. Alfa ve beta adası, A: alfa adacığı, B:beta adacığı. Aldehit fuksin light green orange G. X 350 Alfa adacığı, Ok başları: A hücreleri, Oklar: toluidine blue negatif hücreler. Yarı ince kesit, Toluidine blue. X 1100 Beta adacığı, B: B hücreleri, Ok başları: A hücreleri, Oklar: zimogen granüller. Yarı ince kesit, Toluidine blue. X 1500 Miks adacık, ok başları: A hücreleri, Oklar: B hücreleri, M: miks adacık. Yarı ince kesit, Toluidine blue. X 1100 A: alfa adacığı, M: miks adacık, Ok başları: A hücreleri, Oklar: B hücreleri. Aldehit fuksin light green orange G. X 350 Alfa adacığı, A: A hücresi, D: D hücresi, PP: PP hücresi, C: C hücresi, Kalın oklar: D hücre çekirdekçiğine yüzük taşı şeklinde eklenmiş heterokromatik oluşum. X 4500 A hücresi, N: çekirdek, g: granül, Oklar: yoğunlaşmamış granül, Ok başları: granüllü endoplazmik retikulum, m: mitokondriyon. X D hücresi, A: A hücresi, D: D hücresi, Ok başları: çubuk şekilli granül, Oklar: oval granül, Kalın ok: çekirdekçiğe yüzük taşı şeklinde eklenmiş heterokromatik oluşum. X PP hücresi, A: A hücresi, D: D hücresi, PP: pankreatik polipeptid hücresi, Ok başı: çubuk şekilli granül, Ok: oval granül. X Beta adacığı, B: B hücresi, D: D hücresi, A: A hücresi, Ok başları: elektron açık granüller. X 4000 B hücresi, N: çekirdek, Oklar: serbest ribozom ve polizomlar, m: tubulus tipi mitokondriyon, a: elektron çok yoğun granüller, b: elektron az yoğun granüller, c: merkezleri elektron açık granüller, d: kristaloid yapılı granüller. X

8 1 1. GİRİŞ 1.1. Genel Bilgi Bağırsak epitelinden gelişen endodermal kökenli, ekzokrin ve endokrin salgıları bulunan pankreas; anatomik olarak 2. ve 3. lumbal vertebralar hizasında retroperitoneal olarak yerleşmiş, gri-beyaz renkli bir organdır (Böck ve ark., 1997). Pankreas, memelilerde bağırsak endoderminin dorsal ve ventral 2 adet (Spooner ve ark., 1970), kanatlılarda ise biri dorsal ve ikisi ventral olmak üzere 3 adet evaginasyonundan şekillenmeye başlar. Primordiyal pankreasların embriyonik bağırsak epitel hücrelerinin proliferasyonuyla geliştiği ifade edilse de (Hodges, 1974; Rawdon, 1998), son yıllarda hem bağırsak epitelinin hem de mezenşimal hücrelerin bu gelişime katıldığı bildirilmektedir (Teague ve ark., 2005). Pankreas, etçillerde (Yılmaz, 1999) ve koyunda ucu geriye dönük V biçiminde, keçide U şeklinde (Onar, 1994), kanatlılarda ise dorsal, ventral ve dalağa kadar uzanan dalak lobu (Hodges, 1974) ile birlikte ventral loba bitişik üçüncü lop adı ile bilinen loplardan oluşmuştur (Rawdon, 1998; Ku ve ark, 2000). Tavukta (Ku ve ark, 2000), bıldırcında (Smith, 1974) ve kazda 4 lob bulunurken (Gülmez ve ark., 2004), ördekte ve bir çok kuş türünde 3 loplu bir pankreas bulunur (Rawdon, 1998). Omurgasız canlılarda pankreas olarak adlandırılan bir organ bulunmamasına rağmen endokrin hücrelere beyinde ve bağırsaklarda bol miktarda rastlanmaktadır. Kılçıklı balıklarda ise ekzokrin pankreas ve endokrin pankreas (Brockmann cisimcikleri) iki ayrı organ şeklinde görülmektedir (Slack, 1995). Ekzokrin pankreas karbonhidrat, protein ve yağların sindirimini sağlayan enzimlerin üretildiği bileşik tubulo-alveoler seröz bezlerden ve akıtıcı kanallardan oluşur. Bu enzimler, genellikle safra kanalıyla birlikte devam eden ana akıtıcı kanallar vasıtasıyla duodenuma ulaşır. Endokrin pankreas ise karbonhidrat metabolizmasında etkili olan glukagon, insülin, somatostatin ve pankreatik polipeptid hormonlarının

9 2 üretilerek difüzyonla kapillar damarlara verildiği bölümlerdir (Bloom ve Fawcett, 1975) Ekzokrin Pankreas Tubulo-alveoler salgı bezleri ve akıtıcı kanallardan oluşan ekzokrin pankreas; retikulum ipliklerinden ve fibroblastlardan şekillenen ince bir bağ doku ile lopçuk ve loplara ayrılmış biçimdedir. Ekzokrin pankreasta bez epitel hücrelerinin bir araya gelerek meydana getirdikleri korpus glanduleler asinus olarak adlandırılmaktadır. Asinuslar yaklaşık piramidal seröz epitel hücresinin bir araya gelerek oluşturdukları µm çapa sahip yapılardır (Motta ve ark., 1997). Asiner hücrelerde proteazlar (tripsinojen, şimotripsinojen, prokarboksipeptidaz), amilaz, lipaz, fosfolipaz A 2 ve nükleazlar (Junqueira ve Carneiro, 2005) gibi en az 22 çeşit çoğu bağırsaklara geçince aktifleşen proenzim ve enzimler üretilmektedir (Slack, 1995). Asinusu oluşturan bez epitel hücrelerinin apikali asidofilik zimogen granüllerden, bazali ise ergastoplazmadan zengindir. Asiner hücrelerle birlikte küçük ve büyük çaplı akıtıcı kanallar ve çok az miktarda bağ doku ekzokrin pankreasın yapısına katılmaktadır (Dellman ve Eurell, 1998). Asiner hücrelerin yuvarlak şekilli çekirdek, 1-2 adet çekirdekçik, tubuler ya da veziküler granüllü ER, serbest ribozom ve krista tipi mitokondriyon içerdiği bilinmektedir. Mitokondriyon matrikslerinde kalsiyum, fosfolipid ya da glikoproteinleri içerebilen çok küçük çaplı elektron yoğun granüller bulunur. Bu granüller metabolik aktivasyonun arttığı dönemlerde azalırken metabolizmanın yavaşladığı dönemlerde ise artabilir (Malatesta ve ark., 1998). Ayrıca, protein sentezinin arttığı durumlarda apikalde, protein transportunun arttığı zamanlarda ise bazaldeki mitokondriyon sayılarında da artış olmaktadır (Motta ve ark., 1997). Golgi kompleksinin yoğunlaştırıcı yüzünde ilk şekillenen düzensiz, elektron yoğunlukları az salgı granüllerine yoğunlaşan vakuol adı verilir. Yoğunlaşan vakuoller çoğu zaman etraflarında açık alanlar ile fark edilmektedir (Jamieson ve Palade, 1971). Sitoplazmada elektron yoğunlukları çok az görünen olgunlaşmamış bu granüller (Z 1 granülleri) daha sonra elektron yoğun olgun zimogen granüllere (Z 2 granülleri) dönüşürler (Young ve

10 3 Heath, 2000). Asiner hücrelerin apikal sitoplazmaları 0,3-1,5 mikrometre (µm) çapında (Motta ve ark, 1997), hücrenin %20 sini kaplayan bu zimogen salgı granülleri ile doludur (Bloom ve Fawcett, 1975). Asiner hücre sitoplazmasında sentriollerle birlikte mikrotubulus ve mikrofilamanlar da bulunabilir (Motta ve ark, 1997). Bu organeller, asinus lumeninde biriken salgının hareket ettirilmesinde rol oynayan apikal uçlardaki kısa ve düzensiz mikrovillusların yapısına katılmaktadır (Özdamar, 1987; Motta ve ark., 1997). Asiner hücreler arasında bağlantı kompleksleri iyi gelişmemiş olmasına rağmen zonula okludens, zonula aderens ve lateral uzantılara az da olsa rastlanmaktadır. Asiner hücrelerin bazal membranları ince sinir telleri, kan ve lenf damarları ile sıkı ilişki içerisindedir. Bazal laminada az miktarda elastik ipliklerin yanısıra retikulum ipliklerine (kollogen tip III) de bol miktarda rastlanmaktadır (Motta ve ark., 1997). Pankreasın üst kenarı boyunca pankreatikosplenik lenf düğümleri bulunur. Büyük lenf damarlarından pankreatik dokuya giren lenfatik kapillarlar (Bloom ve Fawcett, 1975), interlobuler ve intralobuler bağ doku ile asiner hücreler arasındaki boşluklarda ve Langerhans adacıkları çevresinde görülürken, adacık içerisinde bulunmamaktadır. Kobay ve fare pankreasında çok sayıda bulunan lenf kapillarlarının ratlarda nadiren görüldüğü de bildirilmektedir (Regoli ve ark., 2001). Pankreası innerve eden sinirler interlober aralıkta arter ve venlerle birlikte devam etmektedir. Bu sinirler çok sayıda miyelinsiz ve az sayıda myelinli sinirlerden oluşur. Gangliyon hücreleri tek tek ya da birkaçı bir araya gelerek interlobuler bağ dokuda ve asiner hücreler arasında pleksüs oluştururlar (Watanabe ve Yasuda, 1977). Kanatlılarda da organa giren sinir teli demetleri asinusların çevresini kuşatmakta ve ince kollar halinde asiner hücreler ve endokrin hücreler üzerindeki birkaç noktada son bulmaktadır (Yakışık, 1988). Bu sinirler, pankreatik enzimlerin salınım mekanizmasını kontrol altında tutmaktadır. Mide salgıları artmaya başladığı zaman vagus uyarımıyla asiner hücrelerden bir takım metabolik olaylar sonucunda enzimler salınmaya başlar. Nörotransmitter maddelerden asetil kolin ve koleşistokinin, intraselluler kalsiyum kanallarına etki ederek, c- AMP ise sekretini uyararak pankreas enzimlerinin salınımına neden olmaktadır (Motta ve ark., 1997).

11 4 Piramidal bez epitel hücrelerince oluşturulan asinus lumeni intersellüler salgı kanalcıklarıyla bağlantılıdır. Asinuslarda üretilen enzimler, interkalat kanal (pars inisyalis) adı verilen çok uzun ve ince bir kanalcıkla taşınmaya başlar. Başlangıçta yassı, daha sonraları kübik epitel hücrelerinden oluşan interkalat kanallar, küçük çapları ve etraflarında bağ doku içermemeleriyle dikkati çekmektedir (Egerbacher ve Böck, 1997). İnterkalat kanal epitel hücreleri az sayıda granüllü ER, mitokondriyon, miyofibril, mikrotubulus, lizozom ve luminal yüzlerinde birçok mikrovillus içermektedir. Bu kanallara tavuklarda ekzokrin bölümden başka, alfa ve beta adacıklarında da rastlanmaktadır (Mutoh ve ark., 1999). Beta hücre yıkımlanmasına yönelik alloksan ve streptozotosin uygulamalarından sonra interkalat kanal epitel hücrelerinin B hücre rejenerasyonuna yardımcı oldukları, lizozom sayıları ve hacimleri artırarak fagositik aktivite gösterebileceği bildirilmektedir (Mutoh ve ark., 1999; Nagasao ve ark., 2003). İnterkalat kanalları oluşturan yassı hücreler, bazen asinus lumeninde de görülebilir. Histolojik kesitlerde asinus hücrelerine göre daha açık boya almasıyla kolaylıkla ayırt edilebilen bu hücrelere sentro-asiner hücre adı verilir (Motta ve ark., 1997). Kanatlı hayvanlardan tavukta asinuslar sentro-asiner hücre içermezken, sığırcıkta (Yakışık, 1988) ve evcil kazda (Gülmez ve ark., 2004) az da olsa görülebilir. Sentroasiner hücreler sekretin ile uyarılarak bikarbonattan zengin, enzimden yoksun sulu bir salgı üretirler. Bu salgı mideden bağırsağa geçen asitli içeriği alkalileştirmeye yardımcı olmaktadır (Young ve Heath, 2000). İnterkalat kanallar lopçuklar içerisinde birleşerek tek katlı, kübik epitelli, etrafında çok ince bağ dokuları bulunan intralobuler kanalları oluştururlar. Bu kanalların bağ dokunun daha fazla olduğu lopçuklar arasında birleşmesiyle de tek katlı basık prizmatik epitel hücrelerden oluşan interlobuler kanallar (pars ekskratorya) meydana gelmektedir (Egerbacher ve Böck, 1997; Young ve Heath, 2000). İntralobuler kanal epitelleri kinosilyumlu, interlobuler kanal epitelleri ise kısa mikrovilluslu yapıya sahiptir. Lamina propriyalarında bazen bez benzeri yapılar bulunabilen bu kanalların etrafı elastik ipliklerden zengindir (Motta ve ark., 1997). Gülmez (2003) e göre evcil kazlarda interlobuler kanalların bağ dokuları asiner yapılara benzer bezlerle birlikte bu bezlere ait akıtıcı kanalları da içermektedir.

12 5 Dorsal ve ventral interlobuler kanallar birleşerek pankreasın baş kısmına yakın bölgeden duodenuma safra kanalıyla birlikte açılan Wirsung kanalını oluşturur. Dorsal interlobuler kanalların bir kısmı ikinci bir ek kanal olan ve dorsal pankreasın baş kısmından yalnız olarak duodenuma açılan Santorini (accesor kanal) kanalını medyana getirir (Slack, 1995; Böck ve ark., 1997). Bu ana akıtıcı kanallar türe göre farklı yapıda bulunmaktadır. Sığırda ve domuzda Santorini kanalı, küçük ruminant ve kedide ise sadece Wirsung kanalı bulunurken, at ve köpekte her iki kanalda yer almaktadır. Ayrıca, atlarda Wirsung kanalı, köpeklerde ise Santorini kanalı daha büyük çaplı kanallardır. Kanatlılarda ana akıtıcı kanallar, dorsal ve ventral pankreatik kanal ile bazı kanatlılarda bulunan 3. kanaldan ibarettir. Üçüncü kanalın Böck ve ark.(1997) na göre dorsal pankreasın kaudal kısmını direne ettiği, Rawdon (1998) a göre ise üçüncü lob kanalı olduğu ve her üç kanalın da safra kanalı ile birlikte duodenumun son kısmına açıldığı bildirilmektedir. Ana akıtıcı kanalların lamina epitelyalis katmanını mikrovilluslu prizmatik epitel hücreleri, özelleşmiş açık boyanan hücreler, kinosilyumlu hücreler, endokrin hücreler ve Goblet hücreleri oluşturmaktadır. Bu kanalların etrafı enine ve boyuna düz kas telleriyle çevrilidir. Kedide ve birçok memelide ana akıtıcı kanalların lamina propriyalarında müköz karakterli bezlerin bulunduğu da bildirilmektedir (Egerbacher ve Böck, 1997) Endokrin Pankreas Pankreasın her tarafına dağılmış, damarlardan zengin, ince retiküler bağ dokuyla çevrelenmiş, küçük ya da büyük endokrin hücre kümelerinden oluşan adacıklar bulunmaktadır. Bu adacıklar genellikle yuvarlak ya da oval şekilli olup Langerhans adacıkları olarak adlandırılmaktadır (Bloom ve Fawcett, 1975). Endokrin pankreas embriyolojik olarak ilk önce pankreasın kuyruk kısmında daha sonra baş ve orta bölümünde şekillenmektedir. Bu adacıkları oluşturan endokrin hücreler muhtemelen gelişmekte olan asinuslardan ya da akıtıcı kanal epitel hücrelerindeki mitotik bölünmelerden farklılaştıkları ileri sürülse de (Böck ve ark.,

13 6 1997), fötal dönemdeki progenitör hücrelerden farklılaştığı da yaygın olan bir görüştür (Fowden ve Hill, 2001; Sharma ve ark., 2001). Langerhans adacıklarında alfa (A, A 2 ), beta (B), delta (D, A 1 ), pankreatik polipeptid (PP, F) (Slack, 1995), Tip IV (Smith, 1974), entero-kromaffin (EC), vazoaktif intestinal polipeptid (VIP) (Young ve Heath, 2000) ve G hücreleri (Özdamar, 1987) olarak bilinen endokrin hücrelerin bulunduğu bildirilmektedir. Bunlara ek olarak C hücreleri adı verilen olgunlaşmamış hücreler ya da salgılarını kaybetmiş endokrin hücrelerden de bahsedilmektedir (Dellmann ve Eurell, 1998). Endokrin pankreastaki hücrelerden glukagon, insülin, somatostatin, pankreatik polipeptid (Bloom ve Fawcett, 1975) hormonlarının yanı sıra serotonin (Forssmann ve ark., 1977), gastrin (Özdamar, 1987), amilin, peptid YY (Slack, 1995), nöropeptid YY, kromogranin ve motilin (Ku ve ark., 2001) gibi enzim ve hormonların da salgılandığı bildirilmektedir. Pankreasta üretilen glukagon, somatostatin, amilin, peptid YY gibi hormonlar, bağırsaklardaki bazı endokrin hücrelerden de salgılanmaktadır. İnsülin antagonisti olan amilin, amiloid birikimi yaparak diabet tip 2 nin oluşmasına neden olmaktadır (Slack, 1995). Gastrin salgılayan G hücreleri (Özdamar, 1987) ve serotonin salgılayan EC hücreleri (Forssmann ve ark., 1977) aslında gastrointestinal kanalda bulunmasına rağmen pankreasın endokrin adacıklarında ve ekzokrin kısmında da yer aldığı bildirilmektedir. Memelilerde Langerhans adacıkları küçük ya da büyük, oval şekilli yapıya sahiptir. Memelilerin çoğunda adacık merkezinde B hücreleri, periferinde A hücreleri bulunurken, tek tırnaklılarda bu yerleşim tam tersinedir (Bacha ve Wood, 1990). D ve PP hücreleri ise hem endokrin hücreler arasında hem de ekzokrin kısımda tek tek ya da küçük gruplar halinde dağılmışlardır (Helmstaedter ve ark., 1976; Larsson ve ark., 1976). Kanatlılarda endokrin pankreas alfa, beta ve miks adacıklar olarak adlandırılan küçük ya da büyük adacıklardan ibarettir (Cowap, 1985; Yakışık, 1988). Kanatlılarda gümüşle boyanan arjirofilik karakterli A hücrelerinin bol olduğu alfa adacıkları koyu (dark) adacıklar, gümüşle boyanmayan B hücrelerinin fazla olduğu beta adacıkları ise açık (ligth) adacıklar adıyla da bilinmektedir (Mikami ve Ono, 1962; Smith, 1974; Hodges, 1974).

14 7 Otonom sinir sistemine ait parasempatik ve sempatik gangliyonların postgangliyonik miyelinsiz sinir telleri adacık periferinde ve adacık içlerinde sonlanmaktadır (Watanabe ve Yasuda, 1977; Gilon ve Henquin, 2001). Uyarımlarla endokrin pankreasın aktivasyonunun sağlandığı bu otonom gangliyon hücrelerine nöroinsular kompleks adı verilmektedir (Bencosme ve Pease, 1958, Tanyolaç, 1999) Alfa hücreleri (A ya da A 2 hücreleri) Langerhans adacıklarının yalnız % unu oluşturan A hücreleri, kan glukoz düzeyini artıran glukagon salgılamaktadır (Bloom ve Fawcett, 1975). Glukagon, pankreastaki A hücrelerinin yanı sıra bağırsaklardaki enteroglukagon hücrelerince de salgılanmaktadır (Banks, 1986). Kan glikoz düzeyi azaldığında A hücrelerinden salgılanan bu hormon karaciğer epitel hücrelerince depolanmış olan glikojeni, glikoz fosfataz enzimi etkisiyle glikoz 6 fosfata kadar yıkımlar ve fosfat bağının kopmasıyla da glikozun serbest kalıp kana geçmesi sağlanmış olur (Bloom ve Fawcett, 1975). Atlarda Langerhans adacıklarının merkezinde bulunan A hücreleri koyunda, köpekte ve domuzda adacık periferine yerleşirken, kanatlılarda alfa adacığı olarak özelleşmiş endokrin bölümleri oluşturur (Bacha ve Wood, 1990). Atlarda A hücrelerine akıtıcı kanal epitelinde ve asinuslarda (Helmstaedter ve ark., 1976), sığırda dalak ve duodenuma yakın bölgelerdeki adacıklarda bol miktarda rastlanmaktadır. Bu hücreler ratta nm (Kaung, 1985), kobayda nm (Baskin ve ark. 1984), sığırda nm (Liman, 1991) çapında elektron yoğun yapıdadırlar. Kobay ve kedi pankreaslarının yarı ince kesitlerinde çok yoğun görülen A hücre granülleri elektron mikroskopta vakuoler bir membran ile çevrili olarak görülmektedir (Bencosme ve Pease, 1958). Tavukta alfa adacıkları çok sayıda A hücresinden, birkaç adet D hücresinden ve az sayıda B hücresinden oluşmaktadır. Dalak lobunda çok sayıda bulunan alfa adacıkları, dorsal lobun baş ve kuyruk kısımlarında da orta miktarlardadır. Üçüncü lobun distalinden proksimaline doğru sayısı artan bu adacıklar (Hodges, 1974), ventral lobun kuyruk kısımlarında nadiren bulunmaktadır (Tomita ve ark., 1985). Alfa hücreleri

15 8 ördekte (Rawdon, 1998) ve kazda bütün loplarda bulunmalarına rağmen dalak lobunda ve üçüncü lopta çok fazla, ventral lopta ise çok az sayıdadır (Gülmez ve ark., 2004). Bıldırcında dalak lobu ile üçüncü lobun bir kısmında yer alan alfa adacıklarında çok sayıda A hücreleri ile adacık içerisine dağılmış D ve Tip IV hücreleri bulunmaktadır (Smith, 1974). Elektron mikroskobik incelemelerde A hücreleri, ökromatik oval ya da yuvarlak bir çekirdek, az sayıda ER, Golgi kompleksi ve krista tipi mitokondriyonları bulunan hücreler olarak görülmektedir. Alfa hücreleri arasında sıkı bir ilişki olmasına rağmen dezmozomlar veya sıkı bağlantı kompleklerine rastlanılmamaktadır (Hodges, 1974). Tavukta yuvarlak, elektron yoğun, yaklaşık 330 nm (Aluments ve ark., 1978)- 410 nm (Watanabe ve ark., 1984) çapında granülleri bulunan bu hücrelerin granül ile granül membranı arasında açık bölgeler ayırt edilmektedir (Aluments ve ark., 1978). Bıldırcında salgı granülleri, düz bir membranla çevrelenmiş yuvarlak ya da oval şekilli yaklaşık 500 nm çapında elektron yoğun irili ufaklı yapıdadırlar. Golgi bölgesinde yoğunlaşmakta olan bazı küçük granüllerin salgı materyali ile membranı arasında daha açık bölgeler de ayırt edilmektedir (Smith, 1974) Beta Hücreleri (B hücreleri) Koyunda adacık hücre populasyonunun %98 ini, sığırda %70-80 ini (Liman, 1991), insanda ini oluşturan B hücreleri kan şekerini düşüren insülin salgılamaktadır (Bloom ve Fawcett, 1975). Beta hücrelerinden insülin salınımı parasempatik sinirlerin uyarılmasıyla gerçekleşir. Vagus sinirlerinin kontrolü altında beyin, karaciğer ve bağırsaklardan gelen glukoreseptörik uyarımlarla salınan asetil kolin, glikoz tarafından depolarize durumdaki B hücre membranını tekrar depolarize ederek, Ca +2 kanallarının açılmasını ve insülinin ekzositoz yoluyla dolaşıma verilmesini sağlar (Gilon ve Henquin, 2001). Kan glikoz düzeyi yükseldiğinde B hücrelerinden salgılanan insülin ve D hücrelerinden salgılanan somatostatin etkisiyle glikokinaz enzimi aktifleşerek, glikoza fosfat bağlanması ve karaciğer epitellerine geçişi sağlanır. Daha sonra glikoz 6 fosfat şekillenir ve glikozun glikojen olarak depolanması gerçekleşmiş olur (Bloom ve Fawcett, 1975).

16 9 Kan glikoz düzeyini düşürme, glikojen yapımını artırma ve depolanmasını sağlama gibi görevleri bulunan insülin; yağ asitleri, glikoz ve aminoasitleri uyararak yağ asitleri ve gliserinin lipidlere taşınmasını gerçekleştirir. Bunun sonucunda karbonhidrat olmayan maddelerden glikoz oluşumu (glikoneogenez) ve keton cisimciklerinin meydana gelmesi engellenmiş olur. Glikoz insülinin etkisiyle glikojen şeklinde kaslarda ve karaciğerde depolanarak ya da enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, fosforilaz, adenilat siklaz gibi glikojen yıkımlayıcılarını da önleyerek glikojen depolarının korunmasını sağlamış olmaktadır. Aşırı derecede alınan glikoz, yağ asitlerine dönüştürülür ve daha sonra yağ dokuya taşınarak nötral yağlar şeklinde depolanır (Yılmaz, 1999). Beta hücreleri histolojik olarak hem yerleşim hem de granül yapısı açısından hayvanlar arasında farklılık göstermektedir. Bu hücreler atlarda Langerhans adacıklarının periferinde (Helmstaedter ve ark., 1976), sığır, koyun, domuz ve köpekte adacık merkezinde (Bacha ve Wood, 1990), tavukta ise özelleşmiş beta adacıklarında bulunurlar (Cowap, 1985). Beta hücreleri adacıktaki diğer endokrin hücrelere göre mitokondriyon, Golgi kompleksi ve granüllü ER dan zengin, çekirdekleri de A hücre çekirdeklerinden daha büyüktür (Baskin ve ark., 1984; Bacha ve Wood, 1990). Ayrıca B hücrelerin ergastoplazmadan zengin olması elektron mikroskopta diğer endokrin hücrelere göre daha koyu görünmesine neden olmaktadır (Lacy, 1957). Alfa hücre granülleri türler arasında benzerlik gösterirken, B hücre granülleri farklı şekillerde bulunmaktadır. İnsan, rat, fare ve kobayda yuvarlak (Özdamar, 1987), kedi ve köpekte kare ya da dikdörtgen şekillidir (Bloom ve Fawcett, 1975). Kedide, B hücre granülleri ile A hücre granülleri arasında yoğunluk farkı olmamasına rağmen B hücre granüllerinin oval, nadiren de çok şekilli ve kristaloid yapı içermesi (Bencosme ve Pease, 1958), ratta granül ile granül membranı arasında açıklık bulunan fincan şekilli elektron yoğun granüllerinin bulunmasıyla ayırtedilebilir (Howell ve ark, 1969). Kobayda orta ya da az elektron yoğunlukta nm çaplı olan B hücre granülleri A hücre granüllerine ( nm) göre daha büyük yapıdadır (Baskin ve ark., 1984).

17 10 Kanatlılarda beta adacıkları olarak özelleşmiş, alfa adacıklarından daha küçük ve düzenli yapıda endokrin adacıklar vardır (Cowap, 1985). Bu adacıklar kazda alfa adacıklarına göre bağ doku ile ekzokrin pankreastan tam olarak ayrılmış durumdadır (Gülmez ve ark., 2004). Mikami ve Ono (1962) tavukta beta adacıklarının B ve D hücrelerinden oluştuğunu, Smith (1974) bıldırcında, Gülmez ve ark. (2004) kazda, bu adacıkların B, D ve A hücrelerinden şekillendiğini bildirmektedirler. Ayrıca, bıldırcında beta adacıkları az da olsa Tip IV olarak adlandırılan hücreleri de içermektedir (Smith, 1974). Pankreasın tamamında çok sayıda görülen beta adacıklarında B hücrelerinin tavukta (Yakışık, 1988) ve kazda (Gülmez ve ark., 2004) sentral kapillarlar çevresinde kordon tarzında dizildikleri bildirilmektedir. Tavukta bu hücreler iğne benzeri kristalli granüller (Watanabe ve ark., 1984) ile üst üste katlanmış çubuk tarzında yaklaşık 315 nm çapında granüllere sahiptirler (Aluments ve ark., 1978). Bıldırcında B hücrelerinin çekirdekleri, A ve D hücrelerine göre daha fazla kromatin içermekte, sitoplazmaları çok sayıda granüllü ER ve mitokondriyon bulundurmaktadır. Salgı granüllerinin elektron az yoğun, merkezi elektron açık ve kristal yapılı granüllerden oluştuğu bildirilmektedir (Smith, 1974) D Hücreleri (Delta veya A 1 hücreleri) Endokrin pankreasta ve sindirim sisteminde bulunabilen D hücreleri somatostatin, vazoaktif intestinal polipeptid (Bacha ve Wood, 1990) ve peptid YY (Slack, 1995) gibi hormonları salgılamaktadır. Somatostatin; glukagon, insülin, gastrin, koleşistokinin, sekretin, motilin ve HCl in salınımını inhibe edici etkilere sahip bir hormondur (Ku ve ark., 2000). Omurgalılarda D hücreleri, pankreasta dağılım ve elektron yoğunlukları açısından farklılık gösteren hücrelerdendir. Bu hücreler tavukta, kedide ve köpekte hem ekzokrin pankreasta hem de endokrin pankreasta bulunur. Tavşan ve ratta adacık periferinde, kedide, köpekte ve insanda adacık hücreleri arasında (Aluments ve ark., 1977), atlarda adacık periferinden başka nadiren duktus epitelinde ve asiner hücreler arasında bulunmaktadır (Helmstaedter ve ark., 1976). Tavşan ve domuzda midenin pilorus

18 11 bölgesinde, kedi, domuz ve insanların duodenumlarında da D hücreleri oldukça fazla sayıda bulunmaktadır. Tavukta ön mide, kassel mide-duodenum geçidinde çok sayıda, duodenumda ise az miktarda yer almaktadır (Aluments ve ark., 1977). Memelilerde D hücreleri genellikle A hücrelerine bitişik, granülleri nm çapında, homojen ve orta derecede elektron yoğunluklardadır. Sığırda adacık hücre populasyonunun %5 ini oluşturan bu hücreler, fötüste ve yeni doğanda adacık periferinde daha fazla bulunurken, erişkin sığırda (Liman, 1991) ve keçide (Reddy ve Elliott, 1985), hem adacık periferinde hem de merkezinde şerit halinde yerleşmişlerdir. Kedide ve kobayda D hücreleri az granüllü olmaları ve bazen granül içermemeleri nedeniyle endokrin adacıklarda bulunan granülsüz hücrelerle karışabilmektedir. D hücrelerinin protoplazmik yoğunluğunun daha fazla olması ve sitoplazmalarında mikro cisimciklerin bulunması (Bencosme ve Pease, 1958), kobayda çekirdeklerinin çoğunlukla düzensiz, granüllerinin nm çapında ve az elektron yoğunlukta (Baskin ve ark. 1984), tavşanda ise granüllerinin değişik yoğunluklarda bulunması ile ayırtedilmektedir (Gomez Acebo ve ark., 1968). Kanatlılarda D hücreleri alfa ve beta adacıklarının genelde periferine yerleşmekle birlikte ekzokrin pankreas parenşiminde de bulunmaktadır (Cowap, 1985; Ku ve ark., 2000). Memelilere göre kanatlılarda oldukça fazla rastlanan bu hücreler (Mikami ve Ono, 1968; Aluments ve ark., 1977), kazda (Gülmez ve ark., 2004) ve bıldırcında (Smith, 1974) beta adacıklarının periferine yerleşmekte, alfa adacıklarının ise tamamına dağılmış durumdadır. Güvercinde ve bıldırcında, ventral lopta oldukça fazla, dalak lobunda ise en az sayıda rastlanan D hücrelerine (Smith, 1974), kazda bütün loplarda çok fazla sayıda ve ekzokrin kısım içerisinde de tek tek ya da küçük guruplar halinde rastlanmaktadır (Gülmez ve ark., 2004). Ayrıca, kaz pankreasında D hücrelerinin A ve B hücrelerinden daha fazla sayıda olduğu da bildirilmektedir (Gülmez ve ark., 2004). Mikami ve Ono (1962) ile Weir ve ark. (1976) tavukta D hücrelerinin dalak lobunda diğer loplardan daha fazla bulunduğunu bildirse de Aluments ve ark. (1977) ile Rawdon (1998) bu hücrelerin dalak lobunda nadiren yer aldığını bildirmektedirler. D hücreleri tavukta elektron yoğun yaklaşık 280 nm çapında (Aluments ve ark.,1978), A hücrelerinden daha az yoğunlukta ve değişik sayıda yuvarlak granüller

19 12 içermektedir (Watanabe ve ark., 1984). Bıldırcında A ve B hücrelerinden daha az sayıda bulunan bu hücrelerin 500x230 nm çapındaki çubuk ve oval şekilli salgı granülleri elektron az yoğun ve elektron çok yoğun yapıdadır (Smith, 1974) Pankreatik Polipeptid Hücreler (F ya da PP hücreleri) Birkaç memeli türü ile birlikte bazı kanatlılarda belirlenen pankreatik polipeptid hormonu, insanlarda human pankreatik polipeptid (HPP), sığırlarda bovin pankreatik polipeptid (BPP), kanatlılarda ise avian pankreatik polipeptid (APP) olarak adlandırılmaktadır (Larsson ve ark., 1976). Sitoplazmik granüllerinin midenin tuz asiti üretimini durdurma, gastrine karşı antagonist etki ve ekzokrin pankreasın sekresyonunu azaltma (Liman, 1991), karaciğerde glikogenolizis ve karaciğer lipid sentezini uyarma gibi etkileri bulunmaktadır (Hazelwood ve ark., 1973). PP hücreleri hem adacıklarda hem de asinuslar arasında bulunan endokrin hücrelerdir. Elektron mikroskobik incelemelerde insanların mide mukozasındaki D 1 hücrelerine benzeyen bu hücreler adacıktaki diğer hücre granüllerine göre oldukça küçük ( nm) sitoplazmik granüllere sahiptirler (Özdamar, 1987). D 1 hücrelerinin granülleri, PP hücre granüllerinden daha az yoğunlukta olmaları ve çaplarının daha büyük olmasıyla ayırtedilebilmektedir (Larsson ve ark., 1976). Kobayda PP hücreleri granül çapları nm ve orta elektron yoğun salgıları nedeniyle D hücreleriyle karıştırılsa da, PP hücrelerinde periferal kısımda biriken granüllerinin daha küçük ve az olması önemli kriterlerdir (Baskin ve ark., 1984). Sığırda sitoplazmik uzantıları bulunan PP hücreleri, çoğunlukla pankreasın duodenuma komşu olan bölgelerinde, bazen bir adacığın kutbunda küçük hücre grupları şeklinde, bazen de endokrin kısma komşu ekzokrin kısım içerisinde bulunurlar (Liman, 1991). Rat ve insanda elektron yoğun küçük granüller içeren bu hücreler (Larsson ve ark., 1976), köpekte değişik elektron yoğunluklarda (Forssmann ve ark., 1977), kedide ise elektron açık alanları olan büyük granüllere sahiptir (Larsson ve ark., 1976). Kanatlılarda ekzokrin pankreasın duodenuma yakın bölgelerinde görülen PP hücrelerinin alfa adacıklarında da nadiren görüldüğü bildirilmektedir (Cowap, 1985). Bu

20 13 hücreler tavukların dalak lobunda birkaç adet, duodenal loplarda ise beta adası ile ilişkili ya da ekzokrin hücreler arasına düzensiz dağılmış durumda bulunabilir (Rawdon, 1998). PP hücrelerinin yuvarlak, elektron az yoğun, yaklaşık 245 nm çapında granüllere sahip olmaları, D hücreleriyle karıştırılmasına neden olmaktadır (Aluments ve ark., 1978). Ancak, çok ince mitokondriyonları, serbest ribozom ve granüllü ER larının da az sayıda olması bu hücrelerin sınıflandırılmasına yardımcı olmaktadır (Larsson ve ark, 1976). Bıldırcın pankreasında D hücreleri ile aynı elektron yoğunluklarda Tip IV hücrelerine de rastlanmaktadır. Bu hücrelerin granüllerinin daha çok çubuk şekilli ve bikonkav olması ile D hücrelerinden ayırtedilebileceği bildirilmektedir (Smith, 1974). Pankreas, hem ekzokrin hem de endokrin salgı yapan, karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasına katılan önemli bir organdır. İnsan ve hayvanlarda ekzokrin salgılarının düzensizliğinde bağırsaklarda sindirim bozukluklarının oluşması, endokrin hücrelerinin fonksiyon bozukluğunda ise şeker hastalığı gibi hayati öneme sahip metabolik hastalıkların şekillenmesi, bu organ üzerine yapılan araştırmaların sayısında da artışa neden olmuştur. Ülkemizde bıldırcın yetiştiriciliği giderek yaygınlaşmasına rağmen kanatlı pankreası üzerine yapılan elektron mikroskobik çalışmalara rastlanmamıştır. Salgılarıyla yemlerin sindirimini, et ve yumurta verimliliğini etkileyen bu organın ışık ve elektron mikroskobik yapısı ile ilgili araştırmalardan elde edilecek sonuçların hem yetiştiricilikte hem de metabolik hastalıkların aydınlatılmasında bilimsel çalışmalara yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Bu tez çalışmasında, bıldırcınlarda ekzokrin ve endokrin pankreasın ışık ve elektron mikroskobik yapıları ortaya konmuştur.

21 14 2. GEREÇ VE YÖNTEM 2.1. Hayvan Materyali Çalışmada materyal olarak, kanatlı hayvan kesimhanelerinden sağlanan (20 adet sağlıklı ve 6 aylık) bıldırcınların (Coturnix coturnix japonica) pankreası kullanıldı Işık Mikroskobik İncelemeler Bıldırcınların pankreasları dorsal, ventral, üçüncü lop ve dalak lobu olarak ayrıldı. Her bir lobun baş, gövde ve kuyruk kısımlarından alınan doku örnekleri, Bouin s (18 saat) ve Carnoy s (7 saat) solüsyonlarında tespit edildi. Dereceli alkollerden, metil benzoat ve benzol serilerinden geçirilerek paraplastla bloklandı. Bloklardan 4-5 µm kalınlığında kesitler alınarak organın genel yapısı için Crossmon ın modifiye üçlü boyaması (Crossmon, 1937), bağ dokudaki elastik iplikler için Gomori nin aldehit fuksin (Gomori, 1950B) ve retikulum ipliklerini belirlemek için de Gomori nin gümüşleme (Gomori, 1937) teknikleri ile boyamalar yapıldı. Pankreas loplarındaki alfa, beta ve miks adacıkların dağılımı ile A ve B hücrelerini belirlemek için her bir loptan alınan 5 µm lik, 10 adet seri kesite Halami nin modifiye aldehit fuksin light green orange G boyası yapıldı (Halami, 1952). Boyanan preparatlardaki küçük ve büyük adacık tiplerinin yanı sıra içerdiği hücre yönünden adacık çeşitleri belirlendi. Elde edilen preparatlar Leica DM 2500 model araştırma mikroskobunda incelenerek fotoğrafları çekildi.

22 Elektron Mikroskobik İncelemeler Elektron mikroskobik incelemeler için alınan doku örnekleri Karnovsky (1965) yöntemine göre gluteraldehit paraformaldehit (ph 7.4) ön tespitinde 24 saat bekletildikten sonra kakodilat tamponunda yıkanarak ozmik asitte ikinci kez tespit edildi. Dereceli alkoller ve propilen oksitten geçirilerek araldit M de bloklandı. Bu bloklardan alınan yarı ince kesitlere toluidine blue boyası yapıldı. Yarı ince kesitlerde elektron mikroskobik incelemeler için aranan bölgeler işaretlendi ve angström kalınlığında ince kesitler alındı. Uranil asetat ve kurşun sitrat ile kontrast boyaması (Veneable ve Coggeshall, 1965) yapıldıktan sonra Carl Zeiss EM 9 S-2 model transmission elektron mikroskopta incelenerek fotoğrafları çekildi. Ekzokrin ve endokrin hücrelerdeki salgı granüllerinin çapları 5 farklı fotoğraftaki salgı granülleri ölçülerek en küçük ve en büyük granül çapları belirlendi. Elde edilen mm lik sonuçlar µm (x10 3 ) ve nm (x10 6 ) ye çevrilerek yaklaşık çap uzunlukları aşağıdaki formüle göre hesaplandı. Agrandizör büyütmesi = Mikroskop büyütmesi X Tabdaki iki nokta arasındaki uzaklık Negatif filmdeki aynı iki nokta arasındaki uzaklık Yaklaşık çap uzunluğu = Tab üzerindeki iki nokta arasındaki uzaklık Agrandizör büyütmesi

23 16 3. BULGULAR 3.1. Ekzokrin Pankreasın Işık Mikroskobik Bulguları Bıldırcınlarda pankreasın anatomik olarak duodenumun kolları arasına yerleşmiş, gribeyaz renkli, 4 loptan ibaret bir organ olduğu görüldü. Pankreasın desendens duodeniyi takip eden dorsal lop (Şekil 1 A, DL), asendens duodeniye komşu ince yapılı üçüncü lop (Şekil 1. A, ÜL) ve üçüncü lobun ventralinde ventral loptan (Şekil 1 B, VL) oluştuğu tespit edildi. Ayrıca, dorsal lobun baş kısmından çok ince ve kısa bir şekilde başlayan ve dalağa kadar uzanan oldukça küçük, oval şekilli dalak lobunun bulunduğu da saptandı (Şekil 1 A, ok). Dorsalden bakıldığında dorsal lop, üçüncü lop ve dalak lobunun (Şekil 1A, DL, ÜL, ok), ventralden bakıldığında ise ventral lobun makroskobik olarak görüldüğü belirlendi (Şekil 1B,VL). Dorsal lobun diğer loplara göre büyük bir lop olduğu, dalak lobunun ise diğerleri ile kıyas edilemeyecek kadar küçük yapıda bulunduğu görüldü (Şekil 1 A, ok). Birçok kanatlı da bulunmayan üçüncü lobun bıldırcınlarda ventral lobun dorsalinde boydan boya uzanan, baş ve kuyruk kalınlıkları hemen hemen birbirine eşit, çok ince bir lop olduğu gözlendi (Şekil 1 A, ÜL). Baş kısımları kalın olan dorsal ve ventral lopların gövde kısımlarının incelerek fleksura duodenalis bölgesinde her üç lobun kuyruk kısımlarını birbiriyle birleştirdiği tespit edildi. Desendens ve asendens duodeniye ince ligamentlerle bağlı olan dorsal, ventral ve üçüncü loplardan duodenuma ana akıtıcı kanalların açıldığı saptandı. Ventral lobun baş kısmına yakın bölgeden asendens duodeninin son kısmına açılan, kraniyalden gelen 3 adet, kaudalden gelen 2 adet olmak üzere 5 adet ana akıtıcı kanal bulunmaktaydı. Kraniyalden gelen ilk 2 kanalın safra ve karaciğerden gelen akıtıcı kanallar (Şekil 1 A, 4, 5), diğerinin ise dorsal pankreasın ana akıtıcı kanalı olduğu saptandı (Şekil 1 A, 3). Kaudalden gelen 2 kanaldan birisinin safra kanalıyla birlikte aynı bölgeye açılan ventral kanal (Şekil 1 A, 2), diğerinin ise bu bölgenin biraz altından duodenuma açılan üçüncü lob kanalı olduğu görüldü (Şekil 1 A, 1).

24 17 Şekil 1 A-B. Pankreasın anatomik görünümü, DD: desendens duodeni, AD: asendens duodeni, DL: dorsal lop, ÜL: üçüncü lop, VL: ventral lop, Ok: Dalak lobu, D: dalak, M: mide, 1: üçüncü lop kanalı, 2: ventral kanal, 3: dorsal kanal, 4: hepatik kanal, 5: safra kanalı Bıldırcınlarda pankreasın genel görünümünü belirlemek için yapılan triple boyamalarında ekzokrin pankreasın asinus adı verilen seröz bezler ile küçük ve büyük çaplı akıtıcı kanallardan, arter, ven, kapillar damarlar, lenf kapillarları ve otonom gangliyonlardan oluştuğu görüldü. Işık mikroskobik incelemelerde piramidal yapıda olan asiner hücrelerin bazale yerleşmiş yuvarlak ve iri çekirdeğe (Şekil 2, kalın ok), birkaç çekirdekçiğe, hücre apikallerinde birikmiş irili ufaklı zimogen granüllere sahip olduğu saptandı (Şekil 2, ince oklar, Şekil 3, Z). Çoğu asinusun uzun tubulo-alveoler yapıda oldukları (Şekil 2, uzun ok), bazılarının lumenlerinde 1 ya da 2 adet sentro-asiner hücre içerdiği parafin ve yarı ince kesit boyamalarıyla tespit edildi (Şekil 3, ok başları).

25 18 Şekil 2. Ekzokrin pankreas, Kalın ok: çekirdek, İnce oklar: zimogen granüller, Ok başları: kapillar damarlar, Uzun ok: tubuler asinus. Triple. X 625 Şekil 3. Ekzokrin pankreas, Oklar: asiner hücre çekirdeği, Ok başları: sentro-asiner hücre, Z: zimogen granüller. Yarı ince kesit, Toluidine blue X 1250

26 19 Asinus lumeninden başlayan küçük çaplı interkalat kanalların (pars inisyalis) yassı epitelli, lumenlerinin kıvrımsız ve etrafında belirgin bir bağ doku olmadığı görüldü (Şekil 4, oklar). Küçük çaplı akıtıcı kanalların asinuslar arasında birleşerek elastik ipliklerden zengin, az da olsa bağ dokusu bulunan, tek katlı kübik epitele sahip, lumenleri kıvrımsız, orta çapta intralobuler kanalları oluşturduğu tespit edildi (Şekil 4, İk). Lopçuklar içerisindeki intralobuler kanalların, lopçuklar arasındaki bağ dokunun biraz daha fazla olduğu alanlarda daha büyük çaplı, 1-2 sıralı düz kas hücrelerinden oluşan kas tabakasına ve geniş bağ dokuya sahip interlobuler kanallarla (pars ekskratorya) birleştiği gözlendi (Şekil 4, İlk). Bağ doku, yağ doku ve damarlardan zengin olan alanlarda interlobuler kanalların, lamina epitelyalis katmanı tek katlı prizmatik epitel hücrelerinden oluşan interlober kanallara (ana akıtıcı kanal) açıldığı belirlendi (Şekil 5, ok başı). Lamina propriyanın yer yer kalınlaşarak kanal lumenini kıvrımlaştırdığı ve yüzey alanını oldukça genişlettiği, düz kas hücrelerinden oluşan tunika muskularisin enine ve boyuna seyreden kalın iki katmandan ibaret olduğu görüldü (Şekil 5, Tm). Karaciğerden ve safra kesesinden gelen akıtıcı kanalların (Şekil 1 A, 4, 5) duodenuma açılma noktasında birleştikleri belirlendi (Şekil 6 SK). Pankreastan gelen 3 adet ana akıtıcı kanalın ise duodenuma ayrı ayrı açıldıkları tespit edildi (Şekil 6, DK, VK, ÜK). Triple boyamalarında ekzokrin pankreası oluşturan asinuslar arasında oldukça az görülen bağ dokunun, lopçuklar ve loplar arasında daha fazla bulunduğu tespit edildi. Aldehit fuksin boyamalarında asinuslar arasında nadiren bulunan elastik ipliklerin arter duvarında ve intralobuler akıtıcı kanalların bağ dokusunda bol miktarda yer aldığı belirlendi (Şekil 7, oklar). Ayrıca, gümüşleme ile boyamalarda asinus çevresinin bir ağ gibi retikulum iplikleriyle örüldüğü, büyük akıtıcı kanallarla birlikte arter ve ven duvarlarının da bu ipliklerden zengin olduğu tespit edildi (Şekil 8, oklar).

27 20 Şekil 4. Akıtıcı kanallar, Oklar: İnterkalat kanallar, İk: intralobuler kanal, İlk: interlobuler kanal, İlbk: interlober kanal, Ok başı: bağ doku, tm: tunika muskularis, A: arter. Triple. X 125 Şekil 5. İnterlober kanal, L: lumen, Ok başı: prizmatik epitel, Lp: lamina propriya, Tm: tunika muskularis, Ta: tunika adventisya. Triple. X 400

28 21 Şekil 6. Pankreasın ana akıtıcı kanalları, SK: safra kanalı, DK: dorsal kanal, VK: ventral kanal, ÜK: üçüncü lop kanalı, L: barsak lumeni, Ok: villus intestinalis. Triple. X 225 Şekil 7. Ekzokrin pankreas, A: arter, ik: intralobuler kanal, Oklar: elastik iplikler. Aldehit fuksin. X 350

29 22 Şekil 8. Ekzokrin pankreas, A: arter, V: ven, D: interlobuler kanal, Ok: retikulum iplikleri. Gümüşleme. X Ekzokrin Pankreasın Elektron Mikroskobik Bulguları Ekzokrin pankreası oluşturan piramidal asiner hücrelerin bazale yerleşmiş ökromatik çekirdekli, bazalde ve apikalde krista tipi mitokondriyondan (Şekil 9, m), hücre bazalinde birbirine paralel seyirli olmak üzere sitoplazmanın tamamını doldurmuş granüllü ER dan (Şekil 9, ince oklar), hücre apikalinde irili ufaklı 0,2-1,2 µm çapındaki elektron çok yoğun zimogen granüllerden (Şekil 10, kalın oklar) oluştuğu tespit edildi. Krista tipi olan mitokondriyonların genellikle matrikslerinde 1-2 adet elektron yoğun küçük granüller bulunmaktaydı (Şekil 9, ok başları). Asinus lumenlerinde 1 ya da daha fazla sayıda, ökromatik, yassı ve düzensiz çekirdekli, apikal uçlarında mikrovillusları (Şekil 10, ince oklar) bulunan sentro-asiner hücrelere de rastlandı (Şekil 10, CAC).

30 23 Şekil 9. Asiner hücre apikali, N: çekirdek, Z: zimogen granül, m: mitokondriyon, Ok başları: mitokondriyal matriks granülü, İnce oklar: granüllü endoplazmik retikulum, Kalın oklar: endoplazmik retikulum sisternleri. X Şekil 10. Asinus, L: asinus lumeni, CAC: sentro-asiner hücreler, İnce oklar: mikrovillus, kalın oklar: zimogen granüller, Ok başı: mitokondriyon. X 5000

31 24 Elektron mikroskobik incelemelerde asinusu oluşturan bez epitel hücrelerinin açık ve koyu asiner hücrelerden oluştuğu görüldü. Açık asiner hücrelerin genellikle koyu asiner hücrelerden oluşmuş bir asinusa tek başına katıldığı da tespit edildi (Şekil 11, LAC). Yapılan incelemeler sonucunda koyu asiner hücre çekirdeklerinin kromatinden (Şekil 11, DAC, N), ER ların ribozomlardan, sitoplazmalarının serbest ribozom ve polizomlardan zengin olduğu, ER sisternalarının dar yapıda olduğu tespit edildi (Şekil 12, DAC, ok başları, ince oklar). Açık asiner hücrelerin ise çoğu zaman ökromatik çekirdekli, ER sisternal yapıları daha geniş, ER lara bağlanmış ribozom miktarı ile sitoplazmadaki serbest ribozom ve polizomların daha az yoğunlukta olduğu belirlendi (Şekil 12, LAC, ince oklar, ok başları). Bıldırcın pankreasında koyu asiner hücrelerin açık asiner hücrelerden daha çok sayıda olduğu da görüldü. Şekil 11. Asiner hücreler, LAC: açık asiner hücre, DAC: koyu asiner hücre, N: çekirdek, Oklar: endoplazmik retikulum. X 4500

32 25 Şekil 12. Koyu ve açık asiner hücreler, DAC: koyu asiner hücre, LAC: açık asiner hücre, N: çekirdek, Ok başları: granüllü endoplazmik retikulum, ince oklar: endoplazmik retikulum sisternleri, m: mitokondriyon. X Endokrin Pankreasın Işık Mikroskobik Bulguları Endokrin fonksiyonlu hücrelerin bir araya gelerek oluşturdukları alanlar olan Langerhans adacıklarına bıldırcın pankreasının bütün loplarında rastlandı. Loplarda, aynı tip hücrelerin bir araya gelerek oluşturdukları alfa, beta ve miks adacıklarının büyük ve küçük adacıklar şeklinde bulunduğu görüldü. Endokrin adacıklardan zengin olan dalak lobu merkezinin 2-4 adet oldukça büyük alfa adacıkları ile nadiren birkaç adet miks adacıklardan, periferinin ise 5-7 adet küçük beta adacığından oluştuğu saptandı (Şekil 13, A, M, B). Dorsal lobun baş kısmında alfa ve miks adacıklar az sayıda, beta adacıklar ise çok fazla sayıda görüldü. Bu lobun gövde ve kuyruk kısmında alfa adacıklar bulunmazken beta ve miks adacıklara ise az da olsa rastlandı. Ventral lobun baş kısmında büyük alfa ve beta adacıklarının yanısıra nadiren miks adacıklar saptandı. Bu lobun orta kısmı adacık olarak en fakir bölge iken kuyruk kısmının küçük ve büyük beta adacıklarından çok zengin olduğu belirlendi. Üçüncü

33 26 lobun baş, gövde ve kuyruk bölgesinde alfa, beta ve miks adacıkları tespit edildi. Bıldırcında alfa adacıkları bakımından en zengin lobun dalak lobundan sonra üçüncü lobun baş ve kuyruk kısmı olduğu görüldü. Triple boyamalarında endokrin adacıkların kapillar damarlardan zengin olduğu, gümüşleme ve aldehit fuksin boyamalarıyla endokrin hücreler arasında çok az miktarda bulunan bağ dokunun retikulum (Şekil 14, ok başları) ve elastik ipliklerden oluştuğu tespit edildi (Şekil 15, oklar). Bıldırcında endokrin adacıklar ile ekzokrin hücreleri birbirinden ayıran bağ dokunun çok fazla olmadığı, adacık çevrelerinin de düzensiz şekilli olduğu görüldü. Ayrıca, ekzokrin hücrelerin bazen endokrin adacık içlerine kadar uzandıkları da gözlendi. Adacık hücrelerini belirlemek için yapılan triple boyamalarında alfa adacıkları mavi renge boyanırken (Şekil 16 T, A ve a), beta adacıklarının pembe boyandığı görüldü (Şekil 16 T, b). Aldehit fuksin light green orange G boyamalarda alfa adacıklarının yeşil (Şekil 16 AF, A, a, Şekil 17, A), beta adacıklarının ise mor menekşe renginde boyandığı belirlendi (Şekil 16 AF, b, Şekil 17, B). Alfa hücrelerinin bir araya gelerek oluşturdukları alfa adacıkları olarak adlandırılan Langerhans adacıklarının daha çok dalak lobunda (Şekil 13, A) ve üçüncü lopta bulunduğu, dorsal ve ventral lopta ise nadiren de olsa yer aldığı belirlendi. Işık mikroskobik olarak alfa adacıklarında 2 tip hücreye rastlandı. Adacıkta en çok bulunan toluidine blue pozitif granüller içeren A hücrelerinden (Şekil 18, ok başları) başka daha çok adacık periferine yerleşmiş toluidine blue negatif hücrelere de rastlandı (Şekil 18, oklar). Adacık içerisine rastgele yerleşen A hücrelerinin, bir kenara itilmiş ökromatik çekirdekli ve sitoplazmalarının küçük granüllerle dolu olduğu görüldü (Şekil 18, ok başları).

Tükrük Bezleri Tükrük (saliva) adı verilen salgıyı üreten ve bu salgıyı ağız boşluğuna akıtan bezlerdir. -Mikroskopik tükrük bezleri: Ağız boşluğu

Tükrük Bezleri Tükrük (saliva) adı verilen salgıyı üreten ve bu salgıyı ağız boşluğuna akıtan bezlerdir. -Mikroskopik tükrük bezleri: Ağız boşluğu TÜKRÜK BEZLERİ Tükrük Bezleri Tükrük (saliva) adı verilen salgıyı üreten ve bu salgıyı ağız boşluğuna akıtan bezlerdir. -Mikroskopik tükrük bezleri: Ağız boşluğu mukozasının submukozasında yeralırlar ve

Detaylı

HİSTOLOJİ ATLASI UYGULAMA KILAVUZU

HİSTOLOJİ ATLASI UYGULAMA KILAVUZU HİSTOLOJİ ATLASI UYGULAMA KILAVUZU Dağıtım ve Pazarlama Adresleri http://www.fenomenyayincilik.com/ http://www.akcag.com.tr/ http://www.tumkitaplar.com/kitap/index.pl?yayinevi=153 http://www.idefix.com/kitap

Detaylı

Özofagus Mide Histolojisi

Özofagus Mide Histolojisi Özofagus Mide Histolojisi Sindirim kanalını oluşturan yapılar Gastroıntestınal kanal özafagustan başlayıp anüse değin devam eden değişik çaptaki bir borudur.. Ağız, Farinks (yutak), özafagus(yemek borusu),

Detaylı

PANKREAS HİSTOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr.Sevda Söker

PANKREAS HİSTOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr.Sevda Söker PANKREAS HİSTOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr.Sevda Söker PANKREAS Karın boşluğunda,2-3.bel vertebraları hizasında,retroperitoneal bir organ Baş,gövde ve kuyruk kısmı Bağ dokusu kapsülle çevrili ekzokrin ve endokrin

Detaylı

Ankara tavşanında endokrin pankreas üzerine ışık ve elektron mikroskobik araştırmalar

Ankara tavşanında endokrin pankreas üzerine ışık ve elektron mikroskobik araştırmalar Ankara Üniv Vet Fak Derg, 57, 11-17, 2010 Ankara tavşanında endokrin pankreas üzerine ışık ve elektron mikroskobik araştırmalar Nejdet ŞİMŞEK 1, Emel ERGÜN 2, Levent ERGÜN 3 1 Atatürk Üniversitesi, Veteriner

Detaylı

Sindirim Sisteminin Bezleri

Sindirim Sisteminin Bezleri Sindirim Sisteminin Bezleri Doç. Dr. Özgür Çınar Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı 1 KARACİĞER (LİVER, Hepar) Neden mide karaciğer tarafından örtülür? Karaciğer mideyi ve böylece yiyecekleri sıcak tutsun

Detaylı

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN TEMELİ I HİSTOLOJİ UYGULAMA REHBERİ

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN TEMELİ I HİSTOLOJİ UYGULAMA REHBERİ UYGULAMANIN ADI: Hücreyi tanıma OMÜ TIP FAKÜLTESİ 2016 2017 DERS YILI DÖNEM I HAYATIN TEMELİ I HİSTOLOJİ UYGULAMA REHBERİ I. AMAÇ: Farklı büyüklük ve şekildeki hücre ve çekirdek tiplerinin ve genel özelliklerinin

Detaylı

SİNDİRİM KANALININ BÜYÜK BEZLERİ

SİNDİRİM KANALININ BÜYÜK BEZLERİ SİNDİRİM KANALININ BÜYÜK BEZLERİ Bunlar sindirim kanalının dışında yer alır ve salgılarını büyük akıtıcı kanallarıyla sindirim kanalına akıtırlar. 1-Makroskopik tükürük bezleri 2-Pankreas 3-Karaciğerdir

Detaylı

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ III

SİNDİRİM SİSTEMİ III SİNDİRİM SİSTEMİ III Sindirim Kanalı Bezleri 1-Tükürük Bezleri 2- Pankreas 3- Karaciğer Tükürük Bezleri (Glandula Salivales) Tükürük, küçük ve büyük tükürük bezleri tarafından salgılanarak, bu bezlerin

Detaylı

07/04/17. Karaciğer, Pankreas, Safra Kesesi. Prof. Dr. Özgür Çınar. Bir Olgu Tartışalım. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı

07/04/17. Karaciğer, Pankreas, Safra Kesesi. Prof. Dr. Özgür Çınar. Bir Olgu Tartışalım. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı Karaciğer, Pankreas, Safra Kesesi Prof. Dr. Özgür Çınar Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı Bir Olgu Tartışalım 48 yaşında erkek hasta Halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, özellikle geceleri mide yanması

Detaylı

KARACİĞER safra Kesesİ pankreas. Doç. Dr. Özgür Çınar

KARACİĞER safra Kesesİ pankreas. Doç. Dr. Özgür Çınar KARACİĞER safra Kesesİ pankreas Doç. Dr. Özgür Çınar KARACİĞER (LİVER, Hepar) Ciğerini bilirim!!! Görevleri-1 (kabaca) Detoksifikasyon Depolama Salgılama (Endokrin ve ekzokrin) Kan yapımı ve yıkımı Görevleri-2a

Detaylı

DOKULAR. A-Hücreler B-Hücrelerarası madde (intersellüler substans) veya -Temel madde (Fundamental substans)

DOKULAR. A-Hücreler B-Hücrelerarası madde (intersellüler substans) veya -Temel madde (Fundamental substans) DOKULAR A-Hücreler B-Hücrelerarası madde (intersellüler substans) veya -Temel madde (Fundamental substans) Hücre farklılaşması sonucu 4 temel doku: 1.EPİTEL 2. DESTEK 3. KAS 4. SİNİR DOKU Destek dokular:

Detaylı

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)! HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücre Hücre: Tüm canlıların en küçük yapısal ve fonksiyonel ünitesi İnsan vücudunda trilyonlarca hücre bulunur Fare, insan veya filin hücreleri yaklaşık aynı büyüklükte Vücudun büyüklüğü

Detaylı

KALP KASI Kalpte ve kalpten çıkan büyük damarlarda bulunur. Miyofilamanların organizasyonu iskelet kasındakilerle aynıdır; histolojik kesitlerde

KALP KASI Kalpte ve kalpten çıkan büyük damarlarda bulunur. Miyofilamanların organizasyonu iskelet kasındakilerle aynıdır; histolojik kesitlerde KALP KASI Kalpte ve kalpten çıkan büyük damarlarda bulunur. Miyofilamanların organizasyonu iskelet kasındakilerle aynıdır; histolojik kesitlerde enine çizgilenme gösterirler. Kalp kası hücreleri interkalar

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2

ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2 ADIM ADIM YGS-LYS 33. ADIM HÜCRE 10- SİTOPLAZMA 2 TEK ZARLI ORGANELLER 1) Endoplazmik Retikulum Hücre zarı ile çekirdek zarı arasında oluşmuş kanalcıklardır. Yumurta hücresi, embriyonik hücreler ve eritrositler(alyuvar)

Detaylı

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ADRENAL BEZ MEDULLA BÖLGESİ HORMONLARI Böbrek üstü bezinin öz bölgesi, embriyonik dönemde sinir dokusundan gelişir bu nedenle sinir sisteminin uzantısı şeklindedir. Sempatik

Detaylı

SAFRA KANAL SİSTEMİ VE SAFRA KESESİ. Yrd.Doç.Dr.Sevda Söker

SAFRA KANAL SİSTEMİ VE SAFRA KESESİ. Yrd.Doç.Dr.Sevda Söker SAFRA KANAL SİSTEMİ VE SAFRA KESESİ Yrd.Doç.Dr.Sevda Söker Safra Kanal Sistemi; Safranın hepatositten safra kesesine Safra kesesinden bağırsağa aktığı Çapı giderek artan kanallar sistemi En küçük dalı,

Detaylı

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli Endotel, dolaşım sistemini döşeyen tek katlı yassı epiteldir. Endotel hücreleri, kan damarlarını kan akımı yönünde uzunlamasına döşeyen yassı,

Detaylı

Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalı. Histoloji I Hücre. Doç.Dr. Nejdet ŞİMŞEK

Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalı. Histoloji I Hücre. Doç.Dr. Nejdet ŞİMŞEK Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalı Histoloji I Hücre Doç.Dr. Nejdet ŞİMŞEK HÜCRE *Organizmanın özel yapı ve fonksiyonuna sahip olan **dış ortamdan aldığı maddeleri

Detaylı

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri DOKU Dicle Aras Doku ve doku türleri Doku Bazı özel görevler üstlenmiş hücre topluluklarıdır. Bir doku aynı yönde özelleşmiş hücre ve hücreler arası maddelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İntrauterin

Detaylı

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS I ÖZ Bu çalışmada Kepez/AYDIN dan Haziran 2005 tarihinde toplanan 10 yetişkin L. stellio nun (5, 5 ) sindirim kanalının bir bölümünü oluşturan ince barsak ve kalın barsağının genel histolojik yapısı ortaya

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 43 SİNDİRİM SİSTEMİ 2 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI 4) Mide Tek gözlü torba şeklinde olan, kaburgaların ve diyaframın altında karın boşluğunun sol üst bölgesinde, yemek borusu ve ince

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK

ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK ADIM ADIM YGS-LYS 37. ADIM HÜCRE 14- ÇEKİRDEK 3) Çekirdek Ökaryot yapılı hücrelerde genetik maddeyi taşıyan hücre kısmıdır. Prokaryot hücreli canlılarda bulunmaz. GÖREVLERİ: 1) Genetik maddeyi taşıdığından

Detaylı

KAS DOKUSU. Kontraksiyon özelliği gelişmiş hücrelerden oluşur Kas hücresi : Fibra muskularis = Kas teli = Kas iplikleri

KAS DOKUSU. Kontraksiyon özelliği gelişmiş hücrelerden oluşur Kas hücresi : Fibra muskularis = Kas teli = Kas iplikleri KAS DOKUSU Kontraksiyon özelliği gelişmiş hücrelerden oluşur Kas hücresi : Fibra muskularis = Kas teli = Kas iplikleri Kasın Fonksiyonu Hareket Solunum Vücut ısısının üretimi İletişim Organların kontraksiyonu

Detaylı

Mikroskobun Yapımı ve Hücrenin Keşfi Mikroskop: Robert Hooke görmüş ve bu odacıklara hücre demiştir.

Mikroskobun Yapımı ve Hücrenin Keşfi Mikroskop:  Robert Hooke görmüş ve bu odacıklara hücre demiştir. Mikroskobun Yapımı ve Hücrenin Keşfi Mikroskop: Gözümüzle göremediğimiz çok küçük birimleri (canlıları, nesneleri vs ) incelememize yarayan alete mikroskop denir. Mikroskobu ilk olarak bir kumaş satıcısı

Detaylı

Nejdet ŞİMŞEK * Emel ERGÜN ** Levent ERGÜN ***

Nejdet ŞİMŞEK * Emel ERGÜN ** Levent ERGÜN *** Kafkas Univ Vet Fak Derg 15 (2): 173-180, 2009 DOI:10.9775/kvfd.2008.80-A RESEARCH ARTICLE * ** *** Ankara Tavşanlarında Ekzokrin Pankreasın Histolojik Yapısı Nejdet ŞİMŞEK * Emel ERGÜN ** Levent ERGÜN

Detaylı

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez II.Hayvansal Dokular Hayvanların embriyonik gelişimi sırasında Ektoderm, Mezoderm ve Endoderm denilen 3 farklı gelişme tabakası (=germ tabakası) bulunur. Bütün hayvansal dokular bu yapılardan ve bu yapıların

Detaylı

Örtü Epiteli Tipleri:

Örtü Epiteli Tipleri: Tek Katlı: Tek Katlı Yassı Epitel Tek Katlı Kübik Epitel Tek Katlı Prizmatik Örtü Epiteli Tipleri: Basit Kinosilyalı Çizgili Kenarlı Yalancı Çok Katlı( Psödostratifiye) Prizmatik Epitel Çok Katlı: Çok

Detaylı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı Hücrenin fiziksel yapısı HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücreyi oluşturan yapılar Hücre membranı yapısı ve özellikleri Hücre içi ve dışı bileşenler Hücre membranından madde iletimi Vücut sıvılar Ozmoz-ozmmotik basınç

Detaylı

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ - Canlı vücudunu meydana getiren hücre, doku ve organların çıplak gözle görülemeyen (mikroskopik) yapılarını inceleyen bir bilim koludur. - Histolojinin sözlük anlamı

Detaylı

ER Golgi Lizozom Yönünde Vezikül Trafiği

ER Golgi Lizozom Yönünde Vezikül Trafiği ER Golgi Lizozom Yönünde Vezikül Trafiği Salgılama (Sekresyon) Hücrenin üretip dışarı vermek üzere organize olduğu işlemlerin tümü. Protein, lipid, KH ve bileşik moleküller salgılanır. Aktif bir işlem

Detaylı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı Hayvan hücreleri mikroskop ile incelendiğinde hücre şekillerinin genelde yuvarlak

Detaylı

BARSAKLAR -Midede mekanik ve kimyasal olarak parçalanan besin maddelerinin en önemli enzimatik değişimlere uğradığı yerdir. Karbonhidratlar ağızda,

BARSAKLAR -Midede mekanik ve kimyasal olarak parçalanan besin maddelerinin en önemli enzimatik değişimlere uğradığı yerdir. Karbonhidratlar ağızda, BARSAKLAR BARSAKLAR -Midede mekanik ve kimyasal olarak parçalanan besin maddelerinin en önemli enzimatik değişimlere uğradığı yerdir. Karbonhidratlar ağızda, proteinler midede sindirilmeye başlarsa da

Detaylı

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI III UYGULAMA REHBERİ

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI III UYGULAMA REHBERİ OMÜ TIP FAKÜLTEİ 2016-2017 DER YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI III UYGULAMANIN ADI: indirim Kanalı Histolojisi UYGULAMA REHBERİ I. AMAÇ: indirim kanalını oluşturan organların duvar yapılarının ana hatları

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI Canlılar hayatsal faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için ATP ye ihtiyaç duyarlar. ATP yi ise besinlerden sağlarlar. Bu nedenle

Detaylı

İNSANDA SİNDİRİM İnsanda sindirim sistemi; ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, pankreas, karaciğer, kalın bağırsak ve anüs olmak üzere 9

İNSANDA SİNDİRİM İnsanda sindirim sistemi; ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, pankreas, karaciğer, kalın bağırsak ve anüs olmak üzere 9 İNSANDA SİNDİRİM İnsanda sindirim sistemi; ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, pankreas, karaciğer, kalın bağırsak ve anüs olmak üzere 9 bölümden oluşmuştur. Ağız; dil, diş ve tükürük bezlerinden

Detaylı

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir)

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir) Bağ doku Mezodermden köken alır En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir) Bağ dokunun Fonksiyonları Diğer organ ve dokuların Fonksiyonal ve yapısal desteğini sağlar. kan damarları aracılığı

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ 05-06 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 0: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: / Başkan Yardımcıları: / Histoloji Embriyoloji Yrd. Doç. Dr. Bahadır Murat Demirel / Üyeler: / Tıbbi / Dersin AKTS

Detaylı

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 İÇİNDEKİLER Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 CANLILARIN OLUŞUMU... 5 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ... 9 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI... 11 SİSTEMATİK... 13 BİTKİ VE HAYVANLARIN

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU 11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU DUYU ORGANLARI Canlının kendi iç bünyesinde meydana gelen değişiklikleri ve yaşadığı ortamda mevcut fiziksel, kimyasal ve mekanik uyarıları alan

Detaylı

Büyük moleküllü besin maddelerinin, sindirim sistemi organlarında parçalanarak, kana geçebilecek hale gelmesine sindirim denir.

Büyük moleküllü besin maddelerinin, sindirim sistemi organlarında parçalanarak, kana geçebilecek hale gelmesine sindirim denir. Sindirim sistemi Büyük moleküllü besin maddelerinin, sindirim sistemi organlarında parçalanarak, kana geçebilecek hale gelmesine sindirim denir. Sindirim sisteminin ana organları ve yan organları bulunmaktadır.

Detaylı

PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER

PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER PROKARYOT VE ÖKARYOT HÜCRELER HÜCRE Hücre ya da göze, bir canlının yapısal ve işlevsel özellikleri gösterebilen en küçük birimidir. Hücre, (İng. Cell); Latince küçük odacık anlamına gelen "cellula" kelimesinden

Detaylı

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI II UYGULAMA REHBERİ

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI II UYGULAMA REHBERİ OMÜ TIP FAKÜLTEİ 2016-2017 DER YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI II UYGULAMANIN ADI: indirim Kanalı Histolojisi UYGULAMA REHBERİ I. AMAÇ: indirim kanalını oluşturan organlarıdan Özofagus ve Midenin duvar yapılarının

Detaylı

www.benimdershanem.esy.es BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS HÜCRE

www.benimdershanem.esy.es BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS HÜCRE www.benimdershanem.esy.es Bilgi paylaştıkça çoğalır. BİYOLOJİ DERS NOTLARI YGS-LGS HÜCRE HÜCRE Hücre ya da göze, bir canlının yapısal ve işlevsel özellikler gösterebilen en küçük birimidir. Atomların molekülleri,

Detaylı

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine EPİTEL DOKU EPİTEL DOKU Birbirine bitişik hücrelerden yapılmıştır. Hücreler arası madde çok azdır. Ektoderm, mezoderm ve endoderm olmak üzere her üç embriyon yaprağından köken alır. Epitel dokusu mitoz

Detaylı

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir.

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir. Fen ve Teknoloji 1. Ünite Özeti Hücre Canlılarda Üreme, Büyüme ve Gelişme. *Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir. *Hücrenin temel kısımları: hücre zarı, sitoplâzma ve

Detaylı

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI 1- Vücuda şekil vermek 2- Kaslara bağlantı yeri oluşturmak ve hareketlerin yapılmasına olanaksağlamak 3- Vücut ağırlığını taşımak 4- Vücudun yumuşak kısımlarını korumak

Detaylı

Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 İÇİNDEKİLER Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 CANLILARIN OLUŞUMU... 6 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ... 11 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI... 13 SİSTEMATİK... 34 BİTKİ VE

Detaylı

MİDE (Gaster-Ventrikulus )

MİDE (Gaster-Ventrikulus ) MİDE (Gaster-Ventrikulus ) Besin maddelerinin toplandığı geniş boşluklu bir organdır. Organ duvarının lumene bakan bölümü (tunika mukoza), evcil hayvanlarda farklı yapısal özellikler gösterir. Buna göre

Detaylı

HAYVAN HÜCRESİ BİTKİ HÜCRESİ

HAYVAN HÜCRESİ BİTKİ HÜCRESİ HÜCRE Canlıların en küçük yapıtaşı ve en küçük canlıdır. Bütün canlılar hücrelerden meydana gelmiştir.canlılar ya tek hücrelidir yada çok hücrelidir. Alg ve bakteriler tek hücreliler olup bütün olaylar

Detaylı

Hücre canlının en küçük yapı birimidir.

Hücre canlının en küçük yapı birimidir. Hücre canlının en küçük yapı birimidir. Bitkilerde bulunan hücredir.bu hücrelerde hücre duvarı bulunduğundan hayvan hücresinden ayrılır. Hücre duvarı vardır. Kofulu büyük ve az sayıdadır. Şekli dikdörtgen

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #23

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #23 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #23 1) Embriyo Amniyon Sıvısı 2) Bakterilerin ve paramesyumun konjugasyonu sırasında; I. Sitoplazmadaki serbest deoksiribonükleotitlerin azalması II. Kalıtsal çeşitlilik artışı

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Hücre iletişimi Tüm canlılar bulundukları çevreden sinyal alırlar ve yanıt verirler Bakteriler glukoz ve amino asit gibi besinlerin

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #3

YGS ANAHTAR SORULAR #3 YGS ANAHTAR SORULAR #3 1) Bir insanın kan plazmasında en fazla bulunan organik molekül aşağıdakilerden hangisidir? A) Mineraller B) Su C) Glikoz D) Protein E) Üre 3) Aşağıdakilerden hangisi sinir dokunun

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: Prof. Dr. Şahin A. Sırmalı / Histoloji ve Embriyoloji Başkan Yardımcıları: Doç. Dr. Ayşegül Çört / Tıbbi Biyokimya / Üyeler: Prof. Dr. İlker Saygılı / Tıbbi Biyokimya / / Dersin AKTS

Detaylı

HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI. Doç. Dr. Meltem KURUŞ Yrd.Doç. Dr. Aslı ÇETİN

HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI. Doç. Dr. Meltem KURUŞ Yrd.Doç. Dr. Aslı ÇETİN HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI Program Yürütücüsü Programın Kadrolu Öğretim Üyeleri : Prof. Dr. Nigar VARDI : Doç. Dr. Mehmet GÜL Doç. Dr. Meltem KURUŞ Yrd.Doç. Dr. Aslı ÇETİN Programa Kabul İçin

Detaylı

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN

Detaylı

Endokrin Sistem. Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez. Dr.Murat TOSUN

Endokrin Sistem. Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez. Dr.Murat TOSUN Endokrin Sistem Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez Dr.Murat TOSUN TİROİD VE PARATİROİD BEZLER Embriyolojik dönemde Tiroid bezi 4. hafta civarında farenks tabanında tuberculum impar ve copula arasındaki

Detaylı

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU EXTRAEMBRİYONAL KESELERİN MEYDANA GELİŞİ Zigottan sonraki gelişmelerle uterusa ulaşmış olan blastosist in intrauterin tesirlere ve dış basınçlara karşı korunması gerekir.

Detaylı

BİY 471 Lipid Metabolizması-I. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi

BİY 471 Lipid Metabolizması-I. Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ Güz Yarı Dönemi BİY 471 Lipid Metabolizması-I Yrd. Doç. Dr. Ebru SAATÇİ 2008-2009 Güz Yarı Dönemi Lipoproteinler Türev lipidler: Glikolipidler Lipoproteinler Lipoproteinler, lipidlerin proteinlerle oluşturdukları komplekslerdir.

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ III. DERS KURULU (15 ARALIK 2014 17 OCAK 2015) DERS PROGRAMI DEKAN BAŞKOORDİNATÖR

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

ISPARTA HALIKENT ANADOLULİSESİ ÖĞRETİM YILI 9 A-B-C-D-E SINIFLAR BİYOLOJİ DERSİ 2. DÖNEM 3. YAZILI SINAVI RAKAMLA YAZIYLA PUAN

ISPARTA HALIKENT ANADOLULİSESİ ÖĞRETİM YILI 9 A-B-C-D-E SINIFLAR BİYOLOJİ DERSİ 2. DÖNEM 3. YAZILI SINAVI RAKAMLA YAZIYLA PUAN 1. Doğal sınıflandırmada aşağıdakilerden hangisi göz önünde bulundurulmamıştır? A) Genetik (soy) benzerliği B) Anatomik benzerlik C) Dünyadaki dağılımları D) Akrabalık derecesi E) Embriyonik benzerlik

Detaylı

İLK DEFA 1665 YILINDA ROBERT HOOK, MANTAR DOKUSUNU İNCELEMİŞ GÖZLEMLEDİGİ YAPILARDA KÜÇÜK BOŞLUKLAR GÖRMÜŞ VE GÖRDÜĞÜ BU BOŞLUKLARA İÇİ BOŞ ODACIKLAR

İLK DEFA 1665 YILINDA ROBERT HOOK, MANTAR DOKUSUNU İNCELEMİŞ GÖZLEMLEDİGİ YAPILARDA KÜÇÜK BOŞLUKLAR GÖRMÜŞ VE GÖRDÜĞÜ BU BOŞLUKLARA İÇİ BOŞ ODACIKLAR HÜCRE İLK DEFA 1665 YILINDA ROBERT HOOK, MANTAR DOKUSUNU İNCELEMİŞ GÖZLEMLEDİGİ YAPILARDA KÜÇÜK BOŞLUKLAR GÖRMÜŞ VE GÖRDÜĞÜ BU BOŞLUKLARA İÇİ BOŞ ODACIKLAR ANLAMINA GELEN HÜCRE DEMİŞTİR.ANCAK HÜCRE BİLİMİNİN

Detaylı

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU EXTRAEMBRİYONAL KESELERİN MEYDANA GELİŞİ VE GÖBEK KORDONU Zigottan sonraki gelişmelerle uterusa ulaşmış olan blastosist in intrauterin tesirlere ve dış basınçlara karşı

Detaylı

SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ III. DERS KURULU (23 ARALIK OCAK ŞUBAT 2014)

SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ III. DERS KURULU (23 ARALIK OCAK ŞUBAT 2014) T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2013 2014 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ III. DERS KURULU (23 ARALIK 2013 24 OCAK ŞUBAT 2014) DERS PROGRAMI DEKAN BAŞKOORDİNATÖR

Detaylı

HÜCRE #6 HÜCRE İSKELET ELEMANLARI ÇEKİRDEK SELİN HOCA

HÜCRE #6 HÜCRE İSKELET ELEMANLARI ÇEKİRDEK SELİN HOCA HÜCRE #6 HÜCRE İSKELET ELEMANLARI ÇEKİRDEK SELİN HOCA HÜCRE İSKELET ELEMANLARI Sitoplazmanın içinde bulunan özel proteinlerdir. 3 çeşit hücre iskelet elemanı bulunur. Her iskelet elemanının görev ve yapısı

Detaylı

KAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

KAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN KAN DOKUSU Prof. Dr. Levent ERGÜN 1 Kan Dokusu Plazma (sıvı) ve şekilli elemanlarından oluşur Plazma fundememtal substans olarak kabul edilir. Kanın fonksiyonları Transport Gaz, besin, hormon, atık maddeler,

Detaylı

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın

Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları. Doç. Dr. Ahmet Özaydın Hücre Nükleusu, Nükleus Membranı, Nükleus Porları Doç. Dr. Ahmet Özaydın Nükleus (çekirdek) ökaryotlar ile prokaryotları ayıran temel özelliktir. Çekirdek hem genetik bilginin deposu hem de kontrol merkezidir.

Detaylı

Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin Görev ve yapı bakımından canlılığın bütün özelliklerini gösteren en küçük birime HÜCRE denir. İlk defa 1665 yılında Robert Hook mantar dokusunu incelemiş gözlemlediği

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ)

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ) YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ) DOĞRU YANLIŞ SORULARI Depo yağlar iç organları basınç ve darbelerden korur. Steroitler hücre zarının yapısına katılır ve geçirgenliğini artırır.

Detaylı

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I III. KURUL

GOÜ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM I III. KURUL III. Kurul Hücresel Metabolizma ve Moleküler Tıp III. Kurul Süresi: 6 hafta III. Kurul Başlangıç Tarihi: 23 Aralık 2009 III. Kurul Bitiş ve Sınav Tarihi: 1 2 Şubat 2010 Ders Kurulu Sorumlusu: Yrd. Doç.

Detaylı

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi

HÜCRE. Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi HÜCRE Yrd.Doç.Dr. Mehtap ÖZÇELİK Fırat Üniversitesi Hücre Canlıların en küçük yapı taşıdır Bütün canlılar hücrelerden oluşur Canlılar tek hücreli ya da çok hücreli olabilir Bitki ve hayvan hücresi = çok

Detaylı

Beslenmeden hemen sonra, artan kan glikoz seviyesi ile birlikte insülin hormon seviyesi de artar. Buna zıt olarak glukagon hormon düzeyi azalır.

Beslenmeden hemen sonra, artan kan glikoz seviyesi ile birlikte insülin hormon seviyesi de artar. Buna zıt olarak glukagon hormon düzeyi azalır. Seçmeli Ders: Dokular ve Organlar Arası Metabolik İlişkiler 1.HAFTA Normal metabolizmada aktif olan günlük akış; Yaşamak için gerekli olan enerji akışı, dışardan alınan gıdalardan elde edilir. Kullanılan

Detaylı

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018)

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018) 2017-2018 DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 25 ARALIK 02 MART 2018) DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM Anatomi 26 5X2 31 Biyofizik 4-4 Fizyoloji 22 5X2 27 Histoloji ve Embriyoloji 12 6X2 18 Tıbbi

Detaylı

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK MART 2019)

DÖNEM II DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK MART 2019) 2018-2019 DERS YILI SİNDİRİM VE METABOLİZMA DERS KURULU ( 24 ARALIK 2018 01 MART 2019) DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM Anatomi 26 5X2 36 Fizyoloji 22 4X2 30 Histoloji ve Embriyoloji 12 6X2 24 Tıbbi Biyokimya

Detaylı

Bütün hücrelerin olmazsa olmazları. Plazma zarı Yarı-sıvı sitosol Kromozom Ribozom

Bütün hücrelerin olmazsa olmazları. Plazma zarı Yarı-sıvı sitosol Kromozom Ribozom Bütün hücrelerin olmazsa olmazları Plazma zarı Yarı-sıvı sitosol Kromozom Ribozom Hücre Ökaryotik hücre Nukleus var Zarla çevrili organeller var Genellikle prokaryotik hücreye oranla daha büyüktür. Ökaryotlardaki

Detaylı

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014 2015 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II SİNDİRİM VE METABOLİZMA SİSTEMLERİ III. DERS KURULU (15 ARALIK 2014 17 OCAK 2015) DERS PROGRAMI DEKAN BAŞKOORDİNATÖR

Detaylı

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistemler Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistem İskelet Sistemi İskeletin Görevleri Vücuda şekil verir. Vücuda destek sağlar. Göğüs kafes ve kafatası kemikleri

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: / Başkan Yardımcıları: Yrd. Doç. Dr. Hakan Darıcı / Histoloji ve Embriyoloji / Üyeler: Doç. Dr. İlker Saygılı / Tıbbi Biyokimya / Dersin AKTS Kredisi: 9 Kurul Başlangıç Tarihi: 16

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ. Prof. Dr. Taner Dağcı

SİNDİRİM SİSTEMİ. Prof. Dr. Taner Dağcı SİNDİRİM SİSTEMİ Prof. Dr. Taner Dağcı Sindirim Sistemi Organları GASTROİNTESTİNAL KANALIN YAPISI GASTROİNTESTİNAL KANALIN YAPISI Sindirim Sisteminin Görevleri Sindirim sistemi, alınan besin maddelerini

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 32. ADIM HÜCRE 9- SİTOPLAZMA

ADIM ADIM YGS-LYS 32. ADIM HÜCRE 9- SİTOPLAZMA ADIM ADIM YGS-LYS 32. ADIM HÜCRE 9- SİTOPLAZMA 2) Sitoplazma Hücrenin içini dolduran sıvıdır. İçinde inorganik ve organik maddeler vardır. Ayrıca görevleri birbirinden farklı olan organeller de bulunur.

Detaylı

DERİ VE EKLERİ. Doç. Dr. Belgin CAN

DERİ VE EKLERİ. Doç. Dr. Belgin CAN DERİ VE EKLERİ Doç. Dr. Belgin CAN DERİ İki tabakadan oluşur Epidermis Gövdenin dış yüzünü örten boynuzlaşan çok katlı yassı epitel dokusudur. Dermis Gevşek ve sıkı bağ dokusundan oluşan kalın bağ dokusudur.

Detaylı

EPİTEL DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

EPİTEL DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN EPİTEL DOKUSU Prof. Dr. Levent ERGÜN https://www.google.com.tr/search?q=centrosome&espv=2&biw=1280&bih=918&source=lnms&tbm=isch&sa=x&ved=0ahukewjvgupqk7dsahvrd5okhsgcc- 0Q_AUIBigB#tbm=isch&q=epitehelial+cell+types&*&imgrc=leEWEd2z9XOqMM:

Detaylı

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ 2018 2019 EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II III. DERS KURULU (5 HAFTA) 1901203 GASTROİNTESTİNAL SİSTEM VE METABOLİZMA DERS KURULU DEKAN DEKAN

Detaylı

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME ÜNİTE:1 CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME HÜCRE: Canlıları oluşturan en küçük yapı birimine hücre denir.bütün canlılar hücrelerden oluşmuştur. * İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, tek hücreli canlıların

Detaylı

Düz Kas. Nerede???? İçi boş organların duvarı, Kan damarlarının duvarı, Göz, Kıl follikülleri. Mesane. Uterus. İnce bağırsak

Düz Kas. Nerede???? İçi boş organların duvarı, Kan damarlarının duvarı, Göz, Kıl follikülleri. Mesane. Uterus. İnce bağırsak Nerede???? İçi boş organların duvarı, Kan damarlarının duvarı, Göz, Kıl follikülleri. Düz Kas Mesane Uterus İnce bağırsak Düz Kas İşlevleri İstemsiz kasılma Bazı düz kas hücreleri kollajen, elastin, glikozaminoglikan,

Detaylı

KARACİYER SAFRA KESESİ. Dr. Oktay Arda

KARACİYER SAFRA KESESİ. Dr. Oktay Arda KARACİYER SAFRA KESESİ Dr. Oktay Arda K.C. Ana Fonksiyoları Safra Yapımı Yağ Sindirimi İçin Önemli Bir Sıvı? Metabolizmasında Önemli Rol: Lipid Karbonhidrat Protein DR. OKTAY ARDA 2 K.C. Ana Fonksiyoları

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: / Başkan Yardımcıları: Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Çört / Tıbbi Biyokimya Yrd. Doç. Dr. Bahadır Murat Demirel / Üyeler: Prof. Dr. Şahin A. Sırmalı / Histoloji ve Embriyoloji Doç. Dr. İlker

Detaylı

Sıkı bağ dokusu yapısında parankimi yada dalak pulpasını. birbiriyle devamlılık gösteren bölümlere ayıran trabekulaların

Sıkı bağ dokusu yapısında parankimi yada dalak pulpasını. birbiriyle devamlılık gösteren bölümlere ayıran trabekulaların Sıkı bağ dokusu yapısında parankimi yada dalak pulpasını birbiriyle devamlılık gösteren bölümlere ayıran trabekulaların uzandığı fibroelastik bir kapsülle sarılıdır. Dalağın orta çizgisindeki hilumda kapsül

Detaylı

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. BÖLÜM 1. I. Adaptasyon II. Mutasyon III. Kalıtsal varyasyon Bir populasyondaki bireyler, yukarıdakilerden hangilerini "doğal seçilim ile kazanır? D) I veii E)

Detaylı

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS KURULU 102: HÜCRE VE DOKU SİSTEMLERİ Ders Kurulu Başkanı: Doç. Dr. Zafer Çetin / Tıbbi Biyoloji Başkan Yardımcıları: Dr. Öğr. Üyesi Tuba Denkçeken/ Biyofizik Öğr. Gör. Dr. Deniz Mıhçıoğlu / Tıbbi Biyoloji Üyeler: Prof. Dr. İlker Saygılı /

Detaylı

BİYOKİMYADA METABOLİK YOLLAR DERSİ VİZE SINAV SORULARI ( ) (Toplam 4 sayfa olup 25 soru içerir) (DERSİN KODU: 217)

BİYOKİMYADA METABOLİK YOLLAR DERSİ VİZE SINAV SORULARI ( ) (Toplam 4 sayfa olup 25 soru içerir) (DERSİN KODU: 217) BİYOKİMYADA METABOLİK YOLLAR DERSİ VİZE SINAV SORULARI (05.11.2012) (Toplam 4 sayfa olup 25 soru içerir) (DERSİN KODU: 217) Adı Soyadı: A Fakülte No: 1- Asetil KoA, birçok amaçla kullanılabilir. Aşağıdakilerden

Detaylı

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP Tamamı karbon ( C ) elementi taşıyan moleküllerden oluşan bir gruptur. Doğal organik bileşikler canlı vücudunda sentezlenir. Ancak günümüzde birçok organik bileşik ( vitamin, hormon, antibiyotik vb. )

Detaylı

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN KAS FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Uyarılabilen dokular herhangi bir uyarıya karşı hücre zarlarının elektriksel özelliğini değiştirerek aksiyon potansiyeli oluşturup, iletebilme özelliği göstermektedir.

Detaylı

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU 13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU Laktik Asit Fermantasyonu Glikozdan oksijen yokluğunda laktik asit üretilmesine LAKTİK ASİT FERMANTASYONU denir. Bütün canlılarda sitoplazmada gerçekleşir.

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18 1) Bakterilerin gerçekleştirdiği, I. Kimyasal enerji sayesinde besin sentezleme II. Işık enerjisini kimyasal bağ enerjisine dönüştürme III. Kimyasal bağ enerjisini ATP enerjisine

Detaylı

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.-

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- 1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- Biyokimya sözcüğü biyolojik kimya (=yaşam kimyası) teriminin kısaltılmış şeklidir. Daha eskilerde, fizyolojik kimya terimi kullanılmıştır. Gerçekten de Biyokimya

Detaylı