ODONTOJENİK KİSTLER. T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Patoloji Birimi BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi Şirin ŞEN

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ODONTOJENİK KİSTLER. T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Patoloji Birimi BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi Şirin ŞEN"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Patoloji Birimi ODONTOJENİK KİSTLER BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Şirin ŞEN Danışman Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taha ÜNAL İZMİR-2007

2 ÖNSÖZ Bütün eğitim hayatım süresince benden yardım ve desteklerini esirgemeyen aileme sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Saygılarımla İzmir 2007 Stj. Dt. Şirin Şen

3 İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ 1. GİRİŞ 2. GENEL BİLGİLER Çene Kemiği ve Boyun Kistleri Kistlerin Meydana Gelişi Epitel Proliferasyonu Kist Sıvısının Hidrostatik Etkisi Kemik Rezorbsiton Faktörleri ODONTOJENİK KİSTLER Periapikal (Radikler Kistler) Klinik Özellikleri Etiyoloji ve Patogenez Histopatoloji Radyografi Residel ve Lateral Radikler Kistler Ayırıcı Tanı Tedavi ve Prognoz Enkleasyon ve Primer Kapatma Marsüpilizasyon Paradental Kistler Lateral Periodontal Kist... 12

4 3.3.1 Etiyoloji ve Patogenez Klinik Özellikler Histopatoloji Botryoid Odontojenik Kist Glanduler Odontojenik Kist Ayırıcı Tanı Tedavi ve Prognoz Dentigeröz Kistler Etiyoloji ve Patogenez Klinik Özellikler Radyografi Histopatoloji Tedavi Erupsiyon Kisti Klinik Özellikleri Tedavi Glandüler Odontojenik Kist Klinik Özellikleri Radyografi Histopatoloji Tedavi ve Prognoz Odontojenik Keratokist Etiyoloji ve Patogenez Klinik Özellikleri... 20

5 Histopatoloji Ayırıcı Tanı Tedavi ve Prognoz Gingival Kistler Yeni Doğanda Görlen Gingival Kistler Yetişkinde Görlen Gingival Kistler KİSTLERDE UYGULANACAK CERRAHİ İŞLEM Cerrahi Yaklaşım Klinik İpucu Kistlerin Tedavisi Enükleasyon ve Primer Kapatma Marspilizasyon KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ... 31

6 1. GİRİŞ VE AMAÇ Kistler, merkezden çevreye genişleyerek büyüyen, epitel döşeli bağ dokusu ile çevrili, içinde sıvı ve yarı sıvı kıvamda bir materyal ile dolu patolojik yapılardır. Bu yüzden kistin şekli, küresel ve balon gibidir. Komşu anatomik yapılar sıklıkla kistin oluşturduğu basınç altındadır ve komşu dişlerde kök rezorpsiyonu oluşturabilir. Dişlerle ilgili olan kistlere odontojenik, olmayanlara ise nonodontojenik kistler adı verilir. Çenelerde görülen şişliklerin en büyük kronik sebeplerindendirler. Vücudun diğer bölgeleri ile kıyaslandığında en sık çenelerde görülürler. Bunun sebebi epitel artıklarının en fazla çenelerde bulunmasıdır. Çenelerde bulunma sıklığı odontojenik kistlerde daha fazladır (1, 2, 3, 4 ). Çene Kemiklerinde Yer Alan Kistlerin Ortak Özellikleri 1) Keskin sınırlar tarafından biçimlendirilmiş radyolüsent alanlardır. 2) Kist sıvısı aspire edilebilir, ince kist duvarları transillumine edilebilir. 3) Yavaş büyürler, yerini değiştirmeyi dişi rezorbe etmeye tercih ederler. 4) Enfekte olana kadar semptom daha az görülür ve sık sık radyografik bulguları değiştirir. 5) Patolojik kırılmaya neden olabilecek kadar büyük oldukları nadiren görülür. 6) Yumuşak dokularda yayıldıkları zaman sıkıştırılabilen ve fluktuan şişlikler oluştururlar. 7) Mukozal sınırlara yakın olduğu zaman mavimsi bir renk belirir (1). 0

7 2. GENEL BİLGİLER 2.1. ÇENE KEMİĞİ VE BOYUN KİSTLERİ Odontojenik Kistler Periapikal (Radiküler) Kist Lateral Periodontal Kist Yenidoğanda Görülen Gingival Kist Dentigeröz Kist Erupsiyon Kisti Glanduler Odontojenik Kist Odontojenik Keratokist Kalsifik Odontojenik Kist Nonodontojenik Kistler Globulomaksiller lezyon Nasolabial Kist Median Mandibuler Kist Nasopalatin Kanal Kisti Pseudokist Anevrizmal Kemik Kisti Travmatik Kemik Kisti Statik Kemik Kisti Fokal Osteoporotik Kemik İliği Defekti Yumuşak Doku ve Boyun Kistleri Brankial Kist Dermoid Kist Thyroglossal Alan Kisti (2) 2

8 2.2. KİSTLERİN MEYDANA GELİŞİ Kistlerin meydana gelişi ile ilgili değişik teoriler olmakla birlikte kist oluşumundan sorumlu üç ana faktör konuyu açıklamaktadır. - Epitel ve bağ dokusu kapsülü proliferasyonu - Kist içeriğinin hidrostatik basıncı - Çevresinde bulunan kemikte rezorbsiyon (1, 4) Epitel Proliferasyonu Pulpa boşluğundan kaynaklanan infeksiyon malassez epitel artıklarının indüklenmesine ve çoğalmasına neden olur. Eğer infeksiyon kök kanalından elimine edilebilirse ufak kistler (1-2 cm çapında), cerrahi müdahale olmadan gerileyebilir (1, 4) Kist Sıvısının Hidrostatik Etkisi Bölge anatomisi el verdiği takdirde kistlerin balon şeklinde şişme eğilimleri kistin içindeki basıncın büyümede önemli bir etken olduğuna işarettir. Kistin hidrostatik basıncı kapiller kan basıncından daha fazladır. Bu konuda yapılan eski tarihli çalışmalarda şöyle bir görüş vardır: Epitel hücrelerinin merkezde olanları ölürler, ortada sıvı toplanır ve hidrostatik basınç artar. Artan basınç epitel hücrelerini çevreye doğru diziler halinde sıralar ve perifere doğru artan basınç kisti her istikamete genişletir, çevre kemikte osteoklastik faaliyet ile kemik rezorbe olur veya kist yumuşak dokuların içine doğru büyür. Kist sıvısı içine düşük moleküler ağırlıklı proteinler vardır ve yarı geçirgen membran dışarıdan yüksek moleküler ağırlıklı proteinlerin geçişini engeller. Yani kistin büyümesi sadece hidrostatik basınçtaki denge değişikliğinin sonucudur (1, 4). 3

9 Kemik Rezorbsiyon Faktörleri Deneysel olarak hazırlanan kültür ortamında kist dokuları kemik rezorbe eden faktörler salgılar. Bunlar: Prostogladinler, E2 ve E3 tür. Değişik tip kist ve tümörler değişik türde prostoglandin üretebilir. Fakat bunların kistin büyümesine neden olup olmadığı açık değildir. Keratokistlerin duvarında da kollajenaz açığa çıkartılmıştır ancak bu maddenin de kistin büyümesine etkisi saptanamamıştır (1, 4). 4

10 3. ODONTOJENİK KİSTLER Odontojenik kistler çene kemiklerinin dişleri taşıyan bölgelerinde yer alırlar. Birçok non-odontojenik gerçek kist gelişimseldir ve anterior maksilla bölgesinde biçimlenirler (1). Değişik Tipteki Çene Kemiği Kistlerinin Görülme Sıklığı - Radikuiler (periodontal) % - Dentigeröz % - Odontojenik keratokist 3-5 % - Nazopalatin 5-10 % - Lateral periodontal < 1% - Paradental <1% (1). Çoklu kist oluşumları sıklıkla aşağıdaki sendromlar ile ilişkilidir: - Gorlin-Goltz sendromu (keratokist) - Dentin displazisi (follikler kist) - Kleidokranial disostoz (folliküler kist) - Klippel-Feil sendromu (folliküler kist) (3). Tedavisi diğer birçok çene kemiği kisti için temel sayıldığından, en yaygın tip olan radiküler kistler ilk önce tartışılacaktır. (1) 3.1. PERİAPİKAL (RADİKLER) KİSTLER Periapikal (radiküler veya apikal periodontal) kistler çene kemiğinde görülen en yaygın kistlerdir. Bu kistler, periodontal ligament içindeki küçük odontojenik epitel artıklarının (Malassez artıkları) çoğalması ile meydana gelir (2). 5

11 Klinik Özellikleri Radiküler kistler, major kronik şişliklerin en büyük sebepleridirler ve çene kemiği kistlerinin en yaygın tipleridirler. Radiküler kistlerin 10 yaşına kadar nadir görüldüğü şeklinde yorum yapılmaktadır. Çünkü bu yaşlarda çürük ve devital dişin görülme olasılığı azdır. En sık rastlandıkları yaş grubu20-60 dır. Erkeklerde görülme sıklığı kadınlara göre daha fazladır. Kabaca bir oranlama yapılırsa bu oran 3 e 2 dir. Çoğu kist maksillada lokalize olur. Maksilla mandibuladan 3 kez daha sık etkilenmektedir. Özellikle maksilla ön bölgede daha sonra sırası ile maksilla arka bölge, mandibula arka bölge ve mandibula ön bölgede görülür (1, 2, 4). Periapikal kistler çoğunlukla asemptomatiktir. Daha çok rutin radyografik muayene sonucu fark edilirler. Kemik rezorbsiyonuna neden olurlar; fakat kemikte şişlik oluşturmazlar. Periapikal kistin teşhisi için, dişin vital olup olmadığına bakmak gerekir. Eğer infeksiyon kist içine girerse, ağrılı şişlik meydana gelir ve hızlı bir şekilde genişleyen kısmen inflamatuar ödeme dönüşebilir. Şişlik ilk başta sert bir kemikle çevrilidir. Daha sonra kemik azalır. Yumurta kabuğu kalınlığına geldiği zaman basınç nedeni ile çatlak hissi algılanabilir. Sonunda duvarın bir kısmı tamamen rezorbe olup yerinde yumuşak fluktuan bir şişlik bırakabilir. Mukozal membranın altında rengi mavimtrak olarak görülür (1, 2, 4). Radyografik olarak periapikal kisti periapikal granulomadan ayırt etmek zordur. Periapikal kiste ait olan radyolusensi ovoid formda, etkilenmiş olan dişin lamina durası ile birleşen opak bir kenara sahiptir. Kist, tekrar eden genişlemeler gösterdi ise periapikal radyoopak kompenent oluşmayabilir. Kistin boyutları birkaç milimetre ile birkaç santimetre arasında değişir. Çoğunlukla 1,5 cm den küçüktürler. Uzun süredir var olan kistlerde, kisti oluşturan dişte ve kistten etkilenmiş dişlerde kök rezorbsiyonu görülebilir (2). 6

12 Etiyoloji ve Patogenez Periapikal kist, daha önceden var olan kronik inflame granulasyon dokusu odağının, kemik içinde devital dişin apeksinde lokalize periapikal granulomadan oluşmaktadır. Periapikal granulomalar, nekrotik pulpa dokusunun yıkım ürünleri tarafından oluşturulmakta ve devam ettirilmektedirler. Malassez epitel artıklarının stimulasyonu inflame ürünlerin meydana gelmesinden sorumludur. Kist formasyonu epitelyal proliferasyon sonucu oluşmakta, bu da inflamatuar stimulusun (nekrotik pulpa) çevre kemikten ayrı tutulmasına yardım etmektedir (2). Hücre artıklarının yıkım ürünleri kist lümeni içinde protein konsantrasyonunu arttırır bu da osmotik basıncın artışına neden olur. Bunun sonucunda sıvı bağ dokusundaki döşeyici epiteli geçerek lümene birleştirecek şekilde akar. Kist içerisindeki sıvı karışımı kistin dışarıya doğru büyümesine yardım eder. Osteoklastik kemik rezorpsiyonu oluşarak kist genişler. İnflamatuar hücrelerden ve lezyonun periferal bölümündeki hücrelerden kaynaklı diğer kemik rezorbe eden faktörler: Prostoglandinler, interlökinler ve proteinler kistin daha fazla büyümesine izin verir (1, 2) Histopatoloji. Periapikal kist değişik kalınlıkta nonkeratinize skuamoz epitel tabakası ile döşenmiştir. İnflamatuar hücrelerin epitel boyunca transmigrasyonu yaygındır. Çok sayıda polimorf nüveli lökosit ve daha az sayıda lenfosit beraberce bulunur. Alttaki destek doku içine miks inflamatuar hücre populasyonu fokal veya diffüz olarak yayılabilir. Plazma hücresi ve birikmiş gamma globulinleri andıran birleşik, inatçı ve yuvarlak hücre içi Russel cisimcikleri çoğunlukla mikroskobik görüntüde bulunur ve bazen de mikroskobik görüntüye hakim olur. Distrofik kalsifikasyon artığı, kolesterol boşlukları, multi nükleer yabancı cisim türü, dev hücreler kist duvarındaki 7

13 hemorajinin sonucu olarak görülebilir. Kök kanalı ve çürük lezyonu boyunca ağız boşluğu ile apikal bağlantı belirten küçük granulomalar, bazen de periapikal kist duvarında bulunur (2) Radyografi Radiküler kist, keskin ve kesin sınırlarla çevrelenmiş radyolüsent bir alan olarak görülür. Kistin çevresinde yoğunlaşmış radyoopak alan, eğer kist alışılmışın dışında yavaş büyüyorsa veya daha çok uzun süredir var olan kistlerde göze çarpar. Kistin ortaya çıktığı devital diş görülebilir ve çoğunlukla geniş çürük kavitesine rastlanır. Komşu diş eğilmiş, yer değiştirmiş veya bazen biraz mobil hale gelmiş olabilir. Maksillada yer alan çok geniş kistler uygun bir yönde büyüyebilir ve irregüler hale gelebilir. Kistin infeksiyonu genel şeklinin bulanık hale gelmesine ve çevre kemiğin rezorbsiyonuna neden olmaktadır (1, 2, 4) Residüel ve Lateral Radiküler Kistler Diş çekiminden sonra geriye kalan bir radikler kist veya diş çekimi irritasyonu ile o bölgedeki artık epitelin stimülasyonu sonucu ortaya çıkan kistlere residüel kist adı verilir. Apikalde lezyon tanısı olan vakalarda diş çekimi ile köke yapışık olarak patolojik kese (granülom) gelmemişse küretaj yaparak kavitede artık materyal bırakmamaya özen göstermek gerekir. Residüel kist geliştikten sonra klinik, radyolojik bulgular ve tedavi diğer kistlerden farklı değildir (1, 4). Lateral radiküler kistler kök kanalındaki lateral kanalların açılması sonucu devital dişin lateralinde yer alırlar. Bunlar seyrektir ve başka bir oluşum olan, daha sonra tartışılacak lateral periodontal kistlerden ayırt edilmelidirler (1, 4). Radiküler Kistlerin Önemli Özellikleri Devital dişin köküne komşu kemik içinde biçimlenirler. Apikal granulomun epitel proliferasyonu sonucunda ortaya çıkarlar. 8

14 Enfekte olana kadar çoğunlukla asemptomatiktirler. Teşhis: Radyografik görüntüler, devital dişin varlığı, elverişli histolojik görüntülerin kombinasyonu ile konulabilir. Klinik ve radyografik veriler tedavinin planlanmasında çoğunlukla yeterlidir. Lezyon bütünüyle çıkarıldığı zaman tekrar etmez. Residüel kist olaya neden olan dişin çekiminden sonra varlığını sürdürür. Kolesterol kristalleri çoğunlukla kist sıvısı içinde görülebilir. Fakat bunlar radiküler kist için spesifik değildir Ayırıcı Tanı Radyografik olarak periapikal kistin ayırıcı tanısı periapikal granulomayı içermelidir. Daha önceden tedavi edilmiş apikal patolojiden sonra defekt veya skar görülebilir. Bu radiküler kist ile karıştırılabilir. Anterior mandibulada periapikal radyolüsensi erken gelişim evresindeki periapikal sementoosseoz displaziden ayırt edilmelidir. Posterior bölgede travmatik kemik kistinden ayırt etmek gerekir. Sık sık odontojenik tümörler, dev hücreli lezyonlar, metastatik hastalıklar, primer osseoz tümörler periapikal kisti radyografik olarak taklit edebilirler. Yukarıda sayılan oluşumların tümünde etkilenmiş olan diş vitaldir (1, 2). Radiküler kistler klinik ve radyografik özellikleri ile kolayca tanınabilirler. Lezyonun kistik tabiatı, aseptik koşullar altında duvar boyunca iğneyi içine yerleştirerek lezyon içeriğinin enjektörle aspire edilmesi ile doğrulanabilir. Kistik sıvı bir kisti diğer kistten veya kistik neoplazmaları gerçek kistlerden ayırt etmemizi sağlayamaz. Kolesterol kristallerinin varlığı tanı için bir işaret değildir (1, 2). Histolojik olarak skuamoz hücresi katmanları ile çevrelenmiş epitel içinde yer alan inflamatuar infiltrat teşhisi doğrular. Neoplazmalar, benign (odontojenik) tümörler veya çoğunlukla ameloblatomalar radyografik olarak basit türden kistlere 9

15 benzemektedir. Komşu dişin rezorbsiyonu kistten daha fazla neoplazmayı düşündürür. Fakat bu da tek başına teşhis için yeterli değildir. Aslında kistin tüm kenarları incelemek için uygun olmalıdır. Bir bölümü neoplastik olduğu halde basit türden kistlerde olduğu gibi düzleşmiş tabaka şeklinde ince skuamoz epitel katmanları gibi görülebilir (1, 2). Nadiren çene kemiklerindeki metastazlar keskin radyolüsent alanlara neden olabilirler. Daha sıklıkla bulanık sınırlara ve irregüler şekilli lezyonlara neden olabilirler. Tümörler aynı zamanda ağrılı olmaya eğilimlidirler ve kistlere göre daha süratli büyürler. Bununla birlikte bunları enfekte kistlerden radyografik olarak ayırt etmek zor veya imkansızdır. Fakat operasyon sırasında tümör içeriğinin doğası ve histolojik muayene teşhisi doğrulayacaktır (1, 2, 4) Tedavi ve Prognoz. Bir periapikal lezyon (kist / granuloma) başarılı bir şekilde ilişkili devital dişin çekimi ve apikal bölgenin küretajı ile tedavi edilebilir. Alternatif olarak apikoektomi (lezyonun direkt küretajı) ile ilgili olarak kök kanal dolgusu yapılabilir. Üçüncü olarak ve en çok tercih edilen, eğer lezyon granuloma ise inflamatuar stimulus (nekrotik pulpa) uzaklaştırılıp kök kanal dolgusunun yapılmasıdır. Cerrahi tedavi (apikoektomi ve küretaj) inatçı lezyonlarda, bir kistin varlığı veya yetersiz kanal dolgusu yapılmış dişlerde tercih edilir (1, 2, 3, 4). Nekrotik diş çekildiyse fakat kist duvarı tam olarak uzaklaştırılamadıysa çekimden sonraki birkaç ay ya da yıl içinde residüel kist gelişebilir. Residüel kist ya da periapikal kist tedavi edilmeden kalırsa kistin büyümeye devam etmesi önemli bir kemik rezorpsiyonuna ve mandibula ya da maksillanın zayıflamasına neden olabilir. Kemiğin tamamen iyileşmesi genellikle periapikal ve residuel kistlerin iyice tedavi edilmesinden sonra görülür (1, 2, 4). 10

16 Enukleasyon ve Primer Kapatma Enükleasyon yaygın olarak kullanılan bir metottur ve bütünüyle etkilidir. Etkilenmiş olan devital diş çekilebilir veya kanal tedavisi yapılıp korunabilir. (1, 4) Marsupilizasyon Radiküler kistler için günümüzde kullanılmayan bir tedavi yöntemidir. Kistin açılması enukleasyonda olduğu gibidir fakat açılan bölgedeki kist kenarları mukozal membrana sütüre edilir. Amaç, oral dokuların büyümesi sonucu meydana gelen kavitenin kendi kendine temizlenebilmesini sağlamaktır. Bununla birlikte kavitenin temiz tutulabilmesi için tedavi sonrası bakma ihtiyaç vardır. Marsupilizasyon daha çok çene kemiğinde kırığa neden olabilecek derecede büyük kistlerin uzaklaştırılması için uygundur. Yeterli derecede yeni kemik oluştuğu zaman kist tamamen uzaklaştırılabilir. Bazen dentigeröz kistlerde dişin o bölgede tutulması gerekmektedir, marsupilizasyon yapılması dişin sürmesini sağlar (1, 4) PARADENTAL KİSTLER Paradental kistler, yarı sürmüş dişin etrafındaki enflamasyon sonucu olarak çoğunlukla mandibuler 3. molalarda görülürler. Daha çok yaş arası erkekleri etkilemektedirler. Etkilenmiş diş vitaldir. Fakat tipik olarak perikoronit görülür. Histolojik olarak radiküler kiste benzer. Fakat duvarlarında daha derin enflamatuar infiltrat yer alır. Enükleasyon etkilidir (1, 4). 11

17 3.3. LATERAL PERİODONTAL KİST Lateral periodontal kist non keratinize gelişimsel kisttir. Kist, etkilenen dişin bitişiğinde veya lateralindedir. Yetişkinlerde görülen gingival kistle histolojik ve patolojik olarak benzerdir (1, 2, 4) Etiyoloji ve Patogenez Bu kistlerin dental lamina artıklarının çoğalmasından kaynak aldığı düşünülmektedir. Patogenetik olarak yetişkinlerde görülen gingival kist ile bağlantılıdır. Daha önceden kemik içindeki dental lamina artıkarından oluştuğu tahmin ediliyordu; fakat daha sonra oral epitel ve periosteum (Serre artıkları) arasındaki yumuşak dokudaki dental lamia artıklarından köken aldığı anlaşılmıştır. İkisi arasındaki benzerlik: Benzer dağılımları, yüksek oranda dental lamina konsantrasyonu, benzer histolojileridir. İkisi arasındaki fark periapikal kistlerin Malassez epitel artıklarının çok miktarda yer aldığı dişlerin apikallerinde yaygın olmalarıdır (2, 4) Klinik Özellikleri Lateral periodontal ve yetişkinlerde görülen gingival kistler daha çok mandibulada premolar küspid bölgesi ve sık sık da kesici bölgesinde görülür. Maksillada lateral kesici bölgesinde daha çok görülmektedir. Lateral periodontal kist erkeklerde kadınların iki katı görülür. Gingival kist cinsiyetler arası eşit dağılım gösterir. Ortalama görülme yaş her iki tip kist için de beşinci ve altıncı on yıllar arasıdır. Lateral periodontal kist yaş arası dağılım gösterir (2, 4). Lateral periodontal kist ise vital dişin lateral yüzünde opak marjine sahip, asemptomatik, daire biçiminde iyi sınırlı, kesintisiz veya damla şekle sahip unilokuler (sık sık multilokuler) radyolsensidir. Köklerin birbirinden uzaklaşması 12

18 nadir olarak görülür. Bazen multilokuler olduğunda botryoid odontojenik kist terimi kullanılır (1, 2, 4) Hitopatoloji Hem lateral periodontal kist, hem de yetişkinlerde görülen gingival kist ince nonkeratinize epitel tarafından döşenmiştir. Glikojenden zengin kümeler, şeffaf epitel hücreleri nodüler kalınlaşmış kist döşeyici epitelinde bulunabilir (2, 4) Botryoid Odontojenik Kistler Lateral periodontal kistin bir çeşidi ve daha nadir olarak görülenidir. Çoğunlukla mondibuler premolar ve kanin bölgesinde 50 yaş civarında görülürler (1, 4) Mikroskobik Özellikleri Multilokular ve ince fibröz septalara sahiptir. Karatinize olmayan düz bir epitel tabakası ile döşelidir. İçerisinde glikojen içerikli şeffaf hücreler yer alır. Tamamen uzaklaştırılmalıdır. Yüksek tekrar etme oranı vardır (1) Glandüler Odontojenik Kistler Glanduler odontojenik kist nadir görülen botryoid odontojenik kist özelliklerine sahip bir kisttir. Epitel içinde değişik sayılarda mükoz hücreleri ve mukus gölcüklerine sahiptir. Çoğunlukla multilokulerdir ve tekrar etme olasılığı yüksektir. Çenelerde yer alan iyi tanımlanmış radyolüsens alanların yaygın ve önemli sebeplerinin değişik teşhisleridirler (1) Ayırıcı Tanı Lateral periodontal kist, devital dişin lateral kanalı boyunca ilerleyen inflamatuar stimulusun sonucu olarak oluşan lateral radiküler kistten, kökün laterali üzerinde yer alan odontojenik keratokistten ve radyolüsent odontojenik tümörden ayırt edilmelidir. Gingival kistler ise gingiaval mukosel, Fordyce s granülleri, parulis, periferal odontojenik tümörden ayırt edilmelidir (1, 4). 13

19 Tedavi ve Prognoz Lokal eksizyon hem gingival; hem de lateral periodontal kist için çoğunlukla yeterlidir. Multilokuler çeşidi olan botryoid odontojenik kistin tekrarlama potansiyeli yüksektir. Bu yüzden tedavi edilmiş multilokuler kistlerin takip edilmesi gerekmektedir (2,4) DENTİGERÖZ KİSTLER Dentigeröz ya da folliküler kistler odontojenik kistlerin ikinci en yaygın türü ve çene kemiği kistlerinin en yaygın gelişimsel olanlarıdır. Tanım olarak bir dentigeröz kist dişin servikal bölümünde yer alır (mine sement bileşimi) ve sürmemiş dişin kronunun tamamını kaplar (1, 2) Etiyoloji ve Patogenez Dentigeröz kist mine organı artıklarının çoğalmasından veya geriye kalan mine epitelinden oluşmaktadır. Diğer kistlerde olduğu gibi kistin gelişmesi epitel proliferasyonuna, kemik rezorbsiyon faktörlerine, kist sıvısının osmotik basıncına bağlıdır. Mineyi örten internal mine epiteli kalıntıları ile eksternal mine arasındaki ayırım kistin sınırlarının büyük bir kısmının oluşmasını sağlar ve bazen dişin boyun kısmına eklenmiş olarak görülebilir. Kistin ilerleyen gelişimi dental follikülün genişlemesine neden olur. Değişiklikleri harekete geçiren faktörler bilinmemektedir. Bununla birlikte dişin erupsiyonundaki başarısızlık ve dentigeröz kist formasyonu arasında ilişki kuvvetlidir (1, 2, 4). Sürme güçlüğü çeken dişlerde etkilenme olasılığı daha yüksektir. Maksiller kanin ve mandibuler 3. molalardan olduğu gibi dentigeröz kist sınırları tipik olarak ince bazen bilaminer epitel tabakası içerir. İçerisinde pek çok mukus hücresi de içerebilir. Bu epitel çoğunlukla metaplazi sonucu keratinize olabilir. Fibröz duvarlar 14

20 radiküler kistlerdekilere benzer şekilde yer almaktadır, fakat inflamatuar değişiklikler tipik olarak yer almamaktadır (1, 2, 4) Klinik Özellikleri Dentigeröz kistler çoğunlukla gömük kalan üçüncü molar ve maksiler kaninlerde görülmektedir. Dentigeröz kistler erkeklerde kadınlardan 2 kat yaygın görülmektedir. Çocuklarda yaygın değildirler ve daha çok 20 ve 50 yaş arası görülürler (1, 2, 4). Semptomun çoğunlukla görülmemesi ile birlikte, gecikmeli diş sürmesi en yaygın dentigeröz kist şekillenmesinin kanıtıdır. Etkilenmiş olan kortikal kemiğin şişmesine bağlı olarak kistin önemli boyutlara ulaşabilme yeteneği vardır. Radyografik olarak dentigeröz kist tam olarak tanımlanabilen unilokular veya bazen multilokular, sürmemiş dişin kronu ile ilişkili kortikal sınırlara sahip radyolüsensi olarak tanımlanabilir. Sürmemiş olan diş çoğunlukla yer değiştirmiştir. Mandibula içerisinde dentigeröz kist ile ilgili radyolüsensi üstte üçüncü molar dişten ramusa doğru veya önde ve altta mandibula korpusu boyunca uzanır. Maksillada dentigeröz kistler kanin bölgesini etkiler. Maksiller sinüs içine doğru veya orbita tabanına doğru genişleyebilirler. Sürmüş olan dişlerde köklerin rezorbsiyonu görülebilir (1, 2, 4). Molar dişlerin bifurkasyonunda gelişen dentigeröz kistlerin bir çeşidi paradental kist ya da bukkal bifurkasyon kistidir. Bu kist ilk olarak yarı sürmüş mandibuler üçüncü molar dişlerin bukkal kök yüzeyi boyunca tanımlanmıştır, fakat sonra başka mandibuler dişlerin varlığı fark edilmiştir. Yarı sürmüş olduğu sanılan molar dişler sıklıkla tamamen sürmüş durumdadır. Radyografik olarak paradental kistler bukkal bifurkasyon bölgesinde tamamen çevrelenmiş olan radyolüsensiler olarak tanımlanır. Sıklıkla kronun okluzal radyografi ile görülebilecek bukkale 15

21 doğru eğilmesi gerçekleşmektedir. Histolojik olarak paradental kistler sekonder enflamasyonlu veya sekonder enflamasyonsuz dentigeröz kistin duvarı ile aynıdır (2) Radyografi Kavite iyi bir şekilde dairesel olarak çevrelenmiştir. Unilokulerdir ve normal konumundan yer değiştirmiş dişin kronunu içerir. Bazen trabekülasyon veya kemik duvar sırtları sonucu pseudolokasyonlar görülebilir. Yavaş büyüyen dentigeröz kistlerin dış kenarları sklerotik olarak çevrelenmiş sınırlar ve iyi bir şekilde tanımlanmış korteks ile çevrilidir. Etkilenmiş diş en uzak noktaya kadar yer değiştirmiş olabilir. Örneğin 3. mandibuler molar mandibulanın en alt sınırına kadar yer değiştirmiş olabilir. Kist uzun süre yerinde kalırsa nadiren kiste yakın diş rezorbe olabilir (1, 2,). Bu nitelikler kolayca dentigeröz kisti radiküler kistten ayırt etmemizi sağlar. Bununla birlikte keratokist veya ameloblastoma da çoğunlukla dişin kronunu sarabilir ve ikisinden biri radyografide dentigeröz kist gibi görülebilir. Teşhise son olarak histolojik inceleme ile karar verilir (1) Histopatoloji Histolojik olarak kisti diğer odontojenik kistlerden ayıran karakteristik bir bulgu yoktur. Kist duvarları skuamoz epitel tabakası ile döşenmiştir. İnflame olmayan dentigeröz kistler nonkeratinize epitel tabakası içerir. 4-6 hücre tabaka kalınlığındadır. Bazen müköz hücreler, silier hücreler ve nadiren sebaseöz hücreler döşeyici epitel içinde görülebilir. Epitelyum-bağ dokusu birleşimi çoğunlukla düz olmasına rağmen sekonder inflamasyonun olduğu bazı olgularda epitelyal hiperplazi kaydedilmiş olabilir (1, 4). 16

22 3.3.5.Tedavi Eğer diş uygun pozisyonda ise ve yeterli boşlukta varsa çoğunlukla dentigeröz kistin marsupilizasyonu dişin erupsiyonunu mümkün kılar. Alternatif olarak kist alveoler sınıra transplante edilebilir veya elverişli olduğunda çekilebilir ve kiste enukleasyon uygulanabilir. (1, 4) Dentigeröz Kistin Özellikleri Kemik içinde büyür ve çoğunlukla yer değiştirmiş, sürmemiş dişin kronunu kaplar. Sürmemiş 3. molarlar ve kaninler arasında sık sık ilişki kurulmaktadır. Klinik ve radyolojik özellikleri çoğunlukla preoperatif teşhiste bulunmamızı sağlar. Fakat doğrulma histolojiktir. Radyolojik inceleme odontojenik keratokist veya ameloblastoma sanılması gibi bir hataya neden olabilir. Enukleasyon ve marsupilizasyon tedavi sonucu yeniden meydana gelmez (1). Dentigeröz Kist Komplikasyonları -Mikroskobik tanı keratokist olarak gelebilir. Böyle vakalarda nüks olasılığı vardır ve hasta takip edilmelidir. -Epitelden ameloblastoma meydana gelebilir. -Epitelden epidermoid karsinoma gelişebilir. -Mukoepidermoid karsinom oluşabilir (4) ERUPSİYON KİSTİ Erupsiyon kisti sürmemiş dişin follikül boşluğuna sıvı birikimi sonucu oluşur. Bu boşluk artık mine epiteli tarafından kaplanır. Travma ile birlikte doku boşluğu içinde kanama görülebilir. Bu da erupsiyon hematomu olarak adlandırılan oluşumu 17

23 meydana getirir. Diş lezyon boyunca sürdüğü için tedavi gerekli değildir. Erupsiyonu takiben, kist kendiliğinden komplikasyonsuz kaybolur (2) Klinik Özellikleri Erupsiyon kisti çocukları etkiler. Süt veya daimi dişlenme zamanında görülür. Kist yüzeysel olarak diş etinde sürmemiş diş üzerinde yer alır. Yumuşak, mavimtrak bir şişlik olarak belirir. Epitel sınırları ince fibröz doku tarafından alveol mukozadan ayrılmaktadır (1, 4) Tedavi Kistin tepesi uzaklaştırılarak dişin sürmesi sağlanabilir. Fakat diş lezyon boyunca sürdüğü için tedavi gerekli değildir. Erupsiyonu takiben, kist kendiliğinden komplikasyonsuz kaybolur (1, 4) GLANDÜLER ODONTOJENİK KİST Seyrek görülen glandüler odontojenik kist veya sialoodontojenik kist 1987 yılında ilk defa tanımlanmış ve bazı histolojik özellikleri mukus üreten tükürük bezi tümörü sanılmasına yol açmıştır. Görülme sıklığı az olan bir gelişimsel kisttir. (2, 4) Klinik Özelikleri Çoğunlukla mandibula ön bölgede görülür (%80). Maksillada anterior bölgede lokalize olurlar. Özellikle mandibula ile ilişkili lezyonlarda çene kemiğinde genişleme görülmez. 50 yaş civarı, ikinci ile dokuzuncu on yıl arasında, geniş yaş aralığında görülürler. Her iki cinste eşit görülür (2, 4) Radyografik Özellikler Çoğu vakada radyografik olarak lezyonlar multilokulerdir. İlk başta unilokuler radyolüsensinin kaydedildiği vakalarda tekrar eden lezyonlar multilokuler olma eğilimindedirler. Kaydedilen lezyonlar 1cm den, mandibulanın büyük bölümünü 18

24 bilateral etkileyecek kadar geniş varyasyon göstermektedir. Radyografik sınırlar iyi tanımlanmış ve sklerotik olabilirler. Agresif lezyonların çoğunda belirgin olmayan periferal sınırlar vardır (2) Histopatoloji Histopatolojik olarak, bu multilokuler kistler girdap şeklinde örüldüğü kabul edilen, epitelyal hücreler içeren fokal kalınlıktaki nonkeratinize epitel katmanı ile kaplanmıştır. Epitel sınırları çoğunlukla kolay görülen yüzeylerde silia içeren küboidal hücreler içermektedir. Tüm histomorfolojik incelemeler, kist ile düşük derecede mukoepidermoid karsinomayı anımsatmaktadır (2, 4) Tedavi ve Prognoz Bu lezyon lokal agresif olabilir. Bununla birlikte cerrahi tedaviye karar vermeden önce klinik ve radyografik inceleme yapılmalıdır. Kistik lezyonun etrafında, geriye yeterli derecede sağlıklı kemiğin kaldığı bölgelerde periferal küretaj veya marjinal eksizyon uygundur. Uzun süre takip edildiğinde lezyonlarda lokal agresivite ve nüks (yaklaşık%25) görülmektedir (2, 4) ODONTOJENİK KERATOKİST Odontojenik keratokistler (OKC ler), agresiv klinik davranış, kayda değer bir tekrarlama oranı, nevoid basal hücreli karsinoma sendromu (NBCC ler) ile bağlantı gösterebilirler. Çene kemiğinin herhangi bir yerinde bulunur ve radyografik olarak kistlerin diğer türlerini taklit edebilirler. Gerçi mikroskobik olarak yoğun ve kendilerine özgü bir görünüşleri vardır (2). 19

25 Etiyoloji ve Patogenez OKC lerin maksilla ve mandibula dental lamina artıklarından geliştiğine dair yaygın bir görüş vardır. Fakat bu kistlerin kökeninin örtücü oral epiteli kaplayan bazal hücrelerin gelişmesi olduğu da söylenmektedir. OKC lerin büyümesini ve gelişmesini kolaylaştıran patogenetik mekanizmalar: Yüksek bir çoğalma oranı, antiapoptik protein Bcl-2 nin aşırı oranda belirmesi ve matriks metaloproteininin (MMPs 2 ve 9) belirmesini içerir. NBCCS ile bağlı kusurlu gen ilk önce kromozom 9p22.3 e benzetilmiştir ve Drosofilia (PTCH) patched geninin homoloğu olduğu bulunmuştur. PTCH geni (tümör süpresör geni) protein ürününün hedgehok sinyal yolunun, embriyogenezis ve yetişkinlerde hücre sinyalinin gelişiminde etkilidir. PTCH geni işlevsel değil ise hücre proliferasyonu artışına yol açan sonik hedgehog ve/veya yumuşamış proteinlerin aşırı belirtisini gösterir. PTCH geninin mutasyonlarının human sendromik bazal hücreli karsinomaların gelişiminde payı vardır. Bazal hücreli karsinomaların az bir oranının da vardır. Bu da PTCH ın insan keratinositinden bir tümör süpresörü olarak önemli bir rolü olduğuna dair daha fazla kanıt sağlar. PTCH mutasyonları NBCCS hastalarının OKC lerinde ve büyük bir ihtimalle tek tük görülen bazı OKC lerde bulunur. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda son hedgehog yolu bileşimi şifreleyen SUFU geninin mutasyonları NBCCS ve medulloblastomada oluşabilecek ikinci bir genetik değişiklik ile özdeşleştirilir (1, 2, 4) Klinik Özellikleri OKC ler çene kemiğinde sık görülen kistlerdir. Görülme sıklığı %4-%16,5 arasında değişen oranlar göstermektedir. Her yaşta görülebilir, ikinci ve üçüncü on yıllarda zirve yaparlar. Mandibulada maksillaya göre iki misli fazla görülürler. 20

26 Çocuklarda bulunan NBCCS nin bir bileşeni olarak sıklıkla, çoklu OKC leri yansıtır. OKC ler %5 ten %15 e kadar bütün odontojenik kistleri temsil ederler. OKC li hastaların yaklaşık %5 inde çok sayıda kiste rastlanmakta diğer %5 inde NBCCS görülmektedir (2, 4). OKC ler mandibulada yaklaşık 2 ye 1 oranında bulunur. Mandibula daha yaygın olarak arka kısımda ve ramus bölgesinde etkilenmektedir. Maksillada en yaygın olarak üçüncü molar bölgesi sıklıkla etkilenmektedir (2, 4). Radyografik olarak, bir OKC pürüssüz, radyoopak sınırlı iyice çevrelenmiş radyolüsensiler olarak tarif edilir. Multilokalite sıklıkla büyük lezyonlarda vardır ve daha yaygın olarak büyük lezyonlarda görülmeye meyillidir. Çoğunun unilokular ve %40 kadarının sürmemiş diş kronuna yakın olduğu kaydedilmiştir (dentigeröz kist sunumu). Maksiller lezyonların yaklaşık %30 u ve mandibuler lezyonların %50 si bukkal yayılım gösterir. Bazen mandibuler lingual genişleme de görülür (2) Histopatoloji Döşeyici epitel her zaman incedir. Genellikle 8 ile 10 arasında değişen hücre tabakası kalınlığındadır. Bazal tabaka, polarize, yoğun biçimde boyalı uniform kalınlıkta karakteristik bir duvar özelliği gösterir. Açıkça görülen epitelyal hücreler parakeratinizedir ve düzensiz veya oluklu profil oluştururlar. Ortokeratin içeren fokal bölgeler nadiren görülür. İlave histolojik özellik olarak bazen bağlantı doku duvarında yeni gelişen bazal hücreler içerebilir ve mikrokist formasyonu görülebilir. Kist duvarındaki fibröz doku komponenti çoğunlukla iltihabi hücre infiltrasyonu göstermez ve oldukça incedir. Epitelyal bağ dokusu yüzeyi karakteristik olarak düzdür ve epitel sırtı (rete peg) formasyonu içermez. Primordial kist olarak adlandırılan kistler (dişin yerinde olan kist) mikroskobik olarak incelendiklerinde OKC dirler (2). 21

27 Keratokistler orto ve parakeratinizasyon olamak üzere iki tip keratizasyon gösterirler ve özellikle parakeratotik tipin yüksek nüks potansiyeli vardır, bu oran %60 a kadar çıkar. Parakeratinize ve ortokeratinize kistler arasında histolojik olarak fark oluşmaktadır. Çünkü ikinci tip kist daha az agresivdir, daha az tekrarlama oranı vardır ve genellikle bir sendromla arasında ilişki yoktur. Ortokeratotik kistte kolayca görülen granüler katman; düz, oluksuz yüzey altında hemen yer alır. Daha az görülen bazal hücre katmanı ise düzleşmiş veya skuamoz görünüşü ile parakeratotik tip ile karşılaştırılır (2, 4) Ayırıcı Tanı Kistler diş ile ilişkili olduğu zaman: Dentigeröz kist, ameloblastoma, odontojenik miksoma, adenomatoid odontojenik tümör ve ameloblastik fibroma gibi birçok oluşum göz önünde bulundurulmalıdır. Radyolüsent, santral dev hücreli granuloma, travmatik kemik kisti ve anevrizmal kemik kisti gibi (nonodontojenik tümörler) oluşumlar genç hastalarda belki değişik teşhislere dahil edilebilir (1, 2, 4) Tedavi ve Prognoz Periferal osseoz küretaj ile birlikte cerrahi eksizyon veya ostektomi başarı için tercih edilen bir metottur. OKC lerin yüksek tekrar etme oranı ile ilişkili olarak bu daha agresiv yaklaşım kist lezyonları için tercih edilmektedir. Bazıları aynı zamanda Carnoy s solusyonu kullanarak kiste kimyasal koterizasyon yapılmasını desteklemişlerdir. Geniş OKC li vakalarda, kistin daralmasına izin vermek için marsupilizasyon, takiben enukleasyon belki cazip bir alternatiftir (1, 2, 4). Nüks oranının %10 dan %30 a kadar değişmesinin pek çok fiziksel faktör ile ilişkili olduğu ortaya çıkmıştır. Kistin hareketli, ince bağlantı doku duvarı tamamen uzaklaştırılmasına izin vermeyebilir. Küçük dental lamina artıkları veya ilk lezyona yapışık kemik içindeki satelit kistler tekrar etmesine neden olur. Aynı zamanda oral 22

28 epitel yüzeyindeki bazal hücre katmanının kistik proliferasyonu, kistin uzaklaştırılması sırasında çıkarılmaması bazıları tarafından önemli olarak düşünülmektedir. Kist epitelinin gerçek biyolojik özelliği, mitotik indeksin artması ve kemik rezorbe eden faktörlerin üretilmesi tekrar etmesi ile ilişkili olabilir (1, 2, 4). Bu lezyona sahip hastaların takip edilmesi önemlidir. Hastalar, iyi tamamlanmamış eksizyon, yeni keratokist ve NBCCS için değerlendirilmelidir. Tedaviden sonraki beş yıl içinde klinik olarak görülebilen tekrardan oluşmalara rastlanmaktadır. Tekrar etmesi bir yana potansiyel ameloblastik transformasyon nadir bir komplikasyondur. Multipl keratokistlere sahip hastalarda tek keratokiste sahip hastalara göre önemli miktarda yüksek tekrar etme oranı vardır. Söylendiği sıraya göre %30 ve %10. NBCCS'nin klinik belirtilerine, multipl OKC, kemik defektleri ve multipl bazal hücreli karsinoma dahil edilebilir. Diğer kutanöz abnormalilerde palmer ve planter çukurcuklar, multipl milia ve dermal kalsinozis yer alabilir. Yaygın kemik defektleri, bifid kaburga, vertebral ve metakarpal abnormaliler içerebilir. Az oranda vakada hafif mandibuler prognatizm kaydedilmiştir. Fasial distrofilerde, hipertelorizme benzer geniş nazal köprü ve laterale yer değiştirmiş iç okuler canthi (dystopia cantharum) belki görülebilir. Nörolojik abnormalitelerin, medullablastoma, korpus kallozum disgenez veya agenezi, falx cerebri kalsifikasyonu ve daha az sıklıkla falx cerebelli kalsifikasyonu içerdiği kaydedilmiştir (1, 2, 4). Keratokistin Tekrardan Oluşmasına Neden Olabilecek Etkenler İnce ve hareketli sınırların zarar görmeden çıkarılması zordur. Parmaksı uzantılar kansellöz kemiğe doğru genişler. Asıl kistin oluşturduğu ufak kistler bazen duvarlarda görülebilir. Keratokist epitelinde tekrar eden çoğalmalar. Diğer dental lamina artıkları yeni bir kist oluşturabilir. Düşük standartlarda yapılan cerrahi tedavi (1). 23

29 Keratokistin Önemli Özellikleri Özellikler Parakeratotik Ortokeratotik Görülme Özellikleri (%) Cinsiyet Erkek 61,5 % Kadın 38,5 % Yaşlar Arası Dağılım Çekilmiş Dişlerle İlişkisi (%) Ortalama Görülme Oranı (%) 6 16 Ağrı (%) 15 9 Radyografik Belirti Çoğunlukla multiloküler Sık Sık Monoloküler Tekrar Oranı 43 4 Tablo1 (1) Bazal Cell Nevus Bifid Rib Sendromu (Gorlin Goltz Sendromu) Odontojenik keratokistler bu sendrom ile ilgili olabilir. Bu sendrom, ciltte bazal hücreli nevuslar, çift kaburga ve çok yerleşimli keratokist ile karakterizedir ve otozomal dominant geçiş gösterir. Çoklu keratokist, bu sendrom da hemen her zaman klinik olarak görülür ve cilt lezyonlarına ek olarak, göz değişiklikleri ve alnın ileriye çıkış ve hipertelorizm gibi daha atipik yüz anomalileride izlenebilmektedir (3, 4). Sendrom, bulguları ile birlikte hayatın erken döneminde belirgin olur. Ağız bulgularında odontojenik keratokist ve damak dudak yarığına ilave olarak dişlerde gelişim bozuklukları, yer değişiklikleri vardır. Kistlerin nüks oranı sendromolan vakalarda daha da fazladır, bazen ameloblastoma gelişir. Keratokist tanısı olan vakalarda bu sendromun varlığı hatırda tutulmalıdır (4). 24

30 3.8. GİNGİVAL KİSTLER Yeni Doğanda Dental Lamina Kistleri (Bohn Nodülleri) Yeni doğan bebeklerin %80 inden fazlasında dişetinde küçük nodül veya kistler görülebilir. Serres epitel artiklarının çoğalması sonucu oluşur. Kistler (Epstein İncileri) palatinal orta hatta odontojenik olmayan epitel tarafından gelişebilirler. Yeterince büyüdüğü zaman birkaç mm çapında kahverengi şişliğe dönüşürler. Birkaç ay içinde kendiliğinden iyileşirler (1). Yeni doğanda görülen gingival kist dental lamina kisti veya Bohn nodülleri olarak da adlandırılır. Yenidoğanda tipik olarak alveol kenarında multipl nodüller olarak ortaya çıkarlar. Diş formasyonu tamamlandıktan sonra alveoler mukoza sırtında kalan dental lamina parçacıklarının bu küçük keratinize kistlerin çoğalmasına neden olduğuna inanılmaktadır. Vakaların çoğunda kistler dejenere olur veya oral kaviteye rüptüre olurlar (1, 2). Histolojik olarak kist ince skuamoz epitel tabakası ile çevrelenmiştir. Tedavi gerekli değildir; çünkü kist kendiliğinden hasta 3 aylık olmadan önce rüptüre olarak veya kendiliğinden kaybolur (2). Palatinanın orta hattında da buna benzer kist gelişebilir. Bunlar gelişimsel kökenli palatal ve nasal sınırdaki epitelden kaynaklanmaktadır. Tedavi gerekli değildir. Kendiliğinden rezorbe olurlar (2). Benzer epitel tarafından döşenmiş kist palatinanın orta hattı üzerinde meydana gelebilir (yeni doğanda palatina kisti veya Epstein incileri). Bunlar gelişimsel kistlerdir ve palatinal kenarlar ile nasal oluşum sürecinin arasındaki epitelden oluşmaktadır. Tedavi gerekli değildir. Kendiliğinden rezorbe olurlar. Kistler (Epstein İncileri) orta palatinal rafe de odontojenik olmayan epitel tarafından 25

31 çoğalabilirler. Yeterince büyüdüğü zaman birkaç mm çapında kahverengi şişliğe dönüşürler. Birkaç ay içinde kendiliğinden iyileşirler (2) Yetişkinlerde Görülen Gingival Kistler Gingival kistler son derece enderdirler. 40 yaş civarında görülürler. 1 cm çapa sahip kubbe şeklinde şişliklerdir ve bazen altındaki kemikte aşınmaya neden olurlar. İnce, yassı, skuamoz epiteli tarafından çevrelenmişlerdir. Tabaka veya sıvı şekilde keratin içerebilirler. Enukleasyondan sonra tekrar etmezler. Orjinleri hakkında farklı görşler vardır, bunlar: -Heterotrofik bez dokusu -Prolifere olmuş epiteldeki dejeneratif değişiklikler -Dental lamina artıkları, mine organı veya periodontal epitel adacıkları -Epitelin travmatik implantasyonu (1, 4). 4. KİSTLERE UYGULANACAK CERRAHİ İŞLEM 4.1. Cerrahi Yaklaşım Seçimi Uygun cerrahi işlemin seçimini yapacak olan cerrahın, kistin patofizyololişisi hakkında deneyimli olması gerekir. Çeşitli kistlerde, farklı olgulara göre kullanılacak olan tüm yaklaşım seçeneklerini değerlendirilmesi son derece önemlidir. Temel ilke, seçilecek olan tedavinin fonksiyonel (ör. Dişsiz alveolde defekt) veya estetik sorunlara (ör. Dişli hastalarda üst çenede ön bölge) yol açmamasıdır (3) 4.2. Klinik İpucu Çenelerdeki aşırı geniş kist lezyonlarının tedavisinde uygulanacak olan yöntem dikkatle seçilmelidir (3). 26

32 Cerrahi İşlemler İçin Önemli Noktalar Kistlerin Yerleşimi Maksilla - Maksiller sinüs - Nazal sinüs - Maksiller ve nazal sinüsler - Göz çukuru - Ağız boşluğu ve damak - İnsizal kanal - Dişli veya dişsiz bölge Mandibula - Mandibula angulus, yükselen ramus veya kondil bölgesi - Mandibuler kanal, mental foramen - Lateral veya anteriyor alveol kret - Dişli veya dişsiz bölge 4.3. Kistlerin Tedavisi Kist tedavisi denildiği zaman klasik olarak enükleasyon, marsüpipilizasyon, her ikisinin kombine uygulanması ve enükleasyon +küretaj akla gelir. Ufak radiküler kistler enükleasyon+apikal rezeksiyon ile tedavi edilirler (1, 3, 4) Enükleasyon ve Primer Kapatma Enükleasyon yaygın olarak kullanılan bir metottur ve bütünüyle etkilidir. Etkilenmiş olan devital diş çekilebilir veya kanal tedavisi yapılıp korunabilir. Kistin üzerinden mukoperiostal flep kaldırılıp kemik üzerinde yeterli bir giriş yolu oluşturacak şekilde bir pencere açılır. Kist bundan sonra dikkatlice kist duvarından ayrılır. Kistin tamamı zarar görmeden çıkarıldıktan sonra histolojik inceleme için 27

33 fixative gönderilmesi gerekmektedir. Kemik kavitesinin kenarları düzgün olmalı, kanama kontrol edilmelidir ve kavite debrislerini uzaklaştırmak için irrigge edilmelidir. Mukoperiostal flep yerine yerleştirilmeli ve suture edilmelidir. Dikişler 10 gün sonra alınmalıdır (1, 4). Avantajları Kavite komplikasyonsuz kapanır. Çok az bir ameliyat sonrası bakım gereklidir. Tamamlanmış sınırlar histolojik inceleme için uygundur. Dezavantajları Kaviteyi dolduran kan pıhtısının infeksiyonu. Tam olarak uzaklaştırılamamış sınırların vadesi geldiğinde tekrardan oluşması. Primer veya sekonder ciddi kanamalar. Kist kavitesi üzerinde yer alan vital dişlerin apekslerine zarar verilmesi. İnferior dental sinirin hasar uğraması. Büyük maksiller kistin enukleasyonu sonucu maksiler sinusun açılması. Özellikle büyük mandilbuler kistin enukleasyonunda mandibulanın kırılması. Dezavantajlarının çoğu teoriktir. Tecrübeli ellerde çok büyük kistler bile güvenle çıkarılabilir. Tekrarlaması ender olarak görülür. Birkaç kontraendikasyonu vardır. Bunların gerçeklikleri kesinlikten uzaktır (1) Marsupilizasyon Radiküler kistler için günümüzde kullanılmayan bir tedavi yöntemidir. Kistin açılması enükleasyonda olduğu gibidir fakat açılan bölgedeki kist kenarları mukozal membrana sütüre edilir. Amaç, oral dokuların büyümesi sonucu meydana gelen kavitenin kendi kendine temizlenebilmesini sağlamaktır. Bununla birlikte kavitenin 28

34 temiz tutulabilmesi için tedavi sonrası bakma ihtiyaç vardır. Kavite ilk başta gazlı bez ile doldurulup kenarları iyileştiği zaman bir tıkaç veya dişe takılan ek yapı ile açıklık kapatılır. Yemek artıkları düzenli olarak temizlenmelidir. Kavite duvarları yeterli derece kendi kendine temizlenebilir duruma geldiğinde tıkaç uzaklaştırılabilir. Kavite çoğunlukla çevredeki dokuların yeniden büyümesi ile ve normal konturun restorasyonu ile küçülür. Burada oluşan vücut boşluğu kapanabilir ve kist iyileşebilir. Aynı zamanda tamamlanmış sınırlar histolojik inceleme için uygun değildir (1, 3, 4). Marsupilizasyon daha çok çene kemiğinde kırığa neden olabilecek derecede büyük kistlerin uzaklaştırılması için uygundur. Yeterli derecede yeni kemik oluştuğu zaman kist tamamen uzaklaştırılabilir. Bazen dentigeröz kistlerde dişin o bölgede tutulması gerekmektedir, marsupilizasyon yapılması dişin sürmesini sağlar (1, 3, 4). 29

35 KAYNAKLAR 1. Cawson RA, Odell EW, Porter S: Cawson s Essentials of Oral Pathology and Oral Medicine. Churchill Livingstone Edinburg 7. ed. 2002; p Kişnişçi RŞ ve Tüz HH: Diş Hekimliği Renkli Atlası Ağız Cerrahisi. Palme Yayıncılık: 284, Ankara 2004; s Regezi JA, Sciubba JJ, Jordan RCK: Oral Pathology (Clinical Pathologic Correlations). Saunders, 4. ed. 2003; p Türker M ve Yücetaş Ş: Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Özyurt Matbaacılık 3. baskı Ankara 2004; s

36 ÖZGEÇMİŞ 1981 yılında Bulgaristan da doğdum. İlkokulu İzmir de, ortaokulu Bolu- Mudurnu Çok Programlı Lisesi nde tamamladım. Bursa Kız Lisesi ni bitirdikten sonra, yılları arasında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde okudum. 31

ORALKİSTLER. T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi : ALPER AY

ORALKİSTLER. T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi : ALPER AY T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı ORALKİSTLER BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi : ALPER AY Danışman Öğretim Üyesi: Doç. Dr. YİĞİT ÖZER TİFTİKÇİOĞLU İZMİR-2015

Detaylı

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel Radyolüsent GörüntG ntü Veren Odontojenik TümörlerT Dr.Zuhal Tuğsel Ameloblastoma Odontojenik epitelden kökenli yavaş büyüyen, iyi huylu bir tümördür. Herhangi bir yaşta görülür, literatürde sözü edilen

Detaylı

Çenelerde Görülen Kist ve Kist Benzeri Lezyonlar Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı

Çenelerde Görülen Kist ve Kist Benzeri Lezyonlar Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı Çenelerde Görülen Kist ve Kist Benzeri Lezyonlar 2017 Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı Tanım Kist, içi sıvı dolu, epitel ile sınırlandırılmış ve etrafı belirgin

Detaylı

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Detaylı

ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTLERDE PROGNOZ VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi : Nurullah Düger. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr.

ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTLERDE PROGNOZ VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ BİTİRME TEZİ. Stj. Dişhekimi : Nurullah Düger. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. T.C Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Patoloji Birimi ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTLERDE PROGNOZ VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi : Nurullah Düger Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. Taha

Detaylı

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,

Detaylı

T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı ÇENE KİSTLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Yasin Erginler

T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı ÇENE KİSTLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Yasin Erginler T.C. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı ÇENE KİSTLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Yasin Erginler Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Cüneyt Özek İZMİR

Detaylı

ODONTOJENİK VE NON-ODONTOJENİK KİSTLER VE TEDAVİLERİ

ODONTOJENİK VE NON-ODONTOJENİK KİSTLER VE TEDAVİLERİ T. C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Cerrahisi Anabilim Dalı ODONTOJENİK VE NON-ODONTOJENİK KİSTLER VE TEDAVİLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Murat Cihan SOLMAZ

Detaylı

ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTİK LEZYONLAR VE TEDAVİLERİ

ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTİK LEZYONLAR VE TEDAVİLERİ T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız, Diş,Çene Hastalıkları Ve Cerrahisi Anabilim Dalı ÇENELERDE GÖRÜLEN KİSTİK LEZYONLAR VE TEDAVİLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Rüyan GENÇ Danışman Öğretim

Detaylı

ODONTOJENİK KİSTLER BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi Onur ÇİÇEK. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. Zuhal TUĞSEL

ODONTOJENİK KİSTLER BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi Onur ÇİÇEK. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. Zuhal TUĞSEL T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ORAL DİAGNOZ VE RADYOLOJİ ANABİLİM DALI ODONTOJENİK KİSTLER BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Onur ÇİÇEK Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. Zuhal TUĞSEL İZMİR-2015

Detaylı

Prof. Dr. Gökhan AKSOY

Prof. Dr. Gökhan AKSOY Prof. Dr. Gökhan AKSOY * Çiğneme, Beslenme * Yutkunma, * Estetik, * Konuşma, * Psikolojik Kriterler * Sosyolojik Kriterler Mandibüler: alt çene kemiğine ait, alt çene kemiğiyle ilgili Örnek: * mandibüler

Detaylı

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ Prof.Dr.Yaşar Aykaç PERİODONTAL CERRAHİ TEDAVİNİN AMAÇLARI Tam bir profesyonel temizlik için kök yüzeyini görünür ve ulaşılabilir hale getirmek Patolojik olarak derinleşmiş

Detaylı

Klinik ve Radyolojik Değerlendirme 4

Klinik ve Radyolojik Değerlendirme 4 Klinik ve Radyolojik Değerlendirme 4 Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Rezolüsyona bağlı olarak farklı tekniklerde alınmış

Detaylı

SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU. Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011

SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU. Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011 SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011 OLGU 9 Y, K Sağ humerus proksimali 2 yıl önce kırık Doğal iyileşmeye bırakılmış

Detaylı

Sıklık oranlarına göre çenelerde gömülü kalma sıralaması

Sıklık oranlarına göre çenelerde gömülü kalma sıralaması Dr. Levent Vahdettin Gömülü Dişler Sürme yaşı tamamlandığı halde normal oklüzyonda yerini alamamış kemik ve yumuşak doku içerisinde bütünüyle veya kısmen kalmış olan dişler gömülü diş olarak tanımlanmaktadır.

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ

MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ MAKSİLLER ANESTEZİ TEKNKLERİ Trigeminal Sinirin Dalları N. ophthalmicus N. maxillaris N. mandibularis Maksiller Sinirin Dalları N. infraorbitalis N.zygomaticus N.alveolaris superioris anterioris N.alveolaris

Detaylı

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 1, Sayfa 205-211, 1985 BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS Yıldız BATIRBAYGİL* Alparslan GÖKALP** Cleidocranial Dysostosis veya «Marie and Sainton» Sendromu

Detaylı

Çenelerde Görülen Kemik Hastalıkları. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Çenelerde Görülen Kemik Hastalıkları. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Çenelerde Görülen Kemik Hastalıkları Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Kemik Displazileri Kemik displazileri: Normal kemiğin, anormal kemik veya sement içeren fibröz

Detaylı

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir SİSTEMATİK DEĞERLENDİRME Yorumlama dıştan içe veya içten dışa doğru yapılmalı TORAKS DUVARI Kostalar Sternum Klavikula Torasik vertebralar

Detaylı

Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği

Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği Deri Tümörleri DSÖ(2006) sınıflaması Yassı Hücreli Karsinom Bazal Hücreli Karsinom Bazoskuamoz Karsinom Melanositik Dermal Nevus Melanom DSÖ DERİ TÜMÖRLERİ SINIFLAMASI

Detaylı

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

Semento-Osseöz Displazi: Dört Olgu Raporu. Cemento-Osseous Dysplasia: Report of Four Cases

Semento-Osseöz Displazi: Dört Olgu Raporu. Cemento-Osseous Dysplasia: Report of Four Cases OLGU RAPORU (Case Report) Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 31, Sayı: 2, Sayfa: 38-42, 2007 Semento-Osseöz Displazi: Dört Olgu Raporu Cemento-Osseous Dysplasia: Report of Four Cases *Dt. Elif

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

LAMİNA DURA. Alveoler Kemik: Dişlerin hemen etrafında, onları kuşatan, dişin alveolünü sınırlayan kemiktir. İki kısımdan oluşur:

LAMİNA DURA. Alveoler Kemik: Dişlerin hemen etrafında, onları kuşatan, dişin alveolünü sınırlayan kemiktir. İki kısımdan oluşur: LAMİNA DURA Alveoler Kemik: Dişlerin hemen etrafında, onları kuşatan, dişin alveolünü sınırlayan kemiktir. İki kısımdan oluşur: 1. Destek kemik (Supporting bone) 2. Alveoler bone proper Destek kemik (Supporting

Detaylı

ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ

ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ Çoğunlukla selim karakterde olan bu tümörlerin sadece % 1-2 si habistir. Sinovial kistler, tendon kılıfının dev hücreli tümörü, lipom, enkondrom sık görülen selim oluşumlardır.

Detaylı

Çenelerde Görülen Hiperplaziler ve Benign Tümörler. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Çenelerde Görülen Hiperplaziler ve Benign Tümörler. Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Çenelerde Görülen Hiperplaziler ve Benign Tümörler Prof. Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Hiperplaziler Kemik hiperplazileri, normal yeni kemiğin büyümesidir ve karakteristik

Detaylı

BETATOM EMAR GÖRÜNTÜLEME VE TANI MERKEZİ DENTO MAKSİLLO FASİYAL RADYOLOJİ BİRİM

BETATOM EMAR GÖRÜNTÜLEME VE TANI MERKEZİ DENTO MAKSİLLO FASİYAL RADYOLOJİ BİRİM GÖRÜNTÜLEME VE TANI MERKEZİ DENTO MAKSİLLO FASİYAL RADYOLOJİ BİRİM Betatom da Morita Veraviewepocs 3D Model CP80 kullanılmaktadır Dijital panoramik röntgen Dijital sefalometrik röntgen 3 Boyutlu hacimsel

Detaylı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Tanı ve Tedavi Planlaması Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Hastalıkların uygun ve doğru tedavisi için ilk koşul doğru

Detaylı

diastema varlığında tedavi alternatifleri

diastema varlığında tedavi alternatifleri diastema varlığında tedavi alternatifleri Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Etken Muayene Tedavi Planı Etiyoloji Süt/daimi diş geçiş

Detaylı

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012 Multipl Endokrin Neoplaziler Dr. Tuba T. Duman-2012 Multipl Endokrin Neoplaziler Klinik gözlemlerle, endokrin bezleri içeren neoplastik sendromlar tanımlanmıştır. Paratiroid, hipofiz, adrenal,tiroid ve

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Dr. Levent Vahdettin Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri Ortodontik tedavilerin başlıca hedeflerinden biri de yüz estetiği ve güzelliğini sağlayıp, geliştirmektir. Yüz profilindeki değişiklikler,

Detaylı

GÖMÜLÜ DİŞLER. Dişlerin gömülü kalma nedenleri

GÖMÜLÜ DİŞLER. Dişlerin gömülü kalma nedenleri GÖMÜLÜ DİŞLER Dişlerin gömülü kalma nedenleri 1. Evrim Teorisi: İnsanlar yüz yıllar içerisinde daha yumuşak gıdalara geçiş yaptıkları için evrimleşerek çene kemiklerinde küçülme meydana gelmesi sonucu

Detaylı

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu Periferik retina dejenerasyonları Retina periferinde ora serrataya

Detaylı

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011)

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011) Anormal Kolposkopik Bulgular-1 Genel Değerlendirme Lezyonun lokalizasyonu T/Z içinde veya dışında Saat kadranına göre yeri Lezyonun büyüklüğü Kapladığı kadran sayısı Kapladığı alan yüzdesi Grade-1(Minör)

Detaylı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme kanserli hastalarda ana prognostik faktörler: Primer tümörün büyüklüğü

Detaylı

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı Devitalizan Maddeler Ağrılı bir pulpayı, devital hale getirmek için çeşitli maddeler kullanılagelmiştir. Hızlı bir etki göstererek pulpayı birkaç gün içinde

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

FTR 207 Kinezyoloji I. Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem

FTR 207 Kinezyoloji I. Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu. yrd.doç.dr. emin ulaş erdem FTR 207 Kinezyoloji I Eklemlerin Temel Yapısı ve Fonksiyonu yrd.doç.dr. emin ulaş erdem GİRİŞ İki ya da daha fazla kemiğin pivot noktasına ya da kavşağına eklem denir. Vücudun hareketi kemiklerin bireysel

Detaylı

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi 17.11.2011 İzmir Adenokarsinom WHO 1967 1981 Bronkojenik o Asiner o Papiller Bronkiolo-alveoler

Detaylı

MANDİBULADA COMLEX ODONTOMA (BİR VAKA RAPORU) Şule YÜCETAŞ (*) Erdal ERDEM (**) Ender ERGÜN (***) İhsan SAKALLI (****)

MANDİBULADA COMLEX ODONTOMA (BİR VAKA RAPORU) Şule YÜCETAŞ (*) Erdal ERDEM (**) Ender ERGÜN (***) İhsan SAKALLI (****) G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 1, Sayfa 163-171, 1985 MANDİBULADA COMLEX ODONTOMA (BİR VAKA RAPORU) Şule YÜCETAŞ (*) Erdal ERDEM (**) Ender ERGÜN (***) İhsan SAKALLI (****) Bugüne kadar odontojenik

Detaylı

GÖMÜK DİŞLERLE İLİŞKİLİ PATOLOJİLER

GÖMÜK DİŞLERLE İLİŞKİLİ PATOLOJİLER T.C. E.Ü.Diş Hekimliği Fakültesi Ağız-Diş Ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı GÖMÜK DİŞLERLE İLİŞKİLİ PATOLOJİLER BİTİRME TEZİ Stj.Diş Hekimi Selin GENÇ Danışman Öğretim Üyesi:Prof.Dr.Turgay SEÇKİN İZMİR 2014

Detaylı

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur. Polipler küçük ve çoğu zaman iyi huylu küçük tümoral oluşumlardır. Vücutta rahim ağzı, rahimin içi (endometrium), ses telleri ve barsaklar gibi pekçok değişik bölgede görülebilir. Endometrial polip rahimin

Detaylı

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ Prof. Dr. Şahsine Tolunay Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 17.10.2015 OLGU 43 yaşında kadın 2 çocuğu var Sol memede ağrı ve kitle yakınması mevcut

Detaylı

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ OSTEOARTRİT Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ Eklem kıkırdağından başlayıp, eklemlerde mekanik aşınmaya ve dejenerasyona yol açan kronik bir eklem hastalığıdır. LİTERATÜRDEKİ İSİMLERİ ARTROZ DEJENERATİF ARTRİT Yavaş

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Sibel Koçak

Yrd. Doç. Dr. Sibel Koçak Yrd. Doç. Dr. Sibel Koçak Pulpanın Embriyolojisi Embriyolojik hayatın 12-13. haftalarında çan organının iç bölümünü dolduran bağ dokusuna dental papilla denir. Pulpa dental papilanın ektomezenşimal hücrelerinden

Detaylı

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ BİRİNCİL KEMİK KANSERİ KONDROSARKOM (KS) PROF. DR. LEVENT ERALP Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı İÇİNDEKİLER Kondrosarkom Nedir? KS dan kimler etkilenir? Bulgular nelerdir? KS tipleri nelerdir? Risk faktörleri

Detaylı

GRANÜLER HÜCRELİ DEV AMELOBLASTOMA

GRANÜLER HÜCRELİ DEV AMELOBLASTOMA ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ MECMUASI Cilt 57, Sayı 4, 2004 267-271 GRANÜLER HÜCRELİ DEV AMELOBLASTOMA Bige Sayın* Gülşah Kabaçam* Nilgün Yıldırım* Özgen Güler* Doğan Dede* ÖZET Ameloblastom çeşitli

Detaylı

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR?

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR? ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR? Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hast. Ve Doğum AD Jinekolojik Onkoloji Ünitesi Serviks Epiteli Skuamoz epitel: Ektoserviks Kolumnar epitel: Endoserviks

Detaylı

Irmak TURHAL*, Nazan KOÇAK*, Yiğit TİFTİKÇİOĞLU**, Zuhal TUĞSEL*

Irmak TURHAL*, Nazan KOÇAK*, Yiğit TİFTİKÇİOĞLU**, Zuhal TUĞSEL* Irmak TURHAL*, Nazan KOÇAK*, Yiğit TİFTİKÇİOĞLU**, Zuhal TUĞSEL* * Ege Üniversitesi, Dişhekimliği Fakültesi, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi AD, Bornova, İzmir. **Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve

Detaylı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi- İstanbul

Detaylı

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 61 y/ K Sol parotiste kitle Makroskopi: 2.3x2.2x0.7 cm ölçülerinde kirli beyaz-kahverengi, kesitinde

Detaylı

SİNOVİTLER. Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015

SİNOVİTLER. Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015 SİNOVİTLER Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015 Sinovyal Dokunun Non-tümöral ve Tümör-benzeri Lezyonları Non-tümöral Lezyonlar Reaktif Tümör-benzeri Lezyonlar

Detaylı

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Dr. Levent Vahdettin DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Derin örtülü kapanış, maksiller keserlerin mandibuler keserleri % 50 veya daha

Detaylı

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik: Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Karsinoid Tümörler Giriş Ender görülen akciğer tümörleridirler Rezeksiyon uygulanan akciğer tümörlerinin %0,4- %3 ünü oluştururlar Benign-malign

Detaylı

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu Periferik retina dejenerasyonları Retina periferinde ora serrataya

Detaylı

MAĞARA OLUŞUMLARI Soda Tüpü Sarkıt Dikit Sütun

MAĞARA OLUŞUMLARI Soda Tüpü Sarkıt Dikit Sütun MAĞARA OLUŞUMLARI Soda Tüpü Soda tüpleri sarkıt oluşumlarının ilk hallerini gösterirler. İçleri boş ve uzun, genellikle saydam kalsit tüplerinden oluşan soda tüplerinin genişliği, içerisinde bulunan su

Detaylı

ÇOCUK DİŞ HEKİMLİĞİ UZMANLIK EĞİTİMİ ÇEKİRDEK MÜFREDATI İLERLEME RAPORU (31.01.2014)

ÇOCUK DİŞ HEKİMLİĞİ UZMANLIK EĞİTİMİ ÇEKİRDEK MÜFREDATI İLERLEME RAPORU (31.01.2014) , TIPTA UZMANLIK KURULU ÇEKİRDEK MÜFREDATI İLERLEME RAPORU (31.01.2014) Uzmanlık dallarına ait çekirdek müfredat taslaklarının 2008 yılında tamamlanmış olan (v.0.5) ve 2011 yılında tamamlanmış olan (v.1.0)

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU Dr. Özlem Saraydaroğlu 63 yaşında, erkek hasta İki yıldır boyun sol tarafında, kulak altında şişlik yakınması Dış merkezli USG sonucu;

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı

6 Pratik Dermatoloji Notları

6 Pratik Dermatoloji Notları AİLE HEKİMLERİ İÇİN 6 Pratik Dermatoloji Notları En Sık Görülen Dermatolojik Hastalıklar İçindekiler Siğil Skuamöz Hücreli Karsinom Bazal Hücreli Karsinom Melanom Lipom Nörofibromatözis 2 Siğil 3 Siğil

Detaylı

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın KOLOREKTAL POLİPLER Prof. Dr. Mustafa Taşkın -Polip,mukozal örtülerden lümene doğru gelişen oluşumlara verilen genel isimdir. -Makroskopik ve radyolojik görünümü tanımlar. -Sindirim sisteminde en çok kolonda

Detaylı

Keratokistik Odontojenik Tümör: Panoramik, Tomografik ve Ultrasonografik Değerlendirme

Keratokistik Odontojenik Tümör: Panoramik, Tomografik ve Ultrasonografik Değerlendirme Olgu Sunumu EÜ Dişhek Fak Derg 2015; 36_1: 52-55 Keratokistik Odontojenik Tümör: Panoramik, Tomografik ve Ultrasonografik Değerlendirme Keratocystic Odontogenic Tumor: Panoramic, Tomographic and Ultrasonographic

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI Diş Eti Hastalıkları Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar) dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70

Detaylı

Tarih : 01.03.2015 Sayı : 006 BASIN BÜLTENİ. Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. NİLGÜN ȘENTÜRK

Tarih : 01.03.2015 Sayı : 006 BASIN BÜLTENİ. Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. NİLGÜN ȘENTÜRK Tarih : 01.03.2015 Sayı : 006 BASIN BÜLTENİ Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. NİLGÜN ȘENTÜRK Benleriniz Kabusunuz Olmasın Vücudunuzdaki benleriniz büyüyor, kașınıyor veya kanıyorsa

Detaylı

Klinik ve Radyolojik Değerlendirme 1

Klinik ve Radyolojik Değerlendirme 1 Klinik ve Radyolojik Değerlendirme 1 Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Anamnez ve Klinik Muayene Radyografik Endikasyon

Detaylı

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA)

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA) 2016 un türevi 1. JUVENİL SPONDİLOARTRİT/ ENTEZİT İLE İLİŞKİLİ ARTRİT (SPA- EİA) NEDİR? 1.1 Nedir?

Detaylı

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişler belirli bir düzene uyarak, ağızda karşılıklı iki grup meydana getirmişlerdir: Maksiller kemiğe ve böylelikle sabit olan

Detaylı

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar? BÖBREK HASTALIKLARI Prof. Dr. Tekin AKPOLAT Böbrekler ne işe yarar? Böbreğin en önemli işlevi kanı süzmek, idrar oluşturmak ve vücudun çöplerini (artık ürünleri) temizlemektir. Böbrekte oluşan idrar, idrar

Detaylı

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ ANEURYSM (ANEVRİZMA) Arteriyel sistemindeki lokalize bir bölgeye kan birikmesi sonucu şişmesine Anevrizma denir Gerçek Anevrizma : Anevrizma kesesinde Arteriyel duvarların üç katmanını kapsayan Anevrizma

Detaylı

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014 Lenfoid Sistem Lenfositlerin, mononükleer fagositlerin ve diğer yardımcı rol oynayan hücrelerin bulunduğu, yabancı antijenlerin taşınıp yoğunlaştırıldığı, Antijenin

Detaylı

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM DOKU YENİLENMESİNDE OTOLOG ÇÖZÜM TÜRKİYEDE TEK DENTAL PRP KİTİ KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE ONARICI DOKU YENİLENMESİNİ HIZLANDIRAN YENİLİKÇİ

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik

Detaylı

ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ)

ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ) ALFA FETOPROTEİN (TÜMÖR BELİRLEYİCİSİ) Diğer adı ve kısaltma: α fetoprotein, AFP. Kullanım amacı: Primer karaciğer, testis ve over kanserlerinin araştırılması ve tedaviye alınan cevabın izlenmesi amacıyla

Detaylı

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

28.02.2015. Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon Granülom / Granülomatoz reaksiyon Non-enfektif granülomatozlar: Sinir sistemi tutulumu ve görüntüleme Küçük nodül Bağışıklık sisteminin, elimine edemediği yabancı patojenlere karşı geliştirdiği ve izole

Detaylı

Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. J Dent Fac Atatürk Uni Cilt:22, Sayı: 2, Yıl: 2012, Sayfa: 138-142 ABSTRACT

Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. J Dent Fac Atatürk Uni Cilt:22, Sayı: 2, Yıl: 2012, Sayfa: 138-142 ABSTRACT Araştırma/ Research Article 38 VAKALIK SERİDE ÇENELERDEKİ KİSTLERİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ A RETROSPECTIVE EVALUATION OF THE JAW CYSTS IN 38 CASES Makale Kodu/Article code: 829 Makale Gönderilme

Detaylı

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün; Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Yetişkinde Gergin Omurilik Sendromu ve Eşlik Eden Toraks Deformitesi Gergin omurilik, klinik bir durumdur ve zemininde sebep olarak omuriliğin gerilmesi sonucu

Detaylı

OSTEOMA (1 Olgu) Büyüklüğü, radyolojisi, kliniği ve histopatolojisi açısından ilginç olan bir osteoma vakamızı takdim ediyoruz.

OSTEOMA (1 Olgu) Büyüklüğü, radyolojisi, kliniği ve histopatolojisi açısından ilginç olan bir osteoma vakamızı takdim ediyoruz. G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 1, Sayfa 221-227, 1985 OSTEOMA (1 Olgu) Mustafa TÜRKER* Nadir GÜNGÖR** Şule YÜCETAŞ** Ender ERGUN*** Derviş YILMAZ**** Osteoma, çenelerin nonodontojenik benign tümörlerindendir.

Detaylı

ORAL KAVİTENİN İYİ HUYLU TÜMÖRLERİ. 1) Epulisler. 2) Epitelyal kaynaklı olanlar. 3) Bağ dokusu kaynaklı olanlar

ORAL KAVİTENİN İYİ HUYLU TÜMÖRLERİ. 1) Epulisler. 2) Epitelyal kaynaklı olanlar. 3) Bağ dokusu kaynaklı olanlar ORAL KAVİTENİN İYİ HUYLU TÜMÖRLERİ 1) Epulisler 2) Epitelyal kaynaklı olanlar 3) Bağ dokusu kaynaklı olanlar ENFLAMMATUVAR HİPERPLAZİLER - EPULİSLER - GRANULOMALAR Gerçek neoplazik oluşumlar değildirler

Detaylı

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ

MENİSKÜS ZEDELENMELERİ MENİSKÜS ZEDELENMELERİ Diz eklemi uyluk (femur) ve kaval (tibia) kemikleri arasında kusursuz bir uyum içinde çalışır. Bu uyumun sağlanmasında, diz içerisinde yer alan menisküs denilen yarım ay şeklindeki

Detaylı

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ Travma; ani olarak dıştan mekanik bir etki sonucu meydana gelen, sağlığı tehdit eden, fiziksel ve ruhsal hasarlara yol açan bir olaydır.

Detaylı

Prof.Dr.. Mustafa TAŞKIN. Genel Cerrahi A.B.D.

Prof.Dr.. Mustafa TAŞKIN. Genel Cerrahi A.B.D. Prof.Dr.. Mustafa TAŞKIN İ.Ü.. Cerrahpaşa a Tıp T p Fakültesi Genel Cerrahi A.B.D. Polip:Epitelyal yüzeyden doğan bir çıkıntı anlamındad ndadır Kolon Polipleri 1. Neoplastik:adenomatöz poliplerdir. a)tubüler

Detaylı

Klinik dişhekimliğinde sürekli dişhekimliği eğitimi değerlendirmesi Dr. Wong Foot Meow, BDS (Mal) FDSPRCPS (Glasg) FICD AM (Mal) FICOI

Klinik dişhekimliğinde sürekli dişhekimliği eğitimi değerlendirmesi Dr. Wong Foot Meow, BDS (Mal) FDSPRCPS (Glasg) FICD AM (Mal) FICOI 10 Klinik dişhekimliğinde sürekli dişhekimliği eğitimi değerlendirmesi Dr. Wong Foot Meow, BDS (Mal) FDSPRCPS (Glasg) FICD AM (Mal) FICOI Pek çok pratisyen dişhekimi tecrübe, eğitim veya ekipman eksikliği

Detaylı

Sabit Protezler BR.HLİ.011

Sabit Protezler BR.HLİ.011 Sabit Protezler Beyin Tümörleri Sabit Protezler Sabit Protez Nedir? Sabit protez, eksik veya aşırı derecede madde kaybı görülen dişlerin, renk ve dokusuna benzer malzeme kullanılarak yerine konması işlemidir.

Detaylı

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N yasemin sezgin Neoplazi Yeni bir doku oluşmasını ifade eder. Oluşan bu kitleye neoplazm denir. Aslen şişlik anlamına gelen tümör deyimi de neoplazm anlamında kullanılmaktadır.

Detaylı

KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp

KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof. Dr. Hatice Gökalp KRANİYOFASİYAL YAPININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Hatice Gökalp KAFATASI KAFA KAİDESİ MAKSİLLA MANDİBULA Kartilajın doku oluşumudur kartilajdan kemik oluşmasıdır Undiferansiye mezenşimal

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır. TARİHÇE Adıyaman Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 15/04/2011 tarihli ve 27906 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 04/04/2011 tarihli ve 2011/1595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuştur. Yükseköğretim

Detaylı

KOMPLEKS VE KOMPAUND ODONTOMA: VAKA SERİSİ COMPLEX AND COMPOUND ODONTOMA: CASE SERIES ÖZET ABSTRACT

KOMPLEKS VE KOMPAUND ODONTOMA: VAKA SERİSİ COMPLEX AND COMPOUND ODONTOMA: CASE SERIES ÖZET ABSTRACT Olgu Sunumu/ Case Report KOMPLEKS VE KOMPAUND ODONTOMA: VAKA SERİSİ COMPLEX AND COMPOUND ODONTOMA: CASE SERIES Dr. Dt. Cem ÜNGÖR* Dt. İbrahim KILIÇ** Makale Kodu/Article code: 1031 Makale Gönderilme tarihi:

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine EPİTEL DOKU EPİTEL DOKU Birbirine bitişik hücrelerden yapılmıştır. Hücreler arası madde çok azdır. Ektoderm, mezoderm ve endoderm olmak üzere her üç embriyon yaprağından köken alır. Epitel dokusu mitoz

Detaylı

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenme hedefleri Adrenal bez kitlelerinin BT ile değerlendirilmesinde temel prensip ve bulguları öğrenmek

Detaylı

PROGERİA'YA BENZER BİR SENDROM 1

PROGERİA'YA BENZER BİR SENDROM 1 G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt II, Sayı 1, Sayfa 197-204, 1985 PROGERİA'YA BENZER BİR SENDROM 1 Mustafa TÜRKER* Ertan DELİLBAŞI*** Şule YÜCETAŞ** Ergun YÜCEL*** İ. Süha TONGUÇ*** Nadir GÜNGÖR** Dilşat ALASYA****

Detaylı

Referans: e-tus İpucu Serisi K.Stajlar Ders Notları Sayfa:353

Referans: e-tus İpucu Serisi K.Stajlar Ders Notları Sayfa:353 23. Aşağıdakilerden hangisi akne patogenezinde rol oynayan faktörlerden biri değildir? A) İnflamasyon B) Foliküler hiperproliferasyon C) Bakteriyal proliferasyon D) Aşırı sebum üretimi E) Retinoik asit

Detaylı