T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET BİLİMİ (SİYASET BİLİMİ) ANABİLİM DALI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET BİLİMİ (SİYASET BİLİMİ) ANABİLİM DALI"

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET BİLİMİ (SİYASET BİLİMİ) ANABİLİM DALI RUSYA DA YILLARI ARASINDA TARİHSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ VE SİYASAL TARTIŞMALAR Yüksek Lisans Tezi R. Berker Bank Ankara-2004

2 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ VE SİYASET BİLİMİ (SİYASET BİLİMİ) ANABİLİM DALI RUSYA DA YILLARI ARASINDA TARİHSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ VE SİYASAL TARTIŞMALAR Yüksek Lisans Tezi R. Berker Bank Tez Danışmanı Prof. Dr. Tülin Öngen Ankara-2004

3 İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM 1905 ÖNCESİ RUSYA DA DÜŞÜNSEL VE POLİTİK ORTAM Rusya da Devrimci Yaklaşımlar Lenin in Devrimci Mücadele Sorununa Yaklaşımı İKİNCİ BÖLÜM 1905 DEVRİM SONRASINDA LENİN İN DEVRİM STRATEJİSİ VE YENİ AÇILIMLAR Rusya da Toplumsal Koşullar Lenin in 1905 Devriminden Çıkardığı Dersler Demokratik Merkeziyetçilik İki Taktik Sürekli Devrim Teorisi Tartışması I ÜÇÜNCÜ BÖLÜM EKİM DEVRİMİNE GİDEN SÜREÇTE LENİN İN TEORİK VE POLİTİK TUTUMU Şubat Devrimi ve Demokratik Diktatörlükten Kopuş Ekim Devrimine Giden Süreç ve Parti Stratejisi Lenin ve Sürekli Devrim Teorisi II Lenin in Proletarya Diktatörlüğü Yorumu DÖRDÜNCÜ BÖLÜM 20. YÜZYILDA LENİN İN ÖNEMLİ TESPİTLERİ VE STRATEJİK ÖNERİLERİ Lenin in Emperyalizm Sorununa Yaklaşımı Lenin in Ulusal Soruna Yaklaşımı Devrim Sonrasında Meydana Gelen Gelişmeler

4 Dış Siyaset Kapitalizmden Sosyalizme Geçiş Komünist Enternasyonal SONUÇ ÖZET İNGİLİZCE ÖZET KAYNAKÇA

5 GİRİŞ Bu çalışma XX. yüzyılda sosyalist devrimlere ilişkin yapılan tüm tartışmaları kapsamamaktadır; ayrıca, ne Rus Devrimini tüm yönleriyle ele alan bir çalışmadır ne de Lenin i tüm yönleriyle değerlendiren bir araştırmadır. Bu çalışma, Rus Devriminin hangi tarihsel ve düşünsel koşullar içinde oluştuğunu, bu koşullarda meydana gelen değişikliklerin onun teorik dünyasına nasıl yansıdığını ve devrim stratejisini belirlerken ne tür etkilerde bulunduğunu anlamaya ve göstermeye yöneliktir. Genel anlamda devlet, ekonomik, politik ve sosyal değişimde oynayacağı etkinlik açısından Rus tarihinin her aşamasında oldukça önemli bir yere sahip olmuştur. Özellikle de Moğol istilasının iki asırlık hakimiyetinden sonra, dağılan devlet otoritesinin yeniden tesis edilmesinde oldukça önemli bir yer tutar. 1 Rusya nın bu kendine özgü durumu siyasal tarihinin tüm ekonomik ve politik gelişiminde önemli bir yere sahip olacaktır. Rusya da sanayileşme, Batı kapitalizmin gelişiminden çok sonra Büyük Petro döneminde- gerçekleşmiştir. 2 Rusya da asıl uyanış ve irkilme Napolyon savaşlarındaki yenilgiler ve ulusal zaferlerle ortaya çıkacaktır. Napolyon savaşları, Rus kültürü ve Rus endüstrisi üzerinde ilk önemli etkisini göstermiştir. Bu durum aristokrat ve aydın olan subaylar üzerinde ulusal bilincin uyanmasına neden olmuş, farklı hürriyet arayışlarına yaygınlık kazandırmıştır. Rusya da hürriyet özlemi ilk olarak yani halktan önce- subaylar arasındaki genç asilzadeler tarafından benimsendiği ölçüde halka karşı duyulan korku da bir o kadar artmıştır. 3 Bu genç devrimciler, aşağıdan başlayan bir devrimden korktukları için tepeden inme bir devrimin daha iyi olacağı düşüncesindeydiler. Kurulu düzenin değişmesi yönünde çaba sarfeden bu devrimciler, uzun süre gizli dernek ve Mason birliklerinde 1 Bertram D. Wolfe, Devrimi Yapan Üç Adam, Birinci cilt, Çeviren: Yunus Murat (3. B., İstanbul: BFS Yayınlar, 1989), s Ibid., s Ibid., s. 27.

6 örgütlendiler. Amaçları, ademi-merkeziyetçi esaslara dayalı bir yönetim temelinde liberal ve anayasal monarşiyi kurmak ve ferdi ve medeni haklara dayalı bir devlet oluşturmaktı. Bu talepler daha çok kuzeyli subaylar tarafından savunuluyordu. Güneyli subaylar ise, Fransız Jakobenlerin düşüncelerinin etkisi altındaydılar. Güneyli subayların örgütlenmesinde ilk Bolşevik fikirlerin nüveleri görülecekti: Toprağın millileştirilmesi, sınıf ayrılıklarına son verilmesi, Çarlığın tamamıyla ortadan kaldırılması ve örgütlenmenin önemini vurgulamaları güneyli subayların belli başlı fikirleriydi. Lenin in fikirleri de bu tarihsel miras üzerinde yükselecektir. Birinci bölümde, Lenin öncesi Rusya da nasıl bir düşünsel yapının hakim olduğu ve Rusya da olası bir devrimin hangi koşullarda nasıl gerçekleşeceğine ilişkin yapılan tartışmalar ele alınacak; daha sonraki bölümlerde ise, Rus Marksizmin in gelişmesi ve Lenin in fikirlerinin Rusya nın kendine özgü koşullarında nasıl şekillendiği, özellikle de parti örgütlenmesi, kitlelerin bilinçlenmesi ve partinin devrim için izleyeceği strateji ve taktik sorunları ele alınacaktır. 9 Ocak 1905 te devrimin başlaması, sınıflar arasındaki belirsizliği de netleştirdi. Ardı arkası kesilmeyen grev ve ayaklanmaların artması, Çar ın liberal anayasayı kabul etmesine ve sonunda da İşçi Sovyetlerinin oluşmasına neden oldu. 4 Yaratılan bu kısmi özgürlük ortamı, Sosyal Demokrat Parti içerisindeki fraksiyonlar Bolşevikler ve Menşevikler - arasında da bir yumuşamaya neden olacaktı. Her iki fraksiyonun Merkez üyelerini bir araya getirmek amacıyla 1906 yılında Stockholm de IV. Parti Kongresi toplandı. Daha sonraki V. Parti Kongresi ise, Londra da düzenlenecektir Devrimi sonrasında yaşanan politik gelişmeler Rus burjuvazisinin, devrimi, feodal ilişkileri tasfiye ederek daha ileriye götürecek yetenek ve cesarete sahip olmadığı gösterdi. Bu noktadan sonra Bolşevikler ve Menşevikler 4 E.H. Carr, Bolşevik Devrimi, Birinci cilt, Çeviren: Orhan Suda (2. B., İstanbul: Metis Yayınları, 2002), s. 55.

7 arasında sosyalist devrimin inşasına giden yolda izlenecek stratejinin ne olması gerektiği tartışmaları hiç eksik olmadı. Lenin e göre, burjuvazinin yerine getiremediği görevi proletarya iki koşula bağlı olarak yapabilirdi. Birincisi, proletarya ile köylünün ittifakıydı. Lenin, bu stratejinin açıklamasını şöyle formüle ediyordu: Köylüler, her ne kadar kapitalizm karşısında tutarlı bir sınıf olarak duramazlarsa da, büyük toprak sahipleri karşısında tutarlı bir güç oluşturdukları ortadaydı. İşte bu durum işçi ve köylünün ittifakını kolaylaştıracak ve burjuvazinin yapamadığını yapacak sosyalizmin inşasına giden yolda maddi koşulları (ekonomik koşullar) olgunlaştıracaktı. İkinci bölümde, 1905 li yıllarda Lenin tarafından geliştirilen işçi-köylü ittifakı temelinde devrimci demokratik diktatörlük anlayışına dayalı politik stratejik yaklaşımı, diğer muhalif grupların yaklaşımlarıyla birlikte ele alınacak, bunun yanı sıra Troçki tarafından geliştirilen ve 1917 sonrasında da güncelliğini koruyacak olan sürekli devrim teorisi tartışılacaktır Devrimi sonrasında oluşan yeni düzende, devletin nasıl bir örgütlü yapılanma içinde olacağı sorunu gündemi meşgul etmeye başladı. Uzun yıllardan beri burjuva devletine ilişkin yapılan eleştiriler nihayet devletin devrimciler tarafından ele geçirilmesiyle sonuçlanmış, ancak sosyalist devletin nasıl olacağı sorusu kısa zamanda yerini bir belirsizliğe bırakmıştı. Lenin, sosyalist devletin nasıl olması gerektiği yönündeki bu belirsizliği Marx ın, bir çok yapıtında geçen ve özellikle de Fransız devrimlerini değerlendirirken yaptığı kuramsal tahlillerden yararlanarak devlet teorisini geliştirecekti. Marx, yapıtlarında dağınık bir biçimde devlete ilişkin bir çok açıklamalarda bulunmuştu. Lenin, Marx ın bu açıklamalarını Rusya nın o dönem içinde bulunduğu kaos ortamını ve uluslararası politik gelişmeleri de göz önünde bulundurarak proletarya diktatörlüğü kavramını geliştirecektir.

8 Üçüncü bölümde, 1917 sonrası karşılaşılan ekonomik, politik ve siyasi sorunlar temelinde devlet sorunsalının Lenin tarafından nasıl ele alındığı tartışılacaktır. Marx, kapitalizmin tahlilini, üretim biçiminin rekabetçi kapitalizmin hakim olduğu dönemde geliştirdi. Lenin ise fikirlerini rekabetçi kapitalizmden farklı bir aşamadaemperyalist aşamada geliştirdi. Bu nedenlerdir ki Lenin, Marx ın bir çok fikrinin emperyalist aşamada geçersiz olduğunu ısrarla vurguladı. Lenin in eleştirisi Marksist yönteme değil onun mekanik bir biçimde dondurulmasına yönelikti. Marx ın, sosyalist devrimleri, kapitalizmin en ileri düzeyde olduğu, üretici güçlerin en fazla geliştiği bir ülke olacağı yönündeki tespitinden farklı olarak Lenin, üretici güçlerin en fazla geliştiği ve kapitalizmin en ileri düzeyde olduğu şu ya da bu ülkede değil, emperyalist zincirin en zayıf halkasını oluşturan ülkenin kopmasıyla sosyalist devrimin gerçekleşeceğini vurguladı. Dördüncü bölümde, kapitalizmin en yüksek aşaması olan emperyalist aşamada işçi sınıfının mücadelesinin ne anlama geldiği araştırılacak, ayrıca ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkının Lenin in devrim düşüncesinde nasıl bir yer tuttuğu tartışılacaktır. Bununla birlikte devrim sonrasında Rusya da yaşanılan ekonomik, politik ve sosyal problemler ile uluslararası arenada beklenmeyen politik gelişmeler karşısında izlenecek devrim stratejileri ele alınacaktır.

9 BİRİNCİ BÖLÜM 1905 ÖNCESİ RUSYA DA DÜŞÜNSEL VE POLİTİK ORTAM 1.1. Rusya da Devrimci Yaklaşımlar Rus devrim hareketi, Napolyon devrinin kapanmasından hemen sonra Fransız devrim düşüncesinden etkilenmiş Rus subaylarının Batı Avrupa dan dönmesiyle başladı. Rusya daki İlk bilinçli devrimciler gizli derneklerde toplandılar. Otokrasiye karşı yapılan ilk eylemler bu subaylar tarafından gerçekleştirildi. Dekabristler diye adlandırılacak olan bu subayların amacı Çar I. Aleksandr ın ölümünden sonra Grandük Nikolay ın tahta geçmesine engel olmak ve onun tahtına Konstantin i geçirerek anayasaya dayalı bir rejim kurmaktı. 28 Aralık 1825 te, Nikolay ın tahta çıkacağı gün, deniz gücüne bağlı askeri birlikler bağlılık andı içmeyeceklerini bildirdiler. Sonunda Dekabristler dağıtıldı ve bir çoğu da asılarak öldürüldü. Diğer bir kısmı ise, Sibirya ya sürgüne gönderildi. 5 XIX. yüzyıl başlarında Rusya kesin olarak iki kampa ayrılmıştı. Bir yanda bürokrasi ve soylu sınıfıyla Çar hükümeti, diğer tarafta ise köylüler bulunmakta idi. 6 Rusya da ticaret ve endüstrinin gelişmesiyle birlikte bir tüccar girişimciler sınıfı doğmaya başladı. Bunlar köken olarak orta sınıftan gelmekteydiler Fransız Devrimi, Rus devrim düşüncesine yeni bir yön getirmişti. Bu düşünce akımları genel olarak Batıcılar ve Slavistler olarak adlandırıldılar. Her iki akım da hayatın ve tarihin Rusya nın karşısına çıkardığı zorlukları nasıl aşılabileceğini tartışıyorlardı. 5 David Shub, Her Yönüyle Lenin, Birinci cilt, Çeviren: Vedat Günyol (1. B., İstanbul: BFS Yayınları, 1997), s Ibid., s

10 Gerçekten de çağdaş Rusya nın bütün tarihini tek bir olgu belirler ve yönlendirir: Rusya ile Batı arasındaki ilişki ve çelişki, Avrupa uygarlığının zaman içinde Rusya ya sızması, Batılılaşmış seçkinlerin bilincine yansıyor ve halkı da aynı ölçüde etkiliyordu. Bunun sonucu olarak Rusya ile Batı, Rusya ile Avrupa, ulusal varlık ile Batı uygarlığı arasındaki ilişkiler yapılan tartışmaların temelini oluşturmaktaydı. 7 Rusya da ilk devrimciler, görece daha gelişmiş olan, St. Petersburg ve Moskova gibi büyük şehirlerde gizli dernekler kurarak örgütlenmeye çalıştılar. Kurulan bu gizli derneklerde politikadan edebiyata kadar her türlü konu konuşulup tartışılmaktaydı. Ancak, toplantıya katılan bu kişiler toplumun elit kesimi olarak bilinen öğrenciler ve profesörlerle sınırlıydı. Bu aydınlar arasında en önemlilerinden biri Alexandr Herzen idi. A. Herzen in politik düşünceleri, köylülüğün kurtuluşu savunusu üzerinde şekilleniyordu. Herzen, Rus köylüsünün içinde bulunduğu kötü ekonomik durumdan kurtulması gerekliliğini vurgulamakta; ayrıca, Rusya da gelişmekte olan kapitalizme karşı önlemler alınmasının gerekliliğini savunmaktaydı. Herzen e göre, Rusya da gelişmekte olan kapitalizmi önlemenin tek yolu, Rus köylüsünün kendine özgü komün yapısının korunmasından geçiyordu. Böylece Rusya da meydana gelecek bir toplumsal değişim ancak ve ancak Rus köylüsünün eseri olabilirdi. Muhalif düşüncelerin Rusya da hızlı bir biçimde yayılması karşısında Çarlığın da topluma karşı aynı oranda yürüttüğü baskı, sansür ve işkence uygulamaları yoğunlaştı yılında Turganyev in tutuklanması aydın kesim arasında olumsuz bir etki yarattı. Eğitimli küçük bir elit tabakanın yürüttüğü sınırlı politik mücadele, Rusya da, toplumsal bir değişimin olması gerektiği yönündeki tek gösterge değildi. Savaşlarda alınan bazı yenilgiler de siyasal değişimin kaçınılmaz olduğunu göstermekteydi. Kırım Savaşının yenilgisi Çar II. Alexandr ın, kurulu düzeni artık eski 7 Alexadre Koyre, 19. Yüzyıl Başlarında Rusya da Batıcılık Ulusçuluk ve Felsefe, Çeviren: İzzet Tanju (1. B., İstanbul: Belge Yayınları, 1994), s

11 yöntemlerle idare edemeyeceğini ortaya çıkarmıştı. Yaşanılan bu politik gelişmeler Çar ı bazı reformlar yapmaya yöneltti. Toprak köleliliğinin kaldırılması için bir komitenin kurulması bu reformlardan biriydi. Basında da hiç olmadığı kadar politik konular tartışılmaya başlandı. Yaratılan bu kısmi özgürlük ortamı içinde Herzen tarafından Kolokol (Çan) adlı bir dergi çıkarılmaya başlandı. Bu dergi radikal liberalleri etkilediği kadar aristokratları da etkiledi de toprak köleliği kaldırıldı. Ancak, bu hukuki değişim politik beklentilere cevap vermekten oldukça uzaktı. Köylüler açısından özgür olmak zannedildiği kadar kolay değildi. Çünkü, yüksek vergi ve ipotek yüzünden köylüler toprak sahiplerine karşı yüksek miktarlarda borçlandırılmıştı. Bu durum, köylülerin, toprak sahiplerine karşı olan öfkesini daha da artırdı. Radikal aydınların en önemlilerinden biri olan Çernişevski, düşüncelerini Fourier ile Louis Blanc ın düşüncelerine dayandırıyordu. 8 Çernışevski, ilk başlarda reformların gerçekleştirilmesi yönünde Çar dan oldukça ümitliydi, ancak daha sonra bu beklenti yerini serzenişe bıraktı. Çernışevski ye göre asıl düşman kapitalizm değildi. Rusya nın geri kalmışlığının asıl nedeni, Asya tipi hayat koşullarının topluma egemen olmasıydı. Bu nedenle aşılması gereken temel sorun Çarlık rejiminin devrilmesiydi. 9 Rusya da 1860 yılında Petersburg da Genç Rusya adlı küçük bir yeraltı örgütü kuruldu. Örgütün amacı toplumun tüm temellerini kökünden değiştirecek kanlı ve amansız bir devrimi gerçekleştirmekti tarihinde devrimin bir an önce yapılması gerektiği yönünde bildiriler yayınlanmaya başlandı te Genç Kuşağa adlı bir bildiri yayınlandı. Bu bildiride Rusya nın kendine özgü köy komünlerinin öneminden bahsedilmekte ve 1848 Fransız Devriminden farklı olarak, Rusya da 8 Shub, s Tony Cliff, Partinin İnşası, Birinci cilt, Çeviren: Tarık Kaya (1. B., İstanbul: Yeni Gün Yayınları, 1987), s. 26.

12 kurulu düzenin devrilmesi yönünde girişilecek bir devrimci hareketin başarılı olacağı vurgulanmaktaydı yıllarında Zemliya İ Volya (Toprak ve Özgürlük) adlı bir örgüt kuruldu. Bu örgüt öğrencilerden oluşan gevşek bir birlikti. Çernışevski tutuklu bulunmasına rağmen bu örgütün ilham kaynağı olmayı sürdürüyordu. Toprak ve Özgürlük adlı örgütün kurulması da otokrasiye karşı terörist eylemlerin artmasına neden oldu. Rusya da yaygınlık kazanan ayaklanma söylentilerine liderlik eden yeni bir isim daha ortaya çıktı: Bakunin. Bakunin e göre, ilerlemenin ilk koşulu dini reddetmekti; ayrıca babadan oğula miras yoluyla geçen mal aktarımına da karşıydı. Toprakların kamulaştırılması, fabrikaların işçilere verilmesi, aile kurumunun yok edilmesi ve devletin ortadan kaldırılması fikirlerinin temelini oluşturuyordu. Bakunin in ana fikri şuydu: Yeni bir toplum düzeni kurmadan önce toplum yapısının tamamını yok etmek gerekliydi, aksi taktirde yeni bir toplum kurulamazdı. Politik bir rejim var olduğu sürece toplumsal ya da ekonomik özgürlükten söz etmek mümkün değildi; çünkü, bütün yönetimler zorba, güç ve sınıf egemenliği üzerine kurulu idi. 11 Onun ardılı olan S. Naçayev ise, devrimi gerçekleştirmek için amaca giden her yol mubahtır şiarıyla Bakunin i çoktan geride bırakmıştı. Sonraki süreçte fikirlerini kitlelere yaymak amacıyla ikisi birlikte Halkın Adaleti adlı dergiyi çıkarmaya başladılar. Dönemin diğer önemli devrimcileri, Peter Lavron ve Tkaçev idi. Lavron, Rusya da kitlelerin devrim yapabilmesi için çok ciddi bir eğitimden geçmeleri gerekliliğini vurgulamakta; Tkaçev ise, toplumun komünist temele dayalı olarak yeniden düzenlenmesi için devletin zora dayalı olarak ele geçirilmesi gerekliliğini savunmaktaydı. Tkaçev, devrimin halk olmadan yapılamayacağını, halkın 10 Shub, s Ibid., s. 22.

13 yönetilmeye ve yönlendirilmeye ihtiyacı olduğunu vurgulamakta; ayrıca iktidarın ele geçirilmesin de küçük bir devrimci azınlığın önemine işaret etmekteydi. 12 Her yıl İsviçre ye okumaya giden Rus öğrencileri devrimci fikirlerden kolayca etkilenmekteydiler. İsviçre de okuyan bir çok öğrenci edindikleri devrimci düşüncelerin etkisiyle Rusya ya döndüklerinde kurulu düzen açısından sorun olabilir endişesiyle eğitimlerini tamamlamadan tekrar Rusya ya çağrıldılar. Ancak, bu durum öğrenciler için fikirlerinin kitlelere açıklanması açısından bulunmaz bir fırsattı yılında kurulmuş olan Zemliya i Volya (Toprak ve Özgürlük) adlı örgüte 1876 dan sonra Bakunin önderlik etmeye başladı. 13 Bu örgüt, iktidarın alınmasında terörün tek yöntem olduğunu ısrarla vurguluyor ve bunun için de Çarlık yönetimine karşı suikast eylemlerinden hiç çekinmiyordu. Örgütün Yürütme Komitesi terör eylemlerini artırınca Toprak ve Özgürlük adlı örgüt ikiye bölündü. George Plehanov un başında bulunduğu diğer muhalif gurup terör eylemlerini kınıyor ve karşıtları tarafından da kara eleştiri olarak nitelendiriliyorlardı. Daha geniş bir gurup ise, kendine Narodnaya Volya (Halkın Özgürlüğü) adını taktı. Aslında her iki taraf da Rus toplumunun yapı itibariyle sosyalizme yatkın bir topluluk olduğuna inanmaktaydı. Narodnikler, sosyalist devrimin işçi sınıfı tarafından gerçekleştirileceği yönündeki klasik Marksist açıklama yerine, Rusya da olası bir devrimin ancak köylü önderliğinde gerçekleştirilebileceğini iddia ediyorlardı li yılların başlarında ikinci bir devrimci dalga başladı de dört bin kişi hapse atılmış, sorgulanmış veya en azından takip edilmişti. Fakat ortada henüz ciddi bir siyasi hareket yoktu. Rus köylüsünün sosyalizme yöneleceğine ilişkin bir beklentinin tersine, köylüler, sosyalizme karşı en ufak bir ilgi dahi duymuyorlardı. Rus 12 Helene Carrene D Encausse, Lenin Biyografisi, Çeviren: Ali Cevat Akkaoyunlu (1. B., İstanbul: Doğan Kitap, 2002), s Shub, s Shub, s. 30.

14 köylüsünün, toplum içindeki bu duyarsız tutumu, devrimin bir köylü önderliğinde gerçekleştirilebileceği yönündeki beklentileri boşa çıkardı. En azından Narodnikler, yönetime karşı giriştikleri terörist eylemler sonrasında ciddi deneyimler kazanmıştılar. 24 Ocak 1878 de Vera Zasuliç ve Ağustos 1875 te Krovçinski Çar ın güçlerine karşı suikastlar düzenlediler. 2 Nisan 1879 da Aleksandr Sololev, Çar II. Aleksandr ı öldürmeye niyetli olduğunu ortaya koydu, ama başaramadı. Birkaç yıl sonra Halkın Özgürlüğü adlı örgüt 1 Mart 1881 de II. Çar ı öldürmeyi başardı. 15 Ancak Çar ın öldürülmesi halk ayaklanmasını geliştireceği yönündeki beklentilerin tersine, otokrasinin daha da güçlenmesine ve uzun yıllar yaşamasına neden oldu. Devrimci pratik, cesaretin, Çar ın öldürülmesiyle yönetimin değiştirilmesinin yeterli olamayacağını göstermişti. Çar II. Alexandr ın Halkın Özgürlüğü adlı örgüt tarafından öldürülmesi sonrasında İktidara gelen Çar III. Alexandr çok büyük infazlar gerçekleştirdi, politik suçluların büyük bir bölümünü de Sibirya ya sürdü. Aydınların bir kısmı da İsviçre ye kaçmak zorunda kaldı. Sürgüne gönderilen bu aydınlar arasında: G. Plehanov, P. Akselrod, V. Zasuliç ve L. Deutsch bulunuyordu. Bunlardan bazıları Plehanov önderliğinde sosyal demokrasiye yöneldiler. Ayrıca, Rus halkını aydınlatmak için Marx ın bazı yapıtlarını da Rusça ya çevirdiler. 16 Marx ın fikirlerinin öğrenilmesi Rusya daki entelektüel zemini daha da genişletti. Marx ın yapıtlarının Rusça ya kazandırılması, Rusya da bir devriminin nasıl gerçekleştirileceği yönündeki farklı arayışların habercisi olacaktı. III. Aleksandr döneminde, sanayileşme hızlıca gelişti bu durum kentlerin gelişmesine, köylülerin kentlere yığılmasına neden oldu. Bu toplumsal değişimden en 15 Cliff, s Carrene D Encausse, s. 26.

15 büyük nasibi Moskova ve Petersburg şehirleri aldı. 17 Tüm bu toplumsal gelişmeler işçi sınıfının gelişmesine neden olacaktır yılları arasında Petersburg da meydana gelen grevler, işçilerin bilinçlenmesi açısından oldukça önemli bir deneyim olmuştu. 18 İşçi sınıfı bilinçlendiği ölçüde eylemlerini artırmış, toplum içindeki örgütlenmesine yaygınlık kazandırmış; ancak, aynı oranda da, polis ve jandarmanın baskısının artmasına neden olmuştur. XIX. yüzyılda Rusya nın içinde bulunduğu politik durum kısaca böyle özetlenebilir. Marx, Rusya da bir devrim olasılığını her zaman vurgulamıştır. Rusya nın bu içinde bulunduğu durumu Marx, Sarge ye yazdığı mektupta şöyle özetliyor: savaşı nasıl 1870 savaşına yol açtıysa, 1870 savaşı da Almanya ile Rusya arasında zorunlu bir savaşa yol açacaktır. Zorunlu olarak, kaçınılmaz olarak diyorum, Rusya da, bir devrimin daha önce patlaması -olası olmayan bir olay- dışında. Bu olası olmayan durum gerçekleşmezse, Almanya ile Rusya arasında bir savaş, şimdiden olmuş bitmiş bir olgu olarak görülmelidir. (...) Alsas ve Lorraine ni alırlarsa Fransa ile Rusya, Almanya ya karşı savaş açacaklardır. Fransa ile saygın bir barış yapılırsa, o zaman o savaş Avrupa yı Moskova diktatörlüğünden kurtaracaktır, (...), Rus halkının da yarar sağlayacağı Rus toplumsal devriminin bu devrimin öğeleri, gelişebilmek için yalnızca böyle bir dış itkiyi gereksiniyor patlamasına yardımcı olacaktır. 19 Bu alıntıdan anlaşılacağı üzere Marx ın Rusya da bir devrim beklentisi vardır. Ancak Marx, devrimin, Rusya nın kendi iç dinamikleri tarafından gerçekleştirilebileceği yönünde değil de, daha çok bir dış itiyle olabileceği düşüncesindedir. Çar III. Alexandr iktidarının baskı ortamından kaçan Plehanov artık bir Marksist olarak politik hayatına yurt dışında devam etmektedir. Cenevre de Plehanov 17 Ibid., s Ibid., s K. Marx, F. Engels, Seçme Yazışmalar, İkinci cilt, Çeviren: Yurdakul Fincancı (1. B., Ankara: Sol Yayınları, 1996), s

16 tarafından kurulan Emeğin Kurtuluşu adlı örgüte üye olan ilk sosyalistler Akselrod, Deutsch ve V. Zasuliç gibi devrimciler gelmektedir. Lenin, daha sonra, bu oluşum ile temasa geçecektir. Lenin, Halkın Dostu Kimlerdir ve Sosyal Demokratlara Karşı Nasıl Savaşılır adlı çalışmasını hazırlar. Henüz bu çalışmasında dahi Rusya nın çok hızlı bir biçimde kapitalistleşme süreci içinde bulunduğunu, büyük kapitalistlerin küçük kapitalistleri yutmasının Rusya daki kapitalistleşme sürecini daha da hızlandıracağını ve topraklarından kopmuş Rus köylüsünün şehirlerde proleterleşmesine yol açacağını vurgulaması ilk tespitleri arasındadır. 20 Aynı yılda Lenin, Petersburg da bazı Marksist gruplarla temasa geçer yılında Minsk te toplanan dokuz kişi RSDİP yi (Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi) kurarlar. 21 Bu partinin oluşumunda iki önemli nitelik göze çarpmaktadır. Birincisi, Rus yerine Rusya kelimesi kullanılarak tüm işçileri kapsıyor olması; ikincisi, Strue nin önerisi üzerine Komünist Manifesto da geçen önce burjuva devriminin gerçekleştirilmesi sonra da proletarya devriminin yapılması yönündeki klasik Marksist teorinin kabul edilmesidir. Yukarıda izah edildiği gibi Rusya da uzun yıllar boyunca devrimin oluşması için mücadele eden ve siyasi mücadelesini sürdürmekte kararlı olan bir diğer akım da Narodnikler idi. Bunlar devrimin, ancak büyük köylü kitlelerin önderliğinde yapılacağı yönündeki o eski tezde ısrarlıydılar. Narodnikler, Rusya da bir devrimin, ancak köylü önderliğinde yapılabileceğini, komünist topluma kapitalist aşama yaşanmadan bir geçiş olabileceğini, köylülerin ağır bastığı bir toplumda, Batı burjuvazisinin gerçekleştirdiği anlamda bir demokratik devrimin olamayacağı yönündeki ısrarlı yaklaşımlarını sürdürmekteydiler. Narodnikler in bu ısrarlı tutumları 20 V. İ. Lenin, Halkın Dostları Kimlerdir ve Sosyal Demokratlara Karşı Nasıl Savaşılır, Çeviren: S. Vahap Erdoğdu (4. B., Ankara: Sol Yayınları, 1979), s Carrene D Encausse, s. 64.

17 Lenin i, Rusya da kapitalizmin çoktan gelişmeye başladığını, bunun tarihsel bir zorunluluk olduğunu ve bunun karşısında durup sadece köylü önderliğine dayalı bir devrimin Rusya da olanaksızlığını ispatlamaya yöneltti. Lenin, bu konu üzerine ilk çalışmasında Rusya nın kapitalistleştiğine ilişkin şu açıklamalarda bulundu: Birincisi, toplumsal iş bölümü, meta ekonomisinin ve kapitalist ekonominin bütün gelişme sürecinin temelidir. 22 İkincisi, Rusya da gelişen kapitalizmin sonucu olarak sanayi nüfusu tarımsal nüfusun aleyhine büyüdüğünü, bu durumun bir ülkenin kapitalistleştiğinin tipik bir sonucu olduğunu vurgulamaktadır. Çünkü, sanayide değişmeyen sermayenin değişen sermaye aleyhine artması değişen sermayedeki bu nispi azalışa rağmen, mutlak bir artışla beraber gider; tarımda belli bir toprak parçasından yaralanmak için gerekli olan değişen sermaye, mutlak olarak azalır; ancak yeni toprağa ekime açılması ölçüsünde mutlak olarak artabilir, ama bu da gene ön koşul olarak tarım dışı nüfusta daha da büyük bir büyümeyi gerektirir. Ticari ve sanayi nüfusta tarımsal nüfus aleyhine bir artış olmaksızın kapitalizm düşünülemez. 23 Lenin den yapılan bu alıntıdan da anlaşılacağı üzere Rusya kapitalistleşme süreci içerisine girmişti, artık bunun karşısında durulmazdı yılında Petersburg İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği adlı örgüt kuruldu. Bu oluşum arasında Lenin de vardı. Lenin, fabrika işçilerine devrimci bildiriler dağıtıldığı için Sibirya ya gönderildi. Sibirya dan tahliye edildikten sonra devrimci bir dergi çıkarmak için Cenevre ye gitti. Iskra (Kıvılcım) ve Zarya (Şafak) adlı gazeteleri çıkarmak için Plehanov ile çalışmaya başladı. 24 Iskra nın ilk sayısı 1 Aralık 1900 de, Zarya nın ilk sayısı da 1 Nisan 1901 de yayınlandı. Lenin, daha o dönemde, Rus Partisiyle Alman Partisinin aynı yolu izleyemeyeceğine karar verdi. Lenin in parti örgütlenmesine ilişkin önerisi, Avrupa da 22 V. İ. Lenin, Rusya da Kapitalizmin Gelişmesi, Çeviren: Seyhan Erdoğan (2. B., Ankara: Sol Yayınları, 1988), s Ibid., s E. H. Carr, Bolşevik Devrimi, Birinci cilt, Çeviren: Orhan Suda (2. B., İstanbul: Metis Yayınları, 2002), s. 17.

18 o zamana kadar mevcut olan parti örgütlenmelerinden oldukça farklıydı. Lenin in merkezi esaslara dayalı olarak geliştirdiği parti örgütlenmesi anlayışı, Rusya nın o güne dek içinde bulunduğu kendine özgü yönetim yapısından kaynaklanmaktaydı. Lenin in parti örgütlenmesine ilişkin geliştirdiği fikirler şiddetli tartışmaların habercisiydi de Eylülistlerin aristokratik komplosu, Pugaçev in ilkel köylü ayaklanmaları organize etmesi, Eylülcü hareketin ileri gelenlerinden Pestel in ortak bir devrimci amaç etrafında toplanmış yeraltı gruplarının kurulmasını savunması ve 1870 ve 80 lerde Tkaçev in merkezi esaslara dayalı ve disipline edilmiş profesyonel devrimcilerden oluşan bir grubun önemini vurgulaması, doğal olarak Lenin in parti örgütlenmesi yönündeki yaklaşımını etkileyecekti. Lenin in parti örgütlenmesine ilişkin getirdiği merkeziyetçi esaslara dayalı örgütlenme anlayışı, 1917 Devrimi ne giden süreçte yapılan tartışmaların temelini oluşturacaktır Lenin in Devrimci Mücadele Sorununa Yaklaşımı Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkının ön sözünden bir alıntıyla başlayalım: İnsanların varlığını belirleyen şey, bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır. 25 Marx tarafından yapılan bu tanımlama bir çok kişi tarafından da yanlış yorumlanmaktadır. En başta bilinç, kesinlikle belli bir nesnelliğin doğrudan zihne yansıması olarak görünmez. Belli bir nesnelliğin, belli bir bilinci tayin etmesi kuşkusuz doğrudur; ancak bu sanıldığından daha dolambaçlı bir işlemdir. Toplumsal varlık, doğrudan uzantısı olan toplumsal hareketlilik aracılığıyla bilinci tayin eder. Toplumsal varlık ile bilinç arasındaki ilişki doğrudan değildir Karl Marx, Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı, Çeviren: Sevim Belli (4. B., Ankara: Sol Yayınları, 1995), s Metin Çulhaoğlu, Bir Mirasın Güncelliği, (3. B., İstanbul: YGS Yayınları, 2002), s. 88.

19 Bilinç, nesnelliğin dış görüngüsü ile algılanması değil, söz konusu nesnelliğin özünün, kendini ortaya koyma biçimlerinin ardından yakalaması demektir. Bilinci yaratan son kertede elbette varlıktır. Maddi varlık koşullarından bağımsız bir sınıf bilinci oluşturulamaz. Ancak, sözü edilen nesnellik hareketi ve çelişkileriyle karmaşık bir bütünlük oluşturur. Nesnelliğin kendini ortaya koyuşu her zaman bir hareketliliktir. Dolayısıyla kendini bir hareket biçiminde ortaya koyan nesnelliğin tüm boyutlarıyla yakalanabilmesi, en başta, sözü edilen hareketle içselleşmekten geçer. Kısacası, söz konusu olan, sınıf (burjuva veya proletarya) bilinci için belli bir sınıfın üyesi olmak değil, o sınıfa özgü belli bir hareketliliğin içinde bulunmaktır. Bu noktada Öngen:...sınıf üyelerinde ortak bir aidiyet duygusundan veya ortak bir yaşam biçiminden kaynaklanan benzer tutum ve inançlar gelişmedikçe sınıf bilincinden söz edilemez. (...) asıl önemli olan sınıf üyelerinin kendi nesnel ve çelişkili durumlarının ve öteki sınıflarla antagonistik ilişkilerinin farkına varmaları, dolayısıyla çıkarlarını korumak için belli bir siyasal bilince (sınıf bilinci) ve sınıfsal bütünleşmeye (örgütlenmeye) sahip olmalarıdır. 27 derken tam da bu noktayı işaret etmekte ve bunun da örgütlü bir mücadele ile olabileceğini vurgulamaktadır. Örneğin, emek-sermaye arasındaki çelişkinin kendini somutlaması, işçi patron, işçi resmi görevli arasındaki ilişki ve çelişkiler gibi sayısız görüngü aracılığıyla gerçekleşir. Bunlar aslında çelişkinin özü değil, görünümüdür. 28 İşçi, gerçekte, hiçbir sınıf bilinci nüvesi taşımadan da mücadeleye katılabilir. Burada, bilinç olmadan da mücadele vardır. İşçinin hiçbir bilinç taşımadan katıldığı mücadeleyi kendinde sınıf olarak niteleyebiliriz. Mücadelenin büründüğü biçim, süresi, karşılaşılan direnç, mücadelenin yinelenme sıklığı son tahlilde işçinin gerçek bilince giden olgunlaşma sürecini belirler. Sonuçta bilinç, toplumsal varlığın tek başına değil, mücadeleler 27 Tülin Öngen, Prometheus un Sönmeyen Ateşi Günümüzde İşçi Sınıfı, (2. B., Ankara: Alan Yayıncılık, 1996), s Çulhaoğlu, s. 89.

20 aracılığıyla belirlendiği bir sonuç olarak ortaya çıkar. Açıklamayı bir örnekle somutlaştırırsak, kapitalist toplumda sendikal mücadelenin kazanımları sınıf mücadelesinin nihai hedefi değildir. Çünkü, sonuçta, sendikal mücadele de emeğin piyasa şartlarına uygun olarak makul bir düzeyde pazarlanmasını hedef alır. Sendikal mücadelenin kazanımları nihai hedef olmamasına rağmen, bu mücadele içerisinde karşılaşılan sorunları içselleştirerek sınıfın tarihteki önemi kavranabilir. Sınıf bilinci, sınıf mücadelesine kıyasla çok daha katı bir kavramdır. Emeksermaye çelişkisinin şu ya da bu şekilde görünümü olarak belli bir mücadeleye katılan işçi, sınıf mücadelesinin içindedir. Katılınan her sınıf mücadelesi gerçek anlamda sınıf bilinci için yeterli olmayabilir. 29 İşte tam da bu noktada Lenin in işçi sınıfının bilinçlenmesi üzerine yaptığı açıklaması önem kazanmaktadır. Lenin, işçi sınıfının bilinçlenmesini şöyle formüle etmektedir: Siyasal sınıf bilinci, işçilere, ancak dışardan verilebilir, yani ancak iktisadi mücadelenin dışından, işçilerle işverenler arasındaki ilişki alanının dışından verilebilir. Bu bilgiyi elde etmenin mümkün olduğu biricik alan, bütün sınıf ve tabakaların devletle ve hükümetle ilişkisi alanı, bütün sınıflar arasındaki karşılıklı ilişkiler alanıdır. Onun için, işçilere siyasal bilinç vermek için ne yapmalı sorusuna yanıt, pratik içindeki işçilerin ve özellikle ekonomizme eğilim gösterenlerin çoğunlukla yeterli buldukları, "işçiler arasına gidilmelidir" yanıtı olamaz. İşçilere siyasal bilgiyi verebilmek için, sosyal-demokratlar nüfusun bütün sınıfları arasında gitmek zorundadırlar; askeri birliklerini bütün yönlere sevk etmek zorundadırlar. 30 Lenin in yaptığı bu açıklamada, işçi sınıfının kendinde sınıf aşamasından kendi için sınıf düzeyine yükselmesinin, kişinin içinde bulunduğu sosyal sınıfın zorluklarını yaşayarak, kendiliğinden gerçekleşemeyeceğini vurgulamaktadır. Dolayısıyla, Lenin in örgüt anlayışı, kapitalist toplumun zorunlu olarak kendiliğinden yıkılıp, yerine, 29 Ibid., s V. İ. Lenin, Ne Yapmalı, Çeviren: İsmail Yarkın (1. B., İstanbul: İnter Yayınları, 1993), s. 29.

21 sosyalist toplumun kurulacağı yönündeki bir anlayışı reddeder. Proleter devrimin bu eşi görülmedik bilinçli karakterinden ötürü sadece nesnel etmenlerin olgunlaşmasıyla değil (kapitalist üretim tarzının tarihi görevini bitirdiği gerçeğini yansıtan ve gittikçe derinleşen bir toplumsal bunalım), aynı zamanda öznel etmenlerin de (işçi sınıfının bilinç düzeyi) yeterli düzeyde olması gerekir. Aksi taktirde proletarya devrimi zafere ulaşamayacaktır. Sosyalist devrimin başarısız olması, kapitalizmin geçici olarak güçlenmesi için yeni ekonomik ve toplumsal olanakların ortaya çıkmasına neden olacaktır. 31 Lenin in işçi sınıfının bilinçlenmesine ilişkin yaptığı temel açıklama budur. İşçi sınıfının doğrudan sınıf bilincine sahip olmaması, burjuvaziye taviz vermelerine ve geri adım atmalarına neden olur. Kendiliğindencilik iktisatçılığa varır, devrimciliğe varmaz. Bu nedenden dolayı Lenin de politika görece özerk bir yapıya sahiptir. Yani devrimci inisiyatif (Volontarizm) Lenin in düşüncesinde büyük bir yer tutar. Devrimci bilinç, eğer kendiliğinden oluşmuyorsa ve dışarıdan verilmesi gerekiyorsa bunu kim verecektir? Lenin bu sorunu parti aracılığı ile aşılabileceğini vurguladı. Ancak, Lenin, partinin, işçi sınıfının bilinçlenmesi için yeterli olmayacağını ısrarla belirtmiştir. Bu anlayışa göre, devrim profesyonellerce örgütlenip yönetilmeli, işçi sınıfının öncü gücü olan bu profesyoneller proletaryanın sınıf bilincini, oradan hareketle işçilerin doğuştan sahip olmadıkları devrimci teoriyi sağlamalıdır. Öncü güç, tarihi görevleri göz önüne alarak örgütlenmeli, bu görevin yerleşik düzene son vermeli olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır. Bunun anlamı, partinin merkeziyetçi, hiyerarşik ve otoriter olmasıdır Ernest Mandel, Leninist Örgüt Teorisi, Çeviren: Oktay Emre (2. B., İstanbul: Yazın Yayıncılık, 1977), s Carrene D Encausse, s. 76.

22 Lenin e göre, işçiler, kendi sınıf çıkarlarıyla modern politik ve toplumsal sistemin bütünü arasındaki uzlaşmazlığın bilincine kendiliğinden varamayacaklardır. Ayrıca, işçiler kendi deneyimlerinden kendiliğinden dersler çıkardıkları sürece iş verenlere karşı sendikal etkinlilerden daha fazlasını geliştiremezler. 33 Lenin in, ekonomizme karşı yürüttüğü kararlı kavga ağırlıklı olarak kendiliğindenlik anlayışına yöneltilmiş bir saldırıydı. Ekonomistlerin iddialarına göre, işçi sınıfının etkinliği kendiliğinden ekonomik sendikal- bir karakter taşımaktadır. İşçi sınıfını politikleştirmeyi denemek yararsız, en azından zamansız bir girişimdir. Ekonomistler, işçiler adına ekonomik ajitasyon ve sosyal reform mücadelesi sürdürülmesi gerekliliğinin devrim stratejisi açısından en iyi yöntem olduğuna inanmışlardı. Ekonomistler, ayrıca, ekonomi ile politika arasında bir sınır çizmekteydiler. Böylece İşçiler siyasal amaçlarla değil, ekonomik amaçlarla ilgileneceklerdi. 34 Bu dönemde en iyi muhalefet uğraşında iş bölümü yapmak işçi sınıfı için en iyisiydi. Tarih, politika ve anayasal sorunlara ilgi duyan burjuva, politik demokrasi uğruna mücadele verirken; işçi sınıfı da ekonomik durumunun biraz olsun düzeltebilmesi için ekonomik mücadele vermeliydi. İşçi sınıfına dışarıdan bilinç taşınmasını reddeden ekonomist anlayış, politik mücadeleye hiçbir zemin bırakmamıştı. Burjuvazi politikayla ilgilenecek, işçi sınıfı da, ekonominin gelişmişlik ölçüsünce refah seviyesini geliştirebilmek için ekonomik mücadeleyi sürdürecekti. Rusya da ve özellikle de Almanya da baş gösteren bu politik tutum Marx ın bazı yapıtlarında geçen determinist anlayışın vurgulanmasından kaynaklanıyordu. Rusya da sosyalizmin inşasına giden yolda izlenecek devrim stratejisi tartışmalarının bir diğer tarafı ise, Legal Marksistler idi. Bunlar Rusya da illegal 33 Marcel Liebman, Lenin Döneminde Leninizm, Birinci cilt, Çeviren: Osman Akınhay (1. B., İstanbul: Belge Yayınları, 1990), s Carr, s. 21.

23 mücadelenin olamayacağı yönündeki ısrarlı tutumlarını sürdürmekteydiler. Legal Marksistler: (1) Kapitalizmin gelişmesini, sosyalizmin nihai zaferi için gerekli ilk aşama olarak gören klasik Marksist tezi kabul ediyorlardı. Lenin bu aşamaya kadar onlarla aynı düşünceyi savunuyordu. (2) Kapitalist aşamanın gerekliliğini ısrarla vurgulamaları, onların kısa sürede bu aşamayı mutlak bir amaç olarak görmelerine ve sosyalizmin nihai zaferinin devrim ile değil de reform ile olması gerektiğini savunmalarına neden oldu. Legal Marksistler ile Lenin arasındaki temel tartışma da bu eksen üzerinde şekilleniyordu. Legal Marksistler, proletaryanın devrimci sosyalist mücadelesini belirsiz bir tarihe ertelemekte, burjuva ile ittifakı öneren reformcu bir demokrasi programına ağırlık vermeyi izlenecek devrim stratejisi açısından daha uygun bulmaktaydılar. Eğer iktidarın ele geçirilmesinde işçi sınıfının yürüttüğü ekonomik-politik mücadele Ekonomistlerin, Legal Marksistlerin ve Alman Sosyal Demokratların reformist iddialarının aksine kurulu düzen içerisinde ilerleyerek değil de; toplumsal değişimin sağlanması yönündeki bir mücadelenin, işçi sınıfının önderliğinde devletin tam anlamıyla ele geçirilmesi anlayışına dayalı olarak sürdürülecekse, bu öncelikle Marx ın yapıtlarından başlanarak ispatlanmalıydı. Nitekim, Lenin de, ekonomistlere genel anlamda reformistlere ve devrimi dışlayan diğer muhaliflere karşı yürüttüğü politik mücadelede Marx ın yapıtlarından yararlanarak yürütülecekti. Marx, Ekonomi Politiğin ön sözünde şöyle yazıyordu: Gelişmelerinin belirli bir aşamasında, toplumun maddi üretici güçleri, o zamana kadar içinde hareket ettikleri mevcut üretim ilişkileri ile ya da bunların hukuki ifadesinde başka bir şey olmayan mülkiyet ilişkileriyle çelişkiye düşerler. Bu ilişkiler, üretici güçlerin gelişmesinin sonucu olan şekiller olmaktan çıkıp, bu gelişmenin önünde engeller niteliğine bürünürler. O zaman toplumsal devrim çağı başlar. İktisadi temeldeki değişme, kocaman üst yapıyı, büyük ya da az bir hızla devirir. Bu alt-üst oluşların incelenmesinde daima, iktisadi üretim şartlarının

24 maddi altüst oluşuyla -ki, bu bilimsel bakımdan kesin olarak tespit edilebilir- hukuki, siyasi, dini, artistik ya da felsefi biçimleri, kısaca insanların bu çatışmanın bilincine vardıkları ve onu sonuna kadar götürdükleri ideolojik şekilleri ayırt etmek gerekir... İçerebildiği bütün üretici güçler gelişmeden bir sosyal şekillenme asla yok olmaz; yeni ve daha yüksek üretim ilişkileri, bu ilişkilerin maddi varlık şartları eski toplumun bağrında çiçek açmadan asla gelip yerlerini almazlar." 35 Hemen görüleceği gibi, Marx ve Engels'in tarihsel ilerleyiş düşüncesinde ağır basan yön, ekonomik determinizmdir. Volontarizmin rolü, maddi koşulların belirleyici çerçevesi içindedir. Bu konuyu daha sağlıklı tartışabilmek için öncelikle toplumsal alt üst oluşların nasıl gerçekleştiğine bakalım. Marx, toplumsal farklılaşmanın temelinde ve eşitsiz ilişkilerin temelinde sınıf ilişkilerinin olduğunu vurgulamakla birlikte; toplumu geçmişten günümüze kadar analiz ediyor: Antik, köleci, feodal, kapitalist ve sosyalist. Tüm bu toplumsal formasyonlarda asıl olan sınıflar arasındaki çelişkidir. Bu çelişki belli bir üretim biçiminden tarihsel olarak daha ileri bir üretim biçimine geçmekle sona ermektedir. 36 Buraya kadar yapılan açıklamalar yeterince açıktır. Asıl önemli olan nokta ise buradan sonra başlamaktadır. Tarihsel gelişim içerisinde ne kadar determinizm, ne kadar volontarizm geçerli olacağı nasıl belirlenecektir? Bu sorunun cevabını ancak Marx ın yaşadığı dönemde devrimlere ilişkin getirdiği açıklamalardan anlayabiliriz. Marx, devrim teorisinde, ihtilâlci inisiyatif ile ekonomik determinizm arasındaki ilişki ve çelişkiyi şöyle ortaya koymaktadır: 35 Karl Marx, Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı, s Tülin Öngen, s

25 Kişiler kendi tarihlerini, kendileri yaparlar; fakat keyiflerine göre, kendileri tarafından seçilmiş koşullarda değil de, geçmişin doğrudan doğruya verdiği ve miras bıraktığı koşullarda olur bu." 37 Marx ın tarihsel değişim yönündeki yaklaşımı açıktır: Devrimci inisiyatifin rolünde başarıya ulaşabilmesi için devrimin, maddi bir tabana oturması şarttır. Bir başka deyişle, temel yapının (ekonomi), o devrimci atılımın zafere erişmesi belli bir düzeye ulaşması gerekmektedir. Ekonomistler tarafından iddia edilenin aksine determinizmin volontarizm üzerinden bir üstünlüğe sahip olmadığı gibi, birbirini dışlamazlar da. Aksine volontarizm ve determinizm Marksist öğretide dolayımsız diyalektik bir bütünlüğe sahiptir. Lenin in düşüncesinde işçi sınıfına dışarıdan bilinç götürme, partinin rolü ve devrimci inisiyatif bu bağlamda değerlendirilmedir. Lenin, ekonomistlerin devrimci mücadelede kendiliğindenciliği ön plana çıkartmasına karşı çıkıyor, proletaryanın iç güdüsel bir karşı çıkıştan daha fazlasını yapamayacağını vurguluyor. Saf ve yalnız işçi hareketinin kendi başına bağımsız bir ideoloji geliştirebileceği düşüncesini yadsıyordu. Çünkü, işçiler, köken itibariyle sosyalizmden daha eskilere giden burjuvazinin gelişmiş ve elinin altında sınırsız derece de yayın organı bulunan burjuva ideolojisiyle yüz yüze gelmek zorundaydı. Bu nedenle sınıfsal politik bilinç işçilere ancak dışarıdan götürülebilir idi. Böylece şu ya da bu şekilde politik bir mücadele içinde olan işçi sınıfı kendinde sınıf durumundan kendi için sınıf durumuna dönüşebilirdi. Lenin bu durumu şöyle formüle edecektir:. Eğer işçiler, hangi sınıfları etkiliyor olursa olsun, zorbalık, baskı, zor ve suiistimalin her türlüsüne karşı tepki göstermede eğitilmemişlerse ve işçiler bunlara karşı, başka herhangi bir açıdan değil de, sosyal-demokrat açıdan tepki göstermede eğitilmemişlerse, işçi sınıfı bilinci, gerçek bir siyasal bilinç olamaz. Eğer işçiler, öteki toplumsal sınıfların her birini, entelektüel, manevi ve siyasal yaşamlarının bütün belirtilerinde gözleyebilmek için somut ve 37 Karl Marx, Louis Bonaparte'ın 18 Brumaire Darbesi, Çeviren: Sevim Belli (4. B., Ankara: Sol Yayınları, 1995), s. 21.

26 her şeyden önce güncel siyasal olgular ve olaylardan yararlanmasını öğrenmezlerse; eğer materyalist tahlil ve ölçütleri, nüfusun bütün sınıflarının, tabakalarının ve gruplarının yaşam ve eylemlerinin bütün yönlerine pratik olarak uygulamayı öğrenmezlerse, çalışan yığınların bilinci, gerçek bir sınıf bilinci olamaz. Kim, işçi sınıfının dikkatini, gözlemini ve bilincini, tamamıyla ya da hatta esas olarak işçi sınıfı üzerinde yoğunlaştırıyorsa, böylesi, sosyaldemokrat değildir; çünkü, kendini iyi tanıyabilmesi için, işçi sınıfının, modern toplumun bütün sınıfları arasında karşılıklı ilişkiler konusunda tam bir bilgi, sadece teorik bilgisi değil, hatta daha doğru olarak ifade edelim; teorik olmaktan çok, siyasal yaşam deneyimine dayanan pratik bilgisi olması gerekir. 38 Yukarıdaki alıntıdan anlaşılacağı üzere, işçi sınıfının kendiliğinden hareketi tek başına sınıf bilinci yaratamaz. Kitlelerin kendiliğinden ayaklanması ne kadar geniş bir alana yayılırsa ve hareket ne kadar yaygın olursa, sosyal demokrasinin kuramsal, politik ve örgütsel çalışmasındaki bilinç gerekliliği de o kadar ivedileşir. Proletaryanın kendiliğinden savaşımı, bu savaşıma güçlü bir devrimciler örgütü önderlik edene kadar, kendinde sınıftan hakiki sınıf savaşımı kendi için sınıf- haline gelemeyeceğini vurgular. Marx ise toplumdaki egemen düşünceyi şöyle ifade ediyor: Egemen düşünceler egemen maddi ilişkilerin fikirsel ifadesinden başka bir şey değildir, egemen düşünceler, fikirler biçiminde kavranan maddi, egemen ilişkilerdir, şu halde bir sınıfı egemen sınıf yapan ilişkilerin ifadesidirler; başka bir değişle; bu düşünceler onun egemenliğinin fikirleridirler. 39 Marx dan yapılan bu alıntıya bakıldığında Lenin in bilinçlenmeye ilişkin yaptığı açıklamanın ne kadar yerinde olduğunu açık biçimde görünmektedir. Her toplumun hakim ideolojisi hakim sınıf elindeki ideolojik üretim araçlarının (kilise, okul, gazeteler) denetlediği ve bunları kendi sınıfsal çıkarları için kullandığı anlamda sınıf ideolojisidir. Bu nedenle de kapitalist toplumda hakim sınıf burjuvazi olduğundan hakim ideoloji 38 Lenin, Ne Yapmalı, s Karl Marx, Alman İdeolojisi, Çeviren: Sevim Belli (3. B., Ankara: Sol Yayınları, 1987), s. 70.

27 de, burjuva ideolojisidir. Sınıf hakimiyeti güçlü, sabit ve sorguya çekilmeyen bir düzeyde olduğu sürece hakim sınıfın ideolojisi ezilen sınıfın bilincine de hakim olacaktır; ayrıca sömürülen sınıf, sınıf mücadelesinin ilk evresinde sömürenlerin formüllerine, ideallerine ve ideolojilerine dayanır. Mevcut toplumun sorguya çekilişi artıkça ki, bu ancak, örgütlü bir mücadele altında sürdürülebilir- sınıf mücadelesi yoğunlaştıkça ve sömürülerin sınıf hakimiyeti eylem alanında yalpalamaya başlayınca sömürülenler, iktidardakilerin fikir hakimiyetinden kurtulmaya başlayacaklardır. Toplumsal devrim mücadelesinden önce ve bu mücadele esnasında yönetici sınıf ideolojisi ile devrimci sınıfın yeni idealleri arasındaki mücadele sürüp gider. Bu mücadele, devrimci sınıfın tarihi görevlerinin ve mücadelenin kısa vadeli sonuçlarını bilincine varmasını sağlayan somut sınıf mücadelesini yoğunlaştırır ve hızlandırır. Böylece, devrimci sınıfın sınıf bilinci, hakim sınıf ideolojisine rağmen ve onun aksine sınıf mücadelesi içinde gelişir. Unutulmamalıdır ki, ancak devrim sırasında ezilenlerin çoğunluğu yönetici sınıfın ideolojisinden kendini kurtarabilir. Çünkü, hakim sınıfın ezilen sınıf üzerindeki denetimi saf bir ideolojik yönlendirme ve hakim sınıfın ideolojik üretimini kitlesel özümsenmesiyle değil, her şeyden önce, süre gelen ekonomik ve toplumun günlük işleyişi ve bunların ezilenlerin bilinçleri üzerinde yaptıkları etki ile yürütür. Mandel bu konuda şöyle diyor: Kapitalist toplumda denetim insan ilişkilerinin şeyleşmesi ile sıkı sıkıya bağlı olan ve meta üretimini yaygınlaşması, iş gücünün metaya dönüşmesi ve meta üretimi koşulları altında toplumsal iş bölümünün yaygınlaşması sonucu ortaya çıkan meta ilişkilerinin içselleşmesi aracılığıyla yürütülür. Bu aynı zamanda emeğin sömürüsü ve yabancılaşma özelliğinden dolayı üreticilerin bitkinliği ve insanlıktan uzaklaştırılması ile olduğu gibi, sadece nitel anlamda değil, nicel anlamda da boş zamanın olmamasıyla da gerçekleştirilir. Bu durum ancak esaretin zincirleri bir devrim ile, yani yabancılaşmış emeğin sınırları dışında, kitle

28 eyleminin, yoğun artışı ile parçalamadığı zaman bu esaretin, kitle bilinci üstündeki uyarıcı etkisi hızla geriler. 40 Marksist toplumsal değişim metodu göz önünde bulundurulduğunda Lenin, ekonomistlere karşı verdiği mücadelede, kapitalist toplumdaki sınıf çelişkilerinin zorunlu olarak ve kendiliğinden sosyalist topluma varamayacağını vurguladı. İşçi sınıfı gerçek bilinçlenme düzeyine salt kitap okuyarak ulaşamaz. Bulunduğu mücadele içinde karşılaştığı zorlukları politik teşhir yöntemiyle kitleleri devrimci eyleme yönlendirebilir. Lenin politik teşhiri şöyle ifade ediyor: Ama bu "açık-seçik tablo", herhangi bir kitaptan edinilemez. İşçi, bunu, ancak canlı örneklerden, belirli bir anda çevremizde olup bitenlerin, herkesin üzerinde konuştuğu ya da birisinin fısıldadığı şu ya da bu olayda, rakamlarda, mahkeme kararlarında vb. belirenin sıcağı sıcağına teşhirinden edinebilir. Bu kapsamlı siyasal teşhirler, yığınları devrimci eylem bakımından eğitmenin zorunlu ve temel bir koşuludur. 41 Yapılan tüm bu alıntılardan anlaşılacağı üzere Lenin in işçi sınıfının bilinçlenmesine ilişkin yürüttüğü çalışma çok yönlüdür. Sadece profesyonel devrimcilerden oluşan merkezi örgütlenme esasına dayalı tek partinin öncülük etmesinin yanında, partinin, işçiler arasında yürüteceği ajitasyon ve politik teşhir yöntemleriyle kitleleri devrimci mücadeleye yönlendirmek büyük önem taşır. Rusya da 1891 kıtlığı Plehanov u Marksist hareketin izleyeceği yol açısından yeni bir sayfa açmaya itti. Buna göre Marksistlerin proletarya içindeki eğitim faaliyetleri iki düzeye propaganda ve ajitasyon biçiminde sürdürülmeliydi. Plehanov yaptığı açıklamalarda propagandayı, bir düşünceyi bir veya bir kaç kişiye taşımak; ajitasyon ise, bir çok düşünceyi pek çok insana taşımak olarak formüle ediyordu. Kısacası, devrimciler, kendilerini sosyalist işçi kesimlerini örgütlemek ile kısıtlamak yerine dışa açılmayı, sekiz saatlik çalışma gibi siyasi ve ekonomik talepler 40 Mandel, s Lenin, Ne Yapmalı, s. 78.

29 temelinde kitlesel hoşnutsuzluğu yükseltmeye çalışmalıydılar. Böylece en geri unsurlar bile sosyalist mücadelenin kazanımlarını kendilerinin çıkarına olduğunu anlayacak ve davaya kazanılmış olacaklardı. Plehanov un ajitasyon hakkındaki fikirlerine destek görece daha bilinçli olan Polonya işçilerinden geldi. Emeğin Kurtuluşu grubu tarafından ortaya atılan bu politik strateji işçiler arasında fazla rağbet görmedi. Lenin bu yöntemini benimsedi. Lenin bu konuda şöyle yazıyordu: Karşımıza şu sorun çıkıyor: siyasal eğitim neyi içermelidir? Bu otokrasiye karşı işçi sınıfı düşmanlığının propagandasından ibaret olabilir mi? Elbette ki hayır. İşçilere siyasal bakımdan ezildiklerini açıklamak yetmez (nasıl ki, onlara çıkarlarının işverenlerin çıkarlarına uzlaşmaz karşıtlıkta olduğunu açıklamak da yetmezse). Ajitasyon, bu baskının her somut örneği ele alınarak yürütülmelidir (tıpkı iktisadi baskının somut örnekleri etrafında ajitasyon yürütmeye başlamış olmamız gibi). Bu baskı toplumun çeşitli sınıflarını etkilediğine göre, kendisini yaşamın ve eylemin en çeşitli alanlarında -meslek, kamu, özel, aile, din, bilim vb. alanlarında- ortaya koyduğuna göre, otokrasinin siyasal teşhirini bütün yönleriyle örgütlemeye girişmeyecek olursak, işçilerin siyasal bilincini geliştirme görevimizi yerine getiremeyeceğimiz besbelli değil midir? Baskının somut belirtileri etrafında ajitasyon görevini yerine getirebilmek için, bu belirtileri teşhir etmek gerekir (nasıl ki ekonomik ajitasyonu yürütebilmek için fabrikalarda yapılan haksızlıkları teşhir etmek zorunluysa) 42. Lenin e göre, ekonomik mücadele işçiye ilk olarak ekonomik sömürünün doğasını gösteriyordu. İkincisi, ona mücadele ruhu aşılıyordu. Üçüncüsü, siyasal bilinci geliştiriyordu. Siyasi bilinç dahil olmak üzere sınıf bilinci, ekonomik mücadele içinde otomatik olarak gelişecekti de Lenin ve Martov önderliğinde bir çok devrimci St. Petersburg da İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği adı altında örgütlü bir yapı oluşturdular. Oluşturulan bu birliğin amacı, St. Petersburg işçileri arasında ajitasyonun yaygınlık 42 Ibid., s Cliff, s. 66.

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen

Karl Heinrich MARX Doç. Dr. Yasemin Esen Karl Heinrich MARX 1818-1883 Eserleri Kutsal Aile (1845) Felsefenin Sefaleti (1847) Komünist Manifesto (1848) Fransa'da Sınıf Kavgaları (1850) Ekonominin Eleştirisi (1859) Kapital (Das Kapital-1867-1894).

Detaylı

YDÜ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ

YDÜ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ Cilt/Volume IV Sayı/Number 1 Nisan/April 2011 Sosyal Bilimler Dergisi/Journal of Social Sciences 1 YDÜ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ İÇİNDEKİLER / CONTENTS Berker Bank Bilal Savaş Rusya da 1905-1920 Yılları

Detaylı

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. SİYASAL PARTİLER Siyasi Parti Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir. Siyasi partileri öteki toplumsal örgütlerden ayıran

Detaylı

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları PA 101 Kamu Yönetimine Giriş (3,0,0,3,5) Kamu yönetimine ilişkin kavramsal altyapı, yönetim alanında geliştirilmiş teori ve uygulamaların analiz edilmesi, yönetim biliminin

Detaylı

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...v GİRİŞ... 1 Birinci Bölüm Antik Demokrasi I. ANTİK DEMOKRASİNİN

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar) İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar) Merkantilizm: 15. ve 16. yüzyıllardaki coğrafî keşiflerde birlikte Avrupa ülkeleri dünyaya açılmaya

Detaylı

KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

Detaylı

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...xi KISALTMALAR... xvii GİRİŞ...1 Birinci

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 6. Hafta Ders Notları - 23/10/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI İKİNCİ BÖLÜM İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI I. EKONOMİ, TOPLUM BİLİMİ VE SOSYAL POLİTİKA...7 A. EKONOMİ BİLİMİ...7 B. TOPLUM

Detaylı

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü 2018-2019 Güz Dönemi SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307) 4. Hafta Ders Notları Dr. Öğr. Üyesi

Detaylı

KOR KİTAP STRATEJi ve TAKTiK - J. V. STALiN. ÇEVİREN A. FIRAT KAPAK ve İÇ TASARIM DEVRİM KOÇLAN

KOR KİTAP STRATEJi ve TAKTiK - J. V. STALiN. ÇEVİREN A. FIRAT KAPAK ve İÇ TASARIM DEVRİM KOÇLAN 1 KOR KİTAP - 20 CEPhane - 2 STRATEJi ve TAKTiK - J. V. STALiN ÇEVİREN A. FIRAT KAPAK ve İÇ TASARIM DEVRİM KOÇLAN ISBN 978-605-2283-02-8 Birinci Basım Kasım 2017 Ginko Kitap Ltd. Şti. 2017 BASKI: Ezgi

Detaylı

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ! Silahlý Propaganda ve Gerilla Savaþý Nikaragua da Devrim ve Seçim Proletarya ve Sosyalist Siyasal Bilinç Demokratik Muhalefette Demokrat! Türkiye Devriminde Kürt

Detaylı

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ Mehmet Uçum 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri a. Tartışmanın Arka Planı Ülkemizde, hükümet biçimi olarak başkanlık sistemi tartışması yeni

Detaylı

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK? Dünyada mal ve hizmet hareketlerinin uluslararası dolaşımına ve üretimin uluslararasılaşmasına imkan veren düzenlemeler (Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası

Detaylı

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XV KISALTMALAR...XXIII TABLOLAR LİSTESİ... XXV GİRİŞ...1 Birinci Bölüm Vatandaşlığın

Detaylı

SSCB'DE SOVYET TOPLUMUNUN VE İKTİDARININ ZAFERİ - GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) (2. Makale) İbrahim Okçuoğlu

SSCB'DE SOVYET TOPLUMUNUN VE İKTİDARININ ZAFERİ - GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) (2. Makale) İbrahim Okçuoğlu SSCB'DE SOVYET TOPLUMUNUN VE İKTİDARININ ZAFERİ - GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) (2. Makale) İbrahim Okçuoğlu Bu makalede giriş olarak Marksist-Leninist politik ekonomi, hangi

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da YANLIŞ ALGILANAN FİKİR HAREKETİ: FEMİNİZM Feminizm kelimesi, insanlarda farklı algıların oluşmasına sebep olmuştur. Kelimenin anlamını tam olarak bilmeyen, merak edip araştırmayan günümüzün insanları,

Detaylı

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK 2 Takdim Planı Modernleşme Süreci Açısından Devlet Devlet-Toplum İlişkileri Açısından Devlet Teşkilatlanma

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 14. Hafta Ders Notları - 18/12/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Bilgi toplumunda aktif nüfus içinde tarım ve sanayinin payı azalmakta, hizmetler sektörünün payı artmakta ve bilgili, nitelikli insana gereksinim duyulmaktadır. 16.12.2015

Detaylı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256) 12. Hafta Ders Notları - 03/05/2017 Arş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI ÖRGÜTLER KISA ÖZET KOLAYAOF

Detaylı

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler Açılış Tarihi Kapanış Tarihi Sona Eriş Nedeni 1 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17.11.1924 05.06.1925

Detaylı

KÜRESELLEŞME VE BÖLGESELLEŞME

KÜRESELLEŞME VE BÖLGESELLEŞME Ankara Üniversitesi Avrupa Birliği ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler Anabilim Dalı Uluslararası Ekonomik Bütünleşmeler ve Avrupa Birliği KÜRESELLEŞME VE BÖLGESELLEŞME Belgin Akçay Küreselleşmeye İlişkin

Detaylı

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2 Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3 Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4 Zygmunt Bauman: Modernlik ve Postmodernlik ÜNİTE:5 Tüketim Toplumu, Simülasyon

Detaylı

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. 339 GENEL LİSE Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. Yeniçağ 3. Yeniçağda Avrupa 6. Eğitim, kültür, bilim ve

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 2. Hafta Ders Notları - 25/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

İÇİNDEKİLER KAPİTALİST ÜRETİM TARZI 41 I TEKEL-ÖNCESİ KAPİTALİZM 42

İÇİNDEKİLER KAPİTALİST ÜRETİM TARZI 41 I TEKEL-ÖNCESİ KAPİTALİZM 42 İÇİNDEKİLER 15 Ekonomi Politiğin Konusu 16 Toplum Yaşamının Temeli Olan Maddi Malların Üretimi 17 Üretici Güçler ve Üretim İlişkileri 23 Toplumun Gelişmesinin Ekonomik Yasaları 26 Ekonomi Politiğin Tanımı

Detaylı

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... İçindekiler ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... 5 I.1. Arnavutluk Adının Anlamı... 5 I.2. Arnavutluk Adının Kökeni... 7 I.3.

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Genel Kamu Hukuku I Law 151 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Lisans Zorunlu

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! Clara Zetkin haklı olarak Kadının özgürlüğünün, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, emeğin sermayenin

Detaylı

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler Geçtiğimiz ay Suriye de Irak Şam İslam Devleti ve diğer muhalif güçler arasında yaşanan çatışmaya ilişkin, Suriye Devrimci Sol

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 1. Hafta Ders Notları - 18/09/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 1.1.216 Diploma Program Adı : SOSYOLOJİ, LİSANS PROGRAMI, (AÇIKÖĞRETİM) Akademik Yıl : 21-216 Yarıyıl

Detaylı

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

İktisat Tarihi II. 1. Hafta İktisat Tarihi II 1. Hafta İktisat tarihinin görevi ekonomilerin performanslarında ve yapılarında zaman içinde meydana gelen değişiklikleri açıklamaktır. Tarih Öncesi Çağların Bölümlenmesi Taş Çağı Bakır

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI 1. PROGRAMIN ADI Medya Çalışmaları Doktora Programı 2. LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARININ YENİDEN DÜZENLENMESİNİN GEREKÇESİ İlgili

Detaylı

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Ü s t S ı n ı f Orta Sınıf Alt Sınıf TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Toplumsal tabakalaşma dünya yüzeyindeki jeolojik katmanlara benzetilebilir. Toplumların,

Detaylı

Kitap Eleştirisi Üretken Emek, Üretken Olmayan Emek ve İşçi Sınıfı:Poulantzas Kitabı 1 Üzerine Düşünceler

Kitap Eleştirisi Üretken Emek, Üretken Olmayan Emek ve İşçi Sınıfı:Poulantzas Kitabı 1 Üzerine Düşünceler Kitap Eleştirisi: Üretken Emek, Üretken Olmayan Emek ve İşçi Sınıfı: Poulantzas Kitabı Üzerine Düşünceler 67 Kitap Eleştirisi Üretken Emek, Üretken Olmayan Emek ve İşçi Sınıfı:Poulantzas Kitabı 1 Üzerine

Detaylı

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup

4 -Ortak normlar paylasan ve ortak amaçlar doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde büyüyen bireyler topluluğu? Cevap: Grup 1- Çalışma ilişkilerinin ve endüstriyel demokrasinin başlangıcı kabul edilen tarih? Cevap: 1879 Fransız ihtilalı 2- Amerika da başlayan işçi işveren ilişkilerinde devletin müdahalesi zorunlu kılan ve kısa

Detaylı

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü, 24 Kasım 2011 Perşembe günü Üniversitemiz Merkez Kampüsü Hünkar Salonu nda, hem Üniversitemizin

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2014 2015 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.09.2014 TANIŞMA DERSİ TANIŞMA DERSİ 17.09.2014 22.09.2014

Detaylı

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) İçinde Bulunduğumuz Evre Ve Gençliğin Durumu Türkiye gibi yarı sömürge ve az gelişmiş

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ekonomik düzen nedir? Ekonomik düzen, toplumların çeşitli gereksinimlerini karşılamak üzere yaptıkları

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI TABLOLAR

Detaylı

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Neslihan Erkan İlan-ı Hürriyet II. Meşrutiyet, 1878 de askıya alınan Kanun-i Esasi nin yeniden yürürlüğe girmesiyle 23 Temmuz 1908 de başladı. Osmanlı coğrafyasında yeniden meşruti

Detaylı

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI 1 2 SEKÝZÝNCÝ BASKI KAPÝTALÝST TOPLUM ZUBRITSKI, MITROPOLSKI, KEROV, KUZNETSOV, GRETSKI, LOZOVSKl, KOLOSSOV 3 Y. Kuznetsov [Birinci ve Üçüncü

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.217 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 216-217 Ders Adı ANAYASA HUKUKU(YILLIK)

Detaylı

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları

2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları 2. Gün: Stratejik Planlamanın Temel Kavramları Virpi Einola-Pekkinen 11.1.2011 1 Strateji Nedir? bir kağıt bir belge bir çalışma planı bir yol bir süreç bir ortak yorumlama ufku? 2 Stratejik Düşünme Nedir?

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.2017 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 2016-2017 Ders Adı GENEL KAMU

Detaylı

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet ANAYASAL ÖZELLİKLER Ulus devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde belirli bir nüfus ve egemenliğe sahip bir örgütlenmedir. Ulus-devlet üç unsura sahiptir: 1) Ülke (toprak), 2) Nüfus, 3) Egemenlik (Siyasal-Yönetsel

Detaylı

SİYASETİN BAĞIMLILIĞI VE GÖRECE ÖZERKLİĞİ

SİYASETİN BAĞIMLILIĞI VE GÖRECE ÖZERKLİĞİ SİYASETİN BAĞIMLILIĞI VE GÖRECE ÖZERKLİĞİ Siyaset Toplumsal Alt Yapıya Bağımlı Bir Kurum mudur Yoksa Özerk Bir Olgu Mu? Marx, toplum alt yapı ve üst yapı öğelerinden kurulmuş bir bütündür. Alt yapı toplumun

Detaylı

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457) 3. Hafta Ders Notları - 02/10/2017 Araş. Gör. Dr. Görkem

Detaylı

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN)

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN) SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN) ESKİ MÜFREDAT 1.ÜNİTE İLETİŞİM VE İNSAN İLİŞKİLERİ 1. İletişimi, olumlu olumsuz etkileyen tutum ve davranışları fark

Detaylı

1: İNSAN VE TOPLUM...

1: İNSAN VE TOPLUM... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: İNSAN VE TOPLUM... 1 1.1. BİREYİN TOPLUMSAL HAYATI... 1 1.2. KÜLTÜR... 3 1.2.1. Gerçek Kültür ve İdeal Kültür... 5 1.2.2. Yüksek Kültür ve Yaygın Kültür... 5 1.2.3. Alt Kültür ve Karşıt

Detaylı

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Medya Ekonomisi Kavram ve Gelişimi Ünite 1 Medya ve İletişim Önlisans Programı MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU 1 Ünite 1 MEDYA EKONOMİSİ KAVRAM VE GELİŞİMİ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi. HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi Kasım 2017 Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi 1 HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2017

Detaylı

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden

Detaylı

Müdafaa-i Hukuk Hareketi bu hakları savunmak ve geliştirmek için kurulmuştur.

Müdafaa-i Hukuk Hareketi bu hakları savunmak ve geliştirmek için kurulmuştur. Parti varlık sebebi, isminden de anlaşılacağı üzere, hakların savunulmasıdır. Müdafaa-i Hukuk düşüncesine göre: 1. İnsanın 2. Toplumun 3. Milletin 4. Devletin 5. Vatanın hakları vardır. Şu anda bu haklar

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ Ders No : 0310420098 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar

Tarihte, Günümüzde ve Devrimci Mücadelede Kadýnlar Tarihte, Günümüzde ve ERÝÞ YAYINLARI Bu broþüre yer alan yazýlardan "Tarihte ve Günümüzde Emekçi " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan 1997 tarihli 36. Sayýsýnda; " " yazýsý, Kurtuluþ Cephesi'nin Mart-Nisan

Detaylı

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 Adı Soyadı : No: Sınıf: 11/ SĠYASET Siyaset; ülke yönetimini ilgilendiren olayların bütünüdür.

Detaylı

Teröre karşı mücadele cephesi!

Teröre karşı mücadele cephesi! Teröre karşı mücadele cephesi! Türkiye, teröre karşı mücadele adı altında, birlik ve beraberlik içinde emekçilere yönelik bir terör rejimine sürüklenmek isteniyor. Bu nedenle milli seferberlik dahi ilan

Detaylı

2. Iletisim Adresi : Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü,

2. Iletisim Adresi : Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, 1. Kisisel Bilgiler (Ad,Soyad) : H. Tülin Öngen (Hoşgör) Doğum yeri ve tarihi: Ankara, 1949 Mezun olduğu okullar: İzmir Kız Lisesi (İzmir, 1964-1967) W. Groves High School (Birmingham, Michigan, A.B.D.

Detaylı

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 27 Ekim 2017 İktisat Tarihi Biliminin Doğuşu 18. yüzyıla gelene değin özellikle sosyal bilimler felsefeden bağımsız olarak ayrı birer bilim disiplini olarak özerklik kazanamamışlardı Tarih

Detaylı

BÖLÜM I: EĞİTİM BİLİMİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

BÖLÜM I: EĞİTİM BİLİMİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR Önsöz İÇİNDEKİLER III BÖLÜM I: EĞİTİM BİLİMİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR 11 Eğitimin Amacı 12 Eğitim 13 Formal ve İnformal Eğitim 15 Formal (Biçimlendirilmiş) Eğitim 15 Örgün Eğitim 15 Yaygın Eğitim 16 İnformal

Detaylı

TÜRKİYE NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE DEMOKRASİYE AYKIRI BİR DURUM VAR MI?

TÜRKİYE NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE DEMOKRASİYE AYKIRI BİR DURUM VAR MI? TÜRKİYE NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE DEMOKRASİYE AYKIRI BİR DURUM VAR MI? DR. Nayef Bin NAHAR Katar Üniversitesi Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırmalar Faktültesi Dekanı www.wa3efoundation.net Bu makale;

Detaylı

İNSAN HAKLARI SORULARI

İNSAN HAKLARI SORULARI 1. 1776 Amerikan ve 1789 Fransız belgelerine yansıyan doğal haklar öğretisinin başlıca temsilcisi kimdir? a) J. J. Rousseau b) Voltaire c) Montesquieu d) John Locke 4. Aşağıdakilerden hangisi İngiliz hak

Detaylı

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 11. Hafta Ders Notları - 16/07/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 11. Hafta Ders Notları - 16/07/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs T.C. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 11. Hafta Ders Notları - 16/07/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK ANAYASA HUKUKU LAW

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK ANAYASA HUKUKU LAW DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK ANAYASA HUKUKU LAW 117 2 3 + 0 3 5 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi

Detaylı

SENDİKALAŞMA EYLEMİ İÇİN İLERİ

SENDİKALAŞMA EYLEMİ İÇİN İLERİ grevli,toplu sözleşmeli SENDİKALAŞMA EYLEMİ İÇİN İLERİ [TfH TüR K iy E [-C JTEK N İK ELEMAN i ^ M k u r u lta y i 22-23 Mayısı Maltepe Alemdar Sineması 'saat X) > T ü rk iy e 3. t e k n ik elem a n k u

Detaylı

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE TEMEL KAVRAMLAR İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) İKY Gelişimi İKY Amaçları İKY Kapsamı İKY Özellikleri SYS BANKASI ÖRNEĞİ 1995 yılında kurulmuş bir

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE iii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ..i İÇİNDEKİLER.iii KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1.1. DEMOKRASİ TEORİSİNİN KAVRAMSAL ÇÖZÜMLENMESİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ...9

Detaylı

9. Hafta YENİ SAĞ. 9. Hafta

9. Hafta YENİ SAĞ. 9. Hafta YENİ SAĞ İDEOLOJİLER III Yrd. Doç. Dr. A. Sait SÖNMEZ 1970 li yıllardaki bazı gelişmeler (bretton woods sabit kur sisteminin çökmesi, petrol krizleri vb) sonucunda iktisatçı Keynes tarafından geliştirilen

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ III Bölüm 1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ 13 1.1.Türkiye Ekonomisine Tarihsel Bakış Açısı ve Nedenleri 14 1.2.Tarım Devriminden Sanayi Devrimine

Detaylı

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER SPORDA STRATEJİK YÖNETİM Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER 1 TEMEL KAVRAMLAR YÖNETİM YÖNETİM FONKSİYONLARI STRATEJİK YÖNETİMLE İLGİLİ KAVRAMLAR STRATEJİK YÖNETİM STRATEJİK YÖNETİM SÜRECİ 2 YÖNETİM Yönetim, sınırları

Detaylı

DERS ÖĞRETİM PLANI. İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Doktora

DERS ÖĞRETİM PLANI. İktisat Tarihi. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü. Seçmeli Doktora Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Türü DERS ÖĞRETİM PLANI Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi 8 Haftalık Ders Saati 3 Haftalık Uygulama Saati - Haftalık Laboratuar Saati - Dersin Verildiği Yıl Dersin Verildiği

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 ÜNİTE:1 Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2 Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3 Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4 Aile ve Toplumsal Gruplar ÜNİTE:5 1 Küreselleşme ve Ekonomi

Detaylı

Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi

Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi Bugünlerde bu üç adı bir araya getiren ortak özellik, her birinin uluslararası sınıflar mücadelesinde bölgesel etkilere yol

Detaylı

T.C. KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERS KATALOĞU

T.C. KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERS KATALOĞU TARİH ANABİLİM DALI 9103500 Yüksek Lisans Uzmanlık Alanı Zorunlu 6 0 0 6 9103300 Yüksek Lisans Uzmanlık Alanı Zorunlu 6 0 0 6 9103129 Tarih Araştırmalarında Yöntem ve Teknikler Zorunlu 9103500 Yüksek Lisans

Detaylı

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek! Cezayir'de 1990'lı yıllardaki duvar yazıları, İslamcılığın yükseldiği döneme yönelik yakın bir tanıklık niteliğinde. 10.07.2017 / 18:00 Doksanlı

Detaylı

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor! Amway Avrupa nın Dünya Girişimcilik Haftası na özel 16 Avrupa ülkesinde yaptırdığı Girişimcilik Anketi sonuçları açıklandı! Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor! Amway Avrupa tarafından yaptırılan

Detaylı

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ Yazarlar Prof.Dr.Önder Kutlu Doç.Dr. Betül Karagöz Doç.Dr. Fazıl Yozgat Doç.Dr. Mustafa Talas Yrd.Doç.Dr. Bülent Kara Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

SSCB - KADIN DEVRİMİ ÜLKESİ TEMEL GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) 7. Makale

SSCB - KADIN DEVRİMİ ÜLKESİ TEMEL GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) 7. Makale SSCB - KADIN DEVRİMİ ÜLKESİ TEMEL GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) İBRAHİM OKÇUOĞLU 7. Makale Kadının toplumda eşit haklara sahip olmaması bütün dünyada ilerici insanların tepkisine

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2015 2016 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 28.09.2015 30.09.2015 05.10.2015 07.10.2015 12.10.2015 TANIŞMA

Detaylı

İşyeri Temsilcileri Rehberi

İşyeri Temsilcileri Rehberi İşyeri Temsilcileri Rehberi Bir sendika için en önemli kadrolardan birisi işyeri temsilcisidir. İşyeri düzeyinde ise işyeri temsilcisi sendika örgütlenmenin olmazsa olmazıdır. Bir işyerinde işyeri temsilcisinin

Detaylı

Giriş. evre, çalkantılı bir dönem, ağır bir kriz dönemidir. Gerçekten de siyasal düşünceler tarihine

Giriş. evre, çalkantılı bir dönem, ağır bir kriz dönemidir. Gerçekten de siyasal düşünceler tarihine Giriş Cumhuriyete Devreden Düşünce Mirası: Tanzimat ve Meşrutiyet in Birikimi başlıklı bu çalışma, Cumhuriyet Türkiyesi nde siyasal düşünce hayatına etki eden düşünce akımlarını inceleyen kapsamlı bir

Detaylı

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013. Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ 2013 Başkent Pekin Yönetim Şekli Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2 Nüfus 1,35 milyar GSYH 8,2 trilyon $ Kişi Başına Milli Gelir 9.300 $ Resmi

Detaylı

Baskı: Estet Ajans Matbaacılık Merkezefendi Mah. Fazılpaşa Cad. 4. Zer San. Sit. No: 16/26 Topkapı / İstanbul Tel:

Baskı: Estet Ajans Matbaacılık Merkezefendi Mah. Fazılpaşa Cad. 4. Zer San. Sit. No: 16/26 Topkapı / İstanbul Tel: Devrimin GEZMİŞ Önsözü DENİZ 1 Yeni Evre Kitaplığı: 2 Kitabın Adı: Devrimin Önsözü Deniz Gezmiş Yayına Hazırlayan: Agit Cihan Birinci Basım: Mayıs 2010 İSBN: 978-605-61008-5-7 Yayın Sertifika No:15814

Detaylı

İKİNCİ BİNYILIN MUHASEBESİ İÇİNDEKİLER

İKİNCİ BİNYILIN MUHASEBESİ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER B İ R İ N C İ C İ L T Kitap Hakkında 1 Başlarken 5 CENGİZ HAN MEDENİYETE YENİ YOLLAR AÇMIŞTIR 1. Cengiz Han ın Birlik Fikrinden Başka Sermayesi Yoktu 23 2. Birlik, Beraberlik ve Çabuk Öğrenme

Detaylı

DURUMSALLIK YAKLAŞIMI

DURUMSALLIK YAKLAŞIMI 1960 lı yıllarda ortaya çıkan ancak 1980 li yıllara doğru kabul gören bir yönetim teorisidir. Prof. Dr. Fatih YÜKSEL Durumsallık yaklaşımının temel savunusu; her yerde ve her koşulda genel geçerli bir

Detaylı