HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...13 SABAH GAZETESİ...19 RADİKAL GAZETESİ...28 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ

Transkript

1 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 Altın, dolar ve euro haftaya rekorla başladı 7 yılda 17 milyar lira yatırdı cep ten aylık 309 dakika konuşmayla rekortmen oldu Ortadoğu yu askıya aldı yönünü Viyana ya çevirdi 100 milyon Euro luk sismik gemi yapılıyor, 3 boyutlu araştıracak 140 bin doktor tıbbi hatalar için sigortalandı tazminat talebi arttı Yakalanan kaçak sigara 4 kat arttı, satış Facebook a girdi Reklamın tarihçesi Beğenmezsen getir i 88 yıl önceye götürdü Elektrik dağıtımında ek süre doluyor, milyon dolar bekleniyor Rum Kesimi: KKTC elektriği ile rahat nefes aldık Yunanistan dibe vurdu Beyaz Saray dan Kongre ye Sorumlu davranın, ABD temerrüde düşmesin çağrısı Erdal SAĞLAM Ekonomi yönetimi de krizi konuşuyor MİLLİYET GAZETESİ...13 Moody's Yunanistan'ın notunu üç basamak düşürdü Kazancı yeni ortak buldu ek süre istedi Yaman TÖRÜNER NE OLUYOR? NE OLACAK? Güngör URAS Başkan pozisyon kapatın dedi özel şirketler dolara koştu SABAH GAZETESİ...19 Altın haftaya rekorla başladı Doğan'ı Mercedes diye sattılar Milyarlık pazar milyonluklara emanet 'Yeni ortakla 5 milyar dolar yatıracağız' Kredi ve kredi kartları 200 milyarı geçti Beyaz Saray'da kırmızı alarm Okan MÜDERRİSOĞLU Kriz edebiyatının kaynağı Şeref OĞUZ Öteki: Ortak! Süleyman YAŞAR 'Türkler zenginleşti payımızı alalım' RADİKAL GAZETESİ...28 'Bir kamyon şarabı taşıdım' Avea'yı faturalı kamu aboneleri büyüttü Elektrik ihalesinde kritik gün Kredide hız sınırını kamu bankaları aştı Uğur GÜRSES AB'de ucuz yapılandırma denemesi Hüseyin YENER Borsa ucuz kaldı

2 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ Altın, dolar ve euro haftaya rekorla başladı ABD'de borç limitinin yükseltilmesi konusunda süre azalmasına rağmen anlaşma sağlanamaması uluslararası piyasalarda tedirginliği artırırken, içeride de cari açık ve kriz spekülasyonu TL'nin sert değer kaybına neden oluyor. Dolar/TL 1.71'i geçerken, euro/tl de 2.45'e yaklaşarak yeni rekorunu kırdı. Artan tedirginlikle güvenli liman altının onsu da dolar yeni zirvesine çıktı. Dolar/TL, 1.71 seviyesini geçerek Mart 2009'dan bu yana en yüksek seviyeyi görürken, euro/tl'de 'ı aşarak yeni rekor seviyesini kırdı. Bu yükselişle döviz sepeti de 2.08 seviyesiyle yeni rekorunu kırmış oldu. Uzmanlar geçen hafta cari açık ve kriz uyarılarının artmasının kur tarafından içeride de TL'nin hızlı değer kaybını beraberinde getirdiğine işaret ediyor. Ata Portföy Yönetimi Portföy Yönetimi Müdürü Serdar Pazı, "Cari açık riskinin yabancı yatırımcıların kafasından bir türlü çıkmaması ve yurtdışındaki gelişmelerin olumsuz seyretmesi tedirginliğini beraberinde getiriyor" dedi. Pazı, Merkez Bankası'nın döviz alımlarını azaltması durumunda dahi kur tarafında beklenen, TL'yi güçlendirme hareketini oluşturmayabileceğine dikkat çekti. 7 yılda 17 milyar lira yatırdı cep ten aylık 309 dakika konuşmayla rekortmen oldu Cep telefonundan konuşturmada 309 dakikayla rekor kırdıklarını belirten Avea CEO su Erkan Akdemir, Bir saniyede Seni seviyorum denmesine gönlümüz razı olmadı. Avea çok konuşanların, sevgililerin, dostların operatörü olduk dedi i depar yılı olarak belirlediklerini dile getiren Akdemir, 7 yılda 17 milyar TL yatırım yaptıklarını da söyledi. AVEA, 2011 yılının ikinci çeyreğinde 759 milyon lira gelir açıklarken, cep telefonuyla konuşma süresini 309 dakikaya çıkardı. Avea CEO su Erkan Akdemir, cep telefonuyla kişi başı konuşturma sürelerini üst lige çıkardıklarını belirterek, Aylık konuşma süresi geçen yıl 268 dakikaydı. Bu yıl rekor kırarak 309 dakikaya çıkardık. Seni seviyorum bir saniyede söylenmesin, yanlış anlamaya neden olamasın diyoruz. Avea çok konuşanların, sevgililerin, dostların, dertlilerin, aşıkların operatörü oldu dedi. 17 milyar TL yatırım Akdemir, konuşma süresinin artmasının altında inanılmaz bir yatırım ve altyapı bulunduğuna işaret ederek, milyonlarca kelime konuşturmak için yatırıma devam edeceklerini söyledi. Avea nın 23 Haziran 2004 te Aria ve Aycell in birleşmesiyle kurulduğunu hatırlatan Akdemir, geçen 7 yılda 3G lisansı dahil 17 milyar lira yatırım yaptıklarına dikkat çekti depar yılı Erkan Akdemir, 2011 yılında depara kalktıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu: Hedefimizi kârlı büyüme olarak belirledik da kapattığımız vitesi büyüttük yılında farklı stratejilerle piyasaya girdik. Büyümemiz daha ön planda. Bu ilk üç ve ikinci üç aya yansıdı. Yılın ikinci çeyreğinde 759 milyon TL gelir elde ettik. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 artışı gösteriyor. Geliri artırırken kârlılığı da muhafaza ettik.

3 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ milyon faturalı abone Abone başına gelirin 20 TL yi aştığına da değinen Akdemir, şu bilgileri paylaştı: Abone başına geliri en yüksek operatörüz. Abone sayımız da geçen yılın ikinci çeyreğine göre 756 kişi artarak 11.5 milyondan 12.2 milyona çıktı. Faturalı abone sayımızda hızlı büyüyerek 5.4 milyona ulaştı. Gelire göre pazar payımız da yüzde 20 yi geçti. 19 bin baz istasyonu var Akdemir, 7 yılda rakamlarındaki değişimi ise şöyle anlattı: Birleşme sırasında 6.1 milyon olan abone sayısı bu yılın ilk yarısında 12.2 milyona çıktı. Pazar payımız yüzde 12.7 den 20.3 e yükseldi. 163 dakika olan abone başına ortalama konuşma süresi 309 dakikaya çıktı te 6 bin 612 olan iletişim kulesi (baz istasyonu) sayısı, 19 bin 341 e ulaştı. Demirer: Reklamlarda geniş bir alan bıraktı AVEA nın 7 inci yıl toplantısında Avea nın yeni reklam yüzü komedyen Ata Demirer de katıldı. Avea üst yönetimi, Demirer le beraber 7 nci yıl pastasını kesti. Ata Demirer Avea reklamlarda her komedyene nasip olmayacak geniş bir alan bıraktı bize. O yüzden ben çok memnunum. Avea son 7 yılda altyapıyı büyüttü. Bununla örtüşen benden daha iyi komedyen bulamazdı dedi. Demirer bir soru üzerine de, Eyvah Eyvah film serisinin üçüncüsünü düşünmüyorum. Ama yeni film projesi olursa Avea yı sponsorluk ister misiniz diye teklif edebilirim yanıtı verdi. Data trafiği 10 kat arttı 3G üzerinden taşınan data trafiğinin de on kat arttığını dile getiren Erkan Akdemir, şöyle konuştu: Her gün yüzde 10 luk büyüme devam ediyor. Cep telefonundan internet kullanımı ve cep modemleriyle kullanımın her ikisi de artıyor. Ama cep telefonu üzerinden kullanım diğerine göre daha hızlı. Data trafiğinde ise sosyal medya ağırlığı var. Ekonomik önlemlerde negatif işaret yok ERKAN Akdemir, ekonomideki gelişmeleri şöyle değerlendirdi: Cari açıktaki büyümenin getirdiği endişe makro ekonomi politikalarına da sirayet etti. Türkiye de ciddi endişe verici gelişmeler yok. Alınan önlemler aşırı büyümeyle ilgili. Sektörümüzdeki büyüme ülkenin ekonomik büyümesini de olumlu etkiliyor. Üçüncülüğe razı değiliz agresifliğimiz sürecek ERKAN Akdemir, bir gazetecinin üçüncülüğe razı mısınız sorusuna Razı değiliz. Öyle olsak bu kadar yatırım yapmayız. Agresifliğimiz sürecek yanıtını verdi. Akdemir, ara bağlantı ücreti konusunda ise gönlünün sıfır dan yana olduğunu söyledi. Yedi yılda yedi ilke imza attı KURULU-ŞUNDAN beri geçen yedi yılda Avea nın sektöre pek çok yenilik getirdiğini belirten Erkan Akdemir, bu yedi yeniliği şöyle sıraladı: Öğretmen, öğrenci, kamu gibi konuşma aileleri oluşturduk. Bu üçü en büyük, en sadık ve en çok gelir yaratan gruplar. Her yöne tarifeleri çıkardık. Bu Türk telekom tarihindeki en önemli gelişmelerden biri. İletişimi özgürleştirdik yılında ortalama ücret 33 kuruşken, şu anda 9 kuruş. Müzikte ilklere imza attık. Müziği cebe ve bilgisayara indirdik. Şu anda repertuvarımızda 3 milyon şarkı bulunuyor. Dijital müzik piyasasında Avea yüzde 40 la pazar lideri. Alo Doktorum ve Mobil Tahlil le cepten sağlık hizmeti başlattık.

4 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Altıncı ilkimiz dünyada bir ilk olan Yakın Alan İletişimi (NFC) uygulamamız. Garanti Bankası ile birlikte kredi kartını cebe taşıdık. Yedincisi ise Facebook uygulamamız. Konuşturan sayfa kampanyasıyla sosyal medya üzerinden gerçek ürün veren bir kurgu gerçekleştirdik. Bu uygulamayı 1.5 milyon kişi beğendi. Ortadoğu yu askıya aldı yönünü Viyana ya çevirdi Ortadoğu daki konut yatırım planlarını yaşanan sıkıntılar nedeniyle askıya alan Özyurtlar İnşaat, yönünü Avrupa ya çevirdi. Özyurtlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, bir Türk televizyonunun Avrupa ya yayın yapan kanalına verdikleri reklam sayesinde Avusturya dan teklif aldıklarını ve Viyana da 20 milyon dolarlık yatırım görüşmelerinin olduğunu söyledi. GARDEN City projelerinin ardından N markalı projeleriyle konut yatırımlarına devam eden Özyurtlar İnşaat, İstanbul da Esenyurt u merkez alarak yoluna devam ediyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde 20 bin konut üretme hedefi bulunan Özyurtlar İnşaat ın, bu yıl yetiştireceği 3 bin konutluk 3 projesi bulunurken, firma yurtdışında da aktif olmayı planlıyor. İran İskan Bakanlığı ndan yatırım yapması için davet alan ve Ortadoğu pazarıyla ilgilenen Özyurtlar İnşaat ın Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, yaşanan sıkıntılar nedeniyle Ortadoğu pazarındaki yatırımlarını askıya aldıklarını açıkladı. İlk etapta Türkiye deki projeleri bitireceklerini yurtdışında da yüzlerini Avrupa ya çevirdiklerini söyleyen Tamer Özyurt, bir Türk televizyonunun Avrupa ya yayın yapan kanalına verdikleri reklam sayesinde Avusturya dan teklif aldıklarını ve Viyana da Türklere yönelik konut yatırımı için görüşmelerinin sürdüğünü belirtti. Özyurtlar, burada 20 milyon dolarlık yatırıma hazırlanıyor. Olaylar tedirginleştirdi Özyurtlar ın kendisine merkez olarak Esenyurt u seçtiğini, ağırlıklı olarak Esenyurt ta büyüyeceğini belirten Tamer Özyurt, önümüzdeki dönemde Özyurtlar İnşaat ın İstanbul un değişik lokasyonlarında, Ankara da, Gaziantep te ve yurtdışında da konut üretirken göreceğimizi söylüyor. İran İskan Bakanlığı ndan yatırım yapmaları için davet aldıklarını hatırlatan Özyurt, şunları söyledi: Şu anda görüşmelerimiz devam ediyor. Bunun dışında Ortadoğu ülkeleri hedeflerimiz arasındaydı. Ancak oradaki sıkıntılar nedeniyle bu planlarımızı şu an için askıya aldık. İran a sıcaktık ama gelişen olaylar bizi tedirginleştirdi. Şu anda Avrupa piyasalarına bakıyoruz. Orada risk az ve yatırım daha karlı gözüküyor. Viyana da Türklere proje Avrupa ülkelerinden Avusturya dan teklif aldıklarını ve görüşmelerin devam ettiğini ifade eden Özyurt, şöyle konuştu: Bir Türk televizyonunun Avrupa kanalında reklamlarımız son 6 ay öncesine kadar yayınlanıyordu. Avusturyalı bir inşaat geliştirme ve yatırım firması orada bizi görmüş ve takip etmiş. Ardından gelip burada inşaatlarımıza baktılar ve bizimle çalışmak istediklerini söylediler. Görüşmelerimiz devam ediyor. Viyana da Türklerin yoğunluğu var ve oturdukları yerde konut almak istiyorlar. Türkiye de şu anda ulaşılan kalite orada yok ve fiyatları da yüksek. Biz de bunun için tamamen Türklere yönelik konut projesi geliştiriyoruz. 20 milyon dolar yatırım Viyana da ilk etapta 20 milyon dolarlık yatırım planladıklarını dile getiren Özyurt, Birden çok büyük yatırım yapmayı düşünmüyoruz. Parça parça ilerleyeceğiz. İlk yatırımın sonuçlarına bakıp devam edebiliriz diye konuştu.

5 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Esenyurt ta 2 yılda 40 bin konut yapıldı ESENYURT un hızlı geliştiğini vurgulayan Tamer Özyurt, bölge hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: Silivri, Çerkezköy ve Hadımköy bölgelerine kayan sanayi de birleşince Esenyurt un nüfusu 750 bine dayandı. Son iki yıldır bölgede inşa edilen konut sayısı 40 bini buldu. Geçen yıl 1000 TL nin altında fiyatlar görebiliyorduk. Maliyetlerde yüzde 30 artış olunca metrekare fiyatları da minimum 1200 TL seviyesine çıktı. Şimdi, bu 1200 lü rakamlar TL seviyesine çıkacak. 3 bin konuta 300 milyon lira yatıracak GARDEN City I,II,III ile Ntowers, Ntepe, Nmerkez projelerini geliştirdiklerini hatırlatan Tamer Özyurt, şunları söyledi: N markalı projelerimize yine Esenyurt ta inşa edeceğimiz Nşehir ve Ncity ile devam ediyoruz. Ncity 1150, Nşehir 1500 konuttan oluşacak. Ayrıca Özyurtlar Residence ise 400 konuttan oluşacak. Toplam 3 bin dairelik 3 projeden Ncity ve Özyurtlar Residence ye bu yıl başlayacağız. Nşehir projemizi de yetiştirmeye çalışıyoruz. Ncity e 120 milyon lira, Nşehir e 160 milyon lira, Özyurtlar Residence ye de 20 milyon lira yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu hızla gidersek, herhangi bir kriz olmazsa önümüzdeki 5 yıl içinde 20 bin konut hedefimize ulaşmış oluruz. 100 milyon Euro luk sismik gemi yapılıyor, 3 boyutlu araştıracak Türkiye nin 3 boyutlu araştırmalar yapacak ilk sismik gemisinin yapımına başlandı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve Başbakanlığın alımını onayladığı gemi, denizlerdeki deprem araştırmalarının yanı sıra Karadeniz deki petrol aramalarında ve KKTC-Türkiye arasında yapılacak su borusu hattının güzergâhının belirlenmesinde de kullanılacak. Yapımı 2 yıl içinde tamamlanacak gemi, derinde 3 boyutlu sismik araştırma yapıp numune alabilecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye nin 783 bin kilometrekare yüzölçümü var etrafımızda da 288 bin kilometre karelik deniz var. Bu geminin yapımı deniz sahalarının da değerlendirilebilmesi için çok önemli dedi. Maliyeti 100 milyon Euro 100 milyon Euro ya mal olacak gemi 90 metre uzunluğunda, metre genişliğinde olacak. Gemi, Karadeniz, Akdeniz, Ege Denizi ve diğer açık denizlerde görev yapabilecek ve şu konularda araştırma yapacak: Deprem risklerinin belirlenmesi, maden, petrol ve doğalgaz aramaları, deniz kirliliği ve deniz tabanından geçen boru hatlarının rutin bakımları için taramalar. Stratejik boyutu da var Bakanlık yetkilileri, Türkiye nin derin sismik araştırmalar yapabilecek bir araştırma gemisine sahip olmasının stratejik boyutunun da bulunduğuna dikkat çektiler. Enerji Bakanlığı nın üst düzeyde bir yetkilisi şu değerlendirmeyi yaptı: Ege ve Akdeniz de kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölge ve karasuları alanlarındaki hali hazırda çözüme kavuşmayan sorunların varlığı da, anılan bölgelerde deniz yetki alanlarının sınırlandırılması konusunda araştırmalar yapılmasını ve bu amaçla acilen bir ulusal sismik araştırma gemisinin tedarik edilerek bölgede bilimsel araştırmalara sevk edilmesini zorunlu hale getirmektedir. 140 bin doktor tıbbi hatalar için sigortalandı tazminat talebi arttı Hastalara verecekleri zararlara karşı geçen yıl başlatılan zorunlu sigorta kapsamında 140 bin doktor sigorta yaptırdı. Sigorta şirketleri hekim hataları yüzünden 46 bin TL tazminat ödedi. 6

6 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ milyon TL lik ödeme için de davaların sonuçlanması bekleniyor. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, tazminat taleplerinin artacağını söyledi. GEÇTİĞİMİZ yıl uygulamaya giren hekim sorumluluk sigortası kapsamında 140 bin doktordan tamamına yakını sigortalanırken, uygulamanın üzerinden bir yıl bile geçmeden tazminat talebinde ciddi artış yaşanıyor yılında Tamgün Yasa Tasarısı ile birlikte uygulamaya giren zorunlu sigortaya doktorlar tepki göstermişti. Kimileri, sigorta sektörüne kaynak yaratılmaya çalışıldığını savunurken, kimileri ise uygulamanın sağlık hizmetlerini pahalılaştıracağını iddia etmişti. İtirazlara rağmen geçtiğimiz yılın Temmuz ayında hekim sorumluluk sigortasının uygulanmasına başlandı ve aradan geçen bir yıl içinde 140 bin doktor sigortalandı. 140 bin doktor sigorta yaptırdı Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nden (TSRŞB) yapılan açıklamaya göre, 140 bin doktor, tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu sigorta yaptırdı. Aradan geçen bir yıl içinde ise sigorta şirketlerinin, doktorların neden olduğu tıbbi kötü uygulamalar nedeniyle toplam 46 bin TL hasar ödemesi yapıldığını açıklayan TSRŞB, 6 milyon TL lik hasarın ise, kesinleştiğini ancak henüz ödenmediğini vurguladı. Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, şirket olarak, 43 bin doktoru sigortaladıklarını söyledi. Mustafa Su, hekimlerin sigortaya yaklaşımına değinerek, geçmişe kıyaysa daha az tepkili olduklarını kaydetti. Mustafa Su, Bunda, primlerin gelişmiş ülkelere kıyasla son derece düşük olması, bu yıl teminat limitinin 300 bin TL den 400 bine yükseltilmesine karşın primlerin artırılmaması etken oldu dedi. Mustafa Su, hekim sorumluluk sigortasına sigorta şirketlerinin itirazları olduğunu da vurgulayarak, şunları söyledi: Uygulama ilk başladığında sigortacılar açısından; primlerin riske göre yetersiz olması, poliçe teminatının hem ileriye hem de geriye dönük işlemesi, hasar başına limitin yanında sigorta şirketinin ödeyeceği yıllık azami tutarı belirten toplam bir limitin bulunmaması gibi sorunlar vardı. Ayrıca dünya uygulamalarında AIDS, tüp bebek, plastik cerrahi, bilimsel deneyler gibi kapsam dışı bırakılan unsurların bizde teminat altına alınması gibi sakıncalar da şirketleri rahatsız ediyordu. Ancak geçtiğimiz günlerde sigortanın içeriğinde bazı değişiklikler yapıldı. Buna göre olay başı limit yükseltildi ama primler sabit kaldı. Yeni uygulamada 1 milyon 800 bin TL toplam limit konuldu. Bu limit bize göre çok yüksek. Yine, uygulamaya göre bilimsel deneyler sigortadan istisna tutulmasına rağmen diğer durumlar kapsam içinde kaldı. Tazminat taleplerinin çoğu dava aşamasında ANADOLU Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, hekim sorumluluk sigortasında ödenen tazminatlar hakkında şunları söyledi: İlk bir yıllık uygulamada çok sayıda tazminat talebi yapıldı. Taleplerin çoğu dava aşamasında olduğundan sektör genelinde henüz büyük bir tazminat ödemesi gerçekleşmedi. Ancak, toplumsal bilincin artışıyla tazminat taleplerinin her yıl katlanarak büyüyeceğini tahmin ediyorum. Ayrıca davaların sonuçlanmasıyla da birkaç yıl içerisinde ciddi miktarlarda tazminat ödemeleri yapılacaktır. Şimdilik, poliçelerin büyük bir kısmı henüz ciddi hasarlar ödenmediğinden makul primlerle yenilendi. Doktorlar sigorta yaptırmak zorunda Doktorlar, hekimlik mesleği sırasında yapacakları hatalar nedeniyle hastalarına verecekleri zararlara karşı sigorta yaptırmak zorundalar. Hukuk ve etik kurallara aykırı düşmeyen tüm işlemler Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası nın teminatı içine giriyor. Sigorta şirketi, olay başına 400 bin TL, toplamda ise 1 milyon 800 bin TL sigorta teminatı sağlıyor. Doktorların uzmanlık alanlarına göre ödeyecekleri prim ise yıllık 150 ile 750 TL arasında değişiyor.

7 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ AIDS, tüp bebek uygulamaları, kan bankacılığı, plastik cerrahi işlemler de sigorta kapsamı içinde yeralıyor. Diğer sigortalı yaşam haberleri: Emeklilik Gözetim Merkezi nden yönetim değişikliği EMEKLİLİK Gözetim Merkezi (EGM) Yönetim Kurulu değişti. Son bir yıldır EGM Yönetim Kurulu Başkan Vekilliğini yürüten AEGON Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Uğur Tozşekerli, bir yıl boyunca EGM nin Başkanlığı nı yürütecek. EGM nin 19 Temmuz tarihli Genel Kurul toplantısında, Yönetim Kurulu Başkan Vekilliğine ise Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan seçildi. EGM Yönetim Kurulu nda 13 bireysel emeklilik şirketinin genel müdürü, Hazine Müsteşarlığı nın temsilcisi ve EGM Genel Müdürü üye olarak yer alıyor. Teamüllere göre bir yıllık görev süresinin sonunda Başkan Vekili, Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devralırken, yeni Başkan Vekilinin kim olacağına ise oylama ile karar veriliyor. EGM Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda şirketler arasındaki ortak platformun da başkanlığını yürütüyor. Axa, Riskler Dünyası nın kapısını açtı AXA Sigorta, bireysel risklere dair rehber niteliğindeki risk sitesini kullanıcıların hizmetine açtı. Riskler Dünyası sloganı ile kullanıma açılan sitede, bireylerin kendilerinin ve sevdiklerinin sağlığı, evi ve aracı ile ilgili karşılaşabileceği riskler, ihtiyaç duyabileceği faydalı bilgiler ve videolar yer alıyor. Axa Sigorta dan konu ile ilgili yapılan açıklamada, internet sitesi ile bireylerin gündelik yaşamda sıkça karşılaştığı risklere ilişkin farkındalık yaratmak istendiği belirtilerek, Bu riskler ve yol açtıkları sonuçlarla başa çıkabilme konusunda kişilere yol göstermek istiyoruz dendi. Yakalanan kaçak sigara 4 kat arttı, satış Facebook a girdi Türkiye de sigara yasakları iki yılı geride bırakırken, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) tüketimin yüzde 15 düşerek 2010 da 93 milyar 355 milyon adete gerilediğini açıkladı. Fakat 2010 da yakalanan kaçak sigara, 2009 daki rakamın 4 kat üzerine çıktı. Sokak tezgahlarının yanı sıra Facebook ta bile kaçak sigara satılıyor. TÜRKİYE de sigara yasakları iki yılı geride bırakırken, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) 2009 yılında 107 milyar 555 milyon adet olan yıllık sigara tüketiminin yüzde 15 gerileyerek 2010 da 93 milyar 355 milyon adete indiğini açıkladı. Sigarayla mücadelede kullanılan yöntemlerden biri olan yüksek vergilerin kaçak sigara tüketimini teşvik ettiğini savunanlar da var. Kaçak sigara oranı tam olarak tespit edilemese de uzmanlar, yasaktan önce yüzde 5 civarında olan kaçak sigara oranının yüzde 20 lere ulaştığını tahmin ediyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı nın hazırladığı rapora göre, 2008 ve 2009 yılında emniyet ekipleri yaklaşık 10 milyon paket kaçak sigara yakalarken, 2010 yılında bu rakam 4 kattan fazla artarak 43.5 milyon pakete ulaştı. Facebook ta onlarca grup Kaçak sigaralarla ilgili kesin rakamlara ulaşılamazken, internet ortamında ve sosyal medyada kaçak sigaraların yaygınlığı dikkat çekiyor. Facebook ta kurulan onlarca grup ve fan (hayran) sayfasında kaçak sigaraları destekleyenler hatta kaçak sigaraların satıldığı yerleri birbirlerine bildirenler var. İnternette kampanya yasak Türkiye de yasal sigara satışında tüketicilere yönelik kampanya yapmak ve internet üzerinden sigara satmak yasakken, kaçak sigara ticareti yapanların çok rahat hareket etmesi, Türkiye de faaliyeti olan

8 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ firmaları endişelendiriyor. Öte yandan kaçak sigaralar, sokak tezgahlarında TL ye satılabiliyor ve Bayrama özel gibi farklı kampanyalar düzenlenerek, fiyatı 1.7 TL ye kadar indiriyorlar. 2 milyar TL vergi kaybı Kaçak sigaralar, sahte alkol gibi öldürücü değil ama bu kadar kolay ulaşılması sağlık politikalarıyla da ters. Kaçak sigaralardan doğan vergi kaybı ülke ekonomisi için ciddi bir tehdit. Tütün Sanayicileri Derneği, kaçak sigara nedeniyle devletin vergi kaybının her yıl için yaklaşık 2 milyar TL civarında olduğunu hesaplıyor. Dernek konuyla ilgili şu görüşü bildiriyor: Piyasa fiyatının oldukça altında satışa sunulan kaçak sigara; ülkeye yatırım yapan, istihdam sağlayan üreticilere zarar vermekle kalmıyor aynı zamanda ülke ekonomisini, devletin milli güvenlik ve sağlık politikalarını da tehdit ediyor. Ciddi artış eğilimi gösteren sigara kaçakçılığı karşısında hükümetin de bir dizi önlem alma girişimlerini memnuniyetle takip ediyoruz. Her türlü desteği vermeye hazırız. İnternette kaçak arıyorlar en çok Erzurum sorguluyor GOOGLE Trends verilerine göre, Google da kaçak sigara araması yapan kullanıcı sayısı da hızla artıyor.2010 un sonuna gelindiğinde yüzde 30 artış yaşandığı dikkat çekiyor. İnternete en çok kaçak sigara sorgulayan iller ise şöyle sıralanıyor: Erzurum, Diyarbakır, Adana, Ankara, İstanbul, İzmir. Kaçak ve korsan gelirleri illegal örgütlere gidiyor KAÇAKÇILIĞIN bir diğer tehlikeli boyutu ise yasadışı örgütlere finansal destek sağlaması. Uluslararası güvenlik kurumları da kaçak ve korsana karşı insanları uyararak, illegal örgütlerin en önemli gelir kaynağının bu kara piyasa olduğunu söylüyorlar. Sadece sigaralar değil, korsan filmlerden, albümlere, sahte çantalardan, parfümlere kaçak ve korsan piyasasını çoğunlukla illegal örgütler kontrol ediyor. Bazı şehirlerde kaçak sigara oranı yüzde 60 KONUYLA ilgili görüşüne başvurduğumuz Tütün Sanayicileri Derneği ise şu açıklamayı yaptı: 2009 yılının sonundan itibaren yasal sigara satışlarında bir düşüş olmakla birlikte; bu durumu tamamen tüketim azaldı şeklinde yorumlamanın yanıltıcı olacağı görüşündeyiz. Çeşitli pazar araştırmaları incelendiğinde yasal sigara pazarındaki azalmanın, önemli ölçüde yasadışı ürün tüketimindeki artıştan kaynaklandığı görülüyor. Örneğin derneğimiz yaptırdığımız araştırmaya göre 2009 da yüzde 5 seviyelerinde olan yasadışı ürün oranı şu anda yüzde 20 lere dayandı ve Doğu daki şehirlerde yüzde 60 a kadar çıkabiliyor. Reklamın tarihçesi Beğenmezsen getir i 88 yıl önceye götürdü İstanbul Ticaret Odası (İTO), İlan-ı Ticaret-Resimli İlanlar Perspektifinde Osmanlı dan cumhuriyet e İstanbul Ticaret Hayatı kitabını yayınladı. Kitapta, bir asır öncesinden bugüne tüketici alışkanlıklarının, sosyal ve kültürel yapının izlerini taşıyan reklamlar yer alıyor. Eminönü ndeki Şark Eşya Pazarı, 88 yıl önceki reklamlarında, ayakkabılarını deneyip, memnun kalmayan müşterisine, ürünü bir ay sonra geri alma vaadinde bulunuyor. İlanda, müşterilerin ürünlerden şikayetçi olmaları durumunda müdüriyete başvurmalarının istenmesi de şikayetleri dinlemeye hazır görevlilerin olduğunu gösteriyor. Kitapta, bankaların da 100 yıl önce ilgi çekici, anonslarıyla günümüz reklamcılık anlayışına uygun ilanlar bulunuyor. Kitap, ilk ticari gazete reklamının 1864 tarihinde Tercüman-ı Ahval de yayınlandığını da gösteriyor. İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, Bu, şehrin daha o dönemlerden itibaren finans için yönlendirici konumda olduğunu ortaya koyuyor dedi.

9 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Elektrik dağıtımında ek süre doluyor, milyon dolar bekleniyor Dağıtım özelleştirmelerinde geçici teminatların yatırılması için ikinci kez uzatılan süre, bugün doluyor. Elektrik dağıtım ihalelerinde en yüksek teklifi veren firmaların, hisse satış sözleşmelerini imzalayabilmeleri için ihalede teklif ettikleri bedelin yüzde 2 sini geçici teminat olarak yatırmaları gerekiyor. Firmalar, hisse satış sözleşmelerini imzalayabilmek için, toplam milyon doları Özelleştirme İdaresi Başkanlığına (ÖİB) teslim edecek. ÖİB, söz konusu geçici teminatların süresi içinde yatırılmaması halinde, teminatların irat kaydedileceğini açıklamıştı. İki kez uzatıldı Söz konusu elektrik dağıtım özelleştirmelerinde, geçici teminatı yatırma süresi 31 Mayıs ta sona ermişti. Ancak, ÖİB firmaların talebi üzerine, yüzde 2 teminat şartı getirerek süreyi uzatmış ve 3 ay ek süre vermişti. 30 Haziran son gün olarak belirlenen ek sürede, ÖİB nin koyduğu şarta uyarak gerekli ek teminatı sadece Dicle Elektrik Dağıtım ihalesinde en yüksek teklifi veren Karvil-Ceylan Ortak Girişim Grubu yatırmıştı. ÖİB, 30 Haziran da firmalardan gelen talepleri dikkate alarak, söz konusu ek geçici teminatın ÖİB ye teslim süresinin 25 Temmuz a (bugün) kadar ikinci kez uzatmıştı. Akdeniz Elektrik Dağıtım ihalesinde 1 milyar 165 milyon dolarla en yüksek teklifi veren Park Holding ihaleden çekildiğini açıklamış, ÖİB ikinci en yüksek teklifi veren Enerjisa yı sözleşme için davet etmişti. İstanbul Anadolu Yakası ve Boğaziçi Elektrik Dağıtım özelleştirmelerinde en yüksek teklifi veren MMEKA nın da toplam 96.1 milyon doları bugün yatırması gerekiyor. Karamehmet-Kazancı ortaklığıyla kurulan MMEKA nın ortaklık yapısı ile ilgili sorunlar çıkmıştı. Rum Kesimi: KKTC elektriği ile rahat nefes aldık Kıbrıs Rum kesiminde, askeri deniz üssünde 11 Temmuz da meydana gelen ve 13 kişinin ölümüne yolaçan patlama nedeniyle yaşanan elektrik sıkıntısının çözümün uzun süreceği belirtilirken, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nden (KKTC) alınan elektiğin sıkıntıyı çözmeye çalışan yetkilileri memnun ettiği kaydedildi. Rum Elektrik Kurumu Genel Müdürü Stelios Stilianu, Fileleftheros gazetesine yaptığı açıklamada, Kuzey den aldığımız elektrik kesintilerin azalması açısından bize fırsat sağlayarakbize rahat bir nefes aldırdı dedi. Teşekkür ederiz KKTC den elektrik satın alınması anlaşmasının 30 Ağustos ta sona ereceğini hatırlatan Stilianu, o gün geldiğinde ya anlaşmanın yenileneceğini ya da teşekkür ederiz denilerek hesabın ödeneceğini kaydetti. Rum basınındaki haberlere göre, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas başkanlığında yapılan toplantıda krizin atlatılmasının uzun zaman gerektireceği belirtildi. Çözüm gelecek yaza Konuşla ilgili krizt oplantısından sonra yapılan açıklamalarda, Vasiliko santralının iki biriminin, ancak gelecek yaza faaliyete geçebileceği, Yunanistan dan ilki dün gelen jeneratörlerle ağustos ayında kesintilerin ortadan kalkmasının umut edildiği belirtildi. Yapılan ankete göre, Kıbrıslı Rumlar ın yüzde si Kuzey Kıbrıs tan elektrik alınmasını hoş karşılamıyor.

10 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Yunanistan dibe vurdu Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody s, Yunanistan'ın kredi notunu üç basamak düşürdü. Kuruluştan yapılan açıklamada, Yunanistan'ın yerel ve yabancı para birimi cinsinden tahvil notunun Caa1 den Ca ya indirildiği ifade edildi. Kredi notlarına ilişkin görünüm ise gelişen olarak belirlendi. Moody's, Avrupa Birliğinin Yunanistan için yeni paketinin, özel sektör için önemli ekonomik kayıplara yol açacağını belirterek, borç değişimi tamamlandıktan sonra Moody's'in Yunan hükümeti tarafından ihraç edilen yeni ve mevcut tahvillerin kredi risk profilini yeniden değerlendireceği kaydedildi. Yunanistan için hazırlanan yeni paket, euro bölgesi ülkelerinden ve Uluslararası Yardım Fonu ndan (IMF) 109 milyar euro katkı öngörüyor. Finansal kuruluşlar ise tahvil değişimi ve geri alımlar yoluyla pakete 50 milyar euro katkıda bulunacak. Bankalar, ellerindeki Yunan kâğıtlarının değerini, tahvil değişimi ve geri alım programlarının parçası olarak gönüllü biçimde yüzde 21 oranında zarar yazacak. Beyaz Saray dan Kongre ye Sorumlu davranın, ABD temerrüde düşmesin çağrısı ABD Başkanı Barack Obama, hafta sonunu borç limiti görüşmeleriyle geçirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Kongre ye, Pervasızca siyasi oyunlardan kaçınalım. ABD nin temerrüde düşmesini önleyelim dedi. DÜNYANIN en büyük ekonomisi ABD de dün Başkan Barack Obama dahil, iktidar ve muhalefetin üst yönetimi ülkenin borç sorununu aşmak için haftasonu mesaisi yaptı. Obama Hükümeti nin temsil ettiği Demokratlar ile Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner in başını çektiği Cumhurriyetçiler arasında 2011 Ocak tan bu yana devam eden borçlanma limitinin yükseltilmesi müzakerelerinde önceki gün ipler kopmuştu. Ancak Obama borç sonununda son dönemece girilirken, çözüm bulma çabaları çerçevesinde Kongre liderleriyle Beyaz Saray da düzenlediği yaklaşık 1 saat süren acil durum toplantısında, Kongre liderlerinden aralarında uzlaşı alanları yaratmaları ve federal hükümetin borçlanma limitini yükseltmelerini istedi. Pervasız açıklamalar ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Hazine Bakanı Timothy Geithner ın da katıldığı toplantının kavgacı bir havada geçmediği ve katılımcıların, Obama ile Boehner arasındaki gerginliğin üzerinde durulmadığı belirtildi. Demokrat Partili bir yetkili, toplantıda daha çok, sorunu nasıl çözebiliriz sorusu üzerine odaklanıldığını ve ülkenin temerrüte düşmesini önleyecek çözüme ulaşılmasında herkesin son derece ciddi olduğunu belirtti. Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Kongre, ekonomimizle pervasızca siyasi oyunlar oynamaktan kaçınmalı. Bunun yerine, temerrüte düşmeyi önleyerek ve bütçe açığını azaltarak, sorumlu davranmalı ve işini yapmalı dedi. Boehner söz verdi Obama toplantıda, Kongre liderlerini ABD nin 14.3 trilyon dolarlık borçlanma limitini kısa vadeli yükseltme peşinde koşmamaları yönünde uyardı, kısa vadeli yükselişi içeren bir çözümün, ABD nin kredi notunda düşmeye ve Amerikalı tüketiciler için faiz oranlarının artmasına neden olabileceğine dikkati çekti.. Boehner da, Kongre nin bu hafta sonuna kadar ileriye dönük sorumlu bir yol

11 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ çizeceğinin ve Temsilciler Meclisi ile Senato liderlerinin, harcamaların önemli ölçüde azaltılması ve ABD nin güvenilirliğinin muhafaza edilmesiiçin çalışacağının sözünü verdi. Asya ya moral Cumhuriyetçi Partili bir Kongre yetkilisi, Boehner ın, Beyaz Saray daki toplantının ardından parti üyeleriyle düzenlediği telekonferansta, Asya piyasalarında olumsuz bir etkiyi önlemek için, ülkenin borç krizine 24 saatte çözüm bulunmasını istediği mesajını verdi. Bütçe açığının azaltılması konusunda bir paket üzerinde anlaşmaya varılması ve ulusal borçlanma tavanının son tarih olan 2 Ağustos a kadar yükseltilerek ülkenin temerrüte düşmesini önlemek için Kongre içinde yoğun çalışma yürütülüyor. Geithner: ABD nin borcunu ödeyememesi düşünülemez ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, ABD nin borç yükümlülüklerini karşılayamamasının düşünülemeyeceğini söyledi. Kongrenin yeni borçlanma tavanını gelecek yılın kasım ayındaki başkanlık seçimlerin-den sonra, ülkeyi 2013 e götürecek şekilde onaylamasının kritik olduğunu belirterek, Temerrüt tehdidini gelecek 18 ayda ortadan kaldırmamız çok önemli dedi. Geithner, Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner in borçlanma tavanını yıl sonuna kadar ve sonrasında tekrar artırmayı önermesine ilişkin de bunun ekonomiyi temerrüt tehdidi altında bırakacağını söyledi.

12 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Erdal SAĞLAM Ekonomi yönetimi de krizi konuşuyor FARKINDA mısınız; son günlerde ekonomiyle ilgili herkes krizi konuşuyor. En azından Yunanistan krizi, ABD nin bütçe krizi herkesin dilinde. Sadece küresel ekonomi için değil, Türkiye ekonomisi için de aynı biçimde kriz konuşulmaya başladı. İçerdeki tartışmaların odağında ise yine dışarıdaki bu krizlere de bağlı olarak, cari açık problemi baş rollerde. IMF in son küresel tahmin raporunda yer alan 2012 yılına ilişkin kırılma öngörüsünün ardından, hafta sonunda konuşan IMF Türkiye Temsilcisi de finansal riskten söz etti. Daha sonra Türkiye için değil dünya için söylemiştim dedi ama konuşması zaten Türkiye nin de içinde bulunduğu ısınan gelişmekte olan ülke ekonomilerine dönüktü. Bence bu konuda en önemli açıklama Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı dan geldi. Başçı Türkiye ekonomisinin iyi olduğunu hatta fazla iyi olduğunu belirtirken tek risk unsurunun cari açık olduğunu kaydetti. Başçı nın Kamu ve özel sektörün dövizde açık pozisyon olmamasında fayda var demesi, bence ilginç bir uyarıydı. Şahsen, böyle kritik dönemlerde Merkez Bankası Başkanlarının kurlara ilişkin uyarılarının başlangıcını hatırladım. Bu uyarılar başladı mı hep devam eder ve sonunda kurlarda bir sıçramayla son bulurdu. Erdem Başçı nın aynı derecede önemli bir başka sözü de krize ilişkindi. Haddinden fazla endişelenmeye gerek yok, senaryolara hazırlıklıyız diyen Başçı, konuşmasının sonunda ise Yunanistan la ilgili alınan kararların önemli olduğunu kaydedip, Kriz o kadar yakın görünmüyor demiş. Benim Başçı nın bu sözlerinden anladığım şu ki; Yunanistan için iyi kararlar alınsa bile sonunda kriz gelecek ama şimdilik değil, ileride olacak. Yine aynı şekilde Erdem Başçı nın sözlerinden aslında telaşlanmayı gerektirecek bir durum olduğunu ama haddinden fazla telaşlanılmasının sıkıntı yaratacağını düşündüğünü anlıyoruz. Ekonomi yönetiminin tavrından da anlıyoruz ki; Türkiye nin de ciddi biçimde etkileneceği bir küresel kriz beklentisi iyice artmış durumda. Bence cari açığın yarattığı kırılganlığın bu kez bizi daha fazla etkileyeceğini bilen ekonomi yönetimi, zararı azaltmak için kriz gelecek ama biz yönetiriz diye kamuoyuna ve piyasalara güven vermeye çalışıyor. YABANCILARIN GÜVENİ YOK Peki, ekonomi yönetimi böyle bir güveni kamuoyuna, piyasalara verebilir mi? Geçen hafta Merkez Bankası nın aldığı karar ve yaptığı açıklamanın ardından, yabancı yatırımcıların ciddi bir karar alınacağı konusundaki tedirginlikleri iyice arttı ve çıkışı hızlandırdılar. Yabancılar seçim öncesinde kurulacak hükümetle birlikte ciddi önlemler alınmaya başlayacağını umuyorlardı ama olmadı. Ekonomi yönetiminin bence kamuoyunu sadece biz idare ederiz diye yatıştırmak yerine cidden yeniden güven sağlayacak, işe hakim olduklarını, durumu anladıklarını gösteren önlemlerle güven vermeleri gerekiyor. Bence önlemleri almasalar bile konuşmaya başlasalar, ne yapılması gerektiğini, Hükümetin mali önlem için alması gerekenleri söyleseler, hiç olmazsa bu adamlar en azından durumun farkında algısını yaratıp, piyasaları rahatlatabilecekler. Bunun yerine hükümetin aşırı büyümeci politikalarına destek veren açıklamalar, hele hele Merkez Bankası nın bu yönde davranması, oluşan tedirginliği giderek artırıyor. Herkes biliyor ki; Yunanistan krizi şimdilik bastırılmış olsa da, bu hafta ABD deki bütçe krizine çözüm bulunsa da, bu cari açıkla biz eninde sonunda bir sert darbeyle karşılaşacağız. Kurlarda son dönemde yaşananlara bir baksanıza; bu kadar artış normal mi?

13 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ MİLLİYET GAZETESİ Moody's Yunanistan'ın notunu üç basamak düşürdü Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody s, Yunanistan ın kredi notunu üç basamak düşürdü.kuruluştan yapılan açıklamada, Yunanistan ın yerel ve yabancı para birimi cinsinden tahvil notunun "Caa1"den "Ca"ya indirildiği ifade edildi. Kredi notlarına ilişkin görünüm ise "gelişen" olarak belirlendi. Moody s, Avrupa Birliğinin Yunanistan için yeni paketinin, özel sektör için "önemli ekonomik kayıplara" yol açacağını belirterek, borç değişimi tamamlandıktan sonra Moody s in Yunan hükümeti tarafından ihraç edilen yeni ve mevcut tahvillerin kredi risk profilini yeniden değerlendireceği kaydedildi. Yunanistan için hazırlanan yeni paket, Avro Bölgesi ülkelerinden ve Uluslararası Yardım Fonundan 109 milyar Avro katkı öngörüyor. Finansal kuruluşlar ise tahvil değilimi ve geri alımlar yoluyla pakete 50 milyar Avro katkıda bulunacak. Bankalar, ellerindeki Yunan kağıtlarının değerini, tahvil değişimi ve geri alım programlarının parçası olarak gönüllü biçimde yüzde 21 oranında zarar yazacak Kazancı yeni ortak buldu ek süre istedi Mehmet Emin Karamehmet'le ortaklığını bitiren Mehmet Kazancı, yeni bir ortak bulduğunu, Boğaziçi ve AYEDAŞ için verdiği 5 milyar dolarlık teklife de bağlı olduğunu söyledi. Kurucusu olduğu Aksa şirketinden "Ceketimi aldım ve çıktım" diyerek ayrılan, Mehmet Emin Karamehmet'le girdiği ihalelere 8 milyar dolarlık imza attıktan sonra davalık olan 'Dargın Mehmetler'den Mehmet Kazancı, yeniden atağa geçti. Ortak kurdukları MMEKA şirketinin yüzde 100 hisselerini aldığını açıklayan Kazancı, süreci SABAH'a değerlendirdi. Boğaziçi ve AYEDAŞ Elektrik Dağıtım Bölgesine toplamda 4.8 milyar dolarlık rekor teklif veren Kazancı, ihalelerde verdiği fiyata bağlı olduğunu söyledi. Yoluna devam etmek için yeni ortak bulduğunu aktaran Kazancı, "Hükümetimize olan güven nedeniyle bu teklifleri verdim ve ihalelerde verdiğim fiyata bağlıyım. Ortaklığı bozdum ve MMEKA hisselerinin tamamını aldım" dedi. 'EK SÜRE İSTEDİM' Boğaziçi için 59.8 milyon dolar, AYEDAŞ için de 36.2 milyon dolar olmak üzere toplamda 96 milyon dolar teminatı bugün ödemesi gerektiğini hatırlatan Kazancı, "Ben elektrik dağıtım özelleştirmelerinde en büyük ihaleleri aldım. Ben yıkılırsam tüm ihaleler etkilenebilir. Parayı bulmak kolay olmayacak" diye konuştu. Özelleştirme İdaresi Başkanı ile de görüştüğünü ve ek süre talebini ilettiğini aktaran Kazancı, "Banka kredileri nedeniyle bir sorun var ve diğer şirketlerde bu talepte bulunuyor. Talebimi değerlendireceklerini söylediler. Ülke adına bu karara imza atacaklarını umuyorum" diye konuştu. GİZLİLİK ANLAŞMAM VAR ORTAĞI HAFTAYA AÇIKLARIM' Ortağının kimliği konusunda ser verip sır vermeyen Kazancı, ortağı ile gizlilik anlaşması olduğunu ve kendisinin hukuki sorunları çözmesinin ardından önümüzdeki hafta ortağını açıklayarak protokol imzalayacaklarını belirtti. "Başkent Doğalgaz'ı aynı fiyata almaya hazırım

14 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Milyar dolar ihale bedelini ödeyemeyerek milyon dolar teminat yaktıkları Başkent Doğalgaz A.Ş.'yi ihale fiyatından almaya hazır olduğunu anlatan Kazancı, "Danıştay'a Özelleştirme İdaresi'nin Başkent Doğalgaz A.Ş. ihalesini iptal kararıyla ilgili dava açtım. Hükümet takdir ederse Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla 1.2 milyar doları verebilir şirketi alabilirim" dedi.

15 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Yaman TÖRÜNER NE OLUYOR? NE OLACAK? Ne oluyor?: Döviz yükseliyor. Herkes elindeki nakit varlıkları dövize çeviriyor. Yükselen döviz fiyatları nedeniyle fiyatı artması beklenen ithal malları na talep artıyor. Diğer gelişmekte olan borsalar yükseldiği halde, bizim borsamız düşüyor. Neden oluyor?: İthalat, ihracattan çok daha hızlı arttı. Dış ticaret açığı büyüdü. Cari açık çok yükseldi. Artık, her ay artan orandaki döviz ihtiyacının kapatılamaz duruma geldiği anlaşıldı. Merkez Bankası yanlış para politikası izledi. Kredi miktarını düşürerek, cari dış açığı frenleyebileceğini zannetti. Ekonomi yönetiminin seçimden sonra, cari açık konusunda almasını beklediğimiz ilave tedbirler, alınmadı. Yabancı kaynaklar, Avrupa daki krizden en çok etkilenecek ülkelerden birinin Türkiye olduğunu söylediler. Döviz fiyatının yükseleceğini düşünen yabancılar, döviz fiyatındaki artışın durmasından sonra tekrar girmek üzere borsadan çıktılar. Tam bu sırada: Merkez Bankası Başkanı döviz ile borçlanmayın dedi. Hükümetteki iki Bakan, gereksiz yere krize hazırlıklı olun sinyali verdi. Sonradan bu söylemden dönüldü. IMF, cari açığımızın 80 milyar doların üzerine çıkacağı tahminini yaptı. Yabancı bankacılar ve finans çevreleri önemli hisselerimiz için SAT sinyali verdi. Rating (dereceleme) kuruluşları, haksız yere de olsa, Türk ekonomisi, kötüye gitmeye başladı yorumu yaptı. Neyi anladık?: Cari açık sorununun, döviz fiyatında artış olmadan çözülemeyeceğini, Ekonomi yönetiminin görevde olduğu 8 yıl içinde aldığı ilk politika kararının yanlış olduğunu, Ekonomimizin çok büyük ölçüde dışarıya bağımlı hale geldiğini, Bu ay da kapattık sloganıyla yüksek cari açık vermeye devam edilemeyeceğini, Borsanın düşmeden çıkamayacağını, anladık. Bundan sonra neler olacak?: Dolar/TL kuru, 1.80 i aşacak bile olabilir. Sonrasında, bir denge bulunacak. Bu kur artışı sırasında, panik veya kriz olmayacak. Çünkü, Merkez Bankası rezervleri iyi. Döviz kuru dengesi bulununcaya kadar Borsa düşmeye devam edecek. Önümüzdeki bir-iki ay daha dış cari açık yüksek seviyesini sürdürecek. Sonrasında, düşmeye başlayacak. Döviz kuru dengeye gelip, dış cari açık düşmeye başlayınca, yabancılar yeniden Borsa nın kapısını çalacak. Tüyo: Döviz kuru ne kadar artarsa, yeni bir düzeltmenin gelmesi o kadar gecikir. Döviz kuru ne kadar artarsa, dış cari açık o kadar azalır. Döviz kuru ne kadar artarsa, o kadar çok yabancı yatırımcı gelir.

16 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Güngör URAS Başkan pozisyon kapatın dedi özel şirketler dolara koştu Geçen hafta sonu Merkez Bankası nın taze Başkanı Dövizde açık pozisyonunu kapatan rahat eder deyince özel şirketler Demek ki yakında döviz krizi çıkacak... Döviz ya bulunmaz olacak ya da pahalılanacak diyerek döviz alımına geçti. Dolar 1.70 TL ye kadar yükseldi. Nedir özel sektörün döviz pozisyonu açığı denilen şey? Büyüklüğü ne kadardır? 1) Merkez Bankası nın yayınladığı rakamlara göre 2011 yılı Mayıs ayı sonunda özel sektörün yurt dışından kullandığı toplam krediler milyar dolardır. Toplam dış kredilerin 62.8 milyar doları banka ve finans kuruluşlarının, 86.7 milyar doları özel şirketlerin borcudur. 2) Merkez Bankası Finansal kesim dışındaki firmaların varlık ve yükümlülükleri adı altında özel sektör şirketlerin döviz borç ve varlıkları hakkında da rakamlar yayınlamaktadır. Ancak bu konuda yayınlanan son bilgi 2010 yılı sonuna aittir. O tarihte finansal kesim dışındaki firmaların yurt dışından kullandıkları döviz kredileri toplamı 81.0 milyar dolardı. Döviz açığı, döviz riski nedir? Bu yazıda işte Merkez Bankası nın yayınladığı 2010 yılı sonundaki durumu gösteren rakamlara dayalı olarak özel şirketlerin döviz açığı konusu anlatılacaktır.şirketlerimizin döviz borçları var ama, döviz varlıkları, döviz alacakları da var. Bu nedenle sadece borçlara bakmamak gerekir. Şirketlerin döviz borçları ile döviz alacakları arasındaki farka kısaca döviz açığı-döviz riski denilmektedir yılı sonunda şirketlerimizin döviz yükümlülükleri (borçları) 181 milyar dolar, döviz varlıkları 86 milyar dolardı. Şirketlerimizin döviz açıkları (döviz yükümlükleri ile varlıkları arasındaki fark) 94 milyar dolara ulaşmıştı. - Döviz açığına, döviz riski denilmesinin nedeni şudur: Döviz fiyatı artınca borcun TL karşılığı da artıyor. Eğer bir şirketin döviz gelir gider trafiği dengede değil ise, şirket TL ile gelir sağlıyor, döviz ile borçlanıyor ise, döviz fiyatı artınca, borcun TL karşılığı da artıyor. Şirket durup dururken risk (TL ile ek döviz borcu) altına giriyor. Şirketlerin döviz yükümlülüklerinin (borçlarının) başlıca 3 kaynağı var: (1)- İçerideki bankalardan döviz kredisi kullanırlar. (2010 Yılı sonunda bu tür borçları 81 milyar dolardı.) (2)- Dışarıdaki bankalardan döviz kredisi kullanırlar (Bu tür borçları da 81 milyar dolar idi.) (3)- İthalat yaptıkları yabancı satıcılara borçlanırlar (Bu tür borçları 2010 yılı sonunda 18 milyar dolar kadardı.) İşte bütün bunlar 2010 yılı sonunda finanssal kesim dışlındaki özel firmaların 181 milyar dolarlık toplam döviz yükümlülüğünü oluşturuyor. Şirketlerin ne kadar döviz birikimi var? Borçlarına karşılık şirketlerin döviz varlıkları da var. - Şirketlerimizin bankalarda döviz birikimi mevcut. (2010 sonunda mevduat hesaplarında 62 milyar dolarları vardı.)

17 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Şirketlerimizin yurt dışında yatırımları var. (Bu tür yatırımların toplamı 12 milyar doları aşmış durumda) - İhracat yaptıkları yabancılardan alacakları var.(alacaklar toplamı 11 milyar dolara yakın) - Az da olsa yabancı para ile işlem gören menkul kıymetlere sahipler. (1 milyar dolar kadar) İşte bunlar da 86 milyar dolarlık toplam döviz varlığının kaynağı. 181 milyar dolarlık yükümlülükten, 86 milyar dolarlık varlık çıkarılınca bulunan 94 milyar dolarlık farka, özel şirketlerin döviz açığı deniliyor. Ekonomi TL ve döviz ile dönüyor Ekonomi dışa açıldıkça, ithalat-ihracat rakamları büyüdükçe döviz trafiği de artıyor. Şirketlerin döviz gelirleri de giderleri de var. İşlerini yürütmek için TL yanında dövize ihtiyaçları var. Son yıllarda döviz fiyatının istikrarlı gitmesi (artmaması) şirketleri cesaretlendirdi. Şirketler kolay ve ucuz kredi bulabildikleri için yurt dışından borçlanmaya başladı. Şirketlerin döviz yükümlülükleri borçlarından daha hızlı artar oldu yılından bu yana döviz varlıkları 2.6 katı artarken döviz yükümlükleri 3.6 katı arttı yılında döviz açığı 20 milyar dolar idi, 2007 yılında 63 milyar dolara, 2009 yılında 77 milyar dolara yükseldi yılında 94.3 milyar dolar oldu yılından 2010 yılına 12 ayda döviz açığı yüzde 17 milyar dolar (Yüzde 22.3 oranında) arttı yılı içinde ilginç bir gelişme oldu: - Özel şirketler yurt dışı bankalardaki borçlarını 10 milyar kadar azalttılar. - İçerideki bankalardan kullandıkları döviz kredilerini 31 milyar dolar kadar artırdılar yılında şirketler yurt dışındaki bankalardan 90 milyar dolar, yurt içindeki bankalardan 50 milyar dolar kullanırken, 2010 yılında yurt içi ve yurt dışı bankalardan kullanılan döviz kredileri birbirine benzer (81 er milyar dolar) hale geldi. Döviz açığı hem şirketi hem de ekonomiyi üzer Döviz açığı her firma için farklı ölçüde risk getirir. Günümüzde döviz fiyatındaki artışı önceden belli bir prim karşılığı sigortalama imkanı var. Açık anlatımı ile döviz fiyatındaki artış her özel şirketi aynı ölçüde üzmez. Etkilemez. Ama toplam risk önemlidir. Özel sektörün döviz alacaklılarının kimler olduğu da önemli yılı sonundaki döviz borcunun yarısı içerideki bankalara. İçerideki bankalar dövizin TL karşılığı yükseldikçe müşteriden teminat isterler. Döviz fiyatının yükselmesi bankalar için de risk ortaya çıkarır. Dışarıdaki bankalar için önemli olan borcun faizinin ve ana parasının vadesinde ödenmesidir. Bunun için de özel sektörün dışarıya olan borcunun vade durumu önem taşır. - Özel sektörün yurt dışından sağladığı kredilerin 21 milyar dolarlık bölümü 1 yıldan kısa vadeli kredidir milyar dolarlık bölümü 1 yıldan fazla vadeli kredidir. Özel sektörün içerideki bankalardan kullandığı döviz kredileri ile dövize endeksli kredilerin de 39 milyar dolarlık kısmı uzun vadelidir. Kısa vadeli olmayan döviz kredileri özel sektöre pozisyon ayarlama fırsatı verir.

18 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ Bugüne kadar başımıza kaza bela gelmedi Türkiye küresel krize girerken, 2007 yılında finansal kesim dışındaki özel firmalar, şirketlerin döviz riski 63 milyar dolar, 1980 yılında 80 milyar dolardı. Biz bu büyüklüklerdeki döviz riski ile küresel krizi atlattık. Tabii ki döviz açığı önemli bir risktir. Hem özel sektörü hem ekonomiyi üzer, sarsar... Ama sanki döviz riski bir günde ortaya çıkmışcasına konuyu abartarak, paniğe neden olmak, durup dururken ekonominin başına kazanın belanın gelmesine yol açar. Merkez Bankası Başkanı nın bilgilerine sunulur.

19 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ SABAH GAZETESİ Altın haftaya rekorla başladı Yükselişi bir türlü durdurulamayan altının onsu uluslararası piyasalarda yeni bir rekor kırdı. Uluslararası piyasada altının ons fiyatı, 1623,88 dolar seviyesine çıkarak yeni bir rekor kırdı. Uluslararası piyasada altının ons fiyatı son zamanlarda yükselişine devam ederek 1620,0 dolar seviyelerini de aşarak rekorunu yeniledi. Altının ons fiyatı 1623,88 dolarla en yüksek seviyesine ulaşırken sabah açılışın ardından şu sıralarda 1615,35 dolardan işlem görüyor. Uluslararası piyasalarda geçen haftayı 1606,30 dolardan tamamlayan altının ons fiyatı, geçtiğimiz haftaya 1600 dolar sınırını aşarak rekorla başlamış, daha sonra yükselişini sürdürerek en son 19 Temmuz salı günü 1610,13 dolarla en yüksek seviyesini görmüştü. Doğan'ı Mercedes diye sattılar Türk malı otoya destek yüzde 60. Ama yerli oto yapacaksak önce satın alacak tüketiciyi dinlemeliyiz. Geçmişte pahalıya satılan otomobillerin kalitesi hâlâ tüketicinin tepkisine neden oluyor Geçen hafta otomotiv yetkili satıcılarını aynı çatı altında toplayan OYDER'in 'Otomotiv Müşteri Profili' araştırmasının sonuçlarını yazmıştım. Ankete katılanların yüzde 60'ının yerli marka otomobile destek verirken, sadece yüzde 16'sının "yerli oto satın alırım" demesine dikkat çekmiştim. Yerli otomobile evet diyenlerin azlığını eleştirmiştim. Yerli otomobille ilgili yazıma birçok SABAH okuru katkıda bulundu. * Bir tüketici olarak benim sorumluluğum Türk malına sadece Türk malı olduğu için destek çıkmak değildir; tüketicinin sorumluluğu -eğer böyle bir şey varsa- kaliteli malı talep etmektir ve kullanımından memnun kalırsa takdir etmektir. Ancak benzer kalitede ürünler arasında markanın milletinin faktörü seçimde rol oynayabilir. (Barış Küçükyürük) * Hangi Türk otomobili dünya ile rekabet edebilir ki? Kaldı ki yüzde 100 yerli bir şey yok. Siz hangi İtalyan veya Fransız otomobilinin yerine Şahin'i tercih edersiniz? Ya da Kartal'ı? Piyasa arz taleple yürür. Kalite fiyat da temel unsurdur. (Osman Gök) * Türk malı oto fikri hem sıcak hem de soğuk bir fikir. İnsanların Türk malı otodan korkmalarının altında yatan 1990'lı yıllarda Doğan, Şahin gibi otoları yerli Mercedes diye akıl almaz paralara satan yerli üreticiler olmaz mı? "Vakko da yerli bir marka ama ben hiç Vakko almayayım, yerine bir Fransız markası alayım" diyen görmedim. Öncelikle ürün karşı tarafa gerçek anlamda ürün olduğunu alıcıyı "katakulliye" getirmediğini ifade etmeli ve fiyat olarak benzerlerinden abartılı pahalı olmamalı. Yerli imalat tercih edilmiyor. Çünkü yerli imal otolarda segment seçeneği nerdeyse yok. Orta sınıfa hitap eden dünya ile rekabet edebilir oto olursa, ben dahil hiç kimse hayır demez. (Erol Eryürük) * Kapalı bir ekonomi zamanında üreticiler çürük, dayanıksız, güvensiz malları üretip tüketiciye kakaladılar. Otomobilde de bu oldu. Turgut Özal dış rekabeti açmasaydı, hâlâ Renault TS12, Tofaş 131 gibi Avrupa'nın üretimden kaldırdığı arabaları Türkiye'de üretip tüketiciye kakalamaya devam edeceklerdi. İşte o zaman da Türk tüketicinin şuuruna yerleşmiş yerli üretim mallarının çürük olduğu fikrini, şimdi üreticiler dünyanın en kaliteli malını da üretseler silip atamıyorlar. (Tahsin Çeribaşı)

20 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ * Yazınızda katıldığım nokta "Evet, gösteriş meraklısı bir kesim var ve bu kesim Türk malı otomobil kullanmak istemeyecektir". Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, Tofaş yıllarca kuş serisi değimiz araçlarla insanımızı tavuk gibi yoldu! Konforsuz ve özelliksiz araçlara "parçası ucuz" mantığıyla insanımız yıllarca ve tonlarca para döktü ve hâlâ dökmekte! Bu yüzden kalite problemi olmayan, fiyatı makul seviyede olan Türk markası bir otomobil bence peynir ekmek gibi satacaktır. Bana inanmıyorsanız Hyundai Accent'in satışlarını bir inceleyin ne dediğimi anlarsınız. (İsmail Akdağ) Milyarlık pazar milyonluklara emanet SPK, bankaları devre dışı bırakarak kaldıraçlı işlemleri sadece aracı kurumlara yaptırmaya hazırlanıyor. BDDK ve Bankalar Birliği ise bugün SPK tebliğine "10 milyar dolarlık pazar, 2 milyon dolarlık aracıya emanet edilemez" diyerek itirazda bulunacak Eylül 2008'de Lehman'ın batışı ile başlayan ve önce ABD finans çevrelerini, ardından da tüm dünyayı saran krizin başrol aktörü kaldıraçlı işlemler olmuştu. Krizin ardından bu alanda yeni düzenlemeler getirilmesine karar verildi ve bu konuda Türkiye'de Sermaye Piyasası Kurulu da ilk adımını attı. Kurul'un Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri ve Bu İşlemleri Gerçekleştirebilecek Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliği Taslağı'na göre aracı kurumlar dışında kaldıraçlı işlemler yapılamayacak. MERDİVENALTINA KARŞI Merdivenaltı yapılan işlemlerin ortadan kalkması ve bu alanda kuralların daha iyi oturabilmesi için hazırlanan tebliğ kapsamındaki müşterilere uygulanacak kaldıraç oranı 100:1'i geçemeyecek. Bankacılar ise kendilerinin halihazırda uyguladıkları kaldıraçlı işlemlerin aracı kurumlara devredilmesinin sektöre zarar vereceği görüşünde. Ayrıca bu kurumların yeterli sermaye yapısına da sahip olmadıkları belirtilirken günde 10 milyar dolarlık hacmi bulunan bir piyasanın 2 milyon dolarlık şirketlere emanet edilmeyeceğinin altı çiziliyor. Kaldıraçlı alım satım işlemleri için gereken özsermaye 10 katı kadar, başka kuruluşlara yönlendirilmesi faaliyetini yürütmek isteyen aracı kurumlar için ise sahip olunması gereken özsermaye tutarının üç katı kadar özsermaye bulundurmak zorun hale getiriliyor. Ancak işlemlerin büyüklüğü düşünülünce bu kriterlere uyacak firma sayısının çok az olacağının da altı çiziliyor. BDDK DA DEVREDE Tebliğdeki koşullara itiraz edeceklerini belirten sektör yetkilileri bugünden itibaren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Bankalar Birliği'nin devreye gireceğini belirtiyor. İSVİÇRE DENEDİ, 120 ŞİRKETTEN İKİ TANE KALDI Kaldıraçlı işlemlerin uygulanması konusunda dünyada buna benzer örnekler de bulunuyor. İsviçre'de denenen sistem sonrası 120'ye kadar ulaşan firma sayısı kısa bir sürenin ardından ikiye kadar düşmüştü. Bu alanda kısa sürede milyonlarca dolarlık zarar olasılığı nedeniyle "Büyük oyuncular bulunmalı" değerlendirmesi yapılıyor. Bankacılık yasasında kendilerinin kaldıraçlı işlem yapma yetkilerinin olduğunu da belirten sektör temsilcileri yeni tebliğle birlikte bir çelişki ortaya çıktığını belirtiyor. 'Yeni ortakla 5 milyar dolar yatıracağız' Mehmet Emin Karamehmet'le ortaklığını bitiren Mehmet Kazancı, yeni bir ortak bulduğunu, Boğaziçi ve AYEDAŞ için verdiği 5 milyar dolarlık teklife de bağlı olduğunu söyledi Kurucusu olduğu Aksa şirketinden "Ceketimi aldım ve çıktım" diyerek ayrılan, Mehmet Emin Karamehmet'le girdiği ihalelere 8 milyar dolarlık imza attıktan sonra davalık olan 'Dargın