MEB 10. SINIF DİL VE ANLATIM DERS KİTABINDA YER ALAN FİİLLERDE BİRLEŞİK KİP VE ZAMAN KONUSUNUN ADLANDIRILMASI VE ÖĞRETİLMESİ AYŞENUR KILIÇER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MEB 10. SINIF DİL VE ANLATIM DERS KİTABINDA YER ALAN FİİLLERDE BİRLEŞİK KİP VE ZAMAN KONUSUNUN ADLANDIRILMASI VE ÖĞRETİLMESİ AYŞENUR KILIÇER"

Transkript

1 MEB 10. SINIF DİL VE ANLATIM DERS KİTABINDA YER ALAN FİİLLERDE BİRLEŞİK KİP VE ZAMAN KONUSUNUN ADLANDIRILMASI VE ÖĞRETİLMESİ AYŞENUR KILIÇER YÜKSEK LİSANS TEZİ ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANA BİLİMDALI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Ankara, 2016

2 TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren tezden fotokopi çekilebilir. YAZARIN Adı Soyadı Bölümü : Ayşenur : KILIÇER : Türk Dili ve Edebiyatı Öğretimi İmza : Teslim tarihi : 16/01/2017 TEZİN Türkçe Adı: MEB 10. SINIF VE DİL ANLATIM DERS KİTABINDA YER ALAN FİİLLERDE BİRLEŞİK KİP VE ZAMAN KONUSUNUN ADLANDIRILMASI VE ÖĞRETİLMESİ İngilizce Adı: NOMENCLATURE AND TEACHING OF COMPOUND MODE AND TENSE ISSUES IN 10th GRADE TEXTBOOKS OF THE MINISTRIY OF EDUCATIAONLANGUAGE AND LECTURE LESSON i

3 ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim. Yazar Adı, Soyadı: Ayşenur KILIÇER İmza: ii

4 JÜRİ ONAY SAYFASI Ayşenur KILIÇER tarafından hazırlanan "MEB 10. SINIF DİL VE ANLATIM DERS KİTABINDA YER ALAN FİİLLERDE BİRLEŞİK KİP VE ZAMAN KONUSUNUN ADLANDIRILMASI VE ÖĞRETİLMESİ" adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği /oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bilim Dalı nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Danışman: Doç. Dr. Dilek ERGÖNENÇ AKBABA (Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler ve Türkçe Eğitimi Bölümü) Başkan: Prof. Dr. Leyla KARAHAN (Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler ve Türkçe Eğitimi Bölümü) Üye: Doç Dr. Dilek ERGÖNENÇ AKBABA (Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler ve Türkçe Eğitimi Bölümü) Üye: Yard. Doç. Dr. Ahmet DEMİR (Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Programı) Tez Savunma Tarihi: 16/12/2016 Bu tezin Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum. Prof. Dr. Ülkü ESER ÜNALDI Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü iii

5 TEŞEKKÜR Türkçe dersi, öğrencilerin anlama ve anlatma becerilerini geliştirmeye çalışan, ana dilleri olan Türkçeyi etkili bir şekilde kullanma becerisi kazandırmayı amaçlayan bir derstir. Dil bilgisi öğretimi de ana dili eğitimi ve öğretiminin bir parçası olarak Türkçe dersinin içinde yer alır. Eğitimde yeni anlayış ve yaklaşımlar, diğer dersler için olduğu gibi Türkçe Dil Bilgisi dersi için de klasikleşmiş öğretmen-tahta-defter uygulamalarından farklı olarak düşünmeye, üretmeye ve hayata geçirmeye dayalı öğretim metotları öngörmektedir. Yeni yaklaşım ve anlayışlar ışığında, dil bilgisi öğretiminin amacı; dilin kurallarını ezberletmek, biçimlerin adlarını öğretmek değil, dilin her ortamda en üst düzey becerilerle kullanılmasını sağlamak olmalıdır. Bu düşüncelerle, Türkçe dil bilgisinin önemli konularından biri olan kip ve zaman hakkında bir çalışma yapmaya karar verdik. Kip ve zaman kavramlarını, eklerin ötesinde anlam ve bağlam özellikleri ile öğretebilmenin mümkün olduğunu görmek istedik. Tezimizin konusu hakkında ilk fikri veren Yard. Doç. Dr. Hüseyin Özbay hocama, sadece tez danışmanı olarak değil bana ve bu çalışmaya her bakımdan destek ve yardımcı olan çok değerli hocam Doç. Dr. Dilek Ergönenç Akbaba ya teşekkür ve minnetlerimi sunuyorum. Ayrıca, araştırmaları ile Türk Dili ve Türk Dilinin Öğretilmesi bilimlerine katkılar sağlayan tüm akademisyenlere de teşekkür borçluyum. Lisans eğitimim boyunca bana verdikleri emekler sayesinde bugüne gelmemi sağlayan sayın hocalarım Prof. Dr. Leyla Karahan, Prof. Dr. İsmet Cemiloğlu, Prof. Dr. İsmet Çetin, Prof. Dr. Alemdar Yalçın başta olmak üzere Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği bölümündeki tüm hocalarıma müteşekkirim. iv

6 MEB 10. SINIF DİL VE ANLATIM DERS KİTABINDA YER ALAN FİİLLERDE BİRLEŞİK KİP VE ZAMAN KONUSUNUN ADLANDIRILMASI VE ÖĞRETİLMESİ (Yüksek Lisans Tezi) Ayşenur KILIÇER GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Aralık, 2016 ÖZ Bu araştırmanın amacı, lise 10. sınıf öğrencilerinin uygulamadaki programda kip ve zaman kavramlarını ayırt edip edemediklerini görmek ve onlara kip ve zaman kavramlarının farkının nasıl daha iyi öğretilebileceğini ortaya koymaktır. Birleşik kip ve birleşik zaman terimlerinin konunun öğrenilmesine nasıl etki ettiği araştırılmıştır den bu yana uygulanan Dil ve Anlatım Dersi programı ve MEB 9. ve 10. sınıf ders kitabı incelendiğinde, programda ve ders kitaplarında zaman kipi teriminin kullanıldığı görülmüştür. Ayrıca, birleşik kip ve birleşik zaman terimlerinin cümle ve metindeki kip ve zaman anlamlarını tam olarak karşılayamadığı saptanmıştır. Kip ve zaman kavramlarının farkını göstermek amacıyla, Güdül Safiye Akdede Çok Programlı Lisesinde 19 u deney, 28 i kontrol grubu olmak üzere, 47 öğrenci üzerinde ön test/ son testli deney çalışması yürütülmüştür. Deney grubuna bu tez için hazırlanan ders ve etkinlik planı uygulanmış; kontrol grubuna 2011 den beri uygulamada olan programın kazanımları ve MEB 10. sınıf Dil ve Anlatım ders kitabındaki etkinlikler ile ders planı uygulanmıştır. Ön test ve son testin geçerlilik - güvenirliği yine bu deney ve kontrol gruplarına yapılan uygulamadaki veriler ışığında hesaplanmıştır. Araştırmanın verileri, yapılan uygulamadaki testlerden toplanmış ve SPSS paket programları ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda birleşik kip ve zaman eklerinin işlevleri ile birleşik kip ve zaman kavramlarının farkları konusunun öğrenilme düzeyinin deney grubunda daha yüksek olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler : Kip, Kiplik, Zaman, Birleşik Zaman Sayfa Adedi : 133 Danışman : Dilek ERGÖNENÇ AKBABA v

7 NOMENCLATURE AND TEACHING OF COMPOUND MODE AND TENSE ISSUES IN 10th GRADE TEXTBOOKS OF THE MINISTRIY OF EDUCATIAON LANGUAGE AND LECTURE LESSON (M.S Thesis) Ayşenur KILIÇER GAZI UNIVERSITY GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES December, 2016 ABSTRACT The purpose of this study is to see if Grade 10th High School students can not distunguish whether the tense and mood concepts in aplication cirruculum and to determine how to better teach differences of mood and tense concept them. İt is researched that how effects the terms of compound tense and mood to learning this subject. When iplemented since 2011 the Language and Lecture program and 9th and 10th grade textbooks of The Ministriy of Educatiaon are examined, it s observed that compound tense term is used. İn addition, it is determined that the combined mood and tense terms can not matches the meaning of tense and mood. For the purpose of show the differences of tense and mood terms, a pre-test/ post-test experiment was conducted in Safiye Akdede Multi-Programmed High Shcool including the control group 19 students, experiment group 28 students, totally 49 students. Lessons and activities that prepared for this thesis has been implemented to experiment group. The gains of cirruculum has been under implementation since 2011 and Ministriy of Education Grade 10 Language and Lecture course book s activities and lessons has been implemented to control group. Validity - reliability of pre- test and post test is calculated in the light of the data in the application made to the experimental and control groups. Data of resarch was collected from the test performed in practice and analyzed with SPSS software. As results of study, they are observed that functions of suffixes of compound mood and tense, differences of these concepts; and the level of learning of the experiment group was higher than the control group. Key Words: Mood, Modality, Tense, Compound Tense Page Number: 117 Supervisor: Doç. Dr. Dilek ERGÖNENÇ AKBABA vi

8 İÇİNDEKİLER ÖZ..... V ABSTACT VI TABLOLAR XI ŞEKİLLER XII SİMGELER VE KISALTMALAR..XIII BÖLÜM 1 GİRİŞ Problem Durumu Araştırmanın Amacı Alt Problemler Araştırmanın Önemi Araştırmanın Varsayımları Araştırmanın Sınırlılıkları... 5 BÖLÜM 2 KAVRAMSAL ÇERÇEVE Fiil Fiil Çekimi Zaman Basit Zamanlar Geçmiş Zaman Kipi Görülen Geçmiş Zaman Kipi...18 vii

9 Duyulan Geçmiş Zaman Kipi Şimdiki Zaman Kipi Gelecek Zaman Kipi Geniş Zaman Kipi Birleşik Zamanlar Hikaye Birleşik Zaman Kipi Rivayet Birleşik Zaman Kipi Şartlı Birleşik Zaman Kipi Kip Kip Türleri Birleşik/ Bileşik Kip Veya Birleşik /Bileşik Zaman Ek Fiil (Ek Eylem, İ- Fiili) Fiillerin Birleşik Çekimi Rivayet Birleşik Zaman Kipi Hikaye Birleşik Zaman Kipi Şartlı Birleşik Zaman Kipi Görünüş ve Kılınış Kiplik Zaman, Kip, Kiplik, Görünüş ve Kılınışın Aynı Eklerle İşaretlenmesi BÖLÜM 3 DİL VE ANLATIM DERSİ VE PROGRAMI Sınıf Dil ve Anlatım Dersinde Kip ve Zaman Konusu Kazanımlar Dokuzuncu Sınıf MEB Dil ve Anlatım Ders Kitabında Bildirdikleri Kiplere Göre Cümleler Konusunun İşlenişi viii

10 Dokuzuncu Sınıf Dil Ve Anlatım Ders Kitabında Dilek- İstek Kipleri Konusunun İşlenişi Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabında Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler Konusunun İşlenişi Onuncu Sınıf Dil ve Anlatım Dersinde Kip ve Zaman Konusu Kazanımlar MEB 10. Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabında Fiillerde Kip ve Zaman Konusunun İşlenişi Orta Öğretim Türk Dili ve Edebiyatı Dersi 2015 Öğretim Programı Dokuzuncu Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Dersi 2015 Öğretim Programı Onuncu Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Dersi 2015 Öğretim Programı BÖLÜM 4 YÖNTEM Araştırmanın Modeli Araştırma Grubu Veri Toplama Aracı Ölçeğin Geliştirilmesi Verilerin Toplanması BÖLÜM 5 BULGULAR VE YORUMLAR Kontrol ve Deney Grubu Arasındaki Başarı Farkına Dair Bulgular Grupların Kendi İçinde Ön Test ve Son Test Arasındaki Başarı Farkına Dair Bulgular Grupların Ayrı Ayrı Başarı Farkına Dair Bulgular Ölçekteki Maddelerin Analizi BÖLÜM 6 SONUÇ VE ÖNERİLER Sonuçlar Öneriler ix

11 KAYNAKÇA EKLER EK-1. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü Araştırma İzin Formu EK-2. Deney Uygulama Ders İçerikleri EK-3. Onuncu Sınıf Dil Ve Anlatım Dersi Kip ve Zaman Konusunun Öğrenilmesine Yönelik Başarı Testi x

12 TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1. Konuşma Merkezli Zaman Tasnifi Tablo 2. Anlatı Merkezli Zaman Tasnifi Tablo 3. Birleşik Zaman Çekiminin Alışılagelmiş Adları Tablo 4. Toplam Madde İstatistikleri Tablo 5. Güvenirlik İstatistiği.. 87 Tablo Sınıf Dil ve Anlatım Dersi Kip ve Zaman Konusunun Öğrenilmesine Yönelik Başarı testi Ölçeği Maddelerinin Alt Boyutlara Dağılımı Tablo 7. Grupların Birbirleri Arasındaki Başarı Farkını Gösteren Bağımsız t Testi Sonuçları Tablo 8. Grup İstatistikleri Tablo 9. Grupların Kendi İçinde Ön Test ve Son Test Arasındaki Başarı Farkı (Bağımsız t Testi) Tablo 10. Grupların Ayrı Ayrı Başarı Farkı Tablo 11. Soru 1 in Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı Tablo 12. Soru 2 nin Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı Tablo 13. Soru 3 ün Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı..92 Tablo 14. Soru 4 ün Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı Tablo 15. Soru 5 in Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı.. 93 Tablo 16. Soru 6 nın Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı. 94 Tablo 17. Soru 7 nin Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı Tablo 18. Soru 8 in Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı...95 Tablo 19. Soru 9 un Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı Tablo 20. Soru 10 un Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı Tablo 21. Soru 11 in Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı.97 xi

13 Tablo 22. Soru 12 nin Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı...97 Tablo 23. Soru 13 ün Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı...98 Tablo 24. Soru 14 ün Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı...98 Tablo 25. Soru 15 in Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı...99 Tablo 26. Soru 16 nın Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı..100 Tablo 27. Soru 17 nin Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı..101 Tablo 28. Soru 18 in Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 101 Tablo 29. Soru 19 un Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı Tablo 30. Soru 20 nin Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı..102 xii

14 ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1. İnterminallik Şekil 2. Postterminallik Şekil 3. Terminallik Şekil 4. Son sınırı vurgulayan fiiller Şekil 5. Ön sınırı vurgulayan fiiller Şekil 6. Sürek bildiren fiiller Şekil 7. Palmer ın kiplik sınıflandırması. 61 Şekil 8. Ön test - son test kontrol gruplu modelin simgesel görünümü. 80 xiii

15 SİMGELER VE KISALTMALAR LİSTESİ Alm. Almanca Akt. Aktaran ANOVA Bağımsız Örneklemler İçin Tek Faktörlü Varyans Analizi Arap. Arapça Çev. Çeviren DvA Dil ve Anlatım Dersi Edt. Editör Est. Eski Türkçe F F Dağılımının Değeri f Frekans Fr. Fransızca İng. İngilizce Latin. Latince N Popülasyon MEB Millî Eğitim Bakanlığı +ÖS Ön Sınırı Vurgulayan Fiiller ortlm. Ortalama Osm. Osmanlı Türkçesi p Anlamlılık düzeyi p. Page r Pearson Korelasyon Katsayısı s. Sayfa S. Sayı sd Serbestlik Derecesi Ss Standart sapma +SS Son Sınırı Vurgulayan Fiiller SPSS İstatistik Paket Programı -SV Sürek Bildiren Fiiller xiv

16 t Student T- Testi (Bağımsız İki Grup T- Testi) TDK Türk Dil Kurumu TTBK Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı vb. ve benzeri vd. ve diğerleri vs. vesaire y. Yazarı X² Ki-Kare % Yüzde X Aritmetik Ortalama Cronbach Alfa xv

17 BÖLÜM 1 GİRİŞ Bilindiği üzere, Türkçe dil bilgisi öğretimi ilköğretimden yükseköğretime kadar devam etmektedir. Ders kitaplarımızda ortaokuldan itibaren kipler konusu işlenmekte ve bu ders içeriği ortaöğretimde de kapsamı genişletilerek devam etmektedir. Türkçe gramerinde kipler eylem çekimi yaparak, söz öbeklerini yargıya dönüştürme ve eylemin nasıl yapıldığını anlatma görevindedirler. Kipler, zaman ve kişi ekleriyle yapılır ki bu ekler fiil çekim ekleridir. Yani her kip, eylemin (yargının) zamanını ve kişisini de bildirme görevindedir. Her kip ekinin tek bir anlamı yoktur. Bu ekleri alan eylemlerle kurulan cümleler sayısız anlama gelebilir. Bu nedenle kipleri ezbere tanımlarla öğretmek anlam zenginliğinin görülememesine neden olabilir. Söz gelimi, anlam kayması denen anlam olayı sırasında kipler, ezbere tanımların dışında yeni anlamlara ulaşırlar. Kiplere tek bir ad vermek, bu gramer yapısının tam olarak öğretilememesine neden olmaktadır. Oysa dil bilgisi çalışmalarında kip ve zaman kavramlarının birbirinden farklı olduğu ortaya konmaktadır. Fiil çekimi, gramer zamanı, kip ve kiplik ile ilgili çalışmalarda varılan sonuçlarla, liselerde bu konuların öğretilmesi arasında ciddi farklar vardır. Kip konusunun liselerde işlenişi ile bilimsel olarak ele alınışının bu denli farklı olması Okullarımızda öğretilenler bilim ile çelişiyor mu? sorusunu akla getirmektedir. Zihnimizde uyanan bir başka soru ise, Eksik mi öğretiyoruz? tereddüdünden kaynaklanmaktadır. Öyle ki bir öğrenicinin kip konusunu tam anlayabilmesi için, fiil, fiil çekimi, kip, kiplik, görünüş, kılınış konularını da iyi derecede öğrenmesi gerekir. Fiil ve fiil çekimi hakkında yeterli bilgiye sahip olduklarını kabul etmemiz durumunda dahi, öğrenicilere kiplerin sadece adlarını öğretmek; onlara dilimizin anlam dünyasını yeterince açmak anlamına gelmekte 1

18 midir? Bu şüphelerden hareketle tezimizde, öncelikle fiil, fiil çekimi, zaman, kip ve kiplik, görünüş ve kılınış konularının gramerlerimizde ele alınışı; ardından ders kitaplarımızda ne şekilde yer aldığı aktarılacaktır. Ayrıca, 10. sınıf Dil ve Anlatım ders müfredatında yer alan Fiillerde Kipler konusunun 2005 ten bu yana uygulanan programa göre irdelenmesine yer verilecektir. Bir takım bilgileri, çeşitli kavramları öğrencinin anlamadığı terimlerle bildirmek, öğrenci ile öğretmen arasına engel koymak, öğretmeni soyutlamak demektir (Zülfikar, 1991, s. 23). Terim anlaşılmıyorsa, bir kavram için birden fazla terim varsa o kavramın ve konunun öğrenciler tarafından iyi anlaşılamayacağı düşünülmektedir. Bu nedenle tezde, 10. sınıf öğrencilerinin kip ve zaman kavramlarının farkını nasıl öğrenebilecekleri ve birleşik kip/birleşik zaman gibi terimlerin yarattığı kafa karışıklığının nasıl giderilebileceğini anlamak üzere deney çalışması da yürütülmüştür Problem Durumu Yıldırım ve Şimşek e göre (2008, s ) araştırma probleminin belirlenmesinde üç temel kaynak önemli rol oynar: 1) Kuram ve araştırma alan yazını, 2) Araştırmacının bireysel ve mesleğe dönük deneyimleri ve 3) İlgili alanda karşılaşılan toplumsal sorunlar. İlköğretimden yükseköğretime kadar devam eden Türkçe dil bilgisi öğretimi sürecinde, ortaokuldan itibaren ders kitaplarımızda kipler konusu işlenmekte ve bu ders içeriği ortaöğretimde de kapsamı genişletilerek devam etmektedir. Öğretim programındaki bu içerik tezin başlangıcında kuram ve araştırma alan yazını ile ilgili bir bölüm hazırlamayı gerektirmiştir. Türkçede kipler; eylem çekimi yaparak, söz öbeklerini yargıya dönüştürme görevindedirler. Kipler zaman ve kişi ekleriyle yapılır. Yani her kip eylemin (yargının) zamanını bildirme görevindedir. Bu araştırmayı yaparken bireysel ve mesleğe yönelik deneyimlerle, anlam kayması denen anlam olayı sırasında dahi kipleri ezbere tanımlarla adlandırmanın, bu gramer yapısının öğrenilmesini zorlaştırdığı tespit edilmiştir. Kip eklerinin, karşıladıkları tek bir anlamla öğretilmeye devam edilmesinin, öğretilen kipin adı ile karşıladığı zaman, kip veya kiplik arasında farklılıklar yarattığı gözlemlenmiştir. 2

19 Özellikle birleşik kip adlandırmaları bu karmaşıklığın en yoğun olduğu konu alanıdır. Bilimsel bir bilgi yeni keşiflerle her an değişebilir. Kaldı ki kesin olarak doğru olduğundan emin olunamayan bilginin öğretilmesi, bilginin doğruluğundan daha hassastır. Okullarımızda bilgiyi değil bilgiye ulaşmanın yollarını öğretmeyi esas alan bir anlayıştan hareketle, öğrencilere kiplerin adının yerine işlevleri ve anlamlarının öğretilmesinin, içinde yaşadığımız bilgi çağı ve toplumunda daha elzem olduğu düşünülmektedir. Kısacası araştırma yapılmasına sebep olan problem; ortaöğretim kurumlarında Dil ve Anlatım derslerinde işlenen birleşik kiplerin adları ile görevlerinin birbiriyle bağdaşmaması ve bu durumun öğrenmeyi zorlaştırmasıdır. Yukarıda açıklananları soru ile ifade etmek gerekirse; A. Türkiye Türkçesinde birden fazla ekle kurulan eylem çekimlerine birleşik kip adı verilmesi doğru mudur? B. Kip ve zamanın aynı kavram olmadığı bilinmekte midir? C. Birleşik kipler hangi kip ve zaman anlamlarını anlatmaktadır? D. Birleşik kip adları, birleşik kiplerin ifade ettiği kip ve zamanların öğretimini nasıl etkilemektedir? 1.2. Araştırmanın Amacı Araştırmanın amacı birleşik kiplerin adları ile görev tanımları arasındaki ilgisizliği ortaya koyarak, konunun öğrenilmesini kolaylaştırmaktır. Bu sayede Türk Dilini daha etkili ve doğru kullanılması sağlanacaktır. Bu amaçla, öncelikle Dil ve Anlatım derslerinde kipler ile ilgili konuları kapsayan ünitenin kazanımları incelenecek, bu kazanımlarla dersin genel amaçları arasındaki ilgi tespit edilecektir. Bu tez çalışması devam ederken eğitim-öğretim yılından itibaren, uygulamaya konması planlanan bir yeni Türk Dili ve Edebiyatı programı hazırlanmıştır. Yeni programda kip konusunun nasıl ele alındığı ve bu konuyla ilgili kazanımlar da tezimizde incelenecektir. Amaçlarla ilgili aşağıdaki hipotezler sunulmaktadır. Varsayım: Birleşik kiplerin görevlerini adlarından değil de bağlam içindeki anlamlarından hareketle tespit eden öğrenciler, kipleri daha kolay öğrenmektedir. 3

20 Bu hipotezin testi için bir takım alt hipotezlerin de formüle edilmesi gerekmiştir. Alt varsayım 1: Birleşik kip adı, kiplerin görevlerinin öğrenilmesini zorlaştırmaktadır. Alt varsayım 2: Birleşik kiplerin öğrenilememesi Türkçe dil bilgisinin diğer konularının da öğrenilmesini de zorlaştırmaktadır. Alt varsayım 3: Birleşik kiplerin cümledeki görevlerini öğrenemeyen öğrenciler etkili okuma gerçekleştirememektedir Alt Problemler 1. Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin 10. sınıf Dil ve Anlatım dersi 5. ünitesi başarı puanları gruplara (deney-kontrol) göre farklılaşmakta mıdır? 2. Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin 10. sınıf Dil ve Anlatım dersi 5. ünitesi başarı puanları ölçümlere (ön test-son test) göre farklılaşmakta mıdır? 3. Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin 10. sınıf Dil ve Anlatım dersi 5. ünitesi başarı puanları grup (deney-kontrol) ve ölçüm (ön test-son test) faktörlerinin ortak etkisine göre farklılaşmakta mıdır? 1.3. Araştırmanın Önemi Bu araştırma, lise 10. sınıf öğrencilerine kip ve zaman kavramlarının nasıl daha kolay öğretilebileceğini ortaya koyacaktır. Birleşik kip terimi kullanılarak öğretilmeye çalışan konu içindeki kip ve zaman kavramlarının ayrıştırılması gerektiğini gösterecek; bu yolla öğrencilere ve öğretmenlere kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca 2011 den bu yana uygulamada olan müfredat programında yapılandırmacı eğitim yaklaşımı felsefesi dikkate alınmıştır. Bu yaklaşıma göre dil bilgisi ve edebiyat konuları metin dil bilimsel yaklaşım esas alınarak öğretilmelidir. Ancak kiplerin ad ve biçimlerinden hareketle konuyu öğretmenin bu eğitim anlayışı ile tutarsız olduğu düşünülmektedir. Konuya semantik ve metin dil bilimsel yaklaşılmasının yeni eğitim programının uygulanabilirliğini arttıracağı öngörülmektedir Araştırmanın Varsayımları Araştırmada aşağıdaki varsayımlardan hareket edilecektir: 4

21 1. Türkçe gramerinde haber kipleri, fiillere gelen çekim ekleri olarak algılanamamaktadır. 2. Birleşik kipler diye adlandırma ve sınıflama yapmanın gereksiz olduğu varsayılmıştır. Çünkü kip, zaman ve kişi ifade eden anlam bilimsel bir kategoridir. Bir eylemin mantık olarak sadece bir zamanda ve bir kişi tarafından gerçekleştirilebileceği düşünüldüğünde; birleşik zaman ifadesi yanıltıcı olmaktadır. 3. Bu araştırmada kullanılan veri toplama araçlarının ölçülmek istenilen özellikleri doğru olarak ölçeceği varsayılmıştır. 4. Öğrencilerin kipler konusunun kazanımlarını elde edememelerinde birçok değişken etkilidir. Bu araştırmada Öğrencilerin kip ve zaman farkını öğrenememelerinin önemli nedenlerinden biri de birleşik kiplere verilen isimlerdir. yargısı, temel varsayımı oluşturmaktadır Araştırmanın Sınırlılıkları Bu araştırma kip konusu içinde birleşik kipler başlığı altında işlenen ekler ile diğer yapıları ve onların kip/kiplik anlamlarını ele almaktadır. Çekimli bir fiilde, ekler yardımı ile fiilde zaman, kip, kiplik, kılınış ve görünüş anlamları verilebilir. Araştırmada yalnızca birleşik kip ve zaman anlamları üzerinde durulmuştur. Basit kip ve zamanlar hakkında genel bir bilgi verilmiş olsa da çalışmanın odak noktası birleşik kipler olmuştur. Araştırmanın bir diğer sınırlılığı ise Türkçe Dil Bilgisi dersi alan öğrencilerden araştırmaya sadece lise 10. sınıf öğrencilerinin alınmasıdır. Türkiye deki 10. sınıf lise öğrencilerinden Ankara ili Güdül İlçesi Safiye Akdede Çok Programlı Lisesinden 10 AMP-A ve 10 AL-A öğrencileri araştırmaya dâhil edilmiştir. 5

22 BÖLÜM 2 KAVRAMSAL ÇERÇEVE 2.1. Fiil Fiil terimi, çeşitli kaynaklarda şu şekilde açıklanmıştır: TDK nin Bilim ve Sanat Terimleri Ana Sözlüğü nde fiil: Eylem, oluş veya durum veya bir kelime ile süreç anlatan kelime. olarak tanımlanmaktadır. Delice, Hacıeminoğlu (1991) ve Aksan (1983) ün düşüncelerinden yola çıkarak Fiil terimi daha çok kelime türleri arasında yer alan hareket isimlerinin karşılığı olarak gramercilerin çalışmalarında kullanılmakta ve bireylerin zihinlerinde bu kullanımıyla canlanmaktadır demektedir (2002, s ). Gerçek veya itibari varlıklarla niteliklere bağlanmak şartıyla bir eylemin zaman içinde vuku bulup bulmaması ile ilgili haber yahut dileği veya -eylem söz konusu edilmeksizingerçek ve itibari varlıklarla nitelikler hakkında verilen hükmü ifade eden kelimeler fiil adını alır ( Bilgegil, 1984, s. 260). Fiil, varlıkların yaptıkları işleri zamana, biçime ve kişiye bağlanarak anlatan kelimelerdir (Ediskun, 2004, s. 170). Fiil, Tahsin Banguoğlu tarafından (2004, s. 408) bir kılış, bir durum veya oluşu toplu bir deyimle olup biteni (procés) anlatan kelime şeklinde tanımlanır. Necip Üçok da (1947, s. 99) benzer bir tanımlama yaparak fiil için; herhangi bir hadise yahut durum yahut oluşu gösteren kelimeler der. 6

23 Banguoğlu, Bilgegil, Üçok ve Ediskun un görüşlerine bakıldığında, fiilin bir işin ya da hareketin adı olarak tanımlandığı görülür. Bu tanımlarda fiil, fiil kökü, fiil gövdesi gibi ayrımlar yer almamaktadır. Korkmaz, fiili bir kılışı, bir oluşu veya durumu anlatan olumlu, olumsuz şekillere girebilen kelimelerdir diye tanımlarken, fiil köklerini, varlık, nesne ve kavramların zaman ve mekân içinde gerçekleştirdikleri hareketleri, yani onlardaki oluş, kılış ve durumları karşılayan sözler diyerek açıklar (1992, s. 61; 2007, s.12). Ergin de fiil köklerini hareketleri karşılayan kökler olarak tanımlar. Fiil kökleri kelime köküdür ancak kelime değildir diyen Ergin e göre, fiil kökleri kullanılma sahasına tek başlarına çıkmazlar. Fiil köklerine bir takım ekler getirilerek; fiiller nesnelere, şahsa, zamana vb. ne bağlanarak görev yaparlar (2002, s ). Ergin in bu görüşü diğer araştırmacılar tarafından da Korkmaz da fiillerin tek başlarına kullanılmadığı görüşündedir: Ancak ad kökleri ile fiil kökleri arasında önemli bir nitelik farkı daha farkı daha vardır. Şöyle ki: ad kökleri, dilin kendi başlarına var olan bağımsız durumdaki öğeleridir. Hareketleri karşılayan fiil kökleri ise, bağımsız değildir. Bunların nesnelere bağımlı olmaları onları nesnelerin ortak öğeler durumuna getirmiştir. Bu da demektir ki, nesnelerin hareketlerinde bir ortaklık söz konusudur. Birçok nesne aynı hareketi yapabilir. Dolayısıyla bir hareket kendi kapsamı içinde birçok varlık ve nesneyi alabilir. Bu nedenle nesnelerde somutluk, hareketlerde soyutluk vardır. Yani nesneler belirli, hareketler belirsizdir. Bu nedenle hareketler kendilerini ancak nesnelere bağlı olarak ortaya koyabilirler. Bu nitelik farkı dolayısıyla ad kökleri birer tek varlık, nesne veya kavramı karşıladığı halde, fiil kökleri birçok varlık, nesne ve kavram arasında ortaklaşan soyut hareketleri karşılar. Bunların somutlaşarak belirli bir harekete karşılık olabilmeleri ancak bir varlığa, bir nesneye bağlanmaları ile mümkündür (2007, s ). Barutçu Özönder in (1999, s. 56) Ergin ve Adalı nın görüşlerinden hareketle yaptığı tanıma göre; hem yapısalcıların incelemelerine bakıldığında hem de klasik gramercilerin eserlerinde fiil, anlamlı ancak tek başına kullanılamayan, dilde daima çekimli şekiller hâlinde bulunan dil birimleri veya başka bir ifadeyle varlıklarını ancak işletim adılları aracılığıyla ortaya koyabilen (sözlüksel-) bağımlı öncüllerdir. Bu tanımlara göre araştırmacılar; fiillerin iş, oluş, hareketleri karşılayan sözcükler olduğu; ancak tek başına kullanılmadığı, cümle içinde nesneye, şahsa veya başka unsura bağlanarak kullanıldığı görüşünde hem fikirlerdir. Fakat fiil derken dilimizdeki hangi yapıyı kastettikleri bu tanımlardan çıkarımlanamaz. Yani kök, gövde veya çekim eki almış 7

24 yapılardan hangisinin/hangilerinin fiil olduğu konusunda görüş birliği yoktur. Hangi yapıya (morfeme) fiil deneceği konusunda farklı yaklaşımlar mevcuttur. Leyla Karahan (1999, s. 49), Fiil Terimi Üzerine adlı makalesinde araştırmacıların çeşitli fiil tanımlarını verdikten sonra, onları üç grupta toplar ve üç farklı yaklaşım tespit eder: 1. Vermek, verdirmek kelimelerini fiil kabul edenler, 2. verdim, vermiş kelimelerini fiil kabul edenler, 3. ver-, verdir- kök ve gövdesini fiil kabul edenler. Birinci grupta yer alan isim fiiller yani mastarlar hem yapıları, hem de cümle içinde kullanılışları açısından isim değerinde olan kelimelerdir. Bu kelimeler, fiil olarak değil de, bir oluş, kılış, durum (hareket) ismi olarak kullanılabilir. İkinci grupta yer alan kelimeler, kip, zaman, şahıs da bildirmektedir. Bu kelimeler cümleden ayrı düşünülemez ki hatta bunlar cümlenin kendisidir. Verdim, vermiş kelimelerine fiil demek, onların fiil kök ve gövdeleri için kullanılan fiil terimi ile karışmasına neden olabilir. Üçüncü grupta yer alan tespite göre, ver-, verdir- gibi kök ve gövde halindeki kelimeleri fiil olarak adlandıranlar kök ve gövdenin karşıladığı oluş, kılış, durum kavramlarını esas almakta ve kip, zaman, şahıs anlamını taşıyan verdim gibi kelimeleri fiil terimi kapsamının dışına çıkarmışlardır (Karahan, 1999, s. 49). Yukarıda özetlediklerimizin ardından Karahan (1999, s ) fiil terimi için şunları söyler: O halde ver- ile vermiş şekilleri, aralarındaki anlam, görev ve yapı farklılıkları dikkate alınarak isimlendirilmelidir. Tek başına kullanılmasa dahi asıl olan kök ve gövde olduğuna göre bence fiil terimi sadece oluş, kılış ve durum bildiren bu kök gövdeler için kullanılmalıdır. İhtiyacımız olan verdim, vermiş gibi kip, zaman, şahıs anlamlı kelimeleri karşılayacak bir başka terim. Adalı ya göre, eylem; varlıklarını ancak belli işletim ardılları aracılığıyla ortaya koyabilen bağımlı öncüllerdir. Eylemin tek görevi vardır; o da yüklemin temel birimini oluşturmaktır. Yüklem, zaman/istem ve kişiyi ardıllar yoluyla belirttiğine göre, eylem de zorunlu olarak 8

25 bu birimlere bağlıdır (1979, s. 35). Adalı nın bu görüşleri ile Karahan ın yukarıda ifade edilen görüşleri bir arada düşünüldüğünde, fiiller çekim eki alarak yüklemi oluşturuyorsa bunlara farklı isimler verilmesi gerekmektedir. Fiil kök ve gövdeleriyle çekim eki almış ve cümlede zaman ve şahıs eki alarak yüklem görevi yapan fiillerin farklı terimlerle anlatılması gerekmektedir. Fiil kök ve gövdelerinin yüklemleşen fiillerden farklı olduğunu Uğurlu, Türkçe Gramerinin Sorunları Toplantısı nda şöyle ifade eder: Fiil köklerinin elbette bir zaman kavramı yoktur. Ancak fiiller zaman çizgisi üzerinde bir başlangıç ve bitiş noktası olan ya da bu şekilde algılanabilecek kelime cinsidir (1999, s. 71). Uğurlu, fiillerin başlangıç ve bitiş noktalarını vurgulayarak fiillerin kılınış özelliğinden bahsetmektedir. Karadoğan, her fiil, bir olayı karşılar. Fiildeki olayın, sonsuz zaman çizgisindeki gerçekleşme zamanı, dillerin yapısına göre farklılaşan biçimlerde fiilin çekimlenmesiyle belirlenir. Fiil tabanlarında belirli bir zaman anlamı yoktur ama dış dünyadaki hareketin bir gerçekleşme tarzı vardır ki hareketlerin gerçekleşme biçimleri ve süreler farklılık gösterir. diyerek fiillerin kılınış özelliği ile çekimlenmiş fiillerin özelliklerine değinmektedir (2009, s. 6). Bu durumda fiil çekimi konusunun gramerimizde nasıl ele alındığından da söz etmek gerekecektir Fiil Çekimi Korkmaz ın Gramer Terimleri Sözlüğü nde (1992, s. 62) fiil çekimi, şu şekilde yer alır: Fiil çekimi (Alm. Konjugation, Abwandlung; Fr. Conjugason; İng. Conjugation, Osm. Tasrif-i ef âl) Cümlede yüklem görevinde bulunan fiil veya isim soylu kelimelerin zaman, şahıs, teklik ve çokluk kavramı veren eklerle girdiği şekil: biliyorum (< bil-iyor-um), bildin (<bil-di-n), bilir (< bil-ir), bileceğiz (<bil-eceğ-iz), bilmişsiniz(<bil-miş-siniz), bilmeliler (<bil-meli-ler), bilsek (<bil-sek), bilelim (<bil-elim), bilsin (<bil-sin), iyiyim(<iyi-y-im), iyisin (<iyi-sin), iyidir (<iyi-dir), iyiyiz (<iyi-y-iz), iyisiniz (<iyi-siniz), iyidirler (<iyi-dir-ler). Ergin e göre hareketleri karşılayan dil birlikleri olan fiil kök ve gövdeleri bir zamana, şahsa, şekle bağlanarak kullanım sahasına çıkar. Mücerret hareketleri nesnelere bağlamak için fiil kök ve gövdelerinin kullanış sahasında böyle çeşitli şekillere girmesine fiil çekimi 9

26 denir. Fiil çekimi dillerde eklerle veya kökteki değişiklikler ile yapılır. Son ekli eklemeli bir dil olan Türkçede yalnız ekli fiil çekimi vardır (2002, s. 133). Ekler, kullanımda tek başlarına anlamları olmayıp, eklendikleri kelime ile anlam kazanırlar. Fiil, kök ve gövdesine eklenen ekler yardımıyla gerek şahıs, gerekse zaman kavramını aktarır (Benzer, 2008, s. 28). Yukarıdaki bilgilere göre araştırmacıların fiillere zaman ve şahıs eklerinin eklenmesiyle çekimli fiil oluşturulduğu konusunda hem fikir olduklarından bahsedilebilir. Bu durumda cümle ya da bağlam içinde zaman/kip ve şahıs eki almamış bir fiil çekimsiz fiil midir, sorusu akla gelebilir. Örnekle; Ödevini yap. cümlesinde yap- fiili ek almamış olarak görünmektedir. Fakat cümlenin yüklemi emir kipi ifade eden yap ögesidir. Bu nedenle fiil çekimi ya da çekimli fiil konusunda daha kesin bilgilere ulaşabilmek için çekimsiz fiil başka bir deyişle çekimlenmemiş fiil kavramlarını incelemek gerekli olacaktır. Yüksel e göre fiiller metin içinde bitmiş ve bitmemiş olarak yer alır. Türkçenin biçim bilgisinde en önemli konulardan biri hatta en önemlisi bitmemiş fiil biçimleridir (2006, s. 95). Yüksel e göre bitmemiş fiiller özellikle yabancı dil öğretiminde önem kazanmaktadır; çünkü bitmemiş fiil biçimleri Türkçenin kendi yapısına göre geliştirdiği farklı kullanım özellikleridir. Çalışmada bitmemiş fiil kavramı yerine çekimsiz fiil adlandırılması tercih edilmiştir. Başdaş a göre çekimsiz fiiller başlığı altında verilen ekler, adından anlaşılacağı üzere diğer isim yapma eklerinden farklı olarak her zaman kalıcı adlar yapmazlar. Çoğunlukla sözlüğe dayalı değer taşımayan fiil ile ad arasında ayrı ve geçici bir dil bilgisi sınıflandırması oluştururlar: koşmak, koşan, koşarak gibi (2007, s. 2). Başdaş, bu çalışmasında çekimsiz fiillerin ad bölümünde mi yoksa fiil bölümünde mi ele alınması gerektiği konusunda kararsız kalmıştır. Çünkü çekimsiz fiil ekleri, fiil köküne gelerek onları ad, sıfat ya da zarf türüne çevirse de hiçbir çekimsiz fiil, ne tam olarak ad ne tam olarak zarf ne de tam olarak sıfattır (2007, s. 1-6). Sevmek güzel şey doğrusu! Dinlemeden anlayamazsın. 10

27 Yapılan araştırmalarla kansere yeni bir tedavi yolu aranıyor. Yukarıdaki cümlelerde sevmek, dinlemeden, yapılan sözcükleri sırasıyla isim-fiil, zarffiil ve sıfat fiildir. Bu sözcükler aynı zamanda fiilimsi kategorisindedir ve Yüksel ile Başdaş a göre çekimsiz fiil dir. Bu gibi sözcükleri kullanım sahasında fiil kategorisinden ayrı olduğu düşünülmektedir. Fiil, dilde asıl kullanımını kip, zaman ve kişiye bağlı yargılı bir anlatım değeri kazanarak bitmiş fiiller (verbumfinitum) şeklinde bulur. Gramatikal açıdan bitmiş bir fiil içinde kip, zaman, şahıs, sayı kategorilerini barındırır. Bu kategoriler Türkçede fiil tabanına getirilen özel eklerle sağlanır. Böyle fiiller çekimli fiillerdir (Barutçu Özönder, 1999, s. 61) Zaman Bu bölümde anlatılacak olan zaman kavramından kasıt, gramer zamanı; başka bir değişle fiilde zamandır. Dilin insanların zaman içindeki eylem, durum ve kılışlarını anlatma görevinde olduğunu düşünülürse gramer zamanı kavramının, zaman dan ayrı düşünülmesi ve incelenmesinin mümkün olmadığı anlaşılır. Türk gramerciliğinde gramer zamanı ile ilgili birçok tanım yapılmıştır. Türkçede zaman anlamı, eklerle verilebilmektedir. Ancak zaman eki olarak bilinen eklerin fiile eklenirken zaman mı, görünüş mü yoksa kiplik mi bildirdikleri ve bu görevleri belli bir sıraya göre mi verdikleri tartışma konusu olmuştur (Benzer, 2008, s. 29). Bu bakımından Türkçe gramer için yapılan zaman tanımlarına bakmak gerekecektir. Zeynep Korkmaz tarafından hazırlanan Gramer Terimleri Sözlüğü nün zaman maddesinde şu açıklama yer alır: Zaman (alm. Zetstufe; Fr. Temps, İng. Time) Çekimli fiilin karşıladığı kılış veya oluşun içinde geçtiği zaman dilimi: Şimdiki zaman, geçmiş zaman, gelecek zaman, geniş zaman vb. Fiildeki zaman, basit ve bileşik zaman olarak ikiye ayrılır (1992, s. 177). Muharrem Ergin, gramer zamanının fiilin gösterdiği iş, oluş ve hareketin hangi zamanda yapıldığını veya olduğunu gösteren bir gramer yapısı olduğunu söyler. (Ergin, 2002, s. 288) Tahsin Banguoğlu na göre (2004, s. 441), bir oluş veya kılışın içinde geçtiği zaman parçasıdır. Gencan zamanı başlangıcı ve sonu belli olmayan soyut bir kavram, bir akış (2007, s. 319) olarak tanımlarken, Aksan tanımını dil bilgisi ile daha ilgili olacak şekilde, eylemin içinde oluştuğu zaman diyerek yapar (1980, s. 232). Aksan a göre 11

28 (1980, s. 101) zaman, eylemin anlatıldığı işin devinim zaman açısından belirlenmesi, kesinleştirilmesi kavramıdır. Aksan, eylemde zaman için, bu kavram eylemin içinde oluştuğu zamanı gösterir. demektedir. Ona göre zaman, eylemin temel konusunu içerir. Eylem bir oluş, kılınış, yargı bildirirken zamanı da belirler. Eylemin zamanla birlikte, kişi kavramını da belirleyerek kişiye bağlı olarak biçimlendirir. Bu biçimleniş de kipleri oluşturur (Aksan vd., 1983, s ). Topaloğlu, Dil Bilgisi terimleri sözlüğünde, zaman kavramını fiilin belirttiği sürenin çeşitli parçalarını bildiren kategori ve bu kategoriye bağlı olarak ortaya çıkan alt bölümlerin her biri diyerek tanımlar ve Türkçede Basit ve Birleşik olmak üzere iki bölümde ele alındığını ifade eder (1989, s. 165). Zaman kavramının sınırsız, öncesiz ve sonrasız olduğunu söyleyen Dizdaroğlu; bu süreyi sınırlamak için geçmiş, şimdi ve gelecek diye üçe ayırırız. Ancak, olguların oluş, eylemlerin yapılış zamanlarını kesinlikle belirtmek için, bu üçlü bölümleme de yetmez. Bunların sınırlarını aşan, bunlarla anlatılmayan başka zamanlar da vardır. Örneğin geçmiş zamanın bilineni (belirli geçmiş), bilinmeyeni (belirsiz geçmiş) bulunduğu gibi hem geçmiş i, hem şimdi yi hem gelecek i kapsayan ve geniş zaman denilen bir başka zaman da eylem kipleri arasında yer alır. demektedir (1976, s. 178). Lyons, zaman kavramının temel özelliğinin tümcede gönderimde bulunulan iş, olay ya da oluşun süreminin sözcenin zamanına (şimdiye) bağlanması olduğunu ifade eder. Bu bakımdan zamanın göstermeye tümüyle ya da bir ölçüde bağlı bütün söz dizimi özellikleri gibi, aynı zamanda hem tümce hem sözcenin özelliği olan gösterici bir kavram olduğunu söyler (1983, s. 273). Üçok un açıklaması ise şöyledir: Zaman (temp, Tempus): Fiillerin ifade ettikleri işin ne zaman vukua geldiğini çekimlerden veya daha doğrusu çekim eklerinden anlamak kabildir. Fiillerin ifade ettikleri, iş, durum, hüküm vs. esas itibariyle dört zamanda vukua gelirler; hal, geçmiş zaman, gelecek zaman, geniş zaman. Bununla beraber gerek Türkçede, gerek başka dillerde zamanları göstermeye yarayan ekler ve takılar sadece ve mutlak olarak zamanı göstermezler; kiplerin belirlenmesine de az çok yardım ederler. Bununla beraber Türkçemizde olduğu gibi başka dillerde de esas itibariyle yukarıda belirttiğimiz dört zaman mevcuttur. Şuhudi mazi, nakli mazi (rivayet), hikâye; plus-quamperfect vs. gibi terimlerle zamandan daha ziyade kipi, yani işin yapılış şeklini belirtmeye yararlar. Şu halde zamanla birlikte başka roller de yaparlar (1947, s ). 12

29 Bilgegil, fiil, üç zamandan biriyle ilgili bulunur. Bunlar, başlangıcı sözün söylenişi olmak üzere; geriye doğru geçmiş (= mazi), ileriye doğru gelecek (= istikbal), söylenme anıyla hâl den teşekkül eder. Türkçede bir de bu üç zamanı içine alan geniş zaman (=muzâri) vardır (1984, s. 263). Dilaçar a göre, zaman gramatikal kategorisi kimi dillerde isimlerde de bulunmasına rağmen Türkçede yalnızca fiillerde bulunur. Eskiden, hemen bütün diller zamanın iki türü vardır: bitmişlik (Latin. perfektum, Arap. mazi) ve bitmemişlik (Latin. İmperfektum ya da infectum, Arap. muzari); geleceklik, şimdilikle birlikte bitmemişlik sayılmaktadır. Zamanla bu kavram geçmişlik (passe), şimdilik (present) ve geleceklik (futur) şeklinde üçe ayrılır. Ayrıca geniş zaman (aoriste), süreklilik (progressif, continu), geçmiş öncesi (passe anterieur), gelecek öncesi (futur anterieur), salt zaman (temps absolu), göre zaman (temps relatif, temps surcampose) ve bunların katışık şekilleri gibi zaman kavramları türeyip gelişmiştir. Bunların zorunlu olarak, -di, -miş gibi eklerle bağlamak, buna karşılık bu eklere birer belli görev yüklemek, isim çekim eklerinde görülen dil bilim ilkelerine göre doğru olmayacaktır. Dilaçar a göre önemli olan nokta, zaman eklerini bir şekil olarak tanımak değil, fiilde zaman kavramını ve zaman bölümlerini tanımaktır. Önce zaman kavramının ayrıntılarını, sonra ekleri ve onların türlü görevlerini ayırt etmek gerekir (1971, s ). Yukarıdaki tanımlar incelendiğinde araştırmacıların sonsuz olan zamanın fiilin aldığı eklerle bölümlendiğini ve belirlendiğini söylediklerini görürüz. Bu bölümleme merkeze şimdiki zamanın alınmasıyla geçmiş, gelecek ve geniş zaman şeklinde yapılır. Araştırmacılara göre geçmiş zaman belirli ve belirişiz olarak ikiye ayrılır ancak bu ayrımın neye göre yapıldığına dair kesin bir bilgi yoktur. Korkmaz (1992) ve Topaloğlu nun (1989) tanımlara yakından bakıldığında birleşik zaman teriminin sonsuz zaman içinde neye denk geldiğini anlamak güçleşir. Zamanın sonsuz olduğu ve dilde bu sonsuz zaman içinde gerçekleşen eylemin zamanını işaretlemek için fiile gelen eklerin kullanıldığı bilindiğine göre, zamanda hangi iki unsurun bir araya gelerek birleşik zaman ı oluşturduğu tam olarak anlaşılamamaktadır. Ancak araştırmacıların birleşik zaman ile kastettiklerinin fiilin zamanını işaretlemek için birden fazla zaman ekinin kullandığı durumlar olduğu da bilinmektedir. Bu nedenle zamanı işaretlemek için birden fazla zaman eki kullanıldığında 13

30 ortaya çıkan gramatik yapı birleşik bir yapıdır fakat işaretlenen zaman birleşik değildir. Nitekim bir eylem yalnızca bir zamanda gerçekleşebilir. Zaman kavramı açıklamalarının ve tanımlarının çoğunun ortak yönü şudur ki zaman dil bilgisinde fiilin gerçekleştiği zaman dır. Bağlama göre geçmiş, şimdiki, gelecek veya bunların tümünü kapsayan dilimlerden herhangi biri eylemin zamanı olabilir. Fiilin zamanı, fiile kimi ekler getirilerek belirtilmektedir. Yukarıda verilen tanımlara bakıldığında dikkat çeken bir başka durum ise zaman ile kast edilenin zaman ekleri mi yoksa zaman mı olduğu konusunun birbirinden ayrılmamış olmasıdır. Zaman eklerinin gramatikal bir biçim olduğuna, dildeki zamanın kendisi olmadığına değinen araştırmacılar da vardır. Örnekle Demircan, zaman eklerinin eylemin olduğu zamanı değil, biçimsel zamanı (tense) bildirdiğini söyler. Biçimsel zaman ile eylemin zamanının özdeş de olabileceğini, bu nedenle ikisi birbirinden ayrıldığını bildirir. Biçimsel zaman eklerinin yalnız olarak kullanıldığı gibi birlikte de kullanıldığını ifade eder (1977, s. 180). Sonsuz ve soyut bir kavram olan zaman dil bilgisel anlamda da alabildiğine geniştir. Demirci ye göre dil bilgisel anlamda zaman, fiilin meydana geldiği işin, oluşun veya durumun gerçekleştiği süreyi gösteren dilsel kategoridir. Dilbilgisel zamanı temsil etmek ya da somutlaştırmak fiiller üzerinden sağlanır (2015, s. 148). Ancak eylemin geçmiş, şimdiki, gelecek ya da geniş zaman dilimlerinden hangisinde geçtiği işaretlemek, zamanın somutlaştırılmasına yetmez. Çünkü fiilin gerek kılınış, gerek görünüş özellikleri, gerekse çekimli biçimleri de cümle ve cümleler üstü birimlerde zaman belirleyici dil bilgisel yapılardır (Günay, 2011, s. 296). Bu bakımdan zaman kavramı ile fiilin zamanı kavramlarını ele alırken fiilin zamanın zamanın bir nevi alt kümesi olduğu şekilde anlamak gerekir. Türkçe dil bilgisinde fiil zamanı, hemen hemen her araştırmacının ortak fikri olduğu üzere eklerle tayin edilir. Yaman da fiil zamanını; yapılan işin, hareketin veya oluşun zaman adı verilen sonsuz çizginin üzerinde gerçekleştiği noktalar dizisi olarak tanımlar ve zaman ekleri dediğimiz ekler aslında birer şekil ekleridir, der. O na göre zaman fiilin bildirdiği iş, oluş ve hareketin başı ve sonu olmayan çizginin neresinde cereyan ettiğinin belirtilmesidir. Zaman kavramı bu anlamıyla bir dil bilgisi terimidir. Türkçede zamanları gösteren ekler, bazı durumlarda tam anlamıyla ifade edememektedir. Hatta bir başka zamanı da göstermiş olabilirler. Fakat genel olarak zaman eki ile ifade edilmek istenen zaman arasında doğrudan ilişki vardır. Bu 14

31 şekil eklerinin bir kısmı hem şekil hem de zaman ifade ederler. Bildirme kipleri bu gruba girer. Yani bu gruba giren ekler, kip olarak bildirme, zaman olarak da görülen geçmiş, duyulan geçmiş, şimdiki zaman veya geniş zamanı gösterirler. Bildirme kiplerinde zaman ifadesi şekil ifadesinden daha güçlü olduğu için, bu kipler genellikle zaman kavramının bölümlenmiş adlarıyla ifade edilirler. Şekil eklerinin bir kısmı ise yalnızca şekil eki olup, açıkça bir zaman ifade etmezler. Bu kiplerde şekil ifadesi daha baskındır. Bunlar tasarlama kipleridir. Yaman, bunlar için genel olarak bir gelecek zamandan söz edilebileceği kanaatindedir (1999, s ). Türkçe dil bilgisi araştırmalarının genelinde zaman; geçmiş, gelecek, şimdi ve geniş zamandan ibaret düşünülmekteyken zaman kavramı üzerinde yapılan bazı çalışmalarda, zamanın dildeki yansımasının mutlak ve göreceli zamanlar olmak üzere iki türlü olduğu ortaya konur. Şimdiki zaman, geçmiş zaman ve gelecek zaman mutlak zamanlardır. Mutlak zamanlara göre zaman eksenine yerleşen zamanlar da göreli zamanlardır (Comrie, 1985, s. 2; Uzun, 2004, s. 152). Lyons a göre gramer zamanı, gönderimin gösterici merkezli yapısıdır (1977, s. 687). Comrie ise gramer zamanını mutlak ve izafî (göreceli) diye ikiye ayırır. Böylece gösterici merkezli, geçmiş, şimdi ve gelecek olarak yapılan zaman ayrımlarına, gönderim noktası şimdiden farklı olacak şekilde bağlam ile ulaşılabilecek zamanlar eklenmiştir (Comrie, 1985, s. 56; Fleishmann, 1990, s. 16). Gramer olarak zaman; bir olay, durum ya da işin konuşma anına göre bir sürem (genel zaman) çizgisi üzerine yerleştirilmesinin eylem üzerinde biçimlenmesidir (Comrie, 1985, s. 9-10). Comrie ve Fleishman ın izafî zaman (relative tense) olarak adlandıkları bu zamanlar bazı araştırmacılarca görünüş kategorisinde incelenmiştir. Clark ise, zaman ve görünüşü bir başlık altında ele almış, kip kategorisini ayrı bir başlık altında incelemiş ve zaman ile görünüş kategorisini kip kategorisinden ayırmıştır (1998, s ). Smith, gramer zamanlarının öncelik, sonralık, eş zamanlılık gibi birbirleriyle ilgili değerlerle meydana geldiğini ifade eder. Bunlar sabit veya esnek yönlendirmelerdir (Smith, 1997, 145). Frawley ise zaman tanımını görünüşün tanımı ile karşılaştırarak yapar. O da zaman şekillerini mutlak zaman (obsolute tense) ve izafî zaman (relative tense) olarak ikiye ayırır. Mutlak zaman, gramer zamanının konumunu konuşma anına bağlar. İzafi 15

32 zaman konuşma anı veya zaman konumu olarak başka bir olayı seçer. Ona göre eğer görünüş, olayın bir zaman çerçevesi üzerinde veya içinde şekillenme biçimi ise; zaman, olayın bir zaman çerçevesi içinde açıkça işaretlenme biçimidir. Görünüş, olayların işaret etmeyen şekillerine karşılık gelir, zaman se, işaret eden şekillere işaret eder (Frawley, 1992, s ). Akerson(2000, s. 142), zaman kavramını felsefi olarak iki taraflı bir karşıtlık şemasına oturtur. Konuşma anını merkeze alarak Türkçede zamansal işlevlerin dışa vurumlarını bir tablo ile gösterir. Tablo 1 Konuşma Zamanı Merkezli Zaman Tasnifi Merkez: Şimdiki şu an (konuşma anı) Dilimlenmemiş zaman Dilimlenmiş zaman İşlev Geniş Geçmiş Şimdi Gelecek Şekil -ir -di, -miş -yor -ecek (Fatma E. Akerson, Dile Genel Bakış, 2000, s. 143) Buna göre dilimlenmemiş zaman, başı sonu belli olmayan bir akıştır. Dilimlenmiş zaman ise, başı sonu belli olan aralıklardır. Eğer, zaman çizgisinde merkezi geçmişteki bir noktaya alınırsa, Türkçede farklı zaman sitemleri ortaya çıkar. Bu durumda ortaya çıkan zaman sistemleri, geçmişte merkez alınan noktanın etrafına yerleşir. Bu da aşağıdaki tabloda görülmektedir. Tablo 2 Anlatı merkezli zaman tasnifi Merkez: Geçmişteki bir an (anlatı anı) Dilimlenmemiş zaman Dilimlenmiş zaman İşlev Geniş Geçmiş Şimdi Gelecek Biçim -irdi -diydi -mişti -mişmiş (Fatma E. Akerson, Dile Genel Bakış, 2000, s. 142) 16 -yordu -yormuş -ecekti -ecekmiş Yukarıda anlatılanları özetlersek, gramer zamanı, zamanın dildeki algılanış biçimidir. Konuşma anı merkez alındığında, konuşma anı şimdiye, konuşma anından önce olan olaylar geçmiş zamana, konuşma anından sonraki olaylar gelecek zamana tekabül eder. Bu üç zamanda gösterici merkezi konuşma anıdır. Bazı araştırmacılar gramerde gösterici merkezin bağlama göre ortaya çıktığı başka zaman şekillerinin olduğunu ifade ederler.

33 Karahan ın belirttiği üzere; bütün dillerde zamanın uçsuz bucaksız çizgisi üzerinde geçmiş, hâl, gelecek olmak üzere üç zaman dilimi kabul edilir. Kılış ve oluş bu üç zaman diliminin herhangi bir noktasında gerçekleşmiş veya gerçekleşecektir. Bu genelleme hiçbir dil için, kılış ve oluş un gerçek anlamını yansıtmaz. Gerçek zaman belki hâl, belki hâle çok yakın, belki de hâlden çok uzak bir noktada gerçekleşmiş olabilir. Bununla borcumu ödemiş oluyorum. cümlesinde anlatılan geçmiş zamanın hâl e çok yakın bir gelecek zaman olduğunu görüyoruz. Karahan, eğer Türkçe bu ayrıntıları karşılayabilecek güce sahipse, bu ayrıntıları gramatik olarak ifade edebilecek yakın geçmiş, uzak geçmiş, uzak gelecek, yakın gelecek gibi terimlerin de yerleşmesine, kullanılmasına ihtiyacı var demektir, görüşündedir (1999, s. 55). Bu bölümde zaman kavramını anlatırken fiillerde zaman, başka bir değişle cümlenin yüklemi görevindeki unsurların zamanı, söz konusu edilmiştir. Buna karşın Adalı, zaman ekleri almış fiillerin dışında bazı biçimlerin de zaman anlamı taşıdığını ifade etmektedir. Çekirdek cümlede yüklemi oluşturan değişmez birim eylem olduğunda kullanılan son eklerin; birincil zaman, istem, kişi ve ikincil zaman ekleri olduğunu belirten Adalı, birincil zaman eklerinin belirli geçmiş (-DI), belirsiz geçmiş (-miş), geniş zaman [/a,ı/(r) (-r)], şimdiki zaman (-yor), gelecek zaman (-AcAk) olduğunu, istem (istek) eklerinin dilek (-sa), istek (-A), gereklilik (- mali), buyrum (Ø) olduğunu söyler. Ona göre, bu birincil zaman ardıllarından, yani zaman eklerinden [-R], [-miş], [-AcAk] eylemsi olarak da kullanılabilir ve taşıdıkları zaman anlamını eylemsi olarak da sürdürürler. Sıfat fiil eki (ortaçlık ardılı) olan [-DIK] geçmiş, (-ASI) gelecek zamanı bildirir. Zarf fiil eki (ulaçlık ardılı) olan [-IncA], [-AlI], [-madan] da bir zaman kavramı taşır (Adalı, 1979 s ). Eraslan, Ercilasun ve Akar da sıfat fiillerin zaman anlamı taşıdığını belirtirler (Eraslan, 1999, s. 121, Ercilasun, 1999, s.141, Akar, 2004, s. 90). Hatta Akar; Türkçedeki zaman eklerinin büyük bir bölümünün sıfat fiil eklerinden geldiğini söylemektedir (2004, s. 90). Dilde zamanın neye göre bölümlendiği konusunda araştırmacıların görüşleri neredeyse aynıdır. Merkeze konuşma anı alınarak, konuşucunun cümlesindeki zamanı algılayışına göre geçmiş, gelecek, şimdi ve geniş zaman bölümlenir. Ancak zamanın belirlenmesinde temel ölçüt, konuşucunun cümledeki zamanı algılayışı olduğu için belirlenen şeyin tam olarak zaman mı olduğu yoksa bunun görünüşle de ilgisinin olup olmadığı ayrıca merak konusu olmuştur. Bu görüşe sahip olanlardan Karadoğan dilsel zamanı, konuşma zamanı, 17

34 olay zamanı ve atıf zamanı olarak üçe ayırır. Konuşma zamanı; bir cümleyi söyleyen kişinin içinde olduğu zamandır. Olay zamanı; bir cümledeki olayın gerçekleştiği zamandır. Atıf zamanı ise konuşucunun bir cümledeki olaya baktığı zamandır. Bir cümlede bu üç zamanın ortaklaşması ya da farklılaşması mümkündür (2009, s. 2). Benzer e göre (2012, s ) fiil zamanı, insanların gerçek zaman kavramını daha iyi anlama çabalarının bir sonucu olarak ilk çağlardan itibaren filozoflarca incelenmiştir. Bu konu daha çok felsefenin çalışma alanında yer almış, zamanla da dil biliminin bir konusu hâline gelmiştir. Bu iki alanın ortaya çıkardığı iki farklı bakış açısı birbirinin yerine tercih edilebilir değildir. Felsefe; zaman kavramını hayatı anlamaya yönelik incelerken dil bilimi gerçek zaman ve fiil zamanı arasındaki farklıkları tespit ederek çeşitli alt ayrımlara tabi tutmuştur. Benzer, fiil zamanını; konuşma anıyla bağlantılı olarak bir vakanın ya da durumun gerçek zamana yerleşmesi olarak tanımlar. Ona göre; fiil zamanı konuşmada belirtilen vakanın oluş anının, konuşma anına bağlanmasıdır. Bunun için fiil zamanı dil bilgisinin araçlarını kullanır. Fiil zamanının sınırları önceden belirlenmiştir ve gerçek zamana göre daha belirlidir. Benzer, Türkçede fiil zamanı ile ilgili şu bilgileri verir: Türkçede fiil zamanı kavramı yabancı dillerin aksine geçmiş, şimdi, gelecek bölümlenmesinin dışına çıkmış, bu bölümlemeye geniş zaman dilimini de eklemiştir. Bu dörtlü ayrım Türkçe üzerinde yazılan eski dil bilgisi kitaplarında da görülür. Üçlü ayrıma yer veren çalışmalar arasında Bergamalı Kadri nin 1530 tarihli eseri ve Şemseddin Sami nin 1892 tarihli eseri vardır. Türkçede fiil zamanı, fiile eklenen ve dil bilgisi kitaplarında zaman eki olarak geçen DI, -miş, -Iyor, -makta, -mada, -AcAk ve -Ar/Ir ekleri tarafından verilir. Türkçede fiil zamanı ekler yardımı ile fiil zamanı üç farklı öbek içinde basit (-miş), birleşik (-mişti) ve katmerli (-miş olacak) işlevleriyle oluşmuştur. Bu eklerle aynı zamanda fiile ait görünüş ve kiplik işlevleri de verilir. Yalnızca bu eklerin Türk Dil Bilgisi kitaplarında esas ve öncelikli işlevlerinin zaman olduğu düşünülür ve bu sebeple ekler dil bilgisi kitaplarında geniş zaman eki, gelecek zaman eki gibi adlarla yer alır (Benzer, 2012, s ). Smith e göre cümleler gönderim yaptıkları zamana göre anlamlandırılırlar. Fiillerde zaman belirlenimi üç zamana göre yapılır: noktadır. a. Konuşma zamanı: Sistemin merkezinde yer alır ve zaman ifadesi için temel alınan b. Gönderim yapılan zaman: Bir cümlenin zamansal perspektifidir; aksine dikkat çekmediği takdirde konuşma anının önce ya da sonrasıyla eş zamanlıdır. 18

35 c. Durum zamanı: Bir durumun meydana geldiği zamandır; gönderim yapılan zamanın öncesi ya da sonrası ile aş zamanıdır (2005, s ). Zaman ekleri, yalnızca olayın gerçekleşme anını göstermez. Çünkü onların kip işlevleri de vardır. Konuşan ya da yazan kişinin bakış açısını (gözle görme, başkasından duyma, niyet, tahmin, tasarı, istek, vb.), cümlede aktarılan durumun süreyle olan bağlantısını (bitmişlik, sürerlik vb.) yansıtırlar. Konuşan, eylem çekim ekleri aracılığıyla anlatacaklarını tarafsız, yorumsuz bir bildiri biçiminde aktarabileceği gibi, kendi öznel görüşünü yansıtarak da aktarabilir. Bu, zaman eklerinin aynı zamanda şekil ekleri olmasının sonucudur. (Üstünova, 2005, s. 3-4) Buraya kadar anlatılanlardan anlaşılıyor ki araştırmacıların dilsel zamanın ya da fiilde zamanın belirlemesi konusundaki görüşleri neredeyse ortaktır. Fiilde zaman, zaman ekleri olarak bilinen eklerle işaretlenmektedir. Ancak Günay, fiilde zamanın sadece ek işlevleriyle açıklanamaz olduğunu, incelenecek cümleyi metin bütünlüğü içinde değerlendirmenin, cümlenin yer aldığı metin tipini belirlemenin fiillerde zamanı sadece biçimsel olarak değil anlamsal olarak da belirlemeye yardımcı olacağını ortaya koymuştur (2011, s. 303). Ayrıca, çekimli bir fiilin zaman belirlenmesinde zaman ekleri dışında etken olan başlıca unsurları şöyle sıralamıştır: a. Zaman ekinin eklendiği fiilin kılınış/ görünüş özellikleri b. Çekimli fiilin anlam değerine ve istemine bağlı olarak kullanılan yer, durum, zaman zarflarının, işaret sıfatlarının ve zamirlerin cümleye kazandırdığı zaman anlamı c. Edimbilimsel etkenler d. Sözdizimsel ve söylemsel bağlam; e. Metin tipleri (Günay, 2011, s. 299) Basit Zamanlar Geçmiş Zaman Kipi Geçmiş zaman; başlangıçtan, yani sıfır noktasından sözün söylendiği ana kadar olan bölümdür. Yaşanmışlık, bitmişlik ifade eder (Üstünova, 2005, s. 2). Geçmiş zaman; dil 19

36 bilgisi kitaplarında görülen geçmiş zaman, kesin geçmiş zaman, asıl geçmiş zaman, belirli geçmiş zaman gibi adlarla yer almaktadır. Bu zaman dilimi konuşma anından önceki vaka ve durumlar için kullanılır. Etkinlik bitmiş ve devam etmemektedir. Türkçede geçmiş zamanı anlatmak için -DI ve -miş ekleri kullanılır (Benzer, 2012, s. 24). Geçmiş zaman Türkçede bilinen/görülen ve duyulan/öğrenilen geçmiş zaman olarak ikiye ayrılır Görülen Geçmiş Zaman Kipi Görülen geçmiş zaman kipi, konuşma anından önce gerçekleşen bir olayın konucu tarafından görüldüğünü, konuşanın o olaya tanık olduğunu; öğrenilen geçmiş zaman ise konuşucunun sözün zamanından önce gerçekleştiği kendisine bildirilen olayı görmediğini, onu başkasından, sonradan -kendi kendine- dolaylı olarak öğrendiğini anlatır (Ediskun, 2004, s ; Banguoğlu, 2004, s. 442, ; Gencan, 2007, s ; Demiray, 1980, s ; Koç, 1990, s , 238). Görülen geçmiş zaman kipi, genel olarak fiildeki oluş ve kılışın söylendiği andan, yani içinde bulunulan zamandan önce bitmiş, tamamlanmış olduğunu gösteren bir zaman kesimi içine alır. Bu zaman kesimindeki oluş ve kılışın bitmişliğine konuşan ya tanık olmuştur ya da bitmişlik konuşanın kesin bilgisine dayanmaktadır (Korkmaz, 2007, s ). Toprak, -DI zaman ekinin zaman anlamı dışında zarf fiil yapma (gel-di-m geleli, ol-du-m olası, koş-tu koş-ma-dı, bir parıltı gör-dü mü); zarf yapma (zonkla-dı durdu); kalıcı isim yapma (külbas-tı, zıpçık-tı) işlevlerinde kullanılabileceğini ortaya koymuştur (Toprak, 2009, s. 241) Duyulan Geçmiş Zaman Kipi Türkçede duyulan geçmiş zaman miş eki ile yapılır. Kökeni olarak -miş sıfat fiilinden gelen duyulan geçmiş zaman kipi; fiilin karşıladığı oluş ve kılışın bulunulan zamandan daha önce gerçekleştiğini; ancak, konuşanın bunu görmediğini, bilmediğini başkasından duyup öğrendiğini veya farkında olmadan işlediğini ve sonradan fark ettiğini ya da gördüğünü bildiren bir şekil ve zaman kalıbıdır. Görülen geçmiş zaman ile duyulan geçmiş zaman arasındaki en önemli fark, gerçekleşen olayı görüp-görmeme, bilip-bilmeme ve duyuma dayanma noktasında toplanmaktadır. -miş morfemi ile kurulan kullanımı çok yaygın olan bu kip, eklendiği fiil tabanının ünlü uyumuna bağlı olarak -mış, -miş, -muş, - 20

37 müş şeklinde dört ayrı ses yapısına girer. Eski Anadolu Türkçesinde yalnız dil benzeşmesine uğrayarak -miş biçiminde olan morfem, Osmanlı Türkçesinin sonlarına doğru dudak benzeşmesine de uğrayarak bugünkü biçimini almıştır (Korkmaz, 2003, s ). Slobin ve Aksu ya (1982, s. 190) göre, tarihsel bir araştırma yapıldığında miş ekinin öncelikli işlevi sıfat-fiil oluşturmaktır. Buna göre, sıfat-fiil işlevi zaman içerisinde, esasen süreci ve durumu bildirme özelliğine bağlı olarak genişlemiş ve ek geçmiş zamanı da işaretlemeye başlamıştır. -miş eki nin çıkarım, başkasından duyma ya da sürpriz olmak üzere üç işlevi vardır. Bu günlük kullanımların yanı sıra ekin özel bir anlatı işlevi de vardır, mitlerde, rüyalarda, şakalarda, halk hikâyelerinde olduğu gibi (Slobin ve Aksu, 1982, s. 187). Bu ekin temel işlevi olarak kabul gören geçmiştelik ve sonradan farkındalık pek çok araştırmacı (Gencan, 2007, s. 176; Bozkurt, 2010, s. 84; Koç, 1990, s. 308) tarafından da kabul görmüştür Şimdiki Zaman Kipi Şimdiki zaman çok kısadır. Sadece o anı, içinde bulunulan anı gösterir. Geçmiş ile gelecek arasında bir köprüdür. Geçmişi geleceğe aktarma işlevi üstlenir. Geçmişte başlayıp gelecekte devam edecek hareketleri anlatmada kullanılır. Bir yandan da süreklilik ifade eder (Üstünova, 2005, s. 2). Eylemin gösterdiği devinim, iş ve oluşun, içinde bulunulan zamanda başladığını ya da sürdürüldüğünü anlatır (Aksan vd., 1983, s. 242 ). Bilgegil e göre şimdiki zaman, bir eylemin ihbar sırasında vuku bulmasıdır (1984, s. 264). Gerçekteyse, bazı fiiller daha haber verirken bitmiş, bazıları da başlamak üzere bulunur; şüphesiz ki devam hâlinde olanları da vardır. Bu bakımdan, söz konusu zamana has ekin (- yor, -makta) o zamandan ziyade, o zamanı çevreleyen kipe dalaleti daha kesindir. Ediskun a göre ise genellikle eylemin konuşma anında yapılmakta olduğunu ya da yapılmaya başlanacağını bildirir (2004, s. 177). Banguoğlu (2004, s ), şimdiki zamanı 1. Çekim Bildirme başlığı altında gösterir ve seviyorum, seviyorsun, seviyor, seviyoruz, seviyorsunuz, seviyorlar örneklerini verir. Gencan, şimdiki zaman eklerinin eklendiği fiillerin yüklem olduğu 21

38 cümleleri örnek gösterdikten sonra, şimdiki zamanın anlamının iş yapılırken, olurken söylenmesi; geçmiş, gelecek ve geniş zaman anlamı taşıyabilmesi, geçmişteki bir olaya yakınlık, bir şimdiki zaman ayrıntısı katması olduğu söyler (2007, s. 325). Timurtaş (1977, s. 126) şimdiki zamanı konuşma anında devam eden vaka ve durumlara atıfta bulunmak için kullanılan zaman dilimi olduğunu söyler. Ünal, şimdiki zaman için sürerlik kipi olarak bilinir ve bu yapıya Tam ya da Dar Şimdiki Zaman da denebilir, demektedir (2011, s. 306). Smith in (2005, s. 420) konuşma zamanı dediği şimdiki zaman dır. Fiillerde zaman anlamlandırması çekimli fiilin ifade ettiği anlamın yanı sıra sözcede yer alan olayların ve olaylar arası ilişkilerin betimlenmesi esasına dayanır. Bağlamdan kopuk bir olayı ve olayın zamanını anlamlandırmak çoğu zaman değildir. Konuşmacı söz ettiği bir olay ya da durumu konuşma anına göre bir zaman çizgisi üzerine yerleştirir. Konuşmacının içinde bulunduğu zamana dilbiliminde konuşma zamanı adı verilir. Ama bir de dile getirilen olayın konuşma zamanına oranla bir gerçekleşme zamanı vardır. Cümlelerde dile getirilen içerikler konuşma zamanı ile aynı zamanda olabilir veya konuşma zamanından önce ya da sonra gerçekleşebilir (Akerson ve Özil, 1998, s. 54). Konuşucu özne, zamanı bildirirken farklı tutumlar gösterebilir. Konuşmacının aktardığı zaman ile bildirilen zaman örtüşebilir. Ancak bazen gerçek zaman ile aktarılan zaman örtüşmez (Çotuksöken, 2002, s. 127). Dolayısıyla konuşmacının esas aldığı şimdiki zaman noktası görecelidir. Konuşmacı geçmişle ve gelecekle ilgili bir bildirimde geçmiş ya da gelecek zaman diliminde değil, içinde bulunduğu andan gelecek, geçmiş, şimdiki zamana gönderim yapar. O hâlde geçmiş ve gelecek zamanın anlamlandırılması için şimdiki zamanla ilişkilendirilmesi gerekir. Geçmiş ve gelecek varlığını şimdiki zamana borçludur. Tek ve sayılamayan bir boyut niteliğindeki zamanın ihtiyaç duyduğu göreceli nokta şimdiki zamandır (Günay, 2011, s. 297). Benzer (2012, s ) şimdiki zamanın en tipik özelliğinin gerçek zamanda çok uzun bir süreci kapsaması olduğunu söyler. Şimdiki zaman, şimdiki andan önce başlayıp şimdiki anın ötesinde devam edebilir. Ayrıca geçici olarak doğru olan gerçekler için de kullanılır; fakat bazı gerçekler yalnızca kısa bir süreliğine doğru olabilir. Bunlar geçici durumlardır. Şimdiki an sınırlanmış bir zaman üzerinde gerçekleşmiş farklı vakaları göstermek için genişler. 22

39 Türkiye Türkçesinde şimdiki zaman fiil kök ve gövdelerine getirilen -yor ve -makta ve -mada ekleri ile yapılır. Bunlardan en sık kullanılanı -yor ekidir (Yaman, 1999, s. 65). Türk, Türkiye Türkçesi ile ilgili yazılmış bütün dil bilgisi kitaplarında şimdiki zaman ekinin -yor olarak gösterildiğini, ancak bunun eksik olduğunu söyler. Çünkü şimdiki ifadesinde hâlâ, bir ata mirası olarak, geniş zaman ekleri -mada/ -makta şekilleri kullanılmaktadır (Türk 2009, s. 309). Demirci, morfolojik ayrıntıya inildiğinde -mada, -makta eklerinin fiil çekimi değil, isim çekimi olduğunu söyler (Demirci, 2015, s. 149). Araştırmacıların şimdiki zaman konusunda çok da farklı olmayan görüşler ortaya koydukları görülmektedir. Ancak şimdiki zaman ı işaretleyen eklerin diğer işlevleri hakkında çok fazla kesinleşmiş bilgi yoktur. -yor, -mada ve makta eklerinin aynı zamanda kip işaretleyebileceğinden bahsedilmiş olsa da şimdiki zaman ve şimdiki zamanı işaretleyen yapıların diğer işlevleri arasında bağlantı olup olmadığı üzerinde durulmamıştır. Böyle bir bağlantı aramak, birbirinden ayırt edilemeyen kip ve zaman kavramlarının öğretilmesinde yeni bir bakış açısı geliştirmeye yardımcı olabilecektir. Buna karşın Sebzecioğlu (2004, s. 32), -yor biçimiyle kurulmuş birçok örnek incelemiş, bu örneklerde -yor biçimin şimdiki zaman ile beraber eleştiri, alay, suçlama, uyarı, yakınma, övgü, dua, teşekkür, nezaket, öfke, tehdit, istek, kesinlik, inandırma gibi bildirme kipinin altında onlarca kip ifade ettiğini ortaya koymuştur. Ayrıca; cümlelerin yüklemlerinin yor biçimbirimiyle kurulmuş olmasına rağmen yor un cümlenin kipi üzerinde doğrudan bir etkisinin olmadığını ve zamandan ziyade sürerlik bildiren görünüş kategorisinde olduğunu belirtmiştir Gelecek Zaman Kipi Gelecek zaman, sözün söylendiği andan geriye sonsuza doğru olan dilimdir. Bitmemişlik, yaşanmamışlık anlatır; gelecekte planlanan tasarıları, niyetleri gösterir (Üstünova, 2005, s. 2). Benzer in Timurtaş (1981, s. 125), Şimşek (1987, s. 170), Avşar (1996, s ) dan yaptığı alıntılarla ortaya koyduğu tanım şöyledir: Gelecek zaman vaka ve durumun konuşma anından sonraki bir zaman diliminde gerçekleşeceğini bildirir. Günümüzde gelecek zaman aktarımı için AcAk eki kullanılır. Bu ek ile gelecekte gerçekleşecek düşünceler ya da ileriye yönelik tasarılar, dilekler anlatılır (Benzer, 2012, s ). Comrie, cümlelerdeki yüklemlerin şimdiki zaman ve geçmiş zamanın yanında gelecek zamanı da gösterdiğini; bu gelecek zamanın Konuşma anı na (K noktası) göre sonrakilik 23

40 ilişkisinden başka bir şey olmadığını söyler. Bu anlamda gelecek zamanın, bir olayın K noktasından sonraki bir noktaya yerleşmesi olduğunu ifade eder (1985, s. 43). AcAk biçimbirimi, Türkçede sıfat-fiil eki olarak kullanılmaya başlanmış, süreç içinde fiil çekim eki olarak da kullanılır olmuştur. Bugün Türkiye Türkçesinde -AcAk biçimbirimi gelecek zaman eki ve sıfat-fiil eki olarak kullanmaktadır. Türkçe üzerine yapılan çalışmalarda gerek fiil işletme eki gerekse sıfat-fiil eki olarak -AcAk biçimbiriminin zaman bildirme işlevi dışında, tasarlama kipleriyle olan ilişkisi ve kiplik özellikleri üzerinde de durulmaktadır (Torun, 2013, s. 2422). Yaman ise bu eklerin hem zaman hem de şekil eki olduğunu; şekil olarak bildirme, zaman olarak henüz gerçekleşmemiş; ancak ileride yapılmaya niyet edilen, tasarlanan hareketleri anlatını belirtir. Aynı çalışmada bu ekleri alarak yüklem olmuş cümlelerin duyulan geçmiş zaman, görülen geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, yakın gelecek zaman; gereklilik, ihtimal, kesinlik, temenni-hayal, iğneleme-alay, küçümseme-inanmama, şaşkınlık, olmazlık, niyet-istek-tercih, sitemkızgınlık, evham, ihtar- tembih, yakınlık, mecburiyet, kabullenme, ümitsizlik, beddua, teminat, umursamazlık, yakarış, emir-istek belirttiği de ortaya konmuştur (1999, s ) Geniş Zaman Kipi Geniş zaman terimi, yerleşmiş, herkesçe kabul edilmiş terimlerdendir. Türkiye Türkçesinde geniş zaman ekleri şunlardır: -r, -Ir, -Ar. Olumsuz geniş zaman ekleri ise; 1. teklik ve çokluk şahıslar için ma, diğer şahıslar için maz dır. Geniş zaman ekleri kesinlik ifade etmezler (Yaman, 1999, s. 115). Geniş zaman ekleri konusunda inceleme yapan Ercilasun da Türkçede geniş zaman ekinin ur / -ür ve ar / -er olmak üzere başlangıçta iki şeklinin olduğunu; bunlardan ur / -ür ün türemiş fiillerde, ar / -er in ise basit fiillerde kullanıldığını; diğer geniş zaman eklerinin de ( ır / -ir; -r) bu iki şekilden türediğini söyler (Ercilasun, 2007, s ). Geniş zaman kavramı konuşma anından önce başlamış olup, konuşma anında devam eden ve konuşma anından sonra da devam edecek vaka ve durumlar için kullanılır. Bu kavram her üç zaman (şimdiki zaman, geçmiş zaman, gelecek zaman) arasında gidip gelen oynaklığa sahiptir. Sık sık yapılan, alışkanlık ya da âdet haline gelen veya her zamanı kapsayan ve genellik taşıyan vaka ve durumlar bu zaman dilimi ile anlatılır. Türkçede geniş zaman için -Ar/-Ir eki kullanılır (Benzer, 2012, s. 29). 24

41 Geniş zaman ekleri, şimdiki ve gelecek zamanı ifade eden belirleyicilerle kullanıldığında, ne geniş ne de gelecek zamanı anlatır. Gelecek zamana yönelmiş olan geniş kipi, Kullanıldığı ortama göre gelecekte gerçekleşmesi beklenen bir söz verme, niyet, bir anlaşma, ihtimal, vaat, tahmin durumu çıkarılabilir ama herhangi bir zaman kavramı çıkarılamaz (Korkmaz, 2007, s. 644; Şahin, 2005, s. 650). Geniş zamanın anlatılışında olay zamanı - konuşma anı ilişkisi bakımından bir karmaşıklık vardır. Eylem kesin biçimde konuşma anından önce gerçekleşmiş, yinelenmiştir ve hep, genellikle, bazen ve sıklıkla, ama çoğun bir alışkanlıkla yinelenme eğilimlidir. Konuşma anı sırasında devam edebilir de etmeyebilir de ve devam etmiyorsa, her an yeniden başlaması beklenir. Başka zamanlar olay zamanı - konuşma anı ilişkisi bakımından açıklık- kesinlik- belirginlik ve sınırlama taşırken bu zamanda; bu bakımdan bir belirsizlik ve sınırlamasızlık vardır. Dolayısıyla geniş zaman zaman dışı olarak değerlendirilebilir (Ünal, 2011, s. 307). Geçmiş, gelecek ve şimdiki zaman olarak bilinen üç temel zamanın dışında geniş zaman, herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmadan süreklilik ifadesinde göreceli bir noktaya gönderim yapmadığı çağrışımında olsa da göreceli bir başlangıç noktasına ve gerek zarflarla gerekse bağlam içerisinde zamanın sınırlandırılmasına ihtiyaç duyar (Günay, 2011, s. 297) Birleşik Zamanlar Hikâye Birleşik Zaman Kipi Yalın zamanlı bir eyleme ek eylemin DI biçiminin oluşturduğu bileşik zamana hikâye birleşik zaman denmektedir. Birleşik kipli fiillerin hikâyesi demeyi tercih eden Korkmaz, bir kip eki almış esas fiile -i ek fiilinin -dı,-du geçmiş zaman kip getirilerek oluşturulduğunu, çekim sırasında çoğu kez -i ek fiili kaybolduğunu ifade eder (Korkmaz, 2007, s.733). Bu konunun hem gramerimizde ele alınışı hem de terim çelişkileri ile ileride daha detaylı ele alınmıştır Rivayet Birleşik Zaman Kipi Rivayet birleşik zaman çekimi; olmuş, olacak veya olması tasarlanan işleri duyuma ve rivayete dayalı anlatan birleşik fiil kipidir (Yelten, 2010, s. 207). Türkçede şimdiki zamanın 25

42 rivayeti, gelecek zamanın rivayeti, duyulan geçmiş zamanın rivayeti, geniş zamanın rivayeti, şartın rivayeti terimleriyle bilenen rivayet birleşik zaman kipleri, tezin ilerleyen bölümlerinde daha detaylı açıklanmıştır Şartlı Birleşik Zaman Kipi Basit zamanlı bir fiile i- ek fiilinin -sa şart ekiyle çekimlenmiş hâlinin eklenmesiyle; şimdiki zamanın şartı, görülen geçmiş zamanın şartı, duyulan geçmiş zamanın şartı, geniş zamanını şartı, gelecek zamanın şartı kipleri yapılır. Bu konu tezin ilerleyen bölümlerinde yine ele alınacaktır Kip Kip, eklerle sağlanan bir dil olgusudur. Bu çalışmada kip konusunun eklerin ötesinde anlamı ve bağlamı araştırılacak ve öğretimi tartışılacaktır. Bu nedenle öncelikle kip kavramının ek ler olgusu üzerine yapılan araştırmalara ve belirtilen görüşlere yer verilecektir. Smith in Sapir (1921) den aktardıklarına göre; dil bilimciler, dil bilimi biçim birimlerini (ekler vb.) genellikle ayrıntıya girmeden sözlüğe dayalı ve dil bilgisine dayalı olarak ikiye ayırırlar. Sözlüğe dayalı biçim birimler vaka, kavram ya da varlıklara göndermede bulunurken, dil bilgisine dayalı görevleri ve ilişkileri açıklar. Sözlüğe dayalı biçim birimler ise sınırlanmamıştır (Smith, 1997, s. 5). Bu bağlamda bakıldığında kipin sözlüğe dayalı anlamlarını sınırlandırmanın pek mümkün olmadığı düşünülür. Bu nedenle tezde, kip ve zaman ile ilgili sınıflama ve adlandırılmalar üzerinde durulacaktır. Dil bilgisi kitaplarımızda kip ve zaman ayrımı tam olarak yapılamadığından vereceğimiz sınıflandırma ve adlandırmalarda kip ve zaman kavramı birbirine girmiş gibi görünmektedir. Kip sınıflandırmaları, daha ziyade fiil çekimlerinin zamanını sınıflandırmayı göstermektedir. Sözer in de belirttiği gibi Türkçede kip adlandırmalarının tam olarak neyi anlattığı yeterince belirgin değildir (1979, s. 11). Türkçe gramer üzerine yapılan araştırmalara bakıldığında, kip ve zaman kavramlarının eş olduğunu düşünen ve bu kavramları birbirinden tam olarak ayırmayan bir yaklaşım olduğu görülür. Bu görüşe sahip olanlardan biri Banguoğlu dur, kipleri zaman ile eş düşünmüştür: Türkçede basit, bildirme tarzında 9 zaman, dolayısı ile 9 kip vardır der ve 1. geçmiş, 2. şimdiki zaman, 3. gelecek, 4. dolaylı geçmiş, 5. geniş zaman, 6. dilek-şart, 7. istek, 8. gereklik, 9. buyuru olarak sınıflandırır (2004, s ). 26

43 Ergin kip kavramını, zamandan ayrı düşünmüş, ancak kip ve zamanın iç içe olduğunu şu şekilde belirtmiştir: Kip yahut şekil fiil kök veya gövdesinin ifade ettiği hareketin ne şekilde yapıldığını veya olduğunu gösteren gramer kategorisidir. Fiil kiplerinin hepsi yalnız kip veya şekil göstermez; bunlardan bazıları aynı zamanda zaman da ifade eder (Ergin, 2002, s. 133). Zeynep Korkmaz da kipi tanımlarken zaman kavramını tam olarak ayırmamıştır. Türkiye Türkçesi Grameri adlı kitabında, kip için dilbilgisi kitaplarında verilen tanımların ve yapılan açıklamaların oldukça karmaşık ve bulanık olduğunu belirterek (2007, s. 567) kipi şöyle açıklar: Kip, kök veya gövde durumundaki fiilin bildirdiği hareketin, oluş ve kılışın, konuşan, dinleyen veya kendisinden söz edilen açısından ne biçimde, ne tarzda yansıtıldığını gösteren bir gramer kalıbı, bir anlatım biçimidir. Bu kalıp içinde, bu anlatım biçiminde kipin dildeki kullanılış biçimleriyle ilgili olarak bir ruh durumunun varlığı da söz konusudur. Yani kip, aynı zamanda bir oluş ve kılınışın nasıl bir ruh durumu ile ilgili olduğunu da belirtir. Fiiller şekil, zaman ve şahsa bağlı bir yargıya dönüşebilmek için belirli anlatım kalıplarına girerler. İşte bu anlatım kalıplarına kip, bu kavramı karşılayan eklere de kip ekleri diyoruz (2007, s. 569). Bilgegil kiplerin zaman anlamı da taşıyabileceğini belirtmiştir. O na göre kip, eylemin tarz ve zamanına ait itibarî kalıplardır. Kipler, yalnız eylemin vuku bulup bulmamasıyla ilgili haberi değil, bunlara ait niyet ve dileği de ifade eder, bu ifadeleri karşılayan kiplerde gizli veya açık bir zaman anlamı da vardır (1984, s. 262). Ediskun, kip, fiil kök ya da gövdelerinin -zaman ve biçimlere göre- türlü morfemlerle, yani eklerle girdikleri kalıplara denir: Geldi (=gel fiil kökü, -di morfemiyle bir zaman kalıbına dökülmüştür; geldi geçmiş zaman kipindedir) git-sin (=git fiil kökü, -sin morfemiyle bir biçim kalıbına dökülmüştür, git-sin emir kipindedir) diyerek kip ve biçim hakkında ayrı bilgiler verir (2004, s. 173). Bu açıklamayı yaparken zaman kipi terimini kullanması, onun da zaman ve kip kavramlarını birbirinden ayrı düşünmediğini göstermektedir. Gencan a göre; Kip-Eylemler, zaman ve anlam özeliklerine göre türlü eklerle değişik biçimlere girerler. Bu biçimlerin her birine kip denir: Türkçede dokuz eylem kipi vardır (2007, s. 321). Gencan, Türkçede olduğunu söylediği dokuz eylem kipi içinse zamanları saymaktadır; zaman ve kip ayrımının bu tanımda da yapılmadığı görülmektedir. 27

44 Dilaçar zaman ve kip kavramlarını ayrı ele almış ve açıklamıştır. O na göre zaman kipi şeklindeki terimler yanlıştır. Çünkü kipin zamanla hiç ilgisi yoktur. Kip yalnız ruh durumunu, zaman da sadece zamanı, vakti anlatır. Kipin belli bir morfeme, eke bağlı düşünülemez. Kip, çeşitli eklerle de yapılabilir, önemli olan ruh durumunun herhangi bir anlatım kalıbına girerek belirtilmesidir. Ona göre ruh durumunun sayısınca kip vardır (Dilaçar, 1971, s ). Vardar ise Dilbilim ve Dilbilgisi terimleri sözlüğünde şöyle açıklar: Kip (Alm. Modus) (Fr. Mode) (İng. mood, mode) (est. sıyga) Eylemin belirttiği oluş karşısında konuşucunun tutumunu, bir başka deyişle salt bildirmeyle mi yetindiğini, yoksa bir yorumda mı bulunduğunu, istek dilek, koşul, gereklilik, buyrum mu anlattığını gösteren eylem biçimlerinin özelliği. Vardar bu açıklamadan sonra, zaman teriminin kip terimi salt bir nitelik taşımadığını, bir kipin birden çok kipsel değer anlatabileceğini, bazı durumlarda söz dizimsel zorunluklara bağlı olarak kipsel değerin ortadan kalkabileceğini ifade eder. Ayrıca Türkiye Türkçesine ilişkin betimlemelerde kip kavramı zaman kavramı çoğu kez karışmakta, kip yerine tarz terimini kullanıp zaman yerine kipi kullananlara bile rastlanmaktadır. diyerek çalışmamıza konu olan kip ve zaman kavramlarının ayırt edilmesi problemine değinmiştir (Vardar, 2002, s. 135). Zeynep Korkmaz da, kipin her zaman zaman olmadığını, zaman ifade etmediğini dile getirir, ancak zaman kipi terimini kullanır (1992, s. 65). Aksan (1995, s. 263) kiple ilgili; Eylemin bildirdiği devinim, oluşum, kılınışın konuşan açısından ne tarzda; ne yolda yansıtıldığını gösterir. Bir bakıma ruh durumu da denilebilir. demektedir. Aksan ın bu tanımından zaman kavramını kipten ayırdığı görülmektedir. Özdemir, kipi şu şekilde tanımlar ve sınıflandırır: Fiillerin çekimli şekilleri, eylem, zaman, şahıs, kip olmak üzere dört kavramı ifade eder. Çekimli fiillerin ifade ettiği dördüncü unsur da kip veya şekildir. Varlıkların yaptıkları eylemleri iki ana grupta toplamak mümkündür: 1. Ortaya çıkmış veya çıkacak olan eylemler 2. Ortaya çıkması tasarlanan eylemler 28

45 Fiiller bu iki tip eylemi karşılamak üzere eylemin niteliğine göre bu iki ana şekle girerler. Bu şekil ya da kalıplara kip denir (1967, s. 186). Özdemir in bu ifadesinden kipin zamandan ayrı bir kavram olduğu ancak zamandan bağımsız olmadığı anlaşılmaktadır. Öyle ki ortaya çıkmış eylemler veya çıkacak olan eylemler ile okullarda bildirme kipleri adıyla öğretilen zamanları, ortaya çıkması tasarlanan eylemler ise okullarda dilek-istek kipleri adıyla öğretilen kipleri işaret etmektedir. Adalı da kipi, zaman ile iç içe düşünerek şu tanımı yapmıştır: Eylemin zaman ve kişi kavramı veren biçimine kip denilmektedir. Kip eylemin ne gibi bir ruh durumu ile ilgili olduğunu belirtir. Bir ardıla bağlı olarak belirlenen kipler genellikle ortaya çıkan ya da çıkacak olan bir eylemi belirten bildirme kipleri ya da tasarlanan bir eylemi gösteren isteme kipleri olarak iki öbekle incelenir. Bildirme kipleri zamanla bağımlıdır. Bir başka deyişle, bildirimi sağlayan zaman ardıllarıdır. İsteme kiplerinde ise istem adı altında verdiğimiz ardıllar yer alır (Adalı, 1979, s. 44). Türkiye Türkçesinde bir süreç içinde gerçekleşen veya gerçekleşmesi beklenen hareketin fiilin şeklini, ruh durumunu gösteren bu kiplerden doğrudan doğruya hareketin zamana bağlı olarak gerçekleşme durumunu gösterenler bildirme kipleri; hareketin isteğe, niyete, şarta, mecburiyete veya emre dayalı durumunu bildirenler tasarlama kipleri diye ayrılırlar diyen Özönder. Kiplerin zamanla ilişkisini ve iç içeliğini öne sürmüştür. Aslında tasarlama kipleri yle verilen hareketlerin de şu veya bu şekilde gerçekleşmesi veya gerçekleşmemesi zaman boyutu içindedir ve kipler zaman bakımından geleceğe yönelik bir geniş zaman kavramı taşımaktadır. Bu emir kipi için de geçerlidir. diyerek tüm kip türlerinin zamandan bağımsız düşünülemeyeceğini ifade etmiştir (Barutçu Özönder, 1999, s. 62). Kocaman a göre, dilin öncelikle toplumsal bir olgu olması ve değişik işlevleri bulunması, kip ulamının daha geniş bir çerçeveden, cümleler üstü birimler açısından ele alınmasını gerekir. Bu bakımdan Türkçede kip ulamının anlaşılması dil birimlerinin edimsel değerlerinin kullandıkları bağlamın, öznel ve nesnel bakış açılarının göz önüne alınmasını gerektirir. Öte yandan tüm dillerde olduğu gibi Türkçede de eklerle kip ulamı arasında birebir eşleşme olmadığı kabul edilmelidir. Çünkü kipleri belirleyen ekler kimi zaman paralinguistik etmenler yüzünden, kimi zaman da bağlamın ortaya çıkardığı koşullar nedeniyle, birkaç işlevi birden yürütmektedir (1983, s ). Kocaman ın bu ifadelerinde, kiplerin yalnızca eklerle sağlandığı görüşüne karşı çıktığı görülmektedir. Kipin 29

46 sadece eklerle değil cümleler üstü (bağlam) ilişkilerle açıklanabileceğini vurgulayan Kocaman, bu tezin yazılma gerekçesine kaynaklık etmiştir. Yaman, kipin zaman, kişi, teklik- çokluk, olumluluk-olumsuzluk, nasıllık, nicelik gibi kavram ve durumları da içine alan geniş bir dil bilgisi kavramı olduğunu ifade ederek Kocaman ın kipin cümleler üstü birimler açısından ele alınması gerektiği görüşüne bir açıklık getirmiş olur (1999, s ). Yani kişi, teklik- çokluk, olumluluk-olumsuzluk, nasıllık, nicelik gibi kavramlar kipin açıklanmasını sağlayan cümle üstü (bağlam) özelliklerdir. Geleneksel olarak zaman ekleri diye bilinen eklerin aslında birer kip eki olduğunu belirten Yaman, zaman-kip arasındaki ilişkiye de dikkat çekmiştir (1999, s ). Akerson a göre kip işlevi, oldukça karmaşıktır ve sınıflandırması konusunda dilcilerin tam bir görüş birliğine vardıkları söylenemez. Bu işlev kabaca, konuşmacının dile getirdiği önerme hakkındaki yorumu olarak tanımlanabilir (2000, s ). Delice, kipi adına fiil dediğimiz kelime türünün söz dizimi içindeki görünümlerini değiştiren ve belirleyen kavramlardan biri olarak tanımlar ve Türkçede fiillerin kiplik durumları tespit edilebilmiş değildir. Bu konu ile ilgili öğretimi kolaylaştırmak amacıyla standartlaştırılmış bir dilbilgisel bilginin aktarımı mevcuttur (2002, s ) diyerek tezimizin yazılma amacı olan probleme değinmiştir. Ancak Karahan ın, Türkçede bütün kipleri, bütün zamanları karşılayacak birden fazla ek vardır. Hele dilimiz dün bugün, şimdi, sanırım, herhalde, mutlaka gibi kip ve zamanın oluşmasında çok etkili olan zengin bir zarf kadrosuna sahiptir. Dilimizin ifade gücünü zenginleştiren bu unsurlar gramerimizde ne yazık ki ayrı ayrı verilmektedir. (1999, s. 54) diyerek belirttiği gibi kipler ve zamanlar sadece fiillere gelen ekler yoluyla belirlenmemektedir. Öğretimi kolaylaştırmak için gidilen bu sınıflama biçimi, maalesef Türkçenin doğru ve tam öğretilmesinin önünde bir engel teşkil edebilmektedir. Barutçu Özönder in Türk Grameri nin Sorunları Toplantısı nda Kononov dan aktardıklarına göre; kip konuşanlarca tesis edilen hareketin gerçekliğe ilgisini ifade eder ve emir dışında her kipin, hareketin zaman içinde gerçekleştirilmesini tesis eden form/şekilleri vardır. Özönder in Şaabdurrahmanov ve Haciyev den aktardıklarına göre ise; kip hareket ile nesne arasındaki ilginin gerçekleşmesine bağlı münasebeti ortaya koyar. Bu münasebetin de çeşitli 30

47 şekillerde olmasına göre kipin türleri vardır ve her türe has manalar özel şekillerle ifade edilir (Barutçu Özönder, 1999, s. 61). Aynı toplantıda Musaoğlu, çağdaş linguistikte yetmişli yıllardan başlayarak bu konunun yeni bir yöntemle araştırılmakta olduğunu söyler ve fiilin cümle içerisine götürüldüğünü ifade eder; geliyorum, okuyorum örneklerini vererek, fiilin kaç sözle ilişkisi olduğu belirlenir der. Bu şekildeki fiilleri cümle içerisinde götürüp onun kaç sözle alakasını belirleyen zaman, fiilin zamanı da, kip de, çatısı da ortaya çıkar (Musaoğlu, 1999, s. 71). Bunlardan anlaşılıyor ki kipin belirlenmesi ve tanımlanması sadece eklere bakılarak yapılamaz. Cümlenin hatta bağlamın bütününü göz önünde bulundurarak yapılan çalışmalar son zamanlarda önem kazanmış ve artış göstermiştir. Bozkurt da kip ve zamanın farklı olduğu ve kipin yalnızca eklerle sağlanmadığı görüşüne katılır. Kipi konuşanın tavrını yansıtan bir anlatım inceliği olarak tanımlar. Kişisel duygular, niyet, istek kiple yansıtılır. Kip, çekimlenmiş bir eylemde konuşucunun ruhunu yansıtmasıdır. Anlatılan olayda güven, güvensizlik, yorum, kuşku, olasılık, bildirme; eylemin kip işlevi ile vurgulanır. Kip olayın hangi ortamda geliştiğini bildirir. Dil bilgisi terimi olarak işlevi ve tanımı oldukça zordur kipin. Bu yüzden kip, belli bir eke, kesin bir biçime bağlı değildir. Eylemin bildirdiği devinimin, oluşun, kılışın, konuşan açısından ne türde, ne yolda yansıtıldığını gösterir (Bozkurt, 2010, s. 9-10). Lyons un görüşleri ise şöyledir: Zaman gibi kip de sık sık eylem çekime uğratarak ya da onu yardımcı eylemlerle niteleyerek gerçekleşir; en iyi biçimde konuşucunun söylediğine ilişkin tavrının nitelenmediği bir dizi belirtisiz tümce tanımlanabilir. Bu tür yalın bildirme tümceleri açıkçası kip dışı (kip yönünden belirtisiz) tümcelerdir. Ama konuşucunun söylediğinin olgusal duruma ilişkin yükümlülüğünü (kesin güvenini, güvensizliğini ya da kuşkusunu) belirtmek için tümceleri belli bir dilde üretmede tek ya da daha çok dilbilgisel düzenek varsa, belirtisiz tümcelerin de (belki de incelikle) belli bir kipte olduklarını söylemek alışkanlık olmuştur; bu belirtisiz kip için kullanılan geleneksel terim haber (ya da bildirim) kipidir (Lyons, 1983, s. 275). Kip ve zaman ulamları çeşitli biçimlerde kesişebilir. Önce belli bir kip ayrımı bir zamanda belirtilebilir ama başka zamanda yansız kalabilir (1983, s. 277). Demir e göre kip (mood), kipliğin ifadesini sağlayan, biçimsel açıdan gramatikalleşmiş, fiil çekim paradigmalarıyla ifade edilen morfolojik kategoridir (2008, s. 195). Yani Demir, 31

48 kipin bir biçim (ek, vs.) olduğunu; bu biçimin sağladığı anlamın ise kiplik olduğunu vurgulamaktadır. Benzer e göre ise, zaman ekleri olarak bilinen eklerin bir işlevi de kip bildirmektir. Fiile eklenen ve genel olarak zaman bildiren ekler, konuşucu ve dinleyici arasında sağlıklı bir iletişimde üç tane bilgi kanalını kullanır. Bu üç kanal iletişimin doğru ve anlaşılır olmasını sağlar. Bu kanallardan ilki zaman, ikincisi görünüş olurken üçüncüsünü de kip oluşturur Ancak kipin belli bir eke bağlı bulunması mecburiyeti düşünülemez. Kip, çeşitli eklerle de yapılabilir; önemli olan ruh durumunun herhangi bir anlatım kalıbına girerek belirtilmesidir (Benzer, 2012, s. 107). Kimi ruh durumları, genel olarak belli eklerle anlatılır, fakat bu ruh durumu ile ek uyum ve uyuşması mecburi olamaz. Kip, konuşurun veya öznenin olay, iş, fiil, durum karşısındaki tavrını veya durumunu gösteren, doğrudan doğruya zaman bildirmeyen çekimlilik hâlidir. Kip meselesi mecburiyet, ihtimal, şart, izin, yeterlilik, istek, emir vs. gibi ontolojik unsurların dilbilgisel seviyede temsil edilmesi demektir (Demirci, 2015, s. 150). Kiplik ayrıca, hâlihazırda bulunmayan olay ve durumum veya hiçbir zaman gerçekleşmeyecek olayların konuşulabilmesini de sağlar (Demir, 2008 s. 22). Araştırmacıların kip konusu hakkında hem çok farklı hem de birbiri ile ilişkili görüşleri vardır. Son zamanlardaki araştırmalar kip ve zamanın birbirinden farklı olduğu gerçeğini göstermekle kalmamış, kipin biçimbilimle ve anlambilimle ilgilisini tartışmıştır. Sonuç olarak kipin hem anlambilim hem de biçimbilimle ilgisi olduğu açıklanmıştır Kip Türleri Araştırmacıların kip türlerini belirlerlerken zaman kavramını esas aldıkları görülmektedir. Genelde, gelenekselleşen ve okullarda öğretilmeye devam edilen bilginin kaynağı niteliğindeki kip türleri ve sınıflamaları aşağıda verilmiştir. Dizdaroğlu, kipleri haber kipleri ve dilek kipleri olarak ikiye ayırır. Haber kiplerini -di li geçmiş zaman, -miş li geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman ve geniş zaman şeklinde; dilek kiplerini dilek-şart kipi, istek kipi, gereklilik kipi, emir kipi şeklinde ayırmıştır (Dizdaroğlu, 1963, s. 8). 32

49 Hengirmen de kipleri ikiye ayırarak Eylemde Kipler başlığı altında Bildirme kipleri ve İsteme kipleri der. Bildirme kipleri; şimdiki zaman, belirli geçmiş zaman, belirsiz geçmiş zaman, gelecek zaman ve geniş zamandır. İsteme kipleri; istek kipi, dilek-koşul kipi, gereklilik kipi, emir kipidir (Hengirmen, 1998, s. 218). Gencan da kipleri 1. Bildirme Kipleri, 2. Dilek kipleri olarak ikiye ayırır. Ekeylemler başlığı altında da yükseliyordu, geliyordu, döverdi, kesilecekti gibi örnekler için bileşik zamanlı eylemler ifadesini kullanır (Gencan, 2007, s. 342, 403). Ergin, bir kısım fiil şekilleri ortaya çıkan veya çıkacak olan bir hareketi bildirirler. Bu fiil şekillerine bildirme kipleri adını veriyoruz. Fiil şekillerinin diğer bir kısmı ise tasarlanan bir hareketi ifade ederler. Bunlara da tasarlama kipleri adını veriyoruz. demektedir (Ergin, 2002, s. 289). Türkiye Türkçesinde emir, istek, gereklilik ve dilek-şart anlamlarına sahip olmak üzere dört farklı kip vardır (Ergin, 2002, s. 289; Bassarak, 1997, s. 32; Şahin, 2004, s. 385). Zeynep Korkmaz da kipleri başlıca iki bölüme ayırır ve bunlara bildirme kipleri, tasarlama kipleri adını verir. Bildirme kiplerinde beş, tasarlama kiplerinde dört olmak üzere dokuz anlatım kalıbı ortaya koyar (2007, s ). Özdemir, Timurtaş ve Türkyılmaz da yukarıdaki genel kabullere uyarak kipleri önce bildirme ve tasarlama olmak üzere iki başlık altında incelerler (Özdemir, 1967, s ; Timurtaş, 1997, s ; Türkyılmaz, 1999, s. 8). Koç, eylem kiplerini dokuza ayırır: Belirsiz geçmiş zaman, belirli geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman; istek, dilek-koşul, gereklilik, emir. Bunlardan belirsiz geçmiş zaman, belirli geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman ve geniş zamanı bildirme kipleri; istek, dilek-koşul, gereklilik ve emiri ise isteme kipleri olarak adlandırır (Koç, 1990, s. 235). Yüksel e göre, Türkçede üç farklı kip vardır: haber, tasarlama ve buyruk. Tasarlama adı altında istek, dilek-şart ve gereklilik kipleri bulunur ve tasarlama kiplerinde zaman anlamı yoktur (2006, s ). Benzer ise (2012, s. 108), buyruk, istek, gereklilik ve dilek-şart anlamlarına sahip olmak üzere dört kip olduğunu belirtir ve bu kiplerin öncelikli işlevinin zaman aktarmak olmasa da bunların belirsiz biçimde zaman anlamı taşıdığını söyler. 33

50 Ünal, Kononov dan alıntı yaparak Türkiye Türkçesinde kipin beşli düzeni olduğunu söyler. Buna göre bu beşli düzenek şöyledir: *Bildirme (İkincil bir kip olarak beş yalın zaman ile dört birincil ve yalın kip üzerine gelir.) *Dilek- koşul (-sa) *Gereklilik (-mali) *İstek [(-y)a] * Buyrum Kononov un öngördüğü bu kip düzeneğinde ilk sıradaki kip gerçekte ikincil kiptir; diğerleri ise birincil kiplerdir ve Ergin e göre (2002, s. 289) tasarlama kipleri; Banguoğlu na göre (2004, s. 443) uyarı kipleri vb. isimler alır. Kendisi ise sekizli bir düzenek önermektedir: 308). Birincil Kipler: buyurum, istek, gereklilik, dilek-koşul İkincil Kipler: bildirme, anlatma, söylenti, koşul (Kononov dan aktaran Ünal, 2011, s. Buraya kadar belirtilen görüşlerde eylemlerin zaman anlamlarının da kip kavramı içinde değerlendirildiği görülmektedir. Bununla beraber tasarlama, dilek-şart ya da isteme kipi terimleri ile anlatılan kipler de zamandan ayrılmıştır. Ancak tasarlama, dilek-şart ya da isteme kiplerinin zaman anlamı taşıdığına dair de görüşler bulunmaktadır. Korkmaz a göre (2007, s. 647) tasarlama kipleri şekil gösteren belirli eklerle kurulur ve bu eklerde dolaylı da olsa belirsiz bir gelecek zaman anlamı vardır. Türkyılmaz a göre de (1999, s. 10) emir, istek, şart ve gereklilik kiplerinde gelecek zaman işlevi, az da olsa bazı örneklerde geçmiş zaman işlevi işaretlenir. Üstünova (2004, s. 680) dilek-şart, gereklilik, emir kipi olarak adlandırılan dilek kiplerinde, eklerin zaman kavramı göstermediğini; eklendikleri eyleme istek, koşul, gereklilik, emir ana başlıkları altında sitem, tehdit, öfke, küçümseme, zorunluluk, şaşkınlık, beklenmezlik, alay, sabırsızlık, dikkat çekme, önemseme, üsteleme vb. anlam özellikleri kattığını belirtir. Ayrıca tasarlama kiplerindeki zamanın net bir şekilde gelecek zamanı gösterdiğini de belirtir. Tasarlama kipleri arasında şart eki olarak bilinen -(y)sa ekiyle ilgili özel bir durum vardır. Bu ek ile kurulan ve dilek anlamı taşıyan Keşke gidebilsem gibi örneklerin dışında çoğu zaman bu ek diğer kip eklerinden farklı olarak ana cümle yüklemi yapmaz; ana cümleye zarf görevinde bağlanan yapılar oluşturur. İşlev bakımından zarf fiil gibi davranırken yapısı bakımından diğer kip ekleri gibidir (Demir ve Yılmaz, 2003, s. 191). 34

51 Gelenekselleşen ikili kip düzeneği formülü dışında, kip türlerini belirleyen ve açıklayan araştırmacılar da vardır. Bozkurt, diğer araştırmacılardan farklı olarak tasarlama kipi terimi yerine isteme kipleri demiş; bir ekin bir fiil tabanına eklenerek yapılan çekimlerini göstermek yerine, kiplerde kastedilen anlamların olduğu yapılara örnek vermiştir. Koşsana, koşar mısın, koşar mısınız; koşun, gelin, kurtarın, koşsunlar, gelsinler gibi örneklerin buyurgan bir tavır içinde söylenmek istenirse buyrum cümlesi kuracağını belirtmiştir. Yani eklere değil, kipe isim vermiştir (Bozkurt, 2010, s. 10, 11). Konuşmacının tümcesinde belirttiği olay, iş, durum karşısındaki yaklaşımı ve öznel tutumu olarak değerlendiren Erguvanlı Taylan, dillerde sık rastlanan kip ayrımları olarak istek, zorunluluk, niyet, tahmin, olgusallık gibi kiplerden bahseder (1993, s. 162). Üstünova (2004, s. 680) dilek-şart, gereklilik, emir kipi olarak adlandırılan dilek kiplerinde, eklerin zaman kavramı göstermediği eklendikleri eyleme istek, koşul, gereklilik, emir ana başlıkları altında sitem, tehdit, öfke, küçümseme, zorunluluk, şaşkınlık, beklenmezlik, alay, sabırsızlık, dikkat çekme, önemseme, üsteleme vb. anlam özellikleri kattığını belirtir. Ayrıca tasarlama kiplerindeki zamanın net bir şekilde gelecek zamanı gösterdiğini, tasarlama kipleriyle çekimlenmiş eylemlere hikâye ve rivayet ekleri de denilen ek eylemin geçmiş zaman ekleriyle, geçmiş zaman anlamı kazandırıldığını söyler. Kiplerin zaman kategorisinin dışında kalan emir, istek, gereklilik ve şart anlamları için araştırmacıların farklı farklı sınıflandırmalar yaptığı ve her birinin başka bir terim kullandığı görülmektedir. Kip türleri için dilek kipleri, tasarlama kipleri, dilek-şart kipleri, isteme kipleri gibi terimler kullanıldığı görülmektedir. Aynı şeyi ifade eden bir kavram için literatürde bu kadar farkı adlandırmaların olması hangisinin doğru kabul edileceği ve kip kategorisinin hangi terimlerle öğretilmesi gerektiği ile ilgili soru işareti yaratmaktadır. Adı için ister dilek -şart, ister tasarlama ya da isteme, istek diyelim Türkçede emir, istek, gereklilik, dilek ve şart kipleri ve bunlardan daha fazlası vardır. Bunlardan emir hariç diğerleri belirli eklerle (-sa, mali, -A) yapılır. Bu ekler bağlama göre başka kipleri de işaretleyebilir. 35

52 Birleşik/ Bileşik Kip veya Birleşik /Bileşik Zaman Eylemlerin birleşik çekimleri, bilindiği üzere, basit çekimli bir fiile i- ek ek fiili ile yapılan hikâye, rivayet ve şart çekimlerinin eklenmesi ile yapılır. Birleşik kip/ zaman konusuna geçmeden önce ek fiil konusunun gramerimizde nasıl ele alındığını görmek gerekecektir Ek Fiil (Ek Eylem, İ- Fiili) Aksan (2003 s. 185), ek eylemin varlığının Türkçedeki ilgi çekici niteliklerden bir olduğunu söyler ve ekeylemin ad soylu sözcüklerin yüklem görevinde kullanımı sağladığını, bunun bir yardımcı eylem de olarak da düşünülebileceğini ifade eder. Ekeylemin Türkiye Türkçesindeki çekimi Aksan a göre şöyledir: 1. T.k: -im 1. Ç.k.: -iz 2. T.k.: siz 2. Ç.k.: -siniz 3. T.k.: -dir 3. Ç. k.: -dir-ler Ekeylemin Belirli Geçmiş Zaman Çekimi: 1. T.k.: i-di-m 1. Ç. k.: i-di-k 2. T.k.: i-di-n 2. Ç.k.: i-di-niz 3. T.k.: i-di-k 3. Ç.k.: i-di-ler Ekeylemin Belirsiz Geçmiş Çekimi 1. T.k.: i-miş-im 1. Ç.k.: i-miş-iz 2. T.k.: i-miş-sin 2. Ç.k.: i-miş-siniz 3. T.k.: i-miş-iz 3. Ç.k.: i-miş-ler Ekeylemin Geniş Zaman Çekimi 1. T.k.:- im 1. Ç.k.: iz 2. T.k.: -sin 2. Ç.k.: -siniz 3. T.k.: -iz 3. Ç.k.: -dir-ler Ekeylemin Dilek Koşul Kipi 1. T.k.: i-se-m 1. Ç.k.: i-se-k 2. T.k.: i-se-n 2. Ç.k.: i-se-niz 3. T.k.: i-se-k 3. Ç.k.: i-se-ler (Aksan, 2003, s. 185, 186, 187) 36

53 Banguoğlu, ek fiilin eski bir yardımcı fiilden (er-di> idi> -di) kalan geçmiş zaman ekinin fiilin zamanını geçmişe bir zamana taşıyarak yeni bir tarz eki olduğunu belirtir. İ- ek fiiline cevher fiili demektedir. Ek fiilin dilimizde salt ve göreli zamanlar içinde bildirme tarzı, anlatma tarzı, söylenti tarzı ve şart tarzı olmak üzere dört tarz yaptığını ifade eder (Banguoğlu, 2004, s. 443, 444, 448, 449). Bilgegil e göre Ek fiil, eski irmek ve turmak mastarlarının fiil hâlidir. İsim soyundan bir kelimeye eklenerek onların yüklem olmasını, basit bir zaman veya kip ekini takip ederek onun bileşik hâle girmesini sağlar. Durum ve oluş bu fiille ifade edilir (Bilgegil, 1984, s. 271). Boz, i- nin isimlere ana yardımcı eylem olarak eklendiğini belirtir (2012, s. 60). Hatiboğlu ek eylem için şunları söylemektedir: Kelimelerin eylem görevinde kullanılmalarına yardım eden, -dir ekinden yararlanarak çekimleri tamamlanan ve olumsuzu değil kelimesiyle kurulan yardımcı eylem: hastayım (hasta değilim) örneklerinde olduğu gibi. Ek eylemin -di eki hikâye, -miş eki rivayet, -se eki koşul birleşik zamanlarını kurar (Hatipoğlu, 1969, s. 34). Vardar, ek eylemin yanı sıra koşaç sözcüğüne de yer vermektedir. Ad soylu dil birimlerinin yüklem işlevi üstlenmesini sağlayan eylem Türkçede ekeylem, eklerden oluşan bir yardımcı eylem niteliği taşır (-im, -sin, -sir, -iz, -siniz, -dirler). Olumsuzu değil biçimbirimiyle kurulan bu yardımcı eylemin -di,-miş, -se ekleriyle hikâye, rivayet ve koşul bileşik zamanları elde edilir (Vardar, 2002, s. 90, 138 ). Muharrem Ergin; ek fiilin Türkçedeki yeri hakkında, Aksan gibi düşünür: yalnız bir fiil vardır ki bu fiil bütün şekil ve zaman eklerini değil, ancak bir kısım şekil ve zaman eklerini alabilir; bu fiilin bütün kipleri değil, ancak bazı kipleri vardır. Bu fiil eskiden cevheri fiil, cevher fiili denilen, bugün isim fiili veya ana yardımcı fiil diyebileceğimiz i- fiilidir. Belirli çekim şekilleri ile vazife görerek bir yandan birleşik fiil çekimlerinin temelini kuran, öte yandan bütün isim ve isim şekillerini fiil kalıbına sokarak, onları fulleştirerek isim cümlelerini ortaya çıkaran bu fiilin Türkçede mühim bir yer, çok hususi bir durumu vardır. İ-fiilinin dört çekim şekli, dört kipi vardır. Bunlar şimdiki zaman, görülen geçmiş zaman, öğrenilen geçmiş zaman ve şart şekilleridir. Bunlardan şimdiki zaman şekli kelimeler halinde ortaya çıkan bir çekim değil, ekleşmiş bulunan eklerden ibaret olan, böylece birleştiği isimlerle birlikte ortaya çıkabilen bir çekimdir. Diğer üçü ise kelimeler halinde tam bir çekim şekli olarak görünebildi, fakat kökünü kaybederek her an ekleşmeğe elverişli bulunan kiplerdir (2002, s. 297). 37

54 Gramerlerimizde birbirinden farklı terimlerle adlandırılmış olan ek fiil, Eski Türkçedeki er- olmak yardımcı fiilinin er->ir->i- değişimi ile ekleşmiş olan biçimidir. Bugün bu fiili her ne kadar i-(imek) diye adlandırıyor isek de fiilin tek başına bir anlamı yoktur (Vural, 2013, s. 45). Ermek mastarı, öteden beri, tek başına kullanılmamış; yapım ekleriyle başka kelimeler de türetmemiştir. Ama başka kelimelerle birlikte kullanılageldiği için, onları fiilleştirmiş ve böylece kendi anlamı da az çok belirmiştir (Ediskun, 2004, s. 187). i- biçimi, asıl fiillerde olduğu gibi yalnız başına kullanılmaz ve yapım ekleri ile genişletilemez. Dolayısıyla fiilden bir ad ya da fiil gövdesi oluşturması mümkün değildir. Varlığını i-di,-imiş, i-se gibi zaman ekleriyle ortaya koyar. i- ek fiilinin dildeki görevi, ad soylu kelimeleri fiil durumuna getirmek ve basit zamanlı kiplerden birleşik zamanlı kipler oluşturmaktır (Korkmaz, 2009, s. 702). Bozkurt (2010, s. 75) ek eylemin anlatım gücü için zamandan çok kip demenin daha doğru olduğunu söyler. Görüldüğü gibi ek fiil ile ilgili araştırmalarda genelde birbirini tekrar eden bilgi ve yorumlar vardır. Ayrıca aynı kavram için ek fiil, ek eylem, cevheri fiil, cevher fiili, yardımcı eylem, ana yardımcı eylem gibi birbirinden farklı terimler kullanılmaktadır. İ- fiilinin eski Türkçedeki er- fiilinden gramerleşerek geldiği de genel kabul içerisinde olup, bu fiilin isimleri yüklem yapma işlevi ve basit fiil çekimlerine eklenerek birleşik fiil çekimi yaptığı görüşü hâkimdir. İlerideki bölümlerde işleneceği üzere bu tanım ve adlandırmalar MEB 10. Sınıf Dil ve Anlatım ders kitabındaki içerik ile de uyumludur Fiillerin Birleşik Çekimi Fiillerin birleşik çekimi konusunda aşağıda da verildiği üzere görüşler hemen hemen ortak olmakla beraber, bu konuya verilen terimler birbirinden farklıdır. Fiillerin birleşik çekimi için genellikle ek eylemle kurulan zamanlar anlatılmaktadır. Araştırmacıların bu konuyu açıklarken birleşik yerine bileşik terimini kullandıkları da görülür. Ayrıca birleşik kip, birleşik zaman ve birleşik zaman kipi terimler de kullanılmaktadır. Rivayet, hikâye ve şart çekimlerinin eylem mi zaman mı yoksa kip mi türü olduğunu konusunda ortak bir fikir belirlenememiştir. 38

55 Hengirmen, Türkçede eylemlerin yalın ve bileşik zamanlı eylemler olarak ikiye ayrıldığını söylemektedir. Yalın zamanlı eylemlerle, ek eylemin birleşerek ikinci bir zaman oluşturmasına bileşik zaman adını vermiştir (1998, s. 219, 232). Bilgegil (1984, s. 27), bu konuyu bileşik kipler adı ile ele almış ve şöyle açıklamıştır: İçinde ardı adına iki zaman veya kip bulunan fiiller birleşik kipli sayılır. Bunlar önce birinci, sonra ikinci zamanın adı söylenerek belirtilmektedir. Mesela geliyordu sözü birleşik kiplidir. Çünkü hem -yor hem -du kip ekini ihtiva etmektedir. Bu fiil şimdiki zamanın hikâyesi kipindedir. diye tanınır. Banguoğlu, ek fiil sayesinde dilimizde salt (basit) ve göreli zamanlar içinde bildirme tarzı, anlatma tarzı, söylenti tarzı ve şart tarzı olmak üzere dört tarz yaptığını ifade eder. Buna göre dilimizde dört çekim vardır: anlatma tarzı, söylenti tarzı ve şart tarzı; bunlar birleşik çekimler diye adlandırılabilir. Bu çekim, yardımcı fiillerle kurulmuş birleşik çekim olmaktan çıkıp sistemleşerek fiil çekimlerinin içine girmiştir. Bunlar gerçekte geçmişin anlatma, geçmişin şart, dileğin anlatma, dileğin söylenti kiplerini yaparlar (Banguoğlu, 2004, s. 443, 444, 448, 449). Banguoğlu fiillerin birleşik çekimini, zamanların içinde yer alan, bir nevi zamanların alt kümesi olan bir kip türü olarak görmüştür. Gencan, Ekeylemler başlığı altında da yükseliyordu, geliyordu, döverdi, kesilecekti gibi örnekler için bileşik zamanlı eylemler ifadesini kullanır (2007, s. 403). Doğan Aksan yönetiminde hazırlanan Sözcük Türleri adlı kitapta; belirli geçmiş zaman (kaldım), belirsiz geçmiş zaman (kalmışım), şimdiki zaman (kalıyorum), gelecek zaman (kalacağım), geniş zaman (kalırım) gibi çekimlerin zamanı için yalın zaman; kalıyordum, kalırmışım, kaldımsa gibi çekimler için de bileşik zamanlı eylemler terimini kullanılır. Ayrıca bileşik zaman çekimine girmiş eylemin yeniden ekeylemle çekimlenmesiyle katmerli bileşik zaman (kalıyormuşsa) oluştuğu söylenir (Aksan vd. 1983, s ). Korkmaz, birleşik zaman için şunları söyler: Birleşik zaman: (Alm. Zusammengesetztes tempora; Fr. temps compose; İng. compound Tense) Bildirme ve tasarlama kiplerinin bağlı oldukları şekil ve zamanın görülen geçmiş zaman (hikâye), duyulan geçmiş zaman (rivayet) içinde meydana geldiğini veya şarta bağlı olarak ortaya çıktığını ifade etmek için kullanılan ve (<er-) ek fiilinin yardımıyla kurulan zaman. Basit zaman karşıtı (Korkmaz, 1992, s. 28). Aynı yapılar için Adalı, ikincil zaman ardılları (Adalı, 1979, s. 48); Bilgegil (1984, s. 271) 39

56 Birleşik kiplerde zaman eklerinin ikincisi, daima sabit olan ek fiilin üç kipinden biri olur. diyerek birleşik kip terimini kullanır. Ediskun (2004, s.195) ise bileşik zamanlı fiiller terimini kullanır. Yaman ın tasnifi ise şöyledir: kipin zaman, kişi, teklik-çokluk, olumluluk-olumsuzluk, nasıllık-nicelik gibi kavram ve durumları da için alan geniş bir dilbilgisi kavramı olduğunu söyleyebiliriz. Geleneksel olarak zaman ekleri diye bilinen eklerin, aslında birer kip eki olduğu da anlaşılmaktadır (1999, 13,14). Bozkurt; fiil, kip, bildirme kipleri gibi konuları Devinim alt başlığı altında; ek fiil konusunu Durum alt başlığı altında; birleşik zamanlı (kipli) fiiller Süreç alt başlığı altında ele almıştır (2010, s. 9, 76, 77). Demirci ise (2015, s. 147), Türkçede fiiller beş adet basit zaman çekimine en az adet üç birleşik zaman çekimine sahiptir. Aslına bakılırsa zamanı ifade etmek için kullanılan morfolojik unsurlar detayları verme konusunda yetersizdir. demektedir. Burada kast edilenin, zaman eklerinin tek başına kipi anlatmakta yetersiz olduğu düşünülmektedir. Birleşik çekimler basit çekimlere i- fiilinin idi, imiş ve ise veya bunların ekleşmiş biçimler -(y)dx, -(y)mxş, -y(sa) getirilerek yapılır. Yalnızca -(y)dx ekinden sonra imiş gelmez. Bunlara kaynaklarda sırasıyla hikâye/öyküleme, rivayet/ söylenti, şart/ koşul adları verilir. Birleşik biçimler terimlerin taşıdıkları anlamlardan çok daha karmaşık işlevlere sahiptir. İmiş biçimi zaman ifadesi taşımaz, dolaylılık ifade eder (Yelten, 2010, s. 189, 190). Sebzecioğlu (2004, s. 22), geleneksel olarak kiplerin basit ve birleşik olmak üzere ikiye ayrıldığını; basit kiplerin haber ve tasarlama kipleri olarak sınıflandırıldığını; birleşik kiplerin ise Hikâye birleşik zaman (-AcAk + -DI, -mali (y) + -DI ), Rivayet birleşik zaman ( -yor+ -miş, -sa+ (y) -miş ) ve Şart birleşik zaman (-DI+ (y) sa, -mali+(y)- sa ) olarak üçe ayrıldığını belirtir ve bu ayrımın kendi içinde çelişkiler taşıdığını söyleyerek çalışmamızın odaklandığı temel soruna Tasarlama kipleri zaman bildirmiyorsa, -sa (y)+ -miş gibi yapıların birleşik zaman oluşturmaması gerekir diyerek işaret eder. Bazı araştırmacılar olmak fiili ile yapılan birleşik eylemlerin de imek fiili ile yapılan birleşik çekimlerle aynı olduğu görüşünü savunur. Ancak i- ve ol- fiilinin birbirinden hem anlam olarak hem de gramerleşme süreci bakımından farklı olmasından dolayı bu iki biçimin aynı değerlendirilmediği de aşikârdır. Bu nedenle i- ve ol- fiilleri ile yapılan birleşik 40

57 çekimlerde çok farklı kip anlamları ortaya çıkmaktadır. Türkiye Türkçesinde birleşik çekimli fiil paradigmalarının iki aslî unsuru olan bu fiiller, basit çekimli fiil yapılarından farklı olarak cümlede yer alan eylemin zamanı, içyapısı (görünüşü), kişisel tutumu (kiplik) hakkında zengin içerikler sunar (Bulut, 2015, s. 587). Uzun (1998b, s. 111); Türkçe dil bilgisi kitaplarının özellikle birleşik zaman kavramı açısından büyük çelişki gösterdiğini söylemektedir. Yukarıda yazılanları özetleyecek olursak ortaya şöyle bir sonuç çıkar: Türkçede fiil kök veya gövdelerine gelen zaman ve şahıs ekleriyle kip yapılmaktadır. Zaman anlamı katan eklerden -DI, -miş, -(A/I)r, -yor, -EcEk kip ve zaman yapmakta; bu ekleri alan bir fiile eklenen ek fiil (i< er)+ -DI/-mIş/ -sa biçimleri ise birleşik çekim (birleşik kip/birleşik zaman) yapmaktadır. Bu durumda akla Gürer Gülsevin in sorduğu sorular gelmektedir: Birleşik zaman terimi (adlandırması) doğru mudur? Bir fiil (oluş, kılış, eylem vs.) birden çok zamanda mı yapılmaktadır? Bir fiil birden çok zamanda gerçekleşebilir mi? yap- acaktım yapısında fiilin zamanı nedir? Gelecek zamanın hikâyesi midir? Yani zaman Gelecek Zaman mıdır? Sondaki -tim (<i-dim) kip mi bildirmekte midir? iç-erdim (<iç-er i-dim) yapısı hangi zamandadır? İngilizcedeki used to şeklinde kullanılan fakat Türkçede yoktur, denen yapı gerçekten dilimizde mi yoktur, yoksa dilbilgisi kitaplarında mı bulunmaz? iç- er-di (<iç- er i-di) yapısı ile iç-er ol-du ya da iç- ecek ol-du şekilleri arasında eklerin dizilişi bakımından bir fark var mıdır? iç- ecek ol-du yapısına (ol-du dan dolayı) Görülen Geçmiş Zaman diyebiliriz de iç ecek i-di yapısına niçin Gelecek Zaman(ın Hikâyesi) deriz? çekimi Cümle yapılarında gelecekti (<gel-ecek i-di) şeklini fiil cümlesi olarak değerlendiririz. Acaba gelecektir (<gel-ecek tur-ur) yapısı isim cümlesi mi oluşturur? (1999, s. 1). 41

58 Tablo 3 Birleşik Zaman Çekiminin Alışılagelmiş Adları Sev-diydi (<sev-di i -di) Gör-müştü (<gör-müş i-di) Anlat-mışmış (<anlat-mış i-miş) Bil-iyordu (<Bil- iyor idi) Sev-iyormuş(<sev-iyor imiş) Gel-ecekti(<gel-ecek idi) Kıracakmış (<kır-acak imiş) İçerdi (<iç-er idi) Koşarmış (<koş-ar imiş) Bilmeliydi (<bil-meli idi) Görülen (bilinen) geçmiş zamanın hikâyesi Duyulan (öğrenilen)geçmiş zamanın hikâyesi Duyulan geçmiş zamanın rivayeti Şimdiki zamanın hikâyesi Şimdiki zamanın rivayeti Gelecek zamanın hikâyesi Gelecek zamanın rivayeti Geniş zamanın hikâyesi Geniş zamanın rivayeti Gerekliliğin hikâyesi (Gürer Gülsevin, Türkiye Türkçesinde Zaman ve Kip Çekimlerinde Birleşik Yapılar Üzerine, VII. Milletlerarası Türkoloji Kongresi, 1999, s. 2) Gülsevin, yukarıdaki tabloda Birleşik zaman çekimi olarak adlandırılan konunun alışılagelmiş tasniflerini vermiştir. Gülsevin e göre (1999, s. 2-6), Zeynep Korkmaz ın da Terimler Sözlüğü nde kullandığı (1992, s. 28) kullandığı birleşik zaman terimi değiştirilmeli; çünkü herhangi bir fiil birden çok zamanda gerçekleşmemektedir. Bu tür yapılarda eklerden biri zaman, diğeri kip (tarz) bildirmektedir. Gülsevin, Muharrem Ergin in de kullandığı fiillerin birleşik çekimi adlandırmasını daha doğru bulmaktadır. Örnekle; -(y)acaktim çekimi gelecek zaman değil geçmiş zaman bildirir. Geçmiş zamanda gerçekleşmemiş niyet anlamı taşıdığından bu adı taşıyan bir adlandırma yapılabilir. -(A)r idi yapısının geniş zamanın hikâyesi terimi yerine geçmiş zamanda terkedilmiş alışkanlık kipi olarak adlandırılması daha doğru olur. Gülsevin, i- ek fiilinin geçmişteki Türkçe metinlerde et-, ol- gibi bir fiil olduğunu, dolayısıyla iç-er idi ve iç-er oldu biçimlerinin aynı yapıda olduğunu ve yukarıda verilen tabloda yer alması gerektiğini söylemektedir. Gülsevin in bu görüşlerine karşılık, Üstünova (2004, s ), dilek kiplerinde zaman kavramının olmayışının, bu çekimlerdeki eylemlerde zaman kavramının olmadığı anlamına gelmediğini söyler. Çünkü eylemler içlerinde soyut bir zaman kavramını taşırlar. Zaman/kip + kişi ekleri bu soyut zamanı somutlaştırır. Korkmaz a göre (2007, s. 647) tasarlama kiplerinde şekil gösteren belirli eklerle kurulur ve bu eklerde dolaylı da olsa belirsiz bir gelecek zaman anlamı vardır. Türkyılmaz a göre de (1999, s. 10) emir, istek, şart ve 42

59 gereklilik kiplerinde gelecek zaman işlevi, az da olsa bazı örneklerde geçmiş zaman işlevi işaretlenir Rivayet Birleşik Zaman Kipi Korkmaz, bu konuyu Birleşik kipli fiillerin rivayeti başlığı altında ele almıştır. Rivayet kipleri; olmuş, olacak veya olması tasarlanan işleri duyuma ve rivayete dayanarak anlatan kiplerdir. Türkçede görülen geçmiş zaman ve emir kipinin rivayet birleşik çekimleri yoktur (2007, s.754). miş+miş biçimi için belirsiz geçmiş zaman kipinin rivayeti işlevi,-(i)yor+miş biçimi için şimdiki zaman kipinin rivayeti işlevi, -(y)acak+ miş biçimi için gelecek zaman kipinin rivayeti işlevi,-(a)/(i)r+miş biçimi için geniş zaman kipinin rivayeti işlevi,-mali+(y)miş biçimi için gereklilik kipinin rivayeti işlevi, -sa+(y)miş biçimi için şart kipinin rivayeti işlevi, -(y)a+(y)mış biçimi için istek kipinin rivayeti işlevi verilmiştir (Yıldız, Yıldız ve Günay, 2014 s ). -miş eki basit çekimde geçmişte ve bitmiş bir işi bildiren bir ektir. Geçmişte yapılan bir işin başkasından duyulduğunu, rivayet edildiğini anlatır. Birleşik çekimde ise geçmiş zaman anlatmanın yanında çoğunlukla rivayeti anlatır. Yani basit zamanı rivayet eder, aktarır. Bu çekimde geçmiş zaman kavramı taşıdığı örneklerde rivayet söz konusu iken, başlı başına aktarma yaptığı örneklerde geçmiş zaman söz konusu olmayabilir. Bu ek, birleşik çekim yapılarında geçmiş zamanı anlatma işleri ile zaman anlatmadan başkasından duyduğunu anlatma işlevini birlikte yürütür (Şahin, 2003, s. 160). Bozkurt (2010, s. 89) rivayet terimi yerine söylenti terimini tercih eder. Söylentili bileşik zaman, yalın kiplerin üzerine ekeylemin söylenti kipi miş biçimbiriminin eklenmesiyle kurulan zamandır. -miş söylenti ekinin söylenti anlamı ağır basar. Bu bileşik kip kullanımı ile başkasından duyduğunu anlatma, işin olduğunu sonradan sezme anlatılır. Bu bakımdan ek, kip işlevindedir. Belirli geçmişin ve buyrum kipinin söylentileri kullanılmaz. Geniş zamanın söylentisi; geçmişte birden çok kez gerçekleşen bir olayın söylenti biçimini yansıtan kiptir. Soruları bir günde çözeceğimi düşünürmüşüm. Oysa çözüm zamanla oluşurmuş. 43

60 Örneklerinde olduğu gibi yapılan iş ya birisinden işitilmiştir ya da bilinmeden yapılmıştır. Şimdiki zamanın söylentisi; geçmişte belirli bir zaman diliminde yapılan olayı yansıtmada kullanılır. Oysa her gün aynı saatte bizim okula gidişimizi izliyormuş. Biz ise yolda oynayıp okula gecikiyormuşuz. Gelecek zamanın söylentisi; geçmişte düşündüğümüz ve yapmak istediğimiz bir işi, yapacağımızdan haberimiz yokmuş gibi anlatmaya yarar: Söyleyecekmişim. Az kalsın kendimi tümüyle belaya sokacakmışım. İsteğin söylentisi; içinde bulunulan zamanda ya da geçmişte bir istekten habersiz olmayı anlatır. Geçmişte bir istek başka bir eylemin yapılmasına ya da yapılmaması koşuluna bağlıdır. Durumu anlataymışım. Olaya çözüm bulaymışım. Kendisini dost bileymişim. Koşulun söylentisi; dilekleri, yapılması istenen istekleri başkasından işitmiş gibi anlatma biçimidir. Geçmişte kişinin bir dileği olmuştur ama bu dilek başka bir olayın akışına bağlıdır. Bu tür cümleler genellikle bir ana cümleye bağlanırlar. Geçmişte olan bir durumun nedeni ve sonucunu bildirir. Bize durumu birkaç kez anlatsaymış, sonuç böyle olmazmış. Gerekliğin söylentisi; geçmişte yapılması gereken bir olayı anlatmaya yarar. Gereklilik kipinde anlatılan bir durumun söylentisi genellikle anlamda olumsuzluk yansıtır. Yani ya gereken olay yapılmamıştır ya da kişiden bir istekte bulunulmuştur, onun ise haberi yoktur. Çıkmalıymışım. (Bozkurt, 2010, s ). Türkçede -miş ekinin ek fiile eklenmesiyle ortaya çıkan biçimler -(I)yor+muş, -AcAk+mIş, -(A)/(I)r+mIş, -mali+(y)miş, -sa+(y)miş, -(y)a+(y)mış tır. Bunlara ek olarak çok nadir olarak kullanılan -miş+miş ve -sin+miş yapılarını da görürüz. 44

61 miş + -miş: Belirsiz (duyulan, öğrenilen) geçmiş zamanın rivayeti terimi ile adlandırılan bu yapı tamamen rivayet ve dolaylılık anlamı taşımaktadır. Korkmaz, bu çekimin yalnızca başkasından duyma ya da sonradan farkına varma gibi şekil ifadeleri olduğunu belirtir. Ayrıca bu eklerin Ne söylediğini bilerek konuşmuşmuş. Doğruysa bizden haber beklemişmişsiniz. örneklerinde şüphe; Gülizar hamamı da kilitlemiş, anahtarı yanına almıştı. Mutfağa girerken Ben niye evlenmemişmiş diye geçirdi. Pis cenabet. Niye evlenmediyse evlenmedi. Seni beklemedi herhalde. örneğinde ise küçümseme ifadesi kattığını belirtir (2007, s. 755). Ben kendilerini görmüşüm de selamlamamışmışım. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi alaya alınan konuşmalarda da kullanılır (Bozkurt 2010, s. 89). Görüldüğü bu yapı için verilen terim her ne kadar dolaylılık ve rivayet anlamını karşılaşa da alay, küçümseme, şüphe ve farkına varmama anlamlarını karşılamamaktadır. -(I)yor + -muş: Şimdiki zamanın rivayeti, hâlen sürmekte olan bir ve kılışın, duyuma veya sonradan fark etmeye dayanılarak anlatılmasıdır (Korkmaz, 2007, s. 756). Şimdiki zamanın rivayeti nin Türkçede geçmiş zamanda devam eden olayları anlatmak için kullanıldığı bilinmektedir. Burada geçmiş zamanda meydana gelen olayın, belirtilen zamanda devam ettiği bildirilmektedir (Efendioğlu ve Solmaz, 2007, s.53). Nehrin kıyısında otuyormuşuz, ben ona diyormuşum ki gibi örneklerde varsayım bildiren bir kategorisi oluşturduğunu da görebiliriz (Bulut, 2015, s. 596). Sen böyle telefonda oynarken, şimdi kapıdan müdür geliyormuş Yukarıdaki örnekle varsayım anlamıyla beraber, gelecek zamanda gerçekleşmesi beklenen ancak istenmeyen bir ifade söz konusudur. -AcAk + -miş: Gelecek zaman kipinin rivayeti, tarz olarak gelecek zamanda gerçekleşecek bir oluş ve kılışın duyuma dayanılarak anlatılmasıdır. Neden ayrılacakmışım? (Ayrılmak için bir neden yok.) Nesinden korkacakmış? (Korkmayacak, korkmasına gerek yoktur.) gibi örneklerde soru yoluyla rivayeti reddeden bir işlev görülmektedir (Kormaz, 2007, s. 759, 760). 45

62 Babası yarın sabah İstanbul a gidecekmiş.(gitme işi yarın yapılacak) örneğinde gelecek zamanın rivayeti (söylentisi, aktarımı) yapılmaktadır. (Efendioğlu ve Solmaz, 2007, s.56) Ancak bu yapı her zaman gelecek zaman bildirmez. Konuşurun önermeyi bir başkasından duyduğunu anlatarak duyum yoluyla bilginin dolaylı olarak elde edildiğini anlatır. Büyüyünce, Fransızca öğrendiğimde okuyacakmışım örneğinde varsayım; İnat etti Leyla, niye ben götürecekmişim diye çıkıştı örneğinde konuşurun eylemden şikâyetçi olduğu durumları anlatır. -(A)/(I)r + -miş: Geniş zamanın rivayeti geniş bir zaman kesiminde gerçekleşen oluş ve kılışları duyuma dayanarak anlatan birleşik kiptir (Korkmaz 2007, s. 762). Geçmişte bir süre devam eden olayların konuşur tarafından duyum yoluyla öğrenildiği bilgisini taşır. Çok anlarmışım gibi, olanca bilgiçliğimle ısmarladım. örneğinde olduğu gibi bazen önermenin varsayım olarak sunulmasını eleştirel bir tutumla yansıtır (Bulut, 2015, s. 596). Korkmaz, bu yapıya -dir bildirme ekinin eklenmesiyle geniş zamanın rivayeti çekiminin genişletildiğini ve bu kullanımla pekiştirme anlamı katıldığını ifade eder. Buna, aşağıdaki örneği verir: Hoca karısı oldun sen, göz çevirerek namaz kılmanın var mıymış kitapta yeri? ( ) - Öyle ya - Bilmez mi, kocaman uçbeyi bugüne bugün? - Kılınırmıştır, yüzde yüz... Tanrı kayıra (Korkmaz, 2007, s. 792). -mali + -(y)miş: Geçmişte yapılması gereken bir olayı anlatmaya yarar. Gereklilik kipinde anlatılan bir durumun söylentisi genellikle anlamda olumsuzluk yansıtır. Yani ya gereken olay yapılmamıştır ya da kişiden bir istekte bulunulmuştur, onun ise haberi yoktur (Bozkurt, 2010, s. 90). -sa+(y)miş: İsteğin rivayeti, istek kipinin söylentisi, isteğin söylentisi gibi terimlerle karşılanabilecek bu yapı, içinde bulunulan zamanda ya da geçmişte bir istekten habersiz olmayı anlatır. Geçmişte bir istek başka bir eylemin yapılmasına ya da yapılmaması koşuluna bağlıdır (Bozkurt, 2010, s. 91). İstek dışında varsayım ve pişmanlık anlamı da ifade eder. hay çenem kopsaydı örneğinde pişmanlık bildirdiğini görüyoruz (Bulut, 2015, s.596). Bu kip bir şart durumunun aktarılmasını da sağlayabilir: Haber verseydin 46

63 ben de gelirdim. örneğinde gelme eylemi haber verme şartına bağlı olarak geçmişte gerçekleşmesi beklenen eylemdir. Ancak bağlamdan gel- ve haber ver- eylemlerinin hiç gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. -(y)a + -(y)mış: Geçmiş zamandaki istek, dilek vb. aktarır. Geçmişe dönük pişmanlık anlamı içeren kiplerde de bu anlamı görürüz. Gitmeden son bir kez göreydim, geçmişteki isteği; Annemin sözünü dinleyeymişim de bunlar olmayaymış, geçmişteki bir durumdan dolayı şu anda yaşanan pişmanlığı anlatmaktadır. -sin + -miş: Bu biçim yazılı metinlerde ya da konuşma dilinde karşımıza çok nadir çıksa da kullanılan bir yapıdır. Emir kipinin rivayetinin olmadığını ifade eden görüşlerin aksi sunulabilir. Örnekle Mine gelirken çocuğu annesine bıraksınmış, onunla kim uğraşacakmış. cümlesinde Mine ye verilen çocuğu bırak buyruğu küçümsenmekte, önemsenmemektedir. Bu cümle, içinde bulunduğu bağlama göre geçmiş, gelecek, şimdiki veya geniş zamanda geçebilir; yani burada zaman anlamından ziyade kip anlamı ön plandadır. Tüm evrakları bugün teslim etsinmiş, sonra gelip arabayla onu karşılasınmış. Babasının uşağı mıymış karşısındaki? Yukarıdaki örnekte ise verilen emirin aktarılması ile beraber şikâyet, sitem vb. anlamlar da ön plana çıkmaktadır. Tüm bunlardan yola çıkarak denebilir ki, basit kip/zaman çekimlerine ek fiilin -miş ile çekimlenmiş biçimi eklendiğinde -ki bu ekler artık kaynaşmış durumdadır- çoğunlukla geçmiş zamanı anlatan ancak başka zamanları da yansıtabilen; pişmanlık, rivayet, söylenti, varsayım, tahmin, zorunluluk, istememe, eleştiri gibi birçok kip anlamı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla kip/zaman eki+ -miş yapısı için rivayet birleşik kip, rivayet birleşik zaman ya da rivayet birleşik zaman kip gibi terimler yetersiz kalmaktadır. Ayrıca bu yapıların birden fazla zaman veya kip ifade etmediği de açıktır Hikâye Birleşik Zaman Kipi Hikâye kipi, bildirme ve tasarlama kiplerindeki şekil ve zaman kavramlarına bağlı olarak, geçmişte gerçekleşmiş, halen gerçekleşmekte olan ve gerçekleşmesi tasarlanan bütün oluş 47

64 ve kılışların geçmişte kaldığını bildiren, onları hikâye eden birleşik kip türüdür (Korkmaz, 2007, s. 733). Yalın zamanlı bir eyleme ek eylemin -DI biçiminin oluşturduğu bileşik zamana hikâye bileşik zaman denir. Hikâye bileşik zamanlar şunlardır: şimdiki zamanın hikâyesi, belirli geçmiş zamanın hikâyesi, belirsiz geçmiş zamanın hikâyesi, geniş zamanın hikâyesi, gelecek zamanın hikâyesidir (Hengirmen, 1998, s. 229). Birleşik çekimin hikâye şekli asıl fiil kipinin gösterdiği hareketin görülen geçmiş zamanda cereyan etmiş olduğunu bildirir. Bu çekim, konuşanın geçmiş zamanda gördüğü hareketleri hikâye etmek için, anlatmak için kullanacağı fiil şeklidir (Ergin, 1977, s. 309). Hikâye birleşik zaman terimi yerine Öykülü bileşik zaman terimini kullanan Bozkurt, yalın kiplerin üzerine ekeylemin öyküsü idi biriminin getirilmesiyle bu zamanın oluştuğunu; günümüzde ekeylemin -di biçimine eke dönüşmüş durumda olduğunu, geçmişte olan bir olayı, işi öykülemede kullanıldığını söyler (Bozkurt, 2010, s. 84). Geniş zaman ve şimdiki zaman ekiyle kullanılan -DI hikâye eki, bugün devam etmeyen geçmiş zamandaki alışkanlıkları, sürekli yapılan işleri, geçmişte geçerli olan kuralları, inançları anlatabilir. Şimdiki zaman eki geniş zaman eki görevinde kullanıldığında anlam açısından bu fonksiyonu aktarır (Şahin, 2003, s. 159). Hikâye birleşik çekimi, zaman ve tasarlama kiplerindeki şekil ve zaman kavramlarına bağlı olarak anlatılan eylemlerin geçmişte kaldığını belirtir ve onları hikâye yoluyla anlatır. Emir kipinin hikâye birleşik çekimi yoktur (Yelten, 2010, s. 206). -DI+(y)DI biçimi belirli geçmiş zaman kipinin hikâyesi, -miş+di biçimi için belirsiz geçmiş zamanın hikâyesi, -(I)yor+DI biçimi şimdiki zaman kipinin hikâyesi, -makta+(y)di biçimi şimdiki zaman kipinin hikâyesi işlevini, -(y)acak+di biçimi gelecek zamanın hikâyesi, -(A)/(I)r+DI biçimi geniş zaman kipinin hikâyesi, mali+(y)di biçimi gereklilik kipinin hikâyesi, -sa+(y)di biçimi şart kipinin hikâyesi ve -(y)a+(y)di biçimi istek kipinin hikâyesini oluşturan biçimlerdir (Yıldız, Yıldız ve Günay, 2014 s ). -DI + -(y)di: -DI eki alarak geçmiş zamanda gerçekleşmiş bulunan ve tarz bildiren bir oluş ve kılışın yine geçmiş zamana aktarılarak anlatılmasıdır. Gramer kitaplarımızda bu kalıp yer almaktadır ancak, kullanımdaki örnekleri çok azdır. Ağızlara yatkın anlatımlarda ve nispeten uzak geçmiş zaman kavramından göze çarpar (Korkmaz, 2007, ). 48

65 Bozkurt a göre epeyce uzak bir zamanda geçen olayları bu yapı ile anlatırız (Bozkurt, 2010, s. 85). -miş + -DI: Bu yapı genellikle bir vurgulama, bir pekiştirme anlatır. Belirli geçmişin öyküsüne göre daha yakın bir zamanı anlatır (Bozkurt, 2010, s. 85). Öğrenilen geçmiş zamanın hikâyesi olarak adlandırılan çekimde -DI eki ile geçmişe gönderilen fiil,-miş öğrenilen geçmiş zaman ekiyle farkında olmamayı, sonradan öğrenmeyi değil aksine geçmiş zamanda bilerek yapılan, bilinçli hareketleri anlatmak için kullanılabilir. Bu iki ek yan yana geldiğinde miş ekinin işlevini tamamen unutturan bir yapı oluştururlar (Şahin, 2003, s. 162). -(I)yor + -DI, -makta + -(y)di: Şimdiki zamanın hikâyesi, öykülü şimdiki zaman gibi terimlerle anılan bu yapı, geçmişte olup bir süre devam eden eylemleri, olayları, işleri anlatmakta kullanılır. Yani geçmişteki eylemin bir süre devam ettiğini anlatan yapıdır. -(y)acak + -DI: Gelecek zamanın hikâyesi olarak adlandırılan bu yapıyı geçmişte yapmayı düşündüğümüz ama gerçekleştiremediğimiz bir olayı anlatmada kullanırız (Bozkurt, 2010, s.87) - Senden, varsa bir fincan şeker isteyecektim. Onun için çaldım kapıyı. - Ah, komşum bizde hiç kalmadı, hepsini reçele kattım. Yukarıdaki örnekte -ecektim yapısı ile iste- eyleminin gelecekte yapılacağı; henüz yapılmadığı anlamı sezilmektedir. İlk konuşanın aslında demek istediği şudur: Bir fincan şeker istiyorum (= şimdiki zaman) ama henüz istemedim, varsa isteyeceğim (= gelecek zaman). Kip adının anlattığı gelecek zamanın hikâyesi işlevi bu örnekte görülebilmektedir. Dün amcamlar gelecekti fakat işleri çıkmış. Yukarıdaki örnek geçmiş zamandaki gel- eyleminin planlandığını fakat gerçekleşmediğini anlatmaktadır. Yani -ti (idi) yapısı, gelecek zamanı aktarmamakta, hikâye etmemektedir. Bilakis geçmiş zamanı anlatmaktadır. Birleşik çekimde zaman kavramını aktaran DI eki gelecek zaman eki ile birlikte kullanıldığında kimi zaman fiilin anlattığı hareketin, kimi zaman da fiilin ifade ettiği 49

66 hareketle ilgili niyetin geçmişte gerçekleşmediğini anlatır. Böyle olduğu için karşımıza iki ayrı durum çıkar. Birincisinde hareket geçmişte kalmış, iş yapılmamıştır. İkincisinde hareketle ilgili niyet geçmişte kalmıştır ancak hareketin yapıldığı zaman henüz gelmediği için işin yapılıp yapılmayacağı belli değildir ancak bu yapılarda bir gecikmeden de söz edilebilir. Bu duruma bağlı olarak böyle cümlelerde de pişmanlık, üzüntü, sevinç gibi ruh halleri doğrudan kendini gösterir. Aşağıda Şahin in (2003, s ) burada anlatılanları örnekleyen alıntıları verilmiştir. Dostluğu, barışı böyle mi kuracaktık? Biraz sonra omzuna neden bir silah yüklenecekti? Bu çekim ayrıca geleceğe bağlı olarak bir varsayımı güçlü bir inancı ya da bilgiyi de aktarabilir. Kız mutlaka oraya gelecekti. Geçmişe yönelik pişmanlık anlamı da vardır. Ayrıca ben o soruyu hiç sormayacaktım. (Bulut, 2015, s. 589) Görüldüğü üzere, bu yapı terim anlamında ifade edildiği gibi birçok kullanımda gelecek zamanı aktarmaktan çok uzaktır. Varsayım, inanç, pişmanlık, plan, niyet, istek vb. anlatan bu yapı, eklendiği eylemin gerçekleşmediğini göstermektedir. Dolayısıyla gelecek zamanın hikâyesi terimi eksik ve yanlış durmaktadır. -(A)/(I)r + -DI: Geniş zamanın hikâyesi terimi ile anılan bu yapının eklendiği eylemde geçmişte genelde yapılan bir işin, eylemin, olayın aktarılması söz konusudur. Konuşma anında o eylem artık devam etmemektedir. Dün sinemaya gitmişler. Haber verselerdi, ben de giderdim. Yukardaki örnekte, geçmişte devamlı yapılan iş anlatılmamaktadır. Bir plan, bir niyet anlamı vardır. Bu bakımdan giderdim eylemi, gidecektim eyleminin anlamına bürünmüştür. Burada bir kip kaymasından bahsedilebilir. 50

67 Eskiden günde bir paket sigara içerdi. cümlesinde bırakılmış bir alışkanlıktan bahsedilmiştir. Böyle olacağını bilseydim gelmezdim. ya da Daha önce söylemeseydin kızardı. gibi örneklerde geniş zaman gerçek fonksiyonunda olmadığı için bu kullanımlarda geçmiş zamandaki alışkanlıklardan veya sürekli yapılan işlerden söz edilemez (Şahin, 2003, s. 163). Geniş zamanın hikâyesi terimi, bu yapıyla kurulan cümlelerin genelde kip anlamını karşılasa da alışkanlık, plan, niyet, ihtimal gibi kip ve kiplik anlamlarını karşılamamaktadır. -mali + -(y)di: Deny, bu yapı için gereklilik gövdesinin birleşik geçmiş zaman kipi ifadesini kullanır ve sevmeli idim örneğini verir (Deny, 2012, s. 373). Bu yapının geçmişteki gerekliliği hikâye ettiği bellidir. Bazı örneklerde ihtimalin, zorunluluğun vb. hikâyesi de bu yapı ile anlatılır. Gideceğimiz yer buradan biraz daha ilerde olmalıydı. Yukarıdaki örnekte kuvvetle muhtemel bir durumun hikâye edildiğini görmekteyiz. Bu sınavı öyle veya böyle kazanmalıydım. Bu örnekte ise bir zorunluluk durumu söz konusudur. Ne yapacağımı bilmiyordum, ya bu diyardan gitmeliydim ya da bu deveyi gütmeliydim. Bu örnekte ise gereklilik anlamı ile beraber çaresizlik durumu da anlaşılabilir. Görüldüğü gibi mali+(y)di yapısı sadece geçmişteki gerekliliği değil; zorunluluk, olasılık, çaresizlik vb durumları hikâye etmek için de kullanılmaktadır. Bu nedenle gereklilik kipinin hikâyesi terimi bu yapıyı adlandırmak için yeterince kapsamlı değildir. -sa + -(y)di: Dilek kipinin hikâyesi istekleri, elde edilmemiş emelleri veya esefleri ifade etmek için kullanılan kiptir. Bu yapı şart anlamında alınırsa bu kip şartın hikâyesinin ikinci bir türü olarak kullanılır (Deny, 2012, s. 373). İstek, varsayım, pişmanlık vb. anlamlarda kullanılabilir: Söz gelimi Nükhet beni aramasaydı -Galiba siz insanları yönlendi. 51

68 Çehov seni de yazsaydı keşke. Tanısaydı, yürümek yerine dalgalanan öyle tül Ay, nerden nereye Hay çenem kopsaydı (Bulut, 2015, s. 596). -(y)a + -(y)di: Deny nin istek gövdesinin hikâye birleşik geçmiş zamanı olarak adlandırdığı bu yapı geçmişteki isteğin hikâye edilmesinde kullanılır (Deny, 2012, s. 373, Bulut, 2015, s. 596). Bulut, bu yapının istek, pişmanlık anlamı taşıdığını tespit etmiştir: olaydı da, o da defolup gideydi. Sen o adamı polis diye Yemek yemeyi teklif ettim. Etmez olaydım (Bulut, 2015, s. 596). -sin + -DI: Her ne kadar bazı araştırmacılar emir kipinin hikâyesinin dilimizde olmadığını söylese de (Korkmaz, 2007; Ergin, 2002; Eker, 2005; Banguoğlu, 2004, Koç, 1990 vb.) bazı örneklerde emir kipi üçüncü şahıs çekiminin hikâye birleşik kip ile kullanıldığını görebiliriz. Sanki canı yanacaktı. Bize göreyse yansındı Yukarıda verilen örnekte emir kipinin hikâye birleşik kipi ile birlikte kullanılmasıyla varsayım anlamı ortaya çıkmıştır (Bulut, 2015, s.596). Bu durumda emir kipinin hikâye birleşik çekimi yoktur, denilemez. Çünkü yapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yapı ile emir dışında şikâyet, sitem, varsayım vb. durumların hikâye edildiğini görebiliriz Şartlı Birleşik Zaman Kipi Gramer terminolojimizde genellikle şart veya dilek-şart eki adları ile yer alan sa/-se ekinin etimolojisi, tarihi gelişimi ve fonksiyonları hakkında birçok araştırma yapılmış, ancak bu ek hangi ölçütlerle kip kategorisine dâhil edilmektedir sorusu üzerinde bu güne dek durulmamıştır (Karahan, 1994, s. 471). -sa eki koşul birleşik zamanlarını kurar (Hatipoğlu:1969, s. 34). Ek eylemde -sa/ -se eki koşul işlevlidir, dilek anlamı taşımaz (Bozkurt, 2010, s. 75). 52

69 Şart bileşik zamanındaki fiiller bir eylemin yapılışını başka bir eylemin yapılışına şart koşarlar. Haber kipindeki fiile se, -sa takısı getirilerek yapılır. Şartlı bileşik zamanın zamanla ilgisi yoktur, yani zaman anlamı taşımaz. Şart kipindeki fiille kurulu bir cümle başka bir cümleye şart koşuyorsa, şart kipindeki fiil birinci cümlede bulunur, ikinci cümlenin yüklemi de haber kiplerinden ya da bunların bileşik zamanlarından biri olur (Dizdaroğlu, 1963, s. 22, 23). Bütün bildirme kiplerinin ve gereklilik kipinin koşul bileşik zamanı vardır. Şimdiki zamanın koşulu, belirli geçmiş zamanın koşulu, belirsiz geçmiş zamanın koşulu, geniş zamanın koşulu, gelecek zamanın koşulu, gereklilik kipinin koşulu adını alırlar ( Hengirmen, 1998, s ). Kip ekleriyle çekimlenmiş bütün fiiller, -sa/-se ekli fiiller hariç, yargı taşır. sa/-se eki istek bildirdiği durumlarda diğer kip ekleri gibi yargı bildirir. Ancak şart, zaman ve sebep bildirdiğinde yargı taşımaz (Karahan, 1994, s ) Birleşik çekim eklerinin hepsi yapıya zaman kavramı aktarmaz. sa eki basit çekimde olduğu gibi bu çekimde de zaman değil tarz bildirir. Bu ek basit çekimde yani dilek şart zaman bildirmesinin yanında henüz gerçekleşmediği düşünülerek en azından hareketin gelecek zamanda gerçekleşebileceğini aktarabilir. Birleşik çekimde ise sa eki sadece fiilin taşımış olduğu zamana bağlı olarak şart anlamını fiile katar. Bir başka deyişle basit çekimde örtülü olarak geleceğe yönelik bildirilen şart, birleşik çekimde fiilin ilk olarak aldığı zaman diliminde olmuş ya da olacak harekete bağlı olarak şart bildirir (Şahin, 2003, s. 160). -DI+(y)sA biçimi için belirli geçmiş zaman kipinin şartı işlevini, -miş+sa biçimi için belirsiz geçmiş zaman kipinin şartı işlevini, -(I)yor+sA biçimi için şimdiki zaman kipinin şartı işlevini, -(y)acak+sa biçimi için gelecek zaman kipinin şartı işlevini, -(A)/(I)r+sA biçimi için geniş zaman kipinin şartı işlevini,,-mali+(y)sa biçimi için gereklilik kipinin şartı işlevi verilmektedir (Yıldız, Yıldız ve Günay, 2014, s. 68). -DI(y) + -sa: Belirli geçmiş zaman kipiyle yapılan koşul bileşik zaman bu yapı ile kurulur. Okuduysam, okumadıysanız gibi örneklerde karşımıza çıkar (Koç, 1990, s ). Belirli geçmiş zamanın koşulu; bir oluşu, belirli geçmişle ilgili bir olasılık, bir koşula bağlayarak anlatır: Kalmadıysam (Bozkurt, 2010, s. 92). Bu yapı ile kurulan cümlelerde konuşur eylemin geçmişte gerçekleştiğini farazi olarak var sayar. Korkmaz, bu yapıya 53

70 görülen geçmiş zaman kipinin şartı diye adlandığı bu yapının DI i -se> Dı-y-sA/ -Du i- se>-du-y-sa ekiyle karşılandığını söyler (2007, s. 765). bu kira akdini onayladı mı? Onayladıysa hukuki sonuçları ne olabilir?... (Bulut, 2005, s. 595) Aşağıdaki örnekte de varsayım anlamının ağır bastığı görülmektedir. Başımıza gelenleri yengem de duyduysa cümle âlem öğrenir. Şu örnekte ise şart anlamı sezilmektedir: Ödevini yaptıysa dışarı çıkabilirdi. Örneklerde de görüldüğü üzere DI+ -sa yapısı şart ve varsayım anlamları taşımaktadır. Türkçenin çok zengin bir dil olduğu göz önüne alındığında bu yapının başka kip ve anlamlara gelecek şekilde kullanıldığına rastlanabilir. Bu bakımdan düşünüldüğünde belirli (görülen/bilinen) geçmiş zamanın şartı, belirli (görülen/bilinen) geçmiş zamanın şartlı birleşik kipi/zamanı gibi adlandırmalar bu yapının karşılık geldiği anlamlar için yetersiz kalmaktadır. -miş + -sa: Bu yapı için Deny, belirsiz geçmiş zaman (hikâye) gövdesinin şartlı birleşik zamanı adlandırmasını kullanmaktadır (2012, s. 373). Koç a göre ise belirsiz geçmiş zaman kipiyle yapılan koşul bileşik zaman adını alır (1990, s ). Korkmaz duyulan geçmiş zaman kipinin şartı demektedir (2007, s. 768). Ne yapayım gelmişse gelmiş; ayağına gidecek değilim ya! Yukarıdaki cümlede umursamazlık anlamı sezilmektedir. Gitmemişse gitmemiştir, bunu bilemeyiz. Bu örnekte ise varsayım anlamı ön plandadır. -miş + -sa yapısı hayret edilen, şaşılan olayları da anlatır. Bir ağacın tepesinde çıkmış, zavallı, nasıl çıkmışsa?...( Bulut, 2015, s. 589) 54

71 -yor + -sa: Koç, bu yapıyı şimdiki zaman kipiyle yapılan koşul bileşik zaman (1990, s ) olarak adlandırmayı tercih etmiştir. Deny ise süreli geçmiş zamanın şartlı birleşik zamanı (seviyor isem) diye adlandırmıştır (2012, s. 373). Korkmaz şimdiki zaman kipinin şartı adını verir (2007, s. 769). Bozkurt, koşullu bileşik zaman başlığı altında şimdiki zamanın koşulu olarak adlandırdığı bu yapı için şimdiki zamanla bir işin yapılmasını bir koşula bağlama işlevi verir. Kimseye bir şey sormuyorsam (Bozkurt, 2010, s.93). Yukarıdaki tanım ve adlandırmalardan bu yapı ile kurulan cümlelerde şart anlamının ön plana çıktığını düşünebiliriz. sa eki dilek anlamı dışında yani şart anlamı ile kullanıldığı durumlarda cümlelerde zarf gibi yapar. Öyleyse bu yapının işaretleyebileceği diğer anlamlara da göz atmak gerekecektir. Bulut, -yor-sa, -AcAk-sA, makta-(y)-sa yapılarında konuşurun, eylemin şimdide ya da gelecekte bir noktada gerçekleşebileceğini varsaymakta olduğunu söyler (Bulut, 2015, s. 589). Hastanede yatıyorsa ziyaretine gitmemiz gerekir. Bu cümlede varsayım anlamı ön plandadır. Her şeyi göze alıyorsan bu işi kabul edebilirsin. Bu cümlede ise şart anlamı sezilmektedir. İstemiyorsa istemiyordur, zorlayacak değiliz. Son cümlede ise umursamazlık anlamı dikkat çekmektedir. -AcAk + -sa: Gelecek zaman kipinin şartı (Korkmaz, 2007, s. 770), Gelecek zaman kipiyle yapılan koşul bileşik zamanı (Koç, 1990, s. 258), niyetli şartlı birleşik zamanı (Deny, 2012, s. 375), gelecek zamanın koşulu gibi terimlerle karşılanan bu yapı, gelecekte gerçekleşecek bir işi ya da oluşu bir başka olayın yapılması koşuluna bağlar (Bozkurt, 2010, s ). Kitabı okumayacaksan neden aldın? Bulut a göre bu yapılar varsayım ve şikâyet de dile getirir. 55

72 politika yapılacaksa, üniversitenin dışında yapılmalıdır. hemen bildirin sonucu, bakarız çaresine. Nasıl bakacaksak?... Bazı örneklerde bu yapının zorunluluk, gereklilik anlamlarını şarta bağladığını görebiliriz: Buradan oraya gideceksem özel araç isterim. -(A)/(I)r + -sa: Koç bu yapıyı, geniş zaman kipiyle yapılan koşul bileşik zaman diye adlandırırken (1990, s. 258), Eker, geniş zaman- koşul ( 2005, s. 378), Hengirmen geniş zamanın koşulu (1998, s ) adlarını vermektedir. Korkmaz ise geniş zaman kipinin şartı demektedir (2007, s. 771). Bozkurt, Geniş zamanın koşulu terimini kullandığı bu yapı için geniş zamanla ilgili bir iş, oluş başka bir işin gerçekleşmesi koşuluna bağlıdır, demektedir (2010, s.93). Haber verirseniz ben de gelirim. Çalışırsan kazanırsın. Yukarıdaki örnekte, gelme eyleminin koşulu haber verme; kazanma eyleminin koşulu çalışma eylemidir. Okumazsa okumasın. Kendi bilir. Yukarıdaki cümle ise bağlam içinde umursamazlık, kızgınlık, sitem vb. anlamlar kazabilir. Hakkında söylenenleri duyarsa hepimize kızar. Bu örnekte ise varsayım anlamı görülmektedir. Görüldüğü üzere geniş zamandaki bir eylemi şarta bağlamanın dışında anlamları da işaretleyen bu yapı için kullanılan terimler, karşılık geldiği anlamlar için yeterli değildir. - mali + -(y)sa: Hengirmen e göre gereklilik kipinin koşulu (1998, s ); Koç a göre gereklilik kipiyle yapılan koşul bileşik zamanı 1990 s.247); Eker e göre gereklilik koşulu (2005, s. 378); Deny ye göre gereklilik gövdesinin şartlı birleşik kipi (2012, s.375), Korkmaz a göre gereklilik kipinin şartı (2007, s. 776) gibi isimler alan bu yapı, 56

73 Bozkurt tarafından (2010, s. 94) gerekliliğin koşulu terimiyle karşılanır ve yapılması zorunlu bir işi bir koşula bağlar. -mali eki gereklilik, zorunluluk, olasılık gibi anlamlar taşıdığına göre bu yapı ya ise (- ysa, -yse) eklendiğinde sadece gerekliğin şartı değil; bağlama göre şartlı olasılık anlamı da ortaya çıkabilir. Günde on saat mesai yapmalıysam ücretim de ona göre olsun. Yukarıdaki örnekte mesai yapma eylemi bir gerekliliktir ve ücret şartına bağlıdır. - Gideceğimiz köy Sivas civarında olmalı. - Sivas civarında olmalıysa neden Kırşehir yolunda saptık? Son örnekte ise olmalı ile olasılık/tahmin bildirilmekte; dolayısıyla olmalıysa ile de olasılığın şarta bağlandığını söyleyebiliriz. Görüldüğü gibi bu yapıların tüm anlamlarını karşılayan tek bir terim bulmak zordur. Kaldı ki Türkçede kullanılan bu yapıların tüm anlam dünyaları da tespit edilmemiştir. Bu nedenle bu yapılara isim vermek yerine cümlede, metinde, bağlamda kazandıkları anlamlar üzerine yoğunlaşılması gerekli olabilir. Türkçede birleşik zaman kipi başlığı altında ele alınan bu konularda bir terim sorunu olduğu ortadadır. Birçok araştırmacının konu alanındaki kavramlara farklı farklı isimler verdikleri görülmektedir. Oysaki terimlerin en başta gelen özelliği bir bilimsel kavrama tek bir karşılığın bulunmasıdır (Zülfikar, 1991, s. 20). Öncelikle, zaman ve kip kavramlarının birbirinden farklı olduğu bilinmesine rağmen neden liselerde ve gramer kitaplarımızda zaman kipi teriminin ısrarla kullanıldığı konusu açığa kavuşturulmalıdır. Gramer kitaplarımızda Türkçede yoktur denilen bazı yapıların kullanımına hem edebi metinlerde hem günlük konuşmalarda rastlamışken neden her kullanımın işlevini sezdirecek şekilde bu yapılar için adlandırılma yapılmamaktadır? Yoksa bu şekilde bir adlandırma yapılması mümkün mü değildir? Eğer bu mümkün değilse kip ve zamanla ilgili bu terimlerin/ adların öğretilmesi gerçekten gerekli midir? Bu tezin temel varsayımlarından olan kiplere verilen isimlerin öğrenmeyi zorlaştırması dışında, kiplerin öğretimi meselesinde başka boyutlar da elbette vardır. Kipin bağlı ve bağlantılı olduğu diğer kavramların ve konuların da müfredatta, hatta gramer kitaplarımızda yer almamasının kip ve zaman konusunun 57

74 öğretilmesini zorlaştırdığı kanısından hareketle bu tezde kılınış, görünüş ve kiplik kavramlarının açıklamalarına ve kip ile zaman konusuyla ilgisine dikkat çekmek gereği duyulmuştur Görünüş ve Kılınış Nasıl ki bir çocuğa toplama öğretilemeden çıkarma işlemi öğretilmezse kip ve zaman konusunun daha kolay öğretilmesi için de kılınış, görünüş ve kiplik konularından bahsedilmesi gerekir. Gramerimizde bu kavramların dil bilimindeki diğer kavramlara nazaran daha geç zamanlarda ve daha az ele alındığını görülmektedir. Acaba kılınış ve görünüş konusuna da Türkçede yoktur denilen diğer bazı konular gibi mi bakılmaktadır? Bunu için öncelikle bu terimlerin anlamlarını gözden geçirmeye ihtiyaç vardır. Görünüş terimi Rusça vid sözcüğünün çevirisidir. Önceleri Rusça ve öteki Slav dillerinde, eylemin çekiminde bitmişlik ve bitmemişlik ayrımını anlatmak için kullanılıyordu (Lyons 1983, s. 281). Zamanın tersine görünüş, gösterici bir ulam değildir; eylemin cümledeki zamanına göre düzenlenmez (Lyons, 1983, s. 282). Demirci (2015, s. 151), bazı dilcilere göre kılınış ve görünüşün aynı kategori olduğunu ifade eder. Zaman, kip ve görünüş İngilizce yanında birçok başka dilde de kaynaşır. Bunun nedeni, bir ölçüde kimi kavramların kip, görünüş ya da sürem yönünden sınıflandırılabilmesidir. Bir ölçüde de bu dillerin anlam yönünden çözümlenmesinde açıkça zaman, kip ya da görünüş adıyla dizgisel olarak biçimbilgisi ve sözdizimi ile ilgili karşıtlıklarla yaptığımız ayrımlardan daha çok ayrım kabul etmemizin gerekli olmasıdır. Bu üç ulamdan hiç biri insan dili için temel değildir ve değişik diller sürem, kip ve görünüş kavramlarını kümeleme ya da birbirinden ayırma yönünden epeyce ayrılırlar. Bu kavramlar ancak bütün ya da parçacık kullanımı gibi düzenlerle anlatıldıkları zaman dilbilimciler bunlardan dilbilgisi kavramları olarak söz ederler (Lyons, 1983, s. 284). Görünüş ve kılınış konularını inceleyip, Türkçede yer alması için ilk çalışma yapan Agop Dilaçar dır. Çalışmasında kılınış ve görünüşü, Almancadaki Aktionsart ve Aspekt terimlerinin karşılığı olarak kullanan Dilaçar, bunların genellikle şekle bağlı olan sayı, kişi, çatı ve zaman ın yanı başında yalnız şekle bağlı olmayan iki fiil ulamı olduğunu 58

75 söyler. Görünüş ve kılınışın başka dillerde hangi terimlerle karşılandığını ve o vakte kadar yapılan ilgili çalışmaları anlattıktan sonra görünüşü şöyle açıklar: Görünüş çekime uğramış fiilin taşıdığı kavramdan süreç bakımından konuşanın özel bir başkalaşım yapmasıdır, nesnel değil özneldir; mastarda değil çekim şekillerinde bulunan bir iç anlamdır, fiil mastarının verdiği anlam türlülüğü ile deyimlerin taşıdığı özel anlamlar buna girmez. Görünüş fiil çekiminde, konuşanın çekim kalıplarının kabul edilen anlamlandırma sınırlarının dışına çıkarak kullanışı, bu çekime fiil mastarlarında da bulunmayan özel bir renk vermesidir. Yani görünüş bir çeşit şekil X anlam ve anlam X şekil karşılığındadır. Şekilden beklenen anlam yerine başka bir anlam çıkıyor demektir. Almancada iç anlam denilen anlam. (Dilaçar, 1974, s ) Aydemir (2010, s. 21), Bussman dan (1990, s. 103) yaptığı alıntı ile görünüşü şöyle tanımlar: Dilbilimsel bir terim olarak görünüş, fiil anlamlarının zamansal yapısını veya diğer içerik özelliklerini ifade eden ve birçok dilde morfolojik gramerleştirmiş fiil kategorisidir. Aydemir e göre; özellikle Slav dillerinde hâkim olan görünüş, bitmemişlik ve bitmişlik temel ayrımına dayanır ve genelde fiillere eklenen öntakılarla gösterilir. Buna göre görünüş, birçok açıdan kılınış kavramına benzer ve çoğu zaman kılınış ve görünüş karıştırılır. Hâlbuki kılınış, fiillerin içeriklerini belli açılardan determine eden (belirleyen) sözlüksel - anlamsal bir kategoridir ve görünüş kategorisinin aksine gramerleşmemiştir (2010, s ). Aydemir in, Johanson un (1994, 1998, 1999, 2000) Türkçe için geliştirdiği görünüş teorisindeki üç farklı görünüş perspektifine (intraterminallik, postterminallik, terminallik) dair incelemesi aşağıdaki gibi özetlenebilir: Johanson (1971, 2000) Türkiye Türkçesinde en kapsamlı kılınış sınıflamasını seçici yaklaşım (selectional theory) kuramı ile yapmıştır. Aspekt im Türkischen adlı kitabında fiilleri üç öbekte toplayan Johanson, Acaba fiil kök ve gövdelerinde zaman kavramı var mı? sorusuna cevap aramıştır. Ona göre fiil tabanları, ön sınırı vurgulayanlar, son sınırı vurgulayanlar ve sınır vurgulamayanlar olmak üzere üçe ayrılır. 1. İntraterminallik Bir olayın başlangıç sınırından sonra ve bitiş sınırından önce, yani başlangıç ve bitiş sınırları arasında gözlemlenmesini ifade eder. Böylece olay süreç safhasında gözlemlenir. Türkçede genelde şimdiki zaman ekleri ile (X)yordu gibi geçmiş zamanda olayın bitiş sınırına ulaşılmadığını bildiren biçimler ile gösterilir. Bu durumda intraterminallik kavramını aşağıdaki çizim ile somutlaştırabiliriz. 59

76 Olayın başlama anı Olayın bitme anı GEÇMİŞ ŞİMDİ GELECEK : İntraterminallik (Ahmet yemeğini yiyordu. Çocuk, bana doğru koşuyordu.) Şekil 1. İntraterminallik 2. Postterminallik Bu bakış açısı, bir olayı kritik sınırı aşıldıktan sonraki bir safhada gözlemlemeye imkân verir. Bu kritik sınır, başlangıç sınırlı ve süreçli olaylarda başlangıç sınırını, bitiş sınırlı olaylarda ise bitiş sınırı olacak şekilde kabul edilir. Postterminal bakış açısı aşağıdaki şekilden anlaşılabilir. KRİTİK NOKTA (a) Olayın başlama anı KRİTİK NOKTA(b) Olayın bitiş anı GEÇMİŞ ŞİMDİ GELECEK Kritik nokta (a): Bir el silah sesi duyduk. Kritik nokta (b): Ahmet yemeğini yedi. Şekil 2. Postterminallik 3. Terminallik Bir olayın ne intraterminal ne de posterminal olarak gözlemler. Bu tür bir gözlem, olayı zaman çizgisinde doğrudan ve bir tür bütün olarak yansıtmaya imkân verir. Terminal bakış açısında olayın başlangıç ve bitiş sınırları bir tarafa bırakılır ve olay sadece doğrudan ve total yansıtılır (Aydemir, 2010, s ). Terminallik de aşağıdaki şekildeki gibi gösterilebilir. 60

77 GEÇMİŞ ŞİMDİ GELECEK Şekil 3. Terminallik (İ. Ahmet Aydemir, Türkçede Zaman ve Görünüş Sistemi, 2010, s ) Ünal; Comrie, Dahl, Yavaş ve Lyons dan yaptığı alıntılarla görünüşün iki anlamı olduğunu belirtir: 1. Eylemin anlattığı iş, olay ya da durumun zamansal içyapısını belirtir. Bitmişlik, bitmemişlik, sürme, yinelenme, anlık olma, alışkanlık, gösterme, başlama gibi görünüş türleri düşünülür. Fakat en çok bitmişlik-bitmemişlik görünüşü ele alınır. 2. Konuşanın; eylemin çekim ögelerinde (zaman, kip, kişi-sayı, soru, olumluluk-olumsuzluk vb.) yaptığı anlam, işlev başkalaşımıdır; öznel, kişisel nitelikli bir değiştirmedir. Fiil kiplerindeki anlam kaymaları, zaman kayması ve fonksiyon değişmesi bu konuya dâhildir. Ünal, Aksan (1980) dan yaptığı alıntılarla şu örnekleri verir: Yemek yiyordum, telefon çaldı. Bu örnekte telefon çaldı eylemi bitmişlik, yemek yiyordum sürme (geçmişte sürme) görünüşü bildirir. Pazara gideceğim, meyve alacağım, yıkayacağım, önünüze koyacağım, siz de yiyeceksiniz, öyle mi? Yok öyle yağma! örneğinde ise Pazara gitmeyi, meyve almayı, yıkamayı, önünüze koymayı, size yedirmeyi düşünmüyorum anlamı vardır ve bu anlam görünüş özelliği ile ortaya çıkmaktadır (2011, s. 310). Demirci ye göre de (2015, s. 151) dillerdeki kip ve zaman kaymaları görünüşle ilgilidir; kılınışla değildir. O, görünüşün zaman ve kip çekimlerinin yanında fiillerin gösterdikleri ekstra özellikler olduğunu söyler. Görünüşün fiilin meydana gelişinin süreklilik açısından hangi özellikler gösterdiğinin konusu olarak tanımlar. Devam eden, kesilen, başlayan, biten gibi süreyle ilgili ince ayrıntıların görünüşü ilgilendirdiğini; görünüşün doğrudan doğruya zamanı göstermediğini, zamanın içinde gerçekleşen olayın seyrini ve cereyan tarzını ifade ettiğini belirtir. Ayrıca, kılınış fiilin tabiatı ile ilgilidir. Her fiil kendi anlamı ve isteği (valensy) doğrultusunda morfolojiye ve sentaksa yön verir. Bazı fiiller başlangıç sınırı, bazıları devam, bazıları bitiş sınırı göstermektedir. Bitiş, devam ve bitiş bildiren fiiller için Karadoğan (2009, s ) aşağıdaki gibi bir tasnif oluşturmuştur: Son sınırı vurgulayan fiiller (+SS): Bazı fiiller gerçekleşmiş sayılabilmek için tamamen bitmiş olması gerekir. Bunlar, son sınıra vurgu yapar. Bul-, kırıl- gibi fiiller son sınıra vurgu yapan fiillerdir. 61

78 Son Sınır Zaman Şekil 4. Son Sınırı Vurgulayan Fiiller Uyu-, otur- gibi fiiller ön sınıra (+ÖS) vurgu yapar. Bu gibi fiiller gerçekleşmiş sayılması için başlamış olması yeterlidir. Ön Sınır Zaman Şekil 5. Ön sınırı vurgulayan fiiller Çalış-, ye-, oyna- gibi dinamik veya yaşa-, bulun- vurgulamazlar (-SV), sürek bildirirler. gibi durağan fiiller sınır Sürek Zaman Şekil 6. Sürek bildiren fiiller (Ahmet Karadoğan, Türkiye Türkçesinde Kılınış, 2009, s ) Buraya kadar bahsedilenlerden anlaşılıyor ki kip ve kiplik kavramları daha ziyade görünüş ile ilgilidir. Çünkü görünüş, konuşucu öznenin tutumunu da yansıtan öznel bir durumu ortaya koyarken, kılınış fiilin kendisini anlatan nesnel bir durumu ifade etmektedir. Bu kavramların eylemin zamanı ve kipi ile ilgili doğrudan bir anlamı yok gibi görünse de aralarında, bir ek üzerinden zaman, görünüş ve kip/kiplik işlevlerinin aynı anda kodlanması gibi bir ortaklık vardır. Uzun a göre (1998a, s. 11) fiil zamanı yüklemin anlattığı olayın gerçek zamanda bulunduğu noktayı dilbilgisine yerleştirir. Görünüş ise olayın gerçek zaman boyutuna yerleşme biçimini gösterir. Örnekle bir olay geçmişte gerçekleşmekle geçmiş zamana ait olur; fakat bu olayın geçmişte anlık olarak mı yoksa süremde mi gerçekleştiği görünüş ile ilgilidir. Akcan a göre (2005, s. 9) zaman ve görünüş birbirinden ayrılmaz kavramlardır ve biri olayı iç biçiminden, öbürü (zaman) ise dışarıdan görerek birbirlerini tamamlarlar; görünüş 62

79 yalnızca fiil ile ilgili değil cümle içi yönlendiriciler ile ilgilidir. Zaman ve görünüş birbirine yakın iki kavram olmasına rağmen görünüş, zamandan daha ön sırada bir belirleyicidir. Görünüş ve fiil zamanı gerçek zaman ile ilgilidir. Fiil zamanı, durumların gönderme zamanına yerleşip yerleşmediğini gösterici zamandan sonra mı aynı anda mı yoksa önce mi olduğunu gösterir (Benzer, 2012, s. 36). Böylece eylem belirli bir görünüş-zamanla açığa çıkmış olur (Demir, 2008, s. 36). Görünüş ve zaman birbirini tamamlayan iki unsurdur. Biri olmadan diğerinin bilgisi eksik kalır. Benzer e göre de (2012, s , 217) bu iki kavram birbirinden çok da farklı değildir; kılınış görünüşün bir çeşididir; görünüş ile kılınış kavramını karıştırmamak gerekir. Bunlardan ilki (görünüş) cümle içindeki sözlüksel yönlendiricilerin görünüş bilgisini aktarmadaki görevleriyle ilgilenirken, ikincisi (kılınış) eylemlerin mastar hâllerindeki süre ile ilgili nesnel bilgileri kapsar. Bu bakımdan hem kılınış hem de görünüş, fiilin zamanın belirlenmesinde etkilidir. Kılınış ve görünüş gramatik zamandan bağımsız olarak bulunabilir ancak eylemin zamanı kılınış ve görünüş ilişkisinden bağımsız düşünülemez. Ayrıca kip/kiplik anlamları da zaman-görünüşkılınış ilişkisine bağlı olarak ortaya çıkar. Bölüm 3 te daha detaylı görüleceği üzere, MEB Dil ve Anlatım ders kitabında kılınış ve görünüş kavramlarına hiç değinilmemesi ancak bu konunun öneminin tam olarak bilinmemesi gerçeğiyle açıklanabilir Kiplik Kiplik ve zaman, kiplik ve görünüş, kiplik ve kılınış, kiplik ve kip birbirinden farklı kavramlar olmakla beraber yerine göre birini kapsayan, yerine göre tamamlayan ayrı kategorilerdir. Kip kavramının açıklığa kavuşması için aynı eklerle işaretlenen kiplik konusunun da iyi anlaşılması gerekmektedir. Özellikle kiplerin adlandırılması sorununa çözüm bulmak için kip ve kiplik kategorilerinin farklarını irdelemek gerekmektedir. Kiplik (modality) anlam bilimle, kip (mood) ise biçimle ilgili kavramlardır. Dil bilimsel kipliğin temel problematiğini dünyada -açık ya da örtük- var olan anlamların dille ifadesi oluşturur. En temel hâliyle kiplik, doğal anlamların dil anlamlarına dönüşümünü incelemektedir. Kiplik, bireyin tutumlarının ve bilgisinin statüsünün konuşmasına nasıl yansıdığını da incelemektedir. Özetle kiplik, konuşurken aktardığı bilgilerin gerçeklik değerine dair delilerini gösteren görsel işitsel delil, söylenti, genel bilgi, birinci el kişisel 63

80 tecrübe vb. koşullarına ve gerçekleşme potansiyeline yönelik beklentilerini gösteren zorunluluk, gönüllülük, istek vb. anlam kategorilerinin ifadesini sağlar (Palmer, 2001, s.18). Kip ise (mood) kipliğin ifadesini sağlayan, biçimsel açıdan gramatikleşmiş, morfolojik bir kategoridir. Kipliğin kiplerden başka, gramatikal statüleri birbirinden farklı, sözlüksel, söz dizimsel söyleme dayalı veya bürünsel işaretleyicileri de bulunabilir. Aynı cümle içinde, bu işaretleyicilerden bir kaçı birbirini dışlamadan kullanılabilmektedir. Kiplik emir, dilek-şart, niyet, varsayıma dayalı, olası, şaşırma gibi geniş anlam dizisi kapsar. Kiplik, morfolojiye, sözlüğe, söz dizimine veya ses tonuna göre de açıklanabilir (Bybee ve Fleischman, 1995, s. 2). Türkçede kip (mood) ve kiplik (modality) arasında bir ayrım yapılamamıştır. İki farklı kullanım yalnızca kip adı altında çalışmalarda yer almıştır. Kip kavramı konuşucu için atanmış bir değerdir. Türkçedeki buyruk, istek, dilek-şart, gereklilik kipleri için konuşucu atanmış belli ekleri kullanmak zorundadır. Kiplik kullanımı için ise konuşucu atanmışları değil, seçilmiş ekleri kullanır. Konuşucu ve dinleyici öznel tutumlarına dayalı olarak bir kiplik türü seçer. Kiplik kavramı kipten farklıdır. Kip nesnel, kiplik ise öznel bir durumdur. Bu nedenle kip sayısı sınırlı; kiplik sayısı sınırsızdır. Ekler belli sınırlar içinde birden fazla kiplik türüne sahip olabilirler (Benzer, 2012, s ). Kip, türlü eklerle türlü anlatım çalımlarıyla belirtebildiği gibi bir ek, türlü kiplerin anlatımında işlevlendirilebilir. Kiplerin sayısı ise ruh durumlarının sayısı kadardır; yani beş veya onla sınırlandırılamamaktadır (Benzer, 2012, s. 107). Burada kastedilen kiplik kavramı olmalıdır. Kip daha çok sayısı insanın ruh halleri sayısınca olduğu ileri sürülen kipliklerin gramatikal biçime bürünmüş birkaç şeklini karşılamaktadır. Türkiye Türkçesinde kip kavramını kip ve kiplik biçiminde birbirinden ayırmak gerekir. Bu ayrım yapılmadığı müddetçe Türkiye Türkçesinde kip kavramı tam olarak anlaşılamayacaktır (Benzer 2012, s. 221). Kip işaretlemesi dil sisteminde fiil biçimlenmesinde bir sınıflama iken kiplik dilin değişik birimlerinin kullanım düzleminde kazandıkları iletişim değerleridir. Kip (mood), Türkçede istek, gereklilik, buyruk, dilek-şart anlamlarında sahip olan, biçim olarak dilde kullanım imkânı bulan ve öncelikli işlevi bu işlevleri aktarmak olarak eklere (-mali, -A, -sa ve emir ekleri) verilen addır. 64

81 Kiplik insanla dil arasındaki ilişkiyi yansıtan, belirli ögeleri olmayan, fakat her cümlede temsil edilen konuşur ve konuştukları ilişkisine dayanan, söz edim tartışmalarını da barındıran bir kategoridir (Kerimoğlu, 2011, s. 3-7). Kerimoğlu na göre (2011, s. 71) kip ve kiplik parça - bütün ilişkisi düzeyine dayanmaktadır. Bu ikisi arasında temel bir farklılık yoktur, kapsamlılık açısından bir fark vardır. Aslan Demir (2008, s. 18) kipliğin anlam bilimle, kipin biçimbilimle ilgili olduğunu söyler. Benzer e göre (2012, s. 102) kiplik konuşucunun ruh durumunu, duygularını, niyetlerini, istediğini bildirir. Korkmaz (2007, s. 626) gelecek zaman kipinin tahmin olasılık, emir semantiği ile de kullanılabileceğini söylemiştir ve bu durumu anlam kayması ile açıklamıştır. Bilgegil (1984, s. 268) de miş li biçimlerde küçümseme, -AcAk lı biçimlerde tahmin, emir, gereklilik, şart; -A(- I)r lı biçimlerde rica, dilek-istek, alışkanlık anlamları olabileceğini açıklamıştır. Yaman a göre (1999, s ) işlev değişmesi olarak ele alınan birçok anlam aslında kiplik konusuna işaret etmektedir. Seni veziriazamlığa getirmekle büyük hata etmişiz paşa! cümlesinde - miş geçmiş zaman eki, pişmanlık anlatmaktadır. Yani, konuşucu artık paşanın veziriazam olmasını istememektedir ve bu cümlede isteme kipliği vardır. Buraya kadar açıklananlardan anlaşılıyor ki kiplik, yalnızca eklerle ya da belirli morfolojik unsurlarla işaretlenen bir anlam olayı değildir. Kiplik konuşucunun bağlam içinde asıl ifade etmek istediği anlamdır ve eylemin çatısı, zamanı, kipi, kılınış ve görünüş özelikleri bir bütün olarak ele alındığında ortaya kiplik anlamı çıkar. Bu bakımdan tüm dillerde olduğu gibi Türkçede d sayısız kiplik bulunmaktadır. Kiplik sayısı tespit edilemese bile, bir sınıflandırma yapılabilir. Kipliği sınıflandıran araşırmacılardan biri Palmer dir. Palmer e göre kiplik önerme kipliği ve eylem kipliği olarak ikiye ayrılır. Önerme kipliği geleceğe, eylem kipliği geleceğe veya konuşulan ana gönderme yapar. Önerme kipliği içinde bilgi kipliği ve delile dayalı kiplik işaretlenir. Kalemi kaybetmiş olabilirim. Cümlesinde konuşucu olabilirim çekimi (ol-abil-ir-im) ile kendi bilgisini söylemektedir. Araba kapıda, babam gelmiş olmalı. cümlesinde olmalı (ol-malı) çekimi, araba kapıda ifadesi ile delile dayalı anlam kazanmaktadır. Palmer in kiplik sınıflandırmasını (2001, s. 9) aşağıdaki şema ile gösterebiliriz: 65

82 1.ÖNERME KİPLİĞİ Bilgi Kipliği Delile Dayalı Kiplik 2.EYLEM KİPLİĞİ İzin-Yükümlülük -izin -emir Devinim -yeterlilik -istek -zorunluluk Şekil 7. Palmer in Kiplik Sınıflandırması Taylan ve Özsoy ise (1993, s. 1-9) bilgisellik, yükümlülük-olurluk ve devingenlik olmak üzere üç çeşit kiplik belirlemişlerdir. Bilgisellik kipliği; konuşmacının söylediklerinin kendi bilgisi ve inancı çerçevesinde doğru, kesin, olası, çıkarsama sonucu elde edilmiş yargı vb. olarak algılanır. -DI ve -(I)yor biçimbirimleri ile bu anlamlar işaretlenir. Yükümlülükolurluk kipliği zorunluluk veya izin-olurluk anlamlarını ifade eder. Devingenlik kipliği ise beceri-isteklik belirtir. Bu anlam -A bil- + zaman eki + geniş zaman biçimbirimi vasıtası ile bu anlam elde edilir. Örnekle Çok iyi yüzebilirim. cümlesi beceri ifade etmektedir. Geniş zaman eki özneye yönelik isteklik de belirtir. Bana kim yardım eder? Ben ederim. Örneğinde görüldüğü gibi ikinci konuşucu yardım et-er-im çekimi ile isteğini dile getirmiştir. Kerimoğlu (2011, s ) mantık felsefe geleneğinde olasılık ve zorunluluk olarak sınıflandırılan kipliğin dil biliminde bilgi ve yükümlülük olarak sınıflandırıldığını söyler. Buna göre bilgi kipliğinde önerme gerçektir. Yükümlülük kipliği, zorunluluk, izin, niyet, yeterlilik, emir alt başlıklarına ayrılır. Devinim kipliği ise yeterlilik ve istek alt başlıklarına ayrılır. Kerimoğlu na göre (2011, s ) kiplik kategorisinde anlam sınırlandırması zordur. Kipliğin başlıca ifade alanları şunlardır: Yeterlilik, olanak, zorunluluk, izin, emir, istek, niyet, niyet/gönüllülük, olasılık, çıkarım, varsayım. Bu kiplik anlamlarını işaretleyen işaretleyiciler ve özellikleri şöyle özetlenebilir: 66

83 *Biçim bilgisi ögeleri: ekler, edatlar, morfo-sentaktik ögeler, kiplik yardımcı fiiller -Ali yarın gelecektir. -Yağmur yağacak gibi. -Bu gelen Ali olsa gerek. -tir: olasılık/kesinlik(ek) gibi: bilgi kipliği (edat) Olsa gerek: tahmin (morfo-sentaktik öge) *Sözlük Ögeleri: Zarflar, isimler, kiplik yüklemler. Ali mutlaka yarın gelecektir. Yağmurun yağma olasılığı var. Tatile gitmek istiyorum. Mutlaka: kesinlik (zarf) Olasılığı: Bilgi kipliği (isim) İstiyorum: isteme kipliği (kiplik yüklemi) *Söz dizimi: Kalıplaşmış ifadeler, deyimler Gelir mi gelir *Tonlama: Zayıf Ton/ yüksek ton Ali herhalde gelecek. Herhalde: zayıf tonla söylenirse ihtimal, yüksek tonla söylenirse kesinlik anlamları verebilir. *Bağlam: Kipliğin temel işaretleyicisi bağlamdır. Ali yarın bana gelecek. cümlesi bağlamdan çıkmış haliyle gelecek zamana dair bildirme cümlesidir. - Bu evin hali ne böyle? Kim yaptı bunu? - Kardeşi Ali nin yaptığını söylüyor. - Demek öyle. Söyleyin o kardeşine, Ali yarın bana gelecek. Derdi neymiş, öğrenelim. Bu bağlamda Ali yarın bana gelecek. cümlesi zorunluluk içeren istek anlamı taşımaktadır (Kerimoğlu, 2011, s ). Araştırmacıların burada yer verilen sınıflandırmalarına göz atılınca, kipliğin bağlamla ilgili olduğu; bilgisellik, yükümlülük ve devinim olarak üzere üçe ayrıldığı çıkarımına ulaşılabilir. Kiplik anlamını dilbilgisel birçok unsur işaretleyebilmekle beraber, kiplik asıl; bağlamla anlam kazanmaktadır. Ülkemizdeki dilbilimi çalışmalarında başlarda kiplik, kip ve zaman konusunun adeta ayrıştırılamamış olduğu kavramsal çerçevede verilen açıklama ve örneklerle ortaya koyulmaya çalışıldı. Yine de kip, kiplik ve zaman arasında nasıl bir ayrım olduğu Demirci ve Kerimoğlu nun ifadelerinden (2015, s ) şöyle özetlenebilir: 67

84 Kip ve kiplik temelde aynı olsa da aralarında bir kapsam ilişkisi vardır. Kip fiilin aldığı biçimlerle oluşan, konuşurun tutumunu yansıtan durumları ifade eder. Kiplik ise fiilin aldığı biçimlerin dışında diğer bağlamsal olguları da içine alır ve konuşurun tutumunu yansıtan durumları ifade eder. Zaman ve kip/kiplik kategorileri ölçüleri bakımından farklı kategorilerdir. Zaman için bir konuşma anı ile eylem zamanı arasındaki ilişki, ölçüdür. Kip/kiplik kategorisinde ise konuşurun ifade ettiği ile kurduğu bilgi-istek ilişkisi önemlidir. Türkiye Türkçesindeki buyruk, istek, dilek-şart, gereklilik kipleri için konuşucu belli ekleri kullanır. Kiplik kullanımı için ise konuşucu, bu ekler yerine seçtiği ekleri kullanır. Kipliğin sınırı ise kipteki gibi dört kullanımdan ibaret değildir. Konuşucu ve dinleyici öznel tutumlarına bağlı olarak bir kiplik türü seçer ve ekler, kiplik işlevleri bakımından konuşucunun öznel tutumlarını yansıtır. Bu öznel tutumlar dinleyici tarafından beklenti, tahmin, şüphe olarak algılanır. Yani kiplik, eklerin sahip olduğu ikinci ya da üçüncül işlevinden biridir. Kip nesnel, kiplik ise öznel bir tutumu yansıtır. Bu sebeple kiplik sayısı kip sayısına göre daha fazladır. Kiplik türleri belirlenebilse dahi, kiplik sayısını tam olarak tespit etmek zordur. Kiplik ve zaman kategorileri birbirlerini tamamlasalar da gerçekte ayrı kategorilerdir. Türkiye Türkçesiyle ilgili kaynaklarda, kipliğin de zamanın da aynı morfolojik ögeler üzerinde işaretlenmesinden kaynaklanan bir karışıklık vardır. Bunu basit bir örnekle kolaylıkla açıklayabiliriz: Ödevlerimi yarın yapacağım. cümlesinde yükleme -AcAk eki eklenmiştir. Bu ek, hem gelecek zamanı hem de ödevlerini yarın yapacağını bilen ve aktaran konuşurun ağzından bilgi kipliğini yansıtır. Yani aynı ek ile hem zaman hem de kiplik işaretlenmiştir. MEB Dil ve Anlatım ders kitaplarında burada anlatılan şekilde kiplik ve zaman ilişkisine hiç değinilmediği yine, Bölüm 3 te anlatılmıştır Zaman, Kip, Kiplik, Görünüş ve Kılınışın Aynı Eklerle İşaretlenmesi Birçok araştırmacı Türkçedeki eklerin, özellikle de fiillere gelen çekim eklerinin birden fazla fonksiyonu olduğu ifade etmiştir. Filler aldıkları çekim ekleriyle yargıya (cümlenin yüklemine) dönüşürler. Türkiye Türkçesindeki fiil, kök ve gövdesine eklenen ekler yardımıyla zaman, görünüş ve kiplik 68

85 değerleri aktarılır. Fiil kök ve/veya gövdesine eklenen eklerin geliş sırası eklerin kapsamına göre değişir. Ergin e göre (1972, s. 132, 243) kapsamı en geniş ek, en sonda yer alır. Türkiye Türkçesinde zaman eki olarak bilinen eklerin fiile eklenirken zaman, görünüş ve kiplikten hangisini, hangi sıraya göre bildirdiği ve hatta işlevleri hâlâ kesinleşememiştir. Bu bağlamda kesinleşmiş bir bilgi olmasa da araştırmacılar zaman veya kip eki olarak bilenen eklerin çok fonksiyonlu olduğu konusunda hemfikirlerdir. Ayrıca bu eklerin belirttiği fonksiyonlardan hangisinin öncelikli işlev olduğu da kesin değildir. Türkiye Türkçesindeki bu eklerin işlevleri hakkında araştırmacıların görüşleri aşağıda açıklanmıştır: Koç (1996, s. 302) fiil kök ve gövdesine getirilen ilk ekin, yalnız zaman kavramını vermediğini aynı zamanda kip(lik) anlamını da taşıdığını; Uzun (1998b, s. 124) zaman anlamının görünüş ve kip(lik) ekinden sonra geldiğini belirtmiştir. Erkman ve Akerson (2000, s. 147) Türkiye Türkçesinde görünüş işlevi ve zaman işlevinin aynı eklerle gösterildiğini söylemiştir. Aydemir e göre (2010, s. 9), fiil kök ve gövdelerine eklenerek temel cümlelerin yüklemlerini oluşturan morfemlerin (eklerin) üç temel işlevi vardır; zaman, görünüş ve kip. Diğer bir ifadeyle bu morfemler, Türkiye Türkçesinde zaman, görünüş ve kip işaretleyicileri olarak işlev görmektedirler Türkçede bu üç temel işlev basit fiil çekiminde tek bir ek üzerinden kodlanabilir. Konuşucu ana dilinin verdiği bu imkânı fark etmeden kullanmakta; Geldim. derken eylemi kendisinin geçmişte gerçekleştirdiğini; eylemin bitirildiğini ve bunu ilk elden tecrübeyle bildiğini ifade etmektedir. Bu ve bunun gibi birçok örnekte bir ekin üzerine yüklenmiş görünüş, zaman ve kip işlevlerini görebiliriz. Ayrıca Geldim. ifadesi bağlama göre Şimdi geldim. manasına da gelebilir. Bu durum ifade kolaylığı ve çeşitliliği sağlamakta, Türkçe kullanıcısının imkânlarını artırmaktadır. Johanson a göre (1994, s ) başta geleneksel dilbilgisi kitapları olmak üzere, Türkiye Türkçesi üzerine yapılan birçok araştırmada yüklemleştiriciler, genelde zaman ekleri olarak ele alınmış ve sadece zamancı bir yaklaşımla incelenme yoluna gidilmiştir (Ergin, 1998; Ediskun, 2004; Gencan, 2001; Banguoğlu, 1974). Hâlbuki Türkiye Türkçesinin zaman sistemi, yaygın zamancı ölçütlerle açıklanamaz. Çünkü bu sistem, kendi oluşumu içerisinde hem görünüşseldir hem de büyük ölçüde zamansal olmayan değerler içermektedir (Aydemir 2010, s. 10). 69

86 Türkiye Türkçesinde zaman eki olarak bilinen eklerin üç farklı işleve sahip olduklarından basit ya da birleşik yapıda tek bir ekin bu işlevlerden hangisine sahip olduğunu bağlama dayalı olarak tespit edilebilmektedir. Bağlam kavramını dil dışı ve dil içi bağlam olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Demir e göre (2008, s. 192) dil dışı bağlam (nonlinguistic context), iletişim katılanlarının durumsal, toplumsal, psikolojik özellikleri; statüsü, gücü, eğitimi, cinsiyeti, iletişim ortamı vb. unsurlardan oluşan, ifadelerin anlamı ve yorumu üzerinde belirleyici olan ögelerin bütünüdür. Dil içi bağlam (linguistic context) ise ifadenin öncesinde ve sonrasında ya da kendisinde yer alan, yorumlamayı ve anlamlandırmayı belirli biçimlerde etkileyen dil birimleri ya da söylem parçalarıdır. Türkiye Türkçesinde eklerin adlandırılmasından da anlaşılacağı gibi geleneksel gramerciler tarafından ana işlev zaman kavramına atfedilmiştir. Ekin görünüş ya da kiplik anlamları ikincil işlevleri olarak düşünülmüş veya bu özellikler dikkate hiç alınmamıştır. Basit yapıda bir fiil cümlesi olan aşağıdaki örnekle -(I)yor eki, eylemin sürmesini bildirdiğinden burada ekin zaman işlevinden daha öncelikli olan görünüş işlevidir. Ahmet, kitap okuyor. Gelecek zaman eki olarak adlandırılan -EcEk ekinin aşağıdaki örneklerde niyet ve emir bildirmesi, ekin zaman bildirme işlevinden öncelikli olarak kip bildirdiğini görürüz. Küçük bir sahil kasabasına taşınacağım. O ödevler bitecek! Eklerinin zaman anlamının yanında görünüş ve kiplik anlamlarını da bildirdikleri görülmüştür. Bu üç anlamın basit yapıda tek bir ek tarafından gösterilirken birleşik ve katmerli yapılarda bu anlamlar, ekler arasında paylaşılır. Uzun (1998a, s. 7) basit ve birleşik çekimli fiillerde -DI, -miş ve -(I)yor ekleri ile aktarılanların aslında görünüş olduğunu; Göksel ve Kerslake (2005, s ) da -(I)yor ekinin asıl işlevinin görünüş bildirmek olduğunu söylemektedir. Uzun a (1998b, s. 110) göre Türkçenin yerleşmiş dil bilgisinde birleşik ve katmerli zaman denilen çok ekli 70

87 görünümler, birçok konuya olduğu gibi görünüş konusuna da belirgin açılımlar getirir. Ek basit yapılarda tek başına birden çok işlevi yerine getirirken birleşik ve katmerli yapılarda ekin zaman mı yoksa görünüş mü bildirdiği çok net olarak görülebilmektedir. Bu durumda birleşik fiil çekimlerinde i- ek fiiline eklenerek oluşan hikâye ve rivayet kullanımlarının aslında görünüş olduğu söylenebilir mi? Yani okullarda birleşik zaman ya da birleşik kip, birleşik zaman kipi terimleri ile öğrettiğimiz kavramları görünüş kategorisini göz önüne alarak öğretmek daha iyi sonuçlar doğurabilir. 71

88 BÖLÜM 3 DİL VE ANLATIM DERSİ PROGRAMI VE KİP KONUSU Kipler konusu lisede 9. ve 10. sınıf Dil ve Anlatım dersinde işlenmektedir. Müfredatta ve 9. ve 10. sınıf Dil ve Anlatım ders kitabında kipler konusunun sadece kip ekleri ve eklerin adları olarak yer aldığı görülür. Yani; kip eklerinin, zaman ekleri ile aynı olduğu anlatılmaktadır. Cümle veya metin içerisinde kip eki almış cümlelerin zamanını, kişisini buldurmaya yönelik etkinlik ve sorular ise çok azdır. Mevcut etkinliklerde kiplerin sadece isimlerine paralel anlamlar bulunmaktadır. Oysa kip eklerinin karşıladığı anlam her metin ve bağlamda farklılık kazanabilmektedir. Öğrencilerin sadece kip eklerinin adlarını öğrenmeleri nedeniyle kip, zaman, görünüş ve kiplik kavramlarının üzerinde durulmamaktadır Dokuzuncu Sınıf Dil ve Anlatım Dersinde Kip ve Zaman Konusu Kazanımlar 2011 den bu yana uygulanan Dil ve Anlatım dersi programında 9. Sınıf 5. Ünite Cümle Bilgisi ni işlemekte ve bu tezde ele alınan konu haber kipleri ve dilek - istek kipleri adı altında geçmektedir. Üniteyi oluşturan konu başlıkları şunlardır: Bildirdikleri kiplere göre cümleler: 1. Haber cümleleri 2. Dilek istek cümleleri 3. Haber ve dilek kiplerinde soru 4. Haber ve dilek kiplerinde olumluluk olumsuzluk (TTKB, 2011, s ) 72

89 Dil ve Anlatım Dersi 9, 10, 11 ve 12. sınıflar Öğretim Programında yer alan bilgilere göre 9. sınıf 5. ünite Cümle Bilgisi nin kazanımları aşağıdadır: a. Haber Cümleleri 5. ünitenin 2. konusu Bildirdikleri kiplere göre cümleler- Haber cümleleri, Dilek- İstek Cümleleri dir (TTKB, 2011, s.27). Haber cümleleri konusunun kazanımları, etkinlik örnekleri ve kazanımlarla ilgili açıklamalar aşağıda verilmiştir: Gruplara ayrılan öğrenciler, seçilmiş metin ve metin parçalarını, kazanımlarda belirtilen hususları, etkinlik ve açıklamalarda dile getirilenlerden de yararlanarak incelerler. Haber cümlelerinin nerede, niçin ve nasıl kullanıldığı belirlenir. Haber cümlelerinde dilin hangi işlevde kullanıldığı tespit edilir. 1.Haber cümlelerinin işlevlerini belirler. 2.Haber cümlelerinde zamanının nasıl bildirildiğini açıklar. 3.Gündelik hayattaki olayları anlatmak üzere haber cümleleri kurarak kısa metinler yazar. Etkinlik Örnekleri: Öğrenciler, haber cümlelerine hangi metinlerde daha çok yer verildiğini araştırırlar. - Öğrenciler iletişim tablosundan hareketle, dilin göndergesel işlevinin; heyecana bağlı işlev ve alıcıyı harekete geçirme işlevlerinden farklılığını belirlerler. - Öğrenciler, gündelik hayatta haber cümlelerinin nerede, ne zaman ve nasıl kullanıldığını araştırırlar (TTKB, 2011, s.27). Bu kazanım ve etkinliklerle ilgili aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır. - Haber cümlelerinde dilin daha çok göndergesel işlevde kullanıldığı sezdirilir. - Haber cümlelerinin mekân ve zamana da bağlı olarak bu göndergeler hakkında bilgi, düşünce, kanaat ve tavır bildirdiği; göndergelerin durum ve görünüşlerini belirttiği; haber cümlelerinde kavram, eşya, olay, kişi ve görünüş gibi hususların cümlenin göndergesi olduğu belirtilir. - Haber cümlelerinde kelime ve kelime grupları yalnızca göndergesel işlevde kullanıldığında cümlenin anlamının nesnel olduğu; göndergesel işlevin heyecana bağlı işlevle zenginleştirilmesinin nesnel olanın kişisel değerlerle (öznel) anlatılmasını sağladığı açıklanır. - Bir eylemin gerçekleştiğini, gerçekleşmekte olduğunu, gerçekleşeceğini bildiren cümlelerin bilgi vermek veya bir konuda bilgisinin olduğunu belirtmekle görevli oldukları açıklanır. - Haber cümlelerinde verilen bilgilerin doğru ve yanlış olabileceği sezdirilir. 73

90 - Haber cümlelerinin bilgi ve haber aktarmak üzere düzenlendiği; alıcı durumundaki kişinin verilen haber ve bilgi karşısındaki tavrına göre cümlede bazı düzenlemelere ihtiyaç olduğu belirtilir. - Dinleyicinin haberin doğruluğuna kanaat getirmesi için haberi pekiştiren söz ve söz gruplarının kullanıldığı söylenir. - Göndericinin verdiği haberin dile getirdiği bilginin doğruluğunu yemin ifade eden sözlerle bildirebileceği açıklanır. - Haber cümlelerinin dinleyicinin bilmediği bir hususu öğrettiğini veya dinleyenin bildiğinden söyleyenin de haberdar olduğunu ortaya koyduğu vurgulanır. - İsim cümlelerinin de haber kipindeki cümleler gibi bilgi vermek üzere düzenlendiği vurgulanır. (TTKB, 2011, s. 27). b. Dilek- İstek Cümleleri Dilek- İstek Cümleleri konusunun kazanımları, etkinlik örnekleri ve kazanımlarla ilgili açıklamaları aşağıdadır. Gruplara ayrılmış öğrenciler seçilmiş metin ve metin parçalarında dilek-istek cümlelerini belirlerler. Dilek- istek cümlelerinde dilin hangi işlevde kullanıldığı tespit edilir. 1.Dilek-istek cümlelerinin işlevlerini belirler. 2.Dilek istek cümlelerini kullanarak metin yazar. Bu kazanımlarla ilgili aşağıdaki etkinlik örnekleri verilmiştir. - Öğrenciler, dilek-istek cümlelerinde dilin hangi işlevlerle kullanıldığını araştırırlar. - Öğrenciler, farklı metinlerden seçilmiş konuyu kavratacak sayıda dilek-istek cümlesinde dil birliklerinin dil bilgisi ve anlam değerleri bakımından nasıl birleştiğini araştırırlar. - Öğrenciler bari, keşke, n olaydı gibi sözlerin dilek cümlelerindeki görevlerini tartışırlar. (TTKB, 2011, s.28). Bu etkinlik ve kazanımlarla ilgili aşağıdaki açıklamalara verilmiştir. Dilek-istek cümlelerinin işlevlerinin belirlenmesinde aşağıdaki hususlara dikkat edilir: - İstenilen, tasarlanan bir eylemi, eylemler hakkında bir niyet ve duyguyu ifade eden cümlelere dilek-istek cümleleri dendiği hatırlatılır. - Dilek-istek cümlelerinin doğru ve yanlış olmalarına imkân bulunmayan cümleler olduğu, gerçekleşmesi mümkün olsun veya olmasın bir husus için duyulan özlemi ifade ettiği vurgulanır. - İstek, emir, gereklilik, dilek-şart cümleleri üzerinde durulur (TTKB, 2011, s.29). MEB Ortaöğretim 9. Sınıf Dil ve Anlatım Ders kitabında kip, kip kategorileri ve kip işaretleyicileri ile ilgili herhangi bir açıklama ve tanım yapılmamıştır. Öğrencilerden metinlerde yer alan cümlelerdeki çekimli fiillerin kiplerini işlevsel bir yaklaşımla belirlemeleri istenmiştir. Ayrıca haber cümleleri kategorisinde hazırlık çalışmalarında 74

91 geçmiş, şimdi ve gelecek noktalarından oluşan bir doğru üzerinden öğrencilere zaman sözcüğünün ne ifade ettiği sorusu yöneltilmiştir (Demirel ve Kerimoğlu, 2015, s. 1279). Bu bölümden sonra Haber ve Dilek Kiplerinde Soru konusuna yer verilmiştir. Tezimiz soru cümlelerini kapsamadığı için ünitenin bu kazanımlarından bahsedilmeyecektir. c. Metinde Kazandıkları Anlamlara göre Cümleler Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler konusu için aşağıdaki kazanımlar, etkinlik örnekleri ve açıklamalar verilmiştir. Öğrenci grupları, seçilen metin parçalarında kullanıldığı yere ve duruma göre cümlelerin kazandıkları anlam değerlerini araştırır. Kazanımlar 1. Cümlenin metinde tamamlanan bir anlam birimi olduğunu fark eder. 2. Aynı düşüncenin farklı cümlelerle ifade edilebileceğini örnek vererek açıklar. 3. Yakın anlamlı cümleleri ayırır. 4. Bildirdiği duygu, düşünce ve kavramlara göre cümlelerin işlevlerini belirler. Etkinlik Örnekleri - Betimleyici, açıklayıcı, öyküleyici, tartışmacı anlatımla yazılmış metinlerin her birinden seçilmiş cümleler verilir. Cümlelerin anlam özelliklerinin belirlenmesi istenir. - Günlük bir gazetenin haber, sanat ve yorum yazıları cümlelerin anlam değerleri bakımından incelenir. - Birer sayfalık bilimsel, öğretici ve olay anlatan yazılarda cümleler anlamları bakımından incelenir ve anlamları bakımından karşılaştırılır. - Tanım, karşılaştırma; nesnel, öznel ifade; doğrudan, dolaylı anlatım, betimleme vb. bildiren cümleler bulunur, bunların metne kazandırdığı anlam değerleri tartışılır. Açıklamalar - Kazanımın işlenişinde; - Cümlelerin metin içinde anlam ve değer kazandıkları vurgulanır. - Yalnız başına cümlenin anlamından söz etmenin yanılmaya sebep olabileceği sezdirilir. Ancak cümle düzeyinde de yapı-anlam kaynaşmasının varlığı hissettirilir. - Sebep-sonuç, amaç, şart, açıklama, tanım, karşılaştırma, betimleme bildiren cümleler ile nesnel-öznel cümleler ve doğrudan dolaylı anlatım cümleleri üzerinde durulur (TTKB 2011, s.30). 75

92 Bu konuda ders kitabında küçümseme, öneri, öğüt, eleştiri, tasarı, varsayım, olasılık, sezgi, yakınma, hayıflanma, uyarma, güven, kanıksama, eşitlik, ön yargı cümlelerine örnek verilmiştir (Demirel ve Kerimoğlu 2015, s. 1280). Bu anlamlar kiplik konusu ile ilgilidir ancak ne ders kitabı ne de programda kiplik bahsi geçmemektedir Dokuzuncu Sınıf MEB Dil ve Anlatım Ders Kitabında Bildirdikleri Kiplere Göre Cümleler Konusunun İşlenişi Ders kitabı Hazırlık, İnceleme, Anlama - Yorumlama ve Ölçme - Değerlendirme bölümlerinden oluşmaktadır. Konunun hazırlık bölümünde bir zaman çizgisi verilmiş ve buradan hareketle zaman kelimesinin ne düşündürdüğü sorulmuştur. Ardından bir görsel verilmiş ve görselin anlatılması istenmiştir. Bu anlatımdaki cümlelerde dilek-istek anlamının olup olmadığı sorulmuştur. Diğer soruda gazete haberlerinde hangi kipin kullanıldığı sorulmuştur. Bu sorularda dikkat çeken nokta kip kavramının öğrenciler tarafından bilindiğinin kabul edilmiş olmasıdır. İkinci nokta ise zaman kipi ifadesidir. Bu ifadenin literatürde çok sık eleştirildiği ve doğru olmadığı tezin 2. bölümünde açıklanmıştır. İnceleme bölümünde Hayat (y. Faruk Nafiz Çamlıbel) ve Yorgun Savaşçı (y. Kemal Tahir) metinleri verilmiş; sorulan sorularla kiplerin haber bildirme ve dilek-istek anlatma işlevleri sezdirilmeye çalışılmıştır. Etkinliklerde Hasta (y. Memduh Şevket Esendal) ve Kıskanç (y. Faruk Nafiz Çamlıbel) metinlerinden haber cümlelerinin bulunması istenmiş, bu cümlelerin nesnellik ve öznellik açısından değerlendirilmesi istenmiştir. Kıskanç adlı metinden çekimli fiillerin kiplerini ve kişi eklerini buldurmaya yönelik verilen tabloda kip ekleri (dilek-şart, haber kipi ekleri) ve şahıs ekleri istenmiştir. Burada sadece kiplerin şekilsel (morfolojik) unsurları üzerinde durulduğu göze çarpmaktadır. Kiplerin anlamları, eklerin cümledeki işlevleri üzerinde durulmamıştır ve burada kip ve zaman kavramlarının bir birinden ayrılmadığı ve birbirine karıştırıldığı görülmektedir. 76

93 Anlama - yorumlama bölümünde sorulan sorularla haber cümlelerinin dilin bilgi verme işlevinde olduğu, isimlerin ek fiile gelen çekim ekleri ile yüklem olduğu sezdirilmeye çalışılmıştır. Anlama yorumlama bölümünde verilen diğer bir olayı üç zamanda anlatma etkinliğinde zaman kavramı anlatılmaya çalışmıştır. Buna göre zaman geçmiş, gelecek ve şimdi olarak üçe ayrılmış; bu ayrım dün, bugün, yarın ile verilmiştir. Sonraki anlama yorumlama etkinliğinde haber cümlelerinde anlatılan bilgilerin doğru veya yanlışlığının sorgulanması istenmiş, anlatımı inandırıcı yapmak için nelere başvurulabileceği sorulmuştur Dokuzuncu Sınıf MEB Dil ve Anlatım Ders Kitabında Bildirdikleri Kiplere Göre Cümleler Konusunun İşlenişi Bu kısımda da Hazırlık, İnceleme, Anlama - Yorumlama ve Ölçme - Değerlendirme bölümleri ile konu işlenmiştir. Hazırlık bölümünde dilek ve istek bildiren cümleler kurulması istenmiş, bu cümlelerin kipi sorulmuştur. Ancak dilek-istek anlamı olan cümlenin kipi de dilek istek olacağından burada sorularla sezdirilmeye çalışanın dilek istek anlamı veren kip ekleri olduğu akla gelmektedir. İnceleme bölümünde Kadınlar arasında (y. Oktay Rifat Horozcu) metni verilmiştir. Daha ilk soruda terim yanlışlığı dilek, istek, emir bildiren cümlelerin kip inin sorulmasıyla dikkat çekmektedir. Diğer sorularla da dilek-istek-emir cümlelerinde zaman anlamının olmayacağı sezdirilmeye çalışılmıştır. Diğer etkinlikte dilek, istek, emir kiplerin araştırılması ve sonuçların bir şema halinde sınıfa asılması istenmiştir. Fakat araştırmadan beklenen kip ekleri mi yoksa kip anlamları mı bundan bahsedilmemiştir. Dolayısıyla burada yine sadece şekilsel (morfolojik) bir bakış açısı görülmektedir. Bir diğer etkinlikte dilek, istek, emir kiplerinin tasarlama kipleri olduğu sezdirilmek istenmiştir. 77

94 9. sınıf ders kitabında kiplerin haber kipleri ve dilek- istek kipleri olarak ikiye ayrıldığı görülmektedir. Kip eklerinin cümleye ve veya metne başka hangi anlamları (niyet, koşul, olasılık, tahmin, öneri, uyarı, yakınma vb.) kattığı üzerinde durulmamıştır. Ayrıca burada gereklilik kipi ve anlamı üzerinde de durulmadığı görülmektedir Dokuzuncu Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabında Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler Konusunun İşlenişi Hazırlık, inceleme, anlama yorumlama bölümlerinden oluşan bir planla ders işlenmiştir. Hazırlık bölümünde gazete haberlerinde haberin veriliş şeklindeki farklılıklar sorulmuştur. Bir görsel verilerek ifade ettiği anlam sorulmuştur. Diğer sorularda da metnin cümle veya bağlam içinde nasıl bir anlam kazandığı sorulmuştur. İnceleme bölümünde Düşünce Özgürlüğü (y. Sabahattin Eyüboğlu) ve Folklor ve Halk Edebiyatı (y. Eflatun Cem Güney) metinlerinden hareketle yakın anlamlı cümleler, açıklama cümleleri, sebep-sonuç cümleleri sezdirilmeye, aynı anlamın farklı cümlelerle anlatılabileceği gösterilmeye çalışılmıştır. İnceleme bölümündeki etkinlikler; verilen metinlerden öznel-nesnel cümleler, amaç-sonuç cümleleri, betimleme ve açıklama cümleleri, şart cümleleri, karşıt durum bildiren cümleler, doğrudan ve dolaylı anlatım cümleleri buldurulmak üzere düzenlenmiştir. Ayrıca küçümseme, öneri, öğüt, eleştiri, tasarı, varsayım, olasılık, sezgi, yakınma, hayıflanma, uyarma, güven, kanıksama, eşitlik, ön yargı bildiren cümlelere de örnekler verilmiştir. Burada neden bu örnek cümlelerin kip/kiplik bahsi altında işlenmediği sorusu akla gelmektedir Onuncu Sınıf Dil ve Anlatım Dersinde Kip ve Zaman Konusu Tezimizin kapsamını oluşturan kipler ve geleneksel adı ile birleşik kipler 10. Sınıf dil ve anlatım programına Anlatım Türleri- Destansı Anlatım ve Emredici Anlatım konusu içinde işlenmektedir Kazanımlar Destansı anlatım konusu içinde verilen kazanım ve açıklamalarda fiil veya kiplerin işlenişe dair bir madde yer almamaktadır. 78

95 Emredici Anlatım konusu içinde kazanımların açıklamalarında kip anlamları ile ilgili aşağıdaki maddelere yer verilmiştir. Bu kazanımın işlenişinde; - Emredici metinlerin dilin hangi işlevi çerçevesinde oluştuğu üzerinde durulur. - Emredici anlatım türünde emir, telkin, öneri ifade eden kelime ve kelime gruplarının sık kullanıldığı üzerinde durulur. - Emredici anlatım türünde çok kullanılan şahıs zamirleri ve çekim eklerine dikkat çekilir. - Emredici anlatım türlerinde çok kullanılan kipler ve bunların ifadeye kazandırdıkları örneklerle gösterilir (TTKB, 2011, s. 54) Fiil/fiilimsi konusu içinde verilen kazanım ve açıklamalar fiillerin cümle içindeki işlevi, fiil çatısı ve fiilimsiler ile ilgilidir. Kip ve zaman konusunda bir madde yer almamaktadır MEB 10. Sınıf Dil ve Anlatım Ders Kitabında Fiillerde Kip ve Zaman Konusunun İşlenişi 10. sınıf Dil ve Anlatım ders kitabında 3. ünite 4. konu Destansı (Epik) Anlatım Emredici Anlatım Fiil /Fiilimsi dir. Bu konu ve ünite içinde kip ve kiplik konusu ile ilgili herhangi bir kazanıma yer verilmemiştir. Ancak ders kitabının bu ünite içindeki birçok yerinde kip, zaman, birleşik çekim ve bu biçimlerin isimleriyle ilgili etkinlik vardır. Ders kitabı ve kazanımlar kip, kiplik, zaman ayrımını yapmamıştır. Kip ve zaman bahsi ile ilgili gelenekselleşen ve doğruluğu tartışılan Zaman kipi terimi kullanılmıştır. Kip ve kiplik anlamları ile ilgili etkinliklerde bağlam konusu göz ardı edilmiştir. Kazanımlarda ek fiil ya da birleşik zamanlarla ilgili bir madde yer almamasına rağmen, MEB ders kitabında, Destansı (Epik) Anlatım/Fiilimsi konusunun işlenişinde İnceleme Etkinlik te Basiret Sahnesi adlı metinden ek fiil ve birleşik zamanlı fiillerin bulunması istenmiştir. 11. etkinlikte Forsa metninden birleşik zamanlı fiillerin bulunması ve bunlara isim verilmesi istenmiştir. Örnekle alıyordu fiili için şimdiki zamanın hikâyesi adı verilmiştir. Ders kitabının geleneksel olarak kabul gören hikâye ve rivayet birleşik zaman terimini kullanarak ders işlediği görülmektedir. 79

96 Emredici anlatım fiiller konusunda 3. Etkinlikte Şeyh Edebali nin Vasiyeti metninden emir, telkin ve öneri ifade eden kelime ve kelime gruplarının bulunması ve bu cümlelerin metne kattığı anlamın sorgulanması istenmiştir. Bu etkinlik emir kipinin kiplik anlamlarına işaret etmektedir. 6.Etkinlikte ÖSS Kılavuzu ve 1982 Anayasası metinlerinden fiilleri, bu fiillerin kiplerini ve cümleye kattığı anlamı belirleyerek verilen tabloya yazılması istenmiş, cümlelerin emir, telkin, öneri anlamı taşımasında fiillerin bu kiplerle çekimlenmesinin nasıl bir etkisi olduğunu sorulmuştur. Bu etkinlik de kip ve kip anlamlarını öğretmeye yöneliktir. 8. etkinlikte reklam broşürlerinde kullanılan cümlelerin fiil kiplerinin özellikleri sorulmuş, bu cümlelerdeki emir ve telkin anlamlarına dikkat çekilmiştir. 9. etkinlikte İnsan Hakları Evrensel Bildirgesindeki kip ve şahıs eki almış fiillerin bulunması istenmiştir. Bu metinde fiiller daha çok gereklilik kipinde ve geniş zamanda çekimlenmiştir. Görüldüğü gibi, 10. Sınıf dil ve anlatım ders kitabındaki etkinliklerde kip ve zaman ayrımı yapılamamıştır. Çekimli fiillerin cümledeki anlamları üzerinde durulmuş ancak bunların kip kavramı ile ilgili olduğundan hiç bahsedilmemiştir. Ayrıca birleşik zamanlı fiil teriminin kullanıldığı görülmüştür Orta Öğretim Türk Dili ve Edebiyatı Dersi 2015 Öğretim Programı Türk Dili ve Edebiyatı Dersi yeni öğretim programı 2015 yılında hazırlanıp yürürlüğe konmuştur. Ancak ders kitaplarının henüz hazırlanmaması nedeniyle eğitim - öğretim yılından itibaren okullarda okutulmaya başlanması planlanmaktadır. Yeni program metin türlerini merkeze alan anlayışla hazırlanmıştır (TTKB, 2015, s. 17). Buna göre, edebiyat eğitimi dil eğitiminden ayrı düşünülemeyeceğinden; dil ve edebiyat eğitiminin birbirini destekleyecek şekilde gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır (TTKB, 2015, s.2). Programda Türk dili ve edebiyatına giriş, okuma, yazma ve sözlü iletişim olmak üzere dört temel kazanım alanı belirlenmiştir. Ders işleme süreçlerinde ise okuma, yazma ve sözlü iletişim bölümleri esas alınmıştır (TTKB, 2015, s. 6-8). Yalnız, bu kazanım alanları ve ders işleme sürecinde dil bilgisinin olmaması dikkat çekmektedir. 80

97 Ders işleme süreçlerinin açıklandığı bölümde, 9. ve 10. sınıfta programda verilen sıraya göre dil bilgisi konularının işlenmesi gerektiği belirtilmiş, dil bilgisi konularının metnin anlamını oluşturmada, etkilemede ve desteklemede öne çıkan yönleriyle işlenmesine vurgu yapılmıştır (TTKB, 2015, s.15). Programın bu bakımdan tezimizin hipotezlerinin çıkış noktası olan dil bilgisinin ezbere tanımlar, ek isimleri vb. öğreterek değil metin ve bağlamdan hareketle işlev odaklı öğretilmesi gereklidir iletisinden hareket ettiği düşünülmektedir Dokuzuncu Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Dersi 2015 Öğretim Programı 9. sınıfın ilk ünitesinde Metnin dil bilgisi özelliklerini belirler. kazanımına yer verilmiştir. Bu kazanımla ilgili olarak şu açıklama yapılmıştır: Metindeki dil bilgisi özelliklerinin (şekil bilgisi, kelimede anlam, kelime türleri, cümle türleri, cümlenin ögeleri) anlamın oluşumuna katkısı değerlendirilir (TTKB, 2015, s. 26). Anlaşıldığı üzere program, öğretmen ve öğrenciden ayrı bir dil bilgisi dersi işlemeksizin, metinden hareketle dil bilgisi ögelerinin işlevlerine bakılmasını beklemektedir. Okuma, yazma ve sözlü iletişim çalışmalarının verildiği tabloda 9. sınıf 1. dönem 2. Ünitenin okuma bölümünde hikâye konusu içinde şekil bilgisi verilmiştir (TTKB, 2015, s. 9). Şekil bilgisi konusu içine isimlere eklenen çekim eklerinden (hal, çokluk, iyelik vb.) fiil çatısı eklerine kadar birçok konu girmektedir. Haliyle fiil tabanlarına eklenerek eyleme/cümleye zaman ve kip anlamı katan ekler de bu başlık altında işlenebilecektir. Fakat ünitelerle ilgili açıklamaların yer aldığı bölümde Dil Bilgisi başlığı altında maddeler halinde Kök, ek bilgisi, yapılarına göre kelime türleri (basit, türemiş, birleşik kelimeler) ifadeleri yer almaktadır. Ayrıca Dil bilgisi konuları, okuma metinlerinden alınan bölümler üzerinde ve metin içindeki işlevlerine dikkat çekilerek işlenir. açıklamasına yer verilmiştir (TTKB, 2015, s. 40). Bu açıklama, bu tezde özellikle vurgulanmak istenen dil bilgisi unsurlarının adları yerine metin ve bağlamdaki işlevleri öğretilmelidir. iletisine matuftur. 9. sınıfın diğer ünite ve kazanımları incelendiğinde kip, birleşik kip, kiplik, zaman, cümlede anlam gibi bu tezin odaklandığı konulardan herhangi birine değinilmediği görülmektedir. 81

98 Onuncu Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Dersi 2015 Öğretim Programı 10. sınıf 1. dönem 1. ünitesinin okuma bölümünün en sonuna dil bilgisi başlığı altında Fiil ve Zarf konuları verilmiştir. Bu başlıklarla ilgili verilen açıklama şöyledir: Anlamlarına göre fiiller, fiilde zaman ve kip, anlam kayması, ek-fiil, yapılarına göre fiiller, fiilde çatı konuları açıklanır. Zarf konusuyla beraber zarf-fiil konusu da anlatılır. Fiille ve zarfla ilgili bilgiler, öncelikle okuma metinlerinden alınan bölümler üzerinde gösterilir ve zarfların ve fiillerin metin içindeki işlevlerine dikkat çekilir (TTKB, 2015, s. 51). 6. ünitenin okuma bölüme altında Cümle türleri alt başlığının işlenmesi istenmiştir bu konuya dair şu açıklama yapılmıştır: Yüklemin türüne, ögelerin dizilişine, yapısına, anlamına göre cümle türleri okuma metinlerinden alınan bölümler üzerinde ve işlevlerine dikkat çekilerek işlenir (TTKB, 2015, s. 57). 6. Ünitede anlamına göre cümle türleri içinde, önceki programda 9. sınıf Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler konusunda işlenen küçümseme, öneri, öğüt, eleştiri, tasarı, varsayım, olasılık, sezgi, yakınma, hayıflanma, uyarma, güven, kanıksama, eşitlik, ön yargı bildiren cümleler işlenebilir. Programın işlenişi hakkında şu aşamada bir şey söylemek henüz ders kitapları hazır olmadığından mümkün değildir. 10. sınıf programında ilk ünitede verilen açıklamada programda kip ve zaman kavramlarının ayrı ele alınması gerektiğini vurguladığı görülür. Bununla beraber kazanımlarda ve açıklamalarda birleşik/bileşik kip/zaman gibi bir terime de yer verilmediği görülmektedir. Ancak, programın uygulanması ve ders işleme süreçlerinin anlatıldığı bölümde 11. ve 12. sınıfta dil bilgisi süreçlerinin nasıl işleneceğine dair verilen örnekte bir hikâyede birleşik kiplerin, bir makalede edilgen çatılı fiillerin bir romanda söz ve düşünce aktarımında kullanılan dil yapılarının metnin anlamına etkisi değerlendirilir. denilmektedir. Burada dikkat çeken yeni programın birleşik kip terimini kullanmasıdır (TTKB, 2015, s. 15). 82

99 BÖLÜM 4 YÖNTEM Bu bölümde araştırmada izlenen yöntem araştırmanın modeli, evren ve örneklem, verileri toplama araçları, deneysel işlemin uygulama aşamaları ile ilgili bilgilere yer verilmiştir Araştırmanın Modeli Ortaöğretim 10. sınıf öğrencilerine kip ve zaman kavramlarının farkını öğretmeyi amaçlayan bu araştırma, deneme modelinde (deneysel desen) bir çalışmadır. Deneme modelleri, neden-sonuç ilişkilerini belirlemeye çalışmak amacı ile doğrudan araştırmacının kontrolü altında, gözlenmek istenen verilerin üretildiği araştırma modelleridir. Tarama modelleri ile var olan durum gözlenirken, deneme modellinde, gözlenmek istenenlerin araştırmacı tarafında üretilmesi söz konusudur. Deneme modelli bir araştırmada, amaçlar, genellikle, denence (hipotez) şeklinde ifade edilir. Böylece olayların olası nedenlerine ilişkin yargılar sınanmış olur. Bu ise, kuram geliştirme yönünde atılmış bir adımdır (Karasar, 2009, s. 87). Bilimsel değeri en yüksek denemeler, gerçek deneme modelleriyle yapılanlardır. Bu modellerin ortak özellikleri, birden çok grup kullanılması ve grupların yansız atama yoluyla oluşturulmasıdır. Böylece her aşamada en az bir deney bir de kontrol grubu bulunur. Bunlar, öteki kontrol değişkenleri açısından eşitlenmiş sayılır. Gerçek deneme modellerinden üçü şunlardır: 1- Ön test - son test kontrol gruplu model, 2- Son test kontrol gruplu model, 83

100 3- Solomon dört grup modeli (Karasar, 2009, s.97). Karasar a göre (2009, s. 97) ön test-son test kontrol gruplu modelin simgesel görünümü aşağıdaki gibidir. G1 R O1,1 X O1, G2 R O2,1 O2,2 Şekil 8. Ön Test-Son Test Kontrol Gruplu Modelin Simgesel Görünümü Deneme modeli bu çalışmada, Ön Test-Son Test Kontrol Gruplu Model kullanılmıştır. Ankara Güdül Safiye Akdede Çok Programlı Lisesinden yansız atama yoluyla iki tane 10. sınıf belirlenmiştir. Gruplara uygulama öncesi ön test ve uygulama sonrası son test uygulanarak ölçme yapılmıştır Araştırma Grubu Araştırmanın evrenini, eğitim-öğretim yılında Çanakkale İli merkez ilçesinde bulunan resmî orta öğretim okullarında öğrenim gören 10. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini, Ankara ili Güdül ilçesi Safiye Akdede Çok Programlı Lisesi nden iki adet 10. sınıf şubesinin öğrencileri oluşturmaktadır. Uygulama lisesinin 10. sınıf şubelerinden öğretmen görüşleri alınmış, eşit düzeyde iki tanesi belirlenerek deney ve kontrol grubu olmak üzere seçilmiştir. Sınıflardan hangisinin deney, hangisinin kontrol grubu olacağı konusunda yansız atama yoluna gidilmiştir. 10/AMP-A sınıfından 19 öğrenci deney, 10. Al- A sınıfından 28 öğrenci kontrol grubunu oluşturmuştur Veri Toplama Aracı Bu araştırmada orta öğretim 10. sınıf öğrencilerinin Dil ve Anlatım dersinde işlenen kip ve zaman konusunu öğrenme becerilerini ve düzeylerini ölçen, güvenilirlik analizi Kuder Richarson (KR20&KR21) güvenilirlik analizi ile hesaplanıp Cronbach's alpha katsayısı %70.9 olarak bulunan 10. sınıf Dil ve Anlatım Dersi Kip ve Zaman Konusunun Öğrenilmesine Yönelik Başarı Testi ile toplanmıştır. 84

101 Ölçeğin Geliştirilmesi Ölçeğin geliştirilmesi, konuyla ilgili kaynakların taranması, ölçek maddelerinin belirlenmesi, uzman görüşü alınarak madde havuzundan gerekli maddelerin alınması, geçerliğin ve güvenirliği belirlenmesi aşamalarında gerçekleştirilmiştir. Başarı testi hazırlanırken, her soru tipine yer verilmesi hedeflenmiş ve her soru tipinden fazlaca örnek barındıran bir havuz oluşturulmuştur. Sorular öncellikle kapsam geçerliliğine göre seçilmiş, ardından öğretmen ve uzman görüşleri alınarak 20 adede indirilmiştir. Ölçekte doğru - yanlış cevap seçenekli 5, çoktan seçmeli 6, eşleştirmeli 5 ve kısa cevaplı 4 soru bulunmaktadır. 10. Sınıf Dil ve Anlatım Dersi Kip ve Zaman Konusunun Öğrenilmesine Yönelik Başarı Testi, deneyin ön ve son testidir. Deney modeline göre deney grubuna, MEB ders kitabında yer alan içerikten farklı bir ders planı hazırlanmıştır. Bu ders planı araştırmacı, tarafından hazırlanmıştır. Ders planı ve etkinliklerde MEB ders kitabında kullanılan metinler ana metin olarak kullanılmış, etkinlik ve alıştırmalarda kullanılan kısa metinler detaylı literatür taraması sonucu elde edilen metin havuzundan öğretmen ve uzman görüşleri ile elenerek seçilmiştir. Etkinlik ve alıştırmalar kip ve zaman kavramlarının ayırt edilmesine yönelik olarak hazırlanmıştır. Etkinliklerde kip ve zaman farkı sezdirilmeye çalışılmış, zaman dört ana kısım (geçmiş, gelecek, şimdi, geniş) olarak anlatılmış ve kip anlamlarının keşfi üzerinde durulmuştur. Toplam 2 ana metin ve 2 yardımcı metin ile hazırlanan etkinlikler kolaydan zora ve basitten karmaşığa göre düzenlenmiştir. Ders planı hazırlık, metin inceleme ve anlama-yorumlamaya yönelik etkinliklerden dört saati için hazırlanmıştır. İlk ders saati hazırlık ve birinci metnin incelenmesi, ikinci ders saati ikinci metnin incelenmesi ve ilk iki etkinliğin yapılması, üçüncü ders saati 3. ve 4. etkinliklerin çözümü, son ders saati ise 5. etkinliğin çözümü ise tüm içeriğin tekrarı ile geçirilmek üzere planlanmıştır. Ölçekteki konu alanı, eğitim psikolojisi ve anlatım bozuklukları açısından tespit edilen eksiklikler giderilmiş, yanlışlıklar düzeltilmiştir. Ölçeğin amacı ve cevaplama biçimi hakkında bir yönerge ile öğrencilere soruları cevaplamaları için 1 ders saati (40 dk.) verilmiştir. Ardından kontrol ve deney gruplarına klasik deney modeline göre uygulanmıştır. 85

102 Tablo 4 Toplam Madde İstatistikleri Scale Mean if Item Deleted (Madde Silinirse Ölçme Aracı) Scale Variance if Item Deleted (Madde Silinirse Ölçek Varyansı) Corrected Item- Total Correlation (Toplam Korelasyonda Maddenin Doğrulanması) Squared Multiple Correlation (Çoklu Korelesyon Karesi) Cronbach's Alpha if Item Deleted (Madde Silinirse Cronbach's Alpha ) soru1 8, ,563,102.,714 soru2 8, ,104,239.,701 soru3 8, ,962,268.,699 soru4 8, ,900,295.,696 soru5 8, ,379,163.,708 soru6 8, ,398,150.,710 soru7 8, ,387,447.,681 soru8 8, ,534,115.,713 soru9 8, ,559,395.,687 soru10 8, ,426,460.,681 soru11 8, ,937,289.,697 soru12 8, ,895,317.,694 soru13 8, ,916,286.,697 soru14 8, ,369,156.,709 soru15 8, ,816,356.,691 soru16 8, ,484,135.,711 soru17 8, ,330,170.,708 soru18 8, ,960,364.,691 soru19 8, ,236,493.,677 soru20 8, ,751,377.,689 Ölçekte, 0,20 değerinden düşük maddeler yoktur. 20 maddenin de yüksek güvenilirlik değerinde olması nedeniyle hiçbir madde çıkarılmamıştır. Deney grubu ve kontrol grubu için ön test ve son test sonuçları birlikte değerlendirildiğinde (toplam 94 veri için) güvenilirlik hesabı %70.9 olarak hesaplanmıştır. Bu durumda, ölçek oldukça güvenilirdir, açıklamasını yapmak mümkündür. Güvenilirlik analizi için Kuder Richarson (KR20&KR21) güvenilirlik analizi sonuçları incelenmiş, Cronbach's alpha katsayısı üzerine yorumlama yapılmıştır. Güvenilirlik katsayısı, tesadüfi hatalardan arınıklık derecesidir ve ölçme sonuçlarına karışan hata miktarının bilgisini verir. Güvenirlilik, 0 ile +1 arasında değişen değerler alır ancak; +1 e yakın değerler alması istenir (Andrich, D, 1989; 8). Güvenilirlik katsayısının 0,70 den fazla olması istenen bir sonuçtur. Ölçme aracının her bir maddesi 1 ila 5 arasında likert tipi ölçeklendiğinden güvenilirliğe Cronbach Alfa güvenilirliği, iç tutarlılık 86

103 anlamında bir güvenilirlik anlamı vardır. Araştırmada kullanılan anketin Cronbach Alfa katsayısı aşağıdaki Tablo 5 te gösterilmiştir. Tablo 5 Güvenirlik İstatistiği Cronbach's Alpha Kat Sayısı Standart Ögelere Dayanarak Cronbach's Alpha,709, Maddelerin Sayısı 10. sınıf Dil ve Anlatım Dersi Kip ve Zaman Konusunun Öğrenilmesine Yönelik Başarı Testi Ölçeği Maddelerinin Alt Boyutlara Dağılımı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Tablo Sınıf Dil Ve Anlatım Dersi Kip ve Zaman Konusunun Öğrenilmesine Yönelik Başarı Testi Ölçeği Maddelerinin Alt Boyutlara Dağılımı Ölçeğin Boyutları Madde Numaraları Zaman 1, 6,16 Kip 7,9,10,11,12,13,14,15 Kip Ekleri ve İşlevleri 2,3,4,8 Kip ve Zaman Anlamlarının Farkı 5,17,19, Verilerin Toplanması Araştırmada kullanılan 10. sınıf Dil ve Anlatım Dersi Kip ve Zaman Konusunun Öğrenilmesine Yönelik Başarı Testi uygulamaları için Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü nden izin alındıktan sonra örneklem olarak seçilen Güdül Safiye Akdede Çok Programlı Lisesinde araştırmacı denetiminde çalışma grubundaki toplam 47 öğrenciye uygulanmıştır. Öğrencilere soruları cevaplamaları için 30 dakika süre verilmiştir. Uygulamalar toplam 4 ders saati süre içerisinde yapılmıştır. Uygulama yapılan kâğıtlardan tam olarak cevaplanmış ve yönergeye uygun olan 47 kâğıt değerlendirmeye alınmıştır. Ölçeği uygulamadan önce araştırmacı tarafından öğrencilere gerekli açıklamalar yapılmış ve öğrencilerin konuyla ilgili sorularına cevap verilmiştir. 87

104 BÖLÜM 5 BULGULAR VE YORUMLAR 5.1. Kontrol ve Deney Grubu Arasındaki Başarı Farkına Dair Bulgular Grupların birbirleriyle aralarındaki başarı incelenirken, bağımsız t testi analizi yapılmıştır. Bu analiz sonuçlarına göre deney grubu ve kontrol grubunun başarılarının birbirinden istatistiksel olarak farklı olduğu kanısına varılmıştır ( Sig. (2-tailed) =0.000<0. 05). Deney grubuna araştırmacı tarafından geliştirilen ders planı ve yöntemin uygulanmasıyla elde edilen ortalama doğru cevap sayısı (yaklaşık 14.74), diğer gruba MEB ders kitabında yer alan ders planı ve klasik yöntemin uygulanması ile elde edilen ortalama doğru cevap sayısı (yaklaşık 8.54) olarak hesaplanmıştır. Gruplar arasındaki bu fark geliştirilen yöntemin avantajını açıkça göstermektedir. Tablo 7 Grupların Birbirleriyle Arasındaki İlişkiyi Gösteren Bağımsız t Testi Sonuçları toplamskor2 Varyanslar Eşit Kabul Edildiğinde Varyanslar Eşit Kabul Edilmediğinde t-test for Equality of Means (Ölçeğin Eşitliği için t- testi) 95% fark Ölçme Standart güven aralığı F Sig. t df Sig. (2- tailed) Aracı Farkılığı Hata Farklılığı En düşük En yüksek 1,182,283 9,09 8 8, ,000 6,20113, ,8 61,000 6,20113, , , , ,

105 Tablo 8 Grup İstatistikleri Grup İstatistikleri Grup Sayı Ortalama Std. Sapma Std. Hata Ortlm. toplamskor2 deney 19 14,7368 2,64243,60622 kontrol 28 8,5357 2,02726, Grupların Kendi İçinde Ön Test ve Son Test Arasındaki Başarı Farkına Dair Bulgular Grupların kendi içinde ön test ve son test sonuçlarındaki başarı farkını incelerken ilk olarak her bir öğrencinin son test/ ön test oranına bakarak öğrencilerin başarı oranı hesaplanmıştır. Daha sonra bu başarı oranları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığına karar verebilmek için bağımsız t testi yapılmıştır. Bağımsız t testi sonuçlarına göre deney grubu başarısı ile kontrol grubu başarısı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark vardır, yorumu yapılır. ( Sig=0,000<0,05 ) Tablo 9 Grupların Kendi İçinde Ön Test ve Son Test Arasındaki Başarı Farkı (Bağımsız T Testi) orandeney Equal variances assumed Equal variances not assumed Levene's Test for Equality of Variances F Sig. t df Bağımsız t Testi t-test for Equality of Means Sig. (2- tailed) Mean Difference Std. Error Difference 95% Confidence Interval of the Difference Lower Upper 5,664,022 5,902 45,000 1,38907,23536, , ,281 24,855,000 1,38907,26304, ,

106 5.3. Grupların Ayrı Ayrı Başarı Farkına Dair Bulgular Kontrol ve deney grupların ayrı ayrı başarı farkı incelendiğinde ise; kontrol grubunun başarısı MEB in uyguladığı ders içeriği ve klasik yöntem ile %25 artarken, deney grubunun başarısı araştırmacı tarafından geliştirilen ders içeriği ve yöntemle %164 gibi ciddi bir oranda artış göstermiştir. Örneğin deney grubundaki bir öğrenci ön test sonuçlarında sadece 5 soruya doğru cevap verebilmişse yapılan analize göre yöntem gösterildikten sonra öğrencinin başarısı 2,64 oranında artması beklenir. Yani 5.(2,64)=13,2 soruya doğru cevap vermesi beklenir. Diğer yandan eğer bu öğrenci kontrol grubunda ise başarısının sadece 1,25 oranında bir artış göstermesi beklenir ve 5.(1,25)=6,25 soruya doğru cevap vermesi beklenir. Tablo 10 Grupların Ayrı Ayrı Başarı Farkı Grup Sayı Ortalama Std. Sapma Std. Hata Ortalaması Orandeney Deney 19 2,6441 1,05149,24123 Kontrol 28 1,2550,55491, Ölçekteki Maddelerin Analizi Ölçekte toplam 20 soru vardır. Hem ön test olarak hem de son test olarak aynı ölçek kullanılmıştır. Aynı ölçeğin kullanılması iki grup arasındaki başarı farkını daha somut ve yansız şekilde ortaya koymuştur. Ölçekte zaman, kip, kip ve zaman anlamlarının farkı ile kip ve zaman eklerinin işlevleri olmak üzere dört temel konuda sorular yer almaktadır. Ön ve son testteki sorulara ayrı ayrı bakıldığında da deney grubundaki başarının kontrol grubuna göre anlamlı bir farkı olduğu görülecektir. Her bir sorunun kontrol ve başarı gruplarında ön test ve son testte hangi oranlarda farklılık gösterdiği aşağıdaki tablolarda verilmiştir. Ölçek, basitten karmaşığa ve kolaydan zora ilkeleri göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Bu nedenle öğrencilerden ölçeğin ilk 5 sorusunda verilen yargıları doğru/yanlış diye işaretlemeleri istenmiştir. İlk 5 sorunun kapsamı zaman, kip ekleri ve işlevleri, kip ve zaman anlamlarının farkı konularından oluşmaktadır. 90

107 Tablo 11 Soru 1 in Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 1. Soru: Dil bilgisinde geçmiş, gelecek ve şimdi olmak üzere üç zaman vardır. (Cevap: Yanlış) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %46, %53, % %58 Tablo 12 Soru 2 nin Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 2. Soru: Cümlelere zaman anlamı yor, -EcEk, -DI, -(I)r/-Ar ekleri ile verilir. (Cevap: Doğru) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test % % % %84 91

108 Tablo 13 Soru 3 ün Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 3. Soru: Bir fiile birden fazla zaman eki gelebilir. (Cevap: Yanlış) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %46, %60, % %68 Tablo 14 Soru 4 ün Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 4. Soru: Bir eylem aldığı eklerle birleşik zamanda geçebilir. (Cevap: Yanlış) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %35, % % %68 92

109 Tablo 15 Soru İn Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 5. Soru: Kip ve zaman aynı anlama gelir. (Cevap: Yanlış) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test % % % %84 İlk 5 soru doğrudan bilgi düzeyinde ve yorum gerektirmeyen sorulardır. MEB ders kitabının içerikleri ve kazanımlarını alan öğrencilerin, kontrol grubunun, basit ve bilgi düzeyindeki soruları son testte daha çok yanlış cevapladıkları yukarıdaki tablolarda açıktır. Hatta 2., 4. ve 5. sorularda kontrol grubunun ön testteki başarısı, son testtekinden fazladır. Bu durum MEB ders içeriklerinin öğrencilerin basit düzeydeki bilgileri bile öğrenmelerinde sanıldığı kadar etkili olmadığını göstermektedir. Sonraki 5 soru ise çoktan seçmeli ve kavrama düzeyinde sorulardır. Öğrencilerin bu soruları cevaplarken örnekler (yani şıklar, çeldiriciler) üzerinde o bilgileri bilgilerini kullanmaları gerekmektedir. 6., 7., 8, 9. ve 10. soruların kapsamı zaman, kip, kip ekleri ve işlevlerinden oluşmaktadır. Bir ekin birden fazla fonksiyonu olabileceğini öğrenen deney grubu öğrencileri, aşağıdaki tablolarda da görüleceği üzere son testte bu sorularda daha başarılı olmuşlardır. Kontrol grubundaki öğrencilerin son testteki bu sorularda başarısı artmıştır ancak deney grubunun başarı oranları çok daha yüksektir. 93

110 Tablo 16 Soru 6 nın Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 6. Soru: Aşağıdaki altı çizili eylemlerden hangisi gelecek zamandadır? a) Elektirikler kesilmese ödevimi yapacaktım. b) Af edersiniz, müsaitseniz bir şey soracaktım. c) Yemekten sonra ilacını mutlaka almalıymış. d) Tarih bilincinden yoksun bir toplumun geleceğinden bahsedilemez. e) Okuduğunun kitapların size değişik bir bakış açısı kazandırması beklenir. (Cevap: B) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %28, % % %63 Tablo 17 Soru 7 nin Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 7. Soru: Aşağıdakilerden hangisi geçmişteki gereklilik ten bahsetmektedir? a) Ben de okumak ve büyük adam olmak isterdim. b) Para biriktirmeye o zaman başlasaydım, şimdi bu arabayı alabilirdim. c) Şair bu şiirini hiç kavuşamadığı sevgilisi için yazmış olmalı. d) Daha az televizyon izlesen, daha fazla ders çalışsan olmaz mı? e) O Evden, o sokaktan, o mahalleden bir an önce taşınmalıydık. (Cevap: E) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test % %35, % %84 94

111 Tablo 18 Soru 8 in Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı Gruplar 8. Soru: Hangisinde yor eki diğerlerinden farklı bir zaman anlamı katmıştır? a) Kızlar, büyük bir özenle sınıfların camlarını siliyor. b) Kardeşim Hakan, saat yediden beri odasında uyuyor. c) Şirketin patronu, çalışanlarıyla toplantı yapıyor. d) Amcam, her akşam mesai bittikten sonra Kızılay da simit satıyor. e) Müdür, bir taraftan kahvesini yudumluyor, bir taraftan da gazeteleri okuyor. (Cevap: D) Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %67, %78, % %78,9 Tablo 19 Soru 9 un Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 9. Soru: Hangisinde istek anlamı farklı şekilde sağlanmıştır? a) Memleket isterim/gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun/ Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. b) Atam, tutam ben seni/ Şekere katam ben seni c) Gidelim mavi sulara, mavi göklere doğru gidelim. d) Ağam olasın Ömer/ Paşam olasın Ömer/ Yetim kalasın Ömer /Benim olasın Ömer e) Bizi biz yapan değerlerimizi unutmayalım. (Cevap: A) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %21, %42, %36, %73,6 95

112 Tablo 20 Soru 10 un Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 10. Soru: Hangisinde öneri anlamı bir zaman eki ile sağlanmıştır? a) Resim çalışmalarınızda tümüyle yerli malzeme kullanmalısınız. b) Önce yemeğini ye, sonra ders çalış. c) Hava yağışlı, çıkarken şemsiyeyi alsın. d) Planını gözden geçirmenin iyi olacağını düşünüyoruz. e) Bence elinizdeki dövizleri bir süre daha bozdurmayın. (Cevap: D) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %21, %32, %26, %78,9 Çoktan seçmeli sorular olan 6., 7., 8., 9. ve 10. sorularda hem kontrol grubunun hem de deney grubunun başarısının son testte arttığı görülmektedir. Ancak deney grubunun başarı artışı daha yüksek oranlarda olmuştur. Bu tez için hazırlanan ders içeriklerinin zaman, kip, kip ekleri ve işlevlerinin öğretilmesinde daha etkili olduğu böylece görülmektedir. Ölçekteki 11., 12., 13., 14. ve 15. soruların kapsamı kip ve zaman konusudur. Öğrencilerden bu 5 soruda yer alan cümleleri, verilen kip ve zamanlarla eşleştirmeleri istenmiştir. Kip ve zaman anlamlarının farkını ve aynı eklerle hem zamanın hem de kipin işaretlendiğini öğrenenlerin bu eşleştirmeyi doğru yapmaları beklenmiştir. 11., 12., 13., 14. ve 15. sorular kavrama düzeyindedir. Aşağıdaki tablolarda kavrama düzeyindeki bu sorulara verilen cevaplara göre kontrol ve deney grubundaki öğrencilerin başarı oranları görülmektedir. 96

113 Tablo 21 Soru 11 in Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 11. Soru: Şiir okursan düş dünyan zenginleşir. (Cevap: Şart cümlesi/geniş zaman) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test % %39, %26, %41,2 Tablo 22 Soru 12 nin Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 12. Soru: Belki yine yolum düşer buralara. (Cevap: Olasılık cümlesi/gelecek zaman) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %25, %32, %15, %68,4 97

114 Tablo 23 Soru 13 ün Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı zaman) Gruplar 13. Soru: Yazarın bu kitabı önceki eseri kadar sevilmeyecek. (Cevap: Önyargı cümlesi/gelecek Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %60, %53, % %79 Tablo 24 Soru 14 ün Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 14. Soru: Söylesem de beni dinlemezdi ki. (Cevap: Yakınma cümlesi/geçmiş zaman) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %62, %67, %10, %78,9 98

115 Tablo 25 Soru 15 in Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı Zaman Gruplar 15. Soru: Gelecek ay bir fotoğraf yarışması düzenlemek istiyoruz. (Cevap: Tasarı cümlesi/şimdiki Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %10, %14, % %63,1 Kavrama düzeyinde hazırlanan bu sorulara dair istatistiklere bakıldığında 13. soruda ön testte daha başarılı olan kontrol grubunun son testte daha başarısız olduğu görülmektedir. Soru kökünde yer alan Yazarın bu kitabı önceki eseri kadar sevilmeyecek. cümlesinin önyargı bildirdiğini ön testte bilen kontrol grubu öğrencileri, MEB ders kitabı ve kazanımları ile işlenen dersten sonra cümlenin bildiği anlamı (kip) belirlemekte zorlanmışlardır. Bölüm 3 te de açıklandığı üzere zaten 10. Sınıf Dil ve Anlatım ders müfredatında bu şekilde bir anlam veya kip öğretimi yoktur. Dolayısıyla kontrol grubundaki öğrencilerin kip ve zaman farkını kavramaya yönelik bu sorularda daha az başarı göstermesi doğal bir sonuçtur. Diğer yandan deney grubu öğrencileri bu tez için hazırlanan ders uygulamasından sonra, son testte kip ve zamanın farkını kavramaya yönelik sorularda daha başarılı olmuşlardır. Ölçeğin 16. sorusu analize yöneliktir ve zaman kavramı ile ilgilidir. Deney grubuna uygulanan ders içeriğinde birleşik kip, birleşik zaman gibi terimler kullanılmamıştırç MEB ders kitabında ve müfredatında birleşik kip adıyla öğretilen birleşik eylem çekimiyle hikâye etme nin, zaman olarak nasıl algılanması gerektiğinin analiz edilmesini isteyen soruda kontrol grubunun başarı oranı deney grubuna göre daha azdır. Aşağıdaki tabloda bu oranlar görülebilmektedir. 99

116 Tablo 26 Soru 16 nın Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 16. Soru: Arabamız tutarken Erciyes in yolunu: (I) Hancı, dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğu nu (II) Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende, Dedi, (III) Hana sağ indi, ölü çıktı geçende! (IV)Yaşaran gözlerimde her şey artık değişti. (V) Bizim garip Şeyhoğlu buradan hiç geçmemişti. Yukarıda numaralandırılmış cümlelerden hangisinin zamanı diğerlerine göre uzak geçmiş zamandadır? Gruplar a.(i) b.(ii) c.(iii) d. (IV) e.(v) Cevap: E Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %57, %64, %73, %84,2 Ölçeğin son 4 sorusu hem uygulamaya hem analize yönelik sorurlardır. 17., 18., 19. Ve 20 sorularda öğrencilerden verilen cümlelerin hem zamanını hem de kip(lik) anlamını yazmaları istenmiştir. Genel olarak ölçekte en az başarı artışı bu sorularda olsa da deney grubunun son testteki başarı oranı yine kontrol grubundan fazladır. Aşağıdaki tablolarda bu başarı oranları görülmektedir. 100

117 Tablo 27 Soru 17 nin Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı Gruplar 17. Soru Gerçek kitapta değil, hayatın ta kendisindeydi. Kitaba inanan esir olur, zihni katılaşır, kafası kerpiçleşirdi. (Cevap: Geniş zaman/ Bildirme Kip (Bilgi Kipliği)) Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %32, %46, %26, %52,6 Tablo 28 Soru 18 in Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 18. Soru Ne olacaktım, nereye gidecektim, Cemal Paşa yı nasıl bulacaktım? (Cevap: Geçmiş Zaman/Niyet Kip(lik)i) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %7, %7, %10, %68,4 101

118 Tablo 29 Soru 19 un Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 19. Soru Arabayı ben tamir etmeliymişim, bu yüzden bugün geç geleceğim. (Cevap: Gelecek Zaman/Gereklilik Kipi) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %10, %7, % %84,2 Tablo 30 Soru 20 nin Kontrol ve Deney Gruplarındaki Ön Test ve Son Test Farkı 7. Soru Buraya yerleşeli beş yıl olmuşmuş; biz on yıldır buradayız, onu hiç görmedik. (Cevap: Geçmiş Zaman/Söylenti) Gruplar Toplam Denek Sayısı Doğru Cevap Veren Sayısı Yanlış Cevap Veren Sayısı Doğru Cevap Verenlerin Toplama Oranı (yaklaşık) Kontrol Grubu Ön Test Kontrol Grubu Son Test Deney Grubu Ön Test Deney Grubu Son Test %7, %14, %15, %68,4 102

119 BÖLÜM 6 SONUÇ VE ÖNERİLER 6.1. Sonuçlar - Bağımsız t testi analizi sonuçlarına göre, deney grubunun başarısı kontrol grubunun başarısından istatistik olarak yüksektir. Dört ders saati boyunca deney grubuna uygulanan ders planı ve etkinlikler, MEB 10. Sınıf Dil ve Anlatım dersinin fiillerde kipler konusunun programdan farklı olarak, ek adları verilmeden tamamen kip ve zaman farkını anlatmaya; fiillerin cümle ve bağlam içinde kazandıkları kiplik anlamlarına ve dört zaman diliminden hangisine dâhil olduğuna yöneliktir. Yani zaman ve kip konusu, terminoloji karmaşası ve ezberi yaşatmadan yalnızca semantik olarak işlendiğinde deney grubunda başarı daha yüksektir. - Grupların kendi içinde ön test ve son test sonuçları karşılaştırıldığında yine anlamlı bir fark görülmüştür. Yani, deney grubundaki öğrenciler etkinlik ve ders planı uygulamalarından sonra son testte ön teste göre daha başarılı olmuşlardır. Aynı şekilde MEB ders kitabındaki içeriğin uygulandığı kontrol grubundaki öğrencilerin son test başarısı ön test başarısına göre anlamlı düzeyde yüksektir. Ancak deney grubu son testte kontrol grubuna göre daha başarılı olmuştur. Bu da araştırmacı tarafından hazırlanan içerik ve ders planın kip ve zaman kavramının farkını ve özelliklerini öğretmede daha geçerli ve başarılı olduğunu ortaya koymaktadır. - Kontrol ve deney grupların ayrı ayrı başarı farkı incelendiğinde kontrol grubunun başarısı %25 artmıştır. Deney grubunun başarısı %164 gibi ciddi bir oranda artış göstermiştir. Bu analiz yine MEB ders kitabındaki terminolojiye dayalı içeriğin kip ve zaman kavramın beklenenden ve olması gerekenden daha iyi öğretmede yetersiz olduğunu ortaya koymaktadır. 103

120 6.2. Öneriler Araştırma bulgularına ve araştırmada elde edilen sonuçlara dayanarak şu önerilerde bulunmak mümkündür. - Türk Dili eğitimiyle ilgili akademik çalışmalar az sayıdadır. Bu alanla ilgili betimsel tarama çalışmaları deneysel çalışmalara oranla daha çoktur. Alanla ilgili deneysel çalışmaların sayısının arttırılması aynı zamanda da betimsel tarama çalışmalarının yapılmasına devam edilmesi alana katkı sağlaması bakımından önemli olacaktır. - Türk Dili ve Edebiyatı eğitiminde yöntem bilgisi, dil bilgisi öğretim yöntemleri, programdaki kazanımların sağlanmasıyla ilgili konularda eksiklerin olduğu düşünülmektedir. Dil bilgisi öğretim yöntemlerine, programa yönelik çalışmalar yapılmalıdır. - Bu çalışma Ankara ili Güdül İlçesi Safiye Akdede Çok Programlı Lisesi sınırlıdır. Bu araştırmanın farklı illerdeki farklı okullarda yapılmasının alana katkı sağlaması; konu alanına yönelik başarıyı etkileyen başka faktörlerin belirlenmesi, bakış açısını genişletmesi bakımından faydalı olabilir. - Araştırmada deney sonucuna göre, öğrencilerin semantik yaklaşımla istatistik olarak daha yüksek başarı göstermesi nedeniyle, ülkemizde eğitim programları geliştiren otoritelerin Türk Dili öğretiminde bu yaklaşımın esaslarını daha üst düzeyde uygulaması önerilebilir. - Türk Dili ders içerikleri ve kazanımlarda eklerin ve diğer morfemlerin adları yerine işlevleri ve cümleye/ metne/ bağlama kattıkları anlamlar üzerinde durulması önerilebilir. - Türk Dilinde bazı kavramların birden fazla terimle anlatılması sorunu üzerinde durulması ve terminolojide birlik sağlanması; eğitim programı ve içeriği hazırlayan otoriterle bu bakımlardan iş birliği içinde olunması gereklidir. - Çağdaş eğitim sistemlerinin hedeflerine uygun olarak; öğretmenler konu alanı ile ilgili yeni yayınları ve bilgileri takip etmeli, bu gelişmeler hakkında daima yetiştirilmeli ve her yeniliğin ders içerikleri ve kazanımlara aktarılabilmesi için çaba göstermelidirler. - Ders kitaplarında görünüş ve kılınış konularına değinilmediği görülmüştür. Zaman, kip 104

121 ve kiplik konularının görünüş ve kılınış konuları öğretilmeden anlaşılması beklenemeyeceğinden müfredata ve ders kitaplarına görünüş konusunun girmesi sağlanmalıdır. - Türkçede fiillere eklenen aynı eklerle zaman, kip, kiplik ve görünüş aynı anda işaretlenebildiğinden eklere isim vererek terim karmaşasını artırmak yerine bu eklerin görevlerini fark ettirmeyi esas alan semantik dil bilgisi öğretimi yapılmalıdır. Semantik ve pragmatik anlayışla öğretim müfredatlarımız ve ders kitaplarımız yeniden düzenlenmelidir. - Türkiye Türkçesindeki zaman, kip ve kiplik konularının eğitimin her kademesinde, yaş gruplarına uygun yöntemlerle işlenmesi gerekmekte; öğrencilerin bu kazanımlara erişmesi yolunda onlara kılavuzluk yapılmalıdır. Bunun için ders kitaplarındaki kafa karıştırıcı olan zaman kayması, birleşik zaman, birleşik kip, zaman kipi vb. gibi ifadeler ayıklanmalı; bunların yerine güncel bilimsel bilgiler sağlam bir terminolojiyle işlenmelidir. - Kip, kiplik, zaman, zaman/kip kayması, birleşik kip, birleşik zaman, birleşik zaman kipi terimlerinin karşıladığı kavramlar için en doğru terim bulunması mümkün değilse bu kavramları her hangi bir terim olmaksızın Cümlede Anlam, Cümlenin Anlamı gibi bir konu başlığı altında öğretmek mevcut kafa karışıklığını, terim karmaşasını, terim ikiliğini giderebilir. 105

122 KAYNAKLAR Acarlar, Kevser (1963). Fiil kiplerindeki anlam kaymalarının sebepleri. Türk Dili: 213, Ankara. Adalı, Oya (1979). Türkiye Türkçesinde Biçim Birimler. Ankara: TDK. Akar, Ali (2004). -Gan Eki. V. Uluslararası Türk Dili Kurultayı nda sunulmuş bildiri Eylül 2004, Ankara Akcan, P. (2005). Edinim sürecinde görünüş: ilköğretim ikinci sınıf hayat bilgisi kitaplarındaki eylemler, durum türleri ve görünüş etkileşimi. Dil Dergisi, Sayı: 135, Ankara. Akerson, Fatma E. (1994). Türkçe yüklemde görünüş, zaman ve kip. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi VIII. Dil Bilim Kurultayı Bildirileri. İstanbul. Akerson, Fatma E. (2000). Dile Genel Bakış. İstanbul: Multilingual. Aksan, D. (2003). Türkiye Türkçesinin Dünü Bugünü ve Yarını. İstanbul: Bilgi. Aksan, Doğan (1980) Her Yönüyle Dil, Ana Çizgileriyle Dilbilimi II, Ankara: TDK. Aksan, Doğan (1983). Sözcük Türleri. Ankara: TDK. Aksan, Doğan (1995) Her Yönüyle Dil. Ankara:TDK Aksan, Doğan (1998). Anlambilim. Ankara: Engin. Aksu-Koç (1976). The Acqouisition of Aspect and Modilty the Case of Past Reference in Turkish. Cambridge: Cambridge Üniversitesi. 106

123 Andrich, D. (1989). Distinctions Between Assumptions and Requirements in Measurement in the Social sciences, in Keats, J.A, Taft, R., Heath, R.A, Lovibond, S (Eds), Mathematical and Theoretical Systems (pp.7-16.), North Holland, Amsterdam: Elsevier Science. Aslan Demir, Sema (2007). İstek kipliği, gerçeklik ve gerçekleştirebilirlik. VII. Uluslararası Dil, Yazın ve Deyişbilim Sempozyumu nda sunulmuş bildiri, Konya. Aslan Demir, Sema (2008). Türkçede İsteme Kipliği Semantik Pragmatik Bir İnceleme. Ankara: Grafiker. Atay, Falih Rıfkı (2013). Zeytindağı: Pozitif. Aydemir, İbrahim Ahmet (2010). Türkçede Zaman ve Görünüş Sistemi. Ankara: Grafiker. Banguoğlu, Tahsin (1974). Türkçenin Grameri. Ankara: TDK Banguoğlu, Tahsin (2004). Türkçenin Grameri. Ankara: TDK Barutçu Özönder, F. Sema (1999). Türk dilinde fiil ve fiil çekimi. Türk Gramerinin Sorunları II. Toplantısı nda sunulmuştur. Ankara. Basarak, A. (1997). Türkçe zaman kiplerinin doğallık dereceleri. Türk Dili Belleten, Ankara. Başdaş, Cahit (2007). Türkçede Üçüncü Grup (Ara) Ekler. I. Uluslararası Büyük Türk Dili Kurultayında sunulan bildiri, Eylül 2006, Bilkent Üniversitesi, Ankara. Başkan, Özcan (1988). Bildirişim. İstanbul: Altın Kitaplar. Benzer, Ahmet (2008). Türkçede zaman, görünüş, kiplik. (Doktora Tezi). sayfasından erişilmiştir. Benzer, Ahmet (2012). Türkçede zaman, görünüş, kiplik. İstanbul: Kabalcı. Bilgegil, Kaya (1984). Türkçe Dil Bilgisi.. İstanbul: Dergah. 107

124 Boz, Erdoğan (2012) Türkiye Türkçesi (Biçimsel ve Anlamsal İşlevli) Biçimbilgisi Tasnif Denemesi. Ankara: Gazi Bozkurt, Fuad (2010). Türkiye Türkçesi (Türkçe Öğretiminde Yeni Bir Yöntem). İstanbul: Kapı. Bulut, Gülşah (2015). Türkiye türkçesinde birleşik çekimli fiil yapılarında kiplik olgusu, X. Uluslararası Büyük Türk Dili Kurultayı Bildirileri, s Eylül-1 Ekim 2015, Saraybosna Bybee ve Fleischman (1995). Modality in Grammar And Discourse An Introductory Essay. Modality in Grammar and Discourse. Amsterdam: John Benjamin. Bybee, Joan; Perkins, Revere; Pagliuca, William (1994). The evolution of grammar tense, aspect, and modality in the language of the world. Chicago and London. Clark, Larry (1998). Turkmen reference grammar, Weisbaden, Harrasowitz. Coates, Jennifer (1995). The expression of root and epistemic possibility in English, modality in grammar and discourse. Amsterdam: John Benjamin. Comrie, Bernard (1985). Tense. Cambridge: Cambridge University. Çotuksöken, Yusuf (2002) Uygulamalı Türk Dili II. İstanbul: Papatya Delice, H. İbrahim (2002). Yüklem olarak Türkçede fiil. Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2002, Cilt: 26 No:2 S Demir, Nurettin; Yılmaz, Emine (2003) Türk Dili El Kitabı. 1. Basım. Ankara: Grafiker Demiray, Kemal (1980) Temel Dil Bilgisi. İstanbul. Demircan, Ömer (1977). Türkiye Türkçesinde Kök-Ek Birleşmeleri. Ankara: TDK. Demircan, Ömer (1997). Türkiye Türkçesinde Kök-Ek Birleşmeleri. Ankara: TDK. Demirci, Kerim (2015) Türkoloji İçin Dilbilim, Konular Kavramlar, Teoriler. Ankara: Anı. 108

125 Demirel, Mehmet Volkan; Kerimoğlu, Caner (2015). Türkçe dil bilgisi öğretiminde kip. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi Sayı: 4/ s Deny, Jean (2012). Türk Dil Bilgisi (Günümüz Türkçesine Uyarlayan: Ahmet Benzer), İstanbul: Kabalcı Dilâçar, Agop (1971). Aspekt. Türk Ansiklopedisi içinde (Cilt 3). İstanbul: MEB Dilâçar, Agop (1972). Turkish grammar. dil bilgisi sorunları II toplantısı. Ankara: TDK. Dilâçar, Agop (1974). Türk fiilinde kılınış la görünüş ve dilbilgisi kitaplarımız. Türk Dili Belleten : Ankara. Dizdaroğlu, Hikmet (1963). Türkçede Fiiller. Ankara: TDK. Dizdaroğlu, Hikmet (1976). Tümcebilgisi. Ediskun, Haydar (2004). Türk Dil Bilgisi. İstanbul: Remzi. Efendioğlu, Süleyman; Solmaz, Ali Osman (2007). Birleşik zamanlar üzerine - on the compound tenses. A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 35, Erzurum Eker, Süer (2005). Çağdaş Türk Dili. Ankara: Grafiker. Eraslan, Kemal (1999). Türkçede sıfat fiiller ve zarf fiiller. Türk Gramernin Sorunları Toplantısı 2 de sunulmuştur. Ankara. Ercilasun, Ahmet Bican (1999). Türkçede fiil ve fiil çekimi. Türk Gramernin Sorunları Toplantısı 2 de sunulmuştur. Ankara. Ercilasun, Ahmet Bican (2007). Geniş zaman ekine dair bazı düşünceler. Makaleler: Dil - Destan - Tarih - Edebiyat. Ankara: Akçağ, s Erdem İ. (2007). İlköğretim 2. kademede dil bilgisi öğretiminin sorunları üzerine bir araştırma. (Doktora Tezi) Ankara. sayfasından erişilmiştir Ergin, Muharrem. (2002). Türk Dil Bilgisi. İstanbul: Bayrak. 109

126 Erkman-Akerson, Fatma ve Özil, Şeyda (1998). Türkçede Niteleme (Sıfat İşlevli Yan Tümceler). Türk Diller Araştırmaları Dizisi: 22, İstanbul: Simurg Erol, H. F. (2008). Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde bildirme ve tasarlama kiplerinin öğretimi ve sıralanması. (Yüksek Lisans Tezi). İstanbul. Ersoy Yazıcı, H. (2007). Başkurt Türkçesinde Kip. (Doktora Tezi). Ankara. Fleischman, Suzanne (1990). Tense and Narrative: From Medieval Performance to Modern Fiction: University of Texas Frawley, William (1992). C.S. studies in linguistics and philosopy: the parameter of acpect. Netherlands: Kluwer Academic Gencan, Tahir (2007). Dilbilgisi. Tek Ağaç, Ankara: Eylül. Gülsevin, Gürer (1999). Türkiye Türkçesinde zaman ve kip çekimlerinde birleşik yapılar üzerine. VII. Milletler Arası Türkoloji Kongresi nde sunulmuş bildiri, İstanbul. Günay, Nesrin (2011). Çekimli fiilerin zaman bildirimini belirlemede etken olan unsurlar. IV. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu nda sunulmuş bildiri, 1. Cilt, Aralık Muğla. Hacıeminoğlu, Necmettin (1991). Türk Dilinde Biçim Bakımından Fiiller. Ankara: Kültür Bakanlığı. Hatipoğlu, Vecihe (1969), Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü. Ankara: TDK Hatipoğlu, Vecihe (1972). Türkçenin Sözdizimi: Ankara. Hengirmen, Mehmet (1998). Türkçe Dilbilgisi. Ankara: Engin İleri, Selim (2015). Anılar: Issız ve Yağmurlu: Doğan. Johanson, L. (1971). Aspekt im Türkischen. Vor studien zu einer Beschreibungdes Türkei Türkischen Aspekt Systems, Studia Turcica Upsaliensia 1., Almqvist & Wiksell, Uppsala. 110

127 Johanson, L. (1996) Türkei Türkische Aspekto Tempora. In: Thieroff, Rolf & Ballweg, Joachim (eds.) Tense systems in European languages. Tübingen: Niemeyer Karabağ, İmran (2000). Türkçede kip ve kiplik olgusu. Türk Dili Dergisi: Ankara. Karadoğan, Ahmet (2009). Türkiye Türkçesinde kılınış. Ankara: Divan. Karahan, Leyla (1998). Birleşik kipli fiillerdeki çokluk eki lar ın yeri. Türk Dili Sayı: 563. Ankara. Karahan, Leylâ. (1994). sa/se eki hakkında. Türk Dili Sayı 516, s Karahan, Leylâ. (1999). Fiil terimi üzerine. Türk gramerinin sorunları II toplantısında sunulmuştur. Ankara: TDK Karasar, N. (2009). Bilimsel Araştırma Yöntemi. (16. Baskı). Ankara: Nobel. Kerimoğlu, Caner (2011). Kiplik İncelemeleri ve Türkçe. İzmir: Dinozor Kocaman, Ahmet (1983). Türkçede kip olgusu üzerine görüşler. TDAY Belleten , S.81-85, Ankara: TDK. Koç, Nurettin ( 1998). -makta/-mekte eki üzerine. Türk Dili. Ankara. Koç, Nurettin (1990). Yeni Dilbilgisi. İstanbul. Koç, Nurettin (2002). İyelik Ekleri, Fiilimsiler ve -sa/-se Eki Üzerine. Türk Dili Dergisi, Sayı 605. Ankara Korkmaz, Zeynep (1992). Gramer Terimleri Sözlüğü. Ankara. Korkmaz, Zeynep (2007). Türkiye Türkçesi Grameri (Şekil Bilgisi). Ankara: TDK Lyons, John (1977). Semantics: Cambridge University Press. Lyons, John (1983). Kuramsal Dil Bilimine Giriş. (Çev. Ahmet Kocaman) Ankara: TDK. 111

128 Özdemir, Emin (1967). Türkçede fillerin çekimlenişine toplu bir bakış. TDAY Belleten, s Özil, Şeyda (1994). Temel Türkçede ve Ortaçlı Yapılarda Kip Anlatımı. Dil Bilim Araştırmaları, s Palmer, Frank Rober (2001) Mood and Modality. Cambridge: Cambidge University. Sebzecioğlu, Turgay (2004). Türkçede kip kategorisi ve yor biçimbiriminin kipsel değeri. Dil Dergisi S.: 124, s.: Seyfettin, Ömer (2006). Mermer Tezgâh: Bordo Siyah. Slobin I. Dan; AKSU, A. Ayhan: (1982). Tense-Aspect-Modality in Turkish, Tense-Aspect: Between Semantics And Pragmatics. Amsterdam: John BENJAMIN Smith, S. Carlota (1997). The Parameter Of Aspect: Dordrecht Kluwer Akademik Smith, S. Carlota (2005) Tense and Temporal Interpretation. Lingua, Sayı: 117 Sözer, Emel (1979). Türkçe ve Almancada Kip- Zaman, Bağlam. s.1-79, İstanbul. Şahin, Hatice (2003). Birleşik çekimli fiillerin zaman ve anlam açısından gösterdiği çeşitlilikler. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyal Bilimler Dergisi C.4, S.4, s Şahin, Hatice (2004). Birleşik Çekimli Fiillerin Zaman ve Anlam Açısından Gösterdiği Çeşitlilikler. Zeynep Korkmaz Armağanı: Ankara. Şahin, Hatice (2005). Türkçede Zaman Belirleyicileri ile Kip ve Zaman Eklerinin Uyumu. Fikret Türkmen Armağanı. İzmir Şengen, A. (2004). Cengiz Dağcı nın Yurdunu Kaybeden Adam, Onlar Da İnsandı, Korkunç Yıllar Adlı Romanlarında Kip. (Yüksek Lisans Tezi). 112

129 Taylan, E. Erguvanlı- Özsay, A. Sumru (1993). Türkçedeki bazı kiplik biçimlerinin öğretimi üzerine. VIII. Dilbilim Kurultayında sunulmuş Bildiri. (13-14 Mayıs 1993) Ankara, s TDK (1949). Dilbilim Terimleri Sözlüğü. Ankara. Terzi, M. (1999). Başkurtçada haber kipleri ve zaman kaymaları. (Yüksek Lisans Tezi) Timurtaş, Faruk Kadri (1977). Eski Türkiye Türkçesi. İstanbul. Timurtaş, Faruk Kadri (1997). Makaleler - Dil ve Edebiyat İncelemeleri. Haz. Mustafa Özkan. Ankara: TDK. Topaloğlu, Ahmet (1989). Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü. İstanbul: Ötüken Toprak, Funda (2009). Türkiye Türkçesinde Bilinen Geçmiş Zaman Ekinin Farklı Fonksiyonları ve Zaman Kavramına Yeni Bir Bakış. IV. Uluslararası büyük türk dili kurultayında sunulmuştur. akmescit. Torun, Yeter (2013). Türkiye Türkçesinde -AcAk + iyelik eki + yönelme durumu yapısı. Turkish Studies-International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or TurkicVolume 8/9 Summer, p Ankara TTKB (2011). Dil ve Anlatım Dersi 9., 10., 11., 12. Sınıflar Öğretim Programı. Ankara. TTKB (2015). Dil ve Anlatım Dersi 9., 10., 11., 12. Sınıflar Öğretim Programı. Ankara. Türk, Vahit (2009). Türkçede Şimdiki Zaman Kavramı, Çekimleri ve Ekleri. Türkyılmaz Fatma (1999). Tasarlama Kiplerinin İşlevleri. Ankara: TDK. Türkyılmaz, F. (1994). Tasarlama Kiplerinin Fonksiyonları. Atatürk Kültür, Tarih, Dil Yüksek Kurumu, Ankara: TDK. Uğurlu, Mustafa (1999). Fiil terimi üzerine. Türk Gramerinin Sorunları II toplantısında sunulmuştur. Ankara: TDK. 113

130 Uzun, Nadir Engin (1988). Dil Bilgisinin Temel Kavramları (Türkçe Üzerine Tartışmalar). Ankara. Uzun, Nadir Engin (1998a). Türkçede görünüş/zaman/kip üçlüsü. Dil Dergisi Sayı 68, s Uzun, Nadir Engin (1998b). Türkçede Olası Eylemcil Bileşikler. Doğan Aksan Armağanı. Yay.: Kamile İmer ve Leyla Subaşı Uzun, Ankara Üniversitesi. Uzun, Nadir Engin (2004). Dil Bilgisinin Temel Kavramları (Türk Dilleri Araştırma Dizisi, 39). İstanbul. Üçok, Necip (1947). Genel Dilbilim- Lengüistik. İstanbul: Sakarya Ünal, Recai (2011). Türkiye Türkçesinde zaman-kip-görünüş düzeneğinin durumu. 4. Uluslararası Dünya Dil Türkçe Sempozyumunda sunulmuş bildiri Aralık, Muğla 2011, s Üstünova, Kerime (2004). Dilek kiplerinde zaman kavramı. Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, S. 635, s Ankara: TDK. Üstünova, Kerime (2005). Türkçede zaman kavramı ve işlenişi. Uludağ Üniverstesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl: 2005/2 Cilt: 6 Sayı: 9 Vardar, Berke (2002). Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, İstanbul: Multilingual Vural, Hanifi (2013). Türkçede yardımcı fiil-ek fiil meselesi ve bir terim önerisi. Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, II, s Yaman, E. (1990). Bildirme kiplerinde zaman kaymaları ve fonksiyon değişmeleri. (Yüksek Lisans Tezi) Ankara. Yaman, Ertuğrul (1999). Türkiye Türkçesinde Zaman Kaymaları. Ankara: TDK. Yelten, Muhammet (2010). Fakülte ve Yüksekokullar için Türk Dili Anlatım Bilgileri. İstanbul 114

131 Yeşilöz, Z. (1998). Türkiye Türkçesinde fiil çekim ekleri, görevleri ve kiplerle bağlantısı. (Doktora Tezi). Yıldırım, A., Şimşek H. (2008). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Seçkin. Yıldız, İslam; Yıldız, Funda Uzdu. Günay, V. Doğan (2014). Biçimbirimler Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı. İstanbul: Papatya Yüksel, Semahat (2006). Türkçede Biçim ve Cümle Dersleri. İstanbul: Multilingual. Zülfikar, Hamza (1991). Terim Sorunları ve Terim Yapma Yolları. Ankara: TDK 115

132 EKLER 116

133

134 DENEY UYGULAMA DERS İÇERİKLERİ 118

135 HAZIRLIK 1. Bugün dediğimiz şey, sonsuz geçmiş ve gelecek okyanusunda küçücük bir zaman damlasıdır (Jean Ramon Jimmenez). Yukarıdaki sözün size zaman kavramı ile ilgili ne çağrıştırdığını açıklayınız. 2. Aşağıdaki karikatürün size neler düşündürdüğünü anlatan bir öykü yazınız. Öykünüzün hangi zamanda geçtiğini anlatınız

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269.

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269. Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269. Birçok dilde olduğu gibi Türkçede de kelimeler isim ve fiil olarak iki temel gruba ayrılır. Diğer kelime

Detaylı

Dal - mış - ım. Dal - mış - sın. Dal - mış. Dal - mış - ız. Dal - mış - sınız. Dal - mış - lar. Alış - (ı)yor - um. Alış - (ı)yor - sun.

Dal - mış - ım. Dal - mış - sın. Dal - mış. Dal - mış - ız. Dal - mış - sınız. Dal - mış - lar. Alış - (ı)yor - um. Alış - (ı)yor - sun. EYLEM ve EYLEMSİ FİİL (EYLEM) İsimler varlıkları, kavramları karşılayan sözcüklerdir. Fiiller ise hareketleri, oluşları, durumları karşılar. Fiiller genel olarak mastar hâlinde ifade edilir. Mastar hâlinde

Detaylı

BİÇİMBİRİMLER. Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı. İslam YILDIZ Funda Uzdu YILDIZ V. Doğan GÜNAY

BİÇİMBİRİMLER. Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı. İslam YILDIZ Funda Uzdu YILDIZ V. Doğan GÜNAY BİÇİMBİRİMLER Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı İslam YILDIZ Funda Uzdu YILDIZ V. Doğan GÜNAY BİÇİMBİRİMLER Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı

Detaylı

Dilek Ergönenç Akbaba * 1

Dilek Ergönenç Akbaba * 1 Dil Araştırmaları Sayı: 15 Güz 2014, 298-302 ss. Habibe Yazıcı Ersoy, Başkurt Türkçesinde Kip, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları; 1112, Ankara, 486 s. ISBN 978-975-16-2831-2

Detaylı

TÜRKÇEDE ÜÇÜNCÜ GRUP (ARA) EKLER

TÜRKÇEDE ÜÇÜNCÜ GRUP (ARA) EKLER 1 TÜRKÇEDE ÜÇÜNCÜ GRUP (ARA) EKLER Cahit BAŞDAŞ * Türkçede anlamlı kelimelerin yanında, doğrudan kavram karşılığı bulunmayan pek çok görevli ses veya ses birliği kullanılmaktadır. Evrendeki nesne, kavram,

Detaylı

Bir çalışmanın yazılı bir planıdır. Araştırmacının yapmayı plandıklarını ayrıntılı olarak ifade etmesini sağlar. Araştırmacıya yapılması gerekenleri

Bir çalışmanın yazılı bir planıdır. Araştırmacının yapmayı plandıklarını ayrıntılı olarak ifade etmesini sağlar. Araştırmacıya yapılması gerekenleri Bir çalışmanın yazılı bir planıdır. Araştırmacının yapmayı plandıklarını ayrıntılı olarak ifade etmesini sağlar. Araştırmacıya yapılması gerekenleri açıklamak ve istenmeyen sorunları önlemek için yardımcı

Detaylı

CJ MTP11 AYRINTILAR. 5. Sınıf Türkçe. Konu Tarama Adı. 01 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - I. 02 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - II

CJ MTP11 AYRINTILAR. 5. Sınıf Türkçe. Konu Tarama Adı. 01 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - I. 02 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - II 5. Sınıf Adı Öğrenme Alanı 01 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - I 02 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - II 03 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - III (Sözcükte Anlam) 04 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam -

Detaylı

Ana Dili Eğitimi Dergisi

Ana Dili Eğitimi Dergisi Dolunay, S. K. (2016). İlköğretim 6. Sınıf Öğrencilerinin Yazılı Anlatımlarında Kullandıkları Zaman Ekleri Üzerine Bir İnceleme. Ana Dili Eğitimi Dergisi, 4(1), 119-133. Ana Dili Eğitimi Dergisi www.anadiliegitimi.com

Detaylı

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 2015 2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 015 016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM İ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI EYLÜL ÜNİTE I İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR ÜNİTE 1 İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR HAFTA 1 Ders

Detaylı

TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TARİH İFADE ETMEK İÇİN KULLANILAN YAPILARIN SÖZ DİZİMİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ *

TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TARİH İFADE ETMEK İÇİN KULLANILAN YAPILARIN SÖZ DİZİMİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ * TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TARİH İFADE ETMEK İÇİN KULLANILAN YAPILARIN SÖZ DİZİMİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ * EXAMINATION OF THE WORDS DESCRIBING DATE IN TERMS OF SYNTAX IN TURKEY TURKISH Sedat BALYEMEZ ** Özet:

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRKİYE TÜRKÇESİNİN SÖZ DİZİMİ Ders No : 8107010023 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 0 Ders Bilgileri Ders Türü - Seçiniz

Detaylı

Ders Adı : TÜRK DİLİ II: CÜMLE VE METİN BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

Ders Adı : TÜRK DİLİ II: CÜMLE VE METİN BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri. Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK DİLİ II: CÜMLE VE METİN BİLGİSİ Ders No : 3464 Teorik : Pratik : Kredi : ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

FİİLER(EYLEMLER) 2-TÜREMİŞ FİLLER:FİİL YA DA İSİM KÖK VE GÖVDELERİNDEN YAPIM EKİ ALARAK TÜREMİŞ FİİLERDİR. ÖRN:SU-LA(MAK),YAZ-DIR(MAK)...

FİİLER(EYLEMLER) 2-TÜREMİŞ FİLLER:FİİL YA DA İSİM KÖK VE GÖVDELERİNDEN YAPIM EKİ ALARAK TÜREMİŞ FİİLERDİR. ÖRN:SU-LA(MAK),YAZ-DIR(MAK)... FİİLER(EYLEMLER) İŞ,HAREKET,OLUŞ BİLDİREN KELİMELERE FİİL DENİR. YAPILARINA GÖRE FİİLER: 1-BASİT FİİLER:HİÇBİR YAPIM EKİ ALMAYAN FİLLERDİR. ÖRN:OKU-,GÖR-,GELDİLER... 2-TÜREMİŞ FİLLER:FİİL YA DA İSİM KÖK

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı FİİLLER (Anlam-Kip-Kişi- Anlam

Detaylı

Ölçme Yöntemleri 1) Dilbilgisi ve dil bilimin temel kavramlarını tanır. 1,2 1,2

Ölçme Yöntemleri 1) Dilbilgisi ve dil bilimin temel kavramlarını tanır. 1,2 1,2 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TÜRK DİLİ II TRK112 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI Prof. Dr. Serap NAZLI Tam Öğrenme Modeli Tam öğrenme modeli, bütün öğrencilerin okullarda öğretileni öğrenebilecekleri varsayımına dayanır. Bloom işin başından beri olumlu öğrenme

Detaylı

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI Arş.Gör. Duygu GÜR ERDOĞAN Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi dgur@sakarya.edu.tr Arş.Gör. Demet

Detaylı

İNGİLİZCENİN SEVİYELERİ

İNGİLİZCENİN SEVİYELERİ İNGİLİZCENİN SEVİYELERİ A1 Beginners Elementary Dil Eylemleri Gramer Konuşma İşaretleri Kelime Hazinesi Konular Yönler; Alışkanlıkların ve rutin düzeninin Kendinden bahsetme (kişisel bilgilerin paylaşımı);

Detaylı

CÜMLE ÇEŞİTLERİ. Buna yükleminin türüne göre de denebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır.

CÜMLE ÇEŞİTLERİ. Buna yükleminin türüne göre de denebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır. CÜMLE ÇEŞİTLERİ Cümleler, kendini oluşturan sözcüklerin anlamlarına, cümlede bulundukları yerlere, türlerine göre değişik özellikler gösterir. İşte bu özelliklere göre cümleler değişik gruplar altında

Detaylı

AVRUPA KREDİ TRANSFER SİSTEMİ (AKTS) Dr. Öğr. Üyesi Funda İfakat TENGİZ İKÇÜ Bologna Koordinatörü

AVRUPA KREDİ TRANSFER SİSTEMİ (AKTS) Dr. Öğr. Üyesi Funda İfakat TENGİZ İKÇÜ Bologna Koordinatörü AVRUPA KREDİ TRANSFER SİSTEMİ (AKTS) Dr. Öğr. Üyesi Funda İfakat TENGİZ İKÇÜ Bologna Koordinatörü 12.10.2018 1 İçerik Avrupa Kredi Transfer Sistemi (AKTS-ECTS) Nedir? Avrupa Kredi Transfer Sistemi (AKTS-ECTS)

Detaylı

4. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMINDA YER ALAN BECERİLERİN KAZANDIRILMASINA YÖNELİK ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

4. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMINDA YER ALAN BECERİLERİN KAZANDIRILMASINA YÖNELİK ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ 4. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMINDA YER ALAN BECERİLERİN KAZANDIRILMASINA YÖNELİK ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ Zafer ÇAKMAK, Cengiz TAŞKIRAN, Birol BULUT Giriş Yöntem Bulgular Tartışma, Sonuç ve Öneriler

Detaylı

BÖLÜM 1 Nitel Araştırmayı Anlamak Nitel Bir Araştırmacı Gibi Düşünmek Nicel Araştırmaya Dayalı Nitel Bir Araştırma Yürütme...

BÖLÜM 1 Nitel Araştırmayı Anlamak Nitel Bir Araştırmacı Gibi Düşünmek Nicel Araştırmaya Dayalı Nitel Bir Araştırma Yürütme... İÇİNDEKİLER Ön söz... xiii Amaç... xiii Okuyucu Kitle... xiv Kitabı Tanıyalım... xiv Yazım Özellikleri... xv Teşekkür... xvi İnternet Kaynakları... xvi Çevirenin Sunuşu... xvii Yazar Hakkında... xix Çeviren

Detaylı

PROJE TABANLI ÖĞRENMEDE ÇOKLU ZEKÂ YAKLAŞIMININ MATEMATİK ÖĞRENME BAŞARISINA VE MATEMATİĞE KARŞI TUTUMA ETKİSİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

PROJE TABANLI ÖĞRENMEDE ÇOKLU ZEKÂ YAKLAŞIMININ MATEMATİK ÖĞRENME BAŞARISINA VE MATEMATİĞE KARŞI TUTUMA ETKİSİNİN KARŞILAŞTIRILMASI PROJE TABANLI ÖĞRENMEDE ÇOKLU ZEKÂ YAKLAŞIMININ MATEMATİK ÖĞRENME BAŞARISINA VE MATEMATİĞE KARŞI TUTUMA ETKİSİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Mesut TABUK1 Ahmet Şükrü ÖZDEMİR2 Özet Matematik, diğer soyut bilimler

Detaylı

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEZ ÖNERİSİ HAZIRLAMA KILAVUZU MART, 2017 MUĞLA T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ.... ANABİLİM DALI.... BİLİM

Detaylı

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET. www.kolayaof.com

TÜRKÇE BİÇİM KISA ÖZET. www.kolayaof.com DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TÜRKÇE BİÇİM BİLGİSİ KISA ÖZET www.kolayaof.com

Detaylı

» Ben işlerimi zamanında yaparım. cümlesinde yapmak sözcüğü, bir yargı taşıdığı için yüklemdir.

» Ben işlerimi zamanında yaparım. cümlesinde yapmak sözcüğü, bir yargı taşıdığı için yüklemdir. CÜMLENİN ÖĞELERİ TEMEL ÖĞELER Yüklem (Fiil, Eylem) Cümledeki işi, hareketi, yargıyı bildiren çekimli unsura yüklem denir. Yükleme, cümlede yargı bildiren çekimli öge de diyebiliriz. Yüklem, yukarıda belirttiğimiz

Detaylı

TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİ ZAMAN VE KİP ÇEKİMLERİNDE BİRLEŞİK YAPILAR ÜZERİNE

TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİ ZAMAN VE KİP ÇEKİMLERİNDE BİRLEŞİK YAPILAR ÜZERİNE TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİ ZAMAN VE KİP ÇEKİMLERİNDE BİRLEŞİK YAPILAR ÜZERİNE Gürer GÜLSEVİN Türkiye Türkçesindeki Zaman ve Kiplerin Birleşik Çekimi üzerine gramerlerimizde yazılanlar dolayısı ile kendi kendimize

Detaylı

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ Yrd.Doç.Dr.Cavide DEMİRCİ Uzman Esra ÇENGELCİ ESOGÜ Eğitim Fakültesi

Detaylı

İDV ÖZEL BİLKENT ORTAOKULU SINIFLARINA KONTENJAN DAHİLİNDE ÖĞRENCİ ALINACAKTIR.

İDV ÖZEL BİLKENT ORTAOKULU SINIFLARINA KONTENJAN DAHİLİNDE ÖĞRENCİ ALINACAKTIR. İDV ÖZEL BİLKENT ORTAOKULU 5-6-7-8.SINIFLARINA KONTENJAN DAHİLİNDE ÖĞRENCİ ALINACAKTIR. ORTAOKUL 5.6.7.8.SINIFLAR Kontenjan İlanı : 07.06.2018 Başvuru Tarihleri : 07-11 Haziran 2018 Başvuru Evrakları :

Detaylı

KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ 14-17 YAŞ ARASINDAKİ GENÇLERİN FİZİKSEL UYGUNLUKLARININ VE GÜNLÜK AKTİVİTE DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Coşkun ULUSOY BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR PROGRAMI

Detaylı

DİLEK KİPLERİ VE ZAMAN KAVRAMI ÖZET

DİLEK KİPLERİ VE ZAMAN KAVRAMI ÖZET DİLEK KİPLERİ VE ZAMAN KAVRAMI ÖZET Yard. Doç. Dr. Kerime ÜSTÜNOVA Dilek kiplerinde zaman kavramının olmayışı, bu çekimdeki eylemlerde zaman kavramının olmadığı anlamına gelmemektedir. Bir işin, oluşun,

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TÜRK DİLİ II TRD103 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

EKLER VE SÖZCÜĞÜN YAPISI

EKLER VE SÖZCÜĞÜN YAPISI EKLER VE SÖZCÜĞÜN YAPISI *KÖK * YAPIM EKLERİ * ÇEKİM EKLERİ * YAPILARINA GÖRE SÖZCÜKLER K Ö K Sözcüğü oluşturan en küçük anlamlı dil birimine kök denir. Kök halinde bulunan sözcükler yapım eki almamıştır

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... v GİRİŞ... 1 1. İSTATİSTİK İN TARİHÇESİ... 1 2. İSTATİSTİK NEDİR?... 3 3. SAYISAL BİLGİDEN ANLAM ÇIKARILMASI... 4 4. BELİRSİZLİĞİN ELE ALINMASI... 4 5. ÖRNEKLEME... 5 6. İLİŞKİLERİN

Detaylı

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE? ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? Prof. Dr. Mukim SAĞIR ÖZET Bu makalede ana dil ve ana dili terimlerinin kullanımları üzerinde durulacaktır. Aralarında nüans olan bu iki terimin Türkçe ve Türk Dili öğretiminde

Detaylı

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİ ANALİZİ, İZLEME VE DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ

Detaylı

DERS TANIMLAMA FORMU. Proje/Ala n Çalışması 1. 2 0 0 - - 2 2

DERS TANIMLAMA FORMU. Proje/Ala n Çalışması 1. 2 0 0 - - 2 2 Dersin Kodu ve Adı : TRD101 Türk Dili I DERS TANIMLAMA FORMU Programın Adı: Makine Mühendisliği Yarıyıl Teor i Eğitim ve Öğretim Yöntemleri (ECTS) Uyg. Lab. Proje/Ala n Çalışması Diğer Topla m Krediler

Detaylı

5. Sınıf (Hazırlık) 5. Sınıf 6. Sınıf 7. Sınıf 8. Sınıf Story Time My Word Bank

5. Sınıf (Hazırlık) 5. Sınıf 6. Sınıf 7. Sınıf 8. Sınıf Story Time My Word Bank ORTAOKUL YAYINLARI 5. Sınıf (Hazırlık) 5. Sınıf 6. Sınıf 7. Sınıf 8. Sınıf Story Time My Word Bank 2 4 6 8 10 12 13 5. SINIF HAZIRLIK PRENSİP KRİTER Step serisinde yer alan materyaller ve aktiviteler,

Detaylı

ÜNİTE. TÜRK DİLİ I Yrd. Doç. Dr. Nurşat BİÇER İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇE ŞEKİL BİLGİSİ II

ÜNİTE. TÜRK DİLİ I Yrd. Doç. Dr. Nurşat BİÇER İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇE ŞEKİL BİLGİSİ II HEDEFLER İÇİNDEKİLER TÜRKÇE ŞEKİL BİLGİSİ II Çekim Ekleri Ad Çekim Ekleri Durum (hâl) ekleri İyelik ekleri Çoğul ekleri Soru eki Fiil Çekim Ekleri Haber (bildirme) kipleri Tasarlama (istek) kipleri Kişi

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. Sayfa ÖNSÖZ... 10

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. Sayfa ÖNSÖZ... 10 İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... 10 BÖLÜM I ANADİLİ ÖĞRETİMİNE İLİŞKİN GENEL BİLGİLER... 1 Anadilinin Birey ve Toplum Yaşamındaki Önemi... 1 Anadili Öğretiminin Temel İşlevleri... 5 ANADİLİ ÖĞRETİMİNİN ETKİNLİK

Detaylı

Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz.

Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz. CÜMLENİN ÖĞELERİ Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz. Bir cümlenin oluşması için en önemli şart,

Detaylı

GÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA gali EKİ ÜZERİNE

GÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA gali EKİ ÜZERİNE GÖKTÜRK HARFLİ YAZITLARDA gali EKİ ÜZERİNE Özcan TABAKLAR* ÖZET Bugün Türkiye Türkçesinde -dan beri anlamıyla kullanılan Alı zarf-fiil eki, Eski Türkçede gali şeklinde karşımıza çıkar. Göktürk harfli yazıtlarda

Detaylı

EĞİTİMDE ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ

EĞİTİMDE ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ EĞİTİMDE ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ Yrd. Doç. Dr. Mustafa Aydın BAŞAR Araştırma Amaç Alt Amaçlarını Belirleme 2 Alan Bilgisi Meslek Bilgisi ÖĞRETMEN YETERLİKLERİ Kültür Bilgisi İletişim Bilgisi 3 Araştırma Amaç

Detaylı

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Gülay EKİCİ Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, ANKARA Özet Bu

Detaylı

Seminer (AB500) Ders Detayları

Seminer (AB500) Ders Detayları Seminer (AB500) Ders Detayları Ders AdıDers Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Seminer AB500 Bahar 3 0 0 0 0 Ön Koşul Ders(ler)i - Dersin Dili Dersin Türü Dersin Seviyesi

Detaylı

Danışman: Prof. Dr. H.Ömer KARPUZ

Danışman: Prof. Dr. H.Ömer KARPUZ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Ahmet AKÇATAŞ Doğum Tarihi: 22 Şubat 1970 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edeb. Öğr. Selçuk Üniversitesi 1992 Y.

Detaylı

Türk Dili, TDK, 9/2001, s. 257-264. Dr. Ayfer Aktaş. -DIktAn/-DUktAn sonra ZARF-FİİLİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Türk Dili, TDK, 9/2001, s. 257-264. Dr. Ayfer Aktaş. -DIktAn/-DUktAn sonra ZARF-FİİLİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA 1 Türk Dili, TDK, 9/2001, s. 257-264. Dr. Ayfer Aktaş -DIktAn/-DUktAn sonra ZARF-FİİLİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA 1. Giriş -DIktAn/-DUktAn sonra zarf-fiili çeşitli araştırmalarda birçok kez ele alınmıştır.

Detaylı

BÖLÜM 1 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMEDE TEMEL KAVRAMLAR

BÖLÜM 1 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMEDE TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMEDE TEMEL KAVRAMLAR I. Öğretimde Ölçme ve Değerlendirmenin Gerekliliği... 2 II. Ölçme Kavramı... 3 1. Tanımı ve Unsurları... 3 2. Aşamaları... 3 2.1. Ölçülecek

Detaylı

1. GİRİŞ Yapısalcı (constructivism) yaklaşım, bilginin öğrenme sürecinde öğrenciler tarafından yeniden yapılandırılmasıdır. Biz bilginin yapısını

1. GİRİŞ Yapısalcı (constructivism) yaklaşım, bilginin öğrenme sürecinde öğrenciler tarafından yeniden yapılandırılmasıdır. Biz bilginin yapısını uygulanmıştır. Ayrıca her iki gruptan 6 şar öğrenci ile görüşme yapılmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel yöntemlerle değerlendirilerek deneme ve kontrol grupları arasında anlamlı farklar olup olmadığı

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

İLKÖĞRETİM 5. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE KAVRAM HARİTASI KULLANIMININ ÖĞRENCİ AKADEMİK BAŞARISI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

İLKÖĞRETİM 5. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE KAVRAM HARİTASI KULLANIMININ ÖĞRENCİ AKADEMİK BAŞARISI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Mart 2008 Cilt:16 No:1 Kastamonu Eğitim Dergisi 61-66 İLKÖĞRETİM 5. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE KAVRAM HARİTASI KULLANIMININ ÖĞRENCİ AKADEMİK BAŞARISI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Gülşen ALTINTAŞ Celal Bayar Üniversitesi,

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ DAVRANIŞIN TANIMI Davranış Kavramı, öncelikle insan veya hayvanın tek tek veya toplu olarak gösterdiği faaliyetler olarak tanımlanabilir. En genel anlamda davranış, insanların

Detaylı

HESAP. (kesiklik var; süreklilik örnekleniyor) Hesap sürecinin zaman ekseninde geçtiği durumlar

HESAP. (kesiklik var; süreklilik örnekleniyor) Hesap sürecinin zaman ekseninde geçtiği durumlar HESAP Hesap soyut bir süreçtir. Bu çarpıcı ifade üzerine bazıları, hesaplayıcı dediğimiz somut makinelerde cereyan eden somut süreçlerin nasıl olup da hesap sayılmayacağını sorgulayabilirler. Bunun basit

Detaylı

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI Ders ismi Ders kodu Dönem Teori+Pratik Kredi AKTS Türk Dili II :Cümle ve Metin

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1 Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 3(1): 191-198 Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1 Özet Bu çalışmanın amacı, üniversite

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB 03 +2 2 4 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi

Detaylı

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Ders Bilgi Formu

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Ders Bilgi Formu Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Ders Bilgi Formu Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Yarıyılı TÜRKÇE I TUR 001 Güz ECTS Ders Uygulama Laboratuvar

Detaylı

İŞ GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜ

İŞ GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜ Dr. Salih DURSUN İŞ GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜ KAVRAM MODELLER UYGULAMA Beta Yay n No : 2668 İşletme - Ekonomi : 558 1. Baskı Mart 2012 - İSTANBUL ISBN 978-605 - 377-692 - 5 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ İNGİLİZCE II İLH 418 8 2+0 2 3

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ İNGİLİZCE II İLH 418 8 2+0 2 3 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS MESLEKİ İNGİLİZCE II İLH 418 8 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli Dersin

Detaylı

ÖZNESİ GÖSTERİLMEYEN BİR CÜMLE TİPİ DAHA. Selma GÜLSEVİN

ÖZNESİ GÖSTERİLMEYEN BİR CÜMLE TİPİ DAHA. Selma GÜLSEVİN ÖZNESİ GÖSTERİLMEYEN BİR CÜMLE TİPİ DAHA Selma GÜLSEVİN I. GİRİŞ Bir düşünceyi, bir duyguyu, bir hareketi, bir hadiseyi, bir durumu tam olarak bir hüküm halinde ifade eden kelime veya kelime dizisine cümle

Detaylı

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI

EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI EĞİTİM PROGRAMLARI VE ÖĞRETİM BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2011 2012 EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI BİLİMSEL HAZIRLIK GÜZ YARIYILI DERSLERİ EGB501 Program Geliştirmeye Giriş

Detaylı

4.4. Hazır bir veritabanı kullanılarak amacına yönelik sorgulama yapar ve yorumlar.

4.4. Hazır bir veritabanı kullanılarak amacına yönelik sorgulama yapar ve yorumlar. 5. SINIF BİLGİSAYAR DERS PLÂNI Genel Bilgi Ders Adı: İlköğretim Seçmeli Bilgisayar Dersi Ünite: Verilerimi Düzenliyorum Seviye: 5. Sınıf Kazanım: 4.4. Hazır bir veritabanı kullanılarak amacına yönelik

Detaylı

Sınavlı ve Sınavsız Geçiş İçin Akademik Bir Karşılaştırma

Sınavlı ve Sınavsız Geçiş İçin Akademik Bir Karşılaştırma Sınavlı ve Sınavsız Geçiş İçin Akademik Bir Karşılaştırma Öğr. Gör. Kenan KARAGÜL, Öğr. Gör. Nigar KARAGÜL, Murat DOĞAN 3 Pamukkale Üniversitesi, Honaz Meslek Yüksek Okulu, Lojistik Programı, kkaragul@pau.edu.tr

Detaylı

ÖZNE YÜKLEM UYUMU BAKIMINDAN FARKLI BĐR CÜMLE TĐPĐ

ÖZNE YÜKLEM UYUMU BAKIMINDAN FARKLI BĐR CÜMLE TĐPĐ ÖZNE YÜKLEM UYUMU BAKIMINDAN FARKLI BĐR CÜMLE TĐPĐ Caner KERĐMOĞLU ÖZET Bu çalışmada Türkiye Türkçesinin söz dizimiyle ilgili olarak özne-yüklem uyumu konusu ele alınmıştır. Yüklemi 1. ve 2. kişi zamiri

Detaylı

ÜNİTE 14 ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ. TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri

ÜNİTE 14 ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ. TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri ŞEKİL BİLGİSİ-II YAPIM EKLERİ İÇİNDEKİLER BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Çekim Ekleri İsim Çekim Ekleri Fiil Çekim Ekleri HEDEFLER TÜRK DİLİ Okt. Aslıhan AYTAÇ Bu üniteyi çalıştıktan sonra;

Detaylı

MURAT ÖZBAY SERİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

MURAT ÖZBAY SERİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME DAŞÖZ, T. (2016). Murat Özbay Serisi Üzerine Bir Değerlendirme. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 5(1), 526-533. MURAT ÖZBAY SERİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Tuğçe DAŞÖZ Geliş Tarihi:

Detaylı

Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk.

Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk. ANLATIM BOZUKLUKLARI Her cümle belli bir düşünceyi, duyguyu aktarmak için kurulur. Bu cümlenin, ifade edeceği anlamı açık ve anlaşılır bir biçimde ortaya koyması gerekir. Ayrıca cümle mümkün olduğunca

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Temel Kavramlar Dr. Seher Yalçın 3.2.2017 Dr. Seher Yalçın 1 Araştırmaların Sunumu Bir araştırma raporu, genellikle, üç kümede toplanabilen bölümler halinde düzenlenir. Bunlar:

Detaylı

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU iii TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi Bilim Dalı öğrencisi Rabia HOŞ tarafından hazırlanan " Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında

Detaylı

ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ SPOR YAPAN VE YAPMAYAN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN İLETİŞİM BECERİLERİ İLE EMPATİK EĞİLİM DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM: TASARIM PAZARLAMA ARAŞTIRMASINA GİRİŞ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM: TASARIM PAZARLAMA ARAŞTIRMASINA GİRİŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v TEŞEKKÜR... vi İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ VE TEŞEKKÜR... vii İÇİNDEKİLER... ix ŞEKİLLER LİSTESİ... xviii TABLOLAR LİSTESİ... xx BİRİNCİ KISIM: TASARIM BİRİNCI BÖLÜM PAZARLAMA ARAŞTIRMASINA

Detaylı

BÖLÜM I ARAŞTIRMANIN DOĞASI

BÖLÜM I ARAŞTIRMANIN DOĞASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...... V BÖLÜM I ARAŞTIRMANIN DOĞASI... 1 1.1. GERÇEĞİ ARAMA YOLLARI..... 1 1.1.1.Deneyim..... 2 1.1.2. Mantık... 2 1.1.3. Bilimsel Araştırma... 3 1.1.4. Yansıtma... 4 1.2. BİLGİ EDİNME

Detaylı

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİLİM DALI XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX XXXXXX

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİLİM DALI XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX XXXXXX EK [1] Dış Kapak Örneği Arial, 14 punto,ortalı,tek satır aralığı, büyük harf, bold. T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANA BİLİM DALI BİLİM DALI 1,5 satır aralıklı 7 boşluk Tez Başlığı, ortalı,

Detaylı

OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE ETKİSİ

OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE ETKİSİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÇOCUK GELİŞİMİ VE EV YÖNETİMİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ BİLİM DALI OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ 60-72 AYLIK ÇOCUKLARIN

Detaylı

ZfWT Vol 10, No. 2 (2018) 281-

ZfWT Vol 10, No. 2 (2018) 281- YAYIN DEĞERLENDİRME: ASLAN, C. (2017). Örnek Eğitim Durumlarıyla Türkçe-Türk Dili ve Edebiyatı Öğretimi. Ankara: Anı Yayıncılık. Book Reviews: ASLAN, C. (2017). Örnek Eğitim Durumlarıyla Türkçe-Türk Dili

Detaylı

Türk Dili I El Kitabı

Türk Dili I El Kitabı Türk Dili I El Kitabı Editörler Osman Gündüz Osman Mert Yazarlar Sıddık Bakır Yasin Mahmut Yakar Osman Mert Kürşad Çağrı Bozkırlı Erhan Durukan Nurşat Biçer Oğuzhan Yılmaz M. Abdullah Arslan Osman Gündüz

Detaylı

c. Yönelme Hâli: -e ekiyle yapılır. Yüklemin yöneldiği yeri, nesneyi ya da kavramı gösterir.

c. Yönelme Hâli: -e ekiyle yapılır. Yüklemin yöneldiği yeri, nesneyi ya da kavramı gösterir. ÇEKİM EKLERİ: Çekim ekleri, kelimelerin diğer kelimelerle bağ kurmasını, kelimelerin cümlede görev almasını sağlar, hâlini, sayısını, zamanını, şahsını belirler. Çekim ekleri eklendiği sözcüğün anlamında

Detaylı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR II YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR II YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR II YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ 1 SUNUM PLANI 1. Giriş 2. Makale İncelemeleri 3. Araştırma Metninin Biçimsel Yapısı 3.1. Ön Kısım 3.2. Metin Kısmı 3.3. Son Kısım 4. Araştırma

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ.v ÖZ GEÇMİŞ vii I. BÖLÜM İLK OKUMA VE YAZMA ÖĞRETİMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 1

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ.v ÖZ GEÇMİŞ vii I. BÖLÜM İLK OKUMA VE YAZMA ÖĞRETİMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 1 İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ.v ÖZ GEÇMİŞ vii I. BÖLÜM İLK OKUMA VE YAZMA ÖĞRETİMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 1 İlk Okuma ve Yazma Öğretiminin Tarihsel Gelişimi... 1 İlk Okuma ve Yazma Öğretiminde Kullanılan Öğretim Yöntemlerine

Detaylı

Parametrik İstatistiksel Yöntemler (t testi ve F testi)

Parametrik İstatistiksel Yöntemler (t testi ve F testi) Parametrik İstatistiksel Yöntemler (t testi ve F testi) Dr. Seher Yalçın 27.12.2016 1 İstatistiksel testler parametrik ve parametrik olmayan testler olmak üzere iki gruba ayrılır. Parametrik testler, ilgilenen

Detaylı

RİSÂLE-İ MÛZE-DÛZLUK ÜZERİNE

RİSÂLE-İ MÛZE-DÛZLUK ÜZERİNE A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 51, ERZURUM 2014, 471-475 RİSÂLE-İ MÛZE-DÛZLUK ÜZERİNE ABOUT RİSÂLE-İ MÛZE-DÛZLUK Ahmet DEMİRTAŞ * Resim 1: Kitaba ait kapak görüntüsü Çizmecilik /

Detaylı

İçindekiler. I Varyans Analizi (ANOVA) 1. Önsöz. Simgeler ve Kısaltmalar Dizini

İçindekiler. I Varyans Analizi (ANOVA) 1. Önsöz. Simgeler ve Kısaltmalar Dizini İçindekiler Önsöz Simgeler ve Kısaltmalar Dizini v xv I Varyans Analizi (ANOVA) 1 1 Varyans Analizine Giriş 3 1.1 TemelKavramlar... 3 1.2 Deney Tasarımının Temel İlkeleri... 5 1.2.1 Bloklama... 5 1.2.2

Detaylı

DERS TANIMLAMA FORMU

DERS TANIMLAMA FORMU Dersin Kodu ve Adı : TRD101 Türk Dili II DERS TANIMLAMA FORMU Programın Adı:Kimya Mühendisliği Yarıyıl Eğitim ve Öğretim Yöntemleri (ECTS) Teori Uyg. Lab. Proje/Alan Çalışması Krediler Diğer Toplam ECTS

Detaylı

uzman yaklaşımı program geliştirme Branş Analizi Uzm. İrfan UYGAR

uzman yaklaşımı program geliştirme Branş Analizi Uzm. İrfan UYGAR Branş Analizi program geliştirme ÖSYM 2013 yılında yaptığı değişiklikle Eğitim Bilimleri Testi ndeki soru sayısını 120 den 80 e düşürmüştür. Bu bağlamda program geliştirmenin soru sayısını diğer alanlara

Detaylı

Kısaca İçindekiler. KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş. KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri

Kısaca İçindekiler. KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş. KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri iv / Künye Kısaca İçindekiler KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş Bölüm 1: Sosyal Bilgiler Öğretiminin ve Öğreniminin Geçmişi, Bugünü ve Geleceği KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri Bölüm 2: Sosyal

Detaylı

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 17 ISSN:

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 17 ISSN: İŞBİRLİKLİ ÖĞRENME YÖNTEMİNE DAYALI PROJE DESTEKLİ ETKİNLİKLERİN ÖĞRENCİLERİN FİZİK DERSİNE YÖNELİK ETKİSİ Öğr. Gör. Dr. Canel Eke Akdeniz Üniversitesi ceke@akdeniz.edu.tr Prof. Dr. Selma Moğol Gazi Üniversitesi

Detaylı

VI. ULUSLARARASI TÜRK DİLİ KURULTAYI BiLDİRİLERi

VI. ULUSLARARASI TÜRK DİLİ KURULTAYI BiLDİRİLERi Türk Dil Kurumu Yayınları VI. ULUSLARARASI TÜRK DİLİ KURULTAYI BiLDİRİLERi 20-25 Ekim 2008 IV. CİLT Ankara, 2013 iyelik EKİNİN "DÖNÜŞTÜRÜCÜ" İŞLEVİ ÜZERİNE Halil ihrahim USTA * Biçim (=Şekil), Yapı, Kuruluş

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı BİÇİM BİLGİSİ (Kök, Ek ve

Detaylı

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir. ÖZET Üniversite Öğrencilerinin Yabancı Dil Seviyelerinin ve Yabancı Dil Eğitim Programına Karşı Tutumlarının İncelenmesi (Aksaray Üniversitesi Örneği) Çağan YILDIRAN Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Detaylı

BİLDİRME EKİNİN DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDEKİ YERİ ÜZERİNE *

BİLDİRME EKİNİN DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDEKİ YERİ ÜZERİNE * BİLDİRME EKİNİN DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDEKİ YERİ ÜZERİNE * Dr. Sedat BALYEMEZ sedatbalyemez@yahoo.com Özet Bildirme eki DIr/-DUr, günümüz Türkçesinde sıkça kullanılan bir ektir. Bu ekin başlıca üç işlevi

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ...

İÇİNDEKİLER 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ... 1 1.1. Bir İleti Kodu Olarak Dil... 1 1.1.1. Dilin Bireysel ve Toplumsal Yönü / Uzlaşımsal Niteliği... 4 1.1.2. Dilin Yapısal Yönü / Dizge Olma

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİLİMSEL ARAŞTIRMAYA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR

İÇİNDEKİLER BİLİMSEL ARAŞTIRMAYA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR İÇİNDEKİLER BÖLÜM I Doç. Dr. Hüseyin Yolcu BİLİMSEL ARAŞTIRMAYA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR Giriş -------------------------------------------------------------------------------------------- 3 Bilim ve Bilimsel

Detaylı

HER CÜMLEDE ÜÇ ZAMAN VARDIR

HER CÜMLEDE ÜÇ ZAMAN VARDIR HE CÜMLEDE ÜÇ ZAMAN VADI Prof. Dr. ıza FİLİZK Şaşırtıcı olmakla birlikte dil bilimi, gösterge bilimi, narratoloji bilimlerindeki gelişmeler, bir cümlede kesin olarak üç ayrı zaman olduğunu göstermiştir.

Detaylı

Araştırma Yöntem ve Teknikleri

Araştırma Yöntem ve Teknikleri Araştırma Yöntem ve Teknikleri Araştırma Sürecinde Kullanılan Terimler Araştırma Sürecinde Kullanılan Terimler Değişken (Variable) Hipotez veya Denence (Hypothesis) Sayıltı veya Faraziye (Assumption) Sınırlılık

Detaylı

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU efe.atauni.edu.tr Bu çalışma TÜBİTAK tarafından 114K725 nolu proje kapsamında desteklenmektedir. Araştırmaya gönüllü

Detaylı

KPSS/1-EB-CÖ/ Bir öğretim programında hedefler ve kazanımlara yer verilmesinin en önemli amacı aşağıdakilerden hangisidir?

KPSS/1-EB-CÖ/ Bir öğretim programında hedefler ve kazanımlara yer verilmesinin en önemli amacı aşağıdakilerden hangisidir? 82. Belgin öğretmen öğrencilerinden, Nasıl bir okul düşlerdiniz? sorusuna karşılık olarak özgün ve yaratıcı fikir, öneri ve değerlendirmeleri açıkça ve akıllarına ilk geldiği şekilde söylemelerini ister.

Detaylı

DERS TANIMLAMA FORMU / Hakas Türkçesi. ARIKOĞLU E. (2007) Hakas Türkçesi, Türk Lehçeleri Temel Ders Kitabı

DERS TANIMLAMA FORMU / Hakas Türkçesi. ARIKOĞLU E. (2007) Hakas Türkçesi, Türk Lehçeleri Temel Ders Kitabı Dersin Kodu ve Adı DERS TANIMLAMA FORMU 1060041 / Hakas Türkçesi Dersin Yarıyılı 1 Dersin Katalog Tanımı (İçeriği) Hakas Türkçesin ses ve şekil özelliklerini öğrenme ARIKOĞLU E. (2007) Hakas Türkçesi,

Detaylı

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme Fatma Kübra ÇELEN & Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI...

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI... İÇİNDEKİLER BÖLÜM I ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI... 1 Giriş... 1 Öğrenme ve Öğretme Kuramları... 5 Öğrenme ve Öğretme Kavramına Farklı Yaklaşımlar... 22 Davranışçı (Behaviorist) Öğrenme Kuramları... 23

Detaylı