KÜLTÜR BİTKİLERİNDE ZARARLI BÖCEKLER, AKARLAR VE NEMATODLAR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KÜLTÜR BİTKİLERİNDE ZARARLI BÖCEKLER, AKARLAR VE NEMATODLAR"

Transkript

1 DERS 3 KÜLTÜR BİTKİLERİNDE ZARARLI BÖCEKLER, AKARLAR VE NEMATODLAR BÖCEKLER Böcekler, dünyada en çok rastlanan canlılardandır. Bunun nedeni pek çok olumsuz şarta dirençli yapıda yaratılmış olmalarıdır. Dünya üzerinde yaklaşık 1-1,5 milyon böcek türü bulunmaktadır. Günümüzde var olduğu bilinen hayvan türlerinin dörtte üçünü böcekler oluşturmaktadır. Bu kadar çok farklı böcek olmasına rağmen tüm böceklerin vücudu üç bölümden oluşur: Baş, göğüs ve karın. Böceklerin boyları 0.2 mm den 30 cm ye kadar değişir. Böcekleri ayırt etmenin bir diğer yolu bacaklarını saymaktır. Her böceğin altı bacağı vardır. Böceklerin vücudu bir dış kabukla örtülüdür ve Böcekler büyüdükçe kabuk değiştirirler. Bazı böcekler, kültür bitkilerinde, bitkilerin kök, gövde, yaprak, meyve, sap gibi kısımları ile beslenerek bitkilere zarar verirler. Bitkisel ürünlerde doğrudan beslenerek önemli ürün kayıplarına neden olurlar. Böceklerin büyük bir çoğunluğu yaşayışı gereği insanın gıdasına ortak olurlar. İnsanlar, ekip diktiklerini değil, hastalık ve zararlılardan arta 105

2 kalan mahsülü elde etmekte ve bunun bir kısmını da depolarda yine zararlılara kaptırmaktadır. Bütün böcekler zararlı mıdır? Bütün böcekler zararlı değildir. Doğadaki zararlı böceklere karşı, doğal düşmanlarını kullanmak suretiyle o zararlıları yok etmek veya yoğunluklarını düşürmek için yapılan mücadeleye Biyolojik mücadele denilmektedir. Biyolojik mücadelede predatör (avcı böcek), parazitoit (asalak böcek), fungus, bakteri ve virüs gibi faydalı canlı organizmalar kullanılır. Hayat dönemini sürekli olarak konukçuda geçiren ve çoğunlukla konukçudan küçük olan böceklere asalak böcek denir. Bunları, yumurta, larva, pupa ve ergin parazitoidi olarak adlandırabiliriz. Hayat dönemini tamamlamak için birden çok konukçuya ihtiyaç gösteren böceklere, avcı böcek denir. Bunlar avlarını önce yakalar, çoğunlukla öldürdükten sonra, vücutlarını kemirip yemek suretiyle, ya da konukçusunun vücudundaki sıvı maddeleri emerek besinlerini alırlar. Dünyada tarımı yapılan bitkilerde zararlı, hastalık ve yabancı otlar nedeniyle hasattan önce ortaya çıkan ürün kaybı %35 olarak hesaplanmaktadır. Mücadele yapılmadığı zaman, bazı ürünlerde bu kaybın iki kat artabileceği yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur. Ülkemizde kültür bitkilerinde ürün kayıplarına neden zararlıların büyük bir kısmını böcekler oluşturmaktadır. Ülkesel zirai mücadele teknik talimatı bulunan ve bu talimatlar çerçevesinde mücadelesi yapılan zararlılar, ürün gruplarına göre aşağıda verilmektedir: 106

3 1. Ambar Zararlıları 2. Hububat Zaralıları 3. Genel Zararlılar 4. Sebze Zararlıları 5. Endüstri ve Süs Bitkileri Zararlıları 6. Meyve Zararlıları 7. Subtropikal Meyve Zararlıları 8. Bağ Zararlıları Bu bölümde, ülkemizde yaygın olarak bulunan ve ekonomik önemde zarar yapan böceklerden bazılarının tanınması, zarar şekli ve mücadelesi ile ilgili kısa bilgiler verilecektir. Bu konularda daha geniş bilgi almak için Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri ne başvurulmalıdır. HUBUBATIN EN ÖNEMLİ ZARARLISI SÜNE Tanımı ve Yaşayışı: Süne hububatın en önemli zararlısıdır. Kışı dağlarda değişik bitki örtüsü altında geçiren süneler, havaların ısınmaya başladığı Nisan sonu, Mayıs başlarında ovalara göç ederler. Ovalara göç eden süneler, beslenmeye ve bir süre sonra, çiftleşmeye başlar. 12 ya da 14 adetten oluşan yumurta paketlerini genellikle bitkinin yapraklarının alt yüzeyine, bazen de sap veya başaklara bırakırlar. Bir dişi bir yıllık ömrü süresinde yaklaşık 80 yumurta bırakır. Yeni bırakıldığında filiz yeşili olan yumurtalarda, 3-4 gün sonra kahverengi noktalar belirir. Bundan yaklaşık 1 hafta sonra kırmızı renkli 107

4 çapa şeklinde bir leke oluşur ve yumurtanın rengi sarıya döner. Yumurtanın bu haline çapa dönemi denir ve bundan yaklaşık 5-6 gün sonra yumurtalar açılır, nimfler çıkış yapar. Resim 1. Kışlaklardan genel görünüm. Yumurtadan çıkan nimfler, genellikle 5-6 gün ara ile 5 gömlek değiştirerek 5 nimf dönemi geçirirler. İlk dönem nimfler beslenmezler. İkinci dönemde beslenmeye başlarlar ve dördüncü nimf döneminden sonra yeni nesil erginler ortaya çıkar. Bunlar, kışlama sırasında gerekli olan yağı depolayabilmek için hububatta gün süreyle oburca beslenirler. Bu nedenle de yeni nesil erginler hububatta çok zarar veririler. Havaların iyice ısınması ve hububatın hasat olgunluğuna gelmesiyle birlikte, yeni nesil erginler bulundukları tarlalarda daha yüksekteki hububat alanlarına göç etmeye başlarlar ve kışlaklarına çekilirler. 108

5 Resim 2. Süne ergini ve başakta beslenen Süne ergini. Resim 3. Süne yumurta paketi. Resim 4. Nimf dönemleri ve yeni nesil ergin. Resim 5. Parazitlenmiş Süne yumurtaları. Resim 6. Süne Yumurta parazitleri. 109

6 Zarar Şekli: Kışlamış erginler bitkinin kardeşlenme döneminde hububatı kök boğazı üstünden emerek kurt boğazı zararını oluştururlar. Bu şekilde zarar gören bitki başak bağlayamaz. Resim 7. Buğdayda Akbaşak zararı. Resim 8. Süne nin buğday tanelerindeki emgi zararı. Yine kışlamış erginler, başaklanma dönemindeki bitkinin sapını emmek suretiyle akbaşak zararını meydana getirirler. Ancak en önemli zararı nimfler ve yeni nesil erginler meydana getirir. Bunlar, daneleri delip emmek suretiyle büyük oranda ağırlık kaybına neden odukları gibi diğer taraftan sertleşen daneleri yumuşatabilmek için salgıladıkları bazı protein parçalayıcı enzimlerle, bunlardan elde edilen unun ekmeklik vasfının kaybolmasına neden olurlar. Bu zararlar üst üste konduğunda, 4. ve 5. dönem nimf ve yeni nesil ergin yoğunluğunun fazla olduğu yıllarda, mücadele yapılmaması durumunda %100 e varan oranda zarar meydana gelebilmektedir Mücadelesi: Kışlaklardan tarlaya inişlerin başlaması ile birlikte, tarlalardaki yoğunluğun tespiti amacıyla kaba ve daha sonra da kıymetlendirme sürveyleri, yumurtaların bırakılması ile birlikte yumurta parazitlenme sürveyleri ve yumurtalardan çıkışın maksimum seviyeye 110

7 ulaşması ile birlikte de, nimf ve yeni nesil ergin yoğunluğunun tespiti amacıyla nimf sürveyleri yapılır. Tüm bu çalışmaların neticesinde elde edilen sonuçlar değerlendirilerek mücadele yapılması gereken sahalar belirlenir. PAMUKTA YEŞİLKURT Tanımı ve Yaşayışı: Kelebeklerin ön kanatları üzerinde karakteristik olarak, biri böbrek, diğeri daire şeklinde iki leke bulunur. Erkekler grimsi yeşil, yeşilimsi deve tüyü veya zeytin yeşili, dişi turuncu kahverengi, kırmızımsı kahverengi veya tuğla kırmızısı renktedir. İlk erginler, nisan ayı başında görülür. Kelebekler genellikle gece aktif olup çiftleşme ve yumurtlama gece olur. Ergin uçuşları ayın fazları ile ilişkili olup, populasyon ayın dolunay safhasında en düşük seviyede, ayın karanlık safhasında en yüksek seviyededir. Resim 9. Ergin kelebek Resim 10. Larva. Resim 11. Taraktaki zararı. Açılmak üzere olan yumurta koyulaşır ve üzerinde enine kırmızı renkte bir bant oluşur. Yumurtalarını pamuk bitkisinin yaprak, tarak ve diğer generatif organlarına tek tek bırakır. 111

8 Zarar Şekli: Yeşilkurt larvaları, pamuk bitkisinde üstten aşağıya doğru hareket ederek tarak, çiçek ve kozalarda beslenir. Zarar görmüş kozalar açılmaz, zamanla kurur ve saprofit fungusların etkisiyle çürürler. Mücadelesi: Zararlı yoğunluğunu düşürmek amacıyla, hasattan sonra tarlaların geciktirilmeden sürümü yapılmalıdır. Bırakılan yumurta sayısı arttığı sürece ilaçlama geciktirilmeli, ancak bu süre diğer larvaların büyümesine imkan verecek kadar uzun olmamalıdır. İlaçlamada, en iyi etkiyi elde etmek için her dölde yumurtadan yeni çıkmış larvaların en yoğun olduğu dönem seçilmelidir. Mücadele zamanının tespiti için yapılan surveylere, taraklanma döneminin başlamasıyla birlikte başlanır. Yumurta populasyonun artmaya başladığı ve ayın karanlık ve karanlığa yakın dönemlerinde haftada 2 kez diğer zamanlarda haftada 1 kez örnekleme yapılır dekar bir ünite kabul edilir ve yaklaşık olarak birbirine eşit 3 bölüme ayrılır. Her bölümde rastgele seçilen 3 metre sıra uzunluğundaki tüm bitkiler kontrol edilerek, ortalama 2 larva olduğunda mücadeleye karar verilir. PAMUKTA TÜTÜN BEYAZSİNEĞİ Tanımı ve Yaşayışı: Kanat ve vücut üzeri tozlu görünüşte ve beyaz renkte bir mum tabakası ile kaplı olduğu için beyaz renkte görünür. Yumurtalarını tek tek veya küçük gruplar halinde taze yaprakların alt yüzeyine bırakır. Bir dişi 300 kadar yumurta bırakır. Yeni bırakılan yumurtalar beyaz olup olgunlaştıkça koyulaşır, kahverengiye döner. Larva yumurtadan yeni çıktığında hareketli ve ovaldir. Hortumunu yaprak dokusuna sokarak 8 saatte kendini sabitleştirir ve 112

9 hareketsiz duruma geçerek üzerini mum tabakası ile kaplar. 4 dönem geçirerek dördüncü dönemleri pupa olarak isimlendirilir. Pupa döneminde beslenme olmayıp, gözler kırmızı renkli ve çok belirgindir. Resim 12. Erginler. Resim 13. Yumurta. Zarar Şekli: Hem ergini hem de larvası zarar yapar. Yumurta ve pupa dönemde beslenme olmadığı için her hangi bir zarar da meydana getirmezler. Zararlı bitki özsuyu ile beslendiği için bitki zayıflar, gelişmesi durur ve koza tutma kapasitesi düşer. Kozaların gelişmesi tam olmadığı için ağırlıkları düşer ve verim kaybına neden olur. Ergin ve larvalar yapışkan tatlı madde salgılayarak fumajin oluşumuna ve bitkinin siyah bir görünüm almasına neden olur. Tatlı madde kütlüye de bulaşarak lif kalitesini etkiler. Resim 14. Ergin, larva ve pupa. Resim 15. Fumajin zararı. 113

10 Mücadelesi: Zararlıya karşı dayanıklı ve erkenci pamuk çeşitleri tercih edilmeli, azot fazlalığı üreme gücünü arttırdığı için tavsiye edilen dozda kullanılmalı, aşırı sulamadan kaçınılmalı ve bitki sıklığı standartlara uygun olmalıdır. Sebze, bostan ve pamuk tarlaları içiçe olmamalı, olduğunda ise hasat sonrası artıklar ve zararlının kışı geçirdiği yerlerdeki yabancı otlar yok edilmelidir. Yoğunluk ekonomik zarar eşiğini aştığında, ilk sulamadan önce veya sonra yer aletleriyle etkili bir uygulama yapmak amaç olmalıdır. Ekonomik zarar eşiği, 5 ergin/yaprak veya 10 larva/yaprak dır. Doğal Düşmanları: Pamuk tarımında zararlılarla mücadelede en önemli konulardan biridir. Kimyasal mücadele şeklinde yapılan uygulamalar, doğal dengenin bozulması, zararlıların değişik ilaçlara direnç kazanması ve çevre kirliliği gibi sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu sorunlara çözüm olması açısından entegre zararlı kontrolü önem kazanmaktadır. Bu yöntem, ilaçlama sayısının azalmasına dolayısıyla yararlı böceklerin artmasını sağlamaktadır. Bu nedenle pamukta bulunan yararlı böcekleri ve bunların pamuk zararlılarının kontrolündeki önemini tanımamızda ve biyolojik mücadele ile ilgili bazı kavramları gözden geçirmemizde fayda vardır. Afid Aslanı: Doğada görülen zararlı böcek ve örümceklerin populasyonlarının azalmasında önemli rol oynar. Mart ayından sonra çiftleşerek yumurtalarını bırakır. 114

11 Resim 16. Ergin. Resim 17. Yumurta. Resim 18. Larva. Gelin Böceği: Bu türler avlarının bütün vücudunu yiyerek beslenirler. Hem larvası hem ergini avcıdır. Genelde yaprakbiti ile beslenir, ömrü boyunca 4000 yaprakbiti yiyebilir. Resim 19. Ergin Resim 20. Yumurtalar Resim 21. Larva. 115

12 Scymnus Türleri: Ergin uzunca oval, sarımsı kahverengindedir. Larvaları unlu bite benzemektedir. Resim 22. Larvalar Çiçek Sinekleri: Genelde yaprakbiti avcısıdır. Erginleri; polen, nektar ve tatlı maddeler ile beslenirler. Resim 23. Larva. Resim 24. Pupa. Scolotrips longicornis: Kırmızıörümceğin avcısıdır. Küçük, sarı görünüşü ve her kanadındaki üçer noktası ile pamuktaki diğer tripslerden ayrılır. 116

13 Resim 25. Ergin. Resim 26. Nimf. Resim 27. Aphiodoteles aphidimyza Resim 28. Aeolotrips sp. Resim 29. Aphidius sp. 117

14 PATATES BÖCEĞİ Tanımı ve Yaşayışı: Patates böceği nin erginleri yaklaşık 1 cm boyunda ve sırtı bombelidir. Üst kanatlarının üzerinde uzunlamasına sarı ve siyah çizgiler bulunur. Larvalar olgunlaştığında 1 cm ye ulaşır. Kambur duruşlu ve havuç kırmızısı rengindedir. Resim 30. Patates böceği ergini. Resim 31. Patates böceği larva ve ergini. Zarar Şekli: Ülkemizin büyük bir bölümünde yaygındır. Patates böceği nin gerek larvası gerekse ergini konukçu bitkilerin yapraklarını genellikle dıştan başlayarak içe doğru yer. Bazen de yaprağın ortasında bir delik açarak bu deliği genişletmek suretiyle beslenir. Bu şekilde bitkinin yapraklarını yiyerek bitkiyi zayıflatır ve verimi düşürür. Patates böceği patatesten başka patlıcan, fide döneminde domates ve yabancı otlardan köpek üzümünde zarar yapar. Patates böceği kışı toprağın altında ergin olarak geçirir. İlkbaharda havaların ısınması ile birlikte toprak yüzüne çıkarak hemen beslenmeye başlar. Yumurtalarını yaprakların alt yüzüne gruplar halinde bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar önce toplu halde daha sonra 118

15 bitkiye yayılarak beslenir. Olgunlaşan larvalar toprağa çekilir ve pupa denen durgun bir dönem geçirir. Bir süre sonra da ergin olur. Zararlı Ülkemiz koşullarında yılda 1 ila 4 döl verir. Mücadelesi: Mücadelesinde kültürel önlemler oldukça etkilidir. Özellikle patates hasadının tamamen yapılmasına özen gösterilmeli, tarlada artık yumru bırakılmamalıdır. Böceğin ergin, larva ve yumurtaları toplanarak imha edilmelidir. İlaçlı mücadelesi tohum ilaçlaması veya yüzey ilaçlaması şeklinde yapılır. SEBZEDE YEŞİLKURT Tanımı ve Yaşayışı: Kelebeklerin kanat açıklığı ortalama mm boyunda olup, vücudu bejimsi veya yeşilimsi kahverengindir. Erginleri gündüz kuytu yerlerde saklanır. Larva 1,5-4,5 cm boyunda olur. Olgun larvanın vücudunda yeşil, kahverengi, sarımsı kahverengi, pembemsi veya morumsu kahverengi bantlar bulunmaktadır. Zarar Şekli: Larvaları birinci, ikinci ve üçüncü dönemlerinde yapraklarda beslenir ve yenik kısımlar sarararak kurur. Meyvelerde delik açarak içine girer ve beslenir. Bunun sonucunda meyve çürür. Domates, biber, patlıcan, bamya, süs bitkileri, pamuk, mısır ve tütünde zararlıdır. 119

16 Resim 32. Yeşil kurt larvası ve barbunya da zararı. Resim 33. Yeşil kurt larvası ve biberdeki zararı. Mücadelesi: Mücadelesinde yabancı ot temizliği yapılmalıdır. İlk yeşil meyveler oluştuğunda larva giriş deliği olan meyveler toplanıp imha edilmelidir. Hasattan sonra derin sürüm yapılmalıdır. İlkbaharda ilk görülen zararlılara karşı ilaçlama yapılmaz ise doğal düşmanlar Yeşil kurd u baskı altına alır. Daha sonra Yeşil kurt sorun olmaz. Serada veya tarlada bulunan bitkilerde %5 bulaşma olduğunda ilaçlı mücadele yapılır. 120

17 KAVUN SİNEĞİ Tanımı ve Yaşayışı: Erginler 5,5-7,5 mm boyundadır. Vücudu açık filizi renkli olup üzerinde sarı tüyler vardır. Sinek benzeridir. Larvalar ilk dönemde şeffaftır. İkinci dönemden sonra kremsi sarı renk alırlar. Olgun larva 10 mm dir. Asıl zararı larvalar yapar. Kışı toprakta geçirir. Erginler kavun meyvelerinin oluşmaya başladığı dönemde topraktan çıkar. Erginler meyveyi delerek meyvenin özsuyu ile beslenir. Dişiler körpe meyvelerin kabukları altına yumurtalarını bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar kavunun etli kısmı içinde çekirdek evine doğru beslenmeye başlar. Vücudunun genişliğinde bir galeri meydana getirerek ilerler. Zarar Şekli: Larvalar çekirdek evini delik deşik eder. Beslenme sonucunda tahrip edilen bu kısımlar dokuların kırıntıları ve larva pislikleri ile dolarak koyu kahverengi bir görünüş arz ederler. Ortaya çıkan pis koku kavun içerisine yayılır, tat ve aromanın bozulmasına neden olur. Larvaların çıkmak için açtıkları delikler ile bozulma ve kokuşma hızla kavunun her tarafına yayılır. Kavunun direnci azaldığından kabuk üzerindeki çıkış deliklerinden saprofit mantarlar da kavuna arız olarak çürümelere neden olurlar. Karpuzlardaki zarar kavunlardakilerden tamamen farklıdır. Larvalar yumurta bırakılan boşlukların çevresinde beslenmeye başlarlar. Buradaki dokular gelişmez. Meyvenin dış görünüşü eğri büğrü şekilsiz bir hal alır. Etli kısımda zarar gören dokular düğüm halinde ve çok serttir. Kavun, acur ve karpuzda beslenir. 121

18 Resim 34. Kavun sineği ergini ve Kavun sineği pupaları. Mücadelesi: Mücadelesinde Kurtlu meyveler derin çukurlara gömülmeli ve üzerleri mümkünse kireçlenip kapatılmalıdır. Bir yıl önce ekili alanlarda Kavun sineği zararı görülmüş ise ertesi yıl kavunlar fındık-ceviz büyüklüğünü aldığında birinci ilaçlama, bundan 15 gün sonra ikinci ilaçlama yapılmalıdır. Kavunun gelişme süresi çok uzun olan yerlerde üçüncü ilaçlama yapılabilir. Van ili yöresinde bir ilaçlama ile sonuç alınmaktadır. Bunun nedeni, bu ildeki kavun yetiştirme tekniği diğer illerdekinden farklıdır. Van ili yöresinde kavunlar, portakal, büyüklüğünü aldığı zaman meyveler toprakla örtülmekte ve sinekle teması kesildiğinden ikinci ve üçüncü ilaçlamalara gerek kalmamaktadır. 122

19 BAĞDA SALKIM GÜVESİ Tanımı ve Yaşayışı: Kelebeğin üst kanatlarının zemini gri renkte olup üzeri gri-mavi, kahverengi, kızılımsı-sarı ve zeytin yeşili renklerle mozaik gibi işlenmiş bir görünümdedir. Alt kanatlar açık parlak gri renkte, açık sarı, mavi pırıltılıdır. Etrafı saçaklıdır. Yumurta çok küçük olup genellikle mercimek biçimindedir. Larvanın vücut rengi genellikle sarımsı yeşildir. Her döneminde çok hareketlidir. Rahatsız edildiğinde salgıladığı ince bir iplikle kendini yere sarkıtır. Larva pupa olmadan önce asmanın gizli yerlerinde, örneğin asma kabukları altında veya çatlaklarında ördüğü beyaz bir kokon içinde beslenmeden hareketsiz olarak bir prepupa devresi geçirir. Aynı kokon içinde pupa olur. Pupa kahverengindedir. Salkım güvesi kışı asma kabukları altında ya da diğer korunmuş yerlerde pupa halinde geçirir. İlkbaharda uygun orantılı nem ve sıcaklıkta (bu tarih bölgelere göre Mart, Nisan ya da Mayıs ayına rastlar) kelebekler görülür. Gündüzleri asmanın iç kısımlarında hareketsiz dururlar. Akşamüstü güneş battıktan sonra sıcaklığın +10ºC nin üstünde olduğu saatlerde uçuşmaya başlarlar. Uçarak birkaç yüz metreye gidebilirler. Kışlayan pupalardan çıkan kelebekler yumurtalarını çiçek tomurcukları, çiçekler veya çiçek saplarına bırakırlar. Bir dişi ortalama yumurta koyar. Bırakılan yumurtalardan 8-10 gün sonra larva çıkar. Zarar Şekli: Salkım güvesi'nin 1. döl larvaları tomurcuk ve çiçeklerde, 2 döl larvaları koruklarda, 3. döl larvaları olgun üzüm 123

20 tanelerinde, eğer 4. döl meydana gelirse, bu dölün larvaları da neferiyelerde beslenerek zararlı olurlar. Tomurcuk ve çiçek devresinde; larva, tomurcuk ve çiçek içinde beslenir ve bu anda salgıladığı ipliklerle tomurcuk ve çiçekleri birbirine bağlayarak çilkimleri küme haline getirir. Zarara uğrayan tomurcuk ve çiçekler dökülür. Bu nedenle de seyrek taneli salkımlar oluşur. Koruk ve olgun tane döneminde larva tanenin içinde beslenir. Bu beslenme bir tane içinde olmayıp, birden fazla tanede larvanın yer değiştirmesiyle olur. Olgun üzümde beslenmede yer değiştirme daha sık olduğundan bir larvanın zarar verdiği tane sayısı bu devrede daha fazladır. Ayrıca olgun tanelerden akan şekerli su saprofit mantarların çoğalmasına da neden olur ve meydana gelen zarar hemen kolaylıkla görülür. Salkım güvesi, doğrudan üründe yaptığı zararla bağların en önemli zararlısıdır. Ürünü hem nitelik, hem de nicelik yönünden etkiler. Zarar görmüş üzümlerden yapılan şarapların kalitesi düşük olur. Salkım güvesi yurdumuzda bütün bağ alanlarında bulunmaktadır. Resim 35. Salkım güvesi ergini ve Salkım güvesi larvaları. 124

21 Resim 36. Salkım güvesi zararı. Mücadelesi Kültürel Önlemler: Salkım Güvesi larvalarının faaliyeti için sıcaklık ve orantılı nem bakımından asmanın iç ve alt kısımları daha uygundur. Bu nedenle asmayı askıya almak, budama ve aralamayı asmanın iç kısmını havadar tutacak şekilde yapmak, bağı otlu bırakmamak, kış temizliğine önem vermek zararlının faaliyetini azaltmak bakımından yararlıdır. Biyolojik Mücadele: Salkım güvesi' nin birçok doğal düşmanı olmasına rağmen, bunların zararlıyı baskı altında tutacak yoğunlukta bulunmaması nedeniyle uygulamaya verilen bir yöntem yoktur. Ancak larvalarına karşı Bacillus thuringiensis Berl biyopreparatları önerilmektedir. 125

22 Biyoteknik Mücadele (Çiftleşmeyi Engelleme Tekniği): Çiftleşmeyi engelleme ya da şaşırtma tekniği, dişi böceklerin çiftleşme çağrısı olarak salgıladığı feremonun yapay olarak üretilip yayıcılarla belirli bir alana dağıtılması sonucu, yoğun bir koku bulutu oluşturulması ve böylelikle erkeklerin, dişilere çiftleşme amacıyla ulaşmasının engellenmesi olarak tanımlanabilir. Kimyasal Mücadele: Salkım güvesine karşı ilaçlama zamanının tespiti için, eşeysel çekici tuzaklar, etkili sıcaklıklar toplamı, yumurta açılımının takibi (göz ile kontrol) ve fenolojik kayıtlar gibi yöntemlerden yararlanılmaktadır: 1. Eşeysel Çekici Tuzaklar Her bölgenin iklim koşullarına göre Salkım güvesi kelebeklerinin çıkması olası olan tarihlerde ve maksimum sıcaklık toplamının 1000 C ye yaklaştığı günlerde, seçilen bağlara, eşeysel çekici tuzağı, hektara 1 adet olmak üzere salkım seviyesinde ve hakim rüzgar yönünde asmaya asılmalıdır. Çekici kapsül tuzağın yapışkan yüzeyinin uç kısmına açık kısmı dışa gelecek şekilde el değmeden özel spatülü ile yerleştirilmelidir. Kapsüller 4-5 haftada bir ayni yöntem içinde değiştirilmeli ve değişen kapsüller bağdan uzaklaştırılmalıdır. Bozulan ve eskiyen tuzaklar gerektiğinde yenilenmelidir. Tuzaklar ilk kelebek görülünceye kadar haftada 2, ilk kelebekten sonra haftada 1 kez kontrol edilmeli, düşen kelebekler sayılmalı, ve kaydedilerek düzenli olarak grafiklere işlenmelidir. Tuzak kontrollerine hasat sona erinceye kadar devam edilmelidir. Sayımlar sonunda elde edilen veriler, haftalık olarak 126

23 değerlendirilip uçuş eğrileri çizilmelidir. Kelebek sayısı maksimuma yaklaştığında bağda yumurta kontrollerine başlanmalı, embriyo gelişmesi izlenerek larva çıkışı tahmin edilmelidir. 2. Etkili Sıcaklık Toplamı Bunun için günlük ortalama (min C + max C / 2) sıcaklık değerinden Salkım güvesi nin gelişme eşiği olan 12 C çıkarıldıktan sonra elde edilen günlük etkili sıcaklık değerleri toplanmalıdır. Elde edilen toplam 1. döl için 120 günderece, 2. döl için 520 günderece, 3. döl için 1047 günderece ye yaklaştığında, yumurta kontrolerine başlanarak ilk larvanın çıkışı tahmin edilmelidir. 3. Yumurta Açılımının Takibi Tuzaklarda ilk kelebeklerin görülmesinden itibaren çiçek salkımları veya meyve salkımlarında haftada 1-2 defa yumurta aranmalı, bulunan yumurtalar işaretlenip renk değişimleri ile ilk larva çıkışları izlenmelidir. En az 100 salkım incelenmelidir (En önemli yöntem ). 4. Fenolojik Kayıtlar Salkım fenolojisinin, ilk larva çıkışlarının olacağı tahmin edilen tarihte, larva beslenmesine uygun olup olmadığı, üzüm çeşitleri arasındaki fenolojik farklılıklar dikkate alınmalıdır. Yukarıda verilen kriterlerden bir veya birkaçının birbirini desteklemesi durumunda ilaçlamaya karar verilmelidir. 127

24 ELMA İÇKURDU Tanımı ve Yaşayışı: Ergin gri renkli yaklaşık 10 mm uzunluğunda, her iki kanat ucunda üçgen şeklinde çukulata renginde leke bulunur. Yumurta, oval şekilde, başlangıçta süt beyazı renginde ve mumumsu görünümdedir. Yumurta geliştikçe orta kısmında kırmızımsı bir halka görülür, açılmadan hemen önce ise gelişmiş larva açıklıkla izlenebilir. Yumurtadan yeni çıkan larva 1 mm uzunluğundadır. Gelişimini tamamlayıp elmayı terkeden olgun larva mm uzunluğunda beyazımsı pembe görünümündedir. Resim 37. Elma içkurdu ergini ve Elma içkudu nun kırmızı halka dönemindeki yumurtası. İlkbaharda ergin çıkışı genellikle mayıs (bazı yıllar nisan ortalarında) ayında başlamakta ve bazen temmuz ortalarına kadar devam etmektedir. Erginin yumurta bırakması için akşam alacakaranlık sıcaklığının üst üste iki gün 15 C' nin üzerinde olması gerekmektedir. Yumurtalarını önceleri yapraklara, ince dallara, daha sonra meyvelere teker teker bırakmaktadır. Yumurtadan çıkan larvalar, meyveye çiçek çukurundan veya elmanın yan tarafı ile sapa yakın kısımlarından içeri girdikten sonra meyvenin merkezine doğru tünel açarak ilerler. Olgunlaşan larva, ağaç gövdesinin çatlamış kabukları arasında veya 128

25 toprakta bulunan kalıntılar arasında kokon örerek pupa olur. Yılda 2 döl, bazı yer ve yıllarda kısmi bir 3.' üncü döl de verebilmektedir. Elma içkurdu başta elma olmak üzere armut, ayva, ceviz ağaçlarının en önemli zararlısıdır. Zarar şekli: Doğrudan meyvede zarar yapan larvalar, meyveleri delerek içlerinde galeriler açmakta, etli kısmını ve çekirdek evini yiyerek pislikler bırakmaktadır. Bütün bunların sonucu olarak meyvelerin dökülmesine, ağaçta kalabilen kurtlu meyvelerin ise niteliğinin bozulmasına ve dolayısıyla elmanın piyasadaki değerinin düşmesine neden olmaktadır. Mücadele yapılmayan bahçelerdeki zarar % olabilmektedir. Resim 38. Elma içkurdu nun larvası ve meyvedeki zararı. Mücadelesi Kültürel Önlemler: Öncelikle elma bahçelerinin, Elma içkurdu nun diğer konukçusu olan armut, ayva ve ceviz gibi meyve ağaçları ile 129

26 karışık olarak kurulmamasına özen gösterilmelidir. Bunun yanısıra elma ağaçlarının altına dökülen meyvelerin toplanıp uzaklaştırılması, ambalaj ve depolama yerlerinin elma bahçelerinin kenarlarına kurulmaması, bahçenin sürümüne özen gösterilmesi ve ağaç gövdelerine haziran ayı başlarında oluklu mukavvadan tuzak bantlar sarılarak, bunlara gelen larvaların haftalık kontrollerle imha edilmesi gerekmektedir. Biyolojik Mücadele: Yumurta parazitoidi Trichogramma türleri Elma içkurdu nun biyolojik mücadelesinde kullanılabilecek önemli faydalılardır. Ancak bu zararlının ekonomik zarar eşiği çok düşük olduğu için, sadece biyolojik mücadele etmenleri ile baskı altında tutmak mümkün olmamaktadır. Bilhassa yoğun ve gelişigüzel ilaçlamaların yapıldığı yerlerde yararlıların etkinlikleri çok azalmaktadır. Biyoteknik Mücadele: Elma içkurdunun orta ve düşük yoğunlukta bulunduğu bahçelerde uygulanabilen bir mücadele yöntemidir. Kitlesel tuzaklama yöntemiyle bu zararlıya karşı her ağaca bir adet eşeysel çekici tuzak asılarak uygulanır. Tuzaklar yerden m yüksekliğe ve açık tarafı hakim rüzgar yönüne gelecek şekilde asılır. Etkili sıcaklık toplamları 1 Ocaktan itibaren günderece' yi bulduğu tarihten hasat sonuna kadar kitlesel tuzaklama yapılır. Eşeysel çekici tuzakların kapsülleri 5 haftada bir değiştirilir. Aynı bahçede en az iki yıl üst üste çalışılması sonucunda popülasyon baskı altında tutulabilmektedir. Tuzaklar haftada bir kontrol edilip toplanan kelebekler uzaklaştırılmalı, yapışkan tablalar gerektiğinde değiştirilmelidir. 130

27 Kimyasal Mücadele: Elma içkurdu mücadelesinde hedef her döle ait larva çıkışı süresince ağaçları ilaçlı bulundurarak yumurtadan çıkan larvaları meyve içine girmeden önce öldürmektir. Bunun için kışlayan ve yazlık döllerin ergin çıkış ve uçuş süresi ile yumurtaların bırakılması ve açılışlarının izlenmesi gerekir. Bunların kesin olarak saptanması için eşeysel çekici tuzaklar, etkili sıcaklıklar toplamı, gözle inceleme ve tuzak bant yöntemlerinden yararlanılır. Bu yöntemlerden elde edilen veriler esas alınarak, Elma içkurduna karşı birinci döle 20 gün aralıklarla 2, ikinci döle karşı ise 1 olmak üzere toplam 3 ilaçlama yapılmakta ve genellikle bu uygulama yeterli olmaktadır. ARMUT PSİLLİDİ Tanımı ve Yaşayışı: Erginleri genel olarak açık kahverengi, sarımsı-turuncu kahverenklidir. Kanatları saydam olup vücudu üzerinde çatı şeklinde katlanmıştır. Uçabildikleri gibi, arka bacaklarının morfolojik yapısı gereği sıçrayabilirler. Yumurtaları oval, yeni bırakıldığında krembeyaz, açılmaya yakın sarı renklidir. İlk üç dönem nimf yassıca oval, krem-sarı renklidir. 131

28 Resim 39. Armut psillidi ergini ve Armut psillidi nin yumurtaları. Resim 40. Armut psillidi nin yapraktaki nimfi ve Armut psillidi nin sürgündeki yumurtaları. Kışı ergin olarak ağaçların kabuk çatlakları, yarıkları gibi korunaklı yerler, yerdeki yaprak altları ve artıklar arasında geçirir. Kışlayan erginler yumurtalarını tomurcukların dibindeki sürgünlere, tomurcuklar kabarmaya başladığında daha küçük çatallara bırakır. Tomurcuklar açıldığında yumurtalar taze yaprakların sapları ile orta damarları boyuna ve çiçek salkımlarında çanak yaprakları ile çiçek saplarına bırakılır. Yumurtadan çıkan nimfler 5 nimf dönemi geçirerek ergin hale gelir. Yılda 3-4 döl verebilir. Zarar Şekli: Bu zararlının nimfleri, esas olarak yapraklarda ve sürgünlerde beslenerek zararlı olur. Yoğun bulaşmalarda ağaçların gelişmesi durur, yaprak ve meyve dökülmeleri, meyve şekil bozuklukları meydana gelir. Salgıladıkları tatlı maddeler üzerinde de solunum ve fotosentezi engelleyen, ağaca genel bir zayıflık veren ayrıca meyvelerin pazar değerini düşüren bir isli yapı (fumajin) oluşur. Özellikle ara ziraatı 132

29 (sebze, bostan gibi) yapılan, bu nedenle sık sulanan bahçelerde zarar daha fazla olur. Resim 41. Zararlı nimflerinin yaprakta meydana getirdiği zarar ve Meyvedeki meydana gelen akıntı. Doğal Düşmanları : Armut psillid' lerinin pekçok doğal düşmanı vardır. Bu yararlılar içinde en yaygın ve zararlı popülasyonunu kontrol altına almada en önemli predatör tür Anthocoris nemoralis olup, bu faydalı tür haziran başından itibaren hızla artarak zararlıyı baskı altında tutabilmektedir. Özellikle yazın yapılan ilaçlamalar bu avcı türe çok zarar vermektedir. Bu yüzden ilaçlama ilkbahar başlangıcında henüz faydalılaların bahçede yoğun olarak bulunmadığı dönemde yapılmalıdır. Resim 42. Anthocoris nemoralis ergini. 133

30 Mücadelesi Kültürel Önlemler: Armut bahçelerinde ara ziraatı yapılmamalıdır. Ağaçların budanması, dengeli gübreleme gibi kültürel işlemlere özen gösterilmelidir. Faydalılara barınak olması için bahçe kenarlarına yemişen ve alıç v.b. bitkiler dikilmelidir. Kimyasal Mücadele: Mart ayından itibaren yapılmaya başlanan kontrollerde, kışlayan döl erginlerinin bıraktığı yumurtaların hemen tamamının açılıp 2. ve 3. dönem nimfler görülmeye başladığı, tatlımsı madde akıntısının başlamadığı ve doğal düşmanların fazla bulunmadığı zamanda yapılan tek bir ilaçlama yeterlidir. Ancak, nimflerin salgıladığı tatlı madde akıntısının görülmesi, giderek artması halinde ilaçlama için geç kalınmış demektir ve bu zamanda yapılan ilaçlamanın etkisi de çok düşüktür. İlkbahar ilaçlaması yapılmamış ve yazın yoğun bulaşmalar olmuşsa, doğal dengeyi korumaya ve hasat ile ilaçlama arasında güvenli zaman aralığını bırakmaya özen göstererek yaz ilaçlamaları yapılabilir. MEYVE AĞAÇLARINDA YAPRAKBİTLERİ Tanımı ve Yaşayışı: Yaprakbitleri genel olarak mm boyunda, armut biçiminde küçük böceklerdir. Yumurtaları parlak siyah renkte, uzunca oval biçimde 0.5 mm uzunluğundadır. Yaprakbitleri gruplar (koloni) halinde yaşarlar. Kışı meyve ağaçlarının dal ve sürgünleri üzerine bırakmış oldukları yumurta döneminde geçirirler. Bu yumurtalar ertesi yıl tomurcukların uyanmasıyla birlikte açılmaya başlar. 134

31 Çıkan larvalar genç yapraklar, çiçek tomurcukları ve çiçek çanak yapraklarında beslenirler. Bunlar sıcaklığa bağlı olarak yaklaşık 10 gün içinde ergin olur ve yavru vermeye başlarlar. Bu çoğalma süresince kanatlı ve kanatsız bireyler görülmektedir. Zarar Şekli: Yaprakbitleri, meyve ağaçlarının taze sürgünlerinde, genç yapraklar ve yaprak sapları üzerinde gruplar halinde beslenmeleri sonucunda, sürgünlerde kısalma ve yapraklarda kıvrılma görülür. Yoğunluğunun yüksek olması halinde, meyvelerin küçük kalmasına ve şeklinin bozulmasına neden olmaktadır. Bazı türler, beslendikleri yaprakların kuvvetlice kıvrılmasına, kırmızı lekelerin oluşmasına meyvelerin şeklinin bozulmasına ve küçük kalmasına neden olurlar. Konukçuları, Elma, armut, ayva, şeftali, kayısı, badem, erik, kiraz, vişne ve zerdali Resim 43. Elma yeşil yaprakbiti ve Kırmızı gal yaprakbiti. 135

32 Mücadelesi Kültürel Önlemler: Bahçe içerisindeki yabancı bitkiler imha edilmeli, toprak sürümüne özen gösterilmeli, meyve bahçeleri ve yakınında yaprakbitlerine hassas bitkiler yetiştirilmemelidir. Kış ve erken ilkbaharda ağaçlar kontrol edilmeli, yumurta görüldüğü taktirde yapılacak budama ile populasyon düşürülmelidir. Biyolojik Müdacele: Yaprakbitlerinin doğal düşmanlarından özellikle Coccinellidae, Syrphidae, Anthocoridae ve Chrysopidae ler ile Aphidiidae' lerden biyolojik mücadelede yararlanılmalıdır. Şu aşamada, bunların üretilerek salınmasından çok, bulaştırma şeklinde ve en önemlisi de ilaçları ve ilaçlama zamanını iyi ayarlamak suretiyle faydalıları koruma ve etkinliklerini artırma şeklindeki biyolojik mücadeleyi uygulamak daha uygundur. Kimyasal Mücadele: Elma yeşil yaprakbiti ne karşı en uygun ilaçlama zamanı, ağaçların yapraklı olduğu devrede, 100 sürgünde 15 bulaşık sürgün görüldüğü zamandır. Elma gri yaprakbiti ve Elma kırmızı gal yaprakbiti ne karşı en uygun ilaçlama zamanı, pembe tomurcuk veya çiçek taç yapraklarının döküldüğü dönemde; Elma gri yaprakbiti için 100 sürgünde 1 koloni, Elma kırmızı gal yaprakbiti için 100 sürgünde 5 koloni görüldüğü zamandır. KİRAZ SİNEĞİ Tanımı ve Yaşayışı: Kiraz sineği ergini 4-5 mm boyunda olup, parlak siyah göğüs ve göğüsün uç kısmında sarı renkli üçgen biçiminde 136

33 yapıya sahiptir. Yumurtası süt beyazı renktedir. Larvası beyazımsı krem renkte olup, olgun larva yaklaşık 4 mm boyundadır. Pupası fıçı şeklinde saman sarısı renkte ve 4 mm boyundadır. Resim 44. Kiraz sineği ergini ve Kiraz sineği pupası. Kışı toprakta pupa halinde geçirir. Sıcaklık, nem, yağış ve yere bağlı olarak mayıs ayının ilk haftasından itibaren erginler çıkar. Erginler çıktıktan yaklaşık 1 hafta sonra meyvelere yumurta bırakmaya başlar. Larva meyve etinde beslenerek gelişir, olgunlaşan larva pupa olmak üzere toprağa atlar. Ertesi sene mayıs ayına kadar toprakta pupa döneminde bulunur. Yılda 1 döl verir. Zarar Şekli: Larvaların meyve içinde beslenmesi sonucu meyve eti rengi kahverengileşerek çürür ve meyve dökümleri meydana gelir. Ayrıca hasatta, meyveler kurtlu olduğu için pazar değeri düşük olur. Kiraz sineğinin zararı en fazla orta ve geççi çeşitlerde görülür. Konukçuları, Kiraz ve vişne dir. 137

34 Resim 45. Kiraz sineği larvası ve Kiraz sineği zararı. Mücadelesi Kültürel Önlemler: Hasatta ağaç üzerinde meyve bırakılmamalı yere dökülen kurtlu kirazlar toplanıp derin çukurlara gömülmelidir. Sonbaharda toprak işlemesi yapılmalıdır. Biyoteknik Mücadele: Biyoteknik mücadele Kiraz sineği nin düşük ve orta popülasyonlarında yapılır. Bahçede m de bir ağaç başına 4 adet görsel sarı yapışkan tuzak (Kiraz sineğine karşı ruhsatlandırılımış) + Amonyak kapsülü yerden m yüksekliğe, ağacın 4 farklı yönüne asmak suretiyle kitlesel tuzaklama yöntemi uygulanır. Böylece düşük popülasyonda ilaçlamaya gerek kalmaz, orta popülasyonda ise ilaçlama sayısı düşürülür. Kimyasal Mücadele: Farklı çeşitlerin bulunduğu bahçelerde görsel sarı yapışkan tuzak + Amonyak kapsülü kullanılarak ilk erginlerin yakalanması, mücadele zamanının tespit edilmesi yönünden gerekli ve önemlidir. Bunun yanında fenolojik gözlemler de önemlidir. İlk ergin uçuşu başladığı zaman erkenci kiraz çeşitleri genel olarak sarımsı 138

35 pembe (ben düşme), orta mevsim çeşitleri pembemsi sarı ve sarı renkte, geçci çeşitler ise çok az bir kısmının sarımsı yeşil, geri kalanlar ise yeşil renkte olmaktadır. Bölgelere göre değişmekle birlikte nisanmayıs aylarında görsel yapışkan tuzak + Amonyak kapsülü, 2 adet/dekar olacak şekilde kiraz bahçelerine asılır. SAN JOSE KABUKLUBİTİ Tanımı ve Yaşayışı: San Jose kabuklubiti nin dişileri, kanatsız olup, oval yapılı ve limon sarısı renktedir. Üzeri esmer bir kabukla örtülüdür. Ergin erkek ise kanatlıdır. San Jose kabuklubiti nin yeni doğan hareketli larvaları, limon sarısı rengindedir. Üç çift bacağı ve antenleri vardır. San Jose kabuklubiti kışı, ağaçların gövde, dal, göz ve dalcıkları üzerinde birinci dönem larva halinde geçirir. Bir dişi, adet hareketli larva doğurur. San Jose kabuklubiti, yılda 2-3 döl verir. Zarar Şekli: San Jose kabuklubiti, ağaçların gövde, dal, dalcık, sürgün, meyve, yaprak ve tomurcuklarında özsuyu emmek suretiyle zarar yapar. Emgi sırasında bitkiye toksik maddeler salgılar. Yaşlı ağaçlarda önce yaprakların dökülmesine neden olur. Daha sonra dalcık ve dallar kurumaya başlar. Zararlının bulunduğu dalın kabuğundan, boylamasına bir kesit alındığı zaman, kan kırmızımsı renginde emgi lekeleri görülür. Bu zarar şekli, San Jose kabuklubiti nin tanınması için önemli bir özelliktir. Meyvelerde, zararlının beslendiği yerlerde, kırmızı lekeler oluşur. Bu lekeler, meyvelerin pazar değerini düşürür. Elma, armut, şeftali, erik, kiraz, muşmula gibi meyve ağaçlarında zarar yapar. 139

36 Resim 46. San Jose kabuklubiti ergini ve San Jose kabuklubiti nin meyvedeki zararı. Mücadelesi Kültürel Önlemler: San Jose kabuklubiti ile bulaşık olan bahçelerde toprak işlemesi, sulama, gübreleme, budama ve diğer kültürel tedbirler zamanında ve uygun olarak yapılmalıdır. Kış ilaçlamasından önce budama yapılmalı, budama artıkları bahçeden uzak ve çıkan larvaların ağaçlara ulaşamayacağı bir yere imha edilmeden bırakılmalıdır. Böylece zararlının içinde veya kabuğu altında kışı geçiren parazitoitler korunmuş olur. Bahçe tesis edilirken, temiz fidan kullanılmalıdır. Bulaşık ağaçlardan alınan destek sırıkları, temiz ağaçlara kullanılmamalıdır. Bahçe kenarında, zararlının konukçusu olan bitkiler varsa, onlar da ilaçlanmalıdır. Kimyasal Mücadele Kış Mücadelesi: San Jose kabuklu biti yoğunluğunun çok fazla (sıvama) olduğu bahçelerde, kışlık yağlar kullanılarak yapılmalıdır. 140

37 İlaçlama, ağaçların kış uykusunda olduğu dönemde ve en geç gözler uyanmadan iki hafta öncesine kadar yapılmalıdır. İlaçlama sırasında, hava sıcaklığı 5ºC nin üzerinde olmalı ve yağış olmamalıdır. Yaz Mücadelesi: Ağaçların çiçeklenme döneminden sonra kontroller yapılarak, San Jose kabuklubiti nin hareketli larvalarının çıkması (yavrulaması) izlenir. Hareketli larvalar çıkmaya başladığında birinci, bundan 20 gün sonrada da ikinci ilaçlama yapılmalıdır. Yoğunluğun bulunduğu bahçelerde gerekiyorsa üçüncü döllere karşı da ilaçlama yapılmalıdır. Bu zararlıya karşı, ağustos ayından itibaren ilaçlama yapılmamalıdır. FINDIK KURDU Tanımı ve Yaşayışı: Erginler kül renginde, 6-7 mm boyunda ve hortumludur. Larvaları bacaksız, tombul ve kıvrıktır. Resim 47. Fındık kurdunun ergini ve Fındık kurdunun larvası. İlk erginler iklime bağlı olarak mart ayı başında görülse de, yoğun olarak ergin çıkışı mayıs başlarında olur. Bir dişi ortalama 42 yumurta bırakır. 141

38 Zarar Şekli: Fındık kurdu, meyvelerde beslenme ve yumurta bırakma suretiyle zararlı olur. Erginler önce karanfillerde zarar yapar. Daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirir ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımda beslenir. Bu şekilde normal iriliğe erişinceye kadar zarar gören meyvelerde kabuk içindeki etli kısım bozularak sarı renk alır ve bu renk daha sonra kabuk üzerinde de belirir. Bu zarar şekline Sarı Karamuk denir. Normal iriliğe ulaşan meyve zarara uğrarsa (ergin normal iriliğe ulaşan meyvede beslenirse) meyve içi kararır, meyve kabuklarındaki çatlaklardan dışarı siyah bir akıntı, zuluf ve kabuğu kirletir ve bu şekilde de Kara Karamuk adı verilen zarar meydana gelir. Bir böcek beslenme yoluyla yaklaşık 80 meyveye zarar verir. Resim 48. Fındık kurdu ergininin meyvede beslenmesi ve delikli fındık daneleri. Mücadelesi: Fındık kurdu ile mücadelede, fındık bahçesinin çapalanması böcek yoğunluğunun azalması üzerinde önemli bir etkendir. Ancak bu işlemin bitki köklerine zarar vermeyecek şekilde yapılması gerekir. Fındık kurduna karşı kimyasal mücadelede, meyvelerin zararlıdan korunması amaçlanır. Bunun için erginlerin zararlı oldukları 142

39 dönemlerde bahçeleri ilaçlı bulundurmak gerekir. Bu bakımdan ilaçlama bahçedeki hakim çeşitlerin (yoğun olan çeşitlerin) yarıdan fazlası mercimek iriliğine ulaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Bu dönem Karadeniz bölgesinde genellikle nisan sonu mayıs başına (sahil kuşakta), orta ve yüksek kuşakta ise sahil kuşaktan 1-2 hafta sonraya rastlamaktadır. Bu dönemlerde mücadele zamanı, Tarım İl ve İlçe müdürlükleri tarafından duyurulmaktadır. Bu dönemde, ilaçlı mücadele düşünülen bahçelerde böcek yoğunluğunun belirlenmesi gerekir. Bunun için yaklaşık 10 dekarlık bir bahçede 10 ocakta ki dallar 3 x 3.5 m lik bir beyaz bez üzerine silkelenir ve 10 ocakta 2 ve daha fazla ergin düşerse bu bahçede ilaçlı mücadele yapmak gerekir. Böcek yoğunluğunun yüksek olduğu bahçelerde, Fındık kurdu nun yumurta koyarak yaptığı zararı önlemek için mayıs sonu haziran başlarında ikinci bir ilaçlama daha yapılmalıdır. DALKIRAN Tanımı ve Yaşayışı: Dişiler mm, erkekler 2 mm uzunlukta, yarım küre şeklinde ve koyu kahverenginde böceklerdir. a b Resim 49. Dalkıran ın dişisi ve erkeği 143

40 Dalkıran erginleri, kışı bulaşık dallardaki galeriler içinde ergin olarak geçirirler. Mart ayından itibaren hava sıcaklığı o C ye çıkınca 2-3 defa çıkış yaparlar. Bu dönemde çıkan erginler, bir yıl önce kışı bulaşık dallardaki galerilerde geçiren erginlerdir. Bu nedenle bulaşık dalların bahçede bırakılmaması ve mart ayına kadar bahçeden uzaklaştırılması gerekir. Erginlerin asıl ve yoğun çıkışı haziran sonu ile ağustos ayının ilk haftası arasındaki yaklaşık 6 haftalık bir periyotta gerçekleşir. Bu dönem kimyasal mücadele açısından son derece önemlidir. Atılan ilaçların hedef olan zararlıyı öldürebilmesi için erginlerin galeri dışında (dışarıda) olması gerekir. Zarar Şekli: Ergin dişiler fındık dallarının sürgün diplerinden 2 mm çapında yuvarlak delikler açarak giriş yaparlar. Böceğin giriş yaptığı yerde akıntılar oluşur ve dal üzerinde ağlama şeklinde lekeler meydana gelir. Resim 50. Dalkıran ın giriş deliği ve meydana getirdiği akıntı. 144

41 Dal içine giren böcek burada galeriler açarak yumurtalar bırakır ve bu şekilde neslini devam ettirir. Böcek tarafından açılan delik ve galeriler nedeniyle fındık dalları kurur veya kırılır. Bu şekilde mahsul veren dallar ortadan kalkar ve direkt olarak zarar yapmış olur. Resim 51. Dalkıran ın fındık dalında meydana getirdiği galeriler. Mücadelesi: Hasattan sonra bahçedeki bulaşık dallar kesilmeli ve en geç bir sonraki yılın mart başına kadar bahçeden uzaklaştırılıp yakılmalıdır. Kimyasal mücadeleye karar vermek için yoğunluk tespiti yapılmalıdır. Bunun için yaklaşık 10 dekarlık bahçede, 10 ocakta martnisan aylarında ocak başına bulaşık (delikli) dallar sayılır ve kaydedilir. Daha sonra haziran sonunda aynı şekilde 10 ocakta bulaşık (delikli) dallar sayılır ve ilk sayıma göre ortalama 3 yeni galeri bulunursa orada ilaçlamaya karar verilir. FINDIK KOŞNİLLERİ Tanımı ve Yaşayışı: Dişilerinin yumuşak ve yarım küre biçiminde kabukları vardır. Bu zararlının yumurtaları mayıs ayı sonlarında açılmaya başlar. Yumurtalardan çıkan larvalar sürgün ve 145

42 yapraklara dağılır. Yapraklar dökülmeden önce yapraklar üzerinde ki bireyler sürgünlere geçerek kışlar. a Resim 52. Kahverengi b koşnilin genç (nimf) ve dişileri Zarar Şekli: Larva ve erginleri yaprak ve sürgünleri emerek beslenirler. Bunun yanında bulundukları yerlerde çıkardıkları tatlımsı madde ile fumajine (yaprak ve sürgünlerin yapışkanımsı bir hal alması ve kirlenmesi) neden olurlar. Bu şekilde bitkilerin zayıflamasına, verimlerinin düşmesine ve yoğun bulaşmalarda sürgünlerde kurumalara neden olurlar. Mücadelesi: Kültürel tedbirler olarak, bulaşmanın az ve sınırlı olduğu bahçelerde bulaşık sürgünler bahçeden kesilip yakılmalıdır. Bazı bahçelerde bu zararlı üzerinde çoğalan ve baskı altına alan mantarların korunması için bu tip bahçelerde kükürtlü ilaçların kullanılmasından kaçınılmalıdır. Bu zararlıya karşı kimyasal mücadelede, bulaşık olduğu bilinen bahçelerde genel bir inceleme yapılarak bulaşmanın dağılışı ve yoğunluğu üzerinde bir gözlem yapılmalıdır. Eğer bulaşık ocak sayısı 10 dan fazla ise, bu tip bahçelerde 10 ocak belirlenir. Daha sonra bu

43 ocaktaki her bir ocaktan 3 er bulaşık sürgün (1-3 yaşlarında) alınarak üzerindeki koşniller sayılır. Toplam 30 sürgünde ortalama 5 tane canlı koşnil varsa o bahçede ilaçlamaya karar verilir. İlaçlama zamanı yumurta açılımının tamamlanmasına yakın (bütün yumurtaların açıldığı) haziran sonlarına denk gelmektedir. MAYIS BÖCEĞİ Tanımı ve Yaşayışı: Erginler cm boyunda ve kızıl kahverengindedir. Larvaları belirgin olarak karın etrafında kıvrık, tombul ve beyazdır. Resim 53. Mayıs böceğinin ergin ve larvası. Nisan ve mayıs aylarında erginler çıkar. Güneş battıktan sonra ağaçlar üzerine konarak yaprak ve çiçekte beslenirler. Dişiler çiftleştikten sonra yumurtalarını özellikle 2-3 yıl işlenmemiş ve üzeri hafif otlanmış bahçelerde toprağın cm derinine, lu gruplar 147

44 halinde koyarlar. Çıkan larvalar ot köklerini kemirir ve daha sonra fındık köklerinde oburca beslenirler. Zarar Şekli: Erginler yaprak ve çiçeklerde beslenerek zarar yapar. Ancak bu dönemlerde, zifin çiçeklerinin fazla bulunduğu yerlerde bu çiçekleri tercih ederler ve fındığa zarar vermezler. Larvalar ilk dönemlerde otların köklerinde beslendikleri için zararlı değillerdir. Ancak ikinci döneme geçen larvalarda gelişme hızlanır, beslenme ihtiyaçları artar ve derinlere doğru inerek 1 cm çapına kadar olan fındık köklerini kolayca koparıp yerler. Bu şekilde zarar gören ocaklarda uç kurumaları ve ileri aşamada bu kurumalar ana dallara kadar ilerler. Mücadelesi: Kültürel yöntem olarak erginler görüldüğünde toplanıp öldürülmeli, etrafta zifin bitkisi var ise, bu bitkinin çiçeklerini tercih ettikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Kimyasal mücadeleye karar vermek için bulaşık olduğundan şüphelenilen bahçelerde 50x50 cm boyutunda çerçeve kullanılır. 10 dekarlık bahçeye 16 çerçeve atılarak bu çerçevelerin içindeki toprak 25 cm derinliğine kadar alınır ve içindeki larvalar sayılır. Elde edilen verilerden (larva sayılarından), 1 m 2 deki ortalama larva sayısı bulunur. Eğer 1 m 2 de (4 çerçevede) 3 veya daha fazla larva bulunursa o bahçede kimyasal mücadele yapılmalıdır. Kimyasal mücadele sonbahar yağmurlarını müteakip hava sıcaklığı uygun durumdayken yapılır. Eylül başından ekim ayına kadar sürede ilaçlama yapılır. Bu dönemde larvaların çoğu kolayca mücadele yapılacak dönemdedir ve ilaç toprağa bu dönemde kolayca karışır. 148

45 AMERİKAN BEYAZ KELEBEĞİ Tanımı ve Yaşayışı: Kelebeğin esas rengi beyaz, sırt ve karın kül rengindedir. Larvaları siyah renkte, larvanın her bir halkasında 4 adet portakal renginde benekler ve bu beneklerden çıkan kıllar vardır. Resim 54. Amerikan beyaz kelebeği ergini ve larvası. Birinci döle ait kelebeklerin uçuşu mayıs ayının ilk haftası ile üçüncü haftasında, ikinci döle ait kelebeklerin uçuşları ise temmuz ayının üçüncü haftasına rastlar. Kelebekler yumurtalarını genellikle yaprakların altına bırakır. Zarar Şekli: Yumurtadan çıkan larvalar, yaprağın alt yüzeyinde ipeksi ağlar örerler, daha sonra gitgide ağı artırmak suretiyle, daldaki diğer yaprakları da birbirine bağlar. Olgunlaşan larvalar ağ kümelerinden çıkarak bireysel yaşamaya başlar ve yaprakları sadece ana damarları kalacak şekilde yerler. Ayrıca koyu ve olgunlaşmaya başlayan meyveleri de yiyerek ürün azalmasına neden olurlar. 149

46 Mücadelesi: Kültürel tedbir olarak haziran ve ağustos aylarında bulaşık dallardaki içinde larvalar bulunan ağ kümeleri kesilmek suretiyle imha edilmelidir. İlaçlı mücadele haziran ve ağustos aylarında (3. döl çıkarsa eylül ayında), larvalar epidermisler arasından çıkıp ağ örmeye başladığı zamanda yapılmalıdır. Her döle karşı bir ilaçlama yapılmalıdır. FINDIK YEŞİL KOKARCASI Tanımı ve Yaşayışı: Kışı ergin olarak dökülmüş yapraklar altında ya da korunabilecekleri yerlerde geçirirler. Kışlayan erginler mart sonu ya da nisan başında hava sıcaklığı o C ye ulaşınca kışlaklardan çıkarlar. Çıkış kısa sürede tamamlanır ve çıkan erginler çiftleşip yumurtalarını bırakırlar. Yumurtalar genellikle lik gruplar halinde fındık yapraklarının alt yüzlerine bırakılır. Yumurtalar 8-10 gün içinde açılır. Yumurtalardan çıkan birinci dönem nimfler yumurta kümesi üzerinde, ya da çok yakınında ve toplu olarak beslenirler. İkinci dönemi otlar üzerinde geçirir. Üçüncü dönemden sonra fındıklar üzerine geçerek zararlı olmaya başlarlar. Temmuzda görülmeye başlayan yeni erginler hasada kadar meyveler ve daha sonrada yapraklar üzerinde beslenmeyi sürdürürler. Zarar Şekli: Erginler ve nimfler fındık meyvelerinde emgi yapmak suretiyle zararlı olurlar. Zarar biçimi olarak Fındık kurdu nda olduğu gibi Sarı karamuk, Kara karamuk meydana getirir. Bunların yanında ihracatta önem arz eden ve olgun (olgunlaşmaya başlayan) meyvelerde (temmuz ayı içinde) beslenme sonucu çöküntülü meyveler 150

47 oluştururlar. Bu şekilde zararı, hem ürün kaybına (karamuk+şekilsiz iç) ve hem de ürün kalitesinin önemli ölçüde etkileyen emgili iç (şekilsiz+lekeli iç) oluşumuna neden olurlar. Resim 55. Fındık Yeşil Kokarcası ergini ve yumurtası. Mücadelesi: Mücadeleye karar vermek için Fındık kurdu nda olduğu gibi 10 dekarlık bahçede 10 ocakta dallar 3x3.5 m boyundaki bez üzerine silkelenir ve 10 ocakta ortalama bir veya birden fazla kışlamış ergin bulunursa bu zararlıya karşı mücadele yapılır. AKDENİZ MEYVESİNEĞİ Tanımı ve Yaşayışı: Erginleri genellikle ev sineğinin 2/3'ü büyüklüğündedir. Vücudun genel rengi sarımsı kahverengidir. Baş sarı, gözleri büyük, yeşil madeni pırıltılı, kenarları kırmızıdır. Kanatları geniş olup üzerinde siyah ve soluk kahverengimsi şeritler vardır. Yumurtaları mekik şeklinde ve beyazdır. Larvası beyaz ve bacaksızdır. Pupa koyu kahverengi renkte olup, fıçı şeklindedir. 151

48 Zararlı kışı toprakta pupa veya ağaç üzerinde kalan turunç meyveleri içinde larva olarak geçirir. İklim koşullarına göre ilkbahar sonu, yaz başında çıkan erginler beslendikten sonra yumurtalarını olgun meyvelerin kabuğu altında bırakırlar. Açılan yumurtalardan çıkan larvalar meyvenin etli kısmı ile beslenerek üç dönem geçirir ve olgunlaşınca kendisini toprağa atarak, toprağın 2-3 cm. derinliğinde pupa olurlar. Larvanın gelişmesi özellikle sıcaklığa bağlı olup 9-18 gün arasındadır. Pupalardan ergin çıkışı ise yazın gündür. Çıkan erginlerin cinsi olgunluğa erişip çiftleşmesi için 4-7 gün, mantar, maya, fumajin gibi maddelerle beslenmeleri gerekir. Yumurtlamanın olması için sıcaklığın 16 C nin üzerinde olması şarttır. Erginin ortalama ömrü doğal koşullarda gündür. Ege Bölgesinde yılda 4-5, Akdeniz Bölgesinde ise 7-8 döl verebilir. Resim 56. Akdeniz meyvesineği, ergin, larva ve pupası. 152

49 Resim 57. Akdeniz meyve sineği larvaları. Zarar Şekli: Akdeniz meyvesineği zararı, larvası tarafından yapılır. Meyvenin etli kısmında beslenen larvalar, meyvenin bu kısmında bir yumuşama ve çöküntü meydana getirirler. Zarara uğrayan meyveler, vaktinden önce olgunlaşır, ve dökülür. İhraç edilen turunçgil çeşitlerindeki zararı, ülke ekonomisi yönünden çok önemlidir. Bu tür meyvelerin vuruklu ve enfekteli olması ihracata mani olmakta ve malın yurt dışına çıkarılmasına izin verilmemektedir. Yıllık zarar oranının Ege Bölgesinde % 5,2-78,9 arasında değişebileceği saptanmıştır. Dünyadaki subtropik ve tropik iklime sahip hemen hemen tüm ülkelere yayılmış bulunan zararlı, ülkemizde de Ege ve Akdeniz bölgelerinin sahil şeridi boyunca uzanan kısımların da devamlı faaliyet göstermektedir. Polifag bir zararlıdır. Ülkemizde tesbit edilen en önemli konukçuları kayısı, ayva, şeftali (özellikle geç çeşitler), incir, trabzon hurması, mandarin (satsuma), portakal (waşington, alanya yerli, valansiya, şeker kanı), greyfurt ve turunçtur. Tercih ettiği konukçuların mevcut olmadığı hallerde tali konukçularda (nar, armut, hint inciri, 153

50 ünnap) ve yabani türlerde yaşayışını devam ettirebilme potansiyeline sahiptir. Mücadelesi Kültürel Önlemler: Turunçgil bölgelerine ara konukçuluk eden şeftali, incir, trabzon hurması ve nar gibi çeşitler dikilmemelidir. Dökülen bulaşık meyveler toplanıp derin çukurlara gömülmelidir. Biyolojik ve Biyoteknik Mücadele: Ülkemizde parazitoitleri bulunmadığından biyolojik mücadelesi yoktur. Bazı ülkelerde iyonize radyasyon ile kısırlaştırılıp laboratuar koşullarında üretilen bireylerin doğal populasyonları içine salınması, parazitoit salımı ile birlikte kombineli olarak uygulanmaktadır. Kimyasal Mücadele: Sonbaharda eylül-ekim aylarında turunçgiller gelişmesine devam ederken özellikle erkenci çeşit olan satsuma mandarinleri olgunlaşmadan önce meyvelerde vuruk kontrolü yanı sıra mutlaka Jakson tipi feromon tuzakla veya Trimedlure içeren besi tuzakları asılarak sinek çıkış kontrolü yapılmalıdır. Sineğin tespitinden sonra meyveler vurma olgunluğuna erişmişse ve vuruk tespit edilmişse derhal ilaçlamaya geçilir. İlaçlamayı takiben tuzaklarda yine sinek görülüyorsa 7-10 gün ara ile hasada 10 gün kalıncaya kadar ilaçlamaya devam edilir. Günlük sıcaklık 16 o C nin altına düştüğünde ilaçlama gerekmez. Limon bahçelerinde ilaçlamaya gerek yoktur. Zehirli Yem Kısmi Dal İlaçlama yöntemi kullanılır; Hazırlanan cezbedici + insektisit karışımı ağaçların güneyinde büyük bir dala ( m 2 lik alan ) yapraklar iyice ıslanacak şekilde uygulanır. Zerrecikler 154

51 yaprakların üzerinde belirgin olarak kalmalıdır. Ağaç başına ortalama 150 gr ilaçlı karışım uygulanır. Bir sıra ilaçlanır, bir sıra atlanır. İkinci ilaçlamada ise ilaçlanmayan sıralar ilaçlanır. TURUNÇGİL BEYAZSİNEĞİ Tanımı ve Yaşayışı: Erginler süt beyaz renkli, 1-1,5 mm boylu küçük kelebekleri andırır. Dişilerde kanatlar erkeklere oranla daha geniş ve uzun, erkeklerde abdomen dişilere oranla daha sivri ve incedir. Yumurtaları saydam, soluk sarı renklidir. Nimfleri kabuklu bitleri andırır şekilde yassı ve yaprağın alt yüzünde sabitleşmiş bir konumda olup saydam, soluk yeşil-sarımsı renktedir Kışı %95-97 oranında pupa, % 3-5 oranında üçüncü larva döneminde geçirir (Ege bölgesinde). İlkbaharda erginler çıktıktan 1-2 gün sonra yumurtalarını yalnız yaprağın alt yüzüne bırakırlar. Yumurtalarını bir sap ile yaprak alt yüzüne yapıştırırlar. Larvalar, birkaç saat dolaştıktan sonra yaprağın alt yüzünde sabitleşir. Üç larva döneminden sonra pupa olur. Erginler ortalama 10 gün yaşar, bir dişi adet yumurta bırakır. Yılda 2-3 döl verebilir. Zarar Şekli: Erginler ve larvalar bitki özsuyunu emerek zararlı olurlar. Yaprak alt yüzlerinde emgi yerlerinde klorofil parçalanması sonucu sarımsı lekeler oluşur. Böyle yapraklar sertleşerek zamansız dökülür; bu gibi ağaçlarda gelişme duraklar, verimde azalma görülür. Bu doğrudan zararın yanısıra beslenme sırasında larvaların ve pupaların salgıladığı tatlı maddeler nedeni ile de dolaylı zarar oluşur. Tatlı maddenin stomaları örtmesi sonucu fizyolojik olaylar engellenebildiği 155

52 gibi, yine bu tatlı madde üzerinde saprofit mantarların gelişmesi ile oluşan fumajin nedeni ile de ağaçların gelişmesinde durgunluk meydana gelir. Turunçgil alanlarında yaygındır. Resim 58.Turunçgil beyazsineğinin larvası ve Zararı. Mücadelesi Kültürel Önlemler: Yeni kurulacak tesislerde temiz fidan kullanılmalı, sık dikimden kaçınılmalı, Turunçgil bahçelerinin çevresine zorunlu olmadıkça rüzgar kıran olarak yüksek boylu çit bitkileri dikilmemeli, ara tarımı yapılmamalı, yüksek boylu meyve ağaçları arasında turunçgil tesis edilmemeli, Hava sirkülasyonunu sağlamak için, ürün verimini olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde yüksek taçlı budama uygulanmalı, Tüm bakım işlerine özen göstererek ağaçlar güçlü bulundurulmalı, Özellikle yumurta açılımının olduğu dönemlerde eğer olanak varsa sulama yağmurlama şeklinde yapılmalıdır. 156

53 Biyolojik Mücadele: Bahçede bulunan diğer zararlıların mücadelesinde, ilaçlama gerektiği durumlarda seçici ilaçlar kullanılarak doğal düşmanların korunması esas alınmalı, zararlının sorun olduğu durumlarda avcı böceği olan, Serangium parcesetosum un bahçelere yerleştirme çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Salımlar, önceki yıllarda yerleştiği bahçelerden toplanan bireylerle yapılabilir. Yararlı, ülkemizde kışı geçirebildiği için sonraki yıllarda ilaç atılarak yok edilmemişse tekrar salımına gerek yoktur. a) Ergini b) Pupası c) Larvası. Resim 59. Avcı böcek Serangium parcesetosum'un Ergini, Pupası, Larvası. 157

54 Kimyasal Mücadele: Biyolojik mücadele uygulaması yapılmıyorsa, yapılan sayımlarda yaprak başına en az 3 adet canlı Turunçgil beyazsineği bireyi (yumurta, nimf) bulunan bahçelerde ilaçlı mücadele yapılır. Doğada ilk kez 3. dönem nimfler görüldüğünde 1. ilaçlama yapılır. Bu uygulama haziran ayının ilk yarısına denk gelmektedir. Gerekirse 2. ilaçlama, ikinci döle karşı ağustos ayı ikinci yarısından itibaren yapılır. Ayrıca hasat sonrası ile şubat ayı arasında yazlık yağlar ile kış ilaçlaması yapılabilir. İlaçlama tekniğine uygun şekilde yapıldığı takdirde tek uygulama yeterlidir. ZEYTİN SİNEĞİ Tanımı ve Yaşayışı: Ergin, 4-6 mm boyunda, parlak kahve ve bal renklidir. Baş ve antenler sarı, göğüs üzerinde 3 adet açık kahverenginde bantlar vardır. Dişilerde karın daha geniş yapılı olup sonunda yumurta koyma borusu bulunur. Yumurta mat beyaz renkli ve mekik şeklindedir. Larva, bacaksız ve şeffaf beyaz renklidir. Pupa kahve renkli ve fıçı şeklindedir. Zeytin sineği, çoğunlukla kışı toprağın 2-5 cm derinliğinde pupa halinde veya zeytinlik ve fundalıklarda ergin halinde geçirir. Erginler, toprak sıcaklığının 10 0 C'yi bulmasından itibaren, ender olarak nisan başlarında, genel olarak hazirandan itibaren topraktan çıkmaya başlarlar. Meyvelerin yumurta konulmaya elverişli hale gelmeye başladığı haziran sonlarında çiftleşen dişiler, öncelikle iri, parlak ve yağlanmaya başlamış zeytin meyvelerine yumurtasını, yumurta koyma borusu ile açmış olduğu V şeklindeki yarığa bırakır. Bir dişi, bir zeytin 158

55 meyvesine ancak tek bir yumurta bırakabilir. Yoğunluğun yüksek olduğu yerlerde bir zeytin meyvesine farklı dişilerce 7-9 adet yumurta bırakılabilir. Yumurta konan yer bir gün sonra koyu kahverengine dönüşür, buna "vuruk" denir. Bir dişi yumurta koyabilir. Yumurtadan çıkan larva meyve etinde galeriler açarak beslenir. Üç larva dönemini tamamlayarak olgun larva haline gelir. Olgun larva meyvenin yüzeyine gelir, meyve zarını kemirerek inceltir, 2-3 mm geri çekilerek pupa olur ve daha sonra buradan ergin çıkar. Son döl larvaları, toprakta pupa olurlar. Ege'de 4-5; Marmara'da 3-4; Güney Anadolu'da 2-5; Karadeniz Bölgesinde 3-4 döl vermektedir. Bir dölün gelişme süresi gün kadardır. a) dişisi b) erkeği. Resim 60. Zeytin sineği'nin dişisi ve erkeği. 159

56 a) Yumurtası b) Zeytin Sineği'nin Larvası. Resim 61. Zeytin Sineği'nin Yumurtası ve Zeytin Sineği'nin Larvası. a) Zeytin sineği'nin pupası b) Zeytin sineği'nin ergin çıkış deliği. Resim 62. Zeytin sineği'nin pupası ve zeytin sineği'nin ergin çıkış deliği Zarar Şekli: Zeytin sineği larva döneminde ve meyve etinde zararlı olarak bulunur. Larva gelişme süresinde çekirdek etrafında galeriler açarak beslenir. Böylece meyvelerin çürüyerek dökülmesine, zeytin yağı miktarının azalmasına kısmen de yağda asitliğin yükselmesine neden olur. Özellikle sofralık zeytinlerde zararı daha büyük önem taşımaktadır. Zarar oranı normal yıllarda %15-30, salgın yıllarda ise % 80'e kadar ulaşmaktadır. Yılda % 30 kadar ürün kaybına sebep olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde zeytin yetiştirilen tüm alanlarda bulunur. 160

57 Mücadelesi Kültürel Önlemler: Pupaların yok edilmesi için kış aylarında toprağın sürülmesi gerekmektedir. Ayrıca zarar periyodu boyunca 3-4 günde bir, kurtlu zeytinlerin toplanarak zeytinlikten uzaklaştırılması gerekmektedir. Zeytin sineğinin sonbahardaki yoğun zararını önlemek için erken hasat yapılmalıdır. Biyolojik Mücadele: Ege ve Akdeniz bölgelerinde yapılmış çalışmalarda, Zeytin sineğinin pek çok doğal düşmanı saptanmıştır. Ancak bunlar, doğada zararlıyı tek başına kontrol altına alacak yoğunluk ve etkinlikte değildir. Bu yüzden, özellikle yağlık çeşitlerde yapılacak ilaçlamalarda, doğal dengeye daha az zararlı olan ilaçlar seçilmelidir. Zeytin sineği nin parazitoiti, bazı ülkelerde kitle halinde üretilerek, zeytin bahçelerine salınmak suretiyle biyolojik mücadelede kullanılmaktadır. Biyoteknik Mücadele: Kitlesel tuzaklama metodu kullanılarak Zeytin sineği populasyonunun yüksek olmadığı alanlarda (en az 5 ha), Zeytin sineği ile başarılı bir şekilde mücadele etmek mümkün olmaktadır. (Deltamethrin + Amonyum bikarbonat + Feromon kapsül içeren tuzaklar, orta büyüklükteki ve yeknesak bahçelerde 1 tuzak/2 ağaç; diğerlerinde ise 1 tuzak/ 1 ağaç gelecek şekilde asılmalıdır). Bu amaç için Bakanlıkça ruhsatlandırılmış tuzak tipi kullanılmalıdır. 161

58 Kimyasal Mücadele: Ergin çıkış zamanları iklim, toprak karakteri, çeşit v.b. etkenlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bölge farklılıkları dikkate alınarak, meyvelerin yumurta koyma olgunluğuna geldiği dönemde vuruk sayımları yapılarak, yeterli vuruk ve tuzaklarda yakalanan Zeytin sineği ergin sayısında artış görülmesi halinde ilaçlamaya geçilmelidir. Bu nedenle tuzakların haziran ayının ilk yarısından itibaren asılması gerekmektedir. Ergin artışlarının belirlenmesi amacıyla, içinde %2 diamonyum fosfat eriyiği olan McPhail tuzaklar ile feromonlu sarı yapışkan tuzaklar kullanılır. Vuruk sayımları haftada 1-2 kez, ağaçların güney-doğu kısımlarındaki parlak, yağlanmaya başlamış, florasan sarısı renkteki en az 1000'er meyvede yapılarak, vuruk yüzdesi belirlenir. Yapılan sayımlar sonucunda, salamuralık çeşitlerde %1 vuruk, yağlık çeşitlerde ise %6-8 vuruk saptandığında, yer aletleri ile zehirli yem kısmi dal ilaçlaması veya kaplama ilaçlama yapılmalıdır. ZEYTİN GÜVESİ Tanımı ve Yaşayışı: Ergin kelebeğin boyu 7-8 mm, kanat açıklığı mm kadardır. Genel görünüşü gümüşü renklidir. Üst kanatların üzerinde siyah renkli lekeler ve kenar uçlarında da gümüşi renkli saçaklar bulunur. Resim 63. Zeytin güvesi ergini. 162

59 Yumurta basık kubbe biçimde olup, üzerinde arı peteğini andıran desenler bulunur. Larvaları, genellikle kirli beyaz ve sarımtrak renkte olup, olgun larvanın boyu 8-10 mm kadardır. Pupa dıştan görülebilen seyrek dokulu beyaz bir kokon içinde bulunur. Zeytin güvesi yılda 3 döl verir ve her döl zeytin ağacının ayrı fenolojik dönemlerinde zararlı olur. Her döl, zarar yaptığı döneme göre "yaprak dölü", "çiçek dölü" ve "meyve dölü" olarak isimlendirilir. Zarar Şekli: Zararı, Zeytin güvesi nin larvaları oluşturmaktadır. Zeytin güvesi larvalarının meydana getirdiği zararları zeytin ağacının 3 ayrı fenolojik döneminde incelemek mümkündür. Yaprak dölü zararı, Larvalar, yaprağın iki epidermisi arasında, açtıkları galerilerle, yaprak ve sürgün uçlarında beslenmeleri ile zararlı olur. Çiçek dölü zararı, Larvalar, çiçek salkımları arasında beslenerek salkımlardaki tomurcuk ve çiçekleri tahrip ederek meyve tutumunu önlerler. Meyve dölü zararı, Yumurtadan yeni çıkan larvalar meyvenin içine meyve sapı dibinden girerek meyve ile meyve sapının birleştiği kısmı tahrip eder ve bu meyvelerin dökülmelerine neden olur. Haziran ayında meydana gelen bu döküme "karabiber dökümü" adı verilir. Meyve içine giren larvalar meyve çekirdeğinde 2,5-3,5 ay kadar beslenerek pupa olmak için yine meyve sapı dibinden dışarı çıkar. Bu çıkış sırasında meyve sapı ile meyve etinin bağlantısını tahrip eder ve 163

60 bu güve çıkış delikli meyveler dökülür. Bu meyveler henüz yağlanmadan döküldükleri için değerlendirilmeleri de mümkün değildir. Zeytin güvesinin meyvelerdeki zarar oranı yıllara ve bölgelere göre değişir. Bazı yıllarda bu zarar %30'a kadar ulaşan ürün kaybına neden olabilmektedir. Zeytin güvesi zeytin yetiştirilen çeşitli Akdeniz ülkelerinde ve ülkemizde bulunur. a) Zeytin güvesi yaprak dölü b) Zeytin güvesi çiçek dölü zararı. Resim 64. Zeytin güvesi yaprak dölü ve zeytin güvesi çiçek dölü zararı. Resim 65. Zeytin güvesi meyve dölü zararı. 164

61 Mücadelesi Biyoteknik Mücadele: Kitlesel tuzaklama, zeytin tomurcuklarının kabarmaya başladığı mart sonu nisan başlarında, 3 zeytin ağacına bir Delta tipi eşeysel çekici tuzak asılarak düşük ve orta yoğunluktaki populasyonlarda bu zararlı ile etkili bir mücadele yapılabilir. Kimyasal Mücadele: Zararlının tercihen sadece meyve dölüne karşı ilaçlama yapılmalıdır. Kontrol edilen mercimek büyüklüğündeki zeytin meyvelerinin %10'unda canlı "yumurta+larva" olması halinde ilaçlama yapılmalıdır. Mayıs ayının ikinci yarısında yapılan kontrollarla uygun ilaçlama zamanı saptanır. Ancak zararlının mevsim başında yaprak ve yeni sürgünlerde %10' dan yüksek düzeylerde zarar yapması halinde çiçek dölünde, ilk kelebeklerin yakalanmasından 7-10 gün sonra ilaçlama yapılmalıdır. İlaçlama zamanını belirlemek için Delta tipi feromon tuzaklardan yararlanılır. Bu tuzaklar nisan ayında bahçelere asılarak haftada bir kez kontrol edilir. Zeytin güvesinin özellikle çiçek dölünde, yoğun bir avcı ve parazitiot kompleksi bulunduğu için, tercihen böcek gelişme engelleyici preparatlar kullanılmalıdır. AKARLAR MEYVE AĞAÇLARINDA ZARARLI AKARLAR Tanımı ve Yaşayışı: Akarlar, çıplak gözle zor görülecek kadar küçük zararlılardır. Vücutları yumurta veya armut şeklindedir. Vücutlarında, değişik şekil ve büyüklükte kıllar, dikenler ve tüyler bulunur. Erkekler dişilere göre daha küçük, vücutları arkaya doğru sivri 165

62 ve ince uzun görünüşlüdür. Larvalar ergin olana kadar 3 gömlek değiştirirler. Kışı döllenmiş ergin dişi halinde, ağaçların gövdelerindeki kabukların altında, yere dökülmüş yaprakların arasında geçiren İki noktalı kırmızı örümcek, beslendikleri yaprakların alt yüzüne, kadar yumurta bırakır ve yılda döl verebilir, Akdiken akarı ise, adet yumurta bırakabilir. Yılda 9-10 döl verir. Kışı, dalların üzerindeki tomurcuklar ve yaprak gözleri civarında yumurta halinde geçiren Avrupa kırmızı örümceği yılda 8-9 döl, Kahverengi örümcek ise yılda 3-4 döl verir. Zarar Şekli: Kırmızı örümcekler ağaçların yapraklarında, bitki özsuyunu emerek ve zehirli madde salgılayarak zarar yaparlar. Şiddetli zarar gören yapraklar kurşun veya gümüş rengini alırlar. Ağaçlar zayıf kalır, meyve gözleri iyi gelişemez ve ertesi yıl verim azalır. Avrupa kırmızı örümceği ve Kahverengi örümcek, çiçeklerin çanak yaprak ve çiçek buketindeki taze yapraklarını emerek sararmasına sebep olur. Böyle ağaçlar, yanmış gibi bir görünüm alırlar. Kiraz, elma, armut, ayva, şeftali, vişne, erik, kayısı, badem ve diğer meyve ağaçlarında zarar yaparlar. a) Avrupa kırmızıörümceği ergini. b) Avrupa kırmızıörümceği zararı. Resim 66. Avrupa kırmızıörümceği ergini ve zararı. 166

63 Mücadelesi Kültürel Önlemler: Kışın veya erken ilkbaharda, ağaçların kökboğazı ve gövdelerindeki kavlamış olan kabuklar kaldırılarak, altında kışlayan akarların ölmesi sağlanmalıdır. Yere dökülen yapraklar toplanarak, bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Bahçenin bakım işlemleri uygun olarak yapılmalıdır. Biyolojik Mücadele: Akarların doğal düşmanları, doğada korunarak, etkinlikleri arttırılarak, bulunmayan yerlere bulaştırılarak ve kitle halinde üretilip salmak suretiyle biyolojik mücadelede kullanılabilir. Bu nedenle, mücadele programlarının özellikle faydalıları koruyacak şekilde düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır. Kimyasal Mücadele: Kırmızı örümceklere karşı kış mücadelesi önerilmemektedir. Ancak diğer zararlılara karşı yapılan kış mücadelesi, kışı yumurta halinde geçiren Avrupa kırmızı örümceği ve Kahverengi örümceğe de etkili olmaktadır. Akarların kimyasal mücadelede ilaçlama zamanını doğru bir şekilde belirleyebilmek için, bahçedeki kırmızı örümcek yoğunluğu ve doğal düşman populasyonunun saptanması gerekir. Bu amaçla, bahçeyi temsil edecek şekilde seçilen 10 ağaçtan koparılan 100 yaprakta periyodik olarak sayım yapılmalıdır. Yapılan sayımlarda, yaprak başına ortalama 3-5 adetin üzerinde kırmızı örümcek bulunması ve doğal düşmanların etkinliğinin çok düşük olması durumunda ilaçlama yapılabilir. 167

64 SEBZELERDE KIRMIZIÖRÜMCEKLER Tanımı ve Yaşayışı: Sebzelerde zararlı kırmızıörümceklerin yaprağın alt yüzünde ördükleri ipek ağlar arasında ergin, larva, nimf ve yumurtaları birarada görülür. Oval şekilde olan kırmızıörümcekler gözle zor farkedilirler. Kışı ılık geçen bölgelerde ve seralarda yaşayışlarına devam ederler. Yaz aylarında olduğu gibi yaşayıp üremelerine devam ederler. Tarla kenarı ve içindeki yabancıotlardan bulaşık fidelerden sebzelere geçerler. Yaprak alt yüzüne, yapak damarları boyunca yaptıkları ağlar arasına yumurtalarını bırakırlar. Bir dişi yumurta bırakabilir. Döl adedi bulundukları bölgenin iklimine ve üzerinde yaşadığı konukçuya göre değişir. Yılda döl verirler. Resim 67. Kırmızıörümceğin fasulyede yumurtası. Resim 68. İki benekli kırmızıörümcek. Zarar Şekli: Üzerinde yaşadığı bitkinin yaprak özsuyunu emer. Emilen yaprak sararır. Özümleme geriler. Yapraklar kıvrılır ve dökülür. Ürün verimi % nisbetinde düşer, kalitesiz olur. Ülkemizin hemen 168

65 her yerinde bulunan zararlılardır. Pamuk, domates, çilek, kavun, karpuz, hıyar, kabak, patlıcan, fasulye, yer fıstığı, ayçiçeği, bezelye, börülce ve süs bitkilerinde zararlıdır. Mücadelesi: Mücadelesinde doğal düşmanların korunmasına özen gösterilmelidir. Kültürel önlem olarak sonbaharda sebze artıklarını bahçeden uzaklaştırmalı, yazın ot çapasına önem verilmeli, azotlu gübre fazla kullanılmamalıdır. Sebze bahçelerinde ilk çiçeklenme döneminde parsellerin köşegenlerinden araziye çapraz girilir. 3-5 adımda bir, bitkinin dip ve orta yapraklarından birer adet yaprak koparılır veya kopartılmadan üzerinde sayım yapılır. Parsel büyüklüğüne göre, fasulye gibi küçük yapraklı bitkilerde 25-30, hıyar ve patlıcan gibi iri yapraklı bitkilerde adet yaprak muayene edilir. Yapraklar üzerindeki canlı kırmızı örümcekler büyüteç ile sayılıp kayıt edilir. Toplam canlı kırmızıörümcek sayısı sayılan yaprak adedine bölünür. Bir yaprağa düşen canlı kırmızı örümcek sayısı bulunur. Yapılan sayımda fasülye gibi ufak yapraklı sebzelerde 1-3 adet canlı kırmızı örümcek, patlıcan gibi iri yapraklı sebzelerde 3-5 adet canlı örümcek isabet ederse mücadeleye karar verilir. FINDIK KOZALAK AKARI Tanımı ve Yaşayışı: Çıplak gözle görülemeyecek kadar çok küçük akarlardır. Marttan nisan ayı başına kadar kozalaklar 169

66 tepelerinden patlar ve nimfler göç ederek yeni uyanmış cm boyundaki sürgünlere geçerler. Zarar Şekli: Fındıkların meyve, sürgün gözlerine girerek onları şişirerek gal şekline sokarlar. Kozalaklar genellikle sürgün uçlarında görülür, uçtan itibaren dördüncü göze kadar da kozalaklar teşekkül edebilir. Bu şekilde deforme olan gözler nedeniyle uç kurumaları ve meyvelerde azalma (üründe azalma) görülür. Genel olarak her üç sürgünden biri meyve sürgünüdür ve her meyve gözünde (çotanak) ortalama 3 meyve bulunur. Bu durumda her kozalağın bir meyveye zarar verdiği düşünülürse bu zararlının önemi daha da iyi anlaşılır. Zarar görmüş göz. Sağlam göz. Resim 69. Fındık meyvesinin sağlam ve zarar görmüş gözü 170

67 Resim 70. Fındık kozalak akarının fındık gözlerinde yaptığı zarar. Mücadelesi: Kimyasal ilaçlamaya karar vermek için yaklaşık 10 dekarlık bir bahçede tesadüf olarak 10 ocakta ve bu 10 ocağın her bir dalında bulunan kozalaklar sayılır. Ortalama dal başına 5 kozalak bulunursa o bahçede ilaçlamaya karar verilir. İlaçlama zamanı nisanın ilk haftasına tesadüf eder. TURUNÇGİL KIRMIZIÖRÜMCEĞİ Tanımı ve Yaşayışı: Ergin dişiler kırmızı kadife rengindedir. Fakat açık kırmızıdan mora kadar değişen renklerde olanları da vardır. Vücutlarının üzeri uzun kıllıdır. Erkekleri dişilere oranla daha küçük, uzunca yuvarlak, arkaya doğru sivri ve fazla noktalıdır. Erginleri 8, larvalar 6 bacaklıdır. Yumurtaları hüzmeler halinde ipliklerle karakteristik olarak yaprağa bağlı, açık kırmızı renkte ve hücre şeklindedir. Kışı ergin veya yumurta döneminde geçirirler. Bir dişi yumurtayı yaprak, meyve ve sürgünlere bırakır. Sıcak havalarda yumurtadan ortalama bir hafta içinde çıkan larvalar yaprak ve sürgünlerde gezinirler, beslenirler. Yumurtadan çıkan larvalar üç kez 171

68 gömlek değiştirdikten sonra ergin olurlar. Daima yaşlı yapraklardan genç ve taze yapraklara doğru kırmızı örümcekler göç eder. Yılda döl verebilir. Zarar Şekli: Ergin ve larvalar beslenebilmek için turunçgil yapraklarını ve meyvelerini sokup emerler. Emgi yerlerinde soluk lekeler meydana gelir. Zararın devam etmesi sonucu olarak bu soluk lekeler artar, birbirleri ile birleşir, yapraklar gümüşi bir renk alır. Böyle yapraklar çabuk ve çok erken dökülür. Meyveler iyi beslenemediğinden küçük kalır ve dökülür, üzerinde yoğun olarak bulunduğu turunçgillerin zayıf düşmesine ve kalitesinin bozulmasına neden olur. Tüm turunçgil alanlarında yaygındır. Tüm turunçgil ve çeşitleri konukçularıdır. a) Turnçgil kırmızı örümceği ergini ve b) yapraklardaki zararı. Resim 71. Turnçgil kırmızı örümceği ergini ve yapraklardaki zararı. Doğal Düşmanları: Turunçgil kırmızı örümceğinin önemli avcıları vardır. Bunlardan Typhlodromus sp. ve Phytoseiidae familyası avcılarına, Ege Bölgesi turunçgillerinde çok fazla rastlanmıştır. Scymnus türleri ise özellikle Akdeniz Bölgesinde faaliyet gösteren önemli türlerdir. 172

69 Mücadelesi Kültürel Önlemler: Bahçelerin mümkün olduğu kadar temiz ve bakımlı olmasına uyulmalıdır. Kimyasal Mücadele: İlkbaharda şubat sonu mart başı turunçgil bahçelerinde, büyüteç ile yaprakların alt ve üst yüzündeki kırmızı örümcekler sayılır. 10 yaprakta ortalama sayı 3-9 arasında ise yazlık beyaz yağlardan biri ile mücadele yapılır. Yapraklardaki kırmızı örümcek sayısı 10 veya daha çok ise akarisitlerden biri ile mücadele yapılmalıdır. TURUNÇGİL PAS BÖCÜSÜ Tanımı ve Yaşayışı: Ergin dişi ve erkeklerin rengi limon sarısı kahverengi arasında değişir. Baştan arkaya doğru incelen bir iğ veya havuç şeklindedir. Çok hareket eden bir akar olup iki çift bacağı vardır. Dişiler yumurtalarını turunçgil meyve ve yapraklarına teker teker veya gruplar halinde bırakırlar. Yumurtaların açılma süresi kışın 24-30, yazın ise 2-4 gündür. Uygun koşullarda yılda döl verebilir. Zarar Şekli: Nimf ve erginleri taze yaprak, filiz ve meyveleri emerler. Emgiye uğramış yapraklar normal rengini kaybederek sararır ve hafif solar. Taze sürgün ve yapraklarda solgun ve kırmızımsı mor lekeler meydana getirir. Meyvelerin üzeri pas renkli lekelerle kaplanır. Limonlar ise gümüşî bozuk bir renk alır. Zarar görmüş meyvelerde büyüme durur, tadı bozulur, değereni kaybeder. Portakal meyvelerinde ise söz konusu lekeler dağınıktır. Mandarinlerde ise meyveninin her 173

70 tarafı esmer donuk ve açık gri bir renkle kaplanır. Akdeniz, Ege ve Doğu Karadeniz Bölgesinde yaygındır. a) Turunçgil pas böcüsü ve b) limon meyvelerindeki zararı. Resim 72. Turunçgil pas böcüsü ve limon meyvelerindeki zararı. Mücadelesi Kültürel Önlemler: Kültür bitkisiyle ilgili kültürel işlemler zamanında ve yeterince yapılmalı, özellikle bahçe temizliğine önem verilmeli, mümkünse ara tarımı yapılmamalıdır. Kimyasal Mücadele: Mayıs ayı başından itibaren 7-8 günde bir bahçenin değişik yerlerinden 1/5 oranında, ağaçların her birinden 5 meyve kontrol edilir. Lupla yapılan bu kontrollerde ortalama olarak her görüş alanında 1-2 tane pas böcüsü görüldüğü zaman ilaçlı mücadeleye başlanır. Yine pratik olarak, bir bahçede bir sene önceki ağaçlarda en az % 51 oranında bu zararlının zararı görülmüş ise o bahçede ertesi sene kontrole gerek olmadan ilaçlama gerekir. Bir evvelki yıl pas böcüsü tüm ağaçlarda olmayıp, bazı ağaçlarda görülmüş ise yalnız o bulaşık ağaçlar ilaçlanmalıdır. Bahçe ağır bulaşık ise her tarafı ilaçlanmalıdır. Eğer bir bahçede kış ilaçlaması yapılıyorsa o bahçe bir önceki yıl pas böcüsü ile bulaşık olduğu 174

71 saptanmışsa, kış ilaçlamasında kullanılan yazlık yağların içine pas böcüsü ilaçlarından biri katılmalıdır. İlk ilaçlamadan sonraki kontrollerde zararlı zararını devam ettirdiği sürece ilaçlama tekrarlanır. NEMATODLAR Nematodlar genellikle toprakta, suda ve çürümekte olan organik maddelerde yaşarlar. Birçok türleri de bitkilerin çeşitli kısımlarında beslenir ve zararlı olurlar. Bitkilerde beslenen ve zarar yapan bu gibi nematodlara bitki paraziti nematodlar adı verilir. Bitki paraziti nematodlar mm boylarında ve mikroskobik canlılardır. Bunların bulundukları ortamlardan elde edilmeleri, tanınmaları güç ve yorucu bir iştir. Bu nedenle uzun yıllar bu canlılar üzerinde, böcekler ve diğer hayvansal zararlılara kıyasla daha az çalışma yapılmıştır. Fakat giderek bilim ve tekniğin ilerlemesi ile olanaklar artmış, buna paralel olarak bu zararlılar üzerinde de çalışmalar ilerlemiştir. Pek çok nematod türünün görünüşü iplik şeklinde olmasına rağmen bazı türlerin dişilerinde, vücut şekli değişiklik göstermektedir. Bazı nematodların ergin dişilerinin vücutları torba, armut, küre veya limon şeklindedir. Ergin erkekler ise solucan benzeri ince uzun ve silindir şeklindedir. Nematodlar genellikle renksiz ve saydamdırlar. Fakat aldıkları besinlere göre farklı renklerde görülebilirler. 175

72 Nematodların ergin öncesi dönemlerine böceklerde de olduğu gibi larva ismi verilir. Larvalar genellikle 4 gömlek değiştirdikten sonra ergin olurlar. Kuraklık ve besinsizlik gibi uygun olmayan koşullarda farklı dönemlerde uyuşuk halde canlılıklarını yıllarca sürdürebilirler. Eğer koşullar bütün yıl uygunsa devamlı çoğalarak zararlarına devam ederler. Bitki paraziti nematodlar bitkilerdeki beslenme şekillerine göre 3 gruba ayrılırlar: 1. İç parazit nematodlar (Endoparazit nematodlar): Bunlar bitki dokuları içinde gelişmelerini tamamlayan ve genellikle doku içine yumurta bırakan nematodlardır. Çoğu bitki köklerinde yaşadığı gibi bazı türleri konukçu bitkilerin sap, gövde, yaprak, çiçek ve tohumları içinde yaşar ve beslenirler. 2. Yarı iç parazit nematodlar (Yarı-endoparazit nematodlar): Bu gruba giren nematodlar, başlarını bitkilerin kök ve kökcüklerinin içine sokmak suretiyle beslenirler ve yaşamlarını sürdürürler. Vücutları kök dışında olduğu için yumurtalarını dışarı bırakırlar. 3. Dış parazit nematodlar (Ektoparazit nematodlar): Bu gruba giren nematodlar başlarını bitkilerin kök ve kökçüklerinin içine sokmadan sadece iğne benzeri bir yapıda olan stylet lerini bitki köküne sokarak beslenirler ve yaşamlarını sürdürürler. Vücutları kök dışında olduğu için yumurtalarını dışarı bırakırlar. Bu gruplardaki nematodlar gelişmelerinin herhangi bir döneminde kendilerini bitkiye sabitledikleri gibi (kalıcı nematodlar) bazen bitkiyi terk etmektedirler (göç edici nematodlar). 176

73 Toprağın yapısı ve nem durumunun nematodlar üzerinde etkisi fazladır. Toprak yüzeyi kuru olduğu zaman aşağıya ve yüzeydeki nem uygun şartlara döndüğü zaman tekrar yukarıya doğru hareket ederler. Konukçu bitkilerin, kök sisteminin derinliğine bağlı olarak 3-6 m ye indikleri görülebilse de nematodların en yoğun oldukları toprak derinliği cm dir. Nematodlar aliviyonlu ve kumlu toprakları çok severler. Toprağın nemli olması nematodların faaliyetini arttırmaktadır. Bu nedenle toprak neminin çok değiştiği yüzeyden itibaren 5 cm kadar olan derinlikdeki topraklarda nematodlara çok az rastlanır veya hiç rastlanmaz. Nematodlar toprakta çok ağır hareket ederler. Uygun koşullarda yılda birçok döl vermelerine rağmen bulundukları yerde kendi hareketleri ile yayılmaları çok kısa mesafelerde olur. Nematodların büyük bir çoğunluğu kendi hareketleri ile toprakta yılda azami 1 m yol alırlar. Bu nedenle nematodla bulaşık yerler arazide yer yer belirtiler şeklinde kendini belli eder. Nematodların yayılma şekilleri 1. Yağmur ve sulama suları ile, 2. Rüzgarla, 3. Bulaşık bitki artıkları ile, 4. İnsan ve hayvanların ayaklarına yapışan bulaşık toprak parçaları ile, 5. Toprak işleme aletleri ile, 6. Bulaşık sebze fideleri, meyve fidanları, soğanlı bitkiler ve bitki tohumları ile taşınırlar. 177

74 Nematodlar tarafından zarar gören bitkilerde diğer hastalık nedeni mikroorganizmaların (bakteri, fungus ve virus) faaliyetleri kolaylaşır ve çoğunlukla bitkilerde nematod zararı yanında başka bir hastalığa da rastlanır. Nematodların zararı sonucu bitkide görülebilecek belirtiler 1. Arazinin muhtelif yerlerinde kötü iklim koşulları ve besin yetersizliğinden kaynaklanan belirtilere benzer şekilde ortaya çıkan bodur bitkilerin görülmesi, 2. Çok sayıda dallanma 3. Kısa sürgün, 4. Küçük yapraklılık, 5. Yapraklarda zayıflık, 6. Yapraklarda kloroz gibi renk değişmesi, 7. Meyveli bitkilerde ufak ve seyrek meyve, 8. Kökün koyu renk alması, 9. Kökün iç ve dışında yara ve çürümeler 10. Kökte siğil şeklinde urlar 11 Yan ve emici köklerin kısalması 12. Küt kök oluşumu, 13. Ana kökte incelme, uzama, yay gibi olma 14. Kökte saçaklanma. Bitki paraziti nematodların konukçuları farklılık göstermektedir. Bazı nematod türlerinin bir veya birkaç konukçusu olmakla birlikte genel olarak bitki paraziti nematod türlerinin konukçu sayıları oldukça fazladır. 178

75 Nematodlarla bulaşıklılığın saptanması ancak köklerin ve toprak örneklerinin laboratuvarda analize tabi tutulması sonucu mümkündür. Nematodlar kesin olarak gözle görüldükten sonra o örnek nematod yönünden bulaşık olarak kabul edilir. Ülkemizde önemli zararlara neden olan bazı bitki paraziti nematod türleri 1- BUĞDAY GAL NEMATODU (Anguina tritici) 2- ÇELTİK BEYAZ UÇ NEMATODU (Aphelenchoides besseyi) 3- ÇİLEK NEMATODU (Aphelencoides fragariae) 4- HUBUBAT KİST NEMATODLARI (Heterodera avenae grubu) 5- KAMALI NEMATODLAR (Xiphinema spp.) 6- KÖK-UR NEMATODLARI (Meloidogyne spp.) 7- MUZLARDA SPİRAL NEMATODU (Helicotylenchus multicinctus) 8- PATATES ÇÜRÜKLÜK NEMATODU (Ditylenchus destructor) 9- PATATES KİST NEMATODLARI (Globodera spp.) 10- SOĞAN SAK NEMATODU (Ditylenchus dipsaci) 11- ŞEKER PANCARI KİST NEMATODU (Heterodera schachtii) 12- TURUNÇGİL NEMATODU (Tylenchulus semipenetrans) a) Başaklardaki Zararı 179

76 (b) galli dane Resim 73. Buğday gal nematodunun başaklardaki zararı ve galli dane zararı. Resim 74. Çeltik beyaz uç nematodunun bayrak yapraklardaki zararı. a) larvası b) ergin dişiler Resim 75. Hububat kist nematodu larva ve ergin dişileri. 180

77 a) larva b) ergin dişiler Resim 76. Kök-ur nematodu, larva ve ergin dişileri. a) şeker pancarında b) kökte c) patates yumrusunda Resim 77. Kök-ur nematodunun şeker pancarında, kökte ve patates yumrusundaki zararı. 181

78 Resim 78. Patates çürüklük nematodunun zararı. a) ergin dişi b) kök üzerindeki ergin dişiler Resim 79. Patates kist nematodu ergin dişi ve kök üzerindeki ergin dişiler 182

79 Resim 80. Soğan sak nematodunun zararı. Resim 81. Şeker Pancarı kist Resim 82. Turunçgil nematodu dişisinin nematodu, kökteki ergin dişiler görünüşü 183

80 Nematodların Mücadele Şekilleri 1. Kültürel Önlemler Özellikle Kök-ur nematodlarının konukçusunun çok olması, sulanabilir alanlarda sebzelerin yetiştirilmesi, bazen bir yıl içinde birden fazla bitkinin üretiminin yapılması nedeniyle kültürel önlemlerin uygulanması pratik ve ekonomik olmamaktadır. Bununla birlikte: a. Bulaşık bitki artıkları tarlada bırakılmamalıdır. Hasat zamanı domates, patlıcan ve hıyar gibi nematoda duyarlı bitki köklerinin toprakta bırakılmayıp sökülerek bir yerde toplanıp yakılması veya güneşin ve rüzgarın etkisinde kurumalarının sağlanması nematod sayısının azalmasına yardımcı olan önlemlerdir. b. Bitkisel üretimde nematodla bulaşık olmayan fide ve fidanların kullanılması gerekir. c. Temiz tohum kullanılması Özellikle tohumla taşınan nematodlar için, gerekli kültürel önlemlerin alındığı nematodla bulaşık olmayan tarlalarda sertifikalı tohumun kullanılması gerekmektedir. Temiz tohum ya nematodla bulaşık olmayan yerlerden getirilmeli veya bulaşık tohumlar nematoddan temizlenmelidir. Nematodlu tohumun temizlenmesi için birçok yöntem bulunmaktadır. Buğday gal nematoduna karşı yetiştirici kendi imkanları ile tohumluğu kalburlama sistemiyle kısmen temizleyebilir. Bu kalburlama 184

81 sistemi ile tohumluk ancak % 75'e kadar galli danelerden temizlenebilir. Delik açıklıkları 3.3 mm olan kalburlarda yalnız çift daneli galler kalmaktadır. Triyör ve selektörlerin sağlam ve galli daneleri ayırabilecek sıklıktaki eleklerinden (3 ve 4 no'lu eleklerde olduğu gibi) geçirilen tohumluk buğdayların içerisindeki galli daneler % 100'e yakın bir oranda temizlenmektedir. Buğday gal nematoduna karşı tohumluğu temizlemede en uygun metot, tuzlu su eriyiği kullanılarak nematodlu danelerin ayrılmasıdır. Bunun için geniş bir kap veya kazanda % 20'lik tuzlu su eriyiği hazırlanır. İçerisine tohumluk buğdaylar atılır. Elle veya bir başka karıştırıcı kullanılarak karıştırılan tohumlardan nematodlu olanlar daha hafif olduklarından su yüzüne çıkarlar. Üste çıkan galli daneler ile çöp ve samanlar alınır ve imha edilir. Bu muamele azar azar ve fazla karıştırılmadan yapılırsa sonuç daha iyi olmaktadır. Dikkat edilecek husus, galli danelerin fazla su alıp dibe çökmemesi için zaman kaybetmemektir. Geniş kap veya kazanın dibinden alınan tohum, bir süzgü üzerinde temiz suyla iyice yıkandıktan sonra kurutulur ve tohumluk olarak kullanılır. Buğday gal nematoduna karşı tohumluğu temizlemede sıcak su uygulaması, bulaşık daneler 4-6 saat suda bekletilerek larvaların aktif hale geçmesi sağlanır. Daha sonra 50 C de 30 dakika, 52 C de 20 dakika, 54 C de 10 dakika veya 56 C de 5 dakika suda bekletilerek nematodların ölmesi sağlanır. d. Nadas sisteminin uygulanması 185

82 Buğday gal nematodu yılda bir nesil vermektedir. Bir yıllık yapılacak tam nadasta, bir yıl önceki ürünle galli danelerden toprağa geçen nematod larvaları tamamen ölmektedir. Yalnız nadas uygulamasında yine bir yıl önceden toprağa dökülen normal danelerin çimlenerek gelişmesini önlemek ve tarlada Graminae familyasından yabancıotların büyüyerek, nematoda tekrar konukçuluk etmemeleri için, ot mücadelesinin de yapılması gereklidir. Fakat bazı nematodların dayanıklı formları (Patates kist nematodları) boş tarlada 8 yıla kadar canlılıklarını muhafaza etmektedirler. e. Bitki nöbetinin uygulanması Buğday gal nematoduna karşı nadas uygulanmayan tarlalarda ise, nematoda dayanıklı bitkiler nöbete sokulmalıdır. Örneğin baklagillerden yonca, tırfıl, korunga, nohut, fasulye, mercimek, şeker pancarı, patates, ayçiçeği, soğan, sarmısak, bostan çeşitleri, mısır ve yağlı bitkiler ile bir yıllık bitki nöbeti uygulanarak toprak temizlenebilir. Patates kist nematodları için bulaşık alanlarda patates, domates ve patlıcan üretimi en az 8 yıl süre ile yapılmamalıdır. Münavebe süresince yabancı otlarla mücadele yapılmalıdır. Pancar kist nematodu için pancar ekim sahalarında veya bu nematodun konukçusu olan diğer ürünlerde Şeker Pancarı Kist nematodu saptanırsa 8-10 yıl süreyle bitki münavebesi uygulanmalıdır. Münavebe süresince bu nematoda dayanıklı olan buğday, arpa, mısır, sorgum ve yonca gibi bitkiler yetiştirilmelidir. 186

83 Hububat kist nematodlarına karşı ise konukçu bitkilerin mevcut olmaması durumunda, Hububat Kist nematodlarının tarladaki yoğunluğu azaldığından; ekim nöbeti uygulanabilir bir mücadele yöntemidir. Graminae dışındaki bitkilerle, örneğin yemlik ve yemeklik baklagillerle 2-3 yıllık bir ekim nöbeti populasyon yoğunluğunu düşürebilmektedir. f. Geç ekim erken hasat nematod sayısını kısman düşürmektedir. g. Nematodlara dayanıklı çeşit veya tolerant aşılı fide/fidanların kullanılması h. Sulama suyunun nematodla bulaşık olmamasına dikkat edilmelidir. i. Toprak işleme Ekim veya dikime hazırlık amacıyla yapılan toprak işlemelerinin sıcak ve kurak mevsimde toprağın birkaç defa alt üst edilecek şekilde işlenmesi. Seralarda ise sıcak aylarda ve seranın boş olduğu zamanlarda 15 gün ara ile cm derinlikte toprağın en az 2 kere alt üst edilerek işlenmesi nematod sayısını azaltmaktadır. j. Solarizasyon uygulanmalıdır cm derinliğe kadar sulanan toprak, tava geldikten sonra cm derinliğe kadar sürülerek, kesekler kırılmalı ve yüzeyi düzeltilmelidir. Damlama sulama sistemi döşendikten sonra toprak mm kalınlığında UV katkılı şeffaf plastik örtü ile düzgünce kapatılmalıdır. Toprak nemini kaybederse örtünün altında bırakılan damla sulama sistemi çalıştırılmalıdır. Solarizasyon uygulamasından sonra toprağın yüzeysel işlenmesi gerektiği için, çilek gibi sırta dikim 187

84 yapılan bitkilerde solarizasyon uygulamasından önce sırtlar hazırlanmalıdır. Uygulama sıcak yaz aylarında (temmuz ağustos) 4-8 hafta süreyle yapılmalıdır. Solarizasyonun başarısını artırmak için toprağa organik madde ilave edilmelidir. Solarizasyon + 1kg yaş tavuk gübresi/m 2 veya Solarizasyon + 3kg yaş sığır gübresi /m 2 uygulamaları solarizasyonun başarısını artıracaktır. Solarizasyon süresi, toprak fumigantları karıştırılarak 4 haftaya kadar indirilebilir. k. Bulaşık alanlarda kullanılan toprak işleme alet ve makineleri temizlenmeden kullanılmamalıdır. Sera girişlerinde sönmemiş kireç kullanılarak hijyene dikkat edilmelidir. l. Yumrular uygun depolanmalıdır Özellikle yumrularda zarar oluşturan nematodlar için, yumruların serin ve kuru şartlarda depolanması ile, yumru içinde nematodun üremesi ve diğer yumrulara yayılarak bulaşması önlenir. 2. Fiziksel Önlemler Çeltik beyaz uç nematodu ile bulaşık tohumlara karşı sıcak su uygulaması oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Tohumlar oda sıcaklığındaki suda (20 C) saat bekletildikten sonra, 51 C deki suda 7 dakika tutularak nematod sayısı azaltılabilir. Ayrıca, bulaşık tohumlar ön bekletme yapılmaksızın C deki suda dakika tutulabilir. Bu konuda Ege Bölgesi nde yıllarında yürütülen bir çalışmada, elektrikli ısıtma düzeneği geliştirilmiş ve bu yöntemle zararlıya karşı % 100 etki elde edilmiştir. 188

85 Soğan sak nematodu için bulaşık veya bulaşık olduğundan şüphe edilen arpacıklar, bir kap içinde her gün suyu değiştirilmek suretiyle 2 gün suda bırakılır. Bu esnada arpacıkta bulunan Soğan-sak nematodunun suya geçmesi sağlanır. Sıcak su ile muamele olarak, arpacık ve sarmısak tohumluğu önce 24 C'deki suda 2 saat bırakılarak nematodların aktif hale geçmesi sağlanır. Sonra soğanlar 43,5 C'deki suda 4 saat, sarmısaklar ise 49 C'deki suda 30 dakika tutulur. Bu işlemin daha etkili olmasını sağlamak için 100 lt suya 100 g formalin (% 40'lık formaldehyde) ilave edilmelidir. İşlem sırasında sıcaklığa dikkat edilmelidir. Aksi halde fazla ısı soğanların çimlenme gücünü yok edebileceği gibi, düşük ısı da tohum bünyesindeki nematodların bir kısmının canlı kalmasına neden olur. Sıcak veya soğuk su ile muamele edilen soğan, sarmısak ve arpacıklar ya hemen dikilmeli veya geç dikilecekse iyice kurutulmalıdır. Özellikle Çilek nematoduna karşı, bulaşık stolon kullanılma zorunluluğu varsa, bunlar dikimden önce 46 o C' deki suda 8 saat bekletilmelidir. Bu yöntemin iyi sonuç vermesi için, suyun sıcaklığının ve bekleme süresinin iyi ayarlanması gereklidir. Bulaşık toprakların buharla sterilizasyonu da başka bir fiziksel yöntemdir. Bu sistemde maliyet unsuru göz önüne alınmalıdır. 3. Yasal Önlemler Birçok nematod iç ve dış karantinaya dahildir. Bu nedenle bulaşık üretim materyallerinin temiz bölgelere taşınarak bulaştırılmasına engel olunmalıdır. 189

86 Bulaşık olduğu şüphe edilen alanlardan toprak örneği alma talimatına uygun olarak toprak ve kök örnekleri alınarak ilgili enstitüye gönderilmelidir. Toprak örneği alınacak alanlarda tek yıllık bitkiler bulunuyorsa; ocaklar halinde kurumaların olduğu yerlerden ve bu yerlere yakın sağlam bitkilerin kökleri civarından toprak örneği alınır. Çok yıllık bitkilerin bulunduğu alanlardan toprak örneği alınırken, sağlıksız gelişme gösteren bitkilerin taç izdüşümleri çevresinden ve ağacın kılcal kökleri civarından örnek alınmasına dikkat edilmelidir. 4. Kimyasal Mücadele Bazı nematodların kimyasal mücadelesi olmamakla birlikte kimyasal mücadelesi olan nematodlara karşı başarılı olmak için, kültürel önlemlerin iyi alınmış olması gerekir. Uygulamanın bir önceki yıl nematodla ağır bulaşma gösteren yerlerde yapılması ekonomik yönden yararlıdır. a. Tohum ilaçlamaları Dünyadaki çalışmalarda nematodlara karşı tohum ilaçlamaları da sıcak su uygulamaları kadar etkili bulunmuştur. b. Boş saha ilaçlamaları Özellikle Kök-ur nematodları bitkilerde erken dönemde önemli zararlara neden olurlar. Mücadelelerinde en önemli nokta, ekim dikimden önce nematod sayısının mümkün olduğu kadar düşürülmesidir. Bu amaçla, değişik mücadele yöntemleri birlikte kullanılmalıdır. Ekim dikim öncesi herhangi bir nematisitle boş saha ilaçlaması yapılabilir. 190

87 c. Dikimle beraber veya dikim sonrası ilaçlamalar Kök-ur nematodlarında sebzelerde dikimden birkaç gün önce veya dikimle beraber, fide döneminde nematisit uygulaması yapılmaktadır. Bunun yanısıra muzda Kök-ur nematodlarına, turunçgilde de Turunçgil nematoduna karşı bitki varken nematisit uygulaması yapılmaktadır. d. İlaçlama zamanının tespiti Nematodların ilaçlama zamanının belirlenmesinde nematodun biyolojik dönemi, toprak karakteri, toprağın sıcaklığı ve nem durumu, uygulamada kullanılacak nematisitlerin bitkiye zarar verme (fitotoksisite) durumları ve bitki bünyesinde dolaşabilme özellikleri (sistemik olup olmadıkları) gibi etkenler dikkate alınmalıdır. Nematodlara karşı ilaçlama, toprak ekim tavında yani tarla kapasitesinde iken, toprak sıcaklığı 15 C ve üzerinde olduğu zaman yapılır. e. Kullanılacak alet ve makineler Granül terkipli ilacın uygulaması el ile (eldivenli) veya bir gübre dağıtma makinesi ile yapılabilir. Sıvı ilaç uygulaması ise süzgeçli kova veya sırt tulumbası ile yapılır. İlaç, uygulama alanına homojen bir şekilde dağıtılır. f. İlaçlama tekniği İlaçların uygulanmasından önce toprağın derin (30-40 cm) işlenmiş olması gerekir. Sıvı ilaç tüm parseli sulayabilecek miktarda 191

88 suya karıştırılarak, süzgeçli kova veya sırt pulverizatörü ile toprağa verilir. Granül ilaçları ise tarlanın büyüklüğüne göre hesaplanarak toprak yüzeyine el veya ilaç dağıtıcısı ile homojen olarak dağıtılır. Uygulamayı takiben ilacın cm toprak derinliğine inebilmesi için toprak sürülür ve sulanır. Fümigant etkili preparat uygulanan alan polietilen örtü ile kapatılmalıdır. Belirtilen ilaçların bekletilme süresi sıcak ve kurak mevsimlerde 2 haftaya kadar inebileceği gibi, soğuk ve yağışlı periyodlarda 4 haftaya kadar uzatılabilir. Sıvı ilaçlar, seralarda damlama sulama düzeneği ile de verilebilmektedir. Sonra ilacın cm derine inebilmesi için tırmık geçirilir. Daha sonra fideler dikilerek sulanır (Bitki varken yapılacak ilaç uygulamaları için lütfen Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine başvurunuz). Bilindiği üzere tarımsal mücadelede ilaçlı mücadele yöntemi en son düşünülmesi gereken bir husustur. İlaçların insan, hayvan ve bitki sağlığına ve ayrıca çevre kirlenmesine olumsuz etkileri vardır. Bitki paraziti nematodlar ile mücadelede, sınırlı da olsa ilaçlı mücadele önerilmekte ve bazı bölgelerimizde geniş çapta uygulanmaktadır. Gaz özelliğinde (fümigant etkili) ve bitki bünyesinde dolaşabilme özelliğindeki (sistemik etkili) nematisitlerin toprakta ve bitkide bıraktıkları kalıntı (rezidü), insan ve çevre sağlığına olumsuz etkiler yapmaktadır. Bu ilaçlar usulüne uygun biçimde kullanılmadıkları zaman bitkilere de zarar vermektedirler (fitotoksiktir). Tarlada ilacı hazırlarken ilacın içme ve kullanma suyuna karışmamasına ayrıca özen gösterilmesi gerekir. 192

89 Resim 83. Kök-ur nematoduyla bulaşık alanlarda solarizasyon uygulaması. Resim 84. Çeltik beyaz uç nematodu ile mücadelede fiziksel önlemler (elektrikli ısıtma düzeneği). ÖĞRENDİKLERİNİZİ KONTROL EDİNİZ SORULAR 1) Süne kışı nerede geçirir? a) Tarlada b) Ağaç kabukları arasında c) Anızda d) Kışlakta bitki döküntüleri altında arasında e) Toprak altında 193

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİN

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti)

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti) 8. Familya: Curculionidae Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti) Sitophilus granarius (L.) Erginler koyu kahve veya kırmızımsı gri renkte, 3-5 mm. boydadır. Baş kısmı

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİN

Detaylı

ELMA İÇ KURDU. Elma iç kurdu larvası

ELMA İÇ KURDU. Elma iç kurdu larvası ELMA İÇ KURDU Kışı ağaç gövdelerinin çatlamış kabukları arasında, ambalaj ve depolama yerlerinde ördükleri kokonlar içerisinde olgun larva olarak geçiren iç kurdu larvaları, Nisan sonu-mayıs başlarında

Detaylı

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta Tuta absoluta Bu nesne Türkiye Tarımsal Öğrenme Nesneleri Deposu kullan-destekle kategorisinden bir öğrenme nesnesidir. Kullan-Destekle nesneleri bilimsel çalışmalarda kaynak gösterilerek kullanmak istisna

Detaylı

Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR PAMUKTAKİ ZARARLILARI ÖRNEKLEME ZAMANI, ÖRNEKLEME YÖNTEMİ, EZE ve MÜCADELE ZAMANLARI Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR KONU BAŞLIKLARI Tanımlar Başarılı

Detaylı

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı)

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı) Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı Zararlı Organizma Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı) Sınıf: Insecta Takım: Hymenoptera Familya:Cynipidae Tanımı Konukçuları Zarar

Detaylı

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz.2015 - Ankara Ekin Kurdu (Zabrus Spp) Ergini Geniş bir baş ve fırlayan sırt kısmının görünüşünden

Detaylı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GİRİŞ Sulamanın amacı kültür bitkilerinin ihtiyacı olan suyun, normal yağışlarla karşılanmadığı hallerde insan eliyle toprağa verilmesidir. Tarımsal

Detaylı

F. Takım: Coleoptera

F. Takım: Coleoptera F. Takım: Coleoptera 1. Familya: Dermestidae a)anthrenus museorum L. (Çekmece böceği) b)trogoderma granarium Everst. (Khapra böceği) a)anthrenus museorum L. (Çekmece böceği) Erginleri 3 mm. kadar olan

Detaylı

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ

BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ BADEM YETİŞTİRİCİLİĞİ Badem Anadolu nun en eski meyve türlerinden birisidir. Ancak ülkemizde bademe gerekli önem verilmemekte, genellikle tarla kenarlarında sınır ağacı olarak yetiştirilmektedir. Ülkemizde

Detaylı

Önceden Tahmin ve Erken Uyarı

Önceden Tahmin ve Erken Uyarı Önceden Tahmin ve Erken Uyarı Hava sıcaklığı Nem Rüzgar hızı ve yönü Güneş şiddeti Yağmur miktarı Toprak nemi sıcaklığı Yaprak ıslaklığı Zamanında doğru ilaçlama Ürün ve çevrenin korunması Gereksiz ilaçlamalar

Detaylı

T A G E M. (Acarina) 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI

T A G E M. (Acarina) 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI CİLT IV YUMUŞAK VE SERT ÇEKİRDEKLİ MEYVE ZARARLILARI AKARLAR Akdiken akarı (Tetranychus viennensis Zacher) (Tetranychidae) İkinoktalı kırmızıörümcek (Tetranychus urticae Koch.) (Tetranychidae) Avrupa kırmızıörümceği

Detaylı

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİTKİSEL ÜRETİM VE UYGULAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ AKADEMİ MERKEZİ FAALİYETLERİ ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM HASTALIKLARLA MÜCADELE HAZIRLAYAN:Kübra

Detaylı

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. ALTIN KELEBEK Euproctis chrysorrhoea L (Lepidoptera: Lymantriidae)

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. ALTIN KELEBEK Euproctis chrysorrhoea L (Lepidoptera: Lymantriidae) 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI ALTIN KELEBEK Euproctis chrysorrhoea L (Lepidoptera: Lymantriidae) Dişinin abdomeni gayet iri olup, ucundaki sarı renkli kıl demeti nedeniyle, bu zararlıya Altın kelebek ismi verilmiştir

Detaylı

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta ÖNEMLİ ZARARLILARI Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) Ergin 20 mm yumurta Larva 35-40 mm ÖNEMLİ ZARARLILARI ÇİÇEK TRİPSİ (Frankliniella tritici) Küçük sigara şeklinde 1,3 mm uzunluğunda, genelde sarı renkli

Detaylı

EKİN KAMBUR BİTİ (Rhyzopetrha dominica )

EKİN KAMBUR BİTİ (Rhyzopetrha dominica ) Ekin kambur biti ergin ve larvası EKİN KAMBUR BİTİ (Rhyzopetrha dominica ) Ergin, esmer kırmızı renkli 2.5-3 mm boyda ve silindirik şekillidir. Baş, göğsün altına eğik durduğu için kamburumsu bir görünüşe

Detaylı

E. Takım: Lepidoptera. 1. Familya: Pyralidae 2. Familya: Galleriidae 3. Familya: Tineidae 4. Familya: Gelechiidae

E. Takım: Lepidoptera. 1. Familya: Pyralidae 2. Familya: Galleriidae 3. Familya: Tineidae 4. Familya: Gelechiidae E. Takım: Lepidoptera 1. Familya: Pyralidae 2. Familya: Galleriidae 3. Familya: Tineidae 4. Familya: Gelechiidae 1. Familya: Pyralidae a) Ephestia kuehniella (Zell.)(Değirmen güvesi) b) Ephestia elutella

Detaylı

Turunçgil zararlıları Bölüm II Prof. Dr. Selma ÜLGENTÜRK 2017

Turunçgil zararlıları Bölüm II Prof. Dr. Selma ÜLGENTÜRK 2017 Turunçgil zararlıları Bölüm II Prof. Dr. Selma ÜLGENTÜRK 2017 Ergin dişilerin vücut şekli oval olup, üzeri pürüzlü ve ortasında H şeklinde bir kabartı mevcuttur. Siyahımsı kahverengidir. Nimfleri daha

Detaylı

İÇİNDEKİLER VII. SULAMA GİRİŞ SULAMANIN GENEL PRENSİPLERİ Sulamanın Amacı ve Önemi... 32

İÇİNDEKİLER VII. SULAMA GİRİŞ SULAMANIN GENEL PRENSİPLERİ Sulamanın Amacı ve Önemi... 32 İÇİNDEKİLER TOPRAK VE GÜBRELEME GİRİŞ... 1 1. BAHÇE TOPRAĞI NASIL OLMALIDIR... 2 1.1. Toprak Reaksiyonu... 2 1.2. Toprak Tuzluluğu... 3 1.3. Kireç... 4 1.4. Organik Madde... 4 1.5. Bünye... 5 1.6. Bitki

Detaylı

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni

ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV. BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni ZİRAİ MÜCADELE TEKNİK TALİMATLARI CİLT IV BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola (Berk. Et Curt) Berl et de Toni 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI Hastalığa neden olan etmen obligat bir parazittir. Hücrelerarası gelişir,

Detaylı

ELMA KARALEKESİ Venturia inaequalis (Cke) Wint.

ELMA KARALEKESİ Venturia inaequalis (Cke) Wint. CİLT IV YUMUŞAK VE SERT ÇEKİRDEKLİ MEYVE HASTALIKLARI ELMA KARALEKESİ Venturia inaequalis (Cke) Wint. 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI Elma karalekesi (Venturia inaequalis (Cke) Wint.) nin saprofitik ve parazitik

Detaylı

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8 Ayvalık(Edremit Zeytini) Yağı altın sarısı renginde, meyve kokusu içeren, aromatik, kimyasal ve duyusal özellikleri bakımından birinci sırada yer alır. Son yıllarda meyve eti renginin pembeye döndüğü dönemde

Detaylı

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri Yavuz-1 CEVİZ (KR-2) Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli

Detaylı

AYLARA GÖRE BAKIM İŞLEMLERİ. 4.1. Ocak-Şubat Aylarında Bakım İşlemleri

AYLARA GÖRE BAKIM İŞLEMLERİ. 4.1. Ocak-Şubat Aylarında Bakım İşlemleri ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ 37 AYLARA GÖRE BAKIM İŞLEMLERİ 4.1. Ocak-Şubat Aylarında Bakım İşlemleri 4 Bu aylarda hava ve toprak sıcaklığının uygun olduğu günlerde toprağın derince sürülmesi yararlıdır. Böylece

Detaylı

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum Sülfat Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum sülfat gübresi (MgSO4 7H 2 O) bitkilerdeki magnezyum eksikliğiniz gidermeye uygun, suda tamamen eriyebilen saf ve kristal bir gübredir. Bünyesinde % 15

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TARIM TEKNOLOJİLERİ TARLA BİTKİLERİ ZARARLILARIYLA MÜCADELE 621BHY124

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TARIM TEKNOLOJİLERİ TARLA BİTKİLERİ ZARARLILARIYLA MÜCADELE 621BHY124 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI TARIM TEKNOLOJİLERİ TARLA BİTKİLERİ ZARARLILARIYLA MÜCADELE 621BHY124 Ankara, 2012 Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve Öğretim Programlarında

Detaylı

MEYVE AĞAÇLARINDA GÖZLER MEYVE AĞAÇLARINDA DALLAR

MEYVE AĞAÇLARINDA GÖZLER MEYVE AĞAÇLARINDA DALLAR MEYVE AĞAÇLARINDA GÖZLER Gözler, etrafı tüy ve pullarla çevrilerek dış etkilerden korunmuş büyüme noktalarıdır. Bunlar, meyve ağaçlarında dal, yaprak ve çiçekleri oluştururlar. Genellikle şekilleri ve

Detaylı

Meyve Ağaçlarında İlaçlama Programları

Meyve Ağaçlarında İlaçlama Programları Meyvecilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü Yayın No: 46 Yayın Tarihi: 15.11.2011 Meyve Ağaçlarında Programları Mesut İŞÇİ, Suat KAYMAK, Yusuf ÖZTÜRK, Hamza ŞENYURT Lütfen Dikkat!.. da temel esas minimum

Detaylı

Patates te Çözümlerimiz

Patates te Çözümlerimiz Patates te Çözümlerimiz Sürdürülebilir Tarım, yeterli ve kaliteli miktarlarda gıda maddesinin uygun maliyetlerde üretimini, dünya tarımının ekonomik canlılığını, çevrenin ve doğal tarım kaynaklarının

Detaylı

a) Oksin b) Etilen c) Gibberellinler d) Maleic Hydrazide 3) Yedi noktalı gelin böceği aşağıdaki zararlı böceklerden hangisi ile beslenmektedir?

a) Oksin b) Etilen c) Gibberellinler d) Maleic Hydrazide 3) Yedi noktalı gelin böceği aşağıdaki zararlı böceklerden hangisi ile beslenmektedir? 1) Aşağıdaki hastalıklardan hangisi bağlardaki ana hastalıktır? a) Kav b) Kurşuni küf c) Ölü kol d)külleme 2) Aşağıdakilerden hangisi bitkisel hormon değildir? a) Oksin b) Etilen c) Gibberellinler d) Maleic

Detaylı

NOHUT HASTALIKLARI VE ZARARLILARI

NOHUT HASTALIKLARI VE ZARARLILARI NOHUT HASTALIKLARI VE ZARARLILARI Antraknoz, nohut sineği ve yeşil kurt hakkında bilgiler verilecektir. Nohut antraknozu, Ascochyta rabiei adlı mantar tarafından meydana getirilen, Dr. Metin BABAOĞLU Ziraat

Detaylı

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu Prof. Dr. Celal TUNCER, Doç. Dr. İsmail ERPER 25.11.2016/SAKARYA ÇALIŞTAY SONUÇ BİLDİRİSİ Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu Sakarya Ticaret Borsası Sakarya İli Fındık

Detaylı

BAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA TEKNİKLERİ

BAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA TEKNİKLERİ BAHÇE BİTKİLERİNDE BUDAMA TEKNİKLERİ MEYVE AĞAÇLARINDA TERBİYE SİSTEMİ VE BUDAMA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BAHÇIVANLIK EĞİTİMİ KURSU Ankara MEYVE AĞACININ KISIMLARI 1- KÖK Toprak altı organıdır Meyve ağacının

Detaylı

SALKIM GÜVESİ. (Lobesia botrana) TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ MANİSA BİTKİ KORUMA ŞUB. MÜD.

SALKIM GÜVESİ. (Lobesia botrana) TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ MANİSA BİTKİ KORUMA ŞUB. MÜD. SALKIM GÜVESİ (Lobesia botrana) TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ MANİSA BİTKİ KORUMA ŞUB. MÜD. SALKIM GÜVESİ EN ÖNEMLĠ BAĞ ZARARLISIDIR Mücadelesi Müdürlüğümüzce uygulanan; Bağlarda Tahmin ve Erken Uyarı Projesi Kapsamında

Detaylı

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi

KAPLAN86 CEVİZİ. Kaplan 86 Cevizi Kaplan 86 Cevizi Dik, yayvan bir taç gelişmesi gösterir. 5 yaşındaki bir ağacın ortalama verimi 4-5 kg'dır. Meyve salkımı 2-3'lü olur. Meyveler elips şeklinde olup, kabuktan kolay ayrılır. Taze ceviz olarak

Detaylı

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar. 1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları

Detaylı

Solem Organik / Ürün Kullanımı

Solem Organik / Ürün Kullanımı Solem Organik / Ürün Kullanımı Bitki Türü Gübre Uygulama zamanı Dozlama / saf gübre Arpa, Buğday, Yulaf, Çavdar, Darı, Süpürge Darısı, Kara Buğday Uygulama Metodları K Ekim Öncesi, Yılda 1 defa 20-200

Detaylı

Gemlik Zeytini. Gemlik

Gemlik Zeytini. Gemlik Gemlik Meyve ve çekirdekleri orta irilikte olup % 29.9 oranında yağ içerir. Siyah sofralık olarak değerlendirilir. Meyveleri yağ bakımından zengin olduğundan sofralık kalite dışındaki taneler yağlık kolarak

Detaylı

ORGANİK TARIMDA TARIMSAL MÜCADELE İLKELERİ

ORGANİK TARIMDA TARIMSAL MÜCADELE İLKELERİ ORGANİK TARIMDA TARIMSAL MÜCADELE İLKELERİ HAZIRLAYANLAR: SEMRA DİKİLİ GÜLİZAR YILDIRIM Organik tarımda, tarımsal savaş, işletmede zararlıların yoğunluğunu azaltıcı veya bulaşmasını önleyici yada rekabet

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Aylara

Detaylı

BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola

BAĞ MİLDİYÖSÜ Plasmopara viticola BAĞ MİLDİYÖSÜ İbrahim DEMRAN Köksal AKSU Didem SAYMAN MANİSA TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ BİTKİ KORUMA ŞB. MD. Manisa ilinde 1980 yılından buyana uygulanan Bağ Tahmin ve Erken Uyarı Projesi kapsamındadır. Salgınlar

Detaylı

TURUNÇGİLLER İÇİN YILLIK ÇALIŞMA TAKViMi

TURUNÇGİLLER İÇİN YILLIK ÇALIŞMA TAKViMi OCAK Uçkurutan (mal secco), Turunçgil dal yanıklığı (pseudomonas syringae), Antraknoz ve kahverengi meyve çürüklüğü (Phytophthora citrophthora)'ne karşı ilaçlama yapılır. Bahçede zararlı (unlu bit, kırmızı

Detaylı

NERGİS ZARARLILARI

NERGİS ZARARLILARI MORDOĞANDA NERGİS ÇİÇEKÇİLİĞİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM YAKLAŞIMI İLE İYİLEŞTİRİLMESİ VE KIRSAL KALKINMAYA KATKISI PROJESİ NERGİS ZARARLILARI Büyük nergis soğan sineği (Merodon equestris) Ergin sineklerin

Detaylı

SALKIM GÜVESİ Lobesia botrana Den.et Schiff. (Lepidoptera: Tortricidae)

SALKIM GÜVESİ Lobesia botrana Den.et Schiff. (Lepidoptera: Tortricidae) CİLT IV BAĞ ZARARLILARI SALKIM GÜVESİ Lobesia botrana Den.et Schiff. (Lepidoptera: Tortricidae) 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI Erginlerin kanat açıklığı 10-12 mm, boyu 6 mm kadardır. Ön kanatların zemini gri renkte

Detaylı

Bu nedenle budama, meyvecilikte karlılık oranını artırmak için yapılması gereken en önemli bakım tedbirlerindendir.

Bu nedenle budama, meyvecilikte karlılık oranını artırmak için yapılması gereken en önemli bakım tedbirlerindendir. MEYVE AĞAÇLARINDA BUDAMA Prof. Dr. Ali ÜNAL E.Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü EGE ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Çiftçi Broşürü : 28 Meyve Ağaçları Neden Budanır? Meyve

Detaylı

Anoplophora chinensis(turunçgil uzun antenli böceği) Sürvey Talimatı

Anoplophora chinensis(turunçgil uzun antenli böceği) Sürvey Talimatı Anoplophora chinensis(turunçgil uzun antenli böceği) Sürvey Talimatı Zararlı Organizma Anoplophorachinensis(Forster, 1771) (Turunçgil uzunantenli böceği) Sınıf: Insecta Takım: Coleoptera Familya:Cerambycidae

Detaylı

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA LİF BİTKİLERİ PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA Ön bitki pamuk ise toprak işlemesine çubuk kesme ile başlanır. Sap kesiminden sonra toprak pullukla 20-30 cm derinden sürülür. Kışa doğru tarlanın otlanması

Detaylı

SARI ÇAY AKARININ ÇAY BİTKİSİ ÜZERİNDE OLUŞTURDUĞU ZARARLANMALAR. RAPOR

SARI ÇAY AKARININ ÇAY BİTKİSİ ÜZERİNDE OLUŞTURDUĞU ZARARLANMALAR. RAPOR SARI ÇAY AKARININ ÇAY BİTKİSİ ÜZERİNDE OLUŞTURDUĞU ZARARLANMALAR. RAPOR Bölgemizin sahip olduğu iklim şartları dolayısıyla günümüze değin çay plantasyon alanlarımızda ekonomik boyutta zarara sebep olabilecek

Detaylı

ANTEP FISTIĞI YETİŞTİRİLMESİ VE BAKIMI

ANTEP FISTIĞI YETİŞTİRİLMESİ VE BAKIMI ANTEP FISTIĞI Antep fıstığı ülkemizde yetişme alanı geniş olan önemli ihraç ürünlerimizdendir.yıllık üretimimiz 30 bin ton civarındadır.meyvesinin bileşiminde %53.8 yağ %20 protein,%15 şeker ve nişasta

Detaylı

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur.

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur. Elma Tarihçe İklim İstekleri Elma ılıman, özellikle soğuk ılıman iklim bitkisidir. Akdeniz Bölgesinde 800 m. den yukarı yerlerde yetişir. Yüksek ışık yoğunluğu elmada çok iyi renk oluşumunu sağlar. Elma

Detaylı

PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ. ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ

PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ. ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ einak@ankara.edu.tr GENEL ZARARLILAR TEMEL KAVRAMLAR Pestisit(Pesticide): Pest cide (Zararlı

Detaylı

Kabuklu Meyve Zararlıları- Bölüm I

Kabuklu Meyve Zararlıları- Bölüm I Kabuklu Meyve Zararlıları- Bölüm I Megagonascena viridis (Hemiptera: Psyllidae) Antepfıstığı Yeşil Psillidi Erginler 2-3 mm boyunda, baş ve thorax geniş olup vücut abdomen sonun doğru daralır. Gözler kırmızı,

Detaylı

6. Familya: Tenebrionidae

6. Familya: Tenebrionidae 6. Familya: Tenebrionidae a) Tenebrio molitor L. (Un kurdu) b) Tenebrio obscurus L. (Esmer Un kurdu) c) Tribolium confusum Duv.(Kırma biti) d) Tribolium castaneum (Hbst.) (Un biti) e) Latheticus oryzae

Detaylı

12/24/2015 ENGİNAR ZARARLILARI. Takım: Homoptera Familya: Aphididae Tür: Brachycaudus cardui L. (Enginar yaprakbiti) Tanınması

12/24/2015 ENGİNAR ZARARLILARI. Takım: Homoptera Familya: Aphididae Tür: Brachycaudus cardui L. (Enginar yaprakbiti) Tanınması ENGİNAR ZARARLILARI Takım: Homoptera Familya: Aphididae Tür: Brachycaudus cardui L. (Enginar yaprakbiti) Kanatsız parthenogenetik dişilerin boyu 2.0-2.5 mm ve oval yapıda olup vücut rengi yeşilimsi veya

Detaylı

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin

Detaylı

7. Hafta: Yumuşak ve sert çekirdekli (elma, armut, ayva) meyve bahçelerinde zararlı önemli Nematod ve Akar türleri.

7. Hafta: Yumuşak ve sert çekirdekli (elma, armut, ayva) meyve bahçelerinde zararlı önemli Nematod ve Akar türleri. 7. Hafta: Yumuşak ve sert çekirdekli (elma, armut, ayva) meyve bahçelerinde zararlı önemli Nematod ve Akar türleri. Meloidogyne spp (Kök ur nematodları): 1- Meloidogyne incognita 2- Meloidogyne javanica

Detaylı

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT & DERİM PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT & DERİM PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT & DERİM PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ HASAT & DERİM Olgunlaşmış olan meyvenin ana bitkiden ayrılması, Nasıl yapılmalı???? Ürünün hassaslığı Hasadın hızı Hasat yönteminin maliyeti Hasat

Detaylı

ÖRNEKLEME VE SAYıM YÖNTEMLERİ

ÖRNEKLEME VE SAYıM YÖNTEMLERİ ÖRNEKLEME VE SAYıM YÖNTEMLERİ EKONOMİK ZARAR SEVİYESİ Herhangi bir zararlının ekonomik zarara neden olan en düşük populasyon yoğunluğuna ekonomik zarar seviyesi adı verilir. Zararlı populasyonunun bu seviyeye

Detaylı

Bağcılıkta Yeşil (Yaz) Budaması Uygulamaları

Bağcılıkta Yeşil (Yaz) Budaması Uygulamaları Bağcılıkta Yeşil (Yaz) Budaması Uygulamaları Turcan TEKER Ziraat Yüksek Mühendisi Yetiştirme Tekniği Bölüm Başkanlığı 06.04.2017 Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü MANİSA Yeşil Budama Gözlerin uyanmasından

Detaylı

ZEYTİN SİNEĞİ (Bactrocera oleae)

ZEYTİN SİNEĞİ (Bactrocera oleae) ZEYTİN ZARARLILARI ZEYTİN SİNEĞİ (Bactrocera oleae) Tanımı ve Yaşayışı Baş ve antenler sarı, göğüs üzerinde 3 adet açık kahverengi bantlar vardır. Dişilerde karın daha geniş yapılıdır ve sonunda yumurta

Detaylı

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Soğan insan beslenmesinde özel yeri olan bir sebzedir. Taze veya kuru olarak tüketildiği gibi son yıllarda kurutma sanayisinde işlenerek bazı yiyeceklerin hazırlanmasında da

Detaylı

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST 0533 6508818 KARASİNEKLER Familia : Diptera 0.5 1 Cm boyunda Siyah Gri renktedirler. Ortalama ömürleri 3 4 haftadır. KARASİNEKLER Ağız tipi

Detaylı

YAPRAKLARI YENEN SEBZE ZARARLILARI Takım: Tylenchida Familya: Heteroderidae Tür: Heterodera cruciferae Franklin (Lahana kist nematodu)

YAPRAKLARI YENEN SEBZE ZARARLILARI Takım: Tylenchida Familya: Heteroderidae Tür: Heterodera cruciferae Franklin (Lahana kist nematodu) YAPRAKLARI YENEN SEBZE ZARARLILARI Takım: Tylenchida Familya: Heteroderidae Tür: Heterodera cruciferae Franklin (Lahana kist nematodu) LAHANA, KARNABAHAR, TURP, SALGAM VE KIRMIZI PANCAR ZARARLILARI Heterodera

Detaylı

BAĞ HASTALIK VE ZARARLILARI BAĞ HASTALIKLARI

BAĞ HASTALIK VE ZARARLILARI BAĞ HASTALIKLARI 1- Bağ Küllemesi (Uncinula necator) BAĞ HASTALIK VE ZARARLILARI BAĞ HASTALIKLARI Etmeni: Fungal bir hastalık olup kışı, bitki üzerinde geçirir. Belirtileri: Sürgünlerin uzamaya başladığı ilk andan itibaren

Detaylı

Bioredworm- S(Solid)-Katı ve Bioredworm-L(Liquid)-Sıvı Uygulama tablosu Bitki Türü Gübre Türü Uygulama dönemi Dozlar / saf gübre olarak /

Bioredworm- S(Solid)-Katı ve Bioredworm-L(Liquid)-Sıvı Uygulama tablosu Bitki Türü Gübre Türü Uygulama dönemi Dozlar / saf gübre olarak / Kök gelişimini ciddi oranda desteklediği için, özellikle dikim esnasında granül gübrenin kullanılması tavsiye edilir. Üreticilerin, topraktaki besin ihtiyacını tespit edebilmeleri için toprak analizi yaptırmaları

Detaylı

ÖLÜKOL HASTALIĞI Phomopsis viticola. MANĠSA TARIM ĠL MÜDÜRLÜĞÜ BĠTKĠ KORUMA ġb. MD.

ÖLÜKOL HASTALIĞI Phomopsis viticola. MANĠSA TARIM ĠL MÜDÜRLÜĞÜ BĠTKĠ KORUMA ġb. MD. MANĠSA TARIM ĠL MÜDÜRLÜĞÜ BĠTKĠ KORUMA ġb. MD. Üreticiler tarafından Çelikmarazı Kömür gibi isimler verilen Ölükol Hastalığı Ege Bölgesi bağ alanlarında yoğun olarak görülmekte ve zarar yapmaktadır. Hastalık

Detaylı

T.C. DÜZCE TİCARET BORSASI GÜNLÜK BORSA BÜLTENİ. 01/08/ /08/2016 Şube Adı: Maddelerin Cins ve Nev'ileri. Ortalama Fiyat. Ençok Fiyat.

T.C. DÜZCE TİCARET BORSASI GÜNLÜK BORSA BÜLTENİ. 01/08/ /08/2016 Şube Adı: Maddelerin Cins ve Nev'ileri. Ortalama Fiyat. Ençok Fiyat. HUBUBAT ARPA ARPA BİRALIK Sayfa: 1-8 ARPA MTS 0.68 0.70 0.6823 938,890.00 KG 640,567.49 372 ARPA BİRALIK ı: 640,567.49 372 ARPA YEMLİK ARPA YEMLİK MTS 0.72 0.72 0.7173 57,520.00 KG 41,258.60 17 ARPA YEMLİK

Detaylı

BU BELGE İSPANYA NIN ARAGON EYALETİNDE BULUNAN GENEL GIDA MÜDÜRLÜĞÜNE BAĞLI BİTKİ KORUMA MERKEZİ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR.

BU BELGE İSPANYA NIN ARAGON EYALETİNDE BULUNAN GENEL GIDA MÜDÜRLÜĞÜNE BAĞLI BİTKİ KORUMA MERKEZİ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR. BU BELGE İSPANYA NIN ARAGON EYALETİNDE BULUNAN GENEL GIDA MÜDÜRLÜĞÜNE BAĞLI BİTKİ KORUMA MERKEZİ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR. DIRECCIÓN GENERAL DE ALIMENTACIÓN Centro de Protección Vegetal Genel Gıda Müdürlüğü

Detaylı

Teknik Uyarlama: Zeynel Cebeci Taslak Sürüm , ( )

Teknik Uyarlama: Zeynel Cebeci Taslak Sürüm , ( ) önemli şeftali zararlıları Teknik Uyarlama: Zeynel Cebeci Taslak Sürüm 2008 1.0, (13.11.2008) Bu nesne Türkiye Tarımsal Öğrenme Nesneleri Deposu kullan destekle kategorisinden bir öğrenme nesnesidir. Kullan

Detaylı

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır.

Detaylı

İŞLER. 60 kişi işletme ziyareti için çalışma Eylem programı hazırlayarak bir gün önceden Planı,Yıllık çiftçiyi bilgilendiricek

İŞLER. 60 kişi işletme ziyareti için çalışma Eylem programı hazırlayarak bir gün önceden Planı,Yıllık çiftçiyi bilgilendiricek AYLAR OCAK ŞUBAT MART GAPBİRECİK TARIMSAL YAYIM DANIŞMANLIK MÜH.LTD.ŞTİ.2015-2016 TYD ÇALIŞMA İŞ TAKVİMİ TARIM DANIŞMANIN YAPACAĞI YAPILACAK İŞLER İŞLER FORMLAR ilkbaharda ekilecek tarlaların sürülmesi

Detaylı

son hacim 20 30 litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, 10 15 cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir.

son hacim 20 30 litre olacak şekilde sulandırılarak toprak yüzeyine püskürtülüp, 10 15 cm toprak derinliğine karıştırarak uygulanabilir. TKİ HÜMAS ın Kullanım Zamanı, Şekli ve Miktarı Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) HÜMAS; tarla bitkileri, sebzeler, sera bitkileri, süs bitkileri, çim, fide, bağ ve meyve ağaçları olmak üzere bu kılavuzda

Detaylı

Serin ve nemli bölgelerde elmanın en tahripkar hastalıklarından biri, belki de birincisi karalekedir.

Serin ve nemli bölgelerde elmanın en tahripkar hastalıklarından biri, belki de birincisi karalekedir. Karaleke (Venturia İnaegualis (Cke) Wint ): Serin ve nemli bölgelerde elmanın en tahripkar hastalıklarından biri, belki de birincisi karalekedir. Karaleke hastalığının emareleri bütün elma üreticileri

Detaylı

Hazırlayan: Tarım Dairesi Müdürlüğü-Zirai Mücadele ve Karantina Şubesi 2013

Hazırlayan: Tarım Dairesi Müdürlüğü-Zirai Mücadele ve Karantina Şubesi 2013 Bitki Gelişim Düzenleyicisi Aktif madde Adı ve Oranı: 20 g/l Gibberellic Acid (GA3) Kullanıldığı Bitki Adı Çekirdeksiz üzüm (Sofralık) Kullanım Amacı ve Dönemi Büyük normal sıklıkta ve iri taneli salkımlar

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİNLERDE

Detaylı

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Buğday ve Arpa Gübrelemesi Buğday ve Arpa Gübrelemesi Ülkemizde en geniş üretim alanı bulunan buğday ve arpa çok farklı toprak tiplerinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Toprak ph isteği bakımından hafif asitten kuvvetli alkalin

Detaylı

Bağ zararlıları ve Mücadelesi -Bölüm II

Bağ zararlıları ve Mücadelesi -Bölüm II Bağ zararlıları ve Mücadelesi -Bölüm II Otiorhynchus spp. (Coleoptera: Curculionidae) Bağ Maymuncukları Ergin 6-16 mm boyunda, siyah sert bir kitin deri ile kaplıdır. Elytra abdomeni örter. Baş öne doğru

Detaylı

ANTEPFISTIĞI HASTALIK ve ZARARLILARI ANTEPFISTIĞI HASTALIKLARI VE ZARARLARI

ANTEPFISTIĞI HASTALIK ve ZARARLILARI ANTEPFISTIĞI HASTALIKLARI VE ZARARLARI ANTEPFISTIĞI HASTALIKLARI VE ZARARLARI 27 ANTEPFISTIĞI HASTALIK ve ZARARLILARI ANTEPFISTIĞI PİSİLLİDİ (Agonoscena spp.) Tanımı ve Yaşayışı: Erginleri 1.2-1.8 mm boyunda kirli-açık sarı renklidir. Kışı

Detaylı

Badem Yetiştiriciliğinde Genel Bahçe İlaçlama Programı Nasıl Olmalıdır?

Badem Yetiştiriciliğinde Genel Bahçe İlaçlama Programı Nasıl Olmalıdır? Badem Yetiştiriciliğinde Genel Bahçe İlaçlama Programı Nasıl Olmalıdır? Badem bahçelerinde genel olarak ikaçlama programını 5 farklı ketagoride ele alabiliriz. 1:İLKBAHARDA İlk baharda genel koruma için

Detaylı

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ HAMAMBÖCEKLERİ Ordo (Takım): Blattoptera (Hamam böcekleri) Vücutları kahverengi tonlarında, yassı ve ovaldir. Antenler çoğunlukla

Detaylı

GÜL ZARARLILARI VE MÜCADELESİ. Bölüm I

GÜL ZARARLILARI VE MÜCADELESİ. Bölüm I GÜL ZARARLILARI VE MÜCADELESİ Bölüm I Milattan 500 yıl önce Çinliler tarafından kültüre alınan güller, çiçeklerinin kokusu ve güzelliği nedeniyle bahçıvanlar tarafından çiçeklerin kraliçesi olarak kabul

Detaylı

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 Sera nedir? Bitki büyüme ve gelişmesi için gerekli iklim etmenlerinin

Detaylı

İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ

İKLİM VE TOPRAK ÖZELLİKLERİ Bertina İspanyol orijinli bir badem çeşidi olup gec çiçeklenir.ağaç gelişimi mükemmel olup gelişimi çok hızlıdır.kendine verimli bir türdür..iç piyasada tutalan ve ihracat şansı yüksek olan bir çeşittir.meyve

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Zeytin

Detaylı

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir ŞEKER PANCARI Kullanım Yerleri İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir Orijini Şeker pancarının yabanisi olarak Beta maritima gösterilmektedir.

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2015 Yılı Türkiye İstatistik Kurumu 25/12/2015 tarihinde 2015 yılı Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2015 yılında bir önceki yıla göre üretim miktarları; Tahıllar ve diğer

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ARMİLLARİA

Detaylı

Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü

Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ÜREME ORGANI ÇİÇEK ÇİÇEKLER BİTKİLERİN EŞEYLİ ÜREME ORGANIDIR. ÇİÇEĞİN KISIMLARI taç yaprak TAM ÇİÇEĞİN ŞEKLİ başçık sapçık dişicik

Detaylı

BAĞLARDA KÜLTÜREL İŞLEMLER. Doç. Dr. Murat AKKURT

BAĞLARDA KÜLTÜREL İŞLEMLER. Doç. Dr. Murat AKKURT BAĞLARDA KÜLTÜREL İŞLEMLER Doç. Dr. Murat AKKURT BAĞLARDA TOPRAK İŞLEME Amaçlar : Yabancı ot kontrolü Havalandırma ve sıcaklığın düzenlenmesi - mikroorganizma faaliyeti Kaymak tabakasının kırılması Besin

Detaylı

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı Docto-Zinc 15 Çinkonun Bitkilerdeki Fonksiyonu Çinko bitkilerde bulunan çoğu enzim sisteminde katalist olarak rol alır. Çinko içeren enzimler nişasta

Detaylı

Yem Bitkileri Zararlıları: Benekli yonca aphidi (Hemiptera: Callaphididae) Therioaghis trifolii Monell. Anholocyclic bir yaşama sahiptir.

Yem Bitkileri Zararlıları: Benekli yonca aphidi (Hemiptera: Callaphididae) Therioaghis trifolii Monell. Anholocyclic bir yaşama sahiptir. Yem Bitkileri Zararlıları: Benekli yonca aphidi (Hemiptera: Callaphididae) Therioaghis trifolii Monell. Anholocyclic bir yaşama sahiptir. Genellikle bitkilerin alt kısmında bulunur. Kışı daha çok parthenogenetik

Detaylı

12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA

12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA 12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA TOPRAK EROZYONU Toprakların bulunduğu yada oluştuğu yerden çeşitli doğa kuvvetlerinin (rüzgar, su, buz, yerçekimi) etkisi ile taşınmasıdır. Doğal koşullarda oluşan

Detaylı

Dolu Teminatı için Sigortaya Son Kabul Tarihleri

Dolu Teminatı için Sigortaya Son Kabul Tarihleri Dolu Teminatı için Sigortaya Son Kabul Tarihleri Ana Sınıf Ürün adı Alt Sınıf İL TARİH Tarla Ürünleri Buğday (Makarnalık) Tahıllar Adana, Osmaniye, Mersin, Antalya, Muğla 31.Mar Tarla Ürünleri Buğday (Makarnalık)

Detaylı

BİYOLOJİK SAVAŞ. Kültür bitkilerinde zararlı organizmalara karşı doğal düşmanlarının kullanılmasıdır.

BİYOLOJİK SAVAŞ. Kültür bitkilerinde zararlı organizmalara karşı doğal düşmanlarının kullanılmasıdır. BİYOLOJİK SAVAŞ Kültür bitkilerinde zararlı organizmalara karşı doğal düşmanlarının kullanılmasıdır. TARİHÇESİ İlk olarak 1200 li yıllarda Çin de turunçgil ağaçlarında Oecophylla smaragdina isimli karınca

Detaylı

Kimyasal savaş nedir?

Kimyasal savaş nedir? KİMYASAL SAVAŞ Kimyasal savaş nedir? Tarımsal savaş; zararlı popülasyonlarını ekonomik zarar eşiği altında tutmak amacıyla kimyasal bileşiklerin kullanıldığı tarımsal savaş yönetimidir. Tarihçesi M.Ö 12.

Detaylı

Çayın Bitkisel Özellikleri

Çayın Bitkisel Özellikleri Çayın Bitkisel Özellikleri Bir asırlık bir ömre sahip bulunan çay bitkisi doğada büyümeye bırakıldığında zaman bir ağaç görünümünü alır. Görünüş itibarı ile dağınık bir görünüm arz eden bitki yapısı tek

Detaylı

Bitki Zararlıları Standart İlaç Deneme Metotları T A G E M. Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı

Bitki Zararlıları Standart İlaç Deneme Metotları T A G E M. Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı I İÇİNDEKİLER Sayfa No FINDIK ZARARLILARI STANDART İLAÇ DENEME METOTLARI... 1 DALKIRAN [Xyleborus dispar (Fabr.)] ve DALDELEN [Lymantor coryli (Perris) (Col.: Scolytidae)] STANDART İLAÇ DENEME METODU...

Detaylı