PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNDE TAKİP EDİLEN HASTALARDA İÇSELLEŞTİRİLMİŞ DAMGALANMA, BENLİK SAYGISI VE ALGILANAN SOSYAL DESTEK.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNDE TAKİP EDİLEN HASTALARDA İÇSELLEŞTİRİLMİŞ DAMGALANMA, BENLİK SAYGISI VE ALGILANAN SOSYAL DESTEK."

Transkript

1

2 PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNDE TAKİP EDİLEN HASTALARDA İÇSELLEŞTİRİLMİŞ DAMGALANMA, BENLİK SAYGISI VE ALGILANAN SOSYAL DESTEK Hülya KÖK YÜKSEK LİSANS TEZİ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ARALIK 2014

3 Hülya KÖK tarafından hazırlanan ''Psikiyatri Polikliniğinde Takip Edilen Hastaların İçselleştirilmiş Damgalanma, Benlik Saygısı ve Algılanan Sosyal Destek'' adlı tez çalışmanınki jüri tarafından OY BİRLİĞİ / OY ÇOKLUĞU ile Gazi Üniversitesi ile Gazi Üniversitesi Hemşirelik Anabilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir. Danışman : Doç. Dr. Satı DEMİR Hemşirelik Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi Bu tezin, kapsamı ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğunu onaylıyorum/onaylamıyorum... Başkan : Doç. Dr. Hülya BULUT Hemşirelik Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi Bu tezin, kapsamı ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğu onaylıyorum/onaylamıyorum... Üye : Yrd. Doç. Dr. Duygu HİÇDURMAZ Psikiyatri Hemşireliği Anabilim Dalı, Hacettepe Üniversitesi Bu tezin, kapsamı ve kalite olarak Yüksek Lisans Tezi olduğu onaylıyorum/onaylamıyorum... Tez Savunma Tarihi 17/12/2014 Jüri tarafından kabul edilen bu tezin Yüksek Lisans Tezi olması için gerekli şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.... Doç. Dr. Ufuk KOCA ÇALIŞKAN Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü

4 ETİK BEYAN Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Tez Yazım Kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez çalışmasında; Tez içinde sunduğum verileri, bilgileri ve dokümanları akademik ve etik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi, Tüm bilgi, belge, değerlendirme ve sonuçları bilimsel etik ve ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu, Tez çalışmasında yararlandığım eserlerin tümüne uygun atıfta bulunarak kaynak gösterdiğimi, Kullanılan verilerde herhangi bir değişiklik yapmadığımı, Bu tezde sunduğum çalışmanın özgün olduğunu, bildirir, aksi bir durumda aleyhime doğabilecek tüm hak kayıplarını kabullendiğimi beyan ederim. HÜLYA KÖK 17/12/2014

5 1 PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNDE TAKİP EDİLEN HASTALARDA İÇSELLEŞTİRİLMİŞ DAMGALANMA, BENLİK SAYGISI VE ALGILANAN SOSYAL DESTEK (Yüksek Lisans Tezi) Hülya KÖK GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Aralık 2014 ÖZET Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırma, psikiyatri polikliniğinde takip edilen şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalarda içselleştirilmiş damgalanma, benlik saygısı ve algılanan sosyal destek düzeyini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma; Eskişehir ilinde bulunan Eskişehir Devlet Hastanesi, Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nin psikiyatri polikliniğine başvuran 362 şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalarda yürütülmüştür. Araştırmada verileri Hasta Bilgi Formu, Ruhsal Hastalıkların İçselleştirilmiş Damgalanması Ölçeği (RHİDÖ), Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ) Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBADÖ) ile toplanmıştır. Hastaların yaş ortalaması 40,99±12,48 (min.=18,00; max.=88,00) olup, % 53,9'u erkek, %32,9' lise mezunu ve %43,9'u evlidir. Hastalık süresi olarak 3-8 yıl grubunda yer alan hasta oranı %31,2'dir. Hastaların %90,1'i daha önce psikiyatri servisinde yatmış olup, %51,1'i 2-5 kez yattığını ifade etmiştir. Hastaların %63,3'ü tanısını bilmekte, %36,7 intihar girişiminde bulunmuştur. Hastaların %33,4'nün ailesinde psikiyatrik hastalık tanısı alan birey bulunmaktadır. Çalışmaya katılan hastaların RHİDÖ puan ortalaması 78,04 ±17,92, RBSÖ puan ortalaması 2,30 ± 1,42 ve ÇBASDÖ puan ortalaması 39,43 ±15,36 olarak saptanmıştır. Medeni durum olarak boşanmış/eşi ölmüş/evli ama ayrı yaşıyor grubunda olan hastaların RHİDÖ ve RBSÖ puan ortalamaları evli olanlarınkinden anlamlı ölçüde daha yüksektir. Şizofreni tanısı ile takip edilen hastaların RHİDÖ puan ortalamaları, bipolar bozukluk tanısı ile takip edilen hastalarınkinden anlamlı ölçüde daha yüksektir. Benlik saygısı ve algılanan sosyal destek azaldıkça, içselleştirilmiş damgalanma düzeyi artmaktadır. Bilim Kodu : Anahtar Kelimeler : Psikiyatri hastası, içselleştirilmiş damgalanma, benlik saygısı, sosyal destek Sayfa Adedi : 78 Danışman : Doç. Dr. Satı DEMİR

6 2 INTERNALIZED STIGMA, SELF-ESTEEM AND PERCEIVED SOCIAL SUPPORT IN PATIENTS FOLLOWED IN PSYCHIATRIC OUTPATIENT CLINIC (M. Sc. Thesis) Hülya KÖK GAZİ UNIVERSTY INSTITUTE OF HEALTH SCIENCES December 2014 ABSTRACT This descriptive study was performed to identify the internalized stigma, self-esteem and perceived social support - levels in patients having schizophrenia and bipolar disorder. The study was conducted on 362 patients diagnosed with schizophrenia and bipolar disorder. Data collection was with the Internalized Stigma of Mental Illness Scale (ISMIS), Rosenberg Self-Esteem Scale (RSES), Multidimensional Scale of Perceived Social Support (MSPSS), and the patient information form prepared by the investigator. The mean age of the patients was 40,99 ± 12,48 (min. = 18,00; max. = 88,00) years, 53,9% were male, 32% 'high school graduates and 43,9% were married. The study participants were followed with 52,5% schizophrenia and 44,8% bipolar disorder. Proportion of patients having 3-8 years of disease duration was 31,2%, 90,1% of the patients were previously hospitalized in a psychiatric ward and 51,1 of them stated 2-5 times hospitalization. 63,3% of the patients knew their diagnosis, 36,7% had attempted suicide. 33,4% of them had family members who had psychiatric diagnosis. ISMIS mean score of patients was 78,04 ± 17,92, RSES mean score was 2,30 ± 1,42 and MSPSS mean score 39,43 ± 15,36. Marital status as " divorced / widowed / married but living separately ' ISMIS and RSES score of the patients in group was significantly higher than that of married. ISMIS score of the patients who had schizophrenia diagnosis significantly was higher than bipolar patients. As self-esteem and perceived social support decreases, the level of internalized stigma increases. Science Code : Key Word : Psychiatric patients, internalized stigma, self-esteem, social support Page Number : 78 Supervisor : Assoc. Prof. Dr. Satı DEMİR

7 3 TEŞEKKÜR Çalışmalarım boyunca değerli yardım ve katkılarıyla beni yönlendiren, kıymetli tecrübelerinden faydalandığım danışmanım Sayın Doç. Dr. Satı DEMİR e katkıları için, Sayın Doç. Dr. Hülya BULUT ve Sayın Yrd. Doç. Dr. Duygu HİÇDURMAZ'a değerli katkıları için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri ABD Başkanı Prof. Dr. Gökay AKSARAY, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri hekimlerine ve hemşiresine araştırmamı uygulamamda bana yardımcı oldukları için, Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi psikiyatri polikliniği sekreterlerine, arkadaşım Araş. Gör. Pınar DURU, Araştırmaya katılan tüm hastalara değerli katılımlarıyla çalışmama katkıda bulundukları için, Manevi destekleriyle her zaman beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan çok değerli aileme, arkadaşım Cemalettin EREN ' e destek oldukları için teşekkürü bir borç bilirim.

8 4 İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET... ABSTRACT TEŞEKKÜR İÇİNDEKİLER ÇİZELGELERİN LİSTESİ. SİMGELER VE KISALTMALAR. iv v vi vii x xi 1.GİRİŞ 1 2.GENEL BİLGİLER Damga İçselleştirilmiş Damgalanma Psikiyatri Hastalarında İçselleştirilmiş Damgalanma Şizofreni ve İçselleştirilmiş Damgalanma Bipolar Bozukluk ve İçselleştirilmiş Damgalanma Psikiyatri Hastalarında Benlik Saygısı Benlik Saygısı ve İçselleştirilmiş Damgalanma Psikiyatri Hastalarında Algılanan Sosyal Destek Algılanan Sosyal Destek ve İçselleştirilmiş Damgalanma Damgalanmayı Önlemede Psikiyatri Hemşirelerin Rolü GEREÇ VE YÖNTEM Araştırmanın Tipi Araştırmanın Yapıldığı Yerler ve Özellikleri Araştırmanın Evreni Araştırmanın Örneklemi... 18

9 5 Sayfa 3.5. Veri Toplama Araçları Veri Toplama Araçlarının Uygulanması Verilerin Değerlendirilmesi Araştırmanın Etik Boyutu Araştırmanın Sınırlılıkları ARAŞTIRMANIN BULGULARI Hastanın Sosyodemografik Özellikleri Hastaların Hastalığı ve Hastaneye Yatış ile İlgili Özellikleri Hastaların RHİDÖ, ÇASDÖ ve RBSÖ Puan Ortalamaları Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ Puan Ortalaması Hastaların Hastalığına ve Hastaneye Yatış Özelliklerine Göre RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ Puan Ortalamaları Hastaların Bazı Özellikleri ile RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ İlişkisi TARTIŞMA Hastaların Sosyodemografik Özellikleri Göre İçselleştirilmiş Damgalanma Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Hastaların Hastalığına ve Hastaneye Yatış Özelliklerine Göre İçselleştirilmiş Damgalanma Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Hastaların Sosyodemografik Özellikleri Göre Benlik Saygısı Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Hastaların Hastalığına ve Hastaneye Yatış Özelliklerine Göre Benlik Saygısı Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Hastaların Sosyodemografik Özellikleri Göre Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Hastaların Hastalığına ve Hastaneye Yatış Özelliklerine Göre Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Hastaların RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ İlişkisi ile ilgili Bulguların Tartışılması... 45

10 6 Sayfa 6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Sonuçlar Öneriler KAYNAKLAR EKLER EK-1. Hasta Bilgi Formu EK-2. Ruhsal Hastalıkların İçselleştirilmiş Damgalanması Ölçeği EK-3. Roberseng Benlik Saygısı Ölçeği EK-4. Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği EK-5. RHİDÖ nin Kullanımı için izin Yazısı EK-6. Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu EK-7. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi İzin Yazısı EK-8. Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği İzin Yazısı EK-9. Gazi Üniversitesi Etik Komisyon izin Yazısı ÖZGEÇMİŞ... 78

11 7 ÇİZELGELERİN LİSTESİ Çizelge Sayfa Çizelge 3.1. Araştırma evrenini ve örneklemini oluşturan hastaların hastalığa göre dağılımı Çizelge 3.2. Araştırma evrenini ve örneklemini oluşturan hastaların hastaneye göre dağılımı Çizelge 4.1 Hastaların sosyodemografik özellikleri Çizelge 4.2. Hastaların hastalığı ve hastaneye yatış ile ilgili özellikleri Çizelge 4.3. Hastaların RHİDÖ, ÇASDÖ ve RBSÖ puan ortalamaları Çizelge 4.4. Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ puan ortalamaları Çizelge 4.5. Hastaların hastalığına ve hastaneye yatış özelliklerine göre RHİDÖ,RBSÖ ve ÇBASDÖ puan ortalamaları Çizelge 4.6. Hastaların bazı özellikleri ile RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ İlişkisi... 37

12 8 SİMGELER VE KISALTMALAR Bu çalışmada kullanılmış bazı simgeler ve kısaltmalar, açıklamaları ile birlikte aşağıda sunulmuştur. Simgeler p Z F X 2 Açıklama Anlamlılık Düzeyi Ortalama Değer Mann- Whitney U Testi One Way ANOVA Testi Kruskal Wallis H Testi Kısaltmalar ANA ÇBASDÖ DSÖ RBSÖ RHİDÖ Max Min SPSS SS Açıklama Amerikan Hemşireler Birliği Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği Dünya Sağlık Örgütü Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği Ruhsal Hastaların İçselleştirilmiş Damgalanması Ölçeği Maximum Minimum Statistical Package for the Social Sciences Standart Sapma

13 9 1. GİRİŞ Problem Durumu Dünyada yeti yitimine en çok neden olan 10 hastalıktan beşinin ruhsal bozukluklar olduğu bilinmektedir. Bu bozukluklar; majör depresyon, şizofreni, alkole bağlı sorunlar, bipolar bozukluk ve obsesif kompulsif bozukluktur [1]. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı koordinatörlüğünde gerçekleştirilen Türkiye Ruh Sağlığı Profili Çalışması'nda Türkiye de nüfusun %18 inin yaşam boyu bir ruhsal hastalık geçirdiği bulunmuştur [2]. Bu hastalıkların toplum içinde görülme sıklığı yadsınamayacak düzeyde yüksek olduğu için toplumun ruhsal hastalıklara yönelik bilgi, tutum ve davranışları daha da önem kazanmıştır [3]. Damgalama bir kişiyi diğerlerinden ayıracak şekilde o kişinin gözden düşürülmesi, diğer insanlardan aşağı görülmesi, genel anlamda kötülenmesidir [4]. Damgalama bazı hasta gruplarına karşı toplumun tavır alması, onları toplumdan dışlamasına kadar giden davranışlar bütünüdür [5]. Kanser, tüberküloz, lepra, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, epilepsi, alkol ve ilaç bağımlılıkları ve AIDS; üzerinde damga bulunan hastalıklardan bazıları olup, damgalamanın en fazla etkilediği gruplardan biri psikiyatri hastalarıdır [6,7]. Toplumda ruhsal hastalığı olan kişilere yönelik olumsuz ve hoşgörüsüz tutumların olduğu birçok çalışmada gösterilmiştir [8-13]. Ruhsal hastalığa sahip bireylerde damgalamanın özellikle acı ve yıkıcı etkisi, onların toplumun bir üyesi olmadığı duygusu yaşamalarına neden olmaktadır [14]. Psikiyatrik rahatsızlığı olan bireyler bir kez akıl hastası olarak etiketlendiklerinde, istemeyerek de olsa kendilerini yetersizlikleri olan ve dışlanan grubun bir üyesi olarak görmeye başlarlar [7]. İçselleştirilmiş damgalanma olarak isimlendirilen bu kavram, bireyin toplumdaki olumsuz kalıp yargıları kendisi için kabullenmesi ve bunun sonucunda değersizlik, utanç gibi olumsuz duygularla kendisini toplumdan geri çekmesidir [9]. İçselleştirilmiş damgalanma ya da öz damgalama, genel halkın inandığı tehlikelilik, yetersizlik gibi damgalayıcı görüşlerin ruhsal hastalığı olan kişi tarafından benimsenmesidir. İçselleştirilmiş damgalanma kişinin geliştirdiği ve tutunduğu doğru olmayan ve uyum göstermeyen inançların (başkaları için tehlikeliyim ya da kendi hayatımı yönetmede yetersizim) içeriği olarak kavramlaştırılmaktadır [15].

14 10 Psikiyatri hastalarının yaklaşık yarısı, toplumsal ilişkilerde hastalıklarının kendilerine olumsuz etki yaptığını algılamaktadır. Hastalar topluma göre kendilerini daha fazla damgalamaktadır ve toplumla temas düzeyleri arttıkça, kendilerini daha fazla damgalanmaları artmaktadır [16]. West ve diğerleri (2011) psikiyatri hastaları ile yaptığı çalışmada bireylerin %36 sında içselleştirilmiş damgalanma olduğunu saptamıştır [17]. Boyd-Ritsher ve Phelan (2004) ayaktan psikiyatri hastalarıyla yaptıkları bir çalışmada, hastaların %73,2 sinin içselleştirilmiş damgalama ölçeğinden ortalamanın üzerinde puan aldıklarını saptamışlardır. Ayrıca katılımcıların yarısının, diğerlerinin kendilerine farklı muamele ettiklerine inandıklarını belirlemişlerdir [18]. Ersoy ve Varan (2007) ın çalışmasında ise, hastalığın şiddeti arttıkça içsel damgalanmanın da arttığı, tedaviye uyum ve belirtilerde düzelme ile birlikte içsel damgalanmanın azaldığı belirlenmiştir [7]. Benlik saygısı; kişinin kendini benimsemesi, değer vermesi, kendine güven ve saygı duyması, bireyin psikolojik açıdan etkin olmasını sağlayan temel belirleyicilerden biridir [19]. Bireyin toplumdaki olumsuz yargıları kendisi için kabullenmesi ve bunun sonucunda değersizlik, reddedilme korkusu, ümitsizlik, utanç, işe yaramazlık ve özgüvende azalma gibi olumsuz duygularla kendisini toplumdan geri çeker ve diğer insanlarla ilişkilerinde azalır. Bunun sonucunda da benlik saygısında azalma hissedebilmektedir [7, 10]. Link ve diğerlerinin (2001) ciddi ruhsal hastalığı olan bireylerle yapmış oldukları bir çalışmada kendilik saygısının damgalanma algısında önemli bir değişken olduğunu ileri sürmüşlerdir [11]. Algılanan sosyal destek, bir anlamda, kişinin kendine biçtiği genel değerdir. Başkaları tarafından sevildiğini, sayıldığını, gerektiği zaman yardım bulacağını, ilişkilerinin doyum verici olduğunu düşünen kişinin algıladığı destek fazladır [20]. Başkaları tarafından sevildiğini, sayıldığını, gerektiği zaman yardım bulacağını, ilişkilerinin doyum verici olduğunu düşünen kişinin algıladığı destek daha fazladır [21]. Damgalanma algısının belki de en önemli sonuçlarından birisi bu duygu nedeniyle hastaların kendilerini toplumda hak ettikleri yerde, hatta topluma ait hissedememelerine neden olmasıdır [22]. Damgalanma algısı, hastaların diğer insanlarla daha az ilişki kurmalarına yol açmaktadır ve bu da sosyal dışlanmanın hasta tarafından da olabileceğini göstermektedir [23]. Ruhsal hastalıklı olarak damgalanan bireyler; toplumun ruhsal hastalıklı kişileri reddedeceğine ve değersizleştirdiklerine inanmakta, moral bozukluğu, benlik saygısında

15 11 azalma, sosyal uyumda bozulma, işsizlik, gelir kaybı, psikiyatrik tedaviye uyumda azalma gibi birçok olumsuz sonuçlar yaşamaktadırlar [24]. Kendisini damgalanmış olarak düşünen birey ise değersizlik, utanç, suçluluk gibi olumsuz duyguları yaşayarak kendisini toplumdan geri çekmekte ve sosyal izolasyon yaşamaktadır [25]. İçselleştirilmiş damgalanmanın, hastanın psikiyatri ve psikososyal tedaviye katılımında, rehabilitasyon için işbirliği yapmasında set rolünde olduğu, ayrıca içselleştirilmiş damgalanmanın etkisiyle hastada umutsuzluk ve depresif belirtiler görüldüğünden hastanın tedaviye başlamak için motivasyon eksikliği hissettiği saptanmıştır. İçselleştirilmiş damgalanma uygun ilaç tedavisine rağmen hastanın tedaviye yanıt vermemesine, klinik durumunun bozulmasına ve belirtilerin şiddetlenmesine neden olmaktadır. İçselleştirilmiş damgalanmayla başa çıkma stratejileri tedavide uyumda anahtar rol oynamaktadır [18, 24, 26-29]. Bu yüzden, içselleştirilmiş damgalama, ruh sağlığı çalışanları tarafından, ruhsal yönden hasta bireylerin tedavi sürecini olumsuz etkileyen bir durum olarak ele alınıp benlik saygısı ve algılanan sosyal destek yönünden değerlendirilip, daha kapsamlı ele alınması gereken bir konudur. Araştırmanın Amacı Bu çalışmada psikiyatri polikliniğinde ayaktan takip edilen şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalarda içselleştirilmiş damgalanma, benlik saygısı ve algılanan sosyal destek düzeyini belirlenmesi amaçlanmaktadır. 1. Şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalarda içselleştirilmiş damgalanma düzeyi nedir? 2. Şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalarda içselleştirilmiş damgalanma düzeyini etkileyen faktörler nelerdir? 3. Şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalarda benlik saygısı ve algıladıkları sosyal destek düzeyi nedir? 4. Şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalarda benlik saygısı ve algıladıkları sosyal destek düzeyini etkileyen faktörler nelerdir?

16 12 5. Şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalarda içselleştirilmiş damgalanma düzeyi ile benlik saygısı ve algıladıkları sosyal destek düzeyleri arasında ilişki var mıdır?

17 13 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Damga Damga (stigma), her ne kadar sözcük olarak delik, delmek, yara, iz anlamına gelse de, bugün daha çok kara leke anlamına kullanılmaktadır [11]. Stigma sözcüğü anormal, kötü ve kaçınılması gereken insanları göstermek için vücutlarının yakılarak veya kesilerek işaretlenmesi anlamındaki Yunanca terimden gelmektedir. Damgalama bir bireyi kötüleyen bir insanı diğerlerinden farklı yapan ve aslında bireyin statüsünü tam ve alışılmış olandan lekelenmiş ve azalmış hale getiren özeliklere sahiptir [30]. Damgalanma ile ilgili ilk çalışmalarda, daha çok insanların zihinlerindeki çeşitli gruplara ilişkin damgalar üzerinde durulmuş, damgalanan kişinin damgalanmaya ilişkin öznel duygu ve düşünceleri yeterince dikkate alınmamıştır. Damgalanmanın içsel boyutunu oluşturan damgalanan kişilerin damgalanmaya ilişkin öznel yaşantıları ilk kez 1980 li yıllarda eşcinsel örneklemlerde çalışılmaya başlanmıştır [7]. Damgalama bir kişiyi diğerlerinden ayıracak şekilde o kişinin gözden düşürülmesi, diğer insanlardan aşağı görülmesi, genel anlamda kötülenmesidir [4]. Damgalama, bireysel farklılıkların kategorize edildiği, stereotipik biçimde ve bilişsel olarak biz ve onlar diye ayrıma yol açan bir durumdur [31]. Link ve Phelan (2001) damgalanmayı, olumsuz stereotipilerin tetiklediği sosyal statü kaybı ve ayrımcılık olarak tanımlamaktadır [11]. Damgalama, bir kişinin ya da grubun, ruhsal hastalık, etnik grup, ilaç kötüye kullanımı veya fiziksel yetersizlik gibi özelliklerine dayanarak kusurlu veya gözden düşmüş olarak olumsuz değerlendirilmesidir [31]. Damgalama bazı hasta gruplarına karşı toplumun tavır alması, onları toplumdan dışlamasına kadar giden davranışlar bütünüdür [5]. Damgalama ile damgalanan kişi ya da grubun farklı olduğu vurgulanır ve farklılık nedeniyle de damgalı kişilere birçok olumsuz özellik atfedilir. Önce damgalanan ve ardından birtakım olumsuzlukların atfedildiği bu kişiler daha sonra toplumdan uzaklaştırılır, yalıtılır, yok edilmek için çaba gösterilir ya da yok olması için kendi haline bırakılır. Damgalamanın amacı ve sonucu ayırmak ve dışlamaktır. Damgalama pek çok olgu ve durum için görülse de, erken çağlardan bu yana

18 14 damgalanma ve ayrımcılığa en fazla maruz kalan kesim ruhsal hastalığı olan kişilerdir [32]. Ruh sağlığında belirgin bozukluğu olan insanlar, toplum içerisinde çoğunlukla farklı olduklarını, konuşma ve hareketleri ile ortaya koyarken, bu farklılık toplumda onlarla ilgili bazı tutumların oluşmasına neden olmuştur. Tarihin her döneminde konuşmalarına, düşüncelerine ve hareketlerine bir anlam verilemeyen bu insanların çevreleri için tehlikeli ve zararlı olacakları olumsuz düşüncesi ile hareket edilmiştir [12]. Ruhsal hastalığa sahip bireylerde damgalamanın özellikle acı ve yıkıcı etkisi, onların toplumun bir üyesi olmadığı duygusu bırakmasıdır [14]. Kişiler için ruhsal hastalıkları gizlemesi mümkün olmamasına rağmen, onların durumların hakkında bilgi yönetimi doğrudan herhangi bir ayrımcılığın olmamasında stres, anksiyete ve damgalanmanın daha sık hissetmede güçlü bir kaynak olabilir [9]. Ruhsal hastalığı olan bireylerin damgalanması, bu kişilerin tedaviye uyum göstermelerinde sorunlara yol açtığı gibi onların sosyal ilişkilerinde de ciddi sorunlarla yüz yüze kalmalarına neden olabilmektedir [7]. Ruhsal hastalıklı olarak damgalanan bireyler; toplumun ruhsal hastalıklı kişileri reddedeceğine ve değersizleştirdiklerine inanmakta, moral bozukluğu, benlik saygısında azalma, sosyal uyumda bozulma, işsizlik, gelir kaybı, psikiyatrik tedaviye uyumda azalma gibi birçok olumsuz sonuçlar yaşamaktadırlar [18] İçselleştirilmiş Damgalanma İçselleştirilmiş damgalama ya da öz damgalama, genel halkın inandığı tehlikelilik, yetersizlik gibi damgalayıcı görüşlerin ruhsal hastalığı olan kişi tarafından benimsenmesidir. İçselleştirilmiş damgalama kişinin geliştirdiği ve tutunduğu doğru olmayan ve uyum göstermeyen inançların (başkaları için tehlikeliyim ya da kendi hayatımı yönetmede yetersizim) içeriği olarak kavramlaştırılmaktadır [15]. İçselleştirilen damgalanma, damgalama deneyiminin belirli bir şeklidir. İçselleştirilmiş damgalanma algılanan veya deneyimlenen damgalamaya yönelik bilişsel (kendini alt edici düşünceler, içe kapanıklık duygusu, yetersizlik duygusu, kendiyle ilgili olumsuz duygular vb); duygusal (bunalım hisleri, üzüntü, utanma, ayıplama, öfke, vb) ve davranışsal

19 15 (kendini inkar, kendini izole etme, statüsünü gizleme, sosyal geri çekilme, sosyal kaçınma vb) tepkileri içerir [33,34]. Toplumun diğer üyeleri gibi ruhsal hastalığı olan kişilerinde doğal olarak ortamdaki yaygın önyargılarla etkileşime girmektedirler. Bu bireyler kendileri ya da diğerleri tarafından akıl hastası olarak etiketlendiklerinde, isteyerek ya da istemeyerek kendilerini, önyargıların hedefindeki bu grubun bir üyesi olarak sayarlar [7,18]. Bu, birey için toplumun bireye yaptığı etiketlemeden daha tehlikeli bir durumdur ve birey yoğun bir utanç yaşar. Çünkü etiketlenmeyi içselleştiren birey, yalnızca toplumun etiketleyici düşüncelerini kabul etmek ya da içselleştirmekle kalmaz aynı zamanda kendini toplumdan çeker ve sonuç olarak toplumsal destek de azalır [35]. İçselleştirilmiş damgalanma, bireyin toplumdaki olumsuz kalıp yargıları kendisi için kabullenmesi ve bunun sonucunda değersizlik, utanç gibi olumsuz duygularla kendisini toplumdan geri çekmesidir [9]. Toplum damgalaması gibi içselleştirilmiş damgalama; basmakalıplar, önyargılar ve ayırımdan oluşmaktadır. Birincisi, önyargıları kendilerine döndüren kişiler basmakalıpları onaylarlar bu doğru, ben güçsüzüm ve kendime bakmak için yetersizim. İkincisi, kişisel ve öz yeterlilikte azalma gibi negatif duygusal tepkilere yol açmaktadır [36]. Ayrıca kişisel önyargılar davranış yanıtlarına yol açar, kişisel önyargılarından dolayı, ruhsal hastalıklı bireyler çalışmayı veya bağımsız yaşama fırsatlarını sürdürmeyi bırakırlar, bunun nedeni, ruhsal hastalığın kendisi değil, hastaların kendilerinden kaynaklanan ayırım davranışlarıdır [5,13] Psikiyatri Hastalarında İçselleştirilmiş Damgalanma Damgalanma algısı genellikle hastanın bir tanı, yani ruhsal hastalık etiketi alması ile birlikte başlamaktadır. Etiketin varlığı çoğu kez tek başına damgalanma duygusu da o kadar artmaktadır. Bazen bu etiketin etkisi, psikopatoloji tipi ile de iç içe geçmektedir. Örneğin madde kullanım bozukluğu tanısı alan hastaların damgalanma algısı genellikle diğer hasta gruplarından daha yüksektir [37]. Ruhsal hastalıklara yönelik damgalama, ayrımcılık ya da dışlamanın toplumlarda yaygın olarak görüldüğü, yapılan çalışmalarda belirtilmektedir [38-40]. Bunun yanında, ruhsal hastalığa sahip bireylerin psikiyatriye başvurduktan ve tanı aldıktan sonra, açık bir

20 16 ayrımcılık ya da kötü davranışa maruz kalmasalar bile kendilerini damgalanmış olarak hissettikleri görülmüştür. Bu hastalarda, durumundan utanma, yetersizlik duyguları, olumsuz otomatik düşüncelerde artma, sosyal ilişkilerden kaçınma, kendilik değerinde düşme ortaya çıkmaktadır. Kullanılan psikiyatrik tanının damgalayıcı içeriği ne kadar fazla ise bu belirtilerin şiddeti de o kadar artmaktadır [37]. Ruhsal hastalığı olan kişiler toplumdan önce kendi kendilerini damgalamaktadır. Bu süreç kişinin bir ruhsal hastalık tanısı alması ile başlar. Böylece bu kişide daha önceden var olan ruhsal olarak hasta kişi basmakalıp düşüncesi canlanır. Kişide bu basmakalıp düşünce ne kadar olumsuzsa, algıladığı damgalanma da o kadar yüksek olmaktadır. Diğer bir deyişle, hasta olan kişide ruhsal hastalığı olan kişileri damgalama eğilimi ne kadar yüksek ise, bu kişi kendini o kadar damgalanmış hissetmektedir. İçselleştirilmiş damgalama olarak isimlendirilen bu durum, nesnel olarak dışlanma ya da ayrımcılığa maruz kalma deneyimlerinden bağımsızdır ve daha önce çok farkına varılmasa bile bir ruhsal hastalık tanısı ya da etiketi alma ile birlikte etkisini göstermeye başlamaktadır [37,38] Damgalanma duygusunu belirleyen diğer bir etmen de kişinin yakın çevresidir. Çünkü içselleştirilmiş damga hastanın yakın çevresinde de aktifleşmektedir ve sonuçta hastanın yakın çevresindeki insanlar, hem kendileri damgalanma algısı yaşanmaktadır hem de bu nedenle hastayı damgalanmakta ve dışlamaktadır. Bazı çalışmalarda hasta yakınlarının, ailelerinde ruhsal hastalığı olan bireyin bulunmasından utanç duydukları ve gizlemeye çalıştıkları görülmüştür. Zaten duyarlı olan hastanın da bu süreçlerin sonucu damgalanma algısı artmaktadır. Öte yandan damgalanma duygusunun diğer bir belirleyicisi de toplumun genel olarak tutumları ve damgalama eğilimleridir [37]. Bir bakıma damgalanma algısı kişinin damgalandığını hissetmesiyken, içselleştirilmiş damgalanma kişinin kendisini damgalamasıdır. Bu kavram nesnel olarak dışlanma ya da ayrımcılığa maruz kalma eğiliminden bağımsızdır ve ruhsal hastalık tanısı ve etiketi alma ile birlikte kendisini göstermektedir. En önemli kaynak, kişinin kendisidir. Hastanın yakın çevresi ve toplumdaki damgalama eğilimiyle artış gösterir. Birey ruhsal hastalık ile etiketlendiğinde ruhsal hastalığa sahip bireyi toplumun nasıl gördüğüyle ilgili fikirler aktifleşir. Ruhsal hastalığa sahip insanlar bu nedenle bu etiketi sır olarak saklayabilir, diğer insanlardan uzaklaşabilir veya hastalıkları hakkında diğer insanları bilgilendirebilirler. Etiketlenmenin olumsuz sonuçları ve bireyin etikete tepkisi bireyi ileri sağlık

21 17 problemlerine duyarlı hale getirebilir [41]. İçselleştirilmiş damgalanma, tedavi sürecinde üzerinde durularak, elimine edilmesi gereken önemli bir sorundur [7]. İçselleştirilmiş damgalanma, ruhsal hastalığı olan bireylerin toplumda var olan damgalanmayla da baş etmelerini güçleştirmektedir. Toplumdaki damgalanmanın içselleştirilmesi, bireylerin ciddi şekilde örselenmesine yol açmaktadır [11]. Çeşitli damgala(n)malar arasında bireye psikolojik olarak en fazla zarar veren içselleştirilmiş damgalanmadır [18]. İçselleştirilmiş damgalanma, ruhsal hastalığı olan bireylerin toplumda var olan damgalanmayla da baş etmelerini güçleştirmektedir. Toplumdaki damgalamanın içselleştirilmesi, bireylerin ciddi şekilde örselenmesine yol açmaktadır [11]. İçselleştirilmiş damgalanmada ayrımcılık veya damgalayıcı davranışlar, bir insanın ruhsal hastalığa sahip olduğu için kendini daha aşağı görmesi ve kişinin kendine zarar verici davranışlar göstermesi şeklinde ortaya çıkabilir (ör: ruhsal hastalığından dolayı yetersiz olduğunu düşündüğü için iş başvurusunda bulunmamak) [42]. Toplumun ruhsal hastalıklara yönelik gösterdiği tepkinin, ruhsal hastalığı olan bireylerin, yaşamlarındaki gereksinimlerini başarılı şekilde idame ettirebilmelerini kötü yönde etkilediği görülmektedir. İçselleştirilmiş damgalanma yaşayan hastalarda hastalık belirtileri daha şiddetli olmakta ve yatarak tedavi görme daha sık yaşanmaktadır [16]. Ev sahipleri, ruhsal hastalığı olan bireylere evini kiralamada isteksizlik göstermekte, işverenler ise uzun süreli psikiyatride yatış öyküsü olan bireyleri işe almak istememektedirler [9] Şizofreni ve İçselleştirilmiş Damgalanma Şizofreni, hezeyanları ve hallüsinasyonlar olarak bilinen psikotik semptomlardan, fonksiyonel bozulmalara kadar geniş bir spektrumunda, değişik şekillerde görülen, kronik ve sıklıkla relapslarla seyreden bir akıl hastalığıdır. Şizofrenik hastaların bakımı, bütün bakıcıları yani hastaların ailesinden, sağlık ve sosyal servislere kadar birçok kesimi ilgilendirmektedir. Genç yaşta başlamasını da dikkate alırsak, hem hastalar hem de aileler üzerinde son derece olumsuz etkilerinden dolayı toplumun kabullenmesinde problem olmaktadır [43]. Geçmişte ve günümüzde, toplumun ruhsal hastalıkları olan kişilere yönelik olumsuz tutumlarından en fazla etkilenen hasta kesimi hiç kuşkusuz şizofreni hastalarıdır [44].

22 18 Şizofreni psikiyatrik bozukluklar arasında belki de adı en ürkütücü olandır. Bunda hastalığın gidiş özelliklerinin diğerlerine göre daha olumsuz olması ve yakın zamanlara kadar tedavi imkanlarının kısıtlılığı kadar bu kelimenin taşıdığı stigma nın da önemli rolü vardır [45]. Şizofreni tanısı almış hastaların yakınları damgalanmaya ilişkin olarak birçok yaşantıya sahiptir. Kendilerine toplum içinde farklı davranıldığı için kaygı duymakta ve yakınlarının hastalığını gizlemeye çalışmaktadırlar [12]. Bireyler şizofreni gibi bir ruhsal hastalıkla karşı karşıya geldiklerinde, sterotipleri kendisiyle ilişkilendirmeye başlarlar. Yaygın olarak düşünülen bu sterotipler, ruhsal hastalığı olan bireylerin tehlikeli, beceriksiz ve kendi hastalıklarını hak ettikleri yönündedir. Bu bakış açısı, stigmaya bağlı olarak bireylerin izolasyonuna, işsizliğine ve düşük gelir düzeyine kadar yol açan, sosyal yaşamlarında azalmaya ve fırsatları reddetme eğilimine neden olmaktadır [46]. İçselleştirilmiş damgalanma kaçıngan savunmaları ve aktif sosyal kaçınmayı arttırır. Bunlar örneğin şizofreninin negatif bulgu alanları olan anhedoni ve asosyallik ile bağlanabilir [47]. Lysaker ve diğerlerinin (2009) yaptığı bir çalışmada pozitif değil negatif belirtilerle içselleştirilmiş damgalanma ilişkili bulunmuştur. Ancak bu sonuç çalışmada kullanılan ölçeğin (Positiveand Negative Syndrome Scale), sadece yedi maddesinin negatif belirtilerle ilişkili olmasına bağlanmıştır [48]. Şizofreni hastaları üzerine literatürde yapılan çalışmalarda da homojen olmayan gruplarda, %20,0 41,7 düzeyinde içselleştirilmiş damgalanma ifade edilmiştir [49]. Şizofreni hastalarında içselleştirilmiş damgalanma pozitif, negatif ve genel semptomatoloji, yüksek sezgi, zayıf dikkat, düşük öz saygı, kadın olma, gençlik, umutsuzluk, daha az kişiler arası ilişkiler, depresif semptomatoloji, düşük yaşam kalitesi, mesleki işlevsellikteki değişiklikler, başa çıkmaktan kaçınma, aktif sosyal kaçınma, düşük psikolojik refah düzeyleri ve toplumsal anksiyetenin olumsuz sonuçları ile daha çok ilişkili bulunmuştur [50-52]. Margetic ve diğerleri (2010) yüksek düzeyde zararlı kaçınma ve düşük kendini yönetme mizaçları ve karakter özelliklerinin şizofrenik hastalarda içselleştirilmiş damgalanmanın yordayıcıları olduğunu savunmaktadırlar [53].

23 Bipolar Bozukluk ve İçselleştirilmiş Damgalanma Dünya Sağlık Örgütü ne (DSÖ) bipolar bozukluk bütün diğer hastalıklar arasında yetersizliğe neden olan altıncı hastalıktır. Bipolar bozukluğa sahip hastaların işlevselliğindeki bozulma sadece belirtilerin olduğu dönemlerle sınırlı kalmayıp remisyon dönemleri süresince de görülebilir [52]. Bipolar bozukluk hastalarının işte güçlük yaşadıkları, aile ve arkadaşlarla sosyal etkileşimlerinin azaldığı, boş zaman aktivitelerine karşı ilgisiz oldukları, görevlerini sürdürmede düşük otonomiye sahip oldukları, kötü bilişsel işlevsellik deneyimledikleri belirtilmektedir [54]. Bipolar bozukluk toplum tarafından görece olarak daha az tanınan ve damgalanan bir bozukluktur ancak hastalar damgalanma hissini çok yoğun biçimde yaşarlar, yani kendi kendilerini damgalarlar [55]. Chung ve diğerleri (2001) damgalanma algısının duygudurum bozuklukları üzerindeki etkilerinin yakın zamanda dikkati çeken bir konu olduğunu vurgulamışlardır [56]. Morselli ve Elgie nin çalışmasında, damgalamanın bipolar bozukluğu olan hastaların %54,6 sının hissettiği ciddi bir sorun olduğu belirlenmiştir. Çalışmada hastaların %28 i kendilerini çevreleri tarafından reddedilmiş hissettiklerini ifade etmişlerdir [16]. Hayward ve diğerleri (2002) bipolar bozukluk tanısı konan hastalarda yaptıkları çalışmada hastaların, toplum tarafından arkadaş olarak kabul edilmeyeceklerini, daha az zeki ve güvenilmez olarak değerlendirileceklerini, işverenlerin kendilerine iyi ücret vermeyeceklerini ve diğer işçilere davrandıkları gibi davranmayacaklarını, kadınların kendilerine görüşme randevusu vermeyeceklerini, psikiyatri kliniğine yattıkları için kendilerinin fikirlerini daha az ciddiye alacakları şeklinde düşündüklerini belirlemişlerdir [57]. Bipolar bozukluk tanısı konan hastalarla yapılan diğer bir çalışmada, hastaların kendilerini yetersiz ya da eksikmiş gibi hissettikleri, hastalıklarının evlenme konusunda kendilerine engel olacağını düşündükleri ve çevrelerindeki kişiler tarafından da yetersiz olarak görüldüklerini düşündükleri belirlenmiştir [16] Psikiyatri Hastalarında Benlik Saygısı Benlik saygısı, kişinin kendisini nasıl değerlendirdiğini gösteren bir yargıdır. Benlik saygısı, kişinin kendini değerlendirmesi sonucunda ulaştığı benlik kavramını onaylamasından doğan beğeni durumu olarak tanımlanır. Benlik saygısı yüksek olan insanların kendi kapasiteleri ile ilgili beklentileri de yüksektir. Kendileri hakkındaki bu

24 20 olumlu tutumlarından ve elde ettikleri başarılı sonuçlardan dolayı kendi görüşlerini kabul ederler, buna inanırlar ve böylece hem davranışlarına hem de ulaştıkları sonuçlara güvenirler [58]. Ruh sağlığının bir göstergesi olan benlik saygısı, bir yeterlilik duygusu ve başarı için gerekli bir koşuldur. James benlik saygısının, kişinin kendisiyle barışık olma derecesiyle, ayrıca elde ettiği başarılarının isteklerine oranıyla belirlendiğini ileri sürer. Buna göre, ancak istekleri ve amaçları gerçekçi bir kişi, kendini değerli göreceğinden dolayı mutlu olacaktır. Benlik saygısı; kişinin kendini benimsemesi, değer vermesi, kendine güven ve saygı duyması, bireyin psikolojik açıdan etkin olmasını sağlayan temel belirleyicilerden biridir [19]. Fannon ve diğerleri (2009) tarafından 82 şizofren hastada yapılan bir çalışmada hastaların %74 ünün düşük benlik saygısına sahip oldukları ve bu hastaların işitsel varsanılarının daha güçlü ve içeriğinin kötü niyetli olduğu görülmüştür [59]. Bipolar hastalarda kendilik saygısının nasıl etkilendiği konusu duygudurumla ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Kendilik saygının genellikle durumluk olduğu, yani hastanın içinde bulunduğu duygudurum atağından etkilendiği görüşü, iyileşmiş hastaların kendilik saygılarının sağlıklı kontrollerden farksız bulunmasıyla ortaya konmuştur [55] Benlik Saygısı ve İçselleştirilmiş Damgalanma Benlik saygısı, hissedilen damgalanma duygusunda kilit rol oynar. Düşük benlik saygısı daha fazla damgalanma hissine yol açar. Toplumda ayrımcılık ve damgalanma yaşayan hastaların da benlik saygısında azalma gözlenir. Damgalanma hissini yaşayan ve benlik saygısı azalmış hasta kendini soyutlamaya başlar, toplumdan uzaklaşır, tedavi uyumsuzluğu artar. Olumlu veya olumsuz duygulanım; bilişsel (inanılan ve hissedilen değersizlik, damgalanma) özellikler hastaların başa çıkma mekanizmalarını ve benlik saygısını etkiler [60, 35]. Bipolar hastalarının hastalarına yönelik tutumları için en çarpıcı belirleyici geçirdikleri rahatsızlık sonucu ortaya çıkan kendilik saygısındaki azalmadır [55]. Link ve diğerlerinin (2001) da bildirdiği gibi, hastaneye yatırılmak yoluyla tedavi gören hastalarda toplum

25 21 tarafından reddedilme korkularının bulunduğu bilinmektedir ve bu nedenle kendilerine güven ile davranamamakta ve daha savunmacı bir tutum göstermektedirler. Toplum tarafından damgalanma algısı bu hastaların kendilik saygısındaki azalmanın en önemli belirleyicileridir [11]. Link ve diğerlerinin (2001) damgalanmanın benzer biçimde güçlü olarak kendilik saygısını etkilediğini göstermişlerdir [11]. Hayward ve diğerlerinin (2002) yaptığı diğer bir çalışmada kendilik saygısıyla damgalanma arasındaki ilişkinin kesinlikle iki yönlü olduğunu ve düşük kendilik saygısının daha fazla damgalanma hissine yol açtığı gibi, toplumda ayrımcılık ve damgalanma yaşayan hastalarda kendilik saygısında azalma ortaya çıktığı görüşlerini belirtmişlerdir [57] Psikiyatri Hastalarında Algılanan Sosyal Destek Doğumdan ölüme kadar birçok yaşam değişikliğinde, bireye yardım sağlayan tüm kişiler arası ilişkiler, sağlığı korumaya yönelik sosyal destek sistemleridir. Sosyal ilişki ölçümleri arkadaş sayısı, görüşülen kişiler arasında akrabaların oranı, yaşanılan bölgedeki örgütlere üyelik gibi sosyal ilişki ağının yapısal yönlerinin göstergelerinden biri olmuştur [20]. Sosyal destek konusundaki kapsamlı görüşler sosyal desteğin yaşam boyu gerekli olduğunu, olumlu yönde iletişim ile kişiler arası ilişkilerde ait olma duygusu oluşturduğunu ileri sürmekte ve bu kapsamda benlik saygısını arttırdığı kabul edilmektedir. Sosyal desteğin stresle ilişkili durumlarda da fayda sağladığı düşünülmektedir; sosyal destek bireyin kendi duygularını açıklamasını, içinde bulunduğu durumu gerçekçi olarak değerlendirmesini, problem çözme becerilerini geliştirerek bireyin stresten daha az zarar görmesini sağlamaktadır [61]. Algılanan sosyal destek, bir anlamda, kişinin kendine biçtiği genel değerdir. Başkaları tarafından sevildiğini, sayıldığını, gerektiği zaman yardım bulacağını, ilişkilerinin doyum verici olduğunu düşünen kişinin algıladığı destek fazladır. Algılanan destek, kişilik özellikleri gibi nispeten kalıcı özelliklerin yanı sıra, tutum ve mizaç gibi daha kolay değişen özelliklerden etkilenmektedir. Bazı yazarlara göre sosyal desteğin benlik saygısını zenginleştirici bileşeni, sağlığın korunmasında daha önemli bir rol oynamaktadır [20,21].

26 22 Hasta ve ailenin stresle başa çıkmasında sosyal destek önemlidir. Hastalar ve desteğe ihtiyacı olanlar kadar, desteği verenlerin kendilerinin de sosyal desteğe ihtiyaç duydukları açıktır. Bu nedenle sosyal desteğin önemi artmaktadır. Eker ve diğerlerinin (2001) psikiyatri hastaları, cerrahi hastaları ve hiçbir hastalığı olmayan kişileri karşılaştırdıkları diğer araştırmalarında, psikiyatri hastalarının, diğer gruplardan daha az miktarda sosyal destek bildirdikleri bulunmuştur [62]. Johnson ve diğerlerinin (2003) bipolar bozukluğu olan hastalarla yaptıkları boylamsal çalışmalarında yetersiz sosyal desteğin hastalığın tekrarlama riskini arttırdığı bulunmuştur [63]. Bipolar bozukluk ve anksiyete tanılı hastalarda yapılan bir çalışmada yaşam kalitesi, yaşam doyumu, algılanan sosyal destek ve sosyal ağ puanları sağlıklı bireylerden ve hemodiyaliz hastalarından daha düşük çıkmıştır [70] Algılanan Sosyal Destek ve İçselleştirilmiş Damgalanma Damgalanma algısının belki de en önemli sonuçlarından birisi bu duygu nedeniyle hastaların kendilerini toplumda hak ettikleri yerde, hatta topluma ait hissedememelerine neden olmasıdır [37]. Damgalanma algısı, hastaların diğer insanlarla daha az ilişki kurmalarına yol açmaktadır ve bu da sosyal dışlanmanın hasta tarafından da olabileceğini göstermektedir [23]. Damgalanma karşısında belirgin bir duygusal zedelenme yaşayan hasta ve yakınlarının benlik saygıları azalır, aile ilişkileri zarar görür. Toplumsal ilişkiler, arkadaş edinme ve sürdürme güçlükleri ortaya çıkar. Çalışmak için motivasyonu ve gücü olan hasta bile engellerle karşılaşır. Tüm bunların bir sonucu olarak hasta ve yakınları hastalığı kabul etmekte isteksiz davranırlar ve tedavi ya gerçekleştirilemez ya da aksar. Oysa ruhsal hastalık geçirenlerin toplumla yeniden kaynaşması ve eski işlevselliğine dönmesi, toplumun ruhsal hastalıklara ilişkin genel tutumuyla yakından ilişkilidir [65]. Link ve diğerleri (1999) ruhsal bozukluğu olan hastaların genel olarak toplumun aşağılayıcı ve ayrımcı tutumlarını içselleştirdikleri için sürekli toplum tarafından reddedilme bekledikleri bildirmişler ve bu çerçevede bu hastaların hastalıklarını saklama eğiliminde olduklarını ya da toplumsal ilişkilerden kaçındıklarını; böylece de reddedilme kaygısını en aza indirdiklerini ileri sürmüşlerdir [66].

27 23 İçselleştirilmiş damgalanma kaçıngan savunmaları ve aktif sosyal kaçınmayı arttırır [51]. Bir anlamda yaşamı anlamlı kılan iş yaşamı, sosyal ilişkiler, maneviyat ve iyileşme çabasından bireyi uzaklaştırır [67]. Perlick ve diğerleri (2001) bipolar bozukluğu olan hastalarla yaptıkları çalışmada, yüksek düzeyde damgalama endişesi bildiren hastaların, aile dışındaki kişilerle etkileşimlerinde daha fazla bozulmuş sosyal işlevsellik gösterdiklerini ancak aile üyeleriyle etkileşimlerinde bir bozulmanın olmadığını belirlemişlerdir [25] Damgalanmayı Önlemede Psikiyatri Hemşiresinin Rolü Psikiyatri hemşireliği; birey, aile ve toplumun ruhsal sağlığını geliştiren, ruhsal hastalık ve acı çekme yaşantısını önleme hastalığın yarattığı sorunlarla başetme ve gerekirse bu yaşantıdan anlam bulmada, profesyonel bir hemşirenin yardım ettiği kişiler arası bir süreç olarak tanımlanabilir [68]. Amerikan Hemşireler Birliği ne (ANA) göre toplum ruh sağlığı hemşiresinin tanımı, toplumun diğer üyeleri ile birlikte ruhsal hastalıkların birincil, ikincil ve üçüncül önleme aşamalarının sürekliliğini sağlayan ruh sağlığı hizmetlerinde tanılama, planlama, uygulama ve değerlendirmeye katılan kişidir. Worley e göre toplum ruh sağlığı hemşiresi, toplumdaki yüksek riskli grubu belirleme ve yeni tedavi modelleri olan danışmanlık, eğitim ve krize müdahale gibi işlevleri de gerçekleştirir [69]. Psikiyatri hemşirelerinin etiketlemeyi önleme ile ilgili olarak, ruhsal bozukluklara yönelik tutumları, tüm sağlık profesyonelleri ve halk arasında köprü oluşturması açısından önemlidir. Psikiyatri hemşireleri, hastalara olan yaklaşım ve tutumları ile toplum için birer rol modelidir. Bu nedenle ilk olarak kendi tutumlarını gözden geçirmeli, ruhsal hastalığı olan bireylerin bu tutumlardan nasıl etkilendiğini değerlendirmelidir. Hastalarla doğrudan temas içinde olan, hasta ve hasta yakınları ile psikiyatrik tedavi arasında bir köprü olan hemşirelerin, halkın geniş kitlelerine ulaşacak şekilde eğitilmeleri, halkın bu konuda doğru ulaşması ve olumlu tutumlara sahip olması adına önemlidir [3]. Damgalamayı azaltmadaki hemşirelik girişimlerinin başında, hemşirelerin ruhsal hastalıklara yönelik olarak kendi içlerinde var olan bu hastalıklara yönelik olumsuz

28 24 tutumlarının farkında olmaları ve bunları olumluya çevirmeleri yer almaktadır. Akademisyen hemşire ya da deneyimli uygulama hemşireleri damgalamayı azaltma organizasyonlarına aktif olarak katılmak ve diğer meslektaşlarını ve hastaları bu kaynaklara yönlendirme yoluyla katkıda bulunabilirler. Hemşireler okul ve işyeri gibi toplu alanlarda, toplumla bilgiyi paylaşarak değişimi etkileyebilirler. Toplumun psikiyatrik hastalıklar ve tedavileri konusunda bilgilendirilmesi damga etkisini azaltacaktır. Bu nedenle eğitim programlarının planlanması ve damgalanmayla mücadelede araştırma programlarının oluşturulması önerilebilir. Damgalama konusunda toplum eğitilirken hastalar da tedavileri sırasında damgayla başetme konusunda bilgilendirilmelidir. Ruhsal hastalıkları tanıma, etiyoloji ve sağaltımı konusunda eğitim almış olan psikiyatri hemşireleri, hastaların yaşadığı duyguları anlayabilmek ve kaliteli bakım verebilmek adına ruhsal hastalıklardan korumada birincil, ikincil ve üçüncül korunma basamaklarında, etiketlenme ve ayrımcılığın azaltılması çalışmalarında ön safhada yer almalıdırlar [3,5]. Sağlık profesyonelleri hasta ile yüz yüze ilişki kurarak onların karşı karşıya oldukları damgalamayı ve savunmalarını anlamalıdır. Araştırmalara göre damgalamaya karşı direnç, yaşam kalitesi ve güç ile pozitif ilişkilidir. Damgalamaya karşı yaklaşımlar bireyi yetkin kılar ve sosyal engellerin neden olduğu sürekli güçsüzlük duygularıyla baş etmeyi sağlar. Bu amaçla uygulanabilecek güçlü yönleri temel alan terapi biçimleri hastanın yeteneklerine ve yaşamına pozitif bir bakış açısı sağlar, hayatı anlamlı kılar. Böylece hastalar savunma mekanizmalarını ve sosyal becerilerini değiştirebilir ve toplumla yaşamaya kendisini hazırlayabilir [65, 70].

29 25 3. GEREÇ VE YÖNTEM 3.1. Araştırmanın Tipi Araştırma psikiyatri polikliniğinde ayaktan takip edilen şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalarda içselleştirilmiş damgalanma, benlik saygısı ve algılanan sosyal destek düzeyini belirlemek amacıyla tanımlayıcı tipte yapılmıştır Araştırmanın Yapıldığı Yerler ve Özellikleri Araştırma Eskişehir ilinde bulunan Eskişehir Devlet Hastanesi, Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nin psikiyatri polikliniklerinde yürütülmüştür. Aşağıda araştırmanın gerçekleştirildiği bu hastanelerin özellikleri verilmiştir: Eskişehir Devlet Hastanesi: Bu hastanenin psikiyatri polikliniğinde gün içerisinde 3 doktor çalışmaktadır. Bir doktor 1 hastayla yaklaşık 5-7 dk görüşmektedir. Polikliniğe günde ortalama birey başvurmaktadır. Poliklinikte hemşire bulunmamaktadır. Akut ve atak döneminde olmayan şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalar Toplum Ruh Sağlığı Merkezine yönlendirilmektedir. Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi: Bu hastanenin psikiyatri polikliniğinde gün içerisinde 3 doktor çalışmaktadır. Bir doktor 1 hastayla yaklaşık 15 dk görüşmektedir. Polikliniğe günde ortalama birey başvurmaktadır. Poliklinikte hemşire bulunmamaktadır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi: Bu hastanede 1 tane takip polikliniği, 1 tane alkol madde bağımlılığı polikliniği, 1 tane adli vaka ve konsültasyon polikliniği,2 tane muayene polikliniği bulunmaktadır. Takip polikliniğinde Pazartesi ve Perşembe günleri Bipolar Bozukluk, Salı ve Çarşamba günleri Obsesif- Kompulsif Bozukluk ve Post Travmatik Stres Bozukluk, Cuma günleri ise Şizofreni hastaları takip edilmekte olup, hastalar 15 günde bir kontrollere çağrılmaktadır. Polikliniğe günde ortalama 70 birey başvurmaktadır. Poliklinikte psikiyatri servisine yatacak hastaların

30 26 kayıtlarını yapan, ayaktan izlenen hastaların vital bulgularını alan, ilaç uygulamalarını yapan bir hemşire bulunmaktadır Araştırmanın Evreni Araştırmanın evrenini Eskişehir Devlet Hastanesi, Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nin psikiyatri polikliniklerinde takip edilen şizofreni ve bipolar bozukluk tanısı ile takip edilen hastalar oluşturmaktadır. Bu hastanelere 2013 yılında toplam 2862 hasta başvuru yapmıştır Araştırmanın Örneklemi Araştırmanın alınacak örneklem sayısını elde etmek için ''Evreni belli örnekleme yöntemi'' kullanılmıştır ve örneklem sayısı 362 kişi olarak bulunmuştur. Örneklem büyüklüğünün belirlenmesinde izlenen yol aşağıdaki gibidir. '' Evreni belli örnekleme yöntemi'' ni kullanarak örneklem büyüklüğünün hesaplanması: N= Evrendeki birey sayısı n= Örnekleme alınacak birey sayısı p=incelenecek olayın görülüş sıklığı (olasılığı) q=incelenecek olayın görülmeyiş sıklığı (1-p) t= Belirli serbestlik derecesinde ve saptanan yanılma düzeyinde t tablosunda bulunan teorik değer(1,96) d= Olayın görülüş sıklığına göre yapılmak istenen ± sapma olarak simgelenmiştir (0,05). n=362 Her bir hastaneden alınacak hasta sayısı tabakalama yöntemi ile tabaka ağırlığına göre belirlenmiştir. Aşağıdaki işlem basamakları izlenerek her hastaneden alınacak hasta sayısı bulunmuştur. Her bir hastaneden örnekleme alınacak hasta sayıları Çizelge 3.1.'de verilmiştir. Çizelge 3.2. de hastaların hastaneye göre dağılımı sunulmuştur.

31 27 1. Her tabakadaki birey sayısı evrendeki birey sayısına bölünerek her tabakanın ağırlığı bulunur. Ni/N=ai İ=Tabakalama numarası Nİ=i nolu tabakadaki birey sayısı N=Evrendeki birey sayısı ai=i nolu tabakanın ağırlığı 2. Tabaka ağırlıkları örnekleme alınacak birey sayısı ile çarpılacak her tabakadan kaç hasta alınacağı hesaplanır. ai n=ni i=tabaka numarası ai=i nolu tabakanın ağırlığı n=örnekleme alınacak birey sayısı ni=i nolu tabakadan alınacak birey sayısı Çizelge 3.1. Araştırma evrenini ve örneklemini oluşturan hastaların hastalığa göre dağılımı Tanı 2013 Yılında Örnekleme Polikliniklerde Evren İçersindeki Alınan Takip Edilen Ağırlığı Hasta Sayısı Toplam Hasta Ni/N=ai ai n=ni Sayısı Şizofreni /2862=0,44 0,44 362=162 Bipolar Bozukluk /2862=0,46 0,46 362=200 Toplam

32 28 Çizelge 3.2.Araştırma evrenini ve örneklemini oluşturan hastaların hastaneye göre dağılımı 2013 Yılında Polikliniklerde Takip Edilen Toplam Hasta Sayısı Şizofreni Bipolar Bozukluk Örnekleme Alınan Hasta Sayısı Hastaneler Şizofreni Bipolar Bozukluk Eskişehir Devlet Hastanesi Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Toplam Aşağıda araştırmada içleme ve dışlama kriterleri verilmiştir. İçleme kriterleri: Bipolar bozukluk ya da şizofreni tanısı almış olma Ek bir tanı almamış olma Tanı aldıktan sonra en az 6 ay süre geçmiş olması Bilişsel yıkımı olmama Okur-yazar olma 18 yaş ve üstü olma Araştırmaya katılmaya gönüllü olma Dışlama kriterleri: Yeni tanı almış olma İşitme ve anlama sorunu olması Bilişsel yıkımı olması Okuryazar olmama

33 29 Araştırmaya katılmayı reddetme 3.5. Veri Toplama Araçları Araştırmada verilerin toplanması amacıyla Hasta Bilgi Formu, Ruhsal Hastalıkların İçselleştirilmiş Damgalanması Ölçeği (RHİDÖ), Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ) Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBADÖ) kullanılmıştır. Hasta Bilgi Formu (EK-1): Hasta Bilgi Formu ilgili literatür doğrultusunda araştırmacı tarafından oluşturulmuştur [7,14, 16, 34, 52,71,72]. Formda hastaların, sosyodemografik, hastalık, daha önceki hastane deneyimleri, psikiyatrik özgeçmiş ve soy geçmişleri, hastalığından dolayı yaşadıkları sorunlar ve destek sistemleri ile ilgili toplam 13 soru yer almaktadır. Ruhsal Hastalıkların İçselleştirilmiş Damgalanması Ölçeği (RHİDÖ)(EK-2): Ritsher ve diğerleri (2003) tarafından geliştirilmiş olan RHİDÖ 29 maddeden oluşan ve içsel damgalanmayı değerlendiren bir öz-bildirim ölçeğidir [14]. Türkçeye uyarlama çalışması Ersoy ve Varan (2007) tarafından yapılmıştır [7]. Ölçeğin: 1. Yabancılaşma (6 madde), 2. Kalıp Yargıların Onaylanması (7 madde), 3. Algılanan Ayrımcılık (5 madde), 4. Sosyal Geri Çekilme (6 madde) ve 5. Damgalanmaya Karşı Direnç (5 madde) olmak üzere beş alt ölçeği bulunmaktadır. RHİDÖ nde yer alan maddeler kesinlikle aynı fikirde değilim (1 puan), aynı fikirde değilim (2 puan), aynı fikirdeyim (3 puan), kesinlikle aynı fikirdeyim (4 puan) şeklinde dörtlü bir Likert tipi ölçek üzerinde yanıtlanmaktadır. Damgalanmaya karşı direnç alt ölçeğinin maddeleri ters olarak puanlanmaktadır. Beş alt ölçeğe ait puanların toplanmasıyla elde edilen RHİDÖ puanı 29 ile 116 puan arasında değişmektedir. RHİDÖ nden alınan yüksek puanlar, kişinin içselleştirilmiş damgalanmasının olumsuz yönde daha şiddetli olduğu anlamına gelmektedir [7]. RHİDÖ nin alt ölçekleri ve maddeleri şunlardır: I. Yabancılaşma (6 madde): 1, 5, 8, 16, 17, 21 Yabancılaşma alt ölçeği, bireyin toplumun bir üyesi olmaktan daha uzak olmak veya Zarar görmüş bir kimliğe sahip olmak konusunda öznel deneyimi ölçmeye yöneliktir.

34 30 II. Kalıp Yargıların Onaylanması (7 madde): 2, 6, 10, 18, 19, 23, 29 Kalıp yargıların onaylanması alt ölçeği, ruhsal hastalığı olan bireylerin Ruhsal hastalığı olan kişiler şiddete eğimlidirler ve Ruhsal bir hastalığım olduğu için topluma herhangi bir katkım olamaz gibi ruhsal hastalığı olan kişiler hakkında genel basmakalıp düşünceleri onaylama durumlarını ölçmeye yöneliktir. III. Algılanan Ayrımcılık (5 madde): 3, 15, 22, 25, 28 Algılanan ayrımcılık alt ölçeği, Sadece ruhsal bir hastalığım olduğu için, insanlar beni dikkate almıyorlar veya beni daha az ciddiye alıyorlar gibi diğer kişiler tarafından dikkate alınmama konusunda yanıt verenlerin algısını ölçmeye yöneliktir. IV. Sosyal Geri Çekilme (6 madde): 4, 9, 11, 12, 13, 20 Sosyal geri çekilme alt ölçeği Ruhsal hastalığımla diğerlerine yük olmak istemediğim için kendimle ilgili konuşmuyorum ve Kabul görmemenin önüne geçmek için ruhsal hastalığı olmayan insanlara yakınlaşmaktan kaçınıyorum gibi davranışları değerlendirmeye yöneliktir. V. Damgalanmaya Karşı Direnç (5 madde): 7, 14, 24, 26, 27 Ruhsal hastalığıma karşın iyi ve tatminkâr bir hayata sahip olabilirim gibi içselleştirilmiş damgalanmaya direnç veya bundan etkilenmeme deneyimini göz önüne sermek amaçlıdır [7,14]. RHİDÖ nin kullanılabilmesi için Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışmasını yapan Mehmet Akif Ersoy dan izin alınmıştır (EK-5). Ersoy ve Varan (2007) çalışmasında elde edilen iç tutarlılık katsayısı 0,93 olup, ölçeğin iki-yarım güvenilirliği 0,89 olarak belirmiştir [7]. Bizim çalışmamızda Cronbach Alpha güvenilirlik katsayısı 0,92 olarak tespit edilmiştir. Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ) (EK-3) Benlik saygısı ölçeği Rosenberg tarafından (1963) geliştirilmiştir. Ülkemizde, ölçeğin güvenirlik ve geçerlilik çalışmaları Çuhadaroğlu tarafından (1986) yapılmıştır. Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği, çoktan seçmeli 63 sorudan oluşan bir öz bildirim ölçeğidir. Ölçek, on iki alt kategoriden oluşmaktadır. Bu alt kategoriler benlik saygısı, kendilik kavramının sürekliliği, insanlara güvenme, eleştiriye duyarlılık, depresif duygulanım, hayalperestlik, psikosomatik belirtiler, kişiler arası ilişkilerde tehdit hissetme, tartışmalara katılabilme, anne-baba ilgisi, babayla ilişki ve psişik izolasyon şeklinde adlandırılmıştır. Rosenberg istenildiği takdirde alt ölçeklerin araştırmalarda ayrı ayrı kullanılabileceğini belirtmiştir.

35 31 Araştırmanın amacı doğrultusunda benlik saygısını ölçmeye yönelik olarak, ölçeğin ilk 10 maddesi kullanılmıştır. Ölçeğin kendi içindeki değerlendirme sistemine göre denekler, 0 ile 6 puan arasında puan almaktadır. 10 maddeden alınan toplam puan 0-1 ise benlik saygısı yüksek, 2-4 ise orta, 5-6 ise benlik saygısı düşük olarak değerlendirilmektedir. RBSÖ'nin iç tutarlılık katsayısı Çuhadaroğlu nun (1986) çalışmasında 0,89 bulunmuştur. Ölçekten alınan puanın yükselmesi, benlik saygısı düzeyinin düşmesine işaret etmektedir [73]. Bizim çalışmamızda RBSÖ'nin Cronbach Alpha güvenilirlik katsayısı 0,72'dir. Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (EK-4) Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBASDÖ) Zimet ve arkadaşları tarafından (1988)geliştirilmiş, ülkemizde geçerlik ve güvenirlik çalışmaları Eker ve Arkar tarafından (1995) yapılmıştır. Ölçek toplam 12 maddeden oluşmaktadır. Ölçek Kesinlikle hayır 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 Kesinlikle evet" şeklinde 7 dereceli olarak düzenlenmiş likert tipi bir ölçektir. Ölçeğin destek kaynaklarını yansıtan, aile, arkadaş, özel kişi desteği olmak üzere üç alt grubu bulunmakta, her grup 4 maddeden oluşmaktadır. Ölçekte bulunan 3, 4, 8, 11 maddeler aile desteğini, 6, 7, 9, 12 maddeler arkadaş desteğini ve 1, 2, 5, 10 maddeler de özel bir kişi desteğini ölçmektedir. Alt ölçeklerden alınabilecek en düşük puan 4, en yüksek puan ise 28'dir. Alt ölçeklerden alınan puanların toplanması ile elde edilen toplam ölçek puanından alınabilecek en düşük puan 12, en yüksek puan ise 84'tür. Ölçeğin kesme noktası olmayıp, ölçekten elde edilen puanın yüksek olması algılanan sosyal desteğin de yüksek olduğunu ifade etmektedir Eker ve diğerleri tarafından (2001) yapılan ÇBASDÖ nin gözden geçirilmiş formunun faktör yapısı, geçerlilik ve güvenirlilik çalışmasında Cronbach Alpha katsayısı 0,80-0,95 olarak bulunmuştur [62]. Bizim çalışmamızda ÇBASDÖ nin Cronbach Alpha güvenilirlik katsayısı 0,88'dir Veri Toplama Araçlarının Uygulanması Araştırma, izin alınan hastanelerin psikiyatri polikliniklerinde yürütülmüştür. Veriler, hastalarla yüz yüze görüşülerek araştırmanın amacı hakkında bilgi verildikten ve aydınlatılmış onam alındıktan sonra, '' Hastalık Bilgi Formu'', ''Ruhsal Hastalıkların İçselleştirilmiş Damgalanması Ölçeği (RHİDÖ)'',''Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ)'' ve ''Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBADÖ)'' uygulanarak

36 32 toplanıştır. Anketlerin uygulanması dk sürmüştür. Araştırmanın uygulanması Haziran - Eylül 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir Verilerin Değerlendirilmesi Bu çalışmada elde edilen verilerin istatistiksel analizi için Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) 20.0 paket programı ve örnekleme ait veriler ile ölçeklerin doğrulayıcı faktör analizini test etmek için Lisrel 8.51 paket programı kullanılmıştır. Bağımsız değişkenlere ait frekans ve yüzdelik dağılımlar verilmiştir. Veri toplamada kullanılan ölçeklerin faktör yapıları ve veriye model uyumu doğrulayıcı faktör analizi ile test edilmiş ve güvenilirlik analizleri Cronbach Alpha katsayısı ile tespit edilmiştir. Normalite testi olarak Shapiro-Wilks testi kullanılmış, histogramların görsel incelenmesi, normal Q-Q grafikleri ve kutu grafiğinin incelenmesi ile verilerin normal dağılımları incelenmiş, varyansların türdeş olup olmadığı Levene testi ile sorgulanmıştır. Verilerin normal dağılım göstermediği durumlarda bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkinin değerlendirilmesinde, iki gruplu karşılaştırmalarda Mann-Whitney U testi, üç ve daha fazla gruplu karşılaştırmalarda ise Kruskall Wallis H testi kullanılmış, verilerin ortalama ve standart sapma değerleri verilmiştir. Verilerin normal dağılım gösterdiği durumlarda ise, bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkinin değerlendirilmesinde One-Way ANOVA kullanılmış. Anlamlılık durumunda gruplar arası fark için Post-Hoc analizi yapılmış ve verilerin ortalama ve standart sapmaları verilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişki Spearman korelasyon ile değerlendirilmiştir. İstatistiksel anlamlılık seviyesi p<0,05 olarak alınmıştır [74-76]. 3.8.Araştırmanın Etik Boyutu Çalışmaya başlamadan önce çalışmaya katılacak hastalara çalışmanın amacı, nerelerde yapıldığı, elde edilen verilerin nasıl ve nerede kullanılacağı açıklanarak hastalardan bilgilendirilmiş sözlü ve yazlı onam alınmıştır (EK-6). Çalışmanın uygulanabilmesi için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin ilgili ana bilim dalı başkanlığından ve başhekimliğinden, Eskişehir Kamu Hastaneler Birliği'nden (EK-7,8) yazılı izinler alınmıştır. Gazi Üniversitesi Etik Komisyon Kurulu'ndan araştırmanın etik açıdan uygun olduğuna dair yazılı izin alınmıştır (EK-9). 3.9.Araştırmanın Sınırlılıkları

37 Bu araştırmanın sonuçları, araştırma kapsamındaki kurum ve örneklemle sınırlıdır. 33

38 34

39 35 4.ARAŞTIRMANIN BULGULARI 4.1. Hastanın Sosyodemografik Özellikleri Çizelge 4.1. Hastaların sosyodemografik özellikleri (n=362) Sosyodemografik özellikler n % Yaş* , , , , ,0 Cinsiyet Kadın ,1 Erkek ,9 Eğitim Durumu Okuryazar 67 18,5 İlköğretim ,4 Lise ,9 Üniversite / lisansüstü 66 18,2 Medeni Durum Evli ,9 Bekar ,5 Boşanmış / Eşi ölmüş / Evli Ama Ayrı 71 19,6 Yaşıyor Birlikte Yaşadığı Kişiler Yalnız 34 9,4 Anne, baba, kardeş ,9 Eş, çocuk ,9 Çocuk / Arkadaş / Yakın Akraba 32 8,8 Çalışma Durumu Ev Hanımı ,0 Çalışan 92 25,4 Emekli 82 22,7 Çalışmayan 65 17,9 Ekonomik Durumu İyi 63 17,4 Orta ,0 Kötü ,6 Yaşadığı Yer İl ,7 İlçe 44 12,2 Köy 22 6,1 Toplam ,0 * ±SS=40,99±12,48 (Min.=18,00; Max.=88,00)

40 36 Çizelge 4.1' de hastaların sosyodemografik özellikleri yer almaktadır. Hastaların %53,6'sı yaş grubunda, % 53,9'u erkek, %32,9' lise mezunu ve %43,9'u evlidir. Hastaların %34,0'ı ev hanımı ve %55'i orta düzeyde ekonomik duruma sahip olup, %81,7'i ilde yaşamaktadır. 4.2.Hastaların Hastalığı ve Hastaneye Yatış ile İlgili Özellikleri Çizelge 4.2. Hastaların hastalığı ve hastaneye yatış ile ilgili özellikleri (n=362) Hastaların Hastalığına ve Hastaneye Yatış ile İlgili Özellikleri n % Tanı Şizofreni ,8 Bipolar bozukluk ,2 Hastalık Süresi 2 yıl 44 12,2 3-8 yıl , yıl 79 21, yıl 69 19,1 21 yıl 57 15,7 Psikiyatri Servisinde Yatma Durumu Evet ,1 Hayır 36 9,9 Psikiyatri Servisinde Yatış Sayısı (n=326) 1 kez 80 24,6 2-5 kez ,7 6-9 kez 27 8,3 10 kez 34 10,4 Tanısını Bilme Durumu Evet ,3 Hayır ,7 İntihar Girişimi Evet ,7 Hayır ,3 Kontrollere Düzenli Gelme Evet ,7 Hayır 88 24,3 Ailede Psikiyatrik Hastalık Tanısı Olma Evet ,4 Hayır ,6 Hastaneye Geliş Şekli Kendi isteği ile gelme ,6 Aile / yakınları tarafından getirilme ,0 Adli kurum tarafından / Doktor İsteği ile gelme 23 6,4 Toplam ,0

41 37 Çizelge 4.2.'de hastaların hastalığı ve hastaneye yatış ile ilgili özellikleri verilmiştir. Çalışmaya katılanların 44,8 şizofreni ve 55,2 bipolar bozukluk tanısı ile takip edilmektedir. Hastalık süresi olarak 3-8 yıl grubunda yer alan hasta oranı %31,2'dir. Hastaların %90,1'i daha önce psikiyatri servisinde yatmış olup, %56,7'i 2-5 kez yattığını ifade etmiştir. Hastaların %63,3'ü tanısını bilmekte, %36,7 intihar girişiminde bulunmuş, %75,7'si kontrollerine düzenli ve %59,6'si hastaneye kendi isteği ile gelmektedir. Hastaların %33,49' sının ailesinde psikiyatrik hastalık tanısı alan birey bulunmaktadır. 4.3.Hastaların RHİDÖ, ÇASDÖ ve RBSÖ Puan Ortalamaları Çizelge 4.3. Hastaların RHİDÖ, ÇASDÖ ve RBSÖ puan ortalamaları Ölçekler ±SS Minimum Maximum RHİDÖ 78,04 ±17,92 31,00 116,00 Yabancılaşma 16,96 ± 4,74 6,00 24,00 Kalıp Yargıların Onaylanması 18,57 ± 4,96 7,00 28,00 Algılanan Ayrımcılık 14,20 ± 3,85 5,00 20,00 Sosyal Geri Çekilme 17,03 ± 5,00 6,00 24,00 Damgalanmaya Karşı Direnç 11,27 ± 3,41 5,00 20,00 ÇBASDÖ 39,43 ±15,36 17,00 67,00 Aile Desteği 19,36 ± 6,67 4,00 28,00 Arkadaş Desteği 12,14 ±7,48 4,00 28,00 Özel Kişi Desteği 7,92 ± 6,47 4,00 16,00 RBSÖ 2,30 ± 1,42 0,00 5,67 Çizelge 4.3.'de hastaların RHİDÖ, ÇBASDÖ ve RBSÖ puan ortalamaları yer almaktadır. Çalışmaya katılan hastaların RHİDÖ puan ortalaması 78,04±17,92 (min.= 31,00; max.= 116,00), RBSÖ puan ortalaması 2,30±1,42 (min.=0,00; max.=5,67) ve ÇBASDÖ puan ortalaması 39,43 ±15,36 (min.=17,00; max.=67,00) olarak saptanmıştır.

42 Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ Puan Ortalamaları Çizelge 4.4. Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre RHİDÖ puan ortalamaları RHİDÖ RBSÖ ÇBASDÖ Sosyodemografik özellikler İstatistiksel İstatistiksel İstatistiksel n ±SS analiz ±SS analiz ±SS analiz Yaş ,51±17,16 2,37±1,58 43,67±11, ,88±18,93 2,08±1,33 44,05±10,78 Z=16,995 Z=17,070 Z=18, ,40±17,40 2,30±1,38 42,12±9,87 P=0,473 P=0,427 p=0, ,64±17,01 2,52±1,49 41,48±10, ,06±18,98 2,28±1,37 42,04±9,89 Cinsiyet Kadın ,43±17,32 =3,459 2,22±1,37 =3,802 41,56±10,41 F=0,896 Erkek ,56±18,45 p=0,484 1,36±1,45 P=0,433 43,06±10,30 p=0,467 Eğitim Durumu Okuryazar 67 85,61±13,78 a,b 2,71±1,38 a,b 40,49±9,37 İlköğretim ,78±18,07 c =24,932 2,44±1,32 =15,014 42,97±10,60 =3,394 Lise ,59±17,85 a p=0,000 2,14±1,46 a p=0,002 4,31±10,69 p=0,335 Üniversite / lisansüstü 66 70,89±18,28 b,c 1,63±1,41 b 43,37±10,39 Medeni Durum Evli ,21±17,69 a 2,11±1,32 a 43,23±10,14 =8,563 =3,099 Bekar ,70±18,95 =7,304 2,33±1,56 42,78±11,55 p=0,014 p=0,212 Boşanmış / Eşi ölmüş / 71 82,76±15,75 a p=0,026 2,65±1,27 a 40,76±9,40 Evli Ama Ayrı Yaşıyor Z=Mann-Witney U Testi F=OneWay ANOVA Testi = Kruskal -Wallis H Testi a,b,c= Bonferroni testine göre aralarında istatistiksel açıdan önemli fark vardır; p<0,05

43 31 Çizelge 4.4. (devam) Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ puan ortalamaları 38,08±11,31 Sosyodemografik özellikler RHİDÖ RBSÖ ÇBASDÖ Birlikte Yaşadığı n İstatistiksel İstatistiksel İstatistiksel Kişiler ±SS analiz ±SS analiz ±SS analiz Yalnız 34 79,35±20,17 2,48±1,57 Anne, baba, kardeş ,38±17,83 2,45±1,49 42,31±10,50 =4,223 =3,772 F=3,024 Eş, çocuk ,83±17,83 2,12±1,33 43,89±9,70 a p=0,238 p=0,282 p=0,030 Çocuk / Arkadaş / 32 80,62±15,91 2,18±1,21 43,15±10,90 Yakın Akraba Çalışma Durumu Ev Hanımı ,61±16,53 2,23±1,36 42,23±10,14 Çalışan 92 77,18±18,11 =3,844 2,27±1,37 F=0,750 42,86±10,48 =4,629 Emekli 82 80,98±17,67 p=0,279 2,50±1,45 p=0,523 41,26±9,34 P=0,201 Çalışmayan 65 74,44±20,10 2,20±1,54 44,28±11,55 Ekonomik Durumu İyi 63 74,69±17,66 a 2,08±1,42 45,00±10,56 a =8,076 =5,620 F=4,864 Orta ,33±17,31 2,23±1,36 43,15±10,11 p=0,018 P=0,060 p=0,008 Kötü ,94±18,01 a 2,57±1,50 40,14±10,42 a Yaşadığı Yer İl ,28±18,28 a 2,24±1,44a 43,23±10,18 İlçe 44 78,77±16,22 =6,151 2,40±1,30 =6,757 38,81±10,70 =5,743 p=0,046 p=0,034 p=0,057 Köy 22 86,77±14,21 a 2,90±1,20a 42,31±11,21 F=OneWay ANOVA Testi =Kruskal -Wallis H Testi a= Bonferrni testine göre aralarında istatistiksel açıdan önemli fark vardır; p<0,05

44 40 Çizelge 4.4. de hastaların sosyodemografik özelliklerine göre RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ puan ortalamaları yer almaktadır. Hastaların yaş, cinsiyet, birlikte yaşadığı kişi ve çalışma durumuna göre RHİDÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Çalışmaya katılan hastaların eğitim, medeni ve ekonomik durumuna göre RHİDÖ ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0,05). Farkın hangi gruplardan kaynaklandığını bulmak için yapılan Bonferroni testine göre okuryazar olan hastaların puan ortalamaları lise (x 2 =56,377, p=0.003) ve üniversite/lisansüstü eğitimi olan hastalara (x 2 =82,199; p=0,000) oranla ilköğretim mezunu olanların puan ortalamaları ise üniversite/lisansüstü eğitimi olanlarınkine oranla anlamlı ölçüde daha yüksektir (x 2 =57,806; p=0,005). Medeni durum olarak boşanmış/eşi ölmüş /evli ama ayrı yaşıyor grubunda olan hastaların RHİDÖ puan ortalamaları evli olanlarınkinden anlamlı ölçüde daha yüksektir (x 2 =40,205; p=0,021). Ekonomik durumu kötü olan hastaların RHİDÖ puan ortalamaları iyi olan hastalarınkinden anlamlı ölçüde daha yüksektir ( x 2 =42,264; p=0,036). Köyde yaşayan hastaların RHİDÖ puan ortalamaları ilde yaşayanlarınkinden anlamlı ölçüde daha yüksektir ( x 2 =6,151; p=0,046). Hastaların sosyodemografik özellikleri ile RBSÖ puan ortalamalarını incelediğimizde; yaş, cinsiyet, aile tipi, çalışma ve ekonomik durumuna göre RBSÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Hastaların eğitim durumu, medeni durumu ve yaşadığı yere göre RBSÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.05). Farkın hangi gruplardan kaynaklandığını bulmak için yapılan Bonferroni testine göre okuryazar olan hastaların RBSÖ puan ortalamaları lise (x 2 =45,207; p=0,028) ve üniversite /lisansüstü eğitimi olan hastalarınkine (x 2 =61,425; p=0,004) oranla anlamlı ölçüde daha yüksektir. Medeni durum olarak boşanmış/eşi ölmüş/evli ama ayrı yaşıyor grubunda olan hastaların RBSÖ puan ortalamaları evli olanlarınkinden anlamlı ölçüde daha yüksektir (x 2 =43,652; p=0,010). Köyde yaşayan hastaların RBSÖ puan ortalamaları ilde yaşayanlara göre anlamlı ölçüde daha yüksektir (x 2 =57,047; p=0,041). Çalışmaya katılan bireylerin yaş, cinsiyet, eğitim durumu, medeni durumu, çalışma durumu ve yaşadığı yere göre ÇBASDÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Hastaların birlikte yaşadığı kişiler ve ekonomik duruma göre ÇBASDÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark

45 41 bulunmuştur (p<0,05). Farkın hangi gruplardan kaynaklandığını bulmak için yapılan Bonferroni testine göre yalnız yaşayan hastaların ÇBASDÖ puan ortalamaları, eş ve çocuğu ile yaşayanlara oranla istatistiksel açıdan anlamlı ölçüde daha düşüktür ( F=5,810; p=0,017). Ekonomik durumu kötü olan hastaların ÇBASDÖ puan ortalaması, iyi olanlarınkine göre anlamlı ölçüde daha düşüktür (F=4,860; p=0,010).

46 Hastaların Hastalığına ve Hastaneye Yatış Özelliklerine Göre RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ Puan Ortalamaları Çizelge 4.5. Hastaların hastalığına ve hastaneye yatış özelliklerine göre RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ puan ortalamaları Hastaların Hastalığına ve Hastaneye Yatış ile İlgili Özellikleri RHİDÖ RBSÖ ÇBASDÖ Tanı n ±SS İstatistiksel İstatistiksel İstatistiksel analiz ±SS analiz ±SS analiz Şizofreni ,20±17,54 Z=33,502 2,57±1,48 Z=32,468 42,49±10,57 Z=28,939 Bipolar ,67±17,56 p=0,000 2,08±1,37 p=0,002 42,49±10,25 p=0,639 Hastalık Süresi 2 yıl 44 71,90±19,19 1,76±1,27 45,04±12, yıl ,34±17,65 2,24±1,31 43,37±9, yıl 79 72,67±16,91 =7,759 2,42±1,55 =8,215 41,31±8,96 =3,848 p=0,101 p=0,084 p=0, yıl 69 81,02±17,25 2,48±1,34 42,14±10,77 21 yıl 57 81,05±18,80 2,44±1,55 41,77±10,65 Psikiyatri Servisinde Yatma Durumu Evet ,23±18,15 Z=5,371 2,33±1,42 Z=5,070 42,25±10,41 Z=7,026 Hayır 36 76,25±15,89 p=0,404 2,01±1,39 p=0,181 46,16±9,53 p=0,052 Psikiyatri Servisinde Yatış Sayısı 1 kez 80 76,95±16,77 2,04±1,29 43,60±9,88 a =13, kez ,30±18,84 =3,766 2,33±1,42 =7,364 42,69±10,71 b p=0, kez 27 82,51±15,39 p=0,288 2,41±1,22 p=0,61 41,51±8,81 10 kez 34 82,94±18,88 2,94±1,68 37,23±10,37 a,b Z=Mann-Witney U Testi = Kruskal -Wallis H Testi a,b= Bonferroni testine göre aralarında istatistiksel açıdan önemli fark vardır; p<0,05

47 35 Çizelge 4.5.(devam) Hastaların hastalığına ve hastaneye yatış özelliklerine göre RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ puan ortalamaları Hastaların Hastalığına ve Hastaneye Yatış ile İlgili Özellikleri Tanısını Bilme İstatistiksel n Durumu ±SS analiz Evet ,69±17,84 Z=27,205 p=0,001 İntihar Girişimi Evet ,67±16,57 Z=11,620 P=0,000 Kontrollere Düzenli Gelme Evet ,17±17,71 Z=14,931 p=0,001 Ailede Psikiyatrik Hastalık Tanısı Var ,40±17,00 Z=22,157 p=0,835 Hastaneye Geliş Şekli Kendi isteği ile gelme ,56±17,33 =4,239 Aile/yakınları tarafından p=0,120 RHİDÖ RBSÖ ÇBASD ±SS İstatistiksel analiz ±SS 2,20±1,38 Z=25,601 Hayır ,08±17,04 2,46±1,46 p=0,128 41,26±10,29 2,63±1,45 Z=11,922 Hayır ,29±18,14 2,10±1,36 p=0,001 43,44±10,00 2,19±1,37 Z=13,956 Hayır 88 83,84±17,43 2,62±1,51 p=0,026 38,88±11,09 İstatistiksel analiz 43,44±10,37 Z=22,215 p=0,045 41,24±10,90 Z=17,033 P=0,060 43,84±9,87 =3,848 P=0,427 2,40±1,45 Z=22,930 41,76±9,49 Z=20,843 Yok ,85±18,40 2,24±,140 p=0,302 43,08±10,79 P=0,234 getirilme Adli kurum tarafından/ doktor isteği ile gelme 2,27±1,38 43,86±10,40 a F=4, ,69±18,75 2,34±1,45 =0,081 41,09±9,88 a p=0, ,73±18,01 2,38±1,61 p=0,960 42,64±11,49 Z=Mann-Witney U Testi = Kruskal -Wallis H Testi a= Bonferroni testine göre aralarında istatistiksel açıdan önemli fark vardır; p<0,05

48 44 Çizelge 4.5.'de hastaların hastalığına ve hastaneye yatış özelliklerine göre RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ puan ortalamaları sunulmuştur. Bu çizelgeyi incelediğimizde çalışmaya katılan hastaların hastalık süresi, psikiyatri servisinde yatma durumu, yatış sayısı, ailede psikiyatrik tanıya sahip birey olma durumu ve hastaneye geliş şekline göre RHİDÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Hastaların tanısı, tanısına bilme durumu, intihar girişimi ve kontrollerine düzenli gelme durumuna göre RHİDÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0,05). Yapılan Mann-Whitney U testine göre şizofreni tanısı ile takip edilen hastaların RHİDÖ puan ortalamaları, bipolar bozukluk tanısı ile takip edilen hastalarınkinden anlamlı ölçüde daha yüksektir (Z=33,502; p=0,000). Tanısı bilmeyen hastaların RHİDÖ puan ortalamaları, tanısı bilen hastalara oranla istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha yüksektir (Z=27,205; p=0,001). İntihar girişimine baktığımızda ise intihar girişiminde bulunan hastaların RHİDÖ puan ortalamaları intihar girişiminden bulunmayanlarınkine göre anlamlı ölçüde daha yüksektir (Z=11,620; p=0,000). Çalışamaya katılan hastalardan kontrollerine düzenli gitmeyenlerin RHİDÖ puan ortalamaları kontrollerine düzenli gidenlere göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha yüksektir (Z=14,931; p=0,001) Çizelge 4.5.'ye göre hastaların hastalığına ve hastaneye yatış özelliklerine göre RBSÖ puan ortalamalarını incelediğimizde; çalışmaya katılan hastaların hastalık süresi, psikiyatri servisinde yatma durumu, yatış sayısı, tanısını bilme durumu, ailede psikiyatrik tanıya sahip birey olma durumu ve hastaneye geliş şekline göre RBSÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Hastaların tanısı, intihar girişimi ve kontrollere düzenli gelem durumuna göre RBSÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0,05). Şizofreni tanısı ile takip edilen hastaların RBSÖ puan ortalamaları, bipolar bozukluk tanısı ile takip edilen hastalarınkinden anlamlı ölçüde daha yüksektir(z=32,468; p=0,002). İntihar girişiminde bulunan hastaların RBSÖ puan ortalamaları intihar girişiminden bulunmayanlarınkine göre anlamlı ölçüde daha yüksektir( Z=11,922; p=0,001). Çalışamaya katılan hastalardan kontrollerine düzenli gelme durumuna baktığımızda ise, kontrollerine düzenli gitmeyenlerin RHİDÖ puan ortalamaları kontrollerine düzenli gidenlere göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha yüksektir(z=13,956; p=0,026).

49 45 Çalışamaya katılan hastaların tanısı, hastalık süresi, psikiyatri servisinde yatma durumu, intihar girişimi, kontrollere düzenli gelme durumu ve ailede psikiyatrik tanıya sahip birey olma durumuna göre ÇBASDÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Hastaların psikiyatri servisinde yatma sayısı, tanısını bilme durumu ve hastaneye geliş şekli ile ÇBASDÖ puan ortalamalarına baktığımızda ise aralarında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0,05). Farkın hangi gruplardan kaynaklandığını bulmak için yapılan Bonferroni testine göre psikiyatri servisinde 10 ve üstü kez yatan hastaların ÇBASDÖ puan ortalamaları, 1kez ve 2-5 kez yatan hastalarınkinden anlamlı ölçüde daha düşüktür (z=87,857, p=0,003; Z=59,309, p=0,011). Tanısını bilen hastaların ÇBASDÖ puan ortalamaları, tanısını bilmeyenlerinkine oranla daha düşüktür (Z=22,215; p=0,045). Hastaneye geliş şekline baktığımızda ise farkın hangi gruplardan kaynaklandığını bulmak için yapılan Bonferroni testine göre ise, aile/yakınları tarafından getirilen hastaların ÇBASDÖ puan ortalamaları, kendi isteği ile hastaneye gelen hastalarınkinden anlamlı ölçüde daha düşüktür (F=2,768; p=0,047) Hastaların Bazı Özellikleri ile RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ İlişkisi Çizelge 4.6. Hastaların bazı özellikleri ile RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ ilişkisi Hastaların Bazı Özellikleri Yaş Hastalık Süresi Psikiyatri Servisinde Yatma Sayısı RHİDÖ RHİDÖ RBSÖ ÇBASDÖ r p r P r P r=0,093 p=0,079 r=0,051 p=0,332 r= -0,077 p=0,145 r=0,125 p=0,017 r=0,110 p=0,037 r=-0,081 p=0,122 r=0,104 p=0,048 r=0,173 p=0,01 r= -0,172 p=0, r=0,671 p=0,000 r=- 0,411 p=0,000 r=spearman analizi

50 46 Çizelge 4.6.'da hastaların bazı özellikleri ile RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ ilişkisi yer almaktadır. Hastaların yaşı ve psikiyatri servisinde yatma sayısı ile RHİDÖ ve RBSÖ puanları arasında istatiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır ( p>0,05). Hastalık süresi ile hastaların RHİDÖ ( r=0,125; p=0,017) ve RBSÖ (r=0,110; p=0,037) puanları arasında istatiksel olarak anlamlı pozitif yönde oldukça zayıf bir ilişki bulunmuştur. Hastaların yaş, hastalık süresi ve psikiyatri servisinde yatma sayısı ile ÇBASDÖ puanları arasında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır ( p>0,05). Hastaların RHİDÖ puanlarının, RBSÖ puanları ile pozitif yönde orta düzeyde bir ilişki (r= 0,671; p=0,000), ÇBASDÖ puanları ile negatif yönde zayıf bir ilişki (r=-0,411; p=0,000) saptanmıştır.

51 47 5. TARTIŞMA Bu bölümde hastaların içselleştirilmiş damgalanma, benlik saygısı, algılanan sosyal destek düzeyleri ve etkileyen faktörler ile içselleştirilmiş damgalanma, benlik saygısı ve algılanan sosyal destek ilişkisi tartışılmıştır Hastaların Sosyodemografik Özellikleri Göre İçselleştirilmiş Damgalanma Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Çalışmaya katılan hastaların içselleştirilmiş damgalanma puan ortalaması 78,04 ±17,92 (min.= 31,00; max.= 116,00)olarak bulunmuştur. Ayaktan izlenen psikiyatri hastalarında yapılan bir çalışmada içselleştirilmiş damgalanma puan ortalaması 64.28±18,98 [72], şizofreni hastaların yapılan çalışmada ise 62,1±12,9 [53], bipolar bozukluk tanılı hastalarda yapılan çalışmada 61,52±11,36 olarak saptanmıştır [52]. Hastaların yaşlarına göre içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ayrıca bu çalışmada yaş ile içselleştirilmiş damgalanma arasındaki ilişki incelendiğinde, yaşın içselleştirilmiş damgalanmayı etkilemediği belirlenmiştir. Psikiyatri hastalarında yapılan bir çalışmada yaşın içselleştirilmiş damgalanma etkilemediği saptanmıştır [77]. Drapalski ve diğerlerinin (2013) şizofreni, şizoafektif bozukluk, bipolar bozuk ve major depresyon [78] ve Muñoz ve diğerlerinin (2011) şizofreni ve bipolar bozukluk tanılı hastalarda yaptıkları çalışmalarda da yaş ile içselleştirilmiş damgalama arasında anlamlı ilişki olmadığı belirlenmiştir [79]. Şizofreni hastalarında yapılan bir çalışmaya göre ise yaşlı bireylerde ( 58) içselleştirilmiş damgalanma düzeyi daha düşük bulunurken [49], psikiyatri hastalarında yapılan başka bir çalışmada yaş grubunun diğer yaş gruplarına göre içselleştirilmiş damgalanma düzeyi daha yüksek olduğu görülmüştür [17]. Çalışmalarda farklı bulgulara ulaşılması örneklem grubunun çeşitliliğinden kaynaklanmış olacağı söylenebilir. Hastaların cinsiyetine göre içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bizim çalışmamıza benzer olarak ağır psikiyatri hastalarında yapılan bir çalışmada ise cinsiyete göre içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır [17]. Çalışmamızdan farklı olarak Ersoy ve Varan (2007)'nın psikiyatri hastalarında [7] ve Tel ve Pınar (2012)'nın şizofreni, bipolar

52 48 bozukluk, anksiyete bozukluğu tanılı hastalarla yaptığı çalışmada erkeklerin içselleştirilmiş damgalanma puanı kadınlara oranla daha yüksek bulunmuştur [72]. Çalışmalarda farklı bulgulara ulaşılması örneklem grubunun çeşitliliğinden kaynaklanmış olacağı söylenebilir. Çalışmamızda okuryazar ve ilköğretim düzeyinde eğitimi olan hastaların daha çok içselleştirilmiş damgalanma yaşadıkları saptanmıştır. Düşük eğitim düzeyinde olan hastaların getirdiği sorunlarla baş etme ve hastalığı ile ilgili yardım arama davranışlarında daha çok güçlük yaşamaları içselleştirilmiş damgalamayı arttırıyor olabilir [80]. Bizim çalışmamıza benzer olarak psikiyatri hastalarında yapılan bir çalışmada ilkokul [71] ve yalnızca bipolar bozukluluğu olan hastalarla yapılan başka bir çalışmada da eğitim düzeyi düşük olanların içselleştirilmiş damgalanmayı daha çok yaşadıkları ifade edilmiştir [81]. Çalışmamızda hastaların birlikte yaşadığı kişiye göre içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olmamakla birlikte; medeni durumu boşanmış/eşi ölmüş/evli ama ayrı yaşıyor olan hastaların içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları, evli olanlarınkinden daha yüksek bulunmuştur. Ailenin parçalanmış olması hastalarda kendisinin istenmeyen bir kişi olduğu algısını ve yalnızlık duygusunu arttırabileceği için içselleştirilmiş damgalanmanın da daha çok yaşanmasına neden olabilir. Ayrıca boşanma ve ayrı yaşama hastalıkla ilişkili olabilecek bazı durumların yönetilememesiyle olmuş ve bu durumu desteklemiş olabilir. Çalışmamızın sonuçlarından farklı olarak bipolar bozukluğu olan hastalarda yapılan bir çalışmada medeni durumun içselleştirilmiş damgalanma düzeyinde bir farklılık yaratmadığı saptanmıştır [16]. Çalışmamızda hastaların çalışma durumun göre içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olmamakla birlikte; ekonomik durumu kötü olan hastaların iyi olan hastalara oranla daha çok içselleştirilmiş damgalanma yaşadıkları saptanmıştır. Ekonomik durumun kötü olması hastaların yaşam koşullarını, sosyal aktivitelerini ve tedavi alternatiflerini sınırladığı için içselleştirilmiş damgalanmayı artırıyor olabilir. Arslantaş ve diğerleri (2010) sosyoekonomik düzeyi iyi olan hastaların daha çok yardım arama davranışlarında bulunduğunu belirtmişlerdir [80]. Çalışmamıza benzer olarak Çam ve Çuhadar (2012)'ın çalışmasında da düşük gelirli hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyinin yüksek olduğu görülmüştür [16].

53 49 Çalışmamızda köyde yaşayan hastaların içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları ile ilde yaşayanların puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Köyde yaşayan hastaların içselleştirilmiş damgalanma puan ortalaması daha yüksektir. Yaşam alanı olarak köy daha küçük yerleşim birimi olduğu için ilişkiler daha yakın ve sıktır. Köyde yaşayanların sosyokültürel düzeylerinin ilde yaşayanlara oranla daha düşük olması hastaların çevresinden daha olumsuz tepkiler almasına neden olabilir. Bu şekilde çevreden alınan tepkiler kişinin kendisi ile ilgili algılamasını olumsuz etkileyebilir. Bunun yanı sıra köyde yaşayan hastaların ilde yaşayanlara oranla sağlık hizmetlerine daha zor ulaştıkları, tedaviye uyumlarını düşürdüğü ve içselleştirilmiş damgalanmayı arttırdığı söylenebilir. Angermeyer ve diğerlerinin (2004) kent ve kasaba örneklemlerinde yaptıkları karşılaştırmalı bir çalışmada kasabada yaşayan hastaların kentlilere göre daha fazla damgalandıklarını düşündüklerini bulunmuştur [82] Hastaların Hastalığına ve Hastaneye Yatış Özelliklerine Göre İçselleştirilmiş Damgalanma Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Çalışmamızda şizofreni tanısı ile takip edilen hastaların içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları, bipolar bozukluk tanısı ile takip edilen hastalarınkinden anlamlı ölçüde daha yüksektir. Şizofrenin sürekli olması ve psikotik belirtilerinin daha ağır olması buna karşın bipolar bozukluğun ataklar halinde olması aradaki iyilik dönemlerinde hastaların günlük rutinlerini daha rahat sürdürmesi içselleştirilmiş damgalanmanın şizofrenlerde daha yüksek olmasını açıklayabilir. Çalışmamıza benzer şekilde Sarısoy ve diğerlerinin (2013) yaptığı çalışmada da şizofreni hastalarının bipolar bozukluk tanılı hastalara oranla daha çok içselleştirilmiş damgalanma yaşadıkları belirtilmiştir [34]. Çalışmamızda hastalık süresi, psikiyatri sevisinde yatış durumu ve sayısına göre içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Çalışmamıza benzer olarak bipolar hastalarla yapılan farklı çalışmalarda da hastalık süresinin ve serviste yatış durumunun içselleştirilmiş damgalanma düzeyini etkilemediği ifade edilmiştir [52,16]. Çalışmamızda farklı olarak yapılan bazı çalışmalarda hastaneye yatış sayısı arttıkça içselleştirilmiş damgalanma düzeyinin arttığı belirtilmiştir [52,77].

54 50 Çalışmamızda hastaneye geliş şekline göre içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Hasta ister kendi isteği gelsin ister başkaları tarafından getirilsin hastaneye geliyor olmak damgalanma algısını hissi veriyor olabilir. Çalışmamızda tanısını bilmeyen hastaların içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları bilenlere oranla daha yüksek çıkmıştır. Hastanın tanısını biliyor olması hastalıkla ilgili daha kolay bilgi almasını ve anlamasını sağlamış olabilir. Çalışmamızda intihar girişimine göre içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olup, intihar girişiminde bulunan hastalarda damgalanma düzeyinin yüksek olması bu hastaların hastalıkla baş etme sorunlarını daha fazla yaşaması ile ilgili olabilir. Ayrıca, bu hastaların intihar girişimi nedeniyle daha fazla deşifre olmasına neden olmuş olmalarına ve bu nedenle kendilerini daha fazla damgalamalarına neden olmuş olabilir. Çalışmamızda kontrollerine düzenli olarak gelmeyen hastaların içselleştirilmiş damgalama puan ortalaması, kontrollerine düzenli gelen hastalara göre daha yüksek bulunmuştur. Kontrollere düzenli gelen hastaların yaşadığı sıkıntıları tedavi ekibi ile paylaşma ve yardım alma fırsatlarının olması damgalanmayı azaltıyor olabilir. Başka bir çalışmada da kontrollerine düzenli gelmeyen hastaların içselleştirilmiş damgalanmayı daha çok yaşadıkları belirtilmişti [16] Hastaların Sosyodemografik Özelliklerine Göre Benlik Saygısı Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Çalışmamızda RBSÖ puan ortalaması 2,30±1,42 (min.=0,00; max.=5,67) olarak saptanmıştır. Şizofreni, bipolar bozukluk, anksiyete bozukluğu tanılı hastalarda yapılan bir başka çalışmada ise benlik saygısı puan ortalaması 2.45±1.75 olduğu saptanmıştır [72]. Hastaların eğitim durumu, medeni durumu ve yaşadığı yere göre RBSÖ puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur. Okuryazar olan hastaların benlik saygısı, lise ve üniversite/lisansüstü eğitimi olan hastalarınkinden daha düşüktür. Medeni durum olarak boşanmış/eşi ölmüş/evli ama ayrı yaşıyor grubunda olan hastaların benlik saygısı evli olanlarınkinden daha düşüktür. Köyde yaşayan hastaların benlik saygısı ilde

55 51 yaşayanlarınkinden daha düşüktür. Eğitimin kendini yeterli, başarılı, değerli hissetmeyi, kendine güvenmeyi geliştiren ve daha üst statüde çalışmayı kolaylaştıran bir etken olduğu düşünüldüğünde okuryazar olan hastaların benlik saygısının daha düşük olması beklendik bir bulgudur.psikiyatri hastalarında yapılan bir çalışmada bizim bulgumuza benzer olarak eğitim düzeyi artıkça benlik saygısının arttığı görülmüştür [51, 83]. Köyde yaşayanların da daha düşük eğitim düzeyine sahip bireyler olabileceği ve bunun düşük benlik saygısını getirebileceği söylenebilir. Ayrıca eğitimi düşük ve köyde yaşayan hastaların içselleştirilmiş damgalanma puan ortalamalarının yüksek olması benlik saygını etkilemiş olabilir. Evli olmanın toplumumuzda bireye sosyal bir statü kazandırdığı bilinmektedir. Bu nedenle boşanmış, eşi ölmüş ya da eşinden ayrı yaşayan hastaların kendilerine verdikleri değer düşük olabilir Hastaların Hastalığına ve Hastaneye Yatış Özelliklerine Göre Benlik Saygısı Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Şizofreni tanısı ile takip edilen hastaların benlik saygısı bipolar bozukluk tanısı ile takip edilen hastalarınkinden anlamlı ölçüde daha düşük bulunmuştur. Şizofreni hastaların benlik saygısının daha düşük olması bu hastaların psikotik semptomların daha çok ve şiddetli olması ile ilgili olabilir. Ayrıca çalışmamızda şizofreni tanısı alan hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyi bipolar bozukluğu olan hastalarınkinden daha yüksek bulunmuştur. Yüksek içselleştirilmiş damgalanma da şizofreni hastalarının benlik saygısını düşürüyor olabilir. İntihar girişiminde bulunan hastaların benlik saygısı düzeyi intihar girişiminden bulunmayanlarınkine göre daha düşüktür. Benlik saygısı kişinin kendine verdiği değer olarak düşünüldüğünde düşük benlik saygısının beraberinde intihar riskini getirmesi beklendik bir durumdur [84]. Çalışmamızda kontrollerine düzenli gelmeyenlerin benlik saygısı kontrollerine düzenli gelenlere göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde daha düşüktür. Kontrollerine düzenli gelen hastaların tedavilerine uyum sağladıkları, hastalık belirtilerine daha az yaşadıkları ve bu yolla benlik saygılarını korudukları söylenebilir.

56 Hastaların Sosyodemografik Özellikleri Göre Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Çalışmamızda çok boyutlu algılanan sosyal destek puan ortalaması 39,43±15,36 (min.=17,00; max.=67,00) olarak saptanmıştır. Depresyon ve anksiyete bozukluğuna sahip hastalarda yapılan çalışmada 44,57±15,33 [85], bipolar bozukluk tanılı hastalarda yapılan bir diğer çalışmada ise ± olarak bulunmuştur [52]. Çalışmamızda birlikte yaşanan kişiye göre hastaların çok boyutlu algılanan sosyal destek puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Yalnız yaşayan hastaların çok boyutlu algılanan sosyal destek puan ortalamaları, eş ve çocuğu ile yaşayanlara oranla daha düşüktür. Bu durumda hastaların eş ve çocuklarından daha çok destek aldıkları söylenebilir. Benzer şekilde depresyon ve bipolar bozukluğu olan hastalarla yapılan bir çalışmada bekar olan hastaların algılanan sosyal destek düzeyinin evli olanlara oranla daha düşük olduğu görülmüştür [86]. Çalışmamızda hastaların ekonomik durumuna göre çok boyutlu algılanan sosyal destek puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Ekonomik durumunu kötü olarak algılayanların hastaların algılanan sosyal destek düzeyi, iyi olanlarınkine göre daha düşüktür. Benzer şekilde yapılan diğer bir çalışmada ekonomik durumu kötü olan hastaların sosyal desteğinin daha az olduğu belirtilmiştir [86] Hastaların Hastalığına ve Hastaneye Yatış Özelliklerine Göre Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Puan Ortalamaları ile ilgili Bulguların Tartışılması Hastaların psikiyatri servisinde yatma sayısı ile ÇBASDÖ puan ortalamalarına baktığımızda ise aralarında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmuştur. Çalışmamızda psikiyatri servisinde 10 ve üstü kez yatan hastaların ÇBASDÖ puan ortalamaları, 1kez ve 2-5 kez yatan hastalarınkinden anlamlı ölçüde daha düşüktür. Tekrarlayan ataklar durumunda psikiyatri servisinde hastalar yatarak tedavi edilirler. Ataklar ise kontrollerine düzenli gitmeyen, ilaçlarına düzenli almayan hastalarında daha çok karşılaşılmaktadır. Sosyal destek hastaların kontrol ve tedavilerine düzenli devam etmelerine destekleyici bir faktör olarak kabul edilebilir. Bu nedenle yetersiz sosyal desteğin hastalarda atak sayısını ve hastaneye yatış sayısını arttırdığı ya da hastaneye yatış

57 53 sayısı artıkça bireyin desteği almasını azaltmış olabilir. Çalışmamıza benzer olarak Ebrinç ve diğerlerinin (2001) şizofreni hastalarında yaptığı bir çalışmada hastalardan hastaneye yatış tekrarı olan hastaların çok boyutlu algılanan sosyal destek ölçeğinden daha yüksek puan aldıkları görülmüştür [87]. Hastalarının tanısını bilme durumu ve hastaneye geliş şekli göre ÇBASDÖ puan ortalamalarına arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmuştur. Tanısını bilmeyen ve hastaneye aile/yakınları tarafından getirilen hastaların ÇBASDÖ puan ortalamaları, tanısını bilen ve hastaneye kendi isteği ile gelen hastalara oranla daha düşüktür. Tanısını bilen ve farkında olan kişi olan kişi etrafındaki kişilerin desteğini ve yardımını daha çok farkında olabilir. Hastaneye birileri tarafından getirilme kişide zorla hastaneye getirilme hissi meydana getirerek sosyal destek algısını düşürebilir Hastaların RHİDÖ, RBSÖ ve ÇBASDÖ İlişkisi ile ilgili Bulguların Tartışılması İçselleştirilmiş damgalanma puan ortalaması ve benlik saygısı puan ortalaması arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur Benlik saygısı düştükçe içselleştirilmiş damgalanma düzeyi artmaktadır. Benlik saygısı ise kişiler arası ilişkilerde güveni ve kendine değer vermeyi kapsayan bir kavramdır. İçselleştirilmiş damgalanma yaşayan kişi ise kendini yetersiz ve tehlikeliyim olarak algılamaktadır. Bu nedenle benlik saygısında düşme içselleştirilmiş damgalanmada artışa neden olabilir. Yapılan farklı çalışmalarda da benlik saygısı düştükçe içselleştirilmiş damgalanmanın artığı vurgulanmıştır. Risther ve diğerlerinin (2003) şizofreni, psikotik bozukluk [88], Drapalski ve diğerlerinin (2013) şizofreni, bipolar ve depresyon hastalarında [78], Werner ve diğerlerinin (2007) şizofreni hastalarla yaptığı çalışmalarda da benzer bir sonuç bulunmuştur [49]. Hastaların içselleştirilmiş damgalanma puanları ile çok boyutlu algılanan sosyal destek puanları arasında negatif yönde bir ilişki bulunmuştur. Sosyal destek azaldıkça içselleştirilmiş damgalanma düzeyi artmaktadır. Sosyal destek düşük olduğunda hastalar kendilerini yakın çevresinin ve toplumun dışında hissetmesine neden olabilir. Bu durumda hastalar içselleştirilmiş damgalanmayı daha fazla yaşabilirler. Bipolar bozukluğu olan hastalarda yapılan başka bir çalışmada da sosyal destek düştükçe içselleştirilmiş damgalanmanın artığı belirtilmiştir [52].

58 6. SONUÇLAR VE ÖNERİLER 6.1.Sonuçlar Şizofreni ve bipolar bozukluğu tanısı ile takip edilen hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyi ile benlik saygısı ve algıladığı sosyal destek arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılan çalışmada şu sonuçlar elde edilmiştir. Yaş ve cinsiyete göre içselleştirilmiş damgalanma düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (Çizelge 4.4.). Okuryazar olan hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyi lise ve üniversite /lisansüstü eğitimi olan hastalarınkinden; ilköğretim mezunu olan hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyi üniversite/lisansüstü eğitimi olan hastalarınkinden daha yüksektir (Çizelge 4.4.).

59 v Medeni durum olarak boşanmış/eşi ölmüş/evli ama ayrı yaşıyor grubunda olan hastaların kendilerini daha fazla damgaladıkları görülmüştür (Çizelge 4.4.). Ekonomik durumu kötü olan hastalar içselleştirilmiş damgalanma düzeyleri iyi olan hastalarınkinden daha yüksektir (Çizelge 4.4.). Birlikte yaşadığı kişi, çalışma durumu ve yaşanılan yere göre içselleştirilmiş damgalanma düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (Çizelge 4.4). Şizofreni tanısı ile takip edilen hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyi, bipolar bozukluk tanısı ile takip edilen hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyinden daha yüksektir (Çizelge 4.5.). Hastaların hastalık süresi, psikiyatri servisinde yatma durumu ve yatış sayısına göre içselleştirilmiş damgalanma düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (Çizelge 4.5.). Tanısı bilmeyen hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyleri, tanısı bilen hastalara içselleştirilmiş damgalanma düzeyleri daha yüksek olduğu bulunmuştur (Çizelge 4.5.). İntihar girişiminde bulunan hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyleri intihar girişiminden bulunmayanlarınkine göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Çizelge 4.5.). Kontrollerine düzenli gitmeyenlerin içselleştirilmiş damgalanma düzeyi kontrollerine düzenli gidenlere göre daha yüksektir (Çizelge 4.5.). Ailede psikiyatrik tanıya sahip birey olma durumu ve hastaneye geliş şekline göre içselleştirilmiş damgalanma düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (Çizelge 4.5.).

60 vi Okuryazar olan hastaların benlik saygısı düzeyi lise ve üniversite/lisansüstü eğitimi olan hastaların benlik saygısı düzeyinden düşük olduğu bulunmuştur (Çizelge 4.4.). Medeni durum olarak boşanmış/eşi ölmüş/evli ama ayrı yaşıyor grubunda olan hastaların RBSÖ puan ortalamaları evli olanlarınkinden daha düşüktür (Çizelge 4.4.). Köyde yaşayan hastaların benlik saygısı ilde yaşayan hastaların benlik saygısından daha düşüktür (Çizelge 4.4.). Yalnız yaşayan hastaların algıladıkları sosyal destek düzeyi eş ve çocuğu ile yaşayanlar algıladıkları sosyal destek düzeyinden daha düşük olduğu bulunmuştur (Çizelge 4.4.) Ekonomik durumu kötü olan hastaların algıladıkları sosyal destek düzeyi iyi olanlarınkine göre daha düşüktür (Çizelge 4.4.). Psikiyatri servisinde 10 ve üstü kez yatan hastaların algıladıkları sosyal destek düzeyi, 1kez ve 2-5 kez yatan hastalarınkinden daha düşüktür (Çizelge 4.5.). Tanısını bilen hastaların algıladıkları sosyal destek düzeyi, tanısını bilmeyenlerinkine oranla daha düşüktür (Çizelge 4.5.). Aile/yakınları tarafından hastaneye getirilen hastaların algıladıkları sosyal destek düzeyi, kendi isteği ile hastaneye gelen hastalarınkinden daha düşük bulunmuştur (Çizelge 4.5.). Hastaların içselleştirilmiş damgalanma ile benlik saygısı ve algıladıkları sosyal destek arasında yakın bir ilişki olup, hastaların benlik saygısı ve algıladıkları sosyal destek düzeyi azaldıkça içselleştirilmiş damgalanma düzeyi artmaktadır (Çizelge 4.6.) Öneriler Araştırmanın sonuçları doğrultusunda aşağıdaki öneriler bulunulmuştur.

61 vii İçselleştirilmiş damgalanmayla mücadele yönelik girişimlerin, tedavinin ve bakımın bir parçası olması, Hastalara ve ailelerine içselleştirilmiş damgalanmayla baş etmeye yönelik eğitimlerin planlanması, Eğitimi seviyesi düşük ve tanısını bilmeyen hastaların daha çok içselleştirilmiş damgalanma yaşamalarından dolayı sağlık personellerinin, hastalık ve tedavi hakkında bireylerin eğitim seviyelerine uygun olarak bilgi vermesi ve bireylerin hastalığı kabullenmesine ve tedaviye yönelik kaygılarını dile getirmelerine olanak sağlayarak hastalıkla ve tedavi ile ilgili yanlış inançlarının düzeltilmesi, Medeni durum olarak boşanmış/eşi ölmüş/evli ama ayrı yaşıyor grubunda olan ve ekonomik durumu kötü olan hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyinin yüksek olmasını etkileyen faktörlerin belirlenmesi ve bu bireylere etiketlenmeyle baş etmeye yönelik danışmanlık hizmetlerin planlanması ve benlik saygısı açısından desteklenmesi, Hastaların kontrollerine düzenli gelme yönünden takip edilmeli, Psikiyatri servisinde 10 ve üstü kez yatan hastaların algıladıkları sosyal destek düzeyi, 1kez ve 2-5 kez yatan hastalarınkinden daha olmasını etkileyen faktörlerin araştırılması, Benlik saygısı ve sosyal destek algısı içselleştirilmiş damgalanmayı etkilemektedir. Bu nedenle ruhsal hastalığı olan kişilerin benlik saygısını ve algılanan sosyal destek algısının arttırılmasına girişimlerin düzenlenmesi önerilmektedir.

62 viii KAYNAKLAR 1. Öztürk, O. (Editör). (2008). Ruh Sağlığı Bozuklukları, Ankara: Nobel Tıp Kitabevi, İnternet: Türkiye Sağlık Bakanlığı, Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı ( ) Son Erişim Tarihi: Sarıkoç, G. (2011). Ruhsal Sorunları Nedeniyle Ayaktan İzlenen Hastaların İçselleştirilmiş Etiketlenme, Psikiyatri Hemşireliği Programı. Hacettepe Üniveristesi, Ankara. 4. Corrigan, P., et al. (2001). Prejudice, social distance, and familiarity with mental illness. Schizophr Bull, 27, Çam, O. and D. Çuhadar (2011), Ruhsal Hastalığa Sahip Bireylerde Damgalama Süreci ve İçselleştirilmiş Damgalama. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 2(3),

63 ix 6. Van Brakel, W.H. (2006). Measuring health-related stigma- A literature review. Psychology, Health & Medicine, 11(3): , 7. Ersoy, M., & Varan, A. (2007). Ruhsal hastalıklarda İçselleştirilmiş Damgalanma Ölçeği Türkçe Formu nun güvenilirlik ve geçerlik çalışması. Türk Psikiyatri Dergisi, 18(2), Şen, S. F., Taşkın, E. O., Özmen, E., Aydemir, Ö., & Demet, M. (2003). Türkiye de Kırsal Bir Bölgede Yaşayan Halkın Depresyona İlişkin Tutumları. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 4, Corrigan, P. W. (1998). The impact of stigma on severe mental illness. Cognitive and Behavioral Practice (5), Kuş Saillard, E. (2010). Psychiatrist Views on Stigmatization toward People with Mental Illness and Recommendations. Türk Pskiyatri Dergisi, 21, Link, B. G., Struening, E. L., Neese-Todd, S., S., A., & Phelan, J. C. (2001). Stigma as a Barrier to Recovery: The Consequences of Stigma for the Self-Esteem of People With Mental Illnesses. Pschiatric services, 52(12), Bahar, A. (2007). Şizofreni ve damgalama. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, 2(4), Rüsch, N., & Angermeyer, M. C. (2005). Mental Illness Stigma: Concepts, Consequences and Initiatives to Reduce Stigma. European Psychiatry, 20, Boyd-Ritsher, J., Otilingam, P., & Grajales, M. (2003). Internalized stigma of mental illness: Psychometric properties of a new measure. Psychiatric Research, 121(1), Yanos, P. T., Roe, D., & Lysaker, P. H. (2011). Narrative Enhancement and CognitiveTherapy: a new group based treatment for internalized stigma among persons with severe mental illness. Journal of International Group Psychotherapy, 61(4), Çam, O., & Çuhadar, D. (2012). Bipolar Bozukluğu Olan Hastalıklarda İşlevsellik Düzeyi Damgalanma Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi. Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2(2), West, M. L., Yanos, P. T., Smith, S. M., Roe, D., & Lysaker, P. H. (2011). Prevalence of İnternalized Stigma among Persons with Severe Mental İllness. Stigma Res Action, 1(1), Boyd-Ritsher, J., & Phelan, J. (2004). Internalized stigma predicts erosion of moraleamong psychiatric outpatients. Psychiatry Research, 129(3),

64 x 19. Bulut, A. (2012). Şizofreni Hastalarında İşitsel Varsanıların ile İnanışların Benlik Saygısı ile İlşikisi, Uzmanlık Tezi, İstanbul. 20. Ardahan, M. (2006). Sosyal Destek ve Hemşirelik. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yükekokulu Dergisi, 9(2), Özgür, G. (1991). Bornova Bölgesinde Oturan Emeklilerde, Emeklilik, Sağlık ve Sosyal Destek İlişkisinin İncelenmesi, Doktara Tezi, Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü İzmir. 22. Taşkın, E. O.(Editör). (2007). İçselleştirilmiş Damgalama ve Damgalanma Algısı, İzmir: Meta Basım ve Matbaacılık, Camp, D. L., Ginlay, W. M., & Kyons, E. (2002). Is Low Self-esteem an Inevitable Consequence of Stigma? An Example from Women with Chronic Mental Health Problems. Social Science & Medicine, 55(5), Corrigan MC, Rüsc, N, Corrigan P.(2004) Mental illness stigma: concepts, consequences and initiatives to reduce stigma. European Psychiatry, 20(8), Perlick, D. A., Rosenheck, R. A., Clarkin, J. F., Sirey, J. A., Salahi, J., Struening, E. L., & Link, B. G. (2001). Stigma as a Barrier to Recovery: Adverse Effects of Perceived Stigma on Social Adaptation of Persons Diagnosed With Bipolar Affective Disorder. Psychiatric Services, 52(12), Brohan, E., Rodney, E., Norman, S., Thornicroft, G., & Group, G.-E. S. (2010). Selfstigma, Empowerment and Perceived Discrimination Among People with Bipolar Disorder or Depression in 13 European Countries: The GAMIAN Europe Study. Schizophrenia Research, 129, Tsang H, Fung KM, Chung R. (2010). Self stigma and stages f change as predictors of Treatment adherence of indivuduals with schizofrenia. Psychiatric Research, 180, Fung KM, Tsang H, Cheung W. (2011). Randomized controlled trial of the selfstigmareduction program among indivuduals with schizofrenia. Psyciatric Research, , Fung KM,Tsang H, Chan F. (2010). Self stigma, stages of change and psychosocial treatment adherence among chinese people with shizofrenia: a path analyzee. Soc. Psciat Epidemiol, 45, Goffman, E. (1963). Stigma: Notes on the management of spoiled identity (Vol. First Touchstone Edition). New York Simon & Schuster, Inc.

65 xi 31. Hanzawa, S., Nosaki, A., Yatabe, K., Nagai, Y., Tanaka, G., Nakane, H., & Nakane, Y. (2012). Study of understanding the internalized stigma of schizophrenia in psychiatric nurses in Japan. Paper presented at the Psychiatry Clin Neurosci Taşkın, E. O. (2007). Ruhsal Hastalıklarda Damgalanma ve Ayrımcılık. İzmir: Meta Basım ve Matbacılık Brohan, E., Slade, M., Clement, S., & Thornicroft, G. (2010). Experiences of mental illness stigma, prejudice and discrimination: a review of measures. BMC Health Services Research, 10(80), Sarısoy, G., Kaçar, Ö. F., Pazvanoğlu, O., Zabun-Korkmaz, I., Öztürk, A., Akkaya, D.,Şahin, A. R. (2013). Internalized Stigma and İntimate Relations in Bipolar and Schizophrenic Patients: A Comparative Study. Comprehensive Psychiatry, 54, Lysaker, P. H., Tsai, J., Yanos, P., & Roe, D. (2008). Associations of Multiple Domains of Self-esteem with Four Dimensions of Stigma in Schizophrenia. Schizophrenia Research, 98, Fung, K. T., Hector, W. H., P.W., C., Lam, C. S., & Cheng, W. (2007). Measuring self stigmaof mentall illness in china and its implications for recovery. International Journal of Social Psychiatry, 53, Taşkın, E. O. (2007). İçselleştirilmiş Damgalama ve Damgalanma Algısı. İzmir: Meta Basım ve Matbaacılık, Çam, O., & Bilge, A. (2007). Ruh hastalığına yönelik inanç ve tutumlar. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 8, Sağduyu, A., Aker, T., Özmen, E., Uguz, Ş., Ögel, K., & Tamar, D. (2003). Şizofrenisi olan hastaların yakınlarında şizofreniye yönelik tutumlar. Türk Psikiyatri Dergisi, 3(14), Savaş, H., Yumru, M., Göral, L., & Özen, M. (2006). Türkiye nin güneydoğusunda psikiyatrik hastalıklar bağlamında psikiyatri ve psikoloji ile ilişkili bilgi ve tutumlar: Gaziantep şehrinden bir kesit. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 7, Link, B., Cullen, F., Struening, E., Shrout, P., & Dohrenwend, B. (1989). A modified labeling theory approach to mental disorders: An empirical assessment. American Sociological Revie, 54(3), Corrigan, P. (2007). How clinical diagnosis might exacerbate the stigma of mental illness. Social Work, 52(1), Yavuz, R. (2002). Şizofreni, Psikiyatri istanbul: İ. Ü. Basım ve Yayınevi Müdürlüğü, 333.

66 xii 44. Taşkın, E. O. (2007). Şizofreniye Yönelik Tutumlar ve Damgalanma. İzmir: Meta Basım Matbacılık Hizmetleri, Üçok, A. (2003). Şizofreni Hastası Neden Damgalanır? Klinik Psikiyatri Dergisi, Watson, A. C., Corrigan, P., Larson, E. J., & Sells, M. (2007). Self-Stigma in People With Mental İllness. Schizophrenia Bulletin, 33, Rector, N. A., Beck, A. T., & Stolar, N. (2005). The Negative Sypmtoms of Schizophrenia: A Cognitive Perspective. Can J. Psychiatry, 50(5), Lysaker, P. H., Vohs, J. L., & Tsai, J. (2009). Negative Symptoms and Concordant Impairments in Attention in Schizophrenia: Associations with Social Functioning, Hope, Self-esteem and Internalized stigma. Schizophrenia Research, 50(5), Werner, P., Aviv, A., & Barak, Y. (2007). Self-stigma, self esteem and age in persons with schzophrenia. International Psychogeriatrics, 20(1), Brohan, E., Rodney, E., Norman, S., Thornicroft, G., & Group, G.-E. S. (2010). Selfstigma, Empowerment and Perceived Discrimination Among People with Bipolar Disorder or Depression in 13 European Countries: The GAMIAN Europe Study. Schizophrenia Research, 129, Yanos, P. T., Roe, D., Markus, K., & Lysaker, P. H. (2008). Pathways Between Internalized Stigma and Outcomes Related to Recovery in Schizophrenia Spectrum Disorders. Psychiatric Services, 59(12), Cerit, C., Filizer, A., Tural, Ü., & Tufan, A. E. (2012). Stigma: a core factor on predicting functionality in bipolar disorder. Comprehensive Psychiatry, 53, Margetić, B. A., Jakovljević, M., Ivanec, D., Margetić, B., & Tošić, G. (2010). Relations of İnternalized Stigma with Temperament and Character in Patients with Schizophrenia. Comprehensive Psychiatry(51), Vazquez, G.H., et al., Stigma And Functioning in Patients With Bipoar Disorder. Journal of Affective Disorders, , Aydemir, Ö. (2007). Bipolar Bozukluğa Yönelik Tutumlar ve Damgalama. İzmir: Meta Basım Metbacılık Hizmetleri, Chung, K. F., Chen, E. Y. H., & Liu, C. S. M. (2001). University Students attitudes towards Mental Patients and Psychiatric Treatment. International Journal of Social Psychiatry, 47, Hayward, P., Wong, G., & Lam, D. (2002). Stigma and Self-esteem in Manic Depression: An Exploratory Study. Journal of Affective Disorders, 69,

67 xiii 58. Mann, M. M., Hosman, C. M. H., Herman, P. S., & Vires, N. N. (2004). Self-esteem in a Broad-Spectrum Approach Formental Health Fromotion. Health Education Research, 19(4), Fannon, D., et al.(2009). The Self or the Voice? Relative Contributions of Self-esteem and Voice Appraisal in Persistent Auditory Hallucinations. Schizophr Research, , Kahng, S. K., & Mowbray, C. T. (2005). Psychological Traits and Behavioral Coping of Psychiatric Consumers: The Mediating Role of Self-Esteem. Health Social Work, 30(2), Cohen, S., & Wills, T. A. (1985). Stress, Social Support and The Buffering Hypothesis. Psyhological Bulletin, 98(2), Eker, D., Arkar, H., & Yaldız, H. (2001). Çok Boyutlu Alg lanan Sosyal Destek Ölçeği nin Gözden Geçirilmiş Formunun Faktör Yapısı, Geçerlik ve Güvenirliği. Türk Psikiyatri Dergisi, 12(1), Johson, L., Lundström, O., Aberg-Wisdendt, A., & Mathe, A. A. (2003). Social Support in Bipolar Disorder: Its Relevance To Remission And Relapse. Bipolar Disorders, 5(2), Annak, B. (2005). Sosyal Destek, Sosyal Ağ, Yaşam Kalitesi ve Yaşam Doyumu: Duygu-Durum ve Anksiyete Bozukluğu Tanısı Alan kişiler ve Açısından bir Karşılaştırma. Yüksek Lisans Tezi, Mersin Üniversitei, Mersin. 65. Doğanavşargil- Baysal, G. Ö. (2013). Damgalanma ve Ruh Sağlığı. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi, 22(2), Link, B. G., Phelan, J. C., Bresnahan, M., Stueve, A., & Pescosolido, B. A. (1999). Public Conceptions of Mental Illness:Labels, Causes, Dangerousness, andsocial Distance. American Journal of Public Health, 89(9), Corrigan, P. W., Larson, J. E., & Rüsch, N. (2009). Self-stigma and the Why Try Effect: Impact on Life Goals and Evidence-based Practices. World Psychiatry, 8(2), Kum, N. (2000). Psikiyatri Hemşireliği El Kitabı. İstanbul: Vehbi Koç Yayınları. 69. Moran, M. (2008). Psikiyatri Alanında ve Diğer Kliniklerde Çalışan Hemşirelerin Ruh Hastalarına ve Hastalıklarına İlişkin Görüşleri. Yüksek Lisans Tezi, Mersin Üniversitesi, Mersin. 70. Tang, I. C., & Wu, H. C. (2012). Quality of Life and Self-stigma in Individuals with Schizophrenia. Psychiatr Q, 83, doi: /s

68 xiv 71. Çoşkun, S., & Güven -Caymaz, N. (2013). Bir Kamu ve Özel Psikiyatri Hastanesine Başvuran Hastalarınİçselleştirilmiş Damgalanma Düzeyi Yönünden Karşılaştırılması. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 3(3), Tel, H., & Ertekin, Ş. (2012). Ayaktan İzlenen Psikiyatri Hastalarında İçselleştirilmiş Damgalanma ve Benlik Saygısı. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 3(2), Çuhadaroğlu, F. (1986). Adolesanlarda Benlik Saygısı. (Uzmanlık tezi), Hacettepe Üniversitesi. 74. Hooper, D., Coughlan, J., & Mullen, M. (2008). Structural Equation Modeling: Guidelines for Determining Model Fit. The Electronic Journal of Business Research Methods, 6(1), Kline, R. B. (2005). Principles and Practice of Structural Equation Modeling. Guilford Publications. 76. Sümer, N. (2000). Yapısal Eşitlik Modelleri. Türk Psikoloji Yazıları, 3(6), Livingston, J., & Boyd, J. (2010). Correlates and consequences of internalized stigma for people living eith mental illness: A systematic review and meta-analysis. Social Science and & Medicine, Drapalski, A. M., Lucksted, A., Perrin, P. B., Aakre, J. M., Brown, C. H., DeForge, B. R., & Boyd, J. E. (2013). A Model of Internalized Stigma and Its Effects on People With Mental Illness. Pschiatric services, 64(3), Muñoz, M., Sanz, S., & Quiroga, M. (2011). Proposal of a socio cognitive behavioral structural equation model of internalized stigma in people with severe and persistent mental illness. Psychiatry Research(186), Arslantaş, H., Gültekin, B. K., Söylemez, A., & Dereboy, F. (2010). Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine İlk Kez Başvuran Hastaların Damgalanmayla İlgili İnanç, Tutum ve Davranışları. Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 11(1), Üstündağ, M. F., & Kesebir, S. (2013). Internalized Stigmatization in Bipolar Patients: Relationship with Clinical Properties, Quality of Life and Treatment Compliance. Turkish Journal of Psychiatry, 24(4), Angermeyer, M. C., Beck, M., Dietrich, S., & Holzinger, A. (2004). The stigma of mental illness:patients anticipations and experiences. International Journal of Social Psychiatry, 50(2), Verhaeghe, M., Bracke, P., & Bruynooghe, K. (2008). Stigmatizaston and Self-esteem of Persons in Recovery from Mental Illness: The Role of Peer Support. International Journal of Social Psychiatry, 54(3),

69 xv 84. Alper, Y. (2002).Depreyonun Psikodinamiği. İzmir: Ege Üniversitesi Yayınları, Ramay, M. K., Shahzad, S., & Imran, H. (2010). General Self Efficacy and Perceived Social Support in Psychiatric Patients. Pakistan Journal of Clinical Psychology, 9(1), Albal, E., & Kutlu, Y. (2010). Depresyonla Başa Çıkma Öz Yeterlik Düzeyi ile Algılanan Sosyal Destek Arasındaki İlişki. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 1(3), Ebrinç, S., Çetin, M., Başoğlu, C., Ağargün, M., Seçil, M., Can, S. ve ark. (2001). Şizofren hasta ve ailelerinde aile işlevselliği, sosyal destek ve duygu dışavurumunun incelenmesi. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2(1), Jennifer, B., Adler, E., Otilingama, T., Peter, T. (2014). Internalized Stigma of Mental Illness (ISMI) Scale: A multinational review. Comprehensive Psychiatry 55(1),

70 EKLER xvi

71 xvii EK-1. Hasta Bilgi Formu HASTA BİLGİ FORMU Sayın katılımcı; bu çalışma siz hasatlarımızın içselleştirilmiş damgalanma, benlik saygısı ve algıladıkları sosyal destek düzeylerini değerlendirmek amacıyla yapılmaktadır. Çalışmada kimlik bilgileriniz gizli tutulacaktır. Tüm katılımcıların cevapları isim kullanılmadan genel olarak değerlendirilecektir. Katkılarınız için teşekkür ederim. Araş. Gör. Hülya KÖK 1. Yaşınız: 2. Cinsiyet: 1) Kadın 2)Erkek 3. Eğitim Düzeyiniz: 1) Okur yazar 2) İlköğretim 3) Lise 4) Üniversite 5) Lisansüstü 4. Medeni Durumunuz: 1) Evli 2) Bekar 3) Boşanmış 4) Eşi Ölmüş 5) Evli ama ayrı yaşıyor 5. İş Durumunuz: 1) Ev Hanımı 2) İşçi 3) Memur 4) Serbest 5) Emekli 6) Öğrenci 7) Çalışmıyor 6. Aylık gelirinizi nasıl değerlendirirsiniz? 1)İyi 2) Orta 3) Kötü

72 xviii EK-1. (devam) Hasta Bilgi Formu 7. Yaşadığınız yer: İl 2) İlçe 3) Köy 8. Hastalığınızın adını biliyor musunuz? 1) Evet (adını yazınız):. 2) Hayır 9. Şu anki hastalığınız ne kadar süredir var, yıl ve ay olarak yazınız..yıl,.ay 10. Ailede ruhsal/psikiyatrik hastalık tanısı alan kimse var mı? 1) Yok 2) Var 11. Daha önce intihar girişiminiz (kendini öldürme girişiminiz)oldu mu? 1) Evet 2) Hayır 12. Şu ana kadar psikiyatri servisinde hiç yattınız mı? 1) Evet (Kaç kez yattığınızı yazınız):.. 2) Hayır 13. Hastanede kontrollerinize düzenli olarak geliyor musunuz? 1) Evet 2) Hayır

73 xix EK-2. Ruhsal Hastalarda İçselleştirilmiş Damgalanma Ölçeği Bu testte sık sık geçen ruhsal hastalık terimi, en geniş anlamda kullanılmıştır. Her bir cümleyi dikkatle okuduktan sonra eğer Kesinlikle aynı fikirde değilim diyorsanız ( 1 ) rakamını ; Aynı fikirde değilim diyorsanız ( 2 ) rakamını ; Aynı fikirdeyim diyorsanız ( 3 ) rakamını ; alarak Kesinlikle aynı fikirdeyim diyorsanız ( 4 ) rakamını daire içine Okuduğunuz cümleye ne ölçüde katıldığınızı ya da katılmadığınızı belirtiniz. Her cümle için rakamlardan sadece bir tanesini işaretleyiniz. 1.Ruhsal bir hastalığım olduğu için kendimi bu dünyada bir yabancı gibi hissediyorum. 2.Ruhsal hastalığı olan kişiler saldırgan olmaya eğilimlidirler. 3.Ruhsal bir hastalığım olduğu için insanlar bana farklı davranıyorlar. 4.Reddedilmemek için, ruhsal hastalığı olmayan kişilere yaklaşmaktan kaçınıyorum. 5.Ruhsal bir hastalığım olduğundan dolayı utanıyorum. 6.Ruhsal hastalığı olan kişiler evlenmemelidir. 7.Ruhsal hastalığı olan kişiler topluma önemli katkılarda bulunurlar. 8.Kendimi ruhsal hastalığı olmayan kişilerden daha aşağı hissediyorum. 9.Ruhsal hastalığım benim garip görünmeme ya da davranmama neden olabileceğinden dolayı eskisi kadar sosyal değilim. Kesinlikle aynı fikirde değilim Aynı fikirde değilim Aynı fikirdeyim 10.Ruhsal hastalığı olan kişiler iyi ve doyum verici bir hayat yaşayamazlar Kesinlikle aynı fikirdeyim

74 xx EK-2. (devamı) Ruhsal Hastalarda İçselleştirilmiş Damgalanma Ölçeği 11.İnsanları ruhsal hastalığımla sıkmak istemediğimden dolayı, kendi hakkımda fazla konuşmam. 12.Halk arasındaki ruhsal hastalıklarla ilgili olumsuz düşünceler, benim normal yaşamın dışında kalmama neden oluyor. 13.Ruhsal hastalığı olmayan kişilerle birlikteyken, kendimi sanki o ortama ait değilmiş ve yetersizmişim gibi hissediyorum. 14.Ruhsal hastalığı açıkça anlaşılan biriyle toplum içinde birlikte görülmek beni rahatsız etmez. 15.Sırf ruhsal hastalığımdan dolayı insanlar bana sık sık ne yapmam gerektiğini söyleyip, sanki çocukmuşum gibi davranırlar. 16.Ruhsal hastalığım olduğu için kendimden memnun değilim. 17.Ruhsal hastalığımın olması hayatımı berbat etti. 18.İnsanlar görünüşümden ruhsal bir hastalığımın olduğunu anlayabilirler. 19.Ruhsal hastalığımdan dolayı benimle ilgili çoğu kararı başkalarının vermesine ihtiyaç duyarım. 20.Ailemi ve arkadaşlarımı utandırmamak için sosyal ortamlardan uzak dururum. 21.Ruhsal hastalığı olmayanların beni anlamaları mümkün değildir. 22.Sırf ruhsal hastalığım olduğu için insanlar beni göz ardı eder ya da pek ciddiye almazlar. Kesinlikle aynı fikirde değilim Aynı fikirde değilim Aynı fikirdeyim 23.Ruhsal hastalığım olduğu için topluma hiçbir katkım olamaz Kesinlikle aynı fikirdeyim

75 xxi EK-2. (devam) Ruhsal Hastalarda İçselleştirilmiş Damgalanma Ölçeği 24.Ruhsal bir hastalıkla yaşamak beni mücadeleci bir insan yaptı. 25.Ruhsal bir hastalığım olduğu için kimse bana yakınlaşmak istemez. 26.Genel olarak, hayatı istediğim şekilde yaşayabiliyorum. 27.Ruhsal hastalığıma rağmen, iyi ve dolu dolu yaşadığım bir hayatım var. 28.İnsanlar ruhsal bir hastalığım olduğu için hayatta fazla başarılı olamayacağımı düşünüyorlar. Kesinlikle aynı fikirde değilim Aynı fikirde değilim Aynı fikirdeyim 29.Akıl hastalarıyla ilgili olumsuz yaygın inanışlar benim durumum dikkate alındığında hiç de yanlış sayılmaz Kesinlikle aynı fikirdeyim

76 Hiç Katılmıyorum Katılmıyorum Katılıyorum Tamamen Katılıyorum xxii EK-3. Roberseng Benlik Saygısı Ölçeğinden Seçilmiş Maddeler Aşağıdaki maddeler, kendiniz hakkında ne düşünüp genel olarak nasıl hissettiğinize ilişkin olarak hazırlanmıştır. Lütfen her bir maddeyi dikkatlice okuyun ve kendiniz hakkında nasıl hissettiğinizi karşılarındaki bölmelerden uygun olanını işaretleyerek belirtiniz. 1.Kendimi en az diğer insanlar kadar değerli buluyorum. 2. Bazı olumlu özelliklerim olduğunu düşünüyorum. 3.Genelde kendimi başarısız bir kişi olarak görme eğilimindeyim. 4.Bende diğer insanların birçoğunun yapabildiği kadar bir şeyler yapabilirim. 5.Kendimde gurur duyacak fazla bir şey bulamıyorum. 6.Kendime karşı olumlu bir tutum içindeyim. 7.Genel olarak kendimden memnunum. 8.Kendime karşı daha fazla saygı duyabilmeyi isterdim. 9. Bazen kesinlikle kendimin bir işe yaramadığını düşünüyorum. 10.Bazen kendimin hiç de yeterli bir insan olmadığımı düşünüyorum.

77 xxiii EK-4. Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği Aşağıda 12 cümle ve her bir cümle altında da cevaplarınızı işaretlemeniz için 1 den 7 ye kadar rakamlar verilmiştir. Her cümlede söylenenin sizin için ne kadar çok doğru olduğunu veya olmadığını belirtmek için o cümle altındaki rakamlardan yalnız bir tanesini daire içine alarak işaretleyiniz. Bu şekilde 12 cümlenin her birine bir işaret koyarak cevaplarınızı veriniz. Lütfen hiçbir cümleyi cevapsız bırakmayınız. Sizce doğruya en yakın olan rakamı işaretleyiniz. 1.Ailem ve arkadaşlarım dışında olan ve ihtiyacım olduğunda yanımda olan özel bir insan(flört, nişanlı sözlü, akraba, komşu, doktor) var. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet 2.Ailem ve arkadaşlarım dışında olan ve sevinç ve kederlerimi paylaşabileceğim bir insan (örneğin, flört, nişanlı sözlü, akraba, komşu, doktor) var. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet 3.Ailem (örneğin, annem, babam, eşim, çocuklar m, kardeşlerim) bana gerçekten yardımcı olmaya çalışır. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet 4.İhtiyacım olan duygusal yardımı ve desteği ailemden (örneğin, annemden, babamdan, eşimden, çocuklarımdan, kardeşlerimden) alırım. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet 5.Ailem ve arkadaşlarım dışında olan ve beni gerçekten rahatlatan bir insan (örneğin, flört, nişanlı, sözlü, akraba, komşu, doktor) var. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet 6.Arkadaşlarım bana gerçekten yardımcı olmaya çalışırlar. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet 7.İşler kötü gittiğinde arkadaşlarıma güvenebilirim. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet 8.Sorunlarımı ailemle (örneğin, annemle, babamla, eşimle, çocuklarımla, kardeşlerimle) konuşabilirim. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet

78 xxiv EK-4. (devam) Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği 9.Sevinç ve kederlerimi paylaşabileceğim arkadaşlarım var. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet 10.Ailem ve arkadaşlarım dışında olan ve duygularıma önem veren bir insan (örneğin, flört, nişanlı, sözlü, akraba, komşu, doktor) var. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet 11.Kararlarımı vermemde ailem (örneğin, annem, babam, eşim, çocuklarım, kardeşlerim) bana yardımcı olmaya isteklidir. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet 12.Sorunlarımı arkadaşlarımla konuşabilirim. Kesinlikle Hayır Kesinlikle Evet

79 EK-5.RHİDÖ' nin Kullanımı için İzin Yazısı xxv

80 EK-5.(devam) RHİDÖ'nin Kullanımı için İzin Yazısı xxvi

81 xxvii EK-6. Bilgilendirilmiş Gönüllü Onam Formu GAZİ ÜNİVERSİTESİ GİRİŞİMSEL OLMAYAN KLİNİK ARAŞTIRMALAR İÇİN BİLGİLENDİRİLMİŞ GÖNÜLLÜ OLUR FORMU Araştırma Projesinin Adı: Psikiyatri hastalarında içselleştirilmiş damgalanma, benlik saygısı ve algılanan sosyal destek Sorumlu Araştırıcının Adı: SATI DEMİR Diğer Araştırıcıların Adı: HÜLYA KÖK Psikiyatri polikliniğinde takip edilen hastalarda içselleştirilmiş damgalanma, benlik saygısı ve algılanan sosyal destek isimli bir çalışmada yer almak üzere davet edilmiş bulunmaktasınız. Bu çalışmaya davet edilmenizin nedeni sizde psikiyatrik bir hastalığın görülmüş olmasıdır. Bu çalışma, araştırma amaçlı olarak yapılmaktadır ve katılım gönüllülük esasına dayalıdır. Çalışmaya katılma konusunda karar vermeden önce araştırma hakkında sizi bilgilendirmek istiyoruz. Çalışma hakkında tam olarak bilgi sahibi olduktan sonra ve sorularınız cevaplandıktan sonra eğer katılmak isterseniz sizden bu formu imzalamanız istenecektir. Bu araştırma, Hemşirelik Anabilim Dalında, Doç. Dr. Satı Demir sorumluluğu altındadır. Çalışmanın amacı nedir; benden başka kaç kişi bu çalışmaya katılacak? Araştırmanın Amacı: Bu araştırma psikiyatri polikliniğine başvuran hastalarda içselleşmiş damgalama, benlik saygısı ve algılanan sosyal desteğin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı tipte planlamıştır. Araştırmaya 362 kişinin alınması, tek merkezli yapılması planlanmaktadır. Bu çalışmaya katılmalı mıyım? Bu çalışmada yer alıp almamak tamamen size bağlıdır. Şu anda bu formu imzalasanız bile istediğiniz herhangi bir zamanda bir neden göstermeksizin çalışmayı bırakmakta özgürsünüz. Eğer katılmak istemez iseniz veya çalışmadan ayrılırsanız, doktorunuz tarafından sizin için en uygun tedavi planı uygulanacaktır. Aynı şekilde çalışmayı yürüten doktor çalışmaya devam etmenizin sizin için yararlı olmayacağına karar verebilir ve sizi çalışma dışı bırakabilir, bu durumda da sizin için en uygun tedavi seçilecektir.

82 xxviii EK-6. (devam) Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu Bu çalışmaya katılırsam beni ne bekliyor? Araştırma Ocak-Haziran 2014 tarihleri arasında yapılacaktır. Hastalığınızın sizin üzerinizdeki etkilerini belirlemek için yapılan bu çalışmada Hasta Bilgi Formu, Ruhsal Hastalıkların İçselleştirilmiş Damgalanma Ölçeği (RHİDÖ), Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ) ve Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBADÖ) kullanılacaktır. Çalışmanın riskleri ve rahatsızlıkları var mıdır? Araştırmaya katılmaktan dolayı herhangi bir zarar görme riskiniz yoktur. Çalışmada yer almamın yararları nelerdir? Ruhsal hastalığa sahip bireylerin tedavi süreci, sosyal etkileşim, benlik saygısı ve ilişkiler gibi bireyin hayatının birçok yönünü etkileyen içselleştirilmiş damgalamanın belirlenmesi ve bu konuda yapılacak diğer çalışmalara rehberlik edecektir. Bu çalışmaya katılmamın maliyeti nedir? Çalışmaya katılmakla parasal yük altına girmeyeceksiniz ve size de herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. Kişisel bilgilerim nasıl kullanılacak? Çalışma doktorunuz kişisel bilgilerinizi, araştırmayı ve istatiksel analizleri yürütmek için kullanacaktır ancak kimlik bilgileriniz gizli tutulacaktır. Yalnızca gereği halinde, sizinle ilgili bilgileri etik kurullar ya da resmi makamlar inceleyebilir. Çalışmanın sonunda, kendi sonuçlarınızla ilgili bilgi istemeye hakkınız vardır. Çalışma sonuçları çalışma bitiminde tıbbi literatürde yayınlanabilecektir ancak kimliğiniz açıklanmayacaktır.

83 xxix EK-6. (devam) Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu Daha fazla bilgi için kime başvurabilirim? Çalışma ile ilgili ek bilgiye gereksiniminiz olduğunuzda aşağıdaki kişi ile lütfen iletişime geçiniz. ADI : Hülya KÖK GÖREVİ : Araştırma Görevlisi TELEFON : (Katılımcının/Hastanın Beyanı) Araştırmaya katılmam konusunda zorlayıcı bir davranışla karşılaşmış değilim. Eğer katılmayı reddedersem, bu durumun tıbbi bakımıma ve hekim ile olan ilişkime herhangi bir zarar getirmeyeceğini de biliyorum. Projenin yürütülmesi sırasında herhangi bir neden göstermeden araştırmadan çekilebilirim. (Ancak araştırmacıları zor durumda bırakmamak için araştırmadan çekileceğimi önceden bildirmemim uygun olacağının bilincindeyim). Ayrıca tıbbi durumuma herhangi bir zarar verilmemesi koşuluyla araştırmacı tarafından araştırma dışı da tutulabilirim. Araştırma için yapılacak harcamalarla ilgili herhangi bir parasal sorumluluk altına girmiyorum. Bana da bir ödeme yapılmayacaktır. Araştırmadan elde edilen benimle ilgili kişisel bilgilerin gizliliğinin korunacağını biliyorum. Araştırma uygulamasından kaynaklanan nedenlerle meydana gelebilecek herhangi bir sağlık sorunumun ortaya çıkması halinde, her türlü tıbbi müdahalenin sağlanacağı konusunda gerekli güvence verildi. (Bu tıbbi müdahalelerle ilgili olarak da parasal bir yük altına girmeyeceğim). Bana yapılan tüm açıklamaları ayrıntılarıyla anlamış bulunmaktayım. Bu koşullarla söz konusu klinik araştırmaya kendi rızamla, hiç bir baskı ve zorlama olmaksızın, gönüllülük içerisinde katılmayı kabul ediyorum. İmzalı bu form kağıdının bir kopyası bana verilecektir.

84 xxx EK-6. (devam) Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu Katılımcı Adı, soyadı: Adres: Tel: İmza: Tarih: Görüşme tanığı Adı, soyadı: Adres: Tel: İmza: Tarih: Katılımcı ile görüşen kişi: Adı soyadı, unvanı: Adres: Tel: İmza: Tarih:

85 xxxi EK-7. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi İzin Yazısı

86 EK-8. Türkiye Kamu Hastaneler Birliği Yazısı xxxii

87 EK-9. Gazi Üniversitesi Etik Komisyon İzin Yazısı xxxiii

88 EK-9. (devam) Gazi Üniversitesi Etik Komisyon İzin Yazısı xxxiv

89 xxxv ÖZGEÇMİŞ Kişisel Bilgiler Soyadı, Adı Uyruğu Doğum tarihi ve yeri Medeni hali :KÖK, Hülya :T.C. : Afyon :Bekâr Telefon : e-posta : hulyakok2911@gmail.com Eğitim Derecesi Okul/Program Mezuniyet Yılı Yüksek lisans Gazi Üniversitesi/Hemşirelik Bölümü Devam ediyor Lisans Osmangazi Üniversitesi/Hemşirelik Bölümü 2011 Lise Eskişehir Ticaret Borsası Lisesi 2005 İş Deneyimi, Yıl Çalıştığı Yer Görev Eskişehir Devlet Hastanesi Klinik Hemşire halen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Araştırma Görevlisi Yabancı Dili İngilizce

90 GAZİ GELECEKTİR... xxxvi

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Meslekte Ruh Sağlığı A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD Çalışan Sağlığı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlık, kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal bakımdan tam

Detaylı

NE YAPARSAM YAPAYıM BEN BİR BAĞıMLıYıM. DR MERAL AKBıYıK

NE YAPARSAM YAPAYıM BEN BİR BAĞıMLıYıM. DR MERAL AKBıYıK NE YAPARSAM YAPAYıM BEN BİR BAĞıMLıYıM DR MERAL AKBıYıK STİGMA Yunan kölelerin özgür insanlardan ayırmaya yarayan işaretlerdir. Bu kişilerin sosyal statüsünü belirtirlerdi Daha değersiz olduklarını vurgulardı

Detaylı

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA GİRİŞ: Yaygın anksiyete bozukluğu, birtakım olay ya da etkinliklerle ilgili olarak, bireyin denetlemekte zorlandığı,

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı

Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı Yrd. Doç. Dr. Ayda ÇELEBİOĞLU Proje Araştırmacısı Proje kapsamında verilerin elde edileceği hastanede onkoloji hastaları ile çalışan tüm hemşireleri içine alan bir program yapılması kararlaştırıldı. Hemşirelerle

Detaylı

TRSM de Rehabilitasyonun

TRSM de Rehabilitasyonun TRSM de Rehabilitasyonun Yeri Dr. Ayla Yazıcı BRSHH Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü 7.10.2010 Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım

Detaylı

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Gençlerde DEHB nin Öğrenim Hayatı Üzerine Etkileri Dr Aytül Karabekiroğlu Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma

Detaylı

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi DİYABET HASTALARININ HASTALIK ALGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi Amaç: TURDEP-2

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Seçmeli) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 22.10.2016 Gülay Turgay 1, Emre Tutal 2, Siren Sezer 3 1 Başkent Üniversitesi Sağlık

Detaylı

ÖĞRETMENLERİN ÖZ BENLİK DEĞERLENDİRMESİNİN DAMGALAMA EĞİLİMİNE ETKİSİ: ANKARA İLİ ÖĞRETMENLERİ ÜZERİNDE BİR UYGULAMA

ÖĞRETMENLERİN ÖZ BENLİK DEĞERLENDİRMESİNİN DAMGALAMA EĞİLİMİNE ETKİSİ: ANKARA İLİ ÖĞRETMENLERİ ÜZERİNDE BİR UYGULAMA ÖĞRETMENLERİN ÖZ BENLİK DEĞERLENDİRMESİNİN DAMGALAMA EĞİLİMİNE ETKİSİ: ANKARA İLİ ÖĞRETMENLERİ ÜZERİNDE BİR UYGULAMA Gökhan GÜNEY Kara Harp Okulu gguney@kho.edu.tr Dr. Hakan BAYRAMLIK Kara Harp Okulu hbayramlik@kho.edu.tr

Detaylı

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ Doç. Dr. Fahriye OFLAZ Uzm. Hem. Hülya KEMERÖZ KARAKAYA İÇERİK 1. Araştırmanın Amacı 2. Gereç

Detaylı

[BİROL BAYTAN] BEYANI

[BİROL BAYTAN] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [BİROL BAYTAN] BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Danışman Olduğu

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Zorunlu) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.

Detaylı

Pervin HORASAN Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi

Pervin HORASAN Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi Bir Üniversiteye Bağlı Kanser Hastanesinde Çalışan Hemşire ve Doktorlar Arasındaki Empati Eğilimi ve Tükenmişlik Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Türkiye nin Ortasından Bir Örneklem Pervin HORASAN Erciyes

Detaylı

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ KLİNİĞİ KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ

Detaylı

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 1 AÇIKLAMA 2014-2017 Araştırmacı: ---- Konuşmacı: ----- Danışman:

Detaylı

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Sedat Batmaz 1, Emrah Songur 1, Mesut Yıldız 2, Zekiye Çelikbaş 1, Nurgül Yeşilyaprak 1, Hanife

Detaylı

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Mesut YILDIZ, Sait ALİM, Sedat BATMAZ, Selim DEMİR, Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK TANILAMASI (HEM 601 TEORİK 2, 2

Detaylı

BAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ

BAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ BAŞETME GRUBU İLE SOSYAL DESTEK GRUBUNUN HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYİNE ETKİSİ Öğr. Gör. Dr. Neslihan GÜNÜŞEN DANIŞMAN Prof.Dr. Besti ÜSTÜN Tanımlayıcı Tükenmişlik Araştırmaları Randomize değil Kesitsel

Detaylı

İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG.

İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG. İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG. K.Nahit Özmenler Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Aytül Karabekiroğlu Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi 53 üncü Ulusal

Detaylı

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ SÜMBÜLE KÖKSOY, EMİNE ÖNCÜ, ŞENAY ŞERMET, MEHMET ALİ SUNGUR Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu sumbulekoksoy@gmail.com Bildiri Konusu:

Detaylı

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ Öğr. Gör. Gülbin KIYICI Arş.Gör.Dr. Nurcan KAHRAMAN Prof.

Detaylı

ADLİ VAKA SÜRECİNDE HASTA ve AİLE İLE İLETİŞİM

ADLİ VAKA SÜRECİNDE HASTA ve AİLE İLE İLETİŞİM ADLİ VAKA SÜRECİNDE HASTA ve AİLE İLE İLETİŞİM Gamze Varlı Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi Klinik Eğitim Hemşiresi Sunu Planı Hemşirelik ve hasta/hasta yakınları eğitimi

Detaylı

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Ezgi Özserezli O Evlilik ilişkisi, kişilerin psikolojik sağlığını temelden etkilemektedir.

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kaliteli yaşam; kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladığı,

Detaylı

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Suat Yalçın, Sevda Bağ SBÜ Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları EAH, 3.psikiyatri Kliniği,

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı 20172018 Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Dönem Koordinatörü: Doç. Dr. Coşkun SILAN Koordinatör Yardımcısı: Yrd. Doç.

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Doç. Dr. Fatih Öncü Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikolojik taciz Bedensel Ruhsal Bedensel ve ruhsal Çalışma hayatında mobbing veya psikolojik

Detaylı

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME Psi. Özge Kutay Sos.Yelda ġimģir Ġzmir,2014 HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI

Detaylı

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER PSH 501 - Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Temelleri

Detaylı

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI BİLDİRİ AKIŞI Bildiri ekibinden bir araştırmacının aşağıda belirtilen bilimsel program gününde posterini belirtilen poster numarası için ayrılmış panoya asması, gün sonunda teslim alması zorunludur. Belirlenen

Detaylı

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem V : 5 iş günü : Cebeci Hastanesi : Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları

Detaylı

GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK

GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK Dr. Ersin UYGUN Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi,Psikiyatri Kliniği AÇIKLAMA (2013-2016) Danışman: Araştırmacı: Konuşmacı: Sunum Akışı Hizmet verilen bölgenin

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

Sizofrenide Yasam Kalitesi. Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004)

Sizofrenide Yasam Kalitesi. Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004) Sizofrenide Yasam Kalitesi Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004) Sizofreni: Temel Belirti Kümeleri Pozitif Sanri Varsani Dezorganize konusma Katatoni Sosyal/Mesleksel

Detaylı

Ayaktan İzlenen Psikiyatri Hastalarında İçselleştirilmiş Damgalama ve Benlik Saygısı *

Ayaktan İzlenen Psikiyatri Hastalarında İçselleştirilmiş Damgalama ve Benlik Saygısı * ORİJİNAL MAKALE / ORIGINAL ARTICLE 61 Ayaktan İzlenen Psikiyatri Hastalarında İçselleştirilmiş Damgalama ve Benlik Saygısı * Internalized Stigma and Self-Esteem in Outpatients with Psychiatric Illness

Detaylı

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD

HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK. Dr. M.Kemal Kuşcu. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD HIV SÜRECİNDE DEPRESYON VE OLASI İLİNTİLİ DURUMLARI ELE ALMAK Dr. M.Kemal Kuşcu Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD I GÜNDEM HIV.. AKUT-ÖLDÜRÜCÜ KRONİK HIV.. AKUT-ÖLDÜRÜCÜ KRONİK HEKİM HASTA

Detaylı

HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği

HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği 0401701 7 6+16 14 19 Ön Koşul Ders Yok Dersin Dili Türkçe Dersin Türü Zorunlu

Detaylı

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI BİLDİRİ AKIŞI Bildiri ekibinden bir araştırmacının aşağıda belirtilen bilimsel program gününde posterini belirtilen poster numarası için ayrılmış panoya asması, gün sonunda teslim alması zorunludur. Belirlenen

Detaylı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,

Detaylı

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler Osman SEZGİN 1 0 Psikiyatrik hastalıklar kalp, şeker gibi gerçek tıbbi hastalık değildir! Ruh hastalığı olanlar olsa olsa deli dirler.

Detaylı

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü Yük. Hem. Gül Şav Özaydemir Danışman Hemşire EUKAM E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi ABD XIX. Ege Onkoloji Günleri 6-7 Nisan 2015 İzmir «Kanserle mücadele

Detaylı

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER Temel varsayımlar Danışanlar hem kişisel hem de üyesi oldukları sosyal ağlar temelinde, kaynaklar

Detaylı

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Edim MACİLA BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ LEFKOŞA,

Detaylı

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ Egemen Ünal*, Reşat Aydın*, Gülnur Tekgöl Uzuner**, Oğuz Osman Erdinç**, Selma Metintaş* *Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Detaylı

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİNDE YATAN HASTALARIN HASTANE HİZMET KALİTESİNİ DEĞERLENDİRMELERİ Bilim Uzmanı İbrahim BARIN Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri AMAÇ Hasta memnuniyeti verilen

Detaylı

İNFERTİL ÇİFTLERDE, İNFERTİLİTE TEDAVİSİ ESNASINDA ERKEKLERDEKİ PSİKOSOSYAL DURUMUN İNCELENMESİ

İNFERTİL ÇİFTLERDE, İNFERTİLİTE TEDAVİSİ ESNASINDA ERKEKLERDEKİ PSİKOSOSYAL DURUMUN İNCELENMESİ T.C AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNFERTİL ÇİFTLERDE, İNFERTİLİTE TEDAVİSİ ESNASINDA ERKEKLERDEKİ PSİKOSOSYAL DURUMUN İNCELENMESİ Nilüfer TOK KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM HEMŞİRELİĞİ

Detaylı

KANSER VE CİNSEL YAŞAM

KANSER VE CİNSEL YAŞAM KANSER VE CİNSEL YAŞAM Doç. Dr. Ülgen Okyayuz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.D. Klinik Psikoloji Öğretim Üyesi Son zamanlarda kanserin tedavisinde ilgi sadece tanı ve agresif tedaviyle

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK TANILAMASI (HEM 601 TEORİK 2, 2

Detaylı

Dr. İkbal İnanlı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği

Dr. İkbal İnanlı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Dr. İkbal İnanlı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği Giriş Tükenmişlik; işi gereği yoğun duygusal taleplere maruz kalan ve sürekli diğer insanlarla yüz yüze çalışmak durumunda olan kişilerde

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) Sosyal Psikoloji Uygulamaları HUKUK SAĞLIK DAVRANIŞI KLİNİK PSİKOLOJİ TÜKETİCİ DAVRANIŞI VE PAZARLAMA POLİTİKA ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ SOSYAL

Detaylı

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU Yaşam boyu ruh sağlığı ile ilgili riskler Ruhsal hastalıklara yatkınlık ve dayanıklılık Prognoz Olumsuz etkenler Koruyucu etkenler Bireysel

Detaylı

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir. Psikiyatrinin en önemli hastalıklarından biridir. Bu hastalıkta gerçeği değerlendirme yetisinde bozulma, acayip tuhaf davranışlar, hezeyanlar ( mantıksız, saçma, olması mümkün olmayan veya olması mümkün

Detaylı

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem V : 5 iş günü : Cebeci Hastanesi : Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları

Detaylı

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ Ercan AYDOĞDU Akdeniz Üniversitesi Hastanesi İşyeri Sağlık Birimi

Detaylı

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ *Derya BaĢaran ** Özlem ġahin Altun *Diaverum Özel Merzifon Diyaliz Merkezi **Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Psikiyatri HemĢireliği AD GİRİŞ

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Yrd. Doç. Dr. Esengül Kayan Beykent Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 04.10.2017 Çalışmanın Amacı 1.Üniversite öğrencilerinde

Detaylı

Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu 2015-2016 Güz Dönemi

Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu 2015-2016 Güz Dönemi Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu 2015-2016 Güz Dönemi Dersin Adı ve Kodu: Psik 302 Psikopatoloji Dersin ön koşulları: Yok Ders yeri(sınıf): 312 nolu sınıf Ders Günü ve Saati: Salı: 08:30-11:20 Kredisi:

Detaylı

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ Ahmet Zihni SOYATA Selin AKIŞIK Damla İNHANLI Alp ÜÇOK İ.T.F. Psikiyatri

Detaylı

İş Yerinde Ruh Sağlığı

İş Yerinde Ruh Sağlığı İş Yerinde Ruh Sağlığı Yeni bir Yaklaşım Freud a göre, bir insan sevebiliyor ve çalışabiliyorsa ruh sağlığı yerindedir. Dünya Sağlık Örgütü nün tanımına göre de ruh sağlığı, yalnızca ruhsal bir rahatsızlık

Detaylı

TEMEL DÜZEY PSİKOONKOLOJİ KURSU

TEMEL DÜZEY PSİKOONKOLOJİ KURSU TEMEL DÜZEY PSİKOONKOLOJİ KURSU İKİ BÖLÜMDEN OLUŞMAKTADIR. TEMEL DÜZEY PSİKOONKOLOJİ KURSU 13-14-15 ŞUBAT 2014 RTEÜ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ, RİZE RİZE VALİLİĞİ RTEÜ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

Detaylı

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kronik Böbrek Hastalığı (KBH); popülasyonun

Detaylı

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şizofreniye bağlı davranım bozuklukları bireyi ve toplumları olumsuz etkilemekte Emosyonları Tanıma Zorluğu Artmış İrritabilite Bakımverenlerin

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU Çocuğun Adı- Soyadı: Cinsiyeti: TC Kimlik No: Görüşmecinin Adı- Soyadı:

Detaylı

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir. SOSYAL FOBİ Sosyal ortamlarda başkaları tarafından inceleme altında tutulduğu korkusu performans gösterilmesi gereken durumlarda eleştirilme yada küçük düşme korkusunun yaşanmasıdır. Ve kişi bu korkunun

Detaylı

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Huriye Tak Uzman Klinik Psikolog Türk Kızılayı Bağcılar Toplum Merkezi Sağlık ve Psikososyal Destek Programı Asistanı İÇERİK

Detaylı

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** *Fulya Acıbadem Hastanesi Sorumlu Hemşire, **Fulya Acıbadem Hastanesi Yoğun Bakım Sorumlu

Detaylı

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 7 Ekim 2010 MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARI DSM IV Madde bağımlılığı Madde

Detaylı

TOPLUM RUH SAĞLIĞI MERKEZLERİ. Hazırlayan: Dr. Meryem Merve Ören Danışman: Prof. Dr. A. Emel Önal

TOPLUM RUH SAĞLIĞI MERKEZLERİ. Hazırlayan: Dr. Meryem Merve Ören Danışman: Prof. Dr. A. Emel Önal TOPLUM RUH SAĞLIĞI MERKEZLERİ Hazırlayan: Dr. Meryem Merve Ören Danışman: Prof. Dr. A. Emel Önal 1 Dünyada Gelişmeler 2 Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Yaklaşık otuz yıldır (1984, 1987, 1996), ülkelerin ruh

Detaylı

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI Burcu BAYRAK KAHRAMAN* Derya TÜLÜCE* Musa BALİ** Turgay ARINSOY** *Gazi Üniversitesi Sağlık

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Didem Yüzügüllü, Necdet Aytaç, Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük

Detaylı

VERITAS FOCUS. İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014

VERITAS FOCUS. İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014 VERITAS FOCUS İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları 2013-2014 İş Yerinde Psikolojik Sağlık ve Etkin Çalışma Çalıştay Çalışanların çoğu kez fark edilmeyen psikolojik sorunları verimlilik ve iş tatmininin önündeki

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ DERYA DUMAN EMRE ERDEM Prof.Dr. TEVFİK ECDER DİAVERUM GENEL MERKEZ ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ GİRİŞ Son yıllarda önem

Detaylı

İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinde İşyeri Hemşireliği. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.

İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinde İşyeri Hemşireliği. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu. İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinde İşyeri Hemşireliği Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.tr Kültür, inanç Fiziksel çevre SAĞLIK Yaşam koşulları Ekonomik

Detaylı

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Obezitede Anksiyete Bozuklukları ve Depresyon Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Sanofi Danışman: Teva, BMS Konuşmacı: Lundbeck Obezite giderek artan bir toplum sağlığı

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır Ruhsal Travma Değerlendirme Formu APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır A. SOSYODEMOGRAFİK BİLGİLER 1. Adı Soyadı:... 2. Protokol No:... 3. Başvuru Tarihi:...

Detaylı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Gebe Ergenlerin Kendilik Algıları Gebe ergenlerin puan ortalaması, diğer ergenlere göre daha yüksek tespit edilmiş!

Detaylı

[Tıp Eğitiminde HIV/AIDS Üzerine Savunuculuk Projesi]

[Tıp Eğitiminde HIV/AIDS Üzerine Savunuculuk Projesi] [TıpEğitimindeHIV/AIDSÜzerineSavunuculuk Projesi] [HIV/AIDSkonusundaTıpEğitimiiçerisindeMüfredatÖnerileri] [AuthorName] ÖZET [TıpMüfredatıiçerisindeHIV/AIDS intıbbi,sosyal,etiketkileşimlerivebunun yanındahastahaklarıvehastayayaklaşımkonularındasadecebilgianlamında

Detaylı

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK DOKTORA PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) SAĞLIK BİLİMLERİNDE KURAM VE MODELLER Sağlık

Detaylı

Bir Kamu ve Özel Psikiyatri Hastanesine Başvuran Hastaların İçselleştirilmiş Damgalanma Düzeyi Yönünden Karşılaştırılması

Bir Kamu ve Özel Psikiyatri Hastanesine Başvuran Hastaların İçselleştirilmiş Damgalanma Düzeyi Yönünden Karşılaştırılması ORİJİNAL MAKALE / ORIGINAL ARTICLE 121 Bir Kamu ve Özel Psikiyatri Hastanesine Başvuran Hastaların İçselleştirilmiş Damgalanma Düzeyi Yönünden Karşılaştırılması Comparison of Internalized Stigma Level

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ I.KİŞİSEL BİLGİLER

ÖZGEÇMİŞ I.KİŞİSEL BİLGİLER ÖZGEÇMİŞ I.KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı : Ayşe Kuzu Doğum Tarihi: 22.04.1976 Ünvanı: Öğretim Görevlisi İş Adresi: Bülent Ecevit Üniversitesi Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Kozlu/ZONGULDAK

Detaylı

Damgalama ve Psikiyatri: Ne Yapmalı?

Damgalama ve Psikiyatri: Ne Yapmalı? Damgalama ve Psikiyatri: Ne Yapmalı? Dr. Haldun Soygür Psikiyatri Doçenti Farmakoloji PhD Bağımsız hekim Açıklama ( 2012 2013 ) Araştırmacı: Janssen, Danışman:Bilim, BMS, Janssen, Lundbeck, Roche Konuşmacı:

Detaylı

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu. İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.tr 1 HEDEFLER.Sağlığı, koruma ve geliştirme kavramlarını bilme İşyerlerinde

Detaylı

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN

İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler. Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler Araştırmacı: İpek SÖNMEZ Konuşmacı: İpek SÖNMEZ Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN Bu sunum için herhangi bir kurumdan destek alınmamıştır.

Detaylı