OSMANLI BELGELERİNDE ERGANİ. A) Yavuz Sultan Selim Devri Kanunnâmeleri'nden Ergani Sancağı Kanunnâmesi B) Kanuni Devri ve Ergani Vilâyet Kanunnâmeleri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "OSMANLI BELGELERİNDE ERGANİ. A) Yavuz Sultan Selim Devri Kanunnâmeleri'nden Ergani Sancağı Kanunnâmesi B) Kanuni Devri ve Ergani Vilâyet Kanunnâmeleri"

Transkript

1 OSMANLI BELGELERİNDE ERGANİ I. Sunuş II. Osmanlı İmparatorluğu'nun İdari Yapısı ve Ergani Sancağı III. Osmanlı Belgeleri 1) Kanunnâmeler A) Yavuz Sultan Selim Devri Kanunnâmeleri'nden Ergani Sancağı Kanunnâmesi B) Kanuni Devri ve Ergani Vilâyet Kanunnâmeleri 2) Tahrir Defteri 3) Muhimme Defteri 4) Osmanlı Belgelerinden oluşan iki kitapta Ergani 5) Salnameler 1310H/1308R/(1892M) Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye 1312H/1310R/(1894M) Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye 1313H/1311R/(1895M) Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye 1314H/1312R/(1896M) Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye 1315H/1313R/(1897M) Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye 1316H/1314R/(1898M) Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye 1317H/1315R/(1899M) Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye Ekler I Tarihli Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesi II Tarihli Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesi III Tarihli Türkiye Cumhuriyeti Devlet Salnamesi IV. 8 Teşrinievvel 1927 Tarihli Vilayet, Kaza, Şehir ve Köyler İtibariyle Türkiye Nüfusu V Tarihli Türkiye Cumhuriyeti Büyük Ticaret Salnamesi VI Tarihli Türkiye Cumhuriyeti Devlet Yıllığı VII Tarihli Türkiye Cumhuriyeti Devlet Yıllığı VIII. Son Teşkilat-ı Mülkiye'de Köylerin Adları (1928)

2 I. SUNUŞ Dörtnala kalkan atlar, Kınından çekilmiş kılıçlar, Patlayan toplar, gelip geçen ordular, Gökyüzüne ulaşan fermanlar, Etrafı esir alan naralar, Yanan kasır ve kaleler, Kaldırılan talanlar, Şimdi hepsi, yorgun yüreğinde incecik bir çığlık. Sen Nuh Nebi'nin toprağı, dayan, Nuh Peygamber'in sabrıyla, Şefkatli yaratıcının kandilinin ışığıyla. Nur kara dumanın ardında, aydınlık gecenin karanlığından sonra. Sen, insanlığın şefkatli kadim toprağı, Neler gördün, neler duydun sen! Gelip geçen kaç padişah, kaç kral, kaç imparator, kaç komutan, kaç paşa, Kaç yangın, kaç tufan, kaç yıldırım. Kaç felakete şahitlik yaptın sen. Gelip geçtiler tümü, Bir sen kaldın! (Mehmet Uzun/Dicle'nin Sürgünleri) Ergani'nin tarihi çok eskidir, kadim bir kenttir. Ergani'de birçok uygarlık hüküm sürmüştür: Huriler, Mittanniler, Asurlular, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonlar, Selevkoslar, Partlar, Ermeniler, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Emevîler, Abbasiler, Şeyh-Oğulları, Hamdanîler, Mervânîler, Selçuklular, İnanoğulları, Nisanoğulları, Anadolu Selçukluları, Artuklular, Osmanlılar belli dönemlerde Ergani'ye egemen olmuşlardır. Ergani, Eylül 1515 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na katılmıştır. İmparatorluğun idari yapısı içersinde Diyâr-ı Bekr Eyâleti (Beylerbeyliği)'ne bağlı olarak Ergani Sancağı (Livası) adıyla 1846 yılına kadar varlığını devam ettirmiştir. İmparatorluğun son dönemlerinde, Osmanlı yönetimi 1846 yılında bakır madenlerini yeniden işletmeye açması ve başka politik, idari nedenlerden dolayı Sancak Beyliği'ni (İl Merkezi'ni) Maden köyüne nakletti. Sancak ise, Erganimaden Sancağı adını aldı yılında, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında 1924 Anayasası'na dayanılarak 1926 tarih ve 877 sayılı kanunla sancaklar kaldırıldı. Vilayet, kaza, nahiye, kasaba, köy şeklinde yeni idari düzenlemeler getirildi. Erganimaden Sancağı da kaldırılarak; Ergani (Osmaniye) kaza olarak Diyarbakır'a, Maden Elazığ'a bağlandı.(1) Ergani'nin bakırmaden, Maden'in Erganimaden olarak anılması; Ergani Sancağı isminin sonradan Erganimaden Sancağı şeklinde değiştirilmesi; önceleri Maden Ergani Sancağı'na bağlıyken, sonradan Ergani'nin Erganimaden Sancağı'na ve dolaysıyla Maden'e bağlanması nedenleriyle yerli ve yabancı birçok araştırmacı, tarihçi, seyyah, gezgin... yazılarında çoğu kez Ergani ile Maden'i karıştırmaktadır. Bu yanlışlık, bugün dahi yapılmaktadır. Bu durum, tarih yazıcılarının tarihi analitik olarak incelememelerinden; olay ve olguları verilerin ışığında akıl süzgecinden geçirmeden, sadece nakledici olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, Osmanlı belgelerini incelerken, okurken Ergani ve Maden ayrımına dikkat edilmelidir.

3 Ergani ve çevresi ile ilgili çok sayıda belgenin var olduğunu düşünüyorum. Bu belgeleri bulup ortaya çıkarmak; araştırma yapacak olanlara, politika üretecek olanlara, konuya ilgi duyanlara yardımcı olmak bir görev olarak önümüzde duruyor. Cumhuriyet dönemi ve öncesine ait ne kadar belge ve bilgiyi gün yüzüne çıkartırsak, tarihî zenginliğimiz o kadar artacaktır. Ben, Çayönü'nden Ergani'ye Uzun Bir Yürüyüş kitabımda bazı bilgi ve belgeleri bir araya getirip, topluca sizlerin bilgisine sunmuştum. Bu araştırmamda Osmanlı Belgeleri ve ekte Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına ait devletin yayınlamış olduğu belgeler yer almaktadır. Osmanlı belgeleri üzerinde araştırma yapanlarda, büyük bir çoğunluğun en önemli sorunu Arap harfleriyle-osmanlıca okuma-yazmayı bilmemesidir. Ben de bu bilmeyenler arasındayım. Bu nedenle, çalışmamı orijinal metinler üzerinden değil, Latin harfleriyle yazılmış çevrilerinden yararlandım. Bir kısım Osmanlıca yazılmış belgelerin çevrisinde ise Tarih Bilim Uzmanı Abdurrahman Üzülmez'den yardım aldım. Bizde bilimsel bir tarih anlayışı ve ahlakı pek olmadığı için, yapılan çevrilerin ne kadar aslına uygun veya doğru çevrildikleri konusunda biraz şüpheliyim. Bizim çoğu tarihçilerimiz devletten beslendikleri için veya devletçi oldukları için her şeyi tepetaklak etmede çok mahirdirler. Bunlar genelde Kemalist, Turancı ve Arap hayranı İslamcılardır. " Egemenin oluşturduğu tarihin merkezini tanımlayan gelenekten " şaşmazlar. " Bilim insanları " bilime, " tarihçiler " tarihe bir gözü kapalı veya şaşı bakarlar. Tarihçi, " her şeyden önce, derin ve geniş bir bakış " açısına sahip olmalıdır. Gerçek tarihin yazılabilmesi, ancak " kişisel önyargılardan arınmaya, özel sevgi ve nefretimizden sıyrılmaya bağlıdır ".(2) Tarihin amacı ve başlıca anlamı insanlığın zaferidir. " [T]arih arabası altında " ezilmemek için, " insan kanıyla beslenen tarih vampirlerine " fırsat vermemeli, tarihimize sahip çıkmalıyız. Bu anlayışla, elime geçen bilgi ve belgelerin derli toplu, bir arada bulunmasının yararlı olacağını düşünerek bu çalışmayı hazırladım. Tarih bilincinin gelişmesinde, tarihî araştırma yapanlara eğer bir nebze katkım olursa bahtiyar olurum. 20 Şubat Kasım 2008 Müslüm Üzülmez Kaynak: 1) Milli İdare Bölümleri, İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Gen. Md. Yayınları, Sayı:10, Ankara ) Gordon Childe, Kendini Yaratan İnsan, Varlık Yayınları, İstanbul 1978, s.12,10. 3) Mehmet Uzun, Dicle'nin Sürgünleri-Roman, Gendaş Kültür, İstanbul 2003, s II. OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDA İDARİ YAPI VE ERGANİ SANCAĞI Osmanlı İmparatorluğu'nun taşra idari yapısı, aşağıdan yukarıya doğru nahiye, kazâ, sancak ve beylerbeyliği şeklinde sıralanır. Beylerbeyliği sancaklardan oluşur. Beylerbeyinin oturduğu sancağa Paşa Sancağı denir. Beylerbeyi, eyâlette padişahı temsil eden en yüksek derecedeki görevlidir/devlet adamıdır.

4 Osmanlı İmparatorluğu'nun idari yapısının temeli sancaklardır. Sancaklar askeri ve idari yetkilere sahip doğrudan saraydan (merkezden) tayin edilen sancak beylerince yönetilirdi. Sancak beylerinin yanında, yapılan işlerin şeriata (yasaya) uygunluğunun sağlanması için bir de bir kadı bulunurdu. Merkezden atanan sancak beylerinin dışında, ayrıca sadece asker ve vergi vermekle yükümlü özerk yapıda mirî beylikler vardı. Bu beyliklerde bey atama yoluyla değil, babadan oğla geçen bir hükümdarlık söz konusudur. Ergani Sancağı 'nın bağlı olduğu Diyarbekir Beylerbeyliği, Diyarbekir'in Eylül 1515 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na katılmasından sonra kurulmuştur. Diyarbekir Beylerbeyliği'ne ilk olarak 4 Kasım 1515'te Bıyıklı Mehmet Paşa atanmıştır. İdari düzenlemeler daha sonradan yapılmıştır. İlk tahriri 1518'de yapılan Diyarbekir Eyâleti 'nin sancaklarından bazıları şunlardır: Amid, Mardin, Bitlis, Bîra (Birecik), Ruha (Urfa), Siverek, Ergani, Harput, Arapkir, Kığı, Çemişkezek vs. Hükümdar Beylikler ya da Kürt Sancakları adlandırılan Kürdistan Eyâleti 'ne bağlı olan sancaklardan bazıları da şunlardır: Cizre, Çermik, Eğil, Genç, Hazro, Kulp, Palu, Sason vs. ERGANİ SANCAĞI Ergani Sancağı'nın Coğrafî Sınırları Ergani Sancağı doğuda Dicle, batıda Fırat nehri, güneyde Amid ve Çermik Sancağı ile çevrili olup, yaklaşık 2500 km 2 lik bir alanı kapsamaktadır. Ergani Sancağı'nın İdari Yapısı Ergani Sancağı'nın idari yapısı klasik sancak statüsündedir. Bu özelliğini 17. ve 18. yüzyıla kadar devam ettirmiştir. Sancağın merkezi, Ergani tahrir defterlerinde " Nefs-i Şehir Ergani " olarak geçmektedir. " Nefs ", eyâlet veya sancak merkezi, kaza merkezi; şehir, kasaba, nahiye merkezi anlamında kullanılmaktadır. 18. yüzyılda sancağın ismi Erganimaden Sancağı olmuş ve idare merkezi de Ergani'den Maden'e taşınmıştır. Bu durum Cumhuriyete kadar devam etmiştir. Ergani Sancağı'nın ilk Sancakbeyi Yiğit Ahmet Bey'dir. Dergâh-ı Âli Müteferrikalarındandır, yani Padişaha yakın hizmet sunanlardandır. (Yiğit Ahmet Bey, Erganilidir. Diyarbakır'da Safeviler karşısında sıkışan Osmanlıya yardım için Yavuz Selim Yiğit Ahmed'in komutasındaki askeri birliği göndermiştir. Yiğit Ahmed'in Diyarbakır'a gelişi; " Kuşatmayı sürdüren yabanların yüreklerine korku salup harmanlarını savur "muştur.) Sancaklardan sonra gelen idari birim kazalardır. Kazalar, nahiyelerin birleşmesi ile meydana gelir. Bazı sancakların birden fazla kazası olurken, Ergani tek kazalı sancaktır. Kazalarda Padişah'ın adına adlî, idarî, malî, sosyal ve belediye işlerini kadılar yürütür. Kadılar doğrudan padişah'a karşı sorumludurlar. XVII. yüzyılın ortalarında Ergani'ye gelen Evliya Çelebi, Ergani'nin 150 akçelik şerif kazâ (merkez ilçe) olduğunu yazmaktadır.

5 64 nolu tapu tahrir defterinde Ergani şehrine ait ilk sayfanın başında Ergani kadısının ismi " Mevlâna Şah Veli " olduğu kaydedilmiştir. Sancaklarda diğer görevliler ise; timarlı sipahilerin amiri olan alaybeyi, kaledeki askerlerin komutanı dizdar, mustahfız ve azab isimli muhafızlar, beylerbeyi veya sancakbeyinin görev sahası içinde güvenliği sağlayan subaşı, şehir halkını devlet katında temsil eden şehir kethüdası (kahyası/subayı), subaşının yardımcıları olan ve geceleri çarşı ve pazarı bekleyen esesbaşı ve esesler, şahsi davalarda davalıyı mahkemeye getiren muhzırbaşı ve muhzırlar, çarşı ve pazarda fiatların tespiti ve alışverişi kontrol eden muhtesiptir. Kazada adlî ve idarî işleri yerinde yürütmek amacıyla kadı tarafından kendi adına nâip (yönetici) tayin edilir. Bu görevliler ile ilgili defterlerdeki kayıtlarda; 1518'de Ergani Alaybeyi Rumelili Mustafa olduğu, Ergani Kalesi'nde bir dizdar ve ona bağlı 38 mustahfız ve 42 azab muhafızın olduğu yazılmaktadır. Ayrıca Sancak'ta 1518'de 1, 1523'te 4 zaim; 1518'de 35'i Ergani, 19'u Çüngüş ve 15'i Hisârâran nahiyesinde olmak üzere toplam 69 tımarlı sipahi bulunduğu görülmektedir. Bunlardan başka Ergani Sancağı'nda bir de 1 kethüda bulunmaktadır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde, Ergani Sancağı'ndaki idarî görevlileri şöyle sıralamaktadır: Alaybeyi, çeribaşı, kale dizdarı, kale neferleri, yeniçeri serdarı, sipâhi kethüdası, muhtesip ve şehir subaşısı... Nahiye, aynı bölgedeki köylerin birleşmelerinden meydana gelir. Ergani Sancağı 1518'de üç idarî üniteden oluşmaktaydı. Bunlar, Ergani Merkez, Çüngüş ve Hisârân nahiyeleridir. 1523'te ise durum biraz farklıdır. Gerek Çüngüş, gerekse Hisârân nahiyeleri, Çermik Livâsı'nın özerk yönetim oluşu nedeniyle beylerin tasarrufunda bulunduklarından Çermik Sancağı kısmında yazılmış, tahrir edilmiştir. Ayrıca, tahrir defterlerinden 998'de Çüngüş nahiyesi " Der nahiye-i Çüngüş tâbi kazâ-i mezkür "; kasabası ise, " karye-i nefs-i ribât-ı taâbi Ergani " şeklinde kayıtlıdır. Yine Hisârân nahiyesi için aynı defterde " Der nahiye-i Hisârân tâbi kazâ-i ve Livâ-i Çermük " ibaresi yer almaktadır. Bu kayıtlar Çüngüş'ün idarî açıdan Ergani'ye bağlı olduğunu, Hisârân'ın ise olasılıkla kısa süre Çermik Sancağı'na bağlandığını göstermektedir. Çünkü her iki nahiye 1566 tarihinde Behrimaz isimli bir nahiyenin de katılması ile Ergani Sancağı'na bağlanmıştır. İdari yapı içinde Ergani Sancağı'na ait köy ve mezraların nahiyelere göre dağılımı şöyledir: Ergani 1518'de 159 (80'ni virân) köy ve 1 mezra 1523'de 148 (53'ü virân) köy ve 32 mezra Çüngüş 1518'de 39 (6'sı virân) köy 1523'de 40 (2'si virân) köy ve 4 mezra

6 Hisârân 1518'de 18 (5'i virân) köy ve 2 mezra 1523'de 10 (1'i virân) köy *** Önemli Bir Not: Yukarıda görüldüğü gibi, XVI. yüzyılın başında Ergani Sancağı'nda; 1518'de toplam 216 (91'i virân) köy ve 3 mezra, 1523'de toplam 208 (56'sı virân) köy ve 36 mezra bulunmaktadır. Dikkat edilirse bu köy ve mezralarda çok fazla virân olanlar var. Köylerin bu derece virân (yıkık, harap) olması veya köylerin isminin sonuna viran sözcüğünün eklenmesinin en önemli nedeni, Safevi (İran) ve Osmanlı arasındaki savaşlardır. Bölge, yani Kürt coğrafyası savaşan devletlerin etki alanında olması nedeniyle önem kazanmıştır. Bu nedenle, "tampon bölge " oluşturulması için, bölge, hem Safeviler tarafından, hem Osmanlılar tarafından zaman zaman zoraki boşatılmış, düşman tarafından ele geçecek ganimet ve lojistik destek verecek bütün unsurlar imha edilmiştir. Karşılıklı olarak savaş alanı içersinde bulunan şehirler, kasabalar, köyler tahrip edilmiş, tarım alanları ve hayvanlar yağmalanmış, yerleşik çiftçiler orduların önünde kaçmaya zorlanmışlardır. En büyük yıkım ise, 1514'te Çaldıran Savaşı'nda yaşanmıştır. Çaldıran Savaşı'ndan 1639 yılında Kasr-ı Şirin Anlaşması 'nın imzalanmasına kadar, Safevi ve Osmanlı İmparatorluğu Kuzey ve Batı Kürdistan'da feci sonuçlar doğuran göç ettirme politikaları uygulamışlardır. Göç politikası uygulanarak, tarımsal üretim araçları yok edilerek, köyler boşaltılarak belli bir bölgeyi düşmanın askeri geçişi için tamamen elverişsiz hale getirip " yakılmış toprak hattı " politikası oluşturmak amaçlanmıştır. Bu durum bölgenin fiziksel ve ekonomik yıkımına neden olmuştur. Mehrdad R. Izady, Bir El Kitabı KÜRTLER adlı kitabında bu konuyla ilgili şunları yazmaktadır: " Kürdistan'da ve Kafkasya'da Osmanlılarla aralarında bulunan sınır boylarındaki nüfusun göç ettirilmesi Safeviler için stratejik bir öneme sahipti. Onlar muhtemelen bunu İmparatorluk için bir ölüm kalım meselesi olarak değerlendiriyordu. Yüz binlerce Kürt, onların yanı sıra kalabalık Ermeni, Azeri, ve Türkmen grupları zorla sınır bölgelerinden göç ettirilerek Pers İmparatorluğunun iç kesimlerinde iskân edilmişlerdi. Sınırlar giderek doğuya kaydıkça, Osmanlılar Pers bölgelerinin giderek daha derinlerine girdikçe, Anadolu'daki tüm Kürt bölgeleri şu veya bu ölçüde korkunç talan ve göç ettirme olaylarına sahne oluyordu." " Safevi yıkımının büyüklüğü Safevi saray tarihçilerinin eserlerine bakılarak görülebilir." " Osmanlılar Safevi Pers İmparatorluğu ile olan çatışmalarında galip gelmelerine rağmen, hiçbir şekilde böylesi yıkıcı eylemlerden uzak değillerdi. Onların dayattıkları göç ettirmeler, Safeviler tarafından yapılanlar kadar kitlesel olmamakla beraber, çok daha önce başlamıştı. Çaldıran savaşının ardından Batı Kürdistan'ın Osmanlı topraklarına katılmasından hemen sonra, Sultan I. Selim (acımasız) birkaç kalabalık Kürt aşiretini göç ettirerek, iç Anadolu'ya, modern Ankara'nın güneyine sürmüştü." " Bu olaylar bölgenin tarıma dayalı ekonomisini çökertti ve etrafa yayılarak topraktan yoksun bir yaşam sürdüren tek grup olarak Kurmanclar geriye kaldı."

7 İsmail Beşikçi ise, Devletlerarası Sömürge Kürdistan adlı kitabında; " Kürdistan'ın Batı'dan Doğu'ya, Doğu'dan Batı'ya yapılan istilalarda önemli geçiş yolları üzerinde bulunması, derlenip toparlanma ve merkezileşme eğilimlerini de yok ediyordu. 7. yüzyılda Arap istilası, 11. yüzyılda Oğuz Türklerinin istilası, 13. yüzyılda Moğol istilası, 15. yüzyılın başlarında Timur istilası, Kürdistan'daki ekonomik, toplumsal ve siyasal yapıları çok yakından etkiliyordu. 1514'te Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran Seferi'nin esas amacı, Kürdistan idi. Bundan sonraki, Osmanlı-İran savaşlarının trajik bir yönü de var. Bir kere bu savaşlar, hep Kürdistan'da yani Kürtlerin ülkesinde yapılıyor. Her ikisi de Kürtlerden devşirdiği ordularla savaşmaya çalışıyor. Bütün bunlar Kürt toplumunun yapısında kuşkusuz önemli sonuçlar ortaya çıkarıyor " diyerek konuya daha geniş ele alarak, politik açıdan " bölünmenin ve paylaşılmanın maddi temelleriyle ilgili bazı varsayımlar geliştirmeye " çalışmıştır. Kaynak: 1) Arş. Gör. H. Basri Karadeniz, XVI. Yüzyıl Başlarında Ergani Sancağı'nda İdari Yapı, Türk Dünyası Araştırmaları, Sayı: 88, Şubat 1994 İstanbul, s ) Nejat Göyünç, Diyarbakır Beylerbeyliği'nin İlk İdari Taksimatı, İstanbul Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, XXIII (Mart 1969), s ) Mehrdad R. Izady, Bir El Kitabı KÜRTLER, Doz Yayınları, İstanbul-2004, s ) İsmail Beşikçi, Devletlerarası Sömürge, Yurt Kitap-Yayın, Şubat 1990, s.222. III. OSMANLI BELGELERİ Osmanlı Belgeleri denilince ilk akla gelenler arşiv belgeleridir. Yani Kanunnameler, Tahrir Defterleri, Tapu Tahriri Defterleri, Mühimme Defterleri, Salnameler, Fermanlar... dır. Bu çalışmamda; Kanunnamelerde, Tahrir Defterlerinde, Mühimme Defterlerinde, Salnamelerde... yer alan Ergani Sancağı ile ilgili bilgileri aktarmaya çalışacağım. 1) KANUNNAMELER Kanunname, Kanunname-i Osmanî ya da Osmanlı Devleti'nde cezalandırma, yönetim ve maliye alanlarında şer'i (şeriata/dine uygun) hukuka uygunluğun sağlanması için padişahın koyduğu yasadır. İslam tarihinde kanunname sayılabilecek ilk örnekler Büyük Selçuklular döneminde ( ) düzenlenmiştir. Anadolu Selçuklularında askeri bir kanunname olarak sayılan Kanun-ı Yasak, İlhanlılarda resmî yazışma kurallarını düzenleyen Kanunü'l-Umur ile taşra yönetimini düzenleyenkanun-ı Vilayet, Akkoyunlularda ülke yönetimi ve maliye ile ilgili genel yasaları içeren Hasan Padişah Kanunu önemli kanunnamelerden birkaçıdır. Osmanlılar fethettikleri memleketlerdeki örf, adet ve yasal düzenlemeler ile halkın alışık olduğu vergi şekillerine önceleri uzun süre uymuşlar, ancak sonradan lüzum duyuldukça onları değiştirmiş veya yenilerini yayınlamıştır. İlk zamanlarda emir ve fermanlar çıkarmak suretiyle mahalline gönderilen kanunlar, Fatih Sultan Mehmed zamanında Kanunname -i Al-i Osmanadıyla çıkartılmaya başlanmıştır. Kanunname 'nin hemen başında; " Bu kanunname atam ve dedem kanunudur ve benüm dahi kanunumdur " ifadesi yer almaktadır. Fatih Kanunnamesi üç kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısım, devlet ileri gelenlerinin törendeki yerlerine, padişaha kimlerin hizmet edeceklerine/arzda bulunabileceklerine, kadıların

8 mertebelerine... İkinci kısım, saltanat işlerinin düzenine, yani divan, has oda teşkilatına ve saray hizmetkârlarının bayramlaşma merasimlerine... Üçüncü kısım ise, suçlar ve karşılıkları ile mansıb (devlet hizmeti) sahiplerinin gelirlerine dair bilgiler içermektedir. Son kısımda, ayrıca gayrimüslim devletlerin verecekleri yıllık vergiler ile devlet görevlileri ve hanedan mensuplarına dair lakap örnekleri bulunmaktadır. Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman zamanında çıkartılan kanunnameler de, Fatih Kanunname si gibi, üç bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde, ceza kanunları genişletilmiş ve sistematik bir şekilde düzenlenmiştir. İkinci bölüm sipahilerin yükümlülüklerini ve sipahilerle ilgili kanunlara yer vermiş, sipahilerin reaya (halk) üzerindeki haklarıyla onlardan alacakları vergiler, has ve timar arazilerinden alınan baçlar (vergiler), yayalarla müsellemlere ilişkin kanunlar da bu bölümde ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise, reayanın hak ve görevleriyle, toprakların kullanımına dair hükümler ve askerlik vazifesi yapan reayanın özel kanunları vardır. Kanunnamelerde, Müslüman ve Müslüman olmayanlar (gayrimüslimler) için farklı düzenlemeler yer almaktadır. Kanunnameler padişahın mutlak geleneksel yetkilerinden kaynaklanan hükümleri içerdikleri için, yasayı/kanunnameyi çıkaran padişahın adıyla anılmışlardır.(1) Padişahlar kanunları düzenlerken, sözde de olsa divan üyeleri ile görüşüp, Şeyhülislam'ın onayını alırlardı. Bu durum Tanzimat Fermanı'na kadar devam etmiştir. Tanzimat'tan sonra, Osmanlı ülkesindeki Müslüman olmayanların davalarının şer'i mahkemelerde görülmesine karşı çıkılınca, batılı devletlerin baskısı ile yabancıların davalarının halledilmesinde esas olmak üzere bazı yeni düzenlemeler yapılmıştır. Ergani Sancağı ile ilgili Kanunnameler: A. Yavuz Sultan Selim Devri Kanunnâmeleri'nden Ergani Sancağı Kanunnâmesi Akkoyunlu Devleti'nin yıkılmasından sonra; Kürt coğrafyası, Osmanlı Devleti ile Sefevi Devleti arasında rekabet sahası haline geldi. Diyarbakır ile Erzurum arasında yaylak-kışlak hayatı sürdüren aşiretler, yerel idarecilerin (siz zorba diye okuyun) insafına kaldılar. Aşiretler yaylağa çıkarken veya kışlığa dönerken her vesile ile yerel idarecilere vergi/haraç ödeme zorunda bırakılmışlardır. " Selamlık " adı ile; Muş Eminleri yedi evden bir kuzu, her haneden bir adet yapağı, bir baş peynir; Mardin Subaşısı her haneden bir baş peynir, her obadan bir kuzu, Ergani Beyi her obadan bir kuzu, her haneden bir baş peynir ve bir yapağı almakta idi. Yaylaların bulunduğu bölgelerde de yine sancak beylerinin keyfi uygulamalarına göre; yaylak resmi adıyla üçyüz koyundan bir koyun, geçit resmi adıyla yapağı, peynir veya kuzu, " Resm-i Gûde " adıyla yapağı ve peynir alınıyordu. Aşiretler, yaylak dönüşünde eğer Palu'dan geçiyorlarsa bu defa Palu Beyi " yaylağa çıkarken başka topraklardan geçtiniz " diyerek, her sürüden bir koyun ve bir kuzu, her haneden bir koyun yapağı ve bir baş peynir almakta idi.(2) Osmanlı bölgeye tam egemen oluncaya kadar, bu durum devam etmiştir. Osmanlı çıkardığı Kanunnamelerle vergiye kısmen bir düzen getirmiştir. Ergani, Osmanlı İmparatorluğu'na katıldığı tarihinden itibaren Diyarbekir Eyâleti'nin sancakları arasında yer almış ve Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'dan kalan kanunlar yürürlüğe konulmuştur. Bunlardan biri de Yavuz Sultan Selim Devri Kanunnameleri'nden biri olan Ergani Sancağı Kanunnâmesi'dir. Ergani Sancağı Kanunnâmesi 'nin tek ve orijinal nüshası, Başbakanlık Osmanlı Arşivi, TTD, 64 (840), sh 'de bulunmaktadır. Doç. Dr. Ahmet Akgündüz'ün Fey Yayınları 'nca yayınlanan Osmanlı

9 Kanunnâmeleri ve Hukukî Tahlilleri 3. Kitap Yavuz Sultan Selim Devri Kanunnâmeleri adlı eserinde bu Kanunnâmenin hem Osmanlıca metinleri ve hem de çevrileri yer almaktadır. (3) Kanunnâmenin hukukî tahlili ve nüshalarına ilişkin Doç. Dr. Ahmet Akgündüz'ün açıklamalarını biraz sadeleştirerek aşağıya alıyorum: Ergani Sancağı'nın Eğil, Çüngüş ve Hîsârân gibi önemli nahiyeleri bulunmaktadır. Kanunnâmenin ilk 25 maddesinde, sancaktaki müslüman ve müslüman olmayan halktan alınan şer'î (kanuni) ve örfî (idari) rüsûm (vergi) tanzim olunmuştur. İdari vergide ve kanuni vergide isim ve miktarında Hasan Padişah kanunları, yani Uzun Hasan'ın yaptığı kanunlar esas alınmıştır. 26. madde, 14 adet Ermeni Köylerinden (Bu Ermeni köyleri şunlardır: Bâğûr, Nîfe, Herbeto, Mâlân, Bâlâxur, Qelâlî, Nîk'azû, Hérsın, Mendekân, Egrek, Teletnîk-i Ulyâ ve Süflâ, Nûrsenîk, Dûrsûd ve Kızılca.) alınacak tespit edilen vergileri düzenlemektedir maddeler arası ise, bâc (vergi) ve tamga (damga) konuları düzenlemektedir. Ergani Livâsı yasası'nın tam ismi Defter-i Yasahâ-i Livâ-i Ergani Tefsîl-i Kanunnâne-i Nâhiye-i Ber Mûceb-i Kanun-ı Hasan Padişah'dır. Ergani Livâsına bağlı Çüngüş Nâhiyesinin de ayrı bir Kanunnâmesi var ise de, ayrı bir sancak olarak düşünüldüğünden buraya alınmamıştır. Ergani Sancağı (Livâsı) Yasası Metni Defter-i Yasahâ-i Livâ-i Ergani Tefsîl-i Kanunnâme-i Nâhiye-i Ergani Ber Mûceb-i Kanun-ı Hasan Padişah (2) ( Aşağıda Yasa Metni'nde parantez içindeki açıklamalar bana aittir.-m. Üzülmez ) 1. Evvel re'âyâdan ol kimesneler kim, müslümanlar dururlar, evvel zirâ'atlerinden beşde bir alınur imiş. 2. Ve gerü her hâne başına bir yük odun bahâsı on karaca akçe ve bir yük otluk ve bir yük saman alınur imiş ki, her bir cins yük içün onar karaca akçe alınur imiş. Bu üç cins yükün bahâsı on Osman akçesi olur. Bunlarun alınmasınun mevsimi otluk ve saman harman vaktinde ve odun son güz ayında, ol vakit alalar. 3. Ve resm-i şıhnekî diye otuz iki kile behre (Behre: Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da harâc-ı mukâseme karşılığı kullanılan öşür. Behre, pay ve nasip anlamında da kullanılmaktadır.) alınan yerden bir kile dahi şıhnekî alınır imiş. 4. Ve vâlîcek deyü her çift başına iki Âmid kilesi galle alınır imiş ki, bir İslambul (Osmanlılar zaman zaman İstanbul'a İslambul demektedir) kilesi olur. 5. Ve her hâneden yılda birer gün ırgâdiye dahi alınur imiş. 6. Ve resm-i 'îdiye her karyeden birer koyun alınır imiş, a'lâsından eyyüce ve ednâsından dahi aşağarlak hâline göre. 7. Ve gerü her hânedan tütüncek diyü altışar tenge dahi alınır imiş ki, on iki Osman akçesi olur. 8. Ve resm-i timürcek her hâneden bir tenge dahi alınır imiş ki, Osman akçesi olur. Ve nâibcek her hânedan bir tenge alınır imiş ki, Osmanî olur. 9. Ve divâncek dahi her hânedan bir tenge alınır imiş ki, iki Osmanî olur.

10 10 Bunlarun alınmasınun mevsimi evvel bahar nevrûzdadır. 11. Ve bağları olan yerlerden her yüz devekden bir tenge alınır imiş ki, iki Osman olur, alınmasınun mevsimi üzüm vaktindedir. 12. Ve resm-i 'arûsiye içün dahi her 'arûsiyeden bir çizme behâsı deyü ad vermişler, ol alınır imiş, nihâyet otuz akçe olur. 13. Ve resm-i âsiyâb her âsyâbdan yılda on altı Âmid kilesi galle alınır imiş, nısfı buğday ve nısfı arpa ki, yıllığı elli altı Osmanî akçe olur. 14. Ve resm-i mevâşî her inekden ve eşekden yedişer karaca akçe alınır imiş ki, hesâbda iki Osmanî ve sülüs düşür. Ve yonddan on dört karaca akçe alınır imiş ki, dört buçuk Osmanî akçesi olur. 15. Resm-i merâ'ileri dahi, her koyuna iki yarım karaca akçe alınır imiş ki, üçü tamam olsa bir Osmanî olur, bu hesâb üzere alına. 16. Ve bundan gayrı her yüz elli baş davardan bir a'lâ koyun ve ger keçidür alınır imiş. Ve dört nügi yağ ve dört nügi kıl ve dört nügi keş ve Gevheriz nâm karyeden bu zikrolanlardan zâyid dört nügi peynir dahi alınır imiş. Bu hususlar ki, başdan takrir olundı, kurâ müslümanlarından alınır imiş. Gerü ber karar-ı sâbık mukarrer kılındı. Ammâ bu zikr merâ'î ve mevâşînün alınmasınun mevsimi evvel bahar nevrûz'dadir. Ol vakit alalar, andan mukaddem alınmaya. 17. Ve şehr-i Ergani cemâ'atinün müslümanlarından zirâ'ati olanından hums üzre alınır imiş. Ve bağlarından dahi dört bin karaca akçe maktû' verürler imiş ki, bin üçyüz otuz üç akçe-i Osmanî olur. Ve birer yük odun dahi alınmasınun mevsimi bağ akçesi üzüm vaktinde ve odun son güz ayında ki, kış evvelidir. 18. Ve şehir Erâmine'sinden dahi bağ harâcı deyü on iki bin karaca akçe maktû' alurlar imiş. Ammâ ol vakit ma'mûriyeti artuk imiş, şimdiki hâlde andan dahi eksik olmağın dokuz bin karaca akçe kayd oldı ki, üç bin Osman akçesi olur. 19. Ve tütüncek deyü gerü her hâneden bir Şahrukî dahi alınır imiş ki, altı Osman akçesi olur. Ve gerü nâibcek deyü dört yüz karaca akçe maktû' alınır imiş. Ve bayramcek dahi gerü dört yüz karaca akçe alınır imiş, üçü bir Osmanî hesâbı üzeredir. Bunları alınmalarının mevsimi nevrûzdadır. Ammâ bayramceğün nısfı bir bayramda ve nısfı dahi bir bayramda imiş. 20. Ve her nefer başına on ikişer ırgâdiye dahi alurlar imiş ki, her günü içün bir tenge alınır imiş ki, yiğirmi dört Osman akçesi olur. Ammâ işledürler imiş, artuğun alurlar imiş. Gerü evvel üzere mukarrer kılındı. Alınmasınun mevsimi nısf-ı evvel bahar ekin vaktindedir, ol vakit alına. 21. Ve her hâneden birer yük odun dahi verürler imiş, davarı olan davar ile ve olmıyan arkayla getürürler imiş, her yükü bir Osman akçesi olur. 22. Ve resm-i 'arûsiyeleri içün dahi on Şahrukî alınır imiş ki, altmış Osman akçesi olur. Ve kurâ Ermaninesinün dahi zirâ'at lerinden beşde bir alınır imiş. Ve resm-i ırgâdiyeleri dahi her neferden on iki mûşk her günü altışar Osmanîden yiğirmi dört akçe olur. Alınmasının mevsimi tansîf üzere evvel-i bahar ve orak vaktindedir. 23. Ve gerü her hâneden tütücek deyü sekizer tenge alınır imiş ki, on altı Osman akçesi olur. Bunundahi alınmasınun mevsimi nevrûzdadır, ol vakit alalar. Bunlar odun ve otluk ve saman bahâsı içün imiş.

11 24. Ve resm-i şıhnegî deyü gallevâtdan her otuz ikide bir alınır imiş, anun dahi alınmasınun mevsimi harman vaktindedir. 25. Bu zikrolunan husûslar külliyyen kemâ-kân mukarrer kılındı. 26. Bunları verü-gelen livâ-i mezbûrda on dört kıt'a Ermeni kurâsıdır. Bu taktir olunan rüsûmı verdüklerinden gayrı gerü bu karyeler re'âyâsının ba'zı maktû'ları dahi vardır, an-kadîm vere-gelürler imiş ki, karye ne miktar nesne vere-gelmişler ise zikrolunur: a) Evvel karye-i Bayur (Bâğûr Köyü) ki, Ermeni kendidir, dört bin karaca akçe bağ harâcı deyü verürler imiş ki, üçü bir Osmanî hesâbıdır. Ve üçyüz karaca akçe timûrcek ve dört yüz karaca akçe nâibcek ve iki karaca akçe bayremcek ve iki yüz karaca akçe dahi şirecelik ve dört bin karaca akçe kara salgun deyü, bu zikrolanları külliyyen verürler imiş, on altı İstanbul kilesidir. b) Ve karye-i Nife (Nîfe Köyü. Nîfe Dağı'nın eteğinde bulunurmuş)'den dahi dört bin karaca akçe bağ harâcı ve dört bin dört yüz karaca akçe kara mal ve üç yüz karaca akçe timûrcek ve dört yüz karaca akçe nâibcek ve iki yüz karaca akçe divâncek ve iki yüz karaca akçe şirecelik ve bir müdd-i Âmid galle dahi resm-i bevvâlbî. Bu zikrolan hususlar karye-i mezkûre ahâlisî veregelürler imiş. Gerü mukarrer kılındı. c) Ve karye-i Harbend ( Herbeto Köyü) ahâlisi dahi vere-geldükleri beş bin karaca bağ harâcı ve dört bin dört yüz karaca akçe kara mal ve üç yüz karaca akçe timûrcek ve dört yüz karaca akçe nâibcek ve iki yüz karaca akçe bayremcek ve iki yüz karaca akçe şirecelik ve bir müdd-i Âmidî galle dahi resm-i bevvabî deyü verürler imiş. Karye-i mezkûre dahi bu taktirde olanları an-kadîm vere-gelürler imiş. Gerü evvel üzere mukarrer kılındı. d) Ve karye-i Malan (Mâlân Köyü) dahi ki, ahâlisi vere-geldükleri üç bin karaca akçe bağ harâcı ve iki bin karaca akçe nâibcek ve yüzelli karaca akçe bayremcek ve yüz karaca akçe şirecelik ve nîm müdd-i Âmidî galle dahi resm-i bevvabî deyü alınur imiş. Bu zikrolunan hususları bunlar dahi kanun-ı kadîmde vere-gelürler imiş. Gerü evvel üzere mukarrer kılındı. e) Ve karye-i Banhor ( Bâlâxur/Balağur/Balahur) Köyü ahâlisinin dahi vere-geldükleri dört bin karaca akçe bağ harâcı ve üç bin karaca akçe kara mal ve üç yüz karaca akçe timûrcek ve dört yüz karaca akçe bayremcek ve iki yüz karaca akçe şirecelik ve bir müdd-i Âmidî galle dahi resm-i bevvabî alınur imiş. Karye-i mezkûre dahi bu taktirde olanları an-kadîm vere-gelürler imiş. Gerü evvel üzere mukarrer kılındı. f) Ve karye-i Hilâlî ( Qalâli Köyü) ahâlisi dahi vere-geldükleri üç bin karaca akçe kara mal ve üç yüz karaca akçe timûrcek ve dört yüz karaca akçe nâibcek ve iki yüz karaca akçe divâncek ve yüzelli karaca akçe şirecelik ve nîm müdd-i Âmidî galle dahi resm-i bevvabî deyü ve iki yüz karaca akçe bayremcek dahi alınır imiş. Bu zikrolan hususlar dahi kemâ-kân mukerrer kılındı. g) Ve karye-i Nik-azûr'dan ma'mur iken vere-geldükleri ziyâdece imiş. Ammâ hâliyâ harâp şekil almağın dört yüz karaca akçe bağ harâcı ve dört yüz karaca akçe kara mal ve yüz karaca akçe timurcek ve yüz karaca akçe şirecelik ve dört kile-i Âmidî galle dahi resm-i bevvâbî alınır imiş. Gerü evvel üzere mukarrer kılındı. h) Ve karye-i Yiğit-nik-i Süflâ'dan ahâlisi vere-geldükleri üç bin karaca akçe bağ harâcı ve iki bin beş yüz karaca akçe kara mal ve iki yüz karaca akçe nâibcek ve iki yüz karaca akçe bayramcek ve iki yüz karaca akçe divâncek ve iki yüz karaca akçe şirecelik ve on iki kile-i Âmidî galle dahi resm-i bevvâbî alınır imiş. i) Ve karye-i Herseni ( Hérsın Köyü )'den ahâlisinin dahi vere-geldükleri üç bin karaca akçe kara mal ve üçbin beşyüz karaca akçe bağ harâcı ve üç yüz karaca akçe timûrcek ve iki yüz karaca akçe bayremcek ve iki yüz karaca akçe şirecelik ve nîm müdd-i Âmidî galle dahi resm-i bevvabî alınur imiş. Gerü evvel üzere mukarrer kılındı.

12 j) Ve karye-i Mendeken ( Mındıkân veya Mendeken Köyü )'den üç bin karaca akçe bağ harâcı ve bin karaca akçe kara mal ve iki yüz karaca akçe nâibcek ve yüz elli karaca akçe timûrcek ve yüzelli karaca akçe bayremcek ve yüzelli karaca akçe divâncek ve yüz elli karaca akçe şirecelik ve sekiz kile-i Âmidî galle dahi resm-i bevvabî alınur imiş. Gerü evvel üzere mukarrer kılındı. k) Ve karye-i Ekrek'ten ahâlisinin 'an-kadîm vere-geldükleri dört bin karaca akçe bağ harâcı ve iki bin beşyüz karaca akçe kara mal ve iki yüz elli karaca akçe timûrcek ve üç yüz karaca akçe divâncek ve iki yüz karaca akçe bayramcek ve iki yüz karaca akçe şirecelik ve nîm müdd-i Âmidî galle dahi alınır imiş. Bunlar dahi mukarrer kılındı. ı) Ve karye-i Teletnik-ı Ulyâ'dan ahâlisinin 'an-kadîm vere-geldükleri iki bin beş yüz karaca akçe kara mal ve iki bin altı yüz karaca akçe bağ harâcı ve iki yüz karaca akçe timûrcek ve üç yüz karaca akçe divâncek ve üç yüz karaca akçe nâibcek ve yüz elli karaca akçe bayramcek ve yüz elli karaca akçe şirecelik ve sekiz kile-i Âmidî galle dahi resm-i bevvâbî. Bunlar dahi mukarrer kılındı. m) Ve karye-i Nursenik ahâlisinin 'an-kadîm vere-geldükleri bin iki yüz karaca akçe kara mal ve bin karaca akçe bağ harâcı ve üç yüz karaca akçe nâibcek ve iki yüz karaca akçe timûrcek ve yüz karaca akçe bayramcek ve yüz karaca akçe divâncek ve yüz karaca akçe şirecelik ve sekiz kile-i Âmidî galle dahi resm-i bevvâbî alınır imiş. Gerü evvel üzere mukarrer kılındı. n) Ve karye-i Dursud'dan dahi vere-geldükleri bin karaca akçe kara mal ve bin karaca akçe bağ harâcı ve iki yüz karaca akçe timûrcek ve yüz karaca akçe divâncek ve yüz karaca akçe şirecelik ve sekiz kile-i Âmidî galle dahi alınır imiş. Bunlar dahi mukarrer kılındı. o) Ve karye-i Kızılca ahâlisisinin dahi üç bin karaca akçe bağ harâcı virürler imiş. Bunlar dahi mukarrer kılındı. 27. Ve bâc hususu dahi tamgay-ı harîr her menn-i Âmidîde ki, bin beş yüz seksen dirhem olur, on iki karaca akçe bâc alınır imiş ki, dört Osman akçesi olur. Ve bezden akmişenin her sınıfından yiğirmi dört karaca akçe alınır imiş ki, sekiz Osman akçesi olur. Ve Rum ve Haleb ve Şam ve Mısır kumaşı geçüp gitse bunlar dahi harîr düstûru üzere ki, her menninde on iki karaca alınır imiş. Ve Rum cânibinden Frengî akmişe ve çatma ve fik ve sâir bu asıl aksam-ı metâ' geçüp gitse, ol dahi bez kumaş i'tibarı üzere imiş, her menninde yiğirmi dört karaca akçe alınır imiş ki, sekiz Osmanî olur. 28.Ve sükker ve çivid ve sâir bunlara nisbet ıtrî kısmı geçip gitse her menninden bir buçuk karaca akçe bâc alınır imiş ki, nîm Osman akçesi olur. Ve sabun ve hinnâ ve penbe ve na'l ve bunlara nisbet ne kim vardır ki, mürde-bâr kısmıdır, geçip gitse, her yüküne on iki karaca akçe bâc alınır imiş ki, dört Osmanî olur. Ve ketân yükü geçip gitse, her yüküne yüz karaca akçe bâc alınır imiş ki, otuz üç Osman akçesidir. Ve satılsa iki yüz karaca akçe tamga alınır imiş ki, altmışaltı Osmanî akçe olur. Ve penbe ve sabun ve hınnâ satılsa her yüküne dört nügi tamga alınır imiş ki, nügi iki yüz dirhemdir. Ve yaş yemiş gelip satılsa andan dahi her yüküne dört nügi alınır imiş. Ve mazû yükü geçip gitse her yüküne bir şahrukî bâc alınır imiş ki, altı Osman akçesi olur. Ve Ergani re'âyâsı bağlarından hâsıl ettikleri şarapların yükledip satmağa alıp gitse, at ve katır yükünden iki Hasanbeğî ve eşek yükünden bir Hasanbeğî bâc alınır imiş ki, her Hasanbeğî iki Osmanî olur. Ve at ve katır ve sâir bunlara nispet devâb kısmı satılsa, her Eşrefîde bir Hasanbeğî alınır imiş, yüzde dört akçe hesâbıdır. 29. Ve nâhiye-i mezbûrede hâsıl olan penbenin divanîsî alındıktan sonra penbelerin ba'zı re'âyâ tarlasından maktû' eder imiş, kendüler arasında bez hesâbı olur imiş. Satuldukda alan kişiden her yerden bir Osman akçesi tamga alurlar imiş. 30. Ve emlâk kısmı satılsa, eğer hâne ve ger bağdır ve ger âsiyâb her ne bey olursa, her Eşrefîde bir tenge tamga alınır imiş ki, yüzde dört Eşrefî hesâbıdır. 31. Ve çulhalar husûsu dahi şehirde olan her çulha kuyusundan ayda dört karaca akçe ve kurâda olan çulha kuyularından yılda bir tenge bunlar alınırmış. 32. Ve tabakhâne husûsu dahi her iki koyun ve keçi postu tabbâğa gelür olsa, her iki posta bir karaca akçe alınır imiş. Ve gönderen nîm Şahrukî alınır imiş ki, üç Osmanî olur.

13 33. Ve tamgay-ı ağnâm hususu dahi şehirde ve ger kurâda boğazlanan koyundan her baştan dokuz karaca akçe ve sığırdan on sekizer karaca akçe tamga alınır imiş ki, üçü bir Osmanî hesâbı üzeredir. B) Kanuni Devri Ve Ergani Eyâlet Kanunnâmeleri Amid'e (Diyarbakır'a) gelen ilk Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'dır. Irak seferleri sırasında dört defa Amid'e gelmiştir. Üçüncü gelişinde, o yıl kutlanan Ramazan Bayramı onun gelişi nedeniyle daha coşkulu kutlanmıştır. Diyarbekir'den 22 veya 25 Kasım 1548'de ayrılıp, buradan Halep'e gitmiştir. Kışı Halep'te geçiren Kanuni, 6 Haziran 1592'da Halep'ten ayrılır ve yolda hastalanır. Diyarbekir yakınlarındaki suyu ve havası iyi olan Karacadağ yaylasında bir süre kalır ve iyileşir. Hatta; Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi beytiyle başlayan meşhur gazelini burada yazdığı rivayet edilir. En son olarak 4 Kasım 1549'da Diyarbekir'den ayrılmıştır.(4) Bu dört geliş-gidiş de Ergani'ye uğradı mı? Ben, okuduğum kaynaklarda maalesef bir kayda rastlayamadım. Diyarbekirr Eyâletinin Sancakları, Kanunları ve Coğrafi Sınırları Diyarbekir eyâletinin fethi 1515'de Yavuz zamanında tamamlandı. İlk fetih yıllarında Amid'in Paşa Sancağı kabul edilerek, bütün doğu ve güneydoğu Anadolu'nun tamamının Diyarbekir Eyâleti adı altında toplandı. Kanunlar açısından ilk etapta Hasan Paşa Kanunları 'nın kısmî bir uyarlaması yapılıp yürürlüğe konuldu. Kanunî devrinde, geniş kapsamlı Diyarbekir Eyâleti hem idarî ve hem mülkî açıdan ve hem de hukukî açıdan önemli değişikliklere uğradı. Erzurum Eyâleti, Bağdat Eyâleti, Van Eyâleti, ve Halep Eyâleti, yeni fetihlerle beraber, Diyarbekir Eyâleti'nden kopma eyâletlerdir. Kısaca idarî ve mülkî alanda önemli değişikler yapılmıştır. Kanunî devrinin ilk dönemlerinde Diyarbekir Eyâleti iki ana bölgeye ayrılmıştı: Birincisi : Diyarbekir Eyâleti, İkincisi: Kürdistan Eyâleti. Birinci İdari Bölge, yani Diyarbekir Eyâleti adı altında klasik Osmanlı sancakları toplanmıştı. Bunların en önemlileri alfabetik sıraya göre şunlardı:

14 1. Adilcevâz Livâsı, 2. Amid Livâsı (Paşa Sancağı), 3. Ana ve Hît Livâsı (Sonradan Bağdat Eyâletine bağlanmıştır), 4. Arapkir Livâsı, 5. Aşâir-i Ulus Livâsı (Boz Ulus ve Kara Ulus), 6. Atak Livâsı, 7. Bîra Livâsı (Birecik Sancağı), 8. Bitlis Livâsı (Bazı kaynaklarda Kürdistan Eyâleti kısmında gösterilmiştir), 9. Çemişgezek Livâsı (Bazı kaynaklarda Kürdistan Eyâleti kısmında gösterilmiştir), 10. Deyr'ür Rahbe Livâsı, 11. Ergani Livâsı, 12. Harput Livâsı, 13. Habur (Kabur) Livâsı, 14. Musul Livâsı, 15. Mardin Livâsı, 16. Ruha (Urfa) Livâsı, 17. Sincar Livâsı, 18. Siverek Livâsı (Bazı kaynaklarda Kürdistan Eyâleti kısmında gösterilmiştir), 19. Hısn-ı Keyf (Hasankeyf) Livâsı (Bazı kaynaklarda Kürdistan Eyâleti kısmında gösterilmiştir), 20. Kığı Livâsı, 21. Nusaybin Livâsı, 22. Rakka Livâsı, 23. Si'ird Livâsı, 24. Tercil Livâsı. Eyâlet-i Diyarbekir unvanı altında toplanan bu livâlarda (sancaklarda/vilayetlerde) bazı ayrıcalıklar bulunsa bile Osmanlı Kanunları geçerliydi. Kanunnâmesi bulunan sancaklar, çoğunlukla bu gruba giren sancaklardır. İkinci İdari Bölge ise, Ekrâd (Kürt) sancakları veya hükümet diye adlandırılan idarî merkezlerin toplandığı Vilâyet-i Kürdistan'dır. Bu sancaklardan önemli olanların alfabetik sıraya göre bazılarının isimleri şunlardır: 1. Behrânî Livası, 2. Cizre Livası, 3. Çabakçur Livası, 4. Çermik Livası, 5. Eğil Livası, 6. Genç Livası, 7. Hazzro Livası, 8. Hizan Livası, 9. İmâdiye Livası, 10. Kulb Livası, 11. Mihrânî Livası, 12. Müküs Livası, 13. Palu Livası, 14. Sason Livası, 15. Tercil Livası, 16. Şervil Livası, 17. Vatsan Livası, 18. Zerrîkî Livası. En önemli sancaklarını saydığımız Kürdistan Eyâleti'nin bu idari birimleri, sonradan hükümet veya Ekrâd (Kürt) sancağı diye adlandırılmıştır.

15 Diyarbekir Eyâleti Kanunnâmeleri'nden Ergani Sancağı Kanunnâmesi Diyarbekir Eyâleti'nin klasik sancakları arasında yer alan Ergani Sancağı (Livâsı)'nın ilk kanunu, Hasan Padişah Kanunu 'na göre hazırlanan Yavuz devrindeki hukukî düzenlemelerdir. Kanunî döneminde, 1526 tarihinde Hasan Paşa Kanunları tasfiye edilerek ve Osmanlı kanunu esas alınarak yeni bir Ergani Sancağı Kanunnâmesi hazırlanmıştır. Bu Kanun Başbakanlık Osmanlı Arşivinde muhafaza edilmektedir. Kanunnâmede sadece bâc vergileri düzenlenmiştir ki, bâc vergileri de örfî rüsûm arasında yer almaktadır Tarihli Ergani Sancağı Kanunnâmesi'nin Metni Kanûnnâme-i Livâ-, Ergani Ber Mûceb-i Kanûn-ı Osmanî Der Vilâyet-i Diyarbekir Der Beyân-ı Tamgâ Siyâh (5) ( Aşağıda Metni'nde parantez içindeki açıklamalar bana aittir.-m. Üzülmez ) 1. Tamgâ-ı siy âha Müte'allik olan bunlardır; bir yük ketan gelüb satılsa, her yükünden altmış altı akçe alınurmış, alına. Ve penbe ve sabun ve hınnâ satılsa, yüküne dört nügi ( Ergani Nügisi: Maddede verilen tarife göre 200 dirhemdir. Dirhem ise, 3,148 gramlık eski bir ağırlık ölçüsüdür ) tamgâ alınırmış, her nügi iki yüz dirhemder. Ve yaş yemiş gelüb satılsa, andan dahi her yüküne dört nügi alunurmuş. Ve mazu yuki ubû etse, her yüküne altı Osmanî akçesi alınurmış. 2. Ve Ergani re'âyâsı bağlarından hâsıl etdükleri şarâbların yükledüb satmağa alup gitse, at ve katır yükünden iki Hasanbeğî ( Hasan Padişah adına basılan bir para birimidir ve dört akçe değerindedir) alunurmış bâc ve merkep yükünden bir Hasanbeğî ki, her yükünden iki Osman akçesi olur. (Osmanlı yönetimi bu maddeyle şarap üretimini, dağıtımını ve satışını onaylamış ve yasalaştırmış olmaktadır.) 3. Ve at ve katır sâir bunlara nisbet devvâbb cinsi satılırsa, her Eşrefî de bir Hasanbeği tamga alınurmış ki, yüzde dört akçe hesâbıdır. Ammâ bazarda satılandandır deyü defter-i sâbıkada kayd olunmuş. Hâliyâ iki yüzde beş akçe alınmak mukarrer olunub anın dahi nısfı alandan alına. Ammâ kurâlardan alınmaya. Ve emlâk kısmı satılsa, nesne alınmaya. 4. Ve debbâğ-hâne husûsı dahi her iki koyun ve keçi postu dibâğate gelür olsa, her iki posta bir akçe alınurmış. Ve sığır gönünden bir buçuk ve camus gönünden üç akçe alınurmış. Yine ol mukarrer kılındı. 5. Ve tamgâ-i ağnâm dahi şehirde ve kurâlarda satılmak için koyun boğazlansa, her koyun başına altışar akçe-i karaca ve sığırdan sekizer karaca akçe tamga alınurmış; üçi bir Osmanâ akçe hesâbı üzere kayd olunmuş. Her koyun başına iki akçe ve sığır başına altışar akçe alına. Ve şehrlü tâifesi etlük vaktinde koyun alur olsa, ol vakit alınmaya. 6. Ve kavun ve karpuz yükünden her yükde bir kavun ve bir karpuz alınurmış, yine ol üzere alına. Ve yoğurt ve penbe yükünden kadîmden nesne alınmazmış. 7. Ve şehrlü tâifesinin İslâmiyyesinin müte'ehhilinden on iki akçe ve mücerredlerine altışar akçe kayd olundu. Ve keferelerinin her harâc-güzârlarına yirmibeşer akçe ispenç kayd olunub ırgâdiyyeleri ref' olundu.

16 8. Ve resm-i cullâh dahi hilâf-ı kanûn olmağın ref' olundu Der Beyân-ı Noktabaşı 9. Harîr yüki ubûr etse, her yükde noktabaşı deyü ikişer akçe alınurmış. Ve bu cümleden gayri her ne yük ubûr etse, ikişer akçe noktabaşı alına. Ammâ yaş yemişlerden alınmaya. Ve satılmak içün camus geçse, bir buçuk akçe noktabaşı alınurmış, yine ol üzere mukarrer kılındı. Ayrıca, 1540 tarihli Boz-Ulus(*) Kararnâmesi'nin 7. maddesinde de: " Ve Çapakçur (Bingöl) yoluna gitmeyüp Palu'ya giden ulus tâifesi Ergani'ye vardıklarında Ergani Sancağı Beği selâmlık deyü her obadan bir kuzu ve her hâneden bir yapağı ve peynir alur imiş. Bu dahi hâdis ve bid'at olmağın ref' olundu. Minba'd alınmaya. Ve Ergani Sancağı'nı geçüp Palu'ya varduklarında Palu Beği Cemşîd Beğ(**) Murad suyu kenarında her sürüden bir koyun ve kuzun alub ve herhâneden bir peynir ve bir yapağı alur imiş. Bu dahi zulüm ve bid'at olmağın ref' olmağın ref' olunub 'âdet-i kadîmeleri ta'yin olundı ki, koyun ve sâir davar geçer olsa, her hâneden üçer pâre alınub andan ziyâde koyun ve kuzu ve yapağı ve peynir alınmaya " hükmü yer almaktadır (*) Diyarbekir ve Zülkadriye civârında konar göçer bir hayât yaşayan yerleşik bir yerleri bulunmayan göçebe aşîretlerine ulus denilmektedir. Uluslar, Kürtler ve dağınık gruplardan meydana geliyorsa Kara Ulus, Türkmenlerden meydana geliyorsa Boz Ulus adı verilmektedir. (**) Cemşîd Beğ: İdrîs-i Bitlîsî ile Doğu Anadolu'nun Osmanlı Devletine katılmasına çalışmış Palu Hâkimidir. Kaynak: 1) AnaBritannica Genel Kültür Ansiklopedisi, Cilt 12, Ana Yayıncılık, s ) Dr. Tufan Gündüz, Anadolu'da Türkmen Aşiretleri "Bozulus Türkmenleri ", Bilge Yayınları, s ) Doç. Dr. Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kanunnâmeleri ve Hukukî Tahlilleri 3. Kitap Yavuz Sultan Selim Devri Kanunnâmeleri, Fey Vakfı Yayınları, İstanbul 1991, s ) Torî, Kürtlerin Ortaçağ ve Yeniçağ Tarihi, Berfin Yayınları, s ) Doç. Dr. Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kanunnâmeleri ve Hukukî Tahlilleri 5. Kitap Kanunî Devri Kanunnâmeleri II. Kısım Eyâlet Kanunnâmeleri-I, Fey Vakfı Yayınları, İstanbul 1991, s ) TAHRİR DEFTERLERİ Tahrir, Arapça'da " yazım " anlamına gelir. Osmanlı Devleti'nde, tahrir, toprağın mülkiyet ve tasarruf hukukunu, reayanın (ahalinin, halkın) yükümlülüklerini belirlemek, vergi tür ve miktarlarını saptamak için yapılan arazi ve yükümlü nüfus

17 yazım işidir. Arazi ve yükümlü yazım sonuçlarının işlendiği defterlere Tahrir Defterleri denir. Sadece yükümlü sayım (tahrir-i nüfus) sonuçlarının işlendiği defterlere ise Esame Defterleri denilir. Osmanlı Devleti'nin varlığı büyük ölçüde köylü kitlelerinin ürettiği tarımsal fazlaya vergi-rant biçiminde el konulmasına dayanıyordu. Bunun gelir kaybına uğramaksızın gerçekleştirilmesi, en az artık aktarılmasıyla olabildiğince çok askerî yöneticiye dirlik verilmesi ve de merkezî hazinenin beslenmesi için başlıca yöntem tahrirlerdir. Tahrir, tımar dağıtımının, yani göstermiş olduğu veya göstereceği askerî hizmete karşılık gelir ihsan edilmesi ile irili ufaklı dirlikler (bir hizmete karşılık olarak bir kimseye aylık veya bir yere bağlı gelir bağlanması) üzerinde görece güçlü bir merkezî denetimin sürdürülmesinin temeliydi. Bu nedenle, Osmanlılar, ele geçirilen ve tımar sistemine alınan bir bölgede öncelikle tahrir yaptırırdı. Padişah, sadrazam ve bazı yüksek rütbeli devlet adamlarının oluşturduğu meclis, yani Divan-ı Hümayun 'ca/saray'ca görevlendirilmiş tahrir yazıcıları; önce yöre halkının alışılageldiği eski töreleri, uygulanan yasaları, kurulu vakıfları, mülkname ve mukarrername denen belgeler aracılığıyla tasarruf edilen toprakları saptar, bunlara ilişkin belgeleri toplardı. Tahrir defterlerinin yazımında çok kısa özet açıklamalara, tanık adlarına ve görülen belgeye yer verirlerdi. Bölgedeki bütün yerleşim birimleri, bunların öteden beri bağlı olduğu kurallar, kendilerine tanınan özel haklar, her köyün otlak, harman, koru, su kuyusu, yol gibi ortak kullanım alanları, yetiştirilen ürünler, avlanan hayvan türleri, bir yılda ödenmesi beklenen vergi tutarları, göçebelerin yaylak ve kışlakları, geçiş yolları da ayrıntılı biçimde belirtilirdi. Tımar sisteminin bozulmasından sonra mirî (beye ait) topraklarda iltizam (devlet gelirlerinden birinin toplanması işini üstlenme), mukataa(arazinin belli bir kira karşılığı birine bırakılması) ve malikâne (yasanın öngördüğü koşullarla birine verilen beylik arazisi) yöntemleri uygulanmaya başlayınca tahrir sistemi çözülmüştür. Vergi yükümlülüklerini ve orduya alınacak asker sayısını belirlemeye yönelik Tahrir-i Nüfus (Nüfus Sayımı) ilk kez 1831'de yapılmıştır. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve yoksullar yükümlülük dişi tutulduklarından nüfus sayım defterlerine yazılmamışlardır. Sadece toprakla, tapuyla ilgili olan defterlere Tapu Tahrir Defteri denilir ve Osmanlı Devleti'nde 15. ve 19. yüzyıllar arasında vergilendirmeye esas olmak üzere tutulmuşlardır. Toprak ve kullananlara ait bilgiler içeren bu defterler tarihî değere sahip defterlerdir. Tahrir ve Esame (nüfus) defterleri, günümüzde Osmanlı tarihine ilişkin araştırma yapanlarca başvurulan önemli arşiv belgeleridir. Kaynak: 1. AnaBritannica Genel Kültür Ansiklopedisi, Cilt 20, Ana Yayıncılık, s M. Nihat Özön, Büyük Osmanlıca-Türkçe Sözlük, İnkılâp ve Aka Kitabevleri, Ankara 1973, s.700. Tahrir Defterlerinde Ergani Ben, sadece 998 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Diyâr-i Bekr ve 'Arab ve Zü'l-Kâdiriyye Defteri 'ni bulabildim. Mutlaka başka defterler de vardır. 998 Numaralı Muhâsebe-i Vilâyet-i Diyâr-i Bekr ve 'Arab ve Zü'l-Kâdiriyye Defteri (937/1530) I Âmid, Mardin, Sincar, Musul, 'Arabkir, Ergani, Çirmük, Siverek, Kığı, Çemişkezek, Harput, Ruha, 'Ana-Hit ve Deyr-Rahbe Livâları ile Hısn-i Keyf ve Si'ird Kazâları ile ilgili defter Başbakanlık Devlet

18 Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı tarafından Defter-i Hâkânî Dizisi'nden yayınlanmıştır. Yayının giriş yazısında açıklayıcı bilgiler bulunmaktadır. Giriş yazısındaki açıklayıcı bilgilerde özet olarak şunlar yazılmaktadır: XVI. yüzyılın başlarında Safavi Devleti'nin egemenliğine giren Diyarbakır ve çevresi, Çaldıran Savaşı'yla birlikte Osmanlı Devleti'nin egemenliğine girmeye başlamıştır yılında yapılan tahrir sonuçlarını içeren TD 64 numaralı deftere göre Diyarbakır Eyaleti Amid, Mardin, Berriyyecik, Ruha, Siverek, Ergani, Çermük, Harput, Kiğı, Arabkir, Sincar ve Çemişkezek olmak üzere 12 livadan (vilayetten) oluştuğu görülmektedir. Bölgenin Osmanlı İmparatorluğu'na katılımından sonra ilk tahrir olması nedeniyle, bu defterde serhadlarda tahrir işleminin ne şekilde yapıldığını gösterir bilgiler vardır yılında tahrire tabi tutulan 12 sancak dışında ashabına tefviz (bırakma) ve temlik (devretme) olunduğu içün burada zikredilmeyip hükümet olarak ayrı bir statüsü olan sancaklar da vardır. ( Osmanlıya vergi ve asker veren, ama yönetim babadan oğla geçen, kendi beyliğini kendisi yöneten, Kürdistan Eyaleti'ne bağlı, özerk Kürt beyliklerinden söz edilmektedir burada. Resmî ideoloji gereği ve " inkâr " politikası nedeniyle, hem Kürdistan sözcüğünü ve hem de tarihsel bir olguyu doğrudan telaffuz edilmekten kaçınılmaktadır. M. Üzülmez ) Bu sancaklar yararlılık gösterenlere mülk olarak verilmiştir. Gelir tamamen kendilerine aittir. Buralara hiçbir devlet görevlisi giremez, tahrir yapamazdı. Buna karşılık beylerbeylerinin emri altında sefere katılırlardı yılında Diyarbakır Eyaleti'nde 13 sancak beyi görülmektedir. Amid sancağı eyaletin merkezi olduğu, Mardin livasının ise sancak beyi olmadığı, Hısn-ı Keyf ve Siird'in de kaza oldukları düşünüldüğünde 12 sancak beyi olması gerekmektedir. Bu problemin açıklaması TD 998 numaralı defterin 90. sayfasında bulunmaktadır. Musul livasında Musul mirlivasının yanı sıra Sincar mirlivasına ait haslar bulunması nedeniyle bu sancağın toplamında iki adet mirliva yazılmıştır. Bu durumda başında sancak beyi bulunan ve liva statüsünde olan sancakların adedi Sincar, Musul, Arabkir, Ergani, Çirmük, Siverek, Kiğı, Çemişkezek, Harput, Ruha, Ana-Hit ve Deyr-Rahbe olmak üzere 12 tanedir. Yayınladığımız bu defter Mardin livası ile başlamakta ve eyalet merkezi Amid sancağı burada yer almamaktadır. Herhangi bir nedenle Amid livasına ait bölüm defterden ayrılmış ve kaybolmuştur ( Defter nasıl kayıp olur, yoksa Diyarbakır ile ilgili bazı bilgilerin gün ışığına çıkılmasından mı korkuluyor? M.Üzülmez ). Bu döneme ait defter serisindeki bu eksikliği gidermek için en yakın tarihli defterlere başvurulmuş ve H.947 tarihli TD 200 numaralı mufassal (ayrıntılı) defterden Amid merkez ve vakıflara ait bilgiler, H. 947 tarihli TD 134 numaralı icmal (özet) defterinden de sancağın geneline ait timarlarla ilgili veriler alınarak tamamı orijinal metniyle birlikte verilmiştir. Bu defterlerin bizim yayınını yaptığımız deftere şekil ve muhteva olarak benzemesinden ve 932 tarihli olmasından dolayı TD 998 numaralı defterin eksik bölümü olduğu, bazı araştırmacılar tarafından iddia edilmiştir. Bu defter yayınını yaptığımız defterin eksik bölümü değil, sadece bu defter serileri hazırlanırken buradaki bilgilerin alındığı en son tahrire ait icmal defterleridir. 998 numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Diyarbakır, Arab ve Zulkadiriyye Defteri'nin I. cildini Diyarbakır Eyaleti bölümü oluşturmaktadır. Bu ciltte eyalete ait tahrir defterleri ilgililere kolaylık olur düşüncesiyle her livanın defteri ayrı başlıklar halinde verilmiştir. İkinci olarak livalara ve eyaletin bütününe ait, sosyal, kültürel ve ekonomik bilgilerin adedî olarak yer aldığı " Yekün Cetvelleri " bölümü transikribe edilerek hazırlanmıştır. Dizin bölümü "Kişi ve Cemaat Adları, Yer Adları ve Terim " olmak üzere üç başlık altında verilmiştir. Terimler daha önceki ciltlerde olduğu gibi bütün livalar birleştirilerek tek bir başlıkla, " Kişi ve Cemaat Adları " ile " Yer Adları " dizini ise her liva için ayrı ayrı bölümler halinde verilmiştir. Amid livası iki ayrı defterden yararlanılarak oluşturulduğundan Terimler dizininde yayınını yaptığımız asıl defterin sayfa numaraları verildikten sonra TD 134 ve TD 200 numaralı defterlerin numaraları yer almıştır.

19 En son bölümde Muhasebe-i Vilayet-i Diyarbakır tıpkıbasım metni, hazırlanan fihristiyle birlikte yayınlanmıştır. " Tepe " manasına gelen Arapça " Tel " kelimesi güncel kaynaklarda da bu şekilde kullanılmasına karşın Tahrir Defterleri'nde çoğu kere " Til " şeklinde yazıldığından biz de bu yazılış şeklini tercih ettik. Örneğin Telkari, Tilkura; Telbesmi, Tilbesme; Telgöten, Tilgören olarak " Dizin "de yer almıştır. Kısaltmalar: TD: Tahrir Defterleri BOA: Başbakanlık Osmanlı Arşivi TK. KKA: Tapu-Kadastro, Kuyud-i Kadime Arşivi MAD: Maliyeden Müdevver Defterler BOA.TD: Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Tahrir Defterleri Yayınlanan Livalara Ait Tahrir Defterleri A- Dizin Yapılırken Yayınlanan Tahrir Defterleri Kitaptan sayfa sırasına göre Ergani ile ilgili kısımları çevrilerini olduğu gibi aşağıya alıyorum. VI-Ergani Livası Mufasal Defterler TD 64 İdari Birimler Liva: Ergani Vakıf Defterleri MAD 100 Vilayet: Ergani TK.KKA İdari Birimler Kaza: Ergani

20 B-Yayınlanan Livalara Ait Tahrir Defterleri VI-Ergani Livası Yeri Eski Nu. Yeni Nu.. Durumu Sayfa, Varak Çeşidi BOA.TD Tam 864 s. Mufassal 924 Hicrî Tarihi BOA.TD Başı tam, sonu eksik 228 s. Çavuşan 1008 BOA.TD Başı eksik, sonu tam 682 s. Muhasebe-İcmal 937 BOA.MAD Tam 31 v. Efkaf 924 TK.KKA v. Derdest - TK.KKA v. Derdest - TK.KKA v. Efkaf 973 Yekun Cetvelleri Liva Yekunları Liva-İ Ergani Kaza-İ Ergani Cihet-i kaza ma'medrese Fi-yevm Nefs-i Ergani, der-dest-i mir-liva Hane: 237 İslamiyye: 104 Eramine: 132 Mücerred: 75 İslamiyye: 26 Eramine: 49 Mu'af: 23 Haşil: Haşşha-i Padişah-i 'Alem-penah Haşil:

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI OSMANLI DA TAŞRA TEŞKILATI TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI İstanbul un merkez kabul edildiği Osmanlı Devleti nde, başkentin dışındaki tüm topraklar için taşra ifadesi

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14 Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453) 1. OSMANLI'DA DEVLET ANLAYIŞI Türkiye Selçuklu Devleti

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

ELAZIĞ IN SĐVRĐCE ĐLÇESĐ DOĞANBAĞI (ABUTAHĐR KÖYÜ) ÇEVRE KÖYLERĐN STABĐLĐZE YOLUNUN ASFALT YAPILMASINA DAĐR BĐLGĐ DOSYASIDIR

ELAZIĞ IN SĐVRĐCE ĐLÇESĐ DOĞANBAĞI (ABUTAHĐR KÖYÜ) ÇEVRE KÖYLERĐN STABĐLĐZE YOLUNUN ASFALT YAPILMASINA DAĐR BĐLGĐ DOSYASIDIR 1- Genel Bilgiler. Sayfa 1 2- Tarihçe. Sayfa 2 3 3-1518 Tarihli Ebutahir Nahiyesi Kanunnamesi.. Sayfa 4 4-1523 Tarihli Ebutahir Nahiyesi Kanunnamesi.. Sayfa 5 5- Bölge Halkı Adına Mektup Sayfa 6 6- Uydu

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1. Dersin Amacı ve Önemi... 1 2. Kaynaklar-Tetkikler... 2 BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI 1. OSMANLI SARAYLARININ TARİHİ GELİŞİMİ... 7 2. İSTANBUL DAKİ SARAYLAR... 8 2.1. Eski Saray... 8 2.2.

Detaylı

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf KAY 361 Türk İdare Tarihi Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf. 81-122. Osmanlı İmparatorluğu: Genel Bir Bakış 1243 Kösedağ Savaşı sonucunda İran İlhanlıları n tabi

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ

Detaylı

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları KURTALAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 163 3.5. KURTALAN İLÇESİ 3.5.1. ERZEN ŞEHRİ VE KALESİ Son yapılan araştırmalara kadar tam olarak yeri tespit edilemeyen Erzen şehri, Siirt İli Kurtalan İlçesi

Detaylı

İktisat Tarihi I

İktisat Tarihi I İktisat Tarihi I 25.10.2017 Toplum, Ekonomi ve Maliye Klasik Dönem olarak da adlandırılan 16. yy Osm. Devleti nin en parlak dönemidir. TOPLUMSAL YAPI: Artığı yaratanlarla artığa el koyanları birbirlerinden

Detaylı

I. Hutbe okutmak. II. Para bastırmak. III. Orduyu komuta etmek. A) Damat Ferit Paşa

I. Hutbe okutmak. II. Para bastırmak. III. Orduyu komuta etmek. A) Damat Ferit Paşa 1. Osmanlı Devletinde inşa edilen ilk medrese aşağıdakilerden hangisidir? A) Süleymaniye Medresesi B) Süleyman Paşa Medresesi C) Sahn-ı Seman Medreseleri D) Kanuni Sultan Paşa Külliyesi E) Şehzade Ahmet

Detaylı

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya başlamıştır. Böylelikle Türk-İslam devletlerinde Hukuk

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS Tezli yüksek lisans programında eğitim dili Türkçedir. Programın öngörülen süresi 4

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı SURUÇ İLÇEMİZ Suruç Meydanı Şanlıurfa merkez ilçesine 43 km uzaklıkta olan ilçenin 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 100.912 kişidir. İlçe batısında Birecik, doğusunda Akçakale, kuzeyinde Bozova İlçesi,

Detaylı

Osmanlı Devleti nde okuryazar oranının yüzde 66 olduğu iddiası

Osmanlı Devleti nde okuryazar oranının yüzde 66 olduğu iddiası Osmanlı Devleti nde okuryazar oranının yüzde 66 olduğu iddiası KAYNAK : https://teyit.org/osmanli-devletinde-okuryazar-oraninin-yuzde-66-oldugu-iddiasi/ Sosyal medya kullanıcıları tarafından Twitter da

Detaylı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ  Youtube Kanalı: tariheglencesi DURAKLAMA DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi 05.08.2017 OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU XVII.YÜZYILDA OSMANLI- AVUSTRYA VE OSMANLI- İRAN İLİŞKİLERİ a-avusturya ile İlişkiler

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi : Unvanı :Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu :Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi : Unvanı :Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu :Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı :Hasan KARAKÖSE İletişim Bilgileri :Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Adres Tarih Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR Telefon Mail : O.386.2804573 :hkarakose@ahievran.edu.tr

Detaylı

SELÇUKLULARDA TARIM Dr. Osman Orkan Özer

SELÇUKLULARDA TARIM Dr. Osman Orkan Özer Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 5.Hafta SELÇUKLULARDA TARIM Dr. Osman Orkan Özer Selçuklu İmparatorluğu, Türklerin kurduğu dört büyük imparatorluktan (Hun, Göktürk, Selçuklu, Osmanlı) üçüncüsüdür. İslam

Detaylı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray 1-MERKEZ TEŞKİLATI A- Hükümdar B- Saray MERKEZ TEŞKİLATI Önceki Türk ve Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Osmanlı Devleti nde daha merkezi bir yönetim oluşturulmuştu.hükümet, ordu ve eyaletler doğrudan

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR 1. Osmanlı Devleti nde Yeniçeri Ocağı nı kaldırmak isteyen ilk padişah II. dır. Osman 2. Genç Osman saray ile halk arasındaki kopukluğu

Detaylı

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845)

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) C. Yunus Özkurt Osmanlı döneminde ilk genel nüfus sayımı, II. Mahmud döneminde 1831 (Hicri: 1246) yılında alınan bir karar ile uygulanmaya başlamıştır (bundan

Detaylı

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22 Batman'ın tarihi hakkında en eski bilgiler halk hikayeleri, mitler ve Heredot tarihinde verilmektedir. Ortak verilere göre MED kralı Abtyagestin'in torunu Kyros karsıtı Erpagazso M.Ö. 550 yilinda yenilince

Detaylı

MUHÂSEBE-İ VİLÂYET-İ DİYÂR-İ BEKR VE ARAB VE ZÜ'L-KÂDİRİYYE DEFTERİ

MUHÂSEBE-İ VİLÂYET-İ DİYÂR-İ BEKR VE ARAB VE ZÜ'L-KÂDİRİYYE DEFTERİ T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 39 Defter-i Hâkânî Dizisi: IV 998 NUMARALI MUHÂSEBE-İ VİLÂYET-İ DİYÂR-İ BEKR VE ARAB VE ZÜ'L-KÂDİRİYYE DEFTERİ

Detaylı

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş Özalp Tarihçesi: Özalp ilçesi 1869 yılında Mahmudiye adıyla bu günkü Saray ilçe merkezinde kurulmuştur. 1948 yılında bu günkü Özalp merkezine taşınmış ve burası ilçe merkezi haline dönüştürülmüştür. Bölgede

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN 7475 HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 4070 Kabul Tarihi : 16/2/1995 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 19/2/1995 Sayı : 22207 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt :

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı

İktisat Tarihi I

İktisat Tarihi I İktisat Tarihi I 11.10.2017 12. asrın ikinci yarısından itibaren Anadolu Selçuklu Devleti siyasi ve idari bakımdan pekişmişti. XII. yüzyıl sonlarından itibaren şehirlerin gelişmesi ile Selçuklu ekonomik

Detaylı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı Birecik ilçesi Şanlıurfa Merkez ilçesine 80 km uzaklıkta olup, yüzölçümü 852 km2 dir. İlçe merkez belediye ile birlikte 3 belediye ve bunlara bağlı 70 köy ve 75 mezradan

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER

TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER 2006 SARIBEY, Aysun, XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Aydın'da Yönetim, (Danış. Prof. Dr. Serap YILMAZ), Adnan

Detaylı

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi 78 ağaçları bulunan yer, Ermenek'e bağlı Görme! Köyü'nde 32 Paşaçukuru olarak bilinen yer, Ermenek'te Emir Ahmed mülkü civarındaki yer, Ermenek'e bağlı Gargara Köyü'nde 33 yer, Mut Medresesi yakınındaki

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016 İktisat Tarihi I 8/9 Aralık 2016 Kredi, Finans ve Servetler İslam dinindeki faiz yasağının kredi ilişkilerinin gelişmesini önlediği sık sık öne sürülür. Osmanlı kredi ve finans kurumları 17. yüzyılın sonlarına

Detaylı

Tarih Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (Sak. Üni. Ort.) Programı Ders İçerikleri

Tarih Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (Sak. Üni. Ort.) Programı Ders İçerikleri Tarih Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (Sak. Üni. Ort.) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders İçerikleri Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri TAR701 1 3+0 6 Bu dersin temel amacı belli

Detaylı

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

ETKİNLİKLER/KONFERSANS ETKİNLİKLER/KONFERSANS Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü Züriye Oruç 1 Prof. Dr. Salim Koca'nın konuk olduğu Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü konulu Şehir Konferansı gerçekleştirildi.

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri İstanbul un fethinden sonra Osm. İmp nun çeşitli kurumları üzerinde Bizans ın etkileri olduğu kabul edilmektedir. Rambaud, Osm. Dev.

Detaylı

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez teşkilatında bir kısmı da taşra teşkilatında olmuştur.bilhassa

Detaylı

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ Prof. Dr. Mustafa KESKİN - Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ İÇİNDEKİLER Sunuş Önsöz Giriş I. Tarihi Seyri İçerisinde Kayseri II. Şehrin Kronolojisi III. Kültürel Miras A. Köşkler

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim

İktisat Tarihi I Ekim İktisat Tarihi I 20-21 Ekim Osmanlı nın Kökenleri Olarak Selçuklular And. Selçuklu devleti II. Süleyman Şah tan itibaren (1192-1205) merkezi ve üniter bir devlet haline gelmiştir. 1262 1277 arasındaki

Detaylı

2- Anadolu Selçuklu Devleti nin kurulmasından önce Anadolu nun sosyo ekonomik yapısı hakkında bilgi veriniz.

2- Anadolu Selçuklu Devleti nin kurulmasından önce Anadolu nun sosyo ekonomik yapısı hakkında bilgi veriniz. 1 Anadolu Selçuklu Devleti nde göçebe-yerleşik çelişkileri üzerinden gerçekleşen ve Anadolu Selçuklu Devleti ni Moğol İstilası na açık hale getiren olay -------- dır. 2- Anadolu Selçuklu Devleti nin kurulmasından

Detaylı

XVI. YÜZYIL SONLARINDA AHISKA SANCAĞI KVABLİAN NAHİYESİ NDE EKONOMİK YAŞAM

XVI. YÜZYIL SONLARINDA AHISKA SANCAĞI KVABLİAN NAHİYESİ NDE EKONOMİK YAŞAM XVI. YÜZYIL SONLARINDA AHISKA SANCAĞI KVABLİAN NAHİYESİ NDE EKONOMİK YAŞAM Shota BEKADZE Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi Tezli Yüksek Lisans Programı Öğrencisi ahiskali86@hotmail.com

Detaylı

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ   Youtube Kanalı: tariheglencesi YÜKSELME DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Youtube Kanalı: tariheglencesi 02.03.2018 Youtube kanalıma abone olarak destek verebilirsiniz. ARİF ÖZBEYLİ Tahta Geçme Yaşı: 33.3 Saltanat

Detaylı

(1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay..

(1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay.. İktisat Tarihi (1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay.. (1962). "Yükseliş Devri'nde Osmanlı Ekonomisine Umumi

Detaylı

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 9. HAFTA Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 2 Sağlık hizmetleri daha çok saraya ve orduya yönelik olarak yürütülmüştür. Devletin tek resmi sağlık örgütü sarayda yer

Detaylı

I. TÜRK HUKUK TARİHİ KONGRESİ BİLDİRİLERİ

I. TÜRK HUKUK TARİHİ KONGRESİ BİLDİRİLERİ I. Türk Hukuk Tarihi Kongresi 21-22 Aralık 2012 - İstanbul I. TÜRK HUKUK TARİHİ KONGRESİ BİLDİRİLERİ Editör Prof. Dr. Fethi GEDİKLİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IX İÇİNDEKİLER...XIII Töre Yapmak, Âdet Çıkartmak:

Detaylı

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011 Birecik Turizm Envanteri Projesi Bu kitabın içeriğinden sadece Birecik İlçesi ve Köylerine Hizmet Götürme Birliği sorumludur ve bu içeriğin herhangi bir şekilde DPT'nin veya Karacadağ kalkınma Ajansı'nın

Detaylı

1928 1929 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET YILLIĞI NDA BURDUR Osman KOÇIBAY BURDUR VİLÂYETİ

1928 1929 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET YILLIĞI NDA BURDUR Osman KOÇIBAY BURDUR VİLÂYETİ 1928 1929 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET YILLIĞI NDA BURDUR Osman KOÇIBAY BURDUR VİLÂYETİ Hudûd 1 ve Mesâha-i Sathîye 2 : Burdur Vilâyeti şarkta 3 Isparta Vilâyeti nin İğridir 4 Kazası, garbte 5 Denizli Vilayeti

Detaylı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Hadrianopolis ten Edrine ye : Bizans Dönemi.......... 4 0.2 Hadrianopolis Önce Edrine

Detaylı

... i S TAT i S T i K L E R L E DiYAR BAKiR 2018

... i S TAT i S T i K L E R L E DiYAR BAKiR 2018 ... istatistiklerle DiYAR BAKiR 2018 Gösterge TR Türkiye Veri TRC2 Diyarb akır Veri TRC2 Diyarb akır Sıra Nüfus 2017 80.810.525 1.699.901 12 Şehir Nüfusunun Toplam Nüfus İçindeki Oranı 2017 % 92,5 100

Detaylı

Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu Merkezi idare, üstlendiği kamu hizmetlerini hizmetin gereklerine, ekonomik ve toplumsal koşullara, ülkenin coğrafya durumuna göre yürütmek, hizmetleri

Detaylı

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:1 Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2 Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3 Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası ÜNİTE:4 1982 Anayasası na Göre Devletin Temel Nitelikleri

Detaylı

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını denetleyen en yüksek organ ise devlettir. Hukuk alanında birlik

Detaylı

Gümrük Kanunu-Genel Hükümler (Amaç, Kapsam ve Temel Tanımlar) (Md.1-4) 4458 Sayılı GÜMRÜK KANUNU. 4/11/1999 tarihli ve sayılı Resmi Gazete

Gümrük Kanunu-Genel Hükümler (Amaç, Kapsam ve Temel Tanımlar) (Md.1-4) 4458 Sayılı GÜMRÜK KANUNU. 4/11/1999 tarihli ve sayılı Resmi Gazete Gümrük Kanunu-Genel Hükümler (Amaç, Kapsam ve Temel Tanımlar) (Md.1-4) Amaç, Kapsam ve Temel Tanımlar 4458 Sayılı GÜMRÜK KANUNU 4/11/1999 tarihli ve 23866 sayılı Resmi Gazete 4/11/1999 tarihli ve 23866

Detaylı

SONRADAN KONTROL VE RİSKLİ İŞLEMLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ

SONRADAN KONTROL VE RİSKLİ İŞLEMLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ SONRADAN KONTROL VE RİSKLİ İŞLEMLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ Başbakanlık (Gümrük Müsteşarlığı) tan:27.10.2008 tarih ve 27037 sayılı R.G. Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1 (1) Bu

Detaylı

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü I. Öğretim Programı Müfredatı

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü I. Öğretim Programı Müfredatı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü I. Öğretim Programı Müfredatı Genel Toplam Ders Adedi : 8 T : 16 U : 4 Kredi : 16 ECTS : 24 T+U : 16 1. YARIYIL No Ders Kodu Ders Adı

Detaylı

Konu Başlığı: Türk Vergi Sistemindeki Vergilerin Ekonomik Kaynağına Göre Tasnifi

Konu Başlığı: Türk Vergi Sistemindeki Vergilerin Ekonomik Kaynağına Göre Tasnifi GENEL VERGİ TEORİSİ IV Konu Başlığı: Türk Vergi Sistemindeki Vergilerin Ekonomik Kaynağına Göre Tasnifi Kavramlar: Gelirden Alınan Vergiler, Servetten Alınan Vergiler, Harcamalardan Alınan Vergiler Kavramlara

Detaylı

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U 2 Sayfa 2 1.Ünite Temel Kavramlar ve Anayasal İlkeler KAMU GÖREVLİLERİ Türkiye de Kamu Görevlilerinin Soyağacı Kamu Görevlileri Kamu i Seçilmişler Yükümlüler Gönüllüler

Detaylı

TÜRKİYE ve IRAK. I I. TARİHSEL ARKA PLAN: ABD İŞGALİNE KADAR TÜRKİYE-IRAK İLİŞKİLERİ İngiliz Ordusu, 30 Ekim 1918'de imzaladığı Mondros Mütarekesi'ne rağmen, kuzeye doğru yaptığı son bir hamle ile Musul

Detaylı

Osmanlı nın ilk hastanesi:

Osmanlı nın ilk hastanesi: mekan Osmanlı nın ilk hastanesi: Yıldırım Darüşşifası YAPIMI 1394 TE TAMAMLANAN VE OSMANLI DEVLETİ NİN İLK HASTANESİ OLARAK KABUL EDİLEN BURSA DAKİ YILDIRIM DARÜŞŞİFASI, OSMANLI NIN YAPI ALANINDA DEVLET

Detaylı

KAMU İDARELERİNE AİT TAŞINMAZLARIN KAYDINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

KAMU İDARELERİNE AİT TAŞINMAZLARIN KAYDINA İLİŞKİN YÖNETMELİK 2 Ekim 2006 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 26307 YÖNETMELİK Karar Sayısı : 2006/10970 Ekli Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik in yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 15/8/2006

Detaylı

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI 5 te 7 de AZİZ BABUŞCU AK PARTİ İL BAŞKANI AK 4 te YIL: 2012 SAYI : 167 17-24 ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 3 te 6 da Sultan

Detaylı

4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI

4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI 4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI 4081 Sayılı Kanun; Çiftçi mallarının korunması esaslarını düzenlemek üzere 10.07.1941 tarihinde yayımlanmıştır. Kanun Hükümleri; -Köy sınırları

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar, Timaş Yayınları, İstanbul 2013, 581 s.

İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar, Timaş Yayınları, İstanbul 2013, 581 s. İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar, Timaş Yayınları, İstanbul 2013, 581 s. Tarihî bilincin gelişmekte olduğu günümüzde, tarihimiz açısından karanlıkta kalan birçok konu araştır macılar

Detaylı

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH SORU 1: MÖ 2450 yılında başlayan ve 50 yıl süren bir savaş kaç yılında sona ermiştir? İşlemi nasıl yaptığınızı gösteriniz ve gerekçesini belirtiniz. (2 PUAN) SORU 2: Uygurlar

Detaylı

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir? DÜNYA GÜCÜ OSMANLI 1. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında ve Osmanlı İmparatorluğu nun Yükselme döneminde Anadolu daki zanaatkarlar lonca denilen zanaat gruplarına ayrılarak yöneticilerini kendileri seçmişlerdir.

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 02.03.2018 Roma şehir devleti, başlangıcında aristokratik bir karakter arz ediyordu. Roma İmparatorluğu nun zirvede olduğu 1. ve 2. yüzyıllarda sınırları İskoçya dan Mısır a kadar uzanıyordu

Detaylı

OSMANLI TOPLUMU YÖNETENLER. b) Seyfiye c) İlmiye d) Kalemiye a) Saray halkı. Defterdar ilk dönemlerde Bursa. Nişancı ve Edirne sarayında.

OSMANLI TOPLUMU YÖNETENLER. b) Seyfiye c) İlmiye d) Kalemiye a) Saray halkı. Defterdar ilk dönemlerde Bursa. Nişancı ve Edirne sarayında. OSMANLI TOPLUMU YÖNETENLER b) Seyfiye c) İlmiye d) Kalemiye a) Saray halkı Yönetim ve askerlik Yargı (kaza), Öğretim Mali ve İdari işler (tedris), Fetva ( Din) Osmanlı padişahları Sadrazam Kazasker Defterdar

Detaylı

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul Mustafa ŞAHİN 29 Eylül 2015 Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul Geçtiğimiz hafta İngiltere de Londra nın güneydoğusunda şirin bir kasaba ve üniversite şehri olan Greenwich teydik. Kasabadan adını

Detaylı

HÜKÜMDAR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI. KONU ANLATIMI tarihyolu.com TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI

HÜKÜMDAR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI. KONU ANLATIMI tarihyolu.com TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI Talaş Savaşı'ndan sonra İslamiyet, Türkler arasında hızla yayılmaya başladı. X. yüzyıldan itibaren Türklerin İslam medeniyetinin etkisi

Detaylı

Server Dede. - Server baba şu Bektaşilerin bir sırrı varmış nedir? Diye takılır, sula sorarlardı.

Server Dede. - Server baba şu Bektaşilerin bir sırrı varmış nedir? Diye takılır, sula sorarlardı. Server Dede Sultanahmet Meydanı nda Tapu ve Kadastro Müdürlük binasının arka tarafına geçerseniz, bir incir ağacının altında 1748 tarihli enteresan bir mezar görürsünüz. Mezarın baş kitabede buradan yatan

Detaylı

OSMANLI - İRAN. Sınır ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN. Sınır Ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER

OSMANLI - İRAN. Sınır ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN. Sınır Ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN Sınır Ve Aşiret (1800-1854) Sıtkı ULUERLER Son Çağ Yayıncılık Ve Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. İstanbul Caddesi İstanbul Çarşısı No : 48 / 48 İskitler / ANKARA www.uzundijital.com ISBN

Detaylı

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ II. MAHMUT (1808-1839) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ Halk arasında gâvur padişah ve püsküllü bela olarak adlandırılan padişah II.

Detaylı

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME Khalid Khater Mohemed Ali 130101036 TEZ DANIŞMANI Prof.

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN Fen-edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri Edebiyat Fakültesi Türk Dili Ve Edebiyatı 1980-1984 Lisans Selçuk Üniversitesi Bölümü Türk Dili

Detaylı

OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE :DÜNYA GÜCÜ OSMANLI DEVLETİ

OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE :DÜNYA GÜCÜ OSMANLI DEVLETİ OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE :DÜNYA GÜCÜ OSMANLI DEVLETİ 17.02.2017 OSMANLI EKONOMİSİ OSMANLI EKONOMİSİ OSMANLILARDA TİCARET OSMANLI EKONOMİSİNİN TABİİ KAYNAKLARI: Osmanlı Devletinde tüccarlar niteliklerine

Detaylı

GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ

GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ KURUMSAL TANITIM GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TARİHİ GELİŞİMİ 1. Gelirler Genel Müdürlüğü'nün Tarihi Gelişimi Aşıkpaşazade Tarihi ne göre Osman Gazi Her kim pazarda satış yapıp para kazanırsa bunun iki

Detaylı

BALIKESİR KAZASI (1840 1845)

BALIKESİR KAZASI (1840 1845) 1 2 BALIKESİR KAZASI (1840 1845) 3 Tanzimat başlarında BALIKESİR KAZASI (1840 1845) (Demografik Durum) Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı Genel Yayın No:8 ISBN 975 94473 4 7 Kapak : Petek Ofset Matbaacılık

Detaylı

ESKĠġEHĠR OSMANGAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ FEN EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ, TARĠH BÖLÜMÜ DERS ġablonu (ÖĞRETĠM PLANI / MÜFREDAT)

ESKĠġEHĠR OSMANGAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ FEN EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ, TARĠH BÖLÜMÜ DERS ġablonu (ÖĞRETĠM PLANI / MÜFREDAT) ESKĠġEHĠR OSMANGAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ FEN EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ, TARĠH BÖLÜMÜ DERS ġablonu (ÖĞRETĠM PLANI / MÜFREDAT) 1. Yarıyıl (Güz) 121711200 İlkçağ Tarihi I Z 2 0 0 2 2 3 121711201 Osmanlıca I Z 4 0 0 4 4

Detaylı

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye Zehra Aydüz, 1971 Balıkesir de doğdu. 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü nü bitirdi. Özel kurumlarda Tarih öğretmenliği yaptı. Evli ve üç çocuk annesi olan yazarın çeşitli dergilerde yazıları

Detaylı

ELAZIĞ TAPU MÜDÜRLÜĞÜ NDEKİ TAPU KAYIT DEFTERLERİNİN HARPUT TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ

ELAZIĞ TAPU MÜDÜRLÜĞÜ NDEKİ TAPU KAYIT DEFTERLERİNİN HARPUT TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 587 ELAZIĞ TAPU MÜDÜRLÜĞÜ NDEKİ TAPU KAYIT DEFTERLERİNİN HARPUT TARİHİ AÇISINDAN ÖNEMİ

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1994. Y. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1998

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1994. Y. Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1998 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Abdullah Demir 2. Doğum Tarihi: 01 Ocak 1970 3. Unvanı: Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Hukuk Marmara Üniversitesi 1994 Y. Lisans Hukuk Marmara

Detaylı

ÇAPAKÇUR KANUNNÂMESİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME

ÇAPAKÇUR KANUNNÂMESİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME ÇAPAKÇUR KANUNNÂMESİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME A STUDY ABOUT THE CODE OF ÇAPAKÇUR S SANJAK Yard. Doç. Dr. Mehmet Salih Erpolat Abstrackt: The Code of Çapakçur s Sanjak is dated 1550 and It is located

Detaylı

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ Selçuklu Devleti nin Kuruluşu Sultan Alparslan Dönemi Fetret Dönemi Tuğrul ve Çağrı Bey Dönemi Malazgirt Zaferi Anadolu ya Yapılan Akınlar Sultan Melikşah Dönemi Sultan Sancar Dönemi

Detaylı

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik Muradiye Tarihi: Muradiye, cumhuriyet ilanına kadar Kandahar ve Bargıri adıyla iki yerleşim birimi olarak anılırken cumhuriyet sonrası birleşerek Muradiye ismini almıştır. Tarihi ile ilgili fazla bilgi

Detaylı

Yeni Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi

Yeni Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon, 12-13 Mayıs 2014, IV. Arazi Yönetimi Çalıştayı Yeni (6360) Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon, 12-13 Mayıs 2014 6360 sayılı

Detaylı

TARİH BÖLÜMÜ LİSANS DERSLERİ BİRİNCİ YIL

TARİH BÖLÜMÜ LİSANS DERSLERİ BİRİNCİ YIL TARİH BÖLÜMÜ LİSANS DERSLERİ BİRİNCİ YIL I. Yarıyıl II. Yarıyıl TAR 101 OSMANLI TÜRKÇESİ I 4 0 4 6 TAR 102 OSMANLI TÜRKÇESİ II 4 0 4 6 TAR 103 İLKÇAĞ TARİHİ I 2 0 2 4 TAR 104 İLKÇAĞ TARİHİ II 2 0 2 4 TAR

Detaylı

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar Eda Yeşilpınar Hemen her bölümün kuşkusuz zorlayıcı bir dersi vardır. Öğrencilerin genellikle bu derse karşı tepkileri olumlu olmaz. Bu olumsuz tepkilerin nedeni;

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014 ÖZGEÇMİŞ 1.Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2.Doğum Tarihi : 20.10.1962 3.Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. e-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Lisans Tarih Selçuk

Detaylı