T.C. SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ BAZI BĐTKĐSEL UÇUCU YAĞLARIN Ephestia kuehniella ya (LEPĐDOPTERA : PYRALIDAE) FÜMĐGANT ETKĐLERĐ ÜZERĐNDE ARAŞTIRMALAR YASĐN NAZIM ALPKENT YÜKSEK LĐSANS TEZĐ BĐTKĐ KORUMA ANA BĐLĐM DALI KONYA, 2009

2 ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI BĐTKĐSEL UÇUCU YAĞLARIN Ephestia kuehniella ya (LEPĐDOPTERA : PYRALIDAE) FÜMĐGANT ETKĐLERĐ ÜZERĐNDE ARAŞTIRMALAR Yasin Nazım ALPKENT Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bitki Koruma Anabilim Dalı Danışman : Prof. Dr. Özdemir ALAOĞLU 2009, 63 sayfa Bu çalışmada, buhar distilasyon yöntemiyle lavanta (Lavandula angustifolia), nane (Mentha spicata), kişniş (Coriandrum sativum) ve adaçayı (Salvia officinalis) ndan elde edilen uçucu yağların değirmen güvesi Ephestia kuehniella nın günlük larvalarına ve 0 24 saatlik yumurtalarına karşı iki farklı sıcaklıktaki ( 27±2 C ve 22±2 C ) fümigant etkileri araştırılmıştır. Bütün testler üç tekerrürlü olarak yürütülmüş, her birinde 20 şer larva veya yumurta bulunan tekerrürlere 24, 48 ve 72 saat süreyle uçucu yağ buharları uygulanmıştır. Ölüm oranlarının probit transformasyonu yapılarak LC50 ve LC99 değerleri hesaplanmıştır. Uçucu yağların E. kuehniella ya karşı fümigant toksisitenin; ortam sıcaklığına, zararlının gelişme dönemine, uçucu yağın uygulama dozu ve süresine bağlı olarak değiştiği tespit edilmiştir. LC50 değerlerine bakıldığında, biyolojik dönemlerin uçucu yağlara karşı duyarlılıkları farklı bulunmuş; lavanta yağında yumurtalar larvalara göre daha duyarlı iken, nane uçucu yağında aynı, kişniş ve adaçayında ise larvaların yumurtalara göre daha duyarlı oldukları tespit edilmiştir. Larvalara karşı yapılan testlerde, 22±2 C ve 27±2 C koşullarında 72 saatlik uygulama sonunda; lavanta uçucu yağında sırasıyla 175 µl/l ve 300 µl/l hava dozuyla % 96 ölüm oranı elde edilmiş, sıcaklık artışı etkinliği azaltmıştır. Aynı koşullarda, nane uçucu yağının etkinliği 250 µl/l hava dozunda % 90 dolayında iken kişniş ve adaçayında sırasıyla 22±2 C 75 µl/l hava için % 90 civarında, 27±2 C de 100 µl/l dozda ise %100 olmuş, 5 C lik sıcaklık artışının bu üç uçucu yağın larvalara toksisitesi üzerine belirgin bir etkisi olmamıştır. i

3 Yumurtalar için yapılan testlerde 22±2 C ve 27±2 C koşullarında 72 saatlik uygulama sonunda; lavanta uçucu yağında sırasıyla 100 µl/l ve 225 µl/l hava dozuyla % 95 in üzerinde ölüm oranları elde edilmiş, sıcaklık artışı etkinliği azaltmıştır. Aynı koşullarda, nane uçucu yağının etkinliği 250 µl/l hava dozunda sırasıyla % 85 ve % 100 iken kişnişte 125 µl/l hava dozunda (her iki sıcaklıkta da) % 98 olmuştur. Adaçayı uçucu yağının etkinliği sıcaklık artışından olumlu etkilenmiş ve bu değerler sırasıyla 150 µl/l hava dozda % 57 iken 75 µl/l hava dozda % 82 olmuştur. Anahtar Kelimeler: Ephestia kuehniella, uçucu yağ, fümigant etki, Lavandula angustifolia, Mentha spicata, Coriandrum sativum, Salvia officinalis ii

4 ABSTRACT MS Thesis INVESTIGATIONS ON FUMIGANT TOXICITY OF SOME PLANT ESSENTIAL OILS AGAINST TO EPHESTIA KUEHNIELLA (LEPIDOPTERA:PYRALIDAE). Yasin Nazım ALPKENT Selçuk University Graduate School of Natural and Applied Science Department of Plant Protection Advisor: Prof. Dr. Özdemir ALAOĞLU 2009, 63 Page The fumigant activity of essential oil vapours distilled from lavender (Lavandula angustifolia), mint (Mentha spicata), coriander (Coriandrum sativum) and sage (Salvia officinalis) were tested against eggs (0-24 hours-old) and larvae (20-25 days-old) of mediterranean flour moth, Ephestia kuehniella under 22+2 C and C conditions.the essential oils were tested to the pest with three replicates that each contain 20 eggs or larvae. Exposure times were 24, 48 and 72 hours. Fumigant toxicity was changed according to temperature, oils, biological stage of the pest, dose and exposure time. It was found that the sensitivities of the larvae and the eggs to the essential oils were different at the base of LC50. While the eggs were more sensitive than the larvae against to the lavender oil, but it was same in mint oil and it was more resistant to the coriander and sage oils. At the end of the tests against to the larvae and the eggs for 72 hours exposure time; the lavender and mint oil showed lower toxicity (over 90% mortality with 175 µl/l µl/l air) ) than the other two oils. At 27±2 C lavender essential oil toxicity apperently decreased for the eggs and the larvae, but the toxicities of the mint and coriander oils were not evidently affected from the temperature change. Sage oil toxicity was higher to the eggs at the C iii

5 than that of the lower temperature. The coriander and sage oils caused % mortality of the larvae at the dose of µl/l air for 72 hours. The lavender oil caused over 95% mortality for the eggs at doses of 100 and 225 µl/l air at the 22±2 C ve 27±2 C in 72 hours respectively. The effectiveness of the mint essential oil was 85% and 100 % to the eggs at a dose of 250 µl/l air in 72 hours. While mortality rate of the eggs was 98% at the dose of 125 µl/l of coriander oil, it was 57% and 82% at doses of 150 µl/l and 75 µl/l air of the sage oil at 22±2 C ve 27±2 C respectively. Key Words: Ephestia kuehniella, essential oils, fümigant effect, Lavandula angustifolia, Mentha spicata, Coriandrum sativum, Salvia officinalis iv

6 ÖNSÖZ Bu çalışmada bitkisel kökenli uçucu yağların, depolanmış tahıl ürünlerinin önemli bir zararlısı olan Ephestia kuehniella Zeller nın yumurta ve larva dönemlerine karşı farklı 2 sıcaklığın fümigant etkisi araştırılmıştır. Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde beni yönlendiren, maddi ve manevi her türlü desteğini gördüğüm Değerli Danışman Hocam Sayın Prof. Dr. Özdemir ALAOĞLU na sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Yüksek lisans programı süresince yardımlarını esirgemeyen, çalışmalarım her aşamasında fikirlerinden yararlandığım ve her türlü özveriyi gördüğüm Değerli Dr. Hüseyin ÇETĐN e sonsuz şükranlarımı sunarım. Bu zaman sürecinde düşüncelerimi genişleten fikir dostu Değerli Serkan YEŞĐL, Orhan MÜLAYĐM, Ekrem ÖĞÜR, Ali DOĞANÖMÜR e, Ayrıca çalışmalarımın her safhasında yardımlarını ve manevi desteğini aldığım çok Değerli arkadaşım Profesyonel Turist Rehberi Sayın Recep SEZGĐN e teşekkürlerimi sunuyorum. Gösterdikleri anlayış ve tez yazım aşamasında bana yardımcı olan Değerli Adem YURDUNKULU ve Rukiye DÜZGÜNER e tekrar teşekkürlerimi sunar, hepsine ayrı ayrı Bilim yolunda başarılar dilerim. Gösterdikleri ilgi ve alakadan dolayı Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Meryem UYSAL, Prof. Dr. Celal TUNCER ve Prof. Dr. Ahmet GÜNCAN a teşekkürü bir borç bilirim. Yaşamım boyunca bana manevi destek olan, gittiğim her yolda yardımını esirgemeyen, hoş görüsüne sığındığım, ışık kaynağım olan sevgili babacığım Sn. Muhittin ALPKENT ve ağabeyciğim Sn. Hakan ALPKENT e sonsuz saygı ve teşekkürlerimi sunarım. Yasin Nazım ALPKENT v

7 ĐÇĐNDEKĐLER Sayfa No ÖZET.. i ABSTRACT... iii ÖNSÖZ..... iv ÇĐZELGELER DĐZĐNĐ... vi ŞEKĐLLER DĐZĐNĐ.. vii 1. GĐRĐŞ 1 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI Uçucu Yağları Elde Edilen Bitkilerle Đlgili Kaynak Araştırması Mentha spicata L. (Kıvırcık nane) Lavandula angustifolia Mill ( tıbbi lavanta ) Coriandrum sativum L. ( Kişniş ) Salvia officinalis L. ( Adaçayı ) Uçucu Yağ Denemeleri Đle Đlgili Kaynak Araştırması MATERYAL VE METOT Materyal Bitki metaryali Ephestia kuehniella Zell. (Lepidoptera: Pyralidae) Un güvesi Metot Ephestia kuehniella Zell. nın yetiştirilmesi Bitkilerin toplanması, kurutulması ve muhafazası Uçucu yağların elde edilmesi Uçucu yağların fümigant etkilerinin saptanması Testlerden elde edilen verilerin değerlendirilmesi ARAŞTIRMA SONUÇLARI Bitkisel uçucu yağların 27±2 C de Ephestia kehniella ya fümigant etkileri E. kuehniella larvalarına fümigant etkileri Bitkisel uçucu yağların 27±2 C de ki E. kuehniella yumurtalarına fümigant etkisi Bitkisel uçucu yağların 22±2 C de ki E. kuehniella larvalarına fümigant etkisi Bitkisel uçucu yağların 22±2 C de ki E. kuehniella yumurtalarına fümigant etkisi TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERĐLER KAYNAKLAR EKLER.. 53 ÖZGEÇMĐŞ vi

8 ÇĐZELGELER DĐZĐNĐ Sayfa No Çizelge 3.1. Uçucu yağ elde edilen bitkiler Çizelge 4.1. Lavanta ve nane uçucu yağlarının 27±2 C de E. kuehniella Larvalarına fumigant etkisi. 24 Çizelge 4.2. Kişniş ve adaçayı uçucu yağlarının 27±2 C de E. kuehniella larvalarına fumigant etkisi Çizelge 4.3. Lavanta ve nane uçucu yağlarının 27±2 C de E.kuehniella yumurtalarına fumigant etkisi Çizelge 4.4. Kişniş ve adaçayı uçucu yağlarının 27±2 C de E.kuehniella yumurtalarına fumigant etkisi 28 Çizelge 4.5. Lavanta ve nane uçucu yağlarının 22±2 C de E. kuehniella Larvalarına fumigant etkisi 30 Çizelge 4.6. Kişniş ve adaçayı uçucu yağlarının 22±2 C de E. kuehniella larvalarına fumigant etkisi Çizelge 4.7. Lavanta ve nane uçucu yağlarının 22±2 C de E.kuehniella yumurtalarına fumigant etkisi Çizelge 4.8. Kişniş ve adaçayı uçucu yağlarının 22±2 C de E.kuehniella yumurtalarına fumigant etkisi 34 vii

9 ŞEKĐLLER DĐZĐNĐ Sayfa No Şekil 3.1. Mentha spicata L. ( Nane ) Şekil 3.2. Lavandula angustifolia Mill. ( Lavanta ).. 16 Şekil 3.3. Coriandrum sativum L. ( Kişniş ). 16 Şekil 3.4. Salvia officinalis L. ( Adaçayı ) Şekil 3.5. Ephestia kuehniella Zeller nın yumurta, larva, ergin bireyleri 17 Şekil 3.6. Đklim odası(nem, sıcaklık, ışık, üretim kapları) Şekil 3.7. Larvalara karşı fümigant etki denemesinde kullanılan plastik tüpler Şekil3.8. Yumurtalara karşı fümigant etki denemesinde kullanılan yumurta pleytleri ve test düzeneği viii

10 1-GĐRĐŞ Depolanmış tahıl, tahıl ürünleri ( un ve unlu mamuller, irmik vb.) gibi tarım ürünlerinde beslenen böcek ve akarlar, ürünlerde miktar ve kalite kayıplarına, dolayısıyla önemli ekonomik zararlara neden olmaktadır. Tarlalardan veya bir başka depodan gelen zararlılarla bulaşık ürünlerin depoya konulması ile buralara giren zararlıların istedikleri ortam koşullarını (sıcaklık, nem) bulmaları sonucu populasyon artışına bağlı olarak kayıplar ortaya çıkmaktadır. Gıda maddelerinin üretimi kadar hasat sonrası kayıpların önlenmesi de büyük öneme sahiptir. Günümüzde depolama sektörü, gıda maddelerinin muhafazası ve dağıtımında hem beslenme hem de ekonomik açıdan büyük önem taşımaktadır. 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra yaşanan hızlı sanayileşme ve nüfuz artışı açlık problemini de beraberinde getirmiştir. Bu problemlerin giderilmesine yönelik politikalar geliştirilmiş ve yoğun girdi kullanarak birim alandan yüksek verim almaya yönelik hedefler belirlenmiştir. Ancak entansif tarımın yapılması sırasında aşırı gübre ve ilaç kullanılması zararlıların ilaçlara karşı direnç kazanmalarına yol açmıştır. Gıda üretiminde kalite unsuru, sağlıklı gıda ve bunun yanında organik tarım giderek daha ön plana çıkmaktadır. Bilindiği gibi depolarda zararlılara karşı en çok kimyasal mücadele yöntemi kullanılmaktadır. Kimyasalların depo koşullarında kullanılması ile; pestisit kalıntısı, zararlılarda direnç gelişimi ve uygulayıcılarda zehirlenme olayları gibi olumsuzluklar ortaya çıkmaktadır. Gıda maddelerinin fümigasyonunda çok kullanılan metil bromid in ozon tabakasına zarar vermesinden dolayı, dünyada kullanımının kısıtlanması ve tamamen yasaklanması konusunda uluslar arası yasal düzenlemeler getirilmiştir. Depo ortamında zararlı populasyonunu baskılamak ve düşürmek için alternatif bir çok yöntemler üzerinde çalışılmaktadır. Açık tarım alanlarındaki zararlılarla beraber özellikle depolanmış ürünlerdeki zararlılara karşı son birkaç onyıldan beri pestisitlere alternatif olarak bitkisel uçucu yağlar üzerinde çalışmalar 1

11 yapılmaktadır. Günümüzde bitki ekstraktlarının tarımsal üretimde kayıplara neden olan hastalık ve zararlıların kontrolünde kullanımı ile ilgili araştırmalar artarak devam etmektedir (Karakoç, 2006). Halihazırda 2000 den fazla bitki türünün böcek ve akarlara toksik özelliğe sahip olduğu bilinmektedir. Yapılan çalışmalar uçucu yağların depolanmış ürünlerde zararlılara karşı fümigant olarak kullanılma potansiyeline sahip olduklarını göstermektedir. Bitkisel bileşikler içinde en çok uçucu yağlar, depo zararlılarına karşı test edilmiştir. Yürütülen yeni araştırmalar, uçucu yağların ve bunların bileşenlerinin kullanılan mevcut fümigantlara alternatif bileşikler olarak potansiyel kullanıma sahip olabileceklerini göstermiştir (Gözek, 2007). Yüksek uçuculuk özelliklerinden dolayı özellikle monoterpenoid bileşikler potansiyel zararlı mücadele ajanı olarak düşünülmüştür (Karcı, 2006). Dünya uçucu yağ pazarı senelik olarak yaklaşık 7 milyar dolardır ve bu miktar gelen talep doğrultusunda her geçen gün artmaktadır. Türkiye nin yıllık uçucu yağ ihracatı 7,5 milyon dolar, ithalatı ise 4 milyon dolar civarındadır. Đhracatımızın büyük bir kısmını gülyağı, ithalatımızı da portakal ve nane yağı oluşturmaktadır (Atılgan ve ark., 2007). Depolanmış ürün zararlıları arasında Ephestia kuehniella Zeller özellikle un fabrikaları, un ve tahıl depolarında çok yaygın olan ve büyük ekonomik kayıplara neden olan bir türdür. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki un fabrika ve değirmenlerinin % 48.8 inde E. kuehniella nın zararına rastlandığı, Bursa Đli un fabrikaları ve değirmenlerinde un güvesinin en yaygın türler arasında olduğu bildirilmektedir (Coşkuncu, 2004). E. kuehniella üzerinde uçucu yağ veya bileşenlerin etkileri konusunda yapılmış bazı uluslar arası ve ulusal çalışmalar bulunmaktadır. Ancak, bu önemli tür üzerinde fazla çalışılmamış olan kimi bitkisel uçucu yağların bulunduğu dikkate alınarak belirlenmiş 4 bitkiye ait uçucu yağların Ephestia kuehniella Zeller nın larva ve yumurtalarına karşı farklı dozlarının farklı iki sıcaklıkta ve üç farklı sürede fümigant toksisitelerinin tespiti amaçlanmıştır. Un ve unlu mamüllerin depolandığı veya üretildiği tesislerde fazla sorun olan bu zararlıya karşı çevre dostu, fakat aynı 2

12 zamanda kimyasallara alternatif olabilecek etkin ilaçların geliştirilmesi çalışmalarında bu araştırmanın önemli veriler sağlayabilecektir. 2- KAYNAK ARAŞTIRMASI 2.1. Uçucu Yağları Elde Edilen Bitkilerle Đlgili Kaynak Araştırması Mentha spicata L. (Kıvırcık nane) Lamiaceae familyasına bağlı olup ana vatanı Mısır dır (Anonymous, 2008a). Çok yıllık, cm boyunda, kökleri toprağa iyi tutunmuş ve yaygındır. Toprağı örten ve çim gibi kaplayan bir yapısı bulunmaktadır (Er ve Yıldız, 2003; Ellialtıoğlu ve ark., 2007). Türkiye de Batı Anadolu, geçit bölgeleri, Kuzey ve Kuzeydoğu Anadolu da çok iyi yetişmektedir. Çoğunlukla Avrupa ve Asya kıtasında yayılma göstermektedir (Er ve Yıldız, 2003). Ülkemizde 7 türe ait 12 takson yayılış göstermektedir. Bu türlerden bazıları, Mentha pulegium, M. arvensis, M. aguatica, M. piperita, M. longifolia, M. suaveolens, M. spicata'dır (Öztürk ve ark., 1991). Dünya da en çok ticareti yapılan başlıca yağlar; portakal, nane, okaliptüs, gül, sitronel ve limon yağıdır (Atılgan ve ark., 2007). Türkiye nin 2006 yılı uçucu yağ ithalatı yaklaşık 10 milyon dolar olup ithal edilen yağların en başında nane yağı gelmektedir (Bektaşoğlu, 2007). M. spicata % 50 çiçeklenme döneminde biçim yapıldığında uçucu yağ oranı % 3.0 kadar olup yağın başlıca bileşenleri; % 70 carvon, % 30 menthol, % 3 limonen, % 2 mirsen, % 2 8-cineol, % 2 carvil asetat, diğer bileşenleri ise; % 1 dihidro carvil asetat, % 1 dihidro carveol, % 1 oktan-3-ol, % 0,4 cis-jasmon dur (Özgüven ve Kırıcı, 1998; Bayrak, 2006) Lavandula angustifolia Mill ( tıbbi lavanta ) 3

13 Labiatae familyasından çok yıllık, yarı çalımsı görünümlü Akdeniz bitkisi olup, cm derinlere inebilen güçlü bir kazık köke sahiptir. Lavantanın keskin bir kokusu bulunmaktadır (Anonymous, 2008b). Akdenize kıyısı olan ülkelerde Fransa, Đtalya, Yugoslavya da yetişmektedir (Sezik ve ark., 2006). Bu tür Orta Avrupa da m yüksekliklerde yetişir (Kalafatçılar, 2006). Lavanta uçucu yağının kalitesi özellikle yağdaki linalil asetat ve linalool oranına göre değerlendirilir ( Sezik ve ark., 2006).Türkiye nin uçucu yağ ithalatında lavanta yağı 2005 verilerine göre 221 bin $ tutmuştur (Bektaşoğlu, 2007). Uçucu yağında; α, β- pinen, fenchen, sabinen, carven, 1,8-cineol, linalool, camfor, isoborneol, 4-methyl-1-(methylethyl)-3-cyclohexen-1-ol, terpineol gibi bileşikler bulunur (Yusufoğlu ve ark., 2003) Coriandrum sativum L. ( Kişniş ) Umbelliferae familyasından olan kişniş in (Coriandrum sativum L.) anavatanı Anadolu ve Kafkasya olup Asya ve Avrupa da doğal olarak bulunmaktadır (Kan ve Đpek, 2002). Ülkemizde aşotu, kuzbere gibi isimlerle de bilinen bir baharat bitkisidir (Kaya ve Yılmaz, 1999). Kişniş cm yüksekliğinde kendine özgü kokulu tek yıllık otsu bir bitkidir (Karaca ve Kevseroğlu, 2001). Kökleri ince olup fazla derine gitmez. Türkiye florasında 2 tür ve 2 varyete ile temsil edilmektedir. Coriandrum sativum var. vulgare büyük daneli, Coriandrum sativum var. microcarpum küçük daneli kişniş olarak bilinmektedir. Kişnişin tarımı Mardin, Gaziantep, Burdur, Erzurum, Denizli, Isparta gibi illerde yapılmaktadır (Kan, 2007). Tohumlarda uçucu yağ oranı 0,3-1.5% arasındadır (Arslan ve ark., 1997). Kişniş meyvesinin uçucu yağı alkol, ester, aldehit, hidrokarbon, eter, fenol ve ketonlardan oluşmaktadır ( Doğan ve Akgün, 1986). 4

14 Kişniş uçucu yağında 20 den fazla bileşen bulanmaktadır (Kızıl ve Đpek, 2003). Bileşik olarak en fazla linalool ( %) bulunmaktadır. Kişniş uçucu yağında bulunan diğer karakteristik maddeler gamma-terpinen ( %), alfapinen (0 10.9%), p-cymen( %), geranil asetat ( %), camfor ( %), geraniol ( %), myristic asit ( %), limonen ( %), carvon ( %), camfen (0 1.3%), alfa-humulen (0 1.3%), mirsen (1.2%) ve linalil asetat (0 1.1) dır (Arak ve ark. 2007) Salvia officinalis L. ( Adaçayı ) Makedonya nın deniz seviyesinden 800 metreye kadar olan bölgeleri bitkinin asıl gen merkezi olarak gösterilmekte (Yenikalaycı ve Özgüven, 2001), Fransa, Almanya, ABD ve diğer bir kısım ülkelerde üretimi yapılmaktadır (Đlisulu, 1992). Türkiye florası nda Lamiaceae familyası, 45 cins, 565 tür ve toplam 735 takson ile temsil edilmektedir. Salvia officinalis ülkemizde Dağ çayı, Yayla çayı olarak da adlandırılmaktadır (Yılmaz ve Güvenç, 2007). Tıbbi adaçayı cm yükseklikte morumsu mavi çiçekli, çok yıllık ve çalımsı bir bitkidir(yenikalaycı ve Özgüven, 2001). Dalları dört köşeli, yaprakları karşılıklı saplıdır (Ceylan, 1976). Yaprakların bileşiminde tanen, acı madde ve %1-2.5 oranında uçucu yağ bulunmaktadır (Yenikalaycı ve Özgüven, 2001). Tıbbi adaçayının saplarındaki uçucu yağ oranı % arasında değişmektedir (Karaaslan ve Özgüven, 1999). Tüketim alanı oldukça geniş ve ihraç şansı da yüksek olan bu bitkinin Türkiye de tarımı yapılmamaktadır (Đpek, 2007). Salvia cinsi bitkilerde en yaygın olarak bulunan fenolik bileşikler genel olarak fenolik asitler, fenolik diterpenler ve flavonoidlerdir (Başkan ve ark., 2007). Adaçayı için gıda kodekslerinde uçucu yağ oranının en az %1.5 olması istenmektedir. Tıbbi olarak kabul edilen yağda α,β -tujon, 1,8 cineol, camfor, borneol, bornilasetat bulunmaktadır (Ekren ve ark., 2007). 5

15 Adaçayında yapılan bir çalışmada, yazın yapılan hasatlarda taze herbadaki uçucu yağ oranının, baharda yapılan hasatlardakine göre daha yüksek olduğu saptanmıştır (Kocabaş ve ark., 2007) Uçucu Yağ Denemeleri Đle Đlgili Kaynak Araştırması Shaaya ve ark. (1991), çeşitli baharat ve yabani bitkilerden ekstrakte ettikleri 28 uçucu yağ ve onların bazı ana bileşenlerinin fümigant toksisitesini ambar zararlılarından Rhizopertha dominica F., Oryzaephilus surinamensis L., Tribolium castaneum Herbst. ve Sitophilus oryzae L. nin erginlerine karşı test etmişler ve bunları etki bakımından; 1)- Terpinen-4-ol ve 1,8 cineole bileşenleri; 3-loblu adaçayı, adaçayı, defne, biberiye ve lavanta uçucu yağları R. dominica ya karşı en etkin; 2) Linalool, α-terpineol ve carvacrol bileşenleri; kekik, fesleğen, mercanköşk otu ve karabaş kekik uçucu yağları O. surinamensis e en etkin; 3) 1,8 cineole bileşeni; anason ve nane uçucu yağları T. castaneum a karşı en etkin bulmuşlardır. Shaaya ve ark. (1993), birbirinden farklı uçucu yağlar ve bunların bileşenlerinin fumigant etkisini, depo zararlısı böceklerin (Tribolium confusum, Rhizopertha dominica ve Ephestia cautella) yumurta ve erginlerine karşı ve funguslara karşı gözlemlemişlerdir. En etkili bileşiği olan SEM-76 nın 1.5 µl/1 konsantrasyonda tüm erginlere karşı 24 saat muamelesinden sonra %100 ölüm oranı elde edilmiştir. Mercanköşk yağı daha yüksek konsantrasyonlarda böcek yumurtalarını etkili bir şekilde öldürmüştür. Bu uçucu yağların tümü içinde sadece iki uçucu yağ kekik ve mercanköşkün fungisidal aktivitesi gözlemlenmiş ve bunların bileşenleri olan thymol ve carvacrol etkin bulunmuştur. Etkin yağların hassasiyetleri arasındaki farklılıklar değişik böcek türleri ve dönemleri arasında ortaya çıkmıştır. Regnault-Roger ve Hamraoui (1995), Acanthoscelides obtectus erginlerine karşı p-cymene, α-pinene, camphor, linalool, terpineol, cuminaldehyde, cinnamaldehyde, anethole, carvacrol, thymol, estragole ve eugenol olmak üzere bazı monoterpenoidlerin fumigant toksisitesini tespit etmek amacıyla 24 ve 48 saat uygulama süreleri için LC50 konsantrasyonlarını saptamışlar ve erginlere en fazla 6

16 toksisite gösteren bileşiğin linalool ve en düşük toksisite gösterenin ise estragole olduğunu bildirmişlerdir. Saraç ve Tunç (1995), Pimpinella anisum L. (Anason), Eucalyptus camaldulensis Dehn. (Okaliptus), Thymbra spicata L.var. spicata (Karabaş kekik) ve Satureja thymbra L.(Kekik) gibi 4 bitki türünün uçucu yağlarını fümigant olarak üç böcek türünde saat arasında değişen periyotlarda ve mµl/l hava dozlarında uygulayarak yüksek toksisite elde etmişlerdir. P. anisum un uçucu yağı diğer yağlardan daha kısa bir sürede ( Sitophilus oryzae için saat, Ephestia kuehniella da saat ) Tribolium confusum ve S. oryzae erginlerine, E. kuehniella nın üçüncü dönem larvasında %95 oranında ölüme sebep olmuştur. E. camaldulensis in uçucu yağı ise bütün böcek türleri içinde yüksek bir ölüm oranına sebep olmuştur. T. confusum da 168 saat içerisinde sebep olduğu ölüm oranı %86 dır. T. spicata var. spicata ve S. thymbra uçucu yağları sadece S. oryzae ve E. kuehniella ya yüksek toksisite göstermiştir. Perez ve Pascual-Villalobos (1999), Chrysanthemum coronarium L. (Krizantem) dan elde edilen uçucu yağı kontak etkisi denemiştir. Bu yağın insektisit etkisi Bemisia tabaci (Genn.) ve depo ürün zararlılarından Tribolium castaneum (Herbst), Acanthoscelides obtectus (Say) ve Ephestia kuehniella (Zell.) da kullanılarak in vitro bioassays yöntemleri ile test edilmiştir. Bu damla uygulaması ile yüksek bir ölüm oranı elde edilmiştir. 24 saatte LC50 değeri için T. castaneum da larva başına µl dir. Kontakt uygulamasını takiben etkisi hızlı ve yıkıcı olarak tespit edilmiştir. A. obtectus erginleri ve E. kuehniella larvalarında daha hızlı etki görülmüş, T. castaneum erginlerinin uçucu yağlara karşı çok daha hassas oldukları ortaya konmuştur. Uçucu yağ uygulamasının beyazsinekler için repellent ve fümigant toksisitesi sürekli olmamakla birlikte kısa bir süre içinde gözlemlenmiştir. Papachristos ve Stamopoulos (2000), 13 tane bitkinin uçucu yağlarını (kereviz, portakal, okaliptus, katran ardıcı, Akdeniz defnesi, melez lavanta, nane, yeşil nane, fesleğen, kekik, menengiç, biberiye, doğu mazısı) Acanthoscelides obtectus Say. a karşı fümigant etkisini test etmişlerdir. Bu çalışmada Choice ve no- Choice testleri ile bu uçucu yağların böceklerde repellent etkileri, doğurganlığın azalması, yumurtadan çıkma oranlarında düşme, yumurtadan yeni çıkmış 1. dönem 7

17 larvaların ölüm oranlarında artış ve döllerin ortaya çıkmasındaki kötü etkileri ortaya koymuşlardır. Üstelik bazı uçucu yağların A. obtectus a karşı güçlü toksik etkisinin olduğu ve erkeklerin dişilerden daha hassas olduğu ortaya çıkmıştır. Uçucu yağlarla yapılan testler arasında erkeklerde en fazla toksik etki Mentha microphylla ve Mentha viridis de görülürken dişiler arasında en fazla toksik etki Lavandula hybrida ve Rosmarinus officinalis de görülmüştür. Shukla ve ark. (2000), depo zararlılarının kontrolü, zararsız ve etkili doğal fümigantların geliştirilmesi için Rhizoperta dominica F., Trogoderma granarium E., Sitophilus oryzae L., Ephestia cautella (Walker) ve Corcyra cephalonica (St). a karşı kontakt ve fümigant uygulamaları araştırılmıştır. Eucalyptus pauciflora nın uçucu yağı en güçlü toksik ajan olarak bulunmuştur. Bu yağın %5 konsantrasyonu sadece kontakt etkili olarak kullanıldığında dk da depo zararlısı böcekleri öldürmektedir. Ancak fumigant olarak öldürme süresi R.dominica ve S.oryzae e karşı 7 saat T. granarium a karşı 5 saat ve Ephestia cautella ya karşı 6 saat olarak bulunmuştur. Bu yağın bileşenlerinin ısıya dayanıklı ve 36 ay bozulmayan bir yapıya sahip olduğu saptanmıştır. Uçucu yağda yapılan farmakolojik parametreler ve organoleptik testlerde hiçbir yan etki göstermemiştir. Bu bağlamda başarılı denemelerden sonra Eucalyptus pauciflora nın uçucu yağı güvenilir bulunmuş ve BĐOPAUCĐ preparatı adı altında piyasaya sürülmüştür. Tripathi ve ark. (2000), Mentha arvensis, M. citrata, M. piperita ve M. spicata gibi nane türlerinden elde edilen uçucu yağların ve bunların içinde bulunan menthone, menthol, linalool, linalyl acetate, menthofuran, limonene ve l-carvone bileşenlerinin T. castaneum ve Callosobruchus maculatus L. zararlılarına karşı fumigant etkilerini araştırmışlardır. Test edilen aromatik kimyasalların hepsinin C. maculatus a, T. castaneum dan daha etkili olduğunu ve sıvı menthol bileşiğinin en etkili fumigant olduğunu tespit etmişlerdir. M. arvensis ve M. piperita uçucu yağları ile menthone, linalyl acetate, menthofuran, l-carvone bileşenlerinin ise her iki zararlıya karşı fumigant etki gösterdiğini bildirmişlerdir. Tunç ve ark. (2000), anason (Pimpinella anisum L.), kimyon (Cuminum cyminum L.), okaliptus (Eucalyptus camaldulensis Dehn. ), kekik otu (Origanum syriacum var. Bevanii) ve biberiye (Rosmarinus officinalis L.) uçucu yağlarının 8

18 fümigant etkilerini depo zararlısı olan, Kırma biti Tribolium confusum ve un güvesi Ephestia kuehniella nın yumurtalarına karşı test etmişlerdir. Anason ve kimyon uçucu yağlarına yumurtaların maruz bırakılması % 100 ölümle sonuçlanmıştır. Kekik uçucu yağı, T. confusum ve E. kuehniella yumurtalarında sırasıyla % 77 ve % 89 gibi ölüm oranlarına yol açmıştır. En yüksek ölüm oranları sırasıyla % 45 ve % 65 ile okaliptus ve biberiye uçucu yağları ile sağlanmıştır. Anason 98,5 µl /l hava uçucu yağ konsantrasyonunda LT99 değerleri sırasıyla E. kuehniella ve T. confusum için 60.9 ve saat olarak hesaplanmıştır. Kekik otu uçucu yağının 98,5 µl /l hava dozu için LT99 değeri 127 saat olarak belirlenmiştir. Koschier ve ark. (2001), Lamiaceae familyasındaki bitki türlerinin uçucu yağları ve bunların değişik bileşenlerinin etkilerini belirlemek için Thrips tabaci nin ergin dişileri üzerinde % 0.01 ve % 1 arasında 3 konsantrasyonu denemişlerdir. Yaşayan erginlerin sayısı ve pırasa yaprak disklerindeki beslenme zararının yüzdesi 24 saat sonra belirlendi. Kekik, nane ve lavanta yağlarının değişik konsantrasyonlarında ve biberiye yağının %1 konsantrasyonunda T. tabaci nin beslenmesi önemli ölçüde engellenmiş, üstelik tripslerin beslenme zararı linalool ve eugenol ün üç farklı konsantrasyonda uygulanması sonucu azalmıştır. Yaprak disk yüzeyindeki canlı erginlerin sayısı terpinen-4-ol un %1 konsantrasyonda uygulanması ile önemli ölçüde azaldığı gözlenmiştir. Papachristos ve Stamopoulos (2002), A. obtectus un larva ve pupa dönemlerine karşı Lavandula hybrida Rev. (lavanta), Rosmarinus officinalis (biberiye) ve Eucaliptus globulus (okaliptus) uçucu yağlarının fumigant toksisitesini test etmişlerdir. Uygulama süresi ve ölüm ile sıcaklık ve ölüm arasındaki ilişkiyi araştırmışlardır. Uçucu yağların hepsinin, böceğin dönemine ve uçucu yağlara bağlı olarak LC50 değerleri 0.6 ve 76µL/L arasında, test edilen tüm ergin öncesi dönemlere karşı toksik olduğunu ve larva dönemleri ilerledikçe, larvaların uçucu yağlara olan toleranslarının arttığını, fakat larvaların pupalardan daha hassas olduklarını tespit etmişlerdir. Traboulsi ve ark. (2002), aromatik bitkilerin yapraklarından ve çiçeklerinden çıkarılan uçucu yağ ekstraktlarının insektisidal aktiviteleri Culex pipiens in 4. dönem larvalarına karşı fumigant aktivitesi şeklinde denemişlerdir. En çok toksik olarak 9

19 mersin bitkisi (Myrtus communis L.) nin ekstraktları, bulundu. Akabinde kekik (Origanum syriacum L.), nane (Mentha microcorphylla Koch), sakız ağacı (Pistacia lentiscus L.) ve karabaş lavantası (Lavandula stoechas L.) LC 50 değerleri sırasıyla 16, 36, 39, 70 ve 89 mg litre-¹ olarak bulunmuştur. Her bir bitki türünün 20 nin üzerinde major bileşik belirlendi. 8 saf bileşik (1.8-cineole, menthone, linalool, terpineol, cavracrol, thymol, (1S)-(-)-pinene ve (1R)-(+)-pinene) larvalara karşı test edildi. Thymol, cavracrol, (1R)-(+)-pinene ve (1S)-(-)-pinene en fazla toksik (LC50=36-49 mg L-¹) iken menthone, 1.8 cineole, linalool ve terpineol daha az toksik (LC50= mg L-¹) bulunmuştur. Byung-Ho ve ark. (2003), Avustralya da bulunan Myrtaceae familyasının türlerinden elde edilen 42 uçucu yağdan 6 sı, tahıl zararlısı Sitophilus oryzae L., Tribolium castaneum (Herbst) ve Rhyzopertha dominica F. ya karşı fumigant toksisiteye sahip olduklarını gözlemlemişlerdir. Bunlar Eucalyptus nicholii, E. codonocarpa, E. blakelyi, Callistemon sieberi, Melaleuca fulgens ve M. armillaris den elde edilen uçucu yağlardır. S. oryzae erginlerine karşı seçilmiş uçucu yağların LC50 ve LC95 değerleri sırasıyla 19 30,6 µl/l hava ve µl/l havadır. Aynı zamanda bu yağların LC95 değerlerine bakıldığında hemen hepsinin de T. castaneum ve R. dominica ya karşı iki kat toksik oldukları ortaya çıkmıştır. Koschier ve Sedy (2003), Lamiaceae familyasındaki bitkilerden elde edilen pek çok uçucu yağ konsantrasyonlarının Thrips tabaci ye karşı repellent ve deterrent etkilerini denemişlerdir. Bioassay çalışmalarında biberiye uçucu yağının olfaktometre içinde %10 konsantrasyonda thrips dişilerine karşı uzaklaştırıcı etki yaptığı belirlenmiştir. Dual-choice testlerinde kekik ve nane yağının %0,1 ve %1 konsantrasyonu ile muamele edilmiş yaprak diskleri üzerine thrips dişilerinin yumurta bırakma aktivitesinin engellendiği ortaya çıkmıştır. %1 konsantrasyondaki lavanta yağı ve %0,1 konsantrasyondaki adaçayı uçucu yağı da yumurta bırakmayı etkilemiştir. No-choice testlerinde, kekik ve lavanta yağları %1 ve %0,1 konsantrasyonlarda uygulamadan sonra thripslerin yumurta bırakma oranları kontrol gruplarıyla karşılaştırıldığında %45 60 oranında azaldığı gözlenmiştir. Nane yağı sadece %1 konsantrasyonda yumurta bırakmayı engellemiştir. Thrips tabaci ye karşı repellent ve deterrent etki gösteren uçucu yağlar diğer kontrol yöntemlerle birlikte 10

20 kombine edildiğinde biyolojik mücadele ya da IPM stratejilerinde katkıyı artırabileceği kanısına varılmıştır. Aslan ve ark. (2004) tarafından yapılan bir araştırmada Sideritis trojana Bornm. (Sarıkız çayı) nın bileşenlerinden ent-kaurene diterpenoid ve 7- epicandicandiol ve 18-acetylsideroxol nın Ephestia kuehniella Zell. ya karşı toksisite gösterdiği tespit edilmiştir. Acanthoscelides obtectus ve Sitophilus granarius a karşı toksisite gösterdikler halde 7-epicandicandiol diacetate ın E. kuehniella ya karşı toksisite göstermiştir. P testi değerleri böceklere karşı dozun ve zamanın istatistiksel önemini göstermek için uygulanmıştır. A. obtectus için insektisidal aktivite dozun miktarı ile birlikte artmıştır. Ancak maruz bırakma süresi ile artmamıştır. E. kuehniella nın ölüm yüzdesi hem doz miktarı hem de zamanla artarken benzer sonuçlar S. granarius için gözlemlenmemiştir. 96 saat sonra bileşiğin toksisitesi böcekte etki yapmamıştır. Papachristos ve Stamopoulos (2004), A. obtectus un yumurta dönemine karşı L. hybrida (lavanta), R. officinalis (biberiye) ve E. globulus (okaliptus) bitkilerinden elde edilen uçucu yağların fumigant toksisitesini test etmişlerdir ve uçucu yağların, yumurta yaşına bağlı olarak, LC50 değerlerinin µl/l arasında test edilen yumurtalara toksik olduklarını bildirmişlerdir. Tüm durumlarda genç yumurtaların (3 günlükten az), yaşlı yumurtalara (3 günlükten fazla) göre uçucu yağlara karşı daha dayanıklı olduklarını tespit etmişlerdir Aslan ve ark. (2005), Micromeria fruticosa L., Nepata racemosa L., ve Origanum vulgare L. türlerinden elde edilen uçucu yağların Lasioderma serricorne (F.) (Coleoptera: Anobiidae) ve Sitophilus granarius (L.) (Coleoptera: Curculionidae) un ergin dönemlerine ve Ephestia kuehniella (Zell.) (Lepidoptera: Pyralidae) nın üçüncü dönem larvalarına karşı fumigant toksisitesini denemişlerdir. Bu denemeyi 1L lik cam kavanozlarda sırasıyla 0.5, 1, 1.5 ve 2 µl dozlarında uygulamışlardır. E. kuehniella larvalarında bütün bitki türlerinin uçucu yağları denenmiş ve hepsinde de tamamen ölüm 120 saat sonra 2 µl/l havada ulaşılmıştır. Ölüm oranının artışı uçucu yağların dozlarına ve uygulama sürelerinin artışına bağlıdır. Bütün bitki türlerinin uçucu yağları E. kuehniella ve S. granarius a karşı etkili bulunmasına rağmen O. vulgare nin uçucu yağı diğer bitkilerden daha etkin 11

21 bulunmuştur. Diğer taraftan N. racemosa nın yağı L. serricorne ye karşı daha etkin bulunmuştur. Bu üç bitkinin uçucu yağları E. kuehniella, L. serricorne ve S. granarius a karşı sahip oldukları etkinlikler ortaya konulmuştur. Erler (2005), Türkiye de yetişen aromatik bitkilerden elde edilen uçucu yağlarda bulunan 6 büyük monoterpenoid; carvacrol, 1.8-cineole, menthol, γ terpinene, terpinen- 4-ol ve thymol bileşiklerinin fumigant aktivitelerini kırma biti Tribolium confusum ergin ve yumurtalarına, un güvesi Ephestia kuehniella nın larva ve yumurtalarına karşı test etmişlerdir. Dozlar 5,8 184,8 mg/l hava aralığında ve saat maruz kalma periyodunda kullanılmıştır. 6 bileşenin hepsi fümigant olarak test edilen bütün böcek türlerine ve onların gelişim safhalarına karşı, değişen derecede etki göstermiştir. En güçlü aktif bileşen carvacrol dür. 184,8 mg/l gibi doz gerektiren E. kuehniella larvası hariç, 46,2 mg/l havada ve saat uygulama süresinde böceklerin bütün dönemlerine karşı % 90 nın üzerinde ölüm oranı elde edilmiştir. γ terpinene 46,2 184,8 mg/l gibi yüksek dozlar gerektirmesine rağmen aynı zamanda 26,4 57,5 saat sonra bütün böceklerde % 99 ölüm oranına yol açmıştır. Bu durumu 46,2 184,8 mg/l doz aralığında sadece bir böcek türünün bir dönemine karşı aynı ölüm oranlarını gösteren thymol ve terpinen- 4-ol takip etmektedir. 1,8 cineol ve menthol gibi bileşenler denenmiş, test edilen dozlarda ve uygulama periyotlarında % 99 dan düşük ölüm oranı göstermemiştir. En yüksek tolerans gösteren böcek gelişim dönemi E. kuehniella larvasıdır. % 99 ölüm oranına ulaşabilmesi için en az 184,8 mg/l hava dozunda monoterpenoid uygulamasına ihtiyaç duymaktadır. Yıldırım ve ark. (2005), Origanum acutidens Hand.-Mazz., Satureja hortensis L., Hypericum scabrum L., Thymus vulgaris L., Micromeria fruticosa L., Salvia limbata C.A.Mey, Salvia nemorosa L. ve Hyssopus officinalis L. i içeren sekiz farklı bitki türünden elde edilen uçucu yağları Sitophilus granarius (L.) un erginlerine Ephestia kuehniella (Zell.) larvalarına karşı fümigant etkilerini test etmişlerdir. O. acutidens, S. hortensis ve H. scabrum uçucu yağlarının birbirinden farklı olarak Sitophilus granarius (L.) erginleri ve Ephestia kuehniella larvalarına insektisit etkileri vardır. Test edilmiş uçucu yağların dozları ve uygulama süreleri arasında önemli farklılıklar vardır. S. granarius erginlerinde ve E. kuehniella larvalarında ölüm oranı temel uçucu yağların dozlarına ve uygulama sürelerine bağlı 12

22 olarak artar. Origanum acutidens, Satureja hortensis, Hypericum scabrum, Thymus vulgaris, Micromeria fruticosa, Salvia limbata, Salvia nemorosa ve Hyssopus officinalis temel uçucu yağlarının 10 µl dozu için Sitophilus granarius için yaklaşık ortalama ölüm oranları sırasıyla %74, 66, 73, 4, 12, 7, 10 ve %14, Ephestia kuehniella için ise %79, 62, 72, 24, 24, 6, 0 ve %14 olarak bulunmuştur. Bütün türlerin kontrol gruplarında ölüm gözlemlenmemiştir. Karcı (2006), yaptığı çalışmada 32 farklı bitkiden elde edilen uçucu yağların, T. confusum un gelişme dönemlerine karşı fumigant etkisini araştırmıştır. Test edilen uçucu yağlar, farklı uygulama sürelerinde ve dozlarında böceğin gelişme dönemlerine göre farklı fumigant toksisite göstermiştir. 100 µl/l sabit dozda, 72 saat maruz bırakma süresi sonunda, T. confusum yumurtalarına karşı kekik, yeşil nane, huş ağacı, rezene, anason, beyaz kekik, tarçın, soğan, sarımsak ve kişniş otu uçucu yağları % %100 arasında; larvalara karşı sarımsak ve soğan uçucu yağları % %83.3 arasında; pupalara karşı sirken, yeşil nane, limon, sarımsak, soğan ve defne uçucu yağları % %100 arasında erginlere karşı çam, limon, Hindistan cevizi ağacı, biberiye, sarımsak, soğan ve okaliptüs uçucu yağları % %100 arasında ölüme neden olarak yüksek fumigant toksisite gösterdiği bildirilmiştir. Test edilen uçucu yağlar içerisinde özellikle sarımsak ve soğan uçucu yağlarının, T. confusum un tüm dönemlerine karşı yüksek fumigant etki gösterdiği rapor edilmiştir. Rozman ve ark. (2006), 1.8-cineole, camphor, eugenol, linalool, cavracrol, thymol, borneol, bornyl acetate ve linalyl acetate bileşiklerinin, lavanta, biberiye, kekik ve Akdeniz defnesinde de doğal olarak bulunan uçucu yağlar olduğunu bildirerek bu bileşenlerin Sitophilus oryzae L., Rhyzopertha dominica F. ve Tribolium castaneum Herb. un erginlerine karşı fumigant etkisini değerlendirmişlerdir. Đnsektisidal aktiviteler muamele süresi, bileşik ve böcek türlerine göre değişiklik göstermiştir. En hassas türler S. oryzae ve ardından R. Dominica olup T. castaneum un tolerans düzeyi oldukça yüksektir. 1.8-cineole, borneol ve thymol bileşikleri en düşük dozda (0.1 µl/720 ml hacim) 24 saat içinde S. oryzae ya uygulandığında oldukça etkili bulunuştur. R. dominica için camphor ve linalool oldukça etkili olup aynı şartlarda %100 oranda ölüme neden olmuştur. Yağ içerikli olmayan bileşikler 24 saat muamele periyodundan sonra, hatta en yüksek 13

23 dozda bile (100 µl/720 ml hacim) % 20 den fazla ölüm meydana getirmiştir,. Böylece, 7 gün sonra 1.8-cineole %92.5, camphor %77.5 ve akabinde linalool %70.0 ölüm oranına neden olmuştur. Bu bileşikler fumigantlar olarak yüksek oranda uçuculuk, etkinlik ve güvenilirlikleri nedeniyle uygundur (Rozman ve ark., 2006). Çağlar ve ark. (2007), Origanum acutidens L. bitki türünün uçucu yağını Lasioderma serricorne F. (Coleoptera: anobiidae) ve Sitophilus granarius L. ( Coleoptera: Curculionidae) un erginlerine ve Ephestia kuehniella Zell. (Lepidoptera: pyralidae) nın üçüncü larva dönemine karşı fumigant toksisitesini test etmişlerdir. Origanum acutidens in uçucu yağı 0.5, 1, 1.5 ve 2 µl /L hava dozunda denenmiştir. Yapılmış olan testler ile böceklerin bütün yaşama evrelerinde 96 saatte 2 µl /L hava dozunda %100 ölüm tespit edilmiştir. Ölüm oranı uçucu yağın dozları ve uygulama sürelerine bağlı olarak artmıştır. O. acutidens in uçucu yağı bütün böcek türlerine karşı etkin bulunmasına rağmen, E. kuehniella nın larvasında değişen zaman ve dozlarda etkin ve S. granarius ve L. serricorne den daha duyarlı olduğu bulunmuştur. Çalışmada bu bitki uçucu yağının E. kuehniella, L. serricorne ve S. granarius a karşı güçlü bir toksik etkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Karcı ve Işıkber (2007), yaptıkları çalışmada defne, rezene, beyaz kekik, soğan, civanperçemi, Đngiliz nanesi, ardıç, okaliptüs, göknar, sarımsak, Hindistan cevizi ağacı, biberiye, Hint safranı, çam ve anason uçucu yağlarının kırma biti (Tribolium confusum) nin yumurtalarına karşı fumigant etkisini denemişlerdir. T. confusum yumurtalarını 24, 48 ve 72 saat süreyle uçucu yağların 100 µl/l uygulama dozuna maruz bırakmışlardır. Sarımsak, soğan, defne, anason ve beyaz kekik uçucu yağlarının 24 saat uygulama süresinde %42.2 ve %100 arasında değişen ölüm oranı ile güçlü bir ovisit etkiye sahip olduğunu tespit etmişlerdir. Yapılan probit analizleri sonucu, yumurtalar için sarımsak, soğan, anason, beyaz kekik ve defne uçucu yağlarına ait LT90 değerlerinin sırasıyla 1.1, 22.1, 22.4, 13.8 ve 51.1 saat olduğunu bildirmişlerdir. Bu çalışmada, sarımsak uçucu yağı için LT50 ve LT90 değerleri sırasıyla 0.86 ve 1.06 saat olarak tespit edilmiştir. 14

24 3- MATERYAL VE METOT 3.1. Materyal Araştırmanın ana materyalini dört bitki; lavanta (Lavandula angustifolia Mill.), nane (Mentha spicata L.) ve adaçayı (Salvia officinalis L. ) ile Umbelliferae familyasından kişniş (Coriandrum sativum) L bu bitkilerden elde edilen uçucu yağlar ve un güvesi (değirmen güvesi) Ephestia kuehniella Zeller oluşturmuştur. Ergin böceklerin ve yumurtaların üretimi ile uçucu yağ testlerini uygulamada yumurta pleytleri, 1 litrelik cam kavanozlar, tül bezleri, samur fırçalar, petri kutuları, şeffaf kutular, stereo mikroskop, plastik tüpler, yumuşak pens, un ve ortam nemlendiricisi çalışmanın diğer materyallerini oluşturmuştur Bitki Materyali Bu çalışmada Labiatae familyasından lavanta (Lavandula angustifolia Mill.), nane (Mentha spicata L.) ve adaçayı (Salvia officinalis L. ) ile Umbelliferae familyasından kişniş (Coriandrum sativum L.) bitkilerinin uçucu yağları kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan bitkiler Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü nden temin edilmiştir. Bitkiler Çizelge 3.1 de verilmiştir. Çizelge 3.1. Uçucu Yağ Elde Edilen Bitkiler Türkçe adı Latince adı Familya Elde edildikleri bitki aksamı Nane Mentha spicata L. Labiatae Yaprak,sap, govde Lavanta Lavandula angustifolia Mill. Labiatae Yaprak,sap, govde 15

25 Adaçayı Salvia officinalis L. Labiatae Kişniş Coriandrum sativum L. Umbelliferae Yaprak,sap, govde çiçekler Yaprak,sap, govde, tohum Şekil 3.1. Mentha spicata L. ( Nane) (Anonymous, 2007) Şekil 3.2. Lavandula angustifolia Mill.(Lavanta) (Anonymous, 2009a) Şekil 3.3. Coriandrum sativum L. ( Kişniş) (Anonymous, 2009b) 16

26 Şekil 3.4. Salvia officinalis L. (Adaçayı) (Anonymous, 2006) Ephestia kuehniella Zeller (Lepidoptera: Pyralidae) Un Güvesi Denemede kullanılan un güvesi (Şek. 3.5) Ankara Üniverstesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü nden temin edilmiştir. Kelebeğin boyu mm., ön kanatlar üzerinde kanadı enine kesen zikzak koyu renkte bantlar vardır. Ön kanatlar soluk kurşuni renkte, arka kanatlar sarımtrak beyaz renkte ve çevresi uzun saçaklıdır. Larvanın vücudu seyrek kıllarla kaplıdır, baş kahverenklidir. Olgun larva mm. boyundadır. Şekil 3.5. Ephestia kuehniella (Zeller) yumurta, larva ve ergin (orijinal) 17

27 3.2 METOT Ephestia kuehniella nın yetiştirilmesi Un güvesi E. kuehniella nın yetiştirilmesine Ankara Üniverstesi Ziraat Fakültesinden gelen örneklerle başlanmıştır. Đklim odasında plastik kaplar içerisinde pupalardan ortaya çıkan erginler cam tüpler yardımıyla 1 litrelik cam kavanozlara alınarak, üzerine tül geçirilip lastik bantla sabitlenmiştir. Erginlerin çiftleşmesinden sonra ergin dişilerin verdiği yumurtalar, içinde 2 cm un bulunan ve 25 x 15 x 10 cm ebatlarında olan plastik kaplara, ince uçlu bir fırça yardımı ile aktarılmıştır. Yumurtalardan çıkarak un ortamında beslenen larvalar pupa olduktan sonra yaklaşık gün içinde ergin çıkışı başlamıştır. Üretim çalışmaları 27 ± 2 o C sıcaklık ve %60±5 nem koşullarına sahip iklim odasında yürütülmüştür. Şekil.3.6. Đklim odası ve üretim kapları Bitkilerin Toplanması, Kurutulması ve Muhafazası Fümigant etkileri araştırılacak nane, adaçayı, kişniş ve lavanta bitkileri Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi nin Tarla Bitkileri Bölümünden kuru olarak temin 18

28 edilmiştir. Toplanan bitkiler gölgede, havadar bir yerde sık sık çevrilerek kurutulmuş ve serin bir ortamda muhafaza edilmiştir Uçucu Yağların Elde Edilmesi Nane, adaçayı, kişniş ve lavanta uçucu yağlarını elde etmek için önceden kurutulmuş bitki materyalleri öğütülerek 100 gr tartılıp Klavenger düzeneğiyle üç saat su distilasyonuna tabi tutulmuştur. Elde edilen uçucu yağlar koyu renkli, ağzı sıkıca kapatılarak parafilm çekilmiş cam şişeler içerisinde +4º C deki buzdolabında muhafaza edilmiştir. Fumigasyonda kullanılacak olan kişniş, lavanta, nane, adaçayı nın uçucu yağları Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Entomoloji Laboratuarı ile Tarla Bitkileri ve Gıda Mühendisliği Bölümlerine ait Laboratuarlarda çıkarılmıştır Uçucu Yağların Fümigant Etkilerinin Saptanması Yumurta ve larvalara uygulanacak her bir uçucu yağın dozunu belirlemek için yapılan ön çalışmalarda % 100 ölümün altında ve % 5 ölüm üzerinde değerler öndenemelerle tespit edilmiş olup bunlar ; 25, 50, 75, 100, 125, 150, 175, 200, 225, 250, 275, 300,325 µl/l hava dozları, yumurta ve larvalarda ölüm oranını minimumdan maksimuma doğru sağlayacak şekilde artırılarak test edilmiştir. Böylece her bir biyolojik dönem için testlerde uygulanacak uygun uçucu yağ dozu (genellikle 5 doz) belirlenmiştir.bu ön denemeler böcek kültürlerinin yetiştirildiği aynı şartlarda yürütülmüştür. 19

29 Şekil 3.7. Larvalara karşı fümigant etki denemesinde kullanılan plastik tüpler Şekil 3.8. Yumurtalara karşı fümigant etki denemesinde kullanılan yumurta pleytleri ve test düzeneği Uçucu yağların un güvelerinin larva ve yumurtalarına karşı fumigant etkilerinin belirlenmesinde 22±2 o C ve 27±2 o C sıcaklık ile %60±5 nispi nem ve günlük 12 saatlik ışıklanma periyoduna sahip iklim odası kullanılmıştır( Ayvaz ve ark., 2006). Larvalara karşı fümigant etkinin saptanması, Erler (2000) tarafından kullanılan yönteme benzer şekilde yapılmıştır. E.kuehniella nın günlük larvaları yumuşak bir pens yardımıyla alınarak 8cm uzunluk ve 3cm çapındaki plastik tüpler içine konulmuştur. Đçine 20 adet larva konulmuş olan her bir tüp bir tekerrür sayılmıştır. Plastik tüpün ağzı larvaların hava alabileceği şekilde bir tülle kapatılıp lastikle tutturulmuştur. Daha sonra 3 adet tüp (3 tekerrür olmak üzere) 1 litrelik cam kavanozun içine konmuştur. Kavanoz kapağının iç yüzeyine 3x8 cm boyutunda kurutma kâğıdı bantla tutturulduktan sonra üzerine belli dozda uçucu yağ damlatılmış ve kapağı kapatılarak belli bir süre uçucu yağın etkisine maruz bırakılmıştır. Uçucu yağ asetonla belli oranda seyreltildikten sonra mikropipet 20

30 yardımıyla damlatılmıştır. Asetonun böceklerin tüm gelişme dönemlerine karşı fümigant etkisi bilindiğinden, Erler in (2000) uyguladığı gibi, muamele dozlarının seyreltilmesinde ve kontrol lerde kullanılan asetonun uçması için kapaklar bir süre (14 22 sn) bekletildikten sonra kapatılmıştır. Uygulama süresinin sonunda kavanoz kapağı açılarak larvaların her bir tekerrürü bir petri kabına konulup canlı- ölü bireylerin durumunun netleşmesi için 3 gün aynı ortamda bekletilmiş, daha sonra larvaların canlı/ölü oranı tespit edilmiştir. Kontrol tekerrürlerinde sadece 40 µl /l hava aseton uygulanmıştır. Denemelerde 24, 48 ve 72 saatlik uygulama süreleri kullanılmıştır. E. kuehniella nın yumurtalarına uçucu yağların fümigant toksisitesini belirlemek için yine Erler (2000) in uyguladığı yöntem kullanılmıştır saatlik yumurtalar, üzerinde 60 adet çukurcuğun bulunduğu ve bu iş için uygun değişiklikler yapılmış plastik yumurta pleytlerine yerleştirilerek uçucu yağların buharlarına maruz bırakılmıştır. Bir yumurta pleyti, üzerinde 3 mm çapında ve 3 mm derinliğinde yuvarlak çukurcuklar bulunan bir alt pleyt (5.6 x 8.2cm) ve bu çukurcukların üzerine isabet eden noktalarda matkapla 3 mm çapında delik açtığımız bir üst pleyt (5.9 x 8.4 cm) den oluşmaktadır. Bu iki pleyt arasına bir serigrafik bez yerleştirildikten sonra hepsi birden lastik bantla sabitlenmiştir. Böylece bir taraftan yumurtaların bulunduğu çukurcuğa hava giriş-çıkışı sağlanırken bir taraftan da oluşacak her hangi bir sallanmada yumurtaların veya çıkış yapmış olan larvaların pleyt ten dışarı savrulmasına engel olunmuştur. Her bir çukurcuğa ince uçlu samur fırça yardımıyla birer yumurta bırakılmış ve 20 yumurta bir tekerrür sayılmıştır. Hazırlanan yumurta pleyti 1 litrelik cam kavanoza yatay konumda konulmuştur. Hazırlanan uygulama dozları kavanoz kapaklarının iç yüzeyine bantla yapıştırılmış 3x8 cm boyutundaki kurutma kâğıtlarına mikro pipet yardımı ile emdirilerek uygulanmıştır. Kurutma kağıdı üzerine belirlenen dozda asetonla seyreltilmiş uçucu yağ damlattıktan sonra kavanoz kapağı kapatılarak yumurtalar uçucu yağ buharlarına maruz bırakılmıştır. Erler in (2000) e göre, muamele dozlarının seyreltilmesinde ve kontrol lerde kullanılan asetonun uçması için kapaklar bir süre (14 22 sn) bekletildikten sonra kapatılmıştır.uygulama süresi sonunda yumurtaların bulunduğu pleyt kavanozdan dışarı alınmış ve 5 gün beklettikten sonra pleytler açılarak alt pleytteki çukurcuklarda bulunan canlı/ ölü yumurta sayısı belirlenmiştir. Larva çıkışı olmayan 21

31 yumurtalar ölü, larva çıkışı olanlar ise canlı olarak değerlendirilmiştir. Denemeler her doz ve süre için 3 tekerrürlü olarak tertip edilmiş, kontrol dozu olarak 40 µl/l hava aseton uygulanmıştır Testlerden Elde Edilen Verilerin Değerlendirilmesi Un güvelerine karşı yapılan fümigant etki testlerinden elde edilen % ölüm değerleri Taş ın (2008) kullandığı gibi Abbot formülü [(A-B)/A] x 100; burada : A, kontroldeki % canlı; B, muamele dozundaki % canlı kullanılarak ile kontrollerde meydana gelen doğal ölümle düzeltilmiştir (Abbot, 1925). Minitab paket programı (McKenzie & Goldman, 2005) kullanılarak ortalama ve standart hataları hesaplanmış, daha sonra Poloplus programı kullanılarak (LeOra, 1994) % ölümlerin probit transformasyonu yapılmıştır. Probit analiz metoduna göre de birebir regresyon ile LC50 ve LC99 değerleri hesaplanmıştır. 22

32 4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI 4.1. Bitkisel Uçucu Yağların 27±2 C de Ephestia kuehniella ya Fümigant Etkileri Ephestia kuehniella Larvalarına Fümigant etkileri Bitkisel uçucu yağların 27±2 C de E. kuehniella larvalarına karşı fümigant etkisi Çizelge 4.1 ve 4.2 de verilmiştir. Çizelgenin incelenmesinden anlaşılacağı gibi uçucu yağ bileşenlerinin larvalara fümigant etkisi uygulanan doz ve sürenin artışına bağlı olarak artış eğilimi göstermiştir. Uygulanan doz ve süre yanında bitkisel uçucu yağlar arasında da larvalara etki bakımından büyük farklılıklar görülmüştür. Bitkisel uçucu yağların etkinliğine bakıldığında lavanta uçucu yağı, 325 µl/l hava dozunun(en yüksek doz) 72 saatlik uygulaması sonunda % 100 ölüme sebep olurken, 48 ve 24 saat sonunda sırasıyla % ve % oranlarında ölüm ortaya çıkmıştır. Bir alt dozu olan 300 µl/l hava dozunda 24, 48 ve 72 saatlik uygulama süresinde sırasıyla % 50.00, % ve %96.30 oranında bir ölüme neden olmuştur. En düşük uygulama dozunun (225 µl/l hava) 72 saat sonunda etkisi % olmuştur. Bitkisel uçucu yağların 27±2 C de E. kuehniella larvalarına karşı fümigant etkileri bakımından LC50 değerleri dikkate alınarak farklı test süreleri için etkinlik sıralaması yapılabilir. Bazı LC50 değerleri hesaplanamamışsa da dozların etkinliklerine bakılarak tahmin edilebilir. Fümigant etkiler LC50 değerleri dikkate alınarak değerlendirmek ve sıralanmak istenirse her üç test süresi için de; adaçayı> kişniş> lavanta> nane şeklinde olmaktadır. 23

Asetonun fasulye tohum böceği [Acanthoscelides obtectus Say (Coleoptera: Bruchidae)] erginlerine fumigant etkisi

Asetonun fasulye tohum böceği [Acanthoscelides obtectus Say (Coleoptera: Bruchidae)] erginlerine fumigant etkisi Türk. entomol. derg., 2009, 33 (1): 23-30 ISSN 1010-6960 Orijinal araştırma (Original article) Asetonun fasulye tohum böceği [Acanthoscelides obtectus Say (Coleoptera: Bruchidae)] erginlerine fumigant

Detaylı

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi Selçuk Tar Bil Der, 1(1):6-11 6 Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi Tıbbi ve Aromatik Bitki Uçucu Yağlarının Fasulye Tohum Böceği [Acanthoscelides obtectus Say (Coleoptera: Chrysomelidae)] Erginlerine Fumigant

Detaylı

ANKARA İLİ KIZILCAHAMAM İLÇESİ TIBBİ VE AROMATİK BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ PAZAR ARAŞTIRMASI

ANKARA İLİ KIZILCAHAMAM İLÇESİ TIBBİ VE AROMATİK BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ PAZAR ARAŞTIRMASI ANKARA İLİ KIZILCAHAMAM İLÇESİ TIBBİ VE AROMATİK BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ PAZAR ARAŞTIRMASI Proje Koordinatörü Proje Sorumlusu Danışman Proje No :Vet.Hek. Ahu KAYALARLI ACARTÜRK : Zir. Müh. Adem BÜYÜKHAN

Detaylı

BİTKİ UÇUCU YAĞLARININ BÖCEKLERE KARŞI İNSEKTİSİDAL ETKİLERİ. Araş. Gör. Dr. Ayşe USANMAZ BOZHÜYÜK Bitki Koruma Bölümü

BİTKİ UÇUCU YAĞLARININ BÖCEKLERE KARŞI İNSEKTİSİDAL ETKİLERİ. Araş. Gör. Dr. Ayşe USANMAZ BOZHÜYÜK Bitki Koruma Bölümü BİTKİ UÇUCU YAĞLARININ BÖCEKLERE KARŞI İNSEKTİSİDAL ETKİLERİ Araş. Gör. Dr. Ayşe USANMAZ BOZHÜYÜK Bitki Koruma Bölümü Uçucu (Eterik) Yağlar Uçucu yağlar, aromatik, kokulu bitkilerden çeşitli yöntemlerle

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİBERİYE [Rosmarinus officinalis L. (LAMIALES: LAMIACEAE)] UÇUCU YAĞ BUHARININ Callosobruchus maculatus ( F.) (COLEOPTERA: CHRYSOMELIDAE) VE NOHUT DANELERİ

Detaylı

DİSTİLEX NANO TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ

DİSTİLEX NANO TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ DİSTİLEX NANO TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ Distilex tesislerinde; bitki ve meyve özütleri uygun yöntem ve ileri teknoloji ile elde edilerek gıda, ilaç, kozmetik, kimya, insan sağlığında gıda takviye ürünleri, hayvan

Detaylı

T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI

T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI T.C. KHRMNMRŞ SÜTÇÜ İMM ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUM NBİLİM DLI BİTKİSEL KÖKENLİ SRIMSK İLE SOĞN UÇUCU YĞLRININ VE BZI KTİF BİLEŞENLERİNİN KIRM UN BİTİ (Tribolium confusum du Val.)

Detaylı

UÇUCU YAĞLAR. Hazırlayan Songül BEKTAŞOĞLU 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

UÇUCU YAĞLAR. Hazırlayan Songül BEKTAŞOĞLU 2006. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi UÇUCU YAĞLAR Hazırlayan Songül BEKTAŞOĞLU 2006 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi UÇUCU YAĞLAR Üretim Türkiye de uçucu yağ üretiminin büyük kısmını gülyağı oluşturmaktadır.

Detaylı

Bazı bitki uçucu yağlarının Acanthoscelides obtectus (Say) (Coleoptera: Bruchidae) üzerindeki fumigant toksisiteleri 1

Bazı bitki uçucu yağlarının Acanthoscelides obtectus (Say) (Coleoptera: Bruchidae) üzerindeki fumigant toksisiteleri 1 Türk. entomol. derg., 2015, 39 (1): 109-118 DOI: http://dx.doi.org/10.16970/ted.61714 ISSN 1010-6960 Orijinal araştırma (Original article) Bazı bitki uçucu yağlarının Acanthoscelides obtectus (Say) (Coleoptera:

Detaylı

F. Takım: Coleoptera

F. Takım: Coleoptera F. Takım: Coleoptera 1. Familya: Dermestidae a)anthrenus museorum L. (Çekmece böceği) b)trogoderma granarium Everst. (Khapra böceği) a)anthrenus museorum L. (Çekmece böceği) Erginleri 3 mm. kadar olan

Detaylı

EKİN KAMBUR BİTİ (Rhyzopetrha dominica )

EKİN KAMBUR BİTİ (Rhyzopetrha dominica ) Ekin kambur biti ergin ve larvası EKİN KAMBUR BİTİ (Rhyzopetrha dominica ) Ergin, esmer kırmızı renkli 2.5-3 mm boyda ve silindirik şekillidir. Baş, göğsün altına eğik durduğu için kamburumsu bir görünüşe

Detaylı

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ *

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ * Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:8 Cilt17-3 FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ * The Effect Of

Detaylı

ÖZET Yüksek Lisans Tezi Callosobruchus chinensis (L.) e (Bruchidae: Coleoptera) FOSFİN GAZININ VAKUM ALTINDAKİ ETKİSİ Emine KARAKUŞ Ankara Üniversites

ÖZET Yüksek Lisans Tezi Callosobruchus chinensis (L.) e (Bruchidae: Coleoptera) FOSFİN GAZININ VAKUM ALTINDAKİ ETKİSİ Emine KARAKUŞ Ankara Üniversites ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Callosobruchus chinensis (L.) e (Bruchidae: Coleoptera) FOSFİN GAZININ VAKUM ALTINDAKİ ETKİSİ Emine KARAKUŞ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI ANKARA

Detaylı

Original article (Orijinal araştırma)

Original article (Orijinal araştırma) Türk. entomol. derg., 2016, 40 (4): 455-466 DOI: http://dx.doi.org/10.16970/ted.28725 ISSN 1010-6960 E-ISSN 2536-491X Original article (Orijinal araştırma) Rosmarinus officinalis L. (Lamiales: Lamiaceae)

Detaylı

Latince Adı: Ocimum Türkçe Adı: Fesleğen

Latince Adı: Ocimum Türkçe Adı: Fesleğen MUTFAK BİTKİLERİ Ocimum Fesleğen Latince Adı: Ocimum Türkçe Adı: Fesleğen Familya: Lamiaceae Orjini: Yunanistan Büyüme Şekli: 12 x 36 cm Büyümesi: orta derecede büyüme gösterir. Yapraklar: karışıklı, dar,

Detaylı

Sait ERTÜRK 1* Mustafa ALKAN 1 Tuğba FIRAT AKDENİZ 1

Sait ERTÜRK 1* Mustafa ALKAN 1 Tuğba FIRAT AKDENİZ 1 Sait ERTÜRK 1* Mustafa ALKAN 1 Tuğba FIRAT AKDENİZ 1 1 Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, ANKARA Uluslararası Katılımlı Türkiye VI. Bitki Koruma Kongresi 5-8 Eylül 2016 Konya Giriş İnsanın

Detaylı

ÖZET Yüksek Lisans Tezi Callosobruchus chinensis (L.) (Coleoptera:Bruchidae) İLE SAVAŞIMDA VAKUMDAN YARARLANMA OLANAKLARI ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR Haleh

ÖZET Yüksek Lisans Tezi Callosobruchus chinensis (L.) (Coleoptera:Bruchidae) İLE SAVAŞIMDA VAKUMDAN YARARLANMA OLANAKLARI ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR Haleh ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Callosobruchus chinensis (L.) (Coleoptera:Bruchidae) ile savaşımda vakumdan yararlanma olanakları üzerinde araştırmalar Haleh MORTAZAVİ BİTKİ

Detaylı

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü FONKSİYONEL BİLEŞENLER İÇEREN BAHARAT VE TIBBİ-AROMATİK BİTKİLER Doğal antioksidan kaynağı olan birçok bitki ve baharat bulunmaktadır. Çeşitli baharatlar, kakao

Detaylı

KLİMALARDA ÜREYEN BAKTERİLERE BİTKİSEL YAĞLARIN ETKİSİ

KLİMALARDA ÜREYEN BAKTERİLERE BİTKİSEL YAĞLARIN ETKİSİ KLİMALARDA ÜREYEN BAKTERİLERE BİTKİSEL YAĞLARIN ETKİSİ Hazırlayan Öğrenciler Fulya MORDOĞAN 7-B Pırıl ALP 7-B Danışman Öğretmen Demet EROL İZMİR, 2012 1 İÇİNDEKİLER 1. Proje özeti...3 2. Projenin amacı...3

Detaylı

YÜKSEK LİSANS TEZİ. Sıray ALPAY BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI. Her haklı saklıdır

YÜKSEK LİSANS TEZİ. Sıray ALPAY BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI. Her haklı saklıdır ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ FOSFİN GAZININ Carpophilus hemipterus (L.) (Coleoptera: Nitidulidae) A FARKLI SICAKLIKLARDA ETKİLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR Sıray ALPAY BİTKİ

Detaylı

Prof.Dr. Fatmagül GEVEN

Prof.Dr. Fatmagül GEVEN Prof.Dr. Fatmagül GEVEN Tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanılan kısımları; yaprak, çiçek, tohum, kök, kabuk vb. gibi organlardır ve bunların içlerindeki etkili bileşikler nedeniyle hastalıkları tedavi

Detaylı

Hazırlayanlar: İshak ATICI, Ali GÖZÜBÜYÜK

Hazırlayanlar: İshak ATICI, Ali GÖZÜBÜYÜK PESTİSİTLERİN SUCUL BİTKİLERİN GELİŞİMİNE ETKİLERİ Grup: Aziziye Danışman: Yrd. Doç. Dr. Fatih DUMAN Hazırlayanlar: İshak ATICI, Ali GÖZÜBÜYÜK İnsanlar kolay veya parasız sahip oldukları nimetlerin değerini

Detaylı

unalkarik@gmail.com YABANCI DİL BİLGİSİ Yabancı Dil / Derecesi KPDS ÜDS TOEFL IELTS

unalkarik@gmail.com YABANCI DİL BİLGİSİ Yabancı Dil / Derecesi KPDS ÜDS TOEFL IELTS KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı Ünvan Dr. Ünal KARIK Mühendis Dahili 451 E-mail Doğum Tarihi - Yeri unalkarik@gmail.com 16.07.1973-ERZİNCAN EĞİTİM BİLGİLERİ Doktora Namık Kemal Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü-Tarla

Detaylı

KARDELEN TARIM ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ. DOĞAL BİTKİSEL YAĞLAR-SAÇ VE CİLT BAKIM ÜRÜNLERİ

KARDELEN TARIM ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ. DOĞAL BİTKİSEL YAĞLAR-SAÇ VE CİLT BAKIM ÜRÜNLERİ KARDELEN TARIM ÜRÜNLERİ LTD. ŞTİ. DOĞAL BİTKİSEL YAĞLAR-SAÇ VE CİLT BAKIM ÜRÜNLERİ S.NO ÜRÜN ADI BİRİM DİZİ ADETİ 1 ACIBADEM YAĞI 20CC 12 2 ADAÇAYI YAĞI 20CC 12 3 AHUDUDU AROMASI 20CC 12 4 ALABALIK YAĞI

Detaylı

Farklı nane türlerine ait klonların uçucu yağlarının buğday biti [Sitophilus granarius L. (Coleoptera: Curculionidae)] ne fumigant etkisi

Farklı nane türlerine ait klonların uçucu yağlarının buğday biti [Sitophilus granarius L. (Coleoptera: Curculionidae)] ne fumigant etkisi Türk. entomol. derg., 2012, 36 (2): 255-263 ISSN 1010-6960 Orijinal araştırma (Original article) Farklı nane türlerine ait klonların uçucu yağlarının buğday biti [Sitophilus granarius L. (Coleoptera: Curculionidae)]

Detaylı

AMBAR ZARARLILARI UZM. EMİNE KARAKUŞ (ENTOMOLOJİ) MERSİN ZİRAİ KARANTİNA MÜDÜRLÜĞÜ 2015

AMBAR ZARARLILARI UZM. EMİNE KARAKUŞ (ENTOMOLOJİ) MERSİN ZİRAİ KARANTİNA MÜDÜRLÜĞÜ 2015 AMBAR ZARARLILARI UZM. EMİNE KARAKUŞ (ENTOMOLOJİ) MERSİN ZİRAİ KARANTİNA MÜDÜRLÜĞÜ 2015 Depolanmış ürünlerde zararlı Arthropodların bulunuşu ile tüm dünyada ortalama ürün kaybı % 5-10 olarak kabul edilmektedir.

Detaylı

6. Familya: Tenebrionidae

6. Familya: Tenebrionidae 6. Familya: Tenebrionidae a) Tenebrio molitor L. (Un kurdu) b) Tenebrio obscurus L. (Esmer Un kurdu) c) Tribolium confusum Duv.(Kırma biti) d) Tribolium castaneum (Hbst.) (Un biti) e) Latheticus oryzae

Detaylı

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER 7-F Miray DAĞCI Ömür Mehmet KANDEMİR DANIŞMAN ÖĞRETMEN NİLÜFER DEMİR İZMİR - 2013 İÇİNDEKİLER 1. Projenin Amacı ve Hedefi.. 2 2. Afit

Detaylı

Ekşilik böceklerinden Carpophilus hemipterus (L.) (Coleoptera: Nitidulidae) un biyolojik dönemlerine fosfin gazının toksisitesi 1

Ekşilik böceklerinden Carpophilus hemipterus (L.) (Coleoptera: Nitidulidae) un biyolojik dönemlerine fosfin gazının toksisitesi 1 Türk. entomol. derg., 2014, 38 (2): 215-225 ISSN 1010-6960 Orijinal araştırma(original article) Ekşilik böceklerinden Carpophilus hemipterus (L.) (Coleoptera: Nitidulidae) un biyolojik dönemlerine fosfin

Detaylı

KİŞNİŞ(Coriandrum sativum)

KİŞNİŞ(Coriandrum sativum) KİŞNİŞ(Coriandrum sativum) Tibbi Etkileri ve Kullanımı yöntemleri şöyle sıralanabilir: Eski Mısır papirüsleri, Çince ve Sanskritçe metinlerde ve hatta İncil'de sağlığa yararlı etkilerinden övgüyle söz

Detaylı

Yard.Doç.Dr. Özgür SAĞLAM Namık Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü

Yard.Doç.Dr. Özgür SAĞLAM Namık Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü Yard.Doç.Dr. Özgür SAĞLAM Namık Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Bölümü Tekirdağ 2015 a) Atrap b) Emgi şişesi c) Işık tuzakları d) Renk tuzakları e) Feromon tuzakları f) Çukur tuzaklar (Pit-Fall) g) Besin

Detaylı

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti)

8. Familya: Curculionidae. Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti) 8. Familya: Curculionidae Sitophilus granarius (L.) (Buğday biti) Sitophilus oryzae (L.) (Pirinç biti) Sitophilus granarius (L.) Erginler koyu kahve veya kırmızımsı gri renkte, 3-5 mm. boydadır. Baş kısmı

Detaylı

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı Doç. Dr. Seral YÜCEL Dr. Hale GÜNAÇTI Adana Biyolojik Mücadele Araştırma İstasyonu Dünyanın en önemli sorunlarından biri hızla artan nüfusudur. Dünya nüfusunun gittikçe

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

Prof.Dr. Fatmagül GEVEN

Prof.Dr. Fatmagül GEVEN Prof.Dr. Fatmagül GEVEN Tıbbi bitkilerde pek çok türün yetiştirilmesinde tohumla çoğaltma yöntemi kullanılır. Kekik (Thymus sp), Adaçayı (Salvia sp.), Dağçayı (Sideritis sp.), Oğulotu (Melissa officinalis),

Detaylı

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir

Kullanım Yerleri. İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir ŞEKER PANCARI Kullanım Yerleri İnsan beslenmesinde kullanılır. Şekerin hammadesidir. Küspesi hayvan yemi olarak kullanılır. İspirto elde edilir Orijini Şeker pancarının yabanisi olarak Beta maritima gösterilmektedir.

Detaylı

RAPOR FORMATI I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri Biyorasyonel İnsektisitlerin Bazı Lepidoptera Türleri Üzerine Etkileri Özet Bu çalışmada

RAPOR FORMATI I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri Biyorasyonel İnsektisitlerin Bazı Lepidoptera Türleri Üzerine Etkileri Özet Bu çalışmada ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU Proje Başlığı Biyorasyonel İnsektisitlerin Bazı Lepidoptera Türleri Üzerine Etkileri Proje Yürütücüsünün İsmi Prof. Dr. Cem ÖZKAN Yardımcı Araştırmacıların

Detaylı

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta Tuta absoluta Bu nesne Türkiye Tarımsal Öğrenme Nesneleri Deposu kullan-destekle kategorisinden bir öğrenme nesnesidir. Kullan-Destekle nesneleri bilimsel çalışmalarda kaynak gösterilerek kullanmak istisna

Detaylı

TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM. Özet

TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM. Özet TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM Mesut Uyanık 1*, Ş. Metin Kara 2, Bilal Gürbüz 1, Yasin Özgen 1 1 Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Dışkapı-Ankara 2 Ordu Üniversitesi,

Detaylı

Prof. Dr. Bilal GÜRBÜZ danışmanlığında Arif İPEK tarafından hazırlanan bu çalışma 19/10/2007 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oybirliği ile Tarla B

Prof. Dr. Bilal GÜRBÜZ danışmanlığında Arif İPEK tarafından hazırlanan bu çalışma 19/10/2007 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından oybirliği ile Tarla B ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ TIBBİ ADAÇAYI (Salvia officinalis) HATLARINDA AZOTLU GÜBRELEMENİN HERBA VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLER ÜZERİNE ETKİLERİ Arif İPEK TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ DEPOLANMIŞ ÜRÜN ZARARLISI Carpophilus hemipterus (L.) (COLEOPTERA: NITIDULIDAE) İLE SAVAŞIMDA FOSFİN GAZINDAN YARARLANMA OLANAKLARI ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

Detaylı

Solanaceae Familyası (Patlıcangiller)

Solanaceae Familyası (Patlıcangiller) Solanaceae Familyası (Patlıcangiller) 1 Bir veya çok yıllık, otsu, tırmanıcı, çalı veya ağaç şeklinde bitkileri içerir, Daha çok Avustralya, Orta ve Güney Amerika'da yayılış gösterir. Yapraklar boyut ve

Detaylı

PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ. ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ

PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ. ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ einak@ankara.edu.tr GENEL ZARARLILAR TEMEL KAVRAMLAR Pestisit(Pesticide): Pest cide (Zararlı

Detaylı

1. GİRİŞ Dünya kuru incir üretiminde %50-55'lik bir payla birinci sırada yer alan ülkemiz; Dünya kuru incir ihracatında %60-65 lik bir payla yine birincidir. Hemen hemen tamamının (%85-90) ihraç edilmesi

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 ZEYTİN

Detaylı

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta ÖNEMLİ ZARARLILARI Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) Ergin 20 mm yumurta Larva 35-40 mm ÖNEMLİ ZARARLILARI ÇİÇEK TRİPSİ (Frankliniella tritici) Küçük sigara şeklinde 1,3 mm uzunluğunda, genelde sarı renkli

Detaylı

DEĞĐŞĐK AZOT DOZLARININ FLORADAN TOPLANAN KARABAŞ KEKĐK (Thymbra spicata var. spicata L.) in BAZI AGRONOMĐK VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐ ÜZERĐNE ETKĐSĐ

DEĞĐŞĐK AZOT DOZLARININ FLORADAN TOPLANAN KARABAŞ KEKĐK (Thymbra spicata var. spicata L.) in BAZI AGRONOMĐK VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐ ÜZERĐNE ETKĐSĐ ANADOLU, J. of AARI 13 (1) 2003, 132-141 MARA DEĞĐŞĐK AZOT DOZLARININ FLORADAN TOPLANAN KARABAŞ KEKĐK Süleyman KIZIL Özlem TONÇER Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Diyarbakır/TURKEY

Detaylı

Kimyasal savaş nedir?

Kimyasal savaş nedir? KİMYASAL SAVAŞ Kimyasal savaş nedir? Tarımsal savaş; zararlı popülasyonlarını ekonomik zarar eşiği altında tutmak amacıyla kimyasal bileşiklerin kullanıldığı tarımsal savaş yönetimidir. Tarihçesi M.Ö 12.

Detaylı

Mardin İlinde Üretilen Mısır Nişastasının Spesifikasyon Değerlerine Uygunluğunun Belirlenmesi - doi: 10.17932/ IAU.

Mardin İlinde Üretilen Mısır Nişastasının Spesifikasyon Değerlerine Uygunluğunun Belirlenmesi - doi: 10.17932/ IAU. Mardin İlinde Üretilen Mısır Nişastasının Spesifikasyon Değerlerine Uygunluğunun Belirlenmesi - doi: 10.17932/ IAU. IAUD.m.13091352.2015.7/25.13-17 Nurten BOZDEMİR 1 Murat ÇİMEN 1* Seyhan AKÇAN 1 Özet

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. BAZI BTKSEL ÇAYLARIN MNERAL MADDE ÇER ÜZERNE FARKLI DEMLEME ve KAYNATMA SÜRELERNN ETKS

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. BAZI BTKSEL ÇAYLARIN MNERAL MADDE ÇER ÜZERNE FARKLI DEMLEME ve KAYNATMA SÜRELERNN ETKS ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI BTKSEL ÇAYLARIN MNERAL MADDE ÇER ÜZERNE FARKLI DEMLEME ve KAYNATMA SÜRELERNN ETKS Tolga UÇAR Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Gıda Mühendislii Anabilim Dalı Danıman:

Detaylı

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir.

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir. ACUR YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ 1.Black Strong Ürünlerinin Acur YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Acur organik maddece zengin topraklarda çok iyi yetişir. Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise

Detaylı

Antibiyotik Antifungal Antimikrobiyel Antioksidatif Antiseptik Şifalı Bitkiler

Antibiyotik Antifungal Antimikrobiyel Antioksidatif Antiseptik Şifalı Bitkiler Antibiyotik Antifungal Antimikrobiyel Antioksidatif Antiseptik Şifalı Bitkiler Antibiyotik Antifungal Antimikrobiyel Antioksidatif Antiseptik Şifalı Bitkiler Antibiyotik Antifungal Antimikrobiyel Antioksidatif

Detaylı

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları. Dr. K.Necdet Öngen

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları. Dr. K.Necdet Öngen GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI Dr. K.Necdet Öngen Tükettiğimiz gıdaların güvenilirliği hayati derecede önemlidir Gıdalarımızdaki pestisit kalıntıları konusunda neyi ne kadar biliyoruz? Tükettiğimiz gıdalar

Detaylı

Zir. Yük. Müh Seyla TEPE 1

Zir. Yük. Müh Seyla TEPE 1 BÝTKÝ KORUMADA DOÐAL PESTÝSÝTLERÝN KULLANIMI Zir. Yük. Müh Seyla TEPE 1 ÖZET Bu makalede. bitki korumada pestisitlere karºý doðal ve güvenli alternatifler hakkýnda bilgi verilmiºtir. Ayrýca bu amaçla kullanýlan

Detaylı

Çizelge 1. 1997 yılında patlıcan ve 1999 yılında domates serasına ait bilgiler.

Çizelge 1. 1997 yılında patlıcan ve 1999 yılında domates serasına ait bilgiler. ÖRTÜALTI SEBZE YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐNDE ENTEGRE MÜCADELE PROGRAMINDA ĐLAÇLAMA HACMĐNĐN DÜŞÜRÜLMESĐ AMACIYLA AKSU U.L.V. CĐHAZLARI ÜZERĐNDE YAPILAN ARAŞTIRMALAR Seralarda ilaçlama hacminin düşürülmesiyle ilgili

Detaylı

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir?

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir? Tükettiğimiz imiz gıdalarg daların n güvenilirlig venilirliği i hayati derecede önemlidir KALINTILARI Dr. K.Necdet Öngen Gıdalarımızdaki pestisit kalıntıları konusunda neyi ne kadar biliyoruz? Tükettiğimiz

Detaylı

BAZI BİTKİSEL EKSTRAKTLARIN Tuta absoluta (Meyrick, 1917) (Lepidoptera: Gelechiidae) NIN FARKLI BİYOLOJİK DÖNEMLERİNE ETKİSİ

BAZI BİTKİSEL EKSTRAKTLARIN Tuta absoluta (Meyrick, 1917) (Lepidoptera: Gelechiidae) NIN FARKLI BİYOLOJİK DÖNEMLERİNE ETKİSİ ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI 2013-YL-015 BAZI BİTKİSEL EKSTRAKTLARIN Tuta absoluta (Meyrick, 1917) (Lepidoptera: Gelechiidae) NIN FARKLI BİYOLOJİK DÖNEMLERİNE

Detaylı

E. Takım: Lepidoptera. 1. Familya: Pyralidae 2. Familya: Galleriidae 3. Familya: Tineidae 4. Familya: Gelechiidae

E. Takım: Lepidoptera. 1. Familya: Pyralidae 2. Familya: Galleriidae 3. Familya: Tineidae 4. Familya: Gelechiidae E. Takım: Lepidoptera 1. Familya: Pyralidae 2. Familya: Galleriidae 3. Familya: Tineidae 4. Familya: Gelechiidae 1. Familya: Pyralidae a) Ephestia kuehniella (Zell.)(Değirmen güvesi) b) Ephestia elutella

Detaylı

Tebliğ. "Ancak, ilaç sanayiinde kullanılmak üzere ithal edilecek ürünler için, 2 nci maddedeki esaslara göre Kontrol Belgesi aranır.

Tebliğ. Ancak, ilaç sanayiinde kullanılmak üzere ithal edilecek ürünler için, 2 nci maddedeki esaslara göre Kontrol Belgesi aranır. Tebliğ Dış Ticaret Müsteşarlığından: Dış Ticarette Standardizasyon Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ Tebliğ No: (25/18) MADDE 1 31/12/24 tarihli ve 25687 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 43-48

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 43-48 www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 43-48 KÜLTÜRE ALINAN ADAÇAYI(Salvia halophila Hedge) NIN BAZI AGRONOMİK VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE GÜBRELERİN

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ T.C. SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ BAZI BĠTKĠ EKSTRAKTLARININ Callosobruchus maculatus (F.) (COL.: BRUCHIDAE) A ETKĠLERĠ ÜZERĠNDE ARAġTIRMALAR Murat Nadi TAŞ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ BĠTKĠ KORUMA

Detaylı

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 3.5.1. TARIM MAKİNALARI ANABİLİM DALI Yürütücü Kuruluş (lar) : Çeşitli Tarımsal Ürünlerin Vakumla Kurutulmasında Kurutma Parametrelerinin Belirlenmesi İşbirliği Yapan Kuruluş

Detaylı

EK-3 ÖZGEÇMİŞ Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

EK-3 ÖZGEÇMİŞ Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities) EK-3 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Ömer Cem KARAKOÇ 2. Doğum Tarihi: 30/01/1978 3. Unvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Bitki Koruma Gaziosmanpaşa Üniversitesi 2004 Yüksek

Detaylı

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri Yavuz-1 CEVİZ (KR-2) Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli

Detaylı

Kahramanmaraş ve Adıyaman İllerinde Depolanmış Buğdaylar Üzerinde Rastlanan Böcek Türleri ve Bulaşma Oranları*

Kahramanmaraş ve Adıyaman İllerinde Depolanmış Buğdaylar Üzerinde Rastlanan Böcek Türleri ve Bulaşma Oranları* KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi 8(1)-2005 107 KSU Journal of Science and Engineering 8(1)-2005 Kahramanmaraş ve Adıyaman İllerinde Depolanmış Buğdaylar Üzerinde Rastlanan Böcek Türleri ve Bulaşma Oranları*

Detaylı

Orijinal araştırma (Original article)

Orijinal araştırma (Original article) Türk. entomol. derg., 2013, 37 (3): 319-328 ISSN 1010-6960 Orijinal araştırma (Original article) Bazı bitki uçucu yağlarının ve monoterpenoid bileşenlerinin Amerikan hamamböceği, Periplaneta americana

Detaylı

SEÇİLMİŞ OĞULOTU (Melissa officinalis L.) HATLARININ ANKARA KOŞULLARINDA HERBA VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI *

SEÇİLMİŞ OĞULOTU (Melissa officinalis L.) HATLARININ ANKARA KOŞULLARINDA HERBA VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI * AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2008, 21(1), 85 96 SEÇİLMİŞ OĞULOTU (Melissa officinalis L.) HATLARININ ANKARA KOŞULLARINDA HERBA VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI * Bilal GÜRBÜZ

Detaylı

EVDE BİYOTEKNOLOJİ. Yrd. Doç. Dr. Hüseyin UYSAL ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ 5. DERS

EVDE BİYOTEKNOLOJİ. Yrd. Doç. Dr. Hüseyin UYSAL ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ 5. DERS EVDE BİYOTEKNOLOJİ Yrd. Doç. Dr. Hüseyin UYSAL ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ 5. DERS STERİLİZASYON; BİTKİ DOKU KÜLTÜRLERİNDE KULLANILAN STERİLİZASYON YÖNTEMLERİ VE BU STERİLİZASYON

Detaylı

Fesleğenin (ocimum bacilicum) Antibakteriyel Etkisinin Araştırılması. Grup Ege

Fesleğenin (ocimum bacilicum) Antibakteriyel Etkisinin Araştırılması. Grup Ege Fesleğenin (ocimum bacilicum) Antibakteriyel Etkisinin Araştırılması Grup Ege Gülsüm UYAR Yalçın KABAK Proje Fikrinin Ortaya Çıkışı Fesleğenden sinek kovucu sprey yapalım! Toplu taşıma araçlarında kullanılacak

Detaylı

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi Selçuk Tar Bil Der, 3(2): 205-209 205 Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi Ankara (Gölbaşı) Şartlarında Farklı Ekim Zamanlarında Yetiştirilen Kimyon (Cuminum cyminum L.)'un Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Detaylı

PİYASADA SATILAN KUMAŞ BOYASININ SU PİRESİ ÜZERİNE TOKSİK ETKİSİNİN İNCELENMESİ

PİYASADA SATILAN KUMAŞ BOYASININ SU PİRESİ ÜZERİNE TOKSİK ETKİSİNİN İNCELENMESİ PİYASADA SATILAN KUMAŞ BOYASININ SU PİRESİ ÜZERİNE TOKSİK ETKİSİNİN İNCELENMESİ GRUP İNDİGO GAMZE ÖZEN İHSANİYE YURTTAŞ Danışman: YRD. DOÇ.DR. FATİH DUMAN ÖZET: Bu çalışmada piyasada satılan kumaş boyalarının

Detaylı

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER. Hazırlayan: Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER. Hazırlayan: Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER Hazırlayan: 0601120025 Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU Laurocerasus officinalis(karayemiş) Sistematik ; Alem : Plantae Bölüm :

Detaylı

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu. Toprağa Farklı Şekil ve Miktarlarda Uygulanan TKİ-Hümas ın Toprak Reaksiyonu ve luluğuna Etkisi, Bu Etkisinin Diğer Bazı Humik asit Kaynakları ile Karşılaştırılması Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN

Detaylı

Çayın Bitkisel Özellikleri

Çayın Bitkisel Özellikleri Çayın Bitkisel Özellikleri Bir asırlık bir ömre sahip bulunan çay bitkisi doğada büyümeye bırakıldığında zaman bir ağaç görünümünü alır. Görünüş itibarı ile dağınık bir görünüm arz eden bitki yapısı tek

Detaylı

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR ANTİOKSİDANLAR Aktif oksijen türevleri (ROS) normal metabolizma sırasında vücudumuzun ürettiği yan ürünlerdir. Ancak bazı dış kaynaklardan da serbest

Detaylı

GCMS ile aroma analizleri ve uygulama örnekleri

GCMS ile aroma analizleri ve uygulama örnekleri GCMS ile aroma analizleri ve uygulama örnekleri Yüksek Kimya Müh. Hacer Tanacı Ant Teknik Cihazlar Ankara Bölge Aplikasyon Şefi teknik yazı Aroma bileşikleri gıda ve içeceklerde olgunlaşma esnasında biyokimyasal

Detaylı

BİYOLOLOJİK MALZEMENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ PROF. DR. AHMET ÇOLAK

BİYOLOLOJİK MALZEMENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ PROF. DR. AHMET ÇOLAK BİYOLOLOJİK MALZEMENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ PROF. DR. AHMET ÇOLAK SÜRTÜNME Sürtünme katsayısının bilinmesi mühendislikte makina tasarımı ile ilgili çalışmalarda büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir otun

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 36-42

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 36-42 www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 3642 KONYA EKOLOJİK KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN KİŞNİŞ (Coriandrum sativum L.) DE UYGULANAN ORGANİK VE İNORGANİK

Detaylı

Bitki Zararlıları Standart İlaç Deneme Metotları

Bitki Zararlıları Standart İlaç Deneme Metotları I İÇİNDEKİLER Sayfa No: AMBAR ZARARLILARI STANDART İLAÇ DENEME METOTLARI... 1 AMBARLARDA ZARARLI BÖCEKLER FÜMİGASYON STANDART İLAÇ DENEME METODU... 1 AMBARLARDA ZARARLI BÖCEKLER KORUYUCU STANDART İLAÇ

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...4 GİRİŞ...5 BÖLÜM 1: YAŞ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...4 GİRİŞ...5 BÖLÜM 1: YAŞ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...4 GİRİŞ...5 BÖLÜM 1: YAŞ ve CİLT...9 Yaşlanma Süreci...10 Kırışıklıklar... 11 Cildin Başlıca Düşmanları...12 Kozmetik Çözümler...14 Ameliyat...14 Cilt Tipleri...16 Cilt Tipinizi Belirlemek...17

Detaylı

Umbelliferae. Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens

Umbelliferae. Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens Umbelliferae Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens (DEREOTU) Foeniculum vulgare (REZENE) Petroselinum crispum

Detaylı

Bazı bitkisel kökenli uçucu yağların Tetranychus cinnabarinus (Boisduval, 1867) (Acari: Tetranychidae) üzerine kontakt ve repellent etkileri 1

Bazı bitkisel kökenli uçucu yağların Tetranychus cinnabarinus (Boisduval, 1867) (Acari: Tetranychidae) üzerine kontakt ve repellent etkileri 1 Türk. entomol. bült., 2011, 1 (2):99-107 ISSN Orijinal araştırma (Original article) Bazı bitkisel kökenli uçucu yağların Tetranychus cinnabarinus (Boisduval, 1867) (Acari: Tetranychidae) üzerine kontakt

Detaylı

ESANS UYGULAMALARINDA DOĞADAN ALDIĞIMIZ İLHAMIN TEKNOLOJİK YÖNTEMLERLE DEĞERLENDİRİLMESİ

ESANS UYGULAMALARINDA DOĞADAN ALDIĞIMIZ İLHAMIN TEKNOLOJİK YÖNTEMLERLE DEĞERLENDİRİLMESİ ESANS UYGULAMALARINDA DOĞADAN ALDIĞIMIZ İLHAMIN TEKNOLOJİK YÖNTEMLERLE DEĞERLENDİRİLMESİ Kemal Özgür Boyanay Kimya Yüksek Mühendisi Seluz Fragrance Company o İÇERİK Doğadan gelen ilham Doğal hammaddeler

Detaylı

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı)

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı) Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı Zararlı Organizma Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı) Sınıf: Insecta Takım: Hymenoptera Familya:Cynipidae Tanımı Konukçuları Zarar

Detaylı

Sorumlu yazar Geliş Tarihi : 30 Mart 2012 e-posta: kibarak@yahoo.com Kabul Tarihi : 15 Mayıs 2012

Sorumlu yazar Geliş Tarihi : 30 Mart 2012 e-posta: kibarak@yahoo.com Kabul Tarihi : 15 Mayıs 2012 Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 6 (1): 10-14, 2013 ISSN: 1308-3945, E-ISSN: 1308-027X, www.nobel.gen.tr Doğu Karadeniz Bölgesinde Yeni Bir Zararlı Ricania simulans (Walker, 1851) (Hemiptera: Ricaniidae)

Detaylı

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar. 1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları

Detaylı

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması Pestisit; herhangi bir istenmeyen canlının (zararlı organizma), yayılmasını engelleyen, uzaklaştıran ya da ondan koruyan her türlü bileşik ya da bileşikler karışımıdır. Tarımda pestisitler, zararlı organizmaları

Detaylı

Etken Maddesi Monoterpen Türevi Droglar. Oleum Rosae Folia Menthae Flos Lavandulae Folia Salviae Folia Rosmarini

Etken Maddesi Monoterpen Türevi Droglar. Oleum Rosae Folia Menthae Flos Lavandulae Folia Salviae Folia Rosmarini Etken Maddesi Monoterpen Türevi Droglar Oleum Rosae Folia Menthae Flos Lavandulae Folia Salviae Folia Rosmarini 1 Oleum Rosae (Gül Yağı) Rosa damascena (Isparta Gülü) (Rosaceae) nın taze çiçeklerinden

Detaylı

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Derim Dergisi, 2008, 25(1):40-47 ISSN

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Derim Dergisi, 2008, 25(1):40-47 ISSN Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Derim Dergisi, 2, 25(1):-7 ISSN 13-396 OĞULOTU (Melissa officinalis L.) NDA FARKLI BİTKİ SIKLIĞI VE AZOT DOZLARININ DROG VERİMİ VE UÇUCU YAĞ ORANI ÜZERİNE ETKİLERİ

Detaylı

DEĞİŞİK AZOT DOZLARININ FLORADAN TOPLANAN KARABAŞ KEKİK (Thymbra spicata var. spicata) İN BAZI AGRONOMİK VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ

DEĞİŞİK AZOT DOZLARININ FLORADAN TOPLANAN KARABAŞ KEKİK (Thymbra spicata var. spicata) İN BAZI AGRONOMİK VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ DEĞİŞİK AZOT DOZLARININ FLORADAN TOPLANAN KARABAŞ KEKİK (Thymbra spicata var. spicata) İN BAZI AGRONOMİK VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ Süleyman KIZIL Özlem TONÇER Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Detaylı

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü

TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu ( cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylü SUSAM HASADI TANIMI VE ÖNEMİ Susam dik büyüyen tek yılık bir bitkidir. Boyu (30-125 cm) ye kadar uzayabilir. Gövdeler uzunlamasına oluklu (karıklıdır) ve sık tüylüdür. Ülkemizde tarımı yapılan yağ bitkileri

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr.

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr. 1 BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) C r y p t o m e r i a j a p o n i c a ( K a d i f

Detaylı

CEPHE KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK AHŞAPTA ORTAM NEMİNİN ETKİSİ

CEPHE KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK AHŞAPTA ORTAM NEMİNİN ETKİSİ CEPHE KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK AHŞAPTA ORTAM NEMİNİN ETKİSİ Öğr. Gör. Hakan ÜNALAN (Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu) Yrd. Doç. Dr. Emrah GÖKALTUN (Anadolu Üniversitesi Mimarlık Bölümü)

Detaylı

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü HİDROLOJİ Buharlaşma Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü BUHARLAŞMA Suyun sıvı halden gaz haline (su buharı) geçmesine buharlaşma (evaporasyon) denilmektedir. Atmosferden

Detaylı

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile uygulanan kültürel önlemlerden biri de tarım ilacı uygulamalarıdır.

Detaylı

BİTKİSEL ÇAYLAR. Prof. Dr. Gülçin SALTAN İŞCAN ANKARA ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMAKOGNOZİ ANABİLİM DALI. Prof. Dr. G.

BİTKİSEL ÇAYLAR. Prof. Dr. Gülçin SALTAN İŞCAN ANKARA ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMAKOGNOZİ ANABİLİM DALI. Prof. Dr. G. BİTKİSEL ÇAYLAR Prof. Dr. Gülçin SALTAN İŞCAN ANKARA ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMAKOGNOZİ ANABİLİM DALI Prof. Dr. G.SALTAN 1 GIDA SİLAH YAKACAK BARINMA ZEHİR İLAÇ BİTKİLERİN KULLANIMI Prof. Dr.

Detaylı

BAHARAT BAHÇESİ VE BİTKİLERİ

BAHARAT BAHÇESİ VE BİTKİLERİ BAHARAT BAHÇESİ VE BİTKİLERİ Baharat bahçeleri genellikle bahçelerin bir bölümünü kapsamakla birlikte, tamamen baharat bitkilerinin yetiştirildiği bahçe olarak da değerlendirilebilir. Karasal iklimin hakim

Detaylı

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II 1. Laurocerasus officinalis 2. Salvia officinalis 3. Tilia tomentosa 4. Tilia cordata 5. Tilia platyphyllos 6. Tilia rubra 7. Quercus brantii 8. Castanea sativa

Detaylı

Farklı Sıra Arası ve Sıra Üzeri Mesafelerinin Kekik (Origanum vulgare var. hirtum) de Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi

Farklı Sıra Arası ve Sıra Üzeri Mesafelerinin Kekik (Origanum vulgare var. hirtum) de Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2006, 12 (3) 246-251 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Farklı Sıra Arası ve Sıra Üzeri Mesafelerinin Kekik (Origanum vulgare var. hirtum) de Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ SÜLFÜRİL FLORİT GAZININ DEPOLANMIŞ ÜRÜN ZARARLISI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ SÜLFÜRİL FLORİT GAZININ DEPOLANMIŞ ÜRÜN ZARARLISI ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ SÜLFÜRİL FLORİT GAZININ DEPOLANMIŞ ÜRÜN ZARARLISI Carpophilus hemipterus (L.) a (Coleoptera: Carpophylidae) ETKİNLİĞİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR Sıray

Detaylı