TEMİZLİK MADDELERİ SABUN: Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.
|
|
- Selim Şerif
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 TEMİZLİK MADDELERİ SABUN: Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. Yağ asitlerinin Na tuzlarına beyaz sabun, K tuzlarına arap sabunu denir. Na tuzları katı sabun, K tuzları genellikle jel şeklinde olur. C 17 H 35 COONa : Sodyum Stearat. Beyaz sabun (Katı) C 17 H 35 COOK : Potasyum Stearat. Beyaz sabun (jel) SABUNLARIN ELDE YÖNTEMLERİ 1. Geleneksel Elde Yöntemi: Yağ + NaOH Beyaz sabun (Katı) + Gliserin Yağ + KOH Arap sabun (jel) + Gliserin Sabunlar yüzey aktif maddelerdir. Sabun yapımında kullanılan mono karboksilli asitlerin en önemlileri 12,14,16 veya 18 karbon içeren yağ asitleridir. Sabun yapımında en çok kullanılan yağlar iç yağ dediğimiz hayvansal yağlar, hidrojenlenmiş yağlar ve balina yağıdır. Bu yağlardan elde edilen sabunlar katı ve suya dayanıklıdır Hindistan cevizi, pamuk, yer fıstığı ve mısır yağından (bitkisel) yapılan sabunlar suda kolay çözünür ve bol köpüklüdür. Not: sabunun yapısındaki karbon sayısı 18 den fazla olduğu zaman molekülün polarlığı azalacağından suda az çözünür. Bu yüzden sabun yapımı için tercih edilmez. SABUN KİRİ NASIL TEMİZLER: Sabun suda çözündüğünde bazik bir çözelti oluşturur. Oluşan baz kiri yumşatır. C 17 H 35 -COONa C 17 H 35 -COO - + Na + Sabun molekülü iki kısımdan oluşur. Uzun bir hidrokarbon zinciri olan kısma hidrofobik (su sevmeyen), iyonik uç taşıyan kısma hidrofilik ( su seven) kısım denir. Sabun molekülleri karboksilat yapısına sahip olduğundan suyla etkileştiğinde ortama bazik özellik kazandırır. Bazik ortam kiri yumuşatır. Yumuşayan bu kirler sabunun hidrofobik kısımlarına bağlanır. Hidrofobik kısma bağlanan kirler hidrofilik kısım ile su içinde karışır ve ortamdan uzaklaşır. Suyu seven kısım molekülün baş kısmını, sevmeyen kısmı da kuyruk kısmını oluşturur. Anlaşıldığı gibi baş kısım, polar; kuyruk kısmı da a polardır. Kirler, genel olarak a polar yapıda olan yağlardır. Sabun ile su karşılaştığında sabunun polar ucunu, su molekülleri çeker. Ancak sabunun apolar ucu da elbisede yumuşamış olan apolar kiri sarar. Su molekülleri sabunun anyon kısmını çeker ve böylece kir ortamdan çözeltiye geçmiş olur. NOT: sert sularda özellikle Mg +2 ve Ca +2 iyonları vardır. Sabunlardaki anyon kısmı bu katyonlarla bileşik oluşturarak çökerler. Bu sebeple sabunun önemli kısmı çökmüş olur. Yumuşak sularda sabun daha fazla temizler. 1
2 DETERJAN Uzun C atomu zincirinden oluşan bir alkil yada arilin SÜLFAT yada SÜLFONAT tuzudur. Sabunlarda bulunan karboksilat grubu deterjanlarda bulunmaz. Deterjanlarda bunun yerine sülfonik asit veya sülfat grubu bulunur. Deterjanlardaki sülfat grubu içeren organik kısım (hidrofobik kısım) sert sularda bulunan Ca 2+ ve Mg 2+ iyonları ile çökelti meydana getirmez. Deterjanlarda bulunan alkil kısmı ( organik kısım) düz zincirli olması gerekir. Organik kısım dallanmış yapıya sahip ise bu moleküller doğada parçalanamazlar. Bu yüzden önemli bir çevre kirleticisidirler. sodyumdodesil sülfat Deterjanların yapısında benzen halkası taşıyan türleri vardı. Benzen halkası formülde gösterilmiştir. Bu tür deterjanlara; alkil benzen sülfonat deterjanları denir. SABUNLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ 1. Bitkisel ya da hayvansal yağlardan elde edilirler. 2.Doğal olduklarından,insan vücuduna etkileri yoktur. 3. Yapıları doğal yollarla kolaylıkla parçalanırlar. 4. Su kirliliğine sebep olmazlar. 5. Çevreye zararları yoktur. 6. Zamanla temizleme gücünü kaybederler 7. Sert sularda bulunan metal iyonlarıyla çökelek oluştururlar. 8. Kıyafetlere zararları vardır. 9.Sıcak sularda daha etkili temizlerler DETERJANLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ 1. Petrol türevlerinden sentetik olarak elde edilirler. 2. İnsan vücüduna tesir ederler. 3. Kolay kolay bozunmazlar. 4.Su kirliliğine sebep olurlar. 5. Çevre kirliliğine sebep olurlar. 6. Değişik amaçlar için özel formülleri vardır. 7.Sert sulardaki iyonlardan çok az etkilenirler. 8.Soğuk suda bile iyi temizlerler. 9. Kıyafetleri fazla yıpratmazlar. ÇAMAŞIR SODASI: Na 2 CO 3 Çamaşır sodası Sodyum Karbonat olarak bildiğimiz, bazik bir tuzdur. Sodyum Karbonatı suya attığımızda: Na 2 CO 3 +H 2 O NaOH +NaHCO 3 şeklinde çözünürler. Yukarıda oluşan Sodyum Hidroksit: Yağ + NaOH Sabun +Gliserin NOT: Çamaşır sodası yağlar için önemli bir temizleyicidir. 2
3 ÇAMAŞIR SULARI: Formülü NaClO(sodyum hipoklorit) dır. Çözelti olarak genellikle seyreltik soda çözeltisinden klor gazı geçirilmesiyle hazırlanır, En kuvvetli yükseltgen maddedir. Bu özelliği sayesinde renkli maddelerdeki rengi sağlayan molekülleri yükseltgeyerek suda çözünebilen maddelere dönüştürür ve böylece yıkanan giysilerin ağarmasına neden olur. Çamaşır suyu, oksidizasyon yoluyla bu etkileri yapan bir kimyasal maddedir. Bilinen beyazlatıcılar (ağartıcılar), hidrojen peroksit (H 2 O 2 ), sodyum hipoklorit (NaOCl) dir. YAYGIN MALZEMELER KİREÇ: Bağlayıcı maddelerden en eski bilinen malzeme kireçtir. Evlerde çaydanlıkların dibinde biriken madde kireç taşı olarak bildiğimiz CaCO 3 tür. Kalsiyum karbonata kireç te denir. SÖNMEMİŞ KİREÇ: CaCO 3(k) C ısıtılırsa, CaO ve CO 2 ye parçalanır. Burada CaO sönmemiş kireç olarak bilinir. CaCO 3(k) CaO + CO 2 Kireç taşı Sönmemiş Kireç Karbon dioksit SÖNMÜŞ KİREÇ: Sönmemiş kirecin su ile tepkimesinden sönmüş (Ca(OH) 2 ) kireç elde edilir. CaO (k) + H 2 O (s) Ca(OH) 2 +ısı Sönmüş kireç HARÇ VE SIVANIN ELDESİ Sönmüş kireç, havada bulunan CO 2 gazı ile tepkime vererek zamanla sertleşir. Ca(OH) 2 + CO 2 CaCO 3 +H 2 O CaCO 3 : Kireç taşı HARÇ= Ca(OH) 2 + Kum+su BETON Çimento, su, agrega (çakıl, kum karışımı), kimyasal ve mineral maddelerin homojen olarak karıştırılmasından oluşan, şekil verilebilen ve belli süre sonra sertleşip dayanıklılık kazanan yapı malzemesidir. Betonda harçtan farklı olarak; çimento, kalın taşlar, demir gibi başka maddelerde bulunur. MADDE FORMÜLÜ Kireç Taşı CaCO 3 Sönmemiş Kireç CaO Sönmüş Kireç Ca(OH) 2 Harç Beton Ca(OH) 2 +Kum +Su Ca(OH) 2 +Kum +Su+Demir+Taş Kum SiO 2 Çamaşır Sodası Na 2 CO 3 3
4 CAM VE BİLEŞENLERİ Camların yapısında temel bileşen SiO 2 tir. SiO 2 tabiatta oldukça çok bulunan, zincirleme kovalent bağ içeren ucuz bir maddedir. SiO 2 +Na 2 CO 3 +Ca CO 3 ( C) Na 2 SiO 3 +CaSiO 3 +CO 2 SiO 2 = Kum Na 2 CO 3 = çamaşır sodası Ca CO 3 = Kireç taşı Cam kimyasal maddelere karşı dayanıklılığı fazladır. Zayıf asit olan HF ve bazı bazlara karşı dayanıklılığı azdır CAM TÜRLERİ Soda kalsik Camı Dünyada üretilen camların %90 ı soda kalsik camıdır. Kolayca eritilebilir, ucuzdur ani sıcaklık değişimlerine ve kimyasal maddelere karşı dirençleri azdır. Normal elektrik ampulü, flüoresan ampulleri, pencere camları v.b. malzemelerin üretiminde kullanılırlar. Yapısında %5 oranında CaO vardır. Kurşun Camı (Kristal Cam) Soda kalsik camında kirecin yerini PbO aldığında kurşun camı elde edilmiş olur. Yapısında yaklaşık %80 kurşun oksit bulundurur. Aynalar ve süs eşya yapımında da kullanılır. Borosilikat Camı Ani sıcaklık değişimlerine karsı yüksek miktarda dayanıklılık sağlayan büyük bir genleşme katsayısı, su ve asitlere karşı çok iyi direnç göstermesi ve üstün elektriksel özellikleri vardır. Bu sebepten laboratuar camı olarak kullanılmaktadır. Mutfak eşyası olarak ta kullanılır. Alüminosilikat Camı %20 den fazla alüminyum, az miktarda bor, bir miktar kireç ile çok az alkali içerirler. Yumuşama noktasının yüksek ve dilatasyon katsayısının küçük olması termometre, yanma tüpleri, alevle doğrudan temas edecek her türlü parçanın yapımında kullanılır. SERAMİK Seramik çok yüksek sıcaklıkta pişirilmiş toprak olarak bilinir. Seramikler bir veya birden fazla metalin, metal olmayan element ile birleşmesi sonucu oluşan anorganik bileşiklerdir. Genellikle kayaların dış etkiler altında parçalanmasıyla oluşan kil, kaolen ve benzeri maddelerin yüksek sıcaklıkta pişirilmesi ile meydana gelir. Bu açıdan halk arasında pişmiş toprak esaslı malzeme olarak bilinir. Örneğin: Cam, tuğla, kiremit, fayans, porselen, seramik grubuna girer. Seramiğin ana malzemesi kil ve su dur. Kili oluşturan maddeler sulu alüminyum silikattır. Formülü mal 2 O 3. nsio 2.pH 2 o dur. Killi toprak saflaştırıldığında KAOLİN adını alır. Seramik üretiminde toz haline getirilmiş kaolinler kullanılır. Seramiğin sırlanması: Yüksek sıcaklıkta seramik üzerine metal oksit sürülerek pişme derecesinden daha düşük sıcaklıkta camsı bir yapı kazandırılmasıdır. Bu sayede seramik yeni özellikler kazanmış olur. Sırlama olayında genel olarak kullanılan metal oksitler SiO 2, Al 2 O 3, CaO, Na 2 O, SnO şeklindedir. 4
5 PORSELEN Porselenler seramik olarak tanımlanan ürünlerin en üst özelliklerine sahip maddelerdir. Porselenenin temel malzemeleri: 1. Kaolin (Çim Kili) Kolay yoğurulmayı 2. Kum (Silisyum dioksit) Sert yapı kazanmasını 3. Feldspat (Alüminyum silikat) Camsı yapıyı kazandırır. Kaolin Feldspat Kuvars Formül Al 2 O 3.2SiO 2.H 2 O K 2 O.Al 2 O 3.6SiO 2 SiO 2 Seramik ve porselen arasındaki farklar: Seramik Porselen Pişme sıcaklığı Düşük Yüksek sır pişirimi C C Işık geçirgenliği Az Çok Su geçirgenliği Var Yok Şiddete ve ısıya karşı dayanıklılık Az Çok BOYALAR VE BİLEŞENLERİ: Her hangi bir cepheye uygulandığında yüzeyi koruyan ve estetik bir görüntü veren malzemeye boya denir. Bileşenler: boyaların üç ana bileşeni vardır bunlar; 1. Bağlayıcılar 2. Çözücüler 3. Renklendiricilerdir(pigmentler). Bağlayıcılar: Boyaya fiziksel ve kimyasal olaylara karşı direnç kazandırır. Sertlik, sağlamlık, parlaklık, yapışma, hava koşulları, ısı gibi etkilere dayanıklıdırlar. Renklendirici ve dolgu maddelerini de bağlayarak boyanın karakterini ve niteliğini belirler. Boyaların genel özelliklerini belirler; kuruma şekli ve süresi, diğer katmanlarla uyuşup uyuşmayacağı, dayanımı, uygulama biçimi, parlaklığı, uygulandığı yüzeydeki davranışları gibi hususlar bunların başlıcalarıdır. bezir yağı epoksi veya poliüretan reçineleri en çok kullanılan bağlayıcı maddelerdir. 5
6 ÇÖZÜCÜLER (incelticiler): Boyanın imalatı ve tatbikatında kullanılan ve özelliklerinde değişiklik yapmadan incelten sıvılardır. Bu maddeler boyaların istenilen akışkanlığa getirilmesi için kullanılır. İnceltme işleminin amacı boya sürülecek yüzeylerde boyanı daha iyi nüfuz etmesini sağlamaktır. Çözücüler püskürtmeli boyalarda kıvamını sağlamak için kullanılır. İncelticiler çoğunlukla emülsiyon içeren boyalarda kullanılır. İnceltme işlemi dikkatli yapılmalıdır. Yoksa boya bozulabilir. Özellikle kullanılan boyanın cinsine göre inceltici kullanılmalıdır. Su bazlı boyaların inceltilmesi de su, solvent bazlı boyaların inceltilmesinde ise tiner kullanılır. PİGMENTLER(renklendiriciler): Boyaya renk, örtücülük, parlaklık, fiziksel ve kimyasal dayanıklılık veren maddelerdir. Pigmentler metalik, organik ve inorganiktir. Kurşun ve çinko, boya pigmentlerine çok defa katılan maddelerdir. Beyaz kurşun ya saf kurşun karbon veya saf kurşun sülfattır. Esas olarak pigmentler sadece verilen renge göre tatbik edilir. Bugün pigmentlerin birçok dekorlarda tesiri arttığı bilinmektedir. Nadiren tek başına kullanılır. Bu maddeler suda ve yağda çözünmemelidirler. Isı, ışık ve neme karşı dayanıklı olmalıdırlar. Su Bazlı Plastik Boyalar: Çözücüsü su olan boyalardır. Sürüldüğü yüzeyin dış ortamla hava alış verişlerini kesmedikleri için zararsızdır. Kolay kururlar ve kururken ortama zararlı madde salmazlar. Yağlı (Sentetik ) Boyalar: Çözücüsü organik ( Tiner, Alkol, Toluen, Ksilen gibi) madde olan boyalardır. Yağlı boyaların sürüldüğü yerleri kaplama oranı çok yüksektir, bu sebeple dış ortamla hava alış verişini keserler. Bu durum sağlık açısından zararlıdır. Ayrıca organik çözücülerinde sağlığa olumsuz etkileri vardır. ALAŞIMLAR: Alaşım: İki veya daha fazla maddenin muhtelif oranlarda beraberce eritilerek meydana getirilen metelik özellikteki karışıma alaşım denir. - Alaşımlar kendilerini oluşturan elementlere göre daha dayanıklıdırlar. - Kendilerini oluşturan metallere göre daha az aktiftirler. - Alaşımı oluşturan metaller kendi özelliklerini kaybetmezler. - Alaşımların elektriği iletmesi elektron hareketi ile gerçekleşir, fiziksel bir olaydır. - Alaşımların erime noktası karışım cinsi ve miktarına göre değişiklik gösterebilir. Alaşımda cıva bulunursa malgama adını alır. Cıva yalnız demir ve platin madenleriyle malgama yapmaz. yapılmıştır. Alaşımlara katılan önemli metalleri ; Bakır (Cu) : Bakır, önemli alaşımların çoğunun bileşimine girer. Değerli madenlerle karışarak, onlara, renk ve parlaklıklarını bozmaksızın sertlik ve ince kısımlarını bile koruma özelliği verir. 6
7 Bakır (Cu) Bakır altınla karışarak 22 ayar bilezik elde edilir. (24 te 22 si alın geri kalanı bakır demektir.) Bronzlar (tunçlar); Bakır, kalay ile çok önemli olan tunçları teşkil eder. Topların tuncu dayanıklılık bakımından önemlidir. Çanların tuncu, top tuncuna göre kalayın daha çok oranda bulunduğu tunçtur. Bu tunç kırılabilir, fakat çok tınlar. Bakır alüminyum ile çok sert bir tunç meydana getirir. Silisli ve fosforlu tunçlar da vardır. Bakır, çinko ile pirinci oluşturur. Çinko ve nikel ile de mayekor (taklit gümüşü) yapar. Çinko (Zn) Çinko, daima alaşımları halinde kullanılır. En önemli alaşımları pirinç, bronz ve beyaz metaldir. Pirinç; çinko ve bakır alaşımı olup, alaşımda bu iki metalin oranları çok değişiktir. Fakat en çok kullanılan tipinde bakır %60, çinko %40 oranında bulunur. Bronz; Bakır ve kalay alaşımı olup, bir miktar çinko ilave edilir. Beyaz metal; çinko bakır, alüminyum ve magnezyum metalleri karışımından ibaret bir alaşımdır. Son zamanlarda, otomobil endüstrisinde karbüratör, yakıt pompası, radyatör, kapı kolları v.b. gibi parçaları yapmakta çok kullanılır. Çinkonun ikinci derecede önemli bir alaşımı Alman gümüşüdür. (Yeni gümüş). Bileşimi; bakır, nikel ve çinko metallerinden ibarettir. Alaşımın gümüşle ilgisi olmamasına rağmen, gümüşe benzediği için bu isim verilmiştir. Alüminyum (Al) Alüminyum tunçları, ekonomi bakımından, elektrik fırınında 70 kg bakır ile 40 kg korenden veya boksitle kömür parçalarından oluşan karışım ısıtılarak yapılır; alümin Al 2 O 3 indirgenir. Karbon monoksit çıkar ve %14 alüminyumu bulunan bir alaşım elde edilir. Bu alaşım yeter miktarda bakır ile beraber eritilirse, tunçtan daha çok dayanıklı alaşımlar elde edilir. Demir(Fe) Demirli alüminyum; işlemde bakır yerine font konularak, %90 demir ve %10 alüminyumu bulunan demirli alüminyum (Ferro-Alüminium) elde edilir. Bu alaşım demir veya çeliği arıtmak için kullanılır. 10 kısım alüminyum ve 90 kısım bakırdan ibaret alaşımlar alüminyum tuncunu yapar; bu alaşım altın parlaklığını ve demirin sağlamlığını haizdir. Bu alaşım, 1 kg bakır ve 1 kg çinko ile beraber tekrar edilirse adi pirinçten daha sağlam ve daha sert alüminyum pirinci meydana gelir. Alüminyum pirinci nikel ile beraber tekrar eritilirse, gayet dayanıklı ve kolaylıkla kalıba dökülebilir bir yeni alaşım meydana gelir. 10 kısım kalay ve 100 kısım alüminyumdan ibaret alaşım, alüminyumun renk ve bir dereceye kadar hafifliğini korur. Daha kolay, işlenir. Alüminyumu lehimler. Kurşun (Pb) Kurşun alaşımlarını yapmada maksat, sert, sert olduğu kadar esnek ve kırılmaya karşı dayanıklı, erime noktaları düşük bir metal karışımı elde etmektir. Bunlar arasında en önemlileri; Lehim; Erime noktası 182 o C olan bu alaşım %40 kurşun, %60 kalaydan oluşur. Kurşun-antimon alaşımı: Bileşimi: %13-25 kurşun, %75-87 antimondur. Çok sert olup kırılganlıkları biraz fazladır. Yüksek basınçlara dayanamazlar. Bu kötü özelliği ortadan kaldırmak için karışıma bir miktar kalay ilave edilir. Örnek; %73 kurşun, %15 antimon ve %12 kalaydan ibaret alaşımdan matbaa harfleri yapılır. Sert ve basınca dayanıklıdır. BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA FOTOSENTEZ: Bitkilerin karbon dioksit ve suyu kullanarak ışık enerjisi ve yapraklarında bulunan klorofil sayesinde oksijen ve glikoz üretme sürecine fotosentez denir. Fotosentez bir indirgenme yükseltgenme tepkimesidir. 6CO 2(g) + 6H 2 O (S) (Işık ve Klorofil) 6CO 2 (g) + C 6 H 12 O 6(k) Yukarıdaki tepkime ile üretilen glikoz aynı zamanda diğer besinler için başlangıçtır. Glikozun polimerleşmesiyle selüloz ve nişasta gibi karbonhidratlar oluşur. Glikoz ve topraktan gelen minerallerin kullanılmasıyla protein, yağ ve binlerce kimyasal madde üretirler. 7
8 SOLUNUM: Canlıların enerji elde etmek için organik besin maddelerini oksijenle parçalamalarına solunum denir. Oksijenle besinlerin parçalanması bir yanma tepkimesidir. Canlılarda organik bileşikler iki şekilde parçalanır. Bunlar oksijenli ve oksijensiz parçalanmadır. Canlı organizmaların enerji ihtiyacı solunum sırasında oluşan bu yanma tepkimesi sonucu üretilir. Oksijenin en önemli özelliklerinden biri maddeleri yükseltgemesidir (oksitlenme). Metallerin paslanması, meyve ve sebzelerin parçalandığında renginin kararması oksitlenmeye örnektir. Besinlerin yanması da bir indirgenme yükseltgenme tepkimesidir. OKSİJEN TAŞINMASI: Solunumda gerekli olan oksijen akciğerlere alınan havadan sağlanır. Oksijen alveollerden difüzyon ile kana geçer. Akciğer kılcallarında oksijen miktarı artar. SİNDİRİM: Kimyasal sindirim ağız, mide, ince bağırsaklarda olur. Proteinde birden çok amino asit bulunur. Amino asitlerin birbirlerine peptid bağlarıyla bağlanarak polipeptitleri (proteinleri) oluşturduğunu biliyoruz. Dehidratasyon tepkimeleriyle kurulan peptid bağları, bir amino asidin karboksil grubunu bir sonraki amino asidin amino grubuna bağlarlar. Doğal Denge ve Karbon Dioksit Bitkilerdeki fotosentez ve tüm canlılardaki solunum olayları ekolojik denge için önemlidir. Dünyanın oluşumundan günümüze kadar geçen zaman içinde oluşan olaylar sonunda kurulan dengeye, doğal denge derslerinden hepimiz biliriz. Klorofilli bitkiler güneş ışığının etkisiyle fotosentez yaparak havadaki karbon dioksiti ve topraktan aldığı suyu glikoza çevirirken atmosfere oksijen salar. Yer altından çıkarılan kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil yakıtlarının yakılması, oksijeni harcayan ama üretmeyen bir süreçtir. Bu da doğal oksijen dengesini bozduğu gibi belki bu yüzden ozon dengesini bile bozduğunu düşünmek mümkündür. Atmosferdeki ozon tabakasının delinmesini kloroflorokarbon bileşiklerinin atmosfere yayılmasına bağlamanın yanında oksijen dengesinin bozulmasına bağlamak da akılcı bir yaklaşım olacaktır. ÇEVRE KİMYASI Sanayi ve Çevre Kirliliği Sanayi devrimi ile beraber ihtiyaçlara göre üretim artmıştır. Üretim artışı aynı zamanda dünyanın kaynaklarının (ham madde) hızla tüketilmesini gerçekleştirmiştir. Kaynaklar tüketilerek üretim yapılırken çevrenin dengesi bozulmaktadır. Ayrıca üretilen maddelerin atıklarının gelişi güzel çevreye bırakılması da çevreyi etkilemektedir. Örneğin deterjan, gübre, polimer madde, boyalar, tarım ilaçları, vb. maddeler üretilirken toprağı, havayı, suyu kirletecek maddeler de meydana gelir. 8
9 Gübrelerin Çevreye Etkisi Bitkiler toprağın belirli bir ph değeri arasında büyür. Ancak yoğun kimyasal gübreleme sonucu toprağın ph sı değişir. Organizmaların çalışması engellenir ve denge bozulur. Ayrıca yüksek oranda azotlu gübre kullanımı sonucu topraktan yıkanmalarla içme suları ve akarsulara karışan nitrat miktarı artar. Fosforlu gübrelerin yüzey akışları ile taşınmaları sonucu içme suları ve diğer akarsularda bulunan fosfat miktarı yükselir. Neden organik gübre? Yıllardır kimyasal gübrelerin kullanımı verimi arttırmanın yanında, toprakta yorgunluğa ve canlılığın azalmasına sebep olmaktadır. Bu durum ne yazık ki toprağın çoraklaşmasını hızlandırmaktadır. Toprakta su ve oksijeni tutan, besin maddelerini soğuran eden, mikroorganizma faaliyetini hızlandıran en önemli etmen organik maddelerdir. Organik maddeler; hayvansal, bitkisel ve humus esaslı kaynaklardır. Hayvansal ve bitkisel organik maddeler kısa ömürlüdür (azami 8 ay). Humus: Hayvansal ve bitkisel maddelerin binlerce yıl toprak altında ayrışması ile doğal olarak oluşan ideal bir organik gübredir. İçerdiği hümik, fulvik ve ulmik asitler ile toprağın yapısını ve bileşimini düzenleyip bitkide gelişmeyi teşvik eder. Doğal humuslar uzun ömürlü organik maddeler olup besin maddelerini en yüksek düzeyde soğurarak bu besin maddelerini bitkiye yavaş yavaş ve uzun zamanda verirler. Deterjanların Çevreye Etkisi Sabun ve deterjanlara temizleyici özellik veren maddelerin yapısında yüzey-aktif maddelerdir. Bir deterjanın yapısındaki biyolojik bozunmaya uğramayan maddelerin oranı onun çevre kirlenmesi ve sağlığa olan zararlarının göstergesidir. Bu maddelerin su ve toprakta bozulmadan kalıp akarsularla göl ve denizlere ulaşması buralarda yaşayan canlıları ve onlarla beslenen insanların sağlığını tehdit etmektedir. Ülkemizde üretilen deterjanlara katılan dodesil benzen (DDB) yüzey-aktif maddesi kimyasal yapısında sağlam halkalı gruplar içerdiğinden su ve toprakta bakteri ve enzimlerin etkisiyle oldukça güç bozunmakta dolayısıyla doğada giderek birikmektedir. Deterjan içerisinde bulunan yüzey-aktif madde dışında önemli oranda (%70-90) bulunan temizleyici, beyazlatıcı, yumuşatıcı, köpürtücü, parlaklık verici ya da antiseptik özellik veren katkı maddelerinin çoğu da yüzey-aktif madde gibi insan organizmasına gıdalarla ve diğer yollardan girdiklerinde dokularda olumsuz etkilere neden olabilmektedirler. Hava Kirliliği Tozlar, zehirli gazlar, sera gazları, ozon tüketen gazlar hava kirliliğini oluşturan maddelerdir. Fabrika bacalarından çıkan duman ve motorlu taşıtlardan egzoz gazları hava kirliliğinin temel etkenleridir. Kömür, petrol gibi yakıtların dumanındaki kükürt dioksitin havadaki su buharı ile birleşerek oluşturduğu sülfürik asit, asit yağmuru olarak yeryüzüne iner. Hava akımlarıyla sürüklenen duman yüzlerce kilometre uzakta bile asit yağmuruna yol açabilir. Asit yağmuru suların asitlik derecesini artırarak canlılara zarar verir. Ormanları yok ederek çöllenmeye neden olur. Asit yağmurları taş ve tuğlaları aşındırarak yapılara zarar verir. Su Kirliliği Deterjanlar, boyalar, gübreler, böcek öldürücü ilaçlar, H 2 SO 4, HCI, NaOH, Na 2 CO 3, ağır metal katyonları sularda en çok kirlilik oluşturan maddelerdir. 9
10 Ötrafikasyon: Göl ve nehirlerde Ötrafikasyon sulardaki bitkilerin hızla büyüyerek sudaki tüm oksijeni bitki, hayvan ve mikro organizma kullanmasına yol açar ve sonuç olarak sudaki yaşam sona erer. Kısaca gelişmesinin çoğalmasıdır. Toprak Kirliliği Plastikler, ağır metaller, tarım ilaçları, gübreler, ağır hidrokarbonlar toprak kirliliğini oluşturur. Toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik dengelerinin çeşitli kirletici unsurlarla bozulması olayına toprak kirliliği adı verilir. Sera etkisi: Genel olarak CO 2 gazının ve bunun dışında CH 4, kloroflorokarbon (CFC), ozon ve NOx gazlarının sera etkisi oluşumunda etkisi vardır. Güneşten gelen U.V. ışınlarının bir kısmı ozon tabakasından geçer ve yeryüzüne ulaşır. Bu ışınlar yeryüzünde ısıya dönüşür. Bu ısı kızılötesi ışın şeklinde atmosfere yayılır. Yayılan bu ışınlar atmosfer tabakasını geçerek uzaklaşması gerekirken atmosferde gereğinden fazla bulunan CH 4 CO 2 ve NO x gibi gazlar bunu engeller ve bu ışınlar tekrar yeryüzüne gönderilir. Bu yansıma olayına sera etkisi denir. Yeryüzüne dönen bu enerji yeryüzünün ısınmasına neden olur. Bu ısınmaya küresel ışınma denir. Küresel ışınma sonucunda yeryüzünde iklimler değişmekte ve kutuptaki buzlar erimektedir. Asit yağmurları: Yağışlı havalarda yeryüzüne düşen yağmur suyunun ph ı 5,5 tur. Hava kirliliğinin olduğu bölgelerde (sanayi ve büyükşehirler) suyun ph önemli ölçüde azalır. Bu yüzden yağışlı havalarda asidik maddeler meydana gelir. Bu olaya asit yağmurları denir. Sanayinin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde SO 2 ve NO 2 gazları atmosfere çok fazla verilmesinden dolayı asit yağmurları bu bölgelerde çok fazla görülmektedir. SO 2 + H 2 O H + + HSO 3 - CO 2 + H 2 O H + + HCO 3 - Diğer bir olayda havada bulunan O 2 ile yükseltgenerek asit yağmurları oluşur. SO 2 + ½O 2 + H 2 O 2H + + SO 4-2 2NO 2 + ½O 2 + H 2 O 2H + + 2NO 3 - Cl -, NH 4 +, Ca +2 iyonları da asit yağmurlarına neden olurlar. En çok görülen asit yağmurları sırasıyla H 2 SO 4, HNO 3, HCl dir. 10
11 Etkileri: 1. ormanlara etki ederler. 2. canlıların solunumlarına etki ederler. 3. CaCO 3 ü parçalayarak CO 2 çıkışına neden olurlar. 4. göllerdeki canlı yaşamına etki ederler. 5. metaller ile tepkimeye girerek zehirlenmelere neden olurlar. 6. korozyona neden olurlar. 7. toprakta yaşayan canlıların ölümüne neden olurlar ÇEVRE DOSTU ENERJİLER Güneş enerjisi: Güneş enerjisini toplayıp ısı ve elektriğe dönüştürebilen güneş kolektörleri güneş enerjisi kullanımında aracı elemandır. Genellikle çatılara yerleştirilen bu kolektörlerin yanında bir de su deposu bulunur. Depoda bulunan su güneş enerjisi ile ısınarak ısınma-ısıtma ihtiyacı giderilir. Çevreye hiçbir zararı olmaması, sürekli yenilenebilir olması güneş enerjisini cazip hale getirir. Rüzgar enerjisi: Tüm dünya genelinde faydalanılabilir bir kaynaktır. Rüzgar türbünü adı verilen büyük pervaneli yüksek kuleler aracılığıyla rüzgar enerjisi elektrik enerjisine dönüştürülür. Jeotermal enerji: Yer ısısı anlamına gelen jeotermal kelimesi yer kabuğunun iç kesimlerinde birikmiş basınç altındaki sıcak su, buhar ve gazdan elde edilen enerjiyi adlandırmak için kullanılmaktadır. Bu enerjiden yeryüzüne çıkan sıcak sular aracılığıyla yararlanılır. Kaplıcalar jeotermal enerjinin ilk kullanım alanlarıdır. Jeotermal enerjiden kaynağın sıcaklığına bağlı olarak ısıtmada ve enerji üretiminde yararlanılabilir. Özellikle ada devleti olan İzlanda bu enerjiden çokça faydalanır. Ülkemizde jeotermal enerji bakımından zengindir. 11
12 Dalga enerjileri: Okyanus, deniz gibi büyük su kütlelerinde meydana gelen dalga (gel-git) veya okyanus akıntısı nedeniyle yer değiştiren su kütlelerinin sahip olduğu kinetik veya potansiyel enerjinin, elektrik enerjisine dönüştürülmesidir. Denizve okyanuslardaki düzenli akıntıların kinetik enerjisinin, deniz tabanına yerleştirilen türbünler aracılığıyla elektrik enerjisine dönüştürülmesi sağlanır. Sahilleri güçlü rüzgarlara maruz kalan ülkelerde kullanılabilir. Son yıllarda kullanılmaya başlanan dalga ve sudan enerji modelleri de alternatif enerji kaynaklarından sayılmaktadır. Denizdeki dalga akımlarından yararlanarak geliştirilen enerjilere dalga enerjisi, tatlı ve tuzlu suların birleştiği yerlere kurulan ünitelerle sağlanan enerjiye de ozmos enerjisi adı verilmektedir. Suyun sahip olduğu enerjiye hidrolik enerji adı verilmektedir. Sudan enerji alarak hidrolik enerjiyi mekanik enerjiye dönüştüren su çarkları ve su türbinleri, hidrolik enerjinin temel mekanizmasını oluşturmaktadır. Nükleer enerji: Enerji açığının giderilmesini sağlayabilir ancak bu santrallerin kurulum maliyetinin yüksek olması, nükleer atıkların doğal çevreye vereceği oldukça büyük zararlar mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Nükleer atıkları zararsız hale getirme yöntemleri uygulanmalıdır. Nükleer santrallerin özellikle deprem tehlikesi olmayan yörelerde kurulması gerekmektedir. Nükleer santrallerin kontrollü bir şekilde kullanılması halinde fosil yakıt rezervlerinin daha uzun süre dayanması, çevre kirliliğinin önlenmesi, yakıt fiyatlarının ayarlanması ve ucuz elektrik üretilmesi gibi çok yönlü faydalar sağlanacaktır. Alternatif enerji kaynakları kullanılarak çevre kirliliğinin önüne geçilebilir. Ayrıca yakın gelecek yenilenebilir enerji kaynakları olduğundan, halen enerji ithal eder durumda olan ve dünyanın belli ülkelerine enerji bakımından bağımlı olarak varlığını sürdüren devletlerin çoğu kendi enerjisini kendi üretir hale gelecektir. Böylece dünya genelinde gözle görülür bir siyasi ve ekonomik rahatlama sağlanacaktır. 12
TEMİZLİK MADDELERİ SABUN: Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.
TEMİZLİK MADDELERİ SABUN: Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. Yağ asitlerinin Na tuzlarına beyaz sabun, K tuzlarına arap sabunu
DetaylıALAŞIMLAR: Alaşım: İki veya daha fazla maddenin muhtelif oranlarda beraberce eritilerek meydana getirilen metelik özellikteki karışıma alaşım denir.
ALAŞIMLAR: Alaşım: İki veya daha fazla maddenin muhtelif oranlarda beraberce eritilerek meydana getirilen metelik özellikteki karışıma alaşım denir. - Alaşımlar kendilerini oluşturan elementlere göre daha
DetaylıEVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.
EVDE KİMYA SABUN Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. CH 3(CH 2) 16 COONa: Sodyum stearat (Beyaz Sabun) CH 3(CH 2) 16 COOK:
DetaylıI.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ
I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. Zeytinyağlı sabun Kükürtlü sabun Yosunlu sabun Isırgan özlü
DetaylıORGANĠK BĠLEġĠKLER. 2. ÜNİTE 6. Bölüm
ORGANĠK BĠLEġĠKLER 2. ÜNİTE 6. Bölüm Organik ve Anorganik BileĢiklerin Ayırt Edilmesi Kimya bilimi temelde organik ve anorganik olmak üzere ikiye ayrılır. * Karbonun oksitleri (CO, CO 2 ) * Karbonatlar
DetaylıBÖLÜM-2 YAYGIN MALZEMELER
BÖLÜM-2 YAYGIN MALZEMELER KİREÇ: Bağlayıcı maddelerden en eski bilinen malzeme kireçtir. Evlerde çaydanlıkların dibinde biriken madde kireç taşı olarak bildiğimiz CaCO 3 tür. Kalsiyum karbonata, tabii
DetaylıARES 1-ASİTLER. MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ
ARES EĞĠTĠM [Metni yazın] MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ 1-ASİTLER Suda çözündüklerinde ortama H + iyonu verebilen bileşiklere asit denir. ASİTLERİN ÖZELLİKLERİ
Detaylı5) Çözünürlük(Xg/100gsu)
1) I. Havanın sıvılaştırılması II. abrika bacasından çıkan SO 3 gazının H 2 O ile birleşmesi III. Na metalinin suda çözünmesi Yukardaki olaylardan hangilerinde kimyasal değişme gerçekleşir? 4) Kütle 1
DetaylıHACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME
HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ KĐMYA ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME 8. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ 3. ÜNĐTE: MADDENĐN YAPISI VE ÖZELLĐKLERĐ KONU: BAZLAR ÇALIŞMA YAPRAĞI
Detaylı9.SINIFLAR KİMYA 5.ÜNİTE: HAYATIMIZDA KİMYA. This watermark does not appear in the registered version -
9.SINIFLAR KİMYA ÜNİTE-V HAYATIMIZDA KİMYA 5.ÜNİTE: HAYATIMIZDA KİMYA TEMİZLİK MADDELERİ Sabunlar Deterjanlar Çamaşır Sodası Çamaşır Suyu YAYGIN MALZEMELER Sönmüş ve Sönmemiş Kireç Harç ve Sıvanın Eldesi-
DetaylıÖZET. Asitler ve Bazlar ASİTLER VE BAZLAR
Asitler ve Bazlar Asitlerin Genel Özellikleri Suda çözündüklerinde suya hidrojen (H + ) iyonu verir. Tatları ekşidir. Bunu asidik özellikteki limon, domates ve sirke gibi maddelerin tadına bakarak söyleyebiliriz.
DetaylıAyxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü
Azot döngüsü Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar Azot döngüsü 1. Azot bitkiler tarafından organik moleküllerin (A.asit,organik baz vb.)yapısına katılır. 2. Bitkiler azotu sadece NO3-
DetaylıASİTLER- BAZLAR. Suyun kendi kendine iyonlaşmasına Suyun Otonizasyonu - Otoprotoliz adı verilir. Suda oluşan H + sadece protondur.
ASİTLER- BAZLAR SUYUN OTONİZASYONU: Suyun kendi kendine iyonlaşmasına Suyun Otonizasyonu - Otoprotoliz adı verilir. Suda oluşan H + sadece protondur. H 2 O (S) H + (suda) + OH - (Suda) H 2 O (S) + H +
DetaylıÖrnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :
Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani
DetaylıSABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması)
SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması) Gerek hayvansal yağlar gerekse bitkisel (nebati) yağlar, yağ asitlerinin gliserin (gliserol) ile oluşturdukları oldukça kompleks esterlerdir. Bu
DetaylıTOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)
TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak
DetaylıTOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI
TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Oluşumunda Kimyasal Ayrıştırma Etmenleri Ana kayanın kimyasal bileşimini değiştirmek
DetaylıÖĞRENME ALANI: Canlılar ve Hayat 6.ÜNİTE: Canlılar ve Enerji ilişkileri
ÖĞRENME ALANI: Canlılar ve Hayat 6.ÜNİTE: Canlılar ve Enerji ilişkileri Ayrıca bitkilerin yapraklarına yeşil rengi de klorofil adı verilen bu yapılar verir. Besin Zinciri: - Aynı ekosistemde yaşayan canlıların
DetaylıASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR
ASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR 1. ASİTLER Sulu çözeltilerine Hidrojen İyonu veren maddelere asit denir. Ör 1 HCl : Hidroklorik asit HCl H + + Cl - Ör 2 H 2 SO 4 : Sülfürik asit H 2 SO 4 2H + + SO 4-2 Ör 3 Nitrik
Detaylı4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları
ENERJİ KAYNAKLARI 1 4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları A nın Yanıtları 1. Günümüzde kullanılan nin maliyetinin düşük, çevreye zarar vermeyen... yenilenebilir ve güvenli olmasına önem verilmektedir. 12.
Detaylı7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri
ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ 7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri Çalışma Yaprağı Konu Anlatımı-Değerlendirme çalışma Yaprağı- Çözümlü
DetaylıENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ
ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ Ekosistem, birbiriyle ilişkili canlı ve cansız unsurlardan oluşur. Ekosistem, bu unsurlar arasındaki madde ve enerji dolaşımı ile kendini besler ve yeniler. Madde döngüsü
DetaylıBu maddelerden ekşi olan ve turnusol kâğıdını kırmızı renge dönüştürenler asit özelliği taşır. Tadı acı olan, kayganlık hissi veren ve turnusol
TUĞBA KÜÇÜKKAHRAMAN Asitler - Bazlar Bu maddelerden ekşi olan ve turnusol kâğıdını kırmızı renge dönüştürenler asit özelliği taşır. Tadı acı olan, kayganlık hissi veren ve turnusol kâğıdını mavi renge
DetaylıFEN ve TEKNOLOJİ / ASİT VE BAZLAR GÜNLÜK YAŞAMDA ASİT VE BAZLAR
GÜNLÜK YAŞAMDA ASİT VE BAZLAR 1 Yüzyıllardır doğayı ve doğadan elde edilebilecek maddeleri keşfetme arzusu içinde olan insanoğlu 1400'lü yıllarda o güne kadar bilinmeyen bir asidi, yani HCl (hidrojen klorür,
DetaylıÇevre Biyolojisi
Çevre Biyolojisi 115-02 Bölüm 03-02 Temel Ekolojik Kavramlar ve Süreçler Çağatay Tavşanoğlu 2017-2018 Güz Biyojeokimyasal döngüler ve madde geri kazanımı Ekosistem boyunca enerji akışı tek yönlü bir süreçtir
DetaylıKİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş
KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.
DetaylıBİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ
BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur). Bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere
DetaylıOTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ
OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ - Kayaların ayrışması + organik maddeler - Su ve hava içerir - Bitki ve hayvanlar barındırır - Mineral maddeler TOPRAKLARI OLUŞTURAN ANA MATERYAL TİPLERİ - Toprak tipi-ana materyalin
Detaylıayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H
Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H 2.Radyoaktif izotoplar biyologları için önemlidir? Aşağıda radyoakif maddelerin kullanıldığı alanlar sıralanmıştır.bunlarla
DetaylıD) NH 3 + HCl NH 4 Cl Nötrleşme E) H / 2 O 2 H 2 O Yanma
1) I. Katlı Oranlar Y. a) Gay-Lussac II. Sabit Oranlar Y. b) Dalton III. Sabit Hacimler Y. c) Proust IV. Kütlenin Korunumu Y. d) Lavoiser e) Avagadro Yukarıdaki bilim insanları ve buldukları yasaların
DetaylıASİT VE BAZ TEPKİMELERİ
ASİT VE BAZ TEPKİMELERİ METAL AKTİF METAL YARISOY METAL SOY METAL AMFOTER METAL 1A (Li, Na, K) Cu (Bakır) Au (Altın) Zn Cr 2A (Mg, Ca) Hg (Civa) Pt (Platin) Al Pb Ag (Gümüş) Sn 1- ASİT + AKTİF METAL TUZ
DetaylıDENEYĐN ADI. Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması
DENEYĐN ADI Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması Deneyin amacı Organik bir bileşikte karbon ve hidrojen elementlerinin nitel olarak tayin etmek. Nicel ve nitel analiz
Detaylı8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ
8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL EDEN ETMENLER IŞIK TOPRAK (durak yeri) ISI HAVA SU BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ ELEMENTLER MUTLAK GEREKLİ
DetaylıBİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)
BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Işık Enerjisinin Kimyasal Enerjiye Dönüştürülmesi Fotosentez, karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) atomlarını
Detaylı2+ 2- Mg SO 4. (NH 4 ) 2 SO 4 (amonyum sülfat) bileşiğini katyon ve anyonlara ayıralım.
KONU: Kimyasal Tepkimeler Dersin Adı Dersin Konusu İYONİK BİLEŞİKLERİN FORMÜLLERİNİN YAZILMASI İyonik bağlı bileşiklerin formüllerini yazmak için atomların yüklerini bilmek gerekir. Bunu da daha önceki
DetaylıVIA GRUBU ELEMENTLERİ
Bölüm 8 VIA GRUBU ELEMENTLERİ Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir. O, S, Se, Te, Po O ve S: Ametal Se ve Te: Yarı metal Po: Metal *Oksijen genellikle bileşiklerinde
DetaylıDoğal Rb elementinin atom kütlesi 85,47 g/mol dür ve atom kütleleri 84,91 g/mol olan 86 Rb ile 86,92 olan 87
Doğal Rb elementinin atom kütlesi 85,47 g/mol dür ve atom kütleleri 84,91 g/mol olan 86 Rb ile 86,92 olan 87 Rb izotoplarından oluşmuştur. İzotopların doğada bulunma yüzdelerini hesaplayınız. Bir bileşik
DetaylıTOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ
Bölüm 4 TOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir. Be, Mg, Ca, Sr, Ba, Ra Magnezyum, kalsiyum, stronsiyum, baryum ve radyumdan
DetaylıHİDROKARBONLAR ve ALKANLAR. Kimya Ders Notu
HİDROKARBONLAR ve ALKANLAR Kimya Ders Notu HİDROKARBONLAR ve ALKANLAR ALKANLAR Hidrokarbon zincirinde C atomları birbirine tek bağ ile bağlanmışlardır ve tüm bağları sigma bağıdır. Moleküllerindeki C atomları
DetaylıATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ
ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Esentepe Kampüsü, 54187, SAKARYA Atomlar Arası Bağlar 1 İyonik Bağ 2 Kovalent
DetaylıHidroklorik asit ve sodyum hidroksitin reaksiyonundan yemek tuzu ve su meydana gelir. Bu kimyasal olayın denklemi
KİMYASAL DENKLEMLER İki ya da daha fazla maddenin birbirleri ile etkileşerek kendi özelliklerini kaybedip yeni özelliklerde bir takım ürünler meydana getirmesine kimyasal olay, bunların formüllerle gösterilmesine
Detaylımaddelere saf maddeler denir
Madde :Kütlesi olan her şeye madde denir. Saf madde: Aynı cins atom veya moleküllerden oluşan maddeye denir. Fiziksel yollarla kendisinden başka maddelere ayrışmayan maddelere saf maddeler denir Element:
DetaylıSerüveni 3.ÜNİTE:KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM FİZİKSEL VE KİMYASAL DEĞİŞİM KİMYASAL TEPKİME TÜRLERİ
Serüveni 3.ÜNİTE:KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM FİZİKSEL VE KİMYASAL DEĞİŞİM KİMYASAL TEPKİME TÜRLERİ FİZİKSEL VE KİMYASAL DEĞİŞİM FİZİKSEL DEĞİŞİM Beş duyu organımızla algıladığımız fiziksel özelliklerdeki
DetaylıÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI
DetaylıÇevre İçin Tehlikeler
Çevre ve Çöp Çevre Bir kuruluşun faaliyetlerini içinde yürüttüğü hava, su, toprak, doğal kaynaklar, belirli bir ortamdaki bitki ve hayvan topluluğu, insan ve bunlar arasındaki faaliyetleri içine alan ortamdır.
DetaylıKOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Başlık KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Tanım İki veya daha fazla malzemenin, iyi özelliklerini bir araya toplamak ya da ortaya yeni bir özellik çıkarmak için, mikro veya makro seviyede
DetaylıIVA GRUBU ELEMENTLERİ
Bölüm 6 IVA GRUBU ELEMENTLERİ Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir. C, Si, Ge, Sn, Pb C: Ametal Si ve Ge: Yarı metal Sn ve Pb: Metal C: +4 ile -4 arası Si
DetaylıSuda HCl. + - Suda 3H + + (PO ) Suda HNO 3. Suda 2H + + (CO ) H CO 2 3. Suda H PO. (Nitrik asit) SO (Sülfürik asit) (Karbonik asit) H CO H O.
Asitler çözündüklerinde ortama H iyonu verebilen bileşiklere asit denir. Bazı Önemli Asitler HCl : Hidroklorik asit H SO : Sülfürik asit Asitler metal kaplarda saklanamazlar. Çünkü metallerle tepkimeye
DetaylıBileşikteki atomların cinsini ve oranını belirten formüldür. Kaba formül ile bileşiğin molekül ağırlığı hesaplanamaz.
BİLEŞİKLER Birden fazla elementin belirli oranlarda kimyasal yollarla bir araya gelerek, kendi özelligini kaybedip oluşturdukları yeni saf maddeye bileşik denir. Bileşikteki atomların cins ve sayısını
DetaylıSerüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ
Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ KİMYASAL TÜR 1. İYONİK BAĞ - - Ametal.- Kök Kök Kök (+) ve (-) yüklü iyonların çekim kuvvetidir..halde
DetaylıDETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006
DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 ÖNEMLİ! Gıdaları insanların sağlıklarını çok ciddi şekilde etkiler. Bu nedenle, gıda üreten kişilerin temizlik kurallarına uyması çok önemlidir.
DetaylıENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji
ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI Canlılarda Enerji Besinlerin Enerjiye Dönüşümü İnsanların gün boyunca hareketlerinin devamını, hastalanınca iyileşmelerini, fizyolojik ve psikolojik tepkilerinin devamlılığını
DetaylıAtomlar ve Moleküller
Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli
DetaylıMADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir.
MADDE NEDİR? Çevremize baktığımızda gördüğümüz her şey örneğin, dağlar, denizler, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar ve hava birer maddedir. Her maddenin bir kütlesi vardır ve bu tartılarak bulunur. Ayrıca her
DetaylıOKULDA KİMYA KAĞIT. Kağıdın ana maddesi doğal bir polimer olan selülozdur.
OKULDA KİMYA KAĞIT Kağıdın ana maddesi doğal bir polimer olan selülozdur. Selüloz bitkilerin gövde ve yapraklarında bol bulunur, bu nedenle kağıt çoğunlukla ağaç gövdelerinden üretilir. Kağıt üretimi:
DetaylıASİT-BAZ VE ph. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla Evcin Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006
ASİT-BAZ VE ph MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Asitler ve bazlar günlük yaşantımızda sıkça karşılaştığımız kavramlardan biridir.insanlar, her nekadar asetil salisilik asit ve
DetaylıDERSĐN SORUMLUSU : PROF.DR ĐNCĐ MORGĐL
DERSĐN SORUMLUSU : PROF.DR ĐNCĐ MORGĐL HAZIRLAYAN : HALE ÜNAL KĐMYASAL REAKSĐYONLARA GĐRĐŞ -Değişmeler ve Tepkime Türleri- Yeryüzünde bulunan tüm maddeler değişim ve etkileşim içerisinde bulunur. Maddelerdeki
DetaylıPaylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu
4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ
DetaylıÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞİŞİM ÜNİTE 4 : MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ
ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞİŞİM ÜNİTE 4 : MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ E BİLEŞİKLER VE FRMÜLLERİ (4 SAAT) 1 Bileşikler 2 Bileşiklerin luşması 3 Bileşiklerin Özellikleri 4 Bileşik Çeşitleri 5 Bileşik
DetaylıANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR. Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı
ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı DEZENFEKTAN (JERMİSİD) Mikroorganizmaları öldürerek etkiyen ve genellikle cansız
DetaylıPERİYODİK CETVEL Mendeleev Henry Moseley Glenn Seaborg
PERİYODİK CETVEL Periyodik cetvel elementleri sınıflandırmak için hazırlanmıştır. İlkperiyodik cetvel Mendeleev tarafından yapılmıştır. Mendeleev elementleri artan kütle numaralarına göre sıralamış ve
DetaylıÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI
ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI HATUN ÖZTÜRK 20338647 Küresel Isınma Küresel ısınma, dünya atmosferi ve okyanuslarının ortalama sıcaklıklarında belirlenen artış için kullanılan bir terimdir. Fosil yakıtların
DetaylıÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK
ÇEVRE KORUMA ÇEVRE Öğr.Gör.Halil YAMAK 1 Çevre Kirlenmesi İnsanoğlu, dünyada 1,5 milyon yıl önce yaşamaya başlamıştır. Oysa yer küre 5,5 milyar yaşındadır. Son 15 yıl içinde insanoğlu, doğayı büyük ölçüde
DetaylıHİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT
1 HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT 16360018 2 HİDROJEN ÜRETİMİ HİDROJEN KAYNAĞI HİDROKARBONLARIN BUHARLA İYİLEŞTİRİMESİ KISMİ OKSİDASYON DOĞAL GAZ İÇİN TERMAL KRAKİNG KÖMÜR GAZLAŞTIRMA BİYOKÜTLE
DetaylıCANLILAR VE ENERJİ İLŞKİLERİ
CANLILAR VE ENERJİ İLŞKİLERİ Besin Zincirindeki Enerji Akışı Madde Döngüleri Enerji Kaynakları ve Geri Dönüşüm Hazırlayan; Arif Özgür ÜLGER Besin Zincirindeki Enerji Akışı Bütün canlılar yaşamlarını devam
DetaylıYAPI MALZEMESİ YAPI MALZEMESİNE GİRİŞ
YAPI MALZEMESİNE GİRİŞ KAYNAK KİTAPLAR 1.) Yapı Malzemesi-II (Bülent BARADAN) DEU 2.) Yapı Malzemesi ve Beton (M. Selçuk GÜNER, Veli SÜME) 3.) Yapı Malzemesi (Bekir POSTACIOĞLU) 4.) Yapı Malzemesi Problemleri
DetaylıİKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA
İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR Her tarafında aynı özelliği gösteren, tek bir madde
DetaylıİKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR
KARIŞIMLAR İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR Her tarafında aynı özelliği gösteren, tek
DetaylıADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü)
ADIM ADIM YGS LYS 100. Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü) MADDE DÖNGÜLERİ Ekosistemde kimyasal elementler sınırlı sayıda bulunur. Bu nedenle bu kimyasal elementeler organik ve
DetaylıOrganik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1
Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Hazırladığımız bu yazıda; organik bileşikler ve organik bileşiklerin yapısını, canlılarda bulunan organik bileşikleri ve bunların görevlerini, kullanım alanlarını, canlılar
DetaylıCANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER
CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı
DetaylıKARBOKSİLLİ ASİT TÜREVLERİ-I
KARBOKSİLLİ ASİT TÜREVLERİ-I KARBOKSİLLİ ASİT VE TÜREVLERİ (OH grubunun kopması ile oluşan bileşikler) Su ile etkileştiğinde karboksil asit oluşumuna neden olan organik bileşiklere karboksilik asit türevleri
DetaylıAYRIŞMA (KAYA VE TOPRAK KAVRAMI)
AYRIŞMA (KAYA VE TOPRAK KAVRAMI) AYRIŞMA, EROZYON ve TAŞINMA Yer yüzeyindeki kayaçlar su, hava, sıcaklık değişimler ve diğer etkenler tarafından devamlı değişmektedir. Ayrışma Yer yüzeyinde veya Yer yüzeyinin
DetaylıTüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile
Su Kimyası Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile canlılık için gerekli ortamı sunar. Canlıların
DetaylıGünümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı
Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani madde yani bileşik
DetaylıBirden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir.
Anahtar Kavramlar Çözelti çözücü çözünen homojen hetorojen derişik seyreltik Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir. Solduğumuz hava;
DetaylıKARBOKSİLLİ ASİTLER#2
KARBOKSİLLİ ASİTLER#2 ELDE EDİLME TEPKİMELERİ KİMYASAL ÖZELLİKLERİ KULLANIM ALANLARI ELDE EDİLME TEPKİMELERİ 1. Birincil (primer) alkollerin ya da aldehitlerin yükseltgenmesiyle elde edilir. Örnek: İzobütil
DetaylıKimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I
Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri
DetaylıCanlı organizmaların enerji ihtiyacı solunum sırasında oluşan bu yanma tepkimesi sonucu üretilir.
BÖLÜM III BİYOLOJİK SİSTEMLERDE KİMYA FOTOSENTEZ: Bitkilerin karbon dioksit ve suyu kullanarak ışık enerjisi ve yapraklarında bulunan klorofil sayesinde oksijen ve glikoz üretme sürecine fotosentez denir.
DetaylıMADDE DÖNGÜLERİ SU, KARBON VE AZOT DÖNGÜSÜ SELİN HOCA
MADDE DÖNGÜLERİ SU, KARBON VE AZOT DÖNGÜSÜ SELİN HOCA Ekosistemde kimyasal elementler sınırlı sayıda bulunur. Bu nedenle bu kimyasal elementeler organik ve inorganik formlarda devir halindedir. Bu devre,
DetaylıÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI
ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI 6.Endüstriyel Kirlenme Kontrolü - Nötralizasyon Yrd. Doç. Dr. Kadir GEDİK Birçok endüstrinin atıksuyu asidik veya bazik olduğundan alıcı ortama veya kimyasal ve/veya
DetaylıİÇERİK. Amaç Yanma Dizel motorlardan kaynaklanan emisyonlar Dizel motor kaynaklı emisyonların insan ve çevre sağlığına etkileri Sonuç
SAKARYA 2011 İÇERİK Amaç Yanma Dizel motorlardan kaynaklanan emisyonlar Dizel motor kaynaklı emisyonların insan ve çevre sağlığına etkileri Sonuç Yanma prosesinin incelenmesi ve temel yanma ürünleri Sıkıştırmalı
Detaylı9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU
9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri
DetaylıProje Adı ASİT YAĞMURLARININ BİTKİ YAPRAKLARI ÜZERİNE ETKİSİ. Proje Grubu KARINCA. Emrah AVCI Abdullah Bayram GÜRDAL
Y.İ.B.O. ÖĞRETMENLERİ (FEN VE TEKNOLOJİ, FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ VE MATEMATİK) PROJE DANIŞMANLIĞI Proje Adı ASİT YAĞMURLARININ BİTKİ YAPRAKLARI ÜZERİNE ETKİSİ Proje Grubu KARINCA Grubu Üyeleri Asıl alt
DetaylıİNŞAAT MALZEME BİLGİSİ
İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,
DetaylıBÖLÜM. Asitler Bazlar ve Tuzlar. Asitler ve Bazları Tanıyalım Test Asitler ve Bazları Tanıyalım Test
BÖLÜM 5 Asitler Bazlar ve Tuzlar Asitler ve Bazları Tanıyalım Test - 1... 2 Asitler ve Bazları Tanıyalım Test - 2... 2 Asitler ve Bazları Tanıyalım Test - 3... 2 Asitlerin / Bazların Tepkimeleri Test -
DetaylıHer madde atomlardan oluşur
2 Yaşamın kimyası Figure 2.1 Helyum Atomu Çekirdek Her madde atomlardan oluşur 2.1 Atom yapısı - madde özelliği Elektron göz ardı edilebilir kütle; eksi yük Çekirdek: Protonlar kütlesi var; artı yük Nötronlar
DetaylıADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU
ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU Canlıların yapısına katılan maddeler çeşitli özellikler nedeni ile temel olarak iki grupta incelenir. Canlının Temel Bileşenleri
DetaylıYAPI MALZEMESİ. Romalılar devrinde ise su kireci bulunmuş ve su içi inşaatlarında kullanılmıştır.
Bilinen en eski bağlayıcılardan birisi olan kireç, eski Babil, Mısır, Finikeliler, Hitit ve Persler tarafından hava kireci olarak yapıda kullanılmıştır. Romalılar devrinde ise su kireci bulunmuş ve su
Detaylı3/20/2018. Puzolan malzemelerin sınıflandırılması:
PUZOLAN MALZEMELER: Puzolanmaddelerin kullanımı binlerce yıl öncesine kadar gitmektedir. Eski Romalılar, Pozzuolikasabasının civarında volkanik kül ile söndürülmüş kirecin suyla birlikte karıştırılmasıyla
DetaylıKĐMYA DENEYLERĐNDE AÇIĞA ÇIKAN GAZLAR KÜRESEL ISINMAYA ETKĐ EDER MĐ? Tahir Emre Gencer DERS SORUMLUSU : Prof. Dr Đnci MORGĐL
KĐMYA DENEYLERĐNDE AÇIĞA ÇIKAN GAZLAR KÜRESEL ISINMAYA ETKĐ EDER MĐ? Tahir Emre Gencer DERS SORUMLUSU : Prof. Dr Đnci MORGĐL KÜRESEL ISINMA NEDĐR? Đnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi
DetaylıMADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM
MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM ATOMUN YAPISI Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sa-hiptir. Atomda bulunan yükler; negatif
DetaylıKİMYA II DERS NOTLARI
KİMYA II DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Sulu Çözeltilerin Doğası Elektrolitler Metallerde elektronların hareketiyle elektrik yükü taşınır. Saf su Suda çözünmüş Oksijen gazı Çözeltideki moleküllerin
DetaylıALKOLLER ve ETERLER. Kimya Ders Notu
ALKOLLER ve ETERLER Kimya Ders Notu ALKOLLER Alkan bileşiklerindeki karbon zincirinde H atomlarından biri yerine -OH grubunun geçmesi sonucu oluşan organik bileşiklere alkol adı verilir. * Genel formülleri
DetaylıHİDROKARBONLAR ve ALKENLER. Ders Notu
HİDROKARBONLAR ve ALKENLER Ders Notu HİDROKARBONLAR ve ALKENLER Karbon atomları arası en az bir çift bağ içerdiklerinden doymamış hidrokarbonlardır,. Çift bağdan biri sigma, diğeri pi bağıdır. Çift bağlı
DetaylıEkosistem ve Özellikleri
Ekosistem ve Özellikleri Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ekosistem Belirli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim halindeki canlılar (biyotik faktörler) ve cansız
DetaylıDünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya
Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya zorlamıştır. Mevcut Dünya topraklarından daha çok verim elde
DetaylıCANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ
1 CANLILARIN TEMEL BİLEŞENLERİ Canlıların temel bileşenleri; inorganik ve organik bileşikler olmak üzere ikiye ayrılır. **İnorganik bileşikler: Canlılar tarafından sentezlenemezler. Dışarıdan hazır olarak
DetaylıMaarif Günlüğü FEN BİLİMLERİ MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ. Eğitim ve Kültür Yayıncılığı PERİYODİK SİSTEMİN TARİHÇESİ
PERİYODİK SİSTEMİN TARİHÇESİ (1) benzer özellik gösteren elementleri üçerli gruplar hâlinde göstermiştir. (2)... Elementleri atom ağırlıklarına göre sıralamıştır. İlk sekiz elementten sonra benzer özelliklerin
DetaylıI.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ
I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ Meteorolojik şartlar, hava kirliliğinin sadece can sıkıcı bir durum veya insan sağlığı için ciddi bir tehdit olduğunu belirler. Fotokimyasal dumanın negatif etkileri
Detaylı