ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI NDAN HABERLER

Transkript

1 Asrın Projesi KKKTC Su Temini Projesi nin İkinci Adımı Olan Geçitköy Barajı nın Temeli Atıldı Akdeniz üzerinde Deniz Altına Askıda Döşenecek Boru Hattı ile bir su köprüsü kurularak KKTC ye su götürülecek. Ülkemizin su meselesini çözmek adına yoğun faaliyet gösteren Orman ve Su işleri Bakanlığı, yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nin (KKTC) yüreğine su serpecek sıra dışı bir projeye daha imza attı. Türkiye tarafından yıllarca KKTC ye balon ve tankerlerle su götürüldü ancak iklim şartlarının elvermediği durumlarda su sıkıntısı şiddetleniyordu. KKTC nin su ihtiyacını karşılamak maksadıyla daha önce Kıbrıs Güzelyurt Derivasyon Projesi, Soğuksu Yükleme ve Kumköy Boşaltma Tesisleri, Kumköy-Serhatköy Terfi Hattı gibi bazı projeler yürütülmüştür. Ancak Kıbrıs ın asırlık rüyasını gerçeğe dönüştürecek olan asıl çalışma KKTC Su Temini Projesi dir. Dünya da ilk kez uygulanacak deniz boru hattı ile adaya su sağlayacak KKTC Su Temini Projesi çerçevesinde 2 adet baraj, toplam 107 km boru hattı ile 2 adet terfi merkezi inşa edilecektir. Proje 4 bölümünden oluşmaktadır: 1. Türkiye Tarafı: Anamur Çayı üzerine, 88 m yüksekliğinde ve toplam 130,5 milyon m 3 depolama hacmine sahip Alaköprü Barajı inşa edilmektedir. Normal şartlarda 48 ayda tamamlanması planlanan Alaköprü Barajı nın bitiş tarihi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın talimatı üzerine öne çekilerek 7 Mart 2014 tarihine çekilmiştir. Asrın projesinin ikinci dev adamı olan Geçitköy Barajı nın temeli KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu ve KKTC Başbakanı İrsen Küçük, TC Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Beşir Atalay ile Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından atıldı. Rüya projenin ilk adımı olan Alaköprü Barajı nın temeli de 7 Mart 2011 tarihinde Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılmıştı. 2. Kara Hattı: Alaköprü Barajı nda depolanan suyun 75 milyon m 3 lük kısmı, KKTC tarafındaki Geçitköy Barajı na aktarılmak üzere mm çapında ve 22 km uzunluğunda boru hattıyla Anamuryum Dengeleme Haznesi ne iletilecektir. Dengeleme haznesinden alınan su, 1 km uzunluğundaki boruyla deniz boru hattına bağlanacaktır. 3. Deniz Geçişi: Anamuryum Dengeleme Haznesi nden itibaren, mm çapında ve 80 km uzunluğunda, deniz yüzeyinden 250 m derinlikteki boru hattıyla Güzelyalı Terfi Merkezi ne iletilecektir. 4. KKTC Tarafı: Türkiye de Alaköprü Barajı ndan alınacak su, Güzelyalı Terfi Merkezi vasıtasıyla 3 km uzunluğundaki terfi hattı ile Geçitköy Barajı na getirilecektir.

2 Dünya da Bir İlkin Gerçekleştirileceği Orijinal Bir Proje Projede Dünya da bir ilk gerçekleştirilerek Alaköprü Barajı ndan alınacak su, 80 km uzunluktaki deniz boru hattı ile ve deniz yüzeyinden 250 m derinlikte askıdaki bir boru hattı vasıtasıyla Girne yakınlarında yapılacak olan Geçitköy Barajı na aktarılacaktır. Deniz tabanı üzerine döşenecek borular, deniz yüzeyinde gemiler vasıtasıyla birleştirildikten sonra deniz suyu ile doldurularak deniz tabanına batırılacaktır. Deniz içinden geçecek borulara 134 adet askı yapılacaktır. Deniz altına yerleştirilecek borular akıllı boru olup, bu borulara takılacak verici ve sensörler sayesinde muhtemel hasarlar önceden tespit edilip müdahaleler zamanında yapılabilecektir. Ege nin GAP ı, Dalaman Akköprü Barajı'nın İkinci Türbininde de Elektrik Üretimine Başlandı Ege Bölgesi nin en büyük, ülkemizin altıncı büyük barajı olan Muğla Dalaman Akköprü Barajı Hidroelektrik Santrali ünitesinde birinci türbin 14 Şubat 2012 itibarıyla elektrik üretimine başlamıştı. EÜAŞ'ye devri yapılan birinci türbinin test süresince 1,6 milyon kilowatt.saat, toplamda ise 53 milyon kilowatt.saat elektrik üretmiştir. İkinci ünitenin test çalışmaları ise 29 Mart itibariyle tamamlanarak üretime başlamıştır. EÜAŞ'ye devri yapılarak işletmeye alınan ikinci ünite, test süresince 1,3 milyon kilowatt.saat elektrik üretmiştir.118,6 MW kurulu gücündeki Dalaman Akköprü Barajı ve HES ile yılda 343 milyon kilowatt.saat enerji üretilmesi hedeflenmektedir. KKTC nin verimli topraklarına, anavatan Türkiye den hayat suyu götürmenin pek çok hükümetin hayali olduğunu ancak 40 yıldır bir slogan olarak kaldığını hatırlatan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Çok orijinal bir proje hazırladık. Boruları denizin tabanına döşemiyoruz, çünkü çok derin olduğundan su basıncına dayanacak boru yok. Onun için boruları yerin 250 metre aşağısından, denizin içinden askıda götürüyoruz. Dünyada ilk defa uygulanacak yüzer sistem bizim teknolojimiz diye konuştu. KKTC ye yılda 75 milyon m3 su taşıyacak projenin gerçekleşmesi ile hem içme ve kullanma suyu temin edilerek KKTC nin 50 yıllık su ihtiyacı karşılanacak; hem de adanın en büyük ovalarından biri olan ancak kuraklıktan verimli kullanılamayan Meserya Ovası nda yaklaşık 50 bin dekar alan sulanacaktır Dalaman Akköprü Barajı nda 31 Mart 2011 tarihinde su tutulmuş ve barajın açılışı 27 Mayıs 2011 tarihinde Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu tarafından gerçekleştirilmişti. Muğla iline bağlı Köyceğiz ilçesinde bulunan barajda depolanacak 384 milyon m3 su ile dekar arazi sulanacaktır. Ayrıca baraj rezervuarında tutulacak 34,71 milyon m3 taşkın hacmi ile Dalaman Ovası, Köyceğiz ve Ortaca ilçe merkezleri ve köyleri ile turistik tesisler taşkın zararından korunacaktır. 1,4 milyar TL ye mal olan Dalaman Akköprü Barajı'nda itibarıyla su seviyesi 192 metreye, su hacmi ise 318 milyon m3 e ulaşmıştır. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, konuyla alakalı olarak; Ülkemizin gururu Dalaman Akköprü Barajı nı Ege Bölgesine ve ülkemize kazandırmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Barajın ikinci ünitesi de devreye girmiş ve elektrik üretmeye başlamıştır. Ege nin GAP ı bölgemize ve ülkemize hayırlı olsun dedi

3 İstanbul Boğazı Erguvanla Buluşuyor Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nca yürütülen ''İstanbul Boğazı Erguvanla Buluşuyor Eylem Planı'' kapsamında Eyüp'te 10 bin erguvan fidanı dağıtıldı. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Eyüp Sultan Camisi'nin önündeki meydanda düzenlenen dağıtım merasiminde yaptığı konuşmada, İSKİ Genel Müdürlüğü döneminde İstanbul'un su problemini nasıl çözdüklerine değinerek, İSKİ Genel Müdürlüğüne atandıktan 8 ay sonra 1 Ocak 1995'te İstanbul'da su kesintisinin olmayacağını ve suyun çeşmelerden ilelebet akacağıyla ilgili söz verdiklerini ifade etti. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Allah'a şükür su akıyor yılına kadar İstanbul'un suyu var'' dedi. Haliç'in temizlenmesi sürecinde yapılan çalışmalara da değinen Prof. Dr. Eroğlu, 1997 yılını İstanbul'da ''Haliç yılı'' ilan ettiklerini hatırlattı. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 'Burada oturanlar bilir. Yaz aylarında kokunun içeri girmemesi için vatandaşlar, neredeyse 3-5 kilometre öteden pencerelerin kenarına ıslak bez bırakırdı. Biz Galata ve Haliç köprülerinden geçerken 1-2 kilometre önceden arabanın pencerelerini kapatırdık. Geçmişte bu Haliç'i kurtarmak için çok proje yapılmış. Hatta ödül alan projelerden birisi de, 'Bu Haliç'i kurtarmak mümkün değil, burayı tamamen doldurun ve neticede burayı ağaçlandırın' şeklinde. Böyle projeler de maalesef ödül almış'' dedi. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, yıllarından sonra Haliç'in etrafının artık çiçek gibi olduğunu ve pis kokuların gelmediğini söyledi. ''İstanbul'da Erguvan Yılı'' İstanbul ağaçlandırmak için seferber olduklarını, şimdiye kadar 15 milyon fidanı toprakla buluşturduklarını söyleyen Prof. Dr. Eroğlu, ''Geçen yıl İstanbul'da 1 milyon 350 bin fidan dikildi. Bu yılı İstanbul'da Erguvan Yılı ilan ettik. Bu kapsamda ilk olarak Üsküdar'da 7 bin 500 erguvan fidanı dağıtıldı. Bu dağıtım devam edecek. İstanbul'da iki boğazın yakasında da erguvan dağıtımı yapılacak. Neredeyse Trakya büyüklüğünde bir alanı Türkiye'de ağaçlandırıyoruz. 2 milyon 300 bin hektar. İstanbul'u çiçek gibi yapacağız'' diye konuştu. Bu yıl Eylül-Ekim aylarında da İstanbul'da ''Ihlamur Eylem Planı nı gerçekleştireceklerini anlatan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, konuşmasının ardından Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu ile birlikte vatandaşlara erguvan fidanı dağıttı. Ardından Eyüp Belediyesi'nin hizmete aldığı temizlik araçlarını inceleyen Bakan Eroğlu, bir araca binerek deneme sürüşü yaptı

4 Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Doğu Anadolu Programı Kapsamında Erzurum ve Bayburt u Ziyaret Etti Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Erzurum DSİ 8. Bölge Müdürlüğü'nde düzenlediği basın toplantısında, ülkeye ve bölgeye yapılan yatırımları değerlendirdi. DSİ'nin yatırımlarıyla özellikle son yıllarda şaha kalkan bir kurum olduğunu söyleyen Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 2003 yılından buyana tesisi hizmete açtıklarını ifade ederek, ''Bunlardan 206 baraj, 24 gölet var. Artık derelerden ziyade büyük barajları bitireceğiz inşallah. Göletlere de el atıyoruz, 179 sulama tesisi yaptık, 49 şehre su verdik. Dile kolay. 643 tane taşkın koruma tesisi ve 20 tane diğer tesislerle gerçekten destan yazdık'' diye konuştu. Prof. Dr. Eroğlu, 11 milyon dekar araziyi suya kavuşturduklarını, 34 milyon vatandaşa su verdiklerini, yapılan çalışmalarla 2 milyon 250 bin dekar araziyi taşkından koruduklarını vurguladı. Türkiye'nin en büyük barajını kendilerinin yaptığını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şunları kaydetti: Ermenek Barajı 218 metre yükseklikte, altı da baraj aslında. 255 metre de alta gidiyor. Avrupa'da 6. dünyanın 21. yüksek barajıdır. Ayrıca kendi sınıfında dünyada 5. grup büyüklükte ve 141 yıllık hayal olan Aydın Menderes Barajını da açtık. Öyle enteresan ki burada çok büyük taşkınlar oluyor. Sultan Abdülaziz döneminde, burada mutlaka bir bent yapılması için dilekçe yazılmış. Rahmetli Adnan Menderes döneminde de yapılamamış. Tam 141 yıldır bekliyordu, bunu biz yıldırım hızıyla yapıp geçiverdik.'' ''Bütün Türkiye'yi Radarlarla Kuşatmış Olacağız'' ''Bin günde bin gölet'' inşa edeceklerini vurgulayan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Anadolu'da 300 bin vatandaşa ilave istihdam sağlayacaklarını ifade etti. Eskiden bir temel atma merasimine bile bakanlar kurulunun katıldığını anımsatan Prof. Dr. Eroğlu, ''Sayın Başbakanımız 'büyük tesis olsa bile temel atmaya gelmem. 10 trilyondan büyük tesisleri açarım' diyor. Sağolsunlar, küçükleri de bize bırakıyor, biz açıyoruz'' dedi. Meteorolojinin artık son derece isabetli kayıt yaptığına değinen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şöyle dedi: ''Çünkü meteorolojiye teknolojiyi getirdik. Dünyanın ilk altıya giren teknolojisi Meteoroloji Genel Müdürlüğünde. 545 noktada otomatik meteorolojik gözlem istasyonumuz var. İnşallah bu yıl 189 tane daha ilave edeceğiz ve bunu 734'e çıkaracağız. Bunlar hava durumunu otomatik olarak ölçüyor ve internetten, dünyanın her yerinden hava durumunu öğrenmek mümkün oluyor. Eskiden elle yapılıyordu.'' Çok sayıda radar kurduklarının altını çizen Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''4 tane mevcuttu, 4 tane biz ilave ettik. İki tane de bu sene açacağız ve böylece bütün Türkiye'yi radarlarla kuşatmış olacağız'' dedi. ''Trakya Bölgesi Kadar Ağaçlandırma Yapacağız'' Orman varlığı açısından Türkiye'nin yüzde 27.7'sinin orman alanı olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Eroğlu, yüzde 48'nin bozuk ormanlardan oluştuğunu söyledi. Büyük bir seferberlik başlatarak, buralarda gerek ağaçlandırma gerekse fidan dikmek suretiyle orman alanlarını genişlettiklerini vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Dünyada ormanlık alanlar azalırken Türkiye'de artıyor yılında 21.1 milyon hektarken, şuanda 21.6 milyon hektar. İnşallah 2015 yılı sonundan 22 milyon hektara ulaşırız. Odun servetimiz de var. Artık ormanlara çok iyi bakıyoruz, gelişiyor. Dolasıyla bütün ağaçların hacmini toplasak buna odun serveti diyoruz yılında 936 milyon metreküp ormanlık alanda odun serveti varken, bugün bir milyar 428 milyon metreküpe çıkmış. Bu ormanların yüzde 50 daha zenginleştiğinin açık göstergesidir. Ağaçlandırmada; Trakya bölgesi kadar ağaçlandırma yapacağız.' Eskiden su problemi yaşanan Erzurum'daki su meselesini çözüme kavuşturduklarını da ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Palandöken Barajı'ndan hem içme suyu hem de sulama suyunu temin edildiğini vurguladı. Dere ıslahı çalışmaları da yaptıklarını vurgulayan Prof. Dr. Eroğlu, ''Oltu neredeyse taşkınlardan dolayı haritadan silinecekti. DSİ ekipleriyle birlikte yıldırım hızıyla oraya koşuldu ve neticede çok büyük acı yaşanmadan kurtardık. Erzurum da sel riskindeydi, artık bir problem olmayacak'' diye konuştu. Taşkına sebep olan yerlerde hızlı bir şekilde çalışma yürüttüklerini söyleyen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Sayın valimiz çok çalışkan, dinamik, atom karınca

5 gibi maşallah. Kendisi buralarla alakalı hazırlık yaparak bize teslim edecek. Biz de Mayıs ayında erozyon kontrolü, ağaçlandırma çalışmasıyla hep birlikte taşmaya maruz kalan dere havzalarında alanları kurtaracağız'' dedi. Bölgede çok sayıda HES projesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şunları kaydetti: ''Tabii bazı HES'e düşman olan, düşmanca tavırlar içerisinde olan bir takım guruplar, yalan yanlış şeyler söylüyorlar. Diyorlar ki 'bu su satılıyor, siz sulama suyu alacağınız zaman bu firmaya para ödeyeceksiniz.' Külliyen yalan. Böyle bir şey yok. İkincisi, 'siz buradan içme suyu alacaksanız, firmaya para ödeyeceksiniz.' Kuyruklu yalan. Biz orada deredeki canlı hayatın devamı için gerekli suyu bırakıyoruz. Bırakmadıkları zaman kapatırız HES'i. Bizim şakamız yok bu konuda. Firma inşaat esnasında çıkan malzemeyi bizim gösterdiğimiz yere dökecek.'' ''HES'ler Çevrecidir, Vatandaşlara Asla Zarar Vermez'' Firmanın söz konusu kriterleri yerine getirmediği takdirde bunun ağır cezaları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Eroğlu, şunları söyledi: ''Yapmadıkları zaman durduruyoruz. Biz vatandaşımızı mağdur edemeyiz. Ama Türkiye'de derelerde taşkınlar oluyor. Şu anda biz diken üstünde oturuyoruz. Bu yıl Türkiye'de 2,5 metreye yakın kar yağışı oldu. 80 yıldan bu yana ilk defa bu kadar kar yağışı görüyoruz. Dolasıyla kar yağışı, yağmur derken ben bütün kamu kurumlarına genelge gönderdim. Teyakkuz halinde. Alarm durumuna geçti. Çünkü taşkın olma riski var. Hava sıcaklıkları artıp da karlar erimeye başlayınca sıkıntı olacak. Fazla gelen suyun enerjisini alsa fena mı? 'Su akıyor siz bakıyorsunuz' diye, yabancılar bize hep alaylı bir şekilde hitapta mı bulunsunlar? Dolayısıyla HES'ler çevrecidir, vatandaşlara asla zarar vermez. Sadece enerjisini alıyor, suyu falan yuttuğu yok. Taşkını önlüyor.'' ''Ünlendi Barajı'nı Yapmak Bize Nasip Olacak'' Doğu Anadolu Bölgesi'ne önemli yatırım yaptıklarını vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Bu yılı yatırımlarda büyük bir hamle yılı ilan ettik. Meyvesini alacağımız yıllar olacak'' ifadesini kullandı. Bir gazetecinin, ''Iğdır'da Ünlendi Barajı yapılırsa ilde ikinci bir ova olacak. Aras Nehri'nde HES kurulmasına Ermenilerin karşı geldiği söyleniyor. Bu konuda ne söyleyeceksiniz?'' şeklindeki sorusu üzerine Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Ünlendi Barajı'nın yapılması gerekiyor. Başbakanımız talimat verdi. Planlamasını yapıyoruz, hemen projesine geçeceğiz. Ünlendi Barajını yapmak bize nasip olacak. HES'lere Ermeniler'in karşı çıkması diye bir şey yok. Ne gerekiyorsa biz yaparız'' diye konuştu. Prof. Dr. Eroğlu, ''Her yıl erozyon sebebiyle Kıbrıs adası kadar toprak kaybolur. Bunda bir iyileşme oldu mu?'' sorusunu da şöyle yanıtladı: ''Erozyon oluyor ama Kıbrıs adası kadar olmuyor, bunlar biraz abartılı şeyler. O kadar yok. Hükümetimiz döneminde erozyonla mücadele çalışması çok hızlandı. Yılda 70 bin hektarlık bir alanda erozyon çalışması yapıyoruz. Erozyonla mücadelenin tek yolu dere ıslahları ve ağaçlandırma çalışmasından geçiyor. Erozyon eskiye göre çok azaldı, ama hala Türkiye'de erozyon riski var.''su tasarrufuna yönelik soru üzerine de Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye'de suyun yüzde 73'ünün sulamada, geri kalanın da içme suyu ve sanayide kullanıldığını hatırlatarak, ''Su tasarrufu için sulamada klasik yöntemleri terk ettik, kapalı sistem borulu sulama getirdik. Belediyelerin su şebekelerini de tasarruf için değiştirmesi gerekiyor'' dedi. Bayburt Temasları Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, basın toplantısının ardından DSİ 8. Bölge Müdürlüğü önüne hatıra fidanı dikerek, bir dizi inceleme ve temaslarda bulunmak üzere Bayburt a gitti. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Bayburt'ta bazı tarihi mekanları ziyaret etti ve il merkezindeki Şehit Osman Tepesi'ndeki türbelere gitti. Tepenin ağaçlandırılması için beraberindeki Orman Genel Müdürü Mustafa Kurtulmuşlu'ya talimat veren Prof. Dr. Eroğlu, ''Bu tepe ivedilikle yeşil bir hal alsın'' dedi. Daha sonra Aydıntepe ilçesine geçerek Aydıntepe Yeraltı Şehri Kalesini gezen Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Aydıntepe Belediye Başkanı Orhan Eraslan'dan yeraltı şehrinin tarihine ve yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi aldı. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, daha sonra Bayburt İl Koordinasyon Toplantısı'na katılarak yapılan çalışmaları değerlendirdi

6 Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu Gümüşhane de Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, inceleme ve temaslarda bulunmak üzere gittiği Gümüşhane de Vali Yusuf Mayda'yı makamında ziyaret etti. Prof. Dr. Veysel Eroğlu burada yaptığı açıklamada ''HES yapılması geç kalınmış bir olay. Bundan 30 yıl önce yapılması gerekirdi. HES'ler bizim elektriğimizin sigortası'' diye konuştu. Dik yamaçlar olan bu yöredeki derelerin birçoğunun vahşi dereler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Eroğlu, ''Bunları kontrol etmek için HES'ler yapılmazsa zaten oralara mecburen tensip bentleri, birtakım ıslahlar yapacağız. Dolayısıyla HES'lerin hem taşkınlar için faydası oluyor hem de temiz enerji üretimi sağlıyor. Deniliyor ki bu sular firmalara satılıyor, siz içme suyu veya sulama suyu alsanız bile bunu firmadan parayla alacaksınız. Bu tamamen kuyruklu yalandır. Böyle bir şey yok'' dedi. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, HES'ler ile fazla suyun enerjisini alarak temiz enerji ürettiklerini belirterek, şöyle devam etti: ''Diyorlar ki çevreyi tahrip ediyor. En çok Trabzon Solaklı da münakaşa oldu. Bunun üzerine Solaklı Vadisi'ndeki bütün mevcut derenin HES'lerden önceki fotoğraflarını tespit ettik ve arşivimizde. Solaklı Vadisi'nde HES'ler yapıldıktan sonra orada muazzam bir düzenleme yaptık. İnşallah 5 Mayıs'ta da bunun açılışını yapacağız. Muhteşem bir vadi haline getiriliyor. Adeta bir tabiat harikası ve bunu göstereceğiz. HES'lerin tabiatı tahrip etmediğini bilakis daha da güzelleşmesine vesile olabileceğini bütün vatandaşlarımıza göstereceğiz. Bu arada bin taneden bir tanesi yanlış yapmışsa onun da cezasını veriyoruz. Başlangıçta birkaç firma çıkan malzemeyi dere yatağına boşalttı. Onların da cezasını verdik. Şu anda herkes ÇED'e uygun olarak çalışmak zorunda. ÇED'e uygun hareket etmeyenleri hemen durdurup cezasını veriyoruz, gerekirse ruhsatını da iptal ediyoruz. Herkes doğru çalışırsa HES'lerin ülkemiz için çok faydası var.'' ''Türkiye Enerjide Dışa Bağımlı'' Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ''Enerjimiz dışarıya bağımlı. 45 milyar dolar her yıl dışarıya enerjiden dolayı para veriyoruz. Cari açığımızın temel sebebi de bu. Dolayısıyla HES'ler ülkemizde gerçekten kalkınmanın lokomotifi olacak. Ayrıca enerji çeşitliliği ve dışa bağımlılığın azaltılması gibi önemli katkıları var. Vatandaşlarımızın bu konuda duyarlı olmalarını özellikle rica ediyorum. Hiçbir şekilde vatandaşlarımızın veya çevrenin zarar görmesine müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz. Can suyunu zaten bırakıyoruz ve DSİ ile sıkı şekilde denetliyoruz'' dedi. Bir gazetecinin sorusu üzerine, rüzgar enerjisinden her yerde istifade edilemediğini belirten Prof. Dr. Eroğlu, ''Elektriği depolamanın tek yolu suyu barajlarda biriktirmek, gerektiği zaman pik saatlerde veya acil ihtiyaç olan zamanlarda birkaç dakika içinde devreye sokarak elektriği vermektir. Dolayısıyla HES'lerin, barajlı HES'lerin böyle muazzam bir faydası var. Başka türlü bunu karşılamamız mümkün değil'' diye konuştu. 2B Kanunu Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 2B Kanunu'na ilişkin soru üzerine de ''Hükümet tasarısı olarak TBMM'ye sevk edildi. Bundan bir ay önce esas komisyonda görüşüldü. Oradan alt komisyona gitti ve tekrar esas komisyona geldi. Yaklaşık 10 gün önce esas komisyonda karara bağlandı. TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmek üzere sevk edildi. En kısa zamanda görüşülecektir. En geç bir ay içinde görüşülüp karara bağlanır diye ümit ediyoruz'' dedi. Gümüşhane'de geçen yıl bir milyon fidanın toprakla buluştuğunu, bu yıl sonuna kadar bu rakamın 1,5 milyona ulaşacağını belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şunları kaydetti: ''Gümüşhane'nin yöresel ürünlerinden pestil ve kömenin ham maddesi olan ceviz ve dut dikimine öncelik verilecek. Bakanlığımızın Orman Genel Müdürlüğünce hayata geçirilen ceviz ormanları eylem planı doğrultusunda ceviz ve dut fidanı dikimine ağırlık verilecektir.'' Prof. Dr. Eroğlu, Gümüşhane'de ağaçlandırılacak kıraç alanların da çok fazla olduğuna işaret ederek, ''Bu alanları ağaçlandırarak büyük ilgi duyduğum Gümüşhane'yi yeşil Gümüşhane'ye çevireceğiz'' diye konuştu. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Gümüşhane'de bir lisenin bahçesinde düzenlenen merasime de katılarak fidan dikti. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, daha sonra, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nde düzenlenen İl Koordinasyon Toplantısı'na katıldı

7 Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Maçka da Fidan Dikti beldesi Uzungöl kadar güzel olacağını söyledi. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Maçka ilçesindeki yapılan fidan dikme merasimine iştirak etti. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, merasimden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, Trabzon'daki Solaklı Vadisi'nin turizm Vadilerin çok güzel olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Eroğlu, ''Biz de Solaklı'dan başladık. Daha sonra diğer dereleri peyderpey yapacağız. En azından HES'e karşı çıkanlar HES'ten önceki ve sonraki durumu görsünler ki arada muhteşem bir fark olduğunu fark etsinler'' diye konuştu. Dere yataklarındaki yapılaşma ve sel baskınlarına değinen Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şöyle konuştu: ''Dere yataklarına yanlış imalatlar yapılmamalı. Çünkü küresel iklim değişikliği ile güneyde yağışlarda azalma olmasına rağmen buradaki yağışlarda 2050'ye kadar yüzde oranında artış olması bekleniyor. Tabii bu, ani yağışları da getiriyor. Buna Giresun'da rastladık, 48 saatte, 3-4 ayda yağacak yağmur bir anda yağdı. Rize'de de sıkıntılar oldu. Bunlara karşı tedbir almak lazım. Dere yatağı işgal edilirse dere bir gün gelip orayı acı bir şekilde geri alıyor. Dere yatağı işgale izin vermez. Dere yataklarını açık tutacağız. En az 500 yılda bir tekerrür edecek yağışa göre hesap yapıyoruz.'' Prof. Dr. Eroğlu, derelerin üzerine yapılacak köprü, menfez ve diğer yapıların da Devlet Su İşleri'nin görüşü alınarak yapılması gerektiğini sözlerine ekledi. Prof. Dr. Eroğlu ve Bayraktar Fidan Dikti Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, konuşması sırasında merasim alanına gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Trabzon Valisi Recep Kızılcık'la çam fidanı dikti. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Doğu Karadeniz'deki sel baskını ve taşkın riskine değinerek, ''Burada taşkın riski var, ben bildim bileli büyük taşkınlar olmuştur. Başköy'de 34 kişinin sel baskını yüzünden öldüğünü biliyorum. Şimdi en büyük yatırımı dere ıslahlarına yapıyoruz. Eskisi gibi taşkınlar var ama aldığımız tedbirler, dere ıslahları, bentler gibi birtakım çalışmalar, HES'lerin de rolü var. Ayrıca ağaçlandırma, erozyon kontrolü çalışmaları çok büyük yardımcı olacak. Şu ana kadar 80'e yakın dere ıslah ettik. Daha yapılması gerekenler var, devam ediyoruz. İnşallah ıslah edilmedik dere bırakmayacağız'' dedi. Prof. Dr. Veysel Eroğlu ile Bayraktar, daha sonra, Ömer Burhanoğlu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'ni ziyaret ederek hastaların problemlerini dinledi