Başlangıç Çizgisi (iyyake na'budu VE iyyake nesta'iyn) Şevval 1436 / 25 Temmuz 2015

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Başlangıç Çizgisi (iyyake na'budu VE iyyake nesta'iyn) Şevval 1436 / 25 Temmuz 2015"

Transkript

1 210 Başlangıç Çizgisi (İyyaKE na'budu VE iyyake nesta'ıyn)-10 Başlangıç Çizgisi (iyyake na'budu VE iyyake nesta'iyn) Şevval 1436 / 25 Temmuz 2015 Euzü Billahi mineş şeytanir raciym, Bismillahir Rahmanir Rahıym. Elhamdülillahi Rabbil alemin. Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed. Selamün Aleyküm. İyyaKE na'budu VE iyyake nesta'iyn konumuzun son bölümünü inşaallah paylaşacağız. Toplam on üç bölüm "Başlangıç Çizgisi" adında bir konuyu oluşturacak. Konu içerisinde, başlangıç çizgisi "iyyake na'budu VE iyyake nesta'iyn"dir demeye çalışacağız. Cümleler daha önce gördüklerinize göre belki daha anlaşılır olacak ama konu ağır. Cümleler çok anlaşılır ama konu ağır. Dolayısıyla, inşaallah Rabbim izah edebilmeyi başarmamızı lutfeder. Eğer sonra bir kaç defa dinler okur iseniz inşaallah daha faydalı olacaktır. İyyaKE na'budu VE iyyake nesta'iyn'in getirdiğimiz bu son kısmı bağlama kısmıdır, özellikle burada, fark eden kimse için, dünya ve ahireti için bundan önemli bir şey yoktur dediğimiz şeyi konuşacağız. Kişi için bu konuşacağımızdan daha önemli bir şey yoktur. Konuyu konuştuğumuz dille, çok anlaşılır cümlelerle, çoğunluğu da kesret cümlesi olan dünya hayatı kurallarına ait cümlelerle göreceğiz.inşaallah birlikte gayret gösterelim, hayrlısıyla. "Aminu Billahi ve amilus salihati" manasını İman ve Amel olarak ayrıştırdık, aslında o tek bir mana, tek bir cümle idi. İman bölümüne Yöneliş dedik ve onu birlikte inceledik. Şimdi Amel bölümüne de İlişkiler başlığını koyduk. Onu ilişkiler başlığı altında incelemeye çalışacağız. Yöneliş bölümünü incelerken Yönelişimizde bir beyanda bulunduk; kesinlikle şehadet ederim ki: "Müstakilen VAR ve Muhtar" olan ancak ALLAH'tır; Başka "Müstakilen VAR ve Muhtar" YOKTUR. Başka "Müstakilen VAR ve Muhtar" iddiaları yalandır, iftiradır, batıldır ve "YOK" hükmündedir. Ve yine kesinlikle şehadet ederim ki; Hz. Muhammed Mustafa (SAV) Efendimiz, Allah'ın Kulu ve Rasulü'dür" dedik. Ve bu beyanımızla ilgili bir duada bulunduk; "Alâ hâzihiş şehâdeti nahyâ ve aleyhâ nemȗtü ve aleyhâ nüb'asü İnşaAllah." Amin. Duamızda şöyle dedik: "Allahım bir şehadette bulundum ya, işte bu şehadet üzerine beni yaşatıver, bu şehadet üzerine canımı alıver, bu şehadet üzere de beni diriltiver." Amin. Bu noktaya gelmiştik, şimdi İlişkiler'e geçiyoruz.ilişkiler kısmına geldiğimizde bu yaptığımız duayı kendimize söylerken, yani bir karara dönüştürürken aynı manada olmak üzere şöyle deriz: Allahım'a bir şehadette bulundum. Bu şehadete uygun bir hayat tarzı oluşturmalıyım, bu şehadetin idrakıyla son nefesimi vermeliyim, bu şehadetin idrakıyla da yeniden dirilmeliyim, inşaallah. Ya Allah, Bismillah. Anlaşılabilmesi için tekrar edeyim: Rabbimize yöneldik ve bir şehadette bulunduk. Orası yöneliş. Dedik ki, Allahım bu şehadet üzere beni yaşatıver, "Bu şehadet üzerine yaşayacağım Allahım" demiyorum. Bu yöneliş cümlemiz, Allah'a söylerkenki cümlemiz: Allahım bu şehadet üzere beni yaşatıver, bu şehadet üzere canımı alıver, bu şehadet üzere de beni diriltiver. Yöneldik ve ilişkilere, hayata döndük, aynı manada olmak üzere aynı şeyi şimdi kendimize söylüyoruz: Allahım'a bir şehadette bulundum. Bu şehadete uygun bir hayat tarzı oluşturmalıyım. Dikkat edin karar veriyorum. Allah'a yönelirken o kararı veremezsiniz, karar Allah'a aittir. Ama kendinize söylersiniz, söylüyorsunuz. Burayı gittikçe açacağız, hemen başında bu önemli kısım başladı. "Bu şehadete uygun bir hayat tarzı oluşturmalıyım, bu şehadetin idrakıyla son nefesimi vermeliyim, bu şehadetin idrakıyla da yeniden dirilmeliyim" dedik ama "İnşaAllah" diyerek onu hemen Amentü Billahi'ye bağlıyoruz.normal dünya hayatı kurallarına ait cümleler kullandık ama İnşaAllah diyerek

2 Yılmaz Dündar 211 oradan çektik çıkardık. Başlarken de "Ya Allah, Bismillah" dedik. Bir işe başlıyorsun, kıpırdıyorsun. "Ya Allah, Bismillah" kıpırdamak demektir, o kıpırdamanın ismidir. İlişkiler bölümünde kıpırdayacaksın, kıpırdama bölümüne geldik yani. Halbuki aynı konuyu dünya dili alışkanlıklarına ve kurallarına göre yine kendimize söyleseydik bu şöyle olurdu. Böylece üç farklı cümle kurmuş oluyoruz. Normal hayatımıza göre cümle kuralım. Yetkili birisine gittiniz, bana şu mevkiyi, şu arabayı, şu maaşı, şu imkanları ver dediniz. Bunu kendinize anlatırken nasıl söylersiniz? "O kişi bana şu arabayı, şu maaşı, şu yetkiyi verecek" dersiniz. Allah'a talepte bulunurken kullandığımız yöntemi, kuralı ilişkilerde kullanmıyoruz. Yönelişte dedik ki; Allahım bu şehadet üzere beni yaşat. İlişkilere döndük, aynı manada diyoruz ki; bu şehadet üzere hayat tarzı oluşturmalıyım. Farkı izah edebildim mi? Çok önemli bu, dünya kurallarına uymaz. Dünya hayatıyla ahiretin hiç ilişkisi yoktur, hiç. Oysa dünya kurallarına göre, birisinden bir şey istediniz, "bana şunu ver" dediniz. Şimdi siz; "Bana şu yetkili bunu verecek" dersiniz. Siz "Allah bana şunu verecek" diyemezsiniz, bu amel olmaz. Orada sen yoksun. Senin olmadığın amelde sevabın olmaz. Yönelişte sen olursan bozulur. Allah'a yöneldiğin zaman sen olmamalısın, cümlelerinde. O yüzden Yönelişte diyorsun ki, Allahım bana veriver. İlişkilere döndüğünde aynı manaya gelmek üzere, "Allahım bana ver" manasına gelmek üzere diyorsun ki, "Yapmalıyım, bu şehadet üzere yaşamalıyım." Halbuki, dünya dilinde ne diyorsun? İstedim, verecek. Ne kadar farklı değil mi? Bir iş bu kadar açık olabilir. Bu konuştuklarımız ileri bir nokta değildir, başlangıç çizgisidir, başlama çizgisidir. O başlama çizgisini netleştirmeye çalışacağız. Çünkü İslam'a başlama çizgisi dünya hayatı kurallarıyla tanımlanamaz. Gerek bildiğimiz cami cemaati, gerekse tasavvufla uğraşanlar onu dünya kuralları ile tanımladıkları için başarı elde edilememektedir. İslam'a başlangıç çizgisi dünya hayatı prensipleriyle tanımlanamaz, O prensiplerle tanımlanırsa başarı elde edilemez. Kur'an prensipleriyle tanımlanması lazım. Biz biraz önce cümleleri Kur'an prensipleriyle kurduk, şimdi onu netleştirmeye çalışacağız. İnsanlar fitneye düşürülmeksizin (imtihan edilmeksizin), İman ettik demeleriyle bırakılıverileceklerini mi sandılar? (Ankebut-2) Bir beyanda bulunduk, ama Ankebut-2 diyor ki; doğru beyanda bulunmuşsan! Yanlışı hiç muhatap almıyor. Tevbe Suresi'nden hatırlayacaksınız, yanlış iman ve yanlış insanlarla Allah ve Rasulü muhatap olmaz. Kur'an'ın, Rasulullah'ın, Allah'ın muhatap alması için doğru iman şarttır. Biraz önce bir beyanda bulunduk, ayet diyor ki; doğru imana ait beyanda bulunmuşsan bile, doğru beyanda bulundum diye bırakılı verileceğini mi sandın? İnsanlar fitneye düşürülmeksizin, imtihan edilmeksizin bırakılmazlar. Fitneye düşürülmek kısmını anlamaya çalışalım, konumuz olan başlangıç çizgisi için önemli. Anlıyoruz ki, kurtuluş için beyan yeterli sayılmıyor.kurtuluş için doğru beyanı yeterli sanmayalım. Beyan ile ilgili bir imtihanı oluşturan bir dünya hayatı vardır, bu ayetten anlıyoruz ki, yaptığımız beyanla ilgili imtihana dünya imtihanı denmiş. Bu ayette imtihan yerine kullanılan kelime bizim için çok ders verici. Çünkü o kelime doğrudan imtihanın hem tipini hem sorusunu belirtiyor. Fitne kelimesinde imtihanın hem özelliği var hem de sorunun kendisi var. Evet bu bir imtihandır ama imtihanın özel bir ismi var, "İnsanlar fitneye tabi tutulmadan" ifadesi imtihanın hem tipini hem sorusunu belirtiyor. Fitne, kafa karıştıran hamleler, bir konuda ikilem oluşturan fikirler görüşler, kararsızlığa sebep olan hücumlar gibi şeylerin tümünü içerir. Hemen konumuza dönüp bunu bir kelimeyle tanımlayacak olursak, fitne ikilem demektir. İnsanlar fitneye düşürülmeden demek, ikileme düşürülmeden, tereddüde düşürülmeden, imanıyla ilgili bir tereddüde düşürülmeden bırakılacaklarını mı sandılar demektir. Bu ayetten öğrendik ki, imtihan

3 212 Başlangıç Çizgisi (İyyaKE na'budu VE iyyake nesta'ıyn)-10 sorusu bizde ikilem oluşturan zannlar. Ama neye karşı? Amentü Billahi imanına karşı, yalnızca bu konuda ikilem oluşturan zannlar. Soru bu. Buraya bir küçük parantez açalım. Dünya hayatı bu konuda bir fitnedir. Dünya hayatı fitnedir ne demek? Yani dünya hayatı öyle bir şeydir ki, bir çok insanı Allah'ın varlığı hakkında tereddüde sokar. İnananları ise Allah'ın vasfı, vasıfları hakkında tereddüde sokar. Efendimiz (SAV) tebliğini yaptığında kabul etmeyen müşrikler Allah'ın varlığına itiraz etmediler, Efendimiz (SAV)'in sunduğu Allah'ın vasıflarına itiraz ettiler. Dünya hayatı fitnesi, yani ikilem oluşturan zannlar öyledir ki, inanmakta zorlananları "var"lığında tereddüde düşürür, inananları da Allah'ın vasıflarıyla ilgili tereddüde sokar. İşte bu ortamı hazırlayan dȗnihi algı ve zann'larıdır, imtihanın zemini budur. Aşağıların Aşağısı kitapçığında tamamen dȗnihi algı ve zannlarını ele aldık. Dünya hayatı bir fitnedir demek, böyle bir ikilem olduğuna göre, dünya hayatı her an bir tercihtir demektir. Dünya hayatı her an bir tercih yapacaksın demektir. Bu tercih yalnızca bir şeydir, bir çok listesi yoktur. Bir çok listeler insanları amel yapmaktan uzaklaştıran ve İslam'ı anlamalarını da zorlaştıran uydurulmuş listelerdir. İkilem bir şeydir, sadece bir şeyin A ve B şıkkı vardır, sadece bir şey üzerinde tercih yaparsın. "Müstakilen VARIM ve Muhtarım" iddiası ve buna göre hayat tarzı ile "Müstakilen VAR ve Muhtar olan ancak Allah'tır" imanı ve bunun hayat tarzı. İkilem yalnız bu iki şık arasındadır. Diğerleri bunların alt başlıklarıdır, detaylardır, teferruatlardır. Eğer bir kişi bu ana konuları halletmemişse o alt başlıklarla uğraşıp durması sınavı geçmesini sağlamaz. Eğer bir talip "Müstakilen VARIM ve Muhtarım" iddiasının ne olduğunu kavrar ve her anını da bu bakımdan incelerse, aynaya baktığı zaman kendisini görüyorsa, imtihanı da öyle görür. Ve ürker. Ve korkar. İmtihanın dehşetinden korkar. Öğrenciler sınava girmişler, henüz sınav kağıdını açmamışlar, laylaylom yapıyorlar. Sınav kağıdını hele bir aç, açınca da yapabilecek misin? İşte o zaman görür, ödü kopar; çocuğum bu imtihanı nasıl başaracak, eşim nasıl başaracak diye. Niye? Çünkü kağıtlarını açmamışlar, laylaylom yapıyorlar. Sen korkarsın, çünkü sınav kağıdını gördün. Net gördün. Ve o sınav sonucuna göre muameleyi gördün. Hayat tarzı öyle bir şeydir ki, o kadar önemlidir ve ayrıdır ki. Mü'minun-67, bu hayat tarzıyla ilgili gözden kaçan, fark edemediğimiz ayetlerden birisidir. "O na (Billahi imana) müstekbirler olarak, geceleyin hezeyan ediyorsunuz." (Müminun-67) Biraz açıklayalım, iş günümüzde hemen anlaşılacak. Ayet diyor ki, size Billahi iman açıklandığında, yani "Müstakilen VAR ve Muhtar olan ancak Allah'tır, başka "Müstakilen VAR ve Muhtar YOKTUR" denildiğinde müstekbirler olarak; "Hayır, ben de Müstakilen VARIM ve Muhtarım" diyerek geceleyin hezeyan ediyorsunuz, yani bu iddianıza göre geceliyorsunuz. Sabaha kadar eğleniyorsunuz, sabaha kadar bu iddianızı kuvvetlendirecek şeylerle meşgulsünüz, alkolünden, eğlencesinden, dedikodusuna kadar. Gece bu yaptığınız "Müstakilen VARIM ve Muhtarım" yarışının da gündüz sohbetiyle meşgulsünüz ve birbirlerinizi bununla derecelendiriyorsunuz. İşte hayat tarzı bu kadar önemlidir. Hayat tarzının farkını görmek için söyleyelim: Bu tercihte Hakk Yolu seçenler, Amentü Billahi anlamında, o şemsiye altında birleşirler ve kardeş olurlar. Seçmeyenler nede birleşir? Batılı seçenler Allah'a ve sistemine nefrette birleşirler. Ama kardeş olamazlar. Çünkü tevhid olmazlar, kardeş Tevhid'dir. Hakk Yolu seçenler "Mü'minler ancak kardeştir" gereği Amentü Billahi'de birleşir kardeş olurlar. Batılı seçenler de bir şemsiyenin altında toplanırlar. Onlar Allah'a ve sistemine nefret şemsiyesi altında toplanırlar ama kardeş olamazlar. İşte imtihandaki hayat tarzı farkları. İmtihanın sorusu ikilem oluşturan zannlardır.

4 Yılmaz Dündar 213 İmtihanın yöntemi iki seçenekten birisini tercih etmek, yöntemi de bu. Lütfen dikkat buyurun, bu seçiş, seçeceğiniz konuda A ve B şıkkından hangisini tercih etmişseniz o konuda bilgi sunma imtihanı değildir, bu bir hayat tarzı tercihidir. Peki, nasıl bir yanlış var? O yanlışları da görebilmek için aralara sıkıştırıyoruz. Kişiye bakıyorsunuz hayat tarzını seçmiş, batıl hayat. Ama sorduğunuz zaman konuşunca sizin bile şaşıracağınız Hakk cümleler kuruyor. Bu bir bilgi imtihanı değil. Günümüzde hiç kimse bilgi imtihanında interneti, Google'ı geçemez. Bir makina o. Günümüzde bilmek önemli değil, o eskidendi, bir alet iletişimi yoktu sana bilen lazımdı. Şimdi dünya parmağının ucunda, şimdi bilen lazım değil. Doğrusu yalanı, eğrisi büğrüsü hepsi parmağının ucunda. Onları bilgi olarak vermesi imtihanı geçmesi değil. Günümüzde yapan önemli, bunu artık anladık, amel önemli. İmtihanda önemli olan amel. Dolayısıyla bu yanlışı çok dikkatli fark etmemiz lazım. Kişi hayat tarzı olarak bâtılı seçmiş ama konuşunca hep Hakk cümleler. İmtihanda kaybeder. Kaybedenin peşine takılırsan sen de kaybedersin. Kaza yapacak şoförün otobüsüne binmişsin, beraber kazayı yaparsınız. Sonucu bilmem ama kaza yapacağı kesin. Bir hadisten çıkaracağımız mana şöyledir; hayat tarzınız kime benziyorsa, kiminse siz ondan sayılırsınız. İmtihanın özelliği demek ki, bilgi sunmak değil bir amel içeren tercih. Eğer dünya hayatı işte bu fitne edilen konudaysa, bir fitne imtihanıysa, insanın bu tercihi yapacak donanıma sahip olması gerekir. Bu sonuca vardık. Bu çok önemli bir sonuç, hayatınızı çok etkileyecek bir sonuç. Eğer böyle bir tercih imtihanı koymuşsa Rabbimiz, insan nasıl zorlanıyor bu tercihe ileride ayetlerde göreceğiz, bizzat Kur'an'dan ders yaparak göreceğiz. Böyle bir tercih varsa o zaman insanda böyle bir tercihi yapabileceği donanımın olması lazım. İşte bu donanım Muhtariyeti Tercih Gücü'dür. Bunun detaylarını kitapçıklarımızda çok detaylı paylaştık, burada yalnızca isim olarak geçiyoruz. Andolsun ki; onlardan öncekileri de fitne etmişizdir. Allah elbette sâdıkları bilecek ve elbette yalancıları da bilecek. (Ankebut-3) "Biz elbette ibtila (imtihan) edenleriz." (Mü'minun-30) Bu iki ayetten de öğreniyoruz ki, imtihan var. Ancak ayetin demek istediklerine bir bakalım. Az önceki ayetten fitne konusunu öğrendik. Özellikle Mü'minun-30'da imtihanın bir özelliğini daha öğreniyoruz; biz elbette ibtila/imtihan edenleriz. Fitne kelimesine imtihan dedik ama imtihanın özelliğini, sorusunu belirten bir kelimedir dedik. Şimdi burada da "ibtila" bize önemli bir ipucu veriyor, imtihanın bir özelliğini veriyor. Onu yalnızca imtihan diye geçerseniz anlaşılamaz. İbtila'yı kullanırız, şunun mübtelasıyım deriz. İbtila düşkünlüktür, mübtela bir şeye düşkün olmaktır. Yeni bir özelliğini öğrendik; ibtila eden bir imtihan, konusu özel bir imtihan. Kişinin düşkün olduğu şeyi deneme yaparak ortaya çıkaran sınav. Sen neye mübtela isen, onu deneme yaparak ortaya çıkaran sınavı bize Mü'minun-30 haber veriyor. "Biz ibtila edenleriz" demenin iki manası var. Birisi Tevhid içerir ki, Tevhid içeren mana bir kader cümlesini oluşturur, orada kulun dahli yoktur. Kulun dahlinin olmadığı bir imtihan olur mu? Ama Tevhid manasında kader cümlesini içerir ve kulun dahli yoktur. Bir kişi meal yaparken ibtilayı parantez açıp açıklayacaksa, onun bu yanını ağırlıkla kullanırsa noksan olur, amel kalkar. Çünkü Tevhid içeren manası diyor ki; biz ne emir vermişsek, ne hüküm vermişsek dünya hayatında da sizleri çeşitli denemelere tutarak onları açığa çıkarırız. Biz nasıl bir kul dilemişsek o kulun özelliklerini açığa çıkaranız. Bu Tevhid cümlesidir, kader cümlesidir, kulun dahli yoktur, içinde kul da yoktur, bu cümlede amel de yoktur. Kişi şimdi bunu böyle meal yaparsa noksan olur, kul bundan yararlanamaz. Çünkü bu kesret cümlesiyle kurulmuş bir ayettir, bunu sen Tevhid cümlesiyle meallendirirsen inananlara haksızlık yaparsın. Birazdan daha da netleşecek. Bunun bir de kesret manası vardır ki, kesret manasında şu prensip çok

5 214 Başlangıç Çizgisi (İyyaKE na'budu VE iyyake nesta'ıyn)-10 önemlidir. Dünya hayatıyla ilgili bir konunuzu kendinize veya başkasına izah ederken kader cümlesi kuramazsınız, sakın ha! Bu çok önemli bir uyarıdır ve bu uyarıyı herhangi bir yerde göremeyebilirsiniz. Ancak Kur'an ve hadislerde görebilirsiniz, bakabilirseniz. Sizi yanıltır. Bir sınava gireceksiniz, bakın basit bir şey, bunu benzetin, örnekleri çoğaltın. Çocuğunuz bir sınava çalışıyor olsun. Biliyor ki, siz de namazla niyazla tasavvufla meşgulsünüz. Diyorsunuz ki, yavrucuğum, evladım, haydi çalış da sınavını geç. Sonra içinizden "Böyle öğüt verdim ama bu benim okuduğum tasavvufa hiç uymadı" diye geçiriyorsunuz. "Gerçi senin elinde bir şey yok ama" diye ekliyorsunuz. Kader cümlesine bağladınız, olmadı. İslam'da yok bu. Bu ameli bozar, ameli kaldırır, kafayı karıştırır. "Gerçi elinde bir şey yok ama" deyince çocuk niye çalışsın? Bir öncekinde sapkın fırkaları konuştuk, sapkın fırkalar böyle çıkmıştır. Dünya hayatıyla ilgili kendinize ait bir şeyi kendinizle veya birisiyle paylaşırken kader cümlesiyle ifade olmaz. Kader cümlesi sizin elbiseniz, onu çıkarırsan çıplak olursun, o hep olacak, onsuz olamazsın. Konuya başlarken üç farklı cümle tipini ve davranışı söyledik. Yönelişte dedik ki, Allahım beni bu şehadet üzere yaşatıver. Hayata dönünce; "Benim elimde bir şey yok, Allah'tan istedim, beni bu şehadet üzere yaşat dedim" diyemezsin, olmaz. Kaybedersin, tasavvuf kitaplarıyla cehenneme gidersin. Kendine döndüğünde diyeceksin ki; ben Allah'ıma bir şehadette bulundum, bu şehadete uygun yaşamalıyım. Elimde bir şey yok demek olmaz. Ayetleri okuyoruz, imtihan var. Elinde bir şey yoksa sen Allah'tan iyi mi biliyorsun? Allah; "Seni imtihan edeceğim" diyor, sen de dalga geçiyorsun;, Allahım, elimde bir şey yok ama haydi sen imtihan et. Olur mu hiç? Ayet var; biz sizi ve dünyayı oyun oynayalım diye mi yarattık, bu bir oyun değil. Ayetteki "ibtila" kelimesinin bir Tevhid manası bir de kesret manası var. Bize lazım olan kesret manasıdır, ayette "imtihan" olduğu için Tevhid manasını unutmadan kesret manasıdır. Yani esfele safiliyn yapı ve dȗnihi algı yüzünden sende var olan düşkünlükleri eğer terk etmezsen, deneye deneye onlar ortaya çıkar sen de şahit olursun. İmtihandır o. Onu biraz daha somutlaştırarak örnek verelim. Vereceğim bu örneği izah edebilirsem ne demek istediğimi daha anlatabileceğim inşaallah. Bunu çok vurgulayacağız, aynı şeyin üzerinde çok duracağız. Bir arkadaşım tefsirle meşgul olayım diye önemli bir şahsın tefsirini okuyor. Okurken bir cümle öğreniyor ve onu sonra bizimle paylaşıyor. Şöyle ki: Konuşurken, sohbet ederken günahtan, günahlardan uzak durmaktan bahsediyorduk, dedi ki; ben şu şahsın tefsirinde şu surede okudum ki, bir kişi cehennemlik dilendiği için cehennemlik ameller yapar. Doğru, kişi cehennemlik dilendiği için cehennemlik ameller yapar. Ama tefsir devam ediyor: "Oysa siz cehennemlik amelleri yaptığı için cehenneme gider sanıyorsunuz." Yani biz sanıyoruz ki, bir kişi cehennemlik ameller yaptığı için oraya gider. Tefsir ona öğretiyor; bir kişi cehennemlik dilendiği için cehennemlik ameller yapar. "Siz şöyle sanıyorsunuz" dediği cümle de doğru, tefsirde öğretilen cümle de doğru. Ama bakın ne oluyor? İlla Tevhid'i bölüyor. Kur'an açık açık uyardığı, size iki ayrı bakış açısı sunuyoruz, siz onlardan birine yaslanıyorsunuz dediği halde kişi meallerde veya kitaplarda ne yapıyor? Biraz önce meallerde, tasavvuf kitaplarında "ibtila" izahında nasıl yanlış değil doğru bir cümle kurup; "Biz kulu nasıl dilemişsek dünya hayatında onun açılmasını sağlayacak denemeler yaparız" dedi ya, kişi buna inandı ya, doğrunun bu yarısına inandı ya, şimdi o İslam'a başlangıç çizgisi olarak "Kul cehennemlik dilendiği için cehennemlik ameller yapar" bilgisini seçiyor. Doğru bir cümle. Ama o tek başına bir mana ifade etmez ve başlangıç çizgisi olmaz. Kader cümlesidir. Kader cümlesiyle dünya hayatını izah edemezsin. Dünya hayatında hiç bir işe kader cümlesiyle başlayamazsın. İnşaAllah demek bir cümleyi kader cümlesi yapmaz, inşaallah teslimiyettir, ameli kaldırmaz. Konu başlarken dedik ki, Allahım sana bir şehadette

6 Yılmaz Dündar 215 bulundum, o şehadete uygun bir hayat tarzı oluşturmam gerekiyor inşaallah. inşaallah demekle amel kalkmıyor. Ama siz "Benim elimde bir şey yok" derseniz Kur'an'a ters düşersiniz, imtihana ters düşersiniz. Bir kısmı "kul cehennemlik dilendiği için cehennemlik ameller yaptı" idrakını başlangıç çizgisi olarak seçiyor. Kendisine kesret manası ağırlıklı anlatılan kişi ne yapıyor? O da bu kısmı ihmal ediyor, başlangıç çizgisi olarak "kul cehennemlik ameller yaptığı için cehenneme gitti" bakışını seçiyor. İkisi de başlangıç çizgisi olamaz. Bunu anlatmaya çalışıyoruz, ikisi birden doğrudur, biri doğru, diğeri "yok" değil. Bir doğruyu seçtiğinde diğeri öyle değilmiş diyemezsin. Kur'an'ın özelliğini, İslam'ın özelliğini anlatmaya çalışıyorum, onu dünya hayatının kurallarına göre yapamazsın. Kur'an'daki anlatım tarzını bir makale yapsanız ama hiç "Bu Kur'an'dır" demeseniz, sanki beşer yazısıymış gibi yazıp dünyadaki bir bilim kuruluna gönderseniz geçmez,"zıtlıklar var, birbirine uymuyor" derler. Oysa Allah buyuruyor ki; "Kur'an'ı incele, hiç bir zıtlık, hiç bir uyumsuzluk göremezsin." Dünya kuralları ve prensipleriyle koyacağınız maddelerle başlangıç çizgisi oluşturamazsınız. Deneyin. Ama sınav sonucunun ne olduğunu cennette göremezsiniz. Demek ki ikisi birden doğru. Başlangıç çizgisi için ikisini birden doğru yapacak idrakı yakalayacaksın. Bu konuda o nasıl olur? Allah'a yöneldiğim zaman kurduğum cümlede diyorum ki; Allahım yöneldim, beni cehennemlik dilemedin inşaallah. Beni cehennemlik dilemişsen yapacak hiç bir şeyim yok, cehennemlik ameller yapacağım, muhafaza buyur ya Rabbi." Kurduğumuz bu cümle kader cümlesidir ve Allah'la aranızdaki cümledir, insanlarla değil. Onu bozarsanız imanınız bozulur. Ama hayata, insanlarla ilişkilere döndüğümde aynı manada "cehennemlik ameller yaparsam cehenneme giderim" kuralı vardır. Allah'a yöneldiğin kuralla olmaz dediğimiz budur.bir önceki paylaşımda Efendimiz (SAV)'in hadislerini ve ayetleri okuduk, sapkın fırkalar Allah'a yöneldiği cümleyle hayat kurduğu için Efendimiz "Onun İslam'dan nasibi yoktur" buyuruyor. İnsanlarla kurduğu cümleyle Allah'a yönelen için de "Onun İslam'dan nasibi yoktur" diyor. Hepsi ayet ve hadislerde var. Bir alim gerekmeksizin hemen anlayacağınız basitlikte ve kolaylıkta. Bir önceki bölüme bakın lütfen. Başlangıç çizgisi neden çok önemli? Başlangıç çizgisi Talip için olmazsa olmaz bir şeydir. Size kelebeklerden örnek vereyim. Kelebeklerin bir hayat döngüsü vardır. Şimdi kelebeklerin hayat döngüsünden bir mana çıkaracağız. İnsan kelebektir falan demiyoruz, kıssadan hisse çıkaracağız. Kelebeklerin hayat döngüsünde sıralama şöyledir: Yumurtalar, yumurtadan kurtçuklar çıkar, kurtçuklar koza yaparlar, kozalardan kelebekler çıkar. Yani bu döngünün başlangıç çizgisi kurtçuk olmaktır. Yumurtadan çıktı, başlangıç çizgisi kurtçuk. Lütfen dikkat buyurun. Bu kurtçuklar öğrendiler ki bunların ileri yaşantıları kelebek. Bir kelebeğe bir de kurtçuğa bak. Kimse kurtçuk koleksiyonu yapmaz ama kelebek koleksiyonları her yerde. Kelebek dediğin renkli renkli, uçuyor, geziyor. Bunların sohbetini yapan kurtçuklar kurtçuk olmak istemiyorlar. Niye? Bu hikayeyi öğrendiler ya, başlıyorlar "Biz kurtçuk değiliz ki, biz kelebeğiz" demeye ve kelebek taklidi yapmaya başlıyorlar. Bir kurtçuk ne kadar kelebek olabilir, olabilir mi? Eğer kurtçuk prensiplerini hakkıyla yaşayamazsa, kurtçuk halini görmezden gelirse, kurtçuk haline bakıp "İleride kelebeğiz ya, biz zaten yokmuşuz" derse hiçbir zaman kelebek olamaz. Başlangıç çizgisini izah edebiliyor muyum? Kelebek muhabbetiyle kelebek olunmaz. Bir kurtçuk kelebek muhabbetiyle, özentisiyle kelebek olamaz, amel yapması lazım. Kurtçukluğunu hakkıyla yaşayacak ve kozayı yapacak, kozadan kelebek çıkacak. Bu yüzden, ileri tasavvuf bilgilerine bakıp bu şöyleymiş, bu böyleymiş diyerek başlangıç çizgisi yapamazsınız. Biz burada başlangıç çizgisini anlatıyoruz. İleri bazı tasavvuf bilgilerini

7 216 Başlangıç Çizgisi (İyyaKE na'budu VE iyyake nesta'ıyn)-10 duyanlar yalnız onları zihninde tutuyor. Biraz konuştuk ya, onu zihninde tutan bizim şimdi başlangıç çizgisi için söylediğimiz bir cümleye hemen içinden diyor ki, "Olur mu, şu kişi ona öyle demiyor." Yahu o sana kelebeği tarif etmiş, biz burada kurtçuğu anlatıyoruz. Bilmelisin ki, kurtçuk olmadan kelebek olamazsın. Hatta bu iş o kadar hassastır ki, oraya da bir kıssa ekleyeyim de bir hisse çıkaralım. Kendini iyiliksever zanneden birisi bir kozaya rastlıyor, bakıyor ki çıkmak üzere, çıkıp kelebek olacak ama zorlanıyor. Ona yardım ediyor, bir çubukla çıkarıyor onu. Çıkarıyor ama o hiç kelebek olamıyor neden biliyor musunuz? Kozadan çıkmak için yaptığı zorlamalarla kasları gelişecekti, o kaslarla da uçacaktı. Sen onun başlangıç çizgisini bozdun, kozasını bozdun. Olmaz. Başlangıç çizgisi bu yüzden çok önemli. Kurt ve kelebek işi anlaşılabildi mi acaba? Kelebek muhabbetiyle uğraşırsanız olmaz. Başlangıç çizgisini iyi tarif edeceksiniz ve o başlangıç çizgisinin hakkını vereceksiniz. Ve göreceksiniz ki, kelebek olunca o niçin kurtçuk olduğunu öğrenir. Kelebek olan daha önce niçin kurtçuk olduğunu öğrenir. Ama niye kelebek olduğunu hiçbir zaman kurtçukken öğrenemez. Ankebut-3 ü okumuştuk: Andolsun ki; onlardan öncekileri de fitne etmişizdir. Allah elbette sâdıkları bilecek ve elbette yalancıları da bilecek. Mü'minun Suresi 30'daki" ibtila" kelimesi ile de imtihanın özelliğini biraz daha genişlettik. Sadık veya yalancı, demek ki iki tercih var. Yine anlıyoruz sadık ve yalancı olmak üzere iki tercih var, iki yoldan birisi tercih edilecek. Sadık Allah a verdiği söze sadık olandır. "Allahümme ente rabbiy" dedi, "Müstakilen VAR ve Muhtar olan ancak Allah tır" dedi, bu söze sadık olandır. Yalancı ise Allah üzerine yalan söyleyendir, "Ben Müstakilen VAR ve Muhtarım" iddiasında bulunandır, sahte mütekebbirlik yapandır. Bunlar ayrılacak, bu fitne imtihanıyla, bu ikilemle bunlar ayrılacak. Elbette Allah sadıkları da, yalancıları da bilecek. İmtihan konusu için burayı da iyi anlamamız lazım. Allah bilecek. Allah zaten bilen değil midir? İhlas Suresi'ne uymayan manalar zihnimizde yer etmemelidir. Allah zaten bilendir. Öyleyse, buradaki mana dünya hayatı için dikkat etmemiz gereken önemli bir noktayı haber verdiği gibi, bunun tamamen bir kesret cümlesi olduğunu, kader cümlesi olmadığını da belirtiyor. Kader cümlesinde "Allah bilecek" geçmez. Bilen ve hüküm veren Allah tır. Allah bilecek demek dünya hayatı başladı demektir. Bu dünya hayatındadır, arşı istiva eden Allah tan sonraki hal içindir. Arşı istiva eden Allah daha önce verdiği hükmü bilecek, görecek demektir. Yoksa Allah bilmiyor da, insanlar sadık ve yalancı olarak ayrılınca Allah öğrenecek manasında değildir. Haşa, muhafaza buyur ya rabbi. Bunun delili Nisa-79 dur, onu ileriki konuda göreceğiz. Nisa-78; Allah bilen ve hüküm verendir. Nisa- 79; hidayet Allah tandır kısmıdır ki, artık dünya hayatı vardır. İşte o kısma giren bir cümledir o. Ayet aynı zamanda bize diyor ki, bu sadıklar ve yalancılar ortaya çıkacak. Ve diyor ki, hüküm yaşanacak. Ve diyor ki, bu bir kaderin kazası olarak görülecek. Ayetten bunları da anlıyoruz. İnsanla ilgili kısmına gelelim. Buraya kadar söylediklerimizden kişi amel çıkaramaz, amel çıkarmaya gayret etmeliyiz. Ancak amel çıkardığımız zaman da İhlas Suresi'ni, Tevhid prensiplerini dışlamamalıyız. Bu çerçevede amel çıkarmamız lazım, öyleyse amel çıkaran cümlemize bakalım. Fitne özellikli imtihana tabi tutulan insanın kendisine şahitliği olacak demektir. Niye? Rahmaniyet gereği. Bu sınavda insan kendisine şahit olmalıdır. Bunu bir basit örnekle anlamaya çalışalım. Bir iş için sınava giren birini düşününüz. Sınavdan çıktı, yüz üzerinden seksen almış. Sınava alınacakların da yüz üzerinden doksan alması lazım. Sınavın sonucuna, sınava giren şahit olmuş oluyor. Neye? Kendi kapasitesine. Ben seksenlikmişim dedi. O sonuç sınava girene lazım, sonuç kimseyi ilgilendirmiyor. İmtihanın özelliği çok önemli, imtihan birisinin bilmesi için değil, onunla sen kaç puanlık olduğunu öğrendin.

8 Yılmaz Dündar 217 Sınavda doksan alanlar işe alındı diye gidip itiraz etmezsin, beni niye almadınız demezsin. Hakk gereği kendi puanına şahit oldun. Peki iş için imtihanı açan? Onun görevi başka. O senin şahit olduğun bu duruma göre muamele yapar. Sen kapasiteni öğrenirsin, kendine şahit olursun. İş veren ona göre sana muamele yapar. Bunu dünya hayatı sınavına, cennet cehennem hesabına benzetecek olursanız, bu ayetten öğreniyoruz ki; siz bu sınavda kendinize şahit olursunuz. Sizin de şahit olduğunuz bu hale göre size muamele yapılır, zulmedilmez. "Dünya hayatı bir fitnedir, fitne vasıflı bir imtihandır" tanımlamasına bir de şu pencereden bakalım, inşaallah dikkat buyurunuz. Fani olmayan, asıl olan hayat ahirettedir. Her insan ahiretteki hayatının gereği olan değişimi dünya hayatında tamamlamalıdır. Çünkü bu haliyle ahirette bir işe yaramaz, ahirete uygun değil. Ahirette ya cennetlik olursun ya cehennemlik, dünyalı olamazsın. Başka bir dille başka bir pencereden bu imtihana bakıyoruz. İnsan ahiretteki asıl hayatının gereği neyse onunla ilgili değişimi, onun gereği olan değişimi dünya hayatında tamamlamalıdır. Bu yüzden "Dünya ahiretin tarlasıdır" denilmiştir. Bir değişim söz konusu, değişeceksin. Bu değişim neyle olur? Değişimin şartı kazanımdır, kazanımla olur. Kazanıma bir örnek vereyim. Bir bilim alanında bir hipotezden örnek vereyim. Hipotez basit. Doğrudur değildir, tartışmıyorum. Onu örnek vereceğim ki, söylemek istediğimizi yakalayalım da devam edelim. Zürafaların boyunları neden uzundur diye inceleme yapan bilim adamlarından bazıları bir hipotezde bulunmuştur. Kanıtlamış, kanıtlamamış; doğrudur, değildir ayrı iş. Orayı tartışmıyoruz. Ne diyorlar? Zürafalar ağaçların üst kısımlarındaki yaprakları yemek istiyor ama boyları yetmiyor. Sürekli oraya uzanıyorlar. Bu kuşaklar boyu böyle devam edince genlerindeki değişimle onların boyunları o yaprakları yiyecek hale gelmiştir. Bu bir hipotez, kanıtlanmış birşey değil, bir hipotez, bir görüş. Buradan çıkaracağımız bir mana var, buradan onu alacağız. Zürafaların boyunlarının uzun olma hali bir değişimdir. Değişmeleri gerekiyordu, değişime uğradılar. Ne için? Hedefleri olan yaprakları yiyebilmeleri için. Peki, değişim nasıl oluyor? Önce arzu. Yukarıdaki yaprağı arzuluyor. Arzu şart. Sonra o arzuya uygun gayret. Ve o gayretle genlerine tesir eden kazanım. Artık o onun kazanımı. Sonra o kazanım değişime dönüşüyor. Bu sırayı anlatabildim mi? Arzu, gayret, kazanım, değişim. Şimdi imtihana böyle bakalım. Demek ki, kişi ahiretteki yaşantısının değişimini tamamlayacak dünyada. O değişime uygun yer neresiyse oraya gidecek. Ama o değişimin olması için arzu lazım, o arzuya uygun gayret lazım. O gayretle bir kazanım olmalı. O kazanım bir değişime dönüşmeli. Dolayısıyla, Hakk veya Batıl, bu iki şeyden birini seçen onu nasıl arzuluyor? Sonra nasıl o yönde gayret ediyor? Nasıl o yönde kazanımı var, o yönde genleri nasıl değişiyor? Ve görmediğimiz suretlere bürünüyor? İşte değişim. Demek ki, kazanım değişim için olmazsa olmaz şart. Konumuzun en başında iki tane şahitlikten bahsetmiştik. Esfele safiliyn hayatla yaşayanlar Allah a var veya yok derler, sonra da Ben Müstakilen VARIM ve Muhtarım diyerek şahitlik yaparlar. Ona karşılık Rabbimiz de bize, siz de şöyle şahitlik yapın diye öğretti. İki şahitlik, iki beyan var. Ahiret için bu beyana uygun bir kazanımın olması, bu kazanımın da değişime dönüşmesi lazım. İmtihana bir de böyle bakıyoruz. Ahiret için gerekli değişimi sağladığınızda, "La ilahe illallah Muhammeden rasulullah" değişimini sağladığınızda iş kendiliğinden yürür, elini kolunu sallaya sallaya gidersin. Ayeti okuyacağım. İki referansımız var, ayetler ve hadis. Elhamdülillahi Rabbil alemiyn, ayet ve hadis olmayan hiç bir şeyi söylemiyorum. Allah muhafaza etsin, bana göre de hiç bir cümle kurmuyorum. Demek ki bir karar, bir hüküm vereceğiz. Şehadetimize uygun hayat tarzı oluşturmalıyız dedik, bakın bir hüküm, bir karar verdik. O hükme uygun arzu çok önemli. "Allah ım sana

9 218 Başlangıç Çizgisi (İyyaKE na'budu VE iyyake nesta'ıyn)-10 bir şehadette bulundum, ona uygun bir hayat tarzı oluşturmalıyım" dedin ama hiç arzun yok. Olmaz. Değişim için arzu şart. Çünkü arzu gayreti getirecek. Arzunun nasıl gayrete, amele dönüşeceğini Aşağıların Aşağısı kitapçığının son kısmı Kurtuluş Yolu olarak size somut on madde halinde veriyor, inşaallah fırsatınız olunca bakın. Arzu amele nasıl dönüşür, orada var. On madde. Yeter ki kafaya koyun ve yapın, hepsi normal müslümanın yapabileceği şeyler. Süreç böyle: Karara uygun arzu, arzuya uygun gayret, gayrete uygun fiiller ve fikirler, artık fiil ve fikirlerle beyanın tasdiki. Nihayet başlangıçta yönelişteki yaptığımız beyanı siz fikir ve fiillerinizle tasdike başlarsınız. Bunlar nefs mertebesi sürecinde fiillerin tecellisi, isimlerin tecellisi, sıfatların tecellisi gibi isimlere bölümlere ayrılmıştır. Onu anlayacağımız bir şeyle söylüyoruz. Siz o beyanı tasdike başlarsınız, ne ile? Fikirleriniz ve fiillerinizle. Böylece beyanın gerçek şehadeti oluşur. Sonuç olarak beyan kazanılmış beyana dönüşür, kazanılmış beyan da değişime dönüşür. Bu çok önemli birşey, konunun sonunda İhlas Suresi'yle göreceğiz. "Allah ım senden şöyle duydum" demek yetmez, duyduklarınızı kazanıma çevirmeniz gerekiyor. Sınavda böyle bir zincir var. Beyan ne kadar kazanılmış beyan ise o derece kuvvetli değişim olur. O yüzden nefsin farklı mertebeleri vardır. Beyan ne derece kazanılmış beyansa o derece kuvvetli değişim olur. Değişim'i ileride izah edeceğiz, o bir surettir, yani somut bir şeydir. Dolayısıyla zincir; beyan, kazanılmış beyan, değişim şeklindedir. Bunun yeri konunun sonunda ama yine de bir iki cümle söyleyelim. İhlas Suresi "Kul" diyor, beyan et, söyle diyor. "Kul HUvallahu Ehad, Allahu's Samed." Bu beyandır, bunu duydun. "Lem yelid ve lem yuled." Hayata bununla başladın. "Ve lem yekün lehü küfüven ehad." Bu ise kazanılmış beyan. Duyduğunu kazanıma çevirdin ve bir tespitin var, işte değişeceksin. Bunu konunun sonunda göreceğiz inşaallah. Demek ki sınav, beyan, kazanılmış beyan, değişim gerçeği dünya hayatında beyanı belirleyen tercih temeline oturtulmuş bir deneme ile şekilleniyor. İnanmayanlar da bir beyanda bulunuyor, Allah a karşı bir iftirayla beyanda bulunuyorlar. Bu beyanlarını kazanıma çeviriyorlar. Sonra bu kazanımlarına göre bir değişime uğruyorlar. Niçin? Ahiret için. İnsanda "kendi" manasına olan nefs, "kendim" derken aynaya bakarak söylediğimiz kendim değildir. Gözlerimizi kapatıp kendimize, özümüze "kendim" derkenkidir. Kendi manasında olan nefsi şimdi yatay olarak manalarına ayrıştıracağız. "Amenü Billahi ve amilüs salihati" onu dikey manalarına ayrıştırır; yöneliş ve ilişkiler diye. Nefsi daha iyi anlayabilmek için onu şimdi kendi hizasında, kendi kulvarında yatay manalarına ayrıştıracağız. Orada neler hamur olmuş bakacağız. Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu, Kendinde Kendine Göre Var hal ve bütün bunları takdim için "BEN" demek. Ayırdık. Burada Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu'nun bir vasfı var. Bu vasıf Kendinde Kendine Göre Var halde belirendir, o vasıf belirdi. O Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusunun vasfıdır, hamurunda o vardır. Ama o; Kendinde Kendine Göre Var'da belirdi, "BEN" deyince "BEN" diyende fonksiyon kazandı, ona siz "nefs" dediğinizde de davranışa dönüştü. O vasıf Muhtariyet Gücü'dür. Muhtariyet Gücü, Kayıtlı Kendini Hissetme Duygusu'nun vasfıdır, Kendinde Kendine Göre Var olanda belirir, çıkar, "BEN" diyen ona fonksiyon kazandırır. "Kendim" dediğin bunları kapsayan Nefs'te de fillere, davranışlara, düşüncelere, fikirlere dönüşür. Nedir o? Muhtariyet Gücü. Muhtariyeti Tercih Gücü'ne geleceğiz. Nefs kararlarını Muhtariyeti Tercih Gücü'nün esası olan Muhtariyet Gücü ile oluşturur, Kul Zat seviyesinden de hüküm verir. Bunu ancak kesret diliyle söyleyebiliriz, Tevhid diline uymaz. Muhtariyet Gücü ile nefs kararlarını oluşturur, Kul Zat seviyesinden hüküm verir. Fitne vasıflı imtihanın sağlayacağı değişim

10 Yılmaz Dündar 219 Hakk ile Batıl arasındaki tercihe bağlanmıştır. Nefs dȗnihi algı ve zannları ile karşılaşınca ve Hakk bilgileri de duyunca onda Hakk ve Batıl ayrımı oluşmuş ve bu konuda fonksiyon gören tercih özelleşmiş ve imtihana tabi tutulmuştur. Burayı biraz izah edeyim. Esas olan Muhtariyet Gücü'dür, devam edecektir, dünyada ve ahirette. Muhtariyet Gücü varken Tercih Gücü yoktur, yani Hakk'la Batıl arasında tercih gücü henüz orada fonksiyon kazanmamıştır. Ama insan esfele safiliyne gelip dȗnihi algı ve zannlarını tanıyınca, kendisini orada bulunca, Hakk bilgileri de duyunca işte o iki şeyi görünce; bir ona, bir ona bakıp tercih zorunda kalınca Muhtariyet Gücü'nden tercih fonksiyonu kuvvetlenmiş ve açığa çıkmıştır. Böylece Muhtariyet Gücü dünya hayatı imtihanı içerisinde Muhtariyeti Tercih Gücü olmuştur. Muhtariyeti Tercih Gücü'nün T si ile, yani bu tercihle nefsler iki şeyden birini seçerler. Ya dȗnihi algı ve zannlarını veya Billahi anlamda iman ve gereğini seçerler. DȗniHİ algı ve zannlarını tercih eden nefs Müstakilen VARIM ve Muhtarım iddiası ile kendi adına "BEN" der. Billahi anlamda iman ve gereğini tercih eden nefs ise, "Müstakilen VAR ve Muhtar olan ancak Allah tır, başka Müstakilen VAR ve Muhtar YOKTUR" gereğinden hareketle Allah ın kendi "BEN" demesinden verdiği yetki ile var görünen haline Allah adına "BEN" der; Halifetullah. Müstakilen "BEN" diyen Halifetullah olamaz. Halifetullah özelliği verilmiştir ama Allah onu Halifetullah kabul etmez. Neden? Ona yetki verene isyan ediyor, yetkileri verene karşı kullanıyor. Halifetullah Allah adına "BEN" der. Böylece sınavda iki şey belirdi: Kendi adına "BEN" diyen, Allah adına "BEN" diyen. Hiç listeyi uzatmayalım, işte iki şey; kendi adına "BEN" diyen, Allah adına "BEN" diyen. Kazanımlar bu temelde olur, kazanımı "BEN" yapar, "BEN" duygusu yapar, o kazanacak çünkü. Değişim işte bu kazanımı yansıtacak. Eğer dileseydik, elbette onları sana gösterirdik de simalarından kesinlikle tanırdın. Yemin olsun ki, sen onları kavlin lahnından (sözün söyleniş tarzından) tanırsın. Allah amellerinizi bilir. (Muhammed-30) İstesek sen Kur an a göre yalancıları, insanların uydurduğu sistemdeki yalancılar değil Allah ın yalancı dediklerini, yani Allah üzerine yalan söyleyenleri, Allah üzerine iftira edenleri yüzlerinden tanırdın. Ama yemin olsun ki, sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Şimdi ayeti anlamaya çalışalım, ayet için lütfen elinizi vicdanınıza koyun. İnsanların uyduracağı konuşma tarzlarıyla olabilir mi? Konuşma tarzı görecelidir, birisi beğenir, birisi beğenmez, o kuralları kendiniz koyamazsınız. Kuralı Allah koyar. Öyleyse konuşma tarzının kuralını koyan Allah tır, ona göre bakacaksın. Ayete dikkat edin, onları namazlarından tanırsınız demiyor. Çünkü namaz kılabilirler. Oruçlarından tanırsın demiyor, oruç tutabilirler. Hayır hasenattan tanırsın demiyor, hayır hasenat yapabilirler, kendilerini doğru zannedebilirler. Oralardan tanırsın demiyor, çünkü onlar seni yanıltabilir. O yüzden namazına tesbihine aldanıp bir esnafa giriyorsun, alışverişte kandırılmış olarak çıkıyorsun. Niye? Yöntemin yanlış. Ayet onu namazından tesbihinden tanırsın demiyor. Konuşmasından, sözün söyleniş tarzından tanırsın diyor. Peki sözden nasıl tanıyacağız? Bu ayetten öğreniyoruz ki, bizi ele verecek şey konuşmamızdır, konuşmamızı oluşturan fikirlerimizdir, fikirlerimizle birlikte yorumlarımızdır. Başlangıç çizgisi için esas bunlar çok önemlidir. Önemli şeyler sıralamasında konuşmak çok önemseyeceğimiz bir şeydir, bunu bir kenara koyalım. "Konuşmasından tanırsın" demeyi şöyle anlayacağız: Ona biz bir yetki verdik ve o da bize bir söz verdi ya, konuşmasına bak bakalım yetkiyi nasıl kullanıyor, konuşurken Allah a verdiği sözle ilgili nasıl davranıyor? Fikirleri, düşünceleri, arzu ve istekleri Rabbine verdiği söze uygun mu, kurduğu cümleler Allah ın verdiği yetkiye uygun mu? Peki bunu nasıl anlayacağız? Kendi adına mı "BEN" diyor, Allah adına mı "BEN" diyor? Anlaşıldı mı? Ayet sınavı bize ne kadar açık söylüyor. Kazanımın

11 220 Başlangıç Çizgisi (İyyaKE na'budu VE iyyake nesta'ıyn)-10 böyle olacağını, değişimin bunun üzerine olacağını ne kadar açık öğretiyor. Tasavvufla ilgilenenler başladıkları zaman dikkatlerini çeken iki cümleyle karşılaşırlar; ölmeden önce ölmek ve tövbesine tövbe etmek. Çok da kitap devirdikleri halde net tariflerini bulamadıkları için bir sürü tarifle kafaları karışır. Çünkü başlangıç çizgisinin tarifi yoktur. Nefs-i Mardıye'de yaşayanların hallerinin sohbetiyle vakit geçirilir. Bu da dinleyenlerin çok hoşuna gider. Neden? "Ben orada değilim" der, dolayısıyla o konuda bir amel yok. Ne güzel? Film seyreder gibi, bas Tv'ye çık git. Olmaz. Amel çıkarmadığın hiç bir şey sana yaramaz. Amel çıkardığın zaman da, seni cehenneme mi götürür, cennete mi diye bakacaksın. Öğrendiği bu iki cümle, ölmeden önce ölmek ve tövbesine tövbe etmek çok önemli ama yakalayacağı mana okudukları değil. Başlangıçta onları uygulayamaz, onlar bizim işimiz değil, başlangıç çizgisinin işi değil. Bunların başlangıç çizgisindeki tanımları önemli. Zamanında bizim söylediklerimizi söyleyenler söylemiş. Şah-ı Nakşıbend Hazretleri'nin doğrudan kendisinin, Gavs-ı A'zam Abdulkadir Geylani Hazretleri'nin doğrudan kendisinin eserlerini okuyun, aynı şeyleri göreceksiniz. Bilenden okuyun göreceksiniz. Ölmeden önce ölmek ve tövbesine tövbe etmek başlangıç çizgisi için, yani "kendi adına BEN diyeni ve Allah adına BEN diyeni anlayabilmek için önemli. O yüzden onları bir iki cümleyle buraya koyalım. Ölmeden önce ölmek başlangıç çizgisinde nasıldır? Onun nefsin her kademesinde farklı bir tarifi vardır. Başlangıç çizgisinde şöyledir: Bir esfele safiliyn yapı, yani esfele safiliynde beyan etmiş, böyle bir kazanımla değişim yapmış ve ruhunu teslim etmiş olan anlayınca ne diyor? Kur'an'dan öğreniyoruz ki, "Eyvah, ya Rabbi beni geri gönder, orada bıraktıklarımla salih amel yapayım" diyor. Yine ayetten öğreniyoruz ki, asla mümkün değil. "Asla mümkün değildir"in öncelikle iki manası var. Birisi fiziksel olarak mümkün değildir. Bir diğeri, göndersek de birşey değişmez, sen aynı olursun demektir. Çünkü bir ayette var; değişmezsiniz diyor. Kişi "Rabbimiz bizi geri gönder" diyor. Bunu ne zaman söylüyor? Ölünce. Rabbin sana bir tecrübeden bahsediyor, ölünce böyle diyecek diyor.daha önce de bahsettik, aklını az kullananlar durmadan denerler, başlarına hep aynı şey gelir, hep aynı hatayı da yaparlar. Akıllarını orta düzeyde kullananlar başkalarının tecrübelerinden yararlanıp o hatayı yapmazlar. Daha ileri kullananlar o gerçeği bulurlar, uygularlar. Ölmeden önce ölmek orta hal için bir uyarıdır. Rabbimiz bir tecrübe öğretiyor, onlar ölünce böyle der. Öğrendik. Öyleyse sen "Ben ölmeden önce bunu söyleyeyim" dersin, işte ölmeden önce ölmüş olursun. Başlangıç çizgisindeki ölmeden önce ölmek budur. Diğerinin ölünce söylediğini sen ölmeden söylersen, ölmeden önce ölmüş olursun, ölmüş gibi olursun. Sesini duydum seni görmüş gibi oldum deriz ya, görmedin ama görmüş gibi oldun. Bu da öyledir, ölmüş gibi olursun. Başlangıç çizgisindeki ölmeden önce ölmek, diğerinin ölünce söylediği "Rabbimiz bizi geri gönder" deyişini senin ölmeden söylemendir. Tabi ki söylemek yetmez, o öyle demedi. Ayete dikkat edin; "Gönder de salih amel yapalım" dedi. Öyleyse, ölmeden önce ölmek yalnızca söylemek değil gereğini de yapmaktır, başlangıç çizgisinde böyledir. "Rabbimiz bizi geri gönder" diyen orada neyi anladı da öyle söylüyor? "Geri gönder" ifadesi bütün insanlar için geçerlidir, onu sadece müslümanlar için zannedersek yanılırız. Kişi müslümanlığı hiç duymamış ama o da; "Rabbimiz anladık, bizi geri gönder" diyor. Ayet okurken kendimizi düşüncemizle sınırlarız bazen. Burayı namaz kılmamış, oruç tutmamıştı anlarız. Bunlardan haberi olmayan, başka konularla, başka dinlerle, başka düşüncelerle meşgul kişi de aynısını söylüyor. O neyi anladı da geri gelmek istiyor? Kendi adına "BEN" dediğini anladı. Kendi müstakilliğini ilan ettiğini anladı ve gönder de sana bağlı yaşayayım, sana bağlı "BEN" diyeyim demek istedi. Başlangıç çizgisinde tövbesine tövbe etmek

12 Yılmaz Dündar 221 nasıldır? Bu net tanımlanmazsa günümüzde gördüğümüz çeşitli tasavvuf hastalıkları açığa çıkar. Tövbesine tövbe etmek diye bir şey var deyip rahatlıkla günah işleyenler var. Kişi günah işlemiş tövbe etmiş, sonra günahına tövbe etmenin yanlış olduğunu, yaptığı işin günah olmadığını anlamış, tövbesine tövbe etmiş. Hayır, haşa, öyle bir şey yok. Bunlar hiç bu işi bilmeyenlerin uydurmalarıdır, amel sevmeyenlerin hoşuna gitmesi nedeniyledir. Başlangıç çizgisinde tövbesine tövbe etmek nasıldır bakın. Kişi anladı ki, müstakil bir varlığı yok, müstakilen VAR ve Muhtar olan ancak Allah. Şimdi beyan ediyor, tövbe ediyor: "Allahım Müstakilen VAR ve Muhtar olan ancak SENSİN, başka Müstakilen VAR ve Muhtar YOKTUR. Ben senin verdiğin yetkiyle var görünen halime senin adına "BEN" derim. Ben bunu bilmeden önce sana tövbe ediyordum ya, kendi adıma "BEN" diyerek tövbe ediyordum. İşte o tövbelerimin edepsizliğine tövbe ediyorum." Anlaşıldı mı? "Allahım öğrendim ki, senin adına "BEN" demem lazım, müstakilen VAR ve Muhtar olarak "BEN" diyemem. Oysa "BEN" daha önce tövbe ederken müstakilen VAR ve Muhtar "BEN"le tövbe ediyordum ve sana "Bir daha yapmayacağım, söz veriyorum" diyordum. O zaman kullandığım "BEN" senden ayrı bir "BEN"di. O tövbelerim edebe uygun değilmiş. İşte o tövbe edişime tövbe ederim ya Rabbi" diyorsun. Yoksa oradaki günaha yapılan tövbeye tövbe edilmez, hatayı kaldırmaz. Konuyu yanlış anlamayalım, "tövbesine tövbe ediyor, demek ki günahlar serbest" diye düşünmek olmaz. Tasavvuf size İslam kurallarını daha sıkı yapmıyorsa yanlış yoldasınız, bilesiniz. İslam kurallarını daha sıkı uygulamanızı sağlıyorsa, sizi gevşetmiyorsa doğru yoldasınız. Tasavvuf niye hoşunuza gidiyor? Çünkü ameli gevşetiyor, sizi gevşetiyor. Öyle değilmiş, böyle değilmişler gizlice sizin müstakilen VAR ve muhtarım "BEN"inizi okşadığı için hoşunuza gidiyor. Başlama çizgisinde tövbesine tövbe etmek de anlaşıldı mı? Daha önceki tövbesi edebe uygun değildi. Çünkü kendi adına "BEN" diyerek yapmıştı, şimdi sığınıyor: Ya Rabbi yanlış yapmışım, benim o tövbelerimi bağışla. Ben o zaman şükürlerimi sana müstakilen VAR ve muhtar olarak yapmıştım, beni bağışla... Örneğin atınızı bir yere bağlayıp Allah'a emanet ettiyseniz, şimdi bunu da öğrendiyseniz diyeceksiniz ki, Allahım ben atımı bağlarken müstakilen VAR ve muhtar olarak bağlamıştım, beni bağışla. Ben de seninim, at da senin. Müstakilen VAR ve Muhtar YOKTUR, ancak SENSİN; La ilahe illallah. Fark ettiniz mi tövbeleri? Allahım, ben şu kulunu müstakilen VAR ve muhtar "BEN"le sevmiştim, o sevgimi bağışla. Hepsini bulup tövbe edeceksin. Tövbe etmeden ölenin şanssızlığı hadislerde vardır. Muhammed-30'dan, "konuşmasından tanırsın" ayetinden bunları öğreniyoruz. Çok söyledik ama buraya uyduğu için tekrar edelim. Kendi adımıza "BEN" demekten kurtulmak istiyoruz, acil ilk üç ameli şudur, mutlaka böyle başlar. Hele bunları hallet, sonra düşünürsün. Bir: Cümle kuracaksın, baktın ki şikayet cümlesi sakın kurma. "Ama haklıyım" deyip şikayet cümlesi kurma. Kurtçukken kurma, kelebek olunca bakarsın. Şikayet cümlesi kurma, şikayetleri sohbet zannetme, hele de teknolojiyi kullanarak bu işleri yapma. Şikayet şaki'nin dili demektir, doğrudan Allah'a iftira etmek demektir. Konu ne olursa olsun şikayet etme. Nasıl cümle kuracağım? Ne yap et, dua cümlesi kur, onu duaya çevir. İki: Bir cümle kurduğunda "müstakilen BEN"i mi kıyaslıyorsun? Başlangıçta sakın kıyas cümlesi kurma. Benim yemeğim güzel, ben ondan iyi kek yaparım, benim arabam büyük, ben güzelim o çirkin, ben fitim o şişman. Yapma, Allah'ı eleştiriyorsun. Hele bunları bir yapma, bir sus! Derler ya, konuştukça batıyorsun. Üç: Sakın kendini metheden cümle kurma. Çünkü bilmeden müstakilen VAR ve Muhtar hale düşersin. "Şöyle namaz kılarım, şunu gördüm o öyle kılmıyor. Ben şöyle oruç tutarım, Şöyle hacca gittim, bir umre yaptım ki sorma." Hepsini Allah bilir, ne biliyorsun sen. Allah'ın işine karıştınız mı sistem hemen karşılığını verir,

13 222 Başlangıç Çizgisi (İyyaKE na'budu VE iyyake nesta'ıyn)-10 Allah muhafaza etsin. İlk üçü bu, acil olan bu. Bunu başarırsanız diğer maddeler gelir. Tamam kabul ettim kendi adıma "BEN" demeyeceğim diyorsun ama bütün gün onu yapıyorsun. Nefslerin dünya hayatındaki süreçlerinde Hakk ve Batıl arasında seçim yaptıklarını ve bu tercihlerini de Muhtariyeti Tercih Gücü yetkisiyle yaptıklarını Kur'an'dan ders edelim. Biz Muhtariyeti Tercih Gücü deyince bizim çıkardığımızı zannediyorlar, oysa başından beri onunla ilgili ayetleri okuyoruz. Dikkat buyurunuz lütfen. Ey, O Nebi! Eşlerine de ki: Eğer dünya hayatını ve onun ziynetini diliyorsanız, gelin sizi metalandırayım (boşanma bedelini vereyim) ve sizi güzel bir salıverişle (kolaylıkla ve zulmetmeden) salıvereyim. Yok eğer Allah ı ve O'nun Rasȗlü nü ve Ahiret Yurdunu diliyorsanız, muhakkak ki, Allah sizden muhsin kadınlar için ecr-i aziym hazırlamıştır. (Ahzab; 28, 29) Ayet en üst protokolde geçiyor; Allah, Rasulullah ve Ailesi. Şüpheye düşmeyelim diye bize hangi seviyeden öğretiyor? İşin sahibi Allah rasulüne diyor ki, eşlerine söyle; ne diliyorlar? Bir tercih olmasa bu soru olur mu? Kader diliyle olabilir mi? O zaman Sahibi der ki, rasulüne; ben ne dilemişsem eşlerin onu yapacak, kendi hallerine bırak. Ama öyle değil. Kesreti kader diliyle çözemezsiniz, izah edemezsiniz, amel yapamazsınız. Bu yüzden Kur'an'da Kader için dil ayrıdır; Uluhiyet dili, kesret/amel dili ayrıdır, bunlardan birine yaslanmak yasaktır. İkisi birden. En üst protokolden öğreniyoruz, kula tercihi Allah ve Rasulü tarafından soruluyor. Efendimiz (SAV)'in eşlerine buradan sorulan o soru hepimizedir, herkesedir. Bu yüzden ders yapıyoruz, dersimizi alıyoruz. Eğer Allah ve Rasulü'nü seçerlerse onlar ayette muhsin sınıfına girdiler, bu önemli mertebeyi hak ettiler. Ayet diyor ki, Allah o muhsin kadınlar için büyük ecirler hazırlamıştır. Muhsin insanlar, muhsin erkekler demedi, muhsin kadınlar için; çok müjdeleyici bir ayet. Muhsin kadın ayetten alıyoruz ki, dünya hayatını ve onun ziynetini seçmeyendir. Ama bu çok iyi anlaşılmalıdır. "Dünya hayatını ve ziynetini seçmemek" demek, dünyayı ve dünya nimetlerini terk demek değildir. Bu yanlış anlaşılırsa zavallı müslümanlar çıkar. O zaman kim hayr yapacak, kim zekat verecek, kim yönetecek? Öyle şey olur mu? Buradaki manayı iyi anlamak lazım. Dünya hayatını ve onun ziynetini diliyorlarsa demek, eşya, ev, bark, gezmek, dolaşmak demek değildir. Muhsin kadın hayatını ve ziynetini bağışlayandır. Ayetten anladığımız muhsin kadın budur. Neden? Çünkü eşleri Allah ve Rasulü'nü seçtiler. İşte onlara yüksek mükafat var. Bir ayetten öğreniyoruz ki, Efendimiz'in eşleri için mükafat ayrıca katlanır. Allah muhafaza etsin, tersinde de ceza katlanır. Dünya hayatını ve ziynetini bağışlayan muhsin kadın dünya hayatını terk mi etti? Hayır. Öyleyse dünya ziyneti nedir? Dünyanın bir ziyneti vardır, "Müstakilen VARIM ve Muhtarım" iddiası dünyanın ziynetidir, bunu terk edeceksin. Dünyayı seçmek müstakilliği seçmek demektir. Allah ve Rasulü'nü seçmek, "Müstakilen VAR ve Muhtar olan ancak Allah tır, Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem onun Kulu ve Rasulü'dür" demektir. Dünyayı terk dünya malzemelerini terk demek değildir. Bunu en üst seviyede yapan ise Hazreti Meryem validemizdir. Bu yüzden Kur'an'da adı geçen tek kadın olarak örnek verilir ve övülür. Onun bu bakımdan ismi Betȗl'dür. Biz Betül diyoruz. Allah ve Rasulü'nü öyle seçmiş, dünya ziynetini cinsellik platformu dahil öyle terk etmiş, bağışlamış demektir. Hz. Meryem validemiz bunu üst seviyede yapmıştır. Dolayısıyla muhsin kadın ne biriktirdiğine bakar; nar mı biriktiriyor, nur mu? Mal mülk olabilir ama onunla nur biriktirir. Mal mülk yoktur, onunla nur biriktirir. Kişide mal mülk yoktur, durmadan Allah'a isyan ediyordur, nar biriktirir. Malı mülkü çoktur, Allah'ı unutmuştur, nar biriktirir. Demek ki, mesele fiziksel, nesnel şeyler değil, nar mı nur mu biriktirdiğin önemli. Neyi kullanarak? Muhtariyeti Tercih Gücü'nü kullanarak, yani

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3] Şimdi de hızlıca Müteşabihat hakkında bir iki şey söylemek istiyorum. Deniliyor ki Kur ân da hem Muhkemat hem Müteşabihatlar vardır. Bu durumda Kur ân a nasıl güvenebiliriz? Gerçek şudur ki bu konu doğru

Detaylı

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü İLİ : GENEL TARİH : 29.01.2016 EN GÜZEL İSİMLER O NUNDUR Aziz Müminler! Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah tır. Güzel isimler O nundur.

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Yalan Söylemeyen Çocuk Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister. Annesi: Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir

Detaylı

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak   dersek h 6. olarak sadaka verme. M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI lar aha beteri dir... 1. -3-5 veya 7 2. Y 3. : me sem. 1 (B bir olmaz) 4. a bakarak " " 5. sek, dersek h 6. olarak sadaka verme. 2 3 k, iyilik yapmak, anaya -

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim. DUA Eudhu Billahi Minessaytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdulillahi Rabil-alemin Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Bu yazı sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması

Bu yazı  sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması Bu yazı www.multimediaquran.com sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır. 11-15-2015. Herhangi bir medyada yayınlanması halinde yukarıdaki bilginin referans olarak verilmesi

Detaylı

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) KURAN YOLU- DERS 3 (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti) DERSTE GEÇEN KAVRAMLAR 1) Mübin : Açık ve Açıklayan. Kur an ın sıfatlarındandır. Kur an sadece

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

İYYAKE NA'BUDU VE İYYAKE NESTA'IYN-2 13 Receb 1436 / 02 Mayıs 2015

İYYAKE NA'BUDU VE İYYAKE NESTA'IYN-2 13 Receb 1436 / 02 Mayıs 2015 Yılmaz Dündar 21 İYYAKE NA'BUDU VE İYYAKE NESTA'IYN-2 13 Receb 1436 / 02 Mayıs 2015 Euzü Billahi mineş şeytanir raciym, Bismillahir Rahmanir Rahıym. Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu. Biraz

Detaylı

İmanda Mürakebe Bilinci - Akaid - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz.

İmanda Mürakebe Bilinci - Akaid - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz. 4 5 Ayetleri müşriklerin, Allah Teala ile ilgili uzak ilah anlayışlarını çürütmektedir. 6 Hazreti Peygamber de Allah ın (c.) kullarına yakınlığını müminlerin daima hissetmelerini istemiş ve bu çerçevede

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı ABD nin Kansas Üniversitesinden matematikçi Prof.Dr. Jeffrey H. Lang, İslam a giriş hikâyesini yazmış olduğu Melekler Soruncaya Kadar [Even Angels Ask: A Journey

Detaylı

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl Platon'un Devleti-2 Platon, adil devlet düzenine ve politikaya dair görüşlerine Devlet adlı eserinde yer vermiştir 01.08.2016 / 15:01 Devlet te yer alan tartışmalar sürerken, Sokrates varoluştan varolmayışa

Detaylı

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Otur, hanım otur. Allah aşkına bir otur. Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun. Ahmet: Allah aşkına bir otur hanım. Sabahtan beri dolaşmaktan ayaklarımın

Detaylı

2010 yılının son ayına girdiğimiz bu aylarda hıristiyan olan batı toplumunda olduğu gibi

2010 yılının son ayına girdiğimiz bu aylarda hıristiyan olan batı toplumunda olduğu gibi Kuşun biri, her gün kilisenin çanına konar ve oraya pislermiş. Gel zaman git zaman derken her gün kuşun pisliğini temizlemekten bıkan papaz, bir gün aklına bir fikir gelir uygulamaya karar verir. Sabah

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor?

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor? ALAY ETME Amaç : Başkalarına saygı duymayı öğrenme.alay etme ile baş edebilme becerisini kazandırma Düzey : 1. sınıf ve üstü Materyal: Uygulama 1 için:yazı tahtası, kağıt, kalem, Uygulama 2 : Kuklalar,oyuncak

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar yusufisik1@hotmail.de K ur ân-ı Kerim deki dua ayetleri gibi Peygamberimizin duaları da Arapça aslından okunursa daha iyidir. Ancak, tercümeleri de dua olarak okunabilir.

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Allah

Detaylı

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF Hamd Allah subhanehu ve tealayadır. Salat ve selam ise O nun Rasulünedir. Bundan sonra: Allah sana hidayet etsin. Bil ki şirk koşmak günahların en büyüğüdür ve bütün amelleri

Detaylı

Birazdan, 2018 / 3. (13/10/2018) Döneminde yapılan SMMM Staja giriş sınavı sorularına ve çözümleri bakacağız.

Birazdan, 2018 / 3. (13/10/2018) Döneminde yapılan SMMM Staja giriş sınavı sorularına ve çözümleri bakacağız. Değerli Ziyaretçimiz SINAVKOLİK.COM Online Eğitim Sistemine Hoşgeldiniz. Birazdan, 2018 / 3. (13/10/2018) Döneminde yapılan SMMM Staja giriş sınavı sorularına ve çözümleri bakacağız. Çıkmış sınav soruları

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

Din Ve Ahlak Hakkında Neler Biliyoruz?

Din Ve Ahlak Hakkında Neler Biliyoruz? İlköğretim DKAB Dersi 4. Sınıf 1. Ünite Sunusu Din Ve Ahlak Hakkında Neler Biliyoruz? Anlatım Yoluyla Ders Veren: Ömer AKKAŞ Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dkab Alanı Pedagojik Formasyon Öğrencisi

Detaylı

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti uygulaması sadece bir ezan vakti icin yola baş koymuş zamanla gelişerek farkli ozelliklere sahip olmuş çok faydalı ve önemli bir

Detaylı

Murat eğitim kurumları. Arapça 4 konu 2. İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy)

Murat eğitim kurumları. Arapça 4 konu 2. İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy) Murat eğitim kurumları Arapça 4 konu 2 İsim ve fiil cümlelerinde olumsuzluk (nefy) İlk önce iyi haber bu konu kolay. Bilmemiz gereken birkaç harfimiz bir de fiilimiz var. Harfler: ال, ل ن, ل م ve.لم ا

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Dua ve Sûre Kitapçığı

Dua ve Sûre Kitapçığı Dua ve Sûre Kitapçığı Hazırlayan: Melike MÜFTÜOĞLU instagram.com/oyunveetlinliklerledinogretimi SÜBHANEKE DUASI Allah ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? Asiye Türkan NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR? İNSAN NEDEN EVLENİR? İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsen Bu nice okumaktır.

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright 1 LİMONLU KEK Şule: Mutlu günler. Ahmet: Mutlu günler. Şule: Bugün nasılsın? Ahmet: Çok mutluyum. Şule: Bu harika bir haber. Eeee söyle bakalım, bugün hangi yemeği yapalım? Ahmet: Dur biraz düşüneyim Şule:

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

5. Gün. Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak onu hiç aramamak demektir

5. Gün. Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak onu hiç aramamak demektir 5. Gün Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak onu hiç aramamak demektir Herkes yanlış yapar, ancak aptallar yanlışlarında direnirler. Büyük zekâlar birlikte düşünür. 5.Gün işlem önceliği İŞLEM ÖNCELİĞİ ve ARTI

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor. Bugün her şeyi sorgulayan genç beyinlere ikna edici cevaplar

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir. Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan Recep ve Şaban ayını mübarek kılıp bizi ramazan ayına ulaştıran rabbimize hamd olsun. Bu yazımızda sizinle ramazan ayıyla ilgili terimlerin anlamını inceleyelim. Ramazan: Hicri

Detaylı

Sevgili dostum, Can dostum,

Sevgili dostum, Can dostum, Sevgili dostum, Her insanı hayatta tek ve yegâne yapan bir öz benliği, insanın kendine has bir kişiliği vardır. Buna edebiyatımızda, günlük yaşantımızda ve dini inançlarımızda çeşitli adlar vermişlerdir.

Detaylı

Bu konu üzerinde Hz Muhammed AS hadisi şeriflerinde özellikle üzerinde durmuştur, çok önemli bir konudur.

Bu konu üzerinde Hz Muhammed AS hadisi şeriflerinde özellikle üzerinde durmuştur, çok önemli bir konudur. {socialsharing} Gön: Arca Koryürek 10/03/2010 Re: Deccal'ın gelişi hakk. DECCAL'IN ORTAYA ÇIKIŞI HAKKINDA İLGİNÇ BİR TEORİ Arkadaşlar, DECCAL... Bu konu üzerinde Hz Muhammed AS hadisi şeriflerinde özellikle

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Dr. Mehmet Sürmeli tarafından yazıldı. Perşembe, 07 Ekim :45 - Son Güncelleme Perşembe, 21 Ekim :00

Dr. Mehmet Sürmeli tarafından yazıldı. Perşembe, 07 Ekim :45 - Son Güncelleme Perşembe, 21 Ekim :00 4 Sahabe gibi Kur'an-ı kerim'i ve İslam'ı yaşayabilmenin sırrı - Tefsir - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web si Tüm emir ve yasakların amacı, insanı Allah a giden yolda dosdoğru olarak tutabilmek ve ilerlemesini

Detaylı

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KUR'ANDAN DUALAR. Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru. ( Bakara- 201 ) KUR'ANDAN DUALAR "Ey Rabbimiz Bizi sana teslim olanlardan kıl, neslimizden de sana teslim olan bir ümmet çıkar, bize ibadet yerlerimizi göster, tövbemizi kabul et zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

AFYONKARAHİSAR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ

AFYONKARAHİSAR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ SINAVA 5 KALA ADAYLARA ÖNERİLER SINAVA HAZIRLIK STRATEJİLERİ SEMİNERLERİ GEREĞİ HAZIRLANMIŞTIR Gideceği limanı bilmeyene hiçbir rüzgârdan hayır gelmez. BİR BALIKÇI OLSAYSINIZ İNANIN O PAZAR SİZİN İÇİN

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL Ey İnsanlık! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, ondan da eşini var eden ve her ikisinden de bir çok erkek ve kadın üreten Rabbınıza karşı sorumluluğunuzun

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

ZAFER TALHA ÇİMEN 8/E - 1453

ZAFER TALHA ÇİMEN 8/E - 1453 ÖZEL EGE LİSESİ (ORTAOKULU) DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ KAZA VE KADER (Allah, herkesin ne yapacağını bilip yazdığına göre, insanların hayır işlemesinin bir anlamı var mı? İslam da İnsanın İradeli Fiilleri

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: EDAT-BAĞLAÇ-ÜNLEM EDATLAR Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: 1-GİBİ Cümleye benzerlik, eşitlik,

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı.

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı. Allahü Teala (c.c.) şöyle buyuruyor; [1] Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı. Bu ayette beyan edilen ve

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen

Mucizeleri. ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin. M. S i n a n A d a l ı. Resimleyen: Sevgi İçigen ÇOCUKLAR İÇİN Peygamberimizin Mucizeleri YAYIN NO: 85 genel yay n yönetmeni: Ergün Ür yay nevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yay nlar bask, cilt: Vesta Ofset tel:0 212 445 72 52 Birinci bask

Detaylı

Onların minneti sadece Allah a ve millete ve millete hizmette araç olarak gördükleri devletlerinedir.

Onların minneti sadece Allah a ve millete ve millete hizmette araç olarak gördükleri devletlerinedir. Kimdir Mustafa Alper veya Mustafa Alper ler? Onların minneti sadece Allah a ve millete ve millete hizmette araç olarak gördükleri devletlerinedir. Bir çarıklı olarak çıktıkları halkın arasından devletin

Detaylı

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya MOTİVASYON Nilüfer ALÇALAR 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya Motivayon nedir? Motivasyon kaynaklarımız Motivasyon engelleri İşimizde motivasyon

Detaylı

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü On5yirmi5.com KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü Kaç gündür bir 'vitamin' sorusudur gidiyor. İşte geçtiğimiz günlerde yapılan KPSS sorularında yer alan 'vitamin' sorusu ve çözümü... Yayın

Detaylı

Dua Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah a iletmekte ondan

Detaylı

ANAHTAR TESLİM OLMAKTIR

ANAHTAR TESLİM OLMAKTIR ANAHTAR TESLİM OLMAKTIR Şeyh Bahauddin Efendi nin 13 Ekim 2014 Sohbeti, Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu Allah. Allahu Allahu Allahu

Detaylı

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir? Besmele Kitapcığı Besmelenin Anlamı Besmele, bütün varlıkların hal diliyle ve iradeli varlık olan insanın lisanıyla ve haliyle meşru olan her işine Allah ın ismiyle başlamasıdır. En önemli dua ve zikirlerdendir.

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. 1- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışlığı vardır? A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. B) İyi bir aşçıydı. Cümlesinde özel isim kullanılmıştır. C) Tavuklar

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23) Dedikodu (Gıybet) Gıybet Dedikodu (gıybet), birisinin yüzüne söylenmesinden hoşlanmadığı şeyleri arkasından söylemektir. O kimse söylenen şeyi gerçekten yapmış ise bu gıybet, yapmamış ise iftira olur (Hadis,

Detaylı

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır. Necip Fazık Kısakürek in gençliğe hitabındaki aynı manadır yazımın başlığında ki kim var? 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim

Detaylı

İYYAKE NA'BUDU VE İYYAKE NESTA'IYN-8 26 Şaban 1436 / 13 Haziran 2015

İYYAKE NA'BUDU VE İYYAKE NESTA'IYN-8 26 Şaban 1436 / 13 Haziran 2015 152 İYYAKE NA'BUDU VE İYYAKE NESTA'IYN-8 26 Şaban 1436 / 13 Haziran 2015 Selamün aleyküm. Bugün için planladığımız kısmı inşaallah bitirebilmeye gayret edeceğiz. Çünkü konu bir yerde kendi içinde tamamlanmış

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali Marifet nefsi silmek değil, bilmektir. Hacı Bektaş-ı Veli Nefsin, azgın bir binek atından daha çok şiddetle gemlenmeye muhtaçtır. Hasan Basri Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa,

Detaylı

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Mülheim an der Ruhr Fatih Camii Islam kelimesi üc manaya gelir 1. Yüce Allahın emirlerine itaat edip, yasaklarından kacınmak. 2. Bütün insanlarla diğer canlılar

Detaylı

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder.. Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder.. SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? hangi okullarda okudunuz bugüne kadar?

Detaylı

SINIRLARIMIZ SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI?

SINIRLARIMIZ SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI? SINIRLARIMIZ EKİM 2016-İLKOKUL SINIRLARINIZ SERT Mİ, YUMUŞAK MI? Yumuşak sınırlar karmaşık mesajlar iletir, sert sınırlar kural ve beklentilerimizle ilgili net sinyaller gönderir. Günümüzde ebeveynlerin

Detaylı

Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek?

Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek? Murabaha Nedir? Murabahalı Satış Ne Demek? Murabaha Nedir sorusuna lügâvi manasında cevap çok kısa olabilir ama burada daha çok günümüzdeki fiilî durumunu ele almak faydalı olacak. Bahse konu yöntemden,

Detaylı

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. (Al-i Imran suresi, 85) Icindekiler - Bu dine neden Islam

Detaylı

ZAMİR Varlıkların veya onların isimlerinin yerini geçici veya kalıcı olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle, bazı eklere zamir denir. Zamirlerin Özellikleri: İsim soyludur.

Detaylı

5.SINIF SINIF : 5 ÖĞRENME ALANI : İBADET : 2 / İBADET KONUSUNDA BİLGİLENELİM MATERYAL TÜRÜ : ETKİNLİK (HAYDİ HİKAYENİ ANLAT BAKALIM) SINIF 5 ÜNİTE 2

5.SINIF SINIF : 5 ÖĞRENME ALANI : İBADET : 2 / İBADET KONUSUNDA BİLGİLENELİM MATERYAL TÜRÜ : ETKİNLİK (HAYDİ HİKAYENİ ANLAT BAKALIM) SINIF 5 ÜNİTE 2 MATERYAL TÜRÜ : ETKİNLİK (HAYDİ HİKAYENİ ANLAT BAKALIM) 2 TEK- NİKLER DEĞERLEN- DİRME ÖĞ- RETMENİN ADI- 15 dakika İbadetin ve ibadetle ilgili kavramların anlamlarını yorumlar. İbadetlerle ilgili kavramlar

Detaylı