ÖĞRENMENİN DOĞASI VE TEMEL KAVRAMLAR
|
|
- Yeter Doğu
- 6 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 ÜNİTE 8 ÖĞRENMENİN DOĞASI VE TEMEL KAVRAMLAR Yrd. Doç. Dr. Rezzan GÜNDOĞDU Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler ABD 1972 de Adana'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini bitirdikten sora, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışma Rehberlik Programı nda lisans (1999), Çukurova Üniversitesi Psikolojik Danışma Rehberlik Programı nda yüksek lisans (2003) ve Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü PDR Programı nda da doktora eğitimini tamamladı (2009) yılından itibaren öğretim görevlisi olarak Niğde Üniversitesi'nde çalışmaya başladı. Gündoğdu, 2006 yılından beri Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitimde Psikolojik Hizmetler ABD'nda görev yapmaktadır. Kazanımlar Öğrenme ile ilgili temel kavramları tanımlar Öğrenmeyi etkileyen faktörleri açıklar Eğitim-öğrenme ilişkisini ifade eder 169
2 Öğrenme Nedir? Tüm canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi uygun birtakım davranışlar göstermesine bağlıdır. Hayvanlar beslenme, güvenlik ve üreme gibi yaşamlarının devamını sağlayan biyolojik işlemleri sahip oldukları içgüdüleri ile sağlarlar. İnsanlar ise çevresine uyum gösterebilen, çevresini etkileme ve değiştirme gücü sayesinde ihtiyaçlarını karşılayabilen varlıklardır. Gereksinimlerini karşılama yöntem ve araçlarında ilerlemeler olduğu için, insanoğlunun ihtiyaçları da zaman içerisinde artar ve çeşitlenir (Kuzgun, 2004). Bu artan ve çeşitlenen ihtiyaçlarını karşılamak için insanoğlu, yaşamını öğrenme yoluyla kazandığı davranışlar ile devam ettirir (Koptagel-İlal, 1982). Bilindiği gibi öğrenme yoluyla organizma çevresine etkin uyum sağlar. İnsanoğlunun davranışlarının büyük çoğunluğunu öğrenilmiş davranışlar oluşturur (Senemoğlu, 2009). İnsanların konuşması, çeşitli tutum ve alışkanlıkları kazanması, hayatın her aşamasındaki öğrenme ile ilgilidir (Selçuk, 2010). Bu nedenle davranışlarımızın nasıl meydana geldiği veya neden öyle davrandığımız gibi soruların yanıtlarını öğrenme kavramı çerçevesinde araştırılması gerektiği düşünülmektedir. Öğrenme, bireye yaşantılarından yararlanma olanağı sağlamada önemli bir işleve sahiptir (Howe, 1980). Öğrenme eğitim sürecinin en önemli kavramlarından biridir. Öğrenmenin tanımının nasıl yapılacağı öğrenmeye bakış açısına göre şekillenmektedir. Öğrenmenin, teorisyenler, araştırmacılar ve uygulamacılar tarafından evrensel olarak kabul edilmiş bir tanımı yoktur (Shuell, 1986; Akt; Schunk, 2009). Bilim insanlarının öğrenme ile ilgili yaptıkları çalışmalar incelendiğinde farklı tanımların olduğu görülmektedir: Öğrenme, doğuştan getirilen davranışları, eğilimleri, olgunlaşmayı ve yorgunluk, ilaç vb. etkilerle meydana gelen organizmanın geçici durumlarını kapsamayan, çevredeki etkileşimler yoluyla davranışların oluşması ya da değiştirilmesi sürecidir (Bower ve Hilgrad, 1981; Akt; Senemoğlu, 2009). Sadece büyüme sürecine atfedilmeyen, insanın eğilimlerinde ve yeterliklerinde belli bir zaman diliminde oluşan bir değişmedir (Gagne, 1983; Akt; Senemoğlu, 2009). Bilgide ve davranışta kalıcı değişikliklere neden olan yaşantı sürecidir (Woolfolk, 1993). Tekrar ya da yaşantı sonucu davranışta meydana gelen oldukça devamlı bir değişikliktir (Morgan, 2006). İnsan davranışında pratikten kaynaklanan görece sürekli bir değişimdir (Atkinson, Atkinson, Smith, Bem, Hoeksema, 2008). 170
3 Davranışlarda ya da öğrenilmiş biçimde davranabilme kapasitesinde meydana gelen ve pratikten, deneyimin diğer şekillerine kadar çeşitli alanlarda sonuç veren bir değişikliktir (Shunk, 2009). Büyüme, vücutta değişik etkilerle oluşan geçici değişmelere atfedilmeyecek, yaşantı ürünü olarak meydana gelen davranışta ya da potansiyel davranıştaki nispeten kalıcı izli değişmedir (Senemoğlu, 2009). Davranışta ya da davranış potansiyelinde görece tutarlı bir değişikliğe sebep olan tecrübeye dayalı bir süreçtir (Zimbardo, 2012). Tanımlar farklı olsa da öğrenmeyi açıklayan başlıca özellikler şöyle sıralanabilir: 1. Öğrenme yoluyla davranışta bir değişme meydana gelir. 2. Davranışta meydana gelen değişme oldukça kalıcı ve uzun sürelidir. Yani kalıcı davranış değişikliğidir. 3. Öğrenme, öğrenen bireyin aktif katılımı ve yaşantı kazanma sonucu oluşur (Senemoğlu, 2009; Kılıç, 2012). 4. Öğrenme gerçekleştiğinde transfer edilmesi mümkündür. 5. Öğrenme yoluyla gösterilen davranıştaki değişmenin yorgunluk, hastalık, ilaç kullanma gibi etkenlerle geçici olarak meydana gelmemiş olması gerekir. 6. Öğrenme yoluyla gösterilen davranışın sadece büyüme sonucunda oluşmaması gerekir (Senemoğlu, 2009). Öğrenme İle İlgili Kavramlar Öğrenmeyi daha iyi anlamak için bazı önemi kavramlar bulunmaktadır. Aşağıda bu kavramlar ele alınmıştır; Refleks Refleks, doğuştan getirilen, belli bir uyarıcıya karşı organizmanın belli ve basit bir davranış gösterme eğilimidir (Bacanlı, 2001). Başka bir tanıma göre, bir uyarıcıya karşı gösterilen oldukça hızlı ve tutarlı tepkiler olarak ifade edilebilir (Selçuk, 2010). Refleksler bilinçli tepkiler değildir ve hayati öneme sahiptirler. Ateşe değen elimizin hemen geri çekilmesi, dizimizin belli bir noktasına vurulduğunda ayağımızın kalkması gibi. Reflekslerin işlevi organizmayı istemli eylemlere hazırlamaktır ve bu işlev yaşam boyu sürer (Bacanlı, 2001; Çırak, 2010; Selçuk, 2010). Refleksler içgüdüye göre daha basit bir yapıya sahiptir. Refleksler ertelenebilir ancak engellenemezler. İçgüdü ise ertelenemez. Refleksin özellikleri incelendiğinde; 171
4 1. Doğuştan getirilmiştir, 2. Belli bir uyarıcısı vardır, 3. Belli bir davranıştır, 4. Basit bir davranıştır, 5. Organizmanın biyolojik donanımında yer alır. Refleksler öğrenilmemiş oldukları için öğrenmenin dışında ele alınmaktadır. İçgüdü İçgüdü, doğuştan organizmada var olan, karmaşık ve öğrenilmemiş, türe özgü olan, kişiliğin gelişiminde rol oynayan temel psikolojik güçtür. Gündelik hayatta içgüdü bireyin içinden geldiği gibi davrandığında ortaya koydukları ve/veya bireyin bilinçli olarak yapmadığı davranışlardır gibi algılanır ve kullanılır (Bacanlı, 2001; Selçuk, 2010). İnsanlarda içgüdü yoktur yalnız içgüdüye benzer davranışlar vardır ve bunlara da içgüdüsel davranışlar denir. En bilenen örneği annelik içgüdüsünün olduğu yönündeki düşüncelerdir. Annelik bir içgüdü değil içgüdüsel davranıştır, prolaktin hormonunun etkisiyle ortaya çıkan bir davranıştır. Aynı hormon erkeklere enjekte edildiğinde, erkeğin de anne gibi davranışlar göstermeye başladığı araştırmalarca kanıtlanmıştır (Bacanlı, 2001). İçgüdüsel davranış, bir türün, gelişimsel ve/veya çevresel koşullarda, belli uyarıcılar karşısında belli bir davranış yapısı sergilemeye yönelik tek biçimli, kalıtsal, otomatik eğilim olarak tanımlanmaktadır (Markland, Ryan, Tobin ve Rollnick, 2005). Tanım incelendiğinde bir davranışın içgüdü sayılabilmesi için; 1. Doğuştan gelmesi, 2. Bir türün tüm üyelerinde bulunması, 3. Başka türlerde o biçimde bulunmaması, 4. Karmaşık bir davranış örüntüsü olması, 5. Belli bir biyolojik gereksinim ile ortaya çıkmamış olması gerekmektedir (Bacanlı, 2001; Markland, Ryan, Tobin ve Rollnick, 2005; Selçuk, 2010). Öğrenilmediklerinden dolayı içgüdüler öğrenmenin dışında ele alınmaktadır. Davranış Organizmanın her türlü etkinliğine davranış adı verilir. Organizmanın gözlenebilen ya da gözlenemeyen açık ya da örtük etkinliklerinin tümünü kapsar (Senemoğlu, 2009). Davranış, organizmanın dışarıdan gözlenebilen ya da kendisince hissedilebilen tepki ve 172
5 hareketlerinin tümünü kapsayan bir kavramdır. El-kol hareketleri, konuşma, düşünme, mimik gibi (Selçuk, 2010). Öğrenilen bütün davranışlar performansa dökülemeyebilir. Ayrıca öğrenilen bir davranış sonradan ortadan kalkabilir, yani sönebilir. Şekil 1 de görüldüğü gibi davranışları genel olarak üç grupta toplamak mümkündür (Senemoğlu, 2009). DAVRANIŞ a.doğuştan davranışlar (İçgüdüsel davranışlar, gelen b. Geçici davranışlar (alkol, ilaç, hastalık vb.etkisi ile oluşan davranışlar) c.sonradan kazanılan davranışlar (Öğrenme ürünü davranışlar) İstendik Davranışlar İstenmedik Davranışlar Planlı eğitim ürünü olan davranışlar Kötü kültürel koşullar altında kazanılan davranışlar Gelişigüzel kültürleme ürünü olan davranışlar Eğitimin hatalı yan ürünü olan davranışlar Şekil 1: Davranışların Gruplanma Biçimi A)Doğuştan Gelen Davranışlar: İçgüdüsel ve refleksif davranışlardan oluşur. Bu davranışlarımızı öğrenme yoluyla değiştiremeyiz. Örneğin, kalp kasımızın çalışma davranışını öğrenme yoluyla değiştiremeyiz. Yine göz bebeğinin fazla ışıkta küçülmesi ve az ışıkta büyümesi refleksif bir davranıştır ve bunu öğrenme yoluyla değiştiremeyiz (Senemoğlu, 2009). B)Geçici Davranışlar: Alkol, ilaç yorgunluk, hastalık gibi etkenlerle ortaya çıkan, bu etkiler ortadan kalkınca bir daha görülmeyen geçici davranışlardır. 173
6 Örneğin bir çocuğun yüksek ateşi olduğunda gösterdiği davranışlar veya alkollü bireyin alkolün etkisiyle yaptığı konuşmalar gibi. C)Sonradan Kazanılan Davranışlar: Doğuştan getirilmeyen, öğrenme yoluyla edinilen, sonradan kazanılan davranışlardan oluşur. Örneğin, parmak kaldırdığında öğretmenin kendisine söz verdiğini gören öğrenci başka bir zamanda söz almak istediğinde parmak kaldıracaktır. Ağladığında istediğini elde eden bir çocuk ise, başka bir zamanda bir şey istediğinde tekrar ağlama davranışı gösterecektir. Öğrenme ürünü olan davranışla hemen uygulanabilir ya da daha sonra gerektiğinde uygulamak için saklanabilir. Bunun yanında öğrenme ürünü olan davranışlar iki yolla kazanılmaktadır. 1. Planlı eğitim yoluyla kazanılan davranışlar: Eğitim kurumlarında örneğin okullarda bir plan çerçevesinde kazandırılmaya çalışılan istendik nitelikteki davranışlardan oluşur. Bunun yanında bazen de eğitimin hatalı yan ürünü olan istenmeyen davranışlarda oluşabilir. Örneğin kopya çekme gibi. 2. Gelişigüzel kültürleme ürünü olan davranışlar: Yaşam içerisinde kendi kendine kazanılan davranışlardır. Bireyin evde, mahallede çevresiyle etkileşimi sonucunda kazandığı davranışları kapsar. Bu davranışlar bazen faydalı ve istendik nitelikte olabilirken, bazen de zararlı istenmeyen davranışlar olabilir. Örneğin bir çocuğun bulunduğu çevreye göre insanlara saygı duymayı, odasını toplamayı öğrenebilmesi gibi yankesicilik yapmayı, sigara içmeyi de öğrenmesi mümkündür (Senemoğlu, 2009). Performans Bu kavram icra ya da edim olarak da ifade edilmektedir. Bir insanın yaptıklarının tümü onun performansını (edim) oluşturur. Bir futbolcudan söz ederken maçta iyi performans gösterdi ya da performansı bugün çok kötüydü denilebilir. Bu durumda iyi veya kötü ortada bir performans vardır. Bir davranış düzeyi vardır (Bacanlı, 2001). Performans, olgunlaşma, öğrenme, güdü, fizyolojik durum gibi öğrenilmiş yahut öğrenilmemiş birçok unsurdan etkilenir. Bunun yanında performans ile öğrenme arasında bazı farklar vardır. İlk olarak performans organizmanın ne yaptığını, öğrenme ise ne yapacağını gösterir. İkincisi performans doğrudan gözlenerek ölçülebilirken, öğrenme doğrudan ölçülemez. Bireyin performansına bakarak onun bir şeyi öğrendiğini, öğrenmediğini veya eksik öğrendiğini söyleyebiliriz. Üçüncüsü ise, öğrenme performansı oluşturan unsurlardan yalnızca biridir. Performansı yorgunluk, motivasyon gibi öğrenme dışında başka etkenler de etkilemektedir (Çırak, 2010; Selçuk, 2010). 174
7 Uyarıcı Organizmanın duyu organlarını harekete geçiren ve bir tepkiye yol açan herhangi bir nesne ya da enerjiye uyarıcı denir. Bunlar dış dünyada yer alan ses, tat, koku, ısı veya enerji değişimi olabilir. Aynı zamanda bu uyarıcılar kas hareketleri, susama, acıkma gibi içsel veya bir ışık, ses gibi dışsal olabilir (Bacanlı, 2001; Selçuk, 2010). Tanımda üç öğe yer almaktadır; 1. Bireyin duyu organlarının harekete geçmesi, 2. Bireyde tepkiye yol açması, 3. İç veya dış bir durum değişikliğinin meydana gelmesi (Bacanlı, 2001). Uyarıcılar istek yaratan ve isteksizlik yaratan uyarıcılar olarak da ayrılırlar. İstek yaratan uyarıcı organizmayı araştırmaya ve isteğini gidermeye yönelten uyarıcıdır. Acıktığımızda yiyecek, susadığımızda su istek uyandıran uyarıcılardır. İsteksizlik yaratan uyarıcı ise organizmaya kaçınmaya veya kaçmaya yöneltir. Elektrik şokuna maruz kalmamak, aşırı sıcak veya aşırı soğuk ortamda bulunmamak gibi (İkiz, 2007). Uyarıcılar organizmada tepki yaratma gücüne sahiptir. Bazı uyarıcılar öğrenme süreci olmadan organizmada doğal tepki oluştururken (klasik koşullanma ilk aşaması), bazı uyarıcılar da ancak bir öğrenme süreci sonucunda uyarıcı özelliği kazanır (klasik koşullanmanın gerçekleştiği durum). Klasik koşullanmada başta doğal uyarıcı olan yiyecek ve doğal tepki olan salya ard arda belli tekrarlar sonucunda koşullanma haline dönüşmüştür. Organizma için nötr uyarıcı olan zil sesinin koşullu uyarıcı haline gelmesi ile gösterilen koşullu tepki olan salya salgısının salgılanması durumu gibi. Tepki Uyarıcıların organizmayı etkilemesi sonucu organizmanın gösterdiği her türlü sinir, kas, salgı gibi davranışlardır. Tepkiler basit veya karmaşık olabilir. Sadece bir kas hareketi basit bir tepkiye, soğuk havanın etkisiyle bireyin yerinden kalkıp pencereyi kapatması karmaşık bir tepkiye örnek olarak gösterilebilir. Davranışlar gibi tepkilerin de açık veya gizli olabildiği ve görece ölçülebildiği söylenebilir (Selçuk, 2010). Tepki, uyarıcısına göre belirlenir. Yani bir durumda tepki olan bir davranış başka bir açıdan uyarıcı olabilir. Uyarıcı ile tepki arasındaki ilişki karşılıklıdır. Öğretim sırasında öğretmenin sorusu bir uyarıcı, öğrencinin cevabı ise bir tepkidir yine yüksek sesli bir müzik uyarıcı buna karşılık komşunun duvarını yumruklamak bir tepkidir (Bacanlı, 2001). 175
8 ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Birçok faktör öğrenmeyi etkilemektedir. Bunlar olumlu ya da olumsuz faktörler yani öğrenmeyi kolaylaştıran veya zorlaştıran faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğrenmeyi doğrudan etkileyen faktörler ve dolaylı etkileyen faktörler vardır. Öğrenmeyi dolaylı etkileyen faktörler öğreten (öğretmen) ve öğrenme ortamıdır. Öğrenmeyi doğrudan etkileyen faktörler ise 3 gruba ayrılarak incelenebilir; 1. Öğrenenle ilgili faktörler. 2. Öğrenme yöntemleriyle ilgili faktörler. 3. Öğrenilecek malzeme ve öğrenme ortamı ile ilgili faktörler. 1. Öğrenenle İlgili faktörler Öğrenenin iyi bir öğrenme gerçekleştirebilmesi için sahip olması gereken özellikleri anlatır. A) Türe Özgü Hazıroluş: Organizmanın bir davranışı gösterebilmesi için biyolojik donanımının yani genetik donanımının uygun olması gerekir. Buna türe özgü hazır oluş denir. Winfred (2002) e göre, aynı durumla karşılaşan bir türün tüm üyelerinin otomatik olarak gösterdiği ve nispeten sabitleşmiş davranışlara türe özgü davranışlar denilmektedir. Dünya üzerindeki her canlı kendi türüne özgü davranışları yapabilecek kapasiteyle doğar. Papağana konuşma öğretilebilir ama kargaya öğretilemez. Aynı şekilde insanlara kuşlar gibi uçmayı öğretemeyiz. B) Olgunlaşma: Vücut organlarının kendinden beklenen fonksiyonları yerine getirebilecek düzeye gelmesidir. Yaşın getirdiği belirli davranışların yaşantılar yoluyla kazanılması için bireyin olgunlaşması gerekir (İkiz, 2007). İkiz (2007) in ifade ettiği gibi, olgunlaşma, yaşa bağlı olarak genetik olarak programlanmış değişimlerin ortaya çıkma sürecidir. Algısal gelişim, bilişsel gelişim ve dil gelişimi incelendiğinde çocukların belirli yaş dönemlerinde belirli öğrenmelere kendiliğinden hazır hale geldiği görülmektedir. Olgunlaşma sonucunda birey, öğrenmeyi kolaylaştıran bir dönemde bulunmuş olur (Kosslyn ve Rosenberg, 2003). Olgunlaşma öğrenmeyle kazanılacak davranışların ön koşuludur. Olgunlaşma aynı zamanda yaş ve zeka ile ilişkilidir. 1. Yaş: Yaşla birlikte öğrenme düzeyinde farklılıklar ortaya çıkar. İyi bir öğrenmenin olabilmesi için organizmanın davranışı öğrenebileceği yaşa gelmesi gerekir (Bacanlı, 2001). İnsan yavrusunun yürümesi için 9 ay civarının uygun olması, kalemi düzgün tutup yazı yazabilmesi için ise 6 yaş 176
9 civarının uygun olması gibi. Bunun yanında yaşlı bireylerin de hücre kayıpları nedeniyle daha yavaş öğrendikleri bilinmektedir. 2. Zekâ: Zekâ, yeni bir bilgiyi öğrenebilmek, karşılaşılan problemleri çözebilmek, olaylar ve konularla ilgili akıl yürütebilmek, gözle görünmeyen konular hakkında düşünebilmek gibi becerileri kapsar. Zihinsel açıdan olgunluk zeka kavramı ile ele alınır. Bazı kişiler yaş olarak büyümüş olsalar da zihinsel açıdan yeterli olgunluğa erişmediklerinden öğrenemezler (Bacanlı, 2001). Zekâ çok farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Ortak noktalardan hareket edilirse zekâ, öğrenme kapasitesini, bireyin kazanabileceği toplam bilgileri ve yeni durumlara ve genel olarak çevreye başarılı bir şekilde uyum yapabilme yeteneğini anlatmaktadır (Çırak, 2010). Öğrenme bireyin karşılaştığı problemi çözüp daha üst düzeye ulaşma ve ona uyum sağlama yeteneği olarak bakıldığında, zekâ potansiyelleri daha üstte olanların daha iyi uyum yapacakları böylece daha iyi ve hızlı öğrenecekleri söylenebilir (Çırak, 2010). C) Genel Uyarılmışlık Hali ve Kaygı: 1. Genel Uyarılmışlık Hali: Bireyin dışarıdan gelen uyarıcıları alma derecesidir. Bir öğrenmenin olabilmesi için bireyin uygun uyarılmışlık düzeyine gelmesi gereklidir. Birey dışarıdan çok az uyarıcı alıyor ve uyarıcılara kapalıysa (ör: uyku hali) uyarılmışlık düzeyinin düşük, çok fazla uyarıcı almışsa (ör: panik hali) yüksek uyarılmışlık düzeyindedir anlamına gelir. Her iki durumda öğrenmeyi zorlaştırır. İyi bir öğrenme için orta düzeyde bir uyarılmışlık hali gerekmektedir. 2. Kaygı: Kaygı, nedeni belli olmayan korku ya da sürekli kötü bir şey olacağına dair hissin baskın olduğu psikolojik durum olarak tanımlanır (Cüceloğlu, 1991; Morgan, 2006). Genel uyarılmışlık hali için geçerli olan durum kaygı için de geçerlidir. Orta düzeyde bir kaygı duymak öğrenmeyi kolaylaştırmaktadır. Kaygının öğrenmeye etkisi bireysel farklılıklar gösterir. Akademik yetenek ve benlik saygısı gibi özellikler kaygının öğrenme üzerinde etkisini çeşitlendirmektedir. Morgan (2006) a göre akademik yeteneği çok yüksek ya da çok düşük olan öğrencilerde kaygı durumu fazla etkili olmamaktadır. Ancak orta akademik yetenekteki öğrenciler için kaygı önemli bir etkendir. D) Eski Yaşantıların Aktarılması: Öğrenmenin gerçekleşmesinde, yeni bir bilginin ya da yeni bir becerinin öğrenilmesi büyük oranda öğrenilecek bu yeni bilgi veya beceriyle ilgili olan ön (eski) yaşantılara bağlıdır. Çünkü her yeni öğrenme eski öğrenmenin üzerine kurulur (Selçuk, 2010). Yani birey öğrenmeyi kolaylaştıracak başka bilgilere sahip olduğunda öğrenme kolaylaşır. Bunun tersi de söz konusu olabilir, bu durumda bireyin önceki bilgileri yeni bilgiler öğrenmesini zorlaştırabilir. Buna öğrenmede aktarım 177
10 veya transferans denir (Bacanlı, 2001). Söz konusu aktarmanın yeni öğrenmeye katkısı varsa, buna olumlu aktarma (pozitif transferans), engelleyici bir özelliği varsa buna da olumsuz aktarma (negatif transferans) adı verilmektedir (Morgan, 2009). Olumlu ve olumsuz aktarmaya birer örnek vermek gerekirse; 1. Olumlu Aktarma: Bisiklet kullanmayı bilen birinin motosiklet kullanmayı kolay öğrenmesi, araba kullanmayı bilen bir bireyin yeni aldığı başka bir marka arabayı kullanabilmesi gibi. 2. Olumsuz Aktarma: İki parmak daktilo kullanan bireyin, 10 parmak daktilo kullanırken zorlanması, Q klavye kullanan bireyin F klavyeyi öğrenmede zorlanması gibi. Olumsuz transferle ilişkili olan bir diğer kavram da ket vurmadır. Ket vurma öğrenilmiş bir malzemenin hatırlanması sırasında ortaya çıkan bozucu etkiye denir. İkiye ayrılır ileriye ket vurma ve geriye ket vurma. İleriye ket vurma; öğrenilmiş iki malzemeden daha önce öğrenilen daha sonra (daha yeni olan) öğrenilmiş olanı hatırlamayı engellemesi ya da bozmasıdır. Örneğin, bireyin yeni aldığı bankamatik kartının şifresini eski bankamatik kartının şifresiyle karıştırması ya da cep telefon numarasını değiştiren birinin numarası sorulduğunda eski numarasını söylemesi gibi. Geriye ket vurma; yeni öğrenilmiş olan bir malzemenin önceden (eski) öğrenilmiş olan bir malzemenin hatırlanmasını engellemesi veya bozmasıdır. Örneğin Almanca bilen bir kişinin İngilizce öğrenmeye başladıktan sonra Almanca kelimelerin anlamını unutması sürekli aklına kelimelerin İngilizce anlamlarının gelmesi gibi. Olumlu ve olumsuz aktarmada, önceki öğrenme durumunda yer alan uyarıcı ve davranımlarla, yeni gerçekleştirilen öğrenmedeki uyarıcı ve davranımlar arasındaki benzerlikler önem arz etmektedir (Morgan, 2009). Bunlara ek olarak Solomon ve Perkins (1989) alt düzey ve üst düzey aktarım (transferans) kavramlarından söz etmektedir. Alt düzey transferans, spontane (kendiliğinden) veya otomatik olarak gelişmiş ve iyice yerleşmiş becerileri anlatır. Daha önce denenmiş eylem ve becerilerde gerçekleşir. Davranışlar, durumun benzerliğinden dolayı otomatik olarak ortaya çıkar. Bazen kişi ne yaptığından habersiz bir şekilde transferi gerçekleştirebilir. Bir arabayı kullanmayı öğrenen kişinin diğer arabaları da kullanabilmesi, bir kişinin farklı diş fırçaları ile dişini fırçalayabilmesi, bir matematik problemini okulda ve evde çözebilmesi gibi. Üst düzey transferans, soyut ve zihinseldir; bir durumda bilinçli bir soyutlama modeli oluşturmayı ve bu sayede diğer durumlarla bağlantı kurmayı içerir. Öğrenciler bir kuralı, ilkeyi, ilk örneği, şemayı vb. öğrendiklerinde ve bu öğrendiklerini daha genel bir şekilde kullandıklarında oluşur. Öğrenciler kuralı otomatik olarak uygulamadıklarından dolayı transfer mantıksal bir tercihtir. Öğrenme 178
11 sırasında ve daha sonrasında öğrenciler, bir problemin ana öğelerini öğrenip hangi beceri, strateji veya davranışı kullanacaklarına karar verdiklerinde soyutlama yapmış olurlar. E) Güdü (Motivasyon): İstekleri, arzuları, gereksinimleri, dürtüleri ve ilgileri kapsayan genel bir ifadedir. Güdüler organizmayı uyarır ve harekete geçirirken, organizmayı belirli bir amaca doğru yönlendirir. Açlık, susuzluk, uyku, cinsellik gibi fizyolojik kökenli güdülere dürtü adı verilir. Başarı, sevgi, sosyal onay, statü gibi daha karmaşık olanlarına gereksinim (ihtiyaç) denilmektedir (Cüceloğlu, 1991; Morgan, 2006). Güdüler bir defa ortaya çıkıp doyurulduğunda ortadan kalkar yani doyurulmuş olur. Ta ki İhtiyaç hissedilen durum (açlık, uyku vb.) tekrar ortaya çıkana kadar. İhtiyaç hissedilen durum tekrar ortaya çıktığında ise güdülenmiş davranış organizma tarafından tekrar gösterilmeye başlar. Bu durum güdülerin döngüsel olduğuna işaret etmektedir. Locke (2000) güdülenmede 4 önemli kavrama işaret etmektedir; 1. İhtiyaçlar (fizyolojik ve psikolojik sağlık için gerekli olanlar), 2. Değerler (bireyin kendisi için faydalı gördüğü ve elde etmeye ve/veya sürdürmeye çalıştıkları), 3. Amaçlar veya niyetler (davranışın amacı veya niyetin ne olduğu?), 4. Duygular (güdü bir amaca veya değere ulaşmak için duyulan bir istek olduğundan değerleri ve duyguları bütünleştirir). Güdüler içsel veya dışsal kaynaklı olabilirler. İçsel güdülenmede bireyi harekete geçiren durum, kendi içsel ödüllendirme sistemine bağlıdır. Bunlar; açlık, susuzluk gibi fizyolojik dürtüler ya da merak, ilgi, başarma gibi sosyal güdüler olabilir. Evden okula giderken veya okuldan eve gelirken bir çocuğun otobüste devamlı kitap okuması, uçaklara ilgisi olan birinin uçaklar hakkında kendi kendine araştırma yapması gibi. Birey yaptığı etkinliklerden dolayı mutluluk ve/veya hoşnutluk duyar. Genellikle başarılı hissedeceği şeyleri yapmaya yönelerek yaptıklarından keyif alır. Aynı zamanda özsaygısı artar ve bir gruba ait olma duygusu gelişir. Raffiini (1996) ye göre, içsel güdülenme, bir öğrencinin akademik yönden başarılı olma ihtiyacını ve kendi kararları üzerindeki kontrolünü attırır. Dışsal güdülenme ise, öğrencileri öğrenme esnasında dışsal olarak etkileyen unsurlardır. Ödül alma, cezadan kurtulma, sosyal onay gibi bireyin dışında oluşan güdülenme durumları söz konusudur. Davranışçı kuramda yer alan pekiştirmeler gibi. Bunu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz. Ayşegül anne babasının harçlığını kesmemesi için veya öğretmeninin gözüne girmek için derslerine çalışır ise dışsal kaynaklı güdülenmiş demektir. Eğer Ayşegül merak ettiği şeyleri öğrenmeye çalışıyor bundan da keyif alıyorsa veya derslerine çalışarak ilerde hayal ettiği mesleği yapmak istiyorsa içsel 179
12 kaynaklı güdülenmiş demektir. Bazı araştırmalarda içsel güdülenmenin başarıyı arttırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Gottfried (1985), 567 ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri ile gerçekleştirdiği çalışmasında içsel güdülenmenin akademik başarı üzerindeki etkisini incelemiştir. Sonuçlar, içsel güdülenmenin başarı ve yarışma algısı ile olumlu ilişkiler gösterdiği ancak akademik kaygı ile olumsuz ilişkisi olduğunu ortaya koymuştur. Cameron ve Pierce (1994) ın yaptıkları bir meta analiz çalışmasının sonucunda; sözel övgüler ve olumlu geri bildirimlerin içsel güdülenmeyi arttırdığı, bununla beraber dışsal güdülenmede kullanılan ödül ve pekiştireçlerin ise içsel güdülenmeye zarar vermediği ifade edilmiştir. Bireyi harekete geçiren güdüler birincil güdüler ve ikincil güdüler olarak ikiye ayrılır. Birincil güdüler daha çok fizyolojik olup bedensel gereksinimlerin doyurulmasına yöneliktir. Açlık, susuzluk, cinsellik, uyku, güvenlik, tuvalet ihtiyacı gibi. İkincil güdüler ise, öğrenme yaşantıları sonucunda oluşmuştur. Başarma, güç, ait olma, yakın ilişkiler kurma, egemenlik gibi. Bunların içinde evrensel olanlar bulunurken, içinde yaşanılan toplum tarafından şekillenenler de mevcuttur. İkincil güdüler zaman zaman da dolaylı olarak birincil güdüleri doyurma yönünde hareket eder. Örneğin para yalın hali ile bir kâğıt parçasıdır. Bunun yanında para ile açlığınızı giderebilir, su alabilirsiniz. Aynı zamanda çok para kazanarak güç elde edebilir, yakın ilişkiler kurabilirsiniz. Bütün canlıların güdülenmesi aslında yaşamın devam ettirme ve potansiyellerini ortaya çıkarma isteğiyle ilişkilidir. Güdülenme insan öğrenmesinde de diğer canlıların öğrenmesi kadar önemlidir. Yeterince güdülenmeyen birey diğer koşullar sağlanmış olsa bile (yaş, zeka, olgunluk, hazırbulunuşluk gibi) istenilen öğrenmeyi gerçekleştiremeyebilir. Eğitimöğretim durumlarında öğrencileri öğrenmeye güdüleyecek ortamların oluşturulması gerekmektedir. F) Dikkat: Grabe (1986) ye göre dikkat, kişinin amaçlarına ulaşabilmesi ve bilişsel süreçleri harekete geçirip sürdürmesi için harcadığı sınırlı insan kaynağıdır. Aynı zamanda dikkat, bilincin belli bir noktada toplanması halidir. Dikkat, insanların algısı ve öğrenmesi üzerinde etkilidir. Bu nedenle öğrenme için gerekli bir önkoşuldur. Duyu organları yoluyla bireyler gün içerisinde sayılamayacak kadar çok uyarıcıyla karşı karşıya gelirler. Bunlardan hangisinin algılanacağı yani seçileceği dikkat ile ilişkilidir. Bu açıdan Shunk (2009) dikkati, birçok potansiyel girdinin bazılarını seçme süreci olarak tanımlamaktadır. Birey tarafından dikkat edilen uyarıcının ise, yine bireyin ihtiyaçlarına, güdüsüne veya olgunlaşma durumu gibi unsurlara göre şekillendiği unutulmamalıdır. Örneğin, öğrenmenin iyi olması için öğrencinin derse karşı dikkatinin olması gerekir. Bunun için öğretmen çeşitli 180
13 pekiştireçler verme ya da kaygılandırma gibi yolları kullanarak öğrencinin dikkatini çekmeye çalışabilir. Tablo 1: Öğretmenlere Öğrencinin Dikkatini Toplamak ve Sürdürmek İçin Bazı Öneriler (Schunk, 2009). Araç İşaretler Hareket Uygulama Öğrencilere derslerin başında ya da etkinlikleri değiştirmeleri gerektiğinde işaretler vermek. Öğrenme materyalini sınıfa sunarken hareket etmek. Öğrenciler sıralarında çalışırken sınıf içerisinde dolaşmak. Çeşitlilik Farklı eğitim materyalleri ve öğretim araçları kullanmak. Tek düze konuşmalardan kaçınmak. İlgi Dersleri uyarıcı materyallerle işlemek. Ders sırasında farklı zamanlarda öğrencilerin ilgisini çekmeye çalışmak. Sorular Öğrencilerden dersin bir bölümünü, dinledikleri veya anladıkları bir kısmını kendi kelimeleriyle anlatmasını istemek. Kendi öğrenmelerinden kendilerinin sorumlu olduğunu vurgulamak. 2. Öğrenme Yöntemleriyle İlgili Faktörler İyi bir öğrenme için kullanılan yöntemlerin öğrenmeyi kolaylaştırması ya da zorlaştırması üzerinde durulmaktadır. A) Öğrenmeye Ayrılan Zaman: Öğrencilerin öğrenme için ayırdıkları zaman bireysel farklılık gösteren ve öğrenmeyi etkileyen önemli bir faktördür. Öğrenciler aralıklı çalışma ya da toplu çalışma stratejilerini kullanırlar. Aralıklı çalışma; günde birkaç saat veya haftada birkaç saat gibi programlar yaparak öğrencinin öğrenme malzemesini (konu-ders-kitap vb.) sistematik bir biçimde tekrar etmesi, yani çalışmasıdır. Toplu çalışma; öğrenme malzemesini (konu-ders-kitap vb.) sadece sınav zamanı sıkışık bir şekilde çalışan öğrenme stratejisini anlatır. Bu öğrenciler bir dönem veya bir yıl öğrenme malzemesiyle ilgilenmezler sınav gününden önceki gece sabahlayarak sınava hazırlanırlar (Bacanlı, 2001; Morgan, 2006). Burada hangisi daha faydalıdır sorusunun net bir yanıtı bulunmamaktadır. Toplu çalışan öğrencilerin ertesi gün yapılan sınavlarda daha başarılı oldukları ve daha yüksek notlar aldıkları da görülmektedir. Öğrenciler kısa zamanda 181
14 yüksek notlar aldıkları bu yöntemi tercih etmektedirler. Yalnız bu bilgiler kısa sürede unutulmaktadır. Aralıklı çalışan öğrencilerin öğrendiği bilgilerin ise daha uzun süre hatırlandığı görülmektedir. Aralıklı çalışmada öğrenmenin daha kalıcı olduğu görülmektedir. Bu noktada uzun süre hatırlanması istenilen bilgilerin aralıklı çalışma yöntemiyle öğrenilmesi, daha sonra işe yaramayacağı düşünülen bilgilerin ise toplu çalışma ile öğrenilmesi iyi sonuçlar vermektedir denilebilir (Bacanlı, 2001). B) Öğrenilen Konunun Yapısı: Her öğrenme malzemesinin (konu-derskitap vb.) kendine özgü bir yapısı vardır. Öğrenme malzemesi yapısına göre parçalara bölerek çalışma ve bütün halinde çalışma olarak ikiye ayrılabilir. Burada da hangisinin daha faydalı olduğu konuya, derse veya kitaba göre değişmektedir. Parçalara bölerek öğrenme; genel olarak eğitim sistemleri parçalara bölerek öğrenmenin üstün olduğu bazı durumlardan söz etmektedir. Bunlardan biri, bütünü parçalara ayırmanın kolay olması. Örneğin yabancı dildeki kelimelerin öğrenilmesi, bazı boks, golf gibi spor becerilerinin öğrenilmesi gibi. İkincisi, öğrenilecek malzemenin aşırı uzun olması. Bu durumda öğrenci malzemeyi baştan sona tekrarlarken toplu öğrenmenin olumsuz etkileriyle karşı karşıya gelir. Üçüncüsü, parçalara bölerek öğrenme, öğrenenin güdülenmesine yardımcı olmakta, bir malzemeyi iyice öğrenmenin verdiği kendini başarılı hissetme duygusunu yaşamasını sağlamaktadır. Öğrenme malzemesi uzun ve zor ise bu kural çok daha önemlidir. Ancak, parçalara bölerek öğrenmenin iki olumsuz yönü vardır; bunlardan ilki öğrenilen parçaların bir araya getirilmesi için ek tekrarlara ihtiyaç duyulmasıdır. Diğeri de, parçaları birbirine karıştırma ve sıralarını bozma tehlikesidir. Bütün halinde öğrenme; bazı koşullarda da bütün halinde öğrenme parçalara bölerek öğrenmeden daha verimlidir. Bunlardan birincisi, öğrenme malzemesinin tamamının parçalara bölünemeyecek kadar kısa olduğu zamandır. İkincisi, öğrenme malzemesinin kolay anlaşılır ve birbirine kolay bağlanabilir olduğu durumlardır. Üçüncüsü ise, öğrenenin kendisine bağlıdır. Öğrenenin öğrenme becerisi, yeterliliği, zeki ve çabuk kavrayan biri olması durumunda bütün halinde öğrenme daha verimli olacaktır (Morgan, 2006). Üniversite öğrencilerine birçok öğrenme malzemesi (konu, ders, kitap vb.) için geçerli olabilecek şöyle bir çalışma şekli önerilebilir; öğrenci bütün halinde çalışma yöntemi ile işe başlamalı, dikkat gerektiren bölümlere daha fazla eğilmeli, üzerinde daha fazla durmalı yani parçalara bölmeli ve sonra tekrar bütün olarak çalışma yöntemine dönmelidir. Kısaca bir ders kitabındaki bir bölümü çalışırken bütünparça-bütün sıralaması şeklinde çalışmak iyi bir strateji olabilir (Morgan, 2006, s, 124). 182
15 C) Öğrencinin Aktif Katılımı: Burada öğrencinin öğrenme malzemesi karşısındaki duruşunu, öğrenme malzemesi ile ne kadar haşır neşir olduğunu anlatmaktan söz edilmektedir. Öğrencinin bir öğrenme durumunda pasif olmasından aktif olmasına doğru giden süreç dinleme--okuma--yazma-- anlatma şeklinde oluşmaktadır. Dinleme durumunda öğrenci pasif durumdadır. Anlatmaya gelindiğinde ise aktiftir. Bir öğrenci dinleme yönteminden anlatma yöntemine doğru gittikçe öğrenmesi artar. Bu durumda iyi bir öğrenme için önce dinlemek, sonra okumak ardından yazmak ve en sonunda da anlatmak iyi bir öğrenme yöntemi olarak sıralanabilir (Bacanlı, 2001). Örneğin, sınav öncesinde öğrencilerin diğer öğrencilerle bir araya gelerek, bir öğrencinin soru sorup diğerinin cevaplaması kullanılan anlatma yöntemlerinden biridir. Bunları yaparken öğrencinin temel çalışma becerilerine sahip olması beklenmektedir. Bunlar kısaca; 1. Not tutma, 2. Önemli yerlerin altını çizme, 3. Gözden geçirme, 4. Ana hatları çıkarma, 5. Ana fikri çıkarma, 6. Grafik veya şema çizme, 7. Örnekleri yazma, 8. Yüksek sesle tekrar yapma, 9. Başkasına anlatma (Eggan ve Kauchak, 2004) şeklinde ifade edilebilir. D) Geri Bildirim: İyi bir öğrenmenin gerçekleşebilmesi için, öğrencinin öğrenip öğrenmediği ya da ne kadar öğrendiği ile ilgili olarak bilgilendirilmesidir. Kısaca öğrenme sonucunun hemen bilinmesidir (Bacanlı, 2001). Öğrenci eksiklerinin ve/veya hatalarının neler olduğu hakkında hemen dönüt alırsa genellikle çabuk öğrenir. Ne kadar gelişme gösterdiğini bilmeyen öğrenci ise yavaş öğrenir veya hiç öğrenemeyebilir (Morgan, 2006). Örneğin, sınava giren öğrencinin sınav sonuçları hakkında hemen bilgilendirilmesi, öğrenciye cevap anahtarının verilmesi veya soruların sınıfta çözülmesi yoluyla öğrenciye dönüt verilebilir. Geri bildirimin (dönüt) öğrenen açısından yararları şöyle sıralanabilir; 1. Önbilgilerinin doğruluğunu test etmiş olur, 2. Aktarmayla yeni yapılandırdığı bilgilerin geçerliğine ilişkin bilgi edinir, 3. Konuya ilişkin mevcut anlayışını detaylandırmasına yardımcı olur, 4. Yeterliliğine ilişkin bilgi verir, 5. İçsel motivasyonu arttırır (İkiz, 2007). 183
16 3. Öğrenilecek Malzeme ve Öğrenme Ortamı İle İlgili Faktörler Öğrenme malzemesi ile öğrenilecek konu, şekil, şema, grafik, kitap, formül vb. anlatılmaktadır. Öğrenme malzemesinin taşıdığı bazı özellikler onun öğrenimini kolaylaştırabilir veya zorlaştırabilir. Telaffuz edilebilirlik bunlardan biridir. Telaffuz edilebilirlik sözel öğrenme malzemesinin öğrenilme hızını etkileyen bir faktördür. Araştırmalar kolay telaffuz edilen sözcüklerin daha kolay öğrenildiğini ortaya koymuştur. A) Algısal Ayırt Edilebilirlik: Genellikle etrafındaki malzemeden kolay ayırt edilebilenler çabuk öğrenilir. Örneğin, herkesin siyah takım elbise giydiği bir davette bir kişinin beyaz takım elbise giymesi gibi. Burada önemli olan kavram dikkattir. Ayırt edilebilirlik dikkati çeker ve bir şeye ne kadar çok dikkat ederseniz o şeyi öğrenmeniz o kadar kolay olur (Morgan, 2009). Evinize girmek için evinizin kapısını diğer kapılardan ayırt etmeniz gerekir yine çocuğunuzu okuldan almaya gittiğinizde onu diğer önlüklü/formalı çocukların arasından ayırt etmeniz gerekir. Ayırt etmede başarısız olunduğunda istenmeyen durumlarla karşılaşılabilir ve bu durum zaman ve emek kaybına yol açar. Öğrenilmesi gereken malzeme açısından konu ele alındığında ise, öğrenilmesi gereken uyarıcının (bölüm, paragraf, şekil, grafik, şema, formül vb.) diğer uyarıcılardan ayırt edilerek incelenmesi, irdelenmesi, anlaşılması yani öğrenilmesi gerekmektedir. B) Anlamsal Çağrışım: Öğrenilmesi istenen bir konu, bir kavram bireyin önceki bilgi birikimleriyle ve/veya geçmiş yaşantılarıyla ne kadar ilişkili ise öğrenme o kadar kolay olmaktadır. Bir kelime söylendiğinde öğrencinin aklına, geçmiş öğrenmeleri ya da yaşantısıyla ilişkili diğer kelimeler gelebilmektedir. Anlamsal çağrışımlar olarak adlandırabileceğimiz bu bağlantılar arttıkça, yani bir kavram diğer bir kavramı, o da başka bir kavramı çağrıştırdıkça öğrenme olasılığı da gittikçe artacaktır. Bu çağrışımsal basamaklar her bireyin zihninde farklı farklı olabilecektir. 184
17 Okul Öğrenci Öğretmen Teneffüs Ödev İnek Sert İlkeli Kantin Top Defter Süt Kuralcı Adil Tost Futbol Kitap Ot Notu kıt Dürüst Gofret Basketbol Şekil 2: Örnek Anlamsal Çağrışım Basamakları Psikologlara göre bir malzeme ne kadar anlamlı ise öğrenilmesi de o kadar kolaydır. Bu nedenle anlamsız hecelerin öğrenilmesi anlamlı kelimelerin öğrenilmesine göre daha zordur. Bu durumda bir malzemeyi anlamlı yapan şeylerin neler olduğu ele alınmalıdır. Bunlar da çağrışımsal, kavramsal ve basamak dizilerine ilişkin anlamlar olarak üçe ayrılmaktadır (Morgan, 2009). Çağrışımsal anlam; sözel bir malzemeyi çalışırken nelerin hatıra geldiğini anlatır. Sözel bir malzemeyi çalışırken çok çağrışım oluyorsa bu malzeme çok anlamlıdır demektir. Yani bir cümlede bulunan kelimelerle ilgili sizin ne kadar çok yaşantınız varsa, cümleyi öğrenmeniz ve hatırlamanız o kadar kolay olacak demektir. Bunun öğrenen ile ilgili faktörler olarak anlatılan aktarım (transferans) kavramıyla ilişkili olduğunu hatırlayınız. Bu nedenle öğretmenler kendi anlamsal çağrışımlarını kullanabilmeleri için öğrencilerinden, ders kitabındaki bir bölümü, okudukları bir öyküyü/romanı vb. kendi kelimeleriyle özetlemelerini ister. C) Kavramsal Gruplandırma: İlk olarak kavramın ne olduğu anlaşılmalıdır. Türk Dil Kurumu nun tanımları incelendiğinde, kavram; 185
18 1. Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, konsept, nosyon. 2. Felsefe açısından kavram, nesnelerin veya olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarım, mefhum, konsept, nosyon, olarak tanımlandığı görülmektedir (TDK, 2012). Bu durumda gemi kavramını tanımlarken; onu diğer taşıtlardan, ayrıca suda giden diğer taşıtlardan ayıran özelliklerini ve türlerini sınıflandırarak tanımlamak gerekir. Şöyle bir tanım yapılabilir; gemi, su üstünde gidebilen, bir yerden bir yere insan, yük ve farklı şeyler taşıyabilen büyük bir taşıttır. Yolcu gemisi, servis gemisi, yük gemisi, savaş gemisi gibi türleri vardır. Öğrenilmesi istenilen bir konunun kavramsal benzerliklere ve/veya farklılıklara göre yani özelliklerine göre gruplandırmak konunun öğrenilmesini kolaylaştıracaktır. Çünkü birbirine yakın veya benzer kavramları öğrenmek kolaydır. Ayrıca birbirine yakın veya benzer olan kavramları gruplar haline getirmek öğrenilebilirliği de arttıran bir durumdur. Bu nedenle kavramlar gruplandırıp basamaklar haline getirilirse öğrenme kolay gerçekleşir (Bacanlı, 2001). Şekil 3 de görüldüğü gibi gruplandırma yolu ile kavramsal basamaklar dizisi oluşturulabilir. Burada kavramsal basamaklar dizisinin, çağrışımsal anlam dizisinden farklı olduğunu unutmamak gerekir. Şöyle ki, çağrışımsal anlam dizisi öznel olup, bireyin geçmiş yaşantılarına dayanır. Ancak, kavramsal basamaklar dizisi mantıksal birtakım kurallara dayandığı için her yerde, her zaman, herkes tarafından aynı şekilde oluşturulabilir (Bacanlı, 2001). Öğretmenlere, ders başında veya sonunda, sınıflarında her öğrencinin konuyu anlamasını ve öğrenilenleri daha uzun süre hatırlamasını sağlayacak böyle kavramsal basamaklar dizisi oluşturması önerilebilir. Bu kavramsal basamaklar dizisi öğrencilerden, sınıfta veya ödev olarak hazırlanmak üzere istenebilir. 186
19 Canlılar İnsanlar Hayvanla r Bitkiler Kadınlar Erkekler Omurgalı lar Omurgası zlar Çiçekli bitkiler Çiçeksiz bitkiler Balıklar Süngerle r Kök Damarlı Kuşlar Sölenterl er Gövde Damarsız Kurbağal ar Yassı solucanlar Yaprak Sürüngen ler Yuvarlak solucanlar Çiçek Memelile r Böcekler İlkel kordalılar Şekil 3: Örnek Kavramsal Basamaklar Dizisi Öğrenmeyi Dolaylı Etkileyen Faktörler Öğreten (öğretmen) ve öğrenme ortamıdır. Sınıf yönetimi dersinde konunun üzerinde daha detaylı olarak durulacağından burada konu hakkında bazı bilgiler vermekle yetinilmiştir. Öğrenme, bir öğrenen ve bir öğreten arasında ya da bir sınıf ortamında gerçekleşiyor ise öğreten (öğretmen) faktörü ortaya çıkar. Planlı bir öğretim etkinliği içerisinde öğreten (öğretmen) eğitim-öğretim işini planlayan ve uygulayan kişidir. Bu durumda öğrenmenin gerçekleşmesi için; öğretenin (öğretmenin) bilgisi, tecrübesi, becerisi, yaklaşımı, iletişimi vb. gibi değişik faktörler öğrenenin öğrenmesinde etkili hale gelebilir. 187
20 Bunun yanında öğrenmeyi dolaylı olarak etkileyen öğrenme ortamı psikolojik ortam ve fiziksel ortam olarak genelde ikiye ayrılabilir. Psikolojik ortam, en genel anlamı ile öğrenme için uygun kişiler arası ilişkilerin olup olmadığını anlatır. Bir sınıfta bu, sınıfın iklimi ya da sınıfın havasıdır. Öğrenme ortamı, ortamda bulunan tüm bireylerin (öğrenen-öğreten) tutumlarını, becerilerini ve ilişkilerini yansıtır. Daha geniş olarak ele alındığında bu aynı zamanda veli-okul, veli-öğretmen, okul-öğretmen, okulöğrenci, öğrenci öğretmen, öğrenci-veli ilişkilerinden etkilenir ve bunları etkiler. Sınıf içerisinde olumlu psikolojik havayı oluşturan ve sürdüren kişi öğreten (öğretmen) dir. Fiziksel ortam ise; öğrenmenin gerçekleşmesini sağlayan uygun çevresel koşulları anlatmak için kullanılır. Isı, ışık, koku, gürültü, temizlik, estetik gibi. Uygun ısı, ışık, koku, temizlik, estetik ve gürültüsüz bir ortam öğrenme için istenilen bir durumdur. Bu nedenle öğrenen (öğrenci) için uygun fiziksel koşulların sağlanmasının öğrenmeyi olumlu etkileyeceği düşünülür. Eğitim-Öğrenme İlişkisi İnsanoğlu duyu organlarını kullanarak çevresi ile etkileşim kurar böylece yeni davranışlar öğrenir. İnsanlar davranışlarını öğrenme yoluyla değiştirir. Bu öğrenmelerin bir kısmı kendiliğinden yani informaldir. Bilim ve teknolojinin gelişimi, insanların meslek edinmeye başlamaları ve modern hayat ile birlikte insanoğlunun öğrenmesi eğitimcilerin çalışmaları ile birlikte planlı, programlı yani formal bir duruma gelmiştir. Çağdaş eğitim anlayışına göre eğitimin genel amacı; bedenen ve ruhen sağlıklı, topluma etkin şekilde uyabilen insanlar yetiştirmektir. Toplumsal çevresel koşulları sorgulamadan aynen uymak ve sürdürmek (edilgen uyum) yerine toplumu ileriye götürebilecek, geliştirebilecek değişimleri de sağlayabilecek (etken uyum) bireyler yetiştirmektir. Çağdaş eğitimin amacı özetle bireyi kendisi için ve toplum için yetiştirmektir (Yeşilyaprak, 2004). Eğitimin en bilinen tanımı, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir (Ertürk, 1972). Eğitimin hedefinin ise, bir öğrencinin planlanmış ve tertiplenmiş yaşantılar sayesinde kazanması kararlaştırılan ve davranış değişikliği veya davranış olarak ifade edilmeye elverişli bir özellik (Ertürk, 1972) olarak ifade edildiği görülmektedir. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere eğitimin hedefi bireylerin davranışlarında değişiklikler meydana getirmektir. Eğitim bilimi, insan davranışları ve bunları değiştirme yolları ile ilgilendiği için hemen hemen tüm bilim dallarıyla doğrudan ya da dolaylı olarak 188
21 ilgilidir. Ancak eğitim en çok sosyal bilimler alanında; psikoloji, sosyoloji, hukuk, ekonomi ve felsefeden yararlanmaktadır. Eğitimin temel hedefinin insan davranışlarını değiştirmek olduğu göz önüne alındığında, insan davranışlarını inceleyen psikoloji bilimini tekrar hatırlatarak, günümüzde eğitim psikolojisinin (gelişim ve öğrenme) eğitim sürecinin ayrılmaz ve tamamlayıcı bir parçası olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. Günümüzde psikolojiden yoksun bir eğitim süreci tam sayılmamaktadır (Kepçeoğlu, 1992). Bu nedenle eğitim-öğretim çalışmaları öğrencinin yaş, içinde bulunulan gelişim dönemi, ilgi, beceri, zeka, tutum, yetenek gibi özellikleri doğrultusunda eğitim psikolojisinin (gelişim ve öğrenme) verilerinden yararlanarak düzenlenmektedir. Eğitim psikolojisi bireyin/çocuğun/öğrencinin davranışları ve bu davranışları oluşturan nedenleri inceleyerek elde ettiği verileri eğitimde kullanır. Eğitim psikolojisi insanların nasıl öğrendiklerini ve öğrenmeye etki eden faktörleri açıklar. Eğitimciler, eğitim psikolojisinin verilerine dayalı olarak, çocukların gelişim özelliklerine uygun programlar, öğretme yöntemleri ve eğitim durumları geliştirir. Özet Doğuştan getirilen davranışlar refleksler ve içgüdülerdir. Refleksler doğuştan getirilen, belli basit bir uyarıcıya karşı, belli ve basit tepkiler gösterme eğilimidir. İçgüdüler ise, doğuştan getirilen, türe özgü davranış örüntüleri olarak tanımlanabilir. İnsanlarda içgüdüye benzer davranışlar vardır ki bunlara içgüdüsel davranışlar denir. Hayvan davranışlarının çoğu içgüdü ile meydana gelirken, insan davranışlarının neredeyse tümü öğrenme yoluyla kazanılmıştır. Öğrenmeyle doğrudan ilişkili olarak; öğrenenden, öğrenme yöntemlerinden ve öğrenme malzemesinden kaynaklanan faktörler bulunmaktadır. Öğrenenden kaynaklanan faktörlerin başında türe özgü hazır oluş yer alır. Her canlı türüne özgü davranışları öğrenebilir. Bunu yanı sıra olgunlaşma (yaş, zeka), genel uyarılmışlık hali ve kaygı, güdü (motivasyon), aktarım (transferans) ve dikkat öğrenmenin gerçekleşmesini ya da gerçekleşmemesini sağlayan önemli unsurlardır. Öğrenme yönteminden kaynaklanan faktörler, öğrenmeye ayrılan zaman (aralıklı ya da toplu çalışma), öğrenilen konunu yapısı (parçalara bölerek çalışma-bütün halinde çalışma) ve öğrenenin katılım durumu (dinleme okuma yazma anlatma) şeklinde açıklanmıştır. Öğrenme malzemesi ve öğrenme ortamı ile ilgili faktörler olarak algısal ayırt edilebilirlik, anlamsal çağrışım ve kavramsal gruplandırma 189
22 sayılabilir. Öğrenmeyle doğrudan ilişkili olmayan iki faktör vardır ki, bunlar öğreten (öğretmen) ve öğrenme ortamıdır. Tartışma Soruları 1. Öğrenme, refleks, performans, davranış, içgüdü, uyarıcı, tepki kavramlarını açıklayarak anlatınız. 2. Öğrenmeyi etkileyen faktörlerin kaça ayrıldığını yazarak, bu faktörleri açıklayınız. 3. İleriye ket vurma-geriye ket vurma kavramlarını birer örnekle açıklayınız. Değerlendirme Soruları 1. Ayşegül sürekli önceki adresinin aklına gel mesi sebebiyle yeni aldığı adresini öğrenmede güçlük çekmektedir. Bu durum aşağıdakilerden hangisiyle açıklanır? A) Geriye ket vurma B) İleriye ket vurma C) Olumlu transfer D) Kodlama E) Tepkisel koşull ama 2. Aşağıdakilerden hangisi reflekstir? A) Nefes almak B) Yüksekten korkmak C) Bir bebeği sevmek D) Topu yakalamak E) Yürümek 3. Öğrenme ve genel uyarılmışlık haliyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Uyarılma öğrenmeyi etkilemez B) Uyarılma öğrenmeyi olumsuz etkiler; uyarılma arttıkça öğrenme azalır C) Uyarılma öğrenmeyi olumlu etkiler; uyarılma arttıkça öğrenme artar D) Uyarılma belli bir düzeyde olmazsa öğrenme olmaz E) Uyarılma öğrenmeyle ilişkili değildir 4. I. Öğretmenin formasyon eksikliğinin olması II. Öğrenilenlerin karmaşık olması III. Öğrencinin duyu organlarındaki bozukluk IV. Öğrenmeye yeterince zamanın ayrılmaması V. Okulun dışındaki gürültüden etkilenmesi Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri öğrenmeyi doğrudan etkileyen faktörlerdendir? A) I, V B) IV, V C ) II, III, IV D) I, II, V E) I, III, V 5. Aşağıdakilerden hangisi öğrenme olarak kabul edilemez? A) Yalan söylemek B) Kopya çekmek C) Araba kullanmak 190
23 D) Öğretmenden korkmak E) Sarhoş olmak 6. Bir baba 3 yaşındaki oğluna iki tekerlekli bisiklete binmeyi öğretmeye çalışmakta ancak bunu başaramamaktadır. Babanın başarısızlığının en temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Çocuğun dikkatinin dağınık olması B) Çocuğun öğrenme için uygun hazır olma düzeyinde olmaması C) Babanın kullandığı öğrenme yönteminin uygun olmaması C) Çocuğun genel uyarılmışlık düzeyinin düşük olması E) Çocuğun uygun zeka düzeyinde olmaması 7. Öğrenme faaliyetleri esnasında öğretmenin öğrencilere geribildirim- A) Öğrencilerin dikkatini konuya çekmesi dönüt vermesinin en önemli faydası aşağıdakilerden hangisidir? B) Sınıf içi psikolojik ortamın düzelmesine yardım etmesi C) Öğrencilerin gerekli düzeltmeleri zamanında yapabilmesi D) Dersle ilgili verdiği uygun örneklerin öğrenmeyi sağlaması E) Öğrencilerin derste sıkılmalarını önlemesi 8. Öğretmen, Türkçe dersinde isimler konusunu anlatmaktadır. İsimleri önce kök isimler ve türetilmiş isimler olarak ikiye; daha sonra türetilmiş isimleri isimden türeyenler, fiilden türeyenler, sıfattan türeyenler olarak üçe ayırmıştır. Öğretmenin uygulamaya çalıştığı kural aşağıdakilerden hangisid ir? A) Telaffuz edilebilirlik B) Algısal ayırt edilebilirlik C) Anlamsal çağrışım D) Kavramsal gruplandırma E) Kavramsal çağrışım 9. Ablası üniversitede öğrenci olan Murat, ablası kadar başarılı olarak çevresinden takdir alabilmek için derslerine çok çalışmaktadır. Murat ın durumunu aşağıdaki kavramlardan hangisi anlatır? A) İçsel güdülenme B) Dolaylı ceza C) Genel uyarılmışlık hali D) Olgunlaşma E) Dışsal güdülenme 10. Organizmanın gözlenebilen ya da gözlenemeyen açık veya örtük etkinliklerinin tümüne ne ad verilir? A) Davranış B) Yaşantı C) Öğrenme D) Güdü E) Hiçbiri CEVAP ANAHTARI: 1B 2A 3D 4C 5E 6B 7C 8D 9E 10A 191
24 Kaynaklar Atkinson, R. L., Atkinson, R. C., Bem, D. J. ve Hoeksema, S. N. (2008). Psikolojiye giriş (4. Baskı) (Çev. Yavuz Alogan). Ankara: Arkadaş Yayınevi. Bacanlı, H. (2001). Gelişim ve öğrenme (4. Basım). Ankara: Nobel Yayın. Cüceloğlu, D. (1991). İnsan ve davranışı. İstanbul: Remzi Kitabevi. Camero n, J. ve Pierce, W. D. (1994). Reinforcement, reward and instrinsic motivation: A meta analysis. Review of Educational Research, 64 (3), Çırak, Y. (2010). Öğrenmenin doğası ve temel kavramlar (Ed: A. Kaya). Eğitim psikolojisi. Ankara: PegemA Yayın. Eggan, P. ve Kauchak, D. (2004). Educational psychology: Windows on classrooms (6th Ed.). Upper Saddle River, NJ: Pearson Education Inc. Ertürk, S. (1972). Eğitimde program geliştirme. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Basımevi. Gerrig, Richard J. ve Zimbardo, Philip G. (2012). Psikolojiye giriş: Psikoloji ve yaşam (Çev. Gamze Sart). Ankara: Nobel Yayınevi. Grabe, M. (1986). Cognitive classroom learning: Understanding, thinking, and problem solving. In G.D. Phye & T. Andre (Eds). Attentional processes in education. Orlando: Academic Press. Gottfried, A. E. (1985). Academic instrinsic motivation in elementary and junior high school students. Journal of Educational Psychology, 77, Howe, M. (1980). The psychology of human learning. London: Harper&Rowe. İkiz, E. (2007). Öğrenmenin kapsamı ve etkileyen faktörler (Ed: M. Engin Deniz). Eğitim psikolojisi. Konya: Maya Akademi. Kepçeoğlu, M. (1992). Psikolojik danışma ve rehberlik (6. Baskı). Ankara: Kadıoğlu Matbaası. Kılıç, M. (2012). Öğrenmenin doğası (Ed: B. Yeşilyaprak). Eğitim psikolojisi. Ankara: Pegem Yayınları. Koptagel-İlal, G. (1982). Tıpsal psikoloji. İstanbul: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayınları. 192
Eğitim: İstendik davranış değiştirme ya da oluşturma. Öğrenme: Bireyin kendi yaşantısı yoluyla davranışlarında meydana gelen değişmeye denir.
Eğitim: İstendik davranış değiştirme ya da oluşturma sürecidir. Formal eğitim: Eğitimin kasıtlı olarak okullarda yapılanına denir. İnformal eğitim: Gelişi güzel bir biçimde bireyin içinde yaşadığı çevre
DetaylıProgram Geliştirme ve Öğretim. Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN
Program Geliştirme ve Öğretim Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN Temel Kavramlar Eğitim: Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne kadar süre gelen bir süreçtir. Bu süreçte bireylere çeşitli bilgi, beceri, tutum ve
DetaylıEğitim Bilimlerine Giriş
Eğitim Bilimlerine Giriş Yrd. Doç. Dr. Tuncay Sevindik E-posta: tuncaysevindik@hotmail.com Web: www.tuncaysevindik.com 1/44 Ders İçeriği Bu dersin amacı; eğitimle ilgili temel kavramlar, eğitimin psikolojik,
DetaylıTam Öğrenme Kuramı -2-
Tam Öğrenme Modeli Tam Öğrenme Kuramı Okulda öğrenme (Tam öğrenme) kuramı, başarıyı normal dağılım eğrisinden üçgen dağılıma götüren ya da okuldaki % 20 oranındaki beklendik başarıyı % 75 ile % 90'a hatta
DetaylıGelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler
Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler 1 1. Gelişim ve Değişim Gelişim, organizmanın doğum öncesi dönemden başlayarak (döllenme) bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden
DetaylıÖğrenme, Örgütsel Öğrenme
Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme: Kişide istediği sonuca ulaşmak amacıyla hareket etmesini engelleyecek çeşitli eksiklikleri tamamlamasını sağlayacak bir süreç Hayatın her sürecinde öğrenme İşyerinde
DetaylıÖĞRENMENIN DOĞASI Gülay ÇENGEL
ÖĞRENMENIN DOĞASI Gülay ÇENGEL 154-158 Kaynak II; Eğitim Psikolojisi Yazar;B.YEŞİLYAPRAK Hazırlayan; Gülay ÇENGEL 2005-2006 Ders Sor.; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ, 1-Önce Soruları Tıklayın Yanıtlamaya Çalışın.
DetaylıEĞİTİM-ÖĞRENME-ÖĞRETİM İLİŞKİSİ VE TEMEL KAVRAMLAR
EĞİTİM-ÖĞRENME-ÖĞRETİM İLİŞKİSİ VE TEMEL KAVRAMLAR EĞİTİM VE ÖĞRENME İLİŞKİSİ Eğitim: İstendik davranış değiştirme ya da oluşturma sürecidir. Öğrenme: Bireyin kendi yaşantısı yoluyla davranışlarında meydana
DetaylıÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I
HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu
DetaylıEğitimin Psikolojik Temelleri
Eğitimin Psikolojik Temelleri Eğitim sürecinin daima iki boyutu olmuştur. Bunlardan birincisi yukarıda değindiğimiz toplumsal ya da sosyal boyut, diğeri ise bireysel boyuttur. Eğitim ne kadar sosyal amaçlarla
DetaylıEĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF
EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- EĞİTİM VE PSİKOLOJİ İLİŞKİSİ: EĞİTİM PSİKOLOJİSİ.... 4 2. ÜNİTE-GELİŞİMİN TEMELLERİ........7 3. ÜNİTE-FİZİKSEL
DetaylıDavranışlarımızdan birçoğu öğrenilmiş davranışlardır.
1 ÖĞRENME-TEMEL KAVRAMLAR-ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Öğrenme Bütün canlılar yaşamlarını (kalım) devam ettirebilmek için çevrelerine uyum kurmak zorundadırlar. Yani çevreye uyum kurulduğu sürece yaşam
Detaylı1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... iii YAZARLAR HAKKINDA... iv 1. ÜNİTE EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1 Giriş... 2 Eğitim Psikolojisi ve Öğretmen... 3 Eğitim Psikolojisi... 3 Bilim... 6 Psikoloji... 8 Davranış... 9 Eğitim...
DetaylıÖğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre
Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre değişimlerdir. Öğrenmede değişen ne???? İnsan ve hayvan arasında
DetaylıHedef Davranışlar. Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar).
Hedef Davranışlar Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar). Bu nitelikler bilişsel, duyuşsal ve psikomotordur. 2 aşamada ele alınmaktadır.
DetaylıÖĞRENME KURAMLARI. Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram
ÖĞRENME KURAMLARI Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram DAVRANIġÇI KURAMLAR Davranışçı kuramlar, öğrenmenin uyarıcı ile davranış arasında bir bağ kurularak geliştiğini ve pekiştirme yoluyla davranış
DetaylıO Psiko-motor gelişim farklı değişikliklere uğrasa da bireyin tüm yaşamı boyunca devam eden bir süreçtir.
PSİKOMOTOR GELİŞİM O Psiko-motor gelişim, fiziksel büyüme ve merkezi sinir sisteminin gelişimine paralel olarak organizmanın isteme bağlı hareketlilik kazanması olarak tanımlanır. O Psiko-motor gelişim
DetaylıREHBERLİK VE İLETİŞİM 2
REHBERLİK VE İLETİŞİM 2 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com İletişim, Davranış değişikliği meydana getirmek üzere düşünce, bilgi, duygu, tutum ve becerilerin paylaşılması sürecidir.
DetaylıBİREY 29.3.2015 EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ. Biyolojik. Sosyal. Kültürel EĞİTİM VE ÖĞRETİM KAVRAMLARI
BİLİMİNE GİRİŞ Yrd. Doç. Dr. Ali SICAK Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi KAVRAMLARI Kelime olarak eğitim; terbiye, talim, uysallaştırma anlamlarına gelir. İngilizce karşılığı education
DetaylıKPSS. Eğitim Bilimleri. ezberbozan. serisi. KPSS Ders Notları. özetlenmiş içerik pratik bilgiler kritik notlar ilgi çekici görseller
KPSS Eğitim Bilimleri ezberbozan serisi özetlenmiş içerik pratik bilgiler kritik notlar ilgi çekici görseller EDİTÖR: Savaş Doğan KPSS DERS NTLARI ÖĞRENME PSİKLJİSİ ISBN 978-605-364-931-1 Kitap içeriğinin
DetaylıSINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI
SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI Prof. Dr. Serap NAZLI Tam Öğrenme Modeli Tam öğrenme modeli, bütün öğrencilerin okullarda öğretileni öğrenebilecekleri varsayımına dayanır. Bloom işin başından beri olumlu öğrenme
DetaylıEğitim Durumlarının Düzenlenmesi
Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi Program geliştirme sürecinin üçüncü öğesi öğrenme öğretme süreci dir. Eğitim durumları olarak da bilinen bu öğe nasıl? sorusuna yanıt arar. Eğitim durumları, öğrencilere
DetaylıİÇİNDEKİLER. Test 11 (Bitişiklik Kuramı)...94. Test 12 (Bilişsel - Davranışçı Kuramlar)...97. Test 13 (Bilişsel - Davranışçı Kuramlar)...
III İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ Test 1 (Psikolojiye Giriş)... 1 Test 2 (Gelişim Psikolojisine Giriş)... 3 Test 3 (Gelişim Psikolojisine Giriş)... 7 Test 4 (Bilişsel Gelişim)...11 Test 5 (Bilişsel Gelişim)...15
DetaylıBana göre; öğrenemeyen öğrenci yoktur. Herkes öğrenebilir Tüm bilgiler okulda öğrenilebilir Hedeflenen başarı %70-%90 arasındadır.
Bana göre; öğrenemeyen öğrenci yoktur. Herkes öğrenebilir Tüm bilgiler okulda öğrenilebilir Hedeflenen başarı %70-%90 arasındadır. Öğrenme bölümlere ayrılır Öğrenme gerçekleşmediyse ek süre ve ek öğrenme
DetaylıBİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİ (5 VE 6. SINIFLAR) Öğretim Programı Tanıtım Sunusu
BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİ (5 VE 6. SINIFLAR) Öğretim Programı Tanıtım Sunusu İÇERİK Öğretim Programının Temel Felsefesi Öğretim Programının Temel Felsefesi Öğretim programları; bireyi topluma,
DetaylıMOTİVASYON. Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Bayraktar
MOTİVASYON Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Bayraktar Güdü: Bilişsel, duyuşsal ve davranışsal değişkenleri organize ederek davranışın yönünü belirlemektedir. Motivasyon(güdülenme):Okuldaki öğrenci davranışlarının
DetaylıÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME
ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME Araç-Gereç (Materyal) Geliştirme Derslerin yürütülmesi sürecinde çağdaş öğretim yöntemleri uygulanırken, eğer uygun ortamlarda öğrencilerin gerekli araç-gereçlerle
DetaylıGÜDÜLENME. Doç.Dr. Hacer HARLAK - Psikolojiye Giriş I
GÜDÜLENME Dersin konuları Güdülenme ile ilişkili kavramlar Güdülenme kuramları Biyolojik kuramlar İçgüdü Dürtü-azaltma Uyarılma Psikososyal Kuramlar Özendirici Bilişsel Biyopsikososyal kuram Maslow un
DetaylıAKTIF (ETKİN) ÖĞRENME
AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME 2 AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME Aktif öğrenme, bireyin öğrenme sürecine aktif olarak katılımını sağlama yaklaşımıdır. Bu yöntemle öğrenciler pasif alıcı konumundan çıkıp yaparak yaşayarak
DetaylıEĞİTİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR. 1. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL
EĞİTİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR 1. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL TEMEL KAVRAMLAR KÜLTÜR EĞİTİM İNSAN YAŞANTI SÜREÇ DAVRANIŞ İNFORMAL EĞİTİM FORMAL EĞİTİM ÖRGÜN
DetaylıDeğerlendirme. Psikolojiye Giriş. Haftalık okuma raporları. Arasınav (%30) Final (%35) Haftalık okuma raporları (%15) Kitap inceleme (%20)
Değerlendirme Arasınav (%30) Final (%35) Psikolojiye Giriş Temeller, Bölüm 2: Skinner Ders 4 Haftalık okuma raporları (%15) Kitap inceleme (%20) Deneye katılım 2 Değerlendirme Arasınav (%30) Final (%35)
Detaylı1.Öğrenci nitelikleri 2.Öğretim hizmetinin niteliği 3.Öğrenme ürünleri. Tam Öğrenme Kuramı - Bloom
Tam Öğrenme Kuramı - Bloom Bloom, geliştirmiş olduğu tam öğrenme modelinde okul ortamı gibi toplu öğrenmelerde gözlenen bireysel farklılıkların nedenlerini incelemekte ve bu tür bireysel farklılıkları
DetaylıOKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ
OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ Marmara Evleri Anaokulunda Rehberlik Hizmetleri (3 6 yaş) Okulumuzdaki tüm öğrencilerin her yönüyle sağlıklı gelişmeleri, okul ortamına uyum sağlamaları ve kapasitelerini
DetaylıEĞİTİM VE ÖĞRETİM SÜRECİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
EĞİTİM VE ÖĞRETİM SÜRECİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Temel Kavramlar İnsan: Biyo-kültürel ve sosyal bir varlıktır. 1. Biyolojik boyut: İnsanın insan olabilmesi için temel bir neden olarak görülür. Diğer
DetaylıBĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN
BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM Jean Piaget ve Jerome Bruner Biliş ne demektir? Biliş; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir. Bilişsel gelişim neleri kapsar? Bireydeki akıl yürütme, düşünme, bellek ve dildeki
DetaylıProf. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler
Prof. Dr. Serap NAZLI BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler PDR de bireyi tanımanın amacı öğrencinin kendisini tanımasına yardımcı olmaktır. NEDEN???? Bireyin hangi yönleri???? Bireylerin Tanınması Gereken
DetaylıBİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM. TemplatesWise.com
BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM 1 TemplatesWise.com Konular Eğitim Öğretim Bilgisayarın Eğitimde Kullanma Amaçları Bilgisayar Destekli Eğitim Bilgisayar Destekli Öğretim Bilgisayar Destekli Öğretimin Kuramsal
DetaylıYETENEK ÖLÇÜMÜ VE YÖNLENDİRME. Y. Doç.Dr. R. Sürhat MÜNİROĞLU
YETENEK ÖLÇÜMÜ VE YÖNLENDİRME Y. Doç.Dr. R. Sürhat MÜNİROĞLU Giriş Parklarda, sokak aralarında oyun oynayan çocuklar içerisinden hangi çocuklar sporcu olacak? Hangi çocuklar ay-yıldızlı formayı giyecek?
DetaylıBÖLÜM 2 1.5. Organizma ve Çevre İlişkileri 1.5.1. Organizma, Davranış ve Zihinsel Süreçler. 1.5.2. Çevre. 1.5.3. Fizik Çevrenin Organizmayı Etkilemesi
BÖLÜM 2 1.5. Organizma ve Çevre İlişkileri 1.5.1. Organizma, Davranış ve Zihinsel Süreçler İnsan davranışının temelini oluşturan zihinsel süreçleri açıklamadan önce davranış terimini iyi anlamamız gerekir.
DetaylıEtkin ve İşbirliğine Dayalı Öğrenme S
Etkin ve İşbirliğine Dayalı Öğrenme S.213-220 Kaynak II; Eğitimde Program Geliştirme Yazar;Ö.DEMİREL Hazırlayan; Fesih ÖZNUĞAN 2006 Slaytları Yeniden Düzenleyen; M.A.Evren DEMİRKUŞ Ders Sor.; Doç. Dr.
DetaylıGAZİANTEP LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ
GAZİANTEP LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ Konsantrasyon Sorunu Ders çalışmak yerine başka şeyler yapmak istiyorum, Kitabı elime alıyorum fakat kapağını bir türlü açamıyorum diyorsanız konsantrasyon sorununuz
DetaylıBirey ve Çevre (1-Genel)
Birey ve Çevre (1-Genel) Prof. Dr. Turgut Göksu PA GBF Öğretim Üyesi tgoksu@hotmail.com Turgut Göksu 1 DAVRANIŞ NEDİR? İnsanların (ve hayvanların) gözlenebilen veya herhangi bir yolla ölçülebilen hareketlerine
DetaylıÖrnek öğrenmeler söyleyin? Niçin?
Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin? Öğrenmede değişen ne???? İnsanlar ve hayvanların öğrenmelerindeki farklar? Öğrenme??? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana
DetaylıZihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler
Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel yetersizlik üç ölçütte ele alınmaktadır 1. Zihinsel işlevlerde önemli derecede normalin altında olma 2. Uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme 3. Gelişim
DetaylıDr. Halise Kader ZENGİN
Bilişsel öğrenme kuramları, insanın dünyayı anlamada kullandığı zihinsel süreçleri inceleyen kuramlardır. Kuramcılar, gözlenilebilen davranışlara ek olarak öğrenenin kafasının içinde olup bitenlerle, yani
Detaylı4 GİRİŞ BİLİŞ NEDİR?
Bilişsel Öğrenme 2 Öğrenme kuramları, araştırmacılar tarafından öğrenme olgusunu açıklamak üzere ortaya konulmuş açıklamalardır. Bir öğrenme kuramı, organizmanın davranışlarında meydana gelen ve hastalık,
DetaylıÖgretimde Kullanılan Teknikler (3)
Ögretimde Kullanılan Teknikler (3) İşbirliğine Dayalı Öğrenme (İDÖ) -2- İşbirliğine Dayalı Öğrenme (İDÖ) İşbirliğine dayalı öğrenme, öğrencilerin küçük gruplar oluşturarak bir problemi çözmek ya da bir
DetaylıAnkara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu AİLE İÇİ İLETİŞİM
PDR BÜLTENİ Bülten Tarihi: Aralık 2016 Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu AİLE İÇİ İLETİŞİM Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu Psikolojik Danışma ve
DetaylıVERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ HEDEF BELİRLENMELİDİR Nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgarın faydası olmaz. Bir insanın başarılı olabilmesi için önce hedefini belirlemesi gerekir. Hedefler ulaşılabilir
DetaylıGazoz kapağıyla uzay gemisi yapıp, marsa gitmek için insanları nasıl ikna edersiniz?
1 Gazoz kapağıyla uzay gemisi yapıp, marsa gitmek için insanları nasıl ikna edersiniz? Eklemleme Stratejileri 2 Eklemleme stratejileri; eski ve yeni bilgiler arasında ilişkiler kurmayı sağlar. Eklemleme
DetaylıTERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI
TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2031-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI Okul öncesi dönem genel anlamda tüm gelişim alanları açısından temellerin atıldığı
Detaylı4/16/2010 İÇERİK. Kişisel Rehberlik? Geleneksel vs Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik? KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME
İÇERİK KİŞİSEL REHBERLİK Gelişimsel Yaklaşıma Göre Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik Açısından Etkili Öğretmenlik Farklı Eğitim Dönemlerinde Kişisel Rehberlik Kişisel Rehberlik? GELİŞİMSEL YAKLAŞIMA
DetaylıSOSYAL ÖĞRENME KURAMI
SOSYAL ÖĞRENME KURAMI Gözlem Yolu ile Öğrenme (Bandura) Dikkat etme Hatırda tutma:sembolleştirme-kodlama-saklama Uygulama: Kişisel yeterlilik algısı Pekiştirme Öğrenmeyi sağlayan dolaylı yaşantılar Dolaylı
DetaylıGüdülenme. Öğr.Gör. Dr. Şirin KARADENİZ
Güdülenme Öğr.Gör. Dr. Şirin KARADENİZ Maslow un Gereksinimler Hiyerarşisi Güdülenme Nedir? Güdülenme kişinin davranışlarının ve beklentilerinin bütünüdür. Güdülenmişlik, isteklerin sonucunda oluşan davranışları
DetaylıYöntem nedir? Öğretim yaşantılarının desenlenmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur.
ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ Yöntem nedir? Öğretim yaşantılarının desenlenmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur. ÖĞRETİM NE DEĞİLDİR? ÖĞRETİM ÖĞRENCİYE
DetaylıYapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.
Yapılandırmacılık, pozitivist geleneği reddetmekte; bilgi ve öğrenmeyi Kant ve Wittgeinstein'nın savunduğu tezlerde olduğu gibi özneler arası kabul etmektedir. Bu bakış açısından yapılandırıcı öğrenme,
DetaylıDAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER
DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Davranış Bilimleri I. Fizyobiyolojik Sistem A Biyolojik Yaklaşım II. Psikolojik Sistem B. Davranışçı Yaklaşım C. Gestalt
DetaylıBİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI
BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI REYHAN SAĞLAM ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ BILIŞ NE DEMEKTIR? Biliş; düşünme, öğrenme ve hatırlama süreçlerine denir. Bilişsel gelişim neleri kapsar?
DetaylıMEV KOLEJİ ÖZEL BASINKÖY OKULLARI OKUL BAŞARISINI GELİŞTİREN VERİMLİ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ
MEV KOLEJİ ÖZEL BASINKÖY OKULLARI OKUL BAŞARISINI GELİŞTİREN VERİMLİ ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ Rehberlik Servisi Ekim 2018 Değerli Veliler, Öğrenciler çoğu zaman ders çalışmaya başlamakta güçlük çektiklerinden,
Detaylı3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM
EĞİTİM REHBERLİK ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK NİN YERİ ve ÖNEMİ Eğitim? İnsana en iyi olgunluğu vermektir (Eflatun). İnsana tabiatında bulunan gizli bütün kabiliyetlerin geliştirilmesidir (Kant). Bireyin
DetaylıGELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.
GELİŞİM İLKELERİ GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. Kalıtım bireyin anne babasından getirdiği gizil güçleri anlatır. Bu gizil güçlerin üst düzeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma
DetaylıMODELLERDEN ÖĞRENME Enver CANER
MODELLERDEN ÖĞRENME Enver CANER 224-235 Kaynak II; Eğitim Psikolojisi Yazar;B.YEŞİLYAPRAK Hazırlayan;Enver CANER 2005-2006 Ders Sor.; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ, 1-Önce Soruları Tıklayın Yanıtlamaya Çalışın.
DetaylıÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI
A) TEMEL KAVRAMLAR ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI Eğitim? Öğrenme? Öğretme? Öğretim? Eğitim Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istenilen yönde (eğitimin amaçlarına
DetaylıÖğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi
Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi Öğretim hedefleri belirlendikten sonra öğrencileri bu hedeflere ulaştıracak içeriğin saptanması gerekmektedir. Eğitim programlarının geliştirilmesinde ikinci aşama
DetaylıÖğrenme Alanları Bilişsel, Duyuşsal ve Devinişsel (Davranışsal) Öğrenme 1/61
Öğrenme Alanları Bilişsel, Duyuşsal ve Devinişsel (Davranışsal) Öğrenme 1/61 İstendik davranışların basitten karmaşığa, kolaydan zora, somuttan soyuta, birbirinin ön koşulu olacak şekilde aşamalı sıralanmasına
DetaylıSINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ
SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN cerdogan@yildiz.edu.tr Sınıf Nedir? Ders yapılır Yaşanır Zaman geçirilir Oyun oynanır Sınıf, bireysel ya da grupla öğrenme yaşantılarının gerçekleştiği
DetaylıÖğrenci hakkında varsayımlar; Öğretmen hakkında varsayımlar; İyi bir öğretim programında bulunması gereken özellikler;
Dersi iyi planlamak ve etkili sunmak öğrenci başarısını artırmanın ve sınıf düzenini sağlamanın yanında öğretmenin kendine olan güveninin de artmasını sağlar. Öğrenci hakkında varsayımlar; 1. Öğrenci saygılı
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III
İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III Ünite:I Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 Psikoloji ve Eğitim Psikolojisi 15 Eğitim Psikolojisi ve Bilim 17 Eğitim Psikolojisi ve Bilimsel Araştırma
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN
İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I Doç. Dr. Günseli GİRGİN ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMLERİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK... 1 Giriş... 2 Çağdaş Eğitimde Öğrenci Kişilik Hizmetlerinin Yeri... 2 Psikolojik Danışma
DetaylıEĞİTİMİN PSİKOLOJİK TEMELLERİ
EĞİTİMİN PSİKOLOJİK TEMELLERİ EĞİTİMİN PSİKOLOJİK TEMELLERİ Psikoloji insan ve hayvan davranışlarını açıklamaya çalışan bir bilimdir. Eğitim ise bireyde davranış değişikliği meydana getirmenin ilke ve
DetaylıMOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya
MOTİVASYON Nilüfer ALÇALAR 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya Motivayon nedir? Motivasyon kaynaklarımız Motivasyon engelleri İşimizde motivasyon
DetaylıKPSS. Eğitim Bilimleri. ezberbozan. serisi. KPSS Ders Notları. özetlenmiş içerik pratik bilgiler kritik notlar ilgi çekici görseller
KPSS Eğitim Bilimleri ezberbozan serisi özetlenmiş içerik pratik bilgiler kritik notlar ilgi çekici görseller EDİTÖR: Savaş Doğan KPSS DERS NOTLARI ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ ISBN 978-605-364-931-1 Kitap içeriğinin
DetaylıKPSS KONU ANLATIMI. Web: http://www.rehberlik.biz.tr Mail: civelek.murat@gmail.com
KPSS KONU ANLATIMI Web: http://www.rehberlik.biz.tr Mail: civelek.murat@gmail.com 2. ÜNİTE ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER KPSS de bu bölümden her yıl ortalama 1-2 soru gelmektedir. Bu bölümdeki sorular
DetaylıRehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?
Rehberlik Nedir? Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri; bireyin kendini tanıması, anlaması, sahip olduğu gizil güçleri keşfetmesi, geliştirmesi ve bulunduğu topluma aktif uyum sağlayarak kendini gerçekleştirmesi
DetaylıÖğretim Etkinliklerini Planlama
Öğretim Etkinliklerini Planlama Konu Başlıkları Plan Öğretim Etkinliklerinin Planlanması Eğitimde Planlama Neden Eğitimde Planlama? Plan Türleri Yıllık Plan Ünite Planı Günlük Plan Öğretim İlkeleri Bir
DetaylıHEDEF KİTLE DAVRANIŞINI ETKİLEYEN PSİKOLOJİK FAKTÖRLER
Ünite 5 HEDEF KİTLE DAVRANIŞINI ETKİLEYEN PSİKOLOJİK FAKTÖRLER Öğr. Gör. Şadiye Nur GÜLEÇ Bu ünitede, reklamın önemi ve reklamın hedef kitlesi konusu işlenecektir. Hedef kitle davranışını etkileyen psikolojik
DetaylıADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI
ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ ÖĞRENME VE BAŞARI Anlamlı ve kalıcı öğrenme ancak bireyin(kişinin) kendi isteği, çabası ve bilinçli bir şekilde bilgileri işlemesi ile
DetaylıVYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI
İÇİNDEKİLER KISIM I VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI BÖLÜM 1 Vygotsky nin Yaklaşımına Giriş Zihnin Araçları... 4 Zihnin Araçları Niçin Önemlidir... 5 Vygostky Yaklaşımının Tarihçesi...
DetaylıEdimsel Koşullama ÖĞRENMEDE ÖDÜL VE CEZANIN ROLÜ. Doç.Dr.Hacer HARLAK
Edimsel Koşullama ÖĞRENMEDE ÖDÜL VE CEZANIN ROLÜ Edimsel Koşullama Davranış ile sonuç arasında bağlantı kurmayı öğrenmedir. Pekiştirilen (memnun edici sonuçlara yol açan) davranışlar güçlenir, cezalandırılan
DetaylıZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ
ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ Demografik ve Sosyal Özellikler Cinsiyet: Erkeklerde kızlara göre daha sıklıkla görülmektedir. Etnik özellikler: Bazı etnik gruplara ait çocukların zihinsel yetersizlik
DetaylıÖğrenme ve Öğretim İlkeleri
Öğrenme ve Öğretim İlkeleri Konular Konu alanı bilgisi Pedagojik bilgi ve beceri Öğretmen deneyimi Sağlıklı öğretmen öğrenci etkileşim ve iletişimi İşbirliği ortamı Hazır bulunuşluk Öğretim etkinliklerini
DetaylıÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu
ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ Tanımı Görme yetersizliği, görme gücünün kısmen ya da tamamen yetersizliğinden dolayı bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu
DetaylıEĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme
EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme Giriş Öğretim bir sanattır ve her sanat dalında olduğu gibi öğretim alanında da incelikler vardır. Disiplinler arası
DetaylıKARNE ALAN ÇOCUĞA NASIL DAVRANILMALI
KARNE ALAN ÇOCUĞA NASIL DAVRANILMALI Şüphesiz her veli çocuğunun başarılı olmasını ister, yine her öğrenci başarılı olmanın verdiği gururu, hazzı, mutluluğu, tatmak ister. En başta ailesinin, yakın çevresinin,
Detaylı2011-2012 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI PSİKOLOJİ DERSİ 10. SINIFLAR I. DÖNEM II. ORTAK YAZILI SINAVI
Adı: 2011-2012 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI A GRUBU AAA ADI SOYADI: SINIFI: NO: 08.01.2011 AAA Soyadı: PSİKOLOJİ DERSİ 10. SINIFLAR PUAN 2010 2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI.11.A SINIFI SOSYOLOJİ DERSİ 1.DÖNEM 2.YAZILI
DetaylıProgramda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ MİLLİ EĞİTİM VE KÜLTÜR BAKANLIĞI EĞİTİM ORTAK HİZMETLER DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA ŞUBESİ 2017 2018 Öğretim Yılı 9.Sınıflar için Rehberlik
DetaylıÇocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.
Çocuklar, yetişkinler gibi kaygılanabilir ve stres yaşayabilirler. Ölüm, hastalık, boşanma, taşınma gibi hayat değişimleriyle başa çıkmaya ek olarak özgüven ve aidiyet duygularıyla mücadele ederler. Herkes
DetaylıÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ I. Öğrenme İle İlişkili Temel Kavramlar Temel Öğrenme Yaklaşımlarına Giriş
HEDEFLER İÇİNDEKİLER ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ I Öğrenme İle İlişkili Temel Kavramlar Temel Öğrenme Yaklaşımlarına Giriş PSİKOLOJİ Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Öğrenme kavramını tanımlayabilecek, öğrenmenin
DetaylıEĞİTİMDE PLANLAMA 1. DERS
EĞİTİMDE PLANLAMA 1. DERS I. KALKINMA VE EĞİTİM Dünya üzerindeki tüm ülkelerin amacı kalkınmış bir ülke olmaktır. Bir ülkenin kalkınmışlığının göstergesi, sahip olduğu teknolojik düzeyle ilgilidir. Sadece
DetaylıMotor Beceri Öğreniminin Seviyeleri
Motor Beceri Öğreniminin Seviyeleri Bu iki nokta üzerine kurulan, Fitts ve Posner (1967), Gentile (1972) ve Lowther in (1977) modelleri ile desteklenen görüşe göre hareket; 1. Araştırma 2. Keşif 3. Birleştirme
DetaylıBÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii BÖLÜM I GELİŞİM 1. ÜNİTE GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR, GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ VE GELİŞİMİ ETKİLEYEN ETMENLER... 1 GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR...
DetaylıMOTİVASYON Motivasyon, Davranışı başlatan, yön veren, devam ettiren veya belli bir davranışın tercih edilmesini sağlayan güç.
MOTİVASYON Hareketlerimizin kaynağı Güdü (Motivasyon) Motivasyon, Davranışı başlatan, yön veren, devam ettiren veya belli bir davranışın tercih edilmesini sağlayan güç Bireyin harekete geçmesi için etkilenmesi
Detaylı1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ
1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK Geleneksel eğitim anlayışı bireyi tüm yönleri ile gelişimini sağlama konusunda sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Tüm bu anlayış ve
DetaylıLİSE REHBERLİK SERVİSİ
LİSE REHBERLİK SERVİSİ Verimli Ders Çalışma Ders çalışma konusunda bir çoğunuz da çeşitli şikayetler vardır. Bir kısmınız ders çalışmaya başlamakta güçlük çekerken Bir kısmınız çalışma esnasında derse
DetaylıO Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme
BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın
DetaylıDAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI
1 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI Örgütte faaliyette bulunan insan davranışlarının anlaşılması ve hatta önceden tahmin edilebilmesi her zaman üzerinde durulan bir konu olmuştur. Davranış bilimlerinin
DetaylıZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR
ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM
Detaylıkpss eğitim bilimleri Türkiye nin En Çok Satan Ders Notları ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ Hakan Araz ogretiakademi
) ) 2014 kpss eğitim bilimleri Türkiye nin En Çok Satan Ders Notları ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ Hakan Araz ogretiyoruz serisi ogretiakademi ) ogretiakademi Hakan ARAZ Eğitim Bilimleri Öğrenme Psikolojisi ISBN
DetaylıİÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ VE ÖNEMİ BÖLÜM 2 EĞİTİM SÜRECİNDE REHBERLİK HİZMETLERİ
İÇİNDEKİLER ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ VE ÖNEMİ BÖLÜM 1 Çağdaş Anlayışa Göre Eğitim...3 Eğitimin Amaçları...3 İşlevi....4 Okulun Yapısı...4 Öğrenci Kişilik Hizmetleri (Ö.K.H.)....5
DetaylıÖğrenme Ürünleri Ve Öğretimi
Öğrenme Ürünleri Ve Öğretimi Öğretimi ele alınan öğrenme ürünleri; kavram, İlke, genelleme, kural, problem çözme, psikomotor beceri ve öğrenme stratejileri dir. Kavramlar, bireyin düşünmesini sağlayan
Detaylı