> ADANA ŞEHRİNİN MARKALAŞMASI > > (Atılım Üniversitesi PR415 Dersi Dönem Projesi) > > Proje Yöneticisi: Yrd. Doç. Dr. Poyraz Gürson > > Proje

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "> ADANA ŞEHRİNİN MARKALAŞMASI > > (Atılım Üniversitesi PR415 Dersi Dönem Projesi) > > Proje Yöneticisi: Yrd. Doç. Dr. Poyraz Gürson > > Proje"

Transkript

1 ADANA ŞEHRİNİN MARKALAŞMASI (Atılım Üniversitesi PR415 Dersi Dönem Projesi) Proje Yöneticisi: Yrd. Doç. Dr. Poyraz Gürson Proje Danışmanı: Araş. Gör. Elif Eşiyok Sönmez DÜNYADA VE TÜRKİYE DE TURİZM SEKTÖRÜ Turizm, ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel anlamda ülkeler ve bölgeler üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Dünya ekonomisi içinde de hızla gelişen sektörlerden biri olmuştur. Emeğin yoğun olduğu faaliyetlerin turizmde büyük bir paya sahip olması özellikle gelişmekte olan ülke ve bölgelerde turizmin ulusal ve bölgesel kalkınmada önemli bir araç haline gelmesini sağlamıştır. Turizmin, gelirleri arttırann ve verimliliği yüksek olan bir sektör olaran aktif olduğu bölgelerde sosyal yapıya etkisi de büyüktür. Ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda gelişmekte olan ülke ve bölgelerin kalkınmasında önemli katkıları olan turizm sektörünün geliştirilmesi, bulunduğu bölgenin refah seviyenin de yükselmesini sağlayacak bir potansiyele sahiptir. Turizm faaliyetleri zaman içinde çeşitlenerek yeni iş alanları ve gelir kaynakları yaratmaktadır. Bunlar topluma yansırken turizmin temel unsurlarından olan gelir ve zaman kazancı açısından dünya toplumlarının ulaştığı aşama, turizm adına bundan sonrası için daha fazla ümit vermektedir. Dünya turizm pazarlarında ise gün geçtikçe alternatif turizm çeşitlerinin daha çok ilgi gördüğü bir süreç yaşanmaktadır. Çok çeşitli turistik ilgi ve eğilimleri dikkate alan farklı turistik ürünlerin pazarlara girebildiği, etkili pazarlama/satış yöntemleriyle sektörde etkisini artırmaya başladığı görülmektedir. Buna karşın ekonomik olarak az gelişmiş bölgelerin turizm potansiyelleri bulunsa bile, bunların turistik bir ürün biçiminde sunulabilir bir aşamaya getirilemediği de bilinmektedir. Gelişen Türkiye; kalkınmasını gerçekleştirirken, en önemli rollerden birini de lokomotif sektör turizm oluşturmaktadır. Turizm, toplam döviz girdilerinde %20 ye yakın bir katma değer yaratmış olmasına rağmen, devletin koruyucu ve destekleyici şemsiyesi altında gelişmiş, fakat dış turizm amaçlı tanıtımda Türkiye coğrafyasının bütününü ele almıştır. Uluslararası ilişkilerde değişen güç dengeleri, Türkiye nin karşılaştığı olumsuz durumlar ve AB ye aday ülke konumu ülke genelini kapsamakta, çok büyük bütçeli tanıtım harcamalarına rağmen yeterli ve artan bir trendli turizm girdisi sağlanamamaktadır. Bu çalışmada özele indirgenmiş il bazlı tanıtım (city marketing) konusundaki örnek çalışmada ele alınacak Adana il bazlı pazarlama alt markalarının genel Türkiye markasına kazanımlar yaratacağı da değerlendirilmeye çalışılmıştır.

2 DÜNYA DA TURİZM SEKTÖRÜ Her sosyal olay gibi turizm de tarih içinde gelişmiştir. Dünyada teknolojinin ilerlemesi ile birlikte birey, bulunduğu bölgenin dışında daha farklı yerleri görüp araştırmasından ortaya çıkan turizmin tarihi gelişmesini incelemekte fayda vardır. İlk Çağlarda Turizm Turizmin M.Ö: 4000 yıllarında başladığı kabul edilebilir. İnsanlar seyahatlerinde ulaşım ve konaklama için para ile veya malla ödeme yapmakta idiler. Fenikeliler büyük olasılıkla modern anlamda, bir yerden diğerine tüccar olarak giden ilk gerçek turistlerdir. Aynı şekilde doğudaki eski turizm özellikle Çin ve Hindistan da geniş ölçüde ticarete dayanmaktaydı. Turistler Mısır a piramitleri ve diğer eserleri görmeye geliyorlardı. Babiller de turizme ilgi duyuyordu. İlk çağların en ilginç seyahatlerinden biri de Güneydoğu Asya dan yola çıkan Polinezyalıların 1-15 metrelik küçük sandallarla 2000 milin üzerinde yok kat ederek Tahiti ve Hawaii adalarına ulaşmalarıdır. Güneş ve yıldıza bakarak yapılan bu seyahatlerde su ve yiyecek sağlama sorunu düşünüldüğünde gerçekten olağan üstü bir macera söz konusudur. Modern anlamda turizm olayı Eski Yunanda görülmeye başlanmıştır. Örneğin M.Ö. 700 yıllarında Olimpiyat yarışmaları ile sportif turizm olayı gerçekleşmiştir. Eski Romalılar gerçekten çok gezen insanlardı, Seyahatleri güzel organize etmişlerdi, Örneğin, yol yönlerini, istasyonları ve geceyi geçirmek için sığınakların bulunduğu yerleri ve mesafeleri işaretleyen yol haritaları yapmışlardı. Memura tahsis edilen devlet posta arabaları saatte 8 kilometre kadar bir hız yapıyorlardı. Zengin ulaştırma şirketleri, atlarını, arabalarını, halkın emrinde bulunduruyorlardı. Arabalar arasında çok konforlu olanları da vardı. Bu tipte bir araba ile Julius Ceasar, Rhone ile Roma arasındaki 800 millik bir uzaklığı 7 günde geçmiştir. Bu günde ortalama 150 kilometrelik bir hızı ifade eder. Senyör arabaları çok zengin bir şekilde donatılmıştı. Seyahatin yılın belirli döneminde yapılması veya yapılabilir olması aynı süre boyunca işi bırakmayı da gerektirdiğinden, yıllık tatil, yine turizmin kaynaklandığı boş zaman öğesi olarak bu uygarlık döneminde toplumsal yaşama girmiştir. Öbür yandan yöresel nitelikte Pazar, spor ve sanat gösterileri, yarışmalar ve şenlikler sadece turizm mevsiminde rastlanılan düzenlemeler olarak toplumsal yaşama yine bu dönemde girmiştir. Öbür yandan yöresel nitelikte Pazar, spor ve sanat gösterileri, yarışmalar ve şenlikler sadece turizm mevsiminde rastlanılan düzenlemeler olarak toplumsal yaşama yine bu dönemde girmiştir. Orta Çağda Turizm Orta çağın ilk döneminde sosyal, siyasal ve ekonomik şartların bozulması, turizm yoğunluğunun azalması sonucunu doğurmuştur. Ortaçağın ilk yarısında dini turizm hareketleri görülmüştür. Kudüs, Mekke, Medine, Roma ve Efes gibi şehirleri ziyaretleri sırf dini nedenlerle yapılmıştır. Yine Ortaçağ da, Roma İmparatorluğu ve eski yunanda dini nedenlere dayalı olarak yapılan seyahatlerin yanı sıra spor, sağlık ve eğlence nedeni ile de seyahatlerin yapıldığı bilinmektedir. Bireysel nitelikte olmakla birlikte, Marco Polo, ünlü yolculuğuna Venedik ten 1271 yılında çıkmış ve deniz yolundan Orta Doğu ya ulaşmıştır. Bundan sonraki gezisinde karayolundan Anadolu ya geçen gezgin Tebriz yolu ile İran ı geçerek Basra Körfezi nin Hint Okyanusu na açıldığı kıyıya ulaşmıştır. Buradan İran ın Kuzeyine yönelmiş, Keşmir i güneyinde bırakarak Pamir e varan Marco Polo, Tibet yaylasını da geçerek Çin e ve gidiş yolculuğunun son durağı olan Çang-du şehrine 1274 yılında ulaşmıştır. Demek oluyor ki Marco Polo nun Venedik ten başlayan gidiş yolculuğu için harcadığı zaman dört yıldır. Yaklaşık olarak 16 yıl Çin de kalan gezgin, 1291 de dönüş yolculuğuna başlamış, bu kez deniz yolu ile Çin-Vietnam kıyılarını izleyerek Singapur a ve oradan da Hint Yarımadası nın güney uçuna varmıştır. Yarımadanın doğu kıyılarını izleyerek tekrar Basra Körfezi nin Hint Okyanusuna açıldığı yere ulaşmıştır. Bundan sonraki yolculuğunu karadan sürdüren Marco Polo, Tebriz üzerinden Trabzon a ve oradan yine deniz yolu ile İstanbul a gelmiş ve 1299

3 yılında çıkış yeri Venedik e dönmüştür. Bu gezilerde ilkel taşıtlara karşın, gezi isteminin baskısı altında insanlığın ne tür zorlukları göze alabildiğinin ve üstesinden geldiğinin bir kanıtı olarak değerlendirilmektedir. İkincisi ipek yolu ve onu somutlandıran Marco polo nun seyahati, yıllar süren ve çeşitli din ve dilleri konuşan yerel toplulukları da aşarak geçen ve binlerce kilometre tutan yolculukta can ve mal güvenliğinin sağlandığı uluslar arası bir düzenin, etkin biçimde varlığını sürdürdüğünü kanıtlar. Turizme varlık kazandıran koşulda budur. Kısacası orta çağda turizm motifindeki din, sağlık, dinlenme, yabancı ülke ve insanların tanınması, macera hevesi, yeni şeyler öğrenme amacı, estetik zevki, tabiattan zevk alma ve politik gibi motifler sayılabilir. Yeni Çağda Turizm Yeni çağların ilk döneminde zev için, tatil için turizm toplumda yalnız ilet tabakaya ait bir olanak idi. Diğer seyahatler ise iş amacı ile yapılmakta idi. Endüstriyel Devrimi ile birlikte değişiklikler olmuştur. Bu da teknolojinin ilerleyişinin ne kadar etkili olduğunu, diğer ürünleri da nasıl etkisi altına aldığı görülmektedir. Nüfusun, gelirin ve şehirleşmenin artması ile turizmde artış meydana gelmiş, seyahatlerin önceden planlanması ve organize edilmesi için Turizm Acenteleri kurulmuştur. Turistik yerlerin tanıtılması ihtiyacı doğurmuştur. Tatil talebinin, dolayısıyla turizmin artmasının doğurduğu ihtiyacın tatmini, ulaştırma kesimi tarafından gerçekleştirirken, konaklama tesislerinin kapasitesi, yere dağılımı, nitelikleri, pazarın yeni şartlarına hızla uymaya çalışmıştır te İstanbul un Türkler tarafından fethedilmesi, burada yaşayan Hıristiyanların bir kısmının İstanbul u terk ederek Roma ya göç etmelerine neden olmuştur. Roma ya gelen bilginler Yunanca yı öğrenerek Yunan Kültürüne olan ilginin artmasına ve yayılmasına neden olmuşlardır. Bunun sonucunda hümanist hareketler doğmuş ve sonuçta eski eserlerin incelenip değerlendirilmesi ile de Rönesans doğup gelişmiştir. Bir taraftan hümanismin, diğer taraftan Rönesansın etkisi Avrupa da bir çok ülkenin insanlarının Roma da olup bitenleri görmek için yollara düşmelerine ve böylece bir çeşit turizm hareketlerinin ortaya çıkmasına neden olmuşlardır yılında gerçekleşen Fransız devrimi Avrupa da özgürlük ve demokrasi rüzgarlarının esmesine neden olmuştur. Fransız devrimi tüm Avrupa da sosyal, ekonomik ve siyasal alanlarda etkisini göstermiş, burjuva sınıfını ve zenginlerin başka ülkeler sırf gezmek, görmek ve eğlenmek amacı ile geziler düzenleme isteklerini doğurmuştur. Yine bu sıralarda ulaşım tekniğindeki gelişmeler, buharlı gemilerin ve lokomotiflerin kullanılmaya başlanması ve bunu takiben otomobil sanayiindeki gelişmeler turizmin baş döndürücü bir hızla gelişmesine neden olmuştur. Yirminci Yüzyılda Turizm Bu yüzyılda önemli siyasi ve iktisadi olaylar, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ve 1929 ekonomik krizleridir. Turizm 1920 lerin sonlarına doğru, o zamana kadar en yüksek düzeye ulaşmış, İkinci Dünya Savaşı bu gelişmeyi durdurmuştur. Ancak yine İkinci Dünya Savaşı ndan günümüze kadar gelişmesini hızla sürdürmüştür. Yirminci Yüzyılın başlarında ulaştırma alanında demiryolu başta gelmektedir. Denizyolu, motorlu taşıtlar ve sivil havacılıkta büyük gelişmeler olmuştur. Turizm artışına etkenlerden biri de turizm acenteleridir. Yirminci yüzyılın konaklama endüstrileri büyük gelişmeler göstermiştir. Turizmin bu hızlı ve köklü değişiminin temel nedenleri aşağıdaki şekilde gruplandırmak olasıdır; Dünya nüfusunun hızlı bir artış göstermesi ve yaş dağılımının değişmesi turizm layına katılanların sayısını artırmaktadır. Endüstrileşme ve kentleşme sonucu doğa ile olan ilişkilerin azalması, kişilerin psikolojik ve fizyolojik olarak yorulması ve bunalması değişik bir ortamda tatil yapma gereksinimi yoğunlaştırmaktadır.

4 Endüstride otomasyona geçilmesine ve sağlanan verimlilik artışına bağlı olarak haftalık çalışma saatlerinin azalması ve yıllık ücretli izinlerin artması çalışanların turizme daha kolay katılabilmesine olanak yaratmaktadır. Ayrıca, çalışanların artan boş zamanlarını turizme ayırmaları da özendirilmektedir. Ekonomik kalkınma ile birlikte kişisel gelirlerin yükselmesi ve ulusal gelirlerin daha adaletli dağılımı, giderek daha geniş kitlelerin turizme katılmasını sağlamaktadır. Kitle haberleşme araçlarının gelişmesi ve yaygınlaşması, insanların diğer ülkeler hakkında bilgi edinmelerine ve bu ülkeleri gezip görme arzusu duymalarına yol açmaktadır. Ayrıca bu araçlarla yapılan reklam ve propaganda daha önce erişilemeyen sosyal tabakaları da etkilemekte ve onlarda da turizme katılma arzusu uyandırmaktadır. Ulaştırma araçlarının teknolojik buluş ve yeniliklerle geçmiş dönemlerle karşılaştırılamayacak düzeyde güvenliğe, hıza ve konfora kavuşturulması ve özellikle uçaklarda seyahat maliyetinin geniş kitlelere uygun düzeylere indirilmesi turizme katılma olanağını yaygınlaştırmaktadır. Seyahat işletmeciliğinin gelişmesi ve örgütlenmesi bunların seyahat etmek isteyenlere kredi ve taksitle ödeme gibi finansman kolaylıklarının sağlaması ve götürü bir fiyatla tümüyle planlanmış turlar düzenlemesi, turizme katılmayı arzulayan fakat çeşitli nedenlerle bunu gerçekleştiremeyen kişilere bu olanağı sağlamaktadır. Geleneksel konaklama tesislerinin yanı sıra daha ucuz konaklama olanakları sunan Kamping, tatil köyü, pansiyon ve benzerlerinin gelişmesi ve yaygınlaşması, özgür doğaya yakın ve ucuz bir biçimde uzun süreli tatil yapmayı düşünenleri de turizm olayına katmaktadır. Uluslar arası ekonomik ve politik ilişkilerin artması, farklı ülkeler arasındaki eğitim, bilim, kültür, sanat ve spor amaçlı ilişkilerin yoğunluk kazanması ve ulusal ve uluslar arası düzeyde turizmi geliştirici politikaların uygulanması da turizme katılanların sayısını artıran bir diğer önemli faktördür. Küresel Turizm Sektörü Turizm, yatırımların ve ekonomik faaliyetlerin artmasını sağlayacak, bir çok sektördeki işletmelerin mevcut kapasitelerinin ve iş hacimlerinin geliştirilmesini tetikleyecek bir etkiye sahiptir. Oluşturacağı bu etkilerle, turizm, özellikle gelişmekte olan ülkelerde bölge kalkınmasına büyük katkı sağlayabilmektedir. Dünyada yaklaşık 300 milyon insanın istihdamını sağlayan turizm sektörü uluslararası ölçekte geniş iş olanakları yaratmaktadır. Dünyada her 16 çalışandan biri turizm sektöründedir ve uluslararası sermaye yatırımlarının yaklaşık %7 si bu alanda yapılmaktadır. Dünya Turizm Örgütü nün (UNWTO) verilerine göre 2011 yılında turizm hareketliliği 980 milyonu bulmuştur. Turizm, uluslararası ilişkiler ve ekonomik anlamda kapsadığı faaliyetler açısından dünyada ve ülkemizde önem kazanan bir sektör haline gelmiştir. Turizmin Etkileri Turizm ülkenin değişik bölgelerinde yaşayan vatandaşların kültür ve uygarlık düzeylerini, geleneklerini yaklaştırarak milli birliği yaratır. Yabancılar, bulundukları ülke insanlarını kültürleri, düşünüş ve davranışları, kişisel ilişkileri, giyimleri, yaşam tarzları ile önemli ölçüde etkilemektedir. Bu olgu, özellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan, geri kültüre veya ekonomik anlamda düşük yaşam standartlarına sahip ülkelerde daha çok gözlenmektedir. Zengin, gelişmiş ülkelerden gelen turistler, öncelikle kişisel ilişkiler içinde bulundukları otel ve lokanta iş görenlerin yaşam tarzlarını ve davranışlarını değiştirmektedirler. Bu değişim, daha sonra toplumun diğer kesimlerine yaygınlaşmaktadır. Buna karşın, yabancılar da bulundukları ülkelerin özellik ve sosyo-kültürel yapısından etkilenebilirler. Değişik kültür, din ve dünya görüşüne sahip, zengin gelenekleri ve folklor kaynakları bulunan ülkeler ya-

5 bancıları etkilemekte, beğeni ve hayranlık uyandırmaktadır. Bu ülkelere giden yabancılar, bu yeni yaşam tarzını ve dünya görüşünü kendilerininkinden daha çekici bulabilmekte ve benimseyebilmektedirler. Turizmin doğurduğu bu sosyal ilişkiler her zaman her iki taraf için arzulanır nitelikte olmayabilir. Yabancıların ekonomik durumları, davranışları, giyim ve görünümlerindeki farklılık, bir bölge veya ülke insanlarının yabancılara karşı genel bir olumsuz tutum ve davranış içinde girmelerine neden olabilir. Ayrıca, yabancı turistler nedeniyle çıkarları tehlikeye düşen insanlar bu olumsuz tutumun daha da artmasına yol açabilir. Bunların yanı sıra yabancı turistlere konaklama ve yeme-içme hizmetleri götüren işletmelerde çalışanların yeni durumları ve sağladıkları yüksek gelir nedeniyle kendi vatandaşlarına karşı duydukları üstünlük duygusunu da turizm endüstrisinin genel anlamda sevimsiz görünmesine yol açabilmektedir. Turistik bir Bölgenin Cazibesini Etkileyen Faktörler: Genel Faktörler: 1- Doğal güzellik ve iklim 2- Kültürel ve sosyal özellikler 3- Kolay ulaşılabilirlik 4- Turistlere karşı tutum ve davranışlar 5- Bölgenin altyapısı 6- Fiyatların düzeyi 7- Spor, eğlence ve eğitim tesisleri 8- Alışveriş ve ticari kolaylıklar Sosyal ve Kültürel Faktörler a) Gelenekler b) Beslenme c) Tarih d) Mimarı Özellikler e) El Sanatları f) Boş zaman etkinlikleri g) Resim ve müzik h) Dil i) İş j) Giyim k) Eğitim l) Din Bununla birlikte bir turizm varlığına verilen önemin nihai testi turistlerin bizzat kendileri tarafından verilen değer olmalıdır; aşırı promosyonun vasıtaları olabilen turizm yazarları ve onların hazırladıkları rehber kitaplar veya uzmanların görüşleri yerine potansiyel turistlerin bizzat kendilerinin verdikleri değer kriter olarak alınmalıdır. Ayrıca turizm ürünü ekonomik bakımdan ucuz ve fiziken de ulaşılabilir olmalıdır. Ürünün elde edilebilirlik ve ulaşılabilirlik derecesi talebin şiddetiyle birlikte bir turizm ürününün nihai değerini tayin edecektir. Onun için turizm ürününü tüketicileri olan kişilerin görüşlerine müracaat edilmelidir. Araştırmacılar tarafından kullanılan tüm kategoriler aşağıdaki genel turizm kaynakları şeklinde sınıflandırılabilirler: 1- Doğal güzellik ve iklim (Plaj, manzara vb.) 2- Cansız kültür (tarihi eserler, kültürel eşyalar vb.) 3- Yerleşik canlı kültür (temsiller, seremoniler vb.)

6 4- Günlük normal yaşam kültürü (günlük hayat tarzları, yaşayış biçimleri vb.) 5- Rahatlığı sağlayıcı turistik altyapı (otel, motel, restoran vb.) 6- Güvenlik (can ve mal güvenliği, temizlik vb.) Bu 6 kategoriyi de 2 temel gruba ayırabiliriz. İk 4 kategoriye, turistin içinde yaşadığı çevreden farklı bir fiziki ve sosyal uyarı ortamı sağladığı için psikolojik ve sosyal ihtiyaçları tatmin edeceği varsayılan fiziki ve sosyal farklılık diyebiliriz. Son 2 kategoriye ise, daha çok periyodik ihtiyaçları tatmine yarayan kolaylık-rahatlık faktörü diyebiliriz. Çünkü bir şeyin önemli bir turizm ürünü olabilmesi için, turistin günlük çevresinde sağlanamayan bazı yenilik ihtiva eden özelliklere ve temel ihtiyaçları karşılayabilecek tamamlayıcı niteliklere sahip turistik altyapı gereklidir. Turist için önemi ya da değeri açısından bu turizm varlıkları, turizm ürününün ilgili önemi ve değeri ile gerçekteki boyutlarını belirlemek ve açıklamak için göz önüne alınmalıdır. TÜRKİYE DE TURİZM SEKTÖRÜ Turzim sektörü, Türkiye de, 1980 yılından itibaren gözle görülür bir gelişme göstermeye başlamıştır. Bu durum, turizm sektörünün ekonomiye katkı sağlayan büyük bir kaynak haline gelmesini sağlamıştır. Türkiye nin Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında doğal bir köprü oluşu turizme büyük katkı sağlamıştır. Türkiye de turizm, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki arkeolojik ve tarihi alanlar üzerine yoğunlaşmıştır. Türkiye nin en büyük şehri olan İstanbul, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu nun başkenti olması dolayısıylada antik öneme sahip birçok yapıyı barındırmaktadır. Sultanahmet Camisi, Ayasofya ve Topkapı Sarayı bunlardan birkaçıdır. Diğer önemli turizm alanları; Roma İmparatorluğu döneminden kalan Efes, Truva, Bergama,Side, Meryem Ana Evi nin yanı sıra Kapadokya, Nemrut ve Pamukkale bölgeleridir. Plaj bölgeleri, genellikle Türkiye nin çeşitli şehirlerinde yaşayan insanlar ve Batı Avrupa dan gelen turistler için önemli bir turizm alanıdır. En önemli plajlar, Ege kıyılarından başlar ve Akdeniz de Antalya yakınlarında son bulur. Bodrum, Fethiye, Marmaris, Kuşadası, Alanya önemli tatil yöreleridir. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde turistik bölge sadece Çeşme - Alanya hattında sıkışıp kalmıştır. Yabancı turist sayısı 2002 ve 2010 yılları arasında, 12.8 milyondan 27.8 milyona ulaşmıştır, ki bu sayı Türkiye yi Yabancı Ziyaretçiler için En İyi 7 Ülke arasına sokmuştur Türkiye de Turizmi Etkileyen Faktörler İklim Koşulları: Türkiye ılıman kuşakta bulunduğundan deniz turizminin gelişmesine uygun iklim koşullarına sahiptir. Özellikle Ege, Akdeniz ve Güney Marmara kıyıları deniz turizmi açısından önem taşımaktadır. Her mevsim yağışlı Karadeniz kıyılarında ise deniz turizmi gelişmemiştir. Yer Şekilleri: Türkiye ortalama yükseltisi fazla olduğundan kış turizmi açısından önemli bir çekiciliğe sahiptir. Özellikle ka yağışının fazla olduğu Uludağ, Erciyes, Palandöken gibi dağlarda kış turizmine yönelik kayak merkezleri bulunmaktadır. Türkiye de peribacaları ve karstik şekiller de turizm için önem taşımaktadır. Tarihi Özellikler: Anadolu, tarih öncesi çağlardan bu yana çeşitli uygarlıkların kurulduğu bir yerdir. Bu dönemlerden kalan yapıtlar tarihi turizmin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Festivaller ve Fuarlar: Uluslarası düzenlenen festival ve fuarlar özellikle dış turizmin canlanmasını sağlar. Bunlar içinde en önemlisi İzmir enternasyonel fuarıdır.

7 ADANA MARKASI Farklılık yaratmak Bir ürünün marka olması için mutlaka çok üstün özelliklere sahip olması gerekmez. Marka olma süreci, kaliteli olma süreci ile her zaman çakışmak zorunda değildir. Bir kentin marka olması için öncelikle kendi farklılığını yaratması gerekir. Tabii ki farkı yaratmak için öncelikle kentin kendini bilmesi, tanıması gereğini unutmamalıyız. Bir kentin marka olması, onun çok güçlü bir sanayiye veya ticaret yapısına sahip olması anlamına gelmez. Bir kentin marka olması, insanların o kenti diğerlerinden ayırarak bilmeleri, tanımaları anlamına gelir. Markalaşma sürecinde gerçekleştirilmesi gereken budur. Bir kentin marka olması, tabii ki tek bir kişinin veya bir kuruluşun yaratabileceği bir süreç de değildir. Marka olmak, bir kentte yaşayan herkesi ilgilendiren bir olgudur. Marka olmak için kenti oluşturan insan güçlerinin aynı doğrultu ve yönde bir bileşke kuvvet oluşturmaları gerekir. Özetle; bir kenti marka yapma süreci, kentte var olan paydaşların katılması ve güç birleştirmesi demektir. Markalaşma süreci, kentin tamamını örten bir kimlik yaratma sürecidir. Bu nedenle kişi ve kuruluşların kendilerini egolarından arındırarak kent kimliğinde eritmeleri gerekir. Adana yı Marka Haline Getirmek: Eğer Adana yı marka haline getirmek istiyorsak, ilk önce Adana nın tarımından turizmine, sanayisinden, eğitimine, kültürüne, sporuna kadar yani ekonomik ve sosyal çerçevedeki güçlü ve zayıf yönlerini tespit etmek ve bunları objektif bir şekilde ortaya koymak gerekir. Güven veren, kaliteli hizmet sunan, ziyaretçilerine saygılı bir kent, marka olma yolunda önemli adımlar atmış demektir. İyi bir tanıtım, profesyonel bir ekip, çarpıcı logo ve sloganlar yardımıyla da, bu yolda hızla ilerlenir. Marka kent yaratabilmek ve devam ettirebilmek birçok etkene bağlı olmakla beraber, yerel yönetimlerin öncülüğü, en önemli adımı oluşturmaktadır. Bununla birlikte şehir sakinlerinin kesin surette desteği ve katılımı şarttır. Yerel halk tarafından sahiplenilmeyen değerler, çoğu zaman askıda kalır, uygulama alanı bulamaz. Bu nedenle şehirde yaşayan halkın da sorumluluklarının farkında olması gerekir. Burada Adana daki vakıf sivil toplum örgütleri devreye girerek yerel halkı tek bir çatı etrafında birleştirmelidir. Adana nın marka kent olmaya aday olan bir şehrin, öncelikle altyapı sorunlarını halletmiş olması gerekir. Burada en çok görev Kamu kurumlarına düşmektedir. Yeterli konaklama ve eğlence olanaklarına, hızlı ve sorunsuz bir ulaşım ağına, sürekliliği olan kültürel faaliyetlere sahip olması her zaman avantajı olacaktır. İnternet arama motorlarında şehir ismi girildiğinde, ilk sıralarda şehrin sakinlerine dönük siteler yerine, yabancı

8 ziyaretçileri etkileyecek tanıtımlar ön plana çıkmalıdır. Marka olmanın ilk şartı, bulunulan çevrede tanınmaktır. Sonra sırasıyla bölge ve ülkede tanınır hale gelinebilir. Şehre gelen ziyaretçiler için akılda kalıcı değerler sunabilmek önemli bir konudur. Kaliteli ve farklı ürünler, çoğu zaman kendi reklamlarını kendileri yaparlar. En azından, olumlu düşüncelerle şehirden ayrılan konuklar, aynı şehre yakınlarıyla beraber tekrar gelmek isteyeceklerdir. Ekonomik cazibenin arttırılması marka olma yolunda önemli adımlardan biridir. Ekonomik büyüme içinde olan kentler, her zaman diğerlerinden daha fazla alıcı, satıcı ve turisti kendine çeker. Marka olmaya aday bir kentin, tüm eksiklerini de tamamlamış olması şart değildir. Önemli olan bulunduğu coğrafyada ses getirecek ürünlerini ortaya çıkarmak ve etki yaratan adımlar atabilmektir. Bu nedenle Adana kamu kuruluşları ve özel sektörün desteğiyle gelen ziyaretçinin merak duygularını her zaman canlı tutabilmelidir. Bugün harika ve doğal olanaklara sahip olup ta, marka olamayan kentler olduğu gibi, sıradan imkanlarıyla, ön plana çıkardıkları çarpıcı ürünleriyle marka olup, büyük ölçekte ekonomik değer yaratan marka kentler de vardır. Adana nın tarihi İlkçağda Adana, Anadolu yu baştan başa geçerek Gülek boğazından Tarsus a inen yol üzerinde bir konak yeriydi. Hitit tabletlerinden Hititler döneminde kent ve çevresinde Kizzuvatna Krallığı nın egemen olduğu anlaşılmaktadır. Yöre, M.Ö. 16. yy da Hitit Federasyonu na, Hitit Devleti yıkıldıktan sonra Çukurova da kurulan Kue Krallığı na bağlandı. M.Ö. 9. yy sonlarına doğru Asur, M.Ö. 6. yy da Pers, M.Ö. 333 te Büyük Iskender in egemenliğine girdi. Iskender in ölümünde (MÖ. 323) sonra da Selefkiler e bağlandı. M.Ö. 66 da Romalı konsül Pompeius tarafından ele geçirildi. Roma ve Bizans dönemlerinde, elverişli konumu nedeniyle önemli bir ticaret merkezi durumuna gelen 704 de Halife Abdülmelik tarafından Emevi topraklarına katıldı. Abbasi halifesi Harun Reşit eski ilkçağ kalesini (Adana kalesi) yeniden yaptırdı. IX. yy da Adana Çukurova nın önemli bir kültür ve ticaret merkezi durumundaydı. Aynı yy da Yazman adlı bir Türk komutan bölgeyi yarı bağımsız yönetti. Bölge daha sonra Mısır daki Tolunoğulları nın eline geçti. Bizanslılar, Abbasiler in zayıf düşmesinden yararlanarak 10. yüzyılın başlarında kenti yeniden topraklarına kattılar. Alparslan in Malazgirt Zaferi ni (1071) izleyen yıllarda Adana, Selçuklular ın egemenliğine girdi ( ). Bu dönemde Çukurova ya Doğu dan gelen bir çok Türk boyu yerleşti Haçlı seferiyle Adana da Selçuklu egemenliği sona erdi. 14. yy in ilk yarısında Memluklular ın eline geçen Çukurova ya çok sayıda Türkmen oymağı yerleştirildi de yöreye Memluklullara bağlı Türkmen Beylerinden Yüregiroğlu Ramazan Bey egemen oldu. Ramazanoğulları adını alan Beyliğin merkezi Adana ydı. Ramazanoğulları nın yönetiminde kent genişledi, camiler, hanlar, kamu binalarıyla süslendi. Yavuz Sultan Selim in Mısır seferi (1517) sırasında Osmanlı topraklarına katılan Adana yı 1608 e kadar yine Ramazanoğulları yönetti.1672 de Adana uğrayan Evliya Çelebi kente ilişkin ayrıntılı bilgi verir. Adana, 19. yy ın ortalarına doğru Osmanlı Devleti ne karşı ayaklanan Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından ele geçiridi ve Mısır Ordusu nun karargahı olarak kullanıldı. Londra antlaşmasıyla (1840) Osmanlılar a geri verildi.1867 deki yönetsel düzenlemede vilayet oldu da Mersin-Adana demiryolunun açılması, pamuk tarımının ve kentin ekonomisinin canlanmasına, nüfusun artmasına neden oldu. Ermeniler in 1909 daki ayaklanma girişimleri bastırıldı. Birinci Dünya Savaşı sırasında ( ) Toros ve Gavurdağı tünelleri ve Bağdat demiryoluyla kent İstanbul ve Suriye ye bağlandı. Birinci Dünya Savaşı sonrasında 24 aralık 1918 de Fransız birlikleri, işbirlikçi Ermeni çeteleriyle Adana yı işgal etti. Türk milis kuvvetlerinin şiddete direnmesi, işgalcilerin önemli kayba uğramalarına neden oldu. 20 Ekim 1921 de imzalanan Ankara Itilafnamesi hükümleri uyarınca 5 Ocak 1922 de Fransız işgal kuvvetleri kentten çekildi. Bu tarih, halen Adana nin kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.

9 Adana nın Kurtuluş Savaşı ndaki konumu I. Dünya Savaşının bitiş tarihi olan 1918 de Türkler için yen bir mücadele baslamıştır. 31 Ekim 1918 de Adana ya gelerek Alman mareşali LIMAN Von Sanders den Yıldırım Orduları Komutanlığı nı devralan Mustafa Kemal, Savaş, müttefikler için bitmiş olabilir; Ama bizi ilgilendiren savaş, kendi istikbalimizin savaşı, ancak şimdi başlıyor diyerek, Adana dakurtuluş savaşının ilk işaretini vermiştir. Bu sırada düşman kuvvetleri Adana ve yöresini işgal etmeye başlamışlardır. Amaçları, Avrupa devletlerine destek veren bir Ermeni devleti kurmaktir yıllarında, işgalciler, Adana da zulüm ve işkence uygulamışlardır. Bunca baskıya dayanamayan Adana lılar örgütlenerek Kilikya Milli Kuvvetler Teskilatı nı kurmuşlardır. 5 Ağustos 1920 de Mustafa Kemal, Fevzi Bey (Çakmak) ve milletvekilleri Pozantı ya gelerek burayı il merkezi haline getirmişler ve Pozantı kongresini yapmışlardır Kasım ayında Fransızlar yenilgiye uğramışlar ve Fransız Hükümeti, T.B.M.M. Hükümeti ni resmen tanımıştır. 20 Ekim 1921 de Fransızlar la Ankara Antlasmasi imzalanmıştır. Bu antlaşmaya uygun olarak 5 Ocak 1922 de Fransızlar, Çukurova dan tamamen ayrılmışlardır. Bu tarihten itibaren il merkezi tekrar Adana ya taşınmıştır. ADANA İSMİNİN KÖKENİ Adana ya ait en eski yazılı kayıtlara ilk defa, anadolu nun en köklü medeniyetlerinden olan hititlerin kava kitabelerinde rastlanmaktadır. bu kabilelerdeki bir yazıtta adana ve çevresinden uru adania (adana beldesi) olarak bahsedilmektedir. Yöreye m.ö. yaşayan kavimlere danuna ismi verildiği kayıtlarda mevcuttur. Bir efsaneye göre gök tanrısı uranüs ün adanus ve sarus adında iki oğlu adana civarına savaşarak gelmişler, adanus adını kendi kurdukları şehre vermiştir. seyhan nehri de sarus adını almıştır. Hitit etkisinde kalan fenikeliler, tarım ve bitki tanrılarının ismi olan adonis i bereketli topraklarından dolayı adana ya isim olarak vermiştir. M.s. 7. y.y. dan itibaren islam ordularının bölgeye gelişi ile birlikte arap tarihçileri adana isminin eski peygamberlerden yasef in torunu ezene den geldiği fikrini ortaya atmışlardır. Türkler torosları aşıp güneye indiklerinde buraya çukurova adını vermişlerdir. çukurova nın tarihteki adı kilikya dır. kilikya adını kireç yataklarından almıştır. Sümerlerden kalma gılgamış destanından itibaren sayısız kaynaklarda sayısız olaylarla açıklanmaya çalışan yöre adı çok renkli bir gelişim takip etmiştir. Adana için kullanılan isimlerin karışıklıklara sebep olması nedeniyle 1878 yılında osmanlılar döneminde yayınlanan bir fermanla yöre adının adana olarak yazılmasına karar verilmiştir. Adana tarihinde ilk çağlara ait bilgiler azdır. arkeolojik kazılarda elde edilen bilgilere göre yörede en az on değişik medeniyet ve yine en az on sekiz devlet, beylik, krallık gibi çeşitli siyasi kuruluşların hüküm sürdüğü belgelenmiştir. bunun sebebi bölgenin konumu ve tabi zenginliklere sahip olmasıdır. Adana Barajları Kozan Barajı, Adana da, Kilgen Çayı üzerinde, sulama amacı ile yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi m³, akarsu yatağından yüksekliği 78,50

10 m, normal su kotunda göl hacmi 170,34 hm³, normal su kotunda göl alanı 6,42 km² dir hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir. 2010/2011 de Elektrik üretimine başlamıştır. Nergizlik Barajı, Adana da, Üçürge Deresi üzerinde, sulama ve taşkın önleme amacıyla yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi m³, akarsu yatağından yüksekliği 50,00 m., normal su kotunda göl hacmi 21,80 hm³, normal su kotunda göl alanı 1,08 km² dir. Baraj hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir. Seyhan Barajı, eski Adana nın 15 km yukarısında dönüm araziyi ve Adana yı Seyhan Nehri nin sebep olabileceği su baskınından kurtarmak amacı ile yapılan toprak dolgu tipi barajdır. 8 Nisan 1956 da hizmete açılmıştır. 974 günde tamamlanmıştır. Maliyeti 25 milyon dolardır. Barajın gövde hacmi m³, akarsu yatağından yüksekliği 53,20 m, normal su kotunda göl hacmi 1200,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 67,82 km² dir. Baraj sayesinde hektar arazi sulanabilmektedir. 18 er MW lık üç üniteye sahiptir (Bir tanesi yedektir.) Hidroelektrik santral, 54 MW güç ile, yılda toplam 350 GWh elektrik enerjisi üretir yılından beri Türkiye Offshore Şampiyonası nın ikinci ayağına ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Çatalan Barajı, Adana da, Seyhan Nehri üzerinde, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi m³, akarsu yatağından yüksekliği 70,00 m, normal su kotunda göl hacmi 2126,33 hm³, normal su kotunda göl alanı 81,86 km² dir. Baraj 169 MW güç ile yıllık 596 GWh lik elektrik enerjisi üretmektedir. Altın Koza Film Festivali Adana da genellikle haziran ayında düzenlenen bir film festivalidir. Festivalde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Öğrenci Filmleri Yarışması, Dünya Sineması Örnekleri, Özel Bölümler, Kısa Film Bölümleri yer almaktadır. Çukurova nın geleneksel ürünü pamuğu simgeleyen Altın Koza Film Festivali, ilk kez 1969 yılında, Film Şenliği adıyla düzenlendi. Adana Yemek Kültürü Mutfak kültürü hemen her yöreye göre değişkenlik gösterir. Gelenek ve göreneklerimiz, dini yapımız mutfağı da etkilemiştir. Ayrıca ekonomik koşullar Türk mutfağının değişimini hızlandırmıştır. Türk yemek kültüründe et ve hamur işleri iki önemli temel kaynak. Adana mutfak kültüründe de tarihi ve kültürel mirasının önemli bir rolü var. Adana ya iç göçler nedeniyle konargöçer, köy, kasaba kültürü ve dış göçler nedeniyle çeşitli illerin kültürleri taşındı. Bu olgu da Adana mutfak kültürüne zenginlik ve çeşitlilik kazandırdı. Adana mutfağının bir bölümü unutulmaya yüz tutmuş durumda. Geleneksel yemeklerin bir bölümü nadiren yapılıyor. Bu yemeklerin yapılışını bilenler yavaş yavaş azalıyor. Yemeklerin bir bölümü de anılarda kalmış durumda. Şehrin hemen hemen bütün lokantalarında kebap kültürü hakim. Sulu yemeklerin bulunduğu lokantaların sayısı da oldukça az. Şehirde, geleneksel yemeklere ancak evlerde rastlanıyor. Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Erman Artun un yaptığı yemek kültürü araştırmaları Adana mutfağında kebabın hükümdar olmadığını ortaya koydu. Araştırmaya göre Adanalı, evinde hamur işleri, etli ve sebzeli yemeklere daha fazla yer veriyor. Adana mutfağında ayrıca tat vericilerin önemli bir yeri var. Bunlar arasında maydanoz, nane, kırmızıbiber, kırmızı pul biber, sumak, karabiber, kimyon, süs biberi, kekik, nar ekşisi, soğan, sarımsak sıralanabilir. Adana yemeklerinin en büyük özelliği bol yağlı, salçalı, baharatlı ve koyun etli olması. Yörede bulgur ve

11 un en fazla kullanılan malzemelerin başında geliyor. Bol yağlı koyun kıymasından yapılan kıyma adı verilen Adana kebabı ve içli köfte özel günlerin ve Kurban Bayramının vazgeçilmez yemeği. Kebabın yanında içecek olarak şalgam tercih ediliyor. Adana mutfağında özellikle maydanoz, nane, süs biberinin tatlandırıcılar arasında özel bir yeri var. Ayrıca pul biber, sumak, karabiber, kimyon, kekik, salça, nar ekşisi, limon, turunç, soğan, sarmısak çok kullanılır. Adana da pek çok sebze yemeği çeşidi bulunuyor. Bunlar etli, soğanlı domatesli, salçalı olarak pişirilmekte. Sebzeler haşlanmış olarak et yanına konmaz. Yağa çok önem verilir, sütten elde edilen yağların yanı sıra iç ve kuyruk yağları da kullanılır. Ön plana çıkan yemekler şunlardır; Hayır Çorbası Kamhi, Namaz Çorbası, Analı Kızlı, İçli Köfte, Sıkma, Adana Kebabı, Bici Bici, Kaynar, Palıza. Markalaşma Adana hem tarihi hem de coğrafi özellikleriyle ön plana çıkmaktadır. Kendisine ait yemek kültürü ve bir film festivaline ev sahipliği yapıyor olması şehrin tanıtılmasında önemli odak noktalarıdır. İlk olarak Adana nın tarihi çağlardaki konumuna bakmak gerekir da Mersin-Adana demiryolunun açılması, pamuk tarımının ve kentin ekonomisinin canlanmasına, nüfusun artmasına neden oldu. Bu tarihî olay Adana nın günümüzdeki ticari ve sanayiideki öneminin kaynağı sayılır. Çukurovanın bereketli topraklarında yetişen pamukla birlikte tekstil sanayi Adana da güçlenmiştir. Türkiye ekonomisine katkıları Adana nın tanıtılmasında öncelik taşımaktadır. Pamuk kozalarından adını alan Altın Koza Film Festivali bu tanıtımlarda başrolde olmalıdır. Festivallerde verilen ödüller, festivale katılan ünlüler ve filmler broşürlerde yer almalıdır. Özellikle festivalin ilkine ait afişler şehirle ilgili tanıtım broşürlerinde ön plana çıkarılmalıdır. Adana hem tarihi hem de coğrafi özellikleriyle ön plana çıkmaktadır. Kendisine ait yemek kültürü ve bir film festivaline ev sahipliği yapıyor olması şehrin tanıtılmasında önemli odak noktalarıdır. Şehrin aldığı göçlerle birlikte Akdeniz de nüfus yoğunluğuna sahip illerden biri olmuştur. Bu yoğun nüfusun sahiplendiği ve gelenekselleştirdiği yemek kültürü şehre damgasını vurmuştur. Adana Kebabı şehrin adının anıldığı ve tanıtıldığı bir simge olmuştur. Şehre ait diğer lezzetler de mutlaka yemek tanıtımlarında yer almalıdır. Özellikle adı ile dikkatleri üzerine çeken Bici Bici tatlısı sıcak Adana günlerinin serinletici tadlarından biri olarak ön plana çıkarılmalıdır. Halka tatlısı da hızlı yapılışı ve çok revaçta olması sebebiyle bu tanıtımlara katkı sağlamalıdır. Şehrin yazın sıcak bir iklime sahip oluşu ve bu sıcaklıkta ortaya çıkacak olan su sıkıntısının Adana nın meşhur barajlarında giderildiği üzerinde durulmalıdır. Barajların bu katkıları onlara ait dev resimlerde yer almalıdır. Bakü-Ceyhan Boru hattı derken pek fazla dikkatimizi çekmeyen Ceyhan, Adana nın Akdeniz e kıyısında yer alır ve bu ilçesiyle Adana stratejik bir öneme sahiptir. Karataş ilçesi ise bu ilçeye komşuluk ederek Akdeniz deki tatil beldelerinden birisini oluşturur. Bu yönüyle turizme katkıları vardır. Çukurova nın Fiziki ve Tarihi Coğrafyası Modern coğrafyada, idari sistemde ve tarihte Çukurova olarak da bilinen Adana ve çevresi, günümüz Mer-

12 sin (İçel), Adana, Osmaniye ve kısmen de Antakya (Hatay) illerini kapsar. İsminin ima ettiğinin aksine bu toprakların tümü düz ve ovalık değildir. Dağlık ve engebeli kısımları da mevcuttur. Ancak hakim arazi yapısı düz olduğu için Çukurova olarak adlandırılmıştır. Dar anlamda asıl Çukurova yı oluşturan ovanın uzunluğu kuzeyden güneye 80 km, batıdan doğuya 160 km dir. Çukurova eski dünyanın Avrupa sı olan Mezopotamya ya Orta Anadolu dan daha yakındı ve bu konumuyla eski Kizzuwatna ve Kilikya krallıklarına yüzyıllar boyu ev sahipliği yapmıştı. Kara, deniz ve ırmaklar üzerinden sağladığı ulaşım, Anadolu ve Mezopotamya ile Doğu Akdeniz arasındaki köprü konumu, tarıma elverişli geniş toprakları ile uygarlık tarihi açısından çok önemli bir bölge olan Çukurova nın verimliliği dillere destan olmuştur. Ayrıca akarsularının bolluğu, tabii kaynaklarının zenginliği, ılıman iklimi ve her yönden korunaklı kapalı bir havza olma gibi kendine has özelliklerinden dolayı ilkçağlardan itibaren içinde insanları barındıra gelmiştir. Mezopotamya ile Orta Anadolu ve Ege bölgesi arasında bir köprü olmakla kalmamış, kendine özgü kültürler de yaratmıştır. Bunları en başta Hatti olmak üzere başka bölgelere taşımış, bağımsız devletler kurmuş, dilini en eski devirlerden beri yazıya geçirmiş; din, edebiyat, tıp, eczacılık, felsefe, büyücülük ve falcılık konularında büyük gelişmelerin ve icatların yapıldığı, eski dünyanın nadir bölgelerinden biri olmuştur (Ünal, Girginer, 2007). Akad, Mısır, Mitanni, Hurri, Babil, Hitit, Pers, Grek, Roma, Bizans, Haçlılar, Ermeni, Arap, Moğol, Memlük (Kölemen), Türkler ve daha nice küçük devletler tarafından bazen uzun süre, bazen de geçici olarak işgal altında tutulmuş olmasına rağmen, bazen kendi savunma gücünü a ş an düşmanlarına karşı kendini savunmuş, bazen de yabancıların hakimiyetini kabul etmek durumunda kalmıştır. Bu durumlarda dahi özgün kültür verilerini sürdürmesini, yenilerini yaratmasını ve galipleri kendi kültür alanına çekmesini başarmıştır. Askeri açıdan üstün Hitit hakimiyetinin mutlak olarak Hurri- Kizzuwatna etkisi altına girmesi, bunun en güzel örneğidir. Dünya tarihinde daha M.Ö.1550 yılında bir kent olarak Adaniya, Tarše ve Halep isimleriyle tarih sahnesine çıkan ve 3500 seneden beri adı hiç değişmeyen çok az sayıda kent vardır (Krş: Rother, 1971; Passim ve Rother, 1972: Passim; Ünal, 2000 a; Ünal, 2000 b). Adana ve Tarsus ile kıyaslandığında Ankara, İzmir, İstanbul, Efes, Atina, Roma, Tokyo, Washington gibi çoğu büyük imparatorluklara başkentlik yapmış metropoller, en az 1000 sene daha geç kurulmuş kentlerdir. Kaldı ki, Adana ve Tarsus kentlerinin M.Ö.1550 senesinde yazılı tarihi belgeler başlamadan çok daha önceleri, en azından günümüzden 5000 sene önce bir kent olarak mevcut olduğunu kanıtlayan arkeolojik ipuçları da vardır. Tarsus Gözlükule kazıları antik Tarsus un sırlarına bir ölçüde ışık tutmasına karşın, durum ne yazık ki Adana için böyle değildir. Bu kentin tarihi ile ilgili arkeolojik izler, Adana kentinin içindeki Tepebağ Höyük ile Adana nın yakın çevresindeki diğer höyüklerin altında saklıdır (Girginer, 2000). Resmi daireler arasındaki yazışmalara ve onaylara sıkışıp kalmış bürokratik işlemler ve yaklaşımlar, Tepebağ ı küçük bir kazı alanı açarak bile incelenebilmesine olanak b ırakmamıştır. İleride Kizzuwatna nın diğer höyükleri ile yerleşim alanlarında sistematik kazılar yapıldığında, Adana kentinin daha eski izleri, gizinleri ve yazılı kaynakları kesinlikle ortaya çıkacaktır. Tarih, ekonomi ve urbanistik açıdan araştırılması ve yanıtlanması gereken sorulardan birisi sadece isimlerdeki devamlılık değil, nasıl olup da diğer birçok Kilikya kenti arasında sadece bu iki kentin özellikle Ortaçağ da yoğunlaşan tüm çalkantılara, i şgallere, insan eli veya doğa afetleri tarafından yapılagelen tahriplere rağmen dayanabilmiş ve günümüze kadar gelebilmiş olduklarıdır

13 Sit ve Uygulamaları İnsanlığın başlangıcından bu yana binlerce yıldır Anadolu ve Mezopotamya da insan toplulukları kendi özgün, yöresel değerlerini oluşturmuş, farklı ilişkilerle kültürlerini aktarmışlardır. Kültürel değerlerin öneminin ayırdına varılması ve rekabet ortamında getirileri gözle görülmeye başlamasıyla birlikte koruma ve sit kavramı gelişmiştir. Osmanlılardan beri tarihimize, korunması gerekli eserlerimize, kültürel değerlerimizle birlikte zanaatlarımıza büyük önem verildiğini çeşitli fermanlar ve resmi yazışmalardan bilmekteyiz. Ancak zaman içinde koruma ve sit anlamında gelişen ve değişen kavramlar nedeniyle münferit girişimlerin yerini yasa ve tüzükler almıştır. Sit alanlarından farklı olarak Höyük tanımı da, çok eski bir yerleşme yerinin zamanla toprakla örtülüp tepe biçimine gelmiş halidir. Türk Dil Kurumu nun yayınladığı Türkçe sözlükte Höyük; Tarih boyunca türlü sebeplerle y ı k ı lan yerleşme bölgelerinde, yıkıntıların üst üste birikmesiyle oluşan, çoğu kez içinde yapı kalıntılarının bulunduğu yayvan tepe olarak tanımlanmaktadır. Hasol ise höyüğü (öyük); Kazılınca altından eski yapı kalıntıları ve eski yapıtlar çıkan yayvanca toprak tepe olarak tanımlamaktadır (Hasol, 1992). Naumann ise höyüğü; Anadolu da ova düzlüklerinde çapları çeşitli ölçülerde değişebilen, kimi zaman yükseklikleri 35 metreye ulaşan toprak tepelerine sık sayıda rastlanır. Bu insan eliyle yapılan tepe oluşumları olarak tanımlamaktadır (Nauman, 1985). Höyükler genelde üst üste gelmiş çok evreli yerleşim yeri birikimleridir m yükseklikte ve m genişlikte olurlar. Uygarlıkların araştırılmasında önemli referanslardır. Genellikle günümüze göre en yakını en üstte olmak üzere eskiye doğru uzanan bir tabakalaşma gösterirler. Orta Anadolu höyüklerinde Neolitik, Kalkolitik ve Tunç çağı yerleşmelerinin üzerinde, Frig, Selçuklu ve Osmanlı yerleşimleri görülebilir. Hatta modern yerleşimlerin bir kısmı halen höyükler üzerinde yaşamaya devam eder, özellikle bir çok köy ve kasaba hatta şehirler kuruludur. Anadolu da yaklaşık höyük bulunduğu tahmin edilmektedir. Bunların en bilinenleri: Yozgat ta Alişar, Hashöyük, Çorum da Alacahöyük, Ankara da Ahlatlıbel, Etiyokuşu, Karaoğlan, Konya da Çatalhöyük, Burdur da Hacılar, Çanakkale de Troia, Diyarbakır da Çayönü, Mersin de Yümüktepe, Gözlükule, Adana da Tatarlı Höyüktür ( Halen höyükler üzerinde yaşamını sürdüren modern kentler olarak da Konya Alaaddin Tepesi, Antep, Diyarbakır ve hatta İstanbul Tarihi Yarımada sayılabilir. Höyüklerin dışında ona yakın, karıştırılmaması gereken diğer bir kavram Tümülüs tür. Latince bir sözcük olup bir mezar ya da mezarlık içeren, toprak yığılarak oluşturulmuş tepeciklere verilen addır. Bunlara en çok Anadolu da, Trakya da, Orta Asya da ve Rusya da rastlanır. Bintepe deki Alyattes in Tümülüsü ile Nemrut Dağı ndaki Tümülüs Anadolu nun bilinen en büyük tümülüsleri arasında yer alır. Adana ilinin km² lik yüzölçümünün % 40 ının orman olmasından dolayı yaylalarda, dağlık alanlarda dağ otelleri, konaklama, dinlenme, kamp ve ihtiyaç alanlarının üst ölçekli ve detay planlarının oluşturulması, doğa yürüyüşü parkurlarının gerçek haritalar üzerinde detaylı tanımlayıcı verilerle i ş lenmesi gerekmektedir. Çalışmaları biten PİGEP (Pozantı İlçe Gelişim Projesi) kapsamında şu öneriler bulunmaktadır. Dağlık alanlarda belirli bölgelerde Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü nün hazırlayarak Bakanlığa sunduğu Turizm Bölgesi ilan edilmesine ilişkin çalışmalara ivme kazandırılmalıdır. Adana yaylalarında ev pansiyonculuğunun yaygınlaşmasını sağlamak için yerel halkın eğitim çalışmalarına başlanması önemli bir adım niteliğindedir. Yazdan yaza kullanılan evlerin en az 15 günden başlamak üzere doğal hayatı paylaşmayı sevenlere, ev içi rahat ortamların düzenlenerek sunulması ile yaylalar hem korunmuş, denetlenmiş hem de yaşatılmış olacaktır. Tepebağ projesinin bir an evvel uygulamaya geçirilmesi için alt tabakalarda neler olduğunun ve alt-üst nerenin korunacağı tartışmasının yapılacak bilimsel sondaj ve sempozyumlarla belirlenmesi, artık Adana lı yatırımcıların bu bölgede evler satın alarak Türkiye mizdeki diğer güzel örnekler gibi (Safranbolu, Amasya, Sultanahmet, vs ) turizm bölgeleri oluşturulmalıdır.

14 Kamu mülkiyetindeki yaklaşık mt² lik alanın gerek kazı ve sondaj çalışmalarında gerekse de üst yapıda oluşturulabilecek tesislerle (pansiyon, turistik konak otel, yöresel yemekler sunan restoran, çeşitli turistik hediyelik e ş ya satan dükkan ve mağazalar, kültür varlıklarımızı sergileyebileceğimiz Çukurova Müzesi ve Sanat Sokağı nın oluşturulması) değerlendirilmesi gerekmektedir. Seyhan nehri yataklarında çift taraflı çevre düzenlemesi yapılarak Adana ya özgü eski bilgi belgelerin araştırmalarından ortaya çıkabilecek küçük çaplı turistik kayıklar, göl üzerinde doğayı kirletmeyecek şekilde turlarla turizm potansiyeli (merkez park içindeki tren örneği gibi gezinti tekneleri, kayıkları kullanabiliriz) oluşturulabilir. D.S.İ. ile görüşülerek fizibilite çalışmaları yapılmalı ve göl üzerinde uluslar arası yarışmalar düzenlenmeli, spor turizmi canlandırılmalıdır. Seyhan nehri üzerinde alüvyonların doldurduğu yataktaki sitasyon yönlendirilerek görsel ve estetik açıdan değişik fonksiyonlara uygun adacıklar oluşturulabilir. Koruma amaçlı imar planındaki özel proje alanlarından öncelikle kapalı çarşı ve bedestenin aslına uygun restore edilerek turizme kazandırılması gerekmektedir. İlimiz sınırlarındaki tüm kalelerin ve arkeolojik sit alanların projeleri, hazırlanarak hayata geçirilmelidir. Adana Karataş yolu çift şeritli yol haline getirilmelidir. Adana ve çevresindeki kaplıca ve şifalı suların tespit ve analiz edilerek uygun turizm projeleri ile sağlık turizm merkezlerine dönüştürülmesi sağlanmalıdır. Adana Kültür ve Turizm il Müdürlüğü bünyesine yabancı dil bilen elemanlar istihdam edilmelidir. Öncelikli projede fuar ve kongre merkezlerinin bir an önce profesyonel fizibilite çerçevesinde (yer seçim kararları, uygunluk, ulaşım, altyapı maliyetleri vs.) plan ve proje altına alınmasını sağlamak, ihtisas fuarcılığının gelişmesi yönünde uzmanlar tarafından çalışmalar yapılması gerekmektedir. İlimiz s ı n ı rlarındaki tüm mağaraların gerekli tespit, analiz ve etüd çalışmalarının yapılarak turizme kazandırılması gerekmektedir. Adana da ulusal veya uluslar arası bir sanat, tarih veya kültür buluşması düzenlenebilir. Bienal, kongre veya toplantı şeklinde Adana ile ilgili, Adana yı ilgilendiren bir konu veya proje kapsamında olabilir. Yerel basının tanıtım çalışmalarını desteklemesi gerekmektedir. Ayrıca, ilimizdeki turizmle ilgili kişi ve kuruluşların web sitelerinin oluşturulması, elektronik posta (mail) adreslerinin listelenmesi ve uluslar arası arenada yayınlanması sağlanmalıdır. Yapılan çalışmaların komşu illerle paylaşılması, etkileşimlerin incelenmesi ve ortak hareket edilecek projelerinde belirlenmesi gerekmektedir. Tepebağ Höyüğünde Yapılan Arkeolojik Araştırma ve Sondajlar Tepebağ höyüğü tarih ve 3637 sayılı kara ve tarih ve sayılı kararla onaylanmış ve tescil edilmiştir. Tepebağ Höyük te ilk kez dönemin Adana Arkeoloji Müzesi müdürü A.R.Yalgın ( ), 1936 yılında 6 gün süren bir sondaj kazısı yapmış ve 4 m derinlikte çalışmalar b ı rakılmıştır. Akmehmet Mahallesi 19.Sokak Hacı Hafızın yeni evi önünde şeklinde tasvir edilmiş olan sondaj kazısından ç ı kan eserler halen Adana Müzesi ndedir. Bu eserlerin çoğunluğunu geç dönem malzemesi oluşturmasına rağmen, daha eski dönem eserlerine de rastlanıldığı ifade edilmiştir (Düşmez, 1943; Kum, 1944). Höyüğü 1942 y ılında R. 0. Arık ziyaret etmiş ve bu yerleşmede daha esaslı bir araştırmanın yapılması gerektiğine dikkat çekmiştir (Arık, 1942) yılında M. V. Seton-Williams, yüzey araştırması esnasında sondaj kazısından ç ı kan eserleri incelemiş ve bu malzemeleri geç dönemlere tarihlemiştir (Seton, Williams, 1954) yılında Adana Müze Müdürlüğü tarafından Çavuşlu, Sirkeli, Tırmıl, İncirlik, Kürkçüler, Mercin ile birlikte Tepebağ da da sondaj kazısı yapıldığından söz edilmektedir (Altay, 1965). Adana Müzesi nin yaptığı çeşitli sondaj ve kurtarma çalışmaları esnasında Abidinpaşa Caddesi nde, günümüz Merkez Bankası nın üzerine inşa edildiği alanda Roma Dönemi ne tarihlenmiş mozaiklerin bir

15 kısmı kurtarılarak müzede sergilenmeye başlamıştır. İnönü Caddesi ndeki bir hafriyat esnasında da yine aynı döneme ait bir aslan heykeli, Çakmak Caddesi ndeki diğer bir hafriyatta ise, Roma Dönemi ne ait bir lahit ortaya çıkarılmıştır. Bunların dışında höyüğün batı eteklerinde, Kuruköprü Mahallesi nde 1971 yılında 4.y.y. a ait pişmiş toprak mezarlar ve mezar eşyaları ortaya çıkarılmıştır (Arslan, Bediz, 1999). Bu alan yerleşmenin Geç Dönemlerdeki Nekropolü olmalıdır. Adana nın bilinen ilk eski eser kaçakçılığı 1882 yılındadır yılında, Adana da şehir merkezinde yer alan Çukurova nın en büyük höyüklerinden birisi olan Tepebağ Höyüğü nün üst kotlarında, bir misyoner evinin inşaatı sırasında bir takım eserlerin görülmesi üzerine, Mr. Montgomery daha derine ulaşılmasını istediğini ve bu esnada da pişmiş toprak bir figürin ile birlikte siyah granitten, diz çökmüş pozisyonda, sol eli göğsü üzerinde tasvir edilmiş Mısır kökenli bir heykelin bulunduğu bildirilmiş, bu eser bir İngiliz yatı tedarik edilerek bir patates çuvalı içinde Amerika ya götürülmüştür. Heykelin üzerindeki yazıtı, British Museum dan S. Birch okumuş ve heykelin Çukurova tarihi için önemi daha da artmıştır. Hastabakıcı Satsneferu ya ait olan eser, M ı s ı r da Orta Krallık Dönemi nin (M.Ö ) 12.Hanedanlığı na (M.Ö ), dolayısıyla M.Ö.1800 lere tarihlenmiştir. Eser şu anda, New York The Metropolitan Museum of Art ta, müzeye geliş numarası ile korunmaktadır. Eserin Adana ya geri getirilmesi Adana Kenti için bir prestij olacaktır. Jeomorfolojik araştırmalar ise, M.Ö.II. binde kıyı çizgisinin günümüzden çok daha içeride olduğunu, k ı y ı çizgisinin Mersin den doğuya Kazanlı ya doğru uzandığını, buradan da Ağzıdelik, Çöplü ve Kuransa köyleri civarından geçtiğini ve Dervişler den güneydoğuya doğru Domuz Tepe ye yaklaştığını tespit etmiştir (Göney, 1976). Dolayısıyla, M.Ö.2.Binde Seyhan Nehri üzerinden denize ulaşımın çok da zor olmadığını, Tepebağ Höyüğün yakınlarında bir yerlerde belki de bir takım liman tesislerinin olduğu düşünülmektedir (Girginer, 2000; Bal, 1999). Bilim dünyasındaki bu tartışmaların dışında, Adana-Tepebağ Höyük ve çevresiyle ilgili 1996 yılında yapılan Adana Koruma Amaçlı İmar Planı raporunda da bölgenin eskiçağlar açısından önemine dikkat çekilmiş, bunun dışında özellikle höyük üstünde kalan tarihsel dokuyla ilgili de çok sayıda proje üretilmiştir (Gök, Oral vd., 1996). Çukurova Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü tarafından, tarihinde Tepebağ Höyüğün arkeolojik karakterine dikkat çekmek ve üzerindeki yapı dokularıyla ilgili neler yapılabileceği konusunda bir panel düzenlenmiştir. Arkeoloji Bölümü nün Tepebağ Höyük Arkeolojik Kazı Projesi kamuoyuna tanıtılmıştır (Girginer, 1999). Tepebağ ın, arazide titiz çalışmalardan sonra halihazır durumu üzerinden topoğrafik haritası ç ı karılmış, bilinenden çok daha büyük bir höyük olduğu ve yaklaşık 2.1 hektarlık alanı kapsadığı tespit edilmiştir (Koç,.2001). Höyüğün en yüksek kotu 40 m, eteklerde de 29 m civarındadır y ı l ı ndaki Adana depreminden sonra, özellikle höyüğün tepe noktalarında dönümlük alanlar enkazların kaldırılmasından sonra boş bırakılmıştır y ı l ı itibariyle 81 adet sondaj başvurusu hakkında Adana Müze Müdürlüğü nde dosya açılmış olup 9 adedinde üzerinde başka bina olması, başvuru sahibinin vazgeçmesi ve sondaj raporu yapılması zorunlu alan dışında olması sebebiyle sondaj yapılamamıştır. Geri kalan 72 adet sondajın 1 tanesi Taşköprü ayaklarına, 2 tanesi de birkaç mahallenin alt ve üstyapı çalışmalarının sondajlarıdır. 69 adet sondajın mahallelere dağılımı Tepebağ 20 adet, Ulucami 15, Karasoku 12, Kayalıbağ ve Kuruköprü 6 şar, Türkocağı 4, Sarıyakup 3, Alidede 2 ve Mestanzade 1 adettir. Toplam 164 sondaj açılmış ve ortalama derinlik 2.30 m civarındadır. Sondajlarda genelde geç ve orta dönem takı, ev eşyaları ve malzemeleri bulunmuş ancak Türkocağı mahallesinde bir duvar kalıntısı dikkat çekmiştir (Adana Müze Müdürlüğü arşivi). Sonuç itibariyle ortalama derinliğin böyle uzun y ı llardır üzerinde kazı yapılmayan bir höyük için çok sığ olduğu ve alanda genel bir yeraltı tespiti gerek günümüz teknolojileriyle gerekse de arkeoloji teknikleriyle yapılmadığı için kamuoyu tarafından Tepebağ Höyüğü nün önemi anlaşılamamıştır.

16 Tepebağ Höyük ve Sit Uygulamaları Türkiye deki kentlerimizde de uygulandığı gibi Adana kent merkezindeki Kentsel ve Arkeolojik Sit Alanı sınırları mümkün olan en geniş haliyle 1994 yılında çizilmiştir. Ancak sit sınırlarında, zamanla kültür varlıklarının durumuna göre değişiklik olmaktadır/olmuştur. Adana daki sit sınırları bulunan kültür varlıklarına göre değiştirilmektedir. Adana da sit sınırları Koruma Kurulu nun uzmanları tarafından doğru çizilerek uygulamaya girmiştir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü nün çalışma alanımızla ilgili aldığı kararlarda dikkat çeken faktör yoğunluk artışı ve tescilden düşürmeye yönelik rant taleplerinin ciddi anlamda kabul görmediği ancak kurumların çalışmasını engellemeyerek kanunlar çerçevesinde koruma kullanma dengesinin korunmaya çalışıldığıdır yılı onaylı Koruma Amaçlı İmar Planı ilkelerinden taviz verilmemiş olunması planlama kültürü açısından çok önemlidir yılına kadar halihazır haritası, kadastrosu çok eski verilere dayanan sit alanının yakın dönemde de Koruma Amaçlı İmar Planı nın da yönlendirmesiyle birlikte daha çok çalışmaya konu olduğu görülmüştür. Sit alanları digital ortamda arşivlenmiş ve isteyen herkese teknik bir harita ile verilebilir duruma gelmiştir. Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim üyelerinden K.Serdar Girginer ve arkadaşlarının tarih ve 8 sayılı sit sınırlarının tekrar gözden geçirilmesi ve derecelerinin yükseltilmesiyle ilgili yazısı kurul tarafından henüz sonuçlanmamıştır. Kurulun yoğun gündemi düşünüldüğünde gerek bürokratik i ş lemler, gerekse de kurulun çalışma ortamının yetersizliği bu konuda etkin olduğu düşünülmektedir. Elde edilebilecek bilimsel veriler ile sit derecelerinin yükseltilmesi ileride kaçınılmaz olarak görülmektedir. Yerel kaynakların da desteğiyle bilimsel kazılarla sistematik bir çalışma yürütülmesi bize Tepebağ Höyüğü ndeki yerleşmelerle ilgili kapsamlı bilgi verecektir, diğer bir anlatımla, Adana kentinin geçmişi ile ilgili daha fazla bilgi elde etme olanağımız olacaktır. Marmaray gibi uluslararası projeler ülkemizde yapılmaya başlandıkça bu çalışmaları daha fazla görmekteyiz. B.T.C. projesi, Sugözü Adana Enerji İletişim hattı, Adana ili, Yumurtalık ilçesi, Sugözü Enerji Santrali (İSKEN) Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna veri toplamak için gerek şirket gerekse de Bakanlıklar kurumlardan 2863 sayılı yasa kapsamına giren doğal ve kültürel varlıklar açısından herhangi bir sakıncası olup olmadığı konusunda görüş istenmiştir. Dünya Bankası ve Avrupa Konversiyonu kriterleri ile Avrupa Kültürel Mirası Koruma Sözleşmesi (Malta-Valetta) kriterlerine göre Arkeolojik Etüd ve Değerlendirme çalışmaları yapılmıştır. Adana Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu Hafif Raylı Sistem çalışmalarında kuruldan izin almakla birlikte henüz böyle bir koruma kültürü toplumda oluşmadığı için alınan resmi yazı yeterli görülüp çalışmalara devam edilmiştir. Oysa kurul yetkilileri kirleten öder mantığı ile alanda yapılması düşünülen büyük projelerde buranın önemini vurgulayarak daha detaylı çalışmalar talep edebilecek durumdadırlar. Tabi bağlı bulundukları yasal prosedürlerin henüz tam olarak kabuğunun kırılamadığı ve büyük projeler dışında bu mantığın içtihatlara, uygulamalara girmemiş olması kurulun da elini bağlamaktadır. Koruma Amaçlı İmar Planı nın uygulanma oranına baktığımızda yaklaşık % 15 oranında planın uygulandığı görülmektedir. Bu y ı lları arasındaki 14 yıllık bir süre için çok düşük bir orandır. Daha uygulanabilir ama ranta hizmet etmeyen bir planlama arayışına gidilmelidir. Bunun da başlangıç noktası Adana Büyükşehir Belediyesi olmalıdır. Acilen uygulamaya yönelik mekanla çalışabilecek çoğulcu bir kamuoyu katılımı ile plan hazırlanmalıdır. Tepebağ Höyük ve Kentsel Arkeoloji Tepebağ Höyüğü nün 3 boyutlu çizimlerine baktığımızda boyutlarının büyüklüğü çarpıcıdır. Bölgenin en görkemli yerleşimi öngörülenden çok daha büyük bir höyük olduğu ve yaklaşık 2.1 hektarlık alanı kapsadığı

17 tespit edilmiştir (Koç, 2001). Höyüğün en yüksek kotu 40 m, eteklerde de 29 m civarlarındadır li y ı llarda yapılan kadastro ve halihazır çalışmalarıyla höyüğün üst kesiminin 2.1 hektar olmakla birlikte tamamının yaklaşık 25 hektarlık bir alanı kapsadığı ortaya çıkmıştır. Tepebağ evleri, Adana nın merkezinde ilk evler olup aynı adlı höyüğün üzerinde ve eteklerindedir. Tarihi sur içindeki Adana şehrinin yüzlerce yıllık kültürü burada saklıdır y ı l ı nda Ramazanoğlu Halil Bey in yaptırdığı konaktan itibaren başlayan yeni şehirleşme döneminde Tepebağ Mahallesi de oluşmuş (Oral, 1996) ve 1752 yılında yaptırılan Yeşil Mescit ile başlayan yeni yapılaşma döneminde gelişmiştir. Bu bağlamda Tepebağ evlerinin çoğu 18 yy a aittir. İnönü caddesinin şehirlerarası yol olarak açılmasıyla birlikte daha önceki yapıların uslubünden farklı neoklasik tarzda silmeli-profilli konutlar ortaya çıkmıştır. Tarihi Tepebağ evleri; şemsiye gibi geniş saçakları, yüksek tavanları ve cumbaları ile geçmişin nostaljik ortamlarıdır (Zaimoğlu, Uygur, 2003). Dar ve kıvrımlı sokaklara açılan ve çok az örneği kalan kanatlı han ve ev kapılarından avlulara girildiğinde yüzlerce y ı llık zengin kültürün örnekleriyle karşılaşılır (Oral,1996). Geleneksel konutlar, plan düzenlemesi yönüyle genelde giriş, ara kat ve üst kat düzenine sahiptir. Giriş katı görüş etkisinin azaltılması ve mahremiyet nedeniyle d ışa kapatılmış, ara kat k ışlık kat olarak, üst kat ise yaşama birimlerinin yer aldığı esas kat olarak düşünülmüştür. Konut içinde yer alan her oda, günlük aktiviteleri yapabilecek şekilde organize edilmiştir. Odalarda ayrıca, İslamiyet in etkisinden dolayı manevi tatmin ve iç yaşantı arayışı vardır. Bu içe dönük tarz, yalnızca ev içi yaşamını sokaktan gizlemek ve kadınlarını yabancı- lardan saklamak amacıyla değil, kendi inançları sonucu yarattıkları öze ve çevreye varma çabasının bir ürünüdür. İlk yerleşim yeri olan Tepebağ da, birbirine bitişik inşa edilmiş olan konutlar genelde tek ya da çift katlı olarak, güney-batı-kuzeydoğu yönünde konumlanmış olup, arka kısımlarında küçük avlular b ı rakılmıştır. Azınlık yerleşimlerinde ise konutlar, parsel boyunca düzenli inşa edilmişlerdir (Özmen, Özerol, 2000). Tepebağ evleriyle ilgili tipoloji çalışmaları olmakla birlikte kuruldaki rölöve, restitisyon ve restorasyon projeleri incelenerek daha kapsamlı bir tipoloji çalışması yapılması gerekmektedir. Bunun da özellikle sit alanı içindeki yapılara yönelik uygulanması sağlanmalıdır. Tepebağ bölgesindeki konutlar yapı yasağı olması ve kısıtlı trafik sayesinde kısmen kullanılabilir ve yenilenebilir durumdadır, ancak diğer iki bölgedeki konutlar çoğunlukla yapıların niteliğine uygun olmayan yeni işlevler yüklenmekten dolayı tahrip olmuşlardır li yıllarda kısmen bazı duyarlı işadamları ve derneklerin özverili çalışmaları ile tescilli evlerin çok azı kent hayatımıza kazandırılmıştır. Adana Kalesi Adana Kalesi: Abbasi Sultanı Halife Harun Reşid tarafından, eskiden kalan kale yıkıntıları üzerine 781 de yaptırılmıştır ( Kale 1836 da Adana yı işgal eden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından yıktırıldığı için bugün temellerinin bir bölümü ayaktadır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde; Dört köşeli çevresi dört yüz adımdır. Yedi kulesi, iki kapısı vardır der (Yavuz, Özmen, 2000). İlk devirde yapılan kalenin bir duvarı nehire dayanmış olup, diğer üç kenarı hendeklerle çevrilidir ve 7 burcu vardır (Yavuz, Özmen, 2000). Adana kalesi surları, Adana nın M ı s ı r Kölemenleri tarafından i şgali esnasında 1836 da Mısırlı İbrahim paşanın emriyle yıktırıldığı için bugün bir iki parça duvar enkazından ve Kalekapısı, Tarsuskapısı gibi isimlerden başka bir eser ve hatıra kalmamıştır. 26 Aralık 1706 da Adana ya gelen seyyah P. Lucas, Adana kalesini gezdiğini beyan ederken şöyle demektedir: Adana nın ortasından Paris in Sen nehri büyüklüğünde Çakıt (Seyhan) ırmağı geçmektedir. Bu nehrin kenarında şehrin kalesi vardır. Bu kale küçük olmakla beraber sağlam bir temel üzerinde sağlam yapılmıştır. Bir gün buradan geçerken kale kumandanı beni davet etti ve kaleyi gezdirdi. Üzerinde kuleleri bulunan surun, kale kadar eski olan kapısından içeri girdik. Bu kapının alt tarafı büyük demir levhalardan, üst kısmı da üç parmak kalınlığında at nallarından yapılmıştı. Buradan sonra dar yollardan giderek muhafızların oturduğu

18 garnizona vardık. Burada askerlerin aileleri de bulunuyordu ki, sayıları kırktan fazla değildi. Bundan sonra surları dolaştık. Ben burada yalnız küçük bir top gördüm. Bir kaç tane de mühimmat deposu vardı. Fakat bunların hepsi boştu. Kalede başka görülmeğe değer bir şey yoktu. Çevresi 300 metreden fazla olmayan bu kalenin içinden büyük gözlü bir taş köprüye geçilmekte ve buradan şehrin dışına çıkılmaktadır. Bu köprünün sağ kolu üzerinde büyük su kemerleri ve bunların alt tarafında da nehirden su çeken su dolapları bulunuyordu. Büyük kemerli su yolları ırmaktan alman suyu kanallar vasıtasıyla şehre isal ediyordu. Adana kadar güzel ve fazla çeşmesi bulunan bir yer yoktur diyebilirim. (Yavuz, Özmen, 2000). İngiliz seyyahı Kinneir de de Adana yı ziyaret ettiği zaman Adana kalesi hakkında şu kısa notu vermektedir: Seyhan kenarındaki kale, köprüden uzak değildir ve taşdan yapılmış kuleli duvarlarıyla tahminen 1/4 millik bir çevreye maliktir. (Yavuz, Özmen, 2000). Adana Kalesi nden bugün geriye sur kalıntıları olduğu iddia edilen birkaç duvar parçası kalmıştır ADANA DA TURİZM Adana, eşsiz güzellikteki tarihi eserleri, Yumurtalık ve Karataş Sahilleri nin doğal güzelliği, Toros Dağlarının yemyeşil yaylaları, şifalı suları, bitki ve hayvan türleri bakımından çeşitliliği önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. İlin kuzey ve doğu-sunu kaplayan Toros Dağları, dağ sporları, trekking ve av turizmi açısından çok uygun bir doğal ortama sahiptir. Ayrıca sayısız yaylalarıyla da, yayla turizminin gelişmesine son derece elverişlidir. Adana, bölgenin en büyük kenti ve iş merkezi olduğu gibi, gelişmiş üniversitesi, gelenekselleşmiş sosyal etkinlikleri nedeniyle de önemli ölçüde iş ve kongre turizmi potansiyeline sahiptir. Bütün bu özelliklerinden ötürü, her yıl azımsanamayacak ölçüde yerli ve yabancı turist ağırlanmaktadır (Adana İl Turizm Envanteri, 1998: 46-48). Adana da bulunan en önemli tarihi eserler; M.Ö. II. Yüzyılda Romalılar tarafından Seyhan Nehri üzerinde yaptırılan Taşköprü, kent merkezindeki Ramazanoğulları döneminden kalma Ulucami, Akmescit, Eskiden Saint Jacques adlı bir Kilise iken camiye çevrilen Eski Cami (Yağ Cami), Hasan Ağa Cami ve Bebekli Kilise yer almaktadır. Adana civarındada birçok eski yerleşim merkezi (antik kent) yer almaktadır. Bunlar; Yakapınar, Anavarza ve Karatepe antik yerleşim yerleridir. Ayrıca Ceyhan da Hieropolis-Kastabala yı antik kenti ve Artemis Perasia Tapına-ğı, Saimbeyli deki Kale Kilise, Tufanbeyli de Şar ören yerindeki Antik Kilise ve kent kalıntıları, Aladağ daki Akören Kiliseleri inanç turizmine potansiyel oluşturmaktadır ( Adana İl Turizm Envanteri, 1998: 69). ADANADA TURİZİM AKTİVİTELERİ BAŞLICA ŞUNLARDIR. Kültür Turizmi Deniz Turizmi Kış Turizmi Kongre Turizmi Yayla Turizmi Turizm Amaçlı Su Sporları Dağ ve Doğa Yürüyüşü Mağara Turizmi Kuş Gözetleme

19 Bitki İnceleme Yaban Hayatı (Av Turizmi) Sağlık Turizmi (Alternatif Tıp) İnanç Turizmi KÜLTÜR TURİZMİ MÜZELER VE ÖREN YERLERİ Adana Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü Adana nın ve bütün Çukurova nın tarihi eserlerinin sergilendiği Müze, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuştur. Bu nedenle Türkiye nin en eski on müzesinden birisidir. İlk olarak çevredeki sütun, sütun başlıkları ve lahitlerin Polis Dairesinde toplanmasıyla kurulan Müze, Adana lı Alyanakzade Halil Kamil Bey in müdür olarak atanması ve başarılı çalışmaları sonunda, 1928 de Taşköprü nün başındaki şimdi yıkılmış olan Cafer Paşa Camii nin Medresesi nde ziyarete açılmıştır yılında, Kuruköprü de şimdiki Etnografya Müzesi ne taşınmıştır. Özellikle Tarsus/Gözlükule (1934), İçel/Yumuktepe (1936), Ceyhan/Sirkeli (1938) ve Yüreğir/Misis (1958) höyüğü kazılarında bulunan, Çukurova nın ilk çağlarına ait seçkin eserler müzede toplanmıştır. Müzenin etnografik eser açısından zenginleşmesine Müze Müdürü Ali Rıza Yalman ın (Yalkın) büyük katkıları olmuştur. Müze 5 Ocak 1972 yılında şimdiki binasına taşınmıştır. Müzede adet arkeolojik eser ve adet sikke bulunmaktadır. Bahçe Müze girişinde Hitit dönemine ait Kapı Arslanı Silifke/Taşucu ndan ve Uzuncaburç tan getirilen iki adet Augustus heykeli ile zengin çelenkli lahitler, küpler, mancınık gülleri, yazıtlar, sunaklar ve çeşitli mimari parçalar sergilenmektedir. Giriş Kat Taş eserler salonudur. Buradaki Troya savaşlarını yüksek kabartma biçiminde betimleyen mermer lahit Tarsus tan getirilmiştir. Akhilleus Lahti adıyla bilinmektedir. Ayrıca Seyhan Baraj gölünde kalan Augusta antik kentinden getirilen Medusalı Lahit ile Karataş/Magarsus antik kentinden getirilen insan boyutundaki bronz Karataş heykeli bu salonun en çok ilgi gören eserlerindendir. Kronolojik Eserler Salonu İlk çağlardan Osmanlı dönemine kadar Çukurova da kurulan uygarlıklara ait eserleri kapsamaktadır. Sergilen eserler arasında; adak eşyaları, kap, kandil, tanrı, tanrıça, insan ve hayvan figürleri de bulunmaktadır. Adana/Tepebağ da bulunan Lir Çalan Orpheus Mozaği de bu salondadır. Bölgesel Eserler Salonu

20 Adana Müzesi ne ait olup kazılar ve satın alma yoluyla gelen eserler sergilenmektedir. Zengin formlu cam örnekler, Selçuklu çinileri ve çeşitli uygarlıklara ait mühürler de bu salonda yer almaktadır. Sikke, Mühür ve Mücevher Eserler Salonu İlk defa paranın görüldüğü Lidya dönemiyle bundan sonraki çeşitli dönemlere ait sikkeler, takılar ve Adana nın ilçelerinde bulunan defineler bu salonda sergilenmektedir. Hitit İmparatorluk dönemine ait Dağ Kristali Heykelciliği çok ilgi görmektedir. Adana Etnografya Müzesi İl merkezinde, Kuruköprü mevkiindeki 1845 yılında yapılmış ve terkedilmiş kilise binası 1924 yılından sonra müze olarak düzenlenmiştir yılında eserlerin yeni müze binasına taşınmasının ardından kilise restore edilmiş, 1983 yılında ise Etnografya Müzesi ne dönüştürülmüştür. Taş Eserler Bahçede kûfi, sülüs ve nesih hatla yazılmış kitabe ve mezar taşları teşhir edilmektedir. Güney ve kuzey kısımda sade, sikke başlıklı, mecidiye tipi, kavuklu, fes ve barok başlıklı, 17. yy.dan kalma Osmanlı kadın ve erkek mezar taşları yer almaktadır. Bunlar arasında yörenin ileri gelenlerinden Adana Valisi Süleyman Paşazade Ahmet Paşa, Karaisalı Kaymakamı Hasan Fevzi Bey, Adana Askerî Alaybeyi Miratizade İbrahim Bey, Adana Defterdarı Sofyalı Mustafa Bey, Orman Başmüfettişi Akif Efendi ninkiler de vardır. Batı kısmında Türk-İslâm eserlerine ait kitabeler sergilenmektedir. Bunlar arasında Misis Hanı, Adana Vilayet Konağı, Bahripaşa Çeşmesi, Taşköprü ve Misis Köprüsü tamir kitabeleriyle Osmanlı devlet arması da bulunmaktadır. Etnografik Eserler 1 No.lu vitrin: Ham deri çarık, zemzem takımı, bakır kahve ibriği, ahşap kahve değirmenleri, mangal, hedik, ellik, körük, kirkit, keserler, gelin takunyası, güneş ölçme aleti. 2 No.lu vitrin: Ney, kaval, aşiret zurnaları. 3 No.lu vitrin: Altın küpe, kolye ve bilezikler. 4 No.lu vitrin: Gümüş kemerler ve kemer tokaları. 5 No.lu vitrin: Gümüş hamaylı kolyeler ve tespihler. 6 No.lu vitrin: Gümüş halhal, yüzük, tepelik ve bilezik, ağızlık, sürmedan, köstekli saat. 7 No.lu vitrin: Yaylı kabak kemane, yaylı tanbur, kemençe. 8 No.lu duvar vitrini: Kılıç ve kalkan. 9 No.lu vitrin: Cepken, sırma işlemeli kadın giysisi, manken üzerinde simle dokunmuş kadın kıyafeti. 10 No.lu vitrin: Manken üzerinde iki adet bindallı ve cepken. Müzede toplam 2775 adet etnografik eser bulunmaktadır. Istar Bölümü El dokuma tezgâhları, ıstar, mekik, kirkit, yay, ılkıdır, kirmen, çıkrık ve duvarda kilim örnekleri yer almaktadır. Yörük Çadırı Kurulmuş hâlde kara kıl çadır, içinde çeyiz çuvalları, yerde keçeler, kilimler, duvar yastıkları, fener, keklik kafesi, hızman, tüfek ve barutluk. Çadırın önünde deri çarık ayakkabı, ağaç su kabı, dibek, yayık, haviye ve kaşıklık vardır. Çadırın sol tarafında deri yayık başında Türkmen kızı, el değirmeni, duvarda eli belinde koçboynuzu motifli kilim yer almaktadır. Şark Odası

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS 31. 32. Televizyonda hava durumunu aktaran sunucu, Türkiye kıyılarında rüzgârın karayel ve poyrazdan saatte 50-60 kilometre hızla estiğini söylemiştir. Buna göre, haritada numaralanmış rüzgârlardan hangisinin

Detaylı

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin 80 81 de taçlandırmaktadır. Nitekim Mersin Serbest Bölgesi; 9 bine yakın istihdamı ve Türkiye de faaliyet gösteren 19 Serbest Bölge içerisinde

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

Turistik Ürün, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi ve Alternatif Turizm 1.Hafta Öğr. Gör. Özer Yılmaz

Turistik Ürün, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi ve Alternatif Turizm 1.Hafta Öğr. Gör. Özer Yılmaz Turistik Ürün, Turistik Ürün Çeşitlendirmesi ve Alternatif Turizm 1.Hafta Öğr. Gör. Özer Yılmaz Turistik Ürün; turistin seyahati boyunca yararlandığı konaklama, yeme-içme, ulaştırma, eğlence ve diğer birçok

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX

T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX AĞUSTOS 2014 DÜZCE TURİZM YATIRIM ALANLARI T.C. DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI

Detaylı

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak Arazi Uygulamaları VII dersi kapsamında Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI Kültür varlıkları ; tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi

Detaylı

DTO TURİZM VE ÇEVRE DERS NOTLARI ÖĞR.GÖR. ŞULE KIYCI

DTO TURİZM VE ÇEVRE DERS NOTLARI ÖĞR.GÖR. ŞULE KIYCI DTO TURİZM VE ÇEVRE DERS NOTLARI ÖĞR.GÖR. ŞULE KIYCI BİRİNCİ HAFTA 2 TURİZM OLAYI VE GELİŞİMİ Turizm kelimesinin Latincede dönmek, etrafını dolaşmak, geri dönmek anlamına gelen tornus kökünden türetildiği

Detaylı

TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET

TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET TURİZM SOSYOLOJİSİ SOS1019U KISA ÖZET DİKKAT Burada ilk 4 sahife gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 1 1-Turizm Sosyolojisinin Ortaya Çıkışı, Gelişimi ve Genel Çerçevesi

Detaylı

İçindekiler. İçindekiler

İçindekiler. İçindekiler İçindekiler v İçindekiler 17. Baskıya Önsöz...iii İçindekiler...v Tablolar Listesi...xiii Şekiller Listesi...xiv Haritalar Listesi...xiv Kısaltmalar Listesi...xv 1. BÖLÜM: TURİZM VE TURİST KAVRAMLARI TURİZMİN

Detaylı

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler) Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler) TARİH Miras ilişkileri T O P L U M MİRAS K Ü L T Ü R DOĞA ÇEVRE MİRASIN KAPSAMI MİRAS ÇEKİCİLİKLERİ ÇEVRE MEKAN YER İNSAN PEYZAJLAR YAPISAL UNSURLAR ÇALIŞMA ALANLARI

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701 Türkiye de Arazi Kullanımı Türkiye yüzey şekilleri bakımından çok farklı özelliklere sahiptir. Ülkemizde oluşum özellikleri birbirinden farklı

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY EKİM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI OLAYLAR KİMLERİ NASIL ETKİLİYOR OLAYLAR KİMLERİ NASIL ETKİLİYOR OLGU VE GÖRÜŞÜ AYIRT EDİYORUM OLGU VE GÖRÜŞÜ AYIRT EDİYORUM ÇÖZÜM BULUYORUZ ÇÖZÜM BULUYORUZ 07-08 EĞİTİM

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

TÜRK TURİZMİ. Necip Boz TOBB Turizm Meclisi Danışmanı

TÜRK TURİZMİ. Necip Boz TOBB Turizm Meclisi Danışmanı TÜRK TURİZMİ Necip Boz TOBB Turizm Meclisi Danışmanı 2 45.000.000,00 40.000.000,00 35.000.000,00 30.000.000,00 25.000.000,00 20.000.000,00 15.000.000,00 10.000.000,00 5.000.000,00 Turizm Gelirleri ve Turist

Detaylı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı SURUÇ İLÇEMİZ Suruç Meydanı Şanlıurfa merkez ilçesine 43 km uzaklıkta olan ilçenin 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 100.912 kişidir. İlçe batısında Birecik, doğusunda Akçakale, kuzeyinde Bozova İlçesi,

Detaylı

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN EDİRNE UZUNKÖPRÜ MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu nun Trakya daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene

Detaylı

OSMANCIK OSB. Osmancık OSB

OSMANCIK OSB. Osmancık OSB OSMANCIK OSB 2 OSMANCIK Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerini batıya bağlayan ana yol üzerinde bulunan Osmancık, Çorum il merkezine 56 km, Samsun limanına 168 km, Ankara ya 268 km uzaklıkta olduğundan

Detaylı

6.15 TURİZM. 6.15.1 Ana Konular

6.15 TURİZM. 6.15.1 Ana Konular 6.15 TURİZM 6.15 TURİZM 334 6.15 TURİZM Başkent Lefkoşa çeşitli dönemlere ait tarihi, mimari, ve kültürel değerler açısından oldukça zengindir. Ayrıca Başkent olması nedeniyle ülkenin yönetsel, iş ve alışveriş

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ Doğal, beşerî ve ekonomik özellikler bakımından çevresinden farklı; kendi içinde benzerlik gösteren alanlara bölge denir. Bölgeler, kullanım amaçlarına göre birbirine benzeyen

Detaylı

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele MUĞLA İLİ, FETHİYE İLÇESİ, GÖCEK MAHALLESİ, 265 ADA 1 PARSEL, 266 ADA 1 PARSEL 433 ADA 1 PARSEL ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele 1 İÇİNDEKiLER BÖLUM -1: TAŞINMAZLARA YÖNELiK MEVCUT DURUM ANALiZi...

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? ADIYAMAN Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? Rivayete göre; Adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir. Bu vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları ile kaplı olduğu gibi,

Detaylı

Herhangi bir yerin ya da ülkenin turist çekebilme potansiyelinin bağlı olduğu unsurlar

Herhangi bir yerin ya da ülkenin turist çekebilme potansiyelinin bağlı olduğu unsurlar TURİZMDE ARZ Herhangi bir yerin ya da ülkenin turist çekebilme potansiyelinin bağlı olduğu unsurlar Bir yerin turist çekebilme potansiyelinin bağlı olduğu unsurlar Çekicilikler (Attractions) Erişim (Accessibility)

Detaylı

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir Kültür Turizmi ve İzmir Ümit ÇİÇEK Ege Bölgesi, Anadolu nun batısında, tarihin akışı içerisinde birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış, suyun hayat verdiği nehirleri ile bereketli ovalara sahip bir

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI-3 COĞRAFYA-1 TESTİ 26 HAZİRAN 2016 PAZAR Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Antik Yerleşimler......................... 4 0.2 Roma - Bizans Dönemi Kalıntıları...............

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı YAZ 2015 SAYI: 305 58 59 şehir tanıtımı Çin in fuar şehri: Guangzhou GUANGZHOU, ZİYARETÇİLERİNE HEM TİCARET HEM ZİYARET İMKANLARINI BİR ARADA SUNUYOR. BAŞAR KURTBAYRAM TUR REHBERİ şehir tanıtımı 60 61

Detaylı

Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi Kruvaziyer Liman Çalıştayı 30 Nisan 2014 Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi

Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi Kruvaziyer Liman Çalıştayı 30 Nisan 2014 Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi Sayın Vali Yardımcısı, Sayın Belediye Başkanları, Deniz Ticaret Odalarının Sayın Temsilcileri; Değerli Konuklar, Kıymetli Basın mensupları, Güney Ege Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Fethiye Kruvaziyer

Detaylı

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü lisans programında yer alan Arch 471 - Analysis of Historic Buildings dersi kapsamında Düzce nin Konuralp Belediyesi ne 8-14 Ekim 2012 tarihleri

Detaylı

SANAT TARİHİ SANAT TARİHİ NEDİR? Sanat Tarihi, geçmişte varlık göstermiş uygarlıkların ortaya koyduğu her tür taşınır ve taşınmaz maddi kültür varlıklarını inceleyen bir bilim dalıdır. Güzel Sanatlar ve

Detaylı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM TURİZM BÖLÜMÜ Özgür ZEYDAN Öğr. Gör. Dr. Kasım 2014 Ankara Sunum Planı Önceki bildirimlerde Turizm bölümleri İklim Değişikliği

Detaylı

Neden Malatya ya yatırım yapmalı

Neden Malatya ya yatırım yapmalı Neden Malatya ya yatırım yapmalı 11 2011 Temel Bilgiler Malatya, Doğu Anadolu Bölgesinin ekonomik açıdan en gelişmiş ilidir. 2010 ADNKS verilerine göre il nüfusu 740.643, merkez nüfusu 500 bin civarında,

Detaylı

TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ

TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ TÜRKİYE TURİZM STRATEJİSİ 2023 VE MALATYA İLİ TURİZMİ Dr. ADNAN ASLAN 27 MART 2013 ANKARA KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM ve İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇERİK 1.Dünyada ve Türkiye de Turizm 2. Türkiye

Detaylı

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi TARİH Tarihi kaynaklar bize, Adapazarı yerleşim bölgesinde önceleri Bitinya'lıların, ardından Bizanslıların yaşadıklarını bildirmektedir. Öte yandan, ilim adamlarının yaptıkları araştırmalara göre; Sakarya

Detaylı

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154. 2. Çevre Sorunları... 156. Konu Değerlendirme Testi... 158

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154. 2. Çevre Sorunları... 156. Konu Değerlendirme Testi... 158 412 5. Ünite ÇEVRE ve TOPLUM 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154 2. Çevre Sorunları... 156 Konu Değerlendirme Testi... 158 153 Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz? 413 414 İNSANLARIN DOĞAL ÇEVREYİ KULLANMA

Detaylı

ÇAVDARHİSAR KAYMAKAMLIĞI AİZANOİ ANTİK KENTİ TANITIM ÇALIŞMALARI RAPORU

ÇAVDARHİSAR KAYMAKAMLIĞI AİZANOİ ANTİK KENTİ TANITIM ÇALIŞMALARI RAPORU ÇAVDARHİSAR KAYMAKAMLIĞI AİZANOİ ANTİK KENTİ TANITIM ÇALIŞMALARI RAPORU Ömer BİLGİN Çavdarhisar Kaymakamı 2011 AIZANOI Binlerce yıl öncesine dayanan tarihi, eşsiz mimari eserleri, dünyanın pek çok ilklerini

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm TURİZME GENEL YAKLAŞIMLAR

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm TURİZME GENEL YAKLAŞIMLAR İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm TURİZME GENEL YAKLAŞIMLAR I TURİZM KAVRAMI VE KAPSAMI... 1 A- TURİZM OLAYI VE ÖNEMİ... 2 B- TURİZMİN DİĞER BİLİMLERLE İLİŞKİSİ... 3 1-Turizm ve Ekonomi... 4 2-Turizm ve Coğrafya...

Detaylı

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? 1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir? a. Ova b. Vadi c. Plato d. Delta 2- Coğrafi bölgelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Coğrafi özellikleri

Detaylı

Urla / Klazomenai Kazıları

Urla / Klazomenai Kazıları Urla / Klazomenai Kazıları Oniki İon kenti arasında anılan Klazomenai, Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında, İzmir Körfezi'nin ortalarında yer almaktadır. Klazomenai arazisinin (khora) doğuda Smyrna

Detaylı

Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR)

Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR) Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR) 1. Dönem İlerlemesi ve 2. Dönem Önerileri Proje neyi hedefledi? Temel vurgu Çoruh vadisinde turizm aracılığıyla yerel ekonomik kalkınmanın sağlanması için

Detaylı

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı 29.05.2013

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı 29.05.2013 2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı 29.05.2013 Küresel Turizm Sektörü Dünya daki turist sayısı 2011 yılında bir önceki yıla göre % 4,6 ve 2012 de %4 artışla 1,035 milyar

Detaylı

Birinci Bölüm: Yatırım ve Proje Kavramları Turizm Yatırımlarının Türleri

Birinci Bölüm: Yatırım ve Proje Kavramları Turizm Yatırımlarının Türleri Birinci Bölüm: Yatırım ve Proje Kavramları Turizm Yatırımlarının Türleri Y. Doç. Dr. Şevki ULAMA 1 Yatırım: Şans oyunları oynamak Eldeki fonları uzun bir süre kullanmak Fonların yatırıldığı ve kullanıldığı

Detaylı

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3 Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km3 tür. Bu suyun % 97'si denizlerde ve okyanuslardaki tuzlu sulardan oluşmaktadır. Geriye kalan yalnızca % 2'si tatlı su kaynağı olup çeşitli amaçlar için kullanılabilir

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

Bir Destinasyon Olarak Edirne ve Durum (Swot) Analizi

Bir Destinasyon Olarak Edirne ve Durum (Swot) Analizi Bir Destinasyon Olarak Edirne ve Durum (Swot) Analizi Planlama Süreci Durum Analizi (SWOT-GFTZ) Vizyon, Misyon, Amaçların Belirlenmesi Stratejilerin Belirlenmesi Uygulanacak Planın Seçimi Denetim ve Düzeltme

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

KRUVAZİYER TURİZMİNDE DÜNYA VE İZMİR, TÜRKİYE KRUVAZİYER PLATFORMU NUN ÇALIŞMALARI

KRUVAZİYER TURİZMİNDE DÜNYA VE İZMİR, TÜRKİYE KRUVAZİYER PLATFORMU NUN ÇALIŞMALARI KRUVAZİYER TURİZMİNDE DÜNYA VE İZMİR, TÜRKİYE KRUVAZİYER PLATFORMU NUN ÇALIŞMALARI DÜNYA KRUVAZİYER PAZARI NEREYE GİDİYOR? Hazırlayan: Mine Güneş Kruvaziyer destinasyonlar içerisinde, son yıllara kadar

Detaylı

İZMİR İLİ, ALİAĞA İLÇESİ, ÇAKMAKLI KÖYÜ, LİMAN AMAÇLI 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DİLEK ÇAKANŞİMŞEK ŞEHİR PLANCISI

İZMİR İLİ, ALİAĞA İLÇESİ, ÇAKMAKLI KÖYÜ, LİMAN AMAÇLI 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DİLEK ÇAKANŞİMŞEK ŞEHİR PLANCISI İZMİR İLİ, ALİAĞA İLÇESİ, ÇAKMAKLI KÖYÜ, LİMAN AMAÇLI 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DİLEK ÇAKANŞİMŞEK ŞEHİR PLANCISI 1- GİRİŞ : Aliağa ve Nemrut Liman bölgelerinden başlayarak Horozgediği Liman sahasına

Detaylı

KÜTAHYA. Dr. Kamil TÜRKMEN- Kütahya İl Sağlık Müdürü drkamilturkmen@gmail.com

KÜTAHYA. Dr. Kamil TÜRKMEN- Kütahya İl Sağlık Müdürü drkamilturkmen@gmail.com KÜTAHYA Dr. Kamil TÜRKMEN- Kütahya İl Sağlık Müdürü drkamilturkmen@gmail.com 3.Uluslararası Sağlık Turizmi Kongresi nde Alternatif Turizm de Alternatif İl Kütahya sloganıyla başlattığımız çalışma Kütahya

Detaylı

TARİH 1.

TARİH 1. TARİH 1 16.02.2017 ARİF ÖZBEYLİ ERBAA ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ TARİHİ ÇAĞLARA GİRİŞ... VE,TARİH YAZIYLA BAŞLAR TARİHİ ÖNCESİ DEVİRLER Taş Devri (MÖ.600.000-5500) Kalkolitik Dönem (MÖ.5500-2500) Maden Devri

Detaylı

SUNGURLU. Sungurlu OSB

SUNGURLU. Sungurlu OSB SUNGURLU OSB 2 SUNGURLU Sungurlu, Karadeniz Bölgesini Ankara ya ve Güney-Batı illerine bağlayan Ankara-Samsun-Trabzon anayolu üzerinde konumlanmıştır. Doğu Anadolu illerinin ana bağlantı yolu olan Ankara-Sivas-Erzurum

Detaylı

Sektör paydaşı seçkin bir davetli grubu ile gerçekleştirilen Çalıştayda, aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır:

Sektör paydaşı seçkin bir davetli grubu ile gerçekleştirilen Çalıştayda, aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır: Likya Yolunun Turizme Kazandırılması Projesi, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) 2015 Yılı Proje Teklif Çağrısı Alternatif Turizmin Desteklenmesi Mali Destek Programı kapsamında, TR61/15/TRZMK/0022 sözleşme

Detaylı

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü 1 Ankara Ülke Ekonomisinde Etkili Olan Faktörler Tarih Doğal Kaynaklar Coğrafi yer Büyüklük Arazi şekilleri

Detaylı

KOYLARIMIZ, MAVİ YOLCULUK VE DENİZ TURİZMİ NİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ

KOYLARIMIZ, MAVİ YOLCULUK VE DENİZ TURİZMİ NİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ KOYLARIMIZ, MAVİ YOLCULUK VE DENİZ TURİZMİ NİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ İMEAK DTO Yönetim Kurulu Üyesi M.Faruk OKUYUCU İMEAK DTO Deniz Turizmi & Kaynakları Birim Yetkilisi İpek BAYRAKTAR SAPMAZ 26-27 Şubat 2016

Detaylı

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ DANIŞMAN:Özer YILMAZ HAZIRLAYAN: Erşad TAN,Tacettin TOPTAŞ İÇİNDEKİLER GİRİŞ I-İNANÇ TURİZMİ A- İnanç Kavramı

Detaylı

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI 1.KONU: TARİHÎ ÇAĞLARA GİRİŞ 2.KONU: İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI 1.K0NU TARİHİ ÇAĞLARA GİRİŞ İnsan, düşünebilme

Detaylı

TUR 2013 GÖTEBORG TURİZM FUARI RAPORU 21 24 MART 2013 GÖTEBORG - İSVEÇ

TUR 2013 GÖTEBORG TURİZM FUARI RAPORU 21 24 MART 2013 GÖTEBORG - İSVEÇ TUR 2013 GÖTEBORG TURİZM FUARI RAPORU 21 24 MART 2013 GÖTEBORG - İSVEÇ Aykut TERZİOĞLU Dış Ekonomik İlişkiler ve Uluslararası Organizasyonlar Müdürlüğü Fuarcılık Masası Uzmanı TUR 2013 GÖTEBORG TURİZM

Detaylı

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale (*)Türkeş, M. ve Koç, T. 2007. Kazdağı Yöresi ve dağlık alan (dağ sistemi) kavramları üzerine düşünceler. Troy Çanakkale 29:18-19. KAZ DAĞI YÖRESİ VE DAĞLIK ALAN (DAĞ SİSTEMİ) KAVRAMLARI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Detaylı

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ- İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ 1201 ADA ve 1202 ADA 10 PARSEL 1/5000 VE 1/1000 ÖLÇEKLİ İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA

Detaylı

2. İstanbul Boğazı 31 kilometre uzunluğundadır. 3. İstanbul Boğazı Asya ve Avrupa yı birbirinden ayırır. 4. İstanbul Boğazını turistler çok severler.

2. İstanbul Boğazı 31 kilometre uzunluğundadır. 3. İstanbul Boğazı Asya ve Avrupa yı birbirinden ayırır. 4. İstanbul Boğazını turistler çok severler. İstanbul Boğazı İstanbul Boğazı Karadeniz ve Marmara Denizi ni birbirine bağlar. Asya ve Avrupa kıtalarını birbirinden ayırır. İstanbul u da ikiye böler. Uzunluğu 31 kilometredir. Genişliği ise 700 metre

Detaylı

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir. Çaldıran Tarihçesi: İlçe birçok tarihi medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Medler, Bizanslılar, Urartular, İranlılar ve son olarak Osmanlı devleti bu ilçede hâkimiyet sürmüşlerdir. İlçenin tarih içerisindeki

Detaylı

İSTANBUL 2018 YILI İLK 12 AY TÜRKİYE İSTANBUL 2017 ye Göre

İSTANBUL 2018 YILI İLK 12 AY TÜRKİYE İSTANBUL 2017 ye Göre TÜRKİYE 2018 YILI İLK 12 AY TÜRKİYE'YE GELEN YABANCI ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI YILLAR % DEĞİŞİM ORANI AYLAR 2016 2017 2018* 2017/2016 2018/2017 OCAK 1 170 333 1 055 474 1 461 570-9,81

Detaylı

9. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

9. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI.Tarih biliminin konusunu, tarihçinin kullandığı kaynakları ve yöntemleri kavrar..tarihî olayların incelenmesinde yararlanılan zaman kavramlarını

Detaylı

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER...V TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ...XIII GİRİŞ...XV

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER...V TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ...XIII GİRİŞ...XV İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER...V TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ...XIII GİRİŞ...XV BÖLÜM 1 TEMEL KAVRAMLAR 1.1. TURİZM KAVRAMI VE TANIMI...3 1.2. TURİZMİN ÖZELLİKLERİ...4 1.3. TURİSTİN TANIMI, ÇEŞİTLERİ

Detaylı

T.C. İZNİK KAYMAKAMLIĞI Kılıçaslan İlkokulu Müdürlüğü İLÇEMİZİ TANIYOR, TANITIYORUZ

T.C. İZNİK KAYMAKAMLIĞI Kılıçaslan İlkokulu Müdürlüğü İLÇEMİZİ TANIYOR, TANITIYORUZ T.C. İZNİK KAYMAKAMLIĞI Kılıçaslan İlkokulu Müdürlüğü İLÇEMİZİ TANIYOR, TANITIYORUZ ŞUBAT 2015 1. PROJENİN TANIMI 1 2. PROJENİN İSMİ. 1 3. PROJE ALANI 1 4. PROJENİN AMACI.. 1 5. PROJENİN DAYANAĞI 1 6.

Detaylı

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. YARIYIL II. YARIYIL Adı Adı TAR 501 Eski Anadolu Kültür 3 0 3 TAR 502 Eskiçağda Türkler 3 0 3 TAR 503 Eskiçağ Kavimlerinde

Detaylı

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği

Detaylı

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları... TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları... Hatta Tarsuslular. Dünyanın öbür ucundan gelen Japonlar,Koreliler,Almanlar

Detaylı

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 SUNUM AKIŞI Bölge Planı Hazırlık Süreci Paydaş Analizi Atölye Çalışmalarının Gerçekleştirilmesi Mevcut Durum Analizi Yerleşim Yapısı ve Yerleşmeler Arası İlişki Analizi

Detaylı

Türkiye nin Coğrafi Bölgelerinin Belirlenme Çalışmaları. Yard.Doç.Dr. Mehmet Fatih DÖKER

Türkiye nin Coğrafi Bölgelerinin Belirlenme Çalışmaları. Yard.Doç.Dr. Mehmet Fatih DÖKER Türkiye nin Coğrafi Bölgelerinin Belirlenme Çalışmaları Yard.Doç.Dr. Mehmet Fatih DÖKER HATIRLATMA 1-Bölge Nedir? 2- Bölge Ayrımında Kullanılan Kriterler DOĞAL ÖZELLİKLER BEŞERİ VE EKONOMİK ÖZELLİKLER

Detaylı

DESTİNASYON MARKA YÖNETİMİ

DESTİNASYON MARKA YÖNETİMİ DESTİNASYON MARKA YÖNETİMİ MUĞLA, YENİ KURUMSAL KİMLİĞİYLE DÜNYA TURİZM DESTİNASYONLARI ARASINDA DAHA DA GÜÇLENİYOR! Muğla... Türkiye nin en önemli turizm destinasyonlarından biri. Ülkemizin gözbebeği.

Detaylı

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı. 10.04.2013 Anadolu Üniversitesi

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı. 10.04.2013 Anadolu Üniversitesi 2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı 10.04.2013 Anadolu Üniversitesi Küresel Turizm Sektörü Dünya daki turist sayısı 2011 yılında bir önceki yıla göre % 4,6 ve 2012

Detaylı

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir. Atatürk Müzesi Müze binası, eski Adana nın merkezi olan tarihi Tepebağ da, 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. İki katlı, cumbalı, kırma çatılı, kâgir bir yapıdır. Bu özellikleri nedeniyle

Detaylı

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ :

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ : KISA TARİHÇE : Namık Kemal Üniversitesi 2006 yılında kurulmuş olan bir devlet üniversitesidir. Üniversitenin merkez yerleşkesi, Marmara nın İncisi unvanıyla anılan Tekirdağ dadır. ŞEHİR ÖZELLİKLERİ : Tekirdağ

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

DÜNYADA NÜFUS VE EKONOMİK FAALİYETLER

DÜNYADA NÜFUS VE EKONOMİK FAALİYETLER DÜNYADA NÜFUS VE EKONOMİK FAALİYETLER Dünyanın bazı yerlerinde nüfus yoğunken bazı yerlerinde seyrektir. Bu durumu etkileyen iklim, yeryüzü şekilleri, su kaynaklarını yakınlık, bitki örtüsü, sanayi, tarım,

Detaylı

sonra Türkiye deki şehirli nüfus, toplam nüfusun yarısını geçmiştir. TÜİK in 2017 verilerine göre şehirli nüfus oranı %92,5 dir.

sonra Türkiye deki şehirli nüfus, toplam nüfusun yarısını geçmiştir. TÜİK in 2017 verilerine göre şehirli nüfus oranı %92,5 dir. Şehirlerin Gelişimi Şehirlerin ortaya çıkış biçimleri ve ekonomik etkinlikleri farklı olduğundan, şehirlerle ilgili tek bir tanım yapabilmek güçtür. Ancak şehirleri kırsal yerleşim birimlerinden ayıran

Detaylı

VAN & DOĞUBEYAZIT GEZİSİ / Mayıs 2019 / 2 gece 3 gün

VAN & DOĞUBEYAZIT GEZİSİ / Mayıs 2019 / 2 gece 3 gün VAN & DOĞUBEYAZIT Tur Hakkında VAN & DOĞUBEYAZIT GEZİSİ / 10-12 Mayıs 2019 / 2 gece 3 gün Van & Nemrut Krater Gölü & Ahlat & Akdamar Adası & Van Gölü & Doğu Beyazıt & İshak Paşa Sarayı & Muradiye Şelalesi

Detaylı

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu Fuar Tarihleri 08.01.2013 13.01.2013 2014 Yılı Fuar Tarihleri 07-12.01.2014 Fuarın Açık Olduğu saatler 08/09/10/12/13.01.2013 10:00-18:00

Detaylı

KRUVAZİYER TURİZMİ ve DESTİNASYONA KATKISI. Erkunt Öner 2012

KRUVAZİYER TURİZMİ ve DESTİNASYONA KATKISI. Erkunt Öner 2012 KRUVAZİYER TURİZMİ ve DESTİNASYONA KATKISI Erkunt Öner 2012 1 1. Kruvaziyer Endüstrisinin Gelişimi Global olarak kruvaziyer endüstrisi, son 5 yılda turizmin en fazla büyüme gösteren alanı olmuştur. Yapılan

Detaylı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri Türkiye de Sıcaklık Türkiye de Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı Türkiye haritası incelendiğinde Yükseltiye bağlı olarak

Detaylı

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ COĞRAFYA NIVEAU / SEVIYE L-1 1-Coğrafya nedir coğrafyanın bölümleri. 2-Dünyanın şekli ve sonuçları. 3-Dünyanın hareketleri. 4-Harita bilgisi. 5-Atmosfer ve özellikleri. 6-İklim elemanları 7-Sıcaklık 8-Basınç

Detaylı

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma Demografi (nüfus bilimi), sınırları belli olan bir coğrafyanın nüfus yapısını, özelliklerini ve değişimlerini incelemektedir. Doğum, ölümün yanı sıra göç gibi dinamikleri

Detaylı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.

Detaylı

OTELİMİZDE ; RESTORAN, KONFERANS SALONU, ZİYAFET SALONU, OYUN SALONU VE OTOPARK BULUNMAKTADIR.

OTELİMİZDE ; RESTORAN, KONFERANS SALONU, ZİYAFET SALONU, OYUN SALONU VE OTOPARK BULUNMAKTADIR. OTELİMİZDE ; RESTORAN, KONFERANS SALONU, ZİYAFET SALONU, OYUN SALONU VE OTOPARK BULUNMAKTADIR. ODA SAYISI:28 (2 SUİT ODA) ODALARDA; MİNİ BAR, KLİMA VE TELEVİZYON MEVCUTTUR. OTELİMİZ PLAJA 100 MT UZAKLIKTADIR.

Detaylı

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU Doç.Dr.Tufan BAL GİRİŞ Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulan, o tarihten bu güne kadar ekonomik ve sosyal yapısını değiştirme anlayışı içinde gelişmesini sürdüren ve gelişmekte

Detaylı

Soru Sınıf ve Nu: Müfredat 18. 9.sınıf YGS Harita Bilgisi-Arazi Rehberimiz: İzohipsler

Soru Sınıf ve Nu: Müfredat 18. 9.sınıf YGS Harita Bilgisi-Arazi Rehberimiz: İzohipsler 2010 YGS SOS.BİL. TESTİNDEKİ / COĞRAFYA SORULARININ MÜFREDAT AÇISINDAN ANALİZİ Soru Sınıf ve Nu: Müfredat 18. Harita Bilgisi-Arazi Rehberimiz: İzohipsler 19. Hayali Rehberler: Paraleller ve Meridyenler

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

Vizesiz gidilebilecek 10 popüler ülke

Vizesiz gidilebilecek 10 popüler ülke On5yirmi5.com Vizesiz gidilebilecek 10 popüler ülke İşte vize alma telaşı olmadan sadece pasaportunuzu yanınıza alarak gidebileceğiniz 10 popüler ülke. Yayın Tarihi : 3 Eylül 2015 Perşembe (oluşturma :

Detaylı

BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN KARGICIK KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN KARGICIK KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU BATI İÇEL KIYI KESİMİ - MERSİN KARGICIK KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ 1/25.000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU Mersin ili 321 km sahil şeridi ile Türkiye'nin önemli

Detaylı