OSMANLI DEVLETİ NDE AMERİKALI MİSYONERLER VE VAN ERMENİ İSYANI (1896)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "OSMANLI DEVLETİ NDE AMERİKALI MİSYONERLER VE VAN ERMENİ İSYANI (1896)"

Transkript

1 T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ OSMANLI DEVLETİ NDE AMERİKALI MİSYONERLER VE VAN ERMENİ İSYANI (1896) Dilşen İNCE ERDOĞAN DANIŞMAN Prof. Dr. Ergün AYBARS İZMİR- 2007

2 Doktora tezi olarak sunduğum Osmanlı Devleti nde Amerikalı Misyonerler ve Van İsyanı(1896) adlı çalışmanın, tarafımdan, bilimsel ahlâk ve geleneklere aykırı düşecek bir yardıma başvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım eserlerin kaynakçada gösterilenlerden oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanılmış olduğunu belirtir ve bunu onurla doğrularım. Dilşen İNCE ERDOĞAN

3 TUTANAK Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü nün.../.../2007 tarih ve sayılı toplantısında oluşturulan jüri, Lisansüstü Öğrenim Yönetmeliğinin...maddesine göre doktora öğrencisi Dilşen İnce Erdoğan ın Osmanlı Devleti nde Amerikalı Misyonerler ve Van İsyanı(1896) tezini incelemiş ve aday.../.../2007 tarihinde saat... de jüri önünde tez savunmasına alınmıştır. Adayın kişisel savunmaya dayanan tezini savunmasından sonra... dakikalık süre içinde gerek tez konusu, gerekse tezin dayanağı olan anabilim dallarından jüri üyelerince sorulan sorulara verdiği cevaplar değerlendirerek tezin...olduğuna...ile karar verildi. BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE

4 YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU DÖKÜMANTASYON MERKEZİ TEZ VERİ GİRİŞ FORMU YAZARIN Soyadı: İNCE ERDOĞAN Adı: Dilşen KAYIT NO: TEZİN ADI Türkçe: Osmanlı Devletinde Amerikalı Misyonerler ve Van Ermeni İsyanı(1896) Yabancı Dil: American Missionaries in the Ottoman Empire and the Van Rebellion (1896) TEZİN TÜRÜ: Yüksek Lisans Doktora Doçentlik Tıpta Uzmanlık Sanatta Uzmanlık X TEZİN KABUL EDİLDİĞİ Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi Fakülte: Enstitü: Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Diğer Kuruluşlar: Tarih: 2007 TEZ YAYINLANMIŞSA Yayınlayan: Basımevi: Basım Tarihi: TEZ YÖNETİCİSİNİN Soyadı, Adı: AYBARS, Ergün Ünvanı: Prof. Dr. TEZİN YAZILDIĞI DİL: Türkçe TEZİN SAYFA SAYISI: TEZİN KONUSU (KONULARI) 1. Osmanlı Devleti nde Van Ermeni İsyanı(1896) 2. Osmanlı topraklarında Amerikalı misyonerler ve misyonerlik faaliyetleri TÜRKÇE ANAHTAR KELİMELER: 1. Van 2. Ermeni 3. Misyonerlik 4. İsyan 5. Osmanlı 6. Amerika İNGİLİZCE ANAHTAR KELİMELER: 1. Van 2. Armenian 3. Missionaries 4. Rebellion 5. Ottoman 6. America 1. Tezimin fotokopi yapılmasına 1 yıl süreyle izin vermiyorum. 2. Tezimden, dipnot gösterilmek şartıyla bir bölümün fotokopisi ancak 1 yıl sonra alınabilir. 3. Kaynak gösterilmek şartıyla tezimin tamamının fotokopisi ancak 1 yıl sonra alınabilir. Yazarın İmzası:

5 Ö Z E T Osmanlı Devleti nde Amerikalı Misyonerler ve Van İsyanı(1896) başlıklı doktora çalışmasında; XIX. yüzyılda Amerika nın, siyasi ve ekonomik çıkarlarını gerçekleştirmek adına Osmanlı İmparatorluğu na gönderdiği silahsız askerleri başka bir deyişle misyonerlerinin Ermenilere yönelik faaliyetleri, özellikle Amerikan okul, hastane ve matbaasının Osmanlı topraklarındaki serüveni, Amerikan okullarında Amerikan eğitim anlayışı ile yetişen Ermeni gençlerinin isyanların tertipleyicileri olarak isyanlardaki etkileri konularına yer verilmiştir. Ermeni isyanlarının çıkmasında Amerikalı misyonerlerinin etkileri, Van bölgesi seçilerek gösterilmiştir. Yapılan çalışma, dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, Amerika da Misyonerlik Ruhunun Doğuşu ve ABCFM başlığını taşımaktadır. Bu bölümde, Amerikan tarihine Protestanlığın nasıl yön verdiği anlatılmıştır. Özellikle, Amerika nın güçlü misyonerlik teşkilatı Amerikan Board un kurulduğu yıllardaki dinsel çalışmalar ve bu çalışmalar sonunda ortaya çıkan siyasi, ekonomik değişme ve gelişmeler ele alınmıştır. Ayrıca, Amerikan Board un kuruluş hikâyesine yer verilerek, bu teşkilatı kuranların ruh halleri ve amaçları gösterilmiştir. Bölümün alt başlıklarında ise; teşkilatın yapısı, misyonerlerin seçiminde aranan özellikler, teşkilatın tüm dünyaya yayılışı ve Hıristiyanlığı yaymak adına kullanılan yöntemler anlatılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümü, Osmanlı Topraklarında Amerikan Misyoner Faaliyetlerin Başlaması başlığı altında yazılmıştır. Bu bölümde, Amerikalı misyonerlerin Anadolu topraklarına geldikleri andan itibaren Osmanlı İmparatorluğu nda yaşayan gayr-ı müslimler arasındaki faaliyetleri incelenmiştir. Yapılan tektiler sonucunda, Ermenilerin Protestanlaştırmaya en uygun toplum olduklarını tespit eden Amerikalı misyonerlerin faaliyetlerine, bölümün alt başlıklarında yer verilmiştir. Özellikle açılan okullar ve hastaneler üzerinde durulmuş ve matbaanın misyonerlik faaliyetleri açısından önemi bir defa daha gösterilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise, daha yerele inilmiş; Amerikalı misyonerlerin Van Vilayeti ndeki faaliyetleri, özellikle Van Merkez ele alınarak incelenmiştir. Bu bölümde, Van Amerikan İstasyonunun kuruluşu, Van Erkek ve Kız Okulları, Van Yetimhanesi, Van da Ermenilere yardım amacı ile kurulan Karşılıksız Yardım Bölümü ve Endüstri Bürosunun faaliyetleri; Amerikan Board Arşivinde yer alan misyonerlerin yazdıkları aylık ve yıllık raporlar, misyonerlerin Boston da bulunan merkeze I

6 gönderdikleri mektuplar, bu dönemde çıkarmış oldukları Missionary Herald Dergisi ve dönemin gazete kupürleri incelenerek yazılmıştır. Son bölüm ise, Van Ermeni Nüfusu ve 1896 Van İsyanı başlığını taşımaktadır. Bu bölümde; Başbakanlık Osmanlı Arşivi nden edindiğimiz belgeler ile Amerikan konsoloslarının Amerikan Dışişlerine yazdıkları raporlar ve Amerikan Board Arşivi nde yer alan Ermeni isyanları hakkındaki yazılar değerlendirilmiştir. Başbakanlık Osmanlı Arşivi nde yer alan Sadettin Paşa nın günü gününe tuttuğu raporlar, bölümün iskeletini oluşturmuştur. Yapılan tez çalışmasında, özellikle birinci el kaynaklar kullanılmıştır. II

7 S U M M A R Y This dissertation whose title is American Missionaries in The Ottoman Empire and The Van Rebellion (1896), deals with the activities of the American missionaries in the Otomman Empire in the XIX. the century. The American missionaries especially attended to the Armenians, lived in the Eastern Anatolia. They built schools, hospitals, orphanege for the Armenians. The activities of missionaries gave rise to nationalism between the Armenians. Therefore, the Armenians wanted to establish the independent Armenia. This caused the Armenian rebellion. The Van Rebellian is the most imparatant one in the XIX. century. This dissertation is composed of four parts. The first part is named The Rebirth of American Missionary Spirit and American Board. The Protestant is very important in the social, political and economic life in the American History and also gave to shape the American international relations. This part consisted the story of the founding American Board serious institution in the American Missionary History. The second part of the dissertation, named to The Begining of the American Missionaries Activities in the Ottoman Land, included to the relations with The Muslims, Jews, Greeks and the Armenians. At last, they decided to establish the American missions bertween the Armenians. The American Missionaries was successful to the activities of Armenians. All the reasons of the succession were in the dissertation. The third part included the activities of American Missionaries in the Van. Van is the most important place both the Ottomans and the Armenians. The American schools, hospital, orphanage and philanthrophy to the Armenians caused the Armenian rebellion in Van. When this part was wrote, The American Board Archives, missionaries letters and annual reports of mission and tabular view of Van mission were used. And also the Missionary Herald, published by American missionary, and American Consulate reports were utilised in this part. The last part of dissertation was named The Populatıon of Van and Van Rebellion The Van Rebelllion was written day to day and used the Ottoman Archives and the memories of Sadettin Pasha. III

8 Ö N S Ö Z Küreselleşme ve Büyük Orta Doğu Projesi adı altında şekillendirilen dünyamızda soykırım, katliam, asimilasyon gibi kavramlar, uluslararası alanda daha etkin olan ve büyük güçleri besleyen siyasi bir araca dönüştürülmüştür. Bu kavramlar, büyük güçlerin daha da büyük olabilme adına uluslararası arenada verdikleri mücadelede, birer yaptırım aracı olarak kullanılmışlardır. Yeni dünya düzenini kurma ve bu düzene hâkim olabilme adına yaşanan sorunlar, bu kavramların kullanımı ile birlikte tekrar tartışılır olmuştur. Zaman zaman Türkiye nin gündemine getirilen Ermeni Meselesi, özellikle son birkaç yıl içerisinde en sık konuşulan konuların başında gelmektedir. Bu durum, ülkemizin hem iç; hem de dış siyasasında sıkıntılı anlar yaşamasına neden olmaktadır. Günümüzde halâ gündemden düşmeyen, bitmeyen ve bitirilmeyecek olan Ermeni Meselesinin kökeni, geçmişte yani XIX. yüzyılın büyük güçlerinin emperyalizm adına verdikleri mücadelede yatmaktadır. Bu meselenin XIX. yüzyılda Berlin Antlaşması ile birlikte uluslararası bir sorun haline gelmesinde ise, Rusya, Fransa ve İngiltere nin yanında; baş aktör, bu mücadeleye en son katılan Amerika olmuştur. Emperyalist devletlerin Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki mücadeleleri, XIX. yüzyılda Ermenilerin isyan etmelerine neden olmuştur. Misyonerlerin, özellikle de Amerikalı misyonerlerin, Ermeniler arasında saklı duran milliyetçilik ateşini alevlendirmiş olmaları, Ermeni isyanlarında önemli rol oynamıştır. Hâlbuki, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde çıkan Ermeni ayaklanmalarından bahsederken; misyonerlerin etkileri, en son sırada yer almaktadır. Hazırlanan çalışmada, Ermeni isyanlarının çıkmasında Amerikalı misyonerlerinin etkisinin ne kadar önemli olduğu gösterilmek istenmiştir. Bunun yanında, bölgesel bir çalışma yapılması amaçlanarak Van ili seçilmiştir. Belirtilen dönemde Van ili, hem konsolosların; hem de misyonerlerin gözdesidir. Yabancı devlet konsoloslarının ve misyonerlerin yaptığı çalışmalar sonucunda, Ermeniler için çok önemli bir yere sahip olan Van ilinde, 1896 yılında büyük bir isyan çıkmıştır. Bölgede, Ermenilerin en önemli gazeteleri ve dernekleri mevcuttur. Bu çalışmada, Amerikan Board un kaynaklarıyla Osmanlı arşiv dokümanları karşılaştırılarak, Amerikan misyonerlerinin çalışmaları ve Van Ermeni İsyanının incelemesi yapılmıştır. IV

9 Çalışmalar sırasında yararlanılan Amerikan Board Arşivindeki dokümanların okunabilirliğinin güç olması; misyonerlerin verdikleri bilgilerdeki değişkenlik; özellikle de, isyanların aktarımı sırasında ikinci derecede kişilerin sözlerine dayanılarak hazırlanan raporlar; gerçek bilgilere ulaşma konusunda yaşanan tereddütler karşımıza çıkan önemli sıkıntıları oluşturmuştur. Bu durum, sadece Van İsyanı sırasında yaşanmış değildir. Örneğin, Merzifon olaylarını araştırdığımız dönemde de, kayıtların diğer şahıslardan duyulduğu şekilde tutulması dikkatimizi çekmiştir. Bunun yanında, misyonerler tarafından Van İstasyonun faaliyetleri ile ilgili tutulan raporlar(kadın çalışmaları- yardım bölümü, okullar ve yetimhane) düzenlidir. Fakat, Karşılıksız Yardım Bölümünün çalışmaları ve Van ın aylık olarak tutulan Yardım Raporlarında yine bazı güçlükler ile karşılaşılmıştır. Bunların başında, rakamların bazen dolar; bazen Türk Lirası; bazen de pound olarak verilmesi gelmektedir. Yapılan çalışmada, Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinden de yararlanılmıştır. Burada bulunarak değerlendirilen belgelerde de, Van İsyanı sırasında hem Müslüman; hem de Ermeni kayıplarının tespit edilmesine çalışılmıştır. Yapılan tespitler neticesinde, isyanın her iki kesimin de büyük acılar çekmesine neden olduğu görülmüştür. I. Van İsyanı sonrasında olayların devam ettiği, incelenen tüm kayıtlarda yer almaktadır. Van ve çevresinde devam eden huzursuzluklar, özellikle Ermeniler ve Kürtler arasında çıkan çatışmalar, bölgede kanayan yaranın daha da derinleşmesine neden olmuştur. Van da bulunan misyonerlerin ve konsolosların etkisi ile, huzursuzluklar yatışacağı yerde; giderek artmış ve bu durum, II. Van İsyanının çıkmasına neden olmuştur. Doktora tez konusu seçme aşamasında büyük bir sıkıntı yaşarken; beni önerileri ile yönlendiren, Ermeni Meselesi konusunda bir tez hazırlamam gerektiği üzerinde ısrarla duran ve çalışmalarım sırasında yaptığı değerlendirmeleri ile bana yeni kapılar açan tez danışmanım Sayın Prof. Dr. Ergün Aybars a ve bu uzun soluklu çalışmada belgelerin değerlendirilmesi ve çalışmanın düzenlenmesi konusunda desteklerini esirgemeyen Sayın Doç Dr. Kemal Arı ya teşekkürü bir borç bilirim V

10 KISALTMALAR ABCFM: American Board of Comissioners for Foreign Missions a.g.b.: Adı geçen belge a.g.e.: Adı geçen eser a.g.m.: Adı geçen makale a.g.t.: Adı geçen tez A.MKT.MHM: Bâbıâlî Evrak Odası Sadaret Mektubi Kalemi, Mühimme Kalemi BCFMCM: Board of Foreign Mission of the Presbyterian Church BFMPC: Missions of the Presbyterian Church CMS: Church Missionary Society ÇEV: Çeviren HR.SYS: Hâriciye Nezâreti Siyasî Kısım MTV: Mütenevvia Maruzat Evrakı NO: Numara TTK: Türk Tarih Kurumu VOL: Volume YAY.: Yayın Y.PRK.AZJ.: Yıldız Perakende Evrakı Arzuhal ve Jurnaller Y.A.RES: Sadâret Resmî Marûzât Evrâkı Y.PRK.ASK: Yıldız Perakende Evrâkı Askerî Marûzât Evrâkı Y.PRK.BŞK: Yıldız Perakende Evrâkı Mabeyn Başkitâbeti Y.PRK.DH: Yıldız Perakende Dahiliye Nezâreti Maruzatı Y.PRK.EAŞ: Elçilik ve Şehbenderlik Tahriratı Y.EE: Yıldız Esas Evrakı VI

11 Y.PRK.MF: Yıldız Perakende Evrakı Maarif Nezareti Maruzatı Y.MTV: Mütenevvi Marûzât Evrâkı Y.PRK.TKM.: Tahrirat-ı Ecnebiye ve Mâbeyn Mütercimliği Y.PRK.UM: Yıldız Perakende Evrâkı Umûm Vilâyetler Tahrirâtı Evrâkı Z.: Zaptiye Nezareti Maruzatı VII

12 TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ Tablo 1: yılları itibari ile Amerikan Kurul un üye sayısı Tablo 2: yılları arasında görev yapan Amerikan Kurul başkanları Tablo 3: Müslümanlar arasında faaliyet gösteren Amerikalı misyonerler Tablo 4: Amerikalı misyonerlerin alana giriş ve çıkış tarihleri Tablo 5: Rumlar arasında faaliyet gösteren Amerikalı misyonerler Tablo 6: yıllarında Amerikan Board bütçesine yapılan bağış miktarı Tablo 7: Amerikalı misyonerlerin nakdi yardım gönderdikleri yerler ve yardım miktarı Tablo 8: Van Yardım Bürosu nun gelir gider tablosu Tablo 9: Van da bulunan Ermeni okulları Tablo 10: Van daki Hıristiyan öğrenci ve öğretmen sayısı Tablo 11: Van da mevcut olan Müslüman okulları, öğrenci, öğretmen ve görevli sayısı Tablo 12: Van Vilayeti nde bulunan Ermeni, Müslüman ve Amerikan ortaokulları ve öğrenci miktarları Tablo 13: Osmanlı İmparatorluğu nda kurulan Amerikan hastaneleri ve dispanserler Tablo 14: Van Vilayet Salnamesi ne göre Van ın idari taksimatı Tablo 15: Van Vilayeti ne bağlı olan kaza ve karyelerin Van merkeze olan uzaklıkları Tablo 16: Van Vilayeti nde görevli olan Ermeni vatandaşlarımız Tablo 17: Van daki kaza ve nahiyelerde müslim ve gayr-i müslim nüfus Tablo 18: yılları arasında Van Vilayeti nüfusu Tablo 19: 1895 yılı Van nüfusu ve hane miktarı Tablo 20: 1896 yılı Van Vilayeti nüfusu Tablo 21: Van da kişi başına düşen jandarma ve polis miktarı Tablo 22: Van Vilayeti ndeki İslam ve Hıristiyan polis ve subay sayısı Tablo 23: Van Vilayeti ne bağlı olan 1., 2., 3., taburda bulunan asker sayısı VIII

13 EKLER LİSTESİ Ek 1: Protestan mezhebinde olan misyonerlerle Ermeni komitecilerinin işbirliğini gösteren yazı Ek 2: Van da askeri elbise ile dolaşıp kıtal hareketlerinde bulunan ve misyonerler tarafından yönlendirildikleri tespit olunan Ermeni fedaileri ilgili yazı Ek 3: Van da meydana gelen olayların Ermeniler tarafından yapıldığı hakkında Ferik Sadettin ve Şemsi Paşaların telgrafları Ek 4: Rusya ve İran da bulunan Ermeni komitelerinin İran hududu yakınlarında bulunan Mahmudiye den geçerek ve silahları dahi o yolla geçirerek Van tarafında fesat olaylarına devam edeceklerine dair Zaptiye Nezaretine gönderilen yazı Ek 5:Meclis-i Vükelâ müzakeratına mahsus zabıt varakası Ek 6: Van da Ermeni eşkıya ile Kürt aşiretlerimn karyelere ve ahaliye tecavüzleri hakkında Ek 7: Van da 13 köyde Ermeni komitelerinin teşkil ve bunlara reisler tayin edilmesi hakkında yazı Ek : Van da polis, komiser, zâbit, başçavuş sayısını gösteren cetvel Ek 11: American Board Doğu Misyonerleri. Üst sıra sağdan birinci Henry Barnum, sağdan ikinci Joseph Scott. Ek 12:Van Amerikan Misyonerlerinden George ve Martha Raynolds Ek 13:19. Yüzyılda Van dan bir görüntü. Ek 14: 1896 Yılı Eylül Ayına ait Van Yardım Çalışmaları hakkındaki rapor. Ek 15: 1896 Yılı Kasım Ayına ait Van Yardım Çalışmaları Raporu ve Yetimhane. Ek 16: 1896 Yılı Aralık Ayına ait Van yardım çalışmalarının mali dökümü Ek 17: Anadolu kenti Van daki misyonerlik çalışmaları Ek 18: Amerikalı Misyoner Dr. Raynolds un misyonerlik çalışmaları hakkındaki raporunun devamı Ek 19: Van da bulunan Amerikalı misyonerlerin Protestanlığı yayma faaliyetleri Ek 20: 1 Temmuz-30 Eylül 1897 döneminde Van Yardım ve Yetimhane çalışmaları konusundaki Amerikalı misyonerlerin faaliyetleri IX

14 Ek 21: The Friend Dergisinin 10 Aralık 1897 yılına ait sayısında Van da yer alan görüntüler Ek 22: The Friend Dergisinin 10 Aralık 1897 yılına ait sayısında Van Gölü kıyısında bulunan Ermeni Köylüler Ek 23: Van da bulunan Amerikan Erkek Okulu nun ders programı ( ) Ek 24: Van Amerikan Erkek Okulu nda verilen derslerin içeriğini gösteren katalog Ek 25:Van Amerikan Erkek Okulu nun müfredatında yer alan coğrafya ve okuma derslerinin içeriği Ek 26: Van Amerikan Erkek Okulu nda yıllık ders programı Ek 27: Van Amerikan Erkek Okulu nun plânı Ek 28: Amerikan konsolosluk raporlarından bir örnek Ek 29:İstanbul Amerikan Konsolosluğu ndan Türkiye deki Amerikan okulları hakkında gönderilen rapor Ek 30: İstanbul Amerikan Konsolosluğu ndan Ermeni ihtilalciler hakkında gönderilen yazı Ek 31: İstanbul Amerikan Konsolosluğu ndan Türk yetkililerin Amerikalı misyonerlerden şikâyetleri hakkında gönderilen yazı Ek 32-33: İstanbul Amerikan Konsolosluğu ndan Van da bulunan Misyoner Raynolds hakkında gönderilen yazı Ek 34: İstanbul Amerikan Konsolosluğu ndan İngiliz Konsolosunun Van daki Amerikan çıkarlarını koruması hakkında gönderilen yazı Ek 35: Amerikalı Misyoner Dr. Grace Kimball Ek 36: Amerikalı Misyoner Dr. Grace Kimball ve Ermeni çocuklar Ek 37: Van Yardım Bürosu nda çalışan Ermeni çocuklar Ek 38: Van Yardım Bürosu nda çalışan Ermeniler Ek 39: Van Vilayeti Haritası Ek 40: 1600 lü yıllarda Van Şehrinden bir görüntü X

15 İÇİNDEKİLER ÖZET I SUMMARY...III ÖNSÖZ...IV KISALTMALAR...VI TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ...VIII EKLER LİSTESİ..IX İÇİNDEKİLER.XI GİRİŞ 1 I-AMERİKA DA MİSYONERLİK ve ABCFM (American Board of Commissıoners for Foreign Missions).14 A-AMERİKA DA MİSYONERLİK RUHUNUN DOĞUŞU VE GELİŞİMİ.15 B-AMERİKA DAKİ EN GÜÇLÜ MİSYONER TEŞKİLAT: ABCFM Amerikan Kurul (ABCFM) un Kuruluş Hikâyesi Amerikan Kurul(ABCFM) un Yapısı, Yöntemleri ve Misyonerleri Amerikan Kurul(ABCFM) un Faaliyet Alanları ve Etkileri..47 XI

16 II-OSMANLI TOPRAKLARINDA AMERİKAN MİSYONER FAALİYETLERİN BAŞLAMASI.53 A- AMERİKALI MİSYONERLERİN ANADOLU YA GELİŞİ VE AMERİKAN MİSYONLARININ KURULUŞU Amerikalı Misyonerler Anadolu Topraklarında Amerikan Misyonlarının Kuruluşu ve Teşkilatlanmaları..64 B- AMERİKALI MİSYONERLERİN ANADOLU DA İLK TEMASLARI Amerikalı Misyonerlerin İslam Dünyasına Bakışı ve Müslümanlar Arasındaki Faaliyetleri Amerikalı Misyonerler ve Osmanlı Yahudileri Amerikalı Misyonerler ve Rumlar Amerikalı Misyonerlerin Ermeniler Arasında Misyon Kurma Çalışmaları...88 C- RUS GENERAL BOTYATA NIN AMERİKALI MİSYONERLERİN ANADOLU DAKİ OKUL VE BASIN FAALİYETLERİNİ DEĞERLENDİRMESİ 98 III-VAN DA AMERİKAN MİSYONER TEŞKİLATI NIN KURULUŞU VE ÇALIŞMALARI..109 A-AMERİKALI MİSYONERLERİN VAN A GELİŞİ VE VAN İSTASYONUNUN KURULUŞU B-AMERİKALI MİSYONERLERİN VAN DA ERMENİ HALKINA YÖNELİK YARDIMLARI İsyan Döneminde Karşılıksız Yardım Bölümü nün Çalışmaları ve Amerikalı Misyonerlerin Ermenilere Yardımları..131 XII

17 2. İsyan Sonrasında Amerikalı Misyonerlerin Ermenilere Yaptığı Yardımlar ve Karşılıksız Yardım Bölümü nün Faaliyetleri.144 C-AMERİKALI MİSYONERLERİN VAN İSTASYONUNDAKİ FAALİYETLERİ Van İstasyonunda Misyoner Eğitimi ve Etkileri Van da Ermeni Yetimler ve Amerikan Misyoner Yetimhanesi Van İstasyonunda Sağlık Misyonu 178 IV- VAN DA ERMENİ NÜFUSU VE 1896 VAN İSYANI.188 A- XIX. YÜZYILDA OSMANLI İMPARATORLUĞU NDA VAN XIX. Yüzyılda Van ın İdari, Sosyal ve İktisadi Durumu Anadolu da ve Van da Ermeni Nüfusu.198 a- XIX. Yüzyılın Sonlarında Anadolu da Ermeni Nüfusu 198 b- Van İsyanı Sırasında(1896) Van da Ermeni Nüfusu 201 B-VAN DA ERMENİ İSYANININ ÇIKIŞINA NEDEN OLAN ETKENLER Van İsyanının Çıkmasında Ermeni Din Adamlarının ve Kilisenin Rolü İhtilalci Ermeni Komitelerinin Kuruluşu ve Van daki Faaliyetleri..218 C VAN İSYANI ÖNCESİNDE VAN DA MEYDANA GELEN OLAYLAR..228 XIII

18 İsyanı Öncesinde Van ve Çevresinde Meydana Gelen İlk Olaylar Sadettin Paşa nın Teftiş Heyeti Başkanı Olarak Van a Gelmesi ve Olayların Gelişimi İsyanı Öncesinde Van da Kürt ve Ermeni Mücadelesi Van İsyanı Öncesinde Amerikalı Misyonerler ve İsyanın Sebepleri.255 D-VAN ERMENİ İSYANININ BAŞLAMASI VE GELİŞMESİ Van ın Çevre Kaza ve Köylerinde Meydana Gelen Olaylar Van Olaylarının Kısa Bir Değerlendirmesi SONUÇ.295 BİBLİYOGRAFYA.299 EKLER.322 XIV

19 G İ R İ Ş Ermeni Meselesi, Ermenilerin Osmanlı Devleti ne karşı silaha sarılmak suretiyle ayaklanmalarıdır. Ermeni ayaklanmaları, ilk bakışta Türk-Ermeni ilişkilerinden doğan iç olaylar gibi gözükse de; gerçekte böyle değildir. Bu ayaklanmalar, batılı diplomatların Şark Meselesi adını verdikleri ve büyük devletlerin Osmanlı Devleti nde yaşayan çeşitli din ve mezheplere sahip toplulukları himayeleri altına almaları şeklinde anlam bulan mesele ile iç içedir 1. M.Ö. VI. yüzyılda Anadolu ya gelerek Ağrı Dağı etrafında yerleşen Ermeniler, ilk olarak Roma ve Bizans hâkimiyetinde; Türklerin Anadolu yu fethetmeleriyle de, Selçuklu ve Osmanlı yönetimi altında yaşamışlardır. Osmanlı Devleti nin kuruluşuyla birlikte, Osman Bey, Bizans zulmünden korunmaları için Ermenilerin Anadolu da ayrı bir toplum olarak örgütlenmelerine izin vermiştir. Fatih Sultan Mehmet de, İstanbul u fethettiği zaman, Ermenilerin Bursa daki ruhanî reisleri olan Hovakim i İstanbul a çağırmış; Rum Patrikliği nin yanında, bir de Ermeni Patrikliği nin kurulmasına izin vermiştir 2. Osmanlı Devleti ndeki bu hoşgörü ortamı sayesinde adeta imtiyazlı bir toplum olarak varlıklarını devam ettiren Ermeniler, Osmanlı hâkimiyeti altında yaşayan ve yaşam standardı en yüksek olan Osmanlı topluluklarından biri olmuştur. İmparatorluğun dış ticaretini elinde tutan ve Türk kültüründen etkilenerek kendi istekleri ile Türkçe konuşan Ermeniler, yüzyıllarca Türklerle iç içe ve dostça yaşamışlardır 3. Bu dönemde, her iki toplum arasında düşmanlıktan bahsetmenin mümkün değildir. XIX. yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde ise, iki toplum arasında huzursuzluklar çıkmaya başlamıştır yılında İngiltere nin Erzurum Konsolosu Taylor, Ermenilerin Müslüman Türklerden daha iyi durumda olmalarına karşın; Ermeniler Türk hükümetinden sürekli yakınıyorlar, aynı zamanda hiç sıkılmadan 1 Enver Ziya Karal, Osmanlı İmparatorluğunda Ermeni Meselesi, Dışişleri Akademisi yay., XV, Ankara 1971, s.3. Bu meselenin dayandığı temeller için ayrıca bkz; C.D.M. Ketelbey, A History of Modern Times From 1789, London 1964, s ; Mim Kemal Öke, Şark Meselesi ve II. Abdülhamit in Garp Politikaları, Osmanlı Araştırmaları, III, İstanbul, Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge yay., İstanbul, 1976, s Enver Ziya Karal, a.g.e., s

20 Rus hükümetini övüyorlardı. Türk vatandaşı olan Ermeniler, Rus pasaportu da taşımayı ihmal etmiyorlardı diyerek Ermeni meselesinin ortayaüçlerin etkilerinin olduğuna işaret etmiştir 4. Ermeni Meselesinin ortaya çıkmasında, yaşanan yüzyılda Avrupa Uyumu nun sona ermesi ve Sanayi Devrimi sonucu ortaya çıkan sömürgecilik hareketinin emperyalizme dönüşmesinin etkisi bulunmaktadır 5. Osmanlı İmparatorluğu nun hammadde ve maden rezervleri kaynağı olarak görülmesi; üç kıtaya yayılmış milyonlarca kilometrelik topraklara sahip olması; stratejik öneme haiz olan su ve karayollarını elinde tutması Avrupalı emperyalist güçlerin dikkatini çekmiştir. İmparatorluğun iktisadi ve siyasi olarak çöküş içinde bulunması da, bu kaynaklara sahip olmak isteyen güçlerin iştahlarının artmasına neden olmuştur. Batının emperyalist güçleri, İmparatorluğun elinde olan kaynaklara sahip olmak için, hem Osmanlı Devleti ile ticari anlaşmalar imzalamışlar; hem de, İmparatorluk sınırları dâhilinde yaşayan gayr-i müslimleri kapitülasyonlar aracılığıyla kullanarak nüfuzlarını arttırmışlardır 6. Böylece Avrupalı büyük devletler, Osmanlı toprakları üzerindeki politikalarını genel olarak Şark Meselesi diye adlandırdıkları sorun çerçevesinde halletmeye çalışmışlardır. Bu amaçla takip ettikleri politikaların başarılarını, Osmanlının Avrupa topraklarında ve Balkanlarda görünce de, Anadolu ya yönelme zamanını ve zeminini kollamışlardır. Çünkü Balkanlarda Yunanistan, Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan ve diğer Hıristiyan unsurlar üzerinde takip ettikleri politika başarı sağlamış; bu milletler, ya bağımsızlıklarını kazanmış ya da Osmanlı Devleti nden bağımsızlığa yakın imtiyazlar elde etmişlerdir. Avrupalı devletler için bir sonraki adım ise, Anadolu daki Hıristiyan unsurların Osmanlı Devleti nden koparılmasına ve kendileri için burada yeni menfaat sahalarının temin edilmesi olmuştur. Bu amaca ulaşabilmek ve Anadolu daki politikalarının kendi çıkarları doğrultusunda gelişebilmesini sağlamak için araç olarak kullanılabilecek bir unsura ihtiyaçları vardır ki; o da Ermenilerdir. Ermeniler, Batılı emperyalist devletlerin iktisadi çıkarlarını gerçekleştirmek amacıyla en rahat kullandıkları Osmanlı topluluklarından birisi olmuştur. Nitekim 4 Bilal Şimşir, Osmanlı Ermenileri, Ankara, 1986, s Oral Sander, Siyasi Tarih, İmge yay., Ankara 1994, s Emin Elmacı, İttihat Terakki ve Kapitülasyonlar, Homer Kitabevi, İstanbul, 2005, s

21 Osmanlı İmparatorluğu nun farklı bölgelerinde yaşayan Ermenilerin hiçbir yerde çoğunluğu oluşturamamaları ve aralarında mezhepsel birliğin olmaması, batılı güçlerin Ermeniler arasında yaptıkları çalışmaları kolaylaştırmıştır. Anadolu da yaşayan Ermenilerin, Hıristiyan olmalarına rağmen mezhepsel birlikten yoksun olmaları, üç kilise etrafında toplanmaları Batılı güçlerin hareket kabiliyetini daha da arttırmıştır 7. Emeni toplumunda mezhepsel birliğin olmaması ile birlikte Ermeni olaylarının başlıca nedeninin, Fransız İhtilâlinin yaydığı milliyetçilik ilkesi olduğu bilinmektedir 8. Ermeni Meselesinin ortaya çıkmasında, Fransız İhtilalinin doğal etkisi yanında; Batılı güçlerin tahrikleri ve teşviklerinin, Ermeni Kilisesi ve Patrikhanesi nin, Ermeni ihtilal örgütlerinin, misyoner faaliyetlerin etkisi de yadsınılmamalıdır. Böylece, emperyalizmin temellendirdiği Şark Meselesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan Ermeni Meselesi, Türkler ile Ermeniler arasında yıllarca sürecek olan düşmanlık tohumlarını ekmiştir. XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslararası bir sorun olarak görülen Ermeni Meselesi nin ortaya çıkışında hangi devletlerin etkili olduğu konusunda da, kaynaklarda farklı bilgiler mevcuttur 9. Ancak bu sorunun uluslararası boyuta ulaşmasında etkili olan devletlerin başında Fransa gelmektedir. XVI. yüzyıldan itibaren Ermenilere ilgi duyan Fransa, İmparatorluk sınırları içinde kendisine bağlı Katolik Ermeni cemaati oluşturmaya çalışmıştır 10. Hatta bu dönemde, İmparatorluk dâhilinde yaşayan Ermenilerin, Katolik mezhebine girmelerinin önlenmesi için 7 Ermenilerin bu şekilde bölünmüş olmalarına rağmen geniş ölçüde Türk kültürünü benimsemeleri, Türkçe konuşmaları, Türk adetlerini benimsemiş olmaları; Avrupa kamuoyunda, Türkçe konuşan bu Ermenilere, Hıristiyan Türklerden başka bir şey olmadıkları izlenimi vermiştir. Bundan başka Ermeniler, Osmanlı toplulukları içinde en müreffeh topluluk idi. Öyle ki, Osmanlı-Rus Savaşı ndan önce Ermeniler, oturdukları Doğu vilayetlerinde ekonomik bakımdan imparatorluğun diğer bölgelerinden daha iyi durumda idiler. Enver Ziya Karal, a.g.e., s.5-7. Osmanlı Devletinde yaşayan Ermeni nüfusu hakkında, ileriki bölümlerde ayrıntılı bilgi verilmektedir. 8 A.g.e., s.7. 9 Bu konuda Cezmi Eraslan, Berlin Konferansı ndan sonra Ermeni meselesini daima destekleyen ve etkili olan devletin önce Rusya; Rusya dan sonra da, İngiltere olduğunu zikretmektedir. Cezmi Eraslan, Ermeni Komiteleri Propagandaları ve Osmanlı Devletinin Aldığı Tedbirler, Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu, (24-25 Mayıs 2001), İstanbul, 2001, s Dündar Aydın, Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkmasında Fransa nın Rolü, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu, (8-12 Ekim1984), Ankara, 1985, s

22 tedbirler alınmışsa da; bazı zengin Ermeniler bu mezhebe girmişlerdir 11. Fransa yı, daha sonra İngiltere ve Rusya izlemiştir. Her iki devlet de, aynı yöntemi kullanarak Ortodoks ve Protestan Ermeni cemaati oluşturmaya ve Ermenileri kendi dini, siyasi ve iktisadi emelleri doğrultusunda balmumu gibi şekillendirmeye çalışmışlardır 12. Batılıların Ermenilere ilgi ve nüfuzu, ilk etapta dini faaliyetlerle kendini göstermiştir Küçük Kaynarca Antlaşması ile Avrupa devletlere imtiyazlar verilmeye başlanmış; Ruslara, Osmanlı Devleti nde bulunan bütün Ortodoks Hıristiyanları himaye etme hakkı ve yetkisi tanınmıştır 13. Bu yetkinin hemen 14 ardından ise, Osmanlı Hıristiyanları, mezheplerine göre Avrupalı devletler tarafından paylaşılmaya başlanmıştır. Nasıl ki, Balkan Katoliklerine Avusturya, bütün Ortodokslara Rusya, Anadolu ve Ortadoğu Katoliklerine Fransa sahip çıkıyorsa; İngiltere ve Amerika da, Ermenilere kendi mezheplerini benimsetmek amacı ile sahip çıkmışlar ve Protestan Ermeni cemaatini oluşturmuşlardır. Görüldüğü üzere Ermeni Meselesinin uluslararası bir boyut kazanmasında etkili olan devletler; Fransa, İngiltere, Amerika ve Rusya dır. XIX. yüzyılın emperyalist devletlerinin Osmanlı İmparatorluğu içinde yaşayan gayr-i müslimleri kendi mezheplerine çekebilmek ve kendi cemaatlerini oluşturmak adına kullandıkları en etkili yöntem ise, misyoner faaliyetler olmuştur. Ermeniler arasında dinî ve mezhebi alt yapı sağladıktan, özellikle de Tanzimat ve Islahat Fermanları ile siyasi ve sosyal imtiyazlar elde edildikten sonra; her devlet, kendi mezhepdaşı olan Ermenilerle ilgilenmiş ve onların sözde haklarını korumak adına, Osmanlı Devleti üzerindeki nüfuzunu artırma yoluna gitmiştir. Ermenilerin Osmanlı Devleti için bir sorun haline gelmesinde önemli rolü olan, dini organizasyonları gerçekleştiren, yüzyıllardır beraber yaşayan Osmanlı tebaasını birbirine düşürerek Müslüman-Hıristiyan çatışmasına zemin hazırlayan ve Avrupa da haçlı zihniyetini canlandıran misyonerlik faaliyetlerini bu bağlamda incelemek gerekmektedir. 11 Ali İhsan Gencer, Ermeni Sorununda Dış Etkenlerin Rolü, Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu,(24-25 Mayıs 2001), İstanbul, 2001, s Bilal Şimşir, Ermeni Propagandasının Amerika Boyutu Üzerine, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu, (25 Mayıs 2001), 1985, Ankara, s A.g.e., s Ergün Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, I, Ankara, 1995, s

23 Avrupa Devletlerinin Anadolu ya gönderdikleri misyonerlerin çalışmaları ile, bu devletlerin Osmanlı Devleti üzerindeki politikaları, meyvelerini kısa sürede vermeye başlamıştır. Fransa nın desteği ile, 1831 de Katolik Ermeni Cemaati; İngiltere nin himayesinde de, 1846 da fiilen ve 1850 de resmen Ermeni Protestan Cemaati Osmanlı Devleti tarafından resmi olarak tanınmıştır. Böylece öteden beri var olan Gregoryen Ermeni Cemaati yanında; Protestan, Katolik, Ortodoks olmak üzere üç farklı cemaat oluşmuş ve Avrupa Devletler, Ermenilere yardım etme görüntüsü altında Ermenileri bölmüş; Ermeni dinî birliğini parçalamışlardır yılında Amerika, ilan ettiği ve devlet politikası olarak benimsediği Monreo Doktrini ne, yani Avrupa da bir çatışmaya girmeme politikasına bağlı kalmaya çalışsa da; Osmanlı topraklarının cazibesinden kendisini soyutlayamamıştır 15. Monreo Doktrini ile Amerika, Avrupa nın emperyalist güçlerinden hem bağımsızlığını hem de uçsuz bucaksız bakir topraklarını korumaya çalışmış; fakat vatandaşlarının mutluluğunu ve ülkesinin geleceğini de düşünerek, dünyada meydana gelen siyasi ve iktisadi değişme ve gelişmelerden uzak kalmak da istememiştir. Bu nedenle, Monreo Doktrini nin esaslarını çiğnemeden Osmanlı İmparatorluğu nun paylaşılması hareketine katılmıştır. Amerika, tacirlerini ve misyonerlerini kullanarak Osmanlı İmparatorluğu nda ticari imtiyazlar elde etmeyi başarmıştır. Böylece Avrupa işlerine karışmadan, lâik devlet anlayışından ödün vermeden, devletin misyonerler ve tacirler üzerinde etkisi olmadığını karşı tarafa inandırarak ve dinsel misyonun arkasına gizlenerek Osmanlı toprakları üzerinde emperyalist bir politika izlemiş ve hedefine ulaşmıştır. Amerika nın iktisadi emperyalizmi, misyonerler tarafından Anadolu ya getirilmiş ve misyonerlerin Protestanlaştırdığı Ermeni cemaati tarafından Anadolu topraklarına yerleştirilmiştir 16. Anadolu ya gelen Amerikalı misyonerler, 1810 yılında Boston da kurulan Amerikan Board of Commissioners For Foreign Mission(ABCFM) adlı misyoner örgüte bağlı olarak çalışmalarına başlamışlardır. Bu örgüt, Protestanlığı tüm dünyada 15 Çağrı Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, İmge yay.,ankara, 2001, s ; ayrıca bu konuda bkz: Şenol Kantarcı, Amerika Birleşik Devletleri nde Ermeniler ve Ermeni Lobisi, İstanbul, 2004, s A.g.e., s.80-83, Amerikan misyonerlerinin, Türkiye Ermenileri arasında Protestanlığı yayma çalışmaları hakkında bkz. Esat Uras, a.g.e., s

24 yaymak ve Hıristiyan kültürünü evrensel hale getirmek amacıyla çalışmıştır. Amerikan Board, 1818 yılında Osmanlı İmparatorluğu nu faaliyet alanı olarak belirlemiş ve Levi Persons ile Pliny Fisk, 5 Ocak 1820 tarihinde Anadolu topraklarına gelen ilk Amerikalı misyonerler olmuşlardır 17. Hedef, Müslümanların ve Yahudilerin Hıristiyanlaştırılmalarıdır. Hıristiyanlığı yaymak, Protestan Amerikan yaşam tarzını ve ahlak anlayışını Anadolu da yerleştirmek isteyen misyonerler, geldikleri ülkenin insanları arasında yaşayarak onlardan biriymiş gibi davranmışlardır. Onlar; ülkelerinden gönderilen, silahı olmayan, fetih savaşına girmiş askerlerdir ve silahsız haçlı seferi ile, kutsal toprakları geri almak amacındadırlar 18. Amerikalı misyonerlerin, Müslüman ve Yahudiler arasında Protestanlığı yaymak amacıyla başlattıkları çalışmalarda başarılı olduklarını söylemek doğru olmaz. Geleneksel Osmanlı yaşam tarzı; Müslüman halkın İslamiyet e olan bağlılığı; Osmanlı Devleti nin dinsel özgürlük konusundaki anlayışı Müslüman halka göstermemesi; en önemlisi de, şeriat yasalarına göre din değiştirenlerin ölümle cezalandırılması Müslümanları Protestanlaştırma çalışmalarının başarısızlığında etkili olmuştur 19. William G. Schauffer in Yahudiler arasında yaptığı çalışmalar sonucunda da, Yahudilerin dini bütünlük içinde bulunmaları ve dinlerine olan aşırı bağlılıkları nedeniyle, yine başarı sağlanamamıştır. Her iki alanda başarılı olamayan misyonerler, bu defa Rumlara yönelmişlerdir. Nitekim Beyrut tan İstanbul a gelen Misyoner William Goodell ve ailesi, Rumların doğru yolu bulması için hemen çalışmalara başladılarsa da; Rumların milliyetçilik duygularının gelişerek kendi bağımsız devletlerini kurma yolunda ilerlemelerinden dolayı, istedikleri sonucu alamamışlardır 20. Sonunda Amerikan Board, 1829 yılında Malta da yaptığı yıllık toplantıda, bu kez Ermeniler arasında çalışılmasına ve Ermenilere yönelik istasyonlar kurulmasına 17 A.L. Tibawi, American Interest In Syrıa, Oxford, 1966, s Re-Thinking Mission, Newyork, 1932, s ; ayrıca bkz: Uygur Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle Anadolu daki Amerika, İstanbul, 1991, s E. William Strong, The Story of American Board, Boston, 1910, s Joseph L. Grabill, Protestant Diplomacy and Near East, Minneapolis, 1971, s

25 karar vermiştir 21. Amerikalı misyonerlerin, Ermeniler arasında başarıya ulaşmak ve onları Amerika nın sadık bekçileri yapmak için en doğru yöntemin uygulanması gerektiğine inanmışlardır. Bu konuda Amerikalı bir misyoner,...sorun Ermeniler için mümkün olan en yararlı işi hangi yoldan yapacağımızdır. Onlarla ilgili olarak doğru uçtan başlamalıyız... demiştir 22. XIX. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nun içinde bulunduğu koşullarda, misyonerlerin Ermenileri kendilerine bağlayacak olan yöntemleri bulmaları hiç de zor olmamıştır. İmparatorluktaki eğitimli insana duyulan ihtiyaç ve devletin bu ihtiyacı karşılayamaması, sağlık hizmetlerinin yetersizliği, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinin merkezden uzak olması, Amerikan misyonerlerinin etkilerini arttırmıştır. Misyonerler, Ermenilere okulları, hastahaneleri, dispanserleri, yetimhaneleri, çocuk yuvaları ile ulaşmışlar; halka İsa nın merhametli elini uzatmışlardır. Gerçekte yaptıkları çalışmalar, yetenekleri ve yaşam tarzları ile de; kendilerine hayran, daha doğrusu Amerika ya hayran bir Ermeni toplumu yaratmışlardır 23. Amerikan hayranı Ermeni toplumunun yaratılmasında, Anadolu nun stratejik açıdan önemli bölgelerinde açılan okullarda Ermeni öğrencilere okutulan milli tarihleri ve edebiyatları ile müfredata konan Ermenice dersleri de etkili olmuştur. Robert Koleji n kurucusu Cyrus Hamlin,...biz bu dili kil ve demir olarak bulduk altın olarak bıraktık diyerek, dil çalışmalarına verdikleri önemi gözler önüne sermiştir yılında Ermeni alfabesinin başlangıcının ve Ermenice çıkan ilk kitabın 400. yılı kutlamalarında Benjamin Bedrossian, Amerikalı misyonerlere olan minnettarlığını şu sözlerle ifade etmiştir,...bu alfabeyi kullanmakla bizim alın yazımız çizilmiş ve varlığımız korunmuştur. Bu alfabe bizim kurtarıcımızdır Sonuç olarak, Ermeni dili, Ermeni bilincinin yaratılmasında en büyük etken olarak ortaya çıkmıştır. 21 Fred Field Goodsell, They Lived Their Faith, Boston, 1961, s Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s Erdal Açıkses, Amerikalıların Harput taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK yay., Ankara, 2003, s Cyrus Hamlin, My Life and My Times, Boston, 1924, s Nil Sarı, Amerikalı Misyonerler ve Ermeni Sorunu, Uluslararası Türk Ermeni İlişkileri Sempozyumu, (5 Mayıs 2001), İstanbul, 2001, s

26 Amerikalı misyonerlerin yaptıkları çalışmalar sonucu, Ermeniler, Amerikan okullarında aldıkları eğitim sonucu, kendilerini ve Türklerle olan ilişkilerini değerlendirmeye başladılar ve siyasal haklardan mahrum oluşlarının, milli benliklerini koruyamayışlarının nedenini, Türkler olarak gördüler. Diğer taraftan Türkler de, Ermenileri, İmparatorluğun başına gelen felaketlerden sorumlu tutmaya başladılar. Ayrıca, Amerikan misyonerlerinin ve konsoloslarının himayeleri altında bulunan Ermenilerin her türlü sosyal, sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanarak kendilerini geliştirmeleri ve yaşam standartlarını yükseltmeleri, Türklerde hoşnutsuzluk yarattı. Sonuçta misyonerlerin 1820 yılından itibaren Anadolu da ektikleri tohumlar, Ermeni ve Türk toplumları arasında ilişkilerin her geçen gün düşmanlığa dönüşmesine neden oldu 26. Ermeniler arasında millet bilincinin oluşmasında, Amerikan okullarında eğitim aldıktan sonra Amerika ya giden gençler de etkili olmuştur. Misyoner okullarından mezun olan zeki Ermeni gençleri, 1840 lardan itibaren yüksek öğrenimlerini tamamlamak amacıyla Amerika ya gitmişlerdir. Bu öğrencilerden bir kısmı, Amerikan vatandaşı olarak İmparatorluğa geri dönmüş ve misyonerlerin yanında, Amerikan çıkarlarının koruyucu ve savunucuları olarak çalışmaya başlamıştır. Amerika da kalanlar ise, zalim Türk, mazlum Ermeni propagandası yaparak Ermeni ihtilal örgütlerine maddi ve manevi destek sağlanmıştır. Amerika da ve Anadolu da yaşayan her iki Ermeni topluluğunun en önemli ortak özelliği, Türk düşmanı olmaları ve sözde zavallı Ermenileri Türklerin katlettiklerini Amerikan kamuoyuna inandırmak için harcadıkları çabadır. Amerikan okullarının eğitimli Ermeni gençlerine, Avrupalı Devletlerin baskıları sonucu ilan edilen Tanzimat ve Islahat Fermanları da, bağımsızlıklarını kazanmaları konusunda güç vermiştir. Eğitimli ve zengin Ermeniler, işlerini yürütmek üzere, Tanzimat tan sonra oluşturulan meclislerde yer almışlardır. Aynı liberal, milliyetçi ve lâik aydınlar, 1860 yılında milli anayasa niteliğinde Ermeni Millet Nizamnamesini hazırlamışlar ve nizamnameyi, Bâb-ı Alî ye kerhen de olsa ancak 1863 te onaylatmayı başarmışlardır Bilal Şimşir, a.g.m., s Bayram Kodaman, Ermeni Macerası, Süleyman Demirel Üniversitesi yay., Isparta, 2001, s.46. 8

27 XIX. yüzyılın sonuna gelindiğinde Ermenilerin imparatorluktan kopmaları adına yapılan faaliyetler meyvelerini vermeye başlamıştır. Ermeniler arasında ayrılık fikirleri yayılmaya başladıkça, İstanbul daki Ermeni Patriği nin Osmanlı Devleti ne karşı sadakati de sarsılmıştır. Sonunda Ermeniler, millî maksatlarına ulaşmak için, devlete karşı silahlı mücadele yöntemiyle 1869 dan itibaren ihtilâl örgütleri kurmaya yönelmişlerdir 28. Bu aşamaya kadar Ermeniler hakkında yapılan her türlü düzenleme ve ıslahat da, Osmanlı sınırları içerisinde yapılmış; sınır ve ayrı bir vatan kavramından söz edilmemiştir. Fakat, özellikle Osmanlı-Rus Harbinden sonraki gelişmelerde, bağımsız Ermenistan dan bahsedilmeye başlanmıştır Harbi de denen Osmanlı-Rus Savaşı, Ermeni Meselesi için bir dönüm noktasıdır. Savaşın ilk döneminde Ermeni Patriği Nerses, İstanbul Ermenileri ile birlikte padişaha bağlı bir Osmanlı yurtseveri olduğunu açıklamış, ancak Osmanlı Devleti nin bu savaşta yenilmesi ve Rus ordularının Edirne ye gelmesi ile Patriğin gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Savaşın hemen ardından Nerses, Eçmiyazin Katolikosluğu aracılığıyla, üç kişilik bir Ermeni heyetini Rus orduları başkomutanı Grandük Nicholas ı ziyaret etmekle görevlendirmişti. Heyet, Rus Çarı ndan, Rusya nın Doğu Anadolu da işgal ettiği toprakları Osmanlılara geri vermemesini istemişti 30. Hatta bununla da yetinmeyerek, Ayastefanos daki Rus karargâhına bizzat giderek Grandük Nikola ile görüşmüş ve Doğu Anadolu nun Ruslar tarafından ilhakını; bu olmazsa, bölgeye Bulgaristan a olduğu gibi özerklik verilmesini; bu da mümkün değilse, bölgede Ermeniler lehine ıslahat yapılmasını ve bu ıslahat tamamlanıncaya kadar Rus ordusunun geri çekilmemesini talep etmiştir. Patrik in son talebi, Ruslarca kabul edilmiş ve Ayastefanos Antlaşması na 16. madde 31 olarak 28 Ermeni Komitelerinin İhtilâl Hareketleri ve Besledikleri Emeller, İstanbul, 1981, s Ermenilerin Osmanlı toplumundaki yeri, Ermeni Meselesinin ortaya çıkışı ve 93 Harbine kadar olan gelişmeler için bkz. Esat Uras, a.g.e.,, İstanbul, 1987; Kâmuran Gürün, Ermeni Dosyası, Üçüncü Baskı, Ankara, 1985; Kâmuran Gürün, Ermeni Sorunu Yahut Bir Sorun Nasıl Yaratılır, Türk Tarihinde Ermeniler Sempozyumu Tebliğler ve Panel Konuşmaları, İzmir 1983, s.15-28; Mim Kemal Öke, a.g.e., s.17-78; Kâzım Karabekir, Ermeni Dosyası, İstanbul, 1995, s Patrik Nerses, Lord Salisbury e yolladığı 13 Nisan 1878 tarihli muhtırada ise, Ermenilerle Müslümanların bir arada yaşamaları imkansızdır diyerek, Ermenilerin yaşadıkları yerlerde Hıristiyan yönetimler kurulmasını istemiştir; bu konuda ayrıca bkz: Bilal Şimşir, Osmanlı Ermenileri, s Ayastefanos Muahedesi: Madde 16- Ermenistan da Rusya askerinin istilası altında bulunup devlet-i aliyyeye iadesi lâzım gelen mahallerin tahliyesi oralarca devleteynin münasebet-i hasenesine muzir karışıklıklara mahal verebileceğinden devlet-i aliyyeye Ermenilerin mütemekkin olduğu eyaletlerde menafi-i mahalliyenin icab ettiği ıslahat ve tensikatı bile ifate-i vakit icra etmekliği ve Ermenilerin 9

28 girmiştir. Bu madde ile Rusların, Ermenileri himaye perdesi altında Doğu Anadolu da siyasî ve ekonomik üstünlük elde etmesinden çekinen İngiltere ise, bölgede kendi çıkarlarını da düşünerek Berlin de yeni bir toplantının yapılmasını sağlamıştır yılında imzalanan Berlin Antlaşması nda, Ermenilere muhtariyet yerine ıslahat formülü üzerinde anlaşılarak, Ermenilerin ve Rusların görüşleri yumuşatılmak suretiyle 61. madde şu şekilde tespit edilmiştir, Bâb-ı âlî, Ermenilerle meskun vilayetlerde mahallî ihtiyaçların lüzum gösterdiği tensikat ve ıslahatı vakit geçirmeksizin tatbik etmeyi kabul edecekti 32. Berlin Antlaşması, bir kısım Osmanlı Ermenisine göre bütün beklentileri boşa çıkarmış; bir kısmına göre de, altın madeni bahşetmişti. Bunlardan karamsar görünenler, Rusya yanlısı; iyimserler ise, İngiliz yanlısı idi 33. Ermeniler bu antlaşma ile, siyasî bakımdan büyük kazançlar elde etmişlerdir. Bundan sonraki stratejilerini belirlerken de, bu antlaşmadan dikkate değer bazı dersler almışlardır. Hepsinden önemlisi Berlin Antlaşması nın 61. maddesi ile Ermeni Meselesi, uluslararası bir mesele hâline gelmişti. Ayrıca Ermeniler, millî emellerine İngilizlerden yardım almaksızın ulaşamayacaklarını anlamışlardı 34. Belki de bu sebepten dolayı, bu tarihten sonra Ermeni Meselesi bir müddet İngiliz himayesinde kalmıştır. Berlin Antlaşmasından sonra hedeflerine daha kısa yoldan ulaşmak isteyen Ermeniler, kurdukları ihtilal örgütleri ile Anadolu da isyanlar çıkarmaya başladı yılının son aylarında, Anadolu nun pek çok kasaba ve vilayetinde isyanlar patlak verdi. Kaldı ki; Anadolu daki bütün İngiliz konsolosları, 1895 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında, örgüt faaliyetlerinin her an olay çıkmasını mümkün kılacak düzeye eriştiğini bildirmişti 35. Ermeni ihtilal örgütleri, bu esnada Türklerin yanı sıra; kendilerine katılmayan Ermenileri de hain ilan edip öldürmüş ve ev-barklarını ateşe vermiştir 36. Kürtlere ve Çerkeslere karşı emniyetlerini istihsal etmekliği taahhüt eder. Esat Uras, a.g.e., s ; ayrıca bkz: Bilâl Şimşir, a.g.e., s Yusuf Ziya Bildirici, Adana da Ermenilerin Yaptığı Katliamlar ve Fransız- Ermeni İlişkileri, Nakar, 1999, s.38-39; M. Kemal Öke, a.g.e., s Bilâl Şimşir, a.g.e., s M. Kemal Öke, a.g.e., s.80, Esat Uras, a.g.e., s Kâmuran Gürün, a.g.e., s Esat Uras, a.g.e., s. 478 v.d.; Kâmuran Gürün, a.g.e., s

29 Ermeniler tarafından XIX. yüzyılın sonlarında Anadolu nun pek çok vilayetinde ve kasabasında çıkarılan isyan ve olayların önemli olanları, kronolojik sırayla aşağıdaki gibidir: 8 Aralık 1882, Anavatan Müdâfileri Olayı; Mayıs 1889, Armenakan çeteleriyle müsâdeme; Ağustos 1889, Musa Bey Olayı; 20 Haziran 1890, Erzurum İsyanı; 15 Temmuz 1890, Kumkapı Nümâyişi, , Merzifon, Kayseri, Yozgat Olayları; Ağustos 1894, Birinci Sasun İsyanı; 16 Eylül 1895, Zeytun(Süleymanlı) İsyanı; 29 Eylül 1895, Divriği(Sivas); 30 Eylül 1895, Bâb-ı Alî Olayı; 2 Ekim 1895, Trabzon; 6 Ekim 1895, Eğin(Elâzığ); 7 Ekim 1895, Develi(Kayseri); 9 Ekim 1895, Akhisar(İzmit); 21 Ekim 1895, Erzincan; 25 Ekim 1895, Gümüşhâne; 25 Ekim 1895, Bitlis; 26 Ekim 1895, Bayburt; 27 Ekim 1895, Maraş; 29 Ekim 1895, Urfa; 30 Ekim 1895, Erzurum; 2 Kasım 1895, Diyarbakır; 2 Kasım 1895, Siverek(Diyarbakır); 4 Kasım 1895, Malatya; 7 Kasım 1895, Harput(Elâzığ); 9 Kasım 1895, Arapkir(Elâzığ); 15 Kasım 1895, Sivas; 15 Kasım 1895, Merzifon(Sivas); 16 Kasım 1895, Antep; 18 Kasım 1895, Maraş; 22 Kasım 1895, Muş; 3 Aralık 1895, Kayseri; 3 Aralık 1895, Yozgat; , Zeytun isyanları; 2 Haziran 1896, Birinci Van İsyanı; 14 Temmuz 1896, Osmanlı Bankası Baskını; Temmuz 1897, İkinci Sasun İsyanı. Bu isyanlardan başka, Birinci Dünya Savaşına kadar Ermeniler yine boş durmamışlar; 21 Temmuz 1905 te Sultan II. Abdülhamit e suikast ve 14 Nisan 1909 da Adana da isyan gibi iki önemli terör olayı daha gerçekleştirmişlerdir. Yukarıda sıralanan isyanlar incelendiğinde, sadece yılı içerisinde, 30 civarında önemli Ermeni isyanı çıktığı görülmüştür. Van İsyanı da, bu yıllarda patlak vermiştir. Anadolu da çıkan Ermeni isyanlarının her birinin tek tek incelenmesi, bugüne taşınmış bulunan Ermeni sorununun daha iyi bilinmesine yardımcı olacaktır. Ermenilerin asıl gayesinin, isyan çıkarılan yerlerde bağımsız bir Ermeni Devleti kurmak amacıyla; Avrupa kamuoyunun desteğini yanlarına almak olduğu görülmektedir. Bağımsız Ermenistan ın kurulması için Avrupa kamuoyunun desteğinin kazanılması kadar, nüfus çoğunluğununda sağlanması gerekmektedir. Fakat Osmanlı Devleti nin o yıllardaki nüfus istatistiği incelenecek olursa, isyan çıkan bazı vilayetlerde Ermeni nüfusunun %5 lerde kaldığı görülmektedir. Ermeniler çıkardıkları isyanlarla bölgede çoğunluğu sağlayacakalarına inanmaktadırlar. İsyanlar ile, Müslüman ahaliyi korkutacak ve onları tedirgin ederek göçe 11

30 zorlayacaklardır. Böylece Ermeniler, bölgede Müslümanlara oranla az olan nüfus üstünlüğünü elde edebilecek; bu sayede, Müslümanların başka yerlere göç ettirilmesiyle de, onlardan boşalacak yerlere daha önce başka ülkelere gitmiş olan Ermeniler getirilerek onların yerleştirilmeleri sağlanacaktı. Fakat Osmanlı Devleti, Ermenilerin bu emel ve faaliyetlerini yerinde tespit ederek, onlara karşı gerekli tedbirleri almıştır. Avrupa Devletlerinin bütün baskılarına direnmek ve 1893 ten itibaren Ermenilerin Doğu Anadolu da devlete karşı ilk kıpırdanmaları karşısında; bu bölgedeki aşiretlerden Hamidiye Süvari alayları kurulması, bu tedbirlerin başında gelmekte idi 37. Bu gerçekler göz önünde tutulduğunda, Anadolu da bağımsız bir Ermeni Devleti kurmak bir hayalden öteye gidemezdi. Çünkü Anadolu da Ermeniler lehine nüfus yoğunluğu olmaması, XIX. yüzyılı anlamlandırılan milliyetler prensibine de ters düşmekteydi 38. Bu isyanlar sırasında, isyana iştirak eden ve cinayet olaylarına karışan Ermenilerin tespit edilmesi ve tutuklanması için, gereken her şeyin yapılması hususunda mahalli yetkililere Osmanlı Hükümetince gereken izin verilmiştir. Ancak Ermenilerin isyan hareketlerini önlemek adına alınan bu tedbirlerin uluslar arası müdahaleyi doğurmaması için, suçlulara kanun ve hukuk çerçevesinde müdahale edilmiştir 39. Sonuç olarak Ermeni Meselesi, Şark Meselesinin uzantısı halinde ve Batılı Devletlerin iktisadi çıkarları doğrultusunda yaratılmıştır. Rusya, uluslar arası arenada Ermeni Meselesinin ortaya çıkmasında başrolü oynasa da; bu sorunun gelişmesinde ve bu gün halâ var olmasında en büyük paya sahip olan devlet, Amerika dır. Amerika, Osmanlı İmparatorluğu nun bakir topraklarında kendi çıkarları için mücadele etmiş ve bu mücadelede, kendisine ilke edindiği Monroe Doktirini nin esaslarını çiğnemeden misyonerleri vasıtasıyla başarıya ulaşmıştır. Misyonerlerin Osmanlı Devleti nde Ermenilerle kurup geliştirdikleri yakın ilişki değerlendirildiğinde; onların, Amerikan emellerine hizmet amacıyla Türk-Ermeni 37 Bayram Kodaman, Sultan II. Abdülhamit Devri Doğu Anadolu Politikası, Ankara 1987, s Bilâl Şimşir, a.g.e., s BOA, İrâde Dahiliye,69, 29 Ca. 1313/16 Kasım

31 ilişkilerinin bozulmasında yadsınmayacak rolleri olduğu görülür 40. Nitekim Amerika, geçmişte tüccarları ve misyonerleri ile Anadolu da sadece Ermeni Meselesinin ortaya çıkmasında katkıda bulunmamış; bugün de, Ermenilerin hamisi olarak onları kucaklamıştır. Amerikan misyonerleri, Ermeni Milleti hakkındaki yazılı ve sözlü eğitimleriyle, Ermenilerin milliyetçilik duygularının kabarmasına geniş ölçüde yardım etmişler ve dolaylı olarak da, Ermeni ihtilâlcilerin plânlarını kolaylaştırmışlardır Seçil Akgün, Amerikalı Misyonerlerin Ermeni Meselesinde Rolü, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Dergisi, I, (Mayıs 1988), s Enver Ziya Karal, a.g.e., s.7. 13

32 I- AMERİKA DA MİSYONERLİK VE ABCFM (American Board of Commissioners for Foreign Missions) İnsanlık tarihi kadar eski olan din, tarihin her döneminde insanlığı derinden etkilemiş ve insan topluluklarına yön vermiştir. Medeniyet adına atılan her adımda dinin olumlu ya da olumsuz etkisini görmek mümkündür. O halde din, dünya tarihi boyunca gerek toplumsal gerek bireysel hayatları şekillendiren önemli bir olgudur 42. Dinler tarihi içinde dünyaya evrensel mesajlar veren Hıristiyanlık, Antakya merkezli cemaat tarafından oluşturulan ve öğretilerinin temelinde İsa nın bedenleşmiş oğul ve Mesih olduğuna inanılan dindir. Milattan sonra II. ve III. yüzyıllarda çeşitli baskılarla karşı karşıya gelmiş ve 313 Milano Fermanı ile Roma İmparatorluğu nun resmi dini olmuştur 43. Böylece hem siyasallaşmış ve resmileşmiş hem de İmparatorluğun sınırları dâhilinde dünya dini olma yolunda adımlar atmıştır. Fakat Hıristiyanlığın esas olarak dünya dini olmasında misyonerlik faaliyetleri etkili olmuştur. Hıristiyanlıkta misyonerlik faaliyetleri, Pavlus a kadar dayanmaktadır 44. Hıristiyan olmayanları Hıristiyanlaştırma amacı güden misyonerlik kurumu, dünyada ekonomik ve siyasal gelişmelere bağlı olarak faaliyet alanlarını genişletmiş ve çalışma ivmesini de hızlandırmıştır. Hıristiyanlığın yayılması coğrafi keşiflere bağlı olarak, yaşanan değişme ve gelişmelerden de etkilenmiştir. Coğrafi keşifler sonucunda sömürgeciliğin ve sömürgecilikle beraber emperyalizmin gelişmesi de, Hıristiyanlığın yayılmasını bir kat daha hızlandırmıştır. XIX. yüzyılda Hıristiyanlığın tüm dünyaya yayılmasında baş aktör olarak görev yapan ülkeler, İngiltere ve Amerika dır. Bu yüzyılın güçlü devletlerinden olan İngiltere, sadece ülkeleri ekonomik anlamda işgal etmemiş; misyonerleri ile de, 42 Mehmet Çelik, Siyasal Sistem Açısından Bizans İmparatorluğu nda Din-Devlet İlişkileri, I, Akademi Kitabevi, İzmir, 1999, s.1; Mehmet Çelik, Fener Patrikhanesi nin Ökümeniklik İddiasının Tarihi Seyri( ), Akademi Kitabevi, İzmir, 2000, s Şinasi Gündüz, Mahmut Aydın, Misyonerlik Hıristiyan Misyonerler, Yöntemleri ve Türkiye ye Yönelik Faaliyetleri, Kaknüs yay., İstanbul, 2002, s Misyonerlerin Hıristiyanlığı dünya dini olarak görmeleri hakkında daha geniş bilgi için bkz: Chandra Mahallampalli, World Christianity and Protestant America: Historical Narratives and the Limits of Christian Pluralism, International Bulletin of Missionary Research, XXX/1, (January 2006), Newyork, 2006, s Şaban Kuzgun, Misyonerlik ve Hıristiyan Misyonerliğinin Doğuşu, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, I, (Kasım 1983), Kayseri, 1983, s.66-67, Misyonerlik tarihi hakkında daha geniş bilgi için bkz: Abdurrahman Küçük, Misyonerlik ve Türkiye, Türkiye de Misyonerlik ve Faaliyetleri, Diyanet Vakfı yay., Ankara, 2003, s

33 dinsel emperyalizmin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Amerika da, güçlü devlet olabilmek adına sömürgecilik yarışına orduları ve donanmaları ile değil; tüccarları ve misyonerleri ile katılmıştır. Amerika da ekonomik gelişmeye hatta siyasal değişmeye etki eden misyonerlik ruhunun gelişim tarihi ve misyonerlik alnında faaliyette bulunmak amacıyla açılan kurumların çokluğu oldukça dikkat çekicidir 45. Misyonerlik ruhunun anlaşılması ve anlamlandırılması, ancak Amerika da gerçekleşen dinsel uyanışlarla açıklanabilir. Din merkezli olan siyasal ve sosyal hayatın değişimine de etki ederek Amerikan Devrimi nin gerçekleşmesine yol açan bu Uyanışlar Amerika da misyonerlik tarihi açısından büyük önem taşımaktadır. A- AMERİKA DA MİSYONERLİK RUHUNUN DOĞUŞU VE GELİŞİMİ Avrupa dan farklı nedenlerle Amerika kıtasına göç edenler, güçlü bir devlet kurmak adına sadece vahşi doğa şartları ile mücadele etmemişlerdir. Bu yeni kıtada kendilerinin ve ailelerinin güvenliklerini sağlamak, aristokrasi ve monarşinin etkisini hissetmemek, dinsel baskı ve işsizlikten kurtulmak ve en önemlisi de kendilerine yaşayacakları özgür bir ortam yaratmak amacı ile de çetin bir mücadele vermişlerdir 46. Bu mücadelede özellikle Kuzey Amerika ya göç edenleri 47 etkin kılan güç, girişken, atılgan ve mücadeleci olmalarını sağlayan Protestanlık inancıdır. Protestanlık inancı, insanın kurtuluşunda kilise ve ruhban sınıfının aracılığını reddetmekte ve bütün sorumluluğu bireylere yüklemektedir 48. Günahkâr olarak doğan insanın cennete ulaşması ve sonsuz mutluluğu yakalayabilmesi için dünyanın gerçeklerine ve ihtiyaçlarına sırt çevirmemesi gerekmektedir 49. Bu inanç, kendisi ile birlikte yeni bir yaşam anlayışını da beraberinde yerleştirmiştir. Protestan ahlak 45 E.W. Hopkins, G.F. Moore, Tarihte ve Günümüzde Misyonerlik, Örgün Yay., İstanbul, 2006, s.35-39/ ; bu konuda daha geniş bilgi için bkz: F.H. Foster, Genetic History of the New England Theology, Chicago, Oral Sander, a.g.e., s Amerika kıtasının kuzeyine ve güneyine göç edenlerin farklı özellikler taşımaları hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz: Oral Sander, a.g.e., s Ali Erbaş, Hıristiyanlık ta Reform ve Protestanlık Tarihi, İnsan yay., İstanbul, 2004, s.51-53; Orhan Hançerlioğlu, Protestanlık, Felsefe Ansiklopedisi, X, Remzi Kitabevi, Ankara, 1993, s ; Alan Heimert, Religion and the American Mind, Cambridge, Çağrı Erhan, Türk- Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, İmge yay., Ankara, 2001, s.82; ayrıca bu konuda bkz: Aydın Yalçın, İktisadi Doktrinler ve Sistemler Tarihi, Turan Kitabevi, Ankara,

34 (Püriten Ahlak) olarak adlandırılan bu yaşam tarzında bireyler Tanrıya yakışan kullar olduklarını yaptıkları işler ve akılları ile ispatlamak zorundadır. Çok çalışmak, iyi para kazanmak ve kazanılan parayı da Tanrı adına harcamak gerekmektedir. Ahretteki mutluluğun yolu bu dünyada yapılan yararlı çalışmalardan geçmektedir 50. Protestanlık, kapitalizmin en gelişmiş döneminde ortaya çıkmış, özellikle ticaret ve sanayi şehirlerinde kabul görmüştür. XVI. yüzyılda zengin kentlerin büyük kısmı Protestanlığı benimsemişlerdir 51. Protestanlar Kapitalist yaşam tarzı içinde kapitalist kazanç ve ahlak anlayışını da temsil etmişlerdir. Bu tarz yaşam biçiminin benimsendiği Protestanlık inancı, Amerikan kimliğinin oluşumunda büyük bir etkiye sahip olmuş ve hatta Amerikan iç politikasına olduğu kadar dış politikasını da belirleyici bir etken olarak ön safhalarda yer almıştır 52. Amerikan iç politikasına yön veren din, belli başlı politik krizlerin merkezinde yer alan önemli bir aktördür. Özellikle Amerikan tarihinde yer alan dört Büyük Uyanış, hemen sonrasında siyasal, ekonomik reformları da beraberinde getirerek, Amerikan Devrimi ni yaratmıştır 53. XVII. yüzyılda Amerikalılar, devrimi dinle ve kutsal kitapla ilişkilendirmişlerdir. İncil de kültürü biçimlendirmek konusunda benzeri görülmemiş bir rol oynamıştır. Amerikalı Protestanlar Scriptura Sola (tek kitap) ilkesi altında bütünleşmiştir. Amerika da din, devrimi haklı gösteren bir neden olarak ortaya çıkmıştır. Dinin yani Protestanlığın etkisi devletin kuruluşunun her safhasında kendini hissettirmiştir 54. Amerikan Devrimi nin dinsel kaynakları olan ilk uyanış, yılları arasında gerçekleşmiştir. 13 kolonide başlayan Büyük Uyanış, aynı İngiltere de 50 Protestan ahlak anlayışında; Bütün Hıristiyanları kazanabildikleri kadar kazanmaya ve tasarruf edebildikleri kadar tasarruf etmeye, yani sonuç olarak zengin olmaya teşvik etmeliyiz. görüşü hâkimdi. Bu yaşam tarzında insan İncil in hizmetkârı olarak karşımıza çıkmakta, kendisine emanet edilen her kuruşun hesabını vermesi gerekmekte ve kazancını kendi zevki yerine Tanrı nın hizmetinde kullanmaktadır. Kazancını kendi zevki için kullanması tehlikelidir. Bu konuda ayrıca bkz: Max Weber, Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu, (Çev: Zeynep Gürata), Ayraç yay., Ankara, 2002, s A.g.e., s Çağrı Erhan, a.g.e., s.83; bu konuda ayrıca bkz: Orhan Türkdoğan, Türkiye de Weberci Görüşler, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, XXXVI, (Haziran 1985), Ankara, John Dillenberger, Claude Welch, Protestant Christianity, Charles Scribner s Sons, Newyork, 1954, s Samuel P. Hungtington, Biz Kimiz? Amerika nın Ulusal Kimlik Arayışı, CSA yay., İstanbul, 2004, s Amerika da bu dönemde ve daha öncesinde yaşanan misyonerlik hareketleri hakkında ayrıca bkz: Fred Field Goodsell, American Missions Before the American Board I, II, III, They Lived Their Faith, American Board of Commissıoners for Foreign Missions, Boston, 1961, s

35 yaşanan Evangelist Uyanış a benzetilmektedir 55. Uyanışın doktrinel tezleri, Jonathan Edwards tarafından kaleme alınmış; George Whitefield da ilk popüler Amerikan kişilik olarak bu dönemde ortaya çıkmıştır 56. Bu uyanış, her ne kadar bazı karşı çıkışları beraberinde getirdiyse de; bağımsızlığa zemin hazırlayarak, Amerikan ulusçuluğunun doğuşunu gerçekleştirecek ilk adımın atılmasına öncülük etmiştir. Aynı zamanda Taşralılıktan belirgin biçimde farklı olan ulusal bilinç duygusunu yaratarak, Amerikalıları birleştiren ilk deneyim de olmuştur. William McLoughlin ilk Büyük Uyanış ın bir ulus olarak Amerikan kimliğinin doğuşu Devrim in başlangıç noktası olduğunu söylemiştir 57. Amerika da yaşanan din merkezli Birinci Uyanış ile İkinci Uyanış arasında yaşanan olaylar, özellikle 1740 ile 1770 arasında Kuzey Amerika da yaşayan göçmenlerin Amerikan kimliğini benimseme mücadelesi olarak algılanmıştır. Ortak kimliğin çıkışındaki en önemli etki olan 1730 ve 1740 ların Büyük Uyanışı ile sömürgeler, ilk defa ortak yaşama duygusunu hissetmiştir. İki Uyanış arasında geçen dönemde Fransa, özellikle İngiltere ve Kızılderililere karşı duyulan öfke, düşmanlar ile savaşırken birlikte savaşma duygusu ve geliştirilen becerilerde Amerikan kimliğinin oluşumunu etkilemiştir. Bütün yaşananlar sonucunda, 1740 yılından önce Amerika bir bölgeyi anlatırken, bu tarihten sonra Amerikalılık bilinci gelişerek İngiltere den ayrı bir Amerikan topluluğunu anlatır hale gelmiştir ile 1830 yılları arasında Amerika da İkinci Büyük Uyanış yaşanmıştır 59. İkinci Amerikan Devrimi olarak kabul edilen bu dönemde Metodist 60 ve Baptist J.S. Cummins, Christianity and Missions , An Expanding World, Vol:28, London, s Susan O Brıen, A Transatlantic Community of Saints:The Great Awakeninig and the First Evangelical Network, , The American Historical Review, Vol:91/4, (October 1986), s Samuel P. Hungtington, a.g.e., s A..g.e., s ; Oral Sander, a.g.e., s II. Büyük Uyanış, Samuel Hopkins ın prensipleri ile şekillenmiş ve XIX. yüzyıldaki misyonerliğin itici kuvveti olmuştur. Alan Alfred Bartholomew, Tarsus American School, , The Evolutıon of a Missionary Instıtution in Turkey, (Doctorate Thesiss), Bryn Mawr College., 1989, s.10. Bu dönem Hungtington da olarak verilmektedir. Samuel P.Hungtington, a.g.e., s Metodist Kilise, XVIII. yüzyılda ilahiyatçı John Wesly nin öğretileri neticesinde ortaya çıkmıştır. Metodistler Anglikan Kilisesi bünyesinde dini bir uyanış başlatmışlardır. En belirgin özellikleri dua ve oruçlarda yeni bir tarz belirlemeleri, yoksul çocukların eğitim ve öğretimlerini üstlenmeleri, hapishanedeki tutukları düzenli olarak ziyaret etmeleridir. Ayrıntılı bilgi için bkz: Ali Erbaş, a.g.e., s.113; Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ocak yay., Ankara, 1988, s

36 kiliseler yayılmış, yeni tarikatlar kurulmuştur. Bu dönemin karakteristik kişisi olan Charles Finney İnanma gereksinimi kadar çalışma gereksinimi de vardır cümlesini kendisine slogan edinerek on binlerce kişiyi kiliselere toplamayı başarmıştır. İkinci Büyük Uyanışın ardından gelen sosyal, siyasal ve ekonomik reformlar ise, fuhuşu azaltmak, barışı pekiştirmek, alkollü içki tüketimini sınırlandırmak, eğitimi güçlendirmek ve zencileri köleleştirmek anlayışını da beraberinde getirmiştir. Her uyanış, yani dinsel merkezli politik ve ekonomik değişmeler, beraberinde karşıt görüş ve düşünceyi doğurmuştur. Örneğin bu durum kölelik taraftarları ile kölelik karşıtlarının çatışma içine girmesine neden olmuştur 62. Bu dönemde birçok gönüllü topluluklar, misyonerliğe ilgi duyan kimseler tarafından kurulmuştur. Bu toplulukların üyeleri, doktrinel anlaşmazlıklarda uzlaşma sağlamak yerine; bireysel dindarlığa ve sosyal bilinçlenmeye önem vermiştir. Özel amaçları gerçekleştirmek için kurulan bu toplulukların faaliyetleri, toplumun ihtiyaçlarına göre de değişmiştir. Shelton Smith, gönüllü olarak kurulan bu toplulukların amaçlarını insanları Evangelist yapmak, yeni kilise inşa etmek ve toplumu yeniden yapılandırmak olarak aktarmaktadır 63. Ayrıca, Amerika kıtasında bu yüzyılda yaşanan İkinci Büyük Uyanış ile birlikte misyonerlik faaliyetlerine büyük ivme kazanmıştır 64. Özellikle yılları arasında Amerika da ki misyonerlik faaliyetleri oldukça belirgin bir girişim ruhuyla sürdürülmüştür. Bu dönemde Amerikalılar kendilerini hızlı bir değişim içinde bulmuşlardır. Amerikan hayatının demokratikleşmesi ilerledikçe, Amerikalıların içinde gizli duran dinsel enerjiler ortaya çıkmış ve ortaya çıkan dinsel enerji, Amerikan toplumunda yeni ve etkili bir sosyal hareketliliğe neden olmuştur. İlahiyat alanında gösterilecek başarıların anlamı, dünyanın dinini değiştirmek ile eş değer olmuştur. Ulaşım ve iletişim hizmetlerinin gelişmesi amaca kısa süre içinde ulaşılacağı düşüncesini de doğurmuştur. Sonuçta, Amerika da yaşayan Hıristiyanlar, 61 Baptist Kilise, eski Anabaptistler ile Kongregasyonalistlerin inançlarının karışımından ibarettir. Hollanda da doğmuş bir Protestan mezheptir. Ali Erbaş, a.g.e., s.113; Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, a.g.e., s Samuel P. Hungtington, a.g.e., s Mary Schaller Blaufuss, Goals of the Madura Mission: Commissioners for Foreıgn Missions During the 19th Century, Faculty of Princeton Theological Seminary, (Doctorate Thesiss), Princeton, 2000, s.25; Thomas A. Bryson, American Diplomatic Relation Relations with the Middle East , The Scarecrow Press, Metuchen, O.W. Elsbree, The Rise of the Missionary Sprit in America , Cambridge,

37 Tanrının kendilerini dünyanın Hıristiyanlaştırılmasında görevlendirdiğine inanmaya başlamışlardır 65. Bilindiği üzere misyoner örgütlenme terimi XVIII. yüzyıl sonlarında ve XIX. yüzyıl başlarında hem Avrupa da hem Amerika da büyük ölçüde yayılan ve İncil öğretilerini yaymayı amaç edinen uzmanlaşmış veya uzmanlaşmamış her türlü topluluğu tanımlamada kullanılmaktadır. Bu toplulukların yanı sıra, İncil Toplulukları, Pazar Okulu Birlikleri, Risale(İncil sahifeleri) Toplulukları ve Eğitim Toplulukları da bu tanımın sınırları içine girmiştir. Toplulukların tümü İncil de yazılı gerçeklerin yayılmasında önemli görevler üstlenmişlerdir. Misyonerlik faaliyetlerinde bulunacak olan topluluklar, amaçları doğrultusunda çalışacak kimseleri seçmişler ve onları kendi çalışma alanlarında eğiterek desteklemişlerdir. İncil Topluluklarının görevi, yurt içinde İncil dağıtmak, İncil çevirileri yapmak ve yabancı dillerde İncil in basımı için para sağlamaktır. Pazar Okulu birlikleri de, gençleri toplamış ve onlara İncil öğretilerini anlatmış, böylelikle misyoner yapının tabanını oluşturmak adına faaliyetlerde bulunmuşlardır. Kitap(risale) Toplulukları ise, İncil in dağıtılması ve kurtuluş eserlerine ilgi duyanlara bunları okumaktan ibarettir. Eğitim Topluluklarının görevi de yoksul ve dindar gençleri eğitime yöneltmek ve İncil i hem yurtta hem de yabancı topraklarda tebliğ edecek kişileri yetiştirmektir. Değişik çevrelerce desteklenen ve işlerine çok fazla müdahale edilmeyen bu tür örgütlenmeler, misyoner girişimin çatısını oluşturmaktadır. Bütün bu çalışmalar İkinci Uyanış sırasında ortaya çıkan modern misyoner hareket i meydana getirmektedir 66. Seçilen dönem Amerikan misyonerlik tarihi için önemli bir başka özellik daha taşımaktadır. Bu dönemde misyoner örgütlenmeler milliyetçiliğe yönelik eğilimlere ayak uydurmuştur. Başlangıçta İngiliz misyoner topluluklarının 67 birer taklidi olarak ortaya çıkan ve İncil in yayılması için çabalayan çok sayıda küçük misyoner topluluk, daha sonraki yıllarda milli kuruluşlarca devralınmış ve yerel 65 James A. Field, From Gibraltar to the Middle East, İmprint Punbilactions, Chicago, 1991, s.70; J. Orin Oliphant, The American Missionary Spirit , Church History, s J. Orin Oliphant, a.g.e., s.128; ayrıca bu konuda bkz: R. Pierce Beaver, American Missionary Motivation Before the Revolution, Church History, XXXI, 1962, s İngiliz misyoner toplulukların faaliyetleri hakkında daha geniş bilgi için; Stephan Neill, A History of Christian Missions, Penguın Books, 1990, London. 19

38 bazda gösterilen çabalar ile milli girişimlerin önünü açmıştır 68. Bu konuda birçok örnek verilebilir u izleyen 10 yıllık süreçte Amerikan Yabancı Misyonlar Misyoner Kurulu(American Board of Commissioners for Foreign Mission) 69, Amerikan Eğitim Topluluğu(American Education Society) ve Amerikan İncil Topluluğu(American Bible Socity) kurulmuştur 70. Sonraki 10 yılı ise, Amerikan Pazar Okulu nun kurulması, Amerikan Kitap(risale) Topluluğu nun yükselişi ve Amerikan Yurt Misyoner Topluluğu nun ortaya çıkışı izlemiştir. Misyonerlik faaliyetlerinde bulunmak üzere kurulan tüm bu cemiyetlerin isimleri de Amerika daki milliyetçilik ruhunu açıkça göstermektedir. Benzer bir eğilim de ulus bazında kollara sahip olan bazı mezheplerin çalışmalarına yön vermiştir 71. Bunların arasında akla gelenler 1814 te kurulan Amerikan Vaftiz Yabancı Misyon Cemiyeti(American Baptist Foreign Mission Society), 1819 da kurulan Amerikan Metodist Misyoner Cemiyeti(American Methodist Missionary Society) ve 1820 de kurulan Protestan Episkopal Kilisesi Yurtiçi ve Yurtdışı Misyoner Cemiyeti(The Domestic and Foreign Missionary Society of the Protestant Episcopal Church) dir 72. Görüldüğü üzere, Amerika da misyoner örgütlenmenin büyümesi, dönemin birçok özelliğini de içerisinde barındırmaktadır. İlahiyat okullarında eğitim gören gençler misyoner olarak yetiştirilmekte, misyonerlik kitapları sürekli olarak dağıtılmakta; misyoner toplulukların yıllık raporları, kendi çıkardıkları dergilerde yayınlanmakta ve hem dergileri hem de gazeteleri kapsayan belirgin bir dini yayımcılık akımı baş göstermektedir. Basının ve din adamlarının yoğun çabası sonucunda, misyonerliği destekleyen kamuoyu 68 J. Orin Oliphant, a.g.e., s Amerikan Yabancı Misyonlar Misyoner Kurulu hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz: William E. Strong, The Story of the Amercan Board, The Pigrim Press, Boston, Fred Field Goodsell, Almost Triplest, They Lived Their Faith, American Board of Commissıoners for Foreign Missions, Boston, 1961, s J. Orin Oliphant, a.g.e., s George White, Bir Amerikan Misyonerinin Merzifon Amerikan Koleji Hatıraları, (Çev:Cem Tarık Yüksel), İstanbul, 1995, s.14; Schaller Blaufuss, Goals of the Madura Mission: Commissioners for Foreıgn Missions During the 19th Century, Faculty of Princeton Theological Seminary, (Doctorate Thesiss), Princeton, 2000, s.50. William Strong, a.g.e., s.26. Barbara Reeves Ellington, That Our Daughter may be as a Corner Stone, (Master Thessis), Newyork State University, Binghamton, 1997, s yılları arasında yabancı ülkeler hakkında bilgi veren en önemli Amerikan misyoner dergileri arasında The Friends Missionary Advocate (FMA) yer almaktadır. Schaller Blaufuss, a.g.t., s

39 oluşturulmuştur 73. Kamuoyu oluşturulurken yapılan propaganda, Amerikan halkının yabancı toprakları öğrenme kaynaklarının başında misyonerler, geldiği yolundadır. İncil in öğretilerini yaymak adına yabancı topraklara gidecek olan misyonerler bu gizemli topraklarda gördüklerini çocuklara günlük hikâyeler olarak okullarda, kadınlara ve erkeklere çalıştıkları yerlerde hasta hanelerde anlatmışlardır. Yapılan anlatımlar sırasında yabancı ülkelere ait olan fotoğraflar, kıyafetler, silah ve mücevher gibi eşyalar da sergilenmiştir. Bütün bunlar misyonerleri Amerikan halkının yeni bilgileri öğreten kapıcıları(gate keeper) haline getirmiştir 74. Halkın sürekli olarak ilgisini çekmek ve kamuoyunun ilgisini kaybetmemek için misyonerler sık sık toplantılar yapmış, seminerler düzenlemiş ve dergi çıkartmışlardır. Bu yöntem ile misyonerler, ihtiyaçları olan maddi ve manevi desteği sağlamışlardır. Misyonerlerin verdikleri bilgiler, kamuoyunun maddi ve manevi desteğini sağlamada etkili olduğu gibi; devletin o ülke ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini oluşturmasında, düzenlemesinde hatta ilişkilerine son vermesinde dahi etkili olmuştur. Kısacası misyonerlerin verdiği bilgiler devletin yabancı topraklarda ticari, jeopolitik ve dinsel alandaki çıkarları içinde büyük önem taşımıştır 75. Bununla birlikte, kamuoyu oluşturmada din adamları ve dinsel basın ne kadar etkili olmuşsa, aylık dua ayinleri de insanları oldukça etkilemiştir. Bu ayinlerde toplanan binlerce insana, misyoner hareketin başarılı olabilmesi için sadece insan faktörünün kullanılmasının yeterli olamayacağı, anlatılmaktadır. Başlangıçta misyoner davanın teşviki için bir gelenek olarak kullanılan aylık ayinler zamanla daha da özelleştirilmiştir. Pazar Okulu ayinleri de, bu dua ayinlerinin birçok kullanım alanından yalnızca biridir 76. Bu bağlamda, misyoner örgütlenme ilerledikçe ve yılından sonra Amerika da dini yayınlar giderek artan sayıda basılmaya başlamıştır. Christian Watchman ve Newyork Observer en önemlilerinden sadece iki tanesidir. Dini dergilerin basımı ise yaklaşık 1808 lerde başlamıştır. J. Orin Oliphant, a.g.e., s.128. Amerikan Kurulu nun en önemli yayın organı ise, Missionary Register ve Missionary Herald dır. Bu konuda ayrıca bkz: Esra Danacıoğlu, Oryantalizm ve Osmanlı da Amerikan Misyonerleri, Toplumsal Tarih, II/19, (Kasım, 2003), s.92. Diğer önemli bir dergi de kadın misyoner kurulunun yayın organı olan Life and Light tır. Bu dergi ilk olarak 1869 yılının Mart ayında yayın hayatına başlamış ve aralıksız olarak 52 yıl devam etmiştir. Fred Field Goodsell, Life and Light, They Lived Their Faith, American Board of Commissıoners for Foreign Missions, Boston, 1961, s Stanley D. Brunn, Elizabeth J. Leppman, America s Learning About Foreign Places Thruogh the Eyes of Missionaries: Writing in the Friends Missionary Advocate, ,Quaker Studies, 7/2, 2003, s James Eldin Reed, American Forign Policy, the Politics of Missions and Josiah Strong, Church History, XXI, (June,1972),, s J. Orin Oliphant, a.g.e., s

40 misyoner propagandalar Amerikan toplumunun bütün sınıflarına yayıldıkça artan sayıda insan harekete dâhil olmuştur. Zengini olsun, fakiri olsun herkes davaya katkıda bulunmak için kilise toplantılarına katılmış ve birkaç sentle destek olmaya çalışmıştır 77. Amerika da 1820 lerdeki Hıristiyanlık öğretilerini yayma hareketi, milliyetçiliğin yanı sıra demokrasi ruhunu da geliştirmiştir. Bu dönem sonunda hareket bir örgütlenmeye dönüşmüş ve büyük bir ilgi uyandırmıştır. Dünyanın dinini değiştirmek adına atılacak ilk adım, İncil i dağıtmak ve farklı dillerde basmaktır. Bu bağlamda 1825 lerde Amerikan İncil Topluluğu, Monroe Eyaleti İncil Topluluğu nun her eve bir İncil sokmadaki kararlılığından etkilenmiştir yılında ise Amerikan İncil Topluluğu, İncil den yoksun ailelere İncil ulaştırmak için planlar yapmaya başlamıştır. Eyalet ve ülke bazında İncil dağıtım programı, topluluk tarafından 1829 yılı raporunda bildirilmiş ve topluluğun yıllık toplantısında büyük bir isteklilikle kendisini ülke çapında yetkin kılacak bir önerge sunulmuştur. Önerge de, Bu topluluk, ilahi amaca bağlılıkla, satın almak veya bir şekilde edinmek isteyen Amerika nın bütün yoksul ailelerine Kutsal Kitap dağıtacaktır. Eğer gerekli masraflar topluluk şubeleri ve bireylerce Yöneticiler Kurulu nun bu öneriyi eyleme geçirmesi için sağlandığı takdirde bu işlem iki sene içinde gerçekleştirilecektir. denilmektedir. Görüldüğü üzere hedef İncil i dağıtmaktır. Bu önerinin işe yaradığı ise, Amerikan İncil Topluluğu nun 1829 ile 1831 yılları arasındaki fatura ve harcama miktarı artışından ve o yıllarda yapılan genişletilmiş İncil baskılarından anlaşılmaktadır 78. Amerikan İncil Topluluğu sadece İncil basımı ve dağıtımı ile ilgilenmiş değildir. Diğer misyoner toplulukları, özellikle de Amerikan Kurulu ile işbirliği içindedir ve 1836 yılında bu kurula $ ödenek vermiştir John Dillenberger, Claude Welch, Protestant Christianity, Charles Scribner s Sons, Newyork, 1954, s J. Orin Oliphant, a.g.e., s de 76,000 $ dan 1830 yılında 170,000 $ a bir fatura artışı gerçekleşmiştir. Harcamalarda ise 1828 deki $ dan 1830 da $ dan da fazla bir artış olmuştur. Kitaplarda ise rakamlar şöyledir: 1831 de bildirilen ve 1816 yılında kurulmasından o güne kadarki genel toplam kitapken, sadece 1828 den itibaren kitabın basımı yapılmıştır. 79 Fred Field Goodsell, Almost Triplest, They Lived Their Faith, American Board of Commissıoners for Foreign Missions, Boston, 1961, s

41 1830 ların ikinci yarısına gelindiğinde ise Hıristiyanlığı yayma hareketi içinde bölünme fikrinin başladığı görülmektedir. Bölünme kendini sadece dinsel alanda değil; toplumsal ve siyasal alanda kendini göstermektedir 80. Ulusal bütünlük ve yurtseverlik 1825 yılında doruk noktasına ulaşmış fakat hemen ardından hızlı bir düşüşe geçmiştir lu yıllarda ekonomik büyümeye bağlı olarak ortaya çıkan sınıfsal, etnik ve bölgesel gerilimler, sonrasında partizanlığı geliştirmiş ve ulusalcılıkta bölgeciliği beraberinde getirmiştir 81. Dinsel alanda da mezhep farklılıkları sebebiyle bölünmeler ve ayrılıklar ortaya çıkmıştır. Örneğin, Baptist ler Amerikan İncil Topluluğu nun politikalarına karşı çıkmış ve yıllarında rakip Amerikan ve Yabancı İncil Topluluğu nu kurmuşlardır. Öte yandan 1837 yılında Presbiteryen mezhebi de, Eski Okul ve Yeni Okul olarak ikiye bölünmüştür. Aynı yıl ortaya çıkan toplumsal panik ve yıllar süren ekonomik bunalımlar, tutkulu genişleme programlarına büyük darbe indirmiştir yılları arasında Amerikan misyonerlik çabaları belirginleşerek doruk noktasına ulaşmıştır. Bütün bunların yanında Amerikan İncil Topluluğu farklı fikirlere de sahiptir deki yıllık toplantısında topluluk, bir önergeyle daha önceden dağıtım yapılan Maryland, Ohio ve New York eyaletlerinde yeni bir dağıtıma başladıklarınıbildirmiştir deki yıllık toplantıda yayınladıkları önergede ise; Daha önce dağıtım yapılan eski eyaletlerimizin fakir ailelerine yeniden kitap dağıtımı işinde, yeni yerleşim birimlerinde desteği sürdürmede, bu Kitap ları denizcilerimize, kara ve deniz ordularımıza, hastane ve hapishanelere ve durmaksızın kıyılarımıza inen göçmenlere ulaştırmada Yardımcı Cemiyetler ve Kitap dostu arkadaşlarımız menfaat ummaksızın ve büyük bir enerjiyle isteklidirler. şeklindeki fikirlerini sunmuştur. Burada dikkat çeken daha önce başlatılan dağıtım işine devam edilmesi, bunun yanında özellikle askerlere, denizcilere ve göçmenlere İncil dağıtılmasının planlanmış olmasıdır. Amerikan İncil Topluluğu, bu şekilde dikkatini hem Amerikan vatandaşlarına hem de Amerikan olacaklara yöneltmekle birlikte, denizler ötesinde de İncil öğretilerinin yayılması ihtiyacının farkındadır. Bu farkındalılık, yukarıda belirttiğimiz üzere Amerikan Kurulu na da destek verilmesinde etkili olmuştur de Seylan daki misyonerlere küçük bir bağış yapılmış, 1829 yılından itibaren 80 J. Orin Oliphant, a.g.e., s Samuel P. Hungtington, a.g.e., s

42 de yurtdışına açılmak için çalışmalara başlanmıştır. Takip eden iki yılda ilgi doğal olarak yurtiçi faaliyetlerine yönelmiştir. Bu konu, 1833 yılının raporunda heyecan verici bir konu olarak belirtilmiştir. Amerikan İncil Topluluğu tarafından 1833 te verilen bir dizi önerge ile kurul yöneticileri yurtdışındaki misyoner temsilcilerle yazışmaya başlamışlardır. Bu yazışmaların, en yakın zamanda talep eden bütün insanlara Kutsal Kitap öğretilerinin ulaştırılması bakımından faydalı olacağı düşünülmüş ve bu görevin yirmi yıllık bir süreç içerisinde tamamlanacağına inanılmıştır 82. Hâlbuki İncil dağıtma isteği yıllardır süregelen Evanjelik tutkuların basit bir gösteriminden öte hiçbir şey değildir. Amerika da misyonerlik faaliyetlerinde etkin olan diğer bir kurum da Pazar Okullarıdır yılının Mayıs ayında Amerikan Pazar Okulu da faaliyet alanını genişletme kararı vermiştir yılının Mayıs ayının sonunda, Philadelphia da yapılan toplantıda da bu karar yeniden dile getirilmiştir. Philadelphia toplantısında, Amerikan Pazar Okulu Birliği, Birleşik Devletler ve karalarının yeterli nüfus bulunan her yerinde Sabbath(kutsal gün) Okulları kurmalı, kurulmasına vesile olmalı veya katkıda bulunmalıdır kararı kabul edilmiştir 83. Ancak Birlik kısıtlı bir süreçte ulus bazında öneme sahip olabilecek bir girişimde bulununcaya dek aradan iki yıl geçmiştir daki yıllık toplantıda ise, Philadelphia dan Aziz Thomas McAuley ve Massachusetts ten Aziz Lyman Beecher ın girişimleri üzerine şu karara varılmıştır: Amerikan Pazar Okulu Birliği iki yıl içerisinde ilahi destek ve yardımla Mississippi vadisi üzerindeki ihtiyaç duyulan her yere bir Pazar Okulu kuracaktır. Birkaç hafta sonra Philadelphia ve New York ta, alınan bu karardan duyulan memnuniyetin dile getirildiği toplantılar düzenlenmiş ve projeyi teşvik amacıyla büyük miktarda yardım elde edilmiştir. Diğer bölgelerden toplanan katkıların da Amerikan Pazar Okulu Birliği ne aktarılması sonucu 1 Mart 1832 de ortaya çıkan rakam 60,714 dolar 60 sente ulaşmıştır 84 Bu gelişme 1833 yılında diğer benzer projenin başlatılmasına sebep olmuş ve aynı yıl yapılan yıllık toplantıda bu konu ile ilgili aşağıdaki önerge kabul edilmiştir: 82 J. Orin Oliphant, a.g.e., s ; İngiliz ve Fransız İncil Toplulukları yirmi yıllık bir süre içinde başarılı olabileceğine inanmamışlardır. Bu nedenle böyle bir projenin sorumluluğunu da yüklenmek istememişlerdir. Fakat 1835 ve 1836 da yabancı topraklarda İncil dağıtımı için en az $ ayrılmıştır. 83 A.g.e., s A.g.e., s

43 Amerikan Pazar Okulu Birliği, Yüce Tanrı nın izni ve lütfuyla Maryland, Virginia, Kuzey Carolina, Güney Carolina, Georgia, Alabama, Columbia Bölgesi ve Florida Bölge eyaletleri sınırları içinde kalan her yerde (bu tür okulların istendiği ve diğer açılardan da uygun görüldüğü yerlerde) Pazar Okulları açmaya çabalayacaktır. Böylece sadece İncil in dağıtımı değil bu konuya destek olarak Pazar Okullarının açılmasına da karar verilmiştir. Bu iki proje de uzun vadeli başarıya ulaşacak planlar arasında yerini almıştır. Bununla birlikte aynı yıl yönetim kurulu yabancı topraklardan yapılan yardım çağrılarına ilgiyle yaklaşmış ve 1834 yılı Mayıs ayındaki yıllık toplantıda şu önergeyi kabul ettiğini açıklamıştır: Amerikan Pazar Okulu Birliği Yöneticiler Kurulu nun Amerikan kiliseleri tarafından kitap basımları ve çeviriler ile desteklenen, dünya üzerindeki çeşitli misyoner örgütlenmelere gereken desteği sağlayabilmesi için gerekli olan 12,000 doların toplanılabilmesi için uygun bir aracı kuruluş kullanılmalıdır. Birliğin bu öneriyi içtenlikle kabul etmesiyle, 28 Şubat 1835 tarihinde Yabancı Fonu na yapılan katkılar 1,500 doları aşmıştır 85. Görülen odur ki misyonerlik konusunda yeni yaklaşımlar her geçen gün artmış; alınan kararlarla misyonerlik kurumları özellikle yabancı topraklardaki misyonerlik kurumları ile işbirliği içine girimişlerdir. Sonuç olarak her iki projenin amacı Hıristiyanlaştırmak, yöntemi ise dini kitapları dağıtmaktır. Bu bağlamda, 1829 yılının Mart ayında New York Şehri Kitap Topluluğu(American Sunday School) hemen harekete geçmiş ve şehirde isteyen her eve bir İncil dağıtmaya başlamıştır. Bu başlangıcın ardından sistemli olarak İncil dağıtım çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Yapılan faaliyetler sonunda misyonerlik kurumları arasına bir yenisi daha eklenmiş ve aynı yılın Mayıs ayında Amerikan Kitap Topluluğu resmen onaylanmıştır 86. İki yıl sonra Birleşik Devletler deki İncil dağıtma gayretleri mümkün olan minimum gecikmeyle Maryland, Virginia, Kuzey Carolina, Güney Carolina, Georgia 85 A.g.e., s Amerikan Kitap Topluluğu, faaliyetlerini özellikle Mississippi Vadisi nin isteklerini dikkate alarak genişletmiştir yılına kadar topluluğun faaliyetleri özellikle kurulduğu bölgeye yöneliktir. Üstlendiği ruhani ıslah görevi ruhunu ise 9 Mayıs 1832 de kabul edilen önerge şu şekilde açıklamaktadır: Birleşik Devletler in ruhani ihtiyaçları ve bu milletin dünyanın dininin değiştirilmesini sağlayacağı göz önünde tutularak, bu Cemiyet, Tanrı nın izni ve Hıristiyan toplumunun yardımlarıyla, inançlı dağıtıcılarımızın dua ve çalışmaları eşliğinde bütün ülkeye Kitap dağıtımını sürdürecektir. Bu konuda ayrıca bkz: J. Orin Oliphant, a.g.e., s

44 ve Florida eyaletlerindeki her eve bir veya daha fazla İncil dağıtılması yönünde kendini göstermiştir. Fakat Amerikan Kitap Topluluğu nun yurt içinde kitap dağıtımı için tasarıları bu kadarla da sınırlı değildir. Sadece İncil değil dini kitapların dağıtımı konusunda 1835 yılında yapılan yıllık toplantıda kabul edilen önerge oldukça ilginçtir. Bu önerge özetle; Yardımcı Cemiyetlerin, resmi toplantıların ve yurdun değişik yerlerindeki saygıdeğer bireylerin de tavsiyeleri doğrultusunda, bu Topluluk ulaşabildiği bütün Amerikan vatandaşlarına kendi Standart Evanjelik Ciltler ini dağıtmaya mümkün olduğunca devam edecektir şeklindedir 87. Bu esnada Amerikan Kurulu, 1833 Şubat ayında bir yıl içinde yurtdışına 49 ve bir sonraki yılda 64 misyonerin gönderilmesine karar vermiştir yılında Oregon daki(oregon İndians) Metodist çalışmalar ve aynı yıl Fransa daki Baptist misyonların benzer girişimleri Amerika da vatansever fikirlerle daha da güçlendirilen dünyanın dinini hızla değiştirme arzularından kaynaklanmaktadır. Görülen odur ki İkinci Uyanış boyunca Amerika da şahlanan misyonerlik ruhu kendini İncil in dağıtılması, yabancı topraklara misyonerlerin gönderilmesi ve diğer misyoner kurumlarla işbirliği içinde çalışılması şeklinde göstermiştir. Fakat unutulmaması gereken nokta, misyonerlik çalışmalarının sadece İkinci Uyanış boyunca yaşanmadığıdır. Din, New England dan gelen göçmenlerin yaşamlarının ayrılmaz parçası olmuş ve yaşam çizgilerine başlangıçtan itibaren şekil vermiştir. Hıristiyanlığın ortaya çıkışından itibaren var olan Hıristiyanlaştırma fikri kendini sistematik olarak 1700 lü yıllardan itibaren göstermiştir. Yukarıda sözü edilen sekiz yıl özellikle misyonerlik faaliyetlerin yükseliş çağını göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır 88. Amerika da yaşanan İkinci Büyük Uyanışla 89 birlikte şahlanan misyonerlik hareketi sonrasında gelişen olaylar, 1890 lı yıllarda Üçüncü Büyük Uyanış ın doğmasına neden olmuştur. Bu yıllarda reformist hareketlerin tekrar Protestan 87 Bu esnada Amerikan Kitap Topluluğu, yurtdışı dağıtımına karşı da tümüyle ilgisiz değildi yılında yurtdışı faaliyetleri için 300 dolar tahsis edildiğini açıklamış, 1832 de de yine yurtdışı çalışmaları için 5,000 dolar gibi yıllık bir tahsis rakamı belirlemişti. Fakat daha sonraları bu saha için tahsis edilen rakamlar çığ gibi büyüdü ve 1833 te 10,000 dolar, 1834 te 20,000 dolar ve 1835 te 30,000 dolara ulaştı. Yayılmacı atmosfer ve girişim ruhu, Evanjelik hareketin bu alanını en az İncil dağıtımı ve Pazar Okulu genişletme çabaları kadar kuşatmıştı. Bu konuda ayrıca bkz: J. Orin Oliphant, a.g.e., s A.g.e., s İkinci Büyük Uyanış hakkında daha geniş bilgi için bkz. Grant Wacker, The Holy Sprit and the Sprit of the Age in American Protestanism, , The Journal of American History, Vol:72/1, (June,1985), 1985, s

45 ahlakının arkasına gizlendiği görülmüştür. Reformcular, kurumlar ile idealler arasındaki boşluğu kapatmanın, adil ve eşit bir toplum yaratmanın ahlaki gerekliliğini vurgulamışlardır. Reformistler, dinsel uyanışın arkasında kadınlara oy hakkının verilmesi, kişisel girişimin desteklenmesi, referandum hakkı, demiryollarının düzenlenmesi konusunda mücadele vermişlerdir. Dördüncü Büyük Uyanış ise 1950 ve 1960 lı yıllarda yaşanmıştır. Her iki dönemde Amerikan tarihi içinde önemli dönüm noktalarını oluşturmaktadır. İncil öğretisine dayalı olarak gelişen Dördüncü Büyük Uyanış Amerikan politikasının iki reform hareketi ile ilişkilidir. Bunlardan ilki 1950 li yıllarda yaşanan ırk ayrımcılığı ve siyah azınlığa karşı davranılmasıdır. Bu dönemde Amerikan değerleri ile Amerikan gerçekliliği arasındaki boşluğu Protestan anlayış bu dönemde doldurmuştur. İkinci reform hareketi ise, Vietnam Savaşı ve Nixon un gücü kötü yönde kullanmasına karşı ortaya çıkmış ve kendini resmi kurumlara karşı durma şeklinde göstermiştir. Bu dönemde de, Protestan liderler ve kurumlar önemli rollere sahip olmuşlar ve Yeni Sol hareketi ahlaki değerlere sahip olarak başlamıştır 90. B- AMERİKA DAKİ EN GÜÇLÜ MİSYONER TEŞKİLAT: ABCFM Amerika da 1820 ve 1830 larda yaşanan İkinci Uyanış İncil öğretisine dayalı olarak gelişmiştir. Bu dönemde Metodist ve Baptist kiliselerinin sayıları hızla artmış; Ahir Zaman Aziz Kiliseleri de dâhil olmak üzere birçok gönüllü cemiyetler ve tarikatlar kurulmuştur 91. Bu cemiyetlerin amaçları, sosyal reformları ve misyonları ilerletmektir. Özel amaçları gerçekleştirmek adına kurulan bu toplulukların üyeleri ise; doktrinel uzlaşmalarda başarı sağlamak yerine, bireysel dindarlık ve sosyal bilinç arasındaki birlik ve beraberliği desteklemişlerdir. Bu örgütlerin özel amaçlar için kurulduğu bilinmektedir. Don Herbert Yoder, Amerika da kurulan bu örgütleri iki kategoriye ayırmaktadır. İlk kategoride yer alan örgütler, Amerikan ve Protestanlık imajında toplumu reform etmek amacı ile kurulmuştur. Mezheplerarası kurulan bu gönüllü örgütler sadece bireylerin Evangelist olması ve kiliselerin inşa edilmesini değil, toplumun yeniden 90 Samuel P. Hungtington, a.g.e., s A.g.e., s.77; Barbara Reeves Ellington, That Our Daughter may be as a Corner Stone, (Master Thessis), Newyork State University, Binghamton, 1997, s

46 yapılandırılmasını amaçlamaktadır 92. İkinci kategoride yer alan örgütler ise, Evangelizm 93 ya da misyonerlik etrafında organize edilmişlerdir. Sonuçta dinsel uyanış, sosyal ve politik gelişmeler üzerinde birçok etkiye sebep olmuştur 94. Bu iki kategoriye göre; Amerikan Kurul u 95, Amerika da İkinci Büyük Uyanış yaşandığı dönemde kurulan ve Don Herbert Yoder kategorileştirdiği örgütler arasında kuruluş amaçları bakımından ikinci kategoride yer alan bir örgüttür. 1- Amerikan Kurul un Kuruluş Hikâyesi XIX. yüzyılda Hıristiyan misyonerliğinin yeniden canlanması ile birlikte, Hıristiyanlık beyaz adamın dini olmaktan çıkmış ve misyoner faaliyetlerin gelişmesi ile dünya dini haline gelmiştir. Böylece Amerikalı misyonerler, Tanrının kendilerine yüklediği Hıristiyanlığı yaymak görevi ile yola çıkmışlardır 96. Başlangıçtaki amaçları özellikle dinsizler ve paganlar arasında İncil in mesajını yaymaktı. Bu amaç doğrultusunda Congregational, Presbiterien ve Reformed Kiliseleri bir çatı altında toplanmışlardır. Amerikan Kurul(ABCFM- Board) bu amaca ulaşmak adına, İngiltere ve Amerika nın doğusunda canlanan Püritan akımın temsilcileri tarafından kurulmuştur 97. Protestan Hıristiyan inanca sahip olan genç, dinamik ve enerjik Amerikalı misyonerler, özellikle 1812 yılından itibaren aynı Amerikalı tüccarlar ve denizciler gibi dünyanın dört bir yanında Amerikan 92 Schaller Blaufuss, a.g.t., s.50; William Strong, a.g.e., s Bu konuda bkz: The Encyclopedia of Christianity, Evanglical, Eerdmans Brill, Vol:2, Cambridge, 2001, s ; Charles Briggs, The Future of Presbyterianism in the United State, North American View, 157, (July- December 1893), s.2-10; Evangelical Dictionary of Theology, Evangelicalism, Walter A. Elwell Ed., Michigan, 1987, s ; Frank Dougles, Less Than Conquerors: How Evangelicals Entered the Twentieth Century, Grand Rapids, Michigan: Williams B. Eerdmans, Bu dönemde yaşanan dinsel uyanışların politik etkileri derhal kendilerini gösterdi. Alkollü içkilere karşıtlık, kiliselerdeki Pazar Okullarının desteklenmesi, tütün kullanımın azaltılması, cezaevlerinde reform yapmak, fuhuşu azaltmak, Afrika da yaşayan zencileri köleleştirmek dinsel uyanışın sosyal ve politik alanda ortaya çıkardığı gelişmelerdi. Fakat Amerika da yaşanan her uyanış beraberinde politik krizleri de getirdi. Sonuçta Amerikan uyanışları Amerikan tarihindeki büyük politik reform dönemleri ile yakından ilişkilidir. Amerikan Ruhu yla ilintili tutkunun söz konusu göstergeleri, köklü olarak Amerikan Protestanlığının İncil öğretisine dayalı yapısı ile biçimlenmiştir. Böylece din belli başlı politik krizleri beraberinde getirmiş ve bunlarda ahlaki krizler olmuştur. Samuel P. Huntıngton, a.g.e., s Bu bölümde American Board ya da ABCFM yerine Amerikan Kurul tanımlamasının kullanılması uygun görülmüştür. 96 Esra Danacıoğlu, a.g.m., s Uygur Kocabaşoğlu, Anadolu daki Amerika, İmge yay., Ankara, 2000, s.16; Çağrı Erhan, a.g.e., s

47 çıkarlarının temsilcileri olmuşlardır. Amerikalı Protestan misyonerler, Hıristiyanlığın Tanrısının asıl yaratan olduğunu tüm dünyaya yaymak için, XIX. yüzyıldan itibaren ülkenin sınırları dışında örgütsel çalışmalara başlamışlardır. Bu duyguları hisseden ve heyecanlanan misyoner adayları Amerika nın ilk yabancı misyonun oluşmasına karar vermiştir de William Koleji nden Samuel Mills 99 ve arkadaşları Breathen 100 adında gizli bir dernek kurdular. William Kolej deki bu öğrenciler dünyanın durumunu konuşmak, dünyada yaşayan insanlara dua etmek için bu derneğin çatısı altında toplandı. Dernekte Amerika dışında yabancı topraklarda misyonlar kurulup kurulamayacağı ve nerelere gidilebileceği kolej öğrencileri tarafından hararetli şekilde tartışıldı. Samuel Mills, Gordon Hall, Luther Rice ve Ezra Fiske Williams Kolej bünyesinde kurdukları bu derneği daha sonra Andover İlahiyat Okulu na(andover Divinity School) 101 taşıdılar. Andover İlahiyat Okulu ndaki bu oluşuma, Brown Koleji nden Adoniram Judson, Harvard dan Samuel Newell ve Union Koleji nden Samuel Nett de katıldı. Bu grup kendilerini The Society of Inquiry on the Sunject of Mission olarak adlandırdı 102. Andover İlahiyat Okulu ndaki oluşumun amacı, İncil in mesajını İncil i bilmeyenlere anlatmaktı Fred Field Goodsell, You Will All My Witnesses, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1959, s.6. William E. Strong, a.g.e., s.7. William Koleji öğrencileri yabancı misyonlara gitme kararını 1806 yılında vermişlerdir. 99 Samuel Mills Hıristiyan Amerika da yabancı misyon çalışmalarının babası olarak bilinmektedir. 21 Nisan 1783 tarihinde Torringford da doğmuştur. Babası buradaki Congregalist Kilise de papazlık yapmaktadır. Samuel Mills son sınıf öğrencisi iken 1793 yılında geçici olarak Kızılderililerin yaşadığı bölgeye papaz olarak gönderilmiştir. Ayrıca o dönemde basılan Connecticut Evangelist Dergisi nin editörlüğünü yapmıştır. Bütün bu gelişmeler Mills de misyonerlik ruhunun gelişmesinde etkili olmuştur. Fred Field Goodsell, The Samuels of American Board History, They lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961, s The Brethren, 1806 da Samuel J. Mills önderliğinde bir düzine Williams Koleji öğrencisinin Doğu nun ahlaki çöküntüsüne duydukları üzüntü ve Doğu nun İncil öğretilerine olan ihtiyacını karşılamak amacı ile İstersek yapabiliriz! deyip 1808 de kâfirler üzerinde etkili olmak amacıyla kurduklar topluluktur. Williams E. Strong, a.g.e., s Andover İlahiyat Okulu, 1807 yılında Massachustt li iki grup tarafından kurulmuştur. Burada misyoner adayları yetiştirilmektedir. Gordon Hall, okulun birinci, Rice da okulun ikinci sınıf öğrencileridir.1807 yılından 1908 e kadar 248 Andover lı öğrenci Amerian Board tarafından misyoner olarak atanmıştır. Fred Field Goodsell, Andover Seminary and The American Board, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961, s Jeremy Salt, Trouble Wherever They Went: American Missionaries in Anatolia and Otoman Syria in the Nineteeth Century, The Muslim World, Vol:92/3-4, (Fall 2002), s ; Schaller Blaufuss, a.g.t., s.50. William Strong, a.g.e., s Arthur Judson Brown, The Why and How of Forign Mission, Educational Department the Board of Foreign Missions of the Presbyterian Church, 1908, s.34. Bu konuda ayrıca bkz: Fred Field Goodsell, a.g.e., s

48 Hevesli, enerjik ve genç misyoner adayları New England(Amerika) daki meslektaşlarının kiliselerine misyonerlik şevk ve ruhunu işleyeceklerdi. Dini yaşantı dalgaları, Devrimsel Savaş (Revolutionary War) sonrası oldukça azalmıştı. İnançsızlık yaygınlaşmış ve aşırıya kaçmıştı. Büyük Uyanışın tepkileri ve duygusal akınları tamamlanmıştı. Ardından, yavaşça dinsel arzuların yeniden canlanması gerçekleşmişti. Bu önce Connecticut ta daha sonra ise Mills in ana vatanı olan Litchfield de ortaya çıktı. Bu yeniden doğuşun ruhu Connecticut tan Massachusetts e doğru yayılırken artık dönemin sözde Ortodoks ve liberal partileri daha belirgin olarak birbirinden ayrıldı. Bu tip dini düşünce eğilimlerine tepkiler daha güçlü oldu. Evanjelik yeniden uyanışın Amerikan Kurulu nun kuruluşunda tetikleyici güç olduğu açıktır. Connecticut ve Massachusetts de de özellikle yerel düzeyde misyoner örgütler oluşturulmuştu. Amerikan tarihi başlangıcından beri nesilden nesile misyonerlik faaliyetlerine çağrı yapan ve İncil in ulaşmadığı Kızılderili, Afrikalı veya diğer yoksul ırklar üzerinde liderlik girişimlerinde bulunanlar Hıristiyanlığı yeniden canlandıran, Andover İlahiyat ı kurduran, Boston Park Street Kilisesi ni yaptıran bu dini bir yenilenişin kor gibi yanan kalbinden, ayrıca Amerika nın bu ilk yabancı misyonerlik örgütü İncil öğretilerini dünyaya yaymaya çalışan Plymouth insanlarının istek ve umutlarını gerçekleştirmek üzere ortaya çıktğına 104 inanmışlardır. Amerikan Kurul un örgütlenmesi adına 5 Eylül 1810 da Farmington da yapılacak ilk toplantı öncesinde biri Andover ve diğeri de Bradford olmak üzere iki toplantı yapıldı. Andover daki misyonerler de bu toplantılara katıldı. Toplantı öncesinde Salem den Tabernacle Kilisesi nin papazı Aziz Samuel Worcester ve Newburyport daki başkan Dr. Samuel Spring, Prof. Moses Stuart ın evinde yapılacak olan toplantıya katılmak için Salem den Andover e gelmişti 105. Toplantı 1810 yılının Temmuz ayında başladı. Andover Teolojik Papaz Okulu profesörleri, 4 veya 5 komşu papaz ve halktan akıllı ve etkili biri olarak tanınan Bay Jeremiah Evarts toplantıya katılanlardı. 4 kişilik bir papaz okulu öğrencisi grubu Hıristiyan misyonunu yabancı topraklarda yürütme görevi üstlenmek istediklerini bildirmek 104 William E. Strong, a.g.e., s Fred Field Goodsell, You Will All My Witnesses, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1959, s.7-8. ABCFM toplantıları hakkında daha geniş bilgi için bkz: Fred Field Goodsell, Voluntary Missionary Societies Versus Church Missionary Societies, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961, s

49 için yıllık toplantısını yapacak olan kilisenin fanatik kolunu temsil eden Massachusetts Bölgesi Genel Cemiyeti ile ilgili bir önerge sunmak istemişlerdi. Bradford toplantısından önce gerçekleşen Andover toplantısı Prof. Stuart ın evinde yapıldı. Burada öğrenciler adına Samuel Newell konuştu ve daha sonra da yabancı misyonların kurulması hakkındaki projelerini anlattı 106. Genç misyoner adayları Kızılderililerin ihtiyaçlarından ve kendilerinin onların aydınlatılmalarına yardım etmek istediklerinden bahsettiler 107. Herkes, genç adamların bağlılığını ve istekliliğini takdir etmişti. Worcester, Evarts ve Stuart ın soğuk fakt takdir edici değerlendirmeleri, Dr. Griffin in büyük beğenisini kazanmıştı. Dr. Spring ve Dr. Worcester, toplantıdan sonra göreve gideceklere ya da gitmeyip onları destekleyeceklere neler yükleyeceği, Amerikan Hıristiyanlarının misyonerliğe karşı artan ilgisi, yabancı bir misyoner topluluğunun oluşması olasılığı ve bunu oluşturmanın en iyi yolunun ne olabileceğini konuştular. Bradford a ulaştıklarında artık yapacakları toplantıda konuşulacakları, hatta amaçları gerçekleştirecek yeni bir örgüt kurmayı planlamışlardı. Bu yeni örgüte Samuel Worcester ın tavsiyeleri ile bir isim bile bulmuşlardı. Bu isim de ilk toplantıda Amerikan ön ekini alan Yabancı Misyonlar Üyeleri Kurulu yani Amerikan Yabancı Misyonlar Kurulu idi. Amerikan Kurulu gönüllü misyoner örgütü olarak çalışmalarına başlayacaktı 108. Görüldüğü gibi Bradford toplantısından önce Amerikan Yabancı Misyonlar Kurulu nun temelleri burada atıldı. Amerikan Kurul un örgütlenmesi hakkında yapılan Bradford taki toplantının ikinci gününde, kilisede Andover Papaz Okulu ndan olan Adonıram Judson, Samuel Nott, Samuel J. Mılls, Samuel Newell tanıtıldı. Sonra da Judson tarafından hazırlanan metin kilise de okundu. Metin özetle, Aşağıda imzası bulunan İlahiyat Koleji üyeleri, Bradford taki genel toplantıya çağrılan muhterem papazlarından aşağıdaki cümlelere ve sorulara ilgilerini saygıyla rica ederler. Şunu önemle vurgulamak isteriz ki; zihinleri uzun zamandır görevle ve kâfir topraklarda yürütecekleri bu şahsi görevin önemiyle meşguldür, zihinlerindeki bu düşünceler 106 William E. Strong, a.g.e., s Fred Field Goodsell, a.g.e., s A.g.e., s yılında Congreregational, Presbiterien, ve Reformed Kiliselerinin bir araya gelmesi ile kurulan başlangıçta amacı Amerika kıtasında yaşayan Kızılderilileri ve Katolikleri Protestanlaştırmak, daha sonra da bütün dünyanın Protestanlaştırılması olarak örgütlenmeye başladı; bu konuda ayrıca bkz: Çağrı Erhan, a.g.e, s

50 onları özellikle böylesi bir görevin zorlukları ve muhtemel başarısıyla ilgili çeşitli konuları göz önünde bulundurmaya sevk etmiştir. Topladıkları bütün verileri gözden geçirdikten sonra Tanrı ne zaman takdir ederse kendilerini o zaman bu göreve adanmış sayacaklardır. İşte şimdi üzerinde bu cemiyetin fikrini ve tavsiyesini istedikleri soruları sunuyorlar: şu anki görüş ve hisleriyle hayali veya uygulanamaz olması nedeniyle görevden vazgeçmeliler mi? Eğer hayırsa, ilgilerini doğu mu yoksa batı dünyasına mı yöneltmeliler. Bu ülkelerdeki misyoner cemiyetlerinden mi yardım beklemeli yoksa Avrupai bir cemiyet doğrultusunda mı hareket etmeliler. Ve son olarak asıl hareketten önce hangi tedbirleri almalılar. Tecrübesiz ve genç olduklarını düşünerek kilisedeki büyüklerine dönerek aşağıda imzası bulunan gençler, saygıyla onların tavsiye, yönlendirme ve dualarını rica ederle. şeklindeydi. Misyoner adaylarının istekleri sunulduktan sonra bu metin, papazlar Spring, Worcester ve son olarak komite sekreteri olan Hale den oluşan üç kişilik komiteye verildi. Bir sonraki gün, komite genç adamların hedeflerini onaylayan ve bir plana tabi bir yabancı misyoner kurulunun oluşturulmasını öneren raporu oybirliğiyle kabul etti 109. Amerikan Kurul, tartışmasız ilk çok uluslu bir organizasyon olarak yapılanmaya başlamıştır 110. Kurulacak olan kurulun 9 üyeden oluşması ve 9 üyeden 4 ünü seçmek üzere Connecticut Cemiyeti nin işbirliğinin istenmesi öngörülmektedir. Daha sonra çıkarılan bir kararla üye seçme hakkı kurulun kendisine verilmiştir. Kurul daha sonra aşağıdaki 9 üyesini seçmiş ve detaylar üzerinde çalışma konusunu onlara bırakmıştır. Bu üyeler: Connecticut tan John Treadwell, Aziz Dr. Timothy Dwight, Gen. Jedidiah Huntington ve Aziz Calvin Chapin; Massachusetts den ise Aziz Dr. Joseph Lyman, Aziz Dr. Samuel Worcester, Samuel Spring, William Bartlett ve Samuel H. Walley diler 111. Bradford toplantısında belirlenen üyelerden 5 i, 5 Eylül 1810 da Farmington da toplandı. Bu toplantıya papaz Noah Porter da davet edildi. Bu toplantıda yapılan tartışmalar sonunda Kurul un 14 maddelik anayasası şekillendi. Aynı zamanda gelecek yılın üyeleri de seçildi ve en önemlisi halkın desteğini sağlamak için Address to the Christian Public ler hazırlandı ve dağıtıldı. Bu 109 William Strong, a.g.e., s Çağrı Erhan, a.g.e., s William E. Strong, a.g.e., s.5; Schaller Blaufuss, a.g.t., s

51 toplantıda misyonerler iki önemli sorunla karşı karşıya geldiler. Bunlar nereye ve nasıl gidileceğidir. Bradford da toplanan gençler nerede olursa olsun çalışabileceklerini söylemişlerdi 112. Bradford ta Amerikan Kurulu nu oluşturan hareket, kendilerini misyonerlik işi içerisinde bulmaya istekli gençlerin hayali olarak ortaya çıktı. Bu nedenle, Genel Kurul bir yandan onların amacını onaylarken ve bunu teşvik ederken, diğer yandan da onlara sabır ve inançla dersleriyle meşgul olmalarını ve beklemelerini tavsiye etti. Çünkü onlar hala öğrenciydi. Prudential Komite, yabancı bir misyon gerçekleştirmek üzere temeller oluşturmadan biraz zaman geçmesi taraftarıdır. Fakat genç misyoner adayları sabırsızdır. Kurul un Komitedeki destekçileri ve danışmanları da beklemeye gönülsüzdür. Bu doğrultuda, Judson misyon alanları üzerinde bilgi almak; fakat temelde iki topluluk arasında misyonerlik faaliyetlerinin desteklenmesinde birleşme sağlamak, üzerine Londra ya Londra Misyonerlik Örgütü(London Missionary Society) 113 ile görüşmeye gönderildi. Judson, 1811 Ocak ayı başlarında gemisinin bir Fransız korsan gemisi tarafından kaçırıldığı ve kendisinin de Bayonne de tutsak edildiği heyecanlı bir seyahatin ardından, Mayıs ta Londra ya ulaştı ve orada 6 haftasını müzakereyle geçirdi. Londra da ki topluluk tarafından ilgiyle karşılanan Amerikan Kurulu nun bu temsilcisi güçlü bir etki bırakmıştı. Bir Londra papazı onu misyoner olmayı amaçlayan biri olarak takdim ederken; eğer onun inancı sesiyle orantılıysa, şeytanı bütün Hindistan dan sürecektir. sözlerini ekledi. Londra Örgütü doğal olarak böylesi uzak mesafede bir birleşmeyi reddetmekle birlikte; yöneticiler Bay Judson ve arkadaşlarını kendi misyonerleri olarak kabul edebileceklerine ve onları kendilerine yetecek duruma gelene kadar destekleyeceklerine dair söz verdiler 114. Androniam Judson, Londra da örgütün çalışma alanları, misyonlarda alınması gereken önlemler hakkında gerekli görüşmeler yaptı. Londra Misyoner Örgütü nden George Burder kendisine Hindistan a gitme önerisinde bulundu Fred Field Goodsell, a.g.e., s Londra Misyoner Derneği(London Missionary Society), 1795 de, Baptist Misyoner Derneği(Baptist Missionary Society) 1793 de kuruldu. Ayrıntılı bilgi için bkz: Mary Schaller Blaufuss, a.g.t., s.26. Londra Misyonerlik Örgütü hakkında daha geniş bilgi için bkz; Jonathan J. Bonk, The Theory and Practice of Missionary Identification , The Edwin Melen Press, Lewiston, s William E. Strong, a.g.e., s Fred Field Goodsell, a.g.e., s.9. XIX. yüzyılın başında İngiltere de denizaşırı ülkelerde misyonlar kurulması fikri Baptist Foreign Mission (1792), Londan Missionary Society (1795), Church 33

52 Judson un Londra da yaptığı görüşmelerin hemen ardından kurul, ilk toplantıda herhangi bir misyoner ataması ve finansal gelecek saptanana kadar beklenilmesi kararı aldı. Ardından görevlileri, yürütmeyi veya Prudental Komiteyi seçen, harekât kurallarını kabul eden Kurul bir yıl sonra toplanmaya karar vererek dağıldı 116. Kurul un ikinci yıllık toplantısı, Worcester da 18 Eylül 1811 de yapıldı. Bu toplantıda Komite, Judson un Londra ya ziyaretini ve bu ziyaretin sonuçlarını değerlendirdi. Londra Misyoner Örgütü nün tavsiyeleri de, toplantıda konuşulan konular arasındaydı. Londra Misyoner Örgütü, Kurul un, Hıristiyan toplumunun desteğini kazanmak için bu gençleri kendi misyonerleri olarak muhafaza etmesini tavsiye etmişti. Bu toplantıda Judson, Nott, Newell ve Hall Kurul un misyonerleri olarak atandı. Misyoner Richards ve Warren da Andover deki teolojik eğitimlerini tamamladıktan, Dartmouth Kolej ndeki tıp dersleri aldıktan sonra Kurul un himayesine alınacaktı 117. Worcester daki toplantıda Londra nın tavsiyeleri dikkate alınarak Doğu ya gitmeye karar verildi. Çünkü Doğu dünyasının insanları karanlıkta oturuyorlardı. İlk olarak Doğu da Burman İmparatorluğu na gideceklerdi. Ayrıca Kızılderililer(Caghnawagada) arasında misyonlar kurarak onları da İncil in aydınlığına kavuşturacaklardı 118. Listedeki bu adaylar arasında kendisini yabancı misyonerlik hayatına adayan ilk kişi olarak bilinen Samuel Mills in adı gidecekler arasında yer almadı. Bunun da nedeni, okulda bir yılı daha olmasıydı. Mills in yerine, okuldan yeni mezun olan Gordon Hall aldı. Mills in gidecek olan misyoner listesinde yer alamaması, Brethren daki gizli konseyde derslerine devamı yönünde bir kararın alınmış olması etkili oldu 119. Missionary Society (1800) tarafından desteklendi. Ayrıca bu konuda bkz: Mary Schaller Blaufuss, a.g.t., s Fred Field Goodsell, You Will My Witnesses, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961, s William E. Strong, a.g.e., s Fred Field Goodsell, a.g.e., s.9; William E. Strong, a.g.e., s William Strong, Mills in kendisinin bu alandaki bu göreve yoldaşları kadar hazır olmadığı hissine kapıldığı yönündeki iddiaları değerli bulmamaktadır. Çünkü Strong a göre, Mills, misyonerlik görevini yurt içindeki kiliselere taşıyarak, İncil öğretilerini yaymak üzere yeni cemiyet ve örgütlenmeler oluşturarak ve yeni yollar aramak için turlara çıkarak kanıtlamıştı. Andover de geçirdiği günlerde ve kısa ama dolu hayatının son anlarına kadar isteği üzerine Amerikan Kurulu nun açılmasına yardım etti. 34

53 Kurul un yabancı misyonlar kurma konusunda karar vermesinde, Worcester dan gelen ve bu amaç için şimdiye kadar 1.400$ bağış toplandığını bildiren rapor ile Salem den Bay ve Bayan Norris in $ tutarındaki bağışlarını bildirmeleri etkili olmuştu. Bu büyük meblağ, iki yıl süresince ele geçmedi ancak Kurul kendisini maddi olarak rahat hissetti. Bunun yanında finansal destek sağlamak için Andover daki öğrenciler de yardım kampanyaları düzenledi. Finansal olarak desteğin sağlanması, artık Kurulu zorlu mücadelelere sürükleyecek olan ilk misyonerlerin atanmasına neden oldu. Tüm bu çabalar, Andover dan mezuniyetinden sonraki tıp çalışmaları için oraya giden Newell ve Hall aracılığıyla Philedelphia dan alınan bir haberle daha da somut ve önemli hale geldi. Haber, Harmony gemisinin 2 hafta içinde Calcutta ya yola çıkacağını ve yolcu olarak misyonerleri taşıyacağını bildirmekteydi. Yeni bir savaş ve limanların daha uzun süre kapatılması olasılığı bu yolculuğu kaçırılmaması gerekilen bir fırsat haline getirdi. Nott, Hall ve Rice Philedelphia yaya gitmek için Harmon ye, Judsonlar ve Newelller ise Salem den Calcutta ya gidecek olan, on gün kadar önce ortaya çıkan, Caravan ın kalkmasını bekledi. Yabancı misyonlara gidecek olan misyonerler iki ana guruba bölünmüşlerdi. Böylece alınan risk de azaltışmış oluyordu. Her iki geminin de kalkışında bazı gecikmeler oldu. Fakat bu durum yapılan propagandalarında etkisi ile halkın daha fazla desteğinin kazanılmasına ve bu sayede hazinenin de dolmasına neden oldu ve Kurul yetkililerini rahatlattı. Yardımların artmasında misyonerlerin gönüllü olarak kendilerini Tanrının yoluna adamaları etkili oldu. İnançlı misyonerlerin gönderilme kararından sonraki üç hafta içinde 6000$ dan fazla para toplandı. Caravan ın kalktığında misyonerlerin sadece giyim kuşamını sağlayacak değil bir yıllık ücretlerini de peşinen ödeyebilecek kadar para vardı 120. Koşulların ve para transferinin zorluğu göz önüne alındığında misyonerlerin yanlarına ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda para verilmesi önemlidir. Benzer şekilde Philedelphia dolaylarında toplanan bağışlar da Harmony gemisinin yolcularına verildi. En sonunda yıllar boyu süren hayaller ve umutlar gerçek oldu; sırasıyla bir vizyon, bir fikir, bir arzu, bir azim ve bir plan olan proje sonunda başarıldı. 19 Şubat günü Judsonları ve Newellleri taşıyan Caravan Salem den; Bay 120 William E. Strong, a.g.e., s

54 ve Bayan Nott ile papazlar Hall ve Rice ı taşıyan Harmony ise 24 ünde Delaware Burnu ndan yola çıktı Ocak 1812 de Tabernacle da Amerikan Kurul un yabancı misyonlar kurmak için görevlendirilen misyonerlerine Leonard Woods tarafından vaaz verildi. Amerikan Kurul un genel sekreteri olan Samuel Worcester da misyonerlere izleyecekleri yöntem konusunda ufak kitapçıklar dağıttı. Onlara gidecekleri bölgelerdeki insanların konuştukları dillerden mutlaka haberdar olmaları gerektiğini söyledi. Dil, misyonerleri yabancı topraklarda yaşayan bu dinsiz insanlara ulaştıracak olan tek yoldu. Adoniram ve Ann Judson, Samuel ve Roxana Nott, Samuel ve Harriet Newell, Luther Rice ve Gordon Hall yabancı misyonlara giden ilk misyoner gruptu. Misyonerler hem Hıristiyanlığın hem de uygarlığın aktarıcıları olduklarına inanmaktaydı. Misyonerlerin yabancı topraklarda karşılaştıkları ilk zorluk ise misyonu nereye kuracakları idi 122. Sonuçta, Amerikan Yabancı Misyonlar Kurulu nu gerçekleştirme hayali Williams Koleji öğrencilerine aittir. Gidin bütün uluları öğrencilerim olarak yetiştirin. Onları Baba, oğul Kutsal Ruh adıyla vaftiz edin. Size buyurduğun her şeye uymayı onlara öğretin diyen İsa nın bu mesajını iletmek için heveslenen öğrenciler Yabancı Misyonlar Kurulunu kurmak adına çalışmalara başlamışlar 123 ve bu amacı gerçekleştirmek için toplam beş önemli toplantı yapmışlardır. Andover da ve Bradford da yapılan toplantılarda kurulun temelleri atılmıştır. Yabancı misyonlara gitmeye gönüllü misyonerler 1812 yılında yola çıkmışlardır. Goodsell, Amerikan Kurul un tarihi için ABCFM nin tarihi kendisini Tanrıya adamış olan insanların tarihidir. Bu insanların çalışmalarının kahramanlıkların hikâyesinin tarihi öğreticidir. ABCFM nin tarihi sadece yurtdışına gitmiş ya da kendi ülkelerinde kalmış insanların tarihi değildir. ABCFM nin tarihi kiliselerin tüm dünyada 121 David H. Finnie, Pioneers East, The Early American Experience in the Middle East, Harvard University Press, Massachusetts, 1967, s.114; William E. Strong, a.g.e., s Misyonerlerin yabancı misyonlara gidiş tarihi 1813 olarak verilmiştir. Hâlbuki Fred Field Goodsell, You Shall My Witness adlı kitabında bu tarihi 1812 olarak vermektedir; ayrıca bu konuda bkz: Fred Field Goodsell, They Lived Their Faith, Boston, 1961, s Schaller Blaufuss, a.g.t., s.5; ayrıca bu konuda bkz: Fred Field Goodsell, Hopefully Pious, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961, s Bendict XV, Maximum Illud: On the Propagation of the Faith Throught The World, Christianity and Missions , An Expanding World, Vol:28, s.97; Şinasi Gündüz, Mahmut Aydın, Hıristiyan Misyonerler, Yöntemleri ve Türkiye ye Yönelik Faaliyetleri, Kaknüs yay., İstanbul, 2002, s

55 gelişiminin hikâyesidir. Bununla birlikte, ABCFM tarihi Hıristiyan birliği düşüncesinin tarihidir ve ABCFM nin tarihi eğitim tarihidir demektedir Amerikan Kurul un Yapısı, Yöntemleri ve Misyonerleri Amerikan Kurulu ilk kurulduğunda 9 üyesi, 1 veznedarı ve Danışma Kurulu(Prudential Committe) adı verilen 3 kişilik bir yönetim heyetinden meydana gelmektedir yılında kurulu(corporate Body) oluşturan 24 üyesi mevcuttu. Her yıl daha fazla kilise tarafından desteklenen Amerikan Kurulunun üyelerinin sayıları da buna bağlı olarak artmıştır. Üye sayısının her geçen gün artmasına ne mezhepsel ayırımlar ne de coğrafik genişleme engel olabilmiştir. Hem üye sayısı hem de kurumlaştığı ülke sayısı artan bir oranda yükseldi. Aşağıda verilen tabloda Amerikan Kurulun kurulduğu yıl itibari ile üye sayısı verilmiştir. Tablo1: yılları itibari ile Amerikan Kurul un üye sayısı YIL ÜYE SAYISI Fred Field Goodsell, You Shall My Witness, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1959, s

56 yılından itibaren Kurul a onursal üyeler de kayıt edilmektedir 125. Katı bir örgütsel dizgiye sahip olan Kurul, 1810 yılından 1930 yılına kadar yönetim kurulu tarafından idare edildi ve 1930 yılından itibaren Amerikan Kurul un yeniden yapılandığını görüldü 126. Aşağıda 1810 ve 1899 yılları arasında Amerikan Kurul da görev başkan ve başkan yardımcılarının isimleri, göreve başlama ve görevden ayrılış tarihlerini içeren liste verilmiştir 127 Tablo 2: yılları arasında görev yapan Amerikan Kurul Başkanları Amerikan Kurul Başkanı Göreve Başlama Tarihi Görevi Bırakma Tarihi John Treadwell Joseph Lyman John Cotton Smith Theo. Frelinghuysen Markm Hopkins Richard S. Storrs Charles Lamson Samuel Capen Amerikan Kurulu na bağlı olarak çalışan misyonerler yabancı topraklarda birçok güçlükle yüz yüze geldiler. Bunlardan ilki daha önce de belirttiğimiz gibi misyon çalışmalarını başlatmak için uygun yerin saptanması oldu. Hem ülkenin iç hem de dış politikasındaki belirleyiciler gidilecek olan ülkelerin belirlenmesinde etkili oldu. Örneğin, 1812 tarihinde Amerikan Kurul un yabancı topraklara misyoner göndermesi ile Amerika ve İngiltere nin savaşa başlamaları aynı tarihe rastlamış ve İngiltere nin Doğu Hindistan şirketi, Amerikalı misyonerlerin Hindistan 125 A.g.e., s Kurul, 1853 yılında 1539, 1860 yılında 7360 onursal üyeye sahiptir yılından itibaren her beş yılda bir onursal üye kaydı yapılmaya başlanmıştır. Bu konuda daha geniş bilgi için bkz: aynı yazar, Corporate Members, They Lived, Their Faith, Boston, 1961, s A.g.e., s yılında Kurul un yeniden yapılandırılmasında 3 önemli değişilik oldu. Bunlardan ilki Yürütme Kurulu Yardımcı Başkanı seçildi, ikinci olarak üç farklı bölüm oluşturuldu (Dış İlişkiler Bölümü, Bütçe Bölümü, Yazı Bölümü), üçüncü olarak da Kurul yerel örgütlerle sorumluluğu paylaştı. 127 William E. Strong, a.g.e., s

57 topraklarında bulunmasını istememiştir. Bu durumda Amerikalı misyonerlerin Hindistan daki çalışmalarında cesaretlerini kırmıştır 128. Karşılaşılan diğer problem de misyonerlerin yabancı topraklarda bulunan vaizler ile zaman zaman gerginlikler yaşamasıdır. Bu durum Kurul un gündemine sürekli olarak getirilmiştir. Hatta bu konu, Amerika da yayınlanan önemli gazete ve dergilerde de yer almıştır. Fakat misyonerler asla böyle bir soğukluğun yaşanmadığını...biz birbirimize benzeriz diyerek... belirtmişlerdir 129. Kurul un örgütsel yapısı içinde değerlendirilmesi gereken diğer bir bölümde Danışma Komitesi dir yılında 3 kişi ile Kurul un işlerini yönetmek adına göreve başlayan komitenin aldığı ilk karar yılda 3 ya da 4 defa toplanmak olmuştur. Komitenin üyeleri corporate üyeler arasından yılda bir defa yapılan seçimle göreve gelirdi. Bir defa seçilen kişiler tekrardan seçilme hakkına sahiptir yılından itibaren Komite yıl içinde her ay toplanmaya başladı ve üye ayısı da 3 den 12 ye çıkarıldı yılı, Kurul un sadece örgütsel olarak yapılandırılması açısından değil, amaçlarının tekrardan gözden geçirilmesi bakımından da önemli bir tarihtir yılından 1832 yılına kadar misyonerler yabancı topraklardaki Evangelizm ile uygarlığın aktarılmasında görev aldılar. Bu dönemde esas ilke ilk önce Evangelizm için gerekli olan şekilde toplumun yaratılmasıdır da Samuel Worcester, Amerikan Kurulu nun amacı medeniyetleştirme ve Hıristiyanlaştırma demektedir yılında ise; Amerikan Kurul unun önceliklerinin belirlenmesinde farklılaşmalar olduğu görüldü yılları arasında Amerikan Kurulu nun yazışmalarını yürüten sekreteri(corresponding Secretary) Rufus Anderson, Evangalizmi ve medeniyeti ikiz olarak kabul edilmesine karşı çıktı. Anderson un misyonlardan beklentisi çok açık ve basitti. O sadece ruhların kazanılmasını istiyordu 131. Bu tarihten itibaren Kurul un izleyeceği politikayı belirleyen kişi Rufus 128 Barbara Reeves Ellington, a.g.t., s.9; Schaller Blaufuss, a.g.t., s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, December 17, Fred Field Goodsell, a.g.e., s Schaller Blaufuss, a.g.t., s.57. Rufus Anderson un hayatı hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz. aynı kaynak, s Ayrıca bkz: Eugune Heideman, Women Missionaries in India: Opening up to Restrictive Policies of Rufus Anderson, International Bulletin of Missionary Research, (October 2001), s

58 Anderson dur 132. Bu kişi, 1866 ya kadar yönetime damgasını vurmuştur. Misyonerlerin Hıristiyanlaştırmak ile medenileştirmek arasında bu kadar sıkı bir bağ kurmasına karşı olan Anderson, tek amacın ruhların kazanılması olduğunu açıkladı. Bu yolda kullanılacak olan yönteme three self formula adını verdi. Bu yöntem, kendini yönet, kendini destekle, kendi propagandanı yap şeklindedir 133. Zaman içerisinde Anderson un politikası misyonların ihtiyaçlarına cevap vermemeye başladı. Anderson un kitabı(incil) okula bağımlı kılan yöntemi terk edildi 134. Çünkü eğitim, misyonerlerin misyonlarda kullandıkları en etkin yöntemdi. Eğitim ile, hem yabancı topraklardaki insanların ihtiyaçlarını karşılıyorlar ve onların diğerlerinden ayırt edilmelerini sağlıyorlar, hem de kendilerine benzeyen, kendilerine hayran insanlar yetiştirerek o ülkenin geleceğine yön verebiliyorlardı yılına kadar bu konu tartışıldı 136. Hatta bu dönemde Amherst Koleji, İncil öğretimi için eğitimin vasıta olduğu hakkındaki fikri ısrarla savundu. Fakat Hawaii ve Seylan a giden ilk Amerikan Kurul misyonerleri bilimsel bilginin yerli halkın batıl inançları ile baş etmede ne kadar etkili olduğunu gördü 137 ve bu anlayışın değişmesi için gerekli mücadeleyi verdi. Misyonerliğin en etkin yöntemlerinden biri olan eğitimin misyon, çalışmalarında en ön safhada yer alıp almaması konusunda faklı görüşler olmasına rağmen, İncil in öğretileri misyon çalışmalarının kesinlikle bel kemiğini oluşturdu. Eğitim, bilim, sanat ve kültür üstün olmak zorunda değildi. Çünkü bu alanlarda yapılan çalışmalar misyon faaliyetlerinin başlaması sonucu ortaya çıkmıştı yılında Kurul, yapılanmasını tamamladı. Bunda 1837 yılında Amerikan ekonomisinde yaşanan panik de etkili oldu. Artık Amerikan Kurulu kendi propagandasını yapan ve kendine yeterli bir örgüt olma yolunda ilerlemekteydi. 132 Barbara Reeves Ellington, a.g.t., s Schaller Blaufuss, a.g.t., s James A. Field, From Gibraltar to the Middle East, Imprint Publication, Chicago, 1991, s.354; Fred Field Goodsell, Hamlin VS Anderson, They Lived, Their Faith, Boston, 1961, s ; Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s Bilal Şimşir, Ermeni Propagandasının Amerika Boyutu Üzere, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu İle İlişkileri (8-12 Ekim 1984), Atatürk Üniversitesi yay., Ankara,1985, s George Washburn, Cennetin Sonbaharı, (Çev: Bilge Yenice), Atlantis yay., İstanbul, 2002, s Bu tartışmaların Osmanlı İmparatorluğu nda kurulan misyonlar ile Boston arasında da yaşandığı bilinmektedir. Özellikle Rufus Anderson ile Robert Kolejin kurucularından olan Cyrus Hamli nin tartışmaları dönemin eğitim anlayışının değiştirilmesinde etkili olmuştur. 137 Fred Field Goodsell, You Shall My Witnesses, s.49; ayrıca bu konuda bkz: Julius Selle, Christian Missions, Newyork, 1876, s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, December 9, 1893, from Misyoner Allen to Dr. Judson Smith. 40

59 Kurul, Boston da sağlam bir iç örgütlenmeye sahipti ve faaliyet alanlarını belirlemede ülkeleri değil misyon adını verdiği örgütsel birimleri tanımaktaydı. Kendisine bağlı misyon adını verdiği bu idari bilimler özerktir. Kendi tüzüğünü, yönetmeliklerini ve toplantı içtüzüğünü hazırlayan misyonlar bütün bunları Kurul un geliştirmiş olduğu yapıya göre düzenlemektedir. Misyonlarda, diğer misyonların temsilcilerinin de katıldığı yıllık toplantılar yapılmakta; bu toplantılarda geçmiş yılın değerlendirilmeleri, misyonun bütçesi ve gelecek yıl yapılmayı planlananlar Boston a raporlar halinde gönderilmek üzere hazırlanmaktadır. Misyonlara bağlı olan alt bölümler de bulunmakta ve bunlara istasyon adı verilmektedir. İstasyonlar genellikle şehirlerde kurulan ve başında bir misyoner olan örgütsel yapılardır. Misyonun genişliğine bağlı olarak misyonlar istasyonlara, istasyonlarda uç istasyonlara bölünmüştür. Uç istasyonlarda yönetici olarak genellikle yerli halktan bir Hıristiyan görev yapmaktadır 139. Amerikan Kurul un misyon çalışmalarını geliştirmek ve misyon sayısını arttırmak amacı ile izlediği etkili yöntemlerden biri de kadınların görevlendirilmeleridir 1800 lerde Amerikalı eğitim görmüş fakat işsiz kadınlar seslerini duyurabilmek için yabancı misyonları kendilerine çıkış yolu olarak görmüşlerdir. Böylece Amerika da yüksek tahsil görmüş liberal, özgürlükçü fakat işsiz kadınlar yabancı misyonlarda görev alarak hem iş imkânı bulacaklar, hem de ülkeleri adına hizmet etmiş olacaklardı 140. Bununla birlikte kadın misyonerlerin yabancı misyonlarda çalıştırılmaları için birçok olumlu neden de vardır. Bunlardan ilki, yabancı misyon kurulunun birçok ülkede kadınların etkili olabileceğinin bilinmesi, kadın misyonerlerin gidilecek ülkede aile hayatları ve bireysel davranışları ile örnek olmalarıydı. Örneğin, Osmanlı İmparatorluğu nda olduğu gibi aile hayatında kapalılık olan ve kadını eve mahkûm eden sistemde kadın misyonerlerin ne kadar fayda sağladığı görüldü 141. Böylece misyoner erkekler yanlarında eşlerini de götürdüklerinde yerli toplum tarafından daha kolay kabul edildikleri belirlendi. Aynı zamanda gidilen ülkede tehditlere daha az maruz kaldıkları tespit edildi. Bununla birlikte kadınların eşlerine yardım etmesi ve çocuklar için anne, zamanı 139 Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s Leman Giresunlu, American Women s Travels to Turkey at the Begining of the 20th Century, (Doctorate Thesiss), Bowing Gren State University, 1999, s Seçil Akgün,, Amerikalı Misyonerlerin Ermeni Meselesindeki Rolü, Atatürk Yolu, I, (Mayıs 1988), Ankara, s.6. 41

60 geldiğinde öğretmen olarak görev yapması birçok yararı da beraberinde getirdi. Sonuçta kadın misyonerlerin yabancı misyon çalışmalarında bulunması gerektiği anlaşıldı lu yıllardan itibaren Amerikan Kurul u tarafından bekâr bayan misyonerler de yabancı misyonlara gönderilmeye başlandı 143. Kadın misyonerlerin ya da misyoner eşlerinin de misyonlarda görev yapmaları zamanla, Amerikan Kurulu nun kullandığı en etkin yöntemlerden biri olarak ortaya çıktı. Misyoner eşlerinin yabancı misyonlarda çalışmalarına izin verilirken, XIX. yüzyılın başlarında bekâr bayanlar henüz misyoner olarak çalışmaya hak kazanmamışlardı. İlk bekâr kadın misyonerler, Baptistler tarafından 1832 yılında Burma ya gönderilmiştir. Bekâr bayanlar gittikleri ülkelerde misyoner ailelerin yanında yaşamışlardır 144. Bayanlar ya misyoner, ya da misyoner yardımcısı olarak görev yapmakta, kendilerine verilen görevleri aksatmadan ve büyük bir özveri ile tamamlamaktadır. 9 Haziran 1859 daki Yabancı Misyonlar Kurulu nun tutanağında, bu konuda misyonerlerin eşlerinin bütün durumlarda misyoner yardımcısı olarak saygı görmeleri gerektiği belirtilmiştir. Bayan misyonerlerin verimli ve özverili çalışmaları, onlarla birlikte çalışan erkek misyonerlerin onların resmi görevli olarak atanmalarını istemelerine neden olmaktadır. Misyonlarda çalışan bayan misyonerlerin eğer atamaları yapılmayacaksa evlerine mi döneceklerdir? Eve dönerlerse onların görevlerini kim üstlenecektir? gibi sorular Boston da bulunan merkeze sürekli olarak iletilmektedir. Kadın misyonerlerin sağlık problemleri olsa da evlerine dönmek istemedikleri bilinen bir gerçektir 145. Kadınlar misyonlarda bu kadar başarılı olmalarına rağmen, Amerika da misyoner teşkilatları kadınlara misyonlarda oy hakkı dahi tanımamıştır. Kendi alanlarında başarılı kadınlara Hıristiyanlık dünyasında yer yoktur. Onlardan sadece erkek misyonerler için yardım toplamaları istenmektedir yılında Kadın Kurulu nun(women Board) kurulması ile kadınların misyonlarda çalışmaları daha 142 Anna Kay Windus, a.g.t., s A.g.m., s Anna Kay Windus, The Role and Identity of Missionary Women: Pilot Study, (Doctorate Thesiss), The Faculty of the Southern Baptist Theological Seminary, 1999, s Kadın misyonerlerin ilk olarak misyoner yardımcısı olarak görev aldıkları konusunda bkz: Eugune Heideman, a.g.m., s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, December 17, A.g.t., s

61 düzenli hale getirildi. Kadınlar misyonlarda öğretmen olarak görev almaya başladı. Kadın misyon hareketinin sloganı ise; Kadınlar için kadın çalışmaları (Woman s Work for Woman) idi den sonra Woman s Foreign Missionary Society (Kadınların Yabancı Misyonlar Örgütü) adı altında yabancı ülkelere kadın misyonerlerin gönderilmesi daha sistemli hale getirildi 148. Amerikalı kadın misyonerlerin kullandıkları iki önemli çalışma yöntemi vardır. Bunlardan ilki Amerikan okulları bünyesinde açılan anaokullarında çalışmaktır. Kadın misyonerler bu okullarda özellikle çocuk eğitimi konusuna odaklanmışlardır. Okullarda yapılan çalışmalar, yerli öğretmenler için de cesaret ve teşvik edici bir unsur olarak değerlendirildi. Örneğin, kadın misyonerlerin yaptığı çalışmalar sonucunda Anadolu'da, 378 köy okulu açıldı. Kadın misyonerlerin açtığı köy okullarında yetişen çocuklar için, coşkun akan nehirleri oluşturan ufak damlacıklar gibiydi denmektedir. Köy okullarını bitiren öğrenciler daha sonra kasaba ve şehirlerdeki yatılı okullara ve kolejlere gelip öğrenimlerine devam ediyorlardı. Kadın misyonerlerin kullandığı ikinci yöntem ise, İncil in mesajını yaymaktır. İncil kadınlarına evlerin kapıları sonuna kadar açıktır. İncil i öğretmek için çalışan kadınlar gün boyunca, tarlalarda ve evlerin önlerinde İncil i okudu. Fırsat olduğunda at sırtında çamurlar içerisinde kamp kurarak çevre köyleri ziyaret etti. Böylece kadın misyonerlerin çalışmaları ile Amerikan misyonları hem daha etkin hem de kalıcı oldu Amerikalı misyonerler tarafından kullanılan etkili yöntemlerden bir diğeri de sağlık misyonunun faaliyetleridir 150. İnsanın olduğu her yerde acılar vardır, acıların olduğu her yerde doktorluğa gereksinim vardır. Doktorluğa gereksinim olan her yerde misyonerlik için uygun bir fırsat vardı. inancı ile işe başlayan misyoner doktorlar asıl amaçlarının Hıristiyanlığı yaymak olduğunu hiçbir zaman gizlemek gereksinimi duymadı 151. Yabancı misyonlara gönderilen Amerikalı misyonerler başlangıçta kendi sağlıklarını korumaları için temel bilgiye sahipti yılından 147 Schaller Blaufuss, a.g.t., s Seçil Akgün, a.g.m., s.8; A.g.t., s David Brewer Eddy, What Next İn Turkey Glimpses of the Armenian Board s Work in the Near East, Boston, 1913, s A.g.e., s E.W. Hopkins, G. F. Moore, M Halidi, Ö. Ferruh, Tarihte ve Günümüzde Misyonerlik, Örgün yay., İstanbul, 2006, s

62 itibaren tıp eğitimi almış olan misyonerler yabancı misyonlara gönderildi. İlk olarak 1819 yılında misyoner Dr. Thomas Holman Sandwich Adaları na gönderildi den 1836 ya kadar ise 8 doktor misyoner de Kızılderililer arasında çalışmak üzere görevlendirilmiştir yılından 1860 yılına kadar toplam 52 doktor yabancı misyonlarda görev almıştır 153. Misyon faaliyetleri içerisinde sağlık misyonun ne kadar önemli olduğunu Dr. John Scudder, 1851 yılında Hindistan ın Madras bölgesinden Rufus Anderson a yazdığı mektubunda şöyle belirtmektedir: 1- Tıbbi yararlar insanları dinsel mesajları duymaları için daha fazla hazır hale getirmektedir. 2- Tıbbi misyon yetişkinleri daha fazla cezp etmektedir. 3- Misyoner doktorlar belli sınırlar dâhilinde birçok kadınla görüşebilmektedir. 4- Misyoner doktorlar Hıristiyanlığı öğretmek için kendilerine özgü bir yeteneğe sahiptir. 5- Misyonerler doktor olarak ev ziyareti yapabilirler. Rufus Anderson un yıllarında Hindistan, Seylan ve Yakın Doğu ya yaptığı ziyaretlerde misyonerler doktorların, misyonların başarıları için ne kadar yararlı olduğu bir defa daha görülmüştür. Hâlbuki bu geziden önce hastanelerin desteklenmesi konusu Kurul da çok tartışılmış, özellikle Anderson misyoner doktorların misyonerler ve aileleri için görevlendirildiklerini sürekli olarak belirtmiştir. Misyoner doktorların öncelikleri her zaman misyonerler olmalıdır. Fakat bu gezi sırasında Dr. Samuel Green ın Seylan daki hastanesindeki başarıları, sağlık misyonlarının desteklenmesinin gerektiğini ortaya koymuştur 154. Dünyanın hedeflenen sömürge alanları üzerine kurulan Amerikan misyonları, ülkelerin coğrafi özelliklerini göz önüne alarak farklı yöntemler de geliştirmişlerdir. Asya da özellikle Hindistan topraklarında tarımın gelişmesi yönünde çalışmalar 152 Dr. Abraham Blatchley 1823 te, Dr. Gerrit P. Judd 1828 de, Dr. Dwight Baldwin 1830 da, Dr. Alonzo Chapin 1831 de, Dr. Thomas Lafon 1836 da yabancı misyonlara gönderilmiştir. 153 Sandwich Adaları na 10, Seylan a 3, Osmanlı İmparatorluğu na 13, Afrika ya 4, Hindistan a 6, Siyam(Tayland) a 2, Singapur a 2, Çin e 2, Kızılderililerin yaşadıkları topraklara da 9 misyoner doktor gönderilmiştir. 154 Fred Field Goodsell, You Shall My Witnesses, s.64-67; Schaller Blaufuss, a.g.e., s

63 yapmıştır. Doğu da yapılan çalışmaların başında tarım üretiminin arttırılması ve köy hayatının geliştirilmesi misyoner faaliyetlerin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Misyonerler, tarımsal alanda halk ile iç içe iken İsa nın mesajlarını onlara iletmektedir. Böylece hem kendilerine teknolojik anlamda bağımlı insanlar hem de kendi kendine yetebilen kiliseler yaratmaktadırlar. Tarımsal misyonlar hayatın tüm ihtiyaçlarını karşılama adına kurulmuşlardır. Bu nedenle tarımsal misyonlar önemli bir geleceğe sahiptir. Fakat tarımsal misyonların kurumu ve geliştirilmesi için büyük maddi kaynaklara ihtiyaç vardır. Çünkü her bölgeye göre geliştirilecek olan yöntem ve teknoloji faklılıklar taşımaktadır. Esas itibari ile Batı ile Doğu arasındaki yöntem ve teknoloji de farklılık göstermekte birbirleri yerine uygulanamamaktadır 155. Yabancı misyonlarda Hıristiyanlığın yayılması adına faaliyette bulunan misyonerlerin Amerikan Kurul tarafından belirlenmesinde oldukça titiz davranılmıştır. Gönüllük esasına dayanan misyoner faaliyetler için verilen eğitim daha çocukluk yaşlardan itibaren başlardı. Misyoner olarak görevlendirilecek çocuklar, ailelerinin izni alındıktan sonra misyonerlik örgütlerinin himayelerine alınırlardı. Çocuklar yeteneklerine göre ayrılır ve gidecekleri ülkelerin özelliklerine göre yetiştirilmeye başlanırdı 156. Amerikan Kurulu na bağlı olan misyonerlerin ise en önemli özellikleri, XIX. yüzyıl Amerikan ruhunu taşımaları, pratik, akılcı, yapıcı olmalarıdır. Bu adaylar iyi eğitim görmüş fakir kasaba çocuklarıdır. Amerika nın Yale, Amherst, Princeton gibi en iyi üniversitelerini bitirdikten sonra Andover, New Haven gibi ilahiyat okullarında teoloji eğitimi alır ve misyonerlik eğitimleri, gidecekleri ülke hakkında ön bilgiler edindikten ve pratik sağlık, hatta dişçilik bilgisi alındıktan sonra tamamlanırdı 157. Misyonerler, gidecekleri ülkelerin toplumu arasına daha kolay girebilmek ve kabul edilmek adına yapılması gerekenlerin tamamını yapmışlardır. Hıristiyanlık 155 Re-Thinkıng Mission, Chairman William Earnest Hocking, Herper and Brother Publishers, 1932, s Ahmed Hamdi Paşa, Misyoner İngiliz Misyoneri Nasıl Yetiştiriliyor, İzmir, 2006, s.41-44; Erol Kırşehirlioğlu, Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, Bedir yay., İstanbul, 1963, s İngiliz misyoner örgütleri misyoner adayı olan çocukları konsolosların himayesine vererek gidecekleri ülkenin gelenek ve göreneklerini öğrenmelerini sağlardı. Örneğin Herbert isimli misyoner Konya ya Bektaşilik ve tasavvuf öğrenmek için gönderilmişti. İngiliz misyoner adaylarından olan diğer bir çocuk ise İngiliz sefir tarafından Türk gelenek ve göreneklerine uygun yetişmesi için Cihangir deki Ali Ağa nın yanına verilmişti. Çocuğun bakımı içinde Ali Ağa ya aylık 10 lira bağlanmıştı. Ali Ağa dan istenen tek şey çocuğu ayda bir defa sefarete getirmesidir. 157 Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s

64 tarihindeki ilk misyoner olarak bilinen Pavlus da, Ben özgürüm. Kimsenin kölesi değilim. Ama daha çok kişi kazanayım diye herkesin kölesi oldum. Yahudileri kazanmak için Yahudilere Yahudi gibi davrandım. Kendim Kutsal Yasa nın denetimi altında olmadığım halde Yasa altında olanları kazanmak için onlara Yasa altındaymışım gibi davrandı. demektedir. İnsanlara kendi öğretilerini benimsetmek için her yolu caiz gören Pavlus u örnek alan misyonerler de onun yolunu takip etmektedirler 158. Örneğin, Boston dan Anadolu nun içlerine gelen misyonerler hem Müslümanların hem de İmparatorluk içinde yaşayan gayr-ı müslimlerinin tepkisini çekmemek için ilk önce onlar gibi giyinmeye başlamışla; Anadolu seyahatine çıkan Dwight ve Smith sakal bırakıp, sarık sarmışlardır 159. Aynı şekilde Jonas King de, Araplar arasında yaşamını daha kolaylaştıracağına inandığı sarığı sarmış ve sakalı da bırakmıştır 160. Gelenek ve göreneklerinden, yörenin dilinin öğrenilmesinden sonra kılık ve kıyafetin de değiştirilmesi ile misyonerler önlerindeki önemli engelleri kaldırmıştır. Başarıyı pekiştirecek asıl etken de misyonerin mutlaka görevine ruhunu adaması, macerayı sevmesi, yüksek zekâya sahip olması ve en önemlisi de insanları sevmesidir. Bütün bunların yanında misyonerlerin başarılarında eşlerinin de büyük payı vardır 161. Örneğin William Goodell İstanbul daki çalışmalarına devam ederken, eşinin evlerinde bir kız okulu açarak ona destek olduğu unutulmamalıdır 162. Hangi amaca hizmet edeceği belli olan, bu amaç doğrulturunda yapılanan ve amaca hizmet edecek misyonerlerin yetiştirilmesine büyük özen gösteren Amerikan Kurul, daha sonra hangi bölgeleri faaliyet alanı belirleyeceğine de karar vermiştir. Amerikan yabancı misyonların kurulduğu her ülkede eğitim ve sağlık alanında yapılan çalışmalar, en etkili yöntem olarak karşımıza çıkmıştır. Daha önce bahsettiğimiz üzere, bunlardan eğitim ilk sırada yer almaktadır. Ağaç sapı kendi dallarından yapılan balta ile kesilir sözü ile sadece Osmanlı İmparatorluğu değil Amerikan misyonlarının kurulduğu her bir toprak parçası kültür emperyalizmin hedefindeki bir sömürge haline getirilmiştir Şinasi Gündüz, Mahmut Aydın, a.g.e., s Esra Danacığolu, Anadolu da Birkaç Amerikalı Misyoner, Toplumsal Tarih, (Aralık), İstanbul, 2003, s David H. Finnie, a.g.e., s Ali Erbaş, a.g.m., s Henry O. Dwight, Christianity in Turkey, London, 1854, s Erol Kırşehirlioğlu, a.g.e., s.8. 46

65 3- Amerikan Kurul un Faaliyet Alanları ve Etkileri Protestan Hıristiyan inanca sahip olan genç ve enerjik Amerikalı misyonerler sadece Amerika da yaşayan Kızılderililere değil; dünyanın Hıristiyan olmayan her yerindeki insanlara Hıristiyanlığın Tanrısının yaratan olduğunu, yani dünyanın yaratıcısı olduğunu anlattılar 164. Amerikan Kurulu nun 17 Eylül 1812 de Hartford da yapılan toplantısında misyonerlerden gelen raporlar değerlendirilerek, toplantıya katılan üyelerin görüşleri doğrultusunda yabancı misyonların hangi bölgelerde açılacağı karara bağlandı. Sonuçta 4 bölge belirlendi. Bunlar eski uygarlıkların ortaya çıktığı bölgeler, ilkel kültürlerin insanlarının yaşadığı bölgeler, ilkel Hıristiyan kiliselerine bağlı olan bölgeler ve Müslümanların yaşadığı bölgelerdi 165. a) Eski uygarlıklara sahip olan insanlar arasında kurulan misyonlar: Marathi Misyonu(1813), Hindistan ın batısında yaşayan Marathi dilini konuşan halklar arasında kurulan misyondur. Bunun yanında Seylan(1816), Çin de Kanton (1830 da İngiliz misyonerlerinden Robert Morrison un sorumluluğunda kurulan misyon, 1866 ya kadar devam etti daha sonra 1883 yılında Presbiteryenler tarafından çalışmalar sürdürüldü), Siyam(1831 yılında kurulan misyon, 1850 yılında Amerikalı misyonerlerin sorumluluğuna geçti), 1832 de İstanbul da Yahudiler arasında kurulan misyon, Madura Misyonu 166 (1834 yılında Hindistan ın kuzeyinde Tamil dili konuşan halklar için kurudu), Singapure Misyonu(geçici bir süre için kurulan misyon 1834 yılında Afyon Savaşı sırasında açıldı, 1843 yılında kapatıldı), Madras Misyonu(1836 yılında güneydoğu Hindistan da kuruldu), Amoy 164 Fred Field Goodsell, You Shall My Witnesess, American Board of Commissioners for Foreıgn Mission, Boston, 1959, s A.g.e., s.12. Yabancı misyonların ana prensipleri hakkında daha fazla bilgi için bkz.fred Field Goodsell, The Fundamental Principles of Foreign Mission, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1959, s.151. Yabancı misyonların önemi hakkında bkz: Archibald G. Baker, Twenty- Five Years og-f Thought Concerning Protestant Foreign Missions, Journal of Religion, VI/4,(July 1926), s Schaller Blaufuss, a.g.t., s yılında kurulan Madura misyonu 1875 yılında faaliyetlerine bir süre ara vermiştir. Bu misyonun faaliyetlerini iki ana bölümde incelemek gerekir. İlk dönemde Madura da misyoner Tracy ve William Capron görev yapmışlar ve Rufus Anderson un etkisi altında kalmışlardır. Bu dönemde kilise ön plana çıkarılmaya çalışılmış ve kiliseler kendine yeten, kendini yöneten ve kendi propagandası yapan kiliseler haline getirilmeye çalışılmıştır. İkinci dönemde ise misyoner Frank Van Allen ve Eva Swift Madura misyonunda görev yapmışlar ve James Barton un etkisi altında kalmışlardır. Bu iki misyoner toplumun canlandırılması üzerinde durmuşlardır. Bu dönemler arasındaki faklar diğer misyonlarda da yaşanmıştır. 47

66 Misyonu(1846 yılında Çin de kuruldu), Fashow Misyonu(1847 yılında kurulan misyon 1950 yılında bölgenin Komünistler tarafından işgal edilmesi ile kapandı), Arkot Misyonu(1851 yılında Hindistan da kuruldu), Shanghai Misyonu(1854 yılında Çin de kurulan misyon 1950 yılında kapatıldı), Kuzey Çin Misyonu(1854 yılında Pekin merkez olmak üzere kurulan misyon 1949 yılında kapatıldı), Japonya Misyonu(1869 yılında Kobe, Osaka ve Kyoto çevresinde kuruldu), Shansi Misyonu(1881yılında kurulan misyon 1950 yılında kapatıldı), Kuzey Çin Misyonu(1883), Shaowu Misyonu(1918 de Çin de kurulan misyon 1950 yılında kapatıldı.) b) İlkel kültürde yaşayan insanlar arasında kurulan misyonlar: Kızılderililer arasında kurulan misyon( ) yılları arasında misyon özellikle Cherokees, Chickasaws, Dakotas ve Choctaws arasında faaliyet gösterdi. Bu misyonların kuruluşunu Sandwich Adalarında kurulan misyon( ), Cape Palmas Misyonu(1833, Kuzeybatı Afrika nın Yeni Gine kıyıları), Sumatra ve Borneo Misyonu(1834), Kuzey Afrika Misyonu(1835), Angola Misyonu(1880), Gabon Misyonu(1843) u izledi. Burada amaç ilkel kültüre sahip olan halk arasında kiliselerin nasıl kurulacağıdır. Onların kültürlerini ortadan kaldırmadan Yeni Ahitteki değerlerin aktarılması gerekmektedir. Amerikan Kurul misyonerleri arasında Cyrus Kingsbury, Amerikalı Kızılderililer arasına gönderilen ilk misyonerdir(1630 yılında ilk defa Massachusetts de yaşayan Kızılderililer arasına John Eliot gönderilmiştir.). Kingsbury nin alana giriş tarihi 1816 dır. Connecticut Missionary Society tarafından Virginia ve Doğu Tennessee de yaşayan Kızılderililer arasına gönderilmiştir. Kingsbury 1870 yılında ölümüne kadar Kızılderililerin yaşadığı birçok bölgede çalışmıştır 167. Yabancı topraklarda kurulan misyonlar kalıcı değildi ama Hıristiyan kiliseleri ve misyonerlerin arklarında bıraktıkları Hıristiyanlığı kabul etmiş toplumlar kalıcıdır Fred Field Goodsell, Cyrus Kingsbury, Pioneer, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961, s Fred Field Goodsell, Missions- Temporary or Permanent?, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961, s

67 c) Antik Eski Hıristiyan Kiliselerine mensup olan halklar arasında kurulan misyonlar: Bu gruba dâhil olanlar, Osmanlı İmparatorluğu nda kurulan misyonlar(1820 yılında imparatorluk topraklarında ilk çalışmalar başladı), Meksika Misyonu(1872), İspanya Misyonu (1872), İtalya Misyonu(1872), Çekoslavakya Misyonu(1873), Filipinler Misyonu(1903), Fransa Misyonu(1946) dur. ç) Müslüman halklar arasında kurulan misyonlar: Türkiye, Arap, İran ve Müslüman Türkler arasında kurulan misyonlar(1820), Filipin lerde yaşayan Müslüman halk için kurulan misyon(1903) 169. Amerikan Kurul un önem verdiği çalışma alanlarının başında Hindistan, Çin ve Osmanlı İmparatorluğu nun uçsuz bucaksız toprakları gelmektedir. Her üç faaliyet alanının özellikle de Çin ve Osmanlı İmparatorluğu nun dönemin konjektöründen de kaynaklanan benzer özellikleri bulunmaktadır. Ayrıca, her üç bölgenin Amerikalı misyonerler tarafından istila edilmesinin öyküsü de birbirine benzemektedir. Bu benzerlik ve farklılıkların görülmesi açısından, Amerikalı misyonerler tarafından istila edilmelerinin öykülerine kısaca değinmek gerekmektedir. XVII. yüzyıldan itibaren Çin de Avrupalı devletlerinin Hıristiyanlığı yaymak adına yaptıkları çalışmalar halkın tepkisi ile karşılaşmıştır. Avrupalı misyonerlere karşı duyulan tepki gün geçtikçe artmış ve Çin XVII. yüzyılda tamamen içe kapanarak Batı ile ilişkilerini kesmiştir 170. Bu kapalılık ancak XIX. yüzyıla kadar sürdürülebilmiştir. Çin in geleneksel kurumları ve öğretisi Batının baskısına daha fazla dayanamamış, hem Çin hanedanlığı hem de Konfüçyüs ün toplumsal geleneği yıkılmıştır. Batının karşısındaki bu yenilgisinin en önemli nedeni de bu yüzyılda pek çok Avrupalı devletin sanayi devrimi aşamalarını tamamlayarak, kendisine yeni 169 Fred Field Goodsell, You Shall My Witnesses, s ; bu konuda ayrıca bkz; Ralf Hoffman, Pioneer Theories of Missiology, Washington, Fahir Armaoğlu, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi ( ), İş Bankası Kültür yay., Ankara, 1991, s.89. Avrupalı tüccar ve denizcilerle olan ilişkisini sadece Kanton Limanından sürdürmektedir. Limanın tümüde Avrupalı gemilere açık değildir. Limana mal getiren tüccarlar sadece mallarını satar alacaklarında alır ve limandan ayrılılardı. Halkla temas etmeleri yasaktı. Batıya kapılarını kapamış olan Japonya da daha sert tedbir olarak alındığı görülmektedir. Japonya limanlarının tamamını Avrupalı tüccar ve denizcilere kapamıştır. Hatta tedbir deniz kazasından tesadüfen kurtulan bir denizcinin dahi karaya çıkmasına izin verilmemektedir. 49

68 hammadde ve pazar arayışına çıkmasıdır yılında İngiltere ve Çin arasında yapılan savaş(afyon Savaşı) 172 sonrasında imzalanan anlaşma Batı ya Çin in kaplarını açacak ilk adım olmuştur. Bu savaş sonrasında imzalanan Nanking Anlaşması nda misyonerler ilgili herhangi bir madde bulunmamasına rağmen, Çin bu dönemden sonra misyonerlerin de istilasına uğramıştır tarihine kadar Çin de Amerikan ve İngiliz 12 misyoner örgütün var olduğunu bilmekteyiz Taiping ayaklanması ve sonrası imzalanan Tien-Tsin Anlaşması(1858), 1860 Pekin Anlaşması ile Çin adım adım Batı ya, hatta Amerika Birleşik Devletleri ne kapılarını sonuna kadar açmıştır yılında Çin in Japonya ya yenilgisi ise, imparatorluğun tamamen parçalanmasına ve milliyetçi nitelikteki ayaklanmaların başlamasına neden olmuştur. Çin de her geçen gün yabancı düşmanlığı ve Hıristiyan olan Çinilere karşı düşmanlık artmıştır. Boxer ayaklanması Çin deki yabancı güçlerin ülkenin sınırları dışına çıkarılması amacıyla gerçekleştirilmiş, fakat hem Çin in sosyo-ekonomik durumu, hem de Batı nın teknolojik üstünlüğü ayaklanmayı başarısız kılmıştır 174. Çin deki açık kapı(open Door Policy) politikası konusundaki Amerikalı misyonerlerin etkileri tartışmayacak kadar açıktır 175. Dr. Parker, XIX. yüzyılda Amerikan ekonomik ve siyasi çıkarlarını geliştirmek adına, Çin e giden ilk doktor misyonerlerdendir. Çin i Amerikan çıkarlarına açan ilk misyoner olarak da bilinir. Dr. Parker ı, S. Wells takip etmiştir lardan sonra giden Amerikalı Protestan misyonerler bu bölgede Avrupalı Devletlerin temsilcileri olarak tüccarların çalıştıklarından bahsederler. Bu bölgedeki misyoner faaliyetler iş adamları tarafından desteklenmektedir. İş adamları misyoner çalışmalarının ticaretin genişletilmesine olan katkısını bilmekte ve misyoner derneklere üye olmaktadır. Her misyoner, Hıristiyan krallığında üretilenler için bir satıcıdır felsefesi tamamen benimsenmiştir. Her ne kadar misyonerlerin siyasetle iç içe olmadıkları iddia edilse de Amerikan Başkanı Roosevelt dahi misyonerlerin desteklenmesi gerektiğini, çünkü 171 Oral Sander, a.g.e., s William H. McNeill, Dünya Tarihi, ( Çev: Alaeddin Şenel), İmge yay., Ankara, 1998, s Fahir Armaoğlu, a.g.e., s Oral Sander, a.g.e., s Thomas A. Bryson, American Diplomatic Relations With the Middle East, , The Scarecrow Press, NewJersy, 1977, s.42; Stanley D. Brunn, Elizabeth J. Leppman, America s Learning About Foreign Places Thruogh the Eyes of Missionaries: Writing in the Friends Missionary Advocate, ,Quaker Studies, VII/2, 2003, s

69 misyonların ticaretteki en büyük yardımcıları olduğunu söylemiştir arasında Amerikan misyonerlerin Çin deki faaliyetleri yoğunluğunu arttırmıştır. Bu faaliyet çerçevesinde Çin de dört misyon kurulmuştur. Bunlar; Kanton, Foochow, Shaowu ve bütün kuzey Çin i kapsayan Tientsin dir 177. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, XIX. yüzyılda Amerikan misyonerlerinin faaliyet gösterdiği ve geri dönütlerini alabileceğini düşündüğü bölge iki büyük imparatorluktu: Çin ve Osmanlı Devleti. Her iki imparatorlukta Amerika nın iştahını kabartan hammadde ve pazar imkânlarına sahipti. Avrupalı devletler bu kadar büyük kaynağı aralarında bir türlü paylaşamıyorlar, bu da Amerika nın iki imparatorluk üzerindeki hâkimiyetini arttırıyordu. Amerika nınbu kazançları elde etmesinde misyonerlerin yadsınamaz bir payı vardı. Bununla birlikte her iki imparatorlukta Batı nın özellikle teknolojik alandaki ilerleyişini takip edememiştir. Nitekim Osmanlı İmparatorluğu Tanzimat Fermanı ile Batı ya kapılarını aralamış, Meşrutiyetin ilan edilmesi ile de demokratikleşme yönünde cılız adımlar atmıştı. Çin gibi tamamen kapılarına Batı ya kapamış değildi. Fakat Çin de böyle bir durum söz konusu dahi olmamıştır. Yine her iki imparatorluğun birbirine benzeyen diğer özelliği, bünyesinde Hıristiyan unsurları barındırması ve köklü birer imparatorluk olmasıdır 178. Amerika her iki imparatorluk üzerinde resmi olmasa da misyonerlerinin haklarını korumak ve zarar gören mallarını tazmin etmek için aynı baskıcı politikayı uygulamıştır. Başkan Cleveland döneminde Osmanlı kara sularına gemilerini gönderirken, Çin de ise misyonerlere zarar veren yerel yöneticilerin araştırılıp bulunması ve cezalandırılması için baskı politikası uygulamıştır 179. Sonuç olarak Amerikan Kurulu, yüzyıllarca geçmişi olan bu köklü imparatorlukları döneme damgasını vuran emperyalizmin kabuğu içine almak adına misyonerleri kullanmıştır. Amerikan çıkarları adına faaliyet gösteren misyonerler Çin de başlangıçtan itibaren istenmeyen adamlar ilan edilmiş olmasına rağmen büyük özveri ile çalışmışlardır. Çalışmalarında attıkları ilk adım dil konusunda, yani 176 Paul A. Varg, Motives in Protestant Missions, , Church History (March, 1954), Vol:23/1, s Bu konuda ayrıca bkz: Francis E. Clark, Do Foreign Mission Pay?, American Review, 1898, (March), s , Fred Field Goodsell, They Lived, Their Faith, Boston, 1961, s Çağrı Erhan, a.g.e., s Joseph L. Grabill, Protestant Diplomacy and the Near East, University of Minnesota Press, Minneapolis, s

70 Çince eserler basmak ve okullar açmak olmuştur. Ne olursa olsun Çin deki Amerikalı misyonerler Osmanlı topraklarında bulunanlar kadar başarı sağlayamamışlardır. Bunda, Osmanlı sultanları misyonerleri kendi varlıklarına karşı bir tehdit olarak görmemeleri önemli bir etkendir. Sonuçta Amerikalı misyonerlerin çalışmaları, Amerikan hegemonyasında kurulmak istenen küresel dünyanın yaratılmasını kolaylaştırmıştır. 52

71 II- OSMANLI TOPRAKLARINDA AMERİKAN MİSYONER FAALİYETLERİN BAŞLAMASI XIX. yüzyılda gelişen ve değişen dünyada emperyalizm en acımasız yüzünü göstermektedir. Sanayi Devrimini yaşamış devletler, yeni ve bakir alanlar bulmakta hem kaynak hem de pazar olarak bu alanları kullanmaktadır. Bu yüzyılda İngiltere ve Fransa emperyalizmin tüm gereklerini yerine getiren devletler olarak en ön sırada yerlerini almışlardır. Amerika da, bu yüzyılda dünyanın güçlü yani emperyalist devletleri arasına girme mücadelesi vermektedir. Amerika nın genç bir devlet olması ve 1823 yılında Monreo Doktrini ni 180 dış politika ilkesi olarak benimsemesi ile bu mücadeleye katılması hayli güçtür. Amerika, yeni kıtanın kaynaklarından sonuna kadar yararlanmak ve Avrupa nın emperyalist emellerinden korunmak için, kendi içine kapanma politikası izlemiş; Avrupa nın siyasi olaylarına dâhil olmamış, Avrupa yı da kendi kıtasının işlerine karıştırtmamıştır. Böylece Avrupa nın emperyalist güçlerinden, hem bağımsızlığını hem de uçsuz bucaksız bakir topraklarını korumuştur. Fakat vatandaşlarının mutluluğunu ve ülkesinin geleceğini de düşünerek dünyada meydana gelen siyasi ve iktisadi değişme ve gelişmelerden uzak kalmak da istememiş ve Monreo Doktrini nin esaslarını da çiğnemeden Osmanlı İmparatorluğu nun paylaşılması hareketine katılmıştır 181. Osmanlı İmparatorluğun paylaşılmasında İngiltere, Fransa ve Rusya gibi açık bir emperyalist politika izlemeyen Amerika, İmparatorluğu nun paylaşılması ve yarı sömürge hale getirilmesinde farklı bir yöntem izlemiştir 182. Amerika, büyük devlet olabilmek adına yeni benimsediği dış politika ilkelerini de çiğnemeden tacirlerini ve misyonerlerini kullanarak Osmanlı İmparatorluğu nu içten fethetme girişimlerine başlamıştır. Böylece Avrupa işlerine karışmadan, laik devlet anlayışından ödün vermeden, devletin misyonerler ve tacirler üzerinde etkisi olmadığını karşı tarafa inandırarak ve dinsel misyonu kullanarak 180 Monreo Doktrini hakkında daha geniş bilgi için bkz: Walter LaFaber, The American Age, Newyork, 1987, s Foster Rhea Dulles, America s Rise To Word Power , Newyork, 1954, s.12-11; İlber Ortaylı, Osmanlı İmparatorluğu nda Amerikan Okulları Üzerine Bazı Gözlemler, Amme İdaresi Dergisi, XIV/3, Ankara, 1981, s Fahir Armaoğlu, a.g.e., s.73. Edward Mead Earle, Bağdat Demiryolu Savaşı, Milliyet yay., İstanbul, 1972, s.43; Simon Payaslian, United State Policyn towords the Amenian Question and the Armenian Genocide, Universtiy of California, (Doctorate Thessis), Losangles, 2003.s

72 Osmanlı toprakları üzerinde kendisini hedefe ulaştıracak olan bu politikasına sıkıca sarılmıştır. Amerika nın iktisadi emperyalizmi, misyonerler tarafından Anadolu ya getirilmiş ve Osmanlı İmparatorluğu nu fethedecek en güçlü silah olarak kullanılmıştır. İşte bu, misyonerliğin soğuk ve gerçek yüzüdür 183. Büyük devlet olma isteğinin ardında, Amerika yı imparatorluk topraklarına çeken nedir? Misyonerlerin gelişlerinin en önemli nedeni, imparatorluk topraklarının jeopolitik ve jeostratejik bakımdan büyük öneme sahip olmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu nun Anadolu, toprakları Sanayi Devriminin ihtiyacı olan kömür, petrol, zımpara yataklarına sahiptir ve emperyalist güçlerin iştahını kabartmaktadır. Güneydoğu Anadolu dünyanın en zengin zımpara kaynaklarının bulunduğu bir bölgedir. Diyarbakır da zengin bakır yatakları vardır ve ayrıca burası petrol yatakları bakımından da çok zengindir. Osmanlı topraklarında tarımın canlandırılması, hammadde kaynaklarının kullanılması ve sanayinin harekete geçirilmesi Osmanlı İmparatorluğu nu, işlenmiş mallar için iyi bir pazar, sermaye yatırımı için uygun bir ortam ve değerli bir hammadde kaynağına dönüştürmüştür 184. Amerikalı misyonerlerin İmparatorluğa gelip bu kadar kolay şekilde yerleşmelerini ise; iki açıdan değerlendirmek gerekmektedir. İmparatorluğun içinde bulunduğu siyasal, ekonomik ve sosyal çöküntü, misyonerlerin yerleşip faaliyetlerini sürdürmelerine uygun bir zemin oluşturmaktadır. Eğer devlet iç ayaklanmalara ve yabancı entrikalara karşı koyabilecek güçte olsaydı, imparatorluğun coğrafi durumu ve iktisadi zenginliği yabancı sömürüsünün hedefi haline gelmeyebilirdi 185. Bununla birlikte Osmanlıların, Batının her zaman diriltme hayali kurduğu Bizans ı ortadan kaldıran bir imparatorluğun evlatları olduğu düşünülürse, misyonerlerin planları ve neden bu kadar inanç ve hırsla çalıştıkları daha iyi anlaşılabilir. Böylece Amerikalı misyonerler, ilk olarak İmparatorluğun hayat damarlarını keşfetmişler ve sonra da, 183 Çağrı Erhan, a.g.e., s.80-83, ; bu konuda ayrıca bkz: Suzanne Elizabeth Moranian, The American Missionaries and the Armenian Question , (Doctorate Thessis), University of Wisconsin, Madison, Edward Mead Earle, a.g.e., s yılında Dicle ve Fırat vadilerinde hemen kuyular açmak amacıyla uzmanlar kurulu araştırma yapmış, fakat taşıma güçlükleri nedeniyle kuyular açılmamıştır. Uzmanlar, buradan çıkarılacak olan petrolün Rus ve Amerikan petrolü ile yarışabileceğini de belirtmiştir. 185 A.g.e., s

73 bu damarları yok etmenin planlarını yapmışlardır. Bunları gerçekleştirirken de, kendi ideallerini ve ülkelerinin çıkarlarını hiçbir şekilde unutmamışlardır 186. A- AMERİKALI MİSYONERLERİN ANADOLU YA GELİŞİ VE AMERİKAN MİSYONLARININ KURULUŞU Amerikalı misyonerlerin Osmanlı İmparatorluğu nu faaliyet alanı belirledikleri andan itibaren görünen amaçları, Protestanlığı yaymaktır 187. Hedef, dinsizlerin, daha sonra da Müslümanların ve Yahudilerin Hıristiyanlaştırılmaları yani Protestan mezhebine girmelerini sağlamaktır. Hıristiyanlığı yaymakla birlikte, Protestan Amerikan yaşam tarzını ve ahlak anlayışını da Anadolu da yerleştirmişlerdir. Böylece Amerikalı misyonerler bu topraklara gelerek sadece İsa nın mesajını ulaştırmamışlar; halkı yeni bir yaşam tarzı ile de tanıştırmışlar ve onlar İncil i okumayanların umutsuz bir şekilde rahatsız evlerde yaşarlarken, İncil i okuyanların hayatlarını rahat ve zengin olarak sürdürebileceklerine inandırmışlardır 188. Bu duyguyu topluma aşılayan misyonerler, Hıristiyanlığın ne kadar yüce bir din olduğunu ve insanlara refah ve mutluluk getirdiğini telkin etmişlerdir. Misyonerliğin gerektirdiği görevleri yerine getirirken; yeni yaşam tarzı ile de ülkelerinin maddi çıkarların sağlanmasına hizmet etmişlerdir. Böylece Amerika nın ticari çıkarları, misyonerler faaliyetlerle birleşmiştir. Misyonerler, ülkelerinden gönderilen silahı olmayan, fetih savaşına girmiş askerler olarak, silahsız haçlı seferi ile Osmanlının elinde bulunan kutsal toprakları geri alacaklardır 189. Protestanlığı yaymak, İncil in mesajını iletmek amacı ile Osmanlı topraklarına gelen Amerikalı misyonerlerin bu topraklardaki maceraları, 1820 yılında başlamıştır. 186 Necmettin Tozlu, Eğitim ve Kültür Tarihimizde Yabancı Okullar, Akçağ yay., Ankara, 1991, s Erol Kırşehirlioğlu, a.g.e., s Simon Payaslian, a.g.t., s Allan Cunnigham, The Wrong Horse? Anglo Ottoman Relations Before the First World War, Eastern Questions in the Nineteenth Century, ed: Edward Ingram, Great Britain, 1993, s Re- Thinking Mission, Newyork, 1932, s ; ayrıca bkz: Uygur Kocabaşoğlu, s

74 1- Amerikalı Misyonerler Anadolu Topraklarında 1819 yılında Amerikan Board, programına Osmanlı İmparatorluğu nu dâhil etti 190. Pliny Fisk ve Levi Parsons, 3 Kasım da Boston dan Orta Doğu ya doğru yola çıktılar 191. Fisk ve Parsons a en güzel ne yapabilirsiniz? ve nasıl yapabilirsiniz? sorularının cevaplarını aramaları öğütlendi. Onların görevleri Osmanlı İmparatorluğu nun topraklarında misyonerlik çalışmaları yapmak için yeni alanlar keşif etmekti. Böylece dünyanın bu bölgesinde Hıristiyan misyonu için farklı insanların ihtiyaçları karşılanacaktı 192. Bu iki misyoner, Malta da meslektaşlarını ziyaret ettikten sonra, İzmir e ulaştılar. 14 Ocak 1820 de İzmir e ulaşan Fisk ve Parsons, buradaki ilkel Yunan okullarını ziyaret ettiler ve Yunanca öğrenmeye başladılar. Yaz sıcakları onların İzmir e yakın olan Sakız Adası na modern Yunancayı çalışmak için gitmelerine neden oldu. İki misyoner, risale basmak için buradaki okulun matbaasını kullandı. Fisk ve Parsons, basılan risaleleri yerel okullara, manastırlara, yeni dinden dönenlere verdi. Sadece 5 ay içinde, iki risaleden kopya ve 41 İncil dağıttılar. Sonbahar geldiğinde Fisk ve Parsons İzmir e geri döndü 193. Fisk ve Parsons un İzmir den Boston a gönderdikleri mektuplar oldukça ilginçtir. Bölgede yaptıkları sondaj çalışmaları sonucunda Osmanlı İmparatorluğu nda yaklaşık 20 milyon insanın yaşadığını ve Osmanlıların Hıristiyanlara baskı yapmadıklarını belirtmişlerdir 194. Hâlbuki Ermeni isyanlarının yoğunlaştığı dönemlerde Amerikalı misyonerlerin raporlarında sıklıkla dile getirilen konulardan biri de, imparatorluk sınırları dâhilinde yaşayan gayr-ı müslimlere sadece 190 ABCFM nin Osmanlı İmparatorluğu nu programına almasının tarihi bazı kaynaklarda 1818 olarak verilmektedir. 191 A.L. Tibawi, American İnterests in Syria , Clarendon Press, Oxford, 1966, s.16; Şamil Mutlu, Osmanlı Devleti nde Misyoner Okulları, Bilim Basın yay., İstanbul, 2005, s.286; Jeremy Salt, Trouble Wherever They Went: American Missionaries in Anatolia and Ottoman Syria in the Nineeeth Century, The Muslim World, 92/3, (Fall 2002),, s.290. Erdal Açıkses, Merzifon Amerikan Misyonunun Kuruluşu ve Faaliyetleri Hakkında Kısa Bir Değerlendirme, XII. Türk Tarih Kongresi (4-8 Ekim 1999), III, Ankara, s David Brewer Eddy, What Next in Turkey, The American Board Press, Boston, 1913, s.57-58; Joseph L. Grabill, Protestant Diplomacy and The Near East, University of Minesota Pres, Mineapolis, 1971; James L. Barton, Daybreak ın Turkey, The Pilgrim Press, Newyork,1908, s.88; Fred Field Goodsell, Andover Seminary, They Lived, Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961, s Ocak 1820 de Amerikalı misyonerler İzmir e çıktı. Kısa bir süre sonra Parsons tanrının yardımı ile bu kudretli günah imparatorluğunu tamamen yıkacak bir sistem kurmaya ant içtiğini söylüyordu. 193 James L. Barton, a.g.e., s.120; A. L. Tibawi, a.g.e., s.18; Frank Andrews Stone, Academies For Anatolia, University Press of America, Boston, 1984, s Missionary Herald, Vol:16, 1820, s

75 dinlerinden dolayı baskı yapıldığı, hatta Hıristiyan olmalarından ötürü öldürüldükleridir yılının 20 Şubat ında yazdıkları bir başka mektupta ise; Akdeniz in kuzey ve güneyinde Katolik ve Müslüman halk arasında bir tek Protestan misyonerinin olmadığını, İngiliz misyonerlerin ise İstanbul ve Filistin topraklarında yaşayan Yahudilere ve Müslümanlara yönelik faaliyette bulunduklarını belirtmektedirler 195. Bu nedenle kendilerinin çok fazla çalışmaları gerektiğine inanmaktadırlar. Fisk, İzmir e yaklaşık 75 mil uzaklıkta olan Ayvalık da(haivali) bulunan Yunan Koleji ni ziyaret etti. Yirmi yıl önce kurulan bu okulun 4 öğretmeni ve 300 kadar öğrencisi vardı. Kütüphanelerinde iki ya da üç bin cilde yakın kitap mevcuttu. Basit fiziksel deneylerin yapılması için bir fizik laboratuarı da okul bünyesinde bulunmaktaydı. Amerikalıların kurduğu ve yerli Rumların desteklediği bu okulda katkı payı ödenmemekteydi. Açıkçası bu eğitim kurumu, beklenenden pek fazla gelişmişti. Onların İzmir e dönüşlerinden sonra Parsons Arap topraklarındaki Amerikan Board un kalbi olan Kudüs e, yani kutsal topraklara doğru hareket etmiştir. Fisk ise İzmir deki Hollandalı bir tüccarın evinde kalmıştır. Bu sırada Yunanlılar bağımsızlıklarını kazanmak için yüzyıllardır egemenliği altında yaşadıkları Osmanlı İmparatorluğu na karşı ayaklanmışlardır. İzmir de bulunan Fisk, Yunan İsyanı boyunca İzmir caddelerinde Rumlar ve Türklerin kavgalarına şahit olmuştur. Yunan isyanı nedeni ile toplumda beliren huzursuzluğu ve İzmir de okuma yazma oranının düşük olduğunu mektuplarında dile getirmektedir. Bu durum, Fisk in çalışmalarını zorlaştırmıştır Şubat 1822 de Parsons ın ölümü ile yalnız kalan Fisk, Yunan İsyanının seyahat yapılmasını da zorlaştırması nedeniyle Malta ya gitmiş; 1822 de Malta ya vardığında burada Daniel Temple ile karşılaşmıştır 197. Parsons un ölümü ile birlikte misyoner Jonas King, 1823 yılının Ocak ayından itibaren misyoner Fisk e eşlik etmeye başladı. İki misyoner birlikte Mısır a gittiler. Burada halkın, özellikle de Katolik rahiplerin ve Şiilerin tepkileri ile karşılaştılar. 195 James L. Barton, a.g.e., s Andrew Frank Stone, a.g.e., s.28. Yazar Yunan İsyanını, Yunan Bağımsızlık Savaşı olarak betimlemektedir; bu konuda ayrıca bkz: Joseph L. Grabill, a.g.e., s A. L. Tibawi, a.g.e., s.21-22; Alan Alfred Bartholomew, Tarsus American School, , The Evolutıon of a Missionary Instıtution in Turkey, (Doctorate Thesiss), Bryn Mawr College, 1989, s.13; Joseph L. Grabill, a.g.e., s.7. 57

76 Daha sonra buradan ayrılarak Filistin ve Lübnan a hareket ettiler 198. Misyoner King, Tarsus yolu ile İzmir e dönerken; misyoner Fisk de Beyrut ta kaldı. Bölgede yapılan çalışmalar sonunda Beyrut un misyon merkezi olarak seçilmesine karar verilmiştir. İklimin misyonerlerin çalışması için uygun olması ve Beyrut un deniz kıyısında bulunması nedeni ile hem bölgeye ulaşımının hem de Malta matbaasına ulaşımın kolaylıkla sağlanması, burasının yeni kurulacak misyon bölgesi olarak seçiminde etkili olmuştur 199. Buradaki çalışmalar esnasında, 23 Ekim 1825 de, misyoner Fisk de ölmüştür 200. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu, iç ve dış sorunlarla boğuşmaktadır da Yeniçeri Bölüğü, II. Mahmut tarafından düzenlenen askeri reformları kabul etmemek için ayaklanmış ve 1826 yılının Haziran ayında Sultan II. Mahmut Yeniçerileri ortadan kaldırmak için askeri bir harekât düzenlemiştir 201. Bu harekât sonucunda, Yeniçeri Ocağı nın kaldırılmasıyla, batılılaşma yönünde atılacak adımların önündeki en büyük engel kaldırılmıştır. Bu hareket, İmparatorluğun askeri ve sivil kurumlarının modernleşmesini sağlayacak olan batı tarzında modern okulların açılmasına da neden olmuştur. Yeni oluşan entellektüel ortam, sadece Müslüman yönetici sınıfı değil; Sultanın Müslüman olmayan vatandaşları arasında da bir uyanışa sebep olmuştur. Bu batılılaşma çabaları içinde Amerikan Board da, Osmanlı topraklarında yeni istasyonların yerlerini belirlemek, halkı daha yakından tanımak amacıyla misyonerlerini araştırma gezileri yapmaları için görevlendirmiştir. Araştırma gezilerinden ilki, misyoner Elnathan Gridley ve Josiah Brewer tarafından gerçekleştirilmiştir. 26 Aralık 1826 da misyoner Elnathan Gridley ve Josiah Brewer iki yeni misyon projesini gerçekleştirmek amacıyla İzmir e gelmişlerdir 202. Board un kuralları gereğince, farklı özel topluluklar üzerinde çalışmak üzere buraya gönderilen misyonerlerden Gridley, Prudential Committee tarafından Rumlar; Brewer ise, Yahudiler arasında faaliyet göstereceklerdi. Gridley, Amerikan Board tarafından atamasına rağmen; Brewer, Boston Female Society for The Promotion of Christianity 198 James A. Field, From Gibraltar to the Middle East, İmprint Publications, Chicago, 1991, s Çağrı Erhan, a.g.e., s.87-88; James L. Barton, a.g.e., s A.g.e., s Frank Andrews Stone, a.g.e., s Elnathan Gridley ve Josiah Brewer ın İzmir e geliş tarihleri bazı kaynaklarda 1827 olarak verilmektedir. 58

77 tarafından desteklenmektedir 203. Misyoner Gridley de ilk olarak, dil çalışmalarına önem vererek Rumca ve Türkçe öğrenmeye başladı. Öğrencilik yıllarında coğrafya dersinde öğrendiği bir bilgiye göre, hava koşulları uygun olduğu takdirde Erciyes Dağı nın zirvesinden İskenderun Körfezi ve Karadeniz görülebilmekteydi. Öğrencilik yıllarında dağcılık sporu ile de uğraştığından Erciyes Dağı na tırmanmaya karar verdi. 27 Eylül 1827 yılında dağa tırmanmak için yola çıktı. Fakat tipiye yakalanarak yaşamını yitirdi 204. Amerikan Board un bölgeye yaptığı önemli bir çıkarma da, 1829 yılında Rufus Anderson un gezisidir. Gelecek nesiller için büyük önem arz ettiği belirtilen bu gezi sonucunda, Osmanlının Anadolu topraklarında çalışması kesinleşmiştir. Bölgede yapılacak araştırmalar için yola çıkan Anderson, 1829 yılının Ocak ayında Malta ya ulaşmıştır. Anderson un Malta da misyonerlerle yaptığı toplantı sonrasında Beyrut misyonun en kısa zamanda tekrar açılmasına ve Anadolu ve Yunanistan da misyon çalışmalara hız verilmesine karar verilmiştir 205. Amerikan Board un Anadolu yu keşif gezilerinden en dikkate değer olanı misyoner Eli Smith ve H. G. Otis Dwight 206 tarafından gerçekleştirilmiştir. Her iki misyoner Amerikan Board tarafından Anadolu nun doğu bölümünü ve İran ı keşfetmek, buradaki Kürtler ve Ermenileri tanımak amacı ile bölgeye gönderilmişlerdir. Misyoner Smith ve Dwight, Malta dan İzmir e, İzmir den de İstanbul a gelerek 1830 yılının Nisan ayında gezilerine başlamışlardır. Smith ve Dwight, hem eşyalarını taşımak, hem de kendilerine rehberlik etmek ve güvenliklerini sağlamak amacı ile Tatar rehberlerden yararlanmışlardır 207. Bunun 203 David Finnie, Pioneers East, The Early American Experience in the Middle East, Harvard University Press, Massachusetts, 1967, s.37-38; Cyrus Hamlin, America s Duty to Americans in Turkey, The North American Review, 163/3, (September 1896), s.277; Andrew Frank Stone, a.g.e., s Esra Danacıoğlu, Anadolu da Birkaç Amerikalı Misyoner ( ), Toplumsal Tarih, XX, Aralık 2003, s.77; Cyrus Hamlin, a.g.m., s.277; Andrew Frank Stone, a.g.e., s.30; Gridley bugünkü Kayseri yakınlarında bulunan Argeaus Dağı na(erciyes) tırmandıktan sonra sıtmadan öldü. O, Kapodokya daki durumlar hakkında bilgi vermek amacıyla bu bölgeye gitmişti. 205 Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s.30; Alan Alfred Bartholomew, a.g.t., s Harrison Gray Otis Dwight ( ): Amerikan Board hizmet eden ilk misyonerlerden biridir. Henry Otis Dwight ( ) oğlu, Sarah H. Dwight (Riggs) ( ) kızı, Cahrles A. S. Dwight ( ) erkek torunu, Adelaide Susan Dwight( ) kız torunudur. Dr. Edward Riggs ve Susan Dwight ın iki kız ve dört erkek çocuğu vardır. Dwight ailesi Board a 630 yıl hizmet etmiştir. Fred Field Goodsell, The Dwight Family, They Lived, Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961, s James L. Barton, a.g.e., s.123. Misyoner Smith ve Dwight İzmir den yola çıkarak, İstanbul a doğru ilerlediler. Orada başında Kirkor Pestimalijian ın bulunduğu okul hakkında incelemelerde 59

78 yanında halk tarafından tepki ile de karşılanmamak için de sarık takıp, sakal da bırakmışlardır 208. Yolculuklarına 21 Mayıs 1830 da Tatar rehber eşliğinde başlamışlar ve Anadolu nun içlerine doğru hareket etmişlerdir. İlk durakları Tokat olmuştur 209. Burada, misyoner Henry Martin in mezarını ziyaret etmişler ve daha sonra Tokat ta rahipler tarafından eğitim verilen Ermeni okullarına gitmişlerdir. 13 Haziran da Tokat tan yola çıkan Dwight ve Smith, Erzurum a vardılar. Bu sırada Erzurum Ruslar tarafından henüz boşaltılmıştı. Rahip adaylarını yetiştirmek için kurulan okul huzursuzluklar nedeniyle kapalıydı. Burada bulunan Büyük Ermeni Gramer Okulu, 6 ya da 5 asistana sahip bir sivil tarafından yönetilmekteydi. Bu okul 500 den fazla öğrenciye sahipti. Erzurum da Ermenilerin yarıdan fazlasının erkek olduğu Erzurum da kızlar için okul olmamasına rağmen; kadınların bazıları eğitimlidir 210. Erzurum dan yola çıkan misyonerler daha sonra Kars a gitmişler ve burada Ermenilerle karşılaşmışlardır. Doğunun en uzak noktası olan Kars ta Ermeniler için bir ilkokul vardı. Bu okul, 50 kadar çocuğa hizmet vermektedir. Smith ve Dwight, günümüz Türk sınırını geçerek Tebriz, Nahçivan, Hoy ve Eçmiyazin e de gitmişler ve bu bölgelerdeki birçok okulu ziyaret etmişlerdir. Rusya nın başkenti Moskova ya gitmemelerine rağmen, 1816 yılında açılan meşhur Ermeni jimnastik salonundan raporlarında yer almıştır. Dwight ve Smith, daha sonra İran sınırında olan bölgeye geçtiler 211. Tebriz e 70 mil kala misyoner Smith hastalandı ve Tebriz de bulunan İngiliz Konsolosu nun yardımı ile şehre ulaştırıldı. Bu şehirde yaşayan Nasturiler ile ilgili araştırmalar da yaptılar ve raporlar hazırladılar. Burada da yaklaşık iki ay kaldıktan sonra Salmas a geçtiler. İran sınırları içinde bulunan Salmas ta ise Keldanileri tanımaya çalıştılar 212. Buradan da Erzurum bulundular. Bu dönemde okulda 300 erkek öğrenci vardı. Bunların en büyüğü 15 ile 16 yaşları arasında değişiyordu. Bu okulda en alt seviyedeki sınıflarda öğrencilere okuma ve yazma öğretiliyordu. Bu öğrenciler fakir ailelerden geliyordu. Zengin aile çocukları ise ikinci sınıfa devam ediyorlardı. Bu çocuklar kültürel bir avantaja sahip olarak okula geliyorlardı. Ermeni gramerinin incelikleri üçüncü sınıfta öğretiliyordu. Dördüncü sınıfta ise dersler Pestimalijian tarafından veriliyordu. Bu dersler ise ileri seviyedeki gramer konularını içeriyordu. Amerikalı ziyaretçiler başkentteki Ermeni okullarında modern Ermenice, kendi halk dilleri konusunda ise iki tane birinci el kaynak kitap ve dil bilgisi kitabını kullanırken buldular; bu konuda bkz: Frank Andrews Stone, a.g.e., s Esra Danacıoğlu, a.g.m., s James L. Barton, a.g.e., s Frank Andrews Stone, a.g.e., s A.g.e., s.32; Fred Field Goodsell, American Board Explorers: Smith and Dwight, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961, s James L. Barton, a.g.e., s

79 yolu ile Trabzon a vardılar. Dönüş yolculuklarında Trabzon daki Ermeni erkek çocuklar için açılmış olan okulda araştırma yaptılar. Hazırlanan raporda Trabzon da yaklaşık 150 erkek çocuğun eğitim aldığı ve Yunancanın öğretildiği bir Rum Okulu bulunmasına karşın, iki öğretmeninin ölümünden dolayı bu okulun kapalı olduğu bilgileri yer almaktadır. Misyonerler özellikle Hıristiyan halkın eğitimi ile ilgilenmelerine rağmen; her ikisi de, raporlarında Müslüman çocuklar için açılan Kuran kurslarından da bahsetmektedirler. Misyonerler, kızlar için henüz o dönemde okullaşma yokken; erkekler için, ilkel de olsa okulların mevcut olduğunu da rapor etmişlerdir 213. Trabzon dan yola çıkan misyonerler, gemi ile ilk önce İstanbul a oradan da Malta ya geçtiler. Her iki misyoner toplam mil yol almıştı 214. Misyonerler, Amerikan Board un gelecekteki çalışmalarına yön verecek nitelikte olan bu araştırma gezisinden elde ettikleri izlenimlerini iki ciltlik kitap halinde yayınladılar. Missionary Researches in Armenia 215 adı verilen bu kitap, Amerikan Board un gelecek yüzyıllık planlarına şekil verdi. New England Congregationalistleri, kitabın sayfaları arasında Osmanlı toprakları hakkında ilk bilgileri edindiler 216. Özellikle misyoner Dwight ve Smith in yaptıkları inceleme gezisi ile Ermenilere yönelik çalışmalara hız verildi. Her iki misyoner de, yanlarına aldıkları izin belgesi sayesinde Osmanlı Hükümetinin hiçbir engellemesi ile karşılaşmamıştır. Sadece yollardaki hırsız ve eşkıyalar zaman zaman sıkıntılı anlar yaşamalarına neden olmuştur. Dwight ve Smith Anadolu içlerinde yolculuklarını sürdürürken, Sultan Mahmut da reformlarına devam ediyordu 217. Sultan Mahmut öldükten sonra yerine geçen Abdülmecit döneminde de, misyonerler serbestçe Osmanlı topraklarına girmiş ve çalışmışlar, okullar açabilmişler ve İncil i tercüme edip basmış ve serbestçe satmışlardır. Amerikalılar tarafından, Osmanlı Hükümetinin zaman zaman misyonerlere karşı gösterdiği 213 Frank Andrews Stone, a.g.e., s.32, Joseph L. Grabill, a.g.e., s James L. Barton un kitabında yer alan bilgiye göre Smith ve Dwight ın gezileri yaklaşık 15 ay sürmüş, bu seyahat sırasında mil kadar suda, mil kadar ise karada yol almışlardır.james L. Barton, a.g.e., s Bu kitapta dolaştıkları halkın gelenekleri, görenekleri, yaşam şekilleri, okullarda bulunan öğrencilerin sayıları, etnik kimlikleri, dinleri ve dilleri hakkında bilgiler mevcuttur. İki cilt halinde basılan inceleme notları yaklaşık 700 sayfadan oluşmaktadır. A.g.e., s Frank Andrews Stone, a.g.e., Robert L. Daniel, American Influences in the Near East before 1861, American Ouarterly, XVI, (Spring, 1964), s.75; Cyrus Hamlin, Amongs The Turks, Newyork, 1878, s

80 tepkinin kaynağı Roma Katolik Kilisesi ve Rusya 218 olarak görülmektedir. Unutulmamalıdır ki, Osmanlı topraklarında faaliyet gösteren misyonerlere karşı Osmanlı Sultanı her zaman anlayışlı olmuş ve serbestçe çalışmaları konusunda gerekeni yapmıştır. Fakat İmparatorluk üzerinde yaşanan mücadele Sultanın müdahalesini, daha doğrusu misyonerleri kontrol etmesini gerekli kılmıştır. Çünkü misyoner çalışmaları, her geçen gün Osmanlı İmparatorluğu ndaki bölünmeyi hızlandırmıştır. Yapılan her iki araştırma gezisi ve Rufus Anderson un ziyareti Amerikan Board un stratejisinde bazı değişiklikler yapılmasına neden olmuştur. Özellikle Yunan İsyanının sona ermesi, Batılılaşma yönünde hızla atılan adımlar, Gülhane Hattı nın ilan edilerek imparatorluk sınırları dâhilinde yaşayan herkesin can ve mal güvenliklerinin devlet güvencesi altına alınması, belki de en önemlisi Osmanlı- Amerikan ilişkilerinin 1830 Antlaşması ile resmileşmesi misyoner çalışmalarının ivme kazanmasını sağlamıştır. 2 Mart 1831 de İstanbul daki Amerikan diplomatik temsilciliği faaliyete geçmiş, Osmanlı-İngiliz ilişkileri de düzelmiştir. İstanbul da yeni bir misyon kurulması kararının alınmasının hemen ardından, 1831 yılının Haziran ayında William Goodell ve ailesi Malta dan İstanbul a hareket etti 219. Goodell, Suriye de iken Arapça ve Türkçe öğrenmişti. William Goodell ve ailesi İstanbul a geldiklerinde Pera da büyük bir eve yerleşmişler; fakat evleri, Ağustos ayında yanmıştı. Sadece mobilyalarını kaybetmekle kalmamışlar; geniş kütüphanelerini de kaybetmişlerdi. Bu kütüphanede Arapça, Ermenice, İngilizce, Fransızca, İbranice, İtalyanca ve Türkçe sözlükler, İncil yorumları, coğrafya ve tarih kitapları koleksiyonu bulunmaktaydı. Evlerinin yanmasından sonra Goodell ın kaderi aynı yıl başkente gelen ve Amerikan elçiliğinin başında bulunan David Porter tarafından belirlendi ve Goodellar evlerini Büyükdere ye taşındı. Ermenilere yönelik çalışma yapmak için İstanbul da bulunan Goodell Büyükdere ye taşınınca kendini Rumların arasında buldu ve Rum çocuklar için okullar açmaya başladı. 31 Temmuz 1832 de Dwight ve Schauffler ın aileleri de Goodell lara katıldı. Hepsi için Boğaziçi 218 A.g.e., s Wiliam Goodell, 1823 yılında Beyrut a gelen ikinci misyoner kafilesi arasında bulunmaktadır. Burada yapılan çalışmalar sonunda 1824 yılında ilk Protestan Amerikan Okulu açılmıştır. Bu okul hakkında daha geniş bilgi için bkz. A.L. Tibawi, a.g.e., s.31-35; Çağrı Erhan, a.g.e., s

81 kıyısında bulunan Ortaköy de bir ev kiralandı 220. Bu sırada misyoner Goodell, İstanbul da oturan Ermeniler arasında çalışmaya başladı. Gerçekten, Goodell Türkçe konuşan halk için Ermeni alfabesinde yazılan New Testament ın çevirisini yaptı. O bu konuda Protestanların dostu olan iki Ermeni ile çalıştı. Ermenice-Türkçe olarak hazırlanan İncil herkesin anlayabileceği şekilde idi. Dwight, İstanbul da Goodell a katıldı. Hohannes Der Sahakian(Ermeni rahip adayı) ve Senekerim Der Minassian(Ortodoks başkanının oturduğu yerde kurulan okulun öğretmenlerinden bir tanesi) bu misyonerler ile yakınlaştı. Her ikisi de, Kirkor Peshtimajıan ın öğrencilerindendi ve Ermeni halkının daha iyi eğitim alması için misyonerlerden yardım istediler. 18 Temmuz 1833 de Dwight a bu ikisinin yazdığı savunma yazısı: Çok kötü koşullar içindeyiz. Yardımınıza ihtiyacımız var. Bizler ateşin içindeyiz ve biz sizden bu ateşin içinden bizi kurtarmanızı istiyoru. şeklindeydi. Onların desteğini kazanmak için Der Sahakian, eski dilde yazılmış olan Zebur u modern Ermenice ye çevirmeyi kabul etti. Der Minassian a, Pera da Ermeniler için bir okul açma görevi verildi. Her ikisi de, İncil i çalıştı ve Goodell dan İngilizce öğrendi. Onlara bu çalışmalarında birçok Ermeni genç papazın katıldığı raporlarda yer aldı 221. İstanbul misyonunun kurucularından olan Goodell, iyi bir öğretmen olduğu kadar iyi bir de yöneticiydi. Okula farklı kaynaklardan maddi destek sağlamakta ve Osmanlı yöneticileri ile iyi geçinerek okulun ilerlemesi önündeki engelleri kaldırmaktaydı. Bütün bunları, Beyrut ta bulunduğu dönemlerde tecrübe etmiştir. Goodell ın kurduğu okullar, Osmanlı idarecilerinin de dikkatini çekmiştir yılında Serasker Paşa, bu tarzdaki okullarla ilgilenmeye başlanmıştır. Goodell in İstanbul daki çalışmaları, sadece Serasker Paşayı değil; Dolmabahçe Askeri Akademisi Müdürü Ahmet Paşa yı da etkilemişti Andrew Farnk Stone, a.g.e., s.36; ayrıca bu konuda bkz: Cyrus Hamlin, a.g.e., s.28-29; Robert L. Daniel, American Philantrophy in the Near East , Ohio University Pres, Athens, 1970, s Bu kitapta gayrimüslimlerin, Amerikalıların yerleşim yerleri hakkında bilgiler de mevcuttur. James Field, a.g.e., s Frank Andrews Stone, a.g.e., s Robert L. Daniel, a.g.e., s

82 2- Amerikan Misyonlarının Kuruluşu ve Teşkilatlanmaları 1820 yılından itibaren Osmanlı topraklarına gelmeye başlayan Amerikalı misyonerler, 1830 yılında imzalanan Seyr-i Sefain ve Ticaret Antlaşmasına kadar resmi olarak teşkilatlanmamışlardır 223. Bu antlaşmanın imzalanması ile birlikte her iki devlet arasında ilişkilerin gelişmesi ve yaşanan bazı sorunların çözüme kavuşturulması, en önemlisi de antlaşmanın birinci maddesi ile Amerika ya kapitülasyon haklarının verilmesi, misyonerlerin Osmanlı topraklarındaki faaliyetlerini hızlandırmasına ve resmi olarak teşkilatlanmalarına olanak sağlamıştır 224. Amerikalı misyonerler teşkilatlanmalarında ve faaliyet alanlarını belirlemelerinde Eli Smith ve Harison Gray Dwight ın gezilerinin de önemli etkisi olmuştur. Faaliyet alanlarını belirleyen misyonerler, misyonların teşkilatlanmalarını bu alanlar doğrultusunda belirlemişlerdir 225. Amerikalı misyoner ilk merkezlerini İzmir de kurmuşlardır. İzmir Levent te kurulan ilk istasyon olarak Amerikan Board kayıtlarına geçmiştir. İzmir, İstanbul istasyonu kuruluncaya kadar Amerikalı misyonerlerin Anadolu daki en önemli merkezlerinden biri olarak kalmıştır. Bununla birlikte İzmir in, özellikle Rum halk ve diğer gayr-ı müslimler içinde önemli bir merkez olması misyonerleri buraya çeken nedenlerden biri olmaktadır. İzmir den yaklaşık 3 yıl sonra yani 1823 yılında, Beyrut ta yeni bir istasyon işgal edilmiştir yılında William Goodell ın İstanbul a gelmesi ile birlikte İstanbul istasyonunun kuruluşu, İzmir ve Beyrut u izlemiştir 227. İstanbul istasyonu Amerikalı misyonerler için büyük önem taşımaktadır. Çünkü İstanbul birçok ulusu ve dini bünyesinde barındıran İmparatorlukta bütün dinlerin merkezidir. İstanbul sadece dinlerin değil, imparatorluk merkezidir ve bu açıdan siyasal öneme de sahiptir. Amerikan misyonların ve bu misyonlara bağlı istasyon ve uç istasyonların belirlenmesinde Osmanlı İmparatorluğu topraklarının haritasının çıkarılması, keşif gezilerine 223 Erdal Açıkses, a.g.e., s yılında imzalanan antlaşma öncesinde 1820 yılında İzmir ve 1823 yılında ise Beyrut ta misyon merkezleri kurulmuştur; bu konuda ayrıca bkz; Şenol Kantarcı, a.g.e., s J.C. Hurewitz, Osmanlı Devleti Döneminde Türk- Amerikan İlişkileri, Çağdaş Düşüncenin Işığında Atatürk, Eczabaşı Vakfı yay., İstanbul, 1983, s George White, a.g.e., s James L. Barton, a.g.e., s Lester D. Langley, Jaksonian America and the Ottoman Empire, Muslim World, (January, 1978), LXVIII/1, The Duncan Black, Macdonald Center at The Hartford Seminary Foundation, s.52. Yazarın bu makalede verdiği bilgiye göre İzmir istasyonu, İstanbul istasyonundan sonra kurulmuştur; bu konuda ayrıca bkz: Robert L. Daniel,a.g.e., s

83 çıkılması ve bu gezilerden alınan sonuçların değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bir istasyon kurulmadan önce oraya misyonerlerin gönderilmesi, halkın durumunun ve yerin istasyon kurulmaya elverişli olup olmadığının saptanması gelecekteki başarıların anahtarı olmuştur yılında Bursa ve Trabzon 229, istasyon olarak Amerikan Board tarafından belirlenmiş ve bir yıl sonra 1835 yılında da faaliyete başlanmıştır. Böylece 1835 yılında Osmanlı toprakları İstanbul Misyonu ve Küçük Asya Misyonu(Ermeni Misyonu) olmak üzere iki misyona ayrılmıştır. İstanbul Misyonu na bağlı 1 istasyon, Küçük Asya Misyonu na bağlı olan da 4 istasyon vardır yılında ise, bu iki misyonun yerini Türkiye Misyonu ya da Ermeni Misyonu almıştır yılında, Trabzon un kuzeydoğusunda ve 110 mil kadar uzağında bulunan Erzurum istasyonu kurulmuştur. Ermeni Misyonu 1856 yılında kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Antep, Maraş, Antakya Güney Ermeni Misyonu nu; İstanbul, İzmir, Trabzon, Erzurum, Tokat, Sivas, Kayseri, Arapkir Kuzey Ermeni Misyonu nu oluşturmaktadır de Antep, 1850 de Musul, 1853 de Arapkir ve 1854 de Tokat ve Kayseri, 1855 de Maraş, Halep, Sivas ve Harput, 1856 da Urfa, Antakya ve İzmit, 1857 de Musul ve Diyarbakır, 1858 de Mardin, Bitlis ve Edirne, 1863 de Adana istasyonları kuruldu. Bu kadar hızlı genişleme, misyon alanların bölünmesini gerektirdi ve 1860 da Harput ta yapılan yıllık toplantıda misyon alanları Doğu, Batı ve Merkezi Türkiye Misyonu olmak üzere üç kısma bölündü yılında alınan kararla, Anadolu toprakları 3 misyona bölündü: Batı Türkiye Misyonu, Doğu Türkiye Misyonu, Merkezi Türkiye Misyonu. Batı Türkiye Misyonu, Sofya, Filibe, Eskizagra, İstanbul, İzmir, Bursa, İzmit, Merzifon, Sivas, Kayseri yi de kapsayan büyük bir alandan meydana geliyordu ve Batı Türkiye Misyonu, Trabzon, Merzifon, Sivas, Kayseri, Bursa, İzmir ve İstanbul istasyonlarından ve bunlara bağlı 107 uç istasyondan oluşmaktaydı 231. Amerikalı misyonerler, Batı Türkiye Misyonu nda 228 James L. Barton, a.g.e., s Trabzon Karadeniz in kıyısında bulunan önemli bir liman kenti ve doğuya açılan kapıdır. Bu şehirde Türklerin olduğu kadar, Ermenilerin ve özellikle de Rumların etkilerini görmek mümkündür. 230 Leon Arpee, A Century of Armenian Protestantısm, Church History, V, 1936, s.153; Uygur Kacabaşoğlu, a.g.e., s ; Joseph Grabill, a.g.e., s George White, a.g.e., s Batı Türkiye misyonun diğer misyonlara göre önemli farklılıkları mevcuttur.bunlardan ilki bütün Osmanlı topraklarının kitapların basıldığı İzmir ve İstanbul matbaaları bu misyonun sınırları içinde bulunmaktadır. İkinci olarak bu misyonda kurulan Sivas, Merzifon ve 65

84 yaptıkları çalışmalarda çok başarılı oldular. Samuel Cox, özellikle basım alanında yapılan faaliyetlerin bu başarılarda büyük payı olduğunu belirtmektedir. Örneğin, 1885 yılı itibari ile 21 yıllık süre zarfında Ermenice ; Ermenice-Türkçe, sayfa basılmıştır 232. Doğu Türkiye Misyonu ise, Ermeni Misyonu nun kuzey kısmını içine alan Van, Harput, Bitlis, Mardin, Erzurum istasyonlarından meydana gelmektedir. Merkezi Türkiye Misyonu ise, 1860 dan önce ikiye ayrılan Ermeni Misyonu nun güney kısmını oluşturmaktadır. Bu kısım Antakya, Adana, Maraş, Urfa, Antep, Halep ve Tarsus istasyonlarını kapsamaktadır yılında Anadolu da bulunan misyonların sınırları genişlemiş; okullar, kiliseler kurulmuş hatta yüksek öğrenime bile başlanmıştı demek ki, Amerikalı misyonerler hedeflerine ulaşmada başarılı bir şekilde ilerlemişti yılında, Amerikan Board ve Board of Foreign Mission of the Presbyterian Church arasında Osmanlı toprakları paylaştırıldı. Bundan sonra, Güney Suriye ve İran da bulunan misyonerler BFMPC ye bağlı olarak; Kuzey Suriye ve Anadolu da bulunan misyonerler de Amerikan Board a bağlı olarak çalıştılar 235. B- AMERİKALI MİSYONERLERİN ANADOLU DA İLK TEMASLARI 1- Amerikalı Misyonerlerin İslam Dünyasına Bakışı ve Müslümanlar Arasındaki Faaliyetleri Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasındaki ilişkiler İslam ın ilk dönemlerine kadar uzanmaktadır. İslâm dini, VII. yüzyıldan itibaren hızlı bir şekilde yayılmış ve güçlenmiş, kısa süre içinde faklı etnik ve kültürel kimlikteki toplumları kendine taraftar etmiştir. Zaman içinde güçlenen İslam ın Hıristiyanlığın kutsal saydığı İstanbul Amerikan hastanelerinde sadece gayrimüslimlere değil Müslüman halka da hizmet verilerek yakın ilişkiler kurulmuştur. Belki de Batı Türkiye Misyonu nun karakteristik özelliği Osmanlı Devleti nin başkenti İstanbul un misyonun sınırları içinde olmasıdır. 232 Samuel S. Cox, Diversions of a Diplomat in Turkey, Charles L. Webster & Co., Newyork, 1887, s.300. Osmanlı Devleti nde çalışmış olan diplomat Osmanlı topraklarında çalışan misyonerleri kahraman olarak adlandırmak ve bu topraklardaki faaliyetlerinden de crusade olarak bahsetmektedir. 233 George White, a.g.e., s William E. Strong, a.g.e., s James L. Barton, a.g.e., s.146; George White, a.g.e., s

85 bölgeleri ele geçirmesi ve Hıristiyanlar arasında da taraftar kazanmaya başlaması, Papalığı rahatsız etmiş ve bu kurumu gerekli önlemleri almaya sevk etmiştir 236. İslamiyet Avrupa için gerek siyasi, gerek kültürel ve gerekse dini olarak köklü problemler ortaya çıkarmaktadır. Bu problemleri çözmek ve kaybedilen ekonomik ve siyasi üstünlüğü tekrar elde etmek amacı ile Haçlı Seferleri düzenlendi 237. Haçlı Seferleri sırasında istenilen başarının sağlanamaması, Müslümanları diyalog yolu ile bertaraf etme yoluna gidilmesine neden oldu. Böylece askeri gücün yerini misyoner güç aldı 238. Başlangıçta Müslümanlar arasında yapılan misyonerlik faaliyetlerinin amacı, Müslümanları Hıristiyanlaştırmaktan ziyade İslam a karşı durabilmek ve Müslüman olan Hıristiyanların tekrar dinlerine dönmelerini sağlamak oldu. Müslüman toplumlar hakkındaki ilk bilgiler, İslam ülkelerine seyahat yapan seyyahlardan alınmaya başlandı. Bu dönemde kilise öncülüğünde İslam a kaşı yapılacak olan mücadelede İslam ın özellikle de Arapça öğrenmenin önemi vurgulandı 239. Bu doğrultuda, Müslümanlar arasında ilk misyonerlik çalışmalar Raymond Lull tarafından başlatılmış; fakat istenilen başarı elde edilememiştir 240. Bununla birlikte XV. yüzyılda coğrafi keşifler ile birlikte Hıristiyanların ticari üstünlüğü ele geçirmeleri ve kuvvetlenmeleri, misyonerlik faaliyetlerinin yapısında da değişmelere neden olmuştur. Müslümanların Hıristiyanlar tarafından kıskaca alındıklarını his etmeleri, her alanda gücün anlamının değişmesi ve yeni teknolojik ilerlemeleri 236 Şinasi Gündüz, Mahmut Aydın, Misyonerlik, Hıristiyan Misyonerler, Yöntemleri ve Türkiye ye Yönelik Faaliyetleri, Kaknüs yay., İstanbul, 2002, s Yücel Bulut, Oryantalizmin Kısa Tarihi, Küre yay., İstanbul, 2004, s Haçlı Seferleri sırasında Müslümanlara yönelik ilk misyonerlik faaliyetleri, 5. seferde Aziz Francis Assisi tarafından başlatıldı. Bu sefer esnasında artık savaş ile değil, dostane ilişkiler vasıtası ile Müslümanların Hıristiyanlaştırılacağı ve pasifleştirileceği düşünülmüştür. Bu konuda daha detaylı bilgi için bkz: Şinasi Gündüz, Mahmut Aydın, a.g.e., s Yücel Bulut, a.g.e., s33-38; bu konuda ayrıca bkz: M. Hamdi Zakzuk, Oryantalizm veya Medeniyet Hesaplaşmasının Arka Planı, (Çev: Abdülaziz Hatip), Işık yay., İzmir. 239 Şinasi Gündüz, Mahmut Aydın, a.g.e., s.36. İslam ın öğrenilmesi adına Kettonlu Robert Kur an ı çevirmek için çalıştı ve İslam a karşı özellikle Cusalı Nicolas, Denys van Leeuwen tarafından eserler kaleme alındı. Bu konuda farklı bir kaynakta yer alan bilgiye göre ise; Haçlı Seferleri Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında var olan düşmanlıkların artmasına ve daha da derinleşmesine neden olmuştur. Hıristiyan dünyasında Müslümanları Hıristiyanlaştırma çabaları XII. yüzyılda Benedictine keşişi olan Petrus Venerabilis in Kuran-ı Kerimi tercüme etmesi ile başlamıştır. Bu durum İncil in Arapça ya tercümesi ile desteklenmiştir yılında Aziz Farncis Assisi Mısır da bulunan Sultan El- Kamil e İncil i ulaştırmış; fakat Sultana Hıristiyanlığı kabul ettirememiştir. Müslümanlar arasında Hıristiyanlık propagandası yapanlardan bir diğeri de Ignatus Loyala dır. Filistin bölgesinde faaliyetlerine devam eden Loyala çalışmalarında başarılı olamamıştır. Alan Alfred Bartholomew, a.g.t., s Yücel Bulut, a.g.e., s

86 Müslüman dünyasının kabul etmemesi, özellikle de Fransız ihtilali ile birlikte Hıristiyanların Müslümanlar arasındaki misyonerlik faaliyetleri etkin hale gelmiştir 241. Bu dönemde Hıristiyan misyonerliği sömürgecilik hareketi ile birleşmiş; her ikisinin de hedefi, Müslüman Türklerin yok edilmesi olmuştur. Zaten yüzyıllardır misyonerlerin Avrupa da yarattığı şeytanın son ve tehlikeli öfkesi 242 olan Türklerin bu silinmeyen imajı, İngiltere Dış İşleri Bakanı Lord Palmerston un Türklere Müslümanlıkları açısından hiçbir zaman taraftar değilim. Eğer Hıristiyan yapılabilirlerse son derece mutlu olacağı. sözlerinde görülmektedir 243. XIX. yüzyıl, daha önce de ifade edildiği misyonerlik faaliyetleri açısından altın çağ olarak değerlendirilmektedir. Bu dönemde Anadolu topraklarında en etkin çalışan misyonerler, Amerikalı Protestanlardır. Onlar, Anadolu yu İncil Ülkesi anlamını taşıyan Bible Land olarak adlandırmaktadır yılında Anadolu topraklarına gelen Amerikan Board misyonerlerinin amacı, kendi tüzüklerinde belirtildiği üzere bu topraklarda yaşayan dinsizler arasında Hıristiyanlığı yaymaktı. Fakat tüzükte yer alan amaç yer, zaman ve bölgeye göre değişiklikler göstermiştir. Bunun en güzel örneği de Anadolu topraklarında görülmüştür 245. Çünkü çok uluslu Osmanlı İmparatorluğu içinde dinsiz bulmakta hayli zorlanan Amerikalı misyonerler, ilk olarak imparatorluğun hâkim kitlesi Müslümanlar arasında çalışmalara başladılar 246. Amerikalı misyonerler, Müslümanlar arasında çalışmak için Amerika da öğrenim gördükleri okullarda din eğitimi almışlardı. Müslümanlar arasında faaliyet gösteren her bir misyoner Arapça ve Türkçe nin yanında, İslamiyet ve İslam 241 Şinasi Gündüz, Mahmut Aydın, a.g.e., s Onur Bilge Kula, Alman Kültüründe Türk İmgesi, Gündoğan yay., 1993, Ankara, s Nejdet Sevinç, Osmanlıdan Günümüze Misyoner Faaliyetler, Milenyum yay., İstanbul, 2004, s Adnan Şişman Misyonerlik ve Osmanlı Devleti nin Son Döneminde Kurulan Yabancı Sosyal ve Kültürel Müesseseler, Türkler Ansiklopedisi, XIV, Yeni Türkiye yay., Ankara, 2002, s.173. Müslümanlar arasında Hıristiyanlığı yamak amacı ile Anadolu ya gelenler, sadece Amerikalı misyonerlerin bağlı olduğu Board Teşkilatı değildir. İngiliz Kilisesi Misyoner Topluluğunun(English Church Missionary Society) 1862 den bu yana İstanbul da misyonerleri bulunmaktadır. Raporlardan edinilen bilgilere göre ancak beş kişiyi dinden döndürmeyi başarmışlardır. İngiliz misyonerlerin Müslümanlar arasında yaptıkları çalışmalardan bahseden kitapların başında, Dr. Pfander ın İslamiyet e Karşı Hıristiyanlığın Savunulması (Defense of Christianity Aganist Mohammedanism) gelmektedir. Bu kitapta, Türklerin Hıristiyanlığa karşı İstanbul daki direnişlerinden bahsedilmektedir. Rufus Anderson, History of the Missions of the American Board of Commissioners for Foreiıgn Missions to the Oriental Church, II, Boston, Congregatıonal Publishing Society, 1872, s Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e, s Abdurrahman Küçük, Ermeni Kilisesi ve Terör, Andaç yay., Ankara, 2003, s.99 68

87 Tarihi ni öğrenmek zorundadır. Hıristiyanlığa karşı tek maskesiz güç olan İslam ın ancak bu yolla alt edileceği misyonerlere yıllarca öğretilmiştir 247. Onlardan, Hıristiyanlığın hakikatlerini Müslümanlara demokratik tartışma içinde sunmaları, özellikle akşamları din üzerinde münakaşa yapmak için toplanan insanların yanlarına gitmeleri istenmiştir. Amerikalı misyonerlere asla Teslis, Kur an ile İncil arasındaki farklar, Kur an ın mı yoksa İncil in mi üstün olduğu, İslamiyet in mi yoksa Hıristiyanlığın mı üstün din olduğu konusunda Müslümanlarla tartışmamaları öğütlenmiştir. Müslümanların dinlerine saygı duyulmalıdır 248. Misyonerlerin amacı İslam ın yanlış olduğunu göstermek değildir. İslam ın içinde her şeyin iyi ve güzel olduğunu, fakat her şeyin en iyisi ve doğrusunun İsa nın öğretilerinde olduğunu öğretmektir. Amerikalı misyonerler, İsa nın Tanrının isteklerini insanlara açıklamak için bir ihsan olduğunu anlatmakla görevlidir. Bu nedenle ilk olarak Müslüman çocuklara kitap sevgisi aşılanmalı ve daha sonrada bol bol okutulmalıdır 249. Doğu Anadolu da(eastern Turkey) yaşayan Müslümanlar arasında başarıya ulaşmak için atılacak olan ilk adım İncil in tekrar basılmasıdır yılında Türkçe İncil tamamlandığında İstanbul da bulunan İncil Evi nde(bible House) kopya İncil ve Türkçe Yeni Ahit satılmıştır 250. Müslümanlar arasında faaliyet gösteren misyonerler, misyoner Dr. Schauffer, misyoner Herrick, misyoner Hutchison, James L. Merrick tir. Dr. Schauffer Kitab-ı Mukaddes i Osmanlı Türkçesine çevirmeye kendini adamış, misyoner Herrick, Bebek ve Merzifon da bulunan İlahiyat okulunun Türkçe bölümünde bir süre çalışmış fakat ailesinin sağlık problemlerinden dolayı Avusturya ya giden öncü misyonerler arasında yerini almıştır. Misyoner Hutchison ise, Bebek İlahiyat Okulu nun Türkçe bölümünde çalışırken eşinin sağlık problemlerinden dolayı Amerika ya dönmek zorunda kalmıştır. James L. Merrick ise İranlı Müslümanlar arasına gönderilmiş, fakat bu misyon sürekliliğini sağlayamamıştır 251. Aşağıda 247 Şinasi Gündüz, Mahmut Aydın, a.g.e., s Erol Kırşehirlioğlu, a.g.e., s.100; ayrıca bu konuda bkz: Dilşen İnce Erdoğan, Amerikalı Misyonerlerin Ermeni İsyanlarının Çıkmasındaki Etkileri, Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen- Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, IX, Isparta, 2003, s Susan Wealth Orvis, Religious Education in The American School in the Otoman Empire, (Master Thessiss), University of Chicago, Department of Practical Theology, 1915, s Leon Arpee, A Century of Armenian Protestantism, Church History, V, Newyork, 1936, s Rufus Anderson, a.g.e., s.98,

88 verilen tabloda Müslümanlar arasında misyonerlik faaliyeti yapan Amerikalı misyonerlerin alana giriş ve ayrılış tarihleri gösterilmektedir 252. Tablo3: Müslümanlar arasında faaliyet gösteren Amerikalı Misyonerler MİSYONER MİSYONER EŞLERİ ALANA GİRİŞ ALANDAN ÇIKIŞ James Lyman Merrick Emma Merrick Ekim 25, 1835 Mart 11, 1839 G. Schauffer Mary R. Schauffer Mayıs, 1858 Mayıs, 1858 William Hutchison Foresta G. Hutchison Kasım 14, 1858 Kasım 14, 1858 George F. Herrick Helen M. Herrick Aralık 2, 1859 Ağustos, 1861 Henry A. Schauffer Clara E. Schauffeler Haziran 3, 1865 Haziran 3, 1865 Aralık, 1842 Aralık, Nisan, 1859 Nisan, Amerikalı misyonerler, Müslümanların Hıristiyanlaştırılması konusunda büyük engellerle karşılaşmışlardır. Çünkü Müslümanların din değiştirmeleri yasaktı ve din değiştirenler ölümle cezalandırılmaktaydı 253. Bu problemin çözülmesi için, İngiltere Büyükelçisi Lord Stratford Cannig in yoğun çaba gösterdiği bilinmektedir 254. Sonunda 1856 yılında kabul edilen Islahat Fermanında hiç kimsenin din değiştirmesinin önüne geçilmeyecektir maddesinin yer alması, Müslümanlara din değiştirmenin yolunu açmış ve bu maddeden güç alanlar, misyoner okullarında Müslüman çocuklarının dini ayinlere katılmak istemediklerinde 252 A.g.e., s Cyrus Hamlin, a.g.e., s.86; bu konuda ayrıca bkz: Henry G.O. Dwight, Christianity in Turkey: A Narrative of The Protestant Reformation in The Armenian Church, London, 1854, s A.L. Tibawi, a.g.e., s Stanley Lane Poole, Lord Stratford Cannig in Hatıraları, (Çev:Can Yücel), Tarih Vakfı Yurt yay., İstanbul, 1999, s

89 zorla ve suç işlediklerinde ise af edilmeleri için İsa yı öptürmek hakkını kendilerinde bulmuşlardır 255. Misyoner basının Anadolu da yükselişe geçmesi ve 1856 yılında Gülhane Hatt-ı Hümayunu nun onaylanması ile birlikte, Amerikalı misyonerlerin Müslümanlar arasında ki faaliyetlerinde artış olmuştur. Amerikalı misyonerler hatta Türkler, Galata ve İstanbul daki köprülerde açıkça ve korkmadan Türkçe Kitab-ı Mukaddes i satmışlardır 256. Bütün bu gelişmelere rağmen, Müslümanlar arasında misyonerlerin yer edinebilmeleri gerçekten zor olmuştur da Dr. Schauffer, Müslümanlar arasında çalışmanın hiçbir zaman Ermeniler ve Bulgarlar arasında çalışmak kadar kolay olmadığını söylemiştir 257. Fakat Müslümanların ezilmesi ve zayıflatılması için Ermenilerin kullanıldığı ise, misyonerlerin kendilerinin itiraf ettiği bir gerçektir. Bu konuda Müslümanların Hıristiyanlaştırılması mümkün değildir. Hıristiyanlar, Müslümanlar için çalışmaktadır. Fakat Ermenilerin Hıristiyanlaştırılması bir plan dâhilindedir. Ermeniler Hıristiyanlaştırıldığında, Müslümanların elindeki kuvvete el konulmuş olacak ve bu durumdan Müslümanlar etkilenecektir. Zamanı geldiğinde Ermeniler büyük bir harekete hazırlandırılıyor diyen Dr. James Barton da el koymayı asla askeri anlamda kullanmamakta ve Müslümanlar arasında çalışmanın ne kadar zor olduğunu belirtmektedir 258. Yapılan çalışmaların sonuçları 1860 lı yıllarda alınmaya başlanmıştır 259. Anadolu topraklarında Müslümanlar arasında Hıristiyan inançları yaymak adına çalışan misyonerlerin tümü, Müslüman Türklerin Hıristiyanlığa eğilimli olduğuna inanmaktadır. Bu konu özellikle Cyrus Hamlin in anılarında ve yılları arasında Amerikan Board un Dış İlişkiler Sekreteri olan Rufus Anderson ın yazdığı iki ciltlik eserde yer almıştır. 255 Nihat Dinçer, Yabancı Özel Okullar, İstanbul, s Misyoner faaliyetlerine karşı devletin aldığı ilk önlem olarak, 1834 yılında II. Mahmud devrinde çıkan bir fermanla Hıristiyanların mezhep değiştirmeleri yasaklanmıştı. İngiliz elçisi Lord Stradford de Redcliff in girişimleri ile 1844 de bu ferman yürürlükten kaldırıldı. Böylece Hıristiyanlar arasında mezhep değiştirme yasakları kalkınca Anadolu ya misyoner akını başladı. 256 Erol Kırşehirlioğlu, a.g.e., s Rufus Anderson, a.g.e., s Despatches From United State Ministers To Turkey,Vol:64, Roll:62, January 8, 1897, New York Times. 259 William E. Strong, a.g.e., s

90 Müslümanların sözde Hıristiyanlığa eğilimli olduğu konusunda bir başka örnek de H. O. Dwight ın Müslüman arkadaşlarından birinin kendisine, Sizin kutsal kitabınızı bana öğret. Seni kâfir olarak çağırmayalım, fakat Tanrının senin gibi kâfirleri sevdiğini düşünüyorum demesidir. Amerikalı misyoner Dunmore, İslamiyet ten dönenlerin kendilerini hiçbir zaman güvende his etmediklerini ve her an gizli bir suikasta uğrama ihtimallerinin olmasına rağmen Türklerin İncil i dinlemeyi sevdikleri iddia edilmiştir. Bir gün misyoner Dunmore, Rahip Kevork la birlikte Antep ten Diyarbakır a doğru giderken geceleyin Müslümanların yaşadığı bir köyde konaklamış ve bir grup Türk yanlarına gelip kendilerine Kitab-ı Mukaddes i okuyup okumayacaklarını sormuştur. Rahip Kevork ta onlara İncil den bir bölüm okumuş ve Tanrının sözlerini açıklamıştır. Misyoner Dunmore, o sırada bütün dinleyicilerin Rahip Kevork un sözlerini güzel, doğru, tamam diyerek onayladıklarını belirtmektedir. Dunmore un Müslümanların Hıristiyanlığa eğilimi oldukları konusunda anlattığı bir başka olay da şöyledir: Türkler İncil i dinlemeyi çok arzu etmektedirler. Bir gün caddeden geçerken zengin bir Müslüman tüccar beni yanına çağırdı. Bize ne kadar sempati ile baktıklarını dükkânda kalmamızı istediklerini belirtti. Hemen Ermenileri bizimle soruları tartışmaları için çağırdılar, fakat sonra korku yüzlerinden belli oldu. Aynı yıl misyoner Dunmore Türk ve Kızılbaş olmak üzere toplam 30 köyü ziyaret etmiştir. Bu ziyaretleri sırasında çok şaşırdığını Türklerin çoğunun İncil i dinlemeye hazır olduğunu diğerlerinin ise Kitab-ı Mukaddes i araştırmada konusunda büyük heyecan duyduklarını belirtmiştir. Onları engelleyen sadece ve sadece korkularıdır. Korkuların giderilmesi için Hatt-ı Hümayununun kabul edildiğinin burada duyulması gerekmektedir 260. Aynı konuda verilecek bir başka örnek de, 1860 yılının Mayıs ayında gerçekleşmiştir. Misyoner White, Tarsus Dağları nın güneyinde bir yerde bulunurken kendisine birçok Müslüman ın geldiğini, biz tanrıyı kaybettik, biz yolumuzu kaybettik sözlerini sık sık kullandıklarını ve gerçekleri öğrenmek istediklerini bildirmiştir. White, her gün yaptığı toplantıda, üç beş Müslüman bulmaktadır. 260 Rufus Anderson, a.g.e., s

91 Bunlardan bir tanesi bütün şehirde tanınan biri iken diğeri de Hükümet meclisinin bir üyesidir 261. Dr. Hamlin, ofis olarak kullandığı evinin bir bölümünde 1857 yılının Eylül ayında burada İslamiyet ten dönmüş bir aile ile ilgilenmekte ve Hıristiyanlıkta zorlama olmadığını ve Müslümanlar Hıristiyan olmakta serbest oldukları kadar Hıristiyanlarda Müslüman olmakta serbesttirler. Hükümet bunun arasında hiçbir fark olmadığını bilecektir demektedir 262. Kırım Savaşı sonrası imzalanan Paris Antlaşması ile birlikte, Müslümanların Hıristiyanlığa olan eğilimlerinin daha da arttığı misyonerler tarafından söylenmektedir yılında Ahmet isimli bir Türk, eşi ve üç küçük kızı ile birlikte Kayseri de Hıristiyanlığı kabul etmiş ve 1860 yılında ise İstanbul da 6 Müslüman Hıristiyanlığa dönerek vaftiz edilmiştir. Aynı yıl Hıristiyan olan Türklerin tümü, yani 23 kişi İstanbul da vaftiz olmuştur 263. Dr. Schueider in dış istasyon olan Antep ten gönderdiği bilgilere göre, 15 Müslüman ve birkaç tanesi de kadın olmak üzere ayinlere katılmaktadır. Onlar, Protestanlarla iletişim kurmak, Kitab-ı Mukaddes i okumak için heves duymaktadır yılında sadece Müslümanlar Hıristiyanlığa yakınlık duymamış, Müslümanlar arasında çalışacak misyonerlerin sayıları da artmıştır. Dr. Dwight 1860 yılında, İstanbul da Hıristiyanlığı kabul eden 6 Müslüman ın vaftiz edildiğini bildirmektedir. Bunlardan bir tanesi 70 yaşında bir imamdır. Osmanlı Hükümeti yetkilileri, Hıristiyanlığı kabul edip vaftiz olanları çağırmakta ve dinden dönmelerinin nedenini sormaktadır 264. Türk Hıristiyanlar tarafından bu dönemde hiçbir kilise kurulmamıştır. Buna rağmen Türk 261 Everett P. Wheeler, American Missionaries in Turkey, Current History, XVII, Newyork, 1922, s.380; Rufus Anderson, a.g.e., s A.g.e., s ; 1857 yılının Mayıs ayında Müslümanlıktan dönen Selim Efendi bir Evangelist olarak halkın arasında çalışıyordu. Birbirlerine Hıristiyan olmak istediklerini söyleyemeyen kişileri buluşturmaktaydı. 263 Leon Arpee, a.g.m., s.163; Hıristiyanlar için din değiştirmek mümkün iken, Müslümanlar için bu hakkın olmamasını Cyrus Hamlin hayretle karşılamaktadır. Örneğin 1852 yılında Selim Ağa ve mahiyeti Hıristiyan olmuştu. Onun bu dönüşü herkes tarafından bilinmekte ve hatta bazı arkadaşları Hıristiyanlıktan ayrılması için tavsiyelerde bulunmuştu. Selim Ağa, hükümetin baskısından çok fanatik Müslümanların baskısına maruz kalmıştı. Bu nedenle 1853 yılında bütün ailesi ile birlikte Malta ya kaçmak zorunda kalmıştı. Burada vaftiz olarak Edward William adını aldı. Burada eşi, çocukları ve eşinin kız kardeşi de vaftiz oldu de tekrar İstanbul a dönerek mahiyeti ile birlikte yaşamaya başladı. Cyruz Hamlin, a.g.e., s Rufus Anderson, a.g.e., s yılında 10 ya da 15 Müslüman Hıristiyanlığı kabul etmiş, tutuklanarak hapse atılmışlardı, Cyrus Hamlin, a.g.e., s

92 Hıristiyanlar her pazar Türkçe ibadet etmektedir 265. Bu insanlar için Board henüz bir misyon da kurmamıştır. Dr. Schauffer, 1858 yılının Eylül ayına gelindiğinde hükümet yetkililerinin tavırlarında değişmeler olduğunu söylemektedir. Hâlbuki ona göre, hükümetin ve polis teşkilatının ahlaki baskı ve tehditler konusunda hiçbir sorumluluğu yoktur. Baskı ve tehdit konusunda sorumlu olanlar, bağnaz Müslümanlardır. Örneğin, İncil alıcısı olan bir Müslüman a bağnaz bir kişi, neden bu kâfir kitapları satın aldığını sorar; o da, seçimin ve paranın kendine ait olduğunu söyler 266. Müslümanların az da olsa Hıristiyanlığı kabul etmeleri hem İngiliz konsoloslarının çalışmalarından hem de Amerikalı misyonerlerin uyguladıkları yöntemlerden kaynaklanmaktadır. Amerikalı misyonerler, Müslümanlar arasında yaptıkları çalışmaların da Osmanlının tepkisini çekmemek, Müslümanlar arasında tanınmak ve sempati kazanmak adına en kuvvetli silahları olan okulu kullanmışlardır. İlk olarak Müslüman çocuklar için anaokulları açılmıştır. Hıristiyan çocukların bu anaokulları ile bir bağı yoktu. Bunun en önemli nedeni, okullarda farklı diller konuşmaları, bazı ailelerin sahip olduğu önyargılar ve dini liderlerin muhalefetidir. Başlangıçta öğretmenler Amerika dan gelecektir; fakat iyi eğitim almış olan Amerikalı misyonerlerin Türkçe bilmemeleri nedeni ile, iyi Türkçe konuşabilen Ermeni ve Rum öğretmenlerden anaokullarında yararlanılmıştır. Bu okullarda, Müslüman çocuklara kısa Türkçe ve Arapça şarkılar öğretildi. Yeterli Türkçe ve Arapça şarkının olmaması, Amerikalı misyonerleri bir müddet sıkıntı içine soktu. Bu nedenle okullarda öğrencilere öğretilecek şarkıların Türkçe ve Arapça olarak hazırlanması, yapılması gereken önemli işlerin başında gelmiştir. Daha sonra öğrencilerin yararlanması için Türkçe kitaplar temin edilmiştir. Osmanlı Devleti nde basılan kitapların genellikle dini nitelikli olması ve devletin basım işine gerekli önemi vermemesi bu konuda da sıkıntıların yaşanmasına neden olmuştur. Bu nedenle Amerikalı misyonerler Arapça ve Türkçe şarkılar tercüme ettikten başka, öğrencilerin yararlanacağı kitapları da basma işini üstlenmiştirler. Ayrıca Müslüman çocuklara uygun ders programları da hazırlamışlardır. 265 Erol Kırşehirloğlu, a.g.e., s Rufus Anderson, a.g.e., s

93 Müslüman çocuklar için açılan anaokullarında en çok kullanılan malzeme resimli kartlardır. Bu malzemeler genel olarak daha sonraki yıllarda Ermeniler için açılan okulların ilk kısmında da kullanıldı. Bu resimler eğitim ve öğretim çalışmaları sırasında hikâye anlatırken ya da bir objeyi tanımlarken kullanılmakta, çocukların kolay öğrenebilmesine yardımcı olmakta ve bilgilerin kalıcı olmasını sağlamaktadır. Yıl boyunca kullanılan resimli kartlar, yılsonunda çocuklara hediye olarak verilmektedir. Amerikalı misyonerler, gösterilen çabanın sonunda Osmanlı İmparatorluğu nda Müslüman çocukların okula devam etmeleri konusunda önlerinde bulunan engellerin kaldırılmasını ve Müslüman çocukların okullara gitmelerinin sağlanmasını istemektedir 267. Uygur Kocabaşoğlu nun aktardığı bilgiye göre ise; Müslüman çocuklar ancak XIX. yüzyılın sonlarında Amerikan okullarına gitmeye başladılar lü yıllarda bu oran %15, 1911 de ise %56 dır 268. Sonuç olarak, Amerikalı misyonerlerin Müslümanlar arasında başlattıkları Protestanlaştırma çalışmaları başarısızlıkla sona erdi ve onları büyük hayal kırıklığına uğrattı. Amerika ile Osmanlı Devleti arasında henüz resmi ilişkilerin henüz başlamamış olması, devletin teokratik yapısı ve en önemlisi de homojen yapıda olmayan bu imparatorlukta gayr-ı müslimlere verilen dinsel özgürlüğün Müslümanlara tanınmış olmaması, Amerikalı misyonerlerin başarısızlıklarının ve Müslümanlar arasında Protestan inancını yayamamalarının en önemli nedeni olmuştur 269. Bununla birlikte, 1864 yılından sonra Protestan olan kişilerin halka açık yerlerde vaaz vermeye ve İncil satmaya başlamaları ile halktan gelen tepkiler artmıştır. Bu durum, başarızlığa götüren nedenlerden biridir 270. Ancak burada çok önemli bir olguyu daha belirtmekte fayda vardır ki; bu da yukarıdaki açıklamaların da gösterdiği gibi Müslümanların kesinlikle Hıristiyanlara karşı bir tavır beslemedikleridir. Misyoner faaliyetlerine rağmen Müslümanlar, Hıristiyan din adamlarına hoşgörüyle yaklaşmışlar ve onların kutsal kitaplarına saygı duymuşlardır. Bu da, Müslümanların kendi ülkelerinde Hıristiyanlara karşı herhangi bir kin beslemediklerine delalettir. 267 Susan Wealth Orvis, a.g.t., s Uygur Kocabaşoğlu, Amerikan Okulları, Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi, II, İletişim yay., İstanbul, 1985, s Seçil Akgün, a.g.m., s Erdal Açıkses, a.g.e., s

94 2-Amerikalı Misyonerler ve Osmanlı Yahudileri Anadolu da farklı etnik kökenden gelen, farklı gelenekleri olan ve farklı diller konuşan üç grup Yahudi topluluğu mevcuttur. Bunlardan ilki, Osmanlı Devleti nin İstanbul un fethi ile Bizans İmparatorluğu içinde yaşayan Yahudi topluluğudur. Bu dönemde, İstanbul un tekrardan imarı için Anadolu nun farklı şehirlerinden getirilen ve Roma İmparatorluğu döneminden bu yana ticaret amacı ile Osmanlı topraklarına göç eden Yahudiler de bulunmaktadır. Bunlara Romanoit denilmektedir 271. İkinci grup Yahudi toplumu ise, Balkanlarda yaşayan Orta ve Doğu Avrupa dan göç etmiş Eşkenazlar dır 272. Üçüncü grup, İmparatorlukta Yahudi toplumu arasında çoğunluğu elinde bulunduran Seferadlar dır. Bundan da anlaşılacağı üzere, Osmanlı Yahudileri farklı bölgelerden göçlerle ya da sürgün ile İmparatorluk topraklarına gelmişlerdir. Bu nedenle aynı dine mensup olsalar da, geldikleri yörelerden getirdikleri farklı özelliklerinden dolayı, uzun süre birbirleri ile kaynaşamamışlardır. Hatta hepsinin sinagogları ve hahamları dahi ayrıdır. Din, hayatlarında büyük öneme sahiptir. Fakat sürekli olarak göç halinde olmalarından dolayı yerleşik yapının beraberinde getirdiği ve olması gerekli olan hiyerarşik bir yapıya sahip değillerdir 273. Osmanlı Yahudilerinin finansal ve özellikle de Seferadların bilime olan düşkünlükleri, XV. ve XVI. yüzyıllarda hem İmparatorluğun içinde hem de İmparatorluğun Avrupa ile olan ilişkilerinde ön plana çıkmalarına neden olmuştur. Sonuçta, Osmanlı Yahudileri, XV. ve XVI. yüzyıllarda İmparatorlukta hem ekonomik hem de siyasal ilişkiler bağlamında iyi bir konumda iken; XVIII. yüzyıldan itibaren göçlerin durması, Avrupalı devletler ile kurulan ekonomik ve siyasal ilişkilerde İmparatorluğun güç durumu bu konumlarını kaybetmelerine neden olmuştur. Yahudiler güç kaybederken Avrupalı Devletlerle kurulan bu ilişkiler, İmparatorlukta yaşayan Hıristiyan azınlığı yani Rum ve Ermenileri ön plana çıkarmıştır Ahmet Hikmet Eroğlu, Osmanlı Devleti nde Yahudiler, Andaç yay., Ankara, 2003, s.81-86; Sevilla Moshe Sharon, Türkiye Yahudileri, İletişim yay., İstanbul, 1992, s Bernard Lewis, Jews of Islam, News Jersey, 1984, s Siren Bora, İzmir Yahudileri Tarihi , Gözlem yay., İzmir, 1995, s.14-15; Hayrullah Örs, Musa ve Yahudilik, İstanbul, 1966, s Bernard Lewis, a.g.e., s

95 Amerikalı misyonerlerin, kendilerine gelecek arayan toplum olarak nitelendirdikleri Yahudiler arasındaki faaliyetleri, Osmanlı İmparatorluğu nda yaşayan diğer topluluklara göre daha erken dönemlerde başlamıştır. Ancak gerçekte, Amerikalı misyonerlerden önce Yahudiler arasında İngiliz misyonerler faaliyet göstermişlerdir. Church Missionary Society(CMS) tarafından Doğu Akdeniz bölgesine incelemeler yapmak amacı ile gönderilen ilk misyoner Jowett tır. İngiliz misyonerin yaptığı çalışmalar ancak bu bölge ile sınırlı kalmıştır. Çalışmalarının kapsamına zaman zaman Osmanlı liman şehirlerinde yaşayan Yahudileri de dâhil etmiştir 275. Jowett ı takiben British and Foregn Bible Society(BFBS) tarafından Pinkerton, Amerikan Kurul dan Fisk, Parsons ve Brewer, Yahudilerin gelenekleri, dilleri, toplumsal durumları ve dinlerine olan bağlılıkları konusunda araştırma yapmak adına bölgeye gönderilmişlerdir. Bölgede yaşayan Yahudiler ile ilgili ilk detaylı bilgiler BFBS misyoneri olan 1819 ve 1820 de Pinkerton dan gelmeye başladı. Pinkerton, 1819 Ekim tarihli mektubunda İstanbul da oturan Yahudilerin İspanyol Yahudilerinden olduğunu, aralarında İbraniceyi bilenlerin az olduğunu, İspanyol İbranicesi ile konuştuklarını, kitaplarını İbrani harfleri ve İspanyol İbranicesi ile bastıklarını yazıyordu 276. Pinkerton a göre öncelikli olarak yapılacak İspanyol İbranicesinde Yeni Ahit in basılması idi. Bu amaçla İstanbul da yine BFBS tarafından görevlendirilen Leeves, Eski ve Yeni Ahit in ilk önce İbranice, sonra da İspanyol İbranicesi ile basılmasını ve dağıtılmasını sağlayacaktı 277. İngiliz misyoner teşkilatlarının Osmanlı Yahudileri arasındaki faaliyetlerinin yanı sıra, Amerikan misyoner teşkilatı da XIX. yüzyılda kendi misyonerlerini göndermeye başlamışlardı. Bu yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nda bulunan Amerikalı misyonerlerin faaliyetleri, Ermenilerin ve Rumların ulusallaşma ve ulusal devlet kurma çabalarına etki etmiş ve misyonerlerin hedeflerine ulaşmalarını 275 Esra Danacıoğlu, Osmanlı Anadolu sunda Anglo-Sakson (Protestan), Misyoner Faaliyetler ( ), (Doktora Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, İzmir, 1993, s William Canton, A History of the British and Foregn Bible Society, London, 1904, BFBS Report 1820, s.24 den aktaran; Esra Danacıoğlu, a.g.t., s.131, 277 Esra Danacığlu, a.g.t., s.132; bu konuda ayrıca bkz: Missionary Herald, London Society for Promoting Christianity among the Jews, Vol:16, 1820, s

96 çabuklaştırmışsa da Yahudilerin daha da içe kapanmalarını ve muhafazakârlıklarını arttırmalarına neden olmuştur 278. Amerikan Board un Anadolu topraklarında yaşayan gayrimüslimler arasında ilk olarak Yahudi toplumunu seçmesinin en önemli nedeni Hıristiyanlığın ortaya çıktığı dönemde kendine yüklediği anlamdan gelmektedir. İsa, Yahudilere doğru yolu göstermek istemiş fakat yine Yahudiler yüzünden çarmıha gerilmişti. O halde Protestan misyonerlerin ilk olarak Yahudiler arasında faaliyet göstermelerinden daha doğal bir durum yoktur. Aziz Pavlus un yazdığı mektuplarla Hıristiyanlık bütün halklara özellikle de Yahudilere vaaz edilmiştir. Çünkü İsa, hem Yahudilere gönderilmiş hem de Yahudiler yüzünden öldürülmüştür 279. Amerikan Board tarafından Fisk ve Parsons, ilk olarak Yahudilere yönelik misyon kurmak için görevlendirilmiştir 280. Yapılacak olan çalışmalar, Filistin bölgesinde yaşayan Yahudiler içindi. Anadolu da yaşayan Yahudilere yönelinmesi daha sonra programa alınmıştır 281. Anadolu ya yollanan misyonerler ise Josiah Brewer 282 ve Gridley dir. Boston dan yola çıkan Brewer ve Gridley ilk önce Malta ya uğramışlar ve 26 Aralık 1826 da İzmir e varmışlardır 283. Elnathan Gridley ve Josiah Brewer, Board un kuralları gereğince, farklı topluluklar üzerinde çalışmak üzere İzmir e gönderilmişlerdir. Gridley, Prudential Comittee tarafından Rumlar arasında misyon kurmakla görevlendirilmişken; Brewer, Yahudilere yönlendirilmiştir. Amerikan Board tarafından atanmasına rağmen Brewer, Boston Female Society for The Promotion of Christianity tarafından da desteklenmiştir 284. Bu sırada patlak veren Yunan ayaklanmasının etkileri büyümekte ve bu olay 278 Seçil Akgün, a.g.e., s.4; H. Tahsin Fendoğlu, Ermeni Probleminin Doğuşunda Amerikan Protestan Misyonerlerinin Rolü, Ermeni Araştırmaları I. Türkiye Kongresi Bildirileri, Cilt:I, Ermeni Araştırmaları Enstitüsü yay., Ankara, 2003, s Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ocak yay., Ankara, 1988, s David Brewer Eddy, What Next in Turkey Glimpses of the American Board s Work in the Near East, Boston, 1912, s William E. Strong, a.g.e., s Frank Andrews Stone, a.g.e., s.36. Brewer Yale Üniversitesinde öğrenci iken New Haven de yaşıyordu. Miss Emilia Field ile evlenmek için oraya döndü. Daha sonra yeni evli çift New Haven de bulunan bir grup kadının eğitimi fikrini oluşturdu. Bu fikri İzmir de tekrar yerleştirdiler. Şubat 1830 da Papaz Brewer ve eşi İzmir e gitmek için gemiye bindiler. New Haven Ladies Grek Association birliğinin desteği ve yaptığı işbirliği sonucu Bağımsız İzmir Amerikan Misyonunun büyümesi gerçekleşti. 283 James A. Field, a.g.e., s Frank Andrew Stone, a.g.e., s

97 Brewer ın Yahudiler arasında yapmak istediklerini engellemektedir. Fakat bu durum Board a daha farklı kapıların da açılmasını sağlamıştır 285. Misyoner Josiah Brewer, İstanbul da bulunduğu dönemde Yahudilerin yaşam tarzları, alışkanlıkları, eğitim sistemleri, dini ibadetlerini, Hıristiyanlarla olan ilişkilerini öğrenmiş ve edindiği bilgileri raporlar halinde Boston a göndermiştir. Yahudilerin geleneklerine bağlı oldukları, Rumlar ile aralarındaki düşmanlığın devam ettiği gibi bilgiler raporlarda yer almaktadır. Anadolu dan gelen raporlar incelenerek, Board un Yahudiler arasında izleyeceği yöntem belirlendi. Brewer ın raporlarına göre, en fazla Yahudi İstanbul ve İzmir de yaşamaktadır. Bu nedenle Yahudiler arasında yapılacak olan faaliyetlere bu iki şehirden başlanmıştır. Çünkü İzmir Yahudileri Batılı tarz yaşam anlayışına ve bu konuda daha fazla etki altında kalmaya daha yatkındı. Bütün bu tavsiyelere rağmen çalışmalar Board un isteği üzerine İstanbul dan başlatılmıştır 286. Aşağıda verilen tabloda Josiah Brewer dan sonra gönderilen misyoner ve eşlerinin isimleri ile alana giriş ve çıkış tarihleri verilmiştir 287. Tablo 4: Amerikalı misyonerlerin alana giriş ve çıkış tarihleri MİSYONER MİSYONER EŞLERİ ALANA GİRİŞ ALANDAN ÇIKIŞ W. G. Schauffer Mary R. Schauffer Temmuz 31, 1832 Şubat 26, 1834 Eliphal Maynard Celestia A. Maynard Nisan 2, 1839 Nisan 2, 1839 Edward M. Dodd Lydia H. Dodd Nisan 2, 1839 Nisan 2, 1839 Justin W. Parsons Catharina Parsons Haziran 24, 1850 Haziran 24, Eylül 14, Homer B. Morgan Harriet G. Morgan Şubat 16, 1852 Eylül 10, Rufus Anderson, History of the Missions of the American Board of Commissioners for Foreiıgn Missions to the Oriental Church, II, Boston, Congregatıonal Publishing Society, 1872, s Josiah Brewer, A Year Residance at Constantinople in the Year 1827, New Haven, 1830, s.34; Esra Danacıoğlu, a.g.t., s Rufus Anderson, a.g.e., s

98 Susan H. Morgan Şubat 16, 1852 Yukarıda verilen tabloda görüldüğü üzere, Josiah Brewer ı misyoner William G. Schauffer 288 izlemiştir. Schauffer, 1831 yılında İstanbul da Türkiye Misyonunun kurulması ile bölgeye atanan misyonerlerden biridir yılından 1856 yılına kadar, yani Board un Yahudi misyonunun terk edilmesi kararını alıncaya kadar Yahudi toplumuna yönelik çalışmalarda bulunmuştur. 30 Kasım 1831 yılında William Schauffer a Board dan gönderilen talimatnamede nelerin yapılması gerektiği sıralanmaktadır. Bunlar arasında Yahudilerin tarihi, sayıları ve bugünkü konumları hakkında bilgi edinmek, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yoğun olarak yaşadıkları bölgeleri tespit etmek, Osmanlı yönetimin Yahudilere karşı tutumlarını belirlemek, Yahudi okullarına verilen önemi ve okulların durumunu belirlemek, Yahudilerin Türkler ve diğer Hıristiyan gruplarla olan ilişkilerini saptamak ve en önemlisi de düzenli olarak ibadet edip etmediklerini, ibadet biçimlerine olan sadakatlerini belirmek ile ilgili istekler yer almaktadır 289. William Schauffer ın yaptığı çalışmalar sonucunda Yahudilerin büyük kısmının İstanbul da oturduğu, atalarının 1492 de İspanya dan geldiği, İstanbul da oturan Yahudilerin İspanyol İbranicesi veyahut da İspanyolca konuşurken birçok İbranice de kelime kullandığı belirlenmiştir. Alınan bilgilerin ardından misyoner Schauffer lingustik çalışmalarına başlanmıştır. Bütün bu çalışmalarına ek olarak İbranice dilbilgisi kitabı, İncil ile ilgili bir sözlük, popüler ilahilerin İspanyolca çevirilerini de yapmıştır 290. Bu yıllarda üç Yahudi vaftiz olmak istemiştir. Fakat hahambaşılık duruma derhal müdahale etmiş ve Yahudilerin Hıristiyanlığı kabul ederek vaftiz olmalarının önüne engeller koymuştur. İlk olarak, Yahudilerin Amerikalı misyonerlerle iletişim kurmaları ve onların evine gitmeleri yasaklanmıştır. İstanbul da sert önlemlerin 288 David Brewer Eddy, a.g.e., s.63; William Schauffer, Amerikan Board a 1832 yılında katıldı. Ailesi Kuzey Rusya da bulunan Alman kolonisi içinde yaşamaktadır. William 26 yaşında Boston a gelmiş eğitim amacı ile gelmiştir. Andover Koleji de öğrenimine devam etmiştir. Dil bilimi konusunda yetenekli olan William İbranice, Yunanca, Türkçe, İspanyolca, Farsça ve Arapça bilmektedir. Bunun yanında biraz Rusça, Almanca ve İngilizce de bilmekteydi. 289 Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s Alan Alfred, Bartholomew, a.g.t., s.20; William G. Schauffer, imla kılavuzu, İstanbul daki Yahudi okullarında kullanılmak üzere İbranice dilbilgisi kitabı ve matematik kitabı hazırladı; bu konuda ayrıca bkz: Frank Andrews Stone, a.g.e., s.44; David Brewer Eddy, a.g.e., s

99 alınması nedeni ile Hıristiyan Yahudilerin İzmir e kaçtıkları tespit edilmiştir 291. Fakat Board, Yahudiler arasında yürütülecek misyonerlik faaliyetlerinin İstanbul olması kararını verdi. Hatta İstanbul merkez yapılarak bu faaliyetler Osmanlı topraklarının dışına çıkarıldı 292. Hıristiyan olmak isteyen Yahudilere karşı engellemeler, sadece Hahambaşından değil; hem Ortodoks hem de Ermeni Patriklerinden gelmiştir. William Schauffer, 1836 da Odessa ya gitmiş ve çalışmalarını burada sürdürmüştür. Onun yokluğunda daha önce düzenlemiş olduğu İbranice ve İspanyol İbranicesi olan Mezmurlar, İstanbul da Londra Yahudi Topluluğu nun (London Jews Society) misyoneri olan misyoner Ferman tarafından basılmıştır. Baş hahamın akrabalarından biri İstanbul a döndüğünü duyunca onu hemen yanına çağırmış ve ona dağıtması için yüzlerce kopya vermiştir. Misyoner Schauffer, bunun Yahudi halkı ile bir yakınlaşma olacağını düşünmüştür. Eski Ahit in basılması için de bir başlangıç olacaktır. Fakat misyoner Schauffer ın da anlayamadığı bir nedenden dolayı baş haham, basılan Eski Ahit in kullanılmasını yasaklamıştır. Schauffer, 1842 yılının Ağustos ayına kadar Eski Ahit in İspanyol İbranicesiyle basılması ile ilgilenmiştir. Yaklaşık üç bin kopya basılmıştır. Bu dönemde Yahudi misyonun çalışmaları artmış ve Yahudiler için basılan kitapların dağıtılması, okul kitaplarının ve risalelerin basılması için yaklaşık $ Committe of the General Assembly of the of Scotland on the Scheme for the Conersion of the Jews tarafından gönderilmiştir. Yaklaşık adet İspanyol İbranicesi ile yazılmış olan Eski Ahit, 1843 yılında Yahudilere dağıtılmıştır yılında, Selanik te yaşayan Yahudiler arasında çalışılmaya başlanıldı. Selanik halkının yarısından çoğunu Yahudiler oluşturmakta ve burada 56 sinagog bulunmaktadır. Amerikalı misyonerler öğrenciler için gerekli olan materyallerin çevirisini yapmış ve İbranice bir dilbilgisi kitabı yazmaya başlamışlardır. Üç yıl sonra yani 1852 de Selanik te yaşanan sıtma salgını, Amerikalı misyonerlerin 291 Autobiography of W. G. Schauffler, For Forty Nine Years a Missionary in the Orient, Ed by: His Sons, Newyork, 1887, s A.g.e., s Rufus Anderson, a.g.e., s

100 İzmir e geri dömlerine neden olmuştur 294. E. M. Dodd ve Eliphal Maynard 295 da, bu bölgede misyonerlik çalışmaları yürüten misyonerlerdendir. Selanik te yapılan çalışmalardan istenilen sonuç alınamamıştır. Çünkü misyonerler, Yahudi halkını kendilerine karşı çok duyarsız ve dinlerine sıkıca bağlı bulmuşlardır 296. Bu nedenle İzmir e dönen misyonerler, 1854 yılında İzmir de Yahudi çocuklar için açılan okulda faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Okulun bu dönemde 20 öğrencisi vardı ve gelen tüm baskılara rağmen okula yatılı kısım da ilave edildi. Yapılan çalışmalardan rahatsız olan İzmir deki hahambaşı, Amerikalı misyonerleri Osmanlı hükümeti yetkililerine şikâyet etti 297. Arka arkaya gelen olumsuzluklar, Amerikalı misyonerlerin bu alanı İskoç misyoner örgütlerine bırakmalarına neden oldu. Amerikan Board 1856 yılında, Selanik ten misyonerlerin çekilerek bütün enerjilerinin Ermenilere yöneltilmesine karar verdi 298. Sonuçta, Yahudiler arasında Amerikalı misyonerler istedikleri başarıya ulaşamadılar. Bunda, Hıristiyanlık ve Yahudilik arasında bitmek tükenmek bilmeyen İsa nın kanının günahını taşıma suçlamaları ile zorla din değiştirmeler yatmaktadır. Yahudiler, ticari ilişki içinde oldukları Avrupa Devletlerinin etkilerinden bu nedenlerle uzak kaldılar ve sahip oldukları status quoyu korudular. Başarısızlığın diğer bir nedeni de, misyonerlerin sunduğu modern eğitim kurumları ve yaşam biçiminin Yahudiler için bir anlam taşımamasıdır. Çünkü Ermeni ve Rum toplumları için eğitimin modernleşmesi, ticaret burjuvazisi sayesinde oldu. Avrupalı devletlerle ticaret yapabilmek için, dil bilen özellikle de İngilizce bilen elemanlara ihtiyaç vardı. Osmanlı veya kendi cemaatlerine ait olan eğitim kurumlarının bunu sağlaması mümkün olmayınca, Osmanlı topraklarının her bir tarafında misyoner okulları açıldı. Yahudiler ise, Avrupa devletleri ile olan ticari ilişkilerine Hıristiyanlar ve kendi içlerinde yaşadıkları dinsel sıkıntılar nedeni ile ara verince böyle bir ihtiyaç 294 Frank Andrew Stone, a.g.e., s.44. Yahudilerin Selanik e yerleşmeleri hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz: Joseph R. Hacker, Ottoman Policy Toward the Jews and Jewish Attiudes toward the Ottamans during the Fifteeth Century, ed. Benjamin Braude, Bernard Lewis, Christians and Jews in the Ottoman Empire, Vol:I, Newyork, 1982, s Autobiography of W.G. Schauffler, a.g.e., s ; ayrıca bu konuda bkz: Esra Dancığolu, a.g.t., s.148, 1849 yılında açılan Selanik misyon merkezinde zaman zaman Schauffer de çalıştı yılında Eliphal Mayard ın ölümü ve 1852 de Edward Dodd un hastalanarak Amerika ya geri dönmesi üzerine Selanik e iki yeni misyoner atandı. Bunlar, Homer B. Morgan ve Justin W. Parsons dur. 296 William E. Strong, a.g.e., s ; Frank Andrew Stone, a.g.e., s.44-45; Rufus Anderson, a.g.e., s Frank Andrew Stone, a.g.e., s William E. Strong, a.g.e., s

101 duymamışlardı. Yahudiler arasında modern anlamda eğitim hareketi, Avrupa da yaşayan Yahudi burjuvazisinin hareketlenmesi sonucu doğdu 299. Hahambaşının baskıları ve özellikle de Yahudilerin seçilmiş ırk olmalarından kaynaklanan üstün duygulara sahip olmaları da Amerikalı misyonerlerin bu alandaki başarısızlıklarında etkili oldu. Burada ilave edilmesi gerekli olan diğer bir nokta da, ekonomik anlamda günden güne kötüye giden Yahudilerin daha fazla içlerine kapanmaları ve fakirleşmelerinin bu toplumun içine girilmesini güçleştirmiş olmasıdır. Amerikalı misyonerler, her ne kadar yoksul Yahudilere yiyecek, giyecek ve ilaç yardımında bulunsalar da; yukarıda saydığımız korkulardan, Hıristiyanlığı kabul eden Yahudilerin sayısı yüzlerce olmamıştır. 3-Amerikalı Misyonerler ve Rumlar 1821 de Rus generali ve Fenerli önemli bir aileye mensup olan Alexander İpsilanti önderliğindeki kuvvetlerin Tuna Prenslikleri ni işgal etmesi ile başlayan ayaklanma, Mora ya sıçramış ve Rumların bağımsızlıklarını kazanmaları ile son bulmuştu yılının baharında Yunanlılar, Albert Gallatin ve Adamantios Koracs aracılığı ile Amerikan senatosuna başvurarak bağımsızlık ve Hıristiyanlığın özgürlüğü adına 400 yıldır topraklarını işgal eden barbarlardan kurtarılması yolunda destek istediler. Yunanların özgürlüklerini sağlamak adına yaptıkları bu girişim, Amerikalılar arasında heyecan yarattı. Amerikalılar, bağımsızlıklarını sağlamak konusunda Yunanlıların kendilerini örnek aldıklarını düşünüyorlardı. Nitekim Amerikalılar da, özgürlükleri adına İngiltere ile mücadele etmiş ve bu mücadeleleri sırasında kıta Avrupa sında iç sorunları ile uğraşan Fransa dan maddi destek görmüşlerdi. Bundan dolayı Amerikalılar, kendi bağımsızlık mücadelesini örnek alan Rumlara yardım ettiler Osmanlı Yahudilerinin batılılaşması konusunda Avrupa da kurulan Alliance İsrailite okullarının büyük katkısı oldu. İlhan Tekeli, Toplumsal Dönüşüm ve Eğitim Tarihi Üzerine Konuşmalar, Ankara, 1980, s Matthew Smith Anderson, Doğu Sorunu, Uluslararası İlişkiler Üzerine Bir İnceleme, (Çev:İdil Eser), Yapı Kredi yay., İstanbul, 2000, s Robert Daniel, American Philathrophy İn The Near , Ohia University Press, 1970, s

102 Bu dönemde Amerikan Dış İşleri Bakanı John Quincy Adams 302, sözde Yunan Devleti Dış İşleri Bakanı olarak kendini tanıtan Alexander Mavrocordatos a kendilerini bağımsızlıklarını kazanmaları yolunda destekleyeceklerini, hatta bağımsız Yunanistan ı tanıyacak ilk devlet olacaklarını bildirmişti. Bu esnada Osmanlı- Amerikan ilişkileri gerginleşti. Amerika, her ne kadar bölgedeki ticari faaliyetlerini geliştirmek adına Osmanlı İmparatorluğu ile yakın ilişkiler içine girme niyeti taşısa da; Osmanlı İmparatorluğu, Amerikan Hükümeti nin Yunan isyanına karşı sempati duymasını doğru bulmadı 303. Bütün bunlara, Amerika da Protestan Kilisesi önderliğinde mazlum Rum u zalim Türk ün elinden kurtarmak amacı ile düzenlenen kampanyalar da eklenince ilişkiler daha da gerginleşti. Bu kampanyalar sonucu toplanan maddi yardımlar, Osmanlı İmparatorluğu ile ilişkilerin bozulmaması ve bir an önce ticaret anlaşmasının imzalanması için derhal Amerikan yardım kuruluşları aracılığı ile Rumlara dağıtıldı 304. Boston, Newyork ve Philadelphia yardım kampanyalarının düzenlendiği önemli merkezlerdendi 305. Bu yardım kuruluşlarının başında, Amerikan Helen Muhipleri gelmektedir. Nitekim bu kuruluş, Rumların Amerika da tanınması konusunda büyük paya sahiptir. Maddi yardımların yanında, 1821 yılında başlayan karışıklıklar nedeni ile Malta da bulunan Rum gençleri Amerikalı Protestan misyonerler tarafından eğitim almak amacı ile Amerika ya gönderilmiş ve burada Yale, Amherst gibi kolejlere yerleştirilmişlerdir. Bu gençler, daha sonra Amerikan misyonerlerine Rumlar için istasyon kurma çalışmalarında yardım etmişler; özellikle Rumlara İngilizce dersi vermişlerdir Şubat 1822 yılında İskenderiye de Parsons un ölmesi ile 1823 yılının Ocak ayında Jonas King, Rumlar arasında çalışmak üzere Fisk in yanına geldi. Bu dönemde Misyoner Fisk ve King dil çalışmalarına büyük önem verdiler 307. Jonas King den sonra Rumlar arasında etkin olarak çalışan diğer bir misyoner de Josiah yılından 1921 yılına kadar Amerikan başkanları ve hükümeti oluşturan bakanların kronolojik listesi için bkz: Encyclopedia of American History, ed:richard, B. Morris, Newyork, 1941, s Çağrı Erhan, a.g.e., s Robert Daniel, a.g.e., s Amerika nın Yunan isyanı sırasında yaptığı çalışmalar hakkında bkz: Merle Curti, American Philanthropy, Abroad A History, Rutgers University Press, 1963; Edward Mead Earl, American Interests in the Greek Cause , XXXIII, American Historical Rewiev Augustinos Gerasimos, Enlihgtened Christians and the Oriental Churches: Protestant Mission to the Greeks in Asia Minor, , Journal of Modern Greek Studies(October 1986), Sayı 4, 1986, s James L. Barton, a.g.e., s

103 Brewer dir. Gridley in ölümünden sonra İstanbul a giden Brewer, bir müddet Yahudilere yönelik çalışmalarda bulunduysa da daha sonra Rumca ve Türkçe öğrenerek faaliyet alanını değiştirmiştir. Bu sırada şehirde yaşanan veba salgını Brewer i Marmara Denizi nde bulunan Princes Adası na gitmek zorunda bırakmıştır. Brewer, Princess Adasında iken 5 Rum okulundan 4 ünü ziyaret etmiştir. Rumca yazılan birkaç kitabı da alarak incelemiştir. Bu kitaplar, Malta daki misyonerlere ait olan matbaada basılmıştı. Gezileri ve kitaplar üzerinde yaptığı araştırmalar sonunda, okullarda öğrencilere yeterli bir eğitim verilmediğini Boston a rapor etmiştir. Atılması gereken ilk adım New England tarzında okullar açmak ve kızların okula devam etmelerini sağlamaktı 308. Bazı fakir Rum kızlarının eğitimi için misyoner Brewer ufak harçlıklar ödemeye başlamıştır. Bu dönemde Brewer, okul harçları ve kitapları için yaklaşık 50 dolar harcamıştır. Tüm çabasını Rum çocuklar arasında eğitimin geliştirilmesine adamış, fakat Osmanlı yöneticilerinin Rum toplumuna karşı olan şüphe ve düşmanlığı okullarda bazı krizlerin doğmasına yol açmıştır 309. Osmanlı Devleti nin Rumlara karşı olan tavrı doğaldır. Bu dönemde Rumların ayaklanmaları, 1827 Navarin Baskını, Osmanlı Rus Savaşı ve ardından imzalanan Edirne Antlaşması bu tavrın ortaya çıkmasında etkili olmuştur Osmanlı-Rus Savaşı, Amerikalı Protestan misyonerlerin çalışmalarını yavaşlatmalarına neden olsa da; özellikle 1829 Edirne Antlaşma sonrası Rumların bağımsız devlet kurmaları ile çalışmaları hızlanmıştır. Yunan Devleti nin kurulması ile birlikte Amerikalı misyonerler çalışmalarına hem Anadolu da yaşayan Rumlar arasında hem de yeni kurulan devletin sınırları içinde devam etmişlerdir 311. Yeni Yunan Devleti nde misyonlar kurmak adına Amerikan Board derhal harekete geçti yılında bu konuda detaylı bilgi toplaması için Jonas King i Mora ya gönderdi yılında King, Atina misyonunu kurdu yılında King i Elias Riggs izledi ve eşiyle birlikte Atina da çalışmaya başladı. Yapılan çalışmalar teker teker meyvesini verdi. İlk önce Ege de birkaç adada ve Kıbrıs ta yeni 308 Frank Andrews Stone, a.g.e., s.32-33; William E. Strong, a.g.e., s A.g.e., s Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, V, TTK yay., Ankara, 1994, Gülbadi Alan, Protestan Amerikan Misyonerleri, Anadolu daki Rumlar ve Pontus Meselesi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, X, Kayseri, 2001, s

104 istasyonlar kuruldu yılında Baptistler de bölgede çalışmaya başladı ve ertesi yıl 5 misyoner çift daha Rumlar arasında çalışmalara devam etti 312. Yunan İsyanı sonrası misyoner Brewer da hemen Yunanistan ı ziyaret etti. Şimdi burası, Osmanlı İmparatorluğu ndan ayrılmış bağımsız bir ülkeydi yılının Temmuz ayında Amerika ya aklında büyük planlarla döndü, fakat planları Board tarafından desteklenmedi. Bunun üzerine bir ay süren yolculuktan sonra Brewer İzmir e geldi. İlk olarak Antonio Dalessius tarafından kurulan yetimler okulunda çalışmaya başladı. Ayrıca Avrupalı çocuklar için açılan diğer bir okulda da eğitim verdi. Misyoner Brewer in çalışmalarına Pittsburgh un Batı Yabancı Misyon Derneği(The Westwrn Foreign Mission Society of Pitsburgh) ve Amerikan Denizcileri Derneği(The American Seaman s Friends Society) destek verdi 313. Savaş sona ermişti, fakat savaş beraberinde yoksulluğu da getirmişti. Rumların her zamankinden daha fazla maddi yardıma ihtiyacı vardı. Bu durum misyonerlerin daha kolay sonuç almalarına yardım etti 314. Amerika da Rumlara yardım etmek amacı ile kurulan derneklerin başında gelen New Haven Ladies Greek Association, bu konuda Amerikalı Protestan misyonerleri destekledi 315. Amerikalı misyonerler, hem Anadolu topraklarında hem de yeni Yunan Devleti nin topraklarında istedikleri hedefe ulaşamadılar. Anadolu da 1844 yılında Rufus Anderson un ikinci gezisi ile birlikte Rumlara yönelik faaliyetler durduruldu 316 ve Yunan Kralı II.Otto nun desteğine rağmen 1842 yılında Yunan Devleti nin topraklarından misyonerlerin çekilmesi ile son buldu 317. Tablo5: Rumlar arasında faaliyet gösteren Amerikalı Misyonerler 318 MİSYONERLER MİSYONER EŞLERİ GİRİŞ TARİHİ DÖNÜŞ TARİHİ Josiah Brewer - 27 Aralık 1826 İlkbahar, 1828 Elnathan Gridley - 27 Aralık Eylül 1827 Jonas King Anna A. King Nisan Mayıs 1869 Elias Riggs Martha Jane Riggs Ocak Samuel R. Houston Mary R. Houston Kasım James Field, a.g.e., s Frank Andrews Stone, a.g.e., s.34; James Field, a.g.e., s Gerasimos Augustinos, Küçük Asya Rumları, Ankara, 1997, s Robert L. Daniel, a.g.e., s Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s Esra Danacıoğlu, a.g.e., s Rufus Anderson, Hıstory of the Missions of the American Board of Commissioners for Foreign Mission to the Oriental Church, II, Congregatonal Publishing Society, Boston, 1872, s

105 24 Kasım 1839 Lorenzo W. Pease Lucinda Pease Kasım Ağustos 1839 İlkbahar, 1841 James L. Thompson - Mayıs 1836 Sonbahar, 1841 Daniel Ladd Charlotte H. Ladd Ekim Nathan Benjamin Mary G. Benjamin Ekim George W. Leyburn Elizabeth W. Leyburn Haziran Amerikalı misyonerlerin Anadolu da Rumları Protestanlaştırma faaliyetlerinin başarılı olmamasının birçok nedeni vardır. Bunlardan ilki, Ortodoks Kiliselerinin dini kendi milliyetçi hareketleri için bir araç olarak kullanmalarıdır. Örneğin Fener Rum Patrikhanesi nin asıl amacı öncelikle Yunan milleti oluşturmaktır 319. Bu nedenle milli devlet kurma fikri Ermenilerden önce Rumlarda gelişmiştir ve Rum Patrikhanesi buna öncülük etmiştir. Görünen odur ki Rum kilisesi Ermeni kilisesinden sadece dinsel anlamda değil, siyasal anlamda da daha etkin konumdadır. Rum Patrikhanesi nin Yunanlılaştırma ve milli devlet kurma hedefi Batı ile coğrafi olarak yakınlıklarından dolayı gelişen olaylardan daha çabuk etkilenmelerinden kaynaklanmaktadır. Batı ile yakın olan Rum milletinin Batı dan etkilenmemesi mümkün değildir. Bu bağlamda ilk olarak okullarını modernleştirmişler ve Rum çocuklara Batı tarzında eğitim vermeye başlamışlardır. Doğal olarak okullarda verilen eğitim ile Rumlar özgürlük, ulus gibi kavramları benimsemiş ve bunların etkisinde kalarak isyan etmişlerdir. Amerikalı misyonerler tarafından Protestanlaştırmanın ilk adımı olarak görülen okullaştırma faaliyetleri, Rumlar tarafından benimsenmemiştir. Amerikalı misyonerler, her ne kadar Rum okullarının yetersizliğini raporlarında belirtseler de Rumlar, Amerikan okullarını kendilerine model olarak zaten almışlardır. Başlangıçta yapılan Amerikan yardımlarını isyan döneminde kabul etmişlerdir. Rumların Amerikalı misyonerleri bu kadar reddetmelerinde, Rum Patrikhanesi de büyük paya sahiptir 320. Örneğin, Robert Koleji nin kurucularından olan Cyrus Hamlin de, Protestan Kilisesi ile iletişim halinde olanların aforoz edildiklerinden bahsetmektedir 321. Bununla birlikte 319 Yavuz Ercan, Osmanlı Yönetiminde Gayrimüslimler, Kuruluştan Tanzimat a Kadar Sosyal, Ekonomik ve Hukuki Durumları, Turhan Kitabevi yay., Ankara, 2001, s.53; ayrıca bu konuda bkz: Nihat Dinçer, Yabancı Özel Okullar, İstanbul, s Kamuran Gürün, a.g.e., s Cyrus Hamlin, My Life and My Times, Boston, 1893, s

106 Protestanlığın Rumlar arasında yayılmasına, Rum Patriğinden çok daha fazla Papalık, Rus ve Fransız temsilcileri karşı çıkmıştır 322. Amerikalı misyonerlerin başarısızlıklarındaki diğer bir etken ise; Rumların zenginleşmesidir. Bu konuda ilk adım, 1774 yılında imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması ile atılmıştır. Bu antlaşma ile Ortodoks tebaanın korunmuş, yeni imtiyazlar elde etmiştir. Böylece Rumlar, Avrupa tüccarlarına kapalı olan Karadeniz de Rus bandırası altında ticaret yapmaya başlamışlardır. Fransa ya karşı yapılan Koalisyon Harplerinin yarattığı bunalımdan da yararlanarak Türk bandırası altında Akdeniz de de ticaret yapmışlardır. Böylece de, hem Rus bandırası altında Karadeniz de, hem de Türk bandırası altında Akdeniz de ticaret yaparak zenginleşmişlerdir. Bu durum Rumların bağımsızlıklarını sağlamalarında çok etkili olmuştur Amerikalı Misyonerlerin Ermeniler Arasında Misyon Kurma Çalışmaları Osmanlı İmparatorluğunun sınırları dâhilinde yaşayan Ermeniler arasında sadece Protestan misyonerler faaliyet göstermiş değildir. Osmanlı topraklarını silahsız olarak işgal etmek amacı ile ülkelerinin neferleri olarak gelen misyonerler, Ermeniler arasında ilk olarak Katoliklik, Ortodoksluk ve Protestanlık propagandaları yapmışlardır. XIX. yüzyılda uluslararası bir sorun haline gelen Ermeni meselesinin ortaya çıkışında baş aktör olarak sahnede yerini alan Fransa, Ermenilerin kendi taraflarında yer almalarını sağlayabilmek adına Hıristiyanlığın iki toplum arasındaki ortak bağ olduğu propagandasını yapmıştır. Bu bağlamda ise sorulması gereken ilk soru, Katolik Fransızların, Gregoryan Ermenileri kendi yanlarına nasıl çekebileceğidir? Bunun için Fransa tarafından atılan ilk adım, Osmanlı topraklarına seyyahlar ve sonrasında da misyonerler göndererek Katolik Ermeni toplumu oluşturmaktır. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki siyasi ve ekonomik çıkarları için bu Katolik Ermenileri kullanabilecektir. Gerçekte Fransa, bu konudaki çalışmalara 1548 den itibaren başlamıştır 324. Osmanlı İmparatorluğu açısından, 322 Kamuran Gürün, a.g.e., s Ali İhsan Gencer, Ermeni Sorununda Dış Etkenlerin Rolü, Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu (24-25 Mayıs), İstanbul, 2001, s Şenol Kantarcı, Tarih Boyunca Ermeni Sorunu, Ermeni Sorunu Pencereden Bakmak ya da Manzaranın Bütününü Görmek, Isparta, 2005, s.7. Fransa Kralı Louis XIV, dini propaganda yolu ile Osmanlı İmparatorluğu üzerinde bazı imtiyazlar elde edebileceğini görmüş ve bu konuda 88

107 sınırları içinde yaşayan azınlıkların dışarıda bulunan bir kilise tarafından yönetilmesi devletin ekonomik ve siyasi yapısına zarar vereceği anlamı taşımaktadır. Katolik misyonerlerin faaliyetlerinin giderek artması üzerine, özellikle Sultan IV. Murat döneminde gerekli tedbirler alınmıştır. Bu tedbirler, misyonerlik faaliyetlerinin gizli olarak yürütülmesine neden olmuştur yılına kadar gizlilik içinde sürdürülen faaliyetler bu tarihten itibaren yeniden canlılık göstermiş ve açığa çıkmıştır 325. Katolik misyonerlerin Ermeni toplumu arasında yaptıkları misyonerlik faaliyetlerinden sadece devlet değil, Ermeni Patriği ve Ermeni halkı da hoşnut değildir 326. Katolik papazlar Papa dan aldıkları mühürlü senetleri köy köy, kasaba kasaba dolaşarak dağıtıp Ermenilerin çoğunu aldatmışlar ve Katolik mezhebini kabul etmelerini sağlamışlardır. Alınan bütün tedbirlere rağmen zengin Ermenilerin bu mezhebe girdikleri görülmüştür. Sonunda Fransa 1740 Kapitülasyon Anlaşması ile Osmanlı Devleti nde yaşayan Katolikleri himaye etme hakkını elde etmiştir 327. Fransa nın İmparatorluk sınırları içinde yaşayan Katolikleri himaye etmesi üzerine imparatorluk sınırları dâhilinde yaşayan Hıristiyan toplulukları kullanmıştır. Fransa Ermeniler arasındaki Katolikleştirme faaliyetleri XVII. Yüzyılda Fransisken, Kapusen ve Jesuit rahiplerini kullanarak gerçekleştirmiştir. Fransız rahipleri kendilerine İstanbul u merkez seçmişler, yüzyılın sonlarına doğru da doğuya yönelmişlerdir. Bu konuda ayrıca bkz: Durmuş Yılmaz, Fransa nın Türkiye Ermenilerini Katolikleştirme Siyaseti, Selçuk Üniversitesi Vakfı yay., Konya, 2001, s.42-44; Nurettin Polvan, Türkiye de Yabancı Öğretim, İstanbul, 1952, s Ali İhsan Gencer, a.g.m., s.68. Katolik misyonerlerin faaliyetleri hakkında ayrıca bkz. Hidayet Vahapoğlu, Osmanlıdan Günümüze Azınlık ve Yabancı Okullar, Milli Eğitim Bakanlığı yay., Ankara, 1997, s Avram Galanti nin, Akdeniz de Türkler adlı kitabında 1621 yılında Katolik Kapusenlerin faaliyete başladıkları belirtilmektedir. Paris Kapusenler Cemiyeti vaizi rahip Paçifiko, Hıristiyanlığı yaymak amacıyla İstanbul a gelen ilk misyonerdir. XVI. yüzyıldan itibaren Kapusen misyonerlerinin Osmanlı topraklarında faaliyet gösterdikleri söylenmektedir. Bu konuda ayrıca bkz: Ömer Turan, Avrasya da Misyonerlik, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi yay., Ankara, 2002, s tarihindeki bir fermanla Ermenileri Katolikleştirmek isteyen Ermeni rahiplerinin tutuklanması ve kitap basmalarının önlenmesi istenmiştir. Bu konuda ayrıca bkz: Gülnihal Bozkurt, Alman ve İngiliz Belgelerinin ve Siyasi Gelişmelerin Işığı Altında Gayr-ı müslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukuki Durumu ( ), TTK yay., Ankara, 1996, s.184. Katolik olan Ermeniler önemli sorunlarla karşı karşıya geldi. Kendilerine ait kiliseleri olmadığından dolayı ilk zamanlarda ölüleri Ermeni mezarlarına kabul edilmediği için evlerinin bahçelerine gömülmektedir. Bu konuda ayrıca bkz:yücel Özkaya, Arşiv Belgelerine Göre XVIII yüzyıl ve XIX. Yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu nda Ermenilerin Durumu, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri (8-12 Ekim 1984, Erzurum), Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü yay., Ankara, 1985, s.153. Katolik Ermeniler ölülerinin ortada kaldığı ve Ermeni Patriklerinin kendilerini ezdiklerini ileri sürerek kendilerine Katolik bir Patrik tayin edilmesi konusunda Sadaret makamına arzuhaller vermişlerdi. Bu istekler devlet ileri gelenleri arasında görüşülmüş ve Reisülküttap Atıfzade Ömer Vahid Efendi, bunakatolik Ermenilerin isteklerini eleştiren bir yazı ile yanıt vermiştir. Atıf Efendinin Ermenilere verdiği cevapta; Katolik Ermenilerin hiçbir zaman Osmanlı Devleti tarafında olmadığını belitmiş ve buna da Osmanlı-Rus savaşını örmek göstermiştir. Bu sırada sadık olan tebaanın Katolik değil Ortodoks Ermeniler olduğu da belirtilmiştir. Ali İhsan Gencer, a.g.m., s Nihat Dinçer, a.g.e., s

108 Rusya da çalışmalarına hız vermiş ve 1774 Küçük Kaynarca Anlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu nda yaşayan Ortodoksları himaye etme hakkını kazanmıştır yılında artık açıkça Katolik olduğunu açıklayan Ermeniler vardır. Bu durum Ermeni Patrikhanesi nin Katolik Ermenilere olan düşmanlığını arttırmıştır yılında artan şikâyetler İstanbul da yaşayan Katolik Ermenilerin Anadolu nun içlerine gönderilmelerine neden olmuş, fakat Osmanlı-Rus savaşında gösterdikleri tutum nedeni ile Bab-ı Ali tarafından af edilerek İstanbul a dönmelerine izin verilmiştir yılına gelindiğinde ise Katolik Ermeniler, tamamen Fransa nın etkisi altına girmiştir. Katolik Ermeniler, Anadolu da Fransa ya hizmet eden simsarlar haline dönüştürülerek, 22 Aralık 1831 yılında Fransa nın artan baskısı sayesinde millet olarak tanınmış ve Hagopos Çukurcuyan Ermeni Katolik Patriği olarak atanmıştır 330. Burada önemli olan Fransa nın Ermenileri Katolikleştirme adına attığı adımların aslında imparatorluğun iç işlerine karışmak adına yapılmış olmasıdır. XIX. yüzyıl başlarında Osmanlı İmparatorluğu nda Katolik misyonerlere rakip olarak Protestan misyonerlerin çalışmalara başladığı görülmektedir ve 1740 yıllarında Brethren s Society for the Furtherance of the Gospel Among the Heathen teşkilatına bağlı olan Protestan misyonerler, örgütlü olarak İstanbul da ve Romanya Prensliği nde faaliyette bulunmaya başlamışlar; 1815 de Church Missionary Society e bağlı olan İngiliz Protestan misyonerleri de, Mısır a gitmişlerdir 332. İngiliz misyoner topluluklarını Amerikan misyoner toplulukları, izlemiştir. Osmanlı topraklarında iki Amerikan misyoner topluluğu faaliyet göstermiştir. Bunlar American Board of Commissioners for Foreign Missions(ABCFM) ve Board of Foreign Missions of the Presbyterian Church(BFMPC) dür yılında Anadolu topraklarına ayak basan Amerikalı misyonerlerin ilk olarak Müslümanlar, Yahudiler ve Rumlar arasında faaliyet gösterdikleri ve başarılı 328 Ali İhsan Gencer, a.g.m., s Yves Ternon, Ermeni Tabusu, İstanbul, 1993, s Şenol Kantarcı, Katolik Ermenilerin Anadolu daki Faaliyetleri, Ermeni Sorunu Pencereden Bakmak yada Manzaranın Bütününü Görmek, Isparta, 2005, s Jeremy Salt, Ottoman Christians and Foreign Missionaries in the Nineteenth Century, İnternational Journal of Turkish Studies, 372/86, 1985, s Ömer Turan, Avrasya Coğrafyasında Misyonerlik Faaliyetleri, Avrasya Etüdleri(Sonbahar- Kış 1999), No:16, Ankara, 1999, s Uygur Kocabağoğlu, Doğu Sorunu, Tarihi Gelişmeler İçinde Türkiye nin Sorunları Sempozyumu (Dün-Bugün-Yarın), (8-9 Mart 1990, Ankara), Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Ankara, 1995,s

109 olamadıkları önceki bölümlerde anlatılmıştır. Başarısız sonuçlar, 1829 yılında Malta da yapılan toplantıda değerlendirilmiştir. Yapılan toplantıda, yeni faaliyet alanı belirlenmiş ve Amerikan misyonerlerinin Ermenilere yönelik olarak bir istasyon kurması kararı alınmıştır 334. Bu konuda Ermeni Ulusal Kilisesi nin Başkanı(The Armenian National Council) Harrison Gray Otis Dwight Şu an Ermeni halkı için çalışmanın tam zamanıdır. Faaliyetlerinizi olabildiğince genişletmelisiniz. Her nerede bir misyonunuz varsa, orada on tane olmalı, her nerede bir kitaba sahipseniz oraya on kitap daha koymalısınız 335 demiştir. Misyoner Eli Smith ve H. G. O. Dwight, Ermeniler üzerinde gerekli araştırmaları yapmak üzere Anadolu ya araştırma gezisine çıkmışlardır. Bu gezi boyunca kendilerinden, Ermenilerin dilleri, dinleri, yaşam tarzları, komşuları ile olan ilişkileri ve devlete olan bağlılıkları konusunda gerekli araştırmaları yapmaları ve elde edilen sonuçları raporlar halinde Bostan a göndermeleri istenmiştir 336. Her iki misyoner tarafından yapılan araştırma gezisi, Ermeniler arasında faaliyet gösterilmesini kesinleştirmiştir. Türkiye Misyonları Yardım Cemiyeti nin kurucularından İngiliz C. Young, Ermeni ırkı Türkiye ye girmek için açık bir kapıdır... demektedir 337. Ermenilere yönelik faaliyette bulunulmasında sadece Dwight ve Smith in gezi sonuçlarının etkili olduğunu söylemek yeterli değildir. Amerikalıların Ermenilere yönelmesinin birçok farklı nedeni vardır. Bunlardan ilki Osmanlı İmparatorluğu nda eğitimli insana duyulan ihtiyaçtır. İmparatorluğun içinde bulunduğu durum, özellikle de eğitim sisteminin gelişen dünya koşullarına uygun tarza insan yetiştirememesi büyük sıkıntılar yaratmaktadır 338. Her ne kadar son zamanlarda yenileşme hareketleri gözlense de, eğitimdeki çift başlılık sorununa çözüm bulunulamamıştır 339. İmparatorluk sınırları içinde yaşayan gayr-ı müslimler kendi okullarında çocuklarına Batı tarzında eğitim vermişlerdir. Bu konuda özellikle 334 George White, a.g.e., s.31; Harrison Gray Otis Dwight, Christianity in Turkey, London, 1854, s William E. Strong, a.g.e., s Field Fred Goodsell, Man s Other Religion, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Mission, 1961, s Erol Kırşehirlioğlu, a.g.e., s.25-29; Nihat Dinçer, a.g.e., s Despatches From US Ministers to Turkey, T:681, Roll:2, Vol:2, From Jewett to James D. Porter, Asistant Secretary of State, September 15, 1887, Sivas. 339 Necdet Sakaoğlu, Osmanlı dan Günümüze Eğitim Tarihi, İstanbul Bilgi Üniversitesi yay., İstanbul, 2003, s

110 Rumlar çok başarılı olmuştur 340. Fakat Ermeniler, eğitim faaliyetlerini planlı ve programlı bir şekilde örgütleyememişlerdir. Bu boşluk, Amerikalı misyonerlerin açtıkları okullarda Ermeni çocuklara verilen eğitimle giderilmiştir 341. Amerikalı misyonerlerin Ermenilere yönelik çalışmalarında, ilk adımın eğitim alanında atılması kadar doğal bir durum yoktur. Eğer misyonerler çalışmalarını doğrudan mezhep değiştirmeye yönelik yapmış olsalardı, daha başlangıçta başarısız olma ihtimalleri vardı. Hatta Ermeniler tarafından aralarına kabul edilme şansları dahi yoktu. Örneğin Van İstasyonu nun kurucu misyonerlerinden olan Raynolds, Van da kendilerine en büyük tepkinin Ermeni toplumundan geldiğini söylemekte ve en kısa zamanda Ermeni toplumunun içine girebilmenin yollarının aranması gerektiğini Boston a bildirmektedir 342. Tepki göreceklerini bilen misyonerler, ilk adımı Ermeni okullarının modernleştirilmesi ya da Ermeniler için yeni okullar açılması konusunda atmışlardır. Bu dönemde Ermenilerle iyi ilişkiler kurulmuştur. Hatta Ermeni Patriği nden dahi yardım gördükleri zamanlar olmuştur yılında Amerikalı bir misyoner, Sorun Ermeniler için mümkün olan en yararlı işi hangi yoldan yapacağımızdır? Onlarla ilgili olarak işe doğru olan uçtan başlamak için ilkokullar açmalıyız. Bir çocuğun kafasında yetişkin insanlarınkinden daha kolay iz bırakılabilir... Üstelik bunların pek çoğu okumuyor hemen hemen tümü yazamıyor... iki harfi birbirinden ayıramayan bu insanlara biz Tanrının kitabını 340 İknur Haydar Polatoğlu, Osmanlı Devleti nde Yabancı Okullar, Kültür Bakanlığı yay., Ankara, 1990, s Amerikalılar gelmeden önce Peshtimaljian ın eğitim reformları Ermenileri gerçeklerle karşılaşmaları için hazırlamıştı. İstanbul da Goodell in ve Dwight ın Ermenilere yönelik çalışmaları günden güne arttı. Bu okuldan mezun olanları sık sık yanlarına çağırarak çalışmalarının içine aldılar. Böylece onları daha kolay anlayabiliyorlar ve bu eğitimli Ermenileri, Ermeni halka yaklaşmak için bir köprü olarak kullanıyorlardı, James Field, a.g.e., s Amerikan Board misyonerleri Krikor dan Ermeni yenilikçisi olarak bahis ederlerdi.1850 den önce H.G.O. Dwight ın bu konuda yazdıkları: Peshtimaljian bir çok açıdan ilginç bir adamdır. Pratik ve hareketli bir zekâya sahiptir. Güçlü bir belleği vardır. O daima araştırmaları sonucu kaynaklardan topladığı bilgilerle kendi kendine uğraşır. Ne toplar. O hiçbir zaman kaybetmedi. O, eski ermeni dili konusunda önemli bir bilim adamıdır. Bir dil bilimci olmasına rağmen, Roma ve Doğu kiliselerinin din bilimi ile ilgilenmiştir. Eski zamanlara ait kilise tarihinin genel olarak oluşmasında çalışmıştır. ; bu konuda bkz: Frank Andrews Stone, Academies For Anatolia, Boston, 1984, s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:639, October, 1890 from Bush to Judson Smirth; ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:639, December 7, Erdal Açıkses, a.g.e., s

111 versek ne olur? Demekki işe okuldan başlamalıyız diyerek izlemeleri gereken yöntemleri belirtmiştir 344. Ermeniler arasındaki hedeflere ulaşmada okulların en etkili yol olduğunu düşünen Amerikalı misyonerler, açılan okullara Ermenileri çekebilmek, Katolik ve Ortodoks misyonerlerden daha iyi olduklarını kanıtlamak adına çok çalışmışlardır. Bu okullara kaliteli eğitim almak amacı ile gelen Ermeni gençleri, Amerikalı misyonerler tarafından iyi bir vatansever ve kendilerine hizmet edecek sadık görevliler olarak yetiştirildiler. Amerikan okulları, aynı zamanda Ermeni ulusçuluğunu da geliştiren vasıtalardan biri olmuştur 345. Thomas Bryson ise, Ermeni ulusçuluğunun oluşmasında Amerikan ve Amerikan okullarının etkisinden çok Fransa ve Rusya nın etkisinin daha etkin olduğunu söylemektedir 346. Amerikan okullarında verilen eğitim sonunda Ermeniler, İmparatorluk içindeki yaşamlarını değerlendirmeye başladılar. Amerikan misyonerlerinin etki alanındaki Ermeniler siyasal haklardan mahrum oluşlarını, birbirlerinden kopuk olarak yaşamalarını ve kendilerini geliştirememelerini Osmanlı yönetimine bağlamışlardır. Bu duyguları hisseden ve bu düşünceleri taşıyan Ermeniler, gün geçtikçe Müslüman komşularından koptular ve onları da küçük gördüler 347. Hâlbuki durum hiç de böyle değildi. Ermeniler Osmanlı Devleti tarafından millet-i sadıka olarak tanımlanmakta; ticaret, sarraflık gibi mesleklerle uğraşmakta ve toplumun zengin kesimini oluşturmaktaydı. Fakat yapılan olumsuz propagandalar, Ermenileri hem devlete hem de Müslüman komşularına düşman etti. Örneğin Amerikalı misyonerlerden Cyrus Hamlin ezilmişlik düşüncesini kendine ilke edinerek öğrencilerine bu duyguyu aşılamıştır. Bu doğrulta eğitim alan ve kendini İmparatorluğun ezilmişleri ve sömürülmüşleri olarak gören öğrenciler her an patlamaya hazır bombalar haline dönüşmüşlerdi. Sonuç olarak Amerikan eğitim anlayışı ile Osmanlı sınırları dâhilinde yaşayan Ermenilere üstün olma, kendine 344 Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s Abdülkadir Yuvalı, Ermeni İsyanlarında Misyoner Okullarının Rolü, Yakın Tarihimizde Kars ve Doğu Anadolu Sempozyumu(20-22 Haziran 1991), Kars Valiliği ve Atatürk Üniversitesi yay., Kars, 1990, s Thomas A. Brayson, American Diplomatic Relations with the Middle East , The Scarecrow Press, Meutchan, 1977, s Bilal Şimşir, Ermeni Propagandasının Ermeni Boyutu Üzerine, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu(12 Ekim 1984), Atatürk Üniversitesi yay., Ankara, 1985, s.90-95; Suzanne Elizabeth Moranian, The American Missionaries and the Armenian Question , (Doctorate Thessis), University of Wisconsin, Madison,

112 güven, kendini ispatlama ve var olma duyguları aşılandı 348. Buna karşılık Müslümanlar da Ermenileri devletin başına gelen felaketlerden sorumlu tuttular. Ayrıca Müslüman halk, her geçen gün gelişen Ermeni toplumu karşısında kendini ezik hissetmeye de başladı 349. Amerikan okullarından mezun olan gençler, yine Amerikanlı misyonerlerin vasıtası ile yüksek tahsil yapmak amacı ile Amerika ya gönderildi. Bu durum Ermeniler ile Türklerin arasındaki soğukluğu daha da arttırdı. Amerika da yüksek tahsilleri boyunca bu gençler demokrasi, özgürlük, eşitlik, ulus devlet, bağımsızlık gibi kavramlarla tanıştılar ve bu kavramları benimseyerek Anadolu daki evlerine döndüler. Anadolu ya dönen Ermeni gençler arasında, bağımsız devlet kurma fikrini ve bu konudaki hırsları had safhaya ulaştı. Bu hedefe ulaşmak adına, yine Amerikalı misyonerlerin desteği ve Amerikan okullarının yardımı ile Ermeni gençler silahlı olarak örgütlendiler ve ayaklandılar 350. Misyonerlerin Ermenilere yönelmelerindeki bir diğer neden de Ermeniler arasında sosya-ekonomik ve sınıfsal sorunlar yaşanmasıdır. Esnaf-tüccar sınıf ile ruhban-sarraf sınıf arasında geçen mücadelede Amerikalı misyonerler kilisede reform isteyen esnaf-tüccar sınıf yanında yer almışlardır. Her iki grup arasındaki mücadeleyi esnaf-tüccar grubun kazanması ise, Amerikalı misyonerlerin Ermeniler üzerindeki etkinliğini arttırmış ve daha rahat hareket etmelerini sağlamıştır 351. Hedefleri Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenileri Protestanlaştırmak olan Amerikalı misyonerlerin Doğu Hıristiyanlığına bakışları da farklıdır. Çünkü Ermeniler de, onlar gibi Hıristiyan olmalarına rağmen, onlar Hıristiyanlığın Gregoryan mezhebine bağlıdırlar ve dini görüşleri de onlardan farklıdır. Ermeniler, 348 Cyrus Hamlin, My life and My Times, Boston, 1924, s Stanford-Ezel Kural Show, Osmanlı Devleti ve Modern Türkiye, II, İstanbul, 1982, s İknur Haydar Polatoğlu, a.g.e., s Hagop Barsoumian, Dual Role of the Armenain Amira Class within the Ottoman Goverment and the Armenian Millet , Christians and Jews in the Ottoman Empire, Ed:Benjamin Braude and Bernard Lewis, Vol:1, Holmes and Meier Publishers, Newyork, s.117. Ermeni tüccarlar ve bankerler de yönetimde söz sahibi olmak ve Patriklik Konseyinin bir bölümünde kendi temsilcilerinin de bulunmasını istediler. Bu Hamlin e göre demokratik bir harekettir. Bu hareketin nedenini Amerikan etkisine bağlar. Rusya ise, Ermenilerin sadakatsizliğine bağlamaktadır. Osmanlı Hükümetinin bu hareketi algılayışı ise, ihtilal tertipleneceği şüphesidir. Osmanlı yetkilileri, Ermeni Meclisine atanan bütün yeni vekilleri tutukladı. Bunun üzerine bankerler ve tüccarlar yetkililerden tutuklananların serbest bırakılmasını isteyerek onlara baskı yaptılar. Bu tür gelişmeler sadece Ermeniler arasında değil imparatorluğun diğer toplumları arasında da görüldü. Bu konuda Hamlin, Onlar teker teker bu yoldan geçti. Bu halkların zaferidir demektedir. Cyrus Hamlin, Amongs The Turks, Newyork, 1878, s

113 Tanrıyla dolaylı temas halindedir. En önemlisi de, Doğu da yaşamaktadırlar. Amerikalı misyonerler, Doğu Hıristiyanlığının farklı gelenek ve ibadet biçimlerini hatta bizzat inançlarını yargıladılar, küçümsediler. Doğu Hıristiyanlığına mensup olan Ermenilerin bu anlayış çerçevesinde sadece dinsel yönden değil, siyasal yönden de kurtulmayı bekledikleri Amerikalı misyonerler tarafından düşünülmektedir 352. Onlar, Ermenileri sözde uygar dünyaya dâhil etme mücadelesi vermişlerdi. Ayrıca Ermeniler baskı altında yaşıyorlardı ve çok fakirdirler. Amerikalı misyonerler onlara Protestanlığı kabul ettikleri takdirde uygar yaşama şansı vermekte ve zenginlik vaat etmektedir 353. Böylece Protestanlık Ermeni Rönensansı nın da önemli taşlardan biri olacaktır 354. Amerikalı misyonerler, Ermeni Kilisesine başlangıçta reform edilmesi gerekli Doğu kilisesi; daha sonra da Türkler tarafından zulüm görülen mazlum halk olarak bakmışlardır. Özellikle 1890 yılından sonra isyan eden Ermeniler kahraman, isyanları bastırmakla görevli olan Türkler ise, zalim olarak Amerikan kamuoyuna tanıtılmıştır. Başlangıçta hor görülen Ermeniler, daha sonra inançları uğruna ölen Hıristiyanlar olarak görülmektedir 355. Görülen odur ki raporlarında ve mektuplarındaki tutarsızlıklar, Amerikalı misyonerlerin düşüncelerine de yansımıştır. Misyonerlerin Ermeniler hakkındaki görüşlerindeki değişimler rekabetçi davranışları da pekiştirmiştir. Bu değişim, sosyal ve ekonomik anlamda değimleri de beraberinde getirmiştir. LaFeber, bu değişimi yeni Darvanizim tarafından kiliselere meydan okundu ve kiliselerin sosyal statüsü endüstriyel dönüşümün laik istekleri tarafından kuşatma altına alındı şeklinde tanımlamaktadır Başlangıçta Ermeni Gregoryan Kilisesi ni başlangıçta reform etmek isteyen Amerikalı misyonerler Ermenileri Protestanlaştırmak isteyince sert tepkilerle 352 Esra Danacıoğlu, Oryantalizm ve Osmanlı da Amerikan Misyonerleri, Toplumsal Tarih, 119, (Kasım, 1993), 1993, s Amerikalılar Anadolu ya geldiklerinde geniş Hıristiyan bir Ermeni toplumu ile karşılaştılar. Ermeni ulusu, Karadeniz den Akdeniz e gelerek bu bölgeye yerleşmişlerdi. St. Paul, Tarsus ta doğmuş Hıristiyan azizlerinden biridir. Daha sonra Türkler bu bölgeyi işgal etmişler ve Ermenileri baskı altına almışlardır. Bu durum, Amerikalılar bölgeye gelene kadar devam etmiştir. Ermeniler baskı altındadır mal ve can güvenlikleri yoktur. Amerikalılar geldiklerinde Ermeniler için $ harcamışlardır. Everett Wheeler, American Missionaries in Turkey, Current History, XVII/2, (November, 1922),Newyork, s Hans Lukas Kıeser, a.g.e., s Simon Payaslian, United State Policy towords the Amenian Question and the Armenian Genocide, (Doctorate Thessis), Universtiy of California Losangles, 2003, s Simon Payaslian, a.g.t., s

114 karşılaştılar. Bu tepkiler sadece Ermeni Gregoryan Kilisedi nden değil, Ermeni Katolik Kilisesi nden de gelmeye başladı 357. Her geçen gün Bâb-ı Ali ye yapılan şikâyetlerin sayısı arttı. Ermeni Gregoryan Kilisesi, Hıristiyanlığın temel ilkelerini kabul ediyordu. Sadece Amerikalı değil, Katolik ve Ortodoks misyonerlerin de faaliyetleri ile kilise hayatı, İncil hakkında bildikleri ve milli hayatları tamamen birbirine karışmıştı. Ermeni Patriği, kiliseden ayrılmanın milleti terk etmek, dinsizliğin ise vatan hainliği anlamına geldiğine inanıyorlardı. Eğer böyle bir durum olursa hem Patriğin düşmanlığı elde ediliyor, hem de o kişiye hiç kimse saygı göstermiyordu. Bu durumda, kişi sadece dini hayattan aforoz edilmekle kalmıyor, sosyal hayattan da uzaklaştırılıyordu. Fırıncı ona ekmek vermiyor, iş bulamıyor, evlenemiyor, vaftiz edilmiyor ve hatta cenazesi dahi kaldırılmıyordu 358. Robert Kolejin kurucularından olan Cyrus Hamlin Ermeni Patriği nin baskısı konusunda başından geçen bir olayı şöyle anlatmaktadır: Ermeni öğretmenlerden biri ter içinde odama girdi. Hızlı nefes alıyordu. Elindeki ağır paketi yere koydu ve açıkladı. Kardeşi Patrik tarafından tutuklanmış ve Patriklik hapishanesine atılmıştı. Bunun nedeni de onun güçlü Evangelistik duygular taşımasıydı. Hamlin Hapishaneye atılan gencin Evangelist Birliğin sekreteri olduğunu söyler ve Yunan İsyanının Osmanlıların bu tür birlikleri ve toplantıları şüphe ile karşılamasına da neden olduğunu belirtir. Misyonerlerin Protestanlaştırma çalışmalarına tepki sadece Ermeni Patriği nden gelmemiştir. Ortodoks Rum Kilisesi de, misyonerlerin toplantılarına katılan ve kitaplarını okuyanları aforoz etmekle tehdit etmektedir yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile tepkilerin biraz daha azalacağını düşünen Amerikalı misyonerler umduklarını bulamamışlardır. Hatta Ermeni Patriğinden gelen yoğun tepkiler üzerine, İstanbul da açtıkları okul kapatılmıştır yılında tepkilerin artmasıyla İngilizler, Amerikalı misyonerleri daha fazla korumaya başladılar. İngiltere nin baskısı kısa sürede netice verdi ve Cyrus Hamlin, American s Duty to Americans in Turkey, The North American Rewiev, Vol:163/3, 1896, s Kamuran Gürün, a.g.e., s.61-62; ayrıca bkz: Edwin Bliss Munsell, Turkey and the Armenian Atrocities, Philadeıphia, Ermeni Patriğinden gelen tepki hakkında daha geniş bilgi bkz: James Field, From Gibralter to the Middle East, America and the Mediterranean World, , İmprint Publication, Chicago, s.176. Din ve mezhep değiştirilmesi hakkında ayrıca bkz: Robert L. Daniel, American Philanthropy in the Near East , Ohaio University Press, Ohaio, 1970, s Cyrus Hamlin, a.g.e., s.30-37; Joseph Leon Grabill, Missionaries Amid Conlict: Their İnfluence Upon American Relations With The Near East, , Indian University Press, 1964, s Cyrus Hamlin, My Life My Times, Boston, 1924, s

115 yılında ilk Protestan Kilisesi açıldı. Buna aynı yıl İznik, Adapazarı, Trabzon, 1847 de Erzurum, 1848 de Antep ve Bursa, 1850 de İstanbul da ikinci, 1851 de Diyarbakır ve Sivas, 1852 de İstanbul da üçüncü, Kilis, 1853 de İzmir ve Merzifon, 1854 de Kayseri, Akhisar, Tokat, Maraş ve Adana da Protestan Kiliseleri eklendi yılında ise Amerikalı misyonerler büyük bir kazanım daha elde etti ve aynı yıl Protestanlar millet olarak Bâb-ı Ali tarafından tanındı yılında kilise sayısı 73 e, 1900 yılında ise 112 ye yükseldi. Bu kiliselere kayıtlı olan Protestan sayısı 1870 de iken, 1900 yılında e ulaştı 363. Bütün zorluklara rağmen görünen odur ki Amerikalı misyonerler Ermenileri Protestanlaştırma konusunda başarı sağlamışlardır. Bu başarıda, Amerikalı misyonerlerin doğrudan Ermeni Kilisesi ile mücadeleye girmemesi, İngiltere nin koruyucu kanatları ve Osmanlı devlet anlayışının temel taşını oluşturan hoşgörü önemli rol oynamıştır. Sonuç olarak, Ermenileri Protestanlaştırmak ve Amerika ya sadık hizmetkârlar yetiştirmek hususunda Amerikalı misyonerler, başarılı olmuşlardır 364. Amerikalı misyonerler özellikle II. Abdülhamit döneminde yoğunlaştırdıkları faaliyetleri ile İmparatorluk içinde büyük bir tehlike oluşturmuşlar; II. Abdülhamit in toplumu homojenleştirme politikasına karşı dinsel, sosyal ve etnik anlamda toplumu farklılaştırmışlardır 365. Ermeni toplumunda Amerika nın emperyalist politikasını görenler de çıkmıştır. Örneğin Ermeni yazar Raffi Ermeniler arasındaki Amerikan etkisini şöyle açıklar: Misyonerler Ermenilerin evlerine bir lamba gibi girdiler. Fakat aynı kurtlar gibi onları parçaladılar. Yapılan çalışmalar sonunda Amerikalı misyonerler Ermeniler arasında çekişme ve huzursuzluk yarattılar ve tabiri caizse, bulanık sularda onları balık gibi avladılar Leon Arpee, A Century of Armenian Protestantism, Church History, V, 1936, s.152; Krikor Hagop Basmacıyan, Şark ta Toplumsal ve Dinsel Hayat, Aras yay., İstanbul, 2005, s.68. Protestan Ermenilerin bağımsız bir topluluk olarak Osmanlı Devleti tarafından tanınması için İngiliz büyükelçisi sir Stratfort Cannig in çalışmaları hakkında daha geniş bilgi için bkz: Robert L. Daniel, a.g.e., s Gülnihal Bozkurt, Alman- İngiliz Belgelerinde ve Siyasi Gelişmeler Işığı Altında Gayrimüslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukuki Durumu, TTK yay., Ankara, 1996, s Uygur Kocabaşoğlu, Doğu Sorunu, Tarihi Gelişmeler İçinde Türkiye nin Sorunları İçinde Sempozyumu(Dün-Bugün-Yarın), (Ankara, 8-9 Mart 1990), Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, Ankara, 1995, s Abdurrahman Küçük, Ermeni Kilisesi ve Terör, Andaçay., Ankara, 2003, s Hans-Lukas Kıeser, Mission as Factor of Change in Turkey, Islam and Christian Muslim Relations, Vol:13, No:2, 2002, s Kamuran Gürün, a.g.e., s.64; Simon Payaslian, a.g.t, s

116 C- RUS GENERAL BOTYATA NIN AMERİKALI MİSYONERLERİN ANADOLU DAKİ OKUL VE BASIN FAALİYETLERİNİ DEĞERLENDİRMESİ XIX. yüzyıl misyoner faaliyetler açısından altın çağ olarak değerlendirildiği ve sözü edilen dönemde Amerikalı misyonerlerin Osmanlı topraklarında yoğun olarak faaliyet gösterdikleri önceki bölümde anlatılmıştır 367. Amerikalı misyonerler Protestanlığı tanıtmak ve sevdirmek adına geldikleri Osmanlı topraklarında silinmeyecek izler bırakarak, emperyalist bir güç olan Amerika yı yaşam tarzı ve düşünce yapısı ile benimsemeye hazır bir toplum meydana getirmişlerdir 368. Misyoner faaliyetler açısından Asya nın anahtarı olarak değerlendirilen Türkiye de Amerikalı misyonerlerin amaçlarına ulaşmak için yaptıkları çalışmaları üç ana başlık altında toplanmak mümkündür: Eğitim, basın ve sağlık hizmetleri 369. Amerikalı misyonerlerin eğitim çalışmalarının değerlendirilmesi konusunda, Rus General Botyata nın raporlarında yararlanılacaktır. Amerikalı Protestan misyonerler, Osmanlı İmparatorluğu nun topraklarında Amerika nın siyasi ve ekonomik çıkarlarını etkin kılmak adına Ermeniler üzerinde yoğunlaşarak, çalışmalarına Osmanlı topraklarının en ücra köşelerine kadar okullar açmak suretiyle işe başlamışlardır. Onlar, Ermenilere Osmanlı İmparatorluğu içinde belirli bir yer edinmek için mutlaka eğitim alanında diğer toplumları geride bırakmaları konusunda teklinde bulunmuşlardır 370. Emperyalist devletlere hizmet eden misyonerler, okullarını emperyalizmin öncü birer kuvveti olarak Osmanlı topraklarında kaleler şeklinde inşa etmişlerdir 371. Amerikalı misyonerler okullaşma sürecinde ilk olarak Ermeni cemaat okullarına yardım ettiler, onlarda karşılıksız olarak kitap, araç-gereç ve öğretmen yardımında bulundular. Amerikalıların himaye ettiği Ermeni cemaat okulları da himaye edilmeye çok hevesliydi. Bu durum, Ermeni cemaat okullarının Amerikan himayesine girmesine, sayılarının artmasına ve bu bağlamda Amerikan politikası doğrultusunda Osmanlı İmparatorluğu aleyhine siyasi faaliyetlerde 367 Mustafa Balcıoğlu, Teşkilat-ı Mahsusus dan Cumhuriyet e, Nobel yay., Ankara, 2001, s Seçil Akgün, 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nda Sosyokültürel Etkilerin Amerika Boyutu, Osmanlıdan Cumhuriyete Sempozyumu (Ankara,1993), İstanbul, 1998, s Uygur Kocabaşoğlu, a.g.m.,s Abdülkadir Yuvalı, a.g.m., s Nurettin Polvan, a.g.e., s.9. 98

117 bulunmalarına neden oldu 372. Bazı kaynaklarda ise, Ermeni cemaat okullarının ve Amerikalı misyonerlerin faaliyetlerinin siyasi olmadığı söylendi. Buna göre Amerikalı misyonerler sadece Anadolu da yaşayan Ermenilere adalet, doğruluk ve kanun kavramlarını öğretmek adına gelmişlerdi 373. İlk olarak Ermeni cemaat okullarına yardım ederek bu okulları etkileri altına almışlar; ikinci adımda ise, kendilerine alışan ve güvenen bu insanları Amerikan okullarına çekmişlerdi 374. Amerikan eğitim anlayışı, Hıristiyan eğitim anlayışına göre bazı farklılıklar göstermektedir. Ezbere dayanan Hıristiyan eğitim anlayışında dini metinler, olduğu gibi sorgulanmadan ezberlenmektedir. En çok korkulan, acaba inandığım gerçek gerçek değilse sorusunun sorulmasıdır. Hıristiyan din adamları ve kilise bu sorunun sorulmasını hiçbir zaman istemezler. Bu eğitim anlayışında benimsenen metotlar tutucu bir yapıya sahiptir. Hıristiyan eğitim anlayışının temeli, hayatı ve düşünceyi İncil e göre yaşatmaya dayanır. Hıristiyan eğitim anlayışında, yapılan reformlarla birlikte büyük değişmeler gerçekleşmiştir. Sonuçta, insanın yaratılanlar arasında en üstün varlık olarak algılandığı ve insana saygıyı temel nokta alan eğitim anlayışı benimsenmiştir. Yalnız bu eğitim anlayışı misyonerlerin kendi ülkeleri dışında sömürgeci eğitime dönüşür 375. Başlangıçta Osmanlı topraklarında açılan Amerikan okulları, kendi sosyal çevreleri içinde bulunan kişileri din adamı yetiştirmek amaçlı kurulmuşlardır. Okulda İncil eğitiminin verilmesi çok önemli olsa da, müfredat hazırlanırken tarafsız davranılmaktadır. Okullar için hazırlanan müfredat programı, sadece eğitim amaçlı hazırlanmamakta; içerisinde sosyal hayatta uyulması gereken kurallar, binalar ve yaşanılan bölgenin güzelleştirilmesi için yapılması gerekli olan çalışmalara da yer verilmekte ve böylece misyonerlerin amaçlarına ulaşmalarında kolaylık sağlanmaktadır 376. Özellikle Amerikan kız okullarında, kız çocukları üzerinde Amerikan etkisi kendini daha fazla göstermektedir. Bu konuda Amerikalı bir misyoner, Bizim vazifemiz yalnız tedris değildir. Belki çocuklara şimdiye kadar yaşamakta oldukları tarzdan daha iyi yaşamak için gerekenleri yapmamızi 372 İknur Polat Haydaroğlu, Osmanlı İmparatorluğu nda Yabancı Okullar, Türkler, s Everett P. Wheeler, a.g.m., s İknur Polat Haydaroğlu, a.g.e., s Necmettin Tozlu, Kültür ve Eğitim Tarihimizde Yabancı Okullar, Akçağ yay., Ankara, 1991, s Susan Wealth Orvis, a.g.t., s

118 vazifelerimiz arasındadır. Bu ıslah-ı maişet fikrini diğer akvama da sirayet ettirmeye çalışacağız demektedir 377. Anadolu nun stratejik olarak önemli ve Ermenilerin nüfus olarak yoğun olarak yaşadıkları bölgelerinde açılan Amerikan okullarında misyonerler müfredat programları konusunda fikir ayrılıkları yaşamışlardır. İlk olarak sorulan Amerikan misyon okullarının müfredat programları genel mi olmalı yoksa belli sınırlamalar dahilinde mi hazırlanmalı sorusudur. Daha sonra, Amerikan misyon okullarında Hıristiyan olan ve olmayan çocuklara farklı eğitim mi verilmeli?; İncil den dersler olmalı mı?; öğrenciler Hıristiyan olsun ya da olmasın İncil derslerine katılacak mı?; var olan okullar Hıristiyanlığın ve Hıristiyan kültürünün öğretildiği okullara dönüştürülecek mi?; günlük ibadetler yapılacak mı?, okulun disiplini neye göre sağlanacak?; öğretmenlerin etkileri ve karakterleri nasıl olacak? gibi sorular sorularak okullarda uygulanacak olan müfredat programlarının temel nitelikleri ve hedefleri belirlenmiştir 378. Fakat bu sorulara misyonerlerden farklı yanıtlar gelmesi Amerikan Board un eğitim anlayışında parçalanmalara hatta bazı misyonerlerin küstürülmelerine neden olmuştur. Eğitim stratejisindeki farklı yaklaşımlar konusunda özellikle Amerikan Board un Dış İlişkiler Sekreteri Rufus Anderson ile Robert Kolejin kurucusu Cyrus Hamlin karşı karşıya gelmiştir. Rufus Anderson Amerikan misyoner okullarının İncil i öğretmek amacı ile kurulduğunu, genel eğitim verilirken asıl amaçtan sapıldığını ve din adamı yetiştiren okullardan mezun olan gençlerin esas mesleklerini yapmayarak toplumda daha prestijli ve geniş imkânlara sahip olan mesleklere yöneldiğini belirtmiştir. Cyrus Hamlin de misyoner okullarında pragmatik ve rasyonel bir anlayışın benimsenmesi, bu okulların halkın ihtiyacına cevap veren laik okullar olması gerekliliğini savunmaktadır 379. Ayrıca okullarda ana dilde eğitim verilmesine karşı çıkarak, eğitim dilinin İngilizce olması gerekliliğini de savunmuştur. Çünkü İngilizce misyonerlerin anadilidir ve eğitimde kolaylık sağlamaktadır. İkinci olarak da İngilizce, özellikle Osmanlı İmparatorluğu sınırları 377 BOA, Y.PRK.TKM.(Tahrirat-ı Ecnebiye ve Mâbeyn Mütercimliği) Dosya no:36, Gömlek no: 27, 30 Teşrin-i Sani 1311/ 12 Aralık 1895, s.7/a. 378 Fred Field Goodsell, A Nest of Problems I, They Lived, Their Faith, American Board Of Commisisoners for Foreign Mission, Boston, 1961, s A.L. Tibawi, a.g.e., s.153; ayrıca bu konuda Cyrus Hamlin, Among the Turks, Newyork, 1878, s

119 içinde hem ticaret hem de siyaset alanında bu okullardan mezun olan öğrencilerin iş bulmasını kolaylaştırmaktadır 380. En önemli neden ise İngilizce bu yolla dünya dili olacak ve Amerikan kültürünün uluslararası bir konuma oturtacak en önemli araçtır 381. Bu konudaki tartışmalar hiçbir zaman bitmemiştir yılının Aralık ayında Dr Judson Smirth e Harput tan yazılan bir mektupta Misyon tarihi boyunca bu tartışma devam edecek. Hem Amerika da hem de yabancı topraklarda nasıl bir politika uygulanacağı, bunun sonunda beklentilerimizin ne olacağı her zaman tartışılıyor. Asıl amacımız İncil i ulaştırmak. Edebiyat, resim, fen bizim için öncelikli olmamalı sadece amacımızı izlemeli. Bu dersleri eğitimimizin çıkış noktası yapmak düşmanlarımızı güçlendirmekten başka bir şey değildir. Uygulanan bütün metotları ve sonuçları bilmek için Dr. Pentecost ve Gordon misyon bölgelerinde anket yapılmasını istiyor. Eğitim çok popüler. Çünkü insanlar eğitim aldıktan sonra hem onurlarını hem de dışarıdan gelecek olan tehlikelerden kendilerini koruyabiliyorlar denilmesi, tartışmanın hala devam ettiğini göstermektedir. Osmanlı topraklarında açılan Amerikan okulları iki ayrı kategoride değerlendirilmelidir. Bunlar dinsel ve laik anlayışa uygun olarak yapılandırılmış okullardır. Dinsel yapıda açılmış olanlar ilahiyat okulları; laik yapıdaki okullar ise, ilkokul, ortaokul-lise ve kolej olmak üzere üç kategoriden meydana gelmiştir 383. Rus Kurmay Heyeti Albaylarından olan Botyata, Osmanlı İmparatorluğu nda bulunan Amerikan Protestan okulları hakkında hazırladığı raporda, Amerikalı misyonerlerin Anadolu da kurdukları bu okulların dini özelliklerinin ön plana çıkarılmasından dolayı bunlara Protestan okulları adını vermektedir. Ayrıca, Bu okullara köylü, şehirli her seviyeden çocuk kaydedilmektedir demektedir. Mali durumu iyi olmayan çocukların da bu okullara kabul edildiği görülmektedir. Botyata, bu okulların şehirden gelen çocukları köyden gelenler kadar etkilemediğini söyler. Çünkü köyden gelen çocuklar zaman zaman ahırlarda kalmakta, düzenli olarak 380 A.g.e., s Okullarda verilen İngilizce eğitimi çok önemlidir. Çünkü İngilizce insanları bir araya getirecek olan en önemli faktördür. İngilizce manevi değere de sahiptir. Doğuda yaşayan öğrencilere yeni ufuklar açar ki bu ufuklar onları yüceltir ve saflaştırır. Bunun yanında İngilizce onlara Hıristiyan edebiyatını tanımaları, etnik ve dinsel eğitimi almaları konusunda da yardım eder; bu konuda bkz: Susan Wealth Orvis, a.g.t., s Fred Field Goodsell, Hamlin VS Anderson, They Lived Their Faith, American Board Of Commisisoners for Foreign Mission, Boston, 1961, s ABCFM Arşivi, Eastern Turkey Mission , Reel:695, December, Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s Amerikan okullarındaki bu yapılanma 1870 li yıllarda başlamış ve 1880 li yıllarda bütün misyonlarda kabul edilen bir yapılanma şeklini almıştır. 101

120 yıkanmamakta, sofra düzeni bilmemektedir. Hâlbuki çocuklar, Amerikan misyoner okullarında sadece eğitim almamakta, yeni yaşam tarzı ile tanıştırılmaktadır. Doğal olarak köyden gelen çocukları bu durum derinden etkilenmektedir 384. Amerikalı misyonerler, çocukları daha fazla etkileri altına alabilmek için özellikle yatılı okullar açmak istemişlerdir. Botyata, Amerikan misyoner okulundan mezun olan,... bir Protestan çocuk artık kendi köyü içün zâyi olmuş demektir ve fi l hakîka bu misillû bir mektebli hiç kimseyi beğenmez ve âtîde idâri ve hukûk-i mülkiye ve hatta ma îşeti beytiye tebdîlâtı mûcib olması iktizâ edecek tebeddûlât-ı siyasiyeyi nazar-ı mütâla aya almaya başlar... demektedir 385. Bundan başka, Botyata nın raporunda yer alan Amerikan okulları ile ilgili olan bölümde şu bilgiler verilmektedir: Anadolu topraklarında misyonerler tarafından yerleştirilmeye çalışılan eğitim sistemi erkek ve kız öğrenciler için 4 farklı sınıftan meydana gelmektedir. Bunlardan ilki anaokulları(etfal Bahçeleri)dır yılından itibaren açılmaya başlayan, 6 ile 8 yaş arasındaki çocukların iki sene kaldığı eğitim kurumudur 386. Öğrencilerin zekâsını, doğuştan gelen özelliklerini geliştirmek amacı ile Amerika da gidilmesi zorunlu eğitim kurumlardandır. Fakat Anadolu da tam anlamı ile geliştiği söylenemez. Bu okullar genellikle bir odadan ibarettir. Çocuklar her gün belli saatlerde burada toplanıp oyun oynarlar. Botyata bu okullarda çocukların en çok tahta parçalarını farklı farklı dizmeyi, iplere yaprakları sıralamayı sevdiklerini söylemektedir. Bu gibi çalışmaların amacı çocukları, sabra ve intizama alıştırmaktır. Çocukların zaman içinde basit sorulara doğru cevaplar vermelerini sağlamak ve onlara okuma yazma öğretmek, bu kurumda çalışan öğretmenlerin görevidir. Eviniz neden yapılmıştır?, insan ne yer?, bu odada ne görüyorsunuz? gibi sorular çocuklara sıkça sorulmaktadır. Çocuklar anaokulundan sonra ilkokula(mekatib-i İbtidaiye) devam eder. Eğitim süresi üç senedir. Bu okullarda ilk önce Ermenice, Ermenice imlâ, İngilizce okuma ve dört işlem öğretilmektedir. Okullarda özellikle Ermenicenin öğretilmesi Ermeni dilinin gelişiminde büyük katkı yapmıştır 387. Hatta Benjamin Bedrossian Amerikan misyoner okullarında okutulan Ermenice dersinin, Ermenilerin milli duygularının 384 A.g.b., s.6/a. 385 A.g.b., s A.g.b., s.3/a. 387 A.g.b., s.3/a

121 uyanışında ne kadar önemli olduğunu şu sözlerle ifade etmektedir: Bu alfabeyi kullanmakla bizim alın yazımız çizilmiş ve varlığımız korunmuştur. Bu alfabe bizim kurtarıcımızdır. Yüzyıllarca bizi barbarlıktan cahillikten medeni dünya sahillerine götürmüştür. Tanrıya şükürler olsun ki iki kurtarıcımız oldu. Biri milletçe bizi doğu tembelliği ve kaderciliğinden kurtaran Hıristiyanlığa girişimiz, diğeri de düşünce hayatımızı belirleyen milletçe birleşmenin ve varlığın halkası dilimiz Hamlin ise Ermenicenin okul programlarında yer alması ile birlikte Ermeni kültürünün geliştiğini belirterek biz bu dili kil ve demir olarak bulduk altın olarak bıraktık. demektedir 389. Ermenicenin yanında ayrıca kız okulunda resim, jimnastik, şarkı söyleme dersleri vardır 390. Öğrenciler daha sonra liseye(mekatib-i idadiye) devam ederler. Bu okulların da eğitim süresi üç yıldır. İlk yıl İngilizce, okuma, tercüme, coğrafya, yazma, matematik; ikinci yıl İngilizce, okuma, yazma, Ermenice anlatma, coğrafya, haritaları okuma, matematik; üçüncü yıl İngilizce, okuma, yazma, Ermenice, bazı kız ve erkek okullarında Fransızca okuma ve yazma, matematik(faiz hesapları, tenasip(orantı), nispet(ölçü)) dersleri müfredat içinde bulunmaktadır 391. Lise kısmını bitiren öğrenciler istedikleri takdirde kolejlere ve yüksekokullara(mekatib-i Aliyye) devam eder. Bu okullarda eğitim süresi 4 yıldır. Bazı kolejlerde İlahiyat bölümleri de bulunmaktadır. Bu bölüme ise 4 sene eğitim alındıktan sonra geçilmektedir. İmla, Ermenice, eski Ermenice yazma ve tahlil yapma ile sadece erkek sınıflarında Fransızca okuma, tercüme ve nahv, Türkçe, genel tarih, ilk çağ tarihi, matematik dersleri müfredatta yer almaktadır. İkinci yılda ise İngilizce, nahv(dilbilgisi), edebiyat, yazı ile sadece kız okullarında Fransızca nahv, Türkçe tercüme, fizyolojı, eski ve yeni Ermenice edebiyatının tahlili, geometri, genel tarihin son bölümü dersleri müfredatta yer alır. Üçüncü yıl da Ermenice edebiyat, düz yazı, telif, Türkçe tercüme, Türkçe okuma, nahv, konuşma(tekellüm), ilm-i hikmet, biyoloji. Erkek okullarında ise biyoloji yerine kimya ve astronomi dersleri okutulur. Dördüncü yıl, yeni ve eski Ermenice yazı, genel tarih ve medeniyet tarihi ile sadece kız okullarında Fransızca tercüme, nahv, yazı, Türkçe tercüme, İslam hukuku, Arapça, Farsça, ahlak, 388 Nil Sarı, Amerikalı Misyonerler ve Ermeni Sorunu, Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu(25 Mayıs 2001), İstanbul, 2001, s Cyrus Hamlin, My Life and My Times, The Pilgrim Press, Boston, 1924, s A.g.b., s.4/a. 391 A.g.b., s

122 psikoloji, jeoloji, ilmi-i servet müfredat programında yer almaktadır 392. Görüldüğü üzere Ermenice, Fransızca, İngilizce ve Türkçe öğrencilere öğretilen dillerdir. Ders programlarında değişiklik olsa da, lisan konusundaki eğitim anlayışı değişmemiştir. Botyata ya göre bazı derslere dil dersine verildiği kadar önem verilmemektedir. Örneğin genel tarih dersi ancak iki sene okutulmaktadır. Kimya ve astronomiye bir yıl ayrılmış, matematiğe gerektiği kadar önem verilmemiştir 393. Botyata okulların eğitim sürelerinin kesin olmadığını da belirtmektedir. Bazı şehirlerde lise eğitimi üç sene değil 4 senedir. Buna bağlı olarak takip edilen program da farklılaşır. Bazı liselerde din adamı yetiştirmeye yönelik sınıflar da vardır 394. Rus albay tarafında yazılan raporda Amerikalı öğretmenlerin kız ve erkek öğrencilere kendi alışkanlıklarını, hürriyet fikirlerini, hükümet şekillerini öğrettikleri; bu nedenle de kolejlerde tarih ve ilm-i servet derslerinin mutlaka okutulduğu belirtilmektedir 395. Müfredat programları Botyata nın raporuna göre incelendiğinde okullarda öğrencilere okutulan dersler özellikle yeni ve eski Ermenicenin öğretilmesi ve bu sırada bağımsız Ermenistan dan bahsedilmesi Amerikan kültürünün etkisi altında olan öğrencileri derinden etkilemektedir 396. Amerikan okullarında verilen derslerle oluşan Ermenilik bilinci ve bunun sonucunda ortaya çıkan bağımsız devlet kurma isteği, her daim Amerikan kamuoyu tarafından da desteklenmektedir. Botyata da, Amerikalı misyonerlerin Ermenilerin başına gelen ufak ve önemsiz olayları kendi gazete ve dergilerinde abartarak anlattıklarını, böylece Avrupa ve Amerika da yaşayan özellikle Ermeni halkı 392 A.g.b., s.5/a. 393 Bazı kolejlerin İlahiyat kısımları vardır. Burada eğitim gören öğrenciler mezun olduklarında papazlığa hak kazanırlar. Bkz. BOA, Y.PRK.TKM., Dosya no:36, Gömlek no:27, 30 Teşrin-i Sani 1311/12 Aralık 1895, s A.g.b., s.3/a. 395 A.g.b., s Botyata nın okulların müfredat programı ile ilgili verdiği bilgiler ile Uygur Kocabaşoğlu nun kitabında yer alan müfredat programları arasında farklılıklar görülmektedir. Bu farklılığın nedenleri, bölgesel ve okulların yapılarındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Örneğin İstanbul ve İzmir de dil, kültür ve ticaret derslerine ağırlık verilirken, Merzifon da bulunan kolejde iş eğitimi öne çıkarılmaktadır; bu konuda ayrıca bkz: Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s.168. Merzifon da bulunan Anadolu Koleji nde kendine yardım ilkesi(self-help) benimsenmiştir. Kampusun içine inşa edilen terzihane ve marangozhanelerde yardıma ihtiyacı olan öğrenciler çalışmakta hem masraflarını karşılamakta hem de meslek sahibi olmaktadır. Anadolu Koleji müdürlerinden olan C.C. Tracy Kendine Yardım Atölyesi nin amaçlarını şöyle sıralamaktadır: Genç insanlara kendi geçimlerini sağlayacak yeni alanlar yaratmak için gerekli imkânları vermek, gençlerin kendilerine olan güvenlerini arttırmak, İşbirliğinin önemini kavratmak, Gençleri yeni aletlerle tanıştırmak, onları daha yetenekli, pratik, yaratıcı kılmaktır; bu konuda ayrıca bkz: Frank Andrew Stone, Academies For Anatolia, University Press of America, Boston, 1984, s

123 galeyana getirdiklerini söylemektedir 397. Amerikalı misyonerlerin Ermeni olaylarını desteklediklerini Botyata şu sözleri ile ifade eder: Ermeni Gregoryan mezhebi rahiplerinden biri bir gün bana Protestanlar bize çok yardım ediyorlar dediğini biliyorum. Bununla beraber Protestanlar doğrudan doğruya yardımda bulunmak hususunca ne derece çalıştıkları katiyen kestirilemez... Bu arada Ermeni Krallığı kurulduğu takdirde Ermeni muallimlerinden bazılarının mühim memuriyetleri işgal etmek fikrinde olduklarını da işittim. Bir dönem İngiltere Kraliçesi nin akrabası olan Prens Teki nin(?) Ermeni Kralı olarak tayin edildiğini de duydum. Bu bir vakit gazetelerde dahi bahsedilmişti. Ve hatta ben bu havadisi Muş Ermenilerinden işittim demektedir. Anadolu da Amerikalı misyonerler tarafından açılan Amerikan okullarının büyük çoğunluğu ruhsatsız olarak tesis edilmiştir. Maarif Nizamnamesinin gereği olarak okutulan derslerin müfredatlarının kontrol edilmesi için Osmanlı Maarif Nezareti nden müfettişler gönderilmesine rağmen; bunlar, okul idaresi tarafından kabul edilmemiştir 399. Bu durum Amerikan okullarında verilen eğitimin siyasi sonuçlar doğuracağının bir delili değil midir? Amerikalı misyonerler tarafından açılan okulların siyasi amaçlara hizmet ettiği açıktır. Örneğin Haçin de bulunan Amerikan Okulu müdürüne her hafta Amerikan ve İngiliz Sefaretinden düzenli olarak mektuplar gelmektedir. Bu mektupların zararlı bilgiler içerdiği bilinmektedir 400. Anadolu da kurulan Amerikan eğitim kurumlarında özellikle Amerikalı öğretmenler çalışmakta ve masraflar Amerika dan gelen yardımlar ile sağlanmaktadır. Amerikan halkının büyük kısmı Anadolu daki eğitim çalışmaları ile ilgilenmektedir. Amerikalıların genel olarak Amerikan Board a Anadolu da yaptığı çalışmalar için yardım etmeleri, onların yardımseverliğinin bir göstergesi olarak da gösterilmektedir. Yatılı okullarda, özellikle Ermenilere özgürlükçü eğitim verildiği ve yurtdışından destek alındığı belgede yer alan önemli bilgilerdendir 401. Kiliselerin 397 A.g.b., s.8/a. 398 A.g.b., s.9/a. 399 BOA, Y.PRK.DH.(Yıldız Perakende Dahiliye Nezâreti Maruzatı), Dosya no:10, Gömlek no:58, BOA, Y.PRK.UM.(Yıldız Perakende Evrâkı Umûm Vilâyetler Tahrirâtı Evrâkı), Dosya no:24, Gömlek no: Despatches From United States Ministers to Turkey, T:681, Roll:2, Vol:2, From Jeweet to James D. Porter, Asistant Secretary of State, September 15, 1887, Sivas. 105

124 ve okulların masraflarının bir kısmı, Bostan da bulunan Board tarafından; bir kısmı da okullara kayıt zamanında alınan ücretlerden karşılanmaktadır. Öğrencilerden eğitime ve yemeğe kullanılmak üzere alınan ücret, Anadolu da her şeyin çok ucuz olmasından dolayı çok azdır. Örneğin Harput ta öğrencinin beslenmesi için alınan senelik ücret erkek öğrenciler için 6 lira, kız öğrenciler için ise 4 lira, gündüzlü öğrenciden alınan ise 2 liradır 402. Amerikalı misyonerlerin Anadolu daki eğitim maceralarını en büyük destekçisi ise, matbaadır. Amerikalı misyonerler, Osmanlı sınırları içinde yaşayan Ermenileri Protestanlaştırarak Osmanlı Devleti üzerindeki siyasi ve kültürel hedeflerine ulaşmak için matbaayı etkin bir biçimde kullanmışlardır 403. Amerikan matbaasında ilk olarak, dinsel içerikli kitaplar; 1824 yılından itibaren eğitim faaliyetlerinin de artması ile de Amerikan okullarının ihtiyacı olan ders kitapları basılmıştır yılında Malta da Daniel Temple ve matbaacı Homon Hallock tarafından kurulan Amerikan matbaasında İtalyanca, Rumca ve Ermeni harfli Türkçe yayınlar yapılmaktadır 405. İtalyanca olarak, Milner s Church History, Coversion of Augustine, Augustine s City of God, Life of Swartz; Rumca olarak, Short History of Three Centuries, Commentary on Acts, Churches at Ephesus, Athens and Thessalonica basılmıştır den 1826 kadar Malta matbaasında sayfadan oluşan adet kitapçık basılmıştır te ve 1827 de ikinci ve üçüncü baskı makineleri kuruldu ve matbaa, Amerikalı misyonerlerin yeni ülkeler fethindeki en büyük silahı haline geldi yılına gelindiğinde matbaa tamamen 402 BOA, Y.PRK.TKM., Dosya no:36, Gömlek no:27, 30 Teşrin-i Sani 1311/ 12 Aralık 1895, s Fred Field Goodsell, The Power of the Press, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961, s The Missionary Herald,, Vol:26, 1830, s.8-9; David Finnie, a.g.e., s Uygur Kocabaşoğlu, Osmanlı İmparatorluğu nda XIX. Yüzyılda Amerikan Matbaaları ve Yayıncılığı, Murat Sarıca Armağanı, İstanbul, 1988, s James Barton ise Malta matbaasının İzmir e taşınıncaya kadar Ermenice yayın yapılmadığını belirtmektedir. James Barton, a.g.e., s The Missionary Herald, Operations of the Church Missionary Societ s Press at Malta, Vol:24, 1828, s ; burada ayrıca Arapça kitapların da basıldığı belirtilmektedir. Bunlar ise, Portions of Scripture, Life and Death of Pliny Fisk, Dairyman s Daugther dır. Bu konuda ayrıca bkz: David Brewer Eddy, What Next in Turkey Glimoses of the American Board s Work in the Near East, The American Board Press, Boston, Uygur Kocabaşoğlu, Yüzelli Yıl Önce Misyoner Gözüyle İstanbul Basını, Yoktur Zulme Rızamız, Phoenix Yay., Ankara, 2004, s.143. Temmuz 1822 den Aralık 1828 yılına kadar 124 kitap ve dinsel kitapçık basılmıştır. The Missionary Herald, Western Asia: Stations, Vol:26, 1830, s ye kadar sayfa basılmıştır. James L. Barton, a.g.e., s A.L.Tibawi, a.g.e., s.54; ayrıca bu konuda bkz: Missionary Herald, Report From Otoman Syria, XIX, 1823, s

125 Amerikalı misyonerlerin denetimi altına girmiş; William Goodell da, matbaanın sorumlusu haline gelmiştir. Amerikalı misyonerlerin Malta da her geçen gün artan etkinliği İngilizlerin dikkatini çekmiş ve bu durum matbaanın bir başka yere taşınmasına neden olmuştur yılında matbaanın İzmir e mi, yoksa İstanbul a mı taşınması gerekliliği konusunda, tartışmaya başlayan misyonerler arasında görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Matbaanın İzmir e taşınması konusunda Amerikan İstanbul Konsolosu David Offley in etkili olduğu bilinmektedir. David Offley, matbaanın İstanbul a taşınması halinde mutlaka faaliyete başlaması için padişahtan izin alınması gerektiği, aksi takdir de rahat çalışıp istenilen konuda basım yapılamayacağını bildirmektedir 409. Bu konuda kesin karar verilmesinde Amerikan Board un Dış İlişkiler Sekreteri Rufus Anderson un büyük etkisi olmuş ve Malta daki Amerikan matbaası 1833 yılında İzmir e, bir yıl sonra da Arapça bölümü Beyrut a taşınmıştır 410. İzmir de kurulan Amerikan matbaası 1853 yılına kadar bu şehirde faaliyet göstermiştir. İzmir de basılan kitaplarla misyona bağlı istasyonlarda kütüphaneler kurulmaya başlanmıştır ve 1841 yılları arasında istasyonlardan gelen taleplere göre basım faaliyetleri düzenlenmiş, hatta özel matbaalarda da basım işine başlanmış ve istasyonlara basım konusunda daha fazla yetki verilmiştir. Amerikan misyonlarının merkez üssünün İstanbul olarak ortaya çıkması ve 1850 yılında Protestan Ermenilerin millet statüsü kazanmaları, İzmir deki Amerikan matbaasının İstanbul a taşınması için gerekli olan zemini hazırlamıştır ki bu dönemde matbaanın İzmir de kalmasına taraftar olan misyoner de yok değildir ile 1852 yılları arasında faaliyet gösteren İzmir matbaasında Ermenice, Ermeni harfli Türkçe, İbranice kitap ve risale basılmaktadır yılları arasında çoğunluğu Ermenice olmak üzere toplam sayfa basılmıştır 411. Amerikan matbaası, 1853 yılında İstanbul a taşınmıştır. İlk önce Pera da kurulan matbaa, Kırım Savaşı ndan sonra Haliç e taşınmış ve yeni bir döneme başlanılmıştır yılında da kendi binasına taşınan matbaa, İmparatorluğun tümünde geniş bir etkiye sahip olma yolunda farklı topluluklar için farklı basımlar 409 Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s ; James L. Barton, a.g.e., s James Field, From Gibraltar to the Middle Esat, America and the Mediterranean World , Imprint Punbilactions, s.178; Otis Dwight, Christianty in Turkey, London, 1854, s Matbaanın bir bölümün Beyrut a gelmesi ile yönetim misyoner Eli Smith e devir edilmiştir; James Field, a.g.e., s Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s

126 yapmıştır 412. Bunun yanında Angeliophoros ve Zornitza Amerikan matbaasında basılan süreli yayınlar arasında yer almıştır. İstanbul matbaasında basılan eserlerin sayısını her geçen gün arttırmıştır. Özellikle 1870, 1880, 1890 yılları arasında misyonerlik faaliyetlerinin, okul sayısının ve Protestan mezhebine katılımın artması, basılan kitap ve risale sayısının da artmasına neden olmuştur. Böylece, II. Meşrutiyetin ilanına kadar Amerikan matbaalarında yaklaşık sayfa kitap basılmıştır Bu sırada iki ayda bir yapılan basım işlerinin editörlüğünü Avedaper, Dr. Dwight yapmaktaydı; bu konuda bkz: William E. Strong, The Story of the American Board, The Pilgrim Press, Boston, s Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s

127 III- VAN DA AMERİKAN MİSYONER TEŞKILATI NIN KURULUŞU VE ÇALIŞMALARI 1830 yılında imzalanan antlaşma sonrasında Osmanlı Devleti ile Amerika arasındaki resmi ilişkilerin kurulması, Amerikalı misyonerlerin daha rahat hareket etmelerini sağladı 414. Amerikan Board, 1831 yılından itibaren faaliyet alanlarını, İstanbul merkez olmak üzere Türkiye Misyonu ; diğeri de, Beyrut merkez olmak üzere Suriye Misyonu adı altında yönetim birimlerine ayırdı 415. Osmanlı topraklarında Amerikalı misyonerlerin çalışmalarının, Protestan inancına sahip olanların millet olarak kabul edilmelerinden sonra daha da hızlandığı görüldü yılında Harput ta yapılan yıllık toplantıda alınan kararla, Anadolu daki faaliyetlerin üç misyon çevresinde yürütülmesine karar verildi. Bu misyonlar, Sivas ın güneyinden Mersin e oradan Halep e kadar uzanan Batı Türkiye Misyonu ; Maraş, Antep, Halep, Antakya, Adana, istasyonlarını içine alan ve merkezi Antep olan Merkezi Türkiye Misyonu ; Urfa nın doğusundan Musul un kuzeybatısına doğru uzanan bölgeyi içine alan 416 Van, Bitlis, Erzurum, Mardin, Diyarbakır, Harput misyonun faaliyet alanını kapsayan ve istasyonları arasında Van, Harput, Mardin, Erzurum, Bitlis 417 bulunan Doğu Türkiye Misyonu idi yılına gelindiğinde ise, Anadolu da 17 istasyon ve buna bağlı 180 uç istasyon mevcuttu ve İstanbul, merkez olarak kabul edilmişti. Yine aynı yıl, Suriye Misyonu 1870 yılında başka bir misyoner örgütüne devredildi yılında ise, Osmanlının Avrupa topraklarını da içine alan Avrupa Türkiyesi Misyonu kuruldu 419. Misyonlar genelde, Amerikan Board a bağlı temel yönetim birimleri olarak kabul edilirdi. Her misyona bağlı olan istasyonlar, bir alt birimi oluştururken; 414 Leland J. Gordon, Turkısh-American Treaty Relation, The American Political Science Rewiev, XXII/3, (August 1928), s ; Orhan Fuad Köprülü, Tarihte Türk Amerikan Münasebetleri, Belleten, LI/200, (Ağustos 1987), Ankara, s Uygur Kocabaşoğlu, Yoktur Zulme Rızamız, Phoenix yay.,ankara, 2004, s A.g.e., s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Annual Tabular View, December 31, Bu cetvele göre Bitlis İstasyonu 1858, Erzurum İstasyonu 1839, Harput İstasyonu 1855, Mardin İstasyonu 1856 ve Van İstasyonu 1872 yılında kurulmuştur. Bitlis İstasyonuna 21, Erzurum İstasyonuna 12, Harput İstasyonuna 52, Mardin İstasyonuna 21 ve Van İstasyonuna bağlı 2 uç istasyon bulunmaktadır. 418 George White, Bir Amerikan Misyonerinin Merzifon Amerikan Koleji Hatıraları, (Çev:Cem Tarık Yüksel), İstanbul, 1995, s William A. Strong, The Story of American Board, The Pilgrim Press, Boston, 1910, s

128 istasyonlara bağlı olarak çalışan uç istasyonlar da mevcuttu 420. Doğu Anadolu Misyonuna bağlı olarak kurulmuş olan Van İstasyonu; İran sınırında yer alan Amerikalı misyonerler tarafından önem verilen istasyonların başında gelmektedir 421. Van, Bitlis, Erzurum, Harput ve Mardin, Türkiye nin doğusunda ve denize 200 ile 500 mil uzaklıkta bulunmakta; ulaşım da, at ya da demiryolu ile sağlanmaktadır. Sivas, Urfa, Adana, Maraş, Haçin ve Kayseri arasında ise, ulaşım at ile sağlanmaktadır. Burada belirtilen misyonlar ve istasyonlar, Amerikalı misyonerlerin en faal oldukları bölgelerdir 422. A- AMERİKALI MİSYONERLERİN VAN A GELİŞİ VE VAN İSTASYONUNUN KURULUŞU Misyonerlerin gözüyle Van, muhteşem dağlarla çevrili platonun merkezine yerleşmiş; birçok dükkân ve kamu binası olan duvarlarla çevrili bir şehirdi. Üzüm bağları ve bahçeleri ile, Anadolu nun en güzel şehirlerindendi 423. Horatio Southgate, Van için, Assyria kraliçesi olan Semiramis in kentidir demektedir 424. Missionary Herald Dergisi'nde de, Van dan; büyük bir gölün kenarında, Trabzon gibi önemli bir limana 300 mil kadar uzaklıkta, Ermenistan ın önemli bir bölümünde yer alan antik bir şehir olarak bahsedilmektedir 425. Henry Tozer da, Van ın güzelliğini bir kat daha 420 Uygur Kocabaşoğlu, Anadolu daki Amerika, Arba yay., İstanbul, 1991, s Erdal Açıkses, Amerikalıların Harput taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK yay., Ankara, 2003, s Despatches From United State Ministers To Turkey, T:815, Roll:8, Vol:8, April, 1896, Bu dosyada, Frank H. Wiggin ve Charles E. Sweet in yazdığı, Board tarafından basılmış olan Doğudaki Kahramanlarımız: İnançları ve İhtiyaçları isimli bir kitap bulunmaktadır. Van da bulunan Amerikalı misyonerlerin sözcüsü, İngiliz Konsolos Vekili C. H. Williams tır. Williams, Van da bulunan misyonerlerin isteklerinin gerçekleşmesi ve güvenlik sorunlarının çözülmesi konusunda, İstanbul da bulunan Amerikan elçisinin de sürekli olarak yardımcı olmasını istemektedir. Bu konuda bkz: Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:167, Vol:6, Augst 4, The Treatment of Armenians in the Otoman Empire, Documents Presented to Viscount Grey of Falladon, Hodder And Stoughton, London, 1916, s Horatio Southgate, Armenia, Kurdistan, Persia and Mesopotamia, I, London, 1840, s.250. Tozer ise Van dan şöyle bahseder: Van İran kentlerine benzemektedir. Burada sadece minareler vardır. Şehir çamurdan yapılmış evler yığını gibi görünmesine rağmen, iyi yapılmışlardır. Caddeler dardır ve kaldırımlar yoktur. Şehir çok pistir. Pazar çok küçüktür ve kötüdür. Burada iki tane han vardır. Bunların birinde İranlı tüccarlar bulunmaktadır ve Bitlis e giderken burada kalmaktadırlar. Bir tane hamam vardır. Van da özellikle Bitlis, İran ve Erzurum ile ticaret yapılmaktadır. İran dan pamuk alınır ve giyecek yapılarak satılır ;bu konuda ayrıca bkz: A..g.e., s Van, Eastern Turkey, The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, Vol:LXXI, June 1875, s

129 arttıran Van Gölü için,...bu gölü gördüğümüzde büyük bir heyecana kapıldık. Harika bir manzarası vardı ve suyu tuzluydu... demektedir li yıllarda Ermeni ihtilal hareketlerinin ve Ermeni ulusal duygularının merkezi olması, Osmanlı-Rus Savaşlarından etkilenmesi ve özellikle Amerikalı misyonerlerin Van a gelerek burada çalışmaları; kentin tarihinde önemli dönüm noktasını oluşturmakta ve kentin kaderine yön veren belirleyici faktörler olmaktadır 427. Van misyonerlerinden Herbert Allen ise, Van Ermeni ulusunun kalbidir demektedir. Misyonerler, Van ın kendileri için ne kadar önemli olduğunu, Allen in bu sözü ile göstermektedir 428. Boston un Van a özel bir ilgi göstermesi, Van da çalışan Amerikalı misyonerler tarafından takdirle karşılanmakta ve onlara güç vermektedir. Misyoner Herbert M. Allen, Boston un yaklaşımını ve Van daki izlenimlerini;...eğer siz buraya özel bir ihtimam göstermemiş olsaydınız Van ın ne kadar güzel olduğunu anlayamayabilirdiniz. Bu kasaba duvarlarla çevrili. Ünlü Van Kalesi nin altında uzanıyor. Duvarların hemen yanında yaklaşık 3 mil kadar kasaba uzanmakta ve doğuya doğru genişlemekte. Ermenilerin yaşadığı en büyük kısım Bahçeler mevkii olarak adlandırılmakta. Burada çok güzel oturma alanları ve geniş caddeler var. Caddelerin kenarlarında ise kavak ağaçları uzanmakta. Ana caddeye dar caddeler bağlanmakta ve bunların yanında ağaçların sulanması ve oturanların ihtiyaçlarının karşılanması için suyolları var. Ben Türkiye de Van gibi güzel bir şehir görmedim. Van başka bir açıdan da çok özel ve güzel. Burada oturanların çoğu 426 Henry Tozer, Turkısh Armenia and Eastern Asia Minor, London, 1881, s.311. Tozer, Van ı ziyaret ettiği günleri kitabında şöyle aktarmaktadır: Van a farklı kapılardan girebilirsiniz. İskele Kapısından girdiğinizde evlerin kurumuş biriketten yapıldığını görürsünüz. Türkler geniş sarıklar takıp, cübbe giyiyorlar. Vahşi görünümlü Kürtler ise koyun postu ceketlerin içindele.r İranlılar da, uzun şapkalar takmaktalar. İngiliz konsolos yardımcısı Captain Clayton yeni atanmış. Ayrıca burada bir Rus konsolos vekili de vardı. Binbaşı Kamsaragan. Binbaşı sırım gibi bir adam. Işık saçan gözleri ve koyu bir teni var. Ermenice, Türkçe ve tabii ki Rusça konuşuyor. Fakat Batı dilleri bilmiyor... Tozer, Kamsaragan ın isminin eski Ermeni tarihinde Gamsaragans olarak geçtiğini; bu nedenle Ermeni olabileceğini düşünmektedir; bu konuda bkz: A.g.e., s Bu kitapta, İngiliz Konsolosun Van a yeni atandığı bilgisi de verilmektedir. Uygur Kocabaşoğlu, Majestelerinin Konsolosları adlı eserinde ise, E. Clayton un 1879 yılında Van a yüzbaşı rütbesi ile konsolos yardımcısı olarak atandığını belirtmektedir. Uygur Kocabaşoğlu, Majestelerinin Konsolosları, İngiliz Belgeleriyle Osmanlı İmparatorluğu ndaki İngiliz Konsolosları ( ), İletişim yay., İstanbul, 2004, s Hans- Lukas Kieser, Iskalanmış Barış, İletişim yay., İstanbul, 2005, s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, October 20, 1890, from Herbert Allen to Dr. Judson Smith. 111

130 Ermeni. Bu doğal olarak onlara önem kazandırıyor sözleriyle anlatmakta ve Van ın hem kendileri, hem de Ermeniler için ne kadar önemli olduğunu dile getirmektedir. George C. Raynolds 430 ve Crosby H. Wheeler 431, 21 Ağustos 1871 de Van ı ziyaret etmek için Harput tan yola çıktı 432. Raynolds ve Wheeler in Van ı ziyaretlerinin amacı, Van da Harput Amerikan misyonuna bağlı bir istasyon kurmak ve misyonerlerin tabiri ile Van ı işgal(the occupation of place) etmekti 433. Her iki misyoner, Harput civarında kısa bir gezinti yaptıktan sonra 3 Eylül de sabah ayinini Bitlis te yapmıştı. Bitlis ten Van a, yaklaşık 3 günde 90 mil yol kat ederek gelmişlerdir yılının 6 Eylül sabahı Çarşamba günü, misyoner George C. Raynolds ve Crosby H. Wheeler ile birlikte Van a ulaşmışlar ve Raynolds, ilk edindiği izlenimlerini, Bu şehir Semramis tarafından kurulmuştur. Şehir iki kısımdan meydana gelmektedir. Şehrin duvarlarla çevrili olan kısmında dükkânlar vardır. Burada az kişi oturmaktadır. Şehrin diğer bölümüne ise Bahçeler(Garden) adı verilmektedir. Burası şehre 5 ya da 4 mil kadar uzaklıktadır. İnsanların büyük kısmı burada oturmaktadır. Erkekler her gün işe şehrin diğer kısmına gitmektedir diyerek aktarmıştı yılında hazırlanan yıllık cetvele göre, 1872 (1871) yılında kurulan Van İstasyonunda Amerikalı ve yerli olmak üzere toplam 30 kişi 436 ; 1893 yılındaki yıllık cetvele göre ise, 29 kişinin 437 bulunduğu belirtilmiştir. Misyoner Scott, Van ın kuru 429 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, October 20, 1890, from Herbert Allen to Dr. Judson Smith. 430 George C. Raynolds, 1869 yılında Anadolu ya gelmiştir. Uygur Kocabaşoğlu, Anadolu daki Amerika, İmge yay., Ankara, 2000, s Crosby H. Wheeler ve Susan F. Wheeler, Harput misyonunda çalışan Amerikalı misyonerlerdir; bu konuda bkz: Erdal Açıkses, a.g.e., s The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, January 1872, s Van, Eastern Turkey, The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, LXXI, June 1875, s.162. Farklı bir kaynakta ise; Joseph E. Scott, Indianapolis ten; Henry S. Barnum ve Dr. Raynolds ise, Harput tan geldiği ve 1872 yılında Van İstasyonunu kurdukları belirtilmiştir. George White,a.g.e., s.44; 1872 yılından itibaren Van da bulunan Helen ve Henry S. Barnum çifti ile, 1858 yılından itibaren Harput ta bulunan Mary Herman N. Barnum çifti karıştırılmamalıdır; bu konuda bkz: Hans- Lukas Kıeser, a.g.e.,s The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, January 1872, s Van, Eastern Turkey, The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, LXXI, June 1875, s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, December 31, Bu cetvele göre, 1872 yılında toplam 7 Amerikalı misyoner ve eşi istasyonda yaşamaktadır. 437 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, December 30,

131 ve misyon için seçilen yerin ise biraz yüksekte olduğunu; bunun da, kendilerine sıtmadan kurtulmaları açısından büyük yarar sağladığını söylemektedir. Misyon için seçilen yer, şehre bir saat kadar uzaklıkta olup yanından su akar ve Bahçeler mevkiine de yürüyerek sadece 7 dakika mesafede bulunur 438. Van ın Bahçeler mevkiinin güney doğu sınırında yer alan Amerikan İstasyonunda, daha sonraki yıllarda bir kilise binası; iki büyük okul binası; iki küçük okul; bir hastane; bir dispanser; misyonerlerin kalması için yapılan dört ev bulunmaktadır. Misyonun güneydoğusunda geniş bir ova uzanmakta ve misyonun doğu tarafından 5 dakika yüründüğünde Alman yetimhanesine ulaşılmaktadır 439. Van ın önemi ve çalışma koşullarının zorluğu bilinmektedir. Buna rağmen Amerikalı misyonerler, Harput a bağlı olacak olan Van İstasyonunu kurmaya kararlıdır. Scott ailesi de, Van İstasyonunda çalışmaya karar verenlerdendir. Kasım ayında yola çıkan Annie E. Scott ve Joseph E. Scott, aynı ay içerisinde Van a gidiş yolculuklarını anlatan yazılarını Missionary Herald Dergisi ne göndermeye başlamışlardır. Çünkü Missionary Herald okuyucuları, misyonerlerin yeni gittikleri yerler hakkındaki izlenimlerini anlatan mektuplarını heyecanla beklemektedir. Joseph E. Scott, Van yolculuğunu anlatan ilk mektubunda, Yolculuğumuz uzundu fakat sıkıcı değildi. Atlantik i geçerken rüzgâr çok uygundu. Bizi hasta etmedi. Bütün kıta boyunca da iyi insanlarla ve güzel bir hava ile karşılaştık. İki hafta İstanbul da kaldık. Burada çok güzel zaman geçirdik ve çok meşguldük. Karadeniz bizim için güzeldi. Trabzon a geldiğimizde eşyalarımızla birlikte Bay Pierce ve Bayan Van Duzee isimli iki refakatçi bulduk. Erzurum a kadar iyi bir taşıma yolu vardı. Buna rağmen Erzurum a ancak altı haftada gelebildik ve burada Board un yıllık toplantısına katıldık. Erzurum dan Bitlis e kadar kalacak bir otel bulamadık. Birinci gecemizi bir Kürt köyünde geçirdik. Kaldığımız ev yerin altında çamurdan yapılmıştı. Yemekte yerli ekmek ve manda sütü içtik. Rahat uyuyamıyorduk çünkü odamızın büyük bölümünü hayvanlarımız kaplamaktaydı. Eğerlerimizi yastık olarak kullandık. Günlerce Süphan Dağı nın etrafından yol aldık ve aniden Van Gölünü 438 From Boston to Turkey, The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, LXIX, 1873, s The Treatment of Armenians in the Otoman Empire, Documents Presented to Viscount Grey of Falladon, Hodder And Stoughton, London, 1916, s

132 gördük. Van Gölü nün görünüşü harikaydı. Suyu bir kristal gibi parlak ve billurdu diyerek Van ın güzelliklerinden bahsetmektedir 440. Van da bulunan handa kendilerine güzel bir oda bulan misyonerler, hemen beraberlerinde getirdikleri kitapları sergilemeye başlamıştır. İlk gün öğleden sonra, iki genç adam yanlarına gelmiş ve onlara şehri gezdirmiştir. Misyoner Raynolds, o günü şöyle aktarır:...bizim arkadaşlarımız gibi davrandılar. Ertesi gün onları tekrar çağırdık ve bizimle birlikte Bahçelere geldiler. Burada büyük Ermeni Okulları vardı. Zengin sınıftan birkaç kişinin evlerini de gösterdiler. Ermeni okulunda İngilizce konuşan devlet tarafından görevlendirilen Türkçe öğretmeni vardı. Perşembe ve Cuma günleri hiç kimseden dostça bir yaklaşım görmedik. Fakat Cumartesi sabahı değişiklik oldu. Kahvehanenin yakınında bulunan bir erkek çocuk gelerek bizim kitaplarımızı almamaları ve bizimle görüşmemeleri için korkutulduklarını söyledi Buradan da anlaşıldığı üzere, misyonerler Van halkı tarafından hiç sıcak karşılanmamışlardır. Ermeni Gregoryan Kilisesi nin bunda etkisi büyüktü. Çünkü kilise, Ermenilerin Protestanlığı kabul etmelerinin parçalanmak anlamına geldiğini iyi bilmektedir. Van a ilk gelen Amerikalı misyonerlerden Joseph E. Scott da, Van halkının kendilerini düş kırıklığına uğrattığını belirterek, burada halkın arasına hemen karışıp yaşamalarının mümkün olmadığını söylemektedir. Misyoner Allen da, aynı misyoner Scott gibi Van halkının arasına hemen karışmalarının mümkün olmadığını; bu durumun, Van da bulunan Gregoryan rahiplerin Ermeni halkı uyararak misyonerlerden uzak durmalarını onlara öğütlemelerinden kaynaklandığını belirtmektedir. Ermeniler, aforoz edilmekten korktukları için misyonerlere yaklaşamamaktadır 442. O halde, misyoner Raynolds ve Wheeler in Van a geldiklerinde yaşadıkları, özellikle de Van da ilk pazar ayini sırasında yaşananlar bundan kaynaklanmaktadır 443. Bütün bunlara rağmen misyonerler, daha sonraki 440 From Boston to Turkey, The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, LXIX, 1873, s The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, January 1872, s From Boston to Turkey, The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, Vol:LXIX, 1873, s The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, Januaray 1872, s.28. Misyoner Raynolds, yaşananları şöyle aktarmaktadır: Pazar toplantısına gelenlerin arasında Türkler de vardı. Bunlar kışkırtıcılık yapmak için gelmişlerdi. Ermenistan daki ilk dua toplantısını bozan sadece sarhoş bir adam oldu. 114

133 günlerde İncil i rahatlıkla satabilmişlerdir. Misyonerlere göre bu durum, halkın İncil için açılan bu geniş kapıdan girmeye ne kadar hevesli olduğunu göstermektedir(wide door of entrance for the gospel) 444. Amerikalı misyonerlere göre, Van a ilk gelen misyonerlerden olan Raynolds ve Scott a Tanrı yardım etmiş ve bu kişiler, ellerindeki bütün İncilleri satmışlardır. Onlarla konuşmaya dahi çekinen halkın hiç düşünmeden İncilleri satın almaları, misyonerlerin oldukça dikkatlerini çekmiştir. Buna karşın misyonerler, yanlarında getirdikleri Ahitleri satamamışlar; bunu da, halkın ellerinde Ahit olmasına bağlamışlardır 445. Çalışmalarını daha da arttırmak için atılacak ilk adım, halkın güvenini kazanmaktır. Bu, hem misyonerlerin yapacakları çalışmalar açısından; hem de, Ermenilerin gelecekteki refahı için önemlidir. Van ın birçok sıkıntısı olduğunun farkında olan Amerikalı misyonerler, bunların çözümlenemeyecek sorunlar olmadığını da düşünmektedir 446. Misyonerler, halkın güvenini kazanmak ve Van İstasyonunu kurabilmek için, yöre halkının gelenek ve göreneklerine bağlı olarak hareket etmişler; başarılı olmak ve amaçlarına ulaşmak adına, gittikleri bölgenin özelliklerine göre farklı plânlar uygulamışlardır. Misyoner Allen bu konuda, Planlarımız her şehre göre farklı olmalı, Harput ta uyguladığımız çalışma planını Van da uygulayamayız. Van ın Harput tan farkı var. En önemli farkı da halkın dağınık halde yaşıyor olmasıdır demektedir 447. Ermeni kadınlar arasında misyonerlik faaliyetlerini sürdüren Bayan Bush ise, Van da çalışmak Harput ta çalışmaktan daha zor. Çünkü Van dünyanın çok önemli bir bölgesi... diyerek Van da çalışmanın güçlüğünü ortaya koymuştur 448. Van da Amerikan İstasyonunun kurulduğu ilk yıllardan itibaren, Annie E. Scott( ); Joseph E. Scott( ); Henry S. Barnum( ); Helen Barnum( ); Lauraette Johnson( ); Grace N. Kimball( ); Ellen R. Ladd( ); Frederick D. Grene( ); Bayan Sarah A. 444 From Boston to Turkey, The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, Vol:LXIX, 1873, s Van, Eastern Turkey, The Missionary Herald, Eastern Turkey Mission, LXXI, June 1875, s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, October 20, 1890, from Herbert Allen to Dr. Judson Smith. 447 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:639, December 7, 1891, Harput. 448 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:639, October 189, from Bush to Judson Smith. 115

134 Grene( ); Herbert M. Allen 449 ( ); Bayan Ellen R. Alle( ); Elizabeth B. Huntington( ); Elizabeth F. Ussher( ); Clarence D. Usseher( ); Susan R. Norton( ); Bayan Irma W. White( ); Ernest A. Yarrow( ); Martha J. Yarrow( ); Henry H. White( ) adlı Amerikalı misyonerler hizmet vermiştir yılları arasında, Van da düzenli bir misyon faaliyeti yürütülememiştir. Bunda, Van topraklarının savaş alanı olması, sıkı sık Rus işgaline uğraması ve Osmanlı Devleti nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik durumun belirsizliği etkili olmuştur. Van da bulunan misyonerler ve Ermeniler, Berlin Kongresi nden çok şey beklemektedir. Fakat kongreden istediklerini almayan ve İngiltere nin kendilerine verdiği sözü tutmadığını gören Ermeniler, büyük hayal kırıklığına uğramışlar ve buradan göçe karar vermişlerdir. Bütün bunlara rağmen Van, misyoner George Raynolds un da mektuplarında belirttiği gibi, modernleşmeye devam etmektedir. Van da evlerin çoğunda cam vardır. Standart Oil Company tarafından Van da dikiş makinelerinin satıldığı ve İngiliz, Rus, Fransız, İran ve İtalyan konsolosluklarının bulunduğu bilinmektedir 451. Van da 1876 yılında lise seviyesinde bir okulun açılması ile istasyonun faaliyetlerinde bir canlanma görülmüştür. Okulda, 1882 yılında 60 öğrenci eğitim görmektedir. Aynı okul, 1905 yılında kolej statüsüne kavuşmuştur larda Van da tıbbi misyon kurulmuş ve 1893 yılında Grace Kimball ve L.R. Smith gelerek Dr. Raynolds un yanında çalışmışlardır. Clarence Ussher, 1898 yılında tıbbi misyona katılmış ve 1903 de misyon kliniğine sahip olan misyonerler, 1905 ve 1906 yıllarında Van da kolera ve tifo ile uğraşmak zorunda kalmışlardır de Van na yedi haftalık ziyarette bulunan Katolik Bilgin Paul Müler Simonis, Van Amerikan Misyonu hakkındaki düşüncelerini; Amerikalı misyonerler Van da gayet güzel düzenlenmiş bir misyona sahipler. Fakat son zamanlarda büyük 449 Misyoner Herbert M. Allen ile Harput misyonunda çalışan Orson Allen birbirine karıştırılmamalıdır. 450 Van da bulunan Amerikalı misyonerlerin listesi, Doğu Türkiye Misyonu ndan gönderilen mektuplar incelenerek tespit edilmiştir. 451 Hans Lukas Kieser, a.g.e., s Amerikan dikiş makinelerinin Doğu Anadolu ya getirilmesi ve burada kullanılmaları hakkında ayrıca bkz: Despatches From United State Ministers To Turkey T:579, Roll:1, September 1, 1901, Thomas H. Norton to Consulate of United State of Harpoot to Department of State. 452 Henry Tozer, a.g.e., s

135 zorluklarla başa çıkmak zorunda oldukları için önemsiz boyutta faaliyetlerine devam ettiler. Okulları tehdit altındaydı ve din değiştirenlerin sayısı gün geçtikçe azalıyordu şeklinde özetliyor ve Amerikalı misyoner George Raynolds u da şu şekilde tanımlıyordu; Bu misyonun şefi örnek bir Amerikalı, mükemmel bir insan, soğukkanlı, Şarkta geçirdiği uzun yıllara rağmen Türkçe telaffuzunun her kelimesi içindeki İngiliz i ortaya çıkarıyor. Mükemmel bir hekim bu sayede pek çok hayır işliyor Birçok Amerikalı gibi Dr. Raynolds da çay içmeyi seviyor 453. Van İstasyonunun faaliyetlerini daha iyi anlayabilmek adına, istasyon tarafından düzenlenen yıllık raporlara(annual Report) ve yıllık cetvellere(annual Tabular View) bakmak gerekmektedir. Yıllık raporlar, Eğitim(Education); Misyoner Kuvveti(Missioanary Force); Sağlık Bölümü(Medical Department); Yerli Misyonerler(Native Force) gibi farklı bölümlerden oluşmaktadır 454. Örneğin, 1889 yılına ait yıllık raporda, istasyonun en büyük eksiği, Van da yeterli sayıda vaizin olmaması olarak belirtilmektedir. Vaiz ihtiyacını karşılamak amacı ile, Harput tan yeni vaizler Van a davet edilmektedir. Bu sorunun kaynağı ise, vaiz olarak yetiştirilen Ermeni gençlerin Amerika ya gidip bir daha dönmemeleridir. Protestanlık her geçen gün yayılmakta ve vaazlara gelenlerin sayıları da her geçen gün artmaktadır yılı itibari ile, 100 ya da 125 kişi vaazlara katılmaktadır. Vaazlar, misyonerler tarafından okulun odalarında verilmektedir. Dr. Raynolds başkanlığında yeni bir kilisenin yapılması için gerekli çalışmalara başlanmış ve 500$ da toplanmıştır. Bu raporda, 1888 yılı her ne kadar sönük geçse de; İncil derslerinin verilmeye başlandığı da belirtilmektedir. Derslere, 1888 yılının kışında başlanmış ve bu derslere, yaklaşık 100 ile 200 kişi katılmıştır. Dersin ilk bölümünde, Evidence of Christianity adı altında dinsel bir konu; daha sonra da, dünyevi dersler işlenmektedir. Bu bölümde, temizliğin önemi, alkolün zararları ve beden üzerindeki etkileri derse katılanlara anlatılmaktadır 455. Ancak 1889 yılına gelindiğinde, istasyonun kuruluşundan yaklaşık 20 yıl kadar geçmesine rağmen; misyonerlere göre, istenilen başarı elde edilememiştir. 453 Hans Lukas Kıeser, a.g.e., s Bu bilgiler, 1889 yılından 1894 yılına kadar incelenen yıllık raporlar ve yıllık cetvellerden elde edilmiştir. 455 Annual Report of Van Station, 1889, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, s

136 Amerikalı misyonerlere göre, Van İstasyonunda yaşanan durgunluğa son verilmesi ve Amerikalı misyonerlerin başarılı olmaları için yapılacak ilk iş olarak, Van daki Gregoryan Ermeni Kilisesi nin etkisini azaltmak düşünülmüştür. Ancak Ermeni rahipler de, Evangelist inançların Van da yayılmasını önlemek amacı ile sürekli çalışmaktadır. Ermeni rahiplerin gösterdiği bütün çabaya ve çalışmalara rağmen misyonerler, kendi deyimleri ile aydınlatılmış rahipler e rastladıklarını ve onların da, Ermeniler arasında Evangelizmin yayılmasını istediklerini umut verici olarak gördüklerini belirtmektedir 456. Van a misyonerlerin bu kadar önem vermeleri ve bütün zorluklara katlanarak yılmadan ısrarla çalışmalarının nedeni ise, Ermeni Gregoryan Kilisesi nin Ermeni halk üzerindeki etkisidir. Misyonerler, buradaki Gregoryan inancını zayıflatamazlarsa, Ermenilerin kalbi olan Van da tutunmaları ve amaçlarını gerçekleştirmelerinin mümkün olamayacağına inanmaktadır. Bunun için, Van a geldikleri 1872 yılından itibaren, Gregoryen Ermenileri Protestan mezhebine kazandırmak amacı ile durmadan çalışmışlardır 457. Hatta Protestanlığın yayılması konusunda, Ermeni ihtilalciler ile işbirliği yaptıkları ve onlardan destek aldıkları da bilinmektedir. Ermenilere Protestan mezhebini benimsetmeye çalışan Amerikalı misyonerler, Ermeni ihtilalcilerden yüz bularak entrikalarını arttırmış; onlara, Protestanlığı kabul ederlerse siyasi anlamda istediklerini elde edeceklerini anlatarak halkı ve Ermeni papazlarını ikna etmişlerdir. Ermeni Patrikhanesi ise, bu konuda Ermeni ihtilalcilerin bir mezhebi olmadığını, onun için Protestanlığa meylettiklerini bildirmiştir. Ermeni Kilisesi, Amerikalı misyonerlerin Protestanlığı Ermeniler arasında yaymalarından dolayı rahatsızlık duymuş ve bunun Ermenileri mezhepsel olarak daha da parçalayacağını düşündüklerinden, misyonerlere daima karşı olmuşlardır 458. Ermeni Kilisesinin Amerikalı misyonerlerin bu kadar karşısında yer almasının bir nedeni de, Ermeni ulusçuluğu ile Ermeni Kilisesinin içice girmesidir. Buna göre ise, Ermenilerin Protestanlığı kabul etmeleri, onların ulusçuluklarından 456 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, October 20, 1890, from Herbert Allen to Dr. Judson Smith. Amerikalı misyonerler, sadece Gregoryan Ermenilere Protestan inancı benimsetmeye çalışmamışlar; Müslüman çocuklara yönelik olarak, Protestan mezhebini benimsetme konusunda da faaliyetlerde bulunmuşlardır; bu konuda ayrıca bu konuda bkz: BOA, HR.SYS., Dosya no:71, Gömlek no:32, 24 Mart Bu belgede, Müslüman bir çocuğun Amerika ya gönderildiği hakkında bilgiler mevcuttur. 457 BOA, HR.SYS.(Hariciye Nezareti Siyasi Kısım Evrakı), Dosya no:2741, Gömlek no:48,17 Mayıs 1312/ 29 Mayıs1896; bu konuda ayrıca bkz: BOA, HR.SYS., Dosya no:2860, Gömlek no:51, 3 Ekim BOA., YPRK.AZJ.(Yıldız Perakende Evrakı Arzuhaller ve Jurnaller), Dosya no:26, Gömlek no:80, tarihi belgede belirtilmemiştir. 118

137 vazgeçmeleri anlamına gelmektedir 459. Bu inancı, Eski Ermenistan ın kalbi olan ve milliyetçilik duygularının yoğun olarak yaşandığı Van da yıkmak, misyonerler için hiç de kolay olmayacaktır. Van ve çevresinde Protestanlığı yaymak amacı ile gelen Amerikalı misyonerlerin tümü, Van da Gregoryan mezhebinin ne kadar köklü ve cemaat kiliselerinin çok olduğunu bilmektedir yılında misyoner Herbert Allen, bu konuda, şehrin ve civar bölgenin çoğunluğunu Hıristiyanlar oluşturuyor. Manastır ve kiliselerin sayısı şaşılacak kadar çok. Birçoğunun okulları var. Ayrıca çok sayıda rahip ve papaz bulunuyor. Burada milli duyguların yoğunlaşması ile büyük bir desteği arkasına alan kilise tarihinin köklü geleneklerine karşıt görünen her unsur nerdeyse fanatik bir direniş sergiliyor. Söylemeye gerek yok Protestan kelimesi bir hakaret sözü haline gelmiş, sapkın bir mezhebe yönelerek milletini ve kilisesini terk edenler için kullanılıyor diyerek yukarıda bahsedilen gerçeği onaylamaktadır 460. Sonuç olarak Van, Ermeniler için hem dinsel; hem de buna bağlı olarak, siyasal önem arz etmektedir. Bölgedeki kilise sayısına da bir sınır getirilmediğine bakacak olursak; bu da, Osmanlı Devleti nin iddia edildiğinin aksine din ve vicdan özgürlüğüne verdiği önemi göstermektedir. Van da misyonerlerin bu dönemde en çok ihtiyaç duydukları ve Boston a sık sık bildirdikleri bir başka konuda, vaaz yerinin temin edilmesidir. Bu sorunun derhal çözüme ulaştırılmasını istemektedirler. Daha önceki yıllarda, Bahçeler mevkiinde bir yer olmakla birlikte; vaizlerinin olmaması ve bağışların devam etmemesi nedeni ile, burası kaybedilmiştir. Misyoner Allen, bu konuda bir çözüm önerisinde bulunmuştur. Allen, 1891 yılının Aralık ayında Dr. Smith e yazdığı mektupta, Van da Amerikan İstasyonunda yapılması gerekenleri şöyle sıralar:...van daki kilise hemen hemen terk edilmişti ve bu nedenle kimse gelmemekteydi. Misyoner Greene gelene kadar Pazar ayinleri düzenli yapılmamaktaydı. Fakat daha sonra düzenli olarak yapıldı. Halkın gelmesinin sağlanması için de ayinler esnasında İncil den resimler gösterilmeye ve hep birlikte 459 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, February 10, 1891, from Allen to Judson Smith. 460 Hans Lukas Kıeser, a.g.e., s

138 şarkılar söylenilmeye başlanıldı 461 der. Misyoner Allen, Ermeniler arasında Evangelistik inançların yayılmasını sağlamak için Bahçeler mevkiinde yeni bir kilisenin yapılması gerektiğini düşünmektedir. Van ın merkezinde iyi bir kilise vardır; fakat, Bahçeler mevkiinin Ermeni halkı için önemli bir merkez olup şehirden uzak olması ve yeni açılan iş yerleri ile her geçen gün öneminin artması, buraya bir kilise daha yapılmasını gerekli kılmaktadır. Kilise binasının, mutlaka merkezi bir yere yapılması gerekmektedir. Eğer misyon yakınına ya da yanına yapılırsa halkın kiliseye gelmeme riskinin olduğunu düşünen Misyoner Allen,...misyoner toplantıları için gelmeyi asla düşünmeyenler, merkezi bir alanda kurulacak olan kiliseye gelebilirler... demektedir 462. Bu durum, misyonerlerin her koşuldan en iyi şekilde yararlanmayı düşündüklerinin bir göstergesidir. Amerikalı misyonerlerin Protestanlığı yaymak amacı ile takip ettikleri diğer bir yol ise, sık sık köylere ziyarete gitmeleridir 463. Örneğin Misyoner Raynolds, zamanının çoğunu ve gücünü Ermeni fakirleri ziyaret etmeye ayırmaktadır. Bu durum doğal olarak onun, hem Ermeniler arasındaki sempatisini arttırmış; hem de, fikirlerinin daha kolay yoldan yayılmasını sağlamıştır. Sözde güven içinde olmayan ve karınlarını doyuramayan Ermeniler, kendilerine yardım getiren kim olursa olsun - ki bunlar Amerikalı misyonerler dahi olsa her şeyi kabul etmeye hazırdır 464. Amerikalı misyonerlere, Van da Protestanlığı yayma konusunda sadece Ermeni Kilisesi tarafından engeller yaratılmış değildir. Van da misyon çalışmalarının başarılı olması için, aşılması gereken bir çok güçlük vardır. Bunlardan bir diğeri de, içki salonlarının kapatılmasıdır. Van da misyonerlerin en fazla dikkatini çeken konuların başında, içki salonlarının fazla oluşu gelmektedir. Misyonerler, gençlerin burada oturup içki içmelerine ve kumar oynamalarına karşıdır. Onlara göre, gençlerin gelebilecekleri ve kendileri ile sohbet edebilecekleri yerler açılmalıdır. En 461 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, December 7, 1891, Harput. 462 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, October 20, 1890, from Herbert Allen to Dr. Judson Smith. Bazı durumlarda, misyonerlerin evlerini de kilise olarak kullandıkları bilinmektedir. Bu konuda bakınız: BOA, HR.SYS., Dosya no:71, Gömlek no:23, 14 Kanun-i evvel 1306/ 26 Aralık BOA, Y.PRK.ASK.(Yıldız Perakende Evrâkı Askerî Marûzât Evrâkı), Dosya no:214, Gömlek no:31, 26 Z 1312/ 21 Mayıs ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, January 28, 1893, Van, from Raynolds to James Barton. 120

139 önemlisi de, gençleri bu yerlerden ve zararlı alışkanlıklardan kurtarabilmek için onları kitap okumaya özendirecek faaliyetlerde bulunulmalıdır. İlk olarak, yapılan bağışların miktarı arttırılarak şehirde bulunan tek ve küçük kitapçı desteklenmelidir. Fakat bu kitapçı, merkezden o kadar uzaktadır ki; oraya gidilmesi çok zordur. Bu nedenle kitapçının merkezde açılması, bu amaca yardım edecek bir hayırseverin aranması gerekmektedir 465. Van İstasyonunda başarılı olunması için yapılması gereken diğer bir atılım da, hem misyoner; hem de, yerli yardımcı sayısının artırılmasıdır. Özellikle, köylerde çalışacak olan yerli yardımcıların sayılarının arttırılması gerekmektedir. Çünkü bu bölge, misyonerler açısından, eğer tohum ekilirse çok kısa zamanda ve verimli bir şekilde ürün alınabilecek bir yerdir. Çalışmalardan verim alınabilmesi için misyonerler sürekli olarak takip ve teşvik edilmelidir 466. Örneğin 1890 yılına ait yıllık raporda, 16 yerli yardımcı; 1893 yılına ait olan yıllık raporda ise, 39 yerli yardımcı olduğu belirtilmektedir yılında Misyoner Allen ın yazdığı bir mektupta ise, acilen 3 misyoner ailesine ve 3 bekâr misyoner hanıma ihtiyaç olduğu Bostan a bildirilmiştir 468. Van İstasyonunda etkili olan ve Van şehrini ahlaksız bulan Dr. Kimball 469 ise, Osmanlı Devleti nin, memurlarını kendilerinin zararsız olduğuna inandırmaları gerektiğini söylemekte ve bu konuda sağlanan başarının, kendilerini istasyon faaliyetlerinde de başarıya götüreceğini belirtmektedir lı yıllar, misyonerler için oldukça sıkıntılı geçmiştir. Misyoner Allen, herkesin çok yorgun ve bitkin olduğunu; fakat ümitlerin ve hislerin her zamankinden daha diri olduğunu söylemektedir ye gelindiğinde ise, her şeyin fiyatı ve 465 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, December 7, 1891, Harput. 466 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, December 10, 1891, Harput. 467 Annual Tabular View, 1890, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, December 31, 1890; Annual Tabular View,1893, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, December 31, 1893, 468 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, August 6, 1890, from Herbert Allen to Dr. Judson Smith. 469 Grace Kimball, Van Industrial Bureau, Lend a Hand, (May/ 16), 1896, s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, June 13, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, December 20, 1893, from Herbert Allen to James Barton. Misyoner Allen, 1893 yılında Van a gelişini ve ilk izlenimlerini Barton a şöyle aktarmaktadır....çalışmalarımıza başlamak için hazırdık. Gelir gelmez Dr. Reynold un evine yerleştik. Bir kaç tane kutumuz bize kıştan dolayı ulaşmadı ama biz onlarsız da burada kışı geçirebilirdik....van daki misyonerlerin hepsi yorgun ve bitkin görünüyor. Fakat ümitler 121

140 buna paralel olarak borçlanma da artmıştır. Bunun için, kişisel harcamalar en aza indirilerek açık kapatılmaya çalışılmıştır. Bu dönemde misyon faaliyetlerine kendini adayanların başında, bayan misyoner Frase gelmektedir. Kuvvetlice yaşanan kolera salgını, hem misyonun çalışmalarını; hem de misyonerlerin çevreye yaptığı gezileri engellemiştir 472. Van da misyonun kuruluş yıldönümü çok özel olarak kutlanmakta ve misyonerlerin deyimi ile bütün sıkıntılar unutulmamaktadır. Van misyonunun kuruluşunun 25. yıl kutlamasında; çok özel bir hafta sonuydu. Kilisenin bütün üyeleri misafirimiz olarak geldi. Ermeni kiliselerinden gelenler de vardı. Davete büyük bir kalabalığın gelmesini bekliyorduk. Sabah hava sıcaklığı düşüktü ve kar fırtınası vardı. Sabahleyin ilk olarak misyonun tarihini, yapılan çalışmaları ve sonuçlarını anlattık. Öğleden sonra da, Bay Allen Board Türkiye de yaptığı çalışmalarla ilgili değişik raporlar okudu 473 şeklinde bir konuşma yapıldı yılına kadar düzenli olarak tutulan yıllık raporlar incelendiğinde, 1894 yılında, Van İstasyonunda büyük bir değişiklik olduğu, misyoner Green in, sağlık nedenlerinden dolayı Van dan ayrılıp Amerika ya gitmek zorunda kaldığı ve yerli kuvvetlerden bir kişinin de, verimli olamadığından dolayı istasyondan ayrıldığı görülmektedir yılında yaşananlar, Amerikalı misyonerler ile Ermeni Kilisesini daha fazla yakınlaşmıştır. Bu yakınlaşma, 1878 yılındaki Berlin Antlaşması ndan bu yana artarak devam etmişti. Nitekim yüzyılın ortalarından bu yana devam eden çatışma, yerini artık işbirliğine bırakmıştır. Bu dönemde, Ermeni Patriği güç kaybederken; misyonerleri temsil eden Bible House da güçlenmiştir 475. Bununla birlikte 1895 yılında Van da yaşananlar, iş hayatında durgunluğa neden ve hisler her zaman olduğundan daha diri. Bizler onları çok çalışırken bulduk. Burada yapılan işler çok önemli ve etkileyiciydi. Onlar birçok çalışanını kaybetmişti. Bazen dört duvar arasında sıkışıp kalıyorduk çünkü bir yere gitmek çok zordu. 472 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:701, December 30, 1892, from Dr. Kimball to Judson Smith. 473 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, November 12, 1896, Van, bu konuda ayrıca bkz: ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, September 29, 1896, from Raynolds to James Barton. 474 Annaul Report of General Work Van Station, 1894, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:693, August 28, Han Lukan Kıser, a.g.e., s

141 olmuş; bu durum da sadece Van daki yaşamı değil, misyon faaliyetleri de engellemiştir yılının ilkbaharında ise Misyoner Allen, kendilerine yardım etmesi için Misyoner Chambers i Erzurum dan çağırmıştı. Erzurum dan derhal Van a gelen Chambers, Mayıs ın başına kadar burada kaldı. Bu sırada Misyoner Knapp da, Van İstasyonundaki misyonerlere yardım etmek için Bitlis ten gelmişti. Fakat Van da güvenli bir ortamın olmaması, her iki misyonerin baharın sonuna doğru Erzurum a; oradan da, Trabzon a gitmelerine neden oldu. Bu dönemde misyoner Allen a karşı özellikle Türklerden gelen bir düşmanlık olduğu, yazılan bütün raporlarda ve mektuplarda belirtilmektedir. Amerikalı misyonerler, Türklerle gerginlikler yaşarken; Ermenilerle her geçen gün daha da yakınlaşmışlardır. Bu durum, kendini dini alanda yapılan çalışmalarda göstermektedir. Örneğin 1896 yılında Van İstasyonunda yapılan dinsel çalışmalara bakıldığında, yaklaşık kişinin pazar toplantılarına katıldığı belirlenmiştir. Hanımlar ve erkeklerin ayrıldığı bu durumun katılımı daha da arttırdığı, misyonerler tarafından rapor edilmiştir. Misyonerler, kendilerine yeni bina yapmak için izin verilmediğinden; bu toplantıları, Erkek Okulu nun binasında yaptıklarını belirtmişlerdir. Fakat okulun ikinci katına bazı bölümler eklenerek, 500 kişilik bir dinleme salonu ve yetimler için bir pazar ayini solonu yapılmıştır.1895 yılında Protestan toplumu, 194 kişi iken; 1896 yılında bu sayı, 182 ye düşmüştür. Bunda, doğal olarak Van da yaşananların etkisi vardır yılında Van İstasyonunda, 5 misyoner ailesi ve 5 bekâr bayan görev yapmakta ve misyonerlere olan ihtiyaç, içinde bulunulan durum nedeni ile her geçen gün artmaktadır. Misyonerler Van a geldiklerinde, insanları bilgisiz bulmuşlar ve ne verirlerse alacaklarından emin olarak faaliyetlerine devam etmişlerdir 478. Van da yaşanan büyük sıkıntıların ardından, 1897 yılının Aralık ayı raporunda ise, Amerikalı Protestan misyonerlerin üzerinde durdukları iki konu vardı. Bunlardan ilki, Van Vilayetinde durumun gün geçtikçe iyiye doğru gitmesi ve iş hayatının geçen bahara göre daha da canlanmasıdır. İkinci konu ise, istasyonun maddi sıkıntısının Osmanlı Bankası ile ilgili yaşanan problemin çözümlenmesi sureti ile giderilmesidir. 476 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:693, Van Station Report for the Year 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:693, May 24, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, November 12, 1896, Van. 123

142 Misyonerler, yavaş yavaş her şeyin yoluna girmeye başlamasından memnunluk duysalar da; giyecek sıkıntısı olduğundan özellikle de yaklaşan kış nedeni ile, fakir köylerden gelen Ermenileri giydirememekten kokmaktadırlar. Giyecek yardımı olarak, yaklaşık 1.200$ toplamışlarsa da; bu para, kısa sürede içinde bitmiştir. Çünkü köylerden gelen Ermeniler halâ evlerine dönmemişlerdir. Van da giyecek sıkıntısının yanında; tohum ve hayvan ihtiyacından doğan sıkıntıların yaşandığı da, raporlarda belirtilmektedir. Bu konuda İngiliz Konsolosu ile Misyoner Allen, inek ve tarlalar için tohum sağlanması konusunda yardım etmektedir. Misyoner Allen, tarlalara buğday ekildiğinde gelecek yıl için yiyecek sıkıntısına tamamen son verileceği inancını taşımaktadır. İsyanın bitmesinden dolayı gelecek olan yardımların durmasından endişe eden misyonerler, Endüstri Bölümü tam anlamda faaliyete geçtikten sonra yardımların durdurulmasını istemektedirler 479. Sonuç olarak Van şehri, hem misyonerler; hem de Ermeniler için oldukça önemli bir yerleşim merkezidir. Amerikalı misyonerler, Ermeni Kilisesi nin büyük muhalefeti sonucunda; Van bölgesindeki Ermenileri Protestanlaştırmada fazla başarıya ulaşamamışlardır. Ancak bunun yanında, Van bölgesindeki halkı içki, kumar gibi kötü alışkanlıklardan vazgeçirmeye çalışarak, onları okumaya teşvik etmişler ve bölgenin gelişmesine katkıda bulunmaya çalışmışlardır. Misyonerler, din kisvesi altında Ermeniler arasında milliyetçilik fikirlerini geliştirmek ve yerleştirmek suretiyle de, Ermeni halk ile Müslümanlar arasında her geçen gün artan gerginliğe neden olmuşlardır. B- AMERİKALI MİSYONERLERİN VAN DA ERMENİ HALKINA YÖNELİK YARDIMLARI İlk etapta, Amerikalı misyonerlerin Osmanlı topraklarında, özellikle de Ermeniler için yaptıkları harcamaların ve yardımların tamamının Amerikan Board bütçesinden karşılanmakta olduğu sanılmaktaysa da; bu, doğru değildir. Açılan okullar, hastaneler, günlük yaşamı kolaylaştırmak adına alınan araç ve gereçler ile misyonerlerin diğer bütün masraflarının hemen hemen tamamı, Amerika ve 479 Report of Van Relief Work December 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:

143 Avrupa da yaşayan dini bütün Protestanların verdikleri maddi yardımlarla karşılanmaktadır. Ayrıca, Amerikan Protestan Kilisesinin öncülüğünde Protestan misyonerlerinin aracılığı ile toplanan bu bağışlara, Osmanlı topraklarına yerleşmek isteyen Amerikalı tüccarlardan da büyük destek gelmiştir 480. Ancak misyonerlerce toplanan binlerce dolar, sadece Ermenilere gönderilmek için değildir. Bilindiği üzere, XIX. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde bağımsızlığını kazanmak üzere ayaklanan Rum azınlık da vardır. Amerikalı misyonerler özgürlüklerini kazanmak adına, ilk olarak Rumlara da büyük maddi ve manevi destek sağlamışlardır. Yunan İsyanının çıkmasında, yayılmasında ve bağımsız Yunanistan ın kurulmasında Amerikan yardımseverliğinin büyük katkıları vardır. Onlar, Yunanistan ın barbarlardan kurtulması -ki bu barbarlar yüzyıllarca birlikte yaşadıkları Türklerdir- ve Hıristiyanlığın özgürleşmesi adına Rumlara yardım ettiklerini söylemişlerdir 481. Rum isyanlarında da, yine misyonerlerin önderliğinde Ermenilerin desteklendiği gibi, kamuoyu hareketlendirilerek bağışlar toplanmıştır. Bunun için tüccarların günlük kazançlarının belli bir yüzdesi, işlerin bir günlük yevmiyeleri, okul öğrencilerinin harçlıklarının bir kısmı, Yale, Columbia, Hamilton Kolejlerinden gelen bağışlar toplanarak Yunanlı isyancılara gönderilmiştir. Toplanan bu yardımlar, Rumların silah ve cephane almasında kullanılmıştır. Böylece sadece Anadolu da yaşayan Rumlar değil; özellikle aynı yöntem kullanılarak Ermeniler de, Amerika da yaşayan Protestan misyonerlere ve Amerika ya ayrılmaz bağlarla bağlanmışlar ve Amerikan hayranı olan büyük bir toplum oluşturmuşlardır 482. Misyonerler, maddi ihtiyaçlarını bağışlarla karşılamaya çalışmışlarsa da; bağış toplamak hiçbir zaman kolay olmamıştır. Bu amaçla, hem Amerika ya göç eden Ermeniler; hem de Amerikalılar tarafından kurulan yardım dernekleri durmadan çalışmıştır. Örneğin, 1894 yılında Boston da kurulan United Friends of Armenia, 480 Bilal Şimşir, Ermeni Propagandasının Amerika Boyutu Üzerine, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu İlişkileri Sempozyumu (8-12 Ekim 1984, Erzurum), Ankara, 1985, s Yunan İsyanı sırasında Kuzey Amerika Hükümetinin Osmanlı Devletini desteklediğini gösteren belgeler için bkz. Düvel-i Ecnebiye Defteri, s Burada sayfa 79 a kadar(belge 234) olan belgelerde, Amerika Devleti veya Amerika Cumhuriyeti tabirleri yer alırken; 234. belgeden sonra Amerika-yı Şimali Hükümâtı tabiri kullanılmaya başlanmıştır. 482 Robert L. Daniel, American Philanthrophy in the Near East , Ohio University Press, Athens, 1970, s Amerikalı misyonerlerin, sadece Yunanlıların, Bulgarların ve Ermenilerin ayaklanmaları konusunda değil; Suriyelilerin ve Makedonyalıların da bağımsızlıklarını sağlamak amacı ile para topladıkları ve dernekler kurdukları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz: BOA, Y.PRK. MK.(Yıldız Perakende Müfettişlik ve Komiserlikler Tahriratı), Dosya no:9, Gömlek no:49, 20 Teşrini Sani 1315/ 2 Aralık

144 1895 yılında Washington da kurulan Phil-Armenic Association ve yine aynı yıl Newyork ta kurulan National Armenian Relief Committee bunların en yoğun çalışan yardım dernekleri arasında yer almaktadır 483. Bu derneklerin amacı, sadece Anadolu da sözde barbar Türklerin zulmü altında inleyen Ermenileri kurtarmak değil; Osmanlı İmparartorluğu nun sınırları içerisinde hükümetin gazabına uğrayan Amerikalı misyonerleri de korumaktır 484. Derneklere yardım toplamak için propaganda yapılması şarttır. Bu nedenle misyonerler, Bitlis te, Muş ta, Van da kısacası Anadolu da yaşanan olumsuzlukların yurtdışında anlatılması gerektiğine inanmaktadır. Örneğin, Van misyonerlerinin en çalışkanlarından ve özellikle misyonerlere gerekli olan malzemeleri kolaylıkla İran dan temin eden Misyoner Allen, sadece Van da yaşananları anlatmak amacıyla önce İstanbul a; oradan da, Amerika ya gitmiş ve Ermenilerin sözde maruz kaldıkları zulümleri kamuoyuna anlatmıştır. Van da faaliyet gösteren bir başka Amerikalı misyoner Raynolds ise, 18 Ağustos 1897 de yazdığı ve Sevgili Barton diye başladığı mektubunda; Allen ın Amerika ya gidiş amacının, sadece Van da yaşananları kendi ülkesindeki insanlara anlatmak olduğunu belirtmiştir 485. Bundan da anlaşılacağı üzere misyonerler, hem Amerika ya; hem de Avrupa nın birçok ülkesine rahatlıkla gidebilmekte ve burada kamuoyunu istedikleri gibi yönlendirebilmektedir. Hâlbuki misyonerler, Osmanlı Devleti nin, kendilerinin Osmanlı topraklarına giriş ve çıkışlarını çok dikkatli incelediğini; kendilerine gönderilen yazıların da, yok edildiğini veya denetlendiğini sürekli olarak rapor etmektedir. Onlar, konsolosların ülkelerine gönderdikleri raporların dahi özgürce yayınlanmasına izin verilmemesinden dolayı, Osmanlı topraklarında yaşananları dünya kamuoyuna anlatamadıklarından da şikâyet etmektedir 486. Amerika da Türk düşmanlığı üzerine dayandırılan propaganda 483 Thomas A. Brayson, American Diplomatic Relatıons With the Middle East , The Scarecrow Press, Newjersy, 1977, s.33, özellikle The National Armenian Relief Committee, Amerika daki bir çok ufak yardım derneğini bir araya toplamak amacı ile kurulmuştur. 484 Söz konusu dernekler Boston, Chicago, Newyork ta kurulmuştur. Bu konuda bkz: BOA, HR.SYS., Dosya no:74, Gömlek no:8, 13 Mayıs 1312/ 25 Mayıs 1896; BOA, HR.SYS., Dosya no:74, Gömlek no:9, 17 Mayıs 1896/29 Mayıs Bu belgelerde ayrıca, Amerikalı misyonerlerin haklarını Amerikan Hükümeti nezdinde korumak amacı ile Müdafaa Komitesi nin kurulduğu ve komitenin aldığı kararlar bulunmaktadır. 485 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol:11, August 18, 1897, Van, from G.C. Raynolds to L.J. Barton. 486 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, November 19, 1894, Van, from G.C. Raynolds to Judson Smith. Misyonerlerin mektuplarının açıldığı ve ulaşmadığı konusunda daha fazla bilgi için bkz: ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, Vol:16, January 28, 1895, Van, from G.C. Raynolds to L.J. Barton. 126

145 sonucunda toplanan bağışlarda, Anadolu da yaşamış ve daha sonra hatıralarını yazmış olan misyonerlerin anı kitapları 487 ; Christian Herald; Missionary Herald gibi kendi yayın organları; Washington Post, Chronicle, Tribune, Chicago Times Herald, Evening Post, Daily Newyork gibi gazetelerde çıkan makalelerin etkili olduğu bilinmektedir 488. Amerika ve İngiltere de yayınlanan bu gazete ve dergilerde yazılan yazılarda, yurtdışından gelen etki ve baskı olmadıkça Anadolu da yaşayan Ermeni ırkın yok edilmesine devam edileceğini söyleyen Amerikalı misyonerler, yapılan çalışmaların ve harcamaların hepsinin Ermenileri kurtarmak için olduğunu belirtmektedir 489. Sonuç olarak, vahşi Türk, mazlum Ermeni imajı bir daha silinmemek üzere beyinlere kazınmıştır. Washington da bulunan Osmanlı elçisi Mavroyeni Bey, 490 misyonerlerin en önemli propaganda aracının, kendileri tarafından basılan Missionary Herald adlı dergi olduğunu, Anadolu da bulunan misyonerlerden gelen mektupların bu dergide en ince ayrıntısına kadar yayınlandığını ve bu nedenle gerekli olan önlemlerin derhal alınması gerektiğini Osmanlı makamlarına bildirmiştir. Mavroyeni Bey, bu konuda,...istanbul dan ve İmparatorluğun diğer bölgelerinden gelen çok önemli bilgiler bize ulaşıyor. Günlük gazeteler bizim yapabildiğimizden daha fazla olarak cesurca bu haberleri basıyorlar... demektedir. Bu gazete ve dergide yer alan haberlerde, Osmanlı Hükümeti, masum ve zavallı Ermenileri katleden bir hükümet olarak gösterilmekte ve yayınlanan haberlerin kaynağının da, Anadolu da yaşayan misyonerlerin gizli raporları ve gönderdikleri mektuplar olduğu belirtilmektedir. Mavroyeni Bey, Amerikan Dış İşleri Bakanı Richard Olney e 2 Ocak 1896 tarihinde yazdığı raporda, Amerikan halkının düşüncelerini sözlü ya da yazılı olarak serbestçe ifade etmekte özgür olduğunu bildiğini; fakat yazılan ve söylenenlerin gerçek bilgiler 487 Bilal Şimşir, a.g.m., s.106, Edwin B. Bliss in, Turkey, The Armenian Atrocities; A.W. Williams ın Bleeding Armenia; Frederick Davis Grene nin, Armenian Massacres or the Sword of Mohammed adlı kitapları, 1896 yılında Amerika da basılmış ve Türk düşmanlığının yaratılmasında etkili olmuştur. Tabiî ki, Robert Kolejin kuruculuğunu ve müdürlüğünü de yapmış olan Cyrus Hamlin in My Life and Times ve Among the Turks kitapları da bu meyanda unutulmamalıdır. 488 BOA, A.MKT.MHM.(Bâbıâlî Evrak Odası Sadaret Mektubi Kalemi, Mühimme Kalemi), Dosya no:536, Gömlek no:31, 17 Şubat 1311/ 29 Şubat Ermenilerin, Kürtlerin baskı ve zulmüne uğradıkları; misyonerlerin de, bunu önlemek adına çalıştıkları hakkında ayrıca bkz: ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, January 28, 1894, Van, from G.C. Raynolds to James Barton. 490 Washington da görev yapan Osmanlı elçisidir yılları arasında Washington da bulunmuştur. Çağrı Erhan, a.g.e., s.420; ayrıca bu konuda bkz: Bilal Şimşir, Washington daki Osmanlı Elçisi Alexandre Mavroyeni Bey ve Ermeni Gailesi, Ermeni Araştırmaları, IV, (Ocak- Şubat 2002), Avrasya Stratejik araştırmalar Merkezi yay., Ankara, 2002, s

146 olmadığını belirterek, Amerikan Hükümetinin basının bu tavrı karşısında gerekli önlemleri almadığı takdirde, Osmanlı Hükümetinin farklı yöntemler izleyerek kendisine ve halkına yönelik saldırıları önleyeceğini bildirmektedir 491. Mavroyeni Bey, Osmanlı Hariciyesine gönderdiği diğer bir yazıda da, 24 Mart 1312(5 Nisan 1896) tarihinde Washington Post Gazetesi nde yine Osmanlılar aleyhine çıkan bir makaleden bahsetmekte; bu makalede Ermenistan diye bir memleketten söz edildiğini, Osmanlı topraklarında din ve mezhep özgürlüğünün olmadığının ve özellikle de Ermenilerin sadece Hıristiyan olmalarından dolayı öldürüldüklerinin yazıldığını belirtmektedir. Osmanlı elçisi, bu suçlamalar üzerine de, şurasını tekrar ediyoruz ki hükümet-i seniyye din ve mezhepten dolayı hiçbir kavme zulüm etmez ve etmemiştir bu hal şunla müspettir ki Memalik-i Şahane de Ermenilerden ma ada Rum, Süryani, Keldani, Musevi bulunmaktadır. Bunların zulme uğradıklarına dair şimdiye kadar hiçbir şey işitilmemiştir Yalnız Ermenilerin mezheplerinden dolayı duçar-ı zulüm oldukları iddiası pek gariptir. Zat-ı Hazret-i Şehriyarı yalnız Ermenilere husumet olsalar idi yüzlerce mil baid olan Anadolu da oturan Ermenileri itham edecekleri yerde en yakın bulunan Ermenilere karşı icra-yı şedid ederlerdi. Memalik-i Şahane de Ermeniler mezheplerinden dolayı hiçbir tehlikeye maruz değillerdir. Misyonerlerinin Amerika ya avdetle Ermenileri kendi hallerine bıraksalar bunlar her cihet rahat ederler demektedir 492. Görünen odur ki; Washington da bulunan Osmanlı elçisi de, dergi ve gazetelerde çıkan yazılardan rahatsızdır ve bu bilgilerin doğru olmadığını ispatlamak amacı ile tek başına büyük savaş vermektedir 493. Gazete ve dergilerde, Amerika da Türklere karşı aleyhte kamuoyu oluşturmak ve bağış toplamak amacı ile Anadolu da Ermeni devrimci hareketin oluşmasını haklı gösterecek yazılar da yer almıştır. Örneğin Raynolds, 18 Ağustos 1896 da Independent Gazetesi ne yazdığı ve başlığı Ermeni Devrimciliği(Armenian Revolutionism) olan yazısında bu konudan bahsetmekte; devrimci hareketin ortaya çıkmasının nedenini, zulüm ve katliamlara bağlamakta ve Allah Türkün zulmünden 491 Despatches From US to the Secretary, T:815, Roll:8, Vol:8, January 2, Anadolu da bulunan Amerikalı misyonerlerin gönderdikleri raporların Amerika da bulunan gazetelerde basıldığı ve burada yayınlanan yazıların doğru olmadığı hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz. BOA, HR.SYS., Dosya no:65, Gömlek no:46, 13 Nisan 1312/ 25 Nisan BOA, HR.SYS., Dosya no:74, Gömlek no:62, 2 Nisan 1315/ 14 Nisan Çağrı Erhan, a.g.e.,s

147 korusun demektedir 494. Fakat, yazının yayınlanıp yayınlanmayacağı konusunda tereddütleri vardır. Yapılan propagandalar sonunda, toplanan bağışların dağıtılmasında bazı problemler yaşanmıştır. Bunlardan ilki, bağışların Amerikalı misyonerler tarafından Ermenilere devletin yardımı ve aracılığı olmadan dağıtılmasının, yasal olup olmadığı konusudur. Örneğin, Washington Osmanlı Hariciyesi ne, hükümetin Amerikalı misyonerlerin topladıkları nakdî yardımların Ermenilere dağıtılmasını hakikaten yasaklamış olup olmadığı sorulmuştur. Bu haber, vaktiyle Ermeniler hakkında kendilerine gizlice bilgi veren Mösyö Boziçyan dan alınmıştır. Bunun üzerine Washington Osmanlı elçisi, hükümetin, yardımın dağıtılması hususunu yalnız misyonerlerin eline bırakması ve aracılık yapmaması halinde; Amerikalıların sadece yardıma muhtaç olan Ermenilerin değil, Ermeni ihtilalcilerinin de ceplerini doldurabileceklerini belirtmektedir. Ayrıca, yukarıda bahsi geçen Mösyö Boziçyan ın, Osmanlı Devleti ni yardımların dağıtılması konusunda aracı olma konumundan çıkarmak için Boston da gerekli çalışmaları da yaptığı elçi tarafından Hariciyeye iletilmiştir 495. Bağışların dağıtılması konusunda yaşanan ikinci önemli sıkıntı da, Avrupa da ve Amerika da toplanan yardımların sadece Protestan olan Ermenilere dağıtılması konusudur. Bu durum, sadece Osmanlı Devletini değil; Katolik Ermenileri de rahatsız etmektedir. Özellikle Katolik Ermeni Patriği Stefano Pietro Azarian, Amerikan misyonerlerinin topladıkları bu bağışların sadece Protestan Ermenilere dağıtılmasını misyoner Dr. George Gilinger a şikâyet etmiştir 496. Amerikan Board bütçesinden yapılan bağış miktarlarını değerlendirecek olursak, ortaya şöyle bir tablo ortaya çıkmaktadır: Amerikalı misyonerlerin Anadolu topraklarına ilk adım attıkları yıl olan 1820 de, dolar bütçesi olan Amerikan Board a hiç bağış yapılmadığı görülmektedir. Bağışlar, 1822 yılında başlamış ve sadece bir yıl devam etmiştir. Daha sonra yine kesintiye uğramış ve 1836 yılına kadar yine bağış yapılmamıştır. Ancak 1836 yılında, doların Amerikan 494 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, August , Van, from G.C. Raynolds to L.J. Barton. ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, August , Van, from G.C. Raynolds to L.J. Barton. 495 BOA, HR.SYS., Dosya no:2834, Gömlek no:20, 24 Kanun-ı evvel 1310/ 5 Ocak BOA, HR.SYS., Dosya no:2741, Gömlek no:50, 31 Mayıs 1312/ 12 Haziran

148 Board bütçesinde bağış olarak kayıtlı olduğunu görmekteyiz ve 1857 yılları arasında ABCFM nin yıllık bütçe analizleri incelendiğinde, bağış hanelerinin boş olduğu görülür. Fakat, 1858 yılına girilmesi ile birlikte bağışlar artarak devam etmekte ve yılları arasında iki kata ulaşmaktadır. Nihayet, 1896 yılında toplanan bağış miktarı oldukça artmış ve dolara yükselmiştir. Bu dönemde dolar olan Amerikan Board un bütçesine bakıldığında, bağışın çok önemli bir yer tuttuğu görülür. Aşağıdaki tabloda, isyan döneminde Amerikan Board bütçesine yapılan bağışlar gösterilmektedir 498. miktarı Tablo 6: yıllarında Amerikan Board bütçesine yapılan bağış 1892 Yılında ABCFM Bütçesinde Bağışlar 1896 Yılı ABCFM Bütçesinde Bağışlar ABCFM BÜTÇESİ BAĞIŞLAR ABCFM BÜTÇESİ BAĞIŞLAR Yılı ABCFM Bütçesinde Bağışlar ABCFM BÜTÇESİ BAĞIŞLAR 1896 yılının Haziran ayında Van da patlak veren Ermeni isyanı öncesi ve sonrası şehirde yaşananları tespit edebilmek için, 1896 ve 1897 yılı yardım raporları incelenmiş; yapılan yardımlar, Yardım Çalışmaları(Relief Work) Bölümü altında değerlendirilmiştir. Van daki yardım çalışmaları, iki bölümde incelenmelidir. Bunlardan ilki, Amerikalı misyonerlerin istasyon bünyesinde kurdukları Endüstri Bürosu faaliyetlerinin ürünü olarak elde edilenlerin, yardım olarak hem yetimlere; 497 Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s

149 hem de Ermenilere dağıtılmasıdır. İkincisi de, doğrudan dışarıdan gelen yardımlardır 499. Newyork Ulusal Ermeni Yardım Komitesi(National Armenian Relief Community of Newyork), Ermeni Kadınları Yardım Komitesi(Womens Armenian Relief Community), İncil Toprakları Misyonu Yardım Topluluğu(The Bible Lands Mission Aid Society), İrlanda Belfast, Cenevre ve Paris Evanjelikleri nden gelen yardımlar ile Amerikan halkı, İngiliz Konsolos Yardımcısı Binbaşı Williams ve İngiltere de bulunan Ermeni Kadın Yardım Komitesinden Bayan Madeline Cole aracılığı ile gelen yardımların tamamı Van Vilayetinde yaşayan Ermenilere dağıtılmıştır İsyan Döneminde (1896) Karşılıksız Yardım Bölümünün Çalışmaları ve Amerikalı Misyonerlerin Ermenilere Yardımları 1896 yılının Haziran ayında Van da başlayan Ermeni isyanının hazırlıkları bu tarihten birkaç yıl önce başlamış ve Ermeni ihtilalciler daha önce de başarısız bir isyan girişiminde bulunmuşlardır. Bütün bu gelişmeler Van İstasyonunda yapılan yardım çalışmaları, 1896 yılının Şubat ayından itibaren incelenmeye başlamasına neden olmuştur. Misyonerler, Boston da bulunan merkeze üçer aylık raporlar halinde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler vermişlerdir yılı Şubat ve Mart aylarına ait olan raporda, ilk olarak köylerin ve köylülerin durumu ele alınmıştır. Köylüler yardıma muhtaçtır; Şubat ayının fırtınaları dinene ve yollar açılana kadar köylerinde mahsur kalmışlar ve ihtiyaçları karşılanamamıştır. Havaların biraz daha yumuşamasıyla birlikte, tek bir vücut olmuşlar ve Misyoner Raynolds ın tabirine göre, kendilerinin üzerine hücum etmişlerdir. Amerikalı misyonerler, kendilerinden yardım isteyen Ermeni halkını şehirli ve köylü olmak üzere iki kısma ayırmaktadır: Şehirde yaşayan yoksullar ve köylülerdir. Şehir yoksulları, başvurularını bölge memurları aracılığıyla yapmışlardır. Misyonerlerin gözlemcileri tarafından doğrulandıktan sonra da, yardım alacakların listeleri oluşturulmuştur. 499 Bu bilgiler, yılları arasında Amerikan Board Van misyonerlerinin hazırladıkları yıllık raporlardan, Yetimhane, Endüstri Bölümü, Karşılıksız Yardım Bölümü raporları incelenerek varılan genel bir kanıdır. 500 Van Relief Work and Orphanage, November 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694; bu konuda ayrıca bkz: Robert Daniel, American Philantrohy in the Near East, Ohio University Press, Athens,

150 Köylüler ise, başkanları veya papazları aracılığıyla grup halinde misyona çağrılmış; sefalet dereceleri hakkında genel bir bilgi edinmek için gözlemlenmiş; köy hakkındaki gerekli bilgiler edinilmiş ve bütün bunlardan sonra, yapılacak yardım miktarı belirlenmiştir 501. Noreduz(Nosduz) ve Moks(Meks) yörelerinden gelen köylüler, en sefil olanlardır. Norduz bölgesi misyona daha yakındır ve Kimball a göre, aslında buranın daha iyi durumda olması gerekmektedir. Fakat burası da; soygun, cinayet ve bu bölgedeki tüm Ermeni nüfusa zulmetmek gibi suçlarla yargılanan, cezalara çarptırılan, ama serbest dolaşan Kürt haydut Şakir in baskısı altındadır. Bölgede yaşayan birçok insan, bu nedenle çoktan göç etmiş; geride kalanlar ise, açlıktan ölecek derecede sömürülmüşlerdir. Göç eden Ermenilerin mal varlıkları, hatta manastır ve kiliselerinin hazinelerinin bile bu reisin ve adamlarının elinde olduğu da iddia edilmektedir. Amerikalı misyonerler, Ermeni köylülerin bir an önce evlerine dönmeleri için, hükümet korumasında bir yardım seferi başlatmıştır. Onlar Meks in, bir an önce yardım ulaştırılması gereken bir bölge olduğunu düşünmektedir. Nitekim yurt dışından gelmesi beklenen 200 TL(Turkısh Liras) nin de, bu bölgeye gönderilmesine karar vermişlerdir. Misyoner Dr. Kimball, Ocak-Mart ayları Van Yardım Raporunda bu konu hakkında şöyle demektedir:...şimdiki eylem planımız köylüleri mümkün olduğunca çabuk köylerine geri döndürmek ve yeterli can güvenliğimizin sağlandığı her yerde onlara kendi köylerinde yardım ulaştırmak. Bu amaç şehirdeki köylü topluluklarına kuşkuyla bakan hükümet tarafından da kabul görüyor. Bunun yanında hükümet, köylüleri köylerine geri götürmede gerekli güvenliği sağlayarak bizimle işbirliği yapmayı da vaat ediyor. Bu bağlamda, 700 ün üzerinde insanı köylerinde yardım edeceğimizi vaat ederek geri gönderdik. Birçok durumda bu vaatlerin yerine getirilmesi ise insanlar için ölüm kalım meselesidir... Ayrıca Kimball, Şubat boyunca Arjesh(Erciş) bölgesine bir Ermeni komitesi sakini tarafından dağıtılmak üzere 100 TL gönderdik. Şu anda daha fazla istiyorlar. Ayrıca Shahdagh a (Şahdağ) 150 TL eşliğinde hükümet koruması altında bir temsilciler heyeti gönderdik. Köylerdeki yardım çalışmalarını sürdürmek, bahara kadar onlara ekmek tedarik 501 The Van Industrial Breau and Village Relief Work, Janurary- March 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, s

151 etmek ve yeniden kendilerine yetecek duruma gelmeleri için onlara öküz ve tahıl tohumu temin etmek için acilen TL ye ihtiyacımız var 502 demektedir. Misyoner Kimball ın Lend a Hand adlı dergide yazığı bir yazıda ise, Şubat ve Mart sonlarında uzak bölgelere 3 yardım seferi düzenlendiği ve 33 köy barındıran gölün kuzeyindeki Erciş e, güvenilir yerel bir komite tarafından dağıtılmak üzere 300 dolar gönderildiğini belirtilmektedir. Yine Kimball, bu bölgeye sonbahar aylarında eşkiya saldırısı yapılması nedeniyle bölge halkının soyulmuş olduğu; komiteye, sefaletin büyüklüğünü bildirmiş ve onlardan yardım için para göndermelerini istemiştir. Bundan başka, Van ın tahıl ambarlarından biri olan bu bölgede yaşayan insanların kendi kendilerine yeter duruma getirilmelerinin, ekonomi için de iyi olacağı, ancak güvenlik eksikliğiyle birlikte kaynak yetersizliğinin bu arzulanan yardımın önünde engel teşkil ettiği ifadeleri de yazıda yer almıştır. Ermeni köylerine yardım ulaştırmak için yapılan diğer bir seferi ise, kış boyunca harap olan Boğazkesen(Boghas-Kesan) bölgesine düzenlenmiştir. Burada bulunan 100 kadar Ermeni ve daha önce Yezidi köylerinde yaşayan ancak son zamanlarda Kürt tehditleriyle sürülen 200 kişi dâhil olmak üzere, yaklaşık 600 kadar insanın ihtiyaçlarını karşılamak için Yardım Komitesince 300 dolar gönderilmiştir. Kimball, yardım paralarını ve Bernard Whiteman adına düzenlenen çekleri, Lend A Hand adlı yardım kurumundan aldığını bildirmektedir. Dr. Grace Kimball, yazısının sonunda ise,...ve böylelikle her taraftan zorluklar ve zihin kurcalayan problemlerle kuşatılmış haldeyiz. Kürtlere karşı gerçek güvenlik sağlanmadıkça insanlar için kış ortasından daha fazla ümit görünmüyor 503 demektedir. 502 Grace W. Kimball, Van Industrial Bureau, Lend a Hand, XVI/5, (1896 May), s The Van Industrial Bureau and Village Relief Work, March- April 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, s.3. Benzer yardım gezilerini, Amerikan misyonlarının olduğu bütün bölgelerde görmek mümkündür. Özellikle misyon okullarında çalışan öğretmenler ticaret yapmak, insanları aydınlatarak doğru yolu göstermek ve manevi olgunluğa eriştirmek amacı ile çevreye geziler düzenlemektedir. Örneğin 1893 yıllında Merzifon ve çevresinde çıkan Ermeni ayaklanmalarında, sözde yardım gezilerine çıktıklarını beyan eden Merzifon Anadolu Koleji öğretmenlerinin etkisi açıktır. Anadolu Koleji nde çalışan Karabet Tomayan ve Ohannes Kayayan Kayseri, Merzifon ve çevresinde yaptıkları gezilerde Hınçak Teşkilatı ile hazırladıkları plan doğrultusunda halkı ayaklanmaya teşvik etmişlerdir. Bu konuda bkz: BOA, YPRK. HR.(Yıldız Parekende Hariciye Nezareti Maruzatı), Dosyo no:16, Gömlek no:88, 4 Nisan 1310/ 16 Nisan Buna karşılık kolej öğretmenleri, Osmanlı makamları tarafından yapılan bütün suçlamaları reddetmekte; halkın Geverek ve Kayseri de ele geçen mektuplarda kendi isimlerini kullanarak kendilerini suçladıklarını, bu gezilere sadece buğday ticareti yapmak, sevgi, kardeşlik ve Hıristiyanlık konularında vaaz vermek amacıyla çıktıklarını iddia etmişlerdir. Despatches From US to the Secretary, Roll:65, Vol:67, July 2, September 30,

152 Sadece Van misyonunda değil; Anadolu da kurulan bütün Amerikan misyonlarında bu tür yardım faaliyetlerine rastlamak mümkündür. Misyonerlere göre, ihtiyacı olanlar sürekli olarak yardım almışlardır. Yapılan yardımlar ise, sözde ezilen mazlum Ermeni halkını yok olmaktan kurtarmak adınadır. Hâlbuki, toplumun her kesiminin yardıma ihtiyacı vardır. Çünkü yaşanılan bölge, savaş alanıdır; çetecilik almış başını gitmiştir. Kürt aşiretleri, zaman zaman bölgede asayişi daha da bozacak faaliyetlerde bulunmaktadır. Hastalık, açlık ve asayişsizlik kol gezmektedir. Van da bulunan Amerikalı misyonerler tarafından Şubat- Mart ayları için hazırlanan faaliyet raporunda, Van a sürekli olarak gelen Ermeni köylülerin ihtiyaçlarını karşılamak adına yaşanan maddi sıkıntılar yer almaktadır. Amerika daki hayırseverlerin yardım çalışmalarına ara vermesi ve beklenmedik bir şekilde köylerde yaşayanların şehir merkezine akın etmeleri, misyonerlerin günde kişi ile meşgul olmalarını gerektirmiş; bu durum onları ciddi mali sıkıntılara sokmuştur. Hâlbuki onların bütün çabaları, uzak bölgelerde yaşayan kimsesiz ve açlara yani Ermenilere daha fazla yardım göndermekten başka bir şey değildir 504. Gelen yardımların azaldığının belirtilmesine rağmen, Ocak-Mart aylarında toplam yardım miktarı TL değerinden 7.036,05 liradır. Yapılan bu yardımların 2372,22 TL si, Christian Herald dan; 66,18 TL si, Boston CEC den; 42,29 TL si, Womans Board dan; 6,82 TL si, Bayan C.H. Dennison dan; 12,27 TL si, Bayan E.O. Butler den; 7,95 TL si, Andover halkından; 21,14 TL si, Bayan Hilda Seccomb dan; 18,18 TL si, Bayan C.A. Seccmb dan; 00,37 TL si, Friends den; 30,35 TL si, Vassar College dan; 57,00 TL si, İzmir Amerikan Koleji nden ve 885 TL si, Woman s Armenian Relief Committee den gelmiştir 505. Bazı durumlarda, şehir esnafının da para yardımı yaptığı görülmüştür. Van da Ermenilere, sadece nakdi yardım değil; ekmek yardımı da yapılmıştır. Ocak ve Mart ayları itibari ile Van da mevcut 6 fırından insana ekmek dağıtılmıştır. Ekmeğini kendi yapabilecek olanlara ise, ekmek yerine 442 kilelik 506 buğday dağıtılmış; bu yolla, öğütme ve pişirme masrafından da kurtulunmuştur. Her 504 The Van Industrial Breau and Village Relief Work, February- March 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, , Reel:694, s Financial Statement of the Van Industrial Bureau and Village Relief Work, January- March 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, , Reel: 694, s Kile: Tahıl ölçmede kullanılan birim. 134

153 fırında, günde yaklaşık 60 kile buğday kullanılmakta ve bu da, 125 dolarlık bir masrafa mâl olmaktadır 507. Ocak ayında, TL tahıl alınmış; TL de, maaş ve kira masrafları için harcanmıştır. Şubat ayında ise, tahıl için harcanan toplam miktar TL iken; bu meblağ, Mart ayında TL ye yükselmiştir. Kira ve maaş giderleri için de Şubat ayında TL ayrılmış iken; bu rakam, Mart ayında tamamen ortadan kalkmıştır. Mart ayında misyon bütçesinde kira ve maaş giderinin yer almaması, fırınların binalarına artık misyonun sahip olduğunu göstermektedir. Maaş verilmemesi ise, Ermeni köylülerin fırınlarda ücretsiz olarak çalıştırıldığı izlenimi verse de; misyon anlayışında, az da olsa bu insanlara maaş verilmesi gerekmektedir. Fırınlara alınan tahıla ödenen miktarın aylık olarak artış göstermesi de, misyonun yardım çemberinin genişlediğinin göstergesidir 508. Bu dönemde Karşılıksız Yardım Bölümü nden 509 yapılan yardımların azaltılmasının tek yolu, Ermeninilerin evlerine geri dönmesini sağlayarak, şehirdeki insan sayısının düşürülmesidir. Yardımların ihtiyacı olanlara ulaşması ve eşit olarak dağıtılması için, Van Vilayetine bağlı olan köyler ihtiyaç sırasına göre ele alınmıştır. Buna göre ilk önce, güvenliğin sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilmiş ve ihtiyaçlar saptanımış; giyim ihtiyaçları asgari düzeyde karşılanmış; yeteri kadar ekmek fişi vermiş 510 veyahut da ekmek parası kadar yardım edilmişti. Şubat ayında, Karşılıksız Yardım Bölümünden 662 dolar harcanmıştır 511. Bu miktarın yaklaşık 700 aile arasında paylaştırıldığı, Kimball tarafından belirtilmektedir. Yapılan yardımların aylara göre dağılımı ise şöyledir: Ocak ayında, Karşılıksız Yardım Bölümünden dağıtılan yardım miktarı TL; dağıtılan giysinin tutarı ise, TL dir. Şubat ayında dağıtılan miktar, TL; giysinin değeri TL dir. Bu belgede, yukarıda bahsedilen rakamdan daha az miktarda yardım yapıldığı belirtilmiştir. Mart ayında Karşılıksız Yardım Bölümünde dağıtılan yardım miktarı, TL; giysi 507 Grace W. Kimball, a.g.m., s Financial Statement of the Van Industrial Bureau and Village Relief Work, January- March 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, , Reel:694, s Van Amerikan Misyonunda Ermenilere yardım eden diğer bir bölüm de, Karşılıksız Yardım Bölümü (Free Aid Society) adı altında çalışmaktadır. Fifth Report of the Van Industrial Breau and Village Relief Work, March-April 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, s Fourt Report of the Van Industrial Bureau and Village Relief Work February- March 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: A.g.m., s

154 değeri ise, TL dir. Bu üç aylık dönemde karşılıksız olarak yapılan yardım miktarı da, yaklaşık TL olarak verilmektedir 512. Şubat ayında Van da yapılan çalışma, bedava ekmek, giysi ve yatak yardımlarıyla yaklaşık 19 bin kişiye toplam dolar harcanmıştır 513. Misyoner Kimball, Şubat ayında yaşananları hazırladığı raporda şöyle anlatmaktadır: hala ihtiyaçların ardı arkası kesilmiyor. Bu sırf soyların devam edilmesi için verilen amansız bir mücadele ve eğer geçmişte bu tür yardımlar var olmasaydı bu mücadele bile söz konusu olmazdı. En iyimser yenilik hayalleri bile gerçekleştirilebilirse, en az 2 ay daha yardım talepleri son bulmayacaktır. Endüstri Bölümü en az 3 ay daha çalışmalarını sürdürmelidir. Henüz Ermenilerin kendileri için yapılanlara minnettarlıklarını bildirecek kadar hür olacakları zaman gelmedi. Fakat hayırsever insanlar bir an bile olsa oluşturdukları bu büyük yardım dalgasının duygusuz iyilikbilmez insanlarca kullanıldığını düşünmesinler. Şimdilik konuşamıyorlar, ama onlar için bu yapılanlar tarihlerinden ve hafızalarından asla silinmeyecek, bu onların hayatlarındaki tek parlak nokta olarak kalacak 514. Mart-Nisan ayları için hazırlanan raporda yer alan en önemli konu, köylülerin evlerine döndürülmesi meselesiydi. Bu dönemde Hükümet onları geri dönmeye teşvik etti ve güvenlik garantisi verdi. İngiliz İkinci Konsolosu Binbaşı Williams da, bu önemli konuda hükümetle birlikte çalıştı. Yapılan çalışmalar sonunda, Ermeni köylüler evlerine dönmeye gönüllü olmuşlarsa da; bazılarının halâ güvenlik konusunda tereddütleri vardı. Buna rağmen Mart ayına kadar, yaklaşık kişi köylerine döndü. Fakat evlerine dönen köylülerin bazısı, Kürtler tarafından baskına uğradı. Bu durumdan Osmanlı Hükümeti de rahatsız olmuş ve bunun üzerine, Van Jandarma Karakolu ndan Kürtleri yola getirmek için 3 ayrı yöne müfreze birliği gönderilmiştir. Ancak, alınan tedbirler ve gönderilen müfreze, misyonerleri tatmin etmemiştir. Hatta misyoner Kimball,...dolayısıyla köylerin güvenliliği meselesinin geleceği bir ay öncesinden de belirsiz ve hâkim fikir, köylerde Hıristiyanların yaşamasının mümkün olmayacağı yönünde. Böyle mi olmalıydı, sonbaharda ektikleri ve bolca mahsul bekledikleri onca ürün işleyip hasat etme zahmetine bile 512 Financial Statement of the Van Industrial Bureau and Village Relief Work, January- March 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: 694, s A.g.m., s Grace Kimball, Van Industrial Bureau, Report of Work for February, 1896, Lend a Hand, XVI, (May, 1896), s

155 katlanmayacak zalim Kürtlerin ellerine mi geçecek. Ve tüm bahar mahsulleri ekilmeden mi kalacak, bu baharda açlık sıkıntısına sebep olur. İşte o zaman toplu göç seçenekleri yeniden gündeme gelecek. Toplu göç hakkında hükümetin izin verip vermeyeceğini bilmiyoruz... demişti. Güven ortamının sağlanamaması, köylülerin evlerine dönme planlarını ertelemelerine ve misyonun yardım faaliyetlerini arttırmasına neden olmuştur. Kış mevsiminin uzun sürmesi ve tarlaların zamanında ekilmemesinden dolayı, bu dönemde tahıl bulma güçlüğü ile de karşı karşıya kalınmıştır. Bu durum, fiyatların yaklaşık olarak % 20 artmasına neden olmuş; buna bağlı olarak, fırınlarda yapılan harcamalar azaltılmış ve şehirde bulunan 6 fırından 2 si kapatılmıştır. Tahıl bulma zorluğu, Amerikalıların yoksullara ekmek dağıtmasını zorlaştırınca yerel hükümetten yardım istenmiştir. Fakat yolların bozukluğu, tahıl bulunamaması, asayişin sağlanamaması ve korku, hükümet yardımını zorlaştırmıştır. Buna rağmen, şehirde yaşayan 5.220; köyde yaşayan kişi olmak üzere günlük toplam kişiye ekmek dağıtılmıştır. Bir kişiye bir günde sağlanan ekmeğin maliyeti ise, yaklaşık 2 sent tutarındadır 515. Mart ın 13 üne kadar da, Ermenilere giyecek dağıtımı yapılmıştır. Bu ay içerisinde 1331 elbise dikilmiş; 248 giysi örülmüş; 60 adet çorap dağıtılmıştır 516. Karşılıksız Yardım Bölümünde ise, köylülere ekmek fiyatına eşit para dağıtılarak fırınlara katkıda bulunulmuştur. Tahıl azlığı sebebiyle, bu tür bir yardımın yapılması gerekli olmuştur. Bu şekilde, köylü yardım almış ve ilk etapta harcanan tutar dolara ulaşmıştır. Bazı durumlarda esnafa, malzeme alması için para da verilmiştir. Misyoner Grace Kimball, içinde bulunulan bu durumu, En zenginlerin bile sadece temel yaşam gereksinimleri için harcanacak kadar paraları vardı. Diğer iş sahiplerinin durumu içler acısıydı. Mesela, terziler işsiz, hepsi ellerindekileri onarıp ve yamayıp düzeltiyordu. Keza ayakkabıcılar da aynıydı, çünkü herkes yalınayak geziyordu. El sanatlarının durumu da farksızdı. Her iş dalından sadece birkaç kişi iş bulabiliyordu. Çok azı hariç dükkânlar hala kapalıydı. Korkudan değil, herkesin borçlu olmasından ve alacaklılarından saklanmalarındandır şeklinde anlatmıştır. En son gönderilen rapordan bu yana, kişi Amerikan misyonundan yardım almıştır. Bu rakamın kişisi, 515 A.g.m., s Fifth Report of the Van Industrial Breau and Village Relief Work, March-April 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, s

156 Endüstri Bölümü listesinde kayıtlı bulunan ve sürekli yardım alanlardan meydana gelmiştir 517. Nisan ayı boyunca, uzak ve yakın köylerden gelen köylü akını durmuş değildir. Köylerden gelen insanlar, Amerikan Yardım Bürosuna, İngiliz Konsolosluğu na gitmiş ve yardım almak için listelere isimlerini yazdırmışlardır. Misyoner Kimball,...bu insanlar yoksullardan oluşan bir karnaval gibiydi demiştir. Misyonerler, hükümetin Ermeni halkın güvenliği konusunda her gün söz verdiğini; fakat verdiği sözü de sürekli olarak ertelediğini Boston a gönerdikleri raporlarda ve mektuplarda sürekli olarak yazmışlardır 518. Hâlbuki Van da bulunan idari ve askeri personel, misyonerler gibi sadece Ermeniler için değil; Türkler için de güvenliğin sağlanması adına mücadele etmektedir. Misyonerler, her ne kadar Gelecek için karanlık durum artarak devam etmektedir deseler de; vilayet yetkilileri, Ermeni ihtilalcilerin Van a gelmesini ve silahları kaçak olarak sınırdan geçirmesini önlemek adına gerekli tedbirleri almıştır 519. Misyonun içinde yer alan Karşılıksız Yardım Bölümü nün çalışmaları, Nisan- Mayıs ayları için hazırlanan genel raporda yer almaktadır köylüye; şehir merkezinde yaşayan 75 fakir kişiye ve 20 kişiye de, karşılıksız olarak para yardımı yapılmıştır. 133 köylüye, köylerine dönmeleri için para verilmiştir. Giyim Bölümünden ise, 323 kişiye yardım yapılmış ve toplam 809 parça dikilmiş elbise, örgü kıyafet, çorap dağıtılmıştır. Yapılan yardımın bedeli ise, toplam 309 dolardır. Bu dönemde Van da 4 fırın işler durumdadır ve buradan toplam adet ekmek her gün dağıtılmaya devam edilmiştir. Ekmeklerden âdeti, şehrin yoksullarına; âdeti, mültecilere verilmiştir. Nisan ayı boyunca ekmek dağıtımı için yapılan harcama tutarı da, 689 dolardır. Köylülere ekmek dağıtım işini üstlenenler, misyonerler tarafından özel olarak yetiştirilmişlerdir. Bu kişiler, sürekli olarak denetim yapmaktadır. Bu dönemde, Van da yardımların dağıtılması konusunda merkezi istasyon ittihaz edilmiş ve burada oluşturulan yardım gurupları vasıtasıyla uzak köylerde 517 A..g.m., s "Sixth Report of the Van Industrial Bureau and Village Relief Work, April- May 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:39, 2 Haziran 1312/ 14 Haziran İsyan öncesi nde, özellikle Ermeni eşkiyasının kontrol altında tutulması ve silahların nereden geldiği konusu hakkında ayrıca bkz: BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:41, 25 Mart 1313/ 6 Nisan

157 yaşayan ve yardıma ihtiyacı olan Ermenilere de yardım dağıtılmaya çalışılmıştır. Van çevresine gönderilen yardım grupları, 3 erkekten ve onların korunması ile görevlendirilen bir devlet yetkilisinden oluşmaktadır. Yardım gruplarına katılacak olan misyonerlerin, özellikle bölgeyi iyi tanımaları, adalet ve cesaret duygularını yoğun olarak taşımaları gerektiğine inanılmaktadır. Aşağıda verilen tabloda, yardım yapılan yerler ve yardım miktarları belirtilmiştir. Tablo 7: Amerikalı Misyonerlerin nakdi yardım gönderdikleri yerler ve yardım miktarı BÖLGELER BAĞLI KÖY SAYISI DOLAR ($) Gevaş Çatak Meks(Müküs) Norduz Kimball, zaman zaman yerel hükümetin Van da güvenliği ve huzuru sağlama çabalarının olduğunu söylese de; bunun, sadece eski düzeni korumaktan ibaret olduğunu da hemen akabinde belirtmektedir. O, hükümetin durumu iyileştirecek yeniliklerden yana olmadığını düşünmektedir. Amaç, eski düzeni tekrardan sağlamaktır. Şehirde Ermenilerin terk ettiği evlere yerleşen Kürtlerin rahat yaşamı, misyonerleri hem üzmekte; hem de kötü niyetli Kürt komşularından kurtulamamalarından dolayı, Ermenileri ümitsizliğe sevketmektedir. Kimball, durumun her geçen gün daha da kötüye gittiğini belirterek,...tahminen hasta ve kişinin gelecek üç ay boyunca belki de daha fazla yardıma ihtiyacı olacak... demektedir 520. Haziran ayına ait olan yardım raporları bulunamamıştır. Fakat bu dönem, özellikle misyonerlerin Boston a yazmış oldukları farklı raporlar ve kendi dergilerindeki makaleler taranarak tanımlanmıştır. Bu makalelerde, Haziran ayının sürekli olarak büyük acılar içinde geçtiği ve Van ın tanınmaz hale geldiği anlatılmaktadır. Örneğin Misyoner Raynolds,...bu şehrin bugünkü ve bir kaç yıl 520 "Sixth Report of the Van Industrial Bureau and Village Relief Work, April- May 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:

158 önceki şartları arasındaki zıtlık son derece üzücüdür. Aslında Van, İmparatorluğun en iyi durumdaki şehirlerinden biri; Van Gölü nün kıyısında olmasıyla, doğa şartlarıyla ve baskın Ermeni nüfusuyla yaşanılası bir yer. Ama nasıl da değişti! Birkaç ay önce var olan rahat, huzurlu evlerin yerini üçüncü bir sınıf kararmış ve harap duvarlar almış durumda. Bu durumda da kalan evlerde gruplar halinde insanlar yaşamak zorunda... demektedir yılının Temmuz ayında Van da durumun kötüleştiğini bildiren Misyoner Raynolds, Misyoner Barton a; ülkenin bu durumu göz önünde tutulduğunda istasyonda çalışmaların ne halde olacağını, Board un hazinesinin durumunu ve kendilerini hala destekleyip destekleyeceklerini, bu durumun okulların yapısında değişiklik yaratıp yaratamayacağını sormaktadır Temmuz tarihinde yazdığı mektubunda ise; iş hayatının tamamen durduğunu ve insanların yani Ermenilerin hayatlarını devam ettirebilmek için kalacak yerleri dahi olmadığını söyleyerek, hangi olasılık bu fakir insanların geleceğini belirleyecekti? Güvenlik sağlanamadığı için ticaret durmuştu. Hâlbuki ticaretin temeli tarım sınıfının korunmasını gerektirirdi. Banka ve yatırım yoktu demektedir 523. Ayrıca bütün mektuplarda, acilen yardıma ihtiyaçları olduğunu belirtmiştir. Ağustos ayı için hazırlanan raporda ise, çekilen sıkıntıların başında, yardım edilen alanın genişlemesi gerekliliği belirtilmiştir. Ermeni köylülerin doğuya yani sınıra doğru kaçmaları, yardım çalışmalarının alanını genişletmektedir. Misyoner Raynolds, bu durumdan endişelenmekte ve...söylenen Kürtlerin her şeyi sömürecekleri idi. Toprağı, evleri, buğdayları, eşyaları ve koyunları fakir köylülerden alacaklardı. Fakir köylüler sırtlarında giyecekleri dahi olmadan kaçıyorlardı... demektedir. İsyan (misyonerler mektuplarında sürekli olarak katliam kelimesini kullanırlar) nedeni ile sulama yapılamamış ve hâsılat da toprağa terk edilmişti. Bu esnada ineklerin kaybolması, köylülerin ekim yapmalarını önlemişti. 521 Orphanage at Van, from Raynolds to Barton, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694. Yazılış tarihi belli olmayan bu mektubun içeriğinden, Haziran ayında Van da Ermenilerin çıkardıkları isyan sonrası yazıldığı anlaşılmıştır. Mektupta, isyan sonrası ölü ve yetim sayıları da verilmektedir. Fakat görünen odur ki; bu mektup, daha sonraki raporlarda belirtilen rakamlarla tutarlılık göstermemektedir. Bu konuda mektupta, ailelerin büyük ölçüde dağıldığı; 500 erkekten fazla bir rakamın öldüğü ve bir o kadarının da sınıra ulaşmaya çalışırken kuşatılarak öldürüldüğü; toplam nüfusun da biri ve erkek nüfusun da 1/7 sinin hayatını kaybetmiş olduğu; dolayısıyla da çok sayıda kadın ve çocuğun koruyucusuz, evsiz ve yardıma muhtaç kaldığı belirtilmiştir. 522 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, July 27, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, July 20,

159 Bütün bunlar, fiyatların bir defa daha yükselmesine neden olmuştur. Buğday fiyatlarının artması, tabii ki sadece Ermeni köylüleri etkilememiştir. Fakat misyonerlerin gözü sadece Ermenileri gördüğü için, yapılan yardımlardan Müslüman halk hiçbir şekilde yararlanmamıştır. Oysa bir önceki yıl Amerikalı misyonerler, Van Vilayetindeki yardım çalışmaları için dolar kullanmışlardır. Ağustos ayı boyunca, dolar şehirde karşılıksız olarak dağıtılmış; dolar, köylülere ve hükümet yetkililerine verilmiştir. Bu dönemde yapılan yardım miktarı ise, toplam dolar; misyona ulaşan bağış miktarı ise, dolardır 524. Aradaki açığın kapatılması için misyonerler, tekrardan büyük bir yardım kampanyası yapmışlardır. Eylül ayında, İngiltere de bulunan Woman s Armenian Relief Committe(Ermeni Kadınları Yardım Derneği) 50TL göndermiş ve Binbaşı Williams a, 90 TL daha göndereceğine dair söz vermiştir. Yine aynı dönemde, Almanya dan da 50 yetimin bir yıllık masraflarını karşılamak amacı ile 250 TL gelmiştir kişiye ise, halâ Karşılıksız Yardım Bölümünden yardım yapılmıştır. Bu dönemde misyonun asıl ihtiyaçları yatak, giyecek ve yakıttır 525. Van Amerikan Misyonunun Ekim ayı yardım faaliyetleri ile ilgili bilgilere ulaşılamamıştır. Eylül ayı sonrasındaki yardım faaliyetlerini içeren birkaç rapor olmasına rağmen, bunların tarihleri belli olmadığından dolayı değerlendirmeye alınmamıştır. Bu nedenle, Van misyonunun Kasım ayı yardım faaliyetlerinin raporları incelemeye tabi tutulmuştur. Kasım 1896 da, Ermeniler için yurtdışından yardım gelmeye devam etmiştir. Woman s Armenian Relief Committe si başkanı Bayan Madelina Cole tarafından, 1200 sterlinlik (131,647 pound) yardım gönderilmiştir. Bunun 124,534 poundu ile, Endüstri Bölümünün ihtiyaçları karşılanmıştır. Hastalığa bağlı sebeplerden çalışamayanlar için ise, 139,107 pound gıda yardımı için harcanmıştır. Kasım ayında, fırınlardan günlük olarak kişiye ekmek dağıtılmıştır. The Bible Lands Mission Aid Society isimli yardım derneği de, Van da bulunan Household of Faith (İnanç Ailesi) için 100TL göndermiş ve bu rakam, ihtiyacı olan bu sınıfın sadece hayatta kalmasından daha da öte bir şeyler yapabilmek için, küçük miktarlar halinde dikkatlice harcandığı Amerikalı misyonerler tarafından 524 Report of Relief Work at Van for the Month of August 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol:11, s yılında Van da misyonerler, yardım çalışmaları için dolar harcamıştır. 525 Report of Van Relief Work for the Mounth of September 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol:

160 belirtilmiştir. Kışın fiyatların yükseleceği düşünülerek özellikle hububat alınmıştır. Misyon, Binbaşı Williams aracılığıyla gelen biri, 250TL; diğeri, 90TL iki yardımla birlikte, uygun şartlarda 3 ay yetecek tahıl alımını gerçekleştirmiştir. Yukarıda bahsedilen yardımın bir miktarı ile, günlük ekmek dağıtımı dışındaki acil bireysel ihtiyaçlar karşılanmıştır. Burada harcanan para, 50TL si İrlanda Belfast tan, Aziz J.Niller tarafından ve 100TL da Amerika daki yardımseverlerden gelen bağışlardır frank da, Paris teki Evanjeliklerden gelmiştir. Bu yardımlar da, Van halkının yatak ve giyecek gibi en zaruri ihtiyaçları için harcanmıştır 526. Van da mevcut olan fırınlardan ekmek çıkarmak için, 3 aylık tahıl stoku yapılmıştır. Fakat daha önce bunun büyük bir miktarı diğer fonlara borçlanılarak alındığından, borçlanılan miktarın geri ödenmesi gerekmektedir. Misyona bağlı olarak çalışan bölümlerin finansal tabloları incelendiğinde, birbirlerinden hatta şahıslardan dahi borç alarak bütçe açıklarını kapattıkları görülmektedir 527. Kışın sonuna doğru, günlük yiyecek ihtiyacının önemli ölçüde artacağı düşünülmektedir. Bunun nedeni de, kışın gelen yardımların duracağı düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Kendine bakabilen birçok ailenin, kışın sonuna doğru ellerinde bulunan kaynaklar tüketmiş olacağından ve bahar ayında yardım almak için misyona gelecekleri tahmin edilmiştir. Bu durum, Ermeni köylüsünün yardım için köylerinden çıkıp Van a gelmesine neden olmuştur. Kasım ayında, 300 kadar Ermeni köylüsü gelmiştir. Amerikalı misyonerler, her zaman olduğu gibi köylülerin yiyecek hatta yakacak ihtiyaçlarını yerlerinde karşılamak istediklerini, Kasım ayı yardım ve yetimhane raporunda da belirtmişlerdir. Bu konuda Misyoner Raynolds, En çok korkulan şey ise köylülerin şehre akın etmesidir, bu hem onlar hem de şehir halkı için iyi olmayacaktır. Çünkü elimizdeki yerin üçte ikilik bir bölümü Haziranda birçok evin yıkımından dolayı şehirliler tarafından doldurulmuş durumda ve sonuç olarak geçen yıl sağlanan fakir yerleşim yerleri şu anda kullanılmaz durumdadır. Bunun yanı sıra şehirdeki yayılan hastalık köylülerin gelişiyle daha ciddi boyutlara 526 Report of Van Relief Work, November 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, s Cash Account Different Departments, Van Orphanage, July-December 1898, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:

161 ulaşacaktır ve onların da yüzlercesi kurban olacaklardır demektedir. Binbaşı Williams, bu amaçla kullanmak için genel fondan 300TL talep etmiştir 528. Aralık ayında hazırlanan Van Yardım Çalışmaları ve Yetimhane raporunda, sadece Aralık ayına ait olan veriler değil; Ocak ayı verileri de bulunmaktadır. Misyonerlere göre, Haziran ayında yaşanılanların acıları halâ devam etmektedir. Boston a gönderilen raporlarda, son beş ayda yapılan harcamaların azalmasının acıların azaldığı anlamına gelmediği belirtilmektedir. Binbaşı Williams, yapılan yardımların dağıtılması amacı ile yine köylere gitmiş; paranın büyük bir kısmını, ihtiyacı olanlara paylaştırmıştı. Bu davranışı, onun, misyonerler gözünde bir defa daha yücelmesine sebep olmuştur. Yapılan yardımın küçük bir kısmı ile de, yiyecek satın alınmıştı. Yapılan yardımlara rağmen, maddi sıkıntı çekilmeye devam edilmiş ve yardım çalışmalarının devam edebilmesi için acilen 300TL nin gerekli olduğu vurgulanmıştır. Yardımlar için para teminine çalışılmasının yanında, yeni tasarruf tedbirleri de düşünülmüş; bunun için, yiyeceklerden gümrük alınmaması yolunda çalışmalar yapılmıştır. Acilen istenen 300TL ile, ilkbahara kadar kaybolan ya da ölen ineklerin yerine yenileri satın alınmış; yanan ve yıkılan evler tamir edilmiştir. Bu arada, misyonerlerin yardım çağrılarına derhal yanıt gelmiş; Prof. Dr. J. Rendall Haris 500 TL, National Armenian Relief Community of Newyork yaklaşık 500TL, Woman s Armenian Relief Community of England ise 200TL yardımda bulunmuştu 529. Aralık ayında hazırlanan ve Van İstasyonunun gelirleri ile giderlerini gösteren mali cetvel incelendiğinde, 1895 yılının Ağustos ayıdan 1896 yılının Aralık ayına kadar olan dönemde toplam 21804,53 Turkish pound 530 harcanmış olduğu görülür. Son bir ay boyunca, Binbaşı Williams a 128,19; öğretmen Hampartsoom a 3,41; ekmek için 2136,75; karşılıksız yardım için 1347,10; yiyecek ve hastalar için 161,05; Endüstri Bölümü için 1456,57; eski faturalar için 97,60; özel harcamalar için 175,65; yetimhane için 280,28 TL ödenmiş ve misyonerlerin elinde 316,41 Turkish pound kalmıştı. Aralık 1896 dönemi itibari ile, kişiye bedava ekmek dağıtılmış; Report of Van Relief Work, November 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, s Report of the Van Relief Work and Orphanage for December 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, s Mali tablo analizleri yapılırken, misyonerler tarafından kullanılan para birimidir. 1 Turkish pound = 18 shilling 6 pence= 4.40 dolardır. 143

162 kişiye Endüstri Bölümünde iş imkânı sağlanmış; günlük olarak da, 400 hastaya yemek verilmiştir İsyan Sonrasında Amerikalı Misyonerlerin Ermenilere Yaptığı Yardımlar ve Karşılıksız Yardım Bölümünün Faaliyetleri 1896 yılının Haziran ayında bağımsız Ermenistan kurmak hayali ile ayaklanan Ermeni ihtilalciler, Van da hem Müslümanların hem de Ermenilerin büyük acılar çekmesine neden olmuşlardı. Bu bölümde, 1897 yılının yardım ve yetimhane raporları incelenerek Ermenilere yapılan yardım miktarı saptanacak ve 1897 yılında Van da oluşan manzara, Ermenilere yapılan yardımlar bazında değerlendirilecektir. Tıpkı 1896 yılında olduğu gibi, Ocak ve Mart aylarını içine alarak hazırlanan üç aylık raporda belirtilen en önemli sorun, Van daki açlıktır. Toprağın üzerindeki karın kalkmaması, kışın sert ve uzun sürmesi, toprağı sürmek için ineklerin olmaması nedeni ile açlık sorununa bir türlü çözüm bulunamamıştı. Misyonerler, raporlarında; yapılması planlanan reformların yaşama geçirilememesi, Ramazandan sonra düzenlemelere başlanacağına dair verilen sözlerin yerine getirilmemiş olması nedeni ile artık halkın devlete olan güvenini yitirdiğini söylemektedirler. Raporlarda misyonerlerin bahsettiği halk, sadece Ermenilerdir 532. Ocak-Mart aylarına ait olan mali analiz tablosuna göre, bedava ekmek için, 903,91; yatak ve elbise gibi ihtiyaçlar için, 976,54; yiyecek ve hastaların bakımı için, 102,78; Endüstri Bölümü için, 1241,42; yetimhane için, ; özel bağışlar için, 17.91; Binbaşı Williams için, 883,27 Turkish pound harcanmıştı ve elde, Turkish pound kalmıştı. Bu dönemde Van yardım istasyonuna gelir getiren kalemler ise, şöyle sıralanmaktadır: 1896 yılının Aralık ayından devrolan miktar, 303,62; yedek hazinedeki miktar, ; satılan mallardan elde edilen miktar, 395,10; geri gelen borç miktarı, 500; Williams ın mültecilere yardım için verdiği miktar, 350,11 Turkish pounddur Financial Statement of Van Relief Work, December, 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, W.H. Williams ve G.C. Raynolds tarafından onaylanmıştır. 532 Report of Van Relief Work January to March 1897, ABCFM Arşivi, Eastern Turkey Mission , Reel:694, s Financial Statement of Van Relief and Orphanage, Januaray to March 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:

163 Misyonerler, 1897 yılında gelen baharla birlikte, karşılıksız olarak verilen miktarın durdurulacağını düşünmüşlerdi. Fakat bahar aylarının geç gelmesi, Van da oluşan kıtlık koşullarının engellenememesi ve istenilen miktarda ürün alınamaması sonucu fiyatlar yükselmişti. Böylece, yardımın durdurulması Mayıs ayına kadar ertelendi. Bu sırada, Van şehrinde yaşayan Ermenilerin 1/3 ü halâ kendi ekmeğini sağlama olanağına kavuşmuş değildi. Van daki olayların üzerinden yaklaşık bu kadar bir süre geçmesine rağmen, iş hayatı ve ticaret henüz canlanmamıştı. Misyonerlere göre bunun en önemli nedeni de, güvenliğin sağlanamamasıydı. Bu dönemde Misyoner Raynolds, köylülerin bir kısmının durumu şehirlerde yaşayanlardan daha iyiydi. Çünkü onlar toprağın yanında yaşıyorlardı demektedir. Bu söylem, raporlarda çelişkili bir durumu ortaya çıkarmıştır. Bir dönem önce hazırlanmış olan yetimhane ve yardım raporlarında, köylülerin Van a gelmekte oldukları ve karşılıksız olarak yapılan yardımların devam ettiği söylenirken; Nisan ve Haziran aylarında hazırlanan raporlarda, köylülerin durumlarının daha iyi olduğu belirtilmektedir. İnek alımı konusunda, yine bu dönemde sorunlar yaşanmaktadır. Misyoner Allen in Ermenilere inek alınması için girişimde bulunduğu, raporlarda sıkça söz edilmektedir. Hatta bu dönemde inek alımı için yapılan hesaplamalar, ayrı bir başlık altında gelir gider defterinde gösterilmektedir yılının Nisan-Haziran aylarında hazırlanan yardım ve yetimhane raporunda ise, yetimler için ayrılan paranın bile genel yardım giderleri için kullanılabileceği ve buradan yaklaşık 400L nın alınabileceği belirtilmiştir. Bunun nedeni de, kış aylarının çetin geçeceğinin ve özellikle de mısır fiyatlarının yükseleceğinin düşünülmesidir 534. Mayısın ilk haftası ile birlikte, Karşılıksız Yardım Bölümünden yapılmakta olan bedava ekmek dağıtımına son verilmişti. Bunun gerekçesi olarak da, misyonun yeterli parasının olmadığı gösterilmiştir. Raynolds bu konuda,... sonuç olarak biz çok zorluklarla bulduğumuz parayı gelecek kış için korumalıyız... demekteydi. Ayrıca Amerikalı misyonerler, Van a gelip misyon kurmalarındaki asıl amacın, Ermenilere yeni bilgiler ve beceriler öğretmek olduğunu söylemekte; insanların artık 534 Report of Van Relief Work April to June 1897, ABCFM Arşivi, Eastern Turkey Mission , Reel:

164 iş bulmak ve kendi yaşamlarını devam ettirmek için, yeni kaynaklar yaratmak üzere çalışmaları gerektiğine inanmaktadırlar Nisan-Haziran ayları için hazırlanan mali analiz tablosunda ise, Van İstasyonunun kasasına 5333,77 Turkish pound girdiği görülmektedir. Bu miktarın 1264,80 i, yetimhaneye; 874,17 si, sığır alması için Misyoner Allen a; 41,85 i, İngiliz Konsolosunun Van ın köylerinde dağıtması için; 25,00 i, istasyonun kasasından alınan borcun ödenmesi için; 29,47 si, doğrudan istasyonun kasasına; 20,00 i, faturalara; 4,12 si, ikramiyeye; 11,48 i özel hesaba; 2759,83 ü, ek kasaya ayrılmıştır. Elde kalan miktar ise, 303,25 Turkish pound dur. Mali analiz tabloları incelenirken Sığır Hesapları(Cattle Account) adı altında yapılan harcamalar da belirtilmiştir. Nisandan Haziran ayına kadar, sığır alımı için bütçeden 2774,17 Turkish pound ayrılmış; ayrıca yapılan alım-satımdan da, 514,23 Turkish pound kâr elde edilmiştir. Bu dönemde elde edilen toplam 3288,40 Turkish pound un tamamı da, sığır alınması için harcanmıştır. Nisan ayı içinde, Van İstasyonundan günlük 5724 bedava ekmek dağıtılırken; bu rakam, Mayıs ve Haziran aylarında 248 e düşmüştür 536. Bu durum, her geçen gün güvenliğin sağlandığının ve köylülerin köylerine dönerek yaşamlarına devam ettiklerinin bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Temmuz ve Eylül aylarında Van Misyonu tarafından hazırlanan raporda ise, üç konu üzerinde durulmaktadır. İlki; ülkenin durumu, son üç ay boyunca Ermenileri neyin beklediği ve gelecek kış aylarındaki ihtiyaçlarıdır. Gelecek kış ayının çok çetin geçeceğini düşünen misyonerler, ilk olarak misyonda yapılan bazı harcamaları asgari düzeye indirmeye, yetenekleri ve belli iş kollarında tecrübeli olanlara iş imkânı sağlamak amacı ile, yeni yatırımlar yapmaya başladılar. Buğday fiyatları artmış olmasına rağmen, ellerindeki buğdayları satmayarak gelecek kış için kendilerine ve Ermenilere ayırdılar. Yine, 1897 yılı Temmuz ayı itibari ile, Van da huzurun 535 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, from G.C.Raynolds to James Barton, Van, May Bu mektupta, özellikle inek alımı konusunda bilgiler bulunmaktadır. Misyoner Allen a, inek alması için Mart ayının başında bir miktar para verildiği; fakat hala kendisinden ve paranın akıbetinden haber alınamadığı bildirilmiştir. Allen ile onun İran a gitmesinden yana olmayan Misyoner Raynolds aralarındaki çekişme de, bu konuda kendisini oldukça hissettirmektedir. Bununla birlikte 7 Mayıs ta yazdığı mektubunda ise,..bay Allen ı yarın görmeyi umuyorum yanında bir çok inek var fakat kaç tane olduğunu bilmiyorum yardımların dolayı ona müteşekkirim demektedir. ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, May 7, 1897, from G.C. Raynolds to James Barton, Van. 536 Financial Statement of Van Relief and Orphanage, April to June 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:

165 sağlandığını; fakat reformlar hayata geçirilemediğinden dolayı, şehirde istenilen gelişmenin olmadığını belirtmektedirler 537. Misyoner Raynolds, 1897 yılının Aralık ayı raporunda, vilayetteki durumun gittikçe düzeldiğini, güvenlik önlemlerinin alınması ile iş hayatının biraz canlandığını ve ekmeklik un fiyatının artmadığını anlatarak; bizim tahıl ambarımızdaki 538 ekmeklik un vilayete bütün bahar yetecek kadardır demektedir. Buna rağmen, bu dönemde bedava ekmek dağıtılmaya devam edilmiş; günde 325 ekmek dağıtılmıştır. Ekmek dağıtımında sıkıntının olmamasına rağmen, giyecek sağlama konusundaki sıkıntılar halâ devam etmektedir. Misyonerler, yavaş yavaş kendilerine göre her şeyin yoluna girmeye başlamasından memnunluk duysalar da; giyecek sıkıntısı olduğundan özellikle de yaklaşan kış nedeni ile, fakir köylerden gelen Ermenileri giydirememekten kokmaktadırlar. Giyecek yardımı olarak, yaklaşık dolar toplamış olsalar dahi; bunun şimdiden tükendiğini, Boston daki merkeze bildirmişlerdir. İngiliz Konsolosu Captain Elliot ve Misyoner Allen, inek ve tarlalar için tohum sağlanması konusunda yardım etmektedir. Tarlalara buğday ekildiğinde, gelecek yıl için yiyecek sıkıntısına tamamen son verileceği inancını taşımaktadırlar. İngiliz Konsolosu Captain Eliot ve misyoner Allen, fakirler için gönderilen yardım paralarını yönetmenin yanında; köylülerin tekrardan köylerine dönmelerinin sağlanması, tarım için gerekli ineklerin ve buğdayın temin edilmesi ve iş hayatının canlandırılması, yani kısacası Ermenilerin hayatlarının yaşanır hale getirilerek ayakları üzerinde durmalarının temini görevleri arasında yer almaktadır. Burada Misyoner Raynolds un sürekli olarak bahsettiği fakirler ve zavallılar, Ermenilerdir. Kış yaklaşırken misyonerlerin üzerinde durdukları diğer konu ise, Osmanlı Bankası ile ilgili yaşanan problemin çözümlenmesi olmuştur 539. Bu dönemde Van misyonuna yapılan bağışlar ve miktarları şöyledir: Womans Armenian Relief Committe of England dan 57220, ; Duke of Westminister dan 5674,37; Brooks Committee den 1607,85; Bible Lands M. Aid Socity den 605,00; 537 The Report of Relief and Orphanege Work At Van, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, July 1st to September 30th 1897, Van. 538 Ambarda bulunan tahılın değeri, TL dır. Financial Statement of Van Relief Work December, 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: Report of Relief Work at Van for the Month of December 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: Mali analiz tablosundaki değerlerin, Türk Lirası (Turkısh Money) olarak verildiği belirtilmektedir. 1 Turkısh pound= 18 shilling 6 pence yada 4.40 dolardır. 147

166 İngiltere den 398,80; Trask s Committee of Newyork dan 622,73; Congregationalist 622,73; Amerika dan 638,62; Almanya dan 653,58; Ermenilerden 20,77; Natal dan(?) 54,84 TL dir 541. Tablo 8: Van Yardım Bürosunun Gelir- Gider Tablosu(Nakit Para Miktarı) 542 Van Yardım Bürosuna Gelen Gelir Miktar Eski Hesaplardan Geçen Miktar 123,79 W.W. Peet ten Gelen ,26 Yerel Kaynaklardan Yapılan Bağışlar 145,0 Diğer Kaynaklardan Gelen Miktar 620,52 Toplam ,07 Van Yardım Bürosu Giderleri Yedek Hazineye Geçen 5853,27 Yetimhane 2602,91 İnek Alımı 3500,65 Binbaşı Williams ın Hesabı 873,27 Özel Hesap 216,80 Fatura Ödemeleri 243,00 Borç Ödemeleri 181,08 Granteto Garjgan 244,09 Elde Olan 1485,00 Miktar (T Paund) Toplam 15200,07 Yukarıda ayrıntısı görüldüğü üzere, Amerikalı misyonerler Anadolu daki Ermenilere görünüşte tamamen insancıl duygular içerisinde yaklaşmışlar bölgede yaşayan ve belki de durumları Ermenilere göre daha kötü olan Müslüman-Türk unsuru yok saymışlardır. Kaldı ki; daha sonraki bölümde görüleceği üzere misyonerler, Anadolu nun birçok yöresinde olduğu gibi, Van da başlayan Ermeni isyanının gerçek tetikleyicileri ve destekçileri olmuşlardır. Bu nedenle, misyoner raporları incelenirken konuya ihtiyatlı yaklaşılmalıdır. Raporların değerlendirilmesi yapılırken, Ermeni isyanlarının patlak vermesinde misyonerlerin rollerinin göz önüne alınması, raporların daha objektif olarak değerlendirilmesini sağlayacaktır. 541 Financial Statement of Van Relief Work December, 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: Report of Van Reilef Work, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, December 1897, G.S. Elliot. 148

167 C- AMERİKALI MİSYONERLERİN VAN İSTASYONUNDAKİ FAALİYETLERİ Amerikalı misyonerler, Sanayi Devrimi ile birlikte gelişen yeni pazar ve hammadde kaynaklarının elde edilme yarışında, kendi ülkeleri adına Osmanlı topraklarını adım adım işgal ederek parsellemişlerdir 543. Bu parselleme işinde kullandıkları en etkili yöntem, birinci bölümde de anlatıldığı üzere, eğitim alanındaki boşlukları doldurmak adına yeni okullar açmaktı. Misyonerlik faaliyetleri kapsamında kullanılan ve en etkili yöntem olan eğitim hizmetlerinin önemini, Eğer bir yıl sonrasını düşünüyorsanız tohum ekin, 10 yıl sonrasını düşünüyorsanız ağaç dikin, 100 yıl sonrasını düşünüyorsanız ise o toplumu eğitin 544 şeklindeki Çin atasözü anlatır. Eğitimin, Amerikan kültürünün yerleştirilmesinin en etkin yolu olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Eğitim, ürün alınacak olan toprağı hazırlar ve tohumu eker 545. Amerikalı Protestan misyonerler, 1872 yılında kurulan Van İstasyonunda çok çalışarak hedeflerine ulaşmışlardır 546. Geldikleri tarihten itibaren halkın içine karışmak için çaba harcayan misyonerler, Van da Gregoryan Ermeni Kilisesi nin kuvvetini görerek stratejilerini buradaki koşullara göre belirlemişlerdir 547. Van da yaşayan Ermenileri Protestanlaştırmak adına faaliyet gösteren Amerikalı misyonerler, burada açtıkları okullarda 548 Ermeni çocukları liberal fikirlerle donatmış; dil ve tarih dersleri ile, Ermeniler arasında milli bilinçgeliştirmişlerdir. Amerikalı misyonerler, görünen yüzlerinin arkasında siyasi amaçlar taşımış 549 ve eğitimli Ermeni gençleri ile yıkılmaz Ermeni halkını inşa 543 Uygur Kocabaşoğlu, Doğu Sorunu Çerçevesinde Amerikalı Misyoner Faaliyetler,Tarihi Gelişmeler İçinde Türkiye nin Sorunları Sempozyumu (8-9 Mart 1990, Ankara), Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, TTK yay., Ankara, 1995, s Mustafa Balbay- Emin Çölaşan, Ankara Gündemi, ART TV, 25 Mart Susan Wealth Orvis, Religious Education in The American School İn The Otoman Empire, (Master Degree) University of Chicago, Department of Practical Theology, 1915, s David Brewer Eddy, What Next in Turkey Glimpses of the American Board s Work in the Near East, The American Board Press, Boston, 1912, s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:639, December 7, 1891, from Allen to Judson Smith. 548 Misyonerlerin sadece Van da değil, Diyarbakır da da Ermeni çocukları toplayarak okul açmak istedikleri hakkında; BOA, Y.PRK.UM.( Yıldız Perakende Evrâkı Umûm Vilâyetler Tahrirâtı Evrâkı), Dosya no:46, Gömlek no:64, 29 M BOA, Y.PRK.UM., Dosya no:24, Gömlek no:104, tarihsiz. 149

168 etmeye çalışmışlardır 550. Ermeni tebaayı, bağlı bulunduğu ve yüzyıllarca himayesi altında yaşadığı devlete ve Müslüman komşularına düşman eden Amerikan misyoner okulları, Van da faal olarak çalışmış ve isyanı temellendirmiştir. Van da Amerikalı misyonerler tarafından kurulan okulların faaliyetleri, bu okullarda uygulanan müfredat programları ile isyana nasıl bir zemin hazırladıkları aşağıdaki bölümlerde anlatılacaktır. 1- Van İstasyonunda Misyoner Eğitimi ve Etkileri Amerikalı misyonerler, yerli halkın ve ruhban sınıfının desteğini almaları gerektiğinin bilinci ile Van da çalışmalara başlamıştır. Eğitim hizmetlerinin misyonerlik çalışmalarının temel taşı olduğunu bilen Amerikalı misyonerler, bu konuda ilk adımı Van da bulunan gayr-i müslim okullarını geliştirmek adına atmıştır. Bu okulların öğretmen kadroları desteklenmiş ve maddi yardımlarla okulların koşulları iyileştirilmiştir. Böylece hem halktan, hem de güçlü ruhban sınıfından gelecek olan tepkiler önlenmiştir 551. Van da bulunan Ermeni okulları, aynen Gregoryan Ermeni Kilisesi gibi çok güçlüdür. Ermeniler Van da 11 okula sahiptir. Bu okullardan 6 sı, kiliseye bağlı; 4 ü, özel; 1 i de, kız okuludur. İlk ve ortaöğretim seviyesinde olan özel okullara, maddi durumu iyi olan ailelerin çocukları kayıt olabilmektedir Lynch, Van da bulunduğu süre içinde bütün Ermeni okullarını ziyaret etmiştir. Onun verdiği bilgiye göre de, Van da Ermenilere ait 11 okul vardır ve bu okullara toplam öğrenci devam etmektedir. Bu öğrencilerin 800 kadarı kızdır. Söz konusu okulların 6 tanesi dini niteliklidir. Bu okullar, ya kiliseye bağlıdır; ya da kilise tarafından desteklenmektedir. Ermeni okullarından 4 tanesi ise, özel okuldur. Özel okullarda 400 kadar öğretmen bulunmakta ve bunların 100 kadarını bayanlar oluşturmaktadır. Van da Ermenilere ait olan özel okullardan Yisusean Okulu haricinde olanların tümü, Bahçeler mevkiinde yer almaktadır. Van daki en büyük 550 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:696, July 27, 1896, from Raynolds to James Barton. 551 İknur Haydar Polatoğlu, Osmanlı İmparatorluğu nda Yabancı Okullar, Kültür Bakanlığı yay., Ankara, 1990, s.180; Henry Finnis Lynch, Armenia: Travels and Studies, Beriut, 1965, s.93; Erdal Açıkses, Amerikalıların Harput taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK yay., Ankara, 2003, s Necmettin Tozlu, Osmanlı Devleti nde Ermeni Eğitim Kurumları ve Faaliyetleri, Yeni Türkiye, I/38, Ankara, 2001, s

169 Ermeni Okulu ise, Arakh(?) dır. Bu okulda sadece 16 genç, okulun yüksek kısmına devam etmektedir. Arakh ve Yisusean, Van ın en eski okullarındandır ve yaklaşık 50 yıl önce kurulmuştur. Bu iki okul da, dini nitelikli okullar olup; kilise tarafından desteklenmektedir. Ermeni okulları Amerikan okulları ile karşılaştırıldığında, onlara göre daha pis ve ilkel oldukları belirtilmektedir. Lynch in Van ziyareti sırasında bölgede bulunan Ermeni okulları, aşağıda verilen tabloda gösterilmektedir 553. Tablo 9: Van da bulunan Ermeni Okulları Okulun İsmi Erkek Öğrenci Sayısı Kız öğrenci Sayısı Okulun Yeri Arakh Bahçeler Norashen Bahçeler Yisusean Kaleiçi Hankusner Bahçeler Sanduhtean Bahçeler Khach-poghan Bahçeler(Merkez) Lusavorchean (Özel) Bahçeler(Merkez) Haykavank Bahçeler Paragamean (Özel) Bahçeler Pusantean (Özel) - 75 Bahçeler Lukasean Bahçeler Toplam Yukarıdaki tabloda, Ermenilerin eğitime büyük önem verdikleri görülmekte ve bu önemin derecesi, iki şekilde kendini göstermektedir. Bu okullarda, sadece erkek öğrenciler değil; kız öğrenciler de eğitim-öğretim görebilmektedir. Ermeni okullarında eğitmen olarak bayan öğretmen de çalışmaktadır. Bu da, kadınlara eğitimde verilen önemi göstermektedir. Ayrıca tabloda görüldüğü üzere, Yisusean Okulu dışındaki okullar Van da Bahçeler mevkiinde bulunmaktadır. 553 Henry Finnis Lynch, Armenia: Travels and Studies, Beriut,1965, s I. Dünya Savaşı öncesi Osmanlı topraklarında bulunan Gregoryan Ermeni okullarının toplam sayısı tane olup, bunlardan 11 tanesi Van da bulunmaktadır; bu konuda bkz: Nejdet Sevinç, Ajan Okulları, Oymak yay., İstanbul, s.123; Tevfik Çavdar, Osmanlıların Yarı Sömürge Oluşu, İstanbul, 1970, s

170 Lynch, Van da öğretmen yetiştirmek için bir okul olmasına rağmen 554 ; Osmanlı Devleti nin siyasi nedenlerden dolayı bu okulu kapattığını söylemektedir. Ermenilerin siyasi olarak Çarlık Rusya nın etkisi altında olduğu düşünüldüğünde, okullarının da bu durumdan etkilenmediğini söylemek mümkün değildir 555. Zühtü Paşa nın Ermeni okulları için hazırladığı raporda ise, Ermenilerin okulları diğer okullara göre tedrisat ve intizamca hepsinden mükemmeldir. Bu okullarda eser-i teşvik olmak üzere ücretsiz eğitim verilir... demektedir 556. Ermeni okullarında öğrencilere, Avrupa kaynaklarından derlenerek ya da bu kaynakların çevirisi olan kitaplar okutulmaktadır. Okulların müfredat programları incelendiğinde, Ermeni dili, dini ve edebiyatı ile ilgili derslerin yanında; Türkçe, Fransızca, astronomi, fiziki coğrafya, matematik, anatomi ve genel tarih gibi derslerin de var olduğu görülmektedir 557. Ermeni okullarının müfredatında yer alan derslerde özellikle tarih, coğrafya ve edebiyat derslerinde; bağımsız Ermenistan, yüceleştirilmiş efsanevi Ermeni tarihinden bahsedilmektedir. Özellikle Ermeni coğrafyasından bahsedilirken, Van ın adı Vaspurakan; Erzurum un adı, Garin; Diyarbakır ın adı ise, Dikranagred olarak anılmaktadır. Ermeni öğrencilere dağıtılan kitaplarda, Ermenistan haritası ve arması bulunmaktadır yıllarında Van da çıkan Ermeni isyanlarını bastırmakla görevli olan Sadettin Paşa da, Ermeni okullarında öğrencilere okutulan ders kitaplarında, Hazar Denizi nden Adana ya kadar olan bölgenin Ermenistan sınırları içinde gösterildiğini belirtmektedir 558. Ermeni okullarındaki Rus etkisi, en çok müfredat programlarında ve eğitim metotlarında kendisini göstermiştir. Bu okullarda benimsenen Rus eğitim metotlarının yavaş yavaş terk edildiği; bunda, Amerikalı misyonerlerin etkisinin bulunduğu; özel okulların müfredat programlarının yeniden düzenlendiği bilinmektedir. Van da bulunan gayr-ı müslim okulları, 1915 yılında meydana gelen 554 Van ve çevresindeki ihtilal hareketlerini örgütleyen Mıgırdıç Portakalyan, Osmanlı Rus Savaşı nda Rusya ya gitmiş; Kafkas Ermeni ileri gelenlerinden Kirkor Arzurini ile görüşmüş ve ruble yardım alarak Van daki Öğretmen Okulunu açmıştır; ayrıca bu konuda bkz: Nejdet Sevinç, Osmanlıdan Günümüze Misyoner Faaliyetleri, Milenyum yay., İstanbul, 2002, s Henry Finnis Lynch, a.g.e., s İknur Polat Haydaroğlu, a.g.e., s Henry Finnis Lynch, a.g.e., s Yazar eserinde, Ermeni okulları hakkında değişik bir tespitte de bulunmaktadır. Bu okullarda özellikle jimnastik derslerinin yasaklandığından bahseder. Bunun nedenini de, öğrencilerin bu dersi tatbikat gibi görmeleri ve talim yaptıkları düşüncesi ile her an ayaklanabilme ihtimallerine bağlar. 558 Mim Kemal Öke, Ermeni Sorunu , İz yay., Ankara, 1991, s.73; ayrıca bu konuda bkz: Nejdet Sevinç, a.g.e., s

171 Ermeni isyanları sonrasında eğitime ara vermişlerdir 559. Van da bulunan Ermeni okullarının bir başka özelliği de, Hıristiyan öğrencilerin devlet okullarına devam etme hakkına sahip olmasına rağmen; bu okullara sadece, Müslüman çocukların kayıtlı olmasıdır. Ermeni çocuklar genellikle, ya kendi okullarına; ya da Amerikalı misyonerlerin açmış oldukları okullara devam etmektedir 560. Maarif Nazırı Zühtü Paşa nın, gayr-i müslim ve yabancı okullarının sayılarını ve ruhsatlı olup olmadıklarını tespit etmek için hazırlatmış olduğu defterde yer alan bilgilere göre; Van da 44 Ermeni Okulu ve 4 Protestan okulu tespit edilmiştir. Bu okullardan 41 i ruhsatlı, 4 ü ruhsatsız olarak eğitim öğretim faaliyetlerine devam etmektedir yılında Van Vilayeti nin idari kurumlarının teftişi yapılırken, Maarif Dairesinin hesapları Sandık Emini Manok Efendi 562 tarafından çıkarılmıştır. Maarif Nezareti nden, Van da bulunan rüştiyenin yerine yeni bir ibtidaiyenin açılması ve Van da bir de sanayi okulunun kurulması istenmiştir. Bununla birlikte, Van Maarif Dairesi tarafından Maarif Nezareti ne gönderilen raporlarda ve cetvellerde, Van da bulunan Hıristiyan ve Müslüman okulları, bu okullarda eğitim gören kız ve erkek öğrenci ile öğretmenlerin sayıları ve öğretmenlerin maaşları yer almaktadır. Aşağıdaki tabloda, Van da bulunan Hıristiyan okulları -etnik ayırım yapılmaksızınile bu okullardaki öğrenci ve öğretmen sayıları verilmektedir 563. Tablo 10: Van daki Hıristiyan öğrenci ve öğretmen miktarı Erkek Öğrenci Kız Öğrenci Erkek Kadın Sayısı Sayısı Öğretmen Öğretmen Sayısı Sayısı 559 Halit Ertuğrul, Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Nesil yay., İstanbul, 2003, s.176; George White, a.g.e., s Annahide Ter Minassian, Ermeni Kaynaklarına Göre Yüzyıl Başında Van, Modernleşme Sürecinde Osmanlı Kentleri, ed: Paul Dumont, François Georgen, (çev: Ali Berktay), Tarih Vakfı Yurt yay., İstanbul, 1992, s BOA, YPRK.MF.(Yıldız Perakende Evrakı Maarif Nezareti), Dosya no:3, Vesika no:31, 1311/1895, s.1/1. Bu belgede, Van da Rumlara, Bulgarlara, Süryanilere, Musevilere, Keldanilere ait olan okul haneleri boş bırakılmıştır Eylül 1312 yılına kadar olan hesapları, Manok Efendi; bu tarihten sonraki hesapları ise, yeni tayin olan Ahmet Efendi çıkarmıştır. 563 BOA, Y.EE(Yıldız Esas Evrakı), Dosya no:132, Gömlek no:7, 28 Kanun-i sani 1312/ 9 Şubat 1897, s

172 Acem Haço Mahallesi nde Protestan Mektebi Acem Haço Mahallesi nde Sandukyan(?) Mektebi NurşinSıkala(?) Mahallesi nde Mârü l-ya kûb Kilise Mektebi Erek de kâ in Kilise Mektebi Acem Haço Mahallesi nde Kilise Mektebi Na lband-oğlu Mahallesi nde kâ in Haparsum Mektebi Şago-oğlu Mahallesi nde kâ in Kilise Mektebi Hetkevenk(?) Mahallesi nde kâ in Meryem Ana Kilise Mektebi Nefs-i şehrde Sabuncu-oğlu Mahallesi nde Meyr(em) Ana Kilise Mektebi Toplam Raporda ayrıca, Hıristiyan okullarının giderinin, ahalisinin ücret-i tedrisiyye ismiyle öğretmenlere vermekte oldukları ücret, kilise ve emlâk kira gelirlerinden ödenmekte olduğu belirtilmektedir. Ma ârif Nezareti nin emrine göre, Hıristiyan okullarında görevlendirilecek olan Osmanlıca öğretmenlerine verilecek aylık 780 kuruşun ise, yardım sandığından ödeneceği bildirilmektedir. Aynı raporda, Van da bulunan Müslüman okullarının, buraya devam eden öğrenci ve görevlilerin sayılarını gösterir cetvel bulunmaktadır. Ancak bu cetvelde, çoğunlukla rüştiyeler yer almaktadır. 154

173 Tablo 11: Van da mevcut olan Müslüman okullar, öğrenci, öğretmen ve görevli miktarı 564. Öğrenci Sayısı Öğretmen Sayısı Görevli Sayısı Van Merkez Rüşdiyyesi Erciş Kazası Rüşdiyyesi Adilcevâz Kazası Rüşdiyyesi Gevaş Kazası Rüşdiyyesi Edremid Kazası Rüşdiyyesi Dârü l-feyz-i Hamîdî Rüşdiyyesi Hatuniye Mahallesi Rüşdiyyesi Hafıziye Mahallesi Rüşdiyyesi Geleş-ebed(?) inâs mektebi Hadika-i ma rifet inâs mektebi Toplam Başkal a Merkez Rüşdiyyesi (Bir aded sıbyan mektebi dâhildir) Gevar Merkez Rüşdiyyesi Çölemerik Merkez Rüşdiyyesi (Bir aded sıbyan mektebi dâhildir) Toplam Cümle Yekûn Bütün bu okulların aylık masrafı, kuruş; yıllık masrafı ise, kuruştur 565. Yukarıdaki tablolara göre, 1896 yılı(16 Eylül 1312) itibari ile BOA, YEE., Dosya no:132, Gömlek no:7, 28 Kanun-i sani 1312/ 9 Şubat 1897, s.3. Belgede, kız okulları da rüştiyelere dahil olarak gösterilmiştir. Bayram Kodaman, II. Abdülhamit döneminde Van Vilayeti nde bulunan rüştiye okullarının sayısını, 8 olarak vermektedir; bu konuda ayrıca bkz: Bayram Kodaman, Abdülhamit Devri Eğitim Sistemi, TTK yay., Ankara, 1999, s yılına ait olan Van Salnamesi nde ise, Müslümanlara ait 8 rüştiye bulunduğu kaydı vardır. Van Vilâyet Salnamesi, s

174 öğrenci Hıristiyan okullarına devam ederken; Müslüman okullarına devam eden 470 öğrenci vardır. Bu durum, Van Vilâyetinde Müslüman nüfusun çoğunlukta olmasına rağmen; Hıristiyan ahalinin çocuklarını okula gönderme oranının daha fazla olduğu göstermektedir. Bölgedeki Müslüman halkın eğitime gerekli önemi vermediğini bunda da Osmanlı Devleti nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik çöküntünün etken olduğu bilimektedir Van İsyanı sırasında bölgede bulunan Sadettin Paşa, Van da 14 Ermeni okulunun bulunduğunu ve bunlardan 7 okulun ruhsatsız olduğunu söylerken; Merzifon Anadolu Koleji Müdürü George White ise, bu sayıyı 34 olarak vermektedir yılı itibari ile bu sayı, 20 dir. Bu okullardan 12 si ilkokul, 8 i ise ortaokuldur 566. Aşağıda verilen tabloda ise, Van da bulunan Müslüman, Ermeni ve Amerikan ortaokullarının yıllara göre dağılımları verilmiştir 567. Tablo 12: Van Vilayeti nde bulunan Ermeni, Müslüman ve Amerikan ortaokulları ile öğrenci miktarları Yıl Müslüman Müslüman Ermeni Ermeni Amerikan Ermeni Ortaokullar Öğrenci Ortaokullar Öğrenci Ortaokullar Öğrenci BOA, YEE., Dosya no:132, Gömlek no:7, 28 Kanun-i sani 1312/ 9 Şubat Belgede, aylık ve senelik masraflar her okul bazında ayrı ayrı verilmektedir. Bu meblağın maaş ve diğer masrafları, hisse-i iâneden; diğer kısmı ise, bazı kira gelirlerinden karşılanmaktadır. 566 Nejdet Sevinç, a.g.e., s Justin McCarthy, Esat Arslan, The Armenian Rebellian At Van, The University of Utah Press, Utah, 2007, s

175 İster ilkokul, ister ortaokul olsun; Ermeni çocukların Müslüman çocuklara oranla daha yüksek oranda okullara devam ettiği görülmektedir. Yapılan hesaplara göre, Van merkezde oturan Ermenilerin %70 i; şehir dışında oturan Ermenilerin ise, %30 u okuma-yazma bilmektedir. Bölgedeki okuma-yazma oranını, Müslümanlarınki ile karşılaştırmak mümkün olmasa da; Osmanlı Devleti nde ilkokula gitme zorunluluğun II. Mahmut ile birlikte geldiği düşünüldüğünde, bu oranın ne kadar düşük olabileceği anlaşılacaktır 568. Van da açılan Müslüman ve Ermeni okullarında farklılıklar imparatorluk içindeki bölgelerin tümünde degörülmektedir. Ermenilerin ekonomik hayattaki üstünlükleri ve bölgedeki ticareti ellerinde tutmaları, bu okullara aktardıkları kaynakların fazla olmasına; ayrıca Hıristiyan olmaları da, batı tekniklerine daha çabuk ulaşmalarını ve bu teknikleri benimsemelerini sağlamıştır. Van da, bu okullar haricinde, Ermeniler arasında Protestanlığı yaymak amacı ile gelen Amerikalı misyonerlerin açmış oldukları Protestan okulları da vardır 569. Amerikalı misyonerler, Ermeniler arasında Protestan inancı yaymak adına, ilk olarak Ermeni çocuklar için Van da okullar açmaya başlamış ve 570 özellikle fakir ve akıllı olan çocukları okullarına alıp okutmuşlardır. Amerikalı misyonerler, fikirlerini yayacak olan kadroları bu okullarda yetiştirmişler ve daha sonra köylere öğretmen, vaiz, sağlık memuru olarak göndermişlerdir. Merzifon da bulunan Anadolu Koleji müdürlerinden olan George White,...bu gençler yaşadıkları ve faaliyet gösterdikleri yerlerdeki insanları harekete geçiren, uyandıran hafif bir melteme benziyorlar... demektedir 571. Amerikan okullarında öğrenimlerini tamamlayan ve köylerine gönderilen Ermeni gençlerin hepsi, hürriyet fikri ile donatılmıştı. Onlara, bağımsız Ermenistan ın mutlaka yabancı bir devletin himaye ve müdafaası ile kurulabileceği inancı benimsetilmişti 572. Böylece, kurulacak Ermeni Devleti için Amerika nın koruyuculuğu konusunda zemin hazırlanmaya çalışılmıştır. Bu durum ise, Osmanlı 568 A. g.e., s Ayten Sezer, Osmanlı Döneminde Misyonerlik Faaliyetleri, Yeni Türkiye, Ermeni Sorunu Özel Sayısı, XXXVIII, (Mart-Nisan 2001), Ankara, 2001, s BOA, Y.A.RES.(Sadâret Resmî Marûzât Evrâkı), Dosya no:96, Gömlek no:14, 1316/ Amerikalı misyonerler, sadece Van da Ermeniler arasında değil; özellikle Çölemerik Sancağında Nasturiler arasında da, kitap satışı ve eğitim için öğretmenler görevlendirmişlerdir. BOA, HR.SYS., Dosya no:71, Gömlek no:23, 14 Kanun-i evvel 1306/26 Aralık George White, a.g.e., s BOA, Y.PRK.UM., Dosya no:29, Gömlek no:58, 20 Mart

176 Devleti ni rahatsız etmiştir 573. Amerikan Sefirine, Fransız misyonerlerin Amerika ya gidip Amerikalılara kendi mezheplerini okullar vasıtası ile yaymaya çalışmaları halinde, Amerikan Hükümetinin ne yapacağı sürekli olarak sorulmuştur yılında hazırlanan Maarif Nizamnamesi ile, yabancı okullar kontrol altında tutulmaya çalışılsa da; istenilen başarı sağlanamamıştır. II. Abdülhamit döneminde, özellikle de Doğu Anadolu da açılan Amerikan okullarının Ermeniler üzerinde etkin ve Ermeni isyanlarının çıkmasındaki en önemli neden olması üzerine; 30 Aralık 1891 de, ruhsatsız olarak açılmış olan okulların ruhsata bağlanması istenmiş ve bu amaçla, Osmanlı topraklarında açılan gayr-ı müslim ve yabancı okullarının sayılarının belirlenebilmesi için Maarif Nazırı Zühtü Paşa başkanlığında bir komisyon kurulmuştur 575. Amerikan misyoner okulları hakkında, Ahmet Zühtü Paşa nın hazırladığı raporda, Van da 1875 yılında bir erkek okulu açıldığı, okulun, 1892(1308) de ruhsat aldığı; öğrenci sayısının, 15 olduğu bilgisi verilmiştir. Bundan bir yıl sonra hem erkek, hem de bir kız okulu daha açılmış ve bu erkek okulu da, 1892 de ruhsat almıştır yılında açılan Kız Okulu nun öğrenci sayısı, 85; Erkek Okulu nun ise, 81 dir yılında Van da açılan başka bir okulun öğrenci sayısı ise, 50 dir yılında açılan bu okul da, 1892 de ruhsat almıştır 576. Buradan anlaşıldığı üzere, Van da Amerikalı Protestan misyonerlere ait olan toplam 4 okul vardır. Bu okullar açıldıktan sonra, özellikle de 1890 lı yıllarda ruhsat almışlardır. Bunun en önemli nedeni, II. Abdülhamit döneminde kurulmuş olan Mekatip-i Ecnebiye ve Gayri 573 Despatches From United State Ministers to Turkey, Roll:59, American Legation, Constantinapole to Secretary of State -Richard Olney-, December 28, BOA, Y.PRK.EŞA.(Yıldız Perakende Evrakı Elçilik ve Şehbenderlik Tahriratı), Dosya no:17, Gömlek no:19, Şamil Mutlu, a.g.e.,s.298. Yabancı okulların açılması konusunda ayrıca bkz: Despatches From United States Ministers To Turkey , September 5, April , Roll:52, American Legation, Constantinapole to Secretary of State -Richard Olney-, January 21, Atilla Çetin, Maarif Nazırı Ahmet Zühtü Paşa nın Osmanlı İmparatorluğu ndaki Yabancı Okullar hakkındaki Raporu, Güney- Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, X, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul, 1983, s.212. Okulların sayısı, niteliği ve kuruluş tarihleri ile ilgili bilgiler Şamil Mutlu nun kitabında da yer almaktadır. Burada farklı olan, 1290 da üç okulun; 1303 de de bir kız okulunun açıldığı konusudur. Şamil Mutlu, a.g.e., s.302. BOA, Y.EE., Dosya no:5, Gömlek no:109, tarihi belirtilmemiş olan belgede ise, Van Valisi Bahri Paşa döneminde Amerikalılara ait olan ve on sene evvel biri Bahçeler; diğeri de şehir merkezinde açılan bir kız ve erkek okulundan bahsedilmektedir. Henry Finnis Lynch, a.g.e., s

177 Müslime Müfettişliği nin 1890 lı yıllarda göstermiş olduğu yoğun çabadır 577. Van da, çocukların ilkokula başlamadan önce gerekli olan temel beceri ve eğitimi almaları amacı için bir anaokulunun da açıldığı bilinmektedir 578. Amerikan Hükümeti, II. Abdülhamit in yabancı okulların kontrol altına alınması konusunda izlediği politika nedeni ile, Osmanlı topraklarında açmış oldukları okullar için ruhsat alma çalışmalarına başlamıştır. Amerikalı yetkililer, Osmanlı Devleti ile Fransa arasında yaşanan bazı gelişmeleri dikkatle izlemişlerdir. Bu gelişmeler, okulların ruhsat almalarını yavaşlatmıştır 579. Nitekim, 1903 yılında Amerikan Sefareti nin Hariciye Nezareti ne sunduğu ve Amerikan kurumlarını gösteren listede, toplam 400 Amerikan kurumu yer almaktadır. Amerikan Sefareti tarafından bildirilen 400 kurumdan, 279 u okuldur. Van da ise, okullardan biri erkek ve diğeri de kız okulu olmak üzere sadece iki tanesi bulunmaktadır. 27 Mart 1903 tarihinde, Sadaret emri ile verilen bilgilerin doğruluğunun araştırılması istenmiş ve yapılan araştırmanın sonuçları, 31 Ağustos 1903 tarihinde padişaha takdim edilmiştir. Bu sonuçlar değerlendirmeye alındığında ise, Van da ruhsatlı üç Amerikan Protestan okulunun bulunduğu tesbit edilmiştir. Bu okullardan ikisi Van ın Bağlar mevkiinde; diğeri ise, Van ın merkezindedir. Merkezde bulunan Amerikan Kız Okulu ve Bağlar mevkiinde yer alan Amerikan Erkek Okulu gündüzlüdür. Van ın Bağlar mevkiinde bulunan Amerikan Kız Okulu ise yatılıdır. Bu okulların üçü de ruhsatlıdır yılında ise, Van da 3 okul bulunmaktadır. Bu okullarda, 460 kız; 537 erkek öğrenci eğitim görmektedir yılı itibari ile, Osmanlı topraklarında bulunan Amerikan okulu sayısı toplam 161 olup; burada kız, erkek ve cinsiyeti belirlenemeyen öğrenci bulunmaktadır. Toplam öğrenci sayısı, ; öğretmen sayısı ise, 372 dir. Öğretmenlerden 134 ü bayan, 205 erkek olup; 33 tanesinin ise, cinsiyeti belirlenememiştir Faik Reşit Unat, Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, Ankara, 1964, s.148; bu konuda ayrıca bkz: İlhan Tekeli, Osmanlı İmparatorluğu ndan Günümüze Eğitim Kurumlarının Gelişimi, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, Cilt:III, s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:701, August 19, 1899, from Kimball to James Barton; BOA., ZB(Yıldız Perakende Evrakı Zaptiye Nezareti Maruzarı), Dosya no:427, Gömlek no:59, 14 Temmuz 1324; Amerikan misyonerleri okullarda kullanılmak üzere yiyecek, giyecek, kitap gibi bazı eşyaları Amerika dan getirmektedir. 579 Uygur Kocabaşoğlu, Amerikan Okulları, Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi, II, İletişim yay., İstanbul, 1985, s.499; Şamil Mutlu, a.g.e., s Şamil Mutlu, a.g.e., s Farklı bir kaynakta yer alan bilgiye göre ise, Amerikalı misyonerler erkekler için ilk olarak 1875 yılında bir okul açmışlardır de ise, yeni bir ilkokul ve 159

178 Van da bulunan Amerikan okullarının sayıları hakkındaki bilgiler, çoğunlukla Zühtü Paşa nın hazırladığı rapordan, Van Vilayet Salnamesinden ve Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinden temin edilen belgelerden saptanmaya çalışılmıştır. Fakat II. Abdülhamit dönemine kadar, misyoner ve gayr-i müslim okulları ile ilgili düzenli çalışmalar yapılamaması ve Osmanlı Devleti nin güçlü olduğu dönemlerde bu okulları tehdit olarak algılamaması nedeni ile, okulların kuruluş ve ruhsat alma tarihlerini tam olarak tesbit etmek mümkün olmamıştır. Okulların ruhsatsız olarak açılması da, onların kontrol edilmesini imkânsızlaştırmıştır. Bununla birlikte yapılan çalışmada, Van da bulunan Amerikan okullarının açılış-kapanış tarihlerinin kesin olarak belirlenmesi ve öğrencileri sayılarının saptanması için, 1872 yılından itibaren Amerikan Board arşiv belgelerinin incelenmesi gerekmektedir. Yapılan çalışmanın tarih aralığı Van İsyanı(1896) dönemini kapsaması itibari ile, ancak birkaç yıl öncesi ve sonrası olmak kaydı ile Van Amerikan okullarının faaliyetleri tespit edilmiştir döneminde, ilkokulda 37; ortaokulda 58; yüksekokul bölümünde ise 8 öğrenci olmak üzere toplam 103 öğrenci vardır. Bunlardan sadece 15 öğrenci, Protestan dır. Okulun idari ve eğitim kadrosu, bir müdür ve ona bağlı olarak çalışan iki yerli yardımcı olarak üç öğretmenden oluşmaktadır 581. Bu dönemde, misyonerlerin kitap satma faaliyetlerine büyük önem verildiğini ve bunun neticesinde 486 adet misyon kitabı ile 310 adet de Kitab-ı Mukaddes in kopyası satıldığını görmekteyiz. Bütün bu satışlardan, misyon kasasına toplam 116$ girmiştir. Misyon ve din kitaplarının Van Ermenileri tarafından alınması, Amerikalı misyonerlerin doğru yolda olduğunun bir işaretidir. Nitekim bu durum, misyonerler tarafından, Van da yaşayan Ermenilerin Protestanlığa yine erkekler için Bahçeler mevkiinde ortaokul açmışlardır yılında Dr. Raynolds, kızlar için bir okul açmak adına çalışmalara başlamıştır yılında ise, yatılı bir ilkokul ve hem kızlar hem de erkekler için bir yüksek okul(high school) açmıştır. Bu okulda 520 kız ve 433 erkek öğrenci bulunmaktadır. Justin McCarthy-Esat Arslan, a.g.e., s.17. David Brewer Eddy, What Next In Turkey, Masschussets, 1913, s de, Erkek Okulunda 120 öğrenci varken; 1910 yılında bu sayı, 325 e çıkmıştır. Öğrencilerin %75 ini, Gregoryan Ermeniler oluşturmaktadır yılında Erkek Okulunda 80; Kız Okulu nda 90; ilkokulda ise, 41 öğrenci vardı. Salname-i Vilâyet Erzurum, 1288, Erzurum, s Van Erkek Okulu Raporu, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:693, s

179 yaklaştığının göstergesi olark algılanmıştır. Amerikan misyonu, her geçen gün gelişmiş; bu da, yeni misyoner ailelerine olan ihtiyacı arttırmıştır yılında eğitim alanındaki en önemli sorun, okulun ilk kısmının daha fazla geliştirilmesi için neler yapılabileceği konusudur. İkinci sorun ise, okuma salonun olmamasıdır yılının Ocak ayında, Van İstasyonunda bulunan okulun bir okuma salonuna sahip olabilmesi için bir bina kiralanmış; burada hem bir okuma salonu açılmış, hem de Van da bulunan kitapçı dükkânının sahibine kalacak yer temin edilmiştir 583. Van Erkek Okulu nda da bazı düzenlemeler yapılmıştır. Van Erkek Okulu, Paskalya Tatilinin hemen sonunda ilk, orta ve yüksek okul olmak üzere 3 bölüme ayrılmış ve her bölümde 3 sınıf olmak üzere toplam 9 sınıf oluşturulmuştur. Böylece, öğrenciler arasında rekabet ve güvenilirlik duygusu da yükselmiştir. İlkokulun anaokulu bölümünde Bayan Green in yapmış olduğu çalışmalar, okula olan ilgiyi arttırmıştır. Van ın çalışkan misyonerlerinden Bayan Green, arta kalan zamanını okulun öğretmenlerine eğitim vermek ve misyon eğitiminin ana prensiplerini anlatmakla geçirmiştir 584. Van Erkek Okulu nun birkaç öğrencisi, Protestandır; buna rağmen okul, tam anlamı ile Evangelistik özellikler taşımaktadır. Okulun bu yapısı, misyonerlerin deyimi ile, bütün zorluklara rağmen korunmaktadır. Amerikalı misyonerler, okuldaki öğrencilerden warrior yani savaşçı olarak bahsetmektedir. Savaşçı olarak bu okullarda eğitilen gençlerin, hedefe ulaşılmada mutlaka başarılı olacağı düşünülmektedir 585. Kendilerine gerekli olan eğitimi almış olan Ermeni gençleri 582 Annual Report of Van Statıon 1889, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission,Reel:693 s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: 676, January 27, 1890, Van, from G.C.Raynolds to Dr. Judson Smith. Bu binada, gerekli yerlere pencereler açıldı, duvarlar beyaza boyandı ve yerler tahta ile kaplandı. Bütün bunlara, yaklaşık $ harcandı. ABCFM Arşivi, Eastern Turkey Mission , Reel: 696, 168. Bu dönemde misyoner maaşları için, ; kadın çalışmaları için, ; eğitim için, ; yerli temsilciler için, lira harcanmıştır yılında da, yüksek okul için toplam ? harcandı. Bu miktarın içine, öğretmenlerin maaşları -ki bu öğretmenler Ermenidir- ile benzin ücreti de dahildir. 584 Report of the American School for Boys in Van, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:693, s.2; 1891 yılının bahar ayında, öğrenciler arasında ihtilalci fikirlerin oluşmasından yakınılmaktadır. Ayrıca bu dönemde, Erkek Okulu nun yatılı kısmında, sadece 3 öğrenci vardır. Van Station, Boys School Report, 1892, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: yılında ise, Van Erkek Okulu ndaki öğrenci sayısı 100 ile 140 arasındadır. Bu dönemde, okulun yüksek bölümünde bir sınıfta 19 kişi; orta kısmında 1 sınıf; ilk kısmında ise 2 sınıf bulunmaktadır. 585 The Report of Boy s School, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:696, s.2: BOA, HR.SYS., Dosya no:2858, Gömlek no:25, 2 Aralık

180 donanımlı oluşlarını da şu sözlerle açıklarlar:...bizim kendimizi yeterli hissetmemiz için birçok neden var. Öğretmenlerimiz inançlı, heyecanlı ve kendilerini okula adamış kişiler. Onlar genç ve tecrübeli. Onlar birkaç yıl zor şartlarda çalışacaklarının da farkındılar 586. Van Amerikan okullarındaki müfredat programları, on yıllık planlama dâhilinde hazırlanmaktadır. Hazırlanan müfredata göre verilen derslerin amacı, öğrencileri yeteneklerine uygun olan alanlarda iş sahibi yapmak ve yüksek öğrenime devam etmelerini sağlamaktır. Dersler, sadece öğrencileri değil; öğretmenleri de çalışmaya ve kendilerini yetiştirmeye teşvik etmektedir 587. Amerikan okullarında çalışan öğretmenler, bu amaçla her ay bir araya gelerek, derslerde uygulanması gereken metotları tartışır ve geliştirilmesi gereken konular hakkında raporlar hazırlardı. Yapılan sunumlar sonrası, en iyi yöntemin belirlenmesi için sorular sorulur ve bunlar üzerine tartışılırdı. Bu deneyim, sadece Van da değil; diğer misyoner okullarının tümünde de uygulanırdı 588. Öğrencilerin ülkelerin ve kıtaların ana çizgilerini daha iyi öğrenmeleri için, özellikle coğrafya derslerinde kum masaları(sand table) kullanılmıştır. Okumayı daha zevkli hale getirerek çabuklaştırmak için, el yapımı okuma kartlarından(hand-made reading chart) yararlanılmış; ilkokullarda matematiği sevdirmek ve kolayca öğretmek için de, elma ve yemişler kullanılarak hesaplamalar yapılmıştır. Öğretmenler, derslerde kullanmak için kendileri de şekiller çizmişlerdi. Bu durum, öğrencilere daha kolay öğrenme sağlarken; öğretmenlere de, kendilerini geliştirme imkânı vermiştir. Okullarda kullanılan diğer bir yöntem de, cabinet making dir. Burada, sınıfın en iyi öğrencileri seçilir ve dersten sonra bu öğrenciler başkanlığındaki diğer öğrenciler, yaklaşık 4 saat kadar çalışarak misyonun ihtiyaçları karşılanırdı. Bütün bunların yanında öğretmenler, tatil boyunca da boş durmayarak hem Bahçeler de; hem de 586 Van Boys School Report , ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: ABCFM Arşivi, ,Eastern Turkey Mission , Reel: Van Boys School Report , ABCFM Arşivi, Eastern Turkey Mission , Reel:

181 şehirde oturan öğrencilerin evlerini ziyaret eder ve tatili nasıl geçirmeleri konusunda onlara öğütler verirlerdi 589. Bütün sistem, İngilizce ye dayanmakta; yararcı bir anlayış çerçevesinde İncil anlatılmaktadır. Anadolu okullarında uygulanan yöntemler, bölgelere göre bazı farklılıklar gösterse de; temel prensipler, Amerikan eğitim sisteminden alınmıştır 590. Ayrıca, okullarda Ermenice ye büyük önem verilmiş; ders programında yer alan Ermenice için, Ermeni halkın kalplerinin anahtarlarından biriydi anlayışı benimsenmiştir 591. Van Erkek Okulu nun müfredat programında, İncil dersi ağırlıklı olarak yer almaktadır. Bu derste ilk önce İncil den basit hikâyeler anlatılmakta ve Yahudi tarihi öğretilmekte; daha sonra da, İncil in anlamı üzerinde durularak risaleler açıklanmaktadır. Boston a gönderilen raporlara, müfredat programında yer alan dersler ile bu derslerin amaçları hatta sınıf ve öğretmen listeleri dahi eklenerek gönderilmektedir. Programda matematik dersleri; sözlü matematik, zihinsel matematik ve yazılı matematik olmak üzere üç ana kategori altında öğrencilere öğretilmektedir. Okulun ilk kısmında, matematik dersi sözlü olarak verilirken; orta kısımda zihinsel matematik, son sınıfta yazılı matematik ve akademi adı verilen yüksekokul kısmında ise cebir dersleri yer almaktadır. Amerikalı misyonerler, hem erkek hem de kız okulunda okuma dersine büyük önem vermişlerdir. Onların en büyük sıkıntısı ise, din kitapları haricinde öğrencilerin okuyacağı yazılı malzemenin bulunmamasıdır. İşte bu nedenle, kendi matbaalarını kurduklarını ve ülkelerinden kitap getirdiklerini belirtmişlerdir. Amerikalı misyonerler, okuma adı altında verilen derste öğrencilere sadece okumayı öğretmişler; öğrenciler, 16 yaşına geldiklerinde, bu derste yapılan çalışmalar sonunda düşünmeyi, araştırmayı ve en önemlisi de düşündüklerini yazmayı öğrenmişlerdir. Okullarda önem verilen diğer dersler ise, tarih ve coğrafyadır. Bu dersler, Dr. Raynolds ve Misyoner Allen tarafından verilmektedir. Öğrencilere, özellikle fiziki coğrafya derslerinde ülkelerin yerleri öğretilmektedir. Tarih dersinde ise, hem ulusal 589 The Report of Van Boys School, 1892, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:693; Report of the Medical Department of Van Station 1893, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:693, August 28, ABCFM Arşivi, ,Eastern Turkey Mission , Reel: 694 (tarihi okunamadı) 591 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, November 5, 1893, from Herbert Allen to Dr. Judson Smith. 163

182 hem de uluslararası tarih öğretilmektedir. Misyonerler, Osmanlı Devleti ne bağlı olan okullarda tarih dersinin gerçekçi olarak verilmediğine inanmamaktadırlar. Aşağıda, döneminde Van Erkek Okulu ndaki müfredat programının ana hatları verilmiştir. VAN ERKEK OKULU (İLKOKUL) I. SINIF: Okumaya başlama(primer), İncil, Sözlü Matematik, Anaokulu II. SINIF: Büyük Gerçekler (Great Truths), İncil, Sözlü Matematik, Anaokulu III. SINIF: İlkokuma, İncil, Resimli Matematik, Anaokulu VAN ERKEK OKULU (ORTA KISIM) I. SINIF: Okuma I ve II, İncil, Zihinsel Matematik, Coğrafya III II. SINIF: Okuma III, İncil Hikâyeleri, Zihinsel Matematik, Türkçe VI, Coğrafya II III. SINIF: Okuma IV, Yahudi Tarihi, Yazılı Matematik, Türkçe V, Coğrafya I IV. SINIF: Okuma V, Yahudi Tarihi, Yazılı Matematik, İngilizce I, Türkçe IV, Cebir I V.SINIF: Cebir II, Book Reeping, İngilizce, Yahudi Tarihi, Türkçe III VAN ERKEK OKULU (YÜKSEK KISIM-AKADEMİ) I. SINIF: İlkçağ Tarihi, Mektuplar(Epistles), Cebir, Türkçe II, İngilizce, Felsefe, Coğrafya II. SINIF: Matematik, Mektuplar(Epistles),?(Okunamadı), Türkçe I, İngilizce, Astronomi 592. Yukarıda verilen müfredat programında, İncil ve okuma derslerinin ağırlıklı olarak yer aldığı görülmektedir. Bu durum, Van a gelen misyonerlerin başlangıçtaki amaçlarının, İncil okumayı öğretme ve halkın Gregoryan Kilisesi ile olan derin bağlarını zayıflatmak olduğunun bir göstergesidir. Osmanlı topraklarında açılan diğer okullarda olduğu gibi, Van da bulunan okulların gelirleri de, üç kaynaktan karşılanmaktadır. Bunların ilki, Amerikan Board ve farklı misyoner örgütleri; ikincisi, yerli ve yabancı hayırseverler; üçüncüsü de, öğrencilerden alınan harçlar ve 592 Catoloque of American Missionary Academy, for Boys , ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:

183 kitap ücretleridir dönemine baktığımızda da, Van Okulu nda kalan yatılı öğrencilerden ücret talep edildiği görülmektedir. Öğrencilerden alınan bu ücret; öğrencinin derslerdeki başarısına göre azaltılabilmektedir. Ayrıca kitap ücretleri de toplanmaktadır 594. Van İsyanı başlamadan birkaç yıl öncesi eğitim faaliyetleri değerlendirildiğinde, eğitim yılının sakin ve sessiz geçtiği görülmektedir. Bu dönemde okul birincisi, Gregoryan bir aileden gelen gençtir. Eylül ayında, erkek okulunun kadrosunda iki değişiklik gerçekleşmiştir. Bunlardan ilki, iki yıldır okulda öğretmenlik yapan Spirito Aprahamian ın, Kız Okulu nda derslere devam eden Yester ile evlenmesi ve babası ile ortak iş kurması nedeni ile okuldan ayrılmasıdır. İkinci değişiklik de, Ghenvant Haljian ın okulu bırakmasıdır. Okul, Eylül ayında yeni döneme hiç borcu olmadan başlamış ve 1 Aralık ta misyoner Allen a teslim edilmiştir 595. Yine bu dönemde, Dr.Raynolds ın evinde hastalara bakılırken; bu iş için Kız Okulu nun bir bölümü de kullanılmaya başlanmıştır 596. Misyonerler, 1894 yılında Van da yaşanan kızıl salgını yüzünden, bir süre okul çalışmalarına ara vermek zorunda kalmışlardır 597. Misyonerler, kadınların eğitimine büyük önem vermektedir. Kadınlar, geleceği şekillendirecek olan çocukları yetiştirirler ve kadınların eğitilmesi, geleceğin istenildiği gibi şekillendirilmesi anlamını taşımaktadır. Bu nedenle, eğitimli kadınlar yetiştirilmesi amacıyla, kız çocukları için okullar açılmalı anlayışı benimsenmiş; Amerika dan yeterli sayıda kadın misyonerin gelmesi için gerekli çalışmalar yapılmıştır 598. Van da mutlaka bir kız okulu açılmalı ve bunun için gerekli para toplanmalıdır. Van Kız Okulu nun yapılması için gerekli izin alınmış; para toplanmış ve bu konuda Woman s Board Mission yetkili kılınmıştır yılında Dr. 593 Uygur Kacabaşoğlu, Anadolu daki Amerika, İmge Kitabevi, Ankara, 2000, s Catoloque of American Missionary Academy, for Boys , ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, The Report of Van Boys School, 1892, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: de Misyoner Allen in bildirdiğine göre, Erkek Okulu nda 10 yatılı öğrenci ve iki öğretmen vardır. Bu öğretmenlerden birinin adı, Tavit; diğerinin ise Nushan idi. ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, November 5, 1893, Van, from Herbert Allen to Dr. Judson Smith. 596 Report of the Medicak Department of Van Station, 1893, ABCFM Arşivi , Eastern Turkey Mission , Reel:693,August 28, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, May 30, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, March 30, 1890, Van, from Allen to Dr. Judson Smith. 165

184 Raynolds ın eşi tarafından 4 yatılı öğrenci ile birlikte açılan okul, misyon binası ve Van Erkek Okulu gibi Bahçeler mevkiinin doğusunda kalmakta; 599 bu okula, yetim öğrenciler de kabul edilmektedir. Örneğin Van İsyanının başladığı 1896 yılında, Kız Okulu nda 105 gündüzlü öğrenci vardır. Bu öğrencilerin yanında 75 yetim çocuk da, okula yatılı olarak alınmıştır 600. Misyonerler, Kız Okulu nun, bu topraklarda Tanrı adına yapılan çalışmalarda büyük yararlıklar sağlayacağına inanmaktadır 601. Sonuç olarak kadın misyonerler; eğitimli analar yetiştirilmekle kalmamış; Ermeni ailelerin içlerine kadar girerek onların hayata bakışlarını ve alışkanlıklarını da değiştirmişlerdir yılında Van da 40. yılını tamamlamış olan Misyoner Raynolds, kolej açılması konusunda; Van vilayeti İran sınırı, kuzeyde ise Erzurum vilayeti sadece dar bir şeritle Rus Kafkaslarından ayrılır. Bu üç İmparatorluğun sınırlarının uzandığı yerde karlarla örtülü Ağrı zirvesi durmakta, bize Ermeni soyunun ikinci beşiği olduğunu hatırlatmaktadır. Yüzyıllar boyunca Van tarihi Ermeni halkının tarihi ile iç içe dokunmuştur ve onlar her ne kadar dağılmışlarsa da Van a coşku dolu bir saygı beslerler. Van, American Board un İstanbul dan başlayıp doğuya yürüyüşünde misyonerlerin gelip geçtiği son noktadır. Burada Ermeniler arasında güçlü bir okuma isteği oluşmuştur Bugün üst düzeyde bir eğitim için çok yaygın bir istek vardır. Van çok geniş bir alanın doğal bir eğitim merkezidir. Neredeyse İsviçre kadar olan Van Vilayeti nin Dicle Nehrini doğuran sayısız dereleri ve çağlayanları sınırsız enerji kaynağıdır Bu toprağın geleceğinin iyiliği için gençlerine verilen yüksek eğitimin herhangi bir mezhep farkı gözetmeyen Hıristiyan eğitimi olması çok önemlidir ve bizim kurumlarımız bunun için vardır. Biz şimdi ümitle bekliyoruz ki, bi çok ülkede dağılmış bulunan Ermeni dostlarımız anayurtlarına ilgi ve sevgilerini unutmasın ve özellikle soylarının bu beşiği için bu kurumu başlatmamızı kolaylaştıracak bağışlarıyla sevine sevine cömertçe para yardımında bulunsunlar. Baskı ve kötü yönetimle harcanan uzun çağlar boyunca aşağılanma, cahillik ve 599 David Brewer Eddy, a.g.e., s Van Station Report for the Year 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:693, 1896 yılında Van Erkek Okulu nda, gündüzlü olarak 300 öğrenci bulunmaktadır. Bu dönemde okula kabul edilen yetim sayısı ise, 160 dır. 601 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, October 20, 1890, from Herbert Allen to Dr. Judson Smith. 602 Seçil Akgün, Amerikalı Misyonerlerin Ermeni Meselesinde Rolü, Atatürk Yolu, I, (Mayıs, 1988), Ankara, s

185 kötülük olan her yerde tarihten bize kalan yadigârlar arasında büyük yatırım yapmak isteyen herkes için çok cazip bir kapı açtığımıza inanıyoruz. Bu yatırım karşılığında çok büyük bir kazanç gelecek: Hıristiyan kişiliğinin oluşturulmasını, aile hayatının yüceltilmesini ve bir millet yaratmayı sağlayacaktır 603 şeklinde görüşünü bildirmekte ve yardım talep etmektedir. 2- Van da Ermeni Yetimler ve Amerikan Misyoner Yetimhanesi Osmanlı Devleti, her dönemde dul ve yetimlere büyük önem vermiş; onların korunması ve ihtiyaçlarının karşılanması için vakıflar kurmuştur. Zaten İslam dininin dul ve yetim hakkının korunması konusundaki kesin tutumu da, devletin daha da özenli bir şekilde müslim ya da gayr-i müslim bütün vatandaşını bu konuda ayırt etmeksizin kucaklamasına neden olmuştur 604. Bundan dolayı devlet, dul, yetim ve öksüzleri ile özel olarak ilgilenmiş; ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile, vakıflar ve yetimhaneler kurmuştur 605. Tanzimat ın ilanı ile beraber her alanda yapılan düzenlemeler ve yenilikler, yetim ve dul haklarının korunması konusunda da kendini göstermiştir. İlk olarak, 1851 yılında Eytam Nazırlığı kurulmuş ve ardından 1858 de de, Eytam Nizamnamesi hazırlanmıştır 606. Bunu, 1868 de Tuna Valisi Mithat Paşa tarafından kurulan Islahhane; 1872 de Darü ş-şafaka; 1903 de Darü l-hayr-ı Ali; 1915 de Darü leytamlar; 1917 de de Himaye-i Etfal izlemiştir 607. Çok uluslu Osmanlı İmparartorluğu tarafından millet olarak tanımlanan toplumlar, kendi dul ve yetimlerini millet sistemi dâhilinde, başlangıçta kiliselerinde; daha sonra da, kiliselerin kontrolünde kurulan yetimhanelerde barındırmış ve korumuşlardır. Ancak bu, gelişi güzel olmamış; Osmanlı İmparatorluğu, sınırları 603 Nil Sarı, Amerikalı Misyonerler ve Ermeni Sorunu, Uluslararası Türk Ermeni İlişkileri Sempozyumu (25 Mayıs 2001), İstanbul, 2001, s.293; Plans for a College at Van, The Orient, Vol:4, October 22, 1913, s Mehmet Çanlı, Eytam İdaresi ve Sandıkları ( ), Yeni Türkiye, XIV, s Veli İnanç, Osmanlı Devleti nde Yetimlerin Sosyal Haklarının Korunması, Savaş Çocukları Öksüzler ve Yetimler, Edit: Emine Gürsoy Naskali- Aylin Koç, İstanbul, 2003, s Eytam İdaresi, Türk Ansiklopedisi, XVI, Milli Eğitim Basımevi, 1968, s Darü ül eytamlar hakkında; Necdet Sakaoğlu, Dar ül eytamlar, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, II, İstanbul, 1994, s ; Anna Wells Brown, İstanbul da Yetimhaneler, der: Clarence Richard Johnson, İstanbul 1920, İstanbul, Himaye-i Etfal Cemiyeti hakkında; Hasan Akbayrak, Himaye-i Etfal Cemiyeti, Tarih ve Toplum, IX, (Nisan 1988); Mustafa Şahin, 23 Nisan ve Himaye-i Etfal, Toplumsal Tarih,VII, (Nisan 1987); Nuran Yıldırım, İstanbul Darülacaze Müessesesi Tarihi, Darülaceze Vakfı yay., İstanbul,

186 içinde yaşayan gayr-i müslim yetim ve dul haklarının korunmasını kanunlarla düzenlemiştir. Buna göre, gayr-i müslimlerin ibadethane ve yetimhane açmaları, belli kurallar doğrultusunda sınırlandırılmıştır. Devlet tarafından, ancak gerekli koşulları tamamlandıklarında gayr-i müslimlerin kendi yetimhanelerini açmalarına izin verilmiştir. Ermeni Patrikhanesi, özellikle 1890 yılından sonra birçok yerde yetimhane açmak istemiş; gerekli koşulları tamamlayanlara devlet inşa izni vermiş, hatta ihtiyaç duyulduğunda maddi yardımda da bulunmuştu. Ermeni toplumu, kendi dul ve yetimlerinin ihtiyaçlarını, Patrikhanenin ve yardım kuruluşlarının önderliğinde karşılamıştır 608. Gayr-i müslim yetimhanelere yardım eden Müslüman hayırseverler de vardır. Devlet tarafından bu kimselere, bazı kolaylıklar sağlanmıştır. Örneğin, Ermeni yetimler için hayırsever vatandaşlar tarafından ısmarlanan elbiseler, gümrük vergisinden muaf tutulmuş; Diyarbakır da Ermeni fakirlere dağıtılacak olan buğdayın temin edilmesi ve dağıtılması için gerekli masraflar karşılanmış; özellikle II. Abdülhamit döneminde cereyan eden Ermeni isyanları sonrasında, Ermeni dul ve yetimlerine aynî ve nakdî yardımlar yapılmıştır 609. XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı Devleti ni parçalamak adına emperyalist devletlerin ülkenin iç işlerine karışması, gayr-i müslim yetimlerin haklarının korunması konusunda da kendini hissettirmiştir. Emperyalist devletler, Osmanlı topraklarında kendi okullarını açıp, nasıl eğitim seferberliği başlatmış ve genç beyinlere hükm etmişlerse; daha fazla ilgi ve yardıma ihtiyacı olan yetimleri de, misyonerlerinin açtıkları yetimhaneler aracılığı ile kontrol altına almışlardır. Misyonerlerden başka hiçbir gurup, sosyal çevrelerinden ve ailelerinden kopmuş çocukların bu kadar kısa sürede değiştirilebileceğini bilmemektedir 610. Osmanlı Devleti, yetimhanelerin de okullar gibi birer fesat yuvası olmasını engellemek için, Ermeni yetimlerin Darü l-hayr-ı Ali ye gönderilmesini talep etmiştir Gülnihal Bozkurt, Alman ve İngiliz Belgelerinin ve Siyasi Gelişmelerin Işığı Altında Gayrimüslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukuki Durumu ( ), Ankara, 1989, s.5-8; Şenol Kantarcı, Kamer Kasım, İbrahim Kaya, Ermeni Sorunu, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2003, s Hasan Babacan, Ermeni Dul ve Yetimleri ve Osmanlı Devleti nin Bunlara Karşı Takip Ettiği Politikalar, Osmanlı Toplumunda Birlikte Yaşama Sanatı: Türk-Ermeni İlişkileri Örneği, Hoşgörü Toplumunda Ermeniler, II, Kayseri, 2007, s Hans- Lukas Kıeser, Iskalanmış Barış Doğu Vilayetleri nde Misyonerlik, Etnik Kimlik ve Devlet , İletişim yay., s İbrahim Ethem Atnur, Türkiye de Ermeni Kadınları ve Çocukları Meselesi ( ), Babil yay., Ankara, 2005, s

187 19 Haziran 1899 tarihli Osmanlı Meclis-i Vükelasında alınan karar uyarınca, Osmanlı Yetimhaneler Projesi başlığı altında, misyonerlerin zararlı faaliyetlerinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır 612. Proje kapsamında, patrikhane ve misyonerlerin Ermeni yetimler üzerindeki zararlı faaliyetlerini önlemek adına, hükümetin belirleyeceği yerlerde ilkokullar ve yetimhaneler açılmasına, halkın ahlak ve lisanını korumak için gerekli önlemlerin alınmasına karar verilmiştir 613. Devlet, bütünlüğünü ve gayr-i müslim yetimlerin güvenliğini sağlamak adına bu mücadeleyi vermesine rağmen; yetim ve öksüzlerle özellikle Doğu vilayetlerinde ilgilenmesinin nedeni, nüfuzunu arttırma, sosyal ve eğitim alanında daha etkin olma isteği olarak görülmüştür. Bu ilgilenme, hiçbir zaman Ermeni yetimleri zorla Müslümanlaştırma şeklinde olmamıştır. İslamiyet te, zorla din değiştirme ve misyonerlik anlayışı yoktur 614. Bununla birlikte Osmanlı yetimhaneleri, Hıristiyan çocuklarının tümünü kucaklarken; yabancı devletlerin Osmanlı topraklarında kurdukları yetimhanelerde, Müslüman çocuklara rastlamak mümkün değildir 615. Özellikle Doğu vilayetlerinde açılan Amerikan yetimhanelerinin kapılarının da sadece Ermenilere açık olması dikkat çekicidir. Raynolds, 7 Mayıs 1897 de Barton a yazdığı mektupta, Ermeni Patriği nin kendisine bir mektup gönderdiğinden bahsetmekte; fakat mektubun içeriğinden asla söz etmemektedir. Sadece, yetimlerin kendi istekleri dâhilinde yanlarında kaldıklarını ve onlara asla baskı yapılmadığını yazmaktadır. Demek ki, Amerikalı Protestan misyonerlerin yetimhanede yaptıkları faaliyetlerden sadece Osmanlı Hükümeti değil; Ermeni Patrikhanesi de rahatsızlık duymuştur. Misyonerler, yanlarında bulunan yetimlerle pazar sabahı yaptıkları toplantılara katılmaktadır. 612 Kieser, a.g.e., s BOA, Y.A.RES. (Sadaret Resmi Maruzat Evrakı), Dosya no:101, Gömlek no: İbrahim Ethem Atnur, a.g.e., s Özellikle tehcir sırasında yetimhanelerde yer olmaması nedeni ile, Ermeni çocukların Müslüman ailelerin yanına verilmesi ve burada adab-ı İslamiyeye uygun olarak yetiştirilmeleri; bu çocukların dinlerini değiştirmeye zorlandıklarının bir kanıtı olamaz. Eğer devlet, bu çocukların dinlerini zorla değiştirme eğiliminde olsaydı; acaba bu çocukları, Ermeni yetimhaneleri ve aileleri, gelenlere teslim eder miydi? 615 Kieser, a.g.e., s yılında W.W. Peet in The Orphans of Asiatic Turkey adlı eserinde, Osmanlı Devleti nin yetimhanelere topladığı gayr-i müslim çocukları zorla Müslümanlaştırdığı konusunda iddialar vardır. Aynı eserde yazar, Alman ve Amerikan yetimhanelerinde din değiştirme gibi bir zorlama olmadığını; Fransız yetimhanelerine kabul edilme şartının ise, ihtidadan geçtiğini belirtmiştir. A.g.e., s.325. Osmanlı Devleti nin gayr-i müslimler arasında ihtida politikasını uygulamadığı hakkında bkz: Yavuz Selim Karakışla, Savaş Yetimleri ve Kimsesiz Çocuklar: Ermeni mi, Türk mü?, Toplumsal Tarih, (Eylül 1999), s

188 Küçük yaştaki çocukların, bu toplantılara düzenli olarak katıldıktan sonra etkilenmemeleri mümkün değildir 616. Emperyalist devletlerin baskıları, Osmanlı topraklarında İngiliz, Fransız, Alman, en fazla da Amerikan misyonerlerinin yetim ve dullar arasında faaliyetlerini arttırmalarına neden olmuştur. Amerikalılar, İngilizlerin koruyucu kanatları altında çalışırken; Almanlarla zaman zaman rekabet de etmişler, Fransızların çıkardıkları engelleri aşmayı başarmışlardır 617. Erzurum Amerikan Konsolosu Berghaolz, İngiliz ve özellikle Alman hükümetlerinin Osmanlı topraklarında bulunan Ermeni dul ve yetimlerle ilgili plânları olduğunu; fakat ne Amerikan Hükümetinin ne de Amerikan Board un Ermeni yetimler konusunda genel bir plân yapmadığını; bu nedenle de, yetimler sorununun giderek büyüdüğünü sürekli olarak yazdığı raporlarda belirtmiştir. Ayrıca, Amerikan Dış İşleri Bakanlığı na gönderdiği aynı raporda, Almanların ve Amerikalıların yetimhaneler üzerinde mücadelesinin söz konusu olduğunu ve Almanların, yetimler için özel tedbirler alarak Doğu Anadolu da bulunan yetimleri genellikle İzmir e gönderdiğini de açıklamıştır 618. İngiliz hükümeti de, Ermeni dul ve yetimleri sözde güvenliklerini sağlamak adına Kıbrıs a göndermiştir da Osmanlı topraklarında, 12 yaşın altında Ermeni yetim olduğu tahmin edilmektedir. Bunlardan Bergholz un raporu doğrultusunda tespit ettiğimize göre, Erzurum da 180 dul ve 700 yetim; Erzincan da 100 dul ve 450 yetim; Bayburt ta 119 dul ve 500 yetim bulunmaktadır 619. Yine Erzurum Konsolosu Bergholz un verdiği bilgiye göre, 1897 yılında W.N. Chambers ın sorumluluğu altında 60 yetim vardır. Bayburt tan 50 yetim daha gelmesi beklenmektedir ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, Vol:16, from G.C.Raynolds to James Barton, Van, May 7, Selami Kılıç, Ermeni Sorunu ve Almanya, Kaynak yay., İstanbul, 2003, s XX. Yüzyılın başında Osmanlı Devleti nde bulunan Alman yetimhanesi, toplam 6 adettir. Bunlar; İstanbul, İzmir, Kudüs, Beyrut ta bulunmaktadır. Adnan Şişman, XX. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti nde Alman Müesseseleri, Ata Dergisi, VII, Konya, Alman kurumlarının Amerikan kurumları kadar fazla ve başarılı olmaması, Almanların parçalanmasına ve Osmanlı topraklarında yeteri kadar Alman vatandaşının bulunmamasına bağlanmaktadır. Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için bkz: İknur Polat Haydaroğlu, a.g.e., s Despatches From United State Ministers to Turkey, T:568, Roll:1, No:44, November 21, 1896, from Bergholz to Secretary of State. Buna karşılık Hasan Babacan ın tespitine göre, Alman ve Amerikan misyonerleri yetimhaneler konusunda zaman zaman da olsa birbirlerini desteklemişlerdir; bu konuda bkz: Hasan Babacan, a.g.m., s Despatches From United State Ministers to Turkey, T:568, Roll:1, No:44, November 21, 1896, from Bergholz to Secretary of State. 620 Despatches From United State Ministers to Turkey, T:568, Roll:1, No:68, May 28, 1897, from Bergholz to Secretary of State. 170

189 1890 larda Amerikalı misyonerler, Ermeni yetimleri koruma ve ihtiyaçlarını karşılama adına birçok vilayette yetimhaneler açmışlardır. Bu yetimhanelerin birçoğu, ruhsatsız olarak açılmıştır. Yetimhane için müstakil bir bina sağlanamadığı durumlarda, okulların birkaç sınıfı yetimhane olarak kullanılmıştır. Van Yetimhanesi de, Van Okulu nun birkaç sınıfında faaliyete başlamıştır 621. Amerikalı misyonerler, yetimhanelerin sayılarını arttırmak amacı ile, Alman misyonerlerin uyguladıkları yöntemi uygulamışlardır. Bu yönteme göre, yetimler farklı yerlere götürülmüş; buralarda da yeni yetimhaneler açma girişiminde bulunulmuştur. Hatta anne ve babası olan çocuklar dahi, hastahanelerde tedavi edilecek diye yetimhanelere konulmuştur 622. Böylece Ermenilerin Müslümanlar tarafından öldürüldüğü tezi, yetimhane sayıları ortaya konularak da ispatlanmaya çalışılmıştır. Bütün bu girişimler, her geçen gün Anadolu da Amerikan yetimhanelerinin sayılarının artmasına neden olmuştur yılında Amerikan yetimhaneleri sayısının, 14 ün üzerinde olduğu belirtilmektedir. Yetimhanelerin çoğunda eğitim yapıldığı için, bunlar okullar arasında gösterilmiştir. 25 Şubat 1903 de Amerikan Sefareti tarafından düzenlenen listeye göre Osmanlı Devletindeki yetimhaneler; Beyrut, Miyevmiye, Hüdavendigâr, Van, Halep( Antep), Halep(Urfa) 2 adet, Halep(Maraş), Bitlis, İzmit Bahçecik, Harput, Sivas(Gürün), Sivas (Merzifon), Sivas(Merkez), Hüdavendigâr(Bursa), Erzurum, Adana(Haçin) merkez ve kazalarındadır 623. Doğu vilâyetlerinin sürekli olarak savaş alanı olması, Ermeni çetelerinin bölgede çıkardıkları isyanlar sonucunda Türklerden ve Ermenilerden büyük kayıplar 621 ABCFM, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, July 27, Hasan Babacan, a.g.m., s Şamil Mutlu, Osmanlı Devleti nde Misyoner Okullar, Gökkubbe yay., İstanbul, 2005, s.311; 2 Eylül 1902 yılında Amerika nın İstanbul Sefiri Leisman ın verdiği takrirde, Fransız Tıp Okuluna verilen imtiyazın Amerikan Tıp Okuluna da verilmesi istenmiş ve bu bağlamda, 6 Şubat 1903 te Hariciye Nezareti ne verdiği nota ile de, kendilerine verilen listenin onaylanması bildirilmiştir. Bu listede, Amerikalılara ait 400 kurum bulunmaktadır. Bunlardan 279 u okul, 59 u kilise, 10 u hastahane, 4 ü eczane, 41 i meskendir. Bu konuda detaylı bilgi için bkz: İlber Ortaylı, Osmanlı İmparatorluğu nda Amerikan Okulları Üzerine Bazı Gözlemler, Türkiye Amme İdaresi Dergisi, XIV/3, Urfa da 1895 yılında meydana gelen Ermeni isyanı sonucunda, burada bulunan Ermeni yetimlere sahip çıkan Corinna Shattuck hakkında daha detaylı bilgi için bkz: Fred Field Goodsell, They Lived Their Faith, Boston, Ayrıca Anadolu da Adana(Kozan), Bitlis(Merkez), Erzurum(Merkez), Antep(Halep), Maraş(Halep), Urfa(Halep), Bursa(Hüdavendigar), Harput(Mamuratülaziz), Gürün(Sivas), Merzifon(Sivas), Sivas(Merkez), Van(Merkez), İzmit(Merkez) de de Amerikan yetimhaneleri mevcuttur. Urfa Amerikan Yetimhanesi için ayrıntılı bilgi için bkz: Mary Carolina Holmes, Urfa da Ermeni Yetimhanesi ( ), (Çev: Vedii İlmen), Yaba yay., İstanbul,

190 verilmesi, özellikle de Van da 1896 yılında Ermenilerin isyan etmeleri sonucunda 624 ortada kalan yetim ve dulların korunması amacı ile, Amerikalı misyonerler tarafından Van da yetimhane açılmıştır. Bu yetimhane, Anadolu da bulunan diğer Amerikan misyonlarında olduğu gibi, başlangıçta okul bünyesinde açılmıştır 625. Van da, iki Amerikan yetimhanesi vardır. Bunlardan ilki, Bağlar da Ermeni mahallesinde; diğeri, Van merkezdedir. Bu yetimhanelerde, 160 kız; 200 erkek öğrenci barınmaktadır 626. Yetimhanede, kızlara dikiş dikmesi ve ev işleri; erkeklere de, marangozluk, halıcılık ve terzilik öğretilmiştir. Bütün yetimhanelerde çocuklar, çok iyi ilkokul eğitimi almışlardır 627. Van misyonunda bulunan öğretmenler, hem misyon okullarına devam eden öğrencilere; hem de yetimlere ders vermişlerdir. Onları her yönden yüceltmeyi amaçlayan misyonerler, yetimlerin ahlaki ve dini dünyalarını da geliştirme yönünde çaba harcamışlardır. Raynolds, sadece yetimlere değil; Ermeni köylülere de aynı şekilde yaklaştıklarını ve köylülerin sık sık kendisine, Benim köyümde kimse İncil i ve İsa yı bilmiyor. Kimse bana çalmanın, yalan söylemenin, kötü bir dille konuşmanın kötü olduğunu ben İsa yı öğreninceye kadar söylemedi. Fakat ben buraya geldiğimde onun bana olan aşkını ve onu öğrendim. Ben onun aşkı için neler yapabileceğimi öğrendim dediklerini mektuplarında yazmıştır 628. Misyonerler, Amerikan misyonlarında yaşayan yetimler için de; Onlar iyi bir Hıristiyan olmayı öğrendiler. Çünkü onlar Anadolu topraklarında Amerikan halkını temsil edeceklerdi 629 demektedir. Van Amerikan Yetimhanesi nin faaliyetlerini, üç farklı kaynaktan öğrenebilmekteyiz. Bunlardan ilki, Amerikalı misyonerlerin Boston da bulunan 624 Despatches From United State Ministers to Turkey, T:568 Roll:1, No:21, September 18, 1896, from Erzurum Consolate Bergholz to W.W. Rockhill. 625 İlber Ortaylı, a.g.m., s.96, bu makalede Van da bir yetimhanenin olduğu belirtilmektedir; bu konuda ayrıca bkz: Adnan Şişman, XX. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti nde Yabancı Devletlerin Kültürel ve Sosyal Müesseleri, Atatürk Araştırma Merkezi yay., Ankara, 2006, s.60; Şamil Mutlu, a.g.e., s.369. Her iki yazarda da, Van da açılan Amerikan yetimhanelerinin açlış tarihleri kesin olarak verilmemiştir. 626 Şamil Mutlu, a.g.m., s Despatches From United State Ministers to Turkey, T:568, Roll:1, No: 68, May 28, 1897, from Bergholz to Secretary of State. Türk yazarların verdiği bilgilere göre de, Amerikalı misyonerler Ermeni yetimlere misyonlarda silah yapmasını ve kullanmasını da öğretmektedir. Törehan Serdar, Cumhuriyet Öncesi Bitlis te Yabancı Okullar ve Misyoner Faaliyetleri, Türk Dünyası Tarih ve Kültür Dergisi, Ekim 1998, Sayı:142, s The Report of Van Orphanage, December 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol: Despatches From United State Ministers to Turkey, T:568, Roll:1, No:68, May 28, 1897, from Bergholz to Secretary of State. 172

191 merkezlerine gönderdiği yıllık raporlar(annual Report); ikincisi, misyonerlerin kendi yayınladıkları dergi olan Missionary Herald daki yazıları ve son olarak da, özel olarak hazırladıkları yetimhane raporlarıdır. Yetimhanelerin giderleri ve gelirleri ile bunların misyon bütçesine oranı, hem yıllık raporlarda; hem de özel olarak hazırlanan yetimhane raporlarında yer almaktadır. Yetimhaneler hakkında bilgi vermek üzere düzenlenen bu raporlarda; o dönemde karşılaşılan sorunlar, misyonun farklı bölümlerinde yapılan çalışmalar, misyondan yardım alanların sayısı ve yapılan yardımın miktarı hakkında da bilgiler bulmak mümkündür. Özellikle Karşılıksız Yardım Bölümü nün(free Aid Department) faaliyetleri ve yapılan genel yardımlar, Yetimhaneler başlığı altında düzenlenen raporlarda yer almaktadır yılının Haziran ayında Van da patlak veren isyan öncesinde ve sonrasında şehirde yaşananları ve yetimlerin durumunu saptayabilmek amacıyla, 1896 ve 1897 yılı yardım ve yetimhane raporları incelendi. Bu yıllarda genellikle yetimler ve yetimhane hakkındaki bilgiler, Yardım Çalışmaları(Relief Work) Bölümü başlığı altında verilmiştir. Bu nedenle Van da yapılan yardım çalışmaları, sadece yetimlere özel olarak değerlendirilmemiş; genel olarak, Ermenilere yapılan yardımlar kapsamında da ele alınmıştır 630. Ermeni yetimler için Van a, Newyork Ulusal Ermeni Yardım Komitesi nden(national Armenian Relief Community of Newyork); Ermeni Kadınları Yardım Komitesi nden(womens Armenian Relief Community); İncil Toprakları Misyonu Yardım Topluluğu ndan(the Bible Lands Mission Aid Society) sürekli olarak yardım gönderilmiştir yılının Haziran ayında Ermenilerin isyan etmeleri sonunda yaşananlar, sadece Ermenilerin değil; Müslümanların da, büyük acı çekmelerine neden olmuş ve 632 bu isyan, Van ı tanınmaz hale getirmiştir. Haziran ayının büyük acılar içinde geçtiği ve Van ın tanınmaz hale geldiği, misyonerlerin Boston a yazmış oldukları raporlar ve kendi dergilerindeki yazılarında anlatılmıştır. Misyonerler, katliam olarak dillendirdikleri bu isyan sonucunda, şehirde 547 kişinin; bütün vilayette ise, toplam 630 Bu bilgiler, yılları arasında ABCFM Van misyonerlerinin hazırladıkları yıllık raporları ile Yetimhane, Endüstri Bölümü, Karşılıksız Yardım Bölümü raporları incelenerek varılan genel bir kanıdır. 631 Van Relief Work and Orphanage, November 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, , Reel:694. XX. Yüzyılın başlarında Anadolu ya yapılan Amerikan yardımları hakkında ayrıca bkz: James L. Barton, Story of Near East Relief ( ), The Macmillian Company, Newyork, Despatches From United State Ministers to Turkey, T:568, Roll:1, Agust 27, 1897, from Bergholz to Secretery of United State. 173

192 5.522 kişinin öldüğünü Boston a yazdıkları raporlarda belirtmişlerdi 633. Ermenileri korumak adına Amerikalı misyonerler, olaylar başlar başlamaz hemen istasyonun yanında bulunan evi kiralamış ve buraya 250 yetimi yerleştirmişlerdi. Bu yetimlerden 20 tanesinin yaşı çok küçüktü. Geri kalan yetimlerin bir kısmı, misyoner Allen olmadığı için onun evine; 75 kadarı, Kız Okulu na ve 160 kadarı da, Erkek Okulu na yerleştirilmişti yılının Aralık ayında düzenlenen Van Yardım Çalışmaları ve Yetimhane raporunda ise, yetimlerin sayılarının Haziran ayında yaşanan olaylardan dolayı her geçen gün arttığı belirtilmişti. Aralık ayı itibari ile misyonda, anne ve babalarını kaybeden 48 erkek ve 29 kız olmak üzere toplam 77 çocuk vardı. Sadece Haziran ayında, 39 erkek ve 26 kızın babası ölmüştü. Bu dönemde, 2 yaşından 6 yaşına kadar olan çocuklar, misyonerlerin koruması altına alınmıştı. Yetimhaneyi ayakta tutmak için her geçen gün daha fazla maddi yardıma ihtiyaçları olduğunu belirten misyonerler, yardım toplamak adına yurtdışı gezileri düzenlemişlerdi 635. Yetimhaneye, bireysel yardımlar da yapılmıştır. Bazı kimseler, misyonerler ile haberleşerek çocukların bakımını üstleneceklerini bildirmiştir. Böyle durumlarda misyon, bu kişilerin kız mı erkek çocuk mu istedikleri ve bu çocuğa kaç yıl 633 Report of Relief Work at Van, Turkey for the Mounth of August 1896, ABCFM Arşivi,, , Eastern Turkey Mission, , Reel:694; Van Station, Report for the Year 1896, ABCFM Arşivi, Eastern Turkey Mission, , Reel:693. Farklı bir raporda, Van merkezde ve vilayette toplam ölü sayısında bazı farklılıklar göze çarpmıştır. Van Vilayetinde toplam ölü sayısı, olarak verilmektedir. Van da, 519 erkek katliamda öldürülmüş ve bunun yanı sıra 520 kişi de devrimcilerle birlikte kaçmıştır. Misyoner Raynolds, bu raporda ölü ve yetim sayısı hakkında şöyle demektedir: Kaba bir tahminle bunların 400 ü aile reisiydiler ve arkalarında her biri ortalama 3 çocuk yani toplam yetim bırakarak gittiler ve bunların nin tek dayanağı kurumumuzdur. Haziranda köylerde öldürülen erkek sayısı olarak rapor edilmiştir ve tahminen bunların ü aile reisiydi. Her biri için 3 yetim hesaplarsak toplam yetim de köylerde bulunmaktadır. Yetimler her geçen gün İsa yı kendilerinin kurtarıcısı olarak görmeye başlamışlardı. Bu çocuklar, kalplerinde İsa sevgisiyle temiz mutlu bir hayat sürdürmek ve doğruluğu yaymak üzere yetiştirilmekteydiler. Bu yüzden, hiçbir suçları olmayan bu masum çocukların ve basit bir eğitimle kutsanmış dinimizin gerçeklerini öğrenmelerine imkân verecek yardımları fonumuz için sizden talep etmeye kendimi zorunlu hissediyorum. Bu kutsal amaca katkıda bulunacak Tanrının hiç hizmetkâr kulu yok mu?. The Report of Van Orphanage December 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: Van Station, Report for the Year 1896, ABCFM Arşivi, Eastern Turkey Mission , Reel:693, Van da Ermeni yetimlerin yerleştirilmeleri hakkında ayrıca bkz: The Report of Van Orphanege December 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694.Van da Haziran ayında ölen Ermeni sayısı hakkında ayrıca bkz: Orphanage at Van, ABCFM Arşivi,, , Eastern Turkey Mission, , Reel: 694, s Report of Van Relief Work and Orphanage for December 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694. Amerikalı misyonerlerin yardım toplamak amacı ile yaptığı yurtdışı gezileri hakkında daha ayrıntılı bilgi için, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:676, November 19, 1894, Van, from G.C. Raynolds to Judson Smith. 174

193 bakacaklarını bildirmeleriniistemiştir. Daha sonra da, gerekli işlemler yapılmış ve çocuklar ailelere teslim edilmiştir. Yapılan hesaplamalara göre, yetim bir çocuğun bir yıllık masrafı(giyecek ve yiyecek ihtiyacı), istasyona 25 dolara mâl olmuştur yılının Temmuz ayında misyoner Raynolds, genel sekreter olan misyoner James Barton a Van da ve ülkede durumun kötüleştiğini bildiren raporlar göndermiştir. Bu raporlarda, ülkenin mevcut durumu karşısında istasyonda çalışmalarına nasıl devam edeceklerini; kendilerini halâ destekleyip desteklemeyeceklerini; yaşananların okulların yapısında değişiklik yaratıp yaratmayacağını sormaktadır. Eğer Board tarafından kendisine Van da kalması için izin verilirse, okulların büyük bir kısmını yetimhaneye dönüştürülebileceğini de aynı raporda belirtmiştir. Bu dönemde Raynolds, yetimlerin korunması, barınması ve doyurulmasının eğitim konusundan daha önemli olduğunu düşünmektedir. Çünkü koşullar, okullardan çok yetimhaneye gereksinim olduğunu göstermektedir. Dr. Kimball, yetimler ve yetimhanenin maddi desteğe ihtiyaçlarının her geçen gün artması üzerine, Amerika da ve İngiltere de temaslarda bulunmuştur 637. Misyoner Raynolds da, maddi destek bulabilmek amacı ile geziler düzenlemiş; Avrupa da ve Amerika da bulunan hayırsever vatandaşlara çağrıda bulunan mektuplar yazmıştır. Bu mektuplarından birinde,...işte insana en çok dokunan da bu yardıma muhtaç yetimlerdir. Bu nedenle de bir süre önce bu mağdur sınıfa yardım istemek amacıyla bir mektup yazdım. Büyük bir minnetle belirtirim ki bu çağrıma geçenlerde Almanya dan gönderilen 250 sterlinlik bir yardımla cevap aldım ve bu da mağdur 50 çocuğu bir yıl destekleyebilecek bir oran. Şehrin ve şartların uygunsuzluğu nedeniyle bu 50 kişilik sınıfa ulaşmamız biraz zaman aldı. Bu yarı çıplak, fakir çocuklara gerekli elbiselerin hazırlanması da biraz vaktimizi aldı ama şu anda ise çocuklar giyinik ve temiz durumdalar. Onları bu temiz ve rahat 636 Report of the Van Relief Work and Orphanage for December 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, Vol:16, July 27, 1896.Yetimlerin eğitimi konusuna büyük önem verildiği yadsınamaz bir gerçektir. Hatta zaman zaman, hem okul çalışmalarında; hem de yetimlerin eğitimi konusunda, dışarıdan gelen yardımlarla Van İstasyonunda bulunan misyoner kuvvetine destek de sağlanmıştır. Örneğin, 1899 yılının Aralık ayında Bayan Bond ve Bayan Wilson, hem okul çalışmalarında yardım etmek; hem de yetimlere bakmak amacı ile English Society Friend s Armenia tarafından Van a gönderilmiştir. Van da bu dönemde, yaklaşık 700 kadar yetim mevcuttu. Despatches From United State Ministers to Turkey, T:568, Roll:1, December 9, 1899, from Bergholz to Secretary of State. 175

194 elbiselerle kiliseye girerken, derslerini takip ederken, yemeklerini yerken ve oyunlar oynarken izlemek gerçekten keyif verici. Bu çocukların tamamı okullarımıza yatılı öğrenciler olarak alındı ve fiziksel ihtiyaçları kadar zihinsel ve ruhsal ihtiyaçları da bizim için önemli. Tabi ki öğretim ücretsiz ve gelen tüm para onların gıda, giyim ve barınma ihtiyaçlarına harcanıyor. Kabul edilen öğrencilerin neredeyse yarısının ne annesi ne de babası var. Büyük çoğunluk ise Haziran katliamında babasını veya onun yerini alan kişilerini kaybetmiş ve bu nedenle de geriye kalan yetimler son aylarda yaşanan olaylar sebebiyle çaresiz kalmıştır demekte ve mektubunu, Umuyoruz ki kalbimizde şimdiden yer edinmiş olan bu çocuklar, sadece vücutları için gıda ve giyim değil aynı zamanda İsa nın doğruluğunu da edinmiş olacaklar. Gönderilen bu parada katkısı bulunan tüm bağışçılara en içten şükranlarımı sunuyorum sözleriyle bitirmiştir 638. Misyoner Raynolds bu mektubunda, koruma altına aldıkları Ermeni yetimlerden de söz etmiştir. İsyan sırasında en büyük zarara uğrayan yerlerden biri olan Haigavank dan zeki bir Ermeni çocuk, Raynolds u en fazla etkileyenlerdendir. İsyanın sonrasında sükûnet sağlandıktan sonra, çocukların güvenlik eşliğinde eve gönderildiğini belirtilmiştir. O halde bu söylemle, yetimhanelerde sadece Ermeni yetimlerin değil; annesi ve babası olan çocukların da barındığı anlaşılmaktadır yılına girildiğinde ise, Van da yaşanan sıkıntılar halâ devam etmektedir. En önemli sorun, güven ortamının sağlanamaması ve Ermeni köylülerin evlerine dönememeleridir. Güven ortamının sağlanamamasının tek sorumluları, tabii ki Müslümanlar değildir. Ermenilerin bağımsız devlet kurmak amacı ile komiteler teşkil ettikleri, İran ve Rusya dan silah kaçırdıkları da unutulmamalıdır Van Yetimhane ve Yardım Raporları incelendiğinde, Ocak ve Mart aylarını içine alarak hazırlanmış olan üç aylık raporda belirtilen en önemli sorunun, Van da yaşanan açlık olduğu görülmektedir. Kışın sert geçmesinden dolayı karın kalkmaması ve toprağı sürmek için ineklerin olmaması nedeni ile, açlık sorununa bir türlü çözüm bulunamamıştır. Sadece yetimler değil; istasyonda kalan bütün Ermeniler, açlıkla 638 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: 639 Orphanage at Van, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, s.1. Burada yer alan bilgilere, 1896 Kasım ayına ait olan raporda da yer verilmiştir. Report of Van Relief Work, November 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694,, s BOA, Y.MTV., Dosya no:39, Gömlek no:73, 3 Temmuz 1305/ 15 Temmuz 1889; BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:41, 5 Nisan 1312/ 17 Nisan

195 karşı karşıya kalmıştır. Ocak ayında Van İstasyonunun kasasında, yetimler için harcanacak ancak 336 dolar kalmıştır ve bu, asla yeterli değildir 641. Amerikalı misyonerler, bazen o kadar zor durumda kalmaktadırlar ki; yetimhane bölümü için ayrılan yardımlardan alıp başka bölümlere aktarma yapmaktadırlar 642. İstasyonda sıkıntılar gittikçe artmaktadır. Van da oluşan kıtlık koşullarının engellenememesi ve istenilen ürün alınamamasından dolayı, fiyatlar bir defa daha yükselmiştir. Bu nedenle misyonerler, gelecek kışın kendileri için daha da zor olacağını her fırsatta bildirmektedirler 643. Mayıs ayında, istemeden de olsa bedava ekmek dağıtımına son verilmiştir. Bu durum, hem dışarıdan gelen yardımların azalmasından; hem de, insanlara karşılıksız olarak yiyecek ve giyecek vermek yerine, burada yaşayan Ermenilerin kalkınması için onları iş alanlarına yöneltmek gerektiğine duyulan inançtan kaynaklanmaktadır 644. Bunun için ihtiyaç sahipleri, yaz boyunca sadece yaşamlarını temin edebilmek amacıyla, iş sahibi olmaları için yönlendirilmişlerdir yılının sonbaharı geldiğinde misyoner G.C. Raynolds, Van da beklediğimizden daha güzel şeyler oluyor. Vilayetin durumu beklenenden daha iyi bir şekilde düzeliyor. Ekmek ihtiyacı da korktuğumuz kadar artmadı demiştir. Bu dönemde, Ermeni yetimlerin acilen yeni bir binaya ihtiyaçları olduğu da bildirilmiştir. Yapılacak olan bu binada, erkek yetimlerin barındırılması düşünülmüştür. Bu dönemde yetimler için bir binanın yapılmasının, her bir çocuk için yapılan harcamanın 5 dolar daha azalmasına neden olacağı hesaplanmıştır. Misyonerler, yetimhane için yaptıkları çalışmaların beş yıl süreceğini tahmin etmişler ve bu nedenle, yetimhane bütçesini beş yıla uygun olarak hazırlamışlardır. Her yıl için 40 lira, bina kirasına ayrılmıştır. Yapılan bu planlama içine, ekmeği pişirmek için bir fırın; yıkanma ve yıkama ihtiyaçlarını karşılamak için ise, bir banyo yapılması da dâhil edilmişti. Bu konuda harcanan benzinin yaklaşık tutarı ise, 20 liradır. 160 tane erkeğin barınma ihtiyacı için ayrılan kira parası da, misyonun 641 The Report of Relief and Orphanege Work at Van, February- March 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol: The Report of Van Relief Work, ABCFM Arşivi, Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol:11. Örneğin, Nisan ayında yetimhane için ayırdıkları 400L, gelecek kış için buğday depolamak ya da Endüstri Bölümü için pamuk ve yün almak amacı ile alınmıştı. 643 Report of Van Relief Work April- July 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol: ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, Vol:16, May 3, 1897, from G.C. Raynolds to James Barton, Van. 645 The Report of Relief and Orphanege Work At Van, July 1st to September 30th 1897, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol:

196 masraflarını iyice arttırmıştır. 50 çocuğa, Alsace Committe; 100 çocuğa, Lady Somerset bakmayı üstlenmiştir. Aralık ayı için harcanacak olan liranın lirası da, yetimhane için kullanılmıştır 646. Osmanlı topraklarına gönderilen ve bu toprakları silahsız Haçlı Seferleri ile fethedeceklerini söyleyen misyonerlerin, Ermeni yetimlerle özel olarak ilgilendikleri bir gerçektir 647. Onlar, hem bağımsız Ermenistan ideali; hem de, Amerikan çıkarları peşinde koşan birer nefer olarak yetiştirilmişlerdir 648. Amerikalı misyonerlerin faaliyetlerinin kontrol altına alınması için ilk olarak, Vilayet yetkililerin misyonerleri dikkatlice takip etmeleri gerekmiştir. Daha sonra, devlet eli ile yeni yetimhanelerin açılmasına; Osmanlı topraklarında bulunan yetimhanelerin tümünde kullanılmak üzere ortak bir program hazırlanmasına; müfredat dâhilinde eğitim yapılmasına; özel olarak hazırlanan kitapların çocuklara okutulmasına karar verilmiştir. İşte bütün bu önlemler, sadece Ermeni yetimleri değil; bütün yetimleri misyonerlerin etkisinden koruyacaktır 649. Osmanlı Devleti, yetimlerini, misyonerlerin aralarına ektikleri zehirli tohumlardan ne kadar korumaya çalışsa da; Avrupa dan gelen baskılar ile devletin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik çöküş bunu engellemiştir. Hatta Şubat 1908 de Şurâ-yı Devlet te alınan bir kararla, yabancı okul ve yetimhane açma yetkisinin mahalli idarelere verilmiştir Van İstasyonu nda Sağlık Misyonu Amerikalı misyonerlerin Osmanlı topraklarındaki en önemli faaliyetlerinden biri de, sağlık alanındadır. XIX. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nun içinde bulunduğu politik, ekonomik ve sosyal çöküntü, vatandaşlarına yeterli sağlık hizmeti götürememesine neden olmuştur. Bu durum, insanı ele alan ve amaçlarına insanı kullanarak ulaşmayı hedefleyen Amerikalı misyonerler için bulunmaz bir fırsattır. Osmanlı topraklarındaki sayısız okulları ile Ermenilere hizmet etmeyi amaçlayan misyonerler, dispanserler ve hastaneler de açarak bu hizmeti daha geniş bir alana 646 The Report of Van Orphanage, December 1897 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol: Uygur Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle Anadolu daki Amerika, Arba Yay., İstanbul, 1991, s Abdülkadir Yuvalı, Ermeni İsyanlarında Misyoner Okullarının Rolü, Yakın Tarihimizde Kars ve Doğu Anadolu Sempozyumu, (20-21 Haziran 1991), Kars Valiliği ve Atatürk Üniversitesi yay., Kars, 1991, s Hasan Babacan, a.g.m., s

197 yaymayı hedeflemişlerdir. Böylece sağlık hizmetleri, eğitim kadar yaygın ve etkin bir girişim haline gelmiş; Amerikalı misyonerler de, hangi din ve mezhepten olursa olsun hasta insanların gözünde ilahlaşmıştır 651. Amerikalı misyoner doktorlar, 1831 yılından itibaren Ortadoğu da etkin olarak faaliyet göstermeye başladılar. Bu tarihten önce Osmanlı topraklarına gelen misyonerler, Amerika da gördükleri eğitimin tamamlayıcısı olarak bir müddet Amerikan hastahanelerinde basit tıbbi müdahale ve hastalıklar konusunda deneyim kazanmak için çalışmak suretiyle bilgi ve becerilerini arttırmışlardır. Hatta diş hekimliği konusunda dahi, pratik anlamda eğitim gören misyonerler vardı 652. Sonuçta Osmanlı topraklarında, özellikle XIX. yüzyılda salgın hastalıkların hâkim olması, hem Amerikalı misyonerlerin sağlık alanında daha etkin rol almasını ve misyonların sağlık merkezlerine dönüşmelerini; hem de, canlarını misyonerlere teslim eden halkın onlara daha da bağlanmasını sağlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu nun Ortadoğu daki topraklarına ilk gönderilen Misyoner Doktor Asa Dodge, 1833 yılında Beyrut ta varmış ve aynı yıl buradan Kudüs e geçerek çalışmalarına burada devam etmiştir yılında da, tifüs hastalığına yakalanarak vefat etmiştir. Osmanlı topraklarına gelen doktorların, sadece tıp alanına değil; farklı alanlara da ilgi duydukları bilinmektedir. Örneğin, 1840 yılında Beyrut a gelen Dr. Cornelius VanDyke 653, sadece tıp ile uğraşmamış; ilaç bilimine de ilgi duymuştur. Bunun yanında, 1842 yılında vaat edilmiş topraklara gelen Dr. Azariah Smith de 654, American Journal of Science da meteoroloji, doğa tarihi gibi ilgi duyduğu alanlarda yazılar yazmıştır. Dikkate değer başka bir örnek de, 1863 yılında Trablusşam a gönderilen Dr. George Edward Post un Arapça olarak zooloji kitapları yazması ve tıp dergilerinin Arapça olarak çıkmasında öncülük etmesidir 655. Sonuçta Amerikan Board un Ortadoğu ya gönderdiği misyonerler, tıp 651 Seçil Akgün, 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nda Sosyo Kültürel Etkilerin Amerika Boyutu, Osmanlıdan Cumhuriyete Sempozyumu (Ankara,1993), TVY. yay., İstanbul, 1998, s Uygur Kocabaşoğlu, a.g.e., s Conelius VanDyck ın çalışmaları hakkında daha geniş bilgi için bkz: Robert L. Daniel, a.g.m., s Dr. Azariah Smith in Antep Amerikan misyonundaki çalışmaları hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz: Fred Field Goodsell, They Lived, Their Faith, Boston, 1961, s Mary Alice Shepard, Doctors Care: Medical Mission in Turkey, Redhouse Press, İstanbul, 1970, s

198 alanı haricinde de halka hizmet vermişler ve geniş bir alanda gezici olarak çalışmalarına devam etmişlerdir. Sağlık alanında hizmet veren doktorlara, onların ilk önce din eğiticisi olduklarının sürekli olarak American Board yetkilileri tarafından hatırlatıldığı unutulmamalıdır. Bu durum, doğal olarak Hıristiyanlaştırma ve doktorluk hizmetlerinin bir arada yürütülmesini gerekli kılmıştır. Misyoner doktorlar, hastaları tedavi ederken; Gerçek şifa veren aslında İsa dır demişlerdir. Hz. İsa, nasıl Tanrısal gücünün bir kısmını hastaları iyileştirmede kullandıysa; onlar da, bu şekilde hastaları iyileştirdiklerini ifade etmişlerdir. Talas taki Amerikan Hastanesinde görevli olan hemşire Paige, hastalara, Hıristiyanlığın mesajının sadece hastanelere dini servisler koymakla yeterli olmadığını söyleyerek; bu konuda, hastanedeki hastalarımız için dini servisler koymamıza rağmen, İncil in mesajlarını iletmenin başka yolları da mevcut. Hastalarla hayatın daha derin konuları hakkında konuşmamıza bir itiraz veya engel yok. İsa nın sevgisini göstermenin, tanıtmanın Good Somarition (Hastalara Yardım Eden Kimse) yöntemi de var. Hastayı köyünden almak, bitlerle dolu çamaşırlarını çıkartmak, banyo yaptırmak, bitleri saçından taramak, hastayı yatağına yatırmak ve ona her gün şefkatle muamele etmek, bütün bunlar Good Somaration Yöntemi dir demektedir. Bütün bu yollar kullanılarak, İsa nın şefkati ile hastalar iyileştirilmektedir. Misyoner doktorlar ve hemşireler, hastaların kulaklarına İsa nın mesajını iletirken; birçok zorluklara göğüs gererek hizmet verdiklerini, fakat asla bu durumu hastalarına hissettirmediklerini söylemişlerdir. Çünkü hastalar, bin bir güçlükle onlara ulaşmaktadır ve onlardan sadece şefkat beklemektedir. Buna karşılık misyoner doktorlar da, Hastalarımız temiz yataklar, güzel yemekler ve onlara gösterilen ihtimam için müteşekkir görünüyorlar. İçlerinden bazıları sanki daha önce hiç insanca davranılmamış gibi görünüyor ve bunun da kıymetini takdir ediyor 656 demektedir. Misyoner doktorlar ve hemşireler, bu tedavi esnasında yalnız acıyı hafifletmekle uğraşmamakta 657 ; İsa nın risalelerini de hastalara öğretmektedirler. Onlara hastalar tarafından en çok sorulan sorular ise; niçin Türkiye ye geldikleri, 656 Hasan Özsoy, Kayseri de Amerikan Misyoner Faaliyetleri ve Talas Amerikan Koleji, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Doktora Tezi), Kayseri, 1995, s ; Talas Kliniği nde, 1887 yılında 1.200; 1889 da 4.236; 1892 de hastaya bakılmıştır. 657 Mustafa Halidi, Ömer Ferruh, İslam Ülkelerinde Emperyalizm ve Askerleri: Misyonerler, Araştırma yay., İstanbul, 1991, s

199 sadece burada mı hasta olduğu, Amerika da yoksa hiç mi hasta insan olmadığı, bu kadar çalışmalarına rağmen neden zengin olmadıkları, hâlbuki Amerika da bu kadar çalışmakla daha zengin olabilecekleri hakkındadır. Misyoner doktorların bunlara verdiği cevaplar ise, açık ve nettir. Onlar, buraya para kazanmaya değil; ruhları kazanmaya gelmişlerdir 658. Talas Hastahanesi hemşirelerinden olan Bayan Paige de,...sık sık bana neden Türkiye ye geldiğimi sorarlar. İşte o zaman onların dilini gerektiği kadar bilmeyi her zamankinden çok arzu ederim. Genellikle birini tercüman olarak kullanırım ve onlara basitçe anlatırım. Türkiye ye asıl onlara yardım etmek için geldiğimi söylerim. Nasıl ki İsa ümmetine geldi ise, İsa bizim kılavuzumuz ve bizi sever ve bizi korur, bir çobanın sürüsünü koruyup sevdiği gibi. İsa yı sevip onun izinden giden bizler ihtiyacı olanlara yardım etmeliyiz 659 diyerek amacını açıklamaktadır. Misyonerler, sağlık hizmetleri verirken, kendi yanlarında yetişmiş ya da açmış oldukları okullarda eğitim görmüş Ermenileri de, hastane ve dispanserlerde çalıştırmak suretiyle hem onların bu alanda pratik bilgiler edinmelerine; hem de ekonomik anlamda ailelerine katkıda bulunmalarına yardım etmişlerdir. Hatta, Türk hanımlara da hastabakıcılık yapmayı öğreterek yeni iş imkânları yaratmışlardır 660. Bu suretle, misyoner doktorların yanlarında birçok doktor yetiştirildiği gibi; misyonların bazılarında, tıp eğitimi veren okullar da açılmıştır. Osmanlı topraklarında açılan misyoner tıp okulları, bölgede ihtiyaç duyulan sağlık personeli ihtiyacını karşılama gibi olumlu bir etkiye sahip olmuştur 661. Bu bağlamda, Osmanlı topraklarında açılan iki önemli tıp okulundan söz etmek mümkündür. Bunlar, 1882 yılında Antep Koleji bünyesinde açılan tıp okulu 662 ve diğeri de, Beyrut taki Amerikan Mekteb-i Tıbbiyesi 663 dir. Amerikalı misyonerler, 1880 yılına kadar misyon faaliyetleri kapsamında sağlık alanındaki çalışmalarına düzensiz olarak 658 Field Goodsell, a.g.e., s A.g.t., s Seçil Akgün, a.g.m., s.11: ayrıca bu konuda bkz: Joseph Grabill, Protestant Diplomacy and the Near east: Missionary Influence of American Policy , Minnesota, 1971, s Re Thinhikng Mission, s.194; Mary Alice Shepard, a.g.e., s.2; Örneğin; Sivas ta görev yapan Dr. Henry West yanında 19 doktor yetiştirmiştir. 662 George E. White, a.g.m., s yılında hizmete giren Merkezi Türkiye Koleji nde tıp eğitimi, 1877 yılından itibaren verilmeye başlandı. Tıp okulu 4 yıllıktı. Okul, mali kaynakların yetersizliği yüzünden 1886 yılında Halep e taşındı ve 1889 da da kapandı. 663 Erdal Açıkses, Amerikalıların Harput taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK yay., Ankara, 2003, s.178. Beyrut taki Amerikan Üniversitesi bünyesinde açılan tıp okulu hakkında daha geniş bilgi için ayrıca bkz: Robert L. Daniel, a.g.e., s

200 devam etmişlerdir. American Board a bağlı ilk hastaneler Antep, Talas, Mardin, Van da; daha sonra da, İstanbul, Merzifon, Sivas, Harput ve Diyarbakır da açılmıştır 664. Anadolu da ilk tıp misyonu ise, Sivas ta Henry S. West tarafından kurulmuştur 665. Aşağıda, Osmanlı topraklarında hizmet veren Amerikan hastaneleri liste halinde sunulmuştur 666 : Tablo 13: Osmanlı İmparatorluğu nda kurulan Amerikan hastahaneleri ve dispanserler Sağlık Kurumunun Cinsi Kaza ve Sancak Vilayet Hastane Antep Halep Amerikan Hastahanesi ve Dispanser Talas-Kayseri Ankara Hastahane ve Dispanser Merkez Bitlis Hastahane ve Dispanser Lazkiye Beyrut Hastane ve Dispanser Maamaltein Cebel-i Lübnan Mutasarrıflığı Hastane ve Dispanser Mardin Diyarbekir Hastane ve Dispanser Harput Mamuret ülaziz Hastane ve Dispanser Merzifon- Amasya Sivas Hastane ve Dispanser Merkez Van Hastane Trablusşam Beyrut Dispanser Sidon Beyrut Hastane Şveyr(?) Cebel-i Lübnan Mutasarrıflığı Osmanlı topraklarında ilk kurulan tıp misyonlarından biri de, Van İstasyonu bünyesinde açılmıştır de kurulan Van İstasyonu, ancak Hasan Özsoy, a.g.t., s.109; Talas taki misyoner kliniği, 1887 yılında faaliyete başladı yılında Williams S. Dodd tarafından geliştirilen sağlık hizmetleri ile, klinik hastaneye dönüştürüldü. Klinik, başlangıçta Ermenilere hizmet verirken; daha sonra, Rumlara ve Müslümanlara da hizmet vermeye başladı. Müslüman hastaların kliniğe her geçen gün artan sayıda başvurdukları tespit edilmiştir; Seçil Akgün, 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nda Sosyo Kültürel Etkilerin Amerika Boyutu, Osmanlıdan Cumhuriyete Sempozyumu (Ankara, 1993), TVY. yay., İstanbul, 1998, s.54. I. Dünya Savaşının başlangıcına kadar Osmanlı topraklarında bulunan her misyonda, bir sağlık merkezi bulunurken; 10 tane de, Amerikan hastanesi kurulmuştur. 665 Robert L. Daniel, a.g.e., s Misyoner Henry S. West, evinin bir bölümünü kliniğe çevirmiş ve bir odasını da ameliyathane olarak kullanmıştır. 666 İlber Ortaylı, a.g.m., s Tezin çalışma dönemi 1896 yılı olması nedeni ile, Van İstasyonunda sağlık alanında verilen hizmetler, sadece bu yıl itibari ile değerlendirmeye alınmıştır. Çalışılan dönemde Van İstasyonu nda görev yapan Amerikalı misyonerlerin, genellikle tıp doktoru oldukları saptanmıştır. 182

201 yıllarında düzenli bir şekilde faaliyetlerine devam edebilmiş ve tıp misyonunda canlanma ise, 1890 lı yıllardan itibaren başlamıştır yılında Van sağlık misyonunun yükünü; Dr. G.C. Raynolds, G.N. Kimball ve L.R. Smith üstlenmiştir. Bu dönem, Van sağlık misyonu açısından bir geçiş dönemi olmuştur. Dr. Raynolds, Amerika ya gitme hazırlığı yaparken; Kimball ve Smith, ortama alışmaya çalışmışlardır. Dr. Smith, okul çalışmalarına da katılarak özellikle mezuniyet sonrası erkek öğrencilerle ilgilenmiştir. Bu dönemde, sağlık misyonunun yerinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Van dispanserinde çalışacak tecrübeli bir eczacıya acilen ihtiyaç duyulmuştur. Haftanın üç günü, hastalara bakılmakta; gelen hastaların büyük bir bölümünü, erkekler oluşturmaktadır. Dr. Raynolds ın dispanserde yaptığı çalışmalar, Van misyonuna bölgede büyük itibar kazandırmıştır. Misyoner Kimball, Dr. Raynold s için; Van ın modern tarihindeki en mükemmel doktordur demektedir lı yıllarda, Osmanlı topraklarında salgın hastalıklar ve özellikle de savaş alanı olması nedeni ile Van da, kıtlık kol gezmektedir. Bununla birlikte aynı dönemde, Van da birçok akciğer hastalığı görülmüştür yılında ise, Van da kolera salgını vardır. Koleradan dolayı okullar kapanmıştır 670. Bütün bunlar, Van İstasyonunun misyoner ihtiyacını arttırmış; bölgede yaşanan sağlık problemlerinden dolayı atanacak olan misyonerlerin mutlaka bir tanesinin, tıp alanında eğitim görmüş olması gerektiği Boston a bildirilmiştir 671. Dr. Raynolds Amerika ya gittikten sonra da, Van Hastanesinde koyduğu kurallar değiştirilmeden uygulanmıştır. Pazartesi, salı ve cumartesi, misyonun sağlık günleri olarak belirlenmiş; halktan alınan muayene ücreti ile ilaç parası, ofisin ve hastanenin ihtiyaçları için kullanılmış; elbise ve ilaç alınmıştır. Paranın bir kısmı da, ecza bölümüne ve ameliyathanenin giderlerine ayrılmıştır. Van da bulunan yaklaşık kadar nüfusa; iki Türk asker doktor, bir karantina doktoru ve şehir doktoru bakmaktadır. Dr. Kimball, Van halkının Türk doktorlara karşı güven duymadığını ve 668 Hans-Lukas Kıeser, a.g.e., s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, January 27, 1890, Van, from G.C. Raynolds to Judson Smith. 670 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:701, December 30, 1892, Van, from Dr. Kimball to Judson Smith. 671 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, January 16, 1890, Van, from G.C. Raynolds to Judson Smith. 183

202 doktorların az hasta bakarak çok maaş aldıklarını, Boston a gönderdiği mektuplarda yazmıştır. Özellikle de halkın güvenini kazanan yabancı doktorlara karşı, Osmanlı makamlarının düşmanlık beslediği de iddia edilmiştir. Dr. Kimball a göre, Van da halkın en güvendiği doktorlar, misyonda bulunanlardır. Van da eczanenin olmamasından dolayı, hastalar için temin edilen ilaçlar sıradan olanlardır. Yeterli ilacın bulunamamasının yanında; ister Müslüman ister Hıristiyan olsun kadın hastalara hangi doktorun bakacağı da, önemli bir sorundur yılında tıp misyonuna duyulan güven, gün geçtikçe artmış ve Kimball bu konu hakkında, Dr. Raynolds hekimliği sayesinde halkın büyük güvenini ve sevgisini kazandı demiştir yılında, bundan birkaç yıl öncesinde yaşanan kıtlık tekrar baş göstermiş ve bu durum, buğday fiyatlarının artmasına neden olmuştur. Kimball a göre, bu yıl kendi kendini idare edebilen aileler dahi yardıma ihtiyaç duymuşlardır 674. Bu dönemde sağlık misyonunun karşılaştığı en önemli sorun, hastaların iyileşinceye kadar kalacakları yeterli sayıda yerin olmamasıdır. Bu durum, misyonerleri üzmektedir. Dr Kimball ve Dr. Smith, tüm olumsuzluklara rağmen birlikte çalışarak, bütün zorlukların üstesinden geldiklerine inanmaktadırlar 675. Van da misyoner doktorların yaşadığı bir başka sorun ise, Osmanlı İmparatorluğu nun sınırları dâhilinde doktorluk yapmak için gerekli olan izni alamamaları ve diploma denkliğinin kendilerine verilmemesidir. Yabancı doktorların yasal olarak Osmanlı sınırları içinde çalışabilmeleri için, İstanbul da Türk yetkililer tarafından sınavdan geçirilmeleri ve başarılı olmaları gerekmektedir 676. Fakat Beyrut taki Fransız Tıp Okulu ndan mezun olanların sınavları, komisyon tarafından 672 Van Medical Mission, 1893, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:701, from Dr. Kimball to Judson Smith yılında Van da, 264 ameliyat yapıldı; hastaya bakıldı. ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:701, December 30, 1892, Van, from Dr. Kimball to Judson Smith yılında, 1065 hasta tedavi edildi ve haftanın 3 günü çalışıldı. 673 Hans-Lukas Kıeser, a.g.e., s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:701, December 28,1894, from Dr. Kimball to Judson Smith. Yardım çalışmaları artarak devam etti. Bütün bunlar, tabiî ki Van halkı Ermenileri tarafından takdirle karşılanmaktaydı. Misyonerler, yardım yolu ile İncil sevgisini vaaz ettiklerini de hiçbir zaman inkâr etmediler. Artarak devam eden yardım çalışmaları için, Van a 3 misyoner ailesi daha gerekli oldu. Bu dönemde bay ve Bayan Gren, sağlık nedenlerinden dolayı Van dan ayrılmak ve İstanbul a gitmek zorunda kaldılar. 675 Report of the Medical Work, Van Turkey 1894, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:701, December 20, 1895, Van, from Kimball to Herbert James Barton. 184

203 yapıldığı için; bu okulun öğrencileri, Osmanlı makamlarınca ikinci bir sınava tabi tutulmadan görev yapabilmektedir. Hâlbuki Amerikan tıp okullarından mezun olanlar, ikinci bir sınava tabi tutulmakta ve ancak sınavı geçenlerin diplomalarının denkliği onaylanmaktadır. Amerikalı misyonerler, bu konuda Osmanlı makamlarına baskı yapılmasını sağlamışlardır 677. Van da çalışan Dr. Kimball da, bu konuda sorunlar yaşadığını Judson Smith e yazdığı mektupların hepsinde dile getirmiş; Boston dan, kendilerinin doktorluk yapmalarına izin verilmesi için Osmanlı makamlarına baskı yapılmasını istemiştir 678. Kendisinin doktorluk yapması için izin olmadığından, validen konu ile ilgilenmesini rica etmiş ve vali, 1893 de Kimball a doktorluk yapması için izin vermiştir. Dr. Kimball, henüz yasal olarak doktorluk yapabilme yetkisine sahip değildir ve Van da kalmak istiyorsa, mutlaka İstanbul a gidip sınava girmek zorunda olduğunu da bilmektedir. Halkın doktora ve ilaca olan isteği ise, her geçen gün artmakta; buna karşılık Dr. Kimball, işini yasal olarak yapmasına izin verilmediği için, sürekli olarak tedirginlik hissettiğini söylemektedir 679. Kimball, 3 Haziran 1896 günü Boston a gönderilmek üzere yazdığı raporunda, Van da çalışmaya devam edecek olursa, mutlaka çalışma izni alması gerektiğini belirtmektedir 680. Van misyonunun en etkili misyonerlerinden olan Dr. Kimball, 9 Haziran 1896 tarihinde Doğu Türkiye Misyonunda çalışan arkadaşlarına gönderdiği mektupta, istifa etme nedenlerini şöyle açıklamaktadır: 1- Diplomasının Türkiye de geçerli olabilmesi için, 1892 yılından bu yana çalışmış olması gerekmektedir. 2- Mesleğini yapması yasaklanmış, halâ da bu yasak devam etmektedir. 677 Şamil Mutlu, Osmanlı Devleti nde Misyoner Okulları, Gökkubbe yay., İstanbul, 2005, s Amerika nın İstanbul Sefiri Leishman, 2 Eylül 1902 yılında Bab-ı Ali ye verdiği takrirde, Fransız Tıp Okuluna gösterilen müsamahanın Amerikan Tıp Okuluna da gösterilmesini istemiştir. Bu yönde 6 Şubat 1903 de bir nota da vermiştir. Osmanlı Devleti, Amerikan taleplerini uzun süre kabul etmemesine rağmen; 31 Ağustos 1903 tarihinde, bu isteği kabul etmek zorunda kalmıştır. Ayrıca bu konuda bkz: Erdal Açıkses, a.g.e., s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:701, December 20, 1895, Van, from Kimball to Judson Smith. 679 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:701, September 4, 1894, Van, from Kimball to James Barton. 680 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:701, June 3, 1896, Van, from Kimball to James Barton. 185

204 3- Şu anda, sadece Vali Nazım Paşa nın izni ile çalışmalarına devam edebilmekte ve yasal olarak bu işi yapmaması, beraberinde birçok tehlikeyi getirmektedir. 4- Merkezi hükümet, bütün misyonerlere olumsuz tavır takınmaktadır. Dr. Kimball ın istifası üzerine, kendisine, Vasvar Koleji nde Başhekim yardımcılığı önerilmiştir yılındaki Ocak-Mart ayı raporlarına göre, Van sağlık misyonunda koşulları gittikçe ağırlaşmış; binlerce mülteci, Van merkeze akın etmiştir. Van a gelen mülteciler, terk edilmiş evlere yerleştirilmiştir. Bu şartlar altında yaşayan Ermeni mülteciler arasında, Dr. Raynolds un da dediği gibi, hastalıkların artmaması mümkün değildir yılında, artan mülteci hasta sayısına yeterli cevabı verebilmek adına hastalar için ev kiralanmıştır. Fakat yardım sandığı, ne hastaların ihtiyacını; ne de, ev kirası karşılayacak yeterliliktedir. Bu durum, Ocak ayı boyunca gerekli düzenlemeler yapılmasını ve Şubat ayında toplam 23 hastaya bakılmasını sağlamıştı. Hastalardan 16 sı erkek, 7 si bayandı. Fakat yapılan tedavi sonucu, 1 kadın hasta ve 5 erkek hasta yaşamını kaybetti. Mart ayında ise, 29 bay ve 7 bayan hastaya bakıldı. Bunlardan 1 bay ve 2 bayan hasta öldü. Toplam tedavi edilen hasta sayısı, 228 kişiydi. Bunlardan 138 i, köylerden; 90 kişisi de, Van halkındandı. Bu dönemde ilaçlar için de, 17.40$ harcandı yılının Nisan ve Mayıs ayı raporlarına göre ise; Van sağlık misyonunun toplam harcaması, 100$ olarak belirtilmişti. Bu dönemde, 192 hastaya evlerinde bakılarak ilaç ve yiyecek verilmişti. 29 hasta, Nisan ayında; 3 hasta da, Mart ayından bu yana bakılmıştı. Nisan döneminde sağlık misyonunda bakılan toplam hasta sayısı ise, 229 kişiydi yılında Van da, 220$ hasta ve yaralılar için kullanıldı. Sözde katliamdan sonra misyonerlere, 100 den fazla yaralı gelmiş; yaralılar, okulun birkaç odası hastaneye dönüştürülerek buraya yerleştirilmiştir. Köylüler arasında dizanteri 681 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:701, June 9, 1896, Van, from Kimball to James Barton. 682 Fourth Report of the Van Industrial Bureau and Village Relief Work January- March 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol:11, s "Sixth Report of the Van Industrial Bureau and Village Relief Work April 1st- May 1st 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol:11, s

205 ve karahumma da, yayılmıştır yılında, Van sağlık misyonuna Clarence Ussher in katılması ile birlikte, istenen destek de sağlanmıştır 685. Fakat, bölgede gün geçtikçe artan hasta sayısı nedeni ile yeterli doktor ve hastabakıcı olmaması, misyonerlerin önüne tekrar eden hatta bitmeyen bir sorun olarak çıkmıştır yılında ise Van da, halâ gerekli sayıda doktor yoktu Sonuç olarak Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda içinde bulunduğu siyasal ve sosyo-ekonomik çöküntü nedeni ile, sağlık alanında vatandaşlarına yeterli hizmet verememiştir. Bu alanda da boşluğu, özellikle Amerikalı misyonerler doldurmuştur. Misyonerlerin verdiği sağlık hizmetlerinden, sadece Ermeniler değil; Müslümanlar da yararlanmışlardır. Bu durum misyoner doktorları, Müslümanların ve hatta Gregoryan din adamlarının tepkisinden kurtarmıştır 687. Amerikalı misyonerler, eşitlik, özgürlük ve bağımsızlık gibi kavramları misyoner okullarında öğretmekle kalmamışlar; hem tedavi ettikleri, hem de yanlarında çalıştıkları Ermenilere de bu kavramları öğreterek benimsetmişlerdir. Amerikalı misyonerlerin özellikle sağlık ve eğitim alanında verdikleri hizmet sonucunda, yüzyıllardır Ermeniler ve onlarla birlikte yaşayan Türkler, birbirlerinden uzaklaşmaya başlamışlardır. Ermeniler, gün geçtikçe geleneksel Osmanlı yaşam tarzından kopmuş; Türk komşularını küçük görmeye başlamışlardır. Bu da, Amerikan tarzı yaşam biçimi ile tanışan ve bağımsızlık fikri ile donatılan Ermenilerin, Osmanlı Devleti ne karşı ayaklanarak bağımsız Ermenistan kurma hülyalarına kapılmalarına neden olmuştur. Hiç kuşkusuz, XIX. yüzyılda çıkan Ermeni ayaklanmalarının arkasında yatan asıl neden, misyonerlerin sadece Van da değil; Osmanlı topraklarında serbestçe yaptıkları bu alandaki faaliyetleri olmuştur Report of Relief Work at Van for the Month of August 1896, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, Vol:11, s Hans-Lukas Kieser, a.g.e., s.305. Van sağlık misyonunun XX. yüzyılın başındaki faaliyetleri hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz: Clarence Ussher, An American Physician in Turkey, Cambridge University Press, Boston, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel: 701, August , Van, From Kimball to James Barton. 687 Everett P. Wheeler, American Missionaries in Turkey, Current History, XVII, (November, 1922), Newyork, s.380; Hans-Lukas Kieser, a.g.e., s Seçil Akgün, a.g.m., s.10-11; ayrıca bu konuda bkz: Stanford-Ezel Kural Show, Osmanlı Devleti ve Modern Türkiye,II, İstanbul, 1982, s

206 IV- VAN DA ERMENİ NÜFUSU VE 1896 VAN İSYANI A- XIX. YÜZYILDA OSMANLI İMPARATORLUĞU NDA VAN 1- XIX. Yüzyılda Van ın İdari, Sosyal ve İktisadi Durumu Osmanlı İmparatorluğu nun doğudaki en önemli kalelerinden biri olan Van ın tarihi Urartular ile başlamaktadır. Bölgeye daha sonra sırasıyla Asurlular, Medler, Persler(M.Ö ), Partlar(M.Ö ), daha sonra da Roma, Sasani, ve Araplar egemen olmuştur 689. Van, Ermeniler açısından tarihsel ve dinsel büyük önem taşımaktadır. İslam birliklerinin Üç Kilise(Ecmiazin) denilen bölgeyi ele geçirmesiyle serbestçe hareket eden Ermeniler, Van ve civarına yerleşmeye başlamıştır 690. Çağrı Bey in Anadolu ya gelmesi ile topraklarını Bizans a satan Ermeniler, Orta Anadolu ya biraz da zorunlu olarak göçürülmüşlerdir. Bu göç hareketi, Ermeni tarihinde ilk Ermeni tehciri olarak bilinmektedir 691. Bu dönemde Ermeniler ile Bizanslılar arasında mezhep kavgaları yaşanmıştır. Van ve çevresi, 1071 Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Selçukluların eline geçmiştir. Bu tarihten sonra Türk hâkimiyetine giren Van da sırasıyla İlhanlılar, Celayirliler, Karakoyun Türkmenleri hâkimiyet kurmuşlardır de Anadolu ya giren Timur, Van kalesini ele geçirerek büyük ölçüde tahrip etmiştir. Timur dan sonra bölge sırasıyla Akkoyunlular ve Safevi hâkimiyetine girmiştir. Yavuz Sultan 689 Aydın Talay, Bizim Eller Van, İhlâs Matbaacılık, İstanbul, 1988, s Richard G. Hovannisian, Armenian Van/Vaspurakan, ed. Richard G. Hovannisian Mazda Publishers Inc., California, 2000, s.2; Vaspurakan Prenslerin toprağı anlamına gelmektedir. Van ın Ermeniler için önemi hakkında bkz: Anahide Ter Minassian, The City Of Van At The Turn Of The Twentieth, Armanian Van /Vaspurakan, ed. Richard G. Hovannisian, Mazda Publishers Inc., California, 2000, s.172. Farsça dan gelen Vaspurakan özel anlamındadır ve ilk defa VII. yüzyılın başlarından itibaren kullanılmaya başlamıştır. Vaspurakan adı verilen geniş alanda bir kaç soylu Ermeni ailesi bulunmaktadır. Vaspurakan ismi genel olarak Sasani İmparatorluğu nun bölgedeki hâkimiyetinin son bulamasından sonra da uzun süre kullanılmıştır, bu konuda ayrıca bkz; Tovma Artsruni, Historian Of Vaspurakan, Armenian Van/Vaspurakan ed. Richard G. Hovannisian, Mazda Publishers Inc., California, 2000, s Hasan Oktay, Ermeniler ve Van İhtilal Örgütü, , Ermeni Araştırmaları Dergisi, V, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi yay., Ankara, 2002, s.85; ayrıca bu konuda bkz: Salim Çöhce, Ermeni Kimliği Hakkında Bir Değerlendirme, Yakın Tarihimizde Kars ve Doğu Anadolu Sempozyumu(17-21 Haziran 1991), Kars Valiliğ ve Erzurum Üniversitesi yay., Kars, 1991, s.95; Van Kütüğü, Yüzüncü Yıl Üniversitesi yay., Ankara

207 Selim in 1514 yılındaki Çaldıran Zaferinden sonra Osmanlılar tarafından fethedilen Van, Kanuni Sultan Süleyman ın III. İran seferi sonrası tamamen Osmanlı sınırları içinde yer almıştır 692. Van, 1548 yılında Osmanlıların hâkimiyetine girdikten sonra eyalet durumuna getirilmiş ve Anadolu Defterdarı olan Çerkez İskender Paşa, Beylerbeyi olarak atanmıştır 693. Van ın sahip olduğu stratejik konum, Osmanlı idare sisteminin burada tam olarak uygulanmasına olanak vermemiştir. Böylece, temel prensiplere dokunulmadan ve bölgenin özel şartları da düşünülerek yerel beylere ocaklıklar verilmiş ve Van ın idari yapısında Ekrad, Hükümet ve Klasik Osmanlı Sancakları olmak üzere farklı sancak tipi ortaya çıkmıştır 694. İdari taksimatın bu biçimde şekillendirilmesi, bölgede bulunan yerel beyleri güçlendirmiş; bu durum ise, merkezi otoritenin zayıfladığı dönemlerde bazı problemlerin çıkmasına neden olmuştur 695. Van, dağlık bir bölge olmasına rağmen; İran dan Anadolu ya gelen göç yolları üzerinde bulunması, Anadolu ya yapılan akınlarda geçiş merkezi olarak kullanılması, özellikle Aras ve Fırat Nehri nin açtığı vadiler kullanılarak oluşturulan istila yolları ile İran üzerinden Güneydoğu ya geçilmesi nedenleri ile idari taksimatında sık sık değişiklikler yapılmıştır 696. Örneğin, 1831 yılında eyalet olarak örgütlenmiş olan Van, yıllarında yapılan düzenlemede liva statüsüne indirilmiş ve Erzurum Vilayetine bağlanmıştır Vilayet Nizamnamesi ile birlikte de Van Sancağı, Hakkâri ile birlikte Erzurum Vilayetine bağlı bir sancak olmuştur yılları arasında yine Erzurum Vilayeti ne bağlı olan Van, ancak 1880 yılında 692 Aydın Talay, Bizim Eller Van, s.47; Faiz Demiroğlu, Van da Ermeni Mezalimi , Türk Kültürü Araştırması Enstitüsü yay., Ankara, 1985, s.v-xix. Yüzyılın sonlarında Ermenilerin giriştikleri ayaklanmalarla zarar gören Van, Birinci Dünya Savaşında 29 Eylül 1915 tarihinde Ruslar tarafından işgal edilmiştir. Ancak Rusların çekilmesinden sonra 2 Nisan 1918 tarihinde geri alınmıştır 693 Mesrop Kirkor, Armenians In The Service of The Otoman Empire , London. 1977, s Şerafettin Turan, XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nun İdari Taksimatı, Atatürk Üniversitesi 1961 Yıllığı, Erzurum, 1963, s Bayram Kodaman, Sultan II. Abdülhamit Devri Doğu Anadolu Politikası, Orkun yay., İstanbul, 1983, s Necati Köse, Van Gölü ve Fırat Nehri Çevresinde Yaşayan Türkler, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1981, s Süleyman Sabri Paşa, Van Tarihi ve Kültürü Hakkında Tetebuat, Matbaai Ebuzziya, İstanbul, Yeni baskısı için bkz.van Tarihi ve Kürt Kültürü Hakkında İncelemeler, yayına Hazırlayan Gamze Gayeoğlu, Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü, 3. Baskı, Ankara, 1985, s Yurt Ansiklopedisi, Cilt:X, Anadolu yay., İstanbul, 1984, s

208 müstakil bir vilayet statüsünü kazanmıştır Devlet Salnamesine göre ise Van Merkez Sancağına; Merkez Kaza, Karçikan, Şatak, Gevaş, Adilcevaz, Erciş, Bargiri ve Mekes kazaları bağlanmıştır 699. Kamusü l- a lam da yer alan bilgiye göre de Van, Hakkâri ve Van adı ile iki sancaktan oluşmakta ve bunlara bağlı 15 kaza, 104 nahiye, 1580 köy bulunmaktadır 700. Van İsyanı döneminde bölgedeki idari taksimat incelenmek istenildiğinde ise; Van Sancağında; Van Merkez olmak üzere Erçiş, Bargiri, Çatak, Gevaş, Mekes, Karçıkan, Mahmudi ve Adilcevaz kazalarının bulunduğu görülmektedir yılı Van Vilayet Salnamesine göre Van da 698 Örneğin yılları arasında Van Eyaletine Nizan, Somay, Markavar, Hakkâri, Müküs, Rumi, Ablak, Selmas, Hoy-ı Küçük, Ustun, Tarun, Zenus, Beyazıd, Güğercinlik, Kale-i Pesk sancakları bağlıydı yılları arasında Van eyaletine bağlı olan sancaklar: Genç, Bitlis, Hizan, Çermik, Soğman, Hısnkeyf, Pertek, Mazgirt, Çemişkezek, Harput, Siverek, Kulp, Atak, Ergani, Mihrani, Çapakçur, Siirt, Malatya, Ayıntap, Kars-ı Zulkadriye yılında yapılan düzenlemeye göre; Van Eyaleti ne ait olan sancaklar ise; Van, Erciş, Adilcevaz, Muş, Bitlis, Bargiri, Esbâberd, Kârkâr, Vadi-i Benikutur, Kesani, Ağakis, Berda, Ovacık tır yılları arasında Van Eyaleti; Van, Adilcevaz, Bitlis, Hizan, Şirve, Esbâberd, Gerin, Zeğiri, Kârkâr, Erciş, Bargiri, Hoşap, Hakkâri, Merkes sancaklarından oluşuyordu yılında yapılan nüfus sayımlarında Van Eyaletini; 11 liva, 4 hükümet ve 1 Ocaklık oluşturuyordu. Hakkari, Bitlis, Hizan, Hoşap, Bargiri ocaklık; Van Adilcevaz, Şirvan(Şirve), Esbâberd, Köyin, Zeriki, Kerdkâr, Ağakis, Erciş, Mekes, ve Muş liva idi yılında yapılan idari bölünmede Van, Erzurum Vilayeti ne bağlı bir livaya indirgendi. Bu dönemde Erzurum Vilayeti de; Erzurum Merkez Livası, Çıldır, Kars, Bayezıd, Muş ve Van dan ibaretti de kabul edilen Vilayet Nizamnamesi ne göre Hakkâri ve Van Sancağı, Erzurum Vilayeti ne bağlı bulunmaktadır yılları arasında Van, Erzurum a bağlı bir sancaktır de Van Sancağı, Gevar(Yüksekova), Mahmudi, Erciş, Adilcevaz, Müküs(Bahçesaray), Gevaş, Çatak(Şatak) kazalarından, 1874 de Van Merkez, Başkale(Elbak), Çölemerik, Erciş, Adilcevaz, Müküs, Gevaş, Şatak kazalarından, 1875 yılında Van Merkez, Elbak, Hakkâri(Çölemrik) kazasından, 1876 da Van merkez, Başkale(Elbak), Hakkâri(Çölemerik) kazalarından; 1877 de Yüksekova(Gevar), Mahmudi, Elbak(Başkale), Hakkâri(Çölemerik), Gevar (Yüksekova), Erciş, Hoşap(Mahmudi), Gevaş, Adilcevaz, Müküs, Şatak kazalarından meydana gelmiştir. Van Vilayeti, 1877 de Van Merkez olmak üzere bir sancağı ve Erçiş, Bargiri(Muradiye), Beytüşşebab, Heyderanlı, Çölemerik, Hoşap(Gürpınar), Şemdinan, Karçıkan, Vaskan (Gevaş), Adilcevaz, Kotur(Elbak- Başkale), Gevar(Yüksekova) ve Lüplü olmak üzere 13 kazası; 1880 de ise; Van Merkez, Hakkâri ve Muş olmak üzere toplam üç sancağı mevcuttu yılında tekrar düzenlenen Osmanlı idari sisteminde ise Van Merkez Sancağı na; Van Merkez Kazası, Karçıkan, Şıtak(Çatak), Gevaş(Vestan), Adilcevaz, Erçiş, Bargiri, Mekes(Mekri) bağlı idi. Van Vilayeti nin Hakkâri sancağının sınırları içinde; Ablak(Başkale), Mahmudi(Özalp), Mamuretü l-hamid(gürpınar), Hakkâri Merkez, Gevar, Şemdinan, Beytüşşebab, İmadiye kazaları bulunmaktaydı. Aydın Talay, Salnamelerde Van, Van Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü yay., No:11, Van, 1999, s.31-98; Metin Kunt, Sancaktan Eyalete, arasında Osmanlı Ümerası ve İl İdaresi, İstanbul, 1978, s.37; Şerafettin Turan, XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nun İdari Taksimatı, Atatürk Üniversitesi 1961 Yıllığı, Erzurum, 1963, s ; Ali İhsan Gencer, İhtilalci Ermenilerin Kaza İhtilal Teşkilatı Talimatnamesi, Tarih Enstitüsü Dergisi, Sayı:XIII, İstanbul, Bu dönemde Van Vilayetine bağlı olan kazalar çeşitli zamanlarda kaynaklarda değişik olarak verilmiştir. Tuncer Baykara, Anadolu nun Tarihi Coğrafyasına Giriş I, Ankara, 1988, s.253; Kemal Karpat, Osmanlı Nüfusu ( ), Demografik ve Sosyal Özellikleri, İstanbul, 2003, s Şemseddin Sami, Kamusü l- a lam, Cilt:VI, İstanbul, 1316, s Tarihli Van Vilayet Salnamesi, Van, 1316, s

209 bulunan köy, nahiye, hane, mescid, cami, medrese, dükkân, kilise ve manastır sayıları aşağıdaki tabloda verilmiştir 702 : Tablo 14: Van Vilayet Salnamesi göre Van ın İdari Taksimatı KAZA KÖY- NAHİYE VAN KAZASI 67 Nahiye ERÇEK MAHALLESİ HAVASOR MAHALLESİ TİMAR MAHALLESİ ERÇİŞ KAZASI GEVAŞ KAZASI MÜKÜS KAZASI ÇATAK KAZASI BARGİRİ KAZASI ADİLCEVAZ KAZASI KARÇEKAN KAZASI HANE MESCİD- CAMİİ MEDRESE DÜKKÂN MANASTIR- KİLİSE Nahiye 48 Köy Köy Köy Köy Köy Köy Köy Köy Köy TOPLAM Sert iklimine ve dağlık arazisine karşın XIX. yüzyılda Van ın en önemli geçim kaynağı, hayvancılık ve tarımdır. Orman arazisinin geniş olması, hayvancılığın ilerlemesindeki nedenlerin başında gelmektedir. Bölgede beslenen hayvan türleri arasında koyun, keçi ve oğlak önemli yer tutmaktadır. Van da bulunan hayvan miktarı, bölgenin sürekli olarak savaş halinde olması, asayiş ve güvenliğin 702 A.g.e., s

210 tam olarak sağlanamaması ve 1890 lı yıllarda Ermenilerin çıkardığı nümayişler nedeniyle sağlıklı istatistikler tutulamadığından tam olarak belirlenememiştir. Bölgenin yukarıda bahsedilen durumuna Kürt aşiretlerinin, memurları tehdit etmesi ve sürekli olarak yer değiştirmeleri de eklenince, Van da yapılan üretim ve bölgenin sahip olduğu hayvan sayısı hakkında istatistikî olarak veri elde etmek mümkün olmamıştır 703. Van, verimli topraklara sahip olmasına rağmen; tarımsal üretim bakımından kendine yetecek bir vilâyet değildir 704. Hava koşullarının uygun olduğu dönemlerde yapılan üretim ile halkın kıtlıktan kırılmasının önüne geçilmiştir. Yaşanan sıkıntılı dönemlerde, Osmanlı Devleti nden gelen sınırlı yardım bütün vilâyet halkına dağıtılırken; İngiliz Konsolosu ve Amerikan misyonerlerinin aracılığı ile yurtdışından gelen yardımlar, Ermenilere ve bir kısmı da bölgede yaşayan Nasturilere dağıtılmıştır 705. Osmanlı Devleti nin içinde bulunduğu sıkıntılı yıllarda ne, Müslümanların ne de Hıristiyanların Van da sahip oldukları verimli toprakları tam anlamı ile değerlendirdikleri söylenemez. Devlet desteğinin olmaması, toprağın ilkel yollarla işlenmesine ve tarımcılığın gerilemesine neden olmuştur. Bütün bu olumsuz şartlara taşımacılığın zorluğu ve yolların güvensizliği de eklenince bölgenin geri ve olağanüstü durumlarda kıtlıkla karşı karşıya kalması doğaldır. Batılı yazarların iddia ettiği gibi, bu durumdan sadece Ermeniler etkilenmemişler 706 ; bilakis onlar, Avrupalı devletlerin yardımlarıyla Müslüman komşularından daha müreffeh bir hayat yaşamışlardır. Sonuç olarakvan; Erivan, Bitlis, Tebriz ve Musul u birbirine bağlayan yollar üzerinde bulunan bir merkez konumunda olmasına rağmen; tarım ve hayvancılık 703 Justin McCarthy, Esat Arslan, Cemalettin Taşkıran, Ömer Turan, The Armenian Rebellion at Van, The University Of Utah Press, Utah, 2006, s Buğday, Van da üretilen tarım ürünlerinin başında gelmesine rağmen yeterli olmamakta ve diğer tahıl ürünleri gibi(arpa ve çavdar) başka vilâyetlerden satın alınmaktadır. Yağmur miktarının azlığı, ilkel tarım ve sulama tekniklerin kullanılması nedeni ile meyve ve sebze üretimi de vilâyete yetecek kadar değildir. Bununla birlikte Van da üzüm, şeftali, vişne, kiraz, karpuz yetiştirilmektedir. Orhan Kılıç, XVI. ve XVII. Yüzyıllarda Van, , Van Belediye Başkanlığı Yay., Van, 1997, s ABCFM Arşivi (American Board of Commissioners for Foreign Mission), , Eastern Turkey Mission , Reel:676, January 28, 1894, Van, from G.C. Raynolds to James Barton; Robert L. Daniel, American Philanthrophy in the Near East , Ohio University Press, s Robert Mirak, a.g.e.,s

211 beklenildiğ kadar gelişmemiştir. Bunun yanında, Osmanlı ve İran arasında geçen önemli kervan yolları olan Trabzon, Erzurum ve Irak ı İstanbul ve Karadeniz e bağlayan yolların merkezinde olan Van da ticaretin de geliştiği söylenemez. Bunda da; kış aylarının çok soğuk geçmesi, yolların dar olması ve karla kaplı dağların aşılmasının güçlülüğü etkili olmuştur. Bütün bu olumsuz şartlar ise Van ın doğunun ulaşım ve ticaret merkezi olarak önemini arttırmasını engellemiştir 707. Van ın çevre vilayet ve kazalara olan uzaklığına gelince; Van ve Bitlis arası yaklaşık 4 gün; Van ve Muş arası 5 gün sürmektedir. Eğer yol durumu uygunsa ulaşım yaklaşık 2-3 gün kadar kısalmaktadır. Erzurum da, Van dan yaklaşık 5 gün kadar uzaklıkta bulunmaktadır. Bu sürelerin tümü, yollardaki uygun şartlara bağlı olmaktadır. Tabiî ki seyahat sırasında yolcuların ve tüccarların en korktukları durum çetelerin ve aşiretlerin saldırısına uğramaktır 708. Van vilayetine bağlı kaza, karye ve bazı önemli mevkilerin merkeze saat olarak uzaklığı aşağıdaki tabloda verilmiştir 709 : Tablo 15: Van Vilayetine bağlı olan kaza ve karyelerin Van merkeze olan uzaklıkları Saat Merkez - Nurgüh(?) Karyesi 4,5 Hamidiye Kazası 4,5 Çuh Dağı ndaki Han 4,5 İlbak Kazası 4 Hakkâri Postası Saat Merkez - Edremid Dağı nda Hırsız(?) 3 Deresi Gevaş Kazası 3 Nurgüh Karyesi 4 Pelli Karyesi 4,5 Karçikan Kazası 4 Garzebet(?) 4,5 Kortikan 4,5 Bitlis Noktası 707 Anahide Ter Minassian, The City of Van at the Turn of the Twentieth Century, Armenian Van/Vaspurakan, ed by.richard G. Hovannisian, Mazda Publizhers Inc., 2000, s Ali Karaca, Anadolu İsyanı ve Ahmet Şakir Paşa , Eren yay., İstanbul, 1993, s BOA, Y.EE(Yıldız Esas Evrakı)., Dosya no:132, Gömlek no:1, 1315/

212 Saat Merkez-i vilâyet - Güllü Karyesi 4 Canbey Karyesi 4 Tesbi(?) Gümbet 3,5 Bargiri Kazası 3,5 Ernesi(?) Karyesi 4 Erciş Kazası 3,5 Aksaray Karyesi 3,5 Karaşeyh Karyesi 4 Kamşivan(?) 4 Patnos 4 Erzurum Postası Saat Merkez-i vilâyet - Münmenkir(?) Karyesi 3 Ercek Karyesi 3 Molla Hasan 3,5 Mahmûdî Kazası 3,5 İran Caddesi Yukarıda belirtilen bütün olumsuz şartlara rağmen, Van da silah ve gemi ticaretinin gelişmesinin önüne geçilememiştir. Özellikle XVI. ve XVII. yüzyılda Van, Osmanlı ordusuna ait alaybozan tüfekleri, kılıç gibi birçok silahın yapıldığı askeri merkezlerden biri haline gelmiştir 710. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Van ın toplumsal yapısı incelendiğinde, Van halkını Müslümanlar, Ermeniler, Nasturiler ve Yahudiler oluşturmaktadır. Türkler ve Kürtler, Müslüman grubu birlikte teşkil ederler. Türkler, yerleşik; Kürtler de göçebe olarak yaşamaktadır. Yaşam şekli, Müslüman olan bu iki farklı etnik toplumu birbirinden ayıran en önemli özelliklerin başında gelmektedir yılında Evliya Çelebi Van a geldiğinde, burada 12 nahiye bulunduğunu ve bunlardan üç tanesi de Ermenilerin yaşadığını belirtmiştir. XVI. yüzyılda ise nüfuslu olan Van ın, yaklaşık % 30 unun Ermeni; geri kalanının da Müslüman 710 Orhan Kılıç, a.g.e., s

213 olduğu kaynaklarda yer almıştır 711. Şehrin dışında oturan Ermeniler çiftçilikle uğraşmakta olup; ancak kendi geçimlerini sağlayabilecek kadar gelire sahiptirler. Buna karşılık şehir merkezinde oturan Ermeniler ise; tüccar, çevirmen, devlet memuru, banker, doktor, diş doktoru, marangoz, öğretmen, gazeteci olarak çalışmakta ve mali durumları itibariyle tarımla uğraşan Ermenilere göre daha iyi konumda bulunmaktadırlar. Esas itibari ile, şehrin ticaretini ellerinde tutanlar Ermenilerdir. Lynch e 712 göre, Ermeniler çok çalışkandır ve Van ın sahip olduğu tüm gücü yaratmışlardır 713. Gerçekte Osmanlı İmparatorluğu sınırlarında yaşayan bütün gayr-i müslimler, devletin askeri gücünü oluşturmadıkları yani askere gitmedikleri için sürekli olarak savaş alanlarında kalmamışlar ve bu nedenle, Müslüman halka göre daha avantajlı duruma geçerek ticaret hayatını ellerinde tutmuşlardır. Bu durum, Van da da böyleydi ve şehrin en iyi işine ve evine sahip olan Ermeniler, XVI. ve XVII. yüzyıllarda şehrin içinde ve Tebriz Kapısı civarında; XVII. ve XIX. yüzyıllarda ise, şehrin surları dışında Bahçeler(gardens- aygestan) adı verilen bölgede yaşamışlardır 714. Van da yaşayan Ermeniler, sadece ticaret hayatında değil; devlet dairelerinde de çalışmışlardır. Van Vali Yardımcılığından, İstinaf Mahkemesi ve Bidayet Mahkemesi üyeliğine, tahrir ve vergi memurluğuna kadar her kademede görev almışlardır. Bunun yanında Van Vilayeti Defterdarı ve Vali vekilinin 2 Ağustos Van, Eastern Turkey, The Missionary Herald, vol:lxxi, June 1875, s ; Justin McCarthy, a.g.e., s.6-7; Orhan Kılıç, a.g.e., s H.F.B. Lynch in Armenia: Travels and Studies isimli iki ciltlik esri mevcuttur. Lynch, Doğu Anadolu ya 1883 ve 1889 yıllarında olmak üzere iki defa ziyaret etmiştir. Eserinin Van a ait olan bölümünde o döneme ait olan Van fotoğrafları ve haritaları yer almaktadır. Anahide Ter Minassian, The City of Van at the Turn of the Twentieth Century, Armenian Van/Vaspurakan, Ed by.richard G.Hovannisian, Mazda Publizhers Inc., 2000, s Mesrop Kirkor, a.g.e., s Van şehri, İlkçağ ve Ortaçağ da üç ana bölümden oluşmuştur. Bunlar, Citidel, Şehir Merkezi (City) ve Bahçeler(Garden, Orchard, Aygestan) yılında Van ın Osmanlılar tarafından alınmasından sonra Kanuni Sultan Süleyman Osmanlının en güçlü kalelerinden biri olan Citidel i yaptırdı. Fakat Citidel XIX. yüzyılda kale topları ile donatılmasına rağmen, garnizon olarak kullanılmamıştır. Şehir ise büyük kayanın hemen arkasında uzanmaktadır. Şehre giriş dört ana kapıdan sağlanmaktadır. Bahçeler ise, şehrin hemen yakınında bulunmaktadır da Van da çıkan büyük yangın, Osmanlı-Rus Savaşı, yıllarında yaşanan kıtlık sonrası Müslüman ve Hıristiyan zengin aileler şehri terk etmiş ve buraya yerleşmişlerdir. Ayrıca Bahçeler mevkiinde yabancı ülkelere ait olan konsolosluklar(rusya, İngiltere, İran, Fransa, İtalya), yabancı misyonlar(amerikan, Alman ve Dominiken Misyonu), Osmanlı Rüştiye Mektebi, Amerikan hastanesi, askeri hastane, telgrafhane, banka ve Van valisinin evi de bu bölgede bulunmaktadır. Anahide Ter Minassian, a.g.e., s Robert H. Hewsen, Van in This World; Paradise in the Next, The Historical Geography of Van/Vaspurakan, ed by.richard G. Hovannisian, Mazda Publizhers Inc., 2000, s.33-34; Orhan Kılıç, a.g.e., s

214 tarihindeki yazısına göre; Van Vilayetinde, 1877 ile 1893 yılları arasında 70 kadar Ermeni, adliye hesap kâtibi, istinaf ağası, maarif sandık emini, hukuk ağası, Vilayet sandık emini, hapishane gardiyanı, telgraf çavuşu, mahkeme azası olarak memuriyette bulunmuştur. Bu memuriyetler sadece Van Vilayet merkezinde olmayıp Van a bağlı nahiyeleri de kapsamaktadır 715. Tablo 16: Van Vilayetinde görevli olan Ermeni Vatandaşlarımız İSMİ Ohannes Ferid Efendi Patrik Temsilcisi Arsen Efendi, Avadis Efendi Viçin Efendi Nikolaki Efendi Agop Efendi Panos Efendi Agop Efendi Vartan Efendi Kirkor Efendi, Bogos Efendi Gabriyel Efendi, Markar Efendi Abdah Efendi Blozyan Ohannes Efendi Ohannes Vartan Manok Efendi, Haçiyen Efendi, Teşan Efendi, Ohannes Efendi Agop Efendi Keşişyan Dikran Ağa Abdah Efendi Mardirus Efendi Abdah Efendi Sister Efendi Bogos Ağa Agop Ağa Markar Efendi Abdah Efendi GÖREVİ Van Vali Yardımcısı Van İdare Meclisi Üyesi Adliye Müfettişi Reji Müdürü Bidayet Mahkemesi Ceza Dairesi Üyesi Bidayet Mahkemesi Hukuk Dairesi Üyesi Heyet-i İttihamiye Bidayet Azası Müdde-i Umumisi Hesap Kâtibi İstinaf Mahkemesi Ceza Dairesi Üyeleri İstinaf Mahkemesi Üyesi Litografya Memuru Yardımcısı Baskı Makinesi Memuru Matbaa Dairesi Dizicisi Polis Memurları Polis Teşkilatında Üçüncü Komiser Tahrir Memuru Vergi Memuru Hazinedar Vilâyet Muhasebe Kalemi Kayıt Yardımcısı Başmühendis Ticaret Mahkemesi Üyesi Belediye Meclisi Üyesi Belediye Kalemi Müfettişi Ziraat Bankası Dairesi Şube Yardımcısı 715 Justin McCarthy, Esat Arslan, Cemalettin Taşkıran, Ömer Turan, a.g.e., s ; BOA, Y.PRK. DH.(Yıldız Perakende Dâhiliye), Dosya no:6, Gömlek no:62, 1311/

215 Agop Ağa Nikolay Efendi Mıgırdıç Efendi Antuvan Efendi Mıgırdıç Ağa Blavu Efendi Ziraat Bankası Meclisi nde Görevli Reji Dairesi Müdürü Muhasebeci Ambar Memuru Fabrika Memuru Karantina Doktoru Bölgede, Müslümanlar ve Ermenilerin haricinde büyük Kürt aşiretleri de bulunmaktadır. Van da bulunan en büyük aşiret, Haydaranlı Aşiretidir. Birçok küçük aşiretten meydana gelen Haydaranlı Aşireti, Erzurum un güneyinden Van ın kuzeyine; oradan da, İran a doğru uzanmaktadır. Haydaranlı Aşireti, Sipikanlı Aşireti ile sürekli sorunlar yaşamaktadır. Van ın ikinci büyük aşireti ise, Shikaks(?) tır. Bu aşiret de Bargiri ile Van merkezi arasında bulunmaktadır. Aşiretin sahip olduğu topraklardan bir kısmı, İran sınırını geçmektedir. Her iki aşiret de, konfederasyon şeklinde örgütlenmiş; bünyesinde birçok küçük aşireti barındırmaktadır. Konfederasyon şeklinde örgütlenmiş bu büyük aşiretlerin dışında; Goyan, Miran, Jalali, Atmanikan Barzani, Modeki, Hartushi gibi küçük aşiretler de bulunmaktadır. Kürt aşiretlerinin hepsi göçebe değildir. Goyan ve Milan gibi olanlar yarı göçebe bir yaşam sürmektedir. Jalali Aşireti ise, tam anlamı ile göçebedir. Hartushi ve Shikak, ise yerleşik olan aşiretler arasındadır. Bu durum sürekli olarak devam etmemiştir. Aşiretlerin yaşam tarzları, bölgede meydana gelen siyasi olaylar, kıtlıklar ve salgın hastalıklar nedeni ile değişebilmektedir. Örneğin Hasananlı Aşireti, yarı göçebe olarak yaşarken 1890 larda yerleşik yaşama geçmiştir. Bu durum, genellikle Van ın kuzeyinde bulunan aşiretler için de geçerlidir. Osmanlının güçlü olduğu dönemlerde, aşiretlerin baskı altında olduğu ve bu nedenle küçük aşiretlerin birleşerek konfederasyonlar oluşturdukları bilinmektedir. Bunun sonucunda, güçlü ve orta büyüklükte aşiretler meydana gelmiştir 716. Van, stratejik açıdan Osmanlı İmparatorluğu nun doğudaki en önemli kentlerinden biri olmasına rağmen; Avrupalıların yerleşmek amacı ile geldiği 716 A.g.e., s.11-12; bu konuda ayrıca bkz: Mark Sykes, The Kurdish Tribes of the Otoman Empire, Journal of the Royal Anthropological Institute of Great Britain and Ireland, July to December 1908, Number:

216 şehirlerden biri değildir. Van da yabancı unsur olarak, Kafkasya dan gelen Rus uyruklu Ermeniler, konsoloslar ve misyonerler bulunmaktadır. Konsoloslar ve misyonerler, Ermenilerin yaşadıkları ve Bahçeler adı verilen bölgede yerleşmişlerdir. Amerikan, Alman ve Katolik misyonerler, Ermeniler arasında; İngiliz misyonerleri de, vilâyetin güney bölümünde, özellikle Nasturiler arasında misyon faaliyetlerine devam etmişlerdir. Amerikalı Protestan misyonerler ile Alman misyonerler, Ermenilere hizmet etme konusunda birbirleri ile adeta yarış etmişlerdir 717. Sonuç olarak Van, ağır coğrafi koşulları ve sert geçen kışına rağmen; özellikle İran ve Rusya ile sınır komşusu olması nedeniyle, stratejik ve siyasi bir önem taşıyan önemli bir Osmanlı eyaleti konumundadır. 2-Anadolu da ve Van da Ermeni Nüfusu a- XIX. Yüzyılın Sonlarında Anadolu da Ermeni Nüfusu Bağımsız Ermenistan kurulmasını desteklemek amacı ile hazırlanan bütün çalışmalarda istisnasız bir şekilde yer alan bölümlerden bir tanesi de, Osmanlı İmparatorluğu ndaki Türk-Ermeni nüfusunun kıyaslandığı kısımdır Osmanlı-Rus Savaşı sonrası toplanan Berlin Kongresi ne Osmanlının doğu vilayetlerinde bağımsız bir Ermenistan kurmak hayali ile gelen Ermeniler, kendilerini haklı gösterebilmek için nüfus çoğunluğunun kendilerinde olduğunu ispatlama mücadelesi içine girmişlerdir 718. Hâlbuki Osmanlı İmparatorluğu nun faklı bölgelerinde yaşayan Ermeniler, hiçbir yerde çoğunluğu teşkil etmemişler; nüfussal birlik oluşturamadıkları gibi, mezhepsel bir birliğe de sahip olamamışlardır 719. Osmanlı İmparatorluğu nun fethettiği yerlerde asayişi sağladıktan sonra nüfus ve arazi yazımı yapılmaktadır. XVI. yüzyılda nüfusa ait veriler, genellikle vergi mükellefi olan mücerred, "bennâk, "hâne ile vergi mükellefi olmayan kişileri içine almaktadır. Bu kayıtlar, Osmanlı dönemine ait en güvenilir kaynak durumunda bulunan Tapu-Tahrir Defterleri nde bulunmaktadır. Bu defterler, Müslüman ve gayr- 717 Clarence Ussher, An American Physician in Turkey, Boston, 1917, s.211. Alman misyonerlerin Van daki faliyetleri hakkında Hans- Lukas Kıeser, Iskalanmış Barış, İletişim yay., İstanbul, 2005, s Yusuf Halaçoğlu, Ermeni Tehciri, İstanbul, 2004, s Enver Ziya Karal, Osmanlı İmparatorluğu nda Ermeni Meselesi, Dışişleri Akademisi yayınları, Sayı:15, Ankara 1971, s

217 ı müslim olan bütün vergi mükelleflerini kapsamaktadır ve dolayısıyla herhangi bir biçimde kaydedilmeyen nüfus bulunmamaktadır. Osmanlı İmparatorluğu nda yaşayan vergi mükelleflerini belirlemek amacı ile hazırlanan Tapu-Tahrir Defterleri, aynı zamanda genel olarak Osmanlı demografik yapısını da ortaya koymaktadır. XVI. yüzyıla ait olan bu defterler üzerinde yapılacak olan incelemeler, Anadolu'nun XIX. yüzyıldaki nüfus yapısına da temel teşkil edecektir. Bu defterlere toplumun her kesimi, kendi din ve milliyetlerine göre kaydedilmiştir. Müslüman nüfus yanında Rum, Ermeni, Yahudi, Nasranî gibi dinî ve millî unsurlar da, defterlerde kayıtlı halde bulunmaktadır. Ancak tahrir defterlerine dayalı olarak yapılan araştırmaların bazılarında, Doğu Anadolu da yaşayan Yahudilerin Ermeni cemaati içinde ve yine Süryanilerin "Erâmine adı altında gösterildiği görülmektedir 720. Bütün bunlara rağmen gayr-ı müslimler, Müslüman nüfusun içinde kaydedilmemiş; gayr-ı müslimler ayrı mahallelerde, ayrı cemaatler şeklinde defterlere kayıtları yapılmıştır. Sonuçta bu konuda yapılan araştırmalarda, sözü edilen defterlerin güvenirliğinden hiçbir şekilde şüphe edilemez 721. Vergi mükelleflerini belirlemek için hazırlanan Tapu-Tahrir Defterleri sayılmazsa, XIX. yüzyıla gelinceye kadar Osmanlı İmparatorluğu nda düzenli olarak nüfus konusunda istatistiklerin tutulduğunu söylemek doğru olmaz. İlk genel nüfus sayımı ve arazi yazımı, 1830 yılında II. Mahmud zamanında gerçekleşmiştir. Ancak bu nüfus sayımının asıl amacı, vergilerin düzenli olarak toplanmasını sağlamak ve kaldırılan Yeniçeri Ocağı nın yerine kurulacak ordu için asker toplamaktır. Bu nedenle, Anadolu ve Rumeli deki erkek nüfus tespit edilmesi gerekli olmuştur. Müslüman ve Hıristiyan nüfus olarak yapılan bu sayım, Osmanlı İmparatorluğu nda ilk genel nüfus sayımı olduğu için önemlidir. Her ne kadar, Hıristiyan nüfus cemaatlere ayrılmadan yapılmışsa da, yine de bu sayım, XIX. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devletinde ne kadar Hıristiyan bulunduğunu ortaya koymuştur Nejat Göyünç, Osmanlı İdâresinde Ermeniler, İstanbul, 1983, s Celali İsyanları sırasında yaşanan göç hareketleri, nüfus hesaplarında göze alınması gereken önemli etkenlerden biridir. 721 Yusuf Halaçoğlu, a.g.e., s Bu sayım neticesinde Anadolu ve Rumeli de 4 milyona yakın erkek nüfus tespit edilmiş ve bunun yaklaşık Rumeli de ( Hıristiyan, Müslüman); kalanının ise Anadolu da (2 milyon Müslüman, kadar Hıristiyan) olduğu anlaşılmıştır; ayrıca bu konuda bkz: Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, V, TTK yay., Ankara, 1983, s

218 Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan Ermeni nüfusunu saptamak amacı ile Batılı kaynakları değerlendirmeye aldığımızda; Berlin Konferansına giden Ermeni heyetinin Patrikhanenin kayıtlarını göz önünde tutarak rakamını verdiği görülmektedir. Fakat daha sonra vergi verme konusu gündeme geldiğinde, bu rakam yerine zikir edilmeye başlanmıştır yılında Tourne toplam Ermeni nüfusunu olarak verirken, Hovannisian ise, 1914 yılından önceki nüfusun den fazla olduğunu belirtmiştir yılına ait olan İngiliz yıllığına göre de, Anadolu daki Ermeni nüfusu dir lı yıllarda Osmanlı İmparatorluğu nun toplam nüfusu içinde Ermenilerin sayısına baktığımızda ise, toplam nüfus iken; Ermeniler, kişidir 727. Vital Cuinet in aynı tarihlerde verdiği bilgiler de bu rakamlara çok yakındır. Buna göre olarak verilen toplam nüfusun, si Müslüman; si de, Ermeni olarak belirtilmiştir. Fransız Sarı Kitabında ki 1897 yılında Osmanlı İmparatorluğu nun toplam nüfusu ; bu nüfus içinde ki Ermenile de olarak verilmiştir 728. Osmanlı ve batılı kaynakları değerlendirerek konuya yaklaşan Stanford Shaw ise, 1897 yılında Osmanlı İmparatorluğu nda Müslüman nüfusa karşılık; Ermeni nüfusun olduğunu belirtmiştir 729. Son olarak da 1895 yılında Osmanlı Zaptiye Nezareti nin hazırlamış olduğu istatistikî cetvele göre, Osmanlı İmparatorluğu nda toplam nüfusun olduğunu; bu nüfus içinde, Ermeni ve Müslüman bulunduğu belirtilmiştir 730. Yukarıda verilen bilgilerden anlaşılacağı üzere, XIX. yüzyılın sonlarında ve XX. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu sınırları dâhilinde yaşayan Ermenilerin sayısı ile arasında değişmektedir. Zaten gerek yerli, gerekse yabancı araştırmacıların verdikleri bilgilere göre, bu dönemlerde Osmanlı 723 Kamuran Gürün, Ermeni Dosyası, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2005, s Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge yay., İstanbul, 1987, s Richard Hovannisian, Armenia on the Road to Independence, Losangeles, 1967, s. 726 Hüsamettin Yıldırım, Ermeni İddiaları ve Gerçekler, Ankara, 2000, s Kemal Karpat, Osmanlı Nüfusu ( ), Demografik ve Sosyal Özellikleri, Tarih Vakfı Yurt yay., İstanbul, 2003, s Kamuran Gürün, a.g.e., s Stanford J. Show, Otoman Populatıon Movements During the Last Years of the Empire, , Osmanlı Araştırmaları I, İstanbul, 1980, s Memalik-i Osmaniye nin 1330 Senesi Nüfus İstatistikî, Dâhiliye Nezareti Sicil-i Nüfus İdare-i Umumiyesi Müdüriyeti, Dersaadet,

219 İmparatorluğu nda yaşayan Ermeni nüfusunun en fazla olabileceği görülmektedir 731. b- Van İsyanı Sırasında(1896) Van da Ermeni Nüfusu 1655 yılında Van ı ziyaret eden Evliya Çelebi, buradaki nüfusun müslim ve gayr-ı müslimlerden oluştuğunu; gayr-ı müslim unsuru da, sadece Ermenilerin meydana getirdiğini belirtmiştir. Evliya Çelebi, Yahudilere ve Rumlara rastlamamıştır. Ona göre Van da, 3 Ermeni; 8 de Müslüman mahallesi bulunmaktadır. Bu mahalelerde müslim ve gayr-ı müslimlerin ikamet ettiği toplam hane mevcuttur (8.800 ev ve 45 saray). Bu dönemde Van ın nüfusu yeterli kaynak olmamasından dolayı hane sayısına bakılarak hesaplanmıştır. Orhan Kılıç a göre, yapılan hesaplamalar sonunda arasında Müslüman ve Hıristiyan ın yaşadığı tespit edilmiştir 732. Bu hesaplamalara rağmen, Van ın demografik durumunu değerlendiren Ermeni kaynaklarda, 1877 den önce Ermeni nüfusunu tam olarak belirlemenin mümkün olmadığı belirtilmiştir 733. XIX. yüzyılda Van ın İdari, Sosyal ve İktisadi Durumu kısmında ayrıntısını verildiği üzere, Van ın eyalet olarak örgütlenmesi, 1548 yılında Osmanlıların eline geçişiyle olmuştur. İdari taksimat konusunda bu kadar değişimler yaşanması, Van ın nüfus istatistiklerin çıkarılmasını doğal olarak zorlaştırmıştır. Bölgenin sürekli olarak savaş alanı olması, sınırda bulunması nedeni ile göçlerin yoğun olarak yaşanması, kıtlık ve hastalık zamanlarında erkeklerin büyük şehirlere özellikle de İstanbul a göç etmesi ve halkın yaşam şekli de nüfusun tam olarak tespit edilememesine neden olmuştur 734. Bütün bu olumsuz etkenlere rağmen, Van da Ermeni isyanı öncesi nüfus istatistiklerinin elde olan kaynaklar dâhilinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak bu dönemin nüfusunu veren kaynaklar incelendiği zaman Van ın nüfusu hakkında farklı rakamlara ulaşılmaktadır. 731 Azmi Süslü, Ermeniler ve 1915 Ermeni Tehcir Olayı, Yüzüncü Yıl Üniversitsi yay., Van, 1990, s Orhan Kılıç, a.g.e., s ; 733 Sarkis Y. Karayan, Demography of Van Province, , Armenian Van/Vaspurakan, Ed by.richard G. Hovannisian, Mazda Publizhers Inc., 2000, s Justin McCarthy, Esat Arslan, Cemalettin Taşkıran, Ömer Turan, a.g.e., s

220 1871 Erzurum Vilayet Salnamesine göre, Van Merkez Kazasında erkek nüfus bulunmakta; bunun ünü Müslüman erkekler oluşturmaktadır yılındaki Erzurum Vilayet Salnamesinde ise, Van Merkez Kazadaki Müslüman nüfus 6.862; Hıristiyan nüfus da, kişi olarak verilmektedir. Aşağıdaki tabloda, kaza ve nahiyelerde bulunun Müslüman ve Hıristiyan nüfus daha ayrıntılı olarak yer almaktadır 736. Tablo 17: Van da kaza ve nahiyelerde Müslüman ve gayr-i müslim nüfus KAZA, NAHİYE İSİMLERİ HANE SAYISI MÜSLÜMAN HIRİSTİYAN TOPLAM Van Kazası Gevar Kazası Çölemerik Kazası Elbak Kazası Mahmudi Kazası Erciş Kazası Adilcevaz Kazası Müküs Kazası Gevaş Kazası Abağa Nahiyesi Şemdinan Kazası Humaru Nahiyesi Oramar Nahiyesi Beytüşşebap Nahiyesi Çal Nahiyesi Hoşap Nahiyesi Bargiri Haniyesi Karçikan Nahiyesi Vatsan Nahiyesi Norduz Nahiyesi Çatak Nahiyesi TOPLAM Yurt Ansiklopedisi, X, Anadolu yay., İstanbul, 1984, s Aydın Talay, a.g.e., s

221 Van ın gayr-i müslim nüfusu, özellikle 1850 yılından sonra artmıştır. Bu durum, XIX. yüzyılda Van ı ziyaret eden batılı seyyahlar tarafından da tespit edilmiştir. Misyonerler tarafından yayınlanan dergilerde de Van da, Hıristiyan nüfusun sürekli olarak artmakta olduğu belirtilmektedir 737 Stanford Show un verdiği bilgilere göre ise; 1885 yılında Van Vilayetindeki Ermeni nüfus ; Müslüman nüfus da, olarak verilmiştir. Buna göre, Van Sancağı nın toplam nüfusu tır 738. Vital Cuinet de, 1890 yılında Van Vilayeti nde toplam Müslüman ( Osmanlı Türkü, Kürt, 500 Kafkasyalı); Hıristiyan( Nasturi rayas?, Keldani, 2 Latin, 290 Protestan Ermeni, Gregoryen Ermeni, 708 Katolik Ermeni, Nesturi); Yahudi; Yezidi; 600 Çingene bulunduğunu bildirmiştir 739.Osmanlı nüfusu hakkında en kapsamlı araştırmalardan birisi olan Kemal Karpat ın eserinde Van nüfusu aşağıdaki gibi verilmiştir 740. Tablo 18: yılları arası Van Vilayeti nin nüfusu YILLAR MÜSLÜMAN KADIN ERKEK ERMENİ KADIN ERKEK TOPLAM KADIN ERKEK TOPLAM Kolordu Komutanı Saadettin Paşa ve Temyiz Mahkemesi üyelerinden Ethem ve Cemal Beylerden Van Vilâyeti nde meydana gelen olaylar hakkında istenilen raporda, Van Vilâyeti nde toplam nüfus bulunduğu belirtilmiştir. Bunlardan 737 Van Eastern Turkey, The Missionary Herald, Vol:LXXI, June 1875, s Stanford J. Show, Otoman Populatıon Movements During the Last Years of the Empire, , Osmanlı Araştırmaları I, İstanbul, 1980, s Vital Cuinet, Turquie d asie, Paris, 1892, s.636, ayrıca bu dönemde Van Sancağında 8 kaza, 54 nahiye ve 724 karyenin; Hakkâri ile birlikte toplam 11 kaza 103 nahiye ve karyenin bulunduğu da bu eserinde belirtilmiştir. Ayrıca bu dönemde sadece, Van şehrinde nüfus bulunmakta ve bunların ni Müslümanlar; ünü de Hıristiyanlar oluşturmaktadır. 740 Kemal Karpat, a.g.e., s

222 i Müslümanlardan; i Ermenilerden; kalanlar ise Nasturi ve Yahudilerden ibarettir Temmuz 1309(27 Temmuz 1893) tarihli bir arşiv belgesine göre de, Van Vilayeti nin nüfus tahriri yapılmış ve tahrir sırasında oluşturulan komisyonda Ermeni ileri gelenleri de bulunmuştur. Bu belgede vilayet merkezine bağlı kazaların Hıristiyan halkının tamamının sayıldığı, sayımın muntazam bir şekilde yürütüldüğü ve son derece güvenilir bir sayım olduğu belirtilmiştir. Yapılan sayım neticesinde, Ermeni erkek; Ermeni kadın nüfusu tespit edilmiştir. Ancak, henüz sayım yapılmayan yerlerde bulunan kişinin de bu sayıma ilave edilmesi ile birlikte Van Vilayeti nde toplam Ermeni nüfusu, olarak belirlenmiştir (1895) tarihli diğer bir belgede ise, Van ın nüfusu ve burada bulunan hane miktarı aşağıdaki tablodaki gibi verilmiştir 743. Tablo 19: 1895 Yılı Van nüfusu ve hane miktarı Kasaba, kaza ve nahiye Hânehâ Nasturî Ermeni İslâm İcmâl-i Yekûn Van Kasabası Erçek Nahiyesi Timar Nahiyesi Hohsor Nahiyesi Erciş Kazası Gevaş Kazası Vatsan Nahiyesi Meks Kazası Şatak Kazası Bargiri Kazası Enkay(?) Nahiyesi Adilcevaz Kazası Karçekân Kazası TOPLAM Hüseyin Nazım Paşa, Ermeni Olayları Tarihi II, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Dairesi Başkanlığı yay., Ankara, 1998, s.2525; Sadettin Paşa ve Temyiz Mahkemesi üyeleri olan Ethem ve Cemal Beyler tarafından yazılan yazının suretidir, Belge no:316, 28 Kanun-i evvel BOA, Y.PRK.DH., Dosya no:57, Gömlek no:6, 21 Temmuz 1309/ 3 Ağustos BOA, Y.EE., Dosya no:132, Gömlek no:20, 6 Şubat 1312/ 18 Şubat

223 1895 yılında Zabtiye Nezareti tarafından hazırlanmış olan cetvelde de, Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni nüfusu hakkında bilgiler bulunmaktadır. Bu istatistikî verilere göre de, Van Vilayeti nin toplam nüfusu olarak verilmiş; bunlardan ünü Müslümanlar, ünü Ermeniler, ini Katolikler ve 1900 ünü de Yahudiler oluşturmuştur 744. Vilâyet Nüfus Müdürlüğü nden Anadolu Islahatı için Van da bulunan Teftiş Heyetine verilen cetvele göre de; 1896 yılında Van vilâyetinin nüfusu aşağıdaki tablodaki gibidir 745. Tablo 20: 1896 Yılı Van Vilayeti nüfusu Esâmi-i Livâ ve kazalar Hane Yahudi Nesturî Ermeni İslâm Toplam Van Kazası Erciş Kazası Adilcevaz Kazası Bargiri Kazası Gevaş Kazası Karçekân Kazası Mekes Kazası Şatak Kazası Van Sancağı Toplam Çökmerik Kazası Elbak Kazası Gevar Kazası Şemdinan Kazası Beştü ş-şebab Kazası Mahmûdî Kazası Hamidiye Kazası Hakkâri Sancağı Toplam Toplam Yukarıda incelenen kaynaklarda yer alan bilgiler değerlendirildiğinde, Van ın XIX. yüzyılın sonlarından ve XX. yüzyılın başların kadar olan nüfusunu tam olarak 744 Memalik-i Osmaniye nin 1330 Senesi Nüfus İstatistikî, Dâhiliye Nezareti Sicil-i Nüfus İdare-i Umumiyesi Müdüriyeti, Der saadet, 1336, s Ali Karaca, Anadolu Islahatı ve Ahmet Şakir Paşa( ), Eren yay., İstanbul, 1993, s

224 saptamanın mümkün olmadığı, rakamların sürekli olarak değiştiği görülmüştür. Bunun nedenleri arasında; Van ın kıtlık, salgın hastalıklar, göçler en önemlisi de büyük bir Ermeni isyanı ile karşı karşıya gelmiş olması gösterilir. Bölge halkı, asayişsizlik durumunda can güvenliğini sağlanmak ve yiyecek bulmak amacı ile şehre gelmekte ya da ticaret yapmak için İran a sık sık geçmektedir 746. Hakkâri Sancağı ile ona bağlı kazaların Van ın nüfusunu hesaplarken verilen rakamlara dâhil edilmesi, zaman zaman da hariç tutulması şehrin nüfusunun kesin rakamlarla tesbit edilmesini zorlaştırmıştır. Yapılan hesaplamalar sonucunda elde edilen bilgilere göre, Van Sancağının genelinde %60 ı oluşturan Müslüman halka karşılık, %40 civarında gayr-ı müslim halkın yaşadığı ortaya çıkmıştır. Toplam nüfus içinde Ermeni nüfusun oranı ise, %18 ile %50 arasında değişmektedir. Ancak Ermeni nüfusun, Müslüman nüfusa oranı yaklaşık olarak, % 30 kadardır. Bu da, o dönemde Osmanlı Devleti nin diğer vilayetlerinde yaşayan Ermeni nüfus ortalamalarının üzerindedir. Diğer bir değişle Van Vilayeti, Ermenilerin yoğun olarak yaşadıkları Osmanlı topraklarındandır. Bunda da; Ermeniler için Van ın kutsal bölge olarak kabul edilmesi, sınır komşusu olan Rusya ve İran dan sürekli olarak Ermenilerin Osmanlı topraklarına girip çıkmaları, aşiretlerin sürekli olarak hareket halinde bulunmaları etkili olmuştur. Ayrıca, bölgenin sürekli olarak savaş alanı olması ve ceplerinde Rus pasaportu taşıyan birçok Ermenilerin bulunması da, demografik hareketliliğe yol açmıştır. Bütün bu etkenlere 1896 yılında çıkan Van Ermeni İsyanın hazırlıkları da eklenince, Van Vilayeti nin nüfusunu tespit etmenin güçlükleri daha iyi anlaşılmış olur. B- VAN DA ERMENİ İSYANININ ÇIKIŞINA NEDEN OLAN ETKENLER 1- Van İsyanının Çıkmasında Ermeni Din Adamlarının ve Kilisenin Rolü Tanzimat Fermanı ile başlayan Batılılaşma sürecinin önemli bir adımını da 18 Şubat 1856 da ilan edilen Islahat Fermanı oluşturmaktadır. Tanzimat Fermanı ile gayr-i müslimlere verilen hakların yeterli görülmemesi, Batılı devletlerin Müslümanlarla gayr-i müslimler arasında bazı siyasi ve hukukî farklılıkların 746 Justin McCarthy, a.g.e., s

225 bulunduğunu ileri sürerek Osmanlı Devleti ne baskı yapmaları sonucu ilan edilen Islahat Fermanı ne gayr-i müslim Osmanlı tebaasını ne de Batılı devletleri tatmin edebilmiştir 747. Hâlbuki bu ferman ile gayr-i müslimlere verilen imtiyazlar ve statüler düzenlenmiş; kültür bağımsızlığı, Türk okullarına girme ve okul açma hakkı tanınmıştır. Her ne kadar vatandaşlık duygularından yoksun olan gayr-i müslimlerde, bu duygunun oluşması amacı ile askere gitmeleri konusunda ilk adım atılsa da; bu durum, onlar arasında en fazla hoşnutsuzluk yaratan konu olarak gündeme gelmiştir 748. Osmanlı İmparatorluğu nun sözde reform çabaları, dışarıdan gelen baskılar nedeni ile yapıldığından ve İmparatorluk içinde yaşayan milletlerin ulusallaşma duyguları betonlaştığından başarılı olmadı. Nitekim başarılı olması da beklenemezdi. Bu girişimler Büyük Devletlerin Şark meselesi çerçevesinde Osmanlı İmparatorluğu nu parçalayarak yutmak için kullandıkları yeni bir yöntemdi 749. Büyük Devletler, Osmanlı İmparatorluğu içinde yaşayan Ermenileri kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak amacı ile onları mezhepsel olarak bölmek için çalışmalara başlamışlar ve ilk olarak Katoliklik propagandası yapmışlardır. Sonuçta, hem Katolikliğe kazandırdıkları Ermenileri Anadolu da kendi adlarına iş gören simsarlar haline getirmişler; hem de kendi aralarında parçalayarak Ermeni milleti içinde çatışmalara neden olmuşlardır lardan itibaren Papalık ve Fransa, sözde çiğnenen Ermeni haklarını korumak adına çok daha kolay Osmanlı İmparatorluğu nun iç işlerine karışmaya başlayınca aynı yöntem Rusya, İngiltere ve Amerika tarafından da izlenmiştir 751. İngiliz Konsoloslarının ve Amerikan 747 Bilal Eryılmaz, Osmanlı Devleti nde Gayrimüslim Tebaanın Yönetimi, Risale yay., İstanbul, 1996, s Osmanlı Devleti nden istenenler arasında, valilerin denetimde olan vilayet meclislerinin yeniden düzenlenmesi, devlet kademelerinde görev alacak memurları yetiştirmek amacı ile okullar açılması, gayr-i müslimlere memur olma hakkının tanınması vardı. Bu konuda ayrıca bkz.,engelhardt, Türkiye ve Tanzimat, Çev. Ali Reşat, 748 Hidayet Vahapoğlu, Osmanlıdan Günümüze Azınlık ve Yabancı Okullar, MEB yay., İstanbul, 1997; ayrıca bkz: Halit Ertuğrul, Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Nesil yay., İstanbul, 2003; Mehmet Doğan, Batılılaşma İhaneti, Beyan yay., İstanbul, 1986; Bayram Kodaman, Abdülhamit Devri Eğitim Sistemi, Ötüken yay., İstanbul, Eric Edmund Kleist, Europen or Oriental?: British Perseptions of Russian in the XIX. Century, (Doctorate Thessis), The College of Arts and Sciences, Georgia State University, 2003, s Mim Kemal Öke, Uluslararası Boyutlarıyla Anadolu- Kafkas Ekseninde Ermeni Sorunu, İz yay., İstanbul, 1996, s Dündar Aydın, Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkmasında Fransa nın Rolü, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu (12 Ekim 1984, Erzurum), Ankara, 1985, s.289; Şenol Kantarcı, Katolik Ermenilerin Anadolu daki Faaliyetleri, Türkiye nin Güvenliği 207

226 misyonerlerinin çalışmaları sonunda, Ermeni Protestan milleti Osmanlı Devleti tarafından 1850 yılında tanınmıştır. Ermeni milleti arasındaki bu parçalanmadan büyük rahatsızlık duyan İstanbul Ermeni Patrikhanesi, hem Katolik hem de Protestan Ermeni Cemaati ile mücadeleye başlamıştır 752. İstanbul Ermeni Patrikhanesi, eski prestijini tekrardan sağlamak zorunda hissetmiştir. Atacağı ilk adım, Ermeni cemaatini bir arada tutmak olmuştur. Avrupa da her yanı kaplamış olan milliyetçilik fikrine sahip çıkarak ve Balkanlarda yaşayan halkların bağımsızlıklarını kazanmalarını örnek alarak, Ermeniler arasında milliyetçilik fikrinin yayılmasını ve benimsenmesini sağlamıştır. Sonuç olarak Ermeni Patrikleri dini inançları noktasında üçe bölünmüş olan Ermeni toplumunu yeni bir ideal etrafında birleştirmeyi arzuladıkları için büyük bir heyecanla dini liderliğin yanı sıra dünyevi yetkilerini ön plana çıkararak milliyetçilik hareketlerini yönlendirmeye başlamışlardır 753. Gayr-i müslimlerin içinde alevlenen bu dinci ulusçuluk, düşmanlar belirlenmesi bakımdan önemlidir. Ayrıca onlara karşı olanlar yani düşmanlar, Allah a da karşı çıkmış anlamındadır. İşte Ermeni Patriği, Ermeni milletinden aldığı bu güçle milliyetçilik ateşini de daha da körükllemiştir 754. Bu esnada Patriklerin en büyük destekçileri de emperyalist devletler olmuştur. Sonuçta, emperyalist devletlerin hem Ermeni cemaatini bölme hem de Ermeni Patrikhanesi nin Ermeni milliyetçiliğini oluşturma çabalarına katkıda bulunma girişimleri birbirine ters düşse de; özünde, aynı amaca hizmet ettiği yadsınmayacak bir gerçektir 755. Ermeni Patrikhanesi ni, sadece Ermeni milleti içindeki mezhepsel parçalanmalar değil; Osmanlı İmparatorluğu içinde Tanzimat ve Islahat Fermanları Sempozyumu: Tarihten Günümüze İç ve Dış Tehditler (17-19 Ekim 2001, Elazığ), Elazığ, 2002, s Gülnihal Bozkurt, a.g.e., s.178; Davut Kılıç, İstanbul Ermeni Patrikhanesi nin Bağımsızlık Hareketlerine Yönelişi ( ), Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye yay., İstanbul, 2001, s.145. İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu na dair uyguladığı politikanın değişmesi ve Orta Doğu da dinin etkisinin önemini kavraması nedeni ile mezhepsel çalışmalara önem verdi de Kudüs te ilk Protestan kilisenin açılması ve 1850 de Ermeni Protestan Kilisesi nin kurulması ile Ermeniler arasında mezhepsel olarak parçalanmalar arttı ve derinleşti. Protestan Ermeni Cemaatine, millet statüsü tanınan diğer cemaatlerin sahip olduğu hakların verilmediği unutulmamalıdır. Bab-ı Ali ile Protestan Ermeni cemaati arasında bu mücadele, 1885 yılına kadar devam etmiştir. A.g.e., s Davut Kılıç, Osmanlı İdaresindeki Ermeniler Arasında Dini ve Siyasi Mücadeleler, Elazığ, 1999, s.145; Davut Kılıç, İstanbul Ermeni Patrikhanesi nin Bağımsızlık Hareketlerine Yönelişi ( ), Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye yay., İstanbul, 2001, s Justin McCarthy, Ölüm ve Sürgün, İnkılap yay., İstanbul, 1998, s Davut Kılıç, a.g.m., s.145; Davut Kılıç, a.g.m., s

227 ile başlayan demokratikleşme hareketleri de sıkıntı içine düşürmüştür. Ermeni milleti içinde yaşanan sınıfsal mücadele sonucunda, asillerin(amira) egemenliğini kırmak adına atılan adımlar başarılı olmuş ve 1860 yılında Ermeni Millet Nizamnamesi hazırlanmış, 1863 yılında da kabul edilmiştir 756. Islahat Fermanının getirdiği geniş hak ve hürriyetler ile hazırlanan Ermeni Millet Nizamnamesi nin, Ermeni toplumunun gelişimi ve değişimi açısından katkıları küçümsenmeyecek kadar büyük olmuştur. Nizamname ile Anadolu nun birçok vilayetinde okullar açılmış; Batı eğitimine bir adım daha yaklaşılmış; Ermeniler seçme ve seçilmeye, bu esnada yaşanan mücadeleye alışmıştır. Bu tarihten itibaren siyasi ve milli cephelerde çalışmaya başlayan Patrikler, Diplomatik Patrik ya da Diplomatik Katogigos unvanları ile devlet tarafından kendilerine verilen haklara dayanarak imparatorluk içinde bir "Ruhanî Liderler Ağı" kurma faaliyetine girişmişlerdir. Böylece nizamname Ermeniler arasında ihtilalci bir ruhun doğmasına ve gelişmesine katkıda bulunmuştur 757. En önemlisi de, mezhepsel olarak bölünmüş olan Ermeniler bu nizamname etrafında toplanmıştır. Bununla birlikte Ermeni Patrikleri, Millet Nizamnamesi ni kendi toplumlarının yararına kullanmaları gerekirken; maalesef emperyalistler ile işbirliği içine girerek bağımsız Ermenistan ın kurulması için de kullanmışlardır 758. İstanbul Ermeni Patrikhanesi nin Ermeni Millet Nizamnamesi nden aldığı güç, Lübnan olaylarının neden olduğu ortam, misyonerleri 756 Dilşen İnce Erdoğan, Amerikalı Misyonerlerin Ermeni İsyanlarının Çıkmasındaki Etkileri, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, IX, Isparta, 2003, s.155. Amiralar ile tüccar-esnaf sınıfı arasındaki mücadele konusunda daha ayrıntılı bilgi için bkz: Cyrus, Hamlin, My Life And Tımes, The Pilgrim Pres, Boston, 1924, s ; Esra Danacıoğlu, Amerikan Board Okulları ve Ermeniler, Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi, III, İzmir, 2000, s Pamela J. Young, Knowledge, Nation and the Curriculum Otoman- Armenian Education ( ), (Doctorate Thesiss), University of Michigan, 2001, s.58; ayrıca bu konuda bkz: Erdal İlter, Ermeni Kilisesi ve Terör, Ankara Üniversitesi yay., Ankara, Vartan Artinian, Osmanlı Devleti nde Ermeni Anayasasının Doğuşu , Aras yay., İstanbul, 2004, s yılında hazırlanan fakat Bab-ı Ali nin bazı küçük düzenlemelerle kabul ettiği Ermeni Millet Nizamnamesi 99 maddeden oluşmaktadır. Ermeni Milleti Nizâmnâmesi", Ermeni Patrikhanesi'ne Ermeni cemaatini yönetmede geniş yetkiler tanırken, ayrıca Ermeniler sanki "bağımsız bir milletmiş" gibi, bu cemaate, 140 üyeden müteşekkil bir Genel Meclis (Millî Meclis-i Umumî) kurma imkânı da vermekte idi. Bu kurulan meclisin 20 üyesi İstanbul kilise mensupları arasından, 40'ı taşradan, 80'i ise İstanbul'da ikâmet eden meslek teşekküllerinden seçilecek idi. Daha önce mevcut olan ve 1847 yılında ihdas edilmiş bulunan 14 üyeli Dinî Meclis (Meclis-i Ruhani) ile 20 üyeli Siyasî Meclis(Meclis-i Cismanî) muhafaza ediliyor, ancak bunların seçiminin Millî Meclis tarafından yapılması hükmü getiriliyordu. Patriğin seçiminin de Millet Meclisince yapılması kaydediliyordu. Bu konuda ayrıca bkz: Davut Kılıç, İstanbul Ermeni Patrikhanesi nin Bağımsızlık Hareketlerine Yönelişi( ), Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye yay., İstanbul, 2001, s

228 bağımsız Ermenistan kurulması yönünde yaptığı faaliyetlere ortam hazırlamıştır. Bilhassa misyonerlerin açtıkları okullarda Ermeni milliyetçiliği alevlendirilmiştir yılında Ermeni milleti arasında bağımsızlık düşüncesi doruk noktasına ulaşınca, toplumun bu eğilimine cevap verecek olan Mıgırdıç Hırimyan Patriklik makamına getirilmişti. Mıgırdıç Hırimyan ın faaliyetlerini iki ana başlık altında değerlendirmek mümkündür. İlk bölümü doğum yeri olan Van da yaptığı çalışmalardır. Ermeni papazı olan Mıgırdıç Hırimyan, 1820 de Van da doğdu. İlköğrenimini Van da tamamladı yılında İstanbul a yerleşti yılında İran, Kafkasya ve Ortadoğu da ziyaretlerde bulundu yılında Hasköy de bulunan Ermeni okulunda ders veren Hırimyan, eşinin ve kızının erken ölümü nedeni ile 1854 yılında 34 yaşında iken Akdamar Kilisesi nde Varteded oldu. Osmanlı Devleti içinde bağımsız bir Ermenistan kurulması düşüncesini hararetle destekleyen Hırimyan bunun, gerçekleşmesi için kendini eğitim çalışmalarına verdi. Van ve Muş, Hırimyan ın eğitim faaliyetlerinin ana bölgesini oluşturdu yılları arasında Van da Varak Manastırı nda kurduğu matbaada, Ermeniler arasındaki ulusal bilinci uyandırmak amacı ile Van Kartalı 760 ; 1863 de Muş ta St. Garabed Manastırı nda, Muş Kartalı adındaki gazeteleri çıkardı. Van Kartalı (Ardzvi Vaspurakan) Hırimyan ın Van da kaldığı beş yıl süre içinde yayınlanmış; Muş Piskoposluğuna atanması ile orada Muş Kartalı olarak basılmıştır 761. Muş Ermenilerinin de önderliğini yapan Hırimyan, bu bölgede pek çok Ermeni köyünü gezdi ve köylülerin sorunları ile yakından ilgilendi. Bu nedenle kendisine Baba (Hayrig) denildi 762. Hırimyan tarafından basılan gazeteler aracılığı ile, Ermeni gençleri arasında ulusal devlet kurma fikrini yayılırken; yıllarca egemenliği altında yaşadıkları devlete isyan 759 Erdal İlter, Ermeni Mes'elesi'nin Perspektifi ve Zeytûn İsyânları ( ), Ankara 1988, s ; bu konuda ayrıca bkz: Hidayet Vahapoğlu, a.g.e., Ankara 1997, s Mıgırdıç Hırimyan tarafından basılan Van Kartalı(Ardzvi Vaspurakan) gazetesinin, 1855 yılında İstanbul da yayınlanmaya başlandığı, daha sonra da 1856 yılında Hırimyan ın Van a döndüğünde gazeteyi Van daki Varak Manastırı nda çıkardığı hakkında farklı bilgiler de bulunmaktadır. Vartan Artinian, a.g.e., s Louise Nalbadian, The Armenian Revolutionary Movement, University of California Pres, Berkeley and Los Angeles, 1963, s.53; Richard Hovannisian, Armenian Van/ Vaspurakan: An Introductıon, Armenian Van/ Vaspurakan, ed, Richard G. Hovannisian, Mazda Publisher, 2000, s Vartan Artinian, a.g.e., s.196. Hırimyan, 1878 yılında Berlin Kongresi nde Ermenilerin bağımsız Ermenistan konusundaki isteklerini bütün kongre üyelerine iletti yılında ise bütün Ermenilerin ruhani liderliğine Eçmiyazin Katoğikosluğu na atandı yılında bu görevde iken öldü. 210

229 etmeden bu amaçlarına ulaşamayacakları konusunda fikirlerde verdi 763. Bunun yanında, bu gazeteler ile bütün dünyaya Ermenilerin sefalet içinde yaşadıkları, Osmanlı İmparatorluğu sınırları dâhilinde yaşayann Ermenilerin nasıl baskı altında tutuldukları anlatıldı 764. Hırimyan ın Van da kurduğu matbaa ve bastığı gazetenin, sadece Ermeniler arasında ulusal bilincin yayılması konusunda değil; Anadolu da kurulan ilk matbaa ve basılan ilk gazete olması açısından da büyük önem taşımaktadır. Mıgırdıç Hırimyan, 1868 de Piskopos olarak takdis edilmiş; yılları arasında İstanbul Ermeni Patriği olarak görev yapmıştır. Van da isyan için gerekli olan bütün hazırlığı yapan Hırimyan ın ikinci dönem faaliyetleri, Berlin Kongresi sırasında yaptığı çalışmalar ile başlar. Patrik Hırimyan ın, göreve başlar başlamaz yaptığı Patriklik hâkimiyeti ve yetkilerini genişletmek amacı ile taşra Ermenileri içinde bir nizamname çıkartmak için faaliyette bulunmak oldu. Fakat bu konuda başarılı olduğunu söylemek mümkün değildir. Hırimyan ikinci olarak da İstanbul Ermenileri ve Avrupalı Devletlerin gözlerini Ermenistan'a çevirmek için çalıştı 765. Bunun için 1871 yılında, Ermenilerin şikâyetlerini Avrupalı Devletlere onların adına iletti. Bu şikâyetler; 1-Ermenilerin askeri bedel yerine fiili olarak askerlik yapmak istedikleri, 2- Müslümanların ellerinde bulunan silahların alınması, 3-Vilayetlere yetkili müfettişlerin gönderilmesi konuları ile ilgilidir 766. Hırimyan, Ermeni Millî Meclisinde yaptığı bir konuşmasında ise, "Ben Ermenistan'ın acı çeken bir temsilcisiyim. Benden öncekilerin derman aramak için hükümete ne şekilde başvurduklarını biliyorum. Fakat ben daha etkili, acı bir müdahalede bulunacağım" demişti. Böylece isyan ateşinin bütün Anadolu ya 763 Bilal Şimşir, Ermeni Sorunu ve Van, s.5; Enver Yaşarbaş, Ermeni Terörünün Tarihçesi, Ermeni Komitelerinin Emelleri ve İhtilal Hareketleri, Petek yay., İstanbul, 1984, s.15; Nejat Göyünç, Osmanlı İdaresinde Ermeniler, Gültepe yay.,1983, s Harry Finnis Lynch, a.g.e., s Davut Kılıç, Osmanlı İdaresindeki Ermeniler Arasında Dini ve Siyasi Mücadeleler, Elazığ, 1999, s Ergünöz Akçora, Van ve Çevresinde Ermeni İsyanları ( ), Türk Dünyası Araştırma Vakfı yay., İstanbul, 1994, s.26; ayrıca bu konuda daha ayrıntılı bilgi için bkz: Osman Karabıyık, Türk- Ermeni Münasebetlerinin Dünü Bugünü, İstanbul,

230 yayılmasında oldukça başarılı olmuştu 767. Hırimyan'ın Ermenileri macera peşinde sürüklemek yolundaki politikasını beğenmeyen ve geleceklerini Türkiye'ye bağlı kalmakta gören banker- sarraf ve hükümet memurları ise ona cephe aldı. Nihayet Patrik olarak takip ettiği politika ile amacına ulaşamayacağını anlayan Hırimyan, 1873 Ağustos'unda görevinden istifa etti Osmanlı- Rus Savaşı, Rusya nın lehine bitti. Savaş sonrası Yeşilköy önlerinde bulunan Rus ordusunu ziyaret eden Ermeni heyetinin içinde bulunan Hırimyan, Patrikhane adına, Osmanlı Ermenileri için Rus Çarının koruyuculuğunu ve Balkanlarda yaşayan Hıristiyanlara verilecek olan hakların Osmanlı Ermenilerine de tanınması istedi. Biz Rumeli deki dindaşlarımıza benzemekten başka bir şey istemiyoruz. Türkiye de Ermenistan denilen bir vatan ve bu vatana bağlı bir halk vardır. Büyük kurtarıcı imparator hazretlerinin gölgesinde bir vatanda yaşamak gelişmek için Ermeniler her türlü vasıtaya sahiptirler diyerek, Osmanlı ve Ruslar arasında imzalanan Ayastefanos Antlaşmasının 16. maddesinde Anadolu da Ermenistan adı verilen bölgede reform yapılmasını kabul ettirmeyi başardı 768. İstanbul Ermeni Patriğinin yoğun faaliyetleri sonucunda Ayastefanos Antlaşmasına Ermeniler ile ilgili bir maddenin konması, Ermeni kiliseleri ile Patrikhane arasındaki mezhepsel çatışmaların da yumuşamasına neden oldu. Hırimyan ın 1873 de istifa etmesinden sonra göreve gelen Nerses Verjabetyan döneminde, Avrupalı Devletlerin işin içine karıştırılması konusundaki faaliyetler artarak devam etti. Eski İstanbul Ermeni Patriği Hırimyan, Kuzguncuk taki evinde bütün piskoposları toplayarak Patrik Nerses in bağımsız Ermenistan kurulması yolunda yaptığı çalışmaların yetersiz olduğunu anlattı ve sözlerini, bu uğurda her şeyi yapmayı göze alan yeni bir Patriğin seçilmesinin gerekliliği ile bitirdi. Partrik Nerses, bu toplantı ertesinde Ermeni meselesini uluslararası platforma taşımak ve daha etkin olmak için büyük gayret sarf etti Erdal İlter, Ermeni Kilisesi ve Terör, Ankara Üniversitesi yay., Ankara, 1996, s. 768 Bilal Şimşir, Ermeni Meselesi , Bilgi yay., İstanbul, 2005, s Ayastefanos Anlaşmasının Ermeniler ile ilgili 16. maddesi şöyle idi; Ermenistan da Rusya askerlerinin istilası altında bulunup yüce devletimize verilmesi gereken yerlerin boşaltılması ve oralarda iki devletin dostane münasebetlerine zarar verebileceğinden yüce devletimiz Ermenilerin barındığı eyaletlerde mahalli menfaatlerin gerektirdiği ıslahat düzenlemeyi vakit kaybetmeksizin yapmayı ve Ermenilerin Kürtlere ve Çerkezlere karşı emniyetlerini sağlamayı garanti eder. Reşat Ekrem Koçu, Osmanlı Muahadeleri ve Kapitülasyonlar( ), İstanbul, 1934, s Davut Kılıç, a.g.e., s.209; Esat Uras, a.g.e., s

231 Ayastefonos Antlaşması, Rusya nın bölgedeki hâkimiyetini güçlendireceği düşüncesi ile İngiltere ve Avusturya nın çabaları sonucunda yürürlüğe girmedi. Bu süre zarfında da özellikle Ermeni Patrikhanesi faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Bu dönemde İngiltere, Ermenileri Rusya nın etkisi altından kurtarabilmek için Doğu Anadolu da tampon bir Ermeni Devleti vaadinde bulunmuştu. İngiltere, 1878 Berlin Kongresi nde görüşmeler devam ederken, Ermenilere ve Ermeni tezine sahip çıkmamış; bölgede sadece Osmanlı Devleti tarafından gerekli reformların yapılmasını uygun gören 61. maddeyi, Antlaşma metnine koydurmuştur 770. Böylece Bab-ı Ali, Doğu Anadolu da Ermenilerin yararına reformlar yapmayı ve yapılacak olan reformların da Avrupalı Devletler tarafından kontrol edilmesini onaylamıştır. İngiltere, her zaman Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan Ermenilere özerklik verilmesi taraftarı değildir ve hatta İngiliz Büyükelçisi Layard, Şimdilik kendisini yönetemeyecek durumda olan bölgeye özerklik vermek, kaş yaparken göz çıkarmak olur, İngiliz çıkarlarına ters düşer diyerek İngiltere nin Osmanlı İmparatorluğu nezdindeki politikasını açıklamıştır 771. Ermeniler, Berlin Kongresi sonucunda istediklerini elde edemediler; fakat bağımsızlık duyguları daha da kamçılandı. İngiltere nin desteğini elde eden ve Londra gibi kuvvetli bir müttefik bulmaktan büyük mutluluk duyan Ermeniler, Patrik Nerses başkanlığında gelecek için yeni planlar yaptılar. İlk olarak, Osmanlı Sultanının güveni tekrardan sağlanarak, antlaşma ile vaat edilen reformların hemen uygulanması istendi. Patrik, Sultan Abdülhamit ile yaptığı her görüşmede Osmanlı Devleti ne olan bağlılığını tekrar etti. İç ve dış politikada önemli sarsıntılar yaşayan devlet, reformları uygulamaya bir türlü geçiremedi 772. Bu durum da, Ermeniler için her defasında bir koz olarak kullanıldı ve Avrupalı Devletlerin derhal müdahaleleri istendi. Bunun yanın Londra merkez olarak seçildi ve mazlum Ermeni zalim Türk imajını bütün dünyaya yayacak birçok dernek kuruldu 773. Bununla birlikte, bu 770 BOA, Y.PRK.UM.(Yıldız Perakende Evrak-ı Umum Vilayetler Tahrirat-ı Evrakı), Dosya no:36, Gömlek no:37, 3 Teşrin-i evvel/ Bu dosyada Berlin Antlaşması nda kabul edilen Osmanlı İmparatorluğu nun Doğu Vilayetlerinde uygulanacak olan reformlar hakkında bilgiler mevcuttur. Bu konuda ayrıca bkz: Bayram Kodaman, Ermeni İhtilafının Başlangıcı ( ), Ermeni Macerası (Tarihi ve Siyasi Bir Değerlendirme), Isparta, 2001, s Bilal Şimşir, Osmanlı Ermenileri ve Büyük Devletler, Türk Tarihinde Ermeniler Sempozyumu, İzmir, s Edwin Pears, Forty Years in Constantinople, The Anchor Pres, 1916, London, s Celalettin Yavuz, Ermenilerin Arkasında Hep Birileri mi Olacak?, KÖK Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Dergisi, III, 2001, s

232 tarihten itibaren İstanbul Ermeni Patrikhanesi bir genelge yayınladı ve bunu bütün Osmanlı Ermenilerine gönderdi. Bu genelge, Sivas ta zaptiyeler tarafından ele geçirildi. Genelgede kısaca; hangi mezhepten olursa olsun Ermenilerin Ermenistan meselesinde birlikte hareket etmeleri gerektiği, okullarda çocuklara Ermeni meselesinin zihinlerine işlenmesi, okuma yazması olmayanlara okuma yazmanın öğretilmesi, yaşı geçenlere de hiç olmazsa papazların imza atmasını öğretmeleri gerektiği üzerinde durulmuştu. Ayrıca Ermeni halktan, özellikle bölgelerinde bulunan konsoloslarla görüşmeleri ve onlara dertlerini anlatmaları istenmişti 774. Ayrıca Patrik Nerses, bu meselenin ihtilal ve isyan ile halledileceğine inanmış ve Patrikhane içinde kurduğu Islahat Komisyonu ile Anadolu daki bütün Ermenilerin din adamları başkanlığında isyan etmelerini istemişti yılında Patrik Nerses in ölümü üzerine, Erzurum Piskoposu Harutyun Vehabedyan Patrik seçilmiştir. Fakat Hırimyan ve Varjabedyan dan faklı bir politika izleyen ve Osmanlı Ermenilerinin Avrupa dan bir fayda beklemelerinin yersiz olduğuna inanan biri olarak Vehabedyan, bu makamda ancak 3 yıl kalabildi. Vehabedyan ın yerine İzmit Manastırı Başrahibi Horen Aşıkyan ( ) getirildi 776. Tarafsız bir kişi olduğu bilinen Aşıkyan döneminde, vilayetlerde bulunan piskoposlar tarafından isyanlar planlandı ve yönlendirildi. 28 Haziran 1890 da Erzurum İsyanı, 15 Temmuz Kumkapı Nümayişi da, Kayseri, Yozgat ve Merzifon isyanları çıkmış, fakat Ermeniler, Aşikyan ın Avrupanın müdahalesi için gerekli çabayı göstermediğine inanmışlardı. Bu dönemde Taşnak Partisi nin kurulması ve Hınçakların yoğun olarak özellikle Avrupa da yavaş yavaş faaliyet göstermesi muhtariyet isteyen ihtilalci hareketin önderliğinin kiliseden ihtilalci Ermeni partilere 774 Alper Gazigiray, Osmanlıdan Günümüze Kadar Ermeni Terörünün Kaynakları, Gözen yay., İstanbul, 1982, s.135; Sivas ta ele geçen Ermeni Patrikhanesinin 5 Mayıs 1879 tarihli talimatnamesinin tamamı bu eserde bulunmaktadır. Davut Kılıç, İstanbul Ermeni Patrikhanesi nin Bağımsızlık Hareketlerine Yönelişi ( ), Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye yay., İstanbul, 2001, s.849. Dönemin yetkililerinden olan Tahsin Paşa hatıralarında, Ermeni ayaklanmalarında papaz ve kilisenin rolünün büyük olduğunu fakat konsolosların yardımından dolayı ip ucu bulmanın imkansız olduğunu anlatır. Tahsin Paşa, Tahsin Paşa nın Yıldız Hatıraları Sultan Abdülhamit, Belge yay., İstanbul, 1990, s Mehmet Hocaoğlu, Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, İstanbul, 1976, s Mehmet Kaynar, Ermeni İhtilal Komitelerinin Emelleri ve İhtilal Hareketleri, Meşrutiyetten Önce ve Sonra, Der yay., İstanbul, 2001, s.14; Davut Kılıç, a.g.e., s.867; Kudüs Ermeni Patrikhanesi hakkında daha geniş bilgi için, Yavuz Ercan, Kudüs Ermeni Patrikhanesi, TTK yay., Ankara,

233 geçtiğini göstermektedir 777. Sürekli olarak özellikle Hınçak Komitesinden tehdit mektupları alan Aşıkyan a Ermeni ihtilalciler tarafından suikast de düzenlenince Patrik istifa etti. Bunun üzerine 1894 yılında Hınçak Komitesinin etkisi ile, İstanbullu Matteos III, İzmirliyan Patrikliğe; daha sonra da Komitenin başkanlığına seçildi. İzmirliyan, Demir Patrik unvanı ile anılmaktadır 778. İzmirliyan, Patriklik makamına gelir gelmez İngiltere nin de desteğini alarak ihtilal örgütünün üyelerini meclis üyeliğine; Kirkos Alatcıyan isimli papazı da, Ruhaniler Meclisi Başkanlığına ve sonra da Sis Katogikosluğu na getirdi 779. Bu dönemde kiliseler, Ermeni ihtilal örgütlerinin silah ve cephane depoları haline geldi. Örneğin Erzincan da Surpa Gop Kilisesi nde de yanlışlıkla patlayan bir bomba aynı yerde bulunan diğerlerini de patlatmıştı. Yapılan soruşturma sonunda suçlu olarak ele geçirilen Papaz Dikram ise Birkaç gün daha geçmiş olsaydı, Erzincan kendini ateşler içinde bulacak bütün Türkler de katledilmiş olacaktı demiştir Haziran 1890 da Erzurum da bulunan Saint Asalyan Kilisesi ihbar üzerine aranmak istenmiş; fakat kiliseden ateş açılmış ve iki subayla ile bir er şehit olmuştur. Kilise de de, Rusya dan getirilmiş olan silah ve mühimmat bulunmuştur. Kiliselere getirilen bu silah ve cephanelik, sadece Rusya dan değil İran dan da temin edilmiş, hatta Mersin ve İskenderun limanları üzerinden de top namluları mum olarak sokulmuştur 781. Ermeni Patriklerinin Ermeni ihtilalcilerle yaptıkları işbirliği Doğu Anadolu da Van da kendini hissettirmişti. Van da bulunan Varak Manastırı ve Akdamar Kilisesi de çıkarılacak olan isyan için silah deposu olarak kullanılmıştır. Van ve civarında hükümetin kontrolünden uzak olan bölgelerdeki kilise ve manastırlar, silah ve cephane deposu haline getirilmiştir. Buralarda, bağımsız Ermenistan kurma hayalinde olanlara silah kullanma eğitimi verilmiştir. İsyan öncesi Rusya dan kaçıp gelen Ermeni ihtilalciler, Van da ilk olarak Akdamar Ruhban Okulunu kapayarak buradan elde ettikleri para ile kendi adamlarını köylere öğretmen 777 Nurşen Mazıcı, Belgelerle Uluslararası Rekabette Ermeni Sorunu nun Kökeni , Der yay., İstanbul, 1987, s Temmuz 1890 da Patrik Aşıkyan istememesine rağmen Ermeni halka ihtilalci söylemler içeren bildiri okundu ve dağıtıldı. Saraya gidilecek Sultana istekler bildirilecekte ve en başta Aşıkyan bulunması istendi. Bu fikre Aşıkyan karşı çıkınca Patrikhanenin camları kırıldı. 778 Mehmet Ethemoğlu, Ermeni Terörünün Kısa Tarihi, Diyarbakır, 1987, s İsmet Parmaksızoğlu, Ermeni Komitelerinin İhtilal Hareketleri ve Besledikleri Emeller, Ankara, 1981, s.18; ayrıca bu konuda bkz: Azmi Süslü, Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi yay., Van, 1990, s Rafeal de Nogalis, Hilal Altında Dört Yıl, İstanbul, 1931, s Ergünöz Akçura, a.g.e., s.26. Kiliselerin silah depoları ve cephanelik olarak kullanıldıkları konusunda bir çok örnek verilebilir. 215

234 ve örgüt temsilcisi olarak göndermişlerdir. Aram, İşehan, Katogikos vekili Yeznik, Danyel, Vartebed Taşnak İhtilal Örgütünün başına geçerek örgütün hareketlerini Akdamar dan idare etmişlerdir. Artık kilise ve ihtilal örgütleri, tamamen iç içe girmiş ve beraber hareket etmeye başlamışlardır 782. Van da papazlar ve papaz kıyafeti giymiş olan ihtilalciler tarafından uygulanan diğer bir yöntem ise; en ücra köylere kadar gitmek ve köylülerin kafalarını karıştırmaktı. Ziyarete gidilen kasaba ve köylerde yaşayan Ermenilerden, maddi yardımlar alınır; Ermenilik masalları tiyatro gösterisi şeklinde sunulurdu. Ayrıca gidilen yerlerden alınan maddi yardımlarla, silah ve cephane temin edilir ve köyde bulunan Ermeni nüfusa göre bunlar dağıtılırdı. Yapılanların tümü Türkler ile Ermeniler arasındaki düşmanlığın her geçen gün artmasına neden oldu 783. Papazlar Ermenilere yardım toplamak ve onlara bazı düşmanca fikirleri benimsetmek yanında nasıl davranacaklarını da öğütlerlerdi. Örneğin, Ermeni Kilisesi Murahhasa vekili Rahip Mesrop, Mayıs ayının 2. Perşembe günü cemaate vaaz verilirken Şimdi rahat olunuz. Van da 5 ya da 6 aydır dükkânlar açılmıyor. Ne yapılması gerektiği konusunda Patrik Efendi ye sorulmuştur. Bakalım ne cevap gelecek. Van için ne söyleseler biz de ona göre hareket ederiz demiştir 784. Görülen odur ki; Patrik, Van Ermeni İsyanın yürütülmesinde emir organı olarak görev yapmıştır. Ermeni Piskoposu Sahak ve Papaz Daniel ile iki Amerikalı misyoner de Van da Ermenileri isyan etmeleri konusunda tahrik etmişlerdi. Papaz Daniel in İstanbul a çağrılarak merkeze alınması, konsolosların ve misyonerlerin sınır dışı edilmelerine itiraz edilmemesi için yazılı delillerin bulunması gerekmektedir 785. Harbiye Nazırlığı makamının bildirdiğine göre, İstanbul a gitmek üzere yola çıkarılan Van Ermeni Piskoposunun hiç kimse ile görüştürülmemesi, Papaz Daniel in 782 Mehmet Kaynar, a.g.e., s Alper Gazigiray, a.g.e., s ; Mehmet Kaynar, a.g.e., s BOA., Y.PRK.UM., Dosya no: 34, Gömlek no:100, 5 Mayıs1312/ 17 Mayı BOA, Y.EE., Dosya no:50, Gömlek no:44, 1314/ 1898; ayrıca bu konuda bkz: BOA, A.MKT.MHM.(Bab-ı Ali Evrak Odası Sadaret Mektubi Kalemi, Mühime Kalemi), Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:90, 17 Haziran 1896/ 5 Haziran Van olayının hazırlayıcılarından ve tahrikçilerinden olduğu bilinen Van Ermeni Piskoposu Sahak hakkında daha geniş bilgi için ise bkz: BOA, A.MKT.MHM, Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:113-14, 25 Ağustos 1896/ 13 Ağustos Bu dosyada 137 adet belge bulunmaktadır. 216

235 hareket vaktinin Bâb-ı Ali ile Zaptiye Nezaretine bildirilmesi istenmektedir 786. Büyük güvenlik önlemleri altında Papaz Daniel ilk önce Erzurum a; oradan da Trabzon ve İstanbul a götürülmesi kararlaştırılmıştır 787. Alınan bütün tedbirlere rağmen, Papaz Daniel bu karışıklık sırasında öldürülmüştür. Ermeni Piskoposu Sahak ın güvenliğinin sağlanması, Van dan Ayıntab a ve oradan da Erzurum a götürülmesi için iki bölük piyadenin gerektiği, Vali Nazım tarafından bildirilmiştir 788. Papaz Daniel, salimen İstanbul a ulaşamazken, rahip Sahak, Asir vapuru ile İstanbul a gönderilmiştir 789. Van valisi Hamid Paşa zamanında Van da din adamlarının neden olduğu olaylar yaşanmıştır. Vali göreve gelir gelmez ilk işi daha önce bahsettiğimiz Ermeni ihtilalcilerin önderi olarak ün salan Hırimyan ı ve birkaç Ermeni çete reisini bölgeden uzaklaştırmak olmuştur yılında, Murahhashanenin bulunduğu bir kilisede Ermenilerin cismani meclislerine üye seçimi konusunda çıkan anlaşmazlık, ihtilalciler ile sadık Ermeni vatandaşlar arasında kargaşanın çıkmasına neden olmuştur. Yeterli sayıda Osmanlı kuvveti gönderilmiş ve kilise kuşatılarak huzur sağlanmıştır. Yapılan seçim sonucunda Bogos Efendi, Mıgırdıç Hırimyan ın yerine seçilmiştir. Bu süreçte ihtilalci ve hayalperest Ermenilerin karşısında; Bogos Efendi yi destekleyen, gerçekleri gören, devlete bağlı, sadık Ermeni vatandaşları da vardır. Van daki Ermeni toplumu arasındaki bu ikilik, Bogos Efendi nin Ermeni ihtilalciler tarafından öldürülmesi ile sonuçlanmıştır. İhtilalci Ermeniler, sadece Bogos Efendi yi öldürmekle kalmamışlar; ortamı sakinleştirmeye çalışan Akdamar Katogikosu olan papazı da katledip zengin Ermenilerden ihtilal için zorla para toplamışlardır 790. Rus Konsolosu Mayewski de, Van da Ermenilerin örgütlenmeleri ve isyanın çıkmasında din adamlarının rolü hakkında Ermeni din adamlarına gelince, bunların din hususunda çalışmaları hemen hiç gibidir. Fakat buna mukabil efkâr-ı milliyenin 786 BOA, A.MKT.MHM.,Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:105, 10 Ağustos 1896/ 29 Temmuz BOA, A.MKT.MHM.,Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no: , Temmuz 1312/ 24 Temmuz BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no: , 12 Haziran 1312/ 24 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no: , 13 Ağustos 1312/ 25 Ağustos Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s

236 neşvü neması hususunda pek çok hizmetleri sebkat etmektedir. Yüzlerce seneden beri bu efkâr esrarengiz manastırların sakit duvarları arasında neşvü- nema bulmuştur. Mektepler ve kilise mektepleri de bu hususta ruhani reislere pek çok yardım etmişlerdir. Zaman geçtikçe dini taassup yerini milli hisler kaim olmuştur. Ermeni kalbinde dini hisler pek az yer tutar demektedir 791. Görünen odur ki; Ermeni Kilisesi ve Ermeni din adamları, XIX. yüzyılda çıkan Ermeni isyanlarının en önemli nedenlerinin başında gelmektedir. Bu durum sadece Van için değil bütün Anadolu da çıkan isyanlar için geçerlidir. Siyasi bağımsızlığın yokluğunda Katolikos, Ermeni milletine yeni idealler yüklemiş ve onu bu idealler doğrultusunda yönlendirmiştir. Sonuçta Pastırmacıyan ın da dediği gibi; Ermeni Kilisesi, Ermeni milletinin Kilise tarafından can verilen ruhunun yeniden dünyaya gelmek için yaşadığı vücududur İhtilalci Ermeni Komitelerinin Kuruluşu ve Van da ki Faaliyetleri Ermeni meselesinin uluslararası politikanın malzemesi haline gelmesi, Avrupa da Ermeni diasporasının oluşması ve kamuoyunun kendi lehlerine dönüşmesi üzerine Ermeniler, yeni bir eylem planına geçmişlerdir 793. Planlarına göre, bir yolu bulunup hazır hale getirilen Avrupa Hıristiyan kamuoyunun dikkati çekilecek, Avrupa devletlerinin Bâb-ı Alî üzerindeki baskısı arttırılacak ve sonunda Osmanlı Hükümetini bir oldu bittiye getirmek için terör ve genel isyan metotları kullanılacaktır. Ermeniler bu amaçlarını gerçekleştirebilmek için de, 1878 yılından itibaren ihtilalci terör cemiyetleri kurmaya başlamışlardır 794. Osmanlı İmparatorluğu dâhilinde yaşayan Ermeniler ilk olarak, 1860 larda İstanbul da Kilikya yı bir Ermeni toprağı olarak tekrar canlandırmak gayesiyle Hayırseverler Cemiyeti(Benevolent Union) ni kurmuşlardır. Bir hayır cemiyeti olduğu halde, üyelerinin gizli isyan konularına da karıştıkları görülmüştür. Hatta bu 791 Mayewski, Rus General Mayewski nin Doğu Anadolu Raporu, Van ve Bitlis Vilayetleri Askeri İstatistiki, Hazırlayan: Hamit Pehlivanlı, Van Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü yay., Van, 1997, s Kamuran Gürün, a.g.e., s Hasan Babacan, II. Abdülhamit Döneminde Ermenilerin Çeşitli Ülkelere Göçü ve Ermeni Diasporasının Oluşumu, Belgelerin Işığında Ermeni Meselesi Semineri(24-25 Nisan 2003), İstanbul, 2004, s. 794 Bayram Kodaman, a.g.e., s

237 cemiyetin üyeleri, Zeytun isyanında faal olarak görev yapmıştır 795. Bu cemiyeti, Fedakârlar Cemiyeti izlemiştir. Bundan başka yılları arasında Van da Araratl ı ile İttihat ve Halas ; Muş ta Okul Sevenler ve Doğu ; Erzurum da ise Milliyetçi Kadınlar Cemiyeti ismi ile dinî ve sosyal amaçlı cemiyetler de kurulmuştur 796. Bu cemiyetler daha sonra birleştirilerek Birleşik Ermeni Cemiyet i adı altında toplanmıştır. Genellikle Kafkasya da ve Osmanlı topraklarında bulunan zengin Ermeniler tarafından destek gören cemiyetlerin, hayırsever ve sosyal amaçlı cemiyetler şeklinde kurulmuş olmasına rağmen, yaptıkları faaliyetler açısından değerlendirildiğinde, Ermeniler arasında milliyetçilik cereyanın alevlenmesinde etkili olmuşlardır yılında Van da kurulduğunu söylediğimiz ihtilal cemiyetlerinden İttihat ve Halas, Rus taraftarıdır ve Rusya dan gördüğü destekle Ermeni halka isyan fikrini aşılamaya çalışmıştır 798. Van da aynı yıl kurulan bir cemiyet de Kurtuluş Birliği(Union of Salvation) Cemiyeti dir. Nalbadian, bu cemiyetin, sözde Ermenistan topraklarında kurulan ilk ihtilal cemiyeti olduğunu iddia etmiştir. Bu cemiyet Rusya dan alınan yardımlarla kurulmuş olmasına rağmen; Rus hükümeti ile doğrudan iletişim halinde değildir. Kurtuluş Birliği, bütün Ermenilere açık olan bir cemiyettir. Cemiyetin faaliyetleri ve yapısı hakkında kesin bilgilere sahip olunmasa da; cemiyet Van ile Rus hükümeti arasındaki haberleşmeyi sağlamaktadır de Osmanlı-Rus Savaşı sonrası Van da kurulan gizli ihtilal cemiyetlerinden bir diğeri de, Kara Haç Cemiyeti(The Black Cross Society) dir. Van da Ermenilerin haklarına sahip çıkmak, gerektiğinde ve gereken yerlerde isyanlar çıkarmak ve gençleri silahlandırmak amacıyla genç Ermeniler tarafından kurulmuştur. Armaları Kara Haç tır. Kara Haç Cemiyeti Kafkasya dan gelen Dr. Pakrat Navasart tarafından 795 A.Alper Gazigiray, a.g.e., s.71. Bu yardım cemiyetinin üyelerinden olan Hasip Şişmanyan ve Mıgırdıç Beşiktaşyan, Zeytun isyanının elebaşları arasında yer almıştır. Fakat Nalbadian, cemiyetin amacının; Kilikya da Ermeniler için okul açmak, ileri tarım metodu kullanarak verimliliği arttırmak, bu süretle Ermenilerin yaşam standardını yükletmek olduğunu belirtmiştir. Louise Nalbadian, a.g.e., s Cevdet Küçük, a.g.e., s.100. Bunlardan başka hayır cemiyetleri kisvesi altında kurulan Para Kordzagen, Miyatal, Ramgavar, Veragazmiyal cemiyetleri de mevcuttur. Altan Deliorman, Türklere Karşı Ermeni Komitecileri, İstanbul, 1973, s Ali İhsan Gencer, Ermeni Sorununda Dış Etkenlerin Rolü, Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu, (24 25 Mayıs 2001), İstanbul, 2001, s Esat Uras, a.g.e., s Goodwill Society ve Devotion to the Fatherland Bureau gibi Rusya da bulunan gizli cemiyetler ile irtibat halindedirler. Özellikle Goodwill Society Van da bulunan Ermeni ihtilalcilerle sürekli olarak haberleşmiş ve onlara silah sağlamak amacı ile para toplamıştır. Louise Nalbadian, a.g.e., s

238 kurulmuş ve Tiflis ten idare edilmiştir 800. Cemiyete ihanet edenlerin isimlerinin yanına kara haç işareti konur ve bu kişiler idam cezasına çarptırılırdı 801. Bu cemiyet, Amerika daki Clu cluxclan teşkilatına benzetilmiştir 802. Van da kurulan bu her iki cemiyetin gerçek amacı ise, Ermenileri silahlandırarak Osmanlı yönetimine karşı ayaklandırmaktır 803. Osmanlı Devleti ne karşı Ermeni terörünün tertipleyicisi ve eylemcisi olarak olayların odak noktasını oluşturan ihtilal örgütleri ise, 1880 lerde kurulmaya başlamıştır. Nitekim bunlardan ilki, 1881 yılında Erzurum da Anavatan Müdafileri Cemiyeti(The Protectors of the Fatherland) adıyla kurulmuştur. Cemiyetin amacı, Kürtlerden ve Türklerden gelecek saldırılara karşı halkı silahlandırmaktır 804. İhtilalci cemiyetler içinde siyasî parti hüviyeti ile ortaya çıkan ilk cemiyet ise Armenekan Komitesi dir te Van da Mıgırdıç Portakalyan ın 806 yetiştirdiği dokuz kişi tarafından kurulmuştur. Liberal ve demokrat yapıda olan Armenekan Cemiyeti nin kurucuları arasında Mıgırdıç ve Krikor Terlemezyan, Grigor Acemyan, Girigor Adian, Gevort Hancıyan, Garegin Manukyan bulunmaktadır 807. Yazılı olarak 800 Altan Deliorman, a.g.e., s Louise Nalbadian, a.g.e., s Despatches From United State Ministers To Turkey, T:815, Vol:8, Roll:8, July 19, 1897, The Newyork Sun Gazetesi nden alınan bir yazıdır. 803 Cevdet Küçük, a.g.e., s İlk olarak Şura-yı Ali adı altında kurulmuş olan cemiyet, daha sonra Anavatan Müdafileri Cemiyeti adını almıştır. Khatchatur Kerektsian ve Karapet Nishkian, Erzurum da kurulan derneğin liderleridir. Hakop Ishgalatsian, Aleksan Yethelikian, Hovhannes Asturian ve Yrghishe Tursunian, derneğin üyeleri arasındadır. Yazılı bir kuralları yoktur. Fakat derneğin kuruluş amacı, Ermenileri korumak olarak belirtilmiştir. Cemiyet tarafından silah ve diğer cephaneler alınacak, Ermeni halka ucuz fiyata satılacak, üyelere de ücretsiz olarak verilecektir. Cemiyet Zeytun, Van ve Erzurum olaylarında etkin olarak rol oynadı. Daha sonra Armenakan Partisi içinde faaliyetlerine devam etti. Ayrıntılı bilgi için bkz.louise Nalbadian, a.g.e., s Farklı kaynaklarda yer alan bilgilere göre ise; 1881 de Erzurum da kurulan Şura-yı Ali cemiyeti daha sonra Müdafa-i Vatandaşlar adını almıştır. Alper Gazigiray, a.g.e., s Hasan Oktay, Ermeniler ve Van İhtilal Örgütü ( ), Ermeni Araştırmaları, Bahar 2002, V, Ermeni Araştırmaları Enstitüsü yay., Ankara 2002, s Mıgırdıç Portakalyan( ), İstanbul un Kumkapı semtinde doğdu. Babası banker olan Portakalyan İstanbul un farklı okullarında eğitim gördü. Tokat ta öğretmen olarak çalıştı. Yaptığı çalışmalar nedeni ile Türk yetkililer tarafından tutuklandı. Serbest kaldıktan sonra İstanbul a dönerek Asya Dergisi nin editörlüğünü yaptı. Bunun yanında, İstanbul da basılan Manzume adlı derginin üyesi olmuşve Rus Kafkaslarında basılan Armenian Bee adlı derginin de yayınlanmasında katkıda bulunmuştur. Portakalyan, 1876 yılında Araratlı Cemiyeti nin bir üyesi olup, eğitim faaliyetlerine devam etmektedir. Dernek tarafından bu faaliyetlere devam etmesi için Van a gönderilmiştir. Van daki çalışmalarına başlamadan önce inceleme gezisine çıkan fakat Osmanlı-Rus savaşı nedeni ile gezisi yarım kalan Portakalyan, Rusya ya Araratlı Cemiyeti nin temsilcisi olarak gitmiştir yılının baharında Van a geri dönmüştür.; bu konuda ayrıca bkz: Louise Nalbadian, a.g.e., s Hasan Oktay, a.g.m., s

239 bir programları olmasına rağmen, bu program II. Dünya Savaşına kadar basılmamıştır. Armenaken İhtilal Cemiyeti nin amaçları ve amaçlarına ulaşmak için kullanacağı yöntemlerin yer aldığı program sekiz bölümden oluşmaktadır. Programa göre, bağımsız Ermenistan fikrine inanan bütün Ermeniler bir araya toplanacak, kendilerini müdafaa edebilmek için askeri disiplin içinde silahlı bir şekilde örgütlenecek, gerilla taktiği kullanarak organize olacaklardır. Terörün yöntem olarak kullanılması, gösterilere başvurulmaması da programda yer alan bilgiler arasındadır. Cemiyetin Muş ta, Bitlis te, Trabzon da, İstanbul da, İran da, Amerika da ve Rusya da şubeleri bulunmaktadır. Üyelerinin farklı adlarla faaliyet gösterdiği bilinmektedir 808. Cemiyetin önde gelen ismi ve aslında İstanbullu bir Ermeni öğretmen olan Portakalyan, bağımsız Ermenistan idealine inanmakta ve bu uğurda silahlı mücadeleyi meşru görmektedir. Portakalyan, bu idealini gerçekleştirmek için Doğu illerini kendisine uygun mekân olarak seçmiş ve Van da Ermeni militan yetiştiren bir okul da kurmuştur. Kan dökmeden hürriyet olmaz onun ve öğrencilerinin sloganıdır. Cemiyet, Ermeniler arasında ihtilalci faaliyetleri organize ettiği için kapatılmış ve Portakalyan, 1881 de İstanbul a gönderilmiştir. Fakat kısa bir süre sonra tekrar Van a dönerek ihtilalci Ermeni gençleri yetiştirmeye devam etmiştir. Portakalyan bu faaliyetleri nedeni ile 1885 yılı Mart ından itibaren Osmanlı Hükümetince Van a girmesi yasaklanmıştır. Bunun üzerine aynı yıl Portakalyan, bir daha geri dönmemek üzere Fransa ya gitmiştir. Fransa da, Marsilya yı yapacağı ayrılıkçı faaliyetler için üs olarak seçen Portakalyan, 1885 yılının Temmuz ayında Armenakan Komitesi nin yayın organı olarak Armenia Gazetesini 809 çıkarmıştır. Gazetede yayınlanan yazılarında sürekli olarak kansız özgürlük elde edilmeyeceğini anlatan Portakalyan, Bulgarların, Yunanlıların ve Karadağlıların örnek alınması gerektiğini de vurgulamıştır. Dünyanın farklı yerlerinde yaşayan binlerce Ermeni, Osmanlı topraklarında yaşayan mazlum Ermenilerin sorunlarına çare bulabilmek ve 808 Mıgırdıç Terlemezyan, Avestian takma adını kullanmaktadır. Ermeni isyanlarında Ermeni ihtilalcilerin sıkça takma ad ve parola kullandığı bilinmektedir, Louise Nalbadian, a.g.e., s Armenia Gazetesi nin editörü olan Portakalyan, kendisinin zavallı ve inançlı Ermenileri temsil ettiğini iddia etmiştir. Gazetenin amaçları, bütün dünyaya Anadolu nun doğusunda yaşayan Ermenilerin durumunu anlatmak, buradaki zavallı Ermenilere yardım etmek için bir diaspora oluşturmak, eldeki bütün imkanları burada yaşayan Ermeniler için kullanmaktır. Louise Nalbadian, a.g.e., s

240 bağımsız Ermenistan kurabilmek amacı ile cemiyetler teşkil ederken; Portakalyan, başarıya ulaşmak için bu dağınık derneklerin birleşmesini sağlayacak olan bir kongre toplanmasını gerekli görmüştür. Bu amaç doğrultusunda, 1885 yılında Londra da G. Hagopian liderliğinde bir kongre toplanmıştır 810. Bu arada; Armenekan İhtilal Cemiyeti nin yayın organı olan Armenia Gazetesi nin, 1885 yılının Ağustos ayında Osmanlı Devleti ne, 1896 da da Rusya ya girişi yasaklanmıştır 811. Armenakan Cemiyeti 1896 yılında Van da çıkan Ermeni isyanın fikri temellerini atmış olmasına rağmen, gerçekte ilk olay, 1889 yılının Mayıs ayında yaşanmıştır. Buna göre; Salmas tan gelen ve Kürt kıyafetleri içinde kendilerini gizleyen cemiyet üyeleri, Van ın Başkale kazası yakınlarında durdurulmuş ve silahlarını bırakmaları Türk zaptiyeler 812 tarafından söylenmiştir. Silahlarını bırakmak istemeyen cemiyet üyeleri ile zaptiyeler arasında çıkan çatışmada iki Ermeni ihtilalci ölmüş; diğeri de kaçmayı başarmıştır. Ölen Ermeni ihtilalcilerinin üzerinde ihtilal bildirileri bulunmuştur. Bunlardan birinin Londra da bulunan Avetis Patiguian a, diğerinin Marsilya daki Portakalyan a gönderilmek üzere hazırlandığı ortaya çıkmıştır. Cemiyet, 1896 Van İsyanının fikri temellerini atmaktan başka; bölgede Hınçak ve Taşnakların çalışmalarına da destek vermiştir 813. XIX. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nda Ermeni ihtilalciler tarafından çıkarılmış isyanların asıl planlayıcıları, 1887'de kurulan Hınçak (Çan) Cemiyeti ile 1890'da kurulan Taşnak Cemiyeti dir 814. Zaten Ermeni Cemiyetleri denince, hiç şüphesiz öncelikle akla bu iki cemiyet gelir. Hınçak Komitesi 815, 1887 yılında, İsviçre de Kafkas Ermenilerinin önderliğinde, Armenia Gazetesi yazarlarından Avedis Nazarbekyan ve eşi Marian Vardaniyan(Maro) tarafından Marksist ilkeler 810 A.g.e., s Şenol Kantarcı, Kamer Kasım, İbrahim Kaya, Sedat Laçiner, Ermeni Sorunu El Kitabı, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara 2002, s Batı kaynaklarında ve arşiv belgelerinde, Osmanlı kelimesi yerine sürekli olarak Türk kelimesi kullanılmıştır. 813 Louise Nalbadian, a.g.e., s Bu iki cemiyetin üyeleri öncülüğünde Anadolu nun birçok yerinde başlatılan, isyan, baskın ve suikast neticesinde Türk-Ermeni düşmanlığı yaratılmıştır. Cemiyetler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Enver Yaşarbaş, a.g.e., s.18-20; Nejat Göyünç, a.g.e., s ; Cevdet Küçük, a.g.e., s.101 v.d. 815 Louise Nalbadian, Hınçak Komitesi nin 1890 yılında kurulduğunu belirtmektedir. İlk kurulduğunda Hınçak İhtilal Partisi(Hunchakian Revolutionary Party), 1905 de Hınçak Sosyalist Demokrat Partisi(Hunchakian Social Democrat Party), 1909 da ise Sosyal Demokrat Hınçak Partisi(Social Democrat Hunchakian Party) olarak isimlendirildi; bu konuda ayrıca bkz: Louise Nalbadian, a.g.e., s

241 doğrultusunda kurulmuştur. İdarecilerinin ve üyelerinin büyük bir kısmını, Rusyalı Ermeniler oluşturmuştur 816. Türkiye Ermenistan ı diye adlandırdıkları bölgeyi faaliyet alanı olarak seçen örgütün amacı, Doğu Anadolu da bağımsız bir Ermenistan kurarak burayı daha sonra Rus ve İran Ermenistanı ile birleştirmektir 817. Kurucularından hiç birisi, Osmanlı vatandaşı olmadığı gibi; bunların Osmanlı topraklarına ayak basmamış olmaları da dikkat çekici bir husustur. Örgüt, kısa bir zaman içinde İzmir, Halep, İstanbul da şubeler açmış; Amasya, Tokat, Yozgat, Arapkir, Trabzon da da teşkilatlanmıştır. Örgüt, İngiliz Hükümeti nin sağladığı destek sonucu merkezini Londra ya kaydırmış; daha sonra da, İstanbul da bir temsilcilik açmış ve bütün milliyetçi cemiyetler bu komiteye bağlanmıştır yılında basılan Örgütün programında ilk olarak, Avrupa dan gelecek olan yardım ve desteğe güvenmenin boşuna olduğu belirtilmekte; amaca ulaşmak için Ermenilerin yoğun olarak bulunduğu vilayetlerde teşkilatlanmaları, kurulan teşkilatları güçlendirmeleri, çeteler teşkil etmeleri, uygun zamanda Türkiye Ermenistanı nı karıştırmaları ve Osmanlı Devleti ni zayıf düşürmeleri yer almaktadır 818. Hınçak İhtilal Örgütü nün programında özellikle yayın, toplantı hürriyeti istemektedir. Örgüte göre, Osmanlı Ermenistanı nda yaşayan Ermeniler esâret altındadır ve amaç, Ermenileri bu sefaletten kurtarmak ve milli Ermeni Devletini kurmaktır. Bunun gerçekleşmesi de, sosyalizmi uygulamakla mümkün olabilir. Nitekim Hınçakyan Örgütü bu maksatlarına ihtilâl vâsıtasıyla muvaffak olabileceklerine ve bunun için de millî isyanlar gerçekleştirmeleri gerektiğine inanmıştır. Bunun için de; cemaâti hükûmete karşı tahrik etmek, ayrıca her fırsattan istifâde ederek hükûmetten ıslahat talebinde bulunmak, vergi vermemek, hükûmet aleyhinde her çeşit gösterilerde bulunmak tezini savundu. Ayrıca cemâat arasında isyan tohumları saçmak, çıkacak isyanları her tarafa yaymak ve memurlar arasında bulunan Türk-Ermeni bütün devlet taraftarı olan kişileri yok etmek de fırkanın gayeleri arasında yer almıştır. Bunlardan başka, işçi ve köylüler arasında da ihtilâl fikri yayılacak ve bu suretle ihtilal kuvvetleri artırılarak bir ihtilâl ordusu oluşturulacaktı. Ermenistan ın komşuları olan Süryani, Yezidi ve Kürtler de 816 Ermeni Komiteleri ( ), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı yay., Yayın No:48, Ankara 2001, s Mim Kemal Öke, a.e.g., s.115; Enver Yaşarbaş, a.g.e., s Ermeni Komitelerinin Emelleri ve İhtilal Hareketleri, Meşrutiyetten Önce ve Sonra, Yayına hazırlayan: Mehmet Kanar, Der Yay., İstanbul 2001, s

242 kendilerinin zulüm altında ezilmekte oldukları hususunda ikna edilecek; bu süretle onların da yardımları temin edilmeye çalışılacaktı. Osmanlı Ermenilerinin bağımsızlıklarını elde etmelerinden sonra, diğer ülkelerdeki Ermeniler için de aynı şekilde hareket edilecek ve bunlar üzerindeki Rus ve İran boyundurukları kaldırılarak, her üçünden bir demokratik cumhuriyet teşkil edilecekti. Kısaca bu programa göre fırka, hem milliyetçi; hem de marksist idi. Çıkarılması plânlanan isyanlar, özellikle ekonomik sıkıntının istismarına dayandırılacak, sınıf mücadelesi körüklenip daha sonra da milliyetçi bir devlet kurulacaktı. İhtilal ve isyan için çalışmak isteyenler, ruhanî reisler, gençler istekle bu komiteye girmişlerdir 819. İhtilalciler, programlarında belirtilen yöntemleri kullanarak, 1896 yılı sonuna kadar aralıklarla birçok isyan çıkarmışlardır. Bunlardan ilki, Kumkapı Nümayişidir. Hemen ardından Birinci Sasun İsyanı, Bâb-ı Ali Gösterisi ve Zeytun İsyanı, Hınçak komitecileri tarafından tertiplenmiştir 820. Örgüt tarafından tertip edilen bu isyanlar istenilen sonucu vermeyince komite içinde ayrılıkçı sesler yükselmeye başladı. Başarısızlığın ve Avrupalı Devletlerden yeterli desteğin sağlanamamasının nedeni, Örgütün programında da benimsediği sosyalist fikirlere bağlandı. Bundan dolayı örgüt içinde, sosyalizm fikirlerinden tamamen ayrışılması gerektiğini düşünen bir fraksiyon oluştu ve bunlar kendilerine anti Nazarbekyan adını verdiler 821. Bu grubun başında, Arpiar Arpiaryan bulunmaktadır. Sonuç olarak Hınçak İhtilal Örgütü, 1897 yılında Avetis Nazarbekyan taraftarları ile Arpiar Arpiaryan taraftarları şeklinde ikiye bölünmüştür. Avetis Nazarbekyan taraftarları ile Arpiar Arpiaryan taraftarları arasında İngiltere, Rusya, İran ve Bulgaristan da çıkan çatışmalarda yüzlerce Ermeni ölmüştür 822. Örgütün ilk dönem faaliyetleri arasında, 1888 yılının Ekim ve Kasım aylarında Viyana da Mekhitarist Manastırı ndan temin ettikleri paralar ile Ermenice ve günlük neşrettikleri Hınçak gazetesini Osmanlı Devleti ne de göndermişlerdir Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s ; BOA, İrade Askeri, Eylül 1896/ 17 Eylül Louise Nalbadian, a.g.e., s Hınçak Komitesi hakkında daha geniş bilgi için bkz: Hratch Dasnabedian, History of the Armenian Revolutionary Fedaration, Dashnaksutiun, , Milan, Mim Kemal Öke, Şark Meselesi ve II.Abdülhamit in Garp Politikaları, Osmanlı Araştırmaları Tarihi, III, İstanbul, 1982, s ; bu konuda ayrıca bkz: Kamuran Gürün, a.g.e., s Erdal İlter, Türkiye de Sosyalist Ermenilerin Faaliyetleri( ), Turan yay., İstanbul, 1995, s Turgay Uzun, Osmanlı Devletinde Toplumsal Yapı ve Ayrılıkçı Ermeni Hareketinin Doğuşu, Dünden Bugüne Türk Ermeni İlişkileri, Editörler: İdris Bal Mustafa Cufalı, Ankara 2003, s 201Bu konuda ayrıca bkz: Cevdet Küçük, a.g.e., s

243 Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde Ermeni hareketini yönlendiren diğer önemli bir örgüt ise; 1890 yılında, Tiflis te Christopher Mikaelian ( ), Stephan Zorian ( ) ve Simon Zavarnian ( ) tarafından kurulan ve asıl adı Ermeni İhtilal Cemiyetleri İttifakı (Troşak) olan Taşnaksutyun İhtilal Örgütü dür 824. Balkanlarda kurulmuş olan komiteleri taklit ederek Rusya Ermenileri 825 tarafından kurulan bu örgütün amacı, Hınçakların aksine tamamen bağımsız bir Ermenistan teşkil etmektedir. Taşnak Örgütü, Osmanlı İmparatorluğu na silahlı Ermeni kuvvetlerini sokmak ve İmparatorluk sınırları içinde yaşayan Osmanlı Ermenilerini de silahlandırarak bağımsızlık hareketini başlatmak amacındaydı 826. Taşnakların Osmanlı dönemindeki parolası; Türkü, Kürdü, nerede ve hangi şartlarda görürsen öldür. Gericileri, sözünden dönenleri, Ermeni hafiyelerini, hainleri öldür, intikam al şeklinde idi. Taşnak Örgütü, faaliyet sahasını iki ana bölgeye ayırmıştı. Doğu bürosu adı verilen kısmın faaliyet alanı Giresun, Harput, Diyarbakır hattının doğusu ile Kafkasları, Rusya ve İran ı içine almaktaydı. Batı bürosu adı verilen ikinci kısmın faaliyet alanı ise, Doğu bürosunun batısı ile Balkanlar ve Batı ülkelerini içine almaktaydı yılına kadar bir programı olmayan Taşnak Örgütü, Umumi Görüş adı altında bir programı aynı yıl yayınlamıştır. İlk programlarını Rusların Halkın İradesi(Narodnaya Volya) teşkilatından almışlardı 828. İsyan yolu ile amaçlarına ulaşmayı hedefleyen örgüt, yayınladığı programında kullanacağı yöntemleri ise şu şekilde açıklamaktadır; İlk olarak çeteler kurulacak ve bu çeteler eylemlere hazırlanacak, Ermeni halkı silahlandırmak için her yola başvurulacak, hükümet kurumlarını yağmalamak ve yıpratmak için elden ne geliyorsa yapılacaktır 829. Silah ve cephane sağlanması, komitenin yapması gerekenler arasında ilk sırayı teşkil 824 Louise Nalbadian, a.g.e., s yılında Hınçakların memnun edemediği ihtilalci Ermeniler tarafından Tiflis te kurulan Taşnak Komitesi nin asıl adı Ermeni İhtilalci Cemiyetleri Federasyonu dur. Taşnak, Birlik/Federasyon anlamına gelmektedir. Taşnak Komitesi ne, Troşak isimli gazeteyi çıkardıkları içintroşak Komitesi de denmiştir. Erdal İlter, a.g.e., s Armenekan Partisi sempatizanı olan ve Türkiye Ermenilerinin tam bağımsızlığını hedefleyen milliyetçi öğrencilerin meydana getirdiği bir grup ile Moskova da eğitim gören ve sosyalist eğilimleri olan iki öğrenci grubunun bir araya gelmesi ile Rusyalı Ermenilerden Taşnak Komitesi oluştu. Louise Nalbadian, a.g.e., s.152; Kamuran Gürün, a.g.e., s Kemal Türközü, Türkiye de Sosyalist Ermenilerin Faaliyetleri ve Gerçekler, Türk Dünyası Araştırmaları, Ağustos 1983, İstanbul 1983, s.80-81; ayrıca bu konuda bkz: Kemal Türközü, Ermeni Terörünün Düşündürdükleri, Türk Kültürü, 227, (Mart 1982), İstanbul, 1982, s A.Alper Gazigiray, a.g.e., s Erdal İlter, a.g.e., s Bilal Şimşir, Ermeni Meselesi , Bilgi yay., İstanbul, 2005,s

244 etmiştir. Silah sevkiyatının kolaylıkla yapılabilmesi amacı ile İstanbul, Trabzon, Van şehirlerinde derhal şubeler açılmıştır. Van, İran sınırında bulunması nedeni ile önemli Taşnak merkezleri arasında yerini almıştır. İran, Rusya, Almanya, Belçika ise, cemiyetçe silah ve cephane temin edilen ülkelerin başında gelmektedir. Osmanlı İmparatorluğu sınırlarından sokulan bu silah ve cephaneler Ermeni kiliselerinde, Ermeni ve misyoner okullarında hatta yabancı bankalarda saklanmıştır 830. Ermeni İhtilâl Örgütü nün amacı, Osmanlı İmparatorluğu nda genel boyutta ihtilâller ihdâs ederek Ermenilerin istiklalini kazanmaktır. Bunun için, gerekli yerlerde ihtilâl cemiyetleri teşkil edilecektir. Bundan başka, Ermenilerin yanında Yezidiler, Asurlular ve Kürtlerin bir kısmının da silahlandırılması sağlanarak, bunların da hükümete isyanlarına çalışılacaktır. Cemaatin oluşmasından sonra, harp bölükleri de teşkil edilecek ve cemaat üyelerinin silahlandırılması için her türlü yol denenecektir. İhtilal örgütünün tesisinden sonra, kişilerin ve silahların bir yerden başka yere nakli için yollar tesis edilecektir. Kurulacak komiteler, köy ve kasabalarda iç işlerini bağımsız yürütecekler ve bucaklarda da bölükler teşkil olunarak, bunlar merkez örgütle birlikte hareket edecektir. İhtilal bölükleri, ıslahat ve harp bölükleri adı altında ikiye ayrılacaktır. Komiteler, topladıkları yardımlardan ve masraflarından arta kalan kısmını, oluşturulan merkez sandığa teslim edeceklerdir. Bu ihtilâl komitesi de yayın hürriyetine önem vermiştir. Nitekim İhtilal Örgütü, Truşak isminde bir gazete yayınlamaktadır ki; bu gazete de programa uygun her türlü genel meselelere yer verilmiştir. Gazetenin biri havâsa, yani ileri gelen kişilere; diğeri avâm, yani halka ait olmak üzere iki çeşit çıkarılması kararlaştırılmıştır. İhtilal Cemiyeti programından anlaşıldığı üzere, cemiyet sadece Osmanlı İmparatorluğu nun sınırları dâhilindeki değil; sınırları dışındaki köyleri de teşkilat programına almıştır 831. Anadolu da Zeytun İsyanı sonrasında Hınçakların etkinliğinin sona ermesi, bu dönemden sonra Taşnakları isyan hareketlerine teşvik etmiştir. Taşnak İhtilal Örgütü nün tertiplediği terör olaylarından en büyüğü, 26 Ağustos 1896 da Osmanlı 830 Erdal İlter, a.g.e., s.28; bu konuda ayrıca bkz: Türkkaya Ataöv, Ermeni Terörizminde Silah Sağlanması: Osmanlı Belgelerine Dayalı Gerçekler, Uluslararası Terörizm ve Uyuşturucu Madde Kaçakçılığı Sempozyumu, Ankara, Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s

245 Bankası baskınıdır. Bunu, 1904 İkinci Sasun İsyanı, Yıldız Suikastı (21 Temmuz 1905) gibi Taşnaklar tarafından düzenlenen pek çok terör olayı izlemiştir yılının Haziran ayında Ermeni ihtilalcilerin Van da çıkardığı isyanda da, Taşnaklar etkin konumdadır. Rafael de Nogalis, Van ın sahip olduğu stratejik konum itibari ile önem taşıdığını belirterek, Ermenilik cereyanı ve komitacılık ruhunu anlamanın en ziyade tetkik edilecek sahası Van Vilayeti dir demiştir. Van da bulunan İngiliz Konsolosu Williams da, Hınçak ve Taşnak Örgütleri faaliyetlerinin şehirde meydana gelen huzursuzlukların en büyük kaynağı olduğunu belirterek, Van da Taşnak Komitesi nin 400 üyesi, Hınçak Komitesi nin ise 50 kadar üyesi bulunmaktadır. Bunların kendi dindaşlarını Türklere karşı kışkırtıp taşkınlık ve çılgınlıkları ile tahrik ettikleri bilinmektedir. Bu tahrikler durulduğu takdirde bölgenin emniyeti engelleyen unsurlar kalkacaktır demektedir 833. Görülen odur ki; Ermeniler, Berlin Kongresi nde masaya taşıdıkları bağımsız Ermenistan ı kan dökmeden kuramayacaklarını anlamışlar ve kendilerine Bulgarları örnek alarak terör yöntemine başvurmuşlardır. Terör, Ermeni militanların kullandığı yöntem olarak Osmanlının karşısına çıkmış ve hedeflerine bu yolla ulaşmayı planlamışlardır. Ermenilerin, bağımsız Ermenistan fikrinin bir rüyadan ibaret olduğunu bildikleri; fakat kendilerine bir türlü itiraf edemedikleri bir gerçektir. Çünkü kurmak istedikleri Ermenistan ın, ne Bulgaristan veyunanistan gibi tabii hudutları; ne de bölgede Ermeni nüfus yoğunluğu vardır. Ermeniler, kendilerine ait olduklarını iddia ettikleri sözde Ermenistan topraklarında nüfus yoğunluğunun ancak %13 ünü oluşturmaktadır 834. Terör, isyan, kargaşa, adam öldürme gibi eylemleri özellikle Osmanlının doğu topraklarında gerçekleştirmişlerdir. Böylece bölgede yaşayan Müslüman halk korkacak, tedirgin olacak ve göç edecektir. Bu yöntem kullanılarak, Müslümanlar başka yerlere göç ettirilecek; Müslümanlardan boşalacak yerlere de, başka ülkelere daha önce gitmiş olan Ermeniler getirilerek yerleştirilecek ve nüfus yoğunluğu sağlanmaya çalışılacaktır. Bu amaçla Ermeni İhtilal Örgütleri özellikle XIX. yüzyılın sonlarında Anadolu nun pek çok vilayetinde ve kasabasında 832 Bilal Şimşir, a.g.e., s Ergünöz Akçora, Ermenilerin Çıkarmış oldukları Van İsyanı(1896) Hakkında Saadettin Paşa nın Raporu, Beşinci Askeri Tarih Semineri Bildirileri(23 25 Ekim 1995), Genelkurmay Basımevi, Ankara 1997, s Mim Kemal Öke, a.g.e., s.116; Bilâl Şimşir, a.g.e., s

246 isyanlar çıkarmışlardır yılına kadar tespit edilen Ermeni isyan ve tedhiş hareketi, yaklaşık kırk tanedir. Bu tedhiş hareketleri ile Müslümanların bölgeden göç ettirilmesinin yanında tahrik edilmesi de planlanmıştır. Tahrik olan Müslüman halk, canını ve malını korumak için saldırıya geçecektir. Ermenilerin de asıl istediği budur. Sadece kendilerini Ermeni komitacılardan korumak amacı ile saldırıya geçen Müslüman halk, Avrupa kamuoyunda zalim olarak tanıtılacak ve böylece Avrupa kamuoyunun desteği sağlanacaktır. Ortaçağ dan bu yana Türkleri veba tohumu olarak gören ve harplerin yaratıcısı sayan zihinler, bu olaylar karşısında Müslümanlara karşı daha sert önlemler almak adına harekete geçmişlerdir 836. İsyanlara elebaşıçılık eden kişiler arasında din adamları ve kolej hocalarının bulunması belki de, Ermenilerin yaptıkları bu olaylardaki haklılığına öncelikle kendi halkları tarafından yeterince inanılmadığı ve bu kişiler sayesinde halk üzerinde daha etkili olunmaya çalışıldığı şeklinde düşünülebilir. İsyanlarda gazete, dergi, kitaba önem verilmesi ise, bağımsızlık hareketinde eğitimin ve eğitilmenin ne derece önemli olduğunu vurgulamaktadır. Nitekim bu olgu tarihte olduğu gibi, günümüzde de bazı düşman mihraklarca kullanılmaktadır. C VAN İSYANI ÖNCESİNDE VAN DA MEYDANA GELEN OLAYLAR Doğu Anadolu yu da içine alan bağımsız bir Ermenistan kurma hayalinde olan Ermeniler, 1878 yılında imzalanan Ayastefanos ve daha sonra da Berlin Antlaşmaları ile Büyük Devletlerin desteğini sağlamışlardır. Nitekim onlardan aldıkları güçle, Anadolu nun pek çok yerinde nümayiş hareketlerine başlamışlar ve yüzyıllardır yan yana yaşadıkları Müslüman komşularına saldırmışlardır 837. Berlin Antlaşması nın imzalanmasından hemen sonra, Anadolu nun her yerinde olduğu gibi, Van da da Ermeni nümayişleri görülmüştür 838. Çünkü Van, daha önce de 835 Azmi Süslü, a.g.e., s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, January 28, 1894, Van, from G.C. Raynolds to James Barton. 837 Enver Ziya Karal, Osmanlı İmparatorluğu nda Ermeni Meselesi, Ankara, 1971, s.5-6. Berlin Antlaşması sonrasında yapılması gereken reformlar ve ve uygulamaları hakkında bkz: BOA, Y.PRK.UM., Dosya no:36, Gömlek no:37, 3 Teşrin-i evvel/ 15 Ekim Ermeniler tarafından amaçlarına ulaşmak amacı ile kurulan Ermeni ihtilal örgütlerinin planlı bir şekilde Anadolu topraklarında çıkardıkları isyan sayısı, yılları arasında yaklaşık kırk 228

247 belirtildiği üzere, Ermeni ihtilalcilerinların toplandığı önemli merkezlerden biridir. Bağımsız Ermeni devleti kurma hayalinde olan Ermenilerin, 1896 yılında patlak verecek olan büyük Van isyanı öncesinde, belirli bir plan çerçevesinde bu şehirde de hazırlıklar yaptıkları görülmüştür 839. Bunun haber alınması üzerine Anadolu da Ermenilerce yapılan isyan ve kıtal hareketlerinin önlenmesi, gerekli tedbirlerin alınması ve olaylara karışanların şiddetle cezalandırılmasına dair Dördüncü Ordu Kumandanlığı na, Sadaretten sürekli olarak telgraflar gönderilmiştir İsyanı Öncesinde Van ve Çevresinde Meydana Gelen İlk Olaylar Ermenilerin Van da yaptıkları ilk tedhiş ve karışıklık hareketleri, Anadolu daki diğer bölgelerde çıkardıkları karışıklıklardan çok öncelere, 1862 yılına kadar gitmektedir. Ancak bu dönemde çıkan olaylar, Osmanlı Devleti nin gerekli önlemleri alması ile kısa süre içinde kontrol altına alınmıştır. Buna karşın Devletin gerekli önlemleri alması, Ermeni ihtilalcilerin Van daki propaganda çalışmalarını bir kat daha hızlandırmasına ve şiddetlendirmesine neden olmuştur 841. Bunun için de, vakit geçirmeden Van da örgütlenmelerini hızlandırmışlardır. Ermenilerin Van da, diğer vilayetlere göre daha kolay örgütlendiğini söyleyebiliriz. Bunun en önemli nedeni de, Van Vilayeti nin İran ile sınır komşusu olmasıdır. Özellikle Salmas, Heftan, Hassova, Dilam, Kalehisar gibi Ermeni köylerinin sınırın hemen yanında olması, Ermeni ihtilalcilerin sınırdan kolaylıkla girip çıkmalarını ve dolayısıyla da gerekli olan silah ve cephaneyi Van a rahatça getirmelerini sağlamıştır 842. İran dan gelen Ermeni ihtilalciler sınırı geçtikten sonra geceleri Kutur Deresi boyunca ilerleyerek, Nasturi köylerinde konaklamışlardır 843. Ermeniler bu faaliyetleri sırasında, Rusya dan da azami destek görmüşlerdir. Bu destek, onların İran dan silah ve cephane sevkiyatı yapmalarını kolaylaştırmıştır. Rusya, Osmanlı İmparatorluğu üzerinde izlediği siyaset gereği Doğu Anadolu da bağımsız bir Ermeni Devleti tanedir. XIX. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşen bu isyan hareketleri, Anavatan Müdafileri Olayı(8 Aralık 1882) ile başlamış; İkinci Sasun İsyanı (Temmuz 1897) ile son bulmuştur. Azmi Süslü, a.g.e., s A. Alper Gazigiray, a.g.e., s BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:647, Gömlek no:15, Gurre Cemâziye l-âhir 1313/ 19 Ekim Ergünöz Akçora, a.g.e., s Enver Yaşarbaş, a.g.e., s BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:39, 3 Mart 1314/ 15 Mart kadar Ermeni eşkiyası, reisleri Artin Adiyan ile birlikte Van a gitmeye hazırlanırken yapılan ihbar üzerine tevkif edilmeleri ile Van a gitmelerini ertelemişlerdir. 229

248 kurulmasını desteklemiş; Ermeni ihtilalcilerine Rus pasaportu vermiş; ihtilalcilerin Kars, Sarıkamış, Milli Düzü ve Van bölgesinde çıkaracağı isyanlarda gerekli olacak bütün silah ve cephaneyi de onlara göndermiştir 844. Bundan başka, eğitimli Ermeni ihtilalcisinin ülkesinden sürekli geçmesine izin vererek, asker takviyesi de yapmıştır. Hoy ve Selmas Şehbenderliği nden gelen iki telgraftan anlaşıldığı üzere, Rusya, ulaşımın kolaylıkla sağlanması için yollar da yaptırmıştır 845. Bu telgraflarda, Van da karışıklık çıkaracak Ermeni eşkıyanın sürekli olarak Rusya dan silah ve cephane beklediği, İran dan Van a geçen eşkıyanın 200 kişiden fazla olduğu bildirilmiştir. Bununla birlikte hükümet, çeşitli zamanlarda Van, Erzurum ve Muş tan Rusya ya demiryolları ve fabrikalarda çalışmak üzere giden Ermenilerin silahlanarak sınırdaki yerleşim yerlerine saldıracakları haberinin gelmesi üzerine, asayişin ihlal edilmemesi konusunda gerekli tedbirlerin alınmasını Erzurum, Van, Bitlis valiliklerinden derhal istemiştir 846. Erzurum İngiliz Konsolosu Everett Ermeni ihtilalcilerin, Rusya tarafından desteklendiğini şöyle anlatmaktadır: Ermenilerin çalışmaları isyan hazırlığı mahiyetindedir. Halkın milli duyguları kuvvetlendirilmeye çalışılmakta ve bu çalışmalar Muş tan Van a kadar uzanmaktadır. Van en önemli merkezlerden biridir. Bütün bu hareketler Rusya tarafında da desteklenmektedir. Van daki Rus Konsolosu Kamsaragan da baş destekleyicidir 847. Rusya, gerçekte Ermenileri kendi çıkarları ve güvenlikleri için kullanmıştır. Nitekim bu düşünceyle, İran-Osmanlı sınırında yaşayan Ermenilerden kendis ine gelebilecek tehlikeye karşı bir tampon bölgede oluşturmuştur. Osmanlı Devleti ile imzaladığı Türkmençay Antlaşması sonrasında ise, Revan ve civarını ele geçirince, Osmanlı ve İran topraklarından göç ettirdiği Ermenileri de bölgeye yerleştirmiş ve amacına yaklaşmaktır 848. Fakat Ermeniler, kendileri üzerinden oynanan bu siyasi manevrayı görmemekte ısrar etmişler ve sürekli olarak Rusya dan gelecek olan 844 Cevdet Küçük, Osmanlı Diplomasisinde Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkışı , İstanbul, 1984, s BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:120, 11 Teşrin i Evvel 1311/ 23 Ekim Rusya dan gelen gençlerin ihtilal örgütleri kurduğuna dair bkz: Despatches From United State Ministers To Turkey, T:681, Roll:2, Vol:2, February 26, 1895, From Consulate of the United State, Sivas to Assistant Secretery of State Washington. 846 BOA, A. MKT.MHM., Dosya no:638, Gömlek no:12, 7 Eylül 1311/ 19 Eylül Kamuran Gürün, a.g.e., s Yusuf Halaçoğlu, Ermeni Meselesi ile İlgili Birkaç Rus Kaynağı, Yeni Türkiye: Ermeni Sorunu Özel Sayısı,( Mart- Nisan 2001), II/ 38, Ankara, 2001, s

249 yardımlarla bağımsız Ermenistan Devleti kurabileceklerine inanmışlardır 849. Bu inancı taşıyan ve Rusya dan gelen Ermeni gençler, Van da derhal gizli ihtilal örgütleri kurmuşlar ve bütün ülkeyi dolaşarak hırslı yandaşlar edinmişlerdir. En önemlisi de, Bulgar hareketini kendilerine örnek alarak Van ı, Ermeni ihtilal hareketlerinin en güçlü merkezi yapmışlardır 850. Ruslar tarafından yazılan bu senaryodan sonra iş, uygulama safhasına gelmiştir. Nitekim Berlin Antlaşması nda umduklarını bulamayan eski Patrik Hırimyan ve Başpiskopos Horen Narbey başkanlığındaki Ermeni heyeti, eski İstanbul Rus Büyükelçisi İgnatief tarafından verilen öğütlere uyarak silahlı mücadeleye başlamışlardır 851. Bu mücadelede, Van ın Ermeni ihtilalciler tarafından belirlenen önemli faaliyet alanlarının başında gelmesinden dolayı, 1879 yılının Temmuz ayında olaylar alevlenmeye başlamıştır. Olaylar, İran da toplanan Ermeni ihtilalcilerin Başkale civarında bulunan Mazrik Aşireti ne saldırması ile başlamıştır. Papaz Daniel, yaklaşık 700 Ermeni ihtilalci ile aşirete saldırmış; aşiret reisi Eşref Bey ile hemen hemen bütün aşireti öldürmüş ve mallarını yağmalamıştır 852. Bu olayın ardından alınan tedbirler neticesini vermiş ve asayiş bir dönem için sağlanmıştır de Akdamar Adası Piskoposu nun tahrikleri sonucu çıkan bir başka olay da, devletin kısa sürede müdahale etmesi sonucunda bastırılmıştır. Bu hareketin hemen akabinde, 1889 da Armenakan İhtilal Örgütüne bağlı olan Ermeni ihtilalcilerinin Başkale yakınlarında zaptiye birliğine saldırısı gerçekleşmiş ve İran dan Van a geçen Ermeni isyancılar yolda rastladıkları zaptiye birliğinin teslim ol çağrısına uymayarak çarpışmaya başlamışlardır. Çıkan çatışma sonucunda isyancılardan Golosyan ölmüş, Agibasyan yaralanmış ve Kulaksızyan kaçmıştır. Ölü ve yaralı olarak ele geçirilen Ermeni isyancıların üzerinden, Armenekan İhtilal Örgütü 853 ile ilgili belgeler çıkmıştır Hasan Oktay, Ermeniler ve Van İhtilal Örgütü, Ermeni Araştırmaları, V, Ankara, 2002, s Despatches From United State Ministers To Turkey, T:681, Roll:2, February 26, 1895, From Consulate of the United State, Sivas to Asisstant Secretary of State Washington. 851 Nejat Göyünç, Türkler ve Ermeniler, Yeni Türkiye yay., Ankara, 2005, s BOA, Y.EE., Dosya no:50, Gömlek no:44, 1314/ Van da kurulan ilk Ermeni ihtilal örgütüdür; Louise Nalbadian, The Armenian Movement, The Development of Armenian Political Parties through the Nineteenth Century, University of California Pres, Berkeley,

250 Aynı yıl meydana gelen diğer bir olay da, Şuşanis(?) köyünde yaşanmıştır. Şuşanis, Van a yarım saat kadar uzaklıkta bulunmaktadır. Burada Ermeni ihtilalcilerin olay çıkarmasından şüphelenilmesi üzerine, köyün etrafı sarılmış ve durumdan polis haberdar edilmiştir. Köyün etrafının sarılacağı, Ermeni ihtilalcilerince önceden haber almasından dolayı kimseye rastlanmamış; sadece onlara ait olan bir miktar silaha el konulmuştur. Ermeni ihtilalcilerin köyün kuşatılacağını önceden haber alması, Osmanlı askeri veya hükümet teşkilatı içinde Ermenilere haber sızdıran bir grubun bulunduğu veyahut da yabancı elçiler ve misyonerlerin bu bilgileri haber verdikleri düşüncesini kuvvetlendirmiştir. Bu olaydan bir gün sonra, bölgede asayişi sağlamak ve olaylara derhal müdahale etmekle görevli olan gezici zaptiye müfrezeleri, köyden kaçan Ermeni ihtilalcilere yolda rastlamış bunların; bazılarını tutuklayarak Van a götürmeyi başarmıştır. Fakat Şatak da bulunan müfreze, ihtilalcileri yakalamak için görev yerlerinden ayrıldığından Ermeni ihtilalciler tekrar kaçmıştır. Sadece bir tanesi yakalanabilmiştir. Yakalanan Ermeni nin, Şataklı Kürtlerin giydiği kıyafeti giymesi dikkat çekmiştir lı yıllara gelindiğinde ise, Van da Ermeni ihtilalcilerin tahrik ettiği olayların giderek arttığı ve şiddetlendiği görülmüştür. Nitekim bu yıl içinde, Ermeni ihtilalcilerin İran da teşkilatlanması ve oradan temin edilen silahlarla Osmanlı topraklarına gelip karışıklık çıkarmaları sıklaşmıştır 856. Ermeni İhtilalciler, İran da özellikle Hakanvan, Var, Payecik, Selmas, Dilman, Harsova, Diradir Beği gibi köylerde örgütlenmiştir 857. İran Ermenileri ile Van Ermenilerinin İran ın Deyrik(Dirik) Karyesi nde manastır şeklinde bir kale inşa ettikleri haberi de gelmiştir 858. Ermenilerin burada örgütlenmeleri konusunda gerekli önlemlerin alınması derhal istenmiştir 859. Ermeni ihtilalcilerin, Rusya ve İran dan Osmanlı topraklarına; özellikle de Van a gelmek için izledikleri üç önemli yol güzergâhı 854 BOA, MTV.(Mütenvvia), Dosya no:39, Gömlek no:73, 3 Temmuz 1305/ 15 Temmuz Ermenilerin Van daki faaliyetleri hakkında daha geniş bilgi için bkz: Bilal Şimşir, Ermeni Sorunu ve Van, s BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:694, Gömlek no:6, Belge no:10,./ 8 Haziran Mayıs BOA, Y.PRK.BŞK.(Yıldız Perakende Evrakı Mabeyn Başkitabeti), Dosya no:29, Gömlek no:19, 6 Kanun-ı evvel 1308/ 17 Ocak Ali Karaca, a.g.e., s BOA, Y.PRK.ASK.(Yıldız Perakanda Evraki Askeri Maruzat Evrakı), Dosya no:5, Gömlek no:55, 29 Mart 1310/ 10 Nisan BOA, Y.MTV.(Mütenevvi Maruzat Evrakı), Dosya no:66, Gömlek no:6, 130/

251 mevcuttur. Rusya da Revan dan hareket eden Ermeni ihtilalciler, Ah a; daha sonra İran ın Payecik köyüne; oradan Karadere ve Yezidi Develi ye; daha sonra İsa Bey e ve Kozluca Dağı na; oradan da Van a gelmişlerdir. Ermeni ihtilalcilerin bu yolu kullanarak Van a gelmeleri, dört günü bulmaktadır. İhtilalcilerin takip ettiği ikinci yol ise, İran daki Van Köyünden başlamaktadır. Buradan hareket eden Ermeniler, Avrin Dağı na; oradan Gireberan, Ahta, Arkav Dağı na; sonra da Van a ulaşmaktadır. Bu yol ise, ihtilalcilerin beş gününü almaktadır. Ermenilerin Van a ulaşmak için izlediği diğer yol ise; İran ın Hukanvan ve Kalasar Köylerinden başlamakta; Duşvan Deresi ne, Karahisar Abdullah Ağılı na oradan Keşişen Göl köyüne 860, Sultan Yaylası na, sonra Erek Dağı na uzanmaktadır. Geceleri yol alan gündüzleri ise gizlenen Ermeni ihtilalciler bu yolu kullandığında ise, beş günde Van a gelmişlerdir. Rusya ve İran dan gelen Ermeniler, yol boyunca kimliklerini gizlemek amacıyla Acem, Kürt ve Rus kıyafeti giymeyi de ihmal etmemişlerdir 861. Ermeni ihtilalcilerin gizlenmek amacı ile asker elbisesi dahi giydiği bilinmektedir yılında Van Vilayeti nden gelen bir haberde, Rusya Ermenilerinden oluşan bir takımın sınıra saldırmak üzere olduğu ve İran ın Urumiyye, Hoy ve Selmas taraflarına asker yerleştirdiği bilgisi yer almaktadır. Bu nedenle, İran ve Rusya sınırlarının kontrol altına alınarak bölgede güvenliğinin daha rahat sağlanabileceği bildirilmiştir. Bunun için, Osmanlı ordusuna ait 34. Nizamiye Taburu nun Trabzon da ve 5. Taburun da Erzincan da destek kuvvet olarak bulunması; Diyarbakır, Harput ve Sivas ta bulunan öncü redif alaylarının da gerektiğinde silâhaltına alınması için hazırlıkların yapılması kararlaştırılmıştır. Bu durum, Osmanlı Devleti nin Van da daha isyan patlak vermeden asayişi temin etmek adına hazırlıklar yaptığını göstermektedir 863. Dördüncü Ordu Müfettişliği ne yazılan şifreli bir telgrafta da, İran nın Hoy bölgesinde teşkil edilen Ermeni ihtilal çetelerinin birkaç yönden aniden saldırıya geçecekleri haberi alınmış ve bunun için gerekli 860 Bu köy günümüzde Başkale sınırları içinde yer almaktadır. 861 BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:667, Gömlek no:11, 1 Haziran 1312/ 13 Haziran Ali Karaca, a.g.e., İstanbul, 1993, s.129: bu konuda ayrıca bkz; Hüseyin Nazım Paşa, Ermeni Olayları Tarihi, I, Ankara, 1998, s.25. Ermenilerin, sadece Kürt ve Rus elbisesi giyerek değil; Gürcü ve Laz kıyafeti giyerek de halk arasında fesat çıkarmaya çalıştıkları bilinmektedir; Ali Tuzcu, Merzifon da Ermeni Ayaklanmaları, Belleten, LVII, (Aralık-1993), TTK yay., 1994, Ankara, s BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:667, Gömlek no:11, 1 Haziran 1312/ 13 Haziran BOA, Y.A.RES.(Sadaret Resmi Maruzat Evrakı), Dosya no:55, Gömlek no:8, 19 Mayıs 1307/ 31 Mayıs

252 önlemlerin alınmasının yanında, Van vilayet merkezine bir tabur asker daha gönderilmesine karar verilmiştir 864. Ermeni ihtilalcilerin başlattığı nümayişler, 1892 yılında da devam etmiştir. Bu yılın başında meydana gelen en önemli olay ise, Nuri Efendi ismindeki bir polis memurunun öldürülmesidir. Bu durum, Van da büyük bir isyana zemin oluşturacakken; hükümetin olaya zamanında el koyması ile şehirde tekrar asayişi sağlamak mümkün olmuştur. Bu sırada, Halil Paşa ya bağlılıkları ile bilinen Nadaniyan Karabet ve Avadis Çarkçiyan adındaki iki Ermeni nin üzerinde ihtilal hareketlerini gösteren belgeler bulunmuş ve bu şahıslar tutuklanarak mahkemeye sevk edilmişlerdir. Mahkemenin aldığı karar üzerine de, Van dan sürülmüşlerdir 865. Görülen odur ki; devlet yanlısı olarak bilinen bazı Ermeni vatandaşların bir kısmının da, devlete ihanetleri kolay olmuştur. Şatak köyünde yaşanan olaylar da bu durumu kanıtlar niteliktedir 866. Van da isyandan önce yukarıda bahsedilenlere benzer birçok olay yaşanmıştır. Bunlardan bir diğeri de, Van ın Tepebaşı Karakoluna 5-6 Ermeni nin hücum ederek saldırmasıdır. Çıkan çatışmada ateş edenlerden biri yakalanmış ve yakalanan Ermeninin üzerinden çok sayıda zararlı evrak çıkmıştır. Bu evraklarda, Ermenilerin dükkânlarını açmamaları ve dükkânlarında bulunan değerli eşyaları evlerine taşımaları konusunda uyarılar bulunmaktadır. Bütün bunlar, Ermenilerin büyük bir olay çıkarma hazırlığı içinde olduklarının bir işaretidir. Ermeni ihtilalcilerin üzerinden çıkan bilgiler, derhal Dâhiliye Nezareti ne gönderilmiş ve acilen gerekli tedbirlerin alınması istenmiştir 867. Van da Ermeni ihtilalcinin neden olduğu nümayiş hareketleri, 1893 ve 1894 yıllarında az da olsa devam etmiştir. Ancak, 1895 senesinin Aralık ayında tekrar şiddetlenmeye başlamıştır. Nitekim 20 Aralık ta, Ermeni ihtilalcilerden oluşan 11 kişilik bir grup İran dan Van a girmiş, zaptiyeler ile çıkan çatışmada 6 Ermeni ölü, 864 BOA, Y.PRK.BŞK., Dosya no:44, Gömlek no:51, 24 Teşrin-i Sani 1311/ 5 Kasım Faiz Demiroğlu, Van da Ermeni Mezalimi , Türk Kültürü Araştırması Enstitüsü yay., Ankara, 1985, s Turgut Işıksal, Ermeni Faaliyetleri ile İlgili Araştırmalarda Osmanlı Belgelerinin Önemi ve 1893 Merzifon Olayı, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: , (Temmuz-Ağustos-Eylül), 1974, s.31. Ancak burada şunu da belirtmekte fayda vardır ki, Ermeni ihtilalcilerin tehditlerine rağmen onlara destek vermeyen ve Osmanlı Devleti ne bağlılığını devam ettiren devlet yanlısı Ermeniler öldürülmektedir. 867 BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:666, Gömlek no:3, 24 Teşrin-i sani 1311/ 6 Aralık

253 5 i de sağ olarak ele geçirilmiştir. Aynı dönemde, İran dan 20 kişilik bir Ermeni grup daha Van a geçmiş ve bu sırada çıkan çatışmada da, 7 Ermeni hayatını kaybetmiştir 868. Osmanlı- İran sınırında bulunan, Van Vilâyeti nin Mahmudi Kazası na bağlı olan Saray da da, Ermeni ihtilalcilerin neden olduğu bazı olaylar meydana gelmiştir. Yanlarında fişekleri ve beş ateşli el yapımı tüfekleri olan 100 kadar Ermeni ihtilalcinin, İran ın Kutur semtinden Meylan Aşireti içine girerek sınırı geçtikleri bilinmektedir. Ermeni fedaileri sınırı geçince, Saray Kasabasına beş dakikada bulunan hâkim tepeye gelmişler; burayı kontrolleri altına almışlardır. Saray da Ermeni ihtilalciler ile Osmanlı askerleri arasında çıkan çatışmada, 30 kadar askerin şehit olduğu tespit edilmiştir. Akşam karanlığından yararlanan Ermeniler, Van Kasabasına ve bir Ermeni köyü olan Boğazkesen e doğru gitmişler ve burada bulunan Şemsiki Aşireti nden olan Şeviş, Cündi ve İsa Ağaları öldürmüşlerdir. Sonuçta, Saray ve Boğazkesen yolu üzerinde Şemsiki Aşireti ve Müslümanlarla yapılan çatışmalarda Ermenilerden 113 kişi ölü, 40 kişi yaralı olarak ele geçirilmiştir. Müslümanlar olaylar sırasında 40 kadar şehit vermişlerdir. Yakalanan Ermenilerin üzerinde yapılan aramada, Taşnak İhtilal Örgütü nün arması bulunan tüfekler ele geçirilmiştir. Anlaşılan odur ki; Ermeni ihtilalciler gerek kıyafet değiştirerek, gerekse aşiretlerin arasına karışarak rahatça sınırı geçmişler ve yanlarında silah ve cephane getirmişlerdir. Getirdikleri cephane ve diğer dökümanları da, İran sınırına yakın olan Boğazkesen ve hemen yakınında bulunan Hezâre gibi Ermeni köylerinde saklamaktaydılar 869. Ermeni ihtilalciler, İran dan sadece silah ve cephane sağlamakla kalmamışlar; Osmanlı topraklarında çıkardıkları her nümayiş hareketinden sonra da, kaçarak İran a sığınmışlardır. Osmanlı Hükümeti, İran sınırında bulunan Ermeni ihtilalcilerin Osmanlı Devleti aleyhindeki faaliyetlerinin engellenmesi için İran Devleti nden gerekli tedbirleri almasını ve bu konuda Rusya nın da yardım etmesini istemiştir Despatches From United State Ministers To Turkey, T:568, Roll:1, December 26, 1899, from Bergholz to Secretary of State. Belgede, Ermeni ihtilalciler, genellikle grup ya da devrimci olarak adlandırılmıştır. 869 Hüseyin Nazım Paşa, Ermeni Olayları Tarihi, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Ankara, 1998, s.251, 5 Mayıs 1312/ 17 Mayıs BOA, Y.A RES., Dosya no:83, Gömlek no:36,, 13 Teşrin-i evvel 1312/ 25 Ekim Askeri tedbirlerin arttırılması ve sınır geçişlerinin kontrol altında tutulması hakkında ayrıca bkz: BOA, Y.PRK. ASK., Dosya no:110, Gömlek no:68, 18 Mart 1312/ 30 Mart 1896, Müşir Zeki Bey tarafından Dördüncü Ordu ya yazılan rapordur. 235

254 Fakat ne Rus, ne de İran Devleti, Ermeni ihtilalcilerin yakalanmasında gerekli kararlılığı göstermemiştir. Örneğin, Şemsiki Aşireti ve Hamidiye Süvari Alaylarından 10 kişilik bir gruba saldıran Ermeni ihtilalcilerden 4 kişi ölmüş; ikisi de İran a kaçmıştır. Ermeni ihtilalcilerin izinin sürülmesi ve yakalanması konusunda gerekli başvuru yapılmışsa da, İran Hükümeti bu konuda gerekli yardımı yapmamıştır. Bu olay sonrasında da kaçan ihtilalciler, İran ın meşhur Deyrek(?) Manastırı na sığınmıştır. Buraya daha önce yerleşmiş olanlar dağıtılsa da, kaçanlar yakalanamamışlardır. İran Hükümeti nin bu şekilde ihtilalcilerin yakalanması konusunda kararlı bir tutum ve çaba göstermemesi, Osmanlı Devleti tarafından üzüntüyle karşılanmıştır 871. Osmanlı Hükümeti, İran a sadece Ermeni ihtilalcilerin değil; toprakları içinde faaliyet gösteren Amerikalı misyonerlerin de kontrol altında tutulması gerektiği ve bu misyonerlerin Anadolu da yaptıkları gibi İran da yaşayan Hıristiyan halkı da kışkırtarak, isyan ettirecekleri konusunda uyarıda bulunmuşlardır. İran Hükümetine bu konuda gerekli desteği vereceğini de bildirmiştir 872. Fakat İran Hükümetinden bu konuda da olumlu bir yanıt alınmamıştır yılının Haziran ayında çıkan Van İsyanı öncesinde, Ermenilerin İran ve Rusya sınırından kolayca geçebilmeleri, halkın elinde olanların da Ermeni ihtilalciler tarafından gasp edilmesine neden olduğu bilinmektedir. Nitekim İran sınırından kolaylıkla geçen ihtilalciler Van a, rahatlıkla ulaşabilmekte; halkın elinde bulunan hayvanları gasp etmektedir. Van halkı, hayvanlarını kurtarabilmek için ihtilalcilere adeta yalvarmaktadır. Ancak, bütün bu yalvarışlar bir fayda vermediği gibi; hayvanları gasp edilen halk, ihtilalciler tarafından kadın-erkek, çoluk-çocuk ayrımı yapılmaksızın öldürülmüştür. Geriye kalanlar ise, kışın sert geçmesi, yeterli miktarda ürün alınamaması ve mallarının ihtilalciler tarafından gasp edilmesi gibi sebeplerden dolayı beslenmek için ot toplayarak yaşamlarını devam ettirmektedir. Bu durumda Ermenilerin asayişi bozan hareketlerinin önlenmesi için çareler düşünülmüş ve ilk önlem olarak da, İran sınırındaki geçişlerin kontrol altında tutulmasına karar 871 BOA, Y.PRK.BŞK., Dosya no:29, Gömlek no:19, 6 Kanun-ı evvel 1308/ 17 Ocak BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:694, Gömlek no:6, Belge no:10, 10 Mayıs 1312/ 22 Mayıs

255 verilmiştir. Ancak bunun, yeterli miktarda zaptiye ve nizamiye askerinin sağlanması ile mümkün olacağı da belirtilmektedir 873. İran sınırında alınması gereken ikinci önlem ise, İran tarafından gelecek olan ihtilalcilerin sınıra saldırır saldırmaz derhal Van daki güvenlik kuvvetlerine haber verilmesi ve daha Van a gelmeden yolda askerler tarafından karşılanmasıdır. Üçüncü önlem ise, Van ın dışında bir Kordon hattı oluşturulması kararıdır. Böylece, halkın giriş ve çıkışı için yol ağızlarına kapıcılar konulacak ve bu kapılar haricinde başka yerlerden giriş ve çıkış yasaklanacaktır. Bu kordonlara iki tabur asker, kordonların giriş noktalarına da bir tabur asker konulacaktır 874. Bu konuda Dördüncü Ordu-yu Hümâyun Müşirliği nden gelen şifreli telgrafta da İran da bulunan fesat erbâbından Osmanlı memleketine duhûlleri tedbirlerden olunmak üzere sınır boyundaki 18., 19., 20., 39., 56., Hamidiye Süvâri Alaylarından 120 şer kişilik birer bölüğün Aralık sonunda terhis edilmek üzere silah altına alınması ve Van şehri etrafında bir kordon hattı tesisi edilerek her zaman hususiyle de gece vakti şehre girip çıkmak isteyen kimliği meçhul şahısların kapı denilen yerlerden geçmelerine mecbur edilmesi ve içlerinde fesatçı bulunduğu sanılan evlerin mahalli hükümetçe açtırılıp kontrol edilmesi... uygun görüldüğü bildirilmiştir 875. Osmanlı-İran sınırında alınacak olan diğer bir önlem ise, sınırdan geçen ihtilalcilerin yolu üzerinde bulunan aşiret reislerinin, onları gördüklerinde saldırmamaları ve durumu derhal askeri kumandanlara telgrafla bildirmeleridir. Sınırda güvenliğin sağlanması için, Van da bulunan fırkadan 4 tabur asker sınırı korumak için bir merkeze toplanacak; bu merkez çevresinde bulunan yol güzergâhı üzerinde ki bir iki noktaya da, birer bölükten oluşan karakollar kurulacaktır. Van da bulunan diğer askeri kuvvetler de, şehrin içinde dağıtılacaktır. Van şehrinde herhangi bir karışıklığın çıkmaması ve güvenliğin tam anlamı ile sağlanması için de, zaptiye kuvvetlerinin arttırılması yolunda gerekli işlemler yapılacaktır 876. Bunun yanında 873 BOA, Y.PRK.DH., Dosya no:5, Gömlek no:44, 15 Temmuz 1308/ 27 Temmuz BOA, YEE., Dosya no:131, Gömlek no:38, Lef no:18, 19 Mart 1312/ 31 Mart 1896; BOA, Y.PRK.BŞK., Dosya no:48, Gömlek no:2, 20 Eylül 1312/ 2 Ekim BOA, Y.PRK.BŞK., Dosya no:48, Gömlek no:2, Lef no:2, 23 Eylül 1312/ 2 Ekim BOA, YEE, Dosya no:131, Gömlek no:38, Lef no:18, 19 Mart 1312/31 Mart 1896; BOA, Y.PRK.BŞK., Dosya no:48, Gömlek no:2, 20 Eylül 1312/ 2 Ekim

256 İran sınırına da güvenliği sağlamak amacı ile Nisan 1896(Mart 1312) tarihinde Binbaşı Tahir Efendi kumandasında bir bölük daha gönderilmiştir. Böylece Osmanlı- İran sınırındaki geçişler ve kontroller toplam dört bölük tarafından yapılmaya başlanmıştır. Bu bölükler ile birlikte vilâyette toplam dokuz tabur konuşlandırılmıştır 877. Ancak bütün bu tedbirlere rağmen, Van da yaşanan olaylar sırasında polis ve jandarma sayısının yetersiz kalmıştır. Van Vilâyeti nde istihdâm edilmiş olan subaydan başçavuşa kadar bütün jandarma efradı, polis neferi ve komiserlerin milletler bazında ayrımı ve nüfusa oranı aşağıdaki tablodaki gibidir 878 : Tablo 21: Van da kişi başına düşen jandarma ve polis miktarı Sınıf-ı zâbitâna Polis sınıfına Esâmî-i millet Mikdâr-ı nüfus isâbet eden mikdâr nefer isâbet mikdâr eden Nefer İslâm Ermeni Nasturî Yahudî Yekûn olayları sırasında ise; Van Vilâyetindeki polis teşkilatı ise aşağıdaki tablodaki gibidir: Tablo 22: (1312) Van Vilayeti nde Müslüman ve Hıristiyan polis ve subay sayısı Ser- İkinci Üçüncü komiser Polis 877 Bunlardan sadece Van kasabasının korunması amacı ile üç buçuk tabur tahsis edilmiştir. Bkz. BOA, YEE, Dosya no:131, Gömlek no:38, Lef no:18, 31 Mart 1312/ 12 Nisan Van asâkir-i zabtiye alayını teşkîl eden Birinci merkez, İkinci seyyâr ve üçüncü Hakkâri sancağı taburları efrâdının sûret-i tertib ve istihdamlarını gösteren bu belge için bkz. BOA, YEE, Dosya nu. 132, Gömlek no.2, 29 Ağustos 1312/10 Eylül

257 komiser komiser İslâm İslâm- Hristy. İslâm - Hıristiyan Hrıstiy. Merkez-i vilâyet Merkez kazası Erciş kazası Bargiri kazası Gevaş Karçakan Şatak kazası Adilcevaz kazası Mahmudî kazası Meks kazası Yekûn-ı İslâm Hakkâri Sancağı Livâ tertibâtı Merkez kazası Gevar kazası Hamidiye kazası Çölemerik kazası Şemdinan kazası Yekûn-ı İslâm 21 Yekûn-ı Umûmî Yekûn-ı İslâm

258 Tablo 23: Van Vilayeti ne bağlı olan 1., 2., 3., taburdaki atlı ve yaya asker miktarı Alay-ı Van Piyâde Süvâri Yekûn 1. Tabur-ı merkez Tabur-ı seyyar Tabur-ı Hakkâri Yekûn-ı Umûmî Van da olayların başladığı sırasında Birinci Merkez, İkinci Seyyâr ve Hakkâri Sancağı taburları olayları asayişi sağlamaya gayret etmiştir. Olayların büyümesi üzerine Erzurum, Erzincan gibi çevre vilayet ve kazalardan da Van a asker gönderilmiştir. Ermeniler alınan bütün tedbirlere rağmen, belki de güvenlik güçlerinin yetersizliği nedeni ile, İran ve Rus sınırından Van a girmeye devam etmişlerdir. Ayrıca Van da gazeteler çıkarmış, dernekler ve ihtilal örgütleri kurmuş, kısacası isyan etmeden önce uzun bir hazırlık dönemi geçirmişlerdir. Bütün yapılanların yanında asıl önemli olan, yeterli sayıda silahın ve bağımsız Ermenistan için canını seve seve verecek olan gençlerin bir araya getirilmesidir. Bu konuda Ermeni ihtilalcilerin elebaşısı olan Beydo ve arkadaşları, köyleri dolaşarak isyan için fedailer yazmaya başlamışlardır. Kayıt sırasında, gençlerin hiç bir zaman gerçek isimleri yazılmamıştır. Örgütlenmeler son derece gizli yürütülmüş ve aralarında takma isimler, şifreli işaretler kullanmışlardır. Ayrıca, yaşları arasında fedai olarak kayıt edilen gençlere sürekli olarak askeri eğitim de verilmiştir 879. Örgütlenmedeki gizlilik, isyanlar sırasında da devam etmiş ve aralarında parola ve şifre kullanmaya dikkat etmişlerdir. Örneğin, 25 Ekim 1895 te(13 Teşrin-i evvel 1311) günü Maraş çarşısında Ermeni kasap Serkis ile Müslüman kasap Mehmet arasında çıkan olayda, bir Ermeni nin Yangın var parolasını kullanması üzerine Ermeniler evlerine saklanarak ve dükkânlarını kapayarak çeşitli yerlerde Müslüman halk üzerine silahla 879 BOA, Y.PRK.UM., Dosya no: 35, Gömlek no:46, 21 Temmuz 1312/ 2 Ağustos

259 ateş etmeye başlamışlardır yılında Trabzon da meydana gelen olaylarda da, silah ve cephanenin vapurdan indirilip indirilmeyeceği konusunda şifreler kullanılmıştır 881. Ayrıca gençlerin örgüte katılmalarını teşvik etmek amacı ile onlara, bir tarafında eski Ermeni büyüklerinden birinin resmi; diğer tarafında ise, Meks Kazası Ermeni ileri gelenlerinden 29 kişinin imzası bulunan mühürlü bir zarf verilmiştir 882. Van Vilayeti Polis Başkomiserliği nden bildirildiğine göre, Van civarında 13 köyde teşkil eden Ermeni ihtilal örgütleri de, fedailer yazarak reisler tayin etmişlerdir 883. Ermeniler, sadece Anadolu da kendilerine yandaş edinmekle kalmamış, yurtdışında da Ermeni ihtilal örgütlerinde görev almak amacı ile yüzlerce genç silahlandırmışlardır. Bu durumu Washington da bulunan Osmanlı Sefareti şu sözlerle belirtmiştir: Yüzlerce genç silahlandı. Veza if-i diniyyelerini yerine getirdikten ve ebeveynlerinin duasını aldıktan sonra milletdaşları için son bir gayrette bulunacaklarına dair yemin ettiklerini beyan eylemişlerdir 884. Ermeniler, ihtilal örgütlerine gençlerin katılmalarını sağlamak ve maddi destek bulmak amacı ile kendi vatandaşlarına dahi baskı yapmış; hatta saldırıda bulunmuştur. Bu saldırılardan birinde, kocası evinde olmayan bir kadına pencereden ateş edilmiş ve kadın yaralanmıştır. Diğer bir olay da, Ermeni ihtilalcilerin, Ermeni bir ailenin evini yağmalamak amacıyla eve saldırması ve evde bulunan adamın öldürülmesidir. Nitekim bu ve benzeri olaylarla Ermeni vatandaşlar korkutulmuş ve sonuçta 100 kadar Ermeni genci Ermeni ihtilalcilerin yanına fedai olarak katılmıştır. Bu konuda Amerikalı misyoner Raynolds, Devrimci propaganda gittikçe artıyor yaşları arasındaki çocuklar hareketin içine alınıyor. Okulumuzdaki de Maraş ta isyan için yapılan hazırlıklarda Ermenilerin ölüleriniz için dua ediniz şeklinde bir telgraf alırlarsa hemen isyan hareketine başlanılması direktifi verilmiştir. Bkz. Hüseyin Nâzım Paşa, a.g.e., s BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:646, Gömlek no:14, 14 Teşrin i sani 1311/ 26 Kasım BOA, İrade Askeri, No:20/ 13, 16 Teşrin-i evvel 1311/ 28 Kasım Bütün bu bilgiler, çatışma sırasında ölen Ermeni eşkiyası Beydo nun üzerinde bulunan evraktan öğrenilmiştir. Belgeden kesin olarak anlaşılacağı üzere, Van olayları çıkaranlar da, Ermenilerdir. BOA, Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:4, Bu terör örgütlerinin ortak özelliklerinden biri olup, günümüzde de PKK gibi birçok örgüt bu şekilde yapılanmaktadır. 883 Polis Komiserliği, bu bilgileri yakalanan üç Ermeni nin üzerinde bulduğu evrak-ı muzırradan edinmiştir. BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:666, Gömlek no:31, 28 Mart 1312/ 9 Nisan BOA, HR.SYS.(Hariciye Nezareti Siyasi Kısmı), Dosya no:2858, Gömlek no:25, 18 Kanun-ı evvel/ 2 Aralık

260 çocuklarda bundan etkileniyor. Böyle bir durumda nasıl davranacağımızı bilemiyoruz demektedir. İşin maddi boyutuna gelince, Ermeni ihtilalcileri silah vergisi adı altında Ermeni halktan zorla para topladıkları; bunların baskısına dayanamayan Ermeni vatandaşların ise, para verdikleri ya da muhbirlik yaptıkları bilinmektedir 886. Bu konuda Rus General Mayewski, zengin Ermenilere mektuplar gönderilerek zorla para istendiğini söylemekte ve devlete sadık olan ve maddi yardımda bulunmak istemeyen Ermenilerden bir kaçının da ihtilalciler tarafından öldürüldüğünü anlatmaktadır. Bu olaylardan en önemlisi, Ermeni ruhani reisi papaz Bogas ın 6 Ocakta kiliseye giderken öldürülmesidir Sadettin Paşa nın Teftiş Heyeti Başkanı Olarak Van a Gelmesi ve Olayların Gelişimi 1878 yılında imzalanan Berilin Antlaşması ile gündeme gelen ıslahat konusu Avrupalı devletlerin zaman içinde baskısı sonucunda teftiş heyetlerinin oluşturulmasına neden olmuştur. Anadolu Islahat Projesi kapsamında oluşturulan teftiş heyetlerinin görevi, Ermenilerin yoğun olarak yaşadıkları Doğu Anadolu vilayetlerinde inceleme yapmak, Kürt aşiretleri ile Ermeni çeteleri arasındaki çatışmaları engellemek ve devlet yetkililerini bölgedeki durumdan haberdar etmektir yılında Teftiş Heyeti Başkanı olarak atanan Sadettin Paşa 888, yanında bulunan 885 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, June 13, 1896, from G. C. Raynolds to James Barton. 886 Turgut Işıksal, a.g.m., s.31. Ermeni ihtilal örgütlerine maddi kaynak, sadece zengin Ermenilerden sağlanmamıştır. Yurtdışından toplanan yardımlar da dikkate değecek kadar büyüktür. Örneğin, 1893 yılında Merzifon da yapılan Küçük Ermeni İhtilal Komitesi nin aldığı kararda örgüte silah alınması için maddi destek sağlanması kararlaştırılmıştı. Bu amaçla Merzifon Anadolu Koleji öğretmenlerinden olan Karabet Tomayan ın eşi Fransa ve İngiltere de yaptığı gezilerde örgüte maddi yardım sağlamıştır. Başbakanlık Arşivi, Osmanlı Belgelerinde Ermeniler Katoloğu, XI, No:99, İstanbul, 1993, s Ocak Ortodoksların dini bayramıdır; bu konuda bkz: Rus Generali Mayewski nin Doğu Anadolu Raporu, Van ve Bitlis Vilayetleri Askeri İstatistiki, (Çev: Mehmet Sadık), Van Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğü yay., No:4, Van, 1997, s Defterdar Mehmet Şükrü Efendi nin oğlu olan Sadettin Paşa, 1851 yılında İstanbul da doğdu de Bursa Askeri Lisesi ni, 1870 de İstanbul da Harbiye yi, 1872 de de Harp Akademisini bitirdi. 6 Temmuz 1874 te kurmay yüzbaşı, 6 Şubat 1875 de Kolağası, 21 Eylül 1875 te binbaşı, 18 Nisan 1880 de de albay, 24 Ağustos 1884 te mirliva (tuğgeneral) olan Paşa,, 18 Ağustos 1891 de ferikliğe, 24 Şubat 1901 de birinci ferikliğe(korgeneral), 27 Ocak 1902 de Müşirliğe(mareşal) yükseldi yılında ölen Paşa nın mezarı; Fatih Camii bahçesinde bulunmaktadır. Sami Önal, 242

261 Cemal ve İbrahim Beyler ile birlikte 17 Mart 1895 yılında yapacağı geziye Trabzon dan başlamış 889 ; 8 Şubat 1896 da Bitlis ten Van a gelmiştir. Gümüşhane, Erzurum, Bitlis ve Van da incelemelerde bulunan heyet, görevini 21 Kasım 1896 yılında tamamlamıştır 890. Saadettin Paşa, Van a geldiğinde karşılaştığı manzarayı ise 15 Mart 1895(3 Mart 1311) tarihli yazısında şöyle anlatmaktadır: Van a varışımda den fazla Ermeni köylüsünün kasaba içinde izdihama sebep olduklarını, Amerikan misyonerleri tarafından üç yerde kurulan fırınlardan Ermenilere yemek, çamaşır ve elbise verilerek onurlandrıldıklarını gördüm. Bu durumun, devletin bölgedeki iradesinin yok olduğu anlamına geldiğini düşünerek misyonerlerin hamisi olan İngiliz Konsolosu ile görüşüp köylülerin yerlerine gitmeleri gerektiğini söyledim. Köylülerin peyderpey çekildiği ve şehirde tenhalık başladığı andan itibaren, Ermeni eşkıyalar da fark edilmeye başlandı. Fakat köylerde asayişin tam olarak sağlanamamasından dolayı köylüler tekrar Van a gruplar halinde gelmeye başladı. Bu sırada Tebriz de, Hoy da, Revan da ve Kutur da bulunan Taşnak Fesat Komitesi tarafından ilkbaharda Van a silah gönderileceği haberi geldi. Bu nedenle, bu bölgeleri Osmanlı Devleti ne bağlayan yollar üzerinde ve hudut boyunda gerekli yerlere asker konularak kontrolün arttırılmasının gerekmekte olduğunu söyledim 891 demektedir. Sadettin Paşa Van a gelişinin hemen ertesi günü Van Piskoposu, papazlar ve bütün ileri gelenleri hükümet binasına davet etti. Sözlerine ne kadar güç koşullar altında Van a geldiklerinden; amaçlarının kan dökülmesini engellemek olduğundan; padişahın kendilerinden onlara nasihat vermesini ve tuttukları yolun doğru olmadığını anlatmasını istediğinden bahsederek sözlerine başladı. Osmanlıların, Hz. Muhammed in emirlerine sadık kalarak gayr-i müslimlere müdahale etmediklerini, onları hiçbir konuda zorlamadıklarını ve bu nedenle Ermenilerin dillerini, soylarını, Saadettin Paşa nın Anıları, Ermeni -Kürt Olayları (Van, 1896), Remzi Kitapevi, İstanbul, 2003, s Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s Sadettin Paşa Van a gelmeden önce yolculuğuna yanında 250 piyade ile birlikte 27 Ocak 1896 da Ahlat yakınlarında bulunan Karmuç Köyünden başlamıştır. Buradan Adilcevaz a (30 Ocak 1896), Erciş e (3 Şubat 1896) oradan da Canik, Şahgeldi ve Göllü Köyleri üzerinden Van a gelmiştir. Sami Önal, a.g.e., s BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:55, Belge no:3, 30 Teşrin-i sani 1314/ 12 Aralık

262 mezheplerini kaybetmeyerek bu güne kadar geldiklerini hatırlattı 892. Sadettin Paşa Ermenilere devletin bunca yardımına ve hoşgörüsüne karşılık yanlış yolda olduklarını, önlerinde ölüm tehlikesi olduğunu ve bundan vazgeçerek dört asırdan bu yana izledikleri yoldan sapmamaları gerektiğini söyledi ve konuşmasını şu sözlerle bitirdi...bunca senedir zîr-i cenâh-ı saltanat-ı seniyyede lisânlarını, mezheplerini, milliyetlerini kat a zâyi etmeyerek sâbiyan olunmuş ve rütbe-i mülkiye ve askeriyeden yüksek merâtibe nâil ve tarafı-ı devletten gösterilen sükûnet delâletle maârif ve ticaretçe her türlü terakkiye mazhar olarak hiçbir milletin hiçbir yerde göremediği refah ve hürriyete mazhar olunmuş iken bu kadar nimetin kıymetini takdir edememek kadar nâ-şinaslık olduğu ve Ermeniler için terik-i selâmet ancak 300 seneden beri takip ide geldikleri silk-i sadâkatten inhirâf ve noktasında müşakkar* bulunduğu bir çok defâ il ve emsale ile ifâde olunarak heyetçe tavsiye ve nasihat idilmiş Şubat ta Rus ve İngiliz konsoloslarının, 13 Şubat ta da İran Konsolosunun ziyaretlerini kabul eden Paşa, konsolosların hiçbirinin yeterli bilgiye sahip olmadıklarını; fakat tek bir şey bildiklerini, onun da kendi devletlerinin çıkarları olduğunu söyledi 894. Ermenilerin şehirde çıkardıkları her karışıklık, aşiretlerin şehrin etrafını çevirmelerine neden oldu. Ermenilerin, verilen nasihatleri dinleyip silahlarını bırakmaları halinde kimsenin burnunun dahi kanamayacağı konusunda teminat verildi. Fakat Ferik Sadettin Paşa tarafından kuşatmayı bırakmaları konusunda kendilerine verilen nasihatler fazla etkili olmadı. Ermenilerin, taşkınlıklarının ve şehirde cinayet işlemelerinin önlenmesi için, Ermeni mahalleri ile İslam mahallerini ayıran bölgeye asker yerleştirilmesi; Ermenilerin İslam, İslamların da Ermeniler tarafına geçirilmemesi kararlaştırıldı. Alınacak olan tedbirlerin, şehirde sükûneti sağlayacağı düşünüldü. Fakat Ermenilerin silah bırakmaması ve cinayetlere devam 892 Sami Önal, a.g.e., s BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, s.4, 1312/ Bu lef toplam 12 sayfadan oluşmaktadır. Bu belgelerde Van ve çevresinde meydana gelen olaylar anlatılarak olaylara Ermenilerin neden olduğu ispatlanmaktadır. 894 A.g.e., s.37; Saadettin Paşa konsoloslar hakkında kısa bilgiler de vermektedir. İngiliz Konsolosu, daha önce İstanbul Sefareti nde bulunmuş; Mısır da batarya komutanı olarak görev yapmıştır ve iyi Türkçe konuşmaktadır. İran Konsolosu, gençtir ve iyi Türkçe konuşmaktadır. Rus Konsolosu ise, yaşlarında olup Rusça dan başka bir lisan bilmemektedir. 244

263 etmesi; aşiretlerin saldırılarabileceği ihtilamilini beraberinde getirdi. Eğer durum bu şekilde gelişirse askeri kuvvetin yeterli gelmeyeceği kesindi 895. Paşanın bütün tavsiyelerine rağmen, 6 Mart 1896 gecesinde on kadar Ermeni ihtilalci Ermeni mahallesinde bulunan Erek Karakolu na saldırdı. Çıkan çatışmada, burada bulunan bir asker şehit oldu. Olaya derhal müdahale edildi. Suçlulardan biri yakalandı. Bunun üzerine Sadettin Paşa, Ermeni ileri gelenlerini, Ermeni Piskoposu ve papazını tekrar çağırarak yapılan bütün nasihatları tekrarladı 896. Yine sizi koruması için mahallenize yerleştirilen karakoldaki askeri vurdunuz. Bu durumda devletin ta alnına kurşun sıktınız. Demek ki geçen sefer söylediğiniz sözleri yürekten değil görünüşte destekleyerek beni aldatmak isteniz. Yazıklar olsun bunca nimetlerine mazhar olduğunuz böyle merhametli bir devlete nankörlük ediyor ve çıkılmaz yola gidiyorsunuz 897 diyerek onları tekrar uyardı. Fakat Ermenilerin isyan çıkarmak amacı ile hazırlık yaptıkları İran Elçiliği tarafından bildirilmişti. Ermenilerin bu türden hareketlerini önlemek amacı ile yaşadıkları kaza ve köylerde kuvvetli müfrezelerin bulundurulması kararlaştırıldı 898. Mart ayında yaşanan bir başka olay da, Şuşanis den kaçan üç Ermeni ihtilalcinin Van da oturan Kabakçıyan isimli bir Ermeni den para istemek üzere onun evine gitmesi ile gerçekleşti. Civarda bulunan askeri birliğin durumdan hemen haberdar olması üzerine, evin ve mahallenin etrafı sarılmış; Ermeni ihtilalcilerin üçü de tutuklanmıştır. Sorguya alınan Ermenilerin eşlerine haber verilmiştir. Yapılan sorgulama sırasında Ermeni ihtilalcilerden hiç biri suçlarını saklamamış amaçlarının ihtilal örgütlerine yardım sağlamak olduğunu açıklamışlardır 899. Hükümet 1896 yılının ilkbaharında Ermenilerin Van da çıkaracağı herhangi bir huzursuzluğa karşı tam anlamı ile hazırlıklı değildi. Bu amaç için, yeterli sayıda asker temin etmek de mümkün olmadı. 8. Fırka Kumandanı Şemseddin Paşa tarafından 31 Mart 1896(19 Mart 1312) tarihinde gönderilen şifreli telgrafta, Van ın korunması için 9 bölük 895 BOA, Y.EE., Dosya no: 5, Gömlek no: 144, 8 Haziran 1312/ 20 Haziran BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:38, 18 Mart 1312/ 30 Mart 1896; BOA, A.MKT.MHM.,Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, s.6, 1312/ A.g.e., s.65. Ermenilere, sadece Osmanlı Hükümeti yetkilileri değil; Van da bulunan Cizvit papazların da nasihatler verdikleri biz bu Ermenilere çok nasihat ettik siz bilmezsiniz. dedikleri bilinmektedir: A.g.e., s BOA, Y.PRK.BŞK., Dosya no:48, Gömlek no:2, 12 Mart 1311/ 24 Mart 1895; BOA, Y.A. RES., Dosya no:55, Gömlek no:8, BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:694, Gömlek no:6, Belge no:10, 12 Mart 1312/ 24 Mart

264 askerin olduğu; fakat bunların bile yeterli olmadığı bildirildi 900. Bu arada Ramazan boyunca ve bayramda bile askere yarım maaş verilememesi, maaş alamayan asker arasında uygunsuz durumların ortaya çıkmasına neden oldu. Askere maaş verilemediği gibi, yeterli erzak da temin edilemedi. Erzak ihtiyacının karşılanması için, ivedilikle Defterdarlığa ve Maliye Nezareti ne başvurulmuş; fakat gerekli yanıt alınıp yaşanan sorunlara çare bulunamamıştı. Bütün bu olumsuz koşullar, asker arasında huzursuzlukların artarak devam etmesine neden oldu 901. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, bölgede asayişi sağlamak adına yeni alaylar kurdu; şehre girmek isteyen ve kimliği belirlenmeyen kişilerin gerekli kontroller yapıldıktan sonra şehre girmesine izin verilmesi konusunda uyarılarda bulundu 902. Nisan ayında, Ermeni ihtilalciler ile Müslüman halk arasında yaşanan olayların arttığı görülmüştür. Ermeniler, Nisan ayında hızla silahlanmaya devam etmiştir. Sadettin Paşa, İran tarafında bulunan Kalesar isimli Ermeni köyünde silah fabrikası olduğunu ve burada Ermenilerin el ile silah yaptıklarını bildirmiştir. Bu konuyu, Sadettin Paşa anılarında şöyle anlatmaktadır: Güz mevsiminde İran dan gelen fedailer çarpıştıkları zaman ele geçirmişler. Baktım kaba bir şey. Fakat bizim paketli mavzerler gibi, korkuluğu üzerinde beş fişek alan bir paketi var. Fişekliğin barutu dumansız baruttur. Kurşunu nikelle galvanize olmuşa benzer. Hazne üzerinde ve dipçiğin sol yüzünde Taşnak Komitesinin sembolü kazılıdır Nisan 1896 da Şemsi Paşa nın çektiği şifreli telgrafta ise, Van ileri gelenlerinden Nalbantoğlu Karabet in, hükümet ile işbirliği yapması nedeni ile Ermeni ihtilalciler tarafından tahrik edilen bir kişi tarafından öldürülmesinden bahsedilmektedir Nisan 1896(15 Nisan 1312) tarihinde Van dan yazılan bir başka telgrafta da sadece Havasor Nahiyesine bağlı olan Kızıltaş Ermeni köyüne, Nurdüz (Norduz) Nahiyesinden 20 kadar Ermeni ihtilalcinin gece ansızın girdiği; 400 den fazla koyunu gasp ettiği ve iki askeri de yaraladığı bildirilmiştir 905. Ermeni 900 BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:38, 19 Nisan 1312/ 1 Mayıs BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:55, 12 Mart 1312/ 23 Mart Askerlerden bazılarının Rus Konsolosunun eşi önünde yoldan gelen geçenlerden eşya kapıp kaçtıkları ve tenha sokaklarda rastladıkları Ermenilerin de eşyalarını gasp ettikleri belirtilmiştir. BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:55, 3 Mart 1312/ 14 Mart BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:38, 19 Nisan 1312/ 1 Mayıs A.g.e., s Mehmet Hocaoğlu, a.g.e.,, s. 905 BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:38, Lef no:22-a, 19 Nisan 1312/ 1 Mayıs

265 ihtilalciler, Ermeni ya da Müslüman köyü olup olmadığına bakmadan, özellikle de devlet yanlısı olan Ermeni köylerine saldırmaktadır. Örneğin, İran Salmas ta yaşayan Taşnak üyesi Ermenilerin Van da bulunan yakınlarına gönderdikleri mektuplarda, kendilerine destek vermeyen Ermenilerin öldürüldüklerini yazmışlardır 906. Ermeni ihtilalcilerin, Nurdüz(Norduz) Nahiyesinde bulunan Deyr-i Meryem Kilisesi nde toplandığı haberinin alınması üzerine, etraftaki köylerden gelen Müslümanlar kilisede Ermeni olup olmadığını kontrol etmek istedikleri anda üzerlerine ateş açılmıştır. Çıkan çatışma sonucunda, Müslümanlardan 6-7 kişi ölmüş; bir bu kadarı da yaralanmıştır. Kilisede Ermeni ihtilalciler ile Müslümanlar arasında çatışma çıktığının öğrenilmesi üzerine, çevrede bulunan aşiretlerden hemen yardım gelmiştir. Bu durum hükümete haber verilir verilmez, Sadettin Paşa nın emriyle 31. Alayın 2. Taburundan bir bölük asker, Erkânı-ı Harbiye Yüzbaşısı Mehmet Ali Bey komutasında geceleyin derhal yola çıkarılmıştır. Askerlere, olayın bastırılması ve bir daha böyle bir durumun ortaya çıkmaması için gerekli tedbirlerin alınması konusunda gerekli talimat da verilmiştir 907. Bu durum, Osmanlı yönetiminin olaylara derhal müdahale ettiğini ve şartları dâhilinde gerekli önlemler, aldığını açıkça göstermektedir. Çıkan çatışma sonunda, Ermenilerden üç kişi yaralanmış; Müslümanlardan ise dört kişi şehit olmuştur. Bu olayın ardından Hadasoz Nahiyesi nin Eteskil adındaki Ermeni köyüne geçen ihtilalciler, burada da iki Müslüman ı şehit etmişlerdir 908. Erek köyünde bulunan Ermeniler, burada kendilerini korumakla görevli olan iki zaptiyeyi öldürerek kaçmıştır. Bunun yanında, Fransız Konsolosunun koruması altında olan zaptiyelere de ateş etmişler; fakat onu öldürememişlerdir. Bu durumun Müslümanları tahrik edeceği ve Müslümanlar ile Ermeniler arasında daha şiddetli olayların çıkmasına neden olacağı düşüncesi ile zaptiyeleri öldüren Ermenilerin hemen yakalanması için gerekli işlemlerin yapılması istenmiştir 909. Ermeni ihtilalciler, Müslüman halkı kışkırtmak amacı ile şarkı ve şiirler yazmışlar; bunları 906 Hüseyin Hilmi Paşa, a.g.e., s BOA, A.MKKT.MHM., Dosya no:694, Gömlek no:6, Belge no:7-8, 9 Mayıs 1312/ 21 Mayıs Bu konuda ayrıca bkz: BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:667, Gömlek no:7, 27 Mayıs 1896./ 15 Mayıs BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:9, 24 Mayıs 1314/ 5 Haziran Vesikada olayların 10 Mayıs 1312 de gerçekleştiği belirtilmektedir. 909 BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:667, Gömlek no:3, 21 Zilkade 1313/ 4 Mayıs

266 Ermeni dilinden anlayan Müslümanlar arasında okumuşlardır. Ayrıca, Şatak Kazası nda bir zaptiyeyi öldürüp gübre içine gömmüş; Müslüman yolcuların yollarını keserek onları katletmişlerdir. Bütün bunlar, Müslüman halkın Ermenilere karşı düşmanca tavır almalarına neden olmuştur 910. Ermeniler, alınan tedbirlere rağmen hızla silahlanmaya devam etmişlerdir. 24 Mayıs ta polis komiseri Hüseyin Hüsnü Bey in bildirdiğine göre 29. Alayın 3. Taburuna ait depodan da 9 adet martini tüfek çalınmıştır 911. Ferik Saadettin Paşa, Ermenilerin ihtilal çıkarmak için bekledikleri bahar ayının geldiğini ve ciddi tedbirlerin alınması gerektiğini bildirmiştir. Buna göre; Van Vilayeti iki sancağa ayrılmıştır. Bu sancakların her birinde birer jandarma taburu ve bir de vilayet dâhilinde dolaşmak üzere 166 sı süvari, 144 ü piyadeden oluşan seyyar tabur vardır. Geçen Haziran ayından bu yana askerlere maaş verilmediği gibi bunlara yiyecek sağlamada dahi zorluk çekilmektedir. Maaş verilmediği için askerin vazifesini yapmasında aksaklıklar görülmektedir. Hatta ne Ramazan da ne de bayramda askere, jandarmaya ne de vilayet memurlarına bir veya yarım maaş bile verilememiştir. Bundan dolayı askerlerden bazıları Rus Konsolosunun hanımının gözü önünde Ermeni soymuştur. Bazen de tenha sokaklarda rastladıkları Ermenilerin eşyalarını gasp etmek gibi uygunsuz davranışlarda bulunmuşlardır. Fesat çıkarmamaları için çalışan Ermeniler hakkında yapılan bu muameleler olumsuz etki doğuracaktır. Ayrıca burada yer değiştirme veya başka yere tayin isteyen Erçiş te memur olan Hamidiye Kumandanı İshak Bey geçici olarak Jandarma Kumandanlığı na tayin olunmuşsa da, bunun yerine Van Alay Beyi olarak getirilecek olan kişinin halkı bilen ve aşiret reisleri üzerinde etkisi olan biri olması gerekmektedir. Şuarayı-ı Devlet in teşekkülünde aza olan Eleşkirtli Mehmet Paşa nın oğlu olan Hamidiye Alaylarının teşkilatında Der Saadet te bulunan ve miri miran rütbesi ile taltif edilmiş bulunan Ahmet Paşa nın Van Jandarma Kumandanlığı na tayinleri uygun olacaktır. Ahmet Paşa Rusya hududunda bulunmuş ve burada bulunan aşiretlerin sükûnlarını sağlamış, inzibati olarak da yararlı hizmetlerde bulunmuş, Rusya halkına ve Rusya da bulunan Ermeni eşkıyasına karşı izlenecek olan politika konusunda sürekli olarak kendisine danışılan biridir. Bunun yanında 910 Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s.249, 5 Mayıs Ergünöz Akçora, a.g.e., s

267 bölgede bulunan Aşiretler hakkında bilgisi olan, eşkıyayı iyi tanıyan, eşkıya ve Ermeniler hakkında bilgi sahibi biridir Sadettin Paşa nın yazısından anlaşıldığı üzere yapılması gerekenlerin başında; 1- Askerlere maaşlarının zamanında verilmesi gerektiği, 2- Bayram gibi özel günlerde yarım ya da bir tam maaş verilmesi, 3- Askerin yiyeceğinin zamanında ve eksiksiz olarak sağlanması, 4- Bölgeye tayin edilecek kişinin mesleğinin mutlaka uzmanı olması, 5- Bölgeye tayin edilecek kumandanların aşiret ve Ermeni ihtilalcileri iyice bilmesi, olaylar hakkında malumatı olması, en önemlisi de hem ihtilalcileri hem de aşiretler üzerinde kontrol sağlayabilecek güce sahip bulunması gerekmektedir. Görünen o dur ki Osmanlı Hükümeti Van da asayişi sağlayamayacak kadar güçsüzdür ve yaklaşık askerin maaşını dahi verememektedir İsyanı Öncesinde Van da Kürt ve Ermeni Mücadelesi Sadettin Paşa, Van a geldiği günden itibaren sadece Ermeni ileri gelenleri ile değil; vilayet dâhilinde bulunan Kürt aşiretleri ile de görüştü. Aşiretlere, Ermenilerin herhangi bir karışıklık çıkarmaları halinde ne olursa olsun yerlerinden hareket etmemeleri ve vilayet merkezine gelmemeleri konusunda onlara uyarılarda bulundu. Verilen bu nasihatler Van ın merkezinde bir süre büyük bir olay çıkmasını önledi 914. Fakat uyarılara rağmen Kürtler, sorumsuzca davranmaya devam etti; biz askeriz Hamidiye Alaylarındanız valinin kaymakamın kumandası altında değiliz diyerek devletin otoritesine karşı gelerek devlet yetkililerinin nasihatlerini dinlemediler 915. Kürtlerin üyesi bulundukları Hamidiye Alayları, II. Abdülhamit döneminde Doğu Anadolu da bulunan aşiretler arasında devletin otoritesini sağlamak ve 912 BOA, Y.EE., Dosya no: 131, Gömlek no: 55, 12 Mart 1312/ 23 Mart 1896; BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:55, 3 Mart 1312/ 14 Mart Bundan başka, 1896 yılının Nisan ayında Van da her tarafa sessizlik hâkim olmakla beraber görünmeyen bir kriz yaşanmaktadır. İş hayatı durmuş, köyden şehre insan akını devam etmekte, ekim dikim için zaman geçmekte ve hiçbir iş yapılmamaktadır; ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:696, April 28, 1896, from Allen to James Barton. 914 BOA, A.MKT.MHM.,Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no: 4, 1312/ Sami Önal, a.g.e., s

268 Ermenilerin çıkardıkları isyanları bastırmak amacı ile kurulmuştur. Bu alayların sadece Van da değil, Doğu Anadolu da çıkan Ermeni olaylarının bastırılmasında ve devletin bölgede ki otoritesinin sağlanmasında önemli katkıları olmuştur. Fakat hiçbir zaman Ermenilerin iddia ettiği gibi Hamidiye Alaylarının kuruluş amacı, Ermenileri öldürmek olmamıştır. Kürt aşiretler, bölgede daha fazla itibar kazanmak için alaylara isteyerek katılmışlardır. Subaylarını kendi aralarında belirleyen ve sancak sahibi olan alaylar, 4. Ordu Komutanlığı nın Süvari Tümenine bağlanmıştır 916. Bölgede özellikle Şemsiki Aşiretinden olanlar, alaylara yazılmıştır. Fakat bu alaylara mensup olan Kürtler, zaman zaman köylerinden çıkarak Ermenilere de saldırmışlardır yılının Mart ayında bu tür olaylara sıkça rastlanılmıştır. Hükümet, kendi eliyle kurduğu bu alayları kontrol altında tutamadığından, sadece Ermeni ihtilalciler ile değil; Kürtler ile de uğraşmak zorunda kalmıştır 917. Bununla birlikte Doğu Anadolu Bölgesi nde bulunan Kürt aşiretlerinin tümü, Hamidiye Alaylarına katılmış ve devlete sadık askerler değildir. İmparatorluğun içine düştüğü aczden yararlanmak isteyen, devlet otoritesine karşı çıkan ve alaylara katılmayan Kürtler de vardır 918. Devletin otoritesini hiçe sayan Kürt aşiretlerinin Ermeni köylerini bastığı ve onların mallarını yağmaladığı, Amerikan Konsolosluk raporlarında da yer almaktadır. Sivas Amerikan Konsolosluğu nun Amerikan Dış İşleri Bakanlığı na 22 Kasım 1895 tarihinde yazdığı raporda, Kürtlerin Ermeni köylerine saldırı ve yağmada bulundukları bilgisi bulunmaktadır 919. Bu bilgilerin hepsi, Sivas Konsolosu Jewette e sözde bir Türk yetkilisi olan Sergent Bekir tarafından verilmiştir 920. Konsolos atürk yetkililerin sözde önlemler aldığı ve her şeyin hükümetin bilgisi dâhilinde yapıldığı da söylenmiştir 921. Konsolos tarafından düzenlenen raporlarda, 916 Bayram Kodaman, II. Abdülhamit Devri Doğu Anadolu Politikası, Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü yay., Ankara, 1987, s A..g.e., s.58-65; sonuç olarak 1312 de Osmanlı zaptiyeleri, Osmanlı vatandaşı sadık Ermenileri Kürt ve Ermeni eşkiyadan korumuştur. BOA, Y.MTV., Dosya no:72, Gömlek no:109, belge 1308 tarihlidir. 918 Ergünöz Akçora, a.g.e., s Despatches From United State Ministers To Turkey Legation of State, Sivas to Secretary of State, T:681, Roll:2, November 22, Despatches From United State Ministers To Turkey, T:681, Roll:2, December 14, Despatches From United State Ministers To Turkey, Legation of State, Sivas to Secretary of State, T:681, Roll:2, November 22,

269 sürekli olarak hükümet suçlanmakta; fakat bir delilin olmadığı da, Amerikan Dış İşlerine bildirilmiştir 922. Erzurum Amerikan Konsolosu Bergholz da bu konuda, Kürtler hala kontrol altına alınamadı. Jandarma albayını öldürmekle suçlanan Modeki Aşireti cezalandırılmış değil. Kürtler şu anda İmparatorluğun koruması altındalar ve dayanışma içindeler. Bitlis ve Van vilayetinde bulunanlar ise tamamen kanun tanımaz olanlar. Kendi aşiret ağaları haricinde kimsenin otoritesini tanımazlar. Hem askeri hem de sivil yöneticilerden bağımsız hareket ederler. Yazın dağlara geri dönerler. Geri döndüklerinde ise köyleri yağmalar, hayvanları kaldırır, kız ve kadınları kaçırırılar. Ermeni köyleri kendilerini Kürtlere haraç ödeyerek korurlar 923 demektedir. Sadettin Paşa da, Kürtlerin Ermeni köylerine saldırılarını önlemek amacı ile aşiret reisleri ile Hükümet Konağında yaptığı toplantıda onlara, gayr-i imüslimlere ve reayaya kim eziyet ederse cennete rahat edemez. Bir adam her haliyle cennetlik olup cennetin içine girmiş olsa dünyada gayri müslimlere eziyet ettiği için cennete bile rahat edemeyecektir İslami hükümlere dayanılarak Ermeni halkın yüzyıllardan beri can, mal ve ırzları korunmuş, yüce saltanatın altında huzur ve güven içinde yaşamaları sağlanmıştır. Ermeniler bazı kötü niyetlilerin teşviki ile vergi vermeme, itaat etmeme gibi yollara sapmışlarsa onları terbiye etmek İslam halkına değil devlete düşmektedir demiştir 924. Bütün nasihatlere rağmen Kürtlerin neden olduğu olaylar giderek artmıştır. Hatta alaylara dâhil olan Kürtler de, nümayişlere katılmıştır. Örneğin, Hakkâri Sancağı na bağlı Hamidiye ve Mahmudî kazalarında bulunan aşiret halkından olan ve süvari alaylarına mensup kadar Kürt, çevrede bulunun Ermeni köylerine dağılmış ve huzursuzluk çıkarmıştır. Alaylardan olan diğer bir grup Kürt de, Erek Nahiyesine bağlı olan Değirmen adındaki Ermeni köyünü basarak beş kişiyi ve saman getirmekte olan bir Ermeniyi öldürmüştür. Bunlar sadece Değirmen Köyüne değil; çevrede bulunan birkaç Ermeni köyüne de baskın düzenleyerek kaçmışlardır. 922 Despatches From United State Ministers To Turkey, Legation of State, Sivas to Secretary of State, T:681, Roll:2, September 12, Despatches From United State Ministers To Turkey, T:568, Roll:1, July 12, 1896, from Bergholz to Secretary of State. 924 Sami Önal, a.g.e., s

270 Arkalarından asker ve zaptiyeler gönderilse de, Kürtlerin bölgeyi çok iyi tanımalarından dolayı takip edilmeleri ve yakalanmaları mümkün olmamıştır 925. Kürtlerin Ermeni köylerine saldırdığını gösteren bir başka olay da, 22 Nisan 1896(10 Nisan 1312) da yaşanmıştır. Mahmudi Kazasında bulunan Milan Aşiretinden Misika(?), Temo(?), Nezie (?) isimli Kürtler, yanlarında sürmeli ve kalpaklı tüfeklerle Erçiş Nahiyesine bağlı Kozluca Ermeni köyüne saldırmıştır. Tüfekleri ateşlemeye başlamaları ile birlikte, köyü savunmakla görevli olan zaptiye, geçici olarak bulunan polis memuru ve köylüler bir eve doluşarak hemen kendilerini korumaya çalışmışlardır. Çıkan kargaşa sonunda, bir zaptiye ağır şekilde yaralanmıştır. Milan Aşiretinden olan Kürtler, bu baskında ihtilalcilerden 10 kadar Ermeni yi kendilerine teslim etmelerini istemişler; daha sonra da ellerine geçirdikleri eşya ve hayvanlarla kaçmışlardır. Kürt eşkiyayı takip eden seyyar zabitler ise Ermeni köylülerden çalınan eşya ve hayvanları ele geçirmişler; fakat ihtilalcilerin kaçmasını önleyememişlerdir 926. O halde yapılması gereken ilk iş aşiretler arasında sükûneti sağlamak amacı ile bölgeye derhal asker göndermektir. Hükümet yetkilileri, Kürtlerin Ermeni köylerine saldırmalarını önlemek amacı ile gerekli askeri tedbirleri almışlardır. Fakat asayişi sağlamakla görevli olan askerlerine yiyecek sağlayamama durumu ile karşı karşıya kalmaları bu defa da asker arasında kıpırdanmalara neden oldu. Askerler, ne nöbet tutmaya ne de Ermeni ihtilalcileri takip etmeye güçleri olmadığını her fırsatta belirtip istifa etmek istediklerini söylemişlerdir 927. Bununla birlikte, Saadettin Paşa saraydan onay aldıktan sonra asayişin sağlanması için bir tabur askeri Mahmudi Kazasına; ikisi redif ve yedisi nizamiye olmak üzere mevcutlu dokuz tabur askeri de Van ın merkezine ve Vilayet dâhiline gönderdi. Böylece, çevreye yayılan Kürtlerin kontrol altına alınması ve güvenliğin sağlanması daha kolaylaştı 928. Ayrıca, Kürtler tarafından saldırıya uğrama 925 BOA,Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:38, Lef no:6, 1 Mayıs 1311/ 13 Mayıs Kürtler sadece Ermenilere değil, bölgede bulunan yabancılara da saldırdı. Örneğin, Fırat Koleji müdürü olan Gates in evinin yakılarak Kürtler tarafından yağmalandığı bilinmektedir. Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:66, November 28, 1892, from John W. Foster to Thomson. 926 BOA, Y.EE., Dosya No:131, Gömlek no:38, Lef no:8, 19 Nisan 1312/ 1 Mayıs Belge:10 Nisan 1312 tarihlidir. 927 BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:38, Lef no:8, 19 Nisan 1312/ 1 Mayıs BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:38, Lef no:6, 1 Mayıs 1311/ 13 Mayıs Belge:21 Mart tarihinde yazılmış, olaylar 17 ve 19 Mart 1312 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. 252

271 ihtimali olan Ermeni köylerine küçük müfrezeler yerleştirmek yerine; seyyar piyade ya da süvari bölükleri konmasının daha uygun olacağına karar verdi. Alınan tedbirlere rağmen yine de Kürtlerin, Ermeni köylerine yaptıkları saldırılar önlenemedi 929. Ermeni köylerine saldıran ve Ermenilerin mallarını yağmalayarak hayvanlarını gasp eden Kürt aşiretleri olduğu gibi, onları koruyan aşiretler de vardır. Van bölgesinde farklı Kürt aşiretleri olduğu konusunda, Rus General Mayewski şöyle bir örnek vermiştir yılları arasında Kürtler şüphesiz Ermenilerin düşmanı idiler. Fakat yağmacı oldukları iddialarıyla meşhur olan Kürt ağaları Ermenileri korumuşlardır. Örneğin, Van da Haydaranlı Aşiretinden Emin Paşa Adilcevaz Kasabası nda Ermeni köylerini yağmalamak istediği zaman köylüler yine Haydaranlı ağalarından olan Hüseyin Bey e sığınmışlardır. Hüseyin Bey de onları 60 süvari ile birlikte korumuştur. Ne yazık ki şimdi bu bey konsolosların etkisi ile sürgüne gönderilmek istenmektedir 930. Mart ayında, Şoylu Aşireti reisi Cafer Bey in Ermenilere karşı hareket eden Müslüman ahaliden Hasan, Hüseyin, Mehmet isimli şahısların yakalanmasında büyük katkısı olmuştur. Aşiretlerin bazıları da, Osmanlı hükümet yetkililerine isyanın bastırılması konusunda yardım etmişdir. Bu durum aşiretlerin de kendi aralarında devlet yanlıları ve devlet karşıtı olanlar olmak üzere bölündüklerini göstermektedir 931. Van çevresinde yaşayan Kürtlerin, Ermeniler tarafından çıkarılan her olayda şehrin etrafını sarmaları ve zaman zaman da Ermeni köylerine saldırmaları, Ermeni ihtilalcilerin yaptıklarını meşru bir zemine dayandırmasına adeta yardım etmiştir. Ermeni ihtilalciler, doğrudan doğruya isyan çıkarmak niyetinde değildir. İlk olarak, Kürtler arasında huzursuzluk çıkararak kendilerine saldırmaları için kışkırtmışlar; onlarla çarpışmışlar; sonra da yaptıkları saldırılara sözde kendi nefislerini müdafaa ediyorlarmış hissini vermişlerdir 932. Ortaya çıkan kargaşalıkta, Ermenilerin 929 BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:38, Lef no:6, 1 Mayıs 1311/ 13 Mayıs Belge:19 Mart tarihinde yazılmıştır. 930 Rus Generali Mayewski nin Doğu Anadolu Raporu, Van ve Bitlis Vilayetleri Askeri İstatistiki, (Çev: Mehmet Sadık), Van Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü yay., No:4, Van, 1997, s BOA, Y.EE.,Dosya no:131, Gömlek no:38, Lef no:21-a, 18 Zilkade 1313/ 21 Mart BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, s.4, 1312/

272 öldürüldüğünü ve mallarının yağmalandığını da söylemişlerdir. Ermenilerin, Kürtlerin ve hatta Türklerin kendilerine saldırdığı yolundaki iddialrının arkasında yatan tek neden ise, Batının dikkatini çekmek ve müdahalesini sağlamak olmuştur. Ermeni ihtilalciler, aşiretlerin ayaklanmalarını hatta devlet kuvvetleri ile karşı karşıya gelerek çarpışmalarını da istemektedir 933. Sonuçta devlet, halkı ile karşı karşıya getirilerek daha da zayıflatılmış ve dış müdahalenin kolaylaştırılması sağlanmıştır. Olaylar, tam olarak büyük devletlerin yönlendirdiği Ermeni ihtilalcilerin planladığı doğrultuda gelişmiştir. Ermeni ihtilalciler, bölgenin en büyük aşiretlerinden olan (8-10 bin kişilik) ve Van Vilâyeti nin Şatak Kazası ndan Musul sınırına kadar yayılan Ertuş Aşireti nin Kirâvi koluna, Nurdüz mevkiinde bulunan Meryemana Kilisesi civarında 25 Mayıs 1896(13 Mayıs 1312) da saldırmışlardır 934. Bu aşiretten 4 kişi ölmüş; 3 kişi de yaralanmıştır 935. Bu olayın hemen ardından Havahor(?) Nahiyesinin Engil(?) isimli Ermeni köyünde iki Kürt daha öldürülmüştür. Ermeni ihtilalcilerin takip edilmesi için, hükümetçe devriyeler gezdirilmiştir. Ermeni ihtilalciler, hangi Ermeni köyüne gitse silahlarını kolaylıkla saklamış; görünüşlerini değiştirmek için elbise verilmiş ve çalışan köylüler arasına karıştırılarak yakalanmalrı önlenmiştir 936. Kürtlerin bu durum karşısında heyecana kapılarak taşkınlık çıkarmasını önlemek amacı ile hükümet nasihatler vermeye devam etmiştir. Herhangi bir olaya meydan vermemek için, sadece nasihatlerle de yetinmemiş; bunun yanında, Kürtler arasında Erkan-ı Harbiye yüzbaşısının kumanda ettiği askeri birlikler de dolaştırılmıştır 937. Bu önlemlere rağmen Ermeniler, gizliden de olsa hazırlıklarına devam etmişlerdir. Nitekim Rus General Mayewski, Rus Konsolosluğunun yanında bulunan büyük evlerde Ermeni gençlerinin toplanarak askeri talim ve bazen de heyecana kapılarak atış yaptıklarını sonradan öğrendiğini belirtmiştir. Bu konuda onun aktarımı şu şekildedir: gecenin derin sessizliği Van şehrine mahsus bir haldir. Akşam olup yıldızlar çıkınca Van sokaklarında eser-i hayat görünmez. İşte böyle derin bir sessizliği ihlal eden tüfek sesleri ufak çocukları korkutmuş ise de, sonra 933 Mehmet Hocaoğlu, a.g.e., s BOA, A.MKT.MHM.,Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, s Ermeni eşkıyası bu kadarla da yetinmeyip, öldürdüğü kişilerin cesetlerini parçalayarak, kalplerini çıkararak vahşet uygulamıştır. 936 Günümüzde aynı yöntemi PKK da kullanmakta ve bu nedenle teröristlerin yakalanması zorlaşmaktadır. 937 BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, s.13, 1312/

273 velileri Van da gece bekçilerinin böyle silah atmaları adetmiş diye onları teselli etmişler ve bu seslere alışmışlardı. Silah seslerinin sebebi sonradan meydana çıkmıştı 938. Ayrıca Mayewski, Avrupalıların Kürtlerin hırsız, eşkiya ve yağma ile geçinen adamlar olduklarını iddia ettiklerini söylemiştir 939. Van da uzun yıllar devam eden huzursuzlukların kaynağını teşkil eden Ermeni nümayişleri, 1896 yılında çıkaracakları büyük isyana kadar sürmüş ve her fırsatta Müslümanlara ve Kürtlere karşı acımasız saldırılarda bulunmuşlardır. Nitekim bu dönemde, Meclis-i İdare-i Vilayet azasından birinin bir Ermeni tarafından öldürülmek amacı ile kurşunlanması; saygın tüccarlardan birine yine gün ortasında Ermeniler tarafından ateş edilmesi; Van Nizamiye Zaptiye Karakolu nun çok yakınında bulunan bir polisin Ermeniler tarafından kurşunlanarak, baltalarla öldürülmesi ve buna karşılık diğer bir polisin rovelver silahı ile Ermeni ye ateş etmesi; mal satın almak için Van a gelen Makori Aşiretinden birkaç Kürtün sabaha karşı Van dan çıkarken Ermeniler tarafından kurşun ve hançerle öldürülmesi; hükümet tarafından hafiyelik yapmakla görevlendirilen bir Ermeni nin yine kendi vatandaşları tarafından Yedi Kilise yanında öldürülmesi; Ermeni gençlerinin birer ikişer gruplar halinde eşkiya çeteleri oluşturarak birlikte gezmeleri Van da çıkan huzursuzluklardan sadece bir kaçını oluşturmaktadır Van İsyanı Öncesinde Amerikalı Misyonerler ve İsyanın Sebebleri Van Ermeni isyanın çıkmasındaki öenmli nedenlerden biri de bölgede faaliyet gösteren Amerikalı misyonerleridir Osmanlı-Rus Savaşı döneminde Van Amerikan misyonunda görevli olarak çalışan Helen- Henry S. Barnum ve George- Martha Raynolds, yazdıkları mektuplar ve raporlarla hem İngiliz diplomasisinin hem de Amerikan kamuoyunun bilgi kaynaklarını oluşturmuşlardır. Bu dönemde Van, özellikle diğer Doğu vilayetlerine göre savaştan en fazla etkilenen bölgelerdendir. Van da yaşayan Ermeni halkı, savaşın başlaması ile birlikte Rus askerlerini kurtarıcı olarak görmüştür. Bunun nedeni de, sözde Müslüman askerlerin Ermenilerin 938 Rus Generali Mayewski nin Doğu Anadolu Raporu, Van ve Bitlis Vilayetleri Askeri İstatistiki, (Çev: Mehmet Sadık), Van Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğü yay., No:4, Van, 1997, s A.g.e., s BOA, Y.PRK.DH., Dosya no:5, Gömlek no:44, 2 Mart 1310/ 14 Mart

274 dükkânlarına saldırmaları, mallarını yağmalamaları ve onları baskı altında tutmalarıdır. Savaş sırasında, Ermeni köylüsünün zarara uğraması ve askerlerin Ermeni dükkânlarını yağmalaması sonucu Ermeni burjuvazisinin intikam almak üzere Ermeni ihtilalcilerle iş birliği yapması, onların silaha sarılmalarına neden olmuştur 941. Bu dönemde Osmanlı Devlet i, sadece kendi yönetimi altında yaşayan gayr-i müslimleri değil; Müslüman çoğunluğu da koruyacak güce sahip değildir. Amerikalı misyonerlere göre, Van da Ermenilerden oluşan devlet karşıtı büyük bir topluluk mevcuttur. Onlar bunun nedenini, Ermenilerin Müslümanlardan korkmalarına bağlamaktadır. Amerikalı misyonerler, Müslümanların silahlı olmasının, istedikleri zaman serbestçe silahlarını kullanbilmeleri ve talim yapabilmelerinin, Ermenilerin her geçen gün korkularını arttırdığını da söylemektedirler. Kısacası Ermeniler, Müslümanlardan korkmaktadır ve bu nedenle silaha sarılmışlardır 942. Misyoner Raynolds Ermenilerin kendilerini savunmak amacı ile silaha sarılmalarının diğer nedenini de Van da bulunan gözü dönmüş eşkiyaların çalışmalarıdır 943 diyerek açıklamaktadır. Ayrıca, Amerikalı misyonerler, Van da Hükümetin emri olmadan Müslümanların hiçbir şekilde hareket edemeyeceğinede inanmaktadırlar. Amerikalı misyonerlerin düşüncelerinden çıkarılacak iki sonuç vardır. Müslümanlar, hiçbir kanunu tanımadan ya da neden olmaksızın istedikleri şekilde silah kullanabilmektedir. Ermeniler de sadece kendilerini korumak ve Müslümanlardan korktukları için silahlanmaktadır. İkinci konu ise, Ermenilerin hükümetin emri ile öldürüldüğü iddialarıdır. Eğer, Müslümanlar tarafından Ermeniler öldürülmüş olsalardı; Van Ermeni Piskopos Vekili Akdamar Manastırı Katogigos u Artin, Osmanlı Hükümetinin Ermenilere adaletli davrandığı için padişaha teşekkürlerinin bildirilmesini ister miydi 944? Amerikalı misyonerlere göre; Van da yaşayan Ermenilerin silaha sarılmalarının diğer bir nedeni ise, devletin özellikle Ermeni halktan zorla vergi toplamasıdır. Amerikalı misyonerler, devletin güvenliği sağlayamamasına rağmen; 941 Hans Lukas Kıeser, a.g.e., s.302. Misyoner Raynolds 1877 yılının Mayıs ayında Theodore Baldwin e yazdığı mektubunda, Rus askerlerinin iki gün içinde Van a geleceklerini ve onların gelmesini beklediklerini yazıyordu. 942 Despatches From Consulate of United State United to State Ministers, from Thomas from H. Norton to Department of State, T:579, Roll:1, Vol:1, September 12, Despatches From United State Ministers To Turkey, T:77, Roll:67, August 21, 1896, from Acting Secretary Alvey A. Adee to Alexander W. Terrell. 944 BOA, Y.PRK.DH., Dosya no: 9, Gömlek no: 36, 22 Kanun-i sani 1312/ 3 Şubat

275 vergilerin toplanmasını asla aksatmadığını düşünmektedirler. Misyonerlere göre yapılan en büyük haksızlık ise, birinci defa ödenen vergilerin makbuzları kesilmesine karşılık; tekrar istenmesi ve kesilen makbuzların kontrol edilmemesidir. Bununla birlikte vergi memurlarının, köylere geldiklerinde hayvanlarına bakılması, kendilerine yiyecek ve kalacak yer temin dilmesinin köy halkına baskı yapmak anlamı taşıdığına da inanmaktadırlar. Bu yolla köylülerin fakirleştiği iddia edilmektedir. Ermeni köylüleri sıkıntıya sokan bir diğer durum ise; alışveriş için şehre geldiklerinde mallarının çalınmasıdır. Ermenilerin bu kötü durumlarında ve silaha sarılmalarında, devletin güven ortamını sağlayamaması kadar; Kürtleri de kontrol altında tutamaması ve Kürtlerin Ermeni köylerine saldırmaları da etkili olmuştur. Kürtler, Ermenilerin topraklarını yağmalamak için saldırmakta; Ermenilerin ineklerini kaçırmakta; mahsulleri daha tarladan kaldırmadan yakmakta ya da çalmaktadır. Bütün bunlar ise; Ermeni köylülerin vergi ödeme gücünü azaltmiştır. Bu nedenle, Kürtlerin mutlaka kontrol altında tutulması gerekmektedir 945. Misyonerlere göre, Ermenilerden fazla vergi alınmaması ve Kürt saldırılarından fakir Ermeni köylerinin korunması, bölgede güvenliği sağlanması gerekmektedir. Aslında bütün bu olumsuz koşullar Ermenileri isyan ettirmiş değildir. Osmanlı Devleti nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi bunalımlar düşünüldüğünde, sadece Ermenilerin değil; Müslüman Türklerin de devlete karşı isyan etmesi gerekir. Müslümanlar, vergi ödemeyen ve Kürt saldırı ile karşı kalmayan bir toplum değildir. Devletine bağlı olan sadık tebaanın devletin içine düştüğü acizden yararlanarak onu daha da içinden çıkılamaz bir duruma sokmasının herhalde farklı nedenleri vardır. Van da yaşayan Ermeni gençler, büyük devletlerin ilgisini çekmek aynı İstanbul da olduğu gibi gösteri yapmak istediklerini Amerikalı misyonerlere söylemişlerdir. Bu gösterinin amacı, Berlin Antlaşması nın 61. maddesinin etkin kılınması ve gerekli reformların yapılmasıdır. Bu konuda, misyonerlerin kendilerini desteklemelerini istemişlerdir 946. Mim Kemal Öke, Batı müdahalesi Doğu 945 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, December 8, Burada sürekli olarak Ermeni Hıristiyan tabiri de misyonerler tarafından kullanılmakta ve Ermenilerin dinsel kimliği ön plana çıkarıcarak Hıristiyan devletlerinin daha fazla dikkati çekilmek istenmektedir. 946 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, November 5, 1890, from Herbert Allen to Dr. Judson Smith. 257

276 Anadolu nun Ermenileştirilmesi için vazgeçilmez bir koşul, terör ise o günkü şartlarda bu müdahaleye yol açacak kapının yegâne anahtarıdır 947 verilecek olan desteğin önemini ve amaca ulşamanın yöntemini belirtmiştir. diyerek Amerikalı misyonerlerin mektuplarına ve konsolosluk raporlarına göre Van da olaylar, 1895 yılının sonbaharından itibaren başlamış ve Aralık ayında Vilayette huzursuzluk gittikçe artmıştır. Misyonerler, Van Valisinin çok dürüst bir kişi olduğunu, Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında bir ayırım yapmadığını; fakat yine de, asayişi sağlamakta başarısız olduğunu belirtmişlerdir. Amerikalı misyonerler asayişin sağlanamamasından dolayı köylere gidemediklerinden ve bu nedenle de yardım götüremediklerinden sürekli olarak yakınmışlardır yılının sonbaharından itibaren olayların giderek artması ise, iki nedene bağlıdır. Bunlardan biri, Ermenilerin bölgede güçlü ve örgütlü olmaları diğeri; de Vali Nazım Paşa ve bazı askerlerin bölgede meydana gelen çatışmaların büyümesini önlemek adına gösterdikleri çabadır 949. Van da meydana gelen olaylardan dolayı Mardin de yapılan yıllık toplantılara(1894) Van dan temsilci gönderilmemiştir 950. Buna, haberleşme konusunda yaşanan sıkıntıların her geçen gün artması da neden olmuştur. Misyoner Allen, 11 Aralık 1895 de Judson Smith e yazdığı mektupta Van da yaşanan sıkıntıları... köyler çok acı çekti ve yağmalandı... bizler kötülükleri önlemek için en iyisini yapıyoruz yerel komite de huzursuzluk içinde... Bu durumun en kötü özelliği bizim henüz köyler arasında dolaşmamamız ki bu köylerde büyük sıkıntı var. Arkadaşlarımız bu köylerden koyunların, ineklerin ve buğdayların çalınmasının ne anlam taşıdığını tahmin edemeyebilirler...ülkenin her yanından gelen haberler misyonerlerin acı içinde olduğunu ve büyük kayıplara uğradığını göstermekte. Hükümetimiz bu Türklere unutamayacakları bir ders vermeli. Şimdi tam zamanı radikal bir şeyler yapılana kadar hiçbirimizin hayatı güvenlikte değil... diyerek anlatmaktadır. Bunun kanıtı olarak da, Dr. Barnum un odasında bulunan boş kovanları ve nedensiz çıkan yangınları göstermektedir. Misyoner Allen, bütün 947 Mim Kemal Öke, a.g.e., s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:696, December 11, 1895, from Allen to James L. Barton. Van daki karışıklık için ayrıca bkz: ABCFM, , Eastern Turkey Mission, Reel:701, March 21, 1894, from Kimball to Judson Smith; ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:696, Vol:12, March 25, 1896, from Allen to James L. Barton. 949 Hans Lukas Kieser, a.g.e., s ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, June 2, 1895, Van, from Herbert Allen to James Barton. 258

277 bunların sorumlusu olarak hükümeti işaret etmekte ve asla tazminat gibi bir yaptırımın yeterli olmayacağını sürekli olarak belirtmektedir 951. Mart ayı, isyan hazırlıklarının en çok yapıldığı ve olayların arttığı bir aydı. Misyoner Raynolds, Van da 8 Martta geçen bir olayı 8 Mart akşamı eşkıyalardan bir bölümü caddeden geçiyordu. Onları tutuklamak için askerler girişimde bulundu ve bir tanesini tutukladı. Arkadaşlarının yanına gitmek isteyen eşkıya isteği kabul edilmeyince askeri öldürdü. Bu olay doğal olarak Müslüman halkın kızgınlığını bir defa daha arttırdı. Özellikle Ramazan geldiğinde ve Ermeniler arasında büyük korku yayılırdı. Ermeniler dükkânlarını açamaz ve gerekli olmadıkça caddelerde görünmezlerdi. Devlet yetkililerinin olay çıkaran Türkleri tutuklaması barışı sağlamak çabasında olduklarının bir göstergesidir. Eğer hükümet bayram boyunca etkili bir şekilde devriyeleri gezdirmeye devam ederse yeni olayların çıkması önlenir. Kürtlerin şehre saldırmalarını önlemek için de yolların tutulması ve güveliğin arttırılması gereklidir. Bu konuda devlet yetkilileri İngiliz Konsolosuna söz verdi. Bu kış burada yaklaşık kişiyi besledik. Hiç kimsenin çalışmadığı bu fakir şehirde en büyük harcamayı ise ekmek için yaptık 952 cümleleriyle anlatmaktadır. General Mayewski de Mart ayında olayların şiddetinin giderek arttığını belirtmektedir. Bu dönemde özellikle Ermeni ihtilalciler, maddi destek sağlamadıklarından dolayı kendi vatandaşlarına saldırmaktadır. 9 Mart gecesi, bir tüccarın oğlu olan Ohannes ahır odasında otururken Soko isimli biri tarafından öldürülmüş, aynı gece Van ın Şabaniye Mahallesinde, Vahan ve Karabet isimli iki Ermeni İskele Mahallesine giderken paraları çalınmış ve öldürülmüştür. 11 Mart gecesi, terzi Mıgırdıç Başyan, Karabet ve Haço İskele Mahallesi nden şehre giderken bilinmeyen kişilerin saldırılarına uğrar ve paraları ile üzerlerindeki tabancaları çalınır. Saldırıya uğrayanlar, sadece Ermeniler değildir. 13 Mart günü, Emin Paşa Mahallesi nden İskele Mahallesi ne giden Tevfik isimli bir Türk de, saldırıya uğrar. Mart ayında bu türden olaylar sürer gider ABCFM Arşivi, , Esatern Turkey Mission , Reel:695, December, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, 1896, from G. C. Raynolds to Judson Smith. Misyoner Raynolds, 18 Martta yazdığı bu mektupta Ermenilere yapılan işkence olaylarını hastanedeki işlerinden dolayı görmediğini belirtmektedir. Fakat yazış şekli sanki olaylara bizzat kendisinin tanık olduğu izlenimini vermektedir. Bu mektup ve raporların Amerika ya gönderildiği, gazeteler ve kendi yayın organları olan misyoner dergilerinde yayınlanarak Türklere karşı yoğun bir propaganda yürütüldüğü unutulmamalıdır. 953 Ergünöz Akçora, a.g.e., s

278 Amerikalı misyonerlerin mektuplarından anlaşıldığı üzere Van da, Nisan ayının ilk haftasına Kürtlerin çıkardığı olaylar hâkim olmuştur. Bu mektuplarda Van da yaşanan olayların nedeni olarak Kürtler görülmektedir. Misyonerler, her zaman Kürtleri, Hıristiyan halka karşı olmakla suçlamışlardır. Onlara göre, Hıristiyan halkın özellikle de misyonerlerin tek koruyucusu İngiliz Konsolos Williams dır. Konsolos William(İngiliz İkinci Konsolsu Binbaşı Williams) sadece, Hıristiyanlar tarafından değil; Müslümanlar tarafından da sevilmekte ve saygı görmektedir. Misyonerlere göre, bunun nedeni önyargısız olarak her iki halka eşit davranmasından kaynaklanmaktadır 954. Nisan ayında şehrin birkaç saat uzağında bulunan bir köy, Kürtler tarafından yağmalanmış ve 25 kişi öldürülmüştür. Hükümetin Kürtlere karşı etkili önlemler almadıkları, sürekli olarak misyonerler tarafından dile getirilmiştir. Kürtlerin yolları kesmesi ve Ermeni köylerini yağmalamalarından dolayı Ermeniler dönmek istememektedir. Fakat Reform Komiserinin verdiği güven telkin edici sözler ve Konsolos Williams ın da köylüleri cesaretlendirmesi sonucu 5 kişi köyüne dönmüştür 955. Kürtlerin artan saldırıları karşısında, bu saldırıları önlemek adına bölgeye gönderilen Sadettin Paşa nın da başarılı olmadığı, Amerikalı misyonerler tarafından düşünülmektedir 956. Hükümet gittikçe zayıflamakta ve buna bağlı olarak Kürtler de gittikçe azgınlaşmaktadır. Başka bir değişle, eşkiya olan unsurlar vilayetin huzurunu ve güvenliğini tehdit etmektedir. Kürtler, bugünkü durumun sorumlularıdır. Van Vilayetinde ve şehir merkezinde devleti tahrik edecek kadar fazla olan Kürtler, Hıristiyan halka da karşıdır 957. Özellikle de gölün güney kıyısında bulunan Kürt, aşiretler, Ermenilere saldırmaktadır. Kürt haydutlar şehre geldiklerinde ise, dükkânlar derhal kapatılmaktadır. Ermeni halk, Kürtlerden o kadar korkmaktadır ki; misyonda verilen akşam derslerine dahi katılamamaktadırlar. Misyoner Raynolds, hafta içinde akşam 954 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:696, April 28, 1896, From Allen to James Barton. 955 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, April 1, 1896, from G.C.Raynolds to James Barton. 956 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, April 10, 1896, from G.C.Raynolds to James Barton. Mektuplarda, Saddetin Paşa nın ismi yerine; Reform Müfettişi tanımı kullanılmaktadır. 957 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:695, April 23, 1896, from Allen to James Barton. 260

279 derslerinden evlerine dönen Ermenilerin saldırıya uğradıklarını, yapılan saldırı sonucunda ise Ermenilerden ve saldırganlardan birer kişinin öldüğünü söylemektedir 958. Amerikalı misyonerler, Kürtlerin sadece Ermenilere değil zaman zaman kedilerine hatta konsoloslukta bulunan yetkililere dahi saldırdıklarını rapor etmişlerdir. Özellikle can güvenliklerini sağlamak amacı ile Amerikan Savaş Bakanlığı ndan kendilerine silah temin etmelerini istemektedirler 959. Misyonerlere göre Ermeniler, Hıristiyan oldukları için öldürülmektedir. Onlar açlığa, susuzluğa, korunaksızlığa hiç şüphe yok ki ölüme terk edildi. Bu olaylar beraberinde onların zorla Müslümanlaştırılmasını da getirdi. Bütün bu çaba Hıristiyan dinini ortadan silmek içindi. Ermenilerin kiliseleri, kutsal yerleri, manastırları yağmalandı ve sonra da yıkıldı. Hıristiyanlığı inkâr etmedikleri için manastırdaki keşişlere ve rahiplere zarar verildi denilmektedir 960. Türklerin Ermenilere Müslüman olmaları için baskı yaptıkları iddialarıda mevcuttur 961. Bu iddiaların ne kadar mesnetsiz olduğunu göstermek açısından, Ermenilerin Van ın çevre kazasında çıkardıkları olaylardan bahsetmek gerekecektir. Van ın bir kazasında çete şeklinde teşkilatlanan Ermeniler, yolda bekledikleri bir Kürdü ve zaptiyeyi öldürmüşler; bunlardan başka Kürt kıyafeti giymiş olan bir Ermeni nin Ben İslam değilim demesi üzerine sünnetli olup olmadığının kontrol edilmesiyle ve Ermeni ye benzetilmesinden dolayı ona dokunmamışlardır 962. Buradan çıkarılması gereken önemli bir sonuç vardır. Müslümanların, Ermenileri sadece Hıristiyan olduklarından dolayı öldürdükleri iddiaları doğru değil; Ermenilerin, Türkleri Müslüman oldukları için öldürdükleridir. Hâlbuki Müslümanların amacı, hiçbir zaman Avrupalı devletlerin misyonerlerinin ve konsoloslarının iddia ettiği gibi, Hıristiyanlığı yok etmek, kiliseleri yıkmak, rahipleri öldürmek ve Ermenileri zorla Müslüman yapmak değildir 963. Ermenilerin zorla Müslümalaştırıldığı konusunda; Misyoner Reynolds bu 958 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, June 13, 1896, from G. C. Raynolds to James Barton. 959 Despatches From Consulate of United State United to State Ministers, T:579, Roll:1, September 17, 1901, from Harput Legation to Asisstant Secretary of State David J. Hill. 960 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, June 13, 1896, From G. C. Raynolds to James Barton. Ermenilerin kılıç yolu ile Müslümanlaştırıldıkları hakkında bkz: Despatches From United State Ministers To Turkey, T:568, Roll:1, July 21, 1896, from Berghalz to Secretary of State. 961 Despatches From United State Ministers To Turkey, Legation of State, Sivas to Secretary of State, T:681, Roll:2, Vol:2, November 22, BOA, Y.PRK.DH., Dosya no:5, Gömlek no:44, 2 Mart 1310/ 14 Mart Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:60, January 30,

280 dönemde Ermeni nin İslamiyet i kabul ettiğini kendisine ulaşan rakamın kişi olduğunu belirterek, bunun toplam nüfusun 1/10 oluşturduğunu rapor etmiştir 964. Bu konuda Terrell, Amerikan Dış İşlerine gönderdiği raporunda; Tanrılarını inkâr etmeyenler bunu hayatları ile ödediler. Ermeni Kiliseleri Hıristiyan kiliselerinin en sağlam ve eskisidir. Son 50 yıl boyunca bu kiliseler ahlaki, bilimsel ve dinsel olarak büyük ilerleme katetti. Fakat şimdi bu eski çağdan kalan kiliseler Müslümanlarca imha edilmektedir. Bu Türkiye de Hıristiyanlığa karşı bir saldırıdır. diye yazmaktadır 965. Konsolosun ifadesinde dikkat edilmesi gereken nokta, Müslümanların Hıristiyanlığın yok edilmesi amacı ile Ermenileri öldürdükleri iddiasıdır. Hâlbuki, Ermenilerin Türklerin Anadolu ya geldikleri andan itibaren dinsel inançlarını yerine getirme özgürlüklerine sahip oldukları, Bizansın zulmünden onları Türkerlin kurtardığı unutulmamalıdır 966. Sadettin Paşa, Ermenileri Müslüman olma konusunda zorlayanların bazı aşiret ağaları ve Van Piskoposu olduğunu söyler. Bu durum, hem aşiret ağalarını hem de Piskoposun yararınadır. Korktuğumuz için Müslüman olduk diyen Ermenilerin ellerindeki mazbataları alan Piskopos, İngiliz Konsolosuna ve Amerikalı misyonerlere giderek kendilerinin ne kadar zor durumda ve korunmaya muhtaç olduklarını anlatır. Bu durum karşısında Konsoloslar, Van Valiliği ne gerekli yazıları yazarak Ermeni halkın can güvenliğini sağlamak için koruyucu verilmesini isterler. Bu amaçla, Ermeni köylerinin her birine bir ya da iki Kürt bekçi gönderilir. Fakat halk, yine de memnun kalmaz bu sefer de bekçileri boşu boşuna beslediklerini söyleyerek yine şikâyet ederler. Sadettin Paşa, Ermenilerin korunmaya ihtiyacı olmadığını belirterek asıl amaçlarının kendilerini bütün dünyaya 964 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission, Reel:676, Vol:16, December 11, 1894, Van. 965 Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:60, January 30, Katolik ve Ortodoks mezhepleri dışında kalan Hıristiyan sorumluluğu da, Ermeni Patriğine verilmiştir. İstanbul Ermeni Patrikhanesi ni Eçmiyazin ve Kudüs Patrikhanesi nden daha üstün statü verilmesi de Osmanlılar ve Ermeniler arasındaki dostluk ve güven zemini oluşturan önemli etkenlerden biridir. Yavuz Ercan, Türkiye de XV. Ve XVI. Yüzyıllarda Gayrimüslimlerin Hukuki, İçtimai ve İktisadi Durumu, Belleten, XLVII/ 188, Ankara, 1984, s.1133; Bayram Kodaman,a.g.e., s.37. Osman Bey in Ermenileri Bizans zulmünden kurtarıp Anadolu da ayrı bir toplum olarak örgütlenmesine ve ilk Ermeni merkezin Kütahya da açılmasına izin verdiği, Fatih Sultan Mehmet in 1461 yılında Bursa da bulunan Ermeni lideri Hovakim i çağırıp bir ferman ile Ermeni Patrikhanesi ni kurdurttuğu bir gerçektir. Bu durum Kafkasya da, Balkanlarda, İran da, Kırım da yaşayan Ermeniler için yaşam şansı olarak değerlendirilmiştir. Osmanlı yönetiminin Ermenilere karşı bu yaklaşımı, Ermenilerin dinsel serbestlik içinde kiliselerini yaşatmalarına ve geliştirmelerine olanak vermiştir. Sonuç olarak, yüzyıllardır yaşananların göz ardı edilerek doğrulanmayan bilgilerin Amerikan Konsolosu tarafından rapor edilmesi, tarihi gerçeklerin saptırılması suretiyle ilişkileri onarılmaz hale getirmektedir 262

281 mazlum olarak göstermek suretiyle Avrupa nın dikkatini çekmek olduğunu söylemektedir 967. D- VAN ERMENİ İSYANININ BAŞLAMASI VE GELİŞMESİ Tetkik Heyeti Başkanı olarak Van a gelen Sadettin Paşa, Ermeni köyleri ile çevrili olan Van şehrini, Ermenilerin en ünlü merkezlerinden biri olarak gördüğünü söylemektedir. Ayrıca Van şehri, 20 yıldan bu yana Amerikalı misyonerlerin yardımı ile eğitim de Doğu Anadolu nun diğer bölgelerine göre daha ilerlemiştir. Ermeni gençler İran ın Kalahisar köyünde silah ve cephane imal etmiş; misyonerlerden aldıkları eğitime, silahla yaptıkları talim ve terbiyeyi de ekleyerek isyan çıkarmışlardır. Ermeni ihtilalcilerinin misyonerlerin yardımına da güvenerek askeri kuvvetlere, aşiretlere ve halka saldırıları 1896 yılının ortalarına kadar, artarak devam etmiştir. Sadettin Paşa ya göre, silaha sarılan Ermeni gençlerin çıkardıkları olaylar bir suriş(karışıklık) değildir. Onlar, Van da Müslüman halka ve zaptiyelere karşı bayağı muntazam ve mükemmel asker gibi harp etmişlerdir. Nitekim Sadettin Paşa; Olayı suriş tabiri ile ifade etmek doğru değildir. Van da bulunan Ermeni gençlerinin hepsi silaha sarılarak durumu şiddetli bir isyana dönüştürmüşlerdir sözleriyle olayın boyutunu gözler önüne sermiştir 968. Van da Ermeni ihtilalcilerin çıkardıkları olaylar Haziran ayından itibaren şiddetlenerek devam etmiştir. 13 Haziran 1896(1 Haziran 1312) da Van Vilayeti ne yazılan şifreli telgrafta, Ermeni ihtilalcilerin asker elbisesi giyerek vuruşmaya başladığı bildirilmiştir. Yakalanan Ermeni ihtilalcilerinin üzerlerinde misyonerler tarafından verilen evrakların bulunduğu, Van da elbise-i askeriye ile mülbis Ermeni fedailerinin kıtale tasaddileri üzerine heyecan hâsıl olup derdest olunmaları üzerinde misyonerler tarafından verilen bir takım evrak zuhur ettiği ve bu kabilden bir çok fedainin ihtifa eylediği hakkındaki rivayetin Bitlis Ermenilerince de bazı gûne te sir 967 Sami Önal, a.g.e., s BOA, Y.PRK.UM., Dosya no:35, Gömlek no:46, 21 Temmuz 1312/ 2 Ağustos Van İsyanının süriş olmadığı hakkında BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:2, 24 Mart 1314/ 5 Nisan 1898; BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:9, 24 Mart 1314/ 5 Nisan Ermeni ihtilalcilerin silahları nereden temin ettikleri hakkında; BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:39, 18 Teşrin-i evvel 1312/30 Ekim

282 gösterdiği cânib-i vilayetten bildirilmekle muhâfaza-i inzibâta son derecede ikdâm ve i tinâ edilerek ahvâl-i gayr-i merhiyyenin tehaddüs tevsi ine meydan verilmemesi ehemmiyetle tavsiye olunur 969 sözlerinden anlaşılmaktadır. Elde edilen delillere göre, isyana kalkışan Ermenilerin pek azını yerli; çoğunu kalpaklı ve garip görünümlü yabancılardan ibaret olduğu anlaşılmaktadır 970. İsyan edenlerin içinde Rus ve Çerkez kıyafetli kimselerde görülmüştür 971. Bu durum, kimliklerini gizleyen, özellikle de Avrupalı konsolos ve misyonerlerin koruması altına girerek eylemlerine devam eden Ermeni ihtilalcilerin takip ettiği isyan politikasının bir parçasını oluşturmaktadır. Aynı yöntem, farklı bölgelerde çıkan isyanlarda da kullanılmıştır. Olayların şiddetini arttırdığı gün, daha önce sabıkası olan bir Ermeni kızı tutuklanmış; yanında annesi ve bir papaz ile birlikte hükümet binasına getirilmiştir. Yapılan aramalar sonunda kızın üzerinde Ermenilerin, İran dan silah ve cephanelik getireceklerine dair önemli bilgilerin yer aldığı yasak evraklar bulunmuştur 972. Bu 969 BOA, A.MKT.MHM, Dosya no:667, Gömlek no:11, 1 Haziran 1312/ 13 Haziran Doğu Anadolu da bulunan Ermeniler sadece asker kıyafeti değil Laz, Gürcü, Kürt kıyafetleri de giymektedir. Bu kıyafetleri giyen Ermenilerin Müslümanları öldürerek nüfus çoğunluğunu sağlamak ve bölgede Hıristiyan bir devlet kurmak istedikleri reddedilmeyen bir gerçektir. Ayrıca Ermeniler Müslüman kıyafeti de giymektedir. Ermenilerin kılık değiştirmeleri ve İngiliz ve Amerikalı misyonerler tarafından kışkırtılmaları sonucu telefât-ı İslâmiye, Ermeni telâfatından daha fazla olmaktadır. BOA, Y.PRK.BŞK., Dosya no:44, Gömlek no:13, 4 Mart 1311/ 16 Mart Bu konuda 30 Mayıs 1312 tarihinde Bitlis Vilayetinden gelen şifreli bir telgrafta, Van dan Bitlis e gelen yolcuların ve katırcılar ile Ermeni eşkıyanın asker elbisesi giyerek karışıklıklar çıkarıp köylere saldırdıkları belirtilmekte ve şöyle devam edilmektedir:...ve bu hal oralarda heyecan istilzâm eylediği ve bu fedailerden mahalli hükümetçe derdest edilenler üzerinde misyonerler tarafından verilmiş bir takım evrak zuhûr eylediğini rivâyet edilerek bu misulli şâyi at-ı manzaranın adem-i devrânına âid icâbât-ı mesâri aten icra olunup şu kadar ki Van ın hikaye olunan bu ahvâlin eseri olmak üzere şu sırada buna Ermenilerinde bazı etvâr görülmekte ve hükümetçe her zamandan ziyâde teyakkuz ve basirete itinâ olunmakta ise de Ermenilerin âsâr-ı iğfâkât olarak her tarafça ağuş-ı müfsidetlerine atılmış olan ve iğtişâşât-ı mündefi anın îfâ ınca ne derecelere kadar zî- medhâl oldukları evvelce ve âhir arz edilen misyonerlerin bunları yine bir hâdise çıkarmak veyâhud Devlet-i Aliyye idaresinden hoşnud olmamak gibi tahrikattan hali kalmamakta oldukları mervi olan haliyle de mü eyyid bulunmuş ve Van da külliyetli fedayinin mevcud ve muhtefi olduğu istitlâ at-ı vâkı adan anlaşılmış olmasına ve Bitlis murahhasa vekilide ifsâdât-ı mütemâdiyede sa ydan geri durmadığına nazaran süret-i halli ma ruzdur. BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:667, Gömlek no:11, 30 Mayıs 1312/ 11 Haziran 1896, Bitlis Valisi Ömer Sabri tarafından yazılan telgraf sureti. 970 BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:128, 8 Haziran 1312/ 20 Haziran Haziran 1312 tarihinde Van Vilayeti nden yazılan şifreli telgraftır. 971 BOA, A. MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:130, 4 Haziran 1312/ 16 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no: 668, Gömlek no:1 Lef no: 66, sayfa no:5, Haziran 1312/ Haziran Haziran 1312 tarihinde Van Polis Komiserliği nden bildirilen telgraftır. Ayrıca bu konuda bkz: Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s.246. Bu konuda ayrıca bkz: BOA, Y.PRK. UM., Dosya no:35, Gömlek no: 65, 2 Eylül 1312/ 14 Eylül Van Valisi Nazım Paşa Ermeni kızın üstünde zararlı evrak bulunduğu günü şöyle aktarmaktadır: Polis idaresince derdest edilen Ermeni kızın üzerinde bazı evrak-ı muzırra zuhur etmesinden ve merkume ise Ermeni mektebinin muallimesi olup kendüsü ve biraderi komitelere dahil erbab-ı fesaddan ve sabıkalı takımdan olduklarından validesiyle beraber 264

283 olay, Ermeni ihtilalcilerin Ermeni halkı daha çok kışkırtmasına neden olmuştur. Sürekli olarak, zaptiyelerin haksız yere masum Ermeni halkını tutukladıklarını iddia etmişler; hatta bu konuda, konsoloslardan ve misyonerlerden haksız tutuklamalara karşı kendilerini korumalarını istemişlerdir. Hâlbuki devlet, yapılan tutuklamalar ile kendi meşru haklarını korumak amacındadır. Bundan sonra, Ermeni ihtilalcilerin neden olduğu olaylar her geçen gün artarak devam etmiştir. İngiliz Konsolosu Williams, Mavi Kitaptaki raporunda Van da olayların nasıl şiddetlendiğini şöyle anlatır: 2-3 Haziran gecesi(15-16 Haziran), Van sokaklarından birinde vazife gören bir askeri devriye, gece yarısı saldırıya uğradı. Subay ve bir asker ağır şekilde yaralandılar. Müslümanların sabır ve dayanmaları son dereceye kadar gelmiştir. Bu duruma Ermeniler sebep oldu Rus General Mawyeski ise, Ermenilerin şehrin dışında birkaç Türk ü öldürmeleri ile olayların başladığını söylemektedir 974. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinden temin edilen belgede ise, Van da isyan ateşini yakan olay şöyle anlatılmaktadır: Van merkeze bir buçuk saat uzaklıkta (Çakılbend) bulunan Şiran Bey in tarlasında devriye gezen teğmen Recep Efendi ile beraberinde bulunan askerler Ermeni eşkıyaya rastlamış, eşkiyalardan biri ateş açmış ve çıkan çatışma sonucunda Recep Efendi ve yanında bulunan Mehmet isimli er yaralanmıştır. Ermeniler Türklere ait olan bir katırı ele geçirmişlerdir 975. Olay sırasında askerin karşılık vermesi sonucunda ihtilalciler kaçmıştır. Çatışmada telef olan hayvanların sahibi araştırılarak, Ermeni ihtilalciler yakalanmaya çalışılmıştır 976. Olayın meydana polis dairesine götürülüp isticvab olunmuş ve tamik-i tahkikat için muvakkaten tevkifi lüzumu Müdde i-i Umumi muaviniyle müstantıktan beyan kılınmasına binaen validesiyle beraber bir papaz dahi yanında olduğu halde bir mahalli-i mahsusda tevkif olunmasından Ermenilerin canları sıkılmış ve esasen şuraya buraya çeteler saldırarak aşair ve ekradı izab esbabına teşebbüs itmiş olan Ermeniler iki gün sonra Van ın Bahçelikler etrafında devriyeye çıkan asakir-i şahane kolunu pusuya düşürerek zabitiyle bir neferini ağırca surette cerh itmişlerdir. demektedir. 973 Ottoman Archives, Yıldız Collection The Armenian Question, III, Tarihi Araştırmalar ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma ve Geliştirme Vakfı yay., İstanbul, 1989, s Rus Generali Mayewski nin Doğu Anadolu Raporu, a.g.e., s.82; Ergünöz Akçora, a.g.e., s.108; ayrıca bu konuda bkz: Alper Gazigiray, Osmanlıdan Günümüze Kadar Vesikalarla Ermeni Terörünün Kaynakları, Gözen Kitabevi, İstanbul, BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no: , 2 Haziran 1312/ 14 Haziran 1896; ayrıca bkz; Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s.243. Bu olay, Van Valisi Ahmed Nazım Paşa nın Van Ermeni isyanını aktardığı raporunda; Ermeni kızın üzerinde zararlı evrakın yakalanmasından sonra gerçekleşti şeklinde anlatılmaktadır. BOA, Y.PRK. UM., Dosya no:35, Gömlek no:65, 2 Eylül 1312/ 14 Eylül Nitekim bunlardan birinin Çarıkçıoğlu namında bir Ermeni olduğu tespit edilmiş ve hükümet yetkililerince Ermeni ihtilalciler ile Çarıkçıoğlu arasındaki ilişki araştırılmaya başlanmıştır. Bkz. 265

284 gelmesinin hemen ertesi günü sabahı saat da, Ermenilerin hepsi dükkânlarını açmaları gerekirken açmamışlar ve evlerine çekilerek dışarı ile bütün irtibatlarını kesmişlerdir. Saat ya kadar, hiçbir Ermeni vatandaşın kasabaya gelmediği görülmüştür 977. Hatta ekmek fırınları dahi açılmamıştır 978. Bu durum ve şehirdeki sakinlik, daha büyük huzursuzlukların çıkabileceğinin bir göstergesi olmuştur. O gün evlerine çekilen Ermeniler biri, yolu oradan geçen gardiyan askeri Haydar ı da şehit etmiştir. Şehre yakın olan Hankâvenk Mahallesinde, Bağlık tan şehre giden caddenin sağ ve sol kenarında bulunan Ermeni evlerinden, oradan geçmek zorunda olan Müslüman yolcuların üzerine ateş açılarak ortalık birbirine katılmıştır. Bunun üzerine ertesi gün sabaha kadar, Ermenilere nasihatler verilmişse de, onlar bu nasihatleri dinleyip silahlarını bırakacaklarına askerler üzerine saldırmaya devam etmişlerdir. Bu esnada, Müslüman halka da yapmaları gerekenler söylenmiş, gerekli yerlere sekizer onar askerden oluşan karakollar kurulmuş, cadde başlarına ve dörtyol ağızlarına ikişer üçer asker yerleştirilmiş, böylece olayların büyümesi engellenmeye çalışılmıştır. Ancak, Ermenilerin isyan etmekten vazgeçmemesi üzerine başarılı olunamamıştır 979. Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s.246; Dâhiliye Nezâreti nden gelen 5 Haziran 1312 tarihli yazının suretidir. Haziran pazartesi gecesi Van ın bahçeler mevkiinde ki Ermeni mahallesinde devriye gezen askere Ermeni eşkıyası hücum etmiş teğmen Recep ve bir asker ağır yaralanmıştır. Ertesi sabah savcı vekili, sorgu hâkimi, alay beyi polis müdürü olay yerine gidip gerekli incelemeleri yaptılar. Ateşe ilk önce Ermenilerin başladığı ve buna karşılık askerlerin cevap verdiği ve bu kurşunlardan birinin eşkıyanın hayvanlarından birisini öldürdüğü görüldü. Hayvanın kime ait olduğu araştırıldı. Saat dört de kadar evlerinden çıkmayan ve dükkânlarını açmayan Ermenilerin yol üzerindeki evlerden Müslümanlara ateş ettikleri görüldü. Faiz Demiroğlu, Van da Ermeni Mezalimi , Türk Kültürü Araştırması Enstitüsü Yay.,Ankara, 1985, s BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no: , 3 Haziran 1312/ 15 Haziran Ermenilerin bu tutumu, Osmanlı Devleti sınırları dahilinde yaşayan gayrimüslimlerin sergilemiş oldukları genel bir davranış şeklidir. Her dükkân kapama ve evlerden dışarı çıkmama akabinde büyük olaylar yaşanmıştır. Ermeni halkın bu tutumu Müslümanlar arasında da büyük bir huzursuzluk yaratmıştır. Örneğin buna benzer bir olayda Muş ta yaşanmıştır. Van da olayların çıkmasından dolayı 26 Haziran 1896 günü Muş ta da Ermeniler dükkânlarını kapamışlar ve yapılan nasihatler sonunda ancak iki saat sonra açmışlardır. BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:1, Gömlek no:61, 15 Haziran 1312/ 27 Haziran BOA, Y.PRK. UM., Dosya no:35, Gömlek no:65, 2 Eylül 1312/ 14 Eylül BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, Sayfa no:5, Haziran 1312/ Bu konuda Sadettin Paşa ise Van isyanını anlattığı raporunda Ortalık bahçeler mevkiinin sonunda ve şehrin girişinde olan Hemvenk Mahallesinde buradan geçmek zorunda kalan Müslümanlar üzerine Ermenilerin caddenin sağ ve solundan ateş etmesi ortalığın daha da karışmasına neden oldu. Ben ve askeri kollar sokak sokak gezerek Ermenilere öğüt vermek istediysek de ağza alınmayacak hakaret dolu sözlerle karşılaştık ve üzerim kurşun yağdırdılar, yanlarına yaklaştırmadılar. O gün akşam ve ertesi sabaha kadar hem Ermeniler hem de Müslümanlara öğüt verdim ve asayişi temin etmek için gerekli yerlere sekiz on asker yerleştirdim. Devriyeler gezdirdim. Önemli caddelere, dört yol ağızlarına, ikişer üçer bölük asker yerleştirdim. Olayın genişlememesine çalıştıysam da bunun daha 266

285 15 Haziran 1896(2 Haziran 1312) gecesi meydana gelen olayın araştırılması sırasında, saat civarında Van ın Bağlık mevkiinden ateş sesleri duyulması üzerine Saadettin Paşa ve diğer kumandan paşa derhal bölgeye hareket etmiş; burada yaşayanlar sakin olmaları konusunda ikna etmeye çalışmış ve gerekli noktalara askerler yerleştirerek her an çıkması muhtemel bir olaya karşı önlemler almışlardır. Osmanlı yetkililerin aldığı önlemlere ve ikna çabalarına rağmen Ermeniler, Müslümanlar üzerine ateş etmeye devam etmişlerdir. Her iki tarafta ölü ve yaralılar vardır 980. Bölgede yaşayan Ermeni vatandaşlarının hepsinin Ermeni ihtilalcilere destek vermediği bilinmektedir. Örneğin, Van ın Bağlık mevkiinde oturan Ermeni Piskopos Vekili ve bazı Ermeniler, Van Vali Vekili Saadettin Paşa ya ve 8. Fırka Kumandanı Şemsi Paşa ya ihtilalcilerin kendilerini rahatsız ettiği ve baskı yapıp kendilerinden maddi yardım istedikleri konusunda şikâyette bulunmuşlardır 981. Van Amerikan misyonunda görevli olan Grace Kimball, da iplerin 2 Haziran gecesinde koptuğunu söylemiş ve o günü şöyle anlatmıştır: Türk devriyesi ile silahlı bir grup (Ermenilerin deyimi ile tuz kaçakçılığı yapan Kürtler, Türklerin değimi ile de ihtilalciler) karşı karşıya geldiler. Bir asker ve bir sorumlu subay ağır yaralandı. Türk ve Ermeni nüfusun karışık olduğu bütün mahallelerde ve Türk yerleşim yerlerine yakın olan yerlerde yüzlerce Türk, Kürt, çingene, asker ve halk birbirine girdi. Beklenilen kadar ölüm olmadı. Bunun nedeni de Türklerin özellikle askerlerin çok fakir olmasıdır 982. Bu ilk gün olayları sırasında, her iki tarafın da yaralı ve ölü sayısının 60 kişiyi geçmediği tespit edilmiştir. Saat da başlayan huzursuzluk, ancak saat da önceden tasarlanmış bir ihtilal ve isyan olmasından dolayı Ermenileri sakinleştirmek mümkün olmadı. demektedir; Faiz Demiroğlu, a.g.e., s BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:64-68, Haziran 1312/ Haziran Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s.244; Van Vilâyeti nden Dâhiliye Nezareti ne gönderilen 3 Haziran 1312 tarihli şifreli telgraftır. Van ın ileri gelenlerinden olan Hamdi Bey, Ermenilere nasihat vermesi için gönderilmişti. Fakat Ermeniler, kendilerine nasihat vermek için gelen Hamdi Bey i öldürmüştür. 981 BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no: , 16 Haziran 1312/ 28 Haziran Grace Kimball, Massacred at Van, Lend a Hand, Vol:17, No:3, September, 1896, s.191. Bu yazısında Kimball, Ermenilerden beş yüz, Müslümanlardan ise yüz elli ile iki yüz kişi arasında kişinin öldüğünü, Amerikan misyonuna da olaylar sırasında yaklaşık Ermenin sığındığını bildirmektedir. Misyonerlerin iddialarına göre; den fazla kişi günlük yemek yardımı almaktaydı ve bunlardan tanesinin de evi yoktu. Kimbal, Ermenileri ne barınacak yerleri ne de yatakları olmadığını söylerken; G.C. Raynolds ise, Ermenileri barındıracak kadar yerleri olduğunu belirtmektedir. Burada her zaman olduğu gibi misyonerlerin mektuplarında ve Boston a yazdıkları raporlarda tutarlı bilgiler verilmemiştir. ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: 694, June 17, 1896, from G.C. Raynolds to James Barton. 267

286 kontrol altına alınabilmiştir 983. Bu esnada Sadettin Paşa yı ve 8. Ordu Kumandanı Şemsi Paşa yı en çok korkutan, Ermeniler ve Müslümanlar arasında çıkan bu çatışmanın Van civarında bulunan aşiretler tarafından duyulması ve bunların Van a gelmeleridir. Olayların çığırından çıkmaması için aşiretler sakinleştirilmeli ve Van a gelmeleri önlenmelidir 984. Van daki Amerikan misyonun en aktif misyonerlerinden olan George Raynolds da, 3 Haziran da, James Barton a yazdığı mektubunda Van da yaşanan olaylardan şöyle bahsetmektedir, Şu an silah sesleri kulağıma çok yakın ve şehirde gerçeğin ne olduğu hakkında çok az bilgim var. Geçen iki hafta içinde bazı şeylerin sakinleşeceğini ümit ettim. Fakat evler hala soyulmaya devam etti. Dün akşam gece yarısı silah sesleri ile uyandım çok uzakta değildi. Bu durum birkaç dakika devam etti. Askere haber vermek için çalınan borazanın sesi yaklaşık yarım saat devam etti. Öğleden sonra rasgele yangınların çıktığını duyduk. Allah a şükür yangın yakınımıza kadar gelmedi. Yangının ne kadar zarar verdiğini öğrenemedik. Misyoner Raynolds, mektubunda bir haftadır Ermenilerin de birbirine saldırdıklarını; fakat bu gün çıkan çatışmada, askerlerle Kürtlerin çarpıştığını yazmaktadır. Ona göre, Türkler her zaman olduğu gibi olaylardan Ermenileri sorumlu tutmuşlardır 985. Olaylar sırasında, Amerikan misyon okullarına hala gelmeye devam eden öğrencilerin ve misyonerlerin can güvenliklerin sağlanması için İngiliz Konsolosu Williams ın aracılığı ile hükümetten iki askeri koruma sağlanmış ve Amerikan misyonuna Amerikan ve İngiliz bayrakları çekilmiştir. Bundan başka, kadın erkek isteyen herkesin bu binalara sığınabileceği söylenmiştir. Raynolds bu konuda, çok sayıda insan geldi ve gelmeye devam ediyor. Hayırlısı için ümit ve dua ediyoruz demiştir 986. İran da bulunan misyoner Allen ise, Van da yaşananları İran a kaçmış olan üç genç adamdan öğrendiğini belirtmektedir. Ona göre Van da yaşanan acıların kaynağı, Ermeni liderlerinin görevlerini tam olarak yapmamasıdır. Bundan dolayı, 983 Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s.247; ayrıca bu konuda bkz: BOA, Y.PRK. UM., Dosya no:35, Gömlek no:65, 2 Eylül 1312/ 14 Eylül BOA, YPRK.UM., Dosya no:35, Gömlek no:46, 21 Temmuz 1312/ 2 Ağustos ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, June 23, 1896, from G.C. Raynolds to James Barton. 986 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: 694, June 17, 1896, from G.C. Raynolds to James Barton; ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, s.2, June 17, 1896, from G.C. Raynolds to James Barton. 268

287 hem Ermeniler; hem de ihtilalcilerin yandaşları olay anında paniğe kapılmışlar ve kontrolden çıkmışlardır 987. Burada dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır. Bunlardan ilki, İran da hem misyonerlerin; hem de Ermeni ihtilalcilerin iletişim halinde oldukları; diğeri ise, misyoner Allen in olaylara tanık olmadan sadece Ermeni ihtilalcilerin kendisine ilettikleri bilgiler ile Amerikan Board un genel sekreteri olan James Barton a bilgi vermesidir. Misyonerlerin sadece duydukları ve söylenenlere dayanarak Amerikan kamuoyunu ve Amerikan Board u bilgilendirmeleri daha önce de karşılaşılan bir durumdur. Örneğin, Merzifon da Ermenilerin neden olduğu ve merkezinde Merzifon Amerikan Koleji nin bulunduğu olaylarda da misyonerler ikinci şahıslardan duyduklarını aktarmışlar ve bunu da raporlarında belirtmişlerdir 988. Misyoner Raynolds, Van ve çevresinden sürekli olarak Ermenilerin akın akın misyona geldiğini söylemektedir. Yaralı, hasta olan Ermeniler misyoner doktorlar ve hemşireler tarafından bakılmıştır 989. Fakat Konsolos Williams ın hükümet yetkilileri ile yaptığı görüşme sonunda, 6 Haziran tarihi itibari ile Ermenilerin köylerine dönebilecekleri bildirilmiştir. Misyoner Raynolds, Binbaşı Williams ın mesajını iletmek için misyona döndüğünde, orada binlerce kişinin bulunduğunu; bunların da ancak kadarının evlerine, evleri yıkılanların ise yakınlarının yanına geri döndüğünü söylememiştir 990. İngiltere, Rusya Konsolosları ile Amerikan misyonerlerinin evlerine de, Ermeni geçici olarak toplanmıştır. Van da asayişin kolaylıkla temin edilebilmesi için bunların derhal yerlerine gönderilmesi gerektiği de Osmanlı Hükümet yetkilileri tarafından her zaman bildirilmiştir 991. Amerikalı misyoner Raynolds ve İngiliz Konsolos Williams, Van da istikrarın sağlanmasının çok zor olduğunu düşünmektedir. Çünkü kuvvetli bir irade için, dolu bir hazine, maaşlarını alabilen askerler ve tahrik edilmemiş Kürtler olmak 987 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:694, July 24, 1896, from Allen to James Barton. 988 Dilşen İnce Erdoğan, Merzifon da Amerikalı Misyonerler, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, IV/11, İzmir, 2005, s.34-35; ayrıca bu konuda bkz: Despatches From US Consul at Sivas, T:681, Roll:2, March 16, Agust 7, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: 676, Vol: 16, August 4, ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel: 676, s.2, June 17, 1896, from G.C. Raynolds to James Barton. 991 BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:80, 5 Haziran 1312/ 17 Haziran 1896; Van Valisi Nazım Bey tarafından Dahiliye Nezareti ne yazılmıştır. 269

288 zorundadır. Olayların sona ermesi ve istikrarın tekrar sağlanması için misyonerlerin ve konsolosun beklediği, dışarıdan gelecek olan müdahaledir. Fakat Rusya dan gelecek olan müdahalenin, anarşi ortamını sona erdireceğine de inanmamaktadırlar 992. Buna karşılık Amerikan Konsolosu, bölgede asayişin sağlanması için İngiltere Büyükelçisi ile yaptığı gizli toplantıda, Rusya nın silahlı bir müdahaleye izin vermeyeceğini söylediğini ve bu nedenle İngiltere nin Amerika ile birlikte hareket etmesi gerektiği bildirmiş...ben bu konuda bir şey bilmiyorum diye cevap verdim. Anlaşılan İngiltere yalnız hareket etmeye cesaret edemiyor demiştir. İngiltere ve Rusya arasındaki rekabet sadece siyasi ve ekonomik değildir. Rekabet, ayrıca dinseldir. Terrell a göre görünen odur ki; Rusya Doğu illerine sadece kendi adına girmesine izin verilinceye kadar bu konuda hiçbir girişimde bulunmayacaktır. Fransız elçisinin tutumu da Rusya nın tutumundan farklı değildir 994. Öyleyse, yapılacak olan müdahale, İngiltere den beklenmektedir. Çünkü bu dönemde Osmanlı- Amerikan ilişkilerinde yaşanan sorunlar ve Amerikan dış politikasının hala misyonerlerini devlet nezdinde açıkça korumaması, müdahalenin İngiltere den gelmesi isteğinin nedenleri arasındadır. Zaten, Osmanlı Devleti sınırları içinde Amerikalı misyonerleri koruması altına alan, onları her alanda savunan, maddi ve manevi desteğini esirgemeyen yegâne devlet de İngiltere dir Özellikle Van çevresindeki köylerde yaşayan ihtilalcilere destek vermediği söylenen Ermeniler buraya gelmişlerdi. Mayewski, buraya yaklaşık 600 kişinin toplandığını söylemiştir. İhtilalcilere maddi ve manevi destek vermeyenler, bunu hayatları ile ödemişler; kaçıp gizlenenler ise, Müslüman komşularının evine sığınarak kurtulmuşlardır 995. Sadık Ermeni vatandaşları, özellikle Müslüman aileler tarafından saklanarak korunmuşlardır. Sadece Ömer Ağa adında bir kişi, yaklaşık 992 ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission , Reel:676, s.2, July 14, 1896, From G.C. Raynolds to James Barton. Bu görüşte olan ve İngiliz Konsolos Williams ı destekleyen Amerikalı misyoner Raynolds dır. 993 Despatches From United State Ministers To Turkey, Roll:60, December 13, Despatches From American Legation Constantinapole to Secretary of State, Roll:59, November 28, Ermeni ihtilalcilerin kendi vatandaşlarını öldürmesi konusunda birçok örnek verilebilir. İsyanın başladığı günlerde gelişen bu türden olaylardan biri de 2 Haziran gecesi yaşanmıştır. Van ın Bahçeler mevkiinin Kendirci civarında yaşayan Agop Efendi nin evine Ermeni eşkıya tarafından bir gece vakti girilmiş; otuz üç lirası ile saati zorla alınmış ve öldürülmüştür. Katilin Ermeni fedailerinden Kirkor olduğu belirlenmiş ve katil tutuklanmıştır; Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s

289 1.000 kadar Ermeni yi evinde misafir etmiştir 996. Amerikalı misyonerler, Ermeni ihtilalcileri yerel çıkarları, aileleri, toprakları veya bağlayıcı bir varlıkları olmayan, Rusya ve Bulgaristan dan gelen bozguncular olarak tanımlayarak, bunların masum Ermeni halkına saldırdıklarını söylemektedirler. Bu insanlar, hem bu bozguncu ihtilalcilerden hem de onlara kızgın olan Türklerden korkmaktadır. Hâlbuki yukarıda verilen örnekte de görüldüğü üzere, masum ve devlete bağlı olan Ermeni vatandaşlar Müslüman komşuları tarafından korunmaktadırla 997. Van kasabasında olaylar ilk gün bastırılmış olsa da; Ermeniler, kasabaya bir saat kadar uzaklıkta bulunan Bağlık ta evlerinin pencerelerinden ve yaptıkları mazgallardan sürekli olarak Müslüman askerler üzerine ateş açmışlardır. Sonuç olarak askerlerin Bağlık ta devriye olarak gezdirilmesinin onların, kolay hedef haline gelmelerine neden olduğu düşünülmüş ve bu nedenle yetkililerce, askeri bile bile ateş önüne atmaktansa; Ermenilerin ikna edilerek isyan etmekten vazgeçmeleri gerektiği için çaba harcanmıştır 998. Aynı gün Erciş ve Adilcevaz kazalarından alınan haberlere göre, bu iki kasabada Ermeni fesadı olarak bazı hadiseler gerçekleşmiş; birkaç kişi ölmüş ve yağma olayları meydana gelmiştir. Erciş te bir askeri kuvvet olmasına rağmen Adilcevaz da yoktur 999. Erçiş te iki bölük asker bulunduğundan, Ermeni ihtilalcilerin çıkardığı huzursuzluk ve yağmalama olayı hemen bastırılmış; Adilcevaz da asker olmamasından dolayı zarar daha fazla olmuştur. Bu nedenle, Adilcevaz a hemen bir askeri birliğin gönderilmesine karar verilmiştir Ermeniler, isyandan vazgeçmedikleri gibi, Erek Kilisesi nden Haç Boğazı na, oradan Tepebaşı na kadar olan cadde ve Nurşin Mahallesi ne giden İt Sokağı üzerinde bulunan evlere, Erek ten Protestan misyonerlerinin misyonuna, Kerhiz ve Dere Kilisesi ne kadar olan mahallelerdeki evlerin pencerelerini kerpiçle örerek damların kenarlarına yine kerpiçten siperler yapılmışlardır. Evlerin de kerpiçten 996 Mayewski, a.g.e., s Grace Kimball, a.g.e., s Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s.248; Dâhiliye Nezâreti nden gelen 6 Haziran 1312 tarihli yazının suretidir. BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:132, 4 Haziran 1312/ 18 Haziran BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:80, 5 Haziran 1312/ 17 Haziran 1896; Van Valisi Nazım Bey tarafından Dahiliye Nezareti ne yazılmıştır Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s.248; Dâhiliye Nezâreti nden gelen 6 Haziran 1312 tarihli telgrafından. 271

290 yapılmış olan duvarlarını burgularla delmek suretiyle tüfek mazgalları vücuda getirilmiş; hane kapılarının arkalarına duvar örülerek buraları tahkim edilmiştir. Kapıların önlerine de, kayın ağaçlarından yapılmış olan kütüklerden havuz şeklinde 9 kişilik siperler kazılmış, ağaçlar kesilerek yollar üzerine devrilmiş ve barikatlar yapılmıştır Ermeni hanelerin her birine 40 ar ya da 50 şer Ermeni nişancı yerleştirilmiş, birkaç yüz haneden oluşan İslam ahalinin evlerine, bahçelerine ve askeri kuvvetlerin üzerine silahla ateş edilmiştir Böylece Bağlık taki Ermeni Mahallesi, mükemmel bir müstahkem mevkii haline getirilmiştir. Bu durum, Van ın Bağlık mevkiinde yaşayan Ermenilerin, Osmanlı askerleri tarafından kontrol altına alınmasını daha da zorlaştırmıştır. Bağlık mevkiinin merkeze bir buçuk saatlik uzaklıkta olması, evlerin seyrek halde bulunması ve ayrıca evlerin pencerelerinin mazgallarla kapatılması kontrolü zorlaştırmıştır. Ermenilerin ateş etmeleri sonucunda, mermilerin ve kullanılan tüfeklerin Rus yapımı sürmeli tüfeklerden olduğu da anlaşılmıştır. Ermenilerin sahip oldukları cephane ve tüfeklerinin Rusya dan geldiğini; isyan hareketlerindeki en büyük destekçilerinin, de Rus Hükümeti olduğunu göstermektedir. Ermenilere karşı koymaya çalışan Müslümanların elinde bulunanlar ise, sadece kılıç, kaval tüfeği ve piştov dan ibarettir Olayın 3. ve 4. günlerinde İngiltere, Fransa, Rusya ve İran Konsolosları ile konsolos vekilleri şehirden alınarak, Bağlık a gönderilen Van Murahhasası Sahak Efendi aracılığı ile Ermenilerden silahlarını bırakmaları ve devlete itaat etmeleri istenmiş; fakat onlar, bunu kabul etmeyerek asker üzerine saldırmışlardır İngiliz Konsolosu Williams, Ermenilere kaç defa kendilerine ihtar ettim. Hem de ricada bile bulundum. Bu çocukça hareketlerin neticesinde bir fayda olmadığını anlattım BOA, Y.PRK. BŞK. Dosya no:46, Gömlek no:58, 3 Haziran 1312/15 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:1, Lef no:66, Sayfa no:6; bu konuda ayrıca bkz: Ali Karaca, a.g.e., s BOA, Y.PRK.UM., Dosya no:35, Gömlek no:46, 22 Safer 1314/ 2 Ağustos Rus Generali Mayewski nin Doğu Anadolu Raporu, s.83. Rusya dan Van a sadece silah ve cephane değil ihtilalci de gelmektedir. BOA, Y.EE., Dosya no:131, Gömlek no:39, 18 Teşrin-i evvel 1312/ 30 Ekim BOA, Y.PRK. BŞK. Dosya no:46, Gömlek no:58, 3 Haziran 1312/15 Haziran Türk halkın elinde kılıç ve çakmaklı tüfek haricinde başka bir silah yokken; Ermenilerin beş ateşli Rus imali sürmeli tüfeklere sahip oldukları Müslüman yaralıların üzerlerinden çıkarılan kurşunlardan anlaşılmıştır. Bu konuda ayrıca bkz: Faiz Demiroğlu, a.g.e, s.20-21; Ali Karaca, a.g.e., İstanbul, 1993, s BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, Sayfa no:6-7, Haziran 1312/ Haziran 1896; AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no: , 3 Haziran 1312/ 15 Haziran

291 Hiç kulak vermediler demektedir. Mayewski, İngiliz Konsolosun konuşmalarının aynen böyle olduğunu; fakat kendisinin, resmi raporunda durumu farklı şekilde ifade ettiğini söylemektedir Bu sırada Ermeni ihtilalciler, Nurşin Mahallesinde oturan Lond(?) oğlu hanesindeki asker müfrezesini muhasara etmek, gaz yağı dökerek karakolu yakmak ve arkasından dolaşıp İslam mahallesini kuşatmak üzere olayın 5. gecesi saat yedide şiddetle saldırıya başlamışlardır. Buna karşılık olarak asker, sadece Nurşin Mahallesi tarafından müdafaada bulunmuştur. Ermeni ihtilalciler de bu yüzden bulunduğu evi yakarak daha geride olan eve kaçmış ve şiddetle ateşe devam etmiştir. Fakat geçtikleri hiçbir evde tutunamamışlar ve Hançike(?) Caddesi nin Haçboğan dan Dere Kilise ye kadar olan yerleri yakıp Kendirci tarafına doğru gitmişlerdir. Erek ve Hafiziye mahalelerindeki askerler ise yerlerinden hareket etmemiş ve silah kullanmamışlardır. Nurşin Mahallesi nden Ermenileri kovan askerler, Hançike Caddesi nden Kendirci cihetine geçmeyerek cadde üzerinde kalmışlar; tekrar Ermeni ihtilalcilere, silahlarını terk ederek itaat etmelerini teklif etmişlerdir Fakat onlar, bu teklifi kabul etmemişlerdir. Bu nedenle olaylar şiddetlenerek devam etmiştir. Olaylar sırasında Ermeni ihtilalciler, Bağlık ın hemen arkasında altı saat mesafeye kadar uzanan Ermeni köylerinden sürekli olarak yardım almışlardır. Vilayet dâhilinde bulunan Kürt aşiretler ancak bir gün önce, askerin Van daki Ermenilerle çatışmaya girdiğini duymuş ve şehre gelmeye başlamışlardı. Olaydan haberdar olununca derhal, bunların yanlarına gidilmiş ve yapılan nasihatler sonunda şehre girmeleri engellenmişti. Bunda aşiret ağalarına gönderilen telgraflar ve arabuluculuk yapan yetkililer etkili olmuştu. Zaten bu konuda gerekli tedbirler de alınarak, aşiretlerin geçebilecekleri yollar üzerine askerler yerleştirilmişti Fakat başlarında liderleri olmayan bir kısım Kürt, askerin Ermenilerle çatıştığı esnada bir yolunu bularak Bağlık a girmişse de, bunlar, zorla şehrin dışına çıkarılmıştı Mayewski, a.g.e., s BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, Sayfa no:6-7, Haziran 1312/ Haziran 1896; AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no: , 3 Haziran 1312/ 15 Haziran Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s.247; Dâhiliye Nezâreti nden gelen 4 Haziran 1312 tarihli diğer telgraftır BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, Sayfa no:8, Haziran 1312/ Haziran

292 Olayın 3. günü, Ermeni ihtilalciler köylerden yardım alarak çatışmaya devam etti. Karanlıktan istifade ederek 15 kişi olarak evlere mevzilendiler ve Müslüman halkın üzerine şiddetle saldırdılar. Asker Müslüman halkı dağıtmaya uğraştı ve bu esnada silah kullanmadı Olayın 3. gününe kadar İslamlardan meydana gelen telefatın, Ermenilerden daha fazla olduğuna dair kanıt, Mahmudi ve Hamidiye kazalarında askerle çatışan Ermeni ihtilal taburu reisinin üzerinde bulunan evraktan anlaşılmıştır Van da Ermeni ihtilalciler ile Müslüman halk arasında çıkan çatışmalar askerlerin müdahalelerine rağmen devam etmiştir. Serasker Hamza 18 Haziran 1896(6 Haziran 1312) günü için: 6 Haziran tarihinde sabahtan akşama kadar hiçbir tüfek atılmamış, kimse yerinden hareket etmemişti. Ancak Kiravi(?) Aşireti nden 400 kişi Bağlık mevkiine girmiş ise de karşılık verilmemiş ve hiçbir şekilde kötü bir şey olmamıştı demişti. Aşiretlerden bazıları Sadettin Paşa nın nasihatleri üzerine, herhangi bir olay çıkarmadan şehrin dışına çıkmışlardı. Van Gölü nün güneyinde bulunan Karçikan Kazası nda da karışıklık çıktığı, birçok ölü ve yaralı bulunduğu kaymakamlıktan bir telgrafla bildirmiştir. Burada asker bulunmadığından Bitlis ten bir bölük askerin buraya hareket etmesi komutanlık tarafından emredilmiştir. İngiltere Konsolosu aynı günün sabahı, Bağlar da saklanmış olan ihtilalcilerin daveti üzerine yanlarına gitmiş; burada reis, bir Bulgar, bir Rus, bir Ermeni, bir Alman ve bir de hangi millet olduğu bilinmeyen birisi ile görüşmüştür. Osmanlı Devleti, Ermeni reislerle yapılacak olan bu görüşmelerde İngiltere Konsolosu ve Rusya Maslahatgüzarının yanında, Fransa Konsolosunun da bulunmasını istemiştir. Fakat Van da Fransız Konsolosunun bulunmamasından dolayı, Fransa yı Fransız bir memurun temsil etmesine karar verilmiştir. Böylece yapılan görüşmelere konsolosluk adına Van da bulunan Dominiken Başrahibi katılmıştır Bu görüşme sırasında hükümete karşı yapılan isyanın sonucunun 1009 BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:132, 4 Haziran 1312/ 16 Haziran BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:9, 24 Mart 1314/ 5 Nisan BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:46-57, 9 Haziran 1312/ 21 Haziran Van Valisi Nazım, aynı günü ise, Bu gün akşama kadar tüfek atılmamıştı, sadece Kiravi Aşireti nden 400 kadar kişi Bağlık a gelmişse de Sadettin Paşa bunları karşılayarak fenalığa meydan vermemişti diye anlatmaktadır. BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:69, 6 Haziran 1312/ 18 Haziran BOA, Y.EE., Dosya no:50, Gömlek no:51, 1314/ 1898; ayrıca bu konuda bkz; BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:58, 10 Haziran 1312/ 22 Haziran

293 gerek kendileri; gerekse günahsız Ermeniler için çok vahim ve tehlikeli olduğu konuşulmuştur. Yapılan nasihatlerden sonra bu kişiler, konsolosun düşüncelerini sordu. Konsolos da, bu fesadı çıkaran asıl reis ve tertipçilerden 10 kişinin bir bölük asker korumasında konsolosluğa ve 2 hanede saklandığı bilinen silah ve cephanenin de hükümete teslim edilmesi gerektiğini bildirdi. Buna karşılık geri kalanlar af edileceklerdi. Karşı taraf, konsolostan gelen bu teklifi kabul etti. Böylece kan dökülmeden asayiş sağlanabilecekti İngiliz Konsolosun isyancılarla arabuluculuk yapılmasından hemen sonra, İran ve Rus Konsoloslukları ile de bu konuda ittifak yapılmıştır. Yapılan görüşmeler sonunda, 10 şahsın ülkeden çıkarılmak üzere konsolosluğa götürülmesi kararlaştırılmışsa da; bu sayı daha sonra 40 a yükseltilmiştir. Ayrıca, 200 kadar silahın da teslim edilmesine ve buna karşılık umumi affın çıkarılacağına dair söz verilmiştir Fransız Konsolosu Kambon, Van da meydana gelen olayları Ermenilerin çıkardığını; Rusya Maslahatgüzarı ise, Van da şiddetli olayların yaşandığını ve bu olayların aslında dışarıdan gelen ihtilalcilerin halkı tahrik etmeleri sonucunda meydana geldiğini bildirmişlerdi İhtilalciler yapılan görüşme sonunda öne sürdükleri şartların kabul edilmesi halinde adı geçen reislerin İngiltere, Rusya ve İran Konsolosluklarına teslime hazır olduklarına ilişkin söz vermişlerdir. Fakat Fransız Konsolosu ile Rusya Maslahatgüzarı, 40 Ermeni ihtilalcinin İran Konsolosu na teslim edilmesinin adil olmadığını; yapılması gerekenin, ihtilalcilerin devlete teslim edilmesi olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca, tahrik edilen Ermeni halkın elinden silahlar alındıktan sonra aff-ı umumi ilan edilmelidir Olayların kontrol altına alınması için, yeterli erzak ve cephanesi bulunmayan askere de erzak ve cephane sağlanması gerekmektedir. Askerin ihtiyaçlarının 1013 BOA, Y.PRK.ASK., Dosya no:112, Gömlek no:26, Lef no:28 Haziran 1312/ 20 Haziran Bu belgede konsolosluğa teslim olunanların bir daha Osmanlı Devleti ne girmemek şartı ile askerler tarafından Rusya sınırına götürülmesi teklifinde de bulunulmuştur. BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:70, 6 Haziran 1312/ 18 Haziran Ayrıca bu konuda bkz: BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:46-57, 9 Haziran 1312/ 21 Haziran BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:71, 7 Haziran 1312/ 19 Haziran Islahat Layihası nda yer alan silahların toplatılması konusunun aşiretlerin endişeleri giderilinceye kadar ertelenmesinin istenmesi hakkında bkz; BOA, Y.EE., Dosya no:132, Gömlek no:2, 1315/ BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:58, 10 Haziran 1312/ 22 Haziran 1896; BOA, Y.PRK.UM., Dosya no::34, Gömlek no:115, 27 Mayıs 1312/ 8 Haziran BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:58, 10 Haziran 1312/ 22 Haziran 1896; ayrıca bu konuda bkz: BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:72, 8 Haziran 1312/ 20 Haziran

294 karşılanması için, daha önce istenilen liradan ayrı yüklü bir miktar daha gönderilmesinin gerekli olduğu Van Valisi Nazım Bey tarafından Dâhiliye Nezareti ne bildirilmiştir. Ziraat Bankası, Reji İdaresi, Düyûn-ı Umûmiye den ve Rüsumat Dairesi nden yaklaşık kuruş sağlanmış 1017 ve beyan olunan sandıklardan kuruşun hemen ba-sened alınarak ihtiyaca sarf olunması ve gerekli yerlere haber verilmesi ve yakın mahallerden de kuruşun yetiştirilmesi Maliye Nezareti nden istenmiştir Olayların kontrol altında tutulması için alınacak olan diğer bir tedbir de Ermeni mahallerinde askeri devriyelerin gezdirilmesidir. Fakat bu durum yani askeri devriyelerin gezdirilmesi olayları daha da alevlendirmek ve daha büyük tehlikeler yaratmaktan başka bir işe yaramamakta; Ermeni mahallerinde gezdirilen bu devriyeler zaman zaman pusuya düşürülmektedir. Buna rağmen kumandan Sadettin Paşa ve diğer paşalar Bağlık mevkiinde dolaşmaktadır. Çatışmaların genişlemesini önlemek için birçok tedbir alınmış çeşitli alternatifler müzakere edilmiştir. Gece herhangi bir olay olmamış ve askeri birlikler civarındaki karakola taarruz eden Ermeni ihtilalciler ile çatışmışlardır Van daki karışıklığın önü henüz alınamadığından, bir alay süvari ile bir-iki tabur nizamiyenin Van a süratle hareket etmesi istenmiştir. Erzurum ve Bitlis mevkilerinden bir tabur piyadenin akşama kadar Van a hareket edeceği belirtilmiştir. İhtiyat kuvveti olmak üzere bir alay süvari ile bir tabur piyade, Erzincan ve iki tabur piyade de Harput mevkilerinde hazır bulundurulmuştur. Van a askerin masrafı için lira acilen gönderilmesi istenmiştir Van da Emenlerin çıkardığı karışıklığın bastırılması konusunda Müşir Zeki Paşa nın önerisi ise; Van kasabası haricinde de gerekli yerlere asker konularak dışarıdan gelecek 1017 BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:84, 6 Haziran 1312/ 18 Haziran BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:87, 6 Haziran 1312/ 18 Haziran Bu konuda ayrıca bkz; BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:78, 6 Haziran 1312/ 18 Haziran BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:83, 7 Haziran 1312/ 19 Haziran Ayrıca bu konuda bkz: BOA, YEE., Dosya no:50, Gömlek no:44, Erzak yetersizliği konusunda ayrıca bkz; BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:98, 7 Haziran 1312/ 19 Haziran Faiz Demiroğlu, a.g.e., s.23-24; 5 Haziran 1312 Van Valisinden gelen telgrafta yer alan bilgilerdir BOA, A.MKT.MHM., Dosya no668, Gömlek no:1, Lef no:46-57, 10 Haziran 1312/ 21 Haziran

295 yardımların önlenmesidir. Olaylar sırasında firar eden 500 kadar ihtilalcinin de mutlaka takip edilerek yakalanması üzerinde durmuştur Van da bulunan ihtilalciler, 19 Haziran(7 Haziran) günü Van ı vurmak amacı ile şehre akın akın gelmeye devam etmiştir. Şehrin etrafına, aşiretler ve Kürtler de toplanmıştı. Bağlık ın batı kesimine kadar aşiret halkı gelerek buradaki köylere doluşmuştu. Sadettin Paşa, bizzat bunların üzerlerine gittiğini ve onlara nasihat ettiğini söylemiştir. Van çevresinde toplanan aşiretler de, biz buradan gidersek din kardeşlerimiz mahvolur, ancak şehre girmeyip, şöylece kırlarda oturur bekleriz. Ermeniler silahlarını bıraksın taarruzdan vazgeçsinler kimsenin burnunu kanatmaksızın döner gideriz demiştir. Şehrin doğu tarafına da diğer aşiret halkından kişi toplanmıştı. Onlar da, 24 saat daha dururuz madem ki emirü l-mümin efendimiz hazretlerinin fermanı hümayunları durmazlığımız merkezinde imiş, dinleriz, şimdilik dururuz demişlerdi Bu durum Sadettin Paşa ve Van Valisi Nazım Paşa nın Van da meydana gelen karışıklığı önlemek adına attıkları önemli adımlardan biri olmuştur. Sadettin Paşa nın nasihatlerini dinlemeyen ihtilalciler mutlaka şehre saldıracaklarını da bildirmişlerdir. Bu sırada İngiliz Konsolosu bir defa daha Ermeni ihtilalcilerin reisi ile görüşmeye gittmiştir Amacı, şehre saldırıları önlemek ve asayişi temin etmektir Bu esnada Van daki kolluk kuvvetlerinin yetersizliği nedeni ile Müslüman halka redif deposundan silah dağıtılması, Sadettin Paşa tarafından teklif edilmiştir. Müslüman halka silah dağıtılamayacağı düşüncesi hâkim olmakla birlikte; İslamiyet, gereğince hilafet ve devlet uğrunda canlarını vermeye hazır olan Müslümanların da düşmanlara kırdırılması mümkün değildir. O halde askerler halkın can, mal ve ırzını canla başla korurken, hükümet de yine Ermenilerin ellerinde bulunan silahları 1021 BOA, Y.PRK.ASK., Dosya no:112, Gömlek no:26, 8 Haziran 1312/ 20 Haziran BOA, Y.EE., Dosya No:5, Vesika No:144, 8 Haziran 1312/ 20 Haziran Haziran günü Ermeni eşkıya sabahleyin İngiliz Konsolosuna ateş açtı. Bu gece askeri birliklerin bulunduğu yerin etrafına gazyağı döküp ateşe vermek istedilerse de geri püskürtüldüklerinden başarılı olamadılar. Bu sabah, eşraftan Hamdi Bey i de vurdular. Bu konuda ayrıca bkz: Faiz Demiroğlu, a.g.e, s.26-27, Sadettin Paşa nın 7 Haziran da Mabeyn Başkatipliği ne gönderdiği yazı BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:68, 7 Haziran 1312/ 19 Haziran BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:70, 6 Haziran 1312/ 18Haziran 189; ayrıca bu konuda bkz: BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:46-57, 9 Haziran 1312/ 21 Haziran Bu belgelerde Van da meydana gelen karışıklık esnasında Ermeniler arasında yabancıların olduğu; hatta bu defa vurulanlar arasında şaibelilerin bulunduğu ve bunların mutlaka hangi milletten olduğunun, nereden ve nasıl Van a gelmiş olduklarının araştırılması gerektiğine dair telgraflar yer almaktadır. 277

296 konsoloslar vasıtası ile derhal toplatmalıydı İslamlara karşı katliama girişenler ile bunları teşvik edenlerin yakalanmaları ve İdare-i Örfiye nin ilan edilmesi; Ferik Sadettin Paşa nın başkanlığında kanun çerçevesinde Divan-ı Harp oluşturulması; yapılacak olan mahkemenin sonucunda suçlu bulunanların derhal cezalandırılması; lazım olan askeri kuvvetin derhal Van a gönderilmesi; Van ı civar köylere bağlayan yolların güvenliğinin sağlanması ve kontrol altına alınması gerekmekteydi Van Valisi Nazım Paşa, Ferik Sadettin Paşa ve kumandan Şemsi Paşa Van da meydana gelen olayalar hakkında Encümen-i Mahsus-ı Vükelaya ortaklaşa bilgi vermişlerdir. Burada yapılan görüşmeler sonunda, alınacak olan ilk tedbirin örfi idare ilanı ve Divan-ı Harp teşkili olduğuna karar verilmiştir. Bu kararlar da, 17 Haziran tarihli Encümen-i Mahsusa-i Vükela Mazbatası nda Sadrazam Rıfat Paşa tarafından belirtilmiştir Haziran(7 Haziran) günü Kolordu Kumandanı Saadettin Paşa askerin, sadece Ermeniler ile Müslümanlar arasında çıkan çatışmayı önlemek amacı ile Bağlar ile Müslüman mahallesi arasında yerleştiğini bildirmiştir. Asker sayısı, kadardır; fakat bu sayı yeterli olmamıştır. Ermenilerin yaşadığı Bağlık, 10km uzunluğundadır ve burasını kontrol etmek için 1200 asker yetersiz kalmıştır. Çünkü Bağlık ın hemen arkasında bir Ermeni Mahallesi daha bulunmakta; bu mahallenin hemen bitişinde de, Ermeni köyleri uzanmaktadır. Buradan anlaşıldığı üzere, Bağlık ta konuşlanmış olan ihtilalcileri kontrol etmek kolay değildir ve onları arkadan sarma imkânı da yoktur. Bu nedenle geriye doğru çekilseler de, sürekli olarak destek almatadır. Böylece ihtilalciler bir önceki saldırıdan yıpranarak değil; daha da kuvvetlenerek çıkmakta ve tekrar saldırıya geçebilmektedir. O halde yapılması gereken, Bağlık ın etrafını tamamen çevreleyecek bir askeri kuvvete sahip olmak ve ihtilalcilerin Ermeni köyleri ile olan bağlantısını kesmektir Bunun yanında Ermeniler, Bağlık tarafından taarruz ederken evleri yakmışlar; askerler tarafından sıkıştırıldıkça, bulundukları evi ateşe vererek daha gerideki eve geçmişler 1025 BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:77, 8 Haziran 1312/ 20 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:78, 6 Haziran 1312/ 18 Haziran BOA, Y.A.RES., Dosya no:80, Gömlek no:13, 5 Haziran 1312/ 17 Haziran; BOA, Y.EE., Dosya no:50, Gömlek no:51, 6 Haziran 1312/ 18 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:57-98, 7 Haziran 1312/ 19 Haziran Askerin ihtiyacını karşılayacak bir günlük para dahi, vilayetin kasasında yoktur. Bu ihtiyacı karşılamak amacı ile yaklaşık kuruşa ihtiyaç olduğu belirtilmiştir. BOA, AMKT.MHM., Dosya No: 668, Vesika No: 1, 7 Haziran 1312/ 19 Haziran

297 ve önceden hazırladıkları mazgallardan askerler üzerine ateş etmeye devam etmişlerdir. Bağlık dışında, Müslüman mahallesinde oturan pek fazla Ermeni yoktu. Burada yaşayan Ermeniler de, evlerini abluka altına alarak etrafından kimseyi geçirttirmiyorlardı. Doğal olarak bütün bunlar, Müslümanlar arasında büyük heyecan yaratmaktaydı Rus Konsolosu Mayewski, Binbaşı Williams ın Van da yaşananları gün be gün rapor tutarak anlattığından bahsetmiştir. Fakat özellikle 8 ve 9 Haziran günlerini anlatan olaylara bu raporda rastlanılmadığını; bunun nedeninin de, İngiliz sansüründen kaynaklandığını söyler. Konsolosun diğer bir rapordan edindiği bilgiye göre, asker 8 Haziran günü ihtilalciler tarafından korunmakta olan bölgenin kuzeyinden saldırıya geçmiştir. Hücum edilecek tarafta hâkim olan tepenin üstüne, 2 cebel topu yerleşmiştir. Rus Konsolos, yapılan hücumun dışarıya mübalağa ile anlatıldığını, mermilerin çapına bakıldığında ise, ne kadar küçük olduklarının görüldüğünü ve ancak 100 kadar mermi atıldığını söylemiştir. Mayewski ye göre yapılanların tümü sadece Ermeni ihtilalcileri korkutmaya yöneliktir. Çıkan çatışmada, Türklerden 100 kişi ölürken; Ermenilerden telef olan yoktur. Bunun nedeni de, top ateşinin olacağını haber alan Ermeni ihtilalcilerin bir yerde toplanıp saklanmış ve ateş bitince ortaya çıkmış olmasıdır. İhtilalciler ortaya çıkar çıkmaz da, daha önce hazırladıkları mazgallardan ateşe başlamışlar; yaklaşık 40 kadar asker ölmüştür. Bu durum, Müslüman halkın kızgınlığının daha da artmasına neden olmuştur. Hükümet yetkileri, alınacak olan tedbirleri belirlemek üzere askeri bir meclis toplanmıştır. Burada alınan karara göre, ya Ermeni ihtilalciler teslim olacak; ya da Van a her taraftan hücum edilecektir. Bu kararı duyanlar hemen Başkale yönünde kaçmaya başlamıştır Bu arada ihtilalcilerin Bağlar içinde bulunan askeri müfrezeyi muhasara ederek esir almak ve gaz yağı dökerek haneleri yakmak istedikleri haberleri de gelmiştir. İhtilalciler, Müslüman mahallerine de saldırmakta ve halkı heyecana sürüklemektedir BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:128, 8 Haziran 1312; BOA,A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no: Mayewski, a.g.e., s.91-92; Rus Konsolos halkın hükümetten bir açıklama beklediğini ve bunun için de sabırsızlandığını bildirmektedir. Hükümetin ihtilali bastıracağından emindir. Ona göre, ihtilali bastırmak için bir bölük yeterlidir. Fakat kâfi gelmezse şehrin etrafında toplanan Hamidiye Aşiret Alayları yardıma gelecektir. Mayewski, İngiliz Konsolosunun bütün Ermeni eşkıyayı tanıdığını iddia etmektedir. Kürtler de İngiliz Konsolosunun eşkıyayı sakladığını; hatta kaçmasına yardım ettiğini söylemekte ve konsolosun kendilerine teslim edilmesini istemektedir. Mayewski, a.g.e., s

298 Ermeni ihtilalcilerin, 8 Haziran gecesinde yaptıkları saldırı, oldukça şiddetli olmuş; çıkan çatışmada, iki asker yaralanmıştır. Askerin ihtilalcileri sıkıştırması üzerine, birkaç saat ateşten sonra bulundukları haneyi de ateşe vererek daha arkadaki haneye geçmişler önceden hazırladıkları mazgallardan tekrar ateşe başlamışlardır. Bu durum, sabah saat 7.00 dan gece e kadar devam etmiştir. Ermenilerin çok azının yerli olduğu anlaşılmıştır. Çünkü bunların çoğu kalpaklı ve Belitazma(?) setreli garip görünümlü yabancılardır. Bu durum, ihtilalcilerin ya dışarıdan yardım aldıklarını ya da önceden sakladıkları kıyafetleri çıkarıp giydiklerini göstermektedir. Ellerindeki silahlar incelendiğinde ise, bunların beş ateşli ve yedi buçuk milim çapında nikel mermili oldukları saptanmıştır. Ortaya çıkan arbedenin rengi ve şekli, yaşananların bir muharebe olduğunu göstermektedir. Sonuçta, ihtilalcilerin gerek silah ve gerek talim ve terbiyede mükemmel oldukları ayrıca yapılan planın da, harfiyen uygulandığı görülmektedir. Bu çatışma sonunda 7 kişi şehit olmuştur. Bunun haricinde 6 kişi de yaralıdır. Askerin yakınlarında olan ahaliden de şehit ve yaralı vardır Fakat bunun ne kadar olduğu belirlenememiştir. Aynı gün Ferik Sadettin Paşa ya gelen diğer bir haber ise, aşiretlerin Bağlık ın diğer tarafında ki Ermeni mahallerine taarruza geçtiğidir. Aşiretlerin sakin olmaları konusunda uyarılmaları için bir paşa yanlarına gönderilmiş ve aşiretler ikna edilmeye çalışılmıştır. Fakat aşiret reisleri, Ermeni ihtilalcilerin Van ı yok etmelerine tahammül edemeyeceklerini; buna rağmen, Osmanlı Padişahına olan saygılarından dolayı silah kullanmayacaklarını bildirmişlerdir. Geri döneceklerine bildirmelerine rağmen 10 kadar şehit ve yaralı vermişlerdir Haziran günü, askerlerin ve Kürtlerin Ermenilerin mevzilendiği evlere saldırıldığını, Rus Konsolosu da belirtmiştir. Aynı gün şehrin 3km kadar uzağında olan Şahbağı nda meydana gelen vuruşmada da, 225 kişiden 180 kişinin öldüğü rapor edilmiştir. Kürtler, Ermeni ihtilalcilerin hemen teslim olması istemişlerdir. Bir 1031 BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:128, 8 Haziran 1312/19 Haziran 1896, bu belgede ölen Müslüman halkın sayısı verilmezken; BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:130, 8 Haziran 1312/19 Haziran 1896 tarihli belgede 50 şehit ve 79 kadar yaralı olduğu belirtilmektedir BOA, A.MKT.MHM.,Dosya no: 668, Gömlek no:1, Lef no:128, 8 Haziran 1312/19 Haziran 1896; ayrıca bu konuda bkz: BOA, A.MKT.MHM.,Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, sayfa no:7. Diğer bir kaynakta aynı gece zaptiyeler ile Ermeni ihtilalci arasında çıkan çatışmada, ölü ve yaralı sayısı şu şekilde verilmiştir: Bir kurmay yüzbaşı ile birkaç er yaralanmış üç er de şehit düşmüştür ; Faiz Demiroğlu, a.g.e, s.27, 8 Haziran 1312 Van Valisi Nazım Paşa nın yazısından alınmıştır. 280

299 defa daha, konsoloslardan arabuluculuk yapmaları istenmiş ve ihtilalcilere yazılacak olan mektubun Rus Konsolosu aracılığı ile iletilmesine karar verilmiştir Haziran 1896(7 Haziran 1312) tarihi itibari ile Van olayları sonucunda, Ermenilerden 200 ve Müslümanlardan da 100 kadar yaralı olduğu bildirilmiştir Haziran(8 Haziran 1312) tarihli telgrafta ise, olayların Bağlar da, sokaklarda, hane içlerinde ve kırlarda hala devam ettiği bildirilmektedir. Bu nedenle, toplam ölü ve yaralı sayılarının saptanmasına imkân yoktur. Ancak, Ermenilerden 99 erkek ve 1 kadın cesedi bulunmuş ve bunlar, papazların gözetiminde kaldırılmıştır. Henüz 3 mahallede gerekli incelemeler yapılmamıştır. Müslüman halktan ise 201 şehit vardır ve bunların cenazeleri defnedilmiştir. Gerçek miktarın ise ancak asayişin tam olarak sağlanmasından sonra belirlenebileceği Dâhiliye Nazırı tarafından belirtilmiştir Bir başka kaynağa göre ise, sekiz günden beri devam ateş sonunda Müslümanlardan 324 kişi şehit olmuş; 255 kişi de yaralanmıştır. Ermenilerden ise, 356 ölü vardı. Van ın dağınık olması ve henüz Ermeni mahallerine girilememesi kayıpların kesin olarak tesbit edilememsine neden olmuştur Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinden temin ettiğimiz başka bir belgede; Van Vali Vekili Ferik Sadettin Paşa isyan sırasında Van ın kadar nüfusa sahip olduğunu çıkan çatışmada yaklaşık Ermenilerin 200 kadar telefat verildiğini ve sonrada Ermeni ihtilalcilerin dağlara çekildiği belirtilmiştir Yine farklı bir belgeye göre ise; Van da Müslümanlardan toplam 879 kişiden, 340 ı şehit düşmüş; 260 kişi de yaralanmıştır. Hıristiyanlardan ise, 219 kişi ölmüş, 59 kişi yaralanmıştır. Asker ve zaptiyeden, 1 yüzbaşı ile 16 küçük rütbeli asker şehit düşmüş; 1 yüzbaşı, 3 mülazım ve diğerleri de asker olmak üzere toplam 20 yaralı vardır. Van da 112 tane ev yanmıştır. Bunların 80 tanesi, ihtilalciler tarafından ateşe verilmiştir Amerikan misyoner arşivinde verilen rakamlar sürekli olarak değişse de şehirde 547 kişi ölmüştür. Bunların 519 u erkekti. Yüksek sınıftan olan 520 kişi de kaçırılmıştır. Kaçırılanların da, Van İran sınırında 1033 Mayewski, a.g.e., s BOA, A.MKT.MHM., Dosya no: 668, Gömlek no: 1, Lef no: 37, 8 Haziran1312/ 19 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no: 668, Gömlek no: 1, Lef no: 38, 8 Haziran1312/ 19 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no: 668, Gömlek no: 1, Lef no: 36, 8 Haziran1312/ 19 Haziran 1896 Van Vilayeti nden yazılan şifreli telgrafta ise verilen rakamlar şöyledir: Ermenilerden 200, Müslümanlardan 100 kadar kişinin yaralandığı, Ermenilerden 100, Müslümanlardan ise 201 cenazenin kaldırıldığı Dahiliye Nezareti ne bildirilmektedir Faiz Demiroğlu, a.g.e., s.28, 10 Haziran 1312 Van Polis Komiserliği nin şifreli telgrafından BOA, Y.PRK.UM., Dosya no:35, Gömlek no:46, 21 Temmuz 1312/ 2 Ağustos BOA, A.MKT.MHM., Dosya no: 668, Gömlek no:1, Lef no:66, Sayfa no: 8, 1312/

300 öldürüldüğü iddia edilmiştir. Ölenlerin toplam miktarı 1215 kişidir. Şehirde 354 ev yanmış, 1514 ev de yağmalanmıştır. Yağmalanan evlerin çoğu, zengin Ermenilere aittir. Ermenilerin evlerinin yağmalanması ve yanması sonucu meydana gelen toplam kayıp dolardır Ermeni İhtilalciler ile askerler arasındaki çatışma, 21 Haziran(9 Haziran) günü de devam etmiştir. Bu esnada Rus Konsolosu Mayewski, İngiliz Konsolosu Williams, ihtilalcilerin şehri terk etmelerini sağlamak için çaba gösterdiği söylenmiştir. Böylece isyan şehrin belli bir kısmında sınırlandırılmış ve hükümet biraz daha faaliyet gösterebilmiştir Haziran günü yaşanan olaylar sonrasında, ihtilacilerin bir bölümünün kaçtığı haberi alınmıştır. Fakat kaçtığı söylenen 500 ihtilalci, İran sınırında kuvvetlenerek tekrardan geri gelmiş, Van da yaşayan halkı devlete karşı ayaklandırmak için tahrike başlamıştır. Van a gelen ve tekrar bir ihtilal çıkarmak amacında olan Ermenilerin başka yerlere gitmesi ve orada yaşayan halkı tahrik etmesi hükümet yetkililerini korkutmuştur. İhtilalcilerin bu gibi olayları farklı yerlerde gerçekleştirmelerini önlemek amacı ile de takip edilmelerinin gerekliliğine inanılmaktadır. Bu, kanunen de uygundur Çünkü devletin varlığına ve bütünlüğüne karşı büyük bir tehditten de söz edilmektedir. Alınan karar da, Van Valisi Nazım Bey e, Ferik Sadettin Paşa ile Fırka Kumandanı Şemsi Paşa ya ivedilikle bildirilmiştir İhtilalcilerin başka bir bölgede isyan çıkarmasını önlemek için sınıra kadar takip edilmesi de istenmiştir Ayrıca Ermeni ihtilalcilerin Van a tekrardan saldırmalarını önlemek amacı ile de, Rus, Fransız ve İngiliz 1039 ABCFM, ,Eastern Turkey Mission , Reel: 694; Grace Kimball, a.g.e., s Mayewski, a.g.e., s Farklı bir kaynakta verilen bilgiye göre ise 9-10 Haziran gününde Ermeni evlerinden silah seslerinin kesilmiştir. Ermeni mahallesinde silah seslerinin susmasına rağmen, pek çok Ermeninin etrafta dolaştığının görülmesi üzerine, emniyet tedbiri olarak Ermeni mahallesine asker sokulmamıştır. Kamuran Gürün, Ermeni Dosyası, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2005, s BOA, A.MKT.MHM., Dosya no: 668, Gömlek no:1, Lef no:73, 9 Haziran 1312/ 20 Haziran Meclis-i Vükelâ da alınan bu kararlar, Van Valiliği ne, Ferik Sadettin Paşa ve kumandan Şemsi Paşa ya derhal bildirilmiştir. Van dan İran a 500 kadar eşkıyanın kaçtığı hakkında ayrıca bkz: BOA, Y.PRK.BŞK., Dosya no:46, Gömlek no:40, 11 Haziran 1312/ 23 Haziran BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:75-73, 9 Haziran 1312/ 21 Haziran Kısa zaman sonra Van da meydana gelen olay etkilerini göstermiştir. Bu olay nedeni ile Muş Ermenileri ansızın dükkânlarını kapamışlar; kendilerine gerekli güvence verildikten ancak iki saat sonra, dükkânlarını açmışlardır. BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:61, 15 Haziran 1312/ 27 Haziran BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:75, 9 Haziran 1312/ 21 Haziran

301 Konsoloslarından ihtilalciler çekilirken silahlarını geri almaları istenmiştir. Onların bu durumuna en çok üzülen ise, misyoner Reynolds dır Haziran(10 Haziran) da, Ermeni ihtilalcilerin teşkil ettiği harp hattı çok metindi. Ermeni ihtilalciler ilk olarak sol tarafın zayıf olmasından da yararlanarak oradaki askeri çevirmeyi planlamıştı. Buna göre, buraya yerleşmiş olan asker esir alınacak ve hemen arkadaki Müslüman mahallelerine saldırılacaktı. Böylece, hem asker telef edilecek; hem de, zaman kazanılarak yeni kuvvetlerin kendilerine katılmaları sağlanacaktı. Ermeni ihtilalciler, kişi kadardı; hepsi gençti ve mükemmel silahlarla donatılmışlardı. Hâlbuki karşılarındaki asker, 300 kişiden meydana gelen iki taburdan ibaretti. Geri kalan asker ise, kalede ve şehirde, Müslüman mahallerin korunmasındave kışlalarda idi. Ermeniler de bu durumu iyi bildiği için harp alanında askeri telef etmek istiyordu. Bu sırada, konuşarak ve sözde anlaşmaya çalışarak da zaman geçirme taktikleri uyguluyordu Ermeni ihtilalciler, 22 Haziran günü ateşe devam etmişlerdir. Bütün müstahkem Ermeni mahallerinin etrafı askerle çevrilerek muhafaza altına alınmış ve mahalle içine asker girmişse de, bu mahalde Ermenilerin görülmesi üzerine, ihtilalcilerin kaçtığı haberinin güvenilir olmadığı düşünülmüştür. Yine de ihtiyatlı davranmak gerektiği düşünülerek Ermeni ihtilalcilerin kaçmasına mahal vermemek için, İran sınırı üzerinde Elbak ve Mahmudi de bulunan kumandanlara Van dan İran a giden geçit yerlerini tutmaları bildirilmiştir. Telgraf tellerinin kırılması nedeni ile yabancı ihtilalcilerin hepsinin ve yerlilerin bir kısmının sadece taşlık(sengistan) olan Erek Dağı na çıktıkları haberi alınmıştır. Yerli Ermenilerin bir kısmının da, silahlarını saklayarak Van da kaldıkları öğrenilmiştir. Erek Dağı nda bulunan ihtilalcilerin yaklaşık 780 kişisi Hamidi Kazası ndan geçerek Elbak taki Mezreki Aşiretine saldırmıştır Bunun üzerine oradaki geçitleri tutmuş olan askerlerin 1044 Despatches From United State Ministers To Turkey, T:568, Roll:1, July 21, 1896, from Raynolds to Chambers BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:60, 12 Haziran 1312/ 24 Haziran Van Vilayetinden Ferik Sadettin Paşa tarafından çekilen şifreli telgraf. Aynı dosyada, fakat farklı bir lefde Van dan kaçan Ermeni ihtilalcinin Hoşab a doğru gittiği; 350 kişiden oluşan bir taburla onlara karşılık verileceği bildirilmektedir; bu konuda ayrıca bkz: BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:19, 12 Haziran 1312/ 24 Haziran BOA, Y.PRK. BŞK., Dosya no:46, Gömlek no:40, 11 Haziran 1312/ 23 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, Sayfa no:7, Erek Dağı na saklanan Ermeni eşkiyanın üzerine de, iki tabur piyade ve bir batarya topu gönderildi. Bununla birlikte, Şemsi Paşa ile papaz ve Ermeni ileri gelenlerinden biri de, eşkiyanın teslim olması amacıyla öğüt vermek üzere Erek 283

302 gelmesi ile çatışma başlamıştır. Ermeniler, yağmur ve gece karanlığı nedeni ile İran sınırına iki saat uzaklıktaki Dir Köyündeki asker üzerine şiddetle saldırdıysa da; başarılı olmamıştır. Bu sırada yardıma gelen diğer askeri birlik de Ermeni ihtilalcileri arkadan çevirince, Ermeniler İspestan (?) 1047 adındaki köye saklanmışlardır. O gece yanlarına Dir Piskoposu 1048 gönderilmiştir. İhtilalcilerden silahlarını bırakarak teslim olmaları istenmiştir İngiltere, Rusya, İran konsolosları ve Dominiken papazları da, kaçan Ermeni ihtilalcilerinin bir Kürt köyünü basacaklarını duyurmuşlardır. Kürtlerin İran dan gelen Arusanlı, Celali ve Mosikanlı aşiretleri ile birleşerek Van üzerine saldıracakları ihtimaline karşın, kendi can ve mallarının ne şekilde korunacağını ve hükümetin bu konuda ne gibi tedbirler aldığını sormuşlardır. Hükümet de konsolosların evlerine askerler göndermişse de; farklı bölgelerde özellikle de Bağlık ta oturmalarından dolayı, askerlerinde yeterli olmadığı bildirilmiştir. Bu nedenle, konsolosların hepsinin kale içinde oturmaları teklif edilmiş; böylece daha rahat korunacakları bildirilmiştir Vilâyetten Dâhiliye Nezareti ne gönderilen diğer bir yazıda, sadece konsolosların ve papazların değil; Ermeni ihtilalcilerin saldırılarından korunmak isteyen hükümet görevlilerinin de görevlerinden alınarak kale içinde oturmalarının sağlanması için gerekli işlemlerin yapılması istenmiştir. Bu dönemde Van valisi henüz atanmamıştır. Vali vekilliği Ferik Saadettin Paşa tarafından yürütülmüştür Dağı na götürülecekti. Van ovasının doğusunu yarım ay şeklinde çevreleyen Erek Dağı metre yüksekliğinde olup oldukça sert ve engebeli bir yapıya sahiptir. Erek Dağı nın eteklerinde ise, Ermeni köyü ile manastırları bulunmaktadır. Ermeni ihtilalciler, hem köylerden; hem kilise ve manastırlardan özellikle Kobans ve Yedi Kilise Manastırından gerekli tüm yardımı sağladılar. Bu yüzden Erek Dağı Ermeni çeteciler için bulunmaz bir karargâh olmuştur. Bkz. Faiz Demiroğlu, a.g.e., s Diğer illerle telgraf tellerinin kesilmesinden dolayı Van ın iletişiminin kesilmesi hakkında BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:31, 11 Haziran 1312/ 23 Haziran İspestan (İspisnan) köyü, Başkale ye iki saat mesafededir. BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:11, 15 Haziran 1312/ 27 Haziran Dir Kilisesi, Ermenilerin saklandığı önemli yerlerden biridir. Van isyanı öncesi Ermeni ihtilacilerin yaptığı hazırlıkların bir bölümü de bu kilisede yapılmıştır. Bunun yanında kilisenin papazlarından olan Kaloset adındaki bir keşişin de evinde yapılan aramada zararlı evrak ele geçirilmiştir. Bu evraklarda Ermeni milleti Osmanlı Devleti aleyhine isyana teşvik edilmektedir. BOA, Y.MTV., Dosya no:77, Gömlek no:130, 1309/ BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, Sayfa no:7; 1312/ 1896; ayrıca bu konuda bkz: BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:32, 11 Haziran 1312/ 23 Haziran Kısa süre içinde Başkale telgraf hattının tamir edilmesinden sonra İran a gitmek isteyen ihtilalcilerin durdurulması gerektiği konusundaki haberler ivedilikle ulaştırıldı. BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:11, 15 Haziran 1312/ 27 Haziran BOA, Y.PRK. BŞK., Dosya no:46, Gömlek no:69, 13 Mart 1314/ 25 Mart BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:29, 12 Haziran 1312/ 24 Haziran

303 Bu son çarpışmada, Müslümanlardan şimdiye kadar 30 şehit ve 1 yaralı olduğu haber verilmiştir. Ermenilerden, 2 kişi canlı olarak ele geçirilmiş; bunlar sorguya çekilmek üzere Başkale ye gönderilmişlerdir. Yakalanan ihtilalcilerin çantasından, bir ilaç şişesi ile tüfek ve ilgili malzemeler çıkmıştır. Ferik Sadettin Paşa Ermeni ihtilalcilerin geri çekilirken Müslüman halka ne kadar zarar verdiği konusunda henüz detaylı bilginin ellerine ulaşmadığını bildirmektedir. İran sınırına kadar onları izlemek üzere giden tabur, Van a dönmüştür. Askerin verdiği bilgiye göre, bir kısmı da Erek Dağı na kaçmıştır. Bunun öğrenilmesi ile birlikte, Van da bulunan aşiret doğruca Erek Dağı na gitmiş; fakat üzerlerine yaylım ateşi açıldığından dolayı geri gelmişlerdir. Sonuçta eşkiyanın bir kısmının şehirden çekilmesi üzerine, asayiş geçici de olsa sağlanmıştır. Erek Dağı nda bulunan Ermeniler üzerine de, 2 tabur piyade ve bir batarya taburu gönderilerek onlar da teslim olmaya zorlanmışlardır Van dan kaçan Hınçak ve Taşnak (Truşak) komitesi üyesi olan Ermeni ihtilalcilerden 286 kişinin Hamidiye Kazası nın Şemsiki Aşireti nin Salhane isimli köyüne saldırdığı haberi gelince, Mahmudi Kazası nda bulunan geçidi tutmuş olan asker hemen buraya hareket etmiştir. Bu sırada Van da da, bir tabur askerin bölgeye doğru hareket ettiği haberi gelmiştir. Çatışmalar, Baz Dağı nda; daha sonrada Nazarâbâd Dağı nda devam etmiş; çatışmadan sadece bir kişi kurtulabilmiştir. Bu sırada, Şatak Kazası nda bulunan Ermeniler de isyan çıkarmıştır. Ermeniler evleri sağlamlaştırarak buralara sığınmışlar ve bir müfreze askerle mücadele etmişlerdir. Van dan bir tabur piyade asker ve bir kıt a dağ topu Şatak a doğru yola çıkarıldığı sırada, ihtilalcilerin bir kısmı kaçmış, diğer kısmı da, kendi vermiş oldukları karar ile silahlarını bırakıp teslim olmuştur Elbak, Mahmudi ve Şatak daki Ermeni ihtilalci sayısı, mazgallara bakıldığında çok fazla olması gerekirken; sadece 1200 kadardır. Ermeni ihtilalcilerin kimlerden teşekkül ettiği konusunu ise; şu cümleler açıklığa kavuşturmaktadır: 1052 BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:11, 15 Haziran 1312/ 27 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:31, 11 Haziran 1312/ 23 Haziran 1896 Van Valisi Nazım Paşa tarafından Dersaadet e yazılan yazıda adı Van dan kaçan ihtilalci sayısı farklı olarak verilmektedir. Buna göre, Ermeni ihtilalcilerin beş yüz kadarı Hamidiye civarına, yedi yüz kadarı da Erek Dağı na kaçmışlardır. BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:14, 17 Haziran 1312/ 29 Haziran Bu konuda ayrıca bkz: Hüseyin Nazım Paşa, a.g.e., s BOA, A.MKT.MHM., Dosya No:668, Gömlek no:1, 17 Haziran 1312/ 29 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no: 668, Gömlek no:1, Lef no:66, Sayfa no:8, 1312/

304 ...daha fazlası hiçbir yerde görülmediğinden, yerli eşkıyanın köylü ve şehirli gençlerden ibaret olduğu ve silahlarını saklayarak ellerini böğürlerine koyup boyun bükerek masum gözüken köylü ve yerlilerden ibaret olduğu şüphesizdir Ermenilerin kullandığı silah, beş ateşli ve üzerinde Taşnak Örgütü nün arması bulunan mavzer, sürmenli barden, Martini Henri tüfekleri ile Remington tabanca, kılıç ve hançerlerdir Kurşunlar, bazılarının tepesinde kapsül ve içinde barut olan bomba biçimindedir. Bu çeşit mermilerin kullanılması, milletlerarası antlaşmalar gereğince yasak olmasına rağmen; Ermeniler bunları kullanmışlardır Ermeni ihtilalcilerin hangi cesaretle devriye gezen askerlere saldırdığı ise bilinmemektedir Sonuçta Ermeni ihtilal örgütleri, Van da başarılı bir isyan gerçekleştirmişlerdir. Fakat ihtilalcilerin bir kısmı, askerlere teslim olmuş; bir kısmı da, İran a doğru kaçmıştır. İran a doğru kaçanların çoğu yakalanmış; fakat askerin elinden kurtulanlar, Van a tekrardan saldırmak için teşkilatlanmaya başlamıştır. Ermeni ihtilalciler, bu dönemde sürekli olarak Kafkas Ermenilerinden yardım almıştır. Beyazıt Kumandanı Abdülcabbar Bey, burada teşkilatlanan Ermeni komitelerinin daha önce de yaptıkları gibi Kürt Rus ve Acem kıyafetleri giyerek saldırıya tekrar başlayacaklarını bildirirken 1058 ; 23 Temmuz 1896 tarihli telgrafında ise, Rus ordusundan kovulmuş bir subayın 400 kadar Ermeni ihtilalciyi Revan ve Nahçıvan da topladığını, isyan sonrası Van dan kaçan Ermenilerle Selmas ta buluştuğunu ve tekrardan saldırmak için planlar yaptığını bildirmişlerdir Van olaylarını yapan Ermeni ihtilalcilerden İran a geçenlerin Osmanlı Devleti ne teslimi için, Osmanlı Devleti ile İran Sadrazamı arasında görüşmeler yapılmıştır. Aileleri ile İran ın Hoy ve Selmas mevkilerine gelen Ermenilerin sayısı, 1054 BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no: , 3 Haziran 1312/ 15 Haziran 1896; BOA, Y.PRK.UM., Dosya no:35, Gömlek no:46, 21 Temmuz 1312/ 2 Ağustos Faiz Demiroğlu, a.g.e, s BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, Sayfa no:9, 1312/ BOA, AMKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:31, 11 Haziran 1312/ 23 Haziran Faiz Demiroğlu, a.g.e., s.32. Ellerindeki silahlar ise genellikle 5 ateşli ve 7.5mm çapında nikel mermili idi. BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:128, 8 Haziran 1312/ 20 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:127, 10 Haziran 1312/ 22 Haziran Mehmet Hocaoğlu, a.g.e., s BOA, Y.PRK.UM., Dosya no:35, Gömlek no:46, 21 Temmuz 1312/ 2 Ağustos

305 Hoy Şehbenderliğince olarak bildirilmiş iken; bu rakam İranlılarca önce daha sonra da 14 kişiye indirilmiştir. Bu durum, doğal olarak Osmanlı Devleti nin dikkatini çekmiş ve Hoy Şehbenderliği, durumun tetkik edilmesi için bölgeye ateşemiliter gönderilmesini istemiştir. İran Hükümeti de, Ermenilerin iadelerinin mümkün olmadığını bildirmiştir. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, İran a kaçanlarının silahlarının alınıp İran sınırına yakın yerlere sevk edilmelerini, orada yerleştirilmelerini ve kontrol altında tutulmalarını talep etmiştir Eylül ayı geldiğinde, Van da Ermenilerin çıkardığı olaylarda azalma olmadığı gibi; bu olayların artmaya başladığı görülmektedir. İran da hazırlıklarını tamamlayan Ermenilerden 25 tanesi, Van Bağlık a gelmiş ve bir eve sığınmışlardır. Durumdan haberdar olan askeri yetkililer ise, derhal oraya gelmişlerdir. Ermeniler, yapılan uyarılara rağmen teslim olmamış; çıkan çatışma sonunda, gerekli tedbirlerin alınmasına rağmen kaçmaya muvaffak olmuşlardır. 23 Eylül 1896(11 Eylül 1312) da, ihtilalcilerin beşer onar kişilik gruplar halinde sürekli olarak Van a geldiği haberi alınmaktadır. İhtilalcilerin sığındığı evler abluka altına alınmıştır. Sadettin Paşa, çıkan çatışmalarda 4 Ermeninin yandığını; diğerlerinin kaçtığını belirtmektedir Ertesi gün ise, Erek te bir evde saklanan ihtilalciler ile çatışma çıkmış ve 2 asker yaralanmış; Ermeniler de kaçmaya muvaffak olmuştur. Bu esnada Akdamar Katagikos Vekili, sürekli olarak Ermenilerin öldürüldüğüne, mallarının yağmalandığına ve vilayette can güvenliğinin olmadığına dair Valiliğe dilekçeler göndermiştir. Sadettin Paşa ise, tabur komutanı ve askerlerin aynı gün tüm Bağlık ı dolaştıklarını ve hiçbir yerde ihtilalciye rastlamadıklarını, emniyet tedbiri olarak da, bu gece bir bölük askerin Bağlık dışında devriye olarak gezdirilmesi için komutanlığa yazılar yazdığını bildirmiştir Eylül de olaylar, Van merkezde de şiddetlenerek devam etmiştir. Aynı gün, Merkez Tabur Ağası Nusret ve Başkomiser Hüseyin Hüsnü Bey in yazdığı raporda olaylar şöyle anlatılmaktadır:...ermeni çetecilerinin sığındıkları evlerle diğer yerlerin keşif ve muayenesi yapıldı. Bahçanoğlu nun evine gidildiğinde ikinci 1060 BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:7, 30 Haziran 1312, İran sınırında alınan tedbirler hakkında ayrıca bkz: BOA, Y.PRK.UM, Dosya no:17, Gömlek no:30, 20 L Ergünöz Akçora, a.g.e., s.116, Mehmet Hocaoğlu, a.g.e., s.345; Faiz Demiroğlu, a.g.e., s Faiz Demiroğlu, a.g.e., s Eylül 1312 Van Polis Komiserliği nin Sadaret ve Dahiliye Nazırlıklarına çektiği telgraf, 12 Eylül 1312 Sadettin Paşa nın telgraftır. 287

306 sokak kapısından eşkıyaların attığı tüfek kurşunlarının sokak kapısını beş yerinden deldiği, evin içindeki merdiven ve sofanın, üst kattaki iki odanın ve bir salonun yakıldığı, merdivenin bitişiğindeki odanın duvarını kazma ile bir pencere kadar delerek Bezzaz Boğos un evine geçtikleri odanın dört köşesinde kazma ile beş mazgal açarak ateş ettikleri, oradan Çataklı Bedros un evinin bitişiğindeki diğer Simon un evine geçip, yine duvarları kazma ile bir pencere kadar geldikleri, Simon evinden merdiven kurup damdan bahçeye çıktıkları ve oradan diğer Bağlara geçtikleri anlaşılmıştır. Yapılan incelemeye göre; Bahçanoğlu nun evinin sokak kapısı kırılarak içeri girdiklerinde iki kişinin öldüğü görülmüştür. Birinin üzerinde Çerkez elbisesi, başında kalpak, diğerinin Çatak şalvarlı ve beyaz çoraplı olduğu, yüzünün ve göğsünün yandığı görülmüştür. Burada bir erin şehit olduğu, asker ve reji kolcularından da yaralılar bulunduğu anlaşılmıştır. Acem Haço civarında Kaşaşoğlu nun evine sığınan diğer Ermeni çetelerinin kaçtıkları, bu evin sokak kapısı ve merdiveninin yandığı ve ateşin başka yerlere sıçramadığı görülmüştür. Bununla beraber karşısındaki Kapisoğlu nun evine de çetecilerin sığındıkları, bu evin selamlık tarafından dört odanın yandığı, yangının başka taraflara geçmediğinden çetecilerin bahçe tarafından kaçtıkları anlaşılmıştır. Enkaz altında yanmış cesetlerin ve yaralıların olup olmadığı anlaşılamamıştır. Bu olaylar sırasında bir er şehit olmuş, diğeri de yaralanmıştır. Çetecilerden iki kişi ölmüş ise de, cesetlerinin şimdilik nerede olduğu anlaşılmamıştır. Bir adet mazgal makinesi ile merdiven, elbise, diğer araç ve gereçlerin askerce saklanmakta olduğu görülmüştür. Askerin yetersizliğinden, İran sınırı hala kontrol altında tutulamamıştır. 16 Eylül tarihi itibari ile Müfettiş Şakir Paşa ya gönderilen yazıda, İran sınırından yaklaşık 400 kadar Ermeni ihtilacinin geldiği, başlarında Ereccivazi adında bir reis bulunduğu, yanlarında beş top olduğu ve bütün masrafları ise Moroncu nun karşıladığı bildirilmiştir Ekim ayında olayların bittiğine dair raporlar Dâhiliye 1063 Faiz Demiroğlu, a.g.e., s Mehmet Hocaoğlu, a.g.e., s Ergünöz Akçora, a.g.e., s. 117; Faiz Demiroğlu, a.g.e., s. 47, kadının ismi, bazı kaynaklarda Maro olarak belirtilmiştir. Van Valiliğinden 13 Eylül 1312 de gönderilen telgrafta, bunun yanında Maro adlı Ermeni kadının Ermenilerden topladığı paralarla ihtilalcilerin maaşlarını verdiği ve diğer masraflarını da karşıladığı İran Hükümeti nin ise; bu konudan haberdar olduğu güvenilir kaynaklardan öğrenildiği belirtilmiştir. 288

307 Nezareti ne yazılmış olsa da; Ermeni ihtilalcinin 1897 yılı boyunca Van ve çevresinde isyan ettiği, hatta Nisan ayında daha da olayların arttığı bilinmektedir. İran ve Rusya da bulunan Ermeni ihtilalcilerin faaliyetleri hakkında, Kars Başşehbenderliği nden 14 Ekim 1898(2 Ekim 1314) tarihinde gönderilen raporda: Osmanlı Devleti nin bazı cihetlerinde çeteler sevki ile karışıklığa sebep olan ve oralardaki Ermenileri de kışkırtan Rusya Ermenileri bu defa Kafkasya nın Erivan vilayetine bağlı Nahçıvan ve Gümrü Ermenileri ve İran Ermenileri ile ittifak kurarak oluşturdukları 50 kişilik silahlı çeteyi Iğdır yolu ile Van cihetine gönderdikleri gibi başka bir çeteyi daha hazırlayarak ilk fırsatta sevk edeceği bunların diğer çetenin tevkif edilmesi veya telefatını karşılamak üzere kullanılacağı haberi alınmıştır. Bu çetenin de Kars Vilayeti nden Pasinler kazası ile Eleşkirt arasında bulunan Köse Dağının eşkiyanın geçişine kullanılacağı gerek bu çetenin, gerekse diğer çetenin Osmanlı memleketine mühim miktarda silah ve cephane getireceği anlaşılmakta ve Köse dağı ile civarının muhafaza altına alınması arz olunmaktadır. Ayrıca bundan başka Ermeni komitesinin en önemli sevk noktası Bitlis Vilayeti nin kuzeyinde ve Van Gölü nün kuzey batısında bulunan Ahlât Kazası olduğundan Ahlât Kazasıyla civarında bulunan silahların çıkarılmasına bir an önce teşebbüs edilmesi belirtilmektedir Görüldüğü üzere, 1896 yılında Van da cereyan eden ve adeta devletler arası bir statü kazanan Ermeni İsyanı, Avrupalı devletlerin arabuluculuklarına rağmen süreklilik kazanmış ve Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar da devam etmiştir. 1- Van ın Çevre Kaza ve Köylerinde Meydana Gelen Olaylar Van İsyanının çıkmasının hemen ardından, Van ın çevresinde, özellikle de batı ve güney bölgeleri ile İran sınırına giden yollar üzerinde Ermeni ihtilalcilerin neden olduğu olaylar yaşanmıştır. Olayların yaşandığı bölgeler içinde Gevaş, Şatak ve Erciş önemli bir yer tutmuştur. O yıllarda Osmanlı İmparatorluğu nda bulunan İngiliz Konsolosu Binbaşı Williams ın 1896 yılında yazdığı raporda, bu bölgede ki olayların aslında Kürt aşiretler tarafından planlandığı ve bu plan dâhilinde Kürtlerin 1065 BOA, Y.PRK.EŞA., Dosya no:31, Gömlek no:86, belgenin yazılış tarihi okunamadı. 289

308 Ermeni köylerine saldırdığı belirtilmiştir Ermenilerlerde Kürtlerin kendi köylerine yaptıklarının öcünü almak için isyan çıkarmak amacıyla Van dan yola çıkmışlar ve Müslüman köylerine saldırdırmışlardır. Saldırının ardından ise, yine İran a geçmeyi amaçlamışlardır Aynı iddialar, Amerikan misyonerler tarafından da yapılmıştır Van daki isyanın hemen sonrasında Van dan iki gurup halinde çıkan Ermeni ihtilalcilerden 780 kişi, İlbak Kazısındaki Merzeki Aşireti ni; 286 kişisi de, Mahmudî Kazasında bulunan Şemsiki ve Bilan Aşiretlerini vurmak istemişlerdir. Sonuçta, Ermeni ihtilalciler ile aşiretler arasında şiddetli çarpışmalar meydana gelmiş ve çatışmalar iki gün boyunca devam etmiştir. Olaylar sonunda, İslam ahaliden 39 şehit ve 38 yaralı verilmiştir. Olaylara derhal müdahale edilmesiyle de evlerin ateşe verilmesi ve ölü sayısının daha fazla olması önlenmiştir. Van çevresinde olayların yoğun olarak yaşandığı kazalardan ilki Gevaş(=Vatsan) tır. Gevaş Kazasının Kağazın Deresi bölgesinde bulunan Ermeni çeteleri, ilk olarak Siirt sancağının Tuluh karyesi halkından olan iki esnafla karşılaşmışlar; ortada hiçbir neden yokken bu kişileri öldürmüşlerdir Narik köyündeki ki yerli Ermeniler ise, aynı köyde oturan Müslümanlara saldırmışlardır. Olayların yatıştırılması için, bölgeye askeri kuvvet sevk edilmesine rağmen; saldırılar Haziran ın başından 13(11 Haziran 1312) üne kadar devam etmiştir. Olaylar sonunda, Narik köyünde 4 asker şehit olmuş; 8 asker de yaralanmıştır. Ermenilerin kaybı ise, 100 kişi kadardır. Bu olayda ayrıca, Ak Kilise nin birkaç odası yanmış; ancak evler zarar görmemiştir. Olaylar genellikle Gevaş çevresinde meydana gelmiştir. Yolların güvensizliği, devletin gezici devriyelere sahip olsa da, bunların yeterli olmaması ve olaylara anında müdahale edememesi bazı bölgelerde ölü sayısının artmasına neden olmuştur. Van ın güneyinde bulunan ve Ermeni ihtilalcilerin Müslüman halka yoğun olarak saldırdığı kazalardan bir diğeri de, Şatak(=Çatak) kazasıdır. Nitekim Şatak kazası, ihtilalci yatağı olarak bilinmektedir. Bu bölgede yaşayan Ermeniler, eskiden beri sürekli huzursuzluk çıkarmışlardır. Nitekim Van daki isyan bahsinde ayrıntılı 1066 Justin McCarty, a.g.e., s A.g.e., s A.g.e, s.76 dan aktaran; FO 881/6957, Williams to Currie, Van, 15 Eylül BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, s.9, 1312/

309 olarak anlatıldığı üzere, Van İsyanı sonrasında burada tutunamayan Ermenilerden bir kısmı Erek Dağına saklanmış ve bunlardan 200 kadarı da Şatak a gitmiştir. Bu ihtilalci çetesi daha Şatak a gelmeden, yolda rastladıkları Müslüman halka saldırmışlar ve bunların bir kısmını öldürmüşlerdir. Şatak a gelen ihtilalciler ise, burada da rahat durmamış; Van da çıkardıkları isyanı burada da devam ettirmiş ve sağlam evlere saklanarak, gelen geçenlere ateş etmeye başlamışlardır. Bunun üzerine Şatak ta İslam ahaliyi korumak için, Van dan yardımcı güvenlik kuvveti ile dağ topu gönderilmiştir. Önlemler karşısında ihtilalcilerden bir kısmı kaçmış; bir kısmı ise, taştan yapılmış sağlam bir eve sığınarak burayı kale olarak kullanmışlardır. Çatışma sırasında Ermenilerden, saklandıkları evlerden birinde yangın çıkarmışlar ve çıkan yangında, çevrede bulunan 100 ev yanmıştır. Buradaki olaylar, iki gün devam etmiş ve sonunda Ermenilerin silahlarını bırakarak teslim olmasıyla son bulmuştur. Bu olaylarda ise, Müslümanlardan 15 şehit ve 30 yaralı; Ermenilerden 30 ölü ve 8 yaralı vardır Erciş Kazasında da, Van isyanının hemen ardından olaylar çıkmıştır. Bu olaylar, 17 Haziran 1896(5 Haziran 1312) tarihinde, Pertak köyünde bulunan Haydaranlı Aşiretinden ve Hamidiye Süvari Alayı teğmenlerinden olan Mehmet Ağa nın Ermeniler tarafından idam edilmesiyle başlamıştır. Köyde bulunan Ermenilerin, bazı evlere menzilleşip yoldan geçen Müslümanlara ateş açmalarıyla ise, çatışmalar daha da alevlenmiştir. Olaylar sonunda, Müslümanlardan 6 şehit ve 8 yaralı; Ermenilerden ise 27 ölü ve 4 yaralı ele geçirilmiştir. Yaklaşık 18 gün devam eden Erciş olaylarında, bir tane de Ermeni evi yanmıştır. Ermeniler, Bargiri(=Muradiye) Kazasında iki bölük asker konuşlandırılmış olmasına rağmen; Müslümanlara saldırmışlardır. Bargiri Kazasının Korzöt(ş) ve Engüzek köylerinde oturan Ermeniler, askerlere rağmen ayaklanmışlar ve olaylar, iki gün sürdükten sonra bastırılabilmiştir. 30 askerin şehit olduğu olaylarda, ev yakılması ve hayvan telefi gibi başka bir zayiat olmamıştır Müküs(Mesk) Kazasında herhangi bir olaya rastlanmamasına rağmen, kazanın Şatak a yakın olan Şeydan köyüne gelmiş olan Şatak Ermenileri, burada ayaklanıp Meks kazası halkından iki kişiyi yaralamıştır. Çevrede bulunan Ermeni 1070 A.g.b., s.11, 1312/ BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:66, s.9, 1312/

310 köylerinde çıkan çatışmaların sonucunda ise sekiz kişi ölmüştür. Burada da hiçbir ev yanmamıştır. Van ın Adilcevaz kazasında da isyanın etkileri görülmüştür. Burada bulunan Ermeni ihtilalcileri ile Müslüman halk arasında çıkan çatışma sonucunda Müslümanlardan 2 şehit ve 1 yaralı; Ermenilerde de, 31 ölü ve 2 yaralı vardır. Adilcevaz ın merkezinde hiç ev yanmamış olup, sadece çevrede bulunan iki karyede beş kadar ev kullanılmaz hale gelmiştir. İran a giden yol üzerinde bulunan Van ın Erçek Kazası ise İran sınırına yakın olduğundan Ermeni ihtilalcilerin yuvalandığı yerlerden biri olmuştur. Erçek kazasına bağlı olan Karaçetin ve Haşin köyleri halkı da, mükemmel silahlarla donatılmıştır. Van da isyan çıkınca, İran dan gelmek isteyen Ermeni ihtilalciler ile burada bulunan kuvvetler arasında çatışma çıkmış sonucunda, Müslümanlardan 7 kişi yaralanmıştır. Ölü sayısı ise, her iki taraftan da 30 kişidir Sonuç olarak, Ermeniler sadece Van merkezinde isyan etmemiştir. Van da isyanın patlak vermesinden hemen sonra, çevre kazalarda, köylerde ve İran sınırına yakın olan bölgeler de planlı olarak isyanlar çıkarmışlardır. Ermenilerin planlı bir şekilde başlattıkları görülen bu isyanlar sonunda, sadece Müslüman halk değil; Ermeni halk da büyük zarara uğramıştır. Osmanlı Hükûmeti bu zararı en aza indirmek için bölgede devamlı olarak seyyar birlikler dolaştırmış ve olaylara hemen müdahale etmeye çalışmıştır. İsyan çıkma ihtimali yüksek olan kazalarda ise, sürekli olarak askeri birlikler bulundurmuştur Van Olaylarının Kısa Bir Değerlendirmesi Van İsyanı incelendiğinde akla gelen önemli iki sorudan biri, olaya sebep olanlar Ermeniler midir, yoksa Müslümanlar mıdır?; ikincisi ise, Van da çıkan olaylar Ermenilerin isyanı mıdır, yoksa bazı talihsiz insanların karşılıklı olarak vuruşması mıdır? Öncelikle burada, bölgenin en yetkili kişisi olan Sadettin Paşa nın aktardığı, olayın sıradan bir karışıklık olmayıp; Ermeni gençlerin, Müslüman halka ve askerlere karşı muntazam ve mükemmel asker gibi savaştıklarını belirtmek gerekmektedir. Ayrıca Ermeni ihtilalcilerin asker elbisesi giyerek vuruşmaya başlaması, olayların 1072 A.g.b., s , 1312/

311 aniden değil; belirli bir plân doğrultusunda geliştiğinin en sağlam göstergesidir. Bundan başka; İngiliz Konsolosu Williams, Rus General Mayewski ve Fransa Konsolosu Kambon da, Van da ki olayların Ermenilerin askerlere ve Müslüman halka saldırmalarıyla başladığını söylemektedir. Ermenilerin kullandığı tüfeklerin üzerinde kazılı olan armalarda, Ermeni Mütehhide-i İhtilâliyesi anlamına gelen Ermenice ifadelerin bulunması da olayların kaışıklık değil isyan olduğunu göstermektedir. Ermenice olarak yazılı olan bu ifadenin baş harflerinin, kendi aralarında kullandıkları isyan anlamına gelen bir şifre olabileceğine dair Osmanlı makamlarının bazı şüpheleri bulunmaktadır. Ayrıca Van Ermeni Piskoposu tarafından Van Polis Teşkilatına yeni bir papaz gönderilmesi konusunda yazılan bir yazıda, Ermeni ihtillaci tabirinin kullanılması, olayı çıkaranların kendi piskoposlarınca bile ihtilalci olarak gösterildiğine delildir. Van da çıkan olayların Ermenilerin isyanı olduğu gösterir bir başka delil de, Saray a gönderilmiş olan Ceride-i Tayyar isimli Ermeni gazetesidir. Gazetenin baş tarafında bulunan ve komiteye ait olan evraklardaki mühür, çatışma sırasında ölü olarak ele geçirilen Beydo isimli ihtilalcinin üzerinde bulunan ile aynıdır. Bu da açıkça göstermektedir ki; Van da çıkan olaylar, Ermenilerin çıkardıkları isyandan başka bir şey değildir. Fransız Dominiken papazların, Ermenilerin Van da içinde bulundukları durumlarını, yazdıkları yazılarda kıtâl olarak değerlendirmelerinin de, gösterilen bu deliller karşısında doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Eğer bu bir kıtâl olsaydı; Ermenilerin İngiltere, Fransa ve Rus konsolosluklarının, Van Ermeni Piskoposuna silahları bırakma konusunda yapmış oldukları uyarıları dinlemeleri gerekirdi. Hatta bu konuda Osmanlı makamlarının Ermeniler nezdinde nasihatlerde bulundukları da bilinmektedir. Oysa Ermeniler, bütün bu teşebbüsleri hiçe saymışlar; halkın ve özellikle de askerlerin bulundukları karakollara ateş etmişlerdir. Asker de, tabii olarak Ermenilere karşılık vermiştir. Bununla birlikte 4000 kadar Ermeni de, şehri terk ederek asker ile mücadele için dağa çıkmıştır. Bu hareketlerin anlamı, isyandan başka bir şey değildir Ermeniler, Van da çıkardıkları olaylarda yalnız da değillerdir. Van ın sınırda bulunması sebebiyle, sürekli İran ve Rus sınırından ihlaller olmakta ve karşı 1073 BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:668, Gömlek no:1, Lef no:1. 293

312 taraflardan sürekli olarak Ermeni fedaileri gelmektedir. Yani bu durumda, isyanda Rus ve İran desteğinin olduğunu kaçınılmaz bir gerçektir. Bundan başka, her ne kadar yabancı devletlerin konsoloslarını sürekli olarak arabuluculuk çalışmaları içinde görülse de; çıkan çatışmalarda, Ermenilerden ölenler arasında şapkalı kişiler de bulunmaktadır. Bilinen odur ki; şapka burada konsoloslar tarafından takılmaktadır. Van da çıkan Ermeni isyanında yabancıların etkisi olduğuna dair ikinci işaret ise; olay sırasında İngiltere Van Konsolosu Bulyamin? in, Ermenilerin silahlarını bırakmalarını ve devlete itaat etmelerini söylemek amacı ile saklandıkları evlerden bir tanesine gittiğinde karşısına çıkan üç kişiden birinin Almanca konuştuğunu, diğerlerinin Bulgar ve Rus Ermenilerinden olduğunu ve Van da meydana gelen olayları Zeytun dakine benzettiğini söylemesidir. Van da çıkarılan isyanda yabancıların etkisinin olduğunu göstermektedir Van İsyanında, misyonerlerin etkisinin olduğu da açıktır. Zira isyana karışan ve bu nedenle tutuklanan Ermeni ihtilacilrin üzerinde çıkan evrakların bazılarının misyonerler tarafından verildiği tespit edilmiştir. İhtilalciler, misyonerlerden aldığı bu belgeleri birçok zaman kullanmışlardır. Bu tür belgeler, sadece Van da ayaklanan değil; Bitlis te ele geçirilen Ermenilerin üzerinde de bulunmuştur. Hükümet bu konuda tedbirlerin alınması için, vilâyet yetkililerini uyarmaktaydı Bu durum, isyan sonrasında da devam etmiş; misyonerler tarafından Anadolu nun birçok şehrinden gönderilen eşya arasında zararlı evraklar da bulunmuştur Sonuç olarak, yıllarında Anadolu nun birçok yerinde çıkan isyanlar gibi; 1896 yılında Van da patlak veren Ermeni ayaklanması da, meşru bir devlete karşı başkaldırıdır ve dolayısıyla isyan olarak telakki edilmelidir. Belgelerden de anlaşılacağı üzere, söz konusu isyan dış desteklidir BOA, A.MKT.MHM., Dosya no: 668, Gömlek no:1, Lef no:2, 2 Haziran 1312/ 14 Haziran BOA, A.MKT.MHM., Dosya no:667, Gömlek no:11, Lef no:2, 1 Haziran 1312/ 13 Haziran BOA, Y.MTV, Dosya no:299, Gömlek no:160, 18 Haziran

313 S O N U Ç XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan Ermeni Sorunu, Şark Meselesinin uzantısı olarak görülmekte ve değerlendirilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu nun bu yüzyılda içinde bulunduğu siyasi ve iktisadi ortam, dünya siyasetinde meydana gelen değişme ve gelişmeler, Avrupalıların Şark Meselesini tamamen çözüme ulaştırma istekleri; Türk- Ermeni ilişkilerinde ciddi sorunların çıkmasına neden olmuştur. M.Ö. VI. yüzyılda Anadolu ya gelerek Ağrı Dağı etrafında yerleşen Ermeniler, ilk olarak Roma ve Bizans; Türklerin Anadolu yu fethetmeleriyle de, Selçuklu ve Osmanlı hâkimiyeti altında yaşamışlardı. Bizans ve Roma hâkimiyeti altında iken, dinsel ve kültürel baskıya maruz kalan Ermeniler; Türklerin Anadolu ya gelmesi ile, bu baskıdan kurtulmuşlardı. Böylece Ermeniler, Ermeni varlığının devamını Türklere borçlu olmuşlardı. Osmanlı İmparatorluğu nun hâkimiyeti altında yaşamaya başlayan Ermeniler, ilk olarak ibadet özgürlüğüne kavuşmuş; daha sonra da, Osmanlı toplumundaki en zengin gayr-i müslim topluluk haline gelmişlerdi. İmparatorlukta dış ticareti elinde tutan ve Türk kültüründen etkilenerek kendi istekleri ile Türkçe konuşan Ermeniler, yüzyıllarca Türklerle iç içe ve dostça yaşamışlardı. Bu dönemde, her iki toplum arasında düşmanlıktan bahsetmek mümkün değildir. Fakat XIX. yüzyılın ikinci yarısında, iki toplum arasında huzursuzluklar çıkmaya başlamıştı. Yüzyıllarca yan yana birlikte yaşayan, birbirlerinden kültürel anlamda etkilenen Ermeniler ve Türkler, artık birbirlerine düşman olmuşlardı. Bu yüzyılda Ermenileri Türklere düşman eden, onların bağımsız Ermenistan fikrini benimseyerek ayaklanmaları olmuştu. Ermeni Meselesinin ortaya çıkmasında, yaşanan yüzyılda Avrupa uyumunun sona ermesi ve Sanayi Devrimi sonucu ortaya çıkan sömürgecilik hareketinin emperyalizme dönüşmesinin etkisi bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu nun milyonlarca kilometrelik topraklara sahip olması, bu toprakların hammadde ve maden rezervi kaynağı olarak görülmesi, stratejik öneme haiz olan su ve geçiş yollarını elinde tutması Avrupalı emperyalist güçlerin dikkatini çekmiş; İmparatorluğun iktisadi ve siyasi olarak çöküş içinde bulunması da, bu kaynaklara sahip olmak isteyen güçlerin iştahlarını kabartmıştır. Batının emperyalist güçleri, 295

314 İmparatorluğun elinde olan kaynaklara sahip olmak için, hem Osmanlı İmparatorluğu ile ticari anlaşmalar imzalamışlar; hem de, İmparatorluk sınırları dahilinde yaşayan gayr-i müslimleri kullanarak nüfuzlarını arttırmışlardır Ermeniler de, Batılı emperyalist devletlerin, iktisadi çıkarlarını gerçekleştirmek amacıyla en rahat kullandıkları Osmanlı topluluklarından biri olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu nun farklı bölgelerinde yaşayan Ermenilerin hiçbir yerde çoğunluğu oluşturamamaları ve aralarında mezhepsel birliğin olmaması, batılı güçlerin Ermeniler arasında yaptıkları çalışmaları kolaylaştırmıştır. Batılı güçlerin tahrikleri ve teşvikleri başta olmak üzere Ermeni Meselesinin ortaya çıkmasında; Fransız İhtilalinin, Ermeni Kilisesi ve Patrikhanesinin, Ermeni komitalarının, misyoner faaliyetlerin etkisi olmuştur. Sonuçta, Şark Meselesi ve emperyalizmin temellendirdiği Ermeni Meselesi, Türkler ile Ermeniler arasında bitmeyen/bitmeyecek düşmanlık tohumlarını ekmiş ve bu yüzyılda dahi, çözümlenemeyen sorunlar yaratmıştır. XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslar arası bir sorun olarak görülen Ermeni Meselesinin ortaya çıkışında etkili olan ilk devlet, Fransa dır. XVI. yüzyıldan itibaren Ermenilere ilgi duyan Fransa, İmparatorluk sınırları içinde kendisine bağlı Katolik Ermeni cemaati oluşturmaya çalışmıştır Fransa yı, daha sonra İngiltere ve Rusya izlemiştir. Her üç devlet de, aynı yöntemi kullanarak Ortodoks ve Protestan Ermeni cemaati oluşturmuş; Ermenileri, kendi siyasi ve iktisadi emelleri doğrultusunda balmumu gibi şekillendirmişlerdir. Bu esnada Amerika, yeni yeni palazlanan bu mücadelede ben de varım demeye başlayan genç bir devlet olarak ortaya çıkmıştır. Amerika, 1823 yılında devlet politikası olarak benimsediği Monreo Doktrini ne bağlı kalmaya çalışsa da; Osmanlı topraklarının cazibesinden kendisini soyutlayamamıştır Monreo Doktrini ile Amerika, Avrupa nın emperyalist güçlerinden hem bağımsızlığını hem de uçsuz bucaksız bakir topraklarını korumaya çalışmış; fakat Amerikalıların mutluluğunu ve ülkesinin geleceğini de düşünerek, dünyada meydana gelen siyasi ve 1077 Şenol Kantarcı, Ermeni El Sorunu Kitabı, Ankara, 2003, s Dündar Aydın, Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkmasında Fransa nın Rolü, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu (8-12 Ekim1984), Ankara, 1985, s Şenol Kantarcı, Amerika Birleşik Devletleri nde Ermeniler ve Ermeni Lobisi, İstanbul, 2004, s

315 iktisadi değişme ve gelişmelerden de uzak kalmak istememiştir. Bu nedenle Monreo Doktrini nin esaslarını çiğnemeden, Osmanlı İmparatorluğu nun paylaşılması hareketine katılmış; tacirlerini ve misyonerlerini kullanarak, Osmanlı İmparatorluğu nda ticari imtiyazlar elde etmeyi başarmıştır. Amerika nın iktisadi emperyalizmi, misyonerler tarafından Anadolu ya getirilmiş ve misyonerlerin Protestanlaştırdığı Ermeni cemaati tarafından Anadolu topraklarına yerleştirilmiştir Ermeni Meselesinin ortaya çıkmasının yukarıda sayılan nedenleri dışında; belki de en önemli olarak gösterilmesi gereken neden, misyonerlerin etkisidir. Misyonerlerin etkisinin, nedenler arasında en son sırada değil; ilk sırada yer alması gerekmektedir. Anadolu, özellikle XIX. yüzyılda misyonerlerin kaynaştığı bir kovan gibiydi. Osmanlı topraklarında Fransa nın himayesinde Katolik, Rusya nın himayesinde Ortodoks ve Amerika nın himayesinde Protestan misyonerler; Osmanlı İmparatorluğu nun sınırları dâhilinde yaşayan Ermenileri kendi mezheplerine dâhil edebilme adına durmadan çalışmışlardır. Bu esnada, hem birbirleri ile hem de, Osmanlı Devleti ile mücadele etmişlerdir. Başlangıçta devlet, misyonerleri ciddi birer tehlike olarak algılanmazken; savaşların kaybedilmesi ve Avrupa nın bilimsel alandaki gelişimine ayak uydurulamaması gibi nedenlerden dolayı, ekonomik ve siyasi çöküş içinde olduğu dönemde misyonerleri tehdit olarak algılamaya başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu nda XIX. yüzyılda ortaya çıkan ve bağımsız Ermenistan kurulması için ayaklanan Ermenilerin üzerinde en fazla etkiyi, Amerikalı misyonerlerin bıraktığı bir gerçektir. Hıristiyanlığı yaymak adına Anadolu ya gelen, fakat Amerika nın siyasi ve ekonomik çıkarları adına çalışan bu misyonerler, dünyanın hiçbir yerinde emperyalizme bu kadar hizmet etmiş değildir. Bu hizmeti verirken de; okullar, hastahaneler ve matbaa kullanılan en etkili yöntem olmuştur. Anadolu nun en stratejik yerlerine açılan Amerikan okullarında; Ermeni gençlerine, kendi dilleri ve İngilizce konuşmanın önemi, Ermeni kültürü ve coğrafyasının zenginliği, en önemlisi de efsaneleşmiş Ermeni tarihi anlatılmıştır. Bu derslerde; bağımsızlık, hürriyet gibi kavramlar genç Ermenilere benimsetilmiş ve sürekli olarak, içinde bulundukları durumun nedeninin zalim Türk olduğu 1080 Çağrı Erhan, Türk Amerika İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, Ankara, 2001, s.80-83/

316 propagandası yapılmıştır. Anadolu da Ermenilerin kalplerine, Türklere karşı kin ve nefret tohumları ekilmiştir. Böylece, Amerikalı misyonerler tarafından açılan Amerikan okullarında, isyanların önderleri ve ihtilal cemiyetlerinin kurucuları yetiştirilmiştir. Amerika nın, özellikle İngiliz konsoloslarının koruyucu kanatları altında devletin bütün imkânlarından yararlanan Amerikalı misyonerler, basım çalışmalarına da önem vererek Ermeniler için sadece din kitapları değil; okullarda verilen derslerde okutulacak olan kitapları da basmış ve dağıtmışlardır. Kitaba, okumaya ve matbaaya bu kadar uzak olan imparatorlukta, eğitimli insan ihtiyacı, beyinleri bölücü fikirlerle donatılmış Ermeniler tarafından da karşılanmaya başlayınca; parçalanma, daha da hızlanmıştır. Eğer devlet olarak, ilerleme ve gelişme adına toplumun yüzyılın gerektirdiği ihtiyaçlarını karşılayamazsanız; doğal olarak, yabancı güçler bu boşluğu doldurur. İşte misyonerler de, toplum ihtiyaçlarını hem açtıkları okullarla; hem de hastahanelerle karşılamışlar ve kendilerine hayran bir Ermeni toplumu yaratmışlardır. Amerikalı misyonerlerin yaptıkları çalışmalar sonunda, kendine dahi yapancılaşmış bir toplum yaratılmıştır. 298

317 B İ B L İ Y O G R A F Y A I- ARŞİVLER A- BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ 1-Yıldız Tasnifi Sadâret Resmî Marûzât Evrâkı(Y.A.RES) Yıldız Perakende Evrâkı Askerî Marûzât Evrâkı(Y.PRK.ASK) Mütenevvi Marûzât Evrâkı(Y.MTV) Yıldız Perakende Evrâkı Mabeyn Başkitâbeti(Y.PRK.BŞK) Yıldız Perakende Evrâkı Umûm Vilâyetler Tahrirâtı Evrâkı (Y.PRK.UM) Yıldız Perakende Dahiliye(Y.PRK.DH) Yıldız Esas Evrakı(Y.EE) Yıldız Perakende Evrakı Arzuhal ve Jurnaller(Y.PRK.AZJ) Elçilik ve Şehbenderlik Tahriratı(Y.PRK.EAŞ) Yıldız Perakende Evrakı Maarif Nezareti Maruzatı (Y.PRK.MF) (Y.PRK.TKM.) 2- İrâde Tasnifi Askeri, İrade Defter nu.20/13(16 Teşrin-i evvel 1311) 3- Diğer Tasnifler Bâbıâlî Evrak Odası Sadaret Mektubi Kalemi, Mühimme Kalemi (A.MKT.MHM) Hâriciye Nezâreti Siyasî Kısım(HR.SYS) Mütenevvia(MTV) Zaptiye Nezareti Maruzatı(Z.) Kilise Defteri Düvel-i Ecnebiye Defteri B- AMERİCAN BOARD OF COMMİSSİONERS FOR FOREİGN MİSSİON ARŞİVİ ABCFM Arşivi, , Eastern Turkey Mission ; , Reel:639, 676, 677, 693, 694, 695, 696, 701 C- KONSOLOSLUK ARŞİVLERİ 299

318 Despatches From Consulate of United State United to State Ministers, Despatches From United State Ministers To Turkey Legation of State, Sivas to Secretary of State, Roll:2, 52, 53, 54, 55, 58, 60, 61, 63, 64, 65. II- ANA KAYNAK YAPITLAR A- SÜRELİ YAYINLAR 1- Dergiler American Ouarterly Atatürk Yolu Belgelerle Türk Tarihi Dergisi Belleten Church History Current History Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Güney- Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi International Bulletin of Missionary Research Lend a Hand Missionary Herald North American View Quaker Studies Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergis Türk Kültürü Tarih Enstitüsü Dergisi The American Historical Review The Journal of American History The Journal of Religion The Missionary Herald The Muslim World The North American Review Toplumsal Tarih Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi III- İNCELEME YAPITLAR A- KİTAPLAR 300

319 AHMED HAMDİ PAŞA, Misyoner İngiliz Misyoneri Nasıl Yetiştiriliyor, İzmir, AÇIKSES, Erdal,Harput taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK yay., Ankara, AKÇORA, Ergünöz, Van ve Çevresinde Çıkan Ermeni İsyanları ( ), Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı yay., İstanbul, ANDERSON, Matthew Smith, Doğu Sorunu, Uluslararası İlişkiler Üzerine Bir İnceleme, (Çev:İdil Eser), Yapı Kredi yay., İstanbul, ARTİNİAN, Vartan, Osmanlı Devleti nde Ermeni Anayasasının Doğuşu , Aras yay., İstanbul, ARMAOĞLU, Fahir, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi ( ), İş Bankası Kültür yay., 1991, Ankara. ATNUR, İbrahim Ethem, Türkiye de Ermeni Kadınları ve Çocukları Meselesi ( ), Babil yay., Ankara, AYBARS, Ergün, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, I, Ankara, AUTOBİOGRAPHY of W. G. Schauffler, For Forty Nine Years a Missionary in the Orient, Ed by:his Sons, Newyork, BALCIOĞLU, Mustafa, Teşkilat-ı Mahsusus dan Cumhuriyet e, Nobel yay., Ankara, BARTON, James L., Daybreak ın Turkey, The Pilgrim Press, Newyork,1908. BASMACIYAN, Krikor Hagop, Şark ta Toplumsal ve Dinsel Hayat, Aras yay., İstanbul, Başbakanlık Arşivi, Osmanlı Belgelerinde Ermeniler Katoloğu, XI/99,1893. BAYKARA, Tuncer, Anadolu nun Tarihi Coğrafyasına Giriş I, Ankara, BAYRAKTAR, Bayram, Rus General Mayeski nin Türkiye Gözlemleri, İnkılap Kitapevi, İstanbul, BİLDİRİCİ, Yusuf Ziya, Adana da Ermenilerin Yaptığı Katliamlar ve Fransız- Ermeni İlişkileri,

320 BONK, Jonathan J., The Theory and Practice of Missionary Identification , The Edwin Melen Pres, Lewiston. BORA, Siren, İzmir Yahudileri Tarihi , Gözlem yay., İzmir, BOZKURT, Gülnihal, Alman ve İngiliz Belgelerinin ve Siyasi Gelişmelerin Işığı Altında Gayr-ı müslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukuki Durumu ( ), TTK yay., Ankara, BROWN, Arthur Judson, The Why and How of Forign Mission, Educational Department the Board of Foreign Missions of the Presbyterian Church, BRYSON, Thomas A., American Diplomatic Relation Relations with the Middle East , The Scarecrow Press, Metuchen, BULUT, Yücel, Oryantalizmim Kısa Tarihi, Kure yay., İstanbul, COX, Samuel S., Diversions of a Diplomat in Turkey, Charles L. Webster & Co., Newyork, CUİNET, Vital, Turquie d asie, Paris, CURTİ, Merle, American Philanthropy, Abroad A History, Rutgers University Press, ÇAVDAR, Tevfik, Osmanlıların Yarı Sömürge Oluşu, İstanbul, ÇELİK, Mehmet, Fener Patrikhanesi nin Ökümeniklik İddiasının Tarihi Seyri( ), Akademi Kitabevi, İzmir, ÇELİK, Mehmet, Siyasal Sistem Açısından Bizans İmparatorluğu nda Din- Devlet İlişkileri, I, Akademi Kitabevi, İzmir, DASNABEDİAN, Hratch, History of the Armenian Revolutionary Fedaration, Dashnaksutiun, , Milan, DELİORMAN, Atlan, Türklere Karşı Ermeni Komitecileri, İstanbul, 1975 DEMİROĞLU, Faiz, Van da Ermeni Mezalimi , Türk Kültürü Araştırması Enstitüsü yay., Ankara, DE NOGALİS, Rafeal, Hilal Altında Dört Yıl, İstanbul,

321 DİLLENBERGER, John-Claude Welch, Protestant Christianity, Charles Scribner s Sons, Newyork, DİNÇER, Nihat, Yabancı Özel Okullar, İstanbul. DOĞAN, Mehmet, Batılılaşma İhaneti, Beyan yay., İstanbul, DOUGLES, Frank, Less Than Conquerors: How Evangelicals Entered the Twentieth Century, Grand Rapids, Michigan: Williams B. Eerdmans, DWİGHT, Henry O., Christianity in Turkey, London, EDDY, David Brewer, What Next İn Turkey Glimpses Of The Armenian Board s Work in the Near East, The American Board Press, Boston. ELMACI, Mehmet Emin, İttihat Terakki ve Kapitülasyonlar, Homer Kitapevi, İstanbul, ELSBREE, O.W., The Rise of the Missionary Sprit in America , Cambridge, ENGELHARD, Tanzimat ve Türkiye, Kaknüs yay., (Çev:Ali Reşat), İstanbul, ERBAŞ, Ali, Hıristiyanlık ta Reform ve Protestanlık Tarihi, İnsan yay., İstanbul, ERCAN, Yavuz, Osmanlı Yönetiminde Gayrimüslimler, Kuruluştan Tanzimat a Kadar Sosyal, Ekonomik ve Hukuki Durumları, Turhan Kitabevi yay., Ankara, 2001 ERCAN, Yavuz, Kudüs Ermeni Patrikhanesi, TTK yay., Ankara, ERHAN, Çağrı Erhan, Türk- Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, İmge yay., Ankara, ERMENİ KOMİTELERİ( ), Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı yay., Yayın No: 48, Ankara ERMENİ KOMİTELERİNİN EMELLERİ VE İHTİLAL HAREKETLERİ, MEŞRUTİYETTEN ÖNCE VE SONRA, Yayına hazırlayan: Mehmet Kanar, Der yay., İstanbul,

322 EROĞLU, Ahmet Hikmet, Osmanlı Devleti nde Yahudiler, Andaç yay., Ankara, ERTUĞRUL, Halit, Kültürümüzü Etkileyen Okullar, Nesil yay., İstanbul, ERYILMAZ, Bilal, Osmanlı Devleti nde Gayrimüslim Tebaanın Yönetimi, Risale yay., İstanbul, ETHEMOĞLU, Mehmet, Ermeni Terörünün Kısa Tarihi, Diyarbakır, FİELD, James A., From Gibralter to the Middle East, America and the Mediterranean World, , İmprint Publication, Chicago. FİNNİE, David H., Pioneers East, The Early American Experience in the Middle East, Harvard University Press, Massachusetts, FİNNİS LYNCH, Henry, Armenia: Travels and Studies, Beriut,1965 FOSTER, F.H., Genetic History of the New England Theology, Chicago, GAZİGİRAY, A.Alper, Osmanlıdan Günümüze Kadar Ermeni Terörünün Kaynakları, Gözen yay., İstanbul, GERASİMOS, Augustinos, Küçük Asya Rumları, Ankara, GÖYÜNÇ, Nejat, Osmanlı İdâresinde Ermeniler, İstanbul 1983., Nejat, Türkler ve Ermeniler, Yeni Türkiye yay., Ankara, GRABİLL, Joseph Leon, Missionaries Amid Conlict: Their İnfluence Upon American Relations With The Near East, , Indian University Press, GÜRÜN, Kamuran; Ermeni Dosyası, Remzi Kitabevi, İstanbul, GÜNDÜZ, Şinasi-Mahmut Aydın, Misyonerlik Hıristiyan Misyonerler, Yöntemleri ve Türkiye ye Yönelik Faaliyetleri, Kaknüs yay., İstanbul, HALAÇOĞLU, Yusuf, Ermeni Tehciri ve Gerçekler( ), Ankara 2001., Yusuf, Ermeni Tehciri, İstanbul, 2004., Mehmet; Arşiv Vesikalarıyla Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, Kardeş Matbaası, İstanbul,

323 HOFFMAN, Ralf, Pioneer Theories of Missiology, Washington, HOLMES, Mary Carolina, Urfa da Ermeni Yetimhanesi ( ), (Çev: Vedii İlmen), Yaba yay., İstanbul, HOVANNİSİAN, Richard, Armenia on the Road to Independence, Losangeles, HUREWİTZ, J.C., Osmanlı Devleti Döneminde Türk- Amerikan İlişkileri, Çağdaş Düşüncenin Işığında Atatürk, Eczabaşı Vakfı yay., İstanbul, HÜSEYİN Nazım Paşa, Ermeni Olayları Tarihi, I-II, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı yay., Ankara, 1998, s HALİDİ, Mustafa-Ömer Ferruh, İslam Ülkelerinde Emperyalizm ve Askerleri: Misyonerler, Araştırma yay., İstanbul, HAMLİN, Cyrus, Amongs The Turks, Newyork,1878., Cyrus, My Life and My Times, The Pilgrim Press, Boston, HAYDAR POLATOĞLU, İknur, Osmanlı Devleti nde Yabancı Okullar, Kültür Bakanlığı yay., Ankara, HEİMERT, Alan; Religion and the American Mind, Camridge, HOFFMAN, Ralf; Pioneer Theories of Missiology, Washington, HOPKİNS, E.W-G.F. Moore; Tarihte ve Günümüzde Misyonerlik, Örgün yay., İstanbul, İLTER, Erdal, Ermeni Kilisesi ve Terör, (baskı yeri ve yılı yazılacak)., Erdal, Ermeni Mes'elesi'nin Perspektifi ve Zeytûn İsyânları ( ), Ankara 1988., Erdal, Türkiye de Sosyalist Ermenilerin Faaliyetleri( ), Turan yay., İstanbul, KARABIYIK, Osman; Türk- Ermeni Münasebetlerinin Dünü Bugünü, İstanbul,

324 KARACA, Ali, Anadolu İsyanı ve Ahmet Şakir Paşa , Eren yay., İstanbul, KARAL, Enver Ziya, Osmanlı İmparatorluğu nda Ermeni Meselesi, Dışişleri Akademisi yay., XV, Ankara 1971., Enver Ziya, Osmanlı Tarihi, V, TTK yay., Ankara KARPAT, Kemal, Osmanlı Nüfusu ( ), Demografik ve Sosyal Özellikleri, Tarih Vakfı Yurt yay., İstanbul, KILIÇ, Davut, Osmanlı İdaresindeki Ermeniler Arasında Dini ve Siyasi Mücadeleler, Elazığ, KILIÇ, Orhan, XVI. ve XVII. Yüzyıllarda Van, , Van Belediye Başkanlığı yay., Van, KIRŞEHİRLİOĞLU, Erol, Türkiye de Misyoner Faaliyetleri, Bedir yay., İstanbul, KİESER, Hans-Lukas, Iskalanmış Barış, Doğu Vilayetleri nde Misyonerlik, Etnik Kimlik ve Devlet , İletişim yay., İstanbul, KİRKOR, Mesrop; Armenians In The Service of The Otoman Empire , London, KOCABAŞOĞLU, Uygur, Anadolu daki Amerika, İmge yay., Ankara, 2000., Uygur, Majestelerinin Konsolosları, İngiliz Belgeleriyle Osmanlı İmparatorluğu ndaki İngiliz Konsolosları ( ), İletişim yay., İstanbul, 2004., Uygur; Yoktur Zulme Rızamız, Phoenix yay.,ankara, KOÇU, Reşat Ekrem, Osmanlı Muahadeleri ve Kapitülasyonlar( ), İstanbul, KODAMAN, Bayram, Sultan II. Abdülhamit Devri Doğu Anadolu Politikası, Ankara, 1987., Bayram, Abdülhamit Devri Eğitim Sistemi, TTK yay., Ankara,

325 KÖSE, Necati, Van Gölü ve Fırat Nehri Çevresinde Yaşayan Türkler, Genelkurmay Basımevi, Ankara, KULA, Onur Bilge, Alman Kültüründe Türk İmgesi, Gündoğan yay., Ankara, KUNT, Metin, Sancaktan Eyalete, arasında Osmanlı Ümerası ve İl İdaresi, İstanbul, KÜÇÜK, Abdurrahman; Türkiye de Misyonerlik ve Faaliyetleri, Misyonerlik ve Türkiye, Diyanet Vakfı yay., Ankara, KÜÇÜK, Abdurrahman, Ermeni Kilisesi ve Terör, Andaç yay., Ankara, KÜÇÜK, Cevdet, Osmanlı Diplomasisinde Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkışı( ), İstanbul LA FABER, Walter, The American Age, Newyork, LYNCH, Harry Finnis, Armenia: Travels and Studies, Beirut, MAZICI, Nurşen; Belgelerle Uluslararası Rekabette Ermeni Sorunu nun Kökeni , Der yay., İstanbul, MAYEWSKİ, Rus General Mayewski nin Doğu Anadolu Raporu, Van ve Bitlis Vilayetleri Askeri İstatistiki, Hazırlayan: Hamit Pehlivanlı, Van Belediye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü yay., Van, MCCARTHY, Justin-Esat Arslan, The Armenian Rebellian At Van, The University of Utah Press, Utah, 2007., Justin, Esat Arslan, Cemalettin Taşkıran, Ömer Turan, The Armenian Rebellion at Van, The University of Utah Press, Utah, 2006., Justin, Ölüm ve Sürgün, İnkılap yay., İstanbul MCNEİLL, William H., Dünya Tarihi, (Çev: Alaeddin Şenel), İmge yay., Ankara, MEAD EARLE, Edward, Bağdat Demiryolu Savaşı, Milliyet yay., İstanbul, MEMALİK-İ OSMANİYE NİN 1330 SENESİ NÜFUS İSTATİSTİKÎ, Dâhiliye Nezareti Sicill-i Nüfus İdare-i Umumiyesi Müdüriyeti, Dersaadet,

326 MİRAK, Robert; Torn Between Two Lands, Armenians in America 1890 to World War I, Harvard University Press, Masschusetts, MUNSELL, Edwin Bliss, Turkey and the Armenian Atrocities, Philadeıphia, MUTLU, Şamil, Osmanlı Devleti nde Misyoner Okulları, Bilim Basın yay., İstanbul, NALBADİAN, Louise, The Armenian Movement, The Development of Armenian Political Parties through the Nineteenth Century, University of California Pres, Berkeley, NEİLL, Stephan, A History of Christian Missions, Penguın Books, 1990, London Ottoman Archives, Yıldız CollectionThe Armenian Question, III, Tarihi Araştırmalar ve Dokümantasyon Merkezleri Kurma ve Geliştirme Vakfı yay., ÖNAL, Sami, Saadettin Paşa nın Anıları, Ermeni-Kürt Olayları(Van 1896), Remzi Kitabevi, İstanbul, ÖKE, Mim Kemal; Uluslararası Boyutlarıyla Anadolu- Kafkasya Ekseninde Ermeni Sorunu, İz yay., İstanbul ÖRS, Hayrullah, Musa ve Yahudilik, İstanbul, PARMAKSIZOĞLU, İsmet; Ermeni Komitelerinin İhtilal Hareketleri ve Besledikleri Emeller, Ankara, PEARS, Edwin; Forty Years in Constantinople, The Anchor Press, London POLVAN, Nurettin, Türkiye de Yabancı Öğretim, İstanbul, POOLE, Stanley Lane, Lord Stratford Cannig in Hatıraları, Çev:Can Yücel, Tarih Vakfı Yurt yay., İstanbul, RE-THİNKING MİSSİON, Chairman William Earnest Hocking, Herper and Brother Publishers, RHEA DULLES, Foster, America s Rise To Word Power , Newyork,

327 SADIK, Mehmet, Van Belediye Başkanlığı, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, Van, SAKAOĞLU, Necdet, Osmanlı dan Günümüze Eğitim Tarihi, İstanbul Bilgi Üniversitesi yay., İstanbul, SANDER, Oral, Siyasi Tarih, İmge yay., Ankara, SELLE, Julius, Christian Missions, Newyork, SEVİNÇ, Nejdet, Osmanlıdan Günümüze Misyoner Faaliyetler, Milenyum yay., İstanbul, SEVİNÇ, Nejdet; Ajan Okulları, Oymak yay., İstanbul. SHARON, Sevilla Moshe, Türkiye Yahudileri, İletişim Yay., İstanbul, SHEPARD, Mary Alice, Doctors Care: Medical Mission in Turkey, Redhouse Press, İstanbul, SHOW, Stanford-Ezel Kural, Osmanlı Devleti ve Modern Türkiye, II, İstanbul, SOUTHGATE, Horatio, Armenia, Kurdistan, Persia and Mesopotamia, Vol I, London, SÜLEYMAN Sabri Paşa, Van Tarihi ve Kültürü Hakkında Tetebuat, Matbaa-i Ebuzziya, İstanbul, Yeni baskısı: Van Tarihi ve Kürt Kültürü Hakkında İncelemeler, Yayına Hazırlayan Gamze Gayeoğlu, Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü, Ankara, SÜSLÜ, Azmi, Ermeniler ve 1915 Ermeni Tehcir Olayı, Ankara, VAN Kütüğü, Yüzüncü Yıl Üniversitesi yay., Ankara STONE, Frank Andrew, Academies For Anatolia, University Press of America, Boston, STRONG, William E.,The Story of the Amercan Board, The Pigrim Press, Boston, 1910 ŞEMSEDDİN SAMİ, Kamusü l- a lam, VI, İstanbul,

328 ŞİMŞİR, Bilal, Ermeni Meselesi , Bilgi yay., İstanbul, ŞİMŞİR, Bilal, Ermeni Sorunu ve Van. ŞİŞMAN, Adnan, XX. Yüzyıl Bşalrınsa Osmanlı Devleti nde Yabancı Devletlerin Kültürel ve Sosyal Müesseleri, Atatürk Araştırma Merkezi yay., Ankara, TAHSİN PAŞA, Tahsin Paşa nın Yıldız Hatıraları Sultan Abdülhamit, Belge yay., İstanbul, TALAY, Aydın, Bizim Eller Van, İhlâs Matbaacılık, İstanbul, TALAY, Aydın, Salnamelerde Van, Van Belediye Başkanlığı Kültür Sosyal İşler Müdürlüğü Yayınları, Nu.11, Van, TERNON, Yves, Ermeni Tabusu, İstanbul, The Treatment of Armenians in the Otoman Empire, Documents Presented to Viscount Grey of Falladon, Hodder And Stoughton, London, TİBAWİ, A.L., American İnterests in Syria , Clarendon Press, Oxford, TOZER, Henry, Turkısh Armenia and Eastern Asia Minor, London, TOZLU, Necmettin, Eğitim ve Kültür Tarihimizde Yabancı Okullar, Akçağ yay., Ankara, TÜMER, Günay Tümer- Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ocak yay., Ankara, TURAN, Ömer, Avrasya da Misyonerlik, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi yay., Ankara, UNAT, Faik Reşit, Türk Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış, Ankara, URAS, Esat; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge yay., İstanbul, USSHER, Clarence, An American Physician in Tukey, Cambridge University Press,

329 VAHAPOĞLU, Hidayet, Osmanlıdan Günümüze Azınlık ve Yabancı Okullar, Milli Eğitim Bakanlığı yay., Ankara, VAN Vilâyet Salnamesi, 1315 Tarihli Van Vilayet Salnamesi, Van, YALÇIN, Aydın, İktisadi Doktrinler ve Sistemler Tarihi, Turan Kitabevi, Ankara, YAŞARBAŞ, Enver, Ermeni Terörünün Tarihçesi, Ermeni Komitelerinin Emelleri ve İhtilal Hareketleri, Petek yay., İstanbul, YILDIRIM, Hüsamettin, Ermeni İddiaları ve Gerçekler, Ankara, YILMAZ, Durmuş, Fransa nın Türkiye Ermenilerini Katolikleştirme Siyaseti, Selçuk Üniversitesi Vakfı yay., Konya, ZAKZUK, M.Hamdi, Oryantalizm veya Medeniyet Hesaplaşmasının Arka Planı, (Çev: Abdülaziz Hatip), Işık yay., İzmir. WASHBURN, George, Cennetin Sonbaharı, (Çev: Bilge Yenice), Atlantis yay., İstanbul, WEBER, Max, Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu, (Çev: Zeynep Gürata), Ayraç yay., Ankara, WHİTE, George; Bir Amerikan Misyonerinin Merzifon Amerikan Koleji Hatıraları, (Çev: Cem Tarık Yüksel), İstanbul, B- MAKALELER AÇIKSES, Erdal, Merzifon Amerikan Misyonunun Kuruluşu ve Faaliyetleri Hakkında Kısa Bir Değerlendirme, XII. Türk Tarih Kongresi (4-8 Ekim 1999), III, Ankara. AKÇORA, Ergünöz, Ermenilerin Çıkarmış Oldukları Van İsyanı(1896) Hakkında Saadettin Paşa nın Raporu, Beşinci Askeri Tarih Semineri Bildirileri(23 25 Ekim 1995), Genelkurmay Basımevi, Ankara AKGÜN, Seçil, 19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda Sosyokültürel Etkilerin Amerika Boyutu, Osmanlıdan Cumhuriyete Sempozyumu (Ankara,1993), TVY yay., İstanbul,

330 AKGÜN, Seçil, Amerikalı Misyonerlerin Ermeni Meselesinde Rolü, Atatürk Yolu, I, (Mayıs, 1988), Ankara. ALAN, Gülbadi, Protestan Amerikan Misyonerleri, Anadolu daki Rumlar ve Pontus Meselesi, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, X, Kayseri, ARPEE, Leon, A Century of Armenian Protestantısm, Church History, V, ARTSRUNİ, Tovma, Historian Of Vaspurakan, ed. Richard G. Hovannisian, Mazda Publishers Inc., California, ATAÖV, Türkkaya, Ermeni Terörizminde Silah Sağlanması: Osmanlı Belgelerine Dayalı Gerçekler, Uluslararası Terörizm ve Uyuşturucu Madde Kaçakçılığı Sempozyumu, Ankara AYDIN, Dündar, Ermeni Meselesinin Ortaya Çıkmasında Fransa nın Rolü, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri Sempozyumu(12 Ekim 1984, Erzurum), Ankara, BABACAN, Hasan, II. Abdülhamit Döneminde Ermenilerin Çeşitli Ülkelere Göçü ve Ermeni Diasporasının Oluşumu, Belgelerin Işığında Ermeni Meselesi Semineri, (24-25 Nisan 2003), Balıkesir. BAKER, Archibald G., Twenty- Five Years og-f Thought Concerning Protestant Foreign Missions, Journal of Religion, VI/4, (July 1926). BARSOUMİAN, Hagop; Dual Role of the Armenain Amira Class within the Ottoman Goverment and the Armenian Millet , Christians and Jews in the Ottoman Empire, Ed:Benjamin Braude and Bernard Lewis, Vol:1, Holmes and Meier Publishers, Newyork. BEAVER, R. Pierce; American Missionary Motivation Before the Revolution, Church History, XXXI, BRİGGS, Charles, The Future of Presbyterianism in the United State, North American View, (July- December 1893),157. BROWN, Anna Wells, İstanbul da Yetimhaneler, der: Clarence Richard Johnson, İstanbul 1920, İstanbul, BRUNN, Stanley D.-Elizabeth J. Leppman; America s Learning About Foreign Places Thruogh the Eyes of Missionaries: Writing in the Friends Missionary Advocate, ,Quaker Studies, VII/2, CLARK, Francis E., Do Foreıgn Mission Pay?, American Review, (March), 1898, 312

331 CUNNİGHAM, Allan; The Wrong Horse? Anglo Ottoman Relations Before the First World War, Eastern Questions in the Nineteenth Century, ed: Edward Ingram, Great Britain, ÇANLI, Mehmet, Eytam İdaresi ve Sandıkları ( ), Yeni Türkiye, XIV. ÇETİN, Atilla; Maarif Nazırı Ahmet Zühtü Paşa nın Osmanlı İmparatorluğu ndaki Yabancı Okullar hakkındaki Raporu, Güney- Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, X-XI, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul, ÇÖHCE, Salim, Ermeni Kimliği Hakkında Bir Değerlendirme, Yakın Tarihimizde Kars ve Doğu Anadolu Sempozyumu, Ankara, 1991, s.95. DANACIOĞLU, Esra, Oryantalizm ve Osmanlı da Amerikan Misyonerleri, Toplumsal Tarih, 19, (Kasım, 2003), İstanbul, 2003., Esra, Anadolu da Birkaç Amerikalı Misyoner, Toplumsal Tarih (Aralık), XX, İstanbul, 2003., Esra, Amerika Board Okulları ve Ermeniler, Çağdaş Türkiye Araştırmaları Dergisi, III, İzmir, DANİEL, Robert L., American Influences in the Near East before 1861, American Ouarterly, XIV, (Spring, 1964). ERBAŞ, Ali, Hıristiyan Misyonerliğine Genel Bakış, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, VII, Sakarya, ERCAN, Yavuz; Türkiye de XV. Ve XVI. Yüzyıllarda Gayrimüslimlerin Hukuki, İçtimai ve İktisadi Durumu, Belleten, XLVII/ 188, Ankara, 1984, s FENDOĞLU, H.Tahsin, Ermeni Probleminin Doğuşunda Amerikan Protestan Misyonerlerinin Rolü, Ermeni Araştırmaları I. Türkiye Kongresi Bildirileri, Cilt:I, Ermeni Araştırmaları Enstitüsü yay., Ankara, 2003, GENCER, Ali İhsan, Ermeni Sorununda Dış Etkenlerin Rolü, Uluslararası Türk- Ermeni İlişkileri Sempozyumu (24-25 Mayıs), İstanbul, GENCER, Ali İhsan, İhtilalci Ermenilerin Kaza İhtilal Teşkilatı Talimatnamesi, Tarih Enstitüsü Dergisi, XIII, İstanbul,

332 GERASİMOS, Augustinos, Enlihgtened Christians and the Oriental Churches: Protestant Mission to the Greeks in Asia Minor, , Journal of Modern Greek Studies(October 1986), Sayı 4, 1986, GOODSELL, Fred Field; Almost Triplest, They Lived Their Faith, American Board of Commissıoners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, Cyrus Kıngsbury, Pioneer, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, Hopefully Pious, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field; American Missions Before the American Board I, II, III, They Lived Their Faith, American Board of Commissıoners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, Life and Light, They Lived Their Faith, American Board of Commissıoners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, The Fundamental Principles of Foriıgn Mission, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, You Will All My Witnesses, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, The Samuels of American Board History, They Lived, Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, Voluntary Missionary Societies Versus Church Missionary Societies, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, Missions- Temporary or Permanent?, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, Cyrus Kıngsbury, Pioneer, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, Hamlin VS Anderson, They Lived, Their Faith, Boston,

333 , Fred Field, Hopefully Pious, They Lived, Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, American Board Explorers: Smith and Dwight, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field, The Dwight Family, They Lived, Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Fred Field; A Nest of Problems I, They Lived, Their Faith, American Board Of Commisisoners for Foreign Mission, Boston, 1961., Fred Field; The Power of the Press, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Missions, Boston, 1961., Field Fred; Man s Other Religion, They Lived Their Faith, American Board of Commissioners for Foreign Mission, HALAÇOĞLU, Yusuf, Ermeni Meselesi ile İlgili Birkaç Rus Kaynağı, Yeni Türkiye: Ermeni Sorunu Özel Sayısı, II, Sayı:38 Mart- Nisan 2001, Ankara, HAMLİN, Cyrus, America s Duty to Americans in Turkey, The North American Review, (September, 1896), 163/3. HEİDEMAN, Eugune, Women Missionaries in India: Opening up to Restrictive Policies of Rufus Anderson, (October 2001). HOVANNİSİAN, Richard, Armenian Van/ Vaspurakan: An Introductıon, Armenian Van/Vaspurakan, ed, Richard G. Hovannisian, Mazda Publisher, IŞIKSAL, Turgut, Ermeni Faaliyetleri ile İlgili Araştırmalarda Osmanlı Belgelerinin Önemi ve 1893 Merzifon Olayı, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Temmuz-Ağustos-Eylül, Sayı: , İNANÇ, Veli, Osmanlı Devleti nde Yetimlerin Sosyal Haklarının Korunması, Savaş Çocukları Öksüzler ve Yetimler, Edit: Emine Gürsoy Naskali- Aylin Koç, İstanbul, 2003, 315

334 İNCE ERDOĞAN, Dilşen, Amerikalı Misyonerlerin Ermeni İsyanlarının Çıkmasındaki Etkileri, Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, IX, Isparta, 2003., Dilşen; Merzifon da Amerikalı Misyonerler, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, IV/ 11, İzmir, KANTARCI, Şenol, Katolik Ermenilerin Anadolu daki Faaliyetleri, Ermeni Sorunu Pencereden Bakmak ya da Manzaranın Bütününü Görmek, Isparta, 2005., Şenol, Tarih Boyunca Ermeni Sorunu, Ermeni Sorunu Pencereden Bakmak ya da Manzaranın Bütününü Görmek, Isparta, KARAYAN, Sarkis, Demography of Van Province, , Armenian Van/ Vaspurakan, Ed by: Richard G. Hovannisian, Mazda Publizhers Inc., KILIÇ, Davut; İstanbul Ermeni Patrikhanesi nin Bağımsızlık Hareketlerine Yönelişi ( ), Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, Yeni Türkiye yay., İstanbul, KİMBALL, Grace; Massacred at Van, Lend a Hand, Vol:17, No:3, (September, 1896). KİESER, Hans-Lukas, Mission as Factor of Change in Turkey, Islam and Christian Muslim Relations, Vol:13, No:2, KOCABAŞOĞLU, Uygur; Osmanlı İmparatorluğu nda XIX. Yüzyılda Amerikan Matbaaları ve Yayıncılığı, Murat Sarıca Armağanı, İstanbul, 1988., Uygur; Yüzelli Yıl Önce Misyoner Gözüyle İstanbul Basını, Yoktur Zulme Rızamız, Phoenix yay., Ankara, 2004., Uygur, Doğu Sorunu, Tarihi Gelişmeler İçinde Türkiye nin Sorunları İçinde Sempozyumu(Dün-Bugün-Yarın), (Ankara, 8-9 Mart 1990), Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, TTK yay., Ankara, KODAMAN, Bayram; Ermeni İhtilafının Başlangıcı ( ), Ermeni Macerası (Tarihi ve Siyasi Bir Değerlendirme), Isparta, KÖPRÜLÜ, Orhan Fuad, Tarihte Türk Amerikan Münasebetleri, Belleten, LI/200, (Ağustos 1987), Ankara. 316

335 KUZGUN, Şaban, Misyonerlik ve Hıristiyan Misyonerliğinin Doğuşu, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, I, (Kasım 1983), Kayseri, KÜÇÜK, Cevdet, XIX. asırda Anadolu da Ermeni Nüfusu, Türk Tarihi nde Ermeniler Sempozyumu, Dokuz Eylül Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi yay., İzmir MAHALLAMPALLİ, Chandra, World Christianity and Protestant America: Historical Narratives and the Limits of Christian Pluralism, International Bulletin of Missionary Research, XXX/1, (January 2006). O BRİEN, Susan, A Transatlantic Community of Saints: The Great Awakeninig and the First Evangelical Network, , The American Historical Review, IX/14, (October 1986).OLİPHANT, Orin, The American Missionary Spirit , Church History. OKTAY, Hasan, Ermeniler ve Van İhtilal Örgütü, , Ermeni Araştırmaları Dergisi, V, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi yay., Ankara ORTAYLI, İlber, Osmanlı İmparatorluğu nda Amerikan Okulları Üzerine Bazı Gözlemler, Amme İdaresi Dergisi, XIV/ 3, Ankara, ÖKE, Mim Kemal; Şark Meselesi ve II. Abdülhamit in Garp Politikaları, Osmanlı Araştırmaları Tarihi, III, İstanbul ÖZKAYA, Yücel, Arşiv Belgelerine Göre XVIII yüzyıl ve XIX. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu nda Ermenilerin Durumu, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu ile İlişkileri (8-12 Ekim 1984, Erzurum), Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü yay., Ankara, REED, James Eldin, American Forign Policy, the Politics of Missions and Josiah Strong, Church History, XXI, (June,1972). SAKAOĞLU, Necdet, Dar ül eytamlar, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, II, İstanbul, SALT, Jeremy, Trouble Wherever They Went: American Missionaries in Anatolia and Otoman Syria in the Nineteeth Century, The Muslim World, 92/ 3-4, (Fall 2002). 317

336 , Jeremy, Ottoman Christians and Foreign Missionaries in the Nineteenth Century, İnternational Journal of Turkish Studies, 372/86, SARI, Nil, Amerikalı Misyonerler ve Ermeni Sorunu, Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri Sempozyumu(25 Mayıs 2001), İstanbul, SEZER, Ayten, Osmanlı Döneminde Misyonerlik Faaliyetleri, Yeni Türkiye Ermeni Özel Sayısı, XXXVIII, (Mart-Nisan 2001), Ankara, SHOW, Stanford J., Otoman Population Movements During the Last Years of the Empire, , Osmanlı Araştırmaları I, İstanbul, SYKES, Mark, The Kurdish Tribes of the Otoman Empire, Journal of the Royal Anthropological Institute of Great Britain and Ireland, July to December 1908, Number: 38. ŞİMŞİR, Bilal, Ermeni Propagandasının Amerika Boyutu Üzere, Tarih Boyunca Türklerin Ermeni Toplumu İle İlişkileri (8-12 Ekim 1984), Atatürk Üniversite yay., Erzurum. TER MİNASSİAN, Anna; Ermeni Kaynaklarına Göre Yüzyıl Başında Van, Modernleşme Sürecinde Osmanlı Kentleri, ed: Paul Dumont, François Georgen, (çev: Ali Berktay), Tarih Vakfı Yurt yay., İstanbul, 1992., Anahide; The City of Van at the Turn of the Twentieth Century, Armenian Van/Vaspurakan, Ed by.richard G. Hovannisian, Mazda Publizhers Inc., TURAN, Ömer; Avrasya Coğrafyasında Misyonerlik Faaliyetleri, Avrasya Etüdleri(Sonbahar-Kış 1999), No:16, Ankara, 1999., Ömer, Osmanlıdan Cumhuriyete Türkiye de Protestan Misyonerlik Faaliyetleri, Osmanlı II, Yeni Türkiye yay., Ankara, 2002., Şerafettin, XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu nun İdari Taksimatı, Atatürk Üniversitesi 1961 Yıllığı, Erzurum, TUZCU, Ali, Merzifon da Ermeni Ayaklanmaları, Belleten, LVII, (Aralık-1993), TTK yay., Ankara TÜRKDOĞAN, Orhan, Türkiye de Weberci Görüşler, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, XXXVI, (Haziran 1985), Ankara,

337 TÜRKÖZÜ, Kemal, Ermeni Terörünün Düşündürdükleri, Türk Kültürü, 227, (Mart 1982), İstanbul 1982., Kemal, Türkiye de Sosyalist Ermenilerin Faaliyetleri ve Gerçekler, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, (Ağustos 1983), İstanbul UZUN, Turgay, Osmanlı Devletinde Toplumsal Yapı ve Ayrılıkçı Ermeni Hareketinin Doğuşu, Dünden Bugüne Türk Ermeni İlişkileri, Editörler: İdris Bal Mustafa Cufalı, Ankara, YAVUZ, Celalettin; Ermenilerin Arkasında Hep Birileri mi Olacak?, KÖK Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Dergisi, III/ 1, YUVALI, Abdülkadir, Ermeni İsyanlarında Misyoner Okullarının Rolü, YakınTarihimizde Kars ve Doğu Anadolu Sempozyumu, Kars Valiliği ve Atatürk Üniversitesi yay., Kars, VARG, Paul A., Motives in Protestant Missions, , Church History, XXIII/1 (March, 1954). WACKER, Grant, The Holy Sprit and the Sprit of the Age in American Protestanism, , The Journal of American History, LXXII/1, (June,1985),1985. WHEELER, Everett, American Missionaries in Turkey, Current History(November, 1922), XVII/2, Newyork. C- TEZLER BARTHOLOMEW, Alan Alfred, Tarsus American School, , The Evolutıon of a Missionary Instıtution in Turkey(Doctorate Thesiss), Bryn Mawr College., BLAUFUSS, Mary Schaller, Goals of the Madura Mission: Commissioners for Foreıgn Missions During the 19th Century, Faculty of Princeton Theological Seminary, (Doctorate Thesiss), Princeton, DANACIOĞLU, Esra, Osmanlı Anadolu sunda Anglo-Sakson (Protestan), Misyoner Faaliyetler ( ), (Doktora Tezi), Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, İzmir, 1993, ELLİNGTON, Barbara Reeves, That Our Daughter may be as a Corner Stone, (Master Thessis), Newyork State University, Binghamton,

338 GİRESUNLU, Leman; American Women s Travels to Turkey at the Begining of the 20th Century, (Doctorate Thesiss), Bowing Gren State University, GRABİLL, Joseh Leon, Missionaries Amid Conflict, Ph.D. Thessis,Indiana Univrsity, KLEİST, Eric Edmund, Europen or Oriental?: British Perseptions of Russian in the XIX. Centruy, (Unpublished Doctorate Thessis), The College of Arts and Sciences, Georgia State University, MORANİAN, Suzanne Elizabeth, The American Missionaries and the Armenian Question , (Doctorate Thessis), University of Wisconsin, Madison, ORVİS, Susan Wealth, Religious Education in The American School İn The Otoman Empire, University of Chicago, Department of Practical Theology, Master Degree, ÖZSOY, Hasan, Kayseri de Amerikan Misyoner Faaliyetleri ve Talas Amerikan Koleji, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Doktora Tezi), Kayseri, PAYASLİAN, SİMON, United State Policyn Towords The Amenian Question And The Armenian Genocide, (Doctorate Thessis), Universtiy Of California, Losangles, YOUNG, Pamela, Nation and the Curriculum Otoman- Armenian Education ( ), (Doctorate Thesiss), University of Michigan, WİNDUS, Anna Kay, The Role and Identity of Missionary Women: Pilot Study, (Doctorate Thesiss), The Faculty of the Southern Baptist Theological Seminary, C- ANSİKLOPEDİLER VE SÖZLÜKLER An Expanding World Evangelical Dictionary of Theology Felsefe Ansiklopedisi 320

339 Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi The Encyclopedia of Christianity Türkler Ansiklopedisi Yurt Ansiklopedisi 321

340 EK-1 Protestan mezhebinde olan misyonerlerle Ermeni komitecilerinin işbirliğini gösteren yazı 322

341 EK-2 Van da askeri elbise ile dolaşıp kıtal hareketlerinde bulunan ve misyonerler tarafından yönlendirildikleri tespit olunan Ermeni fedaileri ilgili yazı 323

342 EK-3 Van da meydana gelen olaylarda misyonerlerin etkisi olduğuna dair yazı 324

343 EK-4 Rusya ve İran da bulunan Ermeni komitelerinin İran hududu yakınlarında bulunan Mahmudiye den geçerek ve silahları dahi o yolla geçirerek Van tarafında fesat olaylarına devam edeceklerine dair Zaptiya Nezâreti ne gönderilen yazı 325

344 EK-5 Meclis-i Vükelâ Müzâkeratına mahsus zabıt varakası 326

345 EK-6 Protestan mezhebinde olan misyonerlerle Ermeni komitecilerin işbirliğini gösteren yazı 327

346 EK-7 Van da 13 köyde Ermeni komitlerinin teşkil ve bunlara reisler tayin edilmesi hakkında yazı 328

347 EK-8 Van Vilâyeti nn zükur ve inas nüfûs-ı müfidesinin vilâyet-i merkumede mevcud ve müstahdem gayr-ı ez zabitân neferâtından başçavuşuna varınca değin, polis neferât ve komiserlerinin i dâdına nisbten her millet efrâdına isâbet eden mikdarı ber-vech i ati gösteren cetvel 329

348 EK-9 VanVilâyetine ait cetvelin devamı 330

349 EK-10 Van Vilâyeti de polis teşkilâtını gösterir cetvel 331

350 EK-11 Amerikan Board un Doğu Misyonerleri (Üst sıra, sağdan birinci Henry Barnum, ikinci Joseph Scott) 332

351 EK-12 Van Amerikan Misyonerlerinden: George ve Martha Raynolds 333

352 EK yüzyılda Van dan bir görüntü 334

353 EK yılının Eylül ayına ait Van yardım çalışmaları hakkında rapor 335

354 EK yılının Kasım ayına ait Van yardım çalışmaları raporu ve Yetimhane 336

355 EK yılının Aralık ayına ait Van yardım çalışmalarının mali dökümü 337

356 EK-17 Anadolu kenti Van daki misyonerlik çalışmaları 338

357 EK-18 Amerikalı Misyoner Dr.Raynolds ın misyonerlik çalışmaları hakkındaki raporunun devamı 339

358 EK-19 Van da bulunan Amerikalı misyonerlerin Protestanlığı yayma faaliyetleri 340

359 EK-20 1 Temmuz- 30 Eylül 1897 dönemindevan yardım ve yetimhane çalışmaları konusundaki Amerikalı misyonerlerin faaliyetleri(üç Aylık Rapor örneği) 341

360 EK- 21 The Friend Dergisi nin 10 Aralık 1897 yılına ait sayısında Van da yer alan görüntüler 342

361 EK-22 The Friend Dergisi nin 10 Aralık 1897 yılına ait sayısında Van Gölü kıyısında bulunan Ermeni köylüler 343

362 EK-23 Van da bulunan Amerikan Erkek Okulunun ders programı( ) 344

363 EK-24 Van Amerikan Erkek Okulunda verilen derslerin içeriğini gösteren katalog 345

364 EK-25 Van Amerikan Erkek Okulunun müfredatında yer alan coğrafya ve okuma derslerinin içeriği 346

365 EK-26 Van Amerikan Erkek Okulunda yıllık ders programı 347

366 EK-27 Van Amerikan Erkek Okulunun planı 348

367 EK-28 Amerikan Konsolosluk raporlarından bir örnek 349

368 EK-29 İstanbul Amerikan Konsolosluğu ndan Türkiye deki Amerikan Okulları hakkında gönderilen rapor 350

369 EK-30 İstanbul Amerikan Konsolosluğu ndan, Ermeni ihtilalciler hakkında gönderilen yazı 351

370 EK- 31 İstanbul Amerikan Konsolosluğu ndan Türk yetkililerinin Amerikan misyonerlerinden şikâyetleri hakkında gönderilen yazı 352

371 EK- 32 İstanbul Amerikan Konsolosluğu ndan Van da bulunan Misyoner Dr. Raynolds hakkında gönderilen yazı 353

372 EK- 33 Amerikan Konsolosluğu dan gönderilen yazının devamı 354

373 EK- 34 İstanbul Amerikan Konsolosluğu ndan, İngiliz Konsolosu nun Van daki Amerikan çıkarlarının koruması hakkında gönderilen yazı 355

374 EK- 35 Van daki Amerikalı misyonerlerden, Dr.Grace Kimball 356

375 EK- 36 Amerikalı Misyoner Dr. Grace Kimball ve Ermeni çocuklar 357

376 EK- 37 Van Yardım Bürosu nda çalışan Ermeni çocuklar 358

377 EK-38 Van Yardım Bürosu nda çalışan Ermeniler 359

378 EK-39 Van Vilayeti Haritası (Armenia, A Historical Atlas) 360

379 EK lü yıllarda Van şehrinden bir görüntü (Armenia, A Historical Atlas) 361

ERMENİLERİN KÖKENİ VE TARİHİ...

ERMENİLERİN KÖKENİ VE TARİHİ... İÇİNDEKİLER 1. Bölüm: ERMENİLERİN KÖKENİ VE TARİHİ... 1 1.1. ERMENİLERİN KÖKENİ... 1 1.2. ERMENİLERİN TARİHİ... 2 1.2.1. Büyük İskender ve Takip Eden Dönemde Ermeniler... 3 1.2.2. Partlar Döneminde Ermeniler...

Detaylı

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler On5yirmi5.com Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler nelerdir? Yayın Tarihi : 12 Kasım 2012 Pazartesi (oluşturma : 12/22/2018) Cemiyetler-Zararlı ve Yararlı

Detaylı

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI HAFTALAR KONULAR 1. Hafta TÜRK DEVRİMİNE KAVRAMSAL YAKLAŞIM A-) Devlet (Toprak, İnsan Egemenlik) B-) Monarşi C-) Oligarşi D-) Cumhuriyet E-) Demokrasi F-) İhtilal G-) Devrim H-) Islahat 2. Hafta DEĞİŞEN

Detaylı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ 1908 II. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken İttihat ve Terakki Cemiyetinin faaliyetleri 1908 Reval Görüşmesi İTTİHAT ve TERAKKÎ CEMİYETİ 1908 İhtilâli ni düzenleyen

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KURALLARI

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KURALLARI ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ TEZ YAZIM KURALLARI 1. GİRİŞ Bu kılavuzun amacı; Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü nde hazırlanan yüksek

Detaylı

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B 1- XIX. ve XX. yüzyılın başlarında. Osmanlı. Devleti her alanda çöküntü içinde olmasına karşılık, varlığını ve bağımsızlığını uzun süre korumuştur. Bu durumun en önemli nedeni, aşağıdakilerden hangisidir?

Detaylı

1851-1915 YILLARI ARASINDA SİVAS TA AMERİKAN MİSYONER FAALİYETLERİNE BİR BAKIŞ. Özgür YILDIZ

1851-1915 YILLARI ARASINDA SİVAS TA AMERİKAN MİSYONER FAALİYETLERİNE BİR BAKIŞ. Özgür YILDIZ Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Mart 2016 March 2016 Yıl 9, Sayı XXV, ss. 417-435. Year 9, Issue XXV, pp. 417-435. DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/joh794 1851-1915 YILLARI

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 19.yy.sonlarına doğru Osmanlı parçalanma sürecine girmişti. Bu dönemde

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014 ÖZGEÇMİŞ 1.Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2.Doğum Tarihi : 20.10.1962 3.Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. e-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Lisans Tarih Selçuk

Detaylı

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss. 157-161. Bülent YILDIRIM, Bulgaristan daki Ermeni Komitelerinin Osmanlı Devleti Aleyhine Faaliyetleri (1890-1918),

Detaylı

Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET. Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye

Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET. Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye İçindekiler Sunuş (İkinci Baskı)...V Sunuş (İlk Baskı)...VII İçindekiler... IX Kısaltmalar...XVII Giriş...1 Birinci Kısım MERKEZ-ÇEVRE İLİŞKİSİ

Detaylı

İsmail Mangaltepe - Recep Karacakaya, Paul Cambon un İstanbul Büyükelçiliği ve Ermeni Meselesi, 106 sayfa, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2010.

İsmail Mangaltepe - Recep Karacakaya, Paul Cambon un İstanbul Büyükelçiliği ve Ermeni Meselesi, 106 sayfa, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2010. Tarih Okulu Eylül-Aralık 2010 Sayı VIII, 185-189. İsmail Mangaltepe - Recep Karacakaya, Paul Cambon un İstanbul Büyükelçiliği ve Ermeni Meselesi, 106 sayfa, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2010. Süleyman AŞIK

Detaylı

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SOSYAL BiLiMLER LiSESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 ic;indekiler I ÜNiTE: BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 1. BÜYÜK COGRAFYA KESiFLERi 3 A. COGRAFYA KESiFLERi

Detaylı

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK 1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER Mustafa Serdar PALABIYIK Yayın No : 3179 Araştırma Dizisi : 12 1. Baskı - Şubat 2015 ISBN: 978-605 - 333-207 - 7 Mustafa Serdar Palabıyık 1915 Olaylarını Anlamak:

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir? DÜNYA GÜCÜ OSMANLI 1. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında ve Osmanlı İmparatorluğu nun Yükselme döneminde Anadolu daki zanaatkarlar lonca denilen zanaat gruplarına ayrılarak yöneticilerini kendileri seçmişlerdir.

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3 İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3 A. Tarihin Tanımı...3 B. Tarihin Kaynakları...4 C. Tarihe Yardımcı Bilim Dalları...4 D. Tarihte Yüzyıl, Yarı Yüzyıl,

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

İzmit te (Nicomedia) Amerikan Misyoner Faaliyetleri

İzmit te (Nicomedia) Amerikan Misyoner Faaliyetleri İzmit te (Nicomedia) Amerikan Misyoner Faaliyetleri American Missionary Activities in İzmit (Nicomedia) Özet Özgür Yıldız* Bu çalışmada, Amerikan misyonerlerinin İzmit te yapmış oldukları misyonerlik faaliyetlerine

Detaylı

Tarih Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (Sak. Üni. Ort.) Programı Ders İçerikleri

Tarih Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (Sak. Üni. Ort.) Programı Ders İçerikleri Tarih Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (Sak. Üni. Ort.) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders İçerikleri Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri TAR701 1 3+0 6 Bu dersin temel amacı belli

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. 339 GENEL LİSE Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV. Yeniçağ 3. Yeniçağda Avrupa 6. Eğitim, kültür, bilim ve

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu -AÇILIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 18 Nisan 2015 EMPERYALİZM VE ERMENİ MESELESİ ULUSLARARASI SEMPOZYUMU

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA) Osmanlı devletinde ülke sorunlarının görüşülüp karara bağlandığı bugünkü bakanlar kuruluna benzeyen kurumu: divan-ı hümayun Bugünkü şehir olarak

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum: T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU Ekonomik Durum: 1. Avrupa daki gelişmelerin hiçbiri yaşanmamıştır. Avrupa da Rönesans ve Reform

Detaylı

OSMANLI DEVLETĐ NDE AMERĐKAN MĐSYONERLERĐNĐN ERMENĐLERE YÖNELĐK EĞĐTĐM FAALĐYETLERĐ

OSMANLI DEVLETĐ NDE AMERĐKAN MĐSYONERLERĐNĐN ERMENĐLERE YÖNELĐK EĞĐTĐM FAALĐYETLERĐ OSMANLI DEVLETĐ NDE AMERĐKAN MĐSYONERLERĐNĐN ERMENĐLERE YÖNELĐK EĞĐTĐM FAALĐYETLERĐ ÖZET Yahya BAĞÇECĐ Misyonerlik bütün evrensel dinler için geçerli olmakla beraber, misyonerlik denilince akla Hıristiyanlar

Detaylı

Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması Lozan Barış Antlaşması Anlaşmanın Nedenleri Anlaşmanın Nedenleri Görüşme için İzmir de yapılmak istenmiş fakat uluslararası antlaşmalar gereğince tarafsız bir ülkede yapılma kararı alınmıştır. Lozan görüşme

Detaylı

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH SORU 1: MÖ 2450 yılında başlayan ve 50 yıl süren bir savaş kaç yılında sona ermiştir? İşlemi nasıl yaptığınızı gösteriniz ve gerekçesini belirtiniz. (2 PUAN) SORU 2: Uygurlar

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1) BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, 1914-1918 (1) Topyekûn Savaş Çağı ve İlk Büyük Küresel Çatışma Mehmet Beşikçi I. Dünya Savaşı nın modern çağın ilk-en büyük felaketi olarak tasviri Savaşa katılan toplam 30 ülkeden

Detaylı

AMERİKAN PROTESTAN MİSYONERLERİNİN TALAS TA EĞİTİM FAALİYETLERİ

AMERİKAN PROTESTAN MİSYONERLERİNİN TALAS TA EĞİTİM FAALİYETLERİ Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Fırat University Journal of Social Science Cilt: 18, Sayı: 1 Sayfa: 343-352, ELAZIĞ-2008 AMERİKAN PROTESTAN MİSYONERLERİNİN TALAS TA EĞİTİM FAALİYETLERİ Training

Detaylı

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 88 OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK A N K A R A 2 0 0 7 1 P r o j e Y ö n e t i c

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Ankara Üniversitesi 1997 Yüksek Lisans Tarih (Yakınçağ Tarihi) Ankara Üniversitesi 2000

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Ankara Üniversitesi 1997 Yüksek Lisans Tarih (Yakınçağ Tarihi) Ankara Üniversitesi 2000 ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Sezai BALCI Doğum Tarihi : 15 Temmuz 1976 Öğrenim Durumu : Doktora Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Ankara Üniversitesi 1997 Yüksek Lisans Tarih (Yakınçağ Tarihi)

Detaylı

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray Mehmet Saray 1942'de Afyon'un Dinar kazasında doğdu. Orta öğrenimini Çivril ve Isparta'da yapan Saray, 1961-1966 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. 1968-1978 yılları

Detaylı

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ-I Dersin Adı Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I Dersin Kodu 630909 Dersin Türü Dersin Seviyesi Dersin AKTS Kredisi Haftalık Ders Saati Zorunlu Önlisans 2 AKTS 2 (Kuramsal)

Detaylı

Ermeni Meselesi ve Türkiye

Ermeni Meselesi ve Türkiye Ermeni Meselesi ve Türkiye Konstantın, L. D. (1913). Anadolu'da Islahat. Ermeni meselesi. Suriye Meselesi. İstanbul:. Toros, T. (). "Ermeni Tehciri Meselesi". Hayat Tarih Mecmuası, (12), 64-71, Kodaman,

Detaylı

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ 1215 yılında Magna Carta ile Kral,halkın onayını almadan vergi toplamayacağını, hiç kimseyi kanunsuz olarak hapse veya sürgüne mahkum etmeyeceğini bildirdi. 17.yüzyıla

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V TABLOLAR LİSTESİ... XI ŞEKİLLER LİSTESİ... XIII FOTOGRAFLAR LİSTESİ... XIV KISALTMALAR... XV GİRİŞ...

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V TABLOLAR LİSTESİ... XI ŞEKİLLER LİSTESİ... XIII FOTOGRAFLAR LİSTESİ... XIV KISALTMALAR... XV GİRİŞ... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V TABLOLAR LİSTESİ... XI ŞEKİLLER LİSTESİ... XIII FOTOGRAFLAR LİSTESİ... XIV KISALTMALAR... XV GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM A. DÜNYADA DEMİRYOLLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ... 10 B. DEMİRYOLLARININ

Detaylı

XIX. YÜZYILDA ERMENİLERİN SİYASAL, SOSYAL, KÜLTÜREL HAYATINDAKİ DEĞİŞMELERDE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ NİN ROLÜ

XIX. YÜZYILDA ERMENİLERİN SİYASAL, SOSYAL, KÜLTÜREL HAYATINDAKİ DEĞİŞMELERDE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ NİN ROLÜ 1653 XIX. YÜZYILDA ERMENİLERİN SİYASAL, SOSYAL, KÜLTÜREL HAYATINDAKİ DEĞİŞMELERDE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ NİN ROLÜ ÖZET İNCE ERDOĞAN, Dilşen TÜRKİYE/ТУРЦИЯ 1820 yılında Osmanlı topraklarına ayak basan

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı

Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı Patrikhane İle İlgili Bir Belge / Bir Uyarı Aytunç Altındal * İstanbul da mukim Fener Rum Kilisesi, gerçekte, Lozan Antlaşması nın Sözlü mutabakat çerçevesi bölümünde yer alan Özel İzin nedeniyle sadece

Detaylı

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

ETKİNLİKLER/KONFERSANS ETKİNLİKLER/KONFERSANS Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü Züriye Oruç 1 Prof. Dr. Salim Koca'nın konuk olduğu Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü konulu Şehir Konferansı gerçekleştirildi.

Detaylı

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985 1. Adı Soyadı : MEHMET ÇELİK 2. Doğum Tarihi: 05 Haziran 195. Unvanı : Prof.Dr.. Öğrenim Durumu Derece Alan Üniversite Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981

Detaylı

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... İçindekiler ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ... 5 I.1. Arnavutluk Adının Anlamı... 5 I.2. Arnavutluk Adının Kökeni... 7 I.3.

Detaylı

Osmanlı İmparatorluğu nda Ermenilere Verilen Hak ve İmtiyazlar

Osmanlı İmparatorluğu nda Ermenilere Verilen Hak ve İmtiyazlar [ telif makale ] Osmanlı İmparatorluğu nda Ermenilere Verilen Hak ve İmtiyazlar Hayrettin ŞAHİN dr. { hsahink@hotmail.com } ERUIFD [ 2014 / 2, SAYI: 19, SAYFA: 81-99 ] Osmanlı İmparatorluğunda Ermenilere

Detaylı

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9 1. Mudanya Mütarekesi, Yunanlıların aslında Osmanlı Devleti nin paylaşımı projesinde bir alet olduğunu, arkalarındaki gücü İngiltere başta olmak üzere İtilâf devletlerinin

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004 ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Fatma ÇOBAN Doğum Tarihi: 1983 Öğrenim Durumu: Doktora Yabancı Dil : İngilizce Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Uluslararası İlişkiler

Detaylı

Amerikan Misyonerlerine Anadolu Halkının Tepkisi ve Bunun Osmanlı-Amerikan İlişkilerine Etkileri

Amerikan Misyonerlerine Anadolu Halkının Tepkisi ve Bunun Osmanlı-Amerikan İlişkilerine Etkileri Amerikan Misyonerlerine Anadolu Halkının Tepkisi ve Bunun Osmanlı-Amerikan The Anatolian Reaction to the American Missionaries and This Effect to Ottoman-American Relationship Nejla Günay * Özet Osmanlı

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1 1) Ali Rıza Efendi nin 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı nda Asakir-i Milliye Taburu ndaki geçici

Detaylı

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU Osmanlı Devleti nin 19. yüzyılda uyguladığı denge siyaseti bekleneni vermemiş; üç kıtada sürekli toprak kaybetmiş ve yeni yeni önem kazanan petrol Osmanlı

Detaylı

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

En İyisi İçin. Cevap 1: II. Meşrutiyet Dönemi Ne x t Le v e l Ka r i y e r 300ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Tar i h Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ KANAYAN YARA KARABAĞ Astana Yayınları KANAYAN YARA KARABAĞ Derleyen: Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN Bu eserin bütün hakları saklıdır. Yayınevinden izin alınmadan kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz,

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I (HIST 101) Ders Detayları

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I (HIST 101) Ders Detayları Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I (HIST 101) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I HIST 101 Güz 2 0 0 2

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki 14.11.2013 tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki Tablo 1 Sosyal BilimlerEnstitüsü İletişim Bilimleri Doktora Programı * 1. YARIYIL 2. YARIYIL İLT 771 SİNEMA ARAŞTIRMALARI SEMİNERİ 2 2 3 10 1

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I (HIST 101) Ders Detayları

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I (HIST 101) Ders Detayları Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I (HIST 101) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I HIST 101 Güz 2 0 0 2

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN EĞİTİM GEÇMİŞİ 1. Hukuk Lisansı (2000) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. Kamu Hukuku Yüksek Lisansı (2006) Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Sosyal

Detaylı

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ... ÖRNEK SORU: 1 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından, 30 Ekim 1918 de, yenilgiyi kabul ettiğinin tescili niteliğinde olan Mondros Ateşkes Anlaşması yla sona erdi. Ancak anlaşmanın,

Detaylı

4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI

4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI 4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE 1 Dersin Adı: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ 2 Dersin Kodu: OATA204 3 Dersin Türü: ZORUNLU 4 Dersin Seviyesi: ÖNLİSANS 5 Dersin Verildiği Yıl: 2 6 Dersin Verildiği

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I (HIST 101) Ders Detayları

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I (HIST 101) Ders Detayları Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I (HIST 101) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I HIST 101 Güz 2 0 0 2

Detaylı

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkan Yarımadasın da en eski halklarından olan İllirya kökenli bir halk olarak kabul edilen Arnavutlar,

Detaylı

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1 BÖLÜM 1: SEÇİLMİŞ KAVRAMLAR BÖLÜM 2: BÜYÜK DÖNÜŞÜM VE OSMANLILAR BÜYÜK DÖNÜŞÜMÜN İZLERİ...11 DEVRİMLER ÇAĞI VE OSMANLILAR...14 a) Sanayi Devrimi... 14 b) Fransız Devrimi... 17 c)

Detaylı

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER TÜRK DİLİ ÜZERİNE BİRKAÇ NOT Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Doç. Dr. S. EKER 1 Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir Dilin millî ve zengin olması millî

Detaylı

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI VE SEBEPLERİ 1-İmparatorluğu çöküntüden kurtarmak 2-Avrupa Devletlerinin, Osmanlı nın içişlerine karışmalarını

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH CEVAP 1: (TOPLAM 2 PUAN) Savaş 2450-50=2400 yılının başında sona ermiştir. (İşlem 1 puan) Çünkü miladi takvimde, MÖ tarihleri milat takviminin başlangıcına yaklaştıkça

Detaylı

Yüksek Lisans: Hacettepe Üni., Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Tarih Blm. 1985

Yüksek Lisans: Hacettepe Üni., Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Tarih Blm. 1985 Prof. Dr. YUSUF SARINAY Kişisel Web Sayfası: http: ysarinay@etu.edu.tr İdari Görevler : Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Tarih Bölüm Başkanı E-Posta : ysarinay@etu.edu.tr Telefon: : +90 (312) 292 41 31 +90

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni T.C. ĠNKILAP TARĠHĠ VE ATATÜRKÇÜLÜK AÇIK UÇLU DENEME SINAVI (I. Dünya Savaşı ndan Erzurum Kongresi ne kadar) sosyalciniz.wordpress.com 1. Gelişen sanayimiz için hem bir hammadde kaynağı hem de uygun bir

Detaylı

ABCFM (AMERİKAN BOARD) ARŞİVLERİ NİN OSMANLI- AMERİKAN İLİŞKİLERİ BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ. Özgür YILDIZ

ABCFM (AMERİKAN BOARD) ARŞİVLERİ NİN OSMANLI- AMERİKAN İLİŞKİLERİ BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ. Özgür YILDIZ Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Eylül 2016 September 2016 Yıl 9, Sayı XXVII, ss. 519-541. Year 9, Issue XXVII, pp. 519-541. DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/joh893 ABCFM (AMERİKAN

Detaylı

Ramazan Erhan GÜLLÜ. İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye Cumhuriyeti

Ramazan Erhan GÜLLÜ. İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye Cumhuriyeti KİŞİSEL BİLGİLER Ad ve Soyadı Unvanı Adres e-posta Doğum Tarihi ve Yeri Medeni Durumu EĞİTİM-ÖĞRETİM DURUMU Lisans (2004) Tezsiz Yüksek Lisans (2005) Yüksek Lisans Yüksek Lisans Tezi (2009) Doktora Doktora

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarih bölümünden mezun oldu.(1992) Kırıkkale

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü Önce gelen: V. Murat 30 Mayıs 1876 31 Ağustos 1876 Osmanlı Hanedanı ve Hilafet II. Abdülhamit 31 Ağustos

Detaylı

Tez adı: Anadolu daki Amerikan Hastaneleri ve Tıbbi Misyonerlik (2011) EDEBİYAT FAKÜLTESİ/TARİH BÖLÜMÜ

Tez adı: Anadolu daki Amerikan Hastaneleri ve Tıbbi Misyonerlik (2011) EDEBİYAT FAKÜLTESİ/TARİH BÖLÜMÜ Doç. Dr. İdris YÜCEL Hacettepe Ü, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Adres : Hacettepe Ü, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü 06800 Beytepe Ankara-TÜRKİYE Telefon : +90

Detaylı

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE Fevzi Karamw;o TARIH 10 FEN LisESi DERS KiTABI SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR Prishtine, 2012 i

Detaylı

AMERİKA NIN ERMENİLER ÜZERİNDEKİ FAALİYETLERİ VE OSMANLI DEVLETİ NE ETKİLERİ. Özgür YILDIZ

AMERİKA NIN ERMENİLER ÜZERİNDEKİ FAALİYETLERİ VE OSMANLI DEVLETİ NE ETKİLERİ. Özgür YILDIZ Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Haziran 2015 June 2015 Yıl 8, Sayı XXII, ss. 239-249. Year 8, Issue XXII, pp. 239-249. DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/joh722 AMERİKA NIN ERMENİLER

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde

Detaylı

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ COĞRAFYA NIVEAU / SEVIYE L-1 1-Coğrafya nedir coğrafyanın bölümleri. 2-Dünyanın şekli ve sonuçları. 3-Dünyanın hareketleri. 4-Harita bilgisi. 5-Atmosfer ve özellikleri. 6-İklim elemanları 7-Sıcaklık 8-Basınç

Detaylı

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI II. Mahmut ve Tanzimat dönemlerinde devlet yöneticileri, parçalanmayı önlemek için ortak haklara sahip Osmanlı toplumu oluşturmak için Osmanlıcılık fikrini

Detaylı

Prof. Dr. Muammer DEMİREL Tel: +90 (224) 294 22 70 e-mail: mdemirel@uludag.edu.tr; mudemirel@yahoo.com

Prof. Dr. Muammer DEMİREL Tel: +90 (224) 294 22 70 e-mail: mdemirel@uludag.edu.tr; mudemirel@yahoo.com Prof. Dr. Muammer DEMİREL Tel: +90 (224) 294 22 70 e-mail: mdemirel@uludag.edu.tr; mudemirel@yahoo.com EĞİTİM Doktora, Marmara Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Yakınçağ Tarihi ABD (1993)

Detaylı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak ın kuzeyi idi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM KASIM HAFTA DERS SAATİ 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış İşgaline Milli Uyanış

Detaylı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı 1881 de Selanik te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi, Selanik Askeri Rüştiyesi,

Detaylı

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I Prof. Dr. Coşkun ÇAKIR Ders saati: Salı, 09.00 10.30 Perşembe, 09.00 10.30 Ders Asistanı: Mustafa Batman Ofis saati: Salı, 11.00-12.00 Perşembe, 11.00 12.00 Ders Tanımı

Detaylı

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com

MİLLİ MÜCADELE TRENİ www.egitimhane.com MİLLİ MÜCADELE TRENİ TRABLUSGARP SAVAŞI Tarih: 1911 Savaşan Devletler: Osmanlı Devleti İtalya Mustafa Kemal in katıldığı ilk savaş Trablusgarp Savaşı dır. Trablusgarp Savaşı, Mustafa Kemal in ilk askeri

Detaylı

İktisat Tarihi I

İktisat Tarihi I İktisat Tarihi I 11.10.2017 12. asrın ikinci yarısından itibaren Anadolu Selçuklu Devleti siyasi ve idari bakımdan pekişmişti. XII. yüzyıl sonlarından itibaren şehirlerin gelişmesi ile Selçuklu ekonomik

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : GK. SEÇ. I: BİLGİ TOPLUMU VE TÜRKİYE Ders No : 0310250040 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 9. HAFTA Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri 2 Sağlık hizmetleri daha çok saraya ve orduya yönelik olarak yürütülmüştür. Devletin tek resmi sağlık örgütü sarayda yer

Detaylı

DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI

DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI HOŞGELDİNİZ DÜNYADA DİN EĞİTİMİ UYGULAMALARI Prof. Dr. Mehmet Zeki AYDIN Marmara Üniversitesi EMAİL:mza@mehmetzekiaydin.com TEL:0506.3446620 Problem Türkiye de din eğitimi sorunu, yaygın olarak tartışılmakta

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : A.SEÇ.ATATÜRK İLK.VE İNK.TAR.SEMİNERİ Ders No : 0310400249 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH 1870-1914 Beta Yayın No : 3472 Politika Dizisi : 08 1. Bası - Ocak 2017 - İstanbul (Beta A.Ş.) ISBN 978-605 - 333-801 - 7 Copyright Bu kitabın bu basısının Türkiye

Detaylı